2005_157_10040

Page 1


a

pe cy


ISSN 1 3 0 0 - 7 9 6 3 YLÜL

2005

SA Y I : 1 5 7 Beş Y e n i TL

A Y L I K

T İ Y A T R O

D E R G İ S İ

www.tiyatrodergisi.com.tr Sahibi ve Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Mustafa Demirkanlı Yayın Sekreteri: Ebru Seyhan Çocuk Tiyatrosu Editörü: Duygu Atay Ankara Temsilcisi: Figen Adıgüzel Katkıda Bulunanlar: , Suat Başkır, Sema Göktaş, M ü g e M e n g ü , Meliha Savaş. Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü: Çiğdem Esmer Sanat Yönetmeni: Genco Demirer (gDGa) Fotoğraf Editörü: Gülay Ayyıldız Yiğitcan (gayyildiz@tiyatrodergisi.com.tr) Hukuk Danışmanı: Av. Levent Aral Teknik Müdür: Erkut Arıburnu Baskı: M a r t Matbaası T i y a t r o Yapım Yayıncılık Tic. ve San. L t d . Ş t i . : M u r a d i y e Deresi Sok. No:47/6 Beşiktaş İ s t a n b u l elefon: ( 0 2 1 2 ) 2 5 9 2 1 2 4 Fax: ( 0 2 1 2 ) 3 2 7 8 6 2 9 e-posta: e d i t o r @ t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r anka Hesap No: T. İş Bankası, Cihangir Şb. 197 245 Abonelik İçin: Abonet Tel: (0212) 210 0110 • Fax: (0212) 222 2710 e-posta: abonet@abonet.net abonef den tek sayı için bile abone olabilirsiniz. Yurtdışı Abone: 100 EURO

Yayın Türü: Y e r e l S ü r e l i

Kapak Tasarımı: G e n c o D e m i r e r ( g D G a )

a

E D İ T Ö R D E N : / S. 3 H A B E R L E R : S. 4

TİYATRO Ö D Ü L L E R İ - 2 0 0 5

pe cy

Ödül Yönetmeliği / S. 5

Seçici Kurul Üyeleri / S. 6

Yılın Yapımı Adayları / S. 8

Yılın Yönetmeni Adayları / S. 10 Yılın Kadın Oyuncusu Adayları / S. 12

Yılın Erkek Oyuncusu Adayları / S.

14

Yılın Yerli Oyun Yazarı Adayları / S. 16 Yılın Çevirmeni Adayları / S.

18

Yılın Sahne Tasarımcısı Adayları / S. 20

Yılın Işık Tasarımcısı Adayları / S. 22 Yılın Oyun Müziği Adayları / S. 24

Yılın Giysi Tasarımcısı Adayları / S. 26

DOSYA: D.T. Depremi ve Artçıları / S. 28 K I R K Y I L D A B İ R : Bu Sizin Onurunuzdur, Gerçek Yasanız Olmalı / M. D e m i r k a n l ı / S. 39 Ö Z D E M İ R A B İ Y E M E K T U P : "Neyzen" / Üstün A k m e n / S. 40 S Ö Y L E Ş İ : Jason Hale ile Spolin Atölyesi Üzerine / M ü g e M e n g ü / S. 42 S Ö Y L E Ş İ : Haşmet Zeybek ile... İçimizdeki Meddah I M e l i h a Savaş / S. 45 S Ö Y L E Ş İ : "DOT'mu? O da ne? I Ebru Seyhan / S. 50 S Ö Y L E Ş İ - İ Z L E N İ M : 2. İstanbul M e k a n Tiyatro Festivali'nin Ardından İşgal Altında Sanat Bir Silahtır I Ebru Seyhan-Genco Demirel / S. 52 Mekanı Bol Olsun / Duygu Atay / S. 56 2. İstanbul Mekan

Tiyatro Festivali'nin Düşündürdükleri / S e m a Göktaş / S.

58

K İ T A P T A N I T I M : "Sahne Tozu"-Esen Özman / D u y g u Atay / S. 61 A M A T Ö R TİYATROLAR: Alternatif Tiyatro I Suat Başkır / S. 62 T E K Z İ P : Kocaeli Bölge

Tiyatrosu'nun

Tekzib'i / S. 64

K Ü L T Ü R - S A N A T A J A N D A S I : S. 65

1<


a

pe cy


Editör Mustafa Demirkanlı mdernirkanli@tiyatrodergisi.com.tr

Haksızlık, bu olan bitenler bizlere yapılan ciddi bir haksızlık. Hiç değilse bir yaz sezonunu rahat yaşayalım! Huzurlu, mutlu bir yaz geçirdik bu yıl demenin keyfini tadalım! Bir yıl İ.B.B.Ş.T., ertesi yıl İzmit Şehir Tiyatrosu, bir sonraki yıl Devlet Tiyatroları sonra tekrar sil baştan İ.B.B.Ş.T.... Bu serzenişim saydığım kurumdaki arkadaşlara değil, bu kurumlan oyuncakları gibi görenlere...

Kim ne yapmak istiyor anlayamıyorum, "siyasi bir müdahale desen" değil, "ticari bir müdahale desen" o da değil. Sorumsuzlukla, ego şişmesinin karışımı olsa gerek. Ama, bu tanım da kimi olayda örtüşüyor, kiminde örtüşmüyor. Ancak, Devlet Tiyatroları'nda yaşanan son müdahale ve ardındaki büyük direniş, yukarıdaki tanımların çok dışında, çok önemle izlenmesi ve satır aralarının iyi okunmasını gerektiriyor gibi geliyor bana. Ya topyekün bir kaybediş yaşanacak ya da yeniden diriliş.

*** Derginiz'in portalı, D.T.'ları krizinin başladığı andan itibaren web sitesinden (www.tiyatrodergisi.com.tr) ajans hizmeti vermeye başladı, tüm okurlarımız gibi basına da haberleri en hızlı ve güvenilir olarak aktardık. Genel basın ilk gün duraksasa bile ikinci günden itibaren güvenilirliğimize inandı ve "tiyatrodergisi.com.tr'nin haberine göre" diye okurlarına duyurmaya başladı. Sağolsunlar bir çoğu kaynak

deneyimler de kazandık.

a

göstermekten erinmedi, erinenlerin de canı sağolsun, biz işimizi yaptık. Önemli

cy

***

Tiyatro Ödülleri-2005 adayları belli oldu, 26 Eylül'de Yeni Melek Gösteri Merkezi'nde sahiplerini bulacak. Adayları bu sayıda sizlere duyuruyoruz ama gördüğünüz gibi editör yazısında bile gerilere düştü, oysa bizim asıl işimiz tiyatro... Yine karmaşık işlerin içinde buluverdik kendimizi, ama kimse kızmasın -bir kısım okur yıllar önce

pe

yaşanan İ. Rahmi Dilligil olaylarının çok üzerine gittiğimiz için bize kızmıştı- bu tiyatronun asal sorunu olmaktan çıkamıyor, çıkamıyor çünkü yıkımlar buradan geliyor, kanal bulup tüm bünyeye sirayet ediyor. İşte, yine İ. Rahmi Dilligil Bakanla görüşmede, işte yine İ. Rahmi Dilligil telefonları sağa sola açılıyor. Sahi bu satırların okurlarından kimlere öneri geldi Dilligil'den? Ben bir ikisini biliyorum da! Sabrın için teşekkürler Songül, üzgünüm sona kaldığı için, ama gündem bunu zorunlu kıldı. Evet, geçen sayı söyleşisi yayımlanan Songül Öden'e bu sayfada oldukça fazla haksızlık ettim. Songül aramasa da bu özrü yazacaktım, ona telefonda söyledim ama sizlere de aktarmak istiyorum.

"Kendini bil."

Songül'ün pozlarına karşı yargım, hem çok fazla hem de çok kıyıcıydı. Ben de yayımlandıktan sonra daha iyi anladım. İş kazası benim için, ama bir genç

Socrates

oyuncu için "iş kazası" denip geçilemeyecek kadar önemli. Özür dilerim Songül Öden. Kusura bakma

3<


> Haberler

Nihat Akçan'ı Yitirdik D e v l e t T i y a t r o s u sanatçısı N i h a t A k ç a n , 2 9 A ğ u s t o s P a z a r t e s i g ü n ü İ s t a n b u l ' d a y a ş a m ı n ı yitirdi. A k ç a n için 2 E y l ü l 2 0 0 5 C u m a g ü n ü saat: 1 1 . 0 0 ' d a İ s t a n b u l A K M B ü y ü k S a l o n ' d a b i r t ö r e n d ü z e n l e n e c e k . Sanatçının naaşı, aynı gün Teşvikiye C a m i i ' n d e kılınan öğle n a m a z ı n ı n ardından Florya Şenlikköyü Mezarlığı'nda defnedilecek. K o n s e r v a t u v a r ı n ilk d ö n e m m e z u n l a r ı n d a n o l a n N i h a t A k ç a n ; 1926 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü n d e n 1 9 4 9 ' d a m e z u n o l d u . 1950 y ı l ı n d a A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a g ö r e v e b a ş l a d ı . 1 9 5 7 - 5 8 yılları a r a s ı A d a n a B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a g ö r e v a l d ı . 1 9 8 1 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n a g e ç e n sanatçı-rejisör A k ç a n 1991 y ı l ı n d a e m e k l i o l d u .

Nihat Akçan 'ın rol aldığı ve yönettiği oyunlardan bazıları şöyle: " M e l e k l e r v e Ş e y t a n l a r " ( 1 9 5 0 - 5 1 ) , " B i r Yaz D ö n ü m ü G e c e s i R ü y a s ı " ( 1 9 5 1 - 5 2 ) , " K ö ş e B a ş ı " ( 1 9 5 1 5 2 rejisör y r d . V e o y u n c u ) , " Y a n l ı ş Yanlış Ü s t ü n e " ( 1 9 5 2 - 5 3 ) , " Ç a y h a n e " ( 1 9 5 4 - 5 5 ) , " F i n t e n " ( 1 9 5 6 - 5 7 - u y a r l a m a - rejisör y r d . v e o y u n c u ) , " O n i k i n c i G e c e " ( 1 9 5 7 - 5 8 ) , " H ı r s ı z " ( 1 9 5 8 - 5 9 ) , " K ö r o ğ l u " ( 1 9 6 0 - 6 1 ) , " A ğ a ç l a r A y a k t a Ö l ü r " ( 1 9 6 1 - 6 2 rejisör y r d . v e o y u n c u ) , " İ ç e r d e k i l e r " ( 1 9 6 4 - 6 5 rejisör), " K e z i b a n " ( 1 9 6 5 - 6 6 rejisör), " Y e d i B a l k o n l u E v " ( 1 9 6 5 - 6 6 ) , " B u H e s a p t a Y o k t u " ( 1 9 7 3 - 7 4 r e j i s ö r ) , " M e r d i v e n " ( 1 9 7 6 - 7 7 rejisör), " C i m r i " ( 1 9 7 7 - 7 8 r e j i s ö r ) , " İ k i K i ş i l i k H ı r g ü r " ( 1 9 8 1 - 8 2 rejisör), " İ k i E f e n d i n i n U ş a ğ ı " ( i s t a n b u l 1 9 8 2 - 8 3 rejisör), " D e r y a G ü l ü " ( i s t a n b u l 1 9 8 4 - 1 9 8 5 rejisör), " T o p r a ğ ı B o l O l s u n " ( i s t a n b u l 19858 6 rejisör).

a

Mete Sezer'i Yitirdik İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı o y u n c u s u M e t e S e z e r 2 A ğ u s t o s 2 0 0 5 t a r i h i n d e t e d a v i g ö r d ü ğ ü İbn-i S i n a Hastanesi'nde Karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybetti. O y u n c u 4 Ağustos günü A n a m u r M e r k e z C a m i i ' n d e k ı l ı n a n ö ğ l e n n a m a z ı n ı n a r d ı n d a n A n a m u r m e z a r l ı ğ ı n d a t o p r a ğ a verildi. Sezer, 1935 y ı l ı n d a

cy

Ü n y e ' d e d o ğ d u . 1955 y ı l ı n d a İ s t a n b u l B ü y ü k ş e h i r B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a g i r e n s a n a t ç ı 1 9 8 4 yılında emekli olmuştu.

Volkan Sağırosmanoğlu Görevine Geri Döndü B i r s ü r e ö n c e h i ç b i r g e r e k ç e g ö s t e r i l m e d e n y ö n e t i m k u r u l u n d a k i g ö r e v i n d e n a l ı n a n ü y e S u h a Volkan S a ğ ı r o s m a n o ğ l u g ö r e v i n e

pe

geri d ö n d ü . G ö r e v d e n a l ı n m a s ı n ı n a r d ı n d a n m a h k e m e y e b a ş v u r a n S a ğ ı r o s m a n o ğ l u , m a h k e m e d e n ç ı k a n y ü r ü t m e y i d u r d u r m a k a r a r ı ile h u k u k m ü c a d e l e s i n i k a z a n m ı ş o l d u .

Kocaeli Şehir Tiyatroları Çocuklara Oyun Götürüyor Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir

Tiyatroları, "Savaş Düşlerimi Ç a l d ı " adlı ç o c u k o y u n u n u G e z i c i T ı r T i y a t r o s u ile K o c a e l i ' n i n d e ğ i ş i k m a h a l l e v e k ö y l e r i n d e sahneliyor. 1 6 A ğ u s t o s g ü n ü b a ş l a y a n e t k i n l i ğ i n ilk durağı G e b z e köyleri oldu. Ç o c u k l a r ı n pedagojik gelişimleri göz ö n ü n d e bulundurarak seçilen oyun, m a d d i imkânsızlıklar nedeniyle tiyatroya gidemeyen çocuklara tiyatro g ö t ü r m e y i amaçlıyor. T ı r tiyatrosunun dolaşacağı noktalar m u h t a r l a r aracılığı

ile h a l k a d u y u r u l u y o r . O y u n l a r ı n s a h n e l e n e c e ğ i n o k t a l a r d a k ö y l ü l e r sağlık t a r a m a l a r ı n d a n d a gerçekleştiriliyor. 2 9 E y l ü l ' e k a d a r d e v a m e d e c e k proje k a p s a m ı n d a ziyaret e d i l e c e k k ö y l e r şöyle: 1 E y l ü l Ç a v u ş l u , 5 E y l ü l S e v i n d i k l i , 6 E y l ü l Alihocalar, 7 E y l ü l İ r ş a d i y e , 8 E y l ü l N ü z h e t i y e , 12 E y l ü l H a m i d i y e , 13 E y l ü l L ü t f i y e , 14 E y l ü l Şirinköy, 15 Eylül Çerçili, 19 Eylül Akçaova, 20 Eylül Ç a m k o n a k , 21 Eylül Karaağaç, 22 Eylül Bağırganlı, 26 Eylül Döngelli, 2 7 E y l ü l K . A r a m a n , 2 8 E y l ü l Seyitaliler, 2 9 E y l ü l K . K a y m a z .

>4


Tiyatro Ödülleri Yönetmeliği Nasıl Bir Seçici Kurul?

Değerlendirme. Tiyatro d ö n e m i bitiminde her bir Seçici Kurul üyesi,

"Doğru o l u ş u m u n " tek anahtarı "icracılar havuzu"yla bağlantısız, yalnızca eleştirmenlerden oluşan bir

on kategorideki birer a d a y ı m ve adayının h a n g i

Seçici Kurul'dur. Tiyatro eleştirmeni, tiyatro ürününü

çalışmasıyla aday o l d u ğ u n u belirleyip

' d e ğ e r l e n d i r m e y i " uğraş e d i n m i ş kişidir.

kararlarını içeren sezon değerlendirmesi niteliğindeki

gerekçeli

Değerlendirmenin bir uzantısında (eleştiri yazmakta)

yazısını Dergi'ye iletecektir. Bu katkıyı yerine getiren

nasıl o varsa, öteki uzantısında da (ödül seçimi

eleştirmenlerin Seçici Kurul toplantısı y a p m a l a r ı

yapmakta) yine o n u n var olması en doğal durumdur.

söz konusu olmayacak; Dergi, gelen değerlendirmeler

Eleştirmen ayrıca, o y u n eleştirisinde o l d u ğ u gibi,

üzerinden y a p a c a ğ ı p u a n l a m a ile h e r kategorinin

ödül seçiciliğinde de seçimini g e r e k ç e l e n d i r m e k

birincisini belirleyecektir. (Eşitlik d u r u m u n d a ödül

d u r u m u n d a d ı r ve bu yanıyla da, ödüller açısından

paylaştırılmış kabul edilir. Eşitlik d u r u m u için

büyük ö n e m taşıyan bir b a ş k a gerekliliği yerine

adayların en az iki oy almış o l m a s ı gerekir.)

getirir.

Değerlendirmeye hangi oyunlar dahil edilebilir? D e ğ e r l e n d i r m e y e girecek oyunların İ s t a n b u l ' d a s a h n e l e n m i ş olmaları esas alınır. İstanbul dışından

Ödül Modeli

t u r n e y e gelmiş o y u n l a r d a d e ğ e r l e n d i r m e

Bir sezonda en az 6 (altı) eleştiri yazısı yayımlamış olmak.

d e ğ e r l e n d i r m e y e alınabilir.

kapsamındadır. A m a t ö r tiyatroların ürünleri de

Değerlendirme hangi tarihleri kapsar?

Ödüllerin Seçici K u r u l ' u , söz k o n u s u tiyatro

D e ğ e r l e n d i r m e y e girecek oyunlar, h e r tiyatro

d ö n e m i n d e eleştirmenlik uğraşını çeşitli g a z e t e ve

s e z o n u n u n 1 E k i m ile 30 N i s a n tarihleri arasında

dergilerde s ü r d ü r m ü ş kişilerden oluşur. Eleştirilerini

s a h n e l e n e n o y u n l a r olacaktır.

aylık dergilerde yayımlayanlar yıl boyu kısıtlı sayıda

Değerlendirmelerin hepsi yayımlanır mı ?

satkıda bulunabildiklerinden, bir sezon b o y u n c a 6

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, t ü m Seçici K u r u l

(altı) eleştiri yazısı y a y ı m l a m ı ş o l m a k , katılım için

üyelerinin değerlendirmelerini, ödüllerle birlikte

yeterli sayılır.

Katılacak eleştirmenlerden, sezon boyu sahnelenmiş " d e k l a r e e t m e l e r i " beklenecektir,

pe cy

tüm oyunların yansından fazlasını izlemiş olduklarını

Seçici Kurul Üyelerinde sayı sınırlaması yoktur. Dergi'nin, koşullara u y g u n l u ğ u y l a belirleyip,

değerlendirmeye katılmaya çağıracağı eleştirmenlerin yanı sıra, ölçütlere u y a n h e r eleştirmen, k e n d i

başvurusuyla Seçici K u r u l ' a katılabilir. A n c a k ,

herhangi bir tiyatro k u r u m u n d a görev alanlar tüm ölçütlere uysa bile Seçici K u r u l ' d a yer alamazlar.

D e r g i ' d e y a y ı m l a y a r a k açıklar. Ö d ü l töreni tarihi

a

Bir sezonda sahnelenmiş oyunların en izlemiş olduğunu deklare etmek.

ayrıca duyurulur.

Ödüllerin maddi karşılığı var mıdır? Ödüllerin parasal karşılığı yoktur. Ö d ü l sahipleri heykelcik ya da plaket ile ödüllendirilir.

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi değerlendirmeye katılır mı? Hayır. S a d e c e p u a n l a m a v e y a y ı m l a m a s o r u m l u l u ğ u n u üstlenir, ancak; Tiyatro... Tiyatro. Dergisi Yayın K u r u l u , Seçici K u r u l ' c a belirlenen ödüllerin dışında, tiyatroya verilmiş ö n e m l i e m e k ya da destekler için kişi ya da kuruluşlun onurlandırmak isterse, b u n u " ö d ü l " adı altında değil, "teşekkür plaketi" adı altında gerçekleştirir. Bu ödül kategorilerinin t a m a m e n dışındadır.

5<


Tiyatro Ödülleri-2005

Seçici Kurul Üyeleri Yrd. Doç. Erbil Göktaş Tiyatro... Tiyatro... Dergisi

1964 y ı l ı n d a M u ğ l a ' n ı n Y a t a ğ a n i l ç e s i n d e d o ğ d u . L i s a n s ı n ı D o k u z E y l ü l Ü n i v e r s i t e s i , G ü z e l San; F a k ü l t e s i , S a h n e v e G ö r ü n t ü S a n a t l a r ı B ö l ü m ü , T i y a t r o A n a s a n a t D a l ı , D r a m a t i k Yazarlık D a l ı ' n 1 9 8 9 y ı l ı n d a t a m a m l a d ı . Y ü k s e k lisansını 1 9 9 5 ' d e D o k u z E y l ü l Üniversitesi, S o s y a l B i l i m l e r Enstit S a h n e Sanatları Anasanat D a l ı ' n d a ; Doktorasını yine aynı enstitünün Sahne Sanatları Anabilim D a l ı ' n d a , 1 9 9 9 ' d a t a m a m l a d ı . 1990-1991 ö ğ r e t i m yılında Fırat Üniversitesi, G ü z e l Sanatlar B ö l ü m ü | T i y a t r o O k u t m a n ı o l a r a k çalıştı. 1 9 9 1 - 1 9 9 2 ö ğ r e t i m y ı l ı n d a A t a t ü r k Ü n i v e r s i t e s i , F e n - E d e b i y a t F a k ü l t e s i , T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e A r a ş t ı r m a G ö r e v l i s i o l a r a k b a ş l a d ı ğ ı g ö r e v i n i 1995 y ı l ı n d a n s o n r a üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne Sanatları B ö l ü m ü ' n d e Yardımcı Doçent Doktor ol sürdürdü. S a h n e Sanatları B ö l ü m Başkanlığı yaptı. 2 0 0 1 ' d e K o c a e l i Üniversitesi G ü z e l S a n a t l a Fakültesine ( K O Ü G S F ) Yardımcı Doçent olarak atandı.

Hayati Asılyazıcı Cumhuriyet Gazetesi

pe cy

a

A r t v i n ' i n Arhavi ilçesinde d o ğ d u . K a s t a m o n u L i s e s i ' n i bitirdi. İstanbul Üniversitesi H u k u k Fakültesi o k u d u . 1 9 5 4 ' d e n b u y a n a s a n a t v e t i y a t r o y a z ı v e e l e ş t i r i l e r i y l e t a n ı n d ı . D e r g i v e g a z e t e l e r d e ya2 işleri m ü d ü r l ü ğ ü y a p t ı . K i m D e r g i s i , H ü r v a t a n , H a r e k e t ( 1 9 6 1 - 1 9 6 2 ) , D ü n y a ( 1 9 6 3 ) , A k ş a m ( 1 9 1970), Y ö n , O r t a m , Yeni O r t a m ( 1 9 7 2 - 1 9 7 5 ) g a z e t e l e r i n d e y a z ı işleri m ü d ü r l ü ğ ü yaptı, s a n a t sayfala y ö n e t t i . S i n a n Y a y ı n e v i ' n i k u r d u , y ö n e t t i ( 1 9 7 0 - 1 9 7 4 ) . P o l o n y a , S o v y e t l e r Birliği, Ç e k o s l o v a k y a B u l g a r i s t a n , D o ğ u A l m a n y a gibi D o ğ u A v r u p a ü l k e l e r i n d e t i y a t r o , b a l e , m ü z i k d a l l a r ı n d a a r a ş t ı r v e i n c e l e m e l e r d e b u l u n d u . B u d a l l a r d a ç o k s a y ı d a y a z ı v e i n c e l e m e l e r i y a y ı m l a n d ı . P o l o n y a tiyat ü s t ü n e y a z d ı ğ ı y a z ı l a r d a n ö t ü r ü , P o l o n y a K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı ' n ı n " E n İyi Y a b a n c ı T i y a t r o E l e ş t i r m e Ö d ü l ü ' n ü aldı ( 1 9 7 4 ) . İstanbul Belediyesi'nde kültür ve sanat danışmanlığı, Şehir Tiyatrosu'nda Genel Sanat Y ö n e t m e y a p t ı ( 1 9 7 7 - 1 2 E y l ü l 1980). U N E S C O ' y a b a ğ l ı U l u s l a r a r a s ı E l e ş t i r m e n l e r B i r l i ğ i ü y e s i v e T ü r k i

T i y a t r o E l e ş t i r m e n l e r i B i r l i ğ i Y ö n e t i m K u r u l u ' n d a görevlidir.

Ilgın Sönmez Milliyet Sanat Eleştirmeni

1 9 7 4 İ s t a n b u l d o ğ u m l u I l g ı n S ö n m e z , ü n i v e r s i t e e ğ i t i m i n i e d e b i y a t v e t i y a t r o ü z e r i n e y a p t ı . 1995 b u y a n a çeşitli y a y ı n l a r d a k ü l t ü r s a n a t ü z e r i n e m a k a l e l e r , r ö p o r t a j l a r v e eleştiri y a z ı l a r ı y l a y e r alı H a l e n Alfa Yayın G r u b u ' n a b a ğ l ı A r t e m i s Y a y ı n e v i ' n d e g ö r e v y a p a n S ö n m e z , " f r e e l a n c e " o l a r a k s ü r d ü r d ü ğ ü y a z a r l ı ğ ı n y a n ı sıra 8 0 ' l i y ı l l a r d a n b u y a n a t i y a t r o y l a aktif o l a r a k ilgileniyor.

Mustafa Kara Evrensel Gazetesi

1975 y ı l ı n d a S a m s u n ' d a d o ğ d u . İlk v e o r t a ö ğ r e n i m i n i S a m s u n ' d a t a m a m l a d ı k t a n s o n r a , M a r m a r a İ l e t i ş i m F a k ü l t e s i R a d y o T e l e v i Sinema B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. 1995 y ı l ı n d a E v r e n s e l G a z e t e s i ' n i n k u r u l u ş u n d a y e r aldı v e o g ü n d e n b u g ü n e ; Yurt H a b e r l e r M ü d H a b e r M ü d ü r ü , E d i t ö r gibi g ö r e v l e r ü s t l e n e r e k g a z e t e c i l i k y a ş a m ı n ı s ü r d ü r d ü . H a l e n , G ü n l ü k E v r e n s e l G a z e t e s i K ü l t ü r Servisi E d i t ö r ü o l a r a k g ö r e v y a p m a k t a . T i y a t r o v e e d e b b a ş t a o l m a k ü z e r e çeşitli k o n u l a r d a y a z ı , m a k a l e v e eleştirileri G ü n l ü k E v r e n s e l G a z e t e s i v e E v r e Kültür Dergisi'nde yayımlanıyor.

>6


Ragıp Ertuğrul

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi 1 9 7 0 İ s t a n b u l d o ğ u m l u o l a n E r t u ğ r u l , M . S . Ü . İstatistik B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u , a r d ı n d a n a y n ı ü n i v e r s i t e n i n y ü k s e k lisans p r o g r a m ı n a d e v a m etti. 1999 yılında " T ü r k i y e ' d e K a b a r e T i y a t r o s u " k o n u l u teziyle İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o E l e ş t i r m e n l i ğ i v e D r a m a t u r j i A n a B i l i m D a l ı n d a n m a s t e r d e r e c e s i aldı. P r o f e s y o n e l i ş h a y a t ı n d a Yapı v e K r e d i B a n k a s ı , ATV, M e d i G r o u p , Vestel, M i g r o s v e Ü n i t e l ' d e çalıştı. R ö n e s a n s D e ğ i ş i m B i l i m l e r i E n s t i t ü s ü ' n d e d a n ı ş m a n l ı k yaptı. H a z i r a n 2 0 0 1 ' d e n b u y a n a P e t r o l Ofisi A . Ş . ' d e g ö r e v y a p m a k t a d ı r . Ç e ş i t l i k u l ü p , d e r n e k v e ü n i v e r s i t e l e r d e p e r f o r m a n s g e l i ş i m i n e yönelik konferans ve seminerler verdi. Profesyonel dublaj sanatçılığı, tiyatro o y u n c u l u ğ u ve yönetmenliği, klasik salon dansları eğitmenliği yaptı. Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nde ve derginin w e b sayfasında o y u n eleştirileri, A n n e & T r e n d s D e r g i s i ' n d e tiyatro t a n ı t ı m y a z ı l a n v e k ü l t ü r - s a n a t ağırlıklı söyleşileri y a y ı m l a n m a k t a d ı r . Ş a n e ğ i t i m i d e a l m a y a d e v a m ettiği C a n d a ş M ü z i k a l G r u b u ' n u n Y ü r ü t m e K u r u l u Ü y e s i d i r . U z u n y ı l l a r d ı r r e s i m ç a l ı ş m a l a r ı n a d e v a m e d e n E r t u ğ r u l ; ş i m d i y e k a d a r iki kişisel r e s i m sergisi açmıştır. T ü r k i y e E ğ i t i m G ö n ü l l ü l e r i V a k f ı ' n ı n A d a n a Ö ğ r e n i m B i r i m i k u r u c u s u d u r v e 1 9 9 9 y ı l ı n d a n b u y a n a b ü n y e s i n d e b u l u n d u ğ u Arı H a r e k e t i ' n i n K o o r d i n a s y o n K u r u l u Ü y e s i d i r .

Robert Schild

Şalom ve Tiyatro... Tiyatro... Dergisi

pe cy

a

Dr. R o b e r t S c h i l d , A v u s t u r y a asıllı o l u p , 1 9 5 0 İ s t a n b u l d o ğ u m l u d u r . A l m a n L i s e s i v e İ.Ü. İ ş l e t m e Fakültesi tahsilinden sonra Linz Üniversitesi'nde Uluslararası P a z a r l a m a k o n u s u n d a doktora tezini verdi. A r d ı n d a n Türkiye'ye dönerek, bazı özel şirketlerde yöneticilik yaptı. H a l e n İstanbul'da demirç e l i k ü r ü n l e r i dış t i c a r e t i ile iştigal e t m e k t e d i r . 1971-72 y ı l l a r ı n d a "Yeni G a z e t e " v e " C u m h u r i y e t " , 2 0 0 0 yılı s o n r a s ı ise " C u m h u r i y e t K i t a p " , " R a d i k a l K i t a p " , " R a d i k a l 2 " , " M i l l i y e t S a n a t " , T Ü S İ A D ' ı n " G ö r ü ş " v e T a r i h Vakfı'nın " İ s t a n b u l " d e r g i l e r i n d e y a z ı l a n y a y ı m l a n d ı . Ayrıca Viyana'da " D i e P r e s s e " G a z e t e s i ile çeşitli p a z a r l a m a d e r g i l e r i n d e m a k a l e l e r i v e A B D U n i v e r s i t y o f Illinois'ın " E x p o r t M a r k e t i n g : L e s s o n s F r o m E u r o p e " k i t a b ı n d a b i r a r a ş t ı r m a s ı b a s ı l m ı ş t ı r . Y a y ı n l a d ı ğ ı k i t a p l a r : " D e ğ i n m e l e r " ( d e n e m e l e r ; İ s t a n b u l , 2 0 0 0 ) , " A ş k e n a z l a r " (tarihi i n c e l e m e , b a ş k a l a r ı y l a b i r l i k t e ; İ s t a n b u l , 2 0 0 0 ) , " S a n d v e r w e h t e W e g e " ( L a d i n o şiirler antolojisi, b a ş k a l a r ı y l a birlikte; L a n d e c k / Avusturya, 2 0 0 1 ) . 1997 y ı l ı n d a n b u y a n a İ s t a n b u l ' d a y a y ı m l a n a n haftalık " Ş a l o m " G a z e t e s i ' n d e s ü r e k l i o l a r a k t i y a t r o eleştirileri v e k ü l t ü r y a z ı l a n , 2 0 0 3 ' d e n b u y a n a ise " T i y a t r o . . . T i y a t r o . . . " D e r g i s i ' n d e eleştiriler y a z m a k t a d ı r .

