Mekan #51

Page 1

art’ı Mekan Dekorasyon & Mimarlık Dergisi

SAYI 51 MAYIS - HAZİRAN 2015 · 9 TL

ISSN 1307 - 1939

Söyleşi

Keşfedilecek ilk şey: DNAmız

Lidewij Edelkoort Ustaların emeği: Porselen peyzajlar

ECNP Galeri

Her parlak fikir faydayı içerisinde barındırmalı

Hüseyin Öztürk

Markaların geleceğini yaratan bir tasarımcı

Neslihan Işık

Otel

Bay C Regnum Carya Golf & Spa Resort

Dosya

Bahçe Mobilyaları

Marka

Villeroy & Boch

Ofis

Efendioğlu Etkinlik

Milano Tasarım Haftası Design City 2015 Mekan

Espressolab Kooki


2

May覺s - Haziran 2015 #51


3


ITALY

MADE IN

May覺s - Haziran 2015 #51

sho www.palazzani.eu 4

H I G H Q U A L I T Y S A N I TA R Y F I T T I N G S S I N C E 19 6 0


hower M I X E R S

/

S H O W E R S

/

C E R A M I C

/

A C C E S S O R I E S

MILANO ISTANBUL MIAMI SAO PAULO AUCKLAND 5


6

May覺s - Haziran 2015 #51


7


8

May覺s - Haziran 2015 #51


9


10

May覺s - Haziran 2015 #51


11


12

May覺s - Haziran 2015 #51


13


14

May覺s - Haziran 2015 #51


15


16

May覺s - Haziran 2015 #51


17


18

May覺s - Haziran 2015 #51


19


20

May覺s - Haziran 2015 #51


21


22

May覺s - Haziran 2015 #51


23


24

May覺s - Haziran 2015 #51


25


26

May覺s - Haziran 2015 #51


27


28

May覺s - Haziran 2015 #51


29


İçindekiler 36

Ajanda

44

Yeni Tasarım

50

Etkinlik

54

Şehir, Gizem Önürmen Dekorasyon

88

Mutluluğa hizmet eden tasarım Hale Balcıoğlu

110

Kemer Country’de Studio Punto imzası İsmail Öklügil

156 64

Milano Tasarım Haftası Fikir, İrem Senemoğlu

İçindekiler

Dosya

80

Bahçe Mobilyaları Tasarım Etkinlik

52

Ambiente’den güzeli seçtik

Mermerin ihtişamı Efendioğlu Sinem Erenus Muhtar

132

Akman 4 Vadi Evleri Oya Baykal Taner

154

Moderne dokunan klasik İrem Yılmaz Demir Otel

Mekan

100

Espressolab

126

Kooki Restaurant & Delicatessen

Mayıs - Haziran 2015 #51

Marka

80

Villeroy & Boch

161

Bay C Butik Otel

171

Regnum Carya Golf & Spa Resort 30


art’ı MEKAN Dekorasyon ve Mimarlık Dergisi Barış Mh. Tutkun Sk. Çelikay Sit. D Bl. No.18 İhsaniye, Bursa Tel.: 0 224 452 99 63 Sahibi Altıntaş Yayıncılık adına Fatma Altıntaş Yılmaz Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür Fatma Altıntaş Yılmaz fatos@altintasyayincilik.com

Tasarımcı & Söyleşi

Konuk Editör Gözde Severoğlu gozde@artimekan.com Grafik Mustafa Üzülmez Fotoğraf Cumhur Aygün Reklam Sorumlusu Arda Hititsoy arda@altintasyayincilik.com Koordinatör Atakan Şenses atakan@altintasyayincilik.com Yayın Kurulu Adnan Serbest Atilla Kuzu Levent Çırpıcı Kunter Şekercioğlu Esat Fişek İstanbul Temsilcisi Gözde Severoğlu Londra Temsilcisi Esra Tekeli Viyana Temsilcisi Gizem Önürmen

58

Keşfedilecek ilk şey: DNAmız Lidewij Edelkoort

120

Her parlak fikir faydayı içerisinde barındırmalı. Hüseyin Öztürk

104

Ustaların emeği: Porselen peyzajlar ECNP Galeri

150

Markaların geleceğini yaratan bir tasarımcı Neslihan Işık

Baskı ŞAN OFSET Hamidiye Mh. Anadolu Cd. No:50 Kağıthane, İstanbul Tel: 0212 289 24 24 Baskı Yeri - İstanbul Baskı Tarihi - Mayıs 2015 Süreli Yayın Mayıs - Haziran 2015 Yazı ve fotoğrafların tüm hakları art’ı Mekan Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. altintasyayincilik arti_mekan arti_mekan 31


O

zamanlar tahmin edemiyorduk belki de bir yayının adından da anlaşılacağı üzere, yayılacağını ve organik bir şekilde önce insana sonra şehre oradan da ülkeye dokunacağını, değeceğini...

Dokunuyoruz

Bu hızla yayılan iletişimle çoğaldığımız ve çoğaldıkça zenginleştiğimiz dönemlerimiz bize büyük sorumluluklar yükledi. Bir dergi olarak ilk görevimiz okuyucu beklentilerini karşılamakken biz omzumuza kentli insanın ve kentin beklentilerini de yükledik. Bu amaçla yola çıktığımızda tasarım ve sanatın vazgeçilmez iki büyük olgu olduğunu gördük insan için, şehir için... İnsanı odağına koyan, ona iyi gelecek şeyin peşinde olan ve dokundukları her şeyi estetize eden bu disiplinler dergimiz için de çok önemliydi. Dergimizde sayfalar dolusu tasarım ve sanat haberi yapmaktan bahsetmiyorum elbette... Herkesin dokunabileceği, görebileceği, konuşabileceği kısaca yaşayabileceği etkinlikleri şehre sokmaktı bizim hedefimiz. Şimdilerde bir yandan yorgunluk atıyor bir yandan da hummalı bir çalışma içinde buluyoruz kendimizi... İleriki sayfalarımızda geniş yer ayırdığımız bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz Design City 2015 ile mutluyuz, huzurluyuz.

Editör

Hummalı bir çalışma içindeyiz; Armaggan Sanat Galerisi işbirliği ile yine bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz 15 sanatçının eserlerinden oluşan Karma Mevsim Yaz 2 sergimiz 27 Temmuz’da Bamboo Park’ta açılıyor.

Yayın Yönetmeni Fatoş Altıntaş Yılmaz f.yilmaz@artimekan.com

Bundan tam 8 yıl önce dergimiz okuyucu profilini tanımlamaya çalışırken dekorasyon ile ilgilenenler, evini dekore etmek isteyenler, sektör bileşenleri vs gibi tanımlamalar yapardık.

Sorumluluklar, misyonlar ne derseniz deyin; büyük bir heyecanla yapıldığında ve özündeki samimiyete dokundukça değerleşiyor diye düşünüyorum. Dergimizin bir araya getirdiği, etkinlik ve organizasyonlar ile zenginleştirdiğimiz ve çıtayı her seferinde yükselttiğimiz tüm bu hareketlerin önce insana sonra da kente iyi geldiğini düşünüyoruz.

Zorlu bir yolda olduğumuzu düşünsek de bizlerle yol alan, bize güç veren herkese buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Yaşadığı şehre, yaşadığı zamana ve dokunabildiği her insana iyi şeyler bırakmayı hedeflemiş tüm tasarımcılarımıza, sanatçılarımıza, reklamverenlerimize, marka temsilcilerimize, okuyucularımıza, bize kapılarını açan mekan sahiplerine ve tabi ki gece gündüz yanımda olan ekibime çok çok teşekkür ediyorum.

32

İyi ki varsınız, daha bir çok güzel şey için ev sahibi olmaya devam edecek dergimiz MEKAN, iyi ki varsın... Yeni bir etkinlikte görüşmek dileğiyle...


33


34

May覺s - Haziran 2015 #51


35


Kapadokya yaşayan mimariye ilham verdi 2100 yılında yıldızlararası uzay yolculuğunu hedefleyen “Persephone” projesi kapsamında Kapadokya’dan ilham alarak topraktan kentler planlayan ünlü tasarımcı Rachel Armstrong, Geberit’in davetlisi olarak İstanbul’a geliyor. “Mimarlığı kimya ile buluşturan” Armstrong, 9 Haziran’da Yapı-Endüstri Merkezi’nde “Ekolojik Çağda Mimarlık için Yeni Gelecekler: Griyi Yeşille Buluşturmak” etkinliğinde konuşacak.

Türkiye’nin ilk ve tek mobilya alışveriş merkezi

Mobiliyum AVM açıldı

Türkiye’nin ilk ve tek mobilya alış-veriş merkezi olan Mobiliyum AVM, 10 Mayıs Pazar günü, İnegöl’de görkemli bir törenle açıldı. Bursa ve İnegöl halkının yoğun ilgi gösterdiği Mobiliyum AVM’nin kurdele kesme merasimi ise, alışılanın aksine, Mobiliyum AVM üyelerinin ve Bursa protokolünün eşleri tarafından gerçekleştirildi. Türkiye’nin ilk ve tek kapalı mobilya AVM’si olan Mobiliyum, 225.000 m2 kapalı alanda, tek çatı altında bir araya gelen 200’den fazla yerli üreticinin işbirliği ile atılan büyük bir adımı temsil ediyor. Kaliteli ve seçkin binlerce mobilya ürününe bir yerde ulaşabilecek olan müşteriler; 5 yıldızlı otelin de bulunduğu merkezde, restoran ve kafe alanları ile de Mobiliyum’u bir yaşam merkezi olarak değerlendirebilecekler.

Ajanda

Gestalt oluşumu Eskişehir ve İzmir kentlerinde girişimcilerin ekosistemini geliştirmek üzere planlanan bir kolektif çalışma kültürü örneği; Gestalt. Üstünlük sağlamak ile değil, değer yaratmak ile ilgileniyor. Bir sistem kurguluyor, bilgi ediniyor ve birlikte büyümeyi önemsiyor. Ortak çalışmayı destekliyor; üretim odaklı, şehre ve insana katkı sağlamayı hedefleyen çok disiplinli bir oluşum olmak üzere kendini var ediyor. Gestalt, Silikon Vadisi’nde 1975’de başlayan Maker Demo Day geleneğinden esinlenerek ilk buluşmasını İstanbul’da, ikincisini İzmir’de gerçekleştirdi. 9 Mayıs’ta Eskişehir’de gerçekleşen etkinliğin ev sahibi ise Gestalt oldu. Maker Demo Day’lerden bir tanesinde Steve Jobs’un ilk Apple bilgisayarı, ortağı Wozniak ile sunduğunu da düşünürsek, önemli projelerin hayata geçmesine fırsat sunacağına, katılımcılar ile girişimcilerin birlikte çalışmasına imkan yaratılabileceğine inancımız artıyor.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Koleksiyon’dan parmak izi ofisler için geliştirdiği yaratıcı çözümler

36

Türkiye’de ve dünyada çok çeşitli sektörden farklı hacimlerde birçok kurumun ofisinde ürünlerine yer bulan Koleksiyon yarının iş kültürünün şekillenmesine katkı sağlayacak tasarımlar sunuyor. Markanın bir süredir izlediği ‘Açık İş’ teorisinin etrafında vücut bulan bu yeni önermeleriyle yaratılan ofis serisi ilk defa Köln’de düzenlenen Orgatec Fuarı’nda tasarım severlerle buluştu. Nisan ayı içerisinde büyük bir lansmanla kamuoyuna sunulan bu yeni seri, 14 Nisan’da Koleksiyon Tarabya Kampüsü’nde Koray Malhan’ın sunumu eşliğinde basına tanıtıldı.


An ka r a C i n n a h C a d d es i N o : 1 Çankaya T: 0 312 4 27 7 1 30 ankara@ dorya.com .tr B u r sa E sk i M ud a n y a Y o lu S i r ke ci Evle ri No: 4 /29 Bade m li T: 0 224 54 9 01 25 burs a@ dorya.com.tr İstanbu l S ü l e y m a n S e b a C a d d es i N o : 3 7 & 39 A kare tle r Be ş iktaş T: 0 212 258 8 5 7 0 is tanbul@ dorya .com.tr İ zm i r Plevn e B lv. 1 5 / A A ls ancak T: 0232 4 21 9 2 6 0 iz m ir@ dorya.com .tr For all international inquiries contact Dorya USA : 501 Brickel Key Drive No: 503 Miami, FL 33131 USA T.+1 305 373 4446 info@dorya.us

37


Şıklık ayrıntılarda gizlidir Stella Mobilya, 2015 dresuar ve ayna modelleriyle dekorasyonunuza farklılık katarken hem uyumun hem de derinliğin keyfini sunuyor. Dresuarlar günümüzde farklı kullanımlarla karşımıza çıkıyor. Yatak odaları, oturma odaları veya antrelerde yaygın olarak kullanılıyor. Üstelik diğer mobilyalarınıza tamamen uygun modeller de kullanılabilirken tamamen zıt modellerle de farklılık katmanızı sağlıyor. Son derece modern bir salon grubuyla avangart ya da vintage bir model harika sonuçlar verebilir.

Karaköy’ün lezzet ve keyif bereketi: Nar Dükkan Ajanda

İstanbul’un popüler semti Karaköy’de konumlanan Nar Dükkan, günün her saati, yemek keyfini adeta lezzet şölenine dönüştürüyor. Sabah kahvaltıları, öğle yemeği ve akşam iş çıkışında sevdiklerinizle yapacağınız keyifli sohbetler için yeni uğrak yeriniz bundan böyle Nar Dükkan olacak.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Newjoy’dan anne hassasiyeti ile tasarlanan mobilyalar

38

“Tasarımda önce sağlık ve güvenlik” felsefesi ile yola çıkan, bebek, çocuk ve genç odası mobilya markası Newjoy, 2015 modelleri; Jasmin, Towerland, White Life ve Salling ile yeni nesil gençler için sağlıklı ve dayanıklı tasarımlarını moda ile buluşturuyor. Newjoy, bebekler için tasarladığı ve ürettiği Bird, Angel, JasminBaby, Blue Penny gibi modellerle de miniklere birbirinden şık ve masalsı alternatifler sunuyor.


39


40

Mayıs - Haziran 2015 #51

StoneWrap, Urban Brick ve Urban Floor Atlantis A.Ş. markalarıdır.

www.stonewrap.com t. 0 216 527 0 393


41


2015 Sacho Koleksiyonu Mozaik Metraj’da

Kumova İnşaat’tan yepyeni proje Moda Bademli

Mimarlar Avrupa’nın en büyük yeşil çatısına sahip olan Zorlu Center’da buluştu

Mayıs - Haziran 2015 #51

Ajanda

Dünyanın en prestijli tasarım ve dekorasyon markalarını Türk tüketicisi ile buluşturan Mozaik, 2015 Sacho Kumaş, Halı ve Duvar Kağıdı Koleksiyonu’nu satışa sundu. Sahco markası, bir odayı özel bir mekana çevirmek için gereken üç ögeyi, halı, kumaş ve duvar kağıdı olarak belirlerken, koleksiyonlarını, dekorasyonun bu önemli unsurlarını birbirlerini tamalayacak şekilde tasarlıyor. Sahco’nun 2015 koleksiyonunda beş farklı konsept yer alıyor.

İnşaat sektöründe gerçekleştirdiği özgün ve başarılı projeleri ile adından söz ettiren Ömer Kumova İnşaat Bademli’de başladığı çok özel projesi ile sektöre farklı bir bakış açısı getiriyor. 70.000 m2 arazi üzerine 55.000 m2 yeşil alan bırakılarak toplam 157 konutun planlandığı Moda Bademli’de 3 kattan oluşan binalar yer alıyor. Projede ayrıca özel havuz, kapalı otopark ve teraslı 19 adet villa bulunuyor. Her konuta ait 2 araçlık kapalı otopark ile proje genel konseptinde sosyal tesis olarak 4 adet açık 1 adet kapalı yüzme havuzu, kapalı basketbol ve futbol sahası, 24 saat güvenlik, lokal, fitness salonu, 3 adet çocuk parkı, açık basketbol sahası, 24 saat güvenlik, profesyonel site yönetimi yer alıyor. Moda Bademli Haziran 2017 tarihinde teslim edilmesi planlanıyor.

42

Merkezi Almanya’da bulunan International Green Roof Association (IGRA) Uluslararası Yeşil Çatı Derneği tarafından 4’üncüsü düzenlenen Yeşil Çatı Kongresi kapsamında 35 farklı ülkeden yaklaşık 260 mimar ve peyzaj mimarı, Avrupa’nın en büyük yeşil çatı uygulamalarından birine sahip olan Zorlu Center’ın çatısında buluştu. Kongre katılımcıları, Boğaz manzarası eşliğinde, Zorlu Center’ın yeşil çatısına ilk kez ayak basmanın heyecanını yaşadı.


43


Gaggenau’dan şık mutfaklara minimalist ve hızlı davlumbazlar Gaggenau’nun yeni AI/AW 442 ada ve duvar tipi minimalist ve şık tasarımlı davlumbazı, mutfaklarda yerden tasarruf sağlarken, yemek buharlarını ve kokuları sessiz ve yüksek bir verimlilikle yok ediyor.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Yeni Tasarım

Çelik ve lüks yemek pişirme kültürünün simgesi Gaggenau, yeni AI/ AW 442 ada ve duvar tipi davlumbazlar ile ev mutfaklarına profesyonel bir teknoloji getiriyor. Minimalist tasarımlı model, yemek buharlarını ve kokuları sessiz ve yüksek bir verimlilikle yok ediyor. Davlumbazın yüksek performansı, ürünün içine eğik bir şekilde yerleştirilen, yağları yüzde 90 oranında ayıran büyük Baffle filtreler tarafından sağlanıyor.

44

MuuM tasarımı RMO Binası The Plan Awards’ta finalist oldu Türkiye’nin birçok kentinde birbirinden farklı ölçeklerde mimari ve iç mimari projelere imza atan MuuM tarafından, bütüncül bir tasarım yaklaşımıyla ele alınarak tasarlanan Rönesans Mecidiyeköy Ofisi, The Plan Awards 2015’te de farkını ortaya koydu. Hem kentsel bağlamdaki tasarım kararlarıyla hem de sürdürülebilirlik kriterlerine uygunluğuyla çevresine değer kazandıran bir yapı olan Rönesans Mecidiyeköy Ofisi, The Plan dergisinin düzenlediği ve uluslararası mimari, iç mimari ve masterplan ölçeğindeki projelere verilen ödüllerde ‘Karma Kullanımlı Yapılar’ kategorisinde finalist oldu.


45


Duvar ve zeminlerde sanatsal çözümler

Mayıs - Haziran 2015 #51

Yeni Tasarım

Özgün koleksiyonları ve yenilikçi vizyonuyla adından söz ettiren kibrID MATERIAL, yeni markası KAZA Concrete ile duvar ve zeminlerde sanatsal çözümler sunuyor. Beton malzemenin üstün teknik özellikler ve ileri teknolojiyle biçimlendirildiği KAZA Concrete koleksiyonları Levi Fignar, Rough Front, Chaim Machlev, Ilan Garibi, Patrycja Domanska, Tanja Lightfoot, Kirath Ghundoo, Erica Wakerly, Gillian Blease, Marco Piva, Szabolcs Kozicz, Zsanett Kincses, Mercedesz Nagy, Akas Horvath, Hugo Bugg ve Sam Frith gibi farklı ülkelerden ünlü tasarımcıların kendi kültür ve trend anlayışlarını aktardıkları tasarımlardan oluşuyor. Ana hatları geometrik ve minimalist çizgilerden oluşan koleksiyonlar, çiçek ve yaprak tasarımlarıyla da doğadan ilham alıyor. Beton karolar, kusursuz kabartmalarla duvarlarda üç boyutlu bütünlük oluştururken, çağdaş görünümleri ve heykelimsi hatlarıyla modern sanata göndermeler yapıyor.

46

Marshall Gör&Boya’ ile evinize en çok yakışan rengi seçin

Philips’ten yeni nesil dekoratif aydınlatmalar

“Renklendir Hayatı” sloganıyla hayata renk katan AkzoNobel Marshall, “Arttırılmış Gerçeklik Teknolojisi” ile desteklenen Marshall Gör&Boya uygulamasıyla dekorasyonda bir devrim yaratıyor. Bu çığır açan mobil uygulama sayesinde kullanıcılar, bir ilk olarak, evlerinin duvarlarını sanal ortamda renklendiriyor ve sonucu gerçek zamanlı olarak görme imkânına sahip oluyor.

