YARIK DÜDENİ RAPORU Ekim 2016 Sivastı Yaylası, Gazipaşa, Antalya
İÇİNDEKİLER TARİHÇE SAYFA 5 COĞRAFİ KONUM SAYFA 5 2011 YILI ETKİNLİĞİ SAYFA 6 2014 YILI ETKİNLİĞİ SAYFA 6-8 2015 YILI ETKİNLİĞİ SAYFA 8-9 2015 YILI KAZA RAPORU SAYFA 9-12 2016 YILI ETKİNLİĞİ SAYFA 13-19 TAŞELİ CİVARI JEOMORFOLOJİK RAPORU SAYFA 20-30 HARİTALAR 32-39 ETKİNLİKLERDEN FOTOĞRAFLAR 40-42
TARİHÇE Temmuz 2007 yılında BÜMAK’la Macar yaylasında, Macar düdeninde araştırmalarımıza devam ederken, bir grup günübirlik Maha yaylası tarafına geçip, Sivastı yaylasında ihbar edilen düdene bakmaya geldik. Bir iki taş attıktan sonra, mağaranın gittiğine kanaat getirip, GPS koordinatını aldıktan sonra, tekrar Macar yaylasına döndük ve gezi dönüşü, bu mağarayı unutmuştuk, ta ki, 2011 Kasım ayında Kurban bayramından istifade edip bölgeye geldiğimizde ilk girişi yapana kadar. Bu gezide çok vaktimiz kalmadığı için, sadece ilk inişin, sonra 82 m olarak ölçtük, yarısına kadar indik ve devam ettiğini görünce, geri dönmek zorunda kaldık. Potansiyelini fark ettiğimiz mağara, Taşeli bölgesinin biraz dışında kalmasına rağmen, araştırmasına devam etmek için Taşeli projemizin içine kattık.
COĞRAFİ KONUM
yaylasına kadar asfalt yoldan sağa saparak orman yolundan sivastı yaylasına giriş veya güney taraftan gelen orman yolundan varış, her ikisi de yayla çok vakit farkı olmaksızın varıyor. 1970 m’de bulunan Sivastı yaylasında gittikçe kalabalıklaşan ve sadece yazın ikamet edilen yerleşim alanları mevcuttur. Gazipaşa ve Alanya’nın köylerinden burada yıllarca ikamet eden yerel halk, yazın sıcağından genelde kaçmak için mayıs-ekim ayları arasında ikamet etmektedir. Etrafta yetişen bir şey yoktur, sadece keçi koyun beslenmektedir. Burada bahsetmeden geçmemek lazım. Yerleşime açılan tüm yaylalarda bulunan mağaralar ve dolayısıyla yeraltı su kaynakları, hızlı bir şekilde kirlenme tehditi altındadır. Maalesef bunu Yarık düdeninin araştırmasında bire bir mağaranın derinliklerine kadar işlemiş ve daha çok plastik çöpleri görmek zorunda kaldık. Acilen devletin ve yerel yönetimlerin bu işe bir el atması lazımdır. Sonuçta, kirlenen yeraltı sularını içen, aslında o yaylalarda ikamet eden ve kışın aşağıya inen kendilerinden başka kimseler değil.
Yarık düdeni, sivastı yaylasının suyunu toplayan bir düdendir. Sivastı yaylası ise Gazipaşa’nın kuzeyinde yer alır. Yaklaşık 2-2,5 saatlik araba mesafesindedir. İki yoldan gidilebilir. İlki, daha kuzeyde yer alan Maha
Yarı
2011 KASIM GEZİSİ Kurban Bayramında yapılan gezi aslında Taşeli’nin daha evvelden gitmediğimiz kuzey-batısına araştırılmayan bölgesine gidip eski ihbar edilen ve google earth’den baktığımız ve bulduğumuz noktaları incelemekti, o yüzden YARIK (ki o zaman yaylalarda kimse yoktu bizde MAHA yaylasını EKMELEN olarak zannettiğimiz için, Ekmelen düdeni dediğimiz Yarık düdenine sadece ilk girişinden yarısına kadar sarkabildik. Bu geziye katılanlar, Ender Usuloğlu, Bülent Demir, Engin Selamsız ve Ertan Köseoğlu idi. Vakit yetersizliğinden geri dönmek zorunda kaldık. Sonraki yıllar Taşeli’ndeki diğer mağaralara konsantre olduğumuz için ilk ciddi araştırmamız, 2014 yılında 4 günlük Eylül ayında 3 kişilik bir ekiple yaptık.
2014 EYLÜL GEZİSİ Katılanlar: Ender USULOĞLU, Selin TEZCAN, Doğay Ali YILMAZ GEZİNİN AMACI Taşeli Projesi kapsamında yapılan 2011 yılı Trans Taşeli Yüzey Araştırmalarında İnceyiz Yaylası yakınlarında 2006 yılında bulunan düdeni araştırmak için etkinlik düzenlemiştir. Düdenin ilerlemesine rağmen; malzeme, zaman ve işgücü açısından geri dönülmek zorunda kalınmıştır. O yıl 50 metrelik ip kullanılarak ölçüm alınmadan çıkılmıştır. Bu yıl yapılan gezi bir keşif gezisidir. Gezinin amacı, yarım kalan bu düdeni devam ettirmek ve ölçümünü alarak haritalanmasını sağlamaktır. GEZİ ÖNCESİ Ender Gazipaşa Belediyesi Orman İşletme Müdürlüğü ile iletişime geçerek yaylaya çıkmadan önceki gece kurumun misafirhanesinde kalınmasını, araştırmada kullanılacak teknik malzemelerin dernekten teslim alınarak misafirhaneye kargolanmasını, gidiş ve dönüş için uygun uçuş saatini ve uygun uçuşun teminatını organize etmiştir. GEZİ GÜNCESİ 11 Eylül 2014 Perşembe günü öğleden sonra 20:00 Sabiha Gökçen Havalimanı kalkışlı uçağa trafiğe takılmadan yetişmek için 16:00-17:00 gibi yola çıktık. Havalimanında check-in yaptıktan sonra uçuş öncesi bir şeyler yedik ve zaten kapı açılış saati geldi. Bir an evvel gidip mağaraya girmek isteğiyle bekleme süresi
bizi sabırsızlaştırıyordu. Biz sabırsızlaştıkça uçuş saati bir o kadar ertelieniyordu sanki. O kadar sabırsızdık ki hakikaten uçuş bir saat gecikmeli olarak kalktı. Gazipaşa havalimanına vardığımzıda saat 22:30 civarıydı. Bizi orada Orman İşletme Müdürlüğü’nde görevli Kazım TAŞDEMİR karşıladı. Misafirhaneye eşyalarımızı yerleştirdikten sonra biraz hava almak için dışarı çıktık. Yakın çevrede kısa bir yürüyüş yaptık ve aynı zamanda bolca hoş sohbet... 12 Eylül 2014 Cuma sabahı kalkıp kahvaltılarımızı yaptıktan sonra Gazipaşa Orman İşletme Müdürü Halil KISACIK beyin ziyaretine gittik. Bölge ve mağaralarla ilgili olarak yapılan sohbette mağara turizmi, bölge halkının doğal güzelliklerin korunmasına yönelik bilinçlendirilmesinin ormancılar tarafından yöre halkıyla birebir görüşmeler ile daha etkili olacağı gibi önemli konular üzeründe duruldu. Bizim bölgeye nereden ve nasıl ulaşacağımızı, bahsettiğimiz mevkiinin uydu görüntüleri üzerinden tam olarak nereye düştüğünün tespit edilerek güzergahın belirlenmesi üzerine vedalaşarak ayrıldık Halil beyin yanından. Saat 11:00 gibi yaylaya doğru yola koyulduk. Yol boyunca Kazım beyin rehberliğinde bölgenin bitki örtüsü ve yöre halkının yaşam tarzıyla ilgili sohbet ettik. Ortalama bir buçuk saat süren yolculuğun ardından yaylaya eşyalarımızı indiriyorduk ki kamp atmak için gözümüze kestirdiğimiz çimenliğin karşı tarafındaki evin sahibi Musa ÖZEN bey merakla yanımıza gelerek burada kalıp kalmayacağımızı sordu. “Madem burada kalacaksınız, gelin bizim evimizin üst katı boş bakın nereyi beğenirseniz orada kalırsınız.” diyerek bizi evine davet etti. Kendine kapalı bir mekan arayan Doğay için bu reddedilemeyecek bir teklifti. Hep birlikte kararlaştırarak kamp atmak yerine bu ince teklifi değerlendirmeyi seçtik. Çantalarımızı üst kata çıkartıp yemeğimizi yedikten sonra mağara girişi için hazırlanmaya başladık. Musa bey ve komşuları merakla bizi izliyorlardı. Ben de son hazırlıklarımı yaparken Ender ve Doğay’ın yola çıktığını gören komşu dayı benim alacak olduğum çantayı sırtlanıp gidiverdi. Hayretler içerisinde kalakaldım bir an... hoşuma gitti, hevesle giden dayıdan çantayı istemedim bile. Hep birlikte uğurlamaya geldiler bizi düdenin ağzına kadar. Bir yandan sorular soruyorlardı nasıl yapıyoruz bu işleri diye . Mağara giriş saatimiz 14:30 idi. Çantalarımızı belimize, döşeme için gerekli malzemeleri üzerimize takıp son konrtolleri yaptıktan sonra başladık inmeye. İlk olarak 15 m. bir ip ile esas girişe indik. Ender döşemeye devam ediyordu
altımızda, biz de büyük sıkışık kayaların üstündeydik yukarıda. Aradaki boşluktan Ender’i izliyordum. Çekiçle kayaya vururken kıvılcım çıkarttı bir an. Emin olmak için ona da sordum “O gördüğüm kıvılcım mıydı?” diye; hakikaten kıvılcım çıkmıştı. Sanırım bir iki kez daha gördüm o kıvılcımlardan. Döşeme yavaş yapılan bir şey. Ender aşağıya bir istasyon daha kurduktan sonra ben indim; sonrasında Doğay. Sırasıyla çaka, ine, çaka ilerledik mağarada. 0-1 ve 1-2 istasyonlar arasına birer saptırma koydu. 2. istasyonun olduğu yerde bir balkon vardı. Sürtünmeden uzaklaşarak 2. istasyonun biraz altına 3. bir istasyon kurdu ve indi aşağıya. Arada bir sürtünme yastığı kullandı; fakat dönüşte, ipin esneme payı herkeste farklı olduğu için oraya bir istasyon daha yapmanın daha iyi olacağını düşündük. Ölçümlerde
bu inişin toplam 81 metre olduğunu öğrendik. Bu inişin altında suyoluna göre sağda bir buçuk metrelik tırmanılarak çıkılan bir yer vardı. Ben oradan çıktım ve nereye gittiğine baktım. Tabanı toprak, tavanı deniz yıldızı gibi görünen oluşumlarla kaplı, yer yer kuş iskeletlerinin olduğu değişik bir odaya açılıyordu bu kol. Aşağıdan tekrar ana hattın biraz ilerisine bağlanıyordu. Buradan Ender ve Doğay’ın önüne geçmiş oldum. Suyolunun üzerinde sıkışık bir kaya vardı. Doğal bağlantılarla bu geçişte de 10-15 m. bir
ip kullanarak tabanında küçük bir göl olan küçük bir odaya iniyoruz. Islanmadan gölün kıyısından geçmeye çalışıyoruz. Sağa kıvrılan yoldan devam edince hemen önümüze bir iniş daha geliyor. Kısa bir yan geçiş yapıp önümüzdeki sıkışık kayanın üzerinden çift kulak sekizli atarak ipi boşluğa ortalayıp iniyoruz. Yuvarlak düz bir iniş. Sürtünmeden indiriyor bizi 40 metre aşağıya. Burada yemek molası veriyoruz. Ender jetboilinde su ısıtırken ben döşemeye devam ediyorum. 3-5 metrelik bir iniş önümüzde; sonrası görülmüyor tabi. Boltları çaktıktan sonra istasyonu kurması için Doğay’a devrediyorum döşemeyi ve ben yemeğe geçiyorum. Karnımızı doyurduktan sonra Doğay’ın yanına iniyoruz. 15 metrelik bir iniş yapıyoruz burada da. Soldan yukarıdan bir kol daha geliyor buraya. Hemen ilerde bir döşeme daha yapmamız gerekiyor. Doğay
devam ediyor döşemeye; 3-5 metre aşağıda tekrar dönüyor mağara. Aşağıda ben geçiyorum döşemeye. Su yolu aşağıda kalıyor bu sefer. Sağda uygun bir yere bir bolt daha çakıp tavandan sürünerek aşağı doğru eğimle ilerliyorum... mağara devam ediyor. Çıkışa geçiyoruz buradan. Dışarı çıktığımızda saat 04:30 idi. Musa Beyin bize açtığı güzel evinin kapısını tıklatıyoruz sabahın köründe. Sağolsunlar içtenlikle karşılıyorlar bizi. Hemen tulumlarımızın içine girip
yorgun bedenlerimizi istirahate çekiyoruz.
güneşte ışıldayan yapraklar. Rüzgar.
