Şimdinin modası
Kasap’ın
Mutfağı
Demir ayaklı
SAYI: 3 TEMMUZ 2016 FİYAT: 10 TL
SÜPERMEN!
Deriye dair her şey... ALEX KENDO
Başarılı iş adamı
OKTAY KABASAKAL
Yıllara meydan okuyor Şebnem Ulusoy
“
Kocaelispor’a ben talip ola-
”
BU SÜNNET
unutulmaz Kocaeli Life 1
2
Kocaeli Life
Kocaeli Life 3
temmuz içindekiler
72
56
Gezi Sıcakların iyiden iyiye kendini hissettirdiği bugünlerde yaz tatili için Ege ya da Akdeniz sahillerine gidemeyenler üzülmesin! Karamürsel sahili size yeter!
62
32 Dekorasyon Olgaç ailesinin Bahçecik Elegance Sitesi’ndeki evi, gerek beyaz rengin hakimiyetindeki dekorasyonu, gerekse ışık alan konumuyla ev sahiplerine aydınlık ve huzurlu bir yaşam alanı sunuyor.
Mekan Sekapark’ta geçtiğimiz ay görkemli bir törenle açılan Seka Sahil
Restoran, gerek lokasyonu, gerek dekorasyonu, gerek kalitesi, gerekse zengin menüsü ile “Bir restorandan daha fazlası” dedirtiyor.
52
üyelerinden Doç. Dr. Seda Sağdınç kültürümüzün en zarif öğelerinden olan el emeği göz nuru dantellere farklı tasarımlarla yeniden hayat veriyor.
açtığı Carat Garage’da aracınızın temizliği son teknoloji ürünü otomatik temassız yıkama robotu ile yapılıyor.
80
Konaklama Elyapı İnşaat’ın sahibi Yalçın Eldoğan tarafından Maşukiye’de
yaptırılan El Garden Hotel & Residence şimdiden bölgenin yeni gözdesi oldu.
Marka İzmit’te simit denilince ilk akla gelen isim olan Pişkin Simit’i 90’lı yıllardan beri yöneten Cengiz Kavşut, 65 yıllık bu lezzeti ilk günkü haliyle korumayı başarmış.
4
46
Hobi KOÜ öğretim
Otomotiv Genç girişimci Baturhan Arat’ın kısa bir süre önce hizmete 39
67
Kocaeli Life
44
42
EDİTÖRDEN Serpil Çolak
Hırsla değil, aşkla... Kocaeli Life’ın üçüncü sayısıyla karşınızdayız... Mayıs ayında çıkardığımız ilk sayı o kadar çok beğenildi ki; Öyle güzel geri bildirimler aldık ki; Haziran sayısını çok daha büyük bir heyecanla, aşkla hazırladık. İlk iki sayımızın kentte yarattığı rüzgar, bize ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Kocaeli halkının ‘Kocaeli Life’ı bu kadar kısa süre içinde sahiplenmesi, kentteki büyük bir açığı kapattığımız gerçeğini de gözler önüne serdi. Evet, Kocaeli yerel basının en güçlü olduğu illerin başında geliyordu. Evet, Kocaeli’de çok sayıda yerel gazete ve sayısını bilmediğimiz kadar internet sitesi vardı. Ama Kocaeli’de aktüel-magazin haberlerinin yer aldığı bir mecra yoktu. Kentte sosyal hayat her geçen gün daha da fazla hareketlenmesine rağmen; Gazeteler ve internet siteleri siyasi ya da kaza-cinayet haberleriyle dolup taşıyor; Hayatın güzel yanını yansıtan haberlere yeteri kadar yer verilemiyordu. İşte Kocaeli Life bu açığı kapattı. Ve kentte yeni bir algı oluşturdu.
***
“Kocaeli Life” öncesi ve sonrası diye bir kavram gelişmeye başladı. Kocaeli Life çıkmadan önce sosyal hayatın renkli simaları bir günde aynı kıyafetle iki ayrı etkinliğe katılabiliyor, bunda sakınca görmüyordu. Ama Kocaeli Life çıktıktan sonra
herkes kendisine ve giydiklerine daha bir dikkat eder hale geldi. Kocaeli Life’ın katıldığı sosyal etkinliklerde farklı bir hava esmeye başladı. Kocaeli Life dergisinde yer alma düşüncesi etkinliklerin içeriğine bile yansıdı. Öte yandan Kocaeli Life, yeme-içmenin yanı sıra gezi alışkanlıklarını bile değiştirdi. Dergide önerdiğimiz mekanlar ve gezi yerleri bir anda popüler oldu. Kocaeli Life’ın gerek sağlık, gerek otomotiv, gerek konut, gerek eğitim, gerek alışveriş önerileri dikkatle takip edilmeye başlandı. Kısacası Kocaeli Life, kentin sosyal hayatına, sosyal hayatın renkli simalarına, dolayısıyla kente değer katmaya başladı. Kentin markalaşmasına katkı sunmayı misyon edinen Kocaeli Life, kalitesinden ve çizgisinden ödün vermeden yoluna devam edecek.
***
Bu arada geride bıraktığımız zaman dilimi içinde kentte başka yenilikler de oldu. Kocaeli Life’ı örnek alan bir basın kuruluşu da dergi çıkarmaya başladı. Bu da ne kadar doğru yolda olduğumuzu bir kez daha kanıtladı. Kocaeli’de şimdiye kadar yapılmayanı yapan, bir ‘ilk’i gerçekleştiren Kocaeli Life, ‘dergi’ alanında diğer basın kuruluşlarının da önünü açtı. Üstlendiğimiz bu misyon bizi gururlandırdı. Kocaeli Life ailesi olarak bu kentte onlarca, hatta yüzlerce derginin yayın hayatına başlamasından büyük mutluluk duyarız. Bunlar hayatın renkleridir. Rekabet, kaliteyi getirir. Kocaeli halkının en iyisine layık olduğu düşüncesiyle bu kentte çıkabilecek hiçbir dergiyi rakip olarak görmüyor, aksine yaşamalarını istiyoruz. Tercihi de Kocaeli halkına bırakıyoruz. Bizim diğerlerinden tek bir farkımız olduğunu da bilmenizi istiyoruz. Biz yaptığımız işi hırsla değil, aşkla yapıyoruz. Bu kenti, bu kent halkını seviyoruz ve içerik olarak en zengin, en kaliteli dergiyi kendilerine sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sevgiyle, aşkla kalın...
YAYINCI Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. YÖNETİM Genel Yayın Müdürü Serpil ÇOLAK Yayın Direktörü Zeynep AKAR Sayfa Tasarımı Gökhan KIRAÇ Haber Araştırma Ezgi Ece BAKIRÖZÜ Fotoğraflar İsmail Hakkı TİMUÇİN Spor Danışmanı Uğur KOŞTUR YÖNETİM YERİ Adres: Mehmet Ali Paşa Mahallesi Erkan Sokak No: 27 İzmit/ KOCAELİ Tel: 0 262 323 93 92 BASKI CNR Basım Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı Gökmavi Sokak N: 3 İzmit/ Kocaeli DAĞITIM Yaysat A.Ş. YAYIN TÜRÜ Yerel, süreli, aylık Kocaeli Life, Leona Basın-Yayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti. tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Kocaeli Life dergisinin isim ve yayın hakkı, Leona BasınYayın, Reklamcılık ve Organizasyon Ltd. Şti.’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. www.lifekocaeli.com www.kocaelilife.com
Kocaeli Life 5
6
Kocaeli Life
Şimdinin modası
Kasap’ın Mutfağı Çocukluğu çiftlikte geçti. Babasının yetiştirdiği büyükbaş hayvanların arasında... İneklere müzik dinleterek hem eğlendi, hem de besiciliği öğrendi. Üniversite çağına geldiğinde hem okudu, hem de babasına destek olmaya devam etti. O dönem; Bayraktar Köyü’ndeki çiftlikte besledikleri hayvanları mezbahada kestirip, Kocaeli’nin yanı sıra çevre illerdeki
market, restoran ve kasaplara toptan verdikleri dönemdi. 2007 yılında toptancılıktan perakendeciliğe geçiş yaptılar; Yeşilova’da, Kocaeli’nin ilk butik kasabını açtılar. Onlardan öğrendik bir hayvandan 77 çeşit et çıktığını... Ve kasapların sadece kıyma ya da kuşbaşı et satan yerler olmadığını... Açtıkları kasap dükkanıyla Yeşilova’nın çehresini değiştir-
dikleri gibi kafamızdaki ‘kasap’ imajını da yerle bir ettiler. Ve hemen ardından bir imalathane kurup, yetiştirdikleri hayvanların etlerini işlemeye başladılar. Sosisten pastırmaya, salamdan sucuğa, neler yaptılar neler... Evet, Kocaeli’ye eti sevdiren aileden, Yeşildağlar’dan bahsediyorum. Ve tabii ki bu işe gönül veren Serkan Yeşildağ’dan...
Serpil ÇOLAK İsmail Hakkı TİMUÇİN
Kocaeli Life 7
ÇITAYI YÜKSELTTİLER “Yeşilova’nın ardından 2011 yılında Başiskele’de bir şube açan; Ve bu şubede tezgah başında durup müşterilerini ‘et’ konusunda bilgilendiren; Bunu yaparken de mutfağa olan tutkusuyla tarifler vermeyi ihmal etmeyen Serkan Yeşildağ; Hayalini ise 2012 yılında Yeşildağlar Kasap ve Et Evi’ni açarak gerçeğe dönüştürdü. Hem de Kocaeli’nin hayal edemediği bir mekanda... Yeşildağlar Kasap ve Et Evi, gerek dekorasyonu, gerek hizmet kalitesi, gerekse sunduğu lezzetle kısa sürede Kocaeli’nin ‘en’leri arasına girmeyi başardı. Hatta daha da ileri gitti, ünü il sınırlarını aşıp çevre illere ulaştı. Başarısının sırrını sanatsal bakış açısına bağlayan, Yeşildağlar Kasap ve Et Evi’ni de “Etin sanata dönüştüğü yer” olarak tanımlayan Serkan Yeşildağ; Müşterilerinin “Etin yanında bir kadeh kırmızı şarap da olsa...” isteği üzerine geçtiğimiz yıl yeni bir projeyi daha hayata geçirdi. Symbol Alışveriş Merkezi bünyesindeki Kasap’ın Mutfağı işte böyle doğdu. Restorana adını veren de Serkan Yeşildağ. “Ben kasaptım, burası da benim mutfağım” diyen Serkan Yeşildağ, çok büyük bir yatırımla, Kocaeli’nin en iyi et lokantasını açtı. Yeşildağlar, Kasap’ın Mutfağı ile çıtayı biraz daha yukarılara taşıdı.
8
Kocaeli Life
YANAK DA VAR KEMİK DE... Symbol Alışveriş Merkezi bünyesinde açılan Kasap’ın Mutfağı, 544 metrekarelik bir alanda hizmet veriyor. İki katlı restoranın hem önde hem de arkada sigara içilen bölümleri var. Oldukça şık bir şekilde dekore edilen restoranın üst katı iş yemekleri, grup yemekleri, doğum günleri ve evlilik yıl dönümü gibi kutlamalar için ideal. 12’si mutfakta, 14’ü salonda olmak üzere toplam 26 personelin görev yaptığı restoranın her köşesinde farklı bir konsept yaratılmış. Dekorasyonuyla dikkatleri üzerine çeken restoranın menüsü de oldukça zengin. Yeşildağlar Kasap ve Et Evi’nde sadece ızgara olarak ikram edilen eti, burada fırınlanmışından tavasına, sıcağından soğuğuna kadar her haliyle bulmak mümkün. Kasap’ın Mutfağı’nın bir özelliği de mutfakta dananın her yerinin kullanılması. Ciğerinden kuyruğuna, yanağından kemiklerine kadar... Kışın kemik suyu çorba da var, fırında sığır kuyruğu da... Adı her ne kadar Kasap’ın Mutfağı olsa da et yemeyenler de unutulmamış. Vejeteryan menü de var, vegan menü de... Kasap’ın Mutfağı’nda etin dışında dünya mutfağını da bulmanız mümkün. Her ülkenin en çok sevilen ve dünyada ilk 10’a giren yemekleri de menüde yer alıyor. Tabii ki çocuk menüsü de... Fırınlanmış dana ilik
Izgara yaprak ciğer
Dana yanağı
Kocaeli Life 9
KOKOREÇ BİLE VAR Kasap’ın Mutfağı’nın sloganı; ‘iyi ye, iyi hisset’. Neden mi? Serkan Yeşildağ’dan dinleyelim: “Önceliğimiz mutfak. Ve mutfakta çok iddialıyız. Şeflerimiz çok özel. Hepsi kendi dalında uzman. Ve bu işi severek yapıyorlar. Yemek yapmayı yaşam felsefesi haline getiren; Yemek yapıp sunarken mutlu olan insanlar. Onların enerjisi size de geçiyor, yediğiniz yemek sonrası kendinizi iyi hissediyorsunuz.” Kasap’ın Mutfağı’nda sakatat da revaçta. Özellikle kokoreç ve dana ciğer. Serkan Yeşildağ, “Sokak yemekle-
rini bu kadar kaliteli ve şık bir mekanda, kaliteli servis elemanlarıyla yiyebileceğiniz başka bir yer yok. Normalde kokoreç yemeyen bile burada tadına doyamıyor” diyor. Menüde denenmesi gereken çok yemek var. Mesela; sebze yatağında 8 saat boyunca fırında pişen dana yanağı. Parmesan tekerinde karışık mantarlı risotto. Fırınlanmış dana ilik. Etle yapılan yemekler dışında atıştırmalıklar, burgerler, salatalar, tatlılar... Mevsiminde balık bile var. Melisa buharında levrek ve somon. Organik tavuk menüsünü de unutmadan ekleyelim.
12 ÇEŞİT EKMEK
Kasap’ın Mutfağı’nın bir özelliği de ekmekleri... Tercih yapmakta zorlanacağınız, hepsi birbirinden lezzetli 12 çeşit ekmek var burada. Ekşi mayalı, kepekli, çavdarlı, cevizli... “Ekmekle büyüyen bir nesil olarak, müşteriye ikram ettiğimiz ekmek de kontrolümüzde olsun istedik” diyen Serkan Yeşildağ; bu işe gönül vermiş ustalarıyla birlikte en iyi unu alıp, en iyi şekilde işleyip damak tadımıza uygun ekmekler yaptıklarını söylüyor. Ekmekte o kadar iddialılar ki; Çoğu müşteri karınları tok olduğu halde restorandan çıkarken eve götürmek için ekmek alıyor. Kasap’ın Mutfağı’nın ekmekleri kadar tatlıları da çok lezzetli. Şu sıralar en çok tercih edilen tatlı; mereng pasta. Gelen müşteriler o kadar çok beğeniyor ki evlerine de istiyor, mutfak siparişlere yetişemiyor. Bardakta servis edilen magnolia da çok popüler. Bu tatlının içinde bulunan kremayı bırakın bisküviyi dahi kendileri yapıyor. Şerbetli tatlı sevenler ise katmere bayılıyor. Mereng pasta
Risotto arancini
10
Kocaeli Life
Dondurmalı katmer
16 TL’YE KÖFTE
Parmesan Tekerinde Karışık Mantarlı Rizotto
Kasap’ın Mutfağı’nda etin yanında en çok tercih edilen içecek ise kırmızı şaraplar. Menüye baktığınızda şarapların ülkelerine ve üzümlerine göre ayrıştırıldığını görüyorsunuz. Şarap kültürü olmayan biri bile seçim yaparken zorlanmıyor. Kasap’ın Mutfağı’nın sahibi Serkan Yeşildağ, fiyatların yüksek olduğu eleştirisini ise şiddetle reddediyor. Ve diyor ki; “İddia ediyorum; Türkiye’de 250 gram köfteyi 16 TL’ye veren başka bir yer yoktur. Hem de böylesine kaliteli bir mekanda, böylesine zengin bir sunumla. Tavuk şinitzel 19, burgerler ise 21 TL. Dry aged etler biraz pahalı, çünkü 28 gün dinleniyor ve firesi çok.” Kasap’ın Mutfağı’nda alkolsüz bir masadan kişi başı 50, alkollü bir masadan ise kişi başı 70 TL’ye kalkabilirsiniz.
“BİZE GÜVENİN”
Kasap’ın Mutfağı 9 ayı geride bıraktı. Serkan Yeşildağ, geldikleri noktayı “Çok keyifli gidiyoruz, çok güzel övgüler alıyoruz” şeklinde açıklıyor. Ve şöyle devam ediyor: “Buraya yaşadıkça tadını alabileceğimiz bir yer olarak bakıyoruz. Ve Kocaeli halkından bize güvenmelerini istiyoruz. Müşterilerimize en kaliteli ürünleri, en iyi şekilde sunmaya devam edeceğiz. Artık kimsenin İstanbul’a gitmesine gerek kalmayacak. Ve Kocaeli halkı dünyadan da geri kalmayacak, yemek sektöründeki tüm yenilikleri buradan takip edecek.” Mutfak aşığı bir insan olarak sürekli araştırma halinde olan, hayal gücüne çok güvenen ve yaptığı yemeklere kendi yorumunu katan Serkan Yeşildağ; “Şimdinin modası Kasap’ın Mutfağı” diyerek, Kocaeli halkını bu modayı takip etmeye davet ediyor. Şimdiden afiyet olsun.
Kocaeli Life 11
SERKAN YEŞİLDAĞ’DAN ÖNERİ Eti çözdürürken dikkat! Kasap’ın Mutfağı’nın sahibi Serkan Yeşildağ, hanımları doğru bildikleri yanlışlar konusunda uyarırken şu tavsiyede bulunuyor: “Izgara yapacağınız eti güvendiğiniz kasaptan almalısınız. İyi beslenmiş, iyi yağlanmış bir hayvanın eti olmalı. Difrizde tuttuysanız eğer, çözdürmek için belli bir sıra takip etmeniz gerekir. İlk olarak -18’den aldığınız eti +2’ye yani dolabın alt katına koymalısınız. Burada yavaş yavaş çözülmeli. Yemek yapmadan bir saat önce de dolaptan çıkarmalı, oda sıcaklığında bekleterek gözeneklerinin açılmasını sağlamalısınız. İyi bir tuz ve iyi bir zeytinyağıyla ovaladıktan sonra döküm tavaya atabilirsiniz. Tavayı önceden 5 dakika ısıtmalısınız ki eti atınca suyunu salmasın.”
Rezervasyon Tel: 502 03 75 facebook/kasapinmutfagi twitter/kasapinmutfagi instagram/kasapinmutfagi
12
Kocaeli Life
Kocaeli Life 13
Demir ayaklı
Süpermen! İsmi, Ufuk Koçak... O, komple bir sporcu. Aralarında dağcılık, kaya tırmanışı, dalış, yelken ve tenisin de olduğu toplam 11 spor dalıyla aynı anda uğraşıyor ve eğitmenlik yapıyor. Üstelik, değişken ağırlık serbest dalış kategorisinde bir dünya rekortmeni. Onu, dünya üzerinde aynı sporları yapan diğer insanlardan ayıran tek bir özelliği var: Demir ayakları. Zeynep Akar Raif Çancı, Tahsin Ceylan, Özcan Şarlı
14
Kocaeli Life
Ufuk Koçak, 1999 Gölcük depreminde ailesinin büyük bir kısmıyla beraber ayaklarını da kaybettiğinden beri hayatına protez ayaklarıyla devam ediyor ve yaşamın bize sunduğu hiçbir güzelliği es geçmiyor. Kocaeli’nin demir ayaklı Süpermen’i ile ‘hayat, sadece onu yaşamayı bilen cesur insanlarındır’ felsefesi ve spor alanındaki başarıları üzerine konuştuk.
Kocaeli Life 15
Ufuk Bey, bir sabah gözünüzü açtınız ve hayatınız tamamen değişti... Bize neler yaşadığınızdan bahseder misiniz?
?
Takvimlerin 17 Ağustos 1999’u gösterdiği gece, hayatımda bir dönüm noktası oldu. Depremi, Gölcük’teki evimizde 3 aile bir arada yaşadık. 3 gün sonra gün ışığına çıkarken, ailemin büyük bir kısmını, pek çok dostumu ve ayaklarımı enkazda bırakmıştım. Depremden sonraki süreç nasıl devam etti? 6 ay boyunca pek çok hastanede tedavi gördüm. Bacaklarım, enkazda sıkıştığı için kangren olmuştu, kestiler... Kalçamda oluşan bası yarasının iyileşmesi de oldukça uzun zaman aldı. Sonra protezler için Almanya’ya gittim ve yeni ayaklarımla yeniden yürümeyi öğrendim. Bu arada psikolojik destek aldınız mı? Hayır, destek görmediğim gibi daha hastanedeyken tedavi gören diğer hastalara destek verdim.
? ?
HAYAT DEVAM EDİYORSA... Bu kadar büyük bir travmayı bu kadar kolay mı atlattınız yani...
?
Bu bir yaşam felsefesidir. Ben ölümün de doğum kadar normal olduğuna inanırım. “Hayat her şeye rağmen devam ediyorsa, yaşayacaksın” dedim kendi kendime ve dünü düşünmek yerine yarını programlamaya karar verdim. Ayakta kalmak için bacaklarınız değil, omurgalı, dik bir duruşunuz olmalı hayata karşı. Unutmamak lazım ki hayat, sadece onu yaşamayı bilen cesur insanlarındır. Ve bugün karşımızda komple bir sporcu olarak bulunuyorsunuz... Nasıl oldu da hayatınız bu yönde değişti?
?
Ben depremden önce de sporla ve doğayla barışık bir adamdım. Almanya dönüşünde yaşama, tabiata ve insana olan saygımla, hayatımı iğne oyası gibi yeniden örmeye başladım... Yapacağım yeni şeyleri planladım. Kayaya, dağa yeniden tırmanacaksın; yine kamp kuracaksın... Protez bacaklarla tüm bunlara nasıl cesaret ettiniz? Almanya’dan döndüğümde, depremin üzerinden 3 yıl geçmişti ve artık kente yabancıydım. Bana tanıdık gelecek yerlere gitmeye, eskiden yaptığım şeyleri tekrar yapmaya karar verdim ve işe kampla, çadır kurmakla başladım.
16
Kocaeli Life
?
