GEZİ
Kurucu Galip ÖZTÜRK İmtiyaz Sahibi Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem ÖZTÜRK GÖBÜLÜK Yayın Koordinatörü Mustafa YILDIRIM Genel Yayın Yönetmeni Damla ULUDAĞ Grafik Tasarım Ufuk CERGENÇ Yayın Danışma Kurulu Başkanı Necmi HATİPOĞLU Yayın Danışma Kurulu BERTAN SÖĞÜT AV. BURÇİN BAŞAK ŞENOL AYYILDIZ Hukuk Müşaviri Av. Tuncay ÇALTEKİN Editörler Elif ÖZYILMAZ YEŞİL Nurcan GÜNEŞ YAVAŞ Adem Burak YAZAR Murat BAŞARAN Halkla İlişkiler Sorumlusu Nagihan KAYA GÖRGÜN Reklam Pazarlama Atlas Yazılım ve Bilişim Hiz. Tic. A.Ş. 0530 760 51 97 Adres Büyük İstanbul Otogarı Yönetim Binası Kat: 2 Bayrampaşa / İSTANBUL BASKI TARİHİ ŞUBAT 2017 Yerel Süreli BASKI GD Ofset Matbaacılık ve Ticaret San. A.Ş. Atatürk Bulvarı Deposite İş Merkezi A5 Blok 4.Kat No:407
İkitelli OSB Başakşehir / İSTANBUL Tel: 0212 671 91 00 Fax: 0212 671 91 90
4
İÇİNDEKİLER DUVARLARIN EN GÜZEL SÜSÜ ÇERÇEVELER ISPARTA
34
SARAYBOSNA
10 44
SAĞLIK
22 38 40 60 62 64
24
TARİHTE BUGÜN SİNEMA KİTAP DÜNYASI GURME EĞLENCE ASTROLOJİ - BURÇLAR 5
yüzlerce şehir içi servisimiz ile evinden alıp, seyahatinin sonunda da gitmek istediği adrese kadar götürmeyi, dün olduğu gibi bugün de taahhüt ediyoruz. Bunu yaparken yaz kış, kar, yağmur, soğuk-sıcak ayrımı hiç göz etmiyoruz. Deniz yolu seferlerinin lodosta iptal edildiği, şiddetli kış şartlarında uçakların havalanmadığı dönemlerde bile Metro Turizm otobüsleri Türkiye yollarını arşınladı, siz değerli yolcularımızı istedikleri yerlere ulaştırdı. Taşıdığı yolcu sayısı son 5 yıldır 20 milyonun altına düşmeyen, ciro büyüklüğü ve taşınan yolcu sayısı açısından Türkiye’nin lider karayolu yolcu taşıma şirketi olan Metro Turizm bu yıl öncelikle var olanı muhafaza ederken, hizmet kalitesini daha üst seviyeye çıkarma çalışmalarına hız verecek.
BU YIL METRO HOLDİNG’İN YILI OLACAK İlk ayını geride bıraktığımız 2017 yılı öncelikle Türkiye’nin, ardından da Metro Holding ile holdingimizin amiral gemisi Metro Turizm’in yılı olacak inşallah. Nisan ayında yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu ile büyük ve güçlü Türkiye’nin önü açılacak. Anayasa referandumunun ardından yeni yatırımların hız kazanacağı, ekonominin daha da güçleneceği, gelişmiş ülkeler ligindeki yerini daha da yukarılara taşıyacak Türkiye’nin lider şirketi ise Metro Turizm olacak. Günde ortalama bin 300 sefer gerçekleştiren, milyonlarca insanı sevdiklerine güvenli bir şekilde kavuşturan Metro Turizm, Türkiye genelinde binin üzerindeki acentesi ile yine yolcularımıza bir adım uzaklıkta olmaya devam edecek. Yaş ortalaması 3’ü aşmayan genç otobüs filosu ile ülkenin en doğusundan en batısına, Edirne’den Kars’a kadar uzanan rotalarda milyonlarca misafirimizi,
Hizmet kalitesini daha üst seviyeye çıkarmanın yolu da tabidir ki personelimizden geçmektedir. Bunun için hizmet içi eğitimlerimizi ara vermeden sürdüreceğiz. Yolcularımızla en çok yüz yüze gelen kaptan, host ve hosteslerimize yönelik hizmet içi eğitim seminerlerimizi hizmet verdiğimiz her şehirde zaten gerçekleştiriyoruz, gerçekleştirmeye de devam edeceğiz. Her otobüsümüzde verilen hizmetin aynı standartta olması ancak bu eğitimlerin başarılı olmasından geçer. Öte yandan en yakın mesafeden, en uzak mesafeye kadar yolcularımızın seyahatleri boyunca ‘evleri’ olan otobüslerimize yaptığımız yatırımlar da bu yıl hız kazanacak. Her biri birbirinden değerli ve Türkiye’de üretim yapan firmalarımızın ürettiği ve dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği son model otobüsler filomuzda yer bulacak. Yolcumuzun otobüste geçirdiği süre boyunca canının sıkılmaması için gerekli teknoloji yatırımları, filo yatırımlarının olmazsa olmazdır. Vizyon filmleri, online oyun seçenekleri, internet bağlantısı vb. hizmetler de Metro Turizm yolcularının yolculuklarına renk katacak. Kuruluşunun 25. yılını kutlayan, sektör içindeki etkin ve öncü rolünü uzun yıllardır kabul ettiren Metro Turizm, yenilikleri ile rakipleri tarafından takip edilen, yolcuları tarafından da her zaman öncelikle tercih edilen bir karayolu yolcu taşıma şirketi olarak yoluna daha uzun yıllar devam edecek. Bizi izlemeye, bizimle seyahat etmeye devam edin, değişimi kendi gözlerinizle göreceksiniz. Yolunuz her daim açık olsun...
GALİP ÖZTÜRK
Metro Ticari ve Mali Yatırımlar Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
6
gerçekleri de araştırmayıp, tam tersine çarpıtarak yayınlanan haberi kullanınca linç kampanyası hızla büyüdü. Metro Turizm’i yıpratma amaçlı yayınlanan taraflı haberlerde, kadın yolcunun muavin tarafından tekme tokat dövüldüğü iddia ediliyordu. İddiaya göre Fındıklı mevkiinde otobüsten inen ve hastaneye giden kadın yolcu gittiği hastaneden darp raporu da almıştı. Ancak sonra anlaşıldı ki Adli Tıp raporuna göre ortada bir darp yoktu. Şimdi konu yargıda. Ancak bu olay ile ilgili söylemek istediğim birkaç cümlem var. Metro Turizm olarak bünyemizde binlerce kişi çalışıyor. Bu binlerce çalışanın içinde çürük elmalara rastlamak da olasıdır. Biz Metro Turizm yönetimi olarak personelimiz arasında çürük elmalara rastladığımızda zaten iş bağlantımızı hemen kesme yoluna gidiyoruz. Zira yolcularımız her şeyden önce misafirimizdir.
MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR Dünyanın en zengin dilleri arasında yer alan güzel Türkçemizde, öyle anlamlı, öyle güzel atasözleri vardır ki, bir kitabı dolduracak fikirleri bir cümlede anlatıverir o atasözleri. Buna en güzel örnek de bence “Meyve veren ağaç taşlanır” atasözüdür. Bu atasözü, 25 yıldır bu ülkeye, bu ülke insanına büyük bir onur ve gururla hizmet veren Metro Turizm’in sürekli linç kampanyalarına maruz kalması sonucunda dilimize dolandı ve atalarımızın bu sözü ederken ne denli haklı olduğunu bir kez daha anladım. Gelelim neden bu atasözünü sık sık hatırladığım konusuna; Geçen ay “Metro Turizm muavini hamile kadını tekme tokat dövdü” iddiası gerçekmiş gibi lanse edildi. Taraflı bazı basın yayın organlarında bu haber abartıldıkça abartıldı ve haberin taraflarının hepsini görüşünün alınması ilkesi de bir kenara bırakıldı. Taraflı yayınlar yapan, hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları Metro Turizm tarafına hiç söz hakkı vermeden,
Yukarıda çürük elmalardan söz ettim ancak biz kadromuzun sektörümüzün en deneyimli ve en kaliteli kadro olduğunu da biliyoruz. Bunu da yine basında çıkan bir haber ile anlatmak istiyorum. 27 Ocak tarihinde Batman’dan Çorum’a seyir halinde olan otobüsün frenleri Tokat şehir girişinde boşaldı. Sabaha karşı yaşanan kazanın facia ile sonuçlanmamasını deneyimli kaptanımız sağladı. Soğukkanlılığını koruyan kaptanımız otobüsü durdurabilmek için büyük çaba gösterdi ve 40 yolcumuzun canı bu sayede kurtuldu. Bu kahraman şoförümüze ne kadar teşekkür etsek, ne kadar dua etsek azdır. Yukarıdaki iki olay sizce de her şeyin insan için olduğu, insanın başına her şeyin gelebileceğini göstermiyor mu? Gelelim bizim bu olaylardan aldığımız derse: Sektör lideri olarak, liderliğimizi korumak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kalite çalışmalarımıza, personel eğitim faaliyetlerine hız vereceğiz. Yolcularımızı evimize gelen misafirlerimiz kabul edip, yolculuklarının sıfır sorunla tamamlanması ile gereken tüm önlemleri alacağız. 25. yılımızda kendi yolcu ve sefer rekorlarımızı kırdığımızı herkes görecek. Bizi izlemeye, bizimle olmaya devam edin.
ÇİĞDEM ÖZTÜRK GÖBÜLÜK
Metro Turizm Seyahat Org. ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
7
(ĽĤĽğĤľŕįdÃğįōíØqĽØĽÖįÃxÃç =ŅğÕÃō ĜæÃçįGÀPıĤPĉĉį Ĥı Öį Pıı
WHATSAPP DESTEK HATTI
0505 182 34 55 Sektörde bir ilke imza attık! Kusursuz bir yolculuk için WhatsApp destek hattımız hizmetinizde!
25 Yıldır Hep Birlikte Olmanın Gururunu Yaşıyoruz ! 2016 yılında yine 20 milyonun üzerinde yolcu taşıdık, kalpleri kazandık. “Aklınızda neresi varsa oraya Metro var” sloganımızla 25. yaşımızı kutladığımız 2017 yılında da,yolları kısaltmaya, gönülleri buluşturmaya devam edeceğiz.
Teşekkürler
GEZÄ°
10
GEZİ
TÜRKİYE’NİN GÜL BAHÇESİ
ISPARTA “Türkiye’nin Gül Bahçesi” olarak tanınan ve binlerce yıllık tarihe sahip olan Isparta; kültürüyle, ekonomisiyle, turistik ve doğal güzellikleriyle ülkemizin ve Göller Bölgesi’nin en gözde illerinden biridir. Antalya’ya 128 km, İstanbul’a 601 km, İzmir’e 382 km, Denizli’ye 167 km, Muğla’ya 300 km, Ankara’ya 422 km, Konya’ya 264 km, Afyonkarahisar’a 168 km ve Burdur’a 51 km uzaklıkta olan Isparta, bir tarih, kültür ve turizm şehridir. Coğrafyası üzerinde birçok milli ve tabiat parkı bulunan Isparta’nın olağanüstü dağları, ormanları, yaylaları ve gölleri muhteşem güzellikler sunar. Isparta keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir. Türkiye’nin Gül Bahçesi Isparta’nın dağları, yaylaları, gölleri, doğal güzellikleri, milli ve tabiat parkları birçok turizm faaliyetinin gerçekleştirilmesine imkan tanıdığı gibi, çok zengin tarihi varlıkları ve kültürel mirasıyla ülkemizin en önemli turizm merkezleri arasında yer alır. yaylasında Her yıl Sütçüler Çandır’da ve Yenişarbademli İlçesi Melikler Yaylasında öbek öbek kamp kuran dağcıları görürsünüz. Eğirdir Gölü çevresinde dağından uçan yamaç paraşütçülerine yüksek tepelerden veya Davraz Dağından hayran hayran bakarsınız. Gül bahçelerinde gülün kokusu buram buram teninize bulaşır. Davraz’da kayak yaparken karın parıltısı gözlerinize yansır, kayağınızdan gelen ses heyecanınızı arttırır, Zindan Mağarasının derinliklerine ilerledikçe gördükleriniz nefesinizi keser. Kış turizminden doğa turizmine, inanç turizminden kültür turizmine, yayla turizminden sağlık turizmine, su sporlarından avcılığa kadar birçok turizm çeşitliliğine sahip olan Isparta, Göller Bölgesinin incisi, eko turizmin başkentidir. Bölgede alternatif turizm faaliyetlerine altyapı oluşturmak üzere Isparta Valiliği’nce Kapıkaya Harabeleri’nde ve Yazılı Kanyon’da kaya tırmanış rotaları açılmış ve rotalar boltlanmıştır. Valilikçe yapılan diğer bir çalışmada ise yürüyüş, bisiklet, foto safari, mağaracılık, yaylacılık, yamaç paraşütü, yüzme ve yelkenli faaliyetlerinin yapılabileceği alanlar belirlenmiş, internet sitesi ve cep telefonu uygulamaları ile ilgililerin hizmetine sunulmuştur.
11
+ ığîį=ĽğÉàĜ ç 3ŕ Ùį ÃØ į(PßĉPæōPĤ
Kampanya 10.02.2017 - 31.05.2017 tarihleri arasında ve acenteden alınan biletlerde geçerlidir. Üçüncü ve dördüncü aile bireyi için %15 ile %20 indirim uygulanacaktır. Kampanya dahilinde indirimler aynı aileden bireylerin kimlik ibraz etmeleriyle gerçekleşecektir. Çift soyada sahip yolcular, rezervasyon sırasında soyadı kısmına beraber seyahat edeceği ailesine ait soyadını girerek indiriminden yararlanabilecek çift soyadı kullanmayı terciheden yolcular, ikinci soyadını isim hanesinden belirterek yine bu indirimden yararlanabilir. Bu kampanya başka bir kampanya ile birleştirilemez. Kampanya şartları Metro Turizm tarafından belirlenir ve değiştirme hakkına sahiptir.