Philips, göz alıcı tasarımları mükemmel ışık parlaklığıyla bir araya getiriyor. Ürünler, özellikle mekân dekorasyonlarında klasik şeffaf akkor ampul görünümünü tercih edenlere LED ışık kalitesi sunuyor. Enkandesan lambalar gibi parlak ışık efektleri sağlayan MASTER LEDcandle ve LEDluster lambalar, konaklama sektörü ve ev ortamlarında genel ve dekoratif aydınlatma için ideal. Kısılabilen (dim edilebilen) bu ürün ailesi daha fazla enerji tasarrufu sağlarken, istenen atmosferin yaratılmasına da katkıda bulunuyor.


47


48

May覺s - Haziran 2015 #51

Yeni Tasar覺m


49


En güzel yaz renkleri evinize geliyor

Her eve, her zevke ve bütçeye uygun mobilyaların online adresi Nuev, renk kartelasına eklediği yeni renkleriyle evlerinizi süslemeye hazırlanıyor. Değişen trendlerle evinizin ruhunu tazelemek, yaşam alanlarınızı yenilemek için kırmızı, ekru, lacivert, mavi, duman ve turuncu renkleri de artık Nuev renk kartelasında bulunuyor. Nuev kalitesi ve renkleri, yaşam alanlarını ayrıcalıklı yerlere dönüştürüyor.

Bu fuarda ağaçlar ‘kumaş’ açtı Türkiye’nin en büyük ev tekstili fuarı EVTEKS, 21. yılına özel bir tasarım yaparak ziyaretçilerinin karşısına rengarenk çıktı. Türkiye’de ilk kez bir fuar alanında ağaçlar, kolonlar, servis araçları, banklar ve duraklar renkli kumaşlarla kaplandı. ‘Yarn Bombing’ sanatından esinlenerek binlerce metrekare ev tekstili kumaşıyla kaplanan fuar alanı, katılımcıların beğenisini topladı. 2004 yılında ortaya çıkan bir sokak sanatı akımı olan ‘Yarn Bombing’den (örgü bombardımanı) ilham alınarak, ev tekstili kumaşlarıyla süslenen fuar alanı, ziyaretçilere kendini festivalde gibi hissettirdi.

Yeni Tasarım

Evlerin Art4society’nin Neon ışıklarıyla dile gelme zamanı

Mayıs - Haziran 2015 #51

Voyager Edge kulağınıza fısıldıyor

50

Dünyanın önemli kulaklık markalarından Plantronics’in geliştirip tasarladığı bluetooth özelliğine sahip Voyager Edge kulaklıklar, yoğun iş temposu içinde bunalan çalışanların en büyük yardımcısı olmaya aday. Dokunmadan sesli komutlarla yönetilebilen Voyager Edge kulaklıklar, telefonunuza bakmadan sizi kimin aradığını kulağınıza fısıldıyor. Portatif ve sofistike bir tasarımla her ortamda kullanabileceğiniz Voyager Edge, kimin aradığını telefonunuza bakmadan size söyleyebildiği gibi “cevapla” ya da “engelle” gibi sesli komutları da dikkate alarak çağrıları yönetiyor. Akıllı kulaklık kategorisindeki Voyager Edge kulaklıklar dışarıdan gelen gürültüyü minimuma indirerek karşı tarafın daha sağlıklı ve temiz bir ses almasını sağlayan teknolojisiyle dikkat çekiyor.

Son yılların ev dekorasyon trendlerinden biri olan ‘Textorating’, yani kelimeler ve harflerle evinizi dekore etme trendi, neon ışıklarla bir araya gelince evlerde sanatsal ve kişiselleşebilen neon aydınlatmalar dikkat çekmeye başladı. Hem dekoratif bir aydınlatma çözümü arayışındaysanız, hem de sizi yansıtan kişiselleştirilmiş neon yazılarla duvarlarınızı dile getirmek istiyorsanız Art4society’nin tümü sanatçıların elinden çıkan özel neon aydınlatma tasarımlarına mutlaka göz atmalısınız! Merdiven arasında, evin girişinde, yatak odasında, mutfakta, salonda ya da çocuk odalarında Art4society’nin neon aydınlatmalarını kullanarak evinize farklı bir ışık ve stil katabilirsiniz.


51


Halil Akdeniz, Bedri Baykam ve Yusuf Taktak’tan ortak sergi: Dört Taraf

Çağdaş Türk Sanatı’nın ustaları Halil Akdeniz, Bedri Baykam, Bubi ve Yusuf Taktak, ”Dört Taraf” isimli sergiyle Mine Sanat Galerisi Bodrum Yalıkavak Palmarina’da. Türk sanatının önemli isimlerinden dört büyük sanatçı Halil Akdeniz, Bedri Baykam, Bubi ve Yusuf Taktak’ı bir araya getiriyor. Serginin açılış kokteyli 19 Mayıs 2015 Saat:16.00’da. Palmarina’daki Mine Sanat mekanında yapıldı.

İnegöl tasarımla buluştu

Çağdaş sanatın ikonik ismi Grayson Perry Mayıs’ta Pera Müzesi’nde Çağdaş sanatın ikonik ismi Grayson Perry’nin sınırsız hayal gücüyle yarattığı sıra dışı eserler Türkiye’de ilk kez Pera Müzesi’nde sergileniyor. Sanatseverler, Pera Müzesi ve British Council işbirliğiyle düzenlenen “Küçük Farklılıklar” sergisinde Perry’nin “Küçük Farklılıkların Kibri” adını taşıyan 6 büyük boy halıdan oluşan serisini de görme fırsatını yakalayacak.

Etkinlik

Respect / Saygı

Mayıs - Haziran 2015 #51

İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği tarafından BEBKA desteği ile oluşturulan Türkiye’nin ilk mobilya tasarım merkezi Atölye İnegöl’ün açılışı ve bundan sonra her yıl gerçekleşecek i’m Design etkinliği İnegöl’de gerçekleşti

52

Mobilya sektörünün kalbi konumunda olan İnegöl’de tasarımın kurumsal bir altyapıya oturtulması ve İnegöl Mobilya Tasarım çizgisinin oluşturulmasına dönük BEBKA desteği ile başlatılan Atölye İnegöl çalışmalarında sona gelindi ve merkezin açılışı yapıldı. Bundan sonra her yıl gerçekleşecek i’m Design etkinliği ile birlikte yapılan açılışta Türkiye’nin önemli tasarımcıları, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrencileri İnegöl’de buluştu ve mobilya tasarımı üzerine fikirler paylaşıldı. Türkiye’nin en önemli yeni nesil tasarımcılarından Şule Koç yine mobilya tasarımı konusunda önemli isimlerden Mehmet Altay, Bursa’nın önemli tasarımcılarından Esat Fişek, duayen tasarımcı Yılmaz Zenger ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Can Özcan’ın sunumları ile katkı sağladığı organizasyonun gala yemeğinde ise dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid İnegöllü mobilya üreticileri ve tasarımcılarla bir araya geldi.

Bozlu Art Project, küratörlüğünü Oğuz Erten’in yaptığı Respect / Saygı isimli sezonun son sergisinde sanat yapıtının piyasa koşullarından bağımsız tek başına bir söylem içeren, izleyiciyi değiştiren, dönüştüren ve yeni farkındalıklar yaratan çok yönlü yapısına bir saygı niteliğindeki bakışla müzelerin duvarlarında görmeye alışık olduğumuz sanat yapıtlarına ve onların sanatçılarına yeniden bakmayı öneriyor. Sergide yer alan Türkiye’de sanat tarihine mal olmuş 18 önemli sanatçıdan Adnan Çoker, Abdurrahman Öztoprak, Özdemir Altan, Ali Teoman Germaner (Aloş), Mehmet Güleryüz, Tomur Atagök, Nur Koçak, Komet, Güngör Taner, Utku Varlık, Ergin İnan, Halil Akdeniz, Mustafa Ata, Balkan Naci İslimyeli, Zekai Ormancı, Mehmet Gün, Bubi, Bedri Baykam’ın yapıt okumaları üzerine odaklanan sergi sanatseverleri Türkiye’nin siyasi, sosyal, kültürel ve sanatsal dönüşümlerinin eşliğinde uzun bir gezintiye çıkarıyor.


53


1919

Majorelle Botanik Bahçesi Tanınmış bir ailenin oğlu olan Majorelle eserlerinde oryantalizmi benimsemiştir. 1947’de dünyada gezdiği yerlerden topladığı kaktüsler ve bambularla süslenmiş Majorelle Botanik Bahçesi’ni halka açar. Eserlerinde severek kullandığı ve bahçesine de taşıdığı çivit mavisi rengi zamanla ressamın adıyla anılmaya başlanmış, “Majorelle Mavisi” olarak adlandırılmıştır. Hayatını kaybettikten sonra mirasçıları bahçeyi modaya yön vermiş renkli kişiliklerden biri olan Yves Saint Laurent’e satar.

yılında Marakeş’e yerleşen Fransız ressam Jacques Majorelle’in 1924’te günümüzde Majorelle Bahçesi adıyla anılan araziyi alıp burada yaşamaya başlar.

Şehir

Laurent bahçeye o kadar bağlıdır ki öldükten sonra yakılıp küllerinin bu bahçeye dağılmasını vasiyet eder. 1980’de bahçeyi almasından 2008’de ölümüne kadar bitkileriyle büyük bir özenle ilgilenen Laurent’in külleri Majorelle’ e serpilir, ardından bahçeye anıt mezar inşa edilir. Sade, sakin bir köşede dikdörtgenler prizması şeklindeki anıt gösterişten olabildiğince uzaktır.

Mimar Gizem Önürmen gizemonurmen@gmail.com

Mimaride atmosferin algılanmasında ve mekanın kalitesinde kilit rol oynayan peyzaj mimari bu bahçede tamamlayıcı olmanın çok dışında kendi başına star olmuş durumda. Bu küçük muhteşem bahçe tabiatın doğallığından uzak, kusursuz French manikürlü bir peyzaja sahip. Saraylar, park ve bahçelerde görülen tipik Fransız bahçe tasarımından oldukça farklı bitki örtüsü ve eşsiz planlaması olan algı açıcı bir mekan. Son derece kompakt, 3000 farklı türde bitkisiyle göreceli olarak küçük sayılabilecek 8000 m2’lik arsa alanı üzerinde kurulu bahçenin ruhu ve dinamiği ise boyutlarının kat ve kat üzerinde.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Yves Saint Laurent’in her yıl Noel’de yakınlarına göndermek için tasarladığı kart postalların yine tasarımcının kişisel koleksiyonundaki takı, seramik, resim ve eşarp gibi ürünlerin bulunduğu butik binası Berberilerin öyküsünü anlatan bir müze ve avlu içine bakan sevimli kafenin bulunduğu bahçe Marakeş’in keşmekeşi içinde gizli bir geçitten masal dünyasına açılan bir kapı görevi görüyor.

54


55


Advertorial Mayıs - Haziran 2015 #51

Fem Aydınlatma bir adım önde

56

Bursa’da iç mekan aydınlatması dendiğinde son yıllarda attığı cesur adımlarla akla ilk gelen isimlerden olan Fem Aydınlatma, ev dekorasyonundaki gelişim ve değişimleri de en yakından takip eden firma olarak kullanıcıların aydınlatma ihtiyaçlarına en doğru çözümleri sunmaya devam ediyor. Marka olarak sürekli en yeniyi ve günceli yakalaması, mimari projelerde özgün çözümler sunması ve tüketicilerin beklentilerine yönelik oluşturduğu 2015 koleksiyonu ile sektörde özel bir yeri olan Fem Aydınlatma, Mudanya Yolu EVKE Plaza’daki iki mağazasında gelecek yıllarda da Bursa’lılara en yeniyi ilk sunan olmanın sözünü veriyor.


57


T Söyleşi

ürkiye’de ağızlardan bir türlü düşmeyen ‘trend’ kelimesinin tam da karşılığını yerine getirebiliyor muyuz, tartışıladursun, Zow fuarı aracılığıyla 2016/2017’den bahseden Lidewij Edelkoort ile kısacık bir görüşmemizde kendi DNAmıza odaklanmanın değerini bir kez daha hatırladık! Bir şeye benzemek yerine kendimiz olmak en değerlisi, sizce de öyle değil mi?

Gözde Severoğlu

Mayıs - Haziran 2015 #51

Keşfedilecek ilk şey: DNAmız

58


Şehirde gördüklerinizi bazen bilinçli bazen bilinçsizce bir araya getirip bir kavram ortaya çıkarıyorsunuz. Sizce tasarımcılar da bu kadar farkında mıdır? Çoğu zaman tasarımcılar pek de farkında değildir trendlerden. Ancak içinde etki eden taraftır. Tüketici, yazar, şef, sanatçı...vb. bir çok kişi etrafındakilerden esinlenir ve etkilenir. Bunun nedeni, bir şeylerin aramızda gerçekleşmesindendir. Beynimiz her şeyi, her düşünceyi hatırlayamaz. Dünya üstündeki her insan, etrafımızda bir enerji alanı oluşturur. Fikirlerden oluşan bir enerji alanı... Bu da aslında neyin neden olduğunu gösteren bir referanstır. Çoğu insan bunu bulmak için daha uzun zaman harcar. Ben bu konuda katılımcı olabilecek bir kapasiteye sahibim. Sonunda, bunun farklı yolları var, ancak bundan kaçmak neredeyse imkansızdır. Belki hayır diyebilirsiniz, ancak hayır

demek de bir trend oluverebilir. Bir trendi sahiplenemezsiniz, içinden geçebilirsiniz. Ben onu tanımlayabilirim, bir ürünle eşleştirebilirim, bir fikri bir ürünle tanımlayarak daha önemli hale getirebilirim. Hakkında konuşabilir, yazabilirim. Sadece yayabilirim. Sunumda, bazı fotoğralarda detaylara odaklandınız. Odaklandığınız detayda tanımlamanız alışılmışın dışındaymış gibi gözüken ancak günlük hayatımızın içinden... Bu bir tür odaklanma yöntemi. Benim buradaki rolüm dinleyicilerimi heyecanlandırmak ve hayatında mutlu olmasına vesile olacak adımı atmasına aracı olmak, o yaratıcı enerjiyi fişeklemek. Yeni bir ürün, yeni bir koleksiyon için... Nesnelere yeni bir bakış açısı ile baktığınızda, dünyayı değiştirmeniz mümkündür.

59


Yakalamak için her zaman açıksınız... Oldukça meraklı bir insan evladıyım diyebiliriz. İstanbul ile ilgili gözlemlerinizi merak ediyoruz. İstanbul ile ilgili biraz kafam karışık, çünkü çok büyük. Boğaziçi’ni gördüğümde çok etkilendim, iç rahatlatıcı bir yer. İstanbul, dinamik bir kent. İlginç olan bir başka şey ise eski ve yeniyi harmanlayışında gizli. Umarım bu harmanlayış çok yakında bir forma dönüşür, tasarımda da gideceğimiz öngörülen yön bu yön. Burada eski sokaklara, tarihi yapılara gittiğimde Bauhaus, Osmanlı, bazen modernizm gördüm. Kültür hakkında referanslar gördüm. Şimdi bu değerleri tasarıma dönüştürme zamanı. Türkiye’de fazla batılılaşma görüyorum, bunun da eskisi kadar etkileyici bir değer olduğuna inanmıyorum. Birçok fikir, hayal Güney’den geliyor. Güney’deki çoğu ülkenin özgürleşmeye ihtiyacı var. Batılılaşmadan uzaklaşmaya... Hep onlara, belki daha öncesinde bu konular çözümlenmiştir, konunun ardına bakmak iyi olabilir. Kendi DNAmızı keşfetmek üzere emek vereceğiz. Fikir olarak şu olacak diyemiyorum, Türkiye hakkında çok bilgi sahibi değilim. Sadece çok çok çok geçmişe gidip bakmak ve oradan referansları geleceğe taşımak bir yöntem olabilir.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Söyleşi

Osmanlı’nın imitasyonlarıyla, bunun rant sağlayacak bir kavram olarak kullanıldığı bir zamandayız.

60

Hiç yeşil yok. Mesela, Boğaziçi’nde hızlı, sistemli bir seyahat yöntemi yok. Bu kentte yaşamak çok da kolay değil. Ancak bir yandan da çok etkileyici. İstanbul’un sanatsal tarafı oldukça mühim. Tasarım sahnesi de önemini kazanmaya başladı. Bize düşen görev, hangi ülkede olursak olalım, ne için doğduk, köklerimiz neler, bu köklerden şekillendireceklerimiz, bunları aramak şart. Kendimize odaklanarak bunu bulmak mümkün böylelikle yeni bir oluşum ortaya çıkarabiliriz bunu imitasyon ile yapamayız. Umuyorum ki; yeni nesil, kendileri ile ilgili daha farkında olacak. Onların kendi yaşam alışkanlıkları var, daha çok güneş, daha çok renk, kendi atmosferleri var.


61


Villeroy & Boch 2015 Koleksiyonu Marka

göz kamaştırıyor Villeroy & Boch 2015 Koleksiyonu’nu Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirdiği muhteşem bir davetle tanıttı. Karo ve banyo ürünlerinin lanse edildiği davette çok sayıda bayi ve mimar 2015 yenilikleriyle tanıştı.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Villeroy&Boch 2015 Karo Koleksiyonu’nda Zoom, Trianon, Astoria, Century Unlimited, Drift, La Diva, La Passion, Lodge Duvar, Symphony ve Warehouse serileri tanıtılırken; Banyo Koleksiyonu’ndan ise Venticello, Architectura, Artis, Hommage, Legato, O.Novo Vita, Octagon, Vivia ve My View-In serileri yer aldı.

62


63


M Fikir ırem@senemoglu.com.tr

Mayıs - Haziran 2015 #51

Milano

Tasarım Haftası

Yorgun ama bir o kadar da keyifli geçirdiğim haftanın ardından, hızlıca bilgisayarımın başına geçip gördüklerimi yazıp birlikte tasarım dünyasının keyfini çıkaralım. İç Mimar İrem Senemoğlu

64

ilano deyince aklınıza ilk gelen moda ve alışveriş olsa da bu şehri benim için bir cazibe merkezine dönüştüren tek konu:

Şehrin hemen hemen her yerine yayılan etkinliklerden eminimki çok keyif alabilirsiniz. Büyük depolardaki sergiler, kenar köşelere saklanmış küçük showroomlar, kalabalık akşam kokteyleri, güzel italyan yemekleri, kahve gibi detayları da unutmayalım.


Birinci adımımız Milano Tasarım Haftasının kalbinin attığı; 2.400’ün üzerinde katılımcı ve yaklaşık 300.000’in üzerinde ziyaretçiye kapılarını açan Uluslararası Mobilya Fuarı ( Isaloni del mobile ) Burası lüks markalar, özgün - yeni tasarımlar ve koleksiyonlar bulmak için mobilya ve tasarımın en büyük vitrinlerinden biridir. Lüks ve konforun harmanlandığı, özellikle el sanatlarının ön planda olduğu ürünler hemen hemen her köşede karşımıza çıkıyordu. Çok şaşırdığımı söyleyemem çünkü geçen yıl zaten bu adımları görmeye başlamıştık. Kartell, Tom Dixon, Morosso, Boco do lobo, Capellini, Delightfull… ve burada yazamayacağım kadar çok markanın öne çıkan ürünleri vardı.

65


Fikir Mayıs - Haziran 2015 #51

66

Hiçbir renk seçimi yapmak istemiyorum. Fotoğraflara bakıp sizin sevdiklerinizi aralardan seçebilirsiniz. Doğanın bize sunduğu tüm renkler çerçeveye alınabilir. Bakır malzemeler, endüstriyel tarz tasarımların adeta lüks yarışındaydılar.


Ağırlıklı olarak pek çok mekandaki ham ahşap kullanılmış mobilyalar tasarımcıların elinde birer sanat eserine dönüşmüştü.

Fuarın bu seneki gözdesi aydınlatma ( Euroluce ) bölümü gerçekten hoş bir görsel şov alanıydı. Unesco tarafından 2015 yılı ışık ve ışık tabanlı teknolojiler yılı seçilmesi bu bölümü daha önemli bir çizgiye taşımıştı.