Üstün Akmen

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi 1 9 4 3 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . İ s t a n b u l İktisat F a k ü l t e s i ' n i bitirdi. 1 9 9 7 ' d e C u m h u r i y e t G a z e t e s i G e n e l Müdürlüğünü ve Cumhuriyet Kitap K u l ü b ü ' n ü n Başkanlığını, bu arada da "Cumhuriyet Kitaplan"nın Genel Yayın Y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i . 2 0 0 1 y ı l ı n d a C u m h u r i y e t G a z e t e s i ' n d e n ayrıldı, bir yılı aşkın bir s ü r e İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a M e d y a v e İ z l e y i c i K o o r d i n a t ö r ü , G e n e l Yayınlar Y ö n e t m e n i o l a r a k ç a l ı ş m a y a ş a m ı n ı s ü r d ü r d ü . B i r s ü r e d e C a n Y a y ı n l a r ı ' n ı n G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü n ü yaptı. 1 9 6 3 y ı l ı n d a n b u y a n a " E v r i m " , " D ö n e m " , " Y e n i U f u k l a r " , " Y e n i İ n s a n " , " Y e n i D e r g i " , " A " , " S o y u t " gibi d e r g i l e r d e ö y k ü , p o e m e - p r o s e , v e d e n e m e l e r i y a y ı m l a n d ı . 1988 yılının ilk y a r ı s ı n d a n i t i b a r e n " C u m h u r i y e t G a z e t e s i " n i n " P a z a r Y a z ı l a r ı " k ö ş e s i n d e g e z i i z l e n i m l e r i n i y a z d ı . T i y a t r o eleştirileri " T i y a t r o . . . T i y a t r o " , " T i y a t r o m " v e " T i y a t r o n l i n e " p o r t a l l a r ı n d a ; s a n a t a ilişkin y a z ı l a n " P a m l i f e " , " B o s s - T u r u n c u " d e r g i l e r i n d e ; o p e r a , bale, k o n s e r y a z ı l a n ise " A n d a n t e " d e r g i s i n d e d ü z e n l i olarak kullanılıyor. Edebiyatla ilgili yazılarına da, z a m a n z a m a n çeşitli dergi ve gazetelerde rastlanmakta. Yaşar K e m a l , Ş ü k r a n K u r d a k u l v e A l p a y K a b a c a l ı ' d a n s o n r a 2 0 0 1 - 2 0 0 5 y ı l l a n a r a s ı n d a d ö r t b u ç u k yılı aşkın b i r s ü r e U l u s l a r a r a s ı P.E.N K u l ü p l e r i F e d e r a s y o n u T ü r k i y e M e r k e z i ' n i n G e n e l B a ş k a n l ı ğ ı n ı ü s t l e n m i ş o l m a s ı v e b u k u r u m d a k i u l u s l a r a r a s ı b a ş a r ı l a r ı y l a d a tanınıyor. " Ç a r ş a f ı n G i z l e d i ğ i D i ş i l i k " , " S u ç s u z L a l e l e r " , " B i r G ü n l ü k D o s t " , " K ö r B a k k a l ı n G ö z l e r i " , "... Veee P e r d e e e . . . " , " Y a r i m N e r e y i M e s k e n T u t t u n " , " Ü ç ü n c ü Z i l " , " M a s k e n i n Ö t e k i Y ü z ü " v e " P r o v a s ı z H a y a t " isimli k i t a p l a r ı b u l u n u y o r . 7<


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Yapımı Çayhane / İstanbul Devlet Tiyatrosu Yazan: Vern S n e i d e r , Uyarlayan: J o h n P a t r i c , Türkçesi: A y ş e S a r ı a l p

Yönetmen: Ş a k i r G ü r z u m a r , Sahne Tasarımı: A l i C e m K ö r o ğ l u , Giysi Tasarımı: G ü l h a n K ı r ç o v a , Işık Tasarımı: Ö n d e r Arık, Dans Düzeni: N i l B e r k a n , Oyuncular: B ü l e n t E m i n Yarar, H a k k ı E r g ö k , Ali D ü ş e n k a l k a r , Atilla Ş e n d i l , G ı l m a n K . P e r e m e c i , İ ş d a r G ö k s e v e n , F i k r e t U r u c u , S e v a l G ö k ç e , T u n ç G ü n b a y , M e t i n B e y e n , O r h a n T e t i k c a n , A y u m i T a k a n o , R e z z a k Aklar. " Ç a y h a n e ' y i s a h n e y e k o y a n Ş a k i r G ü r z ü m a r e l i n d e k i m a l z e m e y i iyi k u l l a n m ı ş v e bir u s t a işi g e r ç e k l e ş t i r m i ş . İ ş g a l c i l e r i n ç ı k a r a y ö n e l i k d ü n y a l a r ı ile d o ğ a l i n s a n ı n barışçıl, r e n k l i , k ı r ı l g a n , şiirsel d ü n y a s ı a r a s ı n d a k i karşıtlığı, g e n i ş v e y e t e n e k l i bir o y u n c u k a d r o s u y l a , a ş ı r ı l ı k l a r d a n k a ç ı n a r a k , etkili b i r b i ç i m d e y a n s ı t m ı ş . O y u n u n b i l d i r i s i n i , görsel o l a r a k d a v e r m i ş : D a h a ilk s a h n e d e n fonu baştan b a ş a k a p l a y a n çarpıcı renkli A m e r i k a n b a y r a ğ ı n ı n ü s t ü n e , d o ğ m a k t a o l a n b u ğ u l u A ğ u s t o s m e h t a b ı n ı y a y a r a k estetik o l d u ğ u k a d a r d ü ş ü n d ü r ü c ü etki s a ğ l a m ı ş v e g ö s t e r i m i n b ü t ü n ü n d e seyirci ile s a h n e a r a s ı n d a y a r a t ı l m a s ı g e r e k e n c a n l ı v e d o ğ a l ilişkiyi y a k a l a m ı ş . B u n d a o y u n c u k a d r o s u n u n d a p a y ı k u ş k u s u z ç o k b ü y ü k . E n b a ş t a , anlatıcı ve ç e v i r m e n S a k i n i r o l ü n d e B ü l e n t E m i n Yarar bu ilginç kişinin doğallıkla, saflıkla, m u z i p l i k l e k a r ı ş ı k h ı n z ı r l ı ğ ı n ı , d a h a ilk s a h n e a l ı ş ı n d a , m i m i k l e r i y l e , b e d e n diliyle, k o n u ş m a s ı y a d a bir süre k o n u ş m a m a s ı y l a e n d o ğ a l v e e n inandırıcı b i ç i m d e c a n l a n d ı r ı y o r ; ve d a h a b a ş t a n s e y i r c i y l e a r a s ı n d a s ı c a k bir b a ğ k u r u y o r . " Hasan Anamur I Radikal Gazetesi 16.02.2005

a

Diktat / Semaver Kumpanya Yazan: E n z o C o r m a n n , Çeviren: N ü k h e t İzet, Yönetmen: Işıl K a s a p o ğ l u

pe cy

Sahne Tasarımı: H a k a n Dündar, Giysi Tasarımı: F u n d a Cebi

Müzik: Joel S i m o n , Işık Tasarımı: U l a ş Yatkın Oyuncular: K ö k s a l E n g ü r , B ü l e n t E m i n Yarar Trompet: Ş e n o v a Ü l k e r " S a v a ş p a y d a s ı n d a bir m a d a l y o n u n iki y ü z ü n e b a k t ı ğ ı m ı z d a , ' h i ç l i k ' p a y d a s ı n d a b i r l e ş m i ş bir s u r e t g ö r m e k m ü m k ü n . B i r y a n d a " ç o k l u k " u n saflarında varlığını y i t i r e n v e i h a n e t i n n e d a m e t i n i bile h i s s e t m e y e c e k bir y a v a n l ı k t a k a r a r k ı l a n a ğ a b e y ; ö t e y a n d a h ı n c ı n , ö f k e n i n v e a c ı n ı n b i l e d i ğ i k e s k i n bir b i l i n c i n sahibi m a r a z i bir a d a m . İlki g e ç m i ş i n i k a y b e t m i ş ; i k i n c i s i g e l e c e ğ i n i i n ş a e t m e k t e n aciz. S a v a ş ı n s t a n d a r t s a p m a s ı n d a u z a k l a ş a n iki ü v e y k a r d e ş i , o r t a k k ö k l e r i y a n i a n n e l e r i n i n k ü l l e r i , yıllar s o n r a o r t a k b i r a m a c a d o ğ r u y ö n l e n d i r i y o r . F a k a t , s a v a ş b u k e z kılıf v e s û r e t d e ğ i ş t i r m i ş , d e v a m e t m e k t e . Y ü r ü n e c e k yol var; a n c a k h e r yol y e n i t e h l i k e l e r b a r ı n d ı r m a k t a g e c i k m e z . S a v a ş ı n g ö l g e s i n d e iki k a r d e ş i n , s a v a ş ı n farklı yönlerindeki y a ş a m l a r ı n d a n ve aile bağlarının da d e r i n l e m e s i n e yaşattığı bir trajediden k a y n a k l a n a n s o r g u l a m a l a r ı n a t a n ı k l ı k e t m e k i s t e y e n l e r için S e m a v e r K u m p a n y a ' n ı n " D i k t a t " ı s e y r e d i l e b i l i r . " Hüseyin Sorgun / Zaman Gazetesi 21.10.2004

Döne Döne / Tiyatro Oyunevi Yazan: W e r n e r S c h w a b , Türkçesi: U l u e r E m r e Özdil, Yönetmen: M a h i r G ü n ş i r a y

Sahne-Giysi Tasarımı: C l a u d e L e o n , Müzik: T o l g a Y e n i l m e z , Işık Tasarımı: Y ü k s e l A y m a z Oyuncular: N a l a n K u r u ç i m , M a h i r G ü n ş i r a y , A y ç a D a m g a c ı , S i n a n Ç a l ı ş k a n o ğ l u , A y n u r T o k l u o ğ l u , H a k a n Milli, B a n u Fotocan. " T i y a t r o O y u n e v i ' n i n , 14. U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l T i y a t r o F e s t i v a l i ' n d e b u g ü n T a k s i m S a h n e s i ' n d e p r ö m i y e r y a p a c a k o y u n u ' D ö n e D ö n e ' ( B a ş t a n Ç ı k a r m a R o n d u ) k a p i t a l i z m i n ulaştığı n o k t a d a , k e n t s o y l u l a r d a k a d ı n - e r k e k ilişkilerinin bir m e t a a l ı ş v e r i ş i n e d ö n ü ş ü n ü e l e ş t i r e n , 'ti'ye a l a n b i r o y u n . Arthur Schnitzler'in 'Ront' o y u n u n d a n Werner Schwab'ın uyarlaması olan 'Döne Döne'yi s a h n e y e M a h i r G ü n ş i r a y taşıyor. O y u n d a N a l a n K u r u ç i m , E r k a n B e k t a ş , Ayça D a m g a c ı , S i n a n Ç a l ı ş k a n o ğ l u , Aynur T o k l u o ğ l u , H a k a n Milli v e B a n u F o t o c a n rol alıyor. G e n e l olarak A r t h u r S c h n i t z l e r ' i n 'Ront' o y u n u n d a n ö z e l l i k l e D a v i d H a r e ' i n ' B l u e R o o m ' ( B i z d e 'Aşk Ç e m b e r i ' a d ı y l a o y n a d ı ) y a p t ı ğ ı u y a r l a m a d a h a ç o k biliniyor. K e n d i n e , d i l i n e , b e d e n i n e y a b a n c ı l a ş m ı ş v e b e n l i ğ i n i y i t i r m i ş figürlerin birbirlerini b a ş t a n ç ı k a r m a k l a y e t i n d i ğ i tüketim toplumuna parodi ve kara mizahla yaklaşan Werner Schwab'ın uyarlamasının en b e l i r g i n özelliği ise dilin k u l l a n ı m ı . " Şehnaz Pak I Radikal Gazetesi 23.05.2004 >8


Mem ile Zin / Semaver Kumpanya Yazan: C u m a B o y n u k a r a , Yönetmen: B ü l e n t E m i n Yarar, Işıl K a s a p o ğ l u , Sahne Tasarımı: H a k a n

D ü n d a r , Giysi Tasarımı: F u n d a Çebi, Müzik: M a z l u m Ç i m e n , Işık Tasarımı: S e m a Ö z t a ş , Dans Düzeni: M a r a l C e r a n o ğ l u , Oyuncular: S e r k a n K e s k i n , M i n e Tugay, S a r p Aydınoğlu, E m e l Ç ö l g e ç e n , Ö z l e m D u r m a z , Ali S a v a ş ç ı , Asil B ü y ü k ö z ç e l i k , S e z a i P a r a c ı k o ğ l u , F a t i h D ö n m e z , B ü l e n t Ç o l a k , Yavuz P e k m a n , Koro: B a n u Ç i ç e k , Ü m i t İ l b a n , Sibel A l t a n , Yavuz P e k m a n " O y u n , F u n d a Ç e b i ' n i n tasarladığı k o s t ü m l e r l e g ö r s e l bir şölen s u n a r k e n , M a z l u m Ç i m e n ' i n i m z a s ı n ı taşıyan b ü y ü l ü ezgilerle bizi alıp b a ş k a topraklara götürüyor. S a h n e n i n b a ş a r d ı kullanımı, o y u n c u l u k l a r ı n s a m i m i y e t i ile d e s t e k l e n e n d r a m a t i k yapı, C u m a B o y n u k a r a ' n ı n c ü m l e l e r i y l e bizi k a l b i m i z d e n vuruyor. S a n ı r ı m b u o y u n d a d a e n ç o k alkışı O h a k ediyor. Ç ü n k ü o y u n b o y u n c a a ş k ü z e r i n e s ö y l e n e b i l e c e k e n g ü z e l s ö z c ü k l e r fısıldanıyor k u l a ğ ı n ı z a . D e v r i k c ü m l e l e r , kafiyeli k e l i m e l e r l e b i r şiirin içine d ü ş ü r ü y o r C u m a B o y u n k a r a t ü m i z l e y e n l e r i . Ü s t e l i k s a d e c e aşk ü s t ü n e d e t e m e l l e n m i y o r b u h e m işitsel h e m g ö r s e l şenlik. İ n s a n ı n r u h u n u k e m i r i p b i t i r e n i k t i d a r h ı r s ı n ı , z a l i m l e r i n d e ğ i r m e n i n m a z l u m l a r ı n b u ğ d a y l a r ı y l a nasıl d ö n d ü ğ ü n ü d e a n l a t ı y o r incelikli bir dille. D o ğ a ile t o p l u m u n ç a t ı ş m a s ı y a n s ı y o r s a h n e y e . T o p l u m u n f e o d a l y a p ı s ı v e i n s a n ı n d o ğ a s ı . . . B u da aşkı g ö l g e l e y e n acı bir iz o l a r a k y e r l e ş i y o r m e t n e . " Yelda Dönmez / Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Haber ve Yorum Portalı

Süleyman ve Öbürsüler / Semaver Kumpanya

a

Yazan: Y a v u z P e k m a n , Yönetmen: Ayşenil Ş a m l ı o ğ l u , Sahne Tasarımı: H a k a n D ü n d a r

Giysi Tasarımı: F u n d a Çebi, Müzik: C a n Atilla, Hareket Düzenini: C i h a n Y ö n t e m

pe cy

Müzik Direktörü: Ç i ğ d e m E r k e n , Oyuncular: S a r p A y d ı n o ğ l u , A k a s y a A s i l t ü r k m e n , Ö z l e m D u r m a z , Serkan Keskin, Bülent Ç u k u r c u m a , E m e l Çölgeçen, Fatih Akdoğdu, B a n u Çiçek, Ali Savaşçı, Sibel Altan, Ü m i t Ferit, Melis Şeşen. " Y a v u z P e k m a n , ' k u n d a k ç ı l a r ' ı , b a ş a r ı y l a T ü r k l e ş t i r m i ş , g ü n c e l o l a y l a r a ilginç g ö n d e r m e l e r y a p a r a k d a g ü n ü m ü z T ü r k i y e ' s i n e g e t i r m i ş . Ç o k farklı b i ç i m l e r d e s a h n e y e k o n a b i l e c e k b u m e t i n bir t i y a t r o d e l i s i n i n , Ayşenil Ş a m l ı o ğ l u ' n u n d e v r e y e g i r m e s i y l e ortaya, bildiriyi bir p a r ç a g e r i p l a n a a t s a da, d a n s l ı , h a r e k e t l i , r e n g â r e n k a n c a k t ü m ü y l e tutarlı bir m ü z i k l i gösteri ç ı k m ı ş . Ş a m l ı o ğ l u s a h n e d e k i h e r h a r e k e t i , h e r d u r u ş u , h e r m i m i ğ i , h e r sözü, t ü m d e k o r a k s e s u v a r l a n n ı , c a n l ı m ü z i ğ i n giriş a n l a r ı n ı u s t a c a bir d ü z e n i ç i n d e b ü t ü n l e ş t i r m i ş . S a h n e d e h i ç d u r m a y a n h a r e k e t l i l i k , k i m i s a h n e d e c a m b a z l ı k gösterisine k a d a r v a r a n aşırı hareketlilik ş a ş m a z bir u y u m i ç i n d e gerçekleştiriliyor. O y u n a , k e s i k h a r e k e t l e r i y l e b i r k u k l a i z l e n i m i y a r a t a n b i r anlatıcı d a e k l e m i ş o l a n Ş a m l ı o ğ l u , c a n l ı v e iyi m ü z i k y a p a n ç a l g ı c ı t a k ı m ı n ı a y n ı z a m a n d a k o r o o l a r a k d a k u l l a n m ı ş . F r i s c h ' i n b i r k a r a k o m e d y a o l a n m e t n i , Ş a m l ı o ğ l u ' n u n b u n u n bir a d ı m ö t e s i n e g e ç m e s i y l e g r o t e s k temelli bir anlatımcı gösteriye d ö n ü ş m ü ş . Kuklalaştırılmış kişilerin hareketleri, d a n s a d ı m l a n , d ü ş m e l e r i , k a l k m a l a r ı , t o n l a m a l a r ı , k o n u ş m a tarzları, giysileri v e ç a r p ı c ı m a k y a j l a r ı y l a b i r t ü r sirk h a v a s ı y a r a t ı l m ı ş , s e y i r c i y i d a h a ilk s a h n e d e n , o y u n u n i ç i n e a l a n v e o r t a y a b u t ü r ü s e v e n l e r e keyif v e r e n ö z g ü n bir y o r u m ç ı k m ı ş " Hasan Anamur I Radikal Gazetesi 23.04.2005

Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu Yazan: B e r k u n O y a , Tasarım/Yönetmen: B e r k u n O y a , M ü z i k : T a n T u n ç a ğ , Oyuncular: Ü l k ü D u r u , A h m e t U ğ u r l u , A l i Atay. " S a h n e d e sözcüklerin ağırlığından çok, oyuncuların ustaca büründükleri karakterlerin hâkimiyetine tanık o l u y o r u z . B e r k u n O y a , s a h n e d e i z l e d i ğ i m i z v e b e l k i d e b i z d e h i ç b i r karşılığı o l m a y a n ' d u r u m l a r y u m a ğ ı n ı ' - o y u n c u l a r ı n d a k ı v r a k zekâsıyla- fark e t t i r m e d e n b i z i m b i l i n ç a l t i m i z , b i z i m d u y g u m u z , k â b u s u m u z h a l i n e g e t i r m e y i başarıyor. K u l l a n ı l a n ışık, izleyiciyi y o r a n a n c a k rahatsız e t m e y e n bir yaratıcılıkla s a h n e y i k u l l a n a n m e t i n l e s o n d e r e c e u y u m l u . O y u n c u l a r ı n d e ğ i ş k e n psikolojik d u r u m u n u , k e s k i n a m a g ü ç l ü r e n k v e geçişlerle b e l i r g i n l e ş t i r m i ş ; k i m i z a m a n , b i r y ö n e t m e n e d a s ı y l a ağırlığı o l a n r e p l i ğ i t a k i p e d e r e k m e t n i g ü ç l e n d i r m i ş . 'Bin' k a r a k t e r i n i n k a d i f e m s i fantazilerini g ü ç l e n d i r e n k a d i f e giysisi, k r a v a t v e p a p y o n l a r ı n , g i y s i l e r ü z e r i n d e k i e k a k s e s u a r l a r ı n d ı ş a d ö n ü k a b s ü r d çıkışları, k a r ş ı m ı z d a k i sıradışı m e t i n ile sıradışı k a h r a m a n l a r ı b ü t ü n o l a r a k a l g ı l a m a m ı z ı sağlıyor. İ s i m l i o y u n l a r ı y l a t a n ı d ı ğ ı m ı z B e r k u n O y a , s o n y ı l l a r d a y a p t ı ğ ı işlerden söz e t t i r e n g e n ç ve yetenekli bir o y u n yazarı, tiyatrocu. Derdini izleyiciye aktarırken, insana dair her türlü m a l z e m e y i r a h a t ç a k u l l a n a b i l e n ; o l a y l a r d a n ç o k d u r u m l a r ı n h â k i m o l d u ğ u m e t i n l e r i , iyi seçilmiş oyuncularla etken kılmayı başarabilen tiyatrocunun son oyunu g ö r ü l m e y e değer." Ebru Seyhan / Birgün Gazetesi 11.07.2004

9<


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Yönetmeni Ali Taygun Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 4 3 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d ü n y a y a geldi. R o b e r t K o l e j ' i b i t i r d i k t e n s o n r a a y n ı o k u l u n y ü k s e k b ö l ü m ü n ü ( İ n g i l i z D i l v e E d e b i y a t ı B A ' 6 6 ) t a m a m l a d ı v e 1 9 6 9 ' d a A B D ' d e Yale Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n T i y a t r o R e j i s ö r l ü ğ ü d a l ı n d a " M a s t e r o f F i n e A r t s " d e r e c e s i ile m e z u n o l d u . T a y g u n , ü l k e y e d ö n d ü k t e n s o n r a ö n c e K e n t O y u n c u l a r ı ' y l a çalıştı, a r d ı n d a n 1 9 7 4 y ı l ı n d a İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a katıldı. K o n u k y ö n e t m e n o l a r a k B i r l i k S a h n e s i ' n d e , A n k a r a Ç a ğ d a ş S a h n e ' d e , A n k a r a Devlet Tiyatrosu'nda ve Ankara Devlet Operası'nda oyun sahneledi. 1 9 8 0 y ı l ı n d a t i y a t r o d a n u z a k l a ş t ı r ı l a n A l i T a y g u n " B a r ı ş D a v a s ı " n e d e n i y l e g ö z a l t ı n a a l ı n d ı , o n yılını m a h k e m e l e r d e ve tutukevlerinde geçirdi. 1989 yılında hakkındaki bütün davalardan beraat etti. Aynı yıl H e l s i n k i W a t c h adlı k u r u l u ş t a r a f ı n d a n o n u r l a n d ı r ı l a n d ü n y a n ı n ö n d e g e l e n o n i n s a n h a k l a r ı g ö z l e m c i s i a r a s ı n d a y e r aldı v e D a n i m a r k a ' d a k i P L V a k f ı ' n ı n ö d ü l ü n ü A m n e s t y I n t e r n a t i o n a l ile p a y l a ş t ı . Yönetmen 1989'da Şehir Tiyatroları'na tekrar döndü. 1993'ten bu yana TV yapımcılığı da yapan Taygun başta Shakespeare o l m a k üzere İngilizce'den birçok oyun çevirdi, u y a r l a m a l a r yaptı v e " M a s a l B a h ç e s i " adlı b i r o y u n y a z d ı . 1 9 7 7 ' d e n b u y a n a b i r ç o k g a z e t e ve d e r g i d e tiyatro, seyirlik sanatlar, estetik, felsefe ve siyaset k o n u l a r ı n d a yazı ve m a k a l e l e r i y a y ı n l a n d ı . Yekta K a r a ile b i r l i k t e 1 9 9 6 y a z ı n d a H a b i t a t I I açılışı için " L i r i k T a r i h Gösterisi"ni tasarlayıp gerçekleştirdi. T i y a t r o l a r ı n d a Y ö n e t m e n k a d r o s u n d a g ö r e v l i o l a n Ali T a y g u n a y n ı z a m a n d a Y e d i t e p e Üniversitesinde ders vermektedir.

a

Ayşenil Şamlıoğlu

pe cy

Süleyman ve Öbürsüler / Semaver Kumpanya 1 9 5 6 ' d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1 9 7 4 - 7 5 İ s t a n b u l G a z e t e c i l i k - H a l k l a İlişkiler F a k ü l t e s i ' n e girdi, d e v a m e t m e d i , bir yıl s ü r e ile F r a n k f u r t ' a g i d e r e k dil e ğ i t i m i g ö r d ü v e a m a t ö r t i y a t r o y a p t ı . 1 9 7 6 - 8 0 O D T Ü M i m a r l ı k F a k ü l t e s i ' n e d e v a m etti. 1980-81 K ı s a b i r s ü r e A n a d o l u A j a n s ı ' n d a çalıştı. B i r r e k l a m a j a n s ı n d a i l l ü s t r a s y o n çizerliği y a p t ı . 1 9 8 1 - 8 2 H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı ' n d a n m e z u n o l d u . 1982 A d a n a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a g ö r e v e b a ş l a d ı . 1 9 8 7 - 8 8 Afife J a l e ( N e z i h e A r a z ) K ı n a r H a n ı m r o l ü n ü o y n a d ı , b u r o l ile S a n a t K u r u m u ' n u n E n İyi Y a r d ı m c ı K a d ı n O y u n c u ö d ü l ü n ü aldı. 1 9 8 8 - 8 9 H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i ' n d e s e ç m e l i t i y a t r o d e r s i v e r d i . 1 9 9 6 - 9 7 B e n i m k i n i n A d ı R e g i n e ( P i e r r e R a y ) o y u n u n u y ö n e t t i , b u o y u n ile S a n a t K u r u m u Y ı l ı n Y ö n e t m e n i Ö d ü l ü ' n ü aldı. 1997-98 Y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p t ı ğ ı K o z a l a r ( A d a l e t A ğ a o ğ l u ) v e Ö l ü l e r K o n u ş m a k İ s t e r ( M e l i h C e v d e t A n d a y ) o y u n l a r ı y l a İ s m e t K ü n t a y E n İyi Reji Ö d ü l l e r i n i aldı. 1 9 9 8 - 9 9 V . F r a n k ( D ü r r e n m a t t ) o y u n u n u y ö n e t t i . B u o y u n b e ş d a l d a ö d ü l e layık bulundu. 1999-2000 Pazartesi P e r ş e m b e ( M u s a h i p z a d e Celal) o y u n u n u yönetti. B u o y u n ile T ü r k a n K a h r a m a n k a p t a n E n İ y i Y a p ı m , İ s m e t K ü n t a y E n İyi Reji, S a n a t K u r u m u E n İyi Y a p ı m , E l e ş t i r m e n l e r Birliği E n iyi Reji Ö d ü l ü n ü aldı. İ s t a n b u l B e l e d i y e s i Şehir Tiyatroları'nda Ö z e n Yula'nın " G a y r ı R e s m i H u r r e m " o y u n u n u yönetti. Bu oyunla Afife E n B a ş a r ı l ı Y ö n e t m e n Ö d ü l ' ü n ü v e T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' ü n E n İyi Y ö n e t m e n ö d ü l ü n ü aldı.

Berkun Oya Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin s e n a r y o s u n u yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazarı.

>10


Ergün Işıldar

Belden aşağı Vurmak / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları

Macit Koper

a

İ s t a n b u l B ü y ü k ş e h i r B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı S a n a t ç ı s ı . O y u n c u l u ğ u n y a n ı sıra y ö n e t m e n l i k d e y a p a n E r g ü n Işıldar u z u n yıllar e m e k verdiği Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a k i ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra s e s l e n d i r m e y a p m a k t a , s i n e m a ve televizyon filmlerinde oynamaktadır. G ö r e v aldığı oyunlardan bazıları: " İ l k Evlilik" (Yönetmen), "Tahterevallide Üç Kişi" (Yönetmen), Belden Aşağı Vurmak" (Yönetmen), " B a r ı ş a Ş a n s Verin", "Altı D e r e c e U z a k " , " K u y r u k l u Yıldız Altında", "Müfettiş".

pe cy

Antigone / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları

1 9 4 4 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . L . C . C . T i y a t r o O k u l u ' n d a k i k ı s a t i y a t r o e ğ i t i m i n d e n s o n r a 1969-70 d ö n e m i n d e D o s t l a r T i y a t r o s u ' n a girdi. B u t i y a t r o n u n k a p a n ı ş ı n a k a d a r o y u n c u , y ö n e t m e n v e d r a m a t u r g o l a r a k çalıştı. 1979-80 d ö n e m i n d e İ.B.Ş.B. Ş e h i r T i y a t r o s u ' n a girdi. B i r yıl s o n r a 1402 sayılı s ı k ı y ö n e t i m k a n u n u ile, 1 9 8 8 ' d e m a h k e m e y o l u y l a d a v a k a z a n ı l a r a k t i y a t r o y a d ö n e n e k a d a r s e k i z yıl g ö r e v d ı ş ı n d a b ı r a k ı l d ı . H a l e n Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a y ö n e t m e n o l a r a k çalışıyor. 1978 y ı l ı n d a tanıştığı s i n e m a ile ilişkisini senarist o l a r a k sürdürüyor. B u a r a d a h e r a l a n d a d a ( y ö n e t m e n , o y u n c e v e senarist o l a r a k ) çeşitli u l u s a l v e u l u s l a r a r a s ı ö d ü l l e r k a z a n d ı . Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a e n s o n S o p h o k l e s ' i n " A n t i g o n e " adlı o y u n u n u y ö n e t t i .

Nesrin Kazankaya

Dobrinja'da Düğün / Tiyatro Pera S a n a t Y ö n e t m e n i , O y u n c u , Rejisör, Yazar, Ç e v i r m e n v e T i y a t r o E ğ i t m e n i . A n k a r a D e v l e t K o n s e r v a t u v a n T i y a t r o B ö l ü m ü Y ü k s e k D e v r e m e z u n u . A l m a n y a ' d a V o l k w a n g h o c h s c h u l e ' d e ü ç yıl reji e ğ i t i m i aldı. D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a " Ç o c u k v e G e n ç l i k T i y a t r o s u " n u k u r d u . 1998-99 s e z o n u n d a İstanbul D e v l e t T i y a t r o s u m ü d ü r l ü ğ ü yaptı. D e v l e t Tiyatroları d ı ş ı n d a da oyunlar yönetti. Sahnelediği bazı oyunlar: " T a m R o l ü n d e " , " M a n e s s s a l a r ' d a " , " A d a " , " K a y b o l m a " , " K ü ç ü k B u r j u v a l a r " , " T a r t u f f e " , " K ı s a s a K ı s a s " . O y n a d ı ğ ı b a z ı o y u n l a r : " Ç i l H o r o z " , "Afife J a l e " , " D a ğ ı n Devleri", " C u m h u r i y e t K ı z ı " , " K a y b o l m a " , "Ayrılık M ü z i ğ i " . A l m a n c a ve İngilizceden o y u n l a r çevirdi. Çevirdiği bazı oyunlar: "Sevgili Yalan", " K o m e d i S a n a t ı " , " Y e n i d e n H o ş ç a k a l " , "İlkbahar Uyanışı", "Kısasa Kısas". " P e r a Güzel Sanatlar Tiyatro O k u l u " n u n B ö l ü m B a ş k a n l ı ğ ı n ı y a p m a k t a . " P e r a T i y a t r o L i s e s i " n i n p r o g r a m ı n ı o l u ş t u r d u v e T ü r k i y e ' d e ilk k e z b i r t i y a t r o l i s e s i n i n a ç ı l m a s ı n ı s a ğ l a d ı . H e r iki b ö l ü m d e d e e ğ i t m e n l i k y a p m a k t a . 2 0 0 1 yılında "Tiyatro P e r a " y ı kurdu ve sanat yönetmenliğini üstlendi. Halen İstanbul Devlet Tiyatrosu, Pera Güzel Sanatlar K u r u m u ve Tiyatro P e r a ' d a çalışmakta. Oyunculuk, y ö n e t m e n l i k v e y a z a r l ı k d a l l a r ı n d a ö d ü l l e r i vardır.

11 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Kadın Oyuncusu Defne Şener Günay Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu

a

1976 yılında İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1998 yılında M . S . Ü D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o A n a S a n a t D a l ı ' n d a n m e z u n o l d u . Aynı yıl B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n a k a t ı l d ı . O y n a d ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " , " P e t e r P a n " , " M a t m a z e l J u l i e " , " İ n s a n D e n e n G a r i p H a y v a n " , " Ö l ü m s ü z l e r y a d a B i r C i n a y e t i n S ö y l e n c e s i " , " O c a k " , " K e t ç a p l ı S p a g e t t i " , " İ v a n İ v a n o v i ç Var M ı y d ı Yok M u y d u " , " B a h a r N o k t a s ı " , " S e z u a n ' ı n İyi İ n s a n ı " . B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n ı n " H a r i k a l a r M u t f a ğ ı " isimli o y u n u n u yönetti, a y n ı t i y a t r o n u n " İ k i n c i C a d d e n i n M a h k u m u " isimli o y u n u n u n y ö n e t m e n y a r d ı m c ı l ı ğ ı n ı ve K e n t e r T i y a t r o s u ' n u n " H u y s u z İhtiyar" isimli o y u n u n u n y ö n e t m e n asistanlığını yaptı.

Meral Onuktav Kozak Çetinkaya

pe cy

Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 6 9 y ı l ı n d a M a r a s a k ile L T T t i y a t r o b a ş l a n g ı c ı , 1 9 7 3 ' d e n i t i b a r e n u z u n c a b i r s ü r e D o s t l a r T i y a t r o s u , 1 9 9 1 ' d e n itibaren d e B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o s u ç a l ı ş a n ı .

Nihal Geyran Koldaş Evcimen Kabil / Maya-Bilsak Tiyatro Atölyesi 1987 yılında Bilsak T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a yer aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z ile birlikte M a y a S a h n e s i ' n i k u r d u . " S a v a ş O y u n l a r ı " " B u r a d a v e Ş i m d i " , " İ ş t e B a ş İşte G ö v d e İşte Kanatlar", "Gitmeden Ö n c e " , "Park Yapılmaz", "Kurbağa Öyküleri", "İyi Hava Kötü Hava", " D o ğ u m g ü n ü " , " M u t . . . " , " M a c h 1 P a l y a ç o R u ş e n v e K a d ı n " , " E v c i m e n K a b i l " i s i m l i o y u n l a r d a rol aldı. " A t e ş t e n G ü n l e r " , " C a h i d e " , " S u y u n Ö y e Y a n ı " , " B a h a r ı n Bittiği Yer", " T ü r k T u t k u s u " d e k o r v e k o s t ü m t a s a r ı m ı ile s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p t ı ğ ı dizi v e f i l m l e r d e n bazılarıdır. " K u ş o p e r a s y o n u " (Hristo B o t y c h e v ) , " A l i c e Yatakta" ( S u s a n S o n t a g ) , "Yaratıcılık- Aklın Sınırlarını A ş m a k " (Ken Robinson), " D ü ş m a n " (J.M. Coetzee), "Belden Aşağı Vurmak" (Richard Dresser) T ü r k ç e ' y e kazandırdığı işlerden bazıları. " T i y a t r o d a M e k a n v e İ n s a n : M e t i n D e n i z " i s i m l i a r a ş t ı r m a kitabı, " I l ı k S u l a r d a D u r d u k " isimli o y u n kitabı, " E b r u l i İ s t a n b u l " i s i m l i bir d e s e n a r y o s u b u l u n m a k t a .

>12


Sevinç Erbulak Kiralık Konak / İ.B.B. Şehir Tiyatroları

Tilbe Saran

İki Hayat Sonra / Kent Oyuncuları

a

1975 İ s t a n b u l d o ğ u m l u . İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı K l a s i k B a l e B ö l ü m ü ' n d e e ğ i t i m aldı. D a h a s o n r a M ü j d a t G e z e n S a n a t M e r k e z i T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. H a l e n M ü j d a t G e z e n Sanat M e r k e z i ' n d e eğitmenlik yapıyor. 1993'den bu yana İstanbul B ü y ü k ş e h i r Belediyesi Şehir T i y a t r o l a r ı ' n d a çalışıyor. R o l ald ığı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " İ s t a n b u l ' u n G ö z l e r i M a h m u r " , " D e r y a Gülü", "Aşk-ı M e m n u " , "Yaprak D ö k ü m ü " , "Kiralık K o n a k " .

pe cy

İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i S a n a t Tarihi v e B e l e d i y e K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . D o r m e n , K e n t e r v e İstanbul B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a çalıştı. 1989 ' d a s a h n e l e n e n " K r a l L e a r " d a k i " C o r d e l i a " v e " S o y t a r ı " r o l ü ile Avni Dilligil v e K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı E n İyi K a d ı n O y u n c u ö d ü l l e r i n i aldı. 1991 ' d e "Vanya D a y ı " o y u n u n d a " S o m a " rolü ile Avni Dilligil en İyi K a d ı n O y u n c u , 1 9 9 2 ' d e "Tartuffe"teki " E l m i r e " r o l ü ile K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı B a ş a r ı Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r g ö r ü l d ü . S a r a n , 1 9 9 6 ' d a k u r u l a n P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n ilk ç a l ı ş m a s ı " A b e l a r d v e H e l o i s e " ile 1 9 9 6 Avni Dilligil E n İyi K a d ı n O y u n c u , t o p l u l u ğ u n ikinci ç a l ı ş m a s ı " A l a c a k l ı l a r " ile d e 1998 Afife E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ' n ü aldı. T o p l u l u ğ u n , " T e k Kişilik Ş e h i r " d e k i r o l ü y l e 2 0 0 2 Afife T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n d e K o m e d i D a l ı n d a E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r b u l u n d u . T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' d e " F e r n a n d o K r a p p B a n a M e k t u p Y a z m ı ş " d a k i r o l ü y l e E n İyi K a d ı n O y u n c u ö d ü l ü n ü aldı.

Zeynep Erkekli Çok Yaşa Komedi / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1987 y ı l ı n d a M S Ü D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n ü bitirdi. T r a b z o n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a , L e v e n t Kırca Tiyatrosu'nda, Dostlar Tiyatrosu'nda, Bursa Devlet Tiyatrosu'nda, International Theatre Company, T i y a t r o O y u n e v i v e T i y a t r o S t ü d y o s u ' n d a çalıştı. 1 9 9 5 ' d e k a t ı l d ı ğ ı İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a k i g ö r e v i , 1 9 9 7 ' d e b a ş l a d ı ğ ı " D i a l o g " d a k i e ğ i t m e n l i ğ i v e Ö z g ü r E r k e k l i ile k u r d u ğ u T i y a t r o P a t i k a ' d a k i ç a l ı ş m a l a r ı sürüyor. F r a n ç o i s Clavier, E l l e n Stevvart, J e a n G a b r i e l N o r m d a n , F r a n c a R a m e v e J o z e f S z a j n a ' n ı n a t ö l y e ç a l ı ş m a l a r ı n d a b u l u n d u . O y n a d ı ğ ı o y u n l a r d a n bazıları: " K ı s m e t " , " G ö n ü l Avcısı", " N a f i l e D ü n y a " , " A s l a n A s k e r Ş v a y k " , " S e v d a l ı B u l u t " , " A c ı k A i l e " ( 1 9 9 3 1 9 9 4 A n k a r a S a n a t K u r u m u Ö v g ü y e D e ğ e r K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ) , " Ç ö p t e A d a m Var", "Şehir Uykuda", "Orkestra", "Cyrano de Bergerac", "Şapka", "Efrasiyab'ın Hikayeleri" ( 2 0 0 1 - 2 0 0 2 2 5 . Avni Dilligil Ödülleri Yardımcı R o l d e E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ) , " S o n s u z D ö n g ü " , " U n u t m a k " , " T a r a f T u t m a k " , " Ç o k Yaşa K o m e d i " . 13 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Erkek Oyuncusu Ali Atay Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu 2 0 N i s a n 1 9 7 6 ' d a R i z e ' d e d o ğ a n Ali Atay, 1999 y ı l ı n d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . Aynı yıl, B e r k u n O y a ile birlikte K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n u k u r d u . Halen Krek Tiyatro T o p l u l u ğ u ' n d a oyunculuk yapıyor. 2 0 0 2 yılında 13. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali k a p s a m ı n d a K u m p a n y a ' n ı n gerçekleştirdiği, k o n s e p t t a s a r ı m v e y ö n e t i m i N a z E r a y d a ' y a ait o l a n " Y i n e N e O l d u " i s i m l i s o k a k t i y a t r o s u n d a rol aldı. T R T ' d e 2 0 0 2 y ı l ı n d a y a y ı n l a n a n " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı t e l e v i z y o n d i z i s i n d e rol aldı. " O Ş i m d i M a h k u m " i s i m l i s i n e m a f i l m i n d e o y n a d ı . A t a y ' ı n rol a l d ı ğ ı o y u n l a r d a n

a

bazıları: " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " , " 8 2 3 A d a m l a r " , "Yangın D u a s ı " .