DEMİR AYAĞI HİSSETMEK Zor olmadı mı? Bir yere ulaşmak isterken, uçamıyorsan koşacaksın; koşamıyorsan yürüyeceksin; yürüyemiyorsan emekleyeceksin. Önemli olan hedefe ulaşmaksa her zaman bir yol var. Çadır kurmak, normalde birkaç dakikamı alırdı ama bu sefer, bir saatimi bunu nasıl yapabileceğimi düşünerek geçirdim. Deneyerek yeniden çadır kurmayı, ateş yakmayı, odun taşımayı öğrendim. Birisinden yardım istemektense, kendim yapmayı tercih ettim ve tüm zorluklar yaktığım ateşin başına oturup sazımı elime alana kadar sürdü. Gittikçe, sıfırdan yeni bir şeyler yapabiliyor olmanın tadını almaya başladım. Doğa yine aynı doğaydı ama ben biraz daha fazla emek harcamak durumundaydım. Kamp tamam... Bir de kayalara tırmanıyorsunuz. Evet, kamp işini çözdükten sonra tırmanışlara başladım. Önce çıplak ayakla denedim, sonra sanayide kaya tırmanışına uygun kısa protez ayaklar yaptırdım. Tırmanış başlarda biraz sıkıntılı oldu, çünkü protez ayakla bastığınız yeri hissetmiyorsunuz. Bu sefer algılarımı biraz daha açtım. İçsel bütünlüğünüzü tamamladığınız zaman o demir ayakların nereye bastığını da hisseder hale geliyorsunuz. Konuştuklarımızın dışında yaptığınız başka sporlar var mı? 11 dalda spor ve eğitmenlik yapıyorum... Yüzme, sörf, dalış, rüzgar sörfü, su kayağı, yelken, kaya tırmanışı, dağcılık, ATV motor sporları, basket, tenis.
? KOÇLUK YAPIYOR Ufuk Bey, sohbetimizden şunu anladım... Siz aslında hiçbir sporu, başınızdan geçen trajediye karşı bir başkaldırı olarak yapmamışsınız.... Sadece, depremden önceki hayatınıza geri dönmüşsünüz.
?
Hiçbirimizin hayata küsmek, ona kinlenmek gibi bir lüksü yok. Yaşadığımız anı anlamlandırmamız lazım. Bakın, bir deprem oldu, hayatımdaki pek çok şeyi kaybettim. Eğer, ‘bu neden benim başıma geldi?’ sorusunu sormaya başlasaydım, 17 yıldır hala o soruyu soruyor olacaktım. Ben geleceği planlamayı seçtim ve bu felsefeyle şimdi, kendilerine ‘neden ben?’ sorusunu soran insanların terapilerine, rehabilitasyonlarına yardımcı oluyorum. Sizinki bir çeşit koçluk mu?
?
?
Evet. Down sendromlu çocuklara, uzuv kaybına uğrayanlara, sosyal hizmetlerdeki kimsesiz çocuklara, kaza ya da travma geçirmiş kişilere gönüllü olarak koçluk yapıyorum. Ayrıca, fabrikalarda, okullarda, üniversitelerde konuyla ilgili sunumlar yapıyor ve bilinç oluşturmaya çalışıyorum. İnsanlara engelli diye bir kavramın olmadığını; engelli ulaşım araçları, engelli mimari yapılar olduğunu ve bu engellere takılan insanların ‘engelli’ değil, ‘engellenen’ olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
?
Kocaeli Life 17
ORADA AYAKLARIMI BULUYORUM... Dağları fethettikten sonra, sıra denize mi geldi? Evet. Bir gün Değirmendere DESSAT’a (Değirmendere Spor Sualtı Topluluğu) gittim, dalmak istediğimi söyledim. Bu benim için çok güzel bir deneyim oldu ve bu keyfi, engellenen herkesin yaşaması lazım diye düşündüm. Dalışla ilgili bir projeniz de olmuş... Dalış deneyimini ve suyun altındaki o anne karnı huzurunu engellenen herkesin yaşaması için ‘Engelsiz Deniz Projesi’ni yazdım. Bu proje kapsamında da bölgede yaklaşık 100’e yakın engellenen kişiyi dalgıç haline getirdim. Bana ‘suyun altında ne buluyorsun?’ diyenlere, ‘ayaklarımı buluyorum’ diyorum... Bu tarif edilemez bir özgürlük. Orada hiçbir engel yok. Muhteşem bir terapi metodu.
? ?
EĞİTİM VERİYOR Sanırım bu nedenle denizden bir daha kopamadınız...
?
Dalıştan sonra, yelkenli ve rüzgar sörfü eğitimlerimi tamamladım. Şimdi, 9 yıldan beri bölgemdeki çocuklara dalış, yelken, rüzgar sörfü ve yüzme eğitimleri veriyorum. Atlamayalım lütfen, sizin bir de dünya rekorunuz var? 2014 yılında, bana dünya serbest dalış rekoru denemesi teklif edildi. Bu, daha önce dünyada denenmemiş ve Dünya Sualtı Aktiviteleri Federasyonu, bu zamana kadar hep ‘engelli kişi serbest dalış işini beceremez’ demiş. Ben de 8,5 milyon engellenen kişi adına daldım ve 22 metre serbest dalış dünya rekorunu kırdım.
18
Kocaeli Life
?
1000 km YÜRÜYECEK! Likya Yolu macerası nedir? Likya Yolu’nu yürümek benim her zaman hayalimdi. Bununla ilgili uzun bir ön çalışma yaptım ve geçen yıl nisan ayında yürüyüşe başladım. Adı yürüyüş ama bu bir farkındalık yaratma projesiydi. Farklılıklarımızın birer renk olduğunu ve rengarenk bir dünyada yaşayabileceğimizi anlatmaya çalıştım. 508 kilometrelik parkuru kah yürüyerek, kah atla, kah yelkenle, kah yüzerek, kah sörfle 2,5 ayda tamamladım.
?
Şimdi sırada ne var? Karia Yolu var. 800 kilometrelik bir parkur ama biz uzatıp Çanakkale’ye kadar gideceğiz. Dolayısıyla tam bin kilometre yürümüş olacağız.
?
İLETİŞİM www.ufukkocak.com.tr ufukkocak@yahoo.com www.facebook.com/ufuk.kocak
Kocaeli Life 19
20
Kocaeli Life
Yıllara meydan okuyor... O, bu kentin en şık kadınlarından biri. Girdiği her ortamda şıklığının yanı sıra güzelliği ve zerafetiyle de ilgi odağı olmayı başarmış bir hanımefendi. Aynı zamanda sıcak, samimi ve içten tavırlarıyla davetlerin aranılan ismi. İyi bir eş, iki yetişkin çocuk annesi. Peki onun bir iyilik meleği olduğunu biliyor muydunuz? Şimdilerde boş vakitlerini bir rehabilitasyon merkezinde geçirdiğini... Engelli çocuklara, gençlere yardım edebilmek için proje ürettiğini... İlimizin başarılı iş adamlarından, Wellborn Otel’in sahibi Haluk Ulusoy’un zarif eşi Şebnem Ulusoy, bu ay Kocaeli Life’a konuk oldu. İşte bilinen ve bilinmeyen yönleriyle Serpil ÇOLAK Şebnem Ulusoy...
Şebnem Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
20 Şubat 1969 İzmit doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İzmit’te tamamladım. Hacettepe Üniversitesi Ankara MYO Büro Yönetimi ve Sekreterlik mezunuyum. Ankara’da okurken Kutlutaş ve Panasonic’te part-time çalıştım. İzmit’e döndüğümde ise Brisa’da asistan olarak görev yapmaya başladım. Yaklaşık 1.5 yıl çalıştıktan sonra evlilik nedeniyle işten ayrıldım.
Eşiniz Haluk Bey’le nasıl tanıştığınızı merak ediyorum.
Biz görücü usulü evlendik. Haluk Bey’in annesi benim fotoğrafımı bir yerde görmüş, beğenmiş. O dönem Haluk Bey’in bütün arkadaşları evlenmiş, üzerinde ailesinin büyük baskısı var. En sonunda annesine ‘O zaman bana yeşil gözlü, sarışın birisini bul’ demiş. Kayınvalidem de beni araştırmaya başlamış. Dedelerimiz dükkan komşusu çıkmış Fethiye Caddesi Dar Sokak’ta. Benim de evlenmeye hiç niyetim yok. Çalışıyorum ayrıca İngiltere’ye gidip hem lisanımı geliştirmek hem de kariyer yapmak istiyorum.
14 GÜN SONRA SÖZLENDİK Peki nasıl tanıştınız?
O kadar çok baskı yapıldı ki en sonunda ‘Tanışayım bari, istemediğimi söylerim olur biter’ diye düşündüm. 14 Aralık 1989’da akşam 19.00 gibi Haluk Bey beni teyzemin evinden aldı. Coşkun
21
Kocaeli Life
Balık’a gittik. Sohbet o kadar güzeldi ki ilk saate baktığımda 23.30’du. Yemek sonrası beni eve bıraktığında kahveye davet ettim, teyzemlerle tanıştı. Ve o akşam ertesi gün için de benden söz aldı. ‘Bir defile var, benimle gelir misin?’ dedi. Defile sonrası annemlerle tanıştı, bir gün sonra da ben onun ailesiyle tanıştım. 28 Aralık’ta söz yaptık, 17 Şubat’ta nişan, 20 Temmuz 1990’da da evlendik.
Çok hızlı olmuş.
Evet, 14 gün sonra sözlendik, evlenene kadar da çarşamba günleri hariç her gün görüştük.Ç arşamba günleri Haluk Bey’in Rotary toplantısı vardı. Keyifli bir nişanlılık dönemi geçirdik. Babam da sağolsun çok anlayışlı davrandı.
Evlilik teklifini nasıl aldınız?
Almadım ki. Nişandan önce bir gün arabada giderken aklıma geldi, ‘Sen bana evlenme teklif etmedin’ dedim. O anda arabayı sağa çekti ve durdu. İşte orada evlenme teklifinde bulundu. Haluk Bey’in gerek giyim tarzı, gerek konuşması, gerek tavırları, gerek kibarlığı beni çok etkilemişti. Elleri de çok düzgündü. Benim için eller çok önemlidir. ‘Evlenmeyeceğim’ demek için gitmiştim ama diyemedim.
Evlendikten sonra iş hayatınız tamamen mi sona erdi? Hayır. Brisa’da birlikte çalıştığım müdürümün eşiyle Dark Sokak’ta bir dükkan açtık. Berk Çorap. 6 yıl sonra
Kocaeli Life 21
dükkanı devretmek zorunda kaldık. Çünkü benim ikinci çocuğum olmuştu, ortağım da İstanbul’a gitmek zorunda kalmıştı.
ARTIK EMEKLİYİM Çocuklar kaç yaşında oldu?
Özge 1992 doğumlu, Hazar ise 1996’da dünyaya geldi. Özge, İstanbul’da özel bir şirkette mimarlık yapıyor. Hazar ise mühendislik öğrencisi.
Otelinizin yapımı sırasında Özge’nin de katkısı oldu mu? Bütün halıların metrajlarını Özge hesapladı. Ayrıca yaz boyunca da otelde çalıştı.
Berk Çorap’ı devredince iş hayatını da noktaladınız mı?
Hayır, 1996’da kurulan ve kendi şirketimiz olan ICM Makine’de çalışmaya başladım. Burada 11 yıl kalite sistem müdürlüğü yaptım. Rotary kulübünde başkanlık sırası Haluk Bey’e geldiğinde ise işi bıraktım. Çünkü hem iş hayatı, hem sosyal hayat, hem de çocuklar zor oluyordu. Zaten sistem de oturmuştu. İki yıl önce ise emekli oldum.
22
Kocaeli Life
Emekliliğe dair hepimiz hayal kurarız ya. Sizin de böyle bir hayaliniz var mıydı? Hayalim bir butik otel işletmekti. Haluk Bey “Koskoca bir otel yaptım, sana yaranamadım” der.
Otelde bir sorumluluğunuz var mı?
Hayır, sadece misafir gibi gelip gidiyorum.
ENGELLİ SALINCAĞI Emekli olduktan sonra boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Haluk Bey’in guvernör olduğu dönemde ben de boş durmadım, sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer aldım. Bir gün karşıma engelli salıncağının fotoğrafı çıktı. Bunu proje haline getirip, hayata geçirmek istedim. Rotaryen eşlerine de bir sunum yaptım. O yıl biz bu salıncaktan 20 adet yaptırdık, 7 ilde belirli noktalara koydurduk. Kimi yerde parklara, kimi yerde derneklerin bahçelerine, kimi yerde rehabilitasyon merkezlerine. Hala proje devam ediyor. Ben de gönüllü olarak destek veriyorum.
Şimdilerde böyle bir proje var mı?
Haluk Bey’in başkan olduğu dönem Kocaeli Rehabilitasyon Merkezi’nde engellilere ve kimsesizlere yönelik çok güzel projeler hayata geçirdik. Rehabilitasyon merkezine hala gidiyorum, gönüllü olarak destek vermeye çalışıyorum. Orada kendimi mutlu hissediyorum. Çocukların, gençlerin arasında olmak, onlar için bir şeyler yapmaya çalışmak gerçekten çok güzel. Elimden geldiğince onlara destek olmaya devam edeceğim.
Hem şık hem zarif... YAŞAM Nerede yaşıyorsunuz?
Kullar’da bir sitede oturuyorum.
Evinizi seçerken dikkat ettiğiniz kriterler? Evimin şehir dışında olmasını seviyorum. Çünkü ben yeşil görmeliyim, deniz görmeliyim.
Evinizin en rahat köşesi? Televizyon koltuğu
Evinizdeki en sevdiğiniz eşya?
-Bütün eşyalarımı çok seviyorum ama Haluk Bey’in babaannesinden kalma konsol ile benim anneannemden kalma sandık, en sevdiklerim.
İşten arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artık emekliyim. Bütün zamanlar benim.
Hafta sonlarını nasıl geçiriyorsunuz?
Hafta sonlarını ailemle geçiririm. Keyifli bir kahvaltının ardından büyüklerimizi ziyaret ederiz.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Sadece facebook kullanıyorum.
En son izlediğiniz film? İftarlık Gazoz
En sık dinlediğiniz albüm? Goran Karan
GİYİM Nasıl bir giyim tarzınız var? Spor-şık
Alışverişi en çok nereden yapıyorsunuz?
Marka düşkünü değilim. Sevdiğim, beğendiğim her şeyi alabilirim. Genellikle Spazio, İpekyol ve Roman’dan alışveriş yapıyorum.
Kot markası ?
Kot çok giyerim, çok da severim. Red Apple ve İpekyol.
Spor ayakkabı ? Tercihim Nike
Gece ayakkabısı ?
Ayakkabıya özel merakım var ama marka takıntım yok.
Gömlek ?
Spazio, Polo, İpekyol
Kotlarım
Moda ikonu ? İvana Sert
En son satın aldığınız şey ? Mavi bluz
GÜZELLİK Parfüm (günlük/gece) ?
Gece YSL Manifesto, gündüz Lancome Lavia Bell
Şehir içinde kahvaltı ve yemek için nereleri tercih ediyorsunuz?
Reyhan ve Leyla annemlerin evini tercih ediyorum. İkisinin de eli çok lezzetlidir, harika yemekler yaparlar. Zaten gerek iş, gerekse sosyal hayatımız gereği sürekli dışardayız. Bu yüzden evde olmayı istiyoruz.
Şampuan ? Swarzkop
Cilt bakım markası ?
Bitkisel ürünleri tercih ediyorum.
Saçınızı nerede kestiriyorsunuz ? Suat Birer’de.
Estetik yaptırdınız mı? Karşı mısınız?
Estetik yaptırmadım, gerekliyse olabilir. Ama gençlerin estetik yaptırmasına karşıyım.
GEZİ Yurt dışına ne sıklıkla çıkıyorsunuz?
Çanta ?
Belirli bir periyot yok, en son nisan ayında Yunanistan’a gittik.
Gardırobunuzun vazgeçilmezi ?
Yazın Bodrum, kışın da kayak yaptığı-
Çantada da belli bir markam yok, Vakko’nun çantalarını beğenirim.
mız zamanlarda Uludağ.
Yurt içinde yaz-kış tercihiniz?
Kocaeli Life 23
Şimdi
!
DERİ
zamanı
Hayır yanlış okumadınız, elbette temmuz ayında olduğumuzun farkındayız... Eğer, siz de yazın deri giyilmeyeceğini düşünenlerdenseniz, çok yanılıyorsunuz. Uygun ürünleri seçerseniz, sıcak yaz günlerinde de deri giysilerinizle çok şık olabilirsiniz Yaz aylarına girerken hepimizin yaptığı ilk iş, kışlık giysilerimizle birlikte deri kıyafetlerimizi de gardırobun derinliklerine göndermek... Deri montlarımız, pantolonlarımız, eteklerimizle mayıs ayında vedalaşıyor ve bir dahaki kışa kadar onları asla görmüyoruz.
24
Kocaeli Life
Oysa, yazın da deri kıyafetlerimiz içinde oldukça sıra dışı bir tarz yakalayabilir, şıklığımızı deriyle tamamlayabiliriz. Elbette, şık olacağım derken sıcaktan bunalmamak için dikkat etmemiz gereken çok önemli noktalar var.
Kocaeli Life 25
Deriye dair her şey... KİŞİYE ÖZEL ALEX KENDO Kapılarını geçtiğimiz aralık ayında açan ve o günden beri ilimizde deri giyim sektörüne farklı bir bakış açısı kazandıran Alex Kendo Leather Fashion, yazlık deri ürünleriyle moda tutkunlarının kalbini fethediyor. Marmaris’teki küçük showroom’undan sonra, Türkiye’deki ilk şubesi ilimizde, başarılı iş kadını Rana Tunç Berkdemir tarafından açılan Alex Kendo,
deri ve kürke dair aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir mağaza. Alex Kendo markası adı altında satışa sunulan ürünlerin en büyük özelliği, derilerin hiçbir kimyasal madde kullanılmadan, tamamen doğal yollarla tabaklanıyor olması. Rana Tunç Berkdemir, derinin kimyasallarla çok daha çabuk tabaklanabildiğini, ancak bu işlemin sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ifade ediyor ve şunları söylüyor:
TASARIM
“Derinin tabaklanmasında kullanılan kimyasallar, cilt ve solunum yoluyla vücudumuza girer; bu da sağlığımızı tehdit eder. Ayrıca giyen kişiyi terletir ve rahatsızlık verir. Doğal yolla tabaklanmış deriden üretilen giysiler ise cildimizin nefes almasına müsaade eder, terletmez ve üşütmez. Deri, taş devrinden beri kullanılan en organik giyim şeklidir. Doğal yolla tabaklanmış gerçek deriler hem kışın hem de uygun tasarımlarla yazın rahatlıkla kullanılabilir. Ayrıca, kimyasal tabaklama işlemine maruz kalan ürünlerin aksine, ömürlüktür; deforme olmaz, solmaz, yıpranmaz, kabuklanmaz, çatlamaz. Bir ürünün doğal yolla tabaklandığını hafifliğinden, yumuşaklığından ve yanmaz olmasından anlayabilirsiniz.” Alex Kendo Kocaeli Şubesi, dünyadaki diğer mağazalarından farklı olarak kişiye özel tasarımlar da yapıyor. Rana Hanım, “İstediğiniz modeli, bire bir vücut ölçünüze uygun olarak tasarlıyor ve bir hafta içerisinde teslim ediyoruz” diyor.
Alex Kendo Körfez Mah. Berk Sok. Kavşut Apt. No:8/2 İzmit / Kocaeli Tel: 0(262) 323 22 20 www.alexkendo.com
26
Kocaeli Life
İş kadını Rana Tunç Berkdemir, Alex Kendo markasını ilimize getiren isim.
550 ÇEŞİT ÜRÜN Alex Kendo’nun, 200 metrekarelik şık mağazasında, deri ve kürk üzerine 550 çeşit ürün, Kocaelili moda tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Deri ceket, mont, pantolon, etek, şort, çanta, ayakkabı ve hatta deriden üretilmiş gelinlik bile bulabileceğiniz mağaza, kürk üzerine de hayli iddialı. Rana Hanım, tavşandan vizona kadar her türlü kürkün satışını yaptıklarını anlatırken, gerçek bir hayvan sever olduğunun altını özellikle çiziyor ve şunları söylüyor:
“Kürk ürünlerden bahsederken, öncelikle belirtmeliyim ki ben de evinde hayvan besleyen ve onları çok seven biriyim. Buradaki kürk ürünleri gönül rahatlığıyla satabiliyor olmamın sebebi, Alex Kendo markasının asla kürkü için hayvan öldürmüyor olması. Mağazamızda sadece eceliyle ölmüş hayvanların kürkleri kullanılıyor. Zaten ürünlerimizin bilinen o deri kokusunu taşımamasının nedeni de bu.”
MARKA ÇANTALAR BURADA!
Alex Kendo’da deri ve kürk ürünlerin yanı sıra pek çok ünlü markanın çanta modellerini bulmak da mümkün.
Alex Kendo’da deri ve kürk ürünlerin yanında birbirinden şık çanta ve ayakkabı modellerini de bulmak mümkün. Hermes, Louis Vuitton Chanel, Prada, Fendi, Gön, Michael Kors gibi dünyanın en ünlü markalarının çantalarını da bulabileceğiniz mağaza, sipariş etmeniz halinde bu markaların tüm ürünlerini sizin için getirebiliyor. Rana Hanım, “Alex Kendo Leather Fashion, butik hizmet veren bir mağaza. Buraya aceleyle alışveriş yapmak yerine, iş çıkışı gelir kahvenizi içer, sohbet eşliğinde ürünlerimizi inceleyebilirsiniz. Alex Kendo ile sağlığınızla ilgili hiçbir endişe taşımadan, 4 mevsim deri giyebilirsiniz” diyor.
Kocaeli Life 27
28
Kocaeli Life
Biz olmazsak, olmaz!