67


Mayıs - Haziran 2015 #51

Fikir

Basit ama şık görünümlü, üfleme camın kullanıldığı aydınlatma ürünler ve el işçiliğinin güzel örnekleri sunulmuştu.

68

Murano camları ile tasarlanmış klasik avizeler tabii ki bu bölümün olmazsa olmaz ürünleriydi.


69


Mobilyadan aydınlatmaya, müzik sistemlerine kadar oldukça geniş bir yelpazeye sahip, umut verici yeni tasarımcılara sahne olan ( Salone Satellite ) fuarda ilk gezdiğim bölüm.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Fikir

Standlar arasında bir Türk tasarımcı Ece Yılmaz ile karşılaşmak da hoş bir sürprizdi.

70


Fuardan çok daha fazla keyif aldığım mekanları gezmek için Via Savona, Via Tortona ve Via Forcella gibi sokaklara yayılan, pek çok özgün-zamansız tasarım sürprizleriyle karşılaşabileceğiniz Tortona bölgesine yöneldim. İşte gözüme takılanlar; İskandinav tasarımları geçmiş dönemlere çağrışım yaparak minimalist çizgisiyle tekrar karşımızdaydı. Superstudio Piu’nun geniş sergi alanı içinde oyun parkını andıran dış mekan mobilyaları, kaleidoskoplar ile sunulan Türk seramikleri.

71


Mayıs - Haziran 2015 #51

Fikir

Genç tasarımcıların çoğunlukta olduğu France Design, Marcel Wanders’ın ev sahipliğinde, tasarımlarına halı ve ev tekstilini de ekleyen Moooi markasının Tortona bölgesindeki 1.700m2 lik alanı içerisinde oluşturulan ev alanlarını Rahi Rezvani’nin dev boyuttaki fotoğrafları destekliyordu. Asla kaçırılmaması gereken bir sergi.

72

Bıraksanız daha sayfalarca yazabileceğim etkinlik ve sergi için gelecek yazılarımda biraz detaylara yöneleceğim. Umarım sizler için keyifli bir yolculuk olmuştur.


73


74

May覺s - Haziran 2015 #51


75


Bardak, karaf ve şişeleri temizlemenizi kolaylaştıran Donald Wentworth tasarımı Edge, JosephJoseph’in bu seneki yenileri arasında. Askısı sayesinde evyenin içinde kaymadan asılı kalabiliyor. Mekandan kazançlı çıktığınız gibi kullanım sonrasında fırça üstünde kalan sıvı da kolaylıkla evye içine akıyor. Temizliğinizi verimli hale getirmek üzere fırçanın kılları özellikle farklı kalınlık ve uzunluklar içeriyor.

Tasarım Etkinlik

Ambiente’den güzeli seçtik

Mayıs - Haziran 2015 #51

Gözde Severoğlu

76

Y

atırımların azaldığını, bu sene az sayıda ‘yeni’ göreceğimizi düşünerek Ambiente Fuarı koridorlarında ‘güzel’i aradık. Kimisi üretim yöntemi ile ilgimizi çekti, kimisi malzemeyi sorgulayıp yeniden anlamlandırmasıyla…

Bir şef bıçak ile nasıl çalışıyor, sorusuna yanıt arayan, bulduğu yanıtları detayları ile inceleyen Güde, The Knife ile karşınızda. Kullanım sırasında baş parmak ve işaret parmağının U şeklini alması, bu tutuşu destekleyen orta parmağın bıçakta güvenli bir yerde konumlanması dikkat edilerek tasarlanan ürün, kullanıcısına kolaylık sunuyor. Bıçağın denge noktası tam da avucunuzun içinde kalarak rakiplerinden akılcı bir çözüm ile ayrışıyor.


Kahla, porselen sektöründe ilham verici ar-ge projelerine bir yenisini ekledi. Magic Grip, porselenin masa üstünde kaymasını engellerken, aynı zamanda hareket etmesi durumunda masa üstünde neden olabilecek bir çiziği ya da bir tiz sesi engelleyen detaylara sahip. Yeniliğin fonksiyon ile birlikte geldiği, az müdahale ile çok iş başaran bu silikon detay, porselen bir ürünün zorunlu detayı olacağa benziyor. Tasarımına estetiği ve fonksiyonu katabilmiş bir tencere seti, Gravity. Pişirirken, tencerenin kapağını alıp tezgaha koymak yerine, tencere kenarına asmanız mümkün. Ayrıca yemek pişti mi diye kontrol etmek istiyorsanız da kapağı açmadan cam bölümü sayesinde tencerenin içini görmeniz mümkün. Camı buhar yapmasın diye kapakta yer alan delikler, aynı zamanda suyunu süzmeniz gereken yemekler için de büyük kolaylık! Kapağın içindeki paslanmaz çelik ve alüminyum katmanlar ise silikon ile kaplanmış durumda ve ısının dışarı çıkışını engelliyor.

Jeremy ve Adrian Wright imzası taşıyan Lexon markasına ait Flip çalar saat, uykunuzun en güzel yerinde çalmaya hazır! Uyanmayı erteleyebileceğiniz sabahlarda alarmı susturmak için ise ters çevirmek yeterli. Işık seviyesini dokunmatik ara yüzü ile değiştirebildiğiniz ürün, farklı renk seçenekleri ile hedef kitlesini genişletmeyi başarıyor. Üretim yatırımlarının azalmasına eleştirel bir yaklaşım ile yanıt veren Toronto’dan Steel For Me, benzersiz üretim yöntemini ‘çağdaş zanaatkarlık’ diye tariflerken, ortaya çıkardığı ürünler ile yerel bir metal üreticisinden beklenmeyecek yenilikçi ve gelişmiş bir makine yatırımını olduğunu gözler önüne seriyor. Doğa, felsefe ve hatta matematikten esinlenerek hayata geçen ürünleri Kuzey Amerika ve Avustralya müze mağazaları, sanat galerileri ve hediye dükkanlarında yer alıyor.

77


Mayıs - Haziran 2015 #51

Tasarım Etkinlik

Vivre Ensemble katlanabilir su şişesi, görür görmez heyecanlandırdı bizleri. Şişenin silikon gövdesini içim sırasında sıkıp tıpalı ağzından suyu akıcı bir şekilde yudumlamanız mümkün. Spor yaparken yanınızda bulundurmak isteyeceğiniz, içindeki sıvı tükendiğinde boynundaki lastik sayesinde kıvrılan gövdesini saracağınız ve daha az yer kaplayacak destekçiniz.

78

Surplus Systems taşımacılıkta kullanılan polipropilen depolama birimlerinin üretimi ile adını duyduğumuz bir firma. Bu sene fuarda, malzemenin sınırlarını çok iyi bildiğini gözler önüne serdiği Krinkle Bag ürününü sundu. Buruşturulmuş kağıt bir poşet gibi görünen ancak yakından baktığınızda sağlamlığı ile şaşırtıcı bu ürünün malzeme kalitesi oldukça yüksek. Firmanın sürdürülebilirlik kriterlerini destekleyen, geri dönüştürülebilir ve kolaylıkla temizlenebilir çantalar, dekorasyonunuzun bir parçası olabilecek türden. İç mekanda olduğu gibi bahçenizde farklı depolama birimleri de olabilecek gibi gözüküyor.

Fonksiyonun ötesinde bir güzellik; Shizu Hamono’dan Nude+. Yalın formu yüksek performansı beraberinde getirebilmiş bir şef bıçağı. Geleneklerine bağlı bir zanaatkarın izlerini barındıran bıçak, samuray kılıcının ruhunu içinde barındırıyor adeta. Çağdaş mutfağınızın en taze üyesi olabilecek türden.

Farklı hacimlerdeki bardak ve kadehlerden oluşan Marc Newson tasarımı Unbreakable koleksiyonu, Palm Products’ın yeni ürün ailesi. Ürünlerin merkezlerinin yere yakın oluşu ürüne denge getiriyor. Teknolojinin belirgin olduğu sektörde, üründeki naif bir detay ile ayrışmanın kolaylaştığı farkediliyor. Rengin görsel etki yaratmasının yanında bardağın tanımlanmasını da kolaylaştırdığı söylenebilir. Ürünlerin bulaşık makinesinde yıkanabilir olması da davetlerde işinizi kolaylaştıracaktır.


79


Bahçem ve ben

H

avaların ısınmasıyla birlikte en yakın huzur durağımız olan bahçeler için öne çıkan ürünleri sizler için derledik. Şehir hayatının gürültüsünden biraz olsun bizi dinginliğe kavuşturan bahçeler için uygun ihtiyaçları bir araya getirmek iç mekan tasarımlarına kıyasla daha kolay ve pratik görünüyor. Birbirinden özel markaların yeni koleksiyonlarına göz atmak istemez misiniz?

Mayıs - Haziran 2015 #51

Dosya Bahçe Mobilyayarı

Mozaik

Fatih Kıral 80

Tepe Home


Mozaik

Ncrea

Fatih K覺ral

Tepe Home

Weber

Itals 81


Dosya Bah癟e Mobilyayar覺

Tepe Home

Weber

Royal Garden

May覺s - Haziran 2015 #51

Ncrea

Itals 82

Fatih K覺ral


Itals

Fatih K覺ral

Mozaik 83


84

May覺s - Haziran 2015 #51

Dosya Bah癟e Mobilyayar覺 Ncrea Mozaik

Fatih K覺ral Tepe Home

Itals


85


86

May覺s - Haziran 2015 #51


87


Mayıs - Haziran 2015 #51

Mimar Hale Balcıoğlu

88

Dekorasyon Ev


Mutluluğa hizmet eden tasarım İzmir’de başarılı mimari ve iç mimari projelere imza atan Mimar Hale Balcıoğlu’nun kendi yaşam alanındayız bu kez. Kapıdan içeri adım attığınız anda burada yaşayanlarla ilgili tüm bilgileri alabileceğiniz kadar çok detay var mekanda ve hepsi gerçek şeyler söylüyor bize. “Bizim dünyamızı tam anlamı ile yansıtan bir ev burası” diyen Hale Balcıoğlu yoğun iş temposundan arta kalan zamanlarında tasarladığı evi için biraz uzun sürmüş tasarım hikayesi.

Ev sahiplerinin ikisi de gerçek bir sanatsever ve aynı zamanda eşinin bir galeri sahibi ve koleksiyoner oluşuyla birlikte bir çok değerli sanat eseriyle karşılaşıyoruz evde. Melih Balcıoğlu İzmir’de Art Shop Galeri’nin sahibi. Koleksiyonerliğinin yanı sıra iyi bir müzik dinleyicisi, iyi bir arşive sahip, iyi bir saat koleksiyonu var. Kısaca sevdiği her şeyi biriktiriyor. Dünyanın bir çok yerine yaptığı seyahatlerden topladığı objeler evdeki sanat eserlerine eşlik ediyor. Bir yandan biriktirmeyi seven bir eş diğer yandan onca değerli objeyi uyumlu bir şekilde yaşam alanlarına adapte eden başarılı bir mimarın yaşam alanı da her metrekaresi yaşanmışlık ve keyif kokan dolu dolu bir ev olarak karşımıza çıkıyor.

89


Dekorasyon Ev

Evin en dikkat çekici özelliklerinden biri de; birlikte yaşadıkları kedi ve köpekleri, evin baş misafiri kızları dahil herkesin kendine ait bir yaşam alanının olması. Ortak yaşam alanlarının yanı sıra özel yaşam alanlarına saygı duyan bir kurguya sahip burası ve herkesin kendine ait bir odası var.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Evde yaşamayan, kapısı açılmayan kısaca dokunulmayan bir santimetrekare dahi bir yer olmadığını söylüyor Mimar Hale Balcıoğlu.

90

Bahçeyi ve aynı zamanda yeşili çok sevdiklerinin de altını çizmiş mekan tasarımında... Evin tüm kurgusunu bahçeyi içeriye alan ve onu en iyi şekilde misafir eden bir düşünceyle oluşturmuş.


Aynı zamanda dünyanın bir çok yerinden ve başka şehirlerdeki sanatçı dostlarından oluşan yoğun bir misafir trafiği yaşanıyor evde. Sanat sohbetleri eşliğinde keyifli bir yaşam alanının tadını çıkarıyorlar yoğun iş tempolarının sonunda.

91


Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Ev

Evin site içinde yer alıyor olması ve genel dokunun bozulmasını istememeleri üzerine mimariye dokunmamış Hale Hanım ama iç mimariyi yeniden ve özel olarak kendileri için tasarlamış.

92


Her zaman söylediği ve kendi yaşam alanında bir kez daha altını çizdiği “herhangi bir tarza ait olmayı hiç bir zaman sevmedim ama yine de bir tarz derseniz beni en iyi anlatan eklektik tarzdır” diyen mimar, felsefesini de bir dünya vatandaşı olarak tüm kültürleri tüm inanışları aynı yakınlıkta kucaklayan bütünsel bir dünya görüşüne sahip olduğu ile açıklıyor. Evin detaylarında da bu görüşüne tanık oluyoruz.

93


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

94

Mekan tasarımlarında renk kullanmayı çok seven Hale Hanım kendi evi olunca tüm renkleri gönlünce kullanmış. Onlarca rengin bir arada olduğu mekanın en önemli yaklaşımı birbirinin üzerine baskı uygulamaması. Tasarım kurgusunun en güçlü duruşu da bu olsa gerek. Mekanda en fazla 3 renk varmış gibi hissettiğiniz dinlendirici ama derinliklere indikçe zenginleşen bir renk kartelası ile karşı karşıyayız.


95


96

May覺s - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Ev


Ev sahibesi kendi özel yaşam alanında daha fazla keyif alacağı alanlar yaratmayı da ihmal etmemiş. Kendine ait yatak odasında yeşillikler içine oturtulmuş hissi veren ayaklı küvet buna iyi bir örnekken aynı katta yer alan spa ise bir diğer zevk köşesi onun için. Kısacası yorucu geçen bir günün ardından terapi gibi gelecek tüm noktaları kendileri için özel olarak bir araya getiren Hale Balcıoğlu, yaşamında önemsediği her şeyi evin içine alarak birlikte çoğalmayı, zenginleşmeyi ve tüm bu renklerle mutlu olmayı önemsemiş bir tasarımcı...

97


Zemin - Parke Uygulama: Massive Parke Şömine: Meda Şömine Perdeler: Alpay Perde Aydınlatmalar: Turay Aydınlatma Yeni Mobilyalar: A Mimarlık Mobilya Atölyesi Peyzaj: Nesil Peyzaj

Dekorasyon Ev

Taş Objeler: Taşhane Bahçe Dekorasyon

Mayıs - Haziran 2015 #51

Evdeki her objenin aksesuarın özel bir anlamı ve değeri var onlar için. Yurtdışında Güzel Sanatlar ve Sanat Eleştirmenliği alanında CCA’da master yapan biricik kızlarının her gelişinde getirdiği hediyeler birer çakıl taşı dahi olsa evin en baş köşesinde kendine yer bulabiliyor. Hayatlarına kattıkları anlamı olan her şeyin onları zenginleştirdiklerini düşünüyorlar çünkü.

98


Taş demişken evin girişindeki taş heykellerden de bahsetmemiz gerek. Her biri 600- 750 kg ağırlığında olan bu objeler ev sahipleri için çok özel anlamlar taşıyor. Onların yaşadığını ve sürekli bir enerjiye sahip olduklarını düşünüyorlar.

99


Espressolab

Mekan

Espressolab, Bilgi Üniversitesi Santral İstanbul Kampüsü’nde ilk şubesi ile yer alıyor. Kahve kültürünü Türkiye’de zincirleştirmeyi hedefleyen marka dinamik ve Avrupai tasarımı ile ön planda. Bu tasarımı hayata geçiren ise Mimar Berrin Ulutaş.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Mimar Berrin Ulutaş

100


Silahtarağa Elektrik Santrali, termik santrali ya da kısaca Silahtarağa Santrali, İstanbul’da bulunan eski bir enerji üretim tesisi. 1914 yılında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan kömür yakıtlı santral, kurulduğu tarihten, kapılarını kapattığı 1983 yılına değin İstanbul’un enerji gereksiniminin karşılanmasında kullanılmış. 20 yıl metruk durumda kaldıktan sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından kiralanıp restore edilerek üniversite yerleşkesi, müze ve sanat galerisi olarak hizmet vermeye başlamış. Şu anda ise “Santralistanbul” adıyla anılıyor. Markanın şubesi için seçilen 35 m2 alana sahip olan bu yer, santralin deposu olarak kullanılan bir alanmış ve Espressolab markası için tarihi, eski ve bakımsız bir bina olması ise tasarımcının iştahını öyle bir kabartmış ki “Markanın konseptini bundan daha güzel bir mekanla bu kadar güzel bütünleştiremezdim sanırım” diyerek tasarım heyecanını dile getiriyor Berrin Ulutaş. Özel imalat ürün tasarımları, ahşap ve metalin eskitme mobilyalarla bütünlüğü ile farklı bir tarz oluşturduğu mekanın içinde kullanılan tüm malzemeler çok yönlü kullanımı ile oldukça işlevsel. Tasarımda ağırlıklı olarak kullanılan malzemeler kestane ağacı ve metal olarak karşımıza çıkıyor. Mekanda özellikle kahve içen insanların rahatlığı ve mekanı daha uzun saatler keyifle yaşayabilmeleri konusunda her nokta ayrı ayrı düşünülmüş.

101


Mekan

İçeride kullanılan taş duvar eski yapıdan kalma. Bu da mekana vintage bir hava veriyor. Tarihi dokuyu bozmadan restore edilen mekanın en önemli detaylarından biri bu. Bankoların üzerinde bulunan tabla ise 120 senelik bir kestane tomruğundan kesilmiş ve özel olarak temin edilmiş. Cam önlerinde bulunan parça tablalar da ağacın vermiş olduğu kıvrımlardan şekillenmiş. Mekanın en dikkat çekici tasarımlarından biri de kahve bardaklarının bulunduğu boru şeklindeki dispanserler. Özel bakır kaplama olan dispanserlerden 3 tanesi bardak için, diğerleri ise aydınlatma olarak kullanılıyor.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Sağ duvardaki kalekim duvar şablon üzerinde tasarımcının grafik ekibi tarafından elle boyanmış bir harita bulunuyor. Bu haritada kahve temin edilen bölgeler bulunuyor.

102

Bina dışarısında ahşap bir oturma bolümü mevcut. Öğrenciler bilgisayarları ile rahat çalışabilsinler diye her türlü imkan sağlanmış. Silahtarağa Kampüsü’ndeki tüm yapıların aynı renk olma zorunluluğu mevcut renk ile kurumsal rengi bütünsel bir tasarıma sürüklemiş. Kapı girişlerinde kullanılan aydınlatmalar özel tasarımken şemsiyeler İtalya’da özel olarak üretilmiş. Açık alanda kullanılan mobilyalar bir anda oluşan kalabalık gruplara göre kullanıcının oturmasına göre şekilleniyor. Bahçe bankları, oturma tabureleri, vintage sandalyeler, büyük kestane ağaç masa ve sağ sol bankları... Hepsi istenildiği gibi şekillenebiliyor. Bunlara ek olarak daha sonradan bir tribün de eklenmiş. Bir sabitleme olmadan, isteyen herkesin kendine göre bir alan yaratması hedeflenen mekanda, kahve keyfini bozacak hiçbir şeye yer yok.


103


Ustaların emeği:

Porselen peyzajlar Ömür Tokgöz

Söyleşi

Nazan Pak - Ela Cindoruk

Mayıs - Haziran 2015 #51

Gözde Severoğlu

104

T

asarım ile zanaati birleştiren, çağdaş bir bakış açısına sahip özgün tasarıma odaklanmış bir galeri; ECNP Galeri. Yaratıcılığa gereken saygıyı ve önemi vurgulamak, paylaşmak üzere çalışan, galeri ile kesişen atölyenin kapılarını sonuna kadar ziyaretçilere açan galerideki Porselen Peyzajlar sergisini 30 Mayıs’a dek ziyaret edebilirsiniz.


Açık bir atölyede çalışmanın destekleyici taraflarını merak ederiz.

