ALTIN DÜNYASI / SAYI 109

Page 1

WWW

444 LOVE (5683)

Danışma Hattı

Sanal Mağaza

altinbas.com




WWW

444 LOVE (5683)

Danışma Hattı

Sanal Mağaza

altinbas.com







w w w. h e m e r a p i r l a n t a . c o m

|

w w w. h e m e r a g o l d . c o m w w w. m y r a g o l d . c o m


HEMERA FABRİKA (Factory)

Maltepe Mah. Litros Yolu Fatih San. Sit. Kat:2 No:250 Topkapı - Zeytinburnu Pk.34010 İstanbul- TÜRKİYE Tel :+90 212 444 1 467 Tel :+90 212 501 05 06 Tel :+90 212 501 97 97 Fax :+90 212 501 77 98 sales@hemeragold.com

HEMERA SHOWROOM

Art of jewellery

Vezirhan Caddesi No:68B Nuruosmaniye/Fatih Pk.34120 İstanbul- TÜRKİYE Tel: +90 212 527 66 67 Tel: +90 212 527 66 77 www.hemeragold.com info@hemeragold.com

HEMERA ONLINE SATIŞ Tel: +90 212 501 78 00 GSM: +90 530 148 69 35 www.hemerapirlanta.com info@hemerapirlanta.com



PE

R

Ü

NÜ N TA S A

’ YA A İ T RA Tİ

TESCİL M İ

RI


www.jival.com.tr


Deep Queen




































Kuyumculuk ve mücevherat sektörümüzün dünyaya açılan penceresi İstanbul Jewellery Show 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında İstanbul Yeşilköy CNR Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlayacak. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerginlik, Ortadoğu’daki istikrarsızlık, kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksitli satışın yasaklanması, seçim atmosferi gibi sebepler yüzünden yaklaşık son bir yılı oldukça durgun geçiren sektör, fuar ile birlikte hareketlenmeyi ümit ediyor. BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksitli satış yasağını kaldıracağını ve 4 taksit imkanı tanıyacağını açıklaması ve değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin kaldırılması haberleri sektörde hareketli bir dönemin başlangıcı olarak yorumlandı. Her ne kadar İstanbul Jewellery Show bu sevindirici haberlerin hemen ardına denk gelse de en önemli ihraç pazarımız olan Ortadoğu’da yaşanan gerginliğin tırmanması fuarla ilgili olumlu beklentilerin yükselmesini engelleyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. BDDK’nın taksit yasağını kaldıran kararı fuar başlayana kadar açıklanmış olsaydı, özellikle iç piyasada yılbaşı alışverişlerinin yapılması açısından fuara olumlu yansıyabilirdi. Ancak fuara kadar böyle bir sürpriz beklenmiyor. Ancak sektörün beklentisi yılbaşına kadar taksit yasağının kalkacağı yönünde. Sektörün önündeki en önemli engellerden biri olan ve çözümü için uzun yıllardır yoğun çaba sarfedilen değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin kaldırılması sonrasında BIST Değerli Madenler ve Değerli Taşlar Piyasaı’da ilk işlem gerçekleştirildi. Kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede sektörümüzün dünya mücevher endüstrisinde söz sahibi ülkelerden biri konumuna ulaşmasında son derece yüksek katkısı olacak bu düzenlemenin sektörümüze hayırlı olmasını diliyoruz. Sektörün ilk 8 aylık ihracat perfrmansına ilişkin verileri açıklandı. Buna göre 8 ayı geçtiğimiz yılın aynı döneminin %3 üzerinde 1,47 milyar USD’lik doğrudan ihracat gerçekleştirerek kapattık. Sektör ihracatımızın hala %89’luk kısmını altın takı grubundan gerçekliştiriyoruz. ABD ve Avrupa’nın ihracatımızdaki payı artış eğiliminde. Diğer detayları ilerleyen sayfalarımızda bulabilirsiniz. Mücevher İhracatçıları Birliği adına hazırladığımız Worl Diamond Magazine dergisinin ilk sayısı Hong Kong Jewellery Show’da dağılmaya başlandı. İngilizce hazırlanan bu derginin ekinde dağıtılan ve fuara katılan ihracatçılarımızı tanıtan rehber de yurtdışı alıcılara ulaştırıldı. 3 ayda 1 yayınlanacak ve 10.000 adet basılacak bu derginin ve ekinde hazırlanan rehberin sektör ve ihracatçılarımızın tanıtımında önemli rol oynamasını temenni ediyoruz.

REKLAM SATIŞ YÖNETMENLERİ

MELEK SANCAKLI DİLA ECEM ÇAKIR

SAYI: 109 • EKİM 2014 • YIL: 8

GÖRSEL YÖNETMEN

İSMAİL BATI

MUHASEBE SORUMLUSU

ERDAL BUDAK Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.

KATKIDA BULUNANLAR:

Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:

MEHMET ÇELİK BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO • EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR AYLİN GÖZEN

REMZİ ÇELEN EDİTÖR

ASLI ÇELEBİOĞLU 46 ALTIN DÜNYASI

Yš netim Yeri: KŸ • Ÿ kayasofya Mah. Aksakal Sk. No: 27 Fatih/İstanbul Tel: 0212 518 84 01 (pbx) Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org BASKI: Umur Basım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Adres: Esenkent Mahellesi Dudullu Organize Sanayi Bölgesi, 2. Cadde No:5, 34776 Ümraniye / İstanbul



Altın Dünyası haber

SEKTÖRÜN ZİRVE YOLCULUĞU DEVAM EDİYOR TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı ve Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş Altın Dünyası’na verdiği röportajda sektörel gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerini dile getirdi. Sektörle ilgili yasal düzenlemelerden, fuarlara, markalaşmadan, sektörün dünyadaki konumuna kadar pek çok konuda önemli noktaların altını çizen İmam Altınbaş, Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün dünyanın zirvesine olan yolculuğunun sürdüğünü belirtti.

48 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


TOBB Kuyumculuk Sanayi Meclisi

Başkanı ve Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, sektör ile ilgili yasal düzenlemeler, İstanbul Jewellery Show, sektörün mevcut durumu ve ileriye yönelik beklentileri ile ilgili değerlendirmelerini Altın Dünyası ile paylaştı. Uzun yıllardır çözümü için yoğun çaba sarfettikleri değerli taş ithalinde alınan Özel Tüketim Vergisi’nin kaldırılmasının sektörde yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geldiğini belirten İmam Altınbaş bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün yıllardır çözümü için çaba sarfettiği ve sektörel gelişimin önündeki en büyük engellerden biri olarak gördüğümüz değerli taş ithalinde alınan özel tüketim vergisinin kaldırılması sektör tarihimizin milat noktalarından birisi olma özelliği taşımaktadır. ÖTV konusundaki bu yeni düzenleme ile sektörümüzün küresel pazarlardaki rekabet gücü artacaktır. Bu düzenlemeden önce ihracatçılarımızın önünde çok önemli bir engel olan ve hammadde ithalini güçleştirerek üretim ve dolayısıyla ihracat gücümüzü kısıtlayan özel tüketim vergisi kaldırılmış oldu. Artık çok önemli bir güce sahip olan üreticilerimiz dünyadaki diğer ülkeler ile aynı koşullarda rekabet etme şansına sahipler. Bundan sonraki süreçte sadece altın kategorisinde değil pırlantalı mücevher kategorisinde de dünyada söz sahibi ülkelerden biri konumuna yükseleceğiz.” Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılmasının sektörün pırlantalı mücevher kategorisinde de gelişimini hızlandıracağını düşündüğünü ifade eden İmam Altınbaş, bu gelişimin sektörün ihracat rakamlarına da yansıyacağını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesindeki toplam ihracat hedefi 500 milyar USD’dir. Bunun 1215 milyar USD’lik kısmı kuyumculuk ve mücevherat sektöründen beklenmektedir. Bu düzenleme sonrasında mücevherat sektörümüz ihracat atağına kalkacak ve kendisinden beklenen ihracat rakamlarına ulaşacaktır.’’ Dünyada yaşanan değişimin tüketici tercihlerini de etkilediğini belirten İmam Altınbaş, günümüz nihai tüketici profilinin pırlantalı mücevehere

ÖTV konusundaki bu yeni düzenleme ile sektörümüzün küresel pazarlardaki rekabet gücü artacaktır. Bu düzenlemeden önce ihracatçılarımızın önünde çok önemli bir engel olan ve hammadde ithalini güçleştirerek üretim ve dolayısıyla ihracat gücümüzü kısıtlayan özel tüketim vergisi kaldırılmış oldu. yöneldiğini, talepte yaşanan bu değişimin sektörün yönünün belirlenmesinde çok önemli bir parametre olduğunu belirterek, sektörün önümüzdeki dönemde izlemesi gereken strateji ile ilgili şunları söyledi; ‘’Günümüz rekabet koşullarında son derece düşük kar marjları söz konusudur. Gerek firmalarımız gerekse sektörümüz yüksek katma değerli ürün gruplarında uzmanlaşma yoluna gitmelidir. Artık standart altın kategorisinde katma değer yaratmak oldukça güçleşmektedir. Oysa tasarımın ön plana çıktığı pırlantalı mücevher kategorisi yüksek katma değer yaratabileceğimiz bir alandır. Biz Altınbaş olarak 10 seneyi aşkın bir süre önce aldığımız kararla bu yönde adımlar atmaya başladık. Hatta markalaşma ve mağazalaşma çalışmalarımızın içinde pırlantalı mücevher kategorisi önemli bir yer belirledik. Bilezik ve sarrafiye satarak fark yaratmak mümkün değildir. Fark yaratacak, değer yaratacak ürün ve hizmetler ile nihai tüketicilerin beklentilerini karşılama yoluna gitmeliyiz.’’

Ürün ve hizmetlerin hemen hemen birbirinin aynı olduğu rekabet koşullarında fark yaratarak sürüden ayrılmanın en önemli yollarından birisinin markalaşmak olduğunun altını çizen İmam Altınbaş, yıllar önce bu yolda attıkları adımların sonuçlarını aldıklarını, hatta Altınbaş markasının uluslararası arenada da bilinir hale gelerek dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan Luxury Lifestyle Awards 2014’ü almasının doğru yolda olduklarının göstergesi olduğunu belirtti. Sektörlerin gelişimi ve dış pazarlarla iletişiminde fuarların son derece önemli bir role sahip olduğunu belirten İmam Altınbaş, 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında İstanbul CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewellery Show’un son zamanlarda yaşanan gelişmeler ışığında olumlu geçmesini beklediğini belirtti. ÖTV’nin kaldırılması ve kredi kartına taksit yasağının kaldırılma ihtimalinin çok yüksek olması sebebiyle sektörde pozitif bir atmosferin oluştuğunu belirten İmam Altınbaş, Altınbaş Mücevherat olarak uluslararası marka olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini ifade etti. SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 49


Altın Dünyası röportaj

İstanbul Sanayi Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi Meclis üyesi ve Mioro Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gençoğlu sektörel gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerini Altın Dünyası’na verdiği röportajda paylaştı. Sektörle ilgili yasal düzenlemelerden, ekim fuarına, özel ayar evleri uygulamasından, sektörün dünyadaki konumuna kadar pek çok konuda önemli noktaların altını çizen İlyas Gençoğlu, Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün, önündeki engellerin kaldırılması ile 2023 ihracat hedeflerine ulaşılabileceğini belirtti. nın sağlanması için emeği geçen Sektörümüz Kurumlarının yöneticilerine ve emeği geçen sektör mensuplarına teşekkür ederim. ÖTV’nin kaldırılması konusunda İstanbul Sanayi Odası meclis üyesi olarak benim de diğer kurumlarımızın yöneticileri ile birlikte katkım oldu. ÖTV’siz ilk değerli taş ithalatının kısa bir süre önce gerçekleştiğini biliyorum. Umarım sektörümüz fırsatı değerlendirir ve sektörün kayıt altına alınması ve ciroların artması sağlanır.

Sektörün en önemli ihracatçılarından birisi olarak 2014’ün son çeyreğine girdiğimiz bu günlerde ihraç pazarlarıyla ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Mioro’nun verilerine bakarak 2014 yılı ihracatının yılın ilk çeyreğinde iyi başladığını söyleyebilirim. İkinci çeyrekte civar ülkelerdeki sosyal ve siyasal gerginlik ve savaş seviyesindeki olaylar nedeniyle ihracatımız olumsuz etkilendi. Üçüncü çeyrekte ise ihracatımız tekrar hareketlendi, yılın geri kalan kısmında bu hareketliliğin devam etmesini bekliyorum. Gözlemlerim sektörün genelinde benzer veriler olduğu yönündedir. Sonuç olarak komşu ve civar ülkelerdeki gelişmeler ihracatımızı olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Mioro olarak fuar hazırlıklarınızdan bahsedebilir misiniz? Ekim 2014 Istanbul Jewelry Show’a firmamız hazırladığı yeni koleksiyonları ile katılacaktır. Fuara civar ülkelerden ve yurt içinden müşterilerimizi davet ettik. Fuarın sektörümüze olumlu katkısı olduğunu düşünüyorum. Yurt dışından gelen alıcıların sektörümüzün üreticileri ile buluşması ticaret hacmimizi ve ihracatımızı olumlu etkilemektedir. İstanbul Sanayi Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi Üyesi olarak sektörde son zamanlarda yaşanan iki önemli gelişme; ÖTV ve kredi kartı taksit yasağının kaldırılmasının iç ve dış pazardaki etkilerine ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir? Taksitli satışın sektörümüze yasaklanması ile birlikte altın, gümüş takı ve mücevherat müşterilerinin bir kısmı taksitle ödeme yapamadığı için satın almaktan vazgeçmiş veya daha uygun fiyatlı takı almayı seçmiştir. Bu imkanın dört taksit bile olsa tekrar tanınacak olması sevindiricidir. Umarım bu uygulama bir an önce başlar ve sektörümüzde düşen cirolar artışa geçer. Taksit imkanı50 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Sektörde uzun zamandır özel ayar evleri uygulaması işletiliyor. Bu uygulama ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Özel ayar evlerine yetki verilmiş olması, kuyumculuk ihracatının önünü açan çok önemli bir uygulamadır. Özel ayar evleri öncesi bütün ihracatlar ve ithalatlar darphaneden geçiyordu ve büyük bir zaman kaybı yaratıyordu. Sektör kurum yöneticileri ve sektör ileri gelenlerinin çabaları sonucu 20 Haziran 2007 tarihinde özel ayar evlerine darphane tarafından denetlenmek koşulu ve şartları yerine getirmek kaydıyla izin verilmiştir. Bazı ihracatçılar ve özel laboratuarlar şartları yerine getirerek bu izinleri almışlardır ve darphane tarafından denetlenmektedirler. Gümrük Bakanlığı ihracatın önünü açmak ve bürokrasiyi azaltmak üzere belirlenmiş miktarların üzerinde ihracat yapan ve aranan şartlara haiz firmalara kolaylık sağlamak üzere ‘onaylanmış ihracatçı’ ve ‘yetkilendirilmiş ihracatçı’ gibi yetkiler vermektedir. Bu yetkileri alan firmalar gümrük prosedürlerine takılmadan çok hızlı ihracat yapabileceklerdir. Gümrükten sorumlu Bakanlığımız bu tip teşvik eden uygulamalar yaparken sektörümüzün böyle bir tartışmayı gündeme alması çok üzücüdür. Uygulamada görülen bazı usulsüzlükler yüzünden özel ayar evlerini kötülemek, kapatılmasını talep etmek anlaşılır değildir. Usulsüzlükleri tespit etmek ve gerekli cezaları vermek gümrük yetkililerinin ve devletin görevidir. Fayda ve zarar hesabı yaptığınızda Özel ayar evleri uygulamasının Türkiye’nin ve sektörümüzün ihracatı açısından çok faydalı olduğu çok açıktır. Özel ayar evleri uygulamasının desteklenmesi ve sürdürülmesi gerektiğine inanıyorum. “2023 Türkiye ihracat hedefi $500 milyar’dır. Kuyumculuk sektörünün bu hedef içindeki ihracat miktarı ise $12,5 milyar’dır. 2014 ihracatımızın takriben $2,5 milyar olacağı varsayımı ile ihracatımızın on yılda beş misli artması öngörülmüştür. Bu büyük hedefe ulaşılması, sektörün gayret gerektiren bir çalışma içinde olması ve Hükümetimizin ve bürokrasinin sektörün önündeki engelleri kaldırılması ile başarılabilir.”



Altın Dünyası haber

Dünya Türkiye’nin potansiyelini keşfedecek

Türk sanayiini yurt dışında üst düzeyde temsil etmek ve 'Türk Malı' algısını yükseltmek amacıyla Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) koordinasyonu ile başlatılan 'Türkiye Markası' çalışmaları tamamlandı ve Türkiye'nin yeni logosu ve sloganı tanıtıldı. Türkiye’nin yeni sloganı, “Turkey Discover the potential” oldu. Türk sanayiini yurt dışında üst düzeyde temsil etmek ve ‘Türk Malı’ algısını yükseltmek amacıyla Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinasyonu ile başlatılan, yaklaşık bir buçuk yıldır süren ‘Türkiye Markası’ çalışmaları tamamlandı ve Türkiye’nin yeni logo ve sloganı tanıtıldı. İşadamlarından reklamcılara, tasarımcılardan sanatçılara ve akademisyenlere kadar yaklaşık 150 kişilik ekibin ortak görüş alışverişleri ile şekillenen ve kreatif yüzünü Saffron Brand Consultant danışmanlık firmasının tasarladığı yeni slogan ve logo; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in katıldığı lansman ile tanıtıldı. “Turkey Discover the potential” sloganı ve yeni logo, bugünden itibaren Türkiye’nin yurtdışındaki yeni yüzünü temsil edecek. Logo, tarihte Türklerin kilim, mimari, el sanatları gibi alanlarda kullandığı 8 ayrı motiften esinlenerek geliştirildi. “Bu tüm dünyaya yapılmış bir tekliftir” Lansmanın açılışında konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, bir dağınıklık ve karmaşayı sona erdirmek için yola çıktıklarını belirterek, “Bugün, tüm paydaşları ile, Türkiye kendisini dünyaya tanıtmak noktasında yeni bir değer kazanıyor. Bugün, bir kez

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi; “Bu bir marka değildir, marka olan Türkiye’nin kendisidir. ‘Turkey Discover the potential’ tüm dünyaya yapılmış bir tekliftir” 52 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

daha, hikayemizi dünyaya anlatmak için yeni bir atağa odaklanıyoruz” dedi. Türkiye’nin tüm ihraç mallarında ve tanıtım materyallerinde kullanacağı yeni logosunu tanıttıklarını vurgulayan Büyükekşi şöyle devam etti: “TURKEY Discover the Potential Bu bir marka değildir. Marka olan Türkiye’nin kendisidir. TURKEY Discover the Potential bir tekliftir. TURKEY Discover the Potential’la tüm dünyaya bir teklif yapıyoruz. Gel, bu potansiyeli keşfet. Keşfet ve kendine değer kat. Keşfet ve kendini tamamla. Keşfet ki kendini keşfetmiş ol. Keşfet ve zenginleş. Keşfet ki hepimiz kazanalım Keşfet ki insan medeniyeti zenginleşsin. Keşfet ki hep birlikte mutlu olalım”


“Bu logo ve slogan bugünden itibaren tüm dünyaya yayılacak” Lansmanın onur konuğu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise taslaklarını önceden gördüğü ve son hali verilen logo ve sloganın hayırlı olmasını temenni etti. “Slogan Türkçeye çevrilirken ‘gücünü keşfet’ olarak çevrilmeli diye konuşan Erdoğan, “Bugünden itibaren bu logo tüm dünyaya yayılacak ve tüm dünya bu logoyu tanıyacak. Türkiye’de üretilen tüm ürünlerin üzerinde bu logo bulunacak. Dünyaca tanınan markalarımız bu logoyu kullanacak. Ekonomi Bakanlığı ve TİM tarafından hazırlanan aynen yeni Türk Lirası logosu gibi önem arz eden bir başka logoyu, bir başka milli tasarımı, Türkiye ve dünyaya tanıttıklarını dile getiren Erdoğan, “İnşallah bugünden itibaren Türkiye’de üretilen ürünlerin artık üzerinde ‘Made in Turkey’ damgası yerine artık bu logo olacak. Dünyanın neresinde olursa olsun bu logoyu görenler o ürünün Türkiye’de üretildiği-

ni, Türkiye’den ihraç edildiğini anlayacaklar” diye konuştu. Bu logoyla birlikte “Discover the potential” sloganının kullanılacağını kaydeden Erdoğan, bu sloganın da son derece isabetli olduğunu söyledi. “Discover the potential” cümlesini İngilizce’den Türkçe’ye çevirirken “Potansiyel” sözcüğü yerine “Güç” sözcüğünün kullanımının daha uygun olacağı görüşünde olduğunu ifade eden Erdoğan, “Yani ‘Gücü keşfet’... Bu noktada böyle bir yaklaşım. İnşallah bugünden itibaren tüm dünyada Türkiye’yi ve Türkiye ürünlerini bu logoyla ve ‘Gücü keşfet’ sloganıyla tanıtıyor olacağız” diye konuştu. Türkiye’nin dünyaca tanınan markalarının itibar ve güvene sahip olduğunu anlatan Erdoğan, “Bu logo ve sloganla inanıyorum ki ürünlerimizin gücüne güç katılmış, itibarına itibar katılmış, güvenine de güven katılmış olacaktır. Bu önemli logo ve sloganın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor, elinize sağlık diyor, herkese şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” dedi.

Mehmet Büyükekşi ‘’Önümüze büyük hedefler koyduk. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapacak ve kişi başına 25 bin dolarlık gelir seviyesine ulaşacağız. Dünyanın 10. Büyük ekonomisi olacağız. İnsani kalkınmışlık endeksinde en üst sıralara ulaşacağız. Bu hedefleri gerçekleştirmek için çok çalışmamız gerekiyor. Çok çalışmak da yetmiyor, zira bugün dünyadaki rakiplerimiz de çok çalışıyorlar. Bir yandan çok çalışırken öte yandan doğru hamleleri zamanında yapmamız gerekiyor. Bugün sizin huzurunuzda, sizin himayenizde, doğru bir hamlenin başlangıcını yapıyoruz. Bu hamleye çok ihtiyacımız var. Bugün, bir dağınıklıktan, bir karmaşadan kurtuluyoruz. Bugün, tüm paydaşları ile, Türkiye kendisini dünyaya tanıtmak noktasında yeni bir değer kazanıyor. Bugün, bir kez daha, hikayemizi dünyaya anlatmak için yeni bir atağa odaklanıyoruz. Bugün Türkiye, ihraç mallarında ve tanıtım materyallerinde kullanacağı, ortak kimlik işareti, alameti farikasını lanse ediyor. Logo Hakkında Saffron Brand Consultant tarafından tasarlanan logoda, Türklerin tarihte kilim, halı, el sanatları, mimari gibi alanlarda kullandıkları kültürel motiflerden esinlenildi ve onlara çağdaş anlamlar yüklendi. Buna göre logoyu oluşturan 8 motif; yükselişi, sinerjiyi, dünyayı, buluşmayı, doğu ve batıyı, inovasyonu, birlikteliği ve harmoniyi simgeliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugünden itibaren bu logo tüm dünyaya yayılacak ve tüm dünya bu logoyu tanıyacak” SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 53


Altın Dünyası röportaj

HİZMETLERİMİZ DEVAM EDECEK

İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler göreve geldikleri günden bugüne kadarki süreçte yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. İşler sektörün desteği ile her türlü problemi çözmek için ilk günkü motivasyon ile çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. da kamuoyunun sektörde yaşanan daralmaya ilgisini çekmek için oldukça geniş katılımlı bir basın toplantısı organize ettik. İKO öncülüğünde sektörün temsil kurumları ve Anadolu’da 30’u aşkın oda ve dernekleriyle birlikte Nuruosmaniye’de kitlesel basın açıklaması yaparak sesimizi duyurduk. Nihayetinde temaslarımız sonuç verdi ve BDKK’nın hazırladığı yeni tebliğe göre, kuyumculukta taksit yasağı kalkıyor ve yeniden taksit imkanı veriliyor. Kısa bir süre sonra bu konudaki uygulamanın başlamasını bekliyoruz.

Ocak ayında yapılan seçim sonrasında İstanbul Kuyumcular odası yönetimini devralmanınızın üzerinden yaklaşık 8 ay gibi kısa bir süre geçmiş olmasına karşın çok önemli çalışmalara imza attınız. Bu süreci kısaca nasıl özetlersiniz? Aslında, kısa zaman içerisinde çok şeyler yaptığımızı düşünüyorum. Göreve seçilmemizin hemen ertesi günü, daha mazbatamızı dahi almadan çalışmalarımıza başladık. Zaten yönetim kurulumuz ile birlikte sektörel sorunların çözümü noktasında seçim öncesinde aksiyon planımızı belirlemiştik. Seçim sonrasında vakit kaybetmeden, yüksek bir motivasyon ile sorunların çözümü için çalışma planımızı uygulamaya başladık. Göreve geldiğimizde değerli taş ithalinde alınan ÖTV ve BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksit yasağı kararı sektörün önündeki en önemli problemlerdi. Bunlardan kredi kartına taksit yasağı, uygulanmaya başladığı Şubat ayı başından itibaren sektörde çok ciddi bir daralmaya sebep oldu. Sektörün ileri gelenleri, diğer illerin kuyumcu odaları ve sektörün diğer kurumları ile işbiriği içinde hareket ederek sorunların çözümü için yoğun bir çalışma temposu başlattık. Kredi kartına taksit yasağının kalkması için bir yandan Ankara ile yoğun bir görüşme trafiği yürütürken diğer taraftan 54 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Bu süreçteki en önemli kazanımlardan birisi de değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılması oldu. Bu süreç, mevcut durum ve ÖTV’nin kalkması sonrasında sektörün elde edeceği kazanımla ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Değerli taş ithalinde alınan ÖTV sektörün özellikle dış pazarlarda önünü kesen en önemli problemlerden birisiydi. Bu sorunun çözümü için sektör çok uzun bir süredir gayret gösteriyordu. Sektörün ileri gelenleri ile birlikte ilk görüşmelerimizi Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Recai Berber ile yaptık. Daha sonra sürece şu anda AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkanı olan Mehmet Muş da katıldı. Bu süreçte Ekoni Bakanı Yardımcısı Adnan Yıldırım ve Maliye Bakanlığı Müsteşarı Naci Ağbal ile de bir araya geldik. Bu görüşmelerde özellikle bitmiş mücevher ithalatını teşvik eden, hammadde üzerinden %20 ÖTV alınması suretiyle iç pazarda üretimi zorlaştıran vergi sistemini tüm detayları ile anlattık. Sonraki süreçte Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ile de İstanbul’da bir araya geldik. Torba yasa görüşmeleri esnasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, komisyon üyelerine mevcut vergi sisteminin sektörümüz ve ekonomimize zararları ve yapılması gereken düzenleme ile ilgili çözüm önerilerimizi aktardık. Komisyonda yaptığımız bilgilendirmede değerli taş ithalinde alınan ÖTV ile ilgili düzenleme sonrasında sektörün ciddi bir atılım gerçekleştirebileceğini, istihdam artışından ihracat patlamasına, kayıt dışı ekonomi ile mücadeleden devletin vergi gelirlerinin artmasına kadar pek çok konuda önemli kazanımların ortaya çıkacağını ifade ettik. Mevcut sistemde sektör çok ciddi zararlar görüyordu. Ülkemize bilindiği gibi çıplak taşı getirirken yüzde 20 ÖTV ödeniyordu. Bu vergi oranıyla işleniyor ve iç pazarda satışa çıkılıyordu. Ayrıca satışta işçilik ve kar üzerinden KDV ödeniyordu. Bunun yanında yurt dışından getirilen hazır bitmiş ürüne ödenen vergi ile de arasında çok büyük farklar vardı. Bunun sonucunda sektörün büyümesi kayıt altına alınması ve kurumsallaşarak markaşalması da engelleniyordu. En önemlisi herşey hazır bitmiş geldiği için ülkemizde cilacıdan mıhlayıcısına dökümcüsünden model makerlarına kadar işler giderek düşüyordu. Bu uygulamanın kalkmasıyla beraber ulaşılacak en güzel sonuçlardan biri küçük esnafımız yurt içine gelen hammaddeyi alıp işleyebilecek, mıhlayıcısı taşını takabilecek, cilacısı cilasını yapabilecek sektörde bir hareketlilik yaşanacaktır. Bu yasanın düzenlemesi ile birlikte istihdamın aratacağına daha çok üreten, yenilikçi, daha kaliteli ürünler ortaya koyan bir piyasa olacağımıza ve ihracatla ülkeye döviz kazandıran yerli üreticilere yeni iş kapıları açacağına inanıyorum. Sorunun çözüm önerisini Mücevher İhracatçıları Birliği, İTO Kuyumculuk Komitesi ve Kuyumcukent Yönetimi’yle birlikte hazırladık. Hükümet ve muhalefeti ikna edici çözüm yollarını tespit ettikten sonra Kuyumcukent KİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş’la birlikte


Ankara’da hükümet ve muhalefet yetkilileriyle çeşitli toplantılar yaptık. Ve bugün 2005 yılından beri çözüm bekleyen bir sorunu geride bıraktığımız için mutluyuz, gururluyuz. ÖTV sıkıntısının gündemimizden kalkmasında büyük katkıları olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber ve Komisyon Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili (AK Parti’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı) Mehmet Muş’a özellikle teşekkür etmek istiyorum. Bu vesileyle Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek, CHP Grup Başkan Vekili Sayın Mehmet Akif Hamzaçebi ve MHP Grup Başkan Vekili Sayın Oktay Vural Bey’e de teşekkür ediyorum. Yeni ÖTV düzenlemesinde Borsa İstanbul çok önemli bir fonksiyona sahip olacak. BIST ile sektörün çalışmasının kolaylaşması adına bir takım çalışmalar yaptınız. Bu konudaki çalışmalarınız nelerdir? Yeni düzenle beraber taşların Borsa İstanbul üzerinden ithalinde herhangi bir vergi oluşmayacak. ÖTV ödemeden ithal edilecek taşlar ve yurt içinde çıkan mücevher taşlarının değerlendirilmesi ile beraber taş kesim atölyeleri ortaya çıkacak. Bu konu ile beraber Borsa İstanbul’a üyelik de önemini artırmıştır. Yurt dışından gelen taş borsa üzerinde kayıt yapıldığı takdirde vergi oluşmayacağı için üyelik çok önemli hale geldi. Başkanvekili Sayın Sarp Taranacı ile birlikte Borsa İstanbul Başkanı Sayın İbrahim Turhan Bey’i ziyaretimizde, sektörün katılımını artırmak için borsa üyelik ücretlerini 10.000 USD’den 1.000 USD’ye çekilmesi konusunda görüş birliğine vardık. Bununla birlikte üyelik prosedürünün kolaylaştırılması adına da bir takım çalışmalar gerçekleştirdik. Yeni ÖTV düzenlemesinden sektörün en yüksek faydayı sağlaması için BIST üyeliğinin tabana yayılması gerektiğini düşünüyoruz. Şubat ayından itibaren önemli ciro kayıplarına sebep olan kredi kartı taksit yasağının sona ermesiyle birlikte iç pazarda meydana gelmesi muhtemel hareketlenmeyle ilgili düşünceleriniz nelerdir? Yönetime seçilirken daha mazbatayı almadan üzerinde çalıştığımız bir konu oldu. Nuruosmaniye’de yaptığımız kitlesel basın açıklaması ve BDDK Başkanı başta olmak üzere sektörün temsil kurumlarıyla temas içinde Ankara’da yürüttüğümüz çalışmalar sonuç verdi. Muhtemelen önümüzdeki haftalarda kuyumculuk satışında taksitli satış imkanı yeniden başlayacak. Bankalar arası Kart Merkezi’nin verileri ve İKO olarak Boğaziçi Araştırma ve Danışmanlık şirketiyle birlikte kuyumcular üzerinde yaptığımız Mücevher Sektörü Endeksi ve Paneli araştırması, kredi kartı taksit yasağının satışlarda yüzde 50’ye yakın bir düşüşe neden olduğunu ortaya çıkardı. Söz konusu yasağın ortadan kalkması özellikle yılbaşı öncesinde sektörde bir hareketlenme oluşacağını bekliyoruz. Umarız ki, taksit yasağının kalkmasından kısa bir süre sonra da sektör kayıplarını en kısa zamanda telafi edebilecektir. Özellikle perakende mağazacılık alanındaki en önemli problemlerden birisi haksız fiyat rekabeti. Siz bunun önüne geçmek için fiyat birliği uygulamasını öneriyorsunuz. Bu konudaki çalışmalarınız nelerdir? Perakendeci sektör mensuplarının önündeki en önemli sorunlardan birisi haksız fiyat rekabetidir. Bu rekabet her geçen gün artmakta ve sektöre verdiği zarar büyümektedir. Pek çok semtimizde çok düşük karlarla hatta zararına satışlar dahi yapıldığını gözlemliyoruz. Bu çeşit bir rekabetin hiç kimseye faydası olmadığı gibi sektöre büyük zararları sözkonudur. Zaman zaman bu rekabet sebebiyle zincirleme sorunlar da ortaya çıkmaktadır. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse ; Rekabetin yaşandığı bölgelerde perakende satışta çok

rekabet yaşadıkları için alırken kazanma politikası izlemektedirler.Bu yüzden üreticilere fiyat baskısı yapmaktadırlar. Üreticiler de bu durum karşısında satış yapabilmek için zor durumda kalmaktadırlar. Daha sonra üreticiler arasında rekabet başlamakta ve bunun sonu gelmeyen kimseye herhangi karı olmayan bir fiyat politikası izlenmektedir. Haksız fiyat rekabeti karları alıp götürmektedir. Bazen son tüketiciler perakende mağazaları birbirleri ile kıyaslayarak çok karlı duruma geçmektedirler. Çözüm için Fiyat konusunda odamızın bütün üyelerine sunduğu bir sistem vardır . Bu sistem eskiden paralı iken biz göreve geldikten sonra hiçbir kurulum ücreti alınmamaktadır . Bununla beraber kaldı ki tüketici yasasına göre vitrinlerin görünür bir yerinde satış fiyatlarının belirtilmesi gerekmektedir. Bu konunun çözümü için sürekli semtlerdeki üyelerimizi ziyaret ediyor ve tavsiye edilen fiyatların yayınlandığı panoların kullanımının yaygınlaşması için gayret gösteriyoruz. ÖTV ve taksit yasağı sonrasında Tarihi Yarımada’nın sorunlarının çözümü için çalışmalara başladınız. Bu konuyu biraz açar mısınız? ÖTV ve kredi kartına taksit yasağı konularında amaçlarımıza ulaştık. Bu konularda sonuç aldıktan sonra diğer sektörel sorunların üzerinde çalışmaya başladık. Tarihi Yarımada’nın bugünkü halinin önemli bir sorun teşkil ettiği düşüncesindeyiz. Dünyanın en eski ve en önemli ticaret merkezlerinden birisi olan bu bölgenin çok ciddi bir rehabilitasyon ve restorasyon projesine ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Trafikten çarpık yapılaşmaya, güvenlikten hanutçulara kadar çok sayıda problemin çözümü için yerel yönetimler kadar özel sektöre de görevler düştüğü kanaatindeyiz. Önümüzdeki süreçte yerel yönetimler ile birlikte hareket ederek Tarihi Yarımada’nın olması gerektiği forma kavuşması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. Bu konuda sektörün diğer kurumları ile de işbirliği içerisindeyiz. Mücevher İhracatçıları Birliği ile birlikte oluşturduğumuz özel bir komisyon ile bu konudaki çalışmalara başladık. Bu konu hakkında Fatih belediye başkanımız Sayın Mustafa Demir ile görüşmeler yapmaktayız. Sayın Başkanımıza da burdan bu konuda bize gösterdiği ilgi ve alakadan dolayı çok teşekkür ederiz. Önümüzdeki günlerde tarihi yarımadayı hep beraber gezip sorunları yerinde görerek çözüm önerilerimizi paylaşacağız. İstanbul Kuyumcular Odası Yönetimi olarak önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz nelerdir? İKO Yönetim Kurulu’nun her biri kendi alanında uzman isimlerden oluşuyor. Biz, yaptıklarımızla sektöre ivme kazandırmaya ve fark yaratmaya devam edeceğiz. Türk kuyumculuk sektörü, son yıllarda özellikle istihdam önemli kayıplar yaşadı. Bu kayıpları yeni yatırımlarla telafi etmemiz gerekiyor. Bu anlamda, sektörün önünü açacak tüm sorun ve sıkıntılarda öncü olmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar hep elimizi taşın altına koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Sektörümüzün gelişmesini engelleyen uygulamalardan biri de firmalara altın ayar kontrolü ve kıymetli taşların niteliğinin tespiti ve ekspertiz düzenlenmesi konusunda verilen yetkilerdir. Çeşitli suistimalere açık bu düzenlemeden vazgeçilerek, AB uygulamaları ışığında uzmanlığın yanında objektif ve tarafsızlığın gerektirdiği expertiz raporları için sadece Darphane ve İstanbul Kuyumcular Odası gibi kurumların yetkilendirilmesinin doğru olacağına inanıyoruz. Yetkili ayar evleri sorununun çözümü için Gümrük Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı’yı ziyaret ettik. Bu konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz. İKO Yönetim Kurulu olarak sektörün kronikleşmiş birçok sorununu çözüm getirdik, bundan sonra da getirmeyi sürdüreceğiz. SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 55


Altın Dünyası röportaj

Uzun yılların vermiş olduğu tecrübe ile geleneksel yapısını, genç ve yenilikçi kadrosu ile destekleyen Jival, farklı çizgisi ile istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Jival Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu, Jival’in marka olmanın vermiş olduğu gurur ile sektördeki verimliliğini her geçen yıl artırdığını söylüyor. önümüzdeki döneme yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Pırlantada ÖTV’nin kaldırılması, sektörün önünü iç pazarda açtığı gibi uluslararası pazarlarda da rekabetçi olmasını sağlayacaktır. Sektörde taksitin sonlandırılması altından çok pırlantayı etkilemiştir. Tekrar taksit imkânının getirilmesi, sektöre ciddi anlamda katkı sağlayarak satış kayıplarının geri alınmasında önemli rol oynayacaktır.

