ISSUE 123
Sentetikler F覺rsat m覺? Tehdit mi? Synthetics. Opportunity or Threat?
ALL AROUND THE WORLD
Gece ve Gündüz... Sİyah ve beyaz... Soğuk ve Sıcak... kadın ve erkek... her şey dİğer yarıSı İle var oluyor. aSSoS MW kolekSİyonu, bu eşSİz uyuMun ışıltıSını bİrbİrİnden özel taSarıMlar İle yanSıtıyor.
w w w. h e m e r a p i r l a n t a . c o m
|
w w w. h e m e r a g o l d . c o m w w w . m y r a g o l d . c o m
HEMERA FABRİKA(Factory) Maltepe Mah. Litros Yolu Fatih San. Sit. Kat:2 No:250 Topkapı - Zeytinburnu Pk.34010 İstanbul- TÜRKİYE Tel:+90 212 444 1 467 Tel:+90 212 501 05 06 Tel:+90 212 501 97 97 Fax :+90 212 501 77 98 sales@hemeragold.com
HEMERA ONLINE SATIŞ Tel: +90 212 501 78 00 GSM: +90 530 148 69 35 www.hemerapirlanta.com info@hemerapirlanta.com
Tr a b z o n H a s 覺 r B B l e z z k
Tr a b z o n H a s ı r B B l e z z k
İmalat & Merkez Showroom
İmalat
İstanbul Showroom
Semercilerbaşı Osmanpeker İşhanı Kat:3 No:41/42 TRABZON / TURKEY Tel : +90 462 323 30 03 Fax : +90 462 326 94 82 GSM : +90 533 203 95 96 - +90 533 920 66 96 GSM : +90 532 503 55 83
Kuyumcukent Atölye Bloğu Kat:3 2. Sok. No:2 Yenibosna İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 603 02 10 Tel : +90 212 603 02 12 Fax : +90 212 603 02 11
Mollafenari Mah. Şeref Efendi Sk. No: 17 Altun Center Kat:1 D/6 İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 512 26 88 Tel/Fax : +90 212 526 84 96 GSM : +90 532 401 75 13 GSM : +90 532 161 67 97
www.karaltin.co
m web : www.karaltin.com.tr
e-mail : info@karaltin.com
info@karaltin.com.tr
4H01-05 4G02-06
İngilizce ve Türkçe yayınlanan Altın Dünyası ile sadece Türkiye’ye değil ihraç pazarlarına da ulaşabilir, KOSGEB desteklerinden faydalanarak reklam giderinizi %50 azaltabilirsiniz. Üstelik KOSGEB takip işlemleriniz anlaşmalı danışmanlık firmamız tarafından ücretsiz takip edilir.
SIKLIKLA SORULAN SORULAR “KOSGEB’den faydalanabiliyor muyum?” KOSGEB tanıtım desteği kapsamında Altın Dünyası’na verdiğiniz reklamların ödemelerinin %50’sini ya da 5.000 TL’lik kısmını geri alabilirsiniz.(KOSGEB destek üst limiti 5.000 TL’dir.) Dergimiz yabancı dilde hazırlandığı ve yurt dışında da dağıtıldığı için pek çok firma bu avantajı kullanmaktadır. “KOSGEB işlemlerimi kim takip ediyor?” KOSGEB işlemlerinizin takibi anlaşmalı olduğumuz uzman şirket tarafından ücretsiz yapılır. Bunun için muhasebe ekibinizin meşgul olmasına, mevzuatı takip etmesine ya da evrak takibi yapmasına gerek kalmaz. Pek çok firmanın KOSGEB takibi yapacak ekibi olmadığını, olsa bile mevzuat bilgisinin yetersiz olduğunu, bilgisi olsa bile yeterli zamanı olmadığını gördük. Bu yüzden konusunda uzman bir şirket ile anlaşarak KOSGEB işlemleri takibi konusunda reklamverenlerimize destek olmaya karar verdik. “İşlem takibi nasıl yapılıyor?” Gerekli evraklarınız ile birlikte anlaşmalı destek şirketimiz KOSGEB Başvuru işlemlerinizi sizin adınıza tamamlar. “Ödeme yapıyor muyum?” Başvurunuz KOSGEB tarafından onaylanmadan hiç bir ödeme yapmıyorsunuz. KOSGEB başvurunuz kabul edildikten sonra ilanlarınızı yayınlamaya başlıyoruz. Destek onayınız çıkmazsa reklam çalışması yapmak zorunda değilsiniz. KOSGEB destek ekibinin ücreti firmamız tarafından ödenir. “Dergi yurtiçinde nerelere dağılıyor?” Altın Dünyası 10 yıldır Türkiye’deki 5.000 noktaya ücretsiz olarak dağıtılıyor. (İstanbul ve Anadolu’daki perakendeciler, Nuruosmaniye, Kapalıçarşı ve çevresi, Şerefefendi, Çemberlitaş, Kuyumcukent, Vizyon Park, Yenibosna’daki fabrikalar, Marmara Sanayi Sitesi, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, TBMM, Bankalar, Ticari Ateşelikler ve konsolosluklar) “Dergi Yurtdışında nerelere dağılıyor?” Altın Dünyası, 6.000 yurt dışı alıcı firmadan oluşan listemize kargo ile gönderilir. (Aylık gönderim adedi 1.000’dir.) Bunun yanısıra bizzat ziyaret ettiğimiz yurt dışı fuarlar ve sektörel uluslararası organizasyonlarda da elden dağıtım yapılır. “En az kaç aylık anlaşma yapmam gerekiyor” Dilediğiniz sayıda ilan kullanabilirsiniz.12 aylık anlaşma yaparak özel indirimden de faydalanabilirsiniz.
Altın Dünyası Yayın Grubu Yayın Dünyası Yayıncılık Gazetecilik ve Dağıtım A.Ş. Nuruosmaniye Caddesi No:12 Kat:3 Cağaloğlu / İstanbul Tel: +90 212 518 84 01 E-mail: info@yayindunyasi.com 0533 163 71 27 - 0533 163 71 31 - 0533 556 03 22
EDITORIAL Fuarın sektörü hareketlendirmesi bekleniyor Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün en önemli fuarı başlıyor. Rusya gerginliği, Suriye’de yaşanan savaş, seçim atmosferi, uzak doğu piyasalarındaki yavaşlama ve benzeri çok sayıda faktörün etkisi ile sektörde hareketliliğin oldukça düşük olduğu bir dönemde gerçekleştirilecek olan Istanbul Jewellery Show, çok sayıda firma tarafından ‘’umutla’’ bekleniyor. Olumlu geçen VicenzaOro Winter, IJS’den beklentileri yükseltti
Editor in Chief
Ocak ayının başında İtalya’da gerçekleştirilen ve dünya mücevher endüstrisinin önemli organizasyonlarından birisi olan VicenzaOro Winter’in beklentilerin üzerinde olumlu geçmesi, İstanbul Jewelry Show (IJS) ile ilgili beklentilerin de nispeten pozitife dönmesinde etkili oldu. ‘’İtalya fuarı iyi geçti. Mayıs ayına kadar üretim bandımızı doldurduk’’ diyen katılımcı firma sayısı hiç de az değil. İtalya’da Rusya’dan gelen ziyaretçi yok denecek kadar azdı. ABD ve Avrupalı ziyaretçiler göze çarpmıştı. Alım heyeti fuara can verecek. Yeni rekor bekleniyor. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin düzenlediği alım heyeti IJS’ye çok ciddi katkı sağlıyor. Geçtiğimiz yıl 1000’e yakın yabancı alıcıyı İstanbul’da ağırlayan Mücevher İhracatçıları Birliği bu alanda Türkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonu rekoruna imza atmıştı. Bu sene de hazırlıklar tamamlandı. Dünyanın dört bir yanından çok sayıda alıcı İstanbul’da ağırlanacak. Yine 1000’e yakın nitelikli alıcının fuara ciddi hareket katması bekleniyor.
Fair is supposed to heat up the sector The most important fair of Turkish jewelry sector is about to start. Many companies hopefully look forward the start of Istanbul Jewelry Show, which will be held in a period where there is Russian crisis, war in Syria, elections atmosphere, slowdown in far east markets and similar factors. Positive Vicenza Oro Winter, raised expectations from IJS Positive results obtained from VicenzaOroWinter, one of the most important organizations of international jewelry sector, held in Italy at the beginning of January, raised the expectations from Istanbul Jewelry Show respectively. There are substantial numbers of companies that declare “We have filled our production lines by the end of May, fair in Italy went very well”. There were very few visitors from Russia. There were mostly visitors from US and Europe. Purchase committee will regenerate the fair. A new record is expected. Purchase committee organized by Jewelry Exporters Union makes serious contributions to IJS. Jewelry Exporters Union had hosted more than 1000 foreigner buyers in İstanbul last year and realized the biggest purchase committee organization record. This years the preparations are again completed. Again, buyers from all corners of the world will be welcomed. Again, about 1000 qualified buyers are expected to contribute to Show. Far East chain stores are in Turkey Within the framework of purchase
REKLAM SATIŞ SORUMLUSU AYŞENUR YAVAŞOĞLU AHMETCAN ÇELİK
GÖRSEL YÖNETMEN
SAYI: 123 • ŞUBAT 2016 • YIL: 11 Yayın Dünyası Gazetecilik Yayıncılık ve Dağıtım A.Ş.
Adına, Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni:
REMZİ ÇELEN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ASLI ÇELEBİOĞLU YAZI İŞLERİ LAL TALAY REKLAM SATIŞ MÜDÜRÜ MELEK SANCAKLI DİLA ECEM ÇAKIR
İSMAİL BATI
GRAFİK TASARIM AYKUT TAŞKIN
MUHASEBE SORUMLUSU SERDAR NAZLIGÜL
HUKUK DANIŞMANI GÜLİZAR ATAYIK
KATKIDA BULUNANLAR: MEHMET ÇELİK BURHAN GEZGİN SALİHA ASCENSİO EMRE ALKİN MEHMET CAN ÖZDEMİR AYLİN GÖZEN
Yönetim Yeri: Küçükayasofya Mah. Aksakal sok. No:31 Cağaloğlu-Fatih/İstanbul Tel: 0212 518 84 01 (pbx) Fax: 0212 518 84 02 info@yayindunyasi.com www.altindunyasi.org BASKI: GEZEGEN BASIM
100. Yıl Mh. 2. Caddesi (Matbaacılar Sitesi) No:100, Bağcılar - Türkiye +90 212 325 71 25 www.gezegenbasim.com.tr
Uzak Doğulu zincir mağazalar da Türkiye’de Mücevher İhracatçıları Birliği alım heyeti organizasyonu çerçevesinde Uzak Doğu’nun en önemli mağaza zincirlerinin sahibi ve üst düzey yöneticilerini de İstanbul’da ağırlayacak. Fuara gelecek olan bu firmaların mağaza toplamlarının 8000’e yakın olduğunu belirtmekte fayda var. Başka fuarlardaki gibi bebek arabasıyla fuarı gezen nihai tüketiciler yerine 3000 mağazaya sahip bir zincirin yöneticisi ile fuar koridorlarında karşılaşabilirsiniz! Haifa Wehbe’nin yıldızı Ajur Gala Gecesi’nde parlayacak Sektörümüzün en önemli pazarı hiç kuşkusuz Orta Doğu. Bu pazardan çok sayıda ziyaretçi İstanbul’da olacak ve alım heyeti kapsamında ağırlanacak. Bu kişiler aynı zamanda Ajur Gala Gecesi’ne de katılacaklar. Geceye renk katacak isim ise Orta Doğu’nun en önemli yıldızlarından biri olan Haifa Wehbe olacak. Sentetikler dünyanın gündeminde Sentetikler Türkiye’de olduğu gibi dünya mücevher endüstrisinin de gündeminde. Sektörün en önemli isimlerinden Chaim Even Zohar’ın 18 Şubat tarihinde idexonline.com’da yayınlanan haberi ile dünyanın gözü tekrar bu konuya çevrildi. Tartışmalar da alevlendi. Dünya sentetiklerle ilgili yönü bulmaya çalışıyor. ‘’Sentetikler tehdit mi yoksa fırsat mı?’’… Global mücevher endüstrisi bu sorunun cevabını arıyor. Biz de bu konuyu sektörün ileri gelenlerine danıştık. İlerleyen sayfalarda bu konu ile ilgili detaylı bilgileri bulacaksınız. Özellikle ABN AMRO’nun hazırladığı rapor gösteriyor ki global endüstri laboratuvar ortamında geliştirilen pırlantaları tehditten ziyade fırsat olarak tanımlıyor. Ve sektörün geleceğinin şekillenmesinde olumlu yönde etkisi olacak bir faktör olarak görüyor. Türkiye henüz bu konuda temkinli. Liderlerin gelecek öngörüleri Tüm sektörlerde olduğu gibi kuyumculuk ve mücevherat sektöründe de hızlı bir değişim yaşanıyor. Zaman geçtikçe yaşanan bu değişimin hızı da artıyor. Artık değişime ayak uydurabilme yeteneği en önemli rekabet avantajı sağlayan faktörlerden biri konumunda. Tabi burada en önemli soru da şu; ‘Değişimin yönü nedir?’. Değişimi iyi gözlemleyip ona ayak uyduran, hatta bu değişimi yönetebilen firmalar sürdürülebilirlik açısından bir problem yaşamazken, değişimi izlemekle yetinen firmalar da kendilerine şu soruyu soruyorlar ‘Sektörün geleceği nasıl olacak?’ Biz de bu yüzden bu soruyu sektör adına, sektörün liderlerine sorduk. Sektörün yakın tarihi ve olası gelecek senaryolarını ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz. Turizm bölgelerinde kan kaybı devam ediyor Özellikle 90’lı yıllarda ‘sektörün en önemli pazarı’ olarak tanımlanan turistik bölgeler büyük kriz içinde. Acentaların uyguladığı %50’ye varan komisyonlar başta olmak üzere pek çok faktör, kuyumculuk sektörünün bu bölgeyi kaybetmesinde etkili oldu. Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısı her geçen sene artmasına rağmen, mağazalar birer birer kapandı. Kayıp yılda 7-8 milyar doların üzerinde. Bu, sektörümüzün 1 yılda gerçekleştirdiği ihracatın 2 katından da fazla. Herkes ‘sahilde bakiye bırakmama’ derdinde. Ancak çözüm için Mücevher İhracatçıları Birliği dışında sesini çıkaran yok. Ayhan Güner’in bu konuda söylediklerine dikkat etmekte fayda var. Güner’in çözüm önerileri ilerleyen sayfalarda.
committee of Jewelry Exporters Union organizations, owner and executive directors of most important chain stores of Far East will also be hosted in Turkey. We have to underline that, this company has total of 8000 stores. Instead of seeing a final consumer walking with baby carriage, you may see the owner of 3000 chain stores on the corridors of Fair! Haifa Wehbe’s star will be at Ajur Gala Night Without a doubt, the most important market of our sector is Middle East. Many visitors from this region will be in Istanbul and will be hosted by purchase committee. These people will also attend Ajur Gala night. One of the most important stars of Middle East Haifa Wehbe will also be at Gala. Synthetics are at the global agenda Synthetics are at the agenda of Turkey like anywhere else in jewelry industry. News of one of the most respectable names of sector, Chaim Even Zohar on idexonline.com on 18th of February, took the attention of world once again. There were debates. The world is about to find a way related with synthetics. “Synthetics, a threat or an opportunity?”…. Global jewelry industry is seeking an answer. We asked the leaders of sector for their opinions. In the following pages, you will find detailed information on the subject. Especially the report prepared by ABN AMRO proved that, global industry saw diamonds manufactured in laboratory as an opportunity rather than a threat. It seems they will have a positive contribution to the development of the sector. Turkey is still sure-footed on the issue. Future Forecasting of Leaders Like every other sector, jewelry factor is also going through fast changes. As time goes by, the speed of change is also accelerating. Adaptation to changes is one of the main factors to get advantage of competition. The pop question here: “What is the direction of change?” while companies with the capability to adopt or even have the capacity to manage the change are not facing any problems in terms of sustainability, companies that only watch the change are asking this question:”What is the future of the sector going to be?” We asked this question to the leaders of sector. You may find recent history and possible future scenarios of the sector in the following pages. Bleeding continues in tourism areas Touristic areas which were defined in mid 90’s as “most important market” of the sector are facing with serious crisis. Due to factors such as % 50 commissions of agencies caused jewelry sector losing these regions. Although number of tourists visiting Turkey each year, the shops were closed one following the other. Loss is over 7-8 billion Dollar annually. It is more than twice of annual export of our sector. Everyone is troubled with not to lose dues amount behind. But no voices are heard except Jewelry Exporters Union. It is helpful to hear Ayhan Güner on the subject. Solution offers of Güner are on the following pages.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Altınbaş, Franchise Bayileri ile Bir Araya Geldi Türkiye mücevherat sektörünün lideri Altınbaş, iş ortakları ile bir araya geldiği franchise bayi toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. Nuruosmaniye Armaggan Nar Restoran’da 3 Şubat Çarşamba yapılan 2016 yılının ilk toplantısı, en başarılı 10 franchise bayiinin katılımıyla gerçekleşti.
F
ranchise bayileri ile düzenli olarak bir araya gelen Altınbaş, 3 Şubat tarihinde düzenlenen bayii toplantısında başarılı iş ortaklarını ağırladı. Altınbaş Yönetim Kurulu İmam Altınbaş’ın ev sahipliğinde Nuruosmaniye’de bulunan Armaggan Nar Restoran’da gerçekleşen toplantıda başarılı 10 franchise bayii Altınbaş yönetim ekibiyle bir araya geldi.
78 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Moderatörlüğünü Altınbaş’ın CEO’su Ali Bulut’un yürüttüğü toplantıda, başarılı franchise bayileri ile 2015 yılında gerçekleşen kampanyalar değerlendirildi ve 2016 yılına dair planlamalardan bahsedildi. Yeni nesil kategori iletişimi kapsamında Altınbaş’ın 2016 yılı içinde lansmanı planlanan yeni koleksiyonlarının ve dijital projelerinin müjdesi verildi. Toplantıda, Altınbaş’ın yeni taksitlendir-
me sistemi ile satışları artırmaya yönelik yerelde yapılacak aktiviteler anlatıldı. Kapanış konuşmasında mücevherat sektörünün durumunu değerlendiren Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, katılım için bayilere teşekkür etti ve markayı güçlendirmek için takım olarak hareket etmenin önemini yeniden vurguladı. İmam Altınbaş, 2016 yılının iş ortaklarının da destekleri ile güçlü bir yıl olacağını belirtti.
NEWS
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
79
Altın Dünyası HABER
NEWS
Dünya Devleri “Istanbul Jewelry Show”da Buluşuyor! Türkiye ve Ortadoğu’da düzenlenen sektörel mücevher fuarları içerisinde 1., Dünya genelindeki 500’ü aşkın mücevher fuarı içerisinde ise ilk 5’te yer alan 42.Uluslararası “Istanbul Jewelry Show” Mart Fuarı, 10 -13 Mart 2016 tarihlerinde 42.kez, UBM Rotaforte tarafından, CNR Expo’da (İstanbul Fuar Merkezi) düzenlenecek.
World Giants Gather at “Istanbul Jewelry Show!“ 42nd International “Istanbul Jewelry Show“ March Fair, which ranks 1st amongst the sectoral jewellery shows organized in Turkey and Central East and top 5 amongst more than 500 jewellery shows over the world, is to be held at CNR Expo (Istanbul Fair Center) by UBM Rotaforte for 42nd times on March 10-13, 2016. Dünya Devlerinin Buluşma Noktası! Türkiye mücevher sektörünün yanı sıra dünya genelinde 110’u aşkın ülkeden mücevher sektörü profesyonellerinin yakından takip ettiği, 10 -13 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “Istanbul Jewelry Show“ Fuarı, 2015 yılında tüm dünyada gerçekleşen siyasal ve ekonomik krizlere karşın yaşanan global daralmada, hem Mart, hem de Ekim fuarlarında toplam 117 farklı ülkeden, 46 Bin’in üzerinde yerli ve yabancı sektör profesyoneline ev sahipliği yaptı. Sadece mücevher sektörü profesyonellerinin ziyaret edebildiği „“Istanbul Jewelery Show“ Fuarı‘nda, Türkiye, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Hong Kong, İsrail, İtalya, Lübnan, Singapur, Tayland başta olmak üzere 80 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
1000’i aşkın dünyanın önemli mücevher marka ve firmaları çok özel koleksiyon ve ürünlerini sergileyecek. Önemli işbirliklerinin ve satınalma bağlantılarının gerçekleştirildiği ve yalnız sektör profesyonellerine açık olan, 42. Uluslararası “Istanbul Jewelry Show” Mart Fuarı, 10 -13 Mart 2016 tarihleri arasında, brüt 60 bin m2’lik alanda, 6 salonda düzenlenecek. “Istanbul Jewelry Show” Mart Fuarı, İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (IMMIB), Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR), T.C. Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB tarafından desteklenen, Uluslararası Fuarlar Birliği (UFI) kalite onayı ve Kalite Yönetimi Sistemi ISO-9001 belgesine sahip uluslararası nitelikte bir fuar olma özelliğine sahip.
Meeting point of World Giants!
“Istanbul Jewelry Show“, followed up by the professionals of jewellery sector from more than 110 countries in worldwide besides Turkish jewellery sector and to be organized on March 10-13, 2016, welcomes more than 46 thousand local and foreign sector professionals from total of 117 countries in both March and October fairs during global shrinking experienced against political and economic crisis seen all over the world in 2015. Over 1000 world’s significant jewellery brand and companies from Turkey, Germany, USA, India, Hong Kong, Israel, Italy, Lebanon, Singapore and Thailand shall exhibit their very exclusive collections and products during “Istanbul Jewelry Show“ which is only be visited by the jewellery sector professionals.
42nd International “Istanbul Jewelry Show“ March Fair, in which significant collaborations and purchasing connections are realized and open only to sector professionals, is to be held in 6 halls on 60 m2 –gross- area on March 10-13, 2016. “Istanbul Jewelry Show“ March Fair is an international fair supported by Istanbul Minerals and Metals Exporters‘ Association (IMMIB) , Turkish Jewellery Association (JTR), Republic of Turkey Ministry of Economy and Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB) and entitled to receive the Global Association of the Exhibition Industry (UFI) quality approval and Quality Management System ISO-9001 certificate.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Türkiye’nin ve dünyanın en büyük rafinerileri arasında yer alan İstanbul Altın Rafinerisi dünya altın piyasasındaki yerini sağlamlaştırıyor. 4 yılda 2 milyar dolar yastık altı altını ekonomiye kazandırmaya öncülük ettiklerini söyleyen İAR Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, firmanın 2015 yılı altın ihracatının 1 milyar 400 milyon dolar olduğunu söyledi. İAR, Türkiye’deki ilk ve tek rafineri olma unvanıyla dünyada, Türkiye’yi ve İstanbul Altın Rafinerisi’ni önemli bir pozisyona taşımayı hedeflediklerini söyledi.
Y
astık altından çıkan altını ekonomiye kazandırmak adına aracılık ediyorsunuz. Bu sistem nasıl işliyor? Yıllara göre yastık altı altının ekonomiye kazandırılma oranlarını değerlendirebilir misiniz? Müşteriler, ellerinde atıl olarak duran, yastık altındaki altınlarını, çözüm ortaklığı yaptığımız banka şubelerine getiriyorlar, bu altınlar, şubede görevli olan eksperlerimiz tarafından değerleniyor bu değerlemede getirilen hurda altın içindeki saf altın miktarı belirleniyor ve müşterinin banka hesabına, o bankanın altın hesaplarının saflık derecesine göre 995/1000 saflıkta yada 1000/1000 saflıkta geçişi sağlanıyor.
ÖZCAN HALAÇ
82 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Türkiye’de yastık altı altın miktarının ne kadar olduğu tahmin ediliyor? Bu yılsonuna kadar bu rakamın ne kadara ulaşmasını bekliyorsunuz? Yastık altındaki altın miktarı hakkında birçok tahmin ortaya atılmıştır. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ekim 2012 tarihinde bu konuda yapılmış en ciddi çalışma-
yı yayınlamıştır. Bu çalışmaya göre, 1989 yılından 2012 Ağustos tarihine kadar, ülkemizin altın stok artış miktarı 2,058 tondur. Bu çalışma 24 yıllık bir periyodu kapsarken yıllık yaklaşık 86 ton altının Türkiye’de yastık altına gittiğini göstermektedir. Altının ülkemizde yüzlerce yıldır yatırım aracı ve takı olarak kullanıldığı düşünülürse, İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. olarak daha önce ifade ettiğimiz 5,000 ton yastık altı altın miktarının makul bir tahmin olduğu görülmektedir. TUİK verilerine göre rakamlar gösteriyor ki 2012 yılından bu yana, yastık altındaki altın miktarı artmaya devam etmektedir, bu yıl sonun da bu rakam darphane de basılan altın miktarı ve yapılan net altın ithalatı nispetinde artacaktır. Halk, altın ve altına dayalı yatırım araçları konusunda ne kadar bilinçli? Bu bilinç daha fazla nasıl artırılabilir? Altın, yüzyıllardan beridir, takı ve bir değer saklama aracı olarak kullanılıyor. Altın ülkemiz özelinde ise gerçekten çok farklı bir yerde, bizim geleneklerimizin önemli bir parçası. Altına yapılan yatırım, ülkemizde fiyattan bağımsız olarak değerlendirilebilir. Bunun sebepleri arasında, finansal okur yazarlığın düşük olması, bankacılık sistemine olan güvensizlik ve gelenekler gibi nedenlerle bir çok kişi tasarruflarını altın olarak
NEWS
Toplam 4 yılda 60 bine yakın operasyon ile sadece İstanbul Altın Rafinerisi olarak 50 tona yakın altın toplamış olduğumuzu, yani 2 milyar dolar yastık altı altını ekonomiye kazandırmaya öncülük ettiğimizi söyleyebiliriz. değerlendiriyor. Ancak altın yatırımı yapılırken, dikkat edilmesi gereken noktalar var, bunlar, ödenecek işçilik, bu altının fiziki olarak saklamanın getirdiği risk ve oluşacak maliyetler, fiziki olarak altının TL’ye dönme süresi ve bu altını bozduracak alanların sınırlı olması ve sahtecilik riski. Yatırımcı, fiziki olarak altın yatırımı yapmak kararı aldıysa, öncelikle minimum işçilik maliyetine katlanmalı, güvendiği ve bildiği firmalarla çalışmalı. Bizim ürettiğimiz Gramaltın bu anlamda bir model olmakla beraber aynı zamanda sadece kuyumcularda bozdurmak zorunda değil müşteri altınlarını aynı zamanda banka kanalını da bu anlamda kullanabilir. Müşteriyi bilinçlendirme anlamında burada görev kamuya düşüyor özellikle kamu spotları ile müşteri altın yatırımı ile ilgili olarak bilinçlendirilebilir. Diğer yandan yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması dış ticaret açığının azalması, ekonominin canlanması, piyasalara taze para girişinin sağlanması açısından çok önemli. Bu bağlamda, devlet
desteği ile bazı düzenlemelerin yapılması, örneğin, TCMB tarafından tarafından zorunlu karşılık olarak kabul edilen altınların en azından bir kısmının, halktan toplanmış fiziki altınlardan olmasını şart koşması veya bu duruma bankaları bir şekilde teşvik etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Böylece, bankalar bu kaynağın sisteme dahil edilmesi için daha fazla uğraş verecek, reklam ve tanıtım çalışmalarına ağırlık
artması, düşük maliyetli dolar kredilerinin finans ve sermaye piyasalarına akışını hızlandırdı. Bunun sonucunda da hisse senetleri hızla değer kazandı, değerli madenler haricinde ki emtialar da bu arada yükseldi. Doların maliyetinin düşük olması durumu, Aralık ayında FED faiz artışı ile duraksadı soru işaretleri arttı FED faiz artışlarına ne hızla devam edecek en önemli soru haline geldi. Ancak bu faiz artışından sonra, ABD dışında ki ülkelerin ekonomilerinde yaşanan olumsuz işaretler, petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşler ve jeopolitik risklerin arka arkaya gelişmesinden dolayı piyasa da FED faiz artışlarının duraksayacağı hatta uzun bir süre yapılmayacağı fikri ağırlık kazandı. Ekonomileri olumsuz sinyaller veren Euro bölgesi ve Çin
“Uzun yıllardan sonra 2015 altında ihracat yılı oldu. 2014 verileri ile İstanbul Altın Rafinerisi olarak 450 milyon dolar civarında ihracatımız var iken, 2015 yılında bu rakam 1 milyar 400 milyon dolar mertebesine yükseldi.” verecektir. Altın hala güvenli liman olma özelliğini gösteriyor mu? Altına yatırımı artırmak adına alternatif çözümler üretiliyor mu? Altın, 1900$ seviyesinden 1040$ seviyelerine düşerken risk iştahının
ekonomilerinde yeni teşviklerin gündeme gelmesi durumu da piyasalarda hisselere satış getiren nedenlerden oldu. Petrol fiyatlarının sert düşüşleri de riskin artmasına neden oldu. İşte bu nedenlerden dolayı, bu güne kadar yükselen hisse senetlerine satış geldi. Yapılan teşviklerden dolayı tahvil faizleri sıfır ya da negatif seviyelere
düştü. Hisselerden ve tahvilden çıkan paranın kendisine yeni bir yatırım yeri bulması gerekiyordu. Burada klasik güvenli liman altın ön plana çıktı ve paranın bir kısmı altına aktı, hem altın ETF’leri hem de Altın kontratları hızla değer kazandı. Sonuç olarak bu durum güvenli liman algısının altın tarafında halen devam ettiğini gösteriyor. Altın yatırımlarının artırılması için, Altın borsasının küçük yatırımcıya daha kolay ulaştırılması gerekiyor, bununla birlikte ürünlerin çeşitlendirilmesi de atılması gereken adımlardan. Ülkemizde ilk kez ihracat ithalatın önüne geçti. İAR’ın 2015 yılı ihracat rakamları hakkında bilgi verebilir misiniz? Rakamlarınızdaki artışın nedenleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ülkemiz yıllardır altın ithalatçısı konumunda. Uzun yıllardan sonra 2015 altında ihracat yılı oldu. 2014 verileri ile İstanbul Altın Rafinerisi olarak 450 milyon dolar civarında ihracatımız var iken, 2015 yılında bu rakam 1 milyar 400 milyon dolar mertebesine yükseldi. Bu yükselişte elbette ki yukarıda özetlemiş olduğumuz finansal piyasalarda yaşananlar, altının ve dövizin hareketleri sonucu dengelerin ihracattan yana olması en önemlisi sebeplerden. Ancak, diğer yandan LBMA “Good Delivery List”inde yer alan dünya rafinerileri arasında en büyük 20 içinde yer almamız, COMEX tarafından akredite olan Türkiye’deki ilk ve tek rafineri olmamız gitgide büyüyen global ilişkilerimiz ve dünya altın piyasasında edindiğimiz yer ile sağladığımız güven, ülkemizin lokasyon avantajları ile birleştiğinde, piyasalar müsait olduğu takdirde Türkiye’yi ve İstanbul Altın Rafinerisi’ni önemli bir pozisyona taşımaktadır.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
83
Altın Dünyası HABER
NEWS
PICASSO İSTANBUL’DA Dünyanın en önemli mücevher markalarından biri olan Tiffany & Co.’nun ünlü tasarımcılarından olan, Pablo Picasso’nun kızı Paloma Picasso son koleksiyonu ‘‘Olive Leaf’’ tanıtımı çerçevesinde Zorlu Center Tiffany & Co. mağazasında kendi adına düzenlenen davete katılmak üzere Türkiye’ye gelecek.
Paloma Picasso Hakkında 1968 yılında mücevher tasarımına başlayan Picasso, 1980 yılında Tiffany & Co. için tasarım yapmaya başladı. 2010’da markayla 30. yılını kutlamak için Fas’a duyduğu sevgiden esinlenerek ‘Marrakesh’ isimli koleksiyonunu tasarladı. 2011’de ise Venedik şehri ve motiflerinden esinlenen ‘Venezia’ koleksiyonunu dünyayla paylaştı. Mücevher tasarımının yanında L’Oréal ile işbirliği yapan Picasso, L›Oréal adı altında parfümler yarattı. Tiffany & Co.’nun yanında arkadaşı Yves Saint Laurent için de mücevher tasarladı ve yüzlerce marka için ilham kaynağı oldu.
Paloma pıcasso
Known for being one of the most important jewelry brands, Tiffany & Co.’s famous designer and daughter of legendary painter Pablo Picasso, Paloma Picasso will be coming to Turkey to attend an invitational event at Zorlu Center Tiffany & Co store for her latest collection “Olive Leaf”.
PICASSO GOES ISTANBUL
Picasso, who started to design jewelry in 1968, started to design for Tiffany & Co at 1980. In 2010, marking her 30th year she created a collection inspired from her love of Morocco called ‘‘Marrakesh’’. And in 2011 she launched her collection inspired from city and motifs of Venice called ‘‘Venezia’’. Aside from jewelry design she also collaborated with L’Oréal and has a fragrance line for L’Oréal. She also designed jewelry for Yves Saint Laurent who is her friend and became a muse for many designers.
www.innovajewellery.com
Mücevher İhracatçıları Birliği, mağaza sayıları toplamı 8.000’i bulan dünyanın önemli perakende zincirlerini İstanbul Jewellery Show’da ağırlayacak. Geleneksel AJUR Gala Gecesi’nde Orta Doğu’nun parlayan yıldızı Haifa Wehbe sahne alacak.
Mücevher İhracatçıları Birliği, düzenlediği alım heyeti çerçevesinde dünyanın en büyük mücevher mağaza zincirlerini İstanbul’da ağırlayacak. İstanbul Jewellery Show’u ziyaret edecek perakende zincirlerinin mağaza sayılarının toplamı 8000’i aştığını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, fuar hazırlıkları konusunda katılımcı firmaları uyardı. Dünyanın en büyükleri İstanbul’da Mücevher İhracatçıları Birliği mart ayında düzenlenecek olan İstanbul Jewellery Show süresince gerçekleştireceği alım heyeti organizasyonu çerçevesinde dünyanın en büyük mücevher perakende devlerini İstanbul’da ağırlamaya hazırlanıyor. Yapılan görüşmeler neticesinde dünyanın önemli perakende zincirlerinin İstanbul Jewellery Show’u ziyaret edeceğinin netleştiğini belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, katılımcı firmalarımızı fuar hazırlıkları konusunda uyardı. Mağaza toplamı 8000’i buluyor İstanbul’da ağırlanacak perakende zincire sahip firmaların toplam mağaza sayısının 8000’in üzerinde olduğunu belirten Güner şunları söyledi; ‘’Mücevher İhracatçıları Birliği olarak Ekonomi Bakanlığı’nın desteği ile Türkiye’nin en büyük alım heyeti organizasyonuna imza atıyoruz. Dünyanın dört bir yanından nitelikli alıcıları İstanbul’da ağırlıyoruz. Geçtiğimiz sene bu konuda bir rekora imza atmış ve dünyadaki hemen hemen bütün fuarlarda gerileme yaşanırken İstanbul Jewellery Show’un ziyaretçi sayısının %16 artış sağlamasında etkili olmuştuk. Bu sene de çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacağız. Özellikle dünya perakende devlerinin İstanbul’a gelecek olması son
derece önemli. Anlaştığımız perakende zincirlerinin mağaza toplamı 8000’in üzerinde. Katılımcı firmalarımızın fuara başarılı bir şekilde hazırlanmaları son derece önemli.’’ Türkiye cazibe merkezi oluyor Değerli taş ithalinde alınan ÖTV’nin kaldırılması ve Borsa İstanbul Değerli Taşlar Piyasası’nın işlerlik kazanmaya başlaması ile birlikte Türkiye’nin sahip olduğu avantajları kullanma noktasına geldiğini belirten Ayhan Güner, bu gelişmeler sonrasında dünya mücevher endüstrisinin dikkatlerinin Türkiye’ye çevrildiğini ifade etti. Yeni rekor bekleniyor Mücevher İhracatçıları Birliği düzenlediği alım heyeti organizasyonu çerçevesinde her yıl dünyanın dört bir yanından alıcıları İstanbul’da ağırlıyor. Geçtiğimiz yıl 1000’e yakın alıcıyı İstanbul’da ağırlayan Mücevher İhracatçıları Birliği bu sene yeni rekor hedefliyor. Haifa Wehbe Gala’da parlayacak Ajur Mücevher Takı Tasarım Yarışması Gala Gecesi’ne de katılacak olan misafirler Orta Doğu’nun en önemli yıldızlarından biri olan Haifa Wehbe’nin sahne alacağı gecede fuarın yorgunluğunu atma fırsatı bulacak.
Altın Dünyası HABER
21.Yüzyılda Türkiye’nin Yıldızı Parlayacak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş 21. Yüzyıla Türkiye’nin damgasını vuracağını söyledi. Türkiye’nin, yetişmiş insan kaynağından yenilikçi ve gelişime açık girişimcilere kadar pek çok alanda önemli avantajlara sahip olduğunu belirten Altınbaş önümüzdeki dönemde ülke ekonomisinin dünyanın parlayan yıldızı olacağına inandığını ifade etti.
88 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
NEWS
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kuyumculuk Sanayi Meclisi Başkanı İmam Altınbaş Türkiye’nin gelecek vizyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin 21. Yüzyıla damgasını vuran ülke olacağını ifade eden İmam Altınbaş yaptığı değerlendirmede şu noktaların altını çizdi. ‘’Dünya çok hızlı bir değişim süreci yaşıyor. Bu süreçte ülkelerin atacağı adımlar 21. Yüzyılda dünyadaki konumlarını ve güclerini belirleyecek. Bu anlamda ülkemizin yetişmiş insan kaynağından, yenilikçi girişimcilerine, doğal kaynaklarından turizm potansiyeline, gelişmiş sanayisinden birlik ve beraberlik ruhuna kadar çok önemli avantajlara sahip olduğunu düşünüyorum. Tüm bu avantajlarımızı kullanarak Türkiye’nin 21. Yüzyılda dünyanın parlayan yıldızı olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Dünya markaları yaratacağız Türkiye özellikle son yıllarda ekonomi alanında yaptığı hamlelerle dünyanın zirvesine doğru yolculuğuna devam ediyor. Uzun yıllardır çok önemli oranlarda istikrarlı bir büyüme trendine sahip olan ekonomimiz, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri konumunda. Sanayileşme hızla devam ederken ihracatçılarımız dünyanın her ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Bu süreçten sonra dünya markaları yaratma yolunda da önemli adımların atıldığına tanıklık edeceğiz. Ülkemiz dünyaya önemli markalar kazandırmaya başladı.
Biz de kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki uzun yıllara dayanan altyapımız ile hükümetimizin dünya markaları yaratma vizyonu çerçevesinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Turquality programının da desteği ile yurtdışında pek çok noktada ülkemizi gururla temsil ediyoruz. Daha da güçleneceğiz Dünyada dönem dönem dalgalanmalar olabilir. Örneğin Orta Doğu’da yaşan gerginlik ülkemizi de etkilemektedir. Ancak bu durum geçicidir. Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde hareket ederek daha da güçleneceği bir dönemden geçiyoruz. İş dünyasının da bu bilinçle hareket ettiğini görmek biz sektör temsilcilerini son derece memnun ediyor. Ülkemizin ve iş dünyasının gelecek hedeflerine ulaşma yolculuğu hız kesmeksizin devam ediyor. Ülkemizin önü açık Bizler dünyanın en güzel coğrafyasında birlik ve beraberlik içinde yaşayan şanslı insanlarız. Diğer pek çok ülke ile karşılaştırıldığımızda çok önemli avantajlara sahibiz. Bu avantajları kullanarak özellikle son yıllarda Türkiye ekonomisinin ne kadar hızlı bir atılım gerçekleştirdiğine hep birlikte tanık olduk. Bundan sonraki süreçte, özellikle komşu coğrafyamızda yaşanan gerginliğin de son bulması ile birlikte Türkiye gelecek vizyonu doğrultusunda başarılı yolculuğuna var gücüyle devam edecek. Bizler iş dünyasının temsilcileri olarak bundan en ufak bir kuşku duymadan var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.’’ SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
89
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Sektörün geleceğini birlikte inşaa etmeliyiz Mustafa Atayık Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı
M
ücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık ihraç pazarlarında yaşanan daralmanın konjonktürel olduğunu, özellikle Orta Doğu’da yaşanan sorunların çözümü ile birlikte dış pazarlarda istikrarın tekrar sağlanacağını belirtti. Sektörel kurumların birlikte hareket ederek sektörün geleceğine ilişkin kararlar alınmasının önemine vurgu yapan Atayık görüşlerini Altın Dünyası ile paylaştı.
da iyi olacağını düşünüyorum. Dış piyasalarda ise nisbeten bizden bağımsız gelişen faktörler var. Örneğin Rusya. İlk etapta petrol fiyatlarının hızlı düşüşü bu ülkeye ihracatımızı etkiledi. Sonrasında yaşanan Suriye krizi ile ticaret sıfır noktasına indi. Petrol fiyatlarının düşüşü Orta Doğu ülkelerinin de performansını etkiledi. Ancak bunlar geçici. Orta ve uzun vadede pazarların normalleşeceğini düşünüyorum.
Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Belirttiğiniz gibi sektörün çok hızlı büyüdüğü bir dönem yaşandı. 2000’li yılların başına kadar süren bu dönemde yurtiçi ve yurtdışı pazarda sektörümüz hızla gelişti. Tabi o dönemde tüketici talebi de çok fazlaydı. Bunda altın fiyatlarının düşük olması çok önemli bir faktördü.
Sizce kuyumculuk sektöründe değerlendirilebilecek fırsatlar mevcut mu? Bu fırsatları değerlendirebilmek için günümüz pazar koşullarını nasıl okumak gerekiyor?
2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? Altın fiyatlarındaki yükselme önemli bir faktör. Ben şahsen altın fiyatlarının 80’li ya da 90’lı yıllardaki gibi 300 Usd/Ons’a gerileyeceğini düşünmüyorum. Tabi altına alternatif ürünler de çok gelişti. Cep telefonu, yurtdışı tatili, çanta ve ayakkabı kadınlar için cazip hale geldi. Tabi ki mücevherler hiçbir zaman cazibesini yitirmez ama alternatif ürünlerin de talebinin yükseldiğini görmezden gelemeyiz. Bu konuda sektörel tanıtım kampanyalarının yapılması gereklidir. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? İç pazarda seçim sonrasında istikrar sağlandı. Ekonominin daha
90 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Mücevherler her zaman kadınlar için cazibesini koruyacak. Bu böyle oldukça sektörde fırsatlar bitmez. Ama tabi tüketici talebini de doğru yönetmemiz gerekiyor. Burada sektörel kurumlara da önemli görevler düşüyor. Sadece tüketici algısının yönetilmesi değil, hemen hemen her konuda sektörel kurumların birlikte hareket etmesi son derece önemli. Birlikte hareket etmediğimiz için pazarda oluşan fırsatları iyi değerlendiremediğimiz gibi, pazarda yaşana değişimin belli ölçüde sektörümüze zarar vermesinin de önüne geçemeyebiliyoruz. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler değişecek? Sektör sanayileşme ile büyüdü. Bu bütün dünyada böyle oldu. Ancak önümüzdeki yıllarda tasarım ve markalaşma sektöre damga vuracak. Çünkü artık İtalya’da da Hong Kong’da da aynı ürün aynı kaliteyle üretilebiliyor. Ürünler birbirinin aynısı. Örneğin Hong Kong fuarında yıllardır aynı ürünleri görüyoruz. Ancak bu böyle devam etmeyecek. Tasarımda farklılaşanlar öne çıkacak.
LİDERLERİN GELECEK ÖNG LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
ÇEVRE VE İNSANİ DEĞERLERDEKİ GELİŞİM SEKTÖRÜ DEĞİŞTİRECEK DEVELOPMENTS IN ENVIRONMENTAL AND HUMANITARIAN VALUES WILL CHANGE THE SECTOR Fatih Kemahlı Arpaş Yönetim Kurulu Başkanı President of the Executive Board of Arpaş
T
ürkiye’nin en büyük üreticilerinden biri olan Arpaş, bugün dünyanın birçok noktasına ihracat gerçekleştiriyor. Uzun yıllar içerisinde esnaflıktan sanayiciliğe yükselen başarısıyla örnek teşkil eden Arpaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemahlı, sektörün yakın geçmişini değerlendirirken geleceğe yönelik öngörülerini de Altın Dünyası ile paylaştı. Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar ve o dönemden aklınızda kalan bizimle paylaşabileceğiniz çarpıcı örnekler nelerdir? 1985-2000 yılları arasında 300$ ile 800$ arasında dalgalanan altın fiyatı, özellikle 90’lı yıllarda sektöre fiyat istikrarı getirmişti. Bir diğer taraftan dünya genelinde, kuyumculuk sektörüne etki eden çok kuvvetli teknolojik atılımlar gerçekleşti ve bu atılımlar sayesinde tasarım ayağı daha da özgürleşti. Bu özgürleşmenin getirisiyle de kuyum ürünleri geniş kitlelerin satın alabileceği noktalara ilerledi. 2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? Yine 1983’den 2000’li yıllara bakacak olursak, ağırlığı 4 kg, değeri 600 $, toplam konuşma süresi 30 dakika ve şarj süresi 10 saat olan Motorola cep telefonu 2000’li yıllarda cebimize girdi. Yani, teknolojinin tüketici ürünlerinde kuvvetli ilerleyişi 2000’lerde gelişti. Aynı şekilde, kuyum sektöründe de 90’lı yıllarda olan kural yıkıcı özellikler 2000’li yıllarda kullanılabilir teknoloji alanında gelişti. Bu da tüketici alışkanlığında ciddi bir değişime yol açtı. Buna müteakip 2000’li yıllarda kuyumculuk sektörüne baktığımızda, 90’lı yıllarda gerçekleşen teknolo-
92 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
A
rpaş, as one of the biggest manufacturers of Turkey, exports to many points in world. President of the Executive Board of Arpaş Fatih Kemahlı, who wrote a success story from retail sales to magnate, evaluated the recent past of the sector and shared his visions towards the future of the sector with Altın Dünyası. How do you evaluate the 1985-2000 period in which the sector performed a big progress? What were main issues to underline and can you share with us examples from that period? During 1985-2000 period, the prices of gold was between 300$ and 800$ and this was a relative stability in terms of prices. On the other, there were many important technological developments that affected jewelry sector and these developments liberated the design. With the help of this liberatization, jewelry products turned into products that would be purchased by wider populations. What were the reasons behind the curtain of stagnation in the beginning of 2000’s? Do you believe rules of economy came into force and equilibrium had been settled between supply and demand, or did jewelry sector do something wrong? Again, if we look at from 1983 to 2000’s, Motorola cell phone with the weight of 4 kg, price of 600 Dollars, total communication duration is 30 minutes and total charge time is 10 hours came into our lives in 2000’s. I mean, for consumer products, technology came into our lives in 2000’s. Again, for jewelry sector, ground breaking technological developments showed their results in 2000’s. This changed the preferences of customers dramatically. If we examine jewelry secton in 2000’s, we see that technological developments did not give birth to huge, creative, devastating changes for the sector. There were few positive creativc developments, but these stayed limited due to unstability of the market and very high gold prices (prices of gold increased from 300 Dollars to 1,900 Dollars). Besides, there was not enough marketing and pro-
NGÖRÜLERİ jik atılımlara benzer yıkıcı-yaratıcı liderlik-gelişim adımları söz konusu olmadı. Olan kısıtlı yaratıcı gelişimlerin etkisi de fiyat istikrarsızlığının çok yüksek olduğu 2000’li yıllarda (hatırlayacak olursak; altın fiyatları 300 $’dan 1,900 $’a çıkmıştı) gerçekleşen az sayıdaki yaratıcı gelişimlerin pozitif etkisini kısıtladı. Aynı zamanda, 90’lı yıllarda sektör bazında etkin reklam ve pazarlama çalışmasının yapılmayışı da 2000’li yıllarda tüketici konumuna gelen yeni nesilde altın takı ile ilgili bir algı ve talep oluşmasına etki etmedi.
MİB ve İstanbul Kuyumcular Odası gibi meslek kuruluşları tarafından, kendi bütçelerinden yararlanarak ve devletten de destek isteyerek altın takının tüketiciye, özellikle genç tüketiciye yönelik markasız reklamı yapılmalıdır.
motion activities for the sector in 90’s, thus perception and demand of the coming generations stayed limited as consumers of 2000’s.
