1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
İNSAN KALABİLMEK… Bu yıl erken aldandı tüm ağaçlar, şubatta giyiverdiler gelinliklerini… Her gördüğümde buruk bir tebessümle karşıladım onları… Erkendi daha… Aldanmışlardı… Ne çok aldandığımızı düşündüm sonra, insan olarak aldatıldığımızı… Kaybettiğimiz bir şeyi ismini çağırarak arama psikolojisinden midir, o ismini duyunca koşarak bize doğru gelecek midir bilinmez ama nereye dönsem, neyle karşılaşsam herkesin dilindeydi ‘insan’… İnsan için, insana dair, insancıl… Tasarım dünyasından, endüstriye, siyasetten, bilime elbette her şey bizim içindi ama sanırım bir yerlerde hata yapılmıştı ve sistem eror veriyordu.
Fatoş Altıntaş Yılmaz Yayın Yönetmeni f.yilmaz@artimekan.com
‘Aklın gözüyle görmek’ temasıyla gerçekleşen alldesign’da tüm konuşmacılar çalışmalarına nasıl yaklaştıkları, nasıl akıl yürüttükleri üzerine mini briefler verdi. İzleyen kimileri için bulunmaz fırsattı bu, kimileri ise hikayeler aradı cümleler arasında. İnsana dokunan hikayeler… Tasarımcılar arasında Arik Levy’yi koyduğum yer daha da anlam kazanıyordu bu bağlamda. Anlattığı hikayede bana da ilişen bir şeyler vardı. Bir tasarımın insana nasıl hizmet etmesi gerektiğinden endüstrinin buna cevabının ne olduğuna dair net ve samimi bir konuşmaydı. Ayrıca Ayşe Birsel’in ‘hayatını tasarla’ projesinden etkilendiğimi de söylemeliyim. Tüm tasarım kriterlerini yaşamımıza uyarlayabileceğimiz basit bir formül veriyordu bize… Daha mutlu ve daha verimli olmanın anahtarını… Çağımızın, teknolojinin yalnızlaştırdığı insanları, birbirine dokunmasını salık veren formüllerdi bunlar. İnsana dair insanca olan her şey üzerinde fikirlerimiz birdi ve uygulamak bize kalıyordu. Aklın yoluyla görmenin yüreğinin sesini yok saymak olmadığını da bir kez daha anlıyordu herkes… Ve şunu da anlıyorduk ki bugün, aklımızı ve yüreğimizi serin tutmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Birleştirici olmayı, insanca yaşamayı yeniden öğreniyor gibi acemi, beceriksiz ve tahammülsüzüz. Bizi yalnızlaştıran tüm koşullar tabiatın isyanı gibi ayaklanmalar yaratıyor içimizde. Dokunmaya, sarılmaya, birbirinin acısını ve mutluluğunu paylaşmaya olan ihtiyacımız sokaklara taştı. Bu duyguyu yaşatabildiğimiz sürece insanız. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz tek şey, derme çatma mahalle aralarında geçen çocukluğumuza işlenmiş basit, sade, yüce ve değerli tüm duyguları kirlenmeden onlara bırakabilmek… İnanıyorum ki yeni bir dünya sadece insanlık üzerine inşa edilecek. Daima insan kalabilmek dileğiyle…
22
içindekiler art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
İÇİNDEKİLER AJANDA YENİ TASARIM ETKİNLİK SADE TASARIM VİYANA GİZEM ÖNÜRMEN LONDRA ESRA TEKELİ İREM SENEMOĞLU
28 34 40 44 46 48 58
SÖYLEŞİ PINAR KALEM MASTER PEACE
72 94
MAĞAZA NEZİH BAĞCI ASPENDOS - PERSAN BİNNUR UYAR DESIGN STUDIO
96 128 160
ETKİNLİK ALL DESIGN ARCHESA BY MOBİ
56 64
MEKAN STARBUCKS SUMAHAN PAS COFFEE HOUSE TARİHİ ADANA KEBAP SALONU BERBER DÜKKANI
52 80 110 162 144
DEKORASYON EV - NICO VAN DER MEULEN EV – EKE MİMARLIK EV – DPI MİMARLIK EV – NESLİHAN PEKCAN EV – DND MİMARLIK
130 148 156 164 172
MARKA BISCUIT ARCHIVE JOTUN
OFİS - A MİMARLIK OFİS - PLAN B MİMARLIK OFİS - ONUR - DENİZ KARLIDAĞ
140 66 116
78 74 90
KONUT PROJESİ HARMONY TOWERS ADRES BALAT
178 180
OTEL YOO2 TAKSİM SQUARE
186
DOSYA AYDINLATMALAR OFİS MOBİLYALARI
TASARIMCI & SÖYLEŞİ DANTE DONEGANI & GIOVANNI LAUDA DERİN SARIYER
art’ı MEKAN Dekorasyon ve Mimarlık Dergisi Barış Mh. Tutkun Sk. Çelikay Sit. D Bl. No.18 İhsaniye / BURSA Tel.: 0 224 452 99 63 24
Sahibi Altıntaş Yayıncılık adına Fatma Altıntaş YILMAZ
100 120
76 106
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür Fatma Altıntaş YILMAZ fatos@altintasyayincilik.com
Editör Mihriban CiCi TAYLAN mihriban@artimekan.com
Görsel Yönetmen Zeynep BERİŞ zeynep@altintasyayincilik.com Fotoğraf Cumhur AYGÜN
Koordinatör Atakan Şenses
merve@altintasyayincilik.com
atakan@altintasyayincilik.com
İstanbul Temsilcisi Gözde SEVEROĞLU Londra Temsilcisi Esra TEKELİ Viyana Temsilcisi Gizem ÖNÜRMEN
Baskı MEGA BASIM YAYIN Cihangir Cihangir Mah. Güvercin Cad. No: 3/1 Baha İş Merkezi A Blok Kat:2 34310 Haramidere / İstanbul Tlf : 0212 412 17 00 Serftifika No: 12026
Baskı Yeri- İstanbul Baskı Tarihi - Ocak 2014
Syf 106
Syf 72
Syf 76 Reklam Sorumlusu Merve Karaduman
Yayın Kurulu Adnan SERBEST Atilla KUZU Levent ÇIRPICI Kunter ŞEKERCiOğLU Esat FİŞEK
Yerel Süreli Yayın Mart - Nisan 2014 Yazı ve Fotoğrafların Tüm Hakları art’ı MEKAN Dergisi’ne, Yayınlanan ilanların Sorumluluğu ilan Sahiplerine Aittir. 25
26
27
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
EDİTÖRden Mart ayı geldi mi benim için kış bitti demektir. Soğuk olsa da, yağmur dinmese de hatta kar bile yağsa umurumda olmuyor. Bahara yaklaştığımızı biliyor olmak, psikolojik olarak beni çok rahatlatıyor. O yüzden Şubat’ta görmediğimiz soğuk havaları yaşadığımız şu günler, bana dokunmuyor. Gelecek güzel havaların şimdiden verdiği enerjiyle Güney Afrika’ya uzandık bu sayı. Johannesburg’da Nico van der Meulen Mimarlık’ın yaptığı evi hem kıskandık biraz hem de mimarın yaptıklarına hayran olduk. Mimar Nico van der Meulen, evde duvardan çok cam kullandığı için projenin adına “cam ev” demiş ve evin tasarımında doğanın bütün güzelliklerine yer vermiş. Evin içinde dolaşan sular, küçük yeşil avlular, nerden bakarsan bak bir bahçe manzarası… Gittikçe betonlaşan hayatımızda özlediğimiz şeyler bunlar.
Mihriban Cici Taylan mihriban@artimekan.com
Baharın gelişi yenilikleri de getiriyor hayatımıza. Doğa yenilenirken hem ruhumuz tazeleniyor hem de bedenimiz enerjiyle doluyor. Daha çok gezmek istiyor insan, daha çok görmek ve daha çok üretmek… Üretmekten hiç vazgeçmeyen Derin Design, yeni koleksiyonuyla girdi bizim de sayfalarımıza. Derin Sarıyer’le yaptığımız söyleşide markanın yeni ürünlerini konuşurken, onun da kendi dünyasına uzandık biraz. Küçücük görünen ama içinde kocaman bir dünyası olan Pas Coffee House, bu sayımızda en sevdiğimiz mekanlardan biri oldu. Ürün tasarımında olduğu kadar mekan tasarımlarında da özgün fikirleri ve yaratıcı çözümleri olan Paratoner Mimarlık, özenli dokunuşlarıyla mekanın her köşesine bir anlam yüklemişler. Pas Coffe House, hem tasarımıyla hem de leziz kruvasanlarıyla vazgeçemediğiniz adreslerden olacak. Bahar size de getirsin enerjisini. Bizden dergiye geçti, dergiden de size geçsin…
28
29
DEKORASYONDA FEMİNEN İZLER
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
ajanda
Evlere ve yaşam alanlarının tümüne karakteristik özellikler katan tekstillere dair ev tekstili ve dekoratif kumaşların üretimini gerçekleştiren Apolena, konsept ürünleriyle kullanıcılarına farklı bir ürün gamı sunuyor. Salon, mutfak, yatak odaları, çocuk ve genç odaları için konsept tekstiller üreten marka, bu serileri aynı konseptlerle uyum sağlayan özel yatak örtüleri, perdeler, dekoratif yastıklar, mutfak takımları, duvar saatleri, aksesuarlar, çantalar, laptop ve tablet çantalarıyla tamamlıyor. Dekorasyona damgasını vuran feminen dokunuşlarla şekillenen koleksiyonlara sahip Apolena'nın online satışa sahip web sitesi shop.apolena.com, yaşadığı mekanlara kadınların zevkli ve romantik dokunuşlarını armağan etmek isteyenleri bekliyor.
ÇİLEK’TEN “MOCHA” Tasarımları ile genç odalarında trendleri belirleyen Çilek, modern ve sade çizgilerle dizayn ettiği yeni serisi Mocha ile gençleri hayallerindeki odaya kavuşturuyor. Mobilyada her dönem güncelliğini koruyan ahşap ile gençlerin beklentilerine uygun bir oda tasarlayan Çilek, doğal meşe üzerine beyaz detayların hakim olduğu yeni tasarımı Mocha ile keyifli ve sadeliği ile huzur veren bir yaşam alanı imkanı sunuyor.
BAHÇELERDE KEYİF ZAMANI! YATAŞ’TAN BAHAR ESİNTİSİ YATAŞ Grup’un uyku ürünleri markası YATAŞ Bedding, yepyeni nevresim takımlarıyla en değerli varlıklarımız olan kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü özel kılarken, birbirinden şık ve romantik tasarımlarıyla bahar esintisini evinize getiriyor. Butterfly, Cage ve Pavots nevresim takımları, sağlıklı ve doğal bir hammadde olan %100 pamuktan üretiliyor. Kumaş yüzeyindeki iplikler sayesinde hava geçirgenliği maksimum seviyeye ulaşıyor.
Bahar aylarının keyfini bahçelerinde çıkarmak başkadır. Özellikle de güzel bir doğa manzarasına karşı. Baharın gelmesiyle birlikte yavaş yavaş hareketlenen bahçelerde oturma gruplarında küçük dokunuşlar yaparak büyük değişimler yaratmak mümkün. Sertex’in çok özel döşemelik ürünleri ile oturma gruplarında fark yaratabilirsiniz. 30
A nka r a C i n n a h C a d d es i N o : 1 Çankaya T: 0 312 4 27 7 1 30 ankara@ dorya.com .tr B u r sa E sk i M ud a n y a Y o lu S i r keci Evle ri No: 4 /29 Bade m li T: 0 224 54 9 01 25 burs a@ dorya.com.tr İsta nbu l S ü l e y ma n S e b a C a d d es i N o : 3 7 & 39 A kare tle r Be ş iktaş T: 0 212 258 8 5 7 0 is tanbul@ dorya .com.tr İ z m i r Plevn e B lv. 1 5 / A A ls ancak T: 0232 4 21 9 2 6 0 iz m ir@ dorya.com .tr For all international inquiries contact Dorya USA : 501 Brickel Key Drive No: 503 Miami, FL 33131 USA T.+1 305 373 4446 info@dorya.us 31
PORLAND BAHAR KOLEKSİYONU GÜZEL HATIRALAR CANLANACAK! Porselen tarihinde tüm kültürlerde etkisi görülen mavibeyaz desenlerin ferahlık ve huzur veren enerjisi Özlem Serisi ile ikramlarınızı güzelleştiriyor. Seride kullanılan sır içi desen sayesinde gönül rahatlığıyla uzun yıllar kullanım konforu yaşayacak, yüzey parlaklığı ile servislerinizi unutulmaz kılacaksınız.
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
ajanda
Fincanlarında bitki çayınızı yudumlarken, masmavi denizlerin ılık esintisini hissedeceğiniz, keyifli zamanlarınızın koleksiyonu Özlem, dostlarınız ve sevdiklerinizle paylaştığınız unutulmaz anılara eşlik edecek…
BAYKUŞLAR ŞEHRİ KUŞATIYOR Bilgeliğin simgesi olarak bilinen baykuş figürleri dört bir yanı kuşattı. Moda sektöründe birçok tasarımcı ve dünya devi moda markası tarafından kullanılan baykuş desenlerini dekorasyon dünyasına taşıdık. Gravel Home'un yeni yarattığı koleksiyonun kahramanı olan baykuş figürleri, sempatik görünümleri ve eğlenceli duruşlarıyla her mekanda farklılık yaratıyor.
MODOKO’DA VANESSA ESİNTİSİ
Türkiye’nin en köklü mobilya firmalarından Vanessa, yurt içi ve yurt dışında sürdürdüğü serüvenine Modoko’da açtığı yeni mağazası ile devam ediyor. 2014 yılını farklı bir kimlikle, yüksek teknik bilgisini duygularla süslediği tutku dolu koleksiyonuyla karşılayan Vanessa, Modoko yapılanmasıyla beraber yurt içinde dokuzuncu mağazasını açmış bulunuyor. Sitenin 6. sokağında yer alan mağaza, basit ve kolay ulaşılabilir konumuyla da kendine avantaj yaratıyor. Bugüne dek modern çizgisinden ödün vermeden, ilke ve değerleri doğrultusunda kaliteli yaşamı daha çok kişiye ulaştırma amacıyla çıktığı yolunda sağlam adımlarla yürüyen Vanessa, hızlı gelişimini sürdüreceğinden emin görünüyor.
LAVAZZA’DAN FARKLI BİR KAHVE SEÇENEĞİ; ESPRESSO Lavazza Best Coffee Shops’lar, İtalya’nın en önemli kahvesi Espresso ile kahve tutkunlarının damak zevkine seslenmeye devam ediyor… 120 yıllık Lavazza markası ile hazırlanan Espresso’ lar, Best Coffe Shop’larda gerçek anlamanı kazanıyor. Espresso, hazırlandıktan hemen sonra hızlı bir şekilde içilmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü her geçen saniyede aroması azalarak, gerçek tadını kaybetmektedir.
32
ler m i l Tes ladı! Baş
33
KAPADOKYA’NIN İNCİSİ CAVE DELUXE HOTEL
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
ajanda
Binlerce yıllık medeniyetin içinde yer alan Cave Deluxe Otel, Kapadokya’nın ihtişamlı ve doğallığı ile sizleri mükemmelliğe davet ediyor. Yörenin tam ortasında yer alan ve geleneksek Kapadokya kültürünün hala bozulmadan sürdürüldüğü doğal yapının mükemmel korunduğu Ortahisar kalesinin gölgesinde huzur ve konfor bir arada Cave Deluxe Otel’de sunuluyor.
BANYONUZDA BİR İTALYAN 1962’den bu yana tasarımları ve fonksiyonel yaklaşımlarıyla İtalyan tarzını başarılı bir şekilde yansıtan banyo markalarından Isvea, İtalyan tasarımını Türkiye’de de tüketicilerle buluşturuyor. Isvea’nın seramik banyo ürünleri, banyo mobilyaları ve armatürlerinden oluşan ürünleri; İtalya'nın ünlü tasarım ofisleri Nativita Design House ve OMC Design Studios ile ünlü tasarımcılar Simone Valsecchi ve Meneghello Paolelli tarafından tasarlanıyor.
TUNA EV İLE EVLERDE DEĞİŞİM ZAMANI!
VİETNAM MUTFAĞININ İSTANBUL’DAKİ İLK VE TEK ADRESİ: COCHINE
Evlerde değişim zamanı sloganı ile yola çıkan Tuna Ev, evinde ekstra şıklık ve kaliteyi yaşamak isteyenler için tv ünitesi, yatak odası ve koltuk gruplarında %40’a ve diğer ürünlerde %25 indirim kampanyası başlattı. Mart ayı boyunca Tuna Ev mağazalarından alacağınız bu ürünler indirim ve taksit seçenekleri ile sizleri bekliyor. Kampanya Tuna Ev’in Silivri – Kınalı’daki 15 bin metrekareye yayılan büyük showroom’unun yanı sıra, Masko, Modoko 4.Cadde, Antalya ve Ankara’da yer alan mağazalarında da geçerli olacak.
34
Kumbaracı Yokuşu’nun dünya mutfağına açılan adresi Cochine, Vietnam mutfağını İstanbulluların beğenisine sunan tek restoran olarak öne çıkıyor. Hem lezzetleri hem de atmosferi ile alışılagelmiş restoranların dışına çıkan Cochine, eşsiz dünyasını zilini çalıp içeri girebildiğiniz kapısının ardına saklıyor. Alternatifi olmayan lezzetleri evinizin sıcaklığındaki atmosferinde buluşturan Cochine’de her Pazartesi, Salı ve Çarşamba tüm kokteyllerin 20 TL olduğu “hours of happiness” ile renkleniyor. Perşembe günleri ise Vietnam lezzetlerine canlı müzik performansının eşlik ettiği Cochine, Pazar günü hariç her gün, saat 17.00 ve 2.00 arası açık.
35
DOĞTAŞ YENİ HİKÂYELER YAZDIRIYOR
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
yeni tasarım
Doğtaş’ın 2014 yeni koleksiyonunda yer alan ürünler herkesin evinde farklı yorumlanmaya devam ediyor. Modern çizgilerden vazgeçemeyenler için tasarlanan Line ve hayatı basitleştiren, maksimum düzeyde kullanım kolaylığı sağlayan Viano 2014’ün dikkat çeken ürünleri arasında. Tasarım teması olarak ‘doğaya özlem’ kavramı işlenen Viano Serisi’nde; cappuccino ve ceviz birlikteliği göze çarpıyor. Doğtaş Line yemek ve yatak odasında ise, geleneksel ve modern çizgiler bir arada bulunuyor.
FUGA MOBİLYA “68” TAKIMI, ÖZGÜR RUHUNU YEMEK ODANIZA TAŞIYOR Modern ve fonksiyonel mobilyalarıyla tanınan Fuga Mobilya, 68 kuşağının özgür ruhundan esinlenerek tasarlanan “68” yemek odası takımıyla, evlerinize ayrıcalıklı bir tarz kazandırıyor. Yalnızca Fuga Mobilya’ya özel olarak geliştirilen Fuga rengiyle yemek odalarına özgün bir şıklık katacak olan “68” yemek odası takımı, sevdikleriyle en özel yemek anlarında mutlu olmak isteyenlere hitap ediyor.
PAŞABAHÇE’NİN YENİ SERİSİ ‘HYPNO’ Cam ev eşyasının lider markası Paşabahçe, renkli ve hareketli desenlerle tasarlanan ‘Hypno’ serisiyle sofralara neşe ve farklılık katıyor. Paşabahçe’nin doğal dokulardan yola çıkılarak oluşturduğu Hypno cam tabak ve kaseleri, modern ve yalın çizgilerinin yanı sıra canlı ve dinamik renkleriyle de sofralara zarafeti taşıyor. Uygulanan özel baskı tekniği sayesinde sağlığa dost olan Paşabahçe Workshop’un Hypno serisi, bulaşık makinesinde renkleri canlılığını yitirmeden defalarca yıkanabilme özelliğiyle de ön plana çıkıyor.
CREAVIT HARE İLE BANYOLARA GÜNEŞ DOĞUYOR
36
2014 yeni hayaller, yeni umutlar ve yeni başlangıçlarla geldi. Yeni yılı yeniliklerle karşılamak isteyenler evlerini yenilemeye banyolarından başladı. Eski banyosundan sıkılanlar için Creavit’in 2014 koleksiyonunda pek çok seçenek yer alıyor. Değişime banyolarından başlamak isteyenler Creavit’in yeni banyo mobilyası Hare’yi tercih ediyor. İlhamını güneşten alan Hare, ışık dalgası ve parlaklık anlamına geliyor. Hare Banyo Mobilyası ile doğanın iyileştirici ve yenileyici enerjisi ıslak mekânlara taşınıyor.
37
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
yeni tasarım
İŞBİR YATAK’TAN ECLIPSE SET Teknoloji öncüsü İşbir Yatak, gerçek rahatlık ile yaşam kalitesini arttırmak ve sağlıklı bir uykuya ulaşmak için son teknolojiyi kullanarak, en uygun uyku çözümleri sunmaya devam ediyor. Pazarda alternatifi olmayan Eclipse Set, İşbir Yatak’ın “teknoloji öncüsü” misyonunun en son eserlerinden biri… Style Series Setler arasında yer alacak bu yeni ürün, tasarım ve teknolojiyi bir araya getirmekle kalmıyor, televizyon seyretme ve müzik dinleme keyfini yatak odalarına taşıyor. Tutulma anlamına gelen Eclipse Set’in tasarımına farklı açılardan bakıldığında ay tutulmasını andırıyor.
KELEBEK MUTFAK’IN VANESSA’SI
MÜZİĞİN RİTMİ HALIYA YANSIDI Yenilikçi ürünleriyle sektöre yön veren Royal Halı’nın Yeni Natura koleksiyonundaki halılar birbirinden farklı ve özgün desenleriyle evlerinize müzik ve melodi yüklü bir hava katıyor. 2014’de de halı modasına yön verecek olan nota desenli halılar, aynı zamanda evlerinize dinamik ve enerjik bir hava katacak. Akrilik iplik kullanılarak üretilen bu koleksiyondaki halıların tamamı bakteri temiz özelliğine sahip.
Kullanıcıya ve mekana özel tasarımlarıyla mutfaklara değer katan Kelebek Mutfak, yeni koleksiyonu ile geleneksel İtalyan Ceviz renginin sıcaklığını günümüz yaşam alanlarına taşıyor. Fonksiyonellik ve estetiğin bir arada sunulduğu Vanessa İtalyan Ceviz koleksiyonu, çerçeveli ve cam kapaklı dolapları ile birlikte pratik kullanım sağlayan ada çözümüyle mutfaklara ayrı bir keyif katıyor.
VILLEROY&BOCH LODGE
Villeroy & Boch, Lodge ile ahşap zemin görünümüne sahip yeni porselen seramik zemin konsepti ile dikkat çekiyor. Parkeden ilham alan Lodge, modern olduğu kadar doğal… Doğal ahşap görünümü, damarlı yüzey, renk çeşitliliği ve otantik renklerle uyumlu olarak geliştirildi. Sonuç, yüksek kalitede doğal görünümlü zeminler...