Apel Ahşap Palet’in sahibi Oktay Kabasakal, şirketinin başarısını Biz olmazsak, ihracat olmaz şeklinde özetliyor
“
”
Serpil ÇOLAK İsmail Hakkı TİMUÇİN
Kocaeli Life 29
Kocaeli Life’ın ‘başarılı iş adamları’ köşesine bu ay Apel Ahşap Palet’in sahibi Oktay Kabasakal konuk oldu. Oktay Bey başarısının sırrını, aile yaşantısını ve sosyal hayatını bizlerle paylaştı. 1972 İzmit doğumlu olan Oktay Bey, Heybeliada Deniz Lisesi’nden mezun olduktan sonra Deniz Harp Okulu’na gitmek yerine ‘Ben subay olmayacağım’ diyerek, kendisine farklı bir yol çizmiş. 16 yaşında almış bu kararı. 1988’de Deniz Kurdu tatbikatına katıldıktan sonra... Oktay Bey, o yıllarda bu kararı almasının nedenini şöyle açıklıyor: “Gemilerimizin teknik olarak ne kadar yetersiz olduğunu gördüm. Gelecek vaat etmiyorlardı. Sivil hayata geçmenin daha doğru olacağını düşündüm.” Üniversite sınavına giren ve İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nü kazanan Oktay Kabasakal, “Ben gökdelenlerde çalışacağım. Para piyasasıyla ilgileneceğim” şeklindeki hayalini de okulu bitirdikten sonra gerçeğe dönüştürmüş. BANKACILIK YAPARKEN... Banka müfettişi olarak başladığı meslek hayatında 3 yıl 9 ay sonra ‘müdürlük’ teklifi almış. Fakat bu teklifi “Bankacılıkta gelecek yok” düşüncesiyle reddetmiş. 2003 yılında bankadaki görevinden istifa eden ve sanayi sektörüne geçmeye karar veren Oktay Bey, babası İbrahim Kabasakal ve kardeşi Orhan Kabasakal’la birlikte çalışmaya başlamış. Her ne kadar kendi düşüncesi başka bir iş yapmak olsa da; Babasının “Bu işimize ihanet olur” uyarısını dikkate almış ve şirketin üretim sorumlusu olarak işe koyulmuş. Kendisini işe öyle bir kaptırmış ki; aylarca, yıllarca şirketten burnunu bile çıkarmamış, kendisini sosyal hayattan adeta soyutlamış. İş ve ev arasında gitmiş gelmiş. Ta ki 2010 yılında işleri düzene sokup şirketin mali sorunlarını çözene kadar. Oktay Kabasakal, “Ancak 40 yaşından sonra sosyal hayatın içinde yer alabildim” diyor.,
30
Kocaeli Life
UKRAYNA’DA YATIRIM İşler yoluna girdikten sonra elektrik mühendisi olan kardeşi Okay Kabasakal’ın da istifa ederek kendilerine katıldığını söyleyen Oktay Kabasakal; “Şimdi üç kardeş iki ayrı firmayı sırtlandık gidiyoruz. Orhan, zaten babamla çalışıyordu. Şimdi Okay’la birlikte Apel Orman Ürünleri’ni yönetiyor. Apel Ahşap Palet’te ise ben tek başımayım” diyor. Oktay Bey işleri büyüttükten sonra yurt dışına açılmayı da ih-
mal etmemiş. İki ortağıyla birlikte Ukrayna’da ağaç sektörü üzerine bir atölye açmış. 20 dönüm alan üzerine kurulan atölye hala işliyor. Oktay Kabasakal’ın ortaklığı bununla sınırlı değil. Bir de Bahçecik’e bağlı Servetiye Köyü’nde yumurta ve süt üretimi yapan bir çiftliğe ortak olmuş. Çiftlikte şimdilerde organik tavuk da yetiştirdiklerini söyleyen Oktay Bey bu işi hobi olarak devam ettirdiğini belirtiyor.
BİZ OLMAZSAK, OLMAZ... Oktay Kabasakal’ın başında bulunduğu Apel Ahşap, palet ve sandık üretiyor. Türkiye’de ilk 500’e giren firmaların ürettiği malların sevkinde kullanılan sandık ve paletleri Apel Ahşap yapıyor. Oktay Bey bu konuda çok iddialı konuşuyor: “Biz olmazsak, ihracat olmaz.” İşleri büyüttükten sonra Avrupa’ya ihracat yapmaya başladıklarını söyleyen Oktay Bey, “İngiltere ve Yunanistan’a, Kocaeli’den kurutulmuş palet gönderen belki de tek firmayız” diyor. Babası İbrahim Kabasakal’ı emekliye ayırdıklarını ancak ombudsman olarak her zaman engin deneyimlerine, fikirlerine ve tecrübelerine başvurduklarını ifade eden Oktay Bey, hedefini ise şöyle açıklıyor: “Sanayi odasındaki bir toplantıda sanayiciyi ‘çılgın’, ‘risk alan’, ‘hayatta kalma mücadelesi veren’ kişi olarak tanımlamıştı büyüklerimiz. Biz de bu düşüncelerden yola çıkarak ciroyu ve karlılığı artıran şirketler sınıfına adımızı yazdırmak istiyoruz.” OĞLU, YOUTUBER Oktay Kabasakal, İngilizce öğretmeni Petek Hanım’la evli ve iki çocuğu var. Berkay 15, Aylin ise 11 yaşında. Çocuklarının her ikisi de Doğa Koleji’nde okuyor. Berkay’ın bir youtuber olduğunu söyleyen Oktay Bey, “Hayatını youtube’a adamış vaziyette. Fenomenleri çok. Benden daha fazla tanınıyor. Zaten üniversitede de radyo-televizyon okumak istiyor” diyor. Oktay Bey’e “Çocuklarınız bayrağı sizden devralmayacak mı?” diye sorduğumuzda ise şu yanıtı alıyoruz: “Herkes kendini kurtarsın. Oğluma bu sabah mesaj attım, ‘Git, kendine iş ara’ dedim. Yazın çalışacak. Çalışmazsa para alamayacak. İzmit’ten de bir şey olmayacağını biliyorum. Kendilerini buradan da kurtarsınlar istiyorum. Baksanıza günlerdir aynı şeyler. Kocaelispor aşağı, KOTO yukarı. Kocaeli’nin gündemi bile hep aynı. Oysa biz sanayisi ile turizmi ile anılan bir şehir olmalıydık.”
TAVLA ŞAMPİYONU Oktay Bey, işten arta kalan zamanlarında geziyor ve bol bol kitap okuyor. Her ay bir kez mutlaka yurt dışına çıktığını söyleyen Oktay Bey, “Şimdi ailece 15 günlüğüne İngiltere’ye gideceğiz. Gittiğim ülkelerin sosyo-kültürel yapılarını incelerim. Kocaeli Sanayi Odası’nda meclis üyesi olduğum için gezdiğim ülkelerde sanayi odalarını da mutlaka görmeye gider, işleyişleri hakkında bilgi almaya çalışırım” diye konuşuyor. Oktay Bey’in özelliklerinden biri de çok iyi tavla oynaması. Vidolu tavlada İzmit ve Türkiye birincilikleri bulunan Oktay Kabasakal tarihçi bir kişiliğe de sahip. Son olarak Preveze’ye gidip savaş alanını gezmiş. Oktay Bey’in iyi bir koleksiyoner olma yolunda ilerlediğini de söylemeden geçmeyelim. Ofisi savaş objelerinden ve bayraklardan geçilmiyor. Oktay Bey’in son olarak aldığı bir karar da hepimize örnek olacak cinsten. “Her gün 3 saatimi ne olursa olsun kitap okumaya ayıracağım. Arkadaşlarımı da bu konuda teşvik edeceğim. Böylece çevremi gıybet kazanından çıkaracağım.”
Kocaeli Life 31
Işıkla yıkanan ev... Olgaç ailesinin Bahçecik Elegance Sitesi’ndeki evi, gerek beyaz rengin hakimiyetindeki dekorasyonu, gerekse ışık alan konumuyla ev sahiplerine aydınlık ve huzurlu bir yaşam alanı sunuyor... Zeynep AKAR İsmail Hakkı TİMUÇİN
32
Kocaeli Life
Kocaeli Life 33
K
ocaeli Life ekibi olarak, bu ay rotamızı Bahçecik’e çevirdik ve ilimizin başarılı avukatlarından Feyza Sarıbay Olgaç ile mühendis olan eşi Serhat Olgaç çiftinin 2 yakışıklı oğluyla birlikte yaşadığı eve konuk olduk. Olgaç ailesi, Bahçecik sırtlarında kurulmuş olan ve muhteşem Körfez manzarasıyla insanı daha bahçe kapısından girerken etkileyen Elegance Sitesi’nde yaşıyor. Çift, yapımı Çağlayan İnşaat tarafından 5 yıl önce tamamlanan projenin ilk sakinlerinden. Feyza Hanım ve Serhat Bey, hem
Serhat Bey’in arzusuyla beyaz rengin tercih edildiği salonda, çiftin daha önce İstanbul Mirage Mobilya’dan satın aldığı mevcut koyu renk mobilyalar, evin diğer tüm mobilya işlerini de üstlenen Eren Mobilya’ya boyatılarak yenilenmiş ve farklı bir tarz kazanmış. MÜZAYEDEDEN ALINDI Salonun yemek bölümünde, bir duvar ve nişlerin içi gri renge boyanarak, mobilyalar daha da ön plana çıkarılırken, diğer duvarlarda kısmi olarak duvar kağıdına yer verilmiş. Gri duvardaki dekoratif aynalar
Salonun oturma bölümünde, beyaz mobilyalarla uyum içinde olan mor renkli chester koltuklar kullanılmış. Şöminenin de bulunduğu bu kısımda, sehpanın üzerinde değerlendirilen mavi renkli objeler, ortamın soft ve sakin havasına atılmış neşeli bir imza gibi... Salona girer girmez kalitesiyle kendisini hemen belli eden ipek halılar ise Serhat Bey’in babası tarafından, çifte ev hediyesi olarak, Koçak Halı’dan alınmış. Yemek odasında olduğu gibi salonun bu bölümünde de sarı ışık veren
Yemek odasındaki mevcut koyu renk mobilyalar, boyatılarak yenilenmiş ve farklı bir tarz kazanmış.
ailelerine daha yakın bir bölgede yaşamak hem de çocuklarını havası temiz, bahçeli bir evde büyütmek düşüncesiyle ev ararken, Bahçecik’teki bu siteye rastlamış. Kullanışlı planı ve konumu itibariyle siteyi ilk görüşte beğenen çiftin karar vermesi fazla uzun sürmemiş. YEPYENİ BİR TARZ Her biri müstakil bahçeli 9 villadan oluşan Elegance Sitesi’nde, Olgaç ailesinin yaşadığı tripleks ev, 250 metrekare büyüklüğünde. 4 oda ve 1 salondan oluşan villanın giriş katında geniş bir salon ve mutfak; orta katta 3 yatak odası ve çatı katında ise yardımcılar için ayrılmış bölüm var. Evin göze çarpan ilk özelliği, pencerelerin gün ışığını ve muhteşem manzarayı içeriye alacak şekilde, büyük kullanılmış olması. Açık renk mobilyaların da etkisiyle tüm alanlar oldukça aydınlık ve ferah bir görünüme kavuşmuş. Olgaç çifti, evlerini profesyonel yardım almadan, tamamen kendi zevklerine uygun olarak dekore etmiş.
34
Kocaeli Life
ve çiftin bir Venedik seyahatinde aldığı mask, alana hem derinlik hem de farklı bir hava katmış. Olgaç çifti, salondaki beyaz hakimiyetini kullandıkları renkli aksesuarlarla kırmış. Büfenin iki yanındaki nişlerin içinde kullanılan melek figürleri gibi evdeki pek çok aksesuar da Tepe Home’dan seçilmiş. Salonun en renkli parçası, büfenin üzerinde değerlendirilen resim... Feyza Hanım’ın kız kardeşi tarafından yurt dışındaki bir müzayededen alınan tablonun üzerinde, Fransa’da çok ünlü olan bir şarkının, duygusal sözleri yazıyor. Masanın üzerindeki yerini almış olan çiçek desenli vazo ise Paşabahçe imzalı. TABLOLAR YURT DIŞINDAN Feyza Hanım için evin en keyifli noktası, yemek ve oturma bölümleri arasındaki pencerenin önüne yerleştirilmiş olan fiskos köşesi. Manzaraya karşı konumlanmış inci beyazı ve pastel pembe tonlardaki bu köşe, aynı renk aksesuarlarla tamamlanmış.
aydınlatmalara yer verilmiş. Olgaç çifti, evdeki tüm aydınlatma ürünlerini Casaluce’den almış, perdeler ise Karayel Mefruşat tarafından yapılmış. Aile, evin dekorasyonu sırasında en çok duvarları süsleyecek tablolara önem vermiş. Salondaki tüm resimler, çiftin yurt dışı seyahatleri sırasında alınmış ve burada çerçeveletilerek, en uygun noktalara asılmış.
Yemek ve oturma bölümleri arasındaki pencerenin önüne yerleştirilmiş olan fiskos takımı, Feyza Hanım’ın en sevdiği köşelerden biri.
BEMBEYAZ, SADE, ŞIK... Feyza Hanım’ın, evinde en beğendiği özellik, projenin kolay kullanılabilir olması. “Evin çok kullanışlı bir planı var” diyor ve devam ediyor: “Yaşaması kolay bir ev. Hem derli toplu, kullanışlı bir planı var hem de bahçemiz düz ayak... Salondan da mutfaktan da verandaya bir
adımda çıkabiliyoruz.” Salondan sürgülü bir kapıyla ayrılan mutfak, ev sahibesinin en sevdiği alanlardan biri. Eren Mobilya tarafından tasarlanan mutfak dolapları, yumuşak çizgileriyle hemen dikkat çekiyor. Yuvarlak hatlı bembeyaz dolaplar, oldukça sade bir şıklığa sahip.
Dört kişilik bir mutfak masasının da yer aldığı bu bölüm, evin diğer bölümleri gibi aydınlık ve kullanışlı. Ev sahiplerinin tüm seyahatlerinden topladığı buzdolabı magnetleriyle canlanan mutfağın bir duvarında ise Feyza Hanım’ın annesinin Rusya’dan getirdiği, tablo güzelliğindeki kesme tahtaları asılı.
Salondan sürgülü bir kapıyla ayrılan mutfak, evin diğer bütün bölümleri gibi oldukça aydınlık ve ferah. Eren Mobilya tarafından tasarlanan mutfak dolapları, yumuşak hatlarıyla dikkat çekiyor.
Kocaeli Life 35
ÜST KATA ÇIKIYORUZ... Evin ikinci katı, yatak odalarına ayrılmış. Olgaç çifti, yatak odasında yine açık renk mobilyalar kullanarak evin genel görünümüne uygun bir tarz seçmiş. Odanın en renkli parçası, ev sahibesinin yüzünü değiştirerek yeniden kullanılabilir hale getirdiği eski koltuk. Yeşil duvarın önünde konumlanan çiçek desenli bu koltuk, krem rengi mobilyalarla da uyum içerisinde. Duvarda asılı olan İspanyol dansçı tablosu, Olgaç çifti tarafından Madrit’ten alınmış; hemen altındaki melek figürü ise Tepe Home’dan... Odanın bir duvarı, evin yakışıklı ikilisi Demir ve Doruk’un anneleri için çizdiği resimlerle doldurularak, yatak odasında sempatik bir hava yaratılmış. İkinci kattaki diğer odalar, küçük beylere ait. Evin genelinden daha canlı renklerin kullanıldığı çocuk odalarında Doruk için yeşil, Demir için ise mavi ağırlıklı mobilyalar seçilmiş. Odalar, çocukların ilgi alanlarına göre değişen obje ve oyuncaklarla neşeli bir hale getirilmiş.
36
Kocaeli Life
Evin genelinden daha canlı renklerin kullanıldığı çocuk odalarında Doruk için yeşil, Demir için ise mavi ağırlıklı mobilyalar seçilmiş.
CENETTEN BİR KÖŞE Veranda ve bahçe, kuşkusuz yazın evin en çok kullanılan alanları. Körfez manzarasının bütün güzelliğiyle izlenebildiği ve Serhat Bey’in peyzajıyla bizzat ilgilendiği bahçe, ailenin tüm üyeleri için çok değerli. Kullanılan beyaz rattan oturma grubuyla daha da keyifli bir hale gelen yemyeşil alan, pembe-mor ortancalar, lavanta ve ateş çiçekleriyle cennetten bir köşe gibi. Geniş verandadaki, bahçe mobilyalarıyla uyumlu 6 kişilik masa ise özellikle akşam saatlerinde ev halkının buluşma noktası.
Kocaeli Life 37
38
Kocaeli Life
Maşukiye’nin yeni gözdesi;
ElGardenHotel Maşukiye, cennetten bir köşe. Her ne kadar kıymetini bilmesek de doğanın cömertliğinden fazlasıyla nasibini almış şirin mi şirin bir belde. Sırtını yemyeşil ağaçların bulunduğu Samanlı Dağları’na dayayan, yüzünü mavinin her tonunun yer aldığı Sapanca Gölü’ne dönen; Ve yeşil ile maviyi buluşturmakla kalmayıp, 4 mevsimin
tüm güzelliklerini bünyesinde barındıran Maşukiye’nin popülaritesi her geçen gün artıyor. Çünkü; Kendine has doğası, tertemiz havası, ışıl ışıl akan dereleri, piknik ve kayak merkezleri, eğlence ve dinlence mekanlarıyla; Her mevsim ayrı bir güzel Maşukiye... İşte bu yüzden özellikle hafta sonlarında şehrin karmaşasından ve yarattığı stresten
kaçıp doğayla kucaklaşmak isteyenlerin ilk adresi Maşukiye... Yerli ve yabancı turist kadar turizmle ilgilenen yatırımcılar için de cazibe merkezi Maşukiye... Bu cennet beldeye son olarak ilimizin başarılı iş adamlarından, El Yapı İnşaat’ın sahibi Yalçın Eldoğan büyük bir yatırım yaptı. El Garden Hotel & Residence, geçtiğimiz kış hizmete açıldı.
Serpil Çolak
Kocaeli Life 39
YÜZDE 70’İ GÖL MANZARALI
Yaklaşık 2 bin 800 metrekarelik bir alan üzerine kurulan, bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip olan El Garden Hotel & Residence, şimdiden doğa severlerin yeni adresi oldu. Güne dev ıhlamur ağaçlarının gölgesinde, kuş cıvıltıları eşliğinde başlayıp, sonrasında Maşukiye’nin nimetlerinden yararlanmak isteyenler soluğu El Garden Hotel & Residence’da alıyor. 3 katlı olarak inşa edilen otelde toplam 52 oda bulunuyor. Otel, her kitleye hitap edebilecek 7 farklı tip odasıyla dikkat çekiyor. Dubleks odalardan jakuzili odalara, aile odalarından köşe süitlere kadar... Tatilcilerin ihtiyaçları en ince ayrıntısına kadar düşünülerek tasarlanmış otelin en büyük özelliği ise; odaların yüzde 70’inin göl manzaralı olması. Ayrıca her odanın balkonu var. 3 ayrı toplantı salonunun bulunduğu otelde sağlıklı yaşam merkezi de mevcut. Açık havuzdan Türk ve Fin hamamına, saunadan jakuziye, buhar odasından özel masaj odalarına kadar. Otelin SPA bölümünde hem özel terapistler eşliğinde bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebilir, hem de keyifli vakit geçirebilirsiniz.
KIR BAHÇESİ DE VAR
Otelin hemen yanındaki bahçe ise kahvaltı keyfine düşkün olanlar için tasarlanmış. İster açık havada, dev ıhlamur ağaçlarının gölgesinde kahvaltı yapın, isterseniz öğleden sonra mangal yakın. Tercihinizi kahvaltıdan yana kullanacaksanız, güne Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmiş Van kahvaltısıyla başlayabilirsiniz. Bu bahçede 200 kişi aynı anda kahvaltı yapabilecek. Otele kahvaltı ya da mangala gelecek misafirler için 200 araçlık açık otopark da mevcut. Ayrıca otelden vale hizmeti de alabilirsiniz. Otelde sadece organizasyonlar için kullanılacak bir kır bahçesi de var. 2 bin 600 metrekarelik yeşil alan içinde 500 metrekare kullanım alanına sahip kır bahçesi aynı anda 500-600 kişiyi rahatlıkla ağırlayabilecek kapasiteye sahip. Düğünler, nişanlar ve her türlü organizasyona ev sahipliği yapacak şekilde tasarlanmış kır bahçesinde sahne de unutulmamış.
40
Kocaeli Life
CANLI MÜZİK EŞLİĞİNDE
Otel bünyesinde iki ayrı restoran bulunuyor. Ana restoran; El Shaza Steak Hause. Adını Arapça’da alımlı, bakımlı, ılımlı kadından alıyor. İç mekanda 120, terasta 50 olmak üzere toplam 170 kişilik kapasiteye sahip restoranda hem Türk mutfağının yöresel tatlarını hem de dünya mutfağının seçkin lezzetlerini bulmanız mümkün. Canlı müzik eşliğinde akşam yemeği için tercih edebileceğiniz ana restoranda alkol servisi de var. Lobby Lounge’da ise 5 çayının yanı sıra hafif yiyecekler ikram ediliyor. Havuz başındaki kameriyelerde hem yaz hem de kış aylarının vazgeçilmez mekanı olacak. El Garden Hotel & Residence’ın bir özelliği de mutfakta kullanılan ürünlerin doğal olması. Süt, tereyağı, yoğurt, yumurta, hepsi köyden alınıyor. Böylece hem otel müşterilerine her daim taze ve doğal ürünlerle yapılmış yemekler ikram ediliyor, hem de köy halkına katkıda bulunuluyor.
TAŞ FIRINDA LAVAŞ
Otelin bahçesindeki taş fırında ise ekmekten pideye, lavaştan lahmacuna kadar her türlü hamur işi yapılıp sıcağı sıcağına ikram ediliyor. Fahrettin Kuru’nun genel müdürlüğünü yaptığı otelde her biri alanında uzman ve deneyimli çok sayıda personel çalışıyor. Eğer siz de hafta sonlarında şehrin gürültüsünden, karmaşasından, trafiğinden, egzoz dumanından kaçarak kendinizi doğanın kucağına atmak istiyorsanız; Bir yandan ciğerlerinizi temiz havayla doldururken, diğer yandan da muhteşem göl manzarasına karşı ruhunuzu dinlendirmekse amacınız; Ihlamur ağaçları ve kuş cıvıltıları sizi çağırıyorsa; Keyif dediğiniz şey yeşillikler arasında kahvaltı yapmak ya da mangal yakmaksa; O zaman El Garden Hotel & Residence’a uğramalısınız. Pişman olmayacaksınız.
Kocaeli Life 41
Hayalinizin ANEMON tam karşılığı... Bir mekanı dekore etmek zevkli ama bir o kadar da zor iş. Mobilya seçimi, duvarların rengi, aksesuarlar, ev tekstili ürünleri, döşemelikler... Piyasadaki binlerce ürün arasında birbiriyle uyumlu olanlar tek tek aranıp bulunacak, belli bir tarza göre bir araya getirilecek. Gerçekten de duvar kağıdının rengiyle koltukları, koltuk yüzleriyle örtüleri, örtülerle Zeynep AKAR
42
Kocaeli Life
perdeleri doğru bir şekilde kombinlemek ciddi bir zaman, aynı zamanda da efor harcamayı gerektiriyor. İşte bu düşünceden yola çıkan başarılı iş kadını Gülay Özkaya, evini yenilemeyi düşünenler için yepyeni bir marka yarattı. Özkaya, Anemon Duvar Kağıdı Bünyesinde eviniz için düşlediğiniz kombini en şık haliyle oluşturuyor, bize sadece arzu ettiğimiz renge ve desene karar vermek kalıyor.
