art’ı Mekan Dekorasyon & Mimarlık Dergisi
SAYI 50 MART - NİSAN 2015 · 9 TL
ISSN 1307 - 1939
Söyleşi
Bu toprakların belleğine çizgileri ile dokunan tasarımcı
A. Raşit Karaaslan
Tasarım özgürlüktür, tıpkı uçmak gibi
Feza Ökten Koca
110 yıllık birikim şimdi Türkiye’de
Marco Palazzani
Olumsuzu dönüştüren tasarımcı
Gökçe İpek
Otel
Divan Suites’e Derin imzası Marka
MOBİ Cappellini
Showroom
Eroğlu Denim İnallar Hayat New Holland Mekan
15 Eylül Kıraathanesi Gravité Coffee & Bar Köşebaşı Basın Ekspres
2
Ocak - Şubat 2015 #49
3
ITALY
MADE IN
Ocak - Şubat 2015 #49
sho www.palazzani.eu 4
H I G H Q U A L I T Y S A N I TA R Y F I T T I N G S S I N C E 19 6 0
hower M I X E R S
/
S H O W E R S
/
C E R A M I C
/
A C C E S S O R I E S
MILANO ISTANBUL MIAMI SAO PAULO AUCKLAND 5
6
Ocak - Şubat 2015 #49
7
8
Ocak - Şubat 2015 #49
9
10
Ocak - Şubat 2015 #49
11
12
Ocak - Şubat 2015 #49
13
14
Ocak - Şubat 2015 #49
15
16
Ocak - Şubat 2015 #49
17
18
Ocak - Şubat 2015 #49
19
20
Ocak - Şubat 2015 #49
21
22
Ocak - Şubat 2015 #49
23
24
Ocak - Şubat 2015 #49
25
İçindekiler 32
Ajanda
38
Yeni Tasarım
44
Etkinlik
48
tede-Z Viyana, Gizem Önürmen
176
Şehir, Gözde Severoğlu
60
Hayal ediyorum uyguluyorum Fikir, İrem Senemoğlu Tasarım Etkinlik
52
Tasarım ve teknoloji dünyası, alldesign 2015’te buluştu
68 İçindekiler
İnovasyon mu, imitasyon mu?
Design City Bursa 2015
Hafızada özgür yolculuk İsmail Öklügil
98
Tarzlar arası mutluluk Berrin Ulutaş
120
Tasarımın eğlenceli hali Esat Fişek
132
73 Ofis Escapefromsofa
164
Yemek hazır Leo Yapı
New Holland’a yeni tasarım Derya Demirtaş
176
Showroom
Dar alanda ferah bir yaklaşım Evren Kılıçlıoğlu
156
Marka
Hayat için güzel fikirler İnallar Hayat Satış Ofisi Mekan
74 Mart - Nisan 2015 #50
90
168 112
Bursa’da bir Alaçatı hikayesi... 15 Eylül Kıraathanesi
108
Gravité Coffee & Bar
150
Köşebaşı Basın Ekspres 26
Dekorasyon
80
Cappellini
114
MOBİ Otel
64
Divan Suites’e Derin imzası
art’ı MEKAN Dekorasyon ve Mimarlık Dergisi Barış Mh. Tutkun Sk. Çelikay Sit. D Bl. No.18 İhsaniye, Bursa Tel.: 0 224 452 99 63 Sahibi Altıntaş Yayıncılık adına Fatma Altıntaş Yılmaz Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür Fatma Altıntaş Yılmaz fatos@altintasyayincilik.com
72
Olumsuzu dönüştüren tasarımcı Gökçe İpek
136
Tasarım özgürlüktür, tıpkı uçmak gibi Feza Ökten Koca
Konuk Editör Gözde Severoğlu gozde@artimekan.com Grafik Mustafa Üzülmez Fotoğraf Cumhur Aygün Reklam Sorumlusu Arda Hititsoy arda@altintasyayincilik.com Koordinatör Atakan Şenses atakan@altintasyayincilik.com Yayın Kurulu Adnan Serbest Atilla Kuzu Levent Çırpıcı Kunter Şekercioğlu Esat Fişek İstanbul Temsilcisi Gözde Severoğlu Londra Temsilcisi Esra Tekeli Viyana Temsilcisi Gizem Önürmen Baskı ŞAN OFSET Hamidiye Mh. Anadolu Cd. No:50 Kağıthane, İstanbul Tel: 0212 289 24 24 Baskı Yeri - İstanbul Baskı Tarihi - Ocak 2015
85
Bu toprakların belleğine çizgileri ile dokunan tasarımcı A. Raşit Karaaslan Tasarımcı & Söyleşi
160
110 yıllık birikim şimdi Türkiye’de Marco Palazzani
Yerel Süreli Yayın Mart-Nisan 2015 Yazı ve fotoğrafların tüm hakları art’ı Mekan Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. altintasyayincilik arti_mekan arti_mekan 27
S
7edi 8ekiz Mayıs’ta şehirde kal
akın kimselere söz verme! Hafta içi deyip işe güce dalma! Seyahate çıkma! Bir dahaki sefere hiç deme! Unutma, erteleme!... Design City Bursa’nın ikincisi ile karşınızdayız bu kez... Dolu dolu 2 gün boyunca, tasarımdan, sanata, mimariden gastronomiye, modadan felsefeye ne varsa sana dair, şehre dair her şeye ev sahipliği yapacağız. Sen de ev sahibisin unutma! Bu şehir için aynı iyi şeyleri düşünen, aynı şeylere kızıp aynı şeylerden gururlanan, içi boş memleket sevdasından değil bunca yıl yaşanmışlıklara olan saygından, sevginden, hiç bir zaman bırakıp gidemeyeceğinden, burası her zaman ilk evin olduğundan en çok da sensin bu şehrin sahibi, etkinliğin ev sahibi...
Konferanslarımızı dinleyecek en dişe dokunan soruları sen soracaksın. Dinlediğin bir çok yaşam hikayesinin en az birinde kendini bulacaksın. İçinden çıkamadığını düşündüğün sorunlara çözüm bulup, kesiştiğin her noktada doğru yolda olduğunu bilmenin mutluluğunu Design City Bursa 2015 yaşayacaksın.
Editör
Yaratıcı Endüstriler Buluşması, birincisinden aldığı güçle kapsamını ve süresini genişletiyor. Şehre yayılan bir etkinlik olarak herkesi kucaklıyor.
Yayın Yönetmeni Fatoş Altıntaş Yılmaz f.yilmaz@artimekan.com
Bu şehrin sokaklarında dolaşan, kaybolan, söylenen, mağazalarından giyinen, bu şehrin gazetesini okuyan, en yeni mekanlarında eğlenen, trafiğinde sıkışan, bunalan, bu şehirde kazanan ve bu şehirde harcayan kısaca gerçek bir şehirli gibi yaşamaya çalışan, biraz yorgun, biraz bıkkın ama umutlu sen;
Bu etkinliğe varlığınla, hafızanla, tüm yaşamışlıklarınla ev sahibi olacaksın. Değerlerimizle, markalarımızla çözümün parçası olmayı seçmiş herkesle, usta isimleri bir araya getireceğimiz, bol sohbetli, söyleşili, sergili, atölyeli, dinletili, eğlenceli, lezzetli bir şehir etkinliği bu... Kendin ve şehrin adına nefes alacağın bu projeye ortak olmak için;
Mart - Nisan 2015 #50
7, 8 Mayıs’ta şehirde kal!
28
29
30
Mart- Nisan 2015 #50
31
İnoksan Hilton’un küresel tedarikçileri arasında Türkiye’de endüstriyel mutfak sektöründe 35 yıldır yeniliklerin öncüsü olan İnoksan,Hilton Otellerinin tüm dünyadaki önde gelen tedarikçilerinin buluştuğu Hilton Worldwide EMEA Exhibition’da inovasyon anlayışının yeni ürünü elektrikli kombi fırını İnosmart’ı tanıttı. İnoksan, tüm dünyadan katılımcılara ev sahipliği yapan fuarda inovasyon anlayışının yeni ürünü elektrikli İnosmart fırınını ilk kez sergiledi. Elektrikli kombi fırın İnosmart, profesyonel mutfaklara zaman, enerji ve mekan tasarrufu sağlayan ve şeflerin hayatını kolaylaştıran bir ürün olarak göze çarpıyor.
Big Chefs’ten denizci usulü Balık lezzetlerinin keyfini en güzel şekilde yaşamak, bu tatların yeni ve farklı yorumlarını keşfetmek istiyorsanız, “Denizci” menüsü ile fark yaratan Tarabya ve Anadolu Hisarı Big Chefs’ler tam size göre! Lezzet yolculuğu boyunca damaklarda ve hafızalarda unutulmaz tatlar bırakan, iştah açıcı sunumları, güler yüzlü ekibi, ev sıcaklığındaki, samimi ve huzurlu konseptiyle ilgi gören Big Chefs, balık lezzetlerinin keyfini yaşamanız için sizi Tarabya ve Anadolu Hisarı’na davet ediyor!
Yastık By Rıfat Özbek’ten yepyeni koleksiyon Ajanda
‘Mystic Garden’
Yastık By Rıfat Özbek, 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu ‘Mystic Garden’ ile gizemli dünyanın kapılarını aralıyor. Ünlü tasarımcılar Erdal Karaman ve Rıfat Özbek tarafından dünyanın eşsiz güzellikteki bahçelerinden ilham alınarak hazırlanan koleksiyon Isola Bella, Babylon, Shalimar, Menara, Sissinghurst ve Alhambra isimli altı ayrı kategoriden oluşuyor.
Mart- Nisan 2015 #50
Turkcell Lounge, yenilikçi mimari tasarımın izlerini taşıyor
32
Ülker Sports Arena’da tasarımı ile fark yaratan Turkcell Lounge Mimaristudio’nun imzasını taşıyor.Turkcell Lounge’un iç mimari tasarımından renk seçimine, mobilya seçiminden üretimine kadar her noktası mimaristudio tarafından gerçekleştirildi. Mimaristudio, Turkcell’in kurumsal yüzünü yansıtan yumuşak aynı zamanda dinamik ve teknolojik bir alan yarattı. Mimaristudio, mekanın tasarımında Turkcell’in kurumsal tanıtımları, davetleri ve toplantılarının yanı sıra günün her saati etkinliklerin düzenlenebildiği bir alan olması düşüncesinden yola çıktı. Mekan ayrıca Ülker Sport Arena’da gerçekleştirilecek etkinliklerde özel davetlilerin ağırlanması üzerine kurgulandı.
An ka r a C i n n a h C a d d es i N o : 1 Çankaya T: 0 312 4 27 7 1 30 ankara@ dorya.com .tr B u r sa E sk i M ud a n y a Y o lu S i r ke ci Evle ri No: 4 /29 Bade m li T: 0 224 54 9 01 25 burs a@ dorya.com.tr İstanbu l S ü l e y m a n S e b a C a d d es i N o : 3 7 & 39 A kare tle r Be ş iktaş T: 0 212 258 8 5 7 0 is tanbul@ dorya .com.tr İ zm i r Plevn e B lv. 1 5 / A A ls ancak T: 0232 4 21 9 2 6 0 iz m ir@ dorya.com .tr For all international inquiries contact Dorya USA : 501 Brickel Key Drive No: 503 Miami, FL 33131 USA T.+1 305 373 4446 info@dorya.us
33
Hayata konfor sunan teknoloji: Thea IQ dokunmatik yaşam biçimi
Gelişen teknoloji, hayat konforunu her geçen gün yükseltiyor. Çok yakın bir zamana kadar ancak bilimkurgu filmlerinde görülebilen teknolojiler, hızla gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri VİKO tarafından geliştirilen Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile şimdi apartman dairesi, villa, ofis, otel odası, toplantı salonu ve genel mekanlar teknolojinin sunduğu üstün konforla tanışıyor. Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli; tüm mekanlarda ısıtma, iklimlendirme, aydınlatma ve jaluzi/panjur kontrolünü tek noktadan ya da mobil cihazlar kullanarak uzaktan erişim ile kolaylıkla yapmanıza ve güvenlik sistemleri entegrasyonu sağlamanıza olanak tanıyor.
Stella Mobilya’da bahar esintileri
Mart- Nisan 2015 #50
Ajanda
Havalar ısınıyor, doğa uyanmaya başlıyor, soğuk kış geride kalırken doğadaki değişim yaşadığı mekânlarda değişiklikler isteyenleri de etkiliyor. Stella Mobilya’nın 2015 İlkbahar-Yazı için hazırladığı birbirinden renkli, enerjik, fonksiyonel her şeyden önemlisi uzun gün ve gecelerinize uygun konforlu mobilya grupları sizleri bekliyor. Baharı karşılayan rengârenk desenleriyle berjerler, uzun yaz akşamlarında sohbete konfor katacak oturma grupları, tüm ailenin toplandığı sabahı öğleye bağlayan kahvaltıları fırsat kılan yemek grupları, kısacası her an hayatınıza değer katacak daha birçok tasarım Stella Mobilya’da.
34
Sahne Mobilya’dan göz kamaştıran 2015 koleksiyonu Karaca Home’la yine yeni yeniden
“Yaşayan mekânlar” mottosuyla yola çıkan Sahne Mobilya, 2015 sezonu için hazırladığı yeni koleksiyon ve aksesuarları ile dikkat çekiyor. Etnik eklektik tarzın hâkim olduğu yeni koleksiyon, Bali’den getirilen mobilya ve aksesuarlarla tamamladı. Koleksiyon pastel tonlar ve rahatlık üzerine kurulmuş tasarımları ile de dikkate değer. Sahne tasarımındaki başarılı yorumları ile göz dolduran Alev Pilevne, dekorasyon alanındaki uzmanlığını ve sahne tasarımı yaptığı yıllarda kazandığı görsel birikimini, Sahne Mobilya ile dekorasyon tutkunlarıyla paylaşmaya devam ediyor.
Siz de hadi artık gelsin şu yaz, biraz renklenelim diyenlerden misiniz? Öyleyse Karaca Home’un yazı iliklerinize kadar hissettirecek yeni koleksiyonu sizlerle buluşuyor. Çekimleri Alaçatı ve Urla’da gerçekleşen Karaca Home 2015 İlkbahar/ Yaz Koleksiyonu, canlanmayı ve yenilenmeyi özleyenler için birçok farklı tasarım sunuyor.
35
Crate and Barrel yeni ürünlere yer açıyor
Mudo Concept ile yepyeni bir yaz Yaşam alanlarını açık havaya taşımak için gerim sayım başladı. “Ev ve yaşam için her şey” mottosuyla ilham kaynağınız olan Mudo Concept ile açık hava odaları kurmaya hazır mısınız? Mudo Concept 2015’e damgasını vuracak yepyeni dış mekan koleksiyonu her yaz olduğu gibi bu yaz da sıra dışı ve iddialı. 2015 ilkbahar-yaz dış mekan mobilya koleksiyonu ile hayal ettiğiniz yaşam alanlarını gerçeğe dönüştürme zamanı. Yüzlerce yeni model ile yepyeni bir yazı karşılayan Mudo Concept, farklı stil ve materyallerdeki koleksiyonları ile kusursuz bir yaz vaat ediyor.
Ajanda
Camın zarafetini davet sofralarına taşıyın Özenle hazırlanan sofralarda tamamlayıcı unsurların rolü büyük. Büyük bir özveriyle hazırlanan davet sofralarının olmazsa olmazlarının başında ise cam servis setleri geliyor. Emsan, özel olarak tasarladığı BNT 410 Cam Servis Setini hayatına değer ve estetik katmak isteyenlere sunuyor. Zarif çizgilerden oluşan BNT 410 Cam Servis setiyle sofralarında estetiği sevenlerin tercihi olacak.
Crate and Barrel, mağazalarında yeni sezona yer açıyor ve sınırlı sayıdaki ürünler için benzersiz bir fırsat sunuyor. Crate and Barrel’ın 24 Şubat’tan 24 Nisan’a kadar, %15 ile %50 arasında değişen oranlarda sunacağı son fırsat indiriminde, kanepelerden masalara, yataklardan dolaplara, tablolardan pratik mutfak gereçlerine, nevresim takımlarından perdelere uzanan geniş ürün seçenekleri bulunuyor. Le Creuset’in Crate and Barrel’a özel ürettiği yeşil renk döküm tencere ve tava setleri, ünlü İtalyan tasarımcı Paola Navone’nin özel koleksiyonu, renkli ve kullanışlı sandalye çeşitleri ve çok daha fazlası, evinizi yenilemek ve mutfaklarınıza renk katmak için Crate and Barrel’da avantajlı fiyatlarla sizleri bekliyor.
Bildiğiniz ekmeğin bilmediğiniz hali
Mart- Nisan 2015 #50
Keyifli workshoplarıyla; Prototype
36
Bildiğimiz mekan anlayışını tamamen değiştiren Prototype, workshop alanıyla da farklı deneyimler sunmaya devam ediyor. Plazaların tam ortasında Maslak No.1’de misafirlerine keyifli bir ortam sunan Prototype, ayda 2 - 4 kez düzenlediği farklı ve eğlenceli workshopları ile hafta sonunuza artı bir değer katıyor. Kimi zaman yemek kimi zaman da sanatsal alanda ilgi çeken konulara ev sahipliği yapan workshop alanı “Atelier”, katılmak isteyen herkese kapılarını açıyor.
İstanbul’da Anadolu yakasına taze bir soluk getiren Gato Bakery&Patisserie, büyük ilgi çeken ‘Fal Kurabiyeleri’nden sonra şimdi de ekmekleriyle pastanecilikte yeni bir kategori açıyor. Gato, İtalya’dan gelen 20 yıllık maya kullanarak, tamamen katkısız ekmekler hazırlıyor. Gato, hem kurumların ihtiyaçlarına yönelik özel ekmekler yapıyor hem de bireysel siparişlere cevap veriyor. Ekşi mayalı tam buğday ekmeği, brioche, scones, sodalı ekmek panini, ciabatta ve foccacio, Gato’nun sunduğu ekmeklerden sadece bazıları.
37
VitrA, Deluxe aynalarıyla banyolara şıklığı ve konforu getiriyor Buğu yapmayan ve mini büyüteçli olmak üzere 2 seçeneğiyle, banyolara modern tasarım ve ileri teknolojinin konforunu taşıyor. Buğu yapmayan aynalar, arka tarafına yerleştirilen rezistans sayesinde banyo sırasında ve sonrasında buhar oluşmasını engelliyor. Mini büyüteçli aynalar ise arka taraflarında bulunan mıknatıs sistemi sayesinde ayna üzerinde istenilen tarafa çekilerek rahat kullanım sağlıyor. Aynalar, nemden etkilenmeyen LED aydınlatma sistemi, mobilya serilerine uygun renk alternatifleri ve uygun ölçülerdeki raflarıyla her banyoya uyumlu çözümler sunuyor. Aynalar ayrıca, LED aydınlatmasız ve dolapsız olarak da satışa sunuluyor.
Mart- Nisan 2015 #50
Yeni Tasarım
Fantasia Seramik’ten her detayın tasarıma dönüştüğü kusursuz banyolar
38
Fantasia Seramik’in Türkiye’de satışa sunduğu İtalyan Art Ceram ve Hidra firmalarının banyo koleksiyonlarıyla ıslak mekanlar tasarımın etkileyici atmosferine bürünüyor. Art Ceram markasının Cow, Cup & Breakfast, Sotto Sopra ürünleri, Hidra firmasının Gio, Ellade, Wire, Miss, Mister ve H-Line koleksiyonları banyoların her detayında kusursuz tasarımın keyfini sürmek isteyenler için tasarlandı. İthal ettiği tüm ürünleri dünyanın en seçkin markalarının özgün koleksiyonlarından büyük bir titizlikle seçen Fantasia Seramik, Art Ceram ve Hidra firmalarının vitrifiye, lavabo ve banyo aksesuarlarıyla ıslak zeminlere lüks tasarım ikonlarını getiriyor. İtalyan tasarımcılar Sandro Meneghello ve Marco Paolelli tarafından her detayın kusursuz bir estetiğe dönüştürüldüğü Cow, Cup & Breakfast, Sotto Sopra, Gio, Ellade, Wire, Miss, Mister ve H-Line koleksiyonlarıyla banyolarınızda tasarımın estetik ve konforunun tadını çıkaracaksınız.