38
Lodge, klasik parke boyutu olan 90cm ebatları ile beş renkten oluşan iki farklı formatta sunuluyor. Seri, hem özel hem ticari alanlar için sağlamlık, dayanıklılık ve kolay bakım gibi porselenin tüm faydalarını sunuyor.
39
KÜTAHYA PORSELEN SOFRALARINIZI RENKLENDİRİYOR
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
yeni tasarım
Doğadan esinlenerek, günün moda renklerini evlere taşıyan Kütahya Naturaceram’ın büyüleyici tasarımları seramik ürünlerde Kütahya Porselen’in farkını ortaya koyuyor. Pembeden griye, uçuk yeşilden kırmızıya kadar rengârenk ürünler sunan Kütahya Naturaceram sofralarınızı canlandırıyor. Naturaceram’ın, Harlek, Prisma, Selen, Oval, Şato, Deniz, Troya, Perge, Lar, Bergama ve Prestige serileri bahar renkleriyle içinizi ısıtacak. Üstelik sofranızı aynı serinin farklı renlerini kullanarak size özel hale getirmeniz de mümkün.
PEONY İLE SADE ŞIKLIK BANYOLARDA Vanucci ‘Modern’ serisinin şık modellerinden Peony, düz hatları ve özgün tasarımıyla beğeni topluyor. Yalın ve duru detaylarıyla dikkat çeken model, şık ve estetik tasarımının yanı sıra fonksiyonel kullanımıyla da banyolara değer katıyor. Evlerin en kişisel mekanlarından banyolarda en fazla gereksinim duyulan depolama özelliği modelin kullanışlı dolaplarında şıklıkla tamamlanıyor. Serra Seramik’in birbirinden şık seramik koleksiyonlarıyla mükemmel bir uyum sergileyen Vanucci banyolar, kusursuz şıklığı duvardan zemine tamamlıyor.
ARMATÜRDE YENI ‘STANDARD’ CERAPLAN III Ideal Standard; ,Alanları daha çeşitli ve verimli değerlendirmesi açısından sektörde profesyonellerin öncelikli tercihleri arasında gelen Ceraplan serisinden yola çıkarak tasarlanan Ceraplan III’ü ürün gamına dahil etti. Ceraplan III, sadece tasarımıyla değil aynı zamanda Ideal Standard armatürlere uygulanan ‘BlueStart’ teknoloji sayesinde su ve enerji tasarrufu sağlamasıyla dikkat çekiyor.
SIEMENS ANKASTRE İLE SİYAHIN ASALETİ Siemens Ev Aletleri, mutfakları yemek yapmanın ve yemenin dışında da vakit geçirilen yaşam alanlarına dönüştüren estetik ve fonksiyonel ankastre setleri ile siyahın asaletini de mutfağınıza taşıyor. Sette bulunan Siemens HB 331 SOT siyah gömme fırın, LC 64 WA 621 davlumbaz ve EO 616 PB 10 E-siyah sert cam ocak, fark yaratan renk ve tasarımlarının yanı sıra ileri teknolojileri ve fonksiyonları ile dikkat çekiyor. 40
41
“MEKANSAL İLETİŞİMDE YENİ YAKLAŞIMLAR”
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Jotun Boya’nın katkılarıyla Terminal Design tarafından gerçekleştirilecek olan “Mekan ve Olasılıklar” etkinliği 3-4-5 Nisan tarihleri boyunca, her gün farklı temalar altında alanında dünyaca ünlü isimlerin gerçekleştireceği konferanslar düzenlenecek ve mekansal örneklemeler yapılacak.
Etkinlik
Etkinlik süresince Karaköy Rum İlkokulu’nun iç mekanlarında, Atila Kuzu ve Levent Çırpıcı, Aziz Sarıyer, Durmuş Dilekçi ve Salih Küçüktuna, Nilüfer Kozikoğlu, Yalın Tan ve Jeyan Ülkü, Yeşim Bakırküre gibi konusunda yetkin tasarımcı ve mimarların kendilerine ayrılmış alanlar için ürettikleri tematik tasarımlar ziyaretçiler tarafından izlenebilecektir
55 FARKLI PENCEREDEN “SENİN SANATIN!” Bağımsız sanatçıların kendini gösterebilmesi, gelecek vadeden sanatçıların erken keşfedilebilmesi amacıyla kurulan MAMUT ART PROJECT, 3-6 Nisan 2014 tarihleri arasında KüçükÇiflik Park’ta sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. 55 sanatçının her birinin yaklaşık 10’ar metrekare sunum alanında 4 gün boyunca eserlerini sergileyeceği MAMUT ART PROJECT’te son hazırlıklar hızla devam ediyor. Ali Kazma, Emre Baykal, Emre Zeytinoğlu, Oya Delahaye ve Saruhan Doğan’dan oluşan jüri tarafından değerlendirilerek belirlenen sanatçıların eserleri, sanatı ve sanatçıyı destekleyen proje mekân sponsoru KüçükÇiftlik Park’ta kurulan 1.500 m2’lik dev çadırda sergilenecek.
“BU SAYFA BİLEREK BOŞ BIRAKILMIŞTIR” SISMANOGLIO MEGARO’DA ÇAĞDAŞ SANAT SERGİSİ!
Genç küratörlere destek vermek, güncel sanat alanında yeni projeleri teşvik etmek amacıyla geçtiğimiz yıl ikincisi düzenlenen Akbank Sanat Uluslararası Küratör Yarışması 2013’yi kazanan Franz Thalmair, “Bu Sayfa Bilerek Boş Bırakılmıştır / This Page Intentionally Left Blank” isimli sergisi ile 19 Mart -17 Mayıs tarihleri arasında Akbank Sanat’ta sanatseverlerle buluşuyor. “Yazma” eylemi üzerine yapılmış geniş çaplı bir araştırmaya dayanan sergiler dizisinin ilki olan serginin tematik ve biçimselestetik temelini, ünlü filozof Vilém Flusser’ın “Yazma Eylemi” adlı makalesinin daktilo edilmiş orijinal taslağı oluşturuyor. Yazmayı geniş anlamda kültürel olarak yüklü bir davranış olarak ele alan “Bu Sayfa Bilerek Boş Bırakılmıştır” sergisi sanatsal, edebi, küratöryel ve editöryel eylem alanlarını bir araya getiriyor.
42
Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu’nun Sismanoglio Megaro binası, 10 Nisan 2014 – 4 Mayıs 2014 tarihleri arasında Panos Malamis küratörlüğünde dünyaca ünlü sanatçılar ve genç sanatçıları aynı çatı altında buluşturan TIO ILAR sergisine ev sahipliği yapacak. Nisan ayında yedincisi düzenlenecek olan çağdaş sanat sergisi TIO ILAR, İstanbul’da ikinci kez düzenleniyor.
43
44
45
TASARIM AŞKI
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
sade tasarım
Hiyeldaim İç Mimarlık&Tasarım ofisinin tasarladığı ürünlerden biri olan ‘Op’ koltuk, ismini operatörden alıyor. Oturulduğunda sırt, boyun ve bel bölgesinin destekleyecek bir koltuk üretmek, tasarımın çıkış noktası olmuş. Kafanızı yaslanacak bir yer aradığınızda, bağdaş kurup rahatça oturmak, yayılmak istediğinizde tam aradığınız gibi bir koltuk. Birbuçuk kişilik olan bu koltuğun oranları kafanızı, bedeninizi her konumda rahat hissedebilmeniz için tasarlanmış. Bir diğer tasarım ise ismini tasarımın şeklinden alan ’XYZ’ sandalye. Profilden x-y-z harflerinin kombinasyonunu görebildiğiniz sandalyenin özelliği iskeletinin katman katman olması ve katmanların farklı renklerde olabilmesi. Orta katman ile sandalyede kullanılan kumaş aynı renkte olup, diğer katmanlar ceviz kaplama. Belden sağladığı destek ve arkaya hafif yaylanışı da ergonomisini sağlamış.
BIR AKÇAAĞAÇ MASALI
"Anna Fresko'nun" yeni koleksiyonunda yer alan pirinç avize; tasarımındaki sade ve şık çizgileriyle mekanı aydınlattığı gibi estetik kurgusunun da tamamlanmasını sağlıyor. Her tarza ve zevke uygun aydınlatma seçeneklerini bulabileceğiniz Anna Fresko’nun Nişantaşı’ndaki mağazasında, size kalan tek şey; eviniz için en güzelini seçmek...
Ottawa merkezli ödüllü tasarım firması The Federal Inc., tasarımın alternatif yönlerini yaratıcılıkları ile keşfetme arzusu ve fikri ile doğmuş bir oluşum. Geçtiğimiz yıl, tasarım endüstrisinin en prestijli ödüllerinden birisi olan Red Dot Award: Design Concept 2013’ü kazanan firmanın ödüllü tasarımı ise halen prototip olan ve gelişimini sürdüren ‘Maple Set’ ismindeki bir bıçak seti. Bir Kanadalı tasarım ikilisi, Ian Muchison ve Rohan Thakar’dan oluşan The Federal Inc.’in bu mutfak gereci tasarımı, gücünü, ürünün yapıtaşı olan incelikle işlenmiş ve rötuşlanmış kutsal akçaağaç odunundan almakta.
OTURUN, RAHATINIZA BAKIN Yeni Zelanda’daki Wellington Victoria Üniversitesi Endüstriyel Tasarım öğrencileri tarafından; havaalanı, kütüphane gibi yerler için düşünülmüş bir sandalye… Dış çerçevesine bağlı olarak monte edilen esnek mobilyası oturan kişinin vücut duruşuna göre kolaylıkla ayarlanabiliyor.
46
ANNA FRESKO’ DAN YENİ AYDINLATMA TASARIMLARI…
BETONLA AHŞABIN AŞKI Meksikalı tasarım stüdyosu SHIFT’ten, beraber görmeye alışık olmadığımız, hatta belki de birbirine yakıştırmayacağımız iki malzemenin buluşması: “La Morena”. Soğuk, doğa düşmanı, estetikten yoksun ve yapay bildiğimiz betonla; doğaya dost, doğanın içinden, sıcacık ve samimi ahşabın dostluğu La Morena, şimdiye dek gördüğümüz saksılardan çok farklı. İki seçeneğiniz var: bayılacak ya da hayran kalacaksınız!
47
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
WU WIEN-Viyana Ekonomi Üniversitesi Kampusü
Viyana
Mimar Gizem Önürmen gizem@artimekan.com
Bilim üreten ve yarınlara insan yetiştiren merkezlerin şehir yaşantısından soyutlanmış olması pratikte eksiklik haline gelmeye başladı. Öğrencilerin ve akademisyenlerin birlikte yaşayıp çalıştıkları, genellikle şehrin dışında konumlanan kompleks yapılar topluluğu olan yerleşkeler, geçmişteki anlayışın aksine, günümüzde şehir ile etkileşim halinde olan alanlar olarak kullanılmaya başlandı.
Geçtiğimiz aylarda tamamlanıp eğitime başlanan Viyana Ekonomi Üniversitesi Kampusü şehrin yaşayan bir parçası olarak tasarlandı. 90.000 m2 arsaya yerleşen kampusün 35.000 m2’si eğitim öğretim binaları, yönetim birimleri ve konferans amaçlı inşaa edildi. Merkezi girişi olmayışı halkın kullanımına açık 55.000 m2’yi ise yeşil alanlar ve sosyal alanlar oluşturuyor. Proje global ölçekte mimarinin tanınmış oyuncularından 6 farklı ekibin çalışmalarının ortak eseri. İngiltere, İspanya, Avusturya ve Japonya’dan gelen mimarlık ofislerinin tasarımlarındaki prensip ve ilkeleri, mimari karşındaki duruşları, kültürel birikimlerinden ötürü birbirinden oldukça farklı Buda kampus alanındaki şehir dokusunu güçlendiren etkenlerden biri. Masterplan oluşurken birbiriyle uyumlu, fakat tek elden çıkmış görüntüsünün aksine farklı tarzlara ev sahipliği yapan her ayrıntının düşünüldüğü 492 Milyon euroluk dev bir proje. 48
Ofislerin tasarladığı binalardan tek tek bahsetmek gerekirse şüphesiz Zaha Hadid imzalı kütüphane ve öğrenim merkezi (LC) binası projenin kalbi niteliğinde. Yaptıkları hemen hemen her tasarım ikon haline dönüşen Hadid mimarlığın tarzını yansıtan dinamik hatlar ve dev konsoluyla estetiğe gösterdikleri öneme bir kez daha vurgu yapıyor. Çelik kaplı Cephesiyle zamanla renk değiştiren ve malzemeden ötürü sürekli farklı tonlara bürünecek olan Eğitim merkezi ve Departman1 binası (D1&TC) Viyanalı BUSarchitektur tarafından tasarlanmış aynı zamanda açılan yarışmayı kazanıp süreci başlatan ofis, projenin genel koordinatörlüğünü de üstlenmiş. Çalışma merkezi ve Departman2 binaları (SC&D2) Japon Hıtoshı abe atölyesinin eseri. Genç Japon mimar, birbirinin devamı niteliğinde iki binayla projeye dahil olmuş. Gene iki binadan oluşan Yönetim ve Departman3 (AD&D3) arsanın güneyinde konumlandığından cephedeki güneşlikleri ve turuncudan sarıya doğru giden açık rengiyle dikkat çekiyor. CRABstudio, tasarım şekillenirken iç avlular teraslar nişler kullanarak yapıya hareket katmış. Departman4 binası (D4) en çok Meksika’daki Torre Cube gökdeleniyle tanınan entelektüel katalan mimar Carme Pinos'nun ofisi tarafından tasarlanmış.
6 katlı kule Executive Academy (EA) İspanyol ofis NO.MAD’ın çalışmaların sonucunda ortaya çıkmış. Farklı açılarla birbirinin üzerine oturan ve iç içe geçen küplerden oluşan yapının içinde seminer salonları ve bürolar bulunuyor. Cephe görünümü, kullanım amacı ve yapı büyüklüklerinin atraktivitesı iç mekanın kalitesinin de bir göstergesi aslında. Master planın içinde farklı ofislerin ortak çalışmaları üstelik bunlardan ikisinin kadın mimar olması ve yeşil alan tasarımının şehir kullanımına açık olması, projenin en büyük artıları arasında yer alıyor.
49
LONDON FASHION WEEK
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Londra’ dan
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen SonbaharKış 2014 London Fashion Week, dünyaca ünlü markaların rengarenk şovlarına ev sahipliği yaptı. Soğuk havalarda donuk ve soluk renkler giymenin artık geride kaldığını yetenekli tasarımcılar bir kez daha kanıtladı. Bora Aksu ve Erdem gibi Türk tasarımcıların da büyük ilgi gördüğü moda haftasının yankıları gelecek Eylüldeki showa kadar süreceğe benziyor. 2014'e damgasını vuran çantalar oldu. Bayanlar ve baylar bu yıl kol çantaları yerine her kombine uygun sırt çantası kullanacak. Chanel, Mulberry ve Burberry gibi ünlü markaların şık, spor veya retro tarzda tasarladıkları renkli sırt çantaları şovlarda görücüye çıktı. Reklam korkusundan çekinmeden mısır gevreği, deterjan ve hamburger markalarını podyumlara taşıyan katılımcılardan tam not alan, yetenekli İngiliz tasarımcı Anya Hindmarch’nın kreasyonu büyük ilgi gördü.
2014 YILI DİZAYN ÖDÜLLERI
PANCAKE DAY
Küresel mimarinin en iyi tasarımlarının sergilendiği yarışmada, 2014 yılının en ilginç ve başarılı dizaynları, 26 Mart- 25 Ağustos tarihleri arası Design Museum' da sergilenecek ve içlerinden en yetenekli tasarımcınınki seçilerek ödüllendirilecek. Bu sene 7.' si düzenlenecek olan Dizayn Ödüllerinde, Zaha Hadid, David Chipperfield ve Miuccia Prada gibi ünlü tasarımcıların yanı sıra, ismi henüz duyulmamış yetenekli isimler de sıra dışı ürünleri ile yer alacak. Dijital, moda, mobilya, grafik, ürün ve nakliye gibi birbirinden bağımsız konuların yer alacağı yarışma, her yıl olduğu gibi bu yıl da Londra dizayn dünyasına damgasını vuracağa benziyor. Dizayn Ödüllerinin geçen seneki sahibi ise, yanlarında su tüpleri bulunan gözlük tasarımı ile Profesör Josh Silver önderliğindeki Child Vision Glasses olmuştu. Gelişmekte olan ülkelerde 100 milyon çocuğun görme problemi yaşadığına dikkat çekerek, gözlük maliyetini düşürüp, her çocuğa ulaşmayı hedefleyen firma, yanlarındaki su tüplerinden cam numarası ayarlanabilen gözlük tasarladı ve üretti.
İngilizlerin geleneksel pancake günü 4 Mart, yani Paskalya’dan (Easter) 6 hafta önce kutlanmaktadır. Sokak satıcılarının önünde uzunca kuyruğu görürseniz şaşırmayın. Genelde İngilizler toz şeker, limon veya bal kıvamında maple syrub dedikleri akça ağaç şurubu ile tercih etmektedirler. Çikolata sosu veya zengin meyve çeşitlerini de seçebilirsiniz.
CHINESE NEW YEAR Yeni yılı Şubat ayının başında kutlayan Çinliler, Londra'da yoğun bir nüfusa sahipler. Hatta Picadilly Circus'a yakın China Town, adeta onlara ayrılmış özerk bir bölge gibi. Restaurantları, alışveriş ve doğal ürün dükkanları, marketleri ve hatta masaj salonları bile var. Bu yıl da her yıl gibi festival havasında kutlanan yeni yıl seramonileri renkli görüntülere sahne oldu. 'At' yılı olan 2014'ü 3 gün süren gösteriler, dans showlarıyla kutladılar. Esra Tosun Tekeli 50
51
OSSA DESIGN’DA YENİ MODERN
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Lüks Avangarde, Classic ve Modern Mobilyayı bir arada sunarak, her yıl özenle seçtiği koleksiyonları ile adından söz ettiren Ossa Design, 2014 ilkbahar – yaz koleksiyonunda modern mobilyanın oldukça iddialı parçaları ile adından söz ettiriyor. Farklı renklerin ve dokuların modern formlarda sunulduğu yeni modern koleksiyonunda çizgiler oldukça zarif ve elegan… Koleksiyonun diğer tüm parça ürünlerini görebilmek ve yaşattığı hisse tanık olmak için Ossa Design Concept Showroom’a uğramanızı tavsiye ederiz.
Firma Haber
NOLTE HOME KÜCHEN BURSA’NIN YENİ TEMSİLCİLERİ Mutfak ve mobilya sektöründe 90 yıllık deneyimi ile Made in Germany geleneği ve kalitesini temsil ederek yalnızca kendine özgü tasarımları ile değil, son derece fonksiyonel olması ile de sektörün liderleri arasında yerini alıyor. Markanın Bursa serüveninde yeni sahipleri bu güçlü markayı başarılı bir şekilde temsil ediyor. Mimar bir çift olarak karşımıza çıkan Gülnur ve Ekrem Üçel, mimari projelerde ve perakende hizmette son derece titiz ve istikrarlı projelere imza atıyorlar. Nolte Mutfak ve Mobilyaları dışında ankastre sektöründe dünyanın diğer devleri arasında yer alan Gaggenau ve Smeg markalarını da bünyesinde bulunduruyor.
KAHVECİ PARKE’DEN YENİ ÜRÜN DUCAWALL
52
Sektörde 50. yılını kutlayan ve her geçen gün zemin sektöründe daha da iddialı duruma gelen ve 2014 yılı itibari ile kendi markasını oluşturan Kahveci Parke Lamine ve Laminat Parke’de Dukatti markası adı altında yeniliklere devam ediyor. Kahveci Parke’nin sektöre kazandırdığı marka Ducawall duvar panelini müşterilerinin beğenisine sunuyor. 3D duvar paneli doğada ömrünü tamamlamış ağaçlardan
elde edilen %100 doğal ahşaplardan hazırlanan farklı renk ve görsellerle pazarda yerini alıyor. Türkiye pazarı ile aynı anda Ortadoğu ve Avrupa ülkelerinde de satışa sunulan, 3D, 4D ve 5D olarak imalatını yaptıkları Ducawall duvar panelleri mimari çalışmalarda gerek Türkiye gerek yurtdışında iyi tepkilerle karşılaşıyor. Müşterinin tercihine göre her türlü renk ve modelde istenilen ölçü ve ebatlarda imalatı mümkün olan Ducawall şimdiden evlerimizin salonlarında ve farklı mekanlarda oldukça şık bir görüntü sunuyor. . Mimarların tercihleri doğrultusunda tüm iç mekanlarda mekanın tasarımına göre çok rahatlıkla bir duvarda kullanılabiliyor. Ducawall % 100 doğal malzemeden elde edildiği gibi yüzeyinde kullanılan yağ ve renklendirmeler bitki köklerinden elde edilen organik yağlardan oluşuyor.
53
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
DEKORASYONDA KAHVE TUTKUSU Dünyanın en kaliteli kahve çekirdeklerinden hazırladığı içecekleriyle misafirlerine eşsiz bir deneyim yaşatan Starbucks, Türkiye’deki 200. mağazasını Taksim Meydanı’nda açtı.
Mekan Cafe
Mağazalarını, ev ve iş yerlerinden sonra misafirlerinin kendilerini en rahat hissedebilecekleri 3. adres olarak konumlandıran Starbucks, yeni mağazasıyla misafirlerine farklı bir deneyim sunuyor.
Starbucks’ın yeni mağazası, Starbucks’ın kahve tutkusunu da en iyi şekilde yansıtıyor. Mağaza duvarlarında kahve yetiştirilen yerleri gösteren bir harita ve kahvenin çiçekten kavrulmasına kadar geçen sürecin anlatıldığı resimler yer alıyor. Bir ressam tarafından Starbucks’a özel hazırlanan görseller de mağazaya farklı bir dokunuş katıyor.
