Mekan #56

Page 1

art’ı Mekan Dekorasyon & Mimarlık Dergisi

SAYI 56 MART - NİSAN 2016 · 10 TL

ISSN 1307 - 1939

Söyleşi

Rezzan Hasoğlu Dosya

2016’nın renkleri Fikir

Şehir

Saygon, Hanoi, Seam Reap

Bebekler asla bunu istemiyor Sanat

Marka

Pedrali Addo Furniture By Kepi 10. Yıl Özel

Renk kutlaması Otel

Grand Hotel Krasnapolsky Etkinlik

İzole olmuş karakterler Kim için tasarlıyoruz Mekan

Gökhan Kırdar Şule Koç Meral Değer Levent Çırpıcı Gamze Saraçoğlu Devrim Erbil

DiverXO The Village Restaurant Uzay Pastanesi

10 YILIN MEKANLARI ÖZEL EKİ


2

Mart - Nisan 2016 #56


3


4

Mart - Nisan 2016 #56


5


Mart - Nisan 2016 #56

İZMİR MERKEZ

İZMİR İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL İSTANBUL BURSA ALSANCAK SHOWROOM FLORYA SHOWROOM ETİLER SHOWROOM CEMİL TOPUZLU SHOWROOM BAĞDAT CAD. SHOWROOM BADEMLİ SHOWROOM

İZMİR ALSANCAK BY KEPİ KİDS 6

İSTANBUL BURSA FLORYA BY KEPİ KİDS BADEMLİ BY KEPİ KİDS

ADANA SEYHAN BY KEPİ KİDS

SAMSUN MOBLINE / BY KEPİ BAYİİ


/bykepifurniture /Bykepimobilyadekarasyon 7


8

Mart - Nisan 2016 #56


9


10

Mart - Nisan 2016 #56


11


12

Mart - Nisan 2016 #56


13


14

Mart - Nisan 2016 #56


15


16

Mart - Nisan 2016 #56


17


18

Mart - Nisan 2016 #56


19


20

Mart - Nisan 2016 #56


21


22

Mart - Nisan 2016 #56


23


24

Mart - Nisan 2016 #56


25


Sizin kadar seçici, hayalleriniz kadar ilham verici.

giada

Mart - Nisan 2016 #56

Yıllarca mutlulukla kullanacağınız, hayallerinize ve ihtiyaçlarınıza göre şekillenen mutfaklar Vanucci’de…

www.vanucci-tr.com

26


Vanucci Mutfak

Biryılmaz İnşaat Barış Mah. İzmir Yolu Cad. No: 172 Nilüfer / BURSA Telefon: 224 452 12 72 | Faks: 224 452 42 46 info@biryilmaz.com.tr | www.biryilmaz.com.tr 27


28

Mart - Nisan 2016 #56


29


İçindekiler 34

Ajanda

42

Yeni Tasarım

46

Etkinlik

56

Göstergebilim dalının ustasına veda Milano, Ayca Güney

58

158

DiverXO’da, sonsuzluk hissi

74

Dekorasyon

Mimarlıkta modernizmin tuvali: Illinois Şikago, Emre Hakgüder

200

Saygon, Hanoi, Seam Reap Şehir, Canan Sönmez

İçindekiler

Doğal bir atmosferle ‘The Village Restaurant’

196

98

Dosya

82

2016’nın renkleri

Dinamik ve fonksiyonel yenilik Uzay Pastanesi

106

Renkli ve neşeli Pascali Semerdjian Mimarlık

134

Şehrin stresinden uzak Esat Fişek

148

Doğadan referans alan ev TACT Mimarlık

162

10. Yıl Özel

Sade bir şıklık Feza Ökten Koca

106

172

Disiplinler arası mekan Tasarım Etkinlik

Endüstrinin estetiği Cem Sorguç

66

180

Uzaysal boşlukta izole olmuş karakterler

Sevilla by Kumova’da ışıltılı bir yaşam alanı

68

128

Kim için tasarlıyoruz Gezi Mart - Nisan 2016 #56

100

Bebekler asla bunu istemiyor Fikir, İrem Senemoğlu

Yenilenen Yeniköy İstanbul, İrem Oğuzcan

76

İtalya’ya tasarımcı çıkartması devam ediyor Sanat

76

Renk kutlaması 30

Mekan

Verandaya uzanan şeffaf düzen; Prointel Offices AGi Architects

176

Nilüfer Office & Suites’te şeffaf zamanlar Hümeyra İlhan


art’ı MEKAN Dekorasyon ve Mimarlık Dergisi Barış Mh. Tutkun Sk. Çelikay Sit. D Bl. No.18 İhsaniye, Bursa Tel: 0 224 452 99 63 Sahibi Altıntaş Yayıncılık adına Fatma Altıntaş Yılmaz

Mağaza

192

Ofis kavramına yeni nesil yaklaşım Tago Architects

Tasarımcı & Söyleşi

144

Doğal güzellik Ali İskeçeli

170

All Happy Days

Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdür Fatoş Altıntaş Yılmaz fatos@altintasyayincilik.com Editör Ayca Güney ayca@altintasyayincilik.com Grafik Mustafa Üzülmez Fotoğraf Cumhur Aygün

190

Reklam Sorumlusu Atakan Şenses atakan@altintasyayincilik.com

Otel

Koordinatör Atakan Şenses atakan@altintasyayincilik.com

Sanat ve estetiğin adresi Limazzi

204

Grand Hotel Krasnapolsky Marka

72

Ser Mefruşat

80

Pedrali

Yayın Kurulu Adnan Serbest Atilla Kuzu Levent Çırpıcı Kunter Şekercioğlu Esat Fişek İstanbul Temsilcisi Gözde Şekercioğlu Londra Temsilcisi Esra Tekeli Viyana Temsilcisi Gizem Önürmen ABD Temsilcisi Emre Hakgüder Baskı ŞAN OFSET Hamidiye Mh. Anadolu Cd. No:50 Kağıthane, İstanbul Tel: 0212 289 24 24

94

Yenilikçi ve deneysel Rezzan Hasoğlu

90

Addo Furniture

156

By Kepi

Baskı Yeri - İstanbul Baskı Tarihi - Mart 2016 Süreli Yayın Mart - Nisan 2016 Yazı ve fotoğrafların tüm hakları art’ı Mekan Dergisi’ne, yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. altintasyayincilik arti_mekan arti_mekan 31


10.

yılımız tüm hızıyla devam ediyor bu yüzden, yılmadan yorulmadan canlı, heyecanlı ve umutlu kalacağımızın bir göstergesi... Alışmanın kabullenmek, kabullenmenin durmak, durmanın yok olmak olduğunu biliyoruz çünkü...

Bir umut olarak üretmek

Yepyeni bir ekle, arşivinizde yer alacak serinin 2.si ile karşınızdayız. 10 yılın en iyi mekanlarını derlediğimiz özel çalışmamıza dergimizle birlikte ulaşabilirsiniz. Ekimizin yanında bir sürprizimiz daha var sizlere... Hediye çekimiz...

Editör

Yıl boyunca anlaşmalı firmalarımızdan yapacağınız alışverişlerde sadece ve sadece size, mekan dergisi okuyucularına özel avantajlı bir alışverişin kapısını aralıyoruz. Hediye çeklerimize dergimizle birlikte sahip olabilirsiniz.

Yayın Yönetmeni Fatoş Altıntaş Yılmaz f.yilmaz@artimekan.com

Çalışmak, üretmek, umut etmek, harekete geçmek... Olduğumuz yerde aklımızı kaybedeceğimiz zamanları böyle savıyoruz hayatımızdan. Kocaman boşlukları, cevaplayamadığımız soruları, insanlar üzerinden yapılan büyük hesapları akıl sağlığımızı koruyabilmek, insan kalabilmek ve inancımızı yitirmemek adına sürekli çalıştırmamız gereken bir beyin ve bedenle uzaklaştırıyor olacağız yaşamımızdan. Benim bulduğum çıkar yol bu, daha doğrusu içinden çıkabildiğim yol bu...

Disiplinler arası “mekan” ilişkisini masaya yatırdığımız müzik, sanat, mimari ve tasarım alanlarında çok önemli isimlerle gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızla karşınızdayız. Söyleşilerimizin video kayıtlarını çok yakında sunumunu geçekleştireceğimiz web sitemizden izleyebilirsiniz. 10 yıla esprili bir istatistiksel bakışla hazırladığımız videomuzu hem buradan hem de sosyal medyamızdan izleyebilirsiniz. 30 Mart gecesi siz Mekan dergisi okuyucularının da davetli olduğu; sevdiklerimiz, değer verdiklerimiz, iş ortaklarımız ve mimar iç mimar partnerlerimizle gerçekleştireceğimiz lansmanımızda, açıklayacağımız sürprizlerimizle hep karşınızda olacağız.

Mart - Nisan 2016 #56

Durmayacağız, yazacağız, çekeceğiz, yayınlayacağız kısacası üreterek yaşayacağız. Her şeye inat, ölmeyen iyilik, güzellik ve insanlığın peşinde dolu dizgin koşarak çoğalan bir fikir bir duruş ve en önemlisi büyük bir umut olacağız.

32

Birlikte çoğalabilmek dileğiyle...


Ofiste duygusal zekâ Nurus, teknolojiyi, aklı ve duyguları buluşturduğu tasarımlarıyla çalışmayı keyfe dönüştürüyor.

Isola

Uneo

Sema

nurus.com YENİ MAĞAZALARIMIZLA SİZE HER GÜN DAHA DA YAKINIZ... ANKARA . ÇANKAYA . GOP . SİNCAN / ADANA / ANTALYA / BURSA / ESKİŞEHİR / NO.43 GAZİANTEP / İSTANBUL . LEVENT . KARTAL / İZMİR / KAYSERİ / KOCAELİ / KONYA

33


The Art of Banksy’ye yoğun ilgi Gizemli sokak sanatçısı Banksy’nin dünyaca ünlü eserlerini bir araya getiren en büyük koleksiyon “The Art of Banksy”, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla ve Beyoğlu Belediyesi’nin destekleriyle 13 Ocak’ta Global Karaköy’de kapılarını açtı. “The Art of Banksy” sergisi açılışının ardından 15 gün içinde ziyaretçi akınına uğradı. Banksy’nin Londrası’nı görmek ve alışılmışın dışında bir deneyim yaşamak isteyenler Global Karaköy önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Küratörlüğünü Steve Lazarides’in yaptığı “The Art of Banksy” sergisi girişte sizi tipik bir İngiliz evi ve Banksy’nin çalışma atölyesiyle karşılayıp, “Kırmızı Balonlu Kız”, “Gül Şimdi”, “Hizmetçi” gibi en bilindik eserlerinin de bulunduğu toplam 85 orijinal eser ile gizemli bir yolculuğa çıkarıyor.

Bizans’ın yapı ustaları Koç Üniversitesi Yayınları (KÜY), Mimarlık ve Sanat Tarihi kategorisinde Bizans’ın Yapı Ustaları adlı kitabı yayımladı. Pennsylvania Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde Bizans Sanatı ve Mimarisi profesörü ve Antik Çalışmalar Merkezi direktörü Robert Ousterhout’un kaleme aldığı kitap, Fügen Yavuz tarafından Türkçe’ye kazandırıldı. Kitap, Bizans mimarisine bir yandan Bizanslı yapı ustalarının bakış açısından yaklaşırken, diğer yandan dokuzuncu ve on dördüncü yüzyıllar arası Konstantinopolis yapılarına odaklanıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Ajanda

Aydın Doğan Vakfı’ndan ‘Kadın’ konulu karikatür seçkisi

34

Kadınların toplumda güçlü bir yer edinebilmesi ve cinsiyet eşitsizliğinin son bulması için çalışmalar yürüten Aydın Doğan Vakfı, Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması arşivinden hazırlanan ‘kadın’ konulu bir seçkiyle konuya dikkat çekiyor. Kadının toplumsal yaşamdaki yerine bir kez de karikatüristlerin gözünden dikkat çekmeyi amaçlayan sergi, 3 Mart 2016 tarihi itibarıyla Schneidertempel Sanat Merkezi’nde gezilebilecek. Yarışmaya ilk düzenlendiği yıldan bugüne kadar 137 ülkeden katılan 7.800 sanatçının eserleri arasından seçilen ‘kadın’ konulu karikatürler, 31 Mart tarihine kadar gezilebilecek.

Ormanada’dan Edida’ya destek Elle Decoration International Design Awards Ödül Töreni (EDIDA), Ormanada’nın ana sponsorluğunda Anjelique’de düzenlenen görkemli bir törenle gerçekleşti. Moda ve tasarım dünyasından yerli ve yabancı seçkin davetlilerin ağırlandığı gecede, Eczacıbaşı Gayrimenkul Genel Müdürü T. Kaan Karasoy, Yılın Tasarımcısı ödülünü Ozon Design’dan Atilla Kuzu ve Levent Çırpıcı’ya sundu. Bodrum Tasarım Köyü ile Özel Ödüle layık görülen Karya Akademi Başkanı Mimar Faruk Malhan da ödülünü yine T. Kaan Karasoy’un elinden aldı. Dünyanın en çok okunan dekorasyon dergisi Elle Decoration editörlerinin seçimleriyle verilen ve derginin yayınlandığı 25 ülkede düzenlenen Uluslararası EDIDA Tasarım Yarışması’nın Türkiye ayağının kazananları, sonuçları Milano’da açıklanacak büyük final için yarışacak.


An ka r a C i n n a h C a d d es i N o : 1 Çankaya T: 0 312 4 27 7 1 30 ankara@ dorya.com .tr B u r sa E sk i M ud a n y a Y o lu S i r ke ci Evle ri No: 4 /29 Bade m li T: 0 224 54 9 01 25 burs a@ dorya.com.tr İstanbu l S ü l e y m a n S e b a C a d d es i N o : 3 7 & 39 A kare tle r Be ş iktaş T: 0 212 258 8 5 7 0 is tanbul@ dorya .com.tr İ zm i r Plevn e B lv. 1 5 / A A ls ancak T: 0232 4 21 9 2 6 0 iz m ir@ dorya.com .tr For all international inquiries contact Dorya USA : 340 Royal Poinciana Way Ste. 317/398 Palm Beach, FL 33480 USA T.+1 305 773 0450 info@dorya.us

35


Doğal taş sektörü potansiyelini tasarımla keşfedecek Öğrenci ve profesyonellerin dereceye girmek için mücadele edeceği yarışmaya katılacak tasarımlarda özgün, üretilebilir ve ticarileştirilebilir olması şartı aranıyor. Yarışmada dereceye girenler para ödülünün yanı sıra yurt dışında eğitim görme şansına sahip olabilecek. Zengin doğal taş kaynakları ile dünyada ilk sıralarda yer alan Türkiye, işlenmiş ürünlerde de söz sahibi olabilmek için tasarıma ağırlık veriyor. Dört yıldır düzenlediği tasarım yarışması ile üniversiteli gençleri ve bir çok profesyonel tasarımcıyı sektöre kazandıran İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), 5. Doğal Taş Tasarım Yarışması’na start verdi. Mayıs ayında kazananların belli olacağı yarışmaya son başvuru tarihi ise 1 Nisan 2016 olarak belirlendi.

İki Türk fotoğrafçı finale kaldı Dünyanın en büyük fotoğraf yarışması Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nde finale kalan isimler arasında, biri Profesyonel, diğeri de Açık yarışmada olmak üzere, iki Türk fotoğrafçı da yer alıyor. Türkiye’den yarışmaya katılımların sayısı 2015’e göre %17’nin üzerinde artarken finale kalan fotoğrafçılar da 186 ülkeden rekor sayıdaki 230.103 katılım arasından seçildi. Katılım sayısı, yarışmanın dokuz yıllık tarihinde en yüksek düzeyine ulaşırken 2015’e göre %33’lük bir artışa işaret ediyor. Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nin 2007’de hayata geçirilmesinden bu yana, alınan katılımların toplam sayısı da 1 milyon eşiğini aşarak yarışmanın, dünyanın en saygın ve etkin fotoğraf yarışmalarından biri olarak konumunu da güçlendirdi. Türkiye’den finale kalan fotoğrafçılar: Barbaros Kayan, Profesyonel Kavramsal kategorisinde; Gültekin Alkurt ise Açık Gülümseme Kategorisi’nde yer aldı

Ajanda

Adana’da Nurus heyecanı Sektörde 80 yılı aşkın deneyimi ile Nurus, mağazalarının en yenisini Adana’da 2 Nisan günü açıyor. Her bir ürün, Kaya Arıkoğlu tasarımı bu brüt yapının içinde, kendi kimliği ile varoluyor. Markanın ikonik koltuğu To’dan yeni yüzü Alava’ya farklı ihtiyaçlara yönelik çözümler 500 metrekareye yayılmış şekilde kullanıcının deneyimine sunuluyor. Biz Nisan’da Adana’dayız, sizi de bekleriz.

Mart - Nisan 2016 #56

Unicera’da iki İtalyan bir arada

36

Vitrifiye seramik, banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası Isvea, mutfağın İtalyan’ı şef Danilo Zanna ile Unicera Fuarı’nda bir araya geldi. 54 yaşındaki İtalyan Isvea özgün tasarımlarının yanı sıra banyolarda son teknoloji ile donatılmış, uluslararası ödül almış serilerini Unicera’da görücüye çıkardı. Isvea, 20’nin üzerinde farklı konsepte sahip 200’e yakın ürünü ziyaretçilerin beğenisine sundu. İlk kez görücüye çıkan Cappitone, Roll’s ve Sharp & Slim teknolojisiyle hayata geçen ultra ince kenarlı, iddialı ve şık lavaboların yanı sıra Lunna, Allegro, Flamma, Regina, Sott’aqua Marino, Sott’aqua Soffice, Viva, Eleganza, Sentimenti, Soluzione, Sistema X, Y ve Z serileri, Valente, Colorisvea veIsvearte gibi göz alıcı tasarımlar da Isvea standında yerini aldı.


37


Omnia koleksiyonuna büyük ödül

Loda Mobilya’dan yeni mağaza

Mart - Nisan 2016 #56

Ajanda

Paşabahçe Mağazaları’nın Anadolu’yu ve kültürel değerlerimizi temel alarak ürettiği Omnia koleksiyonu, Elle Decor International Design Awards (EDIDA)’te ‘Masaüstü’ kategorisinde ödüle layık görüldü. Paşabahçe Mağazaları, camın yarınını tasarladığı Omnia koleksiyonuyla büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Omnia koleksiyonu, her yıl 25 ülkede yayınlanan Elle Decoration dergilerinin editörleri tarafından yapılan oylama ile belirlenen EDIDA (Elle Decor International Design Awards) Ödülleri’nde ‘Masaüstü’ kategorisinde adını zirveye yazdırdı. Geleneksel kültür değerlerimizin; Çeşm-i Bülbül, Beykoz, Kristal, Nazarlık ürünlerinin dünyaca ünlü tasarımcılarla yeniden yorumlandığı Omnia Koleksiyonu, camın en şık ve yenilikçi formlarını yaşam alanlarına taşıyor. 5 bin yıllık geçmişe sahip cam ile Anadolu’nun kültürel mirası, “her şey” anlamına gelen Omnia’da buluşuyor ve modern tasarım anlayışıyla yarınlara taşınıyor. Omnia Koleksiyonu 18 tasarımcı ve hünerli üç cam ustasının özgün tasarımlarından oluşuyor.

38

Özgün tasarım ve işlevselliği bir arada sunan Loda Mobilya, yeni mağazasını Bursa’da açıyor. Türk mobilya sektörünün anavatanı olan Bursa’da, Mart ayında açılacak yeni mağaza ile ilgili açıklamalarda bulunan Loda Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Davut Karaçak, “Mağazalaşma konusu bizim oldukça hassas olduğumuz bir konu. Bugüne kadar İstanbul’un belirli bölgelerinde ve Azerbaycan’daki şubelerimizle hizmetimizi sürdürdük. Taleplerde yaşanan artış, mağaza sayımızı artırmamız gerektiğini gündeme getirdi. Türkiye’de, İstanbul dışındaki ilk mağazamızı Bursa’da açmaya karar verdik. Franchise görüşmelerinde, markamızı en az bizim kadar sahiplenebilecek ve hassasiyetlerimizi gözetecek yatırımcılarla masaya oturduk. Loda Mobilya olarak şubeleşme faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Hedefimiz, yıl sonuna kadar 5 yeni şube açmak” dedi.

Yeni lezzet durağı Dünyadaki tarihçesine bakacak olursak; 250 yıl kadar önce İtalya’da doğan, ABD’ye göç eden İtalyanlarla birlikte 1895 yılında New York’da açılan ilk pizzacı dükkanından başlayarak dünyaya yayılan pizza kültürü, hızlı yaşamın gerektirdikleri ile büyük şehirlerin beslenme alışkanlığında kısa zamanda kendisine yer buldu. Pizza Türkiye’ye geldiğinde, Türkler yeni tanıştıkları bu lezzeti kendi kültürüyle harmanlayarak farklı ürünlere imza attılar. 2010 yılında kurulan Pizza Taxi’nin bir şubesi de Bursa’da yer alıyor.