GEZİ
DAVRAZ DAĞI KÜLTÜR VE TURİZM KORUMA VE GELİŞİM BÖLGESİ Davraz Dağı, 2635 m zirve yüksekliği ile, Eğirdir ve Kovada Gölleri arasında yükselen ve Isparta Ovası’nı kuşatan dağ kütlelerinden biridir. Isparta Merkezine 26 km uzaklıktadır. Davraz, 17.02.1995 tarihinde Turizm Merkezi ilan edilmiştir. 06/10/2016 tarihinde ise, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir. Davraz Kayak Merkezinde alp disiplini, kuzey disiplini, tur kayağı, snowboard gibi kış sporlarının yanı sıra, yazın da futbol, dağcılık, dağ bisikleti, trekking, yamaç paraşütü yapma imkânı bulunmaktadır. Kar kalitesi ile hem amatör hem de profesyonel her seviyeden kayakçıya toplamda 23,5 km.ye ulaşan parkurlar sunulmaktadır. Kayak Merkezinde; 3 adet telesiyej, 1 adet T-Bar (teleski) ile 2 adet babylift; ayrıca konklama için 3 adet otel bulunmaktadır.
GÜLCÜLÜK 100 yılı aşkın süredir ilimizde üretimi yapılan gül turistik bir ürün olarak da kullanılmaktadır. Isparta dünya gülyağı ihtiyacının %65’ini karşılamaktadır. Gönen İlçesi’nin Güneykent Kasabası, Keçiborlu İlçesi’nin Senir Kasabası ile Kılıç, Ardıçlı ve civar köyleri gülün yoğun olarak yetiştirildiği alanlardır. Buralara gelen ziyaretçiler dalından gül toplayabilmekte, geleneksel ve modern gül yağı çıkarma işlemlerini yerinde görebilmekte, gülden üretilen kozmetik ve gıda ürünleri satın alabilmektedir.
LAVANTA Keçiborlu İlçesi’ne bağlı Kuyucak Köyü’nde yetiştirilen Lavanta son yıllarda adını turizmle de duyurmaya başlamıştır. Lavantadan üretilen yağ genel olarak kozmetik sektöründe kullanılmaktadır. Diğer lavanta ürünleri ise lavanta suyu, lavanta çayı, lavanta balı, lavanta sabunu ve lavanta kurusudur. Lavantanın turizm açısından önemi Haziran ayının ortasında başlayıp Temmuz ayının ortasına değin süren çiçeklenme dönemidir. Bu dönemde mora boyanan bahçeler, yurt içinden ve yurt dışından fotoğrafçıların dikkatini çekmektedir. Ayrıca Ağustos ayının ortasından itibaren başlayan hasat dönemi de ilgi görmektedir.
13
GEZİ
EĞİRDİR GÖLÜ VE AKPINAR KÖYÜ SEYİR TERASI Eğirdir Gölü, Türkiye’nin dördüncü büyük gölüdür. Eğirdir Gölü içine uzanan Can Ada ve Yeşilada görülmeye değerdir. Altınkum, Bedre ve Taşevi plajları gölün önemli plajlarıdır. Kerevit ve balık üretimiyle de Isparta ekonomisine katkı sağlamaktadır. Akpınar Köyü, Eğirdir şehir merkezine 7 km uzaklıkta, Eğirdir Gölü’nü, Yeşil ve Can adalarını, Boğaz Ova’yı, Barla ve Anamas Dağları’nı kuşbakışı gören bir seyir terasına sahiptir.
14
YAZILI KANYON TABİAT PARKI Sütçüler İlçesi’ne 10 km uzaklıkta bulunan ve “Kral Yolu”nun da geçtiği tabiat parkı tapınak ve kaya yazıtları ile tarihi önem arz etmektedir. Aziz Paul, Perge’den Yalvaç Pisidia Antiokheia’ya giderken bu güzergahtan geçmiştir. Tabiat parkı, tarihi özelliklerinin yanı sıra günübirlik sportif faaliyetler açısından da geniş bir alt yapıya sahiptir. Kanyonda yürüyüş rotaları ve tırmanma için boltlanmış alanlar mevcuttur. Ayrıca kanyonda, Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun kamp alanı mevcuttur.
GEZİ
KIZILDAĞ MİLLİ PARKI Şarkikaraağaç İlçesi’nin 5 km güneyinde, 1840 m yükseklikte bulunan milli park, mavi sedir ormanları ile kaplıdır. Parkın güneyinde Beyşehir Gölü bulunmaktadır. Bol oksijenli temiz havası parkı solunum yolları rahatsızlıklarında tercih edilen bir yer haline getirmektedir. Alanda bulunan bungalov evler ve yeni yapılan otel konaklama hizmeti sağlamaktadır.
KOVADA GÖLÜ MİLLİ PARKI Eğirdir İlçesi’nin 29 km güneyinde bulunan Kovada Gölü Milli Parkı, flora ve fauna çeşitliliğinin yanı sıra, yürüyüş, manzara seyretme, kuş gözlemciliği ve tırmanma için de uygun bir alandır.
GÖLCÜK GÖLÜ TABİAT PARKI Isparta’ya 12 km uzaklıkta bulunan Gölcük Gölü Tabiat Parkı, Isparta ve yöre halkının günübirlik dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karşılayan bir tabiat harikasıdır.
ZİNDAN MAĞARASI Aksu İlçesi’nin 2 km kuzeydoğusunda bulunan, 765 m uzunluğundadır. Mağara içinde, sarkıtlar ve dikitler bulunmaktadır. Ayrıca mağara önünde bulunan Eurymedon Kutsal Alanı, Roma Köprüsü ve Bizans Dönemine ait Kilise kalıntıları görülebilecek diğer değerlerdir.
DEDEGÖL DAĞI, MELİKLER YAYLASI VE PINARGÖZÜ MAĞARASI Yenişarbademli ve Aksu İlçeleri arasında bulunan Dedegöl Dağı, 2998 m yüksekliğindedir. Alan, dağ yürüyüşü, kamp ve tırmanma için uygundur. Melikler Yaylası ise dağcılar tarafından kamp yeri olarak tercih edilmektedir. Her yıl Mayıs ayı sonunda düzenlenen Dedegöl Dağcılık ve Tırmanma Şenliğine katılan dağcılar bu yaylada kamp yapmaktadır. Kamp alanına 2 km mesafedeki, Türkiye’nin en uzun mağarası Pınargözü Mağarası ve etrafındaki 213 bitki çeşidi görülmeye değerdir.
15
GEZİ
PİSİDİA ANTİOKHEİA ANTİK KENTİ Yalvaç İlçesi’nin 1 km kuzeyinde bulunan ve Helenistik Dönemde kurulan antik kentte, Roma ve Bizans medeniyetlerine ait kalıntılar bulunmaktadır. Aziz Paul’un kayıtlara geçen ilk vaazını verdiği Antiokheia Antik Kenti’nde, Aziz Paul’a adanmış bir kilise yer almaktadır. Turistler bu kiliseye ayin yapmak için gelmektedirler. Augustus Tapınağı, Kiliseler, Tiyatro, Roma Hamamı, Tiberius Meydanı, Propylon, Anıtsal Çeşme, Sütunlu Cadde ve Su Kemerleri günümüze kadar kısmen korunarak gelen yapılardır.
AZİZ PAUL YOLU Yaklaşık 500 km olan Aziz Paul Yolu, Türkiye’nin en uzun 2. yürüyüş yolu olup, 400 km’si Isparta sınırları içindedir. Yol, Antalya Perge’den başlayıp, Isparta sınırları içinde devam edip, Yalvaç İlçesi’nde sonlanmaktadır.
MEN KUTSAL ALANI Men Kutsal Alanı, Pisidia Antiokheia Antik Kenti’ne 5 km uzaklıkta yer almaktadır. Tanrı Men, Ay’ın gizemli gücüyle insanlara iyilik ve şifa dağıtan, kökleri M.Ö. 4. bine uzanan, Mezopotamya kökenli bir tanrıdır.
ADADA ANTİK KENTİ Isparta’ya 89 km uzaklıkta, Sütçüler İlçesi sınırlarında bulunan Adada Antik Kenti Helenistik Dönemde kurulmuştur. Şehirde tapınaklar, tiyatro, resmi bina, kilise ve diğer yapı kalıntıları hâlâ ayakta durmaktadır.
16
GAZİ ERTOKUŞ MEDRESESİ Atabey İlçesi’nde bulunan medrese, 1224 yılında Selçuklu kumandanlarından Mübarizeddin Ertokuş tarafından yaptırılmıştır.
9PÀPIJįdÃğįōíØqĽØĽÖįÃxÃç
=ŅğÕÃō ĜæÃçį: ōPÀPIJį Pıı 7 / 24
0 850 222 34 55
GEZİ
DÜNDARBEY MEDRESESİ VE HIZIRBEY CAMİİ Eğirdir ilçesinde yer alan medrese, 1237 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir. Medrese ile aynı avlu içerisinde yer alan Hızırbey Camisi 13. yüzyıl Beylikler Dönemi eseridir.
ISPARTA MÜZESİ
Isparta ili genelinde elde edilen arkeolojik ve etnografik eserler müzede sergilenmektedir.
ERTOKUŞ HANI (KUDRET HANI) Isparta’ya 60 km uzaklıkta, Gelendost İlçesi Yeşilköy mevkiinde bulunan Ertokuş Hanı, 1223 yılında Mübarizeddin Ertokuş tarafından yaptırılmıştır. Han, açık ve kapalı olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır.
EĞİRDİR KALESİ İlçe merkezinde bulunan kale M.Ö. V. yüzyılda Lidya Kralı Kroisos tarafından yaptırılmıştır. Selçuklular ve Hamidoğulları döneminde restore edilmiştir.
18
GEZİ
BARLA KÖYÜ Barla Köyü önemli bir inanç turizmi noktasıdır. Ayrıca, turistler 2.737 m yükseklikteki Barla Dağı’nı, Barla evlerini, tarihi eserleri ve Çamdağı’nı ziyaret etmektedir. Isparta Valiliğince hazırlanan Barla Kırsal Kalkınma Eylem Planı kapsamında tanıtım, yerel kapasitenin geliştirilmesi, mekana yönelik geliştirme faaliyetleri yürütülmektedir.
PROF. DR. TURAN YAZGAN ETNOGRAFYA MÜZESİ Gökçay Mesireliği’nin girişinde bulunan müze, 2.500’e yakın geleneksel halı ve kilimiyle şehrin folklorik özelliklerini yansıtmaktadır. 10 kattan oluşan müzenin son katından Isparta’yı izlemek mümkündür.
YALVAÇ MÜZESİ Yalvaç Müzesin’de tarih öncesi devirlere ait arkeolojik ve etnografik eserler ile Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Antiokheia ve Men Kutsal Alanından elde edilen birçok tarihi eser ile müzenin içinde sergilenen Yalvaç Evi dikkat çekicidir.
DEMİREL KÜLLİYESİ İLE SÜLEYMAN DEMİREL DEMOKRASİ VE KALKINMA MÜZESİ Demirel Külliyesi, Isparta’ya 24 km uzaklıkta Atabey İlçesi’ne bağlı İslamköy’dedir. 17.000 m2 alanı kaplayan külliyede Süleyman Demirel’in Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde kendisine verilmiş olan hediyeler, plaketler, karikatürler, Türkiye’nin kalkınmasında önemli projelerin temel atma ve açılışlarına ait fotoğraflar sergilenmektedir. Ayrıca Süleyman Demirel’in kabri de İslamköy’de Çalcatepe’de bulunmaktadır.
Katkılarından dolayı T.C. Isparta Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne teşekkür ederiz.
19
DUDULLU TESİS - İZMİT GÖLCÜK - KARAMÜRSEL Seferlerimiz ile hizmetinizdeyiz!
0 850 222 34 55
TARİHTE BU AY
6 ŞUBAT 1998
Lumiere Kardeşler, sinema makinasını icat ettiler.
Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 4 ŞUBAT yapılan 3 ŞUBAT 1936 açıklamada, 2 ŞUBAT 1975 Radyum Türkiye’nin 1935 Kıbrıs Türk E sentetik nüfusunun 5 ŞUBAT Ayasofya Havayolları, olarak elde 62 milyon Müzesi halkın Türkiye-Kıbrıs edilmiş ilk 1971 610 bin ziyaretine seferlerini radyoaktif Apollo 14 ay 252 olduğu açıldı. başlattı. element oldu. yüzeyine indi. bildirildi.
15 ŞUBAT 2005
16 ŞUBAT 1925
1 ŞUBAT 1895
Video paylaşım sitesi YouTube kuruldu.
22
17 ŞUBAT 1926
18 ŞUBAT 1979
Türkiye’de Türk Medeni Sahra Çölü’ne sivil ve askeri Kanunu kabul kar yağdı. havacılığı edildi. desteklemek amacıyla, sonraları “Türk Hava Kurumu” adını alacak olan “Türk Tayyare Cemiyeti” kuruldu.
19 ŞUBAT 1985
William J. Schroeder, yapay kalp takıldıktan sonra hastaneden taburcu edilip evine gönderilebilen ilk hasta oldu.
20 ŞUBAT 1914
İstanbul’da ilk elektrikli tramvay sefere başladı.
6 ŞUBAT 1998
Ünlü masa oyunu Monopoly’nin patenti alındı.
21 ŞUBAT 1925
Ünlü Amerikan dergisi The New Yorker’ın ilk sayısı çıktı.