What are the changes that you estimate for the coming 5-10 years in the market? What is going to change in Professional chambers like MIB and Istanbul Chamber sector in the future? of Jewellers, by using their own budgets, as well as On the coming 5-10 years, taking support of state, should make brandless promosector will pass through tretion for consumption of gold jewelry especially for young mendous changes in accorconsumers. dance with development in environmental and humanitarian values. This wave of change starts in the West and is coming. Some of our customers do not Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını önwork with companies which are not or can not be supervized. This gördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler approach developed by giant retail chains, along with the demand değişecek? and growing interest of the customers, would likely to become legal Çevre ve insani değerlerdeki gelişim ile önümüzdeki 5-10 yıl içinde jrusdictions for countries. Surviving of companies, especially the sektörümüzde büyük değişimlerin olması gerekiyor. Özellikle bu small ones who are not able to meet their environmental obligatideğişim dalgası batıdan başlayarak geliyor. Batıdaki bazı müşterileons will possibly be more difficult than before. With this sense, rimiz denetlemeyen-denetlenmecooperative manufacturing as in the Kuyumcukent, is essenyen firmalarla, ülke değerlerine tial especially for small scaled bağlı olarak çalışmıyorlar, çalışa“Günümüz pazar koşullarını okumamız için mıyorlar. Dünyanın en büyük businesses. perakende zincirlerinin başlattığı günümüz insani değerlerini, tüketici değerlerini What is the strategy and acbu akım, bir diğer yandan kendi okumamız gerekiyor. Bunun en başında da çevre ve tion plan of your company tüketicilerinden gelen bir talep ve insana dair ahlaki değerler gelmekte...” to manage this change? önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte We always aim to be one step ülke kanunu haline de gelecektir. “Today, in order to read market conditions, we also have forward of our sector and maBu da sektörde yer alan küçük to read humanitarian values, consumer values. At the intain our guiding position. firmaların, özellikle çevreye yötop of the list, there are environmental and humanitariWe also belive that training nelik sosyal sorumluluklarını yean values...” plays a crucial role for the secrine getiremeyen küçük firmalator. rın hayatta kalmasını zorlaştıracak fakat sektörü yükWhat do you think the straseltecek bir etkendir. Bu anlamtegy of the sector should be da, Kuyumcukent tarzı kooperatif üretim yapan işletmeler küçük in terms of managing this change? ölçekli firmalar için hayati önem arz etmektedir. In case Turkish jewelry sector may constitute an independent cerFirmanızın bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ve eytification program related with environmental and humalem planı nedir? nitarian issues, then Turkish jewelry sector would have prepared grounds for the one of the most Her zaman için hedefimiz, kendi sektörümüzde bir important issues of the sector for the coming adım önde olmak ve yol gösterici pozisyonunu tut25 years. At the same time, professional maktır. Aynı zamanda sektör içinde insan kaynachambers like MIB and Istanbul Chamğının yetiştirilmesinde de büyük rol aldığımızı ber of Jewellers, by using their own düşünüyoruz. budgets, as well as taking support of Size göre sektörün bu değişimi yönetme nokstate, should make brandless protasındaki stratejisi ne olmalıdır? motion for consumption of gold Eğer, Türk kuyum sektörü çevre ve insan konulu jewelry especially for young conbağımsız bir denetim sertifikasyon programı oluştusumers. rabilir ve bunu uluslararası standartlarda tanıtıp kabul ettirebilirse; Türk kuyum sektörünün önümüzdeki 25 yıllık en köklü konularına şimdiden zemin hazırlamış olur. Aynı zamanda MİB ve İstanbul Kuyumcular Odası gibi meslek kuruluşları tarafından, kendi bütçelerinden yararlanarak ve devletten de destek isteyerek altın takının tüketiciye, özellikle genç tüketiciye yönelik markasız reklamı yapılmalıdır.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
93
Altın Dünyası HABER
NEWS
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Değişebilme yeteneği rekabet üstünlüğü olacak Nusret Altınbaş Assos Mücevherat Yönetim Kurulu Başkanı
S
ektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar nelerdir? Türk Parasının Değerinin Korunması Kanunu’nda yapılan değişiklikle 80’li yılların başında sektör çok ciddi bir büyüme sürecine girdi. 1985 – 2000 yılları talebin çok yoğun olduğu, firmaların da bu talebi karşılayabilmek için tam kapasite ile çalıştığı ve çok yüksek büyüme performansı sergilediği yıllardı. Pek çok dev firmanın temelleri bu dönemde atıldı. 2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? Bu noktada ‘’yavaşlama’’ kavramını nasıl okuduğunuz önemli. Assos kurum kültüründe biz ‘’yavaşlama’’ kavramına değil ‘’değişime’’ odaklanırız. Değişim hiçbir zaman sona ermez. Pazardaki muhtemel değişimi gözlemleyen, bu değişime ayak uydurmaktan ziyade, değişimi yöneten bir kültüre sahibiz. Nitekim şimdiye kadar ortaya koyduğumuz çalışmalar ve sektörde imza attığımız ilkler bunun en önemli kanıtıdır. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüketici paradigmasında baş döndürücü hızda bir değişim yaşanıyor. Daha önceki yıllarda altın takı en önemli statü sembolü iken günümüzde çanta, yurt dışı tatili, cep telefonu gibi ürün ve hizmetler ön plana çıkmaya başladı. Topyekün sektör olarak profesyonel bir pazarlama stratejisi belirlemeli ve uygulamalıyız. Deri ve benzeri sektörde bunun örneklerini gördük. Tabi sektörün ve sektörel kurumların oynayacağı rol de önemli.
94 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Tabi bu talebin yapısı ile ilgili bir değerlendirme. Bu talebi etkileyen faktörleri de göz ardı etmemeliyiz. Seçimlerin ertelenmesi sürecinde iç pazarda bir duraklama oldu ancak, yenilenen seçimler sonrasında ekonomik istikrar yeniden sağlandı. Ancak Suriye’de yaşanan gerginliğin özellikle ihraç pazarlarımızda olumsuz yansımaları olduğunu görüyoruz. Turizm gelirleri de etkileneceğe benziyor. Ancak orta ve uzun vadede bu problemlerin giderileceğini düşünüyoruz. Nitekim ihracatçılarımız farklı pazarlara yönelerek faaliyetlerine devam ediyorlar. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Pazarın yönü, tüketicilerde yaşanan değişime paralel olarak şekilleniyor. Değişimin hızı her geçen yıl daha da artıyor. Artık bu değişime ayak uydurabilme yeteneği rekabet üstünlüğü haline geldi. Özellikle ‘’Y Kuşağı – Millaneals’’ olarak tanımlanan gençler sadece mücevher sektöründe değil tüm dünyada değişimi şekillendirmeye başladı. Değişen dünyanın dinamiklerini iyi okumak gerekiyor. Bundan önceki süreçte bu değişimi iyi okuyup belirlediğimiz stratejileri doğru uygulayarak sektörümüzde ilklerin öncüsü olduk. Kadınların zarafetlerini tamamlayan tasarımlar üretmek buzdağının sadece görünen yüzüdür. İşin görünmeyen kısmında dikkatle yönetilen oldukça fazla kritik süreç vardır. Başarının asıl sırrı burada gizlidir. Önümüzdeki süreçte y kuşağına ulaşabilmek için kullanılan yöntemler de değişecek. Gelecekte markalaşma ve tasarımın önemi daha da anlaşılmış olacak. Yüksek katma değer yaratabilmek için bu alanlara odaklanmamız gerekiyor. Nihai tüketicilerin talebi de bu yönde olacak.
NEWS
KUYUMCULAR BULUSMASI Hayata renk veren koleksiyonlar...
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
www.jival.com.tr
10-13 Mart 2016 Jival Merkez. Nuruosmaniye
95
LİDERLERİN GELECEK ÖNG LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
TASARIM ÇOK DAHA FAZLA ÖNEM KAZANACAK DESIGN WILL GAIN MORE IMPORTANCE İlyas Gençoğlu Mioro Yönetim Kurulu Başkanı President of the Executive Board of Mioro
İ
P
Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar ve o dönemden aklınızda kalan bizimle paylaşabileceğiniz çarpıcı örnekler nelerdir? Ülkemizdeki kuyumculuk sektörünün üretim açısından büyüme süreci Türkiye’nin dışa açılımı ile başlamıştır. 1980’lerin ortalarına doğru gelindiğinde Özal hükümetinin yaptığı hamlelerle ithalatın ve ihracatın önünün açılması bizim sektörümüz açısından da bir dönüm noktası olmuştur. Bu dönemde bu açılımı bir fırsat olarak gören Türk girişimcileri özellikle İtalyanların başı çektiği takı üretimi konusunda hızlı bir atılım yaparak dünyada bu konuda hatırı sayılır bir yer edinmişlerdir.
How do you evaluate the period of 1985 – 2000 where the sector faced with huge increase? What are the situations that can be underlined and impressive examples that you remember and share with us in that period? Growing process of jewelry sector interms of manufacturing in our country, starts with the opening of Turkey towards foreign countries. In the mid-80’s, with the efforts of Özal government, imports and exports became more available and it was the turning point of our sector. Turkish entrepreneurs, who considered this approach as an opportunity, made a fast growing progress in jewelry manufacturing where especially Italians were leading the sector and gained a respectable seat in this area of business.
Tabi ki bu dönemdeki hızlı büyümenin arkasında hem iç tüketimdeki artış hem de dış pazarlardan gelen talebin etkisi vardı. Türk üreticiler ülkenin jeopolitik konumunun da getirdiği avantajla beraber kendilerini geliştirdiler ve üretimlerini arttırarak sürdürdüler.
Of course, behind the curtain of this speed development in this period, there was the increase of domestic consumption as well as demand coming from foreign markets. Turkish manufacturers used the benefits of their geopolitical location, improved their capabilities and continued to increase their manufacturing. The first to mention about this period, not only for me, but for anyone in the sector is the intense demand in the market. The demand in the market was so intense that, we were never focusing on marketing activities, they were not a priority, we were in hurry to increase the amount of manufacture in order to meet such demand.
stanbul Sanayi Odası Kuyumculuk Meslek Komitesi Meclis üyesi ve Mioro Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Gençoğlu, sektörün gelişimi, günümüz pazar koşulları ve sektörün geleceğine ilişkin değerlendirmelerini Altın Dünyası ile paylaştı. Tüketici beklentilerinin artmasına paralel olarak tasarımın önem kazanacağını dile getiren Gençoğlu, alışılagelmiş dengeler değiştiği taktirde, sürdürülebilir başarının yakalanabileceğini söylüyor.
Bu dönemle ilgili sadece benim değil sektördeki herkesin ilk değineceği konu bence, zamanında piyasada yaşanan yoğun talep olacaktır. Öyle yoğun bir taleple karşı karşıyaydık ki; bizim için öncelik konuları hiçbir zaman yoğun pazarlama faaliyetleri yapılması ya da giderlerin azaltılması değil, tamamen daha çok nasıl üretim yapılabileceği taleplere daha hızlı nasıl cevap verileceğiydi.
96 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
rofession Commity Member of Assembly of Istanbul Chamber of Industry and President of the Executive Board of Mioro İlyas Gençoğlu, shared his opinions on recent market conditions and evaluations on future of sector with Altın Dünyası. Gençoğlu said, designs will gain importance in parallel with expectations of consumers and added sustainable success can be achieved only if conventional equilibrium change.
What are the reasons of slowing down seen in the beginning of 2000? Do you think rules of the economy are applied and de-
NGÖRÜLERİ Sektörde farklılaşma fiyatla değil; bunun yerine tasarımla, kaliteyle ve markalaşmayla, yani müşterinin algısını değiştirmeye yönelik çabalarla yapılmalıdır. Ancak bu şekilde firmalar sürdürülebilir bir noktaya ulaşabilir. Differentiation in the sector can only be obtained by design, quality and branding-efforts which aim to change the perception of customers- rather than prices. Only with this, companies can reach to a sustainable point. 2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? Az önce bahsettiğim hızlı büyümelerin yaşandığı talep yoğun dönem 2000’li yıllardan sonra giderek azalmaya başladı. Bu yavaşlamanın birkaç etkenden kaynaklandığına inanıyorum. Tabi önemli etkenlerden birinin, sizin de bahsettiğiniz gibi, talebin yoğunluğunu gören yeni Türk girişimcilerin sektöre girmesi ve sektördeki arzın çoğalmasıyla fiyatların gerileyerek karlılıkların düşmesine yol açması olduğunu söylemek yanlış olmaz.
mand-and supply equilibrium was obtained or did jewelry sector do something wrong? As I have mentioned before, the demand-intense period began to slow down beginning with 2000’s. I believe there are several factors behind this slowdown. Of course, it won’t be wrong to say that existence of demand caused many new Turkish entrepreneurs accessing to sector, thus balancing the demand and prices and profitability began to draw back.
Bunun yanında Türk üreticilerin yoğun satış yaptığı dış pazarlarda üretim yapılmaya başlamasının pazarın daralmasında büyük etkileri olduğunu söyleyebiliriz; buna en önemli örnek olarak Rusya piyasasını gösterebiliriz.
Addidition to all, social factors and changes in consumer behaviors were also effective on the changing structure of the market. Before, there were only few alternatives of gold jewelry, but today, along with developing technology, alternatives are numerous and thus demand for gold has decreased.
Bunların hepsine ek olarak sosyolojik dengeler ve tüketici davranışlarındaki değişimler de piyasanın yapısının değişmesine sebep oldu. Eskiden altın takıya alternatif oluşturabilecek çok tüketim ürünü bulunmazken her gün değişen teknoloji ürünleri ve bijüteri tüketimindeki artış, altın takı talebinde belirli bir düşüşe sebep oldu. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün değişen yapısını ve büyümelerin artık yavaşladığını değerlendirdik. Günümüz için konuşacak olursak iç piyasa açısından son birkaç yıldır bölgemizde yaşanan sorunların da sebebiyle yaşanan ekonomik durgunluğun, her sektörü olduğu gibi kuyumculuk sektörünü de etkilediğini söyleyebiliriz. Fakat Türk insanının geçmişten gelen alışkanlıklar neticesinde takıya olan düşkünlüğünün, iç piyasadaki tüketimin ekonomik gelişmelerden bağımsız olarak belli seviyelerin üzerinde kalmasına sebep olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda önemli olanın tüketicinin beğenisine uygun ürünler üretmek olduğuna inanıyorum. Dış pazarlar açısından baktığımızda ise, dünyanın farklı bölgelerinde değişik dinamikler olduğunu gözlemliyoruz. Örneğin; son dönemler açısından bakacak olursak, global krizden sonra kendini toparlayabilen Amerika bölgesinde talepte bir artış gözlemlerken, petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmesinden dolayı gelirlerde düşüş yaşanan Orta Doğu Bölgesi’nde aynı talep artışı ile karşılaşamıyoruz. Bu da bize sektördeki farklı pazarlardaki talebin birçok farklı parametreye dayandığını daha iyi bir şekilde kanıtlıyor. Sizce kuyumculuk sektöründe değerlendirilebilecek fırsatlar mevcut mu? Bu fırsatları değerlendirebilmek için günümüz pazar koşullarını nasıl okumak gerekiyor? Bütün bahsettiğim yavaşlamalara rağmen sektörde hala değerlendirilecek fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Fakat bu fırsatları değer-
Furthermore, the manufacturing began in the markets where Turkish manufacturers made most of their foreign sales; we can show Russian case as an example.
How do you evaluate the current situation in terms of domestic and foreign markets? We evaluated the changing structure of the sector and increasing slowdown. Talking about today, we can say that, like all other sectors, jewelry sector has also been affected by problems and developments in the region in last few years. I believe, traditional Turkish behavior on purchasing jewelry keeps the demand at certain levels independent from the economic developments. Within this concept, I believe what is important is that to present products that are in competence with preferences of consumers. Considering foreign markets, we observe different dynamics in several countries. For instance; considering recent periods, in America region, an increase is observed following the recovery after global economic crisis, but we don’t observe similar increase of demand in Middle East Region due to the decreasing income related with decreasing oil prices. That proves us better that demands in different markets in this sector depend on several different parameters. Dou you believe the existence of opportunities that can be turned into account in jewelry sector? How can we read current market conditions for to evaluate these opportunities? Despite all these slowdowns I have mentioned, I believe there are still some opportunities to be used. But I believe some certain and settled equilibriums have to be changed in order to get benefit from these opportunities. Due to the customs of those demand-intense period, it will not be wrong to say that the main strategy of the manufactu-
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
97
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ lendirmek için sektörde şu zamana kadar alışılagelmiş bazı dengelerin biraz değişmesi gerektiğine inanıyorum. Bahsettiğimiz talep yoğun dönemlerin getirdiği alışkanlıklardan olsa gerek, sektörümüzde üreticilerimizin pazar payı almadaki ana stratejilerinin fiyat kırma üzerine kurulu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu şekilde devam edildiği takdirde sektördeki fırsatların giderek azalacağını göz önünde bulundurursak; asıl yapılması gereken, Türk üreticilerin dış pazarlardaki ülke algısını yukarıya taşıyacak şekilde davranarak kaliteyi ve özgünlüğü ön plana çıkarmasıdır. Ancak bu şekilde Türk kuyumculuk sektöründeki fırsatlar arttırılabilir. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler değişecek? Bana göre önümüzdeki dönemde, talep tarafında pazarda yaşanacak değişikliklerin başında, daha önce de bahsettiğim gibi, altın takıya alternatif oluşturacak ürünlerdeki artışın katlanarak devam etmesi olacak. Bu sebeple tüketicinin aldığı üründen beklentisi giderek artacak. Üretim tarafında ise, alternatiflerdeki bu artışa karşılık olarak her geçen gün daha farklı ve kaliteli modellerle tüketicinin altın takı ürünlerine olan ilgisinin tazelenmesi amaçlanacak. Belli ürün kategorilerinde tasarım süreci ve sürekli olarak farklı ürün geliştirme çok daha fazla önem kazanacak. Daha temel ürün kategorilerinde ise gelişen teknolojinin üretime adapte edilmesi ve otomasyon süreçleri karlılıkları sürdürmede kritik önem teşkil edecek. Firmanızın bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ve eylem planı nedir? Mioro olarak biz, müşterilerimize birçok farklı kategoride ürün sunan bir firmayız. Değişik kategoriler olmasına karşın hepsindeki birincil amacımız, kalite standardlarının en üst seviyede tutulması. Tabi ki sektörde uzun süredir bulunmanın getirmiş olduğu deneyim bu kalite düzeyini korumamızı sağlıyor. Fakat bir yandan da sürekli yeni üretim teknolojilerini takip ederek kendimizi yenilemeyi ve fabrikamızda kurmuş olduğumuz ARGE departmanının da katkılarıyla üretim süreçlerini iyileştirerek daha hızlı, daha kaliteli ve müşteri açısından daha cazip ürünler üretmeyi amaçlıyoruz. Size göre sektörün bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ne olmalıdır?
Belli ürün kategorilerinde tasarım süreci ve sürekli olarak farklı ürün geliştirme çok daha fazla önem kazanacak. For certain product categories, design processes and innovative activities will gain importance. rers in the sector to gain a place in sector is to cut prices. Opportunities in the sector will fade away if the system continues like this. Turkish manufacturers should focus on quality and unique designs to revive their perception in foreign markets. It is the only way Turkish jewelry sector may increase opportunities. What are the possible changes in the markets you estimate for coming 5 and 10 years? To me, on the demand side of the market, as I have mentioned before, the increase in jewelry other than gold will be observed. Thus, the expectations of customers towards jewelry they purchase will rise. On the manufacture side, manufacturing companies will perform their utmost efforts to refresh the interest of customers to golden jewelry with new models and designs. For certain product categories, design processes and innovative activities will gain importance. For basic product categories, adaptation of developing Technologies to production and automation processes will be critical to sustain profitability. What is the strategy and action plan of your company to manage this change? As Mioro, we serve our customers products in many different categories. In all categories, providing the highest quality has always been our priority. Our long term experience in the sector helps us to maintain this quality. But on the other hand we focus on following new production Technologies and with the contribution of our Research and Development Department that had been constructed in our factory, we aim to manufacture more qualified and attractive products for our customers.
Bana göre sektör pazardaki bu değişimlerle başa çıkabilmek için ilk olarak bakış açısını değiştirmelidir. Daha önce de bahsettiğim gibi dikkatli bir şekilde gözlemlediğimiz zaman halihazırda sektörün değişen piyasa koşullarına verdiği tek tepkinin işçilik fiyatlarını olabildiğince aşağı çekmek olduğunu görebiliriz. Bu tepkinin kısa vadeli bir bakış açısının sonucu olduğunu ve firmalar tarafından sadece günü kurtarmaya yönelik bir hamle olduğu söylemek yanlış olmaz.
What do you think, the strategy of the sector should be at the point of managing this change? To me, to overcome the problems, sector has to change its point of view. If we examine the developments carefully, we see that only thing the sector reacts to the changing conditions is to draw back the craftsmanship revenues and prices. This reaction can only be explained by the saving the day understanding and can be interpreted as an attempt for short-time resque.
Oysa ki değişen piyasa koşulları ve talepteki düşüşlerle başa çıkabilmenin tek yolu uzun vadeli düşünerek ileriye yatırım yapmaktır. Bu açıdan sektörde farklılaşma fiyatla değil; bunun yerine tasarımla, kaliteyle ve markalaşmayla, yani müşterinin algısını değiştirmeye yönelik çabalarla yapılmalıdır. Ancak bu şekilde firmalar sürdürülebilir bir noktaya ulaşabilir.
On the other hand, the only way to overcome obstacles of decreasing demand is the ability to think for long-term investments. Differentiation in the sector can only be obtained by design, quality and branding-efforts which aim to change the perception of customersrather than prices. Only with this, companies can reach to a sustainable point.
98 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Mücevher İhracatçıları Birliği dünyanın en önemli mücevher fuarlarında düzenlediği milli fuar katılımı organizasyonları ile ihracatçılarımıza destek olmaya devam ediyor. Milli katılım düzenlenen fuar organizasyonları: 22-27 January 2016 Vicenzaoro Winter in Hall 3.1 03-07 March 2016 HKTDC Hong Kong International Jewellery Show in CEC Hall 3C- 5C 03- 06 June 2016 JCK Las Vegas in Bayside 23- 26 June 2016 June Hong Kong Jewellery & Gem Fair in CEC Hall 1A – 3F 03- 07 September 2016 Vicenzaoro September in Hall 3.1 15- 19 September 2016 September Hong Kong Jewellery & Gem Fair in CEC Hall 3G
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Gerçeği görmezden gelmeyelim Naci Kurtulan Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı
K
urtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan sektörle ilgili değerlendirmelerini ve gelecekle ilgili öngörülerini paylaştı. Üretim teknolojileri, ürünler ve hizmetlerin birbirinin aynısı olduğu pazar koşullarında fark yaratarak rekabet üstünlüğü sağlamanın tasarım ve markalaşmaktan geçtiğini belirten Kurtulan, Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektörü’nün bu anlamda bir dönüşüm stratejisine ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Yalnızca Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünü değil dünyanın dört bir yanındaki pazarları yakından takip eden Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan sektörle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Artık hemen hemen her ülkenin üretim teknolojisine ve üretim sırlarına sahip olduğuna işaret eden Kurtulan tasarım ve markalaşma alanlarının önem kazanacağını söyledi. Kutulan değerlendirmesine şu şekilde devam etti; “Sektörün geçmişine çok takılmamamız lazım. Dün geçmiştir. Biz ileriye bakalım. Eskiden yapılmış hazin hatalar var. Tabi ki hatalarımızdan çıkarmamız gereken dersler var. Ama geçmişte kalmak bize bir şey kazandırmaz. Özgün tasarım ve markalaşmaya önem vermezsek sektörde maksimum 5 sene sonra çok önemli değişikliklerin yaşanacağını, çok fazla firmanın eleneceğini düşünüyorum. Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ama böyle bir olgu varken de gerçeği görmemezlik etmeyelim. Pırlantalı ürünlerde artık eskisi kadar katma değer üretemeyeceğimiz ortada. Bundan sonra özgün tasarım ve markalaşmaya yoğunlaşmalıyız. Bu gelişmiş ülkelerin işine yarayacak. Artık gelişen teknoloji sayesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde üretim artmaya başladı. Çünkü artık CNC tezgahları, yazılımlar vb teknolojilere ulaşmak çok kolay. Ben hep bu ve benzer durumlarda tabelacı örneğini veririm. Bir dükkanı açardınız, tabelacıya yalvarırdınız tabelanızı yapsın diye. Çünkü tabela eskiden elle çizilirdi. Bunların çoğu ressam niteliğin-
100 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
de sanatkar insanlardı. Şimdi 18 yaşındaki bir stajyer dahi bilgisayarın başında o ustanın yaptığının çok daha iyisini 5 dakikada hazırlayabiliyor. Tabelanız 15 dakikada hazır. Ustalar bitti. Tasarıma yatırım yapmamız gerekiyor Teknoloji yatırımı zaten yapmamız lazım. Ancak asıl mühim olan tasarıma yatırım yapmamız. Artık üretim kolaylaştı, üretim sırrı diye bir şey kalmadı. Eskiden insanlar know-how’unu vermezlerdi. Ama şu anda gelişmiş ülkeler işçilikle para kazanamadıkları için know-how’larını satıyorlar. Tasarım yapan programlar lego gibi. Makine çizimi olan parçalar birbirine çok benziyorlar. Siz legodan gemi dahi yapabilirsiniz. Ancak sadece yazılım ve CNC makinelerinin becerilerine odaklı tasarımlarla bir yere varamazsınız. Özgün tasarım şart. Kore’de işçilik fiyatları çok yüksek ve iyi montür satıyorlar. Hem tasarıma önem veriyorlar hem de teknoloji yatırımına. Bugün Türkiye’de Koreli tasarımcılar çalışıyor. Bu model üzerinde düşünmek gerekiyor. Avrupa tekrar sahneye çıkacak Ben önümüzdeki döneme İtalya’dan ciddi bir atak bekliyorum. Çok ciddi tasarım ve teknoloji altyapıları var. Değişen pazarda yine ciddi derecede rekabet avantajı sağlayacaklarını düşünüyorum. İtalya dünyanın üçüncü en borçlu ülkesi. Bunu atlattıkları zaman tekrar ön plana çıkacaklar. Fransa, Almanya gibi ülkeler de öne çıkabilirler. Çünkü artık ucuz işçilik önemini kaybetmeye başlıyor. Bu daha da ucuzlayacak. Tasarım ve teknolojide bir şeyler yapmak, trenin son vagonunu yakalamak zorundayız. Sektörün geleceği tasarım ve markalaşmadır. Tasarım ve markalaşma konusunda fark yaratabilmemiz için de geçmiş tecrübelerimiz üzerine çok şey koymalı hatta belki de düşünce yapılarımızı tamamen değiştirmeliyiz. Türkiye ancak tasarım ve markalaşma anlamında bir devrim yaşarsa gelecek yıllarda dünyada önemli ülkelerden biri olur.
LİDERLERİN GELECEK ÖNG LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
PERAKENDE SEKTÖRÜ BÜYÜRKEN, MAĞAZA SAYISI AZALACAK WHILE RETAIL SECTOR GROWS, NUMBER OF STORES WILL DECREASE Emil Güzeliş Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı President of the Executive Board of Zen Diamond
T
P
ürkiye’de sektörel gelişimi hızlandıran en önemli etkenin aile gelirlerinin artması olduğunu söyleyen Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, kuyumculuk sektörünün her geçen gün genişleyen lüks tüketim pastasından az pay almasını, etkili reklam ve tanıtımın olmamasına bağladı.
resident of the Executive Board of Zen Diamond Emil Güzeliş said the most important factor to accelerate the development of the sector was the increase in family income and stated that the cause of low amount of share of jewelry sector from the luxury consumption market was the inadequate amounts of advertising and promotion.
Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar ve o dönemden aklınızda kalan bizimle paylaşabileceğiniz çarpıcı örnekler nelerdir? 1985-2000 yılları arasında sektörün büyümesinin, işlerimizin artmasının ana sebebi Türkiye’nin zenginleşmesi, aile gelirlerinin artmasıdır. Aile gelirlerinin artmasıyla sektörümüzden yapılan alışverişlere ayrılan bütçe de arttı.
How do you evaluate the 1985-2000 period in which the sector performed a big progress? What were main issues to underline and can you share with us examples from that period? The main reason of growth in the sector in 1985-2000 period was the richness in Turkey and increase in family income. Due to the increase in family income, the share of our sector from the budgets increased as well.
2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? 2000’li yıllardan itibaren teknoloji, tatil, araba ve ev satın almaları sektörümüzün ciddi rakipleri oldu. Aile bütçelerinden bu rakiplere ayrılan bütçeler artmaya başladı. Bu sırada sektörümüz hiç reklam yapmadı ve yavaş yavaş müşteri kaybetmeye başladı. Aile bütçesi artsa bile, kuyum için yapılan harcamaların oranı düştü. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuyum ve mücevher sektörü dünyada da yavaş büyüyor. Büyüme hızımız rakibimiz olan teknoloji, tatil gibi sektörlerin büyüme hızının çok gerisinde. Etkili reklamlarla sektörü güçlendirmeliyiz. Gelişmiş ülkelerde markalar var ve reklam veriyorlar.
102 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
What were the reasons behind the curtain of stagnation in the beginning of 2000’s? Do you believe rules of economy came into force and equilibrium had been settled between supply and demand, or did jewelry sector do something wrong? With the beginning of 2000’s, technology, vocations, car and house sales became serious competitors to our sector. Share from the family budgets to these mentioned issues increased. In this period, our sector did not make any promotion activities and began to lose customers. Even the family income increased, the amount of spending to our sector decreased. How do you evaluate the future of sector in terms of domestic and foreign markets? Jewelry sector grows slow also in the world. Our growth rate is behind our competitors such as technology or holiday sectors. We have to strengthen the sector with effective advertising. In developed countries there are brands that make advertisement. In Turkey there are few brands and the budgets for promotion are limited, but should be increased.
NGÖRÜLERİ Sentetik pırlantalar bizim için bir firsat. Hep söylediğimiz şeydi pırlanta alırken güvenilir yerden almak. Artık alışveriş yapacak olan herkes bir daha düşünecek, güvendiği, emin olduğu yerden pırlanta alacak
Türkiye’de ise marka az ve reklama ayrılan bütçe de kısıtlı, mutlaka artması gerekiyor. Sizce kuyumculuk sektöründe değerlendirilebilecek fırsatlar mevcut mu? Bu fırsatları değerlendirebilmek için günümüz pazar koşullarını nasıl okumak gerekiyor? Her zaman fırsatlar var. En fırsatın da “doğru ürün” ve “doğru fiyat” ta olduğunu düşünüyorum. Bizim sektörümüzde henüz çok güçlü olmasa da interneti unutmamak gerekiyor. İnternetten alışverişlerin giderek artacağını düşünüyorum. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler değişecek? İşini iyi yapmayan firmaların 10 yıl sonra var olmayacağını düşünüyorum. Perakende sektörü büyüyecek ama mağaza sayıları azalacak, kar oranlarının düşeceğini tahmin ediyorum. Firmanızın bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ve eylem planı nedir? Mağaza adeti olarak büyümek yerine mağazalardaki işlerimizi arttırmak için çalışıyoruz. Mağaza verimliliğini arttırmayı planlıyoruz. Başta televizyon olmak üzere 12 ay boyunca hiç durmadan reklam vermeye devam edeceğiz. Sektördeki diğer markaları da bu yola davet ediyorum. Amacımız Türk ailelerindeki mücevher kutularını arttırmak olmalı.
Dou you believe there are still some opportunities in jewelry sector? In order to get benefit from these opportunities, how can we read the conditions of the market? There are always opportunities. I believe “the right product” with “right price” is the biggest opportunity. We have to keep in mind the internet factor although it is currently not very strong. I believe internet shopping will increase in time. What are the changes that you estimate for the coming 5-10 years in the market? What is going to change in sector in the future? I do not believe companies that are not managed well will continue to exist in 10 years. Retail sector will increase while number of stores decrease; I also believe profit shares will decrease. What is the strategy and action plan of your company to manage this change? Rather than increasing the number of stores, we focus on increase the transactions in our current stores. We plan to increase store productivity. We will keep on advertising especially on TV for 12 months. I invite other companies in the market to do the same. Our target has to be the increase the number of jewelry boxes in households.
“Amacımız Türk ailelerindeki mücevher kutularını arttırmak olmalı.” Our target has to be the increase the number of jewelry boxes in households”
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
103
Altın Dünyası HABER
NEWS
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
Sektörel vizyon değişiminin sembol firması olmayı hedefliyoruz İlhan Koç İl Bernardo Yönetim Kurulu Başkanı
O
rtaya koyduğu vizyonla sektörde adından sıkça söz ettiren İl Bernardo, sektörümüzde yaşanan değişimin de öncüleri arasında er alıyor. İl Bernardo Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Koç ile sektörün geleceği kurgulanırken izlenmesi gereken yol haritası ile ilgili görüştük. Eski alışkanlıklarımızı bırakmalıyız ‘’1980 ve sonrasında sektör inanılmaz bir hızla büyüdü. Pek çok firmamız bu yıllarda çok ciddi büyüme oranlarında büyüme performansı sergiledi. Bence günümüzde yaşadığımız sıkıntıların temelinde bu yatıyor. Şu şekilde ifade etmeye çalışayım. Söz konusu dönemde satacak ürün bulmakta zorlandığımız günler dahi oldu. Talep arzdan çok daha fazlaydı. Pek çok firma pazar araştırma, talep yönetimi, markalaşma, kalite, rekabet stratejisi gibi kavramlar yerine ‘’nasıl daha fazla ürün üretebilirim’’ sorusuna yanıt bulmaya yöneldi. Açıkçası o dönemde mantıklı olan da bu sorunun yanıtını bulmaktı. Tabi kısa vadede. Rekabet ve üretimin artması sebebiyle rüya bir süre sonra bitti. Biraz önce saydığım markalaşma, talep yönetimi, kalite gibi konularda o dönemde çalışma yapan firmalar bugünün dev firmaları olarak sektörümüzde liderlik yapmaya devam ediyorlar. Ancak o dönemdeki düşünce tarzını değiştiremeyen firmaların hala sektörümüzde çoğunlukta olduğunu görmek de üzücü. Örnek vermek gerekirse; Bu yapıdaki firmalar halen diğer firmaların vitrinlerindeki ürünleri kopyalar, biraz daha ucuz fiyata satmaya çalışırlar. Ne yazık ki o dönemden günümüze vizyonunu hala değiştiremeyen firmaların sayısı hiç de az değil. Eski alışkanlıklarımızı ve düşünce tarzımızı değiştirmeden sektörün geleceğini inşaa edemeyiz. Dünyanın neresindeyiz buna bakmak lazım Sektörümüz çok ciddi üretim kapasitesine ve yetişmiş insan kaynağına sahip durumda. Bu yüzden dünyanın önemli üreticilerin-
104 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
den biri konumundayız. Her ne kadar dünyada önemli bir yerde olsak da sahip olduğumuz avantajlar ile mevcut konumunuza baktığımda hak ettiğimiz yerde olmadığımızı söyleyebilirim. Şundan eminim ki, sektördeki genel anlayışımız farklı olsa dünyada çok daha iyi bir yerde olabiliriz. Anlayış değişiyor Ancak özellikle son yıllarda dünya ile entegrasyonumuz arttı. Sektör olarak dünyanın dört bir yanında düzenlenen fuarlara katılıyor, neredeyse dünyanın her ülkesine ihracat yapıyoruz. Bununla birlikte ikinci, hatta üçüncü kuşak artık işin başına geçmeye başladı. Yeni yetişen ve şirketin dümenine geçen nesil, vizyoner, en az bir yabancı dil bilen, yükseköğrenim görmüş, dünyaya bir önceki nesle göre farklı bakan bir nesil. Bu neslin sektörde ihtiyaç duyulan vizyon değişikliğini önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceğini düşünüyorum. Biz Il Bernardo olarak bu vizyon değişiminin sembol firması olmayı hedefliyoruz.
“Değişime ayak uydurabilme yeteneği geliştirmeliyiz. Önümüzdeki dönemde bu yeteneğe sahip olan firmalar ayakta kalacaklar.”
LİDERLERİN GELECEK ÖNG LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
MARKALAŞMA TRENDİ EŞSİZ VE GÜÇLÜ TASARIMLARI İŞARET EDİYOR BRANDING TREND POINT OUT UNIQUE AND STRONG DESIGNS Nihat Koçak Koçak Gold Yönetim Kurulu Üyesi Member of Executive Board of Koçak Gold
T
ürkiye genelinde olmak üzere toplam 28 konsept mağazası ve 1000’i aşkın satış noktasıyla Koçak Gold, sektörün önde gelen markalarından biri. Kuyumculuk ve mücevherat sektörün geçmişten bugüne gelişimine etki eden faktörlere değinen Koçak Gold Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Koçak, günümüz markalaşma trendinin daha eşsiz ve tasarım ürünleri işaret ettiğini söylüyor. Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar ve o dönemden aklınızda kalan bizimle paylaşabileceğiniz çarpıcı örnekler nelerdir? Türkiye’nin Serbest Piyasa Ekonomisi’ne geçmesi sadece bizim sektörde değil, diğer sektörlerde de büyük bir sıçrama gerçekleştirdi. Bu sayede altın mücevheratındaki potansiyelimizi yabancı ülkelere sunabilmek imkânı da bulabildik. İhracatın kolaylaştırılması ve altın için yapılan yasal düzenlemeler sektörün hızla yabancı pazarlara açılmasını ve büyümesini sağladı. 2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar olması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? 2000’li yıllardan önceki dönemde dünya yeni siyasal düzene geçiyordu. Bu yeni sistemden tüm ülkeler global olarak etkilendi. Bu tarz yeni kurulan ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik anlamda altın ve mücevhere olan talep her zaman daha yüksek olmuştur. Bu durumun talepte hızlı bir artışa sebep olduğunu düşünüyorum. 2000’li yıllarda “ekonomik doyuma” ulaşılmasının arz-talep dengesinde de yeni bir durumun oluşmasına yol açtığını düşünüyorum. Bu durumların dışında artık dünyada bireysel taleplerin, beğenilerin de farklılaştığını görüyoruz. Bundan önceki zamanlarda altın-mücevher takı, insanların tarzının beğenişini, ekonomik- sınıfsal stratejisini göstermek için
106 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
K
oçak Gold is one of the leading brands with its 28 concept stores and more than 1000 sales point. Member of Executive Board of Koçak Gold, Nihat Koçak talked about the factors that effected past, present and future of the sector and said branding trend today pointed out unique and design products. How do you evaluate the 1985-2000 period in which the sector performed a big progress? What were main issues to underline and can you share with us examples from that period? Turkey’s adaptation to free market economy enhanced a huge progress not only in our sectors but in all sectors. With this opportunity, we were able to present our products to foreign countries. Advantages in export and legal arrangements facilitated access to foreign markets and growth. What were the reasons behind the curtain of stagnation in the beginning of 2000’s? Do you believe rules of economy came into force and equilibrium had been settled between supply and demand, or did jewelry sector do something wrong? Before 2000, the world was passing through new political order. All countries were globally affected by this new system. In this newly developed countries, demand to gold and jewelry has always been more intense. I believe this situation was the main reason of increasing demand. I believe in 2000’s, an economic satisfaction was obtained and a new situation occurred in supply-demand balance. We also observe changes in personal preferences and tastes. Before, gold jewelry was more considered as a tool to expose someone’s style, preferences, economic status. But today, many items such as smart phones to computers, shoes to bags share this crown. How do you evaluate the future of sector in terms of domestic and foreign markets? I believe business volume in different markets change time to time and our sector is capable of adopting these changes.
NGÖRÜLERİ SEKTÖR, KENDİNE HAS KURALLARLA İŞLİYOR SECTOR OPERATES WITH ITS OWN RULES daha fazla kullandığı araçtı. Oysa günümüzde akıllı telefonlardan tablet bilgisayarlara ayakkabı-çantaya kadar birçok meta altın-mücevheratının kadim tahtını paylaşıyor. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Farklı zamanlarda, farklı pazarların iş hacminin geliştiğini ve sektörümüzün bu farklılaşmalara çabuk ayak uydurduğunu düşünüyorum. Sizce kuyumculuk sektöründe değerlendirilebilecek fırsatlar mevcut mu? Bu fırsatları değerlendirebilmek için günümüz pazar koşullarını nasıl okumak gerekiyor? Kuyumculuk sektörü, günümüzde ne kadar çok sanayileşmiş olsa da yapısı gereği hala bünyesinde kendine has kuralları işletiyor. Bu anlamda “fırsat” kelimesinin çok doğru bir terim ya da tanım olduğunu düşünmüyorum. “Fırsatçılık” tan sıyrılıp, sistematik ve sabırlı çalışan firmaların her pazarda başarılı olabileceğini düşünüyorum. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler değişecek? Finansal yapısını sağlam tutabilen, müşterileriyle ticari ilişkilerini dengeli düzenleyebilen firmaların zor durumlarla karşılaşsalar da bu durumları büyük sıkıntılar çekmeden atlatabileceklerini düşünüyorum. Biraz önce belirttiğim gibi, kuyum sektörü artık sadece kendisiyle değil aynı zamanda bilişim, tekstil, ayakkabı vb. gibi sektörlerle de rekabet halinde. Bu durumda ürünlerimizi hazırlarken daha tek, daha bireysel ve daha kolay farklılaşabilen tasarımlara yönelmeliyiz. Dünyada bunu uygulayan firmalar günümüzde mevcut.
Dou you believe there are still some opportunities in jewelry sector? In order to get benefit from these opportunities, how can we read the conditions of the market? Altough it is industrialized, due to its structure, jewelry sector still operates with its own rules. In that sense, I do not believe the term opportunity is the right word here. Instead of getting benefit from the opportunities, the companies that operate systematically with patience will be successful in the market. What are the changes that you estimate for the coming 5-10 years in the market? What is going to change in sector in the future? I believe companies which are able to maintain its financial status solid, can arrange stable commercial relations with their customers may overcome difficulties. As I have mentioned before, jewelry sector is not only in competition with itself, but in competition with other sectors such as textile, shoe and others. Thus, we have to look to more personal and unique designs. There are companies which can do this. What is the strategy and action plan of your company to manage this change? Our company gives special importance to research and development and we try to use all possibilities in this field. Our medium term company strategy is win-win system. We successfully apply this and our target is to extend this system and companies that work with us get systematically benefit from us and can also win.
Firmanızın bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ve eylem planı nedir? Biz firma olarak AR-GE’ ye özellikle önem veriyoruz ve bu konuda gelişebileceğimiz tüm olanakları kullanmaya çalışıyoruz. Bizim orta vade firma stratejimiz kazan-kazan sistemi. Bunu şu ana kadar verimli bir şekilde uyguluyoruz ve amacımız ise bu sistemimizi yaygınlaştırıp, firmamızla birlikte çalışan herkesin bizden faydalanıp “sistemli” bir şekilde kazanmasıdır.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
107
LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
GLOABAL PAZARLAR TEKRAR HAREKETLENME EĞİLİMİNDE İsa Çiftçi Hemera Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı
S
ektörün önemli ihracatçılarından Hemera Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsa Çiftçi global pazarlarda yaşanan dalgalanmalara vurgu yaptı. Orta Doğu’da yaşanan gerginlik, Rusya ekonomisinde yaşanan durgunluk ve bu ülke ile yaşanan siyasi problemler, Uzak Doğu ekonomisinde yaşanan yavaşlama gibi problemlerin orta vadede ortadan kalkacağını belirten İsa Çiftçi sektörde önümüzdeki dönem gerçekleşeceğini öngördüğü senaryolar ile ilgili önemli noktaların altını çizdi. Rekabet global yaşanacak “Artık sınırlar neredeyse kalktı. Hemen hemen her türlü bilgiye her an ulaşabiliyorsunuz. Üretim sırrı da dahil. Artık sadece know-howunuzla büyüyeceğiniz dönemler geride kaldı. Tasarımda, teknolojide ve markalaşmada önemli çalışmalar ortaya koymanız gerekiyor. Bu açıdan baktığımızda Türk kuyumculuk ve mücevherat sektöründeki pek çok firmayı gelecekte zor yıllar bekliyor. Bunu katıldığımız çok sayıdaki uluslararası fuarlarda yaptığım gözlemlere göre söylüyorum. Sektörün düşünce yapısını çağın koşullarına göre güncellemesi gerekiyor. Hala fiyat rekabetine dayalı bir ticaret anlayışı hakim. Pek çok üretici daha ucuza ürün satarak başarıya ulaşacağı yanılgısında. Oysa karları sıfır noktasına kadar düşüren bir fiyat rekabeti sektörün sonunu hazırlar. Ürünlerimizde, hizmetlerimizde, hazırladığımız koleksiyonlarda en yüksek standardı hedeflemeli ve sürekli kendimizi geliştirmeliyiz. Pazarlardaki istikrarsızlık normale dönecektir Sektörün ihraç pazarlarında problemler olduğu ortada. Örneğin bizim önemli pazarlarımızdan biri olan Rusya ile ticaret 2 açıdan olumsuz etkilendi. İlk olarak Rus ekonomisinde yaşanan gerileme bu ülkenin alım gücünü etkiledi. Rusya’da ciddi oranda bir devalüasyon söz konusu. Bu durum biz de dahil dünyanın pek çok ülkesinden Rusya’ya ihracat yapan firmayı etkiledi. Suri-
108 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
ye’de yaşanan gergin ortam sebebiyle yaşanan Rusya krizi ile birlikte bu ülkeyle ticaret daha da çıkmaza girdi. Diğer bir önemli pazar olan Orta Doğu’da durum zaten ortada. Ancak geçmiş tecrübelerimizden hareketle bu durumun uzun dönemde devam etmeyeceğini ve Rusya ve Orta Doğu ile ilişkilerin normalleşeceğini öngörüyoruz. Hazır olmalıyız Tabi önemli pazarlarımızda sıkıntılar var diye işlerin açılmasını beklemek de doğru değil. Biz Hemera olarak bu dönemde yönümüzü çok farklı ülkelere çevirdik. Farklı ülkelerin talebine uygun ürünlerle çok daha fazla pazara hitab eden bir durumdayız. Rusya ve Orta Doğu’dan kaynaklı ciro kayıplarını farklı pazarlardaki çalışmalarımızla telafi ettik. Buradan dersler çıkarmalıyız Burada üzerinde durmamız gereken nokta artık pazarların çok dinamik olduğu ve sektörlerin esnek olması gerektiğidir. Değişime ayak uydurabilme yeteneği geliştirmeliyiz. Önümüzdeki dönemde bu yeteneğe sahip olan firmalar ayakta kalacaklar.”
“Değişime ayak uydurabilme yeteneği geliştirmeliyiz. Önümüzdeki dönemde bu yeteneğe sahip olan firmalar ayakta kalacaklar.”
LİDERLERİN GELECEK ÖNG LİDERLERİN GELECEK ÖNGÖRÜLERİ
GÜNÜMÜZ TERCİHLERİNİ TASARIM VE İNOVASYON BELİRLİYOR TODAY DESIGN AND INNOVATION DETERMINE THE CHOICES Ahmet Emin Ahlatçı Ahlatçı Grup Yönetim Kurulu Üyesi Member of Ahlatçı Grup
U
zun yıllardır özellikle bilezik kategorisinde sahip olduğu yüksek pazar payı ile bileziğin Anadolu’daki lideri haline gelen Ahlatçı Grup’un Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Emin Ahlatçı, Türk insanın tasarruf tercihlerinin değişmesine bağlı olarak, özellikle bilezik kategorisinde, yaşanan değişimi değerlendirdi ve gelecek öngörülerini Altın Dünyası ile paylaştı. Sektörün çok hızlı bir büyüme yaşadığı, özellikle 1985 – 2000 yılları arasındaki süreci nasıl değerlendirirsiniz? Altının çizilmesi gereken durumlar ve o dönemden aklınızda kalan bizimle paylaşabileceğiniz çarpıcı örnekler nelerdir? Kuyumculukta üretim sektörü, özellikle 1995 yılından sonra yeni bir yapılanma süreci geçirdi. Zaten altına yatırım yapmaya düşkün olan halkımızın karşısına farklı ayarlarda, değişik ürün yelpazeleriyle çıkılması ve o dönemde altın fiyatlarının da reel olarak düşük seyretmesi ile beraber 1985-2000 yılları arasını, kuyumculuk sektörünün altın yılları olarak değerlendirebiliriz. Yatırım araçları çeşitliliğinin az olması ve insanlarımızın güvenilir bir yatırım aracı olarak altını tercih etmeleri ve diğer yatırım araçlarına itibar etmemesinden dolayı altın sektörü çok hızlı bir büyüme içerisindeydi. Ayrıca yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın gelirleri bugüne göre çok yüksek olduğundan, tatil döneminde çok yüklü altın alımları yapıyorlardı. Örnek olarak bir gurbetçi müşterimiz, kızına kolye almak için gelmişti. Çeşitlerimize bakarken; hanımına bilezik, set, kolye, kendisine künye ve zincir derken 2,5-3 kg altın aldı. O zamanlar alışveriş 5-10 gram değil, genelde 500-600 gram civarında oluyordu. 2000’li yılların başından itibaren hissedilmeye başlayan yavaşlamanın sebepleri nelerdir? Sizce iktisat biliminin yasaları devreye girdi ve arz ve talep dengelenerek karlar ol-
110 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
A
hmet Emin Ahlatçı who is Vice Chairman of Ahlatçı Grup, that has been dominating the bracelet category with its high amount of market share and became the leader of bracelet in Anatolia, evaluated the change especially in bracelet category and shared its visions for future with Altın Dünyası. How do you evaluate the 1985-2000 period in which the sector performed a big progress? What were main issues to underline and can you share with us examples from that period? Manufacture sector in jewelry went through a new structuring process especially after 1995. We can evaluate 1985-2000 period as the golden age of the jewelry sector with formation of wide range of products in different carats of gold and low gold prices in real terms contributing to our society’s customs investing on gold. Gold sector was in huge process since there were only few investment devices and perception of people on gold as a reliable investment tool and since people did not esteem other investment tools. Besides, since income of our citizens who live abroad were much higher, they were purchasing great amounts of gold in their vocation period. For instance; one of our customers used to come to buy a necklace for his daughter. Then he bought bracelet, set, necklace for his wife, and chain for himself, he bought 2,5-3kg of gold. That period, purchases were about 500-600 grams rather than 5-10 grams of today. What were the reasons behind the curtain of stagnation in the beginning of 2000’s? Do you believe rules of economy came into force and equilibrium had been settled between supply and demand, or did jewelry sector do something wrong? Before 2000, our society was more focused on investment, but recently luxury consumption came to stage. On the other hand,
NGÖRÜLERİ ması gereken düzeye mi geriledi, yoksa kuyumculuk ve mücevherat sektörü bir şeyleri yanlış mı yaptı? Halkımızda 2000 yılından önce birikim yapmak ön plandaydı. Fakat son yıllarda lüks tüketim ön plana çıkmaya başladı. Ayrıca kredi faiz oranlarının düşmesiyle araba ve ev yatırımları ön plana çıktı. Yani insanların yatırım mantıkları değişti. Dolayısı ile tasarrufa yönlendirilen para azalınca ve tabi bu arada altın fiyatlarının hızlı yükseliş yapmasının da etkisiyle, altın ürünleri lüks takılar olarak görülmeye başlandı. Hatta bu dönemde insanlar yıllardır biriktirdikleri altınları bozdurup diğer yatırımlarında ve harcamalarında kullanmıştır. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Altın fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı piyasa daralmaya başladı ve tam bir rekabet ortamına girdi. Tasarımlar ve üretilen çeşitler her gün yenileniyor, fakat kar oranı da günden güne azalıyor. Bunda da rekabetin çok yoğun olmasının payı var. Altın fiyatlarının yüksek olmasından dolayı çeşitler 14 ayar ve daha düşük ayarlarda yoğunlaşıyor. Her ne kadar iç pazarda alışkanlıklardan ötürü altın hala tasarruf aracı olarak görülse de, tasarım ve inovasyon günümüzde tercihleri belirliyor. Sizce kuyumculuk sektöründe değerlendirilebilecek fırsatlar mevcut mu? Bu fırsatları değerlendirebilmek için günümüz pazar koşullarını nasıl okumak gerekiyor? Kuyumculuk sektöründe şu an daha ziyade kıymetli taş üzerine yeni çeşit ve uygun fiyatlı ürünlere yoğunlaşmak gerekir. 14 ayar fantezi diye tabir ettiğimiz çeşitler ve pırlanta çeşitlerinde sektörde fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki 5 ve 10 yıllık dönemde pazarda yaşanmasını öngördüğünüz değişiklikler nelerdir? Gelecekte sektörde neler değişecek? 22 ayar ürünlerin yerine daha ziyade 14 ayar hafif ve taşlı modeller, pırlanta ve taşlı modellerin ön planda olduğu bir döneme geçiyoruz. Bilezik türünde ürünlerin piyasada yavaş yavaş azalacağını düşünüyoruz. Firmanızın bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ve eylem planı nedir? Beklenilen bu değişime göre biz de ürün çeşitliliğimizi arttırıyoruz. Piyasanın talebi doğrultusunda daha hafif, tasarımı ön planda tutan farklı ayar ve renklerde ürünleri de artık Ahlatcı bünyesinde görebileceksiniz. İş planlamalarımız ve yapılanmalarımızı piyasanın yeni koşullarına uygun hale getirecek yönde çalışıyoruz. Size göre sektörün bu değişimi yönetme noktasındaki stratejisi ne olmalıdır? Sektördeki firmaların sürekli olarak piyasaları ve sektörle ilgili teknolojik gelişimleri takip ederek, kendilerini yeni piyasa şartlarına hazırlamaları gerekiyor. Çünkü çok hızlı ilerliyoruz, yavaşlamaya ya da beklemeye zaman yok. Sistem geride kalanlara acımıyor.
due to low interest rates, investments on house and cars became more popular. Investment logics have changed. Gold products are considered as luxury jewelry due to increasing prices of gold. People even turned their gold into cash and used the money for other types of investments. How do you evaluate the future of sector in terms of domestic and foreign markets? Market is getting tightening due to very high gold prices, and a strong competition occurred. Designs and variety of products increase while rates of profits start to decrease. Intense competition is the main reason. Products are mostly composed of 14 carat of gold due to high gold prices. Even though gold is still considered as an investment tool, design and innovation still dominate the preferences. Dou you believe there are still some opportunities in jewelry sector? In order to get benefit from these opportunities, how can we read the conditions of the market? In jewelry sector, we have to focus on moderate priced products made of valuable stones. We believe there are opportunities in sector on 14 carat fantasy varieties and diamond varieties segments. What are the changes that you estimate for the coming 5-10 years in the market? What is going to change in sector in the future? We are getting into a period where 14 carat light and stoned models, models with diamonds and stones will shine. We believe products like bracelets will fade away in the future. What is the strategy and action plan of your company to manage this change? We try to increase the number of products in competence with change. You can see in Ahlatçı production line, new products composed of light products with various designs and colored products. We make utmost effort to adopt new conditions with our working plan and structuring. What should be the strategy of sector in order to manage the change? Companies should adopt themselves to changing conditions by closely monitoring developments in the markets and technological achievements. Because we are in a very fast period, there is no time to slow down and wait. System has no mercy for the ones that are left behind.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
111
Altın Dünyası HABER
NEWS
Altınbaş Akademi’de Eğitimler Başlıyor Altınbaş Akademi’nin Kemerburgaz Üniversite işbirliği ile düzenlediği eğitimlerde, Lüks Satış, Müşteri İletişimi, Değerli Taş ve Mücevherat ile Marka Bilinci konuları ele alınıyor.