Mağazanın alt katında ise geçtiğimiz yıl Türkiye’deki 10. yılını kutlayan Starbucks’ın 2003 yılında açtığı Erenköy’deki ilk mağazasında bulunan ve bir klasik olan La Marzocco Manuel Espresso makinesi bulunuyor. Alt katta ayrıca, misafirlerin dünyanın dört bir yanından gelen farklı koku, tat ve aromalara sahip kahvelerini deneyebilecekleri uzun bir kahve deneme masası da yer alıyor. Yeni açtığı ya da yenilediği mağazalarında geri dönüşümlü malzeme ve sistemler kullanmaya önem veren Starbucks, Taksim Meydanı’ndaki yeni mağazasının şık ve konforlu dekorasyonuyla, misafirlerin hem gözüne hem damağına hitap ediyor. 54
55
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
THE SHARD Londra
Esra Tosun Tekeli
esratekeli88@gmail.com
2012 yılında yapımı tamamlanan ve resmi açılışı yapılan, Londra'nın en yüksek yapıtı olan The Shard Tower, Pritzker mimari ödülüne sahip, ünlü İtalyan mimar Renzo Piano tarafından tasarlanmış. Başarılı mimar, camdan yapılmış bu görkemli yapıtı tam 12 sene önce Belçika'da bir restaurantta otururken ilk taslağını peçetenin arkasına çizmiş. Kırık cam anlamına gelen 'The Shard', 306 metre yüksekliğinde ve 87 kattan oluşuyor. Londra'nın kısa zamanda simgesi haline gelen yapı, London Bridge'de konumlanmış. İçerisinde ofisler ve Shangri-La Hotel' in yanı sıra 3 ayrı restaurant bulunuyor. 56
Bu ayki durağımız 31. katta bulunan Aqua Shard. Merkezi Hong Kong olan eşsiz manzaralı restaurantın menüsü ise modern British cuisineden oluşuyor. Executive chef Anthony Garlando ve 3 Michelin yıldızına sahip ünlü Fransız şef Pierre Gagnaire, mutfakta şaheserler yaratırken, size sadece manzaranın ve yemeklerin tadını çıkarmak kalıyor. Deniz ürünlerinin ağırlıklı tercih edildiği mekanda, kuzu, angus ve geyik etleri de bulunuyor. Sebze ve meyvelerin bizzat şeflerin kontrolünde doğal bir şekilde üretildiği de vurgulanıyor.
Mönüsünde hafta içi kahvaltı bulunan mekanda, hafta sonu zengin bir brunch seçeneği de sunuluyor. İngilizlerin meşhur 5 çayını da unutmamak gerek… Çay ve sunumuyla hayran bırakan tatlı seçeneklerinden sonra şampanya kokteyllerini de ihtişamla tanıtan lüks restaurant, 360 derece Londra manzarasıyla sizi kendine hayran bırakacak.
57
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
TASARIM DÜNYASI ALLDESIGN’DA BULUŞTU
Etkinlik
Arik Levy Allevents tarafından BMW ana sponsorluğunda, Arçelik, Armaggan ve Işıklar Tuğla co-sponsorluğunda 21-22 Şubat 2014 tarihlerinde Hilton Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen alldesign Uluslararası Tasarım Konferansları ve Yaratıcı Endüstriler Fuarı, tasarım dünyasını üçüncü kez bir araya getirdi. Hayatımızın her alanına yön veren tasarımın ele alındığı alldesign 2014’ün konferans bölümünde kendi dalının uzmanları tasarıma bakış açılarını ve dünyaca ödüllü işlerini izleyicilerle paylaşırken, fuar alanında ise tasarımda öne çıkan firmalar en yeni ürünlerini sergiledi.
Ayse Birsel-Faruk Malhan-Lidewij Edelkoort
Zeynep Günay Tan - Gökhan Kırdar
Alldesign’da dünyanın en önemli trend kahinlerinden Lidewij Edelkoort, tasarımın dahi çocuğu Karim Rashid, endüstriyel tasarımcı, sanatçı Arik Levy, ekolojik çalışmalarıyla tanınan mimar Michael Pawlyn, dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Ayşe Birsel, son dönem sevilen yerli TV dizilerinin ünlü yönetmeni Zeynep Günay Tan, endüstriyel tasarımcı Gamze Güven, pek çok ikonik yapının tasarımcısı, İsviçreli ünlü mimar Mario Botta, “biomimicry” alanında uzman, TED konferanslarındaki konuşmasıyla tüm dünyada büyük ses getiren mimar Michael Pawlyn dünyanın en prestijli tasarım ödülleri Red Dot’ın fikir babası ve Başkanı 58
Prof. Dr. Peter Zec, ünlü grafik tasarımcı ve art direktör Stephan Bundi, Koleksiyon ile Tasarım Vakfı’nın kurucusu, mimar Faruk Malhan, modanın tasarımının önde gelen isimlerinden Tuvana Büyükçınar Demir ve Simay Bülbül, Rockwell Group Avrupa Ofisi Yöneticisi tasarımcı ve mimar Diego Gronda, müzisyen Gökhan Kırdar, yazar ve televizyoncu Yekta Kopan; Arçelik Endüstriyel Tasarım Yöneticisi Serdal Korkut Avcı, BMS Mobilya CEO’su Neslihan Işık, Nurus’tan Renan ve Güran Gökyay, Havas Worldwide Türkiye CEO’su Erol Batislam gibi pek çok isim konferans bölümünde izleyicilerle buluştu.
BMW’nin inovasyon ve tasarımı buluşturan elektrikli modeli i3, 3bFab’ın Türkiye’de yetkili distribütörü olduğu, dünyada en çok satan 3D yazıcı markası Makerbot, Derin Design’ın 2014 koleksiyonundan ilk örnekler, BMS Mobilya’nın lansmanını yaptığı Herman Miller Mirra 2 serisi, Samet Mobilya Aksesuarları’nın Defne Koz tasarımı ürünleri alldesign’ın fuar alanında sergilendi.
Karim Rashid
Fuar cafe alanında ETMK işbirliğiyle “Bir kahve Bir Tasarım” sohbetleri gerçekleşti: ETMK İstanbul Şube başkanı Özlem Er ve Başkan yardımcısı Pınar Azizoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşilerde Derin Sarıyer, Şule Koç, Dani Benreytan, Tasarım Vakfı, TAK (Tasarım Atölyesi Kadıköy), Atölye İstanbul’un da aralarında olduğu pek çok isim ve kuruluş tasarımı tartıştı.
Alldesign, Hollanda tasarımını temsil etmek ve Türk tasarım sektörü ile buluşturmak için kurulmuş bir oluşum olan Dutch Designspace İstanbul’a da ev sahipliği yaptı. DDI, Türk ve Hollandalı tasarım firmalarının işbirliği imkanlarına olanak sağlayıp birbirlerini daha yakından tanımaları ve işbirliği yapmaları için alldesign’daydı. Mahmut Nüvit ‘ten performans: Uyku Siyah bir oda. Ortada bir yatak ve yatağın karşısında bir televizyon ünitesi. Mario Botta’nın biçimsel dünyasına referanslı 1990 tarihli tasarımların kullanıldığı ortamda iki gün boyunca uyuyan performans sanatçısı, 11:00-18:00 saatleri arasında uykunun gizemli dünyasını sundu.
Ayşe Birsel
Michael Pawlyn 59
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
ASLINDA BİR EVİNİZ DAHA VAR Bir ofis tasarımı yaparken; dikkat etmeniz gerekenler masanızın gün ışığından en fazla yararlanacağınız en doğru konumda yerleşmesi, havalandırma, depolama gibi fonksiyonel çözümlere dikkat etmek vs. vs. Bu teknik konuları bir tarafa bırakalım, ki zaten biz iç mekan tasarımcıları bunları en profesyonel bakış ile çözümleyebiliyoruz.
Fikir
Unutmamalıyız ki çalışma saatlerimiz hayatımızın oldukça büyük bölümünü oluşturuyor. Üstümüze düşen, başka detayları gözden kaçırmamak. Kurumsal yapılanmada da, küçük ölçekli bir şirkette de yöneticilerin; yöneticilerin diyorum çünkü bizlerin tasarım yaparken muhatabı onlardır; sadece iş yapmanızla değil, ruh halinizle de ilgileniyor olduğunu bilmek herhalde sizi daha mutlu edecektir.
İrem Senemoğlu İç Mimar irem@senemoglu.com.tr
Nasıl konut projelerinde anne babaların isteklerini dinlerken çocuklar ile konuşup mutlaka onları da dinliyorsak, ofisler için de aynısı geçerli. Çalışanların taleplerini de dinlemek bence çok önemli. Sevmediğiniz bir mekanda çalışmak işkence gibi olmaz mı? Mesela, neden evde çalışmak daha rahattır hiç düşündünüz mü? Tek sebebi; kahveniz elinizde pijamanızla bilgisayar karşısında oturmak olmasa gerek. 60
Sadece fonksiyonları doğru çözülmüş bir mekan değil,
motivasyonu en üstte tutacak ofis tasarımları başarılıdır ve bunun için en fazla dikkat ettiğim konu doğru aydınlatma seçimleri yapmaktır. Rahatsız edici yansımaları önleyen, gözü yormayan, kullanım amacına göre seçilmiş armatürler genel aydınlatmalar için çok uygundur. Işık miktarı, şiddeti, rengi ve yönü ise bir başka önemli ayrıntıdır. Ofislerde estetik bir görsellik yakalamak, ışık oyunlarıyla mekanın tasarımı ve kullanım şeklini desteklemek için özel tasarım ürünler size yardımcı olacaktır.
Örneğin açık ofis birleşik masa düzeninde kullanılan aydınlatmalara destek olacak sarkıtma armatürleri, birer sanat eseri tadında mekana ekleyebilirsiniz. Köşeli formlara sahip çalışma masanızın üzerine çiçeklerden bir buket yerleştirmek sizce güzel olmaz mı? Öğrencilik yıllarımızda pek çoğumuzun çalışma masasına yerleştirdiği akrobat masa aydınlatmasının farklı boyutta tasarlanmış olanını, bir ofisin bekleme bölümünde görmek eğlenceli olacaktır. Yalın hatlara sahip ama dev boyutlu başka seçimler de yapabiliriz. Çarpıcı renkler kullanmanızı da tavsiye ederim. Sıra dışı uygulamalar ile kullanılan tasarımlar ve renklerin çalışma zevkini ve verimini artıracağını düşünüyorum. Seçilen ışık kaynağı, ortam renklerine uygun olmalıdır. Farklı renk özellikli ışık kaynaklarıyla sıcak ve huzurlu bir atmosfer yaratılabileceği gibi, uyarıcı, çalışmaya teşvik edici etkiler de oluşturur.
Koyu renk bir duvar önünde kendini öne çıkaran bir aydınlatma ya da pirinç ayaklı bir lambader farklı bir etki yaratacaktır. Sırada bireysel çalışma ofisleri var. En kişiselleştirebileceğiniz ofis bölümü. Bu mekanlar için zarif hatlara sahip ürünlerin yanı sıra oldukça iddialı modeller de kullanabiliriz. Unutmadan eklemeliyim; dikkat etmemiz gereken, çalışma masası üzerindeki hareketli bir masa lambasını, ışık tek yönden gelecek şekilde yerleştirip gölge oluşumu engellemektir. Masaüstü kullanımı haricinde, masanın yanında da kullanabileceğiniz zarif tasarımları, modern ya da klasik hiç fark etmez, tüm stiller ile beraber kullanabilirsiniz. Modern, renkli, pirinç malzemeden el işi ürünler, vintage tek parçalar, sizi şaşırtacak derecede eğlenceliler, doğayı odanıza davet edenler… Bu liste uzayıp gidiyor. Size önerim sizi en iyi yansıtan ürünü seçmeniz. Sakın bulmakta zorlanırım diye düşünmeyin. Bu tarz ürünler için küçük atölyeler, antikacılar, eskiciler, ithal aydınlatma satan firmalarda harika seçenekler ile karşılaşacaksınız.
61
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
BISCUIT DÜNYAYA AÇILIYOR 2003 yılından bugüne bebek ve çocuk mobilya dekorasyon sektöründe hizmet veren Biscuit markası Adressistanbul’daki mağazasında satışa sunduğu birbirinden ilginç fikirli, masal tadında rengarenk ürünleri ile görenleri kendine hayran bıraktırıyor. Yarattığı birbirinden güzel, estetik çocuk odaları ile ailelerin en değerli minik üyelerini mutlu ettirmeye devam ediyor. Marka sahibi Name Yıldırım’ın tasarladığı kişiye özel odalar ise sıradan olmanın ötesinde, çağdaş, sevimli ve sağlıklı, kullanışlı mekanları çocuğunun yaşam stiline uygun gören kişiler arasında oldukça popüler.
Marka
Biscuit kendi üretiminin yanı sıra çocuğa büyürken fonksiyonelliği ile eşlik edebilecek Danimarka orijinli Leander marka mobilyaları, rengarenk eğlenceli nontoxic malzemeden yapılmış Pop & Lollie’nin dekoratif duvar ve yüzey etiketlerini, dünyaca ünlü bebek ve çocuk markası İsveçli Elodie Details’in sevimli ve modern ürünlerini, Sandberg’in duvar kağıtlarını, Baby Taytay’ın yumuşacık, birbirinden şık giyim ve nevresimlerini mağazasında sergiliyor.
Biscuit koleksiyonuna kattığı yepyeni modelleri ve özgün stili ile 2015 yılı Ocak ayında Paris’te yapılacak olan Maison & Object fuarına katılarak markasını dünyaya açıyor. En küçük detaya maksimum özen gösteren, sıra dışı çocuk odalarının yaratılmasına odaklanan markanın yurt dışında da aynı başarıyı göstermesi tasarlanıyor ve bunun için tüm çalışmalar heyecanlı bir enerjiyle devam ediyor.
62
63
64
65
archesa BY MOBİ TASARIMCI BULUŞMASI
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Geçtiğimiz yıl 30. yaşını dolduran Mobi, sektördeki tecrübesini ve tasarım gücünü kullanarak yeni markası genç ruhlu archesa’yı yarattı. archesa’nın tüm ürünleri tanınmış tasarımcı, iç mimar A. Raşit Karaaslan tarafından tasarlanıyor. Doğal ahşabın lake ve metal ile birlikte kullanıldığı, yüzeylere özenle işlenen dokuların zenginlik kattığı archesa ürünleri yalın ama güçlü, modern ama bir o kadar da eğlenceli çizgilere sahip.
Tasarımcı Buluşma Sevengül - Raşit - Pınar Karaaslan
Dilşen Toker - Zerrin Sinkiler - Ayşe Take Taner Şekercioğlu
İpek Tanrıyar
Tuncay Durgut - Melih Ural - Hayri İşçimen Ayhan Uludağ- Çağrı Demirbaş
Ali İskeçeli Malzeme seçimi ve işçilik konusundaki titizliğini Mobi’den miras alan archesa, üstün kaliteye sahip mobilyaları, daha ekonomik fiyatlarla sunuyor. 66
Anıl - Cansu Berber
Leyla Olgaç - Osman Ayradilli
Sinem Erenus Muhtar
Yeni koleksiyon lansmanını geçtiğimiz günlerde Office 4200’deki showroomu archesa by Mobi’de sadece tasarımcılara verdiği özel bir davetle gerçekleştiren Mobi, çok özel tasarımlarını Bursa’nın seçkin mimar, iç mimar ve tasarımcılarıyla buluşturdu.
Enis Kaya
Derya Demirtaş - Seçil Bulcan Ürküt Sinem Erenus Muhtar -
Ece Köksal Uyanıklar - Taner Şekercioğlu Sevengül - Raşit Karaaslan
Filiz Bür
Pronto Cafe archesa showroomda gerçekleşen tasarımcı buluşmaları, Pronto Cafe/ Bamboo Park’ta İtalyan menüsünden oluşan şık bir yemekle sona erdi. Organizasyona İstanbul tasarım ve dekorasyon dergilerinden çok sayıda temsilci katıldı.
Pronto Cafe 67
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
KORAY SPOR’UN RENKLİ OFİSİ Dekorasyon İdari Bina
Korayspor’un idari binasının iç mimari projesini tasarlayan Mimar Seçil Bulcan Ürküt, eğlenceli ve keyifli mekanlar yaratmış. Firmanın imajını destekleyen bir konseptle yola çıkan mimar, 1500 metrekarelik mekanın ilk etabını tamamlamış. Spor malzemeler satan firmanın iç mekan projeleri tasarlanırken, sattığı markaların görselleri iç mekanlarda kullanılmış. Böylece firmanın kimliğini öne çıkaran ve vurgulayan bir konsept yaratılmış.
Mimar Seçil Bulcan Ürküt
68
Ofislerin tasarımlarında öncelikle departmanların işleyiş tarzlarına göre açık ve kapalı ofis dengesi sağlanmış. Mobilyalar ve malzemeler, çalışanların yaptıkları işlere göre belirlenmiş.
Açık ofisin özellikle gün ışığı alması sağlanmış. Burada çalışanların motivasyonlarını artıracağı düşünülerek, zeminde çim görünümlü karo halılar kullanılmış. Ofis mobilyalarında beyaz renk tercih edilerek marka görsellerinin vurgusu artırılmış. Bölme sistemlerde cam cama sistem kullanılarak mekanların daha ferah ve büyük görünmesi sağlanmış. Cam bölmelerde Aspen’in Vetrona sistemi kullanılarak hem ses izolasyonu hem de cam cama birleşim detayları çözülmüş.
69
dekorasyon idari bina art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Resepsiyon ve bekleme bölümünde, asansörden çıkıldığında Korayspor’un kurumsal kimliğini anlatan grafik ve satış ürünlerinden oluşan sergileme ünitesi tasarlanmış. Girişte ve tüm koridorlarda beyaz epoksi üzerine, renkli folyolardan oluşturulan çizgilerle birimlerin girişleri tanımlanmış. Duvarlarda antrasit tonlar kullanılıp, koltuk gruplarında fıstık yeşili, turuncu, mavi gibi iddialı canlı renkler tercih edilmiş. Böylece mekanın dinamik ve eğlenceli olması sağlanmış.
Ofislerde kullanılan canlı renklere istinaden, WC’lerde de Bochhi’nin turuncu lavabo ve klozetlerini kullanılmış.
Tüm ofislerde dinamik ve eğlenceli mekan kurgusu Nurus’un ofis mobilyaları ile desteklenmiş. Küçük metrekareli ofislerde alçıpan asma tavan uygulanırken açık ofis gibi büyük alanlarda mekanik kanallar açıkta bırakılarak tavan yüksekliği artırılmış. Yönetim kurulu ofislerinde ise ceviz kaplama tercih edilerek yönetim ofisi vurgusu artırılmış. Deri kanepelerde vizon ve kahve tonlarını tercih edilmiş.
70
71
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Söyleşi
RESSAM OLMAK… Bir süre önce Bursa’da bir kişisel sergi gerçekleştiren Ressam Pınar Kalem, çocukken ilgi duyduğu resimden kopamamış. Başka bir alanda eğitim almış olmasına rağmen kendini resim alanında geliştiren ve bunu hayatının bir parçası yapan sanatçıyla kendi dünyasını konuştuk.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1970 yılında İstanbul'da doğdum.1993'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İspanyol Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. 1993-95 yıllarında; New York Parsons School’da, desen ve yağlıboya, Maryland’da Stevan Scott Galeri ve LightHouse Galeri’de görsel anlatı eğitimlerine katıldım. Paris, Maison Alford, Dover ve Amien de spatula workshoplarına katıldım. Sanatsal araştırma ve çalışmalarımı spatula tekniği üzerine yaptım. Çalışmalarımı İstanbul'da Arnavutköy'deki atölyemde sürdürüyorum. Siz aslında İspanyol Dili ve Edebiyatı eğitimi almışsınız. Resme yönelmeniz nasıl oldu? İlkokul yıllarından beri resme zaten hep ilgim vardı.
72
Ailem de beni bu konuda her zaman destekledi. Kendimi geliştirmemde onların da büyük katkısı oldu. Büyük bir sevgi ve özveri gerektiriyor bu iş. Zaten içinde o aşkı barındıran herkes ne eğitimi aldığını önemsemeden kendisini sanatın içinde buluveriyor. Resim yaparken nelerden ilham alırsınız? İç dünyam çok etkiler beni. Anlar, ilişkiler, yaşananlar… Özellikle kullandığım renklerde fark edilir bu. Aslında bir seriden diğerine geçerken her şey kendiliğinden oluşuveriyor. Bir süre çiçekler, sonra İstanbul silüetlerine geçiş, sonra karışık teknikler ve arayışlar… Sanatçı sürekli içinde bir savaş halindedir. Hep bir öncekinden daha iyisini yapma savaşı ve hep bu savaşı kazanmak isteyen, yorulmak nedir bilmeyen bir savaşçı gibi aslında.
Resimde nasıl bir tarzınız ve çalışma tekniğiniz var? Genelde tuval üzerine yağlıboya çalışıyorum ve çoğunlukla sadece spatula kullanıyorum. Bazen tıpkı bir zanaatçi gibi spatulayı kullanabilme çabasının beni körelttiği hissine de kapıldığım olmuyor değil tabii .Dönemsel olarak karışık tekniklerin olanaklarını da deniyorum, bu benim tesadüflere de açık olmamı sağlıyor dolayısıyla.
Aralık ayında Puca Sanat Galerisi’nde bir kişisel serginiz oldu. Bursalı sanatseverlerin ilgisi nasıldı, Bursa sizi memnun etti mi? Bursa’da ilk defa sergi açtım. Sanatsal açıdan daha yeni gelişmekte olan bir şehriniz olmasına rağmen sanatseverlerin ilgisinden oldukça memnun kaldım. Yurtdışında aldığınız eğitimleriniz dışında sizin yurtdışında birçok koleksiyonda eseriniz bulunuyor. Yurtdışında sanatçı olmakla, Türkiye’de sanatçı olmak arasında nasıl bir fark var? Sanatçı olmak adına değil ama sanat adına değerlendirmek daha doğru olur bunu. Sanat eğitimi açısından bakacak olursak, ben yurtdışında alınan eğitimle, Türkiye’de alınan eğitim arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum. Üniversitelerdeki her hoca iyi veya kötü diye de bir şey yok. Çok iyi eğitim veren birçok kurum veya ustalar var örneğin. Sanat eserlerinin sergilenmesi veya kitlelere ulaşması da artık daha kolay. Sanat Batı’nın tekelinden çıktı. Sanat da teknolojiye ayak uydurdu. Yapılan bütün işlerin bütün dünyada dolaşımı başladı. Son yıllarda galericilik ve müzecilik inanılmaz gelişti. Müzayedeler çoğaldı. Yaptığı işleri sergilemek isteyen herkese sınırsız mekan seçenekleri var artık. Önümüzdeki dönemde yeni bir sergi var mı? Nerede olacak ve biraz da bu serginizden bahseder misiniz? 23 Mayıs’ta Galeri Eksen’de yeni bir sergim olacak. Bu sergimde daha çok figür ağırlıklı işlerim olacak. Günlük hayatımızda hepimize tanıdık gelen karelerden seçmeler aslında. Yine yağlıboya ve spatula tekniği ile oluşan yepyeni, coşkulu dinamik işler. Bütün sanatseverleri 23 Mayıs -10 Haziran arasında Galeri Eksen’e bekliyorum.
73
SELETTİ‘ NİN RENGARENK ÜRÜNLERİ
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
“ARCHIVE” GALATA’DA !