İnallar Hayat’ta Aydınlar Parke imzası Hayat için güzel fikirler mottosuyla konut sektörüne başarılı bir giriş yapan İnallar Holding, İnallar Hayat Balat projesinin yeni etap zemin kaplama işlerinde yine zemin ve parke sektörünün önemli bir markası Aydınlar Parke ile anlaştı. Toplam metrajı 16.000 m2 olan projenin salonlarında Şerifoğlu Lamine Parke’nin meşe ve Amerikan Ceviz ürünleri tercih edildi. Konutların diğer odalarında ise meşe ve ceviz olarak Avangard Laminat Parke kullanılacak.


39


Mart - Nisan 2016 #56

LIVE& FEEL

40

Bostanc覺 - Modoko - Masko - Bursa - Azerbaycan/Bak羹 www.loda.com.tr / info@loda.com.tr follow us


41


Belçikalı Oasiq Türkiye‘de Canlı ve neşeli

New York’un hiç durmadan akan, enerjik, hayat dolu, eğlenceli ve farklı ama her zaman çok şık tarzını yansıtan Kate Spade New York saatler; sıra dışı, renkli ve zarif tasarımların sanatsal bir işçilik ve altın ve deri ağırlıklı malzemelerle birleştirilmesiyle ortaya çıkarılıyor. Neşeli, canlı ve genelde pastel ve şeker tonlarında renklerin hakim olduğu saatler, akıllıca düşünülmüş detaylarla kendini fark ettirmeyi başarıyor. Büyüleyici bir uyuma sahip renk kombinasyonlarıyla tasarlanan saat modelleri, kadran içerisine yerleştirilmiş esprili figürler ve mesajlarla moda severleri kendilerine aşık etmeyi başarıyor. Markanın alametifarikası “maça” logosuysa, artık, modern şehirli kadının kendine güvenli, enerjik, umursamaz ama ince şıklığının simgesi olmuş durumda.

Fonksiyonelliği kaliteyle harmanlayan bahçe mobilyaları markası L’unica, Belçikalı Oasiq’in Türkiye distribütörü oldu. Ödüllü ve estetik bahçe mobilyalarıyla dikkat çeken dünyaca ünlü Oasiq markasını kendi çatısı altında Türk kullanıcılarıyla buluşturan L’unica, genişleyen ürün yelpazesi ile her zevke hitap etmeye devam ediyor. Yemek, oyun, rahatlama, dinlenme, konukları eğlendirme gibi her türlü aktiviteyi göz önünde bulundurarak sade ve şık tasarımlara imza atan Belçikalı Oasiq, Türkiye’nin önde gelen bahçe mobilyaları markası L’unica distribütörlüğünde Türk pazarına girdi. İşlevselliğin yanı sıra dış mekan yaşam deneyimlerini zenginleştirme hedefiyle hareket eden Oasiq, hayal edilen sadelikte ve şıklıkta mobilyalar yaratarak kullanıcıları tutkulu ve eşsiz tasarımlarla buluşturuyor.

Doğayla teknolojinin kusursuz birleşimi

Yeni Tasarım

Kalite ve özgünlüğün sürdürebilirliğinden ödün vermeyen Franke, koleksiyonuna eklediği yeni ürünü Franke Stone by Lapitec ile dekorasyon ve mimaride yeni bir çağ başlatıyor. İnovasyon ve teknolojiyi birleştiren yüzde 100 doğal bir yüzey uygulama malzemesi olan Franke Stone by Lapitec, benzersiz teknik özellikleri ve geniş seçenekleriyle banyo, mutfak dışında kapı, yer döşemesi, havalandırmalı dış cephe, havuz, sauna, hamam merdiven ve şömineleri de kapsayan geniş bir kullanım alanına sahip. Porselenin tüm potansiyelini doğaya özgü renkler ve yüzeyler ile birleştiren Franke Stone by Lapitec bulunduğu ortamda kolayca göze çarpıyor ve doğal ortamlarla mükemmel bir uyum sağlıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Ay’da kurulan ilk cümleyi dünyaya ulaştıran kulaklıklar

42

Courtney Graham ve Keith Larkin’in evlerinin garajında başlattıkları bir proje Plantronics markasını doğuruyor. Neil Armstrong’un Ay’a ilk ayak bastığı sıralarda kurduğu “Benim için küçük fakat insanlık için büyük bir adım.” cümlesini dünyaya ulaştırmasıyla ünlü. En yeni ses teknolojilerine yer verdiği kulaklıklarının sağladığı ses deneyimi en üst kalitede. Bu nedenle pilotlar, astronotlar, Forbes 100 listelerindeki isimler tarafından profesyonel amaçlar için de sıkça tercih ediliyor. Markanın kablosuz BackBeat kulaklık serisi üstün ses engelleme teknolojileri, uzun şarj ömrü, Bluetooth ile 100 metreye kadar çekim gücü ve zengin bas deneyimi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.


43


Eğitimde yenilikçi bir yaklaşım: Çelebi Koleksiyon, eğitim ve konferans alanlarına dinamizm getirmek, konforlu şartlar altında yeni deneyimler sunmak adına amfi-sıra sistemi Çelebi’yi geliştirdi. Kullanıcı odaklı bir tasarım dili taşıyan Çelebi, eğitim esnasında doğabilecek ihtiyaçları karşılayacak çözümleri içeriyor. Yapısında elektrik prizi, UPS ve USB entegrasyonu olan modelleriyle güncel eğitim anlayışının değişmez ögelerini görsel bir uyum içerisinde sunuyor. Özel profile sahip metal ayakları aracılığıyla yerden masa tablasına ulaştırılan kablolama sistemi, ürün bütünündeki bu görsel uyumu destekliyor. 2’li veya 3’lü oturma ve masa birimlerinden oluşan sistem isteğe göre raf ve sepet alternatifleriyle üretilebiliyor. Oturma birimi özel mekanizmasıyla kullanılmadığı zaman asgari yer kaplıyor, bu özelliğiyle büyük alanlardaki geçişleri kolaylaştırıyor. Zemine monte edilme özelliği ile de güvenli bir kullanım yaratıyor.

Ham:m’dan kitap dostlarına özel bir tasarım İç Mimar Muhammet Taşlı tarafından tasarlanan “Seyrek” kütüphane, geleneksel üretim biçimlerinin endüstriyel tekniklerle harmanlandığı Ham:m koleksiyonları içinde, kişiye ve ihtiyaca özel olarak yorumlanabilen detayları, modüler yapısı, zamansız formu ve her mekan ölçüsüne adapte edilebilir esneklikteki tasarım yaklaşımı ile ayrışıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Yeni Tasarım

Gelişmiş ürün teknolojisi

44

İtalyan tasarımını ürünlerine de yansıtan BTicino, gelişmiş ürün teknolojisi ile modern yapıların aranılan anahtar priz seçeneklerini sunuyor. Living Light serisi ile yaşam, çalışma ve üretim alanlarına iddialı güzellik BTicino ile geliyor. Konut, ev otomasyonu ve interkom sistemlerinde yenilikçi, elektrik altyapı ve tesisatında dünya lideri olan İtalyan BTicino, Living Light serisi ile İtalyan tasarımını, üstün teknolojiyle birleştiriyor. BTicino Living Light anahtar priz seçenekleri, yenilikçi ve farklı tasarımı, ekstra inceliği, malzeme ve renk alternatifleriyle hayalinizdeki evi, konutu ya da çalışma alanınızı gerçeğe dönüştürüyor.

İtalyan yat devinden yenilik İtalyan yat devi Azimut Yachts’ın Trawler koleksiyonu Magellano serisi yeni modeli Magellano 66 Türkiye’ de. 20.15 m. boy, 5.40 m. en ve flybridge özelliği ile bir mega yat konforu ve genişliği sunan Azimut Magellano 66’ 13-21 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek CNR Avrasya BOAT SHOW’ da lansmanı yapılarak tekne severlerin beğenisine sunulacak. 1 VIP, 1 master ve 1 misafir kamarası bulunan lansman teknesi Magellano 66, depolama alanı olarak düşünülen ekstra bölümüne istenirse 1 misafir kamarası daha ekleme seçeneği sağlıyor. Bunların yanı sıra 2 kişilik bir mürettebat kamarasını da teknenin kıç bölümünde barındırıyor. Teknenin flybridge bölümünde çok geniş iki bölümden oluşan oturma grupları ve büyük bir yemek masası yer alıyor. Ekstra geniş bir bölüme daha sahip olan flybridge bölümü, istenirse güneşlenme ve deniz oyuncaklarının muhafaza edilebileceği bir alana sahip.


45


Albert Long Hall’de baharın tüm renkleri Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri, baharı Çellistanbul ile karşılıyor. Adını sihirli atmosferi ve eşsiz güzelliği ile anılan İstanbul’dan alanÇellistanbul, Çağ Erçağ, Melih Kara, Ediz Şekercioğlu ve Murat Berk’ten oluşuyor. Bu özel konserde, İstanbul Devlet Opera ve Balesinin solist sanatçısı, soprano Deniz Yetimsolist olacak. 2 Mart akşamı gerçekleşecek ‘Viyolonseller ve Şarkılar’ başlıklı konser dinleyicilere büyülü bir akşam yaşatacak. Albert Long Hall 16 Mart akşamı ise ‘Romantik Bir Şölen’ başlıklı konser ile Bozok Quartet’i ağırlayacak. Tayfun Bozok, Derya Bozok, Ali Başeğmezler ve Münif Akalın’dan oluşan topluluğa 2001 Steinway ve 2002 Arthur Schnabel Ödüllü sanatçı Emre Elivarpiyanosuyla katılacak. Konserde Beethoven, Webern ve Dvorak’ın eserlerinden seçilen bir program seslendirilecek. Boğaziçi Üniversitesi bu ay ayrıca Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nı Albert Long Hall’e davet ediyor. Genç şef Fazlı Orhun Orhon yönetimindeki orkestra 23 Mart akşamı ‘Gençlerle Soluk Soluğa’ başlıklı konseriyle İstanbul dinleyiciler ile buluşacak.

Etkinlik

Sanat her zaman her yerde Genç sanatçı ve tasarımcıları desteklemek amacıyla kurulmuş olan ARMAGGAN Art & Design Gallery, bu yıl dördüncü kez düzenlediği SANAT 7/24 sergisini 20 Ocak – 29 Mart 2016 tarihleri arasında gerçekleştiriyor. “Sanat gündelik yaşamın içindedir, insanidir ve gereklidir” çıkış noktasıyla kurgulanan sergi, bu mottoyu takip ederek 21 sanatçının eseriyle “Sanat eseri 7/24 yanımızda nasıl olur?”, “Sanat gündelik hayata nasıl dahil olur?” gibi sorulara yanıt arıyor. Türkiye’de fonksiyonel sanat üzerine yapılan tek sergi olma özelliği taşıyan sergide, Ayser Çobanoğlu, Begüm Yıldırım, Çetin Pireci, Ceyda Oskay, Dinçer Güngörür, Belgin Yücelen, Banu Damcı, Egemen Kemal Vuruşan, Emel Vardar, Gül Delemen, Koray Akay, Nesren Jake, Rüya İdil Akdur, Semra Ecer, Sultan Acar, Suzet Fransez, Tina Varon, Yıldanur Ketenci, Yücel Kale, ve Ozan Emre Han gibi sanatçılar yer alıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

ANAMED’in yeni sergisi “Günlük sesler” devam ediyor

46

Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), “Günlük Sesler: Sesi Gündelik Hayat Üzerinden Keşfetmek” başlıklı yeni sergisiyle, günlük yaşamda dikkatten kaçan kent hayatına ilişkin sesleri ziyaretçilerle buluşturdu. 08 Ocak Cuma günü Beyoğlu, İstiklal Caddesi’ndeki ANAMED’de açılan sergi, 20 Mart 2016 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.


rman

www.stonewrap.com

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İnci doku Harman

renk İ

47


Bir işiniz yoksa gelin, önemli bir işiniz varsa mutlaka gelin

Mart - Nisan 2016 #56

Etkinlik

Arter’de 3 sanatçı 3 sergi

48

İstanbul bu yıl yepyeni konferanslar zincirine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. İstanbul’dan dünyaya uzanacak konferans serisi “İstanbul TALKS”, Inspired 2016 Konferansı ile 16 Mart’ta başlıyor. Dünyanın önde gelen girişimcilerinin yer alacağı konferans, Sipahiler Events tarafından Girişimcilik Vakfı iş ortaklığında düzenleniyor. İstanbul TALKS Inspired 2016 Konferansının katılımcıları, Richard Branson, Devita Saraf, Yasmine Shihata, Allen Taylor ve Wendy Kopp’un yanı sıra çok sayıda dünyaca ünlü girişimci ve yatırımcının ufuk açan başarı öykülerini sahiplerinden dinleme imkânına sahip olacaklar.

Bahar Yürükoğlu, Murat Akagündüz ve Şener Özmen’in yeni üretilmiş işlerinden oluşan üç kişisel sergi 24 Mart–15 Mayıs 2016 tarihleri arasında Arter’de yer alıyor. Bahar Yürükoğlu, “Devridaim” isimli sergisinde, 2015’te Kuzey Kutbu’na yaptığı seyahatlerdeki deneyimlerinden hareket ediyor. Yürükoğlu’nun, Arter’in giriş katındaki sergisi, doğal ile yapay arasındaki çizginin bulanıklaştığı yerleştirme, video ve fotoğraflardan oluşuyor. Murat Akagündüz’ün “Vertigo” isimli sergisinde, sanatçının yeryüzündeki dağ zirvelerini, Google Earth görüntüleri üzerinden tuvale aktardığı beyaz üzerine beyaz serisi gösteriliyor. Şener Özmen’in “Filtresiz” başlıklı sergisi ise sıcak iklimlerde yaz gecelerini açık havada geçirmek için kullanılan, “taht” adı verilen platformlar etrafında şekilleniyor. Özmen, sanatçının kabul edilegelmiş kimliğinden çıkış yollarını araştırıyor.

Ara zamanlar Elif Okur Tolun’un ‘‘Ara Zamanlar’’ isimli resim ve seramik sergisi Galeri Eksen’de açılıyor. Sanatçı, günlük yaşamın içinden sıradan nesneleri seçerek resim ve seramiklerine konu edinmiştir. Bu durum bugün de değişerek ve gelişerek devam etmektedir. Sergide, enkazlar üzerine kurulan yaşam/yaşanmışlıklar odak noktasıdır. Çürüyen kaportalar, parçalanmış araba parçaları arasında bir yaşam arayışı zaman zaman resimlerine ve seramiklerine giren canlılarla ifadesini bulur. Karanlığa itilmiş yaşamlar ile ölüm arasında sıkışan ve kaybolan zamanlar varlık kazanır. Bir tarafdan geçmişin izini sürerken, bir tarafdan da geleceğe pencere açar. Geçmişten gelenleri biriktirerek bir ara zaman yaratır. Üst üste yığılmış yüzlerce hurda aslında kimliğini bilmediğimiz binlerce insanın yaşanmışlığını ifade eder. Bunlar tekrar kullanılmayı yani yaşama dönmeyi bekleyen nesnelerdir. Sergi, 18 Mart – 7 Nisan tarihleri arasında Pazar hariç her gün Galeri Eksen’de ziyaret edilebilir.


49


Duo Blanc & Noir Medeniyetlerin buluşma noktası İstanbul’un kültürel zenginliği ikiliye ilham kaynağı oldu. Mozart’tan Fazıl Say’a uzanan eserler bir piyano, dört elde hayat buldu. Almanya ve Türkiye’de yaşayan iki genç piyanist, çocukluklarından beri geçirdikleri zamanı enstrümanlarıyla birleştirerek müzik dünyasında kardeş ya da ikiz olmadan kurulan ilk piyano ikilisi oldu. İkili, kariyerlerine hem Almanya’da hem Türkiye’de devam ediyor, müziklerinde bu kültür farklılığını büyük bir beceriyle harmanlıyorlar. İki piyano için yazılmış seçkin klasik piyano eserleri ile Fazıl Say gibi bestecilerin Anadolu üzerine yazmış olduğu eserlerin iki piyanoya uyarlanmış yorumlarını repertuvarlarına katmaya devam ediyorlar. Ayrıca Duo Blanc & Noir, iki piyano için yaptıkları türkü ve tango uyarlamalarıyla dikkat çeken dinleti, engelli izleyicilerie ücretsizdir.

Mart - Nisan 2016 #56

Etkinlik

Müziğe dair her şey Mart’ta Babylon’da

50

Müziğin birleştirici gücünden ilham alan ve şarkılarını dünya barışına adayan Ramin Farhangniya; Azerbaycan’ın unutulmaz klasiklerinin yanı sıra Farsça, Türkçe, Lazca, Yunanca, Kürtçe, Rusça, Gürcüce ve Ermenice dillerinde seslendirdiği eserlerle 21 Mart Pazartesi akşamı Babylon’da müzikseverlerle buluşuyor. The Prodigy ve Deadmau5’ın şarkılarına yaptığı remixlerle tanınan Hollandalı Kolektif Noisia, İstanbul’da ilk defa 25 Mart Cuma akşamı Babylon’da sahne alıyor. Konser öncesindeki Golem ve Midnight Session’da Mumdance performansı ile dubstep’ten drum ‘n’ bass’a, jungle’dan techstep’e uzanan bir gece Babylon’da müzikseverleri bekliyor.

Mehmet Güreli’den yeni sergi ‘Film Noir’ Zekayı zorlayan, insanları düşünmeye sevk eden, onları yeni dünyalara sürükleyen, düşünceden düşünce doğuran her yaratıcı işin onu çok heyecanlandırdığını anlatan Mehmet Güreli, Film Noir dönemi üretimlerinin ona bu heyecanı yaşattığını söylüyor. Ressam yeni sergisinde bunu tuvaline yansıtıyor. Mehmet Güreli’nin resimlerinde, Film Noir detaylarını, bazen çizdiği karakterlerin gözlerinde, bazen ışıklar arasına saklanmış, bazen

de yazılarda buluyoruz. Resimlerdeki karakterler bir Femme Fatale, bir dedektif ya da katil olabilir. “Karşına bir resim koyduğunda resim hangi dönemi yansıtıyorsa sen de o çağa ait oluyorsun.” diyen Mehmet Güreli’nin uzun süredir gerçekleşek en kapsamlı sergisi olacak olan “Film Noir”, sadece geçmiş bir zamana gönderme yapmakla kalmadan, ziyaretçileri düşünmeye davet edecek. Mehmet Güreli’nin yeni sergisi ‘Film Noir’, 11 Şubat - 11 Mart tarihleri arasında The Marmara Pera’da sizleri bekliyor.


51


Dergimizin değerli okuyucuları 10. yıl kapsamında gerçekleştireceğimiz etkinliklerimize bir yenisini daha ekliyor, sizleri iş ortaklarımızla buluşturacak özel bir kampanyaya imza atıyoruz. Sadece size özel hediye çeklerimizi dergimiz aracılığı ile tarafınıza ulaştırıyoruz. Mekan dergimizle partnerlik yapan sektörde marka olmuş firmalarımızın içinde olduğu kampanyadan sadece ve sadece siz değerli Mekan dergisi okuyucuları yararlanabiliyor. Kampanya dahilinde alışveriş yapan okuyucularımız fırsatlar dünyasına dergimiz aracılığı ile giriş yaparak kendilerini özel hissederken, ilk kez gerçekleşecek çok özel kampanyalarla avantajlı alışverişin keyfini yaşayacaklar. İşaretli mağazalarımızı takip edin, büyük Mekan ailesi ile keyifli alışverişler dileriz.

Mart - Nisan 2016 #56

*Yıl boyunca geçerli olacak kampanya için katılımcı firmaların kampanya detaylarını hediye çeklerinizde bulabilirsiniz.

52


53


54

Mart - Nisan 2016 #56


55


İ

talya’nın kuzeyindeki Piemonte bölgesinde yer alan Alessandria kentinde, 5 Ocak 1932’de dünyaya gelen Eco, döneminin önemli düşünürlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Göstergebilim dalının ustasına veda 1954 yılında ortaçağ felsefesi ve edebiyatı üzerine yazdığı tezle Torino Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra 1961 yılında akademik kariyerine başlayarak, sırasıyla Torino, Floransa ve Bologna üniversitelerinde bilimsel çalışmalarını sürdürdü. Umberto Eco tavizsiz bir aydınlanmacı olarak, orta çağın akıl dışılığını ve bağnazlığını, sadece çok iyi bilmiyor, ondan nefret ediyordu. Gençliğinde bir Katolik öğrenci hareketinin liderliğini yapmış ancak 20’li yaşlarda Aziz Tommaso d’Aquino hakkında doktora çalışması yaparken Tanrı’ya inancını yitirdiğini söylemişti.

Milano

İtalyan entelektüel Umberto Eco, 1980’de çıkardığı ilk romanı ‘Gülün Adı’yla büyük beğeni topladı. Roman kısa zamanda birçok dile çevrildi, 10 milyondan fazla sattı. 1986 yılında filmi de yapılan roman aynı yıl Türkçe’ye çevrildi. Yazarın, orta çağ konusunda derin bilgisinin oluşu romanı, hem başarılı kılmış hem de, tarihi bilgilerle kuşanmış bir yapıt olmasını sağladı.