Tulya Madra

Atölyenin galerinin içinde olması, yapılan üretimin algılanması, verilen emeğin anlaşılması ve değer görmesi açısından iyi oldu kanısındayız. Galerimizi ziyaret eden izleyiciler ve dostlarla sohbet bizi her daim besleyen, işimizin keyifli kısmı. Bazen çekiç sesleri galeride fazlaca çınlasa da veya galerinin hareketliliği elimizdeki işi bölüyor olsa da yeni düzenden çok mutluyuz. Hem zaten çok sükunete ihtiyacımız olduğunda kaçacak yerimiz var. En yeni Ela Cindoruk imzası olan Yaz koleksiyonunuza gelirsek… Yaz koleksiyonu, çok geleneksel - çok kullanılmış, hatta ‘kitch’ bir tekniği kendi bakış açımla denemek, zorlamak isteği ile oluştu. Orkideleri seviyorum. Çiçek açtıkları zaman başka güzel oluyorlar, solmaya başladıklarında ise başka güzel. Dalının üzerinde kendiliğinden kuruyan, dökülen çiçeklerin aldıkları formları o kadar sevdim ki, onları oldukları gibi bıraktım. Sonra bu kurumuş orkideleri gümüşe dönüştürdüm ve renklendirdim. Her bir gümüş çiçeğin içinde kurutulmuş bir orkide var, yani her bir ürün tek... Galerinin üçüncü tasarım sergisi Porselen Peyzajlar hakkında bilgi alabilir miyiz? Sergi; Yasha Butler, Ömür Tokgöz, Müzz Design, Tulya Madra & Sahir Erdinç ‘in katıldığı, 4 farklı ustalık, emek ve yaratıcılığın birleştiği özgün işlerden oluşuyor.

105


Söyleşi Mayıs - Haziran 2015 #51

106

Sergide Yasha Butler’ın karşıtların hassas dengesini yansıttığı “Lithic” isimli kapları; Tulya Madra ve Sahir Erdinç’in Ege adalarını yemek takımı olarak birlikte yorumladıkları “Adalar”ı; Ömür Tokgöz’ün yuvarlak taban üstündeki kararsız duruşları ile kozayı andıran yuvarlak formları, “Yığılmalar”, Erin Türkoğlu ve Melodi Bozkurt’un (Müzz) yaşadığımız gezegenin küçük ve narin bir parçası olduğumuzu hatırlatmak ve kutupların erimesinin önemini vurgulamak için yarattıkları “Görmedim, Duymadım, Söylemedim” isimli vazoları yer alıyor.


Sergi katılımcısı isimlerin ağzından çalışmaları: Lithic Baştan çıkarma, en saf amaç olmayabilir ama işlerimden beklentim bu. Kaselerimin kıvrımlarının ve eğimlerinin, sizi yavaş yavaş sessiz, derin düşüncelere çekmesini istiyorum. Zaman yok oldukça, sükûnetle sarmalamak istiyorum sizi. Kasıtlı ve rastgele, pürüzlü ve pürüzsüz, çizgisel ve organik, yeni ve eski gibi zıtlıkların hassas dengesinden güzelliğin ortaya çıkışını görmenizi istiyorum. Dürüst ve saf işler yaratmak istiyorum. Basit bir yüzün ardında yatan sessiz karmaşıklığı ifade etmek istiyorum. Baktıkça daha çok şey gördüğünüzü fark ederken bir uyanış hissi yaşamanızı istiyorum. Yasha Butler Adalar Bu yapıt kuzey Ege bölgesinde özel bir coğrafi, tarihsel ve sosyokültürel dokuya sahip olan Ayvalık’ta tasarlandı ve üretildi. 24 yarımada ve adacıktan oluşan dantelli bir alan olarak tanımlanabilen bu coğrafyanın verdiği tasarım parametreleri ve esinden yola çıkıp santimetre atölyesinin porselen üretim olanakları çerçevesinde hayat bulan yapıt, geleneksel bir masaüstü yemek takımını, coğrafyanın biçim, doku ve renkleriyle tasarlama ve porselen olarak üretme denemesi olarak tanımlanabilir. Google earth gibi somut digital bir teknoloji ile başlayan süreç, düşünce, tasarlama, bellek, el becerisi ve yetenek gibi daha soyut girdilerin katılımıyla ve teknik olanakların sınırlamalarının yeniden düşünülmesiyle, bu coğrafyanın yeniden kurgulanmasına vardı. Amaç Ayvalık’ın turistik bir çekiciliği olduğunu vurgulamak değil, Ege bölgesinde, günümüzün ekonomik, siyasal, ekolojik ve kültürel koşullarının zorlukları bağlamında bu kentin yaşanabilir ve dönüştürülebilir özelliklerinin topografyasının metaforunu sunmaktır. Tulya Madra - Sahir Erdinç Görmedim, Duymadım, Söylemedim Dünya avcumuzun içinde eriyor, küresel ısınma kimin umrunda? Geleceksiz bir yaşam, ürkütücü ve kavranması zor. Yaşadığımız dev gezegenin küçük narin bir parçası olduğumuzu hatırlatmak için yarattığımız eserler, kutupların erimesinin önemini temsilen düşünülmüştür. Görmedim, duymadım, söylemedim psikolojisinin dışına çıkmak amaçlı eserler, sanatsal sırlarıyla eriyen buzulların önemini görselleştiriyor. Seramik küre ve vazoyu havada tutan minimal pirinç kafesler ise, dünyamızın balansının ne kadar hassas olduğunu yarattığı negatif alan ile yansıtıyor. Müzz - Melodi Bozkurt, Erin Türkoğlu Yığınlar Tıklım tıkış dolu market raflarıyla yine aynı nizamda evler, arabalar, yollar, çöpler, atıklar, artanlar ile bir ‘yığın’... ‘Biz senin için her şeyi düşündük’ sloganı ve adıma yapılan her tür ‘düzenlemenin‘ bendeki yansıması olarak görsel kodlarımda kır resmini kaybettim galiba. İşlerim de yine birbirine benzer formlarla oluşturulan yığınlardan oluşuyor. Kozayı andıran yuvarlak formlar, yuvarlak taban üzerindeki kararsız duruşları ile bir yığın oluşturuyor. Çanak formunun ilkel bir dokunuş hissi veren grubu ve duvarda kararlı ve belirli formu ifade etmesine rağmen yine de içerisinde organik bir devinime sahip düzenleme. Ömür Tokgöz 107


108

May覺s - Haziran 2015 #51

Sanat Etkinlik


109


Kemer Country’de

Studio Punto imzası

Dekorasyon Ev

Kemer Country’de bulunan konutun iç mekan tasarımı İç Mimar İsmail Öklügil’e ait. Ev tasarlanırken iki çocuklu ailenin ihtiyaçları ve konforu düşünülerek en ideal tasarımın peşinden gidilmiş.

Mayıs - Haziran 2015 #51

İç Mimar İsmail Öklügil

110


111


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

112

Giriş katta bulunan geniş salon kış bahçesi, şömine köşesi, yemek alanı ve oturma alanı olarak 4 ayrı fonksiyona hizmet verecek şekilde, ailenin istediği gibi, rahat alanlarda vakit geçirebilmesi sağlanmış. TV odası bodrum kata konumlandırılmış. Üst katlarda da ebeveyn ve çocuklarının yatak odaları bulunuyor.


113


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

114

Giriş bölümünde bizi karşılayan iki adet kafesten, büyük olanı Mudo Concept’den, diğeri de Vakko’dan seçilmiş. Vestiyer alanında hazırlık yapılırken kullanılan koltuklar ise Becara’dan. Salondaki koltuklar Riviera Maison marka. Perdeler ise Nişantaşı AHK’ya yaptırılmış. Yemek bölümündeki mobilyalar Rugiano marka. Kış bahçesindeki ahşap tablalı sehpa Mudo’dan. Aksesuarlar ise Vakko, Mudo ve Becara’dan. Sanata değer veren bir aile oldukları için evde duvarlara eserler hakim. Galeri Birimza’dan alınan hat sanatının değerli hocalarından olan Fuat Başar’ın imzasını taşıyan Elif tablosu eve etkileyici bir görsellik kazandırıyor. Büfenin üzerinde nişin içerisinde İsmail Acar’ın eseri bulunuyor. Şömine önünde bulunan iki tane koltuk ve deri sandık Becara’dan seçilmiş. Bahçede kullanılan tüm mobilya ve aksesuarlar da Mudo Concept’den.


115


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

Yatak odasındaki yatak ve başlığı Fendi marka. Vakko’dan seçilen ayakucu sehpası ve üzerinde aksesuarlar bulunuyor. Odada etkileyici bir görsellik sağlayan Galeri Birimza’dan yardım alınarak yapılan ev sahiplerinin evlilik gününü anımsatan duvak ve taç, papyon ve kemer bulunuyor.

116


117


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

118

Evde genel olarak soft renkler tercih edilmiş. Duvarlarda vizon ve çok açık beyaza giden bir gri renk bulunuyor. Mobilyalar ve halılar da bu doğrultuda seçilmiş. Merdiven holünde bulunan nişe de oturma fonksiyonu verebilmek için Vakko’dan seçilen yastıklar kullanılmış.


119


Her parlak fikir faydayı içerisinde barındırmalı.

Hüseyin Öztürk

1982

Bursa doğumlu. İlk ve ortaöğretim ardından A.O.S. Anadolu Teknik Lisesi Bilgisayar Bölümünden mezun olup ardından Uludağ Üniversitesi Bilgisayar Programcılığını bitirmiş ve sonrasında Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümüne dikey geçiş yapmış. Bu süre zarfı içinde birçok freelance projeye imza atan Hüseyin Öztürk, 2007 yılında “Sadece” firmasını kurarak sektöre giriş yapıyor.

Söyleşi

Yaklaşık 10 yıldır projelerinin çok büyük bir bölümünü 3D çalışmalar oluşturan Hüseyin Öztürk, mobilyadan inşaata, otomotivden gıdaya bir çok sektöre proje üretmekte...

Mayıs - Haziran 2015 #51

Gözde Severoğlu

120


Kendini nasıl tanımlarsın? Etrafımdaki insanların yorumlarına baktığım zaman sanırım, sakin ve dingin bir mizacım var. Buna ilave mesleğini, meslekten ziyade yaşam biçimi olarak benimsemiş ve bundan oldukça keyif alan birisiyim.

3 boyutlu modelleme hakkında biraz bilgi verebilir misin? Nedir, ne değildir? Kısaca bahsetmek gerekirse, gözümüzün gördüğü herhangi bir objeyi, çeşitli yazılımlar kullanarak gerçeğine uygun ölçü ve oranlarda bilgisayar ortamına aktarmak diyebiliriz. Gerçekte nasıl bu objeye dilediğimiz açıdan bakıp detaylarını görebiliyorsak, 3 boyutlu modelleme sayesinde aynı işlemi bilgisayar ekranında yapabiliyoruz. Bu da insanlara sahip olmak istedikleri şeyleri, önceden gerçeğe en yakın şekliyle görebilmelerini sağlayarak, prototip ve üretim maliyetlerinde sağlıklı bir fizibilite imkanı sunuyor. 121


Söyleşi

Seni tasarıma, 3D’ye iten sebepler nelerdi? Aslında ben hep olmak istediğimi sandığım bilgisayar programcılığı eğitimi aldım. Fakat mezun olduktan kısa bir süre sonra bu işten yeteri kadar keyif almadığımı fark ettim. Bir gün TV’de Gladiator filminin kamera arkasını izlerken şu an kullandığım Cinema4D yazılımı ile tanıştım. Hemen demosunu edindim ve kendimi evdeki mobilyaları, hayal objeleri, mekanları modellemeye çalışırken buldum. Sanırım o gün kendimi ait hissettiğim şu anki mesleğimin temelini atmıştım.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Bu konuda özellikle belirtmek isterim ki, yurt dışı eğitiminden önce yabancı dil bilgisine sahip olmak kişinin birçok açıdan kendini geliştirmesini ve 3D dünyasındaki tüm gelişmeleri takip etme imkanını sağlayacaktır. Yurt dışı eğitimi ise imkanlar doğrultusunda ise özellikle Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin üniversitelerinde bu alanda akademik bir eğitim görmenin faydası olacaktır.

3D’in olmazsa olmaz kriterleri var mı?

“Tasarımda özgünlük” konusunda ne düşünüyorsun?

Tabi ki her meslekte olduğu gibi 3D’ninde bilinmesi gereken önemli noktaları bulunmaktadır. Öncelikle yapılacak çalışmaya en uygun olan yazılımın seçilmesi, gerçekçi çalışmalar için tam anlamıyla mekan ve obje üzerine fotoğraf bilgisine sahip olmanın yanı sıra gerçeğine uygun ölçüler ile çalışmak ve doğru materyal bilgisine sahip olunması son derece önemlidir.

Özgün olmayan bir şeye tasarım demek en başta çelişkili bir durum olur bence.

Bir tasarımı 3D olarak iyi ve güzel yapan unsurlar neler?

122

İleride 3D uğraşmak isteyenler için yurt dışı eğitimini tavsiye eder misin, ya da nasıl bir yol izlemeliler?

Bu soruya tek bir cümle ile cevap vermek isterim. O da “Yaptığınız çalışmanın gerçekçiliğini en üst düzeyde ifade edebilmenizdir.”

Tasarımda etkileşim ne kadar olmalı, bunun ölçütü nedir? Bence bu konu tasarımcının kendi iç dünyasındaki tatmin duygusu ile paralel bir bakış açısıdır. Tasarımcının amacına hizmet edebilecek her şey ile etkileşimini sürdürmeli ancak tasarımın temel prensiplerini bu çerçevede de asla ihlal etmemeli.


Neden piyasada birbirini takip eden onlarca kopya iş var? Etkileşim bu mu? Bunu temelde iki farklı açıdan değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. İlki tasarım talebinde bulunan insanların risk almamak amacı ile var olan şeylerden fazla uzaklaşmak istememeleri veya amaçlarına uygun tasarımcılar ile buluşamamalarıdır. Diğeri ise tasarımcının kendisinin, amaca uygun bir konsantrasyonu sağlayamaması veya bir şekilde kolayı tercih etmesi diyebiliriz.

123


Tasarımda rekabet var mıdır? Rekabetin olmadığı bir yerde başarıdan söz etmek yanlış olur. 3D tasarıma dair özel tekniklerin, sırların; örneğin tasarladığın ürünlerde gizli bir imza vb. özel çizgilerin var mı? Detayları önemserim. Her çalışmamdan önce mutlaka konu ile ilgili araştırma ve hazırlıklar yaparım. Çoğunlukla dikkatli gözlerin fark edebileceği küçük imzalar atarım. Her yaratıcı fikir aynı zamanda faydalı olmak zorunda mıdır? Her parlak fikir zaten bir faydayı barındırıyor olmalıdır. Aksi halde yenilikçilik ve üretkenlikten söz etmek mümkün olamaz. Hayatta altını çizmek istediğin neler var? Hayat “keşke” demek için çok kısa. Fikir dediğin senin için ne? Bence fikir, üzerinde düşünülerek elde edilecek bir kavram değil. Düşünmenin ötesindedir. Bir anda gelir ve o an doğru yerden yakalayamazsan uçar gider. Türkiye şartlarında 3D modeler olarak çalışmanın zorlukları var mı? Aslında doğru yapıldığında zorluklarından ziyade rahatlığını, hak ettiği değerin verildiğini düşünüyorum. Bunun en büyük sebebinin, öğrenilmesinin çok kolay olmayışı ve bu işi gerçek anlamda meslek edinenlerin sayısınız az oluşunun olduğunu söyleyebilirim. Çalışırken ne tür müzikler dinliyorsun? Farklı bir kaç türde, enerjimi düşürmeyen bir iki radyo kanalım var. Uzun saatler çalışmak için ideal.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Söyleşi

Aynı anda yürüttüğün işler muhakkak oluyordur. Bu aralar neler üzerinde çalışıyorsun?

124

Aslında bu işin en güzel taraflarından birisi de bu. Tek bir sektöre bağlı kalmayıp sizi monotonluktan kurtarması. Şu sıralar bir kaç mobilya firmasının projelerini yürütüyorum. Aynı zamanda çok yakında uluslararası platformda yer alacak ilk Türk hoparlör markası için ürün tasarım ve görsellemeleri üzerinde çalışıyorum.

Geleceğe dair nasıl planların var? Uzun zamandır istediğim fakat bir türlü zaman bulamadığım, Cinema4D Türkçe eğitim videoları hazırlamayı planlıyorum. Kullandığın cihazlar neler? Çalışmalarımın hemen hemen hepsini masaüstü bilgisayarımda yapıyorum. Mobil çalışmam gereken zamanlar için geniş ekranlı bir dizüstü bilgisayarım var. Toplantı ve sunumlarım için yanımdan ayırmadığım tabletimi kullanıyorum. Çirkin nedir senin için? Çirkin kelimesi yerine “güzel olmayan”ı kullanmayı tercih ediyorum. Bence içinizde tekrar bakma isteği uyandırmayan her şey güzel değildir. Peki, tasarımları çirkin sıfatı ile değerlendirebilir miyiz? Tasarımlar için ise; iyi veya kötü emek harcandığından daha yapıcı eleştiriyi hak ettiklerini düşünüyorum.


125


Mekan Mayıs - Haziran 2015 #51

Tasarımcı Nesin Yılmaz

126

Kooki

Restaurant & Delicatessen Mekan tasarımı ve hizmet verdiği dünya mutfağı ile sektöre iddialı bir giriş yapan yepyeni bir marka Kooki. Sıcak, dinamik, enerjisi yüksek bir o kadar da ağırbaşlı...


İşletme ortaklarından Raşit Mehmet’in uzun yıllar İngiltere ve Portekiz’deki işletme tecrübelerini Bursa’ya taşımak istemesi ile temelleri atılan markanın çıkış noktası olarak Bursa’nın seçilmiş olması ise şehir için bir şans olmuş. 6 ayda bir değişen ve mevsimsel olarak sunulması gereken dünya lezzetlerini dünya ile aynı anda sunan mekanın tasarımı ise Nesin Yılmaz’a ait.

127


Mekan Mayıs - Haziran 2015 #51

128

Tasarımcı Nesin Yılmaz, çıkış noktası olarak müşteri ile mekanın iç içe olduğu, ana temasının dünya lezzetleri olduğu mutfak ile müşteriyi birleştirecek bir işletme olarak belirlemiş. 400 m2 kapalı alana sahip mekanın sürekli doluymuş hissi yaratmasına özen gösterilmiş. Bu büyük hacimde konukların kendilerini yalnız hissetmeyecekleri bir mekan tasarımı gözetilmiş. Her tür grup özelliğine hitap edebilecek oturma alanları yaratılmış.


Mekanda aynı zamanda bireysel ya da grupsal yemek taleplerine cevap verecek private bir bölüm de mevcut. Özellikle kentte yaşayan yabancıların kendi ülkelerinde özledikleri lezzetleri birebir aynı malzemelerle sundukları bir mekan. Aynı zamanda insanların lezzetle buluşarak sosyalleştikleri mevsimsel olarak konfor özellikleri ön planda tutulmuş bir tasarım kurgusuna sahip. Bu amaca hizmet eden doğal ve doğala yakın brüt malzemeler kullanan ve kendi özel tasarım ve üretimi olan ürünlerle mekanı dekore eden Nesin Yılmaz, konforun duyulara hitap ettiğinin altını çiziyor.

129


Mekan

400 m2’nin tamamı aynı anda kapalı alanken mevsime göre açık alan da olabilecek özelliklere sahip. İşletmecinin kökeni ve hedef kitlenin bir kısmının da köklerinden gelen malzeme ve doku geçmişi göz önünde bulundurularak mekandaki taş kaplamalar yurt dışından getirilmiş.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Mekanı çaprazlayarak ortalayan aydınlatma kurgusu ise en özel detaylardan biri. Tavanı bir ağ gibi ören linear aydınlatmalar genel aydınlatmanın ana unsuru olarak düşünülmüş. Mekanın hareketli ve sabit tüm mobilya işleri Majestik firması tarafından başarılı bir şekilde uygulanmış. 24 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan mekanın bu başarısına Kooki işletme ortaklarından Efe Grup’un inşaat ekibinin profesyonel katkısının etkisi olmuş.

130


131


Mayıs - Haziran 2015 #51

Mekan

Tüm samimiyetiyle Akdeniz, Meksika, Çin, Yunan, İspanyol mutfağına dair farklı tatları bir arada bulabileceğiniz, müdavimlerinin en çok tercih ettiği lezzetlerden olan risottolar, paellalar, casadialar ve birbirinden leziz tatlıları deneyimlemek için Kooki sizleri bekliyor.