Bulthaup B3: Mutfağınızda özgürlük ve fonksiyonellik Dünyada çok az mutfak sistemi, Bulthaup B3 kadar çok yönlüdür. Mutfakta depolama için bütün boşlukları kullanmanızı sağlar. Bulthaup Nişantaşı Showroom’una gelen ziyaretçiler, Bulthaup’un son yenilikleriyle, mutfaklarda oluşan yeni olasılıkları keşfetmektedir. Örneğin, duvar panelleri ve depolama alanlarında yeni fonksiyonel çözümler, kapaklarda özel renkler ve malzemeler, dolap içlerinde kullanılan en son aksesuarlar Bulthaup Nişantaşı Showroom’unda sergilenmektedir.
39
Nike ve lüks moda ve yüksek performans spor giyiminin ünlü tasarımcılarından Johanna F. Schneider işbirliğinden doğan NikeLab X JFS koleksiyonu sporseverlere, şık ve yenilikçi kadın antrenman ürünleri sunuyor. Nike Women’s Training Global Tasarım Direktörü Jamie Lee’nin Schneider ile birlikte hazırladığı koleksiyon, Nike’ın teknik ve tasarım konusundaki zengin birikimini, Schneider’in eşsiz perspektifiyle buluşturuyor.
Almanya’ya İtalyan Isvea damgası
Mart- Nisan 2015 #50
Yeni Tasarım
Vitrifiye seramik, banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası ISVEA, ödüllü tasarımları ve yenilikçi modern yaklaşımıyla sergilediği 12 seri ürünle sektörün önemli fuarlarında ISH Frankfurt’a damgasını vurdu. 53 yıllık geçmişi ile vitrifiye seramik ve banyo ürünlerinin İtalyan lider markası ISVEA birbirinden şık ve özgün tasarımları ile Almanya’da görücüye çıktı. 2015 yılına damgasını vuracak olan yeni Flamma ile birlikte Sott’aqua Marino, Sott’aqua Soffice, Viva, Eleganza, Sentimenti, Soluzıone, Sistema, Valente, Colorısvea, Isvearte, metalik sütun ayak lavabolar ile metalik çanak lavabolar ve mükemmel klozet fuarda sergilenen diğer ürünler.
40
NikeLab’in Johanna Schneider koleksiyonu, kadın spor giyimine yeni bir estetik anlayış getiriyor!
Yeniden tasarlanan estetik: GROHE’den Essence mutfak bataryası Gerçek güzellik ebediyen sürer, ama en iyi tasarımın bile zamana ayak uydurması gerekir. Zevkler değişiyorsa, estetik yenilenmenin zamanı da gelmiş demektir. GROHE bu yaklaşımla, popüler Essence mutfak batarya yelpazesini sadece yeniden tasarlamakla kalmadı, aynı zamanda teknolojik olarak da geliştirdi. Essence’ın narin siluetine mükemmel şekilde entegre edilen yekpare metal spiral ve sıcaklık sınırlayıcılı küçük 28 milimetre kartuş, bugünün ve yarının mutfağına modern sadelik katıyor.
Blanco’dan atık saklama sistemleri Doğal kaynakların giderek azaldığı ve çevreyi korumanın büyük önem taşıdığı günümüzde, kullanılan atıkların çevreye zarar vermeden ekonomiye geri kazandırılması, geleceğimiz açısından zorunlu hale gelmiş durumda. Elbette bu konuda bizlere de görev düşüyor. Cam, kağıt, metal ve plastik gibi malzemeleri ayırarak geri dönüşüme destek olabiliriz. Bu sayede ham madde tüketimini ve enerji kullanımını azaltmaya; hava, su ve toprak kirliliğini önlemenin yanında çöp ve atık malzeme miktarını minimum düzeye düşürmeye yardımcı olmamız mümkün. Her tasarımı ile dünyada ses getiren marka BLANCO, atık saklama sistemleri ile şimdi mutfakta geri dönüşüm çağını başlatıyor.
Paşabahçe mağazaları’na Ayşe Birsel imzası Paşabahçe Mağazaları’nın büyük ilgi gören ‘İmza Koleksiyonu’nda çizgi ve tasarımlarıyla yer alan ünlü isimlere dünyaca tanınan Türk tasarımcı Ayşe Birsel de katıldı. 13.03.2015 - Paşabahçe Mağazaları, Selçuk Demirel, Alev Ebuzziya, Behiç Ak, Latif Demirci ve Aydın Boysan gibi birçok ünlü sanatçının çalışmalarına yer verdiği ‘İmza Koleksiyonu’nu yeni isimler ve ürünlerle genişletmeyi sürdürüyor. Koleksiyona son olarak tasarım alanında aldığı birçok ödülle dünyaca tanınan Ayşe Birsel’in ‘Havva’ adlı çay bardağı seti eklendi.
41
42
Mart- Nisan 2015 #50
StoneWrap, Urban Brick ve Urban Floor Atlantis A.Ş. markalarıdır.
www.stonewrap.com t. 0 216 527 0 393
Yeni Tasarım
21 - 25 Nisan | TURKEYBUILD İstanbul Yapı Fuarı
43
21 - 25 Nisan | TURKEYBUILD 襤stanbul Yap覺 Fuar覺
İstanbul 34. kez filme doyacak
Eskişehir’den çalışkan bir kulüp
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından on birinci kez AKBANK sponsorluğunda düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali, sinemaseverlere özel iki haftalık program hazırladı. 2014 ve 2015 yıllarının en yenilerinden klasiklere, usta yönetmenlerin başyapıtlarından yaratıcılığın sınırlarını zorlayan filmlere zengin bir programa sahip festival, 04-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek. 200’ü aşkın filmin gösterileceği festival, ücretsiz gerçekleştirilecek usta sinemacıların katılacağı söyleşi ve atölye çalışmaları, sinema dersleri ve özel etkinlikleriyle İstanbul’a sinema dolu günler yaşatacak. Festivalin sinemaları arasında Beyoğlu’nda Atlas, Ortaköy’de Feriye, Kadıköy’de Rexx, Pera Müzesi ve Fransız Kültür Merkezi salonları yer alıyor.
Anadolu Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğrencilerinden oluşan Tasarım Kulübü, her sene birçok çalıştaya ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz ay, Gamze Güven ile ambalaj tasarımı konusunda bir çalışma gerçekleştiren kulüp üyeleri, bu ay içinde Hakan Diniz ile Oyun ve Oyuncak Tasarımı çalıştayı gerçekleştiriyor. Yaratıcı düşünmenin yanında tasarımcının yazmak konusunda çalışmasına vesile ‘Kafa aç’ çalıştayı ise Rauf Kösemen liderliğinde 14 Mart günü gerçekleşecek.
Mart- Nisan 2015 #50
Etkinlik
Caz trompetin saf melodi dâhisi Tom Harrell beşlisi ile İş Sanat’ta
44
İş Sanat’ın caz serisinin bu sezonki son konuğu caz trompetin usta ismi Tom Harrell oluyor. Trompet ve Flugelhorn’daki parlak tonu ile meslektaşları ve sadık hayranlarının gözünde bir caz ikonuna dönüşen sanatçı, Woody Herman, Bill Evans, Jim Hal, Dizzie Gillespie, Horace Silver gibi caz tarihinin önemli figürleri ile işbirlikleri yaptı. Harrell, akıcı tınısı, yaratıcı doğaçlaması ile Down Beat ve Jazz Times dergilerinin eleştirmen ve okuyucu anketlerinde sıklıkla birinci seçiliyor. 2010 ve 2011 yıllarında iki kez art arda Caz Yazarları Birliği tarafından Yılın Trompetçisi ödülüne aday gösterilen sanatçının bir de Grammy adaylığı bulunuyor. İş Sanat, 21 Nisan 2015 Salı akşamı caz tutkunlarını sezonun Tom Harrell Quintet ile taçlanacak son konserine bekliyor.
Jessica Lang Dance Company’den iki gece üst üste görsel şölen Programında modern dansın seçkin topluluklarına özel bir yer ayıran İş Sanat, bu kez Jessica Lang Dance Company’nin iki gece üst üste sergileyeceği temsillere ev sahipliği yapıyor. Klasik bale dilini, duygusal yönden çekici çağdaş eserlere dönüştüren Jessica Lang, 1999 yılından bu yana aralarında Birmingham Kraliyet Balesi, Japon Ulusal Balesi, Joffrey Balesi, Richmond Balesi gibi saygın topluluklar ile işbirliği yaptı ve onlar için 80’den fazla eser üretti. Tüm dünyada ayakta alkışlanan Jessica Lang Dance Company’nin sunacağı bu görsel şöleni kaçırmak istemeyenler 9 – 10 Nisan 2015 Perşembe-Cuma akşamlarını ajandalarına not edebilirler.
45
Mimar Sinan hakkındaki en kapsamlı sergi 9 Nisan’da açılıyor
Atlas Halı’dan anlamlı proje: Düşler Engelsiz
Mart- Nisan 2015 #50
Etkinlik
Tasarım ve inovasyon odaklı üretim anlayışı ile Atlas Halı, insana verdiği değeri gözler önüne seren bir projeye daha imza attı. Görme engelliler ile endüstriyel tasarımcıları bir araya getirdiği, tasarımın sonsuzluğunu ve düş kurmanın engel tanımadığını vurguladığı, Türkiye Görme Engelliler Derneği(TURGED) işbirliğindeki ‘Düşler Engelsiz’ isimli atölye çalışmasında, Atlas Halı Tasarım Koordinatörü Özgür Uşaklıgil ve tasarım ekibinden Hakan Halaç, tasarımcı Erdem
46
Akan, Kunter Şekercioğlu yer aldı. Alanında önemli projelere imza atmış Marmara Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Sevim Arslan ile Gözde Severoğlu, Büke Çangal, Duygu Alkanat, Nilgün Odabaşı ve Gözde Soydan gibi genç tasarımcılar da görme engellilerin hayal ettiklerini görselleştirdi. Görme engellilerin düşlerini yansıttıkları bu halılar, önümüzdeki dönemde Atlas Halı tasarım ekibi tarafından üretime hazırlanacak ve üretilen halılar bir sergi ile kullanıcılara tanıtılacak.
Tüm zamanların en önemli mimari dehalarından ve günümüzde kullanılan tanımlama ile tarihin ilk “starchitect”lerinden yani “yıldız mimar”larından biri olan, yapıtlarıyla hem kendi dönemine hem de günümüz mimarlığına ışık tutan Mimar Sinan hakkında bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı ve multi-teknolojik sergi 9 Nisan’da MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde kapılarını açıyor. “Mimar Sinan ve Yaratıcı Dehanın Şaheserleri” sergisi yıldız mimarın eserlerini tüm dünyaya tanıtacak. Yaklaşık 100 yıllık hayatı boyunca 400’e yakın eseri bulunan Mimar Sinan’ın imparatorluk mimarisi stilinin yansıtılacağı “Mimar Sinan ve Yaratıcı Dehanın Şaheserleri” sergisinin iki ay süresince ülkemizde gezilen en popüler sergi olması bekleniyor.
Filmmor 13. kez sahne alıyor “Kadınların Sineması, Kadınların Direnişi, Direnişin Sineması” temasıyla masıyla 13 Mart Cuma akşamı Festival Yürüyüşü ile başladı. 13. Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nde, İstanbul Modern, Pera Müzesi ve Rampa salonlarında 25 ülkeden 61 film gösterilecek. ‘Kadınların Sineması’, ‘Kendine Ait Bir Cüzdan’, ‘Cins, Cinsiyet, Cinsiyetler’ ve ‘Bedenimiz Bizimdirmi’ bölümlerinde gösterilecek filmlerin yanı sıra ‘Margarethe von Trotta Toplu Gösterimi’, ‘Nahid Persson Sarvestani Toplu Gösterimimi’ de seyirciyle buluşacak. Festival 100 Yılın Altın Bamya Ödülleri’nin verileceği kapanış töreni ile 23 Mart’ta İstanbul’da sona erecek. 28-29 Mart’ta Denizli’de, 4-5 Nisan’da Muğla-Bodrum’da, 11-12 Nisan’da Diyarbakır’da, 18-19 Nisan’da Adana’da, 25-26 Nisan’da İzmir’de olacak.
Sismanoglio Megaro’da Sergi: Mavi Seyyahlar: Romare Bearden ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sanatı Columbia Global Centers |Turkey ve Yunanistan Istanbul Başkonsolosluğu işbirliğinde düzenlenen “Mavi Seyyahlar: Romare Bearden ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Sanatı” adlı sergi 15 Nisan- 17 Mayıs 2015 tarihleri arasında Yunanistan Istanbul Başkonsolosluğu’nun İstiklal Caddesi’nde yer alan Sismanoglio Megaro binasında sanatseverlerle buluşacak.
47
A
lles Wird Gut, 1999 yılında Andreas Marth, Friedrich Passler, Herwig Spiegl ve Christian Waldner tarafından kurulan uluslararası projelere imza atmış Viyana’nın en başarılı mimarlık ofislerinden biri. Son tamamladıkları projeleri ise 52.000 nüfuslu St Pölten şehri Teknoloji ve Tasarım Merkezi yani kısaca
Viyana
tede-Z
Mimar Gizem Önürmen gizemonurmen@gmail.com
Mart - Nisan 2015 #50
Fotoğraflar: Guilherme Silva Da Rosa
48
New Design University’nin binasına ek bina olarak tasarlanan yapı 13.000 m2’lik bir alan üzerine kuruldu. Tasarım ve mühendislik programlarının eğitimi için kullanılacak olan Enstitü binası çağdaş bir çalışma ortamı yaratarak disiplinlerarası çalışmaların kolaylıkla yürütülebilmesine odaklandı. Mimari konsept ise farklı kullanıcı tipleri arasında iletişim üzerine kuruldu. Yapının konstrüksiyonu da fonksiyonu gibi teknoloji ve tasarımı harmanlıyor. Görsellikte dominant rol oynayan taşıyıcı sistemin teknik hesapları FCP mühendislik tarafından yapılmış. Üzerindeki yükü iki noktadan alıp tek bir yük halinde temele aktaran V kolonlar tede-Z ‘ye karakteristik bir görünüm katmış. Binanın ana girişinde bulunan galeri boşluğu zemin ve üst katlar arasında bağlantıyı ve kullanıcılar arasında iletişimi kuvvetlendirmek için bırakılmış. İç mekan kalitesini arttıran açıklıklar ve geniş alanlar ekip çalışması ve informal öğrenimi teşvik için düşünülmüş. Zemin katta farklı gruplar için makine holu, metal atölyesi, kaynak odası, uygulama odası, elektrik atölyesi, sentetik madde, plastik imalathanesi bulunuyor. Zemin katının aydınlatması aynı kotta bulunan binanın iç avlusundan gelen gün ışığından sağlanıyor. Giriş katında 8 seminer odası 3 bilgisayar odası, elektronik laboratuvar ve uygulama odası, robot programlama alanı konumlanmış. Üst katta ise maket inşaa alanı, ses kayıt odası, yönetim odaları, öğrenci holu ve oditoryum gibi sık karşılaşılmayan kullanım alanlarını çoklu geçişlerle heyecan verici sekilde birbirine bağlamış. Malzemelerin seçiminde binanın formuna uyumlu minimal yaklaşım sergilenmiş. Döşemeler arası 3500 m2 cam cephe maksimum şeffaflık sağlarken birincil yapı malzemesi olarak beton ana bina, Karl Schwanzer tarafından tasarlanan anıtsal beton binaya yakınlığını metaforik olarak yansıtıyor.
49
New York’un yeni yıldızı bir Türk Architectural Review Future Projects Ödülü Nef New York projesine gitti Farklı mimari anlayışı ve her detayı dünyaca ünlü tasarımcıların imzasını taşıyan projeleriyle çözen, gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk getiren Nef, dünyaya açılma vizyonunda gerçekleştirdiği New York projesiyle gayrimenkulün Oscar’ı sayılan MIPIM’de Architectural Review Future Projects Awards’ta “Yüksek Katlı Binalar” kategorisinde “En İyi Proje” ödülüne layık görüldü. İnsanların beklenti ve ihtiyaçlarından yola çıkarak geliştirilen Foldhome ve Foldoffice konseptlerinin yaratıcısı Nef, yurt içindeki başarısını MIPIM’de aldığı “Geleceğin Projesi” ödülüyle yurt dışına da taşıdı. Bugüne kadar İstanbul’un merkezinde, farklı mimari anlayışıyla ve özgün tasarıma odaklanarak çok sayıda projeyi hayata geçiren Nef, New York’un merkezinde, Manhattan’da 210 milyon dolar yatırım değerinde olan Nef New York projesini geliştirdi. ABD’nin en iyi mimarlık ofisleri arasında gösterilen Perkins and Will ile ortak yürüttüğü projesi MIPIM jürisinden gerek tasarım gerekse felsefesiyle büyük övgü topladı.
Mart - Nisan 2015 #50
Ödül
Arçelik’e IF Design’da 2 ödül
50
Arçelik, tasarım alanında dünyanın en prestijli ödüllerinden biri olan IF Tasarım Ödülleri’nde 2 ürünüyle ödül aldı. Mutfak cihazları alanında cihaz kontrolünde yeni bir çığır açan VUX (Virtual User eXperience - Sanal Kullanıcı Deneyimi) teknolojisi ve modern, kullanıcı dostu bir pişirme sistemi olan Luminist Cast Ocak ile ödüle layık görüldü. Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen törende ödülleri Arçelik A.Ş. Endüstriyel Tasarım Ekibi aldı.
Tasarım ödüllü “Arzum OKKA” Türk kahvesi keyfiniz için dizayn edildi Teknolojisiyle olduğu kadar tasarımıyla da göz dolduran Arzum OKKA, bakır renkli tasarım öğeleriyle klasik bir cezveyi çağrıştırıyor. Beyaz ve siyah seçenekleriyle kahveseverlere sunulan Arzum OKKA’nın tasarımında, Türk kahvesi kültürünün önemli öğelerinden olan bakır rengi ve desenler bir arada kullanıldı. Ürün bu nitelikleriyle 2014 yılında, tasarım alanında dünya çapında bir kalite onayı olarak kabul edilen ve tasarım dünyasının Oscar ödülü olarak gösterilen Uluslarası Red Dot Tasarım ödülüne layık görüldü.
51
Mart - Nisan 2015 #50
Tasarım Etkinlik
Tasarım ve teknoloji dünyası, alldesign 2015’te buluştu
52
19
Türk tasarımının öncüleri de alldesign’daydı...
-21 Şubat 2015 tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı & Uluslararası Tasarım Konferansları alldesign 2015’teki en önemli yenilikler, etkinliğin bu sene üç günlük bir buluşma olarak düzenlenmesi ve “yaratıcı endüstriler”in yanı sıra “gelişen teknolojiler” temasını da kapsamasıydı.
Natasha Vita - More
Konferans bölümünde, Victoria’s Secret defilelerinin yaratıcı ismi Todd Thomas, dünyaca ünlü müze mimarı ve sergi tasarımcısı Boris Micka, Oxford Üniversitesi İnsanlığın Geleceği Enstitüsü’nün kurucusu Nick Bostrom; Transhümanizm düşünce akımının ilk kadın teorisyeni olan ve insanlığın geleceğine ilişkin devrimsel nitelikte çalışmalarıyla tanınan Amerikalı düşünür, tasarımcı ve yazar Natasha Vita – More; marka ve mekan tasarımı konularında hizmet veren dünyaca ünlü tasarım firması Bruce Mau stüdyosunun CEO’su Hunter Tura, Domus Academy ve Design Library’nin kurucusu Valerio Castelli gibi yıldızları ağırladı.
