Mekan #49 by Mekan

art’ı Mekan Dekorasyon & Mimarlık Dergisi

SAYI 49 OCAK - ŞUBAT 2015 · 9 TL

ISSN 1307 - 1939

Özel Söyleşi

Mutluluğun mutfakla bir ilgisi olmalı

Zig-Zag’larıyla

Meltem Başal Trend; olmak ya da olmamak

Adnan Serbest Fikir Dökümü

Erdem Akan, Yılmaz Aysan IN.FORMAL academy

Aslı Kıyak İngin Otel

Raffles Hotel The Marmara Taksim Hotel Dosya

Uyku Marka

Mozaik Design

Mağaza

SOHO Kitchen Sorella Design

Mekan

Krokodil Stadtpark Steirereck

Ocak - Şubat 2015 #49

www.edoor.com.tr

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

evinizi ferahlatan tasarımlar…

NUMAN KALELİ YAPI MALZEMELERİ Alaattin Bey Mahallesi İzmir Yolu 7. Km. No: 305/A Özlüce Kavşağı Nilüfer / BURSA 413 68 62

www.eurodecor.com.tr

BEKA AHŞAP

Ocak - Şubat 2015 #49

İçindekiler Mekan

Yenilenen yüzüyle Krokodil

Ajanda

Yeni Tasarım

Dekorasyon

Etkinlik

Stadtpark Steirereck Viyana, Gizem Önürmen

Londra, Esra Tosun Tekeli

Gizli sığınamız Fikir, İrem Senemoğlu

Gücünü yeşilden alan tasarımın enerjisi Şebnem Buhara

140

Egemen Evler’de elegant çizgiler İrem Yılmaz Demir

150

Tasarımda ‘Denge’ Esat Fişek

158

Mağaza

Günümüze taşınan Osmanlı konak stili Hale Balcıoğlu

170

Sorella Design

İçindekiler

120

118

SOHO Kitchen Dosya

Uyku

Sağlığınıza sanatsal bir dokunuş Oya Baykal Taner

174

Park Panorama’da Barok detayların stili Tuncay Durgut

180

Özel

Organik formların endüstriyel yorumu Şeydağ Tatlıkazan

102

184

Mutfak Sohbetleri vol. 1

Bursa Modern’de zarif ve şık bir yaşam Oya Rodoplu Marka

134 Ocak - Şubat 2015 #49

Mozaik Design Otel

130

The Marmara’da Mobi imzası

188

Bir İstanbul rüyası; Raffles Hotel 28

art’ı MEKAN Dekorasyon ve Mimarlık Dergisi Barış Mh. Tutkun Sk. Çelikay Sit. D Bl. No.18 İhsaniye, Bursa Tel.: 0 224 452 99 63 Sahibi Altıntaş Yayıncılık adına Fatma Altıntaş Yılmaz Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür Fatma Altıntaş Yılmaz fatos@altintasyayincilik.com Editör Serpil Demirci serpil@artimekan.com Grafik Mustafa Üzülmez Fotoğraf Cumhur Aygün Reklam Sorumlusu Arda Hititsoy arda@altintasyayincilik.com Koordinatör Atakan Şenses atakan@altintasyayincilik.com Yayın Kurulu Adnan Serbest Atilla Kuzu Levent Çırpıcı Kunter Şekercioğlu Esat Fişek İstanbul Temsilcisi Gözde Severoğlu Londra Temsilcisi Esra Tekeli Viyana Temsilcisi Gizem Önürmen Baskı ŞAN OFSET Hamidiye Mh. Anadolu Cd. No:50 Kağıthane, İstanbul Tel: 0212 289 24 24

Zig-Zag’larıyla Meltem Başal

Fikir Dökümü Erdem Akan, Yılmaz Aysan Tasarımcı & Söyleşi

Trend; olmak ya da olmamak Adnan Serbest

IN.FORMAL academy Aslı Kıyak İngin

Baskı Yeri - İstanbul Baskı Tarihi - Ocak 2015 Yerel Süreli Yayın Ocak-Şubat 2015 Yazı ve fotoğrafların tüm hakları art’ı Mekan Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. altintasyayincilik arti_mekan arti_mekan 29

‘B Başka türlü bir şey

aşka türlü bir şey benim istediğim’ diyerek çıktığımız yolda, elimizin beynimizle olan ilişkisini düşünüyoruz epeydir. Zanaatın, geleneksel ustalığa atölye gerçekliğinden bakarak yeniden kazanılacak coşkulu ruhları arıyoruz. Belki de kaybolan şeylerin yeniden canlanması için gerekli olan şey bu… Yakın zamanda tasarımın ara sokaklarda, minik atölyelerde usta ellerle şekillenen yorumlarıyla karşılaşıyorduk aslında... Usta tasarımcı birlikteliğinin, atölyelerde ortaya çıkan ve bizi her zaman heyecanlandıran tasarımlarını alkışlıyorduk. Özel ve kişisel çabalarla yaratılan bu ilişkilerin, trend belirleyicileri tarafından masaya yatırılmış olması ve toplumları etkisi altına alacak bir olgu olarak altının çizilmesi hepimizi heyecanlandırıyor.

Editör

Gastronomiden, endüstriye, tasarımdan, sanata hayatın birçok alanında elin beyinle ve kalple olan iletişimini muhteşem bir koordinasyonla gerçekleştirebilen örnekleri hayranlıkla izliyoruz. Tadını hala unutamadığınız bir yemeğin reçetesinde, sahip olma duyumuzu kışkırtan bir tasarımın briefinde, duvara çarpma etkisi yaratan bir filmin ya da resmin yaratım sürecinde, hiçbir zaman kağıda dökülemeyen bir şey var.

Yayın Yönetmeni Fatoş Altıntaş Yılmaz

“Hızımızın artık kontrol dışına çıktığı, yaratıcı beyinlerin yorgun, yaratıcı tavrın giderek kısırlaştığı ve yalnızlaştığımız bu son dönemeçte yepyeni bir ruh ihtiyacında olan insanoğlu, yeni alanlara ve coşkulu ruhlara ulaşması için farklı bir yol arayışında” diyerek açıklıyor günümüz trendlerinin sosyolojik algısını, tasarımcı Adnan Serbest.

f.yilmaz@artimekan.com

Ben buna tutku diyorum. Yaptığı her şeye tutkuyla bağlı insanların yarattıkları enerji, karşı koyamadığımız bir teslimiyetle bizi içine alıyor. Yaydıkları enerji ile yaralı ve yalnız ruhlarımızı iyileştiriyorlar diye düşünüyorum. Zanaatın yükselişini ve tasarımın; ellerinde yeniden iyileşeceği zamanı heyecanla beklemeyi, buna bağlıyorum. Yeni bir yıla coşkulu bir merhaba demek için biz de sayfalarımızı tutkulu işlere ayırdık. Zanaatkar - tasarımcı birlikteliğinden oluşan IN.FORMAL academy ‘i taşıdık sayfalarımıza ki geçtiğimiz yıllarda zanaatı gün yüzüne çıkaran projesi Made in Şişhane ile bildiğimiz Aslı Kıyak İngin’’in bir projesi olarak kendisi ile keyifli bir söyleşimiz var.

Ardından Fikir Dökümü ismiyle yine çok özel bir serginin kuratörlüğünü yapan Erdem Akan’a bronz döküm yöntemi ile hayat bulan tasarımcıların yaratım süreçlerini sorduk. Tasarımcı, mimar dostlarımızla bir mutfak masası etrafında mutluluğun mutfakla ilgisini konuştuk. Yemek yapma ve yeme tutkusu ile tasarım tutkusunu çarpıştırdık.

Ocak - Şubat 2015 #49

Aynı tutkuyla yenilendik. Grafik tasarımımıza da yepyeni bir soluk getirdik.

Yeni yılın içinde taşıdığı yenilenme hissine, ellerimizin beynimiz ve yüreğimizle gerçekleştireceği muhteşem birlikteliklerini ekleyeceğimiz, heyecan dolu bir yıl diliyoruz. İyi yıllar…

Ocak - Şubat 2015 #49

Doğal ahşap görünümüyle sofistike, yalın ve sıcak mekanlar Ahşabın vazgeçilmez zarafeti, NG Kütahya Seramik’in deneyimli ellerinde göz alıcı bir yalınlığa bürünüyor. Üç farklı renk ve dekor seçeneği bulunan Rovere, mekânlara sadece ferahlık değil, sıcak bir atmosfer de kazandırıyor. İç ve dış mekanlarda ve ıslak zeminlerde kullanılabilen Rovere, ahşabın doğallığını yalın bir şıklıkla buluşturuyor.

Bien’le dağ evlerine yolculuk Yenilikçi ve özgün tasarımları ile mekanlara şıklık katan Bien, dağ evleri ve kış otelleri dekorasyonuna uygun, özel seramik tasarımları ile yaşam alanlarına giriyor. Doğanın milyonlarca yılda oluşturduğu güzelliği, doğayı ve estetiği bulunduğu yere taşıyor.

Türkiye’nin mobilya trendleri Trend_works’te belirlenecek

Somfy, evlerde yüksek konfor için teknolojinin perdesini ardına kadar açıyor. Perdelerinizi tek tuşla açıp kapayabildiğiniz akıllı perde sistemleri ile hayat çok daha kolaylaşıyor. Sessiz çalışma özelliğine sahip Somfy akıllı perde sistemleri; dayanıklılığı ile de dikkat çekiyor, ayrıca çocuklar için risk oluşturan kablolar gerektirmediğinden son derece güvenli...

Ajanda Ocak - Şubat 2015 #49

Somfy ile şimdi tüm perdeler konfora açılıyor…

19-22 Mart 2015’te 7. kez düzenlenecek Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı ZOW; mobilya sektörüne yeni bir soluk kazandırmaya hazırlanıyor. Dünya lansmanı Şubat ayında ZOW Bad Salzuflen’de Lidewij Edelkoort öncülüğünde gerçekleştirilecek olan Trend_ works konseptini Türkiye’ye taşıyan ZOW Türkiye, İstanbul Sapphire’de gerçekleştirdiği lansman ile mobilya yan sanayi ve ağaç sektörünün profesyonelleri ile buluştu. ZOW Türkiye Genel Müdürü Aykut ENGİN, ZOW Almanya Genel Müdürü Horst RUDOLPH ve Trendsetter Adnan SERBEST’in katılımıyla gerçekleşen lansman yoğun ilgi gördü.

A n ka r a C i n n a h C a d d es i N o : 1 Çankaya T: 0 312 4 27 7 1 30 ankara@ dorya.com .tr B u r sa E sk i M ud a n y a Y o lu S i r ke ci Evle ri No: 4 /29 Bade m li T: 0 224 54 9 01 25 burs a@ dorya . com.tr İsta nbu l S ü l e y m a n S e b a C a d d es i N o : 3 7 & 39 A kare tle r Be ş iktaş T: 0 212 258 8 5 7 0 is tanbul@dorya .com.tr İ z m i r Plevn e B lv. 1 5 / A A ls ancak T: 0232 4 21 9 2 6 0 iz m ir@ dorya.com .tr For all international inquiries contact Dorya USA : 501 Brickel Key Drive No: 503 Miami, FL 33131 USA T.+1 305 373 4446 info@dorya.us

Blanco Jaron ile mutfakta simetri sanatı

Özgün tasarımlarıyla mutfakları hayal gücünün dokunduğu en özel alanlar haline getiren Blanco yeni ürünü Blanco Jaron’un simetrik ve yalın çizgisi ile kusursuzluğu yeniden yorumluyor. Eviye ve armatürün dünyaca ünlü markası Blanco’nun ödüllü tasarım ekibi SteelArt konseptli tasarımları, paslanmaz çeliği kullanarak mutfaklarda harikalar yaratıyor. Yüksek deneyim ve kusursuz işçilikle trendleri değiştiren Blanco SteelArt imzalı Blanco Jaron’da eviye ve armatürde muhteşem bir uyum sergileyerek mutfaklara ayrıcalık katıyor. Son derece zekice tasarlanan model, estetik ve fonksiyonellik arasında da olağanüstü bir denge kuruyor.

İster büyük ister küçük: Toffie

Ajanda

Lazzoni’nin online mobilya markası Nuev’den her eve lazım bir koltuk: Toffie. Eviniz dar mı dert etmeyin; her köşeye sığar. Siz isteyin dev bir koltuğa dönüşür. Toffie’lerden istediğiniz renkte istediğiniz büyüklükte koltuğunuzu kendiniz yaratabilirsiniz.

Borcam’a renk geldi Mutfakların vazgeçilmezi olan Borcam, rengarenk modelleriyle sofralara neşe katacak. Canlı renkleriyle dikkat çeken “Borcam in Color” serisi, marifetli ellerle buluştuğunda ortaya damaklara ve gözlere şölen yaşatacak lezzetler çıkacak.

Ocak - Şubat 2015 #49

Fantasia Seramik’ten ısınmanın dekoratif hali

Fantasia Seramik tarafından ithal edilen, Tubes marka iç mekan ve ıslak zemin ısıtma üniteleri, fonksiyonelliği heykelsi bir estetikle bir araya getiriyor. Her biri ünlü tasarımcıların imzasını taşıyan Basics, Extras ve Elements radyatör koleksiyonları, kış aylarında tasarımın eşsiz sıcaklığını mekanlara taşıyacak…

Ahşap sıcaklığı Arden Serisi ile tüm yaşam alanlarına taşınıyor Sürdürülebilir bir doğa için çalışan Graniser Seramik ahşap görünümlü seramik tasarımlarına bir yenisini daha ekledi. Dijital baskı teknolojisinin verdiği özgürlük ile ahşabın sıcaklığını yaşam alanlarına taşıyan Arden Serisi; ferah ve huzurlu atmosferi ile pozitif duygular uyandırıyor.

Design Turkey 2014’de Tasarım Oscar’ı Atlas Halı’nın Derun’una gitti!

Daha güvenli banyolar için… Kişisel bakım için keyifli ve sağlıklı yıkanma alanları yaratan VitrA, çözümleriyle banyoları daha güvenli hale getiriyor. Ocean Seramik Duş Teknesi, 4 cm’lik yüksekliği ve kaymayı engelleyen yüzeyi sayesinde, engelli, yaşlı ve çocukların kullanımını kolaylaştırıyor. Çakıltaşı deseni,

tasarıma doğal ve estetik bir görünüm kazandırıyor. 5 boyut alternatifi, beyaz, açık ve koyu gri tonlarıyla tüm banyolara uyum sağlayan Ocean Seramik Duş Teknesi; yalnız evlerde değil, hastane, otel ve toplu kullanım alanlarında da güven ve konfor sunuyor.

TURQUALITY programı dâhilinde; T.C. Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) ile Uluslararası Endüstriyel Tasarım Konseyi (ICSID) işbirliğiyle düzenlenen endüstriyel tasarım değerlendirme sistemi “Design Turkey 2014 Ödülleri”nde kazanan markalar, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen özel bir geceyle açıklandı.

Ajanda

Peri kanatlarında konfor; Halia Takvimlerin her şeye sıfırdan başladığı Ocak ayında yaşam alanlarında da yenilenme ruhunu yaşatıyoruz. Koleksiyon ailesinin en yeni üyesi olan Halia, farklı renk ve ayak seçenekleriyle yaşam alanlarında yerini almak üzere hazır.

Ocak - Şubat 2015 #49

Fuga Mobilya, sanatçılardan aldığı ilhamla evlerinize konuk oluyor

Bırakın tırmalasın

Modern mobilyalara özgün tasarımlarıyla hayat veren Fuga Mobilya, yüzyılın sanatçılarından ilham aldığı tasarımlarıyla, evinizde sanatsal dokunuşlar yaratıyor. Fuga Mobilya’nın Gaudi koltuk takımı İspanyol Art Nouveau akımının usta mimarı Gaudi’den, Bach TV ünitesi dünyaca ünlü Alman barok müzik bestecisi Sebastian Bach’tan esinlenilerek tasarlandı.

Türkiye’de ilk kez Alfemo tarafından kullanılan, ev hayvanlarına karşı üretilmiş antimikrobiyel, kolay temizlenebilir ve tırmıklara karşı dayanıklılık gösteren özel kumaş hayvan severlerin içini rahatlatıyor. Markanın modern tasarımlı koltukları bu özel kumaş ile birleşerek ev hayvanlarına özgürce hareket olanağı sağlıyor.

Polsino sizi ciddiyete davet ediyor Bundan önce gördüğünüz tüm pufları unutun... Zira bu kez çok ciddi bir tasarım ile karşı karşıyasınız! Hayır, hemen gözünüzü korkutmayalım. Polsino adının ve ilk başta yarattığı etkinin aksine son derece eğlenceli ve komik bir tasarım. Alessandro Damin’in Formabilio için tasarladığı Polsino, pek şık bir gömlek kolu ve kol düğmesi üzerine kurgulanmış bir tasarım. Bu düğme ve gömlek kolu aynı zamanda yaşam alanınıza saçılmasını bir türlü önleyemediğiniz kitap ve dergileriniz için ideal bir saklama alanı oluşturuyor. Sözün özü, klasik pufların bundan sonra Polsino’dan çekeceği var.

Tasarım kedinizin de hakkı Kickstarter sayfalarında büyük bir merak ve ilgiyle dolaşırken keşfettiğimiz Leo tasarımcısı James Owen’ın zihninin derinliklerinde doğmuş. Yaklaşık 150.000 dolarlık bir destek beklentisinde olan Owen bu ‘sanatsal’ tasarımına fazlasıyla güveniyor. Kedilerin en sevdiği objelerden biri olan tırmalama çubuğu, 150 ışık yılı ötesinden günümüze fırlatılmış gibi görünüyor.

Yeni Tasarım

Bazıları bilardo sever Bilardo tutkusundan asla vazgeçemeyen herkesin rüyası olabilecek bir tasarım ile karşı karşıyayız. The Fusion Table’ın bir süper kahramandan farkı yok. Bir gazetede çalışan Süpermen ya da multimilyoner iş adamı Bruce Wayne olarak tanınan Batman gibi, Fusion Table da normalde bir yemek ya da toplantı masası gibi görünse de içinde büyük bir cevher saklıyor. Basit bir hamleyle baştan çıkarıcı bir bilardo masasına dönüşen Fusion, ince işçiliği ve cazip görüntüsü ile de dikkat çekici.

Tırmalama çubukları kediler için her ne kadar çok cazip olsa da, bazılarımız için bir hilkat garibesinden farksızdır. Zaman içinde hırpalandıkça daha da sinir bozucu hale gelen bu çubukları mümkün olduğunca gözlerden uzak tutmak isteriz. Tasarımcı Owen, eğer üretime geçebilirse geleneksel tırmalama çubuklarını tarihin tozlu sayfalarına karıştırabilir. Cilalı ahşap ve 11’’ çapındaki alüminyum tabana sahip olan, bu esnek formlu tasarım, pençe izlerini gizlemek için de birebir.

Ocak - Şubat 2015 #49

Fontane Arte de HAAZ’da

Aydınlatma markalarına her geçen gün bir yenisini ekleyen Hazz‘da artık klasikleşmiş ürünleri ve yepyeni koleksiyonu ile Fontana Arte ürünlerini bulabilirsiniz. Luigi Fontana tarafından 1881 yılında Milano’da kurulan ve ünlü tasarımcı Gio Ponti’nin uzun yıllar kreatif direktörlüğünü yaptığı Fontana Arte 1930 lu yıllardan beri dünyanin en ünlü mimar ve tasarımcılarının hazırladığı ürünler ile biliniyor. Aralarında Shigeru Ban, Castiglioni, David Chipperfield, Foster, Renzo Piano olan bu grup yıllardan beri bu köklü firmaya tasarımlar yapmaktadırlar. Fontana Arte, çağdaş tasarımcılarla yürüttüğü çalışmalarından oluşturduğu Yepyeni renkli ve çoğunluğu tasarruf sağlayıcı LED ürün yelpazesiyle, özellikle ev, bar, restorant ve otel gibi mekanlarda dekoratif aydınlatma konseptlerine çözümler yaratmaktadır. Avrupa’da dekoratif ürünler pazarında haklı bir liderliği bulunan Fontana Arte bu ay itibari ile HAAZ da..