13 Eylül 2014 saat 12:00 gibi uyanıyoruz. Kahvaltı ve hazırlanma ile mağaraya giriş saatimiz yine 14:30’u buluyor. En son döşediğimiz yere kadar iniyoruz video çekimleri de yaparak. Fazla ipimiz kalmadığı için matkaba yeni batarya getirmedik. Kalan batarya ile bir kaç tane daha çakarız diye düşünmüştük; ama bir tane için bile yetmedi. Doğal bağlantı yaparak indik. Mağara menderes yaparak ilerliyordu. Menderesten geçip 18 metrelik bir ip ile indik. Burada sağdan bir kol geliyordu ve indiğimiz yerden tavan yüksekliği 50 m. civarında idi. Son 20 m. ipimiz kalmıştı elimizde mağara daha devam ediyordu. Ender jetboilini çıkardı. Doğay çakmaya başladı. Doğay kahve içmeye gitti. Ben çakmaya devam ettim. Ben yemeğimi yemeye gittim. Doğay çakmaya devam etti. Yemek molamız dönüşümlü olarak bittikten sonra Ender aşağıya indi. Sonrasında ben indim. Doğay bir bolt daha çakarken yukarıda, biz ölçüme başladık... saat 20:30 idi.
Kazım bey bizi gazipaşanın şişmanın yeri olarak bilinen bakir bir güzelliğin içine getirdi. Doğal setlerden oluşan göller... ara ara atılmış şezlonglar. Sakin bir gün batımı... Rekabetin olmadığı, herkesin herkesi bildiği tek bir işletmeden gelen tek bir müzik. Denizden çıkıp buz gibi soğuk biranı içerken taptaze daha yeni kavrulmuş yeryıstığını yediğin muz ağaçları altına kurulmuş masalar.
Ender ölçüm alıp çizim yapıyordu. Ben poligon olup döşemeyi topluyordum. İlk çanta dolduktan sonra döşemeyi toplamaya Doğay devam etti. Ben de bir poligon oldum bir çantaya ip bastım. Sonra Doğay ip bastı. Ölçümü bitirdiğimizde saat 02:20 herkesin mağaradan çıkma saati ise 03:20 idi. Yine sabahın köründe Musa beyin evinin kapısını tıklatıyoruz. Yatmadan vücuda bir sıvı takviyesi yapıyoruz ve yine yorgun bedenlerimizi istirahate çekiyoruz. 14 Eylül 2014 Doğay saat 10:00 dan beri yerinde yok. 12:00 gibi kalkıyoruz gene. Doğay erken kalkıp malzemeleri suya basmış. Kalkıp kahvaltı yaptıktan sonra malzemeleri toparlayıp cula deliğine bakmaya gideceğiz; fakat az bir malzeme kalmışken bir güneş çıkıp yandığımız, bir bulut gelip üşüdüğümüz yaylada bir de yağmur çiselemeye başladı. Çiseleyen yağmur çoğaldı. Çoğalan yağmur doluya döndü... bir de baktık kapıdan yağmuru izliyoruz sisli dağlara karşı. O kadar dolu yağdı ki bir ara yerler bembeyaz oldu. Yağan yağmurla birlikte bizim cula deliği çıkartmamız da iptal oldu. Musa bey abi, Ayşe hanım abla ve onların komşularıyla çay, meyve, sohbet, muhabbet derken beden ağırlaştı. Üçümüz de sıra sıra kestirmeye çıktık. Çok geçmeden Kazım bey geldi bizi alamaya, hava da açılmıştı biraz şansımıza. Dışarıda kalan son malzemeleri de topladıktan sonra geri dönüş yoluna geçtik. Kazım bey bize yol üstündeki her meyveden ikram etmek istedi. Sedirleri kara çamları gösterdi. Şehre inmeden yaylanın üzerinde açan gök kuşağını da gördük... muhteşemdi. Tertemiz bir hava. Pırıl pırıl
Muhteşem bir gün batımından sonra misafirhaneye uğrayıp duş alıyoruz. Gitmeden akşam yemeğimizi Gazipaşa’nınn merkezindeki balıkçılardan günlük balık çıkartan yerlerden birinde Grida adında bir balık beğeniyoruz vitrinden. Mısır unu ile yapıyorlar bu balığı, leziz bir balık. Zıpkınla avlıyorlarmış bu balıkları kayalıkların arasından. Yemeğimizi afiyetle yedikten sonra dönüş yoluna geçiyoruz. 2014 EYLÜL GEZİSİ SONUÇLARI • Yarık Düdeni -224 m. derinlik ve 378 m. uzunluktan devam etmektedir. • Alanya’da ikamet eden Sivastı/Baş Yaylalı Musa ÖZEN: 0 (537) 606 38 46 • Baş Yayla mevkiindeki cula deliğine bakılamamıştır. Musa beyin dediğine göre Yarık Düdeninden daha büyük ve daha genişmiş. Bu gezi kapsamında araştırılamadı. • Orman İşletme müdürü nöbetçilerinden birinin dediğine göre Gazipaşa havalimanı yakınlarında Asırlık okulunun yakınında, içerisinde yer altı akarsuyu olan bir mağara daha varmış şehrin içinde. Dar bir yerden girilip sonrasında yürünebiliyormuş içeride. Bu gezi kapsamında araştırılamadı. Ara Rapor Yazan: Selin Tezcan 2015 TEMMUZ GEZİSİ Katılanlar: Ender Usuloğlu, Umut Özten, Anıl Alkan Burakhan Albayrak, Eray Güngör, Nihal Doğruöz Güngör, Muratcan Alp (AKUMAK), Deniz Özgür (DEUMAK), Hilmican Aydınlıoğlu (DEUMAK) Eylül Aksoyan (DEUMAK) GEZİNİN AMACI 2014 yılında -224 metreye kadar araştırılan Yarık Düdeni araştırmasının devamı ve mikrobiyolojik numunelerin alınması.
Bu gezide araştırılmasına başlanan Cula deliğinde maalesef talihsiz bir kaza yaşanmıştır. Kazadan dolayı, Yarık düdenindeki araştırma sekteye uğramıştır, bununla birlikte, 224 metre derinlikten 311 m derinliğe kadar araştırması yapılmış ve ölçüm alınmıştır. CULA DELİĞİ Mağaranın ismi: Cula Deliği Bulunduğu mevkii: Köy : Gazipaşa/Sivastı yaylası İlçe : Alanya İl : Antalya Kamp alanına yaklaşık 30-40 dk yürüme mesafesindedir. 91 m’ye kadar döşenen ve ölçülen mağara dar bir yerden devam etmektedir. Kırarak veya ufak bir mağaracı bu delikten girerek aşağıdaki salona ulaşabilir. Bu salondan devam edip etmediği bilinmemektedir. SONUÇ Maalesef yaşanan kazadan dolayı gezi istenilen verimlilikte geçmemiştir. Bununla beraber, Cula Deliği son dar yer hariç tamamen araştırılmış, ölçülmüş ve haritalandırılmıştır. Yarık düdeninde ise kısmen ilerleme sağlanarak -311 m’den yaklaşık 23-24 m’Lik bir inişin başından geri dönülmüştür. Mağaranın en derin noktasındaki büyük gölden mikrobiyoloji için numune alınmış, ölçülmüş ve haritalandırılmıştır. Ara Raporu Yazan Nihal Doğruöz Güngör 2015 TEMMUZ GEZİSİ FAALİYETİ KAZA RAPORU Giriş Yarık düdeni faaliyeti esnasında 40 dk yürüyüş mesafesinde, karşı dağın yamacında bulunan ve yöresel adı ile CULA DELİĞİ olan mağarada bir kadın mağaracı arkadaşımız mağaranın ilk inişin altından çanta alıp çıkarken başına taş düşmesi sonucu yaralanmıştır. Tüm ekibin Gazipaşa’ya varmasından sonra ekip bir akşam Orman bölge Md’lüğü misafirhanesinde kalmıştır. Sabah kahvaltı esnasında gezi sorumlusu, geziyle ilgili önemli bir iki konuda ekibi uyarmıştır. Bunlar mağaraya giren her ekipte, mutlaka bir çakı, aluminyum battaniye ve ilkyardım çantasının
olmasıydı. Daha sonra Sivastı yaylasına gelen ekip, kampı attıktan sonra, mağaralara ilk girişler konusunda konuşup anlaştılar. Buna göre Yarık düdenindeki döşemenin yerini bilen gezi sorumlusu bir ekip oluşturarak, Yarık’a girerken, ilk defa ASPEG’le geziye katılan ve döşeme biliyorum diyen bir arkadaşımız ise Cula Deliği’ni döşemek için kamptan ayrıldı. Yıllardır mağaraya giren, kulüp başkanı olan arkadaşımıza yaptığı etkinlikler sorulmuştur ve verilen bilgiler ışığında Cula Deliğinde döşeme yapmasına karar verilmiştir. Ayrıca Morca etkinliğine de katılmak isteyen arkadaşımızı birebir döşemesini görmek içinde iyi bir fırsat diye düşünülmüştür. Cula Deliği Ekibi döşemelerini yapmış ve yaklaşık -90 m’lik bir derinlikten geri dönmüştür. Daha sonra ertesi gün Yarık Düdeninden çıkan gezi sorumlusu, Cula deliğinde bırakılan yerde dar olan yere bakmaya, gerekirse ölçüm ve toplama için iki kişilik bir ekiple ikinci girişi yapmıştır. İlk iniş yapılmaya başlandığında ipin yaklaşık 3-4 yerde sürttüğü gözlemlenmiştir ve ilk döşemeyi yapan arkadaşımızın her türlü oynak taşı temizledim demesine rağmen hemen hemen birçok yerde ufak darbelerle yerinden çıkacak taşlar olduğu gözlemlenmiştir ve ikinci ekipte ip inişi üzerindeki taşları temizlemiştir. Örnek: İlk inişte birinci istasyondan sonra sola doğru bir basamaktan Y yapılmış istasyona geliniyor. Bu istasyona girerken balkon altında bir yerde üstüne basılan ve oynayan bir kaya gözlemlenmiştir hemen gelen ikinci arkadaş uyarılmıştır ve kaya yerinden çıkmasın diye aynı yerde geriye doğru itilmiştir. Maalesef ikinci ekibin yanında sadece perlon, KK ve ip olduğu, bütün döşeme malzemesinin, -90 m de birinci ekip tarafından çanta içinde olduğundan, sadece çok dikkatli bir şekilde inilmeye çalışılmıştır, buna rağmen kısmen ipin sürtündüğü yerlerden kısmen ayak basılan yerlerden her iki mağaracı da taş düşürmüştür. Bu ekip kendi içinde eğer mağara devam ederse ve ekipler girmeye devam etmek durumunda kalırsa diye dönüşte mutlaka ilk inişin döşemesini düzelteceğiz diye kendi kendilerine karar almıştır. Ayrıca, ilk inişin altındaki kar kütlesinin sol tarafındaki dar yere döşeme yapılıp gidip gitmediği kontrol edilirken, Cula kuşlarının hareketlerinden de ekibin yaklaşık 3 m yanına yumruk büyüklüğünde taş düşmüştür. İkinci ekip, daha sonra inişe devam etmiş ve çatlak ve dar olan inişlerde elindeki perlon KK’leri kullanarak, döşeme malzemesi olan çantaya ulaşmadan 2 yerde sürtünmeden kurtulmak için doğal
bağlantılarla saptırma yapmıştır. İkinci ekipte olan gezi sorumlusunun genel kanaati, ilk inişte sürtünmeler, 2-3 tane dübel çakarak bertaraf edilse bile, mağaracıların ayak darbesi ile taş düşme ihtimali halen yüksek olacaktı. En son noktaya gelen ikinci ekip, dar bir yerden geçmek için yaklaşık 1-1,5 saat efor sarfetmişler ve dar alandan geçilmesinin riskli olacağına kanaat getirip, yan taraftaki bir kolu dar inişi paslamak için zorladı ama orada da daralan geçitin müsaade etmeyeceği görüldüğü için, ölçüm alınmaya ve toplama yapılmaya başlandı. İkinci ekip, bütün malzemeyi (3 çanta, birini geri götürdük, geriye ağır iki çanta kaldı) ilk inişin altına getirdiğinde, mağaranın devam etmemesi, biraz yorgunluk, biraz döşeme düzeltmenin getirdiği yılgınlık ve esas olarak gece vakti 40 dk’lık tehlikeli çarşak yürüyüşünü 3 tane ağır çanta ile yapmamak için bir sonraki ekibe bırakarak, çıkış yaptılar.