Todd Thomas
Dünyanın çok farklı ülkelerinde hayata geçirdiği ödüllü mimari projeleriyle tanınan Tabanlıoğlu Mimarlık’ın kurucu ortağı Murat Tabanlıoğlu, Derin markasını dünya tasarım platformunda ön sıralara taşıyan Derin Sarıyer, Ford Avrupa Renk ve Materyal Tasarım Süpervizörü Şerife Çelebi, Autoban’ın kurucu ortağı mimar ve tasarımcı Seyhan Özdemir, Koleksiyon markasının Tasarım ve Marka Direktörlüğü görevini yürüten Koray Malhan, farklı markalar için yarattığı tasarımlarla pek çok uluslararası ödüllün sahibi olan Can Yalman, teknoloji liderleri Asus ve Intel ile işbirliği içinde hazırladıkları koleksiyonla moda ve teknolojiyi bir araya getiren ve ‘giyilebilir teknoloji’ üzerine araştırmalar yapan ezra+tuba markasının yaratıcıları Ezra ve Tuba Çetin; ünlü moda blogger’ı Buse Terim, Patricia Kaas, Anneke Van Giersbergen ve Ozzy Osbourne gibi dünyaca ünlü müzisyenlerin albüm kapak fotoğraflarını çeken, 46 dergisinin sahibi ve yaratıcı yönetmeni Mehmet Turgut ve Nurus Grubu Yönetim Kurulu üyesi ve Nurus Design Lab bölümü yöneticisi Tasarımcı Renan Gökyay alldesign’da konuşma yapan isimler oldu.
53
Fuardan fuara Nurus Türkiye’nin lider mobilya üreticilerinden Nurus, yılın ilk çeyreğinde ikisi uluslararası olmak üzere 3 fuara katıldı. İlk olarak 19-21 Şubat 2015 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen 4. Alldesign Yaratıcı Endüstriler ve Gelişen Teknolojiler Fuarı’nda yer aldı. Nurus Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Nurus Design Lab Yöneticisi, tasarımcı Renan Gökyay fuarın açılışında yaptığı konuşmada gelişen teknolojinin tasarım dünyasına etkisini katılımcılarla paylaştı. 24-26 Şubat 2015 tarihlerinde ise Dubai’de düzenlenen Orta Doğu’nun önemli eğitim fuarı GESS 2015’te yer aldı. Son teknoloji eğitim materyallerinin ve geleceğin eğitim sistemlerinin tanıtıldığı fuar kapsamında Nurus’un eğitim sektörüne yönelik ürünleri ve anahtar teslim çözümleri ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
Firma Haber
Nurus son olarak, terminal yönetimi, tasarım, güvenlik ve havacılık teknolojileri üzerine dünyanın en önemli uluslararası fuarı olan Passenger Terminal Expo’da yeni terminal koltuğu ve anahtar teslim bekleme alanı çözümlerini sergiledi. 10-12 Mart tarihleri arasında Paris’te gerçekleştirilen ve havalimanı endüstrisi için güncel konuların global ölçekte görüşülmesine imkan sağlayan bu önemli platformda 70 ülkeden 3500’ün üzerinde profesyonel havalimanı sanayisinin gelişimi hakkında bilgi ve fikir paylaşımında bulundu.
Neolith
Mart - Nisan 2015 #50
Kentsel dönüşüm kapsamında, yeni projelerin aralıksız bir şekilde yükseldiği Bağdat Caddesi’nde rakiplerine göre farklı olmak isteyen Ulusoy İnşaat Neolith’i seçti.
54
Kendilerini ziyarete gelen insanların daireye ilk girişte dış cepheye yönelik olarak yapmış oldukları iltifatın yanısıra, binanın dış cephesinin dış etmenlere karşı (yağmur, kar, güneş etkisi ile solma, vb.) göstermiş olduğu performans ile de binanın cephesinin uzun ömürlü olmasını isteyen kat malikleri, ileriki dönemde cepheye istinaden yapılması planlanan işletim giderlerinin sıfıra yakın olması sebebiyle de oldukça huzurlular. Neolith sisteminin dış cepheden açıkta monte edilmesi sebebiyle, nefes alabilen bir yapı haline gelen bu bina, ısıtma ve soğutmaya bağlı olarak da önemli enerji kazanımları elde edilmesini sağlıyor.
55
Massive’den terzi hassasiyeti Özgün tasarım ürünlerin ve kişisel beklentilerin mekânlara taşınması gerekliliğinden hareketle 2006 yılında kurulan Massive; mimar, yüklenici veya perakende müşterilerinin özel isteklerine uygun ürünler sunuyor. İç dekorasyonda renk seçimlerinin hatta tarz belirlemenin ilk adımını parke ile atmayı hedefleyen marka, bu konuda mimarlar ve dekorasyon işine gönül verenlerle yakın işbirlikleri içinde. Massive dünyanın önde gelen firmalarının, ithalat ve dağıtımının yanı sıra, dekorasyon sektörüne yön veren ürünlerin distribütörlüklerini de yürütüyor.
Mart - Nisan 2015 #50
Firma Haber
Bursa, İzmir, Ankara, Antalya, Denizli, Afyon, Uşak’da bulunan mağaza ve depoları ile tüm Türkiye’ye hizmet veren firmanın bünyesinde bulunan markalar; Crespano Parquet, Inpa Parquet, Tarkett Wood, Dendro Lamine Parke, Twinson Deceuninck, Kaindl, Tarkett, Balterio Parke gibi sektörün dünya liderleri...
56
Massive Parke Sistemleri’nin sektöre getirdiği yeniliklerden en önemlisi tüm dünyanın standart belirleme konusunda takdir ettiği Alman katılığında belirlenmiş parke uygulama ve hizmet kurallarını kullanıyor olması. Böylelikle müşteri memnuniyetini usta insiyatifinden çıkartmayı hedefliyor. Yerden ısıtma sistemlerine uygun parke döşeme, merdiven imalatı gibi parke sektörünün önemli detay sorunlarına özel mimari detaylar geliştiren firma, mimari tasarımları bütünleyen marküteri, balıksırtı, bordür gibi imalat çizimleri montaj öncesi tüm detaylarına kadar çizerek öncesinden onay alıyor. Bu yıl içinde İstanbul’ da oluşturacakları iletişim ofisi ile hem mimar ve müşterileri ile daha iyi iletişim kurabilmek hem de İstanbul da devam eden mevcut proje işlerinin takibini sağlayacak bir ofisi devreye sokacaklar. Gri renk geçişleri ile kendine ev dekorasyonunda daha fazla yer bulmaya başlayan doğal tonlamalardaki İtalyan parke çeşitlerini Mart ayı itibari ile tüm mağazaların da lansmanını yapacak olan firma, gerek en büyük konut projelerinde gerekse en küçük müşteri ihtiyaçlarında her müşterisine “tek müşteri” mantığıyla terzi hassasiyetinde akademisyen uzmanlığı ile hizmet veriyor.
57
58
Mart - Nisan 2015 #50
59
Mesleğiniz nedir?
Hayal ediyorum, uyguluyorum.
M
utluluğun kapılarını direkt açma potansiyeline sahip olan, ancak ülkemizde pek mümkün olmayan bir konudur “hayal kurmak”.
Bu konuda çocukları gözlemlemek gerek. Doğrusu bazen onlara çok özeniyorum, keşke onlar kadar saf, açık yürekli, dobra dobra konuşabiliyor ve onlar kadar da istediklerimizi yapmakta özgür olabilsek, onlar kadar hür “ hayal kurabiliyor “ olsak. Diyelim ki hayal kurmak için size de bir şans verildi. Legolardan ev yapmaktansa gerçeğiyle oynayalım mı? İşte evinizin anahtarı; en keyifli mekanınız ve en yaratıcı olabileceğiniz, sınırsız hayal kurabileceğiniz yer.
Fikir
Bu konu gündeme geldiğinde; - Şu eşyaları atsak da evi bir yenilesek mi ? İç Mimar İrem Senemoğlu ırem@senemoglu.com.tr
- Malum eski evden kalanlar var şimdi atsak bir türlü, atmasak başka dert. Bir sürü de masraf çıkacak. - Peki her şeyi atsak da nereden başlasak, hangi renk, tarz, model? Sıklıkla tekrarlanan bu diyalogları unutun gitsin.
Mart - Nisan 2015 #50
Her şeye yeniden, sınırlama olmadan, hayal gücünüzü zorlayarak başlayın.
60
Önce yemek masasından başlamaya ne dersiniz ? Bu sizin için bir mekana girince ilk beş dakikada yeri belirlenen mobilya. Mağazalar arası koşturmaca da yok. Masanın ayağını beğenmediniz, rengi de olmadı bunun, keşke biraz daha geniş olsaydı v.s. hepsi bitti. Siz bugüne kadar gördüğünüz masalar arasından seçim yapmaya çalışıyorsunuz; ki daha bilemediğiniz pek çok model var. Tüm modelleri görseniz bile aralarından size sunulanlar arasından en uygun olanını seçmeye çalışacaksınız.
Of yine olmadı. Çünkü hiç kimse sizin ihtiyacınız olan masayı daha yapmamış. Eğer gördükleriniz arasından en iyisini seçebiliyorsanız, belki de siz daha iyisini tasarlayabilirsiniz. - Nasıl bir ayak modeli? - Hangi ölçülerde? - Ne renk seçmeliyiz? - Ahşap mı? Yok yok cam olmalı, hayır tek malzeme olmalı, lake miydi şu beyaz olanlar? diye kategorize etmek yerine şöyle düşünsek.
61
Fikir Mart - Nisan 2015 #50
62
Günde iki kez yemek yerken, tabakları, bardakları üzerine yerleştireceğiniz bir platform mu gerekli, hani yemek yerken dergilere de göz atacağım ya da akşam bilgisayarda dolaşırken yayılabileceğim bir alan mı lazım sanırım buralardan başlamak gerek.
- Masayla aynı renk mi ?
Masa deyip geçmeyin öyle aslında işin bundan sonrası çok neşeli.
- Bence ilk olarak en güzeli, tüm modelleri araştıralım, nasılsa buluruz aralarından...
Tamamen hürsünüz! İhtiyaçlarınızı biliyorsunuz ve yaşam tarzınıza en uygunu şimdi siz tasarlayabilirsiniz.
Bu liste de uzamaya başladı, zaten masa için seçilen renk ve malzeme belirlenebildikten sonra, seçimler yapmak daha kolay olacak gibi...
Ama bir dakika, zaman ayırmak, düşünmek gerek, ilham perisi tatile mi çıkmış ne!
En iyisi sıradakilere geçelim.
Eh dönüşünü bekleyelim o zaman, zaten sırada pek çok kalem var belirlenecek.
Kanepeler, koltuklar, televizyon dolabı, sehpa! Antreye portmanto gerekli miydi? Peki ya mekanların renkleri !
Tamam o zaman, hemen sandalye işini çözelim. Tabii ki bir kaç soruya cevap bulmak gerekiyor.
-Ahşap kaplama mı olsa peki ya rengi, tarz olarak ne olmalı? - Yok yok kumaş olmalı?
Hani hayal kurarken bu işler daha rahat çözülecekti? Aman tanrım hani bunları yapmak kolaydı?
Buraya kadar yazdıklarımdan sıkılmadıysanız, şimdi sormak istiyorum; - Bir mekana yerleşirken iç mimar ile çalışmak gerekli midir? Hata yapmak istemiyorsanız, yaratıcı değilseniz, sıradan olmak istemiyorsanız, teknik bilgiye sahip değilseniz, hayal edemiyorsanız, evet gereklidir. - Gereklidir de, çok mu pahalıdır iç mimarla çalışmak? Benim isteklerimi nasıl hayal edecek ki? Tüm yapılacaklar haricinde bu hizmeti almak için belli bir miktar ödeyeceksiniz. Ama avukatınıza, doktorunuza da ödüyorsunuz. - Ekonomik olacaktır çünkü boya, tesisat, mobilya imalatı vb. uygulamalı işlerde pahalı hatalar yapmaktan sizi kurtaracağız. - Vakit kazanacaksınız çünkü asla bizden daha hızlı tamamlayamazsınız zira sizin bir de kendi işinize zaman ayırmanız gerekiyor.
- Kaliteli ve farklı ürünler kullanacaksınız çünkü uygun olanı araştırıp size sunacak ve size özel ürünleri farklı bakış açılarıyla tasarlayacağız. - Çalışırken çok eğleneceksiniz çünkü oyuna her zaman dahilsiniz yapılanları size adım adım anlatacağız. Hayal ettiklerimizi, kağıt üzerinde büyütüp, uygulamada yürütmeye başlayacağız. Amacım sizi sıkmak ya da asla ukalalık yapmak değil. Sadece doğru kişiyi, doğru ekibi seçmeniz, moda ya da popüler olana göre değil; yapılan işlere bakarak, bu mekanların kullanıcılarına danışarak seçim yapmanız için ufak hatırlatmalar yapmak istiyorum.
63
Dekorasyon Otel
Divan Suites’e Derin imzası Mimari tasarımı Suyabatmaz Demirel Mimarlık’a ait olan, konut ve ofis işlevlerini bir arada çözümleyen Divan Suites Istanbul G-Plus’da, Derin Design yeni koleksiyonundan en özel ürünler kullanıldı.
Mart - Nisan 2015 #50
Restoran, toplantı odaları ve lobi gibi genel mekanlarda, spa alanı ve rezidanslarda Flow Wood kanepe ve koltuklar, Tot masalar, Yay kanepe ve koltuklar, Flex sehpalar, Kut masalar ve Yay sandalyeler tercih edilirken ürünlerden bazıları kullanıldıkları mekanın ihtiyaçları doğrultusunda projeye özel ölçülerde üretilmiş.
64
65
66
Mart - Nisan 2015 #50
67
Malzemesini ucuzlatarak, detayını yok sayıp kalıp azaltarak görünüşte benzeyen, fonksiyonda aksayan ürünler hayata geçiyor. Yoğun bir yaşamın içindeki kullanıcı ise bu ayrımı en iyi ihtimalle satın alma sonrasında fark ediyor. Tasarladığı bir ürünün kopyasını 1977 yılında Frankfurt’ta gerçekleşen bir fuarda gören endüstriyel tasarımcı Rido Busse, kopyalayana olumsuz anlam içeren bir ödül sisteminin oluşması için bireysel çalışmalara başladı.
İnovasyon yerine imitasyon
Y
Tasarım Etkinlik
apılan bir hatanın ödül ile ayıplanması hatayı yapanı uykudan uyandırabilir mi? Umarız… Yatırım yapan bir firmanın pazarından, kopyalayarak pay çalmak adaletli bir yaklaşım sayılmaz. İnovasyon yerine imitasyon diyen firmalar negatif bir ödüllenme sistemi ile karşı karşıya, hem de 1977’den beri!
Mart - Nisan 2015 #50
Gözde Severoğlu
Fotoğraflar, Action Plagiarius’a aittir. Soldaki ürünler orijinal, sağdaki görseller taklittir.
68
Bu ödül sisteminin adı, Plagiarius Award. 1980’de Alman Endüstriyel Tasarımcılar Birliği tarafından düzenlenmeye başladı, 1986 yılından bu yana Aktion Plagiarius adında bağımsız bir oluşumun projesi olarak devam ediyor. Solingen yakınlarında bir müzede, ödül sistemi aracılığıyla kayıtlı 350 ürün ve kopyaları yer alıyor. 2015 yılı itibariyle aralarına 41 ürün daha eklenen müzenin, bu seneki ödül kazananları arasında ise Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’dan markalar yer alıyor.
Bu senenin birincilik ödülü, Steinel firmasının sıcak hava üfleyen aleti HL 1610 S kopyası, HG 2310 LCD ile Shenzhen Jin Xiong firmasının. Gross + Foelich tasarımı Movetto 8 tekerleğin birebir kopyasını hayata geçiren Wagner System ikincilik, Weinmann Medikal Teknoloji firmasının acil durum vantilatörlerini kopyalayan Ambulanc firması ise üçüncülük ödülüne layık görüldü. Başvurular arasında eşit derecede puan alan ürünler arasında ise Jean Paul Gaultier’in tasarım klasiği parfüm şişesi başta geliyor. On binlerce parfüm şişesinin toplatılması ile somutlaşabilmiş bu dava, markanın maddi kayıplarını bir miktar azaltmışa benziyor.
69
Conseta koltuk sistemi ile COR Sitzmöbel’i kopyalayan Christmann firması, Wunasia’nın meleklerini taklit eden ve karşılaştığımıza şaşırdığımız Rosenthal firması eşit puanla ödül alan başvurular arasında.
Mart - Nisan 2015 #50
Tasarım Etkinlik
Alman GEFU’nun kalemtıraş ile benzer çalışma prensibine sahip sebze dilimleyicisi Spirelli; Amerika’dan Brieftons, Çin’den Tiptop ve Ningbo firmaları kopyalayarak ödüle layık görülenden.
70
Zweibrüder firmasının led fenerini kopyalayan Sang Sang Tech firması, SwizzzProzzz firmasının sebze doğrayıcısını pazara sunan Hindistan merkezli Natura Selection firması
diğer ödül alanlardan. Ayrıca bu ürün Türkiye pazarına da kopyası ile girmiş durumda. Koziol firmasının peynir rendesi ve bıçağının kopyasını Avrupa pazarına sunan İspanya merkezli Zabriskie de eşit oy alarak ödüle layık görüldü. Yılın özel ödülü ise ‘‘yok artık’’ denecek türden bir hikaye anlatımına verildi. Hindistan merkezli reklam ajansı Telling Your Story Visually, Stuttgart’tan Simpleshow firmasının Audi’ye yaptığı sunumu web sitesinden indirip sadece sondaki logoyu değiştirerek, Manpower’a sundu ve bu çalışması ile özel ödülün sahibi oldu!
71
20’
lerinin başında bir moda tasarımcısı; Gökçe İpek. Anadolu Üniversitesi ve Tomas Bata Üniversitesi’nde eğitimini tamamlar tamamlamaz, İstanbul Moda Akademisi’ne katıldı. Bir moda tasarımcısı olarak yolun başında olduğunu ifade ederken, yurt dışı planları olduğunu da vurguluyor.
Söyleşi Mart - Nisan 2015 #50
Bir koleksiyon tasarlarken, izlediğiniz farklı yöntemler vardır. Sizi en çok heyecanlandıran, en motive edin adımlar nelerdir? Hazırladığım koleksiyonların bir hikayesi olması benim için çok önemli. Bazen bir kelime, bazen hiç tanımadığınız biri, bazen bir tablo… Attığınız her adımda, baktığınız her şeyde aşkı yaşamak gibi. Tüm biriktirdiklerinizi, kendi kaleminizle yansıtabilmek… ‘Moodboard’ oluşturmak, kumaşlara dokunmak, hikayenizin peşinden koşmak, eskiz yapmak; hepsi heyecan verici. Ve etkilendiğiniz her ne olursa olsun, kurguladığınız hikaye sizin. Tasarımlarınız ise bu hikayenin sizdeki yansıması.
Olumsuzu dönüştüren tasarımcı Gökçe İpek Gözde Severoğlu
72
Onu tanıdığımız andan itibaren etkisi altına girdiğimizi söyleyebiliriz. O kimimizin olumsuz gördüğü durumları adanmışlığı ile olumluya dönüştürmeyi başaran, samimi ve olgun bir ruh. Kendi markası ‘gipek’ bünyesinde hayata geçecek, bir yandan sosyal sorumluluğa hizmet edecek ürünlerini merakla bekliyoruz.
‘Tebessüm’ nasıl doğdu? ‘Tebessüm’, benim Anadolu Üniversitesi mezuniyet projem. Benim için çok değerli bir insanın tebessümüyle doğdu. Ve hayatımın en zorlu sürecinde şekil aldı. Mezun olacağım yıl, en değerlim anneme, multiple myelom (kemik iliği kanseri) teşhisi kondu. Hayatla birlikte akmakta güçlük çektiğim o günlerde, canım çok yandığında, tebessüm, inadına dudaklarıma sımsıkı tutundu ve mücadeleye devam ettim, ettik. Tasarımlarımın ilk görünümlerinin, siyah olması, tüm karanlık ve zor günlerin bende ki yansıması olurken, tasarımların aniden değişebiliyor olmasıyla, sahip olduğumuz her şeyin bir anda değişebildiği gerçekliğine vurgu yapmak ve izleyenlerin imgelemini yorarak, biraz şaşırmalarını ve biraz da gülümsemelerini sağlamaktı.