Burada yapılmışı var: the SA™

Ocak - Şubat 2015 #49

Yeni Tasarım

Her ‘origami’ kelimesinin arkasına TRT ekranlarının geçmişinden kulaklarımızda çınlayan ‘burada yapılmışı var’ cümlesini ekleyip durduğumuz için siz de bizim kadar eğleniyorsunuzdur diye umuyoruz. Zira, Nooka ekibinde intern olarak çalışan Justin Nagelberg’in yakın gelecekteki kariyer planlarını oldukça sağlamlaştıran the SA™ olduğu gibi origami sanatından ilham alıyor.

İlk bakışta açılıp kapanamayan şemsiye biçimli dekoratif bir obje olduğu yanılgısına düşmenin hiç zor olmadığı the SA™’nın en önemli özelliği iç kısmında metal bir iskelete ihtiyaç duymaması. Esnek dokusu ve hafifliği ile büyük bir kullanım kolaylığı sunan SA’nın adı ise Japonca şemsiye anlamına gelen kasa, yağmur anlamına gelen same ve şemsiye taşımak anlamına gelen sasu kelimelerinde ortak olan ‘sa’ hecesinden geliyor. Bu sene şehrimizi bol bol ziyaret etmesini umduğumuz yağmuru karşılamak için harika bir seçenek.

İsmi sizi oldukça yanıltabilir: Geek Argo dünyasında ‘moron ve eblek’ gibi karşılıkları olan Geek, Singapur’daki Munkii ekibinin ellerinden çıkan bu tasarımla yeni bir anlam kazanıyor. Bu keyifli ve minimalist tasarım, çelik ve akçaağaç malzemelerin farklı noktalarda kesiştiği çubuklardan oluşan bir iskelete sahip. Farklı renk seçenekleriyle satışa çıkan Geek, önyargılarınızdan kurtulmanız için iyi bir ilk adım olabilir.

Piramitlerin ihtişamlı havası Keops ile ofisinize geliyor

Bürotime, en yeni ürünleriyle ofislere konfor ve şıklığı getirmeye devam ediyor. Bürotime’ın piramitlerden esinlenerek tasarladığı yeni ürünü Keops, hayatının her detayında prestiji yansıtmak isteyen yöneticilerin ofis yaşantısında bir ayna olacak. Bürotime, dünyanın yedi harikasından biri olan Keops Piramidi’nin ihtişamını ofislere getiriyor. Keops ürün grubu, yaklaşık 5 bin yaşında olan bu yapının yorumlanmasıyla tasarlandı. Piramitlerin göğe doğru daralan siluetine sadık kalınarak tasarlanan Keops, bu görsel özelliğiyle fonksiyonel olarak da kullanıcılara geniş ve rahat dinlenme alanları sunuyor. Ürünün oturma ve yaslanma yüzeylerinde kullanılan düğmeler ise dokuya hareketlilik katıyor. Kanepe, lobi bekleme ve divan alternatifleriyle oturma ihtiyacının hissedildiği pek çok farklı alanda kullanım için özelleşebilen ürün ailesi, kullanıcıların rahatlığı için her türlü imkanı sunuyor.

Sıradışı bir caz gitaristi: Eivind Aarset

En iyi “çocuk hakları kareleri” aranıyor Norveç’in Terje Rypdal’dan sonra yetiştirdiği en büyük gitaristlerden biri olarak kabul edilen Eivind Aarset, 26 Şubat Perşembe günü Akbank Sanat’a konuk oluyor. 150’den fazla albümde çalmış ve Ray Charles, Dee Dee Bridgewater, Ute Lemper, Ketil Bjørnstad, Mike Mainieri, Arild Andersen, Abraham Laboriel, Nils Petter Molvaer, Django Bates, Dhafer Youssef gibi dev isimlere eşlik etmiş Aarset, Akbank Sanat’ta sahneleyeceği performansı boyunca farklı albümlerinden sevilen çalışmalarını seslendirecek.

Evdema, ‘Bauformat Mutfak’ ile Unicera’da

Ocak - Şubat 2015 #49

Etkinlik

Kadın Gözüyle Hayattan Kareler ’15 fotoğraf yarışması’na başvurular başladı

Evdema, 24-28 Şubat tarihlerinde düzenlenecek UNICERA Fuarı’nda Almanya’nın bir numaralı mutfak markası Bauformat’ın, üstün Alman teknolojisiyle ürettiği stil ve fonksiyonel tasarımlarından oluşan 6 yeni modeli ziyaretçilerin beğenisine sunuyor. 44

Rönesans Gayrimenkul Yatırım bünyesindeki alışveriş merkezlerinin, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Fotopya işbirliği ile gerçekleştirdiği fotoğraf yarışmalarının 3.’sü düzenleniyor. Geçtiğimiz senelerde “Gülümseten Kareler” ve “Dostluk Kareleri” konulu fotoğraf yarışmalarına gösterilen yoğun ilgi nedeniyle bu yıl üçüncüsü düzenlenecek yarışmanın son başvuru tarihi, 17 Nisan 2015. Katılmak isteyenler www.fotopya.com adresinden başvuruda bulunabilecek. “Çocuk Hakları Kareleri” konulu yarışmanın sonunda, farklı kategorilerdeki tam 69 eser sahibi, toplamda 22 bin 650 TL’lik ödülün sahibi olacak.

Anadolu Hayat Emeklilik’in bu sene dokuzuncusunu düzenlediği ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’na başvurular başladı. 12 Mart’a kadar devam edecek yarışmaya başvurular yalnızca internet üzerinden yapılabilecek. ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’na ilk düzenlendiği 2007 yılından bu yana sekiz bini aşkın kadın on binlerce fotoğrafla katıldı. Kadınların hayata ve dünyaya bakışlarını fotoğraf kareleri ile yansıtacakları bir platform yaratmak amacıyla düzenlenen yarışma Türkiye’nin en çok ilgi gören fotoğraf yarışmalarından biri haline geldi.

Organik makineler-bir heykel için eskiz Sungur, ‘’Organik Makine’’ isimli yeni serisinde alternatif evrim, otomatikleşen güncel yaşam, gerçeküstü medeniyet tasarımı gibi konuları ele alıyor. Denizhan Özer küratörlüğünde gerçekleşek olan sergide, sanatçı figüratif anlatımın klasik biçim ve kompozisyonlarını görmezden gelip yeni bir görsel dil oluşturarak, hayali mekanlarda gerçeküstü insan tasarımlarını yüzey üzerine taşımaktadır. Seyirciyi bilinçli olarak içinde bulunduğu zaman ve mekandan koparıp resmin karşısında kendisiyle yalnız bırakan sanatçı, seyircinin kendi geçmiş ve geleceğine karşı duyacağı rahatsızlığı da bir fetişe dönüştürerek geleceğe yönelik ip uçları vermektedir.

Alldesign 2015 için geri sayım başladı... 19-21 Şubat 2015 tarihleri arasında Ford ana sponsorluğunda dördüncüsü gerçekleştirilecek olan alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı & Uluslararası Tasarım Konferansları’nda geri sayım başladı! Tasarım ve teknoloji dünyasının dahilerini bir araya getirerek, bu yıl da büyük ses getirecek bir organizasyona imza atmaya hazırlanan alldesign’ın biletleri TixBox’ta satışa sunuldu.

Etkinlik

Etader, 6. Enerji Verimliliği Fuarı’nda

DSM Group tarafından bu yıl ilk kez organize edilen ve Paşabahçe’nin katkılarıyla hayata geçen İstanbul Coffee Festival gördüğü beklenenin üstünde ilgiyle herkesi şaşırttı. Festivali 4 günde 14.270 kişi ziyaret etti. Galata Rum Okulu’nda düzenlenen, kapısında uzun kuyruklar oluşan, yoğunluk nedeniyle bilet satışlarının durdurulduğu festival; 3. dalga kahve kültürünü öğrenmek, yaşamak, deneyimlemek isteyen herkesin buluşma noktası oldu. Festivalde; tonlarca kahve, su, süt tüketilirken çuvallarla kahve çekirdeği öğütüldü. Kahvenin en özel eşlikçisi çikolata başta olmak üzere 4 gün boyunca kilolarla yiyecek tüketildi.

Ocak - Şubat 2015 #49

Enerji ve Isı Tasarrufu Derneği (ETADER), 34. Enerji Verimliliği Haftası kapsamındaki en önemli etkinlik olan Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’na katılıyor. İstanbul WOW Convention Center’da gerçekleşecek olan fuarda ETADER, B06 nolu stantta yer alacak.

“İstanbul Coffee Festival” bitti ilk kahve festivali böyle geçti

Bu yıl 6’ncısı düzenlenecek olan Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı (EVF), İstanbul WOW Convention Center’da 14-17 Ocak 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek. EVF’ye bakanlıklar ve kamu kurumlarının yanı sıra aralarında ETADER’in de olduğu 40’a yakın sivil toplum kuruluşu destek veriyor. EVF kapsamında ayrıca 2014 yılı “Sanayide Enerji Verimliliği Proje Yarışması”nda dereceye giren endüstriyel işletmelere plaket ve ödülleri törenle verilecek.

Çocuklar için harika atölye çalışmaları Akbank Sanat’ta Yıllardır çocukları sanatın büyülü dünyasıyla buluşturan ve minikler için yaptığı özel etkinliklerle bu konuda öncü kurumların başında yer alan Akbank Sanat, yarıyıl tatilinde de özel bir program eşliğinde birbirinden eğlenceli ve yaratıcı atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor.

10. Uluslararası Tasarım Yarışması

Kapadokya’nın eşsiz mimarisinde klasik müzik keyfi Binlerce yıl öncesinden inancın başkenti olan ve her dinden insana ev sahipliği yapan Kapadokya, bilinenin ötesinde keşfedilmeyi bekleyen mekânlarıyla gezginlerin hep ilgisini çekmiştir. Kapadokya’nın gizli köşeleri, keşişhaneler, kaya oyma mezarları, geçmişten günümüze kalan semboller, Anadolu İslam sanatının esinlendiği figürlü bezemeler, Kapadokya’nın Selçuklu ve Osmanlı yüzü, bu defa müziğin tınısıyla kendini var ediyor.

İki yıllık aralıklar ile Hettich ve Rehau firmaları tarafından verilen International Design Award ödülünün hedefi, yetenekleri teşvik etmek ve yepyeni fikirler ile yarının trent ve vizyonlarını göstermektir. Söz konusu yarışma dünyanın bütün ülkelerinden mimar ve tasarım öğrencilerini, mobilya tasarımı ve mobilya sistemleri konusunda geleceğe odaklı, yenilikçi ve olağan dışı çözümler geliştirmeye davet etmektedir. Tasarımınızın en geç 1 Mart 2015 tarihine kadar gönderilmesi gerekmektedir.

Hazar Kısa Film Yarışması için son 24 gün

Etkinlik

Hazar Strateji Enstitüsü’nün basılı yayınlarından Hazar World dergisinin organize ettiği “Hazar Kısa Film Yarışması 2014” sinema sanatına gönül veren herkesi Hazar Kısa Film Yarışması’na bekliyor. Yarışma Hazar bölgesinin kanayan yarası olan Karabağ sorununu gündeme taşıyor. Kısa film yapımcılarını ve yönetmenlerini desteklemek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve farkındalık yaratmayı amaçlayan yarışma, kurmaca, belgesel, animasyon, canlandırma ve deneysel filmleri bekliyor.

W İstanbul’dan genç tasarımcılara destek Ambiyansı ve tarzıyla dikkat çeken, lüks hizmet anlayışı ve konseptiyle son yılların en gözde oteli W Istanbul, ISTANBUL Design Week kapsamında, “W Istanbul Genç Tasarımcı Yarışması”nı başlattı. Yaratıcılığına güvenen genç tasarımcılar ve tasarım öğrencileri, yenilenen W Lounge için W Istanbul’un yaratıcı dünyasından ilham alarak W markasını ve yenilenen W Lounge’ı yansıtan, “Kutlama Bardağı” tasarlayacak.

Ocak - Şubat 2015 #49

İran’ın ‘Bob Dylan’ı Mohsen Namjoo Türkiye’ye geliyor

New York Times’ın hakkında “O İran’ın Bob Dylan’ıdır, Müziği ise Acem-Blues’dur” dediği Mohsen Namjoo, bu yıl 6.’sı düzenlenen Avea Sıra Dışı Müzik Konserleri kapsamında Türkiye’de ilk konserini 28 Ocak’ta Ankara’da, 30 Ocak’ta ise İstanbul’da veriyor.

Viyana

Stadtpark Steirereck

Mimar Gizem Önürmen

Ocak - Şubat 2015 #49

gizemonurmen@gmail.com

Viyana merkezli PPAG Architects, şehrin önemli parklarından biri olan Stadtpark’ın ünlü restaurantı Steirereck’ın yenilenmesi için açılan yarışmayı kazandı.

evcut binaya mimarların ‘parmak gibi’ diye tabir ettiği uzantılar ilave edildi. Dört uzantı blok, çevredeki bütün park alanını yansıtan yansıtıcı metal malzeme ve cam ile kaplanmış. Yukarı kaydırılan paneller restaurantı çevreleyen park alanını yansıtan duvarlar ve geniş camlar parkın peyzajını ve manzarasını açıkça ortaya çıkarmış. İç mekanda her masa ahşap kavisli bir elemanla kısmen çevrelenmiş, böylece masadaki müşterilere kendilerine ait görünmez sınırları olan alanlar tahsis edilmiş. Varolan eski yapının içindeki kavisli bölmeler restaurantın içindeki senaryolara göre salonun şeklini ve boyutunu değiştirilebilir olarak tasarlanmış. Tavandaki konturun içine gizlenmiş gizli yarıklarda bu form değişikliğini mümkün kılmış. Cömert bir manzara sunmasının yanı sıra yılın sıcak günlerinde cam paneller yukarı açılarak yemek alanında hava akışını sağlayacak doğal klima görevini de üstleniyor. Restaraunt parka daha fazla hakim olabilmek için zeminden birkaç basamak yükseltilmiş. Bar ve mutfağın bulunduğu dikdörtgen hacim binanın yeni ve eski parçalarını birbirine bağlıyor. Zemin ve bu bölümün duvarları, kasıtlı bir düzensizlik içerisinde yerleştirilmiş siyah, beyaz ve gri fayans kaplı. Mutfaklarda transparanlığın hijyenle bir sayıldığı fikri Steirereck’te de prim yapmışa benziyor. Aşçıların çalıştığı bölümü ise onlar yemek hazırlarken büyük yatay bir pencereden izleyebilirsiniz. Bodrum katında mutfak uzantısı, depolama ve tuvaletler bulunuyor. Son olarak hoş bir detay vermek gerekirse restaurant için ekstra malzemeler çatısındaki bahçeden temin ediliyor.

Beaufort Bar, Savoy Londra’nın en iyi barları arasında ilk sıralarda yer alan, zamanın eskitemediği Savoy Otel’de bulunan, Beaufort Bar, kabereleri ve kokteylleri ile ün yapmış. Çok şık ve gecenin ağırlığını yansıtan mekana girerken kıyafetlere de özen gösterilmesi gerekiyor. Show başlamadan önce piyano eşliğinde şampanyalarınızı yudumlarken, menüye göz atıyorsunuz. Menü, dizaynı ile alışılmışın oldukça dışında. İçinde bulunan malzemelerin resmedildiği adeta masal kitabını andıran menüde oldukça seçenek bulunuyor. Yemeğinizi beklerken, ödüllü barmenlerin ellerinden çıkan sanat eseri tadında kokteylleri denemeyi unutmayın. Her ayın ilk Pazar gecesi yapılan kabere şovları dışında da organizasyonlar

yapılıyor. Bu yüzden gitmeden önce internet sitesinden programları kontrol etmekte fayda var. 7.30’ dan 9.30’a kadar süren şovlar 25 pound olarak ücretlendirilmiş. Prenslerin, sörlerin konakladığı Londra’ nın en eski ve lüks otellerinden olan Savoy’ da bu ücret, eğlence için az bile. Saray mimarisi ağırlığında döşenmiş mekanın tadını çıkarmak da size düşüyor.

Brit Awards Londra

İngiltere’nin her sene geleneksel hale gelen müzik ödülleri gecesi ( Brit Awards) geçtiğimiz günlerde Londra’da gerçekleşti. Pharrel, en iyi şarkıcı ve “Happy” şarkısıyla da en iyi şarkı ödülünü aldı. Gecede; George Ezra, Sam Smith, Ed Sheeran, One Direction ve Take That gibi bir çok ünlü isim sahne aldı; Esra Tosun Tekeli esratekeli88@gmail.com

Ocak - Şubat 2015 #49

Victoria’s Secret Fashion Show

Her sene Aralık ayına damgasını vuran, defileden daha çok görsel şova dönüşen Victoria’s Secret Fashion Show 2014 geçtiğimiz Aralık ayında Londra’da gerçekleşti. Dünyanın en çok konuşulan defilesine her ülkeden akın eden izleyiciler, biletlerin aylar öncesinden tükenmesine sebep oldu. Ariana Grande, Ed Sheeran ve Taylor Swift’in sahne aldığı şovda, ünlü modeller 2015 yılının trendlerini tanıttı. Geceye damgasını vuran ise Adriana Lima ve Alessandra Ambrosio’un tanıttığı 2 milyon dolar değerinde, değerli taşlardan oluşan iç çamaşırları oldu.

London Boat Show 9-18 Ocak arası Londra’nın doğu yakasında yer alan fuar alanı Excel’de gerçekleştirilen London Boat Show, bir çok yat markasının yanı sıra liman temsilcileri ve su sporlarının ünlü markalarını da ağırlıyor. Türkiye’nin de güney limanları pek çok denizci tarafından tercih edildiği için her yıl ülkemiz temsilcilerine de büyük bir stand ayrılıyor bu fuarda. Ünlü, lüks yat markalarının yanı sıra tasarım ürünler de dikkat çekiyor. İngilizler, konforlu, lüks ürünler yerine genelde yelkenli, ince uzun nehir botları ya da katlanıp kolay taşınılan ürünleri tercih ediyor. Açık alanda, Thames Nehri’nde de büyük teknelerin sergilenmesi, hatta showların yapılması katılımcılar tarafından bu organizasyonun tam not almasına neden oluyor.

Londra

Heston Bluementhal

Ocak - Şubat 2015 #49

Somerset House

Kış bitmeden eğer yolunuz Londra’ya düşerse Somerset House’da kesinlikle buz pateni deneyimini tatmalısınız. Gecenin gizeminden midir bilinmez ya da tarihi binaya yansıtılan ışık gösterisinden mi, insanlar hava karardıktan sonra buz pateni kaymayı daha çok tercih ediyor. Aynı zamanda başarısıyla ün yapmış üniversite, King’s College London’ın da yer aldığı 17. yüzyılın sonlarında dizayn edilmiş tarihi binanın çevrelediği pistte kafe- restorantın yanı sıra dj’lerin performansı ile de eğlenebilirsiniz. Biletlerin satışı internet sitesinden yapılıyor ve saatlerine göre de fiyatları değişiyor.