Gençoğlu, Jival’in çalışmaları, sektörel gündem ve yaklaşan 12.Yıldız Kuyumcular Buluşması’na ilişkin sorularımızı yanıtladı. Her yıl düzenlediğiniz, artık gelenekselleşen Jival Yıldız Kuyumcular buluşmasına yönelik hazırlıklarınız neler? Bu yıl 12.sini düzenleyeceğimiz Geleneksel Yıldız Kuyumcular Buluşması’nda her yıl olduğu gibi müşterilerimizin mutlak memnuniyeti için sürdürdüğümüz çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. 16-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek olan 12.Yıldız Kuyumcular Buluşması kapsamında altın ve pırlanta ürünlerimize ait yeni Sonbahar-Kış koleksiyonlarımızı müşterilerimizle buluşturacağız. Altın bölümlerinde Jival’in klasikleşen gelin setleri farklı çizgilerle yer alacak. Pırlantada ise renkli taşların ağırlıklı olduğu fantazi mücevherler ve çıtır ürünler hazırlandı. Özellikle son bir yılda seçim ekonomisinden kredi kartı yasaklarına kadar pek çok olumsuzlukla karşı karşıya kalındı. Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse kredi kartına taksit yasağının kalkmasıyla birlikte sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisi olumluya döndü. Oluşan bu havanın

56 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Gerek Türkiye gerekse dünyadaki gelişmeler firmaların iç ve dış pazarlardaki faaliyetlerinde belirleyici rol oynuyor. Firmanızın satışlarında iç ve dış pazar dağılımı nedir önümüzdeki dönemdeki stratejilerinizle ilgili ipuçlarını bizimle paylaşabilir misiniz? Firmamız satışının büyük bir kısmını iç pazara yoğunlaştırmıştır. Bunun yanında da Ortadoğu ve Balkan ülkelerinde ağırlıklı olmak üzere dış pazarları da geliştirmek üzere çalışmalarımız devam etmektedir. Yılın son çeyreğine girdiğimiz şu günlerde 2014 yılını firmanız adına nasıl değerlendiriyorsunuz? 2015 yılı ile ilgili beklentileriniz nelerdir? 2014 yılı sektör için özellikle kredi kartı taksit yasağı ile birlikte olumsuzlukların hâkim olduğu bir yıl oldu. Biz de Jival olarak kendi içimizde uyguladığımız kurumsal pazarlama tekniklerimizle, satışları hareketlendirmek için, franchise mağazalarımıza yönelik dönemsel kampanyalar düzenledik ve Sosyal medya ve basın aracılığıyla da perakende müşterilerimize, bu kampanyalarımızı duyurduk. Bu döneme uygun olarak ürettiğimiz çözümlerle sektör olarak %25 - %30 civarında küçülme yaşanmasına rağmen 2014 yılı için belirlediğimiz hedeflere yaklaştık. Bu yılı genel ciro anlamında 2013’ten daha yüksek kapatacağımızı öngörüyoruz.



Altın Dünyası haber

Mücevher İhracatçıları Birliği’nin ilk 8 aylık verileri açıklandı. Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün ilk 8 aydaki doğrudan ihracatı 1.469 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1.426 milyon dolardı. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da en büyük pazarımız Birleşik Arap Emirlikleri olurken, toplam ihracatımızın %89’u Altın Takı kategorisinden gerçekleştirildi. 58 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


M

ücevher İhracatçıları Birliği’nin 2014 yılı Ocak-Ağustos dönemine ilişkin performans raporları hazırlandı. Yılın ilk 8 aylık döneminde Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün gerçekleştirdiği toplam doğrudan ihracat 1.469 milyon dolar olurken geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %3 oranında bir artış meydana geldi. Geçtiğimiz yılın ilk 8 ayında gerçekleştirilen ihracat toplamı 1.426 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Orta Doğu en büyük pazar Bu yılın ilk 8 aylık döneminde en büyük ihraç pazarımız Yakın, Orta ve Doğu Asya olarak gerçekleşti. Bu bölgede bulunan ülkelere gerçekleştirdiğimiz ihracat toplamı 588 milyon dolar oldu. Bu toplam ihracatımızın

%40’ını bu bölgedeki ülkelere yaptığımız anlamına geliyor. Bu bölgeye geçtiğimiz yılın aynı döneminde gerçekleştirdiğimiz ihracat toplamı 629 milyon dolardı. Bölgede devam eden siyasi istikrarsızlık ihracat rakamlarımızın %6,5 oranında gerilemesine sebep oldu. (Tabi burada her iki yılda gerçekleştirilen ihracat işlemlerinde uygulanan altın/ ons fiyatlarını da değerlendirmek gerekiyor.) Sözkonusu dönemde sektörün en büyük ikinci pazarı

%20,6’lık payla Avrupa Birliği ülkeleri olurken, toplam ihracatımızın %17,6’sı Diğer Avrupa ülkelerine yaptığımız satışlardan gerçekleşti.

Yakın, Orta ve DOğu asYa ile Diğer avrupa bölgelerinDe ihracatımız gerilerken, avrupa birliği’ne gerçekleştirDiğimiz ihracatı %23, kuzeY amerika’Ya ise %13 oranında arttırdık.

İlk üç pazarımızın toplam ihracatımız içindeki payı %78,2 olurken bir zamanlar en büyük pazarlarımızdan biri olan Kuzey Amerika’nın toplam satışlarımız içindeki payı %6’da kaldı. Yakın, Orta ve Doğu Asya ile diğer Avrupa bölgelerinde ihracatımız gerilerken, Avrupa Birliği’ne gerçekleştirdiğimiz ihracatı %23, Kuzey Amerika’ya ise %13

BÖLGELERE GÖRE İHRACAT

DEĞER (USD)

DEĞER (USD)

%

MİKTAR

%

YAKIN, ORTA, DOĞU ASYA

629.229.907

588.342.719

-6%

-40.887.189

40%

AVRUPA BİRLİĞİ

246.828.722

302.526.312

23%

55.697.590

21%

DİĞER AVRUPA

317.743.561

258.634.644

-19%

-59.108.917

18%

KUZEY AMERİKA

80.701.923

91.455.337

13%

10.753.414

6% 16%

DİĞER

152.115.179

228.978.646

51%

76.863.467

TOPLAM

1.426.619.292

1.469.937.657

3%

43.318.365 SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 59


Altın Dünyası haber

Ocak – Ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülke Birleşik Arap Emirlikleri oldu.

ÜLKE

DEĞER (USD) DEĞER (USD) DEĞİŞİM

BAE

367.239.745

348.161.676

-5%

IRAK

210.993.622

171.213.657

-19%

ABD

73.724.831

82.934.165

12%

RUSYA

123.056.076

65.941.523

-46%

LİBYA

38.542.356

58.416.578

52%

LİTVANYA

64.378.026

54.426.074

-15%

KIRGIZİSTAN

28.294.289

53.843.885

90%

ALMANYA

63.070.035

50.966.288

-19%

AZERBEYCAN

42.350.984

48.169.019

14%

HONG KONG

26.292.292

43.264.658

65%

5.230.189

42.149.473

706%

KAZAKİSTAN

69.381.744

39.654.233

-43%

İSRAİL

29.860.390

38.575.453

29%

7.487.695

27.875.544

272%

İTALYA

21.463.997

27.411.684

28%

SİNGAPUR

12.664.768

20.198.100

59%

UKRAYNA

22.517.193

18.838.935

-16%

6.423.758

16.289.639

154%

POLONYA

10.586.499

14.672.088

39%

ÇEK CUMHURİYETİ

10.985.991

13.304.976

21%

192.074.813

233.630.010

22%

1.426.619.292

1.469.937.656

3%

BELÇİKA

LETONYA

LÜBNAN

DİĞER GENELTOPLAM

60 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

oranında arttırdık. ABD ve Avrupa ekonomilerindeki toparlanma ihracat rakamlarımıza da olumlu yansıdı. İlk sırada Birleşik Arap Emirlikleri geliyor Ocak – Ağustos döneminde en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak ilk 2 sırayı paylaştı. Ortadoğu’da yaşanan gerginlik Birleşik Arap Emirlikleri’ne yaptığımız ihracatın %5, Irak’a gerçekleştirdiğimiz ihracatın ise %19 azalmasına sebep oldu. Rusya – Ukrayna krizi de ihracatımızı olumsuz etkiledi. Rusya’ya gerçekleştiridğimiz ihracat 123 milyon dolardan 66 milyon dolara gerileyerek %46 azalış gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinde yaşanan hareketlenme sebebiyle bu

ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracat %12 artmış durumda. Böylece ABD uzun bir süreden sonra Rusya’dan daha fazla ürün sattığımız bir ülke haline geldi. Libya, Kırgızistan, Azerbaycan ve Hong Kong ihracatımızı arttırdığımız ülkeler arasında yer aldı. Ocak-Ağustos 2014 döneminde gerçekleştirdiğimiz 1.469 milyon dolar ihracatın 1.303 milyon doları Altın Takı satışlarımızdan gerçekleşti. Bu toplam satışlarımız içinde %89’luk bir pay anlamına geliyor. Altın takıdan sonra en çok ihracını gerçekleştirdiğimiz ürün grubu ise 69 milyon dolarla Gümüş Takı. Yüksek katma değerin yaratıldığı Pırlantalı Mücevher kategorisinin toplam satışlarımız içindeki


MAL GRUBU RAPORU

MAL GRUBU

DEĞER (USD)

DEĞER (USD)

DEĞİŞİM

PAYI

1.278.792.928

1.303.289.333

1,9%

89%

GÜMÜŞ TAKI

67.976.824

69.227.099

1,8%

5%

PIRLANTALI ALTIN

31.538.155

45.135.445

43,1%

3%

KAPLAMA VE ARTIKLARI

8.499.151

16.820.408

97,9%

1%

BİJUTERİ

9.181.312

9.300.613

1,3%

1%

10.396.721

7.648.798

-26,4%

1%

İNCİ

2.052.817

5.318.105

159,1%

0%

YARI İŞLENMİŞ ALTIN

7.576.225

5.251.725

-30,7%

0%

SAAT VE PARÇALARI

3.271.963

3.652.821

11,6%

0%

YARI İŞLENMİŞ GÜMÜŞ

6.629.350

3.398.521

-48,7%

0%

PIRLANTALI GÜMÜŞ

320.955

505.157

57,4%

0%

DİĞER

382.892

388.269

1,4%

0%

-

1.363

ALTIN TAKI

DİĞER

METAL PARALAR GENEL TOPLAM

1.426.619.292

1.469.937.657

3,0%

payı ise sadece %3 düzeyinde. Kısacası sektör olarak toplam ihracatımızın tamamına yakınını rekabetin yoğun olduğu ve kar marjlarının düşük olduğu altın takı grubundan elde ediyorken pırlantalı mücevher kategorisinde almamız gereken çok yol olduğu değerlendirmesini yapmak mümkün. Değerli taş ithalatında alınan özel tüketim vergisinin kaldırılmasının, sektörün ihraç kalemlerinin oransal dağılımına etkilerini önümüzdeki dönemde dikkatlice takip etmek gerekiyor. Sektör uzmanları, yeni ÖTV düzenlemesinin pırlantalı mücevher ihracatımızı son derece olumlu etkileyeceği noktasında görüş bildiriyorlar.

Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün 2014 yılının ilk 8 ayında gerçekleştirdiği doğrudan ihracat. (Milyon USD)

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 61


Altın Dünyası röportaj

Altınbaş’ın yıldızı Hong Kong’da parladı Sektörün dev markası Altınbaş Mücevherat’ın uluslararası marka olma yolunda yolculuğu devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en prestijli ödüllerinden birisi olan Luxury Lifestyle Awards’a layık görülen Altınbaş, dünyanın en büyük mücevher fuarı Hong Kong Jewellery Show’da Premier Hall’de yer aldı. Altınbaş Mücevherat CEO’su Ali Bulut Hong Kong Fuarı ile ilgili izenimlerini Altın Dünyası ile paylaştı. Hong Kong fuarına katılım nasıldı, ziyaretçi profilini değerlendirebilir misiniz? Artık ticaretin kalbinin Hong Kong’da attığını söyleyebiliriz. Hong Kong Fuarı, her zaman olduğu gibi dünyanın birçok yerinden gelen renkli katılımcılara ev sahipliği yaptı. Hong Kong fuarı, dünyanın çeşitli ülkelerinden katılım gösteren mücevher üreticileri, ithalat ve ihracatçıları, koleksiyoncuları ve uzmanlarını ağırladı. Ayrıca bu fuar, dünyanın önemli perakende ve toptan alıcılarının birleşme noktası oldu. Uluslararası Markalar Salonu’nda İtalyan ve diğer batılı markalarla birlikte yer alan Altınbaş standı büyük ilgi gördü. Burada özellikle ABD, Körfez ve Rusya’dan alıcılardan ciddi talepler aldık. Önümüzdeki dönemde bu ülkelere ihracatımızın artmasını hedefliyoruz.

Dünyanın en önemli fuarlarından birisi olan Hong Kong Jewellery Show firmanız adına nasıl geçti? Hong Kong, Çin’in dünyaya açılan penceresi ve başta ABD olmak üzere dünya alıcılarının da en önemli durağı… Asya’nın en büyük serbest pazarı ve limanı, en canlı ticaret üssü, endüstri ve turizm merkezi Hong Kong, yatırımcılara büyük fırsatlar sunuyor. Hong Kong mücevher ve kuyumculuk konusunda çok önemli bir yere sahip. Dünyanın dördüncü büyük mücevher ihracatçısı durumunda. Hong Kong Mücevher Fuarı, mücevher sektöründe dünyanın en büyük buluşmasına imkan sağladı. Fuarda, Mücevher firmaları özel koleksiyonları, farklı konsept ve sunumlarıyla büyük ilgi topladı.

Hong Kong Mücevher Fuarı’na sektöründeki dünyaca ünlü firmalarla birlikte katıldık. Katılımcı firmaları ilgi odağı üreticiler olmasına karşın bizim amacımız, perakende alanında derinleştirdiğimiz faaliyetlerimizi desteklemek için yurt dışında kuracağımız yeni bağlantılar ile birlikte satış ağımızı genişletmek ve yeni franchisingler vermekti. Altınbaş olarak Hong Kong ile birlikte yurt dışı genişleme projesine bir yenisini daha ekledi. Şirketin Hong Kong’da açılan şubesi, dünyanın en hızlı büyüyen lüks pazarından pay almak için projeler geliştirmekten sorumlu olacak. Bu anlamda Dubai, Pakistan ve Kuveyt’ten yatırımcılarla olumlu görüşmelerimiz oldu. Tüm bunlar ileri dönem hedeflerimiz için olumlu gelişmeler.

62 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Fuara özel koleksiyon hazırladınız mı? Fuarda hangi ürünlerinizi müşterilerin beğenisine sundunuz? Mevcutta var olan özel koleksiyonlarımızın yanında Most koleksiyonumuzu ekleyerek katılımı gerçekleştirdik. Most koleksiyonunun farkı ekstra faset sayısına sahip olmasıdır. Özel üretim ile faset sayısı arttırılmış Most Diamond’ ın, ışığı yansıtma kapasitesinde dolayı pırlantayı çok daha parlak kılıyor. Ayrıca Queen, Love, Otto ve Icon kategorilerin yanında Katre ve Hanedan gibi koleksiyonlarımızı müşterilerin beğenisine sunduk. Şık tasarımı fuar içi aktiviteleri ile dünyanın önemli perakende ve toptan alıcılarının yanı sıra medyanın da rağbet ettiği Altınbaş standında, şirketin lüks pırlanta ve otantik elmas koleksiyonları sergilendi. Özellikle 2014 yılında çıkan Padişah Tuğralı Hanedan koleksiyonunun çok dikkat çekti.


On the basis of the power granted by our deep-rooted history,

REACHING OUT TO NEW SUCCESS STORIES IN EVERY FIELD OF THE STOCK EXCHANGE BUSINESS

The strategic partnership with the NASDAQ OMX Group, back-to-back outstanding investments on stock exchange technology, efforts within the framework of İstanbul International Financial Center project, new financial products, new markets… Borsa İstanbul, rising on a deep-rooted history dating back to the world’s oldest known exchange Aizanoi to Dersaadet Bonds Market and İMKB, marches towards the leadership of its region, while making steps that will direct the future of the exchange business and proudly reaching out to its ambitious targets.

www.borsaistanbul.com


2014 yılının başında gittiği yapısal revizyon ile pırlanta ürün gamına altını da ekleyen PERA, bu gelişmenin pozitif yansımalarıyla istikrarlı büyümesini sürdürüyor. PERA birbirinden özel koleksiyonlarını iş ortakları ile ilk kez İstanbul Jewelry Show Ekim fuarında buluşturmaya hazırlanıyor. PERA Genel Müdürü Serdar Nerezoğlu, Altın Dünyası’na verdiği röportajda önümüzdeki döneme ilişkin projeleriyle sektörde farkındalık yaratacaklarını söylüyor. PERA özellikle son dönemde gösterdiği performans ile istikrarlı büyümesini sürdürüyor. Son bir yıldır sektörde durgunluk yaşanırken PERA’nın bu yüksek performansı ortaya koymasının altında yatan kritik başarı faktörleri nelerdir? PERA son dönemde ciddi bir yapılanma sürecine girdi. Pırlanta pazarının dışında, altın ürün grubuna da giriş yapması, hızla Türkiye geneline yayılmasını sağladı. Pırlanta ve altın farklı stratejilerle yönetilmeye başlandı. Güçlü ve dinamik ekip, tecrübelerini de birleştirerek, farkındalık yaratmak için çalışmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de, gerçekleşen yeni projelerle, sektörde yarattığımız farklılığı daha net görebileceksiniz. Özel dönemlerde sektörün cirolarında önemli bir atış yaşanıyor bunlardan bir tanesi de yılbaşı. Yılbaşı alışverişine yönelik olarak yaptığınız çalışmalar nelerdir? Fuarda ilk kez lanse edeceğimiz bir koleksiyonumuzu, yılbaşında tanıtmayı planlıyoruz. Özel bir ürün. Tasarım tescili de PERA’ya ait. Kendimize ait ürünümüzü, lanse etmek de bizim için ayrı bir gurur olacak. Yılbaşına yönelik özel projeler hayata geçireceğiz, bu yüzden de çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Yakın dönemde sunduğunuz veya sunmaya hazırlandığınız yeni koleksiyonlarınız var mı? Biraz bahseder misiniz? Biraz önce de bahsettiğim gibi, pırlantada özellikle de ilk lansmanını fuarda yapacağımız, ancak tanıtımını yılbaşında yapmayı planladığımız bir koleksiyonumuz var. Bu pırlanta ürün grubuna ait. Bunun dışında da, fuar dönemi için hazırladığımız bir altın koleksiyonumuz olacak. Bunları fuar döneminde ilk kez iş ortaklarımız ile buluşturacağız.

“Bu fuarda da PERA ses getirecek” Fuarda PERA’yı ziyaret eden iş ortaklarınız hangi yeniliklerle ve sürprizlerle karşılaşacaklar? Fuarda standımızda ilk kez farklı bir teknik kullanarak mücevher sunumu yapacağız. Hem altın bölümünde, hem de pırlanta bölümünde bu teknikler kullanılacak. Bu yüzden de sektörde ilk kez bu tarz bir sunum ile farkındalık yaratmaya çalışacağız. Hem pırlanta, hem de altın için tasarladığımız özel koleksiyonlarımız ile de ilk kez fuarda iş ortaklarımızın karşısına çıkacağız. Bu fuarda da PERA ses getirecek, hep birlikte bunu göreceğiz. 2015 hedefleriniz nelerdir? Hedefimiz iç piyasada hızla yayılma politikamızı, yurtdışında da sağlamak. Altın bu anlamda bizi destekleyen bir ürün grubu. Farklı bölgelerin beklentilerine göre ürün üretebilme gücümüzün olması da aslında işimizi kolaylaştırmakta. Yeni dönemde ihracat pazarını da içine alacak özel çalışmalarımız olacaktır. 64 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

YASAL DÜZENLEMELERİN OLUMLU ETKİSİ FUARA YANSIYACAK Sektörün önde gelen ihracatçı firmalarından Hemera Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi, son dönemlerde değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin kaldırılması ve kredi kartına taksit yasağının sona ermesi gibi gelişmelerin İstanbul Jewelry Show’u olumlu etkilemesini beklediklerini belirtti. Özellikle yılbaşı alışverişi döneminin iç piyasada önemli bir hareketkiliğe yol açacağını tahmin ettiklerini ifade eden İsa Çiftçi ihraç pazarları ile ilgili düşüncelerini de aktardı. Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün lider firmalarından Hemera Kuyumculuk istikrarlı büyümesine devam ediyor. Üretimin önemli bir kısmını ihraç eden Hemera, iç pazara yönelik de ciddi satış ciroları gerçekleştiriyor. Hemen hemen her ürün grubunda oldukça geniş bir yelpaze ile müşterilerine hizmet veren firmanın Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında İstanbul CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show öncesi değerlendirmelerini Altın Dünyası’na şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Yaklaşmakta olan İstanbul Jewelry Show daha önceki yıllarda gerçekleştirilen fuarlara nazaran ayrı bir öneme sahip olacak. Yıllardır çözümü için yoğun çaba sarfettiğimiz değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin kaldırılması sonrasında düzenlenen ilk fuar olması ve BDDK’nın kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksit yasağına son vermesi sonrasına denk gelmesi sebebiyle bu fuarın farklı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse taksit yasağının kalkması sektörü son derece olumlu etkileyecek gelişmeler. Bu gelişmelerden özellikle kart yasağının yaklaşmakta olan yılbaşı alışveriş

66 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

döneminide önemli bir hareketlenmeye sebep olacağı kanaatindeyim. Daha önce de belirttiğim gibi değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkması da piyasalar için oldukça önemli bir gelişme. Ancak bu düzenlemenin pozitif etkilerinin sektöre yansımasının kısa vadede gözlenmesi pek mümkün olmayacaktır. Ancak uzun vadede sektörün uluslaraarası pazarlarda son derece önemli bir rekabet avantajına sahip olacağı bir gerçek. Biz Hemera Kuyumculuk olarak Türkiye’nin 2023 ihracat vizyonu çerçevesinde üzerimize düşen görevi yerine getirmek adına hazırlıklarımıza sürekli devam ediyoruz. Tüm sektörümüz ile birlikte bizlerden beklenen performansı göstermek için durmadan çalışıyoruz. Her ne kadar güney sınırımızda yaşanan istikrarsızlık sektörün ihracat performansı açısından bir dezavantaj gibi görünse de firmalarımız pazar farklılaştırma çalışmaları ile bu zorluğun üstesinden geldi. Bunu en azından kendi firmamız için söyleyebilirim. Bu süreçte tüm üretim birimlerimiz tam kapasite ile çalışmaya, tasarım departmanımız yeni koleksiyonlar geliştirmeye devam etti. Yurtiçi ve yurtdışı pazarlama ekiplerimiz çalışmalarında hız kesmedi. Bu çalışmalarımızın karşılığını da aldık. Her fuarda olduğu gibi İstanbul Jewellery Show 2 içinde son derece iyi hazırlandık. Fuarda standımızı ziyaret eden misafirlerimiz hemen hemen her ürün grubundan oldukça zengin bir ürün çeşidini görme şansına sahip olacaklar. Bu fuarın da öncekiler gibi yoğun geçeceğini tahmin ediyoruz. Tüm sektörümüze hayırlı bir fuar diliyorum.’’



Altın Dünyası haber

Değerli taş tedariği alanında sektörün önde gelen isimlerinden Lavin Pırlanta sunduğu profesyonel organizasyonu ile iş ortaklarının çözüm ortağı olmaya devam ediyor… Sektörün önündeki önemli engellerden birisi olan değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkmasının etkilerinden bahseden Lavin Pırlanta Firma Ortağı Cem Mağzalçioğlu, bir başka sektörel sorun olan etik dışı pazarlama faaliyetleri konusuna da çözüm getirilmesine ilişkin sektör temsilcilerine çağrıda bulundu. Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse kredi kartına taksit yasağının kalkmasıyla birlikte sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisi olumluya döndü. Oluşan bu havanın fuara olası yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Şu anda yalnız kuyumculuk sektörüyle alakalı olmamakla birlikte tüm sektörlerde oldukça büyük sıkıntılar söz konusu. Bir de lüks tüketim olmasından dolayı son 1 yıldaki seçim ekonomisinden kredi kartları yasaklarına kadar önümüzde birçok engel çıktı ve dolayısıyla 2014 yılını sektör olarak çok iyi geçirdiğimiz söylenemez. Ancak ÖTV düzenlemesi, kredi kartına taksitin açılması sektörde ufak da olsa bir hareketliliğe yol açtı. Gerçekçi olmak gerekirse bu olumlu havanın fuarda ufak bir hareketlenmeye yol açacağını öngörmekteyiz. Artık sektördeki birçok firma üretim, ürün tedariği vb. organizasyonlarında bütçelerini belirleyerek iş yaptığı için fuarlarda daha verimli hale geliyor. Özellikle taksit yasağının kalkmasının perakendeci firmalar açısından çok çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Sektörde pırlantalı mücevher pazarının gelişmesine paralel olarak firmaların değerli taş tedariği sağlayan iş ortaklarını seçmelerinde daha hassas davrandıklarını gözlemliyoruz. Sektörde bu bilincin yerleşmesinin sizin gibi profesyonel firmaların çalışmalarına etkileri nelerdir? Biz Lavin Pırlanta olarak sektörde yönetim, pazarlama, ürün tedariği ve satış aşamaları olarak en iyi organizasyona sahip pırlanta tedarikçilerinden biri konumundayız. Bunda geniş pazarlama ağımızın yanı sıra yurtdışı bağlantılarımızın ve ku-

yumculuk sektöründeki eski firmalardan biri olmamızın etkisi çok büyük. Piyasadaki firmalar özellikle son zamanlarda artık bizim tarzımızdaki tedarikçilerle çalışmayı tercih ediyorlar. Buradaki en büyük nedenlerden biri yıllardır dediğimiz gibi kalitesi çok çok düşük pırlantaların ve hatta zaman zaman menşei belli olmayan pırlantaların piyasaya girmesinden dolayı son kullanıcıyla yaşadıkları problemlerdir. Lavin Pırlanta olarak biz üretimlerinden satış aşamasına kadar müşterilerimizle hep bilgi paylaşımı içindeyiz. Bunun da bizimle iş yapan esnafımızı oldukça mutlu ettiğini görüyoruz. Artık rekabetin bu kadar kıran kırana olduğu tüm piyasalarda bu tarz organizasyonları olmayan firmalar 2-3 sene içinde sektörden çekilmek zorunda kalıyorlar. Bu iş her zaman dediğim gibi bilgi birikim ve sermaye organizasyonuyla alakalı bir olay. Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Ekim fuarı Lavin Pırlanta için oldukça önemli. Gerek yurtiçi gerek yurtdışından bizleri ziyaret edecek birçok müşterimiz olacak. Özellikle sertifikalı pırlantalar ve ağır pırlantalı ürünlerle süslediğimiz geniş koleksiyonumuzu müşterilerimizin beğenisine sunacağız. Firmanızın satışlarında iç ve dış pazar dağılımı nedir? Önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerinizle ilgili ipuçlarını bizimle paylaşabilir misiniz? Biz Lavin Pırlanta olarak ülkemizin hemen hemen tüm bölgelerine hizmet vermekteyiz. Yurt dışı operasyonlarımızı da tedarikçi olduğumuz firmalar aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte yurtdışı pazarlarda da faaliyet göstermek için faaliyetlerimiz devam etmekte. Honk Kong’dan sonra 2015 yılında Dubai ofisimizi de açmak için gerekli altyapı çalışmalarımızı yapıyoruz. Türkiye’nin sayılı taş tedarikçilerinden biri olarak devamlı olarak yurtdışında olmamız gerekiyor ve bu yüzden önemli piyasalarda faaliyet gösterebilmek adına elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz.

Pırlantaya olan güveni kaybediyoruz...

Yabancı menşeili kişileri piyasamızda ellerinde ne olduğu, nerden tedarik edildiği ve yurdumuza ne şekilde sokulduğu belli olmayan mallarla dolaşırken görmek bizleri oldukça üzüyor. Sektör içinde olan firmalar dünyanın neresine gidersek gidelim bu kadar rahat elimizde belgesiz ürünlerle dolaşabilir miyiz, ya da bizi dolaştırırlar mı? Lütfen odalarımız, derneklerimiz özellikle son günlerde yaptıkları başarılı çalışmalara bu konuyla ilgili bir çalışmayı da eklerlerse oldukça mutlu olacağız. Bu kişiler artık bırakın İstanbul’u, Ankara, İzmir yurdumuzda gidilmedik bölge bırakmadılar. Özellikle Anadolu’da zaman zaman pırlanta olmayan ürünleri bile esnafımızın iyi niyetini kullanarak sattılar. Bu da bizlere tüketici güvensizliği ve insanımızın pırlantadan uzak durması gibi etkenler olarak geri dönmekte. Yıllar içinde zorla kazandığımız pırlantaya olan güveni hızlı bir şekilde kaybetmeye başladık. 68 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

İSTANBUL ELMAS BORSASI’NDA İLK İŞLEM YAPILDI Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılması sonrasında ilk işlem Borsa İstanbul Değerli Madenler ve Değerli Taşlar Piyasası’nda gerçekleştirildi. Firması On Mücevherat adına ilk işlemi gerçekleştiren Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner ÖTV düzenlemesi sonrasında Türkiye’nin dünya elmas ticaretinde önemli merkezlerden birisi olacağını belirtti.

İSTANBUL (İHA) - Dünyanın en değerli emtialarının başında gelen elmas, BİST bünyesinde kurulan İstanbul Elmas Borsa’sında gerçekleştirilen ilk işlem ile ÖTV’siz olarak ithal edildi. Borsa üzerinden ticareti yapılan Elmas üzerindeki vergilerin kaldırılması ile elmas ticareti kayıt

70 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

altına alınırken, ihracat amaçlı elmas-pırlanta kullanan kuyumcular da kaybettikleri rekabet avantajını yeniden kazandılar. MİB Başkanı Ayhan Güner, İsrail, Belçika ve Dubai elmas borsalarının işlem hacminin 100 milyar doları aştığını belirterek Türkiye’nin de bu pastadan payını alacağını belirtti. Borsa İstanbul (BIST) bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Altın Borsası’ndan sonra sermaye piyasalarımız İstanbul Elmas Borsası ile de tanıştı. İstanbul Elmas Borsası’ndaki ilk işlem gerçekleştirildi. Borsa’daki ilk taş alımını firması On Mücevherat adına gerçekleştiren Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, İstanbul Elmas Borsası ile dünya piyasalarındaki fiyat dalgalanmalarının Türkiye’ye de anlık yansıyacağını ve kuyumcuların dünya piyasaları ile aynı fiyatlardan elmas temin ederek kaybettikleri rekabet avantajını yeniden yakaladıklarını anlattı. MİB Başkanı Ayhan Güner, İsrail, Belçika ve Dubai elmas borsalarının işlem hacminin 100 milyar Doları aştığını belirterek Türkiye’nin de bu pastadan payın alacağını belirtti. Gelişen bir ekonominin finans ayaklarının çeşitliliğinin önemine değinen Güner, “Nasıl varlıklı bir insanın evinde paranın yanı sıra altın,


pırlanta, yakut gibi değerli taşlar varsa; nasıl ki eskiden hükümdarların hazineleri bu değerli taşlarla daha da kıymetli hale geliyorsa; Türkiye ekonomisi de elmas ticareti sayesinde önemli bir eşik atlayacak.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Ben birazdan firmam On Mücevherat adına gerçekleştireceğim ilk işlem ile yurtdışından ithal ettiğim değerli taşları vergisiz olarak üretim süreçlerime sokacak, sonra bunları Türkiye’de işleyip katma değer yaratacak ve tekrar yurtdışına satacağım. İşte üreticiye destek budur. Daha önce yurtdışından gelen hammaddeye ÖTV ödüyorduk. Bu üretime çok büyük bir engeldi. Ama şu anda bizim için çok önemli, tarihi bir gün. Biz altın ihracatında dünyada söz sahibiyiz ama pırlantalı mücevherde, asıl katma değer yaratabileceğimiz alan olan mücevherde dezavantajlıydık. Hükümetimiz değerli taş ithalinde alınan ÖTV’yi kaldırarak sektörümüzün önünü açmış oluyor. İnşallah mücevher sektörü de bunu iyi değerlendirir. Hepimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Burada şu noktada dikkatinizi çekmek istiyorum; İsrail Elmas Borası’nın geçen yıl cirosu 17, Belçika Borsası’nın ise 58 milyar dolar. Türkiye bunların ikisinden de müşteri almaya talip. Biz bu kanun ile İstanbul’un elmas ticaretinde söz sahibi olmasını gerçekleştirmek istiyoruz. Uzun zamandır biz mücevherciler ile ilgili olumsuz bir kamuoyu oluşturulmuştu. Özellikle pırlantada KDV ödenmemesi noktasında eleştiriler yapılıyordu. Buyrun, pırlantada da KDV var. Biz üreticiler için ÖTV kalktı. Şimdi bundan sonra görev biz üreticilere düşüyor.

Bundan sonra bizim hedefimiz ihracatı ve istihdamı arttırmak olmalı. Burayı üretim ve dağıtım merkezi yapmak istiyoruz. Biz altın takıda dünyanın en kuvvetli ülkelerinden bir tanesiyiz. Ama pırlantalı takıda da kuvvetli olmak istiyoruz. Ortadoğu ve Avrupa’nın şu anda en büyük üretim merezi konumundayız. Türkiye çok büyük bir potansiyel. Biz bu potansiyeli değerlendireceğiz. Bu benim ve sektörüm için tarihi bir gün. 10 senedir bu konuda çok önemli çabalar sarf ettik. Bu çalışmalarımızın sonucu almış olmaktan son derece mutluyuz. Türkiye eğer bölgenin finans merkezi olacaksa mücevherin de merkezi olmalı dedik. İsrail’in 17, Belçika Borsası’nın ise 58 milyar dolar yıllık ciroları var. Biz ise 3 milyar ihracattan bahsediyoruz. Konuştuğumuz rakamlara bakın, bu ülkelerde dönen rakamlara bakın. Bu ticaret Türkiye’ye kayabilir. Hepsiden daha avantajlıyız. Bugün Rusya, Türki Cumhuriyetler, İran, Irak, Kuzey Afrika’dan bize gelmek çok kolay. Ancak Avrupa’ya gitmek için vize almak ve pek çok bürokratik işlem ile uğraşmak gerekiyor. Bunların hiçbirine gerek yok. Biz Belçika’da sağlanan şartları burada sağlarsak bu bölgelerin elmas ticareti Türkye’ye kayacaktır. Zaten altyapımız çok kuvvetli. Burası 1-2 sene sonra şaha kalkacaktır. ÖTV düzenlemesinin meyvalarını önümüzdeki sene sonundan itibaren toplamaya başlayacağız. Bu uzun soluklu bir süreç. Şimdi Mücevher İhracatçıları Birliği olarak dünyadaki bütün değerli taş toptancılarını Türkiye’ye davet edeceğiz. Onlarla toplantılar yapacağız. Dubai yerine burayı kullanmalarını isteyeceğiz.

Belçika İsrail ve Dubai borsalarında 100 milyar dolarlık bir yıllık ticaret hacmi sözkonusu. Bu yeni ÖTV düzenlemesi ile birlikte bu pastadan pay almak istiyoruz. Türkiye çok ciddi bir potansiye sahip iken sadece 2-3 milyar USD hacmimiz var. Bu pastanın %20’sini hedefliyoruz. Dubai’de bir şirketin %15’i yerli üzerine kayıtlı olmak zorunda. Büyük şirketler ve yahudiler bu yüzden oraya giremiyorlar. Oysa Türkiye’de 1 saatte şirket kurulur. Ticari ve hukuki açıdan hiç bir sorunumuz da yok. Bütün alt ya

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 71


Altın Dünyası haber pımız hazır durumda. Size sorarım, bir alıcı Rusya’dan Dubai’ye 8 saat uçmak mı ister yoksa buraya 2 saatte gelip alışveriş yapmak mı ister? Her bakımdan avantajlıyız. Şimdi bunu bütün dünyaya duyuracağız. Her konuda önemli çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan birisi de iletişim. Sesimizi tüm dünyaya duyurmak amacıyla yabancı bir dergi çıkarttık. Bütün dünya borsalarına gönderdik. Herkese bu sistemi anlatmamız lazım. Bizim daha çok yolumuz var. Belçika İsrail ve Dubai borsalarında 100 milyar dolarlık bir yıllık ticaret hacmi sözkonusu. Bu yeni ÖTV düzenlemesi ile birlikte bu pastadan pay almak istiyoruz. Türkiye çok ciddi bir potansiye sahip iken sadece 2-3 milyar USD hacmimiz var. Bu pastanın %20’sini hedefliyoruz. Sektörün geleceği, pırlantalı takıda. Ki bu katma değer üretilen alan. Esas gelir elde edilecek alan budur. Aynı altın takı gibi pırlantalı takıda da söz sahibi olacağız. Bu çıkarttığımız dergimizi Hong Kong fuarında dağıtmaya başladık. Dağıttığımız dergiler karşılığında 4500 adet kart toplandı. Bu derginin içinde Dünya Elmas Borsaları Birliği Başkanı Alex Popov gibi dünya mücevher endüstrisine yön veren çok önemli isimler yer alıyor. Her platformda sesimizi dünyaya duyuracağız. Bu konuda internet portalı çalışmalarımız da devam ediyor. İstanbul Elmas Borsası’nda 284 bin USD tutarında ilk işlem yapan Güner, önümüzdeki günlerde emas ticaretinin artan bir ivme göstereceğini ve sadece Türkler’in değil, dünya çapında elmas ticareti yapan herkesin bu güvenli ticaret ortamından yararlanabileceğini söyledi. Güner İstanbul’a ulaşımın kolaylığı ve Türkiye’de ticaret yapmanın avantajlar nedeniyle pek çok ülkeden işadamının da İstanbul Elmas Borsası’ndan iş-

lem yapmayı tercih edeceğini vurguladı. Güner bu sayede kısa süre sonra İstanbul Elmas Borsası’nın ciddi bir işlem hacmine ulaşacağını ve yatırımcılar için de yeni yatırım araçlarının gündeme gelebileceğini belirtti.