Aziz Sarvan

pe cy

Çin Kahvesi / Tiyatro Odası

İ s t a n b u l Ü s k ü d a r d o ğ u m l u . İlk, o r t a v e lise ö ğ r e n i m i n i b u r a d a t a m a m l a d ı . A s k e r l i k g ö r e v i n e k a d a r b a z ı o k u l l a r ı n ç o c u k t i y a t r o l a r ı n d a o y u n c u l u k y a p t ı . A s k e r d e iki o y u n y a z d ı v e s a h n e l e d i . D ö n d ü k t e n s o n r a ise, B i s a k v e B a s ı n M ü z e s i t i y a t r o a t ö l y e l e r i n d e ç a l ı ş m a l a r ı n ı s ü r d ü r d ü , çeşitli o k u l l a r d a e ğ i t m e n l i k ile y ö n e t m e n l i k y a p t ı . H a l e n , G ö s t e r i S a n a t l a r ı M e r k e z i ' n d e B e d e n D i l i v e O y u n c u l u k Sanatı dersleri veren ve Atölye çalışmaları yapan Aziz Sarvan, birçok o y u n d a asistanlık ve y ö n e t m e n y a r d ı m c ı l ı ğ ı y a p t ı . Ayrıca, Ş e h i r T i y a t r o l a r ı G e n e l S a n a t Y ö n e t m e n Y a r d ı m c ı l ı ğ ı g ö r e v i ile y ö n e t i m k u r u l u ü y e l i k l e r i n d e d e b u l u n d u . G a l a t a s a r a y Üniversitesi'nde 4 yıl b o y u n c a eğitmenlik y a p a r a k atölye çalışmalarını y ö n l e n d i r e n Sarvan, burada "Zenciler", "Karmakarışık", "Tartuffe" oyunlarını sahneye koydu. İstanbul S a n a t T i y a t r o s u ' n d a A z i z N e s i n ' i n " B i r a z G e l i r m i s i n " adlı o y u n u n u d a s a h n e l e y e n A z i z S a r v a n , Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a 1 9 9 2 y ı l ı n d a " Ö y l e B i r S e v g i k i " adlı o y u n l a g i r d i . 2 0 0 3 ' d e T i y a t r o O d a s ı ' n a katıldı. Şehir T i y a t r o l a r ı ' n d a g ö r e v aldığı o y u n l a r d a n bazıları: " İ s t a n b u l ' u n G ö z l e r i M a h m u r " , " Ç a l ı k u ş u " , " G ö z l e r i m i K a p a r ı m Vazifemi Y a p a r ı m " , " M e t r o C a n a v a r ı " , " K u y r u k l u Yıldız A l t ı n d a " , " H ü r r e m S u l t a n " , " E v l i y a Ç e l e b i " , " A r s l a n a B e n z e r " , " H a s ı r Şapka", "Kuş Operasyonu", "Bizans Düştü", "İnsan Bahçesi".

Bülent Emin Yarar Çayhane / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1 9 8 9 ' d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı ' n ı bitirdi. Aynı yıl D i y a r b a k ı r D e v l e t T i y a t r o s u ' n a katıldı. B e ş yıl s ü r e y l e o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştığı b u t i y a t r o d a o y n a d ı ğ ı o y u n l a r arasında; "Misafir", " R u m u z G o n c a g ü l " , " M a c b e t h " , "Cengiz Han'ın Bisikleti", "Miletos G ü z e l i " b u l u n m a k t a . 1994-95 s e z o n u n d a katıldığı İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a rol aldığı o y u n l a r d a n bazıları; "Yeşil P a p a ğ a n L i m i t e d " , " K ı y a m e t S u l a r ı n d a " , " K a d ı n l a r d a n K o n u ş a l ı m " , " Ş a p k a " , " C y r a n o de Bergerac", "Arturo Ui'nin Önlenebilir Tırmanışı", "Efrasiyab'ın Hikayeleri". 1993-94 s e z o n u n d a A n k a r a S a n a t K u r u m u " Ö v g ü y e D e ğ e r E r k e k O y u n c u " ( M i l e t o s G ü z e l i ) , 1999-2000 sezonunda M.S.M. Sanat Ödülü (Cyrano de Bergerac), 2000-2001 sezonunda Afife E n İ y i Y a r d ı m c ı E r k e k O y u n c u ( A r t u r o U i ' n i n Ö n l e n e b i l i r T ı r m a n ı ş ı ) ö d ü l l e r i n i aldı. T i y a t r o T i ' n i n " G e t t o " , T i y a t r o S t ü d y o s u ' n u n " B a l k o n " , S e m a v e r K u m p a n y a ' n ı n " D i k t a t " isimli o y u n u n d a rol aldı. Y ö n e t t i ğ i o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " A d a " , " L y s i s t r a t a " . >14


Cüneyt Türel İki Hayat Sonra / Kent Oyuncuları

Emre Karayel

pe cy

Othello / Oyun Atölyesi

a

Yeşil S a h n e v e G e n ç l i k T i y a t r o s u ' n d a b a ş l a d ı ğ ı t i y a t r o s e r ü v e n i n i İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i S o s y o l o j i B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u k t a n sonra, 3 0 yıl b o y u n c a İ . B . B . Ş e h i r Tiyatroları v e çeşitli ö z e l t i y a t r o l a r d a sürdürdü. "Yunus E m r e " , " F a t i h " , " R o m e o Juliette", "Vanya D a y ı " , "Vişne Bahçesi", "Vahşi Batı", " A ç Sınıfın L a n e t i " , " T a r t u f f e " , " G ö r ü ş m e - K u t l a m a - Ç a ğ n " , " C a l i g u l a " , " M . B u t t e r f l y " v e " S a n a t " gibi p e k ç o k o y u n u n başrolünü üstlendi. "Ayak B a c a k Fabrikası", " K ü ç ü k P r e n s " , " D e l i B a l " , " C u m h u r i y e t K ı z ı " v e " O e d i p u s " gibi o y u n l a r ı n y ö n e t m e n l i ğ i n i yaptı. Çeşitli s i n e m a v e T V filmlerinde rol aldı. Avni Dilligil E n İyi O y u n c u v e U l v i U r a z E n İyi Y ö n e t m e n ö d ü l l e r i n e d e ğ e r b u l u n a n T ü r e l , o l u ş u m u n a k a t k ı d a b u l u n d u ğ u P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n ilk o y u n u o l a n " A b e l a r d v e H e l o i s e " d e k i r o l ü y l e 1996-97 Avni Dilligil E n İ y i E r k e k O y u n c u v e " S e v i l m e k " o y u n u ile 2 0 0 0 Afife J a l e E n İyi E r k e k O y u n c u Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r g ö r ü l d ü .

1999 yılında Bilkent Üniversitesi M ü z i k ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . T R T A n k a r a T e l e v i z y o n u ' n d a s u n u c u - o y u n c u o l a r a k p r o j e l e r d e g ö r e v aldı. " G h e t t o " , " A z i z n a m e " oyunlarıyla profesyonel tiyatroya başladı. " B i r İstanbul M a s a l ı " ve " K u z e n l e r i m " adlı televizyon d i z i l e r i n d e rol aldı.

Toron Karacaoğlu Kiralık Konak / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları 1 9 3 1 y ı l ı n d a M u d a n y a ' d a d o ğ d u . 1 9 4 9 y ı l ı n d a t i y a t r o c u o l m a k için İ s t a n b u l ' a g e l d i . Ü ç yıl k o n s e r v a t u v a r a d e v a m e t t i k t e n s o n r a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n ı n a ç m ı ş o l d u ğ u sınavı k a z a n a r a k , t i y a t r o y a b a ş l a d ı . 1981 y ı l ı n d a e m e k l i o l a r a k B e r l i n ' e gitti. A l m a n y a K ü l t ü r S e n a t ö r l ü ğ ü ' n e bağlı olarak tiyatro seminerlerinde hocalık yaptı. 1985 yılında Türkiye'ye d ö n d ü ve özel t i y a t r o l a r d a o y u n y ö n e t t i . 1987 y ı l ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a " G ü n d e n G e c e y e " o y u n u için k o n u k s a n a t ç ı o l a r a k d a v e t edildi. 1 9 8 9 y ı l ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a y e n i d e n k a d r o l u sanatçı o l a r a k g i r d i . Yaş h a d d i n d e n e m e k l i o l a n T o r o n K a r a c a o ğ l u , a y r ı c a s i n e m a f i l m l e r i n d e d e oynadı. 15 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Yerli Oyun Yazarı Berkun Oya

Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin senaryosunu yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u "Krek Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n

pe cy

a

Yazarı.

Cuma Boynukara

Mem ile Zin / Semaver Kumpanya 1 9 6 4 D i y a r b a k ı r d o ğ u m l u o l a n C u m a B o y n u k a r a , 1979 D i y a r b a k ı r H a l k E ğ i t i m i M e r k e z i ' n d e t i y a t r o

ile t a n ı ş t ı .

Oyunları: 1 9 8 9 " G ü n a y d ı n l a r a U y a n m a k " , 1 9 9 0 " M u h t a r o " , 1 9 9 2 " Ç o k G e ç O l m a d a n " , 1 9 9 5 " M e m ile Z i n " , 1 9 9 6 " A t e ş l e G e l e n " , 1 9 9 7 " O ' n u n S a l t a n a t ı " , 1998 " S u y u n R e n g i " , 1 9 9 9 " B e c e r i k s i z l e r " , 2000 " Ö l ü m U y k u d a y d ı " , 2001 " G ö r ü l d ü " , 2003 "Talan", "Yoksun" ve " R ü y a Toplayıcıları" oyunları yazım aşamasındadır. Sahnelenen Oyunları: 1995 " M e m ile Z i n " D i y a r b a k ı r B e l e d i y e s i O r h a n A s e n a Ş e h i r T i y a t r o s u , Veysel Ö n g ö r e n rejisiyle s a h n e l e n d i , 2 0 0 1 " Ö l ü m U y k u d a y d ı " B i z i m T i y a t r o t a r a f ı n d a n , Z a f e r D i p e r rejisiyle

u l u s a l v e u l u s l a r a r a s ı s a h n e l e r d e 2 0 0 k e z d e n fazla o y n a n d ı . 2 0 0 1 " B e c e r i k s i z l e r " A v a m

T i y a t r o t a r a f ı n d a n S i n a n D ü l g e r rejisiyle s a h n e l e n d i . 2 0 0 2 " S u y u n R e n g i " B e k s a v t a r a f ı n d a n M e t i n B a l a y rejisiyle s a h n e l e n d i . 2 0 0 4 " M e m ile Z i n " S e m a v e r K u m p a n y a

t a r a f ı n d a n Işıl K a s a p o ğ l u v e

B ü l e n t E m i n Y a r a r ' ı n rejisiyle 14. U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l T i y a t r o F e s t i v a l i ' n d e s a h n e l e n d i . 2 0 0 5 " B e c e r i k s i z l e r " , B o r n o v a B e l e d i y e T i y a t r o s u ' n c a S e m i h Ç e l e n k rejisiyle s a h n e l e n i y o r . " Ç o k G e ç Olmadan"

2000 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu Aziz Nesin Sahnesi'nde sahnelenmesine bir gün

kala süresiz ertelenmiştir.

Ödülleri: 1 9 9 1 " M u h t a r o " , Salihli B e l e d i y e s i o y u n y a z m a y a n ş m a s ı n d a ö v g ü y e d e ğ e r g ö r ü l d ü . 1 9 9 3 " Ç o k G e ç O l m a d a n " K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı Ö d ü l ü ' n ü aldı. 1995 " G ü n a y d ı n l a r a U y a n m a k " B a k ı r k ö y B e l e d i y e s i Yunus E m r e o y u n y a z m a y a r ı ş m a s ı n d a övgüye değer görüldü. 2 0 0 2 " O ' n u n S a l t a n a t ı " A d a n a A l t ı n K o z a o y u n y a z m a y a r ı ş m a s ı i k i n c i l i k ö d ü l ü n ü aldı. 2 0 0 5 " M e m ile Z i n " İ s m e t K ü n t a y T i y a t r o Ö d ü l ü ' n ü v e B e ş i k t a ş L i o n s K u l ü b ü T i y a t r o Yazarı Ö d ü l ü ' n ü aldı. >16


Nesrin Kazankaya

Dobrinja'da Düğün / Tiyatro Pera

pe

cy

a

Sanat Y ö n e t m e n i , O y u n c u , Rejisör, Yazar, Ç e v i r m e n v e Tiyatro E ğ i t m e n i . A n k a r a D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü Y ü k s e k D e v r e m e z u n u . A l m a n y a ' d a V o l k w a n g h o c h s c h u l e ' d e ü ç yıl reji e ğ i t i m i aldı. D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a " Ç o c u k v e G e n ç l i k T i y a t r o s u " n u kurdu. 1998-99 s e z o n u n d a İstanbul Devlet Tiyatrosu m ü d ü r l ü ğ ü yaptı. Devlet Tiyatroları dışında da oyunlar yönetti. Sahnelediği bazı oyunlar: " T a m R o l ü n d e " , " M a n e s s s a l a r ' d a " , " A d a " , " K a y b o l m a " , " K ü ç ü k Burjuvalar", "Tartuffe", "Kısasa Kısas". Oynadığı bazı oyunlar: " Ç i l H o r o z " , "Afife J a l e " , " D a ğ ı n D e v l e r i " , " C u m h u r i y e t K ı z ı " , " K a y b o l m a " , " A y r ı l ı k M ü z i ğ i " . A l m a n c a ve İngilizceden oyunlar çevirdi. Çevirdiği bazı oyunlar: "Sevgili Yalan", " K o m e d i Sanatı", "Yeniden Hoşçakal", "İlkbahar Uyanışı", "Kısasa Kısas". " P e r a Güzel Sanatlar Tiyatro O k u l u " n u n B ö l ü m Başkanlığını yapmakta. " P e r a Tiyatro Lisesi"nin programını o l u ş t u r d u v e T ü r k i y e ' d e ilk k e z b i r t i y a t r o l i s e s i n i n a ç ı l m a s ı n ı s a ğ l a d ı . H e r iki b ö l ü m d e d e eğitmenlik yapmakta. 2001 yılında "Tiyatro Pera"yı kurdu ve sanat yönetmenliğini üstlendi. H a l e n İ s t a n b u l D e v l e t Tiyatrosu, P e r a G ü z e l S a n a t l a r K u r u m u v e T i y a t r o P e r a ' d a ç a l ı ş m a k t a . O y u n c u l u k , y ö n e t m e n l i k v e y a z a r l ı k d a l l a r ı n d a ö d ü l l e r i vardır.

Yiğit Sertdemir O.B.E.B. / Altıdan Sonra Tiyatro 1979 y ı l ı n d a d o ğ d u . Y e d i t e p e Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e k i e ğ i t i m i n i s ü r d ü r ü y o r . Tiyatro ç a l ı ş m a l a r ı n a 1995 yılında İ T Ü G ü m ü ş s ü y ü T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n d a başladı. Aynı yıl, h a l e n o y u n c u l u k v e y ö n e t m e n l i k çalışmalarını s ü r d ü r d ü ğ ü , İ T Ü G ü z e l S a n a t l a r B ö l ü m ü T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n a katıldı. Profesyonel t i y a t r o ç a l ı ş m a l a r ı n a , S a d r i A l ı ş ı k T i y a t r o s u ' n d a , 2 0 0 0 yılı b a ş l a r ı n d a n b u y a n a A l t ı d a n S o n r a T i y a t r o ' d a v e 2002 y ı l ı n d a n i t i b a r e n İ s t a n b u l B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a d e v a m e t m e k t e d i r . " B e k l e m e S a l o n u " v e ' O . B . E . B . - O r t a k B ö l e n l e r i n E n B ü y ü ğ ü " i s i m l i iki o y u n u , A l t ı d a n S o n r a T i y a t r o t a r a f ı n d a n s a h n e l e n d i . R o l Aldığı O y u n l a r d a n B a z ı l a r ı : " G e c e / A n t o n i o n i " , " O k y a n u s Ö t e s i n d e n H i k a y e l e r " , " Ü ç K ı z K a r d e ş " , " Y a ğ m u r c u " , " K a p ı l a r ı n D ı ş ı n d a " , " A ç Sınıfın L a n e t i " , " K u ğ u n u n Ş a r k ı s ı " , " G a z a p Üzümleri", "Dışarıda Bir G e c e " , " S e r s e m K o c a n ı n K u r n a z Karısı", " H a m l e t " , "Mr. Peters'ın B a ğ l a n t ı l a r ı " , " K i m K o r k a r Virginia W o o l f ' t a n " , " S ı r a d a n B i r G ü n " , " A m e r i k a n H a l a " , " S a t ı c ı n ı n Ö l ü m ü " , " V e r E l i n i Yeni D ü n y a " , " B e k l e m e S a l o n u " , " O . B . E . B . " , " G e l i n ile Caynana", " S u ç ve Ceza", "Hasır Şapka", "Hakimiyet-i Milliye Aşevi", "Bizans Düştü", " C a n A t e ş i n d e K a n a t l a r " . Y ö n e t m e n l i k Ç a l ı ş m a l a r ı : " A ç Sınıfın L a n e t i " , " B e r n a r d a A l b a ' n ı n E v i " , " G e ç e n Yaz B i r d e n b i r e " , " O . B . E . B . " .

17<


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Çevirmeni Can Doğan Çin Kahvesi / Tiyatro Odası K a b a t a ş E r k e k Lisesi'ni b i t i r d i k t e n s o n r a b i r s ü r e T ü r k Dili v e E d e b i y a t ı E ğ i t i m i a l a n C a n D o ğ a n 1 9 8 5 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'na ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Tiyatro B ö l ü m ü ' n e g i r d i . P e k ç o k o y u n d a o y u n c u o l a r a k g ö r e v y a p t ı k t a n s o n r a 1 9 9 0 y ı l ı n d a , " B a r ı ş K e r v a n ı " adlı o y u n l a y ö n e t m e n l i ğ e b a ş l a d ı . Ş e h i r T i y a t r o s u ' n u n y a n ı sıra p e k ç o k ö z e l t i y a t r o d a o y u n y ö n e t m e n l i ğ i , d ö r t yıl b o y u n c a H ü r F M ' d e " S i n e k l i M a r k e t " adlı p r o g r a m ı n y a p ı m c ı v e s u n u c u l u ğ u n u y a p t ı . B i r ç o k T V v e s i n e m a f i l m i n d e rol a l a n s a n a t ç ı sayısı b i n e y a k ı n f i l m i İ n g i l i z c e ' d e n T ü r k ç e ' y e t e r c ü m e etti... 1 9 8 4 ' d e T i y a t r o O d a s ı ' n a k a t ı l d ı . T i y a t r o ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra çeşitli T V f i l m l e r i n d e o y n a y a n v e s e s l e n d i r m e y a p a n D o ğ a n , o n iki yıldır M S M K o n s e r v a t u v a r ı ' n d a S a h n e v e Reji U y g u l a m a l a r ı d e r s i veriyor. Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p t ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " B e ş K a t l ı Binanın Altıncı K a t ı " , " K o c a Sinan", "Peynirli Yumurta", "Barışa Ş a n s Verin", "Vanya Dayı", "Sihirli Flüt", "Büyülü G ö l " , "Peter P a n " , "Barış Kervanı", "Ferin E g e m e n " .

a

Güngör Dilmen

cy

Antigone / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları

pe

1 9 3 0 y ı l ı n d a T e k i r d a ğ ' d a d o ğ d u . İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i E d e b i y a t F a k ü l t e s i K l a s i k Filoloji B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u k t a n s o n r a 1961 yılında tiyatro ö ğ r e n i m i n i y a p m a k ü z e r e A B D ' y e gitti. Yale Ü n i v e r s i t e s i ' n d e s a h n e ışığı v e y ö n e t m e n l i k k o n u l a r ı n d a çalıştı. W a s h i n g t o n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e a s i s t a n o l a r a k ö ğ r e n i m i n i sürdürdü. 1964 yılında yurda d ö n d ü k t e n sonra, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda dramaturg v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. E u r i p i d e s ' i n " B a k k h a l a r " t r a g e d y a s ı n ı s a h n e y e k o y d u . 1966-68 yılları a r a s ı n d a İ s t a n b u l R a d y o s u T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e m e t i n l e r servis şefi o l a r a k g ö r e v yaptı. 1970-72 y ı l l a n a r a s ı n d a İ n g i l t e r e ' d e D u r h a m Ü n i v e r s i t e s i n d e ö ğ r e t i m görevlisi o l a r a k çalıştı. 1 9 7 6 y ı l ı n d a y e n i d e n Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a g i r d i v e 1980 yılı s o n u n a k a d a r g ö r e v yaptı. Halen yazarlığını sürdürmekte olan G ü n g ö r Dilmen'in tiyatro eserleri şunlardır: " M i d a s Ü ç l e m e s i : Midas'ın K u l a k t a n , Midas'ın Altınları, Midas'ın K ö r d ü ğ ü m ü " , " C a n l ı M a y m u n L o k a n t a s ı " , " K u r b a n " , " A k a d ' ı n Yayı", " A z n a v u r " "İttihat v e Terakki", " A k Tanrılar", "Bağdat H a t u n " , "Deli D u m r u l " , "Devlet ve İnsan-Mithat Paşa", "Hakimiyeti Milliye Aşevi", " B e n Anadolu Üçlemesi", "Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını". Yazar, A i s k h ü l o s v e S o f o k l e s t r a g e d y a l a r ı n d a n ç e v i r i l e r d e y a p t ı .

Nihal Geyran Koldaş Evcimen Kabil / Maya-Bilsak Tiyatro Atölyesi 1 9 8 7 y ı l ı n d a B i l s a k T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a y e r aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z ile b i r l i k t e M a y a S a h n e s i ' n i k u r d u . " S a v a ş O y u n l a r ı " " B u r a d a v e Ş i m d i " , " İ ş t e B a ş İşte G ö v d e İşte Kanatlar", " G i t m e d e n Ö n c e " , "Park Yapılmaz", "Kurbağa Öyküleri", "İyi H a v a Kötü Hava", " D o ğ u m g ü n ü " , " M u t . . . " , " M a c h 1 P a l y a ç o R u ş e n v e K a d ı n " , " E v c i m e n K a b i l " i s i m l i o y u n l a r d a rol aldı. " A t e ş t e n G ü n l e r " , " C a h i d e " , " S u y u n Ö y e Y a n ı " , " B a h a n n B i t t i ğ i Yer", " T ü r k T u t k u s u " d e k o r v e k o s t ü m t a s a n n u ile s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p t ı ğ ı dizi v e f i l m l e r d e n b a z ı l a n d ı r . " K u ş o p e r a s y o n u " ( H r i s t o B o t y c h e v ) , " A l i c e Y a t a k t a " ( S u s a n S o n t a g ) , "Yaratıcılık- A k l ı n Sınırlarını A ş m a k " ( K e n R o b i n s o n ) , " D ü ş m a n " (J.M. Coetzee), " B e l d e n Aşağı V u r m a k " (Richard Dresser) T ü r k ç e ' y e kazandırdığı işerlerden bazıları. "Tiyatroda M e k a n ve İnsan: M e t i n D e n i z " isimli araştırma kitabı, "Ilık Sularda D u r d u k " isimli oyun kitabı, "Ebruli İ s t a n b u l " isimli bir de senaryosu b u l u n m a k t a .

>18


Nükhet İzet Diktat / Semaver Kumpanya 1957 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . S a i n t e - P u l c h e r i e O r t a o k u l u ' n d a n s o n r a S a i n t - M i c h e l L i s e s i ' n i bitirdi. F r a n s a ' d a N a n t e r r e Ü n i v e r s i t e s i ' n d e sosyoloji o k u r k e n , s e ç m e l i d e r s l e r i n i n h e m e n h e p s i n i n e d e b i y a t l a b a ğ l a n t ı l ı o l m a s ı n a g a y r e t etti. 1981 y ı l ı n d a n beri F r a n s ı z c a ' d a n ç e v i r i yapıyor.

Özdemir Nutku Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu

pe cy

a

1 2 O c a k 1931'de İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1946/1947 d ö n e m i n d e , K a d ı k ö y S ü r e y y a S i n e m a s ı ' n d a s a h n e l e n e n F r a n z L e h a r ' ı n " T a r l a K u ş u " o p e r e t i n d e ilk p r o f e s y o n e l r o l ü n ü o y n a d ı . 1 9 5 2 ' d e A n k a r a Üniversitesi D T C F İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'ne yazıldı. 1956'da A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n m e z u n o l a n yazar, a y n ı yıl b i r b u r s l a A l m a n y a ' y a gitti v e G ö t t i n g e n k e n t i n d e k i G e o r g - A u g u s t Üniversitesi, T i y a t r o B ö l ü m ü ' n e alındı v e o r a d a k i ö ğ r e n i m i n i 1959 y a z ı n d a t a m a m l a d ı . 1959'da y u r d a d ö n d ü v e b i r yıl ö n c e k u r u l a n A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i D T C F T i y a t r o E n s t i t ü s ü ' n e a s i s t a n o l a r a k g i r d i . 1 9 6 0 ' d a ilk t i y a t r o k i t a b ı " T i y a t r o v e Y a z a r " y a y ı m l a n d ı . 1961'de d o k t o r , 1 9 6 7 ' d e d o ç e n t v e 1974'te d e p r o f e s ö r o l d u . 1976 g ü z ü n d e İ z m i r ' e y e r l e ş e n N u t k u , G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i ' n d e T i y a t r o B ö l ü m ü ' n ü k u r d u . N u t k u , b u g ü n e k a d a r 4 0 ' ı tiyatro, 26'sı çeviri, 4'ü şiir, 12'si o y u n v e u y a r l a m a , 2'si s e n a r y o , l'i ç o c u k o l m a k ü z e r e 8 5 k i t a p y a z d ı v e y a y ı m l a d ı . 1 9 6 6 y ı l ı n ı n O c a k a y ı b a ş ı n d a n H a z i r a n s o n u n a k a d a r , iki s ö m e s t i r V i y a n a Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o Enstitüsü'nde ders verdi. Birçok uluslararası kongrede ülkemizi temsil eden ve aynı z a m a n d a oyun s a h n e l e m e h o c a s ı v e t i y a t r o y ö n e t m e n i o l a n N u t k u , b u g ü n e k a d a r y ü z e y a k ı n o y u n s a h n e l e d i . 1990 yılının E k i m ayında, Viyana'daki "Tiyatro Zirvesi"nde " D ü n y a Tiyatro Eğitimi Enstitüsü"nün k u r u c u l a r ı n d a n biri o l a r a k b u E n s t i t ü ' n ü n Y ö n e t i m K u r u l u ü y e l i ğ i n e seçildi. 1990'da k u r d u ğ u İ z m i r Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a 1991 'de G e n e l S a n a t Y ö n e t m e n i o l a r a k a t a n d ı . 1991 yılında, T ü r k i y e ' n i n ilk " K a m y o n T i y a t r o " s u n u y a p t ı v e g e z i c i ç o c u k t i y a t r o s u n u k u r d u . G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i ' n d e ö n c e d e k a n y a r d ı m c ı l ı ğ ı v e s o n r a d e k a n l ı k y a p a n yazar, D o k u z Eylül Üniversitesi, G ü z e l Sanatlar Enstitüsü M ü d ü r ü ve aynı fakültenin Sahne Sanatları B ö l ü m ü B a ş k a n ı ' y k e n 1 2 O c a k 1998 t a r i h i n d e y a ş h a d d i n d e n e m e k l i o l d u . Ö z d e m i r N u t k u b i r ç o k ö d ü l ü n sahibidir.

Uluer Emre Özdil Döne Döne / Tiyatro Oyunevi

1974 yılında E s k i ş e h i r ' d e doğdu. M a r m a r a Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi İşletme B ö l ü m ü ' n d e n ö n l i s a n s a ş a m a s ı n d a ayrılarak, İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i E d e b i y a t F a k ü l t e s i T i y a t r o E l e ş t i r m e n l i ğ i v e D r a m a t u r g i B ö l ü m ü ' n e kaydoldu. 2001 yılında m e z u n olduğu b ö l ü m ü n yüksek lisans programına tez aşamasında d e v a m e t m e k t e . İlk t i y a t r o d e n e y i m l e r i 1 9 9 2 y ı l ı n d a ü n i v e r s i t e t i y a t r o s u y l a b a ş l a d ı , a y n ı d ö n e m d e M a s k - K a r a T i y a t r o s u ' n d a ç o c u k l a r a v e y e t i ş k i n l e r e y ö n e l i k çeşitli o y u n l a r d a rol aldı. G ö n ü l l ü o l a r a k ç o c u k l a r l a y a r a t ı c ı drama çalışmaları yürüttü. Profesyonel anlamda tiyatro deneyimi Dostlar Tiyatrosu'nda başladı: "İçimdeki Çığlık" oyunu Türkiye turnesi ekibinde ve yönetmen yardımcısı olarak " B i r Takım Azizlikler" o y u n u n d a g ö r e v aldı. İ l e r l e y e n y ı l l a r d a a y n ı t i y a t r o n u n " O y u n c u / B e n F e u e r b a c h " o y u n u n d a d r a m a t u r g v e y ö n e t m e n yardımcısı olarak çalıştı. Yunanistan-Delphi'de d ü z e n l e n e n "X. International M e e t i n g on Ancient G r e e k D r a m a " e t k i n l i ğ i n d e , O ğ u z A r ı c ı ' n ı n y a z ı p y ö n e t t i ğ i " O r p h e u s ' a A ğ ı t " o y u n u n d a O r p h e u s r o l ü y l e y e r aldı. 2 0 0 2 ' d e İstanbul Goethe Enstitüsü bursuyla Berliner Festspiele'nin "Theater-Treffen Internationale F o r u m Junger Bühnenangehöriger / Tiyatro Buluşması - Uluslararası G e n ç S a h n e M e n s u p l a r ı F o r u m u " n a katıldı. G e n e l sanat y ö n e t m e n l i ğ i n i E s e n Ç a m u r d a n ' ı n yaptığı " U l u s l a r a r a s ı E s k i ş e h i r Festivali - Ç o c u k E t k i n l i k l e r i " n d e e ş g ü d ü m y ö n e t i c i s i o l a r a k çalıştı. 2003-2004 sezonunda Tiyatro O y u n e v i için Werner S c h w a b ' ı n " D e r reizende R e i g e n . . . / D ö n e D ö n e " o y u n u n u T ü r k ç e l e ş t i r d i , a y n ı o y u n d a Z e r r i n Y a n ı k k a y a ile b i r l i k t e d r a m a t u r g o l a r a k y e r aldı. Ş u sıralar b i l g i s a y a r p r o g r a m c ı l ı ğ ı ü z e r i n e ç a l ı ş m a k t a .

19 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Sahne Tasarımcısı Ali Yenel

Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1985 yılında M i m a r S i n a n Üniversitesi G ü z e l Sanatlar Fakültesi S a h n e v e G ö s t e r i Sanatları > B ö l ü m ü ' n d e n y ü k s e k lisans d e r e c e s i ile m e z u n o l d u . 1995 y ı l ı n a k a d a r çeşitli t i y a t r o l a r d a o t u z a y a k ı n o y u n u n s a h n e

dekorlarını gerçekleştirdi. 1996-2000 yıllarında N e w York'ta yaşadı. 2001-2003 yıllarında Haliç Ü n i v e r s i t e s i ' n d e dersler verdi. 2 0 0 1 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n d e , N â z ı m H i k m e t ' i n " İ v a n İ v a n o v i ç Var m ı y d ı Yok m u y d u " o y u n u ile E n İ y i S a h n e T a s a r ı m ı ö d ü l ü n ü aldı.

a

Başak Özdoğan Prim

pe cy

Aksak İstanbul Hikayeleri / ...Ve Diğer Şeyler Topluluğu 1977 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1 9 9 4 y ı l ı n d a M i m a r S i n a n G ü z e l S a n a t l a r Ü n i v e r s i t e s i ' n e girdi. 2 0 0 0 yılında Sahne Dekorları ve K o s t ü m ü B ö l ü m ü ' n d e n mezun oldu ve Yüksek Lisans yaptı. 1994-2000 yıllan arasında Barış D i n ç e l ' i n asistanlığı başta o l m a k üzere çeşitli alanlarda d e k o r v e k o s t ü m ç a l ı ş m a l a r ı g e r ç e k l e ş t i r d i . 1 9 9 9 y ı l ı n d a n b a ş l a y a r a k seçtiği y ö n e t m e n v e g r u p l a r l a b i r l i k t e ç a l ı ş m a k t a v e h a l e n M S G S Ü Sahne Dekorları ve kostümü B ö l ü m ü ' n d e Araştırma Görevliği yapmakta. Sahnek o s t ü m tasarımını yaptığı projelerden bazıları: "Sevdalı Bulut", " K a o s " , " S o n r a " , " B e n N a z ı m Yaşarken v e Ö l ü r k e n " , "Valizdeki K a y ı p Ş e h i r " , " G ü n e ş Ç o c u k l a r " , " S e r s e m K o c a n ı n Kurnaz Karısı", "Açık Aile", "Ev-Kakofonik Bir O y u n " , "Aksak İstanbul Hikâyeleri", "Sene 2084", "Güldüren Şüphe", "Benim Güzel Pabuçlarım".

Berkun Oya Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. H a l e n topluluğun G e n e l Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin s e n a r y o s u n u yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazan.

>20


Ethem Özbora Otopark Cinayetleri / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1 9 5 2 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . D e v l e t G ü z e l s a n a t l a r A k a d e m i s i ' n d e n 1977 y ı l ı n d a m e z u n o l d u k t a n s o n r a 1 9 7 8 ' d e D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n a girdi. H a l e n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ç a l ı ş a n Ö z b o r a , a y n ı z a m a n d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e ö ğ r e t i m görevlisi. S a h n e tasarımını yaptığı o y u n l a r d a n bazıları: " O s m a n l ı D r a m Kumpanyası", "Haydutlar", " I h l a m u r Ağacı", "Leenane'in Güzellik Kraliçesi", " G e l Evlenelim, Yürü Boşanalım", " B e n R u h i Bey Nasılım", " F u l Yaprakları".