Editör Ayca Güney

Mart - Nisan 2016 #56

Fotoğraf: Andrea Frazzetta

56

Uluslararası boyutta pek çok ödülü ve İtalya, Almanya, Fransa’dan devlet nişanları ve şövalye ünvanları olan Eco, 1950’li yıllarda İtalyan radyo televizyon kanalı RAI’nin kültür programlarında görev aldı. Eco, dünyanın ilk 100 entelektüeli listelerinde, 2005 yılında 2, 2008 yılında 14. sırada yer almıştı. Cenaze törenine katılan Oscar ödüllü İtalyan aktör Roberto Benigni, Eco gibi adamların gökte değil yeryüzünde olması gerektiğini belirtti. İtalyan yazar Umberto Eco Milano kentinde, Sforza Şatosu’ndaki törenle uğurlandı. Törene devlet erkanı, yerel yetkililer, edebiyat dünyasından isimler ve binlerce kişi katıldı.

Umberto Eco, 2015 yılında yayınlanan ‘’Sıfır Sayı’’ isimli son kitabında İkinci Dünya Savaşı, oradan da Faşist İtalya yönetimi zamanlarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Bu bağlamda Eco’nun okurunu çekmek istediği bilmece ise Benito Mussolini üzerinde hayat buluyor. Eco okuru, 1992 İtalyası’ndan Mussolini İtalyası’na doğru sürüklerken, kötü gazeteciliğin insanları sürüklediği çaresiz kaderi gün yüzüne çıkarıyor. Okuması hafif, anlamı güçlü olan romanda basın özgürlüğü vurgulanırken, yazar Milano’yu da kaleme alıyor.


‘’Maia bana gururlu bir edayla Milano’nun bir zamanlar gerçekten Amsterdam gibi olduğunu, kanal halkalarının şehir merkezine kadar uzandığını söyledi. O zamanlar güzel olmalıydı, demek ki Stendhal boşuna sevmemişti Milano’yu. Sonra hijyenik nedenlerle kanalların üzerini örtmüşlerdi ve suyu kirli de olsa sadece burada açık kanallar kalmıştı. Oysa eskiden kıyılarda çamaşırhaneler vardı. İç bölgelere girildiğinde, ortak balkonları avluya bakan o eski usul evlerden vardı. Bu ortak iç balkonlu evler de benim için saf flatus vocis idi; ansiklopedi yazımında çalıştığım dönemde karşıma çıkan resimler sayesinde ve Bertolazzi’nin Piccolo Teatro’da sahnelenen El Nost Milan oyununun mizanseninden söz etmem gerektiğinde haberdar olmuştum onlardan. Ama o zaman bile bu evlerin 19. yüzyılda kaldığını sanırdım. Maria gülmeye başladı: ‘Milano hala ortak balkonlu evlerle doludur ve onlarda artık yalnızca yoksullar oturmaz. Gelin göstereyim size.’’

Beni iç içe geçmiş bir avluya soktu. ‘’Buranın giriş katı olduğu gibi restore edildi, küçük antikacı dükkanları aslında hava atmak ve fazla para almak için kendini öyle gösteren eskiciler ve şöhret peşinde olan ressam atölyeleri açıldı. Bunların tümü turistlere yönelik işler. Ama yukarısı, şu üst iki kat eskisi gibi duruyor. Üst katların avluya bakan ortak balkonlarının ferforje korkuluklarını, bu balkona açılan kapılarını gördüm ve buraya çamaşır asan oluyor mu diye sordum. Maia güldü: Napoli mi burası? Neredeyse her tarafı onarıldı. Bir zamanlar merdivenler de doğrudan balkonlardan iniyordu, evlere oradan giriliyordu. Dipte bütün ailelerin ortak kullandığı tuvalet vardı. Ve bunlar alaturka tuvaletti, tabii duş ve banyo hiçbir şey yoktu. Şimdi her şey varlıklı insanlara göre düzenlendi; bazı dairelerde acayip pahalı jakuziler bile var. Bir tek benim oturduğum evde yok. Ben duvarlardan su sızan tek göz bir odada oturuyorum; neyse ki minik bir tuvaleti ve duşu var; ama mahalleye bayılıyorum. Elbette yakında bizim oraları da restore ederler ve kirayı yarın ödeyemeyeceğim için çıkıp gitmek zorunda kalırım. Umarım Yarın gazetesi harekete geçer ve ben sabit bir maaşa bağlanırım. Bunca küçük düşürmeye onun için katlanamıyorum işte.’’ Tarihe ışık tutan İtalyan, dünyaca ünlü yazar, bilim adamı, eleştirmen, felsefeci, düşünür Umberto Eco’yu okuyalım. 57


P

Fikir

antone renkleri… Pembeler, maviler, bebek odaları derken fark ettim ki; evdeki her köşeye ufak ufak dokunmuşum da bebek ve çocuk odalarında hiç dolaşmamışız.

İç Mimar İrem Senemoğlu irem@senemoglu.com.tr

Bebekler asla bunu istemiyor

Mart - Nisan 2016 #56

Konuya bebek odalarından ufak hatırlatmalar ile başlayalım. Tabii ki çocuk gelişimi uzmanları gibi haddime değil yorum yapmak ancak okuduklarıma ve gözlemlediklerime dayanarak kısaca şöyle özetleyebilirim.

58

Bebekler ilk ay ışığa duyarlı değillerdir. Takip eden aylarda da sırasıyla özellikle mavi hariç tek renkleri, parlak ve büyük cisimleri görmeye başlarlar. Tabii ki görebilirler ama bizler gibi görme ve algı becerilerini tamamlamaları için yaklaşık 24 ayı geçirmeleri gerekir.


Müzik dinletmek, farklı tatları denetmek gibi kendi kontrolümüzdeki eğitimleri yaparken sessizce, sadece gözlemleyerek geliştikleri bu kısacık dönemde bebekleri görsel olarak da beslemeliyiz. İşte bu yüzden renkler ve objeler çok önemlidir. Sıklıkla karşılaştığımız bir konudur; daha önce projelendirdiğimiz evlere yeni bebek için mekan eklemek ya da yeni bir evde oda tasarlamak. Ebeveyn seçimleri genelde kızlar için pastel pembe, erkekler için de bebek mavi veya tamamı bej tonlarında yapılır. Sakin, dinlendirici, asla gözü yormayan bir mekan yaratma arzusu...(!) Hatırlatmak isterim bu sadece sizin arzunuz. Bebekler asla bunu istemiyor. Onlara soru soramıyoruz ki nasıl bulacağız neyi istediklerini? Aslında hiçte zor değil. Aldığınız bebek oyuncaklarını hatırlayalım; hemen hemen hepsi canlı, ana renklerden oluşur. Algıda seçici davranmaya yönelik bu renk seçimleri bir tesadüf olamaz. Bebek odalarında genelde pastel renklerin hakim olduğunda dikkatlerini nereye yönlendirecekler?

59


Beyaz, bej, açık renk ahşaplar arasında tüm etkisiyle rengi odaya alabilmek için birkaç önerim olacak.

Mart - Nisan 2016 #56

Fikir

En kolay ulaşabileceğiniz seçim duvar kağıtları, stickerlar ve duvar aksesuarlarıdır. Bunlar mekan içerisinde dev birer kitap gibi eğitici görsel şov oluşturacaktır. Yaratmak istediğiniz sahne için harika birer fon olurlar.

60

Aydınlatmalar doğru ışık kaynakları olduğu kadar, gündüzleri de dikkat çekici objelerdir. Beğeninize göre doygun renklerde seçimler yapabilirsiniz. Mobilyalarda açık renkler hakim olurken, bazı ürünlerde farklı renk seçimleri yapmanız, vurgulamak istediğiniz detayları ön plana çıkarır.


61


Mart - Nisan 2016 #56

Fikir

Sıra geldi büyüklere. İtiraf etmeliyim; çocuk sahibi olana kadar her projede anne babaları dinlerdim. Ben bile aynı hatayı yapıp, bebeklikten çocukluğa geçişteki yenilemeyi kendim tasarlamıştım. Taa ki kızım bir gün “Neden ben odamın duvarlarını pespembe yapamıyorum? Bir duvarıma manga çizebilir miyim?” diye soru sıralamaya başlayana kadar… Şöyle düşünelim; siz salona hangi model kanepeyi yerleştireceğinizi ilkokula giden kızınıza soruyor musunuz? Neden

62

kızınız odasına ne renk istediğini kendisi seçmesin ya da bütün duvarları posterlerle kaplayamasın? Evinizin tasarımı klasik ya da modern diye çocuk odasının da aynı stilde olması gerekmiyor ya da güneşten rengi çabuk solar diye kırmızı perde kullanılmaz diye bir kural yok ki. Bu arada aman yanlış anlaşılmasın tabii ki sizin de fikirlerinizi alacağız ama unutmayalım kullanıcı önceliklidir bir mekan tasarımında. Onları iyi dinlemeliyiz.


63


Fikir Mart - Nisan 2016 #56

64

Yeni ebeveynler; biz özgüveni yüksek yeni bir nesil yetiştiriyoruz tabii ki soruyoruz diye mırıldanıyor olabilir ama bu sistem hep böyle çalışmıyor. Uzun yıllardır farklı bir yol izliyorum, nasıl bir ofis projesinde sadece yöneticileri değil, çalışanları da dinliyorsam; bir konutu tasarlamaya başlamadan önce, hemen çocuklar ile anne baba olmadan ayrı bir görüşme yapıyorum.

Bir fikir yeni bir fikri doğuruyor ve birlikte tasarlıyoruz odadaki pek çok detayı. Bu süreçte çok da eğlendiğimi itiraf etmeliyim. Bazen beni öyle zorladıkları oluyor ki, istediklerini üretmek için sıkı bir çalışma yapmam gerekebiliyor. Malum onlar için hiç önemli olmayan bir bütçe sorunum da var benim.


65


66

Mart - Nisan 2016 #56

Tasar覺m Etkinlik


Uzaysal boşlukta izole olmuş karakterler

G

enç İspanyol sanatçı Rafa Macarron’un İstanbul’daki ilk solo sergisi ‘’Horizontal’’ 19 Kasım 2015 - 30 Ocak 2016 arasında SODA’ da gerçekleşti. Sanatçı resimlerinde, zamansız mekanlarda uçuşan uzun, ince bacaklı, tuhaf görünümlü karakterler yaratıyor. İncecik fırça dokunuşları, rengarek arka planlar ile hem evrensel hem de taklit edilemeyeni canlandırmaya çalışıyor.

Macarron, bazen iki bazen üç boyutlu olan eserlerinde, mimari öğelerden faydalanıyor. Canlı ve bir o kadar ahenkli renkleri kullanarak resmettiği hikayelerini mimari bir perspektif ve doku oluşturmak için aliminyumun üzerine yerleştiriliyor. Sanatçı kendi geliştirdiği bu özgün tekniğiyle, tuvallerine hacim ekleyip başka bir dünyanın başka varlıklarına hayat veriyor. Uzaysal boşlukta izole olmuş bu karikatürize karakterler bazen bir pencereden bazen bir uzay kapsülünün içinden etraflarını saran boşluğu gözlemlemeye çalışıyor. Macarron, eserlerinde iç dünyasını dışa vururken

yarattığı bu düşsel ve bir o kadar dramatik senaryolarla izleyicisiyle karşılıklı bir etkileşim arayışı içine giriyor. Genç yaşına rağmen önemli bir kariyere sahip olan sanatçı, Dubuffet, Fraile and Quiros gibi sanatçıların artistik geleneklerini sürdürdüğü çalışmalarıyla, günümüz çağdaş sanatında nadir görülen işlere imza atıyor. ARCO Madrid, Context Art Miami ve Scope Basel gibi dünyanın önde gelen sanat fuarlarında eserleri temsil edilen Rafa Macarron, uluslararası arenada büyük başarılara imza atmış genç İspanyol sanatçılarından biri olarak kabul ediliyor. 67


Kim için tasarlıyoruz

B Tasarım Etkinlik

ugün sadece tasarlamanın yetmediği bir noktadayız. Neyi, niye yaptığımızı bir daha bir daha düşünmek, bizim için iyi olandan öte, toplum yararına diyebilmek için emek verme zamanı. Dünya değişirken, çözümün parçası olmak isteyen sosyal girişimler var şimdi.

Gözde Şekercioğlu

Mart - Nisan 2016 #56

Herkes için mimarlık Kim için tasarlayacağız sorusuna verdikleri yanıt onları ayrıştıran taraf oldu. İhtiyacın olduğu bölgede herkes için tasarlıyorlar. Herkes İçin Mimarlık, ülke genelinde karşılaşılan sosyal sorunlara mimarlık bağlamında çözümler üretmeyi ve mimarlık eğitimine yeni açılımlar kazandırmayı amaç edinmiş bir dernek. Sorunlar konusunda farkındalığı arttırmak ve çözüm yolları üretmek üzere harekete geçiyorlar. Kentsel ve kırsal alanlarda, projelerin tasarım planlama ve inşaat süreçlerinde katılımcılığı artırarak, toplum içinde mimarlık bilinci oluşmasını destekliyorlar. herkesicinmimarlik.org

68


İçerde çocuk var Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı(TÇYÖV) bünyesindeki İçerde Çocuk Var(İÇV) projesi daha iyi bir toplum için önce eğitim ve çocuk diyerek yola çıktı. Bütün çocukların eşit eğitim haklarına sahip olması gerektiğini savunuyor. Bugün 500’den fazla 0-6 yaş çocuk, ebeveynleri ile birlikte hapishanelerde yaşıyor. İÇV projesi hapishanede bulunan ana okullarının fiziksel iyileştirilmesini üstleniyor. Ana okulları olmayan cezaevlerinde ise yeni anaokulu binaları yaparak çocukların eğitimlerine destek oluyor. Mimari planlaması ve içindeki eğitim araçları ile Bakırköy Adalet KreşAnaokulu eğitim vermeyi sürdürüyor. Bu projenin destekçisi olmak isterseniz web sitelerine bir göz atın. Bu ay, TÜSEV’in Destekle Değiştir etkinliğinde de dinleyeceğimiz ekiplerden biri İÇV. icerdecocukvar.com Kedi evi Adore mobilyanın tasarım ekibinden Bahadır Yargın, sokakta yaşayan kedilere bir yuva tasarladı. Tasarladığı ürün ilk üretildiğinde 24 saat içinde iki binden fazla kullanıcıya ulaştı, üretilmeye devam ediyor. Üretimi kadar, paketlenmesi de kolay, montajı da. Kedi evinizi kişiselleştirmeniz de oldukça kolay. Kar amacı gütmeyen bu projede, sadece kargo ücreti ödeyerek adresinize teslim edilmesini sağlayabiliyorsunuz. adoremobilya.com/kedi-evi Ustamdan Yaşadığımız topraklara farklı gözle bakmamıza aracı olmak isteyen bir oluşum. Değerleri görünür kılmak ve öneminin anlaşılmasını sağlamak istiyorlar. Çözüm olarak da zanaatkarlar ile kol kola yürümeyi seçmişler. Anadolu’da yüzyıllardır süregelen zanaatları canlandırmayı hedefleyen ve devamlılığının sağlanması için tasarlanmış bir e-ticaret sitesi. Ustamdan.com, markalaşmanın etkisiyle oluşan yerel pazardaki küçülme sorununun çözülmesi, yerli ürünün tanıtımının yapılması, popüler hale getirilmesi ve değerinin artırılması amacını taşıyor. ustamdan.com Şehrine ses ver Şehrine Ses Ver, yaşanabilir kentlere ve üretken bir topluma ulaşma yolunda çalışmalar yürütüyor. Tasarımı toplumsal bir dönüşüm ve farkındalık aracı olarak görüyor. Disiplinler arası ve yaratıcı bir ortamda, ortak akılla oluşan ürünler tasarlayarak kentin yaşam alanlarına uygulanmasını sağlayan bir sosyal girişim. Şehrine Ses Ver, kentlinin evrilerek güncel ihtiyaçları yakalamaları için; yerel karakterlerini keşfedip yaşatmayı; toplumsal iletişimi ve farkındalığı artırmayı; ortak dil ve ortak akıl yürüterek çözüme ulaşmayı önemsiyor. Bu doğrultuda, çeşitli disiplinlerden istekli insanları bir araya getirip yaratıcı bir ortam hazırlıyor ve paydaşlarıyla ağ kuruyor. Kent, içinde yaşayanlarla birlikte canlı bir sistem oluşturuyor. Kentin temelini oluşturan iletişim ve üretim kavramlarını, yenilikçi tasarım anlayışı ile birleştirerek, farklı disiplinleri kesiştiriyor ve yerel bağlarla işliyor. sehrinesesver.com

69


Yılmazlar Banyo Merkezi’nden

İtalya’ya tasarımcı çıkartması devam ediyor

Gezi

Banyo sektöründe 50 yıllık bir geçmişi geride bırakan sektörün lider markaları arasında yer alan Yılmazlar Banyo Merkezi, dünyanın en büyük seramik üreticisi olan Florim ile olan işbirliğini birlikte çalıştığı mimar ve iç mimarlar ile ziyaret ederek güçlendiriyor.

Mart - Nisan 2016 #56

İtalya Bologna’da yer alan Florim firmasının yeni koleksiyonlarını, daha görücüye çıkmayan bir çok tasarımını fabrikanın içinde yer alan showroomunda görme fırsatı yakalayan tasarımcılar, kendilerini mini bir seramik fuarını gezmiş gibi hissettiler. Florim showroomu yaşayan evler konseptinde hazırlanmış, en küçük ayrıntısına göre kurgulanmış yardımcı öğeleri ve aksesuarları ile büyük bir beğeni topladı.

70


Ardından Ferrari fabrikasının yakınında Ferrari Makarnacısı olarak da bilinen Ristorante Montana’da birbirinden leziz makarnaları tatma fırsatı yakalayan tasarımcılar, bu şirin ve butik restoranın hem işletmecisi hem de şefleri olan aile ile tanışma fırsatı yakaladılar. Modena’nın en köklü balzamik üreticisinin çiftliği ve 100 yıllık balzamiklerin tadımı ile devam eden seyahat Milano’da son buldu. Mimarların banyo, mutfak ve mobilya alanlarında ünlü tasarım markalarının mağazalarını gezdikleri Milano turu; sokakları, katedralleri, yapıları kısaca tarihi ve tasarım kültürü ile yeniden keşfedilen unutulmaz bir şehir olarak hafızalarda yer etti. Yılmazlar Banyo Merkezi’nin Güneşli ve Mecidiyeköy’den sonra Bursa’ya açtığı yeni mağazası ile İstanbul dışındaki mimar ve iç mimarları içine alan bu program, 50. Yıl etkinlikleri kapsamında Türkiye genelinde bir çok tasarımcı ile farklı yurtdışı gezi programları olarak devam edecek.

71


Mekanlarda doğru perdenin adresi

Marka

Ser Mefruşat, 50 yılı aşkın bir süredir, ev tekstili sektöründe hizmet veriyor. Bu süreçte yurtiçi ve yurdışı yüzlerce ev, hotel, resmi mekanların perde ve döşemelik uygulamalarını gerçekleştiren marka İstanbul Kadiköy ve Selamiçeşme şubelerinin yanı sıra 2016’da Bursa Balat’ta açtıkları yeni şubelerinde hizmet veriyorlar. Ürün yelpazeleri arasında, ithal ve yerli perdelik ve döşemelik kumaşlar ve aksesuarları bulunuyor.

Perdelik ve döşemelik kumaşlarını ağırlıklı olarak, İtalya, ABD, İngiltere ve Uzak Doğu’dan ithal eden Ser Mefruşat ithal ettikleri kumaşların onlara “özgü olmasına”ve” farklı” olmasına dikkat ediyor. Genellikle doğal elyaflardan, ipek, keten, pamuk, viskon, kumaşları tercih eden firmada, bütün bu yabancı kolleksiyona ilave olarak, yerli, kaliteli, tül perde ve döşemelik seçenekleri de mevcut.

Mart - Nisan 2016 #56

Mağazanın geçmişinden bu yana, mekanlarda renk, model olarak önerdikleri ve tartışarak bir neticeye ulaştıkları modelleri, kendi atölyelerinde hazırlayarak, uygulamasını gerçekleştiriyor.

72

Müşterilerinin perde konusunda karar vermesinin birçok aşamadan geçtiğini belirten Ser Mefruşat, “doğru” perdeyi ilk aşama olarak showroomda önermek, mekanda olabilirliğini tartışmak, alternatif fiyatları oluşturmak, konfeksiyon ve monte aşamasıyla beğeniye sunmak. ‘’Bu süreç, oldukça bilgi, zevk ve sabır gerektiriyor.’’


73


İ

stanbul kent tarihinde önemli bir yere sahip olan semt farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, bugün hala farklı kültürden insanların bir arada yaşadığı bir bölge olma özelliğini koruyor. Yeniköy sınırları içerisinde 5 kilise, 1 sinagog ve birçok cami bulunması da bunun en güzel örneklerinden. Bölge 16. yy da imar edilmiş 18. yy’dan günümüze kadar olan süreçte de seçkin bir bölge olarak varlık bulmuş. Bölgede Ulah aileleri Rumlar ve Türkler beraberce yaşamakta. Bölge 18. ve 19. yüzyıllarda banker, levanten ve gayrimüslimlerin yalıları ile bugünkü kimliğine kavuşmuş.