Çetin Ali Dönmez; ‘’Borsa ile sektör işbirliği daha da gelişecek.’’ Değerli taşta ÖTV’nin kaldırılması sonrasında yapılan ilk işleme ilişkin yapılan basın toplantısına katılan Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Çetin Ali Dönmez sektör borsa işbirliği ile çok önemli çalışmaların ortaya koyulacağını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Borsa İstanbul adına da başta Ayhan Güner olmak üzere sektörümüzün diğer katılımcılarına çok teşekkür ediyorum. Burada sadece ilk işlemi Ayhan Bey yapıyor ama diğer işlemler devam edecek. Bizim bu çalışmamız aslında sektör ile borsanın bir araya geldiğinde, ortak dili konuştuğunda neler yapabileceğinin de göstergesi. Sağ olsunlar TBMM’de bizi temsil eden miletvekilleri de çok önemli

çaba sarfettiler ve önemli bir adım atıldı. Ayhan Bey’in de söyledği gibi daha önce ÖTV’ye tabi olan kıymetli taşlar Türkiye’ye işçilik yapılmak, katma değer yaratılmak üzere ÖTV’siz gelecek. Ne zaman müşteriye satıldı, o zaman KDV ortaya çıkacak. Gerçekten bu çok önemli bir an. Bu işlem Borsa İstanbul Kıtmetli Taş Piyasası’nın ilk işlemi. Şu anda burada olanlar şunu da bilmeliler; Taşlar da fiziki olarak burada. Bu iş inşallah daha da gelişecek. Burada fiilen taşçıların bir araya gelmesi de bizim düşündüğümüz konulardan bir tanesi. Bir süre sonra Kuyumcukent’e taşınıyoruz. İnşallah bundan sonraki adımda paladyum ve platin konusunda TBMM’de elimizden gelen çabayı gösterip, bu madenlerin KDV’den muaf olması için çalışacağız. ÖTV düzenlemesi sektöre ve ekonomimize hayırlı olsun.’’ Mustafa Atayık ; ‘’ Yeni düzenleme ile pırlantalı mücevher ihracatçılarının önü açılmış oldu.’’ Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen imza törenine katılan Mücevher İhracatçıları

Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mustafa Atayık, bugün gerçekleştilen işlemin sektör açısından çok önemli olduğunu belirterek şu açıklamada bulundu; ‘’Daha önce tüketim değil, üretim vergilendiriliyordu. Yeni düzenleme ile pırlantalı mücevher ihracatçılarının önü açılmış oldu. Bundan sonraki süreçte Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü sahip olduğu potansiyeli kullanarak çok önemli ihracat rakamlarına ulaşma şansı yakalamış olacaktır. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak, sektörünün gelişimine katkı sağlayacak projelere imza atmaya devam edceğiz.’’ 72 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Mustafa Atayık, değerli taş ithalatında uygulanan Özel Tüketim Vergisi’nin kaldırılması ile ilgili düzenlemenin yasalaşması ile birlikte Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektöründe yeni bir dönemin başladığını, sektörün 2023 ihracat hedefine ulaşması adına çok önemli bir adım atıldığını söyledi. Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün önündeki en önemli engellerden birisi olan ÖTV kaldırıldı. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Değerli taş ithalatında alınan %20 özel tüketim vergisi sektörümüzün dünya ile rekabette önünde duran en önemli engellerden birisidir. Bu sorun çözülmeden uluslararası pazarlarda özellikle pırlantalı mücevher ürün grubunda rekabetçi bir konumda olabilmemiz son derece güçtür. Bu yüzden çok uzun bir süredir bu konuda sonuca ulaşabilmek adına büyük çabalar sarfediyorduk. Yapılan bu özverili çalışmalar neticesinde mutlu sona ulaştık. ÖTV ile ilgili önergenin torba yasa kapsamında Meclis’te görüşülerek kabul edilmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da imzalanması sonrasında Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nde yeni bir dönem başladı. Sektörde başlamasını öngördüğünüz yeni dönemi biraz açar mısınız? Sektörde ne gibi değişiklikler olacak? 1980 yılında Türk Parası’nın Değerinin Korunması Kanunu’nda yapılan değişiklik ile Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü çok büyük bir yapısal dönüşüm sürecine girmiş, ihracat serbestleşmiş, sektör esnaflıktan sanayiciliğe doğru bir dönüşüm süreci yaşamıştı. Bu süreçten sonra sektörümüz dünya ile rekabet eden, binlerce üreticinin bulunduğu 400 bine yakın kişinin istihdam edildiği, bünyesinde dev fabrikalar bulunan, milyarlarca dolar ihracat rakamlarına ulaşan bir boyuta erişmişti. Ben ÖTV’de yapılan düzenlemenin yasalaşması ile birlikte 1980 yılındakine benzer bir yapısal dönüşüm sürecinin başlayacağını düşünüyorum. Bakınız, önümüzde bir Hindistan örneği var. Biz yılda 2 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştiriyorken, bu ülkede sadece değerli taş kesiminde yaratılan ihracat rakamı 28 milyar dolar düzeyinde. Bu çok büyük bir rakam. Hindistan bu satış rakamlarına ulaşacak, milyonlarca insanı istihdam etmeye imkan verecek yasal düzenlemeleri yıllar önce gerçekleştirmiş durumda. Şu anda Hindistan, dünya değerli taş ticaretinde söz sahibi ülkelerden birisi. Hong Kong, Dubai, İsrail, Belçika gibi ülkelerdeki yasal düzenlemler de sekörleri koruyan, geliştiren ve 74 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

büyümeye yönelten nitelikte. Oysa çok büyük avantajlara sahip olmamıza rağmen değerli taş ithalinde alınan ÖTV yüzünden çok zaman kaybettik. Türkiye gerek işgücü, gerek 5000 yıla dayanan kuyumculuk ve mücevherat kültürü, gerek ekonomisi ve gerekse coğrafi konumu sebebiyle çok önemli avantajlara sahip. Aynı gün içinde Avrupa, Afrika, Asya hatta Amerika’daki pazarlara uşaşabilme şansına sahip olabileceğiniz başka bir coğrafya yok. Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkması sonrasında sektörde önemli bir dönüşüm yaşanacak. 2023 yılı için sektörümüzün önüne koyulan 12-15 milyar USD ihracat hedefine ulaşmak için çok önemli bir engeli aştık. Yasal düzenlemenin getirilerinden maksimum düzeyde yararlanabilmek için yapılması gerekenler nelerdir? ÖTV ile ilgili düzenemenin en önemli ayaklarından birisini Borsa İstanbul oluşturuyor. Bildiğiniz gibi yurt dışından ithal edilen değerli taşların Borsa İstanbul üzerinden ülkeye girmesi zorunluluğu getiriliyor. Bu yüzden Borsa üyeliği ile ilgili de bir takım düzenlemelerin yapılması ve üyeliğin tabana yayılması gerekiyor. Üyelik prosedürünün kolaylaştırılması ile ilgili görüşmeler olumlu bir şekilde devam ediyor. Üyelik aidatları ve üyelik prosedürü kolaylaştırılmaya çalışılıyor. Bu görüşmeler henüz neticelenmemiş olsa da kısa bir süre sonra nihayete erdirilecek. 10.000 USD olan üyelik bedelinin 1.000 USD’ye indirilmesi konusunda BIST yönetimi ile mütabakata varıldı. Mücevher İhracatçıları Birliği olarak yürüttüğünüz ‘’Taşların Tılsımını Duymak’’ projesi, ÖTV düzenlemesinden nasıl etkilenecek? Bu projenin pek çok boyutu var. Bu proje ile engelli işgücünü taş kesimi alanında yetiştirmek istiyoruz. Ülkemizde çıkan ve sektörümüzde kullanılan çok sayıda taş var. Kilosunu 10 dolara sattığımız bir taşı, adedi 10 dolardan ithal eden bir yapıda olduğumuzu üzülerek ifade etmek isterim. Ancak taş kesiminde uzmanlaşmamız sonrasında kendi taşımızı kendimiz kesecek, katma değeri kendi ülkemizde yaratacak, çok sayıda kişiye istihdam sağlayacağız. Tabi bu düzenleme ile birlikte dünyanın her yerinden ham taş ithal edip, ülkemizde işleyip ihraç eder duruma da gelebiliriz. Taşların Tılsımını Duymak projesi bu yolda attığımız önemli bir adım. Ancak büyüyerek gelişeceğini düşünüyorum. ÖTV düzenlemesinin diğer bir boyutu da iç pazar ile ilgili. Düzenlemenin yasalaşmasından sonra iç pazara etkileri nasıl olacaktır? ÖTV’nin kalkması ile birlikte iç pazar da uzun dönemde canlanacaktır. Ancak iç pazarda kısa vadede çözülmeyi bekleyen çok önemli bir sorun var. O da BDDK’nın kredi kartlarına taksitli satışı yasaklaması kararı. ÖTV düzenlemesinin iç pazara olumlu yansımasının olabilmesi için kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksit yasağının kalkması gerekiyor. BDDK bu konuda çok öenmli bir adım attı ve taksit sayısını 4’e çıkaracağını açıkladı. Henüz bu konuda uygulama başlamamış olsa da kısa bir süre sonra BDDK’nın kesin bir açıklama yapacağından eminiz.



Altın Dünyası haber

Altın Dünyası Yayın Grubu olarak hazırladığımız proje ile artık sadece sektörün dev firmaları değil, kendi bölgesinin önde gelen perakende mağazaları da kendilerine özel çıkardıkları dergiler ile nihai tüketicilere ulaşmanın ayrıcalığını yaşamaya başladı. Perakendecilere özel olarak hazırlanan dergiler satışa destek olmanın yanısıra yeni müşteri kazanma, prestij ve kurumsal algı yönetimi açısından da önemli avantajlar sağlıyor.

S

ektörün dev firmalarının ardından perakende mağazalar da kendileri adına çıkardıkları dergiler ile nihai tüketiciye ulaşmaya başladılar. Dergiler satışı desteklemenin yanısıra, kurumsal itibar yönetimi, reklam ve güven bakımından da perakendecilere önemli avantajlar sağlıyor. Kurumsal dergileri ile kendi ilindeki binlerce müşteriye ulaşan firmalar satışlarını artırmanın yanısıra artan rekabette de bir adım öne geçiyor.

Öztürk Mücevherat Metin ÖZTÜRK - İskenderun

76 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

FD Diamond Cemalletin ŞAHİN - Bandırma

Önder Mücevherat Cengiz ÜLKÜ - İzmir


Dev firmalar uzun yıllardır yayınlıyor Altınbaş, Atasay, Favori, Jival gibi sektör devlerinin de aralarında bulunduğu pek çok firma uzun yıllardır firmaları adına yayınlanan dergileri ile nihai tüketiciye ulaşıyorlar. Bazı firmaların baskı sayıları 50 bini buluyor. Ancak son dönemde özel dergilerin faydalarını keşfeden perakendeci firmalar da kendilerine özel hazırlanan dergiler ile fark yaratmaya başladı. 1000 ya da daha fazla sayıda basılan dergiler perakendecilerin kendi bölgesindeki önemli kişilere ve müşterilere gönderildiği gibi kuaför, güzellik salonları gibi yerlerde de dağıtılıyor.

Satışlara katkı sağlıyor, firmalara prestij katıyor Nihai tüketicilere yönelik içeriğe sahip olan dergilerde firma sahibinin başyazısı, firma ile ilgili haberler, son mücevher trendleri, özel koleksiyonlar, kombinler, evlilik, moda, kişisel bakım, seyahat, kültür, sanat gibi konular yer alıyor. İçeriğinde 250’yi aşkın altın ve pırlantalı takı olan dergiler satışlara katkı yaptığı gibi müşteri tutundurma oranını da artırıyor. Her ilin önde gelenlerine dağıtılan dergiler yeni müşteri kazanma bakımından da önemli avantaj sağlıyor. Son derece kaliteli bir içeriğe sahip olan dergiler

aynı zamanda firmanın reklamı, kurumsal algı yönetimi ve imajına da son derece büyük katkıda bulunuyor.

Zengin ürün içeriği Dergilerin içeriğinin önemli bir bölümü altın ve pırlantalı takılardan oluşuyor. Ürünler kombinler ve koleksiyon sayfalarında yer alıyor. Bölge talebine göre 22 ayar set ve bilezik modelleri de dahil edilebiliyor. 250’nin üzerindeki ürün içeriği satışa dönüşleri ve yeni müşteri kazanma şansını arttırıyor.

Her bölgede tek firmaya özel dergi Her bölgede yalnızca belirli kriterlere sahip, bölgenin önemli firmaları ile işbirliği yapılıyor. Dergilerden sağlıklı dönüş alınabilmesi için perakende firmanın belirli bir ölçeğe sahip olması gerekiyor.

3 ya da 4 ayda bir yayınlanıyor Dergilerin yayın periyodları Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü, Düğün Sezonu gibi dönemlere göre belirleniyor. Dergi içerikleri de bu dönemlere göre belirleniyor. Örneğin; yaz döneminde düğün hazırlığı ile ilgili içerik ve takılar (Alyans, düğün seti vb.) ön plana çıkıyor.

5.000 TL’den başlayan fiyatlar

Baskı dahil toplam proje bedeli 5.000 TL’den başlıyor. Dergilerin 3 ya da 4 ayda bir yayınlanması durumunda firmanın aylık tanıtım maliyeti 1.500 TL’nin altına düşebiliyor. Farklı içerik, ebat ve baskı sayısına göre fiyat değişebiliyor. Dergiler yaklaşık 8 – 10 gün içinde teslim ediliyor.

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 77


İHRACATTA BAŞARININ SIRRI, ÜRETİM GÜCÜ

Son 7 yıldır ihracatta liderliği elinden bırakmayan ZEN PIRLANTA güçlü üretim kapasitesi ile dünya üzerinde birçok bölgeye ihracat gerçekleştirmeye devam ediyor. Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş Altın Dünyası’na verdiği röportajda, bugün Türkiye’nin mücevher ihracatının %50’sini gerçekleştiren Zen Pırlanta’nın ihracattaki başarısını artıran en önemli unsurun üretimdeki gücü olduğunu söylüyor.

gibi klasikler tercih edilirken, bazı bölgelerde trend ürünler ve renkli taşlı modeller öne çıkıyor. Rakamsal olarak şuan yurt içi ve yurt dışında kaç mağaza-franchise sahipsiniz? Zen Pırlanta, Türkiye’nin en büyük pırlanta perakendecisi. İlk mağazamızı 2005 yılında açtık. Bugün Türkiye’de 45, Kuveyt, Katar’da 1, Kıbrıs’ta 2 mağazamız bulunuyor. Yurt dışı mağazalarımızın tamamı, Türkiye’de ise 19 mağazamız franchise.

Uzun yıllardır istikrarlı olarak ortaya koyduğunuz performans ile yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın önemli ihracat firmalarından birisi konumundasınız. Bu başarınızın altında yatan kritik başarı faktörleri nelerdir? Son yedi yıldır mücevher ihracatında sektör lideriyiz, Türkiye’nin mücevher ihracatının %50’sini gerçekleştiriyoruz. İlk kurulduğumuzda ihracat yapan toptancı bir firma olarak çalışıyorduk. Yurt dışında 2000 yılında Hollanda’da, 2001 yılında Amerika’da, 2002’de Dubai’de ofis açtık. Bu ofislerimiz sayesinde o bölgelerdeki müşterilerimize yakın olduk, bölgeyi daha iyi gözlemleyip tanıma şansımız oldu. Ayrıca uluslararası mücevher fuarlarına katılıyoruz, bu fuarlar sayesinde farklı ülkelerdeki kuyumculara ulaşma şansımız oldu, ihracatımızı arttırdı. Ayrıca üretimdeki gücümüz ihracattaki başarımızı arttıran önemli bir unsur Mücevherlerimizi Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun en büyük üretim kapasitesine sahip fabrikamızda üretiyor, Türkiye’nin en geniş model seçeneğini sunuyoruz. Koleksiyon hazırlama süresince göz önünde bulundurduğunuz kriterler nelerdir? Koleksiyonlarımızın ilham kaynağı müşterilerinin hayalleri ve beklentileri. Üretim gücümüz sayesinde pırlantalı mücevherde farklı beğenilere ve bütçelere cevap verebiliyoruz. Kendi bünyemizde bir tasarım ekibimiz bulunuyor. Müşterilerinden gelen talepleri tasarım ekibi ile paylaşıp, istenilen modeli üretebiliyoruz. Ya da bir model üzerinde müşterilerinin isteklerine göre değişiklikler yapabiliyoruz. Hem Türkiye’de hem yurt dışında farklı bölgelerde mağazalarımız, satış noktalarımız var. Her bölgenin alışveriş alışkanlıkları, tercih ettiği modeller farklılık gösteriyor. Biz de ürünlerimizi hazırlarken farklı bölgeleri düşünerek hareket ediyoruz. Örneğin, bazı bölgelerde ağırlıklı olarak tektaş, beştaş, tamtur 78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Franchisee iş ortağı seçme kriterleriniz nelerdir? Bir yatırımcının mağazalar zincirinize katılabilmesi için hangi koşulları karşılaması gerekiyor? Hızlı bir mağazalaşma süreci yaşıyoruz. Bu süreçte belirlediğimiz kıstaslara uygun, aynı ticari görüşe sahip olduğumuz iş ortakları bulmamız çok da kolay olmuyor. Franchising verirken, franchisee’nin bölgede markamızı en iyi şekilde temsil edeceğinden emin olmak istiyoruz. Bizimle ortak ticari görüşe sahip olmasına önem veriyoruz. Ancak ortak noktada buluştuğumuz, güven duyabileceğimiz kişilere markamızı teslim ediyoruz. Herhangi bir konuda en ufak bir tereddüde düştüğümüzde hiç risk almadan bölgede kendimiz mağazamızı açıp, ilerliyoruz. Franchisee önceliğini satın alma noktalarımıza veriyoruz. Bölgede uzun yıllar Zen satın alma noktası olarak çalıştığımız kuyumcuların kendi bölgelerinde Zen mağazası açması tercihimiz. Firma olarak franchise bedeli talep etmiyoruz. Ayrıca franchise mağazalarımıza mağazacılık, perakendecilik konusunda eğitimler ve reklam desteğimiz bulunuyor. Çalışma koşullarını ve prensiplerini belirlediğimiz bir franchise sözleşmemiz bulunuyor. Sözleşme işletmenin ne şekilde yürütüleceği, markanın bölgede nasıl temsil edileceğini içeren karşılıklı esasları belirleyen içerikten oluşuyor. Önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show için hazırlıklarınız neler? Fuar, firmanız için hangi fırsatları taşıyor? Fuarlar bizim için çok önemli, hem müşterilerimizle hem de potansiyel müşterilerle bir araya geldiğimiz, onlara kendimizi en iyi anlatabileceğimiz en doğru yer fuarlar. Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da fuarlara katılıyoruz, dünyanın en önemli mücevher fuarlarında markamızla ülkemizi temsil ediyoruz. Bu fuarda da yeni müşteri ve zincirlere ulaşmayı hedefliyoruz. İstanbul fuarı öncesinde, her fuarda olduğu gibi ön hazırlıklarımızı yapıyoruz, müşterilerimizi fuara davet ediyoruz. Koleksiyonumuza yeni tasarımlar ekliyoruz. Bu fuarda standımızda ağırlıklı olarak Forevermark ürünlerine yer vereceğiz.



Altın Dünyası haber

SOSYAL MEDYA’NIN ALTIN KURALLARI

Sosyal medya kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki firmalar için de son dönemin en popüler konularından biri. Bu popülerliğin markalar da farkında. Amaç; müşterilerle daha sağlıklı bir iletişim kurmak, markalarını tanıtmak, iyi sonuçlar elde etmek hatta satışları arttırmak. Bunu iyi yapabilen markalar olduğu kadar, başarısız girişimlerde bulunan markalar da var. Özellikle sektörümüzde başarısız örneklerin sayısı oldukça fazla. Sosyal medyada başarılı olmak için bu alanın kurallarını iyi bilmek ve yapılan hatalardan uzak durmak gerekiyor. Peki bunlar neler? İşte markaların sosyal medyada sıklıkla yaptıkları hatalar... 80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


SOSYAL MEDYADA YAPILAN HATALAR Amaç belirleyememek: Birçok firma bir rüzgara kapılmış durumda, nereye gittiklerini bilmeden hızla yol alıyorlar. Çünkü önlerinde yol haritası, yapılacaklar listesi ve doğru bir plan yok. Böyle olunca da markalar amaçsızca ilerliyorlar. Bu da hem yaptıkları kampanyalara hem de müşterileri ile olan iletişimlerine yansıyor. Markanın hesabında gezinirken mücevher koleksiyonlarından sonra, firma sahibinin ailesiyle geçirdiği tatil ya da sünnet düğünü fotoğraflarına rastlayabiliyorsunuz. Takipçi fazlalığı amaç değildir: Markaların sosyal medyada yaptıkları en büyük hatadır. Marka yöneticileri bir yarış içine girmiş durumdalar. Amaç en kısa sürede, en çok takipçi sayısına ulaşmak. Çok takipçiye ulaşmanın marka için avantaj olacağını ve çok kişiye ulaşırlarsa daha etkili olacaklarını düşünüyorlar. Tek yönlü iletişim: Bazı markalar, geleneksel medyadan kalma alışkanlıklarını sosyal medyaya da taşımaya çalışıyorlar. Sürekli olarak tüketiciye kendilerini anlatmaya çalışıp, dinlemek yerine konuşmayı tercih ediyorlar. Markalarının gücünden, hizmetlerinden, yaptıklarından bahsediyorlar. Bu durum bazı markaların, yeni dönemi anlamadıklarını gösteriyor. Şeffaf olmamak: İletişimde yeni dönemin en önemli sözcüklerinden biri, şeffaflık. Çünkü artık insanlar bilgiye çok hızlı ulaşabiliyorlar. Hiçbir şeyi saklayamıyorsunuz, saklamaya çalıştığınızda tüketiciler bunu kolaylıkla anlayabiliyorlar. Bu durum da markalara zarar veriyor. Çünkü insanlar şeffaf olmadığınızı görürlerse, size karşı duydukları güveni kaybediyorlar. Markayı olduğundan farklı konumlandırmak: Sosyal medya markalar için yeni bir alan olsa da, aslında farklı davranmamaları gereken bir yer. Çünkü tüketiciler markaları sadece sosyal medyada değil, her yerde takip ediyorlar. Markanızı burada konumlandırırken, farklı bir yapıya bürünmeye çalışırsanız, tüketiciyle aranıza set çekmiş olursunuz. Ve tüketiciler zamanla markadan uzaklaşırlar. Sosyal medyayı Facebook’tan ibaret zannetmek: Markaların sosyal medya yatırımlarını ve çalışmalarını incelediğimizde Facebook’un bariz şekilde önde olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni, Facebook’a yatırım yapmanın hem marka yöneticileri hem de ajanslar için daha kolay olması. Ama iş böyle olunca ciddi bir risk de alınmış olunuyor. Marka, Facebook’a bağımlı hale geliyor. Böylece tüm yumurtaları aynı sepete koymuş oluyorsunuz. Facebook konusunda yaşanacak bir sıkıntı markanın yatırımlarını ciddi anlamda etkiler hale geliyor. Sosyal medyada yapılan hatalar üzerinde durduk. Peki markalar sosyal medyayı etkin kullanmak için neler yapmalı? Şimdi buna bakalım…

SOSYAL MEDYADA BAŞARI İÇİN Strateji belirlemek: Sosyal medyada strateji oluştururken önemli olan nokta, markanın burada bulunma amacıdır. Markanın amacı ne ve nasıl bir geri dönüş bekliyor? Bu iki sorunun cevabına göre, markanın yapısına uygun bir strateji belirlenmelidir. Strateji belirlenirken, markanın genel yapısının dışına çıkılmamalıdır. Sosyal medya farklı bir alan ama bu markanızın olduğundan farklı davranmasını gerektirmez. Markanın yapısı ve özellikleri iyi tahlil edilip, bu alana uygun şekilde konumlandırılmalıdır. Uzman insanlarla çalışmak: Sosyal medya yönetimi markaların dikkat etmeleri gereken önemli bir konu. Sosyal medya yönetimini bu alanda uzman ve tecrübeli insanlara yaptırmak gerekiyor. İyi bir sosyal medya uzmanının sahip olması gereken özellikler var. Bunlar, baskı altında sakin kalabilmek, hızlı düşünüp pratik cevap verebilmek, çok yönlü bakabilmek, insan ve toplum psikolojisi hakkında bilgi sahibi olmak. Bu özelliklere sahip, aynı zamanda markanın havasını teneffüs edebilen, markayı benimsemiş insanlarla çalışmak çok daha fazla verim sağlayacaktır. Doğru hedef kitleye ulaşmak: Takipçi sayınızın çok olması, başarılı olduğunuzu göstermez. Önemli olan sizi takip eden insanların niteliğidir. Takipçilerinizin yüzde kaçı gerçekten sizle ve göndermiş olduğunuz içeriklerle ilgileniyor? Burada, etkileşimin önemi ortaya çıkıyor. Çok sayıda ilgisiz insan yerine, daha az sayıda ama ilgi gösteren insana sahip olursanız elde edeceğiniz verim artacaktır. Sosyal medyada amaç, markanız için ihtiyaç duyduğunuz müşteriler ve potansiyel müşterilere ulaşmaktır. Hedef kitlenizde yer almayan her takipçi, sizin için yüktür. Yaptığınız çalışmalar onların ilgisini çekmeyecektir. Bu yüzden doğru hedef kitleye odaklanılmalıdır. Herkese ulaşma çabası, çoğu zaman başarısızlığın en kestirme yoludur.

Takipçi değil, destekçiler oluşturmak: Markalar kendilerini destekleyen ve markalarına inanan insanlar sayesinde güçlenirler. Bu yüzden takipçileri, destekçilere dönüştürmek gerekiyor. Bunu yapabilmek için, onlarla ilgilenmeli, görüşlerini dikkate almalısınız. Takipçilerinize ilgi gösterir, şikayetlerini dikkate alırsanız onlar da markanızı benimsemeye başlarlar. Belirli bir aşamadan sonra ise, sizi desteklemeye devam ederler. Başka insanlar sizi eleştirdiklerinde, sizden önce destekçileriniz cevap verirler. Bu durum özellikle kriz dönemlerinde çok işe yarar. Kriz dönemlerinde insanlar sizi eleştirdiklerinde marka olarak cevap verdiğinizde, eleştiriler kesilmeyebilir. Ama marka yerine, takipçiler markayı savunursa eleştiriler hızla kesilecektir. Açık iletişim: İnsanların iletişim konusunda en sevdikleri şey, açık olmak. Markalar kendilerini ne kadar açık ve net ifade ederlerse o derece kabul görüyorlar. Tüketicisine samimiyetle yaklaşan markalar, onlar tarafından benimseniyorlar ve iletişimleri güçlenmiş oluyor. Birlikte geliştirmek: Sosyal medyayı etkin kullanan markalar, tüketicisiyle birlikte gelişen markalardır. İnsanlar sosyal medyada, konuşmak, yorum yapmak istiyorlar. Eğer on-

lara bu imkanı sağlarsanız, iletişiminiz çok daha kuvvetli olacaktır. Ürün ve hizmetlerinizi takipçilerinizle birlikte geliştirmek size gereksiz araştırma maliyetlerinden kurtarıp, daha az hata yapmanızı sağlayacaktır. İnsanları dinler, geri bildirimleri alır ve buna uygun çalışmalar yaparsanız markanız ciddi anlamda verim elde eder. SONUÇ Sosyal medya, markaların müşteri ilişkilerini geliştirmeleri, kendilerini tanıtmaları için çok önemli bir mecra. Bu alanı doğru kullanan markalar önemli geri dönüşler alıyor, doğru kullanmayanlar ise, marka imajlarına zarar veriyorlar. Sosyal medyayı doğru kullanmak için markalar, hedeflerini iyi belirlemeli, uzman insanlarla çalışmalı ve yenilikleri takip etmeliler. Bu şekilde imajlarını güçlendirecek, gereksiz harcamalardan kurtulmuş olacaklar. Müşterileriyle sürekli iletişimde oldukları için, ihtiyaçları iyi anlayacak ve gelişmeye devam edeceklerdir. Bu da bir markanın ömrünü uzatan önemli bir faktördür. Kaynak : The Brandage – Bilal Temizer

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 81


Sektörün önündeki en önemli sorunlar olan değerli taş ithalinde alınan ÖTV ve kredi kartına taksit yasağının kaldırılması noktasında önemli bir rol üstlenen Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Sudaş bu konudaki görüşlerini Altın Dünyası ile paylaştı. Sudaş, sözkonusu düzenemeler sonrasında sektörde ciddi bir hareketlenme yaşanacağının altını çizdi. Sektörün önündeki en önemli engellerden biri olan değerli taş ithalatında alınan ÖTV konusunda nihayet sonuca ulaşıldı. Bundan sonraki süreçte sektörümüzün özellikle ihraç pazarlarındaki rekabetçi konumuna ilişkin düşünceleriniz nelerdir? Değerli taş ithalatında alınan ÖTV Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün uzun yıllardır önündeki en önemli engellerden birisi durumundaydı. Biz üretim açısından son derece güçlü konumdaki bir ülkeyiz. Binlerce atölyemiz hatta dev ölçekteki fabrikalarımız ve yetişmiş insan kaynağımız var. Son derece zengin bir altyapı üzerine kurulu bir sektörüz. Kuyumcukent gibi bine yakın üreticinin, yirmibine yakın kişinin tek çatı altında yer aldığı dev bir komplekse sahibiz. Ancak uzun zamandır gerekli yasal düzenlemenin yapılmamış olması sebebiyle dünya ile rekabet etmekte zorlanıyorduk. Yaşadığımız zorlukları ekonomi yönetimine doğru bir şekilde aktarmak çok önemliydi. Bu süreçte bizler de üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Ekonomi yönetiminden karar vericiler ile uzun yıllara dayanan ilişkimiz, sektörümüzün yaşadığı sıkıntıları gerekli noktalara iletme konusunda yararlı olduysa ne mutlu bize. Gerek AK Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muş ve gerekse Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Recai Berber bizler ile yakınen ilgilendiler ve bu sorunun çözümü için son derece yapıcı ve yönlendirici çalışmalar ortaya koydular. Göstermiş oldukları hassasiyet için sektörümüz adına kendilerine bir kez daha teşekkür ederim. Elbette bu son derece önemli bir gelişme. Türkiye altın takı üretimi ve ihracatı konusunda dünyada iyi bir yere sahip. Ancak asıl yüksek katma değerin yaratıldığı pırlantalı mücevher kategorisinde, uygulanan yasal mevzuat gereği olmamız gereken yerden çok uzaktayız. Bu yüzden yıllardır düşük katma değerin ve düşük karların olduğu altın takı pazarında faaliyet gösteriyoruz. Ancak ÖTV düzenlemesi ile birlikte sektörümüz sahip olduğu üretim ve ihracat altyapısını artık gerektiği gibi kullanabilecek. Artık biz de dünyadaki rakiplerimizle aynı şartlara sahip olduk. Dünyada hakettiğimiz noktaya geleceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Tabi bu uzun soluklu bir süreç. ÖTV düzenlemesinin etkilerinin kısa dönemde görülmeye başlamasını beklememek gerekiyor. Sektörel altyapımızda gerekli düzenlemeler ve iyileştirmeler yapıldıktan sonra orta ve uzun vadede pırlantalı mücevher kategorisinde dünyada ses getireceğimize inanıyorum. Bu düzenlemenin hayata geçmesinde emeği olan herkese sizin vasıtanız ile bir kez daha teşekkür ediyorum.

82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

ÖTV düzenlemesi ihracatçı firmalarımıza önemli fırsatlar sunuyor. Çatısı altında pek çok üretici ve ihracatçı firmayı toplayan Kuyumcukent’in önümüzdeki dönemde sektörde oynayacağı rol ile ilgili neler söylemek istersiniz? Değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin kaldırılması sonrasında Kuyumcukent’in sektör için önemi daha da artacak. Dünya rekabetine entegre olmamız ile birlikte olası talep artışına karşın gerekli arz artışını da ortaya koymamız gerekiyor. Bunu üreticilerimiz gerçekleştirecek. Çatısı altında bine yakın üreticiyi barındıran, yirmibine yakın kişiye istihdam sağlayan Kuyumcukent, sektör ihracatının lokomotifi olmaya devam edecek. Kuyumcukent’in sadece Türkiye için değil dünya için önemi artacak. Düzenleme etkilerini hızla göstermeye başladı. BIST ile gerçekleştirdiğimiz protokol sonucunda BIST işlemlerini Kuyumcukent’te açacağı ofisinden gerçekleştirecek. Tabi burada gelecekle ilgili bir projeksiyon çıkardığımızda çözmemiz gereken sorunların olduğu da bir gerçek. Mevcut durumda dahi atölye taleplerini karşılamakta zorlanıyoruz. Atölye bloğundaki doluluk oranımız %100 düzeyinde. ÖTV düzenlemesi sonrasında oluşacak üretim artışı yeni üretim tesislerine ihtiyacı ortaya çıkaracak. Bu talebi karşılamak için çeşitli projeler geliştirmek gerekebilir. KİAŞ yönetimi olarak bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Alternatif projelerden birisi AVM Bloğundaki mağazaların üretim tesisine çevrilmesi. Ancak bu çok ciddi bir yatırım finansmanı ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Gerekli değerlendirmelerimiz devam ediyor. ÖTV’nin kalkması sonrasında, şubat ayından bu yana uygulanan ve özellikle iç piyasada önemli daralmaya ve ciro kayıplarına neden olan kredi kartına taksit yasağı da resmi olarak son bulmak üzere. Bu gelişmenin Kuyumcukent’teki üretici ve perakendeci firmalara muhtemel yansıması hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? BDDK Şubat ayının başından itibaren geçerli olmak üzere kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksitli satışı yasaklamıştı. Bu durum perakende mağazalarda %40 hatta %50’lere varan oranlarda ciro kaybı yaşanmasına sebep oldu. Bu çok ciddi bir orandır. Bu yüzden sektörde çok ciddi bir daralma yaşandığı gibi pek çok mağaza da kapanma noktasına geldi. Tabi burada ekonomi yönetiminin bu kararı alırken gözönünde bulundurduğu dinamikleri de gözardı etmiyoruz. Ancak bize göre bu oldukça haksız bir uygulamaydı. Bu konudaki çekincelerimizi, defalarca Ankara’ya giderek değerli dostlarımıza aktardık. Sağolsunlar çekincelerimizi ve önerilerimizi son derece yapıcı bir şekilde dinlediler. Sonuçta taksit yasağının kaldırılması noktasına gelindi. Kısa bir süre sonra yasağın resmen kalkması ile sektörde bir canlanma başlayacaktır.



Altın Dünyası haber

Altınbaş, 2015 yılı özel gün çalışmalarına ilişkin hazırlıklardan, satış stratejilerine, yeni koleksiyonlardan, dönemsel kampanyalara ve müşteri odaklı çözüm yöntemlerine kadar pek çok konunun masaya yatırıldığı toplantıda, Türkiye’den ve yurt dışından gelen iş ortaklarıyla bir araya geldi.

A

ltınbaş Mücevherat düzenli olarak iş ortakları ile bir araya gelmeye devam ediyor. Türkiye ve yurt dışından gelen iş ortakları; Armaggan’da gerçekleşen toplantıda yeni satış stratejilerin yanı sıra 2015 yılı özel gün iletişimi ve pazarlama faaliyetleri de görüşüldü. Altınbaş’ın beyin fırtınası toplantısı olarak düzenlediği geleneksel buluşmada, iş ortakları katılımları markanın yeni dönem stratejilerinin belirlenmesinde aktif rol oynadı. Altınbaş’ın gücünün doğduğu topraklardan ve kendisini yükselten iş ortaklarından geldiğini belirten Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, ekip ruhu ile Altınbaş’ın 2015 yılında da yenilikleri ile güçlü ve lider marka olarak sektöre yenilikler kazandıracağını belirtti. Altınbaş konuşmasında; “Altınbaş ailesi olarak, başarılarla dolu marka yolculuğumuza yeni kampanyalar, 84 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

yeni ürün yönetimi stratejileri ile devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalar, ailemizin daha fazla büyümesi ve başarılarına devam etmesi hedefi ile ajandamızda yer alıyor” dedi. Altınbaş yönetiminin katılımı ile gerçekleşen toplantıda Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş ; “Türkiye’nin en güvenilen markası olarak mücevherde lider olmaya devam ediyor. Bu başarının mimarları olarak her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. 2015 yılında da başarılı satış grafiklerine, ülkenin en özel mücevherleri ile imza atacağımıza inancım sonsuz”dedi. Mağazalaşmada ve perakende de lider konumda olan marka, iş ortakları ile gerçekleştirdiği toplantılar ile ürün geliştirme vizyonunu da oluşturuyor.