Maskülen bir kıyafetin, bir anda feminen çizgilere kavuşmasını sağlamak ayırt edici bir fikir. Tabiki, bunu aynı şekilde kumaşa yansıtabilmek de beceri ister. Yeteneğiniz aşikar, kolay yanlarının yanında zorlayıcı yanları da vardır. Ben kadınların, karmaşık benliğine her zaman hayran olmuşumdur. Hepimizin, kendimizin bile tanıyamadığı, farklı kadınları içimizde barındırdığımızı farkettiğimiz anlar olur. Bu ani ruh değişimi hallerimizi, giydiklerimizle neden yansıtmayalım? Hızla değişen dünyada, giydiklerimizi de aynı hızda tüketmek yerine, sadece hızla değiştirmeyelim? Tüm bunların etkisinde ve elbette defileye biraz da show katmak amacıyla, bu koleksiyonu hazırladım. Tabi ki işin içinden çıkamayacağımı düşündüğüm, saatlerce sadece boş tavana bakarak nasıl yapacağım dediğim anlar oldu. Ama vazgeçmeyerek, deneyerek ve kumaşın bana yol göstermesine izin vererek sonuca ulaştım. Profesyonel hayattan beklentiniz nedir? Doğru noktalara, doğru insanların götürdüğüne inanan biriyim. ‘Tebessüm’ benim mezuniyet projemken, defileyi izleyen İstanbul Concept’in küratörü Işık Gençoğlu’nun, tasarımlarımla ilgilenmesi sonucu, tasarımlarım Love 360 sergisinde yer aldı ve Eskişehir’den sonra İstanbul’da da hayat buldu. Yaptığınız en küçük bir işi bile benimseyip, önem verdiğinizde, karşılığını mutlaka alırsınız diye düşünüyorum. Başlangıç, işin gelişimi ve varılan sonuç farklı olsa da, tüm bu yol elbette bize bir şeyler katar. Ve ben henüz yolun başındayım, emek verip sabrederek, daha çok yol katedeceğime inanıyorum.
73
Bursa’da bir Alaçatı hikayesi... 15 Eylül Kıraathanesi İsmini Alaçatı’nın kurtuluş gününden alan 50 yıllık Boşnak bir kıraathane olan mekanı devralarak ona yeniden bir hikaye yazan ise MSA’dan mezun Bursalı Buğra Özçetin.
Mart - Nisan 2015 #50
Mekan
Mekana jazz konseptini ekleyen isim ise Ayhan Öztoplu. Alaçatı’da ilk konserine Ayten Alpman ile başlayan ve ardından Türkiye’nin en büyük 4. Caz festivalini gerçekleştiren mekanın sloganı ise; ‘‘İyi müzikle iyi yemek aynı tabakta.’’
74
75
Mekan Mart - Nisan 2015 #50
76
Mekanın en önemli özelliklerinden biri de haftasonu kahvaltıların caz eşliğinde yapılıyor olması. Mekan sahibinin çocukluk anısının gerçeğe dönüşmüş hali bu. Annesiyle birlikte gittiği brunchlarda dinlediği müzikli anılar şu an kendi mekanında hayat buluyor. Türkiye’nin en iyi caz sanatçılarıyla çalışan mekanın dekorasyonu da Alaçatı’dan izler taşıyor
77
Mart - Nisan 2015 #50
Mekan
Geçmişin izlerini, yaşanmışlık duygusunu ahşabın sıcaklığında hissettiğimiz mekanda masaya servis edilen tabakların her biri farklı bir renkte sunuluyor. Oturma alanları mekanın Çeşme Marina’daki lounge konseptinden geliyor. Kadife ise caza en çok yakışan dokulardan biri. Açık mutfağı müşterisiyle şeffaf bir ilişki kurabilmek ve kendilerine olan güvenin altını çizmek adına vurgulayan mekanda, duvardaki tablolar Dr. İhsan Özuysal’a ait. Aynı zamanda bir caz tutkunu olan doktor, mekan sahiplerinin aile dostları.
78
Menüsünde de Alaçatı izlerini görmek mümkün. Yasak Elma, Tatsuma Votka ve Sakızlı Mojito, Alaçatı’dan getirdikleri özel kokteyller. Muhteşem otlar eşliğinde yapılan mezeleri de unutmamak lazım. Bugünlerde ise Bursa’ya hoşbulduk selamı niteliğinde menüye ilave ettikleri Kestaneli Risotto’nun denemeye değer olduğunu belirtelim.
60 yıllık Villeroy Boch tabaklarla Huzur Gazozları’nın şişesinin, antika bir büfeyle modern bir aydınlatmanın bir arada olduğu mekanda genel ruh tezatlıklar üzerine kurgulanıyor. Dekorasyonundan menüsüne sahne performasından işletmesine kadar ‘‘konser varmış, gidelim’’den öte, ‘‘uğrayalım nasıl olsa müzik vardır’’ anlayışına hizmet ediyor 15 Eylül Kıraathanesi... Adı üstünde bir kıraathane gibi kuralsız, rahat ve ortalıkta...
79
Cappellini&Nendo 10. yılında
Mart - Nisan 2015 #50
Marka
Oki Sato, Giulio Cappellini
80
Maison&Objet Paris fuarında Oki Sato’s ödülüne layık görülerek yılın yaratıcı markası seçilen Nendo, bu güzel haberi 10 yıllık yol arkadaşı Cappellini’nin Paris mağazasında kutladı.
Japonca’da ‘nendo’ kili şekillendirme anlamına geliyor. Böyle bir isim tercih eden tasarım stüdyosu, tasarlarken esnekliği bir değer olarak seçiyor ve yaratıcı gücünü, şaşırtıcı çocuksu saflığını bu değerinden alıyor. Yer çekimine meydan okuyan, formun ışığı ve işaretlerin anlamları ile şekillenen, beyaz ve siyah rengin zıtlığından destek alan ve özellikle tasarım sürecine odaklanan sergi de işbirliğini geçmişten günümüze özetler nitelikteydi.
2004 yılında Milano Mobilya Fuarı’nın genç yetenekler bölümünde sergilediği ürünler ile Giulio Cappelini’nin dikkatini çeken Nendo, profesyonel yaşamının ilk ürünlerini hayata geçirmeye bu tanışma sonrasında başladı.
81
Tasarladığı ilk bölücü panel ve mekan içi aksesuar olan Yuki ile 2006 yılında aynı fuarda markanın standında yerini aldı. Geçen 10 yıl içinde Cappellini ile çalışırken farklı malzemeleri deneyimleme fırsatı yakalarken, yalın ürünlere imza atmaya devam etti.
Mart - Nisan 2015 #50
Marka
Thin Black sehpa, Island masa ve metal iskeleti ile ikonik Drop kitaplık bu ürünler arasında sayılabilir. Yuvarlatılmış köşeleri, vurgulu geometrisi ile ahşap malzemeden Peg ürün ailesi, detayları ile dikkat çekici.
82
83
Bu toprakların belleğine, çizgileri ile dokunan tasarımcı
Raşit Karaaslan
M
obilya sektöründe önemli bir köşe taşı olan Mobi’nin hikayesine ayırdık bu sayımızı... Bu yıl İsmob Fuarı’nda tüm yenilikleri ile görücüye çıkan markanın, çeyrek yüzyılı aşkın hikayesinin hem yaratıcısı hem de tasarımcısı olan mimar A. Raşit Karaaslan ile özlediğimiz ve beklediğimiz söyleşimiz tüm samimiyeti ile karşınızda...
Mart - Nisan 2015 #50
Söyleşi
30 yılı aşkın bir geçmişi var Mobi’nin, uzun bir hikayesi... Yolun başındayken nasıl bir öngörünüz vardı, şimdi geldiği nokta sizi şaşırtıyor mu?
84
Açıkçası şaşırtmıyor. Hatta bazen yıllar geçtikçe biraz geride kaldığımızı bile düşünüyorum. Zaman zaman değişik platformlarda hep söylemişimdir bir marka yaratabilmek için aslında bir jenerasyon, bir ömür çok yeterli değil. Ya da ben böyle olmadığını düşünüyorum. Çünkü marka, zamanla olgunlaşan ve gelişen bir şey, onun içini doldurmak için de bir insan ömrü, -verimli olmaya başladığı yaşı kastediyorum tabii - çok yetmiyor denilebilir. Bunun örneklerini Batı’da, geriye doğru baktığımız zaman, marka olmuş firmaların hikayelerinde görebiliyoruz. Bir değil birkaç jenerasyon geriye dayanıyor. Bu nedenle şu andaki pozisyonumdan çok memnunum ancak daha alınacak çok yol var diye düşünüyorum, işin doğrusu bu.
Ne güzel! Mobi’nin daha bir çok heyecan dolu serüveni olacak. Peki bunca zamandır markanın tek tasarımcısı olarak yer aldınız, bu konuda neler söylemek istersiniz? Bu bana hep yöneltilen bir soru... Biraz duygusal durumlar da ön plana çıkıyor olabilir bende çok net göremiyorum. Ancak öyle bir sonuç çıktı ki, tamamen benim kontrolümün dışında oluşan bir şey; Tek bir elden çıkıyor olmasının yararlarını görüyoruz. Bunu çeşitlendirmek olur muydu, tabi ki olurdu ama şu ana kadar buna göre şekil almakta biraz beceriksiz davrandığımızı söylemeliyim. Öte yandan baktığımızda bütün koleksiyonun içeriği yeterince dolu, tatmin edici. Bunun bir şekilde avantajını da kullanıyorum. Ama önümüzdeki dönemde ne olur? Bilemiyorum. Mutlaka farklı görüşler, farklı çizgiler bu koleksiyonun içerisinde tamamen farklı bir tarz olarak oluşmalı diye düşünüyorum.
Peki bir tasarımcı olarak soruyorum, nasıl besleniyorsunuz? Aslında işin doğrusu nasıl beslendiğimin farkında bile değilim. Çünkü zaman ilerledikçe, yaş ilerledikçe yaptığınız işle ilgili olarak ciddi birikimler edinmeye başlıyorsunuz. Bence bu sadece tasarımcılık için söz konusu değil diğer meslekler için de söz konusu. Bana şu dönemde ya da içinde bulunduğum dilimde, üretmek, daha doğrusu bir şeyler düşünüp, tasarlamak daha kolay geliyor. Açıkçası etkilendiğim birçok şey var. Mesela, beni seyahatler çok etkiliyor. Dünyanın değişik yerlerinde, değişik şeyler görmek. Binalardan tutun da, insanların kullandıkları eşyalara kadar yaşam tarzlarına kadar bütün bunlar bir şekilde insanın beynine yer ediyor. Daha sonra da, ‘‘Bir şey yapmam lazım.’’ dediğiniz andan itibaren oturup çalışmaya başladığınızda yavaş yavaş ön plana geliyor ve siz onu çizgiye döküyorsunuz. Ama ben yaratıcılığı ya da tasarımcılığı hiçbir zaman şöyle görmüyorum,‘‘ Benim birden bire aklıma bir şey geldi, onu oturdum çizdim. Sonra da hayata geçirdim, ürettim.’’ Böyle bir şey yok, en azından benim tarzım o değil. Ben ‘‘bir şeyler yapmam lazım’’ dan yola çıkarak oturup çiziyorum. Bunu en azından yılda bir kez mutlaka yapmak zorundayım. Çünkü koleksiyona yeni birkaç parça eklemek durumundayım. Dünyada değişen trendler var. Yaptığınız işle ilgili en azından kazanç sağlamanız, şirketinizi yürütebilmeniz için yenilik yapmanız ve o yenilik için de oturup çalışmak zorundasınız. Beyninizi zorluyorsunuz, neler oluyor anlamında araştırma yapıyorsunuz ona göre bir şeyler çıkartabiliyorsunuz.
85
Peki, ürünlerinizin bize fısıldadığı bir kelime var. ‘‘ Sentez’’ Tasarımlarınız için doğru bir kelime midir? Ya da siz nasıl bir ifade kullanırsınız?
Söyleşi
Açıkçası evet, tamamen haklısınız. Buna bir ‘‘ sentez’’ denilebilir. Özellikle son dönemde biraz da geçmişi kurcalayarak geçmişteki çizgileri günümüze aktarmaya çalışarak aynen söylediğiniz gibi bir ‘‘sentez’’ yapmaya çalışıyorum. Tabi bu yapılan mobilyalara, yaptığımız tasarımlara da ayrı bir renk katıyor, ayrı bir güç veriyor. Ben zaten oldum olası çok minimalist düşünen, modern çizgileri mobilyaya aktaran bir tasarımcı olamadım. Biraz detaycı bir yapım var, onu kabul ediyorum. Bazen ipin ucunun kaçtığının da farkındayım. Çünkü
onu üretirken çok zorlanıyorum. Belki görsel olarak, optik olarak çok güzel şeyler çıkıyor ama üretirken çok zorlandığımız zamanlar oluyor. Fakat bunun ölçüsünü bilerek yaparsan da ortaya çok güzel şeyler çıktığına inanıyorum. Ülkemizin geçmişine doğru son dönemlerde biraz yolculuklar yaptım, bize ait olan çizgileri bugüne taşıdım. Tabi tasarımı çok fazla geçmiş çizgilerle yormaktan kaçınarak... Bence esas önemli olan bu. Yani ürünü günün mobilyasının istediği şekilde tasarlamalısınız. Onun üzerine koyacağınız çok ufak dokunuşlar farklı bir özellik katacaktır.
Mart - Nisan 2015 #50
Peki, dünya pazarında ürünlerinizin talep ediliyor olması öne çıkan bu özelliğinizden kaynaklanıyor olabilir mi?
86
Biraz öyle galiba ben öyle düşünüyorum. Çünkü bizim son dönemde eğildiğimiz bu tasarım yaklaşımımızla bizi izleyenler de oldu. Bunu ilk başlattığımızda belki 5 yıla yakın oluyor. O geleneksel çizgileri küçük detaylara koyarak mobilyayı görsel olarak daha ön plana çıkarmayı hedefledik ve onu bir şekilde başardık. Sonradan gerek yerli üreticilerden gerekse Avrupa’daki üreticilerden bunu bir akım gibi görüp arkasından gelenler oldu. Aslında şöyle bir gerçek de var, ben size konunun başka bir tarafını da açmak isterim. Son dönemde biliyorsunuz 2008’deki global krizden sonra dünyadaki para akışı
yön değiştirdi. Yani paranın sahip olduğu ülkeler, Doğu’daki oryantal kesimdeki ülkeler oldu. Orada yaşayan insanların zevkine hitap eden şeyler üretmek ön plana çıkmaya başladı. Mesela İtalyanlar, Ruslar için bir takım farklı üretimler yapmaya başladılar. Dünya üzerindeki tasarımın bu yolculuğu markamız ile de güzel bir buluşma yaşadı. Şu anda benim çizgilerim komşu ülkelerde, bütün körfez ülkelerinde son derece beğeniliyor ve de ilgi görüyor. Onun nedeni de bu bölgenin insanlarına hitap eden çizgileri o mobilyanın üzerinde görüyor olmaları diye düşünüyorum.
Doğu için tasarımlarınız böylesine beğeniliyorken bir yandan da Amerika’dan ‘‘En iyi tasarım ödülü’’ alıyorsunuz. Öncelikle tebrik ediyoruz. Sormak istediğim; bir ürün,‘‘En iyi tasarım ödülü’’ alırken kriterleri neler oluyor? Bu ödül Interior Design dergisinin her yıl gerçekleştirdiği bir yarışma. Yılın en iyilerini seçiyorlar. Değişik kategorileri var tabi o kategorilerde dikkatleri çeken firmaları davet ediyorlar. Gönderdiğiniz ürün önce bir seçici kurul tarafından seçiliyor. Final öncesinde bir oylama yapılıyor. O oylama aslında Interior Design’ın dağıtıldığı tüm dünya ülkelerindeki tasarımcılar, mimarlar, designerlar bu konuyla ilgili ne kadar insan varsa onların oylamasına sunuluyor. Daha sonra bir final bölümü geliyor ve son seçimi jüri yapıyor. Herkesin bildiği iyi tasarımın bir takım kriterleri var. Hepimiz biliyoruz bunları; fonksiyonel olması, belli bir estetik değere sahip olması, kolay üretilir olması vs. gibi mutlaka onları göz önünde bulundurarak seçiyorlar.
Yeni koleksiyonunuza geçelim. Lansmanını geçtiğimiz aylarda gerçekleşen İsmob fuarında yaptınız. Tepkiler nasıldı diye sorup, ardından koleksiyonun ana temasını konuşmak istiyorum. İsmob bildiğiniz üzere son zamanlarda ciddi bir şekilde öne çıkan bir fuar oldu. Ziyaretçisi açısından da sanırım dünyanın ilk üçü arasında. Bizim bu seneki koleksiyonumuz tüm konsepti ile çok beğenildi. Standımız ile ilgili kimsenin özenmediği kadar bir özeni gösterdiğimizi düşünüyorum. Son birkaç yıldır kurulu bir fuar standı yerine yaşayan ortamlar yaratmayı tercih ediyoruz. Yani mutlaka standın içerisinde bir yaşam alanı oluşturuyoruz. Bu yaklaşım insanları cezbediyor çünkü birçok şeyi birbirleriyle bütünleşmiş halde ve bir arada görme imkanlarına sahip oluyorlar. Bize gelen tepkiler son derece olumluydu. Ciddi bağlantılarımız oluyor fuarda. Bizi salt bir mobilya satışı dışında proje ve taahhüt işlerine yönlendirmeye başladı. Bu birkaç senedir böyle aslında ama bu sene biraz daha yoğun oldu diyebilirim. Bu yıl yeni koleksiyon dışında Mobi’nin ürün yelpazesine eklenen başka şeyler de var. Onlardan bahsedebilir miyiz? Bundan birkaç ay önce kendimize bir kurumsal desen oluşturma fikri ile başladı aslında. Bir desen çalışması yapalım ve bunu mobilyaların üzerinde, tekstilde, perdede, halıda farklı bir çok ortamda kullanalım istedik. Batı’da da uygulamaları vardı ve bizim uydurduğumuz bir şey değildi bu... Ve harflerin bir araya gelerek MOM’u oluşturdukları bir desen yaptık. İstanbul’daki fuarda yoğun olarak bunu vurguladık. Önümüzdeki ay Milano fuarı var. Orada da aynı şeyi yapacağız. Bu deseni her gördükleri yerde insanların aklına gelecek olan ilk Mobi olmalı fikrinden yola çıkarak, markayı daha da güçlendirme adına yaptığımız bir çalışma bu... Açıkçası başlangıçta bu beni endişelendirmişti, tereddütte kaldığım zamanlar oldu. Acaba beğenilir mi? Çünkü ben onu büfe kapaklarında bile kök ceviz ile naturel cevizi birleştirerek uyguladım. İnsanlar evlerine koyacakları büfelerin üzerinde değişik şekillerin ve harflerin varlığını ne kadar isteyebilirler
87
diye biraz tereddüt ettim açıkçası. Fakat çok güzel tepki verdiler. Beğenildiğini görünce de son derece mutlu oldum. Birinci yeniliğimiz bu, bir diğeri ise açıkçası biz son dönemde kullandığımız naturel ağaç ve ceviz saplantımızdan biraz kendimizi sıyırmaya çalışıyoruz. Biraz mat lakeye doğru yöneldik. Ya da işte lakeyle cevizi bir arada kullanarak biraz çeşitlendirmeye başladık. Son ürünlerde böyle izler göreceksiniz.
önce de söylediğim gibi onların güçlerini bizim gücümüzle birleştirerek daha fazla sinerji oluşturmak gerekiyor. Bence bütün sektörlerde olmalı bu. Mobilyada özellikle insan faktörü çok ön planda biliyorsunuz. Katma değeri çok yüksek yani bunu mümkün olduğunca değerlendirmek gerekiyor ve biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.
Mobilya dışında proje işlerinizin de olduğunu söylediniz. Biraz onlardan bahsedebilir miyiz?
