Editörden Yaz sıcaklarının prova yapmaya başladığı mayıs ayında, ufak ufak tatil hesapları yapılmaya başlandı. Tatillerin odak noktası ise fotoğraf makineleri. O kadar çok çeşit ve model var ki, teknik bilgisi olmayan birinin doğru seçimi yapması çok zor. Bu sayımızda, sizlere yardımcı olacak bir rehber hazırladık. Doğrudan model tavsiyesi vermenin yanında, sizlere satın alma mantığını kazandırmayı hedefliyoruz ki, bizim değinmediğimiz ya da bu sayımızdan sonra çıkacak modelleri değerlendirirken de rehberimizden faydalanabilin. Satın alma rehberimiz, kompaktlardan DSLR’a kadar uzanıyor.
Murat Gamsız
Ancak bu ay sadece rehberle yetinmiyoruz. Yine haberlerimiz ve çekim tekniklerimizi okuyabileceksiniz. Ayrıca bu ayın yıldızı Sony’nin RX1 fotoğraf makinesi. RX1, Sony’nin ürettiği dünyanın ilk sabit lensli tam kare algılayıcılı kompakt makinesi. Dolayısıyla çok özel bir makine. Detaylı inceleme ve fotoğraf örneklerini tablet ekranlarınızdan görebileceksiniz.
İçindekiler
22 Fotoğraf Makinesi Satın Alma Rehberi
10
Samsung NX2000
5
Fark Ne? Tam Kare ve APS-C
17
Fark Ne? Yakın ve Makro Çekim
Bug Eye Cam
Perde Ömrü
9
44
Sigma F/1.8 Lens
Canon Eğitim Simülatörü
SnapSeed
19
8
42
43
Fotoğraf: Agah Bağrık
Sony Rx1
Haber
SAMSUNG NX2000 Samsung NX2000 Samsung NX2000 ile Wi-Fi ve NFC desteği geliyor Teknik Özellikler » 20.3 MP APS-C algılayıcı »ISO 100-25600 »1/4000 perde hızı »8 fps seri çekim »Full HD video Samsung, yeni fotoğraf makinelerine neredeyse bir akıllı telefonu aratmayacak özellikler ekliyor ve bunu son derece kullanışlı ara birimler kullanarak yapıyor. Aynasız
»3.7 inç dokunmatik ekran »Wi-Fi ve NFC desteği »228 gram
fotoğraf makinelerinin en en yeni üyesi NX2000 ile Samsung, Wi-Fi yanında NFC özelliğini de makineye kazandırmış. NFC, Near Field Communication anlamıan gelen ve cep telefonlarında kullanılan bir teknoloji. Bu sayede NFC destekli iki cihazı birbirine dokundurarak eşleştirebiliyorsunuz. NX2000’de bulunan NFC özelliği sayesinde, yine NFC destekli bir telefon ya da mobil cihazla dokunarak Wi-Fi bağlantı kurmak ve fotoğrafları aktarmak mümkün. Klasik yöntemde ağ kurmak için örneğin şifreyi sanal klavyeden tuşları kullanarak girmek gerekiyor. Dokunmatik ekran yoksa kamera ekranlarında bu yöntem çok zaman alıyordu. Şimdi sadece dokunmak yeterli olacak.
Keşfetmenin Gücü Kompakt ve hafif EOS 6D ile fullframe dünyayı keşfedin. Entegre Wi-Fi ve GPS özelligi ile EOS 6D, çarpıcı panoramik fotoğraflar ve keskin portreler elde edebileceğiniz seyahat fotoğrafçılığı için ideal bir fotoğraf makinesi.
Enlem 63.57.443 K Boylam 19.22.8429 B Lens EF 70-300mm f/4-5.6 IS USM Çekim Modu: Diyafram Öncelikli AE Diyafram: f/11.0 Deklanşör hızı: 1/1600 ISO 400
©Richard Walch. Canon Elçisi
www.canon.com.tr www.facebook.com/CanonTurkiye
Sizden Gelenler
Ă–zkan Erden Samsung Galaxy S4
Haber
Sigma Dünyanın ilk f/1.8 zoom lensi Sigma, dünyanın ilk f/1.8 sabit diyafram değerine sahip 18-35 mm zoom lensini duyurdu. APS-C algılayıcıya sahip makineler için tasarlanmış olan lensin duyurulan bilgileri şöyle:
Teknik Özellikler •
Lens Türü: Zoom
•
Model Adı: Sigma 18-35 mm F1.8 DC HSM
•
Odak Uzaklığı: 18-35 mm
•
35mm eşdeğer odak uzaklığı: 27-52.5 mm (1.5), 28.8-56 mm (1.6)
•
Min Diyafram: f/1.8
•
Max Diyafram: f/16
•
Diyafram Yapısı: 17 element 12 grup 9 yaprak
•
Minimum netleme mesafesi: 28 cm
•
Filtre Boyutu: 72 mm
•
Bağlantı Noktası: Sigma, Nikon (D), Canon
USB Dock: Lensi farklı modellere göre kalibre edebilme, lensin yazılımını yükseltebilme, netleme ve odak uzaklıklarını ara değerlerde kullanabilme, netleme mesafesine limit koyabilme, AF netleme noktası belirleme gibi özelleştirilebilir ayarlamalar ‘sigma optimization pro’ yazılım ve ‘USB Dock‘ isimli aparat sayesinde lense aktarılıp kullanılabiliyor.
•
Sabit diyafram: En geniş diyafram açıklığı olan f/1.8 değerini 35mm odak uzaklığında da kullanabilme imkanı.
•
Ağırlık: 810 gram
Haber
Böcek Gözü Kamera Amerika, Güney Kore, Singapur ve Çin’li araştırmacıların ortak çalışmasıyla böceklerin görme sistemini kullanan bir kamera üretildi. Henüz gelişim aşamasında olan kameranın gelişimi tamamlandığında görüntüleme teknolojisi yeni bir boyut kazanmış olacak.
Görüntü kaydeden cihazlar insan gözünün tek mercekli yapısını kullanır ve aynı çalışma prensibi ile görüntüyü kaydederler. Kullandığımız fotoğraf makineleri ya da kameralar tek mercek ile görüntüyü sensöre gönderir. Bu sistemi tamamen değiştiren böcek gözü kamera, yüzlerce mikro lensten oluşan lensten gelen görüntüyü tek kare olarak algılayabilen sensörü ile geniş görüş açılarıyla çekim yapacak. Üretilen prototip, 180 adet mikro lensi kullanarak tek bir karede 160° lik görüntüyü sonsuz alan derinliği ile bozulma olmadan elde edebiliyor.
Bir karıncanın görme sistemini taklit eden bu kamera, gelecekte bir helikopter böceğini taklit edebilirse 20.000 mikro lens kullanarak 180° lik görüş alanını bozulma olmadan görüntüleyebilme imkanı sağlayacak. Bu teknoloji güvenlik ve endoskopi kameraları için dar alanlarda geniş açılı görüş sağlayarak farklı alanlarda da fayda sağlayabilecek.
İnceleme
Sony RX1 Sony RX1 ile dünyanın ilk sabit lensli tam kare algılayıcılı kompakt makinesini üretti Sony RX1, muhtemelen NEX serisinden sonra en çok gürültü koparan fotoğraf makinesi oldu. Tam kare algılayıcıyı kompakt bir gövdeyle birleştiren ilk firma Sony değil ama değiştirile-
Teknik Özellikler •
24.3 MP Tam kare algılayıcı
•
35 mm f/2.0 Carl Zeiss lens
öncüydü
•
ISO 50-25600
ancak RX1, 3000 USD’lık fiyat etiketi ile Leica’dan üç kat daha
•
1/2000 leaf shutter
ucuz.