Hakan Dündar

Mem ile Zin / Semaver Kumpanya

pe cy

a

1989 yılında İ z m i r D o k u z Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi S a h n e Tasarımı B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . 1 9 8 9 - 1 9 9 1 yılları a r a s ı n d a İ z m i r , B u c a B e l e d i y e s i ' n d e K ü l t ü r - S a n a t D a n ı ş m a n ı o l a r a k çalıştı; 1991 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a " S a h n e T a s a r ı m c ı s ı " o l a r a k ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . Filmlerde ve TV programlarında Sanat Yönetmenliği yaptı, birçok programın kukla tasarımlarını hazırladı, Devlet Tiyatroları'nda, Türk ve yabancı bir ç o k özel tiyatro topluluklarında, profesyonel o l a r a k 1 0 0 ' d e n fazla o y u n v e m o d e r n b a l e g ö s t e r i l e r i için d e k o r - k o s t ü m - m a s k v e k u k l a t a s a r ı m l a r ı g e r ç e k l e ş t i r d i . 3 yıl b o y u n c a B i l k e n t Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o - R e j i B ö l ü m ü ' n d e , 1 yıl H . Ü . K o n s e r v a t u a r ı M o d e r n D a n s B ö l ü m ü ' n d e tasarım dersleri verdi. " A s l a n A s k e r S c h w a y k " v e " K ı r " adlı o y u n l a r ı n ı n S a h n e t a s a r ı m l a r ı , M a r t 2 0 0 5 y ı l ı n d a K a n a d a ' d a d ü z e n l e n " D ü n y a S a h n e Tasarımcıları S e r g i s i n d e " (World S t a g e D e s i g n 2 0 0 5 ) d e k o r b ö l ü m ü n e b a ş v u r a n 4 9 4 eser arasından elemeleri geçerek " G a l e r i B ö l ü m ü n e " kabul edilen 82 Sahne Tasarımı arasında yer aldı, B u iki " S a h n e T a s a r ı m ı " ile s e r g i n i n g a l e r i b ö l ü m ü n e d a v e t e d i l e n tek T ü r k t a s a r ı m c ı oldu. Aldığı ödüller:

1 9 8 6 y ı l ı n d a " S o n s u z l u k K i t a p e v i " adlı o y u n u n t a s a r ı m l a r ı y l a " G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i 10. yıl ö d ü l ü " " M i l e t o s G ü z e l i " o y u n u ile " 1 9 8 5 S a n a t K u r u m u Ö v g ü y e D e ğ e r D e k o r a t ö r Ö d ü l ü " G ı l g a m ı ş " o y u n u ile " 1 9 9 8 S a n a t K u r u m u Yılın E n İ y i K o s t ü m t a s a r ı m c ı s ı Ö d ü l ü "

2 0 0 3 B i r l e ş m i ş M a r k a l a r D e r n e ğ i ' n i n d ü z e n l e d i ğ i , " A l ı ş v e r i ş M e r k e z l e r i Yeni Yıl T a s a r ı m ı Yarışmasında" özel ödül. T a s a r ı m l a r ı n ı y a p t ı ğ ı b i r ç o k o y u n , E n İ y i P r o d ü k s i y o n Ö d ü l l e r i n i aldı. 2 0 0 4 v e 2 0 0 5 Afife T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n e a d a y g ö s t e r i l d i .

Osman Şengezer Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1962 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o s u ' n a girdikten sonra, y i r m i yıl A n k a r a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e , y i r m i yıl d a İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e çalıştı. D e k o r v e k o s t ü m l e r i n i n y a n ı sıra, B a l e Y ö n e t i c i l i ğ i , S a n a t T e k n i k M ü d ü r l ü ğ ü , u z u n yıllar d a B a ş d e k o r a t ö r l ü k y a p t ı . D ö r t y ü z elliyi a ş k ı n ç a l ı ş m a l a r ı o p e r a , o p e r e t , b a l e , t i y a t r o , m ü z i k a l , s i n e m a filmi, t v filmi t a s a r ı m l a r ı D e v l e t O p e r a v e B a l e l e r i y a n ı sıra D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ s t a n b u l , E s k i ş e h i r Ş e h i r Tiyatroları, televizyon kanalları ve çok sayıda özel tiyatroları kapsamaktadır. " D e k o r K o s t ü m " , "Yazılar" ve " B e n c e D e k o r - K o s t ü m " isimli üç kitabı yayınlandı.


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Işık Tasarımcısı Ahmet Defne

Batı Yakasının Hikayesi / İstanbul Devlet Opera ve Balesi 1 9 4 5 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . Işık t a s a r ı m c ı l ı ğ ı n a , ü l k e n i n ö n d e g e l e n r e j i s ö r l e r i y l e 1960 y ı l ı n d a özel t i y a t r o l a r d a başladı. Işık t a s a r ı m c ı l ı ğ ı ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra ç o k s a y ı d a özel t i y a t r o n u n s a l o n u n u n ı ş ı k l a n d ı r m a projelerini hazırladı. B u r s a , Ç e ş m e , İzmir, B o d r u m , M a r m a r i s , A n t a l y a v e A d a n a a ç ı k h a v a t i y a t r o l a r ı n ı n p r o j e l e r i n i y a p t ı . T a r i h i d e ğ e r i o l a n b i n a l a r ı n , siluet a y d ı n l a t m a p r o j e l e r i n i n y a p ı m ı n ı ü s t l e n d i . T R T A n S t ü d y o s u ' n u n ışık p r o j e s i n i n y a p ı m v e u y g u l a m a s ı n ı g e r ç e k l e ş t i r d i . A n a d o l u Üniversitesi'nin Tiyatro ve stüdyo projelerini uyguladı. Ankara Devlet O p e r a ve Balesi'nin sahne

a

ı ş ı k l a n d ı r m a s i s t e m i n i r e v i z e etti. M e r s i n O p e r a v e B a l e s i s a l o n u n u n , E s k i ş e h i r Ö z e l İ d a r e T i y a t r o s u s a l o n u n u n p r o j e v e u y g u l a m a l a r ı n ı k o n t r o l etti. K ı r k b e ş y ı l d ı r s ü r m e k t e o l a n ç a l ı ş m a l a r ı n ı n i ç i n d e n g ö r s e l s a n a t a v e g ö s t e r i s a n a t l a r ı n a y ü z l e r c e e l e m a n yetiştirdi. Yurt i ç i n d e v e y u r t d ı ş ı n d a y e d i y ü z ü a ş k ı n t i y a t r o , o p e r a , b a l e , m ü z i k a l v e şov g ö s t e r i s i n i n t a s a r ı m l a r ı n ı y a p t ı . 3 6 yıldır İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n i n Işık D e k o r a t ö r ü g ö r e v i n i sürdürmekte.

Berkun Oya

pe cy

Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan B e r k u n Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " ( 2 0 0 1 ) , " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " ( 2 0 0 2 ) , " A d a m Vuran A d a m l a r " ( 2 0 0 3 ) 2 0 0 2 y ı l ı n d a T R T ' d e y a y ı n l a n a n " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı t e l e v i z y o n d i z i s i n i n senaryosunu yazmıştır.

Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni D i l l i g i l T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazarı.

Enver Başar Ful Yaprakları / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1987 y ı l ı n d a Bilsak T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a y e r aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z İ1961 ' d e İ s t a n b u l ' d a d o ğ a n Başar, 1978 y ı l ı n d a m e s l e k l i s e s i n d e n m e z u n o l d u k t a n sonra, 1979 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ışık t e k n i s y e n i o l a r a k g ö r e v e b a ş l a d ı . 2 0 0 5 s e z o n u n a k a d a r 2 8 o y u n u n ışık o p e r a t ö r l ü ğ ü n ü , 1 5 o y u n u n d a ışık t a s a r ı m ı n ı y a p t ı . 2003 yılında Eskişehir Üniversitesi Büro Yönetimi B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. Özel t i y a t r o l a r d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n ı n izni ile z a m a n z a m a n t a s a r ı m c ı l ı k y a p m a k t a . T i y a t r o c a m i a s ı n ı n i n t e r n e t t e k i ilk v e e n g e n i ş k a p s a m l ı t i y a t r o w e b sayfası T İ Y A T R O N L İ N E ' ı n sahibi ve editörü olan E n v e r Başar " I . S a h n e Işık Kurultayı'nın gerçekleşmesinde görev aldı. E n v e r Başar, T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' d e " E n İyi Işık T a s a r ı m c ı s ı " ö d ü l ü n ü aldı. >22


Özcan Çelik IV. Murat / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları

pe

cy

a

1967 y ı l ı n d a B u l g a r i s t a n ' d a d o ğ d u . E ğ i t i m i n i G ü z e l S a n a t l a r O k u l u T i y a t r o b ö l ü m ü n ü b i t i r e r e k t a m a m l a d ı . 1989 yılında T ü r k i y e ' y e g ö ç e d e n soydaşlarımız arasındaydı. İstanbul B ü y ü k ş e h i r Belediyesi Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . Yaptığı ışık t a s a r ı m l a r ı n d a n b a z ı l a r ı şunlar: " D i ğ e r l e r i n i n A d ı Ali", "Aslolan Hayattır", "Kral Oidipus", " S u ç ve Ceza", " Ç e n g i " .

Yakup Çartık Bedrettin / İstanbul Devlet Tiyatrosu İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u B a ş ı ş ı k U z m a n ı . 1 9 6 0 y ı l ı n d a E s k i ş e h i r ' d e d o ğ d u . 1978 y ı l ı n d a A l i b e y k ö y E M L E l e k t r i k B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . 1 9 7 9 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a s a h n e ışık t e k n i s y e n i o l a r a k ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . 1987 y ı l ı n d a B r i t i s h C o u n c i l ' d a aldığı e ğ i t i m i n a r d ı n d a n a y n ı k u r u m b u r s u y l a İ n g i l t e r e ' d e değişik tiyatrolarda çalıştı. 2 0 0 2 Yılında, " S a h n e I ş ı k l a n d ı r m a s ı T e m e l B i l g i l e r " isimli kitabı, D e v l e t Tiyatroları G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü t a r a f ı n d a n b a s ı l d ı . Işık t a s a r ı m l a r ı m y a p t ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " G a r d i y a n " , " M a y m u n D a v a s ı " , " H a p ş ı r ı k " , "Afife J a l e " , " A b d ü l c a n b a z " " K o n t r a b a s " , " K e d i O y u n u " , " B i r Ö l ü m ü n T o p l u m s a l Anatomisi", "Taraf Tutmak", " G ü n e b a k a n C a m Kırıkları", " K ü ç ü k A d a m Ne Oldu Sana", " H ü c r e İnsanı", " O r k e s t r a " , " B a n k t a İki Kişi", " K a r a n l ı k t a K o m e d i " , " K ü ç ü k Bir İş İçin Yaşlı B i r P a l y a ç o A r a n ı y o r " , " K r a l L e a r " , " B e n e r c i K e n d i n i N i ç i n Ö l d ü r d ü " , " C a l i g u l a " , "Katil Uşak", "Karar Kimin", "Yaban", "İki Hayat Sonra", "Aşk Delisi", "Kurugürültü", "Yıldızların A l t ı n d a " , " B e d r e d d i n " . İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n " O r k e s t r a " isimli o y u n u n a y a p t ı ğ ı ışık t a s a r ı m ı ile Afife T i y a t r o ö d ü l ü n ü k a z a n d ı . Çartık, Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi Yüksek Lisans b ö l ü m ü n d e , öğretim görevlisi olarak Sahne Işıklandırması derslerine girmektedir.

23 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Oyun Müziği Cahit Berkay Benim Meskenim Dağlardır / Ankara Sanat Tiyatrosu

a

3 A ğ u s t o s 1 9 4 6 ' d a İ s p a r t a ' d a d o ğ d u . 1 9 5 9 ' d a ailesi ile birlikte İ s t a n b u l ' a g e l e n B e r k a y , liseyi İ s t a n b u l K a b a t a ş L i s e s i ' n d e bitirdi. D a h a s o n r a İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i , İ k t i s a t F a k ü l t e s i ' n d e y ü k s e k e ğ i t i m i n i t a m a m l a d ı . M ü z i k hayatına, 1962 yılında Siyah inciler grubunda başladıktan sonra, 1964'te Selçuk A l a g ö z ' ü n g r u b u n d a p r o f e s y o n e l o l d u . M o ğ o l l a r ı k u r a n ilk k a d r o d a y e r aldı. 1 9 7 4 ' d e s i n e m a d ü n y a s ı n a g i r e n B e r k a y , y ı l l a r d ı r film m ü z i k l e r i y a p ı y o r . 1 9 7 8 ' d e " F ı r a t ' ı n C i n l e r i " , 1 9 8 2 ' d e " K ı r ı k B i r A ş k H i k a y e s i " , 1991 ' d e " G i z l i Y ü z " film m ü z i k l e r i ile A l t ı n P o r t a k a l ö d ü l ü n ü aldı.

Mazlum Çimen

cy

Mem ile Zin / Semaver Kumpanya

pe

1 9 5 9 d o ğ u m l u , D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı k e m a n b ö l ü m ü n e g i r d i . D ö r t yıl k e m a n e ğ i t i m i n d e n s o n r a a y n ı o k u l u n b a l e b ö l ü m ü n e g e ç t i . B u b ö l ü m d e n 1981 y ı l ı n d a m e z u n o l d u . Aynı yıl İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e b a l e s a n a t ç ı s ı o l a r a k g ö r e v aldı. H a l e n b u r a d a k i g ö r e v i n i s ü r d ü r m e k t e . " A y s a r ı ' n ı n Zilleri", " N a z ı m H i k m e t Belgeseli", "68'den 6 Mayıs'a", "Anatolia", " M e m û Z i n " , " S o ğ u k Geceler", "Işıklar S ö n m e s i n " filmlerine müzikler yaptı. Belçika, Fransa ve İsveç televizyonlarında b e l g e s e l v e j e n e r i k m ü z i k l e r i h a z ı r l a d ı . " S o ğ u k G e c e l e r " filmine y a p t ı ğ ı m ü z i k l e 1995 Altın P o r t a k a l v e A l t ı n K o z a ö d ü l l e r i n i aldı. " M e m û Z i n " l e A l m a n y a G e n ç A k a d e m i s y e n l e r Ö d ü l ü ' n ü , İ s v i ç r e ' d e H a l k Jürisi Ö z e n d i r m e Ö d ü l ü ' n ü aldı.

Nurettin Özşuca Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1951 y ı l ı n d a A d a n a ' d a d o ğ d u . 1 9 6 9 y ı l ı n d a n b e r i m ü z i k ç a l ı ş m a l a r ı n ı s ü r d ü r m e k t e d i r . T i y a t r o m ü z i ğ i n e " Z a m b i k o ' d a B i r A s k e r " adlı o y u n u n m ü z i k l e r i n i b e s t e l e y e r e k b a ş l a d ı . D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ.B.B.Ş.T., T i y a t r o Ayna, D ü ş ü n S a h n e s i gibi b i r ç o k t i y a t r o d a k ı r k t a n fazla o y u n u n müziklerini yazdı. 1980 yılından bu yana birçok sinema, televizyon dizisi ve belgesel için m ü z i k çalışmaları y a p t ı . " P ı r t l a t a n B a l " v e " Y u s u f ile M e n o f i s " o y u n l a r ı y l a A n k a r a S a n a t K u r u m u " E n İ y i T i y a t r o M ü z i ğ i " ö d ü l l e r i n i aldı. 8 . U l u s l a r a r a s ı A n k a r a F i l m F e s t i v a l i ' n d e " E n İ y i Ö z g ü n S i n e m a M ü z i ğ i " ö d ü l ü n e l a y ı k g ö r ü l d ü . 2 0 0 2 - 2 0 0 3 s e z o n u n d a Vera T u r k a y o v a ' n ı n anılarından Ataol B e h r a m o ğ l u ' n u n oyunlaştırdığı " M u t l u Ol N â z ı m " o y u n u n u n müziklerini b e s t e l e m i ş t i r . İ . B . B . Ş . T . ' l a n n d a " C a n d a n C a n K o p a r m a k " ( O r h a n A s e n a ) adlı o y u n u n müziklerini bestelemiştir.

>24


Tan Tunçağ Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1993 M i m a r S i n a n D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e e ğ i t i m e başladı. Aynı yıl b a s v e v o k a l i n i y a p t ı ğ ı R a d i o D a y s ' i k u r d u . 1997 yılına k a d a r R a d i o D a y s ' l e İ s t a n b u l ' d a sayısız k u l ü p t e çaldı. M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n m e z u n o l u p L o n d r a ' y a gitti. R a d i o D a y s ' i u l u s l a r a r a s ı b i r k a d r o y l a t e k r a r kurdu. L o n d r a ' n ı n birçok kulübünde konserler verdi.

pe

cy

a

2 0 0 1 ' d e g r u p d a ğ ı l ı n c a T u n ç a ğ , L o n d r a ' d a üyesi o l d u ğ u Elektrik Z o o adlı sanatçılar birliğinin o r g a n i z e e t t i ğ i e t k i n l i k l e r d e y i n e R a d i o D a y s a d ı a l t ı n d a t e k b a ş ı n a k o n s e r l e r v e r m e y e b a ş l a d ı . Aynı d ö n e m film v e v i d e o y ö n e t m e n l i ğ i n e s o y u n a n T u n ç a ğ ' ı n ç e k t i ğ i k ı s a filmlerin b i r ç o ğ u B r i t i s h T e l e c o m t a r a f ı n d a n çeşitli d a l l a r d a ö d ü l l e r e layık g ö r ü l d ü . B u n l a r ı n a r a s ı n d a r e k l a m d ü n y a s ı n ı n b ü y ü k i s i m l e r i n d e n T r e v o r B e a t t i e ' n i n ( T B W A ) j ü r i l i ğ i n i yaptığı b i r k ı s a film y a r ı ş m a s ı n d a " S w a n " birincilik ö d ü l ü n ü kazandı. 2 0 0 2 yılında T ü r k i y e ' y e dönen Tan T u n ç a ğ ' ı n bu z a m a n d a n b e r i h e m m ü z i s y e n h e m d e o y u n c u o l a r a k K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n d a çalışıyor. 2 0 0 5 yılı i ç e r i s i n d e ç ı k a c a k a l b ü m ü y l e ilgili ç a l ı ş m a l a r ı d e v a m e d i y o r .

Tolga Çebi

Sezuan'ın iyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 7 3 y ı l ı n d a M a l a t y a ' d a d o ğ d u . H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı K e m a n B ö l ü m ü ' n d e n 1994 y ı l ı n d a m e z u n o l d u . T r a k y a Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı ' n d a ü ç yıl ö ğ r e t i m g ö r e v l i s i o l a r a k , Yaylı S a z l a r B ö l ü m ü B a ş k a n l ı ğ ı ' n ı y ü r ü t t ü . Ç e ş i t l i ö z e l t i y a t r o l a r a o y u n m ü z i k l e r i , r e k l a m cıngılları yaptı. İhtiyaç M o l a s ı adlı m ü z i k g r u b u n u n k u r u c u l a r ı n d a n o l u p , 1999 yılında ilk a l b ü m l e r i o l a n " M i l a d " ı çıkardılar. Çeşitli a l b ü m l e r d e k e m a n k a y ı t l a n v e aranjeler y a p t ı . "Azrail'in Gözyaşları", " O t e l l o " (Oyun Atölyesi), "Çarli-Büyük Mo Efsanesi" ( B K M ) , " B a h a r N o k t a s ı " , " S e z u a n ' ı n İyi İ n s a n ı " " M a r t ı " ( B a k ı r k ö y B T ) o y u n l a r ı n ı n m ü z i k d ü z e n l e m e l e r i n i yaptı. H a l e n B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n d a m ü z i k d i r e k t ö r l ü ğ ü görevini sürdürmektedir.

25 <


Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları

Yılın Giysi Tasarımcısı Funda Çebi Cimri / Oyun Atölyesi 1995 yılında D o k u z Eylül Üniversitesi G ü z e l Sanatlar Fakültesi S a h n e Tasarımı B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu.

a

T R T v e ö z e l k a n a l l a r d a k i dizi f i l m l e r d e s i n e m a f i l m l e r i n d e s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p m ı ş t ı r . D e k o r v e k o s t ü m t a s a r ı m ı m yaptığı oyunlar: " D a n s E d e n E ş e k " , " P ı r t l a t a n B a l " ( İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u ) ; " S ı ğ ı n t ı l a r " ( T i y a t r o O l u ş u m ) ; " K e ş a n l ı Ali D e s t a n ı " ( B e ş i n c i B o y u t O r g a n i z a s y o n ) ; " K a ç ı k " , " U y u y a n Güzel", "Ödenmeyecek Guguk Kuşu", "Puntilla Ağa ve Uşağı Matti", "Cimri", "Şeker Portakalı", " A b d ü l c a m b a z " , " O n i k i n c i G e c e " , " K u r u g ü r ü l t ü " , " Ç o k Yaşa K o m e d i " ( D e v l e t Tiyatroları) " L a B o h e m e O p e r a s ı " ( A n t a l y a D e v l e t O p e r a v e Balesi); " D i d o v e A n e a s O p e r a s ı " , " P ı r t l a t a n B a l " , " M e m ile Z i n " , " D i k t a t " , " S ü l e y m a n v e Ö b ü r s ü l e r " , ( S e m a v e r K u m p a n y a ) " M e m ile Z i n " o y u n u n a y a p t ı ğ ı k o s t ü m t a s a r ı m l a r ı y l a 2 0 0 5 Afife J a l e T i y a t r o Ö d ü l l e r i E n İ y i K o s t ü m T a s a r ı m c ı s ı ö d ü l ü n ü aldı. H a l e n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ç a l ı ş m a k t a d ı r .

Sadık Kızılağaç

cy

Kamelyalı Kadın / Tiyatro Kedi

pe

1974 y ı l ı n d a G ü z e l s a n a t l a r A k a d e m i s i S a h n e v e G ö r ü n t ü S a n a t l a r ı B ö l ü m ü ' n ü bitirdi. 1 9 7 3 ' d e m o d a tasarımcısı olarak çalışmaya başladı. 1983 yılında k e n d i adına m o d a evini kurdu. 1983 yılında " Ş e n S a z ı n B ü l b ü l l e r i " adlı m ü z i k a l d e t i y a t r o k o s t ü m l e r i t a s a r l a m a y a b a ş l a d ı . Ş a n , D o r m e n , G ü l r i z S u r u r i , E n g i n C e z z a r , Ali P o y r a z o ğ l u , T i y a t r o İ s t a n b u l , D o s t l a r T i y a t r o s u , A n k a r a S a n a t T i y a t r o s u , T i y a t r o K a r e v e T i y a t r o K e d i ' n i n o y u n k o s t ü m l e r i n i tasarladı. D o r m e n T i y a t r o s u ' n d a o y n a n a n " N e r e d e y s e K a d ı n " o y u n u y l a 1 9 9 2 - 1 9 9 3 Avni Dilligil; A n k a r a S a n a t T i y a t r o s u ' n d a o y n a n a n " R o u e n D u r u ş m a s ı " oyunuyla Sanat Kurumu; Tiyatro İstanbul'da sahnelenen "İhtiras" isimli o y u n l a 2 0 0 3 Selim Naşit Ö z c a n En İyi K o s t ü m ödüllerini k a z a n d ı . Kızılağaç, h a l e n kendi m o d a evinde çalışmalarını sürdürmektedir.

Osman Şengezer

Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1 9 6 2 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o s u ' n a g i r d i k t e n s o n r a , y i r m i yıl A n k a r a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e , y i r m i yıl d a İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e çalıştı. D e k o r v e k o s t ü m l e r i n i n y a n ı sıra, B a l e Y ö n e t i c i l i ğ i , S a n a t T e k n i k M ü d ü r l ü ğ ü , u z u n yıllar d a B a ş d e k o r a t ö r l ü k y a p t ı . D ö r t y ü z elliyi a ş k ı n ç a l ı ş m a l a r ı o p e r a , o p e r e t , b a l e , t i y a t r o , m ü z i k a l , s i n e m a filmi, t v filmi t a s a r ı m l a r ı D e v l e t O p e r a v e B a l e l e r i y a n ı sıra D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ s t a n b u l , E s k i ş e h i r Ş e h i r Tiyatroları, t e l e v i z y o n k a n a l l a r ı v e ç o k s a y ı d a ö z e l tiyatroları k a p s a m a k t a d ı r . " D e k o r - K o s t ü m " , "Yazılar" ve " B e n c e D e k o r - K o s t ü m " isimli üç kitabı yayınlandı.

>26


Bizden

Çıktı

cy

a

Türkiye, "Devlet Tiyatrosu'nda Deprem" haberini bizden öğrendi. Basın gelişmeleri bizden takip etti. Haberler önce bize geldi. Sonra, hergün binlerce internet kullanıcısına Bizden Çıktı...

pe

"Tiyatrodergisi.com.tr adlı internet sitesinde yer alan haberlere göre oyun yazarı Cuma Boynukara, DT genel repertuvarındaki oyunlarını çektiğini açıkladı..."

Radikal Gazetesi, 27/08/2005

"... Öte yandan Tiyatro Dergisi'nin internet sitesindeki habere göre Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı Prof. Dr. Özdemir Nutku ile Edebi Kurul Üyesi Tuncer Cücenoğlu,..."

Zaman Gazetesi, 24/08/2005

"tiytrodergisi.com.tr haberine göre..." Birgün, 23/08/2005 "Bu haber, www.tiyatrodergisi.com.tr sitesinde alınmıştır." www.ntvmsnbc.com.

Sizi de bu binlerce kullanıcının önüne çıkaralım mı?

www.tiyatrodergisi.com.tr reklam@tiyatrodergisi.com.tr


Ne için bütün bunlar? Bu işin sonu nereye varacak?

a cy pe

dosya

Fotoğraflar: Genco Demirer

D.T. Depremi ve Artçıları

Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r ü L e m i Bilgin, 19 Ağustos C u m a g ü n ü ü ç l ü k a r a r n a m e y l e g ö r e v i n d e n alındı. Aynı g ü n r e s m i g a z e t e d e y a y ı m l a n a r a k y ü r ü r l ü ğ e g i r e n karar, B i l g i n ' e 22 Ağustos Pazartesi günü tebliğ edildi. B i l g i n ' d e n boşalan Devlet Tiyatroları Müdürlüğü koltuğuna, yine 22 Ağustos günü vekâleten, tiyatronun dramaturglarından M i n e Acar getirildi. Atamanın yapıldığı gün; Devlet Tiyatroları G e n e l M ü d ü r Yardımcısı Sabri Özmener, Genel M ü d ü r Yardımcısı Tamer Levent, Başdramaturg Firuzan Tercan, Yönetim Kurulu Üyesi Sanatçı Temsilcisi T u n c e r Yığıcı, E d e b i Kurul Seçilmiş Temsilcisi Erdal Küçükkömürcü, Disiplin Kurulu Seçilmiş Ü y e s i Ş a h i n E r g ü n e y v e o n iki i l d e k i D e v l e t T i y a t r o s u m ü d ü r l e r i istifalarını v e r d i . İstifaların a r d ı n d a n , t i y a t r o n u n sanat yönetimindeki üst düzey kadro boşalmış oldu.

Görevden Alma Gerekçesi Lemi Bilgin'in görevden alınmasının gerekçesi dergimiz y a y ı n a hazırlanırken h e n ü z a ç ı k l a n m a m ı ş t ı . D e v l e t Tiyatroları b ü n y e s i n d e v e t i y a t r o c a m i a s ı n d a b i r s ü r e d i r b e k l e n e n karar,


Tiyatrosu M ü d ü r ü Hülya Savaş, Trabzon Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Murat Gökçer, İstanbul Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü O s m a n W ö b e r - M ü d ü r Yardımcıları Zafer Algöz ve Hidayet E r d i n ç , Van D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r ü S ü l e y m a n A t a n ı s e v , Diyarbakır Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Şamil Kafkas, Bursa Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü M e h m e t Gökçer, E r z u r u m Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü A h m e t Burak Bacınoğlu, K o n y a Devlet T i y a t r o s u M ü d ü r ü T o m r i s Ç e t i n e l g ö r e v l e r i n d e n istifa e t t i k l e r i n i açıkladılar. B ö l g e M ü d ü r l e r i v e t i y a t r o y ö n e t i m i , istifalarına g e r e k ç e olarak, B i l g i n ' i n y e r i n e " g e n e l m ü d ü r l ü k ş a r t l a r ı n a u y g u n o l m a y a n b i r i s m i n a t a n m a s ı " n ı gösterdiler.

Bakan Koç'un Açıklamaları K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı A t i l l a K o ç , 2 3 A ğ u s t o s Salı g ü n ü İstanbul Ticaret O d a s ı ' n d a yapılan Kültür ve T u r i z m Bakanlığı B ö l g e İller T o p l a n t ı s ı ' n ı n a r d ı n d a n D e v l e t T i y a t r o l a r ı G e n e l M ü d ü r ü L e m i Bilgin'in görevden alınmasının ardından y a ş a n a n gelişmelerle ilgili basının sorularını yanıtladı. Basına, genel m ü d ü r ü n m u h a t a b ı n ı n kendisinin değil, bürokratlar olduğunu, Bakanlık'ta uygulanan "hiçbir baskı örneği g ö s t e r i l e m e y e c e ğ i n i " s ö y l e y e n K o ç , " B e n siyasi i r a d e y i m . İstifa e d e n d i ğ e r a r k a d a ş l a r ı n y e r i n e d e a t a m a l a r yapılmıştır. Bizde uygulanan hiçbir baskı örneği gösteremezsiniz." diye konuştu. Gazetecilere önce, " G ö r e v d e n alınma değil" diyen B a k a n , bir süre duraksadıktan sonra, " R e i s i C u m h u r ' a gitmiştir. Tayin faslı işletilmiştir. Yani g ö r e v d e n alınmıştır." açıklamasını Lemi Bilgin

yaptı. A t i l l a K o ç , istifa e d e n b ö l g e m ü d ü r l e r i y l e ilgili o l a r a k d a k o n u ş t u . H i z m e t l e r i n i y a p a n h e r k e s e t e ş e k k ü r etti v e

a

istifalarının k a b u l o l d u ğ u n u s ö y l e d i . Aynı a ç ı k l a m a d a , istifaların y e r i n e b i r saat ö n c e y e n i a t a m a l a r ı n y a p ı l d ı ğ ı n ı ,

basına değişik gerekçelerle yansıdı. Devlet Tiyatroları

Van B ö l g e M ü d ü r ü S ü l e y m a n A t a n ı s e v ' i n ise istifasını g e r i

Başrejisörü Erhan G ö k g ü c ü ' n ü n yaş h a d d i n d e n emekli

a l d ı ğ ı n ı d u y u r d u . G ö r ü ş t ü ğ ü m ü z Van D e v l e t T i y a t r o s u E s k i

olmasının ardından, Başrejisörlük için Kültür ve T u r i z m

pe cy

M ü d ü r ü S ü l e y m a n Atanısev, haberin doğru olmadığını,

B a k a n ' ı Atilla K o ç a t a m a y a p m a k i s t e m i ş , G e n e l M ü d ü r

istifasını geri a l m a d ı ğ ı n ı açıkladı. K o ç ' u n , a t a m a s ı yapıldığını

L e m i Bilgin ise Devlet Tiyatroları Yasası'nı hatırlatarak,

s ö y l e d i ğ i o n iki i l h â l â m ü d ü r s ü z d ü .

o n a y için B a k a n ' ı n i s t e d i ğ i teklif y a z ı s ı n ı g ö n d e r m e m i ş t i .

Bu gerginliğin ardından müfettişler Devlet Tiyatroları'nda

teftişe b a ş l a m ı ş v e L e m i B i l g i n ' e " k ı n a m a " cezası verilmişti.

Atama K r i z i

Cezanın ardından, üçlü kararname hazırlanıp

2 4 A ğ u s t o s Ç a r ş a m b a g ü n ü , istifaların a r d ı n d a n b o ş a l a n

C u m h u r b a ş k a n ı ' n a sunuldu ve C u m h u r b a ş k a n ı tarafından

b ö l g e m ü d ü r l ü k l e r i n i n b a z ı l a r ı n a a t a m a l a r ı n yapıldığı, a n c a k

d a o n a y l a n a r a k D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a 2 . L e m i Bilgin d ö n e m i

a t a m a s ı y a p ı l a n l a r d a n b a z ı l a r ı n ı n y i n e istifa e t t i k l e r i bilgisi

sona ermiş oldu.

g e l d i . İstifa e d e n i s i m l e r i n ; E r z u r u m D e v l e t T i y a t r o s u

M ü d ü r l ü ğ ü ' n e atanan Uğur Kaya, Adana Devlet Tiyatrosu'na

2000 yılında da benzer soruşturmalara uğrayan Bilgin,

a t a n a n D i y a r b a k ı r D e v l e t T i y a t r o s u o y u n c u s u Volkan B e n l i ,

y u r t d ı ş ı n d a iken b i r g e c e d e z a m a n ı n b a k a n ı İ s t e m i h a n Talay

T r a b z o n D e v l e t T i y a t r o s u ' n a a t a n a n A n t a l y a D e v l e t Tiyatrosu

tarafından g ö r e v d e n alınmış, yerine İ. R a h m i Dilligil atanmıştı, I . R a h m i Dilligil ise b i r s ü r e s o n r a z i m m e t s u ç u i d d i a s ı y l a tutuklanmış ve Bursa 4. Ağır C e z a M a h k e m e s i ' n d e

yargılanmaya başlamıştı. Devlet m e m u r l u ğ u n d a n atılan Dilligil'in yargılanması halen d e v a m ediyor.

Vekaleten Mine Acar L e m i B i l g i n ' i g ö r e v i n d e n alan b a k a n l ı k , y e r i n e 2 2 A ğ u s t o s 2005 günü D r a m a t u r g M i n e A c a r ' ı vekaleten atadı. M i n e A c a r , y a s a d a g e r e k l i ş a r t l a n t a ş ı m a d ı ğ ı için ' v e k a l e t e n ' a t a n a b i l d i . A c a r , İ . R a h m i Dilligil d ö n e m i n d e

İstifa Depremi M i n e A c a r ' ı n göreve atandığı gün; Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r Y a r d ı m c ı s ı Sabri Ö z m e n e r , G e n e l M ü d ü r Y a r d ı m c ı s ı T a m e r Levent, B a ş d r a m a t u r g Firuzan Tercan, Y ö n e t i m K u r u l u Ü y e s i sanatçı Temsilcisi T u n c e r Yığıcı, E d e b i K u r u l S e ç i l m i ş Temsilcisi Erdal K ü ç ü k k ö m ü r c ü , Disiplin Kurulu Seçilmiş Ü y e s i Ş a h i n E r g ü n e y ile A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r ü Tayfun Eraslan, Sivas D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r ü Fırat D e m i r a ğ , A d a n a Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü İskender Altın, Antalya Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Selim Gürata, İzmir Devlet

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç

Başdramaturg'luk görevini üstlenmişti.

29 <


o y u n c u s u E r d o ğ a n Aytekin o l d u ğ u ö ğ r e n i l d i . D e v l e t T i y a t r o l a r ı B a ş d r a m a t u r g l u ğ u ' n a O s m a n Ö z k a n getirilirken; İstanbul D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e T u n ç G ü n b a y , İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r l ü ğ ü ' n e Yaşar Ü r ü k , K o n y a D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e F u a t Çiğiltepe, Van D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r ü l ü ğ ü ' n e Eren Onay ve Antalya Devlet Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e Oktay Gözpınar atandı. Dergimiz yayına hazırlanırken; Ankara, Bursa, Adana, Diyarbakır Devlet Tiyatrolarına ve atama krizine neden olan Başrejisörlük kadrosuna henüz atama yapılmamıştı.

Depremin Artçıları L e m i Bilgin'in görevden alınması, tiyatro meslek örgütleri, sanatçılar, e l e ş t i r m e n l e r , y a z a r l a r t a r a f ı n d a n d a t e p k i y l e karşılandı. Görevden alınmanın ve bölge müdürlerinin istifalarının h e m e n a r d ı n d a n : D e v l e t T i y a t r o l a r ı S a n a t ç ı l a r ı D e r n e ğ i ( D E T İ S ) , İstanbul Ş e h i r Tiyatrosu Sanatçıları D e r n e ğ i ( İ Ş T İ S A N ) , Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı ( T O B A V ) , T i y a t r o Eleştirmenleri Birliği ( T E B ) , D e v l e t T i y a t r o l a r ı E d e b i K u r u l B a ş k a n ı Prof. Dr. Ö z d e m i r N u t k u ile E d e b i K u r u l üyesi T u n c e r C ü c e n o ğ l u ve ç o k sayıda tiyatro e m e k ç i s i b ö l g e m ü d ü r l e r i n i n istifalarını haklı b u l a n v e B a k a n Atilla K o ç ' u n istifasını i s t e y e n a ç ı k l a m a l a r y a p t ı .

Sanatsal Kaygıdan Çok Siyasi Bir Tercih Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği: "22.08 2005 günü

Mine ACAR

Tiyatroları'ndaki

1 9 5 4 A n k a r a d o ğ u m l u M i n e A C A R , 1 9 7 1 y ı l ı n d a Tevfik ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro K ü r s ü s ü n d e n m e z u n olmuştur.