sürtüyor, kaya pürüzsüz olduğu için, burada çok sorun yok. 2. sürtünme bir alt bloktaki kaya bloğunda olan sürtünme. Kaya burada da pürüzsüz ama arada çatlak içinde kalan kaya parçalarını çıkartma potansiyeli var. Esas, 3. sürtünme noktası kanala girmeden önceki solda tarafta kalan kaya parçaları. Kanala girdiğinde gayri ihtiyarı ip ve iniş sola doğru oluyor bu da yukarıda ipin sürtünmesine ve takıldığı yerden sola doğru sürtünerek yaklaşık 1-2 m ilerlemesine yol açıyor. Kazanın oluşu ve kazazedeye ilk erişim (3.Ekip Liderinin Raporu)
“ O sırada bir taş sesi ve hemen ardından kadın mağaracımızın çığlığını duydum. Bu olay 1 saniye içinde gerçekleştiği için nasıl ve nereden düştüğü, taşın boyutu konusunda emin değilim. Fakat çıkardığı sesten büyükçe bir taş olduğunu ve mağaracıya çarpmadan veya çarptıktan sonra parçalandığını söyleyebilirim. Hemen durumunu sordum, olayın ilk şokuyla ve yalnız olduğu için ‘’ne olur gel, hiçbirşey Ekip, gündüz vakti 3 kişi olarak yola çıktı. Ekipten bir göremiyorum, çok kanıyor, kör oldum’ gibi belli kişi çarşakta bir yerde takıldığı ve güneşin sıcaklığından belirsiz cümleler dışında başka birşey söylemiyordu. etkilendiğinden, gölgede dinlenmek üzere beklerken, O sırada dinlenip yanımıza gelmek için yürümeye ekip lideri ve kadın mağaracı (daha evvelden birinci başlayan diğer mağaracıya seslenip hemen gelmesini ekipte bu mağaraya inmiş birisi) mağara ağzına söyledim. Çoban Mustafa’yı da kamp alanında telefon geliyorlar. Kadın mağaracı iniş altındaki çantalardan çekmediği için haber vermek üzere durumu anlatıp birini alıp, yukarı getiriyor ve ekip liderine bıraktıktan kampa yolladım. Kazazedenin yanına inme kararı sonra ikincisi için iniyor. Bu sırada ekip lideri, çoban aldım fakat ip üzerinde çıkış halinde olduğu için yeni mustafa ile taş düşmesin diye ağızda uzak noktada, hat döşeyip inmenin daha kolay olacağını düşündüm. güvenlik dübelinin çakıldığı (birinci dübel) noktada Mağaradan çıkardığı çantadan bir ip çıkarıp hemen bekleşiyorlardı. Mağarada, ikinci çantayı alan kadın aynı istasyon noktalarına bağladım. Bu sırada sürekli mağaracımız, yukarı çıkarken kafasına taş darbesi alıyor sakinleştirmeye çalışıyordum, epey korkuyordu. ve kaza gerçekleşiyor. Saat 18:45. Altında bağlı olan çantayı atmak istediğini söyledi ben de onay verdikten sonra attı. Taşın nasıl Kazanın olduğu ilk inişin detayı ve 3. ekibin düştüğünü bilmediğim içinikinciyi düşürmemek liderinin kazazedeye ulaşımı için çok dikkatli ve yavaş hareket ediyordum. Sakin olup döşemeyi tamamladığımı ve yanına ineceğimi İlk inişin detayı bu sırada taş düşmesin diye saklanmasını söyledim veo da kabul etti ve duvara yakınlaşarak kendini İlk iniş yaklaşık 30 m’lik: döşeme sol taraftan yapıldığı sağlama aldığını söyledi. Ben de hemen inişe geçtim. için iniş 80-85 derecelik eğimli bir inişle düz duvarda Kazazede ile benim tahminim 12-15 metre aşağıda başlıyor daha sonra aynı eğimle devam ederken Y düz bir kaya bloğunun en alt kısmında, taş düşmesi bağlantının yapıldığı kaya bloku bitiyor ve yine gerçekleştikten tam 15 dakika sonra karşılaştık. Kaza yaklaşık 5-10 m kalınlığında ortasında çatlak (ve ilk gerçekleştiğinde ben kazazedeye kıpırdamamasını arasında kaya parçaları bulunan) yine düz bir kaya (boyun omurga hasarı ihtimali) söylemiştim fakat bloğu ile devam ettikten sonra yaklaşık 7-10 m’lik tahminimce yaklaşık 5 metre kadar cumarladı can kısmen boşluk inişinden sonra sol taraftaki kaya havliyle. Yanına indiğimde durumu, kanaması yapısından kaynaklı, sola doğru eğimli bir kanal içinde azalmış fakat devam ediyordu, kandan fazla birşey ilerliyor. Kanal gibi yere girdiğinde sol taraftaki kaya görünmemekle birlikte sağ kaşındaki çok büyük bloğu üst tarafında kalıyor yani negatiftesin ama ip yarık sebebiyle bir gözü kapalı, diğer gözü ise kan sürtüyor. İp, Y bağlantının hemen altında 2-3 m bulaşması ve çarpma etkisiyle fazla görmüyordu. Hafif
titriyordu fakat yanında sonunda biri olduğu için rahatlamış gibiydi. İlk olarak bilincini sorguladım hangi günde olduğumuzu, nerede olduğumuzu sordum hiç düşünmeden cevapladı. Kulağına baktım kan veya sıvı geliyor mu diye fakat yoktu. Boynunda ve omurgasında ağrı hissedip hissetmediğini sordum, taşın başı hariç başka bir yere hasar vermediğini öğrenince hareket etmenin sorun olmayacağından emin oldum. Mesafe olarak tam taban ile çıkış arasında ortada olduğumuz için ve aşağıda hiç istasyon olmadığı için aşağı indirmek mantıklı geldi. Fakat kumaş tulum ve çok ince içlik giydiği ve mağaranın içinde kar olduğu için hipotermiye sebebiyet vermemek amacıyla yukarı çıkarma kararı aldım. Benim desteğimle çıkıp çıkamayacağını sordum. O da yapabileceğini söyledi. kazazedeyi ipten almak istemiyordum çünkü ip fazla sürtüyordu, yeni bir taş düşmesine sebep olmaktan korkuyordum. Böylece kısamı kazazedeye bağladım ve cumarlamaya başladık. Zorlandığı yerlerde alttan kaldırarak destekledim. Y bağlantıya geldiğimizde üzengisine bastı, kısasını istasyona taktım, göğüs cumarı ve elcumarını sırayla üst ipe geçip kısasını söktüm. Y’yi geçtikten sonra diğer arkadaşımız da mağara girişine ulaştı. Fakat kazazedenin durumu korku, kan kaybı ve yorgunlukla kötüye gitmeye başladı. Komutları gerçekleştirmede ve hareket etmede zorluklar yaşamaya başladı. Burada kontrolü alarak desteği arttırdım ve son çıkış istasyonunu geçirdikten sonra diğer arkadaşımızın desteğiyle kazazedeyi mağaradan çıkardık. 19:30 da yani olay gerçekleştikten 45 dakika sonra mağaradan çıkmıştık. Mağaradan çıktığımızda kazazedenin kanaması durmuştu. Hemen SRT setini ve kaskını çıkararak rahatlamasını sağladık. Polarını sırtına atıp alüminyum battaniye ile örtüp oturur pozisyonda uzanmasını sağladık. Kafa kemiklerini kontrol ettik, kayma veya kırık var mı diye sağlam görünüyordu. Gözbebeklerinin ışığa tepkisini ölçtük, o da sağlamdı. Bu aşamada kazazede, mağaradan çıktığı için rahatlamakla birlikte hastaneye ulaşamayacağından ve gözünü kaybedeceğinden korktuğu için titriyordu fakat bilinci tamamen açıktı. Yanımızda ilkyardım malzemesi bulunmadığı için başka müdahale yapamadık. Bu sırada gezi sorumlusu aradı ve yolda olduğunu söyledi. Biz de kazazede ile konuşarak beklemeye başladık. Diğer arkadaşımızda ısı vermek için alüminyum battaniyenin altına girdi Kazazede’ye ilkyardım (Gezi Sorumlusu) Akşam üstü, yemek yaparken, kan ter içinde çoban Mustafa geldi, “abi seni çağırıyorlar acele gel dedi”, “Eyvah dedim birşey oldu” ve başımdan aşağıya kaynar
sular döküldü. Hemen yanımda yemeğe yardım eden diğer tecrübeli arkadaşla yıldırım gibi ilkyardım çantası, kask ve polarlarımızı aldık, arkadaşımız “ abi panik yapma” diye beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ne olduğunu anlamak ve “kurtarma teknik malzeme” alıp almama konusunu netleştirmek için, hemen telefon sinyali alabilmek için tepeye tırmandık ve 3.ekip liderini aradım. Konuşmadan, bir arkadaşımızın başına taş düştüğü ama bir şekilde yukarı çıkartıldığını söyledi. Kendisine kazazedenin şokta olup olmadığını anlaması için gözbebeklerine bakmasını ve kontrol etmesini söyledim ve hemen bizde yola çıktık. Kazazedenin birebir durumunu görmeden, anlamadan, İstanbul kontağımızı aramak istemedim. 40 dakikalık yolu 21 dakika’da adeta uçarak bizim çoban Mustafa’yla geçip, mağara ağzına geldik. Kazazedeyi görünce biraz içim buruldu ama konuşmaya başlayıp ta kendinde ve son derece bilinci açık olduğunu görünce, çok ama çok rahatladım. İlkyardım eğitimi almıştım ama açık yaraya baticon basılıp basılmayacağı konusunda tereddütte kaldım ve bizim mağaracı-hemşireyi aradım, ulaşamadık, bende daha fazla beklememek ve açık yaranın enfeksiyon kapmaması için etrafına oksijenle elimden geldiğince temizledikten sonra bütün yaralarına baticonu basıp, bandajladım. Bu sırada İstanbul kontağını aradık ve durumu bildirdik. 156’dan 112’ye acile ulaştım ve hemen yer koordinatlarını verdim, doktorla birebir görüştük ve dağın başından zor indirileceği ve vakit kaybetmemek için helikopter istedim. Helikopterleri uzak bir yerde görevdeymiş, gelemedi ama ambulansı yola çıkardık dedi. Ambulans şöförü ile konuştuk yer tarifi verdik, yolu şaşırmalarına rağmen bir şekilde ulaştılar. Kampta kalan ve mağaraya girmeyen diğer kadın mağaracıya bulabildiği kadar sağlam köylüleri ayaklandırmasını, büyük ihtimalle sedye ile yaylaya taşıyacağımızı, ekstra uyku tulumu (kazazedeyi indirirken sedyede paketlemek ve sıcak tutmak için) ve polarları köylülerle iletmesini rica ettim. Mağara ağzı giderek soğuduğu için, yardım ederek, 2-3 m aşağıda nispeten! kuytu ve düz bir yerde üst üste koyduğumuz dış tulumların üstüne yatırdık kazazedeyi ve sıkı bir şekilde alüminyum battaniyeye sardık. Kazazedenin durumu dengedeydi ama beklemekten morali bozuluyordu. Hemen herkes, zaman zaman ve kısa kısa kazazedeyle konuşup, bilincinin kapanıp kapanmadığını kontrol ediyordu. Olayın Zaman Çizelgesi 18:45 - Kaza gerçekleşti. Kazazedenin kafasına yüksekten taş düştü. 19:00 - Yandan ip döşeyerek