İstanbul

Yenilenen Yeniköy

İrem Oğuzcan ioguzcan@gmail.com

Mart - Nisan 2016 #56

Özellikle halk arasında ‘yalılar’ bölgesi olarak bilinen Köybaşı Caddesi ve civarı bugün hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Emirgan semtinin kuzeyinde yer alan İstinye, Yeniköy, Tarabya ve Sarıyer’de daha içe dönük bir yaşam gözlenmekteydi ve bu özelliği ile bölge, mahalle sakinlerine hizmet eden mekanlara ev sahipliği yapmaktaydı. Bu durumun biraz da olsa dışına çıkan tek bölge Tarabya’da idi. Özellikle balık lokantaları ile bölge canlılığını uzun yıllar korudu.

74

Son zamanlarda bölge halkının müdavimi olduğu ufak kafeler, pastaneler ve restorantlar hiç olmadıkları kadar canlı. Uzun soluklu mekanlarından Emek Cafe, Emek Mantı Evi, Molka, Gazebo, Circle, Vagabondo’s, Waffeleport, Timothy’s gibi mekanlar hiç değişmeyen müşteri memnuniyetleri ile semtin odak noktası olma özelliklerini koruyorlar.


Bölgenin mimari olarak geçmişten günümüze gelen dokusu içinde sahilde bulunan yalılar ve yolun karşısında yer alan yüksek duvarlı yapılar önemli bir şekillendirici. Çift taraftan yüksek duvarlı yapılarla ve yol kenarında bulunan yüksek ağaçlarla çevrelenmiş cadde üzerinde dükkan olarak tasarlanmış ya da dükkana dönüştürülebilecek çok az alan bulunuyor. Bu alanlar genellikle birbirine yakın alanlar. İstinye yönünden Yeniköy’e girerken ve Tarabya yönünden Yeniköy’e girerken bu alanların nispeten artış gösterdiğini görüyoruz. Arada kalan alanda daha seyrek bir dağılım var. Tabii gerekli izinlerin alınabildiği yerlerde yalılar da cafe ve restoranta dönüştürülüyor. Yeni açılan Della Luna, Teddy Bears, Küfelik, Arnavutköy Balıkçısı öne çıkan mekanlardan. Della Luna ile ilgili bir öneri muhteşem makaronları. Bu yeni oluşum bir ihtiyacın karşılığı mı, gelip geçici bir heves mi, Yeniköy’ün kuzeyindeki bölgelere de yayılacak mı bunu zaman gösterecek. Tarabya ve yakın çevresi de bu değişimden payını almaya başladı. Yeniköy esnafı bunun bir ihtiyaçtan kaynaklandığını ve kentin kuzeye kaymasıyla ilgili olduğunu düşünüyor. Peki bu ihtiyaç birden bire nasıl ortaya çıktı sorusuna ise verilen yanıt aşağı yukarı aynı: ‘Bu bir anda ortaya çıkan bir ihtiyaç değil, semt sakinleri dışında buraya gelen insanlar daha önce de buraya geliyorlardı ama mekanların azlığından ve ufaklığından dolayı sahilde yürüyüş yapıp ve bölgede var olan birkaç kafede zaman geçirip dönüyorlardı. Şehrin cazibe merkezlerinde büyük bir yoğunluk var, pek çok insan hala burayı bilmiyor. Bu da buraya gelenlere rahatlık ve huzur sunuyor. Biz bu durumu gördük ve insanların bu ihtiyacına cevap verdik. Bununla birlikte özellikle gece gezmelerinde insanlar hep aynı yerlere gitmekten sıkılıyorlar ve yeni yerler arıyorlar.

Yeniköy’ün dönüşüm süreci izlenmeye değer. Özellikle tescillenmiş yapıların restorasyon ve renovasyonu önem kazanıyor. Bu konuda yasalar tüm dünyada ve ülkemizde net. Süreçte geri dönüşü olmayan hatalar yapılmaması için restorasyon ve iç mimari firmaları ile denetlemeleri yapan Kültür Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüsek Kurulu’na büyük iş düşüyor. Bölgede başarılı bir biçimde uygulanmış projeler görmek, gelecekte yapılacak projeler için de umut verici.

Bölge yenileniyor, dönüşüyor ve gelişiyor fakat bunun semt dokusuna etkilerinin ne kadar düşünüldüğü merak konusu. Hızla çehresi değişen semt, semt sakinlerinin bir yandan yüzünü güldürüyor diğer yandan ise bölgede yaşam belli noktalarda zorlaşıyor. Gürültü kirliliği ve görsel kirlilik birinci sorunken, bu bölgede yaşamayı ‘huzur ve dinginlik’ için tercih eden semt sakinleri ne yazık ki mutsuz. Bu yeni oluşum bölgede yaşayan insan profilinde de değişikliklere neden olabilir.

75


19

yıldır sanat yaşamının içinde bulunan sanatçı, 2002 yılından itibaren kendine özgü resim ve heykelin bir arada bulunduğu 3D tekniği ve ebruli bir etki yaratan akıtma tekniğini fon olarak kullandığı birçok eser meydana getiriyor. Bu tekniği ile büyük beğeni toplayan sanatçı onlarca yapının duvarlarına ve tavanlarına resim yaparak kendi imzasını atıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Sanat

Renk kutlaması

76


Bursa ve Ankara’da birçok karma sergi organize eden sanatçı ayrıca farklı üniversiteler ve kurumlarda workshoplar düzenleyerek yağlıboya resim yapımı ve heykel alanında teknik bilgilerini paylaşıyor. Belediyelerin ve derneklerin sosyal sorumluluk projelerine destek veren, Bilim ve Teknoloji Merkezlerine özel tasarım ürünler ile heykeller yapmış olan Erdinç Sakin, 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığından sanatçı belgesini almıştır. Sakin’in birçok eseri yurtdışındaki sanatseverlerin koleksiyonlarında bulunmaktadır. 2015 yılının Ekim ayında İtalya’ya giderek resim ve heykel alanında araştırmalar yapan Erdinç Sakin’in yurtdışı küratörlüğünü İtalyan küratör Adelinda Allegretti üstlenmiştir. Sanatçı, 2016 Temmuz ve Kasım aylarında New York ve Los Angeles’ta karma sergilere katılacak olup, Kasım ayında İtalya’nın Roma şehrinde organize edeceği kişisel sergisinin hazırlıklarına açmış olduğu ES Sanat Galerisi Resim ve Heykel Atölyesinde sürdürmektedir.

77


78

Mart - Nisan 2016 #56


79


İtalyan ruhu

Mart - Nisan 2016 #56

Marka

1963 yılından bu yana Pedrali, deneyimi geleceğe taşıyor. Pedrali, kamusal alanlar, ofisler ve evler için çağdaş mobilyalar üreten köklü bir İtalyan firması.

80


Koleksiyonunda plastik, metal, ahşap bütünlüğüyle endüstriyel tasarım ürünler yer alıyor. Sandalyeler, masalar, tamamlayıcı ürünler ve lambalarla geniş bir yelpazede geleneği ve yeniliği birleştiren Pedrali’nin üretim süreci İtalya’da gerçekleşiyor. Bir çok tasarımcı ile işbirliği yapan Pedrali, Frida sandalye için Compasso d’Oro ADI’den ödül alarak başarısını taçlandırdı. Tasarımlarının temel çıkış noktası dayanıklı ürünleri, estetik değerlerle bütünleştirerek sürdürülebilir ürünler tasarlamak.

81


Dosya 2016’nın renkleri

, u l r u z u h daha sakin daha P 2016’nın

iyle r e l k n e r e Panton

Mart - Nisan 2016 #56

antone renkleri seçilen Rose Quartz (soluk pembe) ve Serenity’nin (bebe mavisi) etkileyici tonlarıyla, evinize uyum ve sakinlik getirin. Şehir stresinden uzaklaşıp biraz rahatlamak isteyenler için Pantone 2016 rengi seçilen Rose Quartz ve Serenity tonları şehrin stresini evlerinizden uzaklaştırıyor.

Kütahya Porselen 82


Crate&Barrel

Tchibo

www.n11.com

Missana 83


Mart - Nisan 2016 #56

Dosya 2016’nın renkleri

www.n11.com

Crate&Barrel

84 Empera Halı

Nordist


85


86

Mart - Nisan 2016 #56

Dosya 2016’nĹn renkleri

Crate&Barrel

Villa Pamir

Nar Gourmet


Bernardo

Moooi

Fatih K覺ral

Fuga

87


Dosya 2016’nın renkleri

Crate&Barrel

Tasarım Perde

www.n11.com

Mart - Nisan 2016 #56

Zara Home

88

Cappellini


89


Mart - Nisan 2016 #56

Marka

Addo Furniture

90

Türkiye doğumlu tasarımcı Sezgin Aksu, Stutgart, Paris ve Milan’daki çalışmalarının ardından, 1996 yılında Milan merkezli stüdyosunda Michele de Lucchi ile ortak çalışmalara başladı. Compaq, Olivetti, ENEL, Siemens, Kddi, Telecom Italia gibi farklı bölgelerden firmalarla önemli tasarımlara imza attı. Aksu, 2007 yılında Milan’da Silvia Suardi ile birlikte kurduğu tasarım stüdyosu AKSU/SUARDI’de faaliyet göstererek İtalya, Almanya, İsviçre, Avustralya, Hindistan ve Türkiye’ye tasarım hizmeti veriyor. Aksu, Istituto Europeo di Desgn/Milan(IED) , Nuova Academia Belle Arti (NABA), Superiore di Architectura (ISAD) ve the NABA/Milan’da ders vermeyi sürdürüyor.


Uluslararası tasarım anlayışı ile özgün ve modern tasarımlara imza atan Addo Furniture, yeni nesil ofis yaşamına uygun alanlar oluşturarak estetik ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Sezgin Aksu & Silvia Suardi ve Erhan Bektaş gibi başarılı tasarımcılar ile birlikte çalışan Addo Furniture, ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile kendi kimliği olan ofisler tasarlama ve uygulama alanında sektörde güçlü bir yer edinerek her gün büyüyor. İstanbul Merkez Ofis’in yanı sıra, Bakü’deki showroomunda hizmet veren Addo Furniture, Almanya, İrlanda, Rusya, İsviçre, Avusturya, Dubai, Libya, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelere ihracat gerçekleştiriyor. 2015 yılında ünlü İtalyan markası Caimi’nin distribütörlüğünü alan Addo, özel projelerden küçük ofislere tüm alanlarda estetik ve fonksiyonelliği özgün tasarım çizgisi ve konforla buluşturarak yeni nesil ofis yaşamına ‘Addo’ imzasını atmaya devam ediyor.

91


92

Mart - Nisan 2016 #56


93


İlk ne zaman bir tasarımcı olduğunuzu fark ettiniz? Küçüklüğümden beri karton kutuları kesip maketler yapmayı ya da ellerimle bir şeyler üretmeyi çok sevmişimdir. Okulda da resim derslerini iple çekerdim. Sanırım tasarımcı olduğumu bir anda fark etmekten ziyade hep yaratıcı bir alanda çalışmak istediğimi biliyordum. 2016 yılında işlerinizde yansıtabileceğiniz başka hangi tarafınızı daha keşfetmek isterdiniz? Farklı tesadüfler sayesinde hiç farkında olmadığım konulara ilgimin olduğunu keşfettiğim çok oldu. Umarım karşıma çıkan insanlar ve gittiğim yeni yerler, deneyimler sayesinde güzel sürprizlerle karşılaşırım. Dünyanın nereleri daha sizin tarafınızdan keşfedilmeyi bekliyor? Peru ve İzlanda’ya seyahat etmeyi çok istiyorum. Üniversitede Peru mimarisi ve arkeoloji üzerine aldığım bir dersten sonra Osmanlı İmparatorluğu ile eş zamanlı bir başka medeniyetin dünyanın diğer ucunda İnka medeniyetinin yaptıkları çok ilham verici olmuştu. İzlanda da doğal güzellikleri ve kuzey ışıkları nedeniyle çok ilgimi çeken ve büyülü bulduğum bir yer. Yaratıcılığınızı cilalamak için ne yaparsınız; nasıl bir içsel motivasyon tarif edersiniz? Kendi alanlarında yenilikçi ve farklı işler yapan insanların projeleri hakkında araştırma yapıp nasıl bir yol izlemişler öğrenmeye çalışırım. Masal kitapları ve romanlar da yeni fikirler ve motivasyon konusunda çok yardımcı oluyor. Mesleğinizde gelmek isteyebileceğiniz en son yer neresi olurdu? Hepimiz günlük hayatlarımızda uyandığımız andan itibaren bir çok eşya ile temasta bulunuyoruz. Eğer bu eşyalar hayatımızı kolaylaştırıyorsa, doğadaki zararı biraz da olsa azaltıyorsa ve kullanan kişi için bir anlam ifade ediyorsa bence iyi bir üründür. Umarım tasarladığım ürünler kullanan kişilerin hayatında ve doğada olumlu izler bırakmayı başarır. Biraz da idolleriniz; en sevdiğiniz tasarımcı kim? Yerinde olmak istediğiniz kişi kim olurdu?

Söyleşi

Cam sanatçılarınlarından Lino Tagliapietra, Toots Zynsky ve Dale Chihuly her zaman cam üretirken izlemekten sıkılmayacağım ve yaptıkları her işe hayran olduğum insanlar. Olafur Eliasson, Ai Wei Wei ve Tokujin Yoshioka sayabileceğim diğer sanatçılar arasında. Hans Wegner hayatta olsaydı, stüdyosunda bulunmayı çok isterdim. Sizi en çok hayrete düşüren şey nedir? Dezinti Tasarım Danışmanlık www.dezinti.com/blog’dan söyleşiyi takip edebilirsiniz.

Doğadan keşfettiğimiz sistemler ve canlıların birbirleriyle iletişimleri ve hala öğrenecek çok şey olması. Sosyal medya hakkında neler düşünüyorsunuz? Nasıl kullanıyorsunuz?

Mart - Nisan 2016 #56

Farklı tasarım stüdyolarından ve sanatçılardan haberdar olmak açısından sosyal medyayı faydalı buluyorum. Müze ve galerilerde olan etkinlikleri takip etmek açısından Facebook’u kullanıyorum. Instagram’ı aktif kullandığımı söyleyebilirim.

94

Yenilikçi ve deneysel İstanbul doğumlu tasarımcı Rezzan Hasoğlu, bulunduğu yerlerden ve deneyimlediği kültürel miraslardan ilham alan ürünlerini; zanaat, el işçiliği gibi geleneksel üretim teknikleri, günümüz tasarım ihtiyaçları ve formları ile yeniden yorumluyor. Kendi alanında yenilikçi ve farklı işler üreten Rezzan Hasoğlu’yla Dezinti.comMekan dergisi işbirliğiyle keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.


İç mimari projelerinizde hangi alanlarda projeler üretiyorsunuz daha yoğun olarak? BomontiAda’daki ATÖLYE İstanbul’un projesinde ürün tasarımı ve iç mimari üzerine ekibin bir parçasıydım. Özellikle beslendiğiniz yayınlar nedir? Tasarım / mimarlık yayınlarının isimleri? Dezeen ve Designboom haftalık takip ettiğim siteler. Ideat, Lapham’s Quarterly ve Interni de takip ettiğim diğer yayınlar. İşlerinizi özetleyen kelimeleri sayarsak; neleri katarız? Ahşap, sürdürülebilirlik, kültür, sanat, vb? Somut olmayan kültürel mirasın tasarımla aktarılması, ürün-kullanıcı deneyimi ve etkileşim tasarımı diyebilirim. Ürünlerinizde kullanmayı en çok sevdiğiniz malzeme nedir? Cam ve ahşap. Tasarımlarınızı en çok etkileyen etmen nedir? Ya da şöyle de sorabiliriz; hayatınız boyunca işinize / yaratım sürecinize etki ettiğini düşündüğünüz “şey/durum/kişi/duygu” nedir? Ürünün kullanıcıda yarattığı duygusal etki ve kullanım kolaylığı diyebilirim. Bir ürün bir şekilde siz seçtiğiniz için ya da zorunluluktan dolayı hayatınıza giriyor ve akışın parçası haline geliyor. Bu olumlu da olabilir, olumsuz da. Ürünleri tasarlarken onu üreten kişiden son kullanıcıya kadarki tüm süreçte olabildiğince yapıcı olmasını sağlamaya çalışıyorum. Size bugüne kadarki en büyük özgüveni ve doygunluğu sağlayan işiniz ne oldu? ATÖLYE İstanbul’da geçirdiğim dönem diyebilirim. Ekibin birbirine olan güven ve iletişimi, inisiyatif vermesi ve çalışmalarıma saygı göstermesi özgüven ve doygunluk olarak olumlu izler bıraktı. Hangi kültürlerle ortak bir şeyler peşindesiniz? Yüksek Lisans’taki arkadaşlarımın hepsi farklı ülkelerden. Hepsinden farklı bilgiler öğreniyorum. Bu bazen yeni bir yabancı kelime oluyor bazen de bir malzemenin kullanılış biçimi. Projelerinize başladığınız masa hangisi? Bitirdiğiniz yer neresi? Okuldaki masamda başlıyorum, bazen bir kafede ya da havaalanında devam ediyor. Yeni fikirler çoğunlukla yolculuk sırasında geliyor. Bitirme yeri genelde üretim atölyesinin zımparalama tezgahı oluyor. İşlerinizi kimlerle tartışırsınız? Özellikle kimlere danışır, kimden “onay” almak istersiniz? Aileme, belli öğretmenlerime ve yaratıcı alanda çalışan yakın arkadaşlarıma fikir danışırım. Onay almayı pek beklediğimi söyleyemem. Genelde kafasına koyduğunu yapan biriyim. Hayallerinizi süsleyecek proje ne olurdu? Uçakların tasarımı ve koku ile ilgili araştırmalar şu an en çok ilgimi çeken iki konu. Kariyer çizginizde bir “evrim” ve “devrim” tanımlayabilir misiniz? ‘Evrim’ hayalimdeki üniversiteye kabul edildiğim an olabilir. ‘Devrim’ de geçen yıl İstanbul’da iki yılın ardından Royal College of Art Design Products’a kabul edilişim sanırım. Olağan bir düzeni tamamıyla değiştirip yenilikler için tekrar farklı bir ülkeye taşındım ve iyi ki yapmışım. Tasarım-konjonktür ilişkisinde; kendi tasarımlarınızı hangi kelimelerle ifade etmek isterdiniz. Savaş, barış, sol, sağ, vb? Huzur. 95


Sizce global gündemin şekillendirdiği kullanma eğilimleri nasıl?

Rezzan Hasoglu Design’in “boyutları” ve “sınırları” nedir?

Sürdürebilirlik ve malzeme Ar-Ge’si en güncel konular. Takiben de “maker” hareketi diyebilirim.

Şu an küçük olan bir firma ama sınırları zaman gösterecek. Umarım ileride uluslararası ve olumlu değişimleri teşvik eden bir firma olur.

Kentleşme hakkında düşünceleriniz?

Rezzan Hasoglu Design’in “vizyon” ve “misyonu” nedir?

Takibi zor, çok hızlı bir değişim.

Kültürel mirasa ve doğaya önem veren, akıllı ve duyarlı, disiplinler arası diyaloglar kurabilen ürünler ve sistemler tasarlamak.

Firmanız hakkında bir özeleştiri yapmak gerekirse? Daha yolun başındayım. Neden Rezzan Hasoglu Design? Biraz isim hikayenizden bahseder misiniz? Çeşitli ortak projelerde başka tasarımcılarla birlikte çalışsam da ürünlerimin tanıtımında kendi ismimi kullanmak en mantıklı yol gibi gözüktü.

Söyleşi

Mevcut koleksiyonunuz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Moirai Lambalar, 18. yüzyılda filigrana cam tekniğinin Venediklilerden Osmanlı’ya Çeşm-i Bülbül olarak geçmiş tekniğin günümüze yorumlanması olup, Idyllic Summer Collection’ı oluşturan vazo ve kaselerde Ege kıyılarından ve Yunanistan’dan ilham alan uzantısıdır. Cam ürünler dışında yan sehpası bitişik ahşap tabure, Boğaz köprüsünden esinlenilmiş kahve sehpası ve Kapadokya’daki tüf biçimlerini andıran bir takı koleksiyonu bulunmaktadır. Ürünlerin sürdürülebilir malzemelerden ve zanaatkarlarla birlikte üretilmesi benim için önemli kriterler arasında. Önümüzdeki süreçte nasıl bir koleksiyon üzerine çalışmayı istiyorsunuz? Koku ve kullanımı üzerine bir proje için araştırma yapıyorum.

Mart - Nisan 2016 #56

Biraz tasarım ekibinizden bahseder misiniz? Nasıl bir ekip öngörmüştünüz Rezzan Hasoglu Design için ve bu öngörünüz başarılı oldu mu?

96

Şimdilik sürekli bir tasarım ekibi olmasındansa bireysel devam etmeyi düşünüyorum. Patron-çalışan ilişkisinden ziyade farklı dönemlerde farklı insanlarla bir araya gelerek işler üretmenin daha verimli olduğu görüşündeyim.