•
5 fps seri çekim
•
3 inç 1.23 milyon noktalı sabit LCD ekran
•
Full HD video çekimi
•
482 gram gövde
meyen lensle sunan ilk firma Sony. Leica M serisi, değiştirilebilir lensi ile bu konuda
• Fiyat: 2800 $
Sony RX1’in en çarpıcı özelliği, avuç içi kadar olan gövdesinde tam kare algılayıcı olması. Bunu 35 mm f/2.0 lensi ile de birleştirince ortaya tam bir gece çekim sistemi ortaya çıkıyor. Kocaman açılan diyaframı sayesinde, az ışıklı ortamda bile elde çekim yapmanın yolları açılıyor. Bu yetmediğinde ise makinenin ISO başarımı devreye giriyor ve 25600’e kadar ISO desteği alabiliyorsunuz. Algılayıcı büyük olduğundan, normalde kullanışsız olan bu yüksek ISO değerleri, kullanılabilir hale geliyor. ISO 25600’de elbette kumlanma görüyoruz. Fakat bu kumlanma sosyal ağ paylaşımı için engel teşkil etmediği gibi, RAW çekim yaparak istediğimiz ölçüde kumlanma giderme uygulayabiliriz.
Tam kare algılayıcı ve f/2.0 diyafram ayrıca arka planı yok edilmiş fotoğrafları çocuk oyuncağı haline getiriyor. 9 bıcaçklı diyafram sayesinde göze çok hoş gelen bokeh kalitesi elde edebiliyorsunuz. Lensin Carl Zeiss olması da önemli artılardan.
Sony RX1 fiziksel olarak küçük olmasına karşın, üzerinde her türlü ayarı barındırıyor. Sadece lensi üzerinde üç adet ayar bulunuyor. Elle odak yapmak isteyenler için, ‘focus peaking’ destekli odak halkası, yakın plan çekim için seçme anahtarı ve diyafram halkası. Diyafram halkası, eski manuel lenslere benzetilmiş. Ancak tamamen elektronik olarak çalışıyor. Sol elimizle rahatlıkla kontrol edebiliyoruz. Otomatik modlarda diyafram da otomatik ayarlanıyor. Üç inç LCD ekranın etrafında, gereken tüm ayar imkanları sunulmuş. Joystick, ikinci ayar tekeri ve video tuşunu örnek olarak verebiliriz. Ayrıca makinenin üzerinde, poz telafisi için gerekli ayar tekeri de ayrı olarak konumlandırılmış.
Makinede toplam beş adet özelleştirilebilir tuş bulunduğunu da ekleyelim. Makinenin full HD video çektiğini de belirtelim. İsterseniz daha profesyonel sonuçlar için mikrofon da takabiliyorsunuz. Makine hot shoe ile geleneksel flaşlara destek verirken, Sony’nin kendi aksesuarlarının da takılmasına olanak sağlıyor. Bu aksesuarlardan ikisi bakaç. RX1’de bakaç bulunmadığından, ayrı olarak satılan optik ve elektronik bakaçları alıp kullanabilirsiniz. Deneyimlerimiz ise tahmin edeceğiniz üzere olumlu.
Gerek renkler olsun gerekse ISO performansı olsun, tam kare algılayıcılı büyük DSLR makineler neyse, RX1 de o. Hatta Alpha 99 ile çok benzer bir algılayıcıya sahipler. Alpha 99’un avantajı, algılayıcısında hızlı odaklama için ek bölüm içermesi. RX1’in de belki de tek zayıf noktası bu. Odak hızı biraz yavaş. Fotoğraf çekerken belli olmuyor ama video esnasında fark ediyorsunuz. Video örneklerinde moire desenleri de belli oluyordu. Yani profesyonel çekim yapılacaksa, gündüz yerine gece çekimlerinde elle odaklama yapılarak kullanılmalı. Yoksa video çeken bir DSLR’a küçüklüğü haricinde bir avantajı yok. RX1’in leaf shutter perde sistemi, 1/4000 enstantaneye izin verirken, diyafram modunda f/2.0 seçiliyken bu değer 1/2000 ile limitleniyor.
Leaf shutter’ın avantajı ise bugün profesyonel DSLR makinelerde bile bulunmayan, flaş senkronizayson hızı. 1/2000 ile flaş kullanmak mümkün. Tipik bir DSLR makinede bu değer 1/250 civarında. RX1 profesyonel bir makine olsa da, otomatik kullanımın tüm detaylarına sahip. Sweep panorama da dahil olmak üzere, HDR ve crop, yani kesme modları menülerden erişiliyor. Genel olarak baktığımızda Sony RX1, DSLR sahiplerine, kaliteden taviz vermeden küçük makine taşıma olanağı sunuyor. Fiyat etiketi bir DSLR kadar. Ancak eşi benzeri olmadığını düşünürsek, normal. Elbette herkese tavsiye etmemiz mükün değil. Fiyat haricinde, 35 mm lensle çalışabilecek misiniz bu çok önemli. Eğer cevabınız evetse, Sony RX1’i elinizden bırakamayacağınız garanti.
襤so Performans覺 50 1600
100 3200
200 6400
400
800
12800
25600
Fark Ne?
Canon EOS 6D
5500 TL Fark ne?
Canon EOS 7D
3500 TL
Tam Kare vs APS-C
Algılayıcıların büyüklüğü, ISO performansı başta olmak üzere, bir fotoğrafın görüntü kalitesinde en önemli etkendir. Bir diğer önemli etken olan lens, değiştirilebilir ama algılayıcı değişmez. O yüzden en başta, amaca yönelik doğru algılayıcı büyüklüğüne karar vermek gerekir. Tam kare algılayıcılar, eski filmli makinlerin 35 mm filmlerine denk büyüklüktedir. Örneğin Canon EOS 6D’nin algılayıcısı 35.8x23,9 mm büyüklüğündedir. Daha büyük algılayıcılar orta format denen profesyonel arkalıklarda bulunur. Tam kare bir algılayıcı ile pikseller benzetmek gerekirse tıkış tıkış dizilmez ve boyutları büyüktür. Piksel boyutlarının büyümesi görüntü kalitesini gözle görülür şekilde yükseltir. ISO gürültüsü azalır ve dinamik aralık artar. Tam kare algılayıcı kullanıldığında, APS-C’ye göre sığ alan derinliği elde etmek kolaylaşır. Zira objelere daha çok yaklaşırsınız. Yaklaşmanın etkisi ile odak dışı alan iyice belirginsizleşir. Tam kare algılayıcılar, kaliteli lenslerin kullanımını gerektirir. Yoksa kötü lenslerin kusurları özellikle fotoğrafın köşelerinde belirginleşir. Bu yüzden tam kare algılayıcılı makineler lens açısından masraflıdır.
Tam kare algılayıcılarda lens değerleri 35 mm cinsinden okunur. Yani lensin üzerinde yazan değer neyse o geçerlidir. APS-C algılayıcılar ise daha küçük yapılarından dolayı, tam kare algılayıcıların çektiği kadrajı aynı şartlarda çekemez. İki algılayıcı arasındaki farkı belirleyen oran çarpanla belirlenir. Örneğin Canon EOS 7D’de bulunan APS-C algılayıcı 1.6x çarpana sahiptir. Örneğin 100 mm lens, tam kare Canon EOS 6D’de 100 mm iken, EOS 7D’de 160 mm’dir. Çarpanlı makinede görüş açısı daralır ve bir miktar zoom yapmış gibi çekeriz. Geniş açı çalışacak fotoğrafçılar için çarpanlı makine kullanmak dezavantaj yaratacakken, safariye çıkacak bir fotoğrafçı için çarpanlı makine kullanmak zoom miktarını yükselteceğinden avantajlı olabilir. Çarpanlı APS-C algılayıcılar, daha küçük pikselleri nedeniyle, tam kare algılayıcılardan daha düşük görüntü kalitesi sunar. Dinamik aralık ve ISO başarımı daha düşüktür. Ayrıca aynı lensi kullanarak tam kare algılayıcı ile kıyasladığımızda, sığ alan derinliği yaratmada daha az etkilidir.Zira objeye daha mesafeli dururuz. Daha açık diyafram kullanmak gerekebilir. APS-C algılayıcılar için üretilen lensler tam kare algılayıcıda çalışmayabilir. Bu durum kamera modeline göre değişiklik gösterir. APS-C sistemlere göre üretilen lensler genelde daha ucuzdur. Ayrıca APS-C algılayıcıların kendilerini de üretmek daha ucuzdur. Bu nedenle APS-C makine tercihi genel toplamda ciddi bir maliyet avantajına sahiptir.
Fark Ne?
Yakın Çekim
Fark ne?