Marka
hybrid fruit 100 TL
Dünyaca ünlü aksesuar markası SELETTİ’ nin rengarenk yeni sezon ürünlerini Archive Galata’da bulabilirsiniz. Özel porsenal bardaklardan tabağa kadar pek çok güzel ürün sizleri bekliyor. 2012 yılında Galata’da endüstriyel tasarımcı Sami Savatlı ve mimar Cağla Daş tarafından kurulan ARCHIVE; sektörü yakından takip ederek, sektörde yer etmiş marka ve tasarımları bünyesinde bulunduruyor.
coffee blue 70 TL
ubiquar 290 TL
palace fruit 400 TL
hybrid mug 100 TL
burlesque black monkey 720TL
lanterna w-r 30 cm 140TL 18 cm 115TL
Koleksiyonlarına tamamlayıcı özellik taşıyan ve çizgisini yansıtan ürünleri ekleyerek geniş bir arşiv oluşturan ARCHIVE, çağdaş, farklı ve samimi tasarımları sergiliyor.
74
75
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Tasarımcı Söyleşi
İKİ TASARIM GURUSU DANTE DONEGANI GIOVANNI LAUDA Bu yıl Kelebek Mobilya’nın tasarım ekibinde yer alan ve markaya İSMOB fuarında ödüller kazandıran iki önemli İtalyan Tasarımcı ile bir aradayız. Fuarda sohbet etme imkanı bulduğumuz bu önemli tasarımcılar ile Kelebek için gerçekleştirdikleri tasarımları ve tasarımın geleceğini konuştuk. Kelebek’in kullanıcılarına yeni tasarımlarınızla neler vaat ediyorsunuz? Dante Donegani: En başında buraya basitlik getiriyoruz. İnsanlar bu basitliği çok rahat algılayabiliyorlar. Aynı zamanda bu mobilyaları evlerinde farklı konseptlerle, klasik mobilyalarla birleştirebilirler. Genç insanlar için açık bir kaynak yarattık. Kendi kişisel fikirleri ile bu mobilyaları kombin edebilecekler. İyi ki bu basitliğimiz var ki geçmişlerinden gelen tarihi değerleri ile bile farklı objelerle bir araya getirebilirler.
Röportaj: Fatoş Altıntaş Yılmaz 76
Giovanni Lauda: Mesela oturduğumuz bu koltuğun sadece bu oturma alanı ile eşleşmesi gerekmiyor. Farklı oturma alanları ile de eşleşebilir, hatta evinizde sahip olduğumuz farklı ürünlerle de entegre edebileceğiniz bir durum bu. Biz onlara bir komple set, bir koleksiyon almalarını dayatmıyoruz, istedikleri ürünü alma şansı veriyoruz. Bu aslında mobilyanın genç yolu… Farklı kataloglardan farklı ürünler ile kendi setinizi oluşturabiliyorsunuz. Büyükannenizden kalma bir koltukla bile birleştirebilirsiniz.
Tasarladığınız ürünlerle hedeflediğiniz bir kitle var mı? Dante Donegani: Kelebek Mobilya, hedeflediği kitle ve diğer kitleler üzerinde bir araştırma yapıyor ve ortaya çıkan sonuçlardan oluşan bir brief hazırlıyor. Bu çok önemli bir done bizim için. Biz bu verilere baktığımızda buna karşı durabilir ya da başka şeyler önerebilirdik. Ama önemli olan, onlar bir araştırma yapmışlardı ve bu verilere ulaşmışlardı ve biz de bu doğrultuda yaptık çalışmalarımızı. Giovanni Lauda: Tabii ki gelen araştırmaya karşılık bizim de deneyimlerimiz ve birikimlerimiz var. Sadece araştırma tek başına bir anlam ifade etmiyor. Biz bunları yorumlamaya başlıyoruz. Türkiye’de tasarım daha genç kitleler için yapılıyor. Gençler için daha fazla önem taşıyor tasarım kelimesi, İtalya’da ise durum çok daha farklı... Orada daha orta yaş ve üzeri insanlar tasarıma önem veriyorlar. Genç kesim çok da önemsemiyor açıkçası.
Türkiye’nin bu süreçteki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Giovanni Lauda: 1998’den beri Türkiye’ye geliyoruz ve birçok şey değişti ve tasarım anlamında çok hızlı bir şekilde yol kat etti. İlk yıllarda tasarım bir gizemdi, fakat bugün tasarım bir moda haline geldi. Hatta fazlasıyla moda… Tasarım kelimesini her şeye bir damga şeklinde koymaya başladık. Dante Donegani: Bizim geldiğimiz dönemden bu zamana çok büyük bir gelişme olduğunu görüyoruz, genellikle iç mekan tasarımlarında. Hatta İtalya’dan daha çağdaş tasarımlara da rastlamak mümkün. Bir cafeye bir restorana gittiğinizde sizi oldukça doyuran tasarımlarla karşılaşıyorsunuz. Ama ürün anlamında tamamen aynısını söylemek çok zor. Daha ağırlıklı mekansal çözümler başarılı, çağdaş yorumlarla karşılaşıyorsunuz. İSMOB’u gezdiğinizde ürün üretimi anlamında baktığınızda aynı şeyi göremiyorsunuz. Ama bunun bir sebebi var, insanların evlerindeki tasarımlara çok geleneksel yaklaşmaları ile ilgili bir durum bu, insanlar geleneksel düşünüyorlar.
Domus Academy kurucularındansınız. Birer akademisyen olarak son 10 yılda dünyadaki tasarımın sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dante Donegani: Aslında kurucuları değiliz, ilk öğrencilerindeniz. Bizim gurularımız bize aktardılar tüm o eğitim felsefesini… İkinci kuşak diyebiliriz. Aslında İtalya’daki tasarım, tasarım dünyasına son 20 senedir liderlik etti. Bu tasarıma bakış açısı değişti ve değişmeye de devam ediyor. Yeni yollar yeni formüller bulunmalı. Teknoloji çok hızlı bir şekilde ilerliyor ve buna bağlı olarak üretim teknikleri de değişiyor ve gelişiyor.
İnsanlar son model araba alıyorlar, modayı yakından takip ediyorlar, evlerine gittiğinizde o günümüz yaşam tarzını evlerinde göremiyorsunuz. Seri üretim mobilya tasarlamak işte bu durumdan dolayı çok zorlaşıyor. İtalya’ya baktığınızda ya da tasarım fuarlarına baktığınızda büyük markaların tasarımlarında bir yenilik görüyorsunuz. Bunun en büyük sebebi de sadece İtalyan halkını hedef almıyorsunuz. Genel olarak uluslararası tüm dünyayı hedef alan tasarım kriterlerinden yola çıkıyorsunuz. Türkiye’deki tasarımlara baktığınızda yerel halkı hedef alan tasarımlara imza atıldığı için biraz daha kısıtlanmış kalabiliyor.
Giovanni Lauda: İtalyan tasarımları son 10 yılda çok fazla ev mobilyasına odaklandı. İtalyan tasarım aslında İtalya’nın iyi yaşamının bir göstergesi. Örneğin iyi yaşamın bir modeli olduğu için dünyanın diğer kalanını da etkiledi. Şu an da hala ‘iyi yaşam’ bir model olarak devam ediyor ve örnek gösterilmeye devam edecek. Bunun paralelinde dünyanın geri kalanı yeni gerçekler, yeni yollar buluyor ve yeni buluşlar ortaya çıkıyor. İtalyan gençler Türkiye’deki gençler kadar evlenmiyorlar. Bunun paralelinde iyi yaşam denen olgu onlar için değişmeye başlıyor. Onlar paralarını iyi tasarıma sahip olmak için harcamıyorlar. Seyahate çıkmak, konserlere gitmek kısaca sosyal yaşamları için harcamayı tercih ediyorlar. Bunun paralelinde farklı şeyler ortaya çıkıyor, tabii davranışlar değişiyor. Dante Donegani: İnsanlar paralarını lükse yatırmaktan, bir şeylere sahip olmaktan vazgeçip böyle bir dünyaya geçince önce bir karmaşaya düştüler. Tasarım dünyası son dönemde servis tasarımına kaydı. Gelecekteki tasarımlarda servis tasarımına hizmet ediyor olacak. Nedir bu servis tasarımı? Örneğin araba almak istediğim için araba alacağım, ama ihtiyaçlarımı karşılamak için beni bir yerden bir yere ulaştırmak için caddede bir araca ulaşabileceğim. Kredi kartı ile ödememi yapacağım. Giovanni Lauda: Aslında ileriki on yılı öngörmek çok kolay değil, fakat daha tekil tasarımlara doğru kaydığını söyleyebiliriz. İnsanlar bu tekil tasarımlarla bir yaşam biçimi oluşturacaklar ve biz tasarımcılar onları takip edip tasarımlara yön vereceğiz.
Kelebeğin tasarımcıları ile çalışmak ve genel olarak Türk tasarımcıları ile çalışmak nasıl bir duygu, nasıl bir süreç? Dante Donegani: Çok hoşlar, özellikle genç tasarımcılar çok heyecanlı ve hevesliler. Türk tasarımcıları ile İtalyan tasarımcıları arasında şöyle bir fark var. Mesela İtalya’da firma sahipleri tasarımcılara sürekli yenilik yenilik diyerek onların daha fazla keşif yapmasını salık veriyor. Daha rahat ve özgürler. Buradaki tasarımcılara, ki bu bizim için de geçerli, daha gerçekçi yaklaşılması bekleniyor. Giovanni Lauda: Firmalara çalışan tasarımcılarla freelance çalışan tasarımcılar arasında fark var. Dante’nin dediği firmalarda çalışan tasarımcılardan firma gerçekleri doğrultusunda istenen daha gerçekçi tasarımlar… Türkiye’de mekan tasarımları yapanlar daha özgürler. Türk tasarımcılar yurt dışına açılmaya, ödüller almaya başladılar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz peki? Dante Donegani: Eskiden İtalyanlar tasarlar, Türkler üretir modeli vardı, ama şimdi hem tasarımı hem de üretimi bir arada sunmaya başladılar. Bu şu an kopyalama şeklinde oluyor ama İtalya da tasarım yolculuğuna böyle başlamıştı
77
78
79
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Mekan
KAPİTALİST KOMÜN SUMAHAN SUMAHAN, İstanbul’un gelişen turistik merkezlerinden biri olan Karaköy’de yer alan ve 2.dereceden tarihi eser olarak kabul edilen bir bina olarak karşımıza çıkıyor. Kapitalist Komün olarak nitelendirilen Han’ın karakterini oluşturan en temel özelliklerden biri kreatif ve yaratıcı insanların bir araya gelmesini sağlamak. Han’ın içersinde bulunan residanslar, ofisler, dans studiosu, sanat atolyeleri ve ortak alanların yanı sıra farklı etkinliklere de ev sahipliği yapılıyor. Meditasyon, yoga, sema, pole dans, taekkyeon gibi haftalık sosyal etkinliklerden çeşitli workshoplar’a, piyano resitallerinden karma sergilere kadar uzanan geniş bir yelpazede insanları bir araya getiren Sumahan içinde üreten mutlu insanların hem çalıştığı hem de yaşadığı çok özel bir yer. 80
Varoluş amacını, bir yaşam stili haline dönüştürmek, sanatçıların işbirliği yapması için ortak bir zemin hazırlamak, yaratıcılıklarını desteklemek ve kendilerini ifade edecekleri bir alan sunmak olduğunun altını çizen Sumahan bizlere yaratıcı bir dünyanın kapılarını aralıyor… 81
mekan art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
ACADEMIE LEON Sanatcılar yetiştirme, atolye çalışmaları ve eğitim imkanı verilmesinden öte Academie Leon’un başlangıcından bugüne kadar benimsenmesini sağlayan şeyin kişisel derslerin yapılıyor olmasına bağlıyor. Gelen kişinin kavramlar arasında dolaşırken asıl görmek istediği ve amaçladığı noktalardaki farklılıkları gösterebiliyor olmasından dolayı once algisini ve hedeflerini belirleyerek onun üzerinden gelişen ve değiştirilebilen bir program hazırlanıyor. Academie Leon adıyla yürüttüğü dersler; teknik resim, takı atölyesi, resim atölyesi ve heykel atölyesi…
82
Mimar Sinan GSF mezunu olan iç mimar ve heykeltraş Elçin Sümer, Sumahan’daki atölyesini, sanata dair yapmak istedigi ne ise onu algılayıp geliştirebilecek ve tüm bunları kişisel olarak alabileceği bir ortam içerisinde sunduğu butik bir anlayışla oluşturmuş.
mekan art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
GAMZE YALÇIN Mimar Sinan GSF İç Mimarlık bölümünden mezun olan Gamze Yalçın iç mimar olarak başladığı kariyerine illüstrasyon dünyasını keşfinden sonra bambaşka bir yönde tutkuları eşliğinde devam ediyor. Duvara çizdiği resimlerden, minik yastıklara, ahşap mobilyalara resmettiği hikayelerden restoran menülerine kadar her yerde karşınıza çıkabilecek bu çalışmalar tasarımcının renkli rüyalarını dile getiriyor. Sumahan’daki ofisinde yaratıcı hikayelerine durmadan yenilerini ekleyen Gamze Yalçın, iç mimari, illüstrasyon ve mobilya tasarımı alanında serbest olarak çalışmalarına devam ediyor. 84
WOHHA WOHHA, moda, sanat ve yaşadığımız hayattan ilham alınarak yaratılmış temalı koleksiyonlardan oluşuyor. Uzun yıllar Türkiye'nin önde gelen birçok reklam ve yapım şirketinde usta yönetmenlerle çalışan Aslı Şarman Toğulga sinema ve reklam filmlerine konsept tasarımları, shootingboardlar hazırlamış. Bunun yanında çeşitli türk ve dünya markalarına t-shirt designları ve koleksiyonlar tasarlıyor. Edindiği deneyimler sonunda 2012 sonlarında yarattığı Wohha markası ile birlikte kendi stilini ve projelerini yansıtabileceği çizimlerinden oluşan konsept ürünler ile Sumahan da ki showroom unda yerini alıyor. Sınırlı sayıda ve titizlikle hazırlanmış bu benzersiz parçaların tamamı Aslı Şarman Toğulga’nın çizimlerinden oluşuyor. Maksimum konfor icin en iyi kumaşlar ve rahat kalıplar kullanan wohha, ürünlerini çevre dostu su bazlı boyalar kullanarak, serigrafi baskı tekniği uyguluyor. Sadece büyüklerin değil çocukların dünyasına da giren Wohha, wohha kids ile renk renk kumaşlarıyla yaratıcı, güçlü ve kendi tarzı olan çocukların hayal gücünü yansıtan karalama çizimleri ile giyim alternatiflerini daha da genişletiyor. 85
86
art’Ĺ mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
mekan
Tarihi merdivenlerden yukarı çıktığınızda Sumahan’ın sahibi Verkin Arıoba Kasapoğlu’nun evi ile karşılaşıyorsunuz. Amerika’da ve İsviçre’de eğitim görmüş bu hanımefendi yaşam alanında da yaşatmak istediği değer ve duyguları yansıtmış. Binanın alt katlarında var ettiği yaşam tarzını evinde de sürdüren Verkin Arıoba Kasapoğlu birlikte yaşamanın ve üretmenin insanca duygularını Sumahan’ın her noktasında yaşatmaya kararlı bir İstanbul hanımefendisi...
87
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Jotun’un 2014 Koleksiyonu: Kesişim Marka
Jotun Boya, ruhunda değişim arayanların, küçük farklılıklarla sıcak ve özgün hikâyelerini yansıtacakları mekanlar yaratabilmeleri için 2014 Renk Koleksiyonu’nu tasarlamış. Renk ve Trend Uzmanı Lisbeth Larsen’in Jotun Boya için yarattığı ve mekanlara enerji katacak renkleri bir araya getirdiği 2014 Jotun Renk Koleksiyonu, üç farklı temadan oluşuyor: Sofistike tasarımların ve seyahatlerin izleriyle zenginleşen Stile Yolculuk, şehir hayatının fonksiyonelliği ve doğal ve vintage tasarımı ön plana çıkaran Şehrin Yansımaları ve İskandinav sadeliği ve Japon dinginliğini buluşturan Konforun Yeni Hali... Galeri NON’da gerçekleşen etkinliğe aynı zamanda Norveç’ten tüm Jotun ülkelerine ilham veren Renk ve Trend Uzmanı Lisbeth Larsen de katılmış.
88
Şehrin Yansımaları Şehrin Yansımları için tasarlanan odada fotoğraf sanatçısı Emre Doğru ana renk olarak Oslo’yu tercih etmiş. Ahşap tonlarındaki ana objeler ve Çukurcuma sokakları gezilerek bulunan vintage ve endüstriyel aksesuarlar bu renkle uyum oluşturmuş. Alaz rengini ise tasarladığı odaya biraz eğlence katmak için küçük detaylarda kullanmış. Mekana nefes aldırmak adına da tavanda Keten rengini tercih etmiş. Yarattığı odada hiçbir objeyi salt obje olarak kullanmayan Emre Doğru; evinden getirdiği pikap, plak, kendi çizimlerinden oluşan çerçevelere ve fotoğraflara da yer vermiş.
Stile Yolculuk Konforun Yeni Hali Sakin, dingin ve huzurlu hissettikleri için kendilerine yakın buldukları Asil, Pudra ve Ametist renklerini seçen Rumisu’nun tasarımcı kardeşleri Deniz Yeğin İkiışık ve Pınar Yeğin tasarladıkları odada özel yaşamlarında olduğu gibi içine küçük objeleri koyma fırsatı verebilecek sakin büyük parçaları tercih etmişler. Seçtikleri renklerin dinginliği tasarımcı kardeşlere içine yerleştirilebilecekleri objeler konusunda özgürlük tanmış.
Davette Stile Yolculuk temasından ilham alan şef Ayşe Dilek, davetin ikramlarını hazırlarken Kaymak, Sahlep, Zeytin, Kuzey Denizi, Yakut, Limon Küfü, Bağ Bozumu, Mürdüm isimlerinden ilham aldı. ‘Stile Yolculuk’ köşesi için yenilebilir bir bahçe yaratan Ayşe Dilek kendi köşesini tasarlarken koleksiyondan Limon Küfü ve Sahlep renklerini seçmiş. 89
90
91
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Söyleşi
MASTERPEACE’LE YENİ BİR DÜNYA
Masterpeace nasıl bir kuruluştur, ne gibi faaliyetlerde bulunur? MasterPeace; yönetilmekten ziyade toplumun kendi inisiyatifiyle hızlı bir biçimde büyüyen ve herkese hitap eden yaratıcı ve küresel bir barış hareketidir. Bu hareket herkese açık olmakla beraber bireyleri yetenek ve enerjilerini barış için kullanmaya, kendi girişimlerini başlatmaya veya bir MasterPeace
92
girişimini desteklemeye davet ediyor. MasterPeace’in, “MasterPeace Kulüpleri”, “MasterPeace Yaşayan Simyacı”, “MasterPeace Konseri” ve çeşitli yerel girişimlerle birlikte birçok projesi var. Bu projeler; yaratıcı kampanyalar, sosyal medya, yerel-küresel etkinlikler ve özellikle sanat ve müziğin de yardımıyla iletişimin sağlanmasını, gelişimin sürdürülmesini ve silahlanmanın azaltılmasını sağlıyor.
Size ne ilham verdi de Masterpeace’i kurdunuz? 15 yaşımdan beri sosyal hareketler geliştiriyorum ve görüyorum ki gücünü halktan, müzikten, sanattan alan bir hareket yaratabildiğinizde bu gerçekten sessizliği ve tabuları yıkabiliyor ve insanların harekete geçmesini sağlıyor. Dance4Life projemizden önce ailemle 2 yıl boyunca tüm Afrika ve Orta Doğu’yu gezdik. Tüm bu süreç içerisinde gördüm ki her çatışmada insanlar sadece kendi gerçeklerini tekrarlıyorlar. Ama asıl ihtiyacımız olan kendilerini gerçekten çözüme adamış ve tüm bu çatışmalar arasında köprü kurabilecek insanların yarattığı bir hareket. Amnesty, insanları insan hakları için harekete geçiriyor; ilham veriyor. Greenpeace, doğa ve çevre sorunları için çalışıyor, Dance4Life projesi için insanlar HIV ve AIDS’e karşı savaşabilirler, fakat en önemli konu, insanları bir araya getirebilecek ve yeni çatışmaları önleyecek sosyal bir barış hareketi yok. Silahlı çatışmalar insanların yaşamlarını alıyor, evlerini, şehirlerini yok ediyor. Tüm bunlar karşısında nasıl duyarsız kalabiliriz. İşte tüm bunlar ve daha fazlası bana bir barış hareketi yaratmak için ilham verdi.
Bunun için medyayı dahil ediyoruz ve karşıt olan sanatçılar birçok sahnede beraber müzikal diyalog için tercih olacaktır. Çatışmakta olan ülkelerin ünlü sanatçıları hep beraber bir sahnede şarkı söyleyecekler.
Kurulduğunuz günden bu yana ne kadar yol aldınız, nasıl tepkilerle karşılaştınız? 40’dan fazla ülkede kendilerini barışa adamış binlerce insan barış için filmler geliştiriyor, konserler, şarkılar yapıyor, diyalog projeleri ve semineler organize ediyorlar ve bazen hızlı müdahale ile çatışma yaşanan bölgelerde müzakereler kuruyorlar. Müziğin, sanatın, diyalog kurabilmenin insanları birleştirici ve bağlayıcı gücünün farkındayız ve buna inanıyoruz. Tüm faaliyetlerimizi de bu inançla yapıyoruz. Geçen Aralık ayında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon barış için yaptığımız yenilikçi projeleri için bizi ödüllendirdi. Tüm bunların dört yılık süreçte gelişmesi, bizi oldukça mutlu ediyor ve biliyoruz ki daha yapılacak çok şey var. Yaptığınız çalışmalarla nasıl bir farkındalık yaratmayı planlıyorsunuz? 2020 yılına kadar 400 bin barış destekçisine ulaşarak insanlara ilham verecek, sürdürülebilir bir hareketi yaratabileceğimize inanıyoruz, ama bu hep birlikte gerçekleştireceğimiz bir şey. Bu yüzden MasterPeace olarak herkesi, yeteneklerini ve enerjilerini barış için kullanmaya davet ediyoruz. 21 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirmeyi düşündüğünüz “MasterPeace Konseri” için neler planlıyorsunuz? 21 Eylül 2014 BM Dünya Barış gününde, 50’ye yakın ülkede barış konserleri organize ediyoruz. Bir miyon’dan fazla insan barış yaratmak için ayağa kalkacak. Her tarafta sanatçılar kendi toplumunu -özellikle gençleri ve sanatçıları- MasterPeace’in eş sahibi olmaları için davet edecek. Biz, kayıtsızlık için mümkün olan en iyi cevabı vermek istiyoruz.