yanına ulaşıldı. İlk durum sağ kaş bölgesinde büyük bir yarık ve kanama, gözünün altında ağzına kadar şişlik. 19:30 - Mağaradan Tahliye. 19:40 - Kazazedeyi stabil duruma getirip alimünyum battaniyeyle sardık. 20:00 – İlkyardım (Mağaracılar) geldi. İlk müdahale yapıldı. 23:00 - Sağlık ekipleri geldi 01:15- Kazazedeyi taşıma kararı alındı ve taşıma başladı. 02:30 - Kazazede ambulansa ulaştı 04:10 - Kazazede Gazipaşa Hastanesi acil’e giriş yaptı. 112 acil yardım köylülerle beraber geldi. Kazazedenin durumunu görünce ilk önce müdahale etmek istemediler. Sonra bandajları açıp, hiçbir şey sürmeden sadece temiz sargı bezleriyle ikinci defa bandajladılar. Ben sedye ile çok dikkatli bir şekilde taşınması lazım vey acilen gece görüşü olan bir helikopterin yardıma gelmesini söyledim. 112 acildekilerde ek bir tedbirler gelmedikleri için kadın paramediklere, kazak ve alüminyum battaniye verildi çünkü deli gibi rüzgar esiyordu. Daha sonra kendileri AFAD’ın gece görüşlü helikopterleri olduğunu ve artık sorumluluğu AFAD’a devrettiklerini söylediler. Bu arada köylüler ise sırtımızda rahatlıkla indiririz diye bir teklifle geldiler ama bir kere AFAD’dan helikopter opsiyonu için cevap beklemeye başladık ve kazazede’de mümkün olan en kısa zamanda aşağıya inmek istiyordu. Aradan herhalde bir yarım saat geçtikten sonra helikopterin gelmeyeceği anlaşıldı ve 112 acil personeli sorumluluğu BİZ alırsak, kazazedeyi aşağıya bir şekilde indirebileceğimizi söylediler. Köylüler ısrarla sedye için yeterince geniş yerin olmadığını ve sırtımızda indirelim diyorlardı. Gezi sorumlusu olarak, kazazedeyle konuştum ve onu biran önce aşağıya indirmemiz ama bir şekilde sırtta veya belki kısmen yürüyerek olacağını söyledim. Bazı yerlerde yürüyebileceğini ve sırtına ben alırsam güvende hissedeceğini söyledi, bende tamam dedim. Bu sırada Jandarma’da gelmişti. Ben kazazedenin koluna girerek, diğer koluna da (çünkü görmüyordu) başkaları girerken benimde koluma başkaları girerek (yardan kayıp uçmamak için) kazazedeye verdiğim yol direktifleriyle yavaş yavaş inmeye başladık. Yolun nispeten düzleştiği bir noktada, kazazede 112 acilden genç bir arkadaşın sırtına “iyi sağlam” deyince ben binmeyi kabul etti ve onlar önde ben kah yanlarında kah arkalarında tutarak ilerledik. Son parkurda ise sağolsun bir köylü arkadaş aldı. İniş sırasında, mağaracı arkadaşlardan birisini inerken tutunduğu kaya da ki küçük bir akrep soktu. Murphy’nin kuralı işliyordu maalesef. Kolu uyuşmaya ve ter atmaya başladı. Neyse bir şekilde her iki
kazazede de ambulansa kadar dayandı. Akrep sokan arkadaşa, histaminik iğne yapıldı bacağından. Diğer kazazedemizin de bir iki özel eşyası alındıktan sonra sabah 2:30 gibi yola koyuldular. Jandarmalarda peşi sıra gittiler. Sonuç Kazazedenin Alanya’daki hastaneden çıkan sonuçlara göre, forental bölgede kafatası 2 yerden çatlak, beyin havayla temas etmiş, burun kırık, sağ elmacık kemiği kırıkmış. İyi ki helikopter’le sevkedilmemiş, basınç değişikliğinden beyin hasarı olma olasılığı varmış. Kaza sebebi Tüm Cula Deliği’ne giren mağaracılarla konuşmadan sonra, kaza anında kadın mağaracının tek başına olması ve kazayı kimsenin görmemesi, kendisininde taşın nereden ve nasıl geldiğini fark etmemesi sadece iki ihtimal getiriyor akla. 1. İhtimal Cula hareketlerinden kaynaklı taş düşmesi. Bu mağarada yaşanan bir olaydı dolayısıyla olasılığı olan bir ihtimal. 2. İhtimal Döşeme ipinin sürtmesiyle beraber kayaları oynatması ve bu kayaların kazazedenin başına çarpması. Bu da yüksek olasılığı olan bir ihtimal. Kimsenin (kazazede dahil), taşların nereden ve nasıl geldiğini görmemesinden dolayı, her iki ihtimalde olasılık olarak ortada durmaktadır. Bir ihtimalin, öbür ihtimale üstünlük kazanması sadece spekülatif bir sonuç çıkartma olacaktır. Bizim serinkanlı bir şekilde bütün süreci düşünüp çıkartabileceğimiz dersleri ortaya koyup, bir sonraki bir kaza olasılığında, bunları yapmamak olacaktır. 1. Ders Kaza olsun veya olmasın, döşemede ip sürtmesi, kayanın yapısına ve ipin veya inişin kısalığı ve uzunluğuna göre riskli olabilir veya olmayabilir. 30 m’lik bir döşemede, iplerin sürtmeden döşenmesi lazımdır. Böyle kalabalık etkinliklerde, ip yastığı işe yaramamaktadır. Dolayısıyla mutlaka düzgün doğal bağlantıyla veya dübel çakarak, sürtmeleri bertaraf etmemiz lazımdır.
2. Ders
2016 MAYIS GEZİSİ
Toplama ekibi olarak giden son ekip, ilkyardım çantası almayı unutmuştur. Gezi başında verilen “briefinge” rağmen. Burada özellikle ekip liderlerinin bunu gözardı etmemesi, unutmuş bile olsalar, diğer ekipteki arkadaşların hatırlatması lazımdır. Kazazede’ye ilkyardım 20-25 dk daha erken yapılabilirdi.
Katılımcılar: Ender Usuloğlu, Umut Özten, Fulya Çelebi, Volkan Baltacı, Selin Tezcan, Oktay Pöhrenk, Alper Utku, Vedat Kürşün, Eylem Kanberoğlu, Eray Güngör, Burakhan Albayrak
3. Ders Bu tam ders olabilir mi bilemiyoruz ama toplamayı ve ölçümü yapan ekip, belki de toptan döşemeyi toplayıp mağara ağzında bırakabilirdi. Bu mağara girişinin uzunluğuna, mağaracıların yorgunluk derecelerine ve haliyeti ruhlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. 4. Ders İlkyardım eğitimlerinde, uygulamalı iğne yapma (belki damara değil ama diğer bölgelere), kırık çıkık ve yara sarma çeşitlemeleri üzerine pratik bir uygulama eğitimi yapmakta fayda var. İlk yardım çantasının daha detaylı elden geçirilmesi ve ilaç ve iğnelerin detaylandırılması lazımdır 5. Ders Her kanalda, iletişim çok iyi işledi ama farkında olmadığımız için, kazazedenin durumu sorulduğunda “olası bizim öngörmediğimiz” travmaları (kafatası çatlağı v.b.) bir şekilde panikten, unutmadan doktora telefonda sağlıklı bir şekilde iletmemiz lazım. 6. Ders Belki garip gelecek ama özellikle medeniyetten uzak ve ırak yerlerde, köylülerin bu gibi durumlarda tecrübeleri kesinlikle bizden daha fazla. Ne söylediklerine kulak verip, tartmak lazım. Belki AFAD’dan helikopter onayını beklemeden kurtarmaya başlamak lazımdı. Bu da bize en az 1-2 saat kazandırırdı. Ara Kaza Raporunu Derleyen ve Yazan: Ender Usuloğlu Katkıda Bulunanlar: Umut Özten, Anıl Alkan, Burakhan Albayrak, Deniz Özgür
AMAÇ 2014 ve 2015 yıllarında yapılmış olan araştırmalara devam ederek mağaranın döşenmesi ve harita çizimi için ölçümünün alınması. 26-29 Mayıs’ta kısa bir gezi düzenledik. İkinci amacımız ise, mağarayı döşedikten sonra tüm malzemeyi, bir sonraki gezi için bırakmaktı. GEZİ GÜNCESİ Katılımcılar etkinlikten bir gün önce kendi imkanlarıyla Gazipaşa Orman İşletme Müdürlüğü misafirhanesinde toplanmışlar ve bir gece burada konaklamışlardır. Mağara teknik malzemeleri ve ipler İstanbul’dan kargo ile yollanmıştır. Mağaracılar kişisel ekipmanlarını yanlarında getirmişlerdir. 1. Gün 26 Mayıs sabahı ekibimiz birlikte kahvaltısını yaptı. Misafirhanedeki malzemeleri araca yüklenecek şekilde hazırladı. Oktay, Umut, Fulya, Alper ve Selin yiyecek alışverişi yaparken; ekibin diğer üyeleri malzemeleri Orman İşletme Müdürlüğü’nün sağladığı araca yükledi ve marketin yanına geldi. Yiyecek malzemeleri de yükledikten sonra kamp alanına varmak için yola çıkıldı. Kamp atıldıktan sonra yemek hazırlanırken mağaraya girecek ekipler ve görevleri, mağara giriş saatleri, kamp alanında dikkat edilmesi gereken konular, acil durumlar ve bu durumda yapılması gereken şeyler ile ilgili tüm ekibe bilgilendirme yapıldı. Yemek yendikten sonra saat 15:00 civarı birinci döşeme ekibimiz(Ender, Oktay, Umut) hattı kurmak için mağaraya doğru yol aldılar. Bir saat sonra ikinci ekibimiz(Burakhan, Eylem) döşeme malzemelerini ve ipleri aşağıya indirmek için mağaraya girdi. Kampta kalanlardan Volkan-Vedat ve Selin-Fulya ikili olarak ipten Ada’m alma pratiği yaptı. 2. Gün Saat 08:00’de üçüncü ekibimiz(Vedat, Özge, Alper) kalan döşeme malzemelerini ve ipleri aşağıya indirmek için mağaraya girdi. Saat 12:00’de döşeme için mağaraya girecek olan dördüncü ekibimiz(Selin,
Volkan, Eray) hazırlıklarını yaparken hava durumu değişti. Havanın bulutlu ve hafif yağışlı olması ve mağaranın çevre havzalardan beslenmesi sebebiyle sel riskinden dolayı plan değişikliği yapılması gerekti. Aşağıda döşeme yapılmaması, içeridekilerin çıkması ve Selin ile Volkan’ın aşağıdaki döşeme malzemelerini ertesi gün de yağış olma ihtimaline karşı yukarıya çıkarmaları kararı alındı. Eğer hava düzelecek olursa Eray’ın aşağıya inmesi ve döşeme yapılması tekrar söz konusu olacaktı. Saat 12:30 civarı Selin ve Volkan kamp alanından ayrıldı. Yağış iki saat daha devam ettikten sonra hava açınca Eray döşeme için aşağıya yollandı. Hat üzerinde çıkışta olan üçüncü ekibimizi beklemek zorunda kalan Eray Selin ve Volkan’a -150 m.(kaydıraktan sonraki uzun inişin altında)de ulaştı. Yukarıya çıkıp sabah erken girme kararı alan ekip üyeleri kamp alanına hava kararmadan ulaştı. 3.Gün Sabah 08:00 de Ender, Volkan, Oktay, döşeme için mağaraya girdiler. Döşeme malzemelerini iki çantaya bölüştürerek birini alıp birini arkadan gelecek olan döşeme ekibine bırakarak aşağıya ineceklerdi. Diğer döşeme ekibinin(Selin, Burakhan, Eray) mağaraya giriş
saati 17:00 olarak belirlenmişti. Vedat ve Eylem öğleden sonra kendi imkanlarıyla organize ettikleri araç ile kamp alanından ayrıldılar. Öncesinde Özge, Burakhan ve Vedat kamp alanının hemen karşısındaki dağa tırmandı. Öğleden sonra 16:00 civarı dolu atmaya başlayınca ekip hava durumunu gözlemleme kararı aldı. Bir saat süren yağış sonrasında hazırlıklarını yaparak 18:00 civarı mağaraya girdiler. Çıkışta olan döşeme ekibiyle -310 da karşılaşan ekip onlardan malzemeleri alarak aşağıya inmeye devam ettiler. Eray’ı beklerken rahatsızlandığı ve gelmeyeceğini öğrenen Selin ve Burakhan iki kişi ilerledi. İkinci döşeme ekibinin geç girmesinden dolayı gelmeyeceğini düşünen ilk ekip hattı ipleri sudan koruyacak şekilde toplayıp istasyonlara asmıştı. Ellerinde 4-5 istasyonluk döşeme malzemesi olduğunu fark eden ekip en son gelinen cadı kazanının döşenmesi sonrasında çok fazla ilerleyemeyeceği için çıkış kararı aldı. Tekrar ipleri toplayarak 150 m. İpi(42,44,27,23, 34) aşağıda bırakarak pazar sabahı 06:00 mağaradan çıktı. Eray’ın yukarıya çıkan ekibin gerisinde kalması
sebebiyle Alper, Eray’ı karşılamak için mağaraya girdi. Pazar sabahı 05:00 Eray ve Alper mağaradan çıktılar. 06:00 Selin ve Burakhan mağaradan çıktılar. 4.Gün Ekibimiz dinlenme, kahvaltı, kamp alanının toplanması ve temizlenmesinin ardından yayla sakini çoban Ali’nin evinde ağırlandı. Mağara ağzından ilk iki 40 metrelik inişlerin iplerini toplamak için Alper mağaraya girdi. Araç gelince hızlıca araca eşyaların yüklenmesi sağlanarak geri dönüş yoluna başlandı. Gazipaşa’ya ulaşan ekibimiz tekrar gelecekleri için malzemelerin bir kısmını Antalya’da ikamet eden üyelerimize bıraktı. Diğerleri İstanbul’a geri yollandı. Ulaşım saatleri farklı zamanlarda olduğu için herkes kendi ulaşım saatine göre farklı organizasyon yaptı ve ekibimiz dağıldı.
