Derince Nisan Bülten

Page 1

DERİNCE Arel Psikolojik Danışma, Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Aylık E-Bülten

NİSAN 2014


Derince

“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız onu yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar.” (David J. Schwartz) Keskin çizgilerle belirlediğimiz sınırlarımıza bir göz atalım mı? Yapamam, beceremem, yetersizim dediğimiz ne çok şey var. Peki “yapamam” dediklerimizi hiç denedik mi, yoksa başlamadan bitirdiğimiz hayallerimiz terazinin ağır olan tarafında mı? Farklı yüksekliklerde zıplayabilen pireleri 30cm yüksekliğindeki cam fanusun içine koyan bilim adamları, zemindeki metali ısıtıp pirelerin sürekli zıplamasını sağlarlar. Zemin ısındıkça kaçmaya çalışan ve sürekli tavana çarpan pireler kendilerini engelleyen şeyin ne olduğunu bilmediklerinden bir süre sonra çıkabilecekleri maksimum yüksekliğin 30cm olduğunu öğrenirler. Deneyin ikinci aşamasında fanusun kaldırılmasına rağmen pirelerin yine 30cm yüksekliği geçemedikleri görülür. Buna psikolojide “cam tavan sendromu” adı verilmektedir. Hayat tecrübelerimiz, deneyip yapamadıklarımız ve hayal kurmamıza, üretmemize müsaade etmeyen sistemler her birimizin kendi cam tavanımızı oluşturmamıza sebep olmaktadır. Cam tavan düşüncelerimizdir, “yapamam” dediğimiz olumsuz düşüncelerimiz…

Kendi önümüze koyduğumuz duvarlar, yapabileceklerimizi deneme fırsatını, kendimize vermemizi engellemektedir. Bu engeller önyargılarımız, denemeden verdiğimiz kararlar, kendimizi başarıya layık görmememiz, kaybetmekten korkmamız ve hep başkalarını dinlememiz olarak sıralanabilir. Denemeden karar vermek en büyük önyargılarımızdan birisidir. Yeni bir dersin veya projenin başında beynimize gönderdiğimiz “yapamam” sinyali, o andan sonra durumun hep olumsuz taraflarına odaklanmamıza sebep olacaktır. Kendimizi işin imkânsızlığına inandırdığımızda, bunu ispatlamak istercesine hep olmayacak, olumsuz yönlerini görmeye başlayacağızdır. Önyargılarımızdan kurtulmak için yapmamız gereken mantıklı düşünmeye odaklanmak ve kendimize bir şans vermek olmalıdır. Deneyip de yapamadığımızı görmek bize bir şey kaybettirmez, sadece kendimizi daha yakından tanıma fırsatını yakalamış oluruz. Yapamadıklarımızı yermek ve başarılarımızı görmezden gelmek yaptığımız en büyük yanlışlardan

bir diğeridir. Herkesin yetenekli olduğu bir alan mutlaka vardır. Hep olumsuz ve yeterli olmadığımız yanlarımıza odaklandığımızda kendimizi değersiz ve başarıya layık görmemeye başlarız. Her bireyin hayat mücadelesinde artı ve eksi hanesinde işaretler mevcuttur. Yapabildiklerimizi, başarılarımızı görmezden geldikçe yetersizlik duygusu içimizde git gide ağır basmaya başlar ve üstesinden kolayca gelebileceğimiz olaylarda bile geri adım atmamıza neden olur. Kendimize söylediğimiz “yapamam” yargısının yanı sıra çevremizden duyduğumuz olumsuz bildirimler de yeni şeyler denememizi ve kendimize olan güvenimizi sarsmaktadır. Her yeni deneyim herkese uygun olmayabilir, arkadaşınız veya çevrenizdeki herhangi biri denemiş ve yapamamış olabilir. Ancak bu olumsuz deneyimler sizin yapmak istediklerinizde kendinize bir şans vermenize mani olmamalıdır. Diğerlerinin hayat tecrübelerinden faydalanmak, o ne yaptıysa ben de aynı yoldan gitmeliyim şeklinde yorumlanmamalıdır.