132


Türkiye’nin en büyük

Mobilya AVM’si

10 Mayıs’ta İnegöl’de

Dünyanın 160 ülkesine mobilya ihracatı yapan, Türkiye mobilya ihtiyacının %50’sini karşılayan İnegöl’den yüzlerce marka, binlerce model sizler için tek bir çatı altında. Restoranı, kafesi, oteliyle rahat ve güvenli alışverişin yeni adresi Mobiliyum Avm.

ş i r e v ş ı l A t Raha

mobiliyum.com 133


Dekorasyon İdari Ofis Mimar Sinem Erenus Muhtar

Mayıs - Haziran 2015 #51

Mermerin ihtişamı Efendioğlu

134

Mimar Sinem Erenus Muhtar tarafından gerçekleştirilen, Efendioğlu Mermer’in yeni idari binası mermerin tüm ihtişamını gözler önüne seriyor.


1800 m2’lik alanın giriş katında ofisler, ikinci katta 3 adet yönetici ofisleri, toplantı odası, çatı katında vip salon ve dinlenme alanları, bodrum katta ise design ofisi, görüşme salonu, seminer odası, arşiv ve yemek salonu bulunuyor.

Mimari ve iç mimari tasarımın Erenus Mimarlık tarafından gerçekleştirilen mekanın dış cephesinde kendi ocaklarından çıkan Marmara Taşı kullanılmış. Cephe detaylarında ise renaissance etkileri yer alıyor.

135


Dekorasyon İdari Ofis Mayıs - Haziran 2015 #51

136

İç mekandaki uygulamalara baktığımızda giriş ve karşılama alanındaki zemin ve duvar giydirmelerinde yine Efendioğlu’nun kendi ocaklarından çıkan Agora taşı kullanılmış. Ahşaptan yapılan 3 m yüksekliğindeki kapı, görkemli bir merdivene açılarak gelen konukların mekanın etkileyici atmosferine bir an önce girmelerine yardımcı oluyor.


Yapının ana girişinde bulunan galeri boşluğu katları bağlayan merdivenle mekanın derinliğini arttırırken korkuluklarda kullanılan ferforje uygulamalar pirinç özel döküm aksesuarlarla zenginleştirilmiş.

Buradaki uygulamanın bize anlattığı şey ise; kavisli ve oymalı alanlarda mobilya detayı gibi kullanılan mermerin, her alanda ve her detaya uyarlanabileceği. Design ofisinin girişinde kullanılan CNC mermer zemin döşemesi ise halı etkisi yaratıyor.

137


Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon İdari Ofis

İdari binadaki tüm mobilya işleri özel olarak tasarlanmış. Mobilyalarda ceviz ve kök kaplama ve yer yer varak geçişler kullanılmış.

138

İşlenmiş detaylı mermer projelerin çeşitli örneklerinin görüldüğü idari bina, duvardaki cnc mermer oymaları, iyon başlıklar, CNC kesim 3D panolar, zeminde örnek uygulamalar, pano butik taşlar kısaca firmanın en özel uygulamaları genel dekorasyonun içine enregre edilerek örneklendirilmiş.


Mermer duvar giydirmelerinin aralarına yerleştirilen ahsap pano tasarımları ise mermerin ahşapla uyumlu birlikteliğini gözler önüne sermiş. Yönetici ofislerinde markuteri masalar, duvarlardaki ahsap pano içinde ise onix mermer kullanılmış. 139


Dekorasyon İdari Ofis Mayıs - Haziran 2015 #51

140

Görüşme alanının duvarlarında ise CNC ahsap panolar mermer kolonlarla bütünleştirilmiş. Genel olarak klasik tasarımın hakim olduğu bu yapının tasarım hikayesi ve amacı, gelecek nesillere bırakılacak bir miras olarak düşünülmüş ve başarılı bir şekilde bu amaca ulaşmış.

Mobilya: Elemeği Aydınlatma: Ceylan Avize Mermer Uygulama: Limra ve Efendioğlu Alçıpan ve Kartonpiyer İşleri: Rumeli Dekorasyon Ferforje işleri: Dekofer


141


Dekorasyon Ev

Mimar Oya Baykal Taner

Mayıs - Haziran 2015 #51

Akman 4 Vadi Evleri

142

Yazın gelmesi ile bahçe ve balkonlardaki yerimizi almaya başladığımız şu günlerde tasarımını mimar Oya Baykal Taner’in yapmış olduğu bir evdeyiz. Akman 4 Vadi evlerindeki bu ev, ormanın içinde, köklü ağaçların korunduğu, keyifli bir bahçeye ve bir o kadar da davetkar iç mekanlara sahip.


Çatı katı ile beraber üç kattan oluşan evin girişinde, açık renk seramik zemin ve vizon rengi lake mobilyalar gelenleri karşılıyor. Merdiven basamaklarında kullanılan Athens mermer ve salonda kullanılan vizon rengi mobilyalarla mavinin tonları mekana sıcaklık katıyor. Şömineli salonlara girildiğinde genelde şöminenin atıl kaldığını görürüz. Burada şömineyi de dekora katabilmek için sağ ve solundaki sabit pencereleri raflardan oluşan bir sergileme alanı olarak genişleten mimar Oya Baykal, çok yoğun olmamakla birlikte modern stili, geleneksel tarzdaki detaylar ile harmanlıyor. Mobilyalardaki köşeli keskin hatlı tekrarlayan motifleri, koltukların modeli, tekstil ürünlerinin seçimi ve püskül saçak kullanımı ile farklı bir boyuta taşıyor.

143


Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Ev

Mutfak Lineadecor’dan düz lake kapaklı bir model olarak seçilirken, üst dolapların üzerindeki özel imalat taç ile ev sahiplerinin beklentisi olan yalın ama özel bir karaktere sahip olmuş. Buradan çıkış imkanı bulduğumuz veranda, hem oturma hem de yemek grubunun oldukça rahat sığacağı şekilde planlanmış.

144


Misafir tuvaletinde hasır duvar kağıdı kullanılırken, çepe çevre ayna kullanımı ile farklı bir ayna oyunu yaratılmış. Aynanın üzerine monte edilen aplikler, batarya seçimi ve renkli vitrifiye kullanımı burada salonu aratmayan bir ambians yakalanmasına olanak sağlıyor. 145


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

146

Ebeveyn yatak odasında da evin genelindeki vizon tonu ile devam edilirken, ördekbaşı yeşili kadife perdeler canlılık getirmiş. Boydan boya cam sürgü kapılı giyinme odasının içinden geçilerek ulaşılan ebeveyn banyosu çiftin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde çift lavabolu düşünülmüş. Seramiklerde açık renk tercih edilirken, banyo dolaplarında da evin genelindeki vizon lake hakimiyeti devam ediyor.


Bir çocuk sahibi olmanın en keyifli yanlarından biri de bebek odasının hazırlanması olsa gerek. Bebek odası modeli By Kepi’den seçilmiş ve ev sahipleri tarafından odaya yerleşimi yapılmış. Tekstil ürünleri de yine mavinin bir tonu ile desteklenerek dinginlik sağlanmış.

147


Dekorasyon Ev

Mobilyalar: Meka Mobilya, By Kepi Mutfak: Lineadecor Metal ve Korkuluk İşleri: Mustafa Kalay ve Süreksan Koltuk Grupları: İdeal Koltuk, Casa ve Divanova Sofa Boya ve Alçıpan İşleri: Polat Ticaret Seramik ve Vitrifiye: Can Can Seramik Duvar Kağıtları: Cisse Parke: Aksun Parke Aynalar ve Cam İşleri: Camtek Perde ve Yatak Örtüleri: Couqet Perde Elektrik İşleri: Bolkan Enerji Otomasyon

Mayıs - Haziran 2015 #51

Kendi banyosunu içinde barındıran misafir yatak odası çiftin şehir dışından gelen misafirleri için otel odası konforunda düşünülerek ve evin genelindeki mavi ve yeşile atıfta bulunularak tasarlanmış.

148

Çatı katı planı orjinal projesinde iki ayrı oda olarak düşünülmüş olmasına rağmen, tek bir mekan olan hobi odasına dönüştürülmüş. Bu kat çiftin aşağıya inmesini gerektirmeyecek şekilde tasarlanarak, her türlü servis ihtiyacını karşılayacak bir mutfakçık ve mini bir bar, sinema odasını tamamlayacak şekilde entegre edilmiş.


149


Markaların geleceğini yaratan bir tasarımcı

Neslihan Işık

Türkiye’deki iç mimarlık eğitiminden hemen sonra ABD’de aldığı endüstriyel tasarım eğitimi ile tasarım sektörüne çok yönlü bakabilen hem tasarımcı hem de Herman Miller, Poltrona Frau, Baccarat gibi markaların Türkiye mümessilliğini yapan BMS’nin sahibi Neslihan Işık ile Dezinti.com - Mekan işbirliğinde keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

İlk ne zaman bir tasarımcı olduğunuzu fark ettiniz? 5 yaşında eve babamın tasarladığı mobilyalar geldiğinde tasarımcı olmak istediğimi fark ettim. Ama ne zaman oldum? Bu ciddi bir soru. Oldum demek sanıyorum benim felsefeme aykırı düşüyor. Fakat bir tarih vermem gerekirse 1996’da mezun olduğumda diplomamda yazıyordu. 2015 yılında işlerinizde yansıtabileceğiniz başka hangi tarafınızı daha keşfetmek isterdiniz?

Söyleşi

Hayatın renkli yanını yansıtmayı seviyorum. Tasarımlar bir sentez olmalı bence; renkli sentezler.

Dezinti Tasarım Danışmanlık

Mayıs - Haziran 2015 #51

www.dezinti.wordpress.com’dan söyleşiyi takip edebilirsiniz.

150


Dünyanın nereleri daha sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor?

Mesleğinizde gelmek isteyebileceğiniz en son yer neresi olurdu?

Henüz uzak doğunun dağlarını keşfe çıkmadım; Tibet, Nepal bu aralar kafamda dönüyor.

Ben mesleğimin strateji kısmını çok seviyorum. Markaların geleceklerini yaratmayı seviyorum. Sanırım en son nokta bunu toplumsal bir boyuta taşımak olurdu benim için. Gelecek nesiller için güzel günler tasarlamak gibi...

Yaratıcılığınızı cilalamak için ne yaparsınız; nasıl bir içsel motivasyon tarif edersiniz? Yaratıcılığı cilalamak bence dans, müzik gibi farklı medyalara detaycı gözlerle bakınca oluyor. Bir hissi somutlaştırmak gibi… Bunun için seyahat etmek, değişik yerlerde bulunmak, günlük hayatın dışına çıkmak benim için önemli.

Biraz da idollerinizden bahsedelim; en sevdiğiniz tasarımcı, erinde olmak istediğiniz kişi kim olurdu? Kadın tasarımcıları özellikle çok takdir ediyorum, Lella Vignelli, Gae Aulenti, Patricia Urquiola gibi…

Ofisinizde bir gün nasıl geçiyor; Sabah ilk yaptığınız? Günün ve haftanın hedeflerini gözden geçirmek. Çay mı kahve mi? Bitkisel çaylar. Rutinleriniz? Spor ve Taichi Vazgeçemedikleriniz? Güzel ayakkabılar Batıl inançlarınız, takıntılarınız? Bunlarla uğraşmıyorum. Hangi tınılar gönlünüzü okşuyor? Electrical Lounge Sizi oyalayan ve pişmanlık yaratan şeyler? Uyku. Yeni bir tasarım akla girip başa düşünce başarı periniz ne diyor? Başarı perimle aram çok iyi Özellikle beslendiğiniz yayınlar nedir? Tasarım / mimarlık yayınlarının isimleri? Monocle – FastCompany – Tstyle Magazine 151


İşlerinizi özetleyen kelimeleri sayarsak neleri katabiliriz? Ahşap, sürdürülebilirlik, kültür, sanat, vb? Kültür, sanat, sentez, strateji. Ürünlerinizde kullanmayı en çok sevdiğiniz malzeme nedir?

Mayıs - Haziran 2015 #51

Söyleşi

Doğal malzemeleri seviyorum, sürdürülebilirlik önemli benim için, bu yüzden malzemelerin raf ömrüne ve geri dönüşmesine dikkat etmek lazım.

152

Tasarımlarınızı en çok etkileyen etmen nedir? Ya da şöyle de sorabiliriz; hayatınız boyunca işinize / yaratım sürecinize etki ettiğini düşündüğünüz “şey/durum/kişi/duygu” nedir? Tasarım günün ötesine ve markanın değerlerine köklenmiş bir oluşumdur. Markaya adım attırmalıdır. Bunun için her zaman bir tez ile başlarım ve bazen benden istenen sadece budur, iyi bir analiz.

Size bugüne kadarki en büyük özgüveni ve doygunluğu sağlayan işiniz ne oldu? Hepsi birbirinin üzerine binen güzel işlerim oldu. Sanırım en çok Herman Miller ile yaptığımız tasarım sürecinden etkilendim diyebilirim. Hangi kültürlerle ortak bir şeyler peşindesiniz? Kendi kültürümü ve topraklarımı seviyorum. Türk müzik, renk ve desenlerinden ilham almak benim için bir gurur kaynağı olur. Tabii bunu yerinde ve doğru kullanmak lazım.

Hayallerinizi süsleyecek proje ne olurdu? Daha önce de bahsettiğim gibi, hayal dendiğinde ben farklı yerlere gidiyorum. Ticari düşünemiyorum, Tokyo’da bina tasarlayacağım diyemem, ama olursa geri çevirmem. Hayallerim daha toplumsal. Tasarımın topluma ve kültüre katkıları çok büyük. Mimarlık tarihi olduğu gibi, gelecekte tasarım tarihi olacak ve kültürlerin hayat tarzlarının analizine bu şekilde varılacak. Tasarım bu açıdan toplumun temel taşlarından biri aslında.


Kariyer çizginizde bir “evrim” ve “devrim” tanımlayabilir misiniz? Tabii… Evrim sanırım ABD’de yaşadığım süreç diyebiliriz. Dünya devi BMW, Apple, Herman Miller gibi firmalarla çalışmak... Şimdi ise bir devrim içindeyim diyebiliriz. Türkiye sizce büyük bir pazar mı mobilya açısından? Neyi eksik ve neyi gereğinden fazla peki? Bu ne yapmak istediğinize bakıyor. İthal mobilya için çok büyük bir pazar olduğunu söyleyemeyeceğim. Türkiye’ye hitap eden bir Türk markasıysanız, her yıl evlilik oranlarına ve inşaat sektörünün büyümesine bakıp, o pazara yönelik bir marka oluşturmuşsanız, bu başarılı olabilir. Hedef ve marka bu konuda önemli. 153


Mayıs - Haziran 2015 #51

İç Mimar İrem Yılmaz Demir

154

Dekorasyon Ev


Bademli Ergin Evler’de yer alan bu evin tasarımı İç mimar İrem Yılmaz’a ait. Tümüyle özel üretim mobilyalar ile gerçekleştirdiği mekanın tasarımı 5 ay gibi bir sürede tamamlanmış. Ev sahibesinin arkadaşı olması, uyumlu ve verimli bir çalışmayı beraberinde getirmiş. Renk seçimlerinden malzeme seçimine, aile bireylerinin özel yaşam alanlarında beklenti ve ihtiyaçlara cevap verebilmesi adına evde yaşayanlarla ortak bir çalışma yapılarak herkesin fikri alınmış.

Moderne dokunan

klasik

155


156

May覺s - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Ev


İç mimar öncelikle girişteki vestiyer ve duvarı komple kaldırıp mekanı daha girişte ferahlatmayı seçmiş. Merdiven ve tüm zeminde mermer uygulanırken girişteki zeminde su jeti karşımıza çıkıyor. Genel olarak kırık beyaz renklerin kullanıldığı evde, vizonlar, mor ve griler de dengeli bir şekilde kullanılmış. Giriş katında bulunan salonda lacivertin vizonla uyumunu görüyoruz. Manzarayı içine alan ve maksimum işıktan faydanılan salonda göz alıcı bir mermerle tasarlanmış bir şömine bölümü bulunuyor.

Evin aksesuarları ev sahibinin de özel ilgisi ile bir çok farklı markadan seçilmiş. Sorella, Zara Home, Gürcan Derin ve Kurtuluş Çiçek bunlardan sadece bir kaçı... Mutfaktaki mor, iç mimarın aynı zamanda arkadaşı olan ev sahibinin en çok sevdiği renge bir gönderme, aynı zamanda beyazın hakimiyetini kıran etkileyici bir dokunuş.

157


Ebeveyn yatak odasında da beyaz tonları hakim. Ebeveyn yatak odasında ev sahiplerinin isteği doğrultusunda tasarlanan farklı bir oyma yatak başı mevcut. Burada da yine mutfakta olduğu gibi mor tonları kullanılmış. Ebeveyn banyosunun yerlerinde mermer uygulama görüyoruz. Evin geneli modern tarzın hakimiyeti altında olsa da aralardaki klasik dokunuşlar dikkat çekici.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Ev

Yine bu katta bulunan 4 odanın ikisi evin kız ve erkek çocuklarına ait. Ayrıca onlar için hazırlanmış bir de oyun odası bulunuyor. Lila tonlarının hakim olduğu kız çocuk odası şık, sade ve huzur verici. Erkek çocuk odası ise daha fazla rengi içinde barındırıyor. Kırmızı, mavi, gri tonlar hakim. Odanın bir duvarında istek üzerine yapılmış bir ressamın çizimi yer alıyor. Çocuk banyosu ise daha canlı renklerle karşımıza çıkıyor. Beyaz üzeri siyah puantiyeli seramiklere kırmızı lavabo ve kırmızı küvet eşlik ediyor.

158


159


Dekorasyon Ev Mayıs - Haziran 2015 #51

160

Evin genel olarak az ışık görmesi iç mimarın mümkün oldukça açık renkler kullanmasına ve daha aydınlık ve ferah bir tasarıma yönelmesine sebep olmuş. Hiçbir yerde tül perde kullanılmaması da bu yüzden. Yatak odakları haricinde hiçbir yerde tül perde kullanılmamış. Mümkün oldukça aydınlık ve manzara görünüyor. Mobilya: Mehmet Kıvanç Koltuk Sandalye vs. Döşeme İşleri: Mümin Yılmaz Perdeler: Meral Batur Banyolar: Can Seramik Mermerler: Ali Değirmenci Aydınlatmalar: Işık Evi Alçıpan Tavanlar: Haluk Taşkeser Aksesurlar: Zara Home, Sorella ve Kurtuluş Çiçek Parkeler: Aksun Parke


161


Dekorasyon Otel

Hafta sonu Alaçatı

Mayıs - Haziran 2015 #51

1200 m2 alana konumlandırılan ve farklı kategorilerde toplam 17 odası bulunan Bay C Butik Otel, Alaçatı’nın içinde barındırdığı modernliğin yanısıra köy ruhunu hissettiren dokusuyla iç içe bir konumda. Otel konumu itibari ile Alaçatı’nın hem popüler sokaklarına bir adım mesafede hem de kendini o yoğunluktan uzakta tutabilmeyi başarıyor.

162


163


Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Otel

Tarihi taş evleri, poyrazı ve eşsiz güzellikleriyle ünlü Alaçatı’nın tadını çıkarmak için çok özel bir durak olabilecek bu butik otel, Woodea Studio’nun özel üretim mobilyalarıyla daha keyifli bir mekan haline dönüştürülmüş.

164


165


Mayıs - Haziran 2015 #51

Dekorasyon Otel

Bay C Butik Otel, kendine özgü atmosferiyle, küçük bir tatil köyünü anımsatan, bol yeşil alanıyla samimi ve sıcak bir bahçeye sahip.

166


Alaçatı ruhunun ve ikliminin doyasıya yaşanabileceği bu bahçede, otelin görsel ve lezzet açısından oldukça zengin menüsünün keyfini de çıkarabilirsiniz.

167


Dekorasyon Otel Mayıs - Haziran 2015 #51

168

Ahşabın sıcak dokusunun seramik işçiliğiyle birleştiği ve dinlendirici renklerle birlikte uyum içinde sunulduğu mekanın doğal taş yapısı ve aydınlatma seçimleri de tasarımı oluşturan en kuvvetli etkenlerden.


Odalarda ve genel alanlarda otel sahibinin çeşitli şehirlerden topladığı orijinal parçalar tasarımı tamamlayıcı unsurlar olarak ortaya çıkıyor.