Makro Çekim
Yakın vs Makro çekim
Yakın çekim ve makro birbirlerine çok karışran iki kavram. Makro çekmek istediğini söyleyen kişiler aslında yakın plan çekimi kast ederken, makro çekememekten şikayet edenler genelde yanlış lense sahip olduklarını bilmezler. Yakın plan çekim, bir konuyu yakın plan çekmek demektir ve özel bir lensi yoktur. Tele lens ile de çekebileceğiniz gibi, ultra geniş açı ile de çekersiniz. Örneğin bir arının çiçek üzerindeki fotoğrafı yakın plana girer. Ancak arının iğnesini çekmek isterseniz bu makrodur. Makro fotoğraf çekmek için makro özelliği olan lense ihtiyaç vardır. Bazı tele lensler makro olarak satılsa da aslıdna makro değildir. Makro lensler 1:1 büyütme oranına shaip olmalıdır. Genelde prime lenstirler ve bu yüzden görüntü kaliteleri oldukça yüksektir. Makro çekerken konuya çok yaklaşmamız gerekeceğinden, lensin odak uzaklığını ona göre seçmeliyiz. Korkup kaçacak konuları çekeceksek, 100 mm altında makro lens almamalıyız. Makro çekerken odaklamayı elle yapmak da genelde tercih edilen yoldur. Ancak ne kadar uğraşırsanız uğraşın, o kelebek fotoğraflarını çekmek sadece makro lens ile mümkün olmaz. Işığın çok iyi ayarlanması gerekir. Çekilen göz kamaştırıcı kelebek fotoğraflarında, kelebeğin ölü olması gibi hileler kullanılmış olabilir. Ya da kadraj dışında kalan bölümde büyük bir aydınlatma seti kelebeği ayrınlatıyor olabilir. Gün ışığında da güzel sonuçlar yakalamak mümkün elbette ama makro çekimler için lensin ucuna takılan ring flaşlardan edinmek, gün ışığına bağımlılığınızı azaltacaktır
daha büyük . daha cesur. Ödüllü sabit sürücü, şimdi iki kat daha büyük.
WD BLACK
TM
4 TB Masaüstü Sabit Sürücü
Yüksek performanslı depolama, artık 4 TB kapasiteli. WD Black sabit sürücüler, yüksek performans isteyen yaratıcı profesyoneller ve bilgisayar tutkunları için tasarlanmıştır. Bu 3.5 inc masaüstü sürücüler fotoğraf ve video düzenleme, oyun oynama ve üst düzey bilgisayarlar gibi yüksek performans gerektiren uygulamalar için kusursuzdur.
Maksimum performans.
Performanstan ödün verilmez.
Sektör lideri garanti.
Gelişmiş performans arttırıcı özellikler, fotoğraf ve video düzenleme ve internet oyunları oynama gibi yüksek performans gerektiren uygulamalar için ihtiyaç duyduğunuz hızı size sağlar.
Yüksek performans, yüksek kapasite, sınıfının en iyisi güvenilirlik değeri ve en son teknolojiler, WD Black’i sadece en iyisini talep edenler için ideal sürücü haline getirir.
WD Black 5 yıllık sınırlı garantisiyle, piyasada mümkün olan en yüksek garanti korumasına sahiptir.
Daha fazla bilgi için: wd.com »
WD ve WD logosu, ABD ve diğer ülkelerdeki tescilli ticari markalarıdır ve WD Black, Western Digital Technologies Inc. şirketinin ticari markasıdır. Burada başka şirketlere ait markalara yer verilmiş olabilir. Ürün özellikleri uyarıda bulunmaksızın değiştirilebilir. © 2012 WD, bir Western Digital şirketidir. Tüm hakları saklıdır. Depolama kapasitesi olarak kullanıldığında, bir megabayt (MB) = bir milyon bayt, bir gigabayt (GB) bir milyar bayt ve bir terabayt (TB) bir trilyon bayt. Erişilebilen toplam kapasite işletim ortamına göre değişiklik gösterir. 2178-771192-UUOO Kasım 2012
Sizden Gelenler
Ă–zkan Erden Samsung Galaxy S4
Rehber
Fotoğraf Makinesi Satın Alma Rehberi
Her yıl yaz mevsimi yaklaşınca, fotoğraf makinesi sektöründe bir kıpırdanma olur. Tatil planları yapılırken, bir fotoğraf makinesi edinmek mutlaka hesaba katılır. Elde varsa ve eskiyse de yenilenmesi düşünülür. Ancak her geçen yıl, makine seçimi konusu daha da zorlaşıyor. Çeşitler artıyor, modellerin özellikleri zenginleşiyor ve değişik markaların ürünleri, benzer özelliklere sahip olup, seçim işini daha da komplike hale getiriyor. Biz de bu kafa karışılığını önlemek için sizlere bu rehberi hazırladık. Elbette piyasada bulunan tüm fotoğraf makinelerini elimizden geçirdik demeyi isterdik ama böyle bir imkan yok. Buna gerek de yok. Bu rehberde amacımız size bir satın alma mantığı kazandırmak. Bu sayede marka ve model çeşidi artsa bile, zorlanmadan istediğinizi seçebileceksiniz. Elbette kendi deneyimlerimiz ölçüsünde size marka ve model tavsiyelerimiz de olacak. Önce bazı konularda gerçekçi olmak adına birkaç açıklama yapalım. Fotoğraf makinesi ne kadar iyi olursa olsun, sürekli muhteşem fotoğraflar çekmezsiniz. Makineyi iyi tanımanız, temel ışık bilgilerine sahip olmanız ve basit de olsa bir düzenleme yazılımı kullanmayı bilmeniz gerekir. En azından RAW olarak çekeceğiniz fotoğraflarda düzenleme yapıp, JPEG çıktılarına dönüştürebilmelisiniz. Hayal kırıklığı yaratmak istemeyiz ama çekeceğiniz fotoğraf genelde böyle gözükür.
Photoshop ile düzenlenince de böyle olur.
Eğer ışığı doğru zamanda yakalarsanız elbette düzenlenmeye ihtiyaç bırakmayan fotoğraflar elde edebilirsiniz. Mesela bu örnek işlemden geçmedi ve kompakt bir makineyle çekildi. O anda gökyüzü gerçekten bu haldeydi. Makinenin JPEG işleme motoru çok az bir canlılık katmış olabilir ama her yıl böyle manzaraları belirli zamanlarda sizler de görmüşsüznüdür. Mevsimleri, olayların zamanlarını ve etkilerini not ederek her yıl bu tip doğa olaylarını görüntüleyebilirsiniz. Örneğin ilk ve sonbahar aylarında doğanın uyanışı ve ölüşü başladığınında çekeceğiniz fotoğraflar her zaman göze hoş görünür.
Etkileyici makro fotoğrafları çekenler, bunun için lens ve ışık yatırımı yaparlar. Hatta kelebekleri dondurup buzdolabında saklayanlar vardır. Sadece makine ve makro lens alarak o kelebeği çekemeyebilirsiniz. Bazen de beğendiğiniz fotoğraf aslında gerçeğin sadece bir kısmıdır. Fotoğrafı keserek, hesapta olmayan güzel bir kare elde edebilirsiniz. Nette beğendiğiniz fotoğrafçıların neredeyse hepsi, konunun en iyi çıktığı fotoğrafı seçerler. Sizler çöpe giden fotoğrafları görmezsiniz. Bu da sizde ‘adam her fotoğrafı ne güzel çekmiş’ hissi uyandırır. Siz de teknolojinin imkanlarını kullanıp, yüzlerce kare çekin. Mutlaka biri, kafanızda kurguladığınız kareye yaklaşacaktır. Tek karede istediğimizi almak, çok şanslı ve tecrübeli değilsek, pek mümkün değildir. DSLR makine almak işlerinizi kolaylaştırmaz, tam aksine zorlaştırır. Çünkü kompakt ve otomatik bir makinede çok basit olan ayarlar, DSLR’da detaylı ve karışıktır. Önce makineyi öğrenmeniz gerekir. Ayrıca diyafram, enstantane ve ISO gibi temel ayarların ne işe yaradığını ve makinenizde nasıl ayarlandığını bilmezseniz, oto modunda doğru pozlama yapsanız bile istediğiniz etkileri yaratmakta zorlanırsınız. Çoğu makine kötü kit lenslerle satılır. Kit lens, makinenin yanında verilen lenstir. Genelde 18-55 civarında odak aralığına sahiptirler. Ve diyafram değerlerinin ilginç bir tarafı yoktur. Eğer DSLR ya da lensi değişebilen makinenizi, kit lensi ile kullanırsanız, görüntü kalitesi ve fotoğrafta uygulayabileceğiniz etkiler açısından pek bir tat alamazsınız. Elbette iyi kit lensle satılan makineler de var ama bunlar zaten üst düzey makineler. Bunun yanında DSLR ve düzgün bir kit lense rağmen örneğin yine bir arının gözündeki çapağı ya da yakından boğaz köprüsünü çekemeyeceksiniz. Çünkü arı için makro lens, köprü için geniş açı lens gerekecek. Bu durum lensi değişebilen makinelerin hepsinde geçerli. Ancak kompakt makinelerde ya da DSLR benzeri süper zoom’larda ikisini de yapabilirsiniz. Bu defa da gece çekimlerinizin kalitesi düşer ve genel görüntü kalitesi, lensi değiştirilebilen sistemlerden net bir şekilde düşük olur. Buradan çıkartmamız gereken sonuç, ideal makine yoktur ve temel bilgilere sahip olmadığımız zaman özendiğimiz fotoğrafları elde etmemiz şansa kalır.