Yapılan bir deneyde uzun süre aç bırakılan bir köpek balığı cam bölmeli akvaryuma yerleştirilmiş ve bölmenin diğer tarafına küçük bir balık konulmuş. Köpekbalığı diğer balığı yemek için harekete geçtiğinde her denemesinde cama çarpıp başarısızlığa uğramış. Sonunda köpekbalığının avlanmaktan vazgeçtiğini fark eden bilim adamları aradaki cam bölmeyi kaldırmışlar. Küçük balığı köpekbalığının etrafında yüzmesi için kovalamaya başlamışlar ancak köpekbalığı yanı başına kadar gelen avına dokunmamış. Köpekbalığının önünde hiçbir “fiziksel” engel olmadığı halde açlıktan ölmek pahasına tekrar avlanmayı denememesi, bizlerin önümüzdeki “hayali” engeller yüzünden kendimize bir şans daha vermememize ne kadar benzemekte değil mi? Yapamadıklarımız yerine yeni fırsatlara odaklandığımızda ve kaybetme korkularımızı yendiğimizde önümüzdeki hayali engellerin kalktığını göreceğiz. Herkes kadar değerli olduğumuzu ve gerçekten istersek başarabileceğimizi unutmayalım. Gülşen TURNA Uzman Psikolog

Gülşen TURNA Uzman Psikolog


Derince

ŞAHANE HATALAR

Etrafınızda

şimdiki

aklım

keşke

yapmazdın ya da ne yapardın diye.

daha az eğlendiği için… Bir sene

gençken olsaydı diyen olgun insan-

Verdikleri cevaplara dikkat edin;

daha sınava girmeyi göze alamayıp

lar vardır mutlaka. Çok sık karşıla-

göreceksiniz ki pişmanlıklar genel-

istemediği bir bölüm yazmıştır ve

Geçen yıl kadınlar Türk Telekom bir fırsatreklam yapmış. şırız bu sözle. Geçmişteki gününde hatala- de cesaretsizlikten, kaçırılan hayatı boyunca Fonda sevmediğibir bir erişte rını etmek mi söylüyorlar lardan,kadınlar hata yaparım korkusundan çalışmıştır. Ve birkadından sene kaybetmemek kektelafi sesi ve için görüntüde mutlu var. Erkek diyor ki; bir koacaba, yoksa öğrendim, daha keyifli bir hayat ötürüdür. dinlemeyi. Bir kadın için kaybolan yıllar pişmanlık yaratır. nuşmayı bir kadından yüzünden konuşmaiçin mi, daha sağlıklı yaşamak için de Mutlu olmadığı bir evliliği yalnızlıkİstemediği bir iş seçtiği için yı unuttum, bir kadın yüzünden ismimi. Birpişmankadından sevmeyi öğrendim, olabilir, ya da değiştirmek istedikleri tan korktuğundan bitirememiştir ve dır, üniversiteye gitmediği için, yanbir kadından sevilmeyi. Reklam kadını en güzel tarafından ele almış. Kadın seçimler için… Eğer bunu söyleyen çift kişilik yalnızlığı hayatı boyunca lış bir evlilikten dolayı, hayata erken üretkendir, şekillendirir, biri görürseniz hemen sorun; ne büyütür, güzelleştirir… sürmüştür. atıldığı için, daha az gezdiği için,