Altınbaş Mücevherat Kurumsal İletişim Direktörü Işıl Kuru Bandakçıoğlu SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 85


Değerli taş tedariğinde profesonel hizmet

Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe pırlantalı mücevher kategorisinin gelişimine paralel olarak firmaların değerli taş tedariği konusunda profesyonel hizmet ihtiyacı da artıyor. Önceki yıllara göre son derece profesyonelleşen değerli taş tedarik hizmetinde, süreçlerini optimize eden, hizmetleri, kaliteleri ve fiyatları ile fark yaratan firmalar öne çıkıyor. Değerli taş tedariğinde sektörün devleri de dahil pek çok firma ile işbirliği yapan Ediz Dereli bu alandaki başarı faktörlerini değerlendirdi. diğer taraftan ihtiyaç fazlası stok taşımıyor ve bunun maliyetine katlanmıyoruz. Stok yönetim süreçlerimiz son derece optimize işliyor. Bunun neticesinde müşterilerimiz de en yüksek kalitedeki taşlara en uygun fiyat düzeyinden ve sürekli olarak ulaşabiliyorlar. Özetlemek gerekirse müşterilerimizin değerli taş satın alma departmanını outsource ettikleri profesyonel bir firmayız diyebilirim.

Sektörde özellikle son yıllarda pırlantalı mücevher kategorisinin gelişme eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bunun paralelinde değerli taş tedariği de önem kazanıyor. Bu alanda yaşanan gelişmeler ışığında neler söylemek istersiniz? Her ne kadar kuyumculuk sektörümüz altın takı ağırlıklı üretim gerçekleştiren bir sektör olsa da pırlantalı mücevher kategorisi de hızlı bir gelişim gösteriyor. Bu gelişim ile birlikte üretimde ihtiyaç duyulan değerli taş tedariği de her geçen gün önem kazanıyor. Sektörün gelişimine paralel olarak değerli taş tedariği de daha profesyonel bir şekilde yapılmaya başlandı. Daha önceki yıllarda sistem bu şekilde işlemiyordu. Konu ile ilgili yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan firmalar hatta kişiler dahi bu hizmeti verebiliyorlardı. Ancak artık bu tarz çalışma sistemleri çok gerilerde kaldı. Günümüz rekabet koşulları profesyonel çalışma sistemlerini zorunlu kılıyor. Artık üretici firmalar satın aldıkları değerli taşların fiyatı ve kalitesinin dışında servis hızı, servisin sürekliliği gibi faktörleri de gözönünde bulunduruyor. Biz uzun yıllara dayanan tecrübemiz temelinde bu alanda uzmanlaştık. İş ortağımız olarak gördüğümüz müşterilerimize karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir hizmet almanın ayrıcalığını yaşatıyoruz. Ediz Dereli olarak, bu alanda sahip olduğunuz kritik başarı faktörleri nelerdir? Bizim başarımızın altında yatan en önemli etken iş ortaklarımız ile koordineli çalışma yeteneğimizdir. Son derece profesyonel ve bilimsel yöntemlerle müşteri ihtiyaç analizi yaparız. İş ortağı olarak gördüğümüz müşterilerimizin değerli taş ihtiyaçlarını gerek miktar, gerek fiyat ve gerekse taş cinsi açısından son derece hassas bir şekilde sınıflandırırız. Bir bakıma hem kendimiz hem de müşterilerimiz için eşzamanlı olarak uyguladığımız son derece profesyonel bir stok yönetim sistemine sahibiz. Bir yandan çok yüklü miktarlarda yurtdışı tedariği yaparak ölçek ekonomisi avantajından yararlanıyorken 86 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Faaliyet gösterdiğiniz ürün grupları ve müşteri profiliniz ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Değerli taş tedariği konusunda sektörün dev firmalarının iş ortağı konumundayız. Sektörün önemli firmalarının değerli taş tedariğini gerçekleştiriyoruz. Bununla birlikte İstanbul ya da Anadolu’daki perakende mücevhercilere de aynı standartlarda hizmet verebilecek organizasyona sahibiz. Bizim için büyük müşteri, küçük müşteri ayrımı sözkonusu değil. Kurum kültürü olarak farklılık gösteremediğimiz alanlarda faaliyet göstermiyoruz. Değerli taşlarda, özellikle renkli taş alanında son derece profesyonel hizmet sunabiliyoruz. Bundan 15 sene önce zümrüt kategorisinde iddialıydık. Ancak artık zümrüt ile birlikte yakut, safir, tanzanite ve pırlantada da farklılık ortaya koyar duruma geldik. İstanbul Jewellery Show hazırlıklarınız konusunda neler söylemek istersiniz? Fuarla ilgil beklentileriniz nelerdir? Sektörde fuarların önemi büyük. Fuarlar yeni müşterilerle tanışma fırsatı sunma açısından önemli. Ayrıca günlük iş temposu içinde karşışıklı oturup sohbet edemediğimiz iş ortaklarımızla da bir araya geldiğimiz bir platform. Sektörde son zamanlarda değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkması ve kredi kartına taksitli satış yasağının sona ermesi gibi gelişmeler sonrasında oldukça hareketli bir fuar dönemi geçireceğimizi ümit ediyorum. Yaklaşan yılbaşı alışverişi de fuarın hareketliliğini arttırıcı etki yapacaktır kanaatindeyim.



Altın Dünyası haber

FUAR İLE BİRLİKTE SEKTÖREL HAREKETLENME BAŞLAYACAK

UBM Rotaforte Fuarcılık Yönetim Kurulu Üyesi Şermin Cengiz İstanbul Jewelry Show 2 ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Son zamanlarda sektör adına önemli gelişmeler yaşandığını belirten Şermin Cengiz ÖTV düzenlemesi ve kredi kartına taksitli satış yasağının kalkması sonrasında sektörel canlanmanın başlayacağını tahmin ettiğini belirtti. Cengiz, bu gelişmelerin hemen sonrasında gerçekleşecek olan İstanbul Jewelry Show’un sektörel hareketlenmeye sahne olacağını beklediğinin altını çizdi. 88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


Değerli taş ithalatında alınan ÖTV’nin Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün uzun yıllardır çözmek için yoğun çaba sarfettiği bir konu olduğunu belirten Şermin Cengiz, düzenleme taslağının TBMM’den geçtikten sonra Cumhurbaşkanı’nın da onaylaması ile yasalaşması sonrasında sektörün yeni bir dönemin kapılarını araladığını ifade etti. Bu kanunda yapılan değişiklik kısa dönemde olmasa bile orta ve uzun dönemde sektörde önemli bir gelişme trendinin yaşanmasına yol açacağını beklediğini söyleyen Şermin Cengiz konu ile ilgili değerlendirmelerine şu şekilde devam etti; “Ben kanunun bu haliyle özellikle ihraç pazarlarında, firmalarımızın rekabet gücünün artacağına inanıyorum. Düzenlemenin iç piayasaya yönelik olumlu etkileri sınırlı kalacaktır. Çünkü ÖTV’nin kaldırılıp KDV’nin getirilmesi söz konusu. Ben bu düzenleme sonrasında bir kaç sene içinde sektörün gerçekleştirdiği ihracatta önemli artış gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Tabi düzenlemenin getirilerinin zamana yayılacağını tahmin ediyoruz. Kısa vadede olumlu sonuçların ortaya çıkmasını beklememek gerekiyor. Ancak orta ve uzun vadede sektörün çok önemli kazanımlara sahip olacağı muhakkak. Bu düzenlemenin yasalaşmasında emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.” Rekabet gücümüz artacak Yeni ÖTV düzenlemesinin sektörün ihracatına çok önemli katkıları olacağını söyleyen Şermin Cengiz, bu düzenleme sonrasında firmalarımızın uluslararası pazarlardaki rekabet güçlerinin artacağını söyledi. Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılması sonrasında ortaya çıkacak ihracat artışının sektörün 2023 yılı için önüne konan 13-15 milyar USD ihracat rakamına ulaşmasında son derece önemli etkisi olacağının altını çizen Şermin Cengiz şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Uzun yıllardır Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörü ÖTV ile ilgili çok önemli sorunlar yaşadı. Firmalarımız üretim yapmakta ihtiyaç duydukları hammadde temininde rakiplerine göre son derece dez avantajlı bir durumdaydılar. Bu sebeple sektörümüz sahip olduğu çok önemli avantajlarını kullanamadığı gibi, uzun yıllar atıl kapasite ile çalışmak zorunda kaldı. Ancak şimdi şartlar değişti. Özellikle pırlantalı mücevher pazarında her geçen sene daha fazla söz sahibi olacağımızı tahmin ediyorum.’’

ÖTV düzenlemesi İstanbul Jewelry Show’u da büyütecek ‘’Düzenleme sonrasında sektörümüzün dünya mücevher pazarından alacağı payın artacağını tahmin ediyorum. Bu, mevcut firmaların satışlarının artmasının yanısıra, yeni firmaların da faaliyette bulunmaları sonucunu doğruracaktır. Sektörümüzün, dünya mücevher pazarında mevcut telebin karşılama oranının artacağını kanaatindeyim. Tabi bu yurtdışı sektör profesyonellerinin firmalarımıza olan ziyaretlerini de olumlu etkileyecektir. Türk mücevher pazarının, dünyadaki önemi artacak. Bunun paralelinde fuarların da olumlu yönde etkileneceğini tahmin ediyorum. Orta ve uzun vadede gerek yurtiçi gerekse yurtdışı katılımcı firma sayısında artış olacağını düşünüyoruz. Daha şimdiden geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı değerlendirmeye başladık. Gerçekleşme olasılığı yüksek olan taleplere cevap verebilme noktasında planlamalar yapıyoruz.’’ Taksit yasağının kalkması hareketlenmeyi hızlandıracak BDDK’nın şubat ayı başından itibaren kuyumcu mağazalarında kredi kartına taksitli satışı yasaklaması sonrasında sektörde önemli bir durgunluk yaşanmıştı. Şimdi ise taksit sayısının 4’e çıkartılması gündemde. Kısa dönemde sektörü en çok etkileyen konu taksit sınırlamasıydı. 6 ay gibi kısa bir süre geçmesine karşın sektöre etkilerinin çok büyük olduğu bir durum sözkonusu. Pek çok firmanın kapandığına, sektö-

rün önemli derecede daraldığına, sektörde çarkların dönmediğine tanık olduk. Cirolarda %40’lara varan oranda daralmalar gözlendi. Neyse ki sektörün önde gelenlerinin yoğun çabası ile taksit yasağında sona gelindi. Bu iç piyasayı kısa dönemde olumlu etkileyecek bir gelişme. Taksit yasağının çok kısa bir süre içinde kalktığının resmi olarak duyurulmasını bekliyoruz. BDDK, internet sitesinde konuyu kamuoyunun görüşüne sunmuştu. En az 4 taksitin geri gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Sektörel kurumların, bu sayının 6 hatta 9’a çıkartılması için çalışmalar yaptığını biliyoruz. 4 taksit dahi iç pazarın hareketlenmesine yeterli olacağını düşünüyorum. Bu düzenleme ilk olarak yılbaşı alışverişi döneminde kendini göstermeye başlayacaktır. İstanbul Jewellery Show 2’nin yılbaşı alışverişi öncesinde siparişlerin verildiği bir döneme denk geldiğini de gözönüne alırsak, fuarın hareketli geçeceğini söyleyebiliriz.’’

Orta ve uzun vadede gerek yurtiçi gerekse yurtdışı katılımcı firma sayısında artış olacağını düşünüyoruz. Daha şimdiden geleceğe yönelik projeksiyonlarımızı değerlendirmeye başladık. Gerçekleşme olasılığı yüksek olan taleplere cevap verebilme noktasında planlamalar yapıyoruz. SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 89


Altın Dünyası haber

Lizay mağaza ağını Lizay, genişletmeye devam edecek Perakende mağazacılık alanındaki gelişimi ve her geçen gün kuvvetlendirdiği altyapısı ile Lizay Pırlanta, son yıllarda sektörün en hızlı büyüme ivmesine sahip firmalarından biri. Lizay Pırlanta, Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes perakende alanında mağaza ağını genişletmeye 2015 yılında da devam edeceklerini söylüyor. Lizay olarak sektörün aynı zamanda perakende zincirlerinden birisi konumundasınız. Yeni açılan mağazalarınız ve büyüme stratejiniz ile ilgili neler söylemek istersiniz? Lizay olarak 12 mağazamız mevcut, yılsonu itibariyle 13. mağazamızı açmayı planlıyoruz. Bununla birlikte toptan Nuruosmaniye merkezimizde altın, pırlanta, çıplak taş satış faaliyeti yapan kuyumcuların merkezimize geldiklerinde alışveriş yapabilecekleri sektörle ilgili her türlü ihtiyaçları karşılayan mağazamız ve güler yüzlü satış ekibimizle bayrağımızı daha yukarılara taşımak için şevkle çalışıyoruz.

ÖTV’nin kaldırılması neticesinde üretiminizde pırlantalı mücevher kategorisinin arttırılması ile ilgili bir değişiklik öngörüyor musunuz? Müşterilerinize bu anlamda verdiğiniz hizmeti geliştirecek misiniz? Biz Lizay olarak pırlanta mücevher kategorimizin çeşitliliğini devamlı geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim uzmanlık alanımızın başında pırlantalı mücevher grubu yer alıyor. Mücevher mağazacılığımıza yaptığımız yatırımla özellikle değerli taş kategorisinde ürün gamımız farklı kalite ve kesimlerdeki taşlardan üretilen modellerden oluşuyor. ÖTV’nin kaldırılması ile daha verimli bir süreç içine girdiğimiz aşikar, biz de dinamik ve yenilikçi bir firma olarak devamlı ürün çeşitliliğini geliştirmeye önem veriyoruz. Müşterilerimize yönelik pırlanta ürün grubunda klasik ürünlerin yanı sıra özgün tasarımlarda da farklı ve yeni modeller geliştirmeye devam edeceğiz. Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Katıldığımız tüm fuarlarda Lizay’ın son modellerini sergileyebilmemiz ve müşterilerimizle birebir görüşebilmemiz açısından bizim için ayrı bir heyecan vermekte. Lizay olarak, son ürün modellerimizle birlikte koleksiyonlarımıza farklı ve yeni tasarımlar ekledik. Ayrıca 2015 için hazırladığımız yeni koleksiyonlarımızı da sergileyeceğiz. Bu fuarda özellikle iş ortaklarımız olarak gördüğümüz müşterilerimiz için “kazan-kazan” ilkesiyle hazırlanan ve birlikte kazanmaya dayanan iş geliştirme projelerini müşterilerimizle birlikte değerlendirebileceğiz. Gerek Türkiye gerekse dünyadaki gelişmeler firmaların iç ve dış pazarlardaki faaliyetlerinde belirleyici rol oynuyor. Firmanızın satışlarında iç ve dış pazar dağılımı nedir? Önümüzdeki dönemdeki stratejilerinizle ilgili ipuçlarını bizimle paylaşabilir misiniz? Ülkemizde ÖTV düzenlemeleri ile iç pazarda üretilen mücevheratın yurtdışı pazarında rekabet gücü artacak. Biz Lizay olarak iç pazarda perakende mağazalar zinciriyle nihai tüketiciye hizmet verirken toptan satış faaliyetiyle de kuyumcu müşterilerine hizmet vermekteyiz. Diamond Stone pırlanta toptan satış ofisimiz ile iç ve dış piyasa da aktif rol oynuyoruz. Lizay, perakende faaliyet alanında mağazalaşma ağını genişletmeye devam edecektir. AR-GE altyapımız sürekli güçlenerek artmaktadır. İç de dış pazarlara yeni ürünler sunma şansımız giderek artmaktadır. Yurtdışı piyasasında bütün yeniliklere seyirci kalmamak için günümüz bilgi teknolojilerini en iyi şekilde kullanan insan kaynağına yatırım yapmaktayız. 2015 yılı ile ilgili beklentileriniz nelerdir? 2015 yılında kredi kartı taksitlendirilmesi ve ÖTV düzenlemeleriyle daha verimli bir yıl geçireceğiz. İç pazar payımızda büyümenin gerçekleşmesini bekliyoruz. AR-GE altyapımızı sürekli güçlendiriyoruz. Perakende ve kuyumcu müşterilerimize yeni pazarlama aktiviteleri geliştireceğiz. Ürün gamımızın çeşitliliği arttırarak doğru standartlarda ve gerçek fiyat politikası ile müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışımızı sürdüreceğiz.

90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası bülten

On Mücevherat yeni koleksiyonuyla fuara hazır

Kendini keşfeden ne istediğini bilen bayanlar artık kendilerini simgeleyen mücevherlere sahip olacaklar. Özellikle günlük hayatta çok rahat kullanabilecek dizaynda hayata geçirilen mücevherler, çalışan bayanların vazgeçilmez bir aksesuarı olacak. Sizi tamamlayan mücevherlerinizi takmak için özel bir güne ihtiyacınız kalmayacak; ON mücevherat ile sade şıklığınızı her yerde taşıyabileceksiniz. ON Mücevherat’ın pırlantalı üçlü setlerin yanı sıra, tekli haraketli yüzüklerin yer aldığı koleksiyonu, özel tasarımlarıyla şıklığınızı tamamlayacak… ON Mücevherat İstanbul Jewelry Show1 F12 – 22 de sizleri bekliyor.

ON Mücevherat Rusya’da ki 5. mağazasını açtı ON Mücevherat Rusya’daki yeni mağazasının açılışını Eylül 2014 gerçekleştirdi. Böylece Rusya’daki şube sayısını 5’e yükseltti. 2013 yılında Pırlantalı Mücevher İhracatında ikinci sırada yer alan On Mücevherat yükselen çizgisi doğrultusunda yurtdışındaki mağaza sayısını da arttırmaya devam ediyor. Gelen başarının doğal sonucu olarak daha çok kişiye ulaşmak ve talepleri hızlı şekilde karşılayabilmek için yeni nokta arayışlarına yönelen firma; mağaza sayısını da çoğaltıyor. Rusya’daki yerini Diamond Paradise markası ile alan ON Mücevherat, şık mağaza konsepti ve mücevher çeşitliliği ile Rusya’daki satış ağını artırdı. Açılışı ile büyük ilgi toplayan mağaza, bundan sonraki olumlu adımların devamlı olacağının habercisi oldu. 92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Uzun yıllardır mücevherat sektörüne birçok konuda fayda sağlayan çalışmalarıyla adından söz ettiren Aylin Gözen, bu kez FD Diamond markası için hazırladığı tasarımlarıyla karşımıza çıkıyor. FD Diamond Yönetim Kurulu Üyesi ve Tasarım ve Mücevher Danışmanı Aylin Gözen'in FD Diamond için tasarladığı "Hüma Kuşu" ve "Ab-ı Hayat" Koleksiyonlarının hikayesini kendisinden dinledik. Bu yıl sizi FD Diamond markası ile çok farklı bir alanda, tasarımda görüyoruz. Nasıl oldu bu değişim? Uzun yıllar mücevher sektöründe pazarlama çalışmaları yürüttüm, sergiler, organizasyonlarla uğraştım. Bunun yanında sektöre ilk adımımı attığım andan beri mücevher taşları ve mücevher konusunda donanımlı olabilmek için hem ülkemizde ama özellikle yurt dışında bu konularda her türlü eğitim, seminer ve toplantılara, konsey çalışmalarına katıldım. Bütün bu bilgimi pazarlama ve perakende bilgimle bütünleştirip sektörde farklı projeler üretmeyi hedefledim. Tasarım, çok girmeyi düşündüğüm bir alan değildi. Ama pazarlama da, tasarım da markaya ya da ürüne bir ruh üflemek gibi. Bunun yanında yıllardır ciddi anlamda takip edip üzerine yazılar yazdığım, çalışmalar yaptığım trend takibi var. Trendleri takip ettikçe, tahminler yürüttükçe tasarımdan da çok uzak olmuyorsunuz zaten. FD Diamond’da, satış noktalarımızda özgün koleksiyonlarla hizmet vermek konusunda aile içinde hem fikir olunca ön hazırlıklara başladık. Yeni trendlere, eğilimlere göre ana temaları bulalım, hikayesini oluşturalım, pazarlama stratejini belirleyelim derken, tasarımın da içine girmiş buldum kendimi.

yip sonsuzluğa akışını seyrediyorum. Bir süre sonsuz boşluğa çağlamasını izliyorum, başka hiç bir şeyi düşünmeden. Sonra geriye sadece bunları ifade etmek kalıyor.

Koleksiyon hazırlamak nasıl bir süreç, herkes mücevher koleksiyonu tasarlayabilir mi? Elbette herkes başarılı bir mücevher koleksiyonu tasarlayamaz. Bunun için mücevherin farklı alanlarında bilgi sahibi olmak şart. Bunun ötesinde tasarım konusunda bir birikime sahip olmak, tüketici eğilimleri konusunda donanımlı olmak da şart. Benim avantajım sanatın içinde bir aileden gelip, çocukluğumdan itibaren tasarımın, sanatın içinde olmamdır. Koleksiyon hazırlarken, işin romantik yanından önce tüketici eğilimleri ve pazarlama yöntemlerini de göz önüne almak lazım. Bunun ardından ben, koleksiyonun ana temasını belirledikten sonra, çok sevdiğim yazar Paolo Coelho’nun kitaplarındaki kahramanlar gibi büyülü bir yolculuğa çıkıyorum hayalimde. Fd Diamond’da hazırladığımız Hüma Kuşu ve Ab-ı Hayat koleksiyonlarında olduğu gibi... Bambaşka bir dünyada önce Hüma Kuşu’nun gölgesini görüyorum, sesini duyup gözümün önünde yavaş yavaş belirginleşen renklerine bakıyorum... Ya da sonsuz gençliğin, ölümsüzlüğün iksiri Ab-ı Hayat’ın peşine düşüyorum. Bulduğumda kıyısında oturup etrafında yaşananları seyrediyorum, sesini dinle-

Hüma Kuşu koleksiyonunda fazla tanınmayan, çok özel bir taş kullandınız. Nedir bu taşı özel yapan? Ametrin, tüketici tarafında da çok sevilen taşlar olan ametist ve sitrinin nadiren doğal olarak, aynı mineralde bir araya gelmesinden oluşan büyüleyici bir taş. Aynı taş üzerinde hem ametistin etkileyici morunu, hem sitrinin güneş sarısını birbirine kaynaşmış halde buluyorsunuz. Beni çok etkileyen bir taş, doğanın mucizelerinden, saatlerce seyredebilirim bu muhteşem taşı... Hüma Kuşu gibi, cennetten gelen bir kuşu hayal ederken aklıma ilk gelen ametrin gibi bir taşın doğada bulunmasının inanılmazlığı oldu. Hüma Kuşu’nun kuyruğundaki tüyler, benim hayalimde ametrinle bitmeliydi. Beni asıl mutlu eden gören herkesin bu taşa verdiği tepki oldu. Ben mücevher taşlarını zaten çok etkileyici ve mucizevi bulduğumdan, ametrine olan düşkünlüğüm normaldi. Ama gören herkesin benim gibi heyecanlanması, beni çok mutlu etti.

94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

FD Diamond’da bu koleksiyonları oluştururken sizi en fazla etkileyen şeyler neler oldu? Küçüklüğümden beri efsaneler, esrarengiz dünyalar ilgimi çekmiştir. İlkokula gidip okuma yazmayı ilk öğrendiğim zamanlarda, evdeki kütüphanemizde bulduğum “Mitolojik Efsaneler” ansiklopedisi ilk okuyup anlamaya çalıştığım kitaplardandı. FD Diamond’daki koleksiyonlarımızla ilgili araştırmalarımda da, Ab-ı Hayat’ın ışık kadehinden içildiğine inanılması, Hüma Kuşu’nun gölgesinin bile bereket, bolluk getirdiğinin düşünülmesi, “Hümayun” kelimesinin Hüma Kuşu’nun adından türemiş olması, beni en etkileyen başlıklar oldu.

Bunlardan başka projeleriniz var mı? Evet, şu anda sürdürdüğüm bazı farklı çalışmaların yanında, başlamak için fuarın bitmesini beklediklerim de var. Buna rağmen Mart fuarı için yeni temalarla yeni koleksiyon hazırlıklarımız da devam edecek.



Sektörün son zamanlarda en hızlı büyüme performansı sergileyen firmalarından FD Group Kurucu Başkanı Cemalettin Şahin 2014 yılına ilişkin değerlendirmelerini ve 2015 yılı beklentilerini Altın Dünyası ile paylaştı. Şahin, değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkamsı ve kredi kartı taksit yasağında sona gelinmesi ile ilgili görüşlerini de dile getirdi. belki bazı değişikilikler getirdi ama sonuç olarak nihai tüketici fiyatlarında maalesef bir iyileştirme sağlamıyor.

Yılın son çeyreğine giridiğimiz bu dönemde 2014 yılına ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir? Bu soruya iki noktadan bakarak cevap vermek gerekir. Birinci olarak ülke ekonomisi ve sektörün durumu, ikinci olarak da FD Group’un durumu. Türkiye 2014 yılında yeni ve farklı seçimlerden ve tercihlerden geçti. Birçok taş yine yerinden oynadı ve değişti. Siyasette oluşan değişimler eskiden daha çok olumsuz etki bırakırdı ekonomi üzerinde. Ama artık siyasi hareketlilik ekonomiyi o kadar da etkilemiyor, artık ülke ekonomisi siyasi değişimlere karşı o kadar kırılgan değil. Bu kırılgan olmama durumunu hem negatif, hem de pozitif yönde söylüyoruz. Artık ekonomik bir istikrar var ortada. Ancak bu istikrarın yanında da yeni ekonomik yapılar da var. Ticaretin kuralları artık değişti. Sektörde 2014 yılında da bu yeni ekonomik kurallara ayak uyduranlar büyümeye devam ederken, ayak uyduramayanlar ya yerinde saydılar, ya da gerilediler. Daha da kötüsü küçük esnaf boyutunda ki bazı kuyumcu dükkanları ise kapandı. FD Group olarak biz yeni ekonomik modellere göre hareket etmeye çalışıyoruz. Bu konuda ki görüşlerimizi 2 ay önce yine derginizdeki röportajında FD Group Yön.Kur.Bşk. Kazım ŞAHİN detaylı olarak paylaşmıştı. O yüzden çok detaya girmeden kısaca şunu söylemek isterim ki; FD Group için 2014 yılı da daha önceki yıllarda olduğu gibi yine büyüyerek geçti. Yılın sonu için planladığımız hedefleri bugünden yakalamış durumdayız. Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkmasının kısa ve uzun vadede sektöre etkileri ile ilgili neler düşünüyorsunuz? FD Group olarak bu konuda daha önce de düşüncelerimizi açıklamıştık. Bugün de bu düşüncelerimizde değişen birşey yok. O zaman TÜRK MÜCEVHERİ diye bir hedeften bahsetmeye başladığımız günlerdi ve bu ÖTV düzenlemesi meclis gündemine aynı zamanlarda taşınmıştı. O zaman bu yasa çıkarsa ne olur? sorusuna demiştik ki; Kuyumculuk ve mücevherat sektörü kendine böylesine iddialı hedefler koymaktan bahsederken, devletin bu şekilde bir düzenleme yapmaya kalkması bu hedefe daha en başından bir destek gibi olmuştu. Ancak tasarı yasalaşırken ÖTV kaldırılıp KDV getirildi. Bu durum bahsettiğimiz ve bizi heyecanlandıran devlet desteğini tam olarak hissettirmedi ve tam da beklenen çözüm olmadı. Vergilendirme tekniği açısından 96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Şubat ayının başında başlayan kredi kartına takist yasağında sona gelindi. BDDK’nın taksit sayısını 4’e çıkartmasnının iç pazarda yaratacağı hareketlenme ile ilgili tahminleriniz nelerdir? 1 Şubat 2014’te yürürlüğe giren kanunla kaldırılan kuyumcularda kredi kartı ile taksitli satış en çok etkisini 14 Şubat sevgililer gününde gösterdi. Hazırlıksız yakalanan tüketici; özellikle fiyatı diğer altın ürünlere göre biraz daha pahalı olan pırlanta ürünlerden biraz uzak durmak zorunda kaldı. 14 Şubat sevgililer gününün en çok satan ürünlerinden olan tektaş pırlantalar geçmiş yıllardaki kadar çok rağbet göremedi. Çünkü insanlar ödeyebilecekleri aylık takside göre bir hesap yapmışlardı ancak mağazalara geldiklerinde evdeki hesabın çarşıya uymadığını gördüler. Sonuç olarak sektör ciddi bir olumsuz etki aldı bu durumdan. Ancak ilerleyen zamanda taşlar yerine oturdu ve artık çok da olumsuz etkisi var demek doğru olmaz. Şimdi taksitli satış tekrar geri geldiğinde ise mutlaka olumlu yansımaları olacaktır. Her ne kadar 4 taksitle sınırlı olsa da insanların alım güçlerine olumlu yansıyacak, değeri daha yüksek ürünlerin satışını olumlu yönde etkileyecektir. FD Grup olarak 2015 yılına yönelik beklenti ve hedefleriniz nelerdir? Yukarıda bir sorunuzun cevabını verirken 2014 için 12 aylık hedeflerimizi ilk 3 çeyrekte yakaladığımızı söylemiştik. Buradan baktığımızda uzun vadeli hedeflerimizi de, 2015 yılı hedeflerimizi de pozitif yönde revize etmemiz gerekiyor. Faaliyete geçirme noktasında olduğumuz Kuyumcukent’te yeni bir döviz bürosu var şu anda. Ayrıca 2014 yılında hizmet vermeye başlayan FD AYAR EVİ’nin de rafineriye dönüşme çalışmaları 2015 yılı hedeflerimiz arasında. Bir de 2014’te çalışmalarına başladığımız madencilik çalışmalarını da 2015’te daha da geliştirerek ihtiyaç duyulan hammaddenin direk temininin çabası içinde olacağız.FD Diamond da ise Ekim 2014 fuarında ilk olarak kendi tasarımımız olan kolleksiyonları pazarın beğenisine sunuyoruz. 2015’te bu tasarımların çok daha fazlasını yeni bakış açılarıyla tüketicinin karşısına çıkarmayı hedefliyoruz. Her zaman söylediğimiz birkaç cümleyle sözlerimizi bitirelim; FD Group olarak daha çok çalışmaktan ve büyümeye devam etmekten hiçbir zaman geri durmayacağız. Uzun yıllardır bu işin içindeyiz ama kendimizi daha yolun başında görüyoruz. Daha yapacak çok işimiz var.



98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 99


Alyans kategorisinde sektörümüzün önde gelen ihracatçı firmaları arasında yer alan Tarz Alyans, kurumsal yapısıyla da öne çıkan firmalar arasında. Türkiye’nin önde gelen alyans üreticisi olarak Tarz Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Mert Ayarman, ÖTV düzenlemesini katma değerli mal satışını artıracak devrim niteliğinde bir gelişme olarak değerlendiriyor. Sizce alyans kategorisinin mağazalar için önemi nedir? Alyans günümüzde gençlerin kuyumcu mağazasıyla ilk tanışmasını sağlayan, belki de hayatlarında kuyumcudan kendi başlarına aldıkları ilk takıdır. Dolayısıyla uzun yıllar sürecek bir müşteri ilişkisinin ilk adımları alyans alışverişiyle başlar. Hiçbir çift alyansını aldıkları kuyumcuyu unutmaz. O günün özelliği dolayısıyla servisini de özenli yapan ve satışı gerçekleştiren kuyumcu için önce nişan ve sonra düğün alışverişinin ilk adımları atılmış olur. Hiçbir nişan alışverişi set ile başlamaz. Önce alyans beğenilir sonra diğer ürünler gelir. Bu tespitleri göz önünde bulundurduğumuzda kendi küçük ama önemi büyük bir takıdır alyans. Özellikle son bir yılda sektör olumsuz bir dönem yaşadı. Gerek ÖTV ile ilgili düzenleme ve gerekse kredi kartında taksitin geri gelmesi alyans kategorisini nasıl etkileyecek? Kredi kartı taksit yasağı maalesef talihsiz bir dönemde başladı. Piyasanın nakite sıkışık olduğu, mali krizin adım adım yaklaştığı bir dönemde yasağın başlaması alışverişleri olumsuz etkiledi elbette. Bu yasak süresinde de kuyumcudan uzaklaşma söz konusu oldu. Geri dönüş son derece doğru karar olmakla beraber düzelme süreci vakit alacaktır. ÖTV değişimi ise yurt dışına çalışan firmalar için devrim niteliğinde doğru bir karar oldu. Türk kuyumculuğu yurt dışı çalışmalarıyla nefes alacak ve kendini geliştirme fırsatı bulacaktır. Sektörde oluşan bu olumlu atmosferin fuara olası yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Elbette karamsar bir tablodan olumlu bir tabloya geçiş söz konusu. Kışın yaklaşması, okulların açılması kış hazırlıklarının tamamlanması ve Kurban Bayramı’nın nihayetlenmesi ile yani masraflı günlerin geride kalmasıyla piyasada bir hareket başlayacaktır mutlaka. Bu da yenilik arayışında olan mağazalar için tam fuar ziyaretine denk gelmekte. Fuar kış hazırlığı için iyi bir fır100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

sat olacaktır. Yurt dışında da yeni yıl hazırlığı Avrupa ve Amerika için fuarımızı olumlu etkileyecek unsurlardır. Pırlantadaki ÖTV düzenlemesi de Orta Doğu pazarında katma değerli mal satışımızı arttıracak bir fırsat olacaktır. Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Biz her fuar olduğu gibi yeni koleksiyonlarımızla misafirlerimizi karşılayacağız. Bunlardan en önemlisi “Rope The Love Collection” olacak. Gemici düğümlerinden esinlenerek tasarladığımız yeni burgu ve düğümlerimiz sonsuzluk ve zincir modelleriyle harmanlanarak yepyeni bir koleksiyon oluşturuyor. Seven kalpleri birbirine bağlayacağını umduğumuz yeni koleksiyon ilk defa fuarda misafirlerimizin beğenisine sunulacak. Ayrıca bir de içi boş modellerimize yeni bir koleksiyon ekledik. Üzeri işlemeli ama hafif modellerimizin de beğenileceğini umuyoruz. Son olarak da bol taşlı ama ince modellerden oluşan “Light” koleksiyonumuz genişledi. Yeni modellerimizi yine ilk kez bu fuarda sunacağız. Tarz alyans, alyans kategorisinde sektörümüzün önde gelen ihracatçı firmaları arasında yer alıyor. İhracat faaliyetlerinizle ilgili bilgi alabilir miyiz? Yurtdışı faaliyetlerimiz aynı şekilde devam ediyor. Almanya, Rusya, Romanya çalışmalarımız başarılı bir şekilde devam ediyor. Orta Doğu’da yeni çalışmalarımız var. Ayrıca şu sıralar Amerika’da yeni bir yapılanma için çalışıyoruz. 2015 yılı için beklentileriniz nelerdir? Bu beklentiler ışığında Tarz Alyans için çizdiğiniz yol haritası hakkında bilgi alabilir miyiz? Önümüzdeki yıl zorlu bir yıl olacağa benziyor. Yurt içindeki olumsuz sinyalleri kış dönemiyle beraber atlatıp temiz bir yeni yıla başlayacağımızı ümit ediyorum. Daha özenli daha dikkatli çalışan firmalar önümüzdeki yıl farklılıklarını ortaya çıkaracaklardır. Kalitemizi hep yüksek tuttuk. Ve bu politikamıza devam edeceğiz.



Altın Dünyası haber

Ülkemizi birçok uluslararası fuarda başarıyla temsil eden Riva Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şahin; Hong Kong fuarının genelinde çok önemli kuyum ticaretleri olmamasının İstanbul Jewelry Show’a olumlu yansıyabileceğini, alıcıların yüklü miktarlarda alım yapmak için İJS’yi tercih edebileceklerini öne sürdü. “Özellikle Dubai’nin önde gelen alıcılarının İstanbul Jewelry Show’a geleceklerinin duyumunu aldık. Geçen yılki Ekim fuarı çok hareketli geçmişti. Bu unsurlar nedeniyle İstanbul Jewelry Show Ekim fuarından önemli beklentiler içindeyiz” dedi. Riva Kuyumculuğun yıllar içinde kemikleşmiş bir müşteri grubu edindiğini, bu yüzden çeşitli global krizlerden daha az etkilenen bir kitleye hitap ettiklerini kaydeden Şahin; yavaş yavaş Amerika pazarından olumlu işaretler almaya başladıklarını, 15 yıl öncesindeki taleplerin bir anda olmasa dahi çeşitli süreçlere yayılarak tekrar ortaya çıkmasını beklediklerini dile getirdi.