Müşterisiydi, şubesi oldu
Gülay Özkaya, ilimizde uzun yıllardır ticaretle uğraşan bir iş kadını... Bursa Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çalışma hayatına çeyiz mağazasıyla başlamış, son 10 yıldır da duvar kağıdı ve dekorasyon sektöründe faaliyet gösteriyor. Gülay Hanım’ın İzmit merkezde, yaklaşık 8 yıl önce açtığı Anemon Duvar Kağıdı ve Dekorasyon, ilimizin butik duvar kağıdı satan ilk mağazası. Tamamı ithal, 25 markanın bayisi olan Anemon, duvar kağıdı alanında yarattığı farkla açıldığı günden beri ilimizde akla gelen ilk marka. Her zevk ve tarza uygun duvar kağıdı ithal eden Anemon, ürünlerini Almanya, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Kore gibi dekoratif ürünler ve dekorasyon konusunda uzman ülkelerden getiriyor. KOCAELİ’DE BİR İLK Bugüne dek sayısız evin, iş yerinin ve otelin dekorasyonunda göz kamaştıran işler ortaya koyan Anemon, Gülay Özkaya’nın bilgisi, birikimi, tecrübesi ve yenilikçi yapısıyla büyümeye devam ediyor. Özkaya şu günlerde, yepyeni bir markayı İzmitlilerle tanıştıracak olmanın heyecanı içinde. Duvar kağıdıyla takım ev tekstili ürünlerini kapsayan Anemon Bünyesindeki marka, bu alanda ilimizin ilk markası olma özelliği de taşıyor. Kentimizde yepyeni bir trend yaratmaya hazırlanan Gülay Özkaya,
konu hakkında şunları söylüyor: Anemon’un alt markası olarak hayata geçecek olan proje, bir İspanyol tekstil markasının ürünleriyle takım duvar kağıtları üretilmesini kapsıyor. İzmitliler bundan sonra duvar kağıtlarına uygun masa örtüsü, runner, yastık, perdelik ya da döşemelik kumaş aramak zorunda kalmayacak. ÖZEL ÜRETİM DE VAR Anemon bünyesinde istedikleri renk ve desendeki tekstil ürününü, birebir aynı duvar kağıdıyla birlikte bulabilecek, istedikleri kombini yapabilecek. Dileyen müşterilerimize arzu ettikleri desende özel üretim duvar kağıdı da yapacağız.” Markamızda her zevke ve tarza uygun duvar kağıdı ve tekstil ürünleri bulmak mümkün. Üstelik, bu ürünlerin tamamı kombin halinde... Yani evinizin salonu için seçtiğiniz duvar kağıdıyla takım koltuk döşemelikleri, perdelikler, masa ve sehpa örtüleri en zevkli şekilde sizler için kombinlenmiş durumda. Siz sadece zevkinize uygun modeli hayal ediyor, gerisini bize bırakıyorsunuz. ETNİK DESENLERE YER AÇIN Gülay Özkaya projesini geliştirmeye başlamış bile. Yaptığı işte fark yaratmanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde
Anemon şubesi, İzmitli Özden Erkan tarafından Sapanca Kırkpınar’da açıldı. Uzun yıllardır evinin dekorasyonunda Anemon’da satışa sunulan duvar kağıtlarını kullanan Özden Hanım, şirin dükkanının hikayesini şöyle anlatıyor: “Evimin dekorasyonunu her değiştirdiğimde Anemon’un kapısını çalarım. Gülay Hanım’ın ürünlerinden de hizmet kalitesinden her zaman memnun kaldım. Geçtiğimiz günlerde Gülay Hanım’ın projesini öğrenince, çok güvendiğim bu firmanın bir şubesini açmak için fazla düşünmedim. Anemon 14, Kırkpınar Bağdat Caddesi’nde hizmet vermeye başladı. Mağazamızda tekstil ürünleri ve duvar kağıdının yanı sıra birbirinden şık aksesuarları da bulmak mümkün.”
olan Özkaya, Anemon’un kısa vadedeki hedefini de belirlemiş. Gülay Hanım, markası için belirlediği konseptten bahsederken şunları söylüyor: “Piyasadaki dekorasyon ürünlerinin çoğu birbirine benziyor. Biz de Anemon duvar kağıdı olarak tekrara düşmek istemiyoruz. Bugüne dek bu ürünlerde pek çok desen kullanılmış olsa da sektörde bize ait motifler, yöresel desenlerimiz yer bulmadı. Bundan sonraki amacımız, zengin kültürümüze has desenlere yer vermek; evlerimizi unutulmaya yüz tutmuş motiflerle güzelleştirmek. Bu alandaki çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz.”
Kocaeli Life 43
İLETİŞİM: Kemalpaşa Mah. Eski Postane Sok. No:9 İzmit / Kocaeli Tel: 0(262) 331 69 97
44
Kocaeli Life
Cengiz Kavşut
İzmitli misiniz? O zaman bilirsiniz... Bu kentte simit yemek için aç olmaya gerek yoktur. Zaten simit yemenin açı-toku, sabahı-akşamı, zengini-fakiri de yoktur. Fırından yeni çıkmış simidin o muhteşem kokusu burnunuza geldi mi kendinizi bir anda en yakın simitçinin önünde bulursunuz. Her şehrin simidi vardır ama İzmit simidini yiyen, bir daha başka simide simit demez. Fethiye Caddesi’nde simit yiyerek vitrin gezmenin keyfi, bin yıl geçse de değişmez. Tam da bu yüzden, bütün kentlerde önünde kuyruklar oluşan zincir simit markaları, İzmit’te beklediği ilgiyi görmez, göremez. Evet, İzmit’in simidi farklıdır... Ama Pişkin Simit’in fırınından çıkanlar iki kere farklıdır. 1950 yılından beri İzmit’te simit denilince akla gelen ilk isim olan Pişkin Simit, 90’lı yıllardan beri Cengiz Kavşut’a ait. Simitçiliğe, çocuk yaşlarda seyyar satıcılıkla başlayan, daha sonra da çırak olarak işe girdiği Pişkin Simit’i devralan Kavşut, 65 yıllık bu lezzeti ilk günkü özelliğiyle korumayı başarmış.
Doğallığı bozmadı
Cengiz Kavşut’a, ‘Pişkin simidi diğerlerinden ayıran özellik nedir?’ diye sorduğunuzda, alacağınız cevap hep aynıdır: “Doğallığı, ilk günkü lezzeti hiç bozmadık... Susamımızı, unumuzu değiştirmedik, kaliteyi asla düşürmedik.” İzmit simidine hem o nefis lezzeti hem de rengini veren şey, pekmez. Hamur yoğurulduktan ve şekli verildikten sonra önce Manisa’nın taze üzümlerinden elde edilen pekmeze, sonra da sıcak iklimlerde yetişip İstanbul’da işlenen susama bulanıyor. Buna bir de simit ustasının maharetiyle el lezzeti eklenince, özel taş tabanlı fırınlarda pişen Pişkin Simit’in tadına doyum olmuyor. Tek şubesi ve muhteşem lezzetiyle tüm kentin adıyla aradığı bir marka haline gelen Pişkin Simit, her gün kent halkı için binlerce simit üretiyor. Bize de sokağa her çıktığımızda, o dışı çıtır, içi yumuşacık simitlerden doya doya yemek kalıyor.
Pişkin Simit’in maharetli ustaları İsmail Kara, Özertem Erdem ve Bayram Demiral.
Kocaeli Life 45
Serpil ÇOLAK İsmail Hakkı TİMUÇİN
46
Kocaeli Life
Seka Sahil Restoran
D
eniz kenarında bir yer düşünün... Karşınızda tüm ihtişamıyla körfez manzarası, burnunuza gelen iyot kokusu ve gökyüzünde dans eden martılar... Fonda hafiften bir müzik, bir yandan çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken bir yandan da gazete ya da dergileri karıştırıyorsunuz. Kısacası keyif çatıyorsunuz... Aslında bir kahvaltı sofrasındasınız. Ama ambiyans öyle güzel ki sadece karnınızı değil ruhunuzu da doyuruyorsunuz. Üstüne üstlük yoğun geçen bir
haftanın stresini ve yorgunluğunu tamamen üzerinizden atıyor, yeni başlangıçlar için güç depoluyorsunuz. Ortam o kadar huzur verici ki; Kalkmak istemiyorsunuz. Öğle yemeği için yeşillikler içindeki bahçeyi, akşam yemeği için de inanılmaz şık döşenmiş kapalı mekanı tercih edebilirsiniz. Sıra hesap ödemeye geldiğinde ise şaşırmak garanti. Çünkü; aldığınız hizmet birinci sınıf olmasına rağmen fiyatlar ikinci ya da üçüncü sınıf... Evet, Seka Sahil Restoran’dasınız. Attığınız her adımda “Bir restorandan daha fazlası” dedirten yerde...
Kocaeli Life 47
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden Antikkapı A.Ş.’nin hayata geçirdiği bir proje; Seka Sahil Restoran & Cafe... Sekapark’ta geçtiğimiz ay görkemli bir törenle açılan Seka Sahil Restoran’ın mimarı da Antikkapı A.Ş. Genel Müdürü İslam Yücel. “Mimarı” derken yanlış anlamayın. Projesini çizen kişi değil, hayalleri gerçeğe dönüştüren kişi... İslam Bey, Yağmur Et Lokanta-
48
Kocaeli Life
sı’nın bulunduğu yer Antikkapı’nın bünyesine geçince, kente hem çok kaliteli hem de fiyatları uygun bir restoran kazandırmak için harekete geçmiş. Bu düşüncesini önce Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’na açmış. Başkan “Çok yorulursun” dese de “Bana bir şans verin” diyerek kendisini ikna etmeyi başarmış. Ancak, “Ahşap ve doğal taş dışında hiçbir şey kullanmayacaksın. Ve çok
nezih bir ortam olacak” şartıyla. İslam Bey, şu düşünceyle yola çıktıklarını söylüyor: “Öyle bir mekan yapalım ki insanlar içeriye girdiklerinde belediyeye ait olduğunu düşünmesinler, sıra hesabı ödemeye geldiğinde ise ‘Belediyenin projesi böyle olmalı. İşte hizmet bu’ desinler. Bizim bu restorandan para kazanmak gibi bir hedefimiz yok. Gelir-gider birbirini karşılasın yeter. Çünkü amaç, halka hizmet.”
50 GÜNDE BİTİRDİLER “Kafamızda bir konsept belirledik ve doğalın dışına çıkmamak için çok çaba gösterdik” diyen İslam Bey, mekana ilk çivi çakıldıktan sonra 50 gün içinde projeyi tamamladıklarını söylüyor. Seka Sahil Restoran, 500 metrekarelik bir alanda hizmet veriyor. Bunun
yanı sıra 340 metrekarelik rıhtım alanı ve 250 metrekarelik bir bahçesi var. Restoran 129, rıhtım bölümü 135, dış bahçe ise 100 kişi kapasiteli. Restoranın en ilgi çekici yanı ise ağaç masaları... VIP odasında bulunan masa 5.40x1.30 ebatında ve tek parça bir ağaçtan oluşuyor.
İslam Bey, bu ağacı bulabilmek için epeyce uğraştıklarını söylüyor. Bir ton ağırlığındaki sapelli ağacını ham haliyle aldıklarını, zımparalatıp yağlatarak masaya dönüştürdüklerini ve bir vinç yardımıyla içeriye aldıklarını ifade ediyor. Hatta önce masayı yerleştirip sonra üzerine inşaat yapmışlar.
Kocaeli Life 49
SAPELLİ AĞACINDAN Restoranda aynı ağaçtan bir tane daha var. O da 2.40x3.20 ebatında bir sapelli. Gruplar için ayrılan bu masa ilk bakışta tüm dikkatleri üzerine çekecek kadar güzel. Her masanın üzerinde bulunan bonzailer ise mekana farklı bir hava katmış. Mekandaki diğer masalar da ‘ağaçların anası’ olarak tabir edilen akaju ağacından yapılmış. Duvarlarda doğal taşlar kullanılmış, aksesuarlar ise ortamı çok daha ilgi çekici hale getirmiş. Mekanın doğru ışıklandırılması için de büyük çaba harcanmış. Tüm bu uğraşlardan sonra mekan öyle güzel hale getirilmiş ki içeriye girdiğinizde kendinizi İstanbul’daki çok lüks restoranlardan birinde sanıyorsunuz. Yemeklerin sunumunu gördüğünüzde, tadına baktığınızda da bu düşünceniz değişmiyor. Ta ki hesap ödeyene kadar. Hesabı gördüğünüzde belediyenin bir tesisinde olduğunuzu anlayorsunuz. KEBAPLI MANTI Gelelim Seka Sahil Restoran & Cafe’nin menüsüne. Menüde dünya mutfağını da bulabilirsiniz, Anadolu’ya özgü yemekleri de... Pizzadan makarnaya, kızarmış mantıdan pideye; Kebaptan lahmacuna, salatalardan ızgaraya köfteye kadar ne ararsanız var. Şefin özel spesiyali kebaplı mantı. Tahıllı salataların da mutlaka tadına bakılmalı. Seka Sahil Restoran’a gittiğinizde göreceksiniz ki menünün bir hikayesi var. Menüdeki et dünyasına bir göz attığımızda en çok tercih edilen yemeklerin T-Bone Steak ve New York Steak olduğunu öğreniyoruz. Tatlılarda ise Antikkapı’nın meşhur tatlısı Sütlü Nuriye’yi burada da görüyoruz. Baklava yaprağında sufle ise yenilerden... Menüde kahvaltıdan ‘keyif köşesi’ olarak bahsediliyor. Neden mi? Sahil kenarında oturup, deniz havası alarak, fonda hafiften gelen müzik sesi eşliğinde, gazete ya da dergi okuyarak; Yavaş yavaş, keyfine vararak kahvaltınızı yapın diye.
50
Kocaeli Life
Yüzde 20-30 DAHA UCUZ Seka Sahil Restoran & Cafe’de ızgara köfte 15 TL. Karışık ızgaranın fiyatı ise 24 TL. Kızarmış mantı ve makarnayı da 15 TL’ye yiyebilirsiniz. Pidelerin porsiyon fiyatı 14-18 TL arasında değişirken, salatalar 17-20 TL arasında. Özel et yemeklerinin fiyatları da 30-45 TL arasında değişkenlik gösteriyor. Tatlılar ise 6 TL’den başlayan fiyatlarla masaya geliyor. Antikkapı A.Ş. Genel Müdürü İslam Yücel, Seka Sahil Restoran’daki fiyatların piyasaya göre yüzde 20-30 daha ucuz olduğunu söylüyor, “Arada ciddi fark var” diyor. İslam Bey ve ekibinin büyük emek vererek hayata geçirdiği vizyon projesi Seka Sahil Restoran, keyifli ortamı, güzel ambiyansı, kaliteli hizmeti ve uygun fiyatlarıyla Kocaeli halkını bekliyor. Bir restorandan daha fazlasını istiyorsanız; Seka Sahil Restoran & Cafe, tam size göre.
Kocaeli Life 51
Sandıklar Açılsın
Danteller Gün Işığına Çıksın!
Doç. Dr. Seda Sağdınç, kültürümüzün en zarif öğelerinden olan el emeği göz nuru dantellere, farklı tasarımlarla yeniden hayat veriyor. Sağdınç, bit pazarından topladığı dantellerle birbirinden şık tablolar yapıyor... Zeynep Akar İsmi, Seda Sağdınç... Aslında bir çoğumuz onu akademik kariyeriyle tanıyoruz. Doç. Dr. Sağdınç, Kocaeli Üniversitesi Atom-Molekül Fiziği Ana Bilim Dalı’nda görev yapan bir akademisyen. 1973 yılında Ankara’da doğan Seda Hanım, başarılarla dolu bir kariyere sahip.
52
Kocaeli Life
Hacettepe Üniversitesi Almanca Fizik Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdikten sonra, babasının görevi nedeniyle geldiği ilimizde, nükleer fizik üzerine yüksek lisans yapmış. Doktorasını da Kocaeli Üniversitesi’nde atom ve molekül fiziği üzerine tamamlayan Sağdınç, 2010 yılında doçent olmuş.
Tüm hayatı, akademik kariyerinden ibaret değil elbette... Bu arada evlenmiş, aslan gibi bir erkek evlat sahibi olmuş. Şu anda da hayatını eşi, oğlu ve 2 kedisiyle paylaşıyor. Doç. Dr. Seda Sağdınç ülkesini, insanları, hayvanları seven modern bir Türk bilim kadını... Bir diğer özelliği ise gelenek ve göreneklerimize, bizi biz yapan değerlere sıkı sıkıya bağlı olması. Zaten onu sayfalarımıza konuk etmemizin en önemli nedenlerinden biri de uzun zamandır eski popülaritesini kaybetmiş, sessiz sedasız hayatımızdan çıkmaya başlamış olan dantellere olan tutkusu...
ce eşyalarının içinden tek tek kalmış, eskimiş, yıpranmış danteller de çıktı. Bir işe yarayacakmış gibi görünmüyorlardı ama yine de ziyan olmalarına gönlüm razı olmadı; onları aldım eve geldim. Uzun süre, bu dantellerle ne yapabileceğimi düşündüm.”
Teyze Vefat Edince... Doç. Dr. Seda Sağdınç uzunca süredir, bir kenara atılıp unutulmuş, ikinci ele düşmüş, yıpranmış dantelleri topluyor ve onlara yeniden yaşam veriyor. Önceleri hobi olarak başlayan bu uğraş, sonraları Doç. Dr. Sağdınç için bir sosyal sorumluluk projesine dönüşmüş. Başarılı bilim kadını, çocukluğundan beri ilgi duyduğu dantellere ulaşıyor; Yıpranmış, yırtılmış ya da sararmış olmasına hiç aldırış etmeksizin, onları çerçeveleyerek yeniden hayata döndürüyor. El emeği göz nuru danteller Seda Hanım’ın ellerinde bazen bir tablo oluyor, bazen dekorasyon objesi, hatta bazen de anahtarlık. “Her şey kayınvalidemin ablasının vefatıyla başladı” diye anlatıyor, Seda Hanım. “Teyzemiz Almanya’da vefat edin-
Seda Sağdınç’ın depremde yıkılan evinin enkazından kurtarabildiği tek parça, dantel anglez bir sehpa örtüsü.
Bit Pazarından Topladı O günlerde Seda Hanım’ın evinde, sadece tek bir parça dantel varmış... O da depremde yıkılan evinin enkazından kurtarabildiği, dantel anglez sehpa örtüsü. Seda Hanım, elindeki dantelleri nasıl değerlendirebileceğini düşünürken, mağazalarda gördüğü dantelli dekoratif ürünlerden ilham almış ve bir geri dönüşüm projesi geliştirmiş. Kullanılmış dantelleri, yine ikinci
elden bulduğu çerçevelerin içine yerleştirmeye; Bu sayede onları hem yeniden kullanılır hale getirmeye hem de korumaya karar vermiş. İşe, önce elindekilerle başlamış... Evdeki dantelleri özenle onarıp, bulduğu çerçevelere yerleştirerek sosyal medya hesabında paylaşmış. “Dantellerim sosyal medyada büyük ilgi gördü” diyor Seda Sağdınç ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Baktım insanların ilgisi devam ediyor, daha fazla dantel bulmak için arayışa girdim ve kendimi bit pazarında buldum. Her hafta bit pazarına giderek insanların artık istemediği, çöp gözüyle baktığı dantelleri, bir de eski çerçeveleri toplamaya başladım. Buna yurt dışı seyahatlerimde uğradığım ikinci el mağazalarından aldıklarım da eklenince, 9 ay sonra bir de baktım 200’ün üzerinde dantelim olmuş...”
Dantel Sergisi Açtı Birbirinden güzel dantel, iğne oyası, dantel anglez, sık iğne, rahibe işi motifleri hayal gücüyle birleştirerek yeniden kullanılır hale getiren Seda Hanım, koleksiyonunu daha fazla insanla paylaşmak için bir adım daha atmış ve Türkiye’nin ilk dantel tablo sergisini hayata geçirmiş. Geçtiğimiz yıl, Değirmendere’de açtığı sergi hem büyük ilgi görmüş hem de pek çok insanı eski günlerine götürüp duygusal anlar yaşanmasına neden olmuş. Sergiyi gezen yaşlı hanımlar, eski dantellerin değerlendirildiğini görüp, sandıklarındakileri de Seda Hanım ile paylaşınca koleksiyon günden güne daha da zenginleşmiş.
Kocaeli Life 53
Şimdi Doç. Dr. Seda Sağdınç’ın en büyük amacı, İzmit’te, kültürümüzün en zarif öğelerinden olan dantellerin sergileneceği bir dantel müzesi oluşturabilmek. Bu hedefe ulaşabilmek için de yoğun iş temposundan arta kalan zamanının çoğunu dantelle ilgili araştırmalar yapmaya, onları tozlu çekmecelerden çıkarıp yeniden gün ışığına kavuşturmaya ve koleksiyonuna yeni parçalar katmak için bit pazarlarını dolaşmaya ayırıyor. Eğer siz de yıllardır kullanmadığınız ama atmaya da kıyamadığınız dantellerin Seda Hanım’ın ellerinde yeniden hayat bulmasını isterseniz, kendisine Facebook’taki ‘Sanal Dantel Müzesi’ sayfasından ulaşabilirsiniz.
Dantel kongresine gitti...
Doç. Dr. Seda Sağdınç, geçtiğimiz günlerde, kültürümüzde önemli bir yere sahip olan dantelleri yurt dışında da tanıtabilmek amacıyla, bir etkinliğe katıldı. Slovenya’da bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Dünya Dantel Kongresi’nde bir stant kiralayan Sağdınç, birbirinden güzel el işi dantellerimizi dünyaya tanıttı. Slovenya devlet başkanının da katıldığı kongrede 3 gün kalan ve koleksiyonuyla büyük ilgi gören Seda Hanım, ülkemizden bu kongreye katılan ilk kişi oldu.
54
Kocaeli Life
Kocaeli Life 55
Narköy’de, doğayla baş başa kalabilmeniz için odalarda TELEVİZYON yok! Anne şeflerin elinden çıkan yemeklerin tadına varabilmeniz ve masaya konulanları güzel sohbetler eşliğinde paylaşabilmeniz için A LA CARTE MENÜ yok! Ay ışığı altında hep birlikte müzik yapıp, dans edebileceğiniz için GECE KULÜBÜ yok! Hıdrellez zamanı tüm dünyadan insanlarla ateş üzerinden atlayabileceğiniz, ineklerin doğumuna tanık olup, kuzularla zaman geçirebileceğiniz için bir EĞLENCE MERKEZİ yok!