Türkiye/İstanbul’da MasterPeace’in ülke çapında ilk kickoff konserini organize ediyoruz. Tüm yeni MasterPeacer’erler (MasterPeace için bir etkinlik organize eden veya MasterPeace’e birşeyler yapmış olan kişiler) ücretsiz konser bileti hakkına sahip olabilirler. Ve bu pozitif, bağlantı kuran, diyalog odaklı Türkiye hareketinin başlangıcıdır. Amacımız altı yıl içinde Türkiye’de 20.000 yeni barış yaratıcısını harekete geçirmektir. Ve bu inanılmaz yolculuğun başlangıcı şimdi başlıyor! Umarız sizin yardımınızla! Çünkü bunu tek başımıza gerçekleştiremeyiz. Bu harekette Türkiye’yi nerede görüyorsunuz? Türkiye ‘doğu’ ve ‘batı’ arasında bir köprü olan ve çok hızlı büyüyen bir ülke. Böyle büyük genç popülasyonu olan bir ülke olan Türkiye’nin uluslararası, kültürlerarası, dinlerarası, vizyonlararası köprü kurma işlerinde en ön sırada bulunması gereken bir ülke olduğunu düşünüyorum. Ve büyük bir sanat camiyası var, birçok yetenekli müzisyenler/bandler, bunların uluslararası inisyatif’e önemli ve güçlü katkıları olabilir. Fakat bu kişiler Türkiye’de gençlere ilham vermemize yardımcı olabilirler böylece kendi toplumları pozitif inisyatifler geliştirebilirler. O kadar çok güç ve yetenek var ki, fakat maalesef bunların çoğu kullanılmıyor. Ayrıca siz, global bir gençlik hareketinin Türkiye’de gençler ve sanatçılar katılmadan başarılı olduğunu düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum!
93
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
NEZİH BAĞCI 40. YAŞINDA YENİ YERİNDE
Showroom
1974 yılında toptan ve perakende döşemelik kumaş ile sektöre merhaba diyen firma, 1983 yılında Nezih Bağcı olarak yelpazesine tül ve perde ürünlerini de katarak müşterilerine verdiği özel tasarım hizmetlerini daha da genişleterek sektörde başarılı bir şekilde hizmetlerine devam etmiş. 1999 yılında ise Setbaşı’nda tarihi bir Bursa konağına yerleşen ve buradan 15 yıl boyunca özel müşterilerine hizmet veren Nezih Bağcı, 40. yaşına ise Bademli’deki yeni villasında giriyor. Lokasyonu ile daimi müşterileri ve yeni müşterilerine çok daha kolay hizmet verecek olan firma, yeni showroomunda yerli ve yabancı dünyanın en seçkin markalarını yine çok seçkin müşterilerinin beğenisine sunuyor. Kişiye özel perde, yatak örtüsü, ev tekstili tasarımı, döşemelik kumaş, aksesuar toptan ve perakende satışı, duvar kaplamaları ve hediyelik eşya çeşitleri ile oldukça geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Nezih Bağcı aynı zamanda Bursa’nın en seçkin mimarlarına hizmet ediyor.
94
Plan B Mimarlık’tan Seçil Bulcan Ürküt ve Erenus Mimarlık’tan Sinem Erenus Muhtar ve Tolga Muhtar ile mekanın dekorasyonunda fikir ve tasarım desteği alan firma, bünyesinde bulundurduğu Nobilis, Fabricut, Casadeco, Stroheim, Trend, Highland Court, Vervain, Nina Campbell, Designers Guild, Camengo, Today, Sati, Kandola, Kobe, James Brindley, Christian Lacroix, Ralph Lauren, Omexco, Arte, York, Texdecor, Osborne & Little, Today, Epengle, Öziş ve pek çok seçkin yerli markaya ev sahipliği yapıyor.
95
96
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
showroom
97
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dosya Aydınlatma
AYDINLATMA’DAN OLMAZ Evinizden en iyi şekilde yararlanmanız ve sıcak bir ortam yaratmanız için aydınlatmanın önemi büyüktür. Tercih ettiğimiz ürünler genel atmosferi tamamen değiştirecek bir güce sahiptir. İyi bir aydınlatma odanın tüm havasını değiştirdiği gibi detayları ve renkleri daha iyi gösterir. Kötü aydınlatma eşyaların havasını söndürür, özenerek seçtiğiniz aksesuarlarınızın ya da duvar kağıdınızın sıradan görünmesine yol açar.
Rooms 3.012 TL
Mudo Concept
695 TL
98
Diseno / & Tradition Koleksiyon
Mudo Conept
Dekorasyonda aydınlatma bizler için her ne kadar ikincil bir fonksiyonmuş gibi görünse de aslında oldukça önemli bir kriterdir. Çok iyi tasarlarmış mekanlar bile yanlış aydınlatmayla göze hoş görünmeyebilir. Ahmet Türkmen 400 TL + KDV Mudo Concept 295 TL
Diseno / Functional
Diseno / & Tradition
99
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
dosya aydınlatma
Diseno / Wastberg
Koleksiyon
Doğru aydınlatmayla rahat edebileceğiniz bir atmosfer yaratabilirsiniz. Öncelikle salonunuzun aydınlatmasında birden fazla seçeneğin olmasına önem verin. Yani yemek masanız için kullandığınız aydınlatmayla film izlerken veya sohbet ederken ihtiyacınız olan aydınlatma farklıdır. Farklı kullanımlar için farklı ton aydınlatmalara ihtiyacınız var. Koleksiyon
Mudo Concept 545 TL
Nordist
100
Mudo Concept 350 TL
Nordist
Mudo Concept
Nordist
850 EURO
Mis En Demeure 650 EURO
Ikea 34,99 TL
Mudo Concept 345 TL Mis En Demeure 448 EURO
101
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
dosya aydınlatma
Diseno / & Tradition
Nordist
Mis En Demeure 448 EURO
Lofthing Mudo Concept 295 TL
Koleksiyon Ikea 89,95 TL
102
Mudo Concept 1550 TL
Diseno
Nordist
Ikea 84,99 TL New England 121 EURO
103
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
DERİN 2014’Ü ANLATIYOR Tasarımcı Söyleşi
Belki bizim hiç beklemediğimiz ama onun artık sırası diyerek avucunun içinde biriktirdiği tüm taşları döktüğü bir anda yakaladık Derin Sarıyer’i… Üretkenliğinin en verimli döneminde hem müziğine hem de yeni koleksiyonuna dair merak ettiklerimizi sorduk. Müzik eleştirmenleri çalışmalarını değerlendiredursun biz daha çok Derin Design’ın 2014 yeni koleksiyonunu yatırdık masaya…
Müzik, sanki avucumda gizlediğim bir çakıl taşı gibiydi. Bir röportajında böyle okudum sanırım. Müzikle başlayalım mı? Ben nasıl olsa bunu paylaşacağım rahatlığıyla elimde taşıyordum aslında. Elimde taşıdığım şeyi gizlediğimden ziyade insanlarla paylaşma duygusunu elimde taşıyordum. Müzikle birlikte nasıl olsa yapacağım. Paylaşma anı gelince gayet rahat umursamadan paylaştım. Armaggan’ın Sınırsızlık Yaratıcılık Sergisi bu düşüncelerine tam da denk gelen bir projeydi o zaman. Metafizik inançlarım hiç yoktur. ‘İnanırsa olur’u’ şöyle düşünürüm, kendini motive edersin ve beynin de buna yardımcı olur. Bir yandan da diyordum ki bu inişi yapacağız, keşke yumuşak bir iniş olsa. 2000 yılında sanırım 1000a diye bir yer açılmıştı Açılışında bir sergi olmuştu, tasarımcıların mimarların diğer yönleri ile ilgili ben oraya “Geriye Dönemem” diye bir şarkımın enstrümantal haliyle katılmıştım. Ben bunu 13 sene önce yapmıştım gazetelere çıkmıştı. İçimden geçiriyordum, böyle bir şey olur mu diye sonra beni Armaggan’dan aradılar bir sergi var müzikle ilgili sizi 104
düşünüyoruz diye. O dönemlerde belki ondan öncesinde de düşünüyordum ama deadline o oldu, onu koydum. Gerçekten çok iyi indin güzel bir iniş oldu. Evet yumuşak bir iniş oldu ama devamında o sergiden dolayı beni tanıyan insanlar oldu ama iş biraz genişleyince o sergi arka planda kaldı Tasarımcı, Müzisyen… Birbirinden rol çaldıkları oluyor mu peki? Olmuyor işte; 1+1 =3 ediyor benim için öyle. Şuna cevabım hayır, tasarımla müzik arasında nasıl bir kaynaktan, aynı kaynaktan mı besleniyorsunuz? Bu benim cevap verebileceğim bir şey değil, benim için çok farklı iki alan. Bununla ilgili Gökhan Karakuş güzel bir şey yazdı. Karakuş’u biliyorsun kolay beğenmez. Çok hoşuma gitti. ‘Derin Sarıyer, bildiğimiz kendi alanında yaptığı minimal işlerin özüne inen tavırda olan işlerinin yansımasını, burada görüyoruz dedi. Güzel bir yorum çıkış noktasının aynı olduğuna dair belirtiler olabilir ama bu bana düşmez. Ben böyle bir dünyada yapmıyorum onu. Tasarım yaptık, şimdi bunun müziğe bürünmüş hali gibi böyle bir durum değil benim için…
O yüzden birbirinden rol çalmıyorlar. Zamanla ilgili de müzik benim için canlı performanslar, albüm için stüdyoya kapanmalar falan değil. Ben evde işlerimi yapıyorum mesleğimle ilgili yazılar yazıyorum sonra toparlıyorum. Başka biri çiçeklerini suluyorsa ya da film izliyorsa, müzik dinliyorsa ben de elimde gitarım, şarkı sözleri yazıyorum. Üst perdede konuşuyor olmak istemem ama müziğin dağılım hızı ve etkisi tasarımdan çok daha fazla. Nasıl moda ile mobilya tasarımını kıyaslayınca moda bir adım önde diyoruz. Müzik, sanat formları içinde sinemayla kıyaslıyorum tabii insanlara direk temas eden bir şey… Enterasan bir deneyim oldu benim için. Biri diyor ki mesela, ya ben bunu çocuğuma dinletiyorum sanki terapi gibi geliyor. Bu çok iyi, yani o zaman iyi hissediyorsun Pekala kendini iyi hissettiğin bir diğer şeye geçelim… Derin Design 2014…Yeni koleksiyon neler anlatıyor bize? Neler anlatıyor bence çok güzel bir soru. Çünkü bizim için tasarım bugünü anlatmak. Son dönemde böyle tanımlıyorum çünkü. Bunun üzerine senin bu sene koleksiyon ne anlatıyor sorun zamanlaması manidar. ( gülüşmeler ) Bunu yazacağım… Yaz tabii ki… Biz Aziz Sarıyer ile beraber 1999 yılında başladık, 1971 yılında kuruldu firma ama ilk koleksiyonerliğe 2000 yılında getirdik. Üretimimiz vardı, tasarımlar yapıyorduk… Bunu bir zemine oturtmamız gerekiyor diye düşünerek koleksiyon oluşturmaya başladık. Kullanımı rahat, modern, çağdaş işler yapalım bunların belirli bir satış ritmi de olsun diyerek aslında düz bir bakış açısıyla yola çıktık. Sonraları ise yaptığımız işlerin sanki ilk baştaki çıkış noktamızdan çok daha farklı, çok daha içgüdüsel sanki tamamen bizim bilincimizde olmayan bir noktaya doğru gittiğini anladık.
Stool Chair
dönemde yaşıyoruz ve yaptığımız işlerle o dönemi anlatmak, ifade etmek, yaşadığımız çağa işaret etmek. Tabii bunun tek bir anlatım biçimi yoktur. Tek bir anlamı da yoktur. Herkes kendi anlamını kendi ortaya çıkarır. Biz onu alıyoruz içimizde öğütüyoruz, sonra dışarı çıkarıyoruz. Çıkan şeyde biz oluyoruz. Bunu yapan birçok firma var ama çıkan sonuçlar aynı değil. O yüzden bu özde bir değişiklik yok, üslubumuzda bir değişiklik kesinlikle yok. Ne değişiyor? Dışarıdan gelen veriler değişiyor. Yani ‘şimdi’ değişiyor, şimdi değişince bizim içimizdeki formülasyon yine aynı fakat giren veriler artık farklı olduğundan dolayı, aynı dilde ama farklı işlevlerde, formda işler çıkıyor. Ama ilk günden bu yana kronolojik bir sıraya dizersek beklide tutarlılık abidesi bir durumu var. Hep aynı şeyi yapıyorlar diyebilir bir göz ama değil. Ama şöyle yapmıyoruz bu seferde Afrika’nın etnik desenlerini kullanalım mesela Moroso bunu yapıyor çok da güzel yapıyor. Büyük bir gusto ile yapıyor. Ama bu radikal bir karar bizim için, bizim üzerimizde güzel durmuyor. Her sene bazen diyoruz ki biraz şaşırtalım… Sonra toplantılarda yok yok yapmayalım diyoruz. Aklımızda ne varsa onu çıkarıyoruz. Bu sene koleksiyonumuzun söylediği şey, basit bir cevap vereceğim ama 2014’ü anlatıyor olmamız.
Ramp
Ne zaman oldu bu? 1999-2000’de oldu daha hiçbir şey çıkarmadan. Bir yandan böyle daha kolay kabul edilebilir düşünülmüş planlanmış daha stratejik işler yapıyoruz. Bir yandan da bu kadar yoğunlaşmışken, yanlış kelime kullanmak istemem tasarım bir sanat değildir ama mecazi anlamda kullanıyorum, sanki daha sanatla kol kola giden, daha radikal işler yapıyoruz ama onları sanki gerçekleştirmek için değil de yan çalışma gibi yapıyoruz. Sonra bir gün kendimize geldik biz ne yapıyoruz diye… Hayatı bir kere yaşıyoruz. Ticaret her zaman devamında gelir. Yaptığımız işler bizim yüzümüzü kara çıkaracak işler değil ama bunları hep bir kenara atıyorduk. Bu stratejisizliği ortaya koyalım diyerek radikal bir karar aldık. O ürünler, ilk başta hiçbir şekilde ticari bir başarı göstermediler. Ama biz ürünlere her zaman yatırım yaptık. Fuarlara götürdük, getirdik. Yine mobilyaya dair proje üretimleri ile ayakta durduk ve oraya hep yatırım yaptık. Fakat bir noktadan sonra biz trendlerle, akımlarla bağlantılı ilerlemesek de dünya öyle bir noktaya geldi ki, bizim yaptıklarımız ana akıma yakın bir yere oturdu. Bizim o yaptığımız içten yapılmış bir iş olduğundan dolayı çok güzel bir alkış aldık. Çünkü bu adamlar bunu zaten yapıyorlardı ve şu anda arkalarından rüzgar da geldi gibi bir şey oldu. Uluslararası fuarlara katılmıştık, oradan gelen sesler çok güzeldi. Bir de Türkiye’de tasarım algısı tam yerine oturmamış 90’ların sonunda puslu bir hava vardı ve yurtdışı onayı çok önemliydi. Biz yurtdışından onayı istikrarlı bir şekilde devam ettiğimizden dolayı alınca, Türkiye daha bir kucak açtı. Peki biz ne yapıyorduk? Bizim yaptığımız şuydu. Belirli bir
Aside
105
Full Three
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
tasarımcı söyleşi
kişiyi unutmak değil. O çok acı bir şey olurdu. Yakıştırmam kendime böyle bir şeyi.
Yenilikler kendi içinde tabi ki var mesela ilk defa Pentagon Design ile çalıştık. Finlandiya’da ofisi olan bir firmayla ilk defa çalıştık, onlar bizi buldular. Biz sizin koleksiyonunuz için uygun şeyler düşündük ve bunun toplantısını talep ediyoruz dediler. Şu enteresan, Kuzey Avrupa ile kan bağımızın tutması söz konusu çünkü evrensel bir dille tasarladığımızı düşünüyoruz. Yerel tasarım dillerine çok fazla inanmıyoruz ama bunu yapanlar olabilir. Takdir ediyoruz ama bir tasarımcı bizce bulunduğu yöreyi dünyaya birebir anlatmak zorunluluğundan ziyade eğer yaşadığı yeri anlatmak zorunda ise o yeri artık böyle bir çağda dünya olarak düşünmelidir. İşte biz İstanbul Avrupa yakasının tasarımlarını yaptık, yok biz New York, Soho…Biz ise dünyayı anlatmak derdindeyiz. Bir de daha çok çalışma ortamlarına iş yaptığımızdan dolayı çalışma ortamları evlerden daha açık fikirli. Sanki ev daha korunmacı, daha güven ihtiyacında olan, temkinli bir ruh hali gibi. Ofis ise, daha bugünü yaşayan, yenilikçi bir tavırda. Metropol, merkez, kent, hızlı yaşam, teknoloji bize yakın, ki ilk yaparken bu hibrit, melez ev ofis mantıkları çalışma ortamlarında yoktu. O dönem geldiğinde, Derin Design ürünleri buna çok uygun denildi Peki senin koleksiyonda kaç tasarımın var? Toplam 27 tasarım var, benim 5 tasarımım var. Aziz Sarıyer’le tasarım adedi konusunda baş etmek zor. Bana bazen şöyle bir şey soruluyor. Tasarımcı olarak Aziz Sarıyer’i aşmak gibi bir düşünceniz… Babamı övmek gibi, babasının oğlu olarak tüm kredileri babasına vermek gibi hiç bir düşüncede değilim ama ben bugün Aziz Sarıyer’in bulunduğu konumdan bile daha önemli bir potansiyele ve yeteneğe sahip olduğunu en yakından bilen kişiyim. Maradona’nın oğlu oldu iyi de top oynuyor, mahallenin en iyi oynayanlarından takdir de görüyor. Tamam da yani babandan daha iyi olamayacaksın. Benim için Aziz Sarıyer kadar iyi bir tasarımcı olacak mısın olmayacak mısın sorusu, dünyanın en iyi tasarımcısı olacak mısın gibi bir soru. Benim için öyle bir konumda o zaten. Onun oğlu olmaktan o kadar memnunum ki tadını çıkarıyorum. Bir de ben kendi psikolojisiyle kendini yıpratıp, kendini gerçekleştirmekten alıkoyabilecek bir adam değilim ben başka bir kişiliğim. Benim başka özelliklerim var. Birileriyle babam bile olsa yarışa girip, kendi olman gerektiği 106
Baba oğul bir markanın içerisinde tasarımcı kimlikleriyle bir arada olmanın getirdiği bazı çatışmaları ya da çalkantıları sen müzikle uzaklaştırmış olabilir misin? Baş tasarımcı olmak, onun önüne geçmek gibi bir derdin yok. Senin çünkü enerjini sağalttığın başka bir şey var. Hiç böyle düşündün mü? Çok güzel bir soru. Ortaya koyduğum şeyden bahsetmiyorsun, müziğin benim hayatımda ki etkisinden bahsediyorsun. Olabilir, bir de onun yanına felsefe okumamı koyabilirim. Tasarımla müzik arasında bir bağ kuramam demiştim ya fakat felsefe ile müzik arasında, felsefeye olan ilgim, düşünmeye olan ilgim varoluşa karşı içten gelen bir tutkumun, hakikat aşkımın müzikle bir ilgisi var. Öyle bir dünyam var benim. Bahsettiğin insani, standart psikolojik eşikleri atlatmama çok yardımcı oluyor. Turbo bir güç var yanımda sanki. Bence bugünün tespiti bu.
Az Table
Derin’in yeni koleksiyonuyla beraber markayı bekleyen neler var, yeni projeler? Katalogu yeni bitirdik. Kataloğun arkasında producer olarak benim ismim yazar ben her aşaması ile ilgileniyorum. Renkayrımından kağıdın cinsine kadar bu da çok zamanımı alıyor. Katalog çıkınca çok rahatladım. Ankara’da bir ay sonra Derin Design mağazası açılıyor. Çok büyük bir mağaza değil, başlangıç olarak monobrand… Ankara’da işbirliğinde olduğumuz kişiler Derin ismiyle açıyorlar bu mağazayı. Onun heyecanı var. Antalya’da AHK’nın yeni bir merkezi açılıyor orada yeni bir Derin Design Showroom’u olacak. İzmir ile bağlantıdayız. Dubai’de bir nokta düşünülüyor. Şu anda daha çok Derin Design monobrandleri açalım düşüncesindeyiz. Bazı fuarlara katılmayı düşünüyoruz. - Milano’da Zona Tortona’da Aziz Sarıyer’in mermer sergisinde tasarımları olacak. Orada olacağız.
Play
107
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
PAS COFFEE HOUSE
Dekorasyon Cafe
Son yıllarda çok hareketlenen, sanat galerileri ve tasarımcıların küçük dükkanlarıyla Karaköy ile Taksim’i birbirine bağlayan Boğazkesen Caddesi’nde bulunan Pas Coffee House, küçük ama sıcak tasarımıyla dikkat çekiyor.
Ressam Nuray Yolcu İç Mimar Ender Yolcu
108
Mekanın tasarımı, tasarım dünyasından tanıdığımız Paratoner’e ait. Bunca yıllık birikim cafenin her köşesinde hissediliyor. Kapısından oturma elemanlarına, duvarlardaki tablolardan arkada yaratılan soba başı alanına kadar her şey incelikle düşünülmüş. Burası kendinizi evinizde hissedeceğiniz kadar sıcak bir mekan olmuş. Küçük detaylarla büyüyen Pas Coffee House’da tasarımın en işlevsel halini görüyorsunuz. 109
dekorasyon cafe art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Pas Coffee House’un benzersiz gövde ve kokuya sahip çekirdek harmanı klasik İtalyan stili kahveleri, sandviçleri ve Balkanlar’dan gelen lezzetleri dilim ekmeklerin üzerinde tadabileceğiniz sıcacık bir mekan. Kahvenin yanı sıra taze meyvelerden sıkma kokteyler hazırlanıyor. Sabah saatlerinde fırından yeni çıkan tereyağlı kruvasan mekanın klasiklerinden. Marmelat, nutella veya jambon kaşar ile servis ediliyor. Mekanın şefi Gizem Akduydu güne özel spesiyallerinin olduğunu ve her yiyeceğin özenle sunuma hazırlandığını belirtiyor. Pas Coffee House; tarzı, şimdiye kadar hiçbir yerde tatmadığınız lezzetleri, kahve mönüsü ve kendine özgü spesiyal içecekleriyle, Boğazkesen Caddesinde yürürken hayata bir PAS verip kendini dinlemek isteyenleri bekliyor.
110
111
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Okul
TASARIMIN ÜNİVERSİTE HALİ
Ankara’daki İpek Üniversitesi Hazırlık Binası’nın tasarımı Craft312 Studio tarafından yapılmış. 8000 m2 kullanım alanına sahip bina, toplam 7 kattan oluşuyor. Modern bir anlayışın hakim olduğu projede, fonksiyonel tasarımlar dikkat çekiyor. İç Mimar Onur Karlıdağ ve Peyzaj Mimarı Deniz Karlıdağ’ın dokunuşlarıyla tasarlanan yapıda anfiler, sınıflar, toplantı odaları, makam katı, öğretim görevlisi odaları, 2 adet cafe ve fuaye ayrı ayrı ele alınarak tasarlanmış. Yapıda ferah alanlar ve yorucu olmayan renkler kullanılmış. İnsanda tekrar okula dönme isteği uyandıran mekanda estetik ve akılcı çözümlere yer verilmiş.