Yakın zamanda odaklanmayı düşündüğünüz bir alt sektör var mı? İnsan algısı ve etkileşim tasarımıyla ilişkisi yeni odak noktaları olabilir. Nasıl bir tasarım çizgisi tarif edilebilir Rezzan Hasoglu Design için? Yenilikçi, deneysel ve varlığı ile huzur veren tasarımlar diyebilirim. Türkiye sizce büyük bir pazar mı mobilya açısından? Neyi eksik ve neyi gereğinden fazla peki? Türkiye mobilya açısından nicelik olarak zengin ama nitelik olarak daha gelişmesi gereken bir pazar bence. Birbirine benzeyen ve hangi amaçla tasarlandığı belli olmayan, belli trendleri takip edip aslında çok yaratıcılık barındırmayan çok mobilya var. Pazarda daha çok MDF ve kimyasal malzemelere yönelmenin sürdürebilirlik açısından iyi olduğunu düşünmüyorum. Ürünün nasıl bir yerde yer alacağı, kim tarafından ne amaçla kullanılacağı çok iyi düşünülmeli. Öte yandan genç ve yenilikçi tasarımcıların olumlu değişimler yaratacağını umuyorum.


97


19

32’de iki sanat tarihçisi Russell Hitchcock ve Philip Johnson’ın New York MoMA’da küratörlüğünü üstlendikleri “Modern Mimari: Uluslararası Sergi” isimli mimari dönüm noktasında, 1920’lerde başlamış modernizm akımının ABD ve birkaç Avrupa ülkesindeki örnekleri sergilenmiş; hatta şu anda Amerikan mimari tarihinin en önemli mimarı kabul edilen Frank Lloyd Wright’ın eserleri kaçınılması gereken örnekler olarak, Uluslararası Üslup’un ilkelerinin ne olmadığını göstermek amacıyla gösterilse de sergiden sonra basılan kitapta mimarın eserlerine yer verilmemiştir.

Mimarlıkta modernizmin tuvali:

Illinois

Chicago

Uluslararası Üslup mimari stile odaklanır, form ve estetiği vurgular. Le Corbusier’nin Villa Savoye’u düz çizgileri, düzenli ve sade yüzeyleri ve ferah, ağırlık göstermeyen iç mekanları ile Uluslararası Üslup’un en saf örneklerindendir. Bu üslupta en sık kullanılan malzemeler cam, çelik ve az göze çarpan betondur. Uluslararası Üslup’un ayrıca önemli politik yansımaları da bulunmaktadır. Günümüz şehir planlamasındaki rolü göz ardı edilemez. İkinci Dünya Savaşı sonrasında şehir planlamacıları bu stile yoğunlaşmıştır; amaçları şehir sınırları içerisindeki zemin alanını artırmak olan plancıların, sağladığı geniş hacimlerle bu stilin, günümüz kentleri üzerindeki etkisini ülkemizde 1940’lar

Emre Hakgüder

Mart - Nisan 2016 #56

hakguder@uchicago.edu

98

ve sonrasında özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Adana’da yapılmış binalarda görüyoruz. Şikago ve bulunduğu Illinois eyaletinin bu modern mimari akımındaki yeri ise oldukça büyük. Hem Uluslararası Üslup hem de Prairie Ekolü’ne mensup birçok mimarın eserlerine denk gelmemek imkansız. Frank Lloyd Wright’ın Hyde Park’taki Robie House’ı, Ludwig Mies van der Rohe’nin Farnsworth House’ı ve Anish Kapoor ve Frank Gehry’nin dokunuşlarının bariz olduğu, 21. yüzyıl modernizminin simgelerinden Millennium Park bunlardan sadece birkaçı.


Farnsworth House Ludwig Mies van der Rohe Mies van der Rohe tarafından 1945-1951 yılları arasında tasarlanıp yapımı tamamlanan Farnsworth House Illinois Eyaleti’nde Piano’da 24 hektarlık bir yeşil alanda Fox Nehri kıyısında bulunuyor. Uluslararası Üslup’un en önemli eserlerinden biri kabul edilen ev tek odalı ve bir haftasonu inzivası olarak tasarlanmış. Farnsworth House sel tehlikesini önlemek için zeminden 1.6 metre yukarıda duracak şekilde inşaa ediliyor. İç hacim, zemin ve tavan olmak üzere iki beton bloğun arasında kalan ve evi çepeçevre saran cam doğramalardan rahatça gözüken doğa ile iç içe bir yapı burası. Strüktürü taşıyan çelik kalaslar beyaza boyanmış ve göze batmıyor.

Frederick C. Robie House Frank Lloyd Wright 1908 ve 1910 arasında tasarlanıp inşaası gerçekleştirilen Robie House, ilk özgün Amerikan mimari stili kabul edilen Prairie Ekolü’nün en önemli mimarı Frank Lloyd Wright’ın eseri... Mimar, diğer eserlerinde de olduğu gibi binanın sadece kabasını değil; iç mimarisi, doğramaları, bahçe planı ve kullanılacak tekstilleri ve mobilyalar gibi detaylar da dahil olmak üzere baştan aşağı bütün detaylarını tasarlamış. Kırmızı ve sarı tuğlaların yatay olarak döşendiği dış cephe detayları, renkli ve şeffaf camların 30 ve 60 derece açılı örüntülerle kullanıldığı, göze çarpan dar ve tekrar eden vitray pencerelerle tamamlanıyor. Vitraylarda kullanılan örüntüye evde kullanılan mobilya ve halıların detaylarında da yer verilmiş.

Millennium Park Frank Gehry, Anish Kapoor, Kathryn Gustafson, Jaume Plensa Her ne kadar bir park olsa da, 21. yüzyıl modern mimari anlayışının Millennium Park’taki yansımalarını görmemek imkansız. Parkın günümüz modernizmine katkıları da bu ilişkinin karşılıklı olduğunu gösteriyor. Anish Kapoor’un tasarladığı Cloud Gate, Frank Gehry’nin Jay Pritzker Pavilion’ı, Jaume Plensa’nın tasarladığı birbirine bakan iki çeşme-kuleden oluşan Crown Fountain’ı Millennium Park’ı özgün kılan mimari eserlerden. Parkın en büyük özelliği peyzaj tasarımını bu eserlerle iyice yoğurması; doğa ve çelik, su ve cam, ahşap ve kum bu parkta adeta tek vücut oluyor ve en önemlisi sadece göze hitap etmekle kalmayıp, fonksiyonelliğini de ön plana çıkarıyor. Mimarlar, peyzaj tasarımcıları ve sanatçılar tarafından halkın kullanımı için tasarlanmış bu devasa parkı boş görmek imkansız. Üstelik Şikago yönetimi yıl boyunca ücretsiz konserlere, sanat etkinliklerine ve sergilere sponsor oluyor.

99


Doğal bir atmosferle ‘The Village Restaurant’ Yod Studio’nun tasarladığı ‘The Village Restaurant’ 2015 yılında 220 m2lik bir alan içerisinde Berdiansk şehrinde; Ukrayna’da tamamlanmış restaurant iki bölümde kurgulanıyor.

Mekan

Tasarımcılar mekanı iki farklı bölüm ve iki farklı atmosferde kurgulamışlar. Girişte vitray pencere doğal ışıkla mekanı aydınlatıyor. Bu bölüm eskinin değerli dokusunu canlandırmak için özel olarak tasarlanmış. Tavan ve duvar eski gri bir ahşap görünümle tamamlanırken ahşap doku, metal paneller ile bir tezat oluşturuyor. Aydınlatmalar mekanları iki farklı bölüme ayrırken aynı zamanda iki farklı atmosferin yaratılmasına yardımcı oluyorlar.

Mart - Nisan 2016 #56

Fotoğraflar: Andrey Kudin

100


101


Mekan Mart - Nisan 2016 #56

102

İlk bölüm ve bar kısmı raflarla hareketlendirilirken görsel anlamda yumuşak bir geçiş sağlamak amacıyla kumaş paneller kullanılmış ve bu şekilde bir salon atmosferinin rahatlığı yaratılmış. İç kısımda herhangi bir pencere yok. Açık alanları izole alanlara dönüştürmek ise tasarımcıların çözüme ulaştırdığı başka bir konu olmuş. Mimari özelliklerin karakteristliği, tasarımcıların benzer materyalleri kullanarak yarattığı alanlarla belirginleşmiş. ‘The Village Restaurant’ın detaylarında gördüğümüz, sanatçı Olga Gavrilova’nın boğa figürünü seramikle bütünleştirmesi, şömine ve ağırlıklı ahşap kullanımı restaurantın adından da anlaşılacağı gibi naturel bir ortam yaratılmasına hizmet etmiş. Sandalyeler Ukraynalı tasarımcı Vladimir Veshtak imzasını taşıyor. Sandalyelerin protototipi bu restaurant için üretildikten sonra seri üretimine başlanmış.


103


104

Mart - Nisan 2016 #56


105


10. yıla özel hazırladığımız dosyalarımıza ikincisi ile devam ediyoruz. Mekan kavramının diğer disiplinlerle olan ilişkisini masaya yatırdığımız bu özel dosyamızda; moda, müzik, tasarım, sanat ve mimari disiplinlerde çok özel isimlerle çok özel röportajlar yaptık. Ve hepsine aynı soruyu, “mekan”ın çalıştıkları alanla ilişkisini sorduk.

Mart - Nisan 2016 #56

10. Yıl Özel

Öyle güzel iletişimler, bağlantılar dinledik ki kendilerinden, çok özel bir arşive sahip olduğumuz düşüncesiyle bu değerli yorumları sizlerle paylaşmanın sevincini yaşıyoruz.

106

Gerçekleştirdiğimiz söyleşilerimizin video kayıtlarını ise çok yakında web sitemizden izleyebilirsiniz.


Gökhan Kırdar | Müzisyen Mekan demek akustik demek ilk bağdaştırabileceğim nokta bu. Mekan genişliktir. Ama eğer mekanın büyüklüğü duvarlarıyla dik açı oluşturuyorsa bu bir yankıdır. Bir cami bir kilise gibi mekan objesinin içindeyseniz bu tekrar eden sesler elde etmenizi sağlar. Mekanın sesle ilişkisinde hava olmayan bir yerde sesle ilgili bir sanattan da bahsetmek mümkün olmuyor. Öyleyse biz de hava olmadan ses olmadan sanatın var olabileceğinden de bahsedemeyiz. Daha soyut bir anlamda milyonlarca galaksinin var olduğu bir gezegende sizin yaptığınız ses dalgalarının siz öldükten sonra bile yayılmaya devam edebileceği, sonsuzluğa doğru hareket etmeye devam ediyor. En kötü ihtimalle o çarpacak ve tekrar geri dönecek size. İnsan hayatının ve sanatın ne kadar ölümsüz olduğunu ortaya koyuyor bu. Mimarlık okumuş olmamın müziğime katkısı olduğunu düşünüyorum. O dönem, üniversite seçme sınavıyla kazanabileceğim en sanatsal alan mimarlıktı. Aydın’da büyüdüm bu anlamda İstanbul’da olmak ve beni besleyebileceğini düşündüğüm kadar kozmopolit bir yer olduğu için tercihlerimden Yıldız Teknik Üniversitesini kazandım. Orayı kazanmak için matematik zekasına da ihtiyacım vardı. Üç boyutlu düzlemde mekan tasarımı. Müzik de bir matematiktir bir portredir ve o portrenin içerisinde bir temposu vardır. Bir portre içerisine matematiği sığdırırsınız. Boşlukları doldurursunuz dolduramadığınız yerlere es işareti koyarsınız. Evrende her şey sıkışık bir şekilde ait olduğu yerde durur. Müzik de böyle apayrı bir dildir. Nota yazmayı biliyorsanız sadece bunu bilen insanların sahip olduğu bir dile sahip olursunuz. Evren bir matematik üzerine kurulu. Mekan tasarlarken birinci ve ikinci boyutu belirlemek, koordinatlar sistemine ait bir matematiği biliyor olmak gerekir. Matematiğin mimaride ve müzik sanatında var olduğunu ve önemli olduğunu söylemek mümkün.

107


Şule Koç | Endüstriyel Tasarımcı

Mart - Nisan 2016 #56

10. Yıl Özel

Aslında tasarım anlamında baktığınızda farklı ölçeklerde olsa da hep belirli tasarım kriterlerine oturtuyorsunuz. Mekanda da bu böyle. Ürünü şekillendirirken o ürünün kullanıcıyla buluştuktan sonra nasıl yaşayacak ne şekilde ölecek nasıl bir etkileşime geçecek bütün bunları ön görmek zorundayız. Mekanda da kullanıcı üzerinden etkileşim oluyor. Üründe birebir kullanıcı ürüne dahil olurken mekan etkileşimine kullanıcısını davet ediyor. Temelde kullanıcı baz alınıyor. Ölçekler farklı olsa da temelde kullanıcı var.

108

Hiçbir mekanı ya da ürünü anlamdan bağımsız düşünemezsiniz. Anında bir karakter yüklenir. Bir ürün yalnızca malzeme ya da formdan oluşmaz. Mimari yapıda ışık, yapı, renk, doku, bunların bütünü mekana bir karakter kazandırır. Nasıl uzayda her gezegenin kendine ait bir kütlesi var. O kütlenin de kendine ait bir enerjisi varsa benzer bir biçimde. Örneğin bir mekana objeyi koyarsınız hafif bir mekan için mekanı anlayarak ürün yerleşimini de buna göre değerlendirirsiniz. Önemli olan kişilik ve karakterleri dengelemek. Alan ve ürün ilişkisi çok önemli... Şimdiki zamanda daha da önem kazanmaya başlıyor. Çünkü artık performansa dayalı ürünler yapmaya başlıyor tasarımcılar. Ofis mekanları üzerine tasarımlar yaptığım için söyleyebilirim ki eskiden olduğu gibi hiyerarşik düzenler kalkıyor yerine açık ofislerin nasıl daha iyi performans sergileyebilecekleri bir yer olabileceği tartışılıyor ve tasarlanıyor. Hiç olmadığı kadar yakın temasta herkes...


Meral Değer | Sanatçı Mekan bilindiği gibi, Arapça var olma anlamına gelen ‘Kawn’ kökünden türemiş bir kelimedir. Yer, uzam, uzay, varoluş anlamlarını içerir. Kainat da aynı kökten gelir. ‘Mekan‘ diye adlandırdığımız özel boşluğun yaratılması, Çinli düşünür Lao Tzu tarafından, Tao, The King adlı kitabında şöyle dile getirilmiştir. ‘Bir yapının gerçeği, döşeme ve duvarında değil, içindeki boşluklardadır‘, diğer bir deyişle ‘bir su testisinin anlamı içindeki boşluktur da diyebiliriz. Mekan özünde, doğanın uzantısıdır; ışıkla var olur. İnsan yapımı dünyayı deneyimleme ve anlamanın ufkunu sağlar, doğru algılamanın zeminini yaratır. Boşluklar kişisel izlenimlerimizle anlam yüklenirler. Mekanlar belleğimizde duygularla kayıtlıdır. Benim mekanım, başlıca esin kaynağım olan İstanbul… İstanbul, geçmişten günümüze pek çok farklılıklar ve karşıtlıklar içeren tarihsel, kültürel ve sosyal katmanları ile dünyanın en etkileyici şehirlerinden biri olmayı sürdürmekte. Fakat maalesef günümüzde İstanbul’un inanılmaz hızlı değişimi, tanıdık mekanların yok oluşu ve geçmişin silinmesi, geriye bir duygu da bırakmıyor; neredeyse tüm mekânsal belleğimiz yok oluyor. Tüm bu tabloda, değişmeyen şeyler ilgimi çekiyor; sessiz tanıklar… İstanbul‘dan esinlenerek hazırladığım koleksiyonda İstanbul’un sessiz tanıkları olarak gördüğüm kuşları ele alıyorum. Her sene koleksiyona yeni bir kuş türü ekliyorum. Bu seride bugüne kadar ürettiğim koleksiyonları şöyle sıralayabilirim: İstanbul Kumruları, Salacak serçeleri, İstanbul Güvercinleri. İstanbul’dan esinlenerek hazırladığım diğer çalışmalar, ‘Solmayan’ İstanbul Laleleri, İstanbul Hilali.

109


Levent Çırpıcı | Mimar

Mart - Nisan 2016 #56

10. Yıl Özel

Mimarlık ve mekan özelinde bu defa, iç mekanın açıldığı ara yüzler olarak, dış mekan ile ilişkilendirilen alanlara dikkat çekmek istiyorum. Aslında kısaca, koridorlar, fuayeler, geçiş alanları, merdiven ve asansör hollerinden bahsediyorum. Çoğunlukla bu mekanların, medya gibi kullanıcılarını her zaman etkileyici bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Bu mekanların, insanlar üzerindeki etkilerini skorer bir veri tabanında incelemek ve bunun sonuçları üzerinden tasarım verileri oluşturmanın; giderek de bu verilerin katkısıyla bir fuaye, bir koridor planlamanın, reel heyecanına dikkat çekmek istiyorum. Oysa rutin rasyolarımızda daima ve bazen ikna çabalarıyla ateşlenen birçok kültür insanının, beğenilerine indirgemelerle geçen süreçler yaşıyoruz. Oysaki bu ara yüzler bunca halka açık bireysellikten uzak olunması zorunlu haller olarak karşımıza çıkmalı. Ölçülebilir, katkı sağlayan davranışlarla yüklenen her mekan gibi bu ara yüz mekanlarının da insana vereceği motivasyonları, kombine sentaks çöpleri olmaktan çıkarabilir üstüne üstlük gerek psikolojilerine gerek düşünce gerekse konsantrasyon hallerine iyileştirici baskılar oluşturacağını düşünmekteyim. Bunların dışında özelleştirilen bireysel mekanların da olağan sosyalleşmeleri ile uygar ve mahremlerine de koşullu bir yönlenmeyle katılacaklarını düşünüyorum.

110


Estetik

Zerafet

Hexa

Üretim ve tasarım anlayışımız yüksek kalite ve müşteri memnuniyeti üzerine kuruludur. www.newarc.com.tr

111


Devrim Erbil | Ressam

Mart - Nisan 2016 #56

10. Yıl Özel

Sanatla geçen uzun ve dopdolu bir yaşam... Yetenek, tutku, disiplin, hangisi daha ağır basıyor?

112

Uzaktan baktığımda içimde hala o tutkulu ateşli Devrim var. Hala çok güzel işler yapacağımı düşünüyorum. Kendime şükrediyorum gözüm görüyor elim titremiyor. Aklım uçup gitmedi. Ve geriye baktığımda bunları nasıl yaptım dersem, sanatımı değerlendirmek gerekirse zorlukların içinden çıkıp geliyor. Anadolu’da bir memur çocuğu olarak başlayan maceram, zorlu bir yolculuktu tabii. Resim dendiği zaman hiçbir örnek yok etrafında batıdaki bir çocuğun yetişmesi gibi değil… Kendi evinde başlayan, sokaklarda, yapılarda devam eden, müzeler, galeriler eşliğinde yetişmiş bir çocuğa göre hiç şansım yok gibiydi. İspanya’da okuduğum dönemde ilkokul çocuklarını gördüm müzelere gidiyorlardı, hocalarıyla konuşuyorlar ve resimler üzerinde yorumlar yapıyorlardı. Bunlar hep hayatımın bir köşesinde, içimde bir eziklik olarak kaldı ve sanat yaşamım boyunca kendime bir öğretmen misyonu yükledim. Yakın dostlarımın yetenekli çocukları geliyorlar, resim yapıyorlar. Onlarla sadece resim yapmak değil, resmi konuşmak üzerine vakit geçiriyoruz. Resme nasıl bakmalı, nasıl görmeli? Ne anlatıyor sanatçı onları konuşuyoruz. Anne babalarına filmler gösteriyorum onlarla tartışıyorum. Önemli ve ünlü bir ismi, bir edebiyatçıyı, bir fotoğraf sanatçısını ağırlıyorum, anlatıyorum. Yani her türlü paylaşımın yüksek olduğu bir ortam var burada… Çünkü sanat paylaşım demektir. Paylaşıldıkça büyür. Ben bunu yaptım gelen gördü, görmeyen bir kenara bıraktı. Bu çağdaş sanatçının dünyaya bakış açısı değil, olamaz. Yayılmak, geniş kitlelere ulaşmak ve sanatın geniş kitlelere ulaşmasını en başından beridir hedef olarak almıştım. Çünkü Hocam Bedri Rahmi’ydi ve 50’li yıllarda diyordu ki “sanat Beyoğlu’ndan Beyazıt’a gitmediği sürece onun varlığından söz edilemez.” Yıllarca sanatçıların sosyal ve ekonomik hakları kadar sanatın yaygınlaşmasını amaçladım. Bir resim alınıp duvara asıldığında o tablonun yaşamı oraya gelenlerle sınırlıdır.


Mekan ve sanat deyince söylemek istediğiniz ne var?