Y

ıllardır Uluslararası Hong Kong Takı Fuarında katılımcı olarak yer alan Riva Kuyumculuk; tüm konsantrasyonunu İstanbul Jewelry Show’a yöneltti. Hong Kong fuarına yepyeni modelleriyle adeta çıkarma yapan Riva; yeni alıcılarla tanışma imkânı elde etti. Riva Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Şahin; Hong Kong fuarının genelinde satış performansının geçmiş yıllara göre daha düşük olduğunu, buna karşın yeni tanıştıkları alıcıların önümüzdeki dönemde Riva kalitesini tercih edeceklerine inandığını ifade etti. Hong Kong fuarının çok tempolu geçmemesinin, İstanbul Jewelry Show Ekim fuarına olumlu yansıması olabileceğini belirten Ahmet Şahin;

102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Riva Kuyumculuğun her katıldığı fuar öncesi mutlaka en yeni ürünlerini stantlarındaki vitrinlere taşıdığını vurgulayan Şahin; İstanbul Jewelry Show Ekim’de yine büyük beğeni toplayacak çalışmalarda son aşamaya geldiklerini, fuarda stantlarını ziyaret edecek olan kişilerin, hollowchain ürün grubunda “MadeInTurkey” kalitesinin en uç örneklerine canlı şahit olacaklarını söyledi. Şahin ayrıca; Markalarının birçok farklı ürün grubunu rahatlıkla yapabileceğini, fakat özellikle bileklik, kolye ve set takı grubunda uzmanlaşarak mükemmeli sunma gayretinde olduklarını sözlerine ekledi. CNR Fuar alanının eskimiş ve köhnemiş yapısıyla İstanbul Jewelry Show’a yakışmadığını, sıklıkla karşılaşılan teknik aksaklıkların İstanbul Jewelry Show’un dünyanın en önemli takı fuarı olmasını engellediğini de özellikle organizasyonu yapan yetkililere iletti.


Altın Dünyası haber

İAR kalite ve güvencesi İKM’de

IST

AN

T

BUL

EN

LS

AN

I Y M E T L İ MA K L D BU

L ER

İ ST

İstanbul Kıymetli Madenler A.Ş. gümüş üreticilerine destek olmaya devam ediyor. Sektörün lider kuruluşu İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. çatısı altında kurulan firma, İAR kalite ve güvencesiyle üretilen kıymetli madenleri gümüş sektörünün hizmetine sunuyor. İstanbul Kıymetli Madenler aynı zamanda platin ve paladyumun da aralarında bulunduğu pek çok madeni üreticilere ulaştırıyor.

PRECIOUS

T ME

A

ürk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün lider kuruluşu İstanbul Altın Rafinerisi çatısı altında kurulan İstanbul Kıymetli Madenler A.Ş. gümüş üreticilerinin en büyük destekçisi haline geldi. Bundan bir kaç ay önce İstanbul Çemberlitaş’ta faaliyet göstermeye başalayan İstanbul Kıymetli Madenler, gümüş kategorisinde faaliyet gösteren firmaların ihtiyaç duyduğu hammadde ve yarımamül ihtiyacını İstanbul Altın Rafinerisi kalite ve güvencesi ile en yüksek standartlarda karşılıyor. 0.5, 1 ve 5 kg’lık külçe gümüşler ve 2.5, 5, 10, 20, 50 ve 100 gramlık Gramgümüşlerin yanısıra gümüş granüller ile sektöre yönelik üretim faaliyetinde bulunan üreticilerin hizmetinde olan İstanbul Kıymetli Madenlerin pek çok alanda hizmet verdiğini belirten Halim Yüksel faaliyetleri ile ilgili şunları söyledi; ‘’İstanbul Altın Rafinerisi olarak Türk kuyumculuk ve mücevherat sektöründe faaliyet gösteren

üretici firmaların en önemli destekçisi konumundayız. Bu yıl içinde aldığımız kararla önemli bir büyüme performansı ortaya koyan gümüş üreticilerine verdiğimiz hizmetin kalitesini arttırmak için İstanbul Kıymetli Madenler A.Ş. firmasını hayata geçirdik. Gümüş pazarının merkezi olan Çemberlitaş Tavukpazarı’nda açtığımız firmamız ile gümüş üreticilerine verdiğimiz hizmetin kalitesini ve sunduğumuz ürünlerin sayısını arttırdık.Üreticiler, başta gümüş olmak üzere, üretim sürecinde ihtiyaç duyulan her madene İstanbul Altın Rafinerisi kalitesi ile ulaşabiliyorlar. Platin ve paladyum da üreticilerin hizmetine sunulan ürün grupları arasında yer alıyor. Üreticiler kıymetli madenler tedarik ederken aynı zamanda hurda gümüşlerini de İstanbul Kıymetli Madenler bünyesinde değerlendirebiliyorlar. Bugüne kadar daha çok 10 kg’lık paketlerde bulunan gümüş granül ürününü artık 1 ve 5 kg’lık mühürlü ambalajlarda sunarak sektöre alternatif getirdik. Burada üreticilere daha yakın bir lokasyonda hizmet vererek onlarla işletişimimizi daha arttırdık. Bu sayede üretici firmaların ihtiyaç duydukları mamül ve yarımamaül ihtiyaçlarını da daha sağlıklı bir şekilde belirliyor ve bu ihtiyaçların giderilmesine yönelik ürün ve hizmetler geliştirebiliyoruz.’’

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 103


Altın Dünyası haber

Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Hong Kong Takı Fuarına katılan ve arzu ettiği hedeflere ulaşarak evine dönen Sina Montür; İstanbul Jewelry Show Ekim ayağında da başarılı sonuçlar almayı hedefliyor. Sina Montür’ün Hong Kong fuarında yeni ürünlerine büyük ilgi olması, İstanbul Jewelry Show beklentilerini yukarı çekti. Lek; “Ülkemizden binlerce kilometre uzakta, karşılaştığımız Türk kuyumcularıyla tanışmak ve bizimle çalışmak istemeleri fuarda bizim için sürpriz oldu. Aynı zamanda Endonezya, Malezya, Myanmar gibi ülkelerden alıcılarla ilk kez karşılaştık ve bu ülkelere de ihracat çalışmalarına başlıyoruz” diye konuştu.

D

üzenli olarak Hong Kong Takı Fuarına katılan, ülkemizin önde gelen markalarından Sina Montür; genel olarak ortalama geçen bir fuarda, yeni ürünlerine oluşan ilgi sayesinde ön plana çıktı. Sina Montür Pazarlama Direktörü Utku Lek; özellikle küçük taşlı, ince ve hafif ürün gruplarına ilginin yoğun olduğunu, dünya genelinde gösterişli fakat uygun bütçeli ürünlerin son dönemde tercih edildiğini söyledi. Hong Kong Fuarında hem yabancı hem de yerli yeni müşteriler elde ettiklerini, özellikle fuara ziyarete gelen Türk kuyumcuların standlarında uzun vakit geçirdiklerini ve müşteri portföylerine dahil olduklarını belirten Utku

104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

“İstanbul Jewelry Show’da Hong Kong’ta Sergilediğimiz Ürünlere Yenilerini Ekleyeceğiz” İJS Ekim Fuarına büyük bir özenle hazırlandıklarını, yeni modelleriyle her zaman olduğu gibi Türk kuyumculuğunun değerli montür ürünlerini sergileyeceklerini kaydeden Lek; bu fuarda ihracata yönelik faaliyetlerin daha yoğun olacağını, yurtiçinden yüksek bir katılım beklemediklerini, fakat yıl içinde ertelenen alımların bu fuarda tersine dönebileceğini ifade etti. Çıplak taş ve montür alanında çok geniş stoklar eşliğinde müşterilerinin karşısına çıkacaklarını vurgulayan Lek; “İstanbul’da ev sahibi olmanın da getirmiş olduğu sorumlulukla yeni dizaynlarımıza ağırlık vereceğiz. Özellikle 3’lü takımlarımızın ve tektaş yeni montürlerimizin ilgi toplayacağına inanıyoruz” dedi. Utku Lek; İstanbul Jewelry Show’un düzenlendiği CNR fuar alanının acilen yenilenmesi gerektiğini, yıllardır bakımları yapılmayan ve yenilenmeyen bu yapının fuarın prestijine zarar verdiğini de sözlerine ekledi.



Altın Dünyası haber

Türkiye’nin Lider Mücevher Markası; 75 milyar dolarlık Asya Lüks tüketim pazarına göz dikti

ALTINBAŞ’IN HONG K Altınbaş, Avrupa, Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri’nin ardından şimdi de dev Asya Pazarına giriyor. Altınbaş’ın Hong Kong’da açılan şubesi, şirketin Asya ve Güney Pasifik Bölgesi’ndeki perakende, ihracat ve ithalat projelerinden sorumlu olacak. saj vermeyi amaçladıklarını belirten Bulut, şunları söyledi: “Hong Kong, Çin’in dünyaya açılan penceresi ve başta ABD olmak üzere dünya alıcılarının da en önemli durağı… Hong Kong’da açtığımız şube ile hem tedarik zincirinde avantajlar sağlamayı, hem de perakende ve toptan dağıtım ağını Asya ve Güney Pasifikte genişletmeyi hedefl iyoruz.” Hong Kong’un, Çinli zengin tüketicilerin gözde alışveriş mekânı olduğuna dikkat çeken Ali Bulut, Altınbaş olarak burada mağazalaşma için alıştırmalara başladıklarını ve Turquality programının da desteği ile 2015 yılında ilk mağazayı açmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Altınbaş Standı Hong Kong Mücevher Fuarı’nın Gözdesi Oldu

Hong Kong Mücevher Fuarı, mücevher sektöründe dünyanın en büyük buluşmasına imkan sağlıyor. Fuara, dünyaca ünlü fi rmalarla birlikte katılan Altınbaş’ın, International Premium Hall’deki büyük standıile ilgi topladı.

T

ürkiye’nin lider mücevher markası Altınbaş, Turquality programı kapsamında sürdürdüğü yurtdışı genişleme projelerine bir yenisini daha ekledi. Şirket’in Hong Kong’da açılan şubesi, dünyanın en hızlı büyüyen lüks pazarından pay almak için projeler geliştirmekten sorumlu olacak. Hong Kong’da mücevher sektörünün kalbi olan HungHam’da açılan şube, hem perakende hem de tedarik sektöründe dünyanın en büyük şirketleri ile bir arada ve yakın işbirliği içinde çalışacak. Altınbaş Ceo’su Ali Bulut, Hong Kong Şubesi’ni iki yıldır açmayı planladıklarını belirtti. Şubenin açılışını, Altınbaş olarak katıldıkları dünyanın en büyük mücevher fuarı olan Hong Kong Mücevher Fuarı ile aynı dönemde gerçekleştirerek sektöre bir me106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Şık tasarımı fuar içi aktiviteleri ile dünyanın önemli perakende ve toptan alıcılarının yanı sıra medyanın da rağbet ettiği Altınbaş standında, şirketin lüks pırlanta ve otantik elmas koleksiyonları sergilendi.2014 yılında çıkan Padişah Tuğralı Hanedan koleksiyonu ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği parçalar arasında yer aldı.

Mücevherin Dünyaca Ünlü Uzmanlarından Altınbaş’a Büyük Övgü

Fuar Standı’nı ziyaret eden dünyanın en önemli mücevher tasarımcılarından Roberto Coin, Altınbaş’ın artık dünya mücevher markalarının birinci liginde yer aldığını söyledi. Fuar organizasyonunun Başkanı Jimme Essink ise, Altınbaş’ı 2015 yılında düzenlenecek olan JNA Mücevher Ödülleri’ne aday göstermeyi planladıklarını söyledi.


KONG ŞUBESİ AÇILDI

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 107


Altın Dünyası haber

Sesa fuarda bazı vitrinlerini sete çeviriyor Son dönemde birbirinden özel, çarpıcı ve yenilikçi tasarımlarıyla İstanbul Jewelry Show’un en renkli stantlarından birini oluşturan SESA Gold; ilk kez full set takı üretimi yaparak yeni bir ürün grubuna adım atıyor. SESA’nın fuar standının tüm vitrinleri en yeni modellere ayrıldı…

Titiz bir AR-GE döneminin ardından, tasarım departmanının uzun mesailer harcadığı bir mevsimi geride bırakan SESA Gold; İstanbul Jewelry Show’da şova hazır. Son iki yılda özellikle özgün tasarımlara imza atan, Dünya modasını yakından takip ederek ürettiği takılara yansıtan, Arap ve Türk kültürünün sentezini yakalayan SESA; ağırlıklı olarak ürettiği yüzük ve bileziklere ek olarak ilk kez firma tarihinde full set takılar hazırladı. SESA Gold Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sarışın; yepyeni yüzükler ve yeni fusion tekniği ile yapılmış bileziklerin yanında markalarının ilk kez full set üretimine adım attığını, müşterilerinden gelecek geri bildirimler dahilinde yeni ürün grubundaki yol haritasını belirleyeceklerini söyledi. İstanbul Jewelry Show Ekim fuarında daha sade daha az taş üzerinde barındıran, ihracat tarzı olarak nitelendirilen bir çizgi eşliğinde müşterilerinin karşısına çıkacaklarını 108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

belirten Selim Sarışın; “Markamız, son yıllarda özgün tasarımlara imza atarak Türk tasarımcısının tüm yeteneklerini özgürce sergilemesine fırsat tanımıştır. Bugün itibariyle her fuar öncesinde kuyum camiamızın bizden yeni modellerle ilgili önemli beklentiler içinde olması, bizi ekstra motive etmektedir. Ne kadar ileri teknoloji kullanırsanız kullanın bir insanın kattığı değerin, eşdeğeri hiçbir şey olamaz” diye konuştu. Fuar kapsamında davet ettikleri birçok yabancı müşterilerinin İstanbul Jewelry Show’a geleceklerini kendilerine söylediklerini dile getiren Sarışın; ülke kuyumculuğunun ağırlıklı olarak Arap pazarına yönelmesi durumunun değişmesi gerektiğini, yavaş yavaş kıpırdayan Amerika ve Avrupa pazarı ile daha yakın temas kurulmasının önemine dikkat çekti.



Altın Dünyası haber

“İstanbul Jewelry Show yılın son çeyreğinde sektörün yüzünü güldürecek” Ülkemizin dünya çapındaki alyans üreticilerinden biri olan, alyansta dünya trendlerini takip etmekten ziyade trend yaratan Mert Alyans; bir İstanbul Jewelry Show’a daha yepyeni tasarımlarıyla ve koleksiyonlarıyla hazır. Evliliğe derin anlam yükleyen alyansa, çarpıcı tasarımlarıyla ince bir zarafet katan Mert Alyans; bu fuarda özellikle “Select” ve “JuniorYouring” ile dikkat çekecek. Başarılı geçen Hong Kong fuarının ardından İJS’de yeni tasarımlarıyla etkin sonuçlar elde etmek isteyen Mert Alyans, bu kez ‘Select’ ve ‘JuniorYouring’ koleksiyonlarına güveniyor. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; piyasaya yeni yeni sunmaya başladıkları ve ilk aşamada kuyumculardan büyük ilgi gören 30 parçadan oluşan ‘Select’ koleksiyonunda, taşlı ve ışıltılı alyans seven kişilerin zevklerini yakalamanın hedeflendiğini, bu koleksiyonun erkek alyansında, özel bir ergonomi anlayışıyla erkek elinin fizyolojik yapısına uygun bir dizaynı tercih ettiklerini ifade etti. Ayrıca bu yılın başlarında piyasaya sundukları ve kişinin kendi alyansını ortaya koymasına izin veren ‘Youring’ koleksiyonun daha farklı bir versiyonu olan ‘JuniorYouring’in ilk kez tanıtılacağını kaydeden Hakan Saraç; “Bu koleksiyonumuzda mevcut ana gövdeler çeşitli parçalar ile değiştirilerek, tek bir yüzükten farklı yüzükler yapılması mümkün oluyor. JuniorYouring koleksiyonumuza evli olmayan bayanların dahi ilgi göstermesini bekliyoruz. Artık her gün farklı yüzük kullanmak sizin elinizde” diye konuştu. İJS’nin dünyanın en prestijli 10 uluslararası takı fuarından biri olduğunu fakat bu 10 fuar içinde, en eski yapıya sahip olmasının ve teknik aksaklıkların sık sık yaşanmasının, negatif bir durum ortaya koyduğunun altını çizen Saraç; “CNR fuar alanı acilen elden geçirilmelidir. Adeta hangarı ve depoyu andıran bu yapı, içinde sergilenen yüksek kaliteli ürünlerin itibarını dahi zedelemektedir. Biran önce ülkemize yakışan, ileri teknoloji ile donanmış fuar alanına kavuşmalıyız” dedi.

M

ert Alyans; en yeni tasarımlarını ve koleksiyonlarını İstanbul Jewelry Show’da müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki müşterilerinin taleplerine farklı seçenekler sunmak amacıyla geniş bir ürün yelpazesiyle üretimini sürdüren Mert Alyans; yıllardır katıldığı İstanbul Jewelry Show kapsamında, özgün alyans modelleri arayanların ziyaret noktası olacak. Mert Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Saraç; firmalarının yıl içinde ortalama 4-5 farklı koleksiyon piyasaya sunduğunu, mutlaka bu koleksiyonlardan birkaçının ilk lansmanının fuar dönemlerine denk geldiğini söyledi. 110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Kredi kartına taksit uygulamasının geri gelecek olmasının sektöre önemli bir hareket katacağını, son dönemde kuyum piyasasında olumlu bir kıpırdanma olduğunu sözlerine ekleyen Saraç, İJS Ekim fuarında elde edilecek pozitif sonuçlar ile yılın son bölümünde sektörümüzün yüzünün gülmesini arzu ettiğini dile getirdi.



Altın Dünyası haber

Değerli taş tedariğinde bilinç artıyor Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe değerli taş tedariğinin önde gelen isimlerinden Diyamandi Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Ağaoğlu, sektörde değerli taş alanında bilincin her geçen sene daha da yükseldiğini, bu durumun da profesyonel çalışan firmalara olan talebi yükselttiğini belirti. Profesyonel tedarik hizmetinin önemini kavrayan üretici ve perakendeci firmaların sayısının her geçen gün arttığını söyleyen Ağaoğlu, bu şekilde sektörün pırlantalı mücevher kategorisinin daha da büyüyeceğini ifade etti. yansıyacak bir gelişme. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden birisi Borsa İstanbul Üyeliği. Yeni düzenleme BIST üyelerinin birbirleri arasında yaptıkları işlemlerde de önemli avantajlar sağlıyorlar. Bu açıdan bakıldığında değerli taş ticareti ile iştigal eden her firmanın, hatta bizim müşterilerimizin dahi BIST Değerli Madenler Piyasası’na üye olmalarında fayda var. Düzenleme henüz yeni uygulamaya girdi. Hatta ilk işlem dahi geçtiğimiz hafta BIST’te gerçekleştirildi. Zamanla sektörün yeni düzenlemeye adepte olacağını düşünüyorum. BDDK’nın Şubat ayı başında aldığı taksit yasağı sektörü oldukça olumsuz etkiledi. Bu kararın etkileri ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Şubat ayının başında alınan bu karar iç pazara yönelik çalışan firmaları, 2014 yılının önemli bir kısmında oldukça olumsuz etkiledi. Mağazalarda yapılan alışverişin önemli bir kısmı kredi kartına taksit ile gerçekeştiriliyordu. Hatta fiyat grubu nisbeten daha yüksek olduğu için pırlantalı mücevher satışlarını diğer ürün gruplarına göre daha fazla etkileyen bir karar oldu. Bu sektörün genelinde önemli bir daralmaya sebep oldu.

Değerli taş tedariğinde alınan ÖTV’nin kaldırılması ile birlikte Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörün’de yaşanması muhtemel gelişmelerle ilgili neler düşünüyorsunuz? Sektörün önündeki en önemli engellerden biri olan değerli taş ithalinde alınan özel tüketim vergisinin kaldırılması son derece önemli bir gelişme. Daha önceki vergilendirme sistemi pırlantalı mücevher üretimi ve ihracının önünü kesiyordu. Bitmiş ürün ithal etmek firmalar için çok daha cazip idi. Ancak yeni düzenleme sonrasında hammadde ithal edip yurtiçinde işlemek çok daha cazip hale geldi. Bu şekilde sektörde pırlantalı mücevher alanında önemli gelişme yaşanacağını düşünüyorum. Bu yapısal bir değişim anlamına geliyor. Dolayısıyla ÖTV düzenlemesinin etkilerini kısa sürede beklemek doğru olmayacaktır. Ancak sektörümüz orta ve uzun vadede önemli bir gelişme yaşayacaktır. Bu, sektörümüzdeki pek çok firma gibi bize de olumlu 112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Yasağın kalkması gündemde, ancak henüz resmi bir açıklama yok. Taksit yasağının kalkması sonrasında sektörde oluşacak tablo ile ilgili neler söylemek istersiniz? Kredi kartına taksit yasağının sektöre verdiği zararın boyutlarının büyümesi üzerinde sektör kurumları harekete geçti. Uzun görüşmelerin sonunda BDDK bu konuda 4 taksite kadar izin vereceğini açıkladı. Bu kararın resmen yürülüğe girmese dahi sektörde olumlu bir hava yarattı ve hareketlenmeye sebep oldu. Bu beklenti dahi işlerimizde artış olmasına sebep oldu. Yılbaşı alışveriş dönemi geçmeden BDDK’nın taksit yasağının kaldırılması ile ilgili kararını resmi olarak uygulamaya sokmasını bekliyoruz. ÖTV düzenlemesi sonrasında taksit yasağının da kalkması ile sektörümzün oldukça hareketekli ve pozitif günler geçireceğini düşünüyorum.



Altın Dünyası haber

Sektörel sorunlar çözüm buluyor İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Akbulut, çalışmaları ve sektörle ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Kredi kartı taksit yasağı ve ÖTV düzenlemesinin ardından Tarihi Yarımada’da yaşanan sorunların çözümü için çalışmalara başladıklarını belirten Akbulut İKO’nun çalışmalarına ara vermeden devam edeceklerinin altını çizdi. sinin özellikle perakende mağazalar arasında yaşanan haksız fiyat rekabeti olduğunu ifade eden Aziz Akbulut, bu konuda da bir standardın oluşturulabilmesi için semtlerdeki üyeler ile sürekli iş birlikleri yaptıklarını, tavsiye edilen fiyat ekranlarının kullanılması ve yaygınlaşmasının bu sorunun çözümünde son derece etkili olacağını belirtti. Kapalıçarşı ve çevresindeki güvenlik sorununa değinen Aziz Akbulut, emniyet birimleri ile işbirliği içinde çalışarak bu sorunun ortadan kalkması adına bizzat görev üstlendiğinin altını çizdi.

İstanbul Kuyumcular Odası’ın yeni yönetimi hizmetlerine ara vermeden devam ediyor. Sektörel sorunların çözümü adına çok önemli çalışmalara imza atan İstanbul Kuyumcular Odası’nın yönetim kurulu üyesi Aziz Akbulut, şu ana kadar yapılan ve önümüzdeki dönemde ortaya konulması hedeflenen çalışmalarla ilgili şunları söyledi; ‘’Göreve gelir gelmez hızla sektörel sorunların çözümü için yoğun bir çalışma temposunun içine girdik. Bu kısa süre zarfında çok önemli çalışmalara imza attık. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren sektörün diğer kurumları ile birlikte, odanın tarihinde görülmemiş bir işbirliği ve yardımlaşma ortaya koyarak sorunların çözümü noktasında ortak akıl ile hareket ettik. Yönetim kurulu olarak sektörümüz adına çözüm bekleyen konularda başarılı bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Bunlardan değerli taş ithalatında alınan ÖTV ve kredi kartına taksit yasağı konusunda hedeflere ulaştık.’’ Sektörün pek çok sorunu olduğunu dile getiren Aziz Akbulut bundan sonraki süreçte Tarihi Yarımada’nın yaşadığı sorunları güneme getireceklerini ve yetkili kurum ve kuruluşlar ile eşgüdümlü çalışarak bu sorunların da çözümü için gerekli çalımaları yapacaklarını belirtti. Mücevher İhracatçıları Birliği ile eşgüdümlü bir çalışma göstererek bu konuda sonuca ulaşacaklarını ifade eden Aziz Akbulut, iki kurumun birlikte oluşturduğu komisyonun çalışmalarına başladığını söyledi. Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli sorunlarından biri114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İstanbul Jewellery Show öncesi piyasalarla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Aziz Akbulut şunları söyledi; ‘’Sektörün önündeki çok önemli 2 sorun ortadan kalkmış oldu. Bunlardan değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kalkaması sektörü orta ve uzun vadede son derece önemli etkileyecek bir gelişmedir. Kredi kartına taksit yasağında da sona gelindi. BDDK taksit sayısının 4’e çıkarılması için için düğmeye bastı. Kısa bir süre sonra bu kararın da resmen açıklanması ile birlikte sektör özellikle yılbaşı alışveriş dönemi ile birllikte yine hareketli bir sürece girecektir. Fuarda yaşanan güvenlik problemleri ile ilgili de bir takım çalışmalar gerçekleştiridik. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile irtibat halindeyiz. Güven timlerinin fuardaki güvenliği en üst düzeyde sağlamaları için Güven Timleri Şube Müdürü Erhan Alemdar ile eşgüdümlü olarak çalışıyoruz. Sektörümüzün güvenli ve huzurlu bir fuar geçirmesi için tüm gayreti gösteriyoruz.’’



İstanbul Kuyumcular Odası İletişim Komisyonu Üyesi Emin Alkan, kuyumculuk sektöründe de internet teknolojilerinin her geçen gün artan bir şekilde kullanılmaya başlaması ile birlikte sektör içi iletişimin gelişmesi noktasında farklı internet projeleri ile ilgili çalışmalar yaptıklarını belirtti. Alkan, geliştirdikleri projelerin hayata geçmesi ile birlikte kurdukları iletişimin güçlenmesi yanında iletişim maliyetlerinin de düşmesini hedeflediklerinin altını çizdi. liyet belgesi isteyen bir kuyumcu, oda merkezimize gelmek zorunda kalmadan internet üzerinden ödeme yapıp belgesini alabilecek. Projenin Ekim ayı sonunda hayata geçmesini planlıyoruz.’’

‘’E-Oda’’ projesinin altyapı çalışmaları devam ediyor Seçim bildirgelerinde ‘’e-oda’’ projesinin genel hatlarını açıkladıklarını söyleyen Emin Alkan, oldukça geniş kapsamlı bu projenin hayata geçmesi ile birlikte tüm oda işlemlerini internet platformuna taşımayı hedeflediklerini belirtti. Bunun çok detaylı teknik altyapı çalışmaları gerektiren bir proje olduğunu ifade eden Alkan konu ile ilgili şunları söyledi; ‘’İnternet teknolojilerindeki gelişmeler bizlere de çok önemli fırsatlar sunuyor. İstanbul Kuymcular Odası üye sayısı itibarı ile son derece büyük bir yapı. Bununla birlikte İstanbul çok büyük bir il. Oda olarak Pendik’ten Silivri’ye kadar oldukça geniş bir alana hizmet vermek durumundayız. Takdir edersiniz ki uzak ilçelerdeki üyelerimizin odamıza gelerek hizmet almaları zor olabiliyor. Üyelerimize verdiğimiz hizmetin kalitesini arttırmak ve hizmetlerimize ulaşımı kolaylaştırmak için e-oda prjesini hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu proje ile bütün üyelerimize internet üzerinden kolay ve etkin bir şekilde hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Elimizden geldiği kadarıyla, hizmetlerimizi internet ortamına taşımayı planlıyoruz. Projenin hayata geçmesiile birlikte pek çok hizmeti internet üzerinden vermeye başlayacağız. Örneğin faa116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

‘’Firma bilgilerine tek platformdan ulaşılacak’’ Binlerce perakendeci yanında çok sayıda üretici üyelerinin de olduğunun altını çizen Emin Alkan, üyeleri arasındaki ticari iletişimi arttırmak amacıyla bir portal projelerinin de olduğunu belirtti ve proje ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; ‘’İstanbul Kuyumcular Odası olarak üyelerimizin birbirleri ile aralarındaki ticari iletişimi geliştirmek de amaçlarımız arasında yer alıyor. Bu amaçla üreticilerle ilgili bilgileri tek bir dijital platformda toplamayı ve perakendecilerle hatta dünyanın dört bir yanındaki alıcılarla paylaşmayı hedefliyoruz. Çalışmaları süren bu platformda üreticiler ile ilgili bilgileri ve örnek ürünleri internete girecek ve belirli kriterlere göre yapılan arama sonuçlarında yer almalarını sağlayacağız. Örneğin; sisteme giren bir perakendeci alyans firmaları ile ilgili tüm bilgilere uşaşabilecek. İkinci aşamada projeyi tüm dünyaya açmayı hedefliyoruz. Bu projenin geliştirilmesi noktasında, daha önce bu projeyi geliştirmiş olan sektörel profesyonellerden destek alıyoruz. Bu platformu kısa bir süre sonra hayata geçirme noktasında çalışmalarımız devam ediyor.’’ ‘’App Store ve Android Uygulamaları Sırada’’ Türkiye’deki mobil internet kullanımın hızla arttığını ve cep telefonlarından internete bağlanan kişi sayısının bir önceki yıla göre %105 artışla 23 milyona ulaştığını belirten Emin Alkan, bu kitleye ulaşmak için de mobil uygulama yazılımı çalışmalarının başladığını söyledi. E-Oda işlemlerini de mobil platforma taşımayı planladıklarını belirten Alkan ayrıca anlık fiyat bilgilerini de mobil platformda üyelerine aktaracaklarını ifade etti. ‘’Fiyat ekranlarının doğru kullanımını yaygınlaştırmak istiyoruz’’ Perakende kuyumcular arasında yaşanan haksız fiyat rekabetinin sektöre zarar vermesi üzerine başlatılan fiyat panosu uygulamalarının geliştirilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirten Emin Alkan bu platformun doğru kullanımını yaygınlaştırmak için perakendeci kuyumcularla bir araya geldiklerini söyledi. Kullanıcı esnafın da görüşlerini alarak en doğru kullanım şeklinin belirlenmesi için görüşler almaya devam ettiklerini söyleyen Emin Alkan gerekli teknik altyapı değişikliklerini de planladıklarını ifade etti.



Yıldız Kuyumcular

Jival ' de buluşuyor...

Geleneksel 12.Yıldız Kuyumcular Buluşması bu yıl 16-19 Ekim tarihleri arasında Jival'in altın, pırlanta, elmas, çocuk ve alyans koleksiyonlarından oluşan birbirinden muhteşem ürünlerin sergilenmesiyle başlayacak. Kuyumculuk ve mücevher sektöründeki tecrübesini her dönem geliştirdiği ürün tasarımlarına yansıtan Jival, yeni sezonda pastel tonların hakim olduğu renkli taşların ve pırlantanın parlaklığı ile tüm kadınların göz alıcı güzelliğini ortaya çıkartıyor. Modern çizgilerin ışığında, geleneksel Jival motiflerini taşıyan gelin setleri bu yıl yine birçok farklı modeli sunuyor. Türkiye genelinde davet ettiğimiz değerli kuyumcularımız fuarda ayrıca yenilenen ve yoğun talep gören alyans koleksiyonlarını da yakından inceleme fırsatı bulacaklar. Jival, yeni vitrin dizaynı ve standlarıyla sergilenecek olan ürünleri, kaliteli hizmet anlayışıyla sunarak iş ortaklarına keyifli bir alış veriş deneyimi yaşatacak.



Altın Dünyası haber

Fuarda “Karaltın” ismini görmeden kalitesini hissedeceksiniz Trabzon hasırı dendiğinde ilk akla gelen markalardan biri olan ve yüksek kalitesini yıllardır başarıyla sürdüren Karaltın; İstanbul Jewelry Show’da pek çok vitrinde boy gösterecek. İstanbul Jewelry Show Mart ayağına sürekli katılım gösteren markalarımızdan Karaltın; Ekim ayağında yer almayacak. Ülkemizdeki yüzlerce kuyumcuya ürünlerini sunmasının haricinde, birçok değerli markanın Trabzon hasır ihtiyacını da gideren Karaltın; fuarda bu markaların stantlarında olacak. Fuar alanında göreceğiniz yüksek kaliteli Trabzon hasırlarının altında Karaltın imzası bulabilirsiniz. Karaltın firma ortağı Cevat Kara; sektörün zor bir yılı geride bırakmak üzere olduğunu, 2013 rakamlarına ulaşılmasa dahi, geçmiş yılın rakamlarına yaklaşmak için çaba sarf ettiklerini söyledi. Karaltın’ın Trabzon hasırındaki yüksek kalitesinin, hiçbir koşulda değişime uğramadığının altını çizen Cevat Kara; “Piyasa şartlarına göre, ürünlerimizi daha uygun fiyata yapmak adına çeşitli kısıtlamalara, kaliteden taviz verecek çalışmalara asla firmamızda yer vermiyoruz. İster 1000 adet satalım isterse 1 adet satalım, Karaltın kalitesi her yerde her zaman aynı kalacaktır” dedi. Son dönemde Trabzon hasırında arzu ettikleri sonucu

120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

alamayan firmaların farklı ürün gruplarına yöneldiklerini belirten Kara; firmalarının gündeminde farklı takı gruplarına girmenin yer almadığını, yepyeni modeller eşliğinde her zaman Trabzon hasırına nasıl daha fazla değer katabileceklerine konsantre olduklarını ifade etti. Trabzon hasırına son dönemde ilgi gösteren Arap pazarında, yaşanan çeşitli siyasal karışıklıklar nedeniyle bir daralma olduğunu, yurtiçinde kontrollü bir büyüme içinde hareket ederek çalışmalarını devam ettirdiklerini kaydeden Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin çok değerli markalarının Trabzon hasır ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ediyoruz. Ayrıca son dönemde firmalara özel, butik üretim tarzında çalışmalar ortaya koyuyoruz. Yaptığımız bazı modelleri sadece o markaya özel üretiyoruz. Böylelikle her yerde bulunmayan modeller ile bizimle çalışan firmalar çok daha kolay satış yapma imkanı elde ediyorlar. Birkaç yıldır taklit ile mücadele konusunda kararlılıkla sürdürdüğümüz çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Ürünlerimizin artık taklidinin yapılmadığını görüyor ve seviniyoruz. Tabi ki Karaltın takip edilmeye devam ediyor. Ön plana çıkardığımız çeşitli tarzların, kısa süre içinde farklı markalar tarafından da uygulandığına şahit oluyoruz. Çok yakında en yeni modellerimizi vitrinlere taşıyacağız. İstanbul Kuyumcukent bünyesinde yer alan atölyemiz; Trabzon merkezimizle koordineli bir şekilde çalışarak çok başarılı sonuçlar ortaya koyuyor.”



Altın Dünyası haber

Ülkemizin önde gelen değerli maden ve döviz alım satım markalarından biri olan Eren Has Gümüş; geçtiğimiz günlerde başvuru süreçlerini tamamlayarak Borsa İstanbul’a üye olarak kabul edildi. teşkil ettiğini kaydetti ve “Tüm işlemlerini resmi kayıtlar altında yapan firmamız, üyelik sürecinde önemli zorluklar ile karşılaşmadı. Bu üyeliğimiz ile birlikte bundan sonra Eren Has Gümüş müşterilerinin daha da avantajlar eşliğinde ticaret yapması için yoğun emek harcayacağız” diye konuştu.

Bundan böyle başta gümüş olmak üzere, değerli maden ithalatı ve ihracatı konusunda da yetkilendirildiklerini dile getiren Eren; gümüş madenine dünya çapında artan bir ilgi olduğunu, kuyumculuğun haricinde birçok sektörden de gümüş madenini iletken olarak kullanmak için talepler aldıklarını söyledi. Profesyonel yatırımcıların gümüş külçe alarak yatırım portföylerinde çeşitlilik sağladıklarını da sözlerine ekleyen Eren; özellikle elektronik ürünlerin üretimi aşamasında gümüşün etkili bir iletken olarak kullanıldığını, yakın zaman içinde gümüş ihracatını da gündemlerine aldıklarını dile getirdi.

S

ektörümüzün köklü değerli maden ticareti yapan firmalarından biri olan Eren Has Gümüş; Borsa İstanbul üyeliği ile önemli bir başarıya imza attı. Borsa İstanbul üyesi olmak için belirli kriterleri başarıyla tamamlayan Eren Has Gümüş; bundan böyle aracı kurum olmadan altınlarını, gümüşlerini daha avantajlı koşullar içinde Borsa İstanbul’dan alabilecek. Eren Has Gümüş firma sahibi Mehmet Eren; “Yaklaşık üç aylık bir süredir Borsa İstanbul üyeliği için çalışmalar içindeydik. Geçtiğimiz günlerde, tüm kriterleri tamamlayan markamızın üye olarak kabul edildiği haberini aldık” dedi. Bu üyelik ile birlikte herhangi bir aracı kurum olmadan, daha avantajlı fiyatlar eşliğinde değerli maden alımı yapacaklarını belirten Mehmet Eren; Borsa İstanbul’a üye olmanın bir firmanın şeffaflaşması açısından ayrı bir önem 122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi üniversitedeki eğitim ile iş yerinde çalışmayı birleştiren eğitim modeli Cooperative Education (Co-Op) programını, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Takı Tasarımı bölümü ile ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Lojistik Yönetimi ve Uluslararası Ticaret programları ile başlattı.