AMAÇ 2016 Mayıs ayında Yarık araştırmasının bırakıldığı yerden devam etmesi ve mağaranın bitirilmesi. Etraftaki mağaraların ölçümü ve araştırılmasının bitirilmesi. SONUÇ Yarık Düdeni, 530 m derinliğe kadar araştırılmıştır, ekibin çoğunluğu erkenden ayrılmak istediği için araştırma yarım bırakılmıştır. Aynı yayla daki mağara ölçülmüş ve haritası çizilmiştir. Cula deliğindeki dar giden yerden Yunanlı kadın mağaracılar inmiş ve aşağıdaki ufak odanın çok dar ama derinlemesine açılı bir inişle gittiği gözlemlenmiştir. Yine yaylayın güney tarafındaki dağda ufak bir cula deliği daha bulunmuş ve araştırılmıştır.
2016 TEMMUZ GEZİSİ
GÜNCE
Katılımcılar: Alper Utku, Özge Kubat, Orhan Özdemir, Ender Usuloğlu, Anıl Alkan, Burakhan Albayrak, Emrah Dirmit, Eray Güngör, Cenk Levi, Selin Tezcan, Cenk Akbulut, Egemen Kılıçoğlu, Oktay Balaban, Stelios Zacharias, Zenia Kuzmina, Nasy Koutsoumani, Alexandros Margiolis, Michalis Tsopelas, Kerem Işık, Elif Ayteki Uzel, Orkun Uzel, Mete Uzel.
2 Temmuz döşenmesi.
Kampa varış ve ilk 10 m’nin geceden
3 Temmuz, sabah 9:00 Anıl ve Ender ilk 80 m döşemek için giriş yaptı. Saat 11:00’de Selin, Cenk Levi ve Burakhan Mayıs ayında yapılan bazı döşemeleri düzeltmek için giriş yaptı. Yine aynı saatte, Ender Yarık’tan çıktıktan sonra, Cenk Akbulut, Nasy,
Zenia, Alexy ve Stelios ile beraber kaza yapılan Cula mağarasındaki dar yere bakmak için kamptan ayrıldı. Aynı gün döşeme yapıldı, dar yerden Nasy ve Zenia geçti fakat odanın çok dar bir inişle devam ettiği görüldü. Kırılarak açılması lazım bir inişti, çok geç olduğu dönüşe geçildi ve mağara olduğu gibi tekrar toplandı. Gece 11:00 çıkış.
Oktay, Cenk Levi, Alper, Kerem ve Egemen giriş yaptı. Gece 24:00 gibi çıkış yapıldı. 8 Temmuz Selin ve Burakhan kamptan ayrıldı. Ekibin geri kalanı ise mağarayı toplamaya girdi. İlk 80 m, kamp eşyaları ve teknik malzeme toplanmıştır. İpler çantalar içinde mağaranın müsait yerlerinden bırakılmıştır.
Bu arada öğlen saat 14:30 gibi Emrah, Oktay ve Orhan telefon hattını döşemek için Yarık’a girdi. Saat 16:00 9 Temmuz-10 Temmuz-11 Temmuz ekipten geri kalan bu sefer ikinci bir döşeme ekibi Anıl, Mike ve Kerem Yunanlı mağaracılar, Ender ve Oktay, Çukurpınar döşemeyi ilerletmek için giriş yaptı. tarafına geçti. Çamurlu’da 2004 yılında açılan bir obruğa (oldukça tehlikeli, taş düşme tehlikesi oldukça Aynı gün yine başka bir ekip, Özge, Eray ve Egemen yüksek) giriş yaptılar, yaklaşık 50 m inen ekip, güney tarafa düşen dağdaki bahsedilen Cula deliğini altlarında 50 m daha boşluğu bırakarak, geri döndüler. bulmak için kamptan ayrıldı. Bu mağara gitmektedir ama çok tehlikelidir, gerekli tedbirler alınmadan girilmesi risklidir. Yunanlı ekip ve 4 Temmuz saat: 10:00’da Selin, Burakhan ve Oktay, aynı zamanda çukurpınar’ın ilk 110 m’sine iniş Emrah döşeme yapmak üzere giriş yaptı. Saat 10:30’da yapmışlardır. kalabalık bir ekip: Ender, Zenia, Nasy, Stelios, Elif, Mete, Özge ve Cenk kampa yakın yatay mağarayı 2016 Temmuz etkinliğin güncesini tutan: Stelios haritalamak için giriş yaptı. Daha sonra bu ekipten Zackarias Ender, Nasy, Zenia, Eray ve Elif 80 m’de video çekmek için giriş yapacakken yağan yağmurdan dolayı kampa 2016 EYLÜL GEZİSİ döndüler. Katılanlar: Cenk Levi, Büşra Karatay, Ender Usuloğlu, 5 Temmuz sabah 10:45’de Egemen ve Zenia telefonu Volkan Baltacı, Özge Kahraman, Turgay Gönülalan, -430 m’deki atılacak kampa kadar döşemek üzere Cem Yürek, Eren Arpacı, Orkun Uzel, Oktay Balaban, mağaraya girdiler. Saat 12:20’de , Cenk’ler, Nasy, Ümit, Buğra Gençay, Alper Utku, Süha Yararbaş, Kerem, Oktay kamp malzemelerini aşağıya indirmek Hüseyin Boueni, Morteza Nadi, Hasan, Fatma, Nima için giriş yaptılar ve gece saat 23:00 çıktılar. Aynı gün saat 13:00 gibi Anıl ve Mike, döşemeyi devam ettirmek AMAÇ için mağaraya giriş yaptı. Gece saat 20:00 gibi geri döndüler. Aynı gün, Alper, Özge ve Orhan bulunan Amaç, Yarık düdeninin sonunu bulmak, belgesel Cula mağarasını ölçmek için kamptan ayrıldılar ve çekimleri yapmak. Yarık düdeni, Antalya’nın en derin gece 20:00 kampa döndüler. Elif ve Orkun, Mete mağarası olmuştur. hastalandığı için kamptan erken ayrılmak zorunda kaldılar. SONUÇ 6 Temmuz sabah 9:00’da Ender ve Alexy döşeme, ölçüm yapmak için mağaraya giriş yaptılar. Mağarayı -530 m’ye kadar indirdiler ve mağaranın devam ettiğini görüp, kamptan erken ayrılmak isteyen başka mağaracılarda olacağı için araştırmayı sonlandırıp, ölçüm almaya karar verdiler. Bir gece kampta kaldıktan sonra ertesi gün akşam 17:00 gibi mağaradan çıktılar. 6 Temmuz’da son bir döşeme ekibi olarak Selin ve Orhan gelmiş fakat telefon kampa (-430 m) kadar çekilince maalesef sağlıklı iletişim sağlanamamış ve -530 m karşılaştıkları Ender ve Alexy’i döşemeyi toplarken bulunca, geri dönmek zorunda kalmışlardır. 7 Temmuz saat 10:30’da mağarayı toplamak üzere
Yarık düdeni bu faaliyette sonlandırılmıştır. Beklentimizden daha erken bir derinlikte bitmiştir. Bununla birlikte çok güzel video çekimleri yapılmıştır. 8 EYLÜL 2016 İlk ekip; Ender, Cem, Büşra, Volkan, Özge, Orkun gece kampa vardı. 9 EYLÜL 2016 10 EYLÜL 2016 - Turgay, Cenk ve Orkun kamp yerine akşam 6:00’da vardı
- Yarık faaliyeti için katılımcıların bütünü ile genel toplantı ve planlama yapıldı. - Orkun, Özge ve Ender saat 8:20pm’de 300-400 metre için giriş yaptılar. - Volkan saat 8pm’de çıkış yaptı. Cem saat 12pm’de mağaradan çıktı. - Iranlı ekip saat 9’da kamp yerine geldi. - Ender genel faaliyet planını anlattı iranlı mağaracıların katılımı sonrası ve yemek yendi. 11 EYLÜL 2016 - Kahvaltı yapıldı. Ardından İranlı ekip ile tanışılıp genel plan anlatıldı. - Büşra, Buğra ve Oktay saat 9:15am’de mağaraya giriş yaptı. - Ender ve Özge 10:20’de mağaradan çıktı (Orkun hala mağarada). - Alper ve Fatma 2x150 metre telefon kablosu, 2 adet telefon ile 13:50’de mağaraya girdiler. 100metre de telefon ettiler. Planları telefonu 300 metreden kamp yerine kadar(500metre) döşemek. - İranlı ekipten Fatma hariç ve Cenk (5 kişilik ekip) yanlarına 3 tane çadır, 6 tane mat,5 uyku tulumu, 2 tüp, yemek ( çorba, peynir, salam) ve 2 sağlık malzemesi ve teknik malzeme alıp mağarada kamp yapmak üzere mağaraya girecekler. Bu ekip bu akşam (Pazar) kamp alanına kadar kampı kurup dinlenecek, yarın sabah (pazartesi) 2 ekibe bölünecek ve 1ekip -300 metreye çıkarak yan koldan tırmanmayı deneyecek, 2.ekip ise -500 metreden aşağıya doğru devam edecek. -Yarın sabah (pazartesi) Volkan ve Süha 5 kişilik ekibe teknik malzeme indirecek. - Nima, Hasan, Cenk saat 9:20’de Murtaza ve Hüseyin saat 20:00’da mağaraya girdi. Gazipaşaya gidileceği için alınacak malzeme listesi yapıldı, ekmek,pil vs ... 12 EYLÜL 2016 - Saat 01:00’da yarımşar saat ara ile Buğra, Büşra ve Oktay mağaradan çıktı. - 03:00’da Alper ve Fatma mağaradan çıktı. - Oktayla -460 metreye kadar döşeme yapıp 10tane boş çantayı yanlarında geri yukarıya çıkardılar. - Alper ve Fatma telefon hattını son girişte kaldığı yer olan -400 metre üzerinden -460 metreye kadar döşeyip geri çıktılar. -08:00 -09:00’ da kahvaltı hazırlandı ve uyananlar ile kahvaltı yapıldı. -Volkan ve Süha aşağıdaki ekibe teknik malzeme
götürmek için hazırlandı ve 09:35’de kamp yerinden ayrıldılar. -Saat 10:20’de Orkun, Turgay ve Ümit İzTv’den belgesel çekmek için gelen yönetmeni (Eren) almak üzere kamp yerinden Gazipaşa’ya doğru hareket ettiler. Oktay’ın mağara hakkındaki notları; 1 İletişim problemi yüzünden inen ve çıkan 2 ekip -220 metre civarında birbirlerini 1saat kadar beklemek zorunda kalmış. 2 -400 metre civarı çıkarken akan suda bir artış fark etmişler ve yukarıya doğru çıkarken bir cadı kazanındaki suyun boşalarak aşağıdaki su miktarını arttırdığını fark etmişler. 3 Birisi az kalsın eli ile boka basacakmış, bu sebep ile tuvalet konusunda bir uyarı yapılması talep edildi. - Gazipaşa’ya giden ekip saat 15:15’de Eren bey ve Ümit ile kamp yerine vardılar. Ayrıca Orkun Orman Bakanlığı sosyal tesislerde pilleri doldurdu 13 EYLÜL 2016 - Özge ve Ümit saat 9:15’te mağara kampındakilere yemek, teknik malzeme, analiz/ölçüm malzemeleri indirmek üzere mağaraya giriş yaptılar (tahmini çıkış zamanları: 19-20:00) - Ender, Alper, Volkan, Büşra ve Fatma 12-13:00 civarı yaklaşık -130,-150 metreye kadar video çekmek ve ölçüm yapmak, yan kollara bakmak amacı ile mağaraya giriş yaptılar. 14 EYLÜL 2016 - Ender, Buğra, Volkan ve Oktay saat 12:00’da -530 metreden itibaren ölçüm almak, kampı toplamak ve -300 metreye kadar döşeme toplamak üzere mağaraya giriş yaptılar. - Levy ve Nima saat 08:30’da Cenk ise saat 09:00’da mağaradan çıktı. - 14 Eylül 2016 saat 01:30’da -500 metreden telefon geldi ve 50metre döşenip mağaranın bittiği söylendi. Bundan dolayı kampta bulunan Levy ve Nima’nın çıkışa geçtiği söylendi. Yüzeydeki ana kampa yukarıda belirtildiği gibi saat 08:30 civarı ulaştılar. Yüzeydeki telefon konuşmaları Orkun Uzel ve Ender Usluoğlu tarafından gerçekleştirildi. - 14 Eylül 2016 sabah saat 09:30 sularında Gazipaşa Belediye Başkanı ve civarındaki protokol hem bayramlaşmak hem de araştırmaları yerinde takip etmek amacı ile kampa geldiler. Belediye Başkanı tüm ekip üyeleri ile tanışıp bayramlaştıktan sonra kahvaltı
yapıldı. Daha sonra hem Belediye Başkanı hem de ASPEG’in “Temiz Mağara ve Temiz Yayla” projesi için bütün mağara ekibi, Belediye Başkanı ve protokolü ile birlikte mağaranın giriş kısmı ve çevresine gidilerek bütün çöpler toplandı. - Saat 11:50’de yağmur başladı ve saat 12:30’da yağmur hakkında mağara kampı ile iletişime geçildi, su seviyesinde mağara içinde değişim olup olmadığı kısaca ciddi bir artışın olduğu soruldu ve alınan cevapda mağara içinde ciddi bir değişim olmadığı su seviyesi açısından geri bildirim alındı. - Saat 18:00pm’de İranlı ekibin tamamı dışarıya çıktı (Hüseyin, Murtaza ve Hasan). İranlılar tarafından rapor verildi; Dipte bir gölet ile karşılaşmışlar, Hasan suya dalmış yoklamış ve çok küçük bir delik görmüş, çok kumlu olduğu ve başka bir geçit olmadığı için mağaranın burada sonlandığını ve bu gölün üstünde 100 metre yukarı doğru serbest tırmanış yapmışlar ve tırmandıktan sonra aşağıda 2 kol görmüşler ve buraları kontrol ettikleri zaman mağaranın bu kollardan devam etmediklerini rapor ettiler. -Saat 15:30’da Ender ile ana kamptan konuşuldu ve her şeyin yolunda olduğu öğrenildi. - Oktay ile konuşuldu -500metreden 15 çantayı -400metreye taşıyacaklar ve sonra tekrar kampı telefonla arayıp detay verecekler.