Bu gerçekleri sıraladıktan sonra, makineleri gruplandıralım.
•
Kompakt: Küçük boyutlu, küçük algılayıcılı, lensi değiştirelemeyen taşınabilir makineler.
•
Micro 4/3: Daha büyük boyutlu, daha büyük algılayıcılı, lensi değiştirilebilen, hala taşınabilir makineler.
•
DSLR benzeri: Küçük algılayıcılı, DSLR benzeri büyük gövdeli, süper zoom yapabilen sabit lensli, taşınabilirliği daha düşük makineler.
•
DSLR: Büyük algılayıcılı, büyük gövdeli, lensi değiştirilebilen, taşınabilirliği en düşük makineler
•
Özel sınıf makineler: Sony Nex, Nikon 1, Canon EOS M ve Sony RX100/RX1 gibi, birden fazla sınıfın özelliğini taşıyabilen özel makineler
Şu an piyasada bulunan modelleri kabaca bu şekilde gruplandırabiliriz. Makineleri gruplamak, kullanıcıları gruplamaktan daha kolay. O yüzden şimdi zor olan kısma geçelim ve kullanıcı taleplerine göre tavsiyelere başlayalım. Model ismi yazacağız ama modeller hem eskiyor hem de zaman zaman kampanyalar sayesinde normalde alamayacağınız bir ürün alınabilir hale geliyor. Bizim için önemli olan satın alma stratejisi.
!
1
Rehber
Amacım sadece anı fotoğrafı çekmek, komik anlar, ilginç durumlar ve bazen arkadaşlar. Fotoğraf kalitesi gibi şeyler benim için önemli değil.
Bu durumda önce ciddi ciddi cep telefonunuzu kullanmanızı ve masraf yapmamanızı öneririz. Ama tabii telefon iPhone ya da Android’in iyi modelleri olmak şartıyla. iPhone 5’in, S4’ün, Xperia Z’nin, Lumia 920’nin ve HTC One’ın fotoğraf kalitesi, ışık sorun olmadığında oldukça iyi. Eğer bu mantıkta fotoğraf makinesi alacaksanız, düşük bütçeli makinelerde karar kılacağınız kesin. Zira 500 liranın üzerinde harcama yapmak gereksiz olur. Dikkat edeceğiniz noktalar, 10 megapiksel civarında olması, li-ion yani ince pil ile çalışması, gömlek cebinize girmesi. Zoom olarak ekonomik makineler bile 10x civarı yakınlaştırma sunabiliyor.. Teknik özellik olarak arkadan aydınlatmalı algılayıcı kullanılan bulursanız tercih edebilirsiniz.. ISO 3200 gibi değerlere aldanmayın. Dokunmatik ekranı varsa almayın zira pil tüketimi çok oluyor. Gerçek Panorama, HDR ve sahne modları olsun ve kolay ulaşılsın. Video 1280×720 olursa her türlü paylaşım ortamı için yeterli olacaktır. Video çekiminde zoom yapabiliyor mu diye kontrol edin. Çekim modu olarak tam otomatik ve P modu olması size yetecektir. Digital zooma kulak asmayın optik zooma bakın. LCD ekranın kalitesini çok tartışmıyoruz. Bu segmentte titreşim engelleme sistemi olmayabiliyor. Fiyat faktörü ön planda. Alacağınız makine bu özelliklerin hepsine sahip olmak zorunda değil. Zaten bazılarını muhtemelen bulamazsınız ama bu listeyi en çok tutturan makineyi alırsınız. Büyük alışveriş merkezlerinde rahatlıkla denersiniz. Canon PowerShot A4000, Sony W730 gibi makineler ekonomik çözümlere örnek olarak gösterilebilir. Bu modellerin altına indiğinizde,
Özetle •
yukarıdaki liste hızlıca fakirleşmeye başlıyor. HD video’yu kaybedebiliyorsunuz örneğin. Fiyatı 400 liraya yaklaştırmamaya çalıştım. Bu modellerde ara ara yapılan kampanyalar, fiyatları 300 liraya kadar indirebiliyor hatta 200’lü rakamlar da mümkün.
• • • • • • •
10-12 megapiksel (CMOS ve arkadan aydınlatma tercih sebebi olur) Zoom en fazla 10x İnce, li-ion pil kullanımı Gömlek cebi boyutu. Makine içinde Panorama ve HDR özellikleri 1280×720 video Görüntü sabitleme sistemi (opsiyonel) Video çekerken zoom imkanı
2
Rehber
Çoğunlukla anı fotoğrafları çekeceğim ama görüntü kalitesine önem veriyorum.
İlk seçenekten farklı olarak burada fiyattan ziyade görüntü kalitesine odaklanıyoruz. Bu katagoride artık genelde arkadan aydınlatmalı CMOS algılayıcı bulunduğundan, sunulan çözünürlükler 18 megapiksel bile olsa çok problem olmuyor. HD video yanında full HD video da bu segmentte karşımıza çıkabiliyor. Tercih meselesi. Gece çekimi için yüksek ISO kullanırken daha az çekiniyoruz. Bu makineler ISO 800’de temiz görüntü verebiliyor. Taşınabilirlikten ödün vermiyoruz. Zoom değerleri ise 10x’in üzerine çıkıyor. Otomatik ve P modu hala yeterli. Bu segmentte dokunmatik ekranlara da rastlıyoruz ama pek tercih etmiyoruz. Video çekerken zoom imkanı varsa tercih etmekte fayda var. LCD’nin kalitesinde artış bekliyoruz. 460k nokta olmalı en az. Titreşim engelleme sistemi de standart özellik. Artık fiyat hedefi 500-650 TL aralığı.
Özetle • • • • • • • • •
12-20 megapiksel CMOS arkadan aydınlatmalı algılayıcı Zoom değeri 8x ve üzeri İnce, li-ion pil kullanımı Gömlek cebi boyutu. Makine içinde Panorama ve HDR özellikleri Kaliteli LCD Titreşim engelleme özelliği HD video Video çekerken zoom imkanı
Yine tüm listeyi tek makinede toplayamayabilirsiniz ama çoğunluğunu toparlamaya çalışın. Örnek olarak Sony WX 60, Nikon S6200 ve Canon IXUS 230 HS’yi gösterebiliriz.
3
Rehber
Fotoğraf kalitesine önem veriyorum, hatta biraz da kontrolleri elime alsam fena olmaz.
Bu segmentte aslında bir önceki şartlar kabaca geçerli. Ancak P ve Auto modu dışında diyafram ve enstantane modlarına da ihtiyacınız var.. Bu modeller aynı zamanda 20x’e kadar optik zoom, 3D çekim veya GPS gibi ek özellikler de barındırabiliyor. Fiyatlar 700-800 TL aralığında.