Aynı yıl ü n i v e r s i t e t a r a f ı n d a n İ t a l y a ' y a u l u s l a r a r a s ı t i y a t r o

1 9 7 6 - 1 9 7 8 y ı l l a r ı n d a L o n d r a ' d a b u l u n m u ş , t i y a t r o ile ilgili araştırma, inceleme ve çalışmalar yapmıştır. Bu yıllarda

A l m a n y a v e F r a n s a ' d a k i tiyatro hareketlerini d e takip etmiştir. T ü r k i y e ' y e d ö n d ü k t e n s o n r a iki yıl T ü r k H a b e r l e r Ajansı

A n k a r a B ö l g e M ü d ü r Yardımcısı, K ü l t ü r v e S a n a t Haberlerinin S o r u m l u s u o l a r a k çalışmıştır.

1 9 8 0 - 1 9 8 4 yılları a r a s ı n d a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i G e n e l

M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e D ı ş İlişkiler v e P r o t o k o l i ş l e r i n d e n s o r u m l u o l a r a k çalışmıştır.

ortaya

1984 yılında Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e

Dramaturg olarak göreve başlamış, 1999-2000 yıllarında Başdramaturgluk yapmıştır.

2 0 0 0 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a a ç ı l a n sınavı b i r i n c i l i k l e k a z a n a r a k sanatçı k a d r o s u n a g e ç m i ş 3 yılı a ş k ı n bir süre "reji asistanı" olarak görev yapmıştır.

2 0 0 0 y ı l ı n d a A s p e n d o s A n t i k T i y a t r o s u ' n d a ilk k e z y a p ı l a n " D e v l e t Tiyatroları 1. Tiyatro Festivali"ni düzenlemiştir. D e v l e t T i y a t r o l a r ı n d a 9 0 ' l ı yılların b a ş ı n d a n b u g ü n e k a d a r 4 0 ' ı aşkın o y u n d a p r o d ü k s i y o n dramaturgluğu v e bir k ı s m ı n d a da yönetmen yardımcılığı yapmış, 20 civarında değişik yönetmenle ve hemen her Devlet Tiyatroları bölgesinde çalışmıştır. 2000-2001 yılında Devlet Tiyatroları'nda "Resimli Osmanlı T a r i h i " v e " Y a l a n c ı A r a n ı y o r " adlı o y u n l a r ı n y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p m ı ş v e b u o y u n l a r e n y ü k s e k seyirci y ü z d e s i n i y a k a l a y a n

Yönetim

değişimi

çıkan

Kurulu

ve

son durumu

açıklamanın

Devlet

Tiyatro-Bakanlık görüşüp

yapılmasına

karar

vermiştir.

1- Genel Müdür Doç.

süreci

içerisinde

gerekçeler,

Dr.

Lemi Bilgin'in

basında yer alan,

bize

hükümetin

pe cy

eğitim seminerine gönderilmiştir.

Müdür

aşağıdaki

a

F i k r e t L i s e s i n d e n ( F r a n s ı z K o l e j i ) , 1975 y ı l ı n d a d a A . Ü . D i l

ilişkileri açısından kamuoyuna

toplanan DETİS

Genel

tekrar eski hastalıklı

tiyatrosu

olmamız

görevden

alınma

ilgililerce yalanlanmamış isteğin; devletin değil

isteğinin

gündeme

getirildiğini

düşündürüyor. 2- Bu gerçekler arasında,

idari atamalara,

bürokratik işleyişe,

repertuvar oluşturmaya ve oyun içeriklerine karışmaya kadar uzanan ve her biri 5441 sayılı Devlet Tiyatroları Yasası 'na ters düşen isteklerinin

ve yönetim tarafından geri çevrilen Bakanlık yer

alması,

yapılan

sanatsal kaygılardan çok, olduğu

görünümünü

3- Genel Müdürlük deneyimi ile

Müdür

kademelerde

gerek

birikimi,

sanatçılarından

görev yapan

karşılığı

sanatçı

eğitimi,

gerekse

idari

- bürokratlarından

sezon açılışı

hak

ile çakışması

Cumhuriyetimizin ilk sanat kurumu olan Devlet

Kurum,

görevi,

elbette ki Devlet

alacaktır.

4- Ayrıca bütün bu gelişmelerin, varlığına

değişiminin

pekiştiriyor.

makamına

tartışılır bir adayın getirilişi,

Tiyatrosu 'nun ettiği

Genel

tamamen siyasi bir tercih meselesi

karşı

ciddi yıpratma

görüntüsü

Tiyatroları

de

'nın

taşımakta.

en çok huzura ve düzene ihtiyaç duyduğu sezonun

bu ilk günlerinde ne yazık ki kaosa sürüklenmekte. 5- Dileriz ki Bakanlık,

tüm hukuk ve sanatsal işleyiş kurallarını

zorlayan bu davranışından en kısa sürede vazgeçer.

Çünkü

bu güne kadar yapılan böyle uygulamalar, ne kuruma ne de tiyatroya

susamış

6- Devlet

bu

topluma

Tiyatroları 'na yeni

derneğimizce

her platformda

oyunlar olmuştur.

Tiyatroları

sanatçılarının

saptanacak

adaylar

Ayrıca s o n 1 0 y ı l d ı r A n k a r a ' d a k i p r o f e s y o n e l nitelikli ö z e l

ki;

tiyatrolarda 9 oyun sahneye koymuştur.

ancak bu yolla

geleceğin

özerk

Genel Müdür

söylediğimiz

katıldığı

arasından ve

yarar getirmemiştir.

bir

gibi:

eğilim

oluşturulmuş yönetimlerce

Devlet

yoklamasıyla

yapılmalıdır.

demokratik Devlet

atanması,

İnancımız Tiyatroları

odur özlemi

gerçekleştirilebilir."

1 0 y ı l d ı r çeşitli ü n i v e r s i t e l e r d e ( K o n y a S e l ç u k Ü n i v e r s i t e s i , Devlet Konservatuvan, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi,

Devlet Tiyatrosu Geleceğini Savunuyor

O r t a d o ğ u Teknik Üniversitesi G ü z e l Sanatlar B ö l ü m ü ) öğretim

İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği

görevlisi olarak tiyatro dersi vermektedir. A n k a r a İ l K ü l t ü r v e T u r i z m M ü d ü r ü D o ğ a n A C A R ile 2 4 yıldır evlidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. >30

"İstanbul

Şehir

sanatçılarının haklı desteklemektedir.

Tiyatrosu ve

sanatçıları,

Devlet

onurlu karşı koyusunu

Tiyatrosu sonuna kadar


Devlet

Tiyatrosu sanatçıları,

tarihi bir anda,

büyük sanat kurumunun varlık nedenlerini, geleceğini

bu

ilkelerini,

savunmaktadır.

Baskılarla,

yönlendirme

hevesleriyle

girişimleriyle,

kuklalaştırılmaya

ele

çalışılan

geçirme

bir

sanat

kurumunun içinden yükselen bu karşı koyuş, gündelik siyasi

bürokrasinin

uzak görüşlü

dar ufuklu

hırsı

ile

erdeminin yüzleşmesidir

sanatçının

bir

bakıma.

Hukuku ve meslek ilkelerini hiçe sayan bir böbürlenmenin, kuşatma,

ele geçirme, yok etme

içgüdülerinin

yalnızca

karşısında,

güç alarak Devlet

tarihi

uyarı

Tiyatrosu

meslek

sanatçıları,

sanat

sanatsal Gücünü

unutulması

eyleme tarihi

"sanatsal olmayan

bir

dönüştürmüştür.

birikiminden

üretimlerinden

alan

oynanacak siyasi ki,

mümkün

getiren

kurumlarının

doğaları gereği sahip olması gereken özerklik"lerini,

eliğinden

görevlerini yerine

ve

hiçbir zaman

ve

sanat

sanatsal

kurumları

A n k a r a ' d a k i e y l e m d e n . . . (Fotoğraf: Gazete Vatan İnternet sitesi.)

üzerinde

bürokratik oyunlar,

seyirci

bilinmelidir

bulmayacaktır."

Kehanet Değil, Siyaset! D e v l e t T i y a t r o l a r ı O p e r a v e B a l e s i Ç a l ı ş a n l a r ı Vakfı

kalesi

olan

Devlet

Tiyatroları

gerici zihniyete

teslim

edilmeyecek ve bir gün mutlaka özgür,

özerk ve demokratik

bir

duyurulur.

işleyişe

kavuşacaktır.

Kamuoyuna

Bakan Derhal İstifa Etmeli T i y a t r o E l e ş t i r m e n l e r i Birliği

ve

Müdürü'de Sivil

diğer meslek örgütlerinin

uyarılara

siyaseten

toplum

görevinden

örgütlerinin

tepkileri yok

aylar önce

rağmen Devlet Tiyatroları

sayıldı.

ve

Siyasi

Genel

kurum

çalışanlarının

kaybetme

Tiyatrolarının

sürecine

söyleyip

övgü

Ödenekli

alanlar,

silkeleyerek

yıkıma

başladılar.

Cumhuriyet'in

simge

Bunun

çevrelerinden

sanat kurumlarını

Devlet bakanlık

uygulanacağı

ilgililere

sıradan

hatırlatmayı

koltuğunda

Almanya'sında

değil,

unutmamasını

diliyor

bulunan Atilla

2005 ve

Türkiye'sinde

biliyoruz.

Koç'un,

1933

yaşadığımızı

kendisini derhal

istifaya

muhalefet

etme

şansından tümüyle yoksun, tam bağımlı, sözüm ona

Kamuoyuna

sanat kurumlarına

T i y a t r o Yazarları D e r n e ğ i Y ö n e t i m K u r u l u

dönüştürme

bir şube

görev

davet

ediyoruz.

devamı,

kurumlarını,

karşıladık. olduğunu,

olmadığını

Kültür Bakanlığı

rant

esefle

bir sanat kurumu

ve ayrıcalıklı

girdi.

AKM' yi yıkacaklarını

alınmasını

özerk

keyfî kararların

müdürlüğü

pe cy

kimliğini

tüzel kişiliğini

Genel Müdürü Sayın Lemi Bilgin'in bakan

görevden

emrinde,

tercihler sanatsal

yetkinliğin önüne geçti. Laik Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri daha

Devlet Tiyatroları tarafından

alındı.

a

TOBAV'ın yaptıkları

operasyonudur.

Bu

da bir kehanet değil sistemli bir siyasi rotanın ilk adımlarıdır.

Derneğimiz,

Kamu Personel Rejimi Değişiklik Tasarıları içine saklanan "ortadan kaldırma süreci" nin beklenen hamleleridir!

repertuvarını

Doç.Lemi

Kendi

istifa

kamuoylarından

koridorlarından, tercih

eden

işaret almak yerine

lobilerden,

bakanlık

tiyatro sezonunun açılmasına kısa bir süre kala, açıklayan

Bilgin'in

müdürlerinin

ve

Devlet

görevden

yönetimdeki

etmeleriyle

gelişen

Tiyatroları alınmasının

birçok

Genel

sanatçının

süreci kaygıyla

izlemektedir.

localardan icazet almayı

işbirlikçiler tarih

önünde aymazlıklarıyla

Derneğimizin görevden alınan ve

istifa eden değerli

er ya da geç yüzleşeceklerdir!

olmadığı

Devlet Tiyatroları Çalışanları

değerli sanatçılarla

bir sorunu yoktur. Ancak,

karşı"

" iç ve dış bedhahlara

her zamankinden daha dirençli

Çözüm

Duyduk

duymadık

'Özerk' Sanat

Kamuoyuna

bölge

görevlerinden

sanatçılarla bir sorunu

duyarlıdır!

Müdürü

ardından

ve daha

sanatçıları

değerlendirme, göreve atama ve görevden alma, siyasi değil sanatsal

demeyin!

da

gibi, yerlerine atanmış olan

ölçütlerle

gerçekleşmelidir.

Kurumlarıdır.

saygıyla

Geçmişte,

duyurulur..."

sanatsal birçok konuda

Devlet

Tiyatroları 'nı

eleştirmiş olan derneğimiz bu hakkını gelecekte de kullanabilecektir.

Siyaset Sanatın Üzerinden Elini Çek T i y a t r o O y u n c u l a r ı M e s l e k Birliği ( T O M E B )

ve

çirkin yüzünü gösteriyor.

Daha önceleri söylediğimiz gibi şimdi de; sanatın

üzerinden

elini

çek!"

"Siyaset,

Bu

nedenle,

kurumlarındaki her

türlü

duranların seçtikleri

Temeli

neden açıkça

değerleri

sanatın özerk ve

özerkliği

ve

çalışma

sanatsal

müdahalenin

inanmaktadır.

barışını,

özgürlüğü

sanat

zedeleyici

karşısındadır.

diyoruz.

Kültürdür.'

sanat

çağdaş

üyeleri,

sanat ortamlarındaki

siyasi

Kamuoyunun 'Cumhuriyet'in

birlikte,

demokratik ortamlarda daha güçlü yeşereceğine

Devlet Tiyatroları 'naaki siyasi müdahaleler siyasetin kompleksli

Bununla

benimsemiş olan derneğimizin

anlayışına

kurumlarımızı

karşı

hedef

dikkatine

saygıyla

duyurulur.

Devlet Tiyatrolarından Çekilmeler K ü m t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç ' u n D e v l e t T i y a t r o l a r ı

anlaşılıyor.

üzerindeki uygulamalarını protesto eden bazı sanatçılar da Her

ne pahasına

olursa

olsun

Cumhuriyetimizin

B a k a n K o ç ' u n t a s a r r u f u n u g e r i a l a n a k a d a r v e y a istifa e d e n e k a d a r ç a l ı ş m a l a r ı n ı d u r d u r d u k l a r ı n ı açıkladılar. 31 <


A r d ı n d a n sırasıyla:

Ahmet Levendoğlu: 24 Ağustos Çarşamba günü A h m e t Levendoğlu, yeni sezonda Ankara Devlet Tiyatrosu'nda yöneteceği Arthur Miller'ın "Çift Yönlü A y n a " isimli o y u n u n d a k i g ö r e v i n d e n affını istedi. L e v e n d o ğ l u ' n u n k u r u m a gönderdiği yazı şöyle:

Görevden Miller'ın

Ankara

alınan Çift

Devlet

yönetmekle

açıkladı.

yönetimince

oyununu Ankara

oyunumu

Arthur

Yeni Sahne'de

konuk yönetmen

kurumu karşı

her açıdan

olarak aramda

ön

anlaşma

ilan edilmişti.

belirtmek

söz konusu görevi

ve

üstlenmeyeceğimi

durumundayım.

Bu nedenle, 27 Ağustos 2005 tarihinde provalarının başlaması dilerim. Ahmet

Levendoğlu/

oyundaki görevimden affımı

Yönetmen-Öğretim

Üyesi"

A r d ı n d a n o y u n y a z a n v e T ü r k i y e Yazarlar S e n d i k a s ı Y ö n e t i m K u r u l u Ü y e s i C u m a B o y n u k a r a ise D e v l e t T i y a t r o l a r ı G e n e l R e p e r t u v a r ı ' n d a k i o y u n l a n ı n geri ç e k t i ğ i n i a ç ı k l a d ı . B o y n u k a r a ' n ı n açıklaması şöyle:

"Ne gereği var!.. Ülkemizin

köklü bir sanat kurumunun

içine

düşürüldüğü

durum, son derece kaygı vericidir. Tüm bu olup bitenlerin, endişesi ve şaşkınlığıyla derin üzüntü içindeyim. Bu ülkenin tiyatrosuna, tiyatro yazımına emek vermiş ve hâlâ emek veren biri olarak, gün

sanat emekçilerinin bir gün sonrasını

sonraki

oyununun,

durdurulmasının, dünya

düşünüyorum.

programının

değiştirilmesinin,

insanının

tasarrufunda

Kültür ve

Devlet Tiyatroları

birileri

ertelenmesinin

olmaması

Turizm Bakanı

veya bir

tarafından 'yaşanası'

gerektiğini Sayın Atilla Koç,

ile ilgili kararını gözden geçirip,

geri alana

veya istifa edene kadar, Devlet Tiyatroları Genel Repertuvarı 'nda sahnelemek,

>32

bulunan

akıldan

bile

Cuma

istediğini söyledi.

müdahaleyi protesto

Yazar,

"Devlet

ettiğim

için

diye konuştu.

Boynukara oyunlarını,

geçirilmesin..."

Devlet

Tiyatrosu 'ndaki

istifa etmek durumunda kalan

Cumhuriyet kurumunda yapılan

planlanmış olan söz konusu

çektiğini

görüşerek oyununun

Kültür Bakanı Koç'a Açık Mektup "İstanbul

zedeleyecek bu yönetim değişikliğine

durduğumdan,

tiyatro yönetimi ile

O y u n Y a z a n v e Ç e v i r m e n M e h m e t E r g e n ise tepkilerini şöyle

Geçmişte kendi hizmetlerimi de vermiş olduğum Devlet gibi köklü bir

çektim"

İzmir Devlet Tiyatrosu 'nda

isimli oyununu geri

dile getirdi.

yapılmış ve oyunun rol dağıtımı

Tiyatroları

Dilmen,

Tiyatrosu 'na yapılan

görevlendirilmiştim.

Kurumunuzla,

Güngör Dilmen,

"Deli Dumrul"

bu sezon kaldırılmasını

Müdürlüğüne,

Tiyatroları

Yönlü Ayna

Yazarı

a

Tiyatroları

Oyun

oynanan

pe cy

"Devlet

Güngör Dilmen "Deli Dumrul"u İzmir DT'den Çekti

değil

bu yıl Devlet

Tiyatroları 'nda

müdürlüğünden

Osman

oynanmak üzere

yönetmeyi planladığım projelerimi,

sağlıklı

sayenizde

Wöber 'in ricasıyla, çevirip

bir ortam

oluşana

dek donduruyorum. Daha önce de Yakup Kadri 'nin, bu


günleri ve sizin gibilerin

davranışlarını

büyük bir yalnızlık duyduğu

sezen

için yazdığı

ve bundan

Yaban adlı

eserini

sahneye aktarmıştım. Belki istifa ettikten sonar vaktiniz olur

Ş e h n a z O y u n " , İ z m i r D.T. i ç i n çalıştığı " B i r Efes M a s a l ı " v e K o n y a D.T. i ç i n çalıştığı " G u r u r l a A ş k A r a s ı n d a " oyunlarının müzik çalışmaları olduğu öğrenildi.

okursunuz. C e m İdiz'in basın açıklaması şöyle: Geçen

yıl

British

Council

aracılığıyla

getirdiğimiz 5 yazar ve yönetmen, ve Ankara Devlet Tiyatroları

İngiltere'den

Van,

Diyarbakır,

İstanbul

bünyesinde yaklaşık 180 genç

oyun yazarı adayı ile atölye çalışmaları yaptı. Bu yıl da İzmir ve Bursa'da yalnızca

da devam etmeyi planlıyorduk.

sezon

öncesi

sanatçılarla kısıtlı Türkiye'nin

hazırlıklarını

Verdiğiniz hasar

sürdürmekte

olan

olmayıp, Avrupa Birliği'ne giriş sürecindeki

dünya

tiyatroları

ile

ilişkilerini

Tiyatroları

Tiyatroları

Genel

Müdürü

Lemi

Bilgin'in

üzüntüyle izliyorum.

kaygı

ve

Ülkemizin en önemli sanat kurumlarından

birine vurulmak istenen darbeyi şiddetle kınıyor,

bu şartlar

düzelene kadar D.T de çalışmakta olduğum tüm oyunlardan müziklerimi

çekiyorum.

Cem İdiz I Besteci" sanatçıları

zaten

sanatlarını

çok büyük

özverilerle ve çok zor koşullar altında sürdürüyorlar,

bu tür

C e m idiz'in açıklamasından sonra Turgut Özakman, t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r ' y e şu a ç ı k l a m a y ı y a p t ı : "Bir Şehnaz

müdahalelerle ülkemizin bu en büyük tiyatro kurumuna büyük

Oyun " müzik ağırlıklı bir oyundur,

bir zarar vermiş oluyorsunuz. İşin en acıklı tarafı da büyük

yapıyordu.

ihtimal

olanağı

bunun

Sayın

de

yavaşlatmaktadır. Devlet

"Devlet

görevden alınmasıyla başlayan gelişmeleri büyük

da farkındasınız

kabul

Cem,

müziklerini de Cem İdiz

çekildiğine göre bu oyunun sahnelenme

kalmamıştır,

çünkü bir başkasının

müzik yapmasını

etmem."

Koltuğunuzu kültürü ve sanatı seven, Anadolu ve Trakya toprağının

zenginliğinin

bilincinde

antik çağlardan günümüze toprakların olan

sanatsal ve

olan,

Tepkilerin Boyutu Artarak Devam Etti

coğrafi

konumuyla

tiyatronun atar damarı

olmuş bu

K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç ' u n tiyatro k a m u o y u n u n

yaşatacak

b ü y ü k tepkisiyle k a r ş ı l a ş a n u y g u l a m a s ı n a D e v l e t T i y a t r o l a r ı

işinin

Edebi Kurul Başkanı Özdemir Nutku ve Edebi Kurul üyesi

kültürel bereketini

bilen,

ve küçük bürokratik oyunlar oynamak yerine,

tadım çıkaracak birisine devretmek üzere istifa etmenizi, tüm içtenliğimle ve haddime düştüğüne

T u n c e r C ü c e n o ğ l u d a b i r e r a ç ı k l a m a y l a katıldılar.

inanarak tavsiye ederim.

Sayın Bakan İstifa Etmeli ve

belediye

tiyatrolarının

özerkleştirilmesi

Prof. Dr. Ö z d e m i r N u t k u Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı

Cem İdiz, Müziklerini D.T'den Çekti...

a

Tüm devlet ümidiyle."

Bakan K o ç ' u n D.T.'larında gerçekleştirdiği müdahaleden

1950 yılından bu yana, Devlet

Tiyatroları'ın

yakından izleyen

ve yaşamının elli beş yılını eğitmen, yazar ve yönetmen olarak Türk Tiyatrosu'na adamış

ve Turizm Bakanı Sayın Attila Koç'un, son eyleminden büyük

cy

s o n r a , p r o t e s t o l a r a C e m İdiz d e k a t ı l d ı . Y a z a r l a r d a n s o n r a , ş i m d i d e T ü r k i y e ' n i n y ü z akı v e D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a k i

bir tiyatro adamı

olarak,

Kültür

b i r ç o k o y u n u n m ü z i ğ i n i y a z a n C e m İ d i z y a p t ı ğ ı yazılı b i r

bir dehşet duyduğumu belirttikten sonra şunları kamuoyunun

a ç ı k l a m a y l a , ü z e r i n d e çalıştığı t ü m m ü z i k l e r i d u r d u r d u ğ u n u

dikkatine

açıkladı. C e m İdiz'in şu a n d a provaları başlayan veya b a ş l a m a k

alınan

ü z e r e o l a n ü ç o y u n için çalıştığı ö ğ r e n i l d i . C e m İ d i z ' i n

birçok yönden zirveye taşıyan usta bir sanatçı olduğu kadar

ç a l ı ş m a l a r ı n ı d u r d u r d u ğ u o y u n l a r : İ s t a n b u l D.T. için " B i r

iyi bir tiyatro eğitmeniydi. Dürüst,

sunuyorum:

Sayın

Bakan

tarafından

görevinden

Genel Müdür Sayın Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları 'nı tarafsız ve Devlet

pe

Tiyatroları 'nın özerk konumundan hiç taviz vermeyen,

gibi

adam

adamdı.

1. Devlet

Tiyatroları'nı

şeffaf bir

yönetim

anlayışıyla

yönetiyordu; 2. Repertuvarı, bölge

kendisi

müdürleri,

değil,

sanatçı

koordinasyon

temsilcileri,

toplantılarında,

Edebi Kurul

üyeleri,

idari müdürler (hatta bu yıl üniversite temsilcileri de dahil olmak üzere) herkesin

fikrini

alarak demokratik bir biçimde

hazırlıyordu; 3. Altı

bölgede

hazırlanmasına

uluslararası

ve

önayak olarak

ulusal festivaller

Türk

Tiyatrosu 'nun Batı 'da

ve Doğu 'da tanınmasında büyük rol oynadı; 4. Yaz aylarında, üzere,

da, Devlet 5. Bu

hiç tiyatro görmemiş yerler de dahil olmak

450-500 yöreye

turneler düzenleyerek yaz aylarında

Tiyatroları'ın

ülkeye yeni

6. Bunlardan daha

tiyatro

faal bir duruma getirdi; binaları

önemlisi,

kazandırdı;

Devlet Tiyatroları 'na sadece

ülke içinde değil, yabancı ülkelerde de prestij kazandırdı; 7. Onun tek kusuru, sanatçıda olması gereken erdemlerle donatıldığından, kimsenin uşağı olmamasıydı. kusuru,

Türkiye'nin

tiyatrodaki

lokomotifi

Yine onun tek

olan

Devlet

Tiyatroları 'nın onurlu ve önemli yerini korumak için gösterdiği

Cem İdiz

insanüstü çabada gerekli olan Kurumları, insanlardır.

yücelten ya da Bugün

Devlet

taviz vermeyen

batıran

tutumuydu.

onların başına gelen

Tiyatroları

bir karmaşanın

içine

itilmiştir. Bu bakımdan, bu konuda hiçbir bilgisi olmayan ve bu yüzden çok yanlış bir karar veren Kültür ve Turizm Bakanı

33 <


Bununla da kalmadı iş, bu kez basından öğrendiğimize göre, repertuvarını

açıklamak üzere

Müdürü'nü,

açıklayacağı

göstermesi

olan Devlet Tiyatroları

oyunların

talebiyle zorlaması

listeyi Sayın Bakan'a

ve

Genel

listesini önce kendisine Genel Müdür 'ün direnip

göstermeden

açıklaması

üzerine

de

onu görevden alması, Sayın Koç'tan iyice umut kesmemize neden

oldu.

Diğer

ayrıntılara

girmeye

gerek yok...

(Çünkü

soruşturma

ya da Sayın Lemi Bilgin, Mine Acar tartışmaları yarar değil zarar getirir bu Prof.Dr. Özdemir Nutku

kurumumuzun

değerli camiaya...

birlik ve

bütünlüğe

olduğu bu günlerde... yargıya

bir

Ayrıca

istifasını

aksatılmadan

yürütülmesini ne

gene

kargaşaya

müdürlerinin duygusunun

Cumhuriyet

büyük gereksinimi

Öğrendiğimize göre Sayın Bilgin zaten

başvurmuştur...

Tiyatroları 'nın

Üstelik bu en

Bilgin 'in

sürüklenmemesi

engellemeye

çalışması,

istemesi

kadar gelişmiş

Devlet için

de

bölge

işlerin

hiç

sorumluluk

olduğunun

göstergesidir

bizce...) Sayın Attila Koç istifa etmelidir.

Artık bu bir gereklilik

olmuştur.

üzere,

geçtiğimiz

Kültür ve

aylarda

olan Rus

yaptığı

turistleri

Turizm Bakanı

Sayın Atilla

bir açıklamayla,

ülkemize

görgüsüzlükle

ülkenin her alanda gelişmekte olan

iyi

suçlayarak iki

ilişkilerini nerdeyse

duraksatmış ve hatta kopma noktasına getirmiş, görgüsüzlükle

suçladığı

komşumuz

yönetiminin

başarmıştı.

Bunun üzerine bu olayla

halkının

ilgili olarak yaptığı yeni bir

açıklamayla özür dilemesini de bilmiş ve hatta suçlardım..." pişmanlığı Doğaldır

ve ki

ilişkilerimiz diyerek

rahatsızlığı "Aman

yetişmiş bir halkın

bozulsaydı

kendi

yanlış

dile

dileyene çocukları

ömür

kılıç

"Eğer

boyu

kendimi

açıklamasından

duyduğu

getirmişti

Sayın Koç...

çekilmez!" felsefesiyle

hatta daha da

ileri giderek biraz da sevimli ve samimi bulmuştuk...

Neye yarar ki Sayın Koç yakın zamanlarda yaptığı çok önemli

açıklama ve yanlışlarla sevimli ve samimi bulunma özelliğini bütünüyle

yitiriverdi.

Şöyle ki: Önce hiç önünü ardını düşünmeden Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkacağım!" üzerinde yeni bir tepki alanı

Süleymaniye'yi düzleyeceğim" oyunlar

ileri

demesi,

oluşmasına

bilmiyorsa,

bu

Tiyatroları 'nda

gitmeyeceğinden

"Gürcüler şöyle,

"Ayasofya 'yı yıkacağım,

diye beyanat vermeyeceğinden,

oynanmayacak,

diyerek Devlet

Sayın Koç'a

emin

"Taksim'deki

Sayın

tavsiyem;

Tiyatrolarımız'ı

yazarlar

yasaklansın!"

repertuvar yapacak

kadar

değilim...

ülkemizin yüz akı Devlet

çöküşe götürecek bu müdahalelerden,

Tiyatroları

Yasası

yönetimleri

serbest bırakarak

istifa

ışığında Kurumu

idare

Koç'un

neden oldu...

Devlet

etmekte olan

vazgeçmesi

ve yeniden için de,

hemen

etmesidir.

Yerim doldurulamaz

Sayın

olarak bizler de Sayın Koç'u

özür dilemesinden sonra anlayışla karşılamış,

itibaren Sayın Bakan'ın

Bulgarlar böyle " demeyeceğinden, "Şu

sınırlarını

sevimli/samimi bir görünüme bürünebilmesi

pe

komşularımızla

Artık şu andan

cy

kurtulmayı

alanının

ancak ve

engin hoşgörüsüyle de, yaptığı gafın bedelini ödemekten kıl payı

görev

iş bitmiş demektir.

a

Hatırlanacağı

kendi

hatta aşıyorsa

Sayın Bakan Duraksamaksızın İstifa Etmeli

gelmekte

özü başkadır. Bir devlet adamı nasıl konuşacağını, nasıl

davranacağını,

Tuncer Cücenoğlu / Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Üyesi

Koç

İşin

endişesine

kapılmasına

da gerek yok

Koç'un...

Çünkü Mecliste bu işi ondan daha iyi yapacak onlarca milletvekili Yoksa

var...

Trabzon'da yapılmakta olan

Ülkeler

Tiyatro Buluşması"

verdiği

gerekçesiyle

Yardımcısı

Devlet

Sayın Levent'i

"Karadeniz'e Kıyısı

nda açılış kokteylinde, Tiyatroları

tekmeleyen

Genel

Olan

içki

Müdür

Vali konumuna düşer

ve bu işi temizlemeyi de gene bizler üstlenmek zorunda kalırız yabancı Sayın

diyarlarda... Koç'un,

Türkiye'mizin

Avrupa Birliği'ne

hemen

her

girme

konuda

imajını

bilinciyle duraksamaksızın istifa etmesi, ülkemiz

açısından

hayırlı

çabasındaki bozduğunun

hem kendisi hem de

olacaktır.

Bu açıklamaların ardından Bakan Koç, Özdemir Nutku ve Tuncer C ü c e n o ğ l u ' n u n Edebi K u r u l ' d a k i görevlerine son vererek yerlerine Raik Alnıaçık ve Dinçer S ü m e r ' i atadı. Tepkilerin boyutu artarak d e v a m ederken, C a n Gürzap, G ü l ş e n K a r a k a d ı o ğ l u , Ü s t ü n A k m e n d e yazılı a ç ı k l a m a y a p a r a k B a k a n K o ç ' u p r o t e s t o ettiler.

Tuncer Cücenoğlu

İstifa Etmek de Bir Erdemdir

>34

Üstün A k m e n / Sahne Sanatları Eleştirmeni -Yazar Bugüne kadar yüzlerce gencimizi eğiten, gelişmesine sayısız üyesi, yazar, Başkanı

katkı sağlayan,

çevirmen ve

Prof. Dr.

Türk Tiyatrosu'nun

tiyatro adamı,

öğretim

Devlet Tiyatroları Edebi Kurul

Özdemir Nutku ile bugüne kadar yazdığı


yirmiyi aşkın oyunla repertuarına

katkı

Türk ve Dünya

sağlayan

ve

Tiyatro

oyunları

Politikacı

ülkemiz

dışında dünyanın birçok ülkesinde de sahnelenmekte/repertuarlara yazarımız,

Devlet

Edebi

Tuncer Cücenoğlu'nun Kültür ve Atilla

Koç'u

istifaya

olan

Kurul

oyun

tam

üyesi

sanatla politikayı

Koç,

Devlet

olarak durulmadığı

birbirine

Tiyatrosu,

Türkiye

kan ve gözyaşının

bir dönemde Büyük Atatürk

'ün

başlattığı kültür ve sanat devrimlerinin en önemlisi olan ve

Turizm Bakanı

davetlerine

ve

Sayın

Cumhuriyeti'nin yeni kurulduğu tarihlerde,

alınmakta

Tiyatroları

olmaları

karıştırmaları.

1924 yılında

katılıyorum.

kurulan

başlamasıyla 'Tercih

Musiki Muallim

Mektebi'nin

sanatındır'

1949yılında çıkartılan Devlet Tiyatrosu ve Operası da kimliğini kazandı. tüzel kişilik tanımasıdır. misiniz?

Tiyatro

darbelerinden bağımsızdır. liyakat

Yasası'yla

Tek parti döneminde çıkarılan bu

yasanın en önemli maddelerinden biri, bilir

eğitime

müjdelenmişti.

bu sanat kurumuna

Bu madde yasaya niye konulmuştur sanatını,

koruyabilmek

politikacıların

için.

olası

Sanat politikadan

Sanat kendini yönetecek kişilerde

ehliyet ve

arar.

Şu soruyu kendinize hiç sordunuz mu? Bence aslında, atanan bütün kültür bakanlarının aynı

soruyu

kendilerine sormaları

gerekir. Soru şu: Beni neden bu makama getirdiler? Çok Üstün Akmen

kültürlü bir kişi olduğum için mi?

Tiyatroyu,

operayı,

baleyi

çok iyi bildiğim için mi? Müzik konusunda engin bir bilgiye sahip olduğum için mi? Hayır! Parti içi dengeler nedeniyle orada bulunmaktasınız Sayın Koç.

O zaman sizin göreviniz,

bu kurumları sanatsal sekteye uğratmak yerine, Tiyatroları

Genel Müdürü 'nün

görevinden alınması, kurumlarından ayrıcalıklı anlamını

siyaseten

belirli

ve

en

nedenlerle de

laik Cumhuriyetin

birinin

kimliğini

geliştirmek ve daha

daha

tüzel kişiliğini

kaybetme

taşımaktadır.

önemli

Tercih

ve

ortamları

sürecine

Tiyatroları

tiyatrosu

darbeler alır.

Bilgin'in görevinden alınmasına, göstererek Tümünü

tarihi

ayrı

Doç.

bu açıdan

bir misyonu yerine

ayrı

Lemi

cy

Sanatçılar,

için

hazırlamak olmalıdır.

Bu

"Tercihim kadın müdür" deme hakkınız yoktur.

gelene Devlet Tiyatrosu

"ismi ile

müsemma" devletin tiyatrosudur ve asla hükümetin olmayacaktır.

sanatı

ileri götürmek

Tiyatro sanatı

da kendisini

yönetmesi için bu işi en iyi yapacak kişileri ister. Önüne

girmesi

Devlet Tiyatroları,

olanakları

tiyatro sanatınındır.

a

Devlet

zenginleştirmek,

Baş

Genel Müdürlüğü ya da Devlet

Rejisörlüğü verirseniz

tiyatro

sanatı

büyük

Geriler ve sanat olma özelliğini kaybeder.

tepki

getirmektedir.

'Bilgin son derece başarılı bir genel müdürdü'

kutluyorum.

Birkaç gün önce görevden aldığınız Sayın Lemi Bilgin, bence

Sayın Bakan,

şayet Devlet Tiyatroları 'nı

kaldırmak gibi bir görev

ortadan

son derece başarılı bir genel müdürdü. Tek kusuru, sizin,

üstlenmediyse derhal istifa

genel

müdür yetkilerini

hırpalayan,

tiyatroyla

uyum

etmeli, böylece üyesi olduğu hükümetin kamuoyunda

sağlamasına imkân olmayan tepeden inme isteklerinizi yerine

aklanmasını

getirmeme sidir. Ve böylece de Sayın Bilgin adını tiyatro

Sağlamalıdır ki,

bundan

pe

sağlamalıdır.

böyle herkes sanat adamının kimsenin uşağı olmadığını,

taviz

vermeyen

tarihine

pırıl pırıl

harflerle

yazdırmıştır.

insan konumunda

olduğunu daha bir iyi bellesin.

