Erzurum Halkının Destansı Dramı Murat ERTAŞ
Bu yazıya verdiğim ilk başlık “KARGAPAZARI MI, SARIKAMIŞ MI?”idi. Ancak başlık Erzurum halkının dünya tarihinde eşine az rastlanır kahramanlığını tam anlatmıyordu. Burada en önemli kavramlardan biri “halk”tır. Dikkatler bu kelimede toplanmalı. Ordular destansı zaferler ve mağlubiyetler yaşayabilir… Bir halk ile bir ordunun savaşması, bir halkın ordulara karşı savaş manevraları yapması… İşte eşsiz olan destan budur. Sarıkamış Harekâtı, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında yaklaşık dört yıl süren 1.Cihan Harbi’nin 16 gün süren bir savaş manevrasıdır. Osmanlı devleti için hezimetle sonuçlanan bu askerî manevra 22 Aralık 1914 ila 8 Ocak 1915 tarihleri arasında yaklaşık 2 hafta sürmüştür. I.Cihan Harbi’nde zaman zaman Azerbaycan içlerine kadar ilerleyen Türk ordusunun Allahuekber dağlarında karşılaştığı Rus ordusuna karşı Sarıkamış’ta hezimet yaşamış, Erzurum’a doğru geri çekilmiştir. Ordunun ancak yüzde onu Erzurum’a çekilebilmiştir. Yüzde doksanlık kısmı soğuktan, imkânsızlıktan ve çarpışmaktan şehit olmuşlardır. Türk ordusunun yarısı kadar Rus askeri de savaşta hayatını kaybetmiştir. Sarıkamış Harekâtı Türk tarihi için acı bir tablo olarak zaman düşülmüştür. Osmanlı ordusu I. Cihan Harbi’nde zaferi de mağlubiyeti de, mağduriyeti de yaşamıştır. Zemherinin kendisini en ağır hissettirdiği günlerde orduya erzak taşıyacak ne nefer, ne katır, deve gibi hayvan kalmıştı. Enver Paşa’nın direktifiyle Erzurum valisi Tahsin Bey, Erzurum’da topladığı 150 tonluk erzakın yaklaşık 100 kilometre mesafedeki cepheye halkın taşıması kararlaştırılmıştı. Halk dediğiniz şey çocuklar ve yaşlılardan ibaretti. Mekteplerden, camilerden
toplanan halk, cephedeki kınalı kuzulara yetiştirmek için 30 kiloluk torbalara doldurdukları erzakı Erzurumlu çocukların sırtında Nebi Hanları’na kadar, oradan Korucuk’a başka çocuklar, Korucuk’tan Hasankale’ye Hasankalelilerin taşımasını planladı. Erzak taşıma işi istenildiği düzeyde olmasa da yaşlı ve çocuklarla ağır aksak devam etti. Tarihi belgeler incelendiğinde “120”filminde işlendiği gibi çocukların cepheye erzak taşıma işinin Van’da değil, tastamam Erzurum’da yaşandığı anlaşılır. Okuma merakı olmayıp tarihi, filmlerden öğrenen bir millet olarak tarihimizi doğru okumalı, öğrenmeliyiz. Asıl destan budur. İki ordunun çarpıştığı Sarıkamış’tan daha destansı olan Erzurum halkının bu vatan sevgisidir, vatanı için yaptığıdır. Erzurumlu ne yapsa çaresiz, imkânsız… Moskof hızla Erzurum’a doğru ilerlemektedir. Türk ordusunun tamamen imha olmaması için Erzurum gerisine (Ilıca’ya veya Erzincan’a) çekilmesi gerekmektedir. Ancak Ermenilerin de yardımıyla bölgeyi çok iyi etüt eden Rus ordusu Türk ordusuna geri çekilmesi için aman vermemektedir. Deveboynu mevkiinde Rus topçu atışlarıyla sıkışan Türk ordusu yok olmakla karşı karşıya kalmıştır. Bu, sadece Türk tarihini değil dünya tarihini değiştirecek bir durumdur. Erzurum nüfusu savaşlardan, hastalıklardan ve muhacirlikten dolayı 80 binden 8 bine düşmüştür. Ancak Erzurum halkı dünya tarihini yazmaya devam edecektir. Rus ordusunun amansız ilerlemesini durdurmak için önce yapılan çağrı üzerine önce Ulucami’de sonra Araplardüzü’nde toplanan 3 bin Erzurumlu çocuk ve yaşlı Binbaşı Nalbantoğlu İbrahim Bey komutasında Kargapazarı’nda Rus ordusuyla göğüs göğse çarpıştı. 3 bin kişiden 43 kişi sağ kurtuldu. Diğerlerinin hepsi şehit oldu. Zaten Ocak ayının (22 Ocak 1915) dondurucu soğuğunda cepheye giderken dönmeyeceklerini ve şehit olacaklarını biliyorlardı. Zaten ölmeye gitmişlerdi, gözü yaşlı anneler çocuklarını o yoklukta ve dondurucu soğukta zaten vatan için şehit olmaya göndermişlerdi. Ve Ruslar Kargapazarı’nda oyalanınca Türk ordusu nefes alabilmiş, yok olmaktan kurtulmuş ve Ilıca’ya geri çekilmişti. Daha sonraki seneler toparlanan Türk ordusu Erzurum’u ve Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarmıştır. Dünya tarihini çizen Erzurumlu çocuk ve yaşlıların bir destanı daha gün yüzüne çıktı artık. İşte dünya tarihinde çok az olan bu kahramanların Kargapazarı’ndaki isimsiz mezarlarını Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu beş defa bu dağlara keşif gezisi yaptıktan sonra buldu ve kaleme aldı. Kendisine müteşekkiriz. Yazı, “Beyazşehir Palandöken”dergisinde yayımlandı ve ulusal basında büyük yankı yaptı. Aksi halde üzerinden yaklaşık bir asır geçmesine
rağmen bizim atalarımızdan, onların çektiği görkemli acılardan ve fedakârlığından haberimiz yoktu. Bizim bizden haberimiz yoktu. Evet, Erzurumlu 8-9 Kasım 1877’de Aziziye Tabyaları’nda Rusları bozguna uğrattığı gibi bu defa da Rusların tarihi emellerine ulaşmasının önüne canı pahasına geçiyordu. Bir halk bir ordunun karşısında tarih yazıyordu. Ve bu halk çocuklardan, yaşlılardan ve kadınlardan oluşan kahraman bir halktı. Kahraman Erzurum halkının destanı elbette Sarıkamış harekâtından daha anlamlı ve tarihin alışık olmadığı kahramanlık ve mücadeleydi. Bayrak ve vatan bilinci açısından atalarımızdan habersiz yetişen yeni nesillerin bunları öğrenmesilâzım.Erzurum’da: 8-9 KASIM AZİZİYE MÜDAFAASI 22 12
OCAK MART
KARGAPAZARI ŞEHRİN
DİRENİŞİ KURTULUŞU
Şehrimiz ve ülkemiz için bu önemli tarihler; ruhuna uygun olarak Topdağı’nda ve Kargapazarı dağlarında görkemle anılmalı ve kutlanmalıdır. Özellikle Kargapazarı ülke gündemine taşınmalı, Türk ordusunu yok olmaktan kurtaran bu eşsiz destana yakışır şekilde ülke genelinde organizasyonlar yapılmalıdır. Erzurum doğunun Çanakkale’sidir. Erzurum Anadolu’nun Kafkaslara açılan boğazıdır. Rusya’nın da sıcak iklimlere çıkmak için ağzının suyunu akıttığı stratejik öneme sahip şehirdir. Kahraman Türk ordusuna ve Erzurum halkına minnet ve şükran borçluyuz. Allah atalarımıza rahmet eylesin, şehitlerimizin ruhları şad olsun.