1 minute read

SAHNE ARKASI

Next Article
FOTOĞRAF ROTALARI

FOTOĞRAF ROTALARI

Hande ÖZEN

Embrace #23, 1971

Advertisement

Bu sayımızda, zamanının “aykırı” eserleri ile fotoğrafın tanımını sorgulatan, fotoğrafçılıkta modern akımın öncülerinden Eikoh Hosoe’nin “Embrace” serisine ait bir fotoğrafı inceleyeceğiz. Hosoe’nin en çok bilinen serisi Otoko to Onna (Erkek ve Kadın)’dan sonra gelen Embrace (Kucaklaşma) serisindeki fotoğraflarda sanatçı, erkek ve kadın bedenini daha da soyutlaştırarak iki beden arasındaki diyaloğu sembolize etmeyi amaçlamıştır. Hosoe’nin insan bedenini konu aldığı bu keşifte çıplaklık özün gücü ve güzelliğini sunar.

1971’de yayımlanan, Embrace serisine ait bu fotoğrafta Hosoe’nin bir objeye dönüştürdüğü insan bedeni ve ışık kullanımı ile ortaya çıkan sürreal etkinin baskınlığını görüyoruz. İlk bakışta birbiriyle mükemmel bir uyum içinde iç içe geçmiş geometrik şekiller olarak algılanan konunun insan bedeni olduğunu anlamak biraz zaman alsa da, bir süre sonra, izleyici adeta fotoğrafçının yarattığı kurgunun sanat eserine dönüştüğü ana tanıklık ediyor. Bu kucaklaşmada, bedenlerden birinin ışıkla hafiflemiş hali onun diğeri için bir yük değil de, sığınak olabileceği ihtimalini sorgulatıyor. Serinin diğer fotoğraflarında olduğu gibi bu fotoğrafta da, ruhu yansıtan yüz, bakış ve ifadelerin gizlenmesi ile geriye kalan insan bedeni somut bir objeye dönüşürken fotoğraf daha da soyut bir etki yaratıyor. Seriyi zamanının diğer akımlarından ayıran bu farklı dil ile fotoğrafçı kendine özgü tarzını yaratarak modern fotoğrafçılık tarihine geçiyor.

Hosoe’nin bu zamansız sürreal serisi, günümüz materyalistlerine de bir mesaj veriyor; belki de insan bedenine ve dış görünüşe yüklediğimiz anlamları tekrar düşünmek için iyi bir sebebimiz var, zira ruh olmayınca beden birbirinden farksız birer objeden ibaret.

This article is from: