KONU
3
Kurucu Galip ÖZTÜRK İmtiyaz Sahibi Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem ÖZTÜRK Yayın Koordinatörü Mustafa YILDIRIM Genel Yayın Yönetmeni Damla ULUDAĞ Görsel Yönetmen Ufuk CERGENÇ Yayın Danışma Kurulu Başkanı Necmi HATİPOĞLU Yayın Danışma Kurulu Av. Aslı ÇOKGÜLER Mustafa SARI Sema CEYLAN Şenol AYYILDIZ Huku Müşaviri Av. Tuncay ÇALTEKİN Editörler Elif ÖZYILMAZ YEŞİL Nurcan GÜNEŞ Adem Burak YAZAR Murat BAŞARAN Reklam Pazarlama Metro Turizm Sey. Org. Tic. A.Ş. Ezgi GÜLÜM- 0530 880 59 46 Atlas Yazılım ve Bilişim Hiz. Tic. A.Ş. 0530 760 51 97 Adres Büyük İstanbul Otogarı Yönetim Binası Kat: 2 Bayrampaşa / İSTANBUL BASKI TARİHİ Nisan 2016 Yayın Türü Yerel Süreli BASKI Portakal Baskı Tel: 0212 332 28 01
İÇİNDEKİLER DİJİTAL DEVRİM SERGİSİ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ZENGİNİ: DENİZLİ
AŞIKLAR ŞEHRİ PARİS
12 54
BAHAR AYLARINDA DOĞRU BESLENME
20 34 42 68 70 72
22
TARİHTE BUGÜN SİNEMA KİTAP DÜNYASI EĞLENCE ASTROLOJİ - BURÇLAR YEMEK TARİFLERİ
40
HER ŞEYE RAĞMEN HAYAT DEVAM EDİYOR Türkiye, son birkaç aydır yine zor bir dönem yaşıyor. Güzel ülkemizin istikrarını bozma hedefindeki şer odakları,
Asıl böyle zor zamanlarda iş adamı yatırım yapmalı,
oyunlarının yeni perdelerini sahnelemeye devam ediyor.
vatandaşlarımız da normal yaşamlarına devam etmelidirler. Aksi bir durum maalesef ki teröre teslim olmaktır,
Son aylarda, bölgesinin demokrasiyle yönetilen tek
terörizmin istediği hedefe ulaşmasıdır.
ülkesi Türkiye’de her insanı derinden etkileyen, toplumsal travmalara neden olacak boyutta acı olaylar yaşanıyor. Bu acı gelişmeler, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde devam eden belirsizlikle birleşince toplumsal olarak bir umutsuzluk bulutu çöküyor hepimizin üzerine. Yaşanan bu acı olaylar sebebiyle geleceğe güvenle bakamayan insanımız da para harcamaktan çekiniyor doğal olarak. İş adamları yatırım yapmıyor, bizim de yolcu potansiyelimizi oluşturan vatandaşlarımız tam anlamıyla kabuğuna çekiliyor. Alıveriş yapmaktan çekiniyor, örneğin
Biz Metro Turizm olarak bu yoldan ilerliyoruz. Her yıl taşıdığımız milyonlarca yolcumuza daha iyi, kaliteli, güvenli ve konforlu seyahatler sunabilmek adına otobüs filomuzu peyderpey yeniliyoruz, gençleştiriyoruz. 2016 yılı yatırım programımızda 100 adetlik yeni araç alım planımız var. Sıfır kilometre, pırıl pırıl otobüslerimizi yeni sezon öncesinde filomuza ekleme hedefindeyiz. Çünkü biz Metro Turizm olarak Türkiye’ye ve Türkiye’nin yarınlarına sonsuz bir güven duyuyoruz. Ülkelerin zor zamanları hep olmuştur, geçmişte daha büyük acılar
evinin mobilyasını değiştirmiyor, seyahat planlarını askıya
da yaşanmıştır. Ancak Türkiye’miz birlik ve beraberlik
alıyor ve daha güvenli olur düşüncesi ile kentinde kalarak,
içerisinde her zaman zorlukların üstesinden gelmiştir.
evinde oturmayı tercih ediyor.
Bugünkü yaşanılan zorluklar da atlatılacaktır. Ülkemiz daha güçlü yarınlara koşacaktır, buna tüm kalbimizle inanıyoruz.
Ama böyle olmaması lazım. Düşmanı sevindirmemek adına inadına inadına yürümeliyiz hayatın ve acıların üzerine.
Geleceğe umutla baktığımız nice güzel Metro
Dünden daha umutlu bakmalıyız yarınlara.
seyahatlerinde buluşmak dileğiyle, iyi yolculuklar...
GALİP ÖZTÜRK Metro Turizm Seyahat Org. ve Tic. A.Ş. Kurucu ve Onursal Başkanı
SEVGi DOLU BiR GELECEK iÇiN SEVGi EVLERi Eski adıyla bir çocuk esirgeme kurumu olan Galip Öztürk Sevgi Evleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı resmi bir devlet kuruluşudur. 70 civarında koruma ve bakım altındaki çocuğumuza ev sahipliği yapan kuruluş, 65 personeliyle hizmet vermektedir. İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Cumhuriyet Köyü’nde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü projesi olan ve 7 dönüm arazi üzerinde 10 adet villa tipi bina şeklinde inşa edilen Sevgi Evlerinde 3-6 yaş kimsesiz çocukların barınması, bakımı ve eğitimi verilmektedir. Bu projede Kurucu ve Onursal Başkanımız Sayın Galip Öztürk’ün büyük katkılarıyla, ülkemizin geleceği olan çocuklar, sağlıklı bir ortamda yaşamlarını sürdürme olanağı buluyorlar.
Sevgi Evleri Nedir? Sevgi Evleri en kısa tanımıyla “çocuk esirgeme” kurumlarının modernize edilmiş halidir. Daha uzun bir ifadeyle “Sevgi Evleri”, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca uygulamada ciddi olumsuzluklar barındıran “çocuk esirgeme” kurumlarının yerine yeni modeller geliştirme çabalarının ürünü olarak ortaya çıkmış bir projedir. Sevgi Evleri Projesi, koğuş sistemine sahip kuruluş bakımı yerine daha küçük birimlerde, aile ortamına benzer yapılar ve ilişki sistemi içerisinde çocukların yetiştirilebileceği küçük müstakil binalardan oluşturulan site içerisinde bakımın sağlanmasıdır. Sevgi evleri; 10-12 çocuğun barınıp yaşamlarını sürdürebileceği, temel gereksinimlerinin karşılanabileceği, toplu yaşamın getirdiği olumsuzlukları yaşamadan yetiştirilebilecekleri, aile ortamına benzer yapılar ve ilişki sistemi içinde çocukların yetişebileceği kuruluşlardır. Sevgi evlerinde koğuş sistemine sahip tek bir bina yerine genelde villa tipi evlerden oluşan site veya kompleksler söz konusudur.
8
ÖZEL KONU
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmî tatil günlerinden ve ulusal bayramlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu
ve BAYRAMI VE ÇÇOCUK VE OCUK C K BA BAYRA AYRAM A
ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Bu bayram, TBMM’nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935’te 23 Nisan Millî Bayramı’yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın kendiliğinden
ATATÜRK DİYOR Kİ; “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
birleşmesiyle oluşmuştur. 1980 darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” adını verdi. Hakimiyet-i Milliye Bayramı (önceleri 1 Kasım, sonra 23 Nisan), saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu gerçekleştiren
TBMM’nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşırken, Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO’nun 1979’u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca 1933’te Atatürk’le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir. Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir. Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun.
TARİH
9
Galip Öztürk, 1 Ocak 1965 tarihinde Samsun’un
Turizm, taşıdığı yolcu sayısı, araç filosu ve yurt sathına
Ayvacık ilçesinde dünyaya geldi.
yaygınlığı ile sektörün lider firması konumundadır.
Çocuk yaşlarında geldiği İstanbul’da, otogarda
Hızla gelişip büyüyen Metro Turizm, 2000’li yıllarda
çaycılık yaparak, günde 25 bin çay satma başarısını
oluşan Metro Ticari Yatırımlar AŞ’nin de lokomotifi
yakaladı ve karayolu yolcu taşımacılığı sektörü ile
oldu. Metro Ticari Yatırımlar AŞ, daha sonra Metro
tanıştı.
Holding olarak kabuk değiştirdi. Metro Holding, yolcu taşımacılığı ve turizmden, gıda, tarım ve ikrama,
1992 yılında kısa zamanda sektörün liderliğine
finanstan madenciliğe kadar birçok farklı sektörden
oynayan Metro Turizm’i kurdu.
şirketi içinde barındırmaktadır.
Galip Öztürk’ün girişimci ve yatırımcı kişiliği ile
Sadece sahibi olduğu firmaların büyüyüp gelişmesi
yolcu taşımacılığında birçok ilke imza atan Metro
ve lider olmasıyla yetinmeyen Öztürk, karayoluyla
Turizm, halen bin 800 otobüslük bir filoya sahiptir.
yolcu taşımacılığı sektörünün gelişip güçlenmesine de
Türkiye’nin 81 ilinden 76’sına günde yaklaşık 2 bine
imza attı. Sektörün “lider” ismi olarak, sözü dinlenen,
yakın sefer yapan Metro Turizm, 2010 yılından beri
tavsiye ve önerileri dikkate alınıp uygulamaya konulan
her yıl, kendine ait olan yıllık 20 milyon yolcu
bir konuma ulaştı. Karayoluyla yolcu taşımacılığı
taşıma rekorunu istikrarlı şekilde kırmaktadır. Metro
sektörünün ilk mesleki sivil toplum kuruluşu olan
10
Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği
üzere uluslararası düzeyde örgütlenme çalışmalarına
(UATOD) içinde uzun süre çeşitli görevler üstlendikten
başladı. Bu çalışmaların sonucunda 29 Ekim 2013
sonra, 2000 yılında derneğin başkanlığına seçildi.
tarihinde Uluslararası Karayolu Yolcu Taşımacıları
Yine aynı tarihte, otogar işletmeciliğinde bir marka
Birliği (IPRU) kuruldu. 13 kurucu ülkeden mesleki sivil
olmasını sağladığı Büyük İstanbul Otobüs İşletmeleri
toplum örgütlerinin bir araya gelmesiyle kurulan
AŞ’nin (BİOİAŞ) de Yönetim Kurulu Başkanlığı seçimini
IPRU’nun kurucu genel başkanlığına da Galip Öztürk
kazandı. Şirketin adı daha sonra Avrasya Terminal
seçildi.
İşletmeleri A.Ş. (AVTER) olarak değiştirildi. Galip Öztürk, sadece sektöre karşı değil, ülkemize, AVTER, Büyük İstanbul Otogarı, Kayseri
çocuklarımıza ve tüm insanlığa karşı sorumlu olan
Şehirlerarası Otobüs Terminali ve Çanakkale
kişiliği çerçevesinde birçok sosyal sorumluluk
Otogarı’nı işletmektedir. Samsun Yusuf Ziya Yılmaz
projesine de imza attı. Samsun’un yetiştirdiği işadamı
Otogarı, Çarşamba ve Havza Terminalleri’nin sahibi
olma hüviyetiyle hem doğduğu kente, hem tüm
olan AVTER, Gürcistan’ın Batum Otogarı’nı da inşa
Türkiye’ye ve hem de dünyanın farklı noktalarına
ederek işletmektedir.
hizmetten kaçınmayan Öztürk, İstanbul, Samsun, Bafra, Ayvacık, Gürbulak, Diyarbakır-Lice ve yurt
4 Ocak 2005 tarihinde, UATOD’un öncülüğünde
dışında Bosna Hersek’e birçok okul, yurt ve sevgi
ve farklı illerde faaliyet gösteren 58 derneğin bir
evleri yaptırdı. Öztürk’ü, sportif alanlar dahil her türlü
araya gelmesiyle Türkiye Otobüsçüler Federasyonu
sosyal dayanışma ve yardımlaşma faaliyetinin içinde
kuruldu. Bu federasyonun Kurucu Genel Başkanlığı
görmek mümkün. Öztürk, yaşamı boyunca en az 100
görevini de Galip Öztürk üstlendi. Sektöre karşı
okul yaptırmak istediğini söylüyor.
sorumlulukları nedeniyle ve yeni isimlerin önünü açmak üzere kuruluşunu tamamlayarak belirli
2000’li yıllardan sonra Metro Holding ve Metro
bir ivme kazandırdığı kurum ve kuruluşlardaki
Turizm’in hızla büyüyüp gelişmesi, Galip Öztürk’ün
Başkanlık görevlerinden ayrılmasını bilen Öztürk’ten
sosyal sorumluluk projeleriyle birlikte sektörde lider
sonra TOFED, UATOD ve AVTER yeni Başkanlarla
isim haline gelmesi, ülkemizde başarıyı çekemeyen
çalışmalarını sürdürüyor.
bazı kesimlerin de dikkatini çekti. Bu süreç içinde haksız ve mesnetsiz suçlamalarla hakkında davalar
2012 yılında karayolu yolcu taşımacılığı mensuplarının
açılan Öztürk’ün, uzunca bir süre hürriyeti de gasp
sosyal ve ekonomik sorunlarına çözüm üretmek,
edildi. Ancak yargı süreciyle birlikte ülkemizdeki
çocuklarının ve genç nesil sektör mensuplarının
siyasal gelişmelerin ardından kendisine yapılan
eğitimlerini sağlamak üzere kurulan Türkiye
haksızlıkların adresi belli oldu. Türkiye’deki demokrasi
Otobüsçüler Sosyal Dayanışma ve Eğitim Vakfı’nın
mücadelesine, paralel yapıya karşı verilen mücadeleye
(TOSEV) kurucu başkanı olan Galip Öztürk, halen
destek olmak suretiyle katkı sunan Galip Öztürk, insan
vakıfta Mütevelli Heyet Başkanı olarak görevine
hak ve özgürlüklerinin korunması ve bağımsız yargı
devam ediyor.
için mücadelesini sürdürüyor.
Türkiye’de tüm dünyaya örnek olacak kadar başarıyla büyüyüp gelişen, kurumsallaşan karayoluyla yolcu taşımacılığı sektörü, global anlamda sektörün vizyon ve misyonunu belirlemek, sorunlarına çözüm üretmek
11
Kültür ve Tabiat Varlıkları Zengini:
Denizli
12
GEZİ
Ege Bölgemizin ikinci büyük kenti olan Denizli, coğrafi konumu, iklimi, doğal ve turistik yönleriyle beraber önemli ekonomik özellikleriyle eşsiz bir yerleşim ve uygarlık merkezidir. Lycos Vadisi içinde yer alan Denizli, antik dönemde bir geçiş ve kavşak noktası; ticaret ve haberleşme merkezi iken günümüzde de aynı özelliğini koruyan nadir illerden birisidir. Tekstil, ticaret, sanayi ve tarım sektörlerindeki hamlelerin yanında son yıllarda özellikle doğa harikası Pamukkale’nin yanı sıra diğer kültür-turizm değerleri ile çok sayıdaki turizm çeşitliliği sayesinde bu sektörde Ülkemizin önde gelen illerinin başında gelmektedir. Coğrafi konumu, termal su ve ikliminin uygunluğu nedeniyle Kalkolitik çağdan başlayıp günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahip olan İlimiz; Hitit, Frigya, Lidya, İonya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetleri sinesinde yaşatmış toplamda bine yakın tescilli kültür varlığı ile Denizli’nin Tarihi, içinde bulunduğu Anadolu’nun tarihi kadar köklü ve renklidir.
GEZİ
13
DÜNYACA MEŞHUR DENİZLİ HOROZU Denizli” denilince akla ilk gelen değerlerden biri de adıyla bütünleşmiş, kentin sembolü Denizli Horozu’dur. Denizli Horozu bu bölgedeki insanların eskiden beri uzun ötüşlü horozlara gösterdikleri özen sonucu kendiliğinden oluşmuş bir ırktır. Ayrıca Denizli Horozu, antik dünyadan günümüze ulaşan, taşlara işlenmiş bir sembol ve şehrin efsanesidir. Efsaneye göre Ares verdiği görevi yerine getirmeyen nöbetçiyi horoza çevirir. Denizli Horozu, Hierapolis, Tripolis ve Laodikeia gibi bu bölgedeki antik kentlerde bulunan pek çok kabartmada tasvir edilmiştir.
Denizli’de Turizmin Lokomotifi Pamukkale…
D
ünyada eşi benzeri bulunmayan hem arkeolojik ve hem de doğal sit alanı turizm cenneti Pamukkale, sanatçı suyun binlerce yılda inşa ettiği travertenleri ve travertenlerle kucaklaşmış antik kutsal şehir Hierapolis ile iç içedir. Antik Salbacos Dağlarının kuzeyinde, Çökelez Dağları eteklerinde kurulu
Hierapolis ve bembeyaz travertenler ile Pamukkale adeta bir gelin gibi ziyaretçilerini karşılamaktadır. Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 240-320 m uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70 m.lik kısmi çökelmenin olduğu traverten katlarına dökülmektedir. Kaynaktan çıkan 35-60 °C sıcaklığında, içinde yüksek miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında Karbondioksit ve Karbon monoksit uçarak kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşmaktadır.
14
GEZİ
“
Pamukkale’nin yer altı suları, tedavi edici özelliğinin yanı sıra oluşturduğu travertenlerle yüzeylerine eşsiz şekiller çizerek adeta bir sanatçı kimliği sergiler…
”
Doğanın düşsel mucizesi Pamukkale, termal kaynakların sunduğu şifayla binlerce yıl insanlığı kucaklamış; kristalleşmiş pamuk tarlalarını andıran travertenler yaratarak benzersizliğini göstermiştir. Pamukkale travertenlerinin uzaktan görünümü binlerce metre yükseklikteki bulutların size yakınlaşması ya da bembeyaz kar kristallerinin kapladığı ışıldayan katmanlı tarlalar gibidir. Mesafe yakınlaştıkça bulutsu karların üstünden berrak suların aktığını görürsünüz. Traverten çok yönlü, çeşitli nedenlere ve ortamlara
Kaynaktan çıkan 35 0C sıcaklığında, içinde yüksek
bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan
miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunan
bir kayadır. Termal su kaynaktan çıktıktan sonra,
suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında
320 m. uzunluğunda bir kanal ile traverten başına
Karbondioksit ve Karbon Monoksit uçarak Kalsiyum
gelmekte ve buradan, 60-70 m.lik kısmi çökelmenin
Karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna
olduğu traverten katlarına dökülmekte ve ortalama
sebep olmaktadır. Kat kat havuzcuklarında ve kat kat
240-300 m. yol kat etmektedir.
seddelerinde, çökelmekte olan Kalsiyum Karbonat, başlangıçta yumuşak bir jel halindedir. Zaman içinde sertleşmekte ve traverten olmaktadır. Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir. Çökelme, termal sudaki karbondioksitin havadaki karbondioksitle dengeye gelinceye kadar devam etmektedir.
UNESCO Dünya Miras Listesinde ki “Beyaz Cennet Pamukkale”yi görmek bir ayrıcalıktır… Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO Dünya Miras Sözleşmesi’ne 1983 yılında taraf olan ülkemiz, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel
GEZİ
15
Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında yürüttüğü çalışmalar sonucunda ülkemizden “Dünya Miras Listesi’ne alınan, Türkiye’nin favori destinasyonu Denizli turizmindeki baş aktör, Pamukkale ve üzerindeki Hierapolis Antik Kenti ile beraber değerlendirilerek, 09.12.1988 tarih ve 485 sıra numarası ile hem kültürel, hem doğal miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınarak Dünya’nın sayılı turizm cazibe merkezi unvanını almıştır. Pamukkale’nin büyüleyici ve benzersiz dokusunda bir yolculukla buluşup, anılarınızı belleğinizde ölümsüzleştirebilirsiniz.
Tarihin ve Kültürün Merkezi Denizli’de bulunan Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippe’in Martyriumu ve Mezarı Pamukkale Örenyeri’nde bulunan sekizgen (oktogonal) planlı, St. Philippe Martyriumu ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları sırasında Hz. İsa’nın havarilerinden olan Aziz Philippe’e ait mezar yapısı 2010 yılı kazı çalışmalarında Prof. Dr. Francesco D’Andria tarafından ortaya çıkarılmıştır. M.S. I. yüzyıl’ın 60’lı yıllarında Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Philippe, Hierapolis’e Hristiyanlığı yaymaya gelmiştir. Ancak burada ölüme mahkûm edilir. Hierapolis’in Roma Dönemi’nden sonra Doğu Roma Dönemi’nde de önemli bir Hac Merkezi haline gelmesi bu nedenledir. St. Philippe adına sekizgen planlı bir Martyrium inşa edilir. Bundan dolayı Hierapolis Antik Kenti Metropolis ünvanını alır.
Yapımı 150 yıl süren, Akdeniz Havzası içinde en önemli ve özgün Roma Tiyatrosu olan 1800 yıllık Hierapolis (Pamukkale) Antik Tiyatrosu...
H
em kültürel hem doğal miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve dünyada eşi benzeri olmayan 2500 yıllık Hierapolis (Pamukkale) Antik Kenti’nde bulunan ve gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları neticesinde, Antalya Perge Tiyatrosu’nun dışında çoğu antik tiyatroda bulunmayan
16
GEZİ
mitolojik kabartmaları, görkemli sahne binası, oturma
Kazıda elde edilen en değerli eserler arasında
basamakları ile Hierapolis Antik Tiyatrosu, şu anda
Helenistik Dönemde yapılmış, özel saç stili ve altın
Akdeniz havzası içinde Roma Dönemi Anadolu
küpe takmak için kulağında iki delik olan tanrıça
Tiyatroları arasında önemli ve özgün bir yere sahiptir.
Aphrodite’ye ait mermer bir baş ve mermer Dionysos
Birbirinden değerli eserlerin gün ışığına çıkarıldığı
Heykeli bulunmaktadır. Ayrıca en olağanüstü buluntu ise sudan çıkartılan, mağaranın girişini koruyan mermer iki heykeldir; bunlardan biri mermer yılan heykeli ikincisi ise mermer Kerberos heykelidir.
Tarihi değeri oldukça yüksek olan ve UNESCO Dünya Mirasları Listesinde bolca adından söz ettiren Denizli, kazılarda birbirinden eşsiz eserler gün yüzüne
botanik ve zoolojik anlamda da ülkemizdeki nadide
çıkarılmıştır. Yapılan sualtı kazısıyla tanrı Plouton’a,
illerimizden bir tanesi olma özelliğini sürdürüyor.
inananları tarafından adak olarak bırakılan, Helenistik
Özellikle Acigöl kıyısında bulunan Çardak ilçesi
Dönem’den kalma ve her biri farklı bir figürde olan,
ülkemizdeki yaz-kış kuş gözlemciliği yapılabilen
Kutsal alanda yapılan ritüelde kullanılan kandiller
nadide mekanlardan.
ortaya çıkarılmıştır. Bu ritüel çok önemlidir. Çünkü Antik Çağ’da insanlar kutsal alana gelmişler,
Denizli’deki Acıgöl kıyısında bulunan Çardak İlçesi
Cehennem Kapısı’nda sunu yapıp, kurban adamışlar
Gemiş Mahallesi Flamingo, Meke, Yaban Kazı, Yaban
ve boğaları kurban etmişlerdir. Bu kandillerin ateşini
Ördeği, Turna ve benzeri 203 çeşide yakın yabani
buradan çıkan zehirli gazlar söndürmüş, sonrasında
kuş türünün üreme ve çoğalma bölgesidir. Çardak
bunu Tanrı’nın kabul ettiğine inanıp, kandilleri eve
Uluslararası Hava Alanı’nın hemen yakınında olan
götürmeden alanda bırakmışlardır.
Gemiş Mahallesi sınırlarında Kuş Gözetleme Kulesi de bulunmaktadır.
GEZİ
17
Doğal Sit Alanı ve Tabiat Anıtı olarak tescilli Güney Şelalesi… Denizli’nin Güney İlçesi’nde bulunan I. Derece Doğal Sit Alanı ve Tabiat Anıtı olarak tescilli Güney Şelalesi, doğal güzelliği bakımından görülmeye değer yerlerdendir. Yaklaşık 20 m yüksekten nazlı nazlı dökülen şelalenin kireçli suyu, şelale yatağında kalker basamaklar ve çeşitli oluşumlar meydana getirmektedir. Güney Şelalesi’nin çevresi ağaçlıktır. Şelale altındaki mağarada pek çok sarkıtlar vardır. Dinlenme ve kamp yeridir. Gün doğumundan akşama dek izlenmesi gereken Güney Şelalesi, gelin duvağı, tül perde, yelpaze biçiminde zümrüt yeşili kadife görünümlü yosunlar üzerinde süzülen su damlalarının seyrine doyum olmaz.
TEKSTİLİN BAŞKENTİ: DENİZLİ DOĞAL VE ANTİK GÜZELLİKLERİ BARINDIRAN DENİZLİ’NİN BİNLERCE YILLIK BİRİKİM, KALKINMA UNSURU: TEKSTİL Binlerce yıllık birikimi ile tekstilin başkenti olan Denizli’de dokumacılığın kökeni antik dönemlere kadar dayanmaktadır. Antik dünyanın en değerli dokumaları burada dokunmuş ve buradan dünyaya pazarlanmıştır. Bu özelliğini yüzyıllardır koruyan Denizli, halen kaliteli tekstili ve üretimi sayesinde bu alanda yerini sağlamlaştırmıştır. Denizli merkezi dışında, Buldan, Sarayköy, Babadağ, Tavas, Kızılcabölük ve Kale İlçelerimizde köklü, gelişmiş bir dokumacılık endüstrisi bulunmakta olup, el dokumaları, otantik tekstil ürünleri ile dünyaca meşhurdur. Amerika’dan Japonya’ya, Avrupa’ya dünyanın tüm ülkelerine Denizli’den tekstil ve konfeksiyon ihracatı yapılmaktadır.
Katkılarından dolayı Sayın Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz’a teşekkür ediyoruz.
18
GEZİ
KONU
19
0 850 222 34 55
7 Nisan 1827
3 Nisan 1992
İngiliz kimyager John Walker’ın buluşu olan kibrit, İngiltere’de piyasaya sürüldü.
Ankara’nın Çankaya ilçesi kaymakamlığına vekil olarak atanan Azize Düşer, Türkiye’nin ilk kadın kaymakamı oldu.
5 Nisan 1453
1 Nisan 1976
Fatih Sultan Mehmet’in donanması İstanbul sularına geldi.
Apple şirketi, Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından kuruldu.
9 Nisan 1979
Türkiye’de ilk kez bir hastanın kulağına kıkırdak nakli yapıldı.
10 Nisan 1912 RMS Titanic ilk seferine çıktı
Atina’da başladı
kuşatma harekâtına başladı.
4 Nisan 1975
Microsoft şirketi Bill Gates ve Paul Allen ortaklığında kuruldu.
TARİHTE BU AY
Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) kuruldu
Urfa Fransız işgalinden kurtuldu.
İlk modern Olimpiyat Oyunları
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u
20
11 Nisan 1920
6 Nisan 1896
2 Nisan 1453
15 Nisan 1931
8 Nisan 1956
Seyhan Barajı hizmete girdi.
13 Nisan 1994
Radyo-Televizyon Üst Kurulu kuruldu.
14 Nisan 1912
Dönemin en büyük yolcu gemisi RMS Titanic gece yarısından önce 23:40 sularında bir buzdağı ile çarpıştı ve batmaya başladı.
12 Nisan 1993
Türkiye İnternet’e bağlandı.
23 Nisan 1920 19 Nisan 1964
Ford, Mustang modelini piyasaya sundu.
Cambridge Üniversitesi’nde iki bilim adamı, kalıtsal özellikleri ebeveynden çocuğa taşıyan deoksiribonükleik asit (DNA) adını verdikleri molekül yapısını buldular.
Mustafa Kemal Paşa, Meclis’in 23 Nisan 1920 günü açılacağını bildiren bir genelge yayımladı.
Çanakkale Anıtı’nın temeli atıldı.
20 Nisan 1972
16 Nisan 1972
İnsanoğlunun 5. ay yolculuğu ‘Apollo 16’ uzay aracı ile başladı.
18 Nisan 1936
29 Nisan 1951
Helsinki’de düzenlenen Dünya Serbest Güreş Şampiyonası’nı Türk Milli Takımı kazandı.
28 Nisan 1972
24 Nisan 1920
Apollo 16, Ay’a iniş yaptı.
İzmit Kağıt Fabrikası’nda ilk kâğıt imal edildi.
Beethoven, ünlü eseri Für Elise’yi besteledi.
25 Nisan 1953 21 Nisan 1920
17 Nisan 1954
27 Nisan 1810
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara’da kuruldu.
Televizyon programlarının seyredilir
Mustafa Kemal,
hale getirilmesi için
Büyük Millet Meclisi Reisliğine seçildi.
yerli film gösterilmesi kararı alındı.
30 Nisan 1986
22 Nisan 1970
Dünya Günü ilk kez kutlandı.
26 Nisan 1912
lk defa, bir Osmanlı pilotu olan Fesa Bey Osmanlı tayyaresi ile Türk toprakları üzerinde uçtu.
Çernobil reaktör kazası sonrasında atmosfere büyük miktarda fisyon ürünleri salındığı tüm dünya tarafından öğrenildi.
TARİHTE BU AY
21
i r h e Ş r a l k ı ş A
P
aris, Avrupa’nın önde gelen iş, kültür ve turizm merkezlerinden birsi. Dünyada turizm sıralamasında 1.sırada yer alıyor. En ünlü caddesi “Avenue des Champs-Élysées” yani Şanzelize. Bu caddenin bir ucunda Concorde Meydanı ve dikilitaş, diğer ucunda ise Arc de Triomphe yani Zafer Takı yer alıyor. Napolyon’un emri ile yapılan ve Eyfel Kulesi’nden sonra Paris’teki en önemli yapıların başında gelen Zafer Tak’ı tam 30 senede tamamlanmış. Moda, sanat, büyük anıtlar ve romantizm ile anılan şehirde mutlaka görmeniz gereken başlıca yerler ise; başta Mona Lisa Tablosu olmak üzere 35 bine yakın önemli eserin sergilendiği Louvre Müzesi, Fransa’nın en önemli dini yapısı Notre Dame Katedrali, Foucault Sarkacı ile
dünyanın döndüğünün kanıtlandığı Pantheon ve tarihi Fransa-Prusya Savaşı’na dayanan, savaş sırasında ölen 58 bin askerin anısını taşıyan Sacre Coeur Bazilikası.
PARİS’İN SEMBOLÜ EYFEL Nam-ı diğer “Âşıklar Şehri” Paris’te 3 gün konaklama fırsatı buldum.
maruz kalmış, “demir
Bol bol gezdiğim şehirden epey de bilgi ile döndüm. Paris’te ki ilk
yığını” benzetmeleri
durağım elbette ki günümüzün en meşhur yapıları arasında ilk sırada
kullanılmış ve şehrin
yer alan Eyfel Kulesi oldu. 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave
ortasında korkunç
Eiffel tarafından Fransız devriminin 100. yıl kutlamaları için yapılan
bir görüntüye
kule 324 metre uzunluğunda ve 10 bin 100 ton ağırlığında. 3 bin
neden olduğu
işçinin 26 ay boyunca çalışarak, 18 bin 38 adet demir parçayı 2,5 milyon perçinle bir araya getirdiği bu sembol binanın yapım aşamasında hiç ölüm vakası yaşanmamış olması da yapının şekli kadar şaşırtıcı olmuş. Kule ilk inşa edildiği dönemlerde halkın, sanatçıların ve mimarların çok büyük eleştirisine
22
GEZİ
söylenmiş.
AMAN DİKKAT! Yalnız yılda milyonlarca turist çeken bu devasa yapının çevresi, tıpkı Paris’te ki Eiffel Kulesi sabah 09:30 ile gece 23:30 saatleri arasında açıktır. Ancak turizmin daha yoğun yaşandığı 17 Haziran ile 28 Ağustos tarihleri arasında kule sabah 09:00 ile gece 24:00 saatlerinde kadar gezilebiliyor.
metrolar ve diğer turistik yerler gibi hiç tekin değil. Sömürgecilik sıralamasında Amerika ve İngiltere’den sonra gelen Fransa, dünya topraklarının yüzde 8,5 gibi önemli bir kısmını sömürge olarak elinde bulunduruyor. Bu nedenle de özellikle Paris, Afrikalı işsiz zencilerle dolu… Birçoğu anahtarlık ve Eyfel kulesi maketlerini satıyor. Üstelik çoğu Türkçe de biliyor. Ancak bazılarının sergilemiş olduğu ısrarcı satış taktiği insanı oldukça tedirgin ediyor. Ayrıca merkezindeki yaklaşık 3 milyon nüfusu ile Londra ve İstanbul’la birlikte dünyanın en kalabalık şehirleri sıralamasında başı çeken Paris, gelen turistlerle beraber adım atmanın dahi zorlaştığı bir şehir haline gelmiş. Gasp ve hırsızlık olaylarının tavan yaptığı şehirde çantalara, özel eşyalara dikkat etmeye çalışmaktan doğru düzgün gezmeyi başarmak çok zor. Öyle ki araç kaptanımız daha Paris’e iner inmez cüzdanını çaldırdı…
58 BİN ASKERİN ANISINA: SACRE COEUR BAZİLİKASI
Savaş sırasında ölen 58 bin askerin anısını taşıyan kilisenin yapımı 1914 yılında tamamlanmıştır. Sacre
Eyfel Kulesi’nden sonra 2. Durağım şehirdeki en
Coeur Bazilikası’nın tasarımı Paul Abadie’ye aittir.
yüksek 2. Yer olan Sacre Coeur Bazilikası oldu.
Kilisedeki rahipler 1885 yılından bu yana 24 saat
Burası Paris’in en ünlü kiliselerinden biri. Şehrin ünlü
boyunca, ölenlerin ruhları için dua ederler.
bölgesi Montmartre’de yer alan kilise, tarihi FransaPrusya Savaşı’na dayanan köklü bir yapı. 1870 yılında
Günümüzde Sacre Coeur Bazilikası Paris’in en turistik
Almanya’yı ele geçiren Prusya’nın Fransa’yı tehdit
yerlerinden biri. Beyaz travertenli kilise, şehrin birçok
etmeye başlamasının ardından Paris’te iki iş adamı
noktasından görülebilmekte. Kilisenin bulunduğu
Fransa’nın, Prusya saldırılarından kurtulması halinde
noktadan Paris manzarası ise ayrı bir güzel. Ayrıca
bir kilise yaptırma vaadinde bulunur. Uzun süren savaş kilisenin hemen yanında Paris’ten hediyelik eşya almak isteyenler için harika bir sokak mevcut. ve kuşatmaya rağmen iş adamları şehrin istiladan kurtuluşu ile birlikte Sacre Coeur Bazilikası’nın yapımına başlangıcını görürler.
Dünyanın en önemli müzeleri arasında üst sıralarda yer alan Louvre Müzesi de özellikle sanatseverler için kaçırılmaması gereken bir yer. Leonardo Da Vinci’nin ünlü eseri Mona Lisa tablosundan, Osmanlı, Mısır, Yunan ve Avrupa sanat tarihine kadar yaklaşık 35 bin adet objenin sergilendiği müzeyi gezmek uzun bir zaman istiyor.
GELİŞMİŞ TOPLU TAŞIMA Paris, tamamını yürüyerek gezmenin imkânsız olduğu büyük bir kent… Bu yüzden sık sık toplu taşımayı kullandım. Şehir 20 semtten oluşan bölgelere ayrılmış. Bölge numaraları merkezden başlayarak spiral
GEZİ
23
şeklinde dışa doğru genişleyerek gidiyor. Metro, otobüs ve RER (Réseau Express Régional yani Bölgesel Ekspres Şebekesi) tren bilet fiyatları gidecekleri bölge numaralarına göre değişiklik gösteriyor. Biz hızlı tren seferleri ile yeni yeni tanışsak da başta Paris olmak üzere Avrupa içinde yıllardır hızlı trenler şehirlerarası ulaşımda çok etkin bir ulaşım aracı. Geniş bir ağda işleyen hızlı ve rahat trenler, SNCF’ ye yani Fransız Devlet Demiryolları’na bağlı. Paris, kısaca TGV olarak bilinen hızlı tren ağının merkezinde yer aldığı için TGV trenleri ile ülkenin tüm büyük şehirlerine ve sefer olan diğer Avrupa ülkelerine ulaşım sağlanabiliyor. Paris şehir içi ulaşım konusunda bir hayli gelişmiş durumda. Paris metrosu görüp görebileceğiniz en
Paris’te şehir içi ulaşım RATP adı verilen işletme
sistematik ve çok hatlı metroların başında geliyor.
tarafından yönetiliyor. Satın alacağınız tek tip bilet ile
Bunun dışında RER trenleri, otobüsler, tramvaylar,
metro, otobüs ve 1 ve 2. bölgeye giden RER trenlerine
taksiler ve özel firmaların turistik otobüsleri Paris
binebilirsiniz. 1 ve 2. bölgeler şehir merkezini
geziniz boyunca ulaşımda kullanabileceğiniz
simgeliyor. Disneyland ve CDG Havalimanı ve Orly
araçlardan birkaçı.
Havaalanı ise 3 ile 5. bölgeler arasında yer alıyor.
24
GEZİ
ÇOCUKLUĞUNUZA GİDEN YOL: DİSNEYLAND Şehir merkezine 32 km uzaklıkta yer alan eğlence parkı Disneyland ise yalnızca küçükler için değil aynı zamanda büyükler için de çok keyifli vakit vadediyor. Paris gezimin son günü ayırdığım Disneyland, 1991’de Eurodisney adıyla açılmış. Günümüzde Disneyland Paris olarak anılan ve iki ana bölümden oluşan parkın birinci kısmı Walt Disney’in çizgi film karakterleri konseptinde, daha çok küçük yaş grubu çocukları hedefleyen bir eğlence parkı. Walt Disney Stüdyosu adındaki ikinci park da daha çok çılgın, baş döndürücü, heyecanlı aktivitelerin gerçekleştirildiği, daha büyük yaş grubunu ve elbette ki yetişkinleri hedefleyen bölüm. Giriş 26 yaş altı için 45, 26 yaş üstü için ise 60 Euro idi. Bütün bir günümü geçirdiğim Disneyland’a 60 Euro vermiş olsam da kesinlikle değdiğini düşünüyorum. Yolunuz düşerse mutlaka uğramalı ve akşama kadar eğlenmelisiniz.
Yazı: Nurcan GÜNEŞ
GEZİ
25
26
KONU
KONU
Hasan Hüseyin Aydoğdu
G
elibolu Yarımadası, Eceabat dolaylarında her metrekaresi büyük bir tarihe tanıklık etmiştir. 2015 yılında 100. yılını geride bıraktığımız Çanakkale Savaşı’nın yaşandığı bu coğrafyayı, o yıl yaptığımız bisiklet turunun son etabı olarak katetmeye karar verdik. Konaklama seçenekleri arasında Kabatepe’de kamp yapma, oteller ve Eceabat Öğretmenevi bulunuyor. Turu 2 günde tamamlamak mümkün. Bir günü Seddülbahir, öbür günü Arıburnu Cephesine ayırmak gerekiyor. Yola çıkmadan önce Eceabat’ta Atatürk Kararagahı’na uğrayıp bölge hakkında bilgi alınabilir. Biz, eski dostum Pamir Koçkar’la ilk günü Arıburnu’na ayırmaya karar verdik. Öncelikli olarak Kabatepe Tanıtma Merkezi’ne uğradık. Burada gerçekten çok büyük bir müze hazırlanmış, gün içinde belgesel gösterimleri de yapılıyor. Tüm cephenin ayrıntılı açıklamasını, sahadan çıkan mermileri, savaşta kullanılan araçları görmek mümkün. Hemen ardından Kemalyeri’ne tırmanmak üzere yola düşüyoruz. Yol çok düzgün, asfalt yeni atılmıştı. Hafif bir eğimle, tırmandığınızı çok da farketmeden gidiyorsunuz. Kemalyeri, daha sonra Kurtuluş Savaşı’nı birlikte kazanacakları Fahrettin Bey (Altay)’in karargah bölgesine verdiği ad. Fahrettin Bey 19. Tümen Karargahına gitmek ister, düşmanın yanıbaşında,
28
SPOR
şiddetli ateş altında bir sel yarıntısı içinde olduğu haricinde yer hakkında hiçbir bilgisi yoktur. Şiddetli ateş altında, sarı bir toprak yığıntısı içinde bir telefon ve ayaklı dürbün barındıran karargahı görürler. Düşmanın yanıbaşındaki bu karargahın adını soran Fahrettin Bey, “sel yarıntısının adı mı olur?” cevabını alır. Daha sonra 19. Tümen’e yazılan ilk emri “Kemalyeri’nde 19. Tümen Kumandanlığına” notuyla gönderir, Esat Paşa da gülümseyerek ismi onaylar. Esasen Mustafa Kemal’in karargahını savaş hattına ilk kuruşu değildi, sonuncu da olmadı. Bildiğiniz gibi sonuncusu Büyük Taarruz’da olmuş, esir düşen Yunan komutan Trikopis savaşı İzmir’den yöneten üstlerinden yakınıp parlayan Türk süngülerini bir anda etraflarında gördüğünü söylerken, Mustafa Kemal’e o an nerede olduğunu sorar, aldığı cevap “işte o süngülerin parladığı yerdeydim” olur. 261 Rakımlı Tepe’ye vardığınızda çok geniş bir anıtlar kompleksiyle karşılaşıyorsunuz. Burası özellikle ağustos çarpışmalarının da gerçekleştiği, önemli noktalar barındırıyor. Atatürk’ün saatine mermi isabet eden yer de aynı zamanda buradadır.
Conkbayırı Atatürk heykeli de buradadır. Anıt, elinde kırbacıyla 10 Ağustos sabahı ön safta taarruz emrini verdiği noktada dikilmiştir. Gerisini Atatürk’ten dinleyelim: Kumandan ve zabitlere de işaretime askerin dikkatini çekmeleri emrini verdim. Ondan sonra hücum safının önünde bir yere gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak hücum işaretimi verdim. Bütün askerler, subaylar artık her şeyi unutmuşlar, bakışlarını, kalplerini verilecek işarete bağlı bulunduruyorlardı. Süngüleri ve bir ayakları ileri uzatılmış olan askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde subaylarımız kırbacımın aşağıya inmesiyle demirden bir kitle halinde aslan gibi saldırıyla ileri atıldılar. Bir saniye sonra düşman siperleri içinde ilahi bir bağırtıdan başka bir şey işitilmiyordu: Allah Allah Allah!...’’ Bu taarruzla neye uğradığını şaşıran müttefik askerleri bozguna uğrar, uğruna birçok can verdiği fakat bir türlü ele geçiremedikleri Conkbayırı’nı bu kadar yaklaşmışken terk etmeye, kaçmaya başlar.”
aldıran ve ilerleyen düşmanın da durmasını sağlayan Mustafa Kemal’in “işte savaşı o an kazandık” yorumu, bu noktanın stratejik önemini gösteriyor. Bu arada 1 haftada birkaç yüz kilometre deviren Pamir’de yorgunluğa dair iz olmaması da ilginç… 57. Alay şehitliğine doğru inişe geçerken, farklı bir anıt dikkatimizi çekiyor. 25 Temmuz 1994’te bölgede çıkan yangınla mücadele ederken yanarak hayatını kaybeden Orman Başmüdürü Talat Göktepe için de bir anıt dikilmiş. Bu tur vesilesiyle kendisini tanımış oluyor, minnetlerimizi iletiyoruz. Tüm unsurlarını savaşta kaybeden 57. Piyade Alayı Şehitliği Conkbayırı yolunun hemen aşağısında. Mustafa Kemal, ihtiyat tümeni komutanı olmasına rağmen bölgedeki boşluğu erken farkederek, emir gelmesini beklemeksizin 57. Alay’ı ilk gün bu mevkilere getirmiş ve buraların düşman eline geçmesini önlemiştir.
Mehmetçiğe Saygı Anıtı. Siper savaşları devam ederken, ortada kalmış bir yaralı inlemektedir. Ömer çavuş süngüsünün ucuna beyaz bir bez bağlayıp karşı tarafa sallar. sonra siperinden çıkar, yaralıyı kucaklayarak arkadaşlarına teslim eder...
Atatürk’ün gözetleme yeri ve tepenin cepheye ne kadar hakim olduğunu görebileceğiniz bir fotoğraf. Burası, 57. Alay ile inisiyatif alarak Mustafa Kemal tarafından ilk gün tutulmuştur. Bu hakim tepe tutulmasa, belki de düşman Eceabat’a kadar ilerleyebilecek ve Seddülbahir’deki askerlerimiz kuşatılmış olacaktı. Yine, ilk gün çekilen bir grup askere “merminiz yoksa süngünüz var” diyerek mevzi
SPOR
29
Avustralya genel valisi lord casey (savaşta üsteğmen) askerimizden şöyle bahseder: “Bölgedeki muharebeler, artık siper çatışmalarına dönüşmüştü. Siperler arası 8- 10 metre mesafe var-yoktu. Karşılıklı yoğun atışlar devam ediyordu. Bu çatışmalardan birinde, bir İngiliz Yüzbaşı, yaralı bir vaziyette iki siper arasında kaldı. Avazı çıktığı kadar bağırıyor, inliyor ve yardım istiyordu. Çıkıp kendisine yardım edemiyorduk. Zira, başını siperden çıkaran kurşunu yiyordu. İngiliz Yüzbaşısının imdat çığlıkları ise içimize işliyordu. Bu sırada akıl almaz bir şey oldu. Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı. Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri, silâhsız siperden fırladı. Hepimiz donduk kaldık. Kimse nefes alamıyor, ona bakıyordu. Asker korkusuzca yavaş yavaş yürüdü. Önce İngiliz Yüzbaşıyı teskin etmeye çalıştı, sonra onu okşar gibi kucakladı. Kolunu omzuna attı. Bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Y aralıyı usulca yere bıraktı. Geldiği gibi kendi siperlerine yürüdü gitti. O kadar şaşırmıştık ki, teşekkür bile edemedik. Savaş alanında günlerce bu kahraman Türk askerinin cesareti, yaptığı işin güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu.” “Biz Çanakkale yarımadasından Türklerle savaşarak ve binlerce insanımızı kaybederek Kahraman Türk milletine ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık. Bütün Avustralyalılar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever onun mertliği vatan ve insan sevgisi siperlerdeki dayanılmaz heybeti ve cesareti bütün Anzaklıları hayran bırakan yurt sevgisi insanlığın örnek alacağı büyük hasletlerdir. Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla” Bölgede çok miktarda ANZAK mezarlığı da var, hepsine saygı içinde uğruyoruz. En önemlilerinden biri de Lone Pine. Çok sayıda yabancı turiste ev sahipliği yapan anıtın hatıra defterinde, insanın barışa dair umutlarını çoğaltan mesajlar görmek mümkün. ANZAK Koyu’na uğrayıp ilk günü sonlandırıyoruz. Savaşın 100. yılı olduğundan, özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda vatandaşlarının yoğun ilgisi olmuş bölgeye. Yine derin bir saygı içinde mezarlıkları ziyaret ediyoruz. Mustafa Kemal’in şu sözüyle karşılaşıyoruz: “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.” İkinci gün Seddülbahir Cephesine gitmek için yola çıkıyoruz. Öncelikle Kilitbahir’deki tabyalara uğruyor, Seyit Onbaşı Anıtını ziyaret ediyoruz. Mecidiye Tabyası’nda 215 kg ağırlığındaki mermiyi tek başına kaldırıp Fransız Ocean zırhlısının ağır yara almasını sağlamıştır. Daha sonra Soğanlıdere ve Şahindere şehitliklerine uğruyoruz. Yenileme işlemi yakınlarda bitmiş, şehirleri sembolize eden mezar taşları mevcut. Bunun yanında, gerçek şehitlikler de sembolik şehitliklerin hemen yanında mevcut bulunmakta.
30
SPOR
gömülen 20.763 kişinin anısına dikilmiştir” şeklinde bir ifade yer alır. Ardından Ertuğrul Tabyası’na geçiyoruz, bir şey gözümüze çarpıyor; yapılan tadilat sırasında çıkan objeler arasında kopmuş bir asker bacağı da bulunuyor.
Bu ziyaretlerin ardından büyük abideye gitmek üzere alçıtepe doğrultusunda yokuş çıkmaya başlıyoruz. Bu sırada ön balatadan gelen sesler üzerine balatayı söküyoruz ve metalin kıvrılıp rotora sürttüğünü, aynı zamanda balatanın da bittiğini görüyoruz. Mümkün olduğunca metali düzeltip, balatayı takıyoruz. İdare edecek şekilde yerine oturuyor, ancak ön frene çok da yüklenmeden devam etmek zorunda kalıyorum. Yola kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yolun cazibesiyle, pedal çevirmeye gerek kalmadan ilerlerken karşıdan Abide’nin siluetiyle karşılaşıyoruz. Yolu yarıladığımız anlamına gelen Abide’ye varmak için daha bir şevkle basıyoruz pedallara. Girişte Mehmet Akif’in meşhur dizeleri karşılıyor bizi. ANZAK peksimetinin tadına bakarken dinleniyor, ardından Abide çevresini dolaşmaya başlıyoruz. Abide’yi, Şehitlikleri, Meçhul Asker’e ait mezarı geziyoruz. Bedeni Arıburnu cephesinde gömülü olan bir askerimizin başı Avustralyalı bir askerce yanında götürülmüş, 2003 yılında ise ülkemize teslim edilmiş. Askerin kafası, Abide yerleşkesi içinde bir anıt mezarda bulunuyor.
Ertuğrul Tabyası’nın hemen yanında Yahya Çavuş şehitliği yer alıyor. Koya çıkarma yapan 3000 civarı İngiliz’i 67 askeriyle on saat mavzer atışlarıyla sahilde durduran Ezineli Yahya Çavuş’la kahraman askerlerinin hatırasını yaşatmak amacıyla Gelibolu Yarımadası’nda yaptırılmıştır. İngiliz Generali Nepier, Yahya Çavuş ve askerlerinin yoğun ateşi karşısında, karşılarında bir tümen bulunduğunu sanmıştı. “Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş’tular Tam üç alayla burada gönülden vuruştular Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri Allah’ı arzu ettiler, akşama kavuştular” Yolun buradan sonraki kısmında birtakım İngiliz mezarlıklarına uğrayarak, Avrupa kıtasının ucunu döndük, böylece iki gün süren turumuz Kabatepe istikametinde bölgede 100 yıl önce hayatlarını kaybetmiş askerlerin ebedi istirahatgahı huzur dolu çamlıklar arasında pedallayarak sona erdi. Geçen yıl yaptığımız binlerce kilometrelik yolun içinde en anlamlı 200 kilometreyi tamamlamış olduk böylece. Bisikletlilerin bisikletle, diğer insanların gerek araba, gerek turlarla gelip görmesi gereken bir coğrafyayı ikinci kez gezmiş, 10 yılda yaşanan değişiklikleri de görmüş oldum. Ayıracak 2 günü olan herkes için unutulmaz bir deneyim olacaktır Eceabat.
Abideden çıkıp Seddülbahir yoluna koyuluyoruz. Seddülbahir, yarımadanın ucundaki yerleşim birimi, ilk şehitler anıtı bulunuyor, savaşa girişimizin hemen ardından bombardımanda hayatını kaybedenler anısına yapılmış. Bunun yanında Seddülbahir Kalesi tadilatta olduğu için içeri giremedik, hemen ilerideki Ertuğrul Tabyası ve Helles Anıtı’na uğradık. Helles Anıtı’nda bulunan plakada “Helles Anıtı hem Gelibolu Savaşları için hem de bu savaşlarda ölen ve mezarları bilinmeyen veya kaybolan yada Gelibolu sularına
SPOR
31
32
KONU
KONU
33
Vizyon tarihi: 22 Nisan 2016 Yönetmen: Cedric Nicolas-Troyan Oyuncular: Chris Hemsworth, Charlize Theron, Emily Blunt Emily Blunt’un Buz Kraliçesi’ni Jessica Chastain’ın ise savaşçıyı canlandıracağı yapımda ilk filmin avcısı Chris Hemsworth ve kötü kraliçesi Charlize Theron rolleri için kamera karşısına geçiyor. Film, gücünü kaybeden kardeşi Ravenna’yı (Theron) diriltmek için sihirli aynanın peşine düşen Buz Kraliçesi ile Chris Hemsworth ile güçlerini birleştiren bir diğer avcı Jessica Chastain’ın arasında geçen mücadeleyi işleyecek. Aynayı geri almak için bir avcı birliğini görevlendiren kraliçeye karşı iki iyi kalpli avcı güç birliği yapacak.
Vizyon tarihi: 1 Nisan 2016 Yönetmen: Orçun Benli Oyuncular: Emre Altuğ, Bülent Şakrak, Ali Düşenkalkar, Ecem Özkaya, Neslihan Acar Aynı mahalleden yakın arkadaşlar olan Sedat, Harun ve Cihan, Sedat’ın bahiste kazandığı parayı harcamak için pavyona giderler. Böylece Harun ve Cihan hayatlarında ilk kez pavyon görmüş olacaklardır. Ancak içeride zil zurna sarhoş olan, yüksek gelen hesabı ödeyemeyen kafadarların başına o gece hiç tahmin edemeyecekleri başka olaylar da gelecektir. Çekimleri 2015 Eylül’ünde başlayan filmde Bülent Şakrak, Haki Biçici, Kaan Turgut ve pavyon sahibi Tavşan Rıza rolünde Emre Altuğ oynuyor.
34
SİNEMA
Vizyon tarihi: 15 Nisan 2016 Yönetmen: Alain Gsponer Oyuncular: Anuk Steffen, Bruno Ganz, Isabelle Ottmann 8 yaşında İsviçreli yetim bir kız çocuğu olan Heidi’yi teyzesi, dağ evinde yaşayan dedesine bırakır. Daha sonrasında teyzesi Heidi’yi Almanya, Frankfurt’ta varlıklı Sesemann ailesinin evlerinde yaşaması için dedesiden ayırır. Heidi, Sesemann ailesinin yanında korunaklı bir şekilde ve tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşayan Clara’ya refakatçilik yapar. Her zaman dedesini ve dağ evindeki yaşantısını özleyen Heidi mutsuzluğuna rağmen her durumun olabildiğince iyi olmasını sağlar. Clara ve Heidi farklı hayatlar yaşamalarına rağmen biliyoruz ki, arkadaşlıklar dünyada bir çok şeyi değiştirebilir.
Vizyon tarihi: 1 Nisan 2016 Yönetmen: Maksim Fadeev Minik bir savaşçının, yolculuğunu anlatan bu sevimli animasyon filminin yönetmenliğini Maksim Fadeev yaptı. Hem güldüren hem cesaretlendiren öyküsünü, büyükler ve çocuklar ayrı ayrı sevecekler. 86 dakikalık süresiyle de hiç sıkılmadan seyredilebilecek oldukça eğlenceli bir animasyon filmi sizleri bekliyor.
SİNEMA
35
YÜZÜKLERİN EFENDİSİ NOTALARLA CANLANIYOR! Lord of The Rings in Concert: The Fellowship of the Ring Dev Ekran, 86 Kişilik Orkestra, 100 Kişilik Koro
EFSANE YENİDEN CANLANIYOR! TARİH: 02-03 NİSAN 2016 SAAT: 21.00 YER: ZORLU CENTER PSM
36
KONSER
Yüzüklerin Efendisi filmi
Besteci Howard Shore,
tutkunlarının iple çektiği,
Akademi ve Grammy ödüllerini
kaçıranların bir kez daha konser
aldığı Yüzüklerin Efendisi film
tarihini bekleyecekleri muhteşem
müzikleriyle J.R.R. Tolkien’in edebi
bir konser sizleri bekliyor.
hayal gücüne hayat vermiş, oldu.
02-03 Nisan tarihleri arasında Zorlu Center Performans
Shore’un müziği, Peter Jackson’ın
Sanatları Merkezi’nde verilecek
filmini unutulmayacak filmler
olan konser, Yüzüklerin Efendisi
listesine taşımakta oldukça önemli
film hayranlarının takibinde olan
bir etmen olmayı başardı. Aynı
bir konser olsa da klasik müzik
zamanda Yüzüklerin Efendisi’nin
tutkunlarının da heyecanla
müziği, film müziklerinin en
beklediği bir organizasyon olma
karmaşık ve en kapsamlı eserleri
özelliğini taşıyor.
arasında yer almaktadır.
Shore’un müzikleri sadece
güç için kuvvetlerini birleştirerek,
kardeşliğin nefes kesici duygularını,
bazen sert bir şekilde çarpışarak
heyecan verici olaylar dizisini
birbirine kaynaşıyor... Ve daima
ve muhteşem yolculukları
Tek Yüzüğün iradesine ve kendi
değil, aynı zamanda Tolkien’in
temalarının meşum ailesine boyun
Orta Dünyasının temellerini de
eğiyor.
yansıtmaktadır. Dünyanın dört
Bölüm Bir: • Prolog: One Ring To Rule Them All • The Shire • Bag End • Very Old Friends • Farewell Dear Bilbo • Keep It Secret, Keep It Safe • A Conspiracy Unmasked • Three is Company • Saruman the White • A Shortcut to Mushrooms • Strider • The Nazgûl • Weathertop • The Caverns of Isengard • Give Up the Halfling • Orthanc • Rivendell • The Sword That Was Broken • The Council of Elrond Assembles
bir yanından toplanarak bir araya
Bu müziğin engin kapsamı, senfoni
getirilen stiller, enstrümanlar ve
orkestrasına ve İngilizce’nin
sanatçılar, Tolkien’in kültürlerinin
yanı sıra Tolkien’in oluşturduğu
her birinde eşsiz bir müzikal iz
Quenya, Sindarin, Khuzdul,
bırakmaktadır. Kırsalda yaşayan
Adûnaic ve Kara Lisan dillerinde
sade hobbitler, kulağa hoş gelen
şarkı söyleyen karışık koroya,
Kelt ezgilerine dayanmaktadır.
erkekler korosuna, enstrümantal ve
Mistik Elfler, ruhani Doğu
vokal soloculara ihtiyaç duyuyor.
renklerine sahiptir. Tolkien’in
Orijinal halk şarkıları, diyatonik
imha edici taş kesicileri olan
ilahilerle, polifoni düğümleriyle,
Cüceler ise, paralel harmoniler ve
kompleks tını gruplarıyla ve
kaba, gırtlaktan gelen sesleriyle
kaynaşan ahenksiz aleatorik
erkek korolarla verilmektedir.
pasajlarla yan yana duruyor.
Sanayileşmiş Ork orduları,
Belli bir amaca hizmet eden ve
Shore’un en sert ve vurmalı
hünerli ellerin kaleminden çıkan
seslerinden payını almıştır, bunlar
bu şarkıların etki alanı ne kadar
arasında Japon taiko davulları,
büyükse uygulaması da o kadar
metal zil levhaları ve piyano
kontrollüdür; bu büyük yapı
tellerine vurulan zincirler yer
bünyesinde önemli derecede öz bir
almaktadır; öte yandan, Orta
müzikal vizyon barındırmaktadır.
Dünya’nın kusurlu ancak soylu
Shore’un eseri, güçlü orkestral
mirasçısı İnsanların dünyası,
yapılar üzerine inşa edilmiş
şiddetli ve keskin seslere sahip
dünyevi, ayakları yere basan bir
nefeslilerle bizlere sunulmaktadır.
ton ve akıcı olan ama uçarı süsten
• The Pass of Caradhras • The Doors of Durin • Moria • Gollum • Balin’s Tomb • Khazad-dûm • Caras Galadhon • The Mirror of Galadriel • The Fighting Uruk-hai • Parth Galen • The Departure of Boromir
Operasal bir biçimde bu müzikal
arındırılmış bir his veriyor.
• The Road Goes Ever On
• The Great Eye
Bölüm iki:
dünyalar, bazen ortaya çıkacak bir
KONSER
37
Türk Pop Müziğinin önemli isimlerinden biri olan Rafet El Roman, 25 Ağustos 1968 doğumlu. On altı yaşında şarkı sözleri yazıp, beste yaparak, müzik hayatına başladı. Müzik yaşamı boyunca Türkiye müzik listelerinin en üst sıralamalarına yerleşen El Roman 2016 yılı itibariyle 20.yılını kutluyor. Gençliğin Gözyaşları albümü ile Türk Pop Müziği hayatına giriş yapan El Roman’ın 11 adet albümü bulunuyor.
Müzik hayatınızın 20.yılı. Öncelikle tebrik ediyoruz. Bugünden 20.yıl öncesine döndüğünüzde hayatınızda neler değişti? Aslında değişen hiçbir şey yok, sadece biriken çok şey var; 12 tane albümüm, yüzlerce konserlerim, onlarca gittiğim ülkeler gibi.. Bu süreçte Türk Pop müziğine karşı bakışınız ne yönde değişti? Müziğe karşı çocukluğumdan beri bakış açım hep aynı. Sadece teknolojik yönden gelişmelere uyum sağlamaya çalıştım. 20 yıllık müzik serüveninizi hem kendi açınızdan hem de müzik dünyası açısından değerlendirir misiniz? 20 yıl boyunca müzikseverlere kendimizi dinletebildiysek ne mutlu bize.. 20.Yıl için planladığınız ve gerçekleştirdiğiniz organizasyonlar nelerdir? Müzik kariyerimin 20. Yılı maalesef çok talihsiz bir döneme denk geldi. 2015 yılı bütün ülke açısından çok verimsiz bir yıldı. Normalde sevenlerime 2015 yılı için özel bir albüm hazırlamıştım, fakat bunu 21. Müzik yılımda yapmaya karar verdim. 20 yıllık süreçte yaşadığınız en büyük zorluk nedir? Şükürler olsun ki hiçbir zorluk, sıkıntı çekmedim. Yüce Allah’ım bundan sonra da göstermesin. Müziğe ilk başladığınız yıldan bu yana dünyadaki en büyük değişim teknolojinin ileri seviyelere gelmesi oldu. Bir nevi dijital devrim olarak adlandırabileceğimiz bu değişim müzik sektörünü büyük ölçüde etkilemiş oldu. Bu değişimin müzik yaşantınıza etkileri nelerdir? Dediğiniz gibi sektörün özellikle yapımcılar bölümünü çok etkiledi. Ama iyi canlı performans sergileyen sanatçıları çok fazla etkilemedi. Teknolojinin
38
MÜZİK
beraberinde getirdiği yeniliklerle birlikte eksileri kadar artıları da olmuştur. Özellikle yapım şirketleri bulamayan amatör şarkıcılar için bir platform oluşturmuştur. Yeni yetenekleri şarkılarınıza dahil ederek, tanınmalarını sağlıyorsunuz. Yeni yetenekler keşfetmeye devam edecek misiniz? Yakın zamanda yeni bir projeniz var mı? 2010 yılında kurduğum Müzik Benim Hayatım Projesi kapsamında yeni isimlere zaman zaman çalışmalarımda yer vererek onları destekleyeceğim. Müzik dünyasına atılmak isteyen genç kuşağa önerileriniz nelerdir? İnanmak ve çalışmak. Bu iki temel kavramı asla akıllarından çıkarmasınlar. Müzik dünyasının yanı sıra sinema ve yeni atıldığınız ticaret hayatında aktif bir şekilde yer alıyorsunuz. Hayatınızdaki bu gelişmeler müzik hayatınızı nasıl etkiliyor? Şu dönemde hayatınızda hangisi ağır basıyor? Yaptığım başka hiçbir iş müzik vizyonumun önüne geçemez. Birikimimin belli bir kısmını ticaret yaparak değerlendirmek istedim. Gıda işinin en doğru sektör olduğuna inandığım için Almanya’da üretilen XXL Enerji içeceği ile piyasaya giriş yaptım. Türk Pop Müziği’nin en gözde romantik aşk şarkıları sizin kaleminizden çıkıyor. Sevilen ve unutulmayan aşk şarkılarınızın aşk hayatınızla bağdaştırabilir miyiz? Belki inanmayacaksınız ama deli gibi sevip uğruna şarkı yazdığım kadınların isimlerini bile hatırlamıyorum şimdi. Ama bana ilham veren herkese minnettarım.
ŞİMDİ TÜRKİYE’DE
xxlenergytr
xxlenergy
xxlenergytr
www.xxlenergy.com.tr KONU
39
DİJİTAL DEVRİM SERGİSİ Zorlu PSM, Sky Lounge, İstanbul Sergi Bitiş Tarihi: 12 Haziran Saat:10.00 Bugüne kadar düzenlenmiş en kapsamlı teknoloji sergisi Digital Revolution, Londra, Stockholm ve Atina’dan sonra İstanbul’da. Dünyaca ünlü sanatçılar, film yapımcıları, tasarımcılar,
Dünyaca ses getirmiş sanatçıların eserleri
müzisyenler ve oyun üreticilerinin yaratıcı
Londra, Stockholm ve Atina gibi dünyanın önemli
çalışmalarının sergilendiği “Dijital Devrim” sergisi
başkentlerinde sergilendikten sonra İstanbul’da
kapılarını 12 Haziran 2016 tarihine kadar teknoloji
sergilenmeye geçtiğimiz ay içerisinde başlandı.
meraklılarına açıyor.
Hayal gücünün sınırlarını zorlayan eserler Digital Revolution, hayal gücünün sınırlarını zorlayan birçok sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Aralarında film yapımcısı, mimar, tasarımcı, müzisyen ve oyun geliştiricilerinin de olduğu sanatçılar, teknoloji ile sanatı mükemmel bir hayal gücü ile bir araya getirerek ziyaretçilere benzersiz bir seyir zevki sunuyor. Sergi; yaratıcı kodlama, DIY (Kendin-Yap) kültürü, dijital topluluklar ile zenginleştirilmiş gerçeklik, yapay zekâ, giyilebilir teknolojiler ve 3D yazıcılarla gelecekte neler yaratabileceğine dair önemli ipuçları veriyor.
40
SERGİ
Barbican Centre dokunuşu ile güçlü içerik... Digital Revolution Sergisi’nin açılışında konuşan Zorlu
Dünyaca ünlü sanatçılar ilk defa bu sergide buluşuyor
PSM Genel Müdürü Murat Abbas, Zorlu PSM’nin
Ziyaretçilerin ilgisini çekecek birçok önemli isim,
toplumun sanat ve eğlence hayatına katkı sunmaktan
hazırladıkları heyecan verici eserler ile ilk defa bu
öte, kısa sürede Türkiye’de sanat hayatına yön veren
sergide bir araya geliyor. Dünyaca ünlü müzisyen -
ve sanatın her dalına yer veren bir platform olmaya
girişimci will.i.am ve Björk, Inception filmi ile Oscar
başladığına vurgu yaparak, son dönemde dünyada
ödülü alan görsel efekt tasarımcısı Paul Franklin ile
giderek artan bir ilgiyle karşılanan dijital sanatın
Chemical Brothers, U2 ve Kanye West gibi büyük
bunlar arasında ayrı bir yere sahip olduğunu dile
isimlerin videolarının yönetmeni Chris Milk’in
getirdi.
çalışmaları da bu eserler arasında yer alıyor.
Murat Abbas sözlerine şöyle devam etti: “Sürekli bir
Digital Revolution sergisinde dijital teknolojiyle
dönüşüm süreci geçiriyoruz ve bizi çevreleyen dijital
yapılan birçok deneye de yer veriliyor. Bunlar
bir dünya var. Biz de Zorlu Performans Sanatları
arasında en ilgi çekici bölümlerden biri olan Sound
Merkezi olarak, merkezine bu yeni dünyayı alan bir
and Vision, müzisyenlerin dijital teknolojiyle yaptığı
sergiye; “Digital Revolution”a kapımızı açmaktan
sıra dışı deneyleri içeriyor. Bu bölümdeki eserler
ve ilk büyük sergimizi Avrupa’nın en değerli sanat
arasında; uluslararası müzisyen, girişimci ve hayırsever
merkezlerinden biri olan Barbican Centre işbirliğiyle
will.i.am ve sanatçılar Yuri Suzuki, Pasha Shapiro ve
hayata geçirmekten büyük bir heyecan duyuyoruz. 4
Ernst Weber tarafından gerçekleştirile Pyramidi adlı
ay boyunca ziyaretçilere açık olacak bu özel sergide,
çalışma da yer alıyor. Pyramidi, ziyaretçileri canlı bir
hem dijital devrimin sürecine tanık olacak, hem de
galeri ortamında, analog ve dijital müzik arasındaki
nasıl ürünler ortaya çıkarabildiğine şaşıracağız.”
arayüzü keşfe çıkarıyor. Bu kısımda, aynı zamanda, sanatçıların müziği görselleştirmeye çalıştığı bir dizi uygulama tabanlı proje öne çıkıyor. Arcade Fire’ın interaktif videosu The Wilderness Downtown, Scott Snibbe Studio tarafından geliştirilen Biophilia (Björk) uygulaması ve Peter Chilvers ile Brian Eno’nun SCAPE (2012) uygulaması, bu alanda sergilenen eserler arasında yer alıyor.
SERGİ
41
EYVALLAH Yazar: Hikmet Anıl Öztekin Yayınevi: Yakamoz Yayınları Bir Eyvallah’ım var; gelsen de, gelmesen de sana yazacağım... Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır bazıları da anlatılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet için, muhabbetle yazıldı... Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz; “Hâlâ dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde...” Bazen solundan, soluğundan eksilirsin yine de eyvallah dersin...