2005 yılında dünyanın en iyi 50 restoranı arasında 1. sırada yer alan, 3 Michelin yıldızına sahip “The Fat Duck”ın baş aşçısı ve sahibi, Heston Bluementhal. Ayrıca ikişer Michelin yıldızına sahip iki tane daha restaurantı var. Kraliçe Elizabeth tarafından 2006 yılında şovalyeliğin altında bulunan OBE ödülüne layık görüldü. Eğitim hayatını 18 yaşındayken yarım bırakmasına rağmen, normal şeflerden farklı olarak yaptığı kimyasal calışmalar sebebiyle, The Royal Society of Chemistry ( İngiltere’de bulunan Kraliyet Kimya Topluluğu) tarafından onur bursu verilen ( an Honorary Fellowship) ilk aşçı... Onursal master derecesini ise Bristol Üniversitesi’ nden, doktora derecesini de Londra Üniversitesi’nden alan Heston, eğitim almasına gerek kalmadan verilen bu diploma ve ünvanlar ile yaptığı işi ne kadar profesyonel yaptığını ve geliştirdiğini de tüm dünyaya göstermiş oluyor. 1966 doğumlu ünlü şef, kimya laboratuvarlarında bulunan özel makina ve aletleri kullanıyor. Hatta özel aletlerin bir kısmını kendisi dizayn etmiş. Mutfağı da hastane laboratuvarından farksız. En son izlediğim showunda kaynayan çikolatadan elde edilen su buharınından kokteyl yapmıştı. Rengi şeffaf ve çikolata tadındaki bu kokteyl oldukça ilgi görmüştü. Bazı insanlardan yiyeceklerin kimyasıyla oynuyor diye tepki görse de, değişik, orjinal ve kendine has teknikleri ile İngiltere’ nin son yıllardaki en popüler şefi.

Ocak - Şubat 2015 #49

Advertorial Ocak - Şubat 2015 #49

Toprağa zarif dokunuşlar

eo Ceramic, uzun süren arge çalışmalarının sonucunda sahip olduğu donanımla 2013 yılında oluşumunu tamamlayarak, özel üretim teknikleri ile faaliyetlerine başlayan çok özel bir marka... Neo Ceramic, özel üretim yöntemleriyle ürettiği rölyef duvar seramiklerini, Türkiye’nin önde gelen mimarlarına tasarlatıyor. Hem iç mekanda hem de dış mekanda kullanılan rölyef seramikler, aynı zamanda terra cotta (kırmızı toprak) ve antik şamot malzemeden üretiliyor. Geniş bir renk ve model yelpazesine sahip olan Neoceramic her geçen gün kapasitesini ve kalitesini doğru oranlı olarak artırıyor. Seramiğin zarif dünyasına yeni modeller eklemeye devam eden Neo Ceramic ürün skalasında geleneksellik ve modernizmi başarıyla birleştiriyor. El yapımı seramiklerle karşımıza çıkan marka, tasarımcıların yaratıcı çizgilerini de kalıba dökebiliyor. Tasarımın kusursuzluğu yerine elde yapılanın samimi kusurluluğunu tercih eden tasarım dünyasına yepyeni ürünler hazırlayan Neo Ceramic, özel, biricik ve özgün projelerde sıkça karşımıza çıkacağa benziyor.

ısa bir hatırlatma yapayım; antrelerden, eve girerken sizinle ilgili ipuçlarını verebilecek ilk mekan diye bahsediyordum. İşte ikincisi; kişiselleştirmeye en uygunu, sizin gizli sığınağınız: yatak odanız...

Gizli sığınağınız… Bu bölümü tasarlarken istediğiniz atmosferi yakalamak için ufak tefek önerilerim var sizlere. Evdeki genel çizgi ne ise aynı tarzda bir tasarım bu mekana da taşınmalı dediğinizi duyuyorum. Evet doğru yakaladınız.

Fikir

Ama dikkat edeceğimiz konu; klasik ya da modern fark etmez, stil her zaman en sade yorumuyla taşınır bu mekana...

İç Mimar İrem Senemoğlu

Ocak - Şubat 2015 #49

ırem@senemoglu.com.tr

Yaklaşık 4m2’lik bir alan kaplayan yatağınızın konumu, sahneyi kurmaktaki ilk adımınız. Yatağınızı odanızın kapısını açtığınızda mutlaka karşınıza gelecek duvara yerleştirmenizi tavsiye ederim. Fonksiyonelliği ve odaya sizi davet eden görseli ile doğru seçim olacaktır.

Zaten odadaki başrol yatağın yerleştiği, farklı bir renk, doku ya da malzeme uygulaması da yapabileceğiniz bu duvardadır. Hangi malzemeyi kullanmak isterseniz mutlaka tavana kadar yapın ki mekan daha yüksek algılansın. Tüm duvarı yatak başı gibi kullanabilir ya da yatağın arkasına farklı bir tasarım ekleyebilirsiniz.

Yerden oldukça yüksek yatakları sevenler için önerim; oda içinde sadece komodinleri ile beraber bir konsol ve ayna ile birleştirerek kullanmayı tercih edin. Yatak odasındaki ayna mekana derinlik katarak dengeleyecektir.

Evinizin genel stili ile birleşecek renk ise diğer duvarlarınızda ve tavanınızda olmalıdır. Tavan da duvar rengi ile kırılmış bir ton uygulamak mekanı olduğundan daha ferah gösterecektir. Renk seçimi kadar mobilyaların da yatak odasındaki atmosferi etkileyeceğini unutmayın. Sadece modern tasarımda mobilyalara yönelmek zorunda değilsiniz ancak klasik seçimler de abartılı, ağır işçilikli ürünlere dikkat etmek gerekir.

Ocak - Şubat 2015 #49

Fikir

Yeni konut projelerinde mümkün olduğunca giysi bölümünü bu mekan içinde düşünmediğimiz için depolama dolaplarını ayrı bir bölümde tasarlıyoruz. Bu konuyu daha sonra detaylıca inceleyebiliriz. Yatak odamıza yerleşim, renk ve mobilya tercihlerimizi yaptık ama biraz da hareket katmaya ne dersiniz.

Kim demiş yatak odasında depolama olmaz diye; hem de yatak başımda dursun. En fonksiyonel…

Yatak başı ünitesi için tahmin edeceğinizden çok çok fazla öneri var. En eğlenceli, en şık, en rustik, en modern, en klasik…. Uzayıp gidiyor bu liste. Tasarlamaktan en keyif aldığım noktalardan bir tanesi, durup hayal edelim; önünüzde kocaman bir tual var ve siz üzerine öyle bir dokunacaksınız ki, bittiğinde keyifle seyredeceksiniz. Bir tane renk seçmek istemediniz mi? Olur hepsini bir arada kullanalım. Hatta yandaki komodinleri de çok doldurmak istemiyorsunuz, ışıkları da tavandan sarkıtalım. En pop…

Biraz eğlenelim; koleksiyonumdan ayrılamam, istersem ekleme de yaparım. En oyuncaklı…

Yok yok renk istemiyorum. Hafif geçişler yeterli ama biraz altın, biraz da ihtişamlı görünsün. Ya da tam tersi cesaretle renk kullanmak benim işim, yatak başı ile sınırlı kalamam tavana da bir fırça darbesi sıçramalı diyorsanız. En gösterişli… Doğadan asla kopamayanlar, koyu renkler ile harika birleşen ham ahşaplar, sade olduğu kadar, kalite ve işçilikten ödün vermeyenler. En natürel… Sıra dışı tasarımlar; öyle uçup uzaya gitmiyorlar ama el emeğinin yerini hiçbir şey tutamaz. Değişiklik yapmayı sevenler için; en güzeli duvar kağıdı olur. Sıkılınca yeni desen, yeni renk. En hızlılar…

ID BOY 2014 Onur Ödülü Mobi’nin ID BOY Ödülleri 2014’te Brooklyn Büfe ile onur ödülü kazanan MOBİ, tasarımları ile fark yaratmaya devam ediyor. BOY ( Best of Year / Yılın En İyisi ) Ödülleri, her yıl Interior Design Magazine ABD tarafından yılın en iyi proje ve ürünlerini onurlandırmak amacıyla organize edilen prestijli bir tasarım yarışmasıdır. Bu yıl MOBİ, A. Raşit Karaaslan tarafından tasarlanan Brooklyn Büfe ile En iyi Ürün : Konut Depolama Mobilyası kategorisinde yarışmaya katıldı. 2.000 üzerinde ürünün yarıştığı 60.000 kullanıcının katıldığı online oylamalar sonucu Brooklyn Büfe finalist olarak ilan edildi. 4 Aralık 2014’te tasarımcı A. Raşit Karaaslan New York’ta gerçekleşen ödül töreninden ID BOY Onur Ödülü ile döndü.

Firma Haber

Mekanlarında farklılık arayanlara yepyeni bir dokunuş Zemin dekorasyonunu ergonomi ve zerafet ile tanıştıran Mert Foto Dekor sıra dışı tasarımları ile hayatınıza renk katıyor. 3 boyutlu zemin kaplamaları geniş görsel yelpazesi, kişiye özel tasarımları ve dayanıklılığıyla evinizin karakterini tamamlıyor. Banyonuz pırıl pırıl denize, mutfağınız cennet bahçelerine, salonlarınız doğa manzarasına bürünüyor. 3 Boyutlu Dekor ile ofisiniz, eviniz, asansörünüz, mutfağınız eşsiz görsellikle büyülü bir ortama dönüşüyor.

Şerifoğlu Parke Office 4200’de yerini aldı

Ocak - Şubat 2015 #49

40 yıllık tecrübesiyle Türkiye’nin en büyük lamine üreticisi olan Şerifoğlu Lamine Parke, Bursa’daki mağazasını Balat Office 4200 İş Merkezi’ne taşıdı. Bursa’nın seçkin mimarlarının önemli projelerine hizmet vermeye devam eden firma, Türkiye’nin en büyük lamine üreticisi. Şerifoğlu Lamine Parke’yi Bursa halkıyla tanıştıran Aydınlar Parke ise 40 yıllık tecrübeye sahip halen İstanbul’da 4 farklı mağazası olan sektörün en tecrübeli firmalarından.

Yeni showroomda Şerifoğlu Lamine Parke’nin ürettiği değişik ağaçlar ve ebatlardan oluşan 100’den fazla ürün seçeneği bulunduran Aydınlar Parke’nin Bursa’daki hedef kitlesini sağlığına önem veren ve bundan dolayı evinde ağacın sıcaklığını hissetmek isteyenler ve yaratıcılıklarında sınır tanımayan, ürünün değerini ve kalitesini arttıran mimarlar oluşturuyor. Bütün dünyada tercih edilmeye başlanan yağlı, fırçalı, dalgalı ve derzli ürünlerini kilit sistem olarak Türkiye’de üretebilen tek firma olan Şerifoğlu Lamine Parke, Bursa halkına en kaliteli ürünü en uygun fiyata sunuyor.

Ocak - Şubat 2015 #49

Keyif versin yeter

Etkinlik Sergi

İmzasını attığı her projede izleyiciyi sorgulamaya yönlendiren Erdem Akan, sanat ve tasarımın sınırında buluşan 12 isimden fikirlerini estetik birer objeye dönüştürmesini istedi.

Ocak - Şubat 2015 #49

Gözde Severoğlu

İşlev, teknoloji ve estetik başlıklarını birlikte göz önünde bulundurmaya alışık tasarımcı, bu kez sadece keyif veren bir obje tasarlayacaktı. Sezgin Aksu, Ayşe Birsel, Ela Cindoruk, Erdal Duman, Atilla Kuzu, Eray Makal, Günnur Özsoy, Nazan Pak, Seçkin Pirim, Aziz Sarıyer ve Emir Uras tasarımı objeler, bronz döküm yöntemi ile sadece 9’ar adet üretildi. 30 Ocak 2015 tarihine dek Teşvikiye’deki ECNP Galeri’de görebileceğiniz objeler hakkında Kuratör Erdem Akan ve Fikir Dökümü Koordinatörü Yılmaz Aysan ile görüştük. Fikir Dökümü, kullanıcının/izleyicinin neyi deneyimlemesine ortam hazırladınız? Erdem Akan: Bakmak’dan keyif almak; Gözün, bakışların formlar üzerinde gezinmesi. Deneyimlenmesini istediğim temelde böyle bir şeydi. Bunun oluşması için projeyi kurgularken iki noktaya dikkat ettim. Keyif almak oldukça kişisel bir deneyim, bu sebeple sergiyi farklı yaklaşımlara sahip sanatçı/tasarımcı ve mimarların katılımı ile gerçekleştirmeliydik. Keyif aklın ötesinde ruhun rahat etmesi ile ilgili, bu sebeple tasarımlarda kullanıcının aklını kurcalayacak herhangi bir fonksiyonu olmamalıydı.

İşlev ve teknolojiyi değişmeyen değer olarak seçip, estetik üstünden ilerleyerek tasarlamalarını istediğiniz bu 12 kişi için, ne kolay ne zor oldu?

Fikir Dökümü, devamının geleceğini söyleyen bir proje bize göre, bu konuda herhangi bir planın var mı?

Erdem Akan: Tasarımcılar disiplin gereği kullanım odaklı düşünmeye alışmış ve şartlanmışlardır. Projede istenen ürünün tek fonksiyonunun “kendine baktırmak, bakılmaktan keyif aldırmak” olması bu anlamda alışıldık bir kullanım kriteri değil. İşlevsizliğin yanında, üretim teknolojisinin de geleneksel bronz döküm olması, tasarımcıları; kendileri ile, iç dünyaları ile yüzleşmelerine ve oldukça kişisel fikirlerini dökmelerine yöneltti. Bizzat denediğim için kendi deneyimimden yola çıkarak söyleyebilirim, bu hiç de kolay bir iş değil. Yaşadıklarımı şöyle tarif edebilirim: Fikirler kişisel eksenden, sürekli bir fayda sağlayacağı alanlara kaçmaya çalışıyor. Faydasız nesne yapmaya çalışmak da çoğunlukla anlamsız şekillerle sonuçlanıyor. Anlamlı ve güzeli faydadan ayıklayabilmek, süreç boyunca yaptığım mücadele buydu diyebilirim.

Erdem Akan: Hem katılan tasarımcılardan, hem ziyaretçilerden aldığımız geri bildirimler çok olumlu. Serginin koordinasyonunu yapan Yılmaz Aysan, galeri mekanın sahipleri Ela Cindoruk ve Nazan Pak ve ben, hepimiz çok keyif aldık ve çok şey öğrendik. Tüm bu güzel duyguları ve kazanımları devam ettirmek gerek. Bunun ötesinde sergi, kurgusu gereği çoğaltmalara izin veriyor. Üretim tekniği ve malzemeyi değiştirerek devam etmek istiyoruz. Peki nerede sergileniyorlar? Ne zamana kadar ziyaret edebiliriz? Yılmaz Aysan: Bu objeler su an için ECNP Galeri’de satışta. Kendi özel kutusunda ve sanatçı/tasarımcı tarafından numaralanıp imzalanmış gerçeklik belgesi ile birlikte sunuluyor. Toplam 9 edisyon bulunuyor. Objelerin bronz olarak üretimi emek ve zaman isteyen bir iş olduğundan sipariş sonrası en fazla 3 hafta içinde teslim edebiliyoruz. Sergi 30 Ocak’a dek sürecek ve aynı mekanda satışı devam edecek. Katalog ve güncel fiyat listeleri için bizimle iletişime geçebilir, ayrıca ecnp-jewelry.com’dan da bizi takip edebilirsiniz.

Söyleşi Dezinti Tasarım Danışmanlık

Ocak - Şubat 2015 #49

www.dezinti.wordpress.com’dan söyleşiyi takip edebilirsiniz.

Mevcut koleksiyonunuz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

irmi senelik tecrübesini işlerine yansıtabilen, sektördeki her türlü gelişme ve yeniliğe açık bakış açısı ile çözümler sunabilen, tasarladığı ürünlerdeki estetik ve fonksiyon dengesine önem veren, zamansız mekan ve ürünler tasarlayan bir oluşum ve aynı zamanda hala öğrenmeye açık bir atölye-mimarlık bürosu MB Design. Tasarımcısı Meltem Başal ile Dezinti.com - Mekan işbirliğinde MB Design’ı konuştuk.

Koleksiyonumuza Zig-Zag adı verdik. Adından anlaşıldığı gibi dinamizmi çağrıştıran ve daha ziyade geometrik biçimlerden oluşan tasarım ilkesi ile yola çıktık. Başlangıç olarak oturma birimleri ve konsol olarak üretilen bu koleksiyon üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Kısa zaman içinde sehpa ve aydınlatma elemanlarımızı da bu koleksiyona dâhil etmeyi düşünüyoruz. 2015 yılında nasıl bir koleksiyon üzerine çalışmayı istiyorsunuz? 2015 yılında daha ziyade ticari alanlar için üretilebilecek fonksiyonel oturma birimleri ve bununla birlikte kişiye özel olabilecek detaylar içeren mobilyalar üzerinde çalışmalarımız olacak.

Zig - Zag’ları ile Meltem Başal

Biraz tasarım ekibinizden bahseder misiniz? Nasıl bir ekip öngörmüştünüz Meltem Başal Design için ve bu öngörünüz başarılı oldu mu? Çoğunlukla iç mimarlardan oluşan bir tasarım ekibimiz var. Biz ekip olarak aynı zamanda iç mekân tasarımı ve uygulaması da yapmaktayız. Ana hatlarıyla günümüz ve geçmiş yaşanmışlıkları irdeleyerek fonksiyona önem veren ve bunu yaparken estetik bakış açısını da gözardı etmeyen kişilerden oluşan bir birliktelik diyebiliriz. Tasarlanan ürünlere baktığımızda aynı dili konuşan sonuçlar aldığımızı görüyor ve amacımız doğrultusunda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. MB Design’ın “boyutları” ve “sınırları” nedir? Boyutları sınırlar belirler. Ancak sınırlarımızı genişletmek için çok çalışıyoruz. Önceliği tasarımlarımızın beğenilip günlük hayatta kullanılması yani sadece vitrin arkasında değil hayatın içine girebilmesi olarak belirliyoruz; hatta diyebiliriz ki asıl hedefimiz budur. MB Design’ın “vizyon” ve “misyonu” nedir? MB Design, sektördeki her türlü yeniliğe acık bakış acısı ile çözümler sunabilen, tasarladığı ürün ve mekânlardaki estetik ve fonksiyon dengesine önem veren, zamansız fakat zamanı da yakalamayı hedefleyen tasarımlar sunan bir bakış açısı ve vizyonu olan bir oluşumdur. İç mimari projelerinizde hangi alanlarda projeler üretiyorsunuz daha yoğun olarak? İç mimari olarak ağırlıklı konut, işyeri, restoran ve otel konularında çalışıyoruz. Yakın zamanda odaklanmayı düşündüğünüz bir alt sektör var mı? Evet; bilhassa iç mimari projelerimizin uygulama safhasında eksikliğini ciddi anlamda hissettiğimiz sanat ağırlıklı aksesuar elemanları için yeni bir oluşum planlıyoruz. İşlerinizi özetleyen kelimeleri sayarsak; neleri katarız? Kendi ürünlerimizi özetleyen en güzel kelimeler; kullanılabilirlik, rahatlık, estetik ve malzemelerin birlikte uyumu diyebiliriz. 71

Ürünlerinizde kullanmayı en çok sevdiğiniz malzeme nedir? En sevdiğimiz malzeme ahşaptır. Nasıl bir tasarım çizgisi tarif edilebilir MB Design için? Estetik ve fonksiyon dengesini önemseyen bir tasarım çizgimiz vardır. Ancak daha önce de belirttiğim gibi günlük hayatta kullanılabilecek özgün ve yenilikçi malzeme kullanımı bizim için oldukça önemlidir. Tasarımlarınızı en çok etkileyen etmen nedir? İşinize / yaratım sürecinize etki ettiğini düşündüğünüz “şey/durum/kişi/duygu” nedir? Eğer bu bir iç mekân tasarımı ise, bize işi sağlayan kişi, kurum veya kuruluş ile aramızda oluşan düşünce şeklinin aynı veya benzer özellikler taşıması, sonuçta tasarımlarıma olumlu bir şekilde yansıyan en önemli etmendir. Ürün tasarım sürecinde, uygulamada kullanılacak teknolojinin varlığı ve malzeme kapasiteleri gibi teknik konulardaki sınırlar bizi önemli ölçüde etkiler. Size bugüne kadarki en büyük özgüveni ve doygunluğu sağlayan işiniz ne oldu? Bir nakliyat firması için tasarladığımız yönetim, konaklama ve sosyal tesis konularının hepsini içinde barındıran merkez binasının tasarım ve uygulaması.

Söyleşi

Başka kültürlerle ortak bir şeyler peşine düştünüz mü hiç? Global bir dünyada yaşıyoruz. Bunun bir parçası olmak bizim seçimimiz olmakla birlikte bir “kaçınılmaz” halini alıyor. Böyle bir sosyal birleşim içinde tabii ki diğer kültürlere ilgi duyuyor ve geleneklerinden ve sanatlarından besleniyoruz. Nasıl bir hiyerarşi yürür içeride? Son kararı kim alır? MB Design atölye anlayışında çalışan bir birlikteliktir. Tasarım ve uygulama işlerimizde ekibimiz içinde yer alan kişilerin sınırları ve kapasiteleri çerçevesinde iş bölümü yapılır ve alt üst ilişkisi olmadan ortak amaca yönelik bir çalışma ortamı ile sonuca gidilir.

Ocak - Şubat 2015 #49

Hayallerinizi süsleyecek proje / koleksiyon / ürün ne olurdu?

Resmi veya kamu binalarında uzun süreli mesai yapan kişiler için, yenilikçi ve sıcak çalışma mekânları tasarlamak isterim. Kariyer çizginizde bir “evrim” ve “devrim” tanımlayabilir misiniz? Tasarım alanında işverenlerin kayıtsız şartsız teslim olması bir evrim, mimarın veya tasarımcının da bu işi tek seferde beğendirmesi bir devrim veya en azından bizim devrimimiz sayılır.

Sizce global gündemin şekillendirdiği kullanma eğilimleri nasıl? Global dünyanın gösterdiği yaşama şekli kişilerin ekonomik ve sosyal durumlarının öngördüğü haliyle günümüzde uygulanıyor. Kişiler global dünyanın istediği şekilde giyiniyor, yemek yiyor ve şekillenmiş evlerde yaşıyorlar. Buna bağlı olarak eşyaları kullanım şekilleri de git gide birbirine benziyor ve bu durum kültür farklılıkları önemsenmeden bir kullanım dili oluşturuyor. Yakın zamanda Hindistan’da bir otel yapmak ile Kanada’da bir otel iç mekânı yaratmak arasında ihtiyaçlar doğrultusunda fark olmayacakmış gibi görünüyor. Teknoloji bize iklimsel farklılıkları gidermenin her türlü çözümünü sunuyor. Gelenek ve kültüre son zamanlardaki eğilim ve doğaya dönüş akımları tasarım alanında bunların yolunu kesecek gibi görünse de, sonucu bize zaman gösterecek. Ancak bizim kişisel eğilimimiz, kültür ve gelenek veya coğrafi farklılıkların her ortamda ve tabii ki kendi alanımız olan tasarım alanında bize kolay kolay bulunamayacak bir zenginlik vaat etmesidir.

Türkiye sizce büyük bir pazar mı mobilya açısından? Neyi eksik ve neyi gereğinden fazla peki? Geçmişinden gelen yerleşmişlik veya ait olma duygusu yeni yeni oturmakta olan bir kültür ve milletin parçası olarak Türkiye’nin henüz büyük bir pazar olduğunu düşünmüyorum. Oturduğu veya çalıştığı mekânın önemsenmesi görgü, bilgi ve kültürün bir parçası olarak gelişir. Bence bu duygu sadece maddiyat ile de ilgili değildir; kısıtlı imkânlar içinde evini güzelleştirmek için elinden geleni yapan ama bunun yanında evlerine çok yüksek rakamlar ödeyip eşya almayı gereksiz gören insanların sayıları da az değil. İçinde yaşadığımız veya çalıştığımız mekânların konfor seviyesinin mutluluğumuza etkisini fark ettiğimiz zamanların pek yakında gelmesini diliyoruz. Biz de bu sürece elimizden geldiğince katkı yapabilmek için çalışmaktayız.

Kentleşme hakkında düşünceleriniz nedir? Türkiye’de kentleşme büyümenin doğal bir sonucu olarak görülüyor. Fakat planlamanın doğru yapılmaması her türlü sorunu beraberinde getiriyor. Kentleşme olgusu gelişmemiş olan sosyal topluluklara hazır bir şekilde sunuluyor ve çok kısa bir süre önce gecekondularda yaşayan bir kitle toprakla ilişkisi kesilerek yüksek bloklara yerleştiriliyor. Kentleşmenin sadece bina yapmak değil, gerekli sosyal tüm imkânları sağlamak olduğunu bilen ve uygulayan bir anlayış olmadığı sürece köy-kent gibi birçok yapısal oluşum ile karsı karşıya kalacağız. Firmanız hakkında bir özeleştiri yapmak gerekirse? Zaman zaman işlerimizde kusursuzluk arayışımızın, sonuca götüren yolda sürece ilişkin sıkıntılar doğurmasına sebep olduğunu söyleyebilirim.

Yenilenen yüzüyle Krokodil Cafe Bar Restaurant

Mekan

Bir zamanların efsane mekanı olarak bilinen Krokodil, uzun bir aradan sonra sevenleri ile Nilüfer Podyum Park’da buluşuyor. Yenilenen yüzü ve konsepti ile uzun süren hasretliği güzel bir şekilde giderecek olan mekan, doğal malzemelerin ışıltılı sunumunu gözler önüne seriyor.

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorex Mimarlık Ercüment Aydın Tolga Sırdaş

Mekan Ocak - Şubat 2015 #49

Yenilenen iç mimarisiyle şık ve ferah bir atmosfere sahip olan mekanın, iç mimari tasarımı Dekorex Mimarlık’a ait. Çoğunlukla ahşap ve gri tonlarının kullanıldığı Krokodil, 3 farklı bölümden oluşuyor. Cafe, restaurant ve bar konseptini bir arada sunan mekanda, bahçe kısmındaki mermer formda “Krokodil” logosu konukları karşılıyor. Biraz daha ilerlediğinizde yemek masalarının konumlandığı bölüme geçiyorsunuz. Leziz bir akşam yemeğini iyi bir şarap eşliğinde yiyebileceğiniz bu bölümde şarap sunumları oldukça ilginç...

Ahşap ceviz yüzey kaplama, kılıç şeklinde döşenen bir şaraplık çıkıyor karşınıza... İç kısımlarda flexi, ayna ve led aydınlatma kullanılan duvar içi şaraplık hem mekanda aydınlatma görevi görüyor, hem de şık bir depolama alanı olarak kullanılıyor. Korkodil’de ilerlemeye devam ediyoruz daha timsahımızın kuyruk kısmına gelmedik. Birbirinden farklı birçok tadı bir arada bulabileceğiniz mekanın merkezine konumlanan barı görüyorsunuz. Bar yan duvarı ve aksesuar arkası karşılama duvarında kullanılan ilginç bir uygulama gözümüze çarpıyor. Paslandırılmış doku mekanın genelindeki cnc motiflerle harmanlanarak mekana estetik aynı zamanda bir stil kazandırıyor. Ahşabın sıcaklığını sürekli hissettiğiniz mekanın zemininde kullanılan seramikler aynı sıcaklığı devam ettiren öğelerden biri... Ahşap ceviz yüzey kaplama, barda ve kapılarda kullanılırken gri tonlarındaki boya ve döşemeler ise bu dokuya muhteşem bir uyum sağlıyor. Masif masalar ve renkli sandalyeler hem görselliği hem de konforu ile mekana ayrı bir özgünlük katıyor. Lavabolarda doğal dokuların birlikteliğinde en göze çarpan ise el işçiliğinin turkuaz renk seramiklerle yorumu... Bu duruş farklı simetride aynalarla destekleniyor. Günün her saati önce brunch ile başlayıp gün boyu alakart ve bistro hizmeti veren mekan, akşam saatleri ve hafta sonları ise dj performansıyla müdavimlerini bekliyor.

Mekan Ocak - Şubat 2015 #49

Elektrik İşleri : B.K.C. Elektrik Isıtma / Soğutma : Mert Burülör / Daikin Boya İşleri : Kanat Boya Ahşap İşleri : Mada Tasarım Mobilya Masa / Sandalye : Hançerli (Ankara) Vitrifiye / Seramik : Öykü Yapı Zemin Seramik : Kütahya Seramik Hitit Seramik Duvar Kaplama Panelleri : Artstone - Aksun Parke Aydınlatma : Lacivert (İstanbul) Aksesuarlar : Mudo

T Dosya Uyku

üm memelilerde, kuşlarda ve balıklarda gözlenen doğal dinlenme biçimiymiş uykunun sözlük anlamı... İyi bir uyku ise hayatın anlamı... Yeni bir güne enerji ve kocamanan bir gülümseme ile uyanmak istiyorsanız doğru bir yatakta uyumanız gerekiyor. Doğal dinlenme biçiminize en uygun yatakları sizin için seçtik.

Hastens

Ocak - Şubat 2015 #49

İyi uykular...

Mondi

Yatsan

English Home

Tepe Home

Bellona

Hastens

Duralli 81

İşbir

Mondi

Yatsan

Tepe Home

Ocak - Şubat 2015 #49

Dosya Uyku

Duralli

İşbir 82

Dosya Uyku

English Home

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Tepe Home

Duralli Yatsan 84

İstikbal Mondi Livving

Hastens

Dosya Uyku

Livving

İder

Ocak - Şubat 2015 #49

Hastens

English Home 86

Ocak - Şubat 2015 #49

Mağaza Ocak - Şubat 2015 #49

Sorella Design

İtalyanca’da ‘Kız Kardeşler’ anlamına gelen Sorella, adından da anlaşılacağı üzere Hülya Yemenici ve Tuğba Aydoğdu kardeşlere ait bir dekorasyon mağazası.

Kız kardeşler, ev dekorasyonuna ve mimariye olan özel ilgilerini uzun zamandır hayalleri olan bir mağazaya dönüştürerek bu alanda Bursa’da büyük bir açığı kapatmayı başarıyorlar.

Mağaza Ocak - Şubat 2015 #49

Mağazada bulunan ürünlerin % 80’i, İtalya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde bulunan seçkin markalardan oluşuyor. Hülya Hanım’ın bu ülkelerden özenle seçtiği ürünler ise Bursa’da tek… İthal ürünlerin yanı sıra mağazada kendi özel tasarımları olan ev tekstili ürünleri de yer alıyor. Sorella markası ile satışa sunulan ürünler, masa örtüleri, havlular, kırlentler ve koltuk şallarından oluşuyor. Ayrıca döşemelik ya da perdelik olarak kullanılabilecek tıpkı diğer ürünler gibi çok özel ve alışıla gelmiş model ve desenlerin dışında kumaşlar da mevcut. Vakko Home’un döşemelik kumaşları bunlardan sadece biri…

Sorella bir mağazadan çok ev hissi uyandırıyor. Öyle ki ürünleri gelişi güzel raflara dizmek yerine nasıl kombinleneceği ya da bir sehpa, dresuar ya da bir masa üzerinde nasıl kullanılabileceği hakkında da kullanıcıya fikir veriyor. Ev tekstilinden aksesuara bir evi tamamlayacak tüm detaylar Sorella’da meraklılarını bekliyor.

rend... Bir çok cümlemizin başına ya da sonuna ekleniveren, kullanım konusunda “design” kelimesi ile başa baş giden, günümüzün en trendy kelimesi bu olsa gerek.

Ocak - Şubat 2015 #49

Söyleşi

Yeni yılı karşıladığımız şu günlerde hayatın her alanında bize yol gösterecek bir çok ipucu ile hem çok tanıdık bir o kadar da yabancı olan bu olgunun izini sürdük bu sayımızda… Yol haritamızın ise bir trendsetterdan gelmesi oldukça heyecan vericiydi bizim için. Tasarımları ve tasarımcı kimliği ile sektörün yapı taşlarından biri olan ve bu yıl trend kahini Lidewij Edelkoort öncülüğünde gerçekleşecek Zow fuarının trend_works konseptinin Türkiye öncüsü olan tasarımcı Adnan Serbest’e merak ettiklerimizi sorduk.

Trend ne ifade ediyor? Trend ya da yaşam bilimi, yaşamın tüm alanlarını değerlendirme anlama ve anlamlandırma… Yeni yepyeni bir anlam kazandırabilme… İçin, sezgisel öngörülerini harekete geçirme, sezgileri eğitebilme, var olanı sentezleme ve yorumlama... Geleceği kimse bilemez yarın ne olacağı hakkında karar vermek çok zor. Gelecek için öngörüde bulunmak ve bunu insanlığa, tüm sektörlere hizmet vermek adına yapmak bambaşka bir şey...Ben de aslında tam da bundan bahsediyorum.

Trend; olmak ya da olmamak.

Mobilya sektörü bu olgunun ne kadar farkında?

Bu nasıl gerçekleşecek peki, yapılması gereken nedir?

Yıllarca fuarlara gidip firmaları yakından takip etmeye çalıştık. Etkilendik. Kullandıkları renkler, malzemeler, yüzeyler, dokular, kumaşlar hatta formlar ile yarattıkları atmosferleri, yenilikçi inovatif malzemeleri, onlardan üretilen aksesuarları ve oluşturulan temaları, konseptleri takip ettik, yorumladık hatta taklit ettik. Fikir geliştirdik, anlamaya çalıştık ve hep izleyen olduk. İşte tam bu noktada artık izleyen değil katılan, onlarla aynı anda aynı kulvarda üreten ve düşünen olmalıyız diyorum.

Mesela mobilya sektörüne ve ona hizmet veren tüm imalat ve yan tedarik zincirine bakalım. Her firma marka olabilme çabasını gösteriyor. İster küçük ölçekte ister büyük ölçekte olsun her firmanın bir markalaşma çabası var. Çünkü marka pazarda ayrıcalık, güven telkin ediyor. Firmaların yaşaması ve büyüyebilmesi için hedef ciroların tutturulması gerekiyor bu da güven duygusundan geçiyor. Büyüme sınırlandırılamaz, durdurulamaz. Markaların hep büyümesi gerekir tabi ki sağlıklı bir biçimde. Türk mobilya sektöründe büyüme 2000’li yıllardan sonra inanılmaz bir hızda gerçekleşti. Lakin takdir edilesi bu büyüme birçok problemi de beraberinde getirdi. Yönetilemez yapılar, gövdenin büyük beynin küçük olmasından kaynaklı problemler... Bu problemleri çözebilecek yeterli beyin gücü yok. Bilgi birikimi yetersiz, sabır maalesef yok. Markalar kendi iç sorunlarıyla mücadele ederken dünyaya nasıl entegre olabilirler ve ne yapılmalı, biz ne yapabiliriz diye bu soruları masaya yatırmak lazım. Bir mobilya markası yenilikçi bir fikrini pazara sunmaya kalksa bu girişiminin sonuçlarını 2 yıl sonra görebiliyor. Ürün önce fikir anlamında ardından stratejik olarak, kimlik olarak tartışıldıktan sonra tasarım departmanında eskiz, modelleme, render ölçülendirme gibi ürün dosyasının hazırlanması gibi işlemlerden geçiyor. Ürün bir sonraki aşamada kıymetlendirilmesi, yüceltilmesi gerekiyor. Zanaat ve ustalık anlamlarını yükleyerek değerli bir kimlik konumlandırılması yapıldıktan sonra üretebilirlik onayı ile üretim kısmına geliyor. Daha yolun yarısındayız. Ürünün fiyatı, pazardaki rekabet gücünüzle değerlendirilmesi gereken bir aşama ve bu da neredeyse 1 yıllık bir süreç demek oluyor. Seri üretiminin gerçekleştirilmesi, pazara sunulması, lansmanı, mağaza içi atmosferinin sağlanması, ürün kataloğu, pazarda tutundurma faaliyetleri ve müşterinin kabullenmesi derken gerçekte geçen zaman tam olarak 2 yıl. İşte burada altını kalın bir çizgiyle çizmek istiyorum ki yeni bir ürün için öngörüleriniz 2 yıl sonrasının hedefi olmalı. Yenilikçi, taze ve öncü fikirlere ihtiyacınız var bu da yaşamın ve müşteri beklentilerinin nereye doğru yönleneceği konusunda bilgi sahibi olmak demek. 2 yıl sonra nerede olabiliriz? Yakın bir gelecek için 4 öngörümüz var. Bu yıl Mart ayında Zow fuarında yapılacak olan Trend Works’te açıklayacağım öngörülerimin ana başlıkları; eski-yeni (Neoklasizm), sadelik (minimalizm), ilkellik (primitif), doğallık (naturalizm). Yaşamın aşırı bir şekilde hızlandığı, evlerin küçülüp insanların yalnızlaştığı, ürünlerin değersizleşerek sadece mal olduğu, yaratıcı tavrın kısırlaştığı, yaratıcı beyinlerin yaratmaktan yorulduğu bu son dönemin, yepyeni bir ruh kazanması için yeni alanlara ve coşkulu ruhlara ihtiyacımız var. Aslında bu yepyeni çıkışın ya da buluşun yeni hatırlamaya başladığımız zanaatkarlık olduğu, elin kafa ile yakın ilişkisinin yeniden değerlendirildiği yeni bir dönem bizi bekliyor. Belki biraz bu tempoya ara vermek, eski o geleneksel ustalık biçimine atölye gerçeğinden bakmak, formları, malzemeyi yeniden anlamak ve anlamlandırmak gerekecek. Yaratıcı ruhların arınmaya ihtiyacı var. 95

Ocak - Şubat 2015 #49

Etkinlik Söyleşi

Gözde Severoğlu

Şişhane-Galata bölgesindeki zanaat ağının görünürlüğünü artırmak, önemini vurgulamak, Aslı Kıyak İngin’in 2006’dan bu yana emek verdiği bir konu.