M
ücevherat sektörünün lider markası Altınbaş’ın, çalışanlarının profesyonel gelişimine katkı sağlamak amacı ile kurduğu Altınbaş Akademi’nin Kemerburgaz Üniversite işbirliği ile düzenlediği Müşteri İletişimi eğitimi 17 – 18 Şubat tarihlerinde gerçekleşti. Altınbaş İnsan Kaynakları Eğitim Koordinatörü Eser Kurt tarafından verilen eğitimlere Çanakkale, Edirne, Gebze, Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul’dan 30 Altınbaş perakende çalışanı katılım sağladı. Müşteri İletişim Profilleri Analizi konusunda “7 saniyede bir müşterinin iletişim profili nasıl çözülür?”, “Minimum zamanda maksimum müşteri memnuniyeti nasıl sağlanır?’’ ve “Minimum zamanda maksimum müşteri memnuniyeti nasıl sağlanır?” sorularına uygulamalı olarak
112 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
yanıt aradı. İki gün süren eğitimlerin sonunda Altınbaş perakende çalışanlarına Kemerburgaz Üniversitesi’nin onayladığı sertifikaları takdim edildi. Yıl içerisinde 4 defa Altınbaş Perakende Çalışanlarının katılım göstereceği eğitimlerin Kemerburgaz Üniversitesi’nde gerçekleştirileceğini belirten Eser Kurt, bölgesel eğitimlerle de Akademi faaliyetlerinin devam edeceğini belirtti. Altınbaş markasının, Türkiye’nin dünya mücevherat merkezlerinin başında yer almasında önemli rol oynadığını belirten Altınbaş Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, “Altınbaş bir okuldur. Altınbaş Akademi ile tüm çalışanlarımızın öğrenim süreçlerini hayatın içine yaymak, bilgi birikimleri ile sektörümüzün öncüleri arasında yer almalarına destek olmak istiyoruz” dedi.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Amerikalıların üçte biri nişan yüzüğü için 1000$’dan daha az para harcamak istiyor.
How much should be spent on an engagement ring? One-Third of Americans Want to Spend Less Than $1,000 on Engagement Ring.
114 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
K
işisel Finans sitesi GOBankingRates.com’un yaptırdığı ankete göre ABD’li tüketicilerin %36’sı nişan yüzüğünün 1000$’dan daha az bir fiyata mal olması gerektiğine inanıyor. Açıkça görülüyor ki bu, tüketicilerin çoğunun gerçekte harcadığından daha az. The Knot, ortalama bir nişan yüzüğünün 5,855$ olduğunu belirlemiş. The Wedding Report ise bu rakamı 3,361$’a çekmiş. GOBankingRates.com’un yaşam ve finans köşesi yazarı Cameron Huddleston diyor ki: “Burada olan şu ki, pek çok insan bir nişan yüzüğünün ne kadar olduğunu bilmiyor. Her gün nişan yüzüğü almaya gitmezsiniz. Oysa insanlar
T
hirty-six percent of U.S. consumers believe that an engagement ring should cost less than $1,000, according toa poll commissioned by personal finance website GOBankingRates.com. Obviously, this is less than most consumers actually spend. The Knot found that the average engagement ring costs $5,855. The Wedding Report put the number at $3,361. “I think there are a lot of things going on here,” says Cameron Huddleston, GOBankingRates.com’s life and money columnist. “A lot of people don’t know how much an engagement ring costs. You don’t go shopping for engagement rings every day. People go and buy a gallon of
NEWS devamlı gidip bir şişe süt alır ve onun fiyatını bilirler.”
milk all the time, they know how much it costs.”
Google Tüketici Araştırmaları tarafından yürütülen, 5000 yetişkinin katıldığı ankete göre: Hem erkekler hem de kadınlar eşit bir şekilde düşük fiyatlı nişan yüzüklerinden yana. Yaşı daha büyük olan yetişkinler nişan yüzüklerine daha az para harcanması gerektiği görüşünde. “Belki de piyasanın dışında oldukları için böyle düşünüyorlar” diyor Huddleson. “Ya da ilk evi satın almanın ve bir aile kurmanın ne kadar masraflı olabileceğini bildikleri için olabilir.” Yaşı daha küçük olan yetişkinler yüzüklerinin daha pahalı olmasını arzu ediyorlar.
The poll of 5,000 adults, conducted by Google Consumer Surveys, also found that: Both men and women equally favor low-cost engagement rings. Older adults believe less should be spent on engagement rings. “It could be because they are out of the market,” says Huddleston. “Or it could be they know how expensive buying that first home or starting a family can be.” Younger adults expect their rings to cost more.
Araştırma gösteriyor ki daha genç jenerasyonun (18-24 yaş) ve daha eski jenerasyonun (25-34 yaş) neredeyse yarısı nişan yüzüğü için 3000$’dan az para harcamak istiyor. Fakat aynı zamanda yüzük alırken “para önemli değil” demeye daha yatkınlar. “Burada bir kişilik bölünmesi olduğu görünüyor” diyor Huddleston. “Belli bir bütçenin içinde kalmayı gerçekten istiyorlar ancak aynı zamanda idealistler ve şöyle düşünüyorlar: ‘Hangi yüzüğü isterse istesin sevgilime onu vereceğim, para mühim değil.’ ya da şöyle düşünüyorlar: ‘Evlenmek istediğim insan için en doğru yüzüğü alacağım.’
About half of younger millennials (18–24) and older millennials (25–34) want to spend less than $3,000 on an engagement ring, the survey found. However, they were also more likely to say “money is no object” when buying a ring. “There seems to be a split personality with the millennials,” Huddleston says. “They really want to stick to a budget, but they are also idealistic and think, ‘I’m going to give my sweetheart whatever ring she wants, money is no object.’ Or perhaps they think, ‘I’m going to get the right ring for the person I want to marry.’”
Açıklama, sektör tarafından yaratılan ve son on yılda adından çok az söz edilen “iki aylık maaş prensibi”ne müşterilerin artık uymak zorunda hissetmediklerine dikkat çekiyor. “Bundan bahseden insan sayısının ne kadar az olduğuna şaşırdım,” diyor Huddleston. “Ben X jenerasyonundan olduğum için bu benim akranlarımın bildiği bir şeydir. Belki bu 25-34 yaş arası nesle daha yabancı gelen bir kavram olabilir.”
The statement noted that consumers no longer feel compelled to follow the industry-created “two month salary guideline”—which has been advertised little in the last decade. “I was surprised by how few people referenced it,” Huddleston says. “I’m a Gen-Xer so it’s something that people in my generation know. Maybe it’s a little less familiar to 25- to 34-year-olds.”
Kaynak: GOBankingRates.com
Source: GOBankingRates.com
Araştırma gösteriyor ki daha genç jenerasyonun (18-24 yaş) ve daha eski jenerasyonun (25-34 yaş) neredeyse yarısı nişan yüzüğü için 3000$’dan az para harcamak istiyor. About half of younger millennials (18–24) and older millennials (25–34) want to spend less than $3,000 on an engagement ring, the survey found.
Bir Nişan Yüzüğü ne kadara mal olmalı? 1 1000$’dan daha az: %36 2 1000$-2,999$: %19 3 3000$-4,999$: %11 4 5000$-9,999$: %7 5 10,000$ ve üzeri: %4 6 2 aylık maaş kadar: %6 7 Fiyatı önemli değil: %17
How Much Should an Engagement Ring Cost? 1 Less than $1,000: 36 percent 2 $1,000 to $2,999: 19 percent 3 $3,000 to $4,999: 11 percent 4 $5,000 to $9,999: 7 percent 5 $10,000 or more: 4 percent 6 2 months’ salary: 6 percent 7 Money no object: 17 percent
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
115
Altın Dünyası HABER
NEWS
Perakendeciler için alternatif borsa üyelik sistemi üzerinde çalışılıyor Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner ve Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, Borsa İstanbul Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası’na perakendeci kuyumcuların da üye olmasını kolaylaştıracak alt üyelik sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunmak üzere bir araya geldi.
B
orsa İstanbul Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası’nın faaliyete başlaması ile birlikte çok sayıda firma üyelik kaydını gerçekleştirdi. Üye sayısı 500’e yaklaştı. Her geçen gün çok daha fazla sayıda değerli taş, Borsa İstanbul Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası’nda işlem görmeye başladı. Yalnızca Borsa İstanbul Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası üyelerinin ÖTV ve KDV muafiyeti avantajlarından yararlanabilmeleri sebebiyle üye sayısı hızla artmaya devam ediyor.
116 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Borsa üyeliği avantajları konusunda sektörde bilincin artması ile birlikte yalnızca toptan taş ya da toptan pırlantalı mücevher satışı ile ilgilenen firmalar değil perakendeci firmalar da borsa üyeliğine sıcak bakmaya başladı. Standart üyelik bedeli 20 bin TL olmasına karşın perakendeci firmalar dahi üyelik başvurusunda bulunmaya başladı.
İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, alt üyelik olarak tanımlanabilecek sistemin uygulanmaya geçmesi ile birlikte perakendeci firmaların da önemli avantajlardan yararlanabileceğini belirtti. Bu konuda Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç ile geçtiğimiz günlerde bir araya gelen Ayhan Güner, şu değerlendirmede bulundu;
Üyelik koşullarında ve ödenecek bedelde iyileştirmeye gidilmesi yolunda üye sayısının daha da artacağını belirten Mücevher
Üyelik bedelinin 2 bin TL’ye çekilmesi önemli ‘’Perakendeci firmalara özel bir üyelik sistemi üzerinde çalışılı-
yor. Perakendecilerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan bu üyelik modeline göre üyelik bedelinin 20 bin TL değil de 2 bin TL olmasını hedefliyoruz. Bu şekilde perakendeciler de ÖTV ve KDV avantajlarından faydalanabilecekler. ÖTV ve KDV konusundaki vergi düzenlemesinin amacına ulaşabilmesi için perakendecilerin de bu sisteme dahil olmaları gerekli. Üye tabanını genişletmek adına perakendecilere özel geliştirilecek bir alt üyelik sistemi özel önem arz ediyor.’’
Altın Dünyası HABER
NEWS
Dubai’de Başlayan Başarı Öyküsü İstanbul’da Devam Ediyor Dubai’de ortaya koyduğu çalışmalarla Türk firmalarının bu pazarda önünü açan Simya, İstanbul Kapalıçarşı’da açtığı toptan mağazası ile 17 yıl önce başlayan başarı öyküsünde yeni bir sayfayı araladı. Firma ortağı Haldun Ulutürk, Simya’nın önümüzdeki dönem hedeflerini Altın Dünyası ile paylaştı.
S
imya 1999 yılında Dubai’de Atasay çatısı altında faaliyete başladı. Bölgedeki çok farklı satış kanallarına ulaşmak için kurulan bu şirkette ilk müdür olarak 2006 yılına kadar görev yaptım. Simya 2011 yılına kadar Deira’daki binada faaliyetlerine devam etti. O yıllarda Türk ürünleri Dubai pazarında çok bilinmiyor genellikle İtalya’da üretilen ürünler tercih ediliyor-
118 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
The Success Story Which Starts In Dubai Continues In Istanbul du. Bu süre zarfında Türk ürünlerinin tanıtılmasında ve piyasaya oturmasında Simya önemli bir rol oynadı. Tabi o dönemde bizim özellikle İran gibi pazarlarda Simya marka haline geldi. Simya adıyla taklit ürünler bile yapıldı. Atasay olarak o dönemde ihracattan markalaşma ve mağazalaşma stratejisi izledik. 2011 yılında Dubai’deki ofisi
Simya, which opened the door for many Turkish companies with its performance in Dubai, now turns a new page in its 17 yeared success story with the wholesale shop in Istanbul Kapalıçarşı. Partner of the Company Haldun Ulutürk, shared the targets of the company with Altın Dünyası.
NEWS
18, 21 ve 22 ayar ürünlerde hazır stok bulunduran bir firma yok. Simya olarak bu konuda bir ilkiz. Bu adımızın, İstanbul’un bu ürün gruplarında pazar haline gelmesinin önünü açmasını diliyoruz. But there is not any stocking company in 18, 21 and 22 carat products. As Simya, we are the first to do that. We believe there will be more examples.
S
imya started its operations under the roof of Atasay in 1999, in Dubai. I served as a director until 2006 in this company basically constituted for the purpose of reaching variable sales channels. Simya continued its operations until 2011 at a building in Deira. Those days, Italian products were much more popular in the market. Simya played a crucial role in the promotion of Turkish products. Simya became a brand in markets such as Iran. As Atasay, we followed a strategy of branding and opening stores. In 2011, we closed the office in Dubai and reconstructed Istanbul based Simya together with Atasay. We initiated many activities towards Middle East again beginning with Dubai. Finally, in the beginning of 2016, we opened our wholesale store. Our store in Kapalıçarşı is also used as centre building. Besides, we have an office in Kuyumcukent since 2014.
kapattık ve sonrasında İstanbul merkezli Simya’yı Atasay ile ortak tekrar kurduk. Yine Dubai başta olmak üzere Orta Doğu’ya yönelik olarak faaliyete başladık. Son olarak da 2016’nın başında toptan mağazamızı açtık. Kapalıçarşı’daki mağazamız aynı zamanda merkez binamız olarak kullanılıyor. Bununla birlikte 2014 yılından bu yana Kuyumcukent’te bulunan ofisimiz de aktif durumda. Toptan ofisimizin şöyle bir özelliği var. Dubai’de gittiğinizde 18, 21 ve 22 ayar toptancıları görürsünüz. Bunun Türkiye’de bir örneği yok. Tabi Türkiye’de geleneksel olarak 14 ve 22 ayar toptancıları bulunuyor. Türkiye genel olarak Orta Doğu pazarına yönelik olarak siparişle çalışıyor. 18, 21 ve 22 ayar ürünlerde hazır stok bulunduran bir firma yok. Simya olarak bu konuda bir ilkiz. Önümüzdeki dönemde de bunların örneklerinin çoğalacağını düşünüyoruz. Mağazamızda zaten sipariş yöntemiyle müşterilerimize hizmet veriyo-
ruz. Bunun yanı sıra geniş çeşit ile hazır stoktan da satış yapıyoruz.
Our wholesale office has a characteristic. When you go to Dubai, you will see wholesalers of 18, 21 and 22 carats. There is not such an example in Turkey. In Turkey, traditionally there are
wholesalers of 14 and 22 carats. Turkey generally manufactures in competence with the orders coming from Middle East. But there is not any stocking company in 18, 21 and 22 carat products. As Simya, we are the first to do that. We believe there will be more examples. In our store, we serve our customers with orders as well as selling products from the stocks. We aim to be a pioneer in Turkey. Directing the demand from environment to Turkey plays a crucial role. Selling from the stock as we define as “ hot sales” has advantages. Manufacturing of the orders may take 2-4 or even 4 weeks. but if you have stocks, your customer makes sales without missing the season. Thus, we took what we were doing in Dubai to Istanbul. For the coming period, we can open a place in Dubai. But for row, we run our operations from Istanbul. What we hope is to constitute a center of power here. Increase in the number of wholesalers with the stock towards Middle East market, may contribute to Istanbul becoming a market that includes stocks.
Amacımız hem bu işe Türkiye’de öncülük etmek. Çevre ülkelerden talebi buraya yönlendirmek önemli. “Sıcak mal’’ olarak tabir edeceğimiz hazır stoktan satış sistemi avantaja sahip. Şöyle ki; Siparişlerin üretilmesi 2-3 hatta 4 haftayı bulabilir. Ancak hazır stoğunuz olduğunda müşteriniz sezonu kaçırmadan satışını yapabiliyor. Bununla birlikte tek tek alım da yapabiliyor. Dolayısıyla Dubai’de Simya olarak yaptığımız işi şu anda İstanbul’a taşımış olduk. İlerleyen dönemde ihtiyaç olursa Dubai’de de bir er açabiliriz. Ancak şu aşamada faaliyetlerimizi İstanbul’dan yönetiyoruz. Ama bizim amacımız burada bir güç merkezi oluşturmak. Orta Doğu pazarına yönelik olarak hazır stok bulunduran toptan mağazaların sayısının artması, İstanbul’un hazır stoktan ürün seçilebilen bir Pazar olmasının da önünü açacaktır. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
119
Altın Dünyası HABER
NEWS
Türk Kuyumculuk ve Mücevherat Sektöründen çok sayıda ihracatçı firma Mücevher İhracatçıları Birliği tarafından gerçekleştirilen milli fuar katılımı organizasyonu çerçevesinde Hong Kong Jewellery Show’da yer aldı. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık Hong Kong’da gözlenen hareketlenmenin İstanbul Jewellery Show’a da yansımasını beklediklerini belirtti.
M
Turkish wind at the Hong Kong Large numbers of exporting companies in Turkish Jewelry Industry has participated in Hong Kong Jewelry Show within National Expo Organization organized by Jewelry Exporter’s Association. Vice President of Jewelry Exporter’s Association said that they were expecting the observed liveliness of Hong Kong reflecting to İstanbul Jewelry Show.
ücevher İhracatçıları Birliği başarılı bir milli katılım organizasyonuna daha imza attı. Türk kuyumculuk ve mücevherat sektörünün öncü ihracatçıları Turkish Pavillion’da dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerini ağırladı. 3-7 Mart 2016 tarihleri arasında Hong Kong Exhibition Centre’da düzenlenen fuarda 750 metrekareden büyük bir alanda yer alan Turkish Pavillion’da firmalarımız milli katılım çerçevesinde yer aldı. Firmalarımızın yeni koleksiyonlarını sergilediği ve dünyanın dört bir yanından alıcılarla buluştuğu fuar sektör firmalarımız açısından hareketli geçti. Milli katılım organizasyonu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Mücevher İhracatçı-
ları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık şunları söyledi; ‘’Mücevher İhracatçıları Birliği olarak, ihracatçılarımızın dünyaya ulaşmalarında etkili olan her organizasyonu destekliyoruz. Dünyanın en önemli fuarlarından biri olan Hong Kong Jewellery Show özel önem verdiğimiz organizasyonlardan biri. Firmalarımız açısından başarılı bir fuar geçtiğini söyleyebilirim. Hong Kong global endüstri fuar takviminin en önemli fuarlarından birine ev sahipliği yapıyor. Bu fuarda gözlenen hareketlilik ya da durgunluk diğer fuarları da etkiliyor. Bu fuarda bir hareketlenme gözlediğimizi söyleyebilirim. Umarım bu hareketlilik İstanbul Jewellery Show’a da olumlu yansır.’’
ewelry Exporter’s Association has done another successful National Expo Organization. With leading exporters from the industry, they greeted visitors from all around the world at Turkish Pavillion. Held between 3-7th of March at Hong Kong Exhibition Centre, our companies have participated in an area larger than 750m2. Our companies showcased their newest collections and met with buyers all over the world in this lively expo.
Exporter’s Association Mustafa Atayık said that ‘‘As Jewelry Exporter’s Association, we support every organization that will help our members reach out to global communities. Hong Kong Jewelry show is one of the most important shows for us. I can say that our companies enjoyed a very successful expo. Hong Kong hosts one of the most important expos for global industry. This fair’s liveliness effects other fairs all around the world. I hope this liveliness will reflect to İstanbul Jewelry Show positively.’’
Vice President of the Jewelry 120 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Potasyum Altın Siyanür Şirket bünyemizde yer alan AR-GE laboratuvarlarında elektrokimyasal yöntemlerle yüksek saflıkta üretimi yapılan potasyum altın siyanür (KAu(CN)2) katı ve/veya istediğiniz derişimde hazırlanacak çözelti formları ile satışa sunulmaktadır. Elektrolitik altın kaplama sistemlerinin kullanıldığı, aralarında dekoratif eşya, elektronik endüstrisi ve mücevherat üretiminin de bulunduğu birçok sektörde kullanım alanı bulan bu kimyasal optimum şartlarda beyaz kristaller halinde üretilmektedir. Suda yüksek çözünürlüğe sahip olan kristal yapıdaki KAu(CN)2 ihtiyacınıza göre istenilen derişimde ve miktarda hazırlanarak talepleriniz karşılanabilmektedir. Üretimi yapılan potasyum altın siyanürün kalite kontrolü, laboratuvarımızda yer alan Endüktif Eşleşmiş Optik Emisyon Spektrofotometre (ICP-OES) cihazı ile alanında uzman kimyagerler tarafından yapılmaktadır. İSTANBUL HEDİYELİK EŞYA Kuyumcukent Atölyeler Bloğu, 1.Kat, 6.Sokak No:13 Bahçelievler / İstanbul Tel: +90 212 603 10 80 • Mail: arvegelab@gmail.com +90 0530 552 56 85
Altın Dünyası HABER
NEWS
12-15 Şubat arası 75 ülkeden 26.000 ziyaretçi yeni ürünleri, trendleri ve gelişmeleri görmek için dünya mücevher endüstrisinin büyük ilgi gösterdiği INHORGENTA MUNICH’te bir araya geldi.
B
azıları kısa bir aradan sonra, bazıları yeni 33 ülkeden 940 katılımcı bu sene INHORGENTA MUNICH’te yer aldı.
43. INHORGENTA MUNICH kapsamında, Saat İnovsayon Forumu ve Web Kampüsü Forumu ilk yıllarını kutladılar. İki platform da ziyaretçilerden canlı tepkiler aldı. Saat İnovasyon Forumunun odak noktası akıllı saatler ve giyilebilir teknolojiydi. Web Kampüsünde ise uzmanlar konulara giriş seviyesinde bilgiler verdi. Çokyüzlü Destek Programı, e-ticaret, çok kanallı pazarlama ve sosyal medyada da ileri dönemlerdeki rekabet ortamına başarılı bir şekilde ayak uydurma konularını aydınlattı. Fuar Direktörü Stefanie Mändlein katılımcı ve ziyaretçilerden aldığı pozitif ilgiden memnun. Yeni fuar konsepti çok olumlu yorumlarla karşılandı ve Destek Programı kapsamındaki etkinlikler çok sayıda ziyaretçinin uğrak noktası oldu. Fuar süresince aldığımız yapıcı yorumlar bize INHORGENTA MUNICH’in doğru yolu izlediğini kanıtladı. ‘Endüstri ile partnerliğimiz sayesinde fuarı gelecek yıllarda daha fazla geliştireceğiz.’ dedi.
From February 12 to 15, 2016, some 26,000 trade visitors from 75 countries came to the trade show that attracted world jewelry industry to inform themselves about new products, trends and developments of the industry. 940 exhibitors from 33 countries took part in this year’s INHORGENTA MUNICH, among whom many new exhibitors and former exhibitors who have come to the trade show after a period of absence. A multifaceted Supporting Program provided important impetus of e-commerce, multi-channel marketing as well as social media, and shed light on their significance for future successful competitiveness. Within the scope of the 43rd INHORGENTA MUNICH, the Watch Innovation Forum in Hall and the Web Campus in Hall celebrated their premiere. Both platforms met with a lively response from the visitors. At the Watch 122 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Innovation Forum, the focus was on smartwatches and wearables. At the Web Campus, international experts gave trade visitors an introduction into the topics. “Exhibition Director Stefanie Mändlein is happy about the positive response received from both the exhibitors and the visitors: “The new trade show concept has been excellently received, the INHORGENTA OPENING met with a lively response and the events of the Supporting Program were much frequented. The great number of constructive talks during the trade show have proved us that INHORGENTA MUNICH is on the right track. In cooperative partnership with the industry, we will advance the trade show even further in the year to come.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
AVRUPA’NIN KALBİNDE ELMAS BULUŞMASI 90’a yakın katılımcı bu seneki Antwerp Elmas Ticaret Fuarı’nda yer aldı. Temkinli bir pazara rağmen organizatörler, geri gelen ziyaretçi sayısının arttığını iddia etti.
O
alıcı ve sadık alıcılarla büyümeye devam eden kuyumculuk bünyesi ile güçlü ve uzun süren bir iş ilişkisi geliştirdik’’ diye ekledi.
“Fuarlar satışlardan çok koruma ile alakalı” diyen organizasyon komitesi sözcüsü Michel Schonfeld ‘‘Yeni birçok
Antwerp Elmas Gecesi, Antwerp Elmas Merkezi sponsorluğunda Antwerp’in moda semtinin kalbinde Horta Zaal’de gerçekleştirildi ve HRD Ödülleri’nden tasarımlar modeller tarafından sergilendi.
rganizatörler fuar süresince düşük beklentilere ve yavaş giden tatil dönemi satışlarına rağmen ortamın canı olduğunu söylediler. Fuar 31 Ocak’tan 2 Şubat’a kadar Antwerp Elmas Borsası’nda devam etti.
124 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Diamong gathering at the heart of europe Close to 90 exhibitors took part in the Antwerp Diamond Trade Fair (ADTF) in the Belgian city last week amid a “cautious” market, according to the organizers. The number of returning visitors increased, they claimed.
T
buyers coming in and a loyal, ever growing body of retail jewelers and distributors coming back year after year, we have built strong and lasting business relationships that produce sales throughout the year.”
“Fairs are often less about sales, and more about ‘maintenance,’” argued ADTF organizing committee spokesman Michel Schonfeld. “With lots of new
The Antwerp Diamond Night, put on and sponsored by the Antwerp World Diamond Centre (AWDC), was held on Sunday night in the Horta Zaal in the heart of Antwerp’s fashion district. Features included a display of creations from the HRD Awards by models.
he organizers claimed the mood was “ distinctly upbeat” in a statement February 5 despite low expectations going into the event and a slow holiday-sales season for European jewelry retailers. The fair ran from January 31 to February 2 in the halls of the Antwerp Diamond Bourses.
NEWS
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
125
Altın Dünyası HABER
NEWS
Fuarlar Umut Verdi Sektörün önemli ihracatçılarından Tarz Alyans Yönetim Kurulu Başkanı Mert Ayarman kısa bir süre önce gerçekleştirilen VicenzaOro, Inhorgenta ve Hong Kong fuarları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
MERT AYARMAN
V
icenzaOro ile 2016 olumlu başladı “VicenzaOro yılın ilk fuarı. Dünya fuar takviminin de en önemli fuarlarından biri. Yılın nasıl geçeceği ile ilgili önemli ipuçları veren VicenzaOro 2016 yılına ilişkin olumlu beklentilerin şekillenmesine sebep oldu diyebilirim. Gerek katılımcı gerekse ziyaretçi sayısı oldukça yüksek olan bir fuar. Ben, bu fuarın ziyaretçilerine olumlu sinyaller verdiğini düşünüyorum. Inhorgenta vazgeçemeyeceğimiz bir fuar Akabinde katıldığımız Almanya Inhorgenta inanılmaz düzeni ve olağanüstü kalitesiyle kapılarını tekrar açtı. Ancak bu sene geçmişe nazaran katılımcı ve ziyaretçi sayısının azlığı dikkatlerden kaçmadı. Fuarın 14 Şubat’a denk gelmesi ziyaretçi sayısını etkileyen en büyük etkendi. Bu pazarda devamlılığı olmayanın yer edinemeyeceği gerçeği belki de katılımcı sayısını azalttı. Deneme fuarı olmaktan çıkan Inhorgenta, bölgeye devamlı çalışanların fuarı olmaya devam 126 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
edecek. Ancak bölge dışına yayılamayacağı da artık belli oldu. Orta Avrupa’ya sürekli çalışan, istenen urunu ve kaliteyi yakalayan, servis kalitesinden ödün vermeyen firmalar için önemli bir fuar olmaya devam edecek. Inhorgenta önümüzdeki yıllarda bizim de yıllık planımızda vazgeçemeyeceğimiz bir fuar olmaya aday. Hong Kong kendini tekrarlıyor Hong Kong Jewellery Show her zamanki gibi inanılmaz kalabalığa sahne oluyor. Dünya ekonomisinde, özellikle Çin ekonomisinde yaşanan durgunluk fuarın ilk günlerinde kendini gösterdi. Tüm alıcılar “Daha farklı, daha ucuz” urun pesinde koşturuyor. Bu şekilde dersini çalışan imalatçı biraz az olunca katılımcılar için zor günler yaşanacak gibi görünüyor. Çok katılımcı, inanılmaz fazla urun ama hep benzer koleksiyonlar Hong Kong’da önümüzdeki dönemde sorun olacağa benziyor. Tabi altın fiyatlarında yaşanan yükselmede de fuarları olumsuz etkileyen bir faktör olarak değerlendirilebilir.
Altın Dünyası HABER
P
ANDORA Mart ayında lansmanını gerçekleştireceği 2016 Bahar Koleksiyonu ile baharın sunduğu eşsiz renkleri mücevher severler ile buluşturmaya hazırlanıyor PANDORA 2016 Bahar Koleksiyonu’nda yer alan yeni sezonun en gözde yüzük serisi
NEWS
‘Renk Damlaları’ bahar yağmurlarından sonra yaprakların üzerinde kalan su damlacıklarından ilham alınarak tasarlandı. Baharın eşsiz renkleri ile tasarlanmış kübik zirkonlarla süslenmiş farklı boyutlardaki taşlardan oluşan ‘Renk Damlaları’ yüzük serisi göz kamaştırıyor.
PANDORA 2016 Spring Collection is coming soon…
COLORFUL GREETINGS TO SPRING FROM PANDORA…
W
ith the launch of its 2016 Spring Collection set for March, PANDORA is preparing to bring the unique colors of spring to lovers of jewelry. Included in the Pandora 2016 Spring Collection is the most prominent ring series 128 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
of the new season, ‘Color Drops’, whose design was inspired by the water drops on leaves after a spring rain. The ‘Color Drops’ ring series, designed with the unique colors of spring, decorated with cubic zircons, and made of stones of different dimensions, is dazzling.
NEWS
SAYI 113
ALTIN DÜNYASI 149
Altın Dünyası HABER
Bu yıl 88.si düzenlenen Akademi Ödülleri kırmızı halıda her yıl olduğu gibi ışıldadı. Sayısız tasarımcıdan parçalar taşıyan Hollywood ünlülerinin bazıları ise odak noktaları oldu. Kırmızı halıdan geçen milyarlarca dolarlık mücevherler elbiseleri geride bıraktı.
Törenin En Çok Konuşulan Tasarımcısı Sevan Bıçakçı oldu Gecenin en çok konuşulan parçası, resmi kırmızı halı yayınında da bahsedilen Whoopi Goldberg’in taşıdığı Sevan Bıçakçı imzalı ahtopot yüzüğüydü. Sosyal medyada da büyük ilgi çeken yüzük kırmızı halıda çoğu kişinin favorisi oldu.
Whoopi Goldberg
Niomi Watts
Tina Fey
Safir ve elmasın bu seneki yoğunluğu da dikkat çeken başka bir konuydu. Tina Fey gibi isimler göz alıcı Bulgari safirleriyle giderken Charlize Theron’un Harry Winston tasarımı $3.7 milyon değerindeki elmas kolyesi gecenin yıldızlarından biriydi. Niomi Watts’ın taşıdığı elmas Bulgari kolye de göz kamaştırdı. Charlize Theron
130 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
NEWS Olivia Munn $1 milyon değerinde Forevermark bilekliğiyle göz kamaştırırken Cate Blancett ise Tifanny & Co tercih eden birçok ünlüden biriydi.
Olivia Munn
Olivia Wilde
Son trendleri takiben Olivia Wilde, Neil Lane tasarımı bir choker kolye ile kırmızı halıda yürüdü. Ünlü oyuncu Kate Winslet ise Hint tasarımcı Nirav Modi tarafından hazırlanan parçaları kullandı.
Giuliana Rancic
Giuliana Rancic giydiği Forevermark elmas küpeler ile dikkat çekti.
Kate Winslet
En iyi kadın oyuncu ödülünü alan Brie Larson Japonya’dan Niwaka tasarımı küpeler ve saç aksesuarıyla büyük beğeni topladı.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
131
Altın Dünyası HABER
NEWS
Türkiye mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, yeniden tasarlanan e-ticaret sitesi www.altinbas.com ile mücevheri evinize getiriyor.
A
ltınbaş, yenilenen arayüz tasarımı ve kullanıcı dostu web sitesi ile kusursuz bir deneyim vaat ediyor. A/B testi verileri uyarınca gerekli düzenlemelerin yapıldığı www.altinbas.com, kullanıcı deneyimine odaklanan tasarımı ile deneyim alanı oluşturarak kullanıcıyı
132 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
yönlendiriyor. Mücevher meraklıları, son teknolojiye sahip www.altinbas.com’a sadece masa üstünden değil, cep telefonu, tablet, ios, android, Windows gibi bütün platform ve cihazlardan kolaylıkla ulaşılabiliyor. Altınbaş ürünlerine www. altinbas.com’dan rahatça
ulaşın www.altinbas.com, yenilen tasarımıyla ziyaretçisine hızlı bir şekilde istediği ürünü bularak, siparişini dört adımda tamamlayabilme olanağı sunuyor. Site ziyaretçileri sadece e-ticaret sitesinin stoğunu görmekle kalmayıp, Altınbaş’ın bütün mağazalarındaki stokları da takip edebiliyor.
Mücevherat sektörünün lider markası Altınbaş’ın yeni e-ticaret sitesi altinbas.com, mobil aplikasyon, cisim tanıma özelliği kullanılarak sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirildiği augmented reality ve 3d ürün görselleri gibi özelliklerle yeniliklerine devam edecek.
Altın Dünyası HABER
NEWS
JEWELRY BOX While jewelry fairs were continuing, new collections of jewelry companies are presented to the taste of jewelry buyers. Combining developments in economicand social areas, trends deriving from important fashion weeks with these collections, there we see a big jewelry box Fair marathon and new season, showed up with new collections. On the other hand, while these lines are written, New York, London and Milano fashion weeks are completed. Paris fashion week is going on. Now it is time to examine the inspiring timeless classics and contemporary designs in jewelry in the fashion weeks. The options are brilliant when we look at special designs. From naive timeless jewelry to contemporary designs, our jewelry box is full of passion for jewelry… 134 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
NEWS
Futuristik tasarımlar, gelecekte nasıl giyinilip nasıl takılar takılacağının tahminini yansıtan çizgiler son hızla yükseliyor. Orantılarla oynanması, geometrik şekiller ve bol pırıltı bu temayı tamamlıyor. Futuristic designs and possible jewelry models of future are on the rise. Playing with ratios, geometric figures and sparkling complete this theme.
Colored “glamcore” on the runways, in a way, carries haute-couture to the streets. The jewelries actually contribute to this colored world with colored and assertive models.
In 2016, romantism is once again with us… Laces on the runways and feminen bowties also effect jewelry. Besides jewelry manufactured like a lace, bowtie designs are very commonly used.
Of course, small and joyful colored designs affected by global stagnation is among the favorite jewelries of 2016.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
135
Altın Dünyası HABER
NEWS
Somoro’nun Fuar Sürprizi Çok Gizli Yıllardır İstanbul Jewelry Show’a katılan sektörümüzün deneyimli markası Somoro Kuyumculuk; bu yıl fuara, özel hazırladığı çarpıcı tasarımlara sahip yeni ürün koleksiyonuyla damga vurmaya hazırlanıyor. Çok hafif üretilen ve büyük beğeni toplaması beklenen özel Somoro koleksiyonu, taklitçi zihniyete karşı özel bir koruma içinde olacak ve sadece görüşme odasında Somoro müşterilerine gösterilecek.
Somoro Has A Secret Suprise For The Show
Y
Somoro Jewelry, as the experienced trademark of our sector that attends to Istanbul Jewelry Show for years, is getting prepared to make a show with its new collection composed of specially made designs. Somoro collection involves very light products and is expected to take attention and in order to be protected against apery, the collection willbe exposed to customers only in special meeting room.
ıllardır mücevher montür üretiminde saygın bir çizgiye sahip olan, başarılı ihracat çalışmalarıyla uluslararası piyasalarda tanınan Somoro Kuyumculuk; yıllardır katıldığı İstanbul Jewelry Show’da yine müşterilerini mutlu kılacak yeni ve özel tasarımlarla sahne alacak. İstanbul Jewelry Show’a büyük önem verdiklerini belirten Somoro Kuyumculuk Genel Koordinatörü Haluk Ocuşlar, fuar kapsamında birçok takı grubuna yönelik en yeni montürleri stant vitrinlerine taşıyacaklarını, uzun ARGE döneminin ardından geliştirdikleri çok özel bir koleksiyonu ise sadece kendi müşterilerinin görebileceği bir şekilde muhafaza edeceklerini söyledi.
Providing its respectable position in jewelry framework manufacturing for long years and having a reputation in international markets, Somoro Jewelry will be once again at the stage in Istanbul Jewelry Show with its special designs that will satisfy its customers. Director General of Somoro Jewelry Haluk Ocuşlar said they would carry the latest jewelry frameworks for many jewelry groups to the show cases of stands and they would protect their very special collection that had been the result of long research and development phase, so only their customers could able to see.
Taklitçiliği engellemek adına, sadece görüşme odalarına gelecek olan müşterilerine sunacakları bu özel koleksiyon hakkında fazla detay vermeyen Haluk Ocuşlar; “Yıl genelinde adından çok söz ettirecek ve büyük beğeni toplayacak bir koleksiyon hazırladık. Çok hafif olan koleksiyonumuzu yakından görmeleri için değerli sektör mensuplarımızı standımıza davet ediyoruz” diye konuştu.
Haluk Ocuşlar did not give any details for that special collection that would be exposed to customers only in special rooms for to be protected against abery and said; “We prepared a new collection that will be on the agenda during the year. We expect all members of our sector to our stand to examine our very light collection”.
136 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Altın Dünyası HABER
NEWS
De Beers Ticari Sınıflandırma Laboratuvarı Açıyor Endüstrinin sınıflandırma laboratuvarlarına bir ek olan IIDGR, Uluslararası Elmas Sınıflandırma Ve Araştırma Enstitüsü’ne hazır olun. İlginç olan ise arkasındaki isim: De Beers.
D
e Beers, geçmişte De Beers’ın Forevermark markası için raporlar hazırlayan IIDGR’yi resmi olarak 22 Şubat günü hizmete açtı. Yeni labrotuvarı farklı yapan şey ise De Beers sözcüsü David Johnson tarafından belirtildiği gibi, sınıflandırma yaparken ağırlıklı olarak son teknolojiye güvenilmesi. Her rengin sınıflandırması için tam otomatik cihazlar kullanılıyor. Şeffaflığı I3›ten VS’ye kadar sınıflandıran bir makina ise ‘sınıflandırma yardımcısı› olarak kullanılıyor. Johnson’ın dediğine göre insan sınıflandırıcılar dışarıda kalmıyorlar, tüm sonuçları ikinci kez kontrol etmek için oradalar. Eğer tutarsızlık varsa yada sınıflandırma sınıra çok yakınsa elmas sisteme en baştan giriyor. Laboratuvarlar teknoloji, güvenilebilirlik, dürüstlük ve sürdürülebilirlik özellikleri ile
diğerlerinden ayrılıyor. En önemli odak noktaları Surat laboratuvarından çıkan sonucun diğer laboratuvarlarla birebir aynı gelmesi. Makinalar arası işlem sürecin doğruluğunu garantiliyor. Makina tarafından sınıflandırma yapılacağı için kimse bir taşı yanlış sınıflandıramıyor. Johnson sonuçların gelişinin de daha hızlı olmasını amaçladıklarını belirtiyor. De Beers şuan 3 laboratuvara sahip, Maidenhead, Birleşik Krallık; Surat, Hindistan; ve Anrtwep, Belçika. Firma özellikle Hindistan, Uzakdoğu, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarını hedef kitlesinde tutuyor. Johnson, ileride ABD’de de bir laboratuvarın olası olduğunu da belirtiyor. Servisin çok başlarında olduklarını söyleyen Johnson talebe göre adım atacaklarını ve yeni laboratuvarların ticari yararlarının yanı sıra endüstride tarafsızlık açısından da faydaları olduğunu ekliyor.
De Beers Opens Grading Lab for Trade Get ready for a new addition to the industry’s alphabet soup of grading labs—IIDGR, the International Institute of Diamond Grading & Research. But what is most interesting is the name behind it: De Beers.
T
oday, De Beers formally opened the IIDGR, which in the past has mostly issued reports on behalf of De Beers’ Forevermark brand, to the trade at large. What makes the new lab different, says De Beers spokesperson David Johnson, is that it relies heavily on technology for grading. It uses automated devices for all color grading. A machine grades clarity from I3 to VS and is used as a “grader aider” for higher grades. Human graders aren’t left out, though; they double-check the results. “If there is a discrepancy or the grade is near a boundary, the diamond will go through the system again,” Johnson says. The labs are differentiated by their “technology, reliability, integrity, and repeatability,” Johnson says. “It is the focus on ensuring a grade that comes from the Surat lab is the 138 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
same as those that come from other labs. Having the machine and the machine element ensures the integrity of the process. You can’t have someone subjectively soft-grading the stone because the machine would grade the stone as well.” Turnaround time is intended to be quick, he adds. De Beers currently has three labs—in Maidenhead, United Kingdom; Surat, India; and Antwerp, Belgium. The company is initially targeting the Indian, Far East, Middle East, and European markets and may station take-in windows in those markets. A U.S.-based lab may be possible down the road, Johnson says. “It is the very early days of the launch of the service,” he says. “We’ll see what the demand and uptake is.” The new lab “should have commercial benefits and also support diamond equity within the trade,” he adds.
NEWS
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
139
Altın Dünyası HABER
NEWS
Dünyanın gündemindeki sertifikalar
Alanında dünyanın en önemi isimlerinden biri olarak kabul edilen Chaim Even Zohar’ın, dünya mücevher endüstrisinin önemli yayını idexonline.com’da yayınlanan haberi sektörün gündemine oturdu. Sentetiklerin gündemde olduğu dönemde haberde dünya e-ticaret devi Alibaba ve Amerika Merkezli pırlanta derecelendirme kuruluşu GIA’in adının geçmesi dikkatlerin bu gelişmeye çevrilmesine sebep oldu.
D
ünya değerli taş endüstrisinin önde gelen isimlerinden Chaim Even Zohar’ın bu önemli haberinden önemli noktaları şu şekilde sıralamak mümkün; Küresel toptan satışlarda lider internet platform Alibaba, milyonlarca potansiyel elmas alıcısına CVD laboratuvar üretimi GIA doğal elmas sertifikalı taşların satımı ile ilgili ticari alarm gönderdi. Teklif net, görünüşüne göre sahte ve Amerika Gemoloji Enstitüsünün (GIA) güvenilebilirliğine bir saldırı niteliğinde. Yeni Delhi merkezli sentetik elmas ve değerli taş benzerleri tedarikçisi adına yapılan teklif sahte bir Rolex saati lisans sertifikası ve garantisiyle satmakla aynı şey. Teklif sabit ve basit: satıcı, The International Trading Corporation (ITC), haftalık 10,000 karat taşı, karat başı 100$ bir ücretle tedarik edebildiğini iddia ediyor. 0.15 karattan büyük her taşın da gerçek bir GIA sertifikası olduğunu söylüyor. Eğer bu doğruysa kolayca elmas endüstrisi
140 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
tarihinin en ciddi pazarlama sahteciliği olur. Konu ile ilgili GIA’den açıklama gecikmedi. GIA Başkan Yardımcısı Tom Moses yaptığı açıklamada “Sertifikalarımızın sahte kullanımı ile ilgili acilen araştırma yapacağız.” dedi. Alibaba’nın Pazarlama Gücü Halka açık Alibaba Grubu dünyanın en büyük e-ticaret platformu niteliğinde. Alibaba neredeyse rakipsiz. İşte bu rakibi olmayan global güç, neredeyse tamamen anonim, vicdansız kişilerin elmas dünyasına hasara yol açmasına olanak sağlıyor. GIA İçin Felaket Niteliğinde Sonuçlar Alibaba’nın ticari uyarısını ilk aldığımızda hiç bir iyi niyetli elmas alıcısının bu kadar saf olmayacağına inanıp, satıcının web sitesini inceledik. Ve karşımıza kalın harflerle “Bazı CVD elmasları laboratuvarlara yollanınca doğal elmas olarak geçebiliyor ve GIA doğal elmas sertifikası alabiliyor.” yazısı ile karşılaştık. Böyle bir şey makul mü? Çok zor? İmkânsız? Yıllar boyu öğrendiğimiz tek şet hiçbir şeyin imkânsız olmadığı. Fakat bu açıklamayı saçma yapan şey satıcının ortaya koyduğu miktar. GIA gerçekten haftada 10.000 karat CVD elmasını gözden kaçırıp onlara doğal
elmas sertifikası verebilir mi? Milyon yılda bile olmaz. Bir hata olduğunu düşündük. Ama ya pazarda binlerce hatta on binlerce sentetik elmas GIA sertifikasıyla dolaşıp gerçek GIA elmas raporlarıyla rakamları tutuyorsa? Bu senaryo elmas ve
elmas tüccarlarının güvenilirliğinde sonun başlangıcı olmakla kalmayıp GIA ve itibarı içinde felaket demek olur. Elinde GIA sertifikası olan ve lazer damgalı elması olan hiç kimse elmasının sentetik olacağından şüphelenmez. En
NEWS
azından şimdiye kadar. Satın Alma Araştırması ve Fiyat Teklifi ITC’nin basınla konuşmaktan çekineceğini düşünerek Hollandalı tüccar Tyson Edgon’dan yardım istedik. Edgon kendisine Mr. Shobhit diyen, Delhi merkezli sentetik elmas ticareti yapan firmanın başkanı sıfatında biriyle elmas satın almak ve e-mail yoluyla bazı sorulara yanıt almak için iletişime geçti. Cevapların tamamı firma tarafından verildi. Tyson ilk olarak 20 yuvarlak CVD sentetik elmasları (her biri G renk, VS şeffaflık ve 0.950,99 karat aralığında) ve 30 adet yuvarlak (G renk, SI1 şeffaflık ve 0.45-0.50 karat aralığında) için fiyat istedi. Cevap son derece şaşırtıcıydı. 1 karatın hemen altındaki elmas karat başı 1290$ artı taş başına 298$ GIA doğal elmas raporu ve 50$ lazer baskı için istendi. Yarım karat değerindekiler ise G/ VVS-VS için 780$’a mal olacaktı. Eğer SI1 istersen fiyat
690$’a düşüyordu. Bu fiyatları IDEX Real Prices’da karşılaştırınca bazıları pazar fiyatının %70 altındayken bazıları doğal pazar fiyatına daha yakındı. Farklı bir konuşma Uluslararası Satış Sorumlusu sıfatındaki Rajesh Dubey ile de yapıldı. 0.50-0.69 (75 taş) karat aralığında CVD elmasları ve GIA sertifikalarını sorduk. Dubey anında “İstediğiniz boyuttaki elmasları karat başına 790$ ve sertifika başına 75$ ile sağlayabiliriz. Minimum sipariş 100 taştır.” diyerek yanıt verdi. Yani iki farklı, açık ve birbirine yakın fiyat teklifi aldık. Tyson bunun üzerine “Alibaba’da spesifik bir şekilde GIA sertifikaları olduğu söyleniyor, lütfen bunun doğruluğunu onaylayın.” dedi. Cevap: “EVET, doğru. Hepsi GIA sertifikası ile ve GIA numarası lazerle basılı şekilde gelecek. Aynı zamanda GIA resmi web sitesinden kontrol edilebilir.” Cevap daha açık olamazdı.