TARİHTE BU AY
10 ŞUBAT 1074
Antep’e, TBMM tarafından “Gazi” unvanı verildi.
Divânu Lügati’t-Türk, Türk kültürün ilk Türkçe dilinde yazılan sözlük eseri, Kaşgârlı 9 ŞUBAT Mahmut 1921 tarafından İstanbul yazımı sona Boğazı dondu. erdi.
22 ŞUBAT 1999
23 ŞUBAT 1940
8 ŞUBAT 1921
TV 8 yayın hayatına başladı.
“Pinokyo” adlı animasyon filmi gösterime girdi.
24 ŞUBAT 2008
Fidel Castro elli yıllık yönetiminin ardından emekliye ayrıldı.
11 ŞUBAT 1888
İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Garı’nın inşaası büyük bir devlet töreniyle başladı.
25 ŞUBAT 1996
Koç Topluluğu kurucusu Vehbi Koç, Antalya’da hayatını kaybetti.
14 ŞUBAT 1961
SSCB, Venüs gezegenine Venera 1 uzay aracını gönderdi.
Lavrensiyum elementi (103 numaralı 13 ŞUBAT element) 1949 Kaliforniya Fenerüniversitebahçe’nin yeni sinde ilk defa stadı açıldı. sentezlendi.
26 ŞUBAT 1870
27 ŞUBAT 1879
12 ŞUBAT 1961
New York’ta ilk metro çalışmaya başladı.
Yapay tatlandırıcı sakarin keşfedildi.
28 ŞUBAT 1935 Wallace Carothers, naylonu keşfetti.
23
MACERA
Sema Polat
SARAYBOSNA Pek çok dilde karşılığı Sarajevo, Saraybosna Vadisi içerisinde Miljacka Nehri etrafında ve onu çevreleyen yemyeşil tepelerin eteklerine kurulmuş olan şehir aynı zamanda, Bosna Hersek’in başkentidir. Şehrin nüfusu 600 bine ulaşmış durumda, büyük çoğunluğunu Boşnakların oluşturduğunu da belirtmek isterim. Yüzyıllar boyunca Müslümanlar, Hristiyanlar ve Musevilerin bir arada yaşadığı şehirde, Ortodoks ve Katolik kiliseleri, camii ve sinagoglar aynı bölgelerde ve hatta kimi yerlerde yan yana diyebiliriz. İşte tam da bu yüzden Sarajevo için “Avrupa’nın Kudüs’ü” kelimesinin boşa çıkmadığını gördüğümüzde anlıyoruz. neolotik çağdan beri yerleşim yeri olan bölgenin sonraki sahipleri Likyalılardır. Romalıların yenilgisine uğrayan Likyalılardan sonra, bir dönem Romalıların medeniyet sürdüğü Saraybosna’da halen Eski Roma Dönemine ait lahit ve eserlere raslayabilirsiniz. Romalılardan sonra M.S 7. Yüzyılda bölgeye Slavlar yerleşmiştir. Bosna ismi ise ilk defa 10. yüzyılda bir kitapta geçmiştir ve anlamı ise “iyi insanların bölgesi” anlamına gelmektedir. 15. Yüzyılda Osmanlı topraklarına dahil olan Saraybosna 400 sene boyunca Osmanlı himayesinde kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğundan sonra, AvusturyaMacaristan İmparatorluğu’na giren şehir, tarihte 1. Dünya Savaşının başlamasına sebep olan, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Arşidük Ferdinand’ın ve eşinin bugünkü Latin köprüsü üzerinde suikaste uğraması ile önemli bir yer almıştır. 1990 yıllarında yaşanan savaş nedeni ile de büyük yıkımlar ve acılar yaşayan ülke Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra bağımsızlığının kazanmıştır.
24
Şehirde ki en önemli eserler ise şehrin ikinci kurucusu sayılan Gazi Hüsrev Bey‘e ait. Kanuni Sultan Süleyman‘ın Bosna Sancak Beyi olan Hüsrev Bey’in eserleri şehrin birçok yerinde görülebilir. Saraybosna geziniz sırasında Osmanlı eserleri dışında birçok farklı medeniyete ait eseri de görmek mümkün. Osmanlı mimarisinin ve etkilerinin hala sürdüğünü de söylemek isterim. Esasında şehrin büyük bir kısmında hala Osmanlı’nın birçok eserine ve izine rastlamak mümkün. Kendinizi zaman zaman Bursa’da zannedebilirsiniz. Dar sokakları, Osmanlı mimarisi evleri, İstanbul Mahmutpaşa’da bulunan dükkanlara benzer çarşısı ile kendinizi çok uzakta hissetmeyeceksiniz.
MACERA
BAŞÇARŞI Şehrin merkezinde, Miljacka nehrinin kuzeyinde bulunan çarşı 15. Yy’da Osmanlı İmparatorluğu tarafından kurulmuş ve hala çarşı olarak hizmet vermektedir.
GEZİLECEK YERLER BAŞÇARŞI ( Baščaršija)
Ü
nlü gezgin Evliya Çelebi Başçarşı ile ilgili şunları yazmıştır: “Başçarşı’da 1080 dükkan bulunmaktadır. Bu dükkanlar güzellik sembolüdür ve etkileyici Çarşı’nın kendisi de bir plana göre inşa edilmiştir” Şehrin en işlek bölgesi olmasından dolayı vaktinizin yeme-içme ve alıveriş bölümünü burada geçirebilirsiniz. Çarşı içerisinde çok sayıda Osmanlı dönemine ait cami de bulunmaktadır. Bunun yanında, han, imarethane ve
Bedestan ve medrese de çarşının içinde yer alan yapılar arasında bulunmaktadır. Küçük dükkanların da bulunduğu çarşıda turistlik ürünlerin yanı sıra Saraybosna’ya ait yerel el ürünlerini bulabilirsiniz. Özellikle hanımlara yönelik işlemeli terlikler, patikler, işlemeli el örmesi hırka ve yazlık tunikler dikkat çekenler arasında. Bunun yanında Saraybosna’nın yerel tatlarını burada bulunan cafe ve lokantalarda deneyebilirsiniz.
25
MACERA
SEBİL (Sebilj)
B
aşçarşı’nın simgesi halinde olan ve insanların su ihtiyacının da karşılanması amacıyla yapılan sebil tam da Başçarşı’nın meydan alanında yer almaktadır, 18.yy’da Vali Hacı Mehmet Paşa tarafından 1753’te, İstanbul’daki çeşmeler model alınarak inşa edilen sebil, 2006 yılında TİKA tarafından restore edilmiştir. Çeşmenin benzeri 1989 yılında Belgrad’da yapılmıştır. Bir benzeri daha Aziz Louis’in 250. doğum günü anısına Amerika’ya hediye edilmiştir. Günümüzde Ankara’da da çeşmenin bir benzeri bulunuyor.
Gazi Hüsrev Bey camii ve Medresesi Çarşı içinde alan camilerden biri olan
Gazi Hüsrev Bey cami’nin mimarı da Mimar Sinan’dır. Kurşunlu Medrese olarak da adlandırılan Gazi Hüsrev Bey Medresesi 16. yüzyılda inşa edilmiştir. Osmanlı zamanında okul olarak kullanılan medrese, kurulduğu dönemde 50 bin kitap kapasiteli bir kütüphaneye sahipmiş. Fakat şuanda bu kitaplar artık bilinmeyen sebeplerden dolayı yok.
26
Saat Kulesi
MORİÇA HAN
Cami’nin hemen yanında yer alan saat kulesinin yüksekliği 30 metre ve 17.yy’da yine Gazi Hüsrev bey tarafından inşa edilmiştir. Saat Kulesi’nden ilk olarak 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından bahsedilmiştir. Kulenin saat mekanizması Londra’dan getirilmiştir. Saraybosna Saat Kulesi’ni diğerlerinden ayıran en temel özellik de budur. Kule, namaz vakitlerini göstermektedir. Ayrıca kulenin dünyada ay takvimine göre işleyen tek takvim olduğu düşünülmektedir.
Moriça Han da Başçarşı’da yer alan önemli birisi. Halk arasında Han-ı Atik olarak adlandırılan altı kapılı bedesten, medresenin az ilerisinde yer alıyor. Han 1551’de yapılmış, 1697’de çıkan yangından sonra restore edilmiş. Halen Gazi Hüsrev Bey Vakfı’nın malı olan Moriça Han’da, çeşitli kafelerin yanı sıra otantik kilim vb. eşyalar satan dükkânlar bulunuyor. İki katlı Moriça Han, ıhlamur ağacı altında, yorgunluk kahvesi içilebilecek en güzel mekânlardan birisi.
MACERA
Bursa Bezisteni (Gradski Muzej) Rüstem Paşa (evet o meşhur diziden de bildiğimiz Damat Rüstem paşa) tarafından 1551’de yaptırılan Bursa Bezisteni, Bursa İpeği satışı için yapılmış bir kapalı pazar yeri. 1992–1995 yılları arasındaki Bosna Savaşı sırasında büyük hasar alan bezisten daha sonra restore edilmiş. Günümüzde Saraybosna Müzesi olarak da hizmet veriyor.
Latin Köprüsü (Latinska ćuprija) “Yavaş yavaş akan nehir” anlamına gelenMilijacka nehri üzerinde yer alan köprü 1541 yılında Osmanlı tarafından inşa edilen köprü, 1791 yılında meydana gelen bir sel felaketinden sonra yenilenmiştir. Latin Köprüsü dendiğinde akla gelen ilk şey I. Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilen Avusturya Dükü Franz Ferdinand suikastının burada yaşanmış olmasıdır. Eşiyle birlikte şehri ziyarete gelen Ferdinand Latin Köprüsü üzerinde öldürülmüştür.
Bosna Hersek Ulusal Müzesi (Zemaljski Muzej Bosne i Hercegovine) İçerisinde arkeoloji, etnoloji, doğal bilimler ve kütüphane bulunmaktadır. Şehrin en popüler yerlerinden olan Bosna Hersek Ulusal Müzesi, savaş sırasında zarar gören yerlerdendir. Müzede bulunan en ünlü eser dünyanın yuvarlak olduğunun anlatıldığı, 15. yüzyıldan kalma İspanyol – Yahudi eseri Saraybosna Haggadah’dır. 15. yüzyılda buraya getirildiğinde kaybolan kitap 1894 yılında bulunarak müzeye tekrar teslim edilmiştir. Kitabın Musevi Katliamı sırasında bir Müslüman tarafından saklandığı, savaşta yangın çıkmadan kısa bir süre önce Saraybosna Kütüphanesi’nden çıkartıldığı düşünülmektedir. Müzenin ortasında botanik bir bahçe vardır.
27
MACERA
Milli Kütüphane (Eski Belediye Binası, Tarihi Şarkiyat Kütüphanesi, Vijecnica) Saraybosna’da idari bina olarak inşa edilip sonrasında kütüphaneye dönüştürülen yapıdır. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen yapı, 1949 yılında Milli Kütüphane’ye dönüştürülmüştür. 1992 yılında meydana gelen saldırı ve çatışmalar sonucunda yapının kendisi ve 2 milyona yakın önemli ve el yazması kitap yakılmıştır. Bina daha sonra yenileme çalışmaları ile günümüzdeki haline dönüştürülmüştür.
Svrzo’nun Evi (Svrzina Kuca) Osmanlı Dönemi’nde Saraybosna’da inşa edile Svrzo’nun Evi‘nde (Svrzina Kuca), 17. yüzyıl tipik bir Müslüman ailesinin yaşayışı tasvir edilmektedir. Haremlik selamlık kısmı ile dikkat çeken evde bulunan eşyalar ve yaratılan atmosfer oldukça başarılı. görülmeye değer.
Saraybosna Katedrali (İsa’nın Yüce Kalbi Katedrali, Katedrala Srca Isusova) Ferhadija caddesinden Başçarşı yönüne doğru yürürken sol tarafınızda görkemli ve heybetli bir katedralle karşı karşıya gelirsiniz, 1889 yılında neo-gotik mimariyle inşaa edilmiş olan katedral aynı zamanda Bosna Başpiskoposluğu’na da evsahipliği yapmakta. Bosna Hersek’in en büyük katedrali olma özelliğini de taşır. Katedralin içi oldukça görkemli vitraylara ve heykellere sahiptir. Şehirde yaşayan katolikler için merkezi bir konuma sahiptir. Katedral Saraybosna için de simgesel öneme sahip. Katedral kapısının üstünde bulunan şekil ile Roma mimarisine sahip kuleler aynı zamanda Saraybosna Kantonu armasında ve mühründe yer alır.
Umut Tüneli (Tunnel of Hope) 1993 yılında Saraybosna havalimanı pistinin altında kazılan tünel 4 yıllık kuşatma sırasında şehrin dış Dünya ile tek bağlantı noktasıydı. Saraybosna’da savaş döneminde önemli rol oynamış bir tünelin müzeye dönüştürülmüş halidir. 1993 yılında başlayan tünel çalışması
28
4 ay sürmüştür ve 800 metrelik bir tünel inşa edilmiştir. 1.6 metre yüksekliğindeki tünelin inşasında askerler ve siviller birlikte görev yapmıştır. Havaalanı – Butmir arasındaki tünelden vagonlar yolu ile yardım getirilmiştir. Mücadele döneminde yaralı ve hastalar da bu tünelden geçirilmiştir. Kısacası savaş sırasında abluka altında tutulan şehir bu tünel sayesinde hayata tutulmuştur. Umut Tüneli daha sonra buradaki evde yaşayan aile tarafından müzeye dönüştürülmüştür. Günümüze müze içerisinde mermi izleri, askeri teçhizat, fotoğraflar ve çeşitli belgeler görülebilir. Tünel ziyareti ile savaş sırasında yaşanılan zorluklar yerinde hissedilebilir.