Çocukluğunu, gençliğini yeterince

de diretiyorsak, ileride keşke şimdiki

diye. İnsan affeder kendini ve baş-

yaşamadan

sorumluluk-

aklım olsaydı.. ile başlayan cümlele-

kalarını hatalarından dolayı. Cesa-

ların ortasında bulmuştur bir an

ri hazırlarız. Değişimden bu kadar

retsizliğini affedemez ancak, daha

önce büyümek için ve sonra içinde

korkmak insana istikrarın verdiği gü-

güzel olabilirdi düşüncesi hep kafa-

öldürdüğü ço cuğun yasını tutar yıl-

venden gelir. Bilinmeyenden korku-

sının bir yerinde kalır. Yaşanmayan

larca. Belki çok fazla kuralına göre

yoruz. Işığın altındaki yanlış, karan-

seçenek hep merak ve pişmanlık

yaşamıştır hayatı. Olması gerekenin

lıktaki ihtimalden daha çok güven

sebebidir. Seçtiğimiz yol güzelse so-

dışına çıkmaya korkmuştur. Geriye

veriyor bize. Daha büyük bir hata

nuna kadar yürümeliyiz keyif alarak.

baktığında hayatı yaşayamadığı ha-

yaparım, bunla baş etmeye alıştım

Yolda mutsuzsak sürekli diğer yollar

yaller ve kurallar bütünüdür ve tabi

ya onla baş edemezsem, artık za-

dikkatimizi çeker ve sonunda ne ol-

ki pişmanlık…

ten iş işten geçti diye düşünmekten

duğunu merak ederiz. Yaşadıkları

alamıyoruz kendimizi. Korktuğumuz

olumsuzların etkisinde kalıp, geç-

için bilinmeyenden bilinenin güvenli

mişte takılı kalarak, gelecekle ilgili

kollarına sığınıyoruz.

adım atamayacak tutuklukta olan-

kendini

Pişmanlıkların çoğuna dikkat edin yapılan hatadan pişman olan çok azdır, ama hatasından dönemediği için, cesaret edemediği için pişman

Hep duyuyoruz insan yaptıklarından

olan çoktur. Hatalı bir seçim affedi-

değil yapamadıklarından pişman olur

lebilir, insan kendini çok suçlamaz

lar, kendilerine kendileri için yaşama hakkı vermeyenler, hata yapmadığınız ve yapmamaya direndiğiniz sürece bu hayatı gerçek anlamda yaşa-

ders çıkarır aksine. Ama hatayı gör-

yamazsınız.

düğümüz çözümü gördüğümüz hal-

Burcu YILMAZ Psikolog

Bir kitap var “Şahane Hatalar” diye. Kitap bölümlere ayrılmış ve her bölüm sonunda sana iki seçenek veriyor hangisini seçersen farklı bir bölüme geçiyorsun ve karakterin kaderi bu seçimlere göre değişiyor. Kitapta hata yapmamak için her olasılığı deniyorsunuz ama olmuyor. Çünkü gerçek hayat da böyle. Biz hangi tercihi yaparsak yapalım hatalarımız kaybettiklerimiz olacak. Eğer kendi seçtiğimiz hayatı yaşıyorsak ve hatalarımızı tekrarlamıyorsak bunlarla baş etme gücümüz de olacak. İnsanları dinleyip kendi doğrularımızla onların tecrübelerini birleştirip bir harita çıkarmalıyız. Bu harita bize yol göstermeli, zaman zaman yanlış yollara gireceğiz ama bunu fark edince orada takılıp kalmak yerine hemen yol değiştirmeliyiz. Yanlış bir duraktan durmaktan daha keyiflidir yeni yollar keşfetmek. Vardığınız yerde “işte bu” diyene kadar yolda olmak dileğiyle.

Burcu Yılmaz

Psikolog


TEPEKENT YERLEŞKESİ Tepekent-Büyükçekmece/İstanbul Tel: (0212) 867 25 00 Faks: (0212) 860 04 81 E-posta: arel@arel.edu.tr SEFAKÖY YERLEŞKESİ Sefaköy-Küçükçekmece/İstanbul Tel: (0212) 540 96 96 Faks: (0212) 540 97 97 E-posta: arel@arel.edu.tr

www.arel.edu.tr facebook.com/areledu twitter.com/areledu

(0850) 850

2735 AREL


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.