56
Kocaeli Life
Gün doğumunda meditasyon yapabileceğiniz, orman yürüyüşlerine katılabileceğiniz ve midye avına çıkabileceğiniz için SPOR SALONU yok! Orman yürüyüşü sonrasında Kerpe’nin muhteşem denizinde yüzebileceğiniz için HAVUZ yok! Sertifikalı, organik ve yenilebilir bir peyzaj olduğu için ODA SERVİSİ yok! Özel izolasyonu ve doğal havalandırma sistemiyle sağlıklı serinlik sağlayan mimari bir kurgu olduğu için KLİMA yok!
Nar Anne’nin çiftliğinde doğayla baş başa... Serpil ÇOLAK Şehrin karmaşasından ve gürültüsünden yorulduysanız, yoğun iş temposundan bunaldıysanız, sakin ve huzur dolu bir tatil istiyorsanız, doğaya kaçmanızın vakti gelmiş demektir. Ormanın içinde konaklamak, sabah kuş sesleriyle uyanmak, bedeninizi ve ruhunuzu dinlendirebileceğiniz aktivitelere katılmak, hayvanlarla iç içe vakit geçirirken tamamen organik ürünlerle beslenebileceğiniz bir tatil ise hayaliniz, doğru adrestesiniz; NARKÖY. Narköy, Türkiye’nin örnek ekolojik otellerinden biri. Aynı zamanda organik tarım çiftliği... Ve burnumuzun dibi. Hazırsanız, sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkıyoruz. Ama öncesinde minik bir uyarım olacak. Narköy’de görecekleriniz ve duyacaklarınız sizi fazlasıyla şaşırtabilir. Hatta şoka sokabilir. O yüzden kemerlerinizi bağlayın! Narköy, merkezi İstanbul’da bulunan Nar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nin 2013 yılında hayata geçirdiği örnek bir proje. Aslında bir hayalin ürünü. Emekli ilkokul öğretmeni ve NLP eğitmeni, herkesin “Nar Anne” olarak bildiği Nardane Kuşçu’nun ‘organik tarım çiftliği’ hayali ile bankacı oğlu Ozan’ın ‘ekolojik eğitim oteli’ hayalinin gerçeğe dönüşmüş şekli.
Kocaeli Life 57
Nardane Kuşçu, Ozan Kuşçu
KERPE YOLU ÜZERİNDE
konak dediğimiz VIP odamız mevcut. Binalar eko-mimari prensiple yapıldı. Hafif çelikten inşa edilen binaların dışı Finlandiya çamıyla kaplandı.”
2002 yılında İstanbul’da kurumsal firmalara eğitim ve danışmanlık hizmeti vermek üzere Nar NLP’yi kuran Nardane Kuşçu, hayalini gerçekleştirmek üzere yer arayışına girdiğinde, karşısına Kandıra’ya bağlı Kerpe yolu üzerindeki 70 dönümlük arazi çıkar. Kuşçu ailesi araziyi çok beğenir ve 2007 yılında satın alır. Hem de varını yoğunu elden çıkararak. Nardane Hanım ile birlikte oğlu Ozan da hayalinin peşinden koşmaya karar verir, çalıştığı bankadan ayrılır. Ve Nar NLP; anne, baba, iki çocuk ve gelinden oluşan bir limited şirkete dönüşür.
ATIK YOK, ÇÖP YOK
İMARI DÜŞÜRTTÜLER
Kuşçu ailesi, 2012 yılına kadar konsepti ve mimari planları hazırlar, gerekli izinleri alır. O sırada arazinin bulunduğu bölge turizm bölgesi ilan edilir. Kuşçu ailesinin ilk şaşırtan girişimi de bu noktada olur. Narköy için ilk adımları atan aile Turizm Bakanlığı’na başvurarak imarı yüzde 30’a düşürttürür. Ozan Kuşçu, gerekçelerini şöyle açıklıyor: “Biz buraya 36 bin metrekarelik bir SPA otel yapabilirdik. Sadece bizim değil, çocuklarımızın, hatta torunlarımızın hayatı kurtulurdu. Ancak biz gelecek tüm nesiller için doğayı korumayı tercih ettik.
EMSAL TEŞKİL ETMESİN…
Bizden sonra da doğa zarar görmesin, emsal teşkil etmesin diye bu kararı aldık. İlk planda 150 kişilik otel vardı ancak ormana giriyorduk, ona da kıyamadık. Oteli, ağaçlara hiç dokunmadan 7 dönüm üzerine yaptık. 50 yatak kapasiteli otelde 12 normal oda ve 2 suit var. Ayrıca, otele dahil ettiğimiz 3 oda1 salon evimiz, yurt dediğimiz 4 odalı konaklama tesisimiz bulunuyor. Bir de
58
Kocaeli Life
Çiftlikte dikey tarım da yapılıyor.
Narköy’de otel odaları kazıkların üzerinde duruyor. Nedeni ise doğaya minimum dokunmaları için. Çatılardan gelen yağmur suları toplanıyor, el yıkamada değerlendiriliyor. Kirli sular biyolojik arıtmadan geçiyor, sulamada kullanılıyor. Sıcak su, güneş enerjisiyle elde ediliyor. Isınma sorunu elektrikli paneller ve fındık kabuğu yakılarak gideriliyor. Otelde ve bahçesinde bulunan malzemelerin bir çoğu inşaat atıklarından yapılmış. Kısacası Narköy’de doğanın zarar görmemesi için her şey değerlendiriliyor. Ne atık var, ne de çöp. Narköy’ün maskotu, Kadife.
AMA PRENSİPLERİ VAR
Ama Narköy’ün bazı prensipleri var. Ve bunlardan asla ödün vermek yok. Aslında Nar NLP’den gelen prensipler şöyle: Basit, sade, gerçek, derin olmak. Nar markası altında ne yapılıyorsa… Sürdürülebilir olmak. Bu dünya için her ne yapıyorsak… Ekolojik olmak. Çevreyle nasıl etkileştiğimiz önemli. Hesap verebilir olmak. Holistik olmak. Akıl, ruh ve bedenin bir bütün olması. Yerele destek vermek. Narköy’de çalışanlar, bölgenin insanı. Otelde kullanılan ürünler çiftlikten fakat dışarıdan alınması gerekiyorsa Kandıralı köylülere organik tarımı öğretip, sonrasında onlardan alıyorlar.
EĞİTİM ÜSSÜ GİBİ
Narköy, ekolojik bir otel ve organik tarım çiftliği olmasının yanı sıra bir eğitim üssü. Nar Eğitim ve Danış-
manlık Merkezi, Narköy’de kurumsal firmalara ihtiyaçları doğrultusunda eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyor. Ayrıca bireylere yönelik NLP, kaygı ve stres yönetimi gibi alanlarda eğitim de veriliyor. Narköy’de sadece Nar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi’nin düzenlediği eğitimler yapılmıyor. Kurumsal firmalar kendi eğitmenleriyle gelebilecekleri gibi sadece aktivite için de Narköy’ü seçebiliyor.
KATI KURALLAR VAR
Narköy’ün prensiplerinin yanı sıra katı kuralları da var. Mesela hiçbir silah ya da sigara şirketine eğitim vermiyorlar. Narköy’de kola gibi gazlı içecek bulmanız mümkün değil, çünkü sokmuyorlar. Bunun yanı sıra kola satan şirketlere de eğitim vermiyorlar. Ozan Kuşçu, “Gelip kalabilirler ama biz eğitim vermeyiz” diyor. Narköy’de kola yok ama ayran var. Dileyene organik şarap, hatta organic bira bile var. Açık alanda sigara içmeniz serbest ama izmaritini yere atamazsınız.
Kocaeli Life 59
NELER YAPABİLİRSİNİZ?
Peki, Narköy’de neler yapabilirsiniz? Sabahları kuş ve horoz sesiyle uyanabilirsiniz. Orman yürüyüşüne çıkabilir, dönüşte kendinizi Kerpe’nin serin sularına bırakabilirsiniz. Hayvanlarla vakit geçirebilirsiniz, ata binebilir ya da inek sağabilirsiniz. Organik tarımla uğraşabilir, ekim-dikim yapabilirsiniz. Narköy bünyesinde düzenlenen atölye çalışmalarına katılabilirsiniz. Mesela ekmek-peynir yapım atölyesi, kendi bahçeni kendin yap, balkonda nasıl bitki yetiştirilebilir veya kerpiç atölyesi.
İŞTE ODA FİYATLARI
Narköy’de düzenli aktivitelerin yanı sıra özel günlerde çok özel etkinlikler de oluyor. 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim bayramlarında sohbetler, konserler ve fener alayları düzenleniyor. Gelelim fiyatlara. Narköy’de konaklamanın bedeli kişi başı 275 TL ile 400 TL arasında değişiyor. Bu fiyatın içinde konaklamanın yanı sıra kahvaltı, öğle ve akşam yemeği
60
Kocaeli Life
de var. Sınırsız çay ve kahveyi de unutmayalım. Fiyatlar yaz ortasında ve kışın biraz daha düşebiliyor.
HER ŞEY ÇİFTLİKTEN
Narköy’de ekolojik otelle Ozan Kuşçu, organik tarım çiftliğiyle ise herkesin “Nar Anne” diye hitap ettiği Nardane Hanım ilgileniyor. Çiftlikte her türlü sebze ve meyve yetiştiriliyor. Nar Anne’nin çiftliğinin en büyük özelliği kendi kendisine yetebilen bir çiftlik olması. Narköy’de müşterilere ikram edilen tüm yiyecekler bu çiftlikte üretiliyor. Çay, kahve, şeker ve tuz hariç. Ancak şeker konusunda çalışmalar sürüyor. Çiftlikte yetiştirilen şeker kamışı ve şeker pancarından, kimyasala bulaşmadan likit şeker elde etmeye başlamışlar bile.
KARACA BİLE VAR
Nar Anne’nin çiftliğinde her şey zamanında üretilip, tüketiliyor. Kışın domates yetiştirilmiyor. Çiftlikte yetiştirilen sebze ve meyveleri, ev yapımı reçel-
leri isteyen alıp evine de götürebiliyor. Öte yandan çiftlikte yetiştirilen ürünler kargo da yapılabilecek. Ancak en fazla İstanbul ve İzmit’e. Nedeni de karbon ayak izi fazla bırakmamak için. Çiftlikte koyundan ineğe, attan arıya kadar her çeşit hayvan da bulunuyor. Nar Anne, sadece çiftlikte yetiştirilenlere değil, tavşanından karacasına kadar doğadaki tüm hayvanlara ev sahipliği yapıyor.
TOHUM BANKASI
Nar Anne, 6-7 yaşından beri topladığı tohumlarla bir de tohum bankası kurmuş. Bu bankada 1250 çeşit tohum var. Altın çilekten karabuğdaya, siyah nohuttan aloe veraya kadar. Sadece 86 çeşit domates tohumu bulunuyor. Babadan, dededen kalan, yani atalık tohumlar her yıl ekiliyor ve onlardan da tohum alınıyor. Nar Anne’nin çiftliğinde ekili-dikili alanlarda dolaşabilir, dalından meyve ve sebze toplayabilir, dilerseniz toprakla uğraşabilirsiniz. Tatilden anladığınız doğayla kucaklaşmaksa eğer, Narköy gidilmeye değer.
Narköy’de bir de kitaplık bulunuyor.
Odalarda kullanılan tüm malzemelerin doğal olmasına özen gösteriliyor.
Kocaeli Life 61
Tatile gidemiyorum diye üzülmeyin
Karamürsel size yeter!
Sıcakların iyiden iyiye kendini hissettirdiği bugünlerde Ege ya da Akdeniz sahillerine gidemeyenler üzülmesin! Karamürsel sahili size yeter! Serpil ÇOLAK
1950’li yıllarda Karamürsel’in turizm merkezi olduğunu biliyor muydunuz? Kocaeli’yi bırakın, çevre illerden bile akın akın yerli turistlerin geldiğini... 1970’li yıllarda Karamürsel’de pansiyonların olduğunu... Evet, Karamürsel bundan yarım asır önce bölgenin turizm merkezi konumundaydı. Ege ve Akdeniz sahillerinin henüz keşfedilmediği yıllardan bahsediyorum.
62
Kocaeli Life
1980’li yıllarda Körfez’in kirlenmeye başlaması, bununla birlikte Ege ve Akdeniz sahillerinin yavaş yavaş keşfedilmesi, yerli turisti ilçeden kaçırdı. 1990’lı yıllarda Körfez’de kirlilik adeta tavan yaptı, denizimiz “girilemez” bir hal aldı. Asrın felaketini yaşadığımız 1999 yılında ise deniz, kendinden alınanı geri aldı. Yıllar içinde o kadar çok dolgu yapılmıştı ki; denizdeki canlılar için yaşam alanları ortadan kaldırılmıştı.
Bir yandan kirlilik, bir yanda dolgu derken, denizimiz adeta bizim için ölmüştü.
2004’TE DEĞİŞİM BAŞLADI Takvim yaprakları 2004’ü gösterdiğinde ise Karamürsel için yeni bir dönem başladı. Karamürsel’e belediye başkanı seçilen İsmail Yıldırım, ilçeyi yeniden turizm merkezi haline getirebilmek için harekete geçti.
K
aramürsel’i eski günlerine geri döndürebilmek amacıyla kolları sıvayan başkan Yıldırım, önce kullanılamaz halde olan Altınkemer Plajı’na el attı. İlk iş olarak depremden sonra plaj alanına bırakılan inşaat atıklarını toplattı. Aynı dönemde Büyükşehir’in evsel ve endüstriyel atık su arıtma projesi de devreye girdi. Körfez’in dört bir yanına tesisler kuruldu, atık sular arıtılarak denize bırakılmaya başlandı. Aradan 3-4 yıl geçtikten sonra Körfez’de gözle görülür bir değişim oldu. Denize hayat geldi. Tabii ki Karamürsel’e de... Karamürselliler denizle yeniden kucaklaştı. Sahiller yeniden dolup taşmaya başladı. Özellikle hafta sonlarında civar ilçelerden ve illerden gelenlerle birlikte Karamürsel’in nüfusu üçe-dörde katlandı.
MAVİ BAYRAKLI PLAJ
Denizin temizlenmesiyle birlikte Altınkemer Plajı’nı halkın kullanımına açan başkan Yıldırım bununla da yetinmedi, ‘Mavi Bayrak’ alabilmek için harekete geçti. Bu projesini Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile paylaşan ve gerekli desteği alan Yıldırım, sonunda hayalini gerçeğe dönüştürdü. Büyükşehir’in katkılarıyla Altınkemer Plajı’na ‘Mavi Bayrak’ dikildi. Son 30 yıldır yüzmeye cesaret edilemeyen, kötü kokusundan yanına bir metre yaklaşılamayan İzmit Körfezi’nde devreye alınan arıtma tesisleri,
Dereköy sahilinde çalışmalar sürüyor.
Kocaeli Life 63
denetim uçağı, sahil düzenlemeleri ve temizleme çalışmaları sonrasında Karamürsel Altınkemer Plajı, Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın çevre ve turizm konusunda belirlediği 32 kritere uyarak, tarihinde ilk kez mavi bayrak aldı.
YENİ BİR PROJE DAHA
Karamürsel’i cazibe merkezi haline getirmeyi hedefleyen başkan Yıldırım, Altınkemer Plajı’ndan sonra Dereköy sahiline el attı. 5 kilometrelik bir alanı kapsayan projenin 1.5 kilometresi bitti, geri kalanı da yaz sonuna kadar tamamlanacak. Karamürsel Belediyesi burada denizin normal haliyle kendini temizlemesi için bir alan yarattı. Denizdeki pislik dalgalar yardımıyla kıyıya vuruyor, belediye ekipleri de bunları toplayarak kirliliği ortadan kaldırıyor. Böylelikle denizde görsel bir güzellik de sağlanmış oluyor. Öte yandan Ereğli Kumyalı Plajı da Altınkemer Plajı kadar ilgi görüyor, özellikle sıcak havalarda dolup taşıyor.
EN UZUN SAHİL
Bildiğiniz gibi Karamürsel, Kocaeli’nin en uzun sahil şeridine sahip ilçesi. İlçenin girişinden çıkışına kadar denizin kenarından ayrılmadan yürüyebileceğiniz tek ilçe Karamürsel. 14-15 kilometrelik sahil şeridinde üst yapı çalışmaları da tamamlanmak üzere. Bu çalışmalar bittiğinde ilçeyi bir baştan bir başa yürüyebilecek ya da bisikletle dolaşabileceksiniz. Karamürsel, uzun ve güzel sahili, mavi bayraklı denizinin yanı sıra huzurlu ve güvenli bir ilçe olması nedeniyle de yerli turist akınına uğruyor. Özellikle günübirlikçilerin tercih ettiği Karamürsel’de bir günü dolu dolu geçirebilirsiniz. Sabah deniz kenarındaki çay bahçelerinde kahvaltı yapabilir, ardından sahilde uzun bir yürüyüşe çıkabilir ya da KARSAD’la derinlere dalabilirsiniz. Yeşil tutkunları ise Karamürsel’in do-
64
Kocaeli Life
kusu bozulmamış köylerinde tarihi bir yolculuğa çıkabilir, hatta safari bile yapabilir. Yaz aylarında Altınkemer Plajı’nda denize girebilir, hemen yanındaki yeşillik alanda, orman masalarında piknik yapabilirsiniz. Karamürsel’in çarşısında alışverişe çıkabilir, öğle ya da akşam yemeğinizi ilçenin ‘lezzetiyle’ öne çıkan mekanlarında yiyebilirsiniz. Kısacası Karamürsel’de dolu dolu bir gün geçirebilirsiniz. Sıcak havaların kendini hissettirdiği bugünlerde Ege ya da Akdeniz sahillerine gidemeyenler üzülmesin! Karamürsel sahili size yeter!
MAVİ BAYRAK NEDİR?
Deniz suyunun temiz olduğu, Çevre yönetimine önem verildiği, Çevre bilincinin oluşturulmasına yönelik etkinliklerin yapıldığı, Plaj veya marinayı kullananların ihtiyaçlarına cevap verecek donanım ve güvenliğin sağlandığı plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülüdür.
MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ PLAJ KRİTERLERİ
Mavi bayrak için uluslararası komisyonun belirlediği 32 kriter bulunuyor. Bunların en önemlileri şöyle; Yüzme Suyu Kalitesi Deniz Suyu Analizlerinin İlanı Çevre Eğitimi ve Bilgilendirme Çevre Eğitim Etkinlikleri Mekânı Çevre Yönetimi Güvenlik ve Hizmetler Cankurtaran ve Malzemeleri İlkyardım Olanakları Çöp ve Geri Dönüşüm Kutuları Telefon Olanağı Duş, Soyunma Kabini, W.C. Yüzme Sınırı Engelliler İçin Olanaklar Yönlendirme Levhaları Peyzaj Düzenlemesi Plaja Sağlıklı Erişim Olanakları
ALTINKEMER PLAJI ÖZELLİKLERİ: Uzunluğu: 190 m Genişliği: 18 m Yapısı: Kum
Vadiye saklanın
huzur
lezzet
kalite
keyif
aktivite
SAKLI VADİ
Kocaeli Life 65 Green Park Kartepe Yolu üzeri 5. km Maşukiye Kartepe/KOCAELİ 0262 354 2030 - 0532 263 7884 www.kartepesaklıvadi.com
66
Kocaeli Life
Kocaelispor’a ben talip olacağım! Kocaelispor’un Bank Asya Ligi’nde top koşturduğu dönemde, iki yıl boyunca kulüp doktorluğunu üstlenen Gürbey Kahveci, alanında başarıya doymuyor. Kocaelispor’dan sonra uzun
Zeynep AKAR
süre Galatasaray A Takımı’nın hekim kadrosunda görev yapan Kahveci, yeni sezonda yoluna Çaykur Rizespor ile devam etme kararı aldı. Halen ilimizde ikamet eden başarılı doktor, Kocaelipor Kulübü
ve taraftarıyla olan gönül bağının hiçbir zaman kopmadığını söylüyor ve ekliyor: Kocaelispor layık olduğu yere geldiği zaman, kulüp doktorluğu için talip olan ilk isim ben olacağım.
“
”
Kocaeli Life 67
DOĞUŞTAN KOCAELİLİYİM Gürbey Kahveci’yi kısaca tanıyalım... 1983 yılında İzmir’de doğdum. Astsubay bir baba ve ev hanımı bir annenin iki oğlundan biriyim. 10 yaşıma kadar İzmir’de yaşadıktan sonra Ankara’ya yerleştik. Eğitim hayatım başkentte geçti ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden mezun oldum. Futbolla ne zaman tanıştınız? Babam, aynı zamanda futbol hakemi, akabinde gözlemci olduğu için hayatımın içinde hep futbol oldu. 6 yaşındayken futbol oynamaya başladım ve öğrencilik yılları boyunca da devam ettim. Hatta, Harp Okulları Turnuvası’nda Gülhane’yi ilk defa şampiyon yapan takımda yer aldım.
Zeynep AKAR
68
Kocaeli Life
Hocam, isminizin de ilginç bir hikayesi var, bildiğim kadarıyla... Rahmetli amcam, adımı Kocaelisporlu sol bek Bülent Gürbey’den esinlenerek ‘Gürbey’ koymuş. Yani benim Kocaeli ile bağlantım, doğduğumda başlamış. Daha sonra kendisiyle tanışma imkanı da buldum, aramızdaki ağabey-kardeş ilişkisi hala devam eder. * AİLE ORTAMI BULDUM * Yolunuz Kocaeli’ye nasıl düştü? Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden havacı olarak mezun oldum ve 2008 yılında tayin kurasında Körfez Hava Radar Mevzi Komutanlığı’na atandım. Silahlı
Kuvvetler’de göreve başladıktan sonra, İzmit Özel Konak Hastanesi’nde ve Özel Körfez Marmara Hastanesi’nde yarı zamanlı olarak acil servis hekimliği yaptım. Konunun Kocaelispor’a nasıl geleceğini merakla bekliyorum... Özel Marmara’da çalışırken, Körfez Belediyespor’un takım doktorluğuna başlamıştım. O dönemde Kocaelispor Süper Lig’deydi. Bir gün hastaneye dönemin Kocaelispor menajeri Cengiz Sert ve malzemeci Hakan Bey geldi, tanıştık. Kocaelispor ile ilk bağlantım böyle oldu. Daha sonra, takımın Bank Asya Ligi’nde top koşturduğu 2010 yılının ikinci yarısında, Kocaelispor’da çalışmaya başladım.