• • • • • • • • • • •
18 megapiksel civarı CMOS arkadan aydınlatmalı algılayıcı Zoom değeri 20x’e kadar İnce, li-ion pil kullanımı Küçük gövde Makine içinde Panorama ve HDR özellikleri Kaliteli LCD Titreşim engelleme özelliği HD video Video çekerken zoom imkanı A ve TV/S modu Ek özellikler (3D, GPS gibi )
Nikon P300
Canon 240 HS
Sony HX 20V
Su altında çok derine gitmeden fotoğraf çekmek istiyorum ama büyük makine taşıyamam Aslında burada ilginç bir çözüm olarak, filmli su geçirmez makineler de kullanılabilir. Oldukça ucuz oluyorlar ama dijital olarak bakarsak Sony’nin TX20 modeli bu iş için ideal. 10 metreye kadar dayanıklı olması ve geniş açı lens tercih sebebi olsun. Alternatif olarak Pentax Optio WG2/WG3 de düşünülebilir.
4
Rehber
Taşınabilirliği hiç bozmadan, alabileceğim en iyi kompakt makineyi istiyorum.
Bu segmentte fiyat 1000-2000 lirayı buluyor; hatta üzerine çıkıyor. Temel özellik DSLR ya da micro 4/3 gibi lensi değişebilen modellere geçmeden olabilecek en iyi görüntüyü almak. Bu segment biraz özel. Zira algılayıcı boyutu diğer tüm kompakt modellerden daha büyük. ISO 1600 bile kullanılır durumda. Çok fazla model çeşidi yok. Abartı zoom da pek göremiyorsunuz. Bunun nedeni lenslerin hızlı olması. F2.0 değerlerini ve altını görmek olası.
Özetle • • • • • •
Büyük algılayıcı Küçük ve hafif gövde Sabit odaklı ve hızlı lens RAW çekimi Manuel ve A/TV/S modları Dayanıklı gövde
Seçenekler • • • • • •
Canon S100 / S110 Canon G12/G15 Sony RX100 Panasonic LX7 Nikon P7100 / P7700 Fuji X100/S
5
Rehber
Kompakt fotoğraf makinelerinde yeterince zoom yok halbuki ben ay çekiyorum/uzaktan porte çekiyorum. DSLR’dan önce de alışmak istiyorum o yüzden servet vermeyeyim.
Sıra geldi süper zoomlara. Bu makinelere aynı zamanda DSLR benzeri deniyor. Temel özellikleri DSLR tipi büyük gövdeye sahip olmaları ve zoom miktarlarının 20x üzerine çıkabilmeleri. Ayırt edici özelliklere baktığımızda;
• • • • •
Ele oturan büyük gövde Büyük ekran Küçük, CMOS algılayıcı Manuel kontroller 20x civarı optik zoom
Bu özellikler dışında, algılayıcıların boyutu ufak kompaktlar ile aynı olduğundan, görüntü kalitesi aynı. Fiyat en fazla 500 lira . Nikon L310 ve Canon SX 160 IS iyi bir örnek.”
Nikon L310
Canon SX 160 IS
6
Rehber
DSLR benzeri sınıfta mümkün olan en yüksek zoom’a ihtiyacım var. Safariye gidip aslan çekeceğim/kuş çekeceğim. DSLR almayı düşünmüyorum o yüzden bir kere almalıyım.
Bu makineler DSLR satın almak istemeyenler için. Dolayısıyla özellik ve çekim imkanları üst düzey. Yukarıdaki listeye ek olarak aşağıdaki özellikleri aramalısınız.
• • • • • • • • • • •
Arkadan aydınlatmalı CMOS algılayıcı Yüksek kalite dönebilir ekran 25-50x arası optik zoom Etkili titreşim engelleme sistemi Full HD video RAW çekim GPS Ayrı zoom/odak halkası Harici mikrofon desteği Hot shoe adaptör Hazır Panorama ve HDR modları
Özelliklerin gelişkin olmasına rağmen, algılayıcı hala ufak. Ama algılayıcıların ve kullanılan işlemcilerin üst seviye olmasının etkisiyle ISO ve genel görüntü kalitesi yüksek. Listedeki özelliklerin hepsi her modelde olmayabilir ama bunlar karakteristik özellikler. Kişisel önceliklerinize göre seçeceksiniz. Örnek verelim.
•
Video çekimi benim için çok önemli: Panasonic FZ 200 (Harici mikrofon ve f/2.8 açık diyafram)
Rehber
•
Genel olarak bana her türlü çekim kolaylığını sağlasın: Sony HX300 (En kullanıcı dostu model)
• Zoom ve titreşim engelleme sistemi en ileri seviye olsun: Canon SX50 HS ( En iyi titreşim engelleme)
•
DSLR gövdesine en yakın model olsun: Sony HX300
•
En uygun fiyat: Fuji HS 25
•
Fotoğrafları Photoshop’la işlemeden duramam: Panasonic FZ-200, Canon SX 50 HS, Fuji HS 30
•
Flaş sistemleri kullanmak istiyorum: Panasonic FZ 200, Canon SX50 HS, Fuji HS 25/30, (harici flaş için hotshoe)
Panasonic’in FZ 200 modeli, 24x optik zoom sunuyor ancak tüm odak aralığı boyunca f/2.8 diyafram açıklığı sunarak kendine has bir yer ediniyor. Fiyatı bu özel lens yüzünden epey yüksek.
7
Rehber
DSLR benzeri iyi hoş da, küçük algılayıcı nedeniyle görüntü kalitesi beni tatmin etmiyor. Algılayıcıyı büyütelim.
Burada karar vermeniz gereken şey şu. Büyük algılayıcı aynı zamanda nispeten büyük gövde ve değişebilir lens demek. Bu makinelerde süper zoom miktarlarına ulaşamayacaksınız ama lens değiştirebildiğiniz için, kaliteli lenslerle fotoğraf kalitesini algılayıcı haricinde de geliştirmek mümkün. Bunu göze alıyor musunuz? Lensler ucuz değil. Cevabınız evetse, bu noktada seçenekler biraz değişiyor. Micro 4/3 makineler ve Sony’nin NEX serisi gibi özel tasarımlar söz konusu. Bu makineler, her ne kadar gövde olarak çok büyük olmasalar da, takılacak lenslere göre çanta gerektirecek boyutlara gelebiliyorlar. Micro 4/3 makinelerin avantajı, lenslerinin de ufak oluşu. Pancake denen lensler sayesinde bir hayli küçük olabiliyorlar. Ama yine bir S100 kadar olmalarını bekleyemezsiniz. Bu konuda Panasonic ve Olympus öne çıkıyor.
Neden micro 4/3 alayım? Öncelikle bu formatı tanımıyorsanız sizi şuraya alalım. Micro 4/3 makineler, kompakt makineler ve DSLR’lar arasında köprü konumundalar. Algılayıcıları kompaktlardan büyük, DSLR’dan küçük. Dolayısıyla özellikle gece çekimi başarımları tüm kompaktlardan iyi iken, DSLR kadar iyi değil. Bugünün modern DSLR makineleri, ISO 3200’de dahi gayet kullanılabilir fotoğraf üretebiliyor. Micro 4/3’lerde de ISO 1600’ü kullanabiliyorsunuz. Sırf gece değil elbette, gündüz çekimlerinde de renk üretimi oldukça iyi bu makinelerin. Dinamik aralık konusunda da başarılar. Yani aydınlık ve karanlık bölgelerde detayları, kompaktlara göre daha iyi koruyorlar.
Neden Sony Nex alayım? Sony Nex’e gelirsek, APS-C yani bir Nikon D5200 ya da Canon 650D içinde ne varsa, Nex’in içinde de o var. Nex serisi bu nedenle her türlü micro 4/3 seçeneğinden üstün. Ancak zayıf tarafı lensleri. Bunu düzeltmek için artık kendisi dışında lens üreticilerinin de e-mount lens üretmesine izin veriyor. 2012 yılında lens gamına kendi ürettikleri lensleri de ekleyerek epey yol aldılar. Ama hala iyi lens adedi yeterli değil.