169


Dekorasyon Otel Mayıs - Haziran 2015 #51

170

Alaçatı’nın dokusuna, ruhuna ve geçmişine saygı gösteren bir dekorasyon anlayışı ile tasarlanmış bu otel, doğanın tüm nimetlerinden de faydalanıyor. Kuş sesleri ile uyandığınız bir hafta sonunu, yanıbaşında kurulan ünlü Alaçatı pazarıdan alınan otlar ve sebzelerle hazırlanmış kahvaltıyı, sessiz ve serin bahçesini düşündüğünüzde tatili beklemeden hafta sonu kaçabileceğiniz en ideal yerlerden biri burası.


171


Dekorasyon Otel

Arketipo Design

2014 yılının Nisan ayında kapılarını açan Regnum Carya Golf & Spa Resort, Carya Golf Kulubü ile birlikte çam ağaçları ile çevrili 1.000.000 m2’lik alanın içinde konumlanıyor. Bu cennet güzelliğindeki bölgede, golfun dinlendirici yeşili Akdeniz’in heyecan verici mavisi ile bütünleşiyor.

Mayıs - Haziran 2015 #51

Regnum Carya

172

Golf & Spa Resort

İç mimari projesi Arketipo Design tarafından tasarlanan otel, lobisi ile dünyanın önemli tasarım yarışmalarından biri olan A’ Design Awards 2015’te ‘Interior Space and Exhibition Design’ kategorisinde jüri tarafından Bronze ödülüne layık görüldü.


173


Dekorasyon Otel Mayıs - Haziran 2015 #51

174

Uluslararası anlamda en prestijli ödülün sahibi olan lobinin yanı sıra Regnum Carya Otel genel olarak göz alıcı bir tasarıma ev sahipliği yapıyor. Arketipo Design için keyifle çalıştıkları çok özel projelerden biri olan otelin konsepti geliştirilirken muhteşem yeşil alandaki golf sahaları ve Akdeniz mavisinin arasında konumlanması başlıca etken olmuş. Doğadan ayrı düşünemedikleri bu otel için ilk çağrışımları modern ve yenilikçi çözümlerle birlikte, doğal formlar, yüzeyler, desen ve dokular olmuş.


Bu noktada otelin konumunun yanı sıra “Carya” kelimesinin anlamsal özellikleri de yardımcı olmuş. Carya’nın mitolojik kökenleri onları ceviz ağacının atası “Carya Illinoinensis” ile tanıştırmış ve tasarımlarının pek çok noktasına ışık olmuş. Bu antik ağacın yaprak formunu üç boyutlu tasarımlarla, yaprağın bilinen lif dokusunu ise iki boyutlu soyut çalışmalarla görselleştirmişler. Lobi girişinde bizi karşılayan koridor ve 25 metre yükseklikteki atriumu ayıran metal seperatif yüzey bu fikrin ürünü. Yine resepsiyon arkasında bulunan dev yaprak heykelleri ve onların arkasındaki dokulu yüzeyde olduğu gibi…

Amaç lobide vurguladıkları bu konsepti otelin genelinde de sürprizli bir şekilde ortaya çıkarmak. Geçiş koridorlarında, yönlendirme panolarında ya da karışınıza çıkan bir tabloda bu izleri görebiliyorsunuz.

175


Dekorasyon Otel Mayıs - Haziran 2015 #51

Konsepte paralel olarak malzemelerde de doğal ürünler tercih edilmiş. Genel kurguyu hayata geçirirken, doğaya ait ahşap, taş ve çelik malzemeler hiç olmadıkları formlarda stilize edilmiş. Doğaya saygılı yeşil bina kapsamında Leed sertifikalı ürünler kullanılmış.

176

Otel bünyesinde bulunan ve Türkiye’nin en önemli golf kulüplerinden biri olan Carya Golf Club, bu yıl bir ilke imza atarak Türkiye’de ve hatta Avrupa’da dahi hiçbir golf sahasında bulunmayan andınlatma sistemini hayata geçirmiş. Toplam 18 delikli sahanın tamamı aydınlatılarak Belek’e gelen golf severlere günün diledikleri her vaktinde daha uzun saatler golf oynama imkanı sunuluyor.



Design City Bursa 2015


07-08 Mayıs 2015 tarihleri arasında dergimiz tarafından ikincisi düzenlenen “Desıgn Cıty Bursa 2015 Yaratıcı Endüstriler Buluşması’’ ulusal ve küresel başarı hikayelerini sahnesine taşıdı.

PodyumPark Yaşam ve Eğlence Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz Design City Bursa 2015 Yaratıcı Endüstriler Buluşması; müzikten edebiyata, tekstilden ürün tasarımına konunun profesyonellerini aynı platforma taşıdı. Elvin Tekstil, Kırcılar Deri, Mobi ve Uludağ İçecek öncü sponsorluğunda gerçekleşen Design City Bursa 2015, Mirgün Cabas’ın moderatörlüğünde Bursa’nın değerlerini aynı sahnede buluştururken, tasarımcı ve akademisyen Aren Kurtgözü, gazeteci Nebil Özgentürk ve moda tasarımcısı Simay Bülbül Bursa’yı dışardan bir göz olarak değerlendiren isimler arasında yer aldı. Bu seneki etkinlikte, İnoksan sponsorluğunda kurulan Açık Mutfak’ta tasarımcı Özlem Tuna, Bursa dağlarından otlarla etkinliğe özel bir sos tasarlarken, Esra Fişek Design City Bursa keki, Ece Köksal Uyanıklar kurabiyesi ile kahve molalarına lezzet getirdi. Canan Sönmez ve Raşit Karaaslan’ın yer aldığı Bursa’nın Değerleri paneli sonrasında Kunter Şekercioğlu ve Asli Akşit, İstanbul Modern’in 10. yıl koleksiyonu tasarım sürecini izleyicilerle paylaştı. Kerimcan Güleryüz’ün Sanat ve Ötesi başlıklı sunumunu takiben Gökçe İpek’in yeni koleksiyonu Tebessüm defilesi sahne aldı. Tasarımda süreci anlatırken ulusal ve küresel proje örnekleri paylaşan Atilla Kuzu ve Levent Çırpıcı Design City sahnesindeydi. Etkinliğin son sunumu ise Kolektif Çalışma Kültürü başlığı ile Cengiz Can Atasoy, Elçin Sümer, Süreyya Arıoba ve Verkin Arıoba Kasapoğlu tarafından gerçekleşti. Bir örnek olarak aktardıkları, Suma Han projesi, yeni bir yaşam şeklinin göstergesi oldu. Sergi alanında ofis mobilyası sektöründen seramiğe, aydınlatmadan ev mobilyasına tasarım odaklı ürünleri ile onlarca markayı bir araya getirdi. Yaratıcı endüstrilere hizmet eden tasarımcı, sanatçı ve zanaatkar isimleri aynı platforma taşıyan Gözde Severoğlu küratörlüğündeki Kesişim Sergisi 29 ismi ağırlarken, Taner Şekercioğlu’nun Şehirden An(ı)lar Topladık isimli fotoğraf sergisi etkinlik alanında büyük ilgi gördü. 7edi 8ekiz Mayıs’ta ‘’Şehirde Kal’’ sloganı ile yaratıcı endüstrinin farklı kollarından profesyonelleri ve kentliyi buluşturduğumuz, bu sene ikincisi gerçekleşen Design City Bursa 2015 Yaratıcı Endüstriler Buluşması’nı sayfalarımıza sığdırmaya çalıştık.


SUNUMLAR

Unesco ile Taçlanan Bursa

2009 - 2014 yılları süresince Unesco Miras Listesine girebilmek için zorlu süreçleri başarı ile atlatan, 2014 yılı itibari ile dünya miras listesindeki yerini alan Bursa; Unesco’nun üstün evrensel değere sahip varlıkları belirlemek için belirlediği 10 kriterden 1,2, 4, 6. kriterlerini karşılıyor. Bu kriterler nelerdir; 1. İnsanoğlunun yaratıcı dehasını gösteren bir başyapıt olması; 2. Şehir planlaması veya peyzaj düzenlemesi, anıtsal sanatlar, mimari veya teknoloji alanlarındaki gelişmeler üzerinde, dünyanın belli bir kültür alanı veya zaman dilimi içerisinde, kayda değer bir insani değer etkileşimi sergilemesi; 4. İnsanlık tarihinin belli dönemi veya dönemlerini gösteren, üstün bir bina çeşidi, mimari veya teknolojik bütün veya tabiat örneği olması; 6. Üstün evrensel anlama sahip yaşayan gelenekler veya etkinliklerle, fikirler veya inançlarla, sanatsal veya edebi çalışmalarla doğrudan veya somut bir şekilde bağlantılı olması;

Design City Bursa 2015

Bursa’nın üstün evrensel değeri ise; imparatorluğa giden yolda vakıf sistemi çerçevesinde birbirleri ile ilişkilendirilmiş külliyeler, çarşıları ile birlikte hanlar ve köylerin şekillendirdiği erken Osmanlı mimarisindeki ilk kent, ilk başkenttir.

AYTEN BAŞDEMİR Y.MİMAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Dairesi Başkanlığı Tarihi Kültürel Miras Şube Müd. Bursa Alan Başkanlığı


Ben göçmen kentlerini çok severim. Hangi kentte göçmen varsa orada bir uygarlık, çağdaşlık, ferah bir hayat var sokaklarda. Bursa’da da çok yoğun yaşanıyor bu. Bu güler yüz son yıllarda çok özlediğimiz bir şey. İnsanlar üzücü şeyler yaşıyorlar son yıllarda çok kırgınız, böyle bir dönemden geçiyor olsak da bazı kentler vardır, bunu vurdumduymazlık olarak düşünmeyin sakın, umudu koruma diyelim buna, umudunu koruyor insanlar. Bursa’da bunlardan biri. O güler yüzü otel lobisinde, bir restoranda ya da bir çarşıdan geçtiğimizde görebiliyorum. Türkiye ne kadar kirleniyorsa Bursa’da o kadar kirleniyordur ama en az kirlenen kentlerden biri diyebilirim. Ben bu yüzden de yaşamak isterim burada. Bugünlerde moda oldu bu cümle ama İstanbul’da kimse yaşamak istemiyor ben de dahil. İşim gereği orada yaşamaya mecburum. Bursa’da olsaydım buradan kaçmak istemezdim. Hem doğanın ortasında hem de istediğin zaman metropolün içine girebilirsin.

Bir Yudum Bursa

Buraya gelmeden önce feribotta ve bugün Bursa sokaklarında dolaşırken bazı notlar aldım. Bursa hakkında günümüz moda cümleleri ile size aktarmak isterim; Bursa hem deniz hem kara hem İstanbul’a yakın hem o keşmekeşlikten uzak... Hem taşra hem metropol... Taşra çok güzel bir kelime aslında kimleri onu ilkelliği çağrıştırıyormuş gibi kullanır. Oysa tam tersi, çok sevdiğim şair arkadaşım Cezmi Ersöz’ün Taşrada Aşk Başkadır diye bir kitabı vardır orada da bahsettiği gibi taşranın kendine has dinginliği, sakinliği kendine has rekabetsizliği de var Bursa şehrinde... Hem yerli hem turistik... Hem modern, çağdaş insanlarla doludur Bursa, hem de gelenekçi insanlarla... Onlar da modern insanlardır elbet ama eski Osmanlı’nın izleri insanlara da yansır. Bu ne demektir, o güzelim Osmanlı izleri, eserleri insanı bir esas duruşa geçirir. Burası bir kadim kenttir bir saygı hali oluşturur. Balkanlardan gelen insanların coşkulu hali sokaklara yansır o özgürlük rüzgarı, biraz efeler gibi dolaşma hali Bursa’da daha çok hissedilir, bir de İzmir’de... Ben Bursa deyince Nazım’da anlarım. Nazım Hikmet’in tam 11 yıl hapishanede kaldığı yerdir. Nazım bir şiirinde “ yıllarca Uludağ’a baktım hücreden, o da duruyordu ben de duruyordum” der. Çok güzel şiirler yazdı burada, Bursa’yı anlattığı... Hem Nazım hem de Ahmet Hamdi Tanpınar’dır biraz... Kendisinin Beş Şehir diye bir kitabı vardır. O beş şehirden biri Bursa’dır ve en önemli kenttir Ahmet Hamdi Tanpınar için. Bursa hem Osmanlıdır tam da merkezinden hem de Cumhuriyettir. Kurucumuzun ilk göz ağrısıdır. Ben Çelik Palas’ta kaldım, orayı çok seviyorum. Bir otel düşünün girer girmez sol tarafta Ahmet Hamdi Tanpınar şiiri iki metre boyunda, sağına bakıyorsun Mustafa Kemal’in Sarı Zeybek oynadığı bir sahne... Hem eski hem yeni hem sanayisi hem el sanatları iyi... Hem ahievran geleneğine uygun Anadolu esnafı vardır hem bitirim köşe kapmaca, köşe dönmece oynayan esnaflar... Hem çarşı vardır o bildiğimiz eski Osmanlı çarşıları, pazarlar hem de canavar misali AVM’ler... Hem güler yüzlüdür Bursa hem sakinbaşlıdır, hem efeler gibi meydan okuyan hem de meydanlarda efeler barındıran...

NEBİL ÖZGENTÜRK GAZETECİ


Kentlerin geleceğini kurgularken iki şeye önem veriyoruz birincisi vizyon ikincisi tasarım... Bu anlamda oluşturduğumuz iki önemli platform var. İlki Kentsel Vizyon Platformu diğeri de Tasarım Platformu. Kentsel Vizyon Platformunda açık çağrılar yapıyoruz özellikle mimarlık planlama öğrencilerini bu platforma dahil ederek onlarla birlikte kentlere ilişkin çalışmalar yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi 81 Kent 81 Vizyon Programı. Bu programda 81 gönüllü öğrenci bütün kentleri araştırdılar ve bir çerçeve ortaya koydular ve tüm kentler için bir vizyon planı hazırladılar. Bugün burada Bursa araştırmasından örnekler vermek istiyorum. Bursa’nın genel stratejik göstergelerine baktığımızda gördüğümüz şey şu; İki milyon insanın yaşadığı, performans göstergelerine baktığımızda ekonomik, sosyal olarak, yaşam kalitesi olarak ilk 10’ların içinde olan, ekonomisi ve sanayisi çok çok güçlü çok hızlı gelişen, öğrenci nüfusu çok fazla ve aktif olan bir kent. Tüm bunların yanında kültürel değerleri M.Ö 5200’lere dayanan bir yandan doğal güzellikleri olan gölleri, deniz kıyıları, dağları, su kaynakları ile bulunmaz bir nimet. Çok çok güçlü bir kent, gelişime çok açık bir kent görüyoruz. Bu kentin temel sorunları hızlı kentleşmeden doğan problemler, çevre kirliliği gibi...

Çözümün Parçası Olmak Kenti Savunmak

Temel fırsatlarından en önemli iki tanesi, üniversite ve sanayinin güçlü bir iş birliği içinde olması ki bu diğer kentlerden farklılaşan bir özellik. Bir diğeri ise girişimcilik ruhunun, sivil toplumun yüksek olması yani katılımcılık, süreçlere dahil olma gibi hareketlerin Bursa’da aktif olarak yaşanması en önemli fırsatlar. Bursa öyle bir kent ki Marmara bölgesine baktığınızda yukarıda İstanbul, diğer yanda Kocaeli ve Bursa olarak altın üçgeni görürsünüz. Birbirini tamamlayan bu üçgenden biri Bursa ve bu şehir, etrafındaki küçük kentlerin de gelişimi için bir lokomotif görevi görüyor. Bursa için kentsel vizyon ölçeğinde 10 tane temel ilke çıkardık onları paylaşmak istiyorum. -Öncelikle bu büyük bölge altın üçgen içindeki Bursa’nın rolü mutlaka dikkate alınmalı -Bilim ve teknoloji açısından sanayi gelişimi çok fazla, şu anda inovasyon ve tasarım odaklı ekonomi Bursa’nın en önemli gündem maddesi olmalı - Bütünleşik koruma; mavi ve yeşil değerlerin korunması -Bereket kenti, tarımsal çeşitliliği var ve hala tarımla üretim yapılıyor ve bu bölgedeki tarımsal bereket yönetilmeli -Bilgi ve inovasyon koridoru. Geçtiğimiz dönemin yol boyunca gelişen sanayi koridorları artık yenilikçi teknolojilerle buluşmalı. Sadece çalışmanın değil yaşam alanlarının da bu koridorlara girdiği, yeşil alanları, kamusal ortak alanları ile hem yaşanan hem çalışılan koridorlar olarak bu yol boyu gelişen sanayi sitelerinin yeniden tasarlanması gerekli -Birikim paylaşılmalı, kırsalı unutmadan sadece Bursa temelli değil diğer köylere, küçük yerleşim yerlerine de gelir eşit dağılmalı -Toplumsal sermaye; eğitimin bütün gruplara eşit olarak ulaştırılması Ve Bursa Ovası... Burası kentin en yüksek potansiyeline sahip bölgesi. Maalesef şu an bu bölgede iğne atılsa yere düşecek gibi değil. Bu bölgenin yeni planlama ile ortaya çıkarılması ve kurtarılması gerekli.

Design City Bursa 2015

Tüm bunlar bir kentsel bakış açısı yani yukarıdan aşağıya baktığımızda gördüğümüz şeyler, bunlar olmalı diyoruz ama bunlar nasıl olmalı diye baktığımızda bu kez tasarım yaklaşımı yani aşağıdan yukarı olan süreçleri nasıl işletmeye başlayabiliriz bunu konuşalım. Bunun bir örneği TAK. Bu model tasarım araştırma ve katılım yoluyla kentlerin sorunlarını çözmeyi amaçlayan bir model. Kentlerin hem TAK yoluyla problemlerinin çözülmesi hem de toplumsal projelerin üretildiği tasarımcılar arasında bir network kurulduğu destekçilerle tasarımcıları bir araya getirildiği bir koordinasyon mekanizmasının kurulduğu bir sistemi amaçlıyoruz. Tasarım Atölyesi’nde kentle ilgili problem tanımları kent ile ilgili gözlemci olmasını istediğimiz bir tasarımcıdan gelmesini amaçlıyoruz, halktan biri olabiliyor ya da belediyeler... Daha sonra bu problemleri gruplayıp bunları tasarım çağrılarına dönüştürüyoruz. Açık çağrı yaparak tüm tasarımcıların bu sürece katılmalarını sağlıyoruz.

SILA AKALP

KENTSEL STRATEJİ / ŞEHİR PLANCISI


Çözümün Parçası Olmak Kenti Savunmak Made in Şişhane 2006 yılından bu yana yürüttüğüm bir proje. Bursa’nın da zanaat odaklı üretimlere devam ettiğini bildiğim için örtüşen bir çok yönü ile projemden bahsetmek istiyorum. Son dönem kent vizyonlarındaki kentsel dönüşümler sadece konut alanlarını tehdit eden bir konu değil aslında küçük üretimi kentin üretken halini de tehdit eden bir rol oynuyor. Kentlerin üreten değil tüketen kentler olma yolunda hızla ilerlediğini görüyoruz. Made in Şişhane projem Şişhane ve Galata bölgesini içine alan orada küçük atölyeleri, dükkanları olan zanaatkarları içine alıyor. Bu bölgede çalışan herkesin küçük ölçekte kollektif üretimi söz konusu. Zanaatin geçmişte kalan artık bitmiş bir üretim şekli ya da yaşam şekli olarak değil de aslında gelecek için yeni ve önemli ipuçları taşıyan bize fırsat sunabileceği noktasında tekrar bakmak gerekliliğini hissettim. Ve tek bir aktörü değil, bu zanaat ağını nasıl koruyabileceğimize bakmak bu mahallelere nasıl sahip çıkabileceğimize bakmak önemliydi benim için. Neler yaptık? İstanbul Tasarım Bienali’ne paftalar yaptık. Zanaat Mahallesi Zanaat ile Nasıl Övünür’dü başlık. Burada ilk sorguladığımız şey tasarımcı ve yaratıcı aktörler, bu bölgedeki üretimleri yaşatabilmek için ne yapabilir? Bir diğeri de bu bölgelerin tasarımcılara ne gibi bir katkısı olabilir? Çünkü adı konmamış bir ilişki vardı mimarlar, tasarımcılar ve bölgedeki atölyeler arasında... Bu, bugüne kadar saklı tutulan bir şeydi. Bu da o bölgenin gücünü kıran ve sürekli sahne arkasında kalarak giderek zayıflamasına sebep oluyordu. Bir diğer sorguladığımız şey turizmdi. Buradaki doku yerini turistik bir görüntüye bırakacaktı. Cafeler, butik oteller vs. gibi... Bu soruna şöyle yaklaştım. Turizmi yeniden tanımlayamaz mıyız? Daha yaratıcı ve üretken bir turizm olabilir mi? Hollandalı tasarımcılarla bu bölgede kısa bir sürede tasarlayıp ürettikleri tasarımlarla sergiler yaptık.