15 EYLÜL 2016 - Saat 12:00’da yağmur başladı. - Saat 14:30’da Cenk ve Alper mağarayı toplamak için giriş yaptılar. Onlardan yaklaşık 20dk. Sonra 4 iranlı (Fatma, Hüseyin, Hasan ve Nima) mağaraya indiler (video çekmek üzere). - 12:00’da başlayan yağmur saat 15:00’da hala yavaş yavaş devam ediyordu ancak hava tahminlerinden öğrendiğimize göre yağmur artık daha fazla devam etmeyecekti. - Belediyenin göndermiş olduğu ekip gerekli erzaklar ile birlikte saat 13:00’da kamp yerine geldiler. - Ayrıca belediyenin gönderdiği kamera ekibi Çağlar Şaşmaz ve Betül Karel de ekibe ulaştı. İzTv’nin çekim ekibi ile çekime yardım ettiler. - Zaman zaman mağaradaki ekip ile telefondan konuşuldu, planlandığı şekilde çalışmalar devam etmekteydi. NOT: Bundan sonraki faaliyetlere irandan ekip çağırılacaksa bütçe arttırılmalı. 16 EYLÜL 2016 - Perşembe gecesi 03:00’da Oktay, Ender, Nima ve Hüseyin mağaradan çıktılar. - Ender, Oktay, Volkan, Buğra 2.5gün mağarada kaldıktan sonra mağaradan çıkış yaptılar. - Ender ve Volkan mağaranın dibine gittiler ölçüm alıp
topladılar, İranlıların döşediği yan kolu ölçümlediler, gece 10’da -500 metredeki kampa geldiler ve sabah 8’de kalktılar, saat 10’da kamp alanını toplamaya başladılar. Öğlen saat 3’e kadar -220 metreye kadar bütün malzemeler toplandı, çantalara yerleştirildi. - 250-260 metrede malzeme toplanırken bir yan kol daha keşfedildi, yan kola Hüseyin girip baktı mağaranın gidiş doğrultusunda devam ettiğini gösterdi. - Hüseyin ve Hasan -400deki yerlerde suyun olduğu galerinin tırmanışını gerçekleştirdi.400’de gelen suyun ufak bir delikden cıktığı ve devam etmediği gözlendi. - Saat 11’de Süha, Büşra, Orkun, Fatma ve Hasan -220 metreye 20 tane teknik malzeme içeren çantayı alıp mağarayı toplamak üzere mağaraya girdiler. 2016 Eylül Etkinliğinin güncesini tutan Turgay Gönülalan
İÇİNDEKİLER Şekiller Dizini
Şekil 1 Çalışma Alanı 2 Şekil 2 Bölge Jeoloji Haritası MTA tarafından hazırlanmış Şekil 3 Kaynaklar ve Akış Gösterir Derele 8 Şekil 4 Örnekleme Yapılan Kaynak Noktaları 9 Şekil 5 Su Kaynaklarının Piper Diyagramında Gösterilmesi Şekil 6 Topografya ve Mağara haritasının kesit görüntüsü Şekil 7 Yarık Düdeni Girişi 12
Tablo 1 Analiz Sonuçlarını Gösterir Tablo
9
5 10 11
Tablolar Dizini
Taşeli Platosu (Gazipaşa-Anamur-Ermenek Arası ) Mağaraları ve Jeomorfolojik Yapısı Öz: Toros dağ kuşağı içerisinde bulunan Teşeli platosu jeoforfolojik yapısı ve karstlaşma özellikleri bakımdan orta toros kuşağında önemli bir istifi oluşturmaktadır. Araştırmaya konu olan alan Karaman - Ermenek Güneyi ile Mersin - Anamur ve Antalya-Gazipaşa ilçeleri arasında kalan Taşeli Platosu’dur. Taşeli Platosu üzerinde karstlaşma süreçlerinin etkisi altında kalmasından dolayı bir çok jeomorfolojik yapıyı ve mağara sistemlerini de içersinde barındırmaktadır. Bu çalışmada bölge jeomorfolojisi ve karstlaşma süreçleri sonucunda oluşan yüzey şekilleri ve mağara sistemlerinin gelişimine değinilecek ayrıca bölgede yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen mağara sistemlerinin derlemesini konu alacaktır.
Şekil 1 Çalışma Alanı Giriş Çalışma alanı orta Torosların, Alanya kuzeydoğusu ile Silifke kuzeybatısı arasında uzanan ve kuzey sınırı Hadim - Ermenek - Mut hattı ile çizilebilecek kısmı Taşeli Platosu olarak adlandırılır. Plato, batıda Akseki, doğuda ise Mut - Silifke hattı ile sınırlanır. Göksu havzası ile Orta Anadolu yüzünü ayıran sıradağlar, yani Toroslara giren son devamlı ve düzgün kıvrılma sıradağları kuzeydeki sınırı oluştururlar
Şekil 1. Çalışma alanını gösterilmektedir. Bölge yüksek kesimlerinde karstlaşmanın etkisi ile bir çok jemorfolojik yapıya rastlanmaktadır. Bölgede Orman ve Su işleri bakanlığı ile ASPEG (Anadolu Speoloji Derneği) arasında yapılan protokol ile 2012 yılıan bu yana arştımalar devam etmektedir. Daha önceden yapılmış çalışmaların derlenmesi ve yüzey araştırmaları sonucunda bölgede irili ufaklı bir çok mağara bulunmuştur. Bulunan mağaralar kayıt altına alınmıştır. Taşeli platosunun karstlaşma ile oluşan jeomorfolojik şekiller anlatılacak ve mağara sistemlerinin oluşum mekanizmaları ile ilgili bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Çalışma Alanının Fiziki Özellikleri Taşeli Platonun güneye bakan yamaçları keskin inişlere sahiptir yaklaşık olarak 1000 metreye varan
uçurumlar ile dik bir duvar şeklinde sahile inerler. Buna karşılık, kuzey hattı Göksu Nehri hizalarında daha hafif bir eğimle inişini tamamlayaral Orta Anadolu Bölgesi’ne bağlanır. Platonun üst kotları 1200-1800 metre ortalma yükseklikte düz bir alana sahiptir. Platonun üst kısmında çöüntü obrukları, dolinler ve polyelerle kaplıdır. Plato üzerinde 2000 metreyi geçen az sayıda zirve mevcuttur. En yükseği ise 2339 metre ile Karaçal Tepesi’dir. Toros Dağları, günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce oluşan tektonik hareketler sonucu
denizden yükseldi. Yükselme esnasında, çoğunlukla kütle biçiminde, bazen plakalar halinde, genellikle beyaz, hava ile fazla temas eden kısımları kurşuni, zaman zaman mermerleşme derecesinde basınç altında kalmış kalın kalker tabakaları Torosların üstünü kaplamış şekilde yüzeye çıkmıştı. Miyosen Dönemde, tektonik hareketler sonucu oluşan çöküntüleri dolduran deniz, Torosların bir kısmını yeniden istila etti. Orta Toroslara bugünkü şeklini verdiren bu son orojenik hareketin ardından tortularını bırakarak tekrar geri çekildi. Taşeli Platosu, Mut Karaman civarına kadar uzanan bu deniz baskınları ve tektonik hareketler sonucu bugünkü yapısına kavuştu. Her ne kadar aşınma ve sıkışmalar sonucu Akseki - Hadim hattında ve Taşeli Platosunun güney eteklerinde Permokarbonifer bünye açığa çıkmış veya kuzeyde, Göksu civarında Kretase kalker yoğun olarak mevcutsa da platonun hemen hemen tümü Miyosen kalkerdir. Karstik yapısı dolayısıyla Taşeli Platosu su açısından son derece fakirdir. Platonun kuzeyinde akan Göksu Nehri ve birkaç ufak karstik pınar dışında platonun tamamen kuru olduğunu söyleyebiliriz. Baharda eriyen karların suları hemen her dolinde bulunan düdenlere batar. Bu yeraltı suları daha sonra platonun kuzey ve güney duvarlarından büyük pınarlar halinde tekrar açığa çıkarlar. Kuzey pınarları Göksu Nehri’nin bir kolu olan Ermenek Çayı’nı beslerken güney pınarlarının herbiri kendi nehrini yaratır. Gazipaşa / Sugözü Köyü’nden çıkan su Bıçkıcı Çayı’nın, Çığlık Köyü’nden çıkan Çığlık Deresi’nin, Teniste Köyü’nden çıkan Teniste Çayı’nın, Anamur / Sugözü Köyü’nden çıkan su ise Dragonda Çayı’nın kaynaklarıdır. Platonun kuzey ve doğusunun ilk kapsamlı jeolojik etüdü 1848-1853 tarihleri arasında Tchihatcheff tarafından yapılmıştır. Kitabında, “Taşeli’ndeki plato gayet büyük bir karstik masadır” demekte ve bu, fevkalade kurak, yazın güneşlerden kavrulan, kışın karlarla savrulan, ıssız, gayet haşin bölge için, “İnsan, girilmesi bu kadar güç ve en zorunlu ihtiyaçların bile temini mümkün olmayan bu yerlere nasıl yerleşebilmiştir?” diye sormaktadır. Bölgedeki kalkerin çoğunlukla Miyosen olduğuna dikkat çeken Tchihatcheff, son orojenik hareketlerde oluşan ve hemen hemen Suğla Gölü güneyinden Ermenek güneyine kadar uzanan Hadim Napı’nı da teşhis etmiştir. 1900-1901 yıllarında Orta Torosların jeolojisi üzerine çalışmalar yapan Schaffer ise, Anamur-Ermenek yolunu geçmiş ve platonun doğu kısmını jeolojik