Rehber Nomalde Nex’e bir adaptör yardımı ile Sony Alpha DSLR lenslerini takabiliyorsunuz. Ama bu adaptör de pahalı. 250$ civarı. Eğer Sony bu adaptörü çok ucuza hatta parasız verebilse, lens yok şikayetlerini biraz dindirebilir. Ancak o lenslerin de boyutları bir hayli büyük. Dolayısıyla Sony Nex5n’i de küçük lenslerle kullanmak mümkünken, bu konuda çoktan oturmuş micro 4/3 makinelerle Sony henüz baş edemiyor. Bu durumda DSLR’dan küçük ama kompaktlardan görüntü kalitesi açısından daha iyi bir çözüm istiyorsanız, daha az yer kaplayan ekipmanlar için micro 4/3, DSLR kalitesini, bir DSLR’a göre daha küçük bir çantada taşımak için Nex’i tercih edebilirsiniz. Nex’in de taşınabilirliği arttırmak için ufak 16 mm lensi bulunuyor. Hiçbir DSLR bu kadar ufalamaz yapı olarak. Ama tabi ağız sulandıran Zeiss 24 mm f/1.8 lensi taktığınızda her türlü cepte taşıma imkanı yine kayboluyor. Nex’e rakip olarak ülkemizde kolay bulamadığımız Fuji’leri örnek gösterebiliriz. X-Pro1 ve X-E1, APS-C algılayıcıya sahip. Seçim sizin. Micro 4/3 ile görüntü kalitesinden çok az fedakarlık edip taşınabilirliği ve lens çeşidini seçebilirsiniz. Ya da Nex/Fuji ile DSLR kalitesini daha küçük bir pakette yanınızda taşırsınız.
Başarılı micro 4/3 örneklerini sayarsak, Panasonic GH3, Olympus OM-D E-M5’e bakabilirsiniz.
Özellikle Olympus’a hayran olmamak zor. Daha küçük gövde için de Panasonic GF serisine bakabilirsiniz. Sony’de karar kılarsanız, Nex 6 takibinizde olsun. Nex7 de güzel ama fiyat farkına değeceğini düşünmüyoruz.
Nikon 1, Canon EOS M, Sony RX1 gibi modeller de duyduk ama? Nikon V1 ile Nikon, kompakttan büyük DSLR’dan küçük makine eksiğini giderme hamlesini attı ama sonuçları iyi olsa da gelişmeye devam ediyor. Biraz daha olgunlaşması gerek. Micro 4/3 kesinlikle daha çekici bir sistem. EOS M de Canon’un benzer bir girişimi. Gövdenin henüz pek çekici olmamasının yanında, sadece iki lense sahip olması, bu makineyi de önümüzdeki sene tekrar değerlendirmek üzere bir kenara bırakmamıza sebep oluyor. Sony RX1 ise, tam kare algılayıcıya sahip, lensi değişmeyen bir makine. Sony Alpha 99’da bulunan algılayıcının bir benzerini kullanıyor ve bu sayımızda detaylı incelemesini bulabilirsiniz. 2800 USD’lık ABD fiyatıyla aslında bir DSLR fiyatına satılıyor. Profesyonellerin ikinci makinesi olarak alınabilir ama yeni başlayanlar için pek tavsiye etmiyoruz.
8
Ben bu işe ısınamadım, benzeri ufağı yarısı derken kafam karıştı ben adam gibi DSLR alayım. Zaten gördüğüm kadarıyla kompakt haricinde çanta taşıyacağız.
Çok hatalı bir görüş sayılmaz. Evet DSLR benzeri, micro 4/3 ve Nex makinelerin çoğu için bir çanta gerekiyor. Ama hiçbiri yine de bir DSLR kadar yer tutmadığından, DSLR her durumda daha büyük bir çanta işgal edecek. Diğer sistemlerin lensleri de DSLR lenslerinden gözle görülür şekilde ufaklar. Yani yanınıza bir set alıp çıkmak istediğinizde, en büyük ve ağır çanta DSLR’a ait olacak. O yüzden bu bir sorun mu değil mi diye karar vermelisiniz. Taşıyacağınız yük önemli ise DSLR düşünmeyin. İkinci önemli husus lensler. Hemen söyleyelim, eğer lens değiştirme masrafına girmeyecekseniz, DSLR’a bulaşmayın bile. Maalesef ülkemizde makineleri garantili olarak kitsiz alamıyoruz. Ve kitlerin de kaliteleri yeterli değil. O kadar ki eğer bir makinenin adam gibi kit lensi varsa, ülkemize mutlaka o kaliteli kit değil düşük kalitelisi geliyor. Örneğin kişisel fikrime göre en iyi gövde-kit uyumuna sahip Sony A77, 16-50 f/2.8 lens yerine genelde 18-55 ile satılıyor. Sebebi fiyat. Lens tek başına 700$ ediyor. Ama lenste toz yalıtımı var ve gövdeden titreşim engelleme sayesinde aslında başka bir markada eş değeri oldukça pahalı olacak bir lens. Bu durumda makineyi aldığınız anda ister Nikon ister Canon ister Sony olsun, kit lensi uzun süre kullanmak istemeyeceksiniz.
Kit lens neden işimi görmez? Öncelikle malzeme kaliteleri düşüktür. Bu hem hızlı tozlanma hem de kullanılan ucuz optikler nedeniyle ‘tatsız’ fotoğraf üretimine sebep olur. Örneğin Canon 18-55 lens ile 50 mm f/1.8 lensi, sadece ürettikleri fotoğrafın renklerinden ayırt edebilirsiniz. Nikon’un kiti daha başarılıdır Canon’a göre. Ama hepsinin temel sorunu, sundukları diyafram değerlerinin f/3.5-5.6 arası olmasıdır. Işık konusunda 18-55 aralığında bile çabucak sıkıntıya düşüp, ISO’ya muhtaç olmanın can sıkıcılığı yanında, arka plan öldürmeyi diyafram üzerinden yapmak da istediğiniz kadar iyi sonuç vermeyecektir. Bunun yanında genelde titreşim engelleme sistemine sahip olduklarından, kolaylık sağlamıyor değiller ama kısa zamanda sınırlarına dayanacağımız bu lensi genelde her DSLR kullanıcısı 50 mm f/1.8 ile değiştirir. Dolayısıyla orada 250-300 TL arası gizli bir masraf vardır. Ayrıca basit bir kompaktın ya da DSLR benzerinin çektiği makroyu ya da tele fotoğrafı bu makinelerde çekmek, ayrı lens masrafı demektir. Makro için makro özellikli lens, tele için de yine genelde uzun yapıda olan 70-300 tarzı lensler gerekir. Bunların hepsini bir çantaya koyduğunuzda taşımak için sağlam kondisyon da gerekiyor :) Tüm bunları hesap ederek yine de DSLR almaya karar verdiyseniz, devam edelim.
9 Rehber
Giriş seviyesi bir DSLR işimi görür mü bütçeyi delmeyelim.
Evet görür. Ancak bütçeyi delmeme kısmı lens masrafı nedeniyle zor. Makineye lens almayacaksanız, DSLR benzeri bir makineye yönelin deriz. Sizin için DSLR’da en iyi seçenek, giriş seviyesi bir gövde üzerine 50 mm f/1.8 lens almak. Kit lensi almayın fiyattan düşülsün. Bunu spot piyasada yapabilmeniz daha kolay olur. Biraz araştırın. Mümkünse garantili alın elbette ama böyle bir kombinasyonu garantili alabilir misiniz bilemiyoruz. Bu kombo ile hem diyafram sorunu çekmezsiniz hem de zoom kabiliyeti olmayan bu lens sayesinde kompozisyon kurmayı öğrenmeye mecbur kalırsınız. Çekmeden önce daha çok düşünürsünüz. Zoom yapabilen lenslerin insanı tembelleştirmesi söz konusu. Prime/sabit odaklı denen bu lensler sizi harekete zorlar. Üstelik oldukça küçük ve hafifler. Yalnız Nikon’da bu lensin motorlu olanını almanız gerekir. Motorsuz olanını D90 ve D7000’den itibaren alabilirsiniz. Giriş seviyesi ürünler için Canon 1100D ve Nikon D3200 örnek verilebilir. 1100D ve 50 mm lens ikilisi daha ucuza mal olacaktır. Buna karşılık D3200’ün daha iyi ISO performansı bulunuyor. Seçim tamamen bütçeye bağlı. Canon son olarak EOS 100D ile gövdeyi ciddi oranda küçülltü. O kadar ki bazı DSLR benzeri makinelerden daha küçük. Bunu da değerlendirin. YAbana atılmaması gereken bir seçenek de ikinci el. DSLR makineler genelde dayanıklıdır ve amatör kullanımda perde ömrünü bitirmek zordur. Bariz bir darbe izi yok ise ikinci el almaktan çekinmeyin ve elinizdeki parayı lense yatırın. Gıcır gıcır bir makine alıp kit lensi ile kullanmaktan çok daha iyi bir seçenek olur fotoğraf sonuçları açısından.