Bu yıl Milano fuarına katılıyorsunuz. Dünya üzerindeki fuarları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şu anda çok özel bir projemiz var. Katar’dan birkaç gün önce aldığımız bir iş... Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza’nın yazlık sarayının işlerinin bir kısmını Mobi olarak biz üstlendik, yapıyoruz. Çok kısa bir zaman içerisinde yani bir aylık bir dönem içerisinde bitirip göndermemiz gereken bir proje bu. Çünkü yaz geliyor ve hanımefendi oraya geçecek.
Evet bu yıl Milano’dayız. Ticari fuarlar artık eskisi kadar önemli değil. Bütün sektörler için tüm dünyada geçerli bir durum bu... İnternet çağı birçok şeyi insanların evine getirdi. Dolayısıyla birkaç tuşa basarak bir sürü ürünü görebiliyorsunuz ve sonra detayını incelebiliyorsunuz. Bütün bunlara rağmen yaşayan ve kendini koruyan fuarlar var. Günümüz itibari ile bence bizim sektörümüzde dünyanın en önemli fuarı Milano... Birincisi İtalya bu işte çok ön planda creative özelliği olan insanların ülkesi bence... Orada farklı bir yaratıcılık ortamı var. Moda sektöründe de mobilya sektöründe de durum bu. Otomobili bile farklı yapıyorlar. Belki çok kaliteli değiller ama görsel olarak, fikir olarak, tasarım olarak çok uç noktada şeyler yapıyorlar. O nedenle Milano fuarı çok önemli ve ziyaretçi sayısı en yüksek olan fuar. Ticari aktivite olarak da dünyanın en önemli sektör fuarı bizim için. Çok uzun yıllardır katılmak istiyorduk. Yani Köln’e katıldığımız yıllarda da orada olalım istiyorduk. Kategori olarak design hollerinde yer bulmak çok zordu. Kısmet bugüneymiş.
Sizi nasıl buldu Şeyha Moza? Bizim Katar’da distribütörümüz olan Almana Group var. 400 m2lik Mobi ürünlerinin satıldığı bir showroom. İş bize onlar kanalıyla geldi. Ayrıca birkaç yıl önce Lotte’yi yapmıştık. Şimdi Moskova’da St. Petersburg’ta bir yatırıma başladılar. Lotte Güney Koreli çok büyük bir holding. Moskova’daki otel de 5 yıldız kategorisinin üstünde bir otel oluyor. Onlarla birlikte çalışacağız. Kısaca piyasanın şartları gereği ‘‘Ben yalnızca mobilya yapıyorum.’’ derseniz belki de çok yeterli olamayabilirsiniz. Bu yoğun tempoyu nasıl organize ediyorsunuz peki?
Söyleşi
Çok yoğun bir tempo oluşturuyor tabiki.. Destek alıyoruz. Üretimde bizim kendi imkanlarımızın dışında bize destek veren iş yerleri edinmeye başladık. Güç birliğine gidiyoruz, böyle söyleyebilirim. Doğru olan, olması gereken bu. Bu ülkede yapılacak en doğru iş bizim tarzımızda küçük ve orta işletmelerin zaman zaman bu tip projeler karşısında hemen pozisyon alıp bir araya gelip küçük konsorsiyumlar oluşturması ve de büyük işlerin altından kalkabilmesi gerekiyor. Hedef zaten bu olmalı. Tabii bunu çok iyi organize etmeniz lazım. Bu konuda iyi bir ekibimiz var diyebilirim. Mobi ürünlerinin en çok göze çarpan özelliği işçilik ve detaylar... Şu anki tasarımın geldiği noktada yeni trendler belirlenirken ‘‘Zanaat’’ önümüze çıkan bir kavram. Küçük atölyelerden çıkmış eşi benzeri olmayan ürünler... Büyük işlere imza atsanız da sizde de bu ruhu hissediyoruz. Bu iş birlikleriniz daha çok küçük atölyelerden mi oluşuyor?
Mart - Nisan 2015 #50
Çok doğru bir noktaya temas ettiniz aslında bu konuda bütün dünyada eğilim var. Cenevre’deki fuarda Rolls Roce’un yeni bir otomobil modelinin lansmanını yaptılar. Birileri otomobilin tavanına, koltuğuna brode ile bahar çiçekleri, yapraklar işlemiş. Geçenlerde yine internette Gucci’nin bir ustasının çanta yaparken videosu vardı. Bildiğimiz maket bıçağıyla kartonu kesiyor, deriyi kalıpları kullanarak eliyle kesiyor. Otomatik makinalarla ya da bilgisayarlarla değil her şey elle yapılıyor. İnanılmaz bir şekilde bu konuya eğilim var. Tabi bu bahsettiğim üst segment alıcıya hitap eden bir sunum şekli. Diğer tarafta da seri üretim saniyede ürün çıkarıyor piyasaya...
88
İkisinin ortası pek yok gibi. Bizde tabi pozisyonumuz itibariyle bulunduğumuz kulvar itibariyle el işçiliği önemli... Küçük atölyelerden yardım alıyoruz. Bunun bence çok fazla önemi var. Bu ülkede çok değerli zanaatkarlar var ve çok zorlanıyorlar. Çünkü bir şekilde biraz
Ülke olarak genç tasarımcılarımız, yeni markalarımız var. Takip ediyor musunuz bu süreci, Türkiye’deki tasarım sektörüne nasıl bakıyorsunuz? Takip ediyorum, açıkçası çok iyi noktaya gittiğini herkes gibi ben de görüyorum. Türkiye’de tasarım aslında genç, daha çok genç. Devlet eliyle desteklerin olması, ar-ge departmanları için size yardım ediliyor olması, Kosgeb destekleri vb. çok güzel adımlar. Diğer yandan bu desteklerin karşısında yaptığınız şeyin içini doldurmanız gerekiyor. Tasarım okulundan çıkan arkadaşların gerçekten tasarımcı hüviyetinde çıkan insanlar olmasını sağlamamız lazım. Bence işin eğitim tarafına biraz daha ağırlık verilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü 4 yıl üniversite öğreniminden sonra tasarım adına piyasada bir şeyler yapabiliyor olmak; eğer çok özel yetenekleriniz yoksa gerçekten kendi genlerinizden gelen kabiliyetleriniz yoksa çok zor gözüküyor. Hal böyle olunca da yaratmak yerine kopya etmek maalesef karşımıza çıkan hazin sonuçlardan biri oluyor. Oysa daha sağlam bir eğitim alsalar belki sanayiyle biraz daha iç içe olsalar bilemiyorum eğitimci değilim ama okulların özellikle bu kısmının yeterli olmadığını düşünüyorum. Ben her zaman söyledim şimdi yine burada söyleyeceğim; Tasarım, mimarlık vs. bölümlerinin hepsinde yetişenleri tasarımcı olarak görüyorsak yeteneğe dayalı olan mesleklerdir bunlar ve öğrencinin liseden sonra üniversiteye girerken mutlaka bir yetenek sınavından geçirilmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Yani herkes doktor olamaz, mühendis olamaz diyoruz doğru, bence herkes tasarımcı da olamaz.
89
Dekorasyon Showroom Mart - Nisan 2015 #50
İç Mimar İsmail Öklügil
90
Tecrübe, güç, güvenilirlik ve güven, kalite, evrensellik, sürdürülebilirlik, işbirliği, hafıza ve hafıza kaybı, saflık, yolculuk, anılar…
Hafızada özgür yolculuk Mekanın tasarımsal kurgusunu bu temalara bağlı kalarak oluşturan ve bu kurguya göre mekan algıları yaratan tasarımcı İsmail Öklügil, showroomun giriş kapsülünü yolculuğa ilk çıkılan nokta olarak düşünmüş. Güç, saflık, hafıza ve hafıza kaybı, tamamen yenilenmesi ve arınması bu kapsülden geçiş ile sağlanıyor.
Tüm alanlarda ekolojik dengelere ve doğaya geri dönüşümü anlatır mesajlar verilmeye çalışılmış, modern yaşamın içerisine giren doğal ürünlere ve doğaya yakınlık enstalatif olarak mekan içerisinde de vurgulanmış. Aynı zamanda sürdürülebilirliği, geri dönüşümü ağaç gövdeleriyle bizlere hatırlatıyor.
91
Dekorasyon Showroom Mart - Nisan 2015 #50
92
Sergileme alanında ahşap malzemelerin üstüste gelmesi ile oluşturulan, yoğun ve yığılmış görüntü, mekan konseptinde anlatılan hafızanın, yolculuğun ve tecrübenin metafor olarak karşımıza çıkması ve bununla beraber yaşanılan tüm deneyimleri yani hafızamızı anlatıyor.
Bir diğer sergileme alanında kullanılan ve backround olan metal alaşımlı sac malzeme ise bize güç, kalite ve tecrübeyi anlatıyor. Denimin karakter özelliğini endüstriyelliğini ama aynı zamanda çağdaş duruşunu hatırlatıyor. Yolculuk başı ve sonu bazen belli bazen belli olmayan, sonrasında farklı bakış açıları, görüşler sunan bir yaşanmış ve yaşanacak tecrübeleriyle “idea” olmasıyla denim tekstilin geçmişiyle bir benzerlik gösteriyor. Bakır telden çizgisel bisiklet enstelasyonları hafızada özgür yolcuğu bir kez daha vurgularken bu deneyimi bize geçmişten bir nesne ile karşımıza çıkarıyor.
93
Dekorasyon Showroom Mart - Nisan 2015 #50
Denim aslında endüstriyel devrimden itibaren bize yine farklı tecrübeleri anımsatan ve modern yaşamın bir parçası olduğumuzu hatırlatan, dinamik, özgür, güçlü, evrensel ve kaliteli bir ürün... Bize ürünün hissettirdikleri ile mekanın güçlü kurgusu birleştiğinde doğru bir yorumla başbaşa kalıyoruz.
94
95
96
Mart - Nisan 2015 #50
97
Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2015 #50
Mimar Berrin Ulutaş
98
Tarzlar arası mutluluk Florya’da Avrupa Konakları’ndaki bu evin tasarımı Mimar Berrin Ulutaş’a ait. Mekanda modernin klasikle birlikte yoğrulduğu, birbirini ezmeyen iki tarzın karşılıklı bir saygı duruşuna şahit oluyoruz. Keyifli bir yaşam alanı için düşünülen tüm detayların profesyonel bir şekilde çözüldüğü evde, yalın ama güçlü tasarımlar evi genel olarak modern bir duruşa sürüklese de tasarımcı Berrin Ulutaş yumuşak geçişlerle klasiğin sıcak atmosferini mekana taşımış. Projesine inşaat halinde iken başlanılan evin, salon ve mutfak arasındaki mevcut duvar yıkılarak cam bir separasyon yaptırılmış böylelikle daha ferah bir bölmeye kavuşulmuş.
99
Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2015 #50
100
Evin giriş bölümünün arka planında cam bir bölme düşünülerek, tasarımda bütünlük sağlayan gizli bir vestiyer yaratılmış. İki ayrı yaşam alanı olarak planlanan salonun bir bölümü televizyon, diğer kısmı ise oturma odası olarak düzenlenirken, Autoban imzalı ürünler doğal olarak ahşap ve mermer ile birlikte kullanılmış. Zeminlerin Merküteri’den alınan parkelerle kaplandığı, ev sahiplerinin klasik ve modern zevklerinin entegre edildiği mekanda dengeli seçimler yapılmış. Duvarlarda ve tavanda uygulanan alçı çıtalar aydınlatmalarla bütünlük sağlamış. Mutfak, ev sahibesinin isteği üzerine pembe motifli karolar kullanılarak renklendirilmiş. Evin dikkat çeken en önemli detaylarından biri mutfak alanında hem zeminde, hem de tavanda uygulanan motifli karolar.
101
102
Mart - Nisan 2015 #50
Dekorasyon Ev
Evde tek yıkılan duvar bu değil tabii ki; yatak odası dahil olmak üzere birçok alanda yıkma işlemi gerçekleştirilerek var olan plan, ailenin yaşam şekline göre yeniden düzenlenmiş. Normal plana göre iki odadan oluşan ebeveyn yatak odası, mimar Berrin Ulutaş’ın müdahalesi ile büyük bir oda haline getirilmiş. Mevcut banyo büyütülerek camla kaplanmış ve daha ferah bir atmosfer yakalanmış. Ebeveyn banyosundaki aslan bacaklı küvet ve altın varaklı lavabo ise evin çarpıcı parçalarından. Yatak odasına sonradan katılan bölüm ise ailenin giyinme odası olarak düşünülmüş. Birbirine tezat belki de uyumsuz gibi görünen bir çok öğenin Berrin Ulutaş’ın elinde başarılı bir şekilde bir araya getirildiği bu yaşam alanı keyifli, zevkli ve mutlu bir yaşantının izlerini taşıyor.
103
Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2015 #50
104
Mermer tablalı yemek masası ve L Kanepe: Casa Mobilya Mavi dresuar özel üretim Zemin karoları: Karoİstanbul Pencerenin önündeki beyaz Nest Lounge Chair, Zenovitch Chandelier avize ve King Lamplambader ve yatak: Autoban Daybed ve komodinler: ByKepi
105
106
Mart - Nisan 2015 #50
107
Mekan
likte asıyla bir a lm a ğ o ç şınd rının dükkanla ulunuyor. Nişanta & e v h a k t b é Coffee iz konsep a gelmiş lan Gravit kahve bileceğim yarışıyor durum a e r iç e e y v a h d a yanın a iyi k biriyle i nesil İstanbul’d ın mimarisi de bir tanesi’nin hemen rtlarına sahip yen s r a a la d H n n ta bu meka Amerikan urt dışı s dırılan ve e tat anlamında y n aşarıyor. la b ı m y u a n ko ıyrılm s hem d l le e iy s r r ö le g elik Bar hem ından nit ının aras r la n a k k dü
Mart - Nisan 2015 #50
r a B & e e ff o C é t i v a r G
108
Brighton’a yaptıkları seyahatler sonucu kentin kahve kültüründen ve mekanların mimarisinden oldukça etkilenen Aylin Gacaloğlu ve Ozan Çimen’in bu kültürü İstanbul’a taşımak istemesi sonucunda Gravite Coffee & Bar alternatif kahve dükkanları arasında yerini alıyor.
Gravite’nin mimarı Burç Hatunoğlu’nun kurucusu olduğu Archilon Studio, 3. nesil kahve dükkanlarının çoğunlukla tercih ettiği endüstriyel mekan tasarımlarını Nişantaşı çevresinin benimseyebileceği şekilde uyarlamayı başarmış bir tasarım ofisi. Endüstriyel etkiyi kırmak adına yoğun metalden ahşap geçişler ve duvarlarda kullanılan alışılmış gri beton görünümü beyaz geçişler yapılarak minimalize edilmiş.
109
Mekan Mart - Nisan 2015 #50
110
Dekorasyon için tasarlanan bütün mobilyalar Archilon Studio tarafından mekanı daha verimli kullanılacak şekilde ürettirilmiş. Masa, sandalye, bar ve iki kişilik fiskos köşeleri yaratarak her yaş kesimi için keyifli vakit geçirebilecekleri alanlar yaratmak için özen gösterilmiş. Gravite’nin marka kimliğine öncelik veren Archilon Studio samimi bir mekan ortaya çıkartmış.
111
Tasarım Etkinlik
İkincisi ile karşınızdayız. Mutfağımızda yemeğimiz, kafemizde sohbetimiz bol bu sene! Sergi alanımızda değerlerimizle, konferans salonumuzda çözümün bir parçası olan isimlerleyiz. Müzikten tekstile, edebiyattan mimariye keşfe hazır olun. Design City Bursa, şehri kucaklamaya hazırlanıyor.
Hoşgörü ile yola çıkıyoruz. Önce kentin değerini bildiğimizi gözler önüne seriyor ardından ulusal ve küresel örneklere mikrofonu uzatıyoruz. İletişimi önemsiyor, belleğimizdekileri masaya yatırıyoruz.
Kent için, Bursa için
!
7EDİ-8EKİZ MAYIS’TA şehirde kal
www.designcitybursa.com designcitybursa Mart - Nisan 2015 #50
DesignCityBursa
112
113
Marka Mart - Nisan 2015 #50
Mobi’den yeni yorum ‘MOM’
114
Geleneksel el işçiliği ve ileri teknolojinin birleşiminden oluşan ürünlerine zamanın ötesinde bir estetik katan Mobi, 15 yılı aşkın bir süredir kendini mükemmelliğe adamış usta eller tarafından üretilen mobilyalarını dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediyor.
Kavisli formların çağdaş bir yaklaşım içerisinde kullanımı bugün Mobi markası ile özdeşleşmiş durumda. Mobi’nin çeyrek yüzyılı aşkın süredir ürettiği sıradışı mobilyalar, bu stilin usta ahşap işçiliğiyle birleşimi sayesinde ortaya çıkıyor. Ürünlerde ahşap, kaplama, deri ve metal gibi çeşitli malzemeler bir arada kullanılıyor. Geçtiğimiz aylarda İsmob fuarında yeni koleksiyonun lansmanını yapan marka mobilya ürünlerinin yanısıra MOM deseni ile ev tekstline de merhaba diyor.
115
Marka Mart - Nisan 2015 #50
116
Perde, döşemelik kumaş, yastık ve halı gibi dekorasyon öğelerinde uyguladığı MOM deseni yine Mobi’nin kusursuz kalite garantisi ile sunuluyor.
MOM deseninin kök ceviz kapaklardaki uygulamalarından, tekstildeki yansımalarına uzanan heyecan verici yeni koleksiyon, bugünlerde Milano fuarında yabancı ziyaretçiler için görücüye çıkmaya hazırlanıyor. Lake uygulamaların ahşabın sıcaklığı ile birlikte sunulduğu, döşemeli ürünlerin kendine daha fazla yer bulduğu yeni koleksiyonda, yaşayan sıcacık mekanlar oluşturmak için tüm çözümler bir arada sunuluyor.
117
Marka Mart - Nisan 2015 #50
118
Marka, salt mobilya tasarımlarının dışında gerçekleştirdiği tekstil tasarımları ile bütünsel bir dekorasyona özgün fikirler getiriyor.
119
Konum olarak şehir merkezinden uzak ve doğaya yakın olan Bademli’de konumlanan bu yaşam alanının tasarımı İç Mimar Esat Fişek’e ait.
Dekorasyon Ev
Evin büyükçe bir bahçesinin olması tasarım konusunda iç mimara oldukça rahat bir yaratım alanı sunmuş. Ayrıca evin kaba inşaat halinde teslim alınması, tasarım ekibine ve ev sahiplerine daha esnek bir mekan çözümlemesi için olanak vermiş.
Mart - Nisan 2015 #50
İç Mimar Esat Fişek
120
Tasarımın eğlenceli hali
Toplamda 3 katlı standart bahçeli bir konut projesine sahip bu mekanda sadece merdiven şaftını olduğu yerde bırakarak evi tamamen tekrar kurgulayan iç mimar, salonda dış duvar revizyonları ile ana yaşam alanını bahçeyle sürekli bir iletişim halinde olması yönünde saydam geçişlerle sağlamış. Evin her bölümünde olabilecek tüm genişlemeleri gerçekleştirerek çelik konstrüksiyon eklentilerle büyükçe bir veranda ve kapalı bir park alanı yaratmış. Tasarımın en iyi sonucu verebilmesi ev sahiplerini en iyi şekilde anlamaktan geçtiğini düşünen tasarımcı Esat Fişek’e göre uzun bir süre gibi görünen proje aşaması aslında taşların yerine oturduğu en önemli süreç. 121
122
Mart - Nisan 2015 #50
Dekorasyon Ev
Ev sahiplerinin bu projede en çok arzu ettikleri de bahçeyle iç içe yaşayan birbirinden nefes alan bir yaşam alanı yaratmak olmuş. Şeffaf alanları ve bir birine bağlı geçişleri ile birlikte düşündüğümüzde bu ev, ev sahiplerinin tüm bu isteklerini başarılı bir şekilde yerine getiriyor. Şömine etrafındaki mermer, carrara mermer kaplama, şömine uygulama ise Teknik Şömine... Gri deri kanepe, yeşil L kanepe, siyah tekli koltuklar, sarı tekli koltuklar, ahşap tablalı orta sehpa Atelier-Kalamış’tan...