Sizin sanatınız sadece duvarlarda devam etmedi ama daha fazla çoğalmak için tuvalden başka şeylere de dokundunuz... Ben 10 yıl seramik yaptım. Lisbon Büyükelçiliği’nde seramik panom var. Mozaik eserlerim yurtiçi ve yurtdışındaki bankalarda yer alıyor. Zeugma’da, Karya Camii’nde, Antakya’da birçok yerde mozaik çalışmalarım var. O küçük minicik taşlardan bir bütün yaratmak bizim kültürümüzde var. Ben Bedri Rahmi’nin yanındayken 1958’de bir fuar için günlerce çalışarak 200 metre kare mozaik pano yapmıştım. O içimde bir tutkudur. Şimdi Gaziantep’teki Zeugma Müzesi için çalışıyoruz. Birçok karpuzu bir koltukta taşıyorum. Sanat, öğretmenlik, müzecilik ve organizasyonlar… Kendi adıma Balıkesir’de bir müze kuruldu. Yaşamın içine resim daha çok nasıl girer, halkın yaşamına mekanlarına resim nasıl dahil olur diye düşünüyorum. Bunun çıkar yolunu da farklı teknikler ve farklı boyutlarda çalışmalar yaparak buluyorum. Örneğin plexiglassın üzerinde ışığın sıçraması ile yepyeni görsel etkilere ulaşmak gibi… Bir ışık pırıltısının size verdiği yaşam sevincinin yansıması… Yalnızca acılardan ibret almak değil de yaşam sevincini çoğaltmak benim niyetim. İstiyorum ki insanlar 10 saniye benim resmimin önünde nefes alsın, yaşam sevincinin izleri gözüksün. O zaman o 10 saniyeler yüzlerce insanın gözlerinde dolaşıyorsa, insanlara bu kadar mutluluk veriryorsa bundan daha güzel bir şey mi olur? Serigrafi yapıyorum mesela, bu bir bakıma sanatın demokratikleşmesi için doğru bir yöntem gibi geliyor. Yüzlerce binlerce baskı ile insanların evlerine girmesini sağlıyor. Türkiye’de resimlerimin sevgisi dalga dalga büyüyor bunun sevincini yaşıyorum. Ben mutlu olmak için resim yaptım. Renkleri insanlara sevinç versin, yaşamlarına bir heyecan katsın diye teknikleri ve renkleri ona göre kullandım. Sanatım bunun üzerinde biçimlendi. Bir gün halının olağanüstü güzelliklerini keşfettim bir cennet bahçesi gibi… Düğümlü halıyla sanat eseri neden yapılmasın dedim, üzerine basmak uygun olur mu diye sordular. Bir resmin içinde olmak, onun üzerine yatıp uzanmak, neden olmasın!

Kabaca mekanı tanımlamak gerekir. Bir ev ya da oda düşünün . İçinde o mekanı hissedersiniz. Mekan dışardan bir kütle olarak görülür. İlkelce kütle mimarın, mekan da iç mimarın işidir. Ben bir eğitimci olarak mimarlık ve iç mimarlığı ayırmıyorum. İç mimarlığı mimarlığın bir uzmanlık alanı olarak görüyorum. En eski zamanları ve inanışları düşünelim. Tapınağın içerisine ışık giriyor. Sanat Hıristiyan kiliselerinde figürsel bir kompozisyon haline dönüşüyor, İsa ve 13 havarisi örneğin… Renkli bir camdan süzülen ışıkla birlikte ulvi bir yapı yaratılıyor. Renkli bir ışık ile Selimiye Camii’nin vitraylarında canlanan çiçekler vardır. Doğanın güzelliğini vitraydan süzülen ışıkla hisseder insanlar, yerde halılar, kilimler, ahşap işçiliği, mimberler taş işçiliği… Hat sanatının en güzel örneklerinin olduğu Selimiye Cami’ye girdiğimde oturur ağlarım. Mekanlar ve renkler insanın yaşamını hiç farkında olmadan etkilerler. Renk o kadar önemli bir konudur ki İngiltere’de renk endüstrileri vardır. Rengin mekan üzerindeki etkisi önemlidir. Bunlar rengin getirdiği unsurlar olur, biçimler olur. Gaudi’nin eserlerinde kütleyi gördüğünüz zamanki deformasyonuyla hissedilen bir etki. Dışın ve için o havayı birlikte vermesi. Bütün dinler, mimarların ya da o insanların çarpıcılığını kullandılar. Mekanın 4 duvardan ibaret olduğunu varsayarsak ve her bir duvarını bir renkle boyadığınızı düşünürseniz, tıpkı Malevich’in resimde bir kare üzerine bir kare yaptığı gibi… Çağdaş genç iç mimarların ve mimarların da çok başarılı işler yaptıklarını görüyorum. Bu tabi büyük kentlerde kalmamalı Türkiye’nin her yerine yayılmalı. Örneğin Diyarbakır Ulucami... Bu yaşama biçimi, kültür, dinlerden çıkıp, evlere ofislere girmeli, mesela Gaziantep’te hayat denilen bir boşluk var evlerde... Orada aile yemek yiyor, sosyal paylaşımlarını orada yapıyor sonra gelinler, anne babalar, çocuklar, herkes odalarına dağılıyor. Bu bir yaşama biçimi. Daha yeniyi, ileriyi, yaratıcı olmayı, o mekanda yaşayarak o mekanda hissederek geçekleştirebiliriz. Mekanla sanatın bütünleşmesi çağdaş toplulukların yetişmesine büyük bir etkisi olabileceğini düşünüyorum.

Halının insanlığa Türkler tarafından ulaşmış bir teknik olduğunu bildiğim için, Kırgızistan’a gittim. Keçeleri gördüm, halıları gördüm. Halı öyle bir tutku haline geldi ki bende, Türkiye’de benim kadar halıyı seven kendi eserlerini üreten başka bir ressam ya da tasarımcı yoktur diye düşünüyorum. Şu an Özbekistan’da 25 eserim ipek halı oluyor. Bu büyük bir olay, resmin orjinalliğiyle o halıyı dünyanın bütün merkezlerinde müzelerde dolaştıracağım. Hem halıyı tanıtmak hem Türk sanatçısının halıyla bütünleşmesini görmek açısından önemli. Sanatın insanlar arasındaki sevgi ve dostluğu, toplumlar arasındaki barışı ortaya çıkaran tek umut olduğunu görüyorum. Çünkü sanatta duygular inceliyor, bakış farklı oluyor. Acıyı birlikte hissediyor insanlar, mutluluğu birlikte paylaşıyorlar. Bir dünya kardeşliğinin ve barışın simgesi olarak ben sanatı görüyorum.

113


Resimlerdeki kompozisyonlarınızın neredeyse tamamında, çerçeveye sığmayan bir evren görüyoruz. Kent portreleri, kentin en can alıcı yerleri… Şehir bir kaos gibi gözükecekken sizin eserlerinizde mutluluk verici bir şey var.

Peki tasarımcıyla sanatçının ortak bir eser üretmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mart - Nisan 2016 #56

10. Yıl Özel

Ben tasarımı yaşamın içine girmiş bütün damarlarına kadar uzanan bir sanat olduğunu düşünüyorum. Kurduğum fakültede görsel tasarım vardır. Dört beş üniversite de de var. Bir panel düzenleyelim istedim ve tasarım, sanat, görsel sanat kavramlarının ilişkilerini masaya yatıralım. Sanatların en geleneksel tanımları içinde resim heykel ve mimarlık olarak yer alması vardır. Sanat dediğinizde her noktasına kadar hesap vermek zorundasınız. Çok ünlü mimarlarla arkadaşlık ettim. Mimarların her yaptığı işi sanat olarak görmek isterim.

114

Karmaşık bir şey tabi. Ben de kendi kendime düşündüğümde uzaktan bakınca, çünkü uzaktan bakınca kentin ne trafiğini görüyorsunuz ne hızlı hızlı işine yetişmeye çalışan mutsuz insanları ne de durakta otobüs beklemenin sıkıntılarını… İstanbul muhteşem bir kent içinden boğaz geçen bir kent. Sonbaharda güzel, baharda güzel, gece ışıklarıyla güzel, gün doğarken gün batarken güzel. Ben kaçıyor muyum sıkıntıdan onu bilmiyorum. Yıllarca Anadolu yakasından akademiye karşıya gidip geldim. Onu bir Çamlıca’dan seyretmek başka, bir ışıkta görmek mutluluk veriyor. Başka bir ışıkta ve başka bir renkte bile görmek mutluluk veriyor. Şehrin zorlukları giderilebilir. Umutsuz olmamak gerekli. Sadece 20 yıl önce eski ada sit bölgesi ilan edildi. İstanbul çok daha farklı bir hale gelebilirdi şehircilik daha doğru işlenebilseydi. Benim çizgilerle kurduğum o ağ, insan ilişkilerinin, kentin bir karmaşa yarattığını kabul ettiğimi fakat bu suyun akıp gidecek bir yol bulduğunu, o karmaşanın hem içinde yaşadığımı bildiğimi ve bundan mutluluk duyduğumu gösteriyor. Bunun da yaşamın ta kendisi olduğunu… Bir de o çizgilerle yarattığım anlatım biçiminin insanlara sıcak geldiğini hissediyorum. Bakalım bu yolda daha ne kadar devam edeceğim.


115


Renkli ve neşeli

Dekorasyon Ev

Doğanın yeşilini ve güneşin tüm ışıklarını cüretkar bir şekilde içine alan bu ev, dekorasyonu ile de doğal olana hizmet ediyor. Ahşap ağırlıklı malzemelerin kullanıldığı bu yaşam alanının tasarım yaklaşımı bir ormanın içerisinde rengarenk çiçeklerle yaşıyormuşsunuz hissi veriyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Pascali Semerdjian Mimarlık

116


Projenin temel konseptinde yapısal müdahaleler, mevcut strüktüre doğal bir biçimde entegre edilerek, asimile edilmeye çalışılmış. Ön cephede, cephenin düzen ve dengesini oluşturmak amacıyla metal dikey panjurlar vurgulanarak kullanılmış. Panjurlarla oluşturulan yarı saydam düzlemlerle, projenin konsepti yaratılmış. Bu yatay ve dikey düzlemler, iç ve dış olmak üzere evde farklı doku, kompozisyon ve malzemelerle ayrı ortamlara entegre edilmiş.

117


Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev

Kapılar ve merdiven korkulukları ev ile bahçe geçişini vurgularken, tasarımsal bir kararla ev, dengeli bir biçimde doğa ile olan ilişkisini gözler önüne seriyor.

118


Evde temel birkaç taş duvar, projenin temel strüktürünün çevresinde tasarımsal unsurlarını şekillendirmiş. Evde dinlenmek için küçük bir havuz, bir bahçe ve iki farklı kotta yer alan barbekü alanı ve mutfakla bağlantısı olan bir dinlenme ve yemek alanı mevcut. Zemin kat üst kattaki terasa bakıyor.

119


120

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Evde ana renkler, ahşabın sıcaklığıyla bütünleşmiş, aydınlığı korunmuş, mobilyaların seçiminde koyu ve nötr renklerden uzak durulmuş. Geçişlerde kullanılan seperatörler şeffaf duvarlar hissi vererek derinlik sağlarken alan korumasını da dengeli bir şekilde gerçekleştiriyor.

121


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

122

Sanat ve müziğin güçlü bir şekilde hissedildiği bu evde duvarları özel eserler süslerken ciddi bir ses sistemi ile de müzik evin bütün odalarından doğaya karışıyor. Evin genelinde seçilen renkler canlı sıcak renkler olmakla birlikte odalar arası geçişlerde renk uyumuna ve kontrast renklerin bir arada kullanılmasına özen gösterilmiş.


123


Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev

Islak hacimlerde kullanılan ürünler yine doğal malzemelerden seçilmiş. İkonik lavabo tasarımı masif ve geometrik yapısıyla evin dikkat çeken öğelerinden sadece biri...

124


Yer döşemelerinde sucupira ahşabı kullanılmış. Banyoda kullanılan malzeme carrara taşıyla corian olmuş. Çocukların odalarındaki raflar akrilik, havuz kenarında da yeşil ardosia taşı kullanılmış. Diğer objeler ve sanat çalışmaları özel galerilerden ve mağazalardan seçilmiş.

125


126

Mart - Nisan 2016 #56


127


Dekorasyon Ofis

AGi Architects

Mart - Nisan 2016 #56

Fotoğraflar: Miguel de Guzmán

128

Agi Mimarlık’ta 50’den fazla profesyonelden oluşan ekibiyle Kuveyt ve Madrid’te bulunan ofisleriyle çalışmalarını sürdürmektedir. Cityscape Awards, International Property Awards gibi birçok ödüle sahip Agi mimarlık, kentsel planlama, tasarım, iç mimari, araştırma ve danışmanlık hizmetleriyle kapsamlı bir profil oluşturuyor.


Verandaya uzanan şeffaf düzen

Prointel Offices

Agi Mimarlık, 2006 yılında Harvard Üniversite’sinden mezun iki genç tasarımcı tarafından kurulmuş. Joaquín Pérez-Goicoechea ve Nasser B. Abulhasan. Uluslarası bir karakter ve çok disiplinli çalışma grubuyla, Agi Mimarlık, yaratıcılığını özel tasarımlarıyla vurgulayarak, profesyonel hizmet sunuyor.

129


130

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ofis


Prointel Ofis, Chicho Ibáñez Serrador tarafından 1970 yılında İspanya’da kurulan ilk bağımsız televizyon yapım şirketi, iç mekanın yenilenmesi ve bir kurumsal kimlik kazandırma çalışması olarak Agi Mimarlık tarafından revize edilmiş. Madrid’te yer alan bazı işletmelerin ve yerel residansların yer aldığı bir konumda bulunan ofis, kendi ihtiyaçlarına uygun olarak kurucusu Chicho’nun oluşturduğu temel prensiplerin ruhuyla tasarlanmış. Projede doğal ışık ve dış alanların kullanımının maksimum düzeyde sağlanması için avlu kullanılabilir hale dönüşmüş. Proje bu anlamda var olan ofislerin genel algısının dışında farklı bir alandan konumlanarak tasarlanmaya başlanmış. Ofislerin hiyerarşik ayrımlarında şeffaflığa gidilerek, açık sirkülasyon alanlarıyla verandanın önemi vurgulanmış. Gruplandırılmış alanlarla teknik odalar ve duvarlardaki raflarla bölümlenen teknik odalar farklı disiplinleri ağırlıyor. 131


Dekorasyon Ofis Mart - Nisan 2016 #56

Merdiven ve duvarlarda kullanılan ahşap kaplama ofise sıcaklık veren özel bir kütle olarak yerini alıyor. Ahşap merdivenlerden seramik döşemeli verandaya çıkılıyor. Veranda da kullanılan seramik zemin kaplamalar şeffaf bir ilişkiyi ifade etmek adına ofisin giriş katındaki özel bölümlerde de devam ediyor.

132

Ofis içinde kullanılan doğal renk ve malzemeler de bu geçirken, şeffaf ve doğal ışıkla aydınlanan mekanın sıcak atmosferine hizmet ediyor.


sibelkayak.com

Altınova Mh. Çağlar Sanayi Sitesi Keskin Sk. No.:3 Küçükbalıklı / BURSA Tel: 0224 215 77 24 Faks: 0224 215 77 25 domino@dominosogutma.com www.dominosogutma.com 133


Dekorasyon Ev

Şehrin stresinden uzak

Mart - Nisan 2016 #56

İç Mimar Esat Fişek

134

İç mekan tasarımını Esat Fişek‘in gerçekleştirdiği haftasonu evi, lokasyonu itibari ile hem şehrin içinde hem de uzak algısına tasarım diliyle de karmaşadan uzak doğa ile iç içe bir yaklaşımla katkıda bulunuyor. Hafta sonları yaşanılacak bir mekan olarak kurgulanan bu ev kullanıcısına keyfin, huzurun, hareketin ve aynı zamanda dinginliğin anahtarını da birlikte sunuyor.


135


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

Orta katı yaşam alanı olarak belirlenen yapının deniz manzarasına karşı kurgulanan oturma bölümünde Zanotta’nın Party kanepesi kullanılmış. Deri koltuk Zanotta Lounge Chair. 136


Üç farklı kütlenin birbiriyle ilişkilerini konu alan ve bu senaryo ile tasarlanan evde, kütlelerin her biri, birbirine teknik olarak bağlı olsa da bu alanları tasarımcı yatayda birbirinden farklı amaçlara hizmet eden bağımsız mekanlar olarak tasarlamış. Yapıdan bağımsız bir şekilde duruyormuş hissi veren fakat 3 farklı kütleyi birbirine bağlayan çelik konstrüksiyon merdiven, kullanımından çok sanatsal duruşuyla ön plana çıkıyor ve içinden geçtiği her katla farklı bir ilişki kuruyor.

137


138

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


600 metre karelik hacmi ile içinde bodrum, normal ve zemin kattan oluşan bir hobi evi olarak kurgulanan mekanın mimari projesi Tamirci Mimarlık tarafından gerçekleştirilmiş. Bodrum katta, 2 misafir odası ebeveyn odası ve müştemilatın kalabileceği bir alan bulunuyor. Yapının giriş katındaki mutfağın zemin kaplamasının, ada ve dolap kapaklarıyla monokrom bir görüntü oluşturması, mekanı bölmeyen ve hemzemin hissi veren bir görünüm yaratmış.

139


140

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Doğanın ritmine ayak uyduruyormuş hissi veren, cam, ahşap ve metal gibi doğal malzemelerin dengeli bir şekilde bir arada kullanıldığı bu tasarım yaklaşımı tasarımcı ile işvereni doğru noktada birleştirmiş. İşverenin hayalindeki konforu en işlevsel şekliyle hayata geçirmeyi başaran iç mimar Esat Fişek’in bu başarısında iç mekan tasarımları ve ürün seçimlerinde tasarımcıyı serbest bırakan tutumu ile ev sahibinin de rolü büyük. Kullanıcısına, sürekli keşifler yaşatacak, dingin zamanlar sunacak aynı zamanda konuklarına ev sıcaklığı hissi verecek bir çok duyguyu beraberinde taşıyan bu ev, deniz ve yeşilden de maksimum şekilde yararlanıyor.

141


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

Tüm hareketli mobilyaların İtalyan markalarından seçildiği, yerini alacak her ürünün seçkin ve özgün bir tasarım olmasına dikkat edildiği bu haftasonu evinde yuvarlak formlar ve petek dokular da naturel malzemelere eşlik ediyor. Doğal taş olarak mermer, ıslak hacimler dışında sehpalarda da karşımıza çıkıyor.

142


143


Mart - Nisan 2016 #56

Mimar Ali İskeçeli

144

Dekorasyon Mağaza


Doğal güzellik Şirin, sempatik bir o kadar da güzel çiçekçi dükkanı ile karşı karşıyayız. Mekanın tasarımcısı mimar Ali İskeçeli... Yerel olmaktan öte bir çiçekçinin dünya standartlarında hangi konsept ve görünümde olması gerektiği ile ilgili başladığı tasarım düşüncesi, doğallık ve güzellik barındıran çiçek öğesini kullanılan malzeme ve tasarımlara adapte etme fikri ile netleşmiş.

Ahşap ağırlıklı bir dekorasyon mantığında karar kılınmış. Bununla beraber metal, mermer ve döşemelerde seçilen renk ve malzeme tiplerinde sıcak bir atmosfer yaratıp, sergilenecek çiçeklerin daha güzel gözükeceği bir mekan anlayışı ile hareket edilmiş. Zeminler gri seçilirken, tavanlarda ahşap-demir konstrüksiyon ve çim görselini beraberce sağlayacak bir tasarımla doğallık algısı pekiştirmek istenilmiş. Orta mekanda seçilen masa üzeri teşhir mantığı da göz seviyesi ve bakış kolaylığı sağlamak amacıyla tercih edilmiş. Masalarda klasik formları kullanarak, çiçeğin estetiğine katkı sağlanmış. Satış ve hazırlık bankosu arkasında tuğla kaplama ile retro arka fon hissi vermek ve onun önüne de farklı kotlarda masif sandalyeler asarak, özel çiçeklerin teşhir şekline farklı bir yorum getirilmiş. Böylelikle dikkat çeken bazı çiçekleri daha estetik bir şekilde sergilemeye fırsat bulmuşlar.

145


Dekorasyon Mağaza Mart - Nisan 2016 #56

146

Masif büyük bir toplantı masası, hem organizasyon toplantılarına fayda olacak hem de masa üstü çiçek aranjmanlarından örnekleri sergileyecek şekilde tasarlanmış. Tüm teşhir mantığını, birbirini çok takip etmeyen, ebat ve çizgi olarak farklılaşmış, farklı çiçeklerin farklı boyutlarda rahat gösterimi için dükkanın mevcut formuna adapte olacak şekilde yerleştirilmiş. Masif teşhir elemanlarında eskitme görseli olacak şekilde imalatları oluşturulmuş, böylelikle daha farklı ve sıcak bir his yaratmak istenmiş. Aydınlatma olarak kullanılan tüm ürünler, organizasyon ve çiçek mantığı içinde, onlara uyumlu formlar ve ürünleri seçerek uygulanmış. Ahşap Uygulama: Woodea mobilya Seramik: Biryılmaz seramik Aydınlatma: Bülent Genç elektrik


147


Dekorasyon Ev

TACT Mimarlık

Mart - Nisan 2016 #56

Fotoğraf: David Gral

148


Doğadan referans alan ev TACT Mimarlık tarafından tasarlanan özel müstakil konut olan Heathdale Residence Canada’da yer alıyor. Torontolu bir ailenin yaşadığı 3 katlı müstakil ev, tasarım yaklaşımı, doğayla ilişkisi ve malzeme seçimi ile huzurlu bir yaşamın kapılarını aralıyor.