Alifakovac Müslüman Mezarlığı Gözyaşlarınızı kesinlikle tutamayacağınız, boğazınızın düğüm düğüm olacağı yerdir, Şahsen gözlerim ağlamaktan kızarak çıktım mezarlıktan. şehrin ünlü mezarlığıdır. Milijacka Nehri kıyısında bulunan Alifakovac bölgesi, bu mezarlık ile ünlüdür. Bu tepeyi önemli kılan özellik Saraybosna’nın ünlü lideri Aliya İzzet Begoviç ve 1700 şehit mezarının burada bulunuyor olmasıdır. Bu mezarların çoğunun üstünde ölüm tarihi olarak savaş zamanı olan 1993 yılı yazmaktadır. Saraybosna’da yer alan birçok mezarlık savaş dönemi ardından şehitliğe dönüştürülmüştür.
Sırp Ortodoks Katedrali 1863 – 1872 yılları arasında inşa edilen beş kubbeli Sırp Ortodoks Katedrali (Saborna crkva u Sarajevu), Bizans mimarisi ile inşa edilmiştir. Katedralin inşası Osman Paşa döneminde gerçekleştirilmiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Mimarlık – Mühendislik Fakültesi olarak kullanılan katedral binasına o dönemde mimar Jovan Korka tarafından eklemeler yapılmıştır. Günümüzde katedralin bir kısmı İktisat Fakültesi olarak kullanılmaktadır. Sırp Ortodoks Katedrali, savaş sırasında oldukça zarar görmüştür. 1999 yılında Yunan hükumetinin finansal desteği ile katedral tamir edilmiş ve yenilenmiştir.
MACERA
Sönmeyen Ateş (Vječna Vatra) II. Dünya Savaşı’ndan sonra Saraybosna’nın kurtuluşu için dikilmiş bir anıttır. Saraybosna’nın kurtuluşunun yıl dönümünde 6 Nisan 1946’da dikilmiştir. Hiç sönmez….
At Mejdan ve Müzik Köşkü Latin köprüsünü geçtikten sonra sol tarafta yer alan büyükçe parka günümüzde At Mejdan (At Meydanı) denir. 17. yy’da burada bulunan hipodrom sebebiyle bu adı alan Park, daha önce yer alan dört müzik köşkü arasında günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş tek köşk. 2. Dünya savaşı sırasında ağır hasar alan köşk 2004 yılında Prof. Nedžad Kurto’nun döneminde yaptığı çizimlere sadık kalınarak restore edilmiş.
Aşkenaz Sinagogu 1902 yılında yapılmış olan bu sinagog, Saraybosna’da faaliyetlerine devam eden tek sinagogmuş ve Avrupa’nın en büyük üçüncü sinagogu imiş. Atmeydanı Parkı’nın az ilerisinde bulunuyor. Giriş ücretsiz.
Ferhadiye Caddesi Başçarşı’nın bittiği yerde Ferhadiye Caddesi başlıyor. Arnavut kaldırımlı taşlar yerini bu caddede parkeye bırakıyor. Burası cafe, restoranlar ile alışveriş dükkanlarının olduğu oldukça modern bir alışveriş caddesi. Cadde üzerindeki yapıların Avusturya mimarisinden örnekler taşıdığını da söyleyebiliriz. Oldukça uzun cadde üzerinde çok güzel parklar
ve parkların içinde Mareşal Josip Broz Tito dönemine ait çocuk parkı oyun alanları da görülmeye değer.
Sevda kahve Başçarşı meydanında durup, Gazi Hüsrev Bey Camii’ni tam karşınıza aldığınızda, sağ tarafta kalan ilk sokağa girin ve bir kaç adım sonra karşınıza çıkan ‘Sevda Kahva’ dan içeri tereddüt etmeksizin girin. Harika bir avlusu var, garsonlar geleneksel kıyafetler içinde servis yapıyor ve arka fonda rahatsız etmeyen güzel yerel müzikler çalıyor. Boşnak Kahvesi’ne gelirsek, aslında bizim Türk Kahvesi’ne benziyor; ama tam olarak aynı da değil. Cezvede tek kişilik pişiyor ve pişerken içine şeker eklemiyorlar. Kahveyi de bardağa doldurmadan cezvenin içinde servis ediyorlar. Sunum her yerde aynı, bakır bir tepsi içinde, lokum, kulpsuz fincan ve kahve dolu cezve. Telve bardağa doldururken, cezvenin içinde kaldığından, telvesiz espresso kıvamında bir kahve içiyorsunuz ve ayrıca cezveden yaklaşık iki bardak dolusu kahve çıkıyor.. Bir başka geleneksel dikkate değer detay da fincanın dibinde bulunan yıldız. Kahve bitiyor, fincanı ay şeklinde saran baş ve işaret parmaklarınız ve ortada yıldız ile kahveye ince bir anlam yükleniyor.
29
MACERA
Savaştan geriye kalanlar Mezarlıkları şehrin çevresinde ve ana caddelerin yanındaki parklarda bile görmek sizi şaşırtmasın. Mezartaşlarının çoğunun üstünde ölüm tarihi 1992-1995 yılları yazmakta. Saraybosna gülleri maalesef düşündüğünüz gibi çiçek değil. Savaş sırasında, ölüme sebep olan havan toplarının patladıkları yerlerde yarattığı oyukları kırmızı reçine ile doldurmuşlar. O noktada akan kanı temsil eden Saraybosna güllerini şehrin birçok yerinde görmek mümkün. Savaşta Öldürülen Çocuklar Anıtı kuşatma sırasında kullanılmış mermi, kovan, silah gibi malzemelerin eritilerek yapıldığı bronz çember içinde bulunur. Çemberin içine dikkatlice
bakarsanız göreceğiniz ayak izleri ise savaşta ölen 1300 çocuğun arkadaşları tarafından yapılmış. İki cam heykel ise çocuğunu korumaya çalışan bir anneyi temsil ediyor. Heykelin yanıbaşında bulunan silindirlerde savaşta hayatını kaybetmiş çocukların isimleri, doğum ve ölüm yılları yazar. Soykırım müzesi, Ferhadija caddesi üzerinde yer alan müzeye mutlaka ama mutlaka gitmelisiniz, Türkçe altyazılı savaşı ve sonrasını anlatan filmi izleyebilir, savaş fotoğraflarını ve toplu mezarların bir örneğini bizzat görebilirsiniz. Pek tabi acı veren durumlar ama bir toplumun yaşadığı acıya tanık olmak için gidilmesi gereken bir müze.
Tarihi ve kültürel mirasın ve altyapının büyük zarar gördüğü Saraybosna’daki birçok binada kurşun izleri ilk günkü gibi belirgin bir şekilde duruyor. Zarar gören tarihi ve kültürel miras zaman içerisinde restore edilse de aynı durum binalar için söz konusu değil. Özellikle çatışmaların en yoğun olduğu Grbavica ve Dobrinje semtlerindeki birçok binada kurşun, hatta havan topu izleri var. Kimi caddelerde yürürken dahi bu izlere rastlayabilirsiniz.
30
IP TABANLI YENİ NESİL ÖDEME KAYDEDİCİ
YAZARKASAPOS FUSIONS 410G
Nakit Para Çekmecesi
Desktop Set
ÜCRETSİZ GSM HATTI 81 İLDE TEKNİK SERVİS BARKOD-QR KOD OKUYUCU BANKALARLA SORUNSUZ İŞLEM ERGONOMİK TASARIM
OTOBÜS İÇİ EĞLENCE SİSTEMLERİ
10’’ HD ANDROID TABLET TV TELİFLİ FİLM SATIŞI ONLINE MARKET HD IP TELEVİZYON HD IP RADYO ONLINE BİLET SATIŞI BANKACILIK İŞLEMLERİ HAVALE VE EFT ANDROID OYUNLAR MOBİL UYGULAMALAR 3D & HD FİLMLER ÜYELİK PROGRAMI FABRİKA: Melih Gökçek Bulvarı 1368. Cadde No:113/2 İnfoteks Alfa Plaza İVOGSAN Yenimahalle/ANKARA
0850 433 14 14 infoteks.com.tr
GEZİ
Yeme - İçme Cevapdzinica Zeljo Saraybosna’da köfte başlı başına bir efsane, Balkan köftesinin en iyisini bu şehirde yiyebilirsiniz. Köfeye bu bölgede Cevapi deniyor. Saraybosna’daki Cevapi de en ünlüleri başçarşı içinde toplanmıştı. Zeljo da Başçarşı’nın hemen içinde yer alan eski ve ünlü bir köfteci. Bulması çok kolay.Cevapi bir balkan köftesi aslında. Hem Kosova’da hem Makedenyo’da hem Bulgaristan’da benzer isimlerle bulabilirsiniz. Bizde de İnegöl köfte ile çok benziyor. Zeljo’da Cevapi, yarım kesilmiş pidenin arasında geliyor ve garnitür olarak sadece ince kıyılmış soğan var. Eğer isterseniz üzerine ekstradan kaymak koydurabiliyorsunuz ki bence mutlaka kaymaklı yiyin. İnanın o kaymak bu köfteyi başka bir yere alıp koyuyor.
Buregdzinica Bosna Saraybosna’ya gelince tadılması gereken lezzetlerden bir diğeri de Boşnak böreğidir. Peynirli, kıymalı, patatesli ve ıspanaklı çeşitleri bulunan bu börek birçok yerde günün her saatinde bulunur. Özellikle kahvaltı için oldukça aranan bir seçenektir. Yanında ayran ile servis edilir.
Zembilj Bence en güzel Boşnak yemeklerini zembilj de yiyebilirsiniz, atmosferi sıcacık ve görevlileri çok ama çok kibar ve güler yüzlü insanlar. Başçarşıda gazi hüsrev caminin karşısında yer alan zembilj, Boşnak ve Balkan yemeklerinin hemen hepsini burada bulabilirsiniz. Siz yemeklerinizi yerken canlı müzik yapan grup masanızın yanında size Balkan ezgilerini dinletiyor. Ahşabın ağırlıklı kullanıldığı mekan oldukça temiz. Burada Begova çorbasını (Çorba genel olarak tavuk, bamya, havuç , bezelye ve pirinçten oluşuyor. ) veya tarhana çorbasını deneyebilirsiniz. Ardından arpacık soğan ve yaprak sarmanın karışık bir tabak şeklide getirilen dolma sahanı veya et yemeklerini deneyebilrisiniz. Benim tavsiyem ise, mühürlenmiş ve ardından buharda pişirilmiş biftek ve yanında çocukluğumda annemin de aynı şekilde kızarttığı patates kızartmasının eşlik ettiği biftek mediteran, sizi eskilere alıp götürebilir. Boşnak mantısı da seçenekler arasında.
32
Trgvke-2 Slasticarna Cream Shop Kesinlikle uğranması gereken bir mekan. Saraybosna’dan triliçe yemeden aslan dönmeyin. Artık Türkiye’de de yapılan bir Balkan tatlısı triliçe. Fakat, Saraybosna’da tadı bir başka, belki bölgesel olarak kullanılan süt veya el lezzeti bilmiyorum ama Trgovke-2’de çayınızın yanına bir dilim triliçe muhakkak sipariş edin ve Bosna ezgileri arasında tadına bakın. Afiyet olsun…
DEKORASYON
DUVARLARIN EN GÜZEL SÜSÜ ÇERÇEVELER Ev dekore etmek, hayatımızda büyük bir öneme sahiptir. Son zamanlarda da kendin yap modeli dekoratif ürünlerin popüler olmasıyla, ev dekorasyonu ayrı bir önem kazandı. Evimiz ruhumuzu dinlendirebildiğimiz bir sığınak görevi görmektedir. Ev dekorasyonu sizin için ne kadar huzur verici olursa, bir o kadar iyi olacaktır. Duvarlar da dekorasyonun ve evlerin en önemli parçaları arasında yer almaktadır. Duvarın renginden tutun da resim, çerçeve, tablo gibi aksesuarlar hayat kalitenizi değiştirebilecek etmenler arasında yer alıyor. Çerçevelerin sayısı ve içleri tamamen sizin seçiminize bağlı kalıyor. Son zamanlarda popüler olan ilham verici cümlelerin çerçeveler içinde yer alması duvarları çok da şık gösteriyor. Bu çerçeveleri hazır olarak satın alabileceğiniz gibi kendiniz de yapabilirsiniz. Hem de anılarınızı canlı tutarak yapabileceğinizi biliyor musunuz? Bunun en güzel örneklerinden biri; oyuncak arabalardan yapılmış resim çerçevesidir.
OYUNCAK ARABALARDAN ÇERÇEVE Malzemeler • Oyuncak Araba • Düz siyah bir çerçeve • Sıcak silikon yapıştırıcı (silikon tabancası ve kartuşuyla birlikte temin edebilirsiniz.) Kendinizin ya da çocuklarınızın eski arabalarını duvarınızda görmenin en kolay yolundan biri onlardan çerçeve yapmaktır. Çerçevenizin ölçüsüne göre silikon sürmeden önce arabaları etrafında dizin. Sayısına göre arabaların altına silikon sürerek çerçevenizin etrafına yapıştırın. Ve 1 saat kurumasını bekleyin. 1 saat sonunda çerçeveniz kullanıma hazır. Güle güle kullanın.
34
DEKORASYON
SİYAH- BEYAZ KOMBİNASYONU Siyah ve beyaz ,renklerin içinde en uyumlu en şık duranlardır. İçlerini isterseniz kendi anılarınız isterseniz de size ilham veren yazı ve resimleri koyarak duvarlarınızda bir kompozisyon yaratabilirsiniz.