Sıkı uyum gözetmeyen biraz eğlenceli, seçici ve rahat bir ev olsun düşüncesiyle hareket edilen tasarımın dili, biraz İskandinav, biraz vintage, biraz masif ahşap öğelerle harmanlanarak istenilen eğlenceli zenginliği gözler önüne seriyor. Salondaki duvar seramikleri iç mimar Esat Fişek’in kendi tasarımı. NEO seramik firması tarafından üretilen seramikler mekanın atmosferine güçlü bir etkide bulunuyor. 123
124
Mart - Nisan 2015 #50
Dekorasyon Ev
Salon ve holü birbirinden ayıran seperatör aslında eski bir tasarımın yeniden yorumu... Salona giriş için iyi bir hazırlık vazifesi gören ve hol alanını daha sıcak hale getiren bu separasyon uygulama evin çarpıcı detaylarından sadece biri...
Salondaki yemek masası da tasarımcıya ait. Üzerindeki aydınlatmalar Normann Copenhagen - Bell Lamp ve Diseno’dan alınmış. Şömine önündeki eski pekmez teknesinden yapılmış masif sehpa Gürsan Ergil tasarımı ve salonu oldukça karakterize eden bir parça olarak karşımıza çıkıyor. Tüm koltukların Atelier- Kalamış ‘tan alındığı evin yemek masası sandalyeleri ise Hans Wegner Wishbone Chair. Salonda bir heykel gibi duran siyah çiçeklik ise Serra Lunga ve Birim Mobilya’dan alınmış. Salondaki siyah cam Tv ünitesi ise yine Birim Mobilya’dan. Evin genelinde uygulanan ray spotlar özel olarak tasarlanıp DR. Light’a yaptırılmış. Büfe yine Atelier Kalamış’tan. Büfe üzerindeki aynaların markası GUBI ve Diseno’dan alınmış.
125
Mart - Nisan 2015 #50
Dekorasyon Ev
Ebeveyn yatak odası büyütülerek kullanışlı bir giyinme odası yaratılırken ıslak hacimlerin tekrar tasarlanması ile ev sahiplerinin isteği ile bir depolama ve bunun gibi fonksiyonlara imkan veren kullanışlı bir alan yaratılmış. Yine sadeliğin ön planda olduğu ebeveyn yatak odasında duvarda kullanılan hasır dokulara eşlik eden karyola, mermer sehpa ve siyah koltuk İstanbul Birim Mobilya’dan alınmış.
126
Çocuk odasındaki giysi dolabı Esat Fişek tasarımı, tekli koltuk ise Sancal’dan, diğer eşyalar ise Habitat’tan alınmış. Evin küçük erkeği için tasarlanan bu oda göz yoran detaylardan ve yoğunluktan uzakta yalın, sıkıcı olmayan eğlenceli formlara sahip. Oda, ferahlatıcı etkisini kullanılan malzemeler ve reklerden alıyor.
127
Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2015 #50
Eve genel olarak hakim olan dingin etki merdivenlerden üst kata çıkarken artarak devam ediyor. Mum etkisi verilmiş apliklerden süzülen ışığın hasır duvar kağıdında yarattığı ışık oyunları eşliğinde çıktığınız merdivenler, terapi odasına yolculuğunuzun ilk durağı gibi.
128
Evin genelindeki tüm aydınlatmalar Dr. Light imzası taşıyor. Tüm ıslak hacim materyalleri ise Bursa Altay Yapı’dan temin edilmiş. Çatı katındaki banyo, kullanışsız alanların dahil edilmesi ile büyütülerek spa fonksiyonları taşıyan özel bir banyo olarak tasarlanmış.
129
73 Ofis 73 Ofis’in yaratıcıları Escapefromsofa Tasarım Ofisi... Mekanın kavramsal tasarım aşamasında belirledikleri öncelikli hedef şık ama bir o kadar yalın bir tasarım diline hakim olabilmek olmuş.
Dekorasyon Ofis
Ofis yerleşim planı genel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde tasarlanan ofis, sekreterya, toplantı odası, ortak çalışma alanı ve yönetici ofisi olarak dört ayrı bölümden oluşuyor.
Mart - Nisan 2015 #50
Escapefromsofa
130
131
Dekorasyon Ofis
Proje planlamasında, mevcut giriş bölümü veya ana hol, bina mimarisinden dolayı ışığın ulaşamadığı bir bölümde bulunduğundan tasarım kısmında bütün oda kapılarında cam kullanılarak gerekli ışık geçirgenliği sağlanmış.
Mart - Nisan 2015 #50
Yönetici masasında tercih edilen masif ahşap ceviz kaplama, doğal mermer New Saint Laurent ile birleştirilerek daha modern ve daha şık bir hale gelmiş. Devamında masif ceviz ve pirinç malzemelerinin kusursuz tasarım ve işçiliği sonucunda ortaya çıkan ve yönetici ofisinde kullanılan ‘’Grace Konsol’’ yine Escapefromsofa’nın yarattığı yeni bir ürün...
132
Mevcutta yerleştirilmiş her bir sabit ve hareketli mobilya imalatları tasarım ofisinin bünyesindeki atölyelerinde gerçekleştirilmiş. Bunun yanı sıra tasarımcıların ilk göz ağrısı olan Longneck kütüphane ise ortak çalışma alanınında yerini alarak doğal formu ile hacim içerisindeki yalınlığı dağıtan unsurlardan bir tanesi olarak göze çarpıyor.
133
Dekorasyon Ofis Mart - Nisan 2015 #50
134
Yine giriş ve koridor bölümünde duvar kaplaması uygulamasında açık lake renk kullanılarak aydınlık mekan hissi yakalanmaya çalışılmış. Ofis bölümlerinin kalorifer kajları, kitaplık veya gizli depolama alanları gibi yerlerinde lake kaplamalar ile bütünlük dengesi sağlanmış. Kavramsal proje aşamasında tavan yüksekliğinin düşük olma dezavantajı, duvar tipi ve gizli aydınlatma detayları gibi daha akılcı bir yol izleyerek doğru algıya ulaştıran‘‘triad aplik‘’ kullanılarak ortadan kaldırılmış.
135
Tasarım özgürlüktür tıpkı uçmak gibi Elips Tasarım’ın kurucusu Y. Mimar Feza Ökten Koca proje tasarımlılarının yanı sıra Elwo Ahşap Atölyesi’nin de sahibi. Gerçekleştirdiği proje ve tasarımlar ile son zamanların en üretken isimlerinden biri olan Feza Ökten Koca ile Dezinti.com - Mekan işbirliğinde yeni koleksiyonunu konuştuk.
İlk ne zaman bir tasarımcı olduğunuzu fark ettiniz? Lisedeyken resme ilgim vardı, okulda kişisel sergimi hazırlardım, matematik dersim de iyi olduğu için eğitmenlerimin yönlendirmesi ile İTÜ Mimarlık’a girdim. Her ne kadar çok bilinçli olmasa da daha sonrasında mimarlık eğitimi aldıkça binanın her türlü detayını tasarlamaktan mutlu olduğumu görmeye başladım. 2015 yılında işlerinizde yansıtabileceğiniz başka hangi tarafınızı daha keşfetmek isterdiniz?
Söyleşi
Özellikle mobilya tasarımında farklı malzemeleri biraraya getirerek yeni koleksiyonlar üretmeyi hayal ediyorum, kendimi kalıplara sokmadan. Dünyanın nereleri daha sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor? Dezinti Tasarım Danışmanlık www.dezinti.wordpress.com’dan söyleşiyi takip edebilirsiniz.
Vakit buldukça gezmeye çalışıyorum, birçok yere gittim. Bir tek Asya kıtası kaldı, hem mimari hem de manevi özelliklerini keşfetmek için gitmek istiyorum. Yaratıcılığınızı cilalamak için ne yaparsınız; nasıl bir içsel motivasyon tarif edersiniz?
Mart - Nisan 2015 #50
Yaratıcılığım en çok yoğun tempoda olduğum zaman artıyor. Bu yoğun bir iş dönemi de olabilir ya da yoğun bir seyahat dönemi de. Boşlukta kalmak yaratıcılığımı öldürüyor.
136
Mesleğinizde gelmek isteyebileceğiniz en son yer neresi olurdu? Bence tasarımcının gelebileceği son nokta yok, hep daha iyiyi aramakla meşguldür.
Biraz da idolleriniz; en sevdiğiniz tasarımcı kim? Yerinde olmak istediğiniz kişi kim olurdu?
Ofisinizde bir gün nasıl geçiyor;
Amorf çizgileri enerji akışkanlığı sağladıkları için çok severim. Bu yüzden Zaha Hadid’in tasarımlarını çizgisel olarak beğenirim ama insana dokunmasında bazı eksiklikler olduğunu da düşünmüyor değilim. Frank Gehry’yi de çok beğenirim, Louis Vuitton Foundation’ı henüz göremedim, sabırsızlanıyorum. Mobilya tasarımında da Fernando ve Humberto Campana kardeşleri beğeniyorum. Farklı malzemelerle yaptıkları tasarımlarla çok farklı ve üretken olduklarını düşünüyorum.
Hemen bilgisayarımı açıp maillerimi indirmek, daha sonra çalışma arkadaşlarımla yapacağımız işler hakkında konuşmak. Her sabah 06.00’da kalkmak, kızımı okula uğurlamak. Köpeğim Charlie ile biraz vakit geçirdikten sonra, duşumu alıp, hazırlanıp ofise gitmek, her sabahki rutinlerim. Ofisteki işlerle ilgilendikten sonra devam eden şantiyemiz varsa oraya uğramak ve sonrasında tekrar ofise dönmek. Saat 18.30-19.00 gibi ofisten çıkmak. Tabii bu programları belirleyen en önemli etken şantiyenin bulunduğu nokta ve İstanbul trafiği.
Sizce günün en güzel saati nedir?
Sizi oyalayan ve pişmanlık yaratan şeyler?
Akşam 18.00’den sonra ofise çöken sakinlikle günün en iyi saatlerinin başladığını düşünüyorum.
Bazen bazı projelerin başında çok fazla özen ve emek verdiğimiz oluyor ama iş bizim istediğimiz doğrultuda devam edemiyor, o zaman harcanılan zaman pişmanlık nedeni olabiliyor. Fazla detaycı ve mükemmeliyetçi olmam beni gerçekten çok oyalıyor ve yoruyor.
İç mimari projelerinizde hangi alanlarda projeler üretiyorsunuz daha yoğun olarak? Genelde, ofis, konut, mağaza, okul ve restoran mekanlarının tasarım ve uygulama konularında çalışmalar yapıyoruz. Özellikle beslendiğiniz yayınlar nedir? Tasarım / mimarlık yayınlarının isimleri? Çalıştığım konularla ilgili genelde yurtdışından aldığım kitaplardan besleniyorum. Internetten beğendiğim tasarımcıların çalışmalarını takip ediyorum. Türkiye’deki yayınlardan da Elle Decoration, Maison Française, Artı Mekan, Raf ve Konsept Projeler’i takip ediyorum. İşlerinizi özetleyen kelimeleri sayarsak; neleri katarız? Ahşap, sürdürülebilirlik, kültür, sanat, vb? İşlerimizi özetleyen kelimeleri şöyle sıralayabiliriz; mekânsal bütünlük, özgün, fonksiyonel, sürdürülebilir, kişiye özel, ihtiyaca yönelik, ahşap ağırlıklı, metal, cam ve pleksi de yardımcı öğeler...
Yeni bir tasarım akla girip başa düşünce başarı periniz ne diyor? Yeni bir tasarım fikri aklıma gelince nerede olursam olayım, içimden onu bir kağıda çizmek geliyor hemen. Sanki çizmezsem uçup gidecekmiş gibi geliyor, trafik tıkandığında bile çizdiğim oluyor. Ofiste, o tasarımın 3 boyutlu görseli çizilmeden önce sürekli gözlerimi kapatıp kafamda 3 boyutlu görmeye çalışarak, detayları şekillendirmeye çalışıyorum.
137
Ürünlerinizde kullanmayı en çok sevdiğiniz malzeme nedir?
Söyleşi
Ahşap bizim olmazsa olmazımızdır. Masif ahşap yanısıra doğal kaplama ve lake tasarımlar yapar ve üretiriz. Ahşaba eşlik etmesi amacıyla da metal, cam ve pleksi de kullanmaktan mutlu olduğumuz malzemelerdir.
Tasarımlarınızı en çok etkileyen etmen nedir? Ya da şöyle de sorabiliriz; hayatınız boyunca işinize / yaratım sürecinize etki ettiğini düşündüğünüz “şey/durum/kişi/duygu” nedir? Yaptığımız mekan tasarımları için mekanı bütünde tasarlarken içindeki bileşenleri de tasarlıyoruz. Buradaki en büyük etmen kullanıcıdır. Kullanıcının ihtiyacına ve yaşam şekline göre belirlediği bütçe sınırlarında tasarımlar yapmak durumundayız. Ancak, bir koleksiyon hazırlarken kendi duygularıma göre tasarımlar yapıyorum, orada kendimi kullanıcı olarak ön görüyorum ama sadece ihtiyaca yönelik değil, farklılık yaratmak adına olanı tekrarlamayan tasarımlar yapmaya çalışıyorum. Hep arayış içindeyim.
Size bugüne kadarki en büyük özgüveni ve doygunluğu sağlayan işiniz ne oldu? Müşteri ile aynı frekansta olabildiğimiz ve bizim tasarım felsefemize inanıp özgür çalışmamızı destekleyen ve işin tesliminden sonra o mekanın keyifle kullanıldığını gördüğüm her projem bana doygunluk sağlamıştır. Hangi kültürlerle ortak bir şeyler peşindesiniz? Açıkçası ben global olan tasarımdan yanayım. Bazen Türk kültürünü yansıtacak küçük detaylar kullansam da genel olarak modern ve sade tasarım yapmayı seviyorum. İşlerinizi kimlerle tartışırsınız? Özellikle kimlere danışır, kimden “onay” almak istersiniz? İşlerimi çalışma arkadaşlarımın dışında mimar olan eşimle paylaşırım. Her ne kadar aktif olarak mimarlık yapmasa da tasarıma bakışına değer verdiğim için ondan onay almak isterim. Hayallerinizi süsleyecek proje ne olurdu? Bu ara hayallerimi süsleyecek proje tarihi geçmişi olan bir binada modern bir iç mekan tasarımı ile butik otel yapmak.
Mart - Nisan 2015 #50
Kariyer çizginizde bir “evrim” ve “devrim” tanımlayabilir misiniz?
138
1990 yılında İTÜ Mimarlık öğrencisi iken IAESTE sınavını kazanıp Londra’da Percy Thomas Partnership Mimarlık bürosunda çalışmam kariyerimdeki en büyük pozitif etkilerden biri olmuştur. Oldukça büyük ve global bir ofiste çalışma fırsatı bulmam 20 yaşında bakış açımı oldukça genişletti.
Tasarım-konjonktür ilişkisinde; kendi tasarımlarınızı hangi kelimelerle ifade etmek isterdiniz. Savaş, barış, sol, sağ, vb? Kesinlikle tarihe saygılı, geçmiş kimliği koruyucu tasarımlar. Mevcut tarihi değeri ortaya çıkaracak sade ve modern tasarımlar. Herkes için tasarım. Önce sosyal alanlar yaratılmalı, sonra bireysel alanlar. Sizce global gündemin şekillendirdiği kullanma eğilimleri nasıl? Teknoloji kesinlikle ön planda. Tüm tasarımlar bünyesinde son teknolojiyi barındırmak zorunda. Tasarımdaki tarz ise bölgeye göre değişkenlik gösteriyor. Sade bir tasarım batıda modern olarak yorumlanırken doğuda basit olarak yorumlanabiliyor. Yani kimine göre Less is More, kimine göre Less is Bore Kentleşme hakkında düşünceleriniz? Kentleşmenin zamansal olarak çok büyük bir ölçekte değerlendirilmesi ve bu planlamaların hükümetler üstü olması gerektiğini düşünüyorum. Tarihi ve kültürel değerlerimizi baz alarak, şehirlerimizin büyüme potansiyeline göre belirlenecek ana akslar ve meydan oluşumları ana kararlar olmalı ve bu ana kararların da yıllar içinde kesinlikle değişmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yurtdışında hayranlıkla gezdiğiniz kentlerin kimliklerini incelerseniz, hepsinde şehirciliğin ne kadar güçlü kararlardan oluştuğunu görürsünüz. Neden Elips Tasarım ve Elwo Ahşap? Biraz isim hikayenizden bahseder misiniz? Elips Tasarım, 1999 yılında kurduğum ilk firmamdır. Tasarım, proje ve uygulama çalışmaları yapma amacıyla kuruldu. Geometri ve mimarlık ilişkisinden dolayı böyle bir isim koydum, tabii ki amorf formları sevdiğim için Elips şeklini tercih ettim.
Mevcut koleksiyonunuz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Tasarım özgürlüktür, tıpkı uçmak gibi… FLY Collection Koleksiyonun çıkış noktası aslında aylar öncesinden tasarlamış olduğum FLY koltuk idi. Masif ahşap kullanarak çok düz ve yalın bir koltuk yapmak istiyordum ama kullandığım masifin yerden kopması, havada görünmesi ve her açıdan sadece ahşabın görünmesini istiyordum. Biraz da ahşabı onore etmekti amacım. Oturma ve sırt kısmı tek parça masif olan koltuğun şeffaf pleksiden oluşan kol kısmı aşağıya doğru inerek aynı zamanda taşıyıcı görevi de gördü. Pleksilerden dışarı çıkan ahşap kısımlar sehpa olarak kullanılabilirken, altta pleksilerin konumunu sabitleyen metal çubuklar, üzerindeki deri gazeteliği de taşımaktadır. FLY Collection’daki tüm diğer parçalar, özgürlüğe, yalınlığa ve özgünlüğe ithafen kalıplar içinde kalmaksızın farklı çizgisel özellikleri ile şeffaflıkla tasarlandı. Koltuk, sandalye, sehpa, dresuar ve aydınlatmalardan oluşan koleksiyonda her parça bir diğerinden tamamen bağımsız ve farklı olarak tasarlandı. 2015 yılında nasıl bir koleksiyon üzerine çalışmayı istiyorsunuz? Şu an için FLY Collection’ı daha geliştirmeyi ve genişletmeyi düşünüyorum. Sürekli arayış içinde olduğumdan belki aklıma başka bir felsefe ile başka bir fikir gelebilir ve onun üzerine yoğunlaşabilirim.
Elwo Ahşap, 2010 yılında kurduğumuz 2. firmamızdır. Mobilya tasarımlarının hayata geçtiği üretim tesisimizde her türlü ahşap, metal, akrilik, cam ve pleksi kullanmaktayız. Elips Wood’un kısaltılmış olarak Elwo ismini koymaya karar verdik.
139
Biraz tasarım ekibinizden bahseder misiniz? Nasıl bir ekip öngörmüştünüz Elips Tasarım için ve bu öngörünüz başarılı oldu mu? Aslında Elips Tasarım’ı kurduğum ilk yıllarda ekibim daha çok mimarlardan oluşuyordu. Mimari ve iç mimari projeler üretiyorduk. Ama yıllar içinde bir baktık ki iç mimari proje üretim ve uygulama konularına ağırlık vermeye başlamışız. Bir taraftan da mobilya tasarımlarına da ufaktan yönelmeye başladık. Şimdi ekimizde iç mimar ve endüstri ürünleri tasarımcısı sayıları artmaya başladı. Elips Tasarım’ın “boyutları” ve “sınırları” nedir? Elips Tasarım butik tasarım ve üretimler yapmaya devam edecektir. Elips Tasarım’ın “vizyon” ve “misyonu” nedir? Elips Tasarım’ın vizyonu, iç mekan proje geliştirme ve uygulama çalışmalarında geliştirdiği sistematikle daha hızlı ve kaliteli çalışmalar yapmak. Aynı zamanda yeni bir marka yaratarak mobilya tasarım ve üretim çalışmalarını hızlandırmak. Elips Tasarım’ın misyonu, iç mekan proje çalışmalarına kendi tasarım felsefesi ile devam etmek. Mobilya tasarım çalışmalarına ağırlık vermek. Yakın zamanda odaklanmayı düşündüğünüz bir alt sektör var mı?