İç Mimar Onur Karlıdağ Peyzaj Mimarı Deniz Karlıdağ 112
Zemin katta karşılama bölümü ve cafe alanı birlikte çözülmüş. Binanın galeri boşlukları her katta farklı katmanlar oluşturarak tüm katlar arasında algıda farklılık yaratan bir tasarım anlayışı benimsenmiş. Farklı boyutlardaki ve katmanlardaki bu galeri boşlukları, sınıfların camları ile birlikte sokaklardaki apartman cephelerinin bir artikülasyonu. Katlarda dolaşırken farklı katlardaki sınıf ve oda cepheleri galeri boşluklarından algılanabiliyor. Özel tasarım camlar sayesinde sınıf içinden koridorların görünmesi engellenmiş. Ancak koridorlardan ve galeri boşluklarından sınıf içleri görünürken mekansal geçişler de vurgulanmış.
113
dekorasyon okul art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Özel uygulanan eskitme tuğla, ahşap ve siyah camların hakim olduğu mekanlarda bilindik okul tasarımlarının dışında bir algı öngörülmüş. Bu algı üzerinden mekana girildiği andan itibaren tüm katların birbirini kısmen görmesi ve mekanın tümüyle deneyimlenmesi ve benimsenmesi ilkesi tasarımın başlıca odak noktasını oluşturmuş.
114
Fotoğraflar: Deniz Karlıdağ
115
116
117
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dosya Ofis
KEYİFLİ İŞ... Günümüzün büyük bir bölümünü geçirdiğimiz ofisler, gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Sürekli yeni ürünler çıkaran tasarımcılar, çalışma hayatımızı hem keyifli hem de konforlu hale getiriyor. Masa başında geçirdiğimiz zamanlar artık çok daha rahat… Modern ofis tasarımlarında görüntünün yanında ergonomi de ön plana çıkıyor.
Derin Design New England
118
B端rotime
B端rosit
HS Ofis New England
Koleksiyon
New England
Nurus HS Ofis
119
dosya ofis art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Koleksiyon
Bürosit
Tuna Ofis Bürosit
Ikea
Bürosit
120
Bürotime Bürotime
Ikea
Cumba
Kimileri düzen arar çalışmak için, kimileri rahatlık; kimileri renkler olsun ister etrafında, kimileri sadece beyazı tercih eder. Herkese göre renk renk, çeşit çeşit ürünün arasından seçim yapmakta zorlanacaksınız. Ofisinizdeki dağınıklık çalışmanızı olumsuz etkiler. Ortamdaki fazla dosyalarınızı, evraklarınızı, dergilerinizi ve kitaplarınızı ortadan kaldıracak ve onlara harika bir düzen sağlayacak çözümler var.
Bürosit
Nurus Derin Design
Derin
121
dosya ofis art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
New England
Ersa
Derin Design Bürosit
Koleksiyon Ersa
122
Ersa
Nurus
Bürosit
Ofisinde konfor arayanlar için pek çok seçenek var artık. Her ne olursa olsun önemli olan, kendi mekanınızı tasarlarken kendinizden bir şeyler katmaktır mekana. Siz de kendinizi anlatan bir tasarımı mutlaka bulacaksınız bu sayfalarda…
Bürosit
New England
HS Ofis
Nurus
123
124
125
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Showroom
ASPENDOS CONCEPT & PERSAN SHOWROOM Dekorasyon kumaşında Türkiye'nin markası Persan, Aspendos Concept ile yaptığı işbirliği neticesinde Bursa'lı müşterilerine artık yeni adresinde hizmet veriyor. Persan mağaza konseptinin, Aspendos Concept mağazasının içine birebir uygulaması ile ortaya çıkan sonuç oldukça başarılı. İyi aydınlatılmış, ferah ve boş alanlardan oluşan mağaza dekorasyonu müşteriyi boğmadan rahatlıkla dolaşıp tüm ürünlere bakabileceği platformlar sunuyor. Persan’ın mimari tasarım ekibi tarafından gerçekleşen dekorasyonda Aspendos’un bünyesinde bulunan duvar kağıdı, halı ve aksesuardan oluşan ürün yelpazesi de bu bütünlüğün içinde verimli bir şekilde değerlendirilmiş.
126
Yeni showroomda görebileceğiniz her şey 2014’ün yeni trendleri ile tasarlanmış ürünlerden oluşuyor. Aspendos Concept, bünyesine kattığı perde ve döşemelik sektörünün güçlü markası Persan ile seçkin markalarla mükemmel dekorasyonun vaadinde bulunuyor. Bursa’da mimar ve tasarımcılar ile de ortak projelerde bulunan Aspendos, Persan ile tasarımcılarla daha kalıcı ilişkiler kuruyor.
127
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
ŞEFFAF ÇEKİCİLİK Mimar Nico van der Meulen
128
Güney Afrika Johannesburg’da bir dönüm arazi üzerinde yer alan Cam Evin yapımı ve tasarımı, bir yıla yakın bir zamanda tamamlanmış. 2500 metrekarelik bir alanı kaplayan bu evin tasarımı ünlü mimar Nico van der Meulen tarafından yapılmış. Daha önce burada mevcut olan ev yıkılıp, yeni çözümler ve yeni bir tasarımla yerine bambaşka bir ev yapılmış.
129
130
art’Ĺ mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
dekorasyon ev
Ünlü bir iş adamı olan ev sahibi, statüsüne ve dört çocuklu geniş ailesine uygun bir ev yaptırmak istemiş. Ev tasarlanırken de geniş ailenin ihtiyaçları göz önünde tutulmuş. Aile ev içinde düzenli olarak bir araya gelip modern yaşantının ve açık havanın tadını çıkartmak istemiş. Neredeyse tüm odaları bahçeye bakan ev de bu talebe göre inşa edilmiş. Yarım aya benzetilen ev, Nico van der Meulen tarafından bizzat tasarlanmış. Buna göre arazinin merkezinde yer alan avlu tüm yapının odak noktası konumuna getirilmiş. Ortada yer alan avlu sayesinde evin tüm odaları bahçeye açılıyor. Evi bu şekilde tasarlamak başka bir avantaj daha sağlamış; yarım ay şeklindeki yapının neredeyse bütün odaları, kuzeye bakıyor. Bu sayede bütün yıl boyunca güneş ışığıyla aydınlanan ev, soğuk kış aylarında kolay ısınıyor.
131
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Evin girişinde bulunan kavisli duvarlar, zarif bir şekilde size rehberlik ederek sizi evin içine yönlendiriyor. Evin tasarımı için bir merkez nokta belirlenmiş ve diğer unsurlar onun etrafına serpiştirilmiş. Tasarımın merkezine büyük bir avlu ve avlunun içine de bir gölet konumlandırılmış. Oldukça geniş tutulan oturma odasında sade ve modern mobilyalar tercih edilmiş. Evin girişinden başlayıp avludaki süs havuzuna kadar evi dolaşan bir su yolu yapılmış. Bu süs havuzu tümüyle camdan ve yerden yükselecek şekilde inşa edilmiş. Evi çevreleyen harika manzara, neredeyse evin her yerinden görülebilecek şekilde tasarlanmış. Yemek odasından bahçeye doğru uzanan büyüleyici görüntü, ev içindeki manzaralardan sadece biri. 132
Evde birbirleriyle kontrast oluşturacak malzemelerin kullanımıyla önemli tasarım detayları ön plana çıkartılmış. Evde duvar yerine cam kullanılmış. 70 metre boyunca devam eden sürgülü camlar kapalıyken başka görünen mekan, camlar açıldığında bambaşka bir havaya bürünmüş
133
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
6 metrelik eğimli cam duvarlarla çevrili yemek odası 22 kişiyi ağırlayacak şekilde tasarlanmış. Kudüs’ten getirilen taşlarla inşa edilen bir duvarla mutfak ve yemek odası birbirinden ayrılmış. Özel misafirler için tasarlanan bu bölüm, sürgülü kapılarla istenirse daha izole bir hale getirilebiliyor. Ev sahiplerinin kendileri için düşündükleri yemek alanında oldukça sade bir seçim yapılmış. Süs havuzuna bakan cam yemek masasında, tepeden bir aydınlatma kullanılmış.
134
Cam ve paslanmaz çelikten yapılmış merdivenler bir süs havuzunun üzerinde tasarlanmış. Çatıda bulunan güneş panelleri sayesinde ısıtılan bu havuz, evin merkezinde yer alıyor. Doğal yollarla ısıtılan bu su kütlesi, kış aylarında ısınmaya, yaz aylarında serinlemeye yardımcı olmuş. Evin alt katına 14 arabanın yer alacağı büyük bir garaj yapılmış. Garajla asansör arasında planlanan 25 metrelik koridor, cam panellerle kaplanmış. Cam sayesinde gün ışığı alabilen mekanın karanlık ve sıkıcı olması engellenmiş. Bir tarafında açık mutfağın bulunduğu bu mekanın diğer tarafında ısıtmalı kapalı yüzme havuzu bulunuyor. Havuzun yanında yer alan bar, barbekü ve pizza fırınıyla da bu alanda eğlence amaçlı farklı bir yaşam alanı oluşturulmuş.
135
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Müşteri her yatak odasında küçük bir salon ya da bir çalışma odasının bulunmasını istemiş. Üst katta bulunan ebeveyn yatak odasında diğer odalara göre daha büyük bir dinlenme odası, küçük bir mutfak ve kısmen kapatılmış balkon tasarlanmış. Etrafı yine camlarla kaplı bu odada günışığından maksimum derecede yararlanılmış. Abartıdan uzak, zarif mobilyaların tercih edildiği yatak odasında gereksiz ayrıntılardan kaçınılmış. Misafirlere ayrılmış odalar evin en uzak köşesinde tasarlanmış. Böylece eve gelen konuklara ayrı bir yaşam alanı sunulmuş. Fotoğraflar David Ross Barry Goldman Nico van der Meulen Çeviri Ozan Taylan
136
137
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Söyleşi
EKLEKTİK BİR RUH HALE BALCIOĞLU Doğurgan, obsesif, eklektik... Onu tanımlamak için daha bir çok şey kullanılabilir ama bu özellikler Mimar Hale Balcıoğlu’nda öyle güzel bir araya gelmişlerki onu daha yaratıcı, daha tutkulu ve daha tek kılıyor. Sadece ev yapma özlemi taşıyan nadir tasarımcılardan olan bu çok özel kadını, İzmir’in yüzyıllık bir taş evinde konumlandırdığı ofisinde ziyaret ettik. A Mimarlık olarak uzun yıllar önemli ve başarılı projelere imza attınız. İzmir dışında da farklı şehirlerde projeler gerçekleştirdiniz değil mi? Yaptık, evet. Ama son dönem ağırlıklı olarak yaptığımız projeler İzmir’de. Şu anda bir SPA otel yapıyoruz, Kaz Dağları’nda. Röportaj: Fatoş Altıntaş Yılmaz
138
Şehirlerarası yaşam farklılıkları varsa eğer bu tasarımlarınıza yansıyor mu? Şehir bazlı değil de kişi bazlı benim projelerim. Yani benim müşterim İstanbul’da da olsa İzmir’de de olsa fark etmiyor. Sadece kişinin üstüne giydirilen bir şey gibi içselleştirilmesini istiyorum. Bir anlamda ben ile müşterinin ortak çocuğu gibi oluyor. Ben annesiyim ama bir de babası var, o da müşteri oluyor. Kimliksiz bir durum bu. Yani cinsel kimlikten başka bir şey bu. Ben kendimi hep anne gibi düşünüyorum burada. Yani doğurgan olan benim, karşı taraf da veri veren. O yüzden bütün müşterilerim, kadın olsun erkek olsun projelerimin babasıdır. Bazılarında kadın dominanttır, bazılarında erkek dominanttır. Onun için ben ikisinin de dünyasını iyi bilirim, farklı dünyalar. Ama neticede hepsi benim için birer veri. Benim kendime yaptığım, kendim için yaptığım iki tane ofisim var. Onların bile karakterleri farklı. Çünkü ikisinin de dönem girdisi farklı. Yani kişiler aynı, ama zaman farklı. Dolayısıyla farklılık, teklilik, tek olma benim temel özelliğim. Ve çok sevdiğim bir şey. Aslında, ben çok medyatik bir insan değilim, hatta böyle olmaya da karşıyım. Benim web sitemde de bir şey yok. Çağ dışı gibi düşünülebilir belki, ama o kadar ulaşılabilir olmayı sevmiyorum. Çünkü aslında bana bakıp orada yaptığım herhangi bir yere, bir yargıda bulunulmasını istemiyorum. Çünkü unique dediğim, tam Türkçe karşılığı tek ama unique olmak çok özel ve önemli bir şey bence mimaride. Çünkü her birimiz zaten birey olarak tekiz. O tekliği ve bireyselliği mekanda yansıtmak istiyorum. Bu çok önemli bir şey. Peki nasıl besliyorsunuz kendinizi? Her yeni müşterinize özel olabilmeyi nasıl başarıyorsunuz? O kendiliğinden oluyor. Çünkü her kişinin verisi zaten var. Her kişi kendi verisini veriyor. Yani burada biz mimariyi iki türlü ele alıyoruz. Birincisi kurgusal olarak, işin matematiği. Orada müşterinin yaşam biçimini belirliyoruz ve o yaşam biçiminde müşterinin dünyası yok. Sadece yaşam biçimi sunuyoruz. Onların yaşam biçimini algılayıp onlara uygun yeni yaşam biçimi revize ediyoruz. Belki onların hayal edemedikleri bir yaşam biçimi sunuyoruz. Bu, işin matematik kısmı. Ondan sonra, atmosfer kısmında, enerjisinde artık onların dünyaları devreye giriyor. O dünyayı ben iyi algılayıp, içime sindirip orada bir gebelik döneminden sonra, matematik kısmı gebelik dönemi oluyor, atmosfer kısmı doğurganlık oluyor. Dolayısıyla, ben bir tarza ait hissetmedim kendimi hiçbir zaman. Tarzsızlık seviyorum. 139
söyleşi art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Yani, ben çok klasik bir ev de yapabilirim, çok minimalist bir ev de yapabilirim. Herhangi bir tarza ait olmayı, herhangi bir disipline ait olmayı sevmiyorum. Ve istemiyorum, tercihli bir seçim. Ama bu, disiplinsizlik anlamına gelmiyor. Yani benim obsesif anlamda, mekanlarımda kurgusal bir disiplin vardır. Ama, bu mekanın disiplinidir, mekanın kendi disiplinidir. Ama tarzın disiplini değildir. Onun için tarzsızlığı benimsiyorum. Sizin mekanlarınızdan bahseden yazılarda rastladığımız zzz ruh tanımı dikkatimizi çekiyor. Biraz bunu açabilir miyiz? Benim asıl ruhum eklektik. Ben eklektik ve daha farklı şeylerin bir araya getirilmesinden keyif alan bir ruha sahibim. Yani ben uyumu, farklılıkların bir araya gelmesiyle yakalayabiliyorum. Eğer müşterim de buna imkan veriyorsa, burada daha yaratıcı, daha engin, daha özgür hissedebiliyorum kendimi. Daha rahat dans ediyorum. Ama bazı limitler varsa o limitler içinde kalabiliyorum. Ben çok klasik bir şey de yapabilirim, rustik de yapabilirim. Yani o tarzları kendime göre yorumlayabilirim. Yani çok farklı şeyler, ama o çok farklı şey içinde mutlaka benim olduğunu hissettiren bir koku gibi bir şey var. Bir ev müşterim bir muayenehaneye gidiyor. Muayenehanede “Burayı Hale mi yaptı acaba” diyor ve gerçekten
140
ben yapıyorum. Ama ne tarzı benziyor, ne konu benziyor. Hiçbir benzerlik yok. Fakat o ruhun bir kokusu var, bir enerjsi var. O enerjisi hep yansıyor. Üzerine koyduğunuz şeyin farkında mısınız, yoksa o bütünde mi çıkıyor? O kendiliğinden çıkıyor. Olduğu gibi çıkıyor. Yani ben kendi enerjimi katıyorum. Enerji kısmı böyle tanımlanabilecek bir şey değil. Nasıl olduğunu ben de doğrusu bilmiyorum. Dolayısıyla ben de burayı ben yaptım diye geriye dönüp baktığımda hani onu O zaman hepsi keşfedilecek bir yolculuk gibi. Tabii tabii. Ben zaten müşterilerime ilk görüşürken onu diyorum. Biz yol arkadaşlığı yapacağız. İlk defa bunu bana benden başka söyleyen biri var. Hakikaten yolculuk yapıyorum. Yol arkadaşlığı yapıyoruz. Birlikte yola çıkıp bir yerlere varıyoruz. Ondan sonra ben yola devam ediyorum. Onlar, o durakta kalıyorlar. Sonra belki başka duraklar, başka yolculuklar oluyor ama tabii bir kesişme alanı yaratıyoruz bir süre içerisinde. Ondan sonra kesişimimiz bitiyor tabii ki.
Peki o süreç ortalama ne kadar sürüyor? Hem konuya göre değişiyor hem de kapsamına göre değişiyor. İşi arsadan alıp kül tablasına kadar getirdiğimiz konular var, bir de kaba inşaat olarak bize projeler geliyor. İç mekan olarak geliyor. Fakat ben iç mekan olarak algılayamıyorum tasarımı, bütün olarak algılıyorum. Dolayısıyla iç mekan olarak geldiğinde perdem nasıl olsun, parkem nasıl olsun, duvar rengim nasıl olsun diye hiçbir zaman bakamadım, bakamam da. Öyle gelen müşterilerim oluyor. Ama ben orada da tamamen cerrahi müdahaleyle işe başlıyorum. Peki, ev yapmaktan memnun musunuz? Ticari anlamda baktığınızda ev bence en az getirisi olan konu. Ama ben en çok ev yapmayı seviyorum. Ama ticari olarak baktığınızda ev çok anlamlı değil. Mesela ben iş yerleri yaptığımda çok daha hızlı para kazanıyorum. Çünkü bir an evvel açılmak zorunda ve müşterisi daha kolay. Ev müşterisi tatmin olmakta daha derin arzuları var, daha geriden kalmış şeyleri var. Dolayısıyla süre daha uzuyor. Süre uzadıkça sizin ticaretiniz daha zayıflayabiliyor. Ama ben zaten tüccar mantığıyla bakamadım bu konulara. O yüzden evi çok seviyorum. Tabi 30 yılı geride bıraktığım için bir süre sonra belki biraz daha kendimi hafiflettiğimde belki sadece ev yaparım. Ama böyle, birkaç tane ev… Geçmişin izlerini sürekli taşıyan mekanlarla ilgilenmek ya da onun üzerine uğraşmak daha çok heyecan verici sanırım projelerinizde. Yani geçmişin izleri her zaman var. Mesela şu anda bulunduğumuz bina, öyle bir bina. Ama çok yeni, sıfırdan yaptığım bir şeyde de ben geçmişe gönderme yapıyorum. Yani çok modern bir şey de olsa geçmişe gönderme var. Çünkü kişinin geçmişi var. Mekanın bulunduğu çevrenin geçmişi var. Yani ben bu binayı İstanbul’da yapıyor olsam, daha farklı bir geçmişe sahip olurdu. Bursa’da yapıyor olsam daha farklı bir geçmişe sahip olurdu. Bulunduğu ortam ile ilgili. Mimari felsefenizde yıkmadan yenileyerek hayata kazandırmak diye bir söyleminizle karşılaştım. O, restorasyon yaptığım binalara özel bir şeydir tabii ki. Ama ben
mevcudu mutlak bir değer olarak kabul ederken oradaki kriterleri mutlak kabul ediyorum. Yoksa mekanın kendisini mutlak kabul etmiyorum. Dolayısıyla çok yıkarım ben. Hani onu başka bir yerde başka bir amaç için söylemişimdir. Bir de çok tutarlı bir insan değilim, ne zaman ne söyleyeceğim belli olmaz. Muhtemelen restorasyonla ilgilidir. Sakin Ev Butik Otel projenizden yapılmış bir röportajdaydı. Çok sevdiğim bir müşterimdir o da. Ve hoş bir yer oldu. Sakin Ev’de ek bir sakin ev yaptık. Daha büyük. O yaptığımız bölümün iki katı büyüklüğünde bir yer ve çok avangarde oldu, çok hoş oldu. Alaçatı’ya giderseniz mutlaka çekim yapın. Çok özel, çok hoş bir yer. Yeni projelerinizden biraz bahsedebilir miyiz? Sizi bu ara heyecanlandıran neler var? Şu anda en heyecanlandığım projelerden bir tanesi bir SPA oteli yapıyoruz. Onu seviyorum. Yine evlerim var yapmakta olduğum. Aslında ben her projeden çok heyecanlanıyorum. Bazen mesela eski bir müşterim oluyor. Restoranını yapmışız da oraya restorana küçük bir bölüm eklemek istiyorlar, tuvaletini değiştirmek istiyorlar. Ben ona da heyecanlanıyorum. Heyecanlı bir tipim sanırım.
141
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
BERBER DÜKKANI Mekan
İç mimar Esat Fişek, yıllardır müşterisi olduğum kuaförüme, kendi işyeri deneyiminin tasarım aşamasında yardımcı oldum, diyerek anlatmaya başlıyor ‘Berber Dükkanı’nın tasarım aşamasını. Konu biraz da, pazarlamaya yardımcı olacak bir kimlik ortaya çıkartmak olduğundan, isim ve logo gibi işlere de karışmak zorunda kalmış. Zaten ‘Berber Dükkanı’ ismi de böylece ortaya çıkmış. Son dönem, hemen hemen her kuaförün, klişe ve yabancı menşeili isimlere sahip olmasına bir karşıtlık olarak düşündüğü bu isim hemen benimsenmiş ve kendi reklamını kendi yapar hale gelmiş.
İç Mimar Esat Fişek
142
“Kısıtlı bir süre ve bütçe ile ele alınan 60 m2’lik mekanda, ilk olarak işin mutfağını ön plana çıkarmak için berber tezgahlarını vitrine bir ada şeklinde konumlandırdık. Tamamen ham demir ve masif meşeden imal edilen bu stantlar, ortamın endüstriyel rustik tarzını pekiştirmek üzere tasarlandı. Saç yıkama ünitelerine ise işin vintage havasına uyan, derince rustik lavabolar entegra ettik. Müşteri koltukları ise aslında ikinci el, vintage dişçi koltukları.” diyen Esat Fişek, mekanın aydınlatmasını ise tavanda yapılan demir karolaj içine basitçe florasan entegre ederek çözmüş.
Kapitone koltuk ikinci el alınmış ve onarımı yapılmış. Gerekli iç seperasyonlar yine ham metal ve fitilli camdan tercih edilmiş. Kasa bankosu ise mekanın genelinde yoğun olarak kullanılan metal ve camdan oluşuyor. Mevcut cepheye ham metal doğramalar entegre edilip kalan kolonlar siyaha boyanmış. Logo ve cephe aydınlatmaları, IKEA’dan alınan masa lambalarının tavana monte edilir hale getirilmesiyle yapılmış.