Kaç yıl çalıştınız? Kocaelispor’un en sıkıntılı dönemlerinde her şeyi birlikte paylaştık ve orada bir aile ortamı buldum. 2 yıl kadar Kocaelispor’da görev yaptıktan sonra, takımın kapanacağı söylenince ayrılıp Körfez FK’ya geçtim. Ancak, proje ilerlemedi, 6 ay sonra kulüp doktorluğunu bıraktım. Kocaelispor ile olan manevi bağım hala devam eder. * BASKISINI HİSSETTİK * Bu süreçte ne yaptınız? Bu süreçte Kocaeli’de birkaç fabrikada işyeri hekimliği yapmaya başladım. Medical Park Gebze ve yine Gebze’deki Yüzyıl Hastanesi’nde görev yaptım. Ve sonra Galatasaray maceranız başladı, değil mi? Evet... Galatasaray A Takımı Sorumlu Doktoru Yener İnce ile tanışınca, Galatasaray takım doktorluğuna başladım. Sırasıyla Mancini, Prandelli, Hamza Hamzaoğlu, Mustafa Denizli, Orhan Atik ve Jan Olde Riekerink hocalarla birlikte çalıştım. Galatasaray’da 3 Türkiye Kupası, 1 Süper Kupa, bir de lig şampiyonluğu yaşadıktan sonra, İzmitli Hikmet Karaman hocanın çalıştırdığı Çaykur Rizespor’la anlaştım. Önümüzdeki sezondan itibaren kendi ekibimi kurup, bu takımda göreve başlayacağım. Bu saydığınız hocalardan, en beğendiğiniz hangisiydi? Hepsinin özellikleri farklıydı. Mancini çok kibar ve karizmatik bir hocaydı. Aynı şekilde Prandelli de öyle... Hamza Hoca ile daha samimiydik, bir aile ortamı yaşadık. Mustafa Denizli Hoca ise sıkıntılı bir dönemde gelmişti ve çok tecrübeli bir hocaydı. Onunla biraz daha sıkı ve sert çalıştık. Saygı ve sevgi çerçevesinde görev yaptık ama baskısını hep hissettik.
* GÖREVE TALİP OLACAĞIM * Kocaelispor ile olan bağınız devam ediyor mu? Elbette... Kocaelipor’un gönlümdeki yeri ayrıdır. İçinde bulunduğu sıkıntılı dönemi atlattıktan sonra, takımın layık olduğu yere geleceğinden eminim. Hala mümkün olduğu her zaman maçlara gelir, gelemediğimde de mutlaka telefonla bilgi alırım. Kocaelispor hak ettiği yere döner dönmez, takım doktorluğu görevine ilk talip olacak kişi benim. Kocaelispor’da görev yapan doktorlar çok fazla ön plana çıkmaz ama siz taraftarla da çok yakın bir ilişki içerisindeydiniz... Özgür Taşkıran ve Hodri Meydan’la her zaman çok güzel bir iletişimim oldu. Onlar beni sevdi, sahiplendi, destek oldu; ben de onların
her türlü sağlık sorununda yanlarında olmaya çalıştım. Hodri Meydan grubuyla da, Kocaelispor’un oyuncuları ve personeliyle de hala sık sık görüşüyoruz. Sizin Kocaeli’de faaliyet gösteren bir işyeriniz var, değil mi? Evet, Analitik OSGB adında, firmalara iş güvenliği ve hekimlik hizmeti veren bir firmam var. Ben Rize’ye gittikten sonra da ekibim, buradaki işlere devam edecek. Hocam, kariyer hedefiniz nedir? Tabii ki Milli Takım’ın sağlık kadrosunda yer almak... Bir de Fatih Terim ile birlikte çalışmayı çok isterim. Yakın vadedeki hedefim ise Çaykur Rizespor ile şampiyonluğu yaşamak. Önemli olan güçlü yerde olmak değil, bir aile ortamında zor hedefe ulaşmak.
Zeynep AKAR
Kocaeli Life 69
İLK GÖRÜŞTE AŞIK OLDU! Biraz da özel hayattan bahsedelim mi? Bildiğim kadarıyla evlisiniz... Evliyim ve 5,5 yaşında Karen adında bir kızım var. Eşim Bahar, TED Koleji’nde müzik öğretmeni, kızım da aynı okula devam ediyor. Harikalar Sahili’ndeki Zirve Park sitesinde oturuyoruz. Nasıl tanıştınız? Eşim Samsunlu ama Ankara’da yaşıyordu... Bir ortak arkadaşımızın yanında tesadü-
GÜRBEY HOCA’NIN TERCİHLERİ
Zeynep AKAR
70
Kocaeli Life
fen karşılaştık ve Bahar bana ilk görüşte aşık oldu. Ben de onun büyük aşkına kayıtsız kalamadım, 2 yıl sonra evlendik. Hocam, yazarım ama bunları... Yazın, yazın... Bahar Hanım, mavi gözlerime ilk görüşte vuruldu. Ben o zamanlar Brad Pitt’in Türkiye şubesi gibiydim zaten... Çok yakışıklıydım. İlk karşılaştığımda, Bahar Hanım’dan bu sözlerin
teyidini alacağım, haberiniz olsun... Ben Rize’ye gittikten sonra eşim ve kızım Kocaeli’de yaşamaya devam edecek, görüştüğünüzde kendisine sorabilirsiniz. Size bu kadar aşık olan kadına, evde yardımcı oluyorsunuzdur, herhalde... Çok iyi yemek pişiririm. Fırında kaya levreği, kuru fasulye, çiğ köfte ve irmik helvasında iddialıyım.
Balık: Hereke Halit Balık Köfte: Köfteci Niyazi ve 95 Evler Sapağı’ndaki seyyar Bayram Amca Kebap: Dergah, Kızılkaya Lahmacun: Narin Tatlı: Tatlıcı Güven’in sütlü Nuriye’si ve Midpoint’in tatlıları Kahvaltılık: 60 Evler’de Dilara Kahvaltılık İzmit’in simidi mi İzmir’in gevreği mi: İzmit’in simidiyle İzmir’in tulum peyniri Berber: Berber Ali – Körfez Spor: Yüzme ve Karen ile birlikte bisiklet Hayali: İzmit merkeze kömürde sandviç dükkanı ve boyozcu açmak
Kocaeli Life 71
İnsana kendini çok zengin hissettiren şehir... Kısıtlı bir bütçeyle yurtdışına çıkmak, keyifli vakit geçirmek, harika yemekler yiyip sabahlara kadar eğlenmek mi istiyorsunuz... O zaman ilk tercihiniz Belgrad olmalı. Vize derdi olmadan gidebileceğiniz Belgrad’da fiyatlar o kadar ucuz ki kendinizi her an çok ama çok zengin hissediyorsunuz Sırma Mungan
72
Kocaeli Life
D
oğu ve Batı’nın kesişme noktasında yer alan Tuna ve Sava’nın, tıpkı iki sevgili gibi kavuştuğu harika şehir, Belgrad... Sevgili arkadaşım Ece ile birlikte Belgrad’a gitmeye karar verdiğimizde büyük beklentilere girmeden ve vize almadan rahatça gidebileceğimiz, ucuz bir Avrupa şehri görmeyi planlıyorduk. Uçaktan indikten sonra, valizlerimizi otele bırakıp önce minik bir şehir turu yaptık.
Otelimizi seçerken şehir merkezine yakın bir lokasyonda olmasına dikkat etmiştik. Kaldığımız Queen Astoria da şehir merkezine 10 dakikalık yürüme mesafesinde, şirin bir oteldi. Yemyeşil doğası, tertemiz havasıyla, geniş parkları ve caddeleriyle ilk anda bile beklentilerimizin üstünde olduğunu anladık şehrin. Muhteşem gezilecek yerler var, şahane müzeler gördük anlamında olmasa da şehrin ruhu bize bunu hissettirmeyi başardı.
Kocaeli Life 73
EN TURİSTİK BÖLGE İlk durağımız, otelimizden yaklaşık 15 dakika yürüyerek ulaştığımız Kalemegdan oldu. Türkçe kökenli adından da anlayabileceğiniz üzere, Kale Meydan ismi Osmanlı döneminde verilmiş ama zamanla Sırpça’ya daha yakın bir hale gelmiş. Şehrin en turistik bölgesi burası... Belgrad Kalesi’ni görebileceğiniz, tepeden şehrin muhteşem manzarasını seyredebileceğiniz, yemyeşil doğanın içinde Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktayı izleyebileceğiniz bir yer. Burada bayağı bir vakit geçirdik... Kalenin etrafını gezip, bol bol fotoğraf çektik. Karnımız acıkmaya başladığında ise yavaş yavaş şehir merkezine doğru yürümeye başladık ve 5 dakika içinde kendimizi Knez Mihajlova Caddesi’nde bulduk. AYNI İSTİKLAL CADDESİ! Burası Belgrad’ın en popüler caddesi. Yurtdışında gördüğümüz her yeri Türkiye’de bir yere benzetmeden geçemeyeceğimiz için caddeyi görünce ilk tepkimiz ”Aa, burası bildiğimiz İstiklal Caddesi” demek oldu. Türlü türlü mağazalar, pasaj restoranlar ve sanat galeriyle dolu caddeyi güzelce turladık. İlk işimiz döviz bürosuna uğramak oldu, yanımızdaki Euro’ları RSD’ye dönüştürdük, Ülkede kullanılan para birimi, Sırp Dinarı (RSD). Ortalama 1 Euro 120 RSD’ye denk geliyor. 1 Euro’yu 3 TL olarak düşünürsek, 1 TL 40 RSD. 3 gün boyunca fiyatları 40’a bölerek, bir Avrupa şehrinde olduğumuz için her seferinde fiyatlar karşısında hayrete düştük. Belgrad’da fiyatların çok ucuz olmasından kaynaklı olarak da yeme içme konusunda resmen kendimizi kaybettik. İlk günü Knez Mihajlova üzerindeki bir kafede atıştırmayla geçirsek de sonraki 2 akşam için yaptığımız seçimlerle bunu telafi ettik.
74
Kocaeli Life
Portakallı ördek
EN POPÜLER RESTORAN İkinci akşam yemek için şehrin en popüler restoranı olan Lorenzo-Kakalamba’yı seçtik. İyi bir akşam yemeği için önceden rezervasyon yaptırmanız şart. Dünya mutfağı ve lokal yemeklerle dolu menüden portakallı ördek, öncesinde de lokal bir çorba seçtim... İkisi de şahaneydi. Yemek sonunda sipariş ettiğimiz Cokoladinasfera ise muhteşemdi. Yemeklerinin dışında da dekorasyonu ve hizmetiyle Lorenzo bizden tam not aldı. Üçüncü ve son gün, otelimizden çıkıp yürüyerek önce şehri gezdik; Belgrad’ın küçük bir şehir olması sebebiyle yürüyerek rahatça dolaşabildik. Ara sokaklarda gezerken 90’lı yılların ruhunu hissettik... Bol bol fotoğraf çektirip hediyelik alışverişlerimizi yaptıktan sonra şehrin en güzel bölgesi olan Zemun’a geçtik.
KENDİMİZİ ZENGİN HİSSETTİK Tuna Nehri boyunca kurulu olan bu kasaba gün batımını izleyebileceğiniz, nehir kenarında yürüyüş yapabileceğiniz bir yer. Nehir kenarındaki balık restoranları arasından tercihimiz, ‘Saran’ oldu. Ne sipariş versek diye düşünüp, mekanla ilgili internette araştırma yaparken, Vedat Milör’ün de geldiğini ve burayı test ettiğini görünce onun tavsiyelerine uymaya karar verdik. Nehir balıklarından balık çorbası, ana yemek olarak mürekkep balığı, tuna balığı ve Jumbo karides; yanında yine Vedat Milör’ün tavsiyesine uyarak sauvignon blanc sipariş ettik. Yemekler, ambiyans ve hizmetin çok iyi olmasının yanında, iki kişi 150 TL gibi komik bir hesap ödedik. Dediğim gibi Belgrad’da orta sınıf Türk insanının, kendini her an çok zengin hissetmesi mümkün. GELELİM GECE HAYATINA Belgrad hiç bitmeyen, hareketli, capcanlı gece hayatıyla Avrupa’da oldukça nam salmış durumda. Uçak yolculuğumuz esnasında rastladığımız 25-35 yaş arası, 5’li 6’lı erkek erkeğe gruplardan, bunu tah-
min etmiştik. Belgrad’daki iyi kulüpler, sezondan sezona farklılık gösteriyor. Orada olduğumuz dönemde yazlık sezon açıldığı için biz ilk gece Sava Nehri’nin üstünde yüzen kulüp teknelerden Freestyler’ı, ikinci gece ise Shake’n Shake’ı tercih ettik. Freestyler, Shake’n Shake‘e göre daha turistik, daha piyasa bir mekan. Shake’n shake ise anladığımız kadarıyla yerli halkın da tercih ettiği bir yer. Gitmeden namını duyduğumuz selvi boylu sırp erkek ve kızlarına bolca rastladık burada. Mekan, her defasında ayaklarının altında platform olduğunu düşündüğümüz insanlarla doluydu. Sabahın ilk saatlerine kadar kulüplerde eğlenmeye devam edip, sabahın ilk saatlerinde eğlenceye parklarda devam edebiliyorsunuz Belgrad’da... Hayat 24 saat devam ediyor. Büyük beklentilerle gitmememize rağmen, çok iyi vakit geçirip eğlendiğimiz, keyifli anılarla döndüğümüz bir yer oldu, Belgrad. Alışveriş yapmak, müze gezmek gibi beklentilere girmeden 3-4 gün keyifli vakit geçirmek, harika yemekler yiyip sabahlara kadar eğlenmek isterseniz, vize derdi olmadan gidebileceğiniz bu şehir tam biçilmiş kaftan.
Kısa kısa... Ulaşım için taksi çok uygun ve rahat bulunabiliyor. Gündüz tarife 1, geceleri ise tarife 2 üzerinden fiyatlandırma yapıyorlar. Hemen hemen tüm kapalı mekanlarda sigara içilebiliyor. Öyle bahsedildiği gibi Türkleri sevmiyor değiller... Türk olduğumuzu söylememize rağmen gayet sempatik ve yardımsever yaklaştı herkes. Tüm restoran ve gece kulüpleri için rezervasyon yaptırmak şart.
Kocaeli Life 75
Ramazan’ın oldu! Hayata değer katan ve modern yaşamın tüm ihtiyaçlarına cevap veren yepyeni konseptleri, etkinlikleri ve eğlenceleriyle Symbol Yaşam Merkezi, Ramazan ayını da dolu dolu geçirdi...
76
Kocaeli Life
’ü
Macun standı her yaştan misafirlerin ilgisini çekti.
K
entimizin inşaat sektöründeki önde gelen firmalarından olan Kavanlar İnşaat tarafından hayata geçirilen ve açıldığı günden beri kentin en popüler buluşma ve sosyalleşme alanı olan Symbol Yaşam Merkezi, organize ettiği özel etkinliklerle Ramazan ayında da cazibe merkezi oldu. Mübarek Ramazan ayında farklı bir konseptle oluşturduğu Ramazan Sokağı ile birbirinden güzel Ramazan geleneklerimizi günümüze taşıyan Symbol Yaşam Merkezi, misafirlerine nostalji rüzgarlarının estiği bol eğlenceli dakikalar yaşattı. Merkezin zemin katında kurulan sokakta, eski İstanbul evlerinin arasına yerleştirilen stantlar, merkeze gelenlerin ilgi odağı oldu.
Takı standında ilgi çekici aksesuarlar beğeni topladı.
YETENEKLER ORTAYA ÇIKTI Orta oyunu gösterileri, ney ve fasıl dinletileri, Hacivat ve Karagöz gösterimi gibi etkinliklerle misafirlerini adete zamanda bir yolculuğa çıkaran Symbol Yaşam Merkezi, düzenlediği etkinliklerle küçük-büyük herkesi Ramazan Sokağı’nda buluşturdu. Takı tasarım atölyesi ve ebru atölyesinde yeteneklerini sergileyen; kostümlü fotoğraf çekimiyle geçmişe olan özlemini gideren; hediyelik eşya stantlarından alışveriş yapan İzmitliler, ikram edilen yöresel lezzetleri tatmayı da ihmal etmedi. Cuma, cumartesi ve pazar günlerinde hem iftardan önce hem de iftar sonrasında gerçekleşen ney ve fasıl dinletisi Symbol Yaşam Merkezi misafirlerinin kulaklarının pasını sildi.
Kocaeli Life 77
BAYRAMA KADAR SÜRECEK İftardan sonra Hacivat ve Karagöz gösterileriyle hareketlenen Ramazan Sokağı, özellikle minik misafirlerin akınına uğradı. İftardan hemen sonra büyük, küçük her ziyaretçinin ilgiyle takip ettiği konser ise Ramazan Sokağı’nın unutulmaz eğlencesi olarak akıllarda kaldı. İzmitli müzik severler Nur Yoldaş, Kartal Kaan, Gökhan Azlağ, Elif Yıldız ve Levent Çimen’den oluşan dev kadroyla Symbol Yaşam Merkezi’nde buluştu. ‘Direklerarası Ramazan Şenlikleri’ kapsamındaki geleneksel Kavuklu-Pişekâr atışması, meddah oyunu, kanto gösterisi ve fasıl heyetinin de unutulmadığı etkinlikler, kentin Ramazan eğlencesine damgasını vurdu. Symbol Yaşam Merkezi’ndeki etkinliklerin Ramazan Bayramı’na kadar devam edeceği ve ünlü sanatçılardan oluşan dev kadronun 2 Temmuz ve 3 Temmuz tarihlerinde tekrar Kocaelililerle buluşacağı öğrenildi. Symbol Yaşam Merkezi bayramın birinci günü 12:00-23:00, bayramın ikinci ve üçüncü günleri ise 10:00-23:00 saatleri arasında açık olacak. Symbol Yaşam Merkezi Kurumsal İletişim Direktörü Kadir Banabak ve Pazarlama Uzmanı Derya Uysal
78
Kocaeli Life
Nilgün Çelebi ve minik Damla Ramazan Sokağı’nda hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ebru Atölyesi her yaştan müşterinin çok ilgisini çekti.
Arslanzade standı enfes kurabiyeler ve badem ezmesiyle ağızları tatlandırdı.
Minikler macunun tadına ve Ramazan Sokağı’na bayıldı. Oyuncak standında çocuklar için topaçlar ve eski oyuncaklar tanıtıldı.
Kocaeli Life 79
Artık
CARAT
GARAGE
var...
Genç girişimci Baturhan Arat, bir buçuk ay önce Ovacık Mahallesi, D-100 Karayolu Caddesi üzerinde hizmete açtığı Carat Garage adlı araç bakım merkeziyle Kocaeli’de bir ilki gerçekleştirdi Eğer siz de aracına gözü bakan; yıkanırken çizilmesinden, temizlenirken zarar görmesinden endişe eden; yağının-suyunun sürekli kontrol edilmesini isteyenlerdenseniz, şimdi size çok iyi bir haberimiz var. İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü öğrencisi olan Baturhan Arat, kendi hayalini gerçekleştirirken pek çok araç sahibinin de yüzünü güldürecek bir projeyi hayata geçirdi. Kentimize kazandırdığı, son teknolojiyle hizmet veren Carat Garage Araç Bakım Merkezi’yle oto yıkama ve araç bakımı konusunda çıtayı bir hayli yükselten Arat, şimdi kısa sürede sektöründe bir numara olmanın mutluluğunu yaşıyor. Carat Garage adıyla açılan merkez nano koltuk koruma; deri, koltuk, torpido ve plastik aksam koruma; pasta ve hızlı cila; motor yıkama gibi otomobil temizliğine dair her konuda alışılmışın dışında bir hizmet anlayışıyla çalışıyor.
80
Kocaeli Life
Carat Garage ayrıca, otomobilinizin lastik durumu, lastik basıncı, motor suyu, motor yağı, silecekler, cam suyu ve antifriz gibi bakımlarını da gerçekleştirip, müşterisini bu konularda bilgilendiriyor.
Ezgi Ece BAKIRÖZÜ
SİZ KEYFİNİZE BAKIN Baturhan Arat, Carat Garage’ı kurarken sadece araçları değil, araç sahiplerini de düşünmüş. Merkezin bünyesinde hizmet veren Carat Cafe, aracını Carat Garage’a teslim ettikten sonra iyi vakit geçirmek isteyenler için var. İnsanların araç temizliği esnasında sıkıldığını, hatta birçok kadın araç sahibinin bu sebepten dolayı aracını yıkatmayı uzun süre geciktirdiğini tespit eden Baturhan Arat, Carat Cafe’yi kurarak hizmet kalitesini artırmış. Carat Garage müşterileri, 80’li yılların Amerikan retro çizgisinden esinlenilerek dekore edilen bu şirin kafede ücretsiz içecek, kurabiye ya da dondurma ikramıyla ağırlanıyor; aracını beklerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor.
TEMASSIZ OTO YIKAMA Ancak, Carat Garage’ın verdiği hizmetler içerisinde en çok ilgi çekeni, ilimizde ilk kez kullanılan otomatik temassız yıkama robotu. Bu sistemle, sadece 4 dakika içerisinde otomatik robotla temizlenen aracınız, insan eli değmeden tamamen hijyenik bir hale geliyor. Böylelikle hem aracınız temizlenirken bekleme süreniz azalıyor hem de otomobilinizin boyasına, kaportasına ya da herhangi bir aksamına zarar gelme olasılığı sıfırlanıyor. Son teknoloji otomatik temassız yıkama robotu, aracı basınçlı su ve cilalı köpükle yıkıyor. Önce aracın alt kısmını temizleyen robot, daha sonra aracın ölçülerini almak için keşif yapıyor. Elde ettiği verilere göre yaptığı ön yıkamanın ardından işlemi cilalı köpük işlemiyle sonlandıran robot, 4 dakika sonra aracı teslim ediyor. Böylelikle siz, üst kalite bu hizmetin mutluluğunu, Carat Garage ekibi ise gururunu yaşıyor. Müşterilerine toplam 8 çalışanıyla hizmet veren Carat Garage, Sorumlu Personel Müdürü Enis Abur’un sektördeki tecrübesiyle her gün biraz daha gelişiyor.