Mart - Nisan 2015 #50
Söyleşi
Yakın zamanda mobilya sektörüne daha butik anlamda odaklanmayı düşünüyorum.
140
Nasıl bir tasarım çizgisi tarif edilebilir Elips Tasarım için? Elips Tasarım’ın tasarım çizgisi, modern, özgün ve rafine olarak tarif edilebilir. Türkiye sizce büyük bir pazar mı mobilya açısından? Neyi eksik ve neyi gereğinden fazla peki? Türkiye mobilya açısından tasarım ve üretim olarak kaliteli işler ortaya koyan bir ülke. Ancak, kendi pazarı yeterli değil. Bence kendimizi dünyaya daha iyi tanıtmalı ve ihracat kapasitemizi artırmak için çalışmalar yapmalıyız.
141
Hayat İnallar’da…
Konut Projesi
İnallar Hayat Konut Projesinin 3+1 olarak hazırlanan örnek dairesi mimari olarak sunduğu aydınlık, rahat ve fonksiyonel özellikleri, Mimar Sinem Erenus Muhtar’ın tasarım kurgusunda önemli bir etken olurken mimarın ev için özel seçtiği ürünler de projenin bu özelliklerini destekler nitelikte...
Mart - Nisan 2015 #50
Mimar Sinem Erenus Muhtar
142
143
Konut Projesi Mart - Nisan 2015 #50
144
Ürün tercihlerinde özellikle dikkat ettiği fonksiyonelliği kalite ile birleştiren, beraberinde renk ve malzeme uyumunu başarılı bir şekilde gözler önüne seren mimar, karşımıza kompakt çözümleri bir arada sunduğu spor ama aynı zamanda şık bir yaşam alanı çıkartıyor.
145
146
Mart - Nisan 2015 #50
Konut Projesi
Meşenin sıcaklığını yoğun olarak hissettiğimiz mekana mermer görünümlü seramikler eşlik ediyor. Kapılar, lamine salon parkesi ve ayna kapaklı portmanto dolaplarının, İntema Mutfak’a projeye özel hazırlatılan kapak renkleri ile uyumu dikkat çekiyor. Mimar, tuvalet ve banyolarda Vitra’nın lavabo ve aynalı dolapları, ebeveyn banyosundaki çift lavabolu akrilik tezgah ve dolabı ile kullanım odaklı çözümleri estetikle bütünleştirmiş. Salon ve odaların ideal ölçüleri ile rahat yerleşim alanları olusturduğu mekanda ebeveyn odasında kullanıcıların kendi seçimlerine öncülük vermek için örnek bir giyinme odası yaratmış. Geniş balkon alanları ile iç mekandaki konforu dışarıda da yaşabilecekleri alanlar ise evin önemli detaylarından.
Mutfak: İntema (B&M Kolleksiyon) Banyo Dolapları: Vitra(B&M Kolleksiyon) Kapı, Portmanto ve Çamaşırhane: E Door (Numan Kaleli) Parke: Massive Parke Seramik: Serra/Seranit Seramik (Bir Yılmaz) Armatur: Hansgrohe Vitrifiye: Duravit, Vitra Kuvet ve Duş :Huppe Duvar Kağıdı : Duvar Art Perde: Nezih Bağcı Hareketli Ürünler: Mudo Concept, İkea Aksesuarlar: Mudo Concept, Zara Home
147
Konut Projesi Mart - Nisan 2015 #50
148
Projenin genelinde var olan yere kadar cam uygulamalar, tasarımcıya iç mekandaki ışığın maksimumda kullanıldığı alanlar yaratmasını sağlamış. Sosyal alanlarının da aynı titizlikte tasarlandığı bu proje, keyifli bir yasam alanından ne bekleriz sorusuna başarılı bir şekilde cevap veren bir çalışma olarak karşımıza çıkıyor.
149
Mekan Mart - Nisan 2015 #50
Mimar Berrin Ulutaş
150
Wyndham Petek Hotel giriş katında Köşebaşı şubelerinin içerisinde Türkiye’nin ilk vip restoranı olan Köşebaşı Basın Ekspres isimli mekandayız. Geleneksel lezzetleri modern sunumu ile markalaştıran ve 3 ayrı kıtada şubesi bulunan global bir restoran zinciri olan Köşebaşı’nın 1000m2 olan yeni şubesini hayata geçiren tasarımcı ise Berrin Ulutaş.
Köşebaşı Basın Ekspres
İçerisinde bulunan 80 kişilik kendin pişir kendin ye mangal başı bölümü ise Köşebaşı şubelerinde bir ilk. Giriş kısmında yer alan 25 kişilik bar alanı 100 kişilik vip salonu restoran bölümü ve 150 kişilik teras alanı ile 355 kişiye hizmet veren mekanda etnik dokunuşlarla ocak başı kültürü modern bir dille harmanlanıyor. Mekanda üç ayrı atmosfer bir arada bulunuyor; restoran, bar ve ocak başı bölümü.
151
Mekan Mart - Nisan 2015 #50
152
Otelin tam köşe bölümünde yer alan restoran girişinde mermer ve pirinç ağırlıklı bar bölümü özel imalat aydınlatmalar, mermer yer zemini ile uyum içerisinde yer alan oturma grupları ve heybetli mermer kolon kaplamaları ile giriş bölümünden itibaren restoranın görkemini vurguluyor. Emparador füme mermerin ağırlıklı olarak kullanıldığı mekanda sağ tarafta bakır özel tasarım ocak başı 8 ayrı loca halinde fındık kabuğu denilen ocak başı keyfini misafirlere sunuyor. Restorandaki tüm mobilyalar özel imalat olarak karşımıza çıkıyor.
Duvarda bulunan seramik işleme ise restoran için özenle seçilip mekana uygulanmış. Bakır renklerinin ağırlıklı olduğu mekanda davlumbazların formu ise tasarımcının en çarpıcı tasarımı. İlk tasarım aşamasında farklı bir renk düşünülen davlumbazlar şantiye ilerledikçe mimar Berrin Ulutaş’ın bakır renge dönmesi ile çok daha özel ve özgün bir hava vermiş.
Zeminde kumlanmış, kaymayı engelleyen mermer ve masif parke ise tavan ile izdüşüm yaratıyor. Mekanda gizli ışık bantları ile mermer sütun aralarından süzülen LED’ler ile her köşe kendi içinde ayrı atmosferler yaratarak mekana ışıltılı bir zenginlik katıyor. Ocak başı masaları özel imalat döküm mermer olarak karşımıza çıkıyor. Fırın etrafındaki CNC kesim ahşap ve seramik ile oluşturulan bütünlük mekanın en can alıcı bölümü...
153
Grup yemeklerinin ağırlıklı olduğu restoran bölümü localar şeklinde tasarlanmış. Özel davet ve yemeklerde grup olarak birleştirebilecekleri masalar ve localar birbirleri ile her zaman uyum içerisinde olması için çalışılmış ve bu bölümde bulunan görseller restoran sahibinin kızının mekan için yaptığı özel çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor. Özel ceviz kaplama masalar turuncu ve füme ağırlıklı sandalye kumaşları ile şık bir bütünlük içinde. Yaklaşık 5 farklı renk tonunun kullanıldığı mekanın duvarlarında ceviz lambriler bulunuyor.
Mart - Nisan 2015 #50
Mekan
Türkiye’nin en modern ocak başı olan Köşebaşı Basın Expres, aynı zamanda Diamond ödülü alan ilk restoran olma özelliğini taşıyor.
154
155
156
Mart - Nisan 2015 #50
Showroom
İnallar Hayat projesinin satış ofisinin 500 m2’lik alanı projenin iç mimari danışmanlığını üstlenen Erenus Mimarlık’a ait. Ofis, karsılama, maket sunum, satış alanı, toplantı ve görüşme odalarından oluşuyor.
Hayat için güzel fikirler...
Müşteri memnuniyetini ilk sırada tutan firma bu düşüncesini de inşaata taşıyarak detaycı, kaliteli ve fonksiyonel özelliklerin içinde bulunduğu İnallar Hayat projesinde gerçekleştiriyor.
157
Showroom Mart - Nisan 2015 #50
158
Zeminde epoksi malzemenin bütünleyici etkisi gri, ahsap ve siyah geçişler ile birlikte kullanılarak mekanın genelinde dengeli bir uyum sağlıyor. Özel mekanların camla bölünerek şeffaf geçişlerin yaratılması bütünlüğe hizmet etmesi açısından devamlılığı sağlıyor. Bu mekanlarda kullanılan beyazlatılmış meşe lamine parkeler, masif ceviz toplantı masası mekanın sıcak atmosferini güçlendiriyor. Kullanıcılara tüm projeleri rahatlıkla anlatabilmek için görselleri özel olarak tasarlanan ve duvar panolarına yerleştirilen planlar, dairelerde kullanılan malzemeler ile birlikte sunuluyor.
Projenin çıkış noktasındaki anahtar kelimeler ise görüşme masalarının arkasındaki özel efekt duvarda tipografif bir şekilde sergileniyor. Misafirlerin konforlu ve ferah bir alanda görseller ve örnek daire ile aynı anda buluşmasını sağlamak üzerine kurgulanan satış ofisinde çocuklar için de keyifli vakit geçirecekleri alanlar unutulmamış.
Hareketli Mobilya: Mudo Concept, Classi Mobilya Sabit Mobilya: Mono Design Zemin ve Duvar Efektleri: Vedat Dinç Parke: Massive Parke Cam Bölme: Altınel Cam Bölme ve Aydın Cam Aydınlatma Ürünleri: Arlight
159
Marco Palazzani 110 yıllık birikim şimdi Türkiye’de Palazzani’nin hikayesi nerede ve nasıl başladı? Bundan tam 110 yıl önce, İtalya’nın Brescia kentinde başlamış bir hikayedir, Palazzani’nin armatür macerası. İlk üretimimizi 1905 yılında yapmışız. O tarihten beri de aralıksız olarak üretime devam eden, başta Avrupa pazarı olmak üzere tüm dünyaya hizmet veren bir üreticiyiz. Ben, 4. Kuşak olarak şirketin başındayım. Palazzani ailesinin farklı iş kollarında çok sayıda şirketi var. Ancak armatür üretimi yapan şirketimiz, ailenin en eski ve en köklü şirketi.
Söyleşi
Palazzani, Türkiye ile ne zaman tanıştı? 2013 yılı sonunda stratejik bir karar alarak Türkiye’ye yatırım kararı aldık. Hem Türkiye pazarına hem de Türkiye üzerinden Kafkaslar, Orta Asya ve Ortadoğu’ya daha nitelikli ve daha hızlı hizmet verebilmek amacıyla. Ki bu stratejik karar öncesinde Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya’da da yatırımlar yaparak, kendi şirketlerimizi kurmuştuk. Temel amacımız, global olarak daha güçlü bir oyuncu olmaktı. Bu anlamda Türkiye bizim için oldukça önemli bir ülke ve pazar olarak ön plana çıktı.
Mart - Nisan 2015 #50
O dönem uzun süreli görüşmeler, analizler, toplantılar yaptığımız, aynı zamanda şu anki iş ortağım, sevgili dostum, Semih İlkay Karadağ ile birlikte bir şirket kurmaya karar verdik. 2014 yılının Mayıs ayı ortasında resmi olarak Palazzani Armatür Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’yi kurduk. Yani resmen yaklaşık bir yıldır ülkenizde bulunuyor, büyük bir gurur ve keyifle ülkenize hizmet veriyoruz.
160
Ancak 2013 yılı öncesinde de yakından takip etmeye çalıştığımız ve yatırım koşullarını araştırdığımız, ilgi merkezimizde olan bir ülke idi Türkiye.
110 yıllık geçmişi ile gerçek bir İtalyan olan Palazzani, 2013 yılında Türkiye’ye yaptığı yatırım ile banyo sektörüne tasarımın ve inovasyonun gücünü getiriyor. Amerika ve Brezilya’dan sonra en büyük yatırımını ülkemize yapan firmanın 4. kuşak yöneticisi Marco Palazzani ile dünya pazarı hakkında konuştuk.
Şunu da önemle belirtmek isterim ki; içinde bulunduğumuz ‘’Yapı Malzemeleri’’ sektöründe ülkenize doğrudan yatırım yapan, burada kendi şirketi, kendi organizasyonu olan ilk İtalyan şirketiz. Bunun hem bizim, yani İtalya, hem de ülkeniz adına önemli bir başlangıç olduğuna inanıyorum. Umarım çok daha fazla İtalyan, hatta Avrupalı yatırımcı buraya gelerek yeni iş imkanları yaratacaktır. Eğer bunun kapısını aralayan, ilk adımı atan olabilirsek ne mutlu bize. Türkiye pazarında kullanıcılardan gelen tepkiler nasıl ve sizleri tatmin ediyor mu? İlk sorunuzda da belirttiğim gibi, 110 yıllık bir mazinin ve birikimin sahibiyiz. Bu önemli tecrübeyi şirketimizin her birimine, her sürecine sirayet edecek şekilde kullanıyoruz. Bu durum bizi, özellikle kaliteli ürün üretmek konusunda muazzam bir noktaya taşıyor. Kalite bizim için vazgeçilmez bir değer. Bunun yanı sıra ülkemiz İtalya’nın tasarım konusunda sahip olduğu köklü tecrübeyi şirketimiz bünyesinde değerlendirmeyi çok önemsiyoruz. Bu anlamda ürünlerimizin sektör profesyonellerinin, nihai tüketicilerin tercih sebebi olacak tasarımlara sahip olmasına maksimum derecede özen gösteriyoruz. Tabii ki 110 yıllık birikimin yarattığı bir başka büyük avantaj da ürün gamımızın çeşitliliği. Bu konuda da oldukça güçlüyüz. Ki bildiğim kadarı ile Türkiye’de hizmet veren armatür markaları arasında en geniş ürün çeşitliliğine sahip olan markayız. Bunlara ek olarak en doğru kentlerde, en başarılı iş ortaklarını bularak, en şık, en nitelikli mağazalarda olmayı seçiyoruz. Bu da bizim nitelikli müşteriye daha hızlı ve daha doğru bir şekilde ulaşmamıza yol açıyor. Son alarak olmazsa olmazımız, yetkili servislerimiz. İş ortaklarımız, yani yetkili satıcılarımız ile birlikte en doğru yetkili servisleri oluşturmaya çalışıyoruz.
Palazzani’nin öne çıkan en önemli özelliğinden bahseder misiniz? Bunun için size tek bir kavram dile getirmem oldukça zor. Ama birkaç kelime ile dile getirecek olursam; ‘’ Maksimum Kalite, Çarpıcı ve Yaratıcı Tasarım, Dostane Ticaret, En Hızlı Servis ve tabii ki olmazsa olmazımız Doğa Dostu Üretim...’’ Dünyanın önemli kısmını görmüş birisi olarak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, ülkenizde yaşamın her alanında, örneğin restoranlarda, otellerde, mağazalarda servis standartları inanılmaz yüksek. Müthiş kaliteli ve rekabetçi. Çok gelişmiş, çok fedakar bir servis anlayışı var Türkiye’de. Bunu çokça önemsiyoruz. En hızlı servis iddiamızı oluştururken ülkenizden ve karşılaştığımız kaliteli ve hızlı servisten ilham aldığımızı bilmenizi isterim. Palazzani dünya üzerinde hangi bölgelerde hangi durumdadır? Malumunuz İtalya bizim tarihimizin, köklerimizin olduğu ülke. İtalya dışında Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya, Yeni Zelanda ve tabii ki Türkiye’de kendi şirketlerimiz, organizasyonlarımız var. Kanada ve Japonya’da da analizler yapıyoruz, yatırım amacıyla. Ek olarak yakın bir tarihte Paraguay’da üretime başlayacak bir yatırımın son aşamasına geldik. İlerleyen yıllarda global oyuncu olma stratejimizi köklü hale getirecek yatırımları yapmaya devam ediyor olacağız.
Kısa vadedeki plan ve projeleriniz neler? İş ortağım, aynı zamanda Palazzani Armatür’ün Genel Müdürü olan Semih İlkay Karadağ yönetim kurulumuza 5 yıllık Satış, Pazarlama ve Yatırım Planı’nı geçtiğimiz yıl sundu ve yönetim kurulumuzca da onaylandı. Şu ana kadar her şey bu plana göre planlanıyor, hatta planlanandan daha ileride gidiyor. Bu anlamda stratejik hedefimiz armatür pazarında %5’lik bir büyüklüğe ulaşmak. Bunun için de Türkiye’nin 34 kentinde 35 adet yetkili satıcı oluşturmayı, bu yetkili satıcılar ile birlikte büyümeyi planladık. Bütün bu kentlerde yetkili servislerimiz de olacak elbette. İş ortaklarımızı memnun ve mutlu eden, en çok da para kazandıran bir ticari dostluğun tarafları olmak; bütün iş ortaklarımızı stratejik hedeflerimizin bir parçası yaparak ilerlemek bizim için çok önemli. Başta mimarlar, iç mimarlar, inşaat mühendisleri ve de inşaat şirketleri olmak üzere tüm sektör profesyonelleri tarafından bilinen, tercih edilen, bu tercihleri nedeni ile onları daima memnun eden bir marka olmak en büyük arzumuz. Tüm 5 yıllık satış ve pazarlama planımızı da bunun üstüne kurduk. Son olarak şunu da belirteyim ana kalemimiz, ana gücümüz olan ‘Armatür ve Duş Sistemleri’ne ek olarak seramik sağlık gereçlerine ve banyo aksesuarlarına önemli yatırımlar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Bu ürün gruplarında da önemli bir sektörel oyuncu olmayı, kayda değer pazar paylarına ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu keyifli söyleşi, verdiğiniz şans için çok teşekkür ederim. Mekan gibi kaliteli bir sektörel dergi ile iş ortaklığı yapmak bizi çokça mutlu ve onure etti.
Tüm bu bilgiler ışığında sektör profesyonellerinden, iş ortaklarımızdan, en çok da nihai tüketicilerden oldukça keyifli, gurur verici ve motivasyonumuzu artırıcı geri bildirimler aldık, alıyoruz. İlerleyen süreçlerde bu pozitif yaklaşımı yeni yetkili satıcılıklar oluşturarak, başka kentlerde de yaygınlaştırmayı amaçlıyor ve planlıyoruz.
161
Filli Boya ile Renxmatik devri başlıyor Ülkemizin renk otoritesi, renk trendlerinin öncüsü Filli Boya, Renxmatik sistemi ile yeni bir dönemi başlatıyor. Filli Boya Renxmatik Sistemi insan gözünün algılayabildiği tüm renkleri eksiksiz ve kesin olarak tanımlayarak kişiye özel, sınırsız renk üretiyor. Renxmatik sistemi ile bir kumaş, kağıt, perde ya da favori bir eşyanın rengi 2 saniye gibi kısa bir sürede elde edilebiliyor. Mimarlar, tasarımcılar, boya ustaları ve yaşam alanlarının dekorasyonuna, renklerine özen gösteren herkes bu sistem sayesinde mekânlarda renk kullanım seçeneklerini arttırarak özgün yaşam alanları oluşturabiliyor. Renxmatik sistemi ister 1 litre ister 100 litre olsun, istenilen renk, ton ve miktarda boyayı kişiye özel üretilmesine imkan sağlıyor. Filli Boya’nın trend yaratacak yeni renk tonlarını deneyen kullanıcılar, Renxmatik ile daha cesur renk seçimleri yapacak. Hazır renk kartelalarından renk seçmenin yanı sıra, kişiye özel beğenilere de imkân tanıyan Renxmatik sistemi, yeni renk tonlarında renk kullanımını teşvik ederek yaşam alanlarına ilham verecek.