149


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

150

Özenle seçilmiş mobilyalarla şekillen bu yaşam alanı, en az malzemeyle en yalın, en ekonomik ve en işlevsel sonuca gitmeyi amaçlamış. Minimalist unsurların açığa kavuştuğu evin, ön yemek alanının cephesindeki Corten malzemeyle birlikte, yatayda kullanılan yüzeysel ve çizgisel elemanlar yapının dış cephesini de mümkün olduğunca minimalist etki ile güçlendiriyor.


151


Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev

Bahçe katından başlayarak heykelsi bir görünümle devam eden ahşap kaplama merdivenler katlar arası geçişi sağlıyor. Ev 3 kattan oluşuyor. Alt katta geniş pencerelerin yer aldığı aile oturma alanı, arka bahçesindeki vadinin ağaçları ile gölgeleniyor. 3. kat yemyeşil bir bahçeye bakan geniş bir terasla bizleri selamlıyor.

152


153


154

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Tasarımdaki ikilikler, özel ve kamusal alanların benzerlik ve zıtlıkları ev sahiplerinin karakterlerini yansıtmış. Evin her odasında modern bir tasarım karşımıza çıkarken, ürünlerin seçimi ev sahiplerinin talepleri doğrultusunda fonksiyona yönelik çözümlerle gerçekleşmiş.

155


Bursa’da By Kepi değişim rüzgarı devam ediyor Yeniliklerin öncüsü By Kepi, dekorasyonda özgün ve trend tasarımları ile Bursalıların gözdesi… Mobilya ve dekorasyondaki tecrübesi ile çıtayı sürekli yükselterek, yaratıcı projeleri ile özgün mekanlar oluşturan By Kepi; kaliteli ve titiz çalışmalara Bursa’da da imza atmaya devam ediyor. İz bırakan koleksiyonları ve farklı tarzını “bütünsel tasarım çözümleri” ile sunarak müşterilerine kaliteli hizmetin yanında farklı konsept fikirleri de vermiş oluyor. Çok yakında Bursa’da bulunan 3 katlı mağazasında, 2016 koleksiyonlarını çok özel dekorasyonu ile Bursalıların beğenisine sunmaya hazırlanıyor.

Marka

Mudanya Yolu üzerinde bulunan mağaza, sahip olduğu 1300 metrekare sunum alanına büyük bir özenle konumlanacak mobilyaları, duvar kağıtları, perdeleri, halıları ve aydınlatma ürünleri gibi birçok aksesuarı ile bir bütün olarak dekore ediliyor.

Mart - Nisan 2016 #56

By Kepi’nin yeni Mağaza Müdürü Cana Atasoy Kirma, markadaki yenilikler hakkında” By Kepi’nin tüm çizgilerinin görülebileceği bir çeşitlilik ile hazırlanacak olan bu değişim, her köşesinde ziyaretçilere ilham verecek sahnelere sahip olacak.

156

Çoğu zaman olduğu gibi bu kez de Art deco, klasik ve contemporary tarzlarının bir arada sunulduğu mağazada geniş bir ürün yelpazesi bulunacak. Viento, Next ve Piano gibi birçok koleksiyon bu mağazada bir arada görülebilecek; London yemek masası, Moulen Rogue kanepe ve Diamond konsol gibi özgün ve yepyeni parçalar ile tanışılabilecek. Contemporary stilinin modern çizgisi, klasiğin şıklığı ve art deco tarzının da dikkat çekiciliği bir araya gelince, ortaya oldukça etkileyici bir yansıma çıkıyor. Üstelik bu yansıma, her beğeniye hitap edebilme özelliğine de sahip.


Dekorasyonda klasikten vazgeçemeyenler, art deco tarzının canlılığı ile hareket kazanırken; contemporary esintileriyle de modernliğe yaklaşacak. Farklı tarzların ahenkli birlikteliğinden oluşturulmuş bu dekorasyonda en göz alıcı modelleri yakından görüp incelemeniz mümkün olacak. Yeni konseptimiz ile tanışmak için Bursalıları mağazamıza bekliyoruz” diyerek By Kepi’deki değişim rüzgarının ipuçlarını verdi.

Kaliteyi ön planda tutan By Kepi; işini ustalıkla yapan tasarım ve üretim ekibi ile birlikte yaşam alanlarınızın kalbine dokunuyor. Dekorasyonun her aşamasında ve her detayında hizmet alabileceğiniz bu ekip, tamamen hotcouture tasarımlar ile yaşam alanlarınızı özel hale getiriyor.

Dünya dekorasyon trendlerini yakından takip eden marka, özel koleksiyonları ve fark yaratan stili ile yaşam alanlarınızın vazgeçilmezi olmayı başarıyor.

157


158

Mart - Nisan 2016 #56

Mekan


DiverXO’da, sonsuzluk hissi Ultra kompakt yüzey Dekton by Cosentino dünya genelinde profesyonel mutfak ve restaurantlar için ideal tasarım çözümü olarak öne çıkıyor. Cam, porselen ve kuvars malzemelerin karışımından ve ultra yüksek basınç uygulanarak üretilen bu sofistike malzeme ısıya, lekelere ve çizilmelere dirençli ve zemin uygulamalarında yoğun yaya trafiğine dayanıklı...

İspanya’da Restaurant Dani García, Restaurant DiverXO ve Okami, İngiltere Batı Berkshire’da The Woodspeen ve Singapur’da André gibi pek çok seçkin lokanta bu özelliklerinden dolayı Dekton’u tercih ediyor.

159


Mart - Nisan 2016 #56

Mekan

Son zamanların en dikkat çekici mekanlarından Restaurant DiverXO, tasarımında hem estetik, hem de teknik özellikleri nedeniyle Dekton by Cosentino’yu tercih eden ödüllü restaurantlar arasında yer alıyor. Madrid’in tek 3 Michelin yıldızlı restaurantı, şef David Muñoz’un yaratıcı dünyasını yansıtması için, fantastik dekor ve özenle seçilmiş malzemeler kullanarak benzersiz bir gastronomik deneyim yaşatacak bir mekan olarak tasarlanmış.

160


Chef David Muñoz DiverXO’da kullanılan ürünler için “Bu ürünlerde hoşuma giden fantastik öğelerle renklendirilebilen sakinlik hissi değil, aynı zamanda benim için son derece önemli olan sonsuzluk duygusunu vermeleri. Baktığınızda Silestone yemek masaları, Dekton orta masa, tezgahlar ve mutfak duvarları bir bütünlük içinde, başı ve sonu olmayan, DiverXO deneyimi gibi bir görüntü veriyor” diyerek malzemenin mekan ruhuna kattığı değerden bahsediyor.

161


Sade bir şıklık

Dekorasyon Ev

Elips Tasarım Mimarlık tarafından tasarlanan Göktürk’de bulunan iki katlı ev, üç cephesiyle gün ışığından maksimum seviyede faydalanan ferah mekanlarının sıcaklığı ile bizi buyur ediyor.

Y. Mimar Feza Ökten Koca

Mart - Nisan 2016 #56

Fotoğraf: Mehmet Okutan

162


163


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

164

Hem şehre son derece yakın, hem de oldukça sakin bir konumda olan evde, üç kişilik bir aile için oldukça modern ama aynı zamanda sıcak bir ortam tasarlanmış.


Zemin kat, tv ve yemek bölümü, dinlenme ve şömine köşeleri olmak üzere farklı isteklere cevap veren yaşama alanının yanı sıra, arka cepheye bakan büyük bir mutfak ve misafir banyosunu barındırıyor. Yaşama alanının en geniş duvarında kullanılan beyaz tuğla kaplama mekana büyük bir ferahlık katarken, diğer duvarlarda füme rengi boya ile istenilen sıcaklık yaratılıyor. Genelde beyaz ve füme renklerinin hakim olduğu evde, zeminde kullanılan meşe lamine parke ile ahşabın sıcaklığı kendini gösteriyor.

165


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

166

Birinci kata ulaşımı sağlayan merdiven boşluğu klasik anlamda korkuluk yerine bir kitaplıkla sınırlandırılmış, kitaplık yanında kamufle edilmiş bir kapı ile de merdiven altının depo alanı olarak kullanımı sağlanmış.


Birinci katta yer alan 3 oda, 2 banyo, 1 giyinme odası ve 1 çamaşır odası yine oldukça modern bir şekilde tasarlanmış, yatak odalarında ise sabah zinde uyanabilmek amacıyla diğer mekanların aksine duvarlarda beyaz renk tercih edilmiş. Banyolarda antrasit rengi seramik zemin kaplaması, duş içlerinde zeminde ve duvarda deretaşı kaplama ile birlikte kullanılırken, diğer duvarlarda duvar kağıdı ile kombinasyon sağlanmış.

167


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

168

Yaşama alanından ahşap deck ile çıkılan ön bahçede, çim alanın dere taşları ile konturlendiği bu tasarım kararı, evin modern havasının dışarıda da etkili olduğunu gösteriyor.


169


Dekorasyon Mağaza

All Happy Days

Mart - Nisan 2016 #56

Romantik ve mutlu yaşam alanlarının değişmez adresi All Happy Days, İstanbul Levent Nispetiye On, Nişantaşı ve Adana mağazalarının yanısıra, Türkiye genelinde saygın satış noktaları ile büyümesini sürdürüyor.

170

All Happy Days, Bursa’nın seçkin dekorasyon mağazalarından biri olan Nezih Bağcı ile işbirliği içinde Bursa’daki satış noktasını hizmete açtı. Nezih Bağcı’nın Bademli’deki masal dünyasını andıran villa mağazasının giriş katında yer alan All Happy Days Bursa satış noktası, provans, country ve barok tarzlarının kombini ile oluşturduğu geniş koleksiyonuyla yaşam alanlarına romantik ve sihirli bir dokunuş sunuyor. Dekorasyon tutkunlarının romantik, sıcak elit ve sofistik bir yaşam tarzı markası olarak tanımladığı All Happy Days’in mağazalarında, eskitme, ahşap patine mobilyalarından Fransız danteli ve keteni ile dikilen perdelerine, kristal, ahşap ve ferforje kombinli aydınlatma ürünlerinden, yüzlerce çeşit ev aksesuarına kadar oluşan geniş koleksiyonu bulunuyor.


All Happy Days’de herkes kendi ihtiyacına, kendi bütçesine göre bir ürün bulabiliyor. Mevcut mağazalar ve satış noktalarının yanı sıra, e-ticarete de, bugüne kadar yapılmamış çok farklı bir ürün ve içerik yönetimi ile yakında merhaba diyecek olan All Happy Days, Bursa’daki yeni satış noktası ile daha çok dekorasyon tutkunu ile buluşabilecek. İster küçücük bir obje ile hayatına mutluluk katmak isteyen, isterse evini, ofisini, bahçesini yeniden dekore etmek isteyen herkes, mutluluğa açılan bu kapının ardındakileri Nezih Bağcı Dekorasyon Mağazası’ında görebilir.

171


Mart - Nisan 2016 #56

Mimar Cem Sorguรง

172

Dekorasyon Ev


Endüstrinin estetiği Gelibolu yarımadasında, üzüm bağlarıyla iç içe bir şarap imalathanesi ve konukevi olan Vinero, Mimar Cem Sorguç’un kurucusu olduğu CM Mimarlık tarafından tasarlanan iç mekanlarıyla yalnız üretimin organik işleyişine katkıda bulunmakla kalmıyor, tadım ziyaretçilerine de unutulmaz bir deneyim yaşatıyor...

Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde yer alan Vinero Şaraphane ve Konukevi, malzemenin doğru kullanımıyla insan ölçeğine indirgenen geniş ve yüksek hacimleri, güçlü mekansal kurgusu ve imalatın organik işleyişiyle uyumlu tasarım anlayışı, endüstriyel mekanlara alışılmışın dışında bir yorum getiriyor. Mimari müellifiyeti Tekeli-Sisa Mimarlık’a ait olan şaraphane ve konukevinin iç mekan programı, yaklaşık 16.000 metrekarelik alanda imalat ve depolama kısımlarının yanı sıra bunlara servis veren laboratuarlar, ofisler gibi yan programları, 25 odalı bir konukevini, yeme-içme de dahil muhtelif servisleri ve spesifik bir spa programını barındırıyor.

173


Dekorasyon Ev

Vinero Şaraphane ve Konukevi’nin imalat fonksiyonlarının sağlıklı işlemesini desteklemek ve yılın belirli ve pek de uzun olmayan periyotlarında yoğun, diğer zamanlarında ise daha pasif faaliyet gösteren şarap üretim tesisini tadım ziyaretçileri için de etkileyici bir deneyim alanına dönüştürmek CM Mimarlık için projenin tasarımındaki en önemli çıkış noktaları olmuş.

Mart - Nisan 2016 #56

İç mimari tasarımı yapının inşaat sürecine paralel olarak üstlenen ve bunu bir avantaj olarak kullanan CM Mimarlık, imalat bölümlerinde betonarme strüktürü olabildiğince çıplak bırakmış ve ihtiyaç noktasında sıvıya ve hareketli modüllerin darbesine dayanıklı malzemelerle gerektiği kadar kaplama yoluna gitmiş.

174


Tadım ziyaretlerinin ve konukevinin varlığının imalathanenin dışa dönük yüzünü oluşturması nedeniyle, ziyaretçileri karşılayacak olan imalathane içi salon, amfi-sunum alanı, ofisler, konukevi alanları ve imalathanenin ana giriş aksını karşılayan ortak alanlar bu fonksiyonlara uygun bir albenide kurgulanmış. Ham metalin endüstriyel kaba bağlantı detaylarıyla, ahşabın ise masif haliyle işlenerek kullanıldığı imalathanenin depolama ve yıllandırma kısımları dahil tüm diğer mekanları, malzeme ve ilişkiler bütünlüğü ile tasarlanmış. Her biri birbirinden farklı odalardan oluşan konukevinin yaşam alanları ve ıslak hacimlerinin kurguları ve malzemeleri odadan odaya farklılaştırılırken, her oda ekleri, servisleri, malzemeleriyle bir ilişki içinde planlanmış. “CM Mimarlık olarak böyle bir yapının içerisinde çalışmak bizim için hem güç, hem de heyecan vericiydi. Bir şarap üretim tesisi, tüm imalathaneler, fabrikalar gibi varoluşunu en iyi ve doğru şekilde karşılamak üzere tasarlanmalı. Bize düşen görev, söz konusu imalata dayalı organik işleyişi aksatmayacak biçimde tasarlamaya gayret etmekti” diyen Mimar Cem Sorguç, en önemli şanslarının projeyi erken bir vakitte ele almak olduğunu şu sözlerle vurguluyor: “Mimari tasarımı ve müellifiyeti ülkemizin köklü ofislerinden Tekeli-Sisa Mimarlık Ortaklığı’na ait olan yapının inşaatının başlamasıyla CM Mimarlık olarak biz de iç mimari projesine başlamış olduk. Tekeli-Sisa ofisi dahilinde sevgili Dilgün Saklar ve Mehmet Emin Çakırkaya’nın varlığı ile göreceli olarak projeyi vakitlice çalışmaya başlamış olmak bizim için büyük şanstı.”

175


Dekorasyon Ofis

Nilüfer Office & Suites’te şeffaf zamanlar

Mart - Nisan 2016 #56

İç Mimar Hümeyra İlhan

176


Ofis tasarımının konut tasarımından bir hayli farklı bir yaklaşımla yapıldığı, profesyonellerin en verimli şekilde çalışmalarını sağlamak ve iş yapış biçimlerini kolaylaştırmak için detayların incelikle bir araya geldiği ofis tasarımlarında ideal olanı seçmek, iç açıcı desen ve renkleri kullanmak tasarımcıların öncelikli tercih ettikleri bir konu. Tüm bu ayrıntıların başarılı bir şekilde bir araya getirildiği bir ofis ile karşı karşıyayız. İnşaat sektöründe başarılı işlere imza atan Nilüfer Proje Tasarım şirketinin Nilüfer Oficce & Suites ismi ile kalabalık ailesini ferah ve dingin bir ortamla buluşturduğu ofis tasarımı, İç mimar Hümeyra İlhan’a ait.

Genel fonun beyaz olarak kullanıldığı mekanda zenginlik veren renk öğeleri hareketli mobilyalar ile sağlanıyor. Ofisin genel olarak tüm hareketli mobilyaları Nurus’tan seçilmiş. Özel bölümlerde özel uygulamaları ile karşımıza çıkan Nurus, ofis çözümlemelerindeki yaklaşımı ile tasarıma destek veriyor.

177


Dekorasyon Ofis Şeffaflığın ön planda olduğu bu iki katlı ofiste kullanılan hacimli camlar, dış dünya ile bağlantının koparılmadığı doğal ışıktan maksimum faydalanıldığı ferah bir atmosfer sunuyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Giriş katındaki genel çalışma alanının orta noktasında kullanılan ve toplantı odası olarak tasarlanan cam bölme, tasarımı ve uygulaması ile mekanda şaşırtıcı bir nokta oluşturuyor.

178


Genelde pencereleri dar ve basık olan ofislerin aksine sıradışı bir yaklaşımla gerçekleştirilen genel tasarım, çalışanların ve müşterilerin içini açacak bir atmosfer yaratıyor. Mimari kurgusu ile uyum içerisinde ilerleyen iç mimari yalın, minimal ve şeffaf bir kurguyu gözler önüne seriyor. Modern tasarıma sahip ofis mobilyalarının da renkleri ve hatlarıyla eşlik ettiği bu minimalist tasarım çizgisinin altı bir kez daha çiziliyor.

179


180

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Sevilla by Kumova’da ışıltılı bir yaşam alanı Ömer Kumova İnşaat’ın ‘Sevilla by Kumova ismi ile gerçekleştirdiği müstakil havuz ve bahçeli villa projesinde yer alan bu ev, baharın tazeliğini evin içine alan davetkar görüntüsüyle karşılıyor bizleri... Şirin bir çatı katı ile birlikte 3 kattan oluşan evde 3 yatak odası, 2 adet banyo, 2 adet misafir odası ve banyosuyla, Eylül 2015’te tamamlanan bu ev hala ilk günkü gibi taze, canlı ve yeni...

181


182

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Klasik ve modern tarzların birbiri ile dengeli bir şekilde birleştirildiği salonda, fon oluşturan duvar renklerinin mobilyaların renkleri ile olan uyumları, döşemelerde kullanılan kumaş dokuların, perdeler ve kullanılan aksesuarlar ile bir bütünün parçası olduğu hissi tüm ayrıntılarda göze çarpıyor. Yüksek tavanlar ve geniş pencerelerle bol ışık alan salon huzur verici bahçe manzarasıyla baharın kokusunu içeriye taşıyor. ‘Akıllı ev sistemleri’ tek tuşla panjurun, yerden ısıtmanın, su ve elektrik tesisatının kontrol edilmesini sağlıyor.

183


Dekorasyon Ev

Country stilin dokunuşlarını mutfakta hissediyoruz. Krem tonlarında lake el yapımı mutfak, vişne rengi Belenco tezgah ile iştah açıcı ve lezzetli yemekler için ideal bir ortam hazırlıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Ortadaki ada tezgah ise hem depolama hem de yemek masası görevi görürken, mutfakta kullanılan aksesuarlar samimi ve sıcak bir atmosfere hizmet ediyor. Yekpare pencereleri çevreleyen oturma grubu, havuz ve bahçenin kullanımına uygun olarak, ailenin paylaşımlarını arttırmak için özel olarak tasarlanmış.

184


Misafir WC zarif bir şıklığın göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Aynanın sahip olduğu görkem tüm ortama ihtişam katıyor. Yarattığı ışık ve yansımalar eşliğinde banyo daha büyük ve ışıltılı bir hal alıyor. Yine bu bölümde kullanılan sarkıt avizeler ve aksesuarlar mekanın şıklığına hizmet ediyor.

185


186

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ev


Sabit mobilyalar ile kapı, mutfak ve banyo dolaplarının tasarımı ve üretimi Soho Kitchen Studio tarafından gerçekleştirilen evde, yatak odasında kullanılan renk ve dokuların yarattığı düşsel yolculuk hissi sizi sürekli içine çekiyor. Koltuk ve dresuar, klasik bir stille eskiyi günümüze taşıyor. Yatak odasında kullanılan duvar rengi, perdeler ve mobilyaların uyumlu seçimi zarif ve sofistike bir tasarım dili yaratıyor.

187


Dekorasyon Ev Mart - Nisan 2016 #56

188

Evin küçük bireyi için hazırlanan bu oda ve banyo sade ama eğlenceli bir atmosferde kurgulanmış. Beyaz fona eşlik eden her renk odaya hareket katıyor. Mobilyalar: By Kepi Aksesuar: Sorella Home Perdeler: Huriye Perde Avize: Fem Aydınlatma Seramikler: Serra Seranit Biryılmaz Batarya ve Duş Sistemleri: Grohe Vitrifiyeler: Vitra Evye: Elleci Parkeler: Aksun Parke


189


Sanat ve estetiğin adresi

Dekorasyon Mağaza

Mekânlara farklı bir dokunuş katmayı hedeflerken, aynı zamanda yaşam alanlarınızı eşsiz kılacak Limazzi, yüksek kalite standartlarına uygun, özel tasarım aksesuar ve aydınlatma ürünleriyle, Bursalılara ayrıcalıklı hizmet sunuyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Aydınlatmanın mekan tasarımında ihtiyaçtan çok estetik kaygılar taşıyan en önemli objelerden biri olarak karşımıza çıktığı günümüzde bir çok aydınlatma elemanının bir heykel edasıyla evimizin en baş köşelerini alabiliyor olmasına şaşırmamak gerekiyor. Birbirinden özel aydınlatma elemanlarını ve aksesuarlarını sanat eseri gibi tüketicisi ile buluşturan Limazzi yepyeni bir marka olarak karşımıza çıkıyor. Aydınlatmanın hem teknik hem de estetik bir şekilde çözülebildiği, mimar ve iç mimarlara tam hizmet verebilecek bu yeni marka, geniş ürün yelpazesinin yanısıra özel tasarımları da hayata geçiriyor.