143
mekan art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Genel hatları ile eğlendiren bir proje olan Berber Dükkanı, kısıtlamaları ile mimarı akıllıca çözümler oluşturmaya itmiş. Bu tür işlerin ayrı bir keyif vermesinin yanında oldukça kendinden söz ettiren ve pazarlamasına da katkıda bulunması açısından Esat Fişek için başarılı bir proje olmuş. Metal işleri: Rıdvan Sevim Aydınlatma: IKEA Ahşap işleri: Delmo Mobilya Seramik, vitrifiye: Can Can Seramik Berber Koltukları ve Kanepe: Sahibinden.com 144
145
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
Eke Mimarlık Mimar Öznur Turan Eke
146
DOĞAL DOKULARIN GÜÇLÜ DURUŞU İzmir Narlıdere’deki ev, yaklaşık 3000 m2’lik arsa üzerinde 750 m2 kapalı alana sahip. Eke Mimarlık’tan Mimar Öznur Turan Eke tarafından yapılan evin zemin katında salon ve yemek bölümü, şömine bölümü, mutfak, ebeveyn yatak odası, misafir WC; 1. katında yatak odaları, bodrum katta servis alanları, teknik oda ve hobi salonu bulunuyor. Zemin kat ve 1. kattan geniş teraslara açılan evin konumu mandalina bahçeleri arasında yer alıyor.
147
dekoasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Çekirdek strüktürel bir yapı şeklinde teslim alınan bu yapı Tezol ailesinin yaşam biçimi ve gereksinimlerine cevap verecek şekilde projelendirilmiş. Zemin katta birbirine akan ve 3 ana yaşam alanı oluşturacak şekilde planlanan salon ve yemek bölümü, önündeki geniş terastan havuza ve bahçeye açılıyor ve çok özel bir mekan kimliği taşıyor. Ailenin gerek kendi özelinde gerekse dostlarıyla farklı ambiyansları paylaşabilecekleri bu mekanlar, şömineli salon bölümünde yüksek tavanıyla da dikkat çekiyor. 148
Yöresel doğal taşlar kullanılarak yapılan bazı bina duvarları iç mekanlarda da bu doğal dokuyu güzel bir fona çevirmiş. Duvarlarda kullanılan taş, parkelerde kullanılan doğal ahşap dokular ve özellikle geniş ferah hacimler güçlü bir etki yaratmış. Rahatlığı ve ailenin alışkanlıklarını ön planda tutarak seçilmiş hareketli mobilyalar, bu sıcak sahneyi tamamlamış
149
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Zemin katta kullanılan koyu renk tonlarıyla, birbirinden farklı dönem ve tarzdaki mobilya seçimleriyle ortaya eklektik şık bir tarz çıkıyor. Oyma masif ahşap işçiliği ile şekillendirilen özgün tasarım giriş kapısı, giriş holüne açılıyor. Girişi tarifleyen işlemeli Portal, Athens grey mermerlerin giriş holü zeminde ve Tak'ında sembolize edilmiş indirgeme figürlerle aileye ait temsili bir hikayeyi barındırıyor. Birbirine akan mekan planlaması ebeveyn yatak odasında da göze çarpıyor. Gün ışığının banyolara da girmesini sağlamak amacıyla duş ile oda arasındaki düşey düzlem cam düşünülmüş. Böylelikle oda ile bir bütün halinde ve gün ışığını da içine alan bir banyo ve giyinme odası oluşturulmuş. Farklı işlem uygulamaları yapılarak duvar ve zemin döşemelerinde kullanılmış mermerler, giriş holünde, ıslak hacimlerde, mutfakta ve ebeveyn odasında doğal malzemeye dikkat çekiyor.
150
151
152
art’Ĺ mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
dekorasyon ev
Proje künyesi Ersin-Seda Tezol Villası İzmir-Narlıdere Mimari Renovasyon İç Mimari Proje Eke Mimarlık Mimar Öznur Turan Eke Eke Mimarlık Proje ve Tasarım Ekibi Y.Mimar Seçil Şavklı Mimar Mustafa Şanlıtürk İç Mimar Gül Eryaman Topkaya Yapım Tarihi 2013"
153
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
SADE TASARIM RAHAT YAŞAM
Y. Mimar Mehmet Babalı Mimar Ragıp Limoncu
Yeni evli bir çiftin oturduğu Ataköy’deki daire, komple yıkılarak yeni ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda yeniden planlanmış. Proje ve tasarımı DPI Mimarlık’tan Mehmet Babalı ve Ragıp Limoncu, uygulaması da Cumhur Emregül tarafından yapılan dairede modern bir tarz benimsenmiş. Fonksiyonlar yerine oturduğunda yapılacak giydirmeler abartıdan ve karışıklıktan uzak şekilde tasarlanmış, sadelik ve şıklık ön planda tutulmuş. Ev sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden planlanan dairede mimarları en çok zorlayan, betonarme taşıyıcılar olmuş. Bina komple tünel kalıp sistemiyle yapıldığından birçok duvar taşıyıcı olduğu için olduğu gibi kalmış. Mevcutta 4 adet odadan yatak odasına yakın olanının planında değişiklik yapılarak giyinme odası haline getirilmiş. Diğer alanlar ise mevcuttaki hali korunarak giydirilmiş.
Mimar Cumhur Emregül
154
Fazla detay ve karışık bir görüntü çıkmasın diye ana koridor üzerine açılan oda kapılarının olduğu duvar komple lambri giydirilmiş. Böylelikle kapılar kolayca kaybolmuş ve ortaya kocaman tek bir yüzey çıkmış. Salonda büyük duvara tasarlanan TV ünitesine yönlenmiş olan oturma grubu ve girişe yakın yemek bölümü tasarlanmış. Vizon rengi özel renklendirilen parke tüm evde mevcut. Zemin rengi, duvar kaplamaları ve mobilyaların renk uyumuna dikkat edilmiş.
155
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Renk seçimlerinde gözü rahatsız etmeyecek uyuma dikkat edilmiş. Sıcak mekanlar yaratmak için vizon ve sütlü kahve renkleri ana renkler olmuş. Bunun yanında kısmi alanlarda bazen bir yüzey bazen bir obje bazen de bir hareketli mobilya ile bu uyum içinden çıkan bir aykırı renk kullanılmış. Evin sadeliği yatak odasında da sürdürülmüş. Yatak karşısında, içinde gizli TV olan boydan boya ayna dolap ile mekan algısı genişletilmiş. Yatak başında duvarda oluşturulan ayna bandı ise devamında makyaj masası haline gelerek bütünlük sağlamış.
156
Gerek uygulama zamanında mimarların, gerekse bittikten sonra ev sahiplerinin en severek kullandığı alan mutfak olmuş. Hem kullanım alanı hem de oturması, balkonu, TV’si birleşince tam bir yaşam alanına dönüşmüş. Mutfak Lineadecor’dan alınmış. Banyoların tümü özel tasarlanmış ve DPI Mimarlık tarafından uygulanmış. Mutfak ve giyinme odası mobilyalarının dışındaki tüm mobilyalar, DPI Mimarlık tarafından tasarlanmış ve uygulaması Atelier tarafından yapılmış.
157
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
BİNNUR UYAR DESIGN STUDIO Dekorasyon Mağaza
İç Mimar Cansu Tolunay Berber Endüstriyel Tasarımcı Anıl Berber
158
Binnur Uyar'ın mağazası kendisini ifade edebileceği, kendisinden izlerin olacağı bir mekan olarak kurgulanmış. Hiyeldaim tasarım ofisinin yaptığı mekanın kurgusu uzun, dar giriş ile müşteriyi iç mekana yönlendirecek şekilde başlıyor. Devamında rahat bir alışveriş, sohbet ve çalışma alanı ile devam edip soyunma kabini ile sonlanıyor. Girişte müşteriye 'hoşgeldiniz' havasını yaşatan uzun kütük bir yemek masası bulunuyor.Vitrinden bakıldığında kütük yemek masası, masa üzeri sarkan lamba ve arka duvarındaki beton paneller üzeri pirinç logo iç mekanının havasını tarifliyor. Mekanın devamındaki metal kafes üniteleri hem mücevher sergileme hem de depo alanı olarak kullanılıyor. Mağazaki ürünler ağırlıkla giyim ve takı üzerine olduğu için bir giyinme alanı ve büyük bir aynanın gerekli olduğu düşünülmüş. Giysiler için tasarlanan askı sistemi ihtiyaca göre askılık ürün ya da raflık ürün kullanımına olanak veriyor. Mekanı ortalayan ayna, mekana derinlik hissi verip mekanın odak noktasını oluşturuyor. Perdeleri açıldığında içinde raf sistemi bulunan ve askılık olarak da kullanılan giyinme kabini, perdesi kapandığında mekandan tamamen izole oluyor.
Aydınlatma: Elektrona Metal İşleri: Pimet Parke: Alkent Yapı Market
Mobilya: Gökşen Mobilya Duvar Paneli: Aksun Parke Perde: Evce
Mekanda etkisini hissettiren malzemeler ahşap, beton, metal olup ağırlık renk antrasit. Tüm zemin ahşap parke olmasının yanında ayna kasasının devamı olarak tavanda da ahşap ünite kullanılmış. Aydınlatma tercihi olarak spot aydınlatma tercih edilmiş. Bunun yanında yer yer ambiyans ve gece ışığı sağlamak için gizli aydınlatmalara da yer verilmiş. Duvarlarda beton etkisi görülmekte. Sadece çalışma masasının arkasındaki kütüphanenin duvarında görmediğimiz beton etkisinin yerine diğer duvarlarla uyum sağlayacak bir renk seçilmiş. 159
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
SEYAMİ USTA TARİHİ ADANA KEBAP & KABURGA SALONU
Restaurant
Bursalıları, Tarihi Adana Kebabının muhteşem lezzetleriyle buluşturan mekan; lezzet konusundaki iddiasını mekanın dekorasyonunda da öne çıkıyor. Tarihin günümüz yorumuyla öne çıktığı mekanın iç mimari hizmetleri Dekorex Mimarlık tarafından gerçekleştirilmiş.
Tolga Sırdaş
Ercüment Aydın
160
1000 m2’lik yüksek tavanlı bu mekanın dekorasyonunda ilk göze çarpan hacimli kütlesel öğeler… Mekansal kurgunun rustik tarzda oluşması ise tarihe ayrı bir gönderme. Tonoz tavanların, Selçuklu motifleri ile oluşan duvar süslemelerinin, bakır varak uygulamaların bir arada kullanıldığı mekan geçmişe merhaba derken günümüz çağdaş yorumuyla birleşiyor.
Kumaş giydirmelerin kadife malzemeden seçilmiş olması, renk olarak da toprak ve mor tonlarının kullanılması mekana hem bir sıcaklık katıyor hem de şıklık kazandırıyor. Loca bölümlerinde rahat oturma düzeni kurgulanırken, kış bahçesi olarak düşünülen bölümde iroko ahşap zemin uygulaması sıcaklığı devam ettiriyor. Bahçe kontürlerinde kullanılan büyük saksılar emprenyeli çamdan imal edilmiş. Künye: Mimari ve İç Dekorasyon Hizmetleri: Dekorex Mimarlık Aydınlatmalar: Öz Kristal Avize İstanbul Vitrifye & Seramik Uygulama: Öykü Yapı Boya Uygulama: Kanat Boya Elektrik Tesisat & Uygulama: BKC Elektrik Ahşap Saksılar: Park Bahçe Donanım Peyzaj: Uludağ Peyzaj Mekanik Tesisat: Cihan İklimlendirme Duvar ve Tavan Uygulamalar: Vedat Dinç Hareketli Mobilyalar: BAF Sandalye
161
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
Mimar Neslihan Pekcan
YARATICI ÇİZGİLER Modern çizgileriyle dikkat çeken İstanbul Suadiye’deki apartman dairesi, Çakıltaşları Mimarlık’tan Neslihan Pekcan dokunuşlarıyla neredeyse yeniden yapılmış. Müşterinin giriş katında birkaç yıl yaşadıktan sonra üst katı satın alarak ve 2 katı dubleks daireye çevirmek istemesiyle mimar için uzun bir çalışma başlamış.
162
163
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Giriş katı 170 m2 üst katı 200 m2 kullanım alanına sahip olan daire toplamda 370 m2 kullanım alanına dönüştürülmüş. Müşterinin giriş katı olan mevcut dairesinde oturmak istemesi ile öncelikli çalışma, döşemenin kırılarak merdiven boşluğu açılması olmuş. Statik hesapları ile birlikte gerekli güçlendirme yapılarak hazır konuma getirilmiş. Bu aşamadan sonra üst katta yapılacak olan uygulama nedeni ile döşemenin üzeri geçici bir malzeme ile kapatılarak, müşterinin alt katta yaşam koşulları bozulmadan yaşamaya devam etmeleri sağlanmış. 164
Tom Dixon marka sarkıt aydınlatmalar Haaz’dan, yemek masası sandalyeleri Cenan Ahşap’tan seçilirken; konsol ve yemek masası ile evin tüm ahşap işleri PebbleDesign tarafından özel üretilmiş.
Salon bölümünde, orta alanda kullanılan TV ünitesi sayesinde ikiye ayrılan mekanda, 360° dönebilen TV kullanılarak; hem oturma bölümünde hem de yemek bölümünde TV kullanımı sağlanmış. TV ünitesinin alt bölümünde yer alan pankanın bir bölümü onyx doğaltaş kullanılıp ledler ile aydınlatılarak Kaliflame şömine uygulanırken; bir bölümü ise ahşap kullanılarak, üzeri bronz sac ile kaplanmış. Panka ve ahşap birleşiminde verilen açı, TV ünitesinde de kullanılarak bütünlük sağlanmış. PebbleDesign/ Çakıltaşları Mimarlık tarafından tasarlanan L kanepe Duygun Döşeme, tekli berjerler ise Layla tarafından imal edilmiş. Salon bölümünde kullanılan gizli aydınlatma ve spotlar, yemek bölümünde yerlerini sarkıt aydınlatmalara bırakmış.
165
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Alt katta daha önce salonun bulunduğu bölüme, ana mutfak konumlandırılmış. Orta ada pişirme ünitesi ve devamında kullanılan yemek masası alanın değerlendirilmesini sağlarken, aynı alanda kullanılan TV ünitesi, daha önce mevcutta bulunan ünitenin yenilenmesi ve cilalanması ile hazırlanmış. Çalışma odası, hizmetli odası, misafir yatak odası, banyolar ve çamaşırhane genel kontrollerden geçirilerek teslim edilmiş.
Koridor ile merdiven arasında cam kullanılarak hem geçiş alanı ferahlatılmış hem de merdivenin ışık alması sağlanmış. Merdiven üzerinde kullanılan tavan aydınlatması Öztartaş Avize, cam önü yerde kullanılan spotlar ise Lumina Aydınlatma’dan seçilmiş.
Misafir WC’de Pebbledesign tarafından özel olarak üretilen lavabo dolabındaki detaylar, modern ve klasik tezatlıkları ortak noktada buluşturmak için tasarlanmış. Lavabo dolabı üzerinde kullanılan bütün duvar ayna üzerine klasik detaylı özel CNC kesim lake çerçeve yapıştırılırken, diğer duvarlarda yatay boylu boyunca ayna devam ettirilerek mekana genişlik verilmiş. Tezgah üzeri kullanılan deforme doğaltaş lavabo Egem Mozaik tarafından özel olarak üretilmiş. Klozetin arkasında kullanılan çakıltaşları mekana renk vermesi için düşünülmüş. 166
Ebeveyn Yatak odası, duvar kağıdı, ayna ve lake paneller ile mobilya detayları arasında uyum yakalanmış. Özel aparat kullanılarak tavana asılan televizyon, yatarken en ergonomik şekilde seyredilmek için kullanılırken, yer avantajı sağlanmış. Soyunma odası ve ebeveyn banyosu kapıları lake RAL 1013 renk sürgü düşünülürken, duvarında kullanılan yaprak desenli yeşil ve vizon tonlarındaki duvar kâğıdı, yatak başında aynı kâğıdın desensizi ve yatak başı döşemesiyle kombine edilmiş. Demiralp Avize tarafından imalatı yapılan komodin üzeri bakır boru ile tavan ve duvardan sabitlenen abajur baslığında keten rengi kumaş kullanılmış.
Ayak ucunda yeşil kadife kullanılan puf, Duygun Döşeme tarafından özel olarak üretilmiş. Keten rengi seçilen perde kumaşları Persa Perde tarafından imal edilmiş. Tüm odada kullanılan toprak tonları (vizon, bej, kahve ve yeşil tonları) bakır aksesuar ve kumaşlarla renklendirilmiş. Ebeveyn Banyoda ahşap iroko deckler hem duvarda hem de yerde devam ederken, duş içinde Corian ile birleştirilmiş. Duş camı, özel desenli baskı boyalı cam ile mekandan ayrılarak banyoya renk katılmış. Müşterinin isteği doğrultusunda 2 adet lavabo kullanılırken, dolap üzeri ve duş içinde komple ayna kullanılarak aydınlık ve geniş bir alan elde edilmiş. 167
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Planlama, müşterinin talepleri dikkate alınarak ve tüm iç duvarları yok sayarak tasarlanmış. Çocuk odasında çok eğlenceli bir tasarım yapılmış. Mobilyalar, çocukların hayal gücünü harekete geçiren oyuncaklardan olan legolardan tasarlanmış. 168
Genç odasının tasarımı için S.Kalkan’ın hobileri dikkate alınarak konsept çıkarılmış. Estetis Dekoratif duvar kaplamaları, brüt beton görünümlü duvar boyası üzerine kullanılan tutamaçlar ile tırmanma duvarı efekti sağlanarak, tüm duvarda tırmanan adam figür olarak Duvar Sticker tarafından üretilmiş. Yatak üzerinde kullanılan file ağı ve dağcılık halatları ile kancalar dekoratif olarak eğlenceli bir oda yaratırken, arkadaş yatağı için alt bazalı iki yatak tasarlanarak fonksiyon sağlanmış. Tavanda ve çalışma masası üzerinde kullanılan aydınlatma Öztaş Avize’den konsept renklerine göre seçilmiş. Çalışma masasında kullanılan 2 ayrı bölüm çalışma alanını geniş tutarken aynı zamanda 2 kişinin birlikte çalışılacak bir alan yaratması için düşünülmüş.
Fotoğraflar: Murat Tekin
169
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
BEYAZIN FERAHLIĞI
Alt kattaki büyük salonda mobilyalar Işıklar Mobilya’dan hazır alınmış. Yemek sandalyelerinin yeşil rengi salonun perdelerinde de kullanılmış.
DND Mimarlık Mimar Derya Demirtaş
170
Balat'ta Alka Evleri'nde bir zemin dubleksindeyiz. Ev sahibi aynı zamanda Alka Evleri'nin de yatırımcısı. Aile yer sahibinin kendi için ayırdığı bu dairenin başlangıç aşamasından önce mimarla çalışmamış. Daha sonraki aşamalarda ufak tefek yardımlaşmalar ve fikir alışverişleri ile başlayan mimar Derya Demiştaş’la ev sahibinin dostluğu, mimarın evin dekorasyonu ile tamamen ilgilenmesine sebep olmuş.
Mimar bu evde en büyük güzelliğin ve zarafetin ailenin kendisine ait olduğunu düşünüyor. Çünkü tüm çalışma süresi boyunca ev sahibinin enerjisi, sevinci, pozitif dünya görüşü ikisinin çok uyumlu çalışmasına sebep olmuş. Her şeyden önemlisi de, mimarla ev sahipleri arasında başlayan sıkı dostluk olmuş. DND Mimarlık aynı zamanda Alka Evleri'nin de mimarı olduğu için bu dekorasyonda seve seve yer almış. Ev sahibinin en büyük isteği beyaz ağırlıklı, aydınlık bir evi olması yönünde olmuş. Kullanışlı, ferah, hafif ışıltılı bir tema üzerine seçimler yapılmış.
Salon oturma kısmında yer alan konsol üzerine savaroski taşlardan işlenen besmele Mimariseramik Sanat Atölyesi tarafından yapılmış. Salondaki aksesuarlar Minbeze'den, çiçek düzenlemeleri de Kurtuluş Çiçek tarafından yapılmış. Alt kat salonda yemek odası kısmı aynı zamanda bir servis kapısı ile mutfağa bağlanıyor. Mutfak adeta bahçenin devamı gibi. Geniş pencereleri bahçe ile bütünleşmiş. Aile böyle bir mutfakta çok vakit geçireceklerini düşünmüş. Bu yüzden rahat bir köşe kanepe ve büyük bir yemek masası planlanmış. Bahçedeki tabiatı içeri taşımak istercesine çiçekli perdeler, kanepede pembe renk tercih edilmiş. Mutfak Alka Evleri'nin diğer mutfakları gibi Altay Yapı'dan ALNO mutfaktan alınmış.
171
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Banyo ve yer seramikleri de Altay Yapı'dan, banyo mobilyaları ise İstanbul Armadi'den seçilmiş.
Merdiven çıkışında duvara yaptırılan çalışma yine Mimariseramik Sanat Atölyesi tarafından yapılmış. Mimarla sanatçının fikir alışverişi sonucu ortaya çıkan çalışma, küçük seramik tabaklardan oluşuyor. Tabakların bazılarında şehir siluetleri, bazılarında da karınca duası yer alıyor. Tabaklar arasındaki parçalar ise özellikle salonun yeşil kumaşları ile aynı renkte çalışılmış.
172
Üst kat salon ise günlük oturma için planlanmış. Ailenin basit ihtiyaçlarına cevap verebilecek dolap içinde gizlenmiş mini bir mutfak oluşturulmuş. Odanın tüm sabit mobilyaları mimar tarafından tasarlanarak Elit Mobilya'ya yaptırılmış. Salonda beyaz renk, günlük kullanıma daha uygun olacağından koyu renk bir kanepe ile tamamlanmış. Perdeler kenarda toplamalı yapılarak üst kattan bahçe manzarasının daha iyi görülmesi sağlanmış. Perdeler de Nishh Perde ile çalışılmış. 173
dekorasyon ev art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Üç çocuklu ailede her çocuk için dizaynedilen odalarda yine beyaz renkli mobilyalar tasarlanmış. Bütün yatak odaları mimar tarafından tasarlanarak Elit Mobilya'ya yaptırılmış.