Canon EOS 100D
Nikon D3200
10 Rehber
Giriş seviyesi beni tatmin etmez, ayrıca lens de alacağım.
Bu durumda bakmanız gereken özellikler, yüksek ISO performansı, gerekliyse video özellikleri, dönebilir ekran ve lens seçeneklerinin çokluğu gibi detaylar. Elbette elinize oturması da önemli. Nikon’da D5200, Canon’da 650D ve Sony’de A58 örnek gösterilebilir. Bizim tavsiyemiz makineden önce lenslerinize karar vermeniz. Bu sayede kendinize bir bütçe çıkarmanız. O bütçe içinde makineye ayırabileceğiniz para da kendini belli eder.
Nikon D5200 döner ekranı ve yüksek ISO başarımı nedeniyle bizim girişin üstünde ilk önerdiğimiz model. Nikon D5200’ü hanımlara özellikle öneriyoruz zira küçük ve konforlu. Tek kusuru videosu tam manuel kullanıma izin vermiyor ve lens için motoru yok. O yüzden alacağınız lenslerin motorlu olmasına dikkat etmelisiniz. Canon 650D ise benzer özelliklere ama daha başarılı video performansına sahip. 50 mm lens masrafı daha düşük. Eğer bu durumu yok sayarsak, bütçeniz hangisine yetiyorsa onu alın diyebiliriz. Çünkü sonucu önüne takacağınız lens belirleyecek. Sony de Alpha 58 ile rekabetçi bir ürün çıkardı ancak ikinci el lens opsiyonları ve aksesuar seçenekleri rakiplerine göre dezavantajlı. Onun dışında makine olarak tercih edilebilir. Gövdeden IS ve videoda adam gibi otomatik odaklama avantajları bulunuyor. Lens alma mantığını daha sonra anlatacağız zira makine seviyesinden bağımsız bir konu.
11 Rehber
Biraz daha dayanıklı bir makineye ihtiyacım var ayrıca gövdede mümkün olduğunca fazla elle ayar imkanı istiyorum.
Bir üst seviyede, Canon 60D/7D, Nikon D7000/7100 ve Sony A77 gibi örnekler var.
Buradaki mantık, alacağımız makinenin, giriş ve girişin üstündeki makinelerden dayanıklı olması ve daha çok ayar imkanı vermesi. Bu gövdeler daha büyük olduklarından, üzerlerinde çift kontrol tekeri bulunur. Kısayol tuşu sayısı da fazladır. Yine büyük gövde neticesinde, ergonomileri daha başarılıdır, ele daha iyi oturur. Ancak algılayıcıları aynı aileden ise, alt modellerle aynı fotoğrafı üretir. Örneğin 60D ve 7D aynı algılayıcıya sahip diyebiliriz. Arakarındaki farklar ergonomi, odaklama sistemi ve çekim hızı. Seçim kriterlerimiz aslında yine ne yapacağımıza bağlı olarak değişiyor. Video çekecekseniz 60D hem en ucuz hem de hareketli ekranıyla D7000 ve 7D’den ayrılıyor. A77’nin hareketli ekranı hareket yönü nedeniyle daha kısıtlı. Ancak Canon 70D’nin de duyurusunu yapmaya hazırlanıyor. 60D’nin ikinci ele düşmesi veya fiyatının düşmesi olası. Fotoğrafa gelince, 7D’nin 60D’nin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Kesinlikle üstün netleme sistemi sayesinde hem hızlı netliyor hem de hareketli nesne takibinde çok daha başarılı. Ayrıca gövde toza ve suya dayanıklı. 7D’nin malzeme kalitesi de daha yüksek. Bunlar önemliyse 7D alın. Ürettikleri fotoğraf ise aşağı yukarı aynı. Ek olarak 5D Mark 3’ün çıkışı ile, ikinci el piyasasında 5D Mark 2 bulmak da daha kolaylaştı. İyi fiyata bulursanız kaçırmayın.
Rehber
Nikon D7000 ve D7100 de Nikon yolundan gitmek isteyenlere 7D alternatifi. 60D’nin üst katagorisinde. Çift kart yuvası ve 7D’ye göre daha başarılı ISO performansı bulunuyor. Burada da biraz fiyat önemli. D7100 henüz yeni. D7000’i ikinci ele düşürme etkisi yaratırsa, uygun fiyatlı olmak koşulu ile D7000 alabilirsiniz. D7100 ise Nikon’u 7D’nin üzerine taşıyor. 7D’de Mark 2 güncellemesi bekliyoruz zaten. D7100 öenmsiz bir güncelleme değil. Tüm kritik sistemler iyileştirilmiş durumda. O yüzden sıfır alınacaksa D7100 hedeflenmeli. Sony A77, videoda otomatik netleme sorununa sahip değil. Geçirgen aynası sayesinde video kamera rahatlığında çalışıyor. Gövdede titreşim engelleme var. ISO’da en başarılı makine değil
12
ama şikayet edeceğinizi sanmıyoruz. 16-50 lensi ile güzel bir sçeim olabilir.
Full frame mi çarpanlı makine mi?
Tam kare algılayıcılı makineler elbette daha yüksek kalitede fotoğraf üretiyor ama profesyoneller haricinde önerdiğimiz bir tür değil. Çünkü kullanacağınız lenslerin kalitesi de hep üst seviye olmak zorunda. Gövdeler de pahalı. Biz bu yazıda profesyonelleri kenara koyduk o yüzden çarpanlı modeller üzerinden gideceğiz. Ancak Canon 5D Mark 3, ikinci el 5D Mark 2 ve Nikon D600 profesyonel olmayanların da tercih ettikleri makineler.
Canon EOS 5D Mark III
Canon EOS 5D Mark II
Nikon D600
13 Rehber
Makineyi bir şekilde aldık, ilk lensim ne olmalı?
Burada tamamen neyi çekeceğiniz önem kazanıyor. Kuş çekeceğim: 70-300 lensler işinizi görür. Genelde gündüz çekimi olacağından ışık sorunu pek olmayacak. Bütçenize uygun bir tane seçin. Portre çekeceğim: Önerdiğimiz 50 mm lens omuz üzeri portreleri rahatlıkla çeker. Ama 85 ve 100 mm lensleri de öneririz. Çekeceğiniz kişi ile araya biraz mesafe koymak, çektiğiniz kişiyi rahatlatacaktır. Uzaktan portre ve detay çekimler yapacağım: 70-200 lenslere yönelin. Eğer tele, genel çekim tarzınızı ifade ediyorsa, 70-300 sizi yarı yolda bırakır zira ışığın azaldığı anlarda gerekli diyaframı sağlayamazlar. Bu durumda f/2.8 diyafram sunan lenslere yönelin. Ayrıca titreşim engelleme bu tip lenslerde çok önemli. 70-200 aralığını IS ile birlikte f/4 diyaframla sunan güzel lens seçenekleri de fiyat açısından tercih edilebilir. Sigma ve Tamron’un uygun fiyatlı 70-200’lerini de değerlendirmek gerek. Geniş açı çekeceğim, dar alanlarda çalışıyorum: Ultra geniş açı lensler almalısınız. Bu lenslerin geniş kısmı 10-11 mm gibi değerlerdedir. Tele kısmına takılmayın. Tokina 11-16 f/2.8, diyaframı nedeniyle tavsiye ettiğimiz bir lens. Sigma’nın 10-20 lensi de çok tercih edilen ve beğenilen bir lens. Genel kullanım için bir lens istiyorum: Bunun için 17-50 mm aralığını tavsiye ediyoruz genelde. Diyafram değeri de f/2.8 olursa uzun süre lens değiştirmezsiniz. Tamron’un ve Sigma’nın çok başarılı modelleri bulunuyor. Böceğin gözbebeğini çekeceğim: Makro lens almalısınız. Bu lensler genelde sabit odaklıdır. 90, 100 ve 105 mm gibi değerlerde olabilir. Üzerinde makro yazan zoom lenslere inanmayın. Bu lensler aynı zamanda porte lensi olmak için uygundur. En keskin lenslerdendir. Tek bir lens alıp işi bitirmek istiyorum: Bu pek mümkün değil ama seyahat lensi denen lens türü size göre. Bu lensler geniş açıdan başlayıp ciddi tele değerleri sunar. En başarılı örnekleirnden biri Tamron 18-270’tir. Ancak bu lenslerde diyafram değerleri pek iyi olmaz dolayısıyla güneş batmaya başladığında veya loş bir ortamda elde çekim için ISO’yu köklemek ya da tripod gerekir. Keskinlikleri de durumu kurtaracak kadardır. Ama bir lensle bütün seyahatinizi çekersiniz.
ss Rehber
EN ÇOK SORULAN SORU
NE ALMALIYIM
?