GIA Elmas Raporları Stoğu? Tedarikçinin elinde olan stokları ve üretilmeleri gerekip gerekmediğini merak ettik. Bu ITC sitesindeki ‘yanlışlıkla’ raporlamaya da açıklık getiriyor. Eğer ellerinde spesifik olarak yeterli ürün yoksa GIA’nın laboratuvar üretimi elmasları doğal elmas olarak hatalı sınıflandıracağını nereden biliyorlar? Tyson’ın önceden bahsedilen spesifik siparişi üzerine Shobhit “1.00-1.10 karat arası F-G-H, VVS-VS stoklarımızda bulunuyor, yaklaşık 14 parça örnek. Geri kalanını kesip parlatmamız gerekiyor. Ham materyaller her zaman stokumuzda bulunuyor. Siparişin tamamlanması 7-10 gün sürüyor.” dedi. Bu mucize olurdu GIA’nın taşları sertifikalaması 7-10 gün sürdüğü göz önüne alınınca. Nasıl parlatılıp, sertifikalanıp daha sonra kargolandığını merak ettiriyor. Sonucunda şüphemiz daha da fazla arttı. Tyson doğal sertifikalardan birinin resmini istedi CVD
elmasıyla gönderilecek. Shobhit’in gönderdiği 7206591355 GIA sertifikası 10 Ağustos 2015 tarihinde verilmiş yuvarlak 1.05 karatlık bir elmas içindi. Raporu GIA sitesinde bulduk. Moses ile konuşmamızın ardından bu elmasın Type I bir elmas olduğu ve CVD olamayacağını ortaya çıktı. Bu sonuç, ITC web sitesindeki CVD elmaslarının tanınmaması iddiasını yersiz kıldı. ITC web sitesi sentetik taşlarla ilgilendiğini sürekli tekrar ederken 25,000 IGI ve GIA sertifikasını da elinde bulundurduğunu söylüyor. Bunun hakkında biraz düşünelim. Aslında hayır. Hayır düşünmeyelim. Bir firmanın elinde 25,000 yanlış sertifika bulundurduğunu düşünmek istemiyoruz. Sentetik Elmasların Kaynağı Bilinmiyor CVD ham materyaller nereden geliyor? Gerçekten bilmiyoruz. En azından şu anlık. Belki FBI bunu bulabilir. Web sitesi
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
141
Altın Dünyası HABER
NEWS
elmasların CobLabs Hong Kong diye bir firma tarafından yapıldığını söylüyor. İnternette bulunan bütün bilgi bankalarını aradık fakat CobLabs adı altında Hong Kong da bir yer bulamadık. Domainlere baktığımızda COBLABS.COM adlı domain kaydı bulduk bakın şu işe ki domain sahibi ITC Yeni Delhi çıktı. Artık aktif olmayan site 8 dolara satın alınabiliyor.
sertifikalarının sadece mağazada kullanıldığını ve tüketicinin ilgilenmediğini belirtti.
ITC Kimdir? Daha sonra “International Trading Corporation’a ” baktık. Limited bir şirket olarak yer almıyor. Sadece adreslerini bulduk. Faturalarında vergi numaralarını bulabildik. Fakat bambaşka bir adrese aitti. Adres iş yeri adresi değil bir ev adresiydi.
Eğer durum buysa CVD üreticisi ya da tüccarı basitçe sentetik bir taşı kesip parlatıp sertifikadaki standartlara uyacak şekilde aynı ağırlık ve ölçülerde bir taş yapabilir. Moses “Bunun daha önce yaşandığını biliyoruz” diyerek kabul etti.
Belki, ve sadece belki birkaç tane hilekar çabuk para kazanıp ortaya çıkınca kaçmak istedi. Ya da serbest çalışıyorlar. Bu sahtekârlığın arkasındaki daha büyük bir firma için. Gerçek olan bir şey varsa, o da banka. YES Bank LTD. Hindistan’ın en büyük 5.bankası ve yıllar önce kuruldu. En azından hesaplar gerçek gözüküyor. Bankayla iletişime geçmekten kaçındık ve henüz elmaslar için faturamızı ödemedik. Kendi bankam, DIB’nin aniden elmas alımı yapmak istemesini öğrendikten sonra beni uyardı. Eğer satın alacağım ürün sahteyse ve satıcılar yasal olmayan aktivitelerden şüphelenirse Hint para kaçakçılığı otoritelerinin hesabı paramla birlikte dondurması olasıydı. Bir hiç için para ödemiş olabilirdim. Şüpheler ve Sahtecilik Planı Moses bir süredir GIA sertifikalarının elmaslarından ayrı dolaştığının farkında olduğunu doğruladı. Çoğu tüccar GIA 142 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Bir kuyumcu “Suyolu bir bilezik sattığınız zaman, alıcı, üstündeki her taş için bir dolu GIA sertifikası almıyor” diye açıkladı. Dışarıda milyonlarda gerçek GIA sertifikası var. Bunların farklı kişiler tarafından alınıp dağıtıldığını bilmek çok zor.
Diğer bir seçenek ise GIA web sitesine gidip rastgele sertifikalar seçmek ve bunlara göre CVD elması üretmek. Elmasın üzerindeki baskı, sahibi ve alıcıyı sertifika olmadan da elmasın kalitesini ve karakteristik özelliklerini doğrulamayı sağladığı için sertifikaya ihtiyaç olmuyor. Ve tabii sahte sertifikaların basılması da bir olasılık. Bu da bizi Rolex benzetmesine geri götürüyor: sahte saatler ve sahte belgeler. GIA İçin Açık Seçenekler DIB tarafından yapılan bu bilgilendirme büyük bir buz dağının
sadece görünen yüzü de olabilir. Her türlü pratik sebep için, bu araştırma yüzlerce hatta binlerce GIA sertifikalı gizli sentetik elmasın gerçek elmaslarla aynı kodlarla sirkülasyonda olduğu anlamına gelebilir. Bazı ikiz taşlar sentetik ya da başka bir benzeri olabilir. Ya da sadece sentetik bir elmasın gerçek elmas ölçüleriyse kesilmiş olması olabilir ki daha önce de belirttiğimiz gibi bunun olmuş olduğunu biliyoruz. Bir Gözetim Zinciri Oluşturmak? İş gözetimi kontrol altına almaya geliyor. Buna GIA sertifikasyonu da dâhil. Ortalıkta dolaşan bu sahtekarlığı engellemek için fikirlerden biri de her GIA sertifika sahibi için bir üyelik sistemi. Bu demek oluyor ki çoğu üründeki gibi, alıcı detaylı bilgilerini kaydetmek durumunda kalır. Elmas endüstrisi böyle bir harekete büyük ihtimal şiddetle karşı çıkar.
Belki daha büyük ölçekli mallar için pilot bir proje düşünülebilir. Yine de sonuç olarak GIA için ticari fayda-maliyet analizi ortaya çıkıyor. GIA elinden gelen her şeyi markasını korumak için yapmak zorundaki bu bütün elmas endüstrisi için de en iyisi olacaktır. Endüstri, polisi işe dâhil etmekte genellikle kararsız, fakat bu FBI ve Hindistan’ın Merkezi İstihbarat Direktörlüğü’nün dâhil edilmesi gereken bir şey. FBI, Hint polisi ve avukatlar yasal süreçlerle izole vakaları çözseler de bu süreç kendi kendini çözemez. Endüstri ve GIA’nın neler yapacağını göreceğiz. Bu ortalarına doğru mutlu sonu görebildiğimiz bir film ya da roman değil. Bu hikâye daha yeni başladı. Bizimle kalın.
Altın Dünyası HABER
NEWS
İhracatta kullanılan pırlantaların değer bildiriminde standardizasyonun sağlandığını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık; iç pazarda bu standardizasyonu sağlamak konusunda oda ve derneklerin sorumluluk almasını istedi.
T
ürkiye’de satılan pırlantaların değerlerinin bildirilmesinde çok ciddi sahtecilik vakalarının yaşandığını belirten Atayık, il ve ilçelerdeki kuyumcu oda ve derneklerinin, en az altın ayar kontrolü kadar pırlantaları da kontrol etmeleri gerektiğini söyledi. Dünyanın en önemli markalarından birisi olan Volkswagen’in emisyon değerlerinden manüplasyon yapmasının yarattığı sıkıntıyı anımsatan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, ürün kalitesinde ayar/karat standardizasyonunun önemine vurgu yaptı. Ürün kalite kontrolünün iptidai usullerle yapıldığı dönemlerde yapılan hatalara dikkat çeken Atayık şunları söyledi: “MİB olarak ülke ülke dolaştık ve bazı ülkelerde karşılaştığımız gerçekler bizi üzdü. Bize taahhüt edilenden düşük ayarda takı ürettiğimizi bu nedenle bizden ürün almayacaklarını söylediler. Bunun değiştiğini anlatmakta zorlandık ama bazı pazarlarda bu konuda yeniden güven tesis ettik. Bunu da dünyanın her yerinde geçerliliği olan uluslararası sertifikasyon ile sağladık.” Eski dönemlerde altın ürünlerinde yaşanan bu sorunun bugün değerli taşlarda yaşandığına dikkat çeken Atayık, ihracatta bu sorunun aşıldığını; Elmas Borsası üzerinden tedarik yapıldığı sürece bu riskin ortadan kalkmış olacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: 144 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Düşük ayar altın satmakla, yanlış bilgi vererek pırlanta satmak arasında fark yoktur ‘’Uzun yıllar önce gerekli kontrol sistemlerinin kurulmadığı dönemde, düşük ayarlı altın konusunda çok ciddi sahtecilik olaylarına tanık olduk. Aynı durum şimdi pırlanta için geçerli. Kuyumcu esnafı bilerek ya da bilmeyerek bu suçun bir parçası olma tehlikesi ile karşı karşıya. Önceden 22 ayar bilezik alıp ayara verdiğinizde 800 hatta 700 milyem dahi geldiğini görüyordunuz. Şimdi de G renginde VVS1 bir taşı alıp laboratuvara gönderdiğinizde taşın K renginde SI olduğunu görüyoruz. Ya da laboratuvar ortamında geliştirilmiş bir sentetik pırlantanın doğal pırlanta olarak satıldığına tanıklık ediyoruz. Bu iki olayın birbirinden farkı yoktur. İkisi de dolandırıcılıktır.’’ Oda ve derneklere önemli görevler düşüyor ‘’İl ve ilçelerdeki kuyumcu oda ve dernekleri uzun yıllardır rutin olarak bölgelerindeki perakende mağazalarda altın ayar kontrolü yapıyorlar. Ancak ne yazık ki birkaç oda dışında pırlanta kontrolü yapılmıyor. Oda ve derneklerin bu konuda mutlaka çalışma yapmaları şart. Pırlantada yaşanan sahtecilik vakaları, altında yaşanan düşük ayar vakalarından çok daha fazla miktarda. Oda ve dernekler bu konuda kamu kuruluşu statüsüne sahip İstanbul Gemoloji Enstitüsü’nden destek alabilirler.’’
Oda ve dernekler bu konuda kamu kuruluşu statüsüne sahip İstanbul Gemoloji Enstitüsü’nden destek alabilirler. Mustafa ATAYIK
In addition, the entire diamond industry – from mining
more sustainable (See our publication Jewellery chai
Under these difficult market circumstances people mi
Altın Dünyası HABER
with natural ones although detection equipment make
confidence have been major assets next to the fact th
Hiçbir şey sonsuz değil valuable.
mond Sector Outlook - Nothing is forever… - 19 January 2016 The arrival of lab-grown diamonds has also challenge
diamond prices could only increase because of suppl
strong Asian demand. After the global financial crisis,
based on these assumptions. Since 2006 annual diam Dünyanın en önemli finans kurumlarından biri olan ABN AMRO Elmas Sektör is 0.2 gram) has declined by 28%, or on average by 3 Görünümü raporu yayınladı. Dünya pırlanta endüstrisi ile ilgili önemli analizlerin yer sharp drop following the global financial crisis and rec aldığı raporda sentetik pırlantalar ile ilgili kısımlar dikkat çekici.
H
içbir şey sonsuz değil Pırlanta endüstrisi yol ayrımında. Sektörün değişimine sebep olabilecek kuvvetli emareler mevcut. Bu raporda değişimin endüstri için yeni bir şey olmadığını görüyoruz. İlave olarak önümüzdeki yıllarda sektörü etkileyecek iki ilave faktörü tanımlayacağız. Kazan-Kazan prensibinden, sıfır kazanca giden fiyat rekabeti Endüstri karşılıklı kazançtan, sıfır toplamlı kazanç oyununa doğru ilerlemiş gözüküyor. Endüstrinin maden alanındaki oligopolik yapısı, ham elmas fiyatlarının parlatılmış elmas fiyatlarına göre daha yukarıda kalması talepte hayal kırıklığı yarattı. Bu durum özellikle ortada kalan üreticileri, ham elmas ticareti yapanları ve parlatılmış elmas ticareti yapanları zor duruma soktu. Sonucunda ortada kalan kesim üreticileri zorluyor. Bir sonra olacak şey ise üreticilerin cevabına bağlı. Üretimi kısıtlayabilirler. Bu işe yarayacaktır. Ama yine de fiyat rekabeti ve şeffaflık kaçınılamaz olacak. Orta segmentteki baskı Herhangi bir durumda, orta segmentteki baskı göze alındığında, etkisini sadece güçlü firmaların atlatabileceği bir borç konsolidasyonu olacak gibi görünüyor. Bazı güçlü perakendeciler orta segmentteki baskıyı daha da fazlalaştırıp zincirde yükselebilirler. Bu durum perakendecilerin sürdürülebilirlik gereksinimlerini de karşılaya-
Nothing is forever…
cak. Bir şekilde orta segment elmas sektörünün dışında bırakılmış oluyor. Kısacası elmas tedarik zincirinin kısalacak olması büyük bir Introduction olasılık.
sürdürebilirliğe odaktan gelen daha büyük bir rol var. Hiçbir şey sonsuz değildir…
Çin ve Asya’nın geri kalanınGiriş dan gelecek güçlü bir talebe hazırladılar. 2010-2014 Elmas endüstrisi bir dönüm The diamond industry isnoktasında. at a cross-road. In the recent years, rough diamond pr Son yıllarda ham periyodunda Çin’de çok Tedarikçilerin azalan gücü mücevherci elmas fiyatları, parlatılmışthan sayıdaki risen more sharply less severely polished pricesdolu as end demand Bu etkenler sonuçta alım or fallen stoklarla hazır olma şansına fiyatlara göre son talebin gücünün yükselmesi ve sahiplerdi. arz in 2015, the disappointed. Evenilethough roughaltında diamond haveSonucunda come down beklentilerin olması-prices tedarik gücünün azalması nın ardından ya daha sert bir geçici olarak artmış ve bazı tedarikçileri daha fazla expensive compared toşekilde polished prices. As a result, the middle part oyuncular arasında isteğin bu of the supp yükseldi ya da çok rekabete sürükleyecek. Tek oranlarda gideceği algısını hafif azaldı. 2015jewellery yılında gecede olmayacak bu deği-traders, as rough diamond cutters, manufacturers and polished diamo yaratmıştı. Bu iyimser bakış ham elmas fiyatlarının şimler oyuncuların iş modelyükselmenin seferlikcredit condition azalmasına parlatılcome under severe stress. Thisrağmen has not been helped by tek tighter lerini uyarlamaları için olduğu ve yeni açılan kuyummış elmas fiyatlarından daha zaman tanıyacak. Asia positioned themselves stronger from Chinaaçılıp and the rest of As cu dükkânlarının yüksekfor fiyatlara satılıyor.demand kapanması, Çin ekonomisinSentetikler endüstriyi baş Sonuç olarak tedarik zinciri(2010-2014) many newnin jewellery shops were opened in China allbirrequiring to b deki yavaşlama etkisiyle aşağıya götürebilir? orta kesimi -ham elmas sona geldi. creating the impression tüccarları,was kesiciler, takı Uzun dönemde stocked. Asdeğişime a result, demand boosted temporarily, zorlayacak başka bir etken de üreticileri ve işlenmiş elmas Genel Elmas Fiyatları players that stronger demand structural. tüccarları-was çok ciddi bir baskı This optimistic view of the world labroratuvarda üretilen Endeksi ortamındalar. Özellikle elmaslar. abrupt end driven by the realisation that the demand from the opening Bunlarınresulted yanı sıra bütün sıkılaşan kredi koşullarının endüstrisi -madenden Laboratuvarda üretilen olumsuz etkisi ortam hiç inelmas jewellery shops was a one-off, theileslowdown the Chinese economy and the a perakende satışa- sürdürebilir elmasların uzun süreçte oyna- kolaylaşmıyor. Asya’daki olma baskısı altında. Bu zor yacakları peak supply ve perakendeciler kendilerini campaign in China. pazar şartları altında insanlar
Diamond Prices Overall Diamond index Index
180 170 160
150 140 130 120 110
100
04
05
06
07
08
09
10
11
12
13
14
15
Diamond Prices Overall Index Source: PolishedPrices.com
146 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
In addition, the entire diamond industry – from mining to retail – is under pressu
embrace them and recognise that bold adjustments need to be made. Another strategy could be to search for the niche in the market or to negotiate better prices from the miners. In this report we show that change is not new to the industry. In addition, we define two crucial forces that will have a lasting impact on the industry.
sentetik ve doğal elmasları birbirine karıştırma dürtüsüne sahip olabilir, ekipmanlar bunları ayırt edecek kadar iyi olsalar bile. Elmasların benzersiz ve nadir olmalarının dışında güven en önemli şey haline gelmiştir.
Millions
4
düşmedi. Sonucunda orta segmentteki pay düştü. In percentage Üretici ve tüccarların stoklarının aratması likiditeyi etkiledi. Kredi koşullarının sıkılığı da buna yardım Alrosa etmedi. Sonucunda orta De Beers segmentteki partilerin Rio Tinto arasındaki akıcılık koşulları Dominion Laboratuvar elmaslarının Petra Diamonds gittikçe zayıfladı. Endüstri çıkışı önceden düşünülen Other karşılıklı kazanç ortamından elmas fiyatlarının tedarikin sıfır toplamlı oyuna geçmiş zirveye ulaşması ve Asya’dan gözüküyor. Orta segmentteki gelen taleple sadece artacağıbu şirketlerin büyük bir na dair düşünceye meydan Source: Company reports, Kimberley global production data parçasının kapitali envanterokudu. Global ekonomik de askıda duruyor. Buna ek krizden sonra bu düşüncelerle Madenler yarışarak son dönemdeki olarak kar edilemez ticaret ve Changes in the past… elmas fiyatları sert bir yüksek baskı ortamında belli üretimden kaynaklı limitli De Beers ve Alrosa endüstriSince the 1980s, the industry has transformed itself from a monopoly, with De Beers being the yükselişteydi. 2006’dan beri deki fiyat belirleyen şirketler. bir pazar payını elde tutmak. isteği de var. sole supplier of diamonds, to an oligopoly. There were three important alıcı developments that Ham yıllık elmas üretimi karat Bunun sebebi endüstride Kalite ve reklamda yarışarak tüccarları, üreticileri ve triggered this change in industry structure. For a start, newcomers entered the market as Alrosa bazına %28 azaldı, genel karşılıklı kazanç ortamının belirli bir pazar payını elde parlatılmış tüccarları ilk önce and Rio Tinto acquired diamond mines. large buyer started to exercise its power. ortalamaya göre de %3. artıkMoreover, olmaması.a Geçmişte tutmaya çalışıyorlar. Buna envarterlerini bitirmeleri This dominant buyer/manufacturer ham changed the industryelmas dynamics by closing agreements with Krizden kaynaklanan ve ve parlatılmış rağmen yok edici fiyat gerek ki tekrar ham elmas other miners to get supply directly without involvement from De Beers. This was in an düzeltme üretimini düzeltsek savaşına girmiyorlar bu fiyatları aynı anda artıyordu. alabilir duruma gelsinler. environment when De Beers was under pressure from competition watchdogs to reduce its grip bile ortalama hala %1 Bunun sonucunda bütün durumun iki firmanın da Diamond Sector Outlook - Nothing is forever… - 19 January 2016 on the diamond sector. As of these developments, De Beers’ market share dropped azalmış oluyor. LaboratuvarOrta segmentteki parlatışmış iş yapmaya devam gelirlerini indireceği için. a result endüstri da üretilen elmasların arzı sharply fromfirmalar 90% in 80s to 26% in etmek 2015 (iniçin volume elmas fiyatlarından köşeye yeteriterms). kadar Geri kalan ise genel gelecek yıllardaki tedarikteki olarak onların takipçileri. sıkışan oyuncu sayısı arttıkça kazandı. Fakat 2011 yılındadüşüşü telafi edebilir. ettiriciSome güçlerin Currently, the diamond industry haskitwo dominant suppliers: De Beers acele and Alrosa. otherdestek zirve noktasından sonra Satış Kanalları olabileceklerinin sonucuna suppliers operate in niche markets parlatılmış such as veryelmas large fiyatları stones and fancy coloured stones. For Elmas sektöründe Diamond Sectortemelli Outlook - Nothing forever… 19 January 2016 oldukça düştü. Bunun nedeni vardılar. 2015’te De Beers’ın example:isdeğişim Yaklaşan için- bir değişimler önümüzde çünkü Miners Sightholderları oldukça fazla Asya’dan gelen arzınofbeklenbaşlangıç vardır the Argyle mine of Rio Tinto accounts for 90% pink diamonds kritik güçler değişime işaret Production in millions of carats ürünü vadeledi, daha önce bu tinin altında kalmasıydı. Recent discoveries of large white diamonds in Karowe mine of Lucara (1,111 carat, De Beers ve Alrosa’nın ediyor. Şu an güçlü kurumlar kadar büyük ölçekte olmayan carat 374 carat) Aynı süreçte ham elmas stratejileri kalite veand algıda 200 813 bu değişimlere kucak açacak bir şeydi. Geçmişte De Beers isehas eşitbeen ölçekte the Letseng mine of Gemfiyatları diamonds one of the largest supplier of large olmaları ve yapısal olmama150 ile olan ilişkilerini zedeleyediamonds larını umut etmeleri muhteceklerini düşündükleri ve Miners 100 the Cullian mine of Petra diamonds supplies very rare blue diamonds mel. Endüstri bu değişimlerle gelecekteki tedariki riske Production in millions of carats ne kadar uzun süre savaşmaya 50 atacağı konusunda daha kalkarsa yolun sonunda daha 200 endişelilerdi. 0 acı verici bir hal alacak. Bu 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 150 durumda en iyi seçenek Tedarik zincirindeki Alrosa De Beers (Anglo America) 100 değişime kucak açma ve gelişmeler Dominion Diamond Harry Winston (now Dominion) Rio tinto Petra Diamonds yapılması gereken net De Beers ve Alrosa üreticile50 Other değişikliklere gitmek. Başka rin ve tüccarların karşılaştık0 Source: Company reports, Kimberley global production data bir seçenek de pazarda bir ları zorlukları anladı ve 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 boşluk bulmak ya da madenonlara bir sonraki tedarik Alrosa De Beers (Anglo America) lerle daha iyi fiyatlar için dönemini vadelemek için De Beers and Alrosa are price setters in the industry. They compete on quality and perception Dominion Diamond Harry Winston (now Dominion) pazarlık yapmak. Bu raporda (advertisement) Rio tinto Petra Diamonds teklifler Seçili müşterito achieve and keep a substantial market share. However, theyyaptı. are not Other değişimin bu endüstri için leri için 2015’te The ayrıca %15 engaged in destructive price wars as this would ultimately lower both firms’ revenues. other yeni bir şey olmadığını Source: Company reports, Kimberley global production data düzeyinde fiyatlarını azalttı. suppliers are mainly followers. gösteriyoruz. Ek olarak Bu adımlara çok büyük endüstride etkili olan iki gözükse ve De Beers and Alrosa are price setters in the industry. They compete on quality bile and üretici perception Sales channels gücü tanımlıyoruz. tüccarlar üzerindeki baskıyı (advertisement) to achieve and keep a substantial market share. However, they are not In % azaltmak için yeterli olmadı. Madenlein Pazar Payı 2014 engaged in destructive Sales channels price wars as this % would ultimately lower both firms’ revenues. The other Şuanki fiyatla üreticiler ve suppliers mainly followers. De Beers areGlobal sightholder sales 90% Şuan elmas endüstrisi iki tüccarlar hala büyük ölçekli Auction 10% dominant tedarikçiye sahip. alımlarda yetersiz geri dönüş Alrosa Long-term contracts 70% De Beers ve Alrosa. Diğer Sales channels görüyorlar. Bütün umut Auctions, spot transactions 30% tedarikçiler de çok büyük In % International auctions Stones larger than 10.8 carats gelecek arzın stok problemini taşlar ya da fancy renkli taşlaRio Tinto Selectchannels diamentair programme 70% Sales % bu yıl çözeceği yolunda. Specialsightholder invitation, Tender 30% rın niş pazarlarında çalışıyor. De Beers Global sales 90% Fakat hayaller ve gerçekler Tender Auction 10% Stones larger than 10.8 carats Mesela Rio Tinto pembe farkı olabilir. Geçmiş ve Dominion Preferred customers 100% Alrosa Long-term contracts 70% elmasların %90’ını tedarik pazar dinamikleri yeni Auctions, spotRapaport transactions 30% Source: Company reports, ediyor. Market share miners in 2014
Millions
4
NEWS
International auctions Stones larger than 10.8 carats Select diamentair programme 70% SAYI 123 • ALTIN DÜNYASI 147 …are a prelude upcoming Specialtoinvitation, Tender changes… 30% Stones larger 10.8 carats The strategyTender of De Beers and Alrosa to compete onthan quality and perception in order to Rio Tinto
reach 100 million carat in production in 2034 (see graph below). Even if the ac
parçalar için fiyatlar biçilmeden önce var olan stokların boşalması gerektiğini gösteriyor. Tüccarlar ve üreticiler ellerindeki parçaları belki de daha da düşük fiyatlara satıp likiditeyi devam ettirmek zorunda kalabilir. Kısaca ham ve parlatılmış elmas fiyatları düzelmeden önce biraz daha düşmek zorundalar çünkü böyle bir envanterin askıda kalması ham alışını durduracaktır. Bazı güçlü parkende şirketleri zincirde aşağı inmeye devam ediyor. Başka bir deyişle tedarik zincirini kısaltacaklar ve orta segmentin bir kısmını elemine edecekler.
only be half of the projections, it would already have a material impact.
Diamond mining and Grown diamond production Production in millions of carats, 2015-2034 are forecasts
Millions
Altın Dünyası HABER
200 160 120
80 40 0
06 08 10 12 14 16 18 20 22 24 26 28 30 32 34 Base scenario mining production Frost & Sullivan Grown Diamond production
Source: ABN AMRO Group Economics (base scenario), Frost & Sullivan (Grown Diamond production)
Fiyat rekabetini yönetmek Peki, bu De Beers ve Alrosa için ne anlama geliyor? Ham akışının artması da gerekiyor. var üretimi elmasların iyi renkli kristallerin üretilLab-grown diamonds will have many advantages. However, they currently hav elmaslar için yeterli arzın Sonucunda fiyatlar düşük zamanla daha fazla kabullemesi hala zor ve pahalı. Yıllık olmadığı henüz keşfedilmemaliyetle daha verimli nilmesi. Bu elmaslar doğalla-of being elmas üretiminin %0.5’ini shortcoming. They miss the crucial feature rare and unique. There wi miş bir bölgeye girdiler. Bu olacağı için üreticileri yeni rıyla aynı kimyasal içerikleri laboratuvar üretimi elmaslar 5 diplere Diamond Outlookbir - Nothing is forever… - 19 January 2016 between the perception being rare and on Fakat the one hand and being s en kadarSector hissedilecek baskı altına sokacak. veof fiziksel özellikleri ile unique sağlıyor. ilerlemekte ve stratejilerini gözden Daha bir politikayaOn the doğallarıyla birebir aynılar. olan teknoloji üretim masraf-a crucial role moreşeffaf affordable. other hand, the marketing strategy plays geçirmeleri gerekecek. geçmek daha önemli zorlukSadece insan yapımı. Bu larını azaltarak daha doğal Madenciler fiyatları destekle- ları coming years, it is unlikely will push natural diamonds da getirecek sebeplethat dahalab-grown sürdürülebilir diamond ve taş kalitesinde ve büyük mek için üretimi azaltacak çatışma çıkarması zor. kristallerin üretimini ucuz(see graph above). challenge for the 'natural diamond’ industry is to make prices, they have come toThe the conclusion that bundling forces may actually be supportive. In Sentetikler sektörü baş bir strateji izlemeye başladı. Günümüzde laboratuvarda laştıracak. Şuan laboratuvar aşağıya çevirebilir 2015, the sightholders of De Beers deferred adoğal substantial of goods, which has not been Bu kısa bir süreliğine de olsa fakatto taş amount üretimi elmaslar doğallara regarding the 'pipeline' yapılmış integrity somewhat mitigate the sustainability marke experienced before on such a wide scale. In the past sightholders were more concerned that ve Değişime sürükleyecek başka kalitesinde taşlara rastlamak işe yarayabilir. Üretimi kıyasla %20-30 daha ucuz lab-grown diamonds. However, lab-grown diamonds will likely gain market sha deferring goods hurt their relationship with Beers that would risk future önemli bir etken de would laboratuarttırmak için nakit para mümkün. Yine de De büyük veand arasıthey daha da fazla açılabilir. supply.
market, cultured pearls have overtaken natural pearls, though this was also th Developments in the diamond pollution, supply chainwhich
made natural pearls extremely rare. The same can occur for
market. If natural diamond deposits are exhausted or there is a broader accep
grown diamonds, lab-grown diamonds will gain market share. This will result i entering the market at the expense of the current suppliers.
It should come as no surprise that the current suppliers of natural diamonds a
more dominant role for lab-grown diamonds. For example, Element 6 is a divi
Source: ABN AMRO1, * not exhaustive list of names
148 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
De Beers and Alrosa have acknowledged the challenges the manufacturers and dealers are facing and have given them the opportunity to defer allocations of the supply to the next supply
ensure controlling their sustainability requirements. In a way, they partly cut out the middle
segment of the diamond sector. So it is very likely that the diamond supply chain will shorten. NEWS
Diamond Sector Industry Forces
Source: ABN AMRO, Porter2, * not exhaustive list of names
Laboratuvar elmaslarının pazar oranını ele geçirip geçiremeyeceği ise tüketicinin tavrına bağlı.
…leading to competition on price
nolojideki gelişmelerden sahip. Gelecek yıllarda girmesini sağlayacak. What does this mean for De Beers and Alrosa? They have entered uncharted territory as there kaynaklı. Fakat danışmanlık laboratuvar elmaslarının elmas mayFrost not be theirelmasları rough diamonds. directly felt intedarikçilerinin their bottom firması & enough Sullivandemand for doğal tahttan This will beDoğal daha dominant bir laboratulinelaboratuvar and a strategy review will indirmesi likely be the result. It would appear that the miners have recently 2034’te üretimi pek de olası değil. var elması rolüne hazırlıklı adopted a strategy of reducing output in order to support prices. Lower output could work for a elmasların 100 milyon karat Doğal elmas sektörünün en Elmas madenlerindeki pozisyonda olmaları şaşkınlık while at least. More likely in our view is that the need to generate cash-flow leads to an increase üretimi seviyelerine geleceğibüyük sorunu elde etme üretimin yılda %1 azalmasını ni öngördü. yaratmamalı. Mesela De to in production again. As a result, prices will come under renewed pressure forcing producers Gerçek üretim yollarının dürüstlüğü hakbekliyoruz sebebi ise var olan öngörülenin Beers’ın Element 6 bölümü olsa and bilelower costs. kında Pressure adımlar atmak increase yarısı efficiency to movevetobir more transparency will, ultimately, also madenlerin tükenmesi ve yeni çok büyük bir etki yaratmış laboratuvar elması üreten bir present significant challenges.şekilde laboratuvar üretimi madenler bulmaktaki olacak. elmasların pazarlama strateji- bölüm. Element 6’nın şuan başarızlıklar. Aynı zamanda De Beers’ın doğal elmas si olan sürdürebilirliği …and lab-grown diamonds can turn the industry up-side-down laboratuvar üretimi elmas Doğal ve sentetik üretimi bölümünü içten içe yok azaltmak. Yine de laboratuvar Another force that will most likely lead to change, albeit in the longer term, is wider acceptance üretimi büyük hızla artacak. etmeye izni yok sadece ticari Laboratuvar üretimi elmasla- üretimi elmasların pazar of lab-grown diamonds. These diamonds possess the same chemical composition as their Şu anlık pazar payının nasıl segment için çalışıyor. rın birçok avantajı olsa da payını arttırması kaçınılmaz. artacağı öngörüleri net ve kaybettikleri en önemli nokta İnci pazarında kültür incileri- Rusya’da da şuan büyük bir kolay değil laboratuvar elması üreticisi eşsiz ve nadir olmamaları. nin doğal incileri arkada 2 According to Michael Porter there are five forces in an industry namely power of supplier, power of buyers, industry entrants, substitutes and degree of competitive tekbulunmakta (Tairus). LaboraEşsiz ve nadir olmanın bırakması gibi. Bunun inbir rivalry. The developments of these forces and more importantly how they relate to each-other define the structure the industry. tuvar üretimi elmaslar sektöre algısıyla sürdürülebilir ve nedeni kirlilikten kaynaklı giriş masrafını azaltıyor. daha ucuz olmanın algısı olarak doğal incilerin nerearasında ciddi bir deyse bulunamaz hale Kısacası laboratuvar üretimi çatışma gelmesi. Aynı durum elmas elmasların geliştirilmesi kaçınılapazarının başına da gelebilir. endüstriye giriş masrafını maz. Eğer doğal elmas rezervleri azaltacak, toplam elmas Diğer biterse ya da laboratuvar tedarikini arttıracak ve doğal taraftan üretimi elmaslar benimsenir- elmaslara daha fazla baskı pazarlama se, laboratuvar üretimi elmas yaratacak. Bu da elmas stratejisi pazar payı kazanacak. Bu da endüstrisinde çıtaları arttıraburada pazara yeni tedarikçilerin cak. kritik bir role
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
149
Altın Dünyası HABER
NEWS
DiCaprio’dan Sentetiklere Yatırım
W
orld Diamond Mark Foundation Başkanı ve CEO’su Alex Popov, ünlü aktör Leonardo DiCaprio’nun ve diğer ünlülerin son dönemde sentetik elmas üreticisi ‘Diamond Foundry’ye yatırım yapmasını GemKonnect tarafından yayınlanan bir yazıyla haklı çıkarıyor, ‘Halkla ilişkiler ve şahsi reklam açısından çok iyi ajanslarının sofistikelikleri ve vizyonunu saygıyla selamlıyorum.’ derken doğal elmas endüstrisinin cevabı en iyi şekilde savunma ve en kötü şekilde histerikti dedi. JCK’den Rob Bates’in elmas endüstrisinin özellikle Afrika’daki elmas ticaretine bağlı Botswana gibi ülkelerin ekonomileri için kritik rolü olduğunu anlattığı açık mektubunun mantıklı olduğunu ve önemli problemlerden bahsettiğini ekleyen Popov, “Ben ve benim gibi endüstriden birçok kişi seninle Rob.” dedi. Aynı zamanda Moskova Elmas Borsa’sının başkanı olan Popov, “Endüstrimiz dünyanın gözünde önemsiz bir hal aldı. Gözlerinde bizler büyük harcamalar yapan, genelde şüpheli arka planları olan, sahtekâr, arkadan bıçaklayan, soykırım ve terörizmden sentetik ve gerçek ürünleri karıştırıp kar etmeye kadar her
150 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
türlü günahı işleyecek isimlerin gölgelerdeki hizmetkârlarıyız. DiCaprio neden bizi dinlesin? Neden kendisini mükemmel şekilde güvenli ve temiz, büyük ihtimalle kar edilebileceği bir teklifle ilişkilendirmektense bizle ilişkilendirsin? Kendinizi onun yerine koyun ve dürüstçe cevap verin.” dedi. Popov, doğal yollarla çıkarılan elmas ticareti için iyi haberler olduğunu da söylüyor. $100 milyon değerinde ciddi insanlardan ciddi bir girişim için yatırım demek, bu insanların hiç bir şekilde dolandırıcılık ve bağlantılı işlere bulaşmayacağını, bu nedenle teknoloji geliştikçe ve üretim kapasitesi büyüdükçe sentetik elmasların ileri dönemde daha fazla ucuzlayacağı ve rekabet için yaratılacak ortamda ‘doğru hamlelerle kazanacaklarını’ ekliyor.
Investment to Synthetics
W
orld Diamond Mark Foundation Chairman and CEO Alex Popov says the recent decision of actor Leonardo DiCaprio and other celebrities to invest in the synthetic diamond manufacturer Diamond Foundry is justified in some respects in an article published by GemKonnect, praising it as “an excellent PR and self-promotion decision and I salute their agents’ sophistication and vision.” He said the response of the natural diamond industry was “ defensive at best and hysterical at worst, although JCK’s Rob Bates wrote an excellent open letter which was logical and raised important issues. Mentioning the crucial role diamond industry has on economic stability in African countries such as Botswana that depend mostly on diamond trade. “I’m with you, Rob and so are most of the others in the industry.” Popov, who is also the president of the Moscow Diamond Bourse, claims that “our industry has
become irrelevant in the real world. In its eyes we are at best the shadowy servants of some big spenders, who themselves are often of dubious background, and at worst — dishonest back-stabbing pedlars capable of all possible sins, from exploiting ethnic cleansing and terrorism to mixing synthetic and real products for profit. So why should DiCaprio listen to us? Why should he refuse a perfectly sound, clean and potentially profitable offer and associate himself instead with ‘those fellows’? Put yourself in his place and give an honest answer.” However, Popov says there is good news for the natural mined diamond trade. The investment of $100 million by serious people in a serious venture “means that that they will not engage in all sorts of cheating, mixing and other unsavory activities and that it will lead to technology improvements and production expansion, “making synthetic diamonds cheaper in the long run” and creating a level field for competition “where we are certain to win if we play it right.”
Baget-İş
Sentetikler Altın Dünyası HABER
NEWS
Fırsat mı? Tehdit mi? Synthetics. Opportunity or Threat?
Global mücevher endüstrisi bu sorunun cevabını arıyor. Sentetiklerin geleceğini bu soruya verilecek yanıt belirleyecek. Eşsiz ve nadir olmanın algısıyla sürdürülebilir ve daha erişilebilir fiyata sahip olmanın algısı arasında ciddi çatışma yaşanması kaçınılmaz. Bazı uzmanlar sentetiklerin doğal pırlantanın yerine geçemese bile ciddi bir pazar payına sahip olacağına kesin gözüyle bakarken, ABN AMRO’nun hazırladığı raporda 2034 yılında dünyada madenlerden çıkarılan doğal pırlantalar ile laboratuvarlarda üretilen pırlantalar eşit miktarda olacak. Peki ülkemizde sentetiklerin geleceği konusunda yapılan tahminler ne yönde? İşte sektörün önde gelenlerinin bu konudaki görüşleri. 152 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR
NEWS
Sektör Sentetikler gerçeğini kabul etmeli ve dürüst olmalı
Nusret Altınbaş, Assos Yönetim Kurulu Başkanı
Laboratuvar ortamında pırlanta üretmiş olmak kötü bir şey değil. Ancak bunların doğal pırlanta olarak beyan edilerek pazara sokulması son derece yanlış. Düşünün ki Konya’nın bir ilçesindeki kuyumcu, kullandığı stok takip programında pırlantalarına sertifika verebiliyor. Uluslararası geçerliliği olan sertifikalara yönelmek gerekiyor.
Laboratuvar ortamında üretilen pırlantalarla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Assos Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Altınbaş, sentetiklerin fırsat mı yoksa tehdit olarak mı algılanacağına pazarın karar vereceğini belirtti. Nusret Altınbaş yaptığı değerlendirmede bu süreçte özellikle sahtecilikle mücadele konusuna odaklanılması gerektiğini ifade etti.
S
entetikler uzun zamandır gündemde. Türkiye’de de son zamanlarda sürekli konuşulan bir konu. Özellikle son 1-2 yıl içinde özellikle yanlış beyan edilerek pazara sokulan sentetikler sektör için problem teşkil ediyor. Pek çok firmamız son derece iyi niyetli olmasına rağmen farkında bile olmadan bu kirli ticaretin bir parçası konumunda. Aynı şekilde pek çok perakendeci de her ne kadar iyi niyetli olsalar dahi nihai tüketicilere istemeden de olsa bu taşları sattılar. Burada vurgulamak istediğim konu dürüstlük. Laboratuvar ortamında pırlanta üretmiş olmak kötü bir şey değil. Ancak bunların doğal pırlanta olarak beyan edilerek pazara sokulması son derece yanlış. Asıl odaklanmamız ve çözmemiz gereken konu pırlantada doğru beyandır. Bu sadece sentetiklerle alakalı bir konu değil. Pazarda çok sayıda firmanın taşların özelliklerini doğru beyan etmediklerini ve bunları geçerliliği olmayan sertifikalarla sattıklarını gözlemliyoruz. Bu son derece sakıncalı bir durumdur. Düşünün ki Konya’nın bir ilçesindeki kuyumcu, kullandığı stok takip programında pırlantalarına sertifika verebiliyor. Uluslararası
geçerliliği olan sertifikalara yönelmek gerekiyor. Pazarda haksız rekabet sözkonusu Sektörde pek çok firma bu konuda bilgi sahibi ve son derece hassas. Ancak bazı firmalar bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu kirli oyunun bir parçası durumundalar. Taşların değerlerinin olduğundan daha yüksek gösterilerek sertifikalanması haksız rekabete sebep olmaktadır. Sentetiklere karşı direnmek yerine bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor Dünyada sentetikler gerçeğinin kabul edilmesi gerekiyor. Sentetiklerin pazarda ne derecede kabul göreceğini tüketici talebi belirleyecek. Buradaki önemli nokta doğru beyan. Doğru beyan edilmesi ve sertifikalanması koşuluyla sentetiklerin sektörümüz için fırsat yaratabileceğini düşünüyorum.’’
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
153
Altın Dünyası HABER
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR NEWS
Sektörde yanlış beyan sorunu yaşanıyor Mehmet Can Özdemir, HRD Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü
HRD’nin de dahil olduğu pek çok laboratuvar sentetik elmas sertifikası zaten hazırlıyor. Siz doğru beyanla, yasal yollarla bunu satmak istiyorsanız bunun önü açık. Ama siz sentetik elmasların ticaretini son tüketiciyi kandırır nitelikte yapacaksanız bunun adı dolandırıcılıktır.
Sentetik elmasların doğal pırlanta olarak tanımlanarak satıldığının laboratuvarlarında tespit edildiğini belirten HRD Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü Mehmet Can Özdemir, sentetiklerin değil, yanlış beyanın sektör için tehdit olduğunu belirtti.
S
entetik elmaslar ülkemizde nasıl bir sonuç yaratacak” sorusundan ziyade bugün nasıl bir sonuç yaratıyor sorusunu tartışmak daha doğru. Çünkü ülkemizde sentetik elmaslar halihazırda mevcut. Biz ilk montür üzerinde sentetiği 2013 yılında tespit ettik. O günden bugüne sentetik elmasların pazarı genişledi. Halen bu gelişme artarak devam ediyor. Bugünkü konjonktürde sentetik elmaslar yanlış beyan edilip, ne yazık ki tıpkı doğal elmaslarda olduğu gibi alınıp satılıyor. Yani alanın bilmeksizin alıp sattığı bir atmosfer var. Bu şekilde devam etmesi sektörün geleceği için tehdit. Ama unutmamak lazım, tehdit sentetik elmaslar değil, tehdit yanlış beyan. Sentetik elmaslar dünyada 2010 yılında pazarlanmaya başladı. HRD’nin de dahil olduğu pek çok laboratuvar sentetik elmas sertifikası zaten hazırlıyor. Siz doğru beyanla, yasal yollarla bunu satmak istiyorsanız bunun önü açık. Ama siz sentetik elmasların ticaretini son tüketiciyi kandırır nitelikte yapacaksanız bunun adı dolandırıcılıktır. Türkiye’de doğal pırlantanın beyanında bile yanlış beyan söz konusu iken, sizce sentetikler gerçekten doğru beyan edilip satılacak mı. Şapkamızı önümüze
154 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
alıp doğru konuşmamız lazım. HRD 2012 yılından bu yana tüm laboratuvarlarında, gerek taş sertifikalarında ya da mücevher raporlarında sentetik elmasların tespiti ya da doğal elmasların kesin olarak tespitinin yapılabileceği teknolojileri laboratuvarlarında bulundurmaktadır. Biz kesinlikle sentetik elmaslara doğal elmas sertifikası basmıyoruz. Bu mümkün değildir. Şu anda Türkiye’de bir sertifika basıyorsak bunların doğal olduğundan emin olabilirsiniz. Taşın sentetik olma riski varsa bu taşlara ya sertifika yapılmamakta ya da yurtdışına göndererek detaylı analizinin yapılmasını sağlamaktayız. Sektörün alacağı karar doğrultusunda net bir vizyon ortaya çıktığında Türkiye’de de sentetik elmaslara sertifika hazırlama çalışmalarını başlatabiliriz. Ancak bugün esas konu sektörel güvenliktir. Biz burada sertifika basmanın ötesinde, ithalatı yapılan, iç pazarda satılan tüm elmasların doğru beyanla satılmasını sağlamak için her şeyi yapmalıyız.
Altın Dünyası HABER
NEWS
İ.Naci Kurtulan, Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı President Of Executive Board Of Kurtulan Jewelry
Sentetiklerle ilgili stratejinin önümüzdeki dönemde pazarın göstereceği tepkiye göre belirlenmesi gerektiğini söyleyen Kurtulan Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Naci Kurtulan, laboratuvar ortamında geliştirilen pırlantaların pazarda köklü değişikliklere yol açma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
P
azarla mücadele etmenin imkansız olduğuna işaret eden İsmet Naci Kurtulan, sentetiklerle ilgili stratejinin bir an önce belirlenmesi gerektiğine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu; ‘’Sentetik üretimin ucuzlaması ile birlikte doğal pırlanta pazarının orta ve uzun vadede biteceğini öngörüyorum. Çünkü pazarın gerçekleri ile savaşamazsınız. Doğal pırlantanın geleceğini algı yönetimi ile kurtaramazsınız. İstediğimiz kadar algıyı değiştirmeye çalışalım, ortada bir olgu var. Eğer ki bu olgu gerçekten kuvvetli ise bununla savaşamazsınız. Algı olarak pırlantayı ne
156 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
kadar iyi konumlandırırsak konumlandıralım, sentetikler sebebiyle bu iş orta ve uzun vadede bitecektir. Ben tüm değerli taşlarda aynı sorunun olduğunu düşünüyorum. Taşlar sektörde 4’e ayrılır. Naturaller, işlem görmüş natüreller, sentetikler ve imitasyonlar. Atom olarak tabir ettiğimiz cubic zirconu ele alalım. Bu olguya karşı bir algı oluşturulabilir. Atom için ‘’Bu bir elmas değildir, imitasyondur’’ denebilir. Burada bir algı operasyonu yapılabilir. Ancak sentetik dediğimiz zaman şunu bilmeliyiz; Sentetik natürel taşın tıpkısıdır. Laboratuvar ortamında üretilmiş bir taştır. Bu kimyasal ve atomik olarak aynıdır. Evet kristal yapılarındaki farklılıklardan sente-
PAZARIN GERÇEKLERİ İLE SAVAŞAMAZSINIZ YOU CAN NOT FIGHT AGAINST THE REALITIES OF THE MARKET President of Executive Board of Kurtalan Jewelry İsmet Naci Kurtulan said strategy related with synthetics should be determined due to the reactions of the market, in-laboratory developed diamonds had the potential to make deep-rooted changes in the market.