EV YAPIMI SİHİRLİ DEĞNEK Yazar: Şermin Çarkacı Yayınevi: Elma Yayınevi “Bir sihirli değnek gelse, dokunsa omzuna. Bütün hayallerin tek tek gerçek olsa. Yapmak istediklerinin hepsi kendiliğinden olsa. Sen “açıl” demeden açılsa bütün kapılar ardına dek, geçip gitsen hedeflerine doğru hiç çaba sarf etmeden. O sihirli değnek sadece seni değil, hayatındaki diğer insanları, seni üzenleri, kıranları, düşündürenleri, yoranları da değiştirse. Herkes bir anda senin hayalindeki gibi bir kimliğe bürünse. Bir sihirli değnekle bütün yolları açsan, bütün sorunları çözsen, bütün mutluluklar senin olsa...” Elma Yayınevi, Şermin Çarkacı’nın yeni kitabı Ev Yapımı Sihirli Değnek ile tekrar buluşuyor okuyucusuyla… Yazar kendi deneyimlerinden yola çıkarak mutluluğun tarifini veriyor ve “Kendimizi tanıyıp, kendimize inanıp, kendimiz için özene bezene, itinayla, sabırla bir sihirli değnek yapacağız.” diyerek başlıyor anlatısına. Geçmiş zamanların tadını hatırlatan, yüzümüzde gülümsemeler oluşturan bir anlatı bu…
42
KİTAP
KAOS Yazar: Josh Malerman Çevirmen: Aslı Dağlı Yayınevi: İthaki Yayınları Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor. Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı. Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
ADALET Yazar: Ann Leckie Çevirmen: Yaprak Onur Yayınevi: İthaki Yayınları İsmi çok fazla duyulmamış olan yazar Ann Leckie, bu romanıyla bilim-kurgu edebiyatı alanında dağıtılan en prestijli ödüllerden beşini birden alarak adını duyurmuş oldu. “Adalet” romanı bu prestijli ödüllerinin yanı sıra iki adet ürün daha almış bulunuyor. Ann Leckie, bu romanında herhangi bir zaman dilimi verilmeden uzay boşluğundaki imparatorlukları ve aralarında geçen savaşı anlatıyor. Söz konusu imparatorluklardan ve en köklü olanlarından bir tanesi de Radchaii ve insan ırkını temsil eden halk olarak anlatılıyor. Gelişen teknoloji sayesinde güneş -yıldız- sistemleri arasında seyahat etme imkanı olan Radch halkı bir çok gezegeni işgal ederek, güçlerine güç katıyorlar. İmparatorluk her zaman bu kadar sakin olmayacaktır. Bir zamanlar Toren’in Adaleti binlerce bağılıyla galaksiye korku salan devasa bir uzay gemisiydi. Şimdi ise yıllar süren intikam planını uygulayacak tek bir kişiden ibaret. “Beklenmedik, merak uyandırıcı ve fazlasıyla havalı. Ann Leckie işini biliyor… Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum. Bunun ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam.” - John Scalzi
KİTAP
43
YÜREKLERİ ISITAN, HUZURLU HİKAYELERİYLE:
DEBBIE MACOMBER 22 Ekim 1948 tarihinde Washington’un Yakima bölgesinde
Başarılara doymayan Debbie
dünyaya gelen Debbie Macomber,
Macomber aynı zamanda Amerika
Amerika’da en çok satan aşk
Romantik Yazarlar Ödülü olarak
romanı ve çağdaş kurgu yazarıdır.
bilinen “RITA” ödülünün de sahibi olmuştur.
150’den fazla kitap yazan Debbie
Kitapları birçok ülkenin diline
Macomber, bir çok alanda da ödül
çevrilmiş olan Debbie Macomber,
kazanmış bir yazar.
dünya çapında 300 milyon kitap satışıyla en popüler yazarlar
Romanlarından tam 4 tanesi
arasına girmiştir.
televizyon filmi olarak hayata
ÇOK SATAN KiTAPLARI
geçirilmiştir. Bu kadar değerli bir
67 Yıllık hayatı boyunca değerli
yazarın tabi ki ödüllerinden biri
tecrübeleri ve gözlemlerinden
de yeni sayılabilecek bir ödül türü
yararlanarak yarattığı karakterlere
olan Quill Ödülleridir. Quill Ödülleri
hayat verme yeteneği ile tanınan
• Dashing Through The Snow
2005 yılında verilmeye başlanmış
yazar, küçük yerleşimlerdeki ev ve
• Gül Limanı Oteli
• Bir Buket Aşk • Kıvılcım Sahili
olup Amerika Birleşik Devletleri’nde aile yaşantısını oldukça gerçekçi bir
• Gökkuşağı Altında
6000’e yakın kitap satıcısı ve
dille yansıtıyor. Yazım dili sayesinde
• Aşk Ölmez
kütüphaneci tarafından tüketici
kalpleri ısıtan, keyifli ve eğlenceli
• İyi Ki Geldin
tercihlerine göre belirlenen bir
hikayeler yazmaktadır.
• Liman Caddesi
sistemdir. Debbie Macomber, 2005 yılında Quill Ödülleri kapsamında,
Blossom Sokağı, Rose Harbor ,
romantik öykü alanında birincilik
Cedar Cove, Angels Ewerywhere
kazanmıştır.
isimli serileriyle okuyucuları heyecanlı ama bir o kadar dingin hikayelerle buluşturan Debbie Macomber, eserleri satışa çıktığı
• Kızılcık Burnu • Someday Soon • Kar Tanelerinin Bir Bildiği Var • Pelikan Çıkmazı • Gül Ağacı Sokağı • Gül Limanı Oteli Çiçekler İçinde • Deniz Feneri Yolu • Bahçemde Yeşeren Umutlar
anda New York Tims, USA Today
• Bir Dilekle Başladı Her şey
ve Publishers Weekly gibi önemli
• Küçük Mucizeler Dükkanı
listelerde en üstlerde yer almayı
• Bir Yumak Mutluluk
başarmıştır.
• Çiçeklerimi Rüzgara Verdim • Mucizeler Dükkanına Dönüş • Sevginin Son Dileği • Melekler Korusun • Yeni Başlangıçlar Mevsimi
44
EDEBİYAT
±036. "/,"3" (ƌEƌǵ 4ƌ[EFO %ÚOàǵ #ƌ[EFO
1
T.C. ULAŞTIRMA DENİZCİLİK ve HABERLEŞME BAKANLIĞI’nın 34685369/215.02-02/E.16 sayılı izni ile yapılmaktadır. Her araçta koltuk kapasitesinin %10 ile sınırlıdır. Kampanya biletleri 09 Mart - 31 Mayıs 2016 tarihleri arasında kullanmak üzere gidiş biletinin karşılığında dönüş biletiniz sadece 1 TL
KONU
45
2016 YGS HEYECANI YERİNİ PUAN HESAPLAMA VE LYS HEYECANINA BIRAKTI
Mart ayının 13.gününde yapılan yükseköğretime girişi
kalan aday sayısı ise 207 bin 145 kişi oldu. 2014’de bu
sınavının (YGS), 25 Mart haftası açıklanmasıyla oldukça
rakam 188 bin 384 kişi iken, 2013 YGS’de 245 bin 466
rahatladı.
kişiydi.
Kimisi üzüldü, kimisi sevindi. Ancak henüz maraton
Son 4 yıl içinde genel ortalamada 180 barajını geçen
sona ermiş değil. Yapılan bu sınav, üniversite umutları
aday sayılarına bakıldığında 2010 yılında yüzde 82.93,
için ilk aşamaydı. Diğer bir aşama olan LYS sınavına
2011 yılında yüzde 79.6, 2012 yılında yüzde 72.37, 2013
girmeye hak kazanmak için belirli bir baraj puanının
yılında yüzde 68.3, 2014 yılında yüzde 74.90 iken 2015
aşılması gerekiyor. 2015 yılında bu baraj puanını
yılında yüzde 70.40’a düştüğü gözlenmiştir.
geçemeyen öğrenci seviyesi geçmiş yıllara oranla oldukça fazlaydı. 2015 yılında sınava giren 1 milyon 986 Baraj puanlarını geçemeyen öğrenci sayısının artması bin 995 öğrenci arasında 140 Puan barajının altında
46
EĞİTİM
her geçen yıl sınava başvuran aday sayısına bağlı
olarak sınavın da zorlaştığını göstermektedir. 180 Puan Sınava çok az bir zaman kalmışken adayların bu barajını geçemeyen aday sayısının artmasında geçen
sınavın bir son olmadığını bilmeleri gerekiyor. Sınavın
yıl olduğu gibi Türkçe sorularının yapısı etkili oldu.
amaçlara ulaşmada bir araç olduğunu unutulmaması gerekiyor.
YGS sonuçlarının açıklanmasından sonra adayların dikkat etmesi gereken en önemli nokta, LYS’ye gerekli
Sınava bakış açınızı değiştirmeli ve uyku düzenine
ağırlığı vererek geçmişe yönelik tüm eksikliklerini
dikkat etmelisiniz.
sistematik olarak gidermeye gayret etmek ve yeni öğrenilecek konuları ertelemeden öğrenmeye çalışmaktır. Yüksek Öğretim Programları tercihleri LYS ve YGS netlerinden elde edilen netlerin puansal değeriyle yapılmaktadır. LYS’de adayın tercih yapacağı puan türüne bağlı yanıtlayacağı sorular sayıca daha fazla ve sadece alana yönelik bağımsız ya da ortak testlerden oluştuğundan öğrencinin LYS başarısı daha etkili olmaktadır.
Sabah erken saatte kalkmaya uygun bir uyku düzeni oluşturmalısınız. Sınava az günler kala, yeni bir konu öğrenmek yerine eski konuların tekrarını yapmalısınız. Deneme sınavlarında kendinize bir strateji belirlemiş olmanız gerekiyor. Belirlediğiniz bir stratejiniz yok ise, en iyi yapabileceğiniz bölümleri önce çözmeye çalışmalısınız. Önce kolay sorulardan başlayın. Sınava başlamadan önce, kitapçığa göz gezdirerek sınav psikolojinizde rahatlama yaratabilirsiniz.
Tüm adaylar, her yıl olduğu gibi bu yılda da büyük bir heyecan yaşıyorlar.
Zaman kaybettirme ihtimali olan soruları sona bırakmanız, telaşı önleyecektir.
Bu sınav heyecanı yanında endişeyi de getiriyor.
Sınav öncesi ebeveynlere de büyük görevler düşüyor.
Ancak bu heyecan ve endişe oldukça normal. Bu
Sınavdan önce, sınavla ilgili çok fazla konuşmamanız,
heyecanınızı, doğru yönlendirebilirseniz başarılı bir
aksine çocuğunuzu rahatlatacak ve motive edecek
sonuca ulaşabilirsiniz.
konuşmalarda bulunmanız gerekiyor.
EĞİTİM
47
SAN ANTONIO SPURS REKORA KOŞUYOR
NBA liginin güçlü takımlarından olarak bilinen San Antonio Spurs, 26 Mart tarihinde oynadığı, Los Angeles Clippers maçında, Clippers’ı 108-87 yenerek rekora doğru koştuğunu kanıtladı. Oynadığı Clipper maçında kazandığı galibiyet ile bu sezonda kendi sahasında oynadığı 33. maçtan da galip gelmiş oldu. Spurs tarafında Kawni Leonard 20, La Marcus Aldridge 17, Patty Mills 15, Manu Ginobilli 13 ve Dany Green 12 sayı kaydetti. 2016 Sezonunda 33 maçı kazanarak galip gelen Spurs, 19951996 sezonundaki Orlando Magic’in performansını yakalayarak NBA tarihinin 2. en iyi iç saha sezon başlangıcına imzasını attı. NBA tarihinde sezon başlangıç anlamında 37 galibiyetle Chicago Bulls rekorunu hala elinde bulunduruyor.
48
SPOR
CHICAGO BULLS’U YENİLMEZ VE REKORTMEN KILAN HİKAYESİ Chicago Bulls Şikago, Illinois’te bulunan NBA takımıdır. Doğu Konferansı’nın Merkez Grubu’nda oynamaktadır. Boğalar olarak da bilinen takım 26 Ocak 1966 tarihinde kurulmuştur. İç saha maçlarını etkiliyici atmosferi nedeniyle tımarhane lakabını almış United Center salonunda oynamaktadır. Takım 1990’lı yıllarda 1991-98 arasında NBA’de three-peat olarak adlandırılan 3 kez art arda şampiyonluk başarısını 2 kez göstermiş ve bu dönemde toplam 6 kez şampiyon olma başarısı göstermiştir. O dönemki kadroda NBA’in gelmiş geçmiş en önemli oyuncusu Hall Of Fame Michael Jordan, Scottie Pippen ve koç olarak Phil Jackson bulunuyordu. Ayrıca takım NBA tarihinde 10 yıl içinde 2 kez thre-peat yapan ve 6 şampiyonluk birden kazanan tek takım ünvanını taşımaktadır. Bulls 1995-96 normal sezonunda 72 galibiyet alarak NBA tarihinde tek bir sezonda 70 ve üzeri galibiyet alan ilk takım olmalarının yanında bir sezonda en çok galibiyet alan takım rekorlarını kırmıştır. 1996 yılında kurdukları kadro birçok uzman ve analist tarafından NBA tarihinin en iyi kadrolarından birisi olarak kabul görmektedir. 2013 yılı itibariyle Forbes dergisinin yaptığı bir açıklamaya göre Bulls takımının 52.200.000 $ milyon dolarlık gelirinin yanında 1 milyar dolarlık tahmini değeriyle NBA’nin şu an en değerli 3. kulübüdür. 5’i Michael Jordan’ın 1’i Derrick Rose’un olmak üzere takım oyuncuları toplam 6 kez NBA En Değerli Oyuncu Ödülü’nü kazanma başarısı gösterdiler. Bulls takımının tarihi boyunca büyük rekabet ve çekişme içerisinde bulunduğu takımlar Milwaukee Bucks, Detroit Pistons son zamanlarda Indiana Pacers ve Miami Heat’dir. Çok büyük bir çekişme yaşadıkları Bulls / Pistons rekabeti ise 1980’lerin sonlarında ve 1990’lı yılların başlarında yaşanmıştır. Ayrıca bu çekişme NBA tarihinin en büyük rekabetlerinden birisi olarak kabul edilmektedir.
SPOR
49
'rlık Dijital medyanın yeni ünlüleri; Youtuber’lar ve Youtuber olmak bu aralar dijital medyanın en popüler gündemlerinden biri. Türkiye de şüphesiz bu popülerlik trenine katılan ülkelerin başında gelmekte. Türkiye’deki Youtuberların kimileri ürün inceliyor, kimiler maç yorumluyor, kimileri yemek pişirmenin ve servis yapmanın püf noktalarını anlatıyor, kimi size eşsiz bir makyaj yapmanın detaylarını anlatıyor. Genelde hobilerini ve işlerini kısacası günlük bütün hayatlarını Youtube’a taşıyanlar büyük markaların kıskacında ve büyük takipçilere sahipler. Peki Türkiye’de bu işi yapan Youtuberlar kimler? Sizin için araştırıp en iyi, en ünlü, en sevimli, en eğlenceli ve en faydalı Youtuber’ları Mlife sayfamıza taşıdık. Yazı: Mesut Numanoğlu
DUYGU ÖZASLAN Kanal
: itsmeduygu
Kategori : Makyaj Abone Sayısı
: 279.265
İzlenme Sayısı : 42.965.365 Youtube mecrasının şuanda en popüler Youtuber’larından olan Duygu ÖZASLAN genç bayanların müthiş bir zevkle takip ettiği bir kanal sahibi. Makyaj, cilt bakımı ve moda üzerine çektiği videolar ile çok kısa sürede internette fenomen olan Özaslan, Twovanitis.com isimli sitesi ile de takipçilerini bir platformda toplamayı başardı. Güzel bir makyaj ve cilt bakımının püf noktaları için Youtube üzerinden Duygu ÖZASLAN’ı takip edebilirsiniz.
50
SOSYAL MEDYA
Kanal
: İdil Tatari
Kategori : Yemek Abone Sayısı
: 128.518
İzlenme Sayısı : 10.165.967 Youtube mecrasının bugünlerde en sevilen ve en sevimli yemek kanallarından biri olan İdil TATARİ, Kanal
: Hayrettin
Kategori : Eğlence Abone Sayısı
: 389.563
İzlenme Sayısı : 60.874.256 Aslında Hayrettin KARAOĞUZ’un hikâyesi daha eskiye dayanmaktadır. Kadir Has Üniversitesi’nde arkadaşları ile eğlenceli
takipçileri için yemek pişirirken, aynı zamanda pratik sunum teknikleri ile eşsiz bir deneyim sunuyor. 10 milyon abonesi ve haftalık 120 bin izlenme oranları ile ev hanımlarının vazgeçilmezi haline gelen İdil TATARİ Youtube kanalının en aranan isimleri arasında yer alıyor.
şakalarını sosyal medyaya yüklemesi sonucu popülerliği yakalayan Hayrettin, Youtube kanallarının bir numaralı fenomen ismi. Youtube kanalına yüklediği videolar sayesinde birçok filmde yer almıştır. ‘Gelecekten Bir Gün’ isimli film bunlardan biridir. Her konuyu sosyal medya aracılığı ile yorumlayan Hayrettin gençlerin en eğlenceli bulduğu isim. Youtuber Kralı olarak da bilinen Hayrettin maceralarına bu aralar Amerika’da devam etmektedir.
Kanal : Tonguç Akademi Kategori : Eğitim Abone Sayısı : 410.653 İzlenme Sayısı : 59.669.206 Boğaziçi Üniversitesi mezunu iki kafadar arkadaşın açtığı bir Youtube kanalı olan Tonguç AKADEMİ, kısa eğitim videoları ile gündemde. Eğlenceli ve pratik bilgilerin bulunduğu ders videolarının paylaşım yapıldığı kanalda Tonguç Akademi öğretmenlerinin yanı sıra profesyonel öğretmenlerin de videoları bulunmaktadır. Dünyaya kıyasla, online eğitim açığının Türkiye’de %6 olmasından yararlanıp, bugün en büyük akademi şirketlerinden en çok izlenen, öğrenci ve öğretmenlerin en çok aradığı Youtuberlar arasındadır.
SOSYAL MEDYA
51
STROBİNG ve KOMBİN
Tekrar merhaba! Bu yazımda geçen yaz sezonundan beri makyaj dünyasında popülerliğini kaybetmeyen Strobing Tekniği ile sizlerleyim. Bu sefer strobing tekniğine farklı bir açıdan bakacağız ve bu tekniği moda ile bir araya getireceğiz. Fakat her şeyden önce Strobing tekniği ne demek onu hatırlayalım. Strobing tekniği; yüzünüze kontür uygulaması yaparken amacınız nasıl yüzünüzü gölgelendirerek zayıf ve boyutlu göstermek ise, strobing tekniği de bunun tam tersi. Strobing tekniği, yüzünüzde öne çıkarmak istediğiniz bölgelere –elmacık kemiklerinin üstü, dudak üstü, kaş altı ve göz pınarları- aydınlatıcınızı olduğundan biraz daha fazla uygulayarak aydınlık, ıslak görünümlü ve doğal bir makyaj elde etmenizi sağlıyor. Peki siz bu strobing tekniğini kombinleriniz ile nasıl bağdaştırabilirsiniz? Bunun bir çok yolu var. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında, ister doğal bi makyaj ile günlük kombinlerinizde, ister akşam davetleri için kırmızı renk ruj ile strobing uygulaması bir araya getirerek çarpıcı kombinler oluşturabilirsiniz. Sizler için hazırladığımız kombinlere göz atıp ilham alabilirsiniz! Bir sonraki yazıda görüşmek üzere! Işıltılı kalın!
52
MODA
UMUDUN, HUZURUN VE GÜZELLİĞİN MEVSİMİ BAHARA MERHABA! Nisan ayı ile birlikte hava bir sıcak bir soğuk dengesiz dönemine de girmiş oldu. Her ne kadar bu dönemde kıyafet seçimi zor olsa da, yeni sezon trendlerinin tanıtıldığı ve bahar huzurunun bizlerde yarattığı etki Nisan ayını özel kılmayı başarıyor. Oldukça soğuk günleri geride bıraktığımız bu dönemde, kıyafetlerimizde de değişiklik vakti geldi çattı. Mercedes-Benz Moda Haftasında da görüldüğü gibi bu sene lacivert ve yumuşak renklerin hakim olduğu, dantel ve karmaşık desenlerin bu renklerle uyumu bizlerle olacak.
ŞAL Soğuk ve sıcak günlerin bir arada yaşandığı Nisan ayında, bir şal oldukça kurtarıcınız olacaktır. Pastel ve yumuşak tonların karmaşık desenlerle harmanlandığı bu şalı, herhangi bir renkteki kıyafetinizle bile muhteşem uyum yaratacak şekilde kullanabilirsiniz. Sıcak olduğu zamanlarda çıkarıp çantanıza aksesuar olarak da kullanabileceğiniz bir aksesuar olduğundan ötürü şal, Nisan ayında kurtarıcınız olacaktır.
AYAKKABI Bahar ayı demek bizler için ayrıca babet mevsiminin de açılışını müjdeliyor. Geçen seneye oranla daha sivri burunlu ve koyu renkler ön plan da olsa da bu sene de baharın renkliliği ayakkabılara yansıyacak. Kadınların vazgeçilmezi topuklular bu sene de kendini gösteriyor olsa da 2016 sezonunda rahatlık ön planda olacak. Bunların yanında bağcıklı sandalet, babet ve topuklu ayakkabılar geri dönüyor. Oldukça şık olan bu modeller, hem günlük hem de klasik olarak kullanabileceğiniz modeller arasında yerini şimdiden aldı.
MODA
53
Bahar ayları, kış mevsiminde metabolizması düşen vücudumuzun dirilme zamanı! Tam geçiş ve hastalık mevsimi olan bu periyotta vücudumuza oldukça dikkat etmemiz gerekiyor. Vücudumuzun canlanma ve metabolizma hızlanma evresinde dikkat etmemiz gerekenler;
Diyetisyen TUĞÇE SERT
İstanbul Onkoloji Hastanesi
Bahar aylarında yorgunluk, halsizlik, bitkinlik ve
Meyve – sebze tüketiminizi arttırın!
uykusuzluk gibi sıkıntılar hissediyorsanız, vücudunuz
Özellikle A, C, E vitaminleri, selenyum ve çinko gibi
bahar yorgunluğu yaşıyor olabilir. Kış aylarında
bağışıklık sisteminizi güçlendirecek, antioksidan
yavaşlayan metabolizma, baharla birlikte uyum
açısından zengin vitamin ve minerallerin tüketimini
sürecine girmekte, bu da bahar yorgunluğuna neden
bu dönemde arttırmaya çalışın. İyi bir C vitamini
olmaktadır. Bu durumu en hafif şekilde atlatabilmenin
kaynağı olan yeşillikler, kivi, portakal, ananas, çilek
yolu ise düzenli beslenme ve düzenli aktiviteden
gibi meyveler, E vitamini ve çinkodan zengin fındık,
geçmektedir.
badem, ceviz gibi yağlı tohumlar, A vitamininden zengin süt, yumurta, sarı- turuncu meyve ve sebzelere beslenmenizde ağırlık verin. Günde 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeye çalışın. Su içiminizi arttırın! Kışın havaların soğuk olmasından dolayı azalan su tüketimi metabolizmayı yavaşlatan bir başka nedendir. Baharın gelmesiyle birlikte vücudumuzdaki toksinleri atmanın ve yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmanın en önemli yolu, günlük olarak ortalama 2- 2,5 lt su tüketmektir.
54
SAĞLIK
Su tüketmekten hoşlanmıyorsanız, suyunuzu taze meyveler, kabuk tarçın ve limonla tatlandırabilirsiniz.
Yağ yakımınızı hızlandırmak adına spordan sonra 1 su bardağı light süt ve yanına 1 porsiyon meyve veya 10 adet badem tüketmenizi tavsiye ederim.
Bitki çaylarına ağırlık verin! Kış aylarında hareketsizlik, su tüketiminin az olması, daha yağlı ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmek vücuttaki ödemin artmasına ve kendinizi sürekli şiş hissetmenize neden olmaktadır. Bu aylarda özellikle yeşil çay, beyaz çay, mate çayı gibi bitki çayları hem metabolizmanızın hızlanmasına hem de vücutta ki ödemin atılmasına yardımcı olacaktır. Bu tarz bitki çaylarını günde 3 kupa tüketmeniz yeterlidir. Fiziksel aktivitenizi arttırın! Haftada 4 gün 40 dk orta tempoda yapacağınız yürüyüşler, kışın ağırlığını üzerinizden atmanıza ve metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olacaktır. Yürüyüş dışında yüzme, bisiklete binme veya ip atlama gibi aktivitelerde kalori harcamanızı arttıracaktır. Spor yaparken, aç karnına değil, herhangi bir öğünden 1 saat sonra yapmaya çalışın.
Hedefiniz hızlı değil, sağlıklı kilo kaybı olsun! Baharın yaklaşması ve yaza fit girme arzusu bir an önce kilolardan kurtulma isteği doğurmakta bu durumda şok diyetlerin uygulanmasına neden olmaktadır. Şok diyetler vücutta ki suyun atımını sağlar ve sahte bir kilo kaybı yaratır. Bu şeklide kaybedilen kilolar yaz bitimin de tekrar vücudumuza dönüş yapar. Yaza fit girmek istiyorsanız, haftada 1 kg kadar yağ yakabileceğiniz, size özel planlanmış ve hayat boyu sürdürülebilir diyetler yapmaya özen gösterin.
SAĞLIK
55
SAĞLIK DEMETİ, YEMEKLERİN BAŞ TACI:
MAYDANOZ
Nisan ayı demek, bahar demek, mutluluk demek ve bunların yanında taze çıkmış maydanoz demektir. Eski Yunan ve Romalılar döneminden beri sofraları süsleyen, sebze olmadığı halde birçok yemek ve salatalara eklenerek çeşni olarak kullanılan maydanozun anayurdu Akdeniz Havzasıdır.
Maydanozun gövdesi ve sapları yuvarlak kesitli, içi dolu ve hoş kokuludur. Yaprakları çok parçalı, üzeri koyu yeşil ve altı daha açık renkli olmaktadır. İlk yılında 30-40 cm. kadar boylanan bitki, bol yapraklı bir rozet oluşturmaktadır. Maydanozun yaprakları çiğ olarak yenildiği gibi bazı yemeklere de yemek pişiminden hemen sonra eklenerek, hoş kokusuyla yemeklere lezzet katmaktadır.
100 gr taze maydanozda; 34 Kalori 7.7 mg Demir
Sağlık demeti olarak halk arasında anılan maydanozun yararları saymakla bitmiyor. Yapısında bulundurduğu vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin olan maydanoz, doğal bir kalsiyum kaynağıdır. Yapısında barındırdığı değerlerle sağlığa sağlık katan maydanoz, güçlü bir idrar ve safra sökücüdür. Bu özelliği ile metabolizmada önemli etkiler
760 mg Potasyum 200 mg Kalsiyum 4 mg Betakaroten 10 mg Folik Asit 190 mg C Vitamini
yaratarak, metabolizma hızlanmasına yardımcı olur.
Bulunmaktadır.
56
SAĞLIK
İçerdiği yüksek orandaki demir, folik asit ve C vitamini ile kansızlığı önlediği uzman doktorlar tarafından da kanıtlanmıştır. İştahı açarak, sindirim sistemini kolaylaştırmada önemli rol oynamaktadır. Karın ağrılarını hafifletmektedir. Gribin atlatılmasına, yapısında bulundurduğu değerli vitamin ve mineraller ile katkı sağlar. Maydanozun kendisinin yararlarının yanında, suyunun da yararları saymakla bitmiyor. Tabi ki bir hastalığınız mevcut ise doktorunuza danışmadan maydanoz suyunu belirli bir oranın üstünde
MAYDANOZ SUYU HAZIRLANIŞI;
içmemeniz gerekiyor. Yaşlanma karşıtı olarak, daha parlak ve genç
Maydanozun yaprakları oldukça küçük
görünümlü bir cilt için de tüketilebilir.
olduğu için 1 bardak dolusu saf maydanoz suyu hazırlamak oldukça zorlu olacağından
Maydanoz suyunun faydası da karaciğere olan
dilerseniz, havuç, kereviz ve domates suyuyla
faydasıdır. Bu sayede karaciğerdeki yağlanma
karıştırarak içebilir, dilerseniz de 15 adet
önlenebilir.
maydanoz yaprağını sıcak su içerisine atıp beklettikten sonra içebilirsiniz.
Kandaki oksijen oranını arttırarak böbrekleri, karaciğeri ve idrar yollarını temizler.
Faydaları saymakla bitmeyen, lezzetine doyum olmayan maydanozun muhafaza edilmesi de bir o kadar zor oluyor. Maydanozun 2 hafta süre boyunca taze kalmasını sağlayacak yöntem; Öncelikle maydanozları iyice yıkayın. Üzerlerinde hafif bir nem kalacak kadar kurulayın. Bir kavanozun içerisine maydanozları yaprakları kavanoz içerisinde kalacak şekilde yerleştirin. Yeni bir kavanoz tercih etmeniz, hava kaçırmaması açısından daha iyi olacaktır. Kavanoz ağzını streç film ile hava almayacak şekilde kapatın. Ardından kapağını kapatın. Kullandıkça aynı şekilde yeniden kapatın. Böylece maydanozlarınız ilk günkü kadar yeşil ve taze olacaktır.
SAĞLIK
57
ATS’NİN ÖNCÜSÜ METRO TURİZM Metro Turizm, yüksek hizmet standardı ve trafik güvenliği sağlayan ATS uygulamalarını tüm otobüslerinde kullanma sürecini başlattı. Karayolu yolcu taşımacılığı sektöründe yeniliklerin her zaman öncüsü olduklarını belirten Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül, ATS uygulamasında da örnek olduklarını söyledi.
Metro Turizm, ATS (Araç Takip Sistemleri) uygulamalarını tüm otobüslerinde zorunlu kılarak sektörde yeni bir dönemi başlattı. ATS’nin birçok açıdan fayda sağladığını belirten Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül şu bilgileri verdi: “ATS uygulaması, firmamızın operasyon merkezinde maksimum güç ve oldukça geniş bir manevra kabiliyeti sağlıyor. İşletme verimliliği artıyor, hizmet kalitesi daha da artıyor, akaryakıtta tasarruf sağlıyor. Teknoloji ve bilişim çağında yaşıyoruz. Dolayısıyla teknolojinin imkânlarını en üst seviyede kullanmak gerekli. Biz de stratejik partnerimiz ve çözüm ortağımız Atlas Yazılım ile bunu en iyi şekilde yapıyoruz. Atlas Yazılım, ATS uygulamasında bizim ihtiyaçlarımıza göre şekillenmiş, yüzde yüz yerli bir yazılım geliştirdi ve sistem gayet başarılı bir şekilde işliyor. Milli bir yazılımın kullanılması yönüyle de gurur verici bir proje. Metro Turizm bu sektörün en büyük ve en etkin firması. Yenilikleri Metro Turizm getiriyor, diğerleri takip ediyor. Sektöre liderlik etmek gibi bir misyonumuz daha var. ATS uygulamamızla da sektöre öncülük ediyoruz” dedi. ATS METRO TURİZM’DE STANDART OLDU ATS’nin sağladığı trafik güvenliğine de dikkat çeken Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül; “ATS aynı zamanda dijital takograf vazifesi de görüyor. Merkezden aracın hızını da denetleyebiliyorsunuz, yani filonuzdaki bütün araçlar 7 gün 24 saat kontrol altında oluyor. Zamanı en etkin biçimde kullanıyorsunuz. Sefer
58
RÖPORTAJ
planlamanız en üst seviyede başarılı oluyor. Bu
sahip olmamız da önemli bir avantajımız. Araç Kabul
sistem -Metro Turizm’de opsiyonel değil standart
Birim Sorumlumuz İbrahim Arslanoğlu Bey’in projenin
hale gelmiştir. ATS’yi standart hale getirerek sektörde
başarılı bir şekilde gerçekleşmesindeki katkıları çok
şu anda yapılmayan bir işi de yapıyoruz” şeklinde
büyük. Her araç ile özel olarak ilgileniyor. Şu anda 820
konuştu. ATS uygulamasındaki çözüm ortakları
aracımıza ATS uygulaması monte edildi. Hedefimiz;
Atlas Yazılım’ın da kendi sektöründe önemli bir
Yönetim Kurulu Başkanımız ve Genel Müdürümüz
noktada olduğunu belirten Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül; “Atlas Yazılım, 2007 yılında kurulmasına rağmen kısa zamanda gelişmiş, Türkiye’nin ilk 500 bilişim firması arasında yerini alarak kalitesini ispatlamıştır. Yönetim Kurulu Başkanı Barlas Ünal Bey öncülüğünde örnek başarılara imza atıyor. ATS uygulamasında, Metro Turizm dışında, Aras Kargo, Karsan, Medical Park, Filo Kargo, Metro Kargo, Metro Travel gibi önemli firmalara da hizmet sağlıyorlar” bilgisini verdi.
Çiğdem Öztürk Hanım’ın direktifi doğrultusunda, 1 Nisan’a kadar tüm araçlarımıza sistemi monte etmek” dedi. ATS uygulamasının akaryakıt tasarrufu yönüyle milli ekonomiye sağladığı katkının da kendileri için bir gurur olduğunu belirten Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül; “Ben aynı zamanda Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekiliyim. Türkiye Grameen Mikro Finans Programı’nın da Danışma Kurulundayım. Karayolu yolcu taşımacılığı sektörü aracılığıyla, milli ekonomiye katkı sağlayan
ATS’NİN MİLLİ EKONOMİYE DE KATKISI BÜYÜK
ATS uygulaması, bu yönüyle de bir gurur vesilesidir.
ATS uygulamasında kısa zamanda büyük ilerleme
Metro Turizm işletmecilik anlamında da, ülkeye örnek
sağladıklarını da vurgulayan Metro Turizm Genel
anlamında da güzel bir projeyi gerçekleştiriyor” diye
Müdür Yardımcısı Fatih Akgül; “ Deneyimli bir ekibe
konuştu.
RÖPORTAJ
59
YILIN KAPTANI METRO TURİZM’DEN Kaptanlar Kulübü 2015 yılının kaptan şoförünü belirledi. Metro Turizm’in Karabük-Çanakkale hattında çalışan Celal Cebeci geçtiğimiz yılın en iyi kaptanı seçilirken Cebeci’ye ödülünü Metro Holding İcra Kurulu Başkanı Mustafa Yıldırım ve Metro Rent A Bus Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Sarı takdim etti.
7 yıllık muavinlik süresinin ardından 25 yıldır otobüs kaptanlığı yaptığını belirten Cebeci, meslek hayatı bozunca hiç trafik kazası yapmamış. Kendisine trafik cezası dahi uygulanmadığını belirten Cebeci, can taşımanın bilincinde olmanın ve trafik kurallarına riayet etmenin önemine de değindi. Türkiye’nin en büyük karayolu yolcu taşımacılığı firması Metro Turizm’de çalışmaktan duyduğu memnuniyeti
3 bin 200 üyeli Kaptanlar Kulübü, şehirlerarasından kent içine, servisten turizme kadar karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün tüm temsilcilerinin yer aldığı Ulaştırma Platformu'nu 8 Mart Salı günü Polis Kongre Merkezi'nde düzenlenen törenle hayata geçirdi. Törende 2015 yılının kaptan şoförü Celal Cebeci ödülünü alırken, 2016 yılının Ocak, Şubat Ve Mart ayı kaptanları da belirlendi.
60
25 YILDA SIFIR KAZA
METRO HABERLERİ
dile getiren Cebeci, “Metro Türkiye’nin en büyüğü bu nedenle ‘ben Metro’nun kaptanıyım’ demek çok önemli. Tüm kaptanlar bu bilinçte olmalı. Siz kendinizi basit göremezsiniz, Türkiye’nin en büyük filosunda milyonlarca yolcu taşıyorsunuz. Hiç kaza yapmamış olmamı da bu bilince bağlıyorum. Metro Turizm’in kaptanı da büyük olur” şeklinde konuştu.
