YOK OLAN MESCİDLERİMİZ
Erzurum cumhuriyetin ilk yıllarından beri bugünkü değimi ile kentsel dönüşümü sürekli yaşayan bir şehrimiz. Bu değişim sürecinde ne yazık ki mabedinden kurumsal binalarına, köprüsünden çeşmesine, sokağından mahallesine bir sürü unsurunu, tarihi yapısını kaybeden bir şehir. Bir Türk atasözü şöyledir: Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.. Hafızayı beşer, yani insan hafızası, nisyan ile, yani unutkanlıkla, maluldür, yani sakattır..Yani "insan unutur!.." der ve unutmuştur. Fakat tarih bir gün gelir bu unutkanlığı yüzümüze vurur. Yine güzel bir söz vardır Bazıları Latin atasözü diyorlar. Kimin söylediği önemli değil, önemli olan sözün güzelliği :Söz uçar yazı kalır.. Ve öğlede olmuştur. Bugün bizim gelecek kuşaklar için biriktirip aktardığımız notlar gibi; Erzurum tarihine önemli eserler kazandıran Zeki Başar’ın uçmayan yazıları,(kendisini rahmetle ve minnetle anmamak mümkün değil.)kitapları bize dün yapılan katliamları hatırlatıyor. Hocamızın Atatürk Üniversitesi kütüphanesi ne adeta hapsolmuş,Erzurum tarihinin gizliliklerini anlatan eserlerinin halkımıza kazandırılması gerekmektedir. Merhum Zeki Başar’ın tespit ettiği ve bugün yerinde yeller esen, okuduğunuzda bu kadarda olmaz diyeceğiniz yok olan Mescitlerimizi merak ediyor musunuz? O halde buyurunuz. Bilgiler 1970’li yıllara göre okunmalıdır. Hocamızın tasvir ettiği yerlerde bugün başka yapılar yer almaktadır.
1 Abdurrahman Ağa mescidi, Abdurrahman Ağa mahallesinde, cami sokaktaymış. Yerinde Belediye tarafından mahalle için çocuk bahçesi haline getirilmiş ise de, kitabın basıldığı tarihte (1977 de) mescid’in yeri boş bir arsa olarak duruyormuş. Bugün burası hakkında bilgi verecek olanların haber adresimize mail atmalarını bekliyoruz.
2-Ak mescidi, Şehir kulübü (bugün Adnan Menderes caddesi üzerindeki tema ve çevresindeki binaların bulunduğu alan)batısındaki merdivenli sokaktan çıkışta Bekir Baltacıya ait evin arka tarafına düşen yerde imiş. 1977 de yeri kısmen bir eve katılmış kısmen de arsa halinde bulunan mescidin akıbetimeçhul.. 1