İ
smet Naci Kurtulan said it was impossible to fight against the conditions of the market and stated strategy related with synthetics should be determined as soon as possible and continued as follows: “I think natural diamond market will diminish in medium and long terms related with low prices in synthetic manufacture. Cause you can not fight against the conditions of market. You can not save the future of natural diamond with perception management. No matter how hard to change the perception, there is a fact. If the fact is strong, you can not fight against it. No matter how
high we place the diamonds, due to synthetics, this thing will end in medium and long term. I believe it will be the same for all valuable stones. Stones are divided into four in the sector: naturals, processed naturals, synthetics and imitations. Let’s take cubic zircon as we know as atom. A negative perception can be constituted against. We can say “This is not a diamond, imitation”. A perception operation can be managed. But when we talk about synthetics, we have to keep this in mind, synthetics are the same as natural stones. It is a stone created in laboratory. It is chemically and atomically
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR Industry dıscusses lab grown dıamond NEWS tikleri ayırt edebilirsiniz ama temelde aynı şeylerden bahsediyoruz. Bu olguya karşı doğal pırlantanın algısını güçlendirmeye çalışmak nereye kadar devam edecektir? Doğanın milyonlarca yılda oluşturduğunu siz laboratuvarda kısa sürede üretebiliyorsunuz. Şu anda piyasada 2 karata kadar sentetik pırlanta üretilebiliyor. Bu 1970’lerden beri üretiliyordu. Ancak günümüzde üretim maliyetleri de düştü. Fiyatlar ilk zamanlarda yükseldi. Ben atom dediğimiz cubic zirconun kratla satıldığı zamanı hatırlarım. Şu andaki fiyat durumu bellidir. Aynı şekilde diğer renkli taşlar da üretiliyorlar. İlerleyen zamanlarda natürel pırlantayı madenden çıkarmak rantable olmamaya başlayacaktır. Biz bunu incide yaşadık. Zamanında Güney Denizi incisi alabilmek için ciddi miktarlarda para ödemek gerekiyordu. Ancak artık inciler suni yöntemlerle üretilebiliyor. Günümüzde çok az kişi doğal inci almak istiyor. Hatta doğal inci pazarının ortadan kalktığını bile söylemek mümkün. Tabi ki natürel olanın bir değeri olacaktır, ancak aradaki fark o kadar da yüksek olmayacaktır. Bir süre sonra madenleri kazıp elmas çıkarmak rantable olmayacaktır. Ben bu zamanın da pek de uzun olmadığını düşünüyorum. Zaten elmas üretimi dünyada fazlaydı. Piyasadaki tekeller ve algı yönetimi sayesinde fiyatlar düşmüyordu. Ama artık uçurumun kenarındayız. Şu anda sektörümüzde sentetik olarak üretilmiş taşlar bilinçsiz olarak satılıyor. Bu sektör için çok önemli bir tehlike. Bu duru-
mun sürdürülebilir olmadığı ortada. Son tüketiciye satılan sentetiklerin dönüşü henüz sektöre olmadı. Ancak ben 2016 yılı içinde, satılan sentetiklerin mağazalara geri dönmeye başlaması ile birlikte kriz yaşanacağını öngörüyorum. 5 sene içinde doğal pırlanta pazarının büyük değişim göstereceğini düşünüyorum. Sentetikler krizi fırsat da yaratacak Yapmamız gereken en kısa sürede sentetiklere yönelmek ve bunu açıkça belirtmektir. Bu strateji çok iyi belirlenmelidir.
same. Yes, you can distinguish synthetics from their cyristal structures but basically we talk about the same thing. How long will strengthening the perception of diamond will continue? You can create in lab what the nature has been constructed in million years. Today, in market synthetic diamonds up to 2 carats can be created in laboratory. It has been manufacturing since 1970’s. But today, production costs decrease. Prices were high before. I remember the times when cubic zircon had been sold with carats. We know the
Zaten elmas üretimi dünyada fazlaydı. Piyasadaki tekeller ve algı yönetimi sayesinde fiyatlar düşmüyordu. Ama artık uçurumun kenarındayız. Diamond production was much in the world. Prices were not falling due to cartels and perception management. But today, we are on the brink of the abyss.
Bu konuda sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bir kaos yaşanıyor. Dünyada doğal pırlata olarak satılan taşların en az %30’nun sentetik pırlanta olduğunu tahmin ediyorum. Piyasada bu bilincin yerleşmediği dönemde bu işten milyarlarca dolar kazanan sentetik üreticileri oldu. Ancak artık bunun sonuna gelindi. Deniz bitti kara göründü. Taş fiyatları düşecek, geriye üretim sırrı da kalmadı. Fiyat konusunda çok avantajlı ülkeler var. Geriye 2 şey kalıyor; özgün tasarım ve markalaşma. Bunun dışında sektörün bir şansı yok. Aksi taktirde sektörü büyük bir kriz bekliyor.’’
prices today. Today, colored stones are also being created. In the coming period, it will not be profitable to extracting natural diamonds from the mines. We had through the same for pearls. Before, you have to spend quite amount of money to purchase pearl from Southern Sea. But now pearls are produced wit artificial methods. Today, few people prefer natural pearls. Even it is possible to say the natural pearl market has faded away. Of course, natural thing will have their value, but the difference will not be that much
high. After a while, it will not be profitable to extract natural diamonds from the mines. I think it won’t be long. Diamond production was much in the world. Prices were not falling due to cartels and perception management. But today, we are on the brink of the abyss. Today in our sector, synthetic stones are being sold unconsciously. This is an important threat for the sector. This situation is not sustainable. Recently sold synthetics have not turned back to market yet. I think a crisis will rise following the return of synthetics back to stores. I think in 5 years we will experience huge change in diamond market Synthetic crisis will also bring opportunities What we have to do is to turn our face into synthetics and declare this. This situation should be determined as soon as possible. This situation does not only constitute chaos for Turkey but for the world in general as well. I believe at least % 30 of stones sold as natural diamonds are in fact synthetics. Manufacturers of synthetics made billions of Dollars in this period. But this came to an end. It is the end of the sea. Prices of stones will fall, no production secrets remain. There are very advanced countries considering prices. Two things left behind: unique designs and branding. The sector has no other chance. On the other hand, big crisis is at the threshold of the sector.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
157
Altın Dünyası HABER
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR NEWS
Sentetiklerin geleceğine sektör karar verecektir
Oktay Baltalı, İstanbul Gemeoloji Entstütüsü Genel Müdürü
İGE bir devlet organı olarak sivil toplum kuruluşlarının yanında, dolandırıcıların karşısındadır. Doğru ticareti destekliyoruz. Sentetik elmasların kendisinin sektörümüz için sıkıntı teşkil edeceği düşüncesinde değiliz. Ancak bunlarla yapılabilecek her türlü dolandırıcılığın sektöre tekrar düzeltilemez seviyede zararlar vereceğinden de eminiz.
Sentetikleri “fırsat” ya da “tehdit” olarak tanımlamalarının doğru olmadığını söyleyen İstanbul Gemoloji Enstitüsü Genel Müdürü Oktay Baltalı, İGE’nin konunun uygulama, araştırma ve raporlama boyutunda yer alabileceğini belirtti. Sentetiklerin geleceğine sektörün karar vereceğini ifade eden Baltalı, yanlış beyan sorunun yalnızca sentetiklerde değil doğal pırlantalarda da yaşandığının altını çizdi.
İ
GE faaliyete başladığı günden beri dünyada sentetiklerle ilgili konjonktürü yakından takip ediyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi İGE, küresel piyasalardan ayrı bir Türkiye piyasasının düşünülemez olduğu gerçeğinden hareketle endüstriyi ilgilendiren her konuda olduğu gibi sentetikler konusunu da inceliyor. Tüm dünyada yaptığımız araştırmada sentetikler konusunda kutuplaşmaların olduğunu gördük. Bu kutuplaşmalar dikkat çekici ve ciddi boyutlarda. Bir grup sentetik elmasların sektörün geleceği olacağına inanırken diğer grup sentetiklerin elmas endüstrisini yok edeceği görüşünde. Bu iki görüş de ülkemizde kabul görüyor. Yani meslektaşlarımızın bir kısmı sentetikleri fırsat, diğer kısmı ise tehdit olarak görüyor. Tabi ki bizim bu tip görüşler beyan etmemiz doğru değil. Bizim için önemli olan şey sektörün verdiği kararların kontrollü bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Bugün sentetiklerin ülkeye girişini yasaklamak da sentetikleri doğru beyan ederek doğru ticaret yapmak da sektörümüzün elinde. Dünyaya baktığımızda sentetik elmaslarla mücadele yerine, sentetik elmaslarla yapılan
158 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
dolandırıcılıkla mücadele edildiğini görmekteyiz. Biz dolandırıcılığın her türlüsüne karşıyız. Bugün sektörümüzde yanlış beyan yok mu? Doğal taşta da dolandırıcılık yapılıyor. Bizler bunun da önüne geçmeliyiz. Gerekli kontrol mekanizmalarının sektörle birlikte ivedilikle uygulamaya almak zorundayız. Burada kuyumcu odalarına çok önemli görevler düşüyor. Ancak kuyumcu odalarının gerek altyapıları, gerek teknik donanımları gerekse bilgilerinin bu aşamada yeterli düzeyde olduğunu görmüyoruz. Dolayısıyla bu odalarımıza destek vermek de İGE’nin asli görevlerinden biridir. İGE bir devlet organı olarak sivil toplum kuruluşlarının yanında, dolandırıcıların karşısındadır. Doğru ticareti destekliyoruz. Sentetik elmasların kendisinin sektörümüz için sıkıntı teşkil edeceği düşüncesinde değiliz. Ancak bunlarla yapılabilecek her türlü dolandırıcılığı sektöre tekrar düzeltilemez seviyede zararlar vereceğinden de eminiz. Bu yüzden kontrollü bir sentetik elmas ticareti olabilir ancak buna sektör karar verecektir.
Altın Dünyası HABER
Cem Mağzalçioğlu, Lavin Pırlanta Firma Ortağı Cem Mağzalçioğlu, Lavin Diamond Company Partner
Lavin Pırlanta Firma Ortağı Cem Mağzalçioğlu, sentetik pırlantaların Türkiye mücevher endüstrisinde yarattığı olumsuzlukları Altın Dünyası’na değerlendirdi. Mağzalçioğlu dünyada reklam kampanyalarıyla desteklenen sentetik pırlantaların şuan için Türkiye pazarında sahteciliği daha da artırdığını söyledi.
D
ünya mücevher endüstrisinin önemli gündem maddelerinden biri olan sentetik pırlantalar, tüm mücevher sektörünü özellikle de değerli taş tedarikçilerini yakından ilgilendiriyor. Bu alanda Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alan Lavin Pırlanta’nın firma ortağı Cem Mağzalçioğlu, Sentetik Pırlantaların Geleceği ve Türkiye pazarına etkilerine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “Laboratuvar ortamında geliştirilen pırlantalar, kuyumculuk piyasası için oldukça zor ve olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz yanları da oldukça fazla olan bir konu. Şu anda dünyada sentetik pırlantalarla ilgili çok fazla reklam
160 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
kampanyaları yapılıyor. Burada bizim gözlemlediğimiz, gerçek pırlanta alıcısının bu tarz ürünlerle hiç ilgilenmiyor olması. Ancak ülkemizde faaliyet gösteren birkaç tane firma, özellikle internet sitelerinde yıllardan beri kullanılan cam ya da zirkon taşları sentetik pırlanta veya laboratuvar pırlantası adı altında, şahıslara pazarlıyor. Bu firmaların isimleri bizlerde mevcut ve ne acıdır ki Türkiye’nin sayılı internet pazarlama firmaları da konuya hakim olmadıkları için bu olaya alet oluyorlar. Sentetik pırlantaların sahteciliği artırdığına dikkat çeken Mağzalçioğlu, “Bizim Kuyumcular Odası’ndan isteğimiz, bir an önce gerekli girişimlerde bulunarak bu gidişata dur denilmesi
SENTETİK PIRLANTALAR İÇİN PİYASA ŞARTLARI YENİDEN DÜZENLENMELİ MARKET CONDITIONS SOULD BE REARRANGED FOR SYNTHETIC DIAMONDS Lavin Diamond Company Partner Cem Mağzalçioğlu, evaluated the negative effects of synthetic diamonds on Turkish jewelry sector for Altin Dünyası. Mağzalçioğlu said synthetic diamonds which were promoted with large campaigns abroad, currently increased the apery in Turkish market.
A
ll members of the sector, especially precious materials suppliers are very much interested in synthetic diamonds which compose the top issue of the agenda of global jewelry industry. Company partner of Cem Mağzalçioğlu of Lavin Diamonds which one of the leading firms, made the following evaluations about the future of synthetic diamonds and their possible effects on Turkish market: “These diamonds that are developed in laboratory are very difficult issue for the sector composed of both positive and negative aspects. Today, globally synthetic diamonds are promoted in many different markets. what we observe here, the real diamond buyers are not interested in fake
diamonds at all. In our country, a number of companies are selling glass or zircon stones on line under the title of in-laboratory developed diamonds. We have the names of these companies. Unfortunately, some of very respectable online companies become a part of this game since they do not have adequate information on the subject. Pointing out that synthetic diamonds increase the apery, Mağzalçioğlu continued as follows: “We expect Chamber of Jewelry to take necessary precautions as soon as possible. Because, these stones are promoted as they were high qualified and created in laboratory, but in fact craftsmanship and stone qualities are very poor.
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR Industry dıscusses lab grown dıamond noktasında gerekli girişimlerde bulunmalarıdır. Çünkü; oldukça pahalı fiyata laboratuvar pırlantası algısı yaratılarak satılan ürünlerdeki işçilik ve taş kalitesi oldukça düşük. Tüketiciler ürünleri satmak istediği zaman kuyumcu esnafımızla oldukça büyük problemler yaşamaktalar. Bu arada art niyetli kişilerin gerçek laboratuar pırlantalarını yurda bir şekilde sokarak, özellikle Anadolu’da (Ankara, İzmir, Bursa, Adana başta olmak üzere), esnafımıza gerçek pırlanta adı altında sattıklarıyla ilgili duyumları oldukça sık almaya başladık. Esnafımızı defalarca uyarmamıza rağmen maalesef ki gün geçtikçe daha fazla olmak kaydıyla bu tarz problemlerle karşılaştıklarını görüyoruz.” diye konuştu. Taşlar Mutlaka Sertifikalandırılmalı Sentetik pırlanta ile doğal pırlanta arasındaki farkın basit teknolojiyle tespit edilememesinden doğan sıkıntılara değinen Mağzalçioğlu, esnafın bu konuda daha dikkatli olması gerektiğinin altını çizdi. “Dünyada borsaları, ticaret merkezleri olan hiçbir ürünü kimse size ucuza satamaz, satmaz. Ne olur bu tarz dolandırıcıların söylediği paraya ‘çok sıkışığım, o yüzden satıyorum, yüklü mal aldım ödemem var o yüzden bu fiyata satıyorum’ gibi yalanlara inanmasınlar. Geçtiğimiz günlerde bizlere çok yüklü miktarda sentetik pırlantanın piyasada dolaştığıyla ilgili bir takım bilgiler geldi. Esnafımızı bu konuda tekrar tekrar dikkatli ve uyanık olmaya davet ediyoruz. Yalanla yanlışla satın aldıkları laboratuvar pırlantasıyla düşük ayar altın
arasında mantık olarak hiçbir fark yok. Esnafımızdan ricamız bu tarz ürünler ya da taşlar aldıklarında, İstanbul’da bulunan laboratuvarlarda bu taşları kontrol ettirmeleri. Çünkü esnafın gözle mikroskopla lupla ve hatta
Consumers face with difficulties when they want to sell these stones. On the other hand, we often hear that some people without good will bring real in-lab developed diamonds to Turkish market and sell them to retailers especially
Bence ülkemizde de yapılması gereken, bu tarz taşların borsada işlem görmesini engellemek, mutlaka ve mutlaka değerlendirme şirketlerinden rapor alınması sağlamak ve ithalat durumunda mal bedeli üzerinden KDV veya ÖTV alınması bir nebze olsun piyasa şartlarının düzenlenmesi açısından yarar sağlayacaktır. I believe, also in our country, these stones should be excluded from market transactions. The companies also should take reports from assessment companies and added value taxes or special consumption taxes should be applied in order to manage market conditions. sentetik pırlantayı ayıran makinelerdeki basit teknolojiyle bu işi çözmeleri mümkün değil.
in Anatolia (starting with Ankara, İzmir, Bursa, Adana) as if they were natural diamonds.
İsrail Pırlanta Borsası’yla yaptığımız bir görüşmede, borsanın sentetik veya laboratuar pırlantalarıyla ilgili herhangi bir işlem yapmadığını, bu tarz taşların borsada işlem görmediğini öğrendik. Bence ülkemizde de yapılması gereken, bu tarz taşların borsada işlem görmesini engellemek, mutlaka ve mutlaka değerlendirme şirketlerinden rapor alınması sağlamak ve ithalat durumunda mal bedeli üzerinden KDV veya ÖTV alınması bir nebze olsun piyasa şartlarının düzenlenmesi açısından yarar sağlayacaktır. Bu arada esnafın gerçek olduğunu düşünerek aldığı pırlantanın sentetik veya laboratuvar pırlantası çıkması durumunda vakit kaybetmeden Kuyumcular Odası’na bilgi vermesinin de bir çok yararı olacaktır.”
Although we continuously warn our retailers, we come across with these problems more often recently.” Stones Should Be Certificated
Underlining the difficulty of separating natural diamonds and inlab developed diamonds by using a simple technique, Mağzalçioğlu stated that retailers should be very careful on the subject.
synthetic diamonds were cycling in the market. We invite our retailers again and again to be very careful. there is no logically difference between purchasing fraudulent in-lab diamonds and buying low carat gold. Retailers and buyers should come to Istanbul and get these stones examined in labs. Because the technology of the tools used by retailers such as microscopes and loops will not be enough to solve the problem. During the meeting held with Israeli Diamond Market, we learned that market did not make any kinds of transactions synthetic and in-lab developed diamonds. I believe, also in our country, these stones should be excluded from market transactions. The companies also should take reports from assessment companies and added value taxes or special consumption taxes should be applied in order to manage market conditions. I believe, it will be very useful if retailers inform Chamber of Jewelry as soon as they notice they have bought synthetic or in-lab developed diamonds instead of natural stones.
“No one will and can sell a product from lower prices if such product has global markets and trade centers. Please do not buy the lies of these sellers when they claim ‘I need urgent money, thus I am selling this price’ or ‘I have made a very heavy purchase, so I can sell from this price’. Recently we heard about a sustainable amount of
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
161
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR
Altın Dünyası HABER
“SENTETİKLER DOĞAL PIRLANTANIN TAHTINI ALAMAZ”
Aylin Gözen, Gleam Diamonds CEO’su
Uzun yıllardır mücevherat sektöründe yürüttüğü pazarlama çalışmalarıyla adından söz ettiren Gleam Diamonds CEO’su Aylin Gözen, tüm pazarlama ve perakende bilgisini Gleam Diamonds markası ile bir araya getiriyor. Mücevherat sektörüne ilişkin bilgi ve donanımı ile bir çok konuda fayda sağlayan Aylin Gözen’e ‘Sentetik Pırlantalar mücevher endüstrisi için tehdit mi fırsat mı?’ diye sorduk.
C
M
L
aboratuvar ortamında sentetik pırlanta üretimi, aslında günümüzden 65 yıl kadar önce, ilk kristallerin üretmesiyle başlamıştır. Ancak başlangıçta üretilebilen kristallerin küçük olması, renk kalitesinin düşük olması mücevherde kullanımını geciktirmiştir. Son zamanlarda ise karat üstü boylarda da üretilebilen sentetiklerin renk probleminin de çözülmesiyle mücevher fuarlarında yaygın bir şekilde, özellikle CVD yöntemiyle üretilen sentetiklere rastlanmaktadır. Ancak benim ve sektörde sohbet ettiğim pek çok dostumuzun genel fikri, fiyatlarının halen doğal pırlanta ile yarışacak cazibede olmadığıdır. Diğer taraftan, fırsat mı, tehdit mi diye baktığımda, daha çok yeni yaşanan önemli bir olay aslında bunun cevabını da veriyor. Sentetiklerin kimyasal ve fiziksel özelliklerinin bire bir aynı olması, doğal pırlantadan ayırt etmeyi ciddi anlamda zorlaştırıyor, laboratuvar aletleri
162 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Y
olmadan imkansızlaştırıyor. Yeni yaşanan olayda alibaba. com sitesinden, sadece sentetik ve imitasyon satan Hindistan menşeili International Trading Corporation (ITC) firmasının haftalık 10.000 karat CVD sentetik pırlanta tedarik
Moses ile irtibata geçiyor. Çalışmaların sonucunda büyük olasılıkla gerçek GIA doğal pırlanta sertifikaları ve numaraları taşıyan CVD pırlantaların varlığı doğrulanıyor. GIA, 0,5 karat ile 1 karat arasındaki bu sertifikaların numaralarını WFDB aracılığıyla duyuruyor.
“Tüm bu karmaşa ve kötüye kullanımın dışında sentetikler, öyle oldukları belirtilerek satışa sunulsa bile pırlantanın tahtını alacağını düşünmüyorum.”
kapasitesi olduğunu belirtiyor ve firmanın web sitesinde de 25.000’in üzerinde sentetiklerinin GIA doğal pırlanta sertifikalı olduklarını vurguluyor. Kendisi müşteri gibi arandığında da konuyu onaylıyor. Bu olay Dünya Pırlanta Borsaları Federasyonu (WFDB)’a yansıyor, Başkan Ernie Bloom, gerekli araştırmayı yapıyor ve GIA’in Başkan Yardımcısı Tom
Tüm bu karmaşa ve kötüye kullanımın dışında, sentetikler, öyle oldukları belirtilerek satışa sunulsa bile pırlantanın tahtını alacağını düşünmüyorum. Yıllardır, zirkon ve mozanit gibi pırlantanın imitasyonları (fiziksel görünümleri aynı ancak kimyasal yapısı farklı olan taşlar) pazarda yer alıyor. Elbette bir alıcı kitlesi var. Ancak çok önemli bir nokta var;
pırlantanın alıcısının onu sadece pırıltısı için aldığını düşünmek bence yanlış olur. Tüm büyüleyici özellikleri tüketici tarafından bilinmese de, pırlanta doğada milyonlarca yılda oluşmuş, bilinen en sert maddelerden biridir. Onu bu kadar etkileyici yapan; elinize aldığınız her bir doğal pırlantanın en az 900 milyon yaşında olması, tarihteki anlamı, hakkındaki gerçekler ve efsanelerle örülmüş bir duygu bütünüdür. Lüks sektöründe geçirdiğim yıllardan sonra, bence satınalmayı tetikleyen duygulardır ve pırlantada bu duyguları tetikleyecek pek çok neden vardır.”
CM
MY
CY
CMY
K
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
163
Altın Dünyası HABER
SEKTÖR SENTETİKLERİ TARTIŞIYOR NEWS
SENTETİKLER GÜVENSİZ ATMOSFER YARATIYOR
Pınar Pala, Ali’s Diamond Firma Sahibi
“Sentetik pırlantanın pazara girmesi; neyi satın aldığımızı ya da neyi sattığımızı bilmeden alışverişlerimizde güvensiz bir atmosfer oluşmasına neden olmaktadır.
164 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Değerli taş tedarikinde sunduğu hizmet ile istikrarlı bir performans ortaya koyan Ali’s Diamond, dünya mücevher sektörünün önemli gündem maddelerinden biri olan Sentetik pırlantaların, Türkiye pazarındaki konumuna ilişkin değerlendirmede bulundu. Ali’s Diamond Firma Sahibi Pınar Pala, Sentetik pırlantalar ve piyasaya olan etkisi ile ilgili değerlendirmesini Altın Dünyası ile paylaştı.
S
entetiklerin doğal pırlantadan ayırt edilmesini güçleştiren benzerliğin piyasada ciddi sıkıntılara yol açtığını söyleyen Ali’s Diamond Firma Sahibi Pınar Pala sentetiklerin pazara girmesiyle güven sorunu yaşanacağını dile getirdi. Pınar Pala, tespiti ciddi ekstra maliyet gerektiren bu durumun yarattığı belirsizliğin, piyasada güven sıkıntısı yaratacağını şu cümlelerle ifade ediyor: “Teknolojik gelişmelere paralel olarak uzun suredir laboratuvar ortamında pırlanta üretildiğini görüyoruz. Laboratuvar ortamında üretilen pırlanta doğal pırlantayla ayırt edilmesi
güç nitelikte benzerlik göstermektedir. Uzun süre pırlanta alışverişinin içinde olan birinin bile çıplak gözle sentetiği ayırt etmesi çok zor. Bunun için gelişmiş cihazlara ihtiyaç var. Bu cihaza sahip olmak ya da her satın aldığımız pırlantayı bu cihazlara sahip olan laboratuvarlara inceletmek bize ekstra bir maliyet getiriyor. Bu açıdan baktığımızda, sentetik pırlantanın pazara girmesi; neyi satın aldığımızı ya da neyi sattığımızı bilmeden alışverişlerimizde güvensiz bir atmosfer oluşmasına neden olmaktadır.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
Geçtiğimiz Ekim Fuar’ında birbirinden yeni tasarımlara sahip fantezi takı modelleriyle dikkat çeken Levin Kuyumculuk; titiz bir çalışmanın ardından ikinci kez fuarda en yeni tasarımlarını görücüye çıkaracak. Son dönemde ihracat çalışmalarını artıran Levin; fuarda daha çok yurtdışı ticaretini artırmaya yönelik beklentiler içinde…
LEVİN WOULD PRESENT SPECIAL WORKS OF TURKISH JEWELRY CRAFTSMANSHIP
İsrafİl Güner
D
eneyimli kuyum ustası İsrafil Güner tarafından kurulan Levin Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show’a yaklaşık 6 aydan bu yana hazırlanıyor. Geçtiğimiz İJS’de ilk kez kültürel ve çerçeveli takı gruplarının haricinde, farklı takı gruplarından özgün tasarımlarını müşterilerine sunan Levin; yine taklit edilmesi çok zor olan, farklı coğrafyalar için ayrı ayrı hazırladığı özel koleksiyonlarıyla fuara renk katacak. İç piyasanın oldukça sakin olduğunu dile getiren İsrafil Güner, piyasadaki düşük işçilik fiyatlarının yarattığı olumsuz duruma ilişkin şunları söyledi: “İstanbul dışındaki illerdeki üretici arkadaşlarımızın çok düşük işçilik fiyatlarıyla ürün satışında bulunması sürdürülebilir bir durum değildir. Kısa vadede biz İstanbullu üreticilere olumsuz yansısa da uzun vadede bu durum, diğer illerimizdeki üretici dostlarımızı sıkıntıya sokacaktır. Bence meslektaşları166 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
mız, fiyat düşürmekten ziyade kaliteli üretimi artırma gayesinde olmalıdırlar” diye konuştu. Daralan piyasa şartlarında, üretici enflasyonunun olduğu ülkemizde; “önemli olan üretim yapmak değil neyi ürettiğin çok daha önemlidir” felsefesiyle hareket etmenin zorunlu hale geldiğini vurgulayan Güner; açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün kuyumcu vitrinlerinde aylardır satılmayan ve atıl durumda bulunan kilolarca altın takılar yatıyor. Halbuki kuyumcu dostlarımız, çok daha özenle seçilmiş ve bölgelerindeki son tüketicinin talebini karşılayan tarzlarda ürünler yer alsa piyasadaki daralma daha az hissedilecek. Biz yeni modellerimizi oluştururken, tasarımlar arasında çok titiz elemeler yapıyoruz. Yıl içinde belirli sayılarda, koleksiyon bazında çalışmayı tercih ediyoruz. Hem yerli hem de yabancı müşterilerimiz; Levin’de piyasada çok fazla görülmeyen sadece markamıza özel ürünleri görecekler.”
Levin Jewelry, which took attention with its fantasy jewelry models including new designs in last October in the Fair, will present its recent designs in the fair for the second time. Levin, which increased its efforts on export recently, has expectations related with increasing foreign trade from the fair.
L
evin Jewelry, founded by experienced jewelry master Israfil Güner, has been in preparation efforts for almost 6 months to Istanbul Jewelry Show. Levin had presented last year for the first time its unique designs in different jewelry groups other than ethnic and framed jewelry models at IJS. This year once again, the company will contribute to fair with its unique jewelry designed for special collections. Focusing on the tranquility in domestic market, Israfil Güner took attention to the negative effects of low craftsmanship payments and continued; “Our manufacturer colleagues resident other than Istanbul sell products with very few craftsmanship costs and this is not a sustainable situation. This situation has negative effects on us as manufacturers of Istanbul but in long run, this will have negative effects on both manufacturers
from several districts. I believe our colleagues should focus on increasing quality, rather than lowering the prices”. Güner emphasized the importance of what to create instead of just manufacturing in an environment which is short of customers but full of manufacturers, and said: “Today, there are kilograms of gold jewelry on the market shelves that haven’t been sold for months. We will be less affected by the shrinkage if these colleagues of ours would have preferred to create models with recent designs that were in competence with the expectations of the customers. We pass through a very serious selection process while creating our new models. We prefer to work for collections, our customers, both domestic and foreign will have the opportunity to see our models which re difficult to see in any place other than Levin”,
Altın Dünyası HABER
H
RD Antwerp eğitimleriyle sektörü bilgilendirmeye devam ediyor. Mart ayı itibariyle, yurtdışında başarıyla verilmekte olan 3 günlük Temel Pırlanta Workshop’u Türkiye’de de verilmeye başlanacak. Sektör mensuplarının temelde ihtiyaç duyduğu bilgilerin pratik uygulamalarla tamamlanacağı bu eğlenceli eğitim 3 gün sürüyor. Eğitimde her katılımcının özel ekipmanlar, mikroskoplar ve gerçek taşlarla pratik yapma imkânı da bulunuyor. Eğitimin bu yıl içerisinde 20
NEWS
farklı şehirde yapılması planlanıyor. Eğitim ilk olarak İstanbul’da verilmeye başlanarak tüm Türkiye’de farklı şehirlerde organize edilecek. Ayrıca son zamanda sektörü meşgul eden sentetik pırlanta ile ilgili bilgi eksikliğini bir nebze olsun giderebilmek için sentetik pırlantalar ile ilgili de önemli bilgiler verilecek. Hali hazırda devam eden ve planlanan tüm uzmanlık ve temel eğitimlerin yanında apayrı ekipmanlarla yapılacak bu eğitimlerle kurum bünyesinde verilen diğer eğitimlerde herhangi bir aksaklık yaşanmayacak.
HRD Antwerp Brings Brand New 3 Day Workshops 168 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Mehmet Can Özdemİr
H
RD Antwep keeps informing the sector with its educations. Starting from March, 3 Days of Basic Diamond Work Shop that’s been successful over the globe will be held in Turkey as well. This fun workshop where sector members will get to complete their basic practical training will be for 3 days. Every participant gets to practice and see special equipment, microscopes
and real gems. Plan is to establish the workshop in 20 different cities over the year. İstanbul being the start point it will be organized in different cities throughout Turkey. Also critical information about synthetic diamonds will be given since the subject started to attract attention lately. On-going workshops and practices will keep being held and won’t be interrupted next to the workshop with different equipment.
Altın Dünyası HABER
Lizay Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes;
NEWS
İlkelerimiz ile Sektöre Değer Katıyoruz Son yıllarda sektörün en önemli büyüme performansı ortaya koyan firması Lizay Pırlanta’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serbes Lizay’ın başarı kriterlerini şu şekilde sıraladı:
“Güleryüzlü Çalışan ile Mutlu Müşteriyi Buluşturunca Başarıyı İçimizde Hissediyoruz”
170 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Altın Dünyası HABER
NEWS
Dünya çapında insanların genel refah seviyesinin ve alım gücünün düştüğünü, yaşanan bu durgunluğun ihtiyaçlar listesinde çok daha gerilerde yer alan takı alışverişinde tempoyu fazlasıyla aşağı çektiğini dile getiren Eren Has Gümüş ve Değerli Madenler Genel Müdürü Hakan Aytaş; böylesi bir dönemde İJS’nin göstereceği performansın hayati önem taşıyacağını ifade etti.
H
em ülkemiz içinde yaşanan gelişmeler, hem de komşu ülkelerdeki ve Dünyadaki global ekonomik sıkıntılar özellikle kuyum sektöründe işlem hacmini bir hayli düşürdü. Sektörümüze yıllardır değerli has maden tedariğinde bulunan Eren Has Gümüş; geçmiş döneme göre kendisinden daha az miktarda has maden talepleriyle, bu negatif durumu çok daha yakından gözlemliyor. EHG Genel Müdürü Hakan Aytaş; altın fiyatlarında son dönemde yaşanan yükselişin iki hafta boyunca yoğun bir hurda altın girişine sebebiyet verdiğini, geçen yılın bu aylarıyla aynı dönemde yaşanan bu hareketliliğin, üretim ile paralel olmamasından dolayı sektörümüze çok önemli bir fayda getirmediğini söyledi. Her yıl, İJS’nin ardından kendileri gibi aracı kurumların işlem hacminde önemli artışlar oluştuğunu kaydeden Aytaş; açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ümit ediyoruz ki bu fuarın ardından tekrar üreticilerimiz yoğun siparişler alsınlar ve sektörümüzde canlanma yaşayalım. Dünya genelinde adaletsiz bir gelir dağılımı söz konusu. Dünya nüfusunun %15’i, %80’nin sahip olduğu maddi değere ve imkanlara sahip. Böyle olunca arz talep dengesinde çok önemli düşüşler yaşanabiliyor. Takı ve mücevher alımı; psikolojik ihtiyaç sınıfına giriyor. Barınma, gıda, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçların eksiksiz olmasından sonra psikolojik ihtiyaçlara sıra geliyor. Son dönemde ülkemizde yaşanan birçok acı olayın neticesinde toplumun psikolojisi bozuluyor. Takı ve mücevher alımında insanların mutlu olması çok önemli. Bu günlerin sona ereceğine inanıyoruz.” 172 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Director General of Has Silver and Valuable Mines Hakan Aytaş said decrease in general welfare levels and purchasing power pulled down the pace in jewelry purchase and added performance of IJS would play an essential role in such period.
B
oth developments in the country and global economic problems in the world decreased the total amount of transactions in jewelry sector. Eren Has Silver, which supplies valuable materials for years in the sector, observes the negative effects of this situation more than others due to amount of material demands. Aytaş, rise in the gold prices caused the entry of intense scrap gold for two weeks, but this liveliness did not go in line with production, thus did not bring benefit to our sector. Stating that an increase is observed in the total transactions of intermediary institutions like them every year following IJS, Aytaş continued as follows:
“We hope that after the Show, manufacturers take large amounts of orders and we can observe liveliness in our sector. There is an unfair distribution of income in world. % 15 of the world owns % 80 of world’s material assets and capabilities. This caused huge falls in supply-demand equivalence. Purchase of jewelry is included into psychological needs. People may think of such psychological needs only after they have fulfilled their needs of accommodation, food, education and health. Many tragic events we had through recently, mentally depressed the society. In purchase of jewelry, happiness of people plays an important role. We believe these days will end.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
VERSACE Türkiye’deki Etkinliğini Artırıyor 1978 yılında Milano’da kurulan ve günümüzde dünyanın en önemli moda markalarından biri olan Versace V 19.69, mücevher koleksiyonları ile 2014 yılında Türkiye pazarına girdi. Versace ile gerçekleştirdiği lisans anlaşması ile Türkiye’de ve Ortadoğu’da takı üretimi, satış ve pazarlama gerçekleştiren Taş elmas firması Genel Müdürü Volkan Kurtbay, markanın Türkiye’deki başarısının artarak devam ettiğini söyledi.
D
ünyanın en önemli moda markalarından biri olan Versace, 2014 yılında Taş Elmas ile gerçekleştirdiği anlaşmayla Türkiye pazarına giriş yaptı. Markanın mücevher, bijuteri, çelik ve gümüş takı sektörlerinde lisansörü konuma gelen Taş Elmas, kazandığı başarı ivmesiyle İzmir’de başlayan faaliyetlerini İstanbul’da sürdürme kararı aldı. Taş Elmas Genel Müdürü Volkan Kurtbay ilk olarak alyans ile Türkiye pazarına giden Versace ile anlaşma sürecini ve sonrasını Altın Dünyası ile paylaştı: 8 Ayrı Sektörde Lisans Anlaşması “2014 yılının ortalarında faaliyetlerine ilk etapta alyans ile başlanmıştır. Bu süreç aynı zamanda markanın kuyumculuk camiasında tanıtımı ile eş zamanlı yürütülmüştür. Markanın İtalya’da bulunan merkezi bu süreci yakından takip etmiş, bu arada 8 ayrı sektörde de lisans anlaşmalarını yapmıştır. Markanın Türkiye’deki başarısı artarak devam ederken bu süreçte farklı sektörlerdeki lisansörler tek çatı altında oluşturdukları bir komisyonla tanıtım, kalite standardizasyonu oluşturma faaliyetlerine başlamıştır.”
174 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
2016’da Köklü Değişiklikler Yaşadık “Markamızın Türkiye’de kazandığı bu başarı ivmesi ilk etapta İzmir’de başlayan faaliyetlerimize İstanbul’da devam etme fikrini ortaya çıkarmıştır. 2016 yılının başı itibariyle mücevher sektörünün kalbi olan İstanbul Sultanahmet’te faaliyetlerini sürdürmeye devam ettik. Bu değişim sadece yer değiştirme olarak algılanmamalı. Çünkü 2016 yılının başı itibariyle ürün gamında da köklü değişiklikler olmuştur. Faaliyetlerine ilk etapta sadece alyans ile başlayan firmamız bu değişim sürecinde markanın çıkış noktası olan 19 yaşından 69 yaşına kadar herkese ulaşılabilir lüks mücevher vurgusunu düstur edinerek yeni pırlantalı koleksiyonunu hazırlamış ve beğenilere sunmuştur.” Koleksiyon Hazırlık Süreci… “Yeni ürün gamımız gençler ve kendini genç hissedenler için pırlantalı kolye uçları, her kadının rüyasını süsleyen tektaş ve sırataş pırlanta yüzükler, pırlantalı küpe ve bilekliklerden oluşmaktadır. Bu arada ARGE ve tasarım çalışmalarımız devam etmektedir. Yeni sezon için hazırlanmakta olan bir alyans koleksiyonumuz var.
Versace V 19.69 markasının takı lisansörü olan firmamız Taş Elmas, bu markanın Türkiye ve Ortadoğu üzerinde takı üretimi, satış ve pazarlama haklarına sahip. Koleksiyon hazırlamamız hiç kolay olmuyor. Sebebi vitrinlere çıkaracağımız ürünlerin İtalyan tarzını yansıtan fakat Türk dokunuşları olan parçalardan oluşmasıdır. Kendi bünyemizde bulunan tasarımcılarımızın tasarladığı ürünlerin çizimleri ilk etapta İtalya merkeze gönderiliyor. Burada tasarım onayı alanlar yine kendi bünyemizde bulunan tesisimizde birer numune olarak üretiliyor ve tekrar İtalya’ya gönderiliyor. Yapılan titiz incelemelerde üretim izni alan ürünlerin patent süreci başlıyor. Bu sürecin de tamamlanmasıyla birlikte ürünlerimiz vitrinlere girmek üzere müşterilerimizin beğenisine sunuluyor.” Sınırlı Sayıda Bayii ile Kusursuz Hizmet “Çok fazla yayılmacı bir hedefimiz yok. Amacımız aslında bayilerimize kusursuz hizmet vermeye yönelik. Şöyle ki çok fazla bayi oluşturup onlara ürün yetiştirmeye çalışmaktan ve bu
konuda yaşanacak muhtemel aksaklıklarla onları üzmektense sınırlı sayıda bayiye kusursuz hizmet vererek ilk tercih edecekleri partnerleri olmak temel ilkemiz. Bunu sağlamak için değişim sürecinde çok titiz davranarak konusunda kendini ispatlamış ve camiamızda çok sevilen ve saygı duyulan iş arkadaşlarımızla yola devam ettik. Değişim sürecinin çok başında olmamıza rağmen partnerlerimizden aldığımız tepkiler verdiğimiz kararın doğruluğunun mutluluğunu yaşatıyor bize.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
Sektörel Finansman Modeli Geliştirilmeli
İstanbul Gemoloji Enstitüsü Genel Müdürü Oktay Baltalı kayıtdışılığın önüne geçilmesi, yabancı sermaye girişinin sağlanması ve finansman olanaklarının geliştirilmesi başta olmak üzere önemli konularda değerlendirmelerde bulundu. Baltalı, önümüzdeki dönemde sektörel finansman olanakları konusunda uluslararası önemli isimlerin de katılacağı bir organizasyon düzenlemeyi planladıklarını belirtti.
Oktay Baltalı
B
orsa İstanbul’un büyük hissedarı olduğu kamu kuruluşu statüsüne sahip İstanbul Gemoloji Enstitüsü (İGE)Türkiye mücevher pazarının gelişmesi adına önemli bir rol üstleniyor. Pazarın gelişmesinin yanı sıra, Türkiye’nin dünyanın önemli pırlanta ve mücevher merkezlerinden birisi olma yolunda önemli çalışmalar yapma vizyonu çerçevesinde stratejiler de belirleyen İGE’nin çalışmaları ve planlamalarıyla ilgili Genel Müdür Oktay Baltalı önemli değerlendirmelerde bulundu. Sektörün amaçlarına ulaşması adına ortaya koyması gereken kısa, orta ve uzun vadeli 176 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
çalışmalarla ilgili önemli düşüncelerini paylaşan Baltalı şu noktaların altını çizdi; Vergi politikası, devlet desteği ve finansman olanaklarına kolay ulaşım “Tüm dünyada gelişen pırlanta merkezlerini incelediğimizde aslında sektörün bir noktadan diğer noktaya çok kolay hareket ettiğini görüyoruz. Hareketin altında yatan temel sebepler vergilendirme politikaları, devlet destekleri ve finansman. Bu 3 parametre bir araya geldiğinde o ülke pırlanta ticaretinin yapılmasına uygun. Örneğin Hindistan devlet stratejisi olarak pırlanta sektörünü en önemli sektörlerinden biri
olarak tanımladı. Şu anda Hindistan pırlanta sektörü en önemli endüstrilerden biri. Diğer bir başarılı örnek ise Dubai. Bu amaçla Almas Tower diye bir bina yapıldı. Kendi içinde uygulama esaslarına sahip bir yapı gelişti. Hong Kong’da özellikle para transferleri, kredi imkanlarına kolay ulaşım, yoğun pazar talebi etkisi ile yine devlet politikası olarak güçlendirildi. Hong Kong da dünyanın önemli merkezlerinden biri haline geldi. Kısacası bir ülkenin bu sektörde gelişmesi kesinlikle tesadüfi bir durum değil. 3 parametre önemli; vergi kolaylıkları, devlet desteği ve finansman olanaklarına kolay ulaşım.
Türkiye’ de şirket kurmak çok kolay ve düşük maliyetli Bizim ülkemizde vergi politikası buna uygun hale geldi. Pazara giriş maliyeti son derece düşük. Örneğin ben Dubai’de şirket kurduğumda her sene en azından 30.000 TL vergi ödenmem gerekiyorken, Türkiye’de pazara giriş maliyeti şirket kuruluş maliyeti olan 2 – 3 bin TL ile sınırlı. Türkiye’de her şey dahil ayda 5 bin USD masrafla şirket kurulup çalıştırılabilir. Dubai’de bu rakam en az 12-13 bin USD. Hindistan’da ise yabancı sermayenin girişi açısından sıkıntılar söz konusu. Yargı işleyişinde aksaklıklar var.
NEWS
Bankacılık sisteminin geldiği nokta artık teminata göre kredi değil, bilançoya göre kredi. Evlerimize değil, şirketlerimize kredi verilmesi gerekiyor. Yabancı yatırımcı güven konusunda problem yaşayabiliyor. Türkiye’de ise bütün bu faktörlerle ilgili problem söz konusu değil. Bizim tek finans sisteminin bu sektörde nasıl daha etkin bir şekilde çalıştırılabileceğine bakmamız lazım. Zaten Türkiye finansal sistem ve bankacılık bakımından gelişmiş bir ülke. Altın sektörü zaten yıllardır finansman olanaklarına rahatlıkla ulaşabiliyor. Altın kredisinin onlarca versiyonu var. Yani oldukça sağlıklı işleyen bir yapı var. Sadece bunların gelen yabancı firmalara nasıl kullandırılacağı önemli. Belçika ve Dubai’den çıkan 3,5 – 4 milyar doları ülkemize çekmeliyiz Dünyada pırlanta sektörünü en yüksek rakamlarla finanse eden ülke Belçika. Antwerp Diamond Bank 2,5 milyar dolar finansman sağlıyordu. ABN AMRO ‘nun sağladıı finansman miktarı ise 1,5 milyar dolar düzeyindeydi. Avrupa Merkez Bankası’nın sağladığı fonlarla ilgili politika değişikliği sebebiyle Belçika’da 2,5 – 3 milyar dolar civarında bir finansal açık söz konusu. Dubai de finansman imkanları açısından cazip bir ülke. Qatar, Kuveyt, Abu Dabi, Bahreyn gibi ülkelerdeki petrol gelirleri bankacılık sistemine ciddi mevduat yaratıyordu. Ancak petrol fiyatlarındaki düşüş sebebiyle Dubai’de de finansman sistemi etkilendi. Bu rakamın yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Dolayısıyla bankalar bu para çekildiğinde lüks sektörlerde kredi açma motivasyonlarını kaybediyorlar. Türkiye’de güçlü bir finasman ve bankacılık sistemi var Türkiye’ye baktığımızda ise
durum farklı. BDDK’nın getirdiği uygulama esasları bankacılık sistemimizin daha sağlam bir yapıya sahip olmasında son derece önemli. Türk bankacılığı gerek Belçika gerekse Dubai’deki bankacılık sistemlerinden, mevduat kapasitesi ve operasyon yeteneği bakımından daha güçlü. Yabancı firmalar açısından şöyle bir durum ortaya çıkıyor. Eğer yabancı firmalar ortaklıklar yoluyla ülkemize gelirlerse bu finansman imkanlarından faydalanma şansına sahip olabilirler. Yabancı firmalar özellikle teminatlandırılma problemi sebebiyle ülkemizdeki kredi finansmanı imkanlarına ulaşmakta zorlanıyorlar. Ama bir Türk ortak olduğunda durum çok farklı. Yabancı bir şirket ancak ortaklık varsa finansman imkanlarına ulaşabilir. Pazarın oluşmasını etkileyen tüm faktörlere sahibiz Türkiye finansman imkanlarını yabancı yatırımcılara sunabildiği noktada dünyanın önemli pırlanta merkezlerinden biri olma noktasında avantaj sağlayabilir. Burada şu noktanın altı çizilmeli. Bir ülkede çok fazla pırlanta satılması o ülkenin pırlanta merkezi olduğu anlamına gelmiyor. Konu bu ticaretin ne kadar hacim yarattığı. Dolayısıyla yalnızca taş alıp satarak muazzam rakamlara ulaşabiliriz. Buradaki ölçek ekonomisi avantajı yakalanması önemlidir.
için önemli. Tabi bir de sağlıklı işleyen borsa ve tanımlama sistemi gerekiyor. Yurtdışında pırlanta bankacılığına baktığınızda pırlanta bankacılığı yalnızca bilanço üzerinden yürüyen bir bankacılık sistemi. Herhangi bir teminat sorunu yok. Ancak yabancılar 3 sene içinde Türkiye’de şirket kurabilir. Bu şirket 3 sene sonra finansmana ulaşabilir ve rakip pozisyona geçebilir. Türkiye’de güçlü taşçıların olması pırlanta merkezi olmayı sağlıyor. Dünyada ‘’Ben mücevher merkeziyim’’ diyebilen tek yer Hong Kong. Dubai’de, İsrail’de ve Belçika’da üretim yok. Bizim bu ülkelerle bir araya gelip, bu ülkelerin taş gücünü alıp, üretim kapasitemizle birleştirip ihracat yapmamız gerekiyor. Kimse yerli perakendeciyi Hong Kong’a gitmekle suçlamasın Buradaki kritik kavram şu; finansman. Rekabetçi olmak için teknoloji transferi yapman lazım, know-how transferi yapman lazım, uzman kişileri istihdam etmen lazım, yatırım yapman lazım. Bunlar hep finansman gerektiren noktalar. Sıkıntımız ne? Biz bütün değiliz. Biz bir bütün olsak, entegre bir taş kesim sistemi sektör kendine kursa, entegre mıhlama ya da döküm merkezi kursa? Devlet bunların teşviğini veriyor. Yatırım kedisi, ihracat kredisi gibi her türlü finansman imkanı sunuyor. Burada önemli nokta şu. Bu kredilerin riskini yüklenmek yerine yabancılarla ortaklıklar yapıp bu riskleri paylaşmak gerekiyor. Türkiye ancak bu şekilde bir pırlanta merkezi ola-
bilir. Ermenistan’da, Ukrayna’da taş kesiliyor. Bizim bu ülkelerden bir eksiğimiz mi var? Eğer biz bunları yapmıyor ve rekabet etmiyorsak kimse yerli perakendeciyi Hong Kong’a gitmekle suçlamasın. Sektörün yabancı ortaklara ulaşabilmesi için profesyonelleşmesi ve kayıt altına girmesi gerekmektedir. Okunabilir, gösterilebilir ve anlaşılabilir bilançolara sahip olmalılar. Bilançosu olmayan firmalar, pazarlanabilir, ortaklık kurulabilir yapılar değildir. Eğer ki bilançonuz yoksa, ispatınız yoksa ‘’Benim işim 10 milyon dolar’’ demenizin bir anlamı da yok. Önemli olan oluşturduğunuz bilançodur. İç pazarın gücü yadsınamaz Perakendeciler açısından bir değerlendirme yaptığımızda ise şu tablo ortaya çıkıyor. Perakendecilerin henüz elmas borsasına üye olmamış durumda olmaları pazarı sınırlıyor ve bilanço oluşturma gücünü zayıflatıyor. İç pazara yapılan satışlar Türk mücevher üreticileri için son derece önemli. İç pazarda perakendecilerin borsa üyeliği artınca, firmaların bilanço gücü de artacak. Bankacılık bakış açısı ile bu işe yaklaşmak gerekiyor. Kayıt dışılık sektörde büyük sorun teşkil ediyor. Firmalarımızın şunu anlamaları gerekiyor. Vergi vermemenin maliyeti, vergi vermekten çok daha fazla. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de güçlü bilançolu, kurumsal, sürdürülebilir şirketler oluştuğunda halka arzların da değerlendirildiğine tanık olabiliriz. Halka arz, dünyadaki en düşük maliyetli finansman yön-
Asıl sormamız gereken soru şudur. Biz dünyada yaşanan kriz ve savaş ortamında dünya pırlanta ticaret merkezilerinin yerini Türkiye’ye doğru kaydırabilir miyiz? Yargıda şeffaflık, bürokratik kolaylık, Pazar güvenirliği ve finansman sistemi gibi faktörler pazarın oluşması ve gelişimi SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
177
Altın Dünyası HABER
NEWS
İGE bir çatı organizasyon olarak tasarlandı. İGE’nin amacı değerleme yapmaktan öte, bu sektörün büyümesi için neler yapılabilir bununla ilgileniyor. Çünkü borsa yapısında ölçek ekonomisi değerlendirilir. İGE’nin büyümesi sektörün büyümesi anlamına gelir. temlerinden biri. Şu noktaya da dikkat etmekte fayda var. Bankacılık sisteminin geldiği nokta artık teminata göre kredi değil, bilançoya göre kredi. Şu anda bankacılık sisteminin
elinde şişmiş bir gayrimenkul tapu stoğu var. Bu bankacılık sistemi için de tehlikeli. Bankanın likit olması gerekiyor. Evlerimize değil, şirketlerimize kredi verilmesi gerekiyor. Sektörel finansman modelinin tartışılacağı toplantılar planlıyoruz İGE sektöre yön vermek üzere sektörel finansman modeli ile ilgili bir toplantı düzenlemeyi planlıyor. Bu toplantıda dünyada tanınan finansman uzmanlarını Türkiye’ye getirmek gerektiğini düşünüyoruz. Gerek Antwerp Diamond Bank’ın eski kurucularıyla gerekse diğer önemli finansman kurumlarının önde gelen isimleriyle toplantılar
yaptık. Bu kişilerle ülkemizdeki bankaların tepe yöneticileri görüşmeler planlandı. Ancak sektörümüz açısından değerlendirme yaptıklarında vurguladıkları nokta hep aynı; ‘’Bilanço’’. Bizim gayrimenkul teminatları ile alacağımız krediler sürdürülebilir değil. Sektörün geleceği bir bilançoya bakıyor. Bunlar olmaksızın sektörümüzün dünya ile rekabet edebilmesini beklemek hayal olur. Bilançonuz yoksa “söz’’den ibaretsiniz Sektörün sahip olduğu emtialar likit. Bu yüzden sektör resesyonla karşılaşmıyor, cepten yiyor ama resesyona girmiyor. Ama burada risk var. Satılan ürünün bakiyesi likit olmayan bir risk. Geçtiğimiz sene pırlanta fiyatlarında yaşanan düşüşten kaynaklı sıkıntıyı örnek gösterebiliriz. Fiyatlar düşünce satış yapılmı-
yordu, çünkü zarar ediliyordu. Fakat diğer taraftan da şirketin nakde ihtiyacı var! İşte resesyon. Çözüm, sağlam bilanço ve düşük maliyetli krediler. Eğer pırlanta fiyatları %17 düşerken, elimizde yıllık %1,5 faizli finansman imkanı olsaydı biz bu krizden sadece %1,5 zarar görüp çıkardık. Nakit ihtiyacı yüzünden elindeki taşı %25 - %30 zararına satanlar oldu. Neden sırf borçları ödeyebilmek için. Eğer elimizde sağlam bir bilanço varsa işimize yıllarca yaptığımız yatırımı garanti altına alabiliyoruz. Tabi bu artık geleneksel yöntemlerle olmuyor. Yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Bu yüzden biz bütün sektör mensuplarını İGE toplantılarına bekliyoruz. İGE bir çatı organizasyon olarak tasarlandı. İGE değerleme yapmaktan öte, bu sektörün büyümesi için neler yapılabileceği ile ilgileniyor. Çünkü borsa yapısında ölçek ekonomisi değerlendirilir. İGE’nin büyümesi sektörün büyümesi anlamına gelir. Kayıtdışılık sektörün prangasıdır Pazarda halen önemli miktarda kayıt dışılık söz konusu. Yasal çalışanlar bir süre sonra çok daha avantajlı olacak ve rakiplerinin çok ötesine geçecek. Biz kayıtdışılığın firmalara avantaj sağladığını düşünmüyoruz. Sektördeki kayıt dışılık anlayışı rasyonel değildir, bu sadece alışkanlıkla açıklanabilir. Hiçbir basiretli tüccar, normal şartlarda kayıt dışılığın avantajlı olduğunu düşünmemelidir. Dünya rekabetinde kalan süre bu alışkanlıkların kırılması için yeterli bir süre midir, emin değiliz. Örneğin; dünyanın en önemli mücevher mağaza zincirlerinden Chow Tai Fook ya da Chow Sang Sang Türkiye pazarına girmeye karar verdi. 3500’e yakın mağazası olan yapılardan bahsediyoruz. Hangimiz bu büyük firmalarla rekabet edebileceğiz? Çin gibi çok zor bir pazardan gelen devler ülkemiz pazarına girerse nasıl bir sonuç ortaya çıkar bunu iyi değerlendirmek gerekir. Örneğin bugün Wal Mart Türkiye’ye gelirse ne olur? Benzer soruyu sektörümüz için de sormak gerek.