35
SİNEMA
Yaşamın Kıyısında Vizyon tarihi: 3 Şubat 2017 Yönetmen: Kenneth Lonergan Tür: Dram Tek başına hayatını sürdüren Leee Chandler, tesisatçılık yaparak tek odalı bir evde kalmaktadır. Monoton hayatının içinde gelen haberle hayatı farklı bir yöne doğru ilerleyecektir. Gelen haber uzun zamandır gitmediği, doğup büyüdüğü şehirde yaşayan abisinin hastalığıdır. Ciddi bir hastalık geçiren abisi hastaneye kaldırılmıştır. Haberi alan Lee, endişeli düşünceler içerisinde yola koyulur. Dramatik olan filmde duygusal anlar yaşayacaksınız.
John Wick 2 Vizyon tarihi: 10 Şubat 2017 Yönetmen: Chad Stahelski Tür: Aksiyon, Gerilim John Wick’in birinci filmiyle izleyici kitlesini oldukça etkilemesiyle birlikte ikinci filmi de 10 Şubat’ta izleyiciyle buluşuyor. Emekliliğiyle birlikte sakin bir hayat başlayan John Wick, köpeğiyle sıradan bir hayat yaşamaya çalışmaktadır. Ancak başına gelen olaylar yeniden suç dünyasında hareketli bir hayata girmesine sebep olacaktır.
38
SİNEMA
Recep İvedik 5 Vizyon tarihi: 16 Şubat 2017 Yönetmen: Togan Gökbakar Tür: Komedi Türkiye’de ilk filmiyle birlikte çok sevilen Recep İvedik yepyeni maceralarıyla 5.filmi sinemaseverlerle buluşuyor. Başrolünde tüm seride olduğu gibi Şahan Gökbakar’ın yer aldığı filmin yönetmenliğini aynı zamanda Şahan Gökbakar’ın kardeşi olan Togan Gökbakar üstleniyor. Eğlenceli ve keyifli bir film sizleri bekliyor.
Karlar Kraliçesi 3: Ateş ve Buz Vizyon Tarihi: 24 Şubat 2017 Yönetmen: Aleksey Tsitsilin Tür: Animasyon Çocukların çok sevdiği eğitici ve öğretici sahnelerin de yer aldığı Karlar Kraliçesi filminin üçüncüsü Ateş ve Buz’da Gerda, karlar kraliçesi ve kralının kötülüklerini engellemesine rağmen hala mutlu değildir. Annesi ve babasını bulmak, ailesine yeniden kavuşmak istemektedir. Arkadaşlarının da yalnız bırakmadığı Gerda, kuzeyin kar ve buzlarla kaplı engebeli yolunda büyük bir maceraya çıkar. Bu yolculukta Gerda ve arkadaşları, ateş ve buz taşını keşfeder. Olaylar bu noktadan sonra heyecan dolmaya başlar.
39
KİTAP
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi Yazar: Yuval Noah Harari Yayınevi: Kolektif Kitap Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabıyla insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan Harari, Homo Deus’ta çarpıcı öngörüleriyle yarınımızı ele alıyor. İnsanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu bilim, tarih ve felsefe ışığında incelediği bu çalışmasında, insanın bambaşka bir türe, Homo Deus’a evrildiği bir gelecek kurguluyor. “Tüm bunları anlamak için tek yapmamız gereken geriye dönüp bakmak ve Homo sapiens’in aslında ne olduğunu, hümanizmin nasıl dünyaya hakim bir din hâline geldiğini ve hümanizm rüyasını gerçekleştirmeye çalışmanın aslında neden insanlığın kendi sonunu getireceğini incelemektir. İşte bu kitabın temel meselesi budur.”
Sherlock Holmes - Bir Suçun Portresi Yazar: Sir Arthur Conan Doyle Yayınevi: Ren Kitap “Gerçekleri ortaya çıkarabilirim ama onları değiştiremem.” -Sherlock HolmesSir Arthur Conan Doyle’un elli altı etkileyici öyküden oluşan serinin dördüncü kitabı sizi suç ve akıl oyunlarının gizemli dünyasına tekrar davet ediyor. “Bunun anlamı nedir? Bu mutsuzluk, şiddet ve korku çemberi ne amaca hizmet ediyor? Bunun mutlaka bir amacı olmalı; yoksa evrenimiz şansa bağlı demektir ki bu da düşünülemez. Peki ama nasıl bir amaç? Tekrar tekrar karşımıza çıkan bu soru karşısında insan aklı o kadar aciz kalmış ki.”
40
KİTAP
Kelebek Adası Yazar: Sarah Jio Yayınevi: Pena Yayınları Mavi kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz? Mavi kelebekleri her yerde göremezsiniz. Oldukça nadir görülürler. Sabah uyandığınızda, “Bugün mavi kelebekleri görmeye gidiyorum,” diyemezsiniz. Siz onları değil, onlar sizi bulur. Efsaneye göre bu kelebekler, değişimin habercisidir. Olur da gündoğumunda yolunuzu bir mavi kelebek keserse, bilin ki artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Ne hayatınız ne kaderiniz ne şansınız... Artık bildiklerinizi unutun. Belki bambaşka biri girer hayatınıza. Belki bambaşka bir yerde uyanırsınız. Ya da ilk kez adımınızı attığınız bir yerde kendinizi hiç olmadığınız kadar huzurlu ve evinizde hissedersiniz. Kaybolurken bulunursunuz. Geldiğinizi sanarken gittiğinizi görürsünüz. Hayata başka bakarsınız mavi bir kelebek kanat çırptığında, çünkü size başka bakıyordur artık hayat.
Dedemin Bakkalı Yazar: Şermin Çarkacı Yayınevi: Taze Kitap Şermin Çarkacı’nın kendi hatıralarından ilhamla kaleme aldığı Dedemin Bakkalı, büyüklere çocukların gözünden kendilerini görme imkânı verirken; küçüklere ticaretin, yenilikçi düşünmenin, büyüklerin dünyasının ve insan ilişkilerine dair inceliklerin ipuçlarını veriyor. Epey güldürüyor, biraz hüzünlendiriyor, uzun uzun düşündürüyor.
41
SAĞLIK
Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Ellialtıoğlu
OZONDAN GELEN SAĞLIK Ozon’un birçok tedavi alanında kullanıldığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Ayşegül ELLİALTIOĞLU, ozon terapilerinin faydalarını anlattı…
-Uçuk tedavisi ve Zona hastalığında başarılı sonuçları vardır. -Selülitlerde düzeltici etkisi vardır. -Vücudun fiziksel güçlenmesini sağlayarak efor kapasitesini artırır. -Vücuttaki zararlı bakteri, virüs ve mantarların çoğalmasını engeller, ölmelerini sağlar. -Detoks etkisiyle vücuttaki kimyasal zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olur. -Vücudumuzdaki doğal ağrı kesicilerin açığa çıkmasını sağlar, ağrıları keser. -Birçok alerjinin tedavi edilmesine yardımcı olur.
Ozon terapi Kimlere Uygulanmaz? Ozonun uygulanmasının yasak olduğu hastalıklar son derece sınırlıdır. 1-Favizm; alyuvarlarda bir enzim eksikliği ile seyreden (Glikoz 6 fosfat dehidrogenz enzim eksikliği) hastalıkta 2-Aşırı alkol kullananlarda 3-Hipertroidi ;troid bezi aşırı çalışanlarda 4-ileri derecede kansızlık ve kanla ilgili bazı rahatsızlığı (hemofili,kanama pıhtılaşma hastalıkları v.s.) olan hastalara uygulama yapılmaz 5-Kronik ve tekrarlayıcı pankreas bezi iltihaplarında (Pankreatitler] 6-Yeni gelişmiş kalp enfarktüsü ve kanamanın aktif olarak devam ettiği beyin felci gibi bazı hastalıklar.
44
OZON TEDAVİSİNİN FAYDALARI
• Bağışıklık sistemini uyararak hastalıklara karsı vücut direncimizi artırır.
• Diyabetli hastalarda insülin salınımını uyararak kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur.
• Ulseratif Kolit ve Chron basta olmak üzere
iltihaplı bağırsak hastalıklarında tedavi edici etkiye sahiptir. • KOAH ve Astım II hastalarda solunumu düzenleyici etkisi vardır. • Ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak Kanser hastalarında oldukça başarılıdır. • Enfeksiyonlara karsı korunmayı artırır. • Kan dolaşımını düzenleyerek tansiyonun normal seyrini sağlar. • Kolesterolü ve Trigliseridi belirgin ölçüde azaltır. ‘Metabolizmayı hızlandırır. • Dolaşım sistemi hastalıklarında ve Karaciğer hastalıklarında destekleyici etkisi vardır. • Vücuda doping etkisi yapar. • Tüm kas iskelet sistemi kaynaklı hastalıklarda ağrıyı kontrol etme ve hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. • Multiple sikleroz, Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklar ile myotomi, muskulerdistrofi veya spastik çocuklardaki kas - sinir hastalıklarında başarılı sonuçlar alınabilmektedir. • Migren tedavisinde ciddi destek sağlar • Kanın yoğunluğunu azaltarak akışkanlığını artırır. • Tüm dokulara ve organlara oksijen pompalanmasını artırır. • Kanın vücuttaki en ince kılcal damarlara kadar gitmesini sağlar. • Antioksidan enzimleri aktive eder.
SAĞLIK
• Vücuttaki serbest oksijen radikallerinin temizlenmesine yardımcı olur. • Yaslanmayı geciktirir. • Cilde parlaklık ve tazelik verir. • Cilt mantarları, egzamalarda ve enfekte cilt yaralarında tedavi edici özelliğe sahiptir. Ozon ile varislerden kurtulun Ozon tedavisi ile artık varislerinizden kurtulabilirsiniz. Kılcal Damarlar dahil olmak üzere Varislerin içerisine yapılabilen ozon enjeksiyonları ile hem varislerinizden kurtulun hem de estetik olarak güzel bir görünüme kavuşun. PRP özellikle son 5 yıldır giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış yeni ve doğal bir tedavidir. PRP (Platelet Rich plasma] ya da Trombositten Zengin Plazma diye adlandırılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Eklem, kas ve tendon sorunlarının ameliyatsız tedavisi için kullanılan doğal ve biyolojik bir yöntemdir. Eklem ve kas dokuları dışında cilt yenilenmesi ve saç dökülmesine kadar daha birçok alanda kullanılmaya başlamıştır. Bu yöntemde İLAÇ=HASTANIN KENDİ KANI’dır.
Op. Dr. Barış DEMİRİZ
KİLOLARDAN OBEZİTE AMELİYATI İLE KURTULMAK MÜMKÜN MÜ? vurguladı. İdeal ağrılığın %20 fazla olması şişman olarak adlandırılır. Obezite kilogram cinsinden ağırlığın metre cinsinden boyun karesine bölünmesi ile hesaplanan vücut kitle indeksi (VKİ) ile sınıflanır. VKİ’nin 30’un üzerinde olması obezite, 40’ın üzerinde olması morbid obezite olarak tariflenir. Ülkemizde ve dünyada giderek görülme sıklığı artan ve dünyada önlenebilir ölümlerde sigaradan sonra ikinci sorumlu haline gelen morbid obezite kronik ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Obezite enerji tüketimini aşan kalori alımından kaynaklanan yağsız vücut kitlesine oranla aşırı miktarda vücut yağı olarak tariflenir. Kolan Hastanesi doktorlarından Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Barış Demiriz, günümüzde şişmanlığın, beraberinde kişiye yüklediği ek hastalıklar ve toplumsal sorunlar nedeniyle kronik, ilerleyici, başka hastalıklara ve ölüme neden olabilen bir hastalık olarak kabul edildiğini
Obezite Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Barış Demiriz, Ülkemizde obezite sıklığının, son 10 yıl içinde büyük bir hızla arttığını ve toplumun yaklaşık %30’unun obez ya da morbid obez olduğunu belirtti. Obezite ortalama yaşam beklentisini yaklaşık 10 ila 15 yıl kısaltan, diyabet, hipertansiyon, uyku apne, karaciğer yağlanması, kanser (kadınlarda özellikle meme, rahim ve yumurtalık. Erkeklerde prostat ve kalın bağırsak), kısırlık veya ani ölüm gibi birçok yandaş hastalığın ortaya çıkmasına neden olan, fiziksel, sosyal ve psikolojik sıkıntılara neden olabilen bir hastalıktır.
45
SAĞLIK
Obezitenin Tedavisi
Ameliyatlar Nasıl Kilo Verdirir?
Obezitenin tedavi seçenekleri arasında diyet, egzersiz, davranış değişikliğini içeren medikal tedaviler ve cerrahi yöntemleri içeren girişimsel tedaviler vardır. Ancak en az 5 yıldır morbid obezite olan hastanın cerrahi tedavi dışındaki tedaviler ile kalıcı bir kilo kaybı şansı %1 ila %3 arasındadır. Bu periyot sırasında diyet gibi cerrahi dışı bir tedavi yöntemi ile başarısız kilo kaybı olan hastanın cerrahi yöntemsiz kilo verme şansı %0,1’in altına düşer. Oysa kii; bu hastalarda cerrahi tedavi ile kalıcı kilo kaybı sağlanma şansı %100’e yakındır. Diyabet, hipertansiyon, uyku apne bozukluğu gibi yandaş hastalıklardan kurtulma ya da iyileşme şansı %80’lerin üzerindedir.
Ameliyatın etki mekanizması birkaç basamağa ayrılır. Birinci etki mekanizması azalmış mide hacmine bağlı olarak bir öğünde yediğiniz gıda miktarı kısıtlanarak kilo vermenizi sağlar. İkinci etki mekanizması tüketilen gıdaların sindirilmesini azaltarak emilimle sağlanan kalorinin düşürerek kilo vermenizi sağlar. Aslında birinci mekanizma diyet, ikinci mekanizmada ilaçların muadilidir. Ameliyatın üstün noktası üçüncü mekanizma ile ortaya çıkar ve şişmanlığın getirdiği metabolik kısır döngüyü kıran hormonal etkidir.