Bakan derhal istifa etmelidir. İstifa etmelidir ki, kamuoyu

onun

anda unutsun,

uykuculuğunu,

gaflarını falan

bir

bundan böyle kendisini takdirle yad

etsin.

K ü l t ü r Bakanı Koç'a açık mektup Can G ü r z a p / Sanatçı Sayın Atilla

Koç,

Şu anda, Devlet Tiyatrosu ile ilgili bir kitap yazmaktayım.

Tam, sizden önceki hükümetin Kültür

Bakanı olan Sayın İstemihan Talay Tiyatrosu'na gazetelerde

ettiklerini

kaleme

Genel Müdür Sayın

'ın Devlet

alıyordum

ki,

Lemi Bilgin'i

görevden aldığınızı okudum. Ne gariptir ki,

sol bir

partinin kültür bakanı olan Sayın Talay da Sayın Bilgin'i sanata

ve kültüre yakışmayan

görevden almıştı.

üslupla görevden aldınız Sayın Bilgin'i.

Peki, biri sağda diğeri solda olan iki kültür bakanı nasıl oluyor da böylesine bir üslup birliği içinde olabiliyorlar.

Onları

aynı

noktada birleştiren

nedir?

Can Gürzap

de aynı

bir biçimde

Sağ bir partinin bakanı olan siz

35 <


Yukarıda,

"bence" dedim. Belki beni tanımıyorsunuzdur. Ben

37 yıldır Devlet çevirmen,

Tiyatrosu

kadrosunda,

oyuncu,

yönetmen,

tiyatro müdürü ve hoca olarak görev yapmış bir

Hemen her iktidar, başta DT olmak üzere Opera bale, senfoni ve benzeri sanat kurumlarını bir düzeltmek isterler!

sanatçıyım.

temiz değildir. )

'Son derece sancılı bir dönem'

2.

Ve o Lemi Bilgin, Tiyatroları 'na

yetenekleri ve liyakati müdürdür.

aklı,

çelebiliği,

bilgisi,

ile ortadan kaldırmış bir genel

Ve maalesef sayenizde,

şu anda Devlet Tiyatrosu

son derece sancılı bir dönemin eşiğindedir. Yıllarca

büyük

emek

verilerek

bugünlere

Bakın,

hakkınız

getirilmiş

bu

Bu

siyasetle

Cüneyt

liyakatsiz diyebilir misiniz?

hiçbir

ilgileri

müdahale

olmamıştır.

Ve

Siyasetle

etmek isteyen

ve o siyasileri tiyatronun içine sokup,

siyasileri

kendi hırslarını tatmin

etmek isteyen

ve

yer almış

bir

iki kifayetsiz muhterisi,

tiyatrodan

hasbelkader Devlet Tiyatrosu kadrosunda

uzak tutmak çabaları olmuştur.

güçlerinin yettiğince Şimdi sizden bir

ricam var. Lütfen makam odanızda kendi kendinizle baş başa kalın ve kendinize şu soruyu sorun, var"

cevabını

kendiniz

vermeye

"Benim burada ne işim

çalışın.

geçmiş yıllarda da yaşanmıştı.

oyuncuların vardı)

Başbakan'a

Ergin

ve

Orbey'le

ilk adımları

12 Eylül günlerinde Ergin olursa

bir araya getirmişti.

Başta

olmak üzere(3000 kadar imza

isimlerini açıkça yazarak ve

Bakan'a, "Biz

tamamı

imzalarını

Cumhurbaşkanı'na

çalışmak

istiyoruz"

koyarak

başvurdular:

diyorlardı.

O

dönemde böyle bir demokratik talepte bulunmanın ve bunu o günkü Genel Müdür ve ilgili herkesin karşısında

açıkça yazılı Bu

ve sözlü olarak dile getirmenin

işleri örgütlemekle suçlanan kimi kurum

bedeli ödedi. duymadım. oluşmuş,

bedeli ağırdı.

pe

basın,

çalışanları

bu

O kişilerin bundan şikâyetçi olduklarını

Ayrıca

bu

kimsenin

direniş

müthiş

birilerini

bir kendiliğindenlikle

örgütlemesi falan

gerekmemişti.

Ancak o yılların genel havası bugünden farklı olarak muhalefet düşüncesini kucaklıyordu. bastırılmaya

çalışılan

aynı günlerde sahneden

Hemen

her alanda,

toplumsal bir muhalefet

sert yanıtlarla

vardı.

Örneğin

Opera 'da görevden alınan Gürer Aykal ve

indirilmek

kişiye

nedenleri de

bir tiyatro

kişiliğini

tarif eder! Bu

tarif

istenen

olumsuz bir süreçle ayrılmak zorunda

Nazım Hikmet'in

kalmıştır.

almamış olması (ve haydi daha açık ifade edeyim DTCF mezunu dramaturg olabilir Siyasi

diye

olması) da güvensizliğin bir nedeni

düşünüyorum.

iktidarlar bir şeyi hep

unutuyorlar.

Genel Müdürü evet bir Genel Müdürdür. atanır. Ama Karayolları

Devlet

Tiyatroları

Üçlü kararnameyle

o kişi herhangi bir kamu görevlisi değildir. Genel Müdürü değildir.

Müdürü değildir.

Bir Sanat

yapmak gerektiğinde bunu insanların elemanı

yani ve

Devlet Su

Yönetmeni,

İşleri

unutmamak gerekir.

tiyatro

O kurumda

sanatçılarının,

memurlarının

Genel

intendantdır. Atama

saygı

tasarım,

duyacağı,

işinin

- sanatının ehli bir kişi olması gerekir.

hangi siyasal görüşte

çalışanlarını

hemen

görevlendirilen

güvensizliğin

Ve yanılıyor muyum bilmem ama bu kişinin oyunculuk eğitimi

Bakan

istiyor diye,

baskıları almayı

"Ferhat İle

Şirin" balesi için de amansız bir mücadele vardı.

kendi yetkisindeki

ciddiye almayan,

kabul etmeyen,

vermeyen

Bakan'a

direnen

geleneğine

uygun,

onurlu

anlayışta

onunla

için yapılan

oyunların sahnede yorumlanışına

ettirmeyen,

bu

atamalar

repertuar için Bakan 'dan onay

müdahale

cy

görevden alınması, tiyatro

Bu

Sonra atanan ya da atanmaya çalışılan

a

örneği zor görülür bu direnişin

olsun bütün

üzere

gerek.

tanınan

uygulama

Gülşen Karakadıoğlu / Eleştirmen

Orbey'in

olsa

almış ama

çalışan

Devlet Tiyatrosu geleneksel tavrını koruyor...

Dünyada da

kendilerini yönetmek

atanana uymuyor.

Turgut Özakman, Bozkurt Kuruç, Lemi

tiyatro sanatına

çok

güvensizlikleri

kişi daha önce Devlet Tiyatrosu 'nda yetkili olarak görev

isimlerden birine

kişilerin

ilgileri,

üretim sürecinin

tepki vermeye yönlendiren neden Lemi Bilgin 'i desteklemekten

kanıtlamış,

yoktur.

Gökçer, Ergin Orbey,

ve olabildiğince huzurlu

ekibinin canını sıktı belli ama onları böyle

12 yıl kamu çalışması olan ve kendisini tiyatro sanatında

olan

o koltuğa kimler oturmuş: Muhsin Ertuğrul,

Bilgin.

itibarlı

engellenmesi,

bence birden çok: Öncelikle atama yasaya uygun değil. Yasa,

Türkiye'nin bu en büyük sanat kurumunu zedelemeye, yaralamaya

Lemi Bilgin 'le sürdürülen (eleştiri götürür birçok konuya

karşın)

Sayın İstemihan Talay'ın Devlet

getirdiği problemleri,

(İtiraf

etmeliyim ki, görevli olduğum dönemin de bu konuda elleri

başrejisörünü Lemi

seçmesine

Bilgin

bir tavır almıştır.

buluşan

Devlet

olanak

Devlet

Tiyatrosu

Tiyatrocular ve

Tiyatrosu yönetici,

yönetmen ve oyuncuları da demokratik tavır konusunda çok başarılı bir oyunu sahnelemiş ve oynamışlardır. Kurum olmak kolay

değildir.

Devlet

Tiyatrosu

bir kocaman

Cumhuriyet

Kurumu olduğunu kanıtlamıştır. Ne diyelim Kültür Bakanı 'na

kolay

gelsin.

Bu protestolara, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları G e n e l Sanat Yönetmeni Yıldırım F. Üruğ, İnönü Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o T o p l u l u ğ u d a b i r e r k ı n a m a bildirisi yayımlayarak Bakan K o ç ' u n uygulamasını kınadıklarını belirttiler.

İ. Rahmi Dilligil Yine Başrolde mi? Yoğun t e p k i l e r y a ş a n ı r k e n C.H.P. E d i r n e M i l l e t v e k i l i R a s i m Ç a k ı r , K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı atilla K o ç ' a yazılı o l a r a k y a n ı t v e r m e s i n i istediği ş u s o r u ö n e r g e s i n i v e r d i :

Bugün Devlet Tiyatrosu 'nda olan bitende ise günümüzde pek

"...

de moda olmayan bir dirilik var.

memurluktan atılan bir şahısla siz Sayın Kültür ve

demode sayan; geniş

aynalarda

fotoğrafında

"Bana ne " diyen, demeyeni

"cool" olmanın bir yansıması olarak en bile

Devlet

yalnız

kendilerini

Tiyatrosu yönetici

görenlerin -

toplumsal

yönetmenlerinin davranışı çok çarpıcı. Heyecan verici. işleyişi,

demokratik paylaşım,

sanatsal

diğer konularda da söz söyler, yönetimine

ilişkin yılan

Gönül

kurumun genel

nitelik gibi yaşamsal

tavır koyar olsalardı. Kurumun

hikâyesine

organları

tarafından

zimmet suçundan yargılanıp Turizm

Bakanı Atilla KOÇ'un neden görüştüğünüzü ve ne danıştığınızı

açıklamayı

düşünüyor

musunuz?"

Soru önergesinin a r d ı n d a n , İ. R a h m i Dilligil S a b a h G a z e t e s i n e

oyuncu-

isterdi ki Devlet Tiyatrosu 'ndaki arkadaşlar,

yargı

dönen yasal düzenlemeyi

verdiği demeçte:

"Lemi Bilgin ilk gün bir şeyler söyledi,

sonra ortadan kayboldu,

şimdi Tamer Levent ve Sabri

Özmener onun taşeronluğunu yapıyor.

Hepsi havaya girmiş,

kendilerini bir şey sanıyorlar. Ben sayın bakanla taş çatlasın üç defa görüştüm, daha fazla görüşmeye de niyetim yok." diyerek gözlerin Bakan K o ç ' a çevrilmesine neden oldu.

gerçekleştirebilmiş

olsalardı.

Olayı

için fotoğrafı

B a s ı n d a B a k a n K o ç - İ . R a h m i Dilligil ilişkisi k o n u ş u l m a y a

1.

kavrayabilmek

İlk görülen Devlet Tiyatrosu

müdahale

>36

heveskarlarından

iyi

b a ş l a n d ı ğ ı n d a Yayın Y ö n e t m e n i m i z M u s t a f a D e m i r k a n l ı ,

okuyalım:

t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r ' d e ilişkinin y e n i o l m a d ı ğ ı n ı , B a k a n

çalışanlarının artık bu siyasi

sıkıldıkları.

Çok

da

haklılar.

K o ç ' u a y l a r ö n c e u y a r d ı ğ ı n ı belirtti. D e m i r k a n l ı ' n ı n yazısı şöyle:


Aylar Önce Dikkat Çekmiştim S o n b i r k a ç g ü n d ü r İ . R a h m i Dilligil v e S a y ı n B a k a n Atilla K o ç yan yana anılmaya başladı. Oysa, bu tehlikeyi sezmiş ve aylar öncesinden başlayarak Sayın B a k a n ' ı uyarmaya çalışmıştım.

Devlet Tiyatrosu çalışanları, 29.08.2005 günü İstanbul, A n k a r a v e İ z m i r ' d e bir a r a y a g e l e r e k , K ü l t ü r v e T u r i z m

3 0 M a y ı s tarihli B i r g ü n G a z e t e s i ' n d e k i k ö ş e m d e "Testi

Bakanlığı'nın

Kırılmadan" b a ş l ı k l ı y a z ı m d a S a y ı n B a k a n ' a ş u n l a r ı "Devlet Tiyatroları Başrejisörü yaş

aktarmaya çalışmıştım: haddinden

emekliye

ayrıldı

koridorlarına üşüşecektir,

ya,

ricacılar

bakanlık

yakında sanatçı

alım sınavları

var,

"aman benim şu yakınım Devlet Tiyatroları sınavını kazansın" ricaları

art arda geliyordur Bakan

ha Sayın Bakan, 'Seni severim,

Koç'a. Aman ha,

hiçbirine yüz vermeyin,

sakın

her gelen ricacıya;

çok da yardımcı olmak isterim ama sanatta

torpil olmaz, olursa sanat olmaz.' deyin, hatta, gerek Başrejisör 'lük ataması için gerekse sanatçı alım sınavlarında birilerinin

birilerine

ricacı

önünde deşifre edin, ha,

olduğunu

duyarsanız,

de

tersleyin

D e v l e t T i y a t r o l a n ' n a m ü d a h a l e s i n i p r o t e s t o ettiler. S a a t 16.00'dan itibaren İstanbul'da T a k s i m Atatürk K ü l t ü r M e r k e z i , Ankara'da Kültür ve Turizm Bakanlığı karşısındaki Büyük T i y a t r o , İ z m i r ' d e K o n a k S a h n e s i ö n ü n d e bir a r a y a g e l e n Devlet Tiyatrosu çalışanları, tiyatro meslek örgütleri, özel ve Şehir Tiyatroları çalışanları; C u m h u r b a ş k a n ı , Başbakan v e ilgili k u r u m , k u r u l u ş - k i ş i l e r e g ö n d e r i l m e k ü z e r e T ü r k i y e g e n e l i n d e bir i m z a k a m p a n y a s ı d a başlattılar. Ü ç ilde, " D e v l e t T i y a t r o s u ç a l ı ş a n l a r ı " i m z a l ı o r t a k b i r bildiri o k u n d u .

kamuoyu

'Böyle sanatçı olmaz.' deyiverin. Sakın

sakın sanat yönetimine karışmayın,

isteyenleri

TİYATRODA BÜYÜK DAYANIŞMA

sizi karıştırmak

İ s t a n b u l ' d a k i b a s ı n a ç ı k l a m a s ı t i y a t r o sanatçısı C a n G ü r z a p tarafından y a p ı l d ı . D e v l e t T i y a t r o s u ç a l ı ş a n l a r ı n a ç o k sayıda sivil t o p l u m kuruluşu da destek mesajları ile katıldı. İ Ş T İ S A N ,

gitsin."

İzmit Beldiye Tiyatrosu, Ö z e r k S a n a t Konseyi, Plastik Sanatlar A r d ı n d a n 4 T e m m u z t a r i h i n d e y i n e Birgün Gazetesi'nde,

M e s l e k Birliği, T O B A V İ s t a n b u l , D E T İ S v e N a z ı m H i k m e t

"Bakan Koç'a Açık Mektup" b a ş l ı k l ı y a z ı m d a ise d a h a

Kültür Merkezi, bulunuyor. Protesto eyleminde tiyatro

somut açıklamalarda bulunuyordum:

öğrencileri de tiyatroculara karanfil dağıttı. Protestoya yaklaşık

"Sorularım şunlar: İ.

Rahmi Dilligil ile kaç kez görüştünüz?

Sizden Devlet Tiyatroları mu?

Örneğin

ile

ilgili atama

talebinde

7 0 0 kişi k a t ı l d ı .

bulundu

eski eşini Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürü

Ankara'da Büyük Sahne önünde toplanan tiyatrocular

yapmanızı istedi mi? Başrejisörlük için öneride bulundu mu?

" H ü k ü m e t ' i n tiyatrosu olmaya hayır", " H a k s ı z görevden

İstanbul

a l ı n m a l a r a h a y ı r " sloganları atarak, alkışlarla tepkilerini dile

Devlet

Tiyatrosu

Müdürlüğü

için

Altan

Günbay'ın

Dilligil

ile

yaptığınız

konuşmalarınız

banda

getirdiler. 4 0 0 k i ş i n i n k a t ı l d ı ğ ı p r o t e s t o g ö s t e r i s i n e

a

oğlu Tunç Günbay adına bir taleple geldi mi? İ. Rahmi alınmış

olabilir

k o n s e r v u t a v a r ö ğ r e n c i s i g e n ç l e r d e katıldı. Ü z e r l e r i n e " G e n ç

mi? İ. Rahmi Dilligil ile bu veya benzeri konularda konuştu

t i y a t r o s u l a r " y a z ı l ı s i y a h t i ş ö r t l e r g i y e n üniversiteliler,

iseniz,

t i y a t r o n u n a ğ l a y a n y ü z ü m a s k ı n ı n o l d u ğ u bir p a n k a r t taşıdı.

konuştuğunuz sırada Bakanlığınıza

yargılanmasının Bakanlığınızın atıldığından

'ın,

Genel Müdür iken dolandırdı

iddiasıyla

A n k a r a ' d a k i bildiriler M u ş i n Demir, M e h m e t Akay v e

pe cy

Devlet Tiyatroları

bağlı kuruluş olan

devam

kararı

bilgi

ile

sahibi

ettiğini aynı

biliyor

muydunuz?

Yine

suçtan devlet memurluğundan

M e h m e t Ege tarafından okundu. M e h m e t Ege, halkın

t i y a t r o s u n u n t ü z e l kişiliğinin keyfi a t a m a l a r l a ç i ğ n e n m e s i n e izin v e r m e y e c e k l e r i n i belirterek, D e v l e t Tiyatroları ö z e r k bir

miydiniz? "

yapıya kavuşana kadar direneceklerini söyledi.

T ü m bunlar k a m u o y u n a yansıdığına göre Sayın B a k a n ' a da yansımıştır, artık b i l m i y o r d u m , t a n ı m ı y o r d u m d e m e s i n i n p e k

İzmir'deki protesto eylemi K o n a k Sahnesi önünde

bir a n l a m ı y o k , o z a m a n İ. R a h m i Dilligil ilişkisi n e r e d e n

gerçekleştirildi. İzmirli D e v l e t Tiyatrosu sanatçılarına kentteki

kaynaklanıyor ve n e d e n ? Sayın B a k a n bu soruların yanıtını

s a n a t ç ı l a r d a n d a d e s t e k geldi. B a s ı n bildirisini Prof. Dr.

k a m u o y u n a v e r m e k z o r u n d a d ı r . B u ü l k e , J a p o n y a o l s a idi,

Ö z d e m i r N u t k u okudu. Açıklama, alkışlarla sona erdi.

ilgili b a k a n i n t i h a r e d e r d i , bir Batı ülkesi o l s a k , ilgili B a k a n

çoktan istifa etmişti bile. Biz Sayın B a k a n ' d a n sadece a ç ı k l a m a bekliyoruz.

K e n d i Bakanlığınız tarafından z i m m e t suçundan dolayı m e m u r i y e t t e n atılan bir şahısla n e d e n g ö r ü ş t ü n ü z , n e y i

görüştünüz, bu atamalarda ve görevden almalarda İ. R a h m i D i l l i g i l ' i n payı v a r m ı ? Varsa n e v e n e d e n ?

Tepkiler Dinmiyor, Bakan Suskunluğunu Koruyor K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç , o l u ş a n t e p k i l e r i g ö r m e z d e n g e l e r e k , h i ç b i r şey y o k m u ş ç a s ı n a g ü n l ü k r u t i n gezilerine d e v a m ediyor. Ancak, tarihte g ö r ü l m e m i ş şiddetteki tepki h a r e k e t i n i n n e r e l e r e u z a n a c a ğ ı v e ö n ü m ü z d e k i g ü n l e r d e nelere g e b e o l d u ğ u m e r a k l a bekleniyor. Dergi baskıya g i r m e k ü z e r e y k e n S k y T ü r k t e l e v i z y o n u n d a k i bir p r o g r a m a k a t ı l a n Yayın Y ö n e t m e n i m i z M u s t a f a D e m i r k a n l ı ' n ı n İ . R a h m i Dilligil ile ilgili s o r d u ğ u s o r u y a K ü l t ü r ve T u r i z m B a k a n l ı ğ ı M ü s t e ş a r ı M u s t a f a İ s e n şu yanıtı v e r d i : ve

atamalar Rahmi

Dillgil'in

vesayeti

"Görevden almalar

altında

değildir."

a ç ı k l a m a s ı y l a Dilligil ile g ö r ü ş ü l d ü ğ ü n ü k a b u l edip, "vesayeti a l t ı n d a o l m a d ı ğ ı n ı " ifade etmiştir. A n c a k , İ . R a h m i D i l l i g i l ' i n h a n g i sıfatıya g ö r ü ş t ü k l e r i n i a ç ı k l a m a m ı ş t ı r . T i y a t r o örgütleri ise B a ş b a k a n Yardımcısı ve D e v l e t B a k a n ı A b d ü l l a t i f Ş e n e r ile g ö r ü ş e r e k s ı k ı n t ı l a r ı n ı anlatmışlardır 37 <


Değerli seyircilerimiz,

a

Devlet Tiyatroları'nda yaşanan deprem, cumhuriyetimizin en büyük sanat kurumlarından birini daha bitirme operasyonudur.

pe cy

Hedefi, ülkemizdeki kültür-sanat ortamını çölleştirmek ve ortaçağ anlayışına sürüklemektir! Bu girişim, kendine devlet tiyatroları'nın "fikri ve vicdanı hür" çalışanları arasından işbirlikçiler bulamayacaktır. Biz devlet tiyatroları çalışanları, halkın tiyatrosunun tüzel kişiliğinin keyfi atamalarla çiğnenmesine izin vermeyecek, kurumumuz özerk bir yapıya kavuşturulana kadar direneceğiz. -

Fotoğraflar: Ertuğrul Timur/tiyatrom.com

Alkışlarınız bizimle olsun. Devlet Tiyatrosu çalışanları

>38


> KIRK YILDA BİR > Mustafa Demirkanlı > mdemirkanli@tiyatrodergisi.com.tr

Bu sizin onurunuzdur, gerçek yasanız olmalı T i y a t r o o r t a m ı n d a y i n e t o z d u m a n a karıştı, s a p l a s a m a n d a b i r b i r i n e k a r ı ş m a k ü z e r e . G ö r ü n e n o ki, y i n e b a ş a d ö n ü l e c e k , e z b e r l e r d e n v a z g e ç i l m e y e c e k gibi g ö r ü n ü y o r .

Yeni D e v l e t Tiyatroları Yasası, tabii yıllardır s a v u n u l a g e l e n bir d u r u m , Yeni Yasa o l s a n e o l a c a k ? E l d e k i n e s a h i p ç ı k ı l m a z s a n e işe y a r a r k i ? B u k e z , ş i m d i l i k e l d e k i n e s a h i p ç ı k ı l ı y o r gibi, a m a e n k ı s a s ü r e d e d e t e r k e d i l m e y e c e ğ i n e ilişkin ç o k fazla veri y o k gibi g ö r ü n ü y o r . G e ç e n a k ş a m k a t ı l d ı ğ ı m S k y T ü r k t e l e v i z y o n u n d a k i iki saatlik p r o g r a m d a n geri k a l a n l a r ş u n l a r : " K u r u l t a y " ! Ö n c e S a y ı n B a k a n ' ı n o r t a y a attığı, o a k ş a m S a y ı n M ü s t e ş a r ı n dile getirdiği sihirli s ö z c ü k : " K u r u l t a y " H e r k e s i b i r h e y e c a n d a l g a s ı k a p l a d ı , B a k a n l ı k " s a n a t ç ı l a r ı " d i n l e m e y e k a r a r v e r m i ş gibi a l g ı l a n d ı . Yok ö y l e b i r ş e y a r k a d a ş l a r , s a d e c e h e d e f saptırılıp k a m u o y u n a u z l a ş ı m e s a j ı v e r i l d i ğ i n i n f a r k ı n d a değil m i s i n i z ? B u g ü n k a r a r v e r i l s e , e n e r k e n iki a y s o n r a t o p l a n ı r , ü ç g ü n tartışılır, s o n u ç bildirisi h a z ı r l a n ı r , i z l e m e k o m i t e s i k u r u l u r , biter... S o n u ç filan d a ç ı k m a z . . . Seksen yüz kişiyle üç g ü n d e yasa taslağı filan da yapılmaz. C e v a p hazırdır o y s a aylar öncesinden: " H e r türlü fedakarlığı yapıp, filanca y e r d e a ğ ı r l a d ı k , h e r t ü r l ü i h t i y a ç l a r ı n ı k a r ş ı l a d ı k , ö z g ü r b i r o r t a m d a t a r t ı ş m a l a r ı n ı s a ğ l a d ı k , a m a g ö r ü y o r s u n u z ki, s o m u t b i r ö n e r i l e r i y o k , o h a l d e b i z k e n d i ö n e r d i ğ i m i z t a s l a ğ ı T . B . M . M . ' y e g ö n d e r i y o r u z . " B u b a s ı n bildirisi y a z ı l m ı ş , z a m a n ı g e l d i ğ i n d e k u l l a n ı l m a k ü z e r e b i r k e n a r a kaldırılmıştır, e m i n o l a b i l i r s i n i z . B e l k i d e ş u s ı r a l a r d a G ü z e l S a n a t l a r G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e b ö y l e b i r y a s a ç a l ı ş m a s ı b a ş l a m ı ş t ı r bile, n e d e n o l m a s ı n ?

Oysa, b u g ü n yaşananlar, b u g ü n yürürlükte olan yasaya sahip ç ı k m a k değil m i ? G e n e l M ü d ü r ü n ü z L e m i Bilgin yasaya sahip çıktığı için; B a ş r e j i s ö r a t a m a i s t e ğ i n e k a r ş ı d u r d u ğ u için, S i v a s D e v l e t T i y a t r o s u ' n a i s t e n e n M ü d ü r ü a t a m a d ı ğ ı i ç i n v e b e n z e r i i s t e k l e r e k a r ş ı

a

ç ı k t ı ğ ı için " k a f a s ı k o p a r t ı l m a d ı m ı " ?

K u r u m u n u z d a n " z i m m e t " s u ç u sabit g ö r ü l ü p , d e v l e t m e m u r l u ğ u n d a n B a k a n l ı k Y ü k s e k D i s i p l i n K u r u l u k a r a r ı y l a atılan İ . R a h m i Dilligi ile ilişkilerini g i z l e m e y e n a m a g e r e k ç e l e r i n i a ç ı k l a m a y a n , s a d e c e " G ö r e v d e n a l m a l a r v e a t a m a l a r R a h m i D i l l i g i l ' i n v e s a y e t i n d e d e ğ i l d i r "

pe cy

açıklamasını yapabilen Sayın M ü s t e ş a r ' ı n "kurultay" önerisini ne kadar ciddiye alıyorsunuz? Ne kadar inandırıcı geliyor sizlere? " K u r u l t a y " tabii olur, n e d e n o l m a s ı n ? A m a ö n c e , S a y ı n B a k a n , İ . R a h m i Dilligil ile n e d e n , n e için g ö r ü ş t ü ğ ü n ü a ç ı k l a y a c a k , s o n r a e ğ e r s a m i m i y s e M e s l e k K u r u l u ş l a r ı n ı z ı t o p l a n t ı y a ç a ğ ı r a c a k , s o r u l a r ı n ı z a n e t v e d o y u r u c u y a n ı t l a r v e r e c e k . E l i n i z d e b u l u n a n , sizlerin i m z a s ı taklit e d i l m i ş s a h t e i h b a r m e k t u b u y l a , m ü f e t t i ş l e r i n r a p o r l a r ı n d a k i c ü m l e l e r i birlikte i n c e l e y e c e k s i n i z , y a z ı m d a k i b e n z e r l i k l e r i n n e d e n i n i s o r a c a k s ı n ı z . O n u r l u G e n e l M ü d ü r ü n ü z L e m i B i l g i n ' i n s i y a s e t e n linç e d i l m e s i n e s e y i r c i k a l m a y a c a k s ı n ı z . . . B i l g i l e r i n i z i k a m u o y u y l a paylaşacaksınız, kurulan tuzağı her yerde anlatacaksınız, Sayın B a k a n ' d a n önce bu soruların yanıtlarını isteyeceksiniz, s o n r a " K u r u l t a y " , s o n r a " Y a s a " d i y e c e k s i n i z . K ı n l a n , a y a k l a r a l t ı n d a ç i ğ n e t i l e n h e r b i r i n i z i n o n u r u . . . Yasa o l s a n e yazar... A l ı n e l i n i z e 3 0 M a y ı s v e 4 T e m m u z tarihli B i r g ü n G a z e t e s i ' n d e k i y a z ı l a r ı m ı , s o r u n B a k a n ' ı n ı z a : " B i r a d a m b u n l a r ı y a z m ı ş v e t ü m y a z d ı k l a r ı bir b i r çıktı. Siz o g ü n y a n ı t v e r m e d i n i z a m a İ. R a h m i Dilligil ile g ö r ü ş m ü ş s ü n ü z . . Siz o g ü n y a n ı t v e r m e d i n i z a m a size T u n ç G ü n b a y için ricacılar gelmiş, ki aylar ö n c e yazılan gerçekleşmiş ve T u n ç Tiyatrosu M ü d ü r ü olmuş.

Günbay

o yazılarda yazıldığı gibi b u g ü n İstanbul Devlet

Baskı yapmadım diyorsunuz ama, bunlara ne diyeceksiniz Sayın Bakan? "

diyebiliyor musunuz öncelikle,

y a n ı t a l a b i l i y o r m u s u n u z ? D e n e y i n , s a m i m i y e t i n i g ö r ü n , i n a n ı n , s o n r a v e r elini " K u r u l t a y " , v e r e l i n i " Y e n i Yasa". G e n e l M ü d ü r ü n ü z ' e k a r ş ı geliştirilen v e h e r g ü n y a n d a ş b a s ı n d a y a l a n a y a l a n k a t ı l a r a k s u n u l a n l a r a karşı sessiz k a l ı r s a n ı z , s o r u s o r m a z s a n ı z , " y a r g ı y a intikal e t m i ş , s o n u c u n u g ö r e l i m " d e r s e n i z , d i y o r s a n ı z , b e n c e " K u r u l t a y " d a n d a , " Y e n i Y a s a " d a n d a v a z g e ç i n . Yoksa, M i n e A c a r ' ı n d r a m a t u r g o l m a s ı , A v e y a B k a d r o s u n d a o l m a s ı h i ç ö n e m l i değil. H a t t a , y ü r ü r l ü k t e k i y a s a n ı n b u m a d d e s i n e k a r ş ı çıkın, neden bir d r a m a t u r g G e n e l M ü d ü r o l m a y a c a k m ı ş ki? Zorlayın yasanızı, çok değil azıcık zorlayın.

Üstün Akmen'in Genel

M ü d ü r ü n ü z o l m a s ı için h i ç b i r s a k ı n c a y o k y a s a n ı z d a . Yasa m a d d e l e r i n e g i r e r e k , k u r u l a n t u z a ğ a d ü ş m e y i n , m e s e l e d r a m a t u r g m e s e l e s i değil, m e s e l e A v e y a B k a d r o s u d a değil. M e s e l e b i r k u r u m a y a p ı l a n m ü d a h a l e v e b u m ü d a h e l e y e d i r e n e n , k u r u m u siyasilerden k o r u m a k için ç ı r p m a n bir arkadaşınıza karşı geliştirilen linç hareketi. B u n a s a h i p ç ı k a m a d ı ğ ı n ı z , ç ı k m a d ı ğ ı n ı z z a m a n , h e m e n y a r ı n bile i s t e d i ğ i n i z gibi b i r y a s a çıkartılsa, y a r ı n b e n z e r b i r l i n ç t e n h a n g i n i z k u r t u l a b i l i r k i ? Ö z e r k o l u n , a m a o g ü n k ü b a k a n ı n t a l e p l e r i n i y e r i n e g e t i r m e y i n b a k a l ı m n e o l a c a k ? İki m ü f e t t i ş , b i r rapor... H a n g i y a s a b u n u e n g e l l e r ? H a n g i y a s a b u g ü n y a ş a n a n l a r ı e n g e l l e m e y e m u k t e d i r d i r ? H a n g i y a s a k ö t ü n i y e t i n ö n ü n e g e ç e b i l i r k i ? T e k e n g e l siz olmalısınız, bu sadece bir arkadaşınızın onuru değil, hepinizin o n u m olmalı. S a y ı n B a k a n ı n ı z d a n , ö n c e elleri k o l l a r ı b a ğ l ı b i r k e n a r d a g ü d ü m l ü b a s ı n ı n l i n ç i n e m a r u z k a l a n a r k a d a ş ı n ı z a k e n d i n i k a m u o y u n d a k o r u m a v e k o n u ş m a h a k k ı v e r m e s i n i t a l e p e d i n . E l a l t ı n d a n b a s ı n a s ı z d ı r ı l a n m ü f e t t i ş r a p o r l a r ı n a karşı h e r g ü n ı z d ı r a p ç e k t i r i l e n b i r a r k a d a ş ı n ı z a s a h i p ç ı k ı n , a r k a d a ş ı n ı z a a k l ı n ı z a t a k ı l a n b i r soru v a r s a siz d e s o r u n . N e y a p a r s a n ı z y a p ı n a m a İ . R a h m i D i l l i g i l ile a y n ı n o k t a d a a n ı l m a s ı b i r y a n a , a k ı l d a n b i l e g e ç i r i l m e s i n e izin v e r m e y i n . B u sizin o n u r u n u z . B u sizin g e l e c e ğ i n i z , ç o c u k l a r ı n ı z ı n o n u r u . Yarınınız. Yarın b i r b a ş k a y a s a , b i r b a ş k a b a k a n l a d a y a ş a n a b i l e c e k b i r d r a m . B u n a izin v e r m e y i n . M e s e l e n i n ö z ü b u b e n c e . " K u r u l t a y " , "Yeni Yasa" sonra

39 <


İzmir'deki Mey Tiyatro'nun ilk oyunu, Cücenoğlu'ndan

pe cy

a

Neyzen

> Üstün Akmen ustunakmen@tiyatrodergisi.com.tr

Özdemir Abicim benim.

İ z m i r ' d e n d ö n d ü m , ayağımın tozuyla B e y o ğ l u ' n d a Saygı'nın yerine, " A k ş a m Sefası"na gittim. Bir büyük usta; bu ülkeye o n n u m a r a b ü y ü k g e l e n g i l l e r d e n M ü c a p O f l u o ğ l u ' n u n k o n u ş m a s ı v a r d ı . T i y a t r o anıları, B e y o ğ l u t u r u , g e l m i ş l e r , g e ç m i ş l e r d e r k e n iki saat s u gibi aktı gitti. Hıfzı T o p u z , K e m a l Bekir, M o r i s G a b a y v e M ü c a p A ğ a b e y a y n ı m a s a d a y d ı k , k o n u ş m a bittikten sonra bir kaynattık pir kaynattık, rakıları da devirdik.

Özdemir abiye mektup

İ z m i r ' e g e l i r k e n seni v e y e n g e m i g ö r e c e ğ i m d i y e d e p e k k e y i f l e n m i ş t i m , a m a Ö r e n ' e g i t m i ş s i n i z , g ö r ü ş e m e d i k , ö p ü ş e m e d i k . E f e n d i m , İ z m i r ' i " s e b e b - i z i y a r e t i m " M e y T i y a t r o n a m b i r t i y a t r o g r u b u n u n o l u ş m u ş o l m a s ı y d ı . M e y , m a l û m Yeni R a k ı ' n ı n üreticisi o l a n f i r m a . Yani, Yeni R a k ı s a n a t a k a t k ı d a b u l u n m u ş , bir tiyatro k u r m u ş . Ö z d e m i r Abi, hal b ö y l e o l u n c a b i r g ö n e n d i m , b i r k a s ı l d ı m , s o r m a gitsin. B u g ü n e d e ğ i n altı t o n r a k ı i ç m i ş l i ğ i m l e , y e n i k u r u l a n b u t i y a t r o n u n s p o n s o r l a r ı n d a n s a y ı l ı r d ı m . Hiç tereddütsüz, kendimi öyle saydım.