178 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Biz bir yandan iç pazarımızı güçlendirirken diğer taraftan da uygulanacak doğru stratejilerle Türkiye’yi pırlanta ve mücevher merkezi yapmalıyız. Finansmana ulaşma konusunda kendimizi geliştirmemiz, ürün kalitemizi daha da yukarılara taşımamız, mücevher standardı ortaya koymamız, sürdürülebilir üretim oluşturmamız ve kalite politikalarımızı dünyaya anlatabilmemiz gerekiyor. İGE olarak sektörel teknoloji geliştirme merkezi fonksiyonu görmek de görevlerimizden bir tanesi. Uzun vadede Türkiye’nin mücevher merkezi olması yolunda sektöre katkıda bulunmak. İGE yeni bir yapı olabilir ama kuruluşu bile olaylıydı. Sektöre faydalı, sektör için çalışan, sektörü ileriye taşıyacak, sektör için kurulmuş bir çatı organizasyonuz. Sanırım biz bunu doğru anlatamadık ya da doğru anlamak istemeyenler oldu. Ama bugün sektöre teşekkür etmek zorundayız. Sektör bizim beklentimizin çok ötesinde bir destekle geldi. Dolayısıyla ilk günlerde yapılan itirazların aslında zeminsiz itirazlar olduğunu gördük. Elbette sıkıntılar ve problemler oluyor. Ancak aynı masada oturarak sıkıntılarını çözüyoruz. Biz burada devletiz ama sektörün karşısında değil, sektörle beraber hareket ediyoruz. Bunu yaparken yaptığımız çalışmalarda anlaşılmayan şeyler olabilir. Yaptığımız çalışmaları biz de anlatamıyor olabiliriz. Bunların çözümü aynı masaya oturarak uzlaşma kültürü ile hareket etmekten geçer. İGE’de yaptığımızı açıklayamayacağımız hiçbir iş yapmıyoruz. Her şeyi kayıt altına alıyoruz. Kayıt dışında hiçbir faaliyette bulunmuyoruz. Bu en ufak sorunuza yanıt vermek bile olsa kayıt altına alıyoruz. Bizde söz uçar yazı kalır. Dolayısıyla biz yaptığımız her şeyin hesabını verebilir olmak için çalışıyoruz. Bu şeffaflık İGE’nin en önemli ilkelerinden bir tanesi. Yine yaptığımız derecelendirme konusunda da şüpheler var. Biz sadece 3534 ve 17025 numaralı standartları uyguluyoruz. Dileyen herkes bu satandartların ne anlama
NEWS
Firmalarımızın faaliyetlerinin ölçülebilir olması gerekiyor. Sağlıklı bir bilançoya sahip olmayan bir şirketin ucuz finansman imkanlarına ulaşabilmesi mümkün değildir. geldiğini internetten bakabileceği gibi detaylı bilgi almak üzere bize de danışabilir. Dolaysıyla Antwerp’teki taşçılardan taş alanlar uluslararası standartlarda kalite parametreleri karşılaştırıldığında bize soruyorlar. Aynı yapı Antwerp’te de var. Bizim burada yaptığımız işin aynısı orada da yapılıyor. Onlar da soruyorlar hangi standartlarda çalışıyorsunuz diye? Bizim tek yapmamız gereken numune almada 3534, derecelendirmede 17025 standartlarını kullandığımızı söylemek. Örneğin Hindistan Gümrüğü ile görüşmelerimiz oldu. Onlar da aynı standartları kullanıyorlar. Tüm dünyada kullanılan standartlardan bahsediyoruz. Tabi ki bunları bunları bilmek ve belli standartta çalışmak, dünyaya açılımımızda bize kolaylık sağlıyor. Ama tabi çalışmazsak, okumazsak bunları bilemeyebiliriz. Bunları bilmemek suç değil, ayıp da değil.
insanlar bu sektöre giriyor. Bu sektörü zarara uğratıyor ve sektörü terk ediyor. Bizim görevimiz tüm mücevher sektörünü güven ortamında düzgün platform çerçevesinde çalışmasını sağlamak. Geçen aylarda ithalatı gerçekleşen sadece 1 değil 5 değil, onlarca paket sentetik elmas gördük. Bazıları doğal olarak beyan edilmişti. Tabi ki bu tip durumların önüne geçiyoruz. Sentetik kontrol altında ve aşamalı olarak entegrasyonu gerçekleştirilmesi gereken bir konu. Ancak sentetiklerin kontrolsüz biçimde pazara
sunulması bizi 70’lerdeki anayar kavramlarını sorgulamaya iter. Bizim son tüketicilerin pırlantaya güvendiği bir atmosferde çalışmamız lazım. Dolayısıyla bugün sektörde yanlış beyanla yola devam etme şansımız kalmamıştır. Basiretli tüccar yaptığı işin tüm detaylarını bilmekle mükelleftir. Finansman dünyada ucuzlarken biz bu fırsatları kullanmayarak geride kalmamalıyız İGE güçlendikçe sektör güçlenecek. Finansman ve
Asıl sormamız gereken soru şudur. Biz dünyada yaşanan kriz ve savaş ortamında dünya pırlanta ticaret merkezilerinin yerini Türkiye’ye doğru kaydırabilir miyiz?
eğitim imkanlarının gelişmesi için sektörün hizmetindeyiz. Muhasebecilerinizle yakın iletişim içinde olmamız gerekiyor. Her zaman bizi ziyaret edip bilgi alabilirler. Birlikte bilanço oluşturma konusunda da çalışma yapabiliriz. Finansman dünyada ucuzlarken biz bu fırsatları kullanmayarak geride kalmamalıyız. Biz kamu kuruluşu niteliğindeyiz. Bu yüzden amacımız devletin menfaatini ve çıkarlarını korumaktır. Bu ülkenin menfaatini savunmak bizim en temel görevimizdir. Dolayısıyla biz bu ülkede çalışan, alın teriyle katma değer yaratan, üreten meslektaşlarımızın korunmasını ilke edinmiş durumdayız. Meslektaşlarımıza zarar verecek her şeyin karşısındayız. Acak rekabetten korkarak, uluslararası pazarda varlığımızı hissettirmeyerek başarılı olamayacağımızı da bilmemiz gerekiyor.
Amacımız sektör için faydalı olmak İGE sektörün verdiği destekle her gün güçleniyor. Amacımız sektör için faydalı olmak. Biz bu gücü sektörün sorunlarını çözmek için kullanıyoruz. Kuruluş aşamasında ‘’İGE neden ithal ettiğimiz taşları kontrol ediyor’’ diye sorular soruldu. ‘’Biz kuyumcular güvenilir insanlarız’’. Elbette ki kimse kuyumcuların güvenirliğini sorgulayamaz. İstisnaların kaideyi bozmayacağını da çok iyi biliyoruz. Ama her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de helal süt içmemiş SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
179
Altın Dünyası HABER
NEWS
İhracatçılarımızın yaşadığı en önemli problemlerden biri olan ihracat bedellerinin sigortalanması konusu Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan’ın bir araya geldiği toplantıda ele alındı.
İ
hracatçılarımızın özellikle son yıllarda gerçekleştirdikleri ihracat bedellerinin tahsilatı konusunda çok ciddi problemler yaşadıklarını belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, ihracat bedellerinin sigortalanması konusunda Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan ile bir araya geldi. Sektörün bu konuda yaşadığı mağduriyeti gidermek adına Eximbank’ın sunduğu ihracat sigortası imkanının çok önemli olduğunun altını çizen Ayhan Güner görüşme ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; Geri ödeme oranı %90 “Sektör gerçekleştirdiği ihracatta çok kayıp veriyor. Bu ihracat işlemlerini eğer Eximbank üzerinden yapabilirsek, bunlar sigortalanıyor. Karşı taraf ödemese bile Eximbank ihracat yapıldığı zaman fatura bedelinin %90’ını ödüyor. %10’u avukatlık ve benzeri masraflar için tutuyor. Müşteri borcunun tamamını ödediği zaman bu %10 da
180 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
ödeniyor. Sonuçta bu sistemin çalışması ile ilgili detaylı çalışmamız devam ediyor. İlk başta ben kendi firmamda deniyorum. Bunu başardığımızda tüm sektöre detaylı bir şekilde duyuracağız. Yurtdışına ürün sattığınızda Eximbank’tan sigorta ettirip gönderebilirsiniz. Çok önemli müşteri verileri sağlanıyor “Eximbank müşterilerle ilgili de çok önemli bilgi verebiliyor. Müşterileri Eximbank’a sorabilirsiniz. Eximbank bu firma hakkında araştırma yapıp “Evet bu firmaya mal satabilirsiniz, şu kadar kredi açabilirsiniz’’ diye size 3-5 gün içinde bilgi veriyor. Eximbank’a ilk başta bu firmayı sormanızda fayda var. Eximbank, firma ülkesinde “vergisini ödemiş mi’’, “borcu var mı’’, “sicili temiz mi’’ gibi sorularınıza yanıt verebiliyor. Vadeli mal satmak istiyorsunuz ama firmayı tanımıyorsunuz, Eximbank üzerinden satabilirsiniz.’’
Altın Dünyası HABER
NEWS
Pırıltı’dan İş Ortaklarına VIP Fuar Pırıltı Grup Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarını Kuyumcukent’te yenilediği Showroom’da ağırlayacak. Yeni dönemde pırlantalı mücevher kategorisini JESS, gümüş kategorisini de PRT markaları altında toplayan Pırıltı Grup, dekorasyon sonrasında 500 metrekarelik büyüklüğe ulaşan showroomunda V.I.P. konseptinde özel bir fuar organize edecek.
P
ırıltı Grup’ta yeni sezon hazırlıklarını tüm hızıyla devam ediyor. Yeni dönemde, hizmet verdiği ürün kategorileriyle ilgili yeni bir yapılanmaya giden Pırıltı Grup pırlantalı mücevher kategorisinde JESS, gümüş alyans kategorisinde de PRT markaları ile hizmet vermeye devam edecek. Pırıltı Grup, fuar döneminde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarını, yeni dekorasyon sonrasında 500 metrekare büyüklüğe ulaşan yeni showroomunda ağırlayacak. Pırıltı Grup iş ortaklarına özel düzenlenecek organizasyonla ilgili detayları aktaran Pırıltı Grup Yönetim Kurulu Üyesi Recep Kocabaşoğlu şu noktaların altını çizdi. ‘’Uzun yıllardır İstanbul Jewellery Show’a katılıyoruz ve pek çok firma gibi biz de belli ölçüde fuardan memnun ayrılıyoruz. Fuarların özellikle yeni müşteri kazanma noktasında faydalı olduğu kanaatindeyiz. Biz, Türkiye’nin dört bir yanındaki yapılanma-
mızı tamamlamış durumdayız. Kendi bölgesinde gücünü kanıtlamış iş ortaklarımız ile istikrarlı bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ancak yeni dönemdeki stratejimiz doğrultusunda fuara katılmak yerine, fuar döneminde müşterilerimize özel bir VIP
konseptte organizasyon düzenlemeyi uygun gördük. Müşteri ağırlama standartlarından tutun koleksiyonların servisine kadar pek çok noktada fuar ortamında sıkıntı yaşanabildiği malumunuz. Biz de bu sebeple fuar alanına 2 km uzaklıktaki Kuyumcukent’teki 500 metrekare büyüklükteki showroomu-
muzda özel müşterilerimizle bir araya gelmeyi uygun bulduk. Müşterilerimizin ulaşım ve konaklama rezervasyonları tamamlandı. Koleksiyonlarımız da tamamlanmak üzere. Müşterilerimize yüksek standartlarda bir fuar deneyimi yaşatacağız.’’
VIP Fair to Business Partners from Pırıltı
Pırıltı Group will host many business partners from four corners of Turkey in its renewed Showroom in Kuyumcukent. Pırıltı Group, which lately structured diamond jewelry collections under JESS and silver wedding ring collections under PRT brands, will organize a VIP concept fair in its 500 square meters of showroom.
P
reparations for new season are in progress in Parıltı Group. For the new period, Pırıltı Group continued its structuring and in diamond jewelry category the company will operate under JESS brand, while in silver wedding category, products are united under the title BRT. Pırıltı Group will host many business partners from four corners of Turkey in its renewed 182 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
500 square metered Showroom. Member of Executive Board of Pırıltı Group Recep Kocabaşoğlu, shared the details of organization that will be held for their business partners and underlined the following issues: “For long years, we attend to Istanbul Jewelry Show and leave the Fair with satisfaction like many other companies. We believe
fairs are especially important in terms of meeting with new customers. We have completed our structuring process for all parts of Turkey. We continue to work with our business partners from all corners of Turkey. But due to our strategy for new period, instead of attending Fair this year, we plan to organize a VIP event for our customers. It is known that we may have
difficulties deriving from stands as well as presenting of collections. Thus, we decided to meet with our customers in our 500 square metered showroom 2 km away from Kuyumcukent. Transportation and accommodation preparations of our guests are completed. Our collections are also about to be finished. Our customers will experience of fair with high standards.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Sektörün lider firmalarından Pırıltı Grup, pırlantalı mücevher kategorisinde verdiği hizmetleri JESS markası altında müşterilerine sunmaya başladı. Pırıltı Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Recep Orhan Kocabaşoğlu JESS markası altında pırlantalı mücevher kategorisinde hizmet kalitelerini arttırmayı hedeflediklerini belirtti.
JEWELRY OF PIRILTI WILL SHINE UNDER THE BRAND JESS
A
lyans kategorisinin lider markalarından Pırıltı, pırlantalı mücevher kategorisinde uzun süredir müşterilerine sundukları hizmetleri JESS markası altında toplama kararı aldı. Alt markalaşma stratejisi ile müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini arttırmayı hedeflediklerini belirten Pırıltı Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Recep Orhan Kocabaşoğlu yeni marka yaratma çalışmaları ile ilgili şunları söyledi; ‘’Uzun yıllardır alyans kategorisinde ortaya koyduğumuz faaliyetlerle sektör hizmet veriyoruz. Türkiye’nin dev firmalarının alyans kategorisindeki iş ortağı olmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanındaki kuyumcularla da uzun süredir istikrarlı bir işbirliği içerisindeyiz. Bununla birlikte uzun yıllardır perakende mağazalarımızla da sektöre hizmet veriyoruz. Pırlantalı mücevher kategorine ilk adımımızı da kendi mağazalarımız için üretim yaparak attık. İlk yıllarda yalnızca kendi mağazalarımız için üretim yapıyorken, daha sonra Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerimizin bir kısmı da pırlantalı mücevherle ilgili talepte bulunmaya başladı. Ana iş kolumuz olan alyansın dışında pırlantalı mücevher 184 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Pırıltı Group, one of the leading companies of the sector, started presenting its diamond jewelry models under the JESS brand. Member of Executive Board and General Manager Pırıltı Group Recep Orhan Kocabaşoğlu said under the brand JESS, they aimed to increase the quality of service in diamond jewelry category. grubunda da hizmet vermeye başladık. Sonraki süreçte bu mücevher grubunda hizmet verdiğimiz sınırlı sayıdaki müşterimizin memnuniyet düzeyi, talebi ve alışları artmaya başladı. Alyans grubunda müşteri hizmet kalitemizin yüksek kalitede olması sebebiyle mücevher grubunda da en yüksek kalitede hizmet sununca diğer müşterilerimiz de talepte bulunmaya başladılar. Artan talep karşısında ilk etapta üretim departmanımızı genişlettik. Sadece pırlantalı mücevher üretimine odaklanan bir yapı kurduk. Talep artmaya devam edince pırlantalı mücevher grubumuzu bir marka altında organize etme kararı aldık. Bu şekilde JESS markası doğmuş oldu. JESS, tamamen müşterilerimizin memnuniyetlerinin üzerinde yükselen bir marka. 10 – 13 Mart 2016 tarihleri arasında Türkiye’nin dört bir yanındaki iş ortaklarımız Kuyumcukent’te yenilenen showroomumuzda JESS’in son koleksiyonlarını inceleme fırsatı bulacaklar.’’
P
ırıltı, which is one of the leading companies in wedding rings category, decided to unite diamond jewelry models under the name of JESS. Member of Executive Board of Pırıltı Group Recep Orhan Kocabaşoğlu, said with their branding strategy, they aimed to increase the quality of services, stated following related with new branding activities; “We give service in the sector for long years in wedding ring category. We are business partners of many leading companies in wedding ring segment, as well as working with many jewelry stores in Anatolia. Besides we also serve in sector with our retail stores. On diamond jewelry, we
took the first steps by manufacturing jewelry for our stores. First we were manufacturing only for our stores while many business partners from all corners of Turkey raised their demands, thus addition to wedding ring segment, we started to operate in diamond jewelry sector. Then, interest and purchase amounts of customers increased by time. Since we had high quality of services in wedding ring segment, we carried this understanding also to the diamond jewelry segment and this resulted with the satisfaction of our customers. In competence with increasing demand, we also enlarged our department. We formed a structure only based on diamond jewelry. Since demand increased, we decided to structure our diamond jewelry group under a separate brand. This is how the JESS brand was born. JESS is a brand, totally comes from the demands of our customers. Our customers coming from all corners of Turkey will have the opportunity to see latest collections of JESS in our renewed showroom during 10-13th of March.
Altın Dünyası HABER
NEWS
PIRILTI GRUP’TAN GÜMÜŞ ALYANSA YENİ BİR YORUM; PRT Alyans kategorisinin lider firması Pırıltı, gümüş kategorisindeki alyans koleksiyonlarını PRT markası altında toplama kararı aldı. Marka yapılanma stratejisi ile müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini ve müşterilerinin, ürün kategorilerinden aldıkları verimi arttırmayı hedeflediklerini belirten Pırıltı Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Recep Orhan Kocabaşoğlu, PRT markasının doğuş hikayesini paylaştı.
A NEW INTERPRETATION OF SILVER WEDDING RING FROM PIRILTI GROUP, PRT
P
ırıltı Grup ürün kategorileri yapılandırma stratejisi çerçevesinde, gümüş alyans kategorisindeki koleksiyonlarını PRT markası altında toplama kararı aldı. Pırlantalı mücevher grubundaki koleksiyonlarını JESS markası altında toplayan Pırıltı Grup, gümüş alyans koleksiyonlarını da PRT adı altında yapılandırarak müşterilerine sundukları hizmetin kalitesini arttırmayı hedefliyor. Marka yapılandırma stratejisi çerçevesinde atılan adımlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Pırıltı Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Recep Orhan Kocabaşoğlu çalışmalarla ilgili şu noktaların altını çizdi; ‘’Ana faaliyet alanımız alyans. Son yıllarda pazarın talepleri doğrultusunda gümüş alyans koleksiyonlarımızı da müşterilerimize sunuyoruz. Talep artışı ile birlikte sunduğumuz model sayısı ve koleksiyonlar da oldukça arttı. Bu grupta 186 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Pırıltı, which is the leader company in wedding ring category, decided to group it wedding ring collections in silver category under PRT branding. Member of Executive Board and General Manager of Pırıltı Group Recep Orhan Kocabaşoğlu said with their branding strategy, they aimed to increase productivity in their product categories and shared the story of PRT brand. oldukça geniş bir tasarım havuzuna ulaştık. Koleksiyonlarımıza gösterilen ilgiden son derece memnunuz. Bundan sonraki süreçte bu alandaki çalışmalarımızı daha da profesyonelleştirerek hizmet kalitemizi arttırmayı hedefliyoruz. Bu yüzden gümüş alyans kategorisindeki yapılanmamızı PRT markası altında kurgulamaya karar verdik. Gümüş mağazalarında waltın standartları ‘’PRT son derece yüksek üretim teknolojileri ile hazırlanan koleksiyonlara sahip. Altın kategorisindeki deneyim ve kalitemiz PRT ile gümüş kategorisinde devam ediyor. PRT, Türkiye’nin dört bir yanındaki gümüş satan mağazalarda yapılanmasına devam edecek.’’
W
ithin the framework of restructuring in product categories, Pırıltı Group decided to unite its collections in silver wedding ring category under the same brand. Pırıltı Group, which united diamond jewelry group under JESS brand, aims to increase its service quality by uniting silver wedding collections under PRT title. Member of Executive Board of Pırıltı, Recep Orhan Kocabaşoğlu evaluated the steps they have taken within the framework of brand structuring and underlined the following issues;
“Our main activity area is wedding rings. In recent years, upon our customer’s request, we serve silver wedding rings. In accordance with increasing demand, number of our models and collections also increase. We reached a wide range of design pool. We would rather increase our professionalism and increase the quality of our services. Thus, we decided to structure our silver wedding ring category, under PRT brand. Gold standards in silver shops PRT has collections formed with highest production technologies. Our experience and quality in gold continue in silver category as well with PRT. PRT will be structured in silver shops in all corners of Turkey.
Altın Dünyası HABER
NEWS
İstanbul Altın Rafinerisi’nin hayata geçirdiği yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması projesi ile özellikle 2014 yılında ivme kazanan altın bankacılığı, son dönemde yatırımcıların bankadaki altın mevduatını azaltması sebebiyle düşüş gösterdi. Altın mevduatına olan ilginin azalmasına sebep olan etkenleri İAR Genel Müdürü Ayşen Esen Altın Dünyası ile paylaştı. altınların miktarının 5 bin ton olduğunu tahmin ediyoruz. Bu yastık altı altın tasarrufunun ekonomik büyüklüğü, yaklaşık, 175 milyar dolar. Bu kaynağın ülke ekonomisinde kayıt içine alınması, kaynaklar arası bir geçiş değil, aksine sistem dışı olan bir kaynağın ülke ekonomisi içine girmesi anlamına gelecektir. Bu hem tasarruf oranlarını olumlu yönde etkilerken hem de bankaların ucuz bir kaynağa ve likiditeye sahip olmalarını sağlayacaktır. Yastık altın altınların ekonomiye kazandırılması için neler yapılmalı?
Ayşen Esen
2014 sonu itibariyle bankalardaki altın mevduatı ne kadar oldu? 2014 sonu itibari ile bankalardaki toplam kıymetli maden depo hesapları toplamı 16.2 Milyar TL yaklaşık 181.8 ton olarak gerçekleşti. Bankalardaki altın mevduatı 2015 Haziran sonu itibariyle ne kadar olarak gerçekleşti? 2015 Haziran itibari ile toplam kıymetli maden depo hesabı rakamı 11.4 Milyar TL yaklaşık 111.5 ton olarak gerçekleşti. 2014 sonu ile 2015 Temmuz arasındaki (ilk 6 ay) farkın sebepleri neler? Yatırımcı neden bankadaki altın mevduatını artırdı ya da azalttı? Altın hesaplarında yılsonuna göre son 6 aylık dilimde bir düşüş olduğu ortada aslında bu düşüş trendi uzun yıllardır var. Sadece Aralık 2014- Ocak 2015 arasında altın hesaplarında 50 tonluk bir azalma var. Türk Lirası bazında, 16.2 Milyar TL’den, 13.2 Milyar TL’ye gerilemiş durumda. Burada özellikle altın fiyatının 90 TL’den 100 TL seviyesine kadar çıkıp, altın mevduat sahiplerinin, kar realizasyonu kararının etkisi büyük. 2015 188 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
yılı içinde Nisan ayına kadar altın mevduatlarında düşüş devam ediyordu, Nisan ayından itibaren ise ufak da olsa, altın mevduatlarında bir artış gözlemlendi. Bu süreç içinde altın fiyatlarının ise yatay seyrettiğini söyleyebiliriz. Yukarıda da ifade ettiğim gibi altın mevduatlarında düşüş sadece bu seneye özgü değil, 2013 Ağustos ayında bankalardaki altın miktarının TL karşılığı 22.2 Milyar TL seviyesindeydi. TL bazında en yüksek seviyeyi, bu tarihte yakaladıktan sonra, altın mevduatı 2014 yılı içinde inişli çıkışlı bir seyir izledi ve 2015 yılına hızlı bir düşüşle başladı. Altın mevduatına olan ilginin azalmasını çeşitli sebeplere bağlanabilir, özellikle 2012 ve 2013 yılında en çok kazandıran yatırım ürünleri arasında olan altının eskisi kadar gözde bir yatırım aracı olmaması ve gündemin ilk sıralarından düşmesi; Bankaların, özellikle fiziki altın müşterisini tatmin edecek ürünler çıkartamamış olması. Altın bankacılığının, ülke ekonomisi açısından çok faydalı olmasına rağmen bankaların karlılık açısından bu alanı yeteri
kadar karlı görmemeleri. Ayrıca özellikle seçim sonrası yaşanan siyasi belirsizliğin vatandaşlar açısından tbankalara olan güveni zedelemiş olması. TÜRKİYE’DE EN FAZLA ALTIN HESABI OLAN 3 BANKA Türkiye İş Bankası - 2 Milyar TL Kuveyt Türk - 1.3 Milyar TL Garanti Bankası - 1.1 Milyar TL Yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılmasındaki faydalar nelerdir?
Tasarruf oranları açısından ülke olarak yıllardır istediğimiz noktaya gelemedik. Aslında ülkemizde hane halklarının tasarrufu mevcut, ancak bu tasarrufların önemli bir kısmı maalesef kayıt dışı. Kayıt dışı bu tasarrufun en başında ise altın gelmekte. Altın bankacılığının önemi de tam olarak burada. Yeterli destek sağlanması durumunda altın bankacılığı aracılığıyla bu kayıt dışı tasarruflar kısa sürede finansal sistem içerisine girecektir. Yastık altı olarak tabir ettiğimiz bu kayıt dışı
TCMB’nin 2011 yılında TL zorunlu karşılıklar yerine altını kabul etmeye başlaması, dünyada bir ilktir ve çok başarılıdır. TCMB tarafından bankalara, TL için tutulması gereken zorunlu karşılıklar yerine belli bir oranda altın tutabilme olanağı tanınmıştır. Bu oranın arttırılması, bankaların altın bankacılığına olan ilgilerini arttıracaktır. Bundan sonra atılması gerekli adımların en başında ise TCMB’nin zorunlu karşılık olarak kabul ettiği altınların, en azından bir kısmının, halktan toplanmış fiziki altınlardan olması gerektiğini düşünüyoruz. Böylece, bankalar bu kaynağın sisteme dahil edilmesi için daha fazla uğraş verecektir. Altın hesaplara verilen faiz oranlarının ve kar payı oranlarının artması, halkın altın bankacılığına olan ilgisini de arttıracaktır. Ayrıca, kamu otoritesinin, halkı altın toplama projesi için bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapması ve teşvik etmesi, yastık altı altının ekonomiye kazandırılması anlamında etkili olacaktır.
Altın Dünyası HABER
NEWS
“MÜCEVHER MAĞAZACILIĞI ÖDÜLLERİ”
Gleam Diamonds Satış Noktalarının Motivasyonunu Arttırmayı Planlıyor Satış artırıcı etkinlikler, denenmiş başarılı uygulamalar, eğitimler ve kampanyaların yanı sıra GLEAM Diamonds, 2016 hedeflerini satış noktalarının satışlarını artırmak üzerine kurdu. Gleam Diamonds Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Gözen, markanın pazarlama planlarını ve hedeflerini açıkladı.
M
ücevher dünyasına atılan ilk adımlar, mücevher taşlarının doğadan çıktığı haline duyulan hayranlık, bitmeyen uluslararası seyahatler, konferanslar, öğrenme, araştırma, merak ve yine hiç durmadan öğrenme, öğrendiklerini paylaşma tutkusu Aylin Gözen’le GLEAM DIAMONDS’da herkesin alabileceği mücevherlere dönüştü. Yabancı ortaklı marka, bu sezon sloganını “Unutulmayan anların unutulmayan hediyesi…” olarak belirledi. GLEAM Diamonds’ın felsefesinde, mücevherlerin, diğer lüks tüketim ürünlerinin tersine, bedeli ne olursa olsun nesiller boyu saklanması, zamansız olması kalıcı bir şeyler üretme isteği ile birleşti. Gleam Diamonds’da, moda ve trendlerin kültürel ve sanatsal etkileri ile nefes kesici güzellikteki mücevher taşları, yenilikçi bir bakış açısıyla bir araya geldi. Markanın da adı pırıltı anlamına gelen “Gleam”Diamonds oldu. Koleksiyonlarda modern veya geleneksel etkileyici parçalar,
192 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
mükemmeliyetçilik tutkusu ile bir arada mücevher sevenlerin beğenisine sunuldu. Aylin Gözen, markanın pazarlama planlarını ve hedeflerini şöyle açıkladı: “Sektörün, sadece ülkemizde değil, global olarak yaşadığı genel durgunluk elbette satış noktalarımızı ciddi anlamda etkiledi. Bu dönemde, strateji olarak satış noktalarının sayısını arttırarak ve mevcutların satışlarını arttırma çalışmaları yaparak hedeflerimizi tutturma yoluna gittik. Elbette yeni satış noktalarının seçiminde güvenilirlik en önemli kriterimiz oldu. Bu sayede 2015 yılında hedeflerimize ulaşmayı başardık. 2016 ise, bizim için tüketicinin taleplerine yönelme, yeni yabancı ortaklı markamız Gleam’le farklı pazarlama stratejileriyle daha ileriye gitme yılı. Hedefimiz; her bir satış noktasını kendi mağazamız gibi düşünüp satış arttırıcı çalışmalarla onların satışını arttırmak.” “Geçtiğimiz dönemde yaptığımız ve isabetli olduğunu düşündüğüm tanıtım çalışmalarıyla, hazırladığımız koleksiyonlar pek çok önemli televizyonda, dergilerde ve gazetelerde devamlı yer aldı. Bu da tüketicide markanın bilinirliğini çok ciddi anlamda arttırırken, satışları da arttırdı. 2016 yılı için ise planlarımız GLEAM Diamonds
AYLİN GÖZEN
markasının renkli, kolaylıkla alınabilecek, modern tasarımlarından oluşan “Minik Işıltılar / Little Shine Collection” ı ön plana çıkarmak olacak. Ancak bu kez yabancı ortaklı bu markanın adını duyurmak için koleksiyondan çok, özellikle markanın adının ön planda olmasını planladık.” “Gleam diamonds 2016 hedeflerini iki farklı açıda yapacağı çalışmalarla netleştirdi” “İlk çalışmalarımız günümüzün hızla değişen satın alma eğilimlerini yakından takip ederek bu değişimlere hızla ayak uyduracak dinamik yapıda bir tasarım ve üretim sistemi oluşturmak üzerine. Bu moda ve trendin satın alma eğilimleri
ışığında analiz edilmesini gerektiriyor. Diğer yoğunluğumuz ise, satış noktalarına vereceğimiz destekler ve farklı uygulamalarla onların satışlarını arttırmak, her bir satış noktasını kendi mağazamız gibi görmekle ilgili. Gleam Diamonds olarak mücevher sektöründe durgun geçen 2015 yılında bazı satış noktalarında başlattığımız satış arttırmaya yönelik “Kazanmanın Sırları” programını, 2016 yılında tüm satış noktalarına yaymayı planlıyoruz. Farklı uygulamaları ve satış personeline yönelik eğitimleri içeren programımızın sonunda, Gleam Diamonds, bir ilke daha imza atarak “GLEAM Diamonds Mağazacılık Ödülleri”ni düzenleyecek.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
Mücevher İhracatı IJS öncesi umut verdi 2016 yılına düşüşle başlayan mücevher sektörü, başarılı uluslararası fuar ve pazarlama performansı sonucunda Şubat ayını yükselişle kapattı. Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, İstanbul Mücevher Fuarı öncesinde yükseliş sinyali verdiklerini anımsatarak; “Şimdi sektör olarak dün konsantrasyonumuzu İstanbul Jewelry Show’a yoğunlaştırdık. Fuar sonrası bu yükseliş trendinin süreceğini umuyoruz.” dedi.
M
ücevher İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan Şubat ayı verilerine göre 2015 Şubat ayında 235 bin 749 kilo ürün ihraç eden sektör 2016 Şubat ayında yüzde 15,53 artışla 272 bin 369 kilo ihracata imza attı. Değer bazında ise 143 milyon 500 bin 34 Dolar ihracat yapılan 2015 Şubat ayına göre yüzde 12,73 oranında artış gösteren mücevher ihracatı 161 milyon 761 bin 615 Dolara yükseldi. 2016 Şubat ayı ihracatı 2016 Ocak ayına göre ise yüzde 5,2 oranında geriledi. İhracat verilerini yorumlayan Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, sürdürülebilir bir ihracat performansı hedeflediklerine dikkat çekerek, kısa vadeli dalgalan-
ŞUBAT AYI İHRACAT RAPORU 2015
ŞUBAT
OCAK
2016
% FARK
MİKTAR (KG)
DEĞER ($)
MİKTAR (KG)
DEĞER ($)
203,135
286,935,637
176,731
170,663,298
-13.00
- 40.52
235,749.83 143,500,034
272,369
161,761,615
15.53
12.73
194 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
MİKTAR DEĞER
maları izlemekle beraber asıl odaklarının uzun periyotlu ve sürdürülebilir bir gelişme olduğunu söyledi. Aylık bazda artış ve azalışların yanı sıra 5-10 yıllık perspektifte mücevher ihracatının geldiği noktanın çok iyi anlaşılacağının altını çizen Güner bu nedenle 10-13 Mart tarihleri arasında bu yıl 42.si gerçekleştirilecek olan İstanbul Jewelry Show’a odaklandıklarını söyledi. Sektörün başta İtalya’daki VicenzaOro olmak üzere uluslararası fuarlardan başarılı sonuçlar aldığını söyleyen Güner; “Amacımız ilk etapta İstanbul Jewelry Show’u dünyanın en etkili 3 fuarından birisi haline getirmek. Sektörümüzün sürdürülebilir gelişiminde bu önemli bir adım olacak” dedi.
NEWS
Jewelry Export gave hope before İstanbul Jewelry Show Jewelry sector which started 2016 with a fall, closed February with rise due to successful international fairs and marketing performance. President of Jewelry Exporters Union Ayhan Güner reminded that there were signals of rise before Istanbul Jewelry Show and said, “Now, as sector, we are totally focused on Istanbul Jewelry Show. We hope rising trend will continue”. Dünyanın en büyükleri ilk kez İstanbul’a geliyor Sektör olarak alım heyeti çalışmalarına kesintisiz sürdürdüklerini söyleyen Güner sözlerine şöyle devam etti: “Her fuarda çıtayı yükselterek bu fuara gerçekten çok iyi hazırlandık. Dünyanın en değerli alım heyetleri ilk kez İstanbul’a geliyorlar. Bu bile büyük bir başarı ama asıl amaç bu firmalara ürün satabilmek olacak. 600’ün üzerinde uluslararası VIP alım heyetini biz ağırlıyoruz. Bu fuara bu sene ilk kez gelecek olan alım heyetini, yaklaşık 8 bin mağaza ve 50 milyar Dolarlık ciroyu yönettiklerini söyleyerek en doğru şekilde anlatmış olacağız.” Güner, 11 Mart gecesi gerçekleştirilecek olan 8. AJUR Mücevher ve Takı Tasarım Yarışması final gecesinde Haifa Wehbe’yi ağırlayarak sektör olarak tasarımı desteklediklerini belirtti. İran önemini koruyor İran’ın Pazar kalitesine vurgu yapan Güner, hükümetin bir an önce İran ile Türkiye arasında güvenilir ticaretin yapılabilmesini sağlayacak adımları atmasını istedi. Bu anlamda iki ülke bankacılık sistemlerinin uyumunun önemine dikkat çeken Güner, “Eğer İran ile ticarette karşılıklı olarak finansman ve ihracat sistemini devreye alabilirsek çok daha yüksek rakamları görmemiz mümkün.” dedi. Türkiye’nin en çok ihracat
yaptığı 10 ülkeyi analiz eden Güner, İran, BAE, ABD’nin liderliğini koruduğunu; Hong Kong’un 4. Sıraya yerleştiğini belirterek; “Ancak ne yazık ki Rusya, Ukrayna, Irak, Libya gibi çok değerli pazarları kaybettik; Almanya pazarı de ilk 10’da olmasına rağmen ciddi oranda geriledi. Singapur ile ticareti sevmiş görünüyoruz. Bu potansiyelin gelişmesini sağlamamız gerekiyor” diye konuştu. İhracat ülke grupları olarak analiz edildiğinde en yüksek ihracat yapılan ülke grubu olarak öne çıkan Ortadoğu ülkeleri 95,6 milyon Dolar ile toplam ihracattan yüzde 59,1 pay alırken, bu pazara dönük ihracat yüzde 26,3 arttı. 21,1 milyon Dolar ihracatla AB ülkeleri toplam ihracattan yüzde 13,1 pay aldı; AB pazarındaki gerileme yüzde 7,4 oldu. 14,7 milyon Dolarlık ihracatla toplam ihracattan yüzde 9,1 pay alan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi ise yüzde 38,7 oranında artış kaydetti. En çok ihracat yapılan İran toplam ihracattan yüzde 24,8 pay alırken, BAE yüzde 23,8, ABD ise yüzde 8 pay aldı. Katar’a ihracatın yüzde 6 bin 460 oranında artması dikkat çekerken, Hong Kong yüzde 53,3, Singapur yüzde 215, Lübnan yüzde 44,3 ve İsrail yüzde 22,3 oranında yükseliş gösteren pazarlar oldu. Almanya yüzde 20,3, Irak yüzde 74 Kırgızistan ise yüzde 67,6 oranındaki gerileme ile dikkat çeken pazarlar oldu.
D
ue to February data declared by Jewelry Exporters Union, sector exported which exported 235 thousand 749 kg of gold in February 2015, made 272 thousand 369 kg export in February 2016 with an increase of % 15,53. In terms of value, sector that made 143 million 500 thousand 34 Dollars export in February 2015, made 161 million 761 thousand 615 Dollars export in February 2016 with a decrease of % 5,2. Interpreting export data, President of Jewelry Exporters Union Ayhan Güner said they targeted a sustainable export performance, while monitoring short term changes, they focused on long term sustainable development. Besides monthly increases and decreases, the point where jewelry export reaches can be understood with 5-10 years of perspectives, Güner said they were focused on Istanbul Jewelry Show that would be held on 10-13th of March for the 42nd time. Underlining the sector gained successful results in international fairs like VicenzaOro in Italy, Güner said, “Our target is to make Istanbul Jewelry Show as one of the biggest 3 international fairs. It will be considered as an important step for the sustainable development of our sector”. Biggest of the world will be in Istanbul for the first time
Güner, who explained they were continously working on purchase committee, said: “We are very well prepared to the fair. The most important parchase commitees will be in Istanbul for the first time. This alone can be considered as a success but main purpose will be able to sell products to these companies. We host more than 600 international VIP purchase committees. Purchase committee that will come to Show for the first time this year is composed of 8 thousand stores and manage a turnover of 50
billion Dollars”. Güner stated on the night of 11th March, at the finalof 8. AJUR Jewelry Design Contest, they would host Haifa Wehbe. İran maintains its importance
Underlining the market quality of Iran, Güner said the government should immediately take necessary steps in order to regulate safe trade between Iran and Turkey. Focusing on the importance of adaptation of banking systems of both countries, Güner continued, “If we can manage mutual finance and export systems in trade with Iran, we can even see higher numbers”. Analyzing the top ten export countries of Turkey, Güner gave information that UAE, Iran and US maintained their leadership, Hong Kong was stated at the 4th place and continued, “But unfortunately, we lost very important markets like Russia,Ukraine, Iraq and Libia. Germany market is stil in top ten list but went back. We seem to like being in trade relations with Singapore. We have to encourage the development of this potential. Analyzing the export country groups, Middle East countries are at the front page, with 95,6 million Dollar of export, having the share of % 59,1, export to these countries increased % 26,3. 21,1 million Dollar export was done to EU countries with the share of % 13,1, EU market decreased % 7,4. Northern America Free Trade Zone increased its share % 38,7 with total amount of 14,7 million Dollar by taking % 9,1 share from the total export. Iran had a share of % 24,8 while UAE had % 23.8 and US had % 8. Export to Qatar had increased % 6 thousand 460 while export to Hong Kong increased % 215, Lebanon % 44,3 and Israel % 22,3. On the other hand, Germany lost % 20,3, Kyrgyzstan % 67,6 and Iraq % 74 of their share. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
195
Altın Dünyası HABER
Jival’den Minimal esinti...
Modern çizgiler kırmızı altın ve pırlantanın ışığı ile bütünleşti. Geçmişin izleri yeni dönem mücevherlerde daha sade ve yalın tasarımlarla yeniden yorumlanıyor. Jival pırlantanın zarif modellerini www.jival.com.tr’den daha yakından inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.
196 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
NEWS
Altın Dünyası HABER
NEWS
Fantezi Takı Grubunda Acarın Kalitesi
Ülkemizin 40 yıllık köklü bilezik üreticisi Acarın Kuyumculuk, çalışmalarını İstanbul’daki yeni üretim merkezinde sürdürdüğü fantezi takı grubunun en yeni modellerini İstanbul Jewelry Show’da sergileyecek. Acarın Kuyumculuk; 22 ayar bilezikteki değerli tecrübesini farklı ayarlardaki fantezi takı gruplarına yönlendirdi. Heyecanla fuarı bekleyen Acarın Kuyumculuk ekibi; tamamen özgün, yenilikçi ve son derece rekabetçi özel ürünlerini Acarın Kalitesi eşliğinde stant vitrinlerine taşıyacak.
Acarin Quality In Fantasy Jewelry Group
HAKAN ACAR
B
ileziğin 40 yıllık çınarı Acarın Kuyumculuk; müşterilerinden gelen yoğun talep üzerine farklı ayarlarda fantezi takı grubunda, her tarz takı çeşidini üreterek İJS’de sahne almaya hazır. İstanbul Kuyumcukent’te yer alan atölyesini yaklaşık 3 kat büyüten ve fantezi takı grubu üretiminde sektörün tecrübeli ustalarını transfer eden Acarın; fuar kapsamında sektör mensuplarına kendine has ‘A Kalite’ takılar sunmaya hazır. Acarın Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Acar; 14, 18, 21 ve 22 ayar olmak üzere, her tür takı grubunda çok özel modeller hayata geçirdiklerini, İJS’nin sonunda 2016 yılında kuyumculuk sektörünün nasıl olacağının fotoğrafının net bir şekilde ortaya çıkacağını söyledi.
Acarın Kuyumculuğun olmazsa olmaz kriterinin, ‘en üst düzey kaliteli üretim anlayışı’ olduğunu vurgulayan Hakan Acar; “Fantezi takı grubunda yaptığımız modelleri bazı pilot bölgelerde son tüketiciye sunduk ve çok olumlu eleştiriler aldık. Bu ürünlerimizin adeta test sürüşünü yapmış olduk. Son tüketiciden aldığımız yorumlar eşliğinde bazı modellerimizde ufak tefek revizyonlar gerçekleştirdik. Genel durgunluğu aşacak, özgün tasarımlar ile Acarın takıları piyasaya hareket ve heyecan katacaktır” diye konuştu. 198 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Acarın Jewelry, with the history of manufacturing bracelets for 40 years, will present its latest models of fantasy jewelry group which were designed in new manufacturing atelier in Istanbul Jewelry Show. Acar Jewelry transferred its precious experiences on 24-carat gold bracelets into fantasy jewelry group. Team of Acarın is looking forward to present unique, innovative and very competitive products in competence with Acarın Quality at stands of Jewelry Show.
A
40 year old pioneer in bracelets, Acarın Jewelry is ready to be at stage in İJS by manufacturing all kinds of jewelry in fantasy jewelry group composed of all carats of gold, upon request of its customers. Tripling the capacity of its atelier in İstanbul Kuyumcukent and transferring experienced masters of the sector in fantasy jewelry group manufacturing, Acarın is ready to present jewelry with A quality to the members of the sector within the scope of fair. Hakan Acar, President of the
Executive Board of Acarın Jewelry said they performed very special models in all jewelry groups composed of 14, 18, 21 and 22 carat gold and they thought IJS would give an accurate hint about the situation of jewelry sector in 2016. Underlining they will not waive “qualified manufacture at the highest level” criteria, Hakan Acar continued; “We presented our models in fantasy jewelry group to our customers in some pilot regions and got very positive feedbacks. It was like a test drive and in competence with the critics of our customers we made small revisions on some of our designs. We believe we will overcome the stagnation and Acar jewelry will contribute to the activating and freshening of the sector.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
“Üreticilerin En Büyük Problemi, Haksız Rekabet” 22 ayar bileziğin önde gelen firmalarından Nil Bilezik, özellikle bilezik kategorisinde sahip olduğu üretim gücünü 14 ayar takı grubuyla da pekiştiriyor. ‘Bilezik bizim lokomotifimizdir’ diyen Nil Bilezik Firma Ortağı Murat Kodaz, sektöre olumsuz etki eden yıkıcı boyutlardaki rekabetin bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizdi.