Sonuç: Obezite hayatı tehdit edici, birçok hastalığı neden olan kronik bir hastalık olmakla birlikte obezite tedavi edilebilir bir hastalıktır. Obezite cerrahisi hastalara sadece fazla kilolarından kurtarmakla kalmayıp eşlik eden yandaş hastalıklarınızdan kurtulmayı vaat etmektedir.
Diş Hekimi Doğan Bircan SAĞLIKLI DİŞLER İÇİN 10 ÖNERİ Diş ve diş eti hastalıklarının, en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını dile getiren Diş Hekimi A. Doğan Bircan, ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önemin maalesef verilmediğini vurguladı. Aslında ağızdaki olumsuzlukların; diş sağlığının bozulmasından tutun da sindirimin olumsuz etkilenmesine kadar yol açan olumsuz etkileri bulunmaktadır. Dişlerde ve ağızlarda yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, dişlerin ve ağzın görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu ağız ve diş sağlığının varlığını gösterir.
1-Sağlıklı Beslenmek Yanlış beslenme, tatlı tüketiminin fazla olması dişleri çürütür. Ayrıca mide sorunları ,kusmalar dişlerin erimesine ,aşınmasına ve çürümesine neden olmakla beraber ağız kokusunu da tetikler. Sağlıklı beslenmek vücudumuza faydalı olduğu gibi dişlerimiz içinde en birinci etkendir. Bunlardan bazıları ; süt ve süt ürünleri tüketmek , C vitamini içeren sebze ve meyveler yemek (yeşil sebzeler,portakal,kivi vb..)
46
SAĞLIK
6- Çay, Kahve, Sigara, Kola... Çok fazla kahve tüketenlerin dişlerinde renk değişimi ve sararma görülebilir. Tütün ürünleri de lekelenme ve diş eti hastalıklarına yol açar. Ayrıca sigara; dudak, dil ve ağız kanseri sebebidir.
7- Şekerden Uzak Durmalıyız Şeker ve şekerli yiyecekleri (çikolata , lokum vb..) daha az tüketmeliyiz. Sonrasında dişlerimizi fırçalamalı ve bol su içmeliyiz.
8- Sakız çiğnemek
2- Ağız ve Diş Bakımı Dişlerimizi düzenli fırçalamak ağız bakımı için 1.kuralımızdır. Fakat doğru fırçalamak önemlidir. Diş fırçası ıslatılmamalı. Mercimek büyüklüğünde macun sıkılmalı. 45 derecelik açıyla dişetinden dişe doğru dairesel hareketler yaparak dişler ön yüzlerinden fırçalanmaya başlanmalıdır. Ön dişlerden arka dişlere doğru tüm dişlerin fırçalanmasına dikkat edilmeli. Aynı şekilde dişlerin arka yüzleri de fırçalanmalıdır. Ön dişlerin arka yüzleri fırça dikine tutularak temizlenmelidir. Son aşama olarak da dişlerin çiğneyici yüzleri de ileri geri hareketlerle temizlenmelidir. Bu şekilde fırçalama işlemi sonlandırılmalı.
Şekerli sakızların ağızda fazla durması zararlı olduğu gibi şekersiz olanları yemeklerden sonra tüketmek diş aralarında kalan artıklardan kurtulmamızı sağlar ve aynı zamanda sindirimimizi kolaylaştırır.
9- Dişlerimizi sıkmak Bruksizm(diş sıkma); genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketleriyle kendini gösteren parafonksiyonel(fonksiyon dışı) alışkanlıklardır. Çiğneme ve yutkunma dışında oluşan diş temasları parafonksiyon (istenmeyen fonksiyonel hareketler) olarak kabul edilir. Bruksizm (diş sıkma, diş gıcırdatma) gece veya gündüz çiğneme ve yutkunma dışında gösterilen diş sıkma davranışıdır. Genellikle strese bağlı olarak meydana gelen diş sıkma alışkanlıkları dişlerin aşınmasına, çürüklere ve diş eti çekilmelerine neden olur.
3- Diş Temizliği Fırçalamanın yanı sıra düzenli olarak diş ipi kullanılmalı, ara yüz temizliği ve gargara yapılmalıdır. Diğer bir önemli nokta da diş fırçasını ne zaman değiştirmek gerektiğidir. Yaklaşık olarak 3 ay sonra diş fırçası yıpranmış ve bakteri barındırmaya başlamış hale gelir. 3–6 ay arasında diş fırçaları yenilenmelidir.
4- Diş Hekimi Kontrolü Düzenli yapılan ağız ve diş bakımınn yanı sıra 6 ay da bir diş hekimi kontrolleri yaptırılmalıdır.
5- Sert Cisimleri Dişlerimizle Kırmak Fındık, ceviz gibi kabuklu yiyecekleri dişlerimizle kırmak sakıncalıdır. Kola, soda gibi içeceklerin kapaklarını diş ile açmak diş te ciddi zedelenmeler yaratabilir. Bunlar diş minesinin çatlamasına ve bakterilerin etkisinin artmasına neden olur.
10- Kalem, kürdan gibi sert cisimler kullanmayın Yine stresten kaynaklı kalem ısırmak, kürdanla dişleri ve diş etlerini zorlamak dişlerimizi aşındırmakla beraber diş minelerine zarar verir ve dişlerin çürüme hızını arttırır.
47
SAĞLIK
Op. Dr. Orhan Alan
OLMAYA DEVLET CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ... BURUN MİMARİSİ Şimdi diyeceksiniz burnun da mimarisi mi olur? İnsanların yaşadığı yerin canlı alan olduğunu düşündüğünü dile getiren Op. Dr. Orhan Alan, burnun hem iç, hem de dış mimarisi yapılan bir organ olduğunu belirtiyor...
Benim için fonksiyonel burun estetiği ameliyatı burun mimarisinin ta kendisidir!
Rahat Nefes, Sağlıklı Hayat, Estetik Görünüm...
Neden burun mimarisi; hem estetik, hem de sağlık açısından çok önemli bir organ olmasından dolayı burun mimarisi, ameliyatı en çok yapılan ve en karmaşık bir organ olmasından burun mimarisi, tekrarı en çok olan estetik ameliyatlardan olduğu için burun mimarisi, binlerce ameliyat yapsan da her yeni olguda farklı bir şey kazandığın için burun mimarisi, ameliyatta hem görsel hem fonksiyonel dengenin çok iyi korunup düzeltilmesi gerektiği için burun mimarisi, tıpkı akıllı ev teknolojisi ile yapılmış evler gibi işlevleri ve görselliği mükemmel yapılar gibi burunlar oluşturan bir operasyon gerektirdiği için burun mimarisi…
Burun mimarisinde burnun görsel olarak olabilecek en güzel ve doğal görünümü alması sağlanırken, burun içindeki fizyoloji ve anatomiyi de en iyi şekilde yapılandırmak ve korumak gerekmektedir. Burun şeklinin daha iyi olması amacıyla fazlaca kıkırdak ve kemik çıkarılması, burun deliğinin daraltılması, burun açısının bozulması, burun içi mukozalarına zarar verilmesi, burun etlerine zarar verilmesi oldukça sık karşılaşılan durumlar iken; ameliyat sonrası ciddi rahatsızlıklar oluşturabilmektedir. Aynı şekilde iyi bir fonksiyon yaratmak için fazlaca kemik kıkırdak çıkarılması da burunda şekil bozuklukları yaratabilmektedir. Yani ameliyat yaparken terazinin çok iyi dengelenmesi gerekmektedir.
Burun öyle bir organ ki yüzde bulunduğu yer, yüzün orantılarına uyumu gibi özelliklerden dolayı estetik olarak çok önemli, bu nedenle de en çok yapılan estetik ameliyattır. Ama bir o kadarda fonksiyonel olarak da çok önemlidir.
Nefes hayattır... Nefes alma hayatın olmazsa olmazı iken, koku alma, havanın temizlenip nem ve ısısının ayarlanması gibi fonksiyonları da vardır. Havayı alıp akciğerlere göndermesi yanında sinüsleri havalandırıp başın ağırlığını da dengelemektedir. Sağlık için bu kadar önemli iken estetik açıdan da bir o kadar önemi olduğundandır ki; burun estetik ameliyatları mimari önem arz etmektedir
48
Sağlıklı bir solunumun ilk şartı burundan nefes almaktır. Eskiden sağlık amacıyla yapılan ameliyatlarda burundan fazlaca doku çıkarılmakta iken, şimdilerde bunun azami düzeyde olmasını amaçlıyoruz, yine estetik amaçla yapılan ameliyatlarda güzel bir görsellik sağlarken burun içini de yapılandırıyor ve de koruyoruz. Bu burunlar daha iyi fonksiyon görürken daha da sağlam ve güzel görünürler. Cerrahın burun mimarisindeki tecrübesi ve başarısı daha kusursuz ve sorunsuz burunlar çıkarırken, daha mutlu hastalarla karşılaşılmasını sağlayacaktır.
AYIN MEYVESİ
ŞUBAT AYININ EN GÜZEL RENGİ
HAVUÇ
Ülkemizde oldukça sevilen ve neredeyse her yemekte kullanılan havuç, besleyiciliğiyle de öne çıkıyor. Şubat ayında tam olgunlaşan havuç, en besleyici dönemine girmektedir. Şubat ayının en güzel rengi olma özelliğini yapısında bulunan karoten sayesinde kazanmaktadır. Afrika, Avusturalya, Yeni Zelanda ve Amerika’da da oldukça yaygın şekilde üretilmektedir.
100 g Havuçtaki Besin Değerleri • Kalori (kcal) • Toplam yağ • Sodyum • Potasyum • Karbonhidrat • Diyet Lifi • Şeker • Protein • A Vitamini • C Vitamini • Kalsiyum • Demir • B6 Vitamini • Magnezyum
50
41 0,2g 69 mg 320 mg 10 g 2,8 g 4,7 g 0,9 g 16.706 IU 5,9 mg 33 mg 0,3 mg 0,1 mg 12 mg
Havuç, A vitamini açısından muhteşem bir kaynaktır. A vitamini, göz problemlerini ve körlüğü önler. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek cilt sorunlarını engeller. Ayrıca sindirim sisteminde oluşan ülserleri tedavi eder; soğuk algınlığına ve böbreklerde, mesanede, akciğerlerde ve mukus zarlarında enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Eksikliğinde gece körlüklerine benzer hastalıklar görülmektedir. GÖZLERİN YAKIN DOSTUDUR Gözlerimiz için A vitamini oldukça büyük önem taşımaktadır. A vitamini eksikliği yaşanması durumunda görme bozuklukları da oluşabilmektedir. Katarakta yakalanma riskini de azaltmaktadır.
AYIN MEYVESİ
ANTİOKSİDAN ÖZELLİĞİYLE HAVUÇ Yapısında yer alan C vitamini ile büyük ölçüde antioksidan bir karaktere sahip olan havuç, kanser ve tümörlere karşı savunucu rolünü üstlenmektedir. KALP SAĞLINA İYİ GELİR Havuç damar tıkanmalarına engel olarak, kalp sağlığını korumaktadır. Damar tıkanmalarına engel olduğu için, tıkanmalardan dolayı oluşan vücut yorgunluğunu engellemektedir. BEYİN SAĞLIĞINA İYİ GELİR Hasar gören beyin hücrelerinin onarılmasında rol oynayan havuç, ilerleyen yaş ile birlikte gelen unutkanlık ve bunama gibi hastalıklara karşı da beyni korumaktadır. ANTİSEPTİKTİR, VÜCUDU TEMİZLER Yapısında bulunan A vitamini sayesinde vücutta bulunan toksinlerin dışarı atılmasında rol oynamaktadır. Karaciğer ve safrada oluşan yağları azaltarak, organların sağlığını korumaktadır. Havuç en çok salatalarda kullanılsa da birçok yemek ve tatlıda da kullanılmaktadır. Özellikle havuç suyu katı tüketiminin sağlanamayacağı şartlarda oldukça önemli bir şifa kaynağı olmaktadır.
SAĞLIKLI HAVUÇ TOPLARI • 2-3 adet orta boy havuç • 15-20 adet kepekli bisküvi • ½ çay bardağı çekilmiş fındık veya ceviz • 5-6 kaşık Hindistan cevizi (isteğe bağlı) • 1-2 yemek kaşığı pekmez (isteğe bağlı) Hazırlanışı: Havuçları rendeleyin ve çok düşük ısıda teflon tavada pişirin. Kesinlikle su veya yağ eklemeyin. Havuç önce kendi suyunu verecek ve ardından su buharlaşacaktır. Kepekli bisküvileri ufalayın. Pişmiş ve soğumuş havuca fındık ya da cevizi ve pekmezi ekleyip karıştırın. Bisküvileri yavaş yavaş karışıma ekleyip elinizle karıştırın, hamur kıvamına gelince eklemeyi bırakın. Karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayın ve süslemek için Hindistan cevizine bulayın. Bir tabağa dizin.
51
METRO
FETÖ soruşturmasında Galip Öztürk’ün bilgisine başvuruldu Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, iş adamı Galip Öztürk “bilgi sahibi” sıfatıyla ifade verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara Adliyesi’ne giden Öztürk, Ankara Cumhuriyet Savcısı Ahmet Akça’ya ifade verdi. Öztürk’ün, FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına ilişkin bilgi verdiği öğrenildi.
MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU’NDA DİNLENEN İLK İŞADAMI Öztürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde darbe girişimini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’na davet edilmiş, “bilgi sahibi” sıfatıyla dinlenilen ilk iş adamı olmuştu. Komisyonda konuşan Öztürk, FETÖ’nün iş adamlarından “tehdit ve şantaj” ile para aldığını ifade etmişti. Eski savcı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü soruşturma kapsamında 2012 yılında tutuklandığını bildiren Öztürk, Ankara’dan bir avukat grubu geldiğini ve 60 milyon dolar verdiği takdirde hapisten çıkabileceğinin söylendiğini söylemişti.