190


Limazzi, sanatı ve modernizmi özel tasarımlarında harmanlayarak, müşterilerine sadece ürün değil; aynı zamanda bir yaşam tarzı sunarken, iç mimarların özel tasarım ürünlerini hayata geçirerek de mimarların çözüm ortağı oluyor. Mağazada bulunan hazır tasarım ürünleri ve farklı malzemeler üzerine gelişmiş kabiliyeti ve ağı ile mimarların tercihi olarak bir çok önemli projede yer alan markanın bulunduğu projelerden bazılarını, Uludağ Teleferik Binası, Siesta Cafe, Çiçek Izgara, The Plaza Otel olarak sayabiliriz.

191


Dekorasyon Ofis

Tago Architects

Ofis kavramına

Mart - Nisan 2016 #56

yeni nesil yaklaşım

192

Tago Architects tarafından tasarlanan Taegutec Fabrika ve Yönetim Binası, çalışma hayatının neredeyse günlük yaşamın tamamına yayıldığı günümüzde, ofis mekanlarının farklı bir perspektifle yeniden ele alınması gerektiği bilinciyle, ofis kültürü, iş hayatı ve sosyal ihtiyaçları karşılayacak mekanları bir araya getiren ve profesyonel hayatın çalışanlar üzerindeki olumsuz yansımalarını minimize etmeyi hedefleyen bir anlayışla biçimlendirilmiş.


Mimar Gökhan Aktan Altuğ liderliğinde 20 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde çoğu inşa edilmiş 700’ün üzerinde mimari projeye imza atan Tago Architects tarafından tasarlanan ve Kocaeli Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alanTaegutec Fabrika ve Yönetim Binası, ofis kültürünün, iş hayatının ve sosyal yaşamın farklı ihtiyaçlarını bir araya getirerek, profesyonel hayatın çalışanlar üzerindeki olumsuz yansımalarını minimize etmeyi, oluşturduğu sosyal yaşam alanları ve dış mekan bütünlüğü ile de ofis çalışanlarının her fırsatta ‘dışarı’ ile olan bağlantısını yenilemeyi hedefliyor.

İki ayrı kütle olarak tasarlanan ofis binasında, kontrollü gün ışığı iç mekanlardaki önceliği oluşturmuş. Ofis ve sosyal mekanlar ile üretim bölümünü oluşturan bu iki kütle arasındaki geçişler, iç-dış mekan algılarını birbirine yaklaştıran şeffaf, cam tüp geçitler olarak düşünülmüş. Yapının plan şemasında ana giriş, su ögesi ve heykelsi konferans salon kütlesi ile vurgulanırken; giriş kat, büyük sergi alanı ve onu çevreleyen kafeterya, toplantı odaları gibi sosyal ve genel kullanıma açık mekanlardan oluşturulmuş. Bu mekanlar, hem ışıklık hem de yapıyı çevreleyen bahçeye ve havuza doğru uzanan konsol teraslar sayesinde gün ışığı ve dış mekanla bütünleştirilmiş.

193


Açık kullanımlı ofis bölümü olarak düşünülen bir üst katta ise galeri ile oluşturulan bütüncül kurgu sayesinde kullanıcının, açık ofis ve giriş katındaki sosyal alanlar arasında kolaylıkla dolaşımı sağlanmış. Kontrollü gün ışığı, çatıda bulunan büyük ışıklıktan ofis katlarına alınmış ve buradan da sosyal alana kadar ulaşması sağlanmış. Bununla birlikte iç-dış algısı kesintisiz bir biçimde desteklenmiş. İkinci kütle olan üretim bölümünde; fonksiyon şemasındaki ofis ve üretim arasında bütünsel bağlantı hedeflenmiş. Görünürde yönetim binasından uzaklaştırılmış olan üretim alanları özel cam tüplerin kullanıldığı köprü bağlantıları ile birinci kütleye bağlanmış. Kullanılan bu cam köprülerin bir yandan dışarıda olma hissi sağlaması, öte yandan da başka bir kütleye geçiş için farkındalık yaratması sağlanmış.

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Ofis

Tago Architects, Taegutec Fabrika ve Yönetim Binası’nda kullandığı dikkat çekici, hafızalarda yer eden cephe tasarımıyla ve yaptığı malzeme seçimleriyle, firmanın kurumsal kimliğine kendi yarattığı değerlerle de katkıda bulunmayı hedeflemiş.

194


195


Mart - Nisan 2016 #56

İç Mimar Melih Konuk

196

Mekan


Dinamik ve fonksiyonel yenilik Bursa’nın köklü pastane firmalarından olan Uzay Pastanesi’nin 12 yıl önce açılan Geçit şubesinin yenilenmesi ile ilgili tasarım süreci İç mimar Melih Konuk tarafından gerçekleştirilmiş. Tasarımın çıkış noktası ise mekanın en çok ihtiyacı olan doğum günleri ve küçük toplantılar için bir alan oluşturulması ihtiyacından doğmuş. Bu fikir kışın istenildiğinde kapatılıp gerekirse mekana dahil edilecek biçimde şekillenmiş ve ahşap çıtalı katlanabilir doğrama ile mekan ikiye bölünmüş. İç kısmındaki tuğla duvar ve duvar içine gömülen kestane ağacından imal edilen iki adet sürgü kapıyla ise tv gizlenmiş.

Genel alanda komple bant şeklinde dönen ahşap lambri ve duvardaki kartonpiyer detaylarıyla yalın ama şık bir görüntü elde edilen mekanda genel oturma düzeninin haricinde oluşturulan kumaş sedirli ve demir sedir oturma bölümü mekana farklı bir hava katmış. En çok dikkat çeken kısmı da mutfak bölümü. Mutfak kısmı ahşap doğrama ile bölünmüş ve üzerine monte edilen görseller ve aynalarla desteklenerek şık bir görünüme kavuşması sağlanmış.

197


Servis penceresinin önünde özel olarak tasarlanıp imal edilen servis arabası mekana eğlenceli bir hava katarken bar kısmı ahşap dikmeler ve üzerine monte edilen saksılarla bölünerek sıcaklık hissi yaratılmış. Hem kullanışlı hem de şık bir görüntünün elde edildiği bölümde ahşapla beyaz rengin uyumu göze çarpıyor. Ahşap ve mermerin birlikte kullanılarak, pasta satış bölümünde yer alan dikey pasta dolaplarının giydirildiği bölüm muhteşem pastaların lezzetine eşlik ediyor. Tavan yüksekliğinden faydalanılarak üstte kalan boşluklar tasarımsal olarak değerlendirilmiş ve depolama alanı olarak kullanılmış.

Mart - Nisan 2016 #56

Mekan

Klasik arka vitrin dolaplarında kontrast yakalamak için koyu gri renk kullanılmış, böylelikle hem kontrast bir renk hem de satış odaklı bir sunum gerçekleştirilmiş. Pasta bölümündeki mevcut tavan uygulaması kaldırılarak asimetrik demirler monte edilerek tavan detayı oluşturulmuş ve diğer alanlara da bu tavan detayı taşınarak tekrarlı bir ritm duygusu yaratılmış.

198

Mobilya ve Ahşap İmalatlar: Woodea Studio Endüstriyel Mutfak ve Uygulama: Domino Mutfak Seramik Vitrifiye: Can Can Seramik Alçıpan Uygulaması: Taşkeser Kardeşler Boya İşleri: Ak Boya Elektrik Tesisatı: Niket Elektrik Su Tesisatı: Demir Tesisat


199


Dekorasyon Ofis Şehir Mart - Nisan 2016 #56

Canan Sönmez

200

Saygılı onurlu ve gülümseyen insanlar…

V

ietnam deyince savaş geliyor herkesin aklına eminim. Aralıksız 20 yıl süren bir savaş... Gerçekten savaşın izlerini her an görebileceğiniz yerler ve kişiler çok. Kullanılan kimyasal silahların sakat bıraktığı insanlar, savaş sırasında sakat kalan yaşlılar… Halkın alım gücü çok düşük, şehirde binlerce motosiklet var ve araç çok az. Yılda yüzlerce kişi motosiklet kazası ile hayatını kaybediyor. Ama her şeye rağmen saygılı, onurlu ve gülümseyen insanlar onlar...


Vietnam Ho Chi Minh, eski adıyla Saygon Vietnam’ın en büyük kenti. Adını Vietnam’ın bağımsızlığına kavuşmasında önemli rol oynayan devrimci liderden alıyor. Vietnamca ‘ışığa kavuşturan’ demek. Halkının % 90’ı Budist %10’u ise Hindu… Köylüler genellikle bisiklet kullanıyor. Pirinç tarlalarını tabi ki, tüm coğrafyada görmek mümkün… Hanoi Ha Long Bay muhteşem doğası, harika adaları, denizüstünde yaşayan insanları ve suüstü köyleri ile görülmeye değer. Mağaraları özellikle Surprising Cave, muhteşem renkli aydınlatmaları ile büyülü bir görüntüye sahip. 201


202

Mart - Nisan 2016 #56

Ĺžehir


Kamboçya (Kambodian-Seam Reap Kenti) Siem Reap’taki Angkor Dünya mirası sit alanı üzerinde muhteşem bir tapınak kompleksi bulunuyor. Ta Phrom tapınağı ve en önemli tapınaklardan biri olan Anakor Wat tapınağının tamamındaki taş işleme sanatı görülmeye değer. Hindu mitolojisine göre evrenin bir kopyası olup, kıtaları ve okyanusları çevreleyen Meru dağından oluştuğu anlatılmış. Rölyeflerde sıra dışı Kmer efsanelerini gözlemlemek mümkün. Tapınaklarda omuzu açık ve diz üstü görünecek şekilde giyinmek yasak. Bir rahip ile karşılaşırsanız ve başınızda şapka varsa, mutlaka şapkanızı çıkarmanız gerekiyor. Ayrıca rahiplere kadınların temas etmesi de yasak. Yollarda, ağaçlarda, maymunlar serbest dolaşıyor. Rölyeflerde maymun işlemelerini sıklıkla görmek mümkün.

Ta Prohm Temple Tapınağı, asırlık kök salmış ağaçları ve tapınağı sarmalayan kökleri ile büyüleyici bir yer. Budistlerin ibadet yeri olan bu tapınakta, Amerikalı oyuncu Angelina Jolie ‘nin 2001 yılında çevirdiği, Lara Croft karakterini canlandırdığı Tomb Raider filmi burada çekilmiş. Restorasyon çalışmaları yaparken ağaçların binaları yılan gibi sardığı köklere zarar vermemek için özen gösteriliyor. Alım gücü çok düşük Kamboçya halkının okula gitme zorunluluğu yok. Okula parası olan gidebiliyor. İnternet son 3 yıldır serbest bırakılmış. Hem Vietnam hem Kamboçya halkı, son derece saygılı, onurlu ve gülümseyen insanlar…

203


204

Mart - Nisan 2016 #56

Dekorasyon Otel


Tarihe yolculuk Amsterdam’da Dam meydanında yer alan Grand Hotel Krasnapolsky, Royal Palace manzarasıyla şehrin dokusunu yansıtan bir konumda. Tarihi konumu itibariyle, hotelin kökenleri 1865 tarihlerine kadar uzanıyor. Kurulduğundan bu yana 150 yıl içerisinde farklı reformlarla yenilenen mekan 36.391 m2lik bir alanın içerisinde yer alıyor. Bir yandan uygun konaklama için gerekli şartları bir araya getiren hotel, lüks otel deneyiminin gösterişsiz bir ifadeyle yeniden tanımlanmasını da sağlıyor. James Joyce’un kitabı Finnegans Wake’de bahsettiği gibi art deco hissiyatı yaşatan hotelde iki farklı tipolojide odalar bulunuyor.

205


Dekorasyon Otel

Doğal renklerin, ağırlıklı ahşap ile kullanıldığı iç mekan tasarımında bej kireçtaşı ve siyah ahşabın birlikte kombinasyonu, dışardaki aydınlık görünüm için modern ve şık bir kontrast yaratmış. Ramon Esteve Studio’nun iç mimari projesini üstlendiği hotelde lobi, resepsiyon, lounge bar gibi ortak kullanım alanları, şimdi ve gelecek arasında bağlantı kurulmasını sağlıyor. Aydınlatmalar iki farklı biçimde; tavandan ve duvardan gizlenerek düşünülmüş. Pencerelerden süzülen doğal ışıklar, şeffaf alanların korunmasıyla, mümkün olduğunca varlığını hissettiriyor. Duvarlarda ve tavanlarda yer alan cam ve metal kafes yarı geçirgenlik sağlayıyor.

Mart - Nisan 2016 #56

Konsept Tasarım: Ramón Esteve Studio Tasarım Gelişim: D/Dock, Silvia Martínez, Jochem Straatman, Isabel Meyer, Tudi Soriano, Estefanía Pérez, Flavio Veras, Lily Lee, Svenja Stepputtis, María Martí, Víctor Ruiz, Anna Boscà, Nacho Poveda, Laura Álvarez, Thomas van Leeuwen, Laura Cano, Camila Arias

206


207


208

Mart - Nisan 2016 #56


209


MOBİ Yalova Yolu 14.Km Sanayi Cad. No: 4 T: 0 224 267 06 48 www.mobi.com.tr MIELE F.S Mehmet Mah. Sanayi Cad. No:624 Osmangazi / Bursa T: 0224 224 09 09 www.miele.com.tr OSSA İzmir Yolu No: 166 Nilüfer / Bursa T: 0224 453 40 00 www.ossadesign.com.tr AYDINLAR PARKE Balat Mah. Sanayi Cad.(Mudanya Bulvarı) 54.Sok. Office 4200 İŞ Merkezi No:47 Nilüfer / Bursa T:0224 452 10 13 GSM:0542 243 89 14 www.aydinlarzemin.com

VİSUS MERMER Eski Mudanya Yolu, Tebedebrent Mevkii, Sarı Cad. No: 38 Bademli / Bursa T: 0224 549 07 02 www.visusmadencilik.com No TWO DESIGN Cumhuriyet Mah. Gazi Cad. No: 2 Sadıkoğlu Sit. A Blok/A T: 0224 451 02 24 www.no-two.com.tr

BOĞAZİÇİ İTHALAT Mebusan Yokuşu Cad Kopuzlar Han 2 NO:10/3 Fındıklı Beyoğlu / İstanbul T: 0212 251 07 07 SAFA MOBİLYA İzmir Yolu, No: 178 D:1 Nilüfer, Bursa T:0224 443 09 90 www.safamobilya.com WOODEA STUDİO

ASPENDOS CONCEPT İzmir Yolu 7.Km. No: 276/A Nilüfer / Bursa T: 0 224 451 88 10 www.persan.com.tr IŞIK EVİ Üçevler Mah. Ahıska Cad. No: 213/A Nilüfer / Bursa T: 0224 271 89 59 www.isikevi.com

Millet Mah. Veli Sok. 3 Yıldırım / Bursa T: 0224 351 45 58 www.woodea-studio.com DENİZ AVİZE İzmir Yolu üzeri 7. Km. Beşevler Metro İstasyonu Yanı T: 0224 452 83 43 www.denizavize.com SORELLA

Dekorasyon Ofis Fihrist

Ahmet Yesevi Mah. Piknik Cad. NURUS İzmir Yolu Cad. No: 212 Nilüfer / Bursa T: 0224 443 22 43 www.nurus.com

SACHA Kükürtlü Mah. Oulu Cad. Aka Plaza No:1 T: 0224 233 59 79 www.sacha.com.tr

BEYAZ TEPE Mudanya Yolu Sanayi Cad. No: 132 Osmangazi / Bursa T: 0224 249 06 61 www.beyaztepe.com.tr

ZETT Barış Mah. İzmirYolu Cad. No:178 T: 0224 247 58 88 www.zettbursa.com

DORYA Eski Mudanya Yolu No: 24 Bademli / Bursa T: 0224 549 01 25 www.doryahome.com EMİN IŞIK / IŞIK KAPLAMA Üçevler Sanayi Sit. 80. Blok 18. Cad. No: 37 T: 0224 443 44 95 www.isikkaplama.com

Mart - Nisan 2016 #56

MASSİVE PARKE Mudanya Yolu Sanayi Cad. No:334 Bağlarbaşı / Bursa T: 0224 245 65 70 www.massive.com.tr

210

BERK MEKANİK İhsaniye Mah. Tuna Cad. Çetinkaya Sit. No: 1-2 T: 0224 247 88 84 www.berkmekanik.com.tr FERAH FIRAT İhsaniye Mah. 1. Yaprak Sok. Kanuni Cad. No:30/A Nilüfer / Bursa T: 0224 247 48 40 www.ferahfirat.com

STONEWRAP ATLANTİS MÜH VE İNŞ AŞ Tatlısu Mah Turgut Özal Bulv. Oylum Apt. No.66 D.4 Ümraniye – İstanbul T: 0216 527 03 93 www.stonewrap.com POLAT TİCARET Uluyol Kıbrıs Şehitleri Cad Şevki İpekten Plaza No: 28 /8 Osmangazi / Bursa T: 0224 252 06 66 www.polatticaret.com.tr

Flora Sit. Begonya Blokları No:9E/A Nilüfer / Bursa

SOHO KITCHEN STUDIO Ertuğrul Mah. Uğur Mumcu Bul. Kumova Kuzey Residence No:19 Nilüfer / Bursa T: 0224 404 00 66

ATÖLYE TRİO Veysel Karani Mah. Veda Sok. No:4 Osmangazi, Bursa T:0224 453 60 70 / 0212 280 89 78 www.atolyetrio.com

KAHVECİ PARKE Lefkoşa Cad. Mihraplı Plaza No:9/B Nilüfer/Bursa T:0224 453 08 11 – 12 www.kahveciparke.com DOMİNO MUTFAK Altınova Mah. Çağlar San. Sit. Keskin Sok. No:3 Küçük balıklı/ Bursa T: 0224 215 77 24 www.dominosogutma.com ADA KOLTUK Ertuğrul Gazi Cad. No:53 İnegöl/Bursa T: 0224 444 4 395 www.adaavangarde.com BY KEPİ www.bykepi.com MUTA COLLECTİON Yunuseli Mah. Yenice Sok. No:10 Osmangazi/Bursa T: 0224 248 67 75 www.muta.com.tr

BÜROTIME Odunluk Mah. Lefkoşe Cad. Eker İş Merkezi 6/C Nilüfer, Bursa T:0224 443 20 55 www.burotime.com KAOS TASARIM Odunluk Mah. Lefkoşe Cad. Eker İş Merkezi No: 19/B B Blok Nilüfer,Bursa www.tasarimkaos.com

www.loda.com.tr

NEZİH BAĞCI Bademli Mah. 20. Sok Sirkeci Evleri No:4/40 Mudanya/Bursa T: 0224 549 0 777 www.nezihbagci.com FEYZ HALI T: 0535 598 87 14 feyzist@gmail.com CANCAN SERAMİK Zekai Gümüş Mah. Mudanya Yolu San. Cad. No: 564 Osmangazi/Bursa T: 0224 242 55 10 www.cancanseramik.com

KOOKİ RESTUARANT Nilüfer Hatun Cad. Cumhuriyet Mah. Podyum Park, Nilüfer, Bursa T:0224 999 66 64 www.kooki.com.tr DESAY YAPI & DORTEK Alaaddin Bey Mah. İzmir Yolu Cad. No: 277/4 Nilüfer/BURSA

YILMAZLAR BANYO MERKEZİ www.banyomerkezi.com.tr

VANUCCI / BİRYILMAZ İNŞ. MALZ. İzmir Yolu Cad. No: 172 Nilüfer/Bursa T:0224 452 12 72 www.biryilmaz.com.tr

T: 0224 244 70 01

LODA MOBİLYA HANÇERLİ SANDALYE Önder Mah. Demirhendek Cad. No:134, Ankara T: 0312 348 7054 www.hancerli.com.tr

KUARTZ YAPI Alaaddin Bey Mah. Alaaddin Bey Cad. No: 12/1 Nilüfer/Bursa T: 0543 774 39 99

T:0224 441 01 11 www.desay.com.tr

SER MEFRUŞAT www.sermefrusat.com.tr LETA SANDALYE www.letasandalye.com LİMAZZİ Laleli Çavuş Mah. Cezaevi Cad. No: 37/ A Nilüfer/Bursa T: 0224 413 88 11 www.limazzi.com


Çizimdeki bu rahatlığı oturduğumuz sandalyeye borçluyuz.

www.hancerli.com.tr

www.facebook.com/hançerlisandalye

hancerli@hancerli.com.tr

211


212

Mart - Nisan 2016 #56


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.