“Unfair Competiton Is The Most Important Problem Of Manufacturers”
S
ektörün yıllardır önüne geçemediği problemlerden biri de haksız rekabet. Altın fiyatlarının tarihi zirveyi gördüğü, maliyetlerin arttığı mevcut konjonktürde uygulanan yıkıcı fiyat politikaları ile ciddi bir pazar sorunu oluştuğunu söyleyen Nil Bilezik Firma ortağı Murat Kodaz “Ortalıkta anlamsızca kırılan fiyatlar, hiç olmaması gereken teklifler, pazarı sürekli olarak germekte. Üstelik tüm bu yaşananların, maliyetlerin ve altın fiyatlarının arttığı bu ortamda olması bizleri çok şaşırtıyor. Demek ki üreticinin ağlaması, tamamen lüzumsuz bir tiyatronun eseridir. Gerçek şu ki, bu durum büyük - küçük fark etmeksizin bütün üreticilerin en büyük problemidir. Bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.” dedi. Bilezik Bizim Lokomotifimizdir Sahip olduğu 22 ayar tel bilezik üretim kapasitesiyle Marmara Bölgesi’nin yüzde 90’ına hizmet verdiklerini dile getiren Kodaz, 14 ayar takı grubunda da geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarını söyledi. Kodaz, “Biz iki ayar grubunda faaliyet göstermekteyiz. Birincisi üreticisi de olduğumuz 22 K tel bilezik grubu, diğeri de ara toptan olarak devam ettirdiğimiz 14 K grubu. Bilezik bizim lokomotifimizdir ve büyük çaplı üretimler yapmaktayız. 14 K grubumuzda ise çocuk küpesinden tutun da fantezi diye adlandırdığımız takı grubuna kadar her şey mevcuttur.” diyen Kodaz, kuyumcu mağazaları açısından bileziğin önemini şu cümlelerle ifade etti: “Bilezik bir kuyumcu vitrininin olmazsa olmazıdır. Vitrini bilezik dolu olan bir kuyumcunun, halkın nazarında hem güvenilirliği hem de itibarı daha fazladır. Müşteri vitrine bakar, eğer bileziğinin çeşidi fazla ise daha rahat içeri girer. Genelde müşteri için durum böyledir.” dedi. 200 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
One of the leading companies in 22 carat bracelet, Nil Bilezik, reinforces its manufacturing power on 14 carat jewelry group. Company partner of Nil Bracelet Murat Kodaz said they considered bracelets as the steam engine of the company and added the sector had to find immediate solutions to the devastating competition in the sector.
U
nfair competition is one of the most unavoidable problems of the sector. Company partner of Nil Bracelet Murat Kodaz said, historical peak of gold prices, increasing costs and devastating pricing policies applied in current business cycle created a serious problem in market and added, “Unmeaning price discounts, unreasonable offers create tension in the market. We are also surprised by the timing when the gold prices reach to their highest levels in history. We come to the conclusion that all complaints of manufacturers are results of unnecessary theatre. In fact, regardless of their sizes, this is one of the basic problems of all manufacturers and a solution should be found immediately.” Bracelet Is Our Steam Engine Underlining that with their 22 carat wire bracelet manufacturing capacity, they serve more than % 90 of Marmara Region, Kodaz said they also had a large product range on carat jewelry group. Kodaz, who said “We operate in two different carat groups. First is the 22 carat wire bracelet group and the other is 14 carat group. Bracelet is our steam engine and we perform large amounts of manufacture. our 14 carat group involves several products varying from ear rings for children to jewelry considered as fantasy”, explained the importance of bracelets for jewelry stores as follows: “Bracelet is an indispensable part of jewelry stores show cases. Reputation and respectability of a jewelry stores of which show case is full of bracelets would be more than the others. Customer look at the show cases and enter in a store of which show case involve more options in comparison with other show cases.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Üretimin Her Aşamasına Hakimiz Es Gold faaliyet gösterdiği bölgede uzun vadede karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir performans ortaya koyuyor. 30 yıldır sektörde var olmanın verdiği tecrübe ile ilerlediklerini söyleyen Es Gold firma sahibi Aykut Erhan, Es Gold’un elde ettiği başarının ardında, çekirdekten yetişme olarak tabir ettiği güçlü altyapısının olduğunu söylüyor. Es Gold’un uzun yıllardır sahip olduğu başarı çizgisini devam ettirmenizdeki kritik başarı faktörleri nelerdir? Kardeşim Cankoray Erhan ile birlikte müşterilerin ihtiyaçlarının yerinde tespit edilmesinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden sahada görev yapan arkadaşlarımızla birlikte biz de sıklıkla müşterilerimizi ziyaret ediyor, koleksiyonlarımız ve hizmet kalitemiz ile ilgili değerlendirmelerini alıyoruz. Bununla birlikte nihai tüketicilerin iş ortağımız olarak gördüğümüz müşterilerimizden beklentilerini de öğreniyor, bu doğrultuda koleksiyonlar tasarlıyor ve müşterilerimize sunuyoruz. Bu sayede müşterilerimizin beklentilerini karşılamaktan ziyade bu beklentileri dahi aşan bir hizmet anlayışıyla, kuyumcu dostlarımızla çok uzun süreli ticari ilişkiler sürdürüyoruz. Biz atölyecilikten gelme bir firmayız, çekirdekten yetişme olarak tabir edeceğimiz alt yapımızın gücü buradan geliyor. Üretimin her aşamasıyla birebir olarak ilgileniyoruz. Dolayısıyla tüm üretim safhalarına hakimiz, bu da bizi yaptığımız işte başarılı kılıyor. Kuyumculuk ve mücevherat sektöründe haksız rekabetin en önemlilerinden biri taklitçilik olarak karşımıza çıkıyor. Sizce taklitçiliğin ortaya çıkmasına sebep olan faktörler neler? Taklitçilik emek hırsızlığıdır. Biz buna müsaade etmedik, etmeyiz. Aynı modelin daha ucuzunu hiçbir zaman aramadık. Bir ürünü daha ucuza üretmek ya da tedarik etmek için hiçbir zaman kalitemizden taviz vermedik. Bu prensibimizi bizimle uzun yıllardır çalışan tüm dostlarımız bilir. 20 yıldır birlikte çalıştığımız atölyecilerimiz var. Görüyoruz ki bir ürün modeli 202 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
AYKUT ERHAN
hareketlendi. Satışı yüksek olan ürünün daha iyisini yapmak yerine hemen taklit edilmesi son derece yanlış. Zaten esnaflarımız aradaki kalite farkını hemen anlarlar. Sektörün günümüzdeki durumunu iç ve dış pazarlar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? İç piyasada bildiğimiz üzere altın fiyatlarının yüksek oluşu tabii ki altın alıcılarını biraz frenlemektedir. Ticaret her zaman aynı seviyede gitmez. Bu da işlerin azalmasına sebep oluyor. İşlerin yavaşladığı Pazar şartlarında da ne yazık ki bazı firmalar kalite ve hizmet yükseltmek için gayret göstermek yerine, kalitelerinden taviz vererek fiyatları aşağıya çekiyorlar. Oysa rekabet kalitede ve hizmette olsa bu gibi işlerin sektörü %15-%20 daha rahatlatacağını düşünmekteyim. Aynı şekilde haksız rekabet ihraç pazarlarımızda da var. İhraç pazarlarımızda genellikle 18, 21 ve
We Predominate All Phases Of Manufacture In its activity area, Esgold underlines a profitable, stable and sustainable performance in long term. Owner of Esgold Aykut Erhan said they had been walking the path with the confidence deriving fom 30 years of experience and declared their secret of success as the strong infrastructure. What is the critical factor of long-time enduring success of Esgold?
As the owners of Esgold company, I, Aykut Erhan and my brother Cankoray Erhan, we personally stand over our selling teams. Like in other wholesaler companies, we don’t sit at the table and send our sales teams to our customers. Thus, with the God will and with
health, we can able to reach our customers and make our sales as well as we have the opportunity to learn and personally observe the developments in the field and since we present the right products at the right time and have mutual contact with our customers and this brings success. We are company with the history of atelier, thus we have a strong
NEWS both domestic and international markets?
Of course, the high prices in gold, cause self-restriction of gold customers. Trade does not always follow a flat line, The competition among manufacturers, wholesalers and retail stores cause lack of confidence for customers, and this causes a decrease in works. on the other hand, if this competition could have been built on improving quality and services, I believe the sector could have gained % 15-% 20 more in comparison with current situation.
Yurtdışı piyasasına bizim Türk atölyecilerimiz ve toptancılarımızın işçilik indirimi ve müşteri kazanma ve tutma gibi birbirlerini önleyecek şekilde iş yapmaları piyasayı olumsuz etkiliyor. Our Turkish atelier owners make discounts in prices as well as craftsmanship payments to hold the customers thus affect each other negatively. 22 ayar ürünler tercih ediliyor. Ancak haksız rekabet yöntemini seçen bazı firmalar, özellikle taş boyları ve miktarları ile oynayarak fiyat düşürme yoluna gidiyor. Sadece fiyat düşürmeye dayalı bir rekabet ne firmalarımıza ne de sektörümüze bir şey kazandırmaz. Biz bu piyasada sunduğumuz ürünlerle kaliteli ürün anlayışının gelişmesine ve yerleşmesine katkıda bulunuyoruz. Belirli prensiplere sahip firmalar da zaten sadece fiyatı değil, ürün ve hizmet kalitesini ön planda tutuyorlar. Biz bu anlayışa sahip firmalara hizmet veriyoruz. Siparişlerimizin artması ve sürekli tekrar ediliyor olması bu konuda başarılı olduğumuzun bir göstergesidir. Yurtdışında Türk atölyecilerimiz ve toptancılarımızın işçilik indirimi ve diğer tavizleri sebebiyle piyasa son derece olumsuz etkileniyor. Bu durum, yabancı alıcıların ellerindeki stokların artmasına sebep olurken, tekrar sipariş vermelerini de engelliyor. Global endüstrinin önemli organizasyonlarından biri hali-
ne gelen İstanbul Jewelry Show Mart fuarına katılacak mısınız? Fuara özel hazırlıklarınızdan bahsedebilir misiniz? Mart fuarına 6 yıldır katılıyoruz. 6 yıldır da her fuar ilk kez katılıyormuş gibi hareket ediyoruz. Hiç gevşemiyoruz, devamlı heyecanlıyız ve heyecanımızı korumaya çalışıyoruz. Yeni kreasyonlarımız yine geçen senekilerin devamı olan klasik çalışmalar üzerinde yaptığımız yeni yorumlardır. Bu yıl Mart fuarında dış ticareti de hedefliyoruz. Biz yavaş ancak sağlam adımlarla büyüyen bir firmayız. 30 yıldır üretim, toptan ve perakendede sektörde var olan bir firmayız. Firmanız Es Gold’un faaliyetlerinden bahsedecek olursak önümüzdeki döneme ilişkin yol haritanızdan bahsedebilir misiniz? Önümüzdeki yıllarda sektörün daha çok gelişeceğini tahmin etmiyorum. Aynı seviyede gideceğini düşünüyorum. Başarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. Birlik ve beraberlikle bu sektörde firmamızı yurtiçinde yurtdışında tanınmış bir Türk markası yapmayı hedefliyoruz
infrustructure. We are personally involved in every stage of manufacture, thus we predominate all phases of manufacture and that makes us successful in our work. Apery stands as one of the main factors of unfair competition in the jewelry sector. What do you think are the causes of emerging of apery?
According to may experiences, in the design process, our ateliers present the design to domestic market. Since the product is new, it stands in the market with a new price. After a few trials, if the product becomes successful, sales start. Our market, in which there is unemployment, starts to monitor developments related with such product. They start to play with the materials of the product, they use cheaper raw materials and thus prepare and sell product with lower prices to retailers. They make apery with the aim of heating up the market. To me, apery is a kind of labor burglary. We never delivered any product of ateliers to others with an instruction of making it cheaper. Our lines involve many products of very qualified ateliers. We purchase products from the same atelier for about 20 years. Especially local dealers buy, and we sell. Ateliers may exercise apery but our customers definitely understand the difference between. How do you evaluate the current situation of sector in terms of
Similarly, there is issue of unfair trade in international markets as well. Our Turkish atelier owners make discounts in prices as well as craftsmanship payments to hold the customers thus affect each other negatively. This situation help other foreign buyers to increase their stocks and they may fly to a new model. Then the quality falls to average levels. I mean, we come and go, but the issues of quality and services remain on the table. Will you attend to Istanbul Jewelry Show in March, which becomes one of the most important organizations of the sector? Can you give information on your preparations for the Show?
We attend to March fair for 6 years although each time we pretend like it is our first time in the Show. We don’t feel relieved, we are always willing, we are in effort to protect our excitement. Our new creations are mostly based on new interpretations of classical works. This year, we also aim for foreign trade in March. We are a company that walk with slow and confident steps. We exist in manufacture, wholesale and retail sectors for 30 years. Talking about your company Esgold, can you describe your road map for the following period?
I do not expect more development for the sector in coming years. I believe it will maintain its level. We aim to sustain our success. We aim to increase popularity of our company domestically and globally by working in cooperation and solidarity. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
203
Altın Dünyası HABER
NEWS
Çilek Gold; ilk İstanbul Jewelry Show deneyimine çok sıkı bir şekilde hazırlandı. Geniş ürün çeşitliliği ve bir kuyumcunun tüm takı ihtiyaçlarını tek noktadan, en yüksek kalite standartları eşliğinde sunan Çilek Gold; fuarda hem yeni tasarımlarını hem de markasındaki değişimleri yerli, yabancı ziyaretçilere cömertçe sunacak.
ÇİLEK GOLD WILL BE AT İJS FOR THE FIRST TIME Çilek Gold is very well prepared for its first Istanbul Jewelry Show. Çilek Gold, which provides all needs of jewelry makers from one point and with high quality standards, will serve at the Fair both its new designs as well as changes in its trademarks to national and international customers.
K
ültürel ve çerçeveli takıların ülkemizdeki öncüsü olan, kardeş markası Çilek Konsept ile tek çatı altında geçen yıl buluşan ve yeni kimliği, geniş ürün çeşitliliği ile kısa zamanda önemli mesafeleri kat eden Çilek Gold; ilk kez katılacağı İstanbul Jewelry Show’da ses getirecek çalışmalara imza atmaya hazır. Çilek Gold Satış ve Pazarlama Direktörü Gökhan Erhan; her şeyden önce markalarının yeni oluşumunu çok daha geniş kitlelere duyurmak adına İJS’nin kendileri için çok değerli bir iletişim platformu olacağını, fuarda markalarındaki büyük değişim ve gelişimi sektöre aksettirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Fuar stantlarında; fantezi takı grubunda daha önce görülmemiş iddialı tasarımları, geçtiğimiz yıl popüler olan takı modellerinin yeni versiyonlarını ve bu yıl en çok satış rakamlarına ulaşacağına inandıkları en yeni modellerini ziyaretçilere sunacaklarını kaydeden Gökhan Erhan; “İJS’ye her ne kadar ilk kez katılıyor olsak dahi, markamızın DNA’sında çok köklü tecrübeler ve bilgi birikimleri bulunuyor. Biz fuardan büyük ticari beklentiler içinde değiliz. Müşterilerimizin beklentilerinin üstünde çalışmalar ortaya koyarak başarılı olmak istiyoruz. Zaten başarı ve takdirin arkasından, pozitif ticari sonuçlar geliyor” diye konuştu.
204 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
C
ilek Gold which is the pioneer of cultural and framed jewelry in our country and which united with its sibling trademark Çilek Konsept under the same umbrella last year, took important steps in very short time with a widerange of products; plans to take great attention in its fist attendance to Istanbul Jewelry
Show. Çilek Gold Sales and Marketing Director Gökhan Erhan, said IJS would be an important communication platform for them to announce their new trademark to wider populations and they hoped to reflect their huge change and development to the sector. Stating they will present their unseen assertive new jewelry designs as well as new versions of of popular jewelry of last year and pointing out they will reach to highest sales amounts, Gökhan Erhan said: “ Although it is the first time for us in IJS, there is quite experience and accumulation of information in our DNA. We do not have tremendous commercial expectations from the Fair. We want to be successful by performing over the expectations of our customers. Success and appreciation naturally brings positive commercial results”.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Altıniş Fuara Çok Sıkı Hazırlandı
İstanbul Jewellery Show’a büyük bir özenle hazırlanan Altıniş ByAhlat; fuar hazırlığına aylar öncesinden başladı. Mevcut ürün grubundaki tüm modellerde yeniliğe giden, ilk kez erkek yüzük takı grubunda bir koleksiyon hazırlayan ve tuğralı, çerçeveli kültürel takı gruplarında onlarca yeni modelini müşterilerine sunmaya hazırlanan Altıniş; İJS’ye yine renk katacak.
Altiniş Prepared For Fair Very Well Altıniş By Ahlat, that gets prepared to İstanbul Jewellery Show, initiated its preparations months prior to fair. By renewing all its models in all product lines, preparing first time a collection in men’s ring jewelry group and preparing tens of new models in tughra and framed ethnic jewelry, Altiniş again will add a spice and zest to IJS.
S
ektörümüzün yenilikçi ve köklü markalarından biri olan Altıniş ByAhlat; yılın açılışı olarak kabul ettiği İJS’de en son modelleriyle müşterilerinin karşısında olacak. Yüzlerce yeni modelinin ilk tanıtımı için İJS’nin açılışını bekleyen Altıniş ByAhlat; işine ve müşterilerine duyduğu büyük saygıyı, özenle hazırladığı yeni ürünleriyle gösterecek. Altıniş ByAhlat firma sahibi Mehtap Ahlat; yılın yeni ürünlerinin Mart ayında vitrinlere taşınmasının markaları için bir gelenek haline geldiğini, İJS’de Altıniş standına gelecek olan kişileri birçok gün yüzü görmemiş, özel tasarımlara sahip modellerin beklediğini söyledi.
Yıllar içinde çok önemli tecrübeler edindikleri çerçeveli ve tuğralı kültürel takı grubunda tüm güçlerini ve yenilikçi bakış açılarını fuarda ortaya koyacaklarını, İJS’nin en kalabalık stantlarından biri olma özelliklerini sürdürmek istediklerini belirten Mehtap Ahlat; yaklaşık 3 yıldır piyasada düzenli sundukları dorika isimli özel takı koleksiyonlarının en yeni 206 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
versiyonlarının da İJS’de sergileneceğini müjdeledi. Fuarda mevcut müşterilerini en iyi şekilde ağırlamayı, işlem hacminde yaklaşık %20 yer kaplayan ihracat çalışmalarını artırmayı planladıklarını kaydeden Ahlat; “Yüksek kaliteli servis ve işçiliğimizi titiz bir şekilde korumaya büyük özen gösteriyoruz. Bu yılın sektörümüz için oldukça zor geçeceği görülüyor. Yurtiçinde yeni müşteriler edinmekten ziyade mevcut müşterimize kaliteli hizmet vermeyi, yenilikler ile onların satışlarını daha yukarı taşımasını sağlamada önemli bir güç olmayı tercih edeceğiz. Bugün itibariyle ihracat çalışmaları birçok firmamız için olmazsa olmaz durumuna gelmiştir. Hedefimiz; 2016 yılında tüm işlem hacmimizin %30’unun ihracat kaynaklı olmasıdır” diye konuştu.
A
ltıniş ByAhlat, which is one of the essential and innovative brands of sector, considers IJS as the opening of the year and will appear in IJS with its latest models. Altıniş ByAhlat is looking forward to present its latest models in IJS and new lines will be the evidences of its respect to both this sector and its customers. Company owner Mehtap Ahlat said presenting the new lines in March had become a tradition and thus, all customers that would visit Altiniş stand would have the opportunity to see several new and special models. Mehtap Ahlat mentioned they gained remarkable experience in framed and tughra ethnic jewelry group in years, underlined they would present their strength and
innovative look in the fair and expressed their will to be one of the most crowded stands of fair once again in IJS. Ahlat also declared new versions of dorika jewelry collection which had been in the market for 3 years, would be presented at IJS. While expressing their will to host all customers in the best way during the Fair and their plans to enhance their export operations which composed %20 of total trading volume, Ahlat continued as follows; “We attribute special importance to protect our qualified service and workmanship. It seems it is going to be tough year for our sector. For domestic customers, this year we prefer to give best of service to our current customers rather than gaining new customers. Export activities became essential for many companies today. We plan to increase the share of export to %30 in total transaction volume for 2016.”
NEWS
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
207
Altın Dünyası HABER
NEWS
Sina Montür 3’lü Mini Seti İle Ses Getirecek
S
ina Montür; fuara uzun bir dönem öncesinden hazırlanmaya başladı. Sina Montür Yönetim Kurulu Başkanı Barış Lek; yurtiçi ve yurtdışında sektörümüzde yaşanan kısmi durgunluğu aşmak için İJS’nin çok önemli bir fırsat ortaya çıkardığını, fuara aylar öncesinden hazırlık yapmaya başladıklarını, Tasarım ve AR-GE Departmanlarının özenle hazırladığı yeni modelleri sunmak için sabırsızlandıklarını söyledi. Birçok yeni ürünün ilk lansmanını fuar bünyesinde yapacaklarını, uzman oldukları tektaş ve sıralıtaş takı gruplarında olduğu kadar bu yıl 3’lü mini sette de ses getirecek yenilikleri müşterilerine sunacaklarını belirten Barış Lek; “Şimdiye kadar çok atak içinde olmadığımız 3’lü mini
İstanbul Jewellery Show’a düzenli katılım gösteren Sina Montür; fuara, yepyeni montür modelleriyle ağırlığını koyacak. İJS’de hem iç piyasa hem de yurtdışından gelen alıcıları standında ağırlamaya hazırlanan Sina Montür; özellikle 3’lü mini set takı grubundaki yeni tasarımlarıyla dikkat çekecek. setlerde, farklı açılımlar yaparak, kimsede olmayan özel modellerle sezona sağlam bir giriş yapmayı planladık. Bazı modellerimiz melez oldu. İçinde hem kendi imalatımız montürler hem de yurtdışından ithal ettiğimiz bazı yarı mamül parçalar kullandık. Fuar ziyaretçilerinin yeni modellerimizi çok yakından incelemelerini tavsiye ediyorum” diye konuştu. Bu yıl Sina Montür’ün fuar standını baştan sona yenileyeceğini ve müşterilerini çok özel konsepte sahip stantta ağırlayacağını sözlerine ekleyen Lek; İJS’nin tüm sektörümüze bol bereket ve hareket getirmesini temenni ettiğini, ihracat alanında ülkemizin gerçekleştirdiği atılımın artarak devam etmesini dilediğini ifade etti.
Sina Montür, will make tremendous impact with Triple Mini Set Sina Montür, which regularly attends to İstanbul Jewellery Show, will make a tremendous effect in Fair with new mounted models. Sina Montür feels ready to host both domestic and international customers in its stand and expect to take attention of visitors with its new designs in triple mini set group. 208 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
S
ina Montür has initiated its preparations long ago for the Fair. President of the Executive Board of Sina Montür, Barış Lek said they considered IJS as an important opportunity to overcome partial stagnation both inside and outside the country and gave start to their arrangements long ago. He said they could not wait to expose their new designs developed by Design and Research and Development Departments. Underlining they would do launching for many of their new products in the Fair, Lek said they would take attention with triple mini sets as well as solitaries and tiered stones which they were specialized on and
continued, “This year we focused on triple sets which we were not very assertive before and we plan a grand opening for the season with our new and unique designs. Some of our models can be considered as hybrid. We both used our own mountings and also some semi-manufactured parts. I strongly recommend the visitors of Fair to examine our new models”. Lek also said, this year Sina Montür will entirely renovate its stand and will welcome its customers in stands with very special concepts and wished IJS would bring wealth and activity to the sector and said he hoped that export breakthrough of the country would increasingly continue.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Sektörün az sayıda renkli taşlı takı grubu üreticisinden biri olan Raman Gold; bu yıl da en yeni modelleriyle İstanbul Jewelry Show’da yer almaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl ilk kez katıldığı İstanbul Jewelry Show’un hem Mart hem de Ekim ayağından mutlu ayrılan Raman Gold; fuarda etkin sonuçlar elde etmeyi planlıyor.
F
uara özel birçok yeni modelini stant vitrinlerine taşımaya hazırlanan Raman Gold; büyük beğeni toplayan ve kale şeklinde dizayn ettiği standıyla yine fuara renk katacak. Raman Gold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arslan; markalarının geçen yıl İJS’den çok memnun ayrıldığını, buna bağlı olarak İJS’den bu yıl da yüksek beklentiler içinde olduklarını ifade etti. Özellikle İJS’de tanıştıkları yabancı alıcılar sayesinde geçtiğimiz yıl ihracat çalışmalarına hızlı bir giriş yaptıklarını ve yurtdışı ticaret açısından oldukça verimli bir dönem geçirdiklerini vurgulayan Ahmet Arslan; “Renkli taşlı takı grubu alanında önemli bir boşluğu doldurduğumuzu görüyoruz. Kısa sürede markamıza hem ülkemizden hem de yurtdışından çok olumlu geri
dönüşler oldu. Şu an için yurtiçinde yaşanan durgunluğu, yeni ihracat hamleleri ve yeni tanışacağımız yabancı alıcılar ile aşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Bu fuarda, renkli taşlı takıların yanı sıra kültürel çerçeveli takı grubundan ve tektaş, sıralıtaş yüzüklerden birçok modeli vitrinlerine taşımayı hedefleyen Arslan; sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşterilerimizin isteği üzerine tektaş ürün grubuna geçtiğimiz yıl giriş yaptık. Bu alanda çok sayıda değerli üretici var. Biz de kendi özel üretimimizle bu ürün grubunda önemli bir yer edinmeyi hedefliyoruz.”
RAMAN GOLDIS READY TO FAIR WITH ITS ALL COLORS
Raman Gold, which is one of the rare colored stone jewelry group manufacturers in the sector, is ready to take place in Istanbul Jewelry Show with its latest designs. Raman Gold participated to both March and October stages of the fair was very much satisfied and again hopes to reach satisfactory results from Show.
210 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Ahmet Arslan
R
aman Gold is ready to carry its many special new models to the stands will take attraction of visitors with its new castle-designed stand in the Fair. President of the Executive Board of Raman Ahmet Arslan said they left the Show with great satisfaction last year and added again they had great expectations from IJS this year as well.
take very positive feedbacks both inside the country and abroad in short time. We plan to overcome the current stagnation through our export attacks and with the new foreign customers that we hope to get in touch during the Show”.
Underlining they had accelerated their efforts on export via foreign customers they had met at the Show last year, Ahmet Arslan said; “We realize we have been filling an important gap in the field of colored jewelry group. We
“Last year, upon our customers’ request, we accessed to solitaire product group. There are many respectable manufacturers in this division. We hope to maintain an important place in this area with our manufacturing”.
Arslan said along with colored stone jewelry, they would present examples of framed jewelry group, solitaires and tiered stone rings and continued as follows:
Altın Dünyası HABER
NEWS
FUARDA DEVLERİN VİTRİNİNDE OLACAK
Erkek altın takı grubu dendiğinde sektörün ilk akla gelen isimlerinden biri olan, Olgun Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show’da bu yıl birbirinden yeni tasarımlarıyla, önde gelen markalarının vitrinlerinde yer alacak. İJS’de ismiyle değil ürünleriyle yer alacak olan Olgun Kuyumculuk; ‘Made In Turkey’ imzasıyla bu yıl içinde gerçekleştirilecek uluslararası fuarlara da katılacak.
Will Be On The Show Cases Of Giants Olgun Jewelry, one of the leading companies in terms of men’s jewelry, will be on the show cases of many leading trademarks with its latest designs. Olgun Jewelry will be represented with its products rather than its title, will also attend to international fairs this year under “Made in Turkey” signature. Garo Nerse
A
ltın erkek takı grubunun ilk akla gelen isimlerinden Olgun Kuyumculuk; İJS’ye direkt olarak katılmasa da ürünleriyle alıcıların huzurunda olacak. Ülkemizin en büyük markalarının erkek takı koleksiyonlarında çözüm ortağı konumunda bulunan Olgun; en özel ve en yeni koleksiyonlarını fuar için hazırladı. Olgun Kuyumculuk firma sahibi ve deneyimli kuyum ustası Garo Nerse; İJS kapsamında yaklaşık 4 farklı firmada, kendi ürettikleri birbirinden özel takıların sergileneceğini söyledi. “Amacımız uluslararası bir marka kimliği yaratmak” Fuar için özellikle Avrupa’dan gelen müşterilerini İVP’deki yeni üretim tesislerinde ağırlayacaklarını, bu yıl ‘sultanlar koleksiyonu’ ismiyle otantik bayan yüzüğü de ürettiklerini kaydeden Nerse; “Bu yıl ilk kez uluslararası fuarlarda, erkek takısı üreten ilk Türk firması olarak yer almaya hazırlanıyoruz. Haziran ayında Hong Kong Uluslararası Jewelry Show’a katılacağız. Sonbaharda İtalya Vicenza’ya katılmayı planlıyoruz. Belki de sırf erkek altın takı üreticisi olarak, fuar katılımıyla bir ilk gerçekleştirebiliriz” diye konuştu.
212 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Olgun Jewelry, one of the leading companies for men’s gold jewelry, will at the presence of customers although it does not directly attend to IJS. Olgun, solution partner for the men’s jewelry collection of several respectable jewelry companies, prepared its most beautiful and latest collections for the fair. Owner of Olgun Jewelry and experienced jewelry master Garo Nerse said they would be represented in the Show in four companies show cases with their products. “Our goal is to create an international trademark”
Nerse explained they would host their guests from Europe in their new production facilities in IVP and they prepared an authentic women ring collection under the title “Collection of Sultans” and added “We get prepared to be the first Turkish company that manufacture jewelry for men in the international fairs. We will attend Hong Kong International Jewelry Show in June. In autumn, we plan to take place in Vicenza Italy. As being single men gold jewelry manufacturer, we will realize something for the first time”.
ALTIN PIRLANTA AYAREVİ TERAZİLERİ GOLD & CARAT BALANCES
TÜRKİYE İTHALATÇISI VE GENEL DİSTRİBÜTÖRÜ GoldTech Kuy.Lab.Mak.Tic.Ltd.Şti
Şerefefendi Sok.No:34 Altun Center Nuruosmaniye-Fatih-İstanbul Tel:+90 212 526 6250 www.goldtechbalance.com
Altın Dünyası HABER
NEWS
Dünya’nın farklı yerlerinden yüzlerce elmas tüccarı, İsrail’de İsrail Elmas Borsası tarafından düzenlenen Uluslararası Elmas Haftası kapsamında Ramat Gan’da toplandı. 14-8 Şubat arasında gerçekleşen İsrail Diamond Week, dünyanın en iyi elmaslarını, elmas teknolojileri şovunu ve pazarlama panelini bünyesinde bulundurdu. Fuar 20’den fazla ülkeden alıcı ve temsilcilerin katılımıyla gerçekleşti. Ünlü İngiliz kuyumcu Stephen Webster bu yılki organizasyonun onur konuğu oldu. Webster, “20 yıldır aradan sonar İsrail’e geri dönmek, İsrail Uluslararası Elmas Haftası’nın gelişimi görmek ve yer almak heyecanlı. Yüksek kaliteli elmaslar benim ve Garrard’ın tasarımlarında çok önemli bir yere sahip. Ticari alanda yüksek kalitede, bolca elmas görmeyi bekliyorum!” dedi. İsrail Elmas Borsası Başkanı Yoram Dvash ‘”Başkan olarak en büyük hedeflerimden biri
WORLD JEWELRY INDUSTRDY GATHERED IN ISRAEL Hundreds of diamond dealers from around the world were in Israel for the winter edition of the International Diamond Week event at the Israel Diamond Exchange in Ramat Gan.
The February 14-18 expo includes displays of the world’s finest diamonds, a diamond technology show, and marketing panel discussions on the future of the industry. Diamond buyers and jewelry representatives from more than 20 countries are taking part in this dazzling event. Renowned British jeweler Stephen Webster was the event’s Guest of Honor. “I am excited to be coming back to Israel after an absence of more than 20 years, and look forward to take part in the International Diamond Week in Israel. High quality diamonds are an integral part of my own jewelry creations, as well as the jewelry of the house of Garrard. I expect to be seeing a lot of those quality diamonds on the exchange floor during my visit!” said Webster. “One of my goals as president is to create much closer relationships
216 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
dünyada trend belirleyen tasarımcılar ve üreticiler arasında daha da yakın bir ilişki kurmak. İsrail dünyada büyük fancy kesim ve fancy renk elmaslarda uzman bir lider olarak tasarım ve üretim pazarına katabilecek çok şeye sahip. Stephen Webster’ın ticari alanımızda bulacaklarından ilham alacağına güvenim var.” dedi. Sevgililer gününe denk gelen fuar, özel bir hediye almak isteyenler içinde çok uygun bir ortam sağladı. Ekonomi ve Endüstri Bakanlığı Elmas, Değerli Taşlar ve Kuyumculuk Müdürlüğü 2015 yılsonu değerleri açıklamasına göre 2015 yılı net parlatılmış elmas ihracatı $4,996 milyar ve net ham elmas ihracatı $2,196 milyar olarak bitti. with the world’s trendsetting jewelry designers and producers. Israel, as the world’s leading specialist in larger fancy shaped diamonds and fancy color diamonds has lots to offer to the top end of the jewelry design and manufacturing market. I am confident that Mr. Webster will be inspired with what he finds on our trading floor during the International Diamond Week in Israel,” said Israel Diamond Exchange President Yoram Dvash. The international exhibition coincided, of course, with Valentine’s Day hence creating a fitting environment for a special present. The Diamond, Gemstone and Jewelry Administration at the Ministry of Economy and Industry recently announced yearend figures for 2015. Net polished diamond exports for 2015 totaled $4,996 billion and net rough diamond exports for 2015 totaled $2,196 billion.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Coşkun Kuyumculuk Kalemkar İVP’de yenileniyor Sektörümüze hem Kapalıçarşı’dan hem de İstanbul Vizyon Park’tan hizmet sunan Coşkun Kuyumculuk Kalemkar; iş verimliliğini artıracak yeni bir yapılanmayla son derece konforlu bir çalışma ortamı kuruyor. 19 Mart’ta gerçekleşecek açılış törenine; Fenerbahçe Spor Kulübü Yöneticileri, kuyumculuk sektörü temsilcileri ile iş dünyasının önemli isimleri katılacak.
K
uyumcukent ve İstanbul Vizyon Park’taki bilezik üreticileri, benzersiz ‘Coşkun kalitesini’ Kapalıçarşı’ya gitmeden hemen yanlarında yaşayacaklar. İstanbul Vizyon Park’ta ve Çemberlitaş’ta şubeleri bulunan Coşkun Kuyumculuk Kalemkar; İVP’de yer değişikliğine hazırlanıyor. Uzun bir dönem işinin ehli profesyonel iç mimarlar ile çalışan ve birkaç gün içinde yeni atölyesine geçecek olan Coşkun Kuyumculuk Kalemkar; daha verimli, daha hızlı çalışacak ve Kapalıçarşı’ya gitmeden bölgedeki bilezik üreticisi müşterilerinin kalem ihtiyacını giderecek. Coşkun Kuyumculuk Kalemkar firma sahibi, deneyimli kuyumcu Mustafa Coşkun; firmalarının çalışma şekline ve üretim bandına en uygun yapılanmayı yeni atölyelerinde gerçekleştirdiklerini söyledi. Son dönemde bilezik üretiminde İVP ve Kuyumcukent’in çarşıdaki üretimin çok üstüne çıktığını ve bu nedenle burada 218 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
bileziğe kalem atma hizmet talebinin arttığını kaydeden Mustafa Coşkun; “Daha önceden firmalarımız bileziklerini çarşıdaki şubemize gönderiyor ve orada kalem atılıyordu. Ürünün gidip gelmesi ciddi bir zaman kaybı oluşturuyordu. Yeni atölyemize, Çemberlitaş’taki yerimizde çalışan değerli kalem ustalarımızdan bazılarını getirdik. Çemberlitaş’ta oluşan boşluğu da İVP’den birkaç ustamızı oraya yönlendirerek çözdük. Kısacası kendi bünyemizdeki değişimler ile içimizdeki gücü en etkin bir şekilde kullanma kararı aldık” diye konuştu. Yeni atölyelerinde 2016 model en yeni kalem ve CNC makinelerinin hizmete gireceğini, fuara özel birçok yeni kalem modelini müşterilerine sunduklarını sözlerine ekleyen Coşkun; Istanbul Jewelry Show’un sektörümüz için hayırlı sonuçlar doğurmasını, ülke kuyumculuğumuzun Dünyada en üst noktaya gelmesini arzu ettiğini dile getirdi.
Coşkun Jewelry Kalemkar is renewing in İVP Coşkun Jewelry Kalemkar, which provides services both from Kapalıçarşı and Istanbul Vizyon Park, is constructing a very comfortable working environment with new restructuring in order to increase working productivity. The opening will be held on 19th March with contribution of executives of Fenerbahçe Sports Club and representatives of sector and important names in business environment.
B
racelet manufacturers in Kuyumcukent and Istanbul Vizyon Park may experience unique ‘Coşkun Quality’ without the need to go to Kapalıçarşı. Coşkun Kuyumculuk Kalemkar which has breaches in İstanbul Vizyon Park and Çemberlitaş, is getting prepared for a change of place. Working with interior decorators and qualified professionals, Coşkun Kuyumculuk Kalemkar will move to its new atelier in a few days; and will be more productive, will work faster will meet the penciling needs of customers in the area without the necessity to go to Kapalıçarşı. The owner of Coşkun Jewelry Kalemkar, experienced jewelry maker Mustafa Coşkun said they made the most appropriate structuring for their working style and production line in their new atelier. Pointing out the bracelet manufacture in IVP and
Kuyumcukent surpassed the amounts in Çarşı and the penciling demand for bracelets have increased recently, Murat Coşkun continued: “Before, companies were sending bracelets to our branch in Çarşı for penciling. Coming and going back of the products cost a lot of time. We brought some of our most experienced pen masters to our new place from Çemberlitaş Atelier. We filled the gap occurred in Çemberlitaş by moving few of our masters from IVP. Briefly, by realizing an inside-company structuring, we reorganized our strength.” Coşkun said 2016 model and latest penciling CNC machines will operate in their new ateliers and they would present many new penciling models to their customers in the fair and expressed his good will for Istanbul Jewelry Show for the sector and hoped country’s jewelry sector would reach to the highest point in world.
Altın Dünyası HABER
NEWS
DenizBank’tan Altın Sektörüne TAM destek…
Sahip olduğu finansal portal anlayışıyla müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun ve yenilikçi çözümler sunan DenizBank, altın bankacılığı konusunda da müşterilerine en iyi hizmeti verebilmek için çalışmalarını sürdürüyor. DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız, DenizBank’ın geniş ürün yelpazesine ilişkin detaylı bilgi verdi.
D
enizbank, uzun bir süredir sunduğu fırsatlarla tüm kuyumculuk sektörü müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor. Sektörün ihtiyaçlarını tespit eden ve buna uygun finansal çözümler sunan DenizBank, ürün ve hizmetleriyle kuyumculuk sektörünün destekçisi oluyor. DenizBank’ın sunduğu bu geniş ürün yelpazesine ilişkin DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız şunları söyledi: “DenizBank olarak, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal gelişimi açısından altın ve mücevherat sektörünün ne kadar önemli bir noktada konumlandığının bilincindeyiz. Bu anlayışımızın doğal bir uzantısı olarak, uzun zamandır sektörün büyümesine destek olmak, gücüne güç katmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyor, İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar tüm sektör müşterilerine hizmet veriyoruz.
Murat Kulaksız
DenizBank KOBİ Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı
220 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Bu doğrultuda rakiplerden en önemli farkımız müşterilerimize daha yakın bir hizmet anlayışı ile çalışıyor olmamız. Ülke genelinde 16 Bölge müdürlüğümüz yerel dinamikleri yakından takip ediyor, sektörün ihtiyaçlarını anlamak üzere Kuyumcu Odaları, Dernekleri ile bir araya geliyor böylelikle gereksinimlerine yönelik
çok daha hızlı finansal çözümler üretebiliyoruz. Türkiye için katma değeri son derece yüksek bu sektörde, DenizBank Altın Bankacılığı olarak hedefimiz mevduattan krediye kadar geniş bir yelpazede sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak bankacılık ürün ve hizmetlerini ihtiyaç sahipleri ile buluşturmak. Bu bağlamda sektöre yönelik konsantrasyonumuzu yüksek tutuyor, sürekli yeni ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Altın kredilerimizle, müşterilerimize daha kolay ödeme şartları sunmaya çalışıyoruz. Müşterilerimiz tercih ettikleri ödeme planına bağlı kalarak, istedikleri vade ve ödeme sıklığı ile kredilerini ödeyebiliyorlar. Eşit Taksitli Altın Kredisi, İmalatçılara Altın Destek Kredisi ve Erken Kapama Opsiyonlu Altın Kredisi en çok talep gören ürünlerimiz arasında yer almakta.” “Geniş bir ürün yelpazesi ile hizmet veriyoruz” “Bankamız, altın bankacılığında sunduğu farklı ve zengin ürün gamı ile diğer bankalardan farklılaşıyor. İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar altın ticareti ile uğraşan tüm sektör firmalarına destek sağlıyoruz. Tüm kuyumcu esnafımıza yönelik geliştirdiğimiz Eşit Taksitli Altın Kredisi, özellikle vitrinini zenginleştirip işini büyütmek isteyen perakendeci kuyumcu esnafımıza 48 aya varan vadelerde finansman desteği sağlıyor ve müşterilerimizin kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılıyor. Eşit Taksitli Altın Kredisi ile kuyumcu esnafımıza birçok
Uzun zamandır sektörün büyümesine destek olmak, gücüne güç katmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyor, İmalatçıdan toptancıya, küçük üreticiden perakendeciye kadar tüm sektör müşterilerine hizmet veriyoruz. avantaj sağlıyoruz. Vade ve faizin ilk günden belli olması, kilo ile alınıp gram ile geri ödenebilmesi, taksitler ödendikçe kredi limit boşluğu yaratması ve vade sonunda vitrinlerini bozmadan veya sermayelerine dokunmadan, dönemlik ödemeler ile kredilerinin kapanması bu avantajlardan bazıları. Yoğunlukla sipariş ile çalışan imalatçı kuyumcularımıza İmalatçıya Altın Destek Kredisi ile destek sağlıyoruz. Bu kredi ile amacımız imalatçı kuyumcu müşterilerimizin sipariş üretimi süresince ihtiyaç duydukları fonlamayı ödemesiz dönem seçeneği ile sağlayabilmek. Siparişlerin hazırlanması ile vadeli satış bedellerinin tahsilatı arasında geçen süreçte duyulan işletme sermayesi ihtiyacını 3 aya varan ödemesiz dönem ve 18 aya varan vadeler ile karşılama imkanını değerli müşterilerimize sunuyoruz. Son olarak da yine sektörde bir ilk olan Fuar Altın Kredimiz sayesinde kuyumcularımız ulusal ve uluslararası fuarlara katılım öncesi, hazırlık amacı ile 6 aya varan vade ile kullanabilecekleri finansman desteği sayesinde daha rahat bir hazırlık dönemi geçiriyor.”
Altın Dünyası HABER
NEWS
Altını yaygınlaştıran firma 22 Ayar Hint ve Fantezi takıların önde gelen isimlerinden Borsa Gold, Güneydoğu’dan İstanbul’a uzanan başarısını, bugün Türkiye’de ve yurtdışındaki bir çok noktaya taşıdı. Borsa Gold’un sahibi Sabahattin Baş ile gerçekleştirdiğimiz röportajda 2015’i değerlendirdik, 2016’dan neler beklediklerini konuştuk.
‘‘The Company That Amplified Gold’’ One of the leading names in Indian and Fantasy Jewelry, Borsa Gold carried its success through Southeast Turkey to Istanbul and now to multiple occasions around the world. We discussed 2015 and expectations for 2016 with Borsa Gold’s owner, Sabahattin Baş.
Sabahattİn Baş
2015 her sektörde olduğu gibi kuyumculuk sektöründe de durgunluğun yaşandığı bir yıl olarak geride kaldı. Borsa Gold olarak 2015 ile ilgili değerlendirmeleriniz ve 2016 ile ilgili beklentileriniz nelerdir? 2015 bizim için iyi başlamadı fakat sene ortalarına doğru işler açıldı, başlarda kaybettiğimiz rakamları yakalamış olduk. 2014’e göre eksik satışımız oldu. Biz 2004 yılında İstanbul’a geldik, 2004’ten beri satışımızı yılda %20-30 arttırıyorduk. Bu sene savunmaya geçtik, kar payımızı geçmiş olsak da satış rakamlarımız artmadı. Şubat ayıyla satışımız tamamen durmuş durumda fakat geçen sene de benzer bir durumla karşılaştık, bu yüzden beklentilerimiz artışın geçen seneden yüksek olacağı üzerine. Bu sene Avrupa’dan büyük bir talep bekliyoruz. İç satış eksiğimizi oradan tamamlıyoruz. Ürünlerimiz yurtdışından yüksek talep alıyor. 2015 Kahramanmaraş Fuarı sponsorlarından biri de Borsa Gold’du. Geçen sene fuar beklentilerinizi karşıladı mı? Aynı etkiyi bu sene de bekliyor musunuz? 2015 Kahramanmaraş fuarı bizim için çok önemliydi. Güneydoğu kökenli olduğumuz ve 22 ayar kırmızı altın sattığımız için bizim hitap ettiğimiz bir bölge. Çok memnun kaldık, otelde de başarılı bir defile düzenledik. 222 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Kahramanmaraş halkına da buradan teşekkür ediyorum. Kahramanmaraş’ın Türkiye’yi sadece kuyumculuk değil, birçok sektörde taşıdığını gördüm. Bu sene daha da heyecanlı bir şekilde geri geleceğiz. Toptan ve perakende satış kanalları ile hizmet veriyorsunuz.Hangi bölgelerde daha çok Borsa Gold ürünleri ile karşılaşıyoruz? Karadeniz bölgesi hariç Türkiye’nin her yerinde elemana sahibiz. Bunun dışında yurtdışında da geniş bir kitleye ulaşıyoruz. %70 ithal Hint işi satıyoruz. Güneydoğu daha ağırlıklı olmak üzere Gaziantep, Van ve Ankara kalelerimizdir. Ürünlerimize yüksek talep görüyoruz. Biz ‘altını bollaştıran firma’ olarak anılıyoruz. Yaptığımız ihracatlar ile Türkiye için faydalı olabiliyorsak ne mutlu bize. Borsa Gold’un bu yükselişinde reklam vermemizin ve fuarlara katılmamızın çok büyük payı oldu. Bir firma reklamsız ve fuarlara katılmadan asla yükselemez bunu gördük. Çok zengin olmasak bile hep varlık içerisinde olan bir sektörüz, güzel bir mesleğimiz var, yaptığımız bu iş çok mükemmeliyetçi bir iştir. Kuyumculuk mesleği güvene dayalı bir iştir, değerlerimizi kaybetmeden, elimizdeki şeylere tutunarak mesleğimize sahip çıkmalıyız.
2015 was a stagnant year for all sectors, including jewelry. As Borsa Gold, what is your evaluation for 2015 and expectations from 2016? 2015 didn’t start out very good for us but around the middle of the year it started to regain its strength and we caught up to our loss in no time. Our sales were in fact lower than 2014. We came to İstanbul in 2004 and since then our sales gradually increased by 20%-30% each year. This year we took a defense, even though we exceeded our profit rate, our sales did not increase. With February this year our sales completely stopped but we have encountered a similar situation last year as well and we believe that our increase will be higher than last year’s. This year we are expecting a huge demand from Europe. We catch up to our lack of domestic sales with Europe. Our products are high in demand internationally. Borsa Gold was one of the main sponsors for 2015 Kahramanmaraş Expo. Has last year’s Show met your expectations? Do you expect the same from this year? 2015 Kahramanmaraş expo was crucial for us. Since we are from Southeast Turkey ourselves and we deal with 22 carats red gold, it is a region we specifically address to. We were extremely pleased. We also had a successful runway Show at the hotel. I would like to thank the people of
Kahramanmaraş here as well. I saw that not only with jewelry but with many more different sectors that they are carrying Turkey forward. We will be coming back much more excited than ever. You work as both a wholesaler and retail business. Which regions mostly can we see Borsa Gold’s products? Other than black sea region, we have employees all around Turkey. Aside from this we reach to a large community internationally. We sell 70% Indian style. With a focus in Southeast, Gaziantep, Van, Ankara are mainly our strongest regions. We always observe very high demand for our products. We are knowns as ‘the company that amplified the gold’. How happy to us if we can do beneficial things for Turkey. Reason behind the rise of Borsa Gold is mainly how we advertised on media and participated in jewelry shows. We saw that a company could never rise without advertisement and participating in shows. Even though we are not particularly rich, we are still a sector that is wealthy. We have a really beautiful job that is based on perfection in every fragment. Jewelry is a profession that relies on trust, we have to hold onto our profession without losing our values and keeping what we have.
NEWS
CİCİ GOLD HEDEF BÜYÜTTÜ
İç pazarda hedefledikleri noktaya ulaştıklarını belirten Cici Gold Genel Müdürü Ersoy Sayan, atölye sayılarının artması ile birlikte önümüzdeki dönemde ihraç pazarlarındaki faaliyetlerini çeşitlendirmeyi hedeflediklerinin altını çizdi. İstanbul Jewelry Show ile ilgili hazırlıklarını da tamamladıklarını belirten Ersoy Şayan fuarda oldukça geniş bir koleksiyon ile iş ortaklarının karşısına çıkacaklarını söyledi. ilgili bir Pazar oluşmadı. Özellikle 8 ayar alyanslar bir süre sonra vitrin ışıkları altında cazibesini kaybetti. Biz bu ürünleri geri aldık. Sektörün geneli açısından benzer bir durum geçerli. Elbette altın fiyatları yükselince daha ekonomik alternatifler değerlendirilmek isteniyor. Ancak evlilik insan hayatının en önemli anlarından biri. Alyans da bunu temsil ediyor. Bu kadar ayrıcalıklı ve özel bir üründe tüketicilerin çok büyük bir kısmı yükselen altın fiyatlarını göz ardı ediyor. Şu anda pazarda 14 ayar alyanslar talep görüyor. Çok farklı bir durum ortaya çıkmadıkça 14 ayardan daha düşük ayarda alyansların pazarda talep görebileceğini düşünmüyoruz. Alyans kategorisindeki ihraç pazarlarındaki son durumla ilgili neler söylemek istersiniz? Yurtdışı pazarlarla ilgili stratejiniz nelerdir?