Kızlardan birinde mavi renk tercih edilirken, diğerinde mor kullanılmış. Renk seçimleri kızların kendi tercihleri doğrultusunda yapılmış. Duvar kağıtları Nezih Bağcı'dan seçilmiş. Halılar özel tasarım olup, Halıca tarafından yapılmış. Küçük oğullarının odasında ise daha pastel tonlarla yaşına ve kullanıma daha uygun mobilyalar dizayn edilmiş. 174
Ebeveyn yatak odasında beyazla birlikte toprak tonlar tercih edilmiş. Yatak başının arkasındaki duvarda kullanılan kumaş, yatak başıyla bir bütünlük sağlamış. Yapılan seçimler ebeveyn yatak odasında daha avangard bir hava oluşturmuş. Ebeveyn banyoda ve giyinme odasında amaca hizmet eden, daha sade bir tasarım yapılmış. Evin genelindeki hedef aydınlık, kullanışlı ve şık bir ev döşemek olmuş. Beyaz rengi zarif, klasik çizgilerle mobilyalarda kullanarak, aksesuar ve kumaşlarda çok az renk tercih edilerek ev sahiplerinin hayalindeki ev döşenmeye çalışılmış. 175
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
176
Konut Projesi
EROĞLU GAYRİMENKUL, BURSA’DAKİ KLİŞELERİ HARMONY TOWERS İLE SİLDİ Eroğlu Gayrimenkul tarafından Bursa’nın Nilüfer İlçesi’nde, 160 milyon TL yatırım bedeli ile inşa edilen Harmony Towers, sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Eroğlu Gayrimenkul’ün İstanbul dışında yer alan ilk konut projesi olan Harmony Towers’ın kendileri için büyük önem taşıdığını belirten Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, “Harmony Towers’ın diğer projelerden ayrışarak sektörün klişelerini değiştirdiğini düşünüyoruz” dedi.
Bursa Nilüfer İlçesi’nde, yine Eroğlu Gayrimenkul tarafından inşa edilen Bauhaus’un hemen yanında, 42 bin 663 metrekarelik bir arazi üzerinde 160 milyon TL yatırım bedeli ile inşa edilmekte olan Harmony Towers, Eroğlu Gayrimenkul’ün İstanbul dışında ilk yatırımı olması nedeniyle büyük önem taşıyor. İstanbul dışında konut projelerinin ilkini Bursa’da hayata geçirmekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, “Tekstilde edindiğimiz deneyimlerle gayrimenkulde de hızlı bir ilerleme kaydediyoruz. Hedefimiz dört yılda 2 milyon metrekarelik inşaat kapasitesine ulaşmak. Bu hedef doğrultusunda dört yıllık yatırım bütçemizi de 3 milyar TL olarak belirledik. Harmony Towers, İstanbul dışında hayata geçirdiğimiz ilk konut projemiz. Bu sebeple de Eroğlu Gayrimenkul için büyük önem taşıyor. Harmony Towers ayrıca, konutlara değer katacak ‘Cadde Mağazaları’nı da içinde barındırıyor. Diğer projelerimizde olduğu gibi Harmony Towers projemizin de diğerlerinden ayrışarak, sektörün klişelerini değiştireceğine inancımız sonsuz” dedi.
Konuta farklı yaklaşımı ile Harmony Towers’ın Bursa’ya yepyeni bir ahenk getirdiğini de belirten Nurettin Eroğlu, “Projemizle daha çok elit bir yaşamı tercih edenlerin ilgilendiğini görüyoruz. Bu da bize yine doğru yerde doğru proje gerçekleştirdiğimizi gösteriyor. Geniş avlusu, biri 28 diğeri 23 katlı rezidans kuleleri, yeşil ile iç içe az katlı teras evleri, Uludağ manzarası ve cadde üzerinde yer alan mağazaları ile elit bir yaşam stili arayan herkese, tüm dileklerinin bir arada gerçek olacağı bir yaşam alanı sunuyoruz. Konut ve mağazalarımızı eksiksiz olarak teslim etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
177
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Dekorasyon Ev
ADRES BALAT’TA YAŞAM
Ömer Kumova İnşaatın son projesi ADRES BALAT’tayız. 232 m2 lik daire 4 oda 1 salon, 2 banyo, kiler odası ve giyinme odasından oluşuyor. Ömer Kumova İnşaatın iç tasarım ve üretim sorumlusu Zuhal Toker tarafından yapılan evin dekorasyonunda kullanılan mutfak, kapı ve banyo seçimleri Adres Balat'ın örnek seçeneklerinden beğenilmiş. Salon ve odaların genişliği, mobilya seçiminde özgürlük sağlamış. Ev sahipleri abartılı olmayan, kullanım rahatlığı ön planda olan, özellikle sade aksesuarların tercih edildiği dingin bir ev tercih etmişler. Modası geçmeyecek, dekorasyonda kalabalık yaratmayacak bir tasarım düşünülmüş. Sadece ev sahiplerinin değil misafirlerin de kendilerini huzurlu ve konforlu hissedecekleri, müze gibi görünmeyen bir ev olmasına önem verilmiş. Zuhal Kumova Toker
178
Salondaki mobilyaların tümü Zuhal Toker tarafından tasarlanıp Ossa Mobilya’ya özel olarak yaptırılmış. TV ünitesinde varak boyama ve eskitme aynalar kullanılmış. Evde tüm mobilyaların aynı renkte olmamasına özen gösterilmiş. Kahve-bej arası tonların yanında kullanılan mavi rengin tezatlığı evdeki tekdüzeliği kırmış. 52 m2’lik salonda, geniş bir oturma alanı yaratabilmek için 3 metre uzunluğunda yalın ve büyük bir kanepe kullanılmış. Oturma bölümünde muhteşem havuz ve peyzaj manzarasını kesmesin diye pencere önünde kanepe yerine berjerler kullanılmış. Sol taraftaki şömine önüne yine rahat berjerler tercih edilmiş. Salonda özellikle ev sahibinin isteği üzerine aksesuar kullanılmamış. Avizelerin bir kısmı Fem Aydınlatma’dan, bir kısmı da ev sahibinin önceki evinden getirilmiş. Evin tüm perdeleri Huriye Perde tarafından üretilmiş.
179
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
dekorasyon ev
Oturma odasındaki ceviz beyaz lake karışımı TV ünitesi özel üretim. Koltuklar Vanessa’dan seçilmiş. Ev sahibinin evde en beğendiği eşya, bu koltuklar olmuş. Çok rahat ve kullanışlı olduğunu söylüyorlar.
Parlak beyaz lake CNC işlemeli mutfak kapakları Nouva Cucine, zemindeki Seranit marka siyahkahve cam yüzeyli porselen seramikler mutfağa derinlik katmış. Mutfak tezgahı, yine zeminle aynı tonlarda Belenco’dan seçilmiş. Mutfaktaki en dikkat çekici bölüm, üç duvarı dolap ile çevrilmiş kiler bölümü. Ev sahibi eve gelen misafirlerin en çok beğendiği kısmın burası olduğunu söylüyor. Banyo seramikleri Serra’dan seçilmiş. Parlak lake klasik banyo dolabı yine özel üretim. Banyonun elegant havasına uygun kristal avize ve aplikler yine Fem Aydınlatma’dan. 180
Eskitme boyaları ve oymaların mobilyaya montajı yine Ömer Kumova İnşaatın atölyesinin maharetli ellerinden çıkmış. Mobilyadaki klasik etkisi duvar kağıtlarına, perdeye ve yatak örtüsüne de taşınmış, renk uyumu sayesinde muhteşem bir uyum sağlanmış. Kulplar el yapımı, pirinçten üretilmiş. Giyinme odasının karşılıklı sürgü kapılı dolaplarında yine beyaz lake ve ayna tercih edilmiş. Ebeveyn banyosundaki Serra’nın dijital baskılı mermer görünümlü 30x90 duvar karolarıyla birlikte kullanılan üç boyutlu dekorlar mermerin klasikliği ile modernizmin karışımını yansıtmış. Burada duş yerine konumlanan Vitra’nın kompakt sistemi duş sırasında anında buhar banyosu imkanı veriyor.
Evin en iddialı kısmı İlhan Usta tarafından yapılan el oyması yatak başı, komodin, çamaşır dolabı ve şifonyer dörtlüsü olmuş. İstanbul’da eğitimini sürdüren evin genç oğlunun odası en çok uğraştıkları bölüm olmuş. Titiz ve zevkli oğullarına o yokken tasarlanan bir odayı beğendirme stresi hem mimarı hem de ev sahibin epey yormuş. Neyse ki sonuç herkesi memnun edecek düzeyde olmuş. Burada mobilyalar beyaz lake ve bambu kaplamadan özel üretilmiş. Duvar kağıdına uygun renkte perde ve yatak örtüleri Zuhal Hanım’ın tasarımı olup yine Huriye perde tarafından dikilmiş. Salon koltuk ve mobilya: Ossa Mobilya Oturma Odası: Vanessa Mutfak: Nouva Cucine Özel üretim mobilyalar: Ömer Kumova İnşaat Atölyesi Ankastre ürünler ve evye : Franke Seramikler: Serra, Seranit. Bataryalar: Grohe Vitrifiye: Duravit-İdeal Standart Aydınlatma: Fem Aydınlatma. Perde: Huriye Perde Halı: Halıca Şömine: Teknik Şömine 181
YOO2 TAKSİM SQUARE art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Yoo2 Taksim Square Otel yenilikçilik ve tasarım arayan gezginler için, yeni ve orjinal deneyimler sunan farklı bir yer olarak oteller dünyasına adımını atıyor.
Dekorasyon Otel
Boğazın etkileyici manzarası ve Beyoğlu’nun akciğeri olarak bilinen Gezi Parkı’nın yeşil yapraklı yollarının arasında bulunan Yoo2 Taksim Square, şehrin tam ortasında ama karmaşadan uzak bir ortam sunuyor. Misafirler otelin bir adım ötesine çıktıklarında kendilerini, İstanbul’un renkli çarşılarında, tarihi merkezlerinde ve gece hayatının tam ortasında bulabilme şansına sahipler. Bütün Yoo2 Otellerinde olduğu gibi, lokasyon seçimi, kültür gezginlerinin ilk tercihi olacak yerler olarak seçilmiş ve Yoo2 Taksim Square Otel bulunduğu yer itibariyle bu özelliği taşımakta.
182
Dramatik bir şekilde etkileyici olan lobi, genel alanlarının yaratıcı tasarımı, özel ilgi ve servisi ile Yoo2 gelen misafirlerine “evindeymiş” hissi veriyor. Yoo2’da özenilerek yapılmış dizayn ve ileri teknolojiyle harmanlanmış mükemmel bir hizmet anlayışı ile bünyesinde bulunan herhangi 59 odanın bir tanesinde konaklayan misafirlerine fark yaratan bir deneyim sunmayı hedefliyor.
Dünyanın her yerindeki Yoo2 otellerinde olduğu gibi, Yoo2 Taksim Square Otel’de de özel kumaşlar, tasarım mobilyalar, misafirlerinin dinlenebilmesi ve yenilenebilmeleri için rahat, yaratıcı ve huzurlu bir ortam sunuyor. Odalarda kullanılmış olan sıcak renklerdeki duvar kağıtları ve banyolarda kullanılmış özel yapım dekorasyonlar lake mobilyalar ile uyum içerisinde. İstanbul’un kültüründen ilham alınmış ayrıntıları, misafirlere tarihsel geçmişi ve sahneleri hatırlatan cam ayırıcılar ile otelde konaklayan misafirler İstanbul’un ruhunu yakalayacaklar. Sürdürülebilirlik, yenilikçi ve geri dönüşümlü malzemeler Otelin ortak kullanım alanlarında ve odalarında, ceviz ağaçları ve doğal taş zeminler dahil olmak üzere kullanılmış. Otel restorantı yerel üretim sunan geleneksel ve modern Türk menüleri yanı sıra diğer dünya mutfaklarından da seçenekler sunmakta ve sabah 7 akşam 10:30 arası açık. Kendinizi her zaman rahat hissedeceğiniz bir ortamda, restoran-lounge-bar’da İstanbul kültürünün bütün yiyecek ve içecek çeşitlerine doyacaksınız.
183
Baykuş Saat 39.90TL
Kikkerland Ahsah Hoparlor 99.90TL
art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
Hayatınıza heyecan katan tasarımlar Kikkerland’de! Kikkerland, 1992 yılından beri dünyayı gezerek hayata eğlence katan en orijinal tasarımları keşfediyor. Sizi hayretlere düşüren akıllı tasarımlar, gününüzü kolaylaştıran ürünler tek çatı altında toplanıyor! Kikkerland dünyanın en geniş tasarım koleksiyonunu size sunarken fonksiyon, haz ve formu bir araya getiriyor. Dünyadaki en seçkin müzelerde ve mağazalarda bulabileceğiniz bu tasarımlar en uygun fiyatları ile Türkiye’de D&R mağazalarında ve www.biacayip.com’da...
Alışveriş Gizli Bolmeli Duvar Takvimi 49.90TL
Mutlu anilarinizi mackenzie-childs i̇le hatirlayin
MacKenzie-Childs, mistik ürün tasarımlarıyla kendi tarzını oluşturarak ev dekorasyonunda sizi farklı bir boyuta taşıyor. Courtly Check adı verilen deseniyle fark yaratan MacKenzie-Childs çerçeveleri, şık tasarımları ile anılarınızı anımsatan fotoğrafları sergilemenin yanında evinize de dekoratif bir şıklık katıyor. MacKenzie Childs Hediye Kutusu 225 TL
Sofralarınız renklensin DeLonghi Brillante Serisi Ekmek Kizartma Makinesi 159TL
Mutfaklarinizda de’longhi brillante ışıltısı MacKenzie-Childs, mistik ürün tasarımlarıyla kendi tarzını oluşturarak ev dekorasyonunda sizi farklı bir boyuta taşıyor. Courtly Check adı verilen deseniyle fark yaratan MacKenzie-Childs çerçeveleri, şık tasarımları ile anılarınızı anımsatan fotoğrafları sergilemenin yanında evinize de dekoratif bir şıklık katıyor.
184
DeLonghi Brillante Serisi Ekmek Kizartma Makinesi 159TL
Kutahya Porselen Takım 111TL
Doğadan esinlenerek, günün moda renklerini evlere taşıyan Kütahya Naturaceram’ın büyüleyici tasarımları seramik ürünlerde Kütahya Porselen’in farkını ortaya koyuyor. Pembeden griye, uçuk yeşilden kırmızıya kadar rengârenk ürünler sunan Kütahya Naturaceram sofralarınızı canlandırıyor.
Tenekede Mum 16,00 TL
MUJI’den minimal ve kullanışlı fikirler! Hayatta, sadeliğe geri dönmeye çağıran bir akımın sonucunda ortaya çıkan Muji, günlük hayata dair tüm ihtiyaçları karşılayacak farklı şekil ve boyutlarda yenilikçi ve kullanışlı geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Kupa 10,00 TL
Banyo Çantası 69,00 TL
Her köşede farklı bir ülke… Evinizde farklı ülkeleri yansıtan ürünlerle renkli köşeler oluşturabilir, sevdiğiniz şehri yaşam alanınıza taşıyabilirsiniz. Evim.net’te satışa sunulan, Londra ya da Paris’in izlerini taşıyan halılarla, saatlerle ve aksesuarlarla dekorasyonunuza cazip ayrıntılar kazandırabilirsiniz. Üstelik tüm bu ürünleri Evim.net’ten indirimli fiyatlarla satın alabilirsiniz.
Apolena Laptop çantası 49,90 TL
Porselen Sepeti’nde aradığıından fazlası... Evlilik hazırlığı yapan çiftler ve evlenecek yakınlarına harika bir hediye arayanlar porselensepeti.com’da aradıklarından da fazlasını buluyor. Her zevke hitap eden ömürlük yemek takımları, evlerin olmazsa olmazı kahve setleri, günlük sofraları dahi birer ziyafete dönüştüren cam çeyiz setleri ve eğlenceli meşrubat bardakları, zevk sahibi çiftleri bekliyor. Eyfel 17,90 TL
Fincan Takımı 23 TL
Kalbe gi̇den yol Emsan’lı mutfaklardan geçer
Bardak Seti 12,75 TL
Emsan’dan yepyeni bir seri daha. Duracast tencereler kırmızının ahengini mutfaklarınıza taşırken, pişirme fonksiyonları ile de kadınların mutfaklarında vazgeçemeyeceği ürün olmaya hazırlanıyor. Alüminyum döküm gövde ve seramik yanmaz yapışmaz iç kaplamasıyla kalitesi tescillenen Emsan Duracast seramik tencere seti, 3 kat yanmaz-yapışmaz greblon ceram iç kaplamasıyla çizilmelere de dayanıklı.
Tencere Seti 399 TL
185
fihrist art’ı mekan / Mart - Nisan 2014 / *44
MOBİ YALOVA YOLU 14.KM SANAYİ CD. NO: 4 T: 0 224 267 06 48 www.mobi.com.tr
BEYAZ TEPE MUDANYA YOLU SANAYİ CD. NO: 132 OSMANGAZİ/BURSA T: 0 224 249 06 61 www.beyaztepe.com.tr
NOU.KA FURNITURE VAKIFKÖY MH. VOLKAN SK. NO: 8/9 YILDIRIM/BURSA T: 0 224 353 04 34 www.nouka.com.tr
GRÖN KÜKÜRTLÜ CD. NO:58 OSMANGAZİ/BURSA T:0224 236 16 82 www.gron.com.tr
DORYA ESKİ MUDANYA YOLU NO: 24 BADEMLİ / BURSA T: 0 224 549 01 25 www.doryahome.com
NO TWO DESIGN CUMHURİYET MH. GAZİ CD. NO: 2 SADIKOĞLU SİT. B BLOK/B T: 0 224 452 02 24 www.no-two.com.tr
MIELE F.S MEHMET MH. SANAYİ CD. NO:624 OSMANGAZİ/BURSA 0224 224 09 09 www.miele.com.tr
EMİN IŞIK / IŞIK KAPLAMA ÜÇEVLER SANAYİ SİT. 80. BLOK 18. CD. NO: 37 T: 0 224 443 44 95 www.isikkaplama.com
OSSA İZMİR YOLU NO: 166 NİLÜFER/BURSA TEL:0224 453 40 00 www.ossadesign.com.tr
NEZİH BAĞCI BADEMLI MAH. 20. SK. SIRKECI EVLERI 4 / 40 MUDANYA / BURSA (0224) 549 07 77 www.nezihbagci.com
NOLTE BARIŞ MAH. İZMİR YOLU CD. NO:190 NİLÜFER MERKEZ / BURSA T: 0224 453 38 78 www.nolte.com.tr
VANESSA İNEGÖL-BURSA KARAYOLU 13.KM İNEGÖL/BURSA Tel: 0224 731 33 62 www.vanessa.com.tr BY KEPİ MUDANYA CD.ÇAĞRIŞAN KÖYÜ NO: 56 MUDANYA/BURSA T: 0 224 244 65 51 www.bykepi.com ŞERİFOĞLU PARKE BEŞEVLER MH. YILDIRIM CD. NO:72/B NILÜFER –BURSA 0 224 452 10 13 www.serifoglu.com.tr ASTASARİES MUDANYA YOLU SANAYİ CD. ÇALIŞKAN İŞ MERKEZİ NO:398 KAT:1 / 9 OSMANGAZİ / BURSA T:0224 241 30 40 www.astasaries.com KAAS MOBİLYA MUDANYA CD. ORGANİZE SANAYİ YOLU NO:111 NİLÜFER / BURSA T: 0224 240 20 04 www.kaas.com.tr ADA KOLTUK İNEGÖL ANKARA YOLU 3. KM İNEGÖL/BURSA /TÜRKİYE T:0224 718 55 33 www.adakoltuk.com NURUS İZMİR YOLU CD. NO: 212 NİLÜFER/BURSA T: 0 224 443 22 43 www.nurus.com
186
PERSAN İZMİR YOLU 7.KM. NO: 276/A NİLÜFER/BURSA T: 0 224 451 88 10 www.persan.com.tr
AKSUN PARKE ESENTEPE MH. GÜZEL SK. NO: 2 NİLÜFER/BURSA T: 0 224 245 99 00 www.aksunparke.com
IŞIK EVİ ÜÇEVLER MH. AHISKA CAD. NO :213/A NİLÜFER / BURSA T: 0 224 271 89 59 www.isikevi.com
MASSİVE PARKE KRİSTAL ÇARŞI 50/8 İHSANİYE/BURSA T: 0 224 245 65 70 www.massive.com.tr
DECOER ARABAYATAĞI MH. ÜÇÜNCÜ VATAN SK. NO:1 YILDIRIM/BURSA T: 0224 360 6 370 www.deco-er.com
IŞIKLAR MOBİLYA YENİ YALOVA YOLU 12. KM NO: 531 BURSA T: 0 224 267 02 46 www.isiklarmabilya.com
ASPENDOS İZMİR YOLU 7.KM. NO: 276/A NİLÜFER/BURSA T: 0 224 451 88 10 www.aspendosconcept.com
BERK MEKANİK İHSANİYE MH. TUNA CD. ÇETİNKAYA SİT. NO: 1-2 T: 0 224 247 88 84 www.berkmekanik.com.tr
SACHA KÜKÜRTLÜ MH. OULU CD. AKA PLAZA NO:1 T: 0 224 233 59 79 www.sacha.com.tr
FERAH FIRAT İHSANİYE MH.1.YAPRAK SOK. KANUNİ CD. NO:30/A NİLÜFER/ BURSA T: 0224 247 48 40 www.ferahfirat.com
İLK ÇİZGİ NİLÜFER HATUN CADDESİ İLK ÇİZGİ SOKAK NO: 5 NİLÜFER KÖY OSMANGAZİ/BURSA T: 0 224 244 91 91 www.ilkcizgi.com
VİSUS MERMER ESKI MUDANYA YOLU, TEBEDEBRENT MEVKII, SARI CADDESI, NO: 38 BADEMLI/ BURSA T: 0224 549 07 02 www.visusmadencilik.com
TARZ-I HAYAL İNEGÖL-BURSA KARAYOLU ÜZERİ 5.KM İNEGÖL / BURSA T: 0224 718 57 25 www.tarzihayal.com.tr
KUMOVA PLAZA KUMOVA (CARREFOUR YANI) 6. KAT NO:7/37 T: 0 224 451 39 39 www.kumova.com
KAHVECİ PARKE LEFKOŞE CD. MİHRAPLI PLAZA NO.9/B – NİLÜFER / BURSA TEL: 0 224 451 12 13 www.kahveciparke.com
DUVAR ART İZMİR YOLU FSM METRO DURAK KARŞISI ŞİMŞEK SİTESİ NO:138/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 453 49 83 www.duvarart.com.tr BUTİK İŞ MERMER GEÇİT MH. SANAYİ CD. MUDANYA YOLU NO:882/A OSMANGAZİ/ BURSA T: 0224 244 95 96 www.butikismermer.com TASARIM PERDE ESENTEPE MAH. GÜRLER CAD. NO: 94 / 4 NİLÜFER / BURSA TEL&FAKS: 0224 247 12 57 www.tasarimperde.com DERİN DESİGN ŞAİR NEDİM CADDESİ NO:20/D 34357 AKARETLER, BEŞİKTAŞ-İSTANBUL T: 0 212 225 20 03 www.derindesign.com KELEBEK MOBİLYA RÜZGARLIBAHÇE MAHALLESİ KAVAK SOKAK NO:31/1 (B BLOK) KAT:5 BEYKOZ / İSTANBUL T: 444 1 805 www.kelebek.com.tr EROĞLU HARMONY TOWERS ODUNLUK MH. AKPINAR CD NO:7 D:62 NİLÜFER / BURSA T: 444 37 97 www:harmonytowers.com
187
188