Takı tasarımı bölümü öğrencileri 2014-2015 eğitim yılından itibaren derslerinin önemli bir kısmını Altınbaş Holding’e bağlı Onsa İstanbul’da görecekler. Fabrikada düzenlenecek atölyelerde öğlene kadar teorik derslerini alan öğrenciler öğleden sonraları ise doğrudan üretim ve tasarım süreçlerinin içerisinde yer alacaklar. Mezunların yüzde 50’sine iş garantisi verilen bölüm, yarının dünyasının mücevher tasarımcılarını yetiştirmeyi hedefliyor. İKBU’nun gerçekleştirdiği bir diğer Co-Op anlaşması ise Uluslararası Lojistik Yönetimi ve Uluslararası Ticaret programlarını kapsıyor. Yine Altınbaş Holdinge bağlı Transal Denizcilik ile yapılan protokole göre söz konusu programların öğrencileri öğrenimleri sırasında derslerine ara vererek 6 ay süreyle firmada ücret karşılığında çalışabilecekler. Öğrenim süresi uzatılmadan gerçekleşecek bu uygulama sayesinde mezunlar diplomalarını aldıkları gün iş dünyasına hazır hale gelecek, belki de işlerini çoktan bulmuş olacaklar. 124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Takı Tasarım bölümü öğrencilerinin Onsa İstanbul’da çalışarak tasarım süreçlerinde yer alacaklarını söyledi. Prof. Dr. Üçtuğ, “Öğrencilerimiz yalnızca tasarımın nasıl yapıldığını değil, üretimin nasıl gerçekleştiğini de görecekler. Transal Denizcilik, doğrudan lojistik üzerine çalışan bir firma. Uluslararası lojistik, Uluslararası ticaret, işletme, iktisat, hatta hukuku fakültemizden de öğrenci alabilecekler. Öğrencilerimiz öngördüğümüz 3. sınıfın 2. döneminde ya da 4. sınıfın ilk döneminde üniversiteden büyük ölçüde ayrılacaklar ve firmalarda full time’a yakın bir süre çalışacaklar. Sonra geri gelip eğitimlerini tamamlayıp diplomalarını alacaklar. Bu arada kendilerini sevdirdilerse beğendirdilerse işleri hazır hale gelecek. Öğrencilerimizin yıl kayıpları da olmayacak” dedi.


SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 125


Altın Dünyası haber

Acarın’a iç piyasadan gelen talep artıyor Son aylarda komşularımızda artan siyasi kaos ve çatışma ortamı, ülkemizden yapılan kuyum ihracatına sekte vurdu. Ayrıca sektörümüz için en önemli pazarlardan bir olan Dubai’ye yapılan ihracatın hacmi daraldı. Bu bölgelerde yaşanacak ticari sıkıntıları önceden gören ve stratejilerini yeniden yapılandıran Acarın Kuyumculuk; yurtdışındaki daralmayı iç pazarda vites yükselterek aştı… yurtiçindeki isteklere yanıt veremiyorduk. Bu yıl yurtiçine hızlı bir dönüş yaptık. Hem müşteri sayımızı arttırdık hem de ülkemizin çok geniş bir coğrafyasına ürünlerimizi sunduk” diye konuştu. Yurtdışında rekabetin böylesi ortamlarda daha da zorlaştığını, fiyatları aşağı çekerek ticaret yapma düşüncesinde hiçbir zaman olmadıklarını kaydeden Acar; “Fiyatlarıyla ciddi oynamalar yapan firmalar ancak günü kurtarırlar. Yüksek kalitesinden ödün vermeden, istikrarlı bir ticaret yapmayı tercih edenler ise geleceği kurtarırlar” dedi. Acar; ülkemizde hızlı büyüme içine girerken, her şehirde bir büyük Acarın bayisi oluşturma stratejisini uyguladıklarını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

T

icaret hayatında başarıyı elde etmenin en önemli unsurlarından birisi; piyasalarda yaşanacak olayları önceden sezinlemek ve yeni stratejiler oluşturarak bunları hızla uygulamak. Ülkemizin önde gelen 22 ayar bilezik üreticilerinden Acarın Kuyumculuk; tam bu tanımlamaya uygun bir hamle ile 2014 yılında hem risklerini ortadan kaldırdı hem de yeni müşteriler edinerek yılı büyüyerek geçiriyor. Acarın Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Acar; komşu ülkelerimizde yaşanacak sıkıntıları, bölgeye de yakın olmanın avantajıyla önceden tahmin ettiklerini, bu doğrultuda iç piyasaya ağırlık vererek çok iyi bir denge kurduklarını söyledi. 2014 yılı içinde yurtiçindeki müşteri sayılarını yaklaşık %50 oranında arttırdıklarını belirten Hakan Acar; “Yıllardır sürekli iç piyasadan talep görüyorduk. Ağırlıklı olarak yurtdışı çalışmalarımız ve kapasitemizin tam kullanılması nedeniyle, 126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

“Adıyaman ilimizde bir pilot uygulama başlattık ve oldukça verimli sonuçlar elde ettik. Bundan sonra bölgenin en büyük ve köklü kuyumcularıyla işbirliği yaparak ‘İl Toptan Bayiliği’ oluşturacağız. O ildeki bayimiz hem ilin merkezindeki hem de ilçelerindeki kuyumculara bizim adımıza ürünlerimizi sunacak. Gaziantep’te bulunan toptan Acarın satış mağazamız gayet başarılı sonuçlar elde ediyor. Şu anda mağazamız Güneydoğu Anadolu’nun en büyük toptan bilezik mağazası konumundadır” Türklerin yoğun yaşadığı Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki birçok ülkeye ürünlerini ihraç etmeye devam ettiklerini sözlerine ekleyen Hakan Acar; 2015 yılı başında en yeni modellerini vitrinlere taşıyacaklarını, taklit edilmesi çok zor Acarın ürünlerinin hazırlıklarının son aşamaya geldiğini dile getirdi.



Altın Dünyası röportaj

İtalyan kategorisinin lider firması Franco Fontana sürekli yenilediği koleksiyonları ile İstanbul Jewellery Show’da yerini alacak. Her fuarda olduğu gibi bu fuarda da birbirinden farklı tasarımları ve zengin ürün çeşidi ile ziyaretçilerini ağırlayacaklarını belirten Franco Fontana Mağaza Müdürü Kerem Esenlik çalışmaları ve fuar hazırlıkları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. rımardan oluşan koleksiyonları görmek istiyor. Biz de bütün üretim ve tedarik sistemimizi farklı tasarımları, çok sık aralıklarla müşterilerimiz ile buluşturma amacında yapılandırıyoruz. Bu çalışmalarımızla da sektörde fark yarattığımızı düşünüyorum. Özellikle son bir yılda seçim ekonomisinden kredi kartı yasaklarına kadar pek çok olumsuzlukla karşı karşıya kalındı. Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse kredi kartına taksit yasağının kalkmasıyla birlikte sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisi olumluya döndü. Oluşan bu havanın fuara olası yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Kredi kartı yasağı sektöre ciddi anlamda bir darbe vurdu. Perakendeci satışlar oldukça düşüş gösterdi. Sektörü her anlamda etkiledi diyebilirim. Bu sebepten kredi kartı ile satış için kredi kartına taksit şart. BDDK bu konuda umut veren bir adım attı. Buna göre kuyumcu mağazalarında kredi kartı ile 4 taksitle satış yapılabilmesinin önü açıldı. Çok kısa bir süre sonra bu yasağın resmen de kalkması ile birlikte sektörde hareketlenmenin başlayacağı kanaatindeyim. Tabi bunun zamanlaması da önemli. Bildiğiniz gibi Anneler Günü, Sevgililer Günü ve Yılbaşı sektörün önemli cirolara ulaştı dönemler. Bu yasağın özellikle yılbaşı alışverişi öncesinde resmi olarak kalkması son derece önemli. Umarım bu yönde bir geişme olur.

İtalyan diye tabir edilen yüksek katma değerli ürün grubu bazında hizmet veriyorsunuz. Bu kategorinin önemli firmalarından biri olarak İtalyan grubunun sektördeki yeri ve gelişimi ile ilgili değerlendirmeniz nelerdir? Sizi rakiplerinizden ayıran, fark yaratan özellikleriniz neler? Sektörde İtalyan ürünü grupları talebi yükselmeye devam ediyor. Her geçen sene bu gruba yönelik olan ilgi daha da büyüdü. Bunun yanısıra sektör de artık yerli ve İtalyan grupları diye ayırma bilinci de oluştu. İtalyan diye tabir edilen ürünler tabi ki sektörde bulunmakta fakat her vitrinde aynı modeller ile karşılaşma olasılığı yüksek. Franco Fontana’yı da diğer firmalardan ayıran en önemli özelliği ise zengin çeşidi olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu tarz ürün grubu farklı tarzı ile ön palana çıkıyor. Bu tarz ürünleri talep eden nihai tüketici de sürekli farklı tasa128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Aslına bakarsanız Franco Fontana olarak sürekli yeni koleksiyonlara imza atan bir organizasyonuz. Sadece fuar dönemlerine yönelik olarak koleksiyon hazırlamıyoruz. Günümüz rekabet şartlarında müşterilerimizin farklı ve yüksek katma değerli ürün ihtiyacını en üst seviyedeki memnuniyet düzeyi ile karşılayabilmek için her zaman yoğun bir çaba içerisindeyiz. Fuar süresince de standımızı ziyaret eden sektör mensupları, her zaman olduğu gibi fuarda da birbirinden farklı yeni koleksiyonlarımızı görme imkanına sahip olacaklar.



Altın Dünyası haber

Denizbank kuyumculara ayrıcalıklı fırsatlar sunuyor DenizBank’ın müşterilerinin ihtiyaçlarına göre farklılaştırdığı ürün ve hizmetleriyle 2014 yılının ilk yarısında sektöre sağladığı kredi desteği 3 tonu aştı. DenizBank Altın Bankacılığı Grup Müdürü Hikmet Güncan, DenizBank’ın kuyumculuk sektörüne sunduğu ürün ve hizmetleri Altın Dünyası ile paylaştı.

DenizBank olarak sektörle ilgili öncelikleriniz ve sağladığınız finansman destekleri nelerdir? Türkiye için katma değeri son derece yüksek bu sektörde, DenizBank Altın Bankacılığı olarak hedefimiz mevduattan krediye sektör ihtiyaçlarını karşılayacak tüm bankacılık ürünlerini sunmaktır. Bu amaçla sektöre yönelik konsantrasyonumuzu arttırarak müşterilerimizin talep ve beklentilerine yönelik ürün geliştirmeye devam ediyoruz. Bankamız, altın bankacılığında sunduğu geniş ürün yelpazesi ile diğer bankalardan farklılaşıyor. İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör firmalarına destek sağlıyoruz. Sadece İstanbul değil tüm Türkiye genelindeki perakendeci kuyumcu esnafımız hem Bankamız hem de ülke ekonomisi açısından ayrı bir önem arz ediyor. İstanbul’da olduğu gibi Anadolu’da faaliyet gösteren kuyumcu esnafımızın gelişimine katkıda bulunmak da Bankamızın öncelikleri arasında yer alıyor. Altın kredilerimizle, müşterilerimize daha kolay ödeme şartları sunmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz tercih ettikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vade ve ödeme sıklığı ile kredilerini ödeyebiliyorlar. Eşit Taksitli Altın Kredisi, İmalatçılara Altın Destek Kredisi ve Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi en çok talep gören ürünlerimiz arasında yer almaktadır. Eşit Taksitli Altın Kredisi özellikleri nelerdir? Tüm kuyumcu esnafımıza yönelik bir ürün olan Eşit Taksitli Altın Kredisi, özellikle vitrinini zenginleştirip işini büyütmek isteyen perakendeci kuyumcu esnafımıza 36 aya varan vadelerde finansman desteği sağlıyor ve müşterilerimizin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılıyor. Eşit Taksitli Altın Kredisi ile kuyumcu esnafımıza birçok avantaj sağlıyoruz. Vade ve faizin ilk günden belli olması, kilo ile alınıp gram ile geri ödenebilmesi, taksitler ödendikçe kredi limit boşluğu yaratması ve vade sonunda vitrinlerini bozmadan veya sermayelerine dokunmadan, dönemlik ödemeler ile kredilerinin kapanması bu avantajlardan bazıları. 130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İmalatçılara Altın Destek Kredisi özellikleri nelerdir? Yoğunlukla sipariş ile çalışan imalatçı kuyumcularımıza İmalatçıya Altın Destek Kredisi ile destek sağlıyoruz. Bu kredi ile amacımız imalatçı kuyumcu müşterilerimizin sipariş üretimi süresince ihtiyaç duydukları fonlamayı ödemesiz dönem seçeneği ile sağlayabilmek. Siparişlerin hazırlanması ile vadeli satış bedellerinin tahsilatı arasında geçen süreçte duyulan işletme sermayesi ihtiyacını 3 aya varan ödemesiz dönem ve toplamda 18 aya varan vadeler ile karşılama imkanını değerli müşterilerimize sunuyoruz. Önümüzdeki dönem için projeleriniz nedir? DenizBank, mücevherat ve kuyumculuk sektörüne desteğini göstermek üzere her fırsatta Kuyumcu Odaları, Dernekleri ve sektörün ileri gelenleri ile bir araya gelerek sektörün tüm ihtiyaçları için çok özel ürün ve hizmetler sunmakta ve yerel avantajlar sağlayarak sektöre destek olmaktadır. Bu amaçla tüm Türkiye çapında çeşitli illerde sektörün ileri gelen üyeleri ile yaptığımız buluşmalar bizim için özellikle önem arz etmektedir. Kuyumculuk sektörünün ileri gelen kurum ve kuruluşları ile yaptığımız exclusive proje ortaklıkları ile de sektöre ayrıcalıklı ürün ve hizmetler sunabilmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz.



Altın Dünyası haber

Sektörün önemli ihracatçılarından biri olan Gez Kuyumculuk büyüme performansına bağlı olarak üretim ve yönetim birimlerini İstanbul Vizyon Park’taki tesislerine taşıdı.

G

ez Kuyumculuk da Vizyon Park’taki tesislerine taşındı. Sektörün önde gelen üretim ve ihracat firmalarından birisi olan Gez Kuyumculuk da şirketin büyümesine paralel olarak ortaya çıkan ihtiyaç sebebiyle üretim ve yönetim birimlerini doluluk oranı her geçen gün artan İstanbul Vizyon Park’a taşıdı. Taşınma sonrasında üretim tesislerini genişletme ile birlikte modernize etme fırsatı da bulduklarını belirten Gez

132 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gez, üretim ve yönetim süreçlerinde verimlilik artışı elde edeceklerini belirtti. Günümüz rekabet koşullarında uluslararası standartlardaki kalite ve verimlilikte ürünler ortaya koymanın son derece önemli olduğunu ifade eden İlyas Gez, üretim kalitelerini daha da yukarıya çıkardıklarının altını çizdi.



Altın Dünyası haber

Esta Diamond’dan Kuyumculara Özel Kampanya

Dönem dönem düzenlemiş olduğu kampanyaları ile sektörün durağan dönemlerine hareketlilik kazandıran ESTA DİAMOND, yılbaşına kadar 14.900 USD değerinde ürün alan müşterilerine İ-phone 6 hediye ediyor. “Pazarlama birimi olarak organize ettiğimiz bu kampanya ile cep telefonu hediye etme fikri son günlerde sektörün durgun olduğu bir dönemde düşünülmesi ESTA ailesinde şimdiden bir heyecan ve gayret rüzgarı estirdi. Hepimiz biliyoruz ki değerli meslektaşlarımızın ekonomik imkânları bahsi geçen telefonu almak için çok müsait. Fakat burada hedeflenen asıl konu bu tür kampanyaların işimize ve yaşamımıza renk katmasıdır.” Türkiye’nin bütün bölgelerinden Kampanya katılmak isteyen kuyumcular kampanya katılım detaylarını Esta Diamond Pazarlama departmanıyla iletişime geçerek ya da www. estapirlanta.com adresinden ulaşabilirler.

P

ırlanta kategorisinin her geçen gün yükselen başarı grafiğine dikkat çeken Esta Diamond yetkilileri, kuyumculuk sektörünün geleceğinin pırlanta olduğunu söylüyor. Bu tür kampanyaların sektöre hareketlilik kazandırdığını belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Uğur Şen, düzenledikleri kampanyaya ilişkin şunları söyledi:

134 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası röportaj

Sektörün geçtiği bu zorlu süreçte ortaya koyduğu başarılı performans ile alyans piyasasındaki yerini sağlamlaştıran Orobella, kısa sürede büyük yol kat etti. Orobella’yı adım adım başarıya taşıyan profesyonel çalışma sistemini Altın Dünyası’na anlatan Orobella&Altın Fabrikası CEO’su Mehmet Akyürek, imalatta başarıyı getiren kriterlere değindi. zın başarı değerlendirmesi için bir ölçüt olarak alınırsa, biz en az personel ile en yüksek performansı sağlayan üreticiyiz. Bizim seviyelerimizde imalat yapan firmalara baktığımızda bizdekinin 2 katı personel istihdam edilmesine rağmen, servis noktasında bizim çok gerimizde kaldıklarına şahit oluyoruz. Birçok firma müşterisinin anlık siparişlerini 4-8 gün gibi süreçlerde gönderirlerken, biz bu sene itibarı ile şehir içinde aynı gün teslimat yapma sürecine girdik. Müşterilerimiz 10-12 senedir çalıştıkları ve memnun olduklarını düşündükleri alyans tedarikçilerinden sonra bizle çalışmaya başladıklarında bugüne kadar servis alamadıklarını anlıyorlar. Genelde “Daha önce nerelerdeydiniz” şeklinde tepkiler alıyoruz. Elbette bütün bunlar anlatımı kolay ancak yapılması giriş cümlesinde bahsettiğim gibi “fedakârlık” isteyen işlerdir. Dağıtım kanalı yapınız hakkında bilgi alabilir miyiz? Genişlemeyi düşündüğünüz bölgeler nelerdir? Şu an Orobella’nın ihracata yönelik New York’ta kurduğu şirket dışında, Sakarya’da bir ofisi, Kuyumcukent ve Kapalıçarşı’da satış noktaları bulunuyor. Marmara ve Ege bölgesi, İç Anadolu’nun batısı ve Batı Karadeniz şu anda aktif hizmet götürdüğümüz bölgelerdir. Yılsonu itibarı ile buralardaki hizmet ağımızı biraz daha genişletip bölgedeki illerin yanı sıra ilçe merkezlerinde daha aktif olmayı planlıyoruz. Bulunduğumuz bölgeler ülkemizdeki alyans satışlarının %65’inin yapıldığı yerlerdir bu sebeple buralarda her merkeze ulaşmadan yeni yerlere girmenin doğru olduğunu düşünmüyorum.

Orobella kısa süre önce kurulmasına rağmen kendini sektörde kanıtlamış firmalardan biri haline geldi. Bu kadar kısa süre içerisinde böylesine yüksek başarılı performans ortaya koymanızın arkasında yatan temel faktörler nelerdir? Tabii ki imalattan pazarlamaya tüm Altın Fabrikası takımı olarak fedakârca çalışmamız en büyük faktördür. 2014 yılının kendine özel dinamikleri oldu. Mesela 2 önemli seçim süreci, daha sezon gelmeden kredi kartına taksitin yasaklanması, Ortadoğu ve dünya genelindeki çalkantıların getirdiği tedirginlik, istikrarsız altın fiyatları gibi birçok olumsuz etkenin içinde yeni bir firma olarak başarılı bir yıl geçirmek için çok fazla emek verdik. Takımımızdaki her birey iki kişilik çalıştı ve bunun neticesinde de başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Bir firmanın başarılı olup olmadığı kendi koyduğu hedeflere ne kadar ulaştığına bağlı olarak belirlenir. Biz normal bir yıl için koyduğumuz hedeflere problemli bir yılda ulaştık. Açıkçası bu 2014’ün zorluklarının rakip firmalarda firma sahiplerine karşı başarısızlığa bahane olarak kullanıldığını duyuyoruz bu aralar. Ama bu sadece bahanedir. İyi bir yönetimle, akıl ve bilgi kullanımı, takım halinde fedakârca çalışmak ile krizlerden etkilenmemek ya da az etkilenmek mümkündür. Bu tür bahaneler duyan işlerine uzak patronların bunlara inanmamalarını ve kusuru işlerini emanet ettikleri yöneticilerde aramalarını tavsiye ediyorum. Bunun dışında, rakip firmaların performansları da kendi firmamı136 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İç pazarda alyans kategorisinin gelişimi ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir? Şu sıralar alyans sektöründeki bazı firmalar kritik bir süreçten geçiyor. Hemen her ay faaliyetini durduran bir firma, küçülen bir firma ya da maalesef iflas eden bir firma duyuyoruz. Siz bunun nedenini sormadan ben söyleyeyim. Bu sorunların temelinde işletmecilik bilgisinin zayıf olması, işi kolay görme, strateji yönetimi konusundaki eksiklikler ve aşırı agresif pazarlama anlayışı yatıyor. Fabrikasındaki ya da atölyesindeki personeli sıkıyönetim taktikleri ile idare etmeyi, masrafları kısmayı yöneticiliğin tek gereği olarak görenler şirket idare ettiklerini düşünüyorlar. Ancak vizyonunuz yoksa kendinizi çağın gereğine uydurmayı sadece yeni çıkan makineleri almak olarak görüyorsanız bir yere varma şansınız yok. Örneğin sektörümüzdeki büyük firmalardan birinin, üretimde bilgisayar kullanma hevesi ile yüz binlerce Euro harcadığını ancak senelerdir zarar edip küçüldüğünü iyi biliyorum. Ancak patron bu işi iyi bilen ilgili branşlardaki bir mühendis takımına bu görevi verip kendisi sadece raporları takip etse bunlar başına gelmezdi. “Altın bende ise her şeyi ben bilirim” diyen patronların sonu genelde bu oluyor. Tabi düşülen zor durumdan kurtulmak için işe daha da agresif şekilde sarılınca maalesef durum daha da kötü oluyor. Alyans sektörünün genelinde, tüm altın sektöründeki gibi eğitimsizlik göze çarpıyor. Bir şekilde ticaret ile sermaye oluşturup büyümüş olan firma sahipleri, endüstriyel boyutta iş yapmayı hafife alıp insana değil makineye, binaya, dekorasyona yatırım yapıyorlar ve sonuç hüsran oluyor. Peki, bu durumları yaşayan işletmelere tavsiyeleriniz ne olur? Bir kere imalat bilançonuzda göstergeler negatif ya da durağan ise derhal imalat hevesinden vazgeçip doğru yere ürün yaptırıp, sadece pazarlamaya yönelmeleri gerekiyor. İmalat çok zor bir iş. Çok zor bir iş olduğu için de eğer hakkıyla yapılırsa imalat sektörü zordaki bir ülkenin dahi kurtuluşuna vesile olabiliyor. İmalatta başarı doğru yönetim, bilgi, tecrübe ve doğru stratejiler belirlemeye bağlıdır. Ancak herkes bunu yapamaz. Yanlış kişilerce idare edilen iç maliyetleri rakiplerinin satış fiyatından fazla hale gelmiş hantal işletmeler biliyorum ki bunların imalatla geçirdikleri her gün ayrı bir zarar kaynağıdır. İmalatta başarısız iseniz hiç geciktirmeden radikal bir kararla derhal imalatı feshedip ürünleri iyi bir üreticiden satın alıp pazarlamaya geçmeli, imalatta kullandıkları sermayeyi de pazarlamaya aktarıp başarılı oldukları bölgelerde satışlarını hızlandıracak tedbirler almalılar.



Altın Dünyası haber

Frederique Constant’ın Kurucu ve CEO’su bu yükselişle ilgili olarak “Biz şimdiye kadarki en iyi ilk yarıyılımızı gerçekleştirdiğimiz için gurur duyuyoruz ve ürünlerimizin sunduğu Erişilebilir Lüksün harika bir potansiyelle devam ettiğini açıkça görüyoruz. Markamızın yaratılışının altında yatan ilk konsept, yüksek kaliteli ve yenilikçi saatleri makul fiyatlara sunmaktı ve bunu da daha fazla kişinin lükse erişebilmesini sağlamak için başarmak istiyorduk. Bu, misyonumuzu bugün hala sürdüren işimize duyduğumuz tutkumuzdur. Frederique Constant’ı destekleyen dünya çapındaki partnerlerimize teşekkürü borç biliyoruz.” şeklinde konuştu. Peter Stas son olarak: “2014 yılına yapılan bu başarılı giriş ve yoğun geçen vitrinleme, eğitim programları ve promosyon aktiviteleri ile birlikte başarılı ürün lansmanları sayesinde yılın genelindeki satışlardaki artışın daha da yükselmesini bekliyoruz. Geçtiğimiz 25 yıl boyunca, Frederique Constant yıllık bazda %15-25 arasında büyümeler gerçekleştirmişti. Bu yıl İsviçre saat ihracat rakamlarında büyümenin tek haneli olacağını düşündüğümüzde, pazar ortalamasının oldukça üzerinde kalacağımızı görmek bizlere mutluluk veriyor. ”dedi.

P

eter Stas sözlerine şu şekilde devam etti: “2014’te bölgelerimizin çoğundaki satışlarda gözle görülür bir artış gerçekleştirdik. Erişilebilir Lüks pozisyonu ile, Amerika’da 1000$-5000$ segmentinde, daha da fazla pazar payı kazandık. Frederique Constant 2014’ün 2. Yarısında da büyümeye devam edeceğini umduğumuz Japonya, Güney Kore, Avustralya, Amerika ve Kanada pazarlarında yılın ilk yarısında güçlü bir şekilde büyüdü.” Bu sene, Frederique Constant Manufacture kalibrelerinin 10. Yıl dönümünü kutluyor. 2004 yılından beri Frederique Constant, kendi bünyesinde geliştirip ürettiği Manufacture kalibrelere sahip saatler üretmektedir. Firmanın Manufacture kalibre sayısı en son geliştirilen Heart Beat Manufacture FC-945 modeli ile 15 adet oldu. Yeni FC-945 modeli, sahip olduğu silisyum eşapman, çapa ve platosu ile kullanıcılarına gelişmiş bir doğruluk ve hassaslık sunar. Silisyum Eşapman, Çapa ve Platoya sahip Frederique Constant Heart Beat Manufacture FC-945MC4H9. 888 adetle limitli üretim. 138 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Frederique Constant Hakkında Frederique Constant Cenevre’nin Plan-les-Ouates bölgesinde konumlanan bağımsız ve aile şirketi olan bir saat üreticisidir. Tasarım halindeki çizimlerden nihai kontrollere kadar saat üretimindeki tüm aşamalar fabrikanın bünyesinde gerçekleştirilir. Frederique Constant’ın güzel saatler üretme konusundaki tutkusu ve saatlerin tasarımlarındaki yüksek kalite ile özen onu diğer markalardan ayırır. Başarının anahtarı; tasarım, kullanılan materyaller ve üretim sürecindeki kalite anlayışıdır. Her bir saat maksimum kalite ve dayanıklılığı sağlamak için tek tek usta ellerde birleştirilir ve kontrol edilir. Firma yaratıcılık ve sıradışı değerler sunmak için sürekli olarak yeniliklerin takipçisidir. Cenevre’nin Plan-les-Ouates bölgesinde bulunan 3.200 metrekarelik ultra modern fabrikasında tutku dolu teknisyenlere mükemmle bir çalışma ortamı sunar. 2013 yılında 138.00 adedi aşan saat üretimi ile Frederique Constant markasını dünya çapında 2.800 satış noktasında bulabilmek mümkündür.

Daha fazla bilgi için: ttp://www.frederique-constant.com.



Altın Dünyası haber

Ö

zgün tasarım anlayışı ve el işçiliği yoğun üretim tarzıyla sektörümüzde farklı bir noktada yer alan Besay Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show Ekim Fuarında yaz mevsimi boyunca piyasaya sunduğu yeni modellerinin en son versiyonlarını sunacak. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; fuar için özel bir hazırlık dönemi geçirmediklerini, bu yaz yeni model üretimi konusunda vites yükselten markalarının, müşterilerinden aldıkları bilgilerle yaz modellerine küçük makyajlar ve revizyonlar yaparak fuarda boy göstereceğini söyledi. Sektörde son dönemde yeni model üretimi konusunda sürekli artan bir talep olduğunu, eskisi gibi fuarlara 3 ay önceden hazırlanmanın artık gerçekçiliğini yitirdiğini belirten Ömer Kaya; “Bugün itibariyle her hafta üretim bandımızdan yepyeni modellerimiz çıkıyor. Artık fuara özel hazırlanıyoruz demek çok gerçekçi değil” dedi. İstanbul Jewelry Show Ekim fuarının sektöre bir canlılık getireceğine ve hareket katacağına inandığını belirten Kaya, özellikle yurtdışından gelen katılımcılar ile İstanbul Jewelry Show Ekim’in güzel bir performans ortaya koyacağını öngördüğünü dile getirdi. Besay’ın tektaşı çok beğenildi Bu yıl ilk kez üretim bandına aldıkları tektaş yüzük ürün grubunun çok beğenildiğini kaydeden Kaya; tektaş üretimine geçmeden önce piyasadaki mevcut tektaşları yakından incelediklerini, bu analizin sonucunda ezber bozan bir ürün ortaya çıkardıklarını dile getirdi. Öncelikle tektaş üretimi yaparken, pırlantalı tektaş alamayacak olan bir kişinin aynı mutluluğu yaşamasını hayal ettiklerini ve bu yüzden tamamen mücevher kıvamında çok özel bir tektaş meydana getirdiklerini vurgulayan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Piyasanın aksine tektaş ürün grubunda taşın ağırlığından para kazanma zihniyeti yerine, özel ve titiz işçiliğimizle kazanım elde etmeyi tercih ettik. Bugün pırlantaya en yakın görünümü veren swarovski’nin en kaliteli taşını ürünlerimizde kullanıyoruz. Kullandığımız tektaş, piyasadaki benzerlerine göre çok daha hafif ve 140 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İstanbul Jewelry Show’un düzenlendiği yıllardan buyana sürekli hem Mart hem Ekim ayağına katılım gerçekleştiren Besay Gold; bu sefer özel bir hazırlık yapmadan fuarda sahne alacak. Yaz ayı boyunca yüzlerce yepyeni modelini kuyumculara sunan ve onlardan aldıkları bilgiler eşliğinde modellerinin son şeklini oluşturan Besay, yaz modellerinin son versiyonlarıyla sevenlerinin karşısında olacak. özel pırlanta kesimine sahip. Herkesin kullandığı tektaş kasasını tercih etmedik ve kendi tektaş kasamızı ustalarımızla ortaya koyduk. Sonuç olarak; çıplak gözle pırlantalı tektaştan ayırılmayacak görünümde bir ürün meydana getirdik. Kuyumcu dostlarımız bize teşekkürlerini ilettiler. Artık piyasada tektaşlar var bir de ‘Besay Tektaş’ diye tanımlanan bambaşka bir ürün var. Bizim en önemli farkımız; üretime başlamadan önce, son tüketicinin üründen alacağı hazzı hayal ediyoruz. Böyle olunca günü kurtarmayı değil geleceği yakalamayı hedefliyorsunuz.”



Altın Dünyası röportaj

Eşsiz güzelliğin asırlık sembolü Bir canlı tarafından oluşturulan organik yapısıyla diğer mücevherlerden ayrılan inci tarih boyunca kadınların şıklığını tamamlamış özel bir mücevher… Değişen tüketici alışkanlıkları çerçevesinde mücevherin kullanım amaçlı tercih edilmeye başlamasıyla inciye olan talep de arttı. Bu talep artışındaki en büyük etken incinin değerine değer katan özgün tasarımlarıyla günümüz trendlerini bir araya getiren markalar oldu. Uğur İnci de bu kategorinin Türkiye’deki önde gelen temsilcilerinden. Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Fuarlar müşterilerimizle ve potansiyel müşterilerle bir araya gelmemize, yeniliklerin paylaşılmasına, güzel işler yapabilmemize vesile oluyor ve bizim için çok önemli. Her fuarda olduğu gibi bu fuar da hazırlıklarımızı yaptık, koleksiyonumuza yeni ürünler ekledik. İnci kullanımında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? İnciler organik taşlar olduğundan yumuşak ve hassastırlar. Diğer taşlardan daha kolay tahrip olabilirler. Bu hassas yapısından dolayı diğer sert mücevherlerden ayrı tutulmalıdırlar. Kozmetik ürünler incinin rengine ve parlaklığına zarar verebilir. İnci kullandıktan sonra yumuşak ve nemli bir bezle silinmelidir.

Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Üstdağ ile Uğur İnci’nin çalışmaları ve incinin değeri üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Son yıllarda inci setler; sıra dışı tasarımlar modernize edilmiş bir anlayış ile takı severlerle buluşuyor. Bu değişimi neye bağlıyorsunuz? Uzun yıllardır inci bir süs eşyası olarak görülüyordu. Uğur İnci olarak incinin bir süs eşyası değil bir mücevher olduğunu kabul ettik ve kabul ettirmeye çalıştık. Hedef kitlemiz şıklığını tamamlamak isteyen, çalışan, ekonomik özgürlüğü olan kadınlar oldu. Bu yolda tüketici ihtiyaçlarına ve günümüz trendlerine uygun farklı, özgün tasarımlar sunduk her zaman. Bize biraz ürün portföyünüzde bulunan inci çeşitlerinizden bahsedebilir misiniz? Bizim işimiz tamamıyla inci. Çıplak inci ya da altınla tasarlanmış inci… Bundan dolayı her cins, her boy, her şekil inciyi kullanıyoruz. Tatlı su incileri, Akoya, South Sea, Tahiti, Keshi incileri her zaman stoklarımızda mevcut. Ve yine bu incilerin her şeklini kullanıyoruz. Türkiye’nin tüm bölgelerine ulaşabilen bir dağıtım kanalı ağına sahipsiniz. Bu noktada müşteri ilişkilerinin sıcak tutulması, bölge piyasasının doğru takip edilebilmesi açısından uyguladığınız bir çalışma stratejiniz var mı? Her zaman aktif pazarlamadan yanayım. Müşteri ilişkilerinin sıcak tutulması, piyasanın takibi, siparişlerin hızlı ve doğru şekilde yerine ulaşması bizim için çok önemli. Türkiye’nin her bölgesine farklı bir ekip çıkıyor. En uzak noktadaki müşterimize bile ayda bir ulaşıyoruz. Pazarlama ekipleri müşterinin vitrinini takip edebiliyor. Bölgelerin ihtiyaç ve talebine göre farklı ürün çeşidi yapma şansımız oluyor. 142 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

İnci’nin değeri nasıl anlaşılır? Büyüklüğü, şekli, renk ve parlaklığı değerine nasıl etki eder? İncinin değeri ve kalitesi birkaç etkenin birleşimine bakılarak ölçülür. İncinin çeşidi, sedefinin kalınlığı, parlaklığı, yüzeyinin temizliği ve dokusu, şekli, rengi ve büyüklüğü bu etkenlerdir. Göz önünde bulundurulması gereken en önemli etken incinin çeşididir. Tatlı su incisi mi, Akoya mı yada Güney Denizi incisi mi? buna bakılmalı. Bazı inciler daha nadir bulunduğundan yetiştirmesi daha zor ve zahmetli olduğundan fiyatları daha yüksektir. Tatlı su incileri en yaygın olarak kullanılan, bol bulunan inciler olduğu için farklı kriterlerin incinin fiyatına etkisi bulunmaktadır. İnciyi oluşturan sedef tabaka ne kadar kalın ve parlaksa inci o kadar değerlidir. İncinin yüzeyi belki de en kritik ölçüdür. Yüzeyi ne kadar temiz ve pürüzsüz ise o kadar değerlidir. Ancak unutmamak gerekir ki inci organik bir taştır ve neredeyse hiçbir incinin yüzeyi mükemmel değildir. İnci ne kadar yuvarlak ise o kadar değerlidir. Bu demek değil ki yuvarlak olmayan inci değersizdir. İnci yedi esas şekle göre ayrılır. Yuvarlak, yarı yuvarlak, oval, düğme, damla, yarı barok ve barok. Kendi şekilleri içerisinde düzgünlük aranmalıdır. Kaliteyi belirleyen diğer etkenler de renk ve boyuttur. Bugün en yaygın olarak kullanılan inciler 6,5-7,5 mm çapındadır. İncinin cinsi ne olursa olsun boyutu büyüdükçe fiyatı artacaktır. Ancak çok küçük incilerin de fiyatları diğerlerine göre yüksektir. Özellikle son bir yılda seçim ekonomisinden kredi kartı yasaklarına kadar pek çok olumsuzlukla karşı karşıya kalındı. Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse kredi kartına taksit yasağının kalkmasıyla birlikte sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisi olumluya döndü. Oluşan bu havanın fuara olası yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Sektördeki bu düzenlemelerin önümüzde ki dönemde etkili olacağını düşünüyorum. Ancak fuarı çok da etkileyeceği kanısında değilim. ÖTV düzenlemesinin olumlu etkilerini uzun vade de alacağız, belki kredi kartı yasağının kalkması yurtiçi satışı canlandırabilir diye düşünüyorum.