ERSOY SAYAN
A
lyans kategorisinde yaşanan rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz. Yaşanan rekabet firmaları ileri mi götürüyor yoksa engel mi teşkil ediyor? Sektörde rekabet dendiğinde yalnızca düşük fiyatın akla gelmesi oldukça düşündürücüdür. Fiyata dayalı rekabet hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Ancak sektörde koleksiyon, teknoloji, ar-ge, hizmet kalitesi, ürün kalitesi, marka ve benzeri alanlarda fark yaratamayan firmaların rekabet edebilecekleri tek alan fiyat olmaktadır. Bu da sektörde karların erimesi sonucu doğurduğu gibi sektörün geleceği ipotek altına almak anlamına da gelmektedir. Alyans kategorisinin geneline baktığımızda, yaşanan rekabetin sektörü ileriye getiren yapıcı
özellikte olmadığını aksine sektöre zarar veren nitelikte olduğunu görüyoruz. Haksız rekabet sadece koleksiyonların taklit edilmesi, fiyatların sürekli düşürülmesi gibi konularda da yaşanmıyor. Sektörün rekabet anlayışının kökten değişmesi gerekiyor. Altın fiyatlarının tarihi zirveyi gördüğü günler yaşıyoruz. Fiyatların yükselmesine paralel olarak perakende mağazaların 14 ayar yerine 10 ayar talepleri oluyor mu, sizin bu konu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Bu konuda bir süre önce perakende mağazalardan bir talep olmuştu. Gelen talep 8 ayar alyans konusundaydı. Hatta birkaç müşterimize 8 ayar ürün hazırlayıp göndermiştik. Ancak 8 ya da 10 ayar alyansla
Cici Alyans olarak iç pazarda hedeflerimiz doğrultusunda yapılanmamıza devam ediyoruz. İç piyasada dağıtım kanalı yapılandırma hedeflerimize hemen hemen ulaşmış durumdayız. Özellikle son yıllarda ihraç pazarları ile ilgili çalışmalarımız da hız kazanmış durumda. Orta Doğu pazarında hedeflerimize paralel doğrultuda faaliyet gösteriyoruz. Bununla birlikte pazar çeşitlendirme stratejisi çerçevesinde farklı ülkelere yönelik çalışmalara da başladık. Farklı
pazarların taleplerine cevap verebilmek için de yeni bir işbirliğine imza atarak bir atölyeyi de bünyemize dahil ettik. Atölye sayımız ikiye çıktı ve üretim hattımız büyüdü. Bununla birlikte tasarım ve üretim tarzımız da genişlemiş oldu. Bu şekilde her pazara özel ürün ve tasarımlar üretme kabiliyetimizi de geliştirdik. Global endüstrinin önemli organizasyonlarından biri haline gelen İJS Mart ile ilgili beklentileriniz ve hazırlıklarınız nelerdir? İstanbul Jewelry Show dünya ölçeğinde önemli fuarlardan biri konumuna yükseldi. Biz de düzenli olarak bu fuara katılıyoruz. Yeni yapılanmamıza paralel olarak bu fuarda daha geniş bir alanda yer almaya karar verdik. Bu fuarda yeni atölyemizin katılıyla birlikte daha zengin bir koleksiyon çeşitliliği ile yer alıyor olacağız. Tabi buna paralel olarak da farklı ülkelerden ziyaretlerimizi de ağırlayacağız. Vicenza Oro ve bu fuarın hemen öncesinde gerçekleştirilen Hong Kong fuarlarında gözlenen hareketlenmenin İstanbul Jewelry Show’a da yansımasını umut ediyoruz.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
223
Altın Dünyası HABER
NEWS
Bayramoğlu Fuara Hazır İstanbul Jewelry Show’da yenilenen standı ile yer alacak olan Bayramoğlu Kuyumculuk yeni modellerini Türkiye’nin dört bir yanından gelen iş ortaklarına sunacak. Firmanın Kapalıçarşı’daki toptan mağazasında da fuar süresince yeni koleksiyonlar sergilenecek. Bayramoğlu Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Emre Alkan fuar hazırlıkları ve 2016 faaliyetleri ile ilgili sorularımızı yanıtladı. Bilezikte ağırlıklı olarak klasik modeller tercih ediliyorken. Özellikle son dönemlerde tasarımın ön plana çıktığı mega olarak tabir edilen bilezik grubunda bir ilerleme gözleniyor. Bu konudaki değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Belirttiğim gibi bilezik hem takı hem de yatırım aracı olarak talep gören bir ürün grubu. Çok uzun yıllar boyunca yatırım aracı olma özelliği ön plandayken özellikle son yıllarda halkımız farklı tasarımlara da yönelmiş durumda. Daha önceleri genellikle standart 2 ya da 3’lü burma gibi klasik modeller tercih ediliyorken artık son yıllarda tasarımın ön planda olduğu, gelişmiş CNC tezgahlarına ihtiyaç duyulan modeller de tercih edilmeye başlandı. Mega olarak tabir edilen bu modeller vitrinlerde giderek artıyor.
Emre Alkan
B
ilezik kategorisinin önde gelen firmaları arasında yer alıyorsunuz. Bu alandaki kritik başarı faktörleriniz nelerdir? Başarıyı etkileyen çok sayıda faktör olduğunu söyleyebilirim. Aslına bakarsanız günümüz pazar koşullarında pek çok başarı faktörünü bir arada müşterilerinizin beğenisine sunmak olduğumuz ortada. Tek başına en yüksek kaliteli ürün üretmek, çok zengin ürün çeşidine sahip olmak ya da en uygun fiyatı vermek başarılı olmak için yeterli değildir. Bu faktörlerin hepsini en yüksek etkinlik seviyesinde müşterilere 224 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
sunmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bayramoğlu olarak tasarımdan, ürün kalitesine, fiyat fayda oranından hizmet hızına, koleksiyon zenginliğinden aklınıza gelebilecek hemen hemen her alanda en yüksek standartlara sahip olduğumuz için uzun yıllardır karlı, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme performansı yakaladığımızı ifade edebilirim.
Birkaç ay içinde düğün sezonunun gelmesiyle birlikte bilezik satışlarında ne yönde bir değişiklik olmasını bekliyorsunuz? Malumunuz düğün sezonu satışlarda ciddi artış yaşandığı bir dönem. Türk halkının hediye gelenekleri içinde bilezik son derece önemli bir yere sahip. Bu dönemlerde artan talebi karşılamak adına çalışmalarımızı ve planlamalarımızı tamamlıyoruz. Tabi talebi etkileyen önemli unsurlardan biri olan altın fiyatlarını da unutmamak gerek.
Eğer çok ani ve ciddi oranda bir altın fiyat artışı olmazsa bu yaz döneminde de geçtiğimiz yıllardakine benzer şekilde bilezik satışlarında artış bekliyoruz. 2016 yılı için mevcut ve hedef pazarlarınızla ilgili yaptığınız çalışmalar nelerdir? 2016 yılında gerek Türkiye ve gerekse yakın coğrafyada gerçekleşen olaylar sebebiyle temkinli bir büyüme politikası uygulamaktayız. Zaten Bayramoğlu olarak hiçbir zaman agresif bir strateji izlemedik. Uzun yıllardır ayakları yere basan, riskten uzak, tutarlı bir ticaret anlayışına sahibiz. Bu anlayış şimdiye kadar ne bize ne de iş ortağı olarak gördüğümüz müşterilerimize negatif şekilde yansımamıştır. 2016 yılında piyasaların istikrara kavuşacağını öngörüyoruz. Bu yılın sonu ve 2017’nin başından itibaren de piyasalarda hareketlenmenin hız kazanacağı kanaatindeyiz. Global endüstrinin önemli organizasyonlarından biri haline gelen İJS Mart ile ilgili beklentileriniz ve hazırlıklarınız nelerdir? Bayramoğlu olarak her fuara olduğu gibi bu fuara da özel olarak hazırlanıyoruz. Pek çok firma fuara katılmak konusunda temkinli davranırken bu sene fuar standımızı 120 metrekareye büyütme kararı aldık. Mart fuarının olumlu geçeceğini düşünüyoruz. İç pazardaki istikrar yeniden sağlandı. Ocak ayı başında gerçekleştirilen VicenzaOro beklentilerin üzerinde olumlu geçti. Aynı şekilde IJS’nin hemen öncesinde organize edilen Hong Kong fuarı da şu ana kadar olumlu geçiyor. Global pazarlarda yaşanan hareketlenmenin IJS’de de kendini hissettireceğini düşünüyoruz.
TANYEL YILMAZ 212 PR
F
irmaların gelişip serpilebilmeleri için en önemli araçları sermaye… Bir fikir, proje ya da para… Peki bunların hepsi sizde var mı? Küresel rekabette avantaj elde edebilmek ve daha rekabetçi olabilmek için her birimiz kendimizi takviye etmek zorundayız. TÜGİAD tarafından düzenlenen “Büyüyen firmalar için alternatif finansman kaynaklarına erişim” konulu paneldeki değerli konuşmacıları dinlemek bu anlamda gerçekten besleyici oldu. Öncelikle Borsa İstanbul Başkanı Sayın Tuncay Dinç firmalara banka kredileri ile büyümenin sınırına gelindiğini belirterek çok önemli bir noktaya parmak bastı. Kendi sermayenizi kendiniz bulacaksınız. Şeffaf olabilirseniz uluslararası sermaye piyasalarından gerçekten sizi büyütecek ortaklar bulabilirsiniz. İş yapabilme gücünüzü, yatırımcı ortaklar marifetiyle geliştirebilirsiniz. Kısacası kendinize iyi ortaklar bulun dedi. Borsa başkanının bir müjdesi de İran ile iş yapmak isteyen firmalara oldu. Malum İran ile Türkiye arasında bankacılık kanalları açık olmadığı için ticaret yapabilmek kolay değil. Borsa İstanbul bünyesinde oluşturulacak İran fonu sayesinde bu anlamda firmaların kısmen de olsa önünün açılması hedefleniyor. İş Bankası Yönetim Kurulu
226 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
MARKETING
Rekabetçi olabilmek için iyi bir ortak bulun Başkanı Ersin Özince’nin söyledikleri de söylemedikleri de önemliydi. Özince net ifadelerle, 2,5 aylık mevduat vade ortalaması olan Türk bankalarının 7 yıl ortalama vadeli konut kredisi finansmanının risklerine dikkat çekti. Bir başka önemli saptaması da Türk bankalarının büyük kamu projeleri finansmanına katılması oldu. Özince net bir şekilde Türkiye’deki bankaların boylarından büyük işlere soyunduğunu ve bu gidişle 2001 krizinden daha kötü bir faturanın Türkiye’ye kesilebileceğini söyledi. Önlemek mümkün mü; şimdilik evet. Ama zaman kaybettikçe bu hastalığın ilaçla tedavisi mucizevi sınırlara doğru uzayacak. Mücevher firmaları için de en önemli konu, finansman. Finansman sorununu çözemeyen firmaları ne yazık ki hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda iyi bir gelecek beklemiyor. Türkiye’de gerçekten güçlü ve çok başarılı firmalar var. Ancak, küresel bir oyun alanına çıktığımızda kendi çöplüğümüzdeki güzümüz ne anlam ifade ediyor? Bizim 3 büyüklerimiz Türkiye liglerinde istedikleri gibi at koşturuyorlar, ancak uluslararası rekabet söz konusu olduğunda, işte asıl notu orada alıyorlar… Türk mücevher sektörü şimdi çok ciddi bir sınav verecek. Dünyanın en büyük alıcıları geliyor. Bu çok ciddi bir iş
potansiyeli demek. Ancak sektörü bekleyen ciddi bir sınav var. 2.000 mağazalık zinciri olan bir firma sipariş verdiği zaman minimum 2.000 parçalık sipariş verecek; çok beğendiği iddialı ürünlerde 10.000 parça belki de 20 bin parçalık sipariş verecek… Hatta belki daha iddialı siparişler gündeme gelecek. Peki üretici firma bu büyüklükte siparişi gerçekleştirebilecek mi? Uluslararası ticarette bu anlamda şeffaflık, denetlenebilir (ölçülebilir) olmak gibi kavramlar öne çıkıyor. Kurumsal Risk Yönetimi yapan iç denetim firmalarının denetim raporları önem taşıyor. Bu büyüklükte sipariş veren firmalar sizin finansal olarak güçlü olmanız dışında firma olarak kurumsal riskinizi de önemsiyorlar. Dünyanın bir ucundaki bir firma, dünyanın diğer köşesindeki bir firmayla iş yapacağı zaman bakın nelere dikkat ediyor? Sipariş vereceğim firma hangi riskleri nasıl yönetiyor? Ürün kalitesi ve standardizasyonu yönetimi nasıl? Finansman olarak sağlam mı? Ortakları ve yatırımcıları ile ilişkileri nasıl? Çalışanları ile ilişkilerini nasıl yönetiyor? İşçilerinin grev yapma, işi bırakma riski var mı? Fabrikasının işi yarım bırakacak riskleri var mı?
(Deprem ve benzeri doğal afetler, terör vb) Ülke riski ne durumda? Öyle ya, burada sadece üretici ve siparişi alan firma risk üstlenmiyor; sektöre ve ürüne bağlı olarak sipariş veren firma için de çok ciddi riskler söz konusu. Dünyanın en güçlü montör endüstrisine sahip olan Türkiye’deki firmaların bu anlamda başarılı olacaklarına inancımız tam. Burada şu notu düşmeme müsaade edin… Her zaman gittiğiniz ve yemeklerini ve servisini çok beğendiğiniz restoran, bir anda her zamankinin 10 katı müşteri gittiği zaman ne yaşıyor? Fuarda ürünü sergilemek tamam; peki ya o ürün çok beğenilir de sizin her zaman ki iş hacminizin çok üstünde bir sipariş ile karşılaşırsanız? Bu yazıyı buraya kadar okuyanlardan bazılarının neler söylediğini duyar gibiyim; hallederiz. İşte tam da korktuğum cevap... Ürünü yap, beğendir, siparişi al… Peki ya sonra? Küresel rekabette etkili olmak isteyen firmalar için Borsa İstanbul Başkanı ipucunu verdi: Kendinize ortak bulun ve ortağınızla beraber büyüyün.
NEWS
EFE MONTÜR YENİ PAZARLARA YOĞUNLAŞTI Son dönemde gerek Türkiye gerekse dünyada yaşanan önemli gelişmeler firmaların iç ve dış pazarlardaki faaliyetlerinde belirleyici rol oynuyor. Yaşanan ekonomik daralmaya çözüm olarak yeni pazarlara yoğunlaştıklarını dile getiren Efe Montür Genel Müdürü Ali Can, iç ve dış pazar dağılımı ve önümüzdeki döneme ilişkin stratejilerini Altın Dünyası ile paylaştı.
EFE MOUNTING FOCUSED ON NEW MARKETS
E
fe Montür kalitesi ve zengin ürün yelpazesi ile yurtiçinde ve yurtdışında Müşteri portföyünüzün beklenti ve taleplerini karşılayabilmek adına çalışmalarını sürdürüyor. Katıldığı fuarlarla gündemi yakalamaya ve sektörü ulusal ve uluslararası pazarlarda analiz etmeye özen gösterdiklerini dile getiren Efe Montür Genel Müdürü Ali Can, “Öncelikle mesleğimiz gereği sürekli yeni model üretmemiz gerekiyor, bununla beraber müşteri odaklı özel ürün üretip müşterilerimize sunuyoruz. Her geçen gün değişen piyasa şartlarında hazıra ürün çıkarmaktansa, uzun yıllar birlikte çalıştığımız müşterilerimizin talepleri doğrultusunda model tahsisi gerçekleştiriyoruz. Uzun yıllardır çalıştığımız bazı
Recently, important developments both in Turkey and in the world play a determinative role in domestic and international activities of companies. Director General of Efe Mounting Ali Can said as a solution to the economic restriction, they were focused on foreign marketing activities and shared their domestic and foreign market distribution and strategies for coming period with Altın Dünyası. bölgelerdeki ekonomik daralmalardan dolayı yeni pazarlara yoğunlaştık. Bununla beraber ürün çeşidinde bölgelere göre değişikliklere gidiyoruz.” diye konuştu. Gelişmekte olan piyasa şartlarına ayak uydurabilmek için çeşitli fuar ve organizasyonlarda yer almaya özen gösterdiklerini söyleyen Can, her yıl düzenli olarak katılım gösterdikleri İstanbul Jewelry Show hazırlıklarına ilişkin ise şunları söyledi: “Her sene olduğu gibi bu sene de Mart ayı İstanbul Jewelry Show’a katılacağız. Çalıştığımız bir çok yerli ve yabancı müşterimizi fuara davet ettik. Hazırlıklarımızı yaptık, gerek ürün çeşitliliği gerekse personelimizle fuara hazırız. Umarım bu piyasa şartlarında herkes için iyi bir fuar olur.”
E
fe Mounting keeps on working in order to meet the expectations and needs of its customer portfolio both inside and outside the country with its qualified and rich product range. Underlining their efforts to analyze the sector in domestic and international fairs they attend, Director General of Efe Mount Ali Can said; “First of all, in the name of our profession, we always have to develop new designs. We also serve our customers special products designed for them. Instead of manufacturing new products into a market where conditions continuously change, we prefer to provide models that are created in accordance with demands of our customers. Due to economic restrictions in some regions that
we have been working in for years, we focused on new markets. In addition, we make changes in models in products according to the regions”. Can said they attribute great importance to attending several fairs and organizations which encourage them to adopt market conditions, and about the Istanbul Jewelry Show preparations which the company regularly attends, he talked as follows: “Like every year, this year again we will attend İstanbul Jewelry Show. We invited many domestic and foreign customers to the Show. We made our preparations; we are ready with our products and our personnel. I hope it will be a good fair under these market conditions”. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
227
Altın Dünyası HABER
NEWS
Trabzon Hasır takı grubunun öncü markalarından biri olan Karaltın Kuyumculuk; son yıllarda İstanbul Jewelry Show’a kendi standı yerine, ürün tedarik ettiği dev markaların vitrinlerinde yer alarak katılım gösteriyor. Yüksek kaliteli, özgün tasarımlara sahip ve yenilikçi anlayışa sahip Trabzon Hasır üreticileri arasında en önemli tercih olan Karaltın; her yıl daha fazla sayıda, perakende zincirine sahip markalarımızın çözüm ortağı oluyor.
KARALTIN WILL BE THE FAVORITE OF GIANT COMPANIES WITH ITS NEW DESIGNS
Karaltın Jewelry, as one of the pioneer companies of Trabzon straw jewelry group, is represented in Istanbul Jewelry Show at the show cases of giant companies of the sector rather than its own trademark. The company, which is one of the major choices of Trabzon straw jewelry group due to its unique designs and innovative approach, is becoming solution partners of increasing numbers of retail chain trademarks.
CEVAT KARA
T
rabzon Hasırı dendiğinde ilk akla gelen markalardan biri olan ve yıllardır Trabzon Hasırının gelişimine önemli katkılar sağlayan Karaltın Kuyumculuk; uzun bir AR-GE döneminin ardından İJS ile birlikte yılın en yeni ve iddialı tasarımlarını gözler önüne seriyor. Kendi standıyla fuarda yer almayacak olan Karaltın’ın en yeni modelleri birbirinden değerli markaların standında boy gösterecek. Türkiye’nin önde gelen, perakende zincirine sahip markalarının Trabzon Hasır ihtiyacını gideren Karaltın; tamamen yasal telif haklarını aldığı yeni tasarımlarında, farklı zevklere sahip hasır tutkunlarını mest edecek modelleri madene aktardı. Karaltın Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kara; her 228 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
fuar döneminde olduğu gibi en yeni birçok modellerinin ilk tanıtımını İJS’de yapacaklarını, işbirliği içinde oldukları değerli markaların standında birçok Karaltın Hasırının en güzel şekilde sergileneceğini söyledi. Gittikçe daha zorlu hale gelen yurtiçi ve yurtdışı piyasalarında yüksek kalite ve özgün çizgi güçlerini ön plana çıkaracak çalışmalar içinde olduklarını kaydeden Kara; “Yeni koleksiyonlarımız için yaklaşık 6 aydır titiz bir çalışma yürütüyorduk. Piyasada yaşanan sakinlik, yeni tasarımlarımıza daha fazla konsantre olmamız için iyi bir ortam yarattı. Biz daha iyisini yapana kadar Karaltın imzalı hasırlar en iyi Trabzon Hasırı olma iddiasını devam ettirecektir” dedi.
C
ompany is the one to comes to mind for Trabzon straw and contributes to the development of Trabzon straw for many years, after a year long research and development phase, is now exposing its new and assertive designs at IJS. The company will not be represented with its own stands but new models will be exposed at stands of various precious trademarks. Karaltın, which meets the Trabzon straw needs of leading and respectable retail sale chains, formed many new models for various tastes of Trabzon straw customers of which intellectual property rights and patent procedures were all fulfilled.
Cevat Kara, President of the Executive Board of Karaltın Jewelry said like previous years, also in this year they would present many of their new models again in IJS and added many of Karaltın staws would be exposed at the show cases of many respectable brands and companies. Underlining their efforts to bring out their high quality and unique line both in domestic and foreign markets which are full of many challenges, Kara said; “We have been working on our new collection for six months. Stagnation in the market, gave us the opportunity to focus on our new designs. Straws signed by Karaltın will keep on being the best, unless we do better”.
Altın Dünyası HABER
NEWS
İstanbul Jewelry Show’a yıllardır düzenli katılım gösteren markalarından biri olan ve geniş ürün çeşitliliği, farklı takı gruplarında başarılı üretimi, özgün tasarım anlayışıyla sektörümüz içinde öne çıkan Besay Kuyumculuk; fuara tam anlamıyla hazır. Besay; yine fuar içinde fuar, şov içinde şov yapacak.
İ
stanbul takı fuarlarının köklü katılımcısı Besay Kuyumculuk; baştan sona yenilenen ve daha da genişleyen standında yepyeni tasarımlarını sergilemek için gün sayıyor. Uzun yıllardır bir arada çalışan kemikleşmiş kadrosuyla özgün tasarımlara imza atan Besay; fuarda her yaştan kadının büyük ilgisini toplayacak yüzlerce takı çeşidi ile birlikte çocuk takısı alanındaki özel koleksiyonlarını da sergilemeye hazırlanıyor. İstanbul Jewelry Show’un kuyumculuk sektörünün çok özel bir buluşma platformu olduğunu kaydeden Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya; “Birçok firma gibi biz de aylardır bu özel organizasyona en yeni tasarımlarımızı ve konseptlerimizi hazırladık. Titizlikle yaptığımız, emek
harcadığımız yeni takılarımızın büyük ilgi toplamasını bekliyoruz. Fuarda ilk kez pırlantalı tektaş ve sıralı taş yüzüklerimizi de ziyaretçilerimize sergileyeceğiz” dedi. Besay’ın son yıllarda ihracat çalışmalarını artırdığını dile getiren Kaya; “Son yıllarda markamız ihracat çalışmalarını ikiye hatta üçe katladı. Hem Avrupa hem de Arap ülkelerinden ciddi bir müşteri kitlemiz oldu. En çok sevindiğimiz nokta; ticarete başladığımız yabancı müşterilerimizin siparişlerinin süreklilik kazanması oldu. Bugün Besay; bölgelere ve farklı kültürlere özel üretim yapabilme gücünü ortaya koyarak dikkat çekiyor. Fuarın sektörümüz açısından hayırlara vesile olmasını diliyorum.” diye konuştu.
Address Of The Change Besay Is Once Again At Work Besay Jewelry, one of the trademarks that regularly attends to Istanbul Jewelry Show and one of the leading companies in our sector with successful manufacturing in different jewelry groups and unique design concepts, completely feels ready for the fair. Once again Besay will constitute a fair inside the fair and a show in the Show.
230 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
ÖMER KAYA
B
esay Jewelry is looking forward to expose its new designs at its renewed and widened stands of Istanbul fair where the company regularly attends. Besay, which created unique designs with its experienced team, will present in the fair hundred types of jewelry that will mesmerize women of all age as well as its special collections on child jewelry. The owner of Besa Jewelry Ömer Kaya said they considered Istanbul Jewelry Show as a very special platform for meeting of sector member and added, “Like many other companies, we also prepared our new concepts and designs for this special organiza-
tion for months. We hope our new designs will draw attention, we will also present our solitaires and tiered rings to our customers”. Underlining the company’s increasing export efforts in recent years, Kaya continued as follows; “In recent years, our company has doubled and tripled its export efforts. We have respectable numbers of customers both from Europe and Arab countries. What is even nicer is the continuity of our customer relations. Today Besay has the capacity to serve for the different preferences of different cultures. I wish the fair will bring success to our sector”.
NEWS
Riva, Vicenzaoro Katılımı ile Yıla İyi Başladı Dünyanın sayılı uluslararası takı ve mücevher fuarlarından biri olarak kabul edilen Vicenza Oro, yeni yılın ilk önemli kuyum organizasyonu olarak gerçekleştirildi. Fuarın yıl içindeki 2 ayağına da 12 yılı aşkın bir süredir katılan Riva Gold; birbirinden özel ürünleriyle Türk takı işçiliğinin saygın çalışmalarını gözler önüne serdi.
V
icenza Oro Winter 2016, geçtiğimiz günlerde İtalya’da gerçekleştirildi. Dünyanın çok farklı ülkelerinden kuyum alıcılarının ve üreticilerinin bir araya geldiği organizasyonda ülkemizden de birçok değerli marka katılım gösteriyor. İtalya ile ülkemizin takı üretim ve tasarım alanındaki rekabeti hızla devam ediyor. “Hollow Chain” tarzındaki takı grubunda iddialı ürünler ortaya koyan, modern üretim tesisi ile bu alanda çok önemli yatırımlar yapan Riva Gold, bir İtalya seferinden daha beklentilerine uygun sonuçlarla ayrıldı. Şimdi Sıra Istanbul Jewelry Show’da Riva Gold İhracat Müdürü Onur Şahin; yılın ilk ve en önemli fuar organizasyonuna hazırlıklarının aylar öncesinden başladığını, yeni yılın ilk yeni tasarımlarından az sayıda
Riva, Made A Good Start For New Year With Contribution Of Vicenzaoro
One of the most respectable interntional jewelry fairs VicenzaOro was held as the first important jewelry organization of New Year. Riva Gold which regularly attends to both two stands of the Fair for 12 years; exposed the examples of respectable work and rigorous Turkish craftsmanship with its special products.
V
icenzaOroWinter 2016, was realized in Italy recently. Many important companies from our country attend to Fair where several jewelry trademarks from many countries come together. Competition on jewelry manufacturing and design between Italy and our country is on the agenda. Riva Gold, which provides assertive products in “Hollow Chain” style, and makes reasonable investment with its modern manufacturing facility, left Italy once more with satisfactory results in competence with its targets. Now It Is Time For Istanbul Jewelry Show Riva Gold Export Director Onur Şahin said they had been preparing for the first and most important fair organization of the year since June, they presented only a small amount of their new
İtalya’da özel müşterilerine sergilediklerini, esas tasarım showu İstanbul Jewelry Show’a bıraktıklarını söyledi. Türkiye’deki başarılı üreticilerin İtalyanların “Hollow Chain” ürün grubundaki başarı zincirini kırdığını ve bugün itibariyle dünyanın çok farklı coğrafyalarına satış yapabilme başarısı gösterdiklerini dile getiren Onur Şahin; “Yeni yıla bu fuar ile birlikte iyi bir giriş yapma şansı elde ettik. Günün gelişen ve değişen şartlarına, müşteri taleplerine anında cevap verebilmek için sürekli kendimizi geliştiriyor ve teknolojik alt yapımızı kuvvetlendiriyoruz. Bu fuarda özellikle birkaç farklı tekniğin bir arada kullanıldığı modellerimizle dikkat çektik. Yeni tasarımlarımızdan birkaç modele yoğun ilgi olması bizi mutlu etti. Tabi ki kendi evimizde, İJS’de tüm gücümüzü gözler önüne sereceğiz” diye konuştu. collections to few special customers in Italy but kept the most important design show for Istanbul Jewelry Show. Pointing out the success of Turkish companies in “Hollow Chain” production group and overcoming the dominance of Italian designers in this segment, and success of Turkish companies of selling products to different geographies, Onur Şahin said; “With the fair, we had the opportunity to make a good start for the new year. We continuously develop ourselves and strengthen our technological infrastructure in order to comply with developing and changing conditions and changing customers’ needs. In this fair, we especially took attention with our models in which different techniques are combined. Intense interest to our models made us very happy. Of course, in our own house, at IJS, we will present our full strength”. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
231
Altın Dünyası HABER
NEWS
LOOMIS YÜKSEK GÜVENLİĞE İLERİ TEKNOLOJİ KATACAK Son 15 yıldır İstanbul Jewelry Show’a katılan, katılımcıların sergiledikleri tüm değerli takılarını, kıymetli taşlarını ve madenlerini yüksek güvenlik eşliğinde koruyan Loomis; yeni fuara hazır. Loomis dev kasası içine özel asansörlü ekstra bir kasa yaptırarak güvenliği ikiye katlarken, aynı zamanda kuyumcuların, ürünlerine çok daha kısa sürede ulaşmasını sağlayacak.
2
000 yılından buyana İJS’nin hem Mart hem de Ekim ayağında, yüksek güvenlikli kasalama hizmetini önemli yatırımlar yaparak sağlayan ve bugüne kadar hiçbir güvenlik sorunu yaşatmayan Loomis; tüm hazırlıklarını tamamladı. Özel üretim 2.5 metreye 7 metre ölçülerinde dev kasasına özel bir kasa ilave ederek artık asansörlü sistem ile kuyumcuların mallarına daha hızlı kavuşmalarını sağlayacak olan Loomis; bu özel hizmetini tam donanımlı silahlı güvenlik personeliyle çok cüzi bir ücret karşılığında sunmaya devam edecek. Loomis Bölge Yöneticisi Habib Yazar; firmalarının sadece İJS’de değil, ülkemizde düzenlenen tüm kuyum fuarlarında kasalama hizmeti sunduğunu, en büyük amaçlarının fuara gelen ka-
tılımcıların akşamları huzur içinde, sergiledikleri ürünlerin akıbetinden endişe etmeden ticari faaliyetlerini sürdürmeleri olduğunu ifade etti. Ülke çapında yüzlerce kuyumcunun değerli mallarını taşıyan ve kasalayan Loomis için İJS’ye katılmanın tamamlayıcı bir hizmet anlamı taşıdığını kaydeden Yazar; “Ülkemizde düzenlenen fuarlara İstanbul’dan ve Anadolu’dan katılan firmalar için kasalama hizmetimizin yanısıra fuarda sergileyecekleri ürünlerin Loomis vasıtasıyla fuar alanına nakliyesi, fuar sonunda ise ürünlerin adreslerine %100 sigortalı olarak teslimatları yapılmaktadır. Loomis ismi, birçok firmamız açısından huzurlu ticaretin olmazsa olmaz unsuru olarak kabul edilmektedir” dedi.
Loomis Would Attach Advanced Technology To High Security Loomis, which have been attending Istanbul Jewelry Fair for 15 years in row and have been securing all precious jewelry and materials of the attendants with high security level, is ready for the new fair. Loomis is doubling the amount of security by constructing an extra safe with self-elevator inside its huge safe box and also facilitates the speeder access of jewelry makers to their products.
L
oomis has been operating on both March and October stages of IJS since 2000 by making investments on safe boxing services and never caused any incident related with security and now is ready for the fair. Loomis will facilitate the speeder access of its jewelry maker customers to their products by adding an extra safe with elevator to its 2.5 meter x 7 meters huge specially built safe box and will continue to present this special service with its fully equipped and armed personnel in return of very low price. Loomis Regional Director Habib Yazar said company had been serving boxing services not only in jewelry fairs that were being held in
232 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Turkey but abroad as well and added they hoped to provide self restraint and the feeling of security for the customers while exercising their commercial activities. Yazar said they considered attending to IJS as a complementary work for Loomis that had been transporting and boxing hundreds of jewelry makers and continued; “Apart from the boxing service, we provide safe transportation services for companies which come out of Istanbul and the products are returned to their places of origin with % 100 safety. For many of our customer companies, name of Loomis is considered equal as indispensable part of safe and peaceful trade”.
NEWS
GÜLCEMAL YENİ TASARIMLARI VİTRİNLERİNE TAŞIYOR Her yıl Mart ve Ekim aylarında gerçekleşen İstanbul Jewelry Show aynı zamanda, kuyum sektörünün doğduğu ve kalbinin attığı nokta olarak kabul edilen Nuruosmaniye’deki Çuhacı Han’a da ayrı bir heyecan ve hareket getiriyor. Anadolu’dan hatta yurtdışından fuar ziyaretine gelen alıcılar, fuarın ilk gününde mutlaka tarihi Çuhacı Han’ı ziyaret ediyor. Çuhacı Han’da yaklaşık 2 yıldır perakende ve toptan mağazasıyla faaliyetlerini sürdüren, bileziğin usta ismi Gülcemal Kuyumculuk; yine en yeni tasarımlarını vitrinlerine taşıyor.
T
arihi Çuhacı Han’ın önde gelen bilezik üreticisi ve toptan satıcısı Gülcemal Kuyumculuk; İstanbul Jewelry Show’a katılmamasına rağmen, geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine fuarın yoğunluğunu yaşamaya hazır. Geçtiğimiz Mart ayındaki İJS fuarında, İstanbul’a gelen sektör mensuplarının birçoğu bu tarihi hanı ziyaret etmişlerdi. Anadolu’dan hatta yurtdışından
gelen esnafın ve toptancıların fuarın öncesi veya sonrasında mutlaka Çuhacı Han’ı ziyaret ettiklerini, son alımlarını yapmadan önce Çuhacı Han’daki kuyumculardan fiyat aldıklarını kaydeden Gülcemal Kuyumculuk firma sahibi Necmi Gülcemal; “Fuar dönemleri bazen öyle bir yoğunluk yaşıyoruz ki fuar alanını ziyaret etmeye fırsat bile bulamadığımız zamanlar oluyor. Buradaki tüm üretici kökenli
firmaların vitrinlerini o tarihler için ciddi anlamda yenilediklerini görüyorum” dedi.
laşık 50 yeni modelimizin ilk tanıtımını fuar dönemine sakladık” diye konuştu.
İstanbul fuarları öncesinde oluşacak yoğunluğu bildikleri için en yeni modellerini vitrinlerine bu dönemde taşıdıklarını belirten Necmi Gülcemal; “Buranın tarif edilemez bir havası ve tarihi kimliği var. Anadolu’dan kendi müşterimizin haricinde, birçok yeni müşteri adayı ile de tanışıyoruz. Biz her fuar döneminde portföyümüze yeni müşteriler katmaktayız. Bu yıl yak-
Altın fiyatlarının yükselmesiyle birlikte vatandaşın bir kısmının daha da yükselir endişesiyle kısa bir dönem alımlarda artış oluştuğunu sözlerine ekleyen Gülcemal; altında yaşanan yükselişin, altının ne kadar değerli bir emtia olduğunu ve yatırımcısına mutlaka kazandırdığını göstermesi açısından ayrı bir öneminin bulunduğunu dile getirdi. SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
233
Altın Dünyası HABER
NEWS
Ülkemizin köklü saat distribütörlerinden biri olan Karpa Saat; son yılların en başarılı Sevgililer Günü dönemini geride bıraktı. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde eski günlerdeki gibi tekrar birbirinden şık saatlerin popüler olması yüzleri güldürdü. Karpa Saat’in bünyesindeki saatler arasında özellikle Romanson, Casio ve Quark hediye olarak Şubat ayında ön plana çıktılar.
G
IT IS TIME FOR LOVE
eçtiğimiz günlerde Yılbaşı ve Sevgililer Günü’nü geride bırakan, ülkemizin önde gelen saat distribütörlerinden Karpa Saat; hedeflerine uygun ticari hareketlilik yaşadı. Karpa Saat Genel Müdür Yardımcısı Enez Bulut; 2015 yılına göre hem yılbaşında hem de Sevgililer Günü’nde saat satışlarında önemli artışlar olduğunu, yaklaşan bahar ile birlikte iş potansiyelinin daha da artacağını ifade etti. Kendi bünyelerine geçtiğinden bu yana Romanson saat markalarının yükselişine devam ettirdiğini ve her geçen gün kuyumcu vitrinlerinde daha fazla yer aldığını belirten Enez Bulut; “İlk olarak; Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerindeki kuyumcular ile yakın temas sağladık. Ağırlıklı olarak Romanson, Casio ve Quark saat markalarımız kuyumcular tarafından tercih ediliyor. Kuyumcu, saati iki şekilde kullanıyor. Birincisi kendisinden yüklü alım yapan müşterisine ücretsiz hediye ediyor ve böylelikle satışlarını artırıyor. İkincisi de sevgilisine, eşine, kız arkadaşına takı almaya gelen kişi, kuyumcuda saatleri görüp kendisine bir saat beğeniyor. Aynı şekilde kendisine takı almak içine gelen bayan, erkek
234 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
Karpa Watches, which is one of the essential watch distributors of country, left a very successful Valentine’s Day period behind. Couples increasing demand toward watches as it were in the past was very much welcomed by the sector. In February, among the watched within the body of Karpa Watches, especially Romanson, Casio and Quark came forward as a gift among others.
L
arkadaşı, babası, kardeşi veya eşi için saat hediyesi alabiliyor. Kısacası kuyumcuların saat satışı için hazır bir kitleleri bulunuyor. Mühim olan kuyumcunun bölgesine uygun saat modellerini seçerek, vitrinlerine taşımasıdır” diye konuştu.
eaving Christmas and Valentine’s Day behind recently, Karpa Watches, as one of the pioneering companies in the country, has exercised a commercial dynamism in competence with its targets. Deputy Director General of Karpa Watches Enez Bulut said there was a huge increase in their sales both in Christmas and Valentine’s Day period and they expected a continuing increase in business potential for the coming spring. Pointing out the increasing performance of Romanson watches since they were incorporated into their structure, Enez Bulut said: “First of all, we provided close contacts with jewelry makers in Aegean, Mediterranean and
Marmara regions. Romanson, Casio and Quark trademarks are more preferred by the customers. Jewelry makers use watches in two ways. They give gifts to their customers who buy substantial amount of jewelry and thus increase their sales. Secondly, customers who come to buy jewelry to their spouses or girlfriends see the watches, choose a watch for themselves. Similarly, women who come to buy jewelry for themselves may also choose a watch for her husband, boy friend or brother. Briefly, jewelry shops have ready crowds of customers for watches. What is important is that jewelry stores choosing the right models and carrying them to their show cases”.
Altın Dünyası HABER
NEWS
Sektörümüzün köklü alyans takı üreticilerinden biri olan Piramit Alyans; yakın geçmiş zamanda olduğu gibi tekrar iç ve dış pazarda eşit düzeyde işlem hacmine ulaşmayı hedefliyor. Son dönemde üretim bandını baştan sonra yenileyen, en yüksek teknoloji ile titiz işçiliğini başarı ile harmanlayan Piramit Alyans; mevcut hızlı üretim gerçekleştirme ve özgün tasarımlar ortaya koyma becerilerini yurtdışında daha etkin kullanmayı planlıyor.
T
“Yüksek teknik gücümüz, geçmiş tecrübelerimiz ve her tarz alyansı üretebilme yeteneğimizle kısa sürede yurtdışı çalışmalarımızda istediğimiz noktaya geleceğimize inanıyoruz.” 236 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
ürk kuyumculuk sektörü özellikle son 20 yılda dünyanın çok farklı bölgelerine etkili açılımlar gerçekleştirdi. Birçok Türk takı ve mücevheri, büyük saygınlık görerek yurtdışında el üstünde tutuluyor. Alyans takı üretiminde de yine ‘MadeInTurkey’ kaşesi, yurtdışında büyük itibar görüyor. Dünyada en fazla alyans üreten ve üretilen ülkenin Türkiye olduğu herkes tarafından kabul ediliyor. Bir dönem başarılı ihracat çalışmalarıyla adını yurtdışında hızla duyuran, ardından yurtiçindeki yoğun talepler neticesinde iç pazara daha fazla zaman ve emek harcayan Piramit Alyans; yeniden ihracattaki etkinliğini artırıyor. Piramit Alyans Genel Müdürü Mehmet Arıkan; yakın geçmiş zamanda markalarının ürettiği alyansın yarısının ihraç edildiğini, şimdi de eskisi gibi ihracatta işlem hacimlerini artırmayı hedeflediklerini söyledi. Şu an için Piramit Alyans’ın üretiminin yaklaşık %20’sinin ihraç edildiğini ve bu rakamı birkaç sene içinde %50’lere taşımayı arzu ettiklerini belirten Mehmet Arıkan; “Baştan sona yenilenen Piramit Alyans; hızlı ve özgün çalışma gücüyle
ihracat alanında atılım yapmaya çok müsait. Zaten belirli pazarlarda tanınıyor ve çalışmalarımız devam ediyor. Farklı pazarlarla ilgili olarak, değerli toptancılarla işbirliği yapabiliriz” diye konuştu. Yurtdışında Türk alyansının ciddi manada yüksek itibara sahip olduğunu, alyans ihracatı alanında ülkemizin değerli alyans üreticileriyle fikir alışverişinde bulunmaya ve ülke kuyumculuğunun menfaatleri için bazı konularda ortak hareket etmeye hazır olduklarını kaydeden Arıkan; şunları söyledi: “Başta Arap ülkelerinde olmak üzere dünyanın çok farklı noktalarında yüzbinlerce çift Türk alyansları ile sevgilerini ölümsüzleştiriyorlar. Bugünün ticari koşulları, iç pazar ile ihracatı dengeli yürütmeyi zorunlu kılıyor. Yüksek teknik gücümüz, geçmiş tecrübelerimiz ve her tarz alyansı üretebilme yeteneğimizle kısa sürede yurtdışı çalışmalarımızda istediğimiz noktaya geleceğimize inanıyoruz. İstanbul Jewelry Show kapsamında ülkemize gelecek olan yabancı misafirlerimizi ağırlayacağız. Önümüzdeki yıl İJS’nin hem Mart hem Ekim ayağına katılacağız.”
NEWS
BUTA JEWELS en özel tasarımlarıyla IJS’de
Yaklaşık 25 yıl önce Azerbaycan’da temelleri atılan, Dubai’de üretim tesisi bulunan ve birçok şehirde toptan, perakende mağazalarına sahip olan ünlü mücevher markası Buta Jewels, üçüncü kez İstanbul Jewelry Show’a renk katmaya hazırlanıyor. Yakın zaman önce İstanbul’da toptan mücevher mağazası açan Buta; İstanbul’a verdiği önemi, çok özel tasarımlarıyla gözler önüne serecek.
M
ücevher markaları arasında Dünya çapında üne sahip olan, birçok farklı ülkede mağazaları bulunan Buta Jewels, Sina Montür ile girdiği işbirliğinin ardından üçüncü kez İJS’de boy gösteriyor. Çok özel işçilikleriyle, yılların köklü
mücevher üreticisi Buta Jewels; İJS için baştan sona modellerini yeniledi. Buta Jewels Yönetim Kurulu Başkanı Rasim Huseynov; üçüncü kez İJS’ye katılacak olmalarından dolayı büyük bir mutluluk yaşadıklarını, her İJS katılımlarında artan bir ilgiyle karşılaştıklarını söyledi.
Fuarda Ligora’ya Uğramayan Pişman Olur
Sektörümüzde, çok özel tasarımlara sahip 22 ayar takı çeşitleri bulunan Ligora Gold; yeni bir İstanbul Jewelry Show öncesi tüm hazırlıklarını tamamladı. Kısa sürede hem yurtiçinde hem de yurtdışında geniş bir müşteri kitlesi edinen Ligora Gold; fuarda ziyaretçilerine yine özel sürprizler sunacak.
İ
stanbul Jewelry Show’un hem Mart hem de Ekim ayağına düzenli katılım gösteren ve her fuarda standı sürekli sektör mensuplarıyla dolup taşan Ligora Gold; yine dersine iyi bir şekilde çalışarak şovun içinde şov yapmayı planlıyor. Daha önce 22 ayar takı grubunda fazla görmediğimiz estetik ve orijinal bakış açısını ürünlerindeki tarza yansıtan Ligora; Türk tasarımcısının ve
Türk kuyum ustasının limitlerini ne kadar zorlayabileceğini en yeni tasarımlarıyla birkez daha gösterecek. Ligora Gold firma ortağı Adem Üzel; Geçen yıl markalarının fuarlarda elde ettiği önemli başarının bu yıl da tekrar etmesinin çok önemli olduğunu, fuar kapsamında artık markalarından beklentinin çok daha üst düzeye çıktığını söyledi.
Rasim Huseyinov & Naza Huseyinova
Fuara özel Tasarım Show
Geçtiğimiz yılki İstanbul Jewelry Show’da çok özel tasarımlarıyla iz bırakan, yılın tamamında özel tasarıma sahip set takıları yüksek satış rakamları elde eden, sektörümüzün tecrübeli markalarından Geçen Kuyumculuk; bu yıl da özgün tasarımlarıyla fuarda…
K
urulduğu günden buyana yenilikçi ve sürekli gelişimci bir anlayışı benimseyen, sektörümüzün yükselen yıldızı Geçen Kuyumculuk; düzenli katıldığı İstanbul Jewellery Show’da yeni bir tasarım şov yapmaya hazır. Fuar öncesi titiz bir çalışma dönemi geçiren ve fuarda başarılı sonuçlar almayı tesadüflere bırakmayan Geçen Kuyumculuk; İtalyan ve Türk takı kültürünün özgün karışımını, yeni modellerinde ortaya koyacak. Geçen Kuyumculuk firma sahibi Ahmet Geçen; geçtiğimiz yıl özel Jessica döküm modeli, “Jessica’ya geçen kalite” ismiyle özel bir koleksiyon yaptıklarını ve bu koleksiyonun yeni modellerle genişleyerek, bugüne kadar düşmeyen satış grafikleri elde ettiğini söyledi.
Ahmet Geçen SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
237
Altın Dünyası HABER
“PROGRAMLI ÇALIŞMA KALiTEYi BERABERiNDE GETiRiR” Müşterilerine güven vermenin önemine değinen Firma sahiplerinden İsa Taşcı, “Kuyum sektöründe Osmanlı Kuymaksan olarak daima programlı ve düzenli çalışıyoruz. O nedenle iş takiplerinde zorlanmadan çalışıyoruz. Osmanlı Kuymaksan olarak çalışmalarımızda müşteri memnuniyeti en çok önem verdiğimiz nokta” dedi.
“Çıkan bütün ürünleri titizlikle kontrol eden firmalar, hangi sektörde olursa olsun başarılı olur” diyen Mehmet Aydın, “Genellikle yurt dışından gelen müşterilerimizin, üretim yerimizi ve ürünlerimizi gördükten sonra Türk ürünlerine karşı olan ön yargılarından kurtulduklarını görmekteyiz. Kaliteli üretim için geniş mekân ve düzen olmazsa olmazdır.
Biz Osmanlı Makina olarak bunu yıllar önce ciddi yatırımlarla çözdük” diye konuştu.
240 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123
NEWS
OSMANLI MAKİNA’DAN 20. YILINA ÖZEL YENiLiK Uzun yıllardır üretimini gerçekleştirdiği yüzey işleme makinaları ve ekipmanları ile sektöre hizmet veren Osmanlı Kuymaksan Makine 20. Yılında bir ilke daha imza attı. Türkiye’de ilk defa yüzey işleme CNC makinasını ve fiber lazeri bir arada üreten Osmanlı Kuymaksan Makina, İJS’de müşterilerine sunmaya hazırlandığı bu yenilikten beklentilerinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Kuyumculuk sektörüne 20 yıldır yüzey işleme makinaları ve ekipmanları üreten Osmanlı Kuymaksan Makina Ortakları İsa Taşcı ve Mehmet Aydın sektördeki 20. yılını yine bir ilke imza atarak taçlandırdı. Firma Ortakları İsa Taşcı ve Mehmet Aydın, Türkiye’de ilk defa yüzey işleme CNC makinasını ve fiber lazeri bir arada üreterek sektörde ilklere öncülük etme geleneğini sürdürdüklerini ve sundukları yeniliklerle sektöre maksimum hizmet vermeye devam edeceklerini söylediler.
Hedeflerinin dünya çapında markalaşmak olduğunu dile getiren Firma yetkilileri; ARGE çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini, Fiber lazer CNC makinaya yoğun ilgi olduğunu ve fuarda büyük ilgi göreceğini düşündüklerini söylediler.
SAYI 123
• ALTIN DÜNYASI
241
Altın Dünyası 2016 FUAR TAKVİMİ
Şubat 02-07 AGTA GemFair Tucson 03-07 JCK Tuscon 05-08 IIJS Signature 07-11 Jewellery & Watch Birmingham 12-15 Inhorgenta Munich 24-28 Bangkok Gems & Jewelry Fair 25-28 SibJewellery
2016 FAIR CALENDER
Nisan International Showcase 02-04 Jewelers (JIS)
07-10 Junwex 10-12 Smart Jewelry Show 13-16 AGS Conclave 14-16 VicenzaOro Dubai Internatıonal Gold, 20-22 China Jewellery & Gem Fair
Mayıs
26-28 JAA Gold Coast Jewellery Fair
Watch & Jewelry Guild 02-03 International (IWJG) Show
27-29 SJTA Atlanta Jewelry Show
Jewellery & Watch 03-07 International Show
27-28 Australian Jewellery Fair Melbourne
Mart
04-08 Jewellery Shanghai 06-08 Luxury China
Watch & Jewelry 29-01 Internatıonal Guild (IWJG) Show / Miami
07-11 Oroarezzo
Kong International 01-05 Hong Diamond, Gem & Pearl Show
11-13 International Jewellery Kobe
Fashion Jewellery & 02-05 Asia’s Accessories Fair
13-17 China Mineral & Gem Show
Kong International 03-07 Hong Jewellery Show
20-22 Verona Mineral Show
10-13 Istanbul Jewelry Show
25-29 Junwex New Russian Style
13-15 MJSA Expo
Watch & Jewelry Guild 30-31 International (IWJG) Show
13-15 Amberif / Polony - Gdansk
Haziran
16-19 JA New York Show
03-06 Swiss Watch at JCK
17-21 The Diamond Show
03-06 JCK Las Vegas
17-24 BaselWorld
Expo 12-15 Jewellery Ukraine
18-20 GJIIE
20-24 Jewellery Expo Ukraine
19-22 Europe Jewellery & Gem Fair
Watch & Jewelry 20-21 International Guild (IWJG) Show
27-31 New Russian Style
Kong Jewellery & 23-26 Hong Gem Fair
Watch & 28-29 International Jewelry Guild (IWJG) Show
244 ALTIN DÜNYASI • SAYI 123