açıdan detaylı bir şekilde incelemiştir. Gezi yolunu göstediği haritada Taşeli Platosu üzerinde Karst Platosu kaydı bulunmaktadır. Özellikle, tava adını verdiği, dolin tipinde, içi terra rosa dolu olan fakat tam anlamı ile ne dolin ne de polye sayılamayacak çukurlara dikkat çeker. Schaffer’den sonra bu bölgede, 1929 yılında Blanchard, 1946 yılında ise Blumenthal jeolojik etüdler yapmışlardır. Jeoloji Çalışma alanında Özgül (1971) tarafından ayrımlanan birlikler Temel Kayalar, Tersiyer’den sonraki birimler ise Örtü Kayaları olarak ayrımlanmıştır. Temel kayaları; Alanya Birliği : Metamorfik kayaçlardan oluşan bu birlik içinde Üst Permiyen ve daha yaşlı Bağlıca formasyonu, Üst permiyen yaşlı Pınarkır formasyonu ve Alt Triyas yaşlı Sivastıyayla formasyonu bulunmaktadır. Antalya Birliği : Erken Paleozoyik ve Mesozoyik yaşlı çökelleri içeren karmaşık yapılı birlik içinde Kambroordovisyen yaşlı Çakmak formasyonu, Alt Devoniyen yaşlı Narlıca formasyonu, Üst Permiyen yaşlı Bıçkıcı formasyonu, Alt Triyas yaşlı Yöreme formasyonu, OrtaÜst Triyas yaşlı Çamlıca formasyonu ve Mestriştiyen yaşlı Karaçukur formasyonu bulunmaktadır. Geyikdağı Birliği : Metamorfik olmayan çökel birimlerden oluşan göreceli otokton veya paraotokton kabul edilen birlik içinde Alt Kambriyen yaşlı Hacıishaklı formasyonu, Kambriyen yaşlı Ovacıkışıklı formasyonu, Kambro-Ordovisyen yaşlı Ovacık formasyonu, Alt Silüriyen yaşlı Eğripınar formasyonu ve Hırmanlı formasyonu, Üst Silüriyen-Alt Devoniyen yaşlı Karayar formasyonu, Alt Devoniyen yaşlı Sığırcık formasyonu, Orta Devoniyen yaşlı Büyükeceli formasyonu, Üst Devoniyen yaşlı Akdere formasyonu, Alt Karbonifer yaşlı Korucuk formasyonu, OrtaÜst Karbonifer yaşlı İmamuşağı formasyonu, Üst Permiyen yaşlı Kırtıldağı formasyonu, Alt Triyas yaşlı Kargıcak formasyonu, Orta-üst Triyas yaşlı Kuşyuvasıtepe formasyonu, Alt-Orta Kambriyen yaşlı Sipahili formasyonu, Alt Paleozoyik yaşlı Babadıl grubu, Üst Triyas yaşlı Murtçukuru formasyonu, Alt Jura yaşlı Yanışlı formasyonu, Jura-Alt Kretase yaşlı Tokmar formasyonu ve Üst Kretase yaşlı Hayvandağı formasyonu bulunmaktadır. Aladağ Birliği : Şelf türü karbonat ve silisli klastik çökel kayalarını içeren birlik içinde Orta-Üst
Devoniyen yaşlı Tozlucayayla formasyonu, Karbonifer yaşlı Harzadındağı formasyonu, Üst Karbonifer-Permiyen yaşlı Dumlugöze formasyonu, Alt-Orta Triyas yaşlı Dişdöken formasyonu, Üst Triyas yaşlı Gevne formasyonu, Alt-Orta Jura yaşlı Boğuntu formasyonu, Jura-Kretase yaşlı Çakozdağı formasyonu ve Üst Kretase yaşlı Akçaldağı formasyonu bulunmaktadır. Bozkır Birliği : Çeşitli kayaç birimlerinden oluşan olistostromal bir kompleks olan birlik içinde Güneydağı ofiyoliti, Kampaniyen yaşlı Çiftehan formasyonu ve Mestriştiyen yaşlı Bloklu Filiş bulunmaktadır.
Çalışılan alan içerisinde mağarların bulunduğu stratigrafik istifler belirtilmişitr. Daha fazla bilgi almak isteyenler MTA tarafından hazırlanmış jeolojik raporlara bakabilirler. 1.1.1 Alanya Birliği Yörede ilk çalışan Blumenthal (1951) bu metamorfik topluluğunu “Alanya Masifi” olarak adlandırmıştır. Daha sonra Özgül (1976) bu topluluğa “Alanya Birliği” adını vermiştir.
1.1.1.1 Bağlıca Formasyonu(Pba) Alttan üste doğru muskovit şist, mika-kuvars-kalkşist, mika-kuvars şist, kuvars-albitmuskovit şist, kuvarsalbit-klorit şist, klorit-kuvars şist, klorit-muskovitÖrtü Kayaları; Paleo-otokton Kayalar ve Neo-otokton kuvars şist ve kloritkuvars-kalkşist olarak devam Kayalar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Erken Tersiyer’e eden formasyona Ulu (1983) Bağlıca Formasyonu ait Belbağ ve Sarıtaş formasyonları Paleo-otokton, adını vermiştir. Formasyon Üst Permiyen ve/veya OligosenPliyosen yaşlı kayalar ise Neo-otokton Kayalar daha yaşlı olabilir. Birim altındaki Antalya Birliği ile şeklinde ayrımlanmıştır (Ulu, 1998). Yukarıda tektonik, üstündeki Pınarlıkır formasyonu ile uyumsuz anlatılan birlik ve kayalara ait 1/1.250.000 ölçekli dokanaklıdır (Ulu, 1983). jeotektonik harita aşağıda verilmiştir. 1.1.1.2 Pınarlıklı Formasyonu(Pmp) 1.1 Stratigrafi Formasyonu tanımlayan Ulu (1983), formasyonun koyu gri renkli, orta kalın tabakalı, bitümlü pis kokulu, Bu bölümde stratigrafik istifin tamamı verilmeyecektir. sparlaşmış kristalize kireçtaşlarından oluştuğunu
Şekil 2 Bölge Jeoloji Haritası MTA tarafından hazırlanmış
belirtmiştir. Formasyonun üstüne Sivastıyayla formasyonu genelde uyumlu, yer yer uyumsuz olarak gelir. Formasyonun yaşı Üst Permiyen’dir (Ulu, 1983). 1.1.1.3 Sivastı Yayla Formasyonu (Trs) Birim, Ulu (1983) tarafından adlandırılmıştır. Altta kaba, üste doğru orta-ince taneli, foliasyonlu, yeşil-sarı renkli pelitikler ile killi karbonat litofasiyeslerinden türeyen formasyonu; kuvars-muskovit kalkşist, albitmuskovit-kuvars şist, kuvars-kalk şist, epidotglokofan şist, glokofan-epidot şist oluşturur. Birim Üst Paleosen-Alt Eosen yaşlı Belbağ formasyonu tarafından açısal uyumsuzlukla örtülür. Altındaki Üst Permiyen yaşlı Pınarlıkır formasyonu ile yer yer uyumlu, yer yer de uyumsuz ilişkilidir. Formasyonun stratigrafik özelliklerinden dolayı Alt Triyas yaşında olabileceği düşünülmüştür (Ulu, 1983).
uyumsuz olarak gelen PaleosenEosen ve daha genç yaşlı birimler ‘Örtü Kayaları’ adı altında incelenmiştir Örtü Kayaları Miyosen öncesi yaşlı topluluklarından oluşan ‘Paleo-Otokton Örtü Kayalar’ ile, Miyosen ve sonrası yaşlı birimlerden oluşan ‘Neo-Otokton Örtü Kayaları’ olarak iki kaya topluluğundan oluşmuştur (Ulu, 1998). Hidrojeoloji Çalşma alanı jeolojk olarak çok eski yaşa sahip olan formasyon, çeşitl orojenik hareketlerin (Hersiyen ve Alpen gibi) tesiri altında kalarak kıvrılıp, kırılarak oldukça karışık bir yapıya sahip olmuştur. Karstlaşma uygun kireçtaşları, şitstler üzerinde bulunur. Her iki birim de kıvrımlı ve tabakalıdır. Sivastı yasylasında tabakalı Şist ve Kireçtaşları görülmektedir. Ancak aralarında barız bir uyummsuzluk (Diskordans) görünmez. Litolojilerin fiziksel özelliklerini farklı oluşu nedeniyle şistler daha çok kıvrılmış, kireçtaşları ise daha çok kırılmıştır. Hatta Sivastı yaylası ve yakın çevresinde tektonizmanın ve metamorfizmanın etkilemesi ile tabakalanma kaybolmuştur.