>40

M e y T i y a t r o , ilk o y u n o l a r a k T u n c e r C ü c e n o ğ l u ' n u n " N e y z e n " i n i s a h n e y e k o y m u ş . " N e y z e n " , b i l d i ğ i n gibi N e y z e n T e v f i k ' i n y a ş a m ö y k ü s ü . A n ı m s a r s ı n e m i n i m , o y u n 1998 y ı l ı n d a K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı ' n c a C u m h u r i y e t ' i n 7 5 . yılı v e A t a t ü r k ' ü n ö l ü m ü n ü n 6 0 . yılı d o l a y ı s ı y l a d ü z e n l e n e n y a r ı ş m a l a r d a " B a ş a r ı Ö d ü l ü " n e d e ğ e r g ö r ü l m ü ş v e o y n a m a y a M ü ş f i k K e n t e r t a l i p o l m u ş t u . Afişleri falan b i l e h a z ı r l a n m ı ş t ı d a , s o n r a s ı n d a s a n ı r ı m M ü ş f i k K e n t e r ' i n sağlık n e d e n l e r i y l e o y n a n a m a m ı ş t ı . T i y a t r o k a r e , 2 0 0 0 - 2 0 0 1 s e z o n u n d a Işıl K a s a p o ğ l u ' n u n rejisiyle o y u n u s a h n e y e t a ş ı d ı . Özdemir Abicim, M e y Tiyatro yapımı " N e y z e n " i ameliyat masasına yatırmazdan önce Tuncer Cücenoğlu'nun metnine değinmeliyim. D a h a önce de söylemiştim, Cücenoğlu, genellikle toplum kurallarına u y m a d a n yaşamını sürdürmüş, dilinde k e m i k b u l u n m a y a n ; s a z ı n ı g e ç i m k a p ı s ı h a l i n e g e t i r m e m e k için d i r e n m i ş o l a n ; y a l n ı z c a i ç i n d e n g e l d i ğ i z a m a n n e y ü f l e y e n , n e y z e n l i ğ i n i g e l i ş t i r m e k k a y g ı s ı n ı ö m r ü b o y u n c a d u y m a y a n ; s a n a t d e ğ e r i k a l ı c ı b i r m ü z i s y e n o l m a k için u ğ r a ş m a y a n , a m a n e y d e k i b a ş l ı c a u s t a l ı ğ ı n ı n sazı iyi ü f l e m e s i o l d u ğ u d a y a d s ı n a m a y a n ; b e l i r l i m ü z i k k u r a l l a r ı n ı n d ı ş ı n a ç ı k a n , a n c a k h e p d u y a r a k ç a l a n ; n e y z e n l i ğ i n i n y a n ı sıra adını yergi v e t a ş l a m a l a r ı ile d e d u y u r a n ; yergilerini genellikle siyasal v e d i n s e l b a s k ı y a , çıkarcılığa yönelten, toplumdaki tüm haksızlıkları ç e k i n m e d e n dile getiren; hayatının önemli bölümlerini zindanlarda, hapishanelerde, tımarhanelerde geçiren; Padişah saraylarında konserler veren, devlet adamlarının konaklarında hazır bulunan, y e r i g e l d i ğ i n d e m e y h a n e l e r d e ç a l a n , s o k a k l a r d a a l k o l k o m a s ı n a g i r e n v e t ü m b u ö z e l l i k l e r i y l e T ü r k i y e ' d e e f s a n e b i r kişilik o l a r a k t a n ı n a n N e y z e n T e v f i k ' i n a n l a t ı m ı n ı e v r e n s e l y ö n l e r l e b e z e m i ş . T e k kişilik y a d a ç o k kişilik o y n a n a b i l e c e k o y u n a k ı v r a k d i y a l o g l a r d i z m i ş . O y u n u " N e y z e n Tevfik ü s t ü n e b i r t e z " h a l i n e d ö n ü ş t ü r m e m i ş , o y u n u k u r d u k t a n v e s ö y l e m e k istediklerini sıkıcı o l m a y a n y o l l a r d a n g e ç i r e r e k i z l e y i c i y e v e r m e b i ç i m i n i seçtikten s o n r a , N e y z e n ' e v e ç e v r e s i n d e o l u p b i t e n e k u ş bakışı b a k m ı ş . O l a y l a r ı v e karakterleri k e n d i s ü z g e c i n d e n geçirerek y a n s ı t m ı ş , inanılabilirliği g ö z ardı e t m e m i ş . İ z l e y i c i n i n a n l a t ı l a n ı , o l a y ı v e o l a y ilişkisini iğreti b u l m a s ı n ı e n g e l l e m i ş .


O y u n u s a h n e y e k o y a n v e o y n a y a n İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u s a n a t ç ı s ı M u r a t Ç o b a n g i l , N e y z e n ' i n kişiliğini, y a ş a m a n l a y ı ş ı n ı v e y a ş a m k a r ş ı s ı n d a k i t u t u m u n u h i ç k u ş k u m y o k k i ç o k iyi i n c e l e m i ş . B u n e d e n l e d i r ki, o y u n u s a h n e y e k o y a r k e n N e y z e n Tevfik'in g i z e m l i kimliğini g ö z ardı e t m e m i ş . Yalnızca y a z ı l a r d a y a ş a y a n N e y z e n Tevfik'lerin y a n ı sıra, b i r d e " o r t a l a m a b i r e y " i n d ü n y a s ı n d a y a ş a y a n N e y z e n T e v f i k ' i d ü ş ü n m ü ş . O Tevfik F i k r e t ' i d e , g e r ç e k N e y z e n Tevfik'ten o l u ş t u r u l m u ş b i r " i m g e " o l a r a k e l e a l m ı ş . " E f s a n e " niteliğini b u d ü z l e m d e ö n e ç ı k a r t m ı ş . A n l a t ı m y ö n t e m i o l a r a k , Işıl K a s a p o ğ l u ' n u n T i y a t r o k a r e y a p ı m ı n d a g ö l g e o y u n u n d a n , k u k l a d a n y a r a r l a n m ı ş o l m a s ı n ı n a k s i n e , k u m a ş l a r d a n y a r a r l a n m ı ş . M e t r e l e r c e k e f e n b e z i . . . G a l e r i Z adlı k u r u l u ş , s a h n e y i b o y d a n b o y a , s a ğ d a n sola b e z l e d o n a t ı r k e n , Ç o b a n g i l s e y i r c i y e r a k ı i k r a m e d e r e k interaktif bir etki y a r a t m ı ş . N e d e n d i r b i l e m e d i m , r u h u n u n s e s i n e t a p a n N e y z e n ' i n N e y ' i n e h i ç g e r e k g ö r m e m i ş , a m a M ü g e S a r ı ş ı n adlı ıpıl sesli sarışın b i r k ı z a gitar v e m a n d o l i n e ş l i ğ i n d e R u m c a v e T ü r k ç e ş a r k ı l a r s ö y l e t m i ş . B ö y l e l i k l e , b e l k i d e b i r " Y a b a n c ı l a ş t ı r m a E t m e n i " d e n e m e k i s t e m i ş . D ö r d e r kişilik s e m a h v e s e m a g r u p l a r ı y l a N e y z e n ' i n B e k t a ş i l i ğ i n i n v e M e v l e v i l i ğ i n i n altını ç i z m i ş . Ö z d e m i r A b i c i m , grupların o y u n b a ş l a m a z d a n ö n c e s a h n e y e gelmelerini, kişilerin sağda solda değişik b i ç i m l e r d e yere u z a n m a l a r ı n ı s e y i r c i n i n ö n ü n d e y a p m a m a l a r ı n ı y e ğ l e r d i m d o ğ r u s u . Y a d a o y u n u n p e r d e ile o y n a n m a s ı n ı d i l e r d i m . S a h n e l e n i ş t e d e ğ i n e c e ğ i m fazla b i r şey o l m a m a s ı v a l l a h i p e k s e v i n d i r i c i . D e k o r v e K o s t ü m T a s a r ı m ı n ı y a p a n G a l e r i Z içinse s ö y l e y e c e ğ i m ç o k şey var. Yeni R a k ı b u o y u n u f i n a n s e e d i y o r d i y e h e r fırsatta Yeni R a k ı r e k l a m ı y a p ı l m a z k i a c a n ı m ! H a y d i d ö n e m i n r a k ı ş i ş e l e r i n d e n b u l a m a d ı n ı z d i y e l i m , sarı k a p a k l ı g ü n ü m ü z d e k u l l a n ı l a n ü z e r i etiketli Yeni R a k ı şişesi de k u l l a n ı l m a z k i ! Ya o b e z l e r e s a r ı l m ı ş , a n c a k a r k a d a n ışık geldiği için ne o l d u ğ u d a h a o y u n b a ş l a m a d a n a n l a ş ı l a n d e v a s a plastik, ş i ş m e Yeni R a k ı ş i ş e s i n e n e d e m e l i ! N e y z e n , M ö s y ö P e p o d i y e o n u n ö n ü n e gidiyor, " Ş e y h i m " d i y e r e k o n u n ö n ü n d e eğiliyor, g r u p l a r o n u n ö n ü n d e s e c d e e d i y o r v e e n s o n u n d a N e y z e n ö r t ü y ü indiriveriyor, a l t ı n d a n Yeni R a k ı şişesi çıkıyor. A n a n a n a ! . . H a n i , ç o c u k l u ğ u m u z u n p a n a y ı r l a r ı n d a m o t o r c u a m c a o l u r d u . B i r fıçının i ç i n d e y m i ş ç e s i n e d u v a r d a h ı z l a n a r a k m o t o r s i k l e t i n i sürer, e n s o n u n d a d a g ö ğ s ü n d e n k ü ç ü k b i r T ü r k b a y r a ğ ı çıkartır, alkışı alırdı. Vallahi a y n e n . . . N e g e r e k v a r ? S o n r a , N e y z e n ' i n g i y d i ğ i c e k e t " S p l i t " etiketli o l u r m u a y o l ? Ali R ı z a v e Ö z g ü r Ö z b i l g i ç çiftinin ışık t a s a r ı m l a r ı , ü z e r i n d e k o n u ş u l a m a y a c a k k a d a r k ö t ü . T a r k a n E r k a n ' ı n D a n s D ü z e n i iyi.

a

M u r a t Ç o b a n g i l ' i n o y u n u n a g e l i n c e e e . . . Ç o b a n g i l , hiç k u ş k u m y o k k i yetenekli v e iyi b i r o y u n c u . N e y z e n ile ç o k iyi ö z d e ş l e ş m i ş . R o l e d e y a k ı ş m ı ş . N e y z e n ' i n u f k u n u s ı n ı r l a y a n ö ğ e l e r i , ışıksızlığını, ışıksızlığın g e t i r d i ğ i ç ö z ü m s ü z l ü ğ ü , kişiliğini, y a ş a m b i ç i m i n i v e y a ş a m k a r ş ı s ı n d a k i t u t u m u n u a y n e n s a h n e y e k o y u s u n d a o l d u ğ u n c a y o r u m l a r k e n d e iyi y a k a l a m ı ş . N e y z e n ' i s ı r a d a n b i r " l ü m p e n " o l a r a k c a n l a n d ı r m ı y o r . S a h n e d e y e t e n e k l i , zeki, b ü y ü k ç o ğ u n l u k ç a ö n e m s e n e n , n e v a r s a t ü m ü n ü e l d e e d e b i l e c e k k o n u m d a ; asla z a v a l l ı o l m a y a n b i r N e y z e n var. M u r a t Ç o b a n g i l ' i n y o r u m u n d a n a n l ı y o r u z ki, N e y z e n ' i s ü r d ü r d ü ğ ü y a ş a m biçimine zorlayan yok. İstediği an, b a m b a ş k a bir n o k t a y a ulaşabilir o. İsteyerek y a p m ı y o r bunu. S u n u l a n olanakları elinin t e r s i y l e itiyor, d a h a s ı e z i p geçiyor.

pe cy

M u r a t Ç o b a n g i l , e y l e m i ö n e g e ç i r m i ş . G e n e l d e abartısız, s a d e b i r o y u n veriyor, a m a g e n e l l i k l e ç o k b a ğ ı r a r a k o y n u y o r . S ü r e k l i y ü k s e k ses, d o ğ a l o l a r a k " a r t i c u l a t i o n " h a t a l a r ı n a n e d e n o l m a k t a . H a l b ö y l e o l u n c a sesin d u y g u v e kişiliği y a n s ı t m a g ö r e v i d e k a l m ı y o r . " A ğ r ı l a r ı m " s ö z c ü ğ ü " s a ğ r ı l a r ı m " gibi anlaşılıyor, " N i h a n s ı n d i d e d e n e y m e s t - i n a z ı m " , " N i y a n s ı n d i d e e y m e s t i n a z ı m " oluyor. Ş i i r l e r " c r e s e n d o " o k u n u n c a a n l a m a - a n l a ş ı l m a z o r l u ğ u ç e k i l i y o r . M u r a t Çobangil'in, asistansız çalışmaktan kaynaklandığına inandığım bu kusurunu derhal " b e r t a r a f edeceğine zerre kadar k u ş k u m y o k Ö z d e m i r A b i . 2 0 0 5 - 2 0 0 6 s e z o n u n d a İ z m i r ' e g e n e g e l e c e ğ i m v e b u o y u n u bir k e z d a h a , a m a o k e r e m u t l a k a s e n i n l e b i r l i k t e i z l e y e c e ğ i m . S e n , y e t e r k i o y u n a h a n g i g ü n g i d e c e ğ i n i iki g ü n ö n c e d e n b a n a s ö y l e . B e n v a l l a h i atlar g e l i r i m . M u r a t Ç o b a n g i l : " . . . E s i r iken m ü m k ü n m ü d ü r i b a d e t ? / y a t ı p k a l k ı p sen A t a t ü r k ' e d u a e t ! / S e n i n gibi d ü r z ü l e r i n y ü z ü n d e n , / D i n i n d e n d e s o ğ u y a c a k b u m i l l e t ! " d e d i ğ i n d e birlikte h ü z ü n l e n i r i z . " İ ş g a l d e k i hali s a k ı n u n u t m a , / A t a t ü r k ' e dil u z a t m a s e b e p s i z . / sen a n a n d a n y i n e ç ı k a r d ı n a m a , / B a b a n k i m d i b i l e m e z d i n ş e r e f s i z ! " d e d i ğ i n d e d e g ü n ü m ü z şerefsizlerini g ö z ü m ü z ü n ö n ü n e birlikte getiririz. C a n ı m Abim, gelecek m e k t u b u m a kadar eksilmesin sevgimiz. Ailecek ikinizi de öperiz

41 <


Spolin Oyunları, Denizin Dibine Dalmayı Gözealmak

a pe cy

söyleşi

Paul Silis'le çalışan Jason Hale'e göre doğaçlama sadece komedi demek değil.

Jason Hale ile Spolin Atölyesi Üzerine

> Müge Mengü

1949'da New Yorker dergisinde çıkan bir yazıya göre, Chicago taşraydı, çevre

ikinci

şehirdi.

Yazar Liebling yazısının

entelektüellerinin

arasını

açacağını

etmiştir

ama yazısına alınıp on yıl sonra kurdukları

topluluğa Second

City

genç oyuncuların

(İkinci Şehir)

adını

tiyatro

tarihini

gerek.

O zamanların

camiasının

akşamları oyun

doğaçlama 1959'da

gerçekleşen

bir barda

Second

City

Chicago

kalbinin

attığı

ilk gösterinin

alan yarı

ve yazar

etkiledi.

(İkinci

toplulukları Kent)'ye

sınırlarını ikinci

aşıp,

kent

şehir haline ardından,

bütün

Chicago'yu getirecekti.

seyirci

skeçler öyle

ilgi

ışıkların sönmesi adetinden dolayı

"karartma"

olarak anılan gösteriler, ABD'de ve komedinin gelişimini

Second City yarattığı

topluluğuyla

olsa

üniversite

doğan yeni

tiyatro

doğaçlama

doğaçlamayı yeniden literatüre soktu derinden

geçmemiş

Chicago 'da

Paul Silis 'in

skeç sonlarında

"black out" yani

ucundan

"Second City",

tiyatronun

önerilerinden feyz gördü ki,

takıldığı

doğaçlama

ABD'ye yayılacak,

Chicago'lu

aklının

ikinci şehri

tarzı,

(Pusula)

eklemlenecek,

veren

değiştireceği

doğaçlama Compass'tan

>42

merkezle

tahmin

doğaçlamayı

oyuncu,

yönetmen

küçük mekânlardan,

dev


gösteri sahnelerine TV geleneğine May,

ve Saturday Night Live 'le

taşımayı

Frank Galati,

başardı.

başlayan

Başta Mike Nichols,

Gene Hackman,

James Belushi,

bir

k u r d u ğ u S e c o n d C i t y (İkinci K e n t ) o l d u . K e n d i s i ö z g ü n

Elaine

y ö n e t m e n olarak çalışırken, yine Spolin'in çalışmalarından

Penny

ağırlıklı o l a r a k y a r a r l a n ı y o r d u . B u g ü n S e c o n d City, t ü m

Marshal, David Mamet olmak üzere pek çok oyuncu, yönetmen ve

oyun yazarının

başarısının

ardında

tekniklerini öğreten Silis'in annesi

d ü n y a d a d o ğ a ç l a m a t i y a t r o s u n u n d o ğ u m yeri olarak anılıyor.

onlara doğaçlama

Viola

Second City tiyatrocularının başlattığı Saturday Night Live komedi geleneği de Spolin'in çalışmalarından doğdu...

Spolin bulunuyordu.

Evet, Second City'nin doğuşu, Spolin'in çalışmalarının Neresi?

y a y g ı n o l a r a k t a n ı n m a s ı n ı sağladı. E l b e t t e , b u r a d a S a t u r d a y

Spolin'in

genç

oyuncuları

"Neresi? "yeti. boşluktu.

Orası,

Spolin

eğitirken

oyunculara

boşluğu

birbirleri

arasında

öğretiyordu.

"Mutfakta,

tost

ağaçlar

görünüyor"

hayalleriyle başlayan

egzersizler,

değiştirecek, gerçek

"şu an burada"

kılmanın

ilk soru

Night Live'ın etkilerini s a y m a d a n g e ç m e k m ü m k ü n değil.

hayali bir mekân; orası, düpedüz

dönüştürmeyi, pencereden

sorduğu

anahtarı

hayallerinde

değiş

tokuş

makinesinin gibi

1970'lerde Second City'nin Chicago'da ve Kanada'daki üyeleri bu e k o l ü başlattılar. Spolin literatürü ve u y g u l a m a l a r ı

cisme

onlara yol gösterici oldu. B u n d a n sonra, Theater Sports,

etmeyi

yanındayım,

I m p r o v O l y m p i c s gibi b i r ç o k t o p l u l u k o r t a y a çıktı.. A n c a k ,

mekânların

kanımca komedide kullanımı Spolin'in oyunlarının dramatik

basit

oyunculuk anlayışını olmayı öğrenmek,

oyunculuk eğitimindeki değerini unutturdu. Z a m a n içinde

kökten

doğaçlamacı komedyenlerin çoğu Spolin'in ulaşmayı

hayalleri

h e d e f l e d i ğ i d o ğ a ç l a m a safhasını b ü y ü k o r a n d a yitirdiler v e

olacaktı.

k a r i y e r l e r i n i k e n d i k o m e d y e n l i k y e t e n e k l e r i y l e sürdürdüler. Yarattığı 200 'den fazla oyun ve egzersizle 20. yüzyıl tarihine

Doğaçlamacı komedyenlere saygım sonsuz a m a maalesef

yeni bir soluk getiren

b u g ü n b u form d o ğ a ç l a m a n ı n antitezi haline g e l m i ş d u r u m d a .

Viola Spolin üzerine,

temmuz ayında

tiyatro sanatçısı ve eğitmen Seden Edgü Doğan'ın ve Oluşum Drama Atölyesi

Enstitüsü'nün

davetlisi

uygulayan ABD'li

olarak

sanatçı

ülkemizde

Jason

Hale

bir ile

Siz Paul Sills'le çalıştınız. Spolin'in oyunlarından oyunculuk eğitiminde yararlanıyorsunuz. Sizce doğaçlama nasıl tanımlanabilir?

Spolin

söyleştik.

S p o l i n ' e göre, d o ğ a ç l a m a z a m a n l a r içinde, şu anda, yerlerden

Jason, siz, Spolin adının bir ekole dönüşmesini, doğaçlamayla nerdeyse eş anlamlı hale gelmesini sağlayan oğlu Paul Sills'in öğrencisiydiniz. Viola Spolin'in ve oyunlarının oyunculuğa katkısı nedir?

burada olma duygusuna u y u m sağlamak, güvenmek ve karşılık verebilmektir. Şu anın ve b u r a d a olmanın " d o l a y s ı z l ı ğ ı " n d a n geçer. B i r s o n r a g e l e n i n n e o l d u ğ u n u

a

b i l m e k y a d a d ü ş ü n m e k m ü m k ü n değildir.. B u n u k e n d i kişisel

Viola S p o l i n ' i n o y u n c u l u ğ a e n b ü y ü k k a t k ı s ı , y a r a t t ı ğ ı

y a r g ı l a r ı n d a n v e bir o t o r i t e n i n o n a y ı n ı i s t e m e k t e n k u r t u l a n h e r k e s başarabilir. B e n i m ç a l ı ş m a l a r ı m d a g ö z e t t i ğ i m d e ,

doğaçlamayı A m e r i k a n Tiyatrosu'na kazandırmak oldu.

Spolin'i öğretirken bir denge yaratmak ve Spolin'in

Spolin 1920'lerde henüz Chicago'da hocası Neva Boyd'la

çalışmalarını dramatik tiyatro eğitimine uygulanabilecek

cy

o y u n l a r l a o y u n c u l u k e ğ i t i m i n e y e n i bir b o y u t k a t a r a k ,

ç o c u k l a r için çalışırken çeşitli o y u n l a r geliştirdi ve bu oyunları

seviyede sunmak.

tiyatro egzersizlerinin bir parçası h a l i n e getirdi. Bu o y u n l a r ı n

a m a c ı o y u n c u l a r d a içinde bulundukları anın bilincine v a r m a k ,

Spolin'in yöntemi nasıl bir yöntem peki?

farkındalığı artırmak ve spontanlığı açığa çıkarmak....

B u bir y ö n t e m y a d a teknik değil. Bir y ö n t e m o l d u ğ u sanısına

pe

Doğaçlama oyunculuk tarihinin farklı dönemlerinde, farklı kültürlerde yapılageldi. 20. yüzyılda Viola Spolin'in bu tarza nasıl etkileri var? Spolin'in yirminci yüzyıla katkısı şu şekilde özetlenebilir: Viola, s i s t e m l i y a k l a ş ı m ı y l a bir s t r ü k t ü r o l u ş t u r d u . Çeşitli e g z e r s i z l e r icad etti. B u n l a r ı 1 9 6 5 ' t e y a y ı n l a n a n

" I m p r o v i s a t i o n for t h e T h e a t e r " ( T i y a t r o için D o ğ a ç l a m a ) kitabında yayımlayarak, teorisini anlattı. S p o l i n ' i n çalışmaları, t o p l u yaratıcılığı o r t a y a ç ı k a r m a y ı sağlıyor. İ n s a n l a r ı n

birbirleriyle iletişimini artırmakta ç o k etkili. S p o l i n ' i n yarattığı d o k u n m a egzersizleri sahne ortamını değiştirir nitelikte

egzersizler. S p o l i n ' i n ç a l ı ş m a l a r ı A B D ' d e bir e k o l b a ş l a t t ı . A n c a k , d o ğ a ç l a m a y ü z y ı l l a r d ı r v a r o l a n bir d a l . S p o l i n ' i n katkısı, m e t i n l e r e bağlı kalınarak, geleneksel t i y a t r o n u n canlı hale getirilebilmesi.

Bugün ABD'de doğaçlama dendiğinde 1960'ların efsanevi Second City Topluluğu akla geliyor. Spolin çalışmalarını Second City'nin kurucusu oğlu Paul Silis nasıl devraldı? S p o l i n yıllar b o y u C h i c a g o v e H o l l y w o o d ' d a ç o c u k o y u n c u l a r l a çalıştı. O ğ l u P a u l Silis, C h i c a g o Ü n i v e r s i t e s i ' n i bitirince C o m p a s s (Pusula) adını verdikleri tiyatro topluluğunu b i r l i k t e kurdular. P a u l Silis, a n n e s i n i n y a r a t t ı ğ ı e g z e r s i z l e r i tiyatro skeçlerinde kullanmaya başladı. C o m p a s s , A B D ' d e d o ğ a ç l a m a y ı k o m e d i t i y a t r o s u n u n v a z g e ç i l m e z bir p a r ç a s ı h a l i n e g e t i r d i diyebiliriz. Viola S p o l i n , b u d ö n e m d e , b u d o ğ r u y a kendisi eğitiyordu. B u o y u n c u l a r arasında, b u g ü n ü n ö n e m l i sanatçıları M i k e N i c h o l s , E l a i n e M a y , E d A s n e r ' ı sayabiliriz. P a u l ' u n i k i n c i d u r a ğ ı 1 9 6 0 ' l a r d a C h i c a g o ' d a

Jason Hale

topluluğa katılan genç profesyonel tiyatrocuları doğrudan

43 <


kapılanlar, onu somutlaştırmaya, öğrendiklerine tutunmaya yelteniyor. Spolin'in çalışmalarını bu tanımlarla sınırlamak g e r e k s i z , ç ü n k ü tekil bir y a k l a ş ı m y o k . S p o l i n ' i n ç a l ı ş m a l a r ı , sınırları o l m a y a n k i ş i s e l y a r a t ı c ı i f a d e v e ö z g ü r l ü k ü z e r i n e . İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış barındırmıyor. D o g m a t i k o l m a d a n felsefi b i r tarafı var. B e n i m k o n s e r v a t u a r l a r d a verdiğim eğitimlerden deneyimim, Spolin'in çalışmalarının öğrencileri okulların kendilerine özgü metodolojilerinden y a r a r l a n m a k t a n a l ı k o y m a d ı ğ ı . S p o l i n ' i n çalışmaları ö ğ r e n m e y i destekler nitelikte. Öğrencinin kapasitesini açıyor ve yükseltiyor, i ç g ü d ü l e r i n i , sezgilerini o r t a y a ç ı k a r a c a k yaratıcı süreci destekliyor. Bu çalışmayı r e d d e d e n ö ğ r e t m e n ya da yönteme rastlamadım. Öğretmenler öğrencilerinin i ç g ü d ü l e r i n i n sesini d i n l e m e y i ö ğ r e n e r e k k e n d i ö ğ r e n m e k a p a s i t e l e r i n i artırdığı fikrindeler. H e d e f b i r e y l i ğ e g i d e n yolculuğa insanı yönlendirmek.

Spolin'den bugün nasıl yararlanıyorsunuz? Spolin'in çalışmaları günümüzde nasıl bir etki yaratıyor? Bütün dünyada, oyunculuk eğitimi ve oyunculuğun kendisi z a m a n l a değişti. Bütün A m e r i k a n kültürü ve d ü n y a değişti. H e r k e s s o n u c a b a k a r o l d u , s ü r e ç ö n e m i n i yitirdi. S p o l i n ' i n s i s t e m i n d e ise s ü r e ç ö n p l a n d a . B u g ü n b e n i m o y u n c u a d a y ı ö ğ r e n c i l e r i m için d e b u b ü y ü k bir m ü c a d e l e . Ç o ğ u ünlü o l m a k p a h a s ı n a , z a n a a t k a r l ı ğ ı i k i n c i p l a n a atıyor. M e s l e ğ i n e r b a b ı o l m a k o n l a r için ö n p l a n d a değil. B u r a d a p r o b l e m şu; A B D ' d e

Jason Hale kimdir?

h e r şeyi silikleştiren bir n a t u r a l i z m d a l g a s ı var. H o l l y w o o d

O y u n c u , y ö n e t m e n , y a p ı m c ı v e Viola S p o l i n d r a m a e ğ i t m e n i

f i l m l e r i n i n v e T V ' n i n b u n d a b ü y ü k etkisi var. F a k a t b u çeşit

olan J a s o n H a l e , 1991 yılından b e r i Viola S p o l i n ' i n oğlu P a u l

bir eğitim hayatın daha karmaşık bir yönünü karşılayamıyor.

Sills'le b e r a b e r çalışıyor. Ayrıca Viola S p o l i n ' i n k ı z k a r d e ş i

Yunan tragedyalarım, hayatın çeşitli olaylarını, b ü y ü k dramları,

B e a t r i c e L e e ile d e d o ğ a ç l a m a t e k n i ğ i ü z e r i n e ç a l ı ş m a l a r

a

duygulara dayanarak, sezgileri çalıştırarak canlandırmaya

yaptı. A m e r i k a ' d a isim sahibi pek çok d o ğ a ç l a m a ustasıyla

y e t m i y o r . V i o l a ' n ı n o y u n l a r ı ise d e n e y i m y a ş a t m a k ü z e r i n e .

ç a l ı ş a n H a l e , A m e r i k a ' n ı n çeşitli k e n t l e r i n d e yerel t i y a t r o

Size d a h a ö n c e o l m u ş kişisel d ü z e y d e bir olayı hatırlamak

v e o k u l l a r d a y ö n e t m e n l i k y a p t ı . H a l e , P a u l Silis t a r a f ı n d a n

ya da d ü ş ü n m e k değil. Denizin dibine dalmayı göze almak.

desteklenen Spolin çalışmalarını N e w York'ta N e w Actors

cy

Ş u anı, k a p l a d ı ğ ı n yeri y a ş a m a k . S p o l i n ' i n b e n i m e n ç o k

Workshop, Stella Adler Studio of Acting, Screen A c t o r s '

sevdiğim cümlesi "bilinmezler bölgesine cesaretle g e ç m e k " .

G u i l d g e n ç o y u n c u l a r s e m i n e r l e r i n d e , N e w York U n i v e r s i t y

Ş u a n ı n , b u r a s ı n ı n d e n e y i m i e l d e k i bilgileri b i r k e n a r a

o y u n c u l u k b ö l ü m ü n d e y ü k s e k lisans ö ğ r e n c i l e r i h a z ı r l ı k

b ı r a k ı l a r a k yaşanabilir. B i r o y u n u n y a d a bir r o l ü n p r o v a s ı n ı

derslerinde ve özel atölyelerde yürütüyor..

y a p a r k e n , h e r an bildiğiniz bazı şeyler vardır, a n c a k seyirciyle sizin a r a n ı z d a b i r b ü y ü y a k a l a m a d a n ö n c e , h e r şey b i r a n

A l i Taygun / Yönetmen

d u r u r , a s k ı y a alınır, b i r s o n r a k i a d ı m d a n e l e r o l a c a ğ ı n ı

d e n d i ğ i n d e m ü t h i ş b i r ö z g ü r l ü k anlaşılıyor. S p o l i n ' i n ö n e m i

Teşekkür ederiz

o y u n c u l u ğ a k a t k ı s ı bir s i s t e m k u r m a s ı . S p o l i n ,

>44

pe

S p o l i n A t ö l y e s i ' n i i z l e y e n Ali T a y g u n , " B i z d e d o ğ a ç l a m a

g ü v e n m e y i s a ğ l a y a c a k b i r k a s ı geliştiriyor.

S t a n i s l a w s k i ' n i n s ö z ü n ü ettiği " b ü y ü l ü e ğ e r - o l s a y d ı " k a v r a m ı n ı n o y u n c u n u n z i h n i n d e s o m u t l a ş m a s ı için bir m e t o d ü r e t m i ş . Y a k l a ş ı k elli yıldır d a b u m e t o d k u l l a n ı l a r a k oyuncular, hayallerinde bir gerçek yaratmayı öğreniyorlar. Spolin'in egzersizleri bütün tiyatro eğitiminin başlangıcı olmalı" dedi.

Viola Spolin Hollywood'da çocuk oyuncularla.