Kocaeli Life 81
Çevrebilinciylede öncü... Hayata geçirdiği ‘Belediye Kentsel Atık Sularının Sanayide Proses Suyu Olarak Kullanılmak Üzere Geri Kazanımı’ projesiyle ödüle layık görülen TÜPRAŞ, şimdi AB Çevre Ödülleri 2016 Türkiye Programı’nda ülkemizi temsil edecek 2015-2016 dönemi Süreç Kategorisi’nde ‘Belediye Kentsel Atık Sularının Sanayide Proses Suyu Olarak Kullanılmak Üzere Geri Kazanımı’ projesiyle finalist olan TÜPRAŞ, ödül ve sertifikalarını 3 Haziran 2016 tarihinde gerçekleşen ulusal ödül töreninde Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’den aldı. ‘AB Çevre Ödülü’ yönetim, ürün-hizmet ve süreç kategorileriyle ele alınıyor. Avrupa’daki tüm kategorilerdeki birinciler ise ekim ayında yapılacak tören ile AB üye ülkeler ve aday ülke finalistleri arasından belirlenecek. TÜM İHTİYACINI KARŞILIYOR Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması için rafineride tüketilen suyun doğal kaynaklardan karşılanması yerine, atık suların geri kazanılarak elde edilmesine öncelik veren TÜPRAŞ, 2014 Kasım ayından bu yana projeyi uygulamakta. Faaliyeti gereği suyu yoğun bir şekilde kullanan TÜPRAŞ, projeyle tüm proses suyu ihtiyacını karşılarken, belediye kentsel atık sularının da geri kazanımını sağlıyor. EKOSİSTEM KORUNUYOR Kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve biyolojik çeşitliliğin yapısını koruyan proje,
82
Kocaeli Life
ekosistemin korunması açısından büyük önem taşıyor. Öncü bir yaklaşımla kentsel atık suların rafineride kullanılabilecek nitelikte geri kazanılması için yapılan çalışmalar sonucunda, bu teknolojinin geliştirilerek uygulanmasını sağlayan TÜPRAŞ, teknolojiyi uygulamalarına entegre ederek yerel yönetimler ve ülkemiz rafineri sektörü için de ilke imza atmış oldu. HAM SU TÜKETİMİ AZALDI Ham su tüketiminin azaltılması için birçok verimlilik projesi yürüten TÜPRAŞ, doğal kaynaklardan çekilen ham su miktarında saatte yaklaşık 1.250 metreküp azalma sağlıyor. Yatırım harcaması yaklaşık 55 Milyon TL olan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Genel Müdürlüğü ile birlikte geliştirilen
Körfez Tesisi Kentsel Atık Sularının Sanayide Proses Suyu Olarak Kullanılmak Üzere Geri Kazanımı Projesi, İzmit Rafinerisi’nde iki aşamalı olarak Kasım 2014 ve Mayıs 2015 tarihlerinde devreye alınmıştı. PROJELERE DEVAM... 2014 döneminde TÜPRAŞ yine ‘Membran Dearator Soğuk Kazan Besleme Suyu ile Enerji Geri Kazanımı’ projesiyle, süreç kategorisinde AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı birinciliğini elde etmişti. TÜPRAŞ, kuruluşların hizmet ettikleri toplumla büyüyebileceği inancıyla, ülkemizin öncü enerji şirketi olarak kurumsal sorumluluğu gereği faaliyet gösterdiği coğrafyanın korunması ve gelişimini hedefleyen öncü projeler gerçekleştirmeye devam edecek.
Kocaeli Life 83
25+1 yılı kutladılar! Meslekte 25 yılı geride bırakan iki kardeşin bir yıl önce açtığı Mevsim Güzellik Salonu yıl dönümünü dostlarıyla birlikte kutladı
İLETİŞİM Adres: İzmit Ömerağa Mahallesi, Alemdar Caddesi, Can Apartman No:49 Tel: 0(262) 321 10 30
84
Kocaeli Life
Mevsim Güzellik Salonu’nun sahipleri Songül Fırıncı ve Ayşe Karaşin, çalışanları Başak Yeter ve Güliz Kanber’le birlikte.
Canan Ankara, Necmiye Kılınç, Serhan Yılmaz
İzmit’te “güzellik” denilince ilk akla gelen isimlerden olan Ayşe Karaşin ve Songül Fırıncı kardeşler meslekte 25 yılı geride bırakırken, kendi kanatlarıyla uçmanın mutluluğunu yaşıyor. Geçtiğimiz yıl hizmete açtıkları Mevsim Güzellik Salonu’nda bir yılı geride bırakan iki kardeş, yıl dönümlerini mini bir partiyle kutladı.
Songül Fırıncı, minik kızı Eylül Erva Fırıncı ile
BİRİNCİ YIL DÖNÜMÜ Kadınlara özel salonda iğneli epilasyon, cilt bakımı, doğal şekersiz reçineli ağda, manikür ve pedikür hizmeti veren iki kardeşin düzenlediği davete dostları ve müşterileri katıldı. Kadınlar bir yandan iki kardeşin hazırladığı birbirinden lezzetli ikramların tadına bakarken, diğer yandan da sohbet etme imkanı buldu. PASTA KESTİLER Yıldönümü kutlaması pasta kesimi ve çektirilen hatıra fotoğraflarıyla sona ererken, Ayşe Karaşin şu açıklamayı yaptı: “Salonumuzda hijyenik koşullarda kaliteli hizmet veriyoruz. Aldıkları hizmetten memnun kalan müşterilerimiz en büyük referansımız. Bunun gururuyla birinci yılımızı kutluyoruz.”
Ayşe Karaşin, Nuran Karakoç, Songül Fırıncı
Dilek Şan, Aynur Bingöl
Davetlilere ikram edilen birbirinden lezzetli yiyecekler Songül Hanım ve Ayşe Hanım’ın ellerinden çıktı.
Mevsim Güzellik Salonu’nun sahipleri Ayşe Karaşin ve Songül Fırıncı, birinci yıl dönümü şerefine pasta kesti.
Kocaeli Life 85
Simay bebek geliyor! Pasha Palas Hotel’in sahibi Filiz Saral Durmuşoğlu, kısa bir süre sonra kucağına alacağı minik kızı Simay için neşe dolu bir baby shower partisi düzenledi
Pasha Palas Hotel’in sahibi Filiz Saral Durmuşoğlu ve eşi Sami Durmuşoğlu, üçüncü çocuklarını kucaklarına almak için gün sayıyor. İki erkek evlat sahibi olan çift, Simay adını vermeyi planladıkları bir kız bebek bekliyor. Oğulları Kuzey ve Mert’ten sonra Simay bebeğe kavuşmak için heyecanlı bir bekleyiş içerisinde olan Filiz Hanım, geçtiğimiz günlerde bir baby shower partisi düzenledi.
86
Kocaeli Life
Sami Durmuşoğlu’nun sahibi olduğu Lukka Garden Cafe’nin bahçesinde, Karınca Parti Organizasyon tarafından organize edilen partiye Filiz Durmuşoğlu’nun yakın dostları katıldı. Tüm davetlilerin beyaz üst ve kot pantolonla katıldığı partiye Filiz Hanım’ın şıklığı damga vurdu. Gün boyunca neşe içinde devam eden organizasyonda, Simay bebek için özenle seçilen armağanlar Filiz Hanım’a takdim edildi. Arkadaşlarının, kendisi için özel olarak yaptırdığı, üze-
rinde ‘Simay’ yazan kolyeyi çok beğenen Filiz Hanım, bu mutlu gününde kendisini yalnız bırakmayan davetlilere teşekkür etti. İlerleyen saatlerde bir buket çiçekle gruba katılan Sami Durmuşoğlu, ince davranışıyla eşini duygulandırdı. Misafirlerini zengin bir menüyle ağırlayan Filiz Saral Durmuşoğlu, dostlarıyla birlikte keyifli bir gün geçirmenin mutluluğunu yaşadı.
Filiz Hanım ve yakın dostları partide bol bol sohbet edip eğlendi.
Burcu Gürlek, Filiz Saral Durmuşoğlu
Emel Ceylan Balcıoğlu, minik kızı Büşra ve Filiz Saral Durmuşoğlu
Kocaeli Life 87
Filiz Hanım ve Sami Bey’in mutlulukları gözlerinden okunuyordu.
Aslı Gencal ve Filiz Saral Durmuşoğlu
88
Kocaeli Life
Emel Köse, Mine Mollavelioğlu
Büşra Uçarı ve minik oğlu Bulut
Filiz Saral Durmuşoğlu misafirlerini en iyi şekilde ağırladı
Yeşim Saral Şengül ve Filiz Saral Durmuşoğlu
Filiz Hanım çok heyecanlıydı
Esra Güncan, Sevim Karaman
Partiye katılan herkesin yakasına pembe çiçek takıldı.
Esra Karslı, Filiz Saral Durmuşoğlu
Esra Güncan, Nagihan Uzuner
Kocaeli Life 89
Ok Ailesi
Bu sünnet unutulmaz!
İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Tolga Ok ile kimyager eşi Gülşah Hanım’ın iki çocuğundan biri olan Çınar, erkekliğe ilk adımı dillere destan iki organizasyonla attı.
90
Kocaeli Life
İnşaat Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı ve inşaat mühendisi Tolga Ok ile kimyager eşi Gülşah Hanım, oğulları Çınar’ın erkekliğe attığı ilk adımı, iki ayrı organizasyonla kutladı. Oğulları için uzun süre akıllardan çıkmayacak bir sünnet cemiyeti planlayan Ok Ailesi, Çınar’ın sünnet kınasını Wellborn Luxury Hotel bünyesindeki Captain Morgan Roof Bar&Bistro’da gerçekleştirdikten bir hafta sonra, The Ness Otel’de de düğün yaptı. 4,5 yaşındaki yakışıklı Çınar’ın bir şehzade kadar şık olduğu düğün ilimizin tanınmış iş adamı ve siyasetçilerini de bir araya getirdi.
DİLLERE DESTAN DÜĞÜN
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Saadettin Hülagü, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zekeriya Özak, CHP
Kocaeli İl Başkanı Cengiz Sarıbay, Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe, Kocaelispor Kulüp Başkanı Bahri Yavuz, CHP İzmit İlçe eski Başkanı Selman Yıldırım, İzmit Belediyesi Koordinatörü Adnan Metin ile Ok çiftinin birçok yakınının katıldığı düğünde, KOTO Meclis Başkanı Bülent Karagöz de davetliler arasındaydı. Tolga Bey ve Gülşah Hanım’ın şıklıklarıyla göz kamaştırdığı gecede, minik Çınar prens kıyafetiyle, ablası Tuana ise annesi gibi beyaz bir elbiseyle boy gösterdi. Konuklara bir sürpriz yaparak 11. evlenme yıldönümlerini de kutlayan çift, ikiye katlanan mutluluklarını dostlarıyla paylaştı. Organizasyonu Şebnem Öztürk tarafından gerçekleştirilen sünnet düğününde, her ayrıntı düşünülmüştü. Çocuklar için bir animasyonun grubunun görev yapması miniklerin eğlencesine eğlence katarken, davetliler de ünlü sanatçı Altay’ın şarkılarıyla coştu. Eğlencenin geç saatlere kadar devam ettiği düğün, konukların ‘Allah damatlığını da göstersin’ dilekleriyle son buldu.
Ümmühan Hülagü, Saadettin Hülagü
Çınar, dedesi Nursel Ok ile birlikte
Kartepe eski Belediye Başkanı Şükrü Karabalık ve eşi Nurten Hanım, Ok Ailesini yalnız bırakmadı.
Esra - Tezcan Güncan ve Filiz - Sami Durmuşoğlu çifti objektifimize böyle poz verdi.
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet ve CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, Nurgül Ok ve Nebahat Ayvat
Kocaeli Life 91
Bahar - Ali Erceylan
Melis ve Ulaş Erenkaya
92
Kocaeli Life
Aslıhan - Fatih Yazıcı
Fatma - Selman Yıldırım
Füsun ve Ercüment Yıldız
İclal - Burak Demiralp çifti ve oğulları Demir
Sanem Yavuz, Bahri Yavuz
Suat Atak, Eda Kolaylı Atak
Özgür Uluce, Esra Uluce
Oktay Ok, Reyhan Ok
Kocaeli Life 93
Zeynep ve Haşmet Belen
Merve ve Yasin Akyol
Özden Yenipazar, Gülşah Ok, Müge Aktaş
Yeşim ve Okan Cıncık
94
Kocaeli Life
Aslı - Erhan Durmuşoğlu ve minik oğulları Yaman
Nurşen ve Ümit Kaya, tatlı kızlarıyla birlikte.
İzmit Rotary’de Ulugün dönemi İzmit Rotary Kulübü’nün geleneksel devir teslim töreninin 46’ncısı, Wellborn Luxury Hotel’de gerçekleşti. Törende, başkan İlhan Önem, görevini Yavuz Ulugün’e devretti
Kocaeli Life 95
Rotary eşleri, tören başlamadan önce sohbet etme fırsatı buldu.
96
İzmit Rotary Kulübü’nün bu yıl 46’ncısını düzenlediği devir teslim töreni, Wellborn Luxury Hotel’de gerçekleşti. Törende, 2015-2016 döneminde başkanlık görevini yürüten ve başkanlığı sırasında İzmit Rotary Kulübü’ne, 46 yıllık tarihinde ilk kez 2 bin 420’nci bölge üstün hizmet ödülü ve bölge 1’incilik ödülünü kazandıran; aynı zamanda Uluslararası Rotary tarafından ‘Altın Başkanlık
Takdirnamesi’ne layık görülen İlhan Önem görevini devretti. Kulübün yeni başkanı, hazırladığı sosyal projelerle İzmit Rotary Kulübü’nün hizmet kalitesini bir üst düzeye çıkarmış olan Yavuz Ulugün oldu. Başkan İlhan Önem, devir töreninden önce yaptığı konuşmada Rotary Kulübü’nde biriktirdiği anılardan bahsetti. Önem, “Lösemili çocuklar için
düzenlediğimiz bir oyuncak dağıtımı sırasında, eşim Sibel Hanım bir çocuğa oyuncağını uzattığında, minik çocuk oyuncağı değil Sibel’in elini tutmuştu. Bu bizi çok duygulandırdı” dedi. Önem ayrıca, başkanlığı döneminde kendisine verdiği destek için eşine teşekkür ederek, Sibel Hanım’ın yoğun günlerden birinde kırılan topuğunu sembolize eden plaketi armağan etti.
Elif Yıldız ve Hare Gülener
Yasemin Efe, Deniz Kolaylı, Canan Büyükyılmaz
Reyhan ve Hayrettin Ulusoy
Kocaeli Life
Hacer Ulugün, Gülay Özkaya, Selim Özkaya, Yavuz Ulugün
BAŞKANLIĞI DEVRETTİ
Devir teslim töreninden önce Kocaeli’de Rotary Kulübü’ne katkı sağlayan üyelere ve eşlerine plaket verildi. Plaket töreninin ardından konuşma yapan İlhan Önem, kulübün kendisi için çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek, İzmit Rotary Kulübü’nün başkanlığını yapmaktan duyduğu onuru dile getirdi. Ardından söz alan yeni başkan Yavuz Ulugün ise başkanlık görevini devralmaktan duyduğu onuru ifade etti. Ulugün, “Bugünden sonra da kulübüm adına elimden geleni yapıp çalışmalarıma devam edeceğim” dedi. Konuşmaların ardından İlhan Önem başkanlık kolyesini Yavuz Ulugün’e teslim etti.
Selçuk İz, Yavuz Taşkıran, Nezih Bayındır
Banu ve İlter Yılmaz
Duygu Oray, Cengiz Oray, Neşe Oray
Kocaeli Life 97
Esin ve Hüseyin Alçıoğlu, Tuğça ve Enis Köse
Evşen ve Tolgay Küçük
98
Kocaeli Life
Hacer Ulugün ve minik Ali Baran Şensoy
Esra Kobakoğlu
Şebnem Ulusoy, Sibel Önem
Esin - Hüseyin Alçıoğlu
Reyhan Arslan, Aylin Görkey
Tuğba ve Gürol Ciğerdelen
Sahra Jurayeva, Sabina Jurayeva
Kocaeli Life 99
Kasaba’nın minikleri davetlileri büyüledi!
Çocuk Kasabası Butik Anaokulu’nun mezuniyet töreni uzun süre hafızalardan silinmeyecek muhteşem gösterilere sahne oldu Çocuk Kasabası Butik Anaokulu’nun mezuniyet töreni minik öğrencilerin birbirinden güzel gösterilerine sahne oldu. Rengarenk kıyafetler içinde sahneye çıkarak dans eden, şarkılar söyleyen, oyunlar oynayan miniklerin performansı davetlileri büyüledi. Sahnede adeta devleşen minikler herkese parmak ısırıttı. Sıra kep atma törenine geldiğinde ise miniklerin heyecanına davetlilerin coşkusu eklendi, salonda oluşan muhteşem atmosfer kimini gururlandırdı, kimini duygulandırdı.
100 Kocaeli Life
MUHTEŞEM GÖSTERİ Başiskele sınırları içinde faaliyet gösteren Çocuk Kasabası Butik Anaokulu’nun mezuniyet töreni Sabancı Kültür Sitesi’nde gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende davetliler, miniklerin kendileri için hazırladığı, içerisinde ünlü Cat’s müzikalinin de bulunduğu iki perdeden oluşan muhteşem bir gösteri izledi. Programın ilk bölümünde yöresel halk oyunlarından örnekler sunan minikler, ikinci perdede modern danslarla izleyicileri büyüledi.
AŞKLA ÇALIŞINCA… Gecenin açılış konuşmasını yapan Çocuk Kasabası Butik Anaokulu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Halil İbrahim Kahraman okul öncesi eğitimin önemine ve gerekliliğine dikkat çekti, “Aşkla çalışmanın meyvelerini işte bu şekilde alıyoruz. Bize güvenerek teslim ettiğiniz çocuklarınızı geleceğe güvenli, başarılı ve mutlu bir şekilde taşıyoruz” dedi. Öğrencilerin özellikle Kafkas yöresine ait gösterileri tüm davetlilerin kalp atışlarını hızlandırdı. Salonu dolduran davetliler, minikleri ayakta alkışladı.
MEZUNLAR KEP ATTI Okul müdürü Ayşenur Kahraman Aytekin ve ekibinin kusursuz ev sahipliğinde gerçekleşen mezuniyet törenini tiyatro oyuncusu Yelda Özdeş sundu. Özdeş, kadife sesi ve enerjik sunumuyla davetlilerden tam not aldı. Gecede 3, 4 ve 5 yaş grubu çocukların sergilediği birbirinden renkli ve hareketli gösterilerin ardından mezun olan 35 öğrenci kep fırlattı. Miniklerin keplerini fırlatırken yaşadığı sevinç ve ailelerinin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.
Kocaeli Life 101
Ayşegül Ensari ve Mustafa Ensari güzel kızları Azra Ensari ile
Çocuk Kasabası Butik Anaokulu’nun müdürü Ayşenur Kahraman Aytekin, örnek bir ev sahipliği yaptı.
Emel Özgünhan, oğulları Kuzey Özgünhan ve Kutay Özgünhan
Selin Duman ve Murat Duman
Hande Yüksel ve Gözde Gökbayrak
102 Kocaeli Life
Yabancı Dil Eğitim Zümre Başkanı Şule Demircioğlu, çocukları Berat ve Berna ile birlikte
Cem Gür ve eşi Ülkü Gür
Atakan Akman yakışıklı oğlu Batu ile
Ayşe Kandaz, Aslı Göktan ve oğlu Ali Göktan
Aykut Ünlüer ve Esra Ünlüer
Tugay Aydın, Tuğba Soykan ve oğlu Demirkan Soykan
Oral Şimşek ve oğlu Doğu Şimşek
Derya Yıldırım ve kızı Delal Yıldırım
Hande Öztorun ve kızı Berna Öztorun
Alper Laçin, eşi Pınar Laçin ve yakışıklı oğulları Atahan Laçin
Yelda Çimen ve kızı Cansu Çimen
Kocaeli Life 103
Ersan Özbudak ve Betül Özbudak ile kızları Bengisu Özbudak ve oğulları Efe Özbudak çok şık görünüyordu.
Efe’ye yakışır sünnet düğünü Özbudak çiftinin yakışıklı oğulları Efe için düzenlediği sünnet düğünü hala dillerde 104 Kocaeli Life
Erdem Barın, Özlem Barın, Nuri Hüseyinoğlu, Esra Hüseyinoğlu, Deniz Gülhan, Esin Gülhan, Duygu Baykal Ceylan, Evren Ay ve Kubilay-İpek Kırman çifti de davetliler arasındaydı.
Şadan Yavuz, Çiğdem Yavuz, Aslıgül Temel, Uğur Temel, Burak Çabuk ve Devrim Çabuk da düğüne katılanlar arasındaydı.
Akademi Hastanesi’nin hemşire kadrosu bu mutlu gününde Özbudak ailesini yalnız bırakmadı.
Hülya Zengin, Çiğdem Kavcar, Berna Tırnavalı, Tülay Tunç, Betül Özbudak, Handan Bayrak
Sünnet düğününde gençler için ayrı, çocuklar için ayrı masalar kuruldu.
Akademi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği’nde görev yapan Doç. Dr. Ersan Özbudak ile 30 Ağustos İlkokulu Türkçe öğretmenlerinden Betül Özbudak’ın yakışıklı oğulları Efe için düzenlediği sünnet düğünü sağlık ve eğitim camiasını bir araya getirdi. Luxor Garden Hotel’de gerçekleştirilen düğünde Özbudak çiftinin akrabaları, yakınları ve dostlarının yanı sıra Akademi Hastanesi’nin yönetimi de hazır bulundu.
ÇOK EĞLENDİLER Seymen Koleji öğrencisi 8 yaşındaki Efe ve arkadaşları, kendileri için ayrılan masada animatörler eşliğinde gece boyunca keyifli vakit geçirirken, ablası Bengisu da kardeşini bir an olsun yalnız bırakmadı. Sünnet düğünü için geleneksel kıyafetler yerine papyonlu bir takım seçen Efe, gerek yakışıklılığı gerekse şıklığıyla tüm dikkatleri üzerine çekti. 300 kişilik davetli topluluğunun hazır bulunduğu gece baştan sona neşe içinde geçti.
Bengisu’nun arkadaşları ve akrabalarının da geceye katılımı yoğundu.
Kocaeli Life 105
Hepsi birer kahraman! Özel Minik Eller Anaokulu’nun yıl sonu gösterisinde davetliler geçmişe yolculuk yaptı, kimi zaman eğlenceli, kimi zaman duygusal anlar yaşandı İlimizin en gözde eğitim kurumlarından biri olan Özel Minik Eller Anaokulu’nun yıl sonu gösterisinde minik öğrenciler tüm yeteneklerini sergileme imkanı buldu. Sabancı Kültür Merkezi’nde gerçekleşen yıl sonu gösterisi saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Minik öğrencilerin hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı söylemesi salonda büyük bir alkış tufanı kopardı.
TAŞ DEVRİ’NE GİTTİLER Okulun kurucusu Aslı Gencal yaptığı açılış konuşmasında bir yılı değerlendirdikten sonra miniklere ve velilerine teşekkür etti. 1980 ve 1990 dönemlerinin sevilen çizgi film ve masal karakterlerinin canlandırıldığı etkinlikte sahneye ilk olarak 3 yaş grubu öğrencileri “Taş Devri” gösterisiyle çıktı. Sahnedeki performanslarıyla dikkat çeken minikler öğretmenlerini gururlandırdı, velilerini ise duygulandırdı.