Öztürk’ten Ak Parti İl Başkanı Temurci’ye ziyaret
M
etro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, 28 Aralık Çarşamba günü AK Parti İl Başkanı Selim Temurci’yi makamında ziyaret etti. Temurci ve son derece sıcak karşıladığı Öztürk son güncel siyasi gelişmelerin yanısıra ekonomide yaşananları da ayrıntılıları ile konuştu. Öztürk, FETÖ ile mücadelenin de gündeme geldiği ziyarette, başta FETÖ ile mücadele olmak üzere her konuda hükümete desteğinin tam olduğunu ifade etti.
53
Aklınızda Avrupa Varsa
Oraya METRO Var! SOFYA -
EDİN
İ Z L M E AVRUPA İ R E L R E F E S YI FET N İ L H BER
Sofya
BERLİN DRESDEN BUDAPEŞTE BRATISLAVA HALLE LEİPZİG BRNO SELANİK PRAG
www.metroturizm.com.tr
0850 222 34 55
METRO
Galip Öztürk ‘Ben de varım’ dedi
N
isan ayında yapılacak referandum öncesinde ünlü isimler sosyal medya üzerinden ‘Var mısın?’ kampanyası başlattı. Ünlülerin bu kampanyasına İşadamı, Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk de katıldı. Öztürk sosyal medya hesaplarından “Başkanlık Bağımsızlıktır, Başkanlığa ‘EVET’ mesajı verdi ve ‘Ben de varım’ dedi. Fenerbahçeli eski futbolcu Rıdvan’ın başlattığı ‘Başkanlığa var mısın’ kampanyası çığ gibi büyüdü. Ünlüler başta olmak üzere çok sayıda kişi sosyal medya hesapları üzerinden ‘Ben de varım’ mesajları yayınlayarak, Nisan ayında yapılacak referandumda verecekleri oyun ‘Evet’ olacağını açıkladı. Kampanyaya Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk de destek verdi. Öztürk sosyal medya hesabı üzerinden “Başkanlık bağımsızlıktır, başkanlığa EVET. Ben de varım“ mesajı yayınladı. Öztürk’ün takipçileri de bu paylaşımı destekleyen çok sayıda yorum yaptı. Öztürk, referanduma ve başkanlığa neden evet dediğini de gerekçeleri ile açıkladı. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye istikrar getireceğine olan inancını dile getiren Öztürk, “Başkanlık sistemi doğrudan doğruya bir başkanın emrinde, Bakanlar Kurulu’yla, Meclis’iyle 5 sene boyunca tartışmasız icraat yapılmasını sağlar, cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasında yaşanan ihtilafları, dolayısıyla çift başlılığı ortadan kaldırır. Çift başlılık ortadan kalkarsa istikrar da kalıcı olur. Başkanlık sistemi, terörle mücadelenin tek elden yürütülebilmesi ve kararların anında verilebilmesi için de son derece önemli. Başkanlık sistemi bu hızı sağlayacaktır“ açıklamasını yaptı.
55
METRO
DARBELER TARİHE KARIŞACAK
T
ürkiye’de her 10 yılda bir darbe ya da darbe girişimi yaşadığına işaret ederek, Türkiye’nin 15 Temmuz’da çok büyük bir tehlike atlattığını hatırlatan Öztürk, Başkanlık sisteminde Başkan tek otorite olacağı için darbeler de tarihe gömülmüş olacak” dedi.
Yeni sistemde milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkartıldığını, bu sayede kentlerin parlamentoda daha çok temsil edileceğini söyleyen Öztürk bu sayede vatandaşların sorunlarını takip eden, daha büyük bir milletvekili kitlesinin olacağına vurgu yaptı. Referanduma evet demek için daha pek çok sebebin alt alta yazılabileceğini kaydeden Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, Nisan’da yapılacak bu seçimin Türkiye’nin var olma seçimi olacağını da ifade etti.
Öztürk, Acara Başbakanını İstanbul’da ağırladı
M
etro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk, Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı Zurab Pataradze ve eşi Sofia Pataradze’yi İstanbul’da misafir etti. İşadamı Galip Öztürk, Türkiye’de Gürcistan İstanbul Başkonsolosluk ve Ankara’da Gürcistan Büyükelçiliğini görevlerinin ardından geçtiğimiz yıl Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti Hükümet Başkanı olarak seçilen Zurab Pataradze ve eşini İstanbul’da ağırladı.
Öztürk; Pataradze’nin Gürcistan’ın en büyük ve en lüks oteli unvanına sahip, Metro Holding iştiraklerinden Avrasya Georgia imzalı Batum Euphoria Hotel Resort’ün de açılışını yaptığını hatırlatarak, “Sevgili dostum Pataradze, ülkesindeki yabancı yatırımcılara her desteği veriyor. Bizim de Batum’daki yatırımlarımızın en büyük destekçisi kendileri. Yatırım yapmak için en güvenli ülkeler listesinde yer alan Gürcistan’da Metro Holding bayrağını dalgalandırmaya devam edeceğiz. Bu aşamada Pataradze’nin bizim en büyük destekçimiz olacağını biliyorum. Ülkemden zorunlu olarak uzak kaldığım dönemde bana ev sahipliği yapan, yatırımlarımıza sahip çıkan Başkan Pataradze ve sevgili eşini şehirler sultanı İstanbul’da konuk etme şerefine ulaştığım için onurluyum” dedi.
56
METRO
METRO Turizm’e Linç Kampanyası Devam Ediyor
T
ürkiye’nin en geniş otobüs filosuna sahip, yıllık 20 milyon yolcu kapasitesi ile sektör lideri olan Metro Turizm yine bir linç kampanyasına maruz kaldı. “Metro Turizm muavini hamile kadını tekme tokat dövdü” iddiası gerçekmiş gibi lanse edildi. Taraflı bazı basın yayın organlarında haberin iyiden iyiye abartılması üzerine Metro Holding’ten de cevap gecikmedi. Şirket, resmi belgelere dayanarak olayın gerçeği yansıtmadığını açıkladı Her şey 17 Ocak Salı gecesi bir gazetenin internet sitesinde “Metro Turizm muavini hamile kadını tekme tokat dövdü” iddiasının, gerçekmiş gibi lanse edilmesi ile başladı. Taraflı yayınlar yapan, hükümet karşıtı basın yayın kuruluşları Metro Turizm tarafına hiç söz hakkı vermeden, gerçekleri de araştırmayıp, tam tersine çarpıtarak yayınlanan haberi kullanınca linç kampanyası çığ gibi büyüdü. Metro Turizm ve onun üzerinden de Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’ü yıpratma amaçlı yayınlanan taraflı haberlerde, Gürcistan’dan, yaşadığı Gölcük’e doğru seyahat eden kadın yolcu Hopa’da bindiği Metro Turizm otobüsünün muavini tarafından tekme tokat dövüldüğünü iddia ediliyordu. İddiaya göre Fındıklı mevkiinde otobüsten inen ve hastaneye giden kadın yolcu gittiği hastaneden darp raporu da almıştı. Olayın medyada tek taraflı olarak yankı bulmasından sonra Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk önce sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı, daha sonraysa Metro Turizm’den açıklamalar yapıldı.
YALAN HABERLER YASAL TAKİPTE Öztürk sosyal medya paylaşımlarında taraflı haber yapıp, Metro Turizm‘e söz hakkı vermeyen haber yapanlara ağır ithamlarda bulundu. Öztürk, yalan haber yapanlara karşı yasal sürecin başlatıldığını duyurdu.
Öztürk ayrıca darp iddialarını reddederek adli tıp ve psikiyatri raporlarını paylaştı. Psikiyatri raporunda “Anksiyete bozukluğu darpa bağlı olabilir” ifadesi kullanılırken Adli Tıp raporunda “Darp yoktur” denmesi yaşanan çelişkiyi gözler önüne serdi. Diğer taraftan Metro Turizm Müşterileri ilişkileri birimi de o gün söz konusu seferde seyahat eden tüm yolcuları tek tek arayarak olayı bir de şahit olanların ağzından dinledi. Yolcular bir tartışmanın olduğunu, ancak kadın yolcunun muavine ağıza alınmayacak küfürler ettiğini, buna karşılık da muavinin kadını ittiği, ancak iddia edildiği gibi tekme tokat bir dayak olayının yaşanmadığını ifade ettiler. Yaşanan olayın Metro Turizm tarafı hiç dinlenmeden, gazetecilik ilkelerine tamamen aykırı şeklide tek taraflı olarak haber yapılması üzerine Metro Turizm’den yazılı bir açıklama da yapıldı. Açıklama tüm basın yayın kuruluşlarına gönderilirken, olayı haber yapan pek çok basın yayın kuruluşu bu açıklamaya yer vermemeyi tercih etti. Basın kuruluşlarına resmi açıklama ile birlikte “Darp yoktur” yönündeki Adli Tıp raporu ile otobüsteki yolcularla yapılan telefon görüşmelerinin kaydı da gönderildi.
RESMİ BELGE İLE AÇIKLADILAR Şirketten yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Bugün “Metro Turizm muavini hamile kadını tekme tokat dövdü” başlığı altında çeşitli basın kuruluşlarında yer alan haberler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Bu üzücü ve ağır ithamdan haberdar olur olmaz gerekli araştırmalar yapılmış, sözde olayın gerçekleştiği otobüste seyahat eden tüm yolcularla çağrı merkezimiz aracılığı ile ulaşılarak görüşme sağlanmıştır. Yolcularımız, herhangi bir darp olayının söz konusu olmadığını ve bu konuda tanıklık edebileceklerine dair beyanlarını şirketimizle paylaşmışlardır. Ayrıca “herhangi bir darp – cebir izine rastlanmadı” şeklindeki saptamaya açıkça yer veren ve iddia
57
METRO
sahibi tarafından bu çirkin ithama konu olayın yaşandığı gün alınan ‘Genel Adli Muayene Raporu’ da kamuoyunun bilgisindedir. Bu çirkin ve asılsız iddianın sahibi olan yolcumuzda anksiyete bozukluğu olduğuna ilişkin olarak basına yansıyan rapor sebebiyle, bu asılsız ve dayanaksız iddianın, yolcumuzun üzücü rahatsızlığından kaynaklandığını düşünmekteyiz. Bu tür sansasyonel haberler şirketimizden daha çok karayolu yolcu taşımacılığı sektörüne zarar vermekte, bu ulaşım modunu her yıl kullanan 200 milyon yolcuya ve dolaylı olarak ülkeye zarar vermektedir. Başta medyamız olmak üzere, herkesin bu hassasiyetin bilincinde olması en büyük temennimizdir. Hal böyle iken, şirketimizi karalama ve/veya haksız kazanç sağlamaya yönelik bu tip iddiaların takipçisi olduğumuzu ve olacağımızı, muhataplar hakkında ve buna yalan haber yapmak suretiyle iştirak eden basın kuruluşları hakkında yasal yollara başvurmaktan kaçınmayacağımızı kamuoyuna duyururuz. Saygılarımızla, Metro Turizm Seyahat. Organizasyon Tic. A.Ş.”
Sampi 2017’de atağa geçecek 2016’nın son günlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki ilk şubesini açan Sampi, 2017’de atağa kalkacak. Sampi’yi gerek yurt genelinde gerekse Ortadoğu başta olmak üzere yurtdışında hak ettiği noktaya getirmek ve bilinen en büyük pide markası yapma hedefinde olduklarını kaydeden Sampi Yönetim Kurulu Başkanı Yağmur Öztürk bu yıl başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde yüzde 50’lik bir büyüme hedeflendiğini belirtti. 2008 yılından bu yana Metro Holding ‘in iştirak şirketlerinden biri olarak faaliyet gösteren Sampi 2017 yılında yatırım atağına kalkacak. Geçen yılın son günlerinden ‘yavru vatan’ Kuzey Kıbrıs’ta ilk şubenin açıldığını söyleyen Sampi Yönetim Kurulu Başkanı Yağmur Öztürk, “Hedefimiz, Sampi’yi gerek yurt genelinde gerekse Ortadoğu başta olmak üzere yurtdışında hak ettiği noktaya getirmek ve bilinen en büyük pide markası yapmak” dedi. Sampi’nin 2015 ve 2016’yı yeniden yapılanma süresi olarak geçirdiğini kaydeden Öztürk, “Özellikle lokasyonu yanlış olan şubelerin ya yerini değiştirdik ya da kapatma yoluna gittik. Yeni şubeler açmak için hem yurt içinde hem yurt dışında arayışlarımız başladı. Kasım ayında Kıbrıs’ta bir şubemiz hizmete girdi. Bu şubemiz Gazi Mağusa‘da bulunan ve Kıbrıs’ın ilk alışveriş merkezi olan alışveriş merkezinde açıldı” diye konuştu.
58
METRO
Sampi’nin yanı sıra ‘Simit Ustası’ markası ile de unlu mamul sektörüne girdiğini söyleyen Yağmur Öztürk bu kulvarda da büyüme amaçlı hareket edildiğinin kaydederken, grubun, gıda sektörüne yatırımlarının devam edeceğini dile getirdi.