1.1.2 Geyikdağı Birliği Bu birlik, Orta Torosların naplı yapısının en alttaki otokton veya paraotokton kesimini oluşturur ve metamorfik olmayan çökel kayalardan meydana gelir. Bu kayalar Erken Paleozoyik yaşlı karbonat ve silislikırıntılılarla temsil olunan bir temel ile bunun üzerine uyumsuz olarak gelen ve Mesozoyik’ten başlayarak Üst kesimlerden Gazipaşa düzlüğü, Ova içerisine Erken Tersiyer’e kadar çıkan platform karbonatlarından inildikçe kireç taşı formasyonunun kırık çatlak yönleri oluşur. kuzeybatı-güneydoğu ve kuzey-güney doğrultusunda olduğu belirtilmektedir. Bu kireçtaşı birminin üzerini 1.1.3 Aladağ Birliği neojen yaşlı formasyon örtmektedir. Bu birlik, Geyikdağı Birliği üzerine kuzeyHidrojeolojik olarak karstlaşan kireçtaşları, geçrimlilik kuzeydoğudan, güney-güneybatıya doğru ilerleyerek özellikleri bakımından yüksek. Yüksek olmasının yerleşen bir birliktir. Birlik adı ilk kez Özgül (1976) geçirdiği tektonizma ve formasyonların ilksel tarafından kullanılmıştır. Bu nap Üst Devoniyen’den gözneklilk değerlerini kaybederek kırık-çatlaklı Üst Kretase’ye kadar değişen yaştaki şelf türü karbonat sistemleri oluşturmaktadır. ve silisli klastik çökel kayalarını kapsar. Birlik Blumenthal (1947) tarafından Hadım Napı olarak Kireçtaşı formasyonun altında bulunan şist birimleri ayırtlanmıştır. nispeten daha düşük gözneklilik değerlerine sahiptir. Bu sebeble Gazipaşa ve çivarında yüksek kesimleride 1.1.4 Bozkır Birliği bulunan yaylalar beslenme alanı oluştururarak ova Bu birlik, temel kesimi yersel olarak haritalanabilecek tabanı sınırlarında irili ufaklı çeşitli kaynak çıkışları boyutta büyük ofiyolit kütlesi ile, bunun üzerine gözlemlenmektedir. Bu kaynaklaran en önemlisi çökelmiş pelajik kireçtaşı ve en üstte yeniden çökelen sugözü kaynağıdır. Beslenimin, taşeli platosu pelajik ve/veya resifal karbonatlar, spilitler ve/veya düzlüğünden sağlandığı aşıkardır ancak sistem olarak radyolaritler, Pedra-Verde tipi yeşil tüfler ile diyabaz, ortaya konulamamıştır. serpantinit ve diğer ultramafik bloklardan ibaret bir olistostromal melanjdan oluşan kompleks bir naptır. Sivastı yaylası içerisinde bulunan kaynak çıkışları ve Bozkır Birliği, Toroslar’ın değişik kesimlerinde değişik sugözünden kaynak suyu alınarak hidrojeokimyasal adlar altında incelenmiştir. Bozkır Birliği (Özgül, örneklemeleri yapılmış ve incelemeleri yapılmıştır. 1976), Karaman Melanjı (Koçyiğit, 1976), Ofiyolitli Melanj (Demirtaşlı, 1975). 4.1. Su Noktaları 1.1.5 Örtü Kayalar ‘Birlik’ adı altında toplanan temel kayalar üzerine
1.1.6 Akarsular
Gazipaşa içerisinde devamlı akan hiçbir akarsu yoktur. Ancak Gazizpaşa ovasının kuzey-kuzeybatı ve doğu kesimlerinden ovaya intikal ederek ovayı botlu boyunca geçerek Akdenize ulaşan üç ayrı akarsu yatağı mevsimlik suları taşımaktadır. Delice Dere; Gazipaşa Ovasın kuzeyinde yer almaktadır. Hüseyinli mahallesnin kuzeyinden doğan kaynaklar ve mevsmlik akışlarla beslenerek Akdeniz’e ulaşır. Drenaj alanı 135 km2’dir. Yatağı geniş olup yaz döneminde çok az akmaktadır. Bıçkıcı Dere: Gazipaşa Ovasın kuzeyinde doğarak mevsimlik derelerden beslenerek ovayı doğu-batı yönünde keserek Akdeniz’e ulaşmaktadır. Drenaj alanı 158 km2’dir. Yaz aylarında su akışı azalmaktadır. Hacımusa Deresi: Gazipaşa’nın doğusunda yer alan Küçüklü derenin ve Güneydeki Has derenin Gazipaşa’ nın güneyindeki Hacımusa köprüsünde birleşmesinden Hacımusa deresi meydana gelmektedir. Drenaj alanı 426 km2 olup Gemikyalası ve Bakılar mahallesinin arasından geçerek Akdeniz’e dökülür. 1.1.7 Kaynaklar
Şekil 3 Kaynaklar ve Akış Gösterir Dereler
Gazipaşa için yapılan Hidrojeolojik Etüt Raporunda(1972) bölge içerisinde iki adet kaynak varlığında bahsedilmiştir. Birincisi; Bıçakcı deresinin Akdeniz’e döküldüğü noktada ve sol sahildeki Karadağ’ın kuzey batı ucunda gelişmiş karstik boşalımlı bir kaynaktır. Sugözü kaynağı, karstık bir oyuk içerisinden çıkmakta ve bıcakçı deresinin kaynağını oluşturmaktadır. İkinci kaynak ise Gazipaşa ilçe merkezinden 6 km güneydoğudaki tosalak mevkiinde olup kaynak grubu halinde olduğundan ve çevresindeki kireçtaşlarından beslendiği belirtilmiştir. 1.1.8 Hidrojeokimya Proje kapsamında Sivastı yayasında bulunan kaynaklardan ve Sugözü kaynağından su örnekleri alınarak laboratuvar analizleri gerçekleştirilmiştir Ek-1 de analiz sonuçları sunulmaktadır. Yapılan analiz sonuçlarına göre kaynak suları fasiyesi hakkında bilgi edinmek için Piper Diyagramı çizilmiştir. Su örneklemesi yapılan noktaları gösterir harita Şekil 4’ de sunulmuştır. Tablo 1’ de ise Piper diyagramında kullanılan analiz sonuçları verilmiştir
Şekil 4 Örnekleme Yapılan Kaynak Noktaları KOD Açıklama EC SO4 Cl HCO3 K(d) Mg(d) Na(d) Ca(d) SY-KS-1 Yayla Giriş Kaynak 270 mg/l 14.26 5 154 0.1 9.88 1.38 43.04 SY-KS-2 Sivastı Yayla Kaynak 195 mg/l 13.3 5 116 0.1 11.54 0.96 25.86 SY-KS-3 Yarık Düdeni 222 mg/l 15.5 5 124 0.74 7.22 1.96 35.7 SY-KS-4 Sugözü Kaynak 410 mg/l 21.6 5 218 0.59 13.41 4.46 63.69 Tablo 1 Analiz Sonuçlarını Gösterir Tablo Piper diyagramından anlaşılacağı üzere su fasiyesi olarak Bikarbonat (HCO3) ve Kalsiyum ( Ca) özellikli olduğu görülmektedir. Yayla giriş kaynağı SY-KS-1’ de Magnezyum (Mg) iyon derişiminin fazla olduğu görülmektedir. Bu kaynak çıkışında ya da yeraltı suyunun akımı boyunca farklı jeolojik birimden geçerken Mg iyonunu bünyesine almasından kaynaklanmaktadır. Şekil 5’ de verilmiş Piper Diyagramı incelendiğinde, Su kaynak örneklerinin benzer özellik sergiledikleri açık bir şekilde görülmektedir. Su kaynaklarını büyük bir sistemin bileşeni olarak adlandırmamız yanlış olmayacaktır. 5. Proje Kapsamında Bulunan Mağaralar Proje Kapsamında bölgede irili ufaklı bir çok mağara bulunmuş ve bir kısmınında haritaları yapılmıştır. Burada Bölge için önemli olacak ve potansiyele sahip mağaralarından bahsedilecektir.
5.1 Yarık Düdeni Mağarası Yarık düdeni mağarası üç ayrı jeolojik birimin içerisnde geliştiği ve sonlandığı mağara ğirişi sırasında gözlemlenmiştir. Saha ve mağara içi gözlemlerine dayanarak bölge temel kayasını oluşturan Bağlıca formasyonu- Şist birimleri mağaranın temelini oluşturmaktadır. Mağaranın içerisinde geliştiği formasyon Pınarlıklı formasyonudur. Yer yer kalın orta tabakalar mağara içerisinde de gözlemlenmiştir. En önemli özelliğisi ise temiz yüzeylerde kokusunun iyi olmaması ile ortaya çıkmasıdır. Mağara içerisinde faylanmalar görülmüş ve bu faylanmaların stress kırık çatlakları ile devam ettiği gözlemlenmiştir. Mağarayı oluşturan rekiristalize kireçtaşı sağlam yapısı ile dikkat çekmektedir. Son olarak yüzeyde ve giriş kısmında Yayladan adını alan Sivastı yaylası formasyonu görülmektedir. Formasyon ince –orta tabakalı, altta kaba, üste doğru orta-ince taneli killi karbonat litofasiyesler görülmektedir. Arazi yapısı ve formasyonlara ait
Şekil 5 Su Kaynaklarının Piper Diyagramında Gösterilmesi rağmen yer yer mağara içerisinde darallar bulunmakta ve basamaklı bir yapı ile aşağı doğru toplanan fotoğraflar EK-2 de sunulmaktadır. Mağara iniş gerçekleştirmektedir. Mağaranın kesit haritasına içerisinde formasyon tanımlaması yapılamamıştır ancak bakıldığı zaman bir trend şeklinde basmaklar ile devam topografya üzerine oturtulmuş mağara haritasının ettiği, sonuna yaklaşıldığında ise küçük göl yapıları oluşturduğu görülmüştür. Oluşan basamak boyutları kesit görüntüsü Şekil 6 da sunulmaktadır. ortalama 5 m ila 40 m arasında değişmektedir. Bu atımlar zamanında oluşan aktif fayın sonucunda, Yarık Düdeni mağarası 1378 m uzunluğa sahip ve 553 gelişen kırıklı- çatlaklı yapıların oluşması ile meydana m derinliğe sahip bir mağara olarak, Türkiye en derin gelmiştir. mağaraları arasında 12. sırada yerini almıştır. Pınarlıklı formasyonunun, rekristalize kireçtaşı Mağara geniş bir ağız ile girişi sağlanıyor Şekil 7 içerisinde devam eden mağara, temel kaya şist Yarık düdeni girişi görülmektedir. Mağara içerisine birimlerine yaklaştıkca basamak boyutları azalarak yağışlı dönemlerde havza içerisinden toplanan suların yataylaşma eğilimi içerisine girmiş ve küçük göller oluşturduğu bir dere de giriş sağlamaktadır. oluşmaya başlamıştır. Yarık düdeni geniş bir açıklıktan giriş sağlamasına
Yarık düdeni mağara tavanı yer yer yükselmiştir
Şekil 6 Topografya ve Mağara haritasının kesit görüntüsü karstik kaynakları beslediği düşünülmektedir. Bu ancak bazı noktalarda darallar oluşturmuş ğeçişi sebeble, karstik alanların koruması ve mağara içerisine zorlaştırmıştır. kirletici maddelerin atılmaması hakkında bölge halkının uyarılması gerekmektedir Bilindiği gibi yarı aktif dikey mağaralarda yüksek Gazipaşa ilçesi içerisinde karstik kaynakların iyi bir güzellikte oluşumlara pek rastlanılmaz bu durum Yarık şekilde envanteri çıkarılarak, mevsimsel olarak takip Düdeni içinde geçerlidir. Basamak boylarının uzaması edilmesi ve su kimyası analizleri yapılarak beslenme ile su akışının yavaşlaması sonucu akmataş oluşumları alanlarının belirlenmesi sağlanmalıdır. meydana geldiği gözlemlenmiştir. Bazı küçük havuzlar Beslenme alanları içerisinde bulunan önemli karstik içerisinde mağara incisi oluşuımlarıda gözlemlenmiştir. şekiller çalışılmalı mağara sistetmleri gün ışığına Mağaranın son 400 m ile 533 m arasında dar ana çıkartılmalıdır. kol üzerinde su içerisinde hareket edilmiş ve çeşitli boyutlarda göl yapılarına rastlanmaştır. Ek-3 de ASPEG Çalışması gibi yerel yönetimler ve sivil bulunan mağara haritasından incelenebilir. topluluklar ile eş güdümlü çalışmalar neticesinde yukarıda bahsettiğim çalışmaların tamamı yapılabilir, 6 Sonuç bu gibi projelere destek artmalı ve sonucunda elle tutulur raporlar hazırlanarak gelecek nesillere Yarık düdeni mağarası karstlaşmanın etkisi ile aktarılmalıdır. oluşmuş veyarı aktifbir mağara olarak oluşumunu devam ettirmektedir. Mağaraya su girişi bir noktadan sağlanmaktadır, çevre jeomorfolojik yapısından dolayı oluşan çöküntü yapıları vasıtasıyla toplanan sular Yararlanılan Kaynaklar mağara içerisinden direne edilerek Sugözü gibi önemli • Sugözü-Gazipaşa Antalya Alanının Jeoloji
İncelemesi, MTA, Ü. ULU • İçel İli Jeolojik Özellikleri, MTA • Taşeli Platosunda (Anamu-Ermenek Arası) Jeomorfolojik Özelliklerin İnsan Faalyetlerine Etkisi, M. Siler, M.T. Şengün, Fırat Üniversitesi Coğrafya Bölümü • Bozyazı (Mersin) ve Kuzey Kesminin TektonoStratigrafisi A.Turan, Selçuk Üniversitesi, Jeoloji Bölümü • 2014 Yarık Düdeni Gezi Raporu, ASPEG
Şekil 7 Yarık Düdeni Girişi
Giriş +/- 0 m 0
7m
41 m
60
41 m
?
Kaydırak 6m
120
41 m
3m 8m
3m 14 m
5m
?
180 15-20 m Ü-G 4m
3 m T-G 9m
7m, 51’ 2 m ipsiz
17 m
Su Akışı
240
30 m
11 m
8m
300
24 m
7m
6m
8m
7m Kamp 1
40 m
360 m
3m 6m
7m
14 m 5m
9m
4m +4 m 420 m 16 m
14 m
7m
17 m
Geçilemez 480 m
7m
Devam ediyor ? Kamp 2
540 m
12 m
Yarık Düdeni Sivastı Yaylası, Karatepe, Gazipaşa, Antalya 448068.47 d D, 4036006.77 m K
Ölçüm Ekibi: Engin Selamsız, Ender Usuloğlu (Kasım 2011) Selin Tezcan, Ender Usuloğlu, Doğay Yılmaz (Eylül 2014) Burakhan Albayrak, Ender Usuloğlu (Temmuz 2015) Alexandrios Margiolis, Ender Usuloğlu ( Temmuz 2016) Volkan Baltacı, Ender Usuloğlu (Eylül 2016)
553 metre
3c
1378 metre
Dübel Doğal bağlantı Dübelli saptırma
AÇIK KESİT
0
6
0
1
12 m 2 cm
Süslü Üst Salon
+10 M
20 M
7M Geçilemez
3M
6M 6M Çamurlu Sifon, geçilemez -553 m