FİRMANIN BİZE DEĞER VERMESİ MOTİVE EDİCİ
hepsi var. Kendisi yaşamla çalışmayı çok güzel senkronize
Dört yıldır Karabük Metro’da çalışan Cebeci, konuşmalarını
eden bir anlayışla çalışıyor. Dolayısıyla bu da kendisine
şöyle sürdürdü; “Emekliliğime yedi yıl var ve Metro
başarıyı getirmiş. Metro ailesi olarak kendisiyle gurur
Turizm’den emekli olmayı düşünüyorum. Önceden otobüs
duyduk.”
firmaları bu kadar kurumsal değildi. Bu ödülü almamda Karabük Metro İşletmecisi Orhan Esen’in çok büyük bir payı var. Kendisi çok farklı bir işletmeci. Patron tabularını yıkan bir insan. Şoförüne abi diye hitap eder, her 15 günde bir motivasyon toplantısı yapar, halimizi hatırımızı her zaman sorar. Normalde akşamları otobüste yatmamız gerekirken bizi otelde misafir eder. Masrafları da kendi karşılar. Dolayısıyla firmamızın bize değer verdiğini görmek bizleri de motive ediyor ve işimizi en iyi şekilde yapmaya özen gösteriyoruz.” ŞOFÖRE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞİYOR Aldığı ödülün, bütün maddi ödüllerden daha onur verici olduğunu belirten yılın kaptanı Cebeci, kaptanlık mesleğinin hak ettiği saygınlığa kavuşmaya başladığını belirterek, şöyle konuştu; “Önemsenmek çok güzel bir duygu. Aldığım plaketi evimin en güzel köşesinde saklayacağım. Önceden okumayan çocuklara ehliyet alsın hiç değilse şoför olsun denir, kaptanlık düşük seviyede bir meslek olarak görülürdü. Fakat Kaptanlar Kulübü çok güzel bir şey yaptı; bizi önemsedi. Bu döneme kadar hiç bu kadar önemsenmemiştik. Bu ödüller bizi motive ediyor, moralimizi düzeltiyor, kendimize olan güvenimizi artırıyor. Bu işin
(Soldan sağa) Metro Rent A Bus Genel Müdür Yardımcısı
okullarının açılması ayrı bir gurur kaynağı. Bazı kaptanlık
Erdal Öztürk, Metro Holding İcra Kurulu Başkanı Mustafa
bölümü olan okullara gidiyorum orda ders veriyorum. Nasıl
Yıldırım, Metro Rent A Bus Genel Müdürü Resul Kılınç,
hiç kaza yapmadığımı, hiç hız cezası dahi almadığımı okullu
Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Fatih Akgül
kaptanlara anlatıyorum. Artık eğitimli şoförler geliyor ve
Yılın Kaptan’ının Metro Turizm filosundan seçilmesinden
insanların şoförlere bakış acısı değişiyor.”
duydukları memnuniyeti dile getirirdiler.
YAŞAM VE ÇALIŞMAYI BİRLEŞTİRMEK SANATTIR
MESLEKTE 25. YIL
2015 yılının birincisi seçilen kaptan şoförün Metro turizm
Karabük Metro Turizm kaptan şoförü Celal Cebeci, 19
bünyesinde olmasından duyduğu memnuniyet ve gururu
Mart 1969 Karabük doğumlu. 4 çocuklu ailenin en küçüğü
paylaşan Metro Holding İcra Kurulu Başkanı Mustafa Yıldırım
olan Cebeci, ilk ve orta eğitimimi tamamladıktan sonra
şu şekilde konuştu; “Yaşamak ve çalışmayı birleştirmek bir
otobüsçülük mesleğine usta-çırak ilişkisi ile başladı.
sanattır. Yılın Kaptanı seçilen Celal Bey ile tanıştım. Kendisi
Ustası Ahmet Yatmaz sayesinde kaptan şoförlüğe gönül
birçok hobisi olan, güzel yaşamasını bilen, çok kaliteli bir
veren Cebeci, Karabük Ulusoy, Avrupa Turizm, Güven
insan. Türkiye’de otobüs kaptanlığı yapan binlerce insan var.
Turizm, Safran Turizm'de görevler aldı. Meslekte 25.yılını
Ancak sadece bir tanesi ödül aldı. Yani farklı olmak lazım.
tamamlayan Celal Cebeci, halen Metro Turizm'de çalışmakta.
Tabi farklı olabilmek içinde eğitimli, kültürlü, bilgili olunmalı.
Hobileri olan fotoğrafçılıktan ve olta balıkçılığında Türkiye
Belirli bir hayat değerleri, yaşam değerleri ve insani
çapında ödülleri bulunan Cebeci, evli ve 16 yaşında bir kız
değerlerin olması şart. Celal kaptanımızda bu özelliklerin
çocuk babası.
METRO HABERLERİ
61
ŞAMPİYONLARI METRO TAŞIDI
müsabakaları sonucunda erkeklerde Mehmet Can Çapak, Kadınlarda Gülşen Değener ile Gençlerde Arda Güngör şampiyonluklarını ilan etti.
Antalya’nın Side ilçesinde gerçekleştirilen ve Metro Turizm’in resmi ulaşım sponsorluğunu yaptığı 3 Bant
Metro Turizm’in Resmi Ulaşım Sponsorluğunu yaptığı
Türkiye Bilardo Şampiyonası 1. Etap müsabakaları, erkekler
şampiyonada bir dünya rekoru da kırıldı. Bin 175 sporcunun
kategorisinde deneyimli rakibi Semih Saygıner’i mağlup
katıldığı şampiyona bu güne kadar hiçbir şampiyonada bu
eden Mehmet Can Çapak ile kadınlarda Gülşen Değener ve
denli yüksek katılım olmadığı için bu özelliği ile dünya rekoru
gençlerde Arda Güngör’ün şampiyonlukları ile sona erdi.
da kırılmış oldu.
Antalya- Antalya’nın Side ilçesinde gerçekleştirilen ve Metro Turizm’in resmi ulaşım sponsorluğunu
Şampiyona’nın favorileri arasında yer alan iki milli sporcu
yaptığı 3 Bant Türkiye Bilardo Şampiyonası 1. Etap
Semih Saygıner ile Mehmet Can Çapak, rakiplerini birer birer
62
METRO HABERLERİ
yenerek finale kadar yükseldiler. Genç
METRO TURİZM’E TEŞEKKÜR
sporcu Çapak çıkardığı mükemmel
Federasyon Başkanı Ersan Ercan
oyunla, tecrübeli rakibi Saygıner’i 40-
şampiyonanın resmi ulaşım
25’lik skorla yenerek altın madalyanın
sponsorluğunu üstlenen Metro
sahibi olmayı başardı.
Turizm’e de teşekkür etti. Ercan şöyle konuştu: Bir teşekkürüm de
TÜRK BİLARDOSU ÇAĞ ATLIYOR
Metro Turizm’e olacak. Zira göreve
Ödül töreninde bir konuşma yapan
geldiğimizden bu yana bize verdikleri
Bilardo Federasyonu Başkanı
destek, maddi sıkıntılarımızın biraz
Ersan Ercan, Türk Bilardosu’nun
olsun hafiflemesine ve kendimize olan
özellikle son iki yılda büyük atılımlar
güvenimizin tazelenmesine sebep
gerçekleştirdiğini belirterek şunları
olmuştur. Metro Holding Onursal
söyledi; “Sporumuzun kahvehanelerde
Başkanı Sayın Galip Öztürk’ün nezdinde
oynan bir oyun olmadığı gerçeği artık
ailesine ve Metro çalışanlarına ayrıca
Bilardo Federasyonu Başkanı Eczacı
bütün toplum tarafından kabul ediliyor.
teşekkür ediyorum.”
Ersan Ercan, Antalya’da düzenlenen 3 Bant Türkiye Şampiyonası birinci
Dünya’da elde etmiş olduğumuz başarılar da bunun açık birer
FİNAL ARALIK’TA
göstergesidir.
Türkiye 3 Bant Bilardo Şampiyonası toplam dört etaptan oluşuyor. İkinci
etap müsabakaları öncesinde kadın bilardoculara ve kadın hakemlere çiçek ve hediyeler vererek 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladı.
Geçen yıl sporcularımız katıldıkları
Etap müsabakaları Mayıs, 3. Etap Kasım
uluslararası turnuvalardan 17 madalya
ve 4’ncü ve son etap olan Final etabı
yapan Metro Travel ve Metro
ile döndüler. Geçtiğimiz ay milli
ise Aralık ayında gerçekleştirilecek.
Turizm Organizasyon’da görevli
takımımız dünya ikincisi olmayı
Bu şampiyonalarda dereceye giren
başardı. Bu başarılarda emeği olan
sporcular elde ettikleri başarılara
yönetim kurulumuza, sporcularımıza
göre dinamik klasmandaki yerlerini
ve hakemlerimize ayrı ayrı teşekkür
belirlerken milli takıma girmeye hak
ederim.
kazanacak sporcular da belli olacak.
Ercan, turnuvanın organizasyonunu
kadın personeli de unutmadı. Metro’nun kadın personeline çiçek veren Ersan Ercan, Metro’nun yolcularına huzurlu ve mutluluk dolu yolculuklar diledi.
Galip Öztürk'ten Samsunspor'a destek Metro Holding Kurucu Onursal Başkanı Galip Özürk, Samsunspor’a maddi katkı sağlamak amacıyla düzenlenen eşya piyangosuna destek verdi. Samsunlu işadamı Galip Öztürk, çekilişi 29 Ocak tarihinde yapılan eşya piyangosunda 250 bilet alarak bir kez daha kulübe destek oldu. Öztürk adına biletleri Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili Haluk Tan aldı. Nuri Asan Tesisleri'ne gelen Haluk Tan, burada Başkan Erkurt Tutu ve yöneticilerle buluştu. Tan, Galip Öztürk adına 250 bileti yöneticilerden teslim aldı. Başkan Erkurt Tutu, biletlerin tükendiğini belirterek, gösterilen ilgiden dolayı herkese teşekkür etti.
METRO HABERLERİ
63
Almanya’ya Metro kalitesi Karayolu yolcu taşımacılığı ile 3 yıl önce tanışan Almanya’da sektöre ilgi her geçen gün artıyor. Metro Turizm Almanya Bölge Müdürü Osman Mürsel Eşiyok, Türkiye’nin en büyük karayolu firması Metro Turizm’in Almanya’da taşımacılar tarafından örnek alındığını belirtti.
Alman Demiryolları İşletmesi’ni
taslak sonuç bildirgesinde ‘Türkiye’nin
çatısı altında çalışmak istediklerini
(Deutsche Bahn) rekabete karşı
yol haritasına uyması koşuluyla Türkiye
beyan ediyorlar. Ayrıca hizmet
koruyan düzenlemenin feshedilmesiyle
vatandaşlardan istenen Schengen
kalitemizi gören Alman firmaları da bizi
birlikte 1 Ocak 2013’te karayolu
vizesinin kaldırılabileceği’ belirtilmişti.
örnek alıyor. Araç içinde çay, kahve, kek
ile tanışan Almanya’da otobüsle
Ekim 2016'da Türk vatandaşları için
gibi ikramlarda bulunmaya başladılar.
şehirlerarası seyahate ilgi her geçen
vizelerin kaldırılması söz konusu.
Fakat biz her şeyi yolcu memnuniyeti
gün artıyor.
Vizelerin kaldırılması durumunda
için yaparken, onlar bu ikramları ücretli
vatandaşlarımız Metro Turizm
yapıyorlar. Dolayısıyla kat etmeleri
METRO’NUN ALMANYA’DAKİ YOLCU
otobüsleri ile Avrupa’ya rahatlıkla
gereken daha çok yolları olduğunu
SAYISI YÜZDE 245 ARTTI
seyahat edebilecekler” dedi.
düşünüyorum.
Bölge Müdürlüğü görevine getirilen
KAT ETMELERİ GEREKEN ÇOK YOL
Tabi Almanya karayollarına getirdiğimiz
Osman Mürsel Eşiyok, karayolu yolcu
VAR
yenilikler bunlarla da kalmadı. Alman
taşımacılarının iştahını kabartan
Metro Turizm kalitesini Avrupa’nın her
firmaları da artık araçlara internet
Almanya pazarını değerlendirdi.
yerine taşıma amacında olduklarını
bağlatıyorlar. Şuan her koltukta TV
Göreve geldiği tarihten bu yana, yüzde
belirten Eşiyok; “Alman firmalarında
çağına ise henüz gelemediler ama
245 oranında yolcu artışı olduğunu
çalışan otobüs kaptanları, sıklıkla bize
bu konuda da çalışıyorlar” şeklinde
belirten Eşiyok; “AB- Türkiye Zirvesi’nin
müracaatta bulunarak, Metro Turizm
konuştu.
Temmuz 2015’te Metro Turizm Almanya
64
METRO HABERLERİ
BERLİN OTOGARI YETERSİZ Karayolu yolcu taşımacılığına talebin artmasıyla birlikte Berlin Otogarı’nın yetersiz kaldığını belirten Eşiyok, Alman yetkililerin otogarı genişletme çalışmalarına başladıklarını ve bunun için de Metro Turizm’den bilgi aldıklarını söyledi. Eşiyok; “Otogar yönetimi ile yaptığım görüşmede ‘siz karayolu sektöründe çok ileridesiniz’ diyerek otogarın nasıl genişletilebileceği konusunda fikir vermemizi istediler. Henüz Almanya’da otogar yapısı çok karışık. Yolcular otobüslerini bile bulmakta zorlanıyor. Biletlerin geneli internet üzerinden alınıyor. Fakat otogarda bir danışma ya da müşteri hizmetleri yok. Yolcular herhangi bir problemle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilemiyorlar. Biz de Metro Turizm olarak bilgi birikimimizi Almanlarla paylaştık ve paylaşmaya da devam edeceği. Kalitemizi Almanya’ya da taşımaya kararlıyız” dedi. Razgrad şehirlerine yeni hatların çok yakında açılacağını “METRO LOGOSUNU AVRUPA’NIN BİRÇOK YERİNDE
söyledi. Metro Turizm’in Berlin’den her gün İstanbul ve
GÖRECEKSİNİZ”
Sofya’ya otobüs seferi olduğunu belirten Eşiyok, “Şuana
2016 hedeflerini de paylaşan Eşiyok, Romanya ve
kadar Almanya’da 10’a yakın şube açtık. Berlin içinde şube
Bulgaristan hatlarında yeni çalışmalar olduğu bilgisini verdi.
açma çalışmalarımız bütün hızıyla devam ediyor. Çok
Berlin ve Romanya arasında karşılıklı seferler başlatılacağını
yakında Metro Turizm logosunu Avrupa’nın birçok yerinde
söyleyen Eşiyok, İstanbul’dan da Bulgaristan’ın Dobric ve
göreceksiniz” dedi.
METRO HABERLERİ
65
Metro Turizm ve Kale Seyahat’ten önemli işbirliği
Yeni sezona hazırlanan Metro Turizm
işbirliğinin karayolu yolcu taşımacılığı
Trakya’nın önemli firmalarından Kale
sektörü için çok önemli olduğunu
Seyahat ile iş birliği yaparak hizmet
belirten Genel Müdür Yardımcısı
kalitesini yükseltti. 29 Ocak Cumartesi
Erdal Öztürk, “Kale Seyahat’in ‘’Şimdi
günü Metro Turizm ile Kale Seyahat
yolculuk zamanı’’ sloganı çok hoşuma
arasındaki işbirliğinin detayları
gitti ben de şöyle ekliyorum “Şimdi
acentelere anlatıldı. 29 Ocak Cumartesi
birliktelik zamanı.” Bu işbirliği Metro
günü TOFED toplantı salonunda
Turizm ve Kale Seyahat’in gücünü
düzenlenen toplantıda acentelere bilet
daha da yükseğe taşır. En iyi proje
satışı, bilgi işlem ve servis hizmeti gibi
insanın kendisidir. Nitelikli, eğitimli,
birçok konuda bilgi verildi. Toplantıya
disiplinli, iş ahlakı gelişmiş insanlar her
Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı
kesimin olduğu gibi sektörümüzün de
Erdal Öztürk, Terminaller Müdürü
en çok ihtiyaç duyduğu olgudur. Bizler
Murat Kabataş, Servis Müdürü
yüzümüzü müşteriye döndüğümüz için
Abdurrahman Yılmaz, Finans Müdürü
sorumluluklarımız çok fazla. Yüzünü
İsmail Güldüren ile İstanbul’da hizmet
müşteriye dönmeyen hiçbir işletme
veren acentelerin personelleri katıldı.
büyüyemez, gelişemez. Müşteri
Gerçekleşen iş birliği ile Kale Seyahat,
memnuniyetinin yüksek tutulması,
servis hizmeti ve acentelerin bilet satışı
rakiplere göre fark yaratmakda
gibi hizmetlerde Metro Turizm’in alt
çok önemli bir unsurdur. Sadık ve
yapısından faydalanacak.
mutlu müşteriler, işletme değerinin belirlenmesinde büyük önem arz eder”
ŞİMDİ BİRLİKTELİK ZAMANI
ifadelerini kullandı.
Metro Turizm ile Kale Seyahat
GÜRCÜ’LERDEN YATIRIM ATAĞI… Türkiye’de bir dizi ziyarette bulunan Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcıları Dimitri Kumsişvili, Ketevan Bochorishvili ve beraberindeki heyet Türkiye’den Gürcistan’a yatırımcı davet etti. Türkiye’de 12 büyük şirketin yetkilileri ile bir araya gelen heyetin önemli duraklarından biri de Metro Holding oldu. Avrasya Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Öztürk, Avrasya Terminal İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı
66
METRO HABERLERİ
Ayten Öztürk Ünal, Metro Turizm Seyahat Organizasyon
Metro Holding iştiraklerinin Gürcistan’daki yatırımlarından
ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Öztürk ve
söz etti.