MAKALE

AVUKAT

UMUT METİN

LİMİTED ŞİRKETİM DE VAR, ORTAĞIM DA VAR, DİYORSANIZ, bu yazı tam sizin içindir... Yeni Ticaret Kanunumuz bir başka kişiyle ortak olmadan, tek kişi olarak limited şirket kurulmasına izin vermektedir. Bu haliyle,şirket kurarken illa da yanınıza bir ortak almak zorunda değilsiniz. Belirttiğim yeni yasal düzenleme, bazen sadece kağıt üstünde diye düşünülerek kurulan, sonrasında ise ortadan kaldırması sıkıntılar doğuran ortaklıkların veya olayların oluşmaması için önemlidir. Peki bir veya daha fazla ortak edinerek, şirket kurmak ticari kazanç elde etmek için doğru olansa, bir diğer söyleyişle ortakların güç birlikteliği, farklı özellikleri, farklı imkanları bir araya getirilmesi faydalı ise, ortaklık bir limited şirket çatısı altında oluşturulacaksa ortaklararası ilişki nasıl olmalıdır? Veya daha önce kurulmuş bir limited şirkette ortaklar arasındaki ilişki nasıl düzenlenmelidir? İlk nokta, ortaklar arasında imza edilen şirket (esas) sözleşmesinin genelde kullanıla gelen matbu şirket sözleşmeleri ile sınırlandırılmamasıdır. Bu bir ezber bozmadır. Şirket kurarken prosedürel bir işlemmiş gibi imza edilen bu sözleşmeler aslında şirketin ve ortakların anayasası olarak nitelendirilebilecek kadar önemli belgelerdir. Bu nedenle şirket sözleşmeleri zorunlu kayıtları taşımasından çok, ortaklık ilişkilerini, ortaklar arasında kazanç paylaşımını, şirketin temsilini, ortaklıktan ayrılma kurallarını, ortakların şirkete ve birbirlerine karşı sorumluluklarını belirleyen bir metin haline gelmelidir. Özetle prosedürel olarak nerdeyse birbirinin aynı şekilde imza edilen şirket sözleşmeleri aslında ortaklığın doğru düzenlenmesi için bir fırsattır. Bununla birlikte TTK’da düzenlenen “Emredici Hükümler İlkesi” ortakların şirket sözleşmesi üzerinde sınırsız düzenleme yapmasını mümkün kılmamaktadır. O halde şirket sözleşmesine ek olarak, limited şirketinin ortakları arasında bir ortaklık / hissedarlık sözleşmesi imza edilmesi de doğru ortaklık yapısı 144 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

için çok önemli, faydalı çıkış noktalarıdır. Belirttiğim sözleşmelerin doğru düzenlenmesi halinde, ortakların birbirlerinden farklı sorumlulukları (Ör; Yan ve Ek Ödeme Yükümlülükleri), bağlılık ve ortaklararası rekabet etmeme konusu şekli sınırları, şirket organlarında karar almanın dizaynı, veto – üstün oy hakkı gibi haklarla, bazı kararların alınmasının zorlaştırılması, müdürün şirketi temsil eden kişinin yetki sınırının belirlenmesi, sınırsız yetki ile donatılmış bir temsilcinin şirkete getireceği riskin başlangıçta bertaraf edilmesi, ortağın şirketten çıkması - çıkarılması konularında özel düzenlemeler yapılması önemli ve üzerinde detaylı olarak düşünülmesi gereken konulardır. Tüm bunlar ışığında başlangıçta çok iyi olacağı düşünülen ortaklıkların, zaman içinde istenilen sonuçları vermemesi veya ortaklardan birinin çaba sarf etmeden diğer ortağın üzerinden geçinen kişi durumuna gelmesi gibi hallerde, limited şirkette işlerinin olumsuz etkilenmemesi, mahkemelerde uzun yılların şirketin içinde bulunduğu zor durum ile sürdürülmesinin getireceği maddi kayıplar ile karşılaşılmaması adına, yeni ticari düzenlemelere detayıyla vakıf hukukçulardan ortaklığınızı şekillendirmeleri için fikir almanızda fayda vardır.

“Ortağınızla eşit düzeyde çaba var ise paylaşacağınız kazancınızın bol ve bereketli olması, ortak çaba yok ise ortağınızın sırtınızda kambur olmasının engellenmesini dilerim. Bu noktada belirttiğim sözleşmelerin doğru kurgulanması ve düzenlenmesi kritik önemdedir...”



WWW

444 LOVE (5683)

Danışma Hattı

Sanal Mağaza

altinbas.com




WWW

444 LOVE (5683)

Danışma Hattı

Sanal Mağaza

altinbas.com


Altın Dünyası advertorial

Mücevher mağazaları için en iyi tasarımlarla en iyi sunumu gerçekleştirerek kuyumculuk sektörüne yönelik çanta, tabla ve özel display sunum ekpmanları üretimi alanında hizmet veren Mars Grup, bu alanda ortaya koyduğu çalışmalarla fark yaratmayı başardı. Mücevher mağazacılığında sunumun en önemli unsurlardan biri olduğunu belirten Mars Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murat Karakurt kuyumculuk ve mücevherat sektörüne yönelik faaliyetleri ile ilgili bilgi verdi. 146 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


2011

yılında İtalyan markası Rocco Barocco’nun saat ve takı distribütörlüğüyle ticarete giren Mars Grup, kuyumculuk sektöründe de başarılı çalışmalara imza atmaya başladı. Optik sektörü için ürettiği sunum çantaları ve tablalarının yanı sıra, kuyumculuk sektöründe de gerekli olan tüm çanta ve tabla çeşitlerini özel ve kaliteli tasarımlarla müşterilere sunmaya başlayan Mars Grup bu alndaki çalışmaları ile kısa dönemde kuymculuk ve mücevherat sektöründe fark yaratmayı başardı. Ürünleri tamamen firma bünyesindeki mimar ve görsel tasarım uzmanlarının dizaynı olan firma, üst kalite grubundaki sunum ekipman ihtiyacının ilk akla gelen adreslerinden biri olmayı hedefliyor. Yenilikçi ruhu, geniş dizayn yelpazesi ve ticaret anlayışı ile kuyumculuk sektörüne vitrin dekor tasarımları da gerçekleştiren Mars Grup, vitrin dekoru için gerekli yüksek kalite ürünlerinin üretimini gerçekleştirmekle kalmayıp aynı zamanda müşterilere vitrin tasarımı yaptığı gibi görsel açıdan değişik bakış açıları da sunuyor. Bu tasarımlar sayesinde müşteri her adımda söz sahibi olup aynı zamanda firma tarafından profesyonel bakış açısına da sahip olabiliyor. Dolayısıyla müşteri emin sonucundan emin olduğu hizmet ve ürünlerle karşılaşıyor. Özellikle butik hizmetleriyle fark yarattıklarının altını çizen Murat Karakurt kuyumculuk ve mücevherat sektörüne yönelik olarak verdikleri hizmetlerle ilgili şunları söyledi; ‘’Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe sunumun kalitesi çok önemli. Sunum kalitesini etkileyen en önemli unsurlardan birisi de sunum ve vitrin ekipmanlarının profesyonelliği. Bu çalışmalara başlamadan önce sektörle ilgili yaptığımız ön inceleme ve fizibilite çalışmalarında bu alanda çok ciddi bir sıkıntı olduğunu fark ettik. Her ne kadar satılan ürünler dünyanın en değerli emtiaları olsa da sunum ekipmanları bu derecede kaliteli değildi. Binlerce dolarlık pırlantalı mücevherlerin amatör servis ekipmanları ile müşterilere sunulması çok doğru değildi. Bu alanda çalışmalar yaparak, ihtiyaç duyulan kalite ve standartlarda sunum ekiplanlarını Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün hizmetine sunduk. Bu paralelde vitrin ekipmanları ve vitrin tasarım alanında da önemli çalışmalara imza attık. Bünyemizde bulunan her biri kendi alanında uzman görsel tasarımcı ve mimarlarımız, bir kuyumcu mağazasının sahip olması gereken kalite ve görsellikte vitrine sahip olabilmesi için en yüksek standartlarda tasarım gerçekleştiriyor. Her mağazanın ihtiyacına özel olarak üretilen bu tasarımlar, kuymcu mağazalarının kendi bölgelerinde fark yaratmalarında son derece etkili oluyor. Sektörle ilgili yaptığımız çalışmaların dönüşünden son derece memnunuz. Bu yüzden organizasyonumuzu daha da genişleterek, kuyumculuk ve mücevherat sektörüne yönelik verdiğimiz hizmetlerin çerçevesini ve ulaştığımız firma sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Mars Grup olarak kuyumculuk ve mücevherat sektörüne yönelik bilişim alanında da hizmetler veriyoruz. Alanında uzman Akınsoft ile gerçekleştirdiğimiz işbirliği ile sektöre yönelik yazılım altyapı çalışmalarına da imza atıyoruz.”

Mars Saat Optik Deri Turizm Seyahat Org. İnşaat San. Tic. A.Ş. Küçükbakkalköy Mah. Kayışdağı Cad. No:129 Güven Plaza Kat:3 Ataşehir / İstanbul www.marssaat.com www.marsvitrindekor.com Tel: +90 216 310 96 96 Fax: +90 216 310 49 00 SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 147


Altın Dünyası bülten

İşinin Ustası Trabzon’da doğan, babasından öğrendiği mesleği ilerilere taşımayı hedefleyen, E. Usta Kuyumculuk firma sahibi, hem alaylı hem mektepli kuyum ustası Emrah Usta; 8 yaşındaki markasını büyütmeye devam ediyor. E. Usta Kuyumculuk; son bir yıldır İstanbul’da açtığı atölyesiyle Trabzon hasırının haricinde kelepçe ve çerçeve takı modellerine de giriş yaparak, mevcut müşterilerinin farklı takı gruplarındaki taleplerine cevap veriyor.

E. Usta Kuyumculuk firma ortağı Emrah Usta; Trabzon hasırı üretiminin tamamen el emeğine dayandığını, bu yüzden istenildiği zaman istenildiği kadar kapasite artışı yapılamadığını, mevcut sermaye ve bilgi birikimlerini daha etkin kullanmak adına 14 ayar ürün grubu üretimine giriş yaptıklarını söyledi.

14 ayar ürün grubu üretimi için bu işin merkezi olan İstanbul’u tercih ettiklerini ve 1 yıl önce Kuyumcukent’te açtıkları atölyeleriyle başarılı Kelepçe takı çeşitleri ve çerçeveli takı modellerinden üretim yaptıklarını belirten Emrah Usta; “İstanbul birçok sektörde olduğu gibi kuyum sektörünün de kalbinin attığı yer. Markamızı Trabzon’da gelebileceği en üst noktaya taşımıştık. E.Usta’nın çok daha geniş bir kitle tarafından tanınan bir marka olması için İstanbul’da olmamız gerektiğine karar verdik” diye konuştu. 14 ayar kelepçe ve çerçeveli takıya yüksek kalite anlayışlarını katarak, ‘usta işi’ olarak tabir ettikleri bir anlayışla yaklaştıklarını, anonim ve çok rağbet gören modellere kendi özgün tasarımlarını da dahil ederek üretim yaptıklarını kaydeden Usta; bir yıl içinde hedefledikleri noktanın çok üzerine çıktıklarını, 2015 yılında markalarının daha büyük atılımlar yaparak yeni pazarlara konsantre olacağını ifade etti.

Projet mini versiyonuyla İstanbul Jewelry Show’da Yaklaşık 3 yıldır kuyum üreticilerine çok büyük kolaylıklar sunan, en yeni modellerini sıfır hata ve 3 boyutlu bir şekilde mum kalıba aktaran Projet kalıp üretim robotu; İstanbul Jewelry Show’da ilk kez sergilenecek mini versiyonuyla çok daha geniş kitlelerin kullanımına girmeyi hedefliyor. Luka Teknik Malzemeler firması tarafından ülkemize getirilen Projet; İJS Ekim ayağında en yeni ve micro modeli olarak kabul edilen 1200’ü tanıtacak. Amerika’da üretilen ve kuyum sektöründe üretim alanında bir devrim olarak kabul edilen Projet’in en yeni modeli olan 3500’ün ardından yıl bitmeden bir yeni modeli daha olan “1200” sahneye çıkıyor. Luka Teknik Malzemeler firma ortağı Albert Kasar; “Projet’in en son modeli olan ve uygun bütçesi, küçük ebatları, hızlı çalışmasıyla dikkat çekmeye hazırlanan ‘1200’ün ilk kez Türk kuyumcusuyla buluşacağını, liste fiyatı 9000 $ olan bu ürünün fuar boyunca sürpriz bir kampanya eşliğinde satışa sunulacağını söyledi. 148 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


Altın Dünyası haber

Istanbul Jewelry Show’un demirbaşı görevde Son 14 yıldır İstanbul Jewelry Show’a katılan, katılımcıların sergiledikleri tüm değerli takılarını, kıymetli taşlarını ve madenlerini yüksek güvenlik eşliğinde koruyan Loomis; yeni fuara hazır. Loomis ile İstanbul Jewelry Show, dünyanın en güvenlikli takı fuarlardan biri oluyor…

Y

eni bir fuarın başlamasına sayılı günler kaldı. 2000 yılından buyana Istanbul Jewelry Show’un hem Mart hem de Ekim ayağında, yüksek güvenlikli kasalama hizmetini önemli yatırımlar yaparak sağlayan ve bugüne kadar hiçbir güvenlik sorunu yaşatmayan Loomis; tüm hazırlıklarını tamamladı. Özel üretim 2.5 metreye 7 metre ölçülerinde dev kasası ve tam donanımlı silahlı güvenlik personeliyle çok cüzi bir ücret karşılığında kasalama hizmeti sunan Loomis; kuyumculuk sektörüne verdiği önemi tekrar gözler önüne serecek. Loomis Değerli Kargo Satış Yöneticisi Ali Atatoprak; firmalarının sadece İJS’de değil, ülkemizde düzenlenen tüm kuyum fuarlarında kasalama hizmeti sunduğunu, en büyük amaçlarının fuara gelen katılımcıların akşamları huzur içinde, sergiledikleri ürünlerin akıbetinden endişe etmeden ticari faaliyetlerini sürdürmeleri olduğunu ifade etti.

Ana kasa sponsorluğu kapsamında; fuar öncesi gerekli güvenlik önlemlerini alarak, devasa büyüklüğe sahip, ekstra güvenlik donanımlarının bulunduğu özel kasayı fuar alanına taşıdıklarını belirten Ali Atatoprak; kasalamak için kendilerine verilen tüm ürünlerin sigortalı bir şekilde muhafaza edildiğini, ürün teslim alırken ve teslim ederken özel mühürleme yaparak tüm riskleri ortadan kaldırdıklarını söyledi. Ülke çapında yüzlerce kuyumcunun değerli mallarını taşıyan ve kasalayan Loomis için İJS’ye katılmanın tamamlayıcı bir hizmet anlamı taşıdığını kaydeden Atatoprak; “Ülkemizde düzenlenen birçok fuara katılan kuyum firmalarımız bu kasalama hizmetimizin haricinde, fuarda sergileyecekleri ürünleri de bizim vasıtamızla fuar alanına götürüyorlar. Loomis ismi, birçok firmamız açısından huzurlu ticaretin olmazsa olmaz unsuru olarak kabul edilmektedir” dedi. Ülkemizde yeni fuarlar düzenleneceği zaman, fuara katılacak kuyum markalarının organizasyonu yapan kişilere öncelikle “Loomis fuarda olacak mı? “ diye sorduklarını dile getiren Atatoprak; sektörün kendilerine duyduğu bu güvenin karşılığında sürekli kendilerini geliştirmek ve onlara yeni çözüm önerileri sunmak gayretinde olduklarını sözlerine ekledi.

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 149


Altın Dünyası haber

Marmara Forum, bu yıl 5.’si düzenlenen Forum Fashion Week’ i defileler, indirimler, alışveriş gecesi, çekiliş kampanyası ve sürpriz ünlülerle kutladı. Altınbaş’ın mücevher sponsorluğunda gerçekleşen etkinlikte mücevherler seçkin konukların beğenisine sunuldu. Sektörün lider mücevher markası Altınbaş, Marmara Forum Fashion Week kapsamında gerçekleştirilen defilelerde, Otto ve Queen koleksiyonundan göz alıcı mücevherler ile yer aldı. Üstün tasarımın, kaliteli işçilik ile birleştiği tasarımlar, Marmara Forum’un sıcak ve samimi atmosferinde özel misafirlere sunuldu. Altınbaş’ın mücevher sponsoru olduğu etkinlikte, sezonun öne çıkan pastel tonları, ekoseler ve şifonlar modellerin üzerinde sonbahar kış modasının habercisi oldu.

Forum Fashion Week ‘in en dikkat çeken konuklarından biri, dünyaca ünlü Alman milli futbolcu Goetze’ nin sevgilisi top model Ann Kathrin Brömmel oldu. Güzelliğiyle dikkat çeken ünlü manken ve şarkıcı Brömmel Forum Fashion Week ziyaretçilerine özel olarak hazırlanan defilede yer aldı.

150 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

Uzun yıllardır sektörde profesyonel ekibiyle hizmet veren Tuana Kuyumculuk, iç pazarda sürdürdüğü faaliyetlerinin yanı sıra dış pazarda da alanında uzmanlığını kanıtlamış, aranan üreticilerden. Tuana Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Gezer mevcut üretimlerinin %80’inin direkt ve dolaylı olarak yurt dışı piyasalarda satılmakta olduğunu söylüyor. Firmanızın satışlarında iç ve dış pazar dağılımı nedir? Önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerinizle ilgili ipuçlarını bizimle paylaşabilir misiniz? Biz kurulduğumuz günden itibaren hep ihracat odaklı bir firma olduk. Çünkü bir tarafta 70 milyonluk bir tarafta 7 milyarlık bir pazar var. Diğer taraftan maalesef iç piyasada ödeme dengesizlikleri vadelerin çok uzun olması da bizi ihracatı tercih etmemize neden olan diğer bir etken olmuştur. Şu anda mevcut üretimimizin %20’si iç pazarda %80’i direkt ve dolaylı olarak yurt dışı piyasalarda satılmaktadır. Bundan sonraki süreçte de yurt dışında bugüne kadar ürün satmadığımız veya satamadığımız piyasalarda yer almak için uğraşacağız.

Yeni pazar arayışlarının 2015 yılında da süreceğini dile getiren Cemil Gezer kredi kartı taksit yasağından ÖTV düzenlemesine, Ekim fuarı hazırlıklarından 2015 beklentilerine kadar sektörü yakından ilgilendiren birçok gelişmeyi Altın Dünyası için değerlendirdi. Uzun yıllardır sektörde profesyonel ekibiyle hizmet veren Tuana Kuyumculuk, özellikle içi boş küpe ve kelepçe üretiminde önde gelen firmalardan biri. Bu bağlamda Tuana Kuyumculuğun çalışmalarıyla ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Ürün yelpazenizde neler var? Tuana Kuyumculuk olarak biz 2001 yılından beri sektörde insanların önceki yıllarda İtalya’dan ithal ettikleri çok ince mikronlarda üretilmiş ultra light olarak tabir edilen hafiflikte içi boş tüpten imal edilen küpe bilezikleri, yüksek teknoloji ve bilgi birikimi ile üretmekteyiz. Yaptığımız işte dünyanın önde gelen İtalyan firmaları ile model çeşit ve hafiflik konularında başa baş hatta bazı ürün gruplarında öne geçmiş bulunmaktayız. Bu kapsamda küpe bilezik yüzük ve zincir üretmekteyiz ki bu ürünlerin ortak noktaları içi boş ve üst düzeyde hafif ve kaliteli olmaları. Her yıl çok sayıda yurtdışı fuar ziyaret ediyorsunuz. Yaptığınız gözlemlere dayanarak Türkiye kuyumculuk sektörünün dünyadaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de kuyumculuk sektörü son 25 yıldır gelişti. Bu yıldan sonra küçük atölyeler yerlerini fabrikalara bırakmaya başlamış üreticiler makina yatırımları yapmaya başlamışlardır. Bilgi birikimi de arttıkça daha yüksek kalitede ve miktarda üretim yapılmaya başlandı. Bu bağlamda oluşturulan özgün tasarımlar ihracatı güçlenmiştir. Artık özellikle belki mücevherde değil ama altın üretimi konusunda gerçekten dünyanın uğrak yeri olan ve aranan bir üretici ülke konumuna gelmiş bulunuyoruz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya ürün satan lider ülkelerden biriyiz. 152 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Gerek ÖTV düzenlemesi gerekse kredi kartına taksit yasağının kalkmasıyla birlikte sektörün önümüzdeki döneme ilişkin beklentisi olumluya döndü. Oluşan bu havanın Ekim fuarına olası yansımalarıyla ilgili beklenti ve düşünceleriniz nelerdir? Ekim fuarı bizim için önemli bir fuar yıl boyunca dünyanın diğer bölgelerinde katıldığımız fuarlar sonrası bizim için yılın son fuarı ve kendi evimizde olduğumuz bir fuar. ÖTV düzenlemesi pırlanta ile ilgilenen meslektaşlarımız için olumlu olurken kredi kartına taksitin iptali maalesef alım gücü ve ödeme kolaylığını azaltarak iç piyasadaki perakendeci ve toptancı esnafa olumsuz yansımıştır. Seçim sonrası ekonomik ve siyasi istikrar ortamının devam ettiğini düşünüyorum. Maalesef ki tek olumsuz durum şu anda ülkemizin bazı bölgelerinde Kobani ve Işid lehinde ve aleyhindeki gösteriler ve çatışmaların olması. Eğer fuar öncesi gelecek olan ziyaretçiler bu ortamda ürkmezse, yeterli ziyaretçi olması durumunda fuarın başarılı geçeceğini umuyorum. Fuar hazırlıklarınızla ilgili bilgi alabilir miyiz? Fuarda müşterilerinize sunacağınız yenilikler nelerdir? Mart fuarına göre katılımcı sayısı ve kapalı alanı ile daha küçük olmasına rağmen bizim için her zaman daha başarılı geçen bir fuar olmuştur. Çünkü Christmas öncesi siparişlerin verildiği ve de gelen ziyaretçinin daha az ama ciddi katılımcı firma ile karşılaştığı bir fuardır. Artık müşteriler tek bir çeşit ürün yerine artık daha komplike ürünler istiyor. Örnek olarak biz şarnel üreticisi bir firma olmamıza rağmen, artık yeni koleksiyonlarımızda döküm pres gibi teknolojileri de karıştırarak daha hoş görünümlü ve sıradanlığın dışında koleksiyonlar oluşturuyoruz. Yılın son çeyreğine girdiğimiz şu günlerde 2014 yılını firmanız adına nasıl değerlendiriyorsunuz? 2015 yılı ile ilgili beklentileriniz nelerdir? Maalesef dünyada yaşanan karışıklıklar ve ekonomik krizlere bir de Ramazan ayının rehaveti eklenince özellikle Haziran ve Temmuz aylarımızı çok durgun ve sıkıntılı geçirdik. Hatta son 5 yılın en kötü 2 ayıydı bile diyebiliriz. Amacımız yılın kalanını daha verimli geçirmek ve de 2015 yılında yeni pazarlara açılarak üretim kapasitemizi ve satış rakamlarımızı arttırmak.





Altın Dünyası haber

İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel:

“Jewex Kuyumculuk Fuarı Gücümüzü Yansıtacak” İzmir Kuyumcular Odası, 6.Alyans Altın, Mücevher, Gümüş Takı ve Saat Fuarı JEWEX 2015 için çalışmalara başladı. 23-26 Ocak 2015 arasında Uluslararası Fuar Alanı’nda gerçekleştirilecek organizasyon, kuyumculuk sektörünü İzmir’de bir araya getirmeye hazırlanıyor.

İzmir Kuyumcular Odası, JEWEX 2015–6. Alyans, Altın, Mücevher, Gümüş Takı ve Saat Fuarı için çalışmalarına hız verdi. JEWEX 2015’in takı sektöründeki yeni ürünler ve en son tasarımların birarada görebileceği mükemmel bir buluşma platformu olacağını vurgulayan Oda Başkanı Turgay Baransel, Türk kuyumculuk endüstrisinin üretim ve pazarlama gücünün İzmir’de vizyona çıkacağını söyledi. Gençiz Fuarcılık’ın oda ve derneklerin işbirliğiyle düzenleyeceği JEWEX 2015, 23-26 Ocak 2015 arasında İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda. Fuarda alyans, altın takı, pırlanta, değerli ve yarı değerli taşlı takılar, inci, gümüş takı, yarı kıymetli ve sentetik taşlar, saat, makine, malzeme ve ekipmanları, aksesuar ve vitrin malzemeleri, kuyumcu yazılımları, güvenlik araç ve sistemleri sergilenecek. Fuar paydaşlarından İzmir Kuyumcular Odası, yenilenen yönetimiyle fuara özel bir önem vererek hazırlanıyor. Baransel, organizasyon için, ’Bugün sektöre katkı yapan her türlü organizasyon ve etkinliğe destek olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Bu nedenle İzmir’de düzenlenecek olan Kuyumculuk Fuarı’na bugün yönetim kurulumuz ve sektörün öncüleriyle birlikte destek veriyoruz. Taşın altına sadece elimizi değil, gövdemizi koyuyoruz, çünkü bu fuar bölgesel olmanın ötesinde, altın ve mücevherin yüksek pazarları olan hedef kitleye yakınlığı nedeniyle büyük potansiyel taşıyor.’ şeklinde konuştu. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından sektör profesyonellerinin katılımını arttırmak için alım heyeti düzeyinde çalışma yürüttüklerini belirten Baransel, önemli sayıya ulaşan heyetlerin ulaşım ve konaklamalarına destek vermeyi planladıklarını ifade etti. Baransel, ’Batı Anadolu Kuyumcular Birliği Federasyonumuz’un evsahipliğinde, sektöre yön veren kişi ve kurumlarla Türkiye Kuyumculuk Zirvesi’ni fuar kapsamında gerçekleştireceğiz. Hedef pazar olarak seçtiğimiz Bulgaristan, Macaristan, Erbil, Makedonya, Azerbaycan, Kırgızistan, Gürcistan, İran, Rusya ve Yunanistan’da alım heyeti düzeyindeki çalışmalarımıza hız verdik. Geçmişin ihtişamını geleceğe yansıtmak amacıyla meslek büyüklerimizin geçmişte kullandığı kuyumculuk aletlerinden oluşan Kuyumculuk Müzesi’ni fuar kapsamında ziyarete açacağız.” dedi. Her geçen yıl fuarın çıtasının yükseldiğine dikkat çeken Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer ise yenilenen İzmir Kuyumcular Odası yönetiminin, fuara yükselen bir ivme katacağına inandıklarını ifade etti. Gençer yer tahsisleri, tanıtımları ve ziyaretçi çalışmalarının planlandığı şekilde sürdüğünü söyledi. 156 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

Miss Eurovision Güzelleri Wedding World Kuyumcukent AVM’de

10 Eylül’de gerçekleşen Miss Eurovision Final yarışması öncesi provalarını Wedding World Kuyumcukent AVM’de gerçekleştiren güzeller yoğun ilgi topladı… Yarışma öncesindeki çalışmalar ve provalar için Wedding World Kuyumcukent AVM’de bulunan onsekiz güzele Kuyumcukent’ten ilgi çoktu. Güzellerle tanışma imkânı bulan Kuyumcukentliler bu tür etkinliklere ev sahibi olmanın gurur verici olduğunu belirttiler. Renasans Grup tarafından her yıl gerçekleştirilen, Kral TV’den naklen canlı olarak yayınlanan final gecesine katılan Ece Vahapoğlu, Güneri

Civaoğlu, Yıldırım Mayruk, Hakan Peker ve Tuğba Özay, dikkat çeken ünlü isimler arasındaydı. Renasans Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Aşıklı’nın özel davetlisi olarak geceye katılan Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Selami Tütüncüoğlu yarışma öncesinde “Kuyumcukent olarak kızlarımızı final öncesinde alışveriş merkezimiz Wedding World Kuyumcukent AVM’de ağırlamaktan memnuniyet duyduk. Umarım bu yarışma tüm kızlarımıza başarı getirir.” diyerek katılımcılara şans diledi.

MİLLİ SPORCULARA ALTIN DESTEK 5-9 Kasım 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Bremen kentinde yapılacak Dünya Karate Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren Bayan Karate Milli Takımımıza destek kuyumculuk ve mücevherat sektöründen geldi. Sektörün öncü kurumlarından İstanbul Altın Rafinerisi takımımızın sponsoru oldu. Türkiye Bayan Karate Milli Takımı Menajeri ve İstanbul Kuyumcular Odası Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Akbulut, İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç’a Türk sporuna verdiği destekten dolayı teşekkür etti. 158 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

MSK’nın ekim ayı modeli

Bu yaz ülkemizde büyük bir patlama yapan, yoğun talep gören, İtalya’ dan ithal edilen küçük, renkli toplar eşliğinde üretilen top takılar yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Bu ürün grubuna çok önemli katkılar sunan Metin Seyrekoğlu Kuyumculuk; Ekim ayı satışlarında ithal top takılara ağırlık verdi. İtalya’da başlayan ve yakın zaman önce ülkemizde büyük beğeni toplayan, üzerinde taş olmamasına rağmen adeta etrafına taş ışıltısı efekti veren “Top takılar” MSK’nın özel yaklaşımı ile yepyeni çeşitler eşliğinde kuyumculara sunuluyor. MSK Genel Müdürü Aras Seyrekoğlu; top takılara olan yoğun ilginin beklentilerin çok üzerine çıktığını, bu ürün grubunun klasik modellerine ilaveten yaptıkları yeni tarzların da kısa sürede ilgi göreceğine inandıklarını söyledi. Birçok firmanın bu ürün grubunun üretimine girdiğini, kendi markaları MSK’nın yüksek kaliteyi rakipsiz fiyat avantajıyla buluşturarak fark yarattığını belirten Aras Seyrekoğlu; “Ülkemizin çok farklı bölgelerinde top takılara eşit düzeyde yoğun ilgi var. Gençlerin ilgisinin yanı sıra, kendini genç hisseden bayanlarda bu ürünlere sahip olmak için kuyumcularına gidiyor” dedi. Top takıların her çeşidini başarıyla ürettiklerini sözlerine ekleyen Seyrekoğlu; neşeli ve ışıltılı bu ürünlerin yılbaşına doğru çok ciddi rakamlara ulaşmasını beklediklerini, herkesin ortak sevdiği top takıların hediye arayanlar içinde ideal bir ürün olduğunu dile getirdi. 160 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

A


Trakya Cam’ın “Extra Clear” Serisi İle

Dekorasyonda Daha Şeffaf, Daha Doğal ve Daha Nötral Çözümler T R A

M A C

M

R

D

AN T S

RA

A LE

CA

C

T

EX

Standart Camlı Görünüm

TRC Flotal extra clear Düşük demirli ayna ®

TRC Helio extra clear Camlı Görünüm Düşük demirli düzcam ®

TRC Lameks extra clear Düşük demirli lamine cam ®

Düşük Demirli Düzcam

Düşük demirli düzcam, renksiz düzcam ile karşılaştırıldığında şeffaflığı sayesinde objeleri gerçek renklerinde ve parlaklıklarında gösterir. Normal Düzcam

Ürün bilgi hattı: 444 9 TRC (872) / TrakyaCamSanayii / TrakyaCamSan www.trakyacam.com.tr www.trclameks.com www.trcflotal.com

ALTINDUN23,5X34.indd 1

08/08/14 16:14


Oromini şimdi size daha yakın Ülkemizde ‘Çocuk Takısı’ dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan, yılların deneyimli firması Altıntaç Kuyumculuğun markası Oro Mini; ilk kez kendi pazarlama ekibiyle müşterilerine servis sunmanın heyecanını yaşıyor. Artık Oro Mini ürünleri size çok daha yakın… den Dökmeci; yeni dönemde kendilerinden ürün alan kuyumculara, çok özel bir stant hediye ettiklerini, böylelikle kuyumcu vitrinlerinde çocuk takılarını ayrı bir şekilde temsil edilerek, daha dikkat çekici bir hale büründüklerini dile getirdi. “HelloKitty Türkiye’de büyüyor gözünü yurtdışına çeviriyor”

Çocuk takısının köklü markalarından biri olan Oro Mini; ilk kez pazarlama ekibi kurarak müşterilerinin mağazalarına kadar ürün servisi götürme hizmeti sunmaya başladı. Altıntaç Kuyumculuk firma sahibi Kamer Dökmeci; bugüne kadar, Kapalıçarşı’da yer alan mevcut mağazalarından ve çeşitli toptancılar vasıtasıyla ürünlerini kuyumculara ulaştırdıklarını, yeni dönemde kendi oluşturdukları pazarlama ekibiyle hızlı ve güvenilir servis sunacaklarını söyledi. Öncelikli olarak Marmara ve İç Anadolu bölgelerine pazarlama ekiplerinin servis sunduğunu belirten Kamer Dökmeci; “Sürekli yeni modeller ile çocuk takı grubumuzu zenginleştirmeye devam ediyoruz. Pazarlama ekibimiz en yeni modellerimizi hızla kuyumcu dostlarımıza sunacak. Uzun zamandır müşterilerimizin, mağazalarına kadar servis sunulması talepleriyle karşılaşıyorduk. Önümüzdeki dönemde pazarlama ekibimizi genişletmemiz söz konusu olabilir” diye konuştu. www.oromini.com.tr adreslerinden hem online satış yaptıklarını hem de kuyumcu dostlarının en yeni ürünleri hızla görmelerine imkan tanıdıklarını kayde162 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Dünyaca ünlü ‘HelloKitty’ markasının takıları üretme konusunda ülkemizdeki tek yetkili firma olan Altıntaç Kuyumculuk; ünlü karakteri yaratan Japon firmanın övgüleriyle karşılaşıyor. Dünyada en geniş ürün çeşitliliğiyle ‘HelloKitty’ tescilli çocuk takısı üreten firmanın kendileri olduğunu açıkça ifade eden Kamer Dökmeci; sözlerini şöyle sürdürdü: “Japonya’da bulunan ve ‘HelloKitty’ karakterinin yaratıcısı firma, başka ülkelere de atölyemizde üretilen HelloKittylerin servisini yapmak istiyor. Bu konuda ön görüşmeler ve Pazar araştırmaları devam ediyor. Yakında HelloKitty ihracatı yapabiliriz. Ülkemizde, hellokitty’e artan bir ilgi var. Çocuk ve teenage takı grubu içinde yer alan HelloKitty takılarına, 40 yaşına kadar olan bayanların dahi ilgisi olduğunu görmekteyiz.” Tamamen tescilli olan HelloKitty ürünlerinin ülkemizde takı üretim hakkı Altıntaç Kuyumculuk’ta bulunuyor. Bu karakterin taklit edilmesi, benzer ürünlerinin yapılması tescil kanununa aykırı olduğu gibi yasal müeyyidesi bulunmaktadır.



d

164 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

ı

a

m

o

n

d



166 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

ALTINİŞ’TE LALE DEVRİ Sektörün 14 ayar takı grubunda yenilikçi ve dinamik yapısıyla son yıllarda ön plana çıkan markalarından biri olan Altıniş; yeni çerçeveli takı modelleriyle yine büyük beğeni topladı. Lale’den esinlenerek yapılan lale şeklindeki çerçeveli takılar, yılın son çeyreğinde vitrinlerde ‘Lale Devri’ yaşatacak…

Firma sahibi Mehtap Ahlat tarafından son dönemde, özellikle özgün tasarım anlayışıyla farklı ürün gruplarını geniş kitlelerin kullanımına sunan, yenilikçi yaklaşımıyla kuyumcuların çok daha kolay satış yapmalarına imkan tanıyan Altıniş; şimdi vitrinlerde ‘Lale Devri’ başlatıyor. Çerçeveli takı grubu dendiği zaman sektörde ilk akla gelen isimlerden olan Altıniş; bambaşka boyut kazandırdığı, tarihi geçmişiyle kadınların vazgeçemediği çerçeveli takılara lalenin güzelliğini katıyor. Yeni çerçeveli takılarda lale figürünü kullanan Altıniş Kuyumculuk; yeni bir trend başlatıyor. Altıniş Kuyumculuk firma sahibi Mehtap Ahlat; çerçeveli takı grubunda markalarının sektör temsilcileri tarafından onure edildiğini, bu tarihi takı grubuna kattıkları özgün yorumların takdir görmesinin kendilerini yeni çalışmalar için daha da motive ettiğini söyledi. Lale’nin Osmanlı kültürünün çok önemli bir öğesi olduğunu, çerçeveli takı grubunun da Osmanlı tarihi kadar geçmişe uzandığını belirten Mehtap Ahlat; “Lale figürünü çerçeveli takıya yansıtmak istedik. Osmanlı döneminde Ebced hesabı (Arap harflerinin, rakamlarla dizin edilmesi) ile Lale’nin Allah ismine tekabül ettiği görülmüş. Sadece Lale ve Hilal isimleri bu sonucu ortaya koyuyor. Biz bu tarihsel bilgiyi edindikten sonra Lale’yi tasarıma yansıtma konusunda daha kararlı olduk. Bu ürünümüzün içine istenirse özel bir lazer tekniği ile kişinin kendisinin veya sevdiği kişinin fotoğrafını dahi yansıtabiliyoruz. İlk aşamada 20 farklı lale modelli kolye oluşturduk” diye konuştu. Bu yaz ayrıca; gelinlere düğün seti tarzında çerçeveli setler de hazırladıklarını dile getiren Ahlat; görünümü gösterişli fakat benzerlerine göre daha hafif olmasıyla kolay satın alınabilen ve limitli sayıda üretilen özel setlerinde yavaş yavaş piyasada kabul gördüğünü dile getirdi. 2015 yılının yeni ürün çalışmalarına başlandığını, sektörün en önemli sorunlarından biri olan taklidin önüne geçmek için, taklit edilmesi mümkün olmayan özel işçiliklerin AR-GE’si içinde olduklarını kaydeden Ahlat; fiyattan ziyade kalite unsurundan dolayı tercih edilmelerinin kendilerini çok mutluğu ettiğini sözlerine ekledi. 168 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

İstanbul Altın Dükkanı’na kısa sürede yoğun ilgi Sevdiklerinizin veya sizin en özel günlerinizde altın almak ve hediye etmek kültürümüzün vazgeçilmez bir unsurudur. Artık; istediğiniz anda istediğiniz zaman bol seçenekler içinden bir tık ile altınınızı sipariş edebilirsiniz. Ülkemizin önde gelen altın rafineri markalarından İsgold’un, online satış mağazası İstanbul Altın Dükkanı; www.iad.com.tr adresinde kısa sürede ilgi çekti ve ilk siparişlerini sahiplerine ulaştırdı…

Y

aşamın her alanında yaşanan hızlı gelişim, özellikle interaktif dünyanın hayatımızın içinde daha fazla rol oynamasıyla çok kolay gözlemleniyor. Bugün oturduğunuz yerden aklınıza gelecek herşeyi alabilirsiniz. Geçtiğimiz günlerde www.iad.com.tr sitesi, hayatımıza kolaylık katmak için hizmete girdi. Kısa sürede büyük beğeni toplayan www.iad.com.tr; istediğiniz gramajda, istediğiniz konseptlerde ve adette yatırım altını satın almanıza imkan tanıyor. İsgold Ürün Müdürü Erdem Aşık; sanal alemde, en yüksek güvenlik eşliğinde, rahatlıkla kullanılabilecek, yatırım altını alışverişi yapabilecek bir site kurarak insanların hayatına konfor katmayı planladıklarını, sigortalı teslimat ile isteyen her kişinin sıfır risk ile altın alımı yapabileceğini söyledi. Kredi kartı ile taksitli kuyum alışverişi yasağının kalkmak üzere olmasının sektörümüzde büyük mutluluk oluşturduğunu belirten Erdem Aşık; “Sitemiz ilk günden ziyaret edilmeye başlandı. Yakında çok daha etkin tanıtımlar eşliğinde sitemizi geniş kitlelerin bilgisine sunacağız. Yatırım altınına ihtiyacı olanların vazgeçilmez adresi olmayı planlıyoruz” dedi. Sitelerini yüksek güvenlik donanımı eşliğinde ve geniş ürün çeşitliliğiyle donattıklarını kaydeden Aşık; İAD, içinde ayrıca klasik sarrafiye ürünlerinin de yer aldığını, en rekabetçi, en uygun fiyatlar eşliğinde son tüketicinin keyifli alışveriş yapmasını arzu ettiklerini dile getirdi. İş hayatının yoğunluğu nedeniyle alışverişe fırsat bulamayan kişilerin ve doğum, sünnet, düğün için oturdukları yerden sevdiklerine hediye göndermek isteyenlerin www.iad.com.tr adresinden gönül rahatlığıyla yararlanabileceklerini sözlerine ekleyen Aşık; site üzerinden verilen siparişlerin ortalama 24 saat içindeadrese teslim edileceğini ifade etti.