ASLI KIYAK İNGİN MİMAR VE AKTİVİST


Design City 2015’e deri konusunda duayen bir firma olan Kırcılar Deri ile ortak bir projede sahne almak beni çok daha fazla memnun etti. Bir tasarımcının iyi bir üretici ile buluşmasından ortaya çıkan koleksiyonumuzu etkinlik kapsamında sergileyeceğiz. Kısa bir sürede bir kaç kez Bursa ziyareti yaparak heyecanlı ve keyifli bir tasarım & üretim süreci yaşadım. İnanılmaz bir keyifti benim için. Bir tasarımcı için inanılmaz derecede zevk ve keyif veren şey malzemelerin içerisinde olmak. Berna Hanım beni Kırcılar’ın deposuna götürdüğünde kedimi kaybettim adeta. Çok uzun bir zamandır bu kadar büyük ve çok çeşidin bir arada olduğu malzeme deposuna girmemiştim.

SİMAY BÜLBÜL

MODA TASARIMCISI

Mutlulukla heyecanla ve istekle gerçekleştirdiğimiz bir üretim süreci oldu bizim için de. Bir tasarımcının bakış açısının ne kadar farklı olduğunu ekip olarak bir kez daha yaşadık. Belli bir farkındalığınız oluyor. Biz bunun aksi durumuna işletme körlüğü diyoruz fakat bu tarz ürünlerin böyle bir tasarımda kullanılabileceğini zaten düşünemezdik. Simay Bülbül’ün bakış açısı ile en güzel halini aldılar.

BERNA AŞİROĞLU

Design City Bursa 2015

Derinin Hayatımızdaki Yeri

KIRCILAR DERİ YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCI


Tasarım sürecini tanımlarken şundan bahsedebiliriz belki; son zamanlarda teknolojinin ileri ataklar yaparak dijital ortamda bir takım tasarımların hayat bulduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bu noktada el çizimlerinin ya da elde yapılmış skeçlerin ve bunun devamında bilgisayarda yapılan tasarımların biraz ötelendiğini fark ediyoruz. Bize çok doğru gelmiyor. Bu süreçte kafanızdakileri kağıda yansıtamıyorsanız bilgisayar üzerinden bu tasarımı hayata geçirmek son derece zor. Tamamen tesadüfi neticelerle başarılar elde etmek de geçici bir başarı. Elbette bilgisayar başında bir 3D versiyonu çalışırken anlık bir şekilde çok güzel bir form yakalayıp onu bir tasarıma dönüştürebilirsiniz ama çok tavsiye edilen bir yol değil. Tesadüfi bir başarıdan öteye geçemeyeceğinizi düşünüyoruz. Onun dışında tasarım sürecinde Levent ile olan birlikteliğimizi konuşursak 1994’ten bu yana 21 yıllık bir geçmişimiz var ortaklıktan öte... Mesleğimizin de bir takım egolar taşıdığını ve her ikimizin de kendi içimizde bir takım egolarının olduğunu biliyoruz. Ve iki kişinin ortak bir tasarım üretmesinin zorluğunu da düşünecek olursak 21 yıldır yürüttüğümüz bu süreci bir başarı olarak değerlendirebiliriz.

ATİLLA KUZU

ZOOM TPU KURUCU ORTAK - TASARIMCI

Tasarımda Süreç Sonuçtan Bağımsız mıdır? Tasarım ile ilgili son yıllarda enflasyonist bir bağrışma içerisinde buluyorum her şeyi, medyayı özellikle... İkimiz de okullarda konferanslar veriyoruz ben bir üniversitede öğretim görevliliği yapıyorum. Tasarım işine gereğinden fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. Tasarım endüstriyel olarak bel kemiği dünyanın ama mesela bir ev tasarımının, ki ben mekânsal tasarımdan bahsediyorum, ülkemizde son zamanlarda mimari tasarım aşırı kontrol dışına çıktı. Hepimizin maruz kaldığı mimari ve iç mimari bir olay var. Evlerinize bakalım; projeden satın alıyorsunuz, bir apartman dairesinin bir mimar, iç mimar ya da tasarımcı tarafından alınıp anahtar teslim verilmesi gibi bir kavrama hala kafamda bu işe gönül vermiş, adanmışlık haliyle çalışan biri olarak anlam veremiyorum. Bu bir kültür eksikliği... İnsanlar evlerini dekore ettirebilir ama içinde olmalı ve katılmalılar.

LEVENT ÇIRPICI

ZOOM TPU KURUCU ORTAK - TASARIMCI


Design City Bursa 2015

Design City Bursa etkinliği tasarım uzmanlarının, tasarım alanının meraklılarının bir araya geldiği bir yer. Bu yüzden tasarımın ne olduğu üzerine benim çok fazla bir şey söylememi gerektiren bir durum yok belki ama tasarımın da hayatımızın hiç bir döneminde bu kadar çok konuştuğumuz bir şey olmadığını söyleyebilirim. Artık günlük hayatımızın her alanında tasarım bir tüketim tercihi haline gelmiş durumda. Tasarım dediğimiz şeyin iki birbirine yapışık durumu var. Bir tanesi aslında kullandığımız her şey bir tasarım, bir ürün bir mamül. Bir diğeri ise bunun nitelikli olma haline de tasarım diyoruz. Nitelik de nereden geliyor; malzemesinden, nasıl bitirildiğinden, kullanım kolaylığı sağlayıp sağlamadığından, hayatımızı güzelleştirip güzelleştirmediğinden, dayanıklı olup olmadığından bahsettiğimiz anda tasarımın niteliğine girmiş oluyoruz. Bir taraftan da aslında sadece ürünlerden bahsetmiyoruz tasarımı konuşurken artık kentler de bir tasarım haline geliyor. Bazı kentler bunu daha iyi yapıyor bazıları yapmak istiyor bazılarının umurunda olmuyor ama bir cazibe merkezi olmak isteyen her kent bunun bir tasarım şehir olmaktan geçtiğini biliyor. Bu konuda avantajlı kentler var tarihiyle, kültürüyle bir sanat birikimiyle zaman içinde bu noktaya ulaşabilmiş kentler var. Paris, Milano, Londra gibi... Bir de buna yatırım yapan bilinçli olarak bu yolda ilerleyen daha yeni kentler var Los Angeles gibi, Boston gibi... Türkiye’de de bunu bilinçli olarak seçen kentler var. Aslında şehirlerde tasarım iki tarafıyla karşımıza çıkıyor. Birincisi sorunları çözme yöntemi olarak. Bir sorunu çözmek için tasarımdan ne kadar yararlanıyorsunuz, o işin güzel, sempatik, hayranlık uyandıran ve fonksiyonun ötesine de taşan yöntemlerle çözülmesi tasarımın kullanıldığı öne çıktığı alan oluyor. Bir de kente yeni imkanlar, zenginlikler kazandırmak için tasarımdan ne kadar yararlanılıyor bu da tasarımın hayatımıza ne kadar nüfuz ettiğinin göstergesi.

MİRGÜN CABAS - MODERATÖR GAZETECİ / TV PROGRAMCISI


İşe ilk başladığımda sadece Avrupa Ülkelerine ihracat yapıyorduk ve beni üzen bir şey vardı. Tasarım orada çok önemliydi, biz de çok güzel tasarımlar yapıyorduk ama Türk malı olduğu için gizli gizli satışlar yapılıyordu. Hırs yaptım ve ‘nasıl gizli gizli satar, Türkler çok güzel tasarımlar yapıyor’ diyerek çözüm aramaya başladım. 90’lı yıllarda Türk malının kötü bir imajı vardı. Kötü taklitçi ülke konumundaydı. Tabi bu bir süreçti, zaman içerisinde tasarımın çok önemli olduğunu bir Türk firmasının da çok güzel tasarımlar yapabileceğini hedefleyerek ilerledik ve bugün İtalya’ya İspanya’ya modanın merkezlerine tasarımlar satabilmek ve hatta oralarda kendi markamızla satış yapabilmek de çok önemli, hedefimize ulaşmış olduk bu çok güzel bir duygu... Bazı gömlekten hoşlanmazsınız bazısını da giymek istersiniz kumaş böyle bir şeydir. Doğru ipliği doğru tarzı ve doğru dokuma tekniğini kullandığınızda eğer herkesin eli ona gidiyorsa başarılı bir tasarım demektir. Bizim her dönemde tekniği masaya yatırıp farklı tekniklerle ürettiğimiz ürünlerimiz olur. Belki hemen bir pencereye asılıp önüne bir çiçek konulacak kumaşlar olmaz ama sürekli teknikleri deneriz. Bizim tezgahlarımızda kendimizin yaptığı özel aparatlar vardır kimsenin yapamayacağı ve dokuma tezgahının yetmediği teknikleri kazandırmak adına aparatlar geliştiririz.

CANAN SÖNMEZ

ELVİN TEKSTİL - YÖNETİM KURULU BAŞKANI / TASARIMCI

Tasarımda kalıcılık aslında çok önemli bir unsurdur. Yaptığınız bir ürünün zamana dayanımlı olması zamana açık olması insanlar tarafından yıllar sonra da beğeniliyor ve satılabiliyor olması ciddi bir değer. Bunu farklı bir noktaya taşımak istiyorum. Biz büyümek istemedik. Büyümek demek prodüksiyonu genişletmek demek yeni yatırımlar yapmak demek. Seri üretime dayalı çok fazla ürün çıkarmak demek. Çok ürettiğiniz zaman bunu nereye satacağım kaygısı doğuyor. Küçük olmak demek her zaman hızlı hareket edebilmek, her duruma karşı pozisyon alabilmek demek. Küçük olmak tasarım ve inovasyonu işletmenizde kolay uygulayabiliyor olmak demek. Aslında içinde bulunduğumuz dünyada özellikle global krizden sonra büyük firmalar özelliklerini tamamen yitirdiler. Bizim sektörümüzdeki özellikle İtalya’daki bütün devler kendi aralarında ayrıldılar. Demek istediğim önemli olan ölçeği belli boyutta tutup inovasyona açık olmak, tasarıma açık olmak, zamana ayak uydurabilmek demektir. Eğer farklı bir ürün yapabiliyorsanız satabiliyorsunuz dünya pazarında...

Bursa’nın Değerleri Aynı Sahnede

RAŞİT KARAASLAN

MOBİ MOBİLYA FİRMA SAHİBİ / TASARIMCI


Bursa Sokaklarından İzler Bursa’da otomobil, tekstil ve mobilya endüstrilerinin bu şehir için dinamikler olduğunu biliyorum. Bu üç endüstri kent için her şey demek. Yani insanları giyindiriyorsunuz, insanların evlerinde oturmalarını sağlıyorsunuz ve insanların bir yerden bir yere gitmelerini sağlıyorsunuz. Aslında dört başı namlı bir endüstriyel yapı söz konusu. Ben sanayi mirasına odaklanmak istedim. Önce Tofaş müzesine gittim Anadolu otomobillerin müzesine. Daha sonra 20004’te kapatılan Sümerbank Merinos Fabrikası’nın orada bizzat fabrikanın bulunduğu yerde yapılan binalarda müzeleşmiş halini görmek istedim. Bir de çıkarken göç müzesine denk geldik. Bu üç müze ile ilgili konuşmak istiyorum. Araba mazesi sadece Bursa’ya özgü bir müze değil, Bursa’dan dışarıya doğru bakıp tüm araba mirasını toparlamaya çalışmış. Ülkedeki tüm araba mirasına sahip çıkıp bir müze burası. Her üç müzede de aslında başlangıçta neler sergilendiğine bakarak o merakla başladım turuma. Daha sonra ilgim nasıl sergilendiğine ve neler sergilendiğine döndü ve birikimin malzeme kısmının çok iyi olduğunu fark ettim. Ama nasıl sergilendiğine gelince bir takım önerilerde bulunabilirim müzecilik ile ilgili. Çünkü aslında sanayi mirasının toplum ile buluşturulması kentin bir tasarım kenti haline gelebilmesi için bir takım eklemlerin sağlanması gerekiyor. Yani sanayi ürünlerini sadece tüketmek değil o sanayinin ürettiği değerlerin bir şekilde kentin gündelik hayatının görselliğine, tasarım değerlerine yaşam biçiminde dahil edilebilmesi gerekiyor. Ben bu konuda bir boşluk olduğunu gördüm. O aradaki köprü için çabalar gerekiyor.

Design City Bursa 2015

Tekstil müzesi inanılmaz bir müze. Sümerbank, Cumhuriyetin ilk devlet tarafından başlatılan sanayi girişimidir. Sümerbank fabrikaları sadece fabrika değildir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin aslında total bir projesinin parçasıdır. Yani işçilerin eğitimiyle birlikte tüm milletin modernleşmesine dair oluşturulmuş projedir. Aynı zamanda fabrika, bir eğitim kurumudur. Çok önemli bir miras ve çok ciddi miktarda malzeme kurtarılmış. Bursa’nın büyük şansı gerçekten derli toplu bir halde tekstil üretimi yapan makinaların sapa sağlam duruyor olması. Ve oraya yaptıkları müze alanında hemen hemen her aşamaya ait makinalar var. Bir kentteki tasarım potansiyelini harekete geçirmenin en temel yolu o kentin yerel yönetimleriyle projelere imza atmaktır. Belki müze, modern müzelik anlayışıyla insanlara daha çok şey anlatılabilir hale getirilebilir. Müze görseliyle ve yazısıyla çok güzel bilgilendirme potansiyeline sahip. Göç Müzesi, bu diğer iki müzeden daha başarılı duruyor. Bütün bunlar benden niye istendi, bu etkinlik niye var? Design City Bursa, Bursa’yı bir tasarım şehri olarak nasıl markalaştırırız? bu yüzden var. Bunun için her şey var aslında Bursa’da; böyle bir sanayi alt yapısının bulunduğu başka bir şehir yok, böyle zengin sermaye biriktirmiş, böyle tarihi kültürel mirasın bulunduğu başka bir şehir yok ama ne oluyor da böyle oluyor sorusuna gelince burada okulların çok büyük önemi var. İzmir örneğini iyi biliyorum, bir şehrin tasarım kenti olarak markalaşmasında üniversitelerin ve oralardaki tasarım bölümlerinin, moda tasarımı, endüstri tasarımı, iç mimarlık gibi yaratıcı endüstrileri barındıran bu eğitimleri veren bölümlerin aracı görevleri üstlenmesi gerekiyor. Bursa’daki duruma baktığımızda Orhangazi Üniversitesi’nde faal mimarlık ve iç mimarlık bölümleri var ama henüz diğer tasarım bölümleri yok. Bursa Teknik Üniversitesi açılmış bir sanat ve tasarım fakültesi görülüyor ama henüz altında bölüm yok. Uludağ Üniversitesi köklü ve kalabalık bir üniversite, mimarlık dışında diğerleri faal değil. Son olarak Faruk Saraç’ın Tasarım Meslek Yüksek Okulu var. Ben mesela bu bölümlerin hızla akademik kadrolarını tamamlayıp, bölümleşme sürecine girmelerini, öğrenci almalarını ve Bursa’da yerel yönetimlerle, belediyeyle, ticaret ve sanayi odalarıyla, dergilerle, medyayla aradaki bağlantıyı kurup projeler geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu takdirde müzeler de sahip olduğu bu büyük potansiyeli daha çok yansıtabilir hale gelir ve aynı şeyi sokakta da gözlemlemeye başlarız.

AREN KURTGÖZÜ

AKADEMİSYEN / TASARIMCI


Bizde güzel sanatların aktif alanı İstanbul merkezlidir, peki burası neresidir? Geçmişe dönük olarak nasıl bir önem taşıyordu, geleceğe yönelik nasıl bir rol oynayabilecekti? Böyle basit bir modelden ben, galerinin yeni tanımlamasına eski Osmanlı sınırları içinde var olan güncel sanatı odak noktası olarak aldım. Yani bu aslında geriye kalan kültürel bir miras ve tortudur. Bu tortu aslında Yugoslavya’nın, Macaristan’ın, Avusturya’nın, Kuzey Afrika’nın, Ortadoğu’nun karadeniz alanlarını içine alıyor. Ancak bu merkezden baktığınız zaman aslında biz Türkiye olarak, şu anda güncel sanatla ilgili şeyler daha büyük anlam kazanıyor. Çünkü üzerinde çalıştığımız, kafa yorduğumuz, sanatçıların dert edindiği şeyler çoğunlukla ortak sorunlar. Kimlik, aidiyet, kültürel bir miras... Ama buradaki durum Neo-Ottoman olmak falan değil aslında sadece argümanın çerçevesini yaratmaya yönelik bir yaklaşım oldu. The Empire Project, kendi bünyesi içinde tüm sanatçıları aldığı gibi, Yunanlı, Beyrutlu, Kahireli çeşitli sanatçıları da temsil ederek şu aşamada Türkiye’ye bakış açısını daha doğru bir yaklaşıma ulaştırmaya çalışıyoruz. Oldukça da başarılı gidiyor bizim uyguladığımız yaklaşım ve model fazlaca anlam kazanmaya başladı. Bir galeri sadece ticarethane olarak görülemez, galerinin total sorumlulukları ikiye ayrılabilir. Klasik anlamda butik galeriler vardır, bunlar sanatın gelişmesiyle ilgili olmazlar dolayısıyla ticarethane gibidir. Sanatçı gelir yapıtlarını sergiler, tüketilir ama ondan sonrasında bir ilişki gelişmez. Aslında bana göre olan yaklaşım, galeri nabız tutan bir kurum olmalı ve bunun için de hem çevresine hem sanatçısına hem de içinde bulunduğu yörenin eksiklerini tespit ederek katkıda bulunmak zorundadır. Bu açıdan galerimizin yaklaşımında farklı farklı projeler üretmenin de çok önemli olduğunu gördük.

Sanat Ve Ötesi

Geleneksel sistemde sanatçı hayatta kalabiliyorsa ne güzel, değilse zaten başarısızdı, tutunamadı gibi bir algı var ne yazık ki hala, destek mekanizmalarımızda çok büyük sorunlar var. Galerilerin üzerine düşen çok büyük bir sorumluluk var. Galeri sadece nesnenin teşhir edildiği yer gibi görülmemelidir. Aynı zamanda galeriler öncüdürler, şu anlamda öncüdürler; bizlerin çok fazla parası olmadığı için biz şehrin içinde belki birazcık daha izbe yerlere yerleşiriz. Galerilerin varlıkları aslında bir tohum eker şehirde, olmayacak bir yerde belki bir depoda galeri açabilirsiniz çünkü bir galeri mekanı kullanır, kullandıkça etrafını da besler. Yani sonuçta galerilerin sorumlulukları şehrin içinde sadece sanatçılar ile alakalı değildir, izleyicisi ve ortamı ile birleşik bir ilişki kurar. Önümüz biraz çalkantılı çünkü sanat bizim yaklaştığımız haliyle maalesef bir ihtiyaç nesnesi gibi gözükmüyor. Sonuçta insanlar böyle bir ortamda çekimser kalıp ihtiyaçlarını farklı bir şekilde çözebilir. Bir resim almaz ama bir afiş alır. Ama ben şu aşamada çok ümitliyim çünkü Türkiye’de sanatın gelişme alanları, artan müzeler ve koleksiyonel bilinçliliği artıyor. Ve sanıyorum ki gelecek 5 sene içinde oldukça dramatik farklar göreceğiz. Çünkü şehrin içinde özellikle İstanbul’da yeni yeni önemli müzeler ve kurumlar açılacak, tabi bu koleksiyonel bilincini de yanında tetikleyecektir.