Bebek/doğum fotoğrafı çekeceğim: Bunun için hızlı dediğimiz açık diyaframlı lensler almalısınız. Yani f/1.4 f/1.8 tarzı lensler gerekir. 50 mm değerinde bulabilirsiniz. Flaş kullanmanız mümkün olmayacaktır o yüzden hızlı lense ve ISO’ya ihtiyaç duyacaksınız hastane ortamında.
Düğün çekeceğim: Düğün fotoğrafında yansıtıcı ve flaş ekipmanları kullanmaz ve sadece güneşe güvenirseniz, havanın kapatması durumunda tatsız bir ışıkla kalabileceğiniz gibi, flaşın aydınlatmasının yerine geçecek bir ışık yakalamakta zorlanabilirsiniz. Kapalı alanda çekecekseniz birden fazla flaşa da ihtiyaç duyabilirsiniz. Dolayısıyla arkadaşınızın düğün fotoğraflarını kötü çekmek istemiyorsanız, ışığa yatırım yapın. Lens seçiminiz en az 17-50 olmalı. Çifti rahat bırakmak ve anı yakalamak için 70-200 bir lens de faydalı olur. Ayrınca ikinci bir kişi de size yardımcı olmazsa, yansıtıcıyı kullanmak gibi, işiniz zor. RAW+JPEG çekerseniz kusurları düzeltmek için ham veri de elinizin altında olur.
Çoluğu çocucuğu çekeceğim: Ev şartlarında çekecekseniz flaşa başvurmak kaçınılmaz. Makine flaşı işinizi görmezse ufak bir harici flaş alın. Çocuklar sabit durmadıklarından hareketi dondurmak gerekecek. Bunun da şartı ışığın yeterli olması. Lensin diyafram değeri f/2.8 olabilirse flaşsız durumlarda ISO ile kurtarabilirsiniz.
Yazılım
Canon, oluşturduğu yeni simülatörüyle temel fotoğrafçılık eğitimini çok kolay hale getirmiş. Özellikle ayarlara henüz yeterince hakim olamayan fotoğraf çekmeye yeni başlayanların ya da başlayacak olanların; bir fotoğraf makinesinin ayarlarının nasıl yapılması gerektiği, hangi ayarda nasıl sonuçlar elde edilebildiği ya da hangi ayarların fotoğrafta nasıl değişiklikler yaptığı gibi fotoğrafçılığın temelini oluşturan soruların cevaplarını bulabilecekleri faydalı bir simülatör.
Canon Eğitim Simülatörü Learn bölümünde, manuel ayarların temelleri, ayarların anlamları ve pratik ip uçları gibi görsellerle açıklayıcı bilgilerin tüm adımları kullanıcılara sunulmakta.
Play bölümünde, kullanıcılara fotoğraf makinesinin temel ayarları uygulamalı olarak öğretilmekte ve sonuçlar anında görüntülenmekte.
Challenge bölümünde ise, kullanıcılar zamana karşı verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyor.
Yazılım
Snapseed ile fotoğraflarınızı etkileyici hale getirin Fotoğraflarınızı işleyebileceğiniz basit bir arayüze sahip ‘Snapseed’ ile fotoğraflarınızı ilk haline göre daha etkileyici hale getirebilirsiniz. Fotoğraf işlerken temelde ihtiyaç duyulan netlik, keskinlik, kontrast, renk doygunluğu, ışık, pozlama, beyaz ayarı, kadraj düzeltme ve kırpma gibi önemli ayarların yanı sıra; siyah-beyaz, bölgesel netlik, drama, grunge, vintage, tilt-shift, çerçeve ve texture ekleme gibi ekstra efektler de herkesin zevkine göre kullanabileceği şekilde oluşturulmuş. Buna benzer program ya da uygulamalar hazır şablonlarla sunulmuş oldukları için kullanıcıların yorumuna izin vermemekteydi. Bu programı benzerlerinden ayıran kısmı ise; fotoğraf işleme ayarlarının ve efektlerin isteğe göre ayarlanabilir olmasıdır. Gerekli Codec indirildiğinde, Snapseed farklı markalara göre ham fotoğraf desteği de sunmakta.
Fotoğraflarınızı işlemeden önce netliğin doğru bölgeye yapılmış olmasına dikkat edin. Fotoğraf işlemekteki amacınız, doğru çekilmiş bir fotoğrafı daha güzel hale getirmek olmalıdır. Gerçekçilikten ne kadar uzaklaşılması gerektiği ise herkesin yorumuna göre değişmektedir.
Rehber
Perde (Shutter) Ömrü Nedir, Sayısı Nasıl Öğrenilir? Algılayıcı ile diyafram arasındaki perde görevi gören ünitedir. Belirlenen süre boyunca açık kalır ve ardından kapanır. Bu süre içinde lensten ve diyaframdan süzülen ışık, algılayıcı üzerine yansıtılır. Obtüratör, enstantene, shutter, perde, örtücü gibi isimlerden herhangi bir tanesi kullanılabilir. Yaygın kullanımı ise pozlama süresi şeklindedir. Perde ömrü ise; bu perdenin aşınma ya da eskime sınırıdır. Herkes kendi makinesiyle şimdiye kadar kaç fotoğraf çektiğini ya da ikinci el fotoğraf makinesi alırken o makineyle acaba kaç fotoğraf çekildiğini merak eder.
Shutter; görüntü algılayıcısının (sensör) üzerine düşecek ışığın süresini belirlemeye yarar.
Her marka ürettiği fotoğraf makineleri için belirli sayıda perde ömrü belirlemiştir. Bu sayı makinenin seviyesine göre değişmektedir. Perde ömrü, makinenin seviyesine (giriş, orta, üst) göre ortalama 50.000 ile 300.000 arası değişmektedir. Yani üretici firma belirlediği perde sayısıyla makine için garanti sınırını belirlemiş olur. Tabi bu süreyi uzatmak ya da kısaltmak kullanıcıya da bağlıdır. Perde ömrünün farkında olan kullanıcı gereksiz fotoğraf da mecbur kalmadığı sürece ‘Sürekli Çekim‘
çekmekten ya veya ‘Time Lapse‘ gibi teknikleri kullanmaktan
kaçınabilir. Çekilen her bir fotoğraf makinenin perde ömründen bir adet eksiltmektedir. Bundan, perde ömrü sınırını aşan makine işlevini yitirmiş ya da artık işe yaramaz gibi anlamlar çıkarılmamalıdır.
Sizden Gelenler
Murat Gams覺z Sony RX100 f/3.5 ISO-80
Teknolojiyi böyle okuyun
PCLABS Elinizdeki tabletin tüm özelliklerini kullanan, dinamik, güzel tasarımlı ve sürprizlerle dolu Türkiye’nin ilk dijital teknoloji dergisi PC Labs, her ay yeni sayısıyla karşınızda. Üstelik ücretsiz.
Yeni nesil oyuncu dergisi
FRAGTİST Oyun incelemlerini ve oyuncu donanımlarını Fragtist’in uzman eli değmiş etkileşimli sayfalarından takip edin. Üstelik ücretsiz. Hareket dolu oyun dünyasına da bu yakışırdı.
Künye Yayın Yönetmeni Murat Gamsız
Dizayn Yönetmeni Çağrı Dinçer
bascek.com
Editörler Yalçın Aydın Özkan Erden
Katkıda Bulunanlar
Proje Yöneticisi
Gökhan Aslan Emir İmer Yunus Emre Şahin Ozan Eras TalhaTopçu İsmail Telli
Mustafa Macid Beyhan
Reklam Ayşegül Yıldırım 0216 373 4524 reklam@bascek.com