170 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası bülten

ZEN PIRLANTA, yeni tasarımları ile Istanbul Jewelry Show’da Zen Pırlanta, fuarın en geniş model seçeneği ve bayilik için sunduğu avantajlar ile standına bekliyor.

Avrupa’nın ve Orta Doğu’nun en büyük üretim kapasitesine sahip olan ZEN Pırlanta, bu üretim gücü sayesinde pırlantalı mücevherde Türkiye’nin en geniş model seçeneğine sahip. Zen Pırlanta, bu geniş stoğundana eklediği yeni ürünleri ilk kez fuarda sergiliyor. Zen koleksiyonlarına yeni eklenen bu modellerden yapacağınız seçimlerle, mağazanızda farklı bütçe ve beğenilere sahip müşterilere seslenebileceksiniz. Ayrıca fuar boyunca yurt içi ve yurt dışında uyguladığı bayilik ve franchise sistemi hakkındaki bilgileri de ziyaretçilerle paylaşarak, sektör temsilcilerini bölgesinde bir pırlanta markası olmaya davet ediyor. Yurt içinde, sektördeki diğer markalardan farklı olarak “her bölgede tek bir firmayla ile işbirliği” esasına dayanan bayilik sistemi ve mağazalarınızda sergileyeceğiniz farklı tasarımlar ile sizi de bölgenizde “Işığın efendisi” olmaya çağırıyor.

Bayanların vazgeçilmez takısı bilezik, Arpaş’ın farklı renk ve desen alternatifleri ile çeşitleniyor. Sarı, beyaz ve kırmızı altından imal edilmiş birçok, model ve desendeki bu şık takılar Arpaş kalitesini bileklerle buluşturuyor.

172 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



174 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109



Altın Dünyası haber

K

Uzun yıllardır sektörde hizmet Modern Metod Ayarevi kurulduğu günden bu yana yurt içinde her yöreye hitap ettiği gibi yurt dışındaki birçok müşterisinin de öncelikli tercihi. 176 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

onusunda uzman kimyagerler ve mühendisler tarafından son teknoloji cihaz ve ekipmanları ile en doğru, en hızlı, en güvenilir şekilde kaliteli hizmet veren Modern Metod Ayarevi, 2008 yılından bu yana Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nden almış olduğu yetki belgesi ile sektörün tüm ithalat ve ihracatları için Değerli Maden ve Taş Ekspertiz raporu ihtiyacını karşılıyor. Toplamda 20 kişilik kadrosu ve yaygın hizmet ağıyla çalışan Modern Metod Ayarevi bünyesinde, toz altın ve toz gümüş satışının yanında döküm, şarnel, astar ve tel için her duruma elverişli alloy çeşitleri bulundurmaktadır. Kuyumcukent’in ilk kuruluşundan bu yana burada hizmet veren Modern Metod son olarak Vizyon Park şubesini de müşterilerinin hizmetine sundu. 2008 yılından bu yana geniş bir müşteri yelpazesiyle ihracat ve ithalat yapan firmalara hizmet verdiklerini söyleyen Modern Metod, Firma Sahibi Nurettin Albora, “ilkemiz olabildiğince süratle hareket edip hizmet verdiğimiz firmaların işlerini kolaylaştırmaktır.”diyor. Önceleri sadece Darphane tarafından yapılan değerli maden ve taş ekspertiz raporu yetkisinin özel ayar evlerine devredilmesinin sektör açısından çok büyük kolaylık sağladığını söyleyen Albora şöyle devam etti: “Özel ayar evlerine yetki verilmeden önce sektörümüzde ihracat yapan firmalar sadece darphaneye bağımlı oldukları için zor bir işleyiş söz konusuydu. Ancak ayar evi yetki belgesi aldıktan sonra sektörümüzde bir rahatlama meydana geldi. Haliyle bu durum ihracatın artmasına ve firmaların daha rahat hareket edip performanslarını arttırmasına etkide bulundu. Yapılan işleri kolaylaştırmak adına, bu yaptırımı özel ayar evlerine de yapabilme imkânı tanıyan yetkililere sektörümüz adına teşekkürü bir borç biliriz.”



Altın Dünyası haber

Kuyumculara Yönelik Eğitim Seferberliği… İstanbul Ticaret Odası ve Harmony Akademi iş birliğiyle gerçekleştirilen pırlanta ve renkli mücevher taşları eğitimleri tamamlandı. İstanbul Ticaret Odası’ndaki Harmony Renkli Taş ve Pırlanta Eğitimlerine olan ilgi yoğundu.

350.000’e varan üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük kurumlarından birisi olan İstanbul Ticaret Odası her sektör için düzenlediği gibi kuyumculuk sektörünün de gelişmesine büyük katkılarda bulunmakta. Harmony Akademi ile yapılan eğitim anlaşmaları çerçevesinde İstanbul’da hem pırlanta hem de renkli taşlar üzerine eğitimler devam ediyor. Başkanlığını Erhan Hoşhanlı’nın yapmış olduğu İTO kuyumculuk komitesi üyelerini mesleki konularında bilgi açısından en üst düzeye çıkartmayı hedefliyor. Yapılan eğitimlerde katılımcılar taşların minerolojik özelliklerini, hangi ülkelerden çıktıklarını, aynı renkte olan tüm benzer diğer taşları görerek, onlara dokunarak öğreniyorlar. Gemolojik aletleri kullanarak veya sadece pratik yollardan mücevher taşlarını taklitlerinden ayırt etme yöntemlerini, dünya ve Türkiye piyasalarında neyin ne kadara alınacağını ve satılacağını, taşları alırken, imalat sırasında veya kullanımında dikkat etmeniz gereken noktaları ve daha pek çok önemli bilgi de Harmony’de öğretiliyor. Eğitimi tamamlayan katılımcılar Harmony farkı ile bazı taşları gözleri kapalı olarak dahi test edebiliyorlar. Pratik esaslara dayanan bu testi yapanlar artık doğal taşları taklitlerinden rahatlıkla ayırabiliyor. Yıllarca ilgili okullarda okuyan ve mezun olanlardan daha yüksek başarıyı sadece bir haftada yakalayan katılımcılar bu kadar kısa sürede taşları

178 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

öğrenmenin şaşkınlığını yaşıyorlar. Özellikle renkli taşlarda pek çok katılımcı Harmony’de onbinlerce renkli taştan oluşan Türkiye’nin en büyük koleksiyonu ile yapılan eğitimlerde öğrenciler taşları bire bir görerek, dokunarak öğrenmesi sonucunda pratik sınavdan pek çok kişi hiç hata yapmadan mezun olabiliyor. Tüm bunların yanında Harmony’de dünyadaki tüm eğitim kurumlarından farklı olarak piyasadaki tüm taşların alış ve satış fiyatları da öğretiliyor. Harmony Değerli Taşlar Yönetim Kurulu Başkanı Fazıl Özen eğitimlere ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Eğitimlerde katılımcılara teorik bilginin yanında mesleki hayatta bir kuyumcuya en çok gereken pratik bilgilerinde verilmesi kuyumcuların aldıkları ve sattıkları ürünlerde tam bir güvenle alışveriş yapmalarını sağlamakta. Hemen herkesin farklı şeyler söylediği, hatta satanların dahi tam olarak bilemediği veya açıklamala yapamadığı renkli taşlar özellikle son yıllarda bilim ve tekniğin gelişmesi sonucunda pek çok farklı, alışılmamış, yeni şekillerde karşımıza çıkıyor. Bu da dürüst dahi olsa birçok esnafın bu konularda bilmeyerek mağduriyet yaşamasına sebep oluyor. Aldıktan sonra da taşların gerçekte ne olduğunun bilinememesi de yine satan kişiler açısından büyük tehlike oluşturmakta. Maalesef bu taşların satılmasından sonra son kullanıcı tarafından gerçek olmadığının alışılması kuyumcu esnafını oldukça zor durumlara düşürüyor.”



Altın Dünyası haber

Uzun yullara dayanan kuyumculuk sektš rŸ tecrŸ besinde kurulan AIFASOFT sektörün ihtiyaç duyduğu profesyonel yazılım ihtiyacını karşılıyor. İstanbul Altın Rafinerisi, İnnova, İstor gibi sektör devlerinin yanısıra PTT’nin de altın satışı yazılım altyapısını hazırlayan AIFASOFT, kuyumculuk sektörüne özel geliştirdiği profesyonel yazılımlar ile bu alanda ihtiyaç duyulan profesyonel yazılım çözümlerinde tercih edilen adres haline geldi. Kullanıcı sayısı hızla artan AIFASOFT’un faaliyetleri ile ilgili Fatih Şahin’in görüşlerini aldık.

Şirketlerin kontrol ve karar mekanizmalarında en önemli rolü bilgisayar yazılımları oynamaya başladı. Bundan bir kaç sene öncesine kadar yalnızca stok ve kasa takibi yapma amacıyla kullanılan yazılımlar artık yöneticilerin en önemli yardımcısı durumunda. Bir şirketin yönetilmesi için ihtiyaç duyulan her türlü veri setine sahip olmak son derece önemli. Şirketi ile ilgili değişkenlere hakim olamayan bir yöneticinin de süreçleri sağlıklı bir şekilde kontrol etmesi ve yönlendirmesi de neredeyse imkansız.Bu gerçeğin bilincinde olan AIFASOFT sektöre özel geliştirdiği yazılımlar ile sektörel yazılımları kasa ve stok takibi yapan sistemlerden çok yöneticilerin en önemli yardımcı konumuna taşıdı. Aralarında İstanbul Altın Rafinerisi, İnnova ve İstor gibi dev firmaların da bulunduğu pek çok firmaya özel sektörel yazılım geliştiren AIFASOFT bu alandaki çok önemli bir boşluğu doldurdu. AIFASOFT firma sahibi ve başyazılımcısı Fatih Şahin ürettikleri yazılımlar ile ilgili farklılıkları şu şekilde tanımladı; “Sektörümüzde firmalar her ne kadar gün içinde benzer işlemleri gerçekleştiriyor olsalar da her firmanın kendisine özgü bir yönetim anlayışı mevcut. Aynı şekilde her firmada uygulanan takip sistemleri de farklılıklar gösterebiliyor. Bu yüzden her firma kendi süreçlerine uygun çözümler tercih 180 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

etmek istiyor. Ancak sektörde genelde hazır yazılımlar tercih ediliyor. Sektörde dışarıdan hizmet veren profesyonel yazılım şirketleri de sektörün dinamiklerine ve teknik altyapıya hakim olmadıkları için bu çalışmalar da yeterli verimi sağlamadığı gibi başarılı sonuçlar da ortaya çıkmıyor. Biz de bu ihtiyaçtan hareketle, uzun yıllara dayanan sektör tecrübemiz ile her firmanın ihtiyacına uygun çözümler üretiyoruz. Bu yönü ile yaptığımız işi konfeksiyon gömlek üretmek yerine özel dikim takım elbise hizmeti vermek olarak tanımlayabiliriz. Şu anda sektörün dev firmalarına hizmet veriyoruz. Aynı zamanda pek çok ildeki perakendeciler de yazılımlarımızı tercih ediyor. Bununla birlikte hasçı ve dövizcilere yönelik çözümlerimiz de bu alandaki önemli bir boşluğu doldurdu. Bu konuda da oldukça idialı durumdayız. Öncelikle müşterilerimizin süreçlerini analiz ediyor ve ihtiyaçlarını belirliyoruz. Sonrasında bu ihtiyaçlara uygun çözümler üretiyoruz. Çalıştığımız süre boyunca da oryaya çıkabilecek her türlü ihtiyacı karşılayacak güncellemelerle hizmet vermeye devam ediyoruz.



Altın Dünyası haber

6-10 Eylül tarihlerinde VicenzaOro Fall ile başlayan yaz sonrası önemli uluslararası fuarlar, Hong Kong ile devam etti. Bu yıl, Fiera Di Vicenza’nın 23-26 Nisan tarihlerinde Dubai’de düzenleyeceğini açıkladığı mücevher fuarı ise, fuar gündeminin en başında gelen sohbetlerinden oldu. Vicenzaoro Dubai adı altında düzenlenecek olan fuarın, Birleşik Arap Emirlikleri’nin mücevher ticaretindeki önemini vurgularken, İtalyan altın ve mücevher ihracatı için de önemli bir pazar olması bekleniyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenen trend seminerlerinin ana başlıkları ise şöyleydi; 1- Akışkan hatların yer aldığı hafif mücevherler 2016’da önemli bir tasarım trendi olarak karşımıza çıkacak. 2- Zarif tasarımların ön plana çıkması taklit edilmesini de zorlaştıracak. Bu trendin ana hedefi daha az değerli metal kullanarak daha zor taklit edilmek… 3- Kulakta geniş alan kaplayan küpelerin yanında, parmağı kaplayan uzun yüzükler ya da iki parmağa takılan modellerin trendi yükselerek devam edecek. 4- Pek çok tasarım teması arasında, bahsi geçen ilgi çekici bir kategori de “Global Exploration” oldu. Bohem tarzda, etnik havası olan egzotik mücevherler… Bu yıl 32.si düzenlenen 15-19 Eylül tarihlerinde Eylül Hong Kong Jewellery & Gem Fair tüm dünyadan farklı kategorilerdeki katılımcı ve ziyaretçileri bir araya getirdi. Dev mücevher fuarı, fuarın gittikçe genişlemesi nedeniyle, bir kaç yıl önce mücevher taşları bölümünü ayırarak havaalanı yakınında bulunan AsiaWorld-Expo (AWE)’ya almıştı. İlk fuarlarda bu Alana olan ilginin tamamen kaybolmasından kaynaklanan katılımcı şikâyetlerine rağmen uygulamayı sürdüren, UBM, sonunda ziyaretçileri bu alana da alıştırmayı başardı. 135.000 metrekare alan kaplayan dev fuar, 51 ülkeden 3.680’in üzerinde katılımcıyla kapılarını açtı. 52.000 üzerinde ziyaretçinin gelmesi beklenen fuar, yedi gün sürdü. Hong Kong fuarında dikkat çeken mücevher tasarım eğilimleri ise şöyleydi; 1- Hong Kong Mücevher Üreticileri Derneği- Hong Kong Jewelry Manufactu182 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

rers’ Association (JMA)’ın düzenlediği 2014 Uluslararası Mücevher Tasarım Yarışması’nın finale kalan modelleri her ne kadar ilgi çekici ve ustalık gerektiren modelleri barındırsa da, finale kalan modeler çok Hong Kong ve Çin zevkine yakındı. 2- İncide son yıllarda devam eden altın sarısı modasının yanında pembe tonlardaki inciler yükselişe geçti. Önümzdeki yıllarda pembe incileri çok daha fazla göreceğiz. 3- Aytaşı, opal gibi farklı optik görünümdeki taşlar büyük markaların da, özel tasarım yapanların da, gözbebeği haline geliyor. 2015’de, bu taşların özellikle yeşil altınla kullanımına sık sık rastlanacak. 4- Renkli mücevher taşlarının kullanımı artarak devam ediyor… Tüketici birbirinden özel, doğal mücevher taşlarını keşfettikçe, trendler de bu yönde gelişmeye devam ediyor. 5-Doğadan esinlenen tasarımlar son hızla devam ederken geçtiğimiz yıllarda hemen hemen her markada rastladığımız kelebeklerin yerini yavaş yavaş kuş figürleri alıyor. Gül figürü ön planda olmaya devam ediyor. 6- Ametrin ve bi-color turmalin… Doğanın mucizesi olan bu iki renkli taşlar, görenleri büyülemeye devam ediyor. Özellikle ametist ve sitrinin doğal olarak aynı mineral üzerinde görülmesinden oluşan ametrinin mordan sarıya geçen büyüleyici rengi 2015’de tüketicinin peşinde olacağı mücevherlerden olacak.



Altın Dünyası bülten

“Dört Mevsim Kadın” temalı takı sergisi kadının toplumsal değerine ve konumuna vurgu yapmak amacıyla İstanbul Halı Müzesinde gerçekleştirildi. Yeliz Koçer, Said Bozkurt ve Kezban Gürol’un özel olarak tasarladığı takılardan oluşan sergide kadını sembolize eden tasarımlar sergilendi. Serginin tasarımcılarından Said Bozkurt, bir “Kadın”ın yaradılıştan bu yana kendini ifade etmek için takı kullandığına vurgu yaparak, kadını anlatmak için takılar ve takıların sembol dilini kullandığını ifade ediyor. Yeliz Koçer ise, “Kadın ve aşkın birbirinin olmazsa olmazı gerçeği tasarımlarıma ilham oldu” diyor.

Yaldızcı Erdal, Yaklaşık 30 yıldır sektörde yaldız ve parlatma kategorisinde hizmet veriyor. Firma, yakaladığı güven ortamına ve kaliteye zarar vermeden faaliyetlerini sürdürüyor. Ana merkezi Kapalıçarşı’da bulunan firma, 2 şubesiyle Kuyumcukent’te hizmet veriyor. 184 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Sektörde 30 yıldır faaliyet gösteren tecrübesini ve bilgi birikimini tamamen işine yansıtan Erdal Asker Kuyumcukent ve Kapalı Çarşı’da hizmet vermeye devam ediyor. Firma sahibi Erdal Asker kurulduğu günden itibaren iş odaklı hizmetlerinden vazgeçmeden faaliyet gösterdiklerini söylüyor ve ekliyor. “Kalite müşteri memnuniyeti ve doğru stratejiler bizi başarıya taşıyan en önemli faktörler. Yaptığımız işin her zaman arkasındayız. Hızlı kusursuz ve mükemmeliyetçi iş anlayışımızla iş ortaklarımıza her zaman sorunsuz hizmet vermeyi ilke ediniyoruz.” Altın, gümüş, bronz gibi ürünlerin altın yaldız, flaş kaplama, palladium kaplama, mikron kaplama, koruma ve gümüş flaş kaplama işlemlerini gerçekleştiren Yaldızcı Erdal, büyük dikkat ve özen gerektiren bu branşta müşterilerine kaliteli ve güvenilir hizmet sunuyor. Hızlı, kusursuz ve mükemmeliyetçi iş anlayışı ile iş ortaklarına her zaman sorunsuz hizmet vermeyi ilke edinen Yaldızcı Erdal, alanında tecrübeli ekibi ve teknoloji alt yapısı ile kusursuz bir iş ortamı sağlıyor.



İSVİÇRE’DEKİ ALTIN REFERANDUMU FİYATLARIN SEYRİNİ ETKİLEYEBİLİR

Merkez Bankası rezervlerinde 1040 ton altın bulunan İsviçre’de Kasım ayında yapılacak olan altın referandumu dünyadaki altın fiyatlarının seyrini etkileyebilir. Gerçekleşecek altın referandumundan ‘Evet’ çıkması durumunda yüklü altın alımı yapmak zorunda kalabilecek olan İsviçre Merkez Bankası’nın bu alımı hızlı gerçekleştirmesi durumunda altın fiyatlarında dengeler değişebilir. Zamana yayması durumunda ise etkisinin minimumda kalması bekleniyor. nin yarısı olduğu için hayli büyük bir meblağ olduğunu kaydeden uzmanlar alımların vadeye yayılması durumunda etkinin hayli minimal kalabileceği görüşünde birleşiyor. Altın fiyatlarındaki yükselme ve volatilitenin sürmesi altın takı ve mücevher talebini de olumsuz etkiliyor. Fiyatların istkrarını koruması durumunda talepte de istikrar sözkonusu oluyor. Geçtiğimiz yıllarda altın fiyatlarında yaşanan hızlı yükseliş pazarların talep tahmini yapmasını güçleştirmiş, altın takı ve mücevher endüstrisinde talep darlaması yaşanmıştı.

Dünyanın en yüksek 6. Altın rezervine sahip olan İsviçre’de Kasım ayında altın için referanduma gidilecek. 106 bin imza ile kabul edilen ve 30 Kasım’da gerçekleştirilecek referandumda İsviçrelilere altınla ilgili 3 konu için “evet” ya da “hayır” demesi istenecek. Bu konular; “İsviçre merkez bankası altın satmayı bıraksın”, “Altın İsviçre’de saklansın” ve “Altın, rezervlerin en az yüzde 20’sini oluştursun” şeklinde sıralanıyor. Bu referanduma gerekçe ise son yıllarda kantonlara gelir kazandıran altın satışlarının altın rezervlerinin azalmasıyla birlikte durdurulması gösteriliyor. Bu referandum konularından özellikle üçüncüsüne verilen yanıtlardan ‘’evet’’ in fazla çıkması halinde, yani İsviçre Merkez Banaksı rezervlerinin en az %20’sinin altın olmasının kabul edilmesi halinde İsviçre’nin önümüzdeki dönemde çok yüklü miktarda altın alması gerekecek. İsviçre Merkez Bankası rezervlerinin yüzde 8’i altın olarak tutuluyor. Eğer referandumda evet çıkarsa Merkez Bankası altın rezervini yüzde 12 daha artırmak durumunda kalacak. Bu da 1500 tonluk altın alımı anlamına geliyor. Bankanın bilanço büyüklüğünün 475 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde İsviçre yaklaşık 50 milyar dolara yakın altın alımı gerçekleştirebilir. Dahası İsviçre Merkez Bankası referandumda evet çıkması durumunda altın almak için elindeki euroları ve Amerikan tahvillerini satmak durumunda kalabilir. Peki referandum sonucunun ‘Evet’ çıkması durumunda piyasaya etkisi ne olacak? Uzmanlar referandumun evet çıkması durumunda altın fiyatlarının yukarı çıkmasının global döngü ve altının alınacağı sürenin uzunluğuna bağlı olduğunu söylüyor. 1.500 tonun yıllık dünya üretimi186 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

3 yıllık bir dönemde İsviçre Merkez Bankası’nın 1500 ton alım yapması gerekir ki bu bir yıllık üretimin yarısına eşit.



steel

bir dünya markası Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan, tamamen Türk mühendislerinin ve ustalarının görev aldığı Steel Kalıp & Makine, her geçen gün dünya çapında hızla tanınmaya devam ediyor. Üretiminin yaklaşık %70’ini ihraç eden Steel; “MadeInTurkey” kaşesini çok geniş bir coğrafyada kullanmaya kararlı…

B

undan 6 yıl önce faaliyetlerine başlayan, hizmet sunduğu dalda dışa bağımlılığı ortadan kaldırmayı ve Türkiye’den teknik donanımı üst düzey makineleri yurtdışına ihraç etmeyi hedefleyen Steel Kalıp Makina; kısa süre içinde, kendi branşında dünya çapında söz sahibi ve aranan marka oldu. Steel Kalıp Makine Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf İzzet Çelik; Türkiye’nin teknik cihazlar konusunda dünya geneline ihraç ettiği çok az sayıda ürün bulunduğunu, bugün itibariyle Türk mühendislerine fırsat verildiğinde çok önemli çalışmalara imza atabileceklerini firmalarıyla gösterdiklerini söyledi. Ülkemizin sanayi atılımına geçmesi ve dünyanın önde gelen ülkeleri

188 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

arasında yer alması için teknik bilgilerini rasyonel hale getirecek projeleri ortaya koymasının önemine dikkat çeken Yusuf İzzet Çelik; “Çok kısa sürede, hedeflerimizin bile önünde yol aldık. Özellikle bizim hızlı çözüm üretmemiz ve müşteriler karşısında çok esnek olarak hareket etmemiz, birçok gelişmiş ülkeyi tedirgin ediyor. Yakın zaman içinde baskı makineleri ve kalıbı alanında dünyanın 1 numarası olmak istiyoruz” dedi. Uluslararası arenada birçok farklı ülkede düzenlenen fuarlara katılım gösteren ve ülke bayrağımızı dalgalandıran Steel Kalıp Makine; 450 m²’lik modern üretim merkezinde 35 personeliyle ve işinin uzmanı Makine Mühendisleriyle faaliyetlerini sürdürüyor. Yönetim Kurulu Başkanı Çelik; yavaş yavaş farklı ülkelerde servis ve iletişim noktaları oluşturduklarını, dünyanın en uzak noktalarına dahi ya bizzat giderek ya da internet üzerinden makine ile iletişim kurarak servis hizmeti sunduklarını söyledi. Bugün itibariyle dünyaca ünlü çeşitli endüstriyel makine üreticilerinden işbirliği teklifleri aldıklarını ve bu konuda çok seçici davrandıklarını kaydeden Çelik; “Amacımız Dünya devleriyle işbirliği yapmaktan ziyade, dünya devleri arasına girmek. Bizim sloganımız çok net; “ Bir sorun varsa çözümü de vardır. Sorunu tanımlıyorsan çaresini de bul” diyerek çalışmalarımızı bu düşünceler doğrultusunda yürütüyoruz” diye konuştu. İki yıl garanti eşliğinde satışa sunulan ve sürekli teknik hizmet ekibi bulunan Steel Kalıp Makina, CE kalite standartlarında üretim gerçekleştiriyor. Dünyada 40 farklı ülkedeki üreticilerin tercihi olan Steel; tüm çalışmalarında “MadeInTurkey” kaşesini gururla kullanıyor.



Altın Dünyası bülten

FUARA GELENLERİ SÜPRİZLER BEKLİYOR

Somoro Full setleriyle ekim fuarında

İstanbul Fuarının en kıdemli markalarından biri olan ve kurulduğu günden bu yana fuara düzenli katılım gösteren Somoro Kuyumculuk; full set montürlerinin çeşitliliğini artırarak müşterilerinin karşısında olacak. Eylül ayı içinde Hong kong fuarına katılan ve ülkemizin montür işçiliğini gururla temsil eden Somoro Kuyumculuk; yılın finalini İJS Ekim fuarında yapacak. Somoro Kuyumculuk Satış Sorumlusu Barış Yüce; son yıllarda İJS Ekim fuarlarında markalarının hedefleri doğrultusunda başarılı fuarlar geçirdiğini, bu yıl da Ekim fuarında Mart fuarı düzeyinde bir yoğunluk yaşamak istediklerini söyledi. Fuar dönemlerinde markalarının özel bir hazırlık süreci yaşamadığını belirten Barış Yüce; “Her gün Somoro çatısı altında müşterilerimize yenilikler sunuyoruz. Sadece fuar dönemlerinde yenilikler yapan bir firma değiliz. Bu fuarda müşterilerimiz bizi biraz daha full setlere ağırlık vermiş olarak görecekler” dedi. Yüzük ürün grubunda her zaman ki gibi zengin bir çeşitliliği vitrinlerine taşıyacaklarını kaydeden Yüce; birçok yabancı müşterilerinin İJS’ye katılacaklarıyla ilgili duyumlar aldıklarını, ülkemizde düzenlenen fuarın gelişiminin ülke kuyumculuğuna da büyük katkılar sunacağını ifade etti.

Ülkemizin önde gelen gümüş takı üreticilerinden Akgün Silver, İstanbul Jewellery Show Ekim fuarına büyük bir özenle hazırlandı. Sakin geçen yaz dönemini özellikle yeni tasarımlar oluşturmak için değerlendiren Akgün Silver; fuarda standına gelecek müşterilerine yüzlerce farklı yeni model sunacak. Ayrıca Akgün Silver; sadece fuarda satışa sunulacak sınırlı sayıda özel modelini stant vitrinlerine taşıyacak.

190 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109

Zergeran yepyeni mücevherini ilk kez fuarda tanıtacak

Ülkemizi en çok uluslararası fuarlarda temsil eden markalarımızdan biri olan Zergeran Pırlanta; kendi evinde düzenlenecek fuara büyük bir özenle hazırlandı. İstanbul Jewelry Show’lara pozitif ayrımcılık yapan Zergeran; içindeki yaratıcılığı ve cevheri, mücevhere yansıtacak. Yıl içinde 10’un üstünde uluslararası fuara katılım gösteren ve Türk mücevher işçiliğinin başarılı örneklerini farklı coğrafyalara taşıyan, ABD ve Dubai’de ofisi bulunan Zergeran Pırlanta; yepyeni tasarımlarıyla İJS Ekim Fuarına hazır. Zergeran Pırlanta Merkez Mağaza Satış Müdürü Feyzullah Ören; İstanbul Ekim Fuarına büyük bir titizlikle hazırlandıklarını, tamamen tek bir adet olarak üretilen, 30’un üzerinde parçadan oluşan yepyeni mücevherlerin ilk tanıtımı için İstanbul’u tercih ettiklerini söyledi.



BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.


.


Altın Dünyası haber

Aylık aktif kullanıcı sayısı 200 milyonu ve paylaşılan fotoğraf sayısı 20 milyarı aşan Instagram, kuyumcu ve mücevherciler için de global bir satış ve tanıtım mecrası haline geldi. Sektörden pek çok firma bu platformda dünyanın dört bir yanındaki ‘’sosyal medya fenomenlerinin’’ tedarikçisi olmaya başladı. Bu platformda ürün satıp gelir elde etmekten daha da önemli faydalar da sağlanıyor; dünya tüketici trendlerini işin merkezinden takip etmek gibi…

194 ALTIN DÜNYASI • SAYI 109


INSTAGRAM ile ilgili güncel bilgiler veren Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, Instagram’ın aylık 200 milyon aktif kullanıcı sayısına ulaştığını açıkladı. Instagram’ın resmi blogundan da yapılan açıklamaya göre Instagram’ın aylık aktif kullanıcı sayısı 200 milyona ulaşmış durumda. Bu rakam ise 2012’nin Eylül ayında 100 milyon, 2013’ün Eylül ayında ise 150 milyondu. Bu da son 6 ayda Instagram’a 50 milyon yeni kullanıcının katıldığını gösteriyor. Açıklanan aktif kullanıcı sayısı verilerinin yanı sıra şimdiye kadar Instagram‘da paylaşılan fotoğraf sayısının 20 milyarı geçtiği de belirtildi. Kuyumculuk ve mücevherat sektörü her geçen gün internetin nimetlerinden daha fazla yararlanmaya başladı. 2012 yılında Facebook tarafından 1 milyar dolara satın alınan Instagram şu sıralarda kuyumcular tarafından da keşfedilmiş durumda. Tüketicilerle doğrudan iletişime geçmek hatta satış yapmak için imkanlar sunan Instagram firmalarımıza da yeni ufuklar açıyor. Instagram’da yayınladığınız ürünleriniz ile Türkiye’nin hatta dünyanın dört bir yanındaki potansiyel müşterilere ulaşmanız artık mümkün. İşletme dünyasında marka bilinirliği ve ürün tanıtımı için Instagram’dan yararlanmanın pek çok yolu var. Bunları sizin için araştırdık. Şirketlerin Instagram’ı sosyal medya pazarlamasında nasıl etkin kullanabileceklerine dair pek çok ipucu var. Markanız Instagram pazarlaması yöntemlerinden nasıl yararlanabilir? Instagram pazarlamasında başarılı bir sosyal işletme olmak için aşağıdaki tüyolara göz atabilirsiniz. Ürünlerinizi kullanan müşterilerinize yer verin İnsanların görünümleriyle kendini beğenmesinden yola çıkmak, engagement kültürünü yani markanızın müşterileriyle bütünleşmesini en teşvik edici yöntemlerden biri. Benefit Cosmetics kendi ürünleri olan “gerçek” maskarayı ile kullanan “gerçek” insanların fotoğraflarını bir araya getirerek bu yolu uyguladı. 11 bin 900’dan fazla selfie #realsies hashtagi ile Instagram’da paylaşıldı ve görseller, Benefit Cosmetics ürün sayfasına mozaik görünümlü olarak kullanıldı. Yeni ürününüzü tanıtın Ben & Jerry’s yeni Scotchy Scotch Scotch tadı için farkındalık yaratmak adına Instagram’da reklam kampanyası başlattı. Instagram’a göre geçtiğim Kasım ayında dört sponsor görselle yayınlanan ve 18-35 yaş aralığındaki Amerikalıları hedefleyen kampanya, 8 günlük süreç içerisinde 9.8 milyon kullanıcıya ulaştı.

Hashtag gücünden yararlanın Instagram’da markanızın bilinirliği açısından hashtag kullanımı çok önemli. L2’ye göre Instagram’da markaların % 80’i en az bir tane hashtag ile gönderi yayınlıyor. Markaların çoğu sektördeki popüler hashtag kullanmayı tercih ediyor. Bu sayede markaları insanlar arama yaparken sıklıkla karşılarına çıkıyor. Bununla birlikte Topshop ve Gucci gibi markalar kullanıcıları gönderilerinde markayı benimsemeleri için motive ediyor. Instagram’da en popüler top 10 marka arasında yer almaları şaşırtıcı değil.

Müşterilerinizi taklit edin 2011’de yoğurt markası Chobani, Instagram’a bile daha katılmamışken, marka hayranlarının yoğurdu kullanarak oluşturdukları karışım sanatının fotoğraflarını yayınladığını keşfetti. Instagram’a göre Chobani tüketicileri #creationaday ve #chobani hashtaglerini kullanarak yoğurt ürününü, sadece bir kahvaltı aracı olarak değil yaratıcılıkla fotoğraflayarak vitrin oluşturmada temel bileşen olarak alıyor. Chobani de bu doğrultuda Instagram’da marka stratejisini belirliyor. Müşterilerinin yaratıcılklarından faydalanarak onların yaptıklarına öykünüyor. Chobani Marka İletişim Ekibi İçerik Yöneticisi Hilary duPont, “eğer müşterilerimiz smoothie gönderimi yapıyorsa biz de aynısını yapıyoruz. Biz, onlar ne yapıyorsa onu yapmak istiyoruz” diye ifade ediyor. Görsel değişiklikleri dikkate alın Wisconsin Üniversitesi yakın zamanda Instagram’da 130 bin posttan fazla gönderi üzerinde bir çalışma gerçekleştirdi. İnsanların reklam olmayan Instagram fotoğrafları ve e-ticaret fotoğrafları ile bağ kurmaları arasında pek çok farklı unsur keşfettiler. Mesela sarı ya da mavi rengi içeren filtrelenmemiş fotoğraflar, soru işareti içermeyen uzun başlıklı görseller, satış rakamlarında daha çok başarı getiriyor.

Yarışma ve projelere ev sahipliği yapın Fotoğraf yarışmaları düzenlemek, markanızın Instagram’da bilinirliğini artırmak için çok iyi bir yol. Yarışmada hashtag kullanmanız, yarışma sırasında katılımcıları toplamanız açısından unutulmamalıdır. Olapic’in araştırmasına göre Lancôme #bareselfie proje kampanyası, yeni DreamTone serum ürün serisi satışı için kadınları makyajsız fotoğraf gönderimi yapması için cesaretlendirdi. 2 ay kampanya süresince 500’den fazla fotoğraf paylaşıldı. Böylece Lancome resmi sitesinde kullanıcı katkısıyla oluşturulmuş olan selfie galerisi tasarlanıp serum için %4 oranında geri dönüş sağladı.

Hayranlarınızı kamera arkasına götürün Müşterilerinizin ve takipçilerinizin marka ile en çok yakınlaştıran yöntemlerden biri de şirketinizdeki kamera arkası görüntülerini paylaşmanızdır. Alice and Olivia tasarımcısı Stacey Bendet, çektiği fotoğraf ve video görüntüleriyle neden ilham aldığını, nasıl hissettiğini, ürünün arka planını Instagram’da paylaşıyor. Böyle müşterileriyle daha samimi bir iletişim dili sayesinde bağlantı kuruyor ve onlara daha yakınlaşıyor. Bendet, aynı zamanda “Sadece ürünün kendisini değil ürünün etrafında dönen tüm hikayeyi göstermek, işte markayı oluşturmak için tüm mesele bu…” diye aktarıyor.

Kaynak: FastCompany.com

SAYI 109 • ALTIN DÜNYASI 195



WWW

444 LOVE (5683)

Danışma Hattı

Sanal Mağaza

altinbas.com



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.