KERİMCAN GULERYUZ THE EMPIRE PROJECT


Bir Müze Mağazası Dile Geldi

2014 yılı İstanbul Modern olarak 10. senemizi kutladığımız bir yıldı. Her zaman yaptığımız ürünlerin yanı sıra tasarım danışmanımız Erdem Akan ile beraber farklı bir yönde ilerlemek istedik. Bu aslında tasarım dünyası için standart bir şey. Ama bir müzede bunu oluşturmak Türkiye’de bir ilk oldu. 10. yılımızın koleksiyonunda farklı alanlardan farklı tasarımcıları ve müzemizde yer alan 2 sanatçıyı projemize dahil ettik. Burada biraz tasarım ve sanatı birleştirmek istedik. İki farklı dalda ilerleyen isimleri aynı noktadan nasıl bir yol alacaklarını merak ettik. Buradaki isimler Erdem Akan, Ümit Altun, Ali Bakova, Ela Cindoruk, Kunter Şekercioğlu, Meriç Kara, Taner Ceylan ve Seçkin Pirim’di. 8 farklı kişi ile çalıştık. 5- 6 ay gibi kısa bir dönemde 8 tasarımcı ve sanatçıyla 8 farklı koleksiyon oluştu. Üretim süreçleri her bir alanda farklı ilerliyordu. Metal üretimi, cam üretimi, porselen üretimi farklı alanlarda ilerlemek bir yandan da farklı alanlarda mücadele etmek anlamına geliyor. Kısa sürede ortaya çıkarmak için ciddi bir mücadele gerektirdi. Burada aslında genel olarak söyleyeceğimiz; bir müze olarak tasarım dünyası ile her zaman iç içeyiz farklı disiplinler arası bir çok etkinlikler yapıyoruz. Gelen tüm ziyaretçilerimiz 10. yıl koleksiyonumuza çok ilgi gösteriyor. Farklı alanlarda da satışa sunulma fırsatı oldu. İstanbul’un farklı tasarım mağazalarında da koleksiyonumuza ilgi gösterildi. Bu anlamda bizi çok mutlu eden bir koleksiyonumuz oldu. Bu koleksiyon, alanında önemli üretimlere imza atan Türkiye’nin gerçekten önemli tasarımcıları ve aynı zamanda modern sanat dünyasında rol oynayan aktörlerini bir araya getirdi. Bu anlamda bu iş birliği dikkate değerdi. Bir sanatçının ve tasarımcının bir koleksiyonun içinde yer alması ve bu projeye müze çatısı altında böyle bir ev sahipliği yapmaktan dolayı biz çok mutlu olduk.

ASLI AKŞİT

Design City Bursa 2015

İSTANBUL MODERN MAĞAZA / YÖNETİCİ

Bir müze mağazası için hazırlanan özel koleksiyona ürün tasarlamak, işi verenin arkadaşım olması gibi etkenler birleşince yüksek bir motivasyon ile başlanılmış bir iş oldu benim için. Benden bir vazo çalışmamı istedi Erdem. Motivasyonum seramik kullanmak oldu. Fincanımı bilirsiniz belki porselen Dervish isminde bir fincanım var daha evvel seramik ve porselen malzeme ile ilgili çok ilgilenme zamanım olmamıştı ama Dervish’i takip eden bir süreçte böyle bir iş için konsantrasyonum seramiği kullanmaya döndü. Seramiğin bu topraklarda 8 bin yıllık bir geçmişinin olması ve hikayesinin bu topraklarda başlıyor olması ayrıca bir saygı duruşu gerektiriyor. Böyle olduğu için de endüstriyel bir malzeme kullanmamam gerektiğini düşündüm. Cam, çelik, ya da en kötüsü plastik olmaması gerekiyordu. Düşük yoğunluklu üretim ve satışı olabilecek şekilde tasarlanması gerekiyordu. Endüstri olmayacak, binlerce yapılıp satılmayacak bir mağaza koleksiyonu olduğu için bir atölyenin üretim yöntemini de kullanıp oradaki yetileri de işin içine katmamız gerektiğini düşündüm. Tüm bunları karşılayan malzeme olarak seramik kafamda daha da netleşti. İlk sunduğum versiyondan sonra hassas ayar durumlarını değerlendirmemiz gerekiyordu. Erdem’le yaptığım toplantı sonucu yeniden kalıba sokmaya gerek kalmadan 2 boyda yapmaya karar verdik. Boyundan kısaltma yapabiliyordum hem böylece bir kaç boyut yapılarak ürün çeşitlenebiliyordu. En başında terracota rengi çömlek çamurunu kullanmak asıl ona saygıyı tekrar vermekti ama yine de biz beyaz rengi kullanırsak ya da işi porselene vardırırsak daha ince yapar mıyız daha hafif olur mu diye testlerini geçirdik. Ama genelde de olduğu gibi ilk fikir daha heyecan verici ve doğru fikir oluyor. Sonuç olarak terracota çömlek renginde ve malzemesinde karar verdik. Vazonun ismi “kök”. Bu, 8 bin seneye referans verme, zanaate saygı gösterme, döküm işlerine saygı gösterme anlamında adı Kök. Elbette bunu kör gözüne de sokmadan bir taraftan formuyla da fonksiyonel olarak ilişkilendirmek gerekiyor. Bu yüzden 3 ayaklı... Ayakta durabilmesi için en az forma sahip olup bunu “kök”le şekillendirebilmek, orada hem form hem fonksiyonel ilişkiyi bir arada görebilmek endişesi ile çıkmış bir tasarım.

KUNTER ŞEKERCİOĞLU

ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMCISI


Sumahan’daki yaşam kollektif bir yaşam. Başta annemin vizyonuyla daha sonra organik şekilde bizim yön vermemizle enteresan bir hal aldı. Kollektif yaşam ve tasarım birbirine çok yakın şeyler. Ortak noktalarımız kültür ve yaratıcılık. Bizim Sumahan’da yaptığımız şey de kollektif yaşam dışında yaratıcılığı desteklemeye çalışmak. Biraz cesaret biraz yetenek. Çok insan var bu şekilde ama imkanları olmuyor. Biz burada kimlerin yaşayacağını kendi formatımıza uygun bir şekilde seçerek bir topluluk yarattık. Sumahan dışarıdan gösterişi olmayan tipik bir iş hanı girişi şeklinde 3 binadan oluşuyor. Çoğu binada ortak alan yok, biz bunun eksikliğini çok hissettik ve ortak alan inşaa ettik. Kollektif yaşam için ne kadar ortak alan varsa mutfak, atölyeler, heykel atölyesi, müzik ve dans stüdyosu var. Sumahan’da 16 apartman 25 ofis ve bir çok ortak alan mevcut. Hep beraberken daha güçlüyüz daha çok göz önündeyiz. Sumahan kendi halinde bir yerdi biz biraz daha hareketlendirdik. Partiler, aktiviteler düzenledik artık daha hareketli ve daha canlı.

CENGİZ CAN ATASOY

Kolektif Çalışma Kültürü

Ben 60’lı yıllarda New York’ta buldum kendimi. Ondan öncede çok serserilik yapmış biri olarak dünyayı dolaştım. New York’ta 68 yılında Soho oluşuyordu. Soho’nun oluşumunda ben de içindeydim. Bir endüstriyel bölgeyi tamamen dönüştüren sanatçı ve müzisyen grubun içindeydim ve onların yaptığı işi gördüm. Onlar bana ilham verdi. Türkiye’ye döndükten sonra babamın 1946 yılında satın aldığı Galata’da bir han vardı. Orayı satın alıp bakalit üretimi yapmış Türkiye’ye plastiği getirmişti. Her neyse Galata’yı gördükten sonra oranın da bir Soho’ya dönüşebileceğini düşünmeye başladım. Ve 1994 senesinde miras olarak bana devredilince orayı dönüştürmeye başladım. İlk olarak Meral Madra çok iyi dostum o ve mimar arkadaşım benimle yola çıktılar. Hep beraber bu perili binanın içindeki kiracıları tahliye ederek başladık. Sonra bir sanat galerisi olarak devam etti ve yavaş yavaş bugünkü Sumahan’ın kıvamına geldi. O zaman yapmak istediğim tüm tembellere meydan okuyacak şekilde; mesela ortak bir mutfak, ama burada ahçıdan çok kendisine de avantaj çıkarabilecek bir eleman şekli düşünüldü. Ondan sonra binaya katkısı olabilecek bir takım kiracılar alınmaya başlandı. Daha sonra eğlence de bunlarla birlikte olsun istedik ama tüm projenin ekonomik olarak da işlemesi gerekiyordu. Bu arada benim küçük oğlum mezun olunca onu da işin içerisine sokmak istedim ve biz çok eğlenmeye başlayınca büyük oğlum da geldi.

VERKİN ARIOBA KASAPOĞLU


Design City Bursa 2015

SERGİLER

TÖREN KAPLARI Turgut Tuna


RİTMİK Zeynep Baskıcı Kapkın

KADIN Taner Yılmaz

AHŞAP HOPARLÖR Can Onart Bir kentte keşfetmek için gözler açık yürümek, yeni ve kente özgü olanlar ile tanışmak için fırsattır. Günlük hayatın yoğunluğu, işin stresi, farklı meşguliyetler nedeniyle her gün gördüğümüz insanlar veya nesneler, ayrıt ediciliğini yitirebilir. Bursa kentine dışardan bakan bir göz olarak, kentin yaratıcı endüstride hizmet veren profesyonellerini tanımak ve aynı platformda buluşturmak için çalıştık. Bursa’nın yetiştirdiği sanatçı, tasarımcı ve zanaatkar isimler, sizinle ürün ve eserleri aracılığıyla iletişim kurmaya hazır. Keşfetmeye ne dersiniz? GÖZDE SEVEROĞLU KÜRATÖR

ULUDAĞ PREMIUM Ayşe - Ece Kayek- Dice Kayek


BLACK & WHITE Lalin Akalan

BLADE CARBON Ayhan Uludağ

CAM İŞLER Nihan Ertürk

LEAVES SY4390 İbrahim Güvendikler

AĞZI AÇIK BAĞIRAN Taner Yılmaz

www.myra.com.tr

TASARIM LAZIM Rauf Kösemen

RAUF KÖSEMEN, 2008

Design City Bursa 2015

DERVISH Kunter Şekercioğlu

3827 Canan Sönmez

ÇÖZÜLÜŞ Şebnem Sakin Tuna

RAPİDO MÜREKKEP Taner Yılmaz


ESİNTİ Zeynep Baskıcı Kapkın

HAYAT Ece Köksal Uyanıklar

FARK YARATANLAR Murat Pazarcık

SİNİ Raşit Karaaslan

YOLDAKİ TASARIMCI Çağrı Çankaya ÜBBK Rıdvan Sevim

HI KON Cansu Tolunay Berber

AYRAÇ KİTAPLIK Esat Fişek


TAVLA Metre3

ENGRAM - 2 Lalin Akalan

Design City Bursa 2015

KOŞUŞTURMA İÇİNDE BİRAZ ÖZGÜRLÜK Onur Yurttaş

SEHPA Hakan Hacıbeyoğlu

DOĞANAY SİRKE ŞİŞELERİ Gökhan Toraman

BARDAK ALTLIĞI Kunter Şekercioğlu


BURSA HARİTASI Can Onart

X. YIL KOLEKSİYONU İstanbul Modern

ŞEHİRDEN AN(I)LAR TOPLADIK Taner Şekercioğlu


PERFORMANSLAR

Design City Bursa 2015

TASARIMDA TEBESSÜM Gökçe İpek


DESIGN CITY CUPCAKE Esra Fişek

TASARIM VE YEMEK Özlem Tuna

DESIGN CITY KURABİYESİ Ece Köksal Uyanıklar


KATILIMCI SERGİLERİ

Design City Bursa 2015

ELVİN


MOBİ

WOODEA


NEO SERAMİK

SORELLA

Design City Bursa 2015

ELEKTRONA

KAOS TASARIM

SOHO KITCHEN

DERİN


BÜROSİT

MOBILITEM

GRÖN

STELLA

HIYELDAIM

KIRCILAR DERİ

AYDINLAR PARKE


Design City Bursa 2015


DESIGN CITY GALA YEMEĞİ


Design City Bursa 2015

DESIGN CITY CAFE SOHBETLERİ VE AFTERPARTY


Yanımızda olduğunuz, destek verdiğiniz için

Teşekkür Ederiz

Ahmet Erdönmez Aliki Kızıl Başak Kuyumcu Kumbay Derin Sarıyer Ece Köksal Uyanıklar Engin Durmuş Esra Fişek Lalin Akalan Neslihan Türkün Dostoğlu PodyumPark Ekibi Raşit Mehmed Rıdvan Sevim Sinem Erenus Muhtar Taner Şekercioğlu Yılmaz Zenger ve Design City Bursa 2015 ekibi; Anıl Kudret, Arda Hititsoy, Atakan Şenses, Durukan Davran, Gizem Severoğlu, Gökçem Koçak, Gökhan Şen, Gözde Severoğlu, Selma Yavuz, Şansın Tütengil, Zeynep Akdemir


ÖNCÜ SPONSORLAR

KATILIMCI SPONSORLAR

HİZMET SPONSORLARI CUT MAKE LAB

Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.

DESIGN CITY BURSA bir Art’ı Mekan Dergisi projesidir.


209


MOBİ Yalova Yolu 14.Km Sanayi Cad. No: 4 T: 0 224 267 06 48 www.mobi.com.tr MIELE F.S Mehmet Mah. Sanayi Cad. No:624 Osmangazi / Bursa T: 0224 224 09 09 www.miele.com.tr VANESSA İnegöl-Bursa Karayolu 13.Km İnegöl / Bursa T:0224 731 33 62 www.vanessa.com.tr OSSA İzmir Yolu No: 166 Nilüfer / Bursa T:0224 453 40 00 www.ossadesign.com.tr AYDINLAR PARKE Balat Mah. Sanayi Cad.(Mudanya Bulvarı) 54.Sok. Office 4200 İŞ Merkezi No:47 Nilüfer / Bursa T:0224 452 10 13 GSM:0542 243 89 14 www.aydinlarzemin.com

Fihrist

KAAS Mudanya Cd. Organize Sanayi Yolu No: 111 Nilüfer / Bursa T: 0224 240 20 04 www.kaas.com.tr

Mayıs - Haziran 2015 #51

KORDOBA

YILMAZ KOLTUK

İhsaniye Mah. Tuna Cad.

Beşevler Küçük Sanayi Sitesi

Beşevler Küçük Sanayi Sit.

Çetinkaya Sit. No: 1-2

Metal Grubu 30.Blok No:49-50-51

64. Blok No: 25-26

T: 0224 247 88 84

Bursa

Nilüfer / Bursa

www.berkmekanik.com.tr

T: 0224 441 10 77

T:0224 441 58 89

www.kordoba.com.tr

www.muminyilmaz.com.tr

İhsaniye Mah.

STONEWRAP

GÖKÇELER DEKORASYON

1.Yaprak Sok.

ATLANTİS MÜH VE İNŞ AŞ

Üçevler Mah. Ahıska Cad. Çetinkaya Sit.

Kanuni Cad. No:30/A Nilüfer / Bursa

Tatlısu Mah Turgut Özal Bulv.

No:73/A Nilüfer / Bursa

T: 0224 247 48 40

Oylum Apt. No.66 D.4

T: 0224 235 05 70

www.ferahfirat.com

Ümraniye – İstanbul

www.gokcelerdekorasyon.com

FERAH FIRAT

T: 0216 527 03 93 VİSUS MERMER

Cumhuriyet Mah. Nilüfer Hatun Cad. MODERN YAPI

Bademli / Bursa

Alaahattin Bey Mah. İzmir Yolu

No:114, Bursa

T: 0224 549 07 02

Uludağ Ticaret Merkezi No: 277 / I 16120

www.visusmadencilik.com

Nilüfer / Bursa

T: 0224 453 0055

T:0224 443 68 68 KUMOVA

www.modernyapi.com

Plaza Kumova (Carrefour Yanı) 6. Kat No:7/37

MUDANYA MARİNA EVLERİ

T: 0224 451 39 39

NİLÜFER PROJE TASARIM

www.kumova.com

Halitpaşa Mah. Yeni Cad. No:15/B T: 0542 358 21 00

No TWO DESIGN

www.mudanyamarinaevleri.com

Cumhuriyet Mah. Gazi Cad. No: 2 Sadıkoğlu Sit. A Blok/A

PALAZZANI

T: 0224 451 02 24

www.palazzani.eu

www.no-two.com.tr BOĞAZİÇİ İTHALAT ASPENDOS CONCEPT

Mebusan Yokuşu Cad, Kopuzlar Han 2

İzmir Yolu 7.Km.

No:10/3

No: 276/A

Fındıklı Beyoğlu / İstanbulT: 0212 251

Nilüfer / Bursa

07 07

BEYAZ TEPE Mudanya Yolu Sanayi Cad. No: 132 Osmangazi / Bursa T: 0224 249 06 61 www.beyaztepe.com.tr

MASSİVE PARKE Mudanya Yolu Sanayi Cad. No:334 Bağlarbaşı / Bursa T: 0224 245 65 70 www.massive.com.tr

KROKODİL

Sarı Cad. No: 38

T: 0 224 451 88 10

EMİN IŞIK / IŞIK KAPLAMA Üçevler Sanayi Sit. 80. Blok 18. Cad. No: 37 T: 0224 443 44 95 www.isikkaplama.com

www.stonewrap.com

Eski Mudanya Yolu, Tebedebrent Mevkii,

NURUS İzmir Yolu Cad. No: 212 Nilüfer / Bursa T: 0224 443 22 43 www.nurus.com

DORYA Eski Mudanya Yolu No: 24 Bademli / Bursa T: 0224 549 01 25 www.doryahome.com

210

BERK MEKANİK

www.persan.com.tr

POLAT TİCARET Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad

Podyum Park Yaşam Merkezi

ANADOLU LEZZET DÜNYASI Bademli Mahallesi, Kapı No:8,, Mudanya, 16940 Bursa T: 0224 549 2303 HANÇERLİ SANDALYE Önder Mah. Demirhendek Cad. No:134, Ankara T: 0312 348 7054 www.hancerli.com.tr MOBİLİYUM Yeniceköy Mah. Mobilya Cad. No:36 İnegöl/Bursa T: 0224 714 1 400 www.mobiliyum.com BM KOLEKSİYON İzmir Yolu Küçük Sanayi Kavşağı Nilüfer Tic. Mer. No:8

IŞIK EVİ

Şevki İpekten Plaza No: 28 /8

Üçevler Mah. Ahıska Cad. No: 213/A

Osmangazi / Bursa

Nilüfer / Bursa

T: 0224 252 06 66

T: 0224 271 89 59

www.polatticaret.com.tr

www.bmkolleksiyon.com

MOBİLİTEM

SOHO KITCHEN STUDIO

Nilüfer / Bursa T: 0224 443 21 21

www.isikevi.com SACHA

Bamboo Park, Balat Mah. Bey Sok. No:21/A

Ertuğrul Mah. Uğur Mumcu Bul.

Kükürtlü Mah. Oulu Cad.

Nilufer/Bursa

Kumova Kuzey Residence No:19

Aka Plaza No:1

T:0224 247 7779

Nilüfer / Bursa

T: 0224 233 59 79

www.mobilitem.com

T: 0224 404 00 66

www.sacha.com.tr DELMO MOBİLYA

YILMAZLAR BANYO MERKEZİ

MOBENZİ MOBİLYA

Küçükbalıklı Mah. Okul Caddesi Ordulu

Yeni Yalova Yolu No:456

Barış Mah. İzmirYolu Cad. No:178

Sokak No:21

T:0224 211 12 73

T: 0224 247 58 88

Osmangazi / Bursa

www.mobenzi.com.tr

T: 0224 215 84 82

NUMAN KALELİ

SEVEN TEKSTİL

Alaaddin Bey Mah.

Üçevler Mah. Ahıska Cad. Bayrak Tepe

SORELLA

İzmir Yolu 7.Km No: 305 / A

Sok. Akay İş Merkezi No: 17/7

Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad.

Nilüfer / Bursa

Nilüfer / Bursa

Flora Sit. Begonya Blokları No:9E/A

T: 0224 413 68 62

T:0224 441 41 11

Nilüfer / Bursa

www.numankaleli.com.tr

www.seventekstil.com.tr

T: 0224 244 70 01

IKEA www.ikea.com.tr


211


212

May覺s - Haziran 2015 #51


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.