Ocak - Şubat 2015 #49

Zanaat 98

bakışı ile kenti yorumlamak

Made in Şişhane projesi ile başlayan yolculuk, bölgenin değerlerini gün yüzüne çıkaran IN.FORMAL academy ile sürdürülebilirliğini farklı bir formata dönüştürecek. 2. İstanbul Tasarım Bienali’nde başlayan atölye çalışmaları ile bölgenin açık bir akademi olarak yorumlanması hedeflendi. Bölgedeki zanaat değerinin ve varlığının yok edilmesi yerine kendi dinamikleri ile ilişkili olarak sürdürülebilmesi ve yeni gelen aktörlerle ilişkisinin sağlanmasını değerli bulan IN.Formal academy, kolektif üretim ortamı oluşturmaya niyetli. Bienal ile açığa çıkan enerji alanını katılımcı bir program ile besledi. Çalışmalar sonunda birçok ürün önerisi ve konu başlıklarının paylaşıldığı gazeteler yayınlandı. Bir şeyi hızlı ise tercih eder hale geldiğimiz, tüketmeyi çok sevdiğimiz, bugünkü yaşantımızda özen isteyen zanaati nereye konumlandırıyorsunuz? Zanaat ölçek olarak, hem küçük hem de bir arada oluşları ve birlikte çalışmalara imkan sunması sayesinde, büyük bir ölçeğe ve esnek bir üretim sistemine denk geliyor. Seri üretimin hazıra, talebi yaratmaya dönük tavrına karşılık, zanaat biraz da

ihtiyacı karşılayan bir üretim şeklini oluşturuyor. Üretici ile kullanıcı ya da üretici ile tasarımcı arasında birebir ilişkiyi, karşılıklı ve etkileşimli bir üretim sürecini içeriyor. Aynı zamanda malzemenin, insanın, zamanın, el emeğinin, yapmanın önemini ve değerini bilen bir sistem. Bienal kapsamındaki düzenlenen etkinlikler neyi doğurdu? Bienal vesilesiyle IN.FORMAL academy süreci de başladı. Bu tür bir merkezin tek bir mekanda kurgulanması yerine bölgenin ağ yapısı ile uyumlu olarak farklı mekan, atölye ve aktörleri kapsayacak şekilde bölgeye ve zamana yayılı olmasına çalışıldı. Made in Şişhane’nin ilk çıkış soruları tasarımcıların bu bölgelerin sürdürülebilirliğine, bu tür bölgelerin de tasarımcılara nasıl katkıları olabileceği üzerineydi. Süreç içinde ortaya çıkan diğer başlıklar da IN.FORMAL academy’nin araştırma ve çalışma konularını oluşturdu: Zanaatın eğitime entegrasyonu, turizm anlayışını tüketim odaklı olmaktan çıkarıp üretken ve yaratıcı bir anlayışa dönüştürmek, yerinden edilme tehdidi altındaki zanaatın nasıl korunabileceğini ve sürdürülebileceğini araştırmak üzerine oldu. Bu kapsamda 3 ana başlık belirlendi. “Turistler için Tasarım Kılavuzu”, “Yakın ve Uzak: Zanaat Kültürü için Geçici Müze” ve “Zanaat, Emek ve Eğitim”. Bienal süresince yaptığımız yürüyüşler, toplantılar, sergi ve atölye çalışmaları ile bu konuları farklı formatlarda tartışmaya açtık.

Katılımcılar, zanaat bakış açısı ile şehri keşfetmenize yardımcı ‘Design Manual’ler dağıttı. Kuleyi ve manzarasını keşfe gelen Galata’ya yakın bölgelerdeki turistlerden çok Bienal sergisini gezmeye gelen ziyaretçilerinin odağı oldu.

IN.FORMAL academy katılımcıları nasıl bir katkıda bulundu? Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz atölyeyi Design Quartier Ehrenfeld’in direktörü Sabine Voggenreiter ve tasarımcı Pierre Kracht ile yürüttük. Açık duyuru ile katılan farklı disiplinlerden 13 öğrenci ile beraber çalıştık. Bu çalışmada turizm baskısını daha çok hisseden Galata bölgesine odaklandık. Turizm ve zanaat arasındaki olası ilişkiyi ve bunun şekli ve sınırları üzerine tartıştık ve üretimler gerçekleştirdik. Öncelikle atölye katılımcılarını bu bölgedeki atölyeler ile tanıştırdık ve Galata’da turizm konusunda çalışan aktörleri de tartışmalarımıza dahil ettik. Tasarımın aracı olma rolü tartışılırken açık kaynak yaklaşımıyla üretilen kılavuzlar Galata-Şişhane bölgesinde dağıtılarak kullanıma ve etkileşime sokulmaya çalışıldı; Galata meydan ve sokaklarında Bienal katılımcılarından Disturbati Collective ile ortak bir performans mobil bir sergileme sistemi aracılığıyla gerçekleştirildi. Atölye kapsamında üretilen kılavuzların turizm ve bölgedeki zanaat atölyeleri arasında bir nevi iletişim ve bağlayıcı rol üstlenmesi amaçlandı. Ortaya çıkan ilk çalışmalar hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bu noktada önerilen “Turistler için Tasarım Kılavuzu”, Galata Bölgesi’ndeki zanaat atölyeleri ve turizm arasındaki gerilimli ilişkiden yola çıkarak her ikisinin birlikteliğini barındıran yeni bir gelecek tahayyülünü gündeme getirdi. ‘Bölgedeki üretim süreci ve ürün üretimi, turizm için yeni bir deneyim alanı yaratabilir mi?, Turistler zanaat atölyeleri için yeni bir aktör olabilir mi?’ gibi sorular ile atölyelerin üretim kabiliyetleri değerlendirilmeye çalışıldı. Bölgedeki zanaat ağının sürdürülebilirliği için yeni ve daha çok üretime dayalı bir turizm anlayışının ilk adımları denendi. 99

Yürüme mesafesindeki atölyelerin yer aldığı bölgenin deneyim, tasarlama ve üretme fırsatı sunan ‘İmkanlar Atölyesi’ olduğu kesin. Avrupa’da bu tür imkanların kalmadığını biliyoruz. Usta’nın ‘‘İmkanlar Atölyesi’’ olarak özetlediği bu bölge, kimlere imkanlar yaratabilecek? Made in Şişhane kitabı hazırlanırken, Ustalar ile yapılan görüşmeler sonrasında yazılan sözlerden bir tanesiydi; İmkanlar Atölyesi. Usta atölyesini açık ve katılımcı bir imkan alanı olarak görüyor. Bu bölge ilişki kurduğu taraflara büyük katkı sağlıyor. Olasılıkları gerçek kılıyor.

Etkinlik Söyleşi

Zanaat geçmişe ait, süresini doldurmuş bir üretim şekli gibi bilinse de aslında esnek üretim şekli ve katılıma açık yapısı ile de çok da güncel ve gelecek vaadeden bir konu. Bu tür bölgeler zanaat atölyelerinin ve onları destekleyen mağaza ve yarı mamul satıcılarının birlikteliği ile bugün tekno-parklar ile yaratılmak istenen buluşçuluk, yaratıcılık merkezi olma potansiyelini zaten içinde barındırıyor.

Peki ya yıllarını bu işe vermiş usta işini yapmaya devam ederken, Turistler için Tasarım Kılavuzu/Design Manual for Tourists’e katkısı nelerdi? Asıl sorun ustanın mevcut kent yönetimi ve politikalarıyla işini yapmaya devam edememesi zaten. Bu tür bölgelerde karşımıza çıkan turizm vizyonu da bölgedeki üretim potansiyellerini içine almak yerine onun yerine önerilen alternatifi şeklinde. Turizm vizyon ve alışkanlıklarını zanaat bölgesinin sürdürülebilirliği noktasında yeniden tanımlamak ve ters yüz etmek mümkün mü, bu sorunun yanıtı arandı. Atölyeler arasında Kumbaracı yokuşunda bir ahşap torna atölyesi, Kule’ye yakın metal atölyesi gibi farklı ve bu konuda çalışmaya açık olan atölyeler yer aldı. Ekip tasarım klavuzlarını ortaya çıkarırken birebir ustalarla çalıştı. Bu noktada kılavuzların poster, gazete, kartpostal, gibi iki boyutlu olabileceği ya da çanta, turistik eşya gibi üç boyutlu olabileceği ve hatta farklı aktörler arasında ilişki ve işbirliğini gösteren ve bölgede var olan, üretilmiş kullanımda olan nesnelerin de olabileceği tartışıldı.

Ocak - Şubat 2015 #49

Girişimci tasarımcılara vesile olabilecek gibi gözüküyor…

100

Türkiye’de tasarımı büyük endüstrinin bileşeni haline nasıl getiririz diye yapılan çalışmalar bir yandan ilerlerken bu tür küçük üretim bölgelerinde tasarımcı ile zanaatkar arasında kurulu bir ilişki var ve birbirlerini karşılıklı besliyor. Tanınmış birçok tasarımcının ve tasarım firmasının koleksiyonları bu tür bölgeler sayesinde hayat buluyor.

Sırada ne var? IN.FORMAL academy ne planlıyor? IN.FORMAL academy ile 2. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında açtığımız başlıklar altında üretmeye devam edeceğiz. Buna yeni başlıklar ve aktörleri de dahil etmek gibi bir niyet var. Gazeteyi sürdürmek istiyoruz tüm bu yapılanlarla ilişkili olarak. Özünde farklı araçları ve formatları devreye sokarak bu tartışmaları, araştırmaları ve üretimleri sürdürmeyi ve çoğaltmayı amaçlıyoruz.

101

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1 Ocak - Şubat 2015 #49

102

“M

utluluğun mutfakla bir ilgisi olmalı” Kesinlikle... Mutluluğun kaynağının yemek ve o yemeklerin hazırlandığı mutfaklar olduğunu düşünürsek bu düşüncemize eşlik eden onlarca tasarımcımızla geçtiğimiz ay oldukça keyifli bir mutfak sohbeti gerçekleştirdik. Şehrin bir çok güzel mutfağına imza atan tasarımcılarımıza mutlulukla mutfağın nasıl bir ilişkisi olduğunu sorduk.

“Mutluluğun mutfakla bir ilgisi olmalı” Mutfak Sohpetleri Vol. 1 adı altında, tasarımları ile göz kamaştıran Soho Kitchen mutfak mağazasında gerçekleştirdiğimiz sıcacık sohbetimiz mutluluğun mutfakla kesinlikle bir ilgisi olduğunun kanıtıydı.

103

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Ayşe Take Yemek yapmak, insanları beslemek onlara leziz ziyafetler vermek en güzel şey... Bunu bir de mutfağınızın iyi tasarımı ve estetiği ile birleştirirseniz çok şahane bir şey olur. En azından benim için öyle…

Enis Kaya

Ocak - Şubat 2015 #49

Mutfak… Zaten adı üstünde mutluluk demektir. Mutfakta fazla bir şey yapmıyor olmama rağmen bizim kültürümüzde mutfakların büyük ve kullanışlı olması gerektiğine inanıyorum ve müşterilerimi bu alamda yönlendiriyorum.

104

İrem Yılmaz Demir Çocuklu bir ailenin mutfağından bahsetmek istiyorum yani daha mutlu mutfaklardan... Eskiden olduğu gibi şarabın yanına peynir tabağı gider düşüncesinden bir anda sebze çorbasıyla birlikte et pişmeli dediğiniz bir sürece geçiyorsunuz çocukla birlikte ve hem içerik hem de tasarım komple değişiyor mutfakta. Teknik anlamda da daha keskin hatlarla geçeceğim tezgahı daha yumuşak ve oval hatlarla geçiyorum tasarımlarımı yaparken. Önlem alıyorsunuz çünkü dikkat çocuk çarpabilir sıkıntısı başlıyor.

Aykut Altunkara

Başak Ölmez Altunkara

Mutfak bana göre geçiş noktası kaçış mekanı… Stresimi, sıkıntımı ve devamında keyfimi yaşadığım yer. Benim için tavası, kaşığı, çatalı, bıçağı ile içerisinde renkli resimler yaptığımız bir tuval halidir. Ben mutfakta yemek yapmayı severim bunu görev olarak değil zevk olarak yapmayı tercih ediyorum.

Nasıl bir yemek için karabiber, tuz, yağ gibi bileşenleri bir araya getirerek sonuca ulaşıp lezzetli yemekler yapıyorsak mutfak dekorasyonunun da böyle olduğunu düşünüyorum. Her detay kendi içinde ayrı önem taşıyor. Birinden biri eksik olursa işlemiyor yani o estetik ile fonksiyonun birleşmesi dediğimiz nokta her şeyin kararında olması demek. Nasıl yemekte doğru reçeteyi uygulayıp güzel sonuçlar meydana çıktığında ondan keyif alıp mutlu oluyorsak bir mutfak dekorasyonunda da doğru reçeteyi uyguladığınızda sonuç aynı olur. 105

Melih Özden Ural

Başak Yurttaş

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Bence mutfak tasarımı, kullanıcısı için önem arz ediyor. Çünkü mutfak sadece yemek pişirme, hazırlama gibi işlevleri dışında bir yaşam alanı olarak kullanılıyor. Gün içinde en çok bu alanda vakit geçiriyorlar. Bu sebeple biz tasarımcılara düşen görev, mutfak kullanıcısına işlevsel, fiziki özelliklerine uygun ergonomik bir alan yaratmak, bunu yaparken de kullanıcı profilini çok iyi değerlendirip, bu doğrultuda bir çalışma yapabilmek. Mutfak mutluluk veren bir alandır, dostlar ağırlanır, sohbetler edilir, TV izlenir, müzik dinlenir, anneler yemek pişirirler, çocuklar ödev yapar. Mutfak sadece yemek ile ilişkilendirilmeyen koskoca bir yaşam alanıdır.

Hümeyra İlhan

Ocak - Şubat 2015 #49

Mutluluğun, yaşam alanımızın diğer odalarına bence mutfaktan yayıldığını düşünüyorum. Bu durumda mutluluk merkezimiz, mutfak ve yemek alanı… Geçmişten getirdiğimiz bir sürü hatıralar eşliğinde mutfağın hepimize fısıldadığı bir şey var. Kokuların canlandırdığı anılar ve lezzetin bireyleri bir araya getirdiği ışıltılı sofralar eşliğinde muhabbet… Ben mutfak tasarımlarımda bu ana duygunun yaşayabileceği ferah, aydınlık mutfaklar tasarlıyorum. Müşterilerimi bu yönde etkiliyorum. Kendi mutluluk noktalarımı onlara da sunuyorum. Geniş tezgahlar, beyaz rengin ferahlığı hep tasarımlarıma ve dolayısıyla mutluluğuma etki ediyor.

106

Pek çok Türk ailesinde olduğu gibi bizde de sofraya hep birlikte oturulur kuralı egemendi ben küçükken. Sonraları hayat şartları ile birlikte maalesef bu kurala uyamadık. Bu sebeple iç mekanda mutfağın görsel bir objeden ibaret, az uğranılan bir mekan olmasından yana değilim. Aile bireyleri çok özel anlarını mutfakta geçirebilir. Yemek hazırlarken, yerken sohbet edebilme şansları olabilir. Hızla ilerleyen teknolojinin bize getirdiği yabancılaşma hissini kırmanın en güzel yolu mutfakta zaman geçirmek olmalı. Kısaca mutlulukla mutfağın çok ilgisi olduğuna inananlardanım çünkü mutfakta hazırladığımız her şeyi sevdiklerimizle paylaşıyoruz.

107

Ocak - Şubat 2015 #49

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Aslında mutluluk yapılan yemeklerle ilgili çünkü yediğimiz her şey bize zevk ve haz veriyor.

108

Onur Yurttaş

Filiz Bür

Mutfakta kim var ise; işine özen göstermesi gerekiyor o da kaliteden geçiyor. Derme çatma bir mutfakta yemek hazırlamak var bir de özenli bir mutfakta yemek hazırlamak var. Bu koşulların duygularımızı etkilediğini düşünüyorum. Yurtdışındaki eğitimim sırasında bir yöresel mutfakta çalışmıştım. İçeride kullanılan cihazlar çok orijinal tasarımlardı ve arka planda kullanılan renkler turuncu, sarı gibi daha iştah açıcı renklerdi. Aşçıyı mutfağa bağlayan şeyler ise hijyen ve daha kullanışlı bir mutfak diye düşünüyorum.

Mutfağın, evin kalbi olduğunu aileyi sarıp sarmalayan, iyi vakit geçirdiğimiz çok özel bir mekan olduğunu düşünüyorum. Kültürümüzde yemeye ayrılan vakit oldukça önemlidir ve neredeyse vaktimizin çoğu orada geçiyor. Sıcak dost ve aile sohbetleri yapılırken bir yandan da farklı tatlar denenir. Mutfak evin ana unsurudur bu sebeple mutfakta kullanılacak olan ekipmanların doğru tefrişlendirilmiş olması, kullanıcının işini kolaylaştırması böylelikle zamanın optimum kullanılması açısından da çok önemlidir.

Leyla Olgaç Yemek yapmayı sevin ya da sevmeyin çocuklu olun ya da olmayın bence yaşamın merkezi mutfaktır. Aslında mutluluk o ve orada yapılan yemeklerle ilgili çünkü yediğimiz her şey bize zevk ve haz veriyor. En güzeli iyi bir dekorasyonla fonksiyonun birleştiği tasarımlardır. Kilometrelerce adımladığın bir mutfak çok tatmin edici olmayabilir. Doğru noktalarda doğru adımlarda buluşabildiğin, yorulmadığın rahat çalıştığın mutfak sana keyif verir.

109

Yaşamdaki harekete dair bir yer mutfak, hem kişisel taleplere hem aile yaşantısına uygun tasarlanması gereken evin kıymetli bir alanı...

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Ayhan Uludağ Bize okulda şunu öğrettiler; tasarım mı ihtiyaçtan olur ihtiyaç mı tasarımı doğurur? Mesela Avrupa’da sadece patates yetişirken, ülkemizde ise hepsi yetişiyor. Dolayısıyla tasarıma önem göstermemiz çok da elzem bir şey değil gibi geliyor bizim için. Bir İngiliz, çok iyi tasarlanmış mutfağında çok özel hazırladığı masa düzeninde ortaya koyduğu malzeme patatestir. Bizim malzeme sorunumuz olmadığı için bir gazete kağıdının üzerine bahçede yetiştirdiğimiz domates, salatalık biber ne varsa koyabiliriz. Malzeme ile ilgili bir sıkıntımız yok sunum ile ilgili büyük bir sıkıntı var. Sunum bizim kültürümüzde ihtiyaç haline dönüşmemiş bugüne kadar eksiklik olarak hissedilmemiştir. Günümüzde insanlar duygu ve düşüncelerini daha iyi bir şekilde aktarabiliyor ve tasarıma dönüştürebiliyorlar. Dolayısı ile buna cevap verdiğinizde zaten insan mutfakta olmaktan mutluluk duyuyor.

Derya Demirtaş Bence mutfak yaşanabilir bir alan haline getirilmeli. Kullanıcının eğer varsa çiçekleri, kitapları, reçelleri orada olmalıdır. Onun için özel olan önemli olan ne varsa orada olması, orayı yaşayan bir mutfak haline getirmesi gerekmektedir. Eğer kişi için mutfak sadece yemek pişen yer ise o zaman çok donanımlı bir mutfak olmalı. Kim neyi seviyorsa ve bunun için çözüm bulunabiliyorsa tüm tasarım kriterleri bir yana, bence o mutfak mutluluk verir.

Ocak - Şubat 2015 #49

Çağatay Çankaya

110

Güzel tasarlanan mutfaklarda mutfağı değiştirecek orada güzel yemekler hazırlayacak hoş bir kadın olması o mutfağı daha güzel hale getirir bana göre… Gerçi günümüzde bu işin kadını erkeği kalmadı dünyadaki en ünlü aşçıların erkek olduğunu düşünürsek. Kullanıcı için mutfak görselliği, fonksiyonelliği, canlı renkler ya da kişinin favori renkleri varsa onlar da işin içine dahil edildiğinde daha hoş tasarımlar ortaya çıkar. Özellikle mutfakta estetik ve fonksiyonellik üzerine kurgulanan detaylar, mutfakta daha doğru sonuçlar doğurur.