Metro Ticari ve Mali Yatırımlar Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çağla Öztürk, Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir
AVTER’e bağlı, Avrasya Georgia şirketinin Batum’daki
Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcıları Dimitri Kumsişvili,
yatırımları Gürcü heyetin takdirini kazanırken Batum’da
Ketevan Bochorishvili, Türkiye Gürcistan Büyükelçisi
yapılması planlanan ve inşaat malzemesinden beyaz eşyaya,
Irakli Koplatadze ve Ortaklık Fonu Başbakanı Davis
tekstilden elektrik-elektroniğe kadar sadece Türk mallarının
Saganelidze’den oluşan Gürcü Heyeti ile Levent Wyndham
satılacağı 'Emporium Bazaar- Türk Pazarı'nın önemine
Otel’de bir araya geldi.
vurgu yapıldı.
Gürcü heyet Gürcistan'ın yatırım ortamı, yatırım fırsatları
Avrasya Georgia’nın Gürcistan’da ki yatırımlarından
ve özel yatırım projeleri hakkında bilgiler verirken, Fatma
duydukları memnuniyeti dile getiren Gürcü heyeti,
Öztürk, Ayten Öztürk Ünal, Çiğdem Öztürk ve Çağla Öztürk
işbirliğinin devam etmesi temennisinde bulundu.
Metro Turizm üniversitelilerin de yanında
ise karayolu yolcu taşıma sektörünün lideri Metro Turizm üstlendi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 2005 yılından bu yana düzenlediği ve 12. yılını kutlayan RLC Günleri kendi sektörlerinin devlerini öğrencilerle buluşturdu. Bu yıl 23-25 Şubat tarihleri arasında düzenlenen RLC Günlerinin taşıma sponsor ise karayolu yolcu taşıma sektörünün lideri Metro Turizm oldu. Metro Turizm’in 4 otobüsü 3 gün boyunca Yıldız Teknik Üniversitesi’nin belirlediği rotalarda binlerce öğrenciye hizmet verdi. ÖĞRENCİLER METRO TURİZM STANDINI DOLDURDU RLC Günleri’nde Türkiye’nin yarınlarını inşa edecek binlerce genç ile buluşan Metro Turizm’in standı da ilgi odağı oldu. Öğrenciler standı ziyaret ederek hizmetler hakkında detaylı bilgi aldı. 23 Şubat Salı günü Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi’nde düzenlenen sempozyumun alanında stant kuran Metro Turizm Passenger Card’ı tanıttı ve öğrencilere birer kart hediye etti. Diğer taraftan Atlas Yazılım tarafından yönetilen Metro Academy uygulaması da öğrencilere tanıtılarak, başvurular alındı.
Kariyer günleri etkinlikleri arasında, “Sektörün En Bilinen Öğrenci Etkinliği” olarak bilinen Yıldız Teknik Üniversitesi
Metro Academy; öğrencilerin cep telefonuna yükleyeceği
RLC Günleri bu yıl 23-25 Şubat tarihleri arasında düzenlendi.
uygulama sayesinde bilet satışı yapabileceği ve yaptığı
Kendi sektörlerinin devleri ile öğrencileri bir araya getiren
satışlardan para kazanabileceği bir öğrenci gelir
bu dev öğrenci organizasyonunun taşıma sponsorluğunu
uygulamasıdır.
METRO HABERLERİ
67
iKi RESiM ARASINDAKi 7 FARKI BULUN
68
EĞLENCE
Sudoku (sūdoku, Rakam Yerleştirme diye de bilinir) standart olarak 9x9 boyutlarında bir diyagramda çözülen ve her satır, her sütun ve her 3x3’lük karede 1’den 9’a rakamların birer kez yer alması gereken bir zeka oyunu türüdür. Japonca “Sayılar TEK olmalı” anlamına gelen “Suuji wa dokishin ni kagiru” kelimelerinin kısaltması olan Sudoku, günümüzde Asya’dan, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya da yayılan oldukça popüler bir oyundur. Oyunun amacı dokuzar hücreden oluşan 9 eşit kutuya bölünmüş bir alan üzerinde sayıları tekrar etmeyecek şekilde dizmeyi başarmak. Her satır ve sütunda 1’den 9’a kadar olan sayıları sadece bir kez kullanarak dizmeniz gerekiyor. Aynı şekilde çizgilerle ayrılmış her kutu içerisinde de 1’den 9’a kadar olan sayılar 1 kez kullanılmak zorundadır.
EĞLENCE
69
ASTROLOJİ KOÇ (21 MART - 19 NİSAN)
BOĞA (20 NİSAN - 20 MAYIS)
Dostlarınızdan güzel iş ve girişim teklifleri alabilirsiniz.
Nisan ayı içerisinde en çok odaklanacağınız konu, iş
Özel yaşamınızda kıpırtılarla karşılamanız mümkün. Evli olan
olacak. Psikolojinize verdiğiniz önemi artık iş hayatınıza
koç burçları, aile içi tartışma yaratacak konulardan uzak durmalı
yönlendirmeniz gerekiyor. Kendinizi iş ve sağlık anlamında
ve sakinliği mümkün derecede yüksek tutmalısınız. Yeni bir yere
sorgulayacağınız bir yıl sizi bekliyor. Ev sahibi olmak veya ev
yerleşmeyi düşünüyorsunuz. Rahat bir nefes alarak, başarıya giden
değiştirmek istiyorsanız şanslı döneminizdesiniz. Evinizi veya ev
yolda emin adımlar atacaksınız. Kendinize güveninizin artacağı ve
eşyalarınızı değiştirmek konusunda karşınıza çıkan maddi veya manevi
yapabileceklerinize inancınızın arttığı bir dönem olacak.
engeller artık ortadan kaybolacak. Sağlık problemi yaşayan boğa burçlarının, bu ay mutlaka spor yapması gerekiyor. Spor ile tüm sağlık sorunlarından uzaklaşacaksınız. İlişkinizde bencil olmayıp, empati kurarak hareket edeceğiniz bir dönem sizi bekliyor.
İKİZLER (21 MAYIS - 21 HAZİRAN)
YENGEÇ (22 HAZİRAN - 22 TEMMUZ)
Nisan ayının ilk haftasında ikizler burcunu oldukça büyük
Eğitim anlamında başarı yakalayabileceğiniz bir dönem;
yenilik ve fırsatlar bekliyor olacak. Kendinizi geliştirmek için
Nisan ayı. Nisan ayı ile olumlu günlerin başlayabileceğini
birçok fırsatla karşılaşacaksınız. Maddi, manevi güçleneceğiniz bir
söyleyebiliriz, yengeçler için. İş hayatınızda iletişiminize dikkat
dönem için altyapınızı güçlendirip, destekleyebileceğiniz imkanlar
etmeniz gerekiyor. Otorite konumunda bulunan kişiler ile iletişiminiz
ile karşılaşacaksınız. Daha kontrollü ve daha güvenilir bir yaşam
bu açıdan oldukça önemli. İlişkilerinizde sorgulamalardan uzaklaşıp,
arzu ediyorsunuz. Bu sebeple kendinizi çevrenizi fazla zorlayabilir,
rahat bir nefes alacağınız döneme giriyorsunuz. Nisan ayı ortalarında
arkadaşlarınızla kırgınlıklar yaşayabilirsiniz. İyi ve karlı bir anlaşma
yapacağınız bir seyahat ile ruh haliniz oldukça iyimser bir hal
yapabileceğiniz iş fırsatlarını kaçırmamanız gerekiyor. İlişkinizde
alacak. Aşk ve özel hayatınızla ilgili yaşamınıza sürpriz bir başlangıç
yaşanan sorunlar, bir sürpriz ile ortadan kalkacak.
yapabilirsiniz.
ASLAN (22 TEMMUZ - 22 AĞUSTOS)
BAŞAK (23 AĞUSTOS - 22 EYLÜL)
Güçlü sezgileriniz sayesinde, yaşayacağınız bu duygusal
Nisan ayının ortalarında ailelerinizle ilgili sorunlar nedeniyle
olayları olumlu yöne doğru çevirmeniz sizin elinizde.
büyük huzursuzluklar yaşamanız söz konusu olabilir. Özellikle
Geçmişten bir haber alabilir ve bu habere oldukça şaşırabilirsiniz.
ekonomik sorunların ilişkinize yansımaları daha çok gündeme gelecek.
Ailevi bir takım sorunların yaşanabileceği bu dönemde, aile bağlarınızı
Nisan ayı değişim ayı olacak. Bu dönemde hayatınızda büyük dönüm
unutmamalı ve fevri davranışlardan kesinlikle kaçınmalısınız. Son
noktaları yaşayabilirsiniz. 7 Nisan tarihinden itibaren büyük bir
zamanlarda isinizle ilgili problemleri pek umursamıyorsunuz. Bu
rahatlama yaşayacak ve tüm işleriniz yoluna girecek. Yeni dönem ile
üstlerinizin gözünden kaçmıyor, dikkat edin. Aşk hayatınız vasat
birlikte radikal kararlar almanız mümkün. İş ve özel hayatınızla ilgili
durumda. Biraz renk katmak, ilişkinizde yeniden heyecanlı günlere
kararlar alırken mantıklı düşünmeli, aynı zamanda duygularınızı da işin
dönmenizi sağlayabilir. Biraz çaba gösterin.
içine katmalısınız.
70
ASTROLOJİ
TERAZİ (23 EYLÜL - 23 EKİM)
AKREP (24 EKİM - 21 KASIM)
Kariyerinizin ön planda olacağı, yoğun bir döneme
Geçmişte yaşadığınız, ilişkiler, arkadaşlıklardan oluşan borç
giriyorsunuz. Alacağınız her karar, bu anlamda oldukça önemli
ve alacaklar yeniden karşınıza çıkabilir. Agresif davranmamalı
olacak. Etrafınızdaki bir takım insanlara karşı duyduğunuz güveni
ve olaylara düşünerek tepkiler vermelisiniz. Sudan sebeplerle herkes
sorgulamanız gerekiyor. Huzurunuzun korunması için mantığınızla
ile tartışma içerisinde bulabilirsiniz, kendinizi. Sabır, akrepler için
hareket etmeniz gerekiyor. Özel hayatınızdaki olumlu gelişmeleri
mayıs ayının en önemli kelimesi oluyor. Sabreden akrepler, sonunda
görmezden gelmemelisiniz. Aklınızı kullanma yeteneğiniz sayesinde
huzura ulaşacaklar. Sorunlu bir ilişkiniz varsa, bir müddet mesafe
karşınızdaki insanı etkileyebilmeyi başarıyorken, kendinize olan
koyabilirsiniz. İş hayatınızda mesai arkadaşlarınızın her söylediğine
güveninizde sarsılmalar yaşamanız tamamen sizlerin suçu olarak
itibar etmemeli ve işinizle ilgili düşüncülerinizi paylaşmamalısınız.
gözlenebilir, bu dönemde.
YAY (22 KASIM - 21 ARALIK)
OĞLAK (22 ARALIK - 29 OCAK)
Kendi iç dünyanızla baş başa kalacağınız ve bir takım
Nisan Ayı Oğlak burçları için oldukça heyecanlı bir dönemin
durumları gözden geçireceğiniz bir dönem; Nisan ayı sizler
kapılarını aralıyor. Siz amaçlarınız ve mücadeleler için yaşamayı
için. Aldığınız kararlarda başkalarının düşüncelerinin etkisi altında
tercih edip en yüksekleri hedefliyorsunuz. Bu say hayalinizdeki tüm
kalmadan hareket etmelisiniz. Finansal açıdan zorlanacağınız bir
sınırları zorlayıp onları aşacaksınız. Her işin üstesinden gelmenize
döneme giriyorsunuz. Gereksiz harcamalardan kaçınarak, birikim
kendiniz de şaşıracaksınız. Buna ilaveten, arkadaşlarınız, aileniz ve
yapmanızda fayda var. Bu süreçte iş hayatınızda size zarar vermeye
iş arkadaşlarınızdan o kadar fazla destek göreceksiniz ki, yükselmek
çalışan insanları daha net görebilecek ve özel yaşamınızda yine
dışında başka seçeneğiniz zaten yok. Bu dönem sizin için güçlü bir
arkanızdan dolaylı veya direk olarak iş çeviren kimselerden haberdar
iç gözlemde bulunma ve düşünceli olma dönemi. Bir ilişkiniz varsa,
olacaksınız.
biraz ara vermeyi içinizden geçiriyor olabilirsiniz. Ara veremeseniz bile bunu ciddi ciddi düşüneceksiniz.
KOVA (29 OCAK - 18 ŞUBAT)
BALIK (19 ŞUBAT - 18 MART)
Nisan ayı sizi beklediğinizden daha fazla iş projeleriyle
Nisan ayı mucizevi dönüşümle ve hatta yeniden doğuş
meşgul tutacak. Günlük rutininiz zengin ve geliştirici olsa da
başlıyor, Balık burçları için. Öyle büyük bir kişisel yenilenme
sizi maksimumda meşgul edecek. Biraz ara verip soluklanabilecek
yaşayacaksınız ki, göz alıcı iç dünyanız bir daha asla eski halinde
miyim diye merak edeceksiniz fakat şansınıza bu enerji yaz aylarında
olmayacak. İç dünyanıza yönelik yapacağınız bu çalışma, yaşamınızı
değişecek. Temmuz ayı geldiğinde, yeni bir döneme gireceksiniz.
hem profesyonel hem özel, olağanüstü şekilde ve tamamen
Eğer aşk hayatınızdaki denge bozulmuş gibiyse, bu yeni dönem
değiştirecek. Nisan ayının ortalarında romantizmin ve keyfin
sizin ve sevdiğiniz kişinin arasındaki eşitliği düzenleyerek sizin
tadını şahane şekilde çıkarmak için harika bir dönem. Uykuya daha
için mükemmel bir ilişki onarma fırsatı yaratacak. Bu durum sizin
fazla ihtiyacınız var. Elinizde olmayan psikolojik sünger özelliğiniz
açınızdan, uyum sağlamaya çalışmayı ve taviz vermeyi gerektirebilir
nedeniyle, başkalarından gelip ruhunuzda biriken duygusal
sevgili Kova ancak sonuçları buna değecek.
atıklarından kendinizi arındırmak için zaman ayırmanız gerekiyor.
ASTROLOJİ
71
YEMEK tarifleri ALİ NAZİK KEBABI
PATLICANIN ET İLE MUHTEŞEM UYUMU, DAMAKLARIN EŞSİZ LEZZETİ: ALİ NAZİK KEBABI MALZEME LİSTESİ • 400 g süzme yoğurt • 3-4 adet patlıcan • 2-3 diş sarımsak • 500 gr dana kuşbaşı • 1 yemek kaşığı tereyağı • Tuz, karabiber, pul biber, kekik • 1/2 su bardağı su • 2 yemek kaşığı domates rendesi ( tercihe göre 1 yemek kaşığı domates salçası) Öncelikle patlıcanları iyice yıkayıp, ortalarından birkaç çizik atarak közleyin. Közleme işleminin nasıl yapacağı sizlere kalmış. Fırında közlenmesi en çok tercih edilen sağlıklı yöntemlerden bir tanesidir. Közlenmiş patlıcanların kabuklarını soyarak, patlıcanları temizleyin. Damak zevkinize göre ince dilimler halinde doğrayın. Patlıcanlar soğumaya devam ederken etleri, kızmış derin bir tavada pişirin. Pişirme aşamasında baharatlarınızı etler suyunu çekmeye yakın eklemeniz, etinizin daha lezzetli olmasını ve baharatları daha iyi harmanlamasını sağlayacaktır. Suyunu çektikten kısa bir süre sonra tereyağı, domates sosu ve göz kararı sıcak suyunuzu ekleyin. Sos ve etler harmanlanıp, kıvamlı hale gelince ocaktan alın. Pişme sırasında etleriniz ne çok kuru ne de çok sulu olmamalıdır. Bu sırada soğuyan patlıcanlarınızı, ezilmiş sarımsaklı yoğurt ile iyice karıştırın. Kebabınızın alt harcı hazır. Şimdi etinizi patlıcan yatağının üzerine koyup, servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.
72
YEMEK
SUPANGLE
PASTANELERİN ARANANI, LEZZETİNE DOYUM OLMAYAN: SUPANGLE MALZEME LİSTESİ • 1 litre süt • 3/4 su bardağı toz şeker • 2 yemek kaşığı kakao • 1 yumurta sarısı • 1 paket vanilya • 2 yemek kaşığı nişasta • 1 yemek kaşığı un • 1 yemek kaşığı tereyağı • 1 paket (80 gr) çikolata Süt , çikolata ve tereyağı dışındaki tüm malzemeleri tencerenin içerisinde harmanlayın. Ardından karıştırarak yavaşça sütü ekleyin. Bu şekilde bir yol izlemek, topaklanmayı engellenmenizi sağlayacaktır. Tüm malzemeler iyice harmanlandıktan sonra orta kısıklıktaki ateşin üzerine tencerenizi alın. Orta ateşte sürekli karıştırarak, kaynayıncaya kadar pişirin. Fazla kıvamlı olması gözünüzü korkutmasın. Çünkü supangle soğuduktan sonra içerisine bir kaşık tereyağı ve çikolatayı ekleyeceksiniz. Çikolata ve tereyağının tamamen erimesini sağladıktan sonra, supangleyi servis kaselerine paylaştırın. Servis etmeden önce damak tadınıza göre üstünü meyve, toz fıstık, rende çikolata gibi malzemelerle süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun.
YEMEK
73
74
KONU
KONU
75
76
FİLOMUZ
FİLOMUZ
77