106 Kocaeli Life
RED KİT SAHNEDE… Sonrasında karma drama grupları “Bremen Mızıkacıları” ve “Red Kit” gösterisiyle sahne aldı. Sahne dekorlarının değişiminde verilen perde arasında Kocaeli Üniversitesi Konservatuvar öğrencisi Selin Yurt’un yan flüt dinletisi davetliler tarafından ilgiyle dinlendi. Gösterinin sonunda mezuniyet törenine geçildi, minik öğrencilere diplomaları tek tek takdim edildi.
Miniklerin İstiklal Marşı’nı hep bir ağızdan söylemesi salonda büyük bir alkış kopardı.
Kurucu Aslı Gencal, miniklere ve velilere teşekkür etti.
Sahnede sergiledikleri performansla profesyonellere taş çıkaran miniklerin gösterisi ilgiyle izlendi.
Kocaeli Life 107
Ebru Kaya, gösteriye kızı Karya ile birlikte geldi. Minik Öykü’nün gösterisine Pınar Yıldırım, Metin Yıldırım, Zeynep Yıldırım, Emine Yıldırım, Reha Yıldırım, Münir Karaman, Gülten Karaman, Oğuzhan Karaman da katıldı.
Minikler “Arkadaş” şarkısını seslendirdi.
Büşra ve Onur Uçarı tatlı oğulları Mercan’ı izlemek için minik kardeşi Bulut’la birlikte geldi.
108 Kocaeli Life
Gülsen Ekmen, Fuat Ekmen
Zeynep Yalaz da davetliler arasındaydı.
Arzu Gülgenay yakışıklı oğlu Arda Baran Gülgenay ile birlikte.
Yaza merhaba İlimizin en gözde 5 yıldızlı otellerinden Wellborn Luxury Hotel özel bir davetle yaza ‘merhaba’ dedi. Havuz başında planlanan ancak hava muhalefeti nedeniyle Liman Restaurant’a alınan summer party bu yıl da ilimizin tanınmış ve popüler simalarını bir araya getirdi.
Otelin genel müdürü Sinan Tepeçalı ve ekibi organizasyonun kusursuz olması için çaba harcarken, ihtişamlı ortam ve mükemmel ev sahipliği davetlilerden tam not aldı. Türk ve dünya mutfağının seçkin lezzetlerinin yer aldığı açık büfe hem göze hem damaklara hitap etti.
1000 KİŞİ KATILDI
LATİN DASLARI
Kübalı müzik grubunun sahne aldığı ‘yaza merhaba’ partisi latin ezgileri ve danslarıyla hareketlenirken, davetliler de unutulmaz saatler geçirdi. Canlı müzik eşliğinde gece geç saatlere kadar süren partide davetliler gönüllerince eğlenme imkanı buldu.
Wellborn Luxury Hotel’in sahibi Haluk Ulusoy ve zarif eşi Şebnem Ulusoy’un ev sahipliği yaptığı ‘yaza merhaba’ partisine ilgi büyüktü. Yaklaşık 1000 kişilik seçkin davetli topluluğunun hazır bulunduğu gecede her meslekten çok sayıda renkli sima boy gösterdi.
Yaza merhaba partisine Wellborn Luxury Hotel’in sahibi Haluk Ulusoy ve zarif eşi Şebnem Ulusoy ev sahipliği yaptı.
Kocaeli Life 109
Hilal Cengiz, Canan Uludüz, Nermin Akçakoca
Hacer Ulugün, Şebnem Ulusoy, Sıdıka Aysel
Akademi Hastanesi’nin sahibi Kubilay Kırman ve güzel eşi İpek Kırman, avukat Kaan Kobakoğlu ve eşi Esra Kobakoğlu.
110 Kocaeli Life
Wellborn Luxury Otel enerjik kadrosuyla ‘yaza merhaba’ partisinin kusursuz geçmesi için olağanüstü çaba harcadı.
Emel Ceylan Balcıoğlu, Filiz Saral Durmuşoğlu, Sami Durmuşoğlu ve Salih Balcıoğlu
Oğuzhan Kayalı, Gülşah Kayalı
Pınar Akpınar, Serkan Akpınar, Serpil Uludağ, Orkun Uludağ
Tuğçe Toprakoğlu, Remziye Ayrılmaz
Ebru Karaca, Erkan Karaca
Kürşat Çağın ve Belgin Çağın
Kocaeli Life 111
Burçak Dorak, Aysun Çeliksoy
Gülay Özkaya
112 Kocaeli Life
Nihan Aktaş, Tamer Aktaş
Ömer Çömlek, Berkan Aslan, Türker Kazan
Ahmet ve Yeliz’e görkemli düğün!
Yeditepe Üniversitesi’nde eğitim gördükleri dönemde tanışarak, birlikteliklerini hayat arkadaşlığına taşıyan Yeliz Aydın ve Ahmet İlhan, Wellborn Luxury Hotel’in Seka Balo Salonu’nda gerçekleştirilen görkemli törenle dünya evine girdi
Ahmet İlhan ve Yeliz Aydın
Kocaeli Life 113
İlhan ve Aydın aileleri, genç çiftin nikahını kıyan Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran ile birlikte poz verdi.
Öğretmen Ahmet İlhan ve eşi Durdu Hanım’ın yakışıklı oğlu Ahmet ile Ay-Sa Taşımacılık’ın sahibi Selahattin Aydın ve eşi Şengül Aydın’ın güzeller güzeli kızları Yeliz, Wellborn Luxury Hotel’de gerçekleştirilen görkemli bir düğünle dünya evine girdi. Yeditepe Üniversitesi’nde eğitim aldıkları sırada tanışan ve 3 yıldır süren büyük aşklarını mutlu sonla noktalayan Yeliz ile Ahmet’in düğün törenine kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Özel olarak diktirilen prenses modeli gelinliğinin içerisinde bir kuğu kadar zarif olan Yeliz Hanım ve yakışıklılığıyla dikkat çeken Ahmet Bey’in mutlulukları gözlerinden okunurken, davetlilerin şıklığı da dikkatlerden kaçmadı.
114 Kocaeli Life
NİKAHI BAŞKAN KIYDI
Elif Deligöz, Tuna Deligöz, İnci Karayel, Yaren Karayel
Çiftin salona girişiyle başlayan gece, Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran’ın kıydığı nikahla devam etti. Yaptığı konuşmada yuva kurmanın önemine temas eden Baran, Yeliz ve Ahmet’e bir ömür boyu mutluluklar diledi. Nikah defterinin alkışlar eşliğinde imzalanmasının ardından, başkan İsmail Baran gelin ve damada Türk bayrağı ile İzmit’in sembolü olan saat kulesinin biblosunu hediye etti. Nikah merasiminin sona ermesiyle sahneye çıkan çift, ilk danslarını Ayla Çelik’in popüler parçası ‘Bağdat’ eşliğinde yaptı. Gece, davetlilerin de sahneyi doldurmasıyla geç saatlere kadar devam etti.
Nevin-Yücel Köse çifti kızları Hatice ve Elif Zerra ile birlikte.
Bahriye Aydın
Sedat Gedik, Mücella Demirtaş
Melda Gezer, Serkan Kural
Damat Ahmet İlhan’ın ablası Esra Durdak, eşi Suat Durdak ve minik oğlu Muhammed Furkan Durdak
Yeliz Aydın’ın kardeşi Yeşim Aydın, zarafetiyle göz kamaştırdı.
Kocaeli Life 115
Profesyonellere taş çıkardılar! ‘Sen Varsan Sanat Var’ sloganıyla sürdürdüğü sanat eğitiminde 10. yılını kutlamaya hazırlanan İzmit Sanat Merkezi, yeni mezunlar verdiği 9. eğitim yılını, bale-dans resitali ve konserlerle tamamladı 116 Kocaeli Life
İlimizin sanat alanında eğitim veren en başarılı kurumlarından biri olan İzmit Sanat Merkezi (İSM), 2015-2016 eğitim yılını iki gün süren muhteşem bir organizasyonla tamamladı. MEB’in yanı sıra uluslararası sertifikasyon imkânı sunarak, eğitmen olabilecek düzeyde balerin, dansçı ve müzisyen yetiştiren İSM’nin, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşen gösterisine, dünyaca ünlü baletimiz Tan Sağtürk de katıldı.
İki gün boyunca sergiledikleri bale-dans performansları ve verdikleri konserlerle profesyonellere taş çıkaran öğrenciler, davetlilere unutulmayacak anlar yaşattı. Mükemmel kostümlerinin yanı sıra, video gösterileri, ve sahnedeki ses ve ışık düzeniyle beklentilerin çok üzerinde bir başarının sağlandığı gecede, çeşitli yaş gruplarından öğrenciler becerilerini sergiledi.
Kocaeli Life 117
EĞİTMEN OLDULAR Bale ve dans resitalinin verildiği gösterilerin ilk gününde, 200’ün üzerinde İSM öğrencisi, Tan Sağtürk’ün yanı sıra dünyanın en kabul gören bale sistemi Vaganova’ya göre aldıkları eğitimi sergilemek üzere sahne aldı. Bale, karakter dans, jazz dans ve street jazz dans performanslarının yer
118 Kocaeli Life
aldığı gecede, İSM’nin ilk mezunları diplomalarını Tan Sağtürk’ün elinden aldı. Eğitmen olma şansına sahip olan öğrenciler, 9 yıllık eğitim sonunda aldıkları diplomalarla ailelerini de gururlandı. Etkinliklerin ikinci gününde ise İSM müzik bölümü öğrencileri,
gerek solo gerekse orkestra olarak popüler ve klasik 22 eser seslendirdi. MEB ve dünyanın bir numaralı müzik belgelendirme sistemi Trinity’ye göre birçok enstrümanda kazandıkları becerileri sergileyen öğrenciler, davetlilere keyifli bir konser sundu.
MÜTHİŞ ENERJİ Geceye damga vuran en anlamlı performanslar, İSM orkestrası ve korosunun seslendirdiği eserler oldu. İlk olarak, Metallica’nın ‘One’ ve Michael Jackson’ın ‘They Don’t Care About Us’ parçalarını müthiş bir enerjiyle çalan İSM orkestrası ayak-
ta alkışlandı. Nazım Hikmet’in Hiroşima konulu ‘Kız Çocuğu’ adlı şiirinin, Fazıl Say tarafından Nazım Hikmet Oratoryosu için bestelenen versiyonunun yanı sıra ‘Dersimiz Atatürk’ filminin jenerik müziğini de seslendiren İSM korosu ise dinleyenlere
duygusal anlar yaşattı. Gecede bir konuşma yapan İSM kurucusu Nurdan Deniz Dolgun, sene sonu resitali ve konserinde öğrencilerin ve İSM ekibinin gösterdiği büyük başarının tesadüfî olmadığını belirterek şunları söyledi: BİNA ŞANS GETİRDİ “Dokuz yıldır, yollarımız alanında en iyi eğitmenlerle kesişti. MEB onaylı ve uluslararası sertifikasyon imkânı sunan bir kurum haline de geldik. Ancak bu sene, Fatih Mahallesi Sarı Leylak Sokak’taki yeni binamızın ferah ve modern ortamı bize şans getirdi. Öğrencilerimiz, onların ihtiyaçları ve branşlarının gerektirdiklerine göre dizayn edilen bir binada eğitim gördü. Dolayısıyla bu seneki gösterilerimiz öncekilerin kat kat önüne geçti. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum; en çok da öğrencilerime ve ailelerine…”
Kocaeli Life 119
Yusuf Aras delikanlı oldu! Avukat çift Özlem ve Birol Özyürek’in yakışıklı oğulları Yusuf Aras’ın delikanlılığa ilk adımını atması görkemli bir sünnet düğünüyle kutlandı
120 Kocaeli Life
Avukat çift Özlem ve Birol Özyürek’in 7 yaşındaki yakışıklı oğlu Yusuf Aras, erkekliğe ilk adımını attı. Özyürek ailesinin tek çocuğu olan Yusuf Aras’ın sünneti, The Ness Otel’de organize edilen görkemli bir düğünle kutlandı. Özlem ve Birol Özyürek çiftinin aile büyükleri ve dostlarından oluşan beş yüz kişilik düğüne ayrıca, CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, CHP İl Başkanı Cengiz Sarıbay, HDP eski Milletvekili Ali Haydar Konca da katıldı. Özyürek çiftinin tüm davetlileri
Pasta kesiminde Yusuf Aras çok heyecanlıydı.
kapıda karşılaması ve salona geçilmesiyle başlayan sünnet düğününde, Özlem Hanım, şıklığı ve zarafetiyle göz kamaştırdı. İstanbul’dan aldığı, balık kesim beyaz elbisesiyle beğeni dolu bakışları üzerine toplayan Özlem Hanım’ın saç ve makyajını ise ilimizin başarılı kuaför salonlarından Makas’ın yaptığı öğrenildi. TEMPO HİÇ DÜŞMEDİ Gecenin prensi Yusuf Aras için ise geleneksel şehzade konseptinin aksine papyonlu, modern bir takım elbise seçilmişti.
CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, düğüne eşi Murat Hürriyet ve oğlu Aras ile birlikte katıldı.
Takı töreninin ardından oğullarıyla birlikte pasta kesen Özyürek çifti, daha sonra alkışlar eşliğinde pistin açılışını yaptı. Davetlilerin Popstar Eren’in canlı performansıyla coştuğu gecede eğlencenin temposu hiç düşmezken, pistteki kalabalık gecenin geç saatlerine kadar devam etti. Düğüne katılan davetlilerin ilgi odağı olan Yusuf Aras ise ailesinin kendisi için düzenlediği bu özel gecede, animatörler ve arkadaşlarıyla birlikte bol bol eğlenerek organizasyonun tadını çıkardı.
Ekim Yeni, minik oğlu Rüzgar ve ananesi Huriye Özaydın
Kocaeli Life 121
Feyza Olgaç, Gülhanım Kara, Sırma Mungan, Zekiye Congara, Arzu Yalçın, Seçil Çağpar, Yasemin Yılmaz, Müzeyyen Yılmaz
Zuhal Çamlıca, Sırma Mungan, Delal Bozyer
122 Kocaeli Life
Gülhanım Kara, Setenay Erdoğan, Banu Karatı
Nihan Aktaş ve Ela Arslankaya
Nisa Öztürk, Seyfettin Öztürk, İsmihan Öztürk
Nigar ve Dinçer Mete, Çiğdem ve Okan Demircan
Bahar - Barbaros Candemir
Fadime Balaban, Didem Oğuz
Mehtap ve Fırat Kırımcı
Kocaeli Life 123
Onlar şimdi çok mutlu...
Semiha ve İbrahim Yazıcıoğlu çiftinin TÜPRAŞ İnsan Kaynakları Departmanı’nda görev yapan başarılı oğulları Oğuz Burak ile Emsal ve Fehmi Ağaca çiftinin edebiyat öğretmeni olan güzeller güzeli kızı Şeyma, Club Bithynia’da gerçekleşen rüya gibi bir düğünle dünya evine girdi. Organizasyonu, ilimizin bu alanda faaliyet gösteren en başarılı markalarından olan Arke Organizasyon tarafından yapılan şık düğün, ilimizin pek çok tanınan simasını da bir araya getirdi. Ortak arkadaşları Necati Keskin sayesinde tanışarak bir yıllık beraberliklerinin sonunda hayat arkadaşlığına karar veren Şeyma ve Oğuz Burak’ın düğünü, kalabalık bir davetli topluluğuna ev sahipliği yaptı. Çiftin aileleri ve yakın dostlarının yanı sıra çok sayıda TÜPRAŞ çalışanının da katıldığı düğünde, adeta şıklık yarışı vardı. Şeyma Hanım’ın, Feyza Dikimevi’nde
124 Kocaeli Life
hazırlanan muhteşem gelinliğinin içinde bir peri kızı kadar güzel olduğu gecede, damat Oğuz Burak Yazıcıoğlu da Hugo Boss marka damatlığıyla oldukça karizmatik görünüyordu. Bir ömür boyu mutluluğa, aşklarının mimarı Necati Keskin ve eşi Begüm Hanım’ın şahitliğinde ‘evet’ diyen Oğuz Burak ve Şeyma’nın nikahını, İzmit Belediyesi Evlendirme Müdürü Fikri Sever kıydı. Çift, nikah merasimi ve takı töreninin ardında, konuklarıyla tek tek ilgilenerek, tebrikleri kabul etti. Akşamın ilerleyen saatlerinde eğlencenin doruğa ulaştığı organizasyonda, aileleri ve yakın dostlarıyla birlikte gönüllerince eğlenen çift, çalan müzikler eşliğinde bol bol dans etti. Oğuz Burak ve Şeyma Yazıcıoğlu, düğün ertesinde balayı tatilini geçirmek üzere Antalya’ya hareket etti.
İbrahim Yazıcıoğlu, Semiha Yazıcıoğlu, Emsal Ağaca, Fehmi Ağaca
Burcu Yazıcıoğlu
Seda Sabancı ve tatlı kızı Cemre
Özlem - Ender Tığ
Kocaeli Life 125
Özlem - Bahadır Erdil
Tuğba - Serkan Aykan çifti sevimli kızları Ece ile birlikte
Genç çiftin nikah şahitliğini, tanışmalarına da vesile olan Begüm ve Necati Keskin çifti yaptı.
126 Kocaeli Life
Perihan - Soner Tığ çifti, düğüne minik oğulları Kuzey ile birlikte katıldı.
Kocaeli Life 127
Bayramı Wellborn ayrıcalığıyla yaşayın! Bayram tatilinde Wellborn Luxury Hotel ayrıcalığını yaşamayı seçenler, yeşil ile mavinin buluştuğu yerde, hayallerin ötesinde bir huzura ve lüksün eğlenceyle buluşmasına şahitlik edecek... Wellborn Luxury Hotel, hazırladığı bayrama özel paketlerle misafirlerine farklı bir tatil deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Başiskele’deki ayrıcalıklı konumuyla, kapılarını açtığı ilk günden bu yana ‘Körfez’in incisi’ olarak nitelenen otel, hizmet kalitesini her geçen
128 Kocaeli Life
gün artırarak yoluna devam ediyor. Misafirlerine toplantı, banket, kokteyl, düğün ve gala gibi seçkin hizmetler sunan Wellborn, gerçekleştirdiği yerel ve turistik mekan gezileri, outdoor aktiviteleri gibi organizasyonlarla da adından sıkça söz ettiriyor.
Siz de günlük yaşamın stresinden, iş hayatının yoğunluğundan uzaklaşıp, her detayın düşünüldüğü bir hizmet anlayışıyla tanışmak ve yenilenmek istiyorsanız, Wellborn Luxury Hotel’in her ihtiyaca ve zevke hitap eden bayrama özel paketleriyle tanışmaya hazır olun.
Gastronomik bir yolculuğa var mısınız? Wellborn Luxury Hotel, sadece verdiği konaklama hizmetiyle değil bar ve restoranlarıyla da misafirlerinden tam not alıyor. Tamamı deniz manzaralı, birbirinden şık iki restoran ve bir bar&bistro ile her damak zevkine hitap eden Wellborn, bizleri gastronomik bir yolculuğa davet ediyor. Liman Restaurant Otelin lobi katında ve denize nazır bir konumda yer alan Liman Restaurant, zengin kahvaltı menüsüyle rakipsiz. Hafta içi her gün
06.30 – 10.30 saatleri arasında hizmet veren restoran, açık büfe sabah kahvaltısı ve pazar brunch’ı ile kahvaltıyı şölene dönüştürüyor. Leb-i Derya Restaurant Otelin 5. katında, modern ve rahat dekorasyonuyla hizmet veren Leb-i Derya Restaurant, panoramik deniz manzarasıyla Akdeniz’in muhteşem lezzetlerini sofranıza taşıyor. Her gün 12.00 – 24.00 saatleri arasında açık olan Leb-i Derya, ılık meltem rüzgarı eşliğinde keyifli sohbetler için ideal bir ortam sunuyor.
Captain Morgan Roof Bar & Bistro İngiliz pub konsepti ve özel korsan gemisi dekorasyonuyla otelin 6. Katında hizmet veren Captain Morgan Roof Bar & Bistro, ilginç konseptiyle misafirlerine farklı bir deneyim yaşatıyor. Her gün 16.00 – 24.00 saatleri arasında hizmet veren Captain Morgan, zengin içecek seçeneklerinin yanı sıra, dünya mutfağının seçkin lezzetlerinden ve atıştırmalıklardan oluşan geniş bir menüye sahip. Mekan, özel hazırlanmış müzik listesi ve canlı DJ performansıyla, ilimizde eğlencenin diğer adı.
Kocaeli Life 129
Kendinizi SPA ile şımartın
Bayramda Wellborn Luxury Hotel’in misafiri olanlar, konaklamaları boyunca otelin DTOX Wellness SPA adıyla hizmet veren merkezinden yararlanabiliyor. Jakuzili tek ve çift kişilik masaj odalarında Balili profesyonel terapistlerden alabileceğiniz 14 farklı masaj paketinden biri size tüm yorgunluğunuzu unutturacak. Kendisini özel hissederken tazelenmek isteyen herkes özel bakımlarla yenilenip, buhar odası ve saunayla toksinlerinden arınacak. Wellborn, Türk hamamından vazgeçemeyenleri de unutmamış. Kişiye özel kiralanan VIP hamamlardan birini ya da genel Türk hamamını tercih edip kese ve köpük masajı alabilir, otelin açık ve kapalı havuzlarında suyun iyileştirici gücünden dilediğinizce yararlanabilirsiniz.
Doğaya kaçın!
Wellborn Luxury Hotel, bayram tatilinde lüks ve konfordan ödün vermeden doğayla buluşmak isteyen misafirleri için adrenalini doruğa taşıyacak outdoor paketler de sunuyor. Otel tatilleri boyunca doğayla kucaklaşmak isteyen herkes, Wellborn’un aktivitelerinden dilediğine katılabiliyor. Trekking: Profesyonel bir rehber eşliğinde, belli bir güzergahta yapılan hafif tempolu sportif doğa yürüyüşü bütün stresinizi alıp götürecek. Jeep safari: Yuvacık bölgesi çok sayıda dere ve kanyona ev sahipliği yapıyor. Beş Kayalar Tabiat Parkı’nı da içinde bulundurmasıyla yeryüzü cenneti olarak adlandırılan bu bölgeyi keşfetmek istiyorsanız, size uygun bir jeep safari turunu tercih edebilirsiniz. ATV safari: Samanlı Dağları’nın kanyonlarını, vadilerini ATV motorlarla keşfe çıkıp, adrenalin yaşamak istiyorsanız bu aktivite tam size göre. Paintball: Minimum 6 kişiyle oynanan bir strateji oyunu olan paintball, doğanın içinde gerçekleştirilen çok eğlenceli bir aktivite. Siz de stratejinizi belirleyin ve hayatta kalmak için renkli boyalarınıza güvenin!
130 Kocaeli Life
Kocaeli Life 131
132 Kocaeli Life