Gizem Önürmen Ben mutfağın geçmişten bugüne nasıl geldiğinden bahsetmek istiyorum. 18. yy’da mutfak aslında misafirlerin gelip gezdiği bir yer değildi daha kapalı bir alandı, özellikle Avrupa’da... Mutfakta çalışan hanımların olduğu ve kendilerinin bile çok bulunmadığı ön planda olmayan bir yerdi. Fakat teknolojinin gelişmesiyle mutfaklar daha çok göz önüne gelen yer haline geldi. Ben mutfakta vakit geçirmekten çok hoşlanıyorum. Üçgen kuralı kullanış açısından bana hala çok geçerli geliyor çünkü dağınıklık o düzende daha kolay toparlanıyor.

Figen Erdağ Demircan Mutluluğun mutfak ile ilgisi tabiî ki var. Uzun süre mutfakta iş yapmış insan olarak ömrümüz orada geçiyor diyebilirim. Bana göre mutfağın tasarımı kadar rahatlığı ve konforu da çok önemli… Bir mutfak ne kadar konforlu ve estetik ise orada daha mutlu yemek pişiriyorsunuz.

Cansu Tolunay Berber Yaşamdaki harekete dair bir yer mutfak. Evde herkesin bir şekilde kesiştiği ve gündelik hayat rutininin yakalandığı, hem özel hem de genel bir mekandır mutfak. Bu yüzden farklı bireylere ve yaşam biçimlerine göre konumlanışı, hacmi, kullanım alanı ve dokusu farklılaşmak zorunda olan, hem kişisel taleplere hem aile yaşantısına uygun tasarlanması gereken evin kıymetli bir alanı. Evin dengesini ve düzenini sağlamada mutfak çok önemli…

111

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Sinem Erenus Muhtar Mutfak tasarımının mutlulukla bir ilgisi kesinlikle var. Mutlu mutfaklar tasarlayabilmek için müşterimin nasıl bir mutfak istediğini algılamam gerekiyor önce… Modern mi klasik mi seviyor, mat mı, parlak mı istiyor, önce bunu bilmek lazım. Fonksiyonel olması çok önemli o çekmecelerde hangi malzemeyi kullanmayı düşünüyor, bunları iyi çözmek lazım. Kapak mı, çekmece mi, beyaz eşya mı ankastre mi; önemli olan kullanıcının yaşam tarzına göre belirlemek ve ona göre kullanışlı ve fonksiyonel bir mutfak yapmak işin özü…

Ocak - Şubat 2015 #49

Atilla Bican

112

Sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam yemeği ve ara öğünler derken güzel kokulu bir çay ya da enfes aromalı bir kahve... Söylerken bile insanı mutlu eden tatlar... Ya bunları hazırlarken, kim bilir belki de işin gerçek sırrı burada… Yaşamımızın uyku dışında geçirdiğimiz etkinliklerin en başında gelir yemek... Kimi hazırlanışına, kimi yemesine kimi ise sadece görselliğine aşık...

Oya Rodoplu Mutfağım konforlu ve estetik ise hem rahat hem de seve seve yemek pişiriyorum. Benim için mutfaktaki konfor, fonksiyonellik, renk ve doku uyumu... Bunlar mutluluğumun lezzetini oluşturuyor. Günlük hayatın yoğun temposu içinde evde geçirilen kısıtlı zamanlardaki yeni buluşma noktası mutfaklar bence. Mutfak bir evin kalbidir kimi zaman fısır fısır sohbetlerin yapıldığı, kimi zaman da kalabalık davetlerin merkezi oluverir.

113

Başak Kuyumcu Kumbay

Ocak - Şubat 2015 #49

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1

Ece Köksal Uyanıklar

114

Bir evin huzur merkezidir mutfak… Mutfağında hoş vakit geçirilmeyen hatta yaşanmayan bir mekanın nefes alamayacağını düşünüyorum. Gerek hazırlanan yemekler, gerek kurulan sofralar gerekse de mutfaktan gelen hoş aromatik kokular evin temel direğini oluşturur. Bu yüzden bir evin tasarımında birincil rolü kapar MUTFAK…

Anıl Berber Ben birçok kadından daha iyi yemek yaptığımı söyleyebilirim. Hatta çok iddialıyım ki anne pilavı diye bilinen pilavın en iyisini ben yapabilirim. Aslında bu sonucun aldığımız eğitimlerden geldiğini düşünüyorum. Ölçek bilgisi... Mesela neye ne kadar ne katacağımızın tekniğini öğreniyoruz. Bunu şöyle anlatabilirim. Uzayın boşluğunda tasarım, mimari ve iç mimari gibi tüm olgular bir leke gibi düşünülecek olursa yemeğin de böyle bir şey olduğunu varsayabiliriz. Tabak da bir uzay benim için, onun içindeki yemek de leke oluyor. Ve benim sorumluluğum o lekeyi en düzgün nasıl ortaya çıkarabilirimin izinden gitmek oluyor.

Mutfak, bir kültürdür, aile yemekleriyle başlayıp dış girdilerle gelişen ve süreci asla sonlanmayan, sürekli gelişen bir kültürün tasarım mekanıdır. Tasarım denilen olgunun kendi iç dinamiği de aslında kek yapmaya benzer. Tasarım; yumurtayı, unu, şekeri ve sütü koyduğunuz ancak bitmiş üründe bu saydığım bileşenlere ait bir tat alamadığınız başka bir bütünlüğe dönüşme halidir. Bu nedenle geçmiş zamanda katıldığım “Mimarlık’ta tasarımın Ruhu “ başlıklı bir panele bir ahçının da konuşmacı olarak davet edilmiş olması tesadüf değildir. Mimar, iç mimar kadar ahçı da tasarımcıdır. Yalnızca çalıştıkları ölçekler faklıdır. Toplumun mikro ahçıları, bireylerdir, ailedir. Bu açıdan bakıldığında, mutfak tasarımı; karkas, kaplama, hırdavattan ibaret birleşimler değil, tasarımcılar için mekan yaratma etkinliğidir. Böylelikle mutfak etrafında şekillenen yaşam modelleri oluşur. Çünkü mutfakta pişen yemek kadar, yaşanan deneyim de önemlidir. Bu yaşanan deneyimlerde tüm aşamalar kendiliğinden ve doğru kurgulanabilir olmalıdır. Mutfağın teknik bir hacimden, deneyim merkezine dönüşmesi ve tasarım mekanı haline gelmesidir asıl olan.

Tuncay Durgut

Merve Yılmazer

Mutfakta moda ya da trende inanmıyorum! Bu tarz, renk ya da trend tamamen müşterinizin istekleri ve yaptığınız evin genel dekorasyonu ile ilgilidir. Müşterinizi mutlu eden ise tasarımcı olarak bu istekleri doğru harmanlayıp “kullanışlı bir mutfak yaratma zorunluluğunuzdur ‘’ Onun için de pişirme, yıkama ve saklama bölümlerinin bir üçgen oluşturacak şekilde planlamak en doğru olandır. Lineer mutfak çözümlerinde ise kullanıcıya istemeden fazlasıyla yol yürüteceğiniz için kendisine spor belki de diyet anlamında fayda sağlayabilirsiniz ancak. Mutfak tasarımı ciddi bir iştir. Mel Gibson’un ‘Kadınlar ne ister’ filmi ise her zaman empati yapmamız gereken güzel bir örnektir. Müşterilerime mutfak tasarlamadan önce ilk ‘hangi elinizi kullanıyorsunuz’ diye sorarım. Eğer solak ise müşterinize soldan damlalıklı evye ile onun hemen solunda bulunan bulaşık makinesi düşünmeniz gerekir ki doğru birşey yapmış olun.

Sağlıklı beslenmek mutlaka fizyolojinize verdiği kadar ruhunuza da keyif vermelidir. Ruhumuza kattığı keyif de bence doğrudan konforlu, teknolojik açıdan gelişmiş ve güzel bir mutfaktan geçer. Sağlıklı ve lezzetli yemekler pişirmeniz için öncelikle mutfağınızın size ilham vermesi; ferah, aydınlık ve modern bir yaşam alanına sahip olması gerekmektedir. Kimse evin geri kalanından izole, karanlık ve dağınık bir alana hapsolmuş bir mutfakta yemek pişirmeye tahammül edemez. Yemek pişirmek, yaratıcılığınızı ortaya koyabileceğiniz ve yaşamınızı sağlıklı bir şekilde sürdürmek için kendiniz için üretebileceğiniz şeyler anlamına geliyorsa, mutfağınız da sizi destekleyen önemli bir yaşam alanı formatına dönüşmelidir. İyi organize edilmiş bir mutfağın sadece dış görünümü değil; kiler, buzdolabı ve dolap içleri de bakımlı ve düzenli olmalıdır. Her şey yerli yerinde olmalıdır ki, yemek yaparken, yapan kişiye pratiklik sağlasın. Yani mutfağın mutlulukla alakası olduğu gibi, mutluluğun da konfor ve düzenle çok alakası vardır. Güzel yemek yapmak nasıl bir sanatsa, mimar için de güzel mutfak tasarlamak ayrı bir sanattır. Tasarımcı da kullanıcı da aynı beklenti içerisinde aslında. Konu, yemeği yapmak da, yemek de, mutfağı tasarlamak da olsa, mutfağa girmekten korkmayalım çünkü sonuç hep mutlulukla bitecektir.

115

Özel Mutfak Sohbetleri vol. 1 Ocak - Şubat 2015 #49

B 116

izce mutluluğun, mutfakta birlikte olmakla ilgisi var. Bizimle birlikte olan tüm tasarımcılarımıza teşekkürler.

Alara Emengen, Nihal Kumova Emengen, Özlem Kumova, Zuhal Kumova Toker, Belen Toker

Soho Kitchen Studio ve Mekan ailesi...

117

Mağaza Ocak - Şubat 2015 #49

118

Kalite, estetik ve mükemmellik SOHO’da Bursa’da inşaat sektörünün önde gelen firmalarından Ömer Kumova İnşaat’ın yeni markası olarak faaliyete başlayan SOHO Kitchen Studio; mutfak, giyinme odası ve banyo dolabı gibi zengin bir ürün yelpazesinden oluşuyor.

Çalı Sanayi Bölgesinde 2000 m2’lik bir alanda, gelen talepler doğrultusunda üretim yapan ve açtıkları mağazada ürünlerini müşterileriyle buluşturan Soho Kitchen Studio, piyasadaki bu eksikliği ve müşteri memnuniyetsizliklerini gidermek için sektöre girme kararı almış. Yeni model ve renk seçenekleriyle mutfak tasarımları, banyo ve diğer mobilya seçenekleri ile birlikte müşterilerin beğenisine sunuluyor.

119

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

Mimar Şebnem Buhara

Fotoğraflar: Ali Bekman

120

Gücünü yeşilden alan tasarımın enerjisi… Çekmeköy’de 4 kat üzerine konumlanan iki bahçeli bir evdeyiz. Mimar Şebnem Buhara’nın ellerinde, sadece dış kabuğu korunarak tüm alt yapı dahil olmak üzere yeniden tasarlanan, ev sahiplerinin günlük konforuna hitap edebilen, göze batmayan, akıllı ve zarif tasarımların, resimlerle buluştuğu bir tasarım hikayesine dönüşen proje, aynı zamanda enerjisini doğayla kucaklaşmasından alıyor. Öncelikle tüm ev en ince ayrıntısına kadar 3D olarak resmedilmiş. Yapısal hataların giderilerek optimum kullanım alanlarının yaratıldığı projenin peyzajında da değişiklikler yapılmış. Giriş vurgusunu arttırmak ve doğaya güçlü bir gönderme yapabilmek adına kullanılan Bonsai ağacı ise bahçenin en kıymetlisi... Ayrıca tek tek döşenen çakıl taşlarının içine gömülen yakılmış granit basamaklar ise girişi özel kılan detaylardan sadece biri...

121

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

122

Evdeki her alanın birbiri ile ilişkili olması, kapıların ortadan kalkması ve her noktadan ormanın gözükmesi tasarımda esas alınan en önemli nokta...Dolayısıyla ev, odalardan oluşmayıp mekanların birbirine bağlanarak geçişlerin sağlandığı bir yapı gözetilmiş. Renk paletinin nötr ve doğanın renklerinden oluştuğu tasarımda mimar, sitilini “özellikle çok katlı yapılarda her katta konsepti değiştirmeye özen gösteririm, bu şekilde yaptığım tasarımlar mekanların uzun yıllar

güncelliğini korumasını sağlıyor” sözleri ile açıklıyor. Salonda Meda imzalı şöminenin çerçevesi özel tasarlanarak Stone Line’a imal ettirilmiş. Şöminenin hemen önündeki Baxter koltuklar Moda Bagno, puf Casa Mobilya’dan, aplikler ise Day & Night’dan seçilmiş. Farklı formlarda seçilmiş kanepeler, bu ev için özel tasarlanmış ve Day & Night’tan alınmış. Sehpa Casa, halı Ali Işık, abajurlar Ralph Lauren’den... Duvarda Pemra Aksoy’un bir çalışması asılı.

Gold yansımaların öne çıktığı yemek köşesi, hasır duvar kağıdıyla kaplanmış. Masa ve sandalyeler Baxter marka, Moda Bagno’dan... Avize ise yine Moda Bagno’dan, Baby Luce imzalı. Halı, Ali Işık imzası taşıyor. Resim Devrim Erbil’in bir eseri... Simetrik yerleştirilen aynaların gizli birer işlevi var. Biri arkasındaki dolabı, diğeri ise kolonu kapatıyor. Tam ortasındaki dresuar ise Day&Night’tan alınmış. Aplikler Elements imzalı...

123

124

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Sinema ve okuma köşesinde ise B&B marka kanape, önünde bir puf ve kitaplık bulunuyor. Buradaki TV ünitesi ise Şebnem Buhara tasarımı… Ebeveyn yatak odasında duvar kağıdı Lot, yatak Ayhan Mor, komodinler Day&Night’a özel olarak yaptırılmış. Abajurlar Öney imzalı.Çocuk odasında ise evin 4 yaşındaki küçük kızının seçtiği renklere göre özel bir kurgu yapılmış. Odanın ortasındaki kemerli

geçiş, odayı uyuma ve oyun olarak ikiye bölüyor. Duvar kağıdı ise özel sipariş üzerine tasarlanmış. Ebeveyn banyosundaki çift duş sistemi, aynı anda iki kişinin duş almasını mümkün kılıyor. Sabah telaşında bekleme derdi ortadan kalkıyor. Bataryalar ve lavabo Gessi marka seçilmiş. Burada ise Arte imzalı hasır duvar kağıtları kullanılmış. Dolap tasarımları ise yine Şebnem Buhara imzalı. 125

Evdeki her şey rahat bir yaşam için konfor üzerine odaklanıyor. Farklı renk tonlarını gerek tavanlarda gerekse duvarlarda kullanmaktan çekinmeyen mimar, mekanın tanımını “Füzyon” olarak değerlendiriyor. Farklı markalara ait mobilya ve tasarımları aynı platformda buluşturarak evin her köşesinin zevkle kullanıldığı, şöminelerin her daim yandığı, bahçede hamakların sürekli sallandığı yaşayan, eğlenen kısaca hayatın tadını çıkarmak isteyenler için gerekli her şeyi birarada sunuyor.

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Evin çatı katı tam da bu düşünceye hizmet eden bir konseptle spa olarak tasarlanmış. Büyük bir jakuzinin bulunduğu, içinde profesyonel masaj bölümünün yer aldığı teak kaplamalar ve Art Stone beton görünümlü duvarlarla gerçek bir spa deneyimi sunuyor.

126

127

Genelde tasarımlarında net bir çizginin hakim olduğu esprili dokunuşlar kullanmayı seven Şebnem Buhara, bahçenin 3 tarafına uyguladığı farklı konseptlerle ormanın her açıdan görülmesini ve maksimum kullanımını sağlıyor.

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Evin alt katındaki şömineli oturma bölümü, mutfakla iç içe olduğu için günlük hayatın daha sık geçtiği bir alan. Sürme kapılar açıldığında bahçe ile bütünleşiyor. B&B imzalı yuvarlak ahşap masa ve sandalyeler, Philippe Starck tasarımı ayna ve lamba Mozaik’ten alınmış. Aydınlatmalar çoğunlukla Mozaik 220’den seçilmiş.

128

Meda şöminenin üzerindeki resim, yabancı bir sanatçıya ait. Lineadecor imzalı bembeyaz mutfak, dışarıdaki yeşilliği evin içine davet ediyor. Kuzine ve davlumbaz ise bu beyazlık içinde tek koyu leke olarak farkediliyor. Ayrıca burada gizlenmiş bir şarap kavı da mevcut. Tavanların koyu bir renge boyanmasıyla dışarıdaki bahçe içeriden çok daha net algılanıyor.

129

Dekorasyon Otel

The Marmara’da Mobi imzası

Ocak - Şubat 2015 #49

MOBİ Mobilya’nın son dönemde uygulamasını yaptığı projeler arasında, İstanbul’un göz bebeği Taksim’de bulunan The Marmara Taksim Hotel’in renovasyonu yer alıyor.

130

Ödül kazanan özgün tasarımları ve üstün kalitesi ile 30 yılı aşkın süredir ülkemizin mobilya sektörünün öncülerinden MOBİ, ev kullanımına yönelik ürettiği tasarım mobilya koleksiyonunun yanı sıra, proje sektöründe de hizmet veriyor. Kaliteli işçiliği ile en seçkin otel grupları tarafından tercih edilen, 2012 yılında The Marmara Taksim’in lobi, toplantı salonları, restoran gibi genel mekanların renovasyonunda yer alan MOBİ, 2014 yılından itibaren de önce otelin SPA bölümünün, daha sonra da odalarının yenilenmesinde rol alıyor.

Üç aşamalı olarak gerçekleşmekte olan renovasyon projesinin tasarımı, dünyaca ünlü mimarlık şirketi Wilson Associates tarafından yapılmış. Tasarımcı Dan Kwan’ın imzasını taşıyan otelin iç mekanlarına, oryantal dokunuşlar yapılmış modern ve şehirli çizgiler hakim. Özenle seçilen renkler ve malzemeler sayesinde, şehrin en merkezi ve işlek noktasında bulunan bu otelde konukların dinlenebileceği ve huzur bulabileceği alanlar yaratılmış.

131

Dekorasyon Otel Ocak - Şubat 2015 #49

132

Odaların dekorasyonunda gri ve bejin çeşitli tonlarında ahşap ve kumaşların bir arada kullanılması, ortaya dingin ve modern mekanlar çıkarmış. Spa’da titiz bir işçilikle uygulanan natürel ahşap paneller ise otelin bu bölümünde sıcak ve egzotik bir atmosfer oluşturulmasına katkıda bulunmuş. Türk motifleri barındıran seramik ve aksesuarlar ile zenginlenştirilen Spa mekanlarının yenilenen dekorasyonu ile konukların bir süreliğine de olsa şehirden kaçabilmeleri ve kendilerini özel hissedebilmeleri amaçlanmış. İstanbul’un simgelerinden biri haline gelmiş The Marmara Taksim’in renovasyonu, 2015 yılının ilk yarısında da devam edecek. MOBİ, oteli baştan aşağıya yenileyerek geleceğe taşıyan bu büyük projenin her aşamasında yer alıyor.

133

Tasarım devi Cassina’nın LC Collection’ına 50. yıl dokunuşu

Ocak - Şubat 2015 #49

Marka

Türk tüketicisi ile Mozaik çatısı altında buluşan Cassina markası, LC Collection’ın 50. yılını tüm dünyada kutluyor. LC Collection, tasarımcısı Le Corbusier’in ölüm yıldönümü ve LC Collection’ın 50. yılı kutlamaları kapsamında, koleksiyondaki parçalarını yenileyerek satışa sunuyor.