Mart - Nisan 2015 #50
Firma Haber
Dekorasyona dair kişisel zevklerin ayrımından esinlenerek hayata geçirilen Renxmatik ile Filli Boya, artık sadece bir mekânın dekorasyon ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik değil, daha bireysel renk çözümleri sunuyor.
162
163
Dekorasyon Ofis
Yemek hazır!
Leo Yapı Merve ve Furkan TOKSÖZ
Mart - Nisan 2015 #50
Leo Yapı Tasarım Ofisi’nin gerçekleştirdiği bu mekan, Limon Catering’in yeni fabrika binası. Büyük bir titizlikle yorumladıkları mekanda maskülen çizgiler ve özel detaylar göze çarpıyor.
164
Brüt beton ve metal gibi soğuk, sert malzemelerin, ahşabın sıcaklığı ve sepya tonların masalsı etkisiyle terbiye edildiği mekanda, yuvarlak formlar, maskülen üslupla sunulmuş. Leo Yapı’nın bu odadaki en etkileyici detayı; odaya fon teşkil eden dokuz metre uzunluğundaki duvarın, San Francisco opera binası önünde duran tramvay, cadde ve insanlarla giydirilmesi.
Zaman ya da mekan kırılması algısı yaratan bu görselin çeşitli şekil ve büyüklükteki lekelerden oluşuyor olması ise aynı duvarda, baktığınız mesafeye bağlı olarak farklı lezzetler almanızı sağlıyor. Odaya resimden düşmüş gibi duran demir sokak saati, bu lezzeti dokunulabilir bir hale getiriyor. Bulunduğu konum ve bağlantı noktalarıyla makam odasının devamı niteliğinde olan bu oda, aynı üslubun farklı renklerdeki yansıması gibi. Açılı tavan detayları ile ışıklı dünya haritası mekanda ilk intibayı oluştururken, merkezdeki ihtiyaca yönelik devasa masa, açık tonlar ve elips hatlarla yumuşatılmış. Bu masanın en ilginç özelliği ise toplantı ve sunum masalarının olmazsa olmazı olan priz ve data bağlantı noktalarının masanın merkezindeki elips yüzeyde gizlenmiş olması. Kumandayla kontrol edilen asansörlü bu sistem sayesinde çirkin detaylar havalı bir sunuma dönüştürülmüş.
165
Mart - Nisan 2015 #50
Dekorasyon Ofis
Zemin: Aydınlar Parke Halı & PVC: Halıca Alçıpan: Ataman Yapı Boya: Bomer Dekoratif Duvar: Aksun Parke İklimlendirme & Tesisat: Servi Mekanik Elektrik İşleri: Haluk Elektrik Aydınlatma Elemanları: Gurup Aydınlatma Mobilya: Beğenal Mobilya Metal İşleri: Mustafa Kalay Cam İşleri: Selçuk Grup Jaluzi: Estetic Home Tezgah & Mutfak Elektroniği: Modern Yapı Oturma Elemanları: Ofisimburada.com Aksesuar: Ikea, Mudo, Paşabahçe
166
Önemli misafirlerin ağırlandığı ve lezzetli yemeklerin tadıldığı mutfağa kavisli hatlar ve özgür tasarımlar hakim. Bir mutfağın ihtiyacından fazlasını bünyesinde barındıran bu show mutfağında yemek odası kavramı da farklı ve ilham verici bir kimliğe bürünmüş. Firma adına vurgu yapan limon dilimi şeklindeki masa, yeşil rahat koltukları, limon küfü rengi halısıyla mekana güzel ve davetkar bir başlangıç oluşturmuş. Hemen üzerinde duran helezonik avize, bu güzelliği tavana ve diğer yanal yüzeylere dağıtan bir eleman görevi görmüş. Bu kombini Satürn’ün halkası misali çevreleyen uçan bar ise merkezdeki vurguyu pik noktasına çıkartmış. Masayla aynı aksta, barın bittiği yerde kurgulanmış küre pişirme ünitesi ve üzerindeki yuvarlak hatlı davlumbaz; mutfak ve yemek odası ilişkisini birbirine bağlayan ve yemek kadar pişirmenin de önemine dikkat çeken ikili bir konsept görevi görmüş. Mekanı kucaklayan mutfak tezgahının kavisli formundan oluşan köşelerdeki fazla derin alanların yatay depolamalarla değerlendirilmesi klasik tezgah üstü dolap anlayışımızı yeniden irdelememizi sağlıyor. Yemek sanayi deyince akla ilk gelen unsur olan tabldotların belirli bir ritimle dizilmesi sonucu elde edilen prestij duvarı ise görsel tatminin yanında mizahi bakışımızı da besliyor. Aslında fon olarak tasarlanan mekana böylece son noktayı koyuyor.
167
Dekorasyon İdari Bina
Mimar Derya Demirtaş
DND Mimarlık tarafından dekorasyonu yapılan 3000m2’lik 5 katlı genel merkez binasının mimari proje ve cephe dizaynları da yine DND Mimarlık tarafından yapılmış.
Mart - Nisan 2015 #50
Bina, Türkiye’deki diğer New Holland Bayileri arasında sıra dışı çizgileri ile dikkat çekiyor. Çünkü firmanın dekorasyon rengi olan mavi-beyaz standart düzenlemeleri yerine bu binada; farklı renk ve dokular kullanılmış.
168
New Holland’a yeni tasarım Ağır taşıt grubuna giren traktörleri ve yan ürünlerin sergileneceği showroomda ve bina cephesinde sektörüne uygun ağır ve kasvetli bir atmosfer hedeflenmiş ve siyah renk ahşap dokuyla birleştirilmiş.
169
Dekorasyon İdari Bina Mart - Nisan 2015 #50
170
Cam bölmelerle bölümlendirilmiş ofislerde ise her katta farklı renklerde kombinasyonlar yapılarak daha dinamik ve daha hareketli etkiler yaratılmış.
Günlük toplantıların yapıldığı salonda masalar U biçimi yerleştirilerek, sandalyelerde kullanılan sarı renk ile salon daha eğlenceli bir hale getirilmiş.
Bina, Marmara bölgesinin en büyük bayilerinden biri olduğu için, kalabalık toplantılara ev sahipliği yapacağından bina içersinde seminer ve toplantı salonları planlanmış.
90 kişilik seminer salonunda firma rengi olan mavi-sarı renkleri tercih edilmiş. Duvarlar ahşap giydirme ve kumaş kaplamalarla dizayn edilmiş. Tavanda ise renkli pleksi tavan tasarlanmış.
Seminer salonunun olduğu katda misafirlerin toplantı aralarında dinlenip, bekleyebileceği bir salon düzenlenmiş. Makam katında yer alan tüm bu mekanların buluştuğu fuaye duvarları ayna ve renkli pleksilerle ışıklandırılarak tasarlanmış. Bu katda yer alan makam odasında diğer mekânların aksine daha açık renkler tercih edilmiş.
171
Dekorasyon İdari Bina Binanın çatısında ise yemekli toplantılar için açık ve kapalı alanlar planlanmış. Bu kattaki tüm mobilyalar mimar tarafından tasarlanarak özel olarak yaptırılmış.
Mart - Nisan 2015 #50
Bodrum katta yer alan servis, firma kuralları gereği mavi-beyaz tasarlanmış. Ancak servis ve bekleme salonlarını birbirine bağlayan koridor ve holler renkli tasarımlarla hareketlendirilmiş.
172
173
Dar alanda ferah bir yaklaşım Dekorasyon Ofis
Evren Kılıçlıoğlu tarafından tasarım ve uygulaması yapılan bu ofis 60 m2 kullanım alanına sahip. Metrekare sınırından dolayı bu mekanda hedef, sade ve modern bir tasarım ile fonksiyonelliği bir araya getirirken mümkün olduğunca alanı daraltmadan ferah bir yaklaşım sergilemek olmuş. Yaklaşık bir aylık tasarım ve modelleme sürecinin ardından iki aya yakın da üretim ve uygulama ile birlikte toplam üç ayda proje tamamlanmış.
Mart - Nisan 2015 #50
Evren Kılıçlıoğlu
174
Kanepe ve sandalyeler dışında mekanda kullanılan tüm mobilyalar Evren Kılıçlıoğlu tarafından tasarlanarak imal ettirilmiş. Tasarımlarda ağırlıkla masif meşe panel ve “soft touch” mat beyaz lake boyalı mdf ve metal kullanılmış. Ferah bir mekan algısını korumak için yöneteci odası genel alandan yeşil cam bölme ve jaluzi kullanılarak ayrılmış. Çalışanlar için iki ayrı masa koymak yerine üçgen formda tek bir masa tasarlanarak hem modern bir görünüm hem de daha fazla alan elde edilmiş.
Yönetici odasında Naif tasarımdan alınan Kapitone “Tone sofa” buraya özel olarak uygulanmış. Yine sıkışıklık hissi yaratmamak için tek parça sehpa yerine sekizgen formda mermer tablalı metal ayaklı sehpalar tasarlanmış. Yine bu bölümdeki masa için Naif Tasarım’a kapitone kanepede kullanılan kumaştan ön panel imal ettirilmiş. Yuvarlak kolonlar için de farklı kalınlık ve boylarda iroko ahşap kullanılarak giydirme yapılmış.
175
Klişelerini unutup şehri dinledik Bu şehri birçok kişi et, şarap ve tango ile eşleştirmişken şehri dinlemeye karar verdiğimizde, taze meyve kokuları, sımsıcak güneşi ve samimi insanları çıktı karşımıza. ‘‘Cambio, Cambio’’ nidaları atan yer altı döviz bürolarının çalışanları resmi kura oranla oldukça yüksek bir bedelden paralarınızı çevirebilir. Yeter ki fotokopi kağıdına benzeyen Pezoları gerçek sanmayın! Elbette çok leziz yemekleri vardı, şaraplar konusunda damağımız gelişti, dans gecelerinde (milonga) yerli dansçıların şovları etkileyiciydi. Buna ek olarak, ülkede yaşayanlara sağlık ve eğitim konusunda ücretsiz fırsatlar sunulduğunu; Avrupa’dan, Meksika’dan ve Uzak Doğu’dan her sene yüzlerce öğrenci ve profesyonelin bölgeye geldiğini öğrenince, kozmopolitliğin nedenini az çok keşfetmeye başlamıştık.
Şehir
Şehri turlamak üzere sokaklara çıkıp onlarca anı ile döndük. Recoleta’daki şehir mezarlığında Eva Peron’un mezarını görmek adına yüksekliği en az 3 metre olan mezarların arasında dolaşmayı deneyimlerken, aslında kendisinin evini ziyaret etmenin daha önemli olduğunu öğrendik. Kıyafetleri, yaşam tarzı ve konuşmalarını dinlediğiniz evinden çıkarken ona hayran kalmamak mümkün değildi. Nasıl vefat ettiği konusunda ise süpekülasyonlar halen zihnimizde!
Gözde Severoğlu
Tangonun doğum yeri, Boca Juniors futbol takımının anavatanı La Boca’da tango ve yan endüstrilerini keşfettik. Bölgedeki dönüşüm potansiyelini görüp konfor ve çağdaş sanatı bölgeye getiren Fundacion PROA, keyifli kafesi ve geçici sergileri ile turistleri ağırlayan keyifli bir galeri.
Mart - Nisan 2015 #50
San Telmo eskicileri ve sokak pazarları yerel değerleri gözlemlemenizi kolaylaştırırken şehri boydan boya saran yeşil alanları, parkları ve bahçeleri oksijen deposu oluveriyor.
176
Yarı açık mimarisi ile çoğunlukla ithal markaların yer aldığı Buenos Aires Design alışveriş merkezi, şehrin farklı sokaklarında denk gelebildiğiniz Arjantinli sanatçıların eserlerinden bihaberdi açıkçası. Kalıcı sergisi ile Arjantin sanat tarihini özetleyen, çağdaş mimarisi ile insanı içine kolay kabul eden MALBA müzesi, seyahatimizin ‘‘iyi ki’’leri arasındaydı. Ziyaretimiz sırasında 150 eserden oluşan Antonio Berni eserlerinden oluşan koleksiyon görülmeye değerdi, sanatçının ‘Canavarlar’ı ise zamanının çok ötesindeydi. Bölgeye has bir içecek olan mate çayı, oyulmuş kabak içine demlenip kendine has süzgeçli pipeti ile yudumlanıyor. Demleme çayı seven bir millet olarak, bize biraz ters! Yumurta ve unun birleştiği her türlü kombinasyona yakışan bölgenin süt tatlısı ‘dulce de leche’ ise şehirden ağzımızın tadıyla ayrılmamıza vesileydi adeta.
177
MOBİ Yalova Yolu 14. Km Sanayi Cad. No: 4 T: 0224 267 06 48 www.mobi.com.tr MIELE F.S Mehmet Mh. Sanayi Cd. No: 624 Osmangazi / Bursa T: 0224 224 09 09 www.miele.com.tr VANESSA İnegöl-Bursa Karayolu 13. Km İnegöl / Bursa T: 0224 731 33 62 www.vanessa.com.tr OSSA İzmir Yolu No: 166 Nilüfer / Bursa T:0224 453 40 00 www.ossadesign.com.tr AYDINLAR PARKE Balat Mah. Sanayi Cd.(Mudanya Bulvarı) 54. Sk. Office 4200 İş Merkezi No: 47 Nilüfer / Bursa T: 0224 452 10 13 GSM: 0542 243 89 14 www.aydinlarzemin.com KAAS Mudanya Cd. Organize Sanayi Yolu No: 111 Nilüfer / Bursa T: 0224 240 20 04 www.kaas.com.tr
Fihrist
NURUS İzmir Yolu Cd. No: 212 Nilüfer / Bursa T: 0224 443 22 43 www.nurus.com BEYAZ TEPE Mudanya Yolu Sanayi Cad. No: 132 Osmangazi / Bursa T: 0224 249 06 61 www.beyaztepe.com.tr DORYA Eski Mudanya Yolu No: 24 Bademli / Bursa T: 0224 549 01 25 www.doryahome.com
Mart - Nisan 2015 #50
EMİN IŞIK / IŞIK KAPLAMA Üçevler Sanayi Sit. 80. Blok 18. Cd. No: 37 T: 0224 443 44 95 www.isikkaplama.com
178
MASSİVE PARKE Mudanya Yolu Sanayi Cd. No: 334 Bağlarbaşı / Bursa T: 0224 245 65 70 www.massive.com.tr BERK MEKANİK İhsaniye Mah. Tuna Cd. Çetinkaya Sit. No: 1-2 T: 0224 247 88 84 www.berkmekanik.com.tr
FERAH FIRAT İhsaniye Mh. 1. Yaprak Sk. Kanuni Cd. No: 30/A Nilüfer / Bursa T: 0224 247 48 40 www.ferahfirat.com
KORDOBA Beşevler Küçük Sanayi Sitesi Metal Grubu 30. Blok No: 49-50-51 Bursa T: 0224 441 10 77 www.kordoba.com.tr
VİSUS MERMER Eski Mudanya Yolu, Tebedebrent Mevkıı, Sarı Cd. No: 38 Bademli / Bursa T: 0224 549 07 02 www.visusmadencilik.com
STONEWRAP ATLANTİS A.Ş. Tatlısu Mh. Turgut Özal Bulv. Oylum Apt. No.66 D.4 Ümraniye - İstanbul T: 0216 527 03 93 www.stonewrap.com
KUMOVA Plaza Kumova (Carrefour Yanı) 6. Kat No: 7/37 T: 0224 451 39 39 www.kumova.com NO TWO DESIGN Cumhuriyet Mah. Gazi Cd. No: 2 Sadıkoğlu Sit. A Blok/A T: 0224 451 02 24 www.no-two.com.tr ASPENDOS CONCEPT İzmir Yolu 7. Km. NO: 276/A Nilüfer / Bursa T: 0 224 451 88 10 www.persan.com.tr IŞIK EVİ Üçevler Mah. Ahıska Cd. No: 213/A Nilüfer / Bursa T: 0224 271 89 59 www.isikevi.com SACHA Kükürtlü Mh. Oulu Cd. Aka Plaza No: 1 T: 0224 233 59 79 www.sacha.com.tr DUVAR ART İzmir Yolu FSM Metro Durak Karşısı Şimşek Sitesi No: 138/A Nilüfer / Bursa T: 0224 453 49 83 www.duvarart.com.tr NİLÜFER MOBİLYA Alaaddin Bey Mh. İzmir Yolu Cad. No: 305 Nilüfer / Bursa T: 0224 413 64 10 www.nilufermobilya.com.t MOBENZİ MOBİLYA Barış Mah. İzmir Yolu Cd. No: 178 T: 0224 247 58 88 www.mobenzi.com.tr NUMAN KALELİ Alaaddin Bey Mh. İzmir Yolu 7. Km No: 305 / A Nilüfer / Bursa T: 0224 413 68 62 www.numankaleli.com.tr
BM YILMAZLAR Yeni Yalova Yolu 5. Km NO: 446 Osmangazi / Bursa T: 0224 211 06 16 www.yilmazseramik.com
DELMO MOBİLYA Küçükbalıklı Mah. Okul Caddesi Ordulu Sokak No: 21 Osmangazi / Bursa T: 0224 215 84 82 SEVEN TEKSTİL Üçevler Mah. Ahıska Cd. Bayrak Tepe Sk. Akay İş Merkezi No: 17/7 Nilüfer / Bursa T: 0224 441 41 11 www.seventekstil.com.tr YILMAZ KOLTUK Beşevler Küçük Sanayi Sit. 64. Blok No: 25-26 Nilüfer / Bursa T: 0224 441 58 89 www.muminyilmaz.com.tr İNALLAR
RENDİ Organize Sanayi Bölgesi 2. Cd. İnegöl / Bursa T: 0224 714 84 14 www.rendimobilya.com
Büyük Cad Balat / Bursa T: 0224 241 92 92 www.inallarhayat.com.tr PROCLAD Kükürtlü Mh. Mudanya Cd.
MODERN YAPI Alaahattin Bey Mh. İzmir Yolu Uludağ Ticaret Merkezi No: 277 / I 16120 Nilüfer / Bursa T:0224 443 68 68 www.modernyapi.com MUDANYA MARİNA EVLERİ NİLÜFER PROJE TASARIM Halitpaşa Mah. Yeni Cd. No:15/B T: 0542 358 21 00 www.mudanyamarinaevleri.com PALAZZANI www.palazzani.eu
Tan Sitesi NO: 83/A Bursa T: 0224 235 05 70 www.proclad.com GÖKÇELER DEKORASYON Üçevler Mh. Ahıska Cd. Çetinkaya Sit. No: 73/A Nilüfer / Bursa T: 0224 235 05 70 www.gokcelerdekorasyon.com KROKODİL Cumhuriyet Mh. Nilüfer Hatun Cd. Podyum Park Yaşam Merkezi No: 114, Bursa T: 0224 453 0055
BOĞAZİÇİ İTHALAT Mebusan Yokuşu Cd. Kopuzlar Han 2 No: 10/3 Fındıklı Beyoğlu / İstanbul T: 0212 251 07 07 POLAT TİCARET Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cd Şevki İpekten Plaza No: 28 /8 Osmangazi / Bursa T: 0224 252 06 66 www.polatticaret.com.tr ENERJİ ELEKTRİK Gazcılar Cad. No: 118 Osmangazi / Bursa T: 0224 251 61 12 www.enerjielektrik.com MOBİLİTEM İhsaniye Mah. Can Sk. 4 A-1 Nilufer/Bursa T: 0224 247 7779 www.mobilitem.com
ANADOLU LEZZET DÜNYASI Bademli Mh. No:8 Mudanya, 16940 Bursa T: 0224 549 2303 HANÇERLİ SANDALYE Önder Mh. Demirhendek Cd. No:134, Ankara T: 0312 348 7054 www.hancerli.com.tr/ 5E10 MASİF TASARIM Vakıf Yolu Cd. Vakıf Mh. No:14 Yıldırım / Bursa T: 0224 249 55 50 www.5e10.com TASARIM BASKI BETON Altınşehir Mah. Uğur Mumcu Bul. No: 66 B Blok D:2 Nilüfer / Bursa T: 0224 413 21 29 www.tasarimbeton.com
179
180
Mart - Nisan 2015 #50