2017 BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 50 Sampi Yönetim Kurulu Başkanı Yağmur Öztürk, hali hazırda Batum ve Kıbrıs olmak üzere 32 şubeye sahip Sampi’nin 2017’de yüzde 50’lik büyüme hedefinde olduğunu vurguladı. Öztürk; “İstanbul başta olmak üzere, yurt genelinde yüzde 50’lik bir büyüme hedefliyoruz. Son dönemlerde piyasalardaki durgunluğa rağmen şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda yeni bayi talepleri var. Markamıza olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Bu da daha çok yüreklenmemizi sağlıyor. Öncelikle Kuzey Kıbrıs’ta başkent Lef-koşa’da açılacak olan AVM’ye ve Girne’nin en iyi noktasına bir cadde konsepti açarak üç noktada hizmet vereceğiz. Aralarında Fatma Öztürk Gümüşsu, Ziya Koçalan ve Ercan Yılmaz gibi sektörde deneyimli isimlerin bulunduğu yönetim kurulumuzla birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu.
İSTANBUL’UN YENİ SAMPİ’LERİ GELİYOR Sampi’nin Beylikdüzü şubesi ise yenilenen yüzü ve konseptiyle 25 Ocak Çarşamba günü hizmete girdi. Açılış kurdelesini Sampi Yönetim Kurulu Üyesi Ziya Koçalan, Genel Müdür Ercan Yılmaz ve şubenin işletmecisi Sinan Damarhan kesti. Sampi Genel Müdürü Ercan Yılmaz, Samsun’un geleneksel pidesi başta olmak üzere alternatif menülere sahip olan Sampi’nin kendi sektöründe hak ettiği noktaya çok kısa sürede varacağını kaydetti. Yılmaz şu bilgileri verdi: “Bugün burada daha kaliteli hizmet vermek için attığımız adımlardan birini görüyorsunuz. Beylikdüzü’nde zaten bir şubemiz vardı, ancak misafirlerimize daha kaliteli hizmet vermek için bir takım değişiklikler yapmamız gerektiğini fark ettik. Şimdi daha kolay ulaşılabilir lokasyonda, menüsü daha zengin bir Sampi ile Beylikdüzü’ndeyiz. Tüm misafirlerimizi kendi evlerinin rahatlığı ve sıcaklığını hissedebilecekleri yeni şubemize bekliyoruz.” Yılmaz, 2017’de İstanbul ‘un yanı sıra farklı illerde de yeni Sampi’lerin açılacağını müjdeledi. Şubat ayında İstanbul’da 2 şube açılacağını söyleyen Ercan Yılmaz, son dönemde başta İstanbul olmak üzere farklı şehirlerde de bayilik taleplerinin arttığını ifade etti.
59
Y E
YEMEK
M
E
K
DOMATES DOLMASI MALZEMELER 1 kg Domates 1 Su Bardağı Pirinç 250 gr Kıyma 1 Demet Maydanoz 1 Adet Kuru Soğan
2 Çorba Kaşığı Salça ı Yağ 1,5 Çay Bardağı Sıv Nane Karabiber, Kimyon, Tuz 1 Su Bardağı Su
60
NASIL YAPILIR? Malzemeler yaklaşık olarak 6 ila 8 kişilik porsiyona denk gelmektedir. Domatesleri seçerken biraz sert olanları seçmeniz, içlerini çıkarırken size kolaylık sağlayacaktır. Öncelikle soğanları doğrayıp, yağda kavurun. Soğanların üzerinde kıymanızı da ekleyerek dağılmasını sağlayın. Salça, baharatlar ve en son da maydanozu ekleyerek harcınızı 2 kez tavada döndürüp, altını kapatın. İçlerini çıkardığınız domatesleri harcınız ile doldurarak kapak olarak da kestiğiniz üst kısmını koyun. Tencere dizdiğiniz domateslerin üzerine sıvıyağ ve sulandırdığınız şalca tencereye dökülür. Burada 1 bardak suyu salçayla karıştırarak dökebilirsiniz. Kısık ateşte 30 dakika kadar pişirin. Afiyet olsun.
YEMEK
NASIL YAPILIR? Önce gül yapraklarının beyaz kısmı kesilerek ayrılır, kalan pembe yapraklar 1,5 kg toz şekerle, 1 sıra gül yaprağı, bir sıra şeker olmak üzere bir kâseye istif edilir ve üstü kapatılır. Beyaz yapraklar başka kâseye alınır, üzerlerine kaynar su dökülür ve hemen ıslak bir bezle üzeri kapatılır. 2 gün sonra pembe yaprakların olduğu kâse açılır ve hamur gibi yoğrularak tekrar üzeri örtülür. 1 gün sonra beyaz yaprak bölümünün suyu süzülür ve bu suyla 1 kg şeker kestirilir. Hepsi birden yoğrulan yaprakların üzerine konup kaynatılır. Köpükleri sürekli alınarak kıvamına gelince ocaktan alınır, soğumaya bırakılır. Renk vermesi için şalgam kaynatılarak suyundan bir miktar konabilir.
GÜL REÇELİ MALZEMELER ı Yarım kg Gül Yaprağ 2,5 kg Toz Şeker Yarım Litre Su
61
SUDOKU
Sudoku (sūdoku, Rakam Yerleştirme diye de bilinir) standart olarak 9x9 boyutlarında bir diyagramda çözülen ve her satır, her sütun ve her 3x3’lük karede 1’den 9’a rakamların birer kez yer alması gereken bir zeka oyunu türüdür. Japonca “Sayılar TEK olmalı” anlamına gelen “Suuji wa dokishin ni kagiru” kelimelerinin kısaltması olan Sudoku, günümüzde Asya’dan, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya da yayılan oldukça popüler bir oyundur. Oyunun amacı dokuzar hücreden oluşan 9 eşit kutuya bölünmüş bir alan üzerinde sayıları tekrar etmeyecek şekilde dizmeyi başarmak. Her satır ve sütunda 1’den 9’a kadar olan sayıları sadece bir kez kullanarak dizmeniz gerekiyor. Aynı şekilde çizgilerle ayrılmış her kutu içerisinde de 1’den 9’a kadar olan sayılar 1 kez kullanılmak zorundadır.
62
EĞLENCE
iKi RESiM ARASINDAKi 7 FARKI BULUN
63
ASTROLOJİ
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
(21 MART - 19 NİSAN)
(20 NİSAN - 20 MAYIS)
(21 MAYIS - 21 HAZİRAN)
Şubat ayı, size oldukça şans ve aşk dolu günler getireceğini müjdeliyor. Uzun zamandır görüşmek istediğiniz, sizin için önemli olan bir insanla bu dönemde görüşme imkanınız olacak. Aile ilişkilerinizin bir süredir seyreden olumsuz durumu kendini olumlu yöne çeviriyor. Huzurlu geçen Ocak ayının devamı niteliğinde olacak Şubat döneminde, kendinizi geliştirme isteklerinizi hayata geçirebilirsiniz. Beklediğiniz maddi yardıma biraz daha sabretmelisiniz.
İş hayatınızda önemli kararlar almanızı gerektiren olaylar dönemine giriyorsunuz. Etrafınızdaki sizi kıskanan inşaların negatif enerjileri sizi etkilemesin. Bu enerjileri olumluya çevirip, hırsınızla oldukça güzel işler başarabilirsiniz. Aşk hayatınızdaki sürpriz gelişmelerle kafanız biraz karışabilir. Ciddi bir yola girmek isteyen Boğa burçlarını bu dönemde kararlarını sorgulama aşaması bekliyor. Ailenize danışarak yol almanız sizi başarıya ulaştıracaktır.
Kalıcı planlarınız üzerinde düşünmeniz ve biraz da ertelemeniz gereken bir döneme giriyorsunuz. Maddi kazancınızın siz tatmin edecek düzeye ulaşmasıyla hem aile hem de iş hayatınızda huzura ulaşacaksınız. Bu kazancı iyi değerlendirmeli, çarçur etmemelisiniz. Fevri yapınız ile dostlarınızı kırmış olabilirsiniz. Kendinize objektif bir bakış açısıyla bakmaya çalışmalı ve hatalarınızı düzeltmek için zaman kaybetmemelisiniz.
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
(22 HAZİRAN - 22 TEMMUZ)
(22 TEMMUZ - 22 AĞUSTOS)
(23 AĞUSTOS - 22 EYLÜL)
Duygusallığınızı dolu dolu yaşayacağınız bir ay sizleri bekliyor. Normalde duygularını göstermekte çekinen karaktere sahip olan kimi Yengeç burçlarının duygularını bu denli gözler önünde yaşaması etrafındaki insanları da şaşırtacak. Olumlu yönde alacağınız haberlerle birlikte geleceğinizi yapılandırma konusunda daha emin adımlar atacaksınız. Evlilik hayatında olan Yengeç burçları çocuk kararıyla daha ciddi bir hayata geçiş yapabilir.
Artan hayat temponuzla birlikte, kafanız karışabilir ve zamanın gerisinde kaldığınızı hissedebilirsiniz. Her şartta kariyerine önem vermeye çalışan Aslan burçları, hırsları yüzünden mutsuz olabilirler. Kendinizi bu denli yormadan hayatın akışını biraz daha kendi haline bırakmalısınız. Aldatılmaktan çok korkmak, ilişkinize zarar veriyor. Kalbinizi dinleyerek, aşk hayatınızda olumlu sonuçlar alabilirsiniz.
Şubat ayı size cesur kararlar döneminin kapılarını aralıyor. Cesur kararlarınız sebebiyle inişliçıkışlı ruh haline bürünebilirsiniz. Aile içinde yaşanan tartışmaları kafanıza takarak hem kendinize zarar veriyor, hem de çözüm bulma şansınızı kaybediyorsunuz. Kafanıza taktıklarınız sağlığınızı etkileyebilir. Düşüncelerinizi biraz daha özgür bırakırsanız iş hayatınızda yükselmeniz söz konusu olacak. Evlilik sürpriziyle sıkıntılı döneminiz heyecan dolabilir.
64
ASTROLOJİ
TERAZİ
AKREP
YAY
(23 EYLÜL - 23 EKİM)
(24 EKİM - 21 OCAK)
(22 OCAK - 21 ARALIK)
Sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirebileceğiniz ve sevildiğinizi hissedebileceğiniz yepyeni bir döneme giriyorsunuz. Çalışmalarınızın meyvelerini yavaş yavaş almaya başlayacaksınız. Ancak sabırlı olmalısınız. Kalbinizdeki kişinin size gelmesini beklemeden harekete geçmeli ve ona karşı hisleriniz olduğunu açıklamalısınız. Beslenmeniz konusunda daha hassas olmanız gerekebilir. Şubat ayında sağlık sorunlarına dikkat etmelisiniz.
Karmaşık ruh halinden sonunda çıkacaksınız. Ocak ayında yaşadığınız başarıların tadını çıkarmanızın tam zamanıdır. Eğitim hayatınız konusunda yepyeni kararlar alıp, hayatınızı başka yöne çevirebilirsiniz. Alacağınız kararlarda mutlaka tecrübe sahibi insanlara danışmalısınız. Aşk hayatı bitmiş Akrep burçları, dingin bir dönem geçirmeye özen gösterin. Aksi takdirde sıyrıldığınız karmaşık ruh hali yeniden sizi sarıp mutsuz edebilir.
Sosyal çevrenizin artacağı ve arkadaşlarınızla oldukça güzel vakit geçireceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Maddi sıkıntılardan bir türlü kurtulamayan Yay burçları 2017’nin ikinci ayından itibaren ferahlığa doğru yelken açıyorlar. Endişe ve stresten uzak durmalısınız. Uzun zamandır istediğiniz bir başarıyı elde etmenize çok az bir süre kaldı. Olaylara karşı mantıklı yaklaşımınız ve duygularınızı kontrol edebilme kabiliyetiniz ile birlikte tartışmaları çözebilirsiniz.
OĞLAK
KOVA
BALIK
(22 ARALIK - 19 OCAK)
(29 OCAK - 18 ŞUBAT)
(19 ŞUBAT - 18 MART)
Aşkta şans Şubat ayında sizinle olacak. Kalbi boş olan Oğlak burçlarını çok uzun sürecek ve hatta evliliğe doğru emin adımlarla ilerleyebilecekleri bir ilişki bekliyor. Aile içerisinde yaşadığınız maddi zorlukların üstesinden birlik olarak gelebileceksiniz. İş, aşk ve aile derken sağlığınızı geri plana atıyorsunuz. Gelecekte mutlu bir hayat sürmek istiyorsanız, sağlığınıza çok dikkat etmelisiniz. Uyku düzeninin çok önemli olduğunu unutmayın.
Olumsuz başlayan 2017 yılının ilk ayının ardından Şubat ayında sizleri dingin bir dönem bekliyor. Tam da kariyerinizde yükselişe geçmenin zamanını yaşayacaksınız. Ruhunuzdaki öfkeyi bir kenara bırakmalısınız. Geçmişte yaşadığınız olayların etkilerini beyninizden attığınızda çok mutlu olacaksınız. Yemek yeme alışkanlığınız konusunda ciddi bir yenilenmeye gitmenizde fayda var. Zararlı alışkanlıklarınızı da erkenden bırakmanız, gelecekte sizi rahat ettirecek.
Korkunun ecele faydası yoktur. Bitirmek istediğiniz ilişkiniz ile ilgili partnerinize dürüst olmanızın zamanı geldi. Aşk hayatınızdaki karmaşayı çözdüğünüz takdirde iş ve aile hayatınızda da olumlu gelişmelerle karşılaşabilirsiniz. Uzun zamandır planlarını yaptığınız seyahate çıkmak için maddi açıdan bir birikim yapmaya başlamalısınız. Maddi planlamalarınızı çok dikkatle yapmalısınız. Aksi taktirde maddi bir kriz sizleri bekliyor.
65
FÄ°LOMUZ
68
FÄ°LOMUZ
69
METRO
70
METRO
71
METRO
72
METRO
73
METRO METRO
74
METRO
75
METRO
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
76
“NEDEN ATS ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ” HIZ AŞIMINI ENGELLER KONTROLÜ SAĞLAR ZAMANDAN TASARRUF YAKITTAN KAZANDIRIR 0 (212) 658 00 32
www.atlasaractakip.com