134

Koleksiyon 50. yıla özel olarak, Cassina tarafından yeni renk ve deri detayları eklenerek ve çevreye duyarlı yeni üretim teknolojileri ile yenilendi. Türkiye’de sadece Mozaik showroomlarında satılan LC Collection’ın yeni ürünleri tasarım tutkunlarını bekliyor.

Mozaik bünyesinde yer alan, Dünya’nın en önemli uluslararası tasarım markası Cassina, çağdaş tasarımın en önemli koleksiyonlarından LC Collection’ı, ünlü tasarımcı Le Corbusier’in ölüm yıldönümü ve koleksiyonun 50. yılı kapsamında baştan yaratıyor.

135

Marka

İlk kez 1965 yılında çağdaş tasarımın öncüleri olarak kabul edilen Le Corbusier, Pierre Jeanneret ve Charlotte Perriand tarafından tasarlanan 4 parçanın üretim hakkını alarak LC Collection’un ilk adımlarını atan Cassina, dünyada bu koleksiyonun üretim hakkına sahip olan tek firmadır. Cassina, Le Corbusier’ın ölüm yıldönümü anısına koleksiyona yeni renk alternatifleri, organik deri ve mikrofiber kumaş detayları ekleyerek, üretim aşamasında da çevreye duyarlı ve daha az toksik üreten hexavalent krom (C6) teknolojisini kullanarak LC Collection’ı yeniden üretiyor. Ürünler Türkiye’de sadece Mozaik Ortaköy ve Mozaik 220V showroomlarında satışa sunuluyor.

Ocak - Şubat 2015 #49

LC Collection’ın yeni yüzü

136

LC Collection’ın ürünleri, renk ve deri detayları değişikliğiyle yenileniyor. Bordo ve koyu sarı panel renkleri, kahverengi ve fildişi renkleri ile değişirken, aynı zamanda da açık mavi, yeşil ve gri renklerin tonlarında da küçük değişiklikler yapılıyor. Bazalt rengi sadece Villa Church modeli için kullanılırken, mat siyah rengi de LC4 koltuğun krom versiyonunda kullanılmaya devam ediliyor.

LC9 tabureye yeni bir görünüm Charlotte Perriand tarafından 1927 yılında Hint kamışından tasarlanan LC9 tabure, 1929 yılında değiştirilebilir sünger oturma bölümü ile yenilenerek Salon d’Automne’de sergilenen ve 1973 yılında da LC Collection’daki yerini alan bir ürün... Kendi özel kutusunda satılan LC9 tabure, oturma bölümü hem Hint kamışından hem de deri olarak iki versiyonlu olarak 50. yıla özel yeniden üretilmeye başlandı.

137

Wittmann, Mozaik Design güvencesiyle

Ocak - Şubat 2015 #49

Marka

Dünya’nın en prestijli ve kaliteli mobilya tasarımlarını, aydınlatmaları, perdelik ve döşemelik kumaşları Türk kullanıcılarına sunan Mozaik Design, günümüz yaşam tarzını dikkate alarak 2014 Aralık itibariyle “Wittmann” markasını da müşteriyle buluşturmaya başladı.

138

139

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

İç Mimar İrem Yılmaz Demir

140

Egemen Evler’de elegant çizgiler

4 kişilik bir ailenin ihtiyaçlarına göre kurgulanan yaşam alanı, Dikencik Egemen Evler’de İç Mimar İrem Yılmaz Demirci tarafından tasarlanmış. Küçük yaşlarda 2 çocuk sahibi olan ailenin, banyosu olmayan çocuk odasına banyo ilave edilirken var olan ortak banyo ebeveyn odasına ilave edilerek iki ayrı giyinme odası oluşturulmuş. 141

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

142

Evin geneline vizon, gri tonları hakimken parlak cevizin bakır metallerle bir arada kullanıldığı, modern dokularla klasik dokunuşların harmanlandığı stil sahibi bir mekan olmuş.

Var olan mermer zemin uygulamalarına mimarın tasarımı olan salon bölümünde yemek masası altında kullanılan mermerler karşımıza çıkıyor. Salonun diğer bölümünde ise saray parke kullanılarak iki ayrı mekan havası yaratılmış. Gri, siyah ve petrol yeşili renklerinin birbiriyle dengeli bir biçimde kombinlendiği bu bölümde bronz gri aynalar, gizli endirekt aydınlatmalar ile derinlik hissini çoğaltan öğeler bir arada kullanılmış. Yine bu bölümde ev sahiplerinin isteği üzerine TV ünitesi hoş bir sürgülü ayna paravanla kapatılabiliyor olması evin dikkat çekici detaylarından.

143

144

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Evde kullanılan tüm aksesuarlar ev sahibesinin dekorasyon mağazasından temin edilmiş. Birbirinden özel aksesuarlarla zenginleşen evin sahibinin aksesuar konusundaki zevki de böylelikle tescillenmiş oluyor. Koyu siyah tonlarının hakim olduğu mutfakta, sıcak sohbetler ve çocukların birlikte iyi vakit geçirecekleri bir yaşam alanına dönüştürülme fikri ile oluşturulan oturma bölümünde bir de şömine bulunuyor. Yemek masasının bulunduğu bölümde ise antika görünümlü bir dolap göze çarpıyor. Evin genelinde hissedilen klasik çizgilerin modernle birleştirildiği başarılı bir sentez ortaya çıkartılmış.

145

146

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

5 yaşındaki erkek çocuk odası için kullanılan graffiti duvar kağıtlarının renklerine göre yatak örtüleri tasarlanmış. Diğer çocuk odası ise kırmızı, mavi ve beyaz renklerin bir arada kombinlenmesi ile sevimli ve eğlenceli bir oda ortaya çıkmış.

147

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Ebeveyn yatak odasında kullanılan parlak ceviz ile parlak lakenin karışımından oluşan tasarımlar ve endirekt aydınlatmalar ile yaratılan atmosfer evin genelindeki ruha hizmet ediyor. Genelde kullanılan gri, vizon tonlarına bu bölümde gece mavisi ve lacivert eklenerek evin genel uyumu yatak odasında da sürdürülmüş.

148

Özel Mermer Uygulama : Ali Değirmenci Hareketli ve Sabit Mobilyalar : Mehmet Kıvanç Aksesuarlar ve aydınlatmalar : Sorella Dizayn Salon Parke Uyg. - Duvar Kağıtları : Aksun Parke Döşeme ve Koltuk İşleri : Mümin Yılmaz Perdeler : Meral Batur

149

Ocak - Şubat 2015 #49

İç Mimar Esat Fişek

150

Dekorasyon Ofis

Tasarımda ‘Denge’ Doğal ahşap ve metalin en ham haliyle kullanıldığı bir idari ofis burası… Tasarıma yaklaşımını, malzeme kullanımı ve farklı materyalleri bir araya getirerek özgün tasarımlara dönüştürmesiyle tanıdığımız iç mimar Esat Fişek, mekanda gerçekleştirdiği kurgusunu endüstriyel rustik dediğimiz bir tarzla bizlere sunuyor. 151

Dekorasyon Ofis Ocak - Şubat 2015 #49

152

Malzemenin ve mekanın doğal dokusunun korunmasıyla ortaya çıkan endüstriyel duruşun sıcak öğelerle kombinasyonunu gözler önüne seren stilde zıtlık yaratan dokular ve doğal parçalar metalle birlikte kullanılarak endüstriyel görünüme sıcaklık katıyor. Rustik stilin vazgeçilmezi olan ve her tarzla uyum sağlayabilen ham ahşap endüstriyel detayların soğukluğunu kırıyor.

Denge Kenar Bantları firmasının çalışma ofisine uygulanan bu dekorasyon tarzı, endüstriye iş yapan, mekanik ve deneysel ortamlarda çalışanların ofis ortamını ana mekan ruhundan kopartmadan yaşanabilir bir sıcaklıkta sunabilmeyi hedefliyor.

153

Dekorasyon Ofis Ocak - Şubat 2015 #49

154

Endüstriyel dokuların domine ettiği mekanda ham ahşap masalara eşlik eden sarkıt endüstriyel lambalar, vintage bir duvar saati ile birlikte kullanılarak zıtlığın güzel bir ahenk içerisinde bir arada olabileceğinin altını çiziyor.

155

156

Ocak - Şubat 2015 #49

157

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

Mimar Hale Balcıoğlu

158

Günümüze taşınan Osmanlı konak stili Projelendirme ve inşaat aşaması ile birlikte 2,5 yıl süren bir çalışmanın ürünü olan bu evin proje ve iç mimari tasarımı mimar Hale Balcıoğlu’na ait… 1200 m2 kapalı alan üzerine konumlanan bu görkemli villa, kapalı yüzme havuzu, fitness, spa (sauna, jakuzi, vitamin bar, dinlenme alanları), kapalı garaj, hizmetli ve servis alanlarından oluşuyor.

159

160

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Ana bahçeden bir merdivenle iç avluya inilen mekanda aynı zamanda bu iç avlu bir diğer taraftaki bahçeden inilen bir rampa ile kapalı ve açık garaj ile buluşuyor. Kapalı garaj direk bu kattaki spa ve servis alanlarının holüne açılırken, hol kapalı garaj çıkışı, asansör ve merdivenden oluşuyor. Birbirine kompakt bir şekilde bağlı geçişler ile birbirini tamamlayan bölümler bir bütüne hizmet ediyor ve tüm mekanlar bahçeyi evin içerisine alacak şekilde tasarlanarak tüm görkemi ile ortaya çıkıyor. Zemin katta ise ailenin yaşam tercihlerine uygun olarak 150 m2’lik bir büyük salon ve yemek odası, 70 m2’lik mutfak ve uzantısı günlük yemek odası, oturma odası, TV odası ve misafir tuvaleti bulunuyor. Üst katta ise 4 yatak odası ve yarım katla çıkılan bir çalışma odası bulunuyor. İki kollu görkemli bir merdiven ile üst kata çıkılan evde, bir kol ebeveyn yatak odasına yönelirken diğeri ise farklı yaşam alanlarına çıkıyor.

161

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

u ev iç mekanları itibariyle yine ev sahibinin tercihleri doğrultusunda stilize edilmiş Osmanlı konak mimarisine örnek oluşturuyor. Ev sahibinin tercihleri mimar Hale Balcıoğlu’nun tasarımlarında birincil koşulu temsil ederken aynı zamanda mimar belli bir tarza ait olmayı benimsemeyen bir mimari görüşe sahip.

162

163

164

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

“Hayatın dinamiği içinde kalıcı olanı yapmak mimaride benim kafamı kurcalayan soru hep. Hayatın pek çok alanında var olan ironiler gibi ben de beni bütünüyle içine alan bu ironik varoluşun sorumluluğunu taşıyorum.” diyerek tasarıma olan yaklaşımını dile getiren Hale Balcıoğlu, her türlü enerjinin değişken olduğunu ve kendisi ile birlikte iş yaptığı kişilerin, yerlerin değiştiğini dolayısıyla tüm verilerin sürekli değişkenlik gösterdiğini düşünüyor. Bu döngünün müthiş bir dinamik ve bu dinamiğin aynı zamanda müthiş bir imkan ve yaratıcılığın sonsuz bir oyun alanı olduğunu söyleyen tasarımcı, “Yaptığımız işlerde bu oyun alanında ben tasarımcı olarak yalnız değilim, süreci paylaştığım oyun arkadaşlarım, yol arkadaşlarım var. İlişkileri yol arkadaşlığı, süreci yolculuk, yaptığımız işi de varılan durak olarak görüyorum. Müşterilerimizle birlikte yola çıkıp bir yerlere varıyoruz, her yolculuk benim için bir keşif heyecanı ile dolu. Her biri yeni ve farklı ve tek. Bir süreci birlikte yaşıyoruz, bir kesişim alanı yaratıyoruz. Ben müşterilerimin isteklerinin gerçekleşeceği yolda, onlar için bilinmezde yol alırken ve birlikte keşiflerimizi yaparken, kendilerinin rahatça yaşlanacakları, yolculuğun ne olduğunu bilen rehber kişi olarak hayatlarında yer aldığımı düşünüyorum. Sonra kesişim alanları değişiyor, dönüşüyor. Ben mimar kişi sürecin sonunda gidiciyim. İşveren de bir süre sonra kendisinin varmak istediği durağa benim götürdüğüm ve orada kalan, sonra nerede nasıl devam ettiğini bilmediğim yol arkadaşım.” sözleri ile mesleğinin ona hissettirdiği sorumlulukları güçlü bağlarla dile getiriyor.

165

166

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Bu sorumluluğu tutkuyla yaşayan mimar Hale Balcıoğlu yaşam alanları tasarlarken “Bu dinamik içinde ve her bir kişinin tek ve özel olduğunun bilinciyle, herhangi bir mimari tarza ait olmayı benimsemiyorum, istemiyorum ve sevmiyorum. Her bir gerçekleştirdiğim işimi, tarzlardan bağımsız, kişiye ve duruma özel olarak görüyorum. Kişilerin isteklerinin, düşüncelerinin, bana verilen bir oluşum olduğunu düşünüyorum, bu oluşum benim içimde yaşıyor ve benim içimde nefes alıyor ve ben birikimlerim, yaratıcılığım vasıtasıyla bu nefesi dışarıya veriyorum. Bu anlamda nefes verebilmeyi ruhumun sesi ve misyonu olarak kabul ediyorum. Burada karşıma çıkan sonsuz olasılıklar bütünü içinden seçimleri yapabilmek, yaratıcılıklarımızın enginliği, yaptığım işe beni tutkuyla bağlıyor.” diyerek yol arkadaşım dediği müşterisini bu süreçte hiç olmadığı kadar özgür bırakıyor.

167

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

Bu kattaki spa, ailenin birlikte hoşça vakit geçirebileceği ortak toplanma alanı olarak tasarlanmış.

168

169

Dekorasyon Klinik

Mimar Oya Baykal Taner

Ocak - Şubat 2015 #49

Sağlığınıza tasarımsal bir dokunuş

170

Diş ile ilgili yaşadığımız en ufak bir sorun yeterince stresli bir olay iken üzerine diş hekiminin ya da kliniğin genel atmosferi bu stresimizi ya azaltıyor ya da kapıdan dönmemize sebep oluyor. Mimar Oya Baykal Taner’in gerçekleştirdiği diş kiliniği tasarımı ise kendimizi iyi hissedeceğimiz ipuçları sunuyor.

Alt katta camekanlı bölüm ile şeffaflığın ön planda tutulduğu oda steril odası olarak tasarlanmış ve hasta sağlığının firma yetkilisi Leyla Demirbağ için ne kadar ön planda tutulduğu sergilenmek istenmiş.

Mimar, 550 m2 üzerine konumlanan Hira Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği tasarlarken sağlık kurumuna farklı bir bakış açısı getirmeyi hedeflemiş. Gelen hastaların bu mekanda kendilerini rahat hissetmeleri ve adeta bir resim galerisindeymiş gibi huzur bulmaları için yüksek tavanlara ve normalde sadece geçiş için kullanılan koridorlara bir anlam yüklemiş.

171

Mobiyalar : Modeka Mobilya Metal ve Korkuluk İşleri : Atölye Trio Koltuk ve Bekleme Grupları : Divanova Sofa Grafik Tasarım : Nilgün Başaran Boya ve Alçıpan İşleri : Ayaz Dekorasyon Elektrik İşleri : Yiğit Elektrik Sıhhı Tesisat İşleri : ARC Yapı Dekorasyon Klima İşleri : İmtay Klima

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Klinik

Üst kat ile alt katın ilişkisini koparmamak ve yüksek tavanın verdiği ferahlık hissini kaybetmemek için asma kattaki tabliyenin ortasını yırtık yaparak hem polikliniğin işleyişi için gerekli hacmi yakalamış hem de istenilen resim galerisi hissi oluşturulmuş.

172

7 ayrı klinik birimi, 1 doktor dinlenme odası, alçı ve panoramik röntgen odaları gibi birçok birimden oluşurken standart doktor ofislerinin aksine giriş bankosundan itibaren içeride modern bir görüntü hakim. Genel görüntüde gücü ve zorlukları temsilen siyah renk kullanırken, beyaz ile bir poliklinikte olması beklenen temizlik ve hijyen ön planda tutulmuş. Gelenler için sıcak bir ortam yaratmak adına da bu kontrastı ahşap lambrilerin sıcaklığı ve mint renginin ferahlatıcı etkisi ile yumuşak bir geçiş sağlanmış.

173

Dekorasyon Ev

Park Panorama’da Barok detayların stili

Mimar Tuncay Durgut

Ocak - Şubat 2015 #49

Park Panorama Evleri’ndeki Koyuncu Ailesi’ne ait dubleks dairenin iç dekorasyonu mimar Tuncay Durgut tarafından gerçekleştirilmiş. Evin genelinde ev sahipleri tarafından istenen farklı tarzlar, tasarımcı tarafından dengeli geçişlerle uyumlu bir şekilde birleştirilmiş.

174

Şömine ile bölünmüş salonda barok tarzı mobilyalar tercih edilirken; altın varaklı parlak lake mobilyalar, gri-mürdüm renkli kadife oturma gurubu ve perdelerle kombin ediliyor. Yemek ve oturma bölümlerinden TV bölümüne geçişte kullanılan damask desenli lake seperatör ile TV bölümü ana salondan ayrılmış.

175

176

Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2015 #49

Dekorasyon Ev

Klasik barok detayların fazlasıyla öne çıktığı üst kattaki ebeveyn yatak odasında kullanılan özel imalat lazer kesim halılar, klasik perdeler ve özel dikim yatak örtüleri ile uyum içinde... Mimar, iki kız çocuklu ailenin büyük genç kız odasındaki mobilyaları, evin genelinden tamamen ayrı düşünerek modern çizgilerde ve minimal tarzda tasarlayarak, bu bölümde camgöbeği ve bej tonlarında kumaşlar ile ahşap tik kaplamanın buluştuğu fonksiyonun ön planda olduğu bir tasarım gerçekleştirmiş. Canlı renkli goblen desenli perdelerin kullanıldığı küçük kız odasında ise kullanılan tül cibinlikli yatak başı, özel tasarım lazer kesim halılarla birlikte kullanılmış. Bu bölümün daha eğlenceli ve neşeli bir oda olması tercih edilmiş. Mimar, genel banyoda tercih ettiği siyah ve beyaz renkli toros siyahı mermer ile gri tonlu duvar kağıtları ve siyah renkli kapaklı seramikleri bir arada kullanarak dengeli bir renk uyumu gerçekleştirmiş.

177

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

178

Mobilya - Koltuk : Viva, Ma Da Mobilya Şömine : Teknik Şömine Perde : Persan Halı-Duvar Kağıdı-Ev Tekstil : Aspendos Paslanmaz : Pimet Seramik-Vitrifiye : Biryılmaz Parke : Atlas Parke Aydınlatma- Elektrik : Fem, Elyasis, Işıkevi Aksesuar : Fem Aksesuar Boya - Cila : Ebano Polyester Mermer : Butik İş Mermer Cam-Ayna : Alaş Dekoratif Cam

Mimar, çok da büyük olmayan mutfakta, tercih ettiği beyaz lake country tarzı ile ferahlığın yanı sıra fonksiyonel çözümler aramış.

Oturma odasındaki turkuvaz ve kahve renklerinin zıt uyumu beyaz renkli country mobilyalar ve aksesuarlar ile birleştirilerek naturel bir atmosfer yaratılmış. Evin belki de en özel yerlerinden biri olan Osmanlı şark odası, bir şark köşesinden farklı olarak mimar tarafından bütünsel bir oda olarak titizlikle tasarlanmış. Kullanılan lacivert ve altın varaklı renk tonları sayesinde, künde kari desenli özel imalat eskitme mobilyalar naif bir Osmanlı tarzı oluşturmuş.

179

Dekorasyon Ofis

Organik formların endüstriyel yorumu

Ocak - Şubat 2015 #49

Mimar Şeydağ Tatlıkazan

180

Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Grl Otomotiv’e ait arsa üzerindeki sanayi yapısı projelendirilmesi ve idari bina fonksiyonel çözümü, tasarımı ve ana bölümlerin dekorasyonu ile projeyi her yönden hayata geçiren mimar Şeydağ Tatlıkazan, tasarım felsefesinde organik formlardan yola çıkmış.

Sadeliğin ve şeffaflığın hakim olduğu mekanda büyük ebatlı yer kaplamaları ile açık renk duvarlar dikkat çekiyor. Endüstriyel stilden ilham alan yaklaşım, geniş hacimli ve yüksek tavanlı mekanın, tamamlayıcısı olarak düşünülen üç boyutlu çelik Tonoz ve merdiven konstrüksiyonları mermer, ahşap ve cam malzemelerle dengelenerek formun gücünü sergiliyor.

Organik formda tasarlanan prestij merdiven masif ceviz, gri ve siyah tonlarındaki kaplamasıyla, katlar arasında yönlendirici bir süreklilik oluşturuyor. Bu üç renk binanın dış cephe tasarımının izlerini içeride de devam ettirirken bu süreklilik algısını azaltmamak için cam korkuluklar kullanılıyor. Sekreterya bankosunda ise masif ceviz kaplama ve dekoratif zincir kombinasyonu kullanılarak farklılık yaratılmış. Çelik kabukta kullanılan baklava şeklindeki geometrik desen, sekreterya bankosuna taşınarak bütünsellik korunmuş. . Mekan tasarımcısının amacı her bakış açısına göre farklı bir perspektif ve derinlik yaratmak.

181

Dekorasyon Ofis Ocak - Şubat 2015 #49

182

Ofis bölümlerine geçildiğinde bir cephesi tamamen şeffaf ve galeri boşluğuna bakarken oldukça genç ve dinamik bir atmosferin oluşturulduğu bir ofis ile karşı karşıyayız. Mekânda afromozya masif kaplama, kahverengi ve lacivert tonları öne çıkıyor. Mekan bütünlüğü duvar kaplaması ile sağlanırken, açık raflı kütüphane, led aydınlatmalı pano, kapalı evrak dolabı, giysi dolabı gibi farklılaşan fonksiyonların hepsi geometrik tekrar içerisinde çözülmüş.

183

Dekorasyon Ev Ocak - Şubat 2015 #49

Mimar Oya Rodoplu

184

Bursa Modern’de zarif ve şık bir yaşam Sinpaş Bursa Modern Evleri’nde yer alan dairenin tasarımını iç mimar Oya Rodoplu gerçekleştirmiş. Ev sahiplerinin istekleri doğrultusunda gerçekleşen mekan avangart ve modern çizgilerin bir arada olduğu zarif bir duruş sergiliyor.

Avangart ve yalın çizgilerin hakim olduğu dairenin ferah salonunda vizon tonları hakimiyetine mavi tonları renk katıyor Salondaki oturma grubunda iki farklı Evin girişindeki antre salona açık olmasından renkte Chester tercih edilirken yemek dolayı mekana güzel bir ferahlık vermiş. masasında burgu ayaklar, uzun zarif, sırt Girişte, elips şeklindeki aydınlatılmış asma kısmı kapitoneli sandalyeler ve şık bir bench tavan detayı, evin girişine güzel bir hava dikkat seçiyor. TV arkasının dairesel formu, katarken özel tasarlanan vizon parlak lake LEDli aydınlatılmış arka panosu ve simetri vestiyer ile bütünlük ve şıklık sağlamış. yerleşimi göze çok hoş geliyor.

Salonun asma tavanı, yemek masasının üzerindeki aydınlatma ve gizli aydınlatmayı vurgulayan detaylar son derece özenle düşünülmüş. Duvarlarda ithal duvar kağıdı kullanılırken odalarda ise fugalı plank açık meşe parke tercih edilmiş. Ebeveyn yatak odasında soft bir avangart tarz devam ediyor. Yatak odasının genel mobilyası sedefli vizon renkli parlak lake. Canlı bir mürdüm renginde kapitoneli yatak başlığı mobilya rengine çok hoş bir kontrast verirken komodinler, konsol ve ayna aynı çizgilere sahip.

185

Dekorasyon Ev

Genç çift oturma odasında ‘Country’ tarzını tercih ederek rahat samimi ve keyifli bir atmosfer arzulamışlar. Kullanışlı bir köşe koltuk ve dikkat çekici çiçek motifli bir berjer, kırmızı ve gri tonları ile kombin edilmiş. Renkler mekana hoş bir sıcaklık verirken mobilyada kemik rengi ve natürel ahşap hâkim. Perdede, natürel dokusu olan bir tülü yanlara kırmızı kordon ile kravize şeklinde toplayıp zarif ve asil bir görüntü elde edilmiş. Aydınlatmada, ferforje nitelikte gül motifli avize kullanılmış.

Ocak - Şubat 2015 #49

Mobilyalar

186

: Zebrano Mobilya, İberba, Yıldız Mobilya, Akın Mobilya Mutfak : B&M Collection İntema Islak zemin ürünleri : B&M Collection Parke : Başak Parke Halı : Halıca Perde ve duvar kağıdı : Perdelüks, Duvar Art Zemin ürünleri : Kahvecioğlu Seranit Aydınlatma ürünleri : Elmastaş Avize Armatürler : Franke, Artema

Dairenin mutfağı oldukça ilginç bir forma sahip. Açık renklerin hakim olduğu mekanda mutfak dolaplarında özel dokusu olan doğal ahşap ve sedefli cam kapak kullanılmış. Tezgahta açık renkli kuvars kullanılırken tezgah altında ise sedefli sade ve şık seramik tercih edilmiş. Uygulanan granit evye, tezgah rengi ile aynı olmasından dolayı tezgahı uzun ve büyük göstermiş. Tavanda yapılan ışık bandları ve kullanılan ayna spotlar mekana etkileyici bir atmosfer kazandırırken antre ve mutfağın zemininde ise mermer görünümlü ve cam yüzeyli özel porselen seramikle diyagonal döşenmiş.

Mevcut olan ebeveyn banyosunun duvarını kırıp ve gardolap için düşünülmüş küçük bir alanı birleştirip büyük ve çok kullanışlı bir giyinme odası tasarlanmış. Beyaz rengin hakim olduğu banyoda aydınlık modern bir çizgi devam ediyor. Beyaza bordo renkli dolaplarla kontrast sağlanırken tezgahta ise renkli cam ve çanak lavabo dikkat çekiyor.

187

Dekorasyon Otel Ocak - Şubat 2015 #49

Bir İstanbul rüyası…

188

Şehrin kalbindeki lokasyonuyla kısa sürede yerli ve yabancı misafirlerin öncelikli tercihi haline gelen Raffles İstanbul Zorlu Center, mimari detayları ve kusursuz hizmet anlayışıyla fark yaratıyor.

2013 yılında Gold Key Awards, Hospitality Design Awards, Perspective Awards, Boutique Design Awards ve European Hotel Design Awards tarafından çeşitli ödüllere layık görülen HBA; Raffles İstanbul’un 181 konuk odasını, Lavinia Lounge, Long Bar, Writers Bar ve Balo Salonu’nu tasarladı. HBA, dünyanın neresinde olursa olsun, tüm iç mekan tasarımlarında; mekanın içinde bulunduğu coğrafya ve mimari yapı ile biricik ve hassas bir bağ kurmasını ilk öncelik olarak ele alıyor. 127 yıldır eşsiz deneyimlere ve unutulmaz anlara ev sahipliği yapan Raffles, İstanbul’da beklentilerin üzerinde bir misafir deneyimi sunarak, şehre yepyeni bir hizmet anlayışı getirmek üzere geçtiğimiz Eylül ayında kapılarını açtı. İstanbul’un modern, eklektik ve enerjik yeni yüzünün mükemmel bir yansıması olarak, Boğaziçi, Adalar ve tarihi yarımadayı kuşbakışı gören konumuyla fark yaratan Raffles İstanbul Zorlu Center ile birlikte, tüm dünyadaki Raffles otel sayısı 11’e yükseldi. Seyahat etmeyi yaşam biçimi haline getirmiş konuklarına bir vaha sunmayı hedefleyen Raffles kültürünün bir parçası olan otel, iç mimarisinde, dünyanın önde gelen tasarım firmalarından HBA (Hirsch Bedner Associates) imzasını taşıyor. 189

Ocak - Şubat 2015 #49

Dekorasyon Otel

Otelin iç mekan tasarımlarında etkili olan ana tema İstanbul’un kendisi; sanatı da mekan bütünlüğüne dahil ederek, oteli kentle buluşturmayı amaç edinen, soyut bir “İstanbul Rüyası”... Çok katmanlı bir tarihi olan İstanbul’da, tasarımcılar özellikle de kentin Bizans geçmişinden esinlendiler. O dönemde sadece imparator ve imparatoriçenin kullandığı mücevherlerden, dekoratif amaçlı kullanılan mozaiklerden yola çıkarak, kentin zengin ve derinlikli tarihine de referans vermek istediler.

190

Otelin ana kapısından girişte, konukların ilk karşılandığı alan, bu bakış açısının güzel bir örneği... Zeminin altın rengi mozaik kaplı olduğu, yukarıda ise göz alıcı kristal bir avizenin konukları karşıladığı bu ara giriş –vestibül-, bir mücevher kutusundan esinlenilerek tasarlandı. Buradan sonra görkemli lobi alanına, tam karşıda yaratıcısı Jean François Rauzier’nin “uzun zamandır unutulmuş bir hayalin gerçekleşmesi gibi” diye tanımladığı muhteşem Dolmabahçe “hiper-fotoğraf”ı ve solda Lavinia heykeli eşlik ediyor. (“Lavinia” adını, Özdemir Asaf’ın aynı adlı eserinden alıyor).

191

Dekorasyon Otel Ocak - Şubat 2015 #49

Raffles İstanbul Zorlu Center’ın odalarında ise, pastel ve düşsel bi renk paleti göze çarpıyor. Sanat, otelin tüm alanlarında olduğu gibi odalarda da dikkat çekiyor. Özellikle tüm yatak başları, “İstanbul Rüyası” temasının uzantıları...

192

Raffles İstanbul Zorlu Center’da bulunan sanat eserlerinin küratörlüğü, HBA’in sanat danışmanı Canvas tarafından gerçekleştirildi. Uluslararası alanda söz sahibi olan Canvas’ın sanat danışmanlarının kurguladığı sanat programında, Türk ve yabancı sanatçılara yer verildi. Sanat koleksiyonunun her parçası, otelin geneline yayılan “İstanbul Rüyası” temasını destekler nitelikte, özenle seçildi. Koleksiyonda İstanbul’un ikonik yapı taşlarına da direkt göndermeler bulunuyor; Dolmabahçe Sarayı, Aya Sofya, İstanbul’un zengin kültürünü yansıtan kaftanlar, mücevherler ve vapurların izlerine rastlamak mümkün...

193

MOBİ YALOVA YOLU 14.KM SANAYİ CD. NO: 4 T: 0 224 267 06 48 www.mobi.com.tr MIELE F.S MEHMET MH. SANAYİ CD. NO:624 OSMANGAZİ / BURSA T: 0224 224 09 09 www.miele.com.tr OSSA İZMİR YOLU NO: 166 NİLÜFER / BURSA T:0224 453 40 00 www.ossadesign.com.tr VANESSA İNEGÖL-BURSA KARAYOLU 13.KM İNEGÖL/BURSA T: 0 224 731 33 62 www.vanessa.com.tr AYDINLAR PARKE BALAT MAH.SANAYİ CAD. (MUDANYA BULVARI) 54.SOK. OFFİCE 4200 İŞ MERKEZİ NO: 47 NİLÜFER / BURSA T: 0224 452 10 13 www.aydinlarzemin.com KAAS MUDANYA CD. ORGANİZE SANAYİ YOLU NO:111 NİLÜFER / BURSA T: 0224 240 20 04 www.kaas.com.tr

Fihrist

NURUS İZMİR YOLU CD. NO: 212 NİLÜFER / BURSA T: 0224 443 22 43 www.nurus.com BEYAZ TEPE MUDANYA YOLU SANAYİ CD. NO: 132 OSMANGAZİ/BURSA T: 0224 249 06 61 www.beyaztepe.com.tr

Ocak - Şubat 2015 #49

DORYA ESKİ MUDANYA YOLU NO: 24 BADEMLİ / BURSA T: 0224 549 01 25 www.doryahome.com

194

FERAH FIRAT İHSANİYE MH. 1.YAPRAK SOK. KANUNİ CD. NO:30/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 247 48 40 www.ferahfirat.com

KORDOBA BEŞEVLER KÜÇÜK SANAYİ SİTESİ METAL GRUBU 30.BLOK NO:49-50-51 BURSA T: 0224 441 10 77 www.kordoba.com.tr

VİSUS MERMER ESKİ MUDANYA YOLU, TEBEDEBRENT MEVKII, SARI CD. NO: 38 BADEMLİ / BURSA T: 0224 549 07 02 www.visusmadencilik.com

STONEWRAP ATLANTİS MÜH VE İNŞ AŞ TATLISU MH. TURGUT ÖZAL BULV. OYLUM APT. NO.66 D.4 ÜMRANİYE - İSTANBUL T: 0216 527 03 93 www.stonewrap.com

KUMOVA PLAZA KUMOVA (CARREFOUR YANI) 6. KAT NO:7/37 T: 0224 451 39 39 www.kumova.com NO TWO DESIGN CUMHURİYET MH. GAZİ CD. NO: 2 SADIKOĞLU SİT. A BLOK/A T: 0224 451 02 24 www.no-two.com.tr ASPENDOS CONCEPT İZMİR YOLU 7.KM. NO: 276/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 451 88 10 www.persan.com.tr IŞIK EVİ ÜÇEVLER MH. AHISKA CD. NO :213/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 271 89 59 www.isikevi.com SACHA KÜKÜRTLÜ MH. OULU CD. AKA PLAZA NO:1 T: 0224 233 59 79 www.sacha.com.tr KAHVECİ PARKE LEFKOŞE CD. MİHRAPLI PLAZA NO.9/B NİLÜFER / BURSA T: 0224 451 12 13 www.kahveciparke.com DUVAR ART İZMİR YOLU FSM METRO DURAK KARŞISI ŞİMŞEK SİTESİ NO:138/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 453 49 83 www.duvarart.com.tr

EMİN IŞIK / IŞIK KAPLAMA ÜÇEVLER SANAYİ SİT. 80. BLOK 18. CD. NO: 37 T: 0224 443 44 95 www.isikkaplama.com

NİLÜFER MOBİLYA ALAADDİN BEY MH. İZMİR YOLU CD. NO: 305 NİLÜFER / BURSA T: 0224 413 64 10 www.nilufermobilya.com.tr

MASSİVE PARKE MUDANYA YOLU SANAYİ CD. NO:334 BAĞLARBAŞI / BURSA T: 0224 245 65 70 www.massive.com.tr

MOBENZİ MOBİLYA BARIŞ MAH. İZMİRYOLU CAD. NO:178 T: 0224 247 58 88 www.mobenzi.com.tr

BERK MEKANİK İHSANİYE MH. TUNA CD. ÇETİNKAYA SİT. NO: 1-2 T: 0224 247 88 84 www.berkmekanik.com.tr

NUMAN KALELİ ALAADDİN BEY MH. İZMİR YOLU 7.KM NO: 305 / A NİLÜFER / BURSA T: 0224 413 68 62 www.numankaleli.com.tr

BM YILMAZLAR YENİ YALOVA YOLU 5. KM NO:446 OSMANGAZİ/BURSA T: 0224 211 06 16 www.yilmazseramik.com RENDİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 2.CD İNEGÖL / BURSA T: 0224 714 84 14 www.rendimobilya.com MODERN YAPI ALAAHATTİN BEY MAH. İZMİR YOLU ULUDAĞ TİCARET MERKEZİ NO: 277 / I 16120 NİLÜFER / BURSA T: 0224 443 68 68 www.modernyapi.com POLDEK PANAYIR MAH. YENİ YALOVA YOLU 5. KM NO:393/K OSMANGAZİ / BURSA T: 0224 211 13 94 www.dekocolor.com FUGA MOBİLYA İZMİR YOLU CAD. 168-C NL TEL: 0224 451 88 86 www.fugamobilya.com MUDANYA MARİNA EVLERİ NİLÜFER PROJE TASARIM HALİTPAŞA MAH. YENİ CAD. NO:15/B T: 0542 358 21 00 www.mudanyamarinaevleri.com PALAZZANI www.palazzani.eu BOĞAZİÇİ İTHALAT MEBUSAN YOKUŞU CADDESİ, KOPUZLAR HAN 2 NO:10/3 FINDIKLI BEYOĞLU / İSTANBUL T: 0212 251 07 07 POLAT TİCARET ULUYOL KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ ŞEVKİ İPEKTEN PLAZA NO: 28 /8 OSMANGAZİ / BURSA T: 0224 252 06 66 www.polatticaret.com.tr ENERJİ ELEKTRİK GAZCILAR CAD. NO:118 OSMANGAZİ / BURSA T: 0224 251 61 12 www.enerjielektrik.com

MOBİLİTEM IHSANİYE MAH. CAN SOK. 4A-1 NİLUFER/BURSA T: 0224 247 7779 www.mobilitem.com MERT FOTODEKOR T: 05332114100 www.mertfotodekor.com DELMO MOBİLYA KÜÇÜKBALIKLI MAH. OKUL CADDESİ ORDULU SOKAK NO:21 OSMANGAZİ / BURSA T: 0224 215 84 82 SEVEN TEKSTİL ÜÇEVLER MH. AHISKA CAD. BAYRAK TEPE SOK. AKAY İŞ MERKEZİ NO: 17/7 NİLÜFER / BURSA TEL. 0224 441 41 11 www.seventekstil.com.tr DECOER ARABAYATAĞI MAH. ÜÇÜNCÜ VATAN SOK. NO:1 YILDIRIM/BURSA TEL: 0224 360 63 70 www.deco-er.com İNALLAR BÜYÜK CADDE BALAT / BURSA T: 0224 241 92 92 www.inallarhayat.com.tr ÇAĞRI YAPI HOCA HASAN MAH. KANARABAŞI SOK. İNCİ APT. ALTIPARMAK / BURSA T: 0224 223 99 04 www.acagriyapi.com SORELLA AHMET YESEVİ MAH. PİKNİK CD. FLORA SİTESİ BEGONYA BLOKLARI NO :9E/A NİLÜFER, BURSA T: 0224 244 7001 www.sorelladesign.com.tr PROCLAD KÜKÜRTLÜ MAH. MUDANYA CAD. TAN SİTESİ NO:83/A BURSA T: 0224 235 05 70 www.proclad.com GÖKÇELER DEKORASYON ÜÇEVLER MH. AHISKA CAD. ÇETİNKAYA SİT. NO:73/A NİLÜFER / BURSA T: 0224 235 05 70 www.gokcelerdekorasyon.com KROKODİL CUMHURİYET MAH. NİLÜFER HATUN CAD. PODYUM PARK YAŞAM MERKEZİ NO:114, BURSA T: 0224 453 0055 ANADOLU LEZZET DÜNYASI BADEMLİ MAHALLESİ, NO: 8 MUDANYA, 16940 BURSA T: 0224 549 2303

195

196

Ocak - Şubat 2015 #49