Viola Spolin (1904 - 1994) tiyatro oyunları sezgilere güvenmeyi öğretiyor.

b i l m e z s i n i z . İşte S p o l i n ' i n e g z e r s i z l e r i b u b i l i n m e y e n a n l a r a


Haşmet Zeybek

söyleşi

pe cy

a

İçimizdeki Meddah

"Hak İsim Kisip Semt

Haşmet Zeybek arda Ş e h i r T i y a t r o s u ' a k a t ı l a n Zeybek oyuncu ve yönetmen n ı n y a n ı sıra y a z d ı ğ ı o y u n l a r nalarıyla da Türk Tiyatrosuna hizmet vermektedir. :v a l d ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : K o c a Sinan (Oyuncu) a n ı n K u r n a z Karısı ( O y u n c u ) D ü ğ ü n ya da Davul (Yazar) angeven (Yazar - Y ö n e t m e n ) İkinci Ses (Yönetmen)

> Meliha Savaş

dostum hak! isime, kispe, semte,

Memleket memlekete benzer. Benzemezse benzetirler. Yanlış-doğru söylenir, Dinleyenler eğlenir. Okuyanlar satır aralarından öğrenir. Atalım eli kulağa bakalım ne var sadırda,

(havuzda)"

Bir Tiyatro Emekçisi Haşmet Zeybek... Geleneksel tiyatromuzun önemli yazarlarından. Kendisiyle; Türk Tiyatrosu ve Bölge Tiyatroları hakkında konuştuk... Meddah, Meddahlık nedir? Oyuncu mudur Meddah, Oyun nedir? Peki, içimizdeki Meddah nedir? Bizim kültürümüzde, Meddahlık geleneğimizin çok önemli olduğunu söylüyorsak, Meddahlık geleneğimiz nasıldır ve nasıl olmalıdır? Aslında yukarıda belirttiğim konularda öğrenmek ve bilgilenmek isteğim vardı. Sorularıma geçmeden önce, sohbetimize giriş 45 <


olsun diye bir meddah döşemesi yapmasını rica ediyorum ve anlatacak çok şeyimiz var deyip oturuyor sandalyeye, atıyor mendili omzuna, sopayla da üç kere vuruyor başlıyor anlatmaya: Hay Hak! Hay Allah!... Allah dedim de, Allah'ın başına gelen aklıma geldi: Geçen gün huzurundaydım; adına işlenen cinayetlere, yolsuzluklara, hırsızlıklara, şeytanlıklara, iblisliklere, sihirbazlıklara, hilebazlıklara, hokkabazlıklara, düzenbazlıklara hiddetlendi, öfkelendi, yeri göğe indirdi. "Ya Cebrail" dedi. "Nasıl oluyor da ben kullarıma derdimi anlatamıyorum! Sen benim meddahımsın, seni peygamberlere gönderiyorum! Önce Musa'ya, sonra İsa'ya, sonra Muhammed'e, son olarak da, Hazrette insanları uyarıyorum. Niçin insanlar bu kadar gafil, bu kadar cahil, bu kadar sefil? "

pe cy

a

Kıpkırmızı oldum. Ne diyeceğimi bilemedim. Devam etti: "Biz onlara ne güzel bir düzen kurduk. Irmakları, dağları, bitkileri yarattık. Size şahdamarmızdan yakınız dedik. Onlar ise bu doğa üzerinde doğal bir sosyal düzen kuramadılar. Hep şeytana uydular. Bana gelmek için; olmadık barınaklar, tapınaklar, ocaklar, tarikatlar kurdular. Şeytana uydular, birbirlerini soydular. Devamlı araya birilerini koyup bana şirk koştular. Aya, güneşe, ağaca, ota, kuşa, dağa, taşa taptılar. Çok çeşitli tanrılar yarattılar. Uruk şehrini kurdular, başlarına Gılgamış'ı kral yaptılar. İnsanın insana zulüm yapmasına, insanı sömürmesine gönlümüz razı olmadı! Gılgamış, öyle ileri gitti ki, bize kafa tuttu. Ölümsüzlüğü aradı ölüm korkusundan. Onu yarattığımız gibi tufan verip yok ettik! "Biz isteriz ki insan insanın kurdu olmasın. İnsan insanın kaderini yazmasın. Ama bizi ve bizim güzelliklerimizi değil, kendi kötülüklerini birbirlerinden aldılar. Çeşitli tanrılar, tanrıçalar ürettiler. İçlerinde bazı Anadolu tanrıçaları uzun süre yaşadı; sonra ünleri, şanları, hikâyeleri sürdü. Bunlar yüzünden şehirler birbirine girdi. Adalet, eşitlik bozuldu. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik hep aranan, ama bulunmayan nesne oldu. Masal oldu, destan oldu! Biz Meddahlara da bunları anlatmak düştü. Teknoloji gelişti. İnsanlar birbirleriyle haberleşmeye, birbirleriyle boğuşmaya başladı. Küçük âlemler, büyük âlemden koptu. Küçük kıyametler, büyük kıyameti unutturdu. En büyük Şeytan Amerika, bir yılan olup dünyayı yuttu. Tribün analiz diye bir taktik geliştirdi. Devletleri içten çökertti, din diye, ırk diye, mezhep diye, tarikat diye böldü böldü yönetti. Pandora'nın Kutusu'nu, Pentagon'a yerleştirdi. Ülkenin istikrarını bozacak, ahlakını silecek, herkesi korkutacak teröristleri yetiştirdi. Silah, uyuşturucu sattırdı. İnsanları yoldan çıkardı. Dünyayı bir kargaşaya sürükledi. Savaşı, açlığı, yokluğu körükledi. Yalan, riya, hayal üzerine bir Amerikan rüyası, bir yaşama tarzı oturttu. Her ülkenin, her sorununun içine ellerini soktular. Fitne, fesat tohumları ektiler. Nesilleri okuttular, eğittiler, sonra da onları bir güzel seyrettiler. Tanrı; bunlardan, olanlardan hoşnut değil. Öyleyse gelin Allah aşkına, seyreyleyin gündemi. Yukarıdaki al gülüm ver gülüm!... Aşağıya böyle yansıyor!...

ne kadar tipleme yapabiliyorsa, Karagöz oyunu o kadar gelişmiş olur. S o n r a b u n u n k o s t ü m e b ü r ü n m e s i , s a h n e d e g ö r ü n m e s i d e Orta Oyunu'dur. Orta O y u n u ' n a geldiğimiz zaman, m e d d a h P i ş e k â r olur. Yani n e d i r ? O y u n u y a z a n , o y u n u y ö n e t e n v e o y u n u n iç y ö n e t m e n i o l u r . . . İşte ç a ğ d a ş tiyatroda, t i y a t r o n u n o l m a z s a o l m a z ı , o y u n c u v e seyircidir v e b u d ü z e n e k d o ğ a l olarak k u r u l m u ş , doğal olarak yaşamıştır. P e k i , n e o l m u ş ! Ş ö y l e şeyler o l m u ş : S ö z e l gelenek o l d u ğ u için yazıya d ö k ü l m e m i ş . B u n d a da esef e d e c e k bir şey yok. Yazılmış olan m e t i n l e r e , alıp bakılabilir. B i z şu bağlantıyı k u r a m a z m ı y ı z ? Artemis hikâyesi var. Nedir Artemis? Ç o k temiz tanrıça Afrodit gibi g i d i p d e d e n i z d e m e n i z d e y ı k a n m a z . M a ğ a r a d a yıkanır. M a ğ a r a d a yıkanırken çoban görür. Ç o b a n ı n gördüğünü görünce çok utanır. Ç o b a n ı n g ö r d ü ğ ü n ü nasıl anlatıyor. Yanında d u r a n k ö p e k h ı r l a m a y a başlar. H ı r l a m a y a b a ş l a y ı n c a b a k a r k i b i r yabancı var, eliyle suyu atar, çoban geyik olur. S o n r a biz bunu, Anadolu kültüründe, Abdal M u s a hikâyesinde, bu geyik olmayı, geyiğe d ö n ü ş m e y i g ö r ü r ü z . . . B ü t ü n b u metaforlar, birbiri içinde bağlıdır ve s ö k e r gider. Bir b a ş k a şey d a h a a n l a t a y ı m : Yok o l m a y a n şeyler... M e s e l a M i d a s ' ı n ö y k ü s ü n d e , M i d a s ' ı n altınları vardır, b u g ü n y i n e aynı yerlerde altınlar aranıyor. D e m e k ki öykülerle gerçekler arasında, fiziki olarak da b ö y l e bir bağ var. Bir şey d a h a anlatayım: Mitolojiler b a z e n ideoloji haline gelirler. Z a t e n b i z o n u işliyoruz. " Mitolojisi o l m a y a n ı n ideolojisi o l m a z " diye... Şimdi Nevruz nedir? Baharın uyanışı... B i n yıldır b a h a r uyanıyor. A m a T ü r k i y e ' d e , bir b a k ı y o r s u n u z ki, ideolojik bir hal almış olabiliyor. Ç ü n k ü n e d e n ? K o n d e n s e e d i y o r v e b u b e n i m g ö s t e r i m a l a n ı m diyor. B ö y l e bir şey m ü m k ü n m ü ? Yani n e k a d a r s ı k ı y ö n e t i m bildirisi y a y ı n l a r s a n yayınla, b a h a r uyanır, gelincik çiçek açar, değil mi? Bazı şeyler vardır doğaldır. Bazı şeylerse sonradan k u r u l m u ş şeylerdir ki, d o ğ a l o l m a y a n şeylerin y a ş a m a s ı m ü m k ü n değildir. O l u r s a z o r l a m a y l a olur o n u n için, b u n a tekrar d ö n e r s e k , h e l e b i z i m işimiz tiyatroysa, b u n u n a t o m u tek kişidir. Bu tek kişilik anlatımın atomu da, bizim kültürümüzde meddahlık geleneğidir. Bu ülke binlerce yıl bu kültürle yaşamıştır. Hani bazı Galatasaray aydınları ç ı k a r d e r l e r y a ! T ü r k l e r d e k ü l t ü r yoktur, M o l i e r ' i bilmiyorlar diye. Biz onlara diyor m u y u z , onlar da M e v l a n a ' y ı b i l m i y o r l a r onların kültürü y o k t u r diye. Ç ü n k ü b i z i m k ü l t ü r ü m ü z sohbet kültürüdür, m u h a b b e t kültürüdür. H a t t a M e l a m i l i k diye bir tarikat vardır. B u n l a r d a ibadet, s i m g e l e r yoktur. Hiçbir şeye uymazlar. B u n l a r d a T a n r ı ' y a v a r m a n ı n tek

Teşekkür ederim. Terin soğumadan, sorularımı yinelemek istiyorum. Meddah, meddahlık nedir? Oyuncu mudur meddah? İçimizdeki meddah nedir? Meddahlık geleneğimiz nasıldır? Bu gelenek sözel bir gelenek olduğu için bu konuda derin bilgiye sahip olduğunu biliyorum. Bizimle paylaşır mısın? M e d d a h çok geniş çaplı bir şeydir. Yani d ü n y a n ı n k u r u l d u ğ u n d a n , yıkılacağına k a d a r g i d e c e k olan bir şeydir. B u n u n ara b ö l ü m l e r i var. H i k â y e a n l a t m a k , ö y k ü n m e k , y a n s ı l a m a . . . Y a n s ı l a m a k o n u s u ç o k ö n e m l i bir k o n u d u r . B u B a t ı ' d a da var. M e s e l a : C r i s t o p h e r C a u d w e i l ' i n , "Gerçekçilik ve Yanılsama" ü z e r i n e yazdığı n e d i r ki; aşağı y u k a r ı aynı şeyleri anlatır v e İngiliz şiirini rimellerinden g ü n ü m ü z e k a d a r alır getirir. Ş i m d i . . . K o n u y a h â k i m olmayanlar h e p şöyle şeyler söylüyorlar. K a r a g ö z , O r t a O y u n u , m e d d a h , falan filan sistematik y a p ı y l a . . . S i s t e m a t i k öyle d e ğ i l ! S i s t e m a t i k Ş u : Ö n c e l i k l e , m e d d a h k ö k ü n d e n , b ü t ü n taklitleriyle bir gırtlak adamıdır. İşte m e d d a h ı n gölgeye çıkması, K a r a g ö z ' ü m e y d a n a getirir. Yani K a r a g ö z ' ü n tiplerinin a r k a s ı n d a k i y i n e bir meddahtır. A ç ı k ç a s ı bir gırtlaktır. O gırtlak ne k a d a r genişse,

>46


a

pe cy


Bir atasözü vardır: " Gönüller sığarsa her şey sığar" diye... B u r a d a da açıcı sözler vardır. N e d i r ? D ü ğ ü n alayının elinde bayrak vardır ve ö n d e n yürür. " Evlerinin ö n ü meşe/ Dibini keklikler eşe/ Kız evi varıyoruz/ Odayı iyi döşe/" deyip bayrağı oraya dikti mi orası kız evidir. Yani ne diyelim, R ö n e s a n s T i y a t r o s u n u n , batı t i y a t r o s u n u n b i n l e r c e d e k o r l a tahtayla betonla, birebir ev k u r d u ğ u yere bir ufacık simgeyle, a d a m o r a y a m e k â n yapıyor. B u m e k â n a ç m a l a r ı müthiştir. Ç a ğ d a ş T i y a t r o n u n arayıp d a b u l a m a d ı ğ ı şey olsa g e r e k . . . O da b i z d e vardır i ş t e . . . B a z e n insan şunu söyleyebiliyor. D i y o r l a r ki " Bin yıldır bu tiyatro var." Bu tiyatro bin yıldır değil, üstüne kavga bile verdiğimiz bu İtalyan Tiyatro dediğimiz kutu tiyatro, beş yüzyıllık tiyatrodur. Bu da k a p i t a l i z m i n , Rönesans'ın gelişmesiyle...

a

yolu, sohbet muhabbettir. Yani sohbet t o p l u m u çok önemlidir. İkincisi d e , usta çırak geleneğidir.

Bugün hâlâ görüyoruz k i , usta çırak geleneği çok önemli...

Bu öğretiler nedir?

pe cy

U s t a çırak geleneği olduğu için, biz bu öğretinin içinden birini alıp koyamayız. Nedir o? Şu: Bir Muhittin Arabi'siz bir M e v l a n a düşünülemez. Bir Mevlana'sız Şeyh Bedrettin düşünülemez, bir Yunus d ü ş ü n ü l e m e z , Pir Sultan d ü ş ü n ü l e m e z . B u n l a r belli bir öğretinin, belli bir geleneksel u y u m u içinde gelirler.

N e diyelim mesela, işte h e r z a m a n olduğu gibi, özel m ü l k e karşı genel m ü l k . B u n l a r o l m a s a y d ı , Yunus nasıl diyecekti "Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi" Yunus "Komünist Manifesto"yu okumamış. Çünkü bizim geleneğimizde var. Eğer bir şey, gelenekde yoksa ritüelde yoksa seyirlikte y o k s a o ayakta o l m a z suni olur. Bir şeye b a k a r k e n , atomlarını ayrıştırıp, g e ç m i ş i n de var m ı , g e l e n e ğ i n d e var mı diye b a k m a n gerekir. O n u n üstüne geliştirdiğin h e r şey de gelişir gider diye d ü ş ü n ü y o r u m . Bir de D o ğ u toplumlarında, bunalıp kalma, ç ö z ü m s ü z l ü k yoktur çözersin. Senin anlatacak bir derdin varsa, oturursun sandalyeye atarsın m e n d i l i o m z u n a , sopayla da üç k e r e v u r u r s u n , milleti dinletirsin. Yeteneğine g ö r e d e , o y u n bittikten sonra, ş a p k a n ı açar, paranı toplar, tencereni kaynatırsın. B e ş kişi olur beş kişiye, on kişi olur on kişiye oynarsın. Ç ü n k ü tasavvufta şöyle bir şey vardır: " b i r kişiden b i n kişiye, bin kişiden bir k i ş i y e " Yani bu n e d i r ? B ü t ü n l e ş m e ayrışma, b ü t ü n l e ş m e . . .

Hiçbir şey bütün değildir. B ü t ü n değildir. Yani şöyle bir şeyi d e m e z . Şu k a d a r p a r a m ı z yok, ş u k a d a r o y u n c u m u z y o k ! B i z n ' a p a b i l i r i z yoktur. H a t t a b u n u biraz d a h a getirirsen, K o n f ü ç y ü s ' ü n ritüeller üzerine y a z ı l a n vardır. Ritüeller d o ğ u t o p l u m l a r ı n d a ç o k önemlidir. M e s e l a b ü y ü k p r o l e t e r k ü l t ü r d e v r i m i n i n ö z ü n d e insanı d ö n ü ş t ü r m e , silahsız p r o p a g a n d a birlikleri vardır. Onların yaptıkları işler p r o p a g a n d a d ı r ve birer meddahlıktır.

Buradan yola çıkarak çağdaş tiyatroya gelebilir miyiz? O z a m a n d e m e k ki, biz b u r a d a n alırsak, Ç a ğ d a ş tiyatronun m e k â n diye bir sorunu yoktur. Bir köy d ü ğ ü n ü d ü ş ü n e l i m . H i ç b i r z a m a n m e k â n s a l olarak b u k ö y d ü ğ ü n ü , a m a n ağanın evi daha b ü y ü k diye ağanın evinde yapılmaz. Herkesin kendine g ö r e evi neyse o köy oraya sığar.

>48

Nedenini nasıl açıklıyorsun? N e d e n i şudur? İlk o a n l a m d a tiyatro 1495 yılında kurulmuştur. K a p ı n ı n ö n ü n e bir gişe k o n u l m u ş t u r bilet kesilebilsin d i y e . R o l a y r ı m ı g ü n d e m e gelmiştir. A k t ö r l e r ayrı y e r d e , seyirciler ayrı yerde ve insanlar anca yarım saat önceden yerini bulabilirler ki bu b i z i m t a m a m e n ret ettiğimiz bir tiyatro. B i z e de b u n u n girişi 1914'tür.

Bizim tiyatrolarda onların devamlılığı zaten... Ş u n u e k l e y e y i m , b u n l a r klasik tiyatro olarak olabilir a m a b e n i m d ü ş ü n d ü ğ ü m , ç a ğ ı m ı z d a k i etkin seyirciyi katabilecek gücü yoktur. M e s e l a bir " M e v l i t " o y u n u gibi, ne diyelim, t a m u y u y a c a ğ ı n z a m a n a y a ğ a kaldıran, ayrı yerlere o t u r t a n , bir d i n a m i z m i , bir gücü var m ı d ı r ? Olabilir m i ? Z a t e n seyirci y a r ı m saat ö n c e d e n yerini z o r b u l u y o r . . . D e m e k k i 2 1 . yüzyılın tiyatrosu, eğer aktörle seyirci esastır hatta seyirci e t k i n d i r ve k a t ı l ı m c ı seyirci diyorsa d ü z e n e ğ i bu değildir. Bu rol d a ğ ı t ı m ı n d a seyirciye söz h a k k ı falan yoktur.

Biçimleri nelerdir, farklı mı? O n l a r işte b u g ü n e k a d a r y a p t ı ğ ı m ı z y a p a c a ğ ı m ı z şeyler...

Tiyatronun kendi yapısından gelen, insanın insana karşı gücü, hiçbir sanat dalında olmayan bir şey... O l m a y a c a k bir şey d e . . . Biz ille de tiyatroyu fonksiyonlarından koparıp böyle bir yerlere sıkıştınrsak, çok az seyirciye ulaşmış oluruz. S o n yıllarda b i z i m y a p t ı ğ ı m ı z bir şey s ö y l e y e y i m : Sultanahmet meydanında da " D ü ğ ü n ya da D a v u l " oynadık, kapalı spor s a l o n u n d a da o y n a d ı k . Bir g e c e d e beşbin kişiye u l a ş m a o l a n a ğ ı var t i y a t r o n u n .


Biliyorsun yıllar önce Bursa Devlet "Düğün ya da Davul" oynamıştık. Bu söylediklerini gözlemlemiştim... Eğer bu sohbeti bağlarsak, asıl söylemek istediğin ne olabilir? B e n i m s ö y l e d i ğ i m şey, insanlara, h e r k e s e bir o y u n c u diye b a k ı y o r u m . D ü n y a y a g e l m i ş h e r k e s bir sistem kurmuştur. M e v l a n a " Bu d ü n y a bir y a n s ı m a d ı r " der. Şeyh Bedrettin " B u d ü n y a bir a y n a d ı r " der. H e r k e s bir şey söylemiştir. B e n d e d i y o r u m ki: " B u d ü n y a bir o y u n insanlar d a o y u n c u " b u insanlara rol veren birileri var. Bu rolü itiraz e t m e d e n k a b u l edenler, kaderciler, r o l ü n e itiraz e d e n l e r d e devrimciler. N e m u t l u ! R o l ü n e itiraz e d i p a d a m gibi y a ş a m a y a v e o y u n c u o l d u ğ u n u n bilincine v a r m a y a . . . Yoksa başı sonu belli bir sahne b u . . . Yani h e r on yıla bir s a h n e desek, taş çatlasa on perdelik bir oyun...

Devlet Tiyatrosu'nda çalışan bir oyuncu olarak, düşünmek bile istemem ama Devlet Tiyatrosu'nun varlığını sorgulayanlar var. Devlet Tiyatroları ve Bölge tiyatroları için düşüncelerin nelerdir?

pe cy a

B a z ı toplumlar, b i z i m t o p l u m devletçi t o p l u m d u r . Yani, hayır da- şer de devletten gelir. B i z şöyle çevirip s ö y l e y e m e y i z . D e v l e t i n Tiyatrosu o l m a z , şirketin tiyatrosu olur. Yani, C o c a C o l a k i m için tiyatro yapar. C o c a C o l a h a l k için niçin tiyatro y a p s ı n ? H e r şeye r a ğ m e n , ancak ö d e n e k l i tiyatrolarla tiyatro var olabilir, devamlılığını sağlayabilir. Tabi ki, b u r a d a ö n e m l i bir şey var. Bireyler çok önemlidir. H e l e b i z i m t o p l u m u m u z d a k u r u m l a r değil, fiili d u r u m l a r önemlidir. Bireyler b a z e n k u r u m l a r ı n ö n ü n e geçer. Yani b u n u n l a şunu d e m e k istiyorum. Bir S a m i Şekeroğlu o l m a s a y d ı , T ü r k sineması arşivi o l m a z d ı . Bir, O s m a n H a m d i o l m a s a y d ı , m ü z e c i l i k o l m a z d ı . T i y a t r o dediğimiz, halkın kültürüyle ilgili arşivi, bilgiyi y a y m a s ı , özel şirketlerin ve özel kişiliklerle y a p ı l a c a k işler değildir. B u n l a r k u r u m olması gereken işlerdir. K u r u m l u işlerdir. Bizim ödenekli tiyatro d e d i ğ i m i z Şehir Tiyatroları, O s m a n l ı d a n sürüp geliyor. O g ü n d e n b u g ü n e k a d a r o y n a n m ı ş o y u n l a r var. O g ü n d e n b u g ü n e kadar kaç insan g e l m i ş g e ç m i ş . K a ç kuşak geldi m e s e l a . . . O a n l a m d a Şehir Tiyatrolarına ve Devlet Tiyatrolarına çok ö n e m v e r i y o r u m . B u k u r u m l a r devlet desteği g ö r m e l i d i r ç ü n k ü D e v l e t k ü l t ü r e y a t ı r ı m y a p m a y a m e c b u r d u r , şirket değildir. D e v l e t bir ticari k u r u m değildir. Şirketler ticari kurumlardır. Ayrıca baskın bir şekilde bir sınıfın k u r u m l a n d ı r . B ö l g e tiyatrolarına gelince: Bölge tiyatroları k a ç ı n ı l m a z bir şeydir. S o s y a l olaylar, h e l e g ü n ü m ü z d e t e k tip b e s l e n m e gibi tek bir k a y n a k t a n bilgi e d i n m e ve karşılıklı eğitimin o l m a d ı ğ ı y e r d e , bilgi e d i n m e ve karşılıklı eğitimi tiyatro s a y e s i n d e sağlıyor ve diyalog kurabiliyoruz. Sosyal bir olay o l u y o r u z . Tiyatroya yüklediğim y ü k ü m , seyirci, o y u n c u arasındaki ilişki ve diyalogdur. B ö l g e Tiyatroları tabiî ki bir yük d a h a almalı, bölgeleri araştırmalı, b ö l g e l e r d e nicelik kadrolar gidip, o bölgelerin aktörleri yetiştirilmeli. S a n ı y o r u m Devlet Tiyatroları b u n l a r a h i z m e t ediyor. B u arada şunu s ö y l e m e l i y i m . B e n c e T ü r k Tiyatrosu D ü n y a Tiyatrosu'na örnek olabilecek bir gelişme içindedir. N e d e n i de coğrafi k o n u m l a r ı n d a n dolayıdır. Batı kültürü taklit e d i l e m e z g e ç i l e m e z , a ş ı l a m a z diye B a t ı l ı l a r ' ı n dediği gibi b a k m ı y o r u m . A ş ı l m a z l ı k k ü l t ü r ü n e i n a n m ı y o r u m . H e r şey aşılır, h e r şey geçilir. Eğer, H e g e l o l m a s a y d ı , K a r l M a r x olmazdı. Var mı öyle bir şey, matruşka gibi gelir durursun. H a ! B u r a d a şu var: B u n u k e n d i m de tespit e d i y o r u m . Batılı y a z a r l a r d a n d a o k u y o r u m . M e s e l a , Walter B e n j a m i n ' d e n Cristopher Caudwell'den okudum. "Ölen Kültür Üzerine E l e ş t i r i " diye bir kitabı vardır. B e n biraz batı k ü l t ü r ü n ü n d u r a ğ a n l ı ğ ı n d a n dolayı, ç ö k ü ş e d o ğ r u gittiğine i n a n ı y o r u m . A m a b i z i m t o p l u m d a d a ç o k d a h a d i n a m i k bir kültürün gelişeceğini g ö r ü y o r u m . Ş ö y l e bir şey var. B u g ü n b ü t ü n insanlar c e n n e t i n i k a y b e t m i ş d u r u m d a ve paranın c e h e n n e m i n d e savaşmaktalar. İnsanlar bir g ü n akıllarını başlarına alır. Yaradılışın, hikmeti, nimeti bir şey o l m a l ı ve bir gün ben bu d ü n y a y a n e d e n geldim diyebilir. D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n k e n d i n e bir çeki d ü z e n v e r m e s i gerekir. D e v l e t Tiyatrosu, bu halkın vergileriyle, halktan topladığı paralarla yaşayan bir tiyatro. Halk kültürüne yaslanması gerekir.

Klasikler filan yapılır. Aktörler birer m e d d a h gibi, h a l k ç ı p r o p a g a n d i s t gibi yetiştirilmelidir. Birisi hastalandığı z a m a n , p e r d e k a p a n m a m a l ı . Yani bir aktör tek b a ş ı n a çıkıp bir şey anlatabilmeli. Sınavlar d a öyle olmalı. A d a y s a n d a l y e y e oturmalı, iki saat h i k â y e anlatan a d a m aktördür. A n l a t a m a y a n ı geç...

Cüneyt Gökçer kırkıncı yılını yaptı, programının başına " K r a l Lear"ı koydu.

Hayır, o l a m a z d e m i y o r u m . A m a işin bir esası vardır. Ö d e n e k l i tiyatroların h a l k k ü l t ü r ü n e sırt ç e v i r m e k gibi yanları var. Bu sadece tiyatrodan dolayı değil. Y a z a n çizeri de b u n u n farkında değil. B i z b u g ü n B r e c h t ' l e r i o y n a y a r a k , faşizmi a n l a t a m a y ı z . B r e c h t ' i n d ö n e m i n d e k i faşizm National Faşizmdi. G ü n ü m ü z d e y a ş a d ı ğ ı m ı z faşizm, E n t e r n a s y o n a l Faşizmdir. A r a d a bir fark var. G l o b a l F a ş i z m başka, Ulusal F a ş i z m başka. Bu ayrımı biz k o y m a z s a k , bunu biz aydınlar olarak halkımıza anlatamazsak, halkın b u n u k e n d i k e n d i n e n e r d e n ö ğ r e n e c e ğ i n i d ü ş ü n e c e ğ i z . Bu da özellikle t i y a t r o n u n işi...

İkinci D ü n y a S a v a ş ı ' n d a , A l m a n l a r "Fırınları kapatın, tiyatroları açın morali bozuk bir halktan bir şey olmaz. Ama coşkulu olan halktan her şey olur." dediler. O n e d e n l e d i r ki; A l m a n y a bu k a d a r kısa z a m a n d a k e n d i n i topladı. F r a n s a t o p l a y a m a d ı . B u n a l ı m a gitti v e B u n a l ı m E d e b i y a t ı çıktı. Ç ü n k ü H i r o ş i m a , A u s w i t s c h z k a m p l a r ı , Yalta konferansı, d ü n y a y ı , a y d ı n l a n b u n a l ı m a sürükledi. H a l k t a n k o p u k aydınlar ilk 1 9 5 0 ' d e n sonra ortaya çıktılar. Aydınlar sistem dışıdır. S i s t e m aydını o l u n m a z , sistem aydını kâtiptir, İnsanları dönüştüren geliştiren, bu tiyatro, bu bilgiler, bu hayatı üreten emekçilerin hakkıdır. Biz niçin onların kültürünü onlara vermiyoruz, onlara götürmüyoruz? Yani s l o g a n ı m ı z şu olmalı: T i y a t r o h a l k ı n olsun, g a z i n o l a r mafyanın!

Bu söyleşi için çok teşekkür ederim 49 <


Murat Daltaban yeni bir tiyatro ve salonla sezona hazır.

pe cy a

söyleşi

Fotoğraflar: Gülay Ayyildiz Yiğitcan

DOT'mu? O'da Ne?

> Ebru Seyhan

G e ç t i ğ i m i z aralık a y ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a n istifa e d e n oyuncu M u r a t Daltaban, u z u n zamandır hayalini kurduğu bir tiyatro projesini h a y a t a geçiriyor. Ö z l e m D a l t a b a n v e S ü h a Bilal ile birlikte B e y o ğ l u M ı s ı r A p a r t m a n ı 4. k a t t a bir y e r k i r a l a y ı p , t i y a t r o s a l o n u h a l i n e g e t i r e n D a l t a b a n , 1990 yılı b a ş l a r ı n d a o r t a y a ç ı k a n v e kısa s ü r e d e b ü y ü k yankı u y a n d ı r a n " I n - Y e r - F a c e " dalgasına ait oyunları sahneleyecek. Sara K a n e , M a r t i n M c D o n a g h , B r y o n y Lavery, A n t h o n y N e i l s o n gibi y a z a r l a r ı n o y u n l a r ı n ı içine alan a k ı m ; k ü ç ü k seyirci topluluklarını, küçük mekânlarda, o y u n c u ile bir araya getirerek 'etki dozu yüksek' oyunlar ortaya koymayı öngörüyor. Daltaban, " D O T " adını verdikleri m e k â n d a , k e n d i l e r i gibi d ü ş ü n e n tiyatrocularla " k ü ç ü k b i r r e p e r t u v a r t i y a t r o s u " o l u ş t u r m a y ı planlıyor. H e m e n , " D O T " n e a n l a m a g e l i y o r diyenler için d e bir a ç ı k l a m a y a p a l ı m : H i ç b i r a n l a m a gelmiyor. A n l a m l a n d ı r ı l m a y a ç a l ı ş ı l m a m a s ı için r a s g e l e seçilmiş, a n c a k tiyatronun yapacağı işlerle a n l a m k a z a n a c a k üç harf, bir hece...

Oyunlar için Mekan " H e p arzu e t t i ğ i m b ö y l e bir şey vardı; k ü ç ü k bir m e k â n d a , a z seyirciyle y a k ı n t e m a s e d e b i l e c e ğ i m i z bir i ş y a p m a k . B u n u n ü z e r i n e çalışıp d ü ş ü n ü y o r d u m . B i r y e r b u l d u k v e H a n E r t e k i n ile projesini çalıştık. ' B i r m e k â n o l s u n o n u n içinde b i r şeyler


y a p a l ı m ' diye d ü ş ü n m e d i m hiç, bu tarz m e k â n l a r için yazılmış o y u n l a r vardı, onları o y n a m a k i s t e d i m . " 2 2 E y l ü l a k ş a m ı B r y o n y L a v e r y ' n i n " F r o z e n / D o n m u ş " isimli o y u n u ile seyircisiyle ilk k e z b u l u ş m a y a hazırlanan " D O T ' u n hikâyesine böyle başlıyor Murat Daltaban. Peki, oyuncuyu bu kadar heyecanlandıran ve sözünü ettiği m e k â n l a r için yazılan o y u n l a r n e l e r ? " 1 9 9 0 ' l a r d a R o y a l C o u r t , o d ö n e m tiyatrodaki tıkanıklıktan dolayı, g e n ç yazarların çalışması için bir s t ü d y o tiyatro geliştiriyor, k ü ç ü k k a d r o l u o y u n l a r çıkıyor. P r o d ü k s i y o n l a r k ü ç ü k o l m a l a r ı n a r a ğ m e n b e k l e n m e d i k bir başarı kazanıyor. Akımı başlatan yazarların ardından çok s a y ı d a y a z a r geliyor. O y u n l a r h e p m e t i n y a z ı m ı n d a d e n e y s e l olarak değerlendirilmiş. Sonra da zaten geleneksel yapıyı e t k i l e y e n bir y a p ı h a l i n e geliyorlar. B u alternatif v e d e n e y s e l gelişen d u r u m bir süre sonra alternatiflikten n e r e d e y s e çıkıyor, üniversitelerde o k u t u l m a y a başlanıyor. A s l ı n d a b i z d e ç o k geç t a n ı n m ı ş bir y a z a r grubu. Dili ve temaları ç o k sert o l d u ğ u için çevrilmesi biraz gecikmiş. Oyunların oynandığı yere "sıcak m e k â n " deniyor. B u n u n n e d e n i , seyirciyle o y u n c u a r a s ı n d a bir g e r i l i m t a ş ı n ı y o r o l m a s ı . T e m a l a r ı n v e dilin b u k a d a r sert o l m a s ı seyircide g e r i l i m y a r a t ı r k e n , seyirciye b u k a d a r yakın o l m a k o y u n c u d a g e r i l i m yaratıyor. A l e k s Sierz isimli b i r k u r a m c ı b u işin adını " I n - Y e r - F a c e " k o y u y o r . B u o y u n l a r A v r u p a ' d a o y n a n d ı ğ ı n d a d a ç o k sert t e p k i l e r a l m ı ş . T i y a t r o sanatı için ç o k saldırgan, sert v e k a b u l e d i l e m e z g ö r ü l m ü ş , a m a bir k ı s m ı için d e ç o k h e y e c a n verici g ö r ü n m ü ş . B e n i m için ç o k h e y e c a n v e r i c i . "

Bu Sezon Dört Proje

Neden buradasınız? Erdal Küçükkömürcü: B u r a d a küf k o k m u y o r h i ç b i r şey. B u n u s ö y l e r s e m b i r devlet m e m u r u o l a r a k ç o k z o r l a y a c a k l a r beni a m a d ü ş ü n c e sistematiği yavaş değil, çok pratik ve zekice. İstanbul hızlı bir şehir ve ben artık sanırım dinginlikten sıkıldım v e M u r a t ' ı n s ö y l e d i ğ i h i k â y e d e b e n i b u r a y a getirdi. Projeler ç o k güzel, o y u n l a r m ü k e m m e l . N e y a z ı k k i bazı o y u n l a r ı d e v l e t i n t i y a t r o s u n d a o y n a y a m ı y o r s u n u z . Bu o y u n l a r da o o y u n l a r d a n . O y ü z d e n b u r a d a y ı m . O t u z b e ş kırk y a ş ı n d a bir adamın on sekiz yaşındaki heyecanı duyması önemli. Almula Uluer: B e n M u r a t ' l a ç a l ı ş m a y ı ç o k i s t i y o r d u m zaten. H a n i festivallerde izlediğimiz o y u n l a r varya; b a ş k a bir y e r d e n y a p ı l ı y o r artık tiyatro, b u n u n b i r ö r n e ğ i n i g e t i r i y o r M u r a t . A v r u p a ' d a yapılan ve artık ihtiyaç d u y u l a n bir şey bu. B e n de ç a l ı ş m a k istedim. Arda Aydın: B a n a b u r a y ı M u s t a f a Avkıran v e D e r y a A l a b o r a ö n e r d i . " F r o z e n " a asistan arandığını söylediler. D a h a s o n r a iş b a ş k a bir y e r e k a y m a y a başladı v e b e n k e n d i m i " D O T a d a m ı " o l a r a k b u l d u m . G e n ç bir tiyatrocu o l a r a k k e n d i m e tiyatroyla bir gelecek k u r m a y a çalışıyorum. Şehir Tiyatrosu o y u n c u s u y u m , b u r a n ı n b a n a d a h a y a k ı n o l d u ğ u n u hissettiğim için b u r a d a o l m a l ı y ı m diye d ü ş ü n ü y o r u m . D O T ' u n İ s t a n b u l ' d a bir f e n o m e n e d ö n ü ş m e s i g e r e k t i ğ i n i d ü ş ü n ü y o r u m . İleriki z a m a n l a r d a o y u n c u olarak b u r a d a k a l m a k b e n i m a k l ı m d a n v e g ö n l ü m d e n geçen. H e r şeyinizi k e n d i n i z yaptığınız okullardan çıkıp, hiçbir şeyini k e n d i n i z y a p a m a d ı ğ ı n ı z Ş e h i r T i y a t r o s u gibi yapılara girdiğiniz z a m a n k ö r e l m e y e b a ş l ı y o r s u n u z ki bu ilk altı a y d a g e r ç e k l e ş i y o r d i y e b i l i r i m . B u r a s ı b e n i m nefes aldığım yer

cy a

" D O T " t a s a h n e l e n e c e k o y u n l a r d a n ilk B r y o n y L a v e r y ' n i n " F r o z e n / D o l m u ş " isimli o y u n u . " F r o z e n " ı F ü s u n G ü n e r s e l ç e v i r m i ş . Yazar, o y u n d a " b i r seri katilin psikolojisini o n y a ş ı n d a k i bir ç o c u ğ u n h i k a y e s i ü z e r i n d e n ü ç farklı b a k ı ş l a i n c e l i y o r " O y u n b u g ü n e k a d a r farklı y e r l e r d e b i r ç o k k e z o y n a m ı ş . 2 2 E y l ü l ' d e seyirciyle b u l u ş a c a k o y u n u M u s t a f a Avkıran y ö n e t i y o r ; D e r y a A l a b o r a , Ö v ü l Avkıran, M u r a t D a l t a b a n v e g r u b u n e n g e n ç üyesi A r d a Aydın o y n u y o r . " F r o z e n " , m o n o l o g l a r ve dialoglar ile örülü. M e t n i n bu şekilde y a z ı l m a s ı n ı n n e d e n i , " o y u n u n asıl temasıyla, iletişimsizlik v e y a b a n c ı l a ş m a y l a ç o k ilişkili bir teknik. O y ü z d e n de d e n e y s e l o l s u n d i y e y a z ı l m ı ş bir m e t i n değil, a k s i n e t e m a y a h i z m e t e d e n bir t e k n i k . " o l a r a k açıklıyor D a l t a b a n .

Gelecek sezon, başarabilirse iki tane de Türk oyunu sahnelemeyi p l a n l ı y o r D a l t a b a n . O y u n l a r ı , y i n e bir " I n - Y e r - F a c e " t e k n i ğ i olan yazar, y ö n e t m e n ve o y u n c u l a r l a birlikte y a p ı l a c a k atölye ç a l ı ş m a s ı ile ç ı k a r m a k istiyor. H a f t a n ı n b e ş ya da altı g ü n ü oyun sahneleyeceği Mısır Apartmanı 4. katın müdavimleri o l a c a ğ ı n d a n e m i n . B i z d e D a l t a b a n ' ı n h e y e c a n ı n ı paylaşıyor, O ' n a ve ekibine 'kolay gelsin' diyoruz.

pe

Joe Penhall'ın " L o v e and Understanding/Aşk ve Anlayış"ı g r u b u n diğer bir o y u n u . İstanbul D e v l e t T i y a t r o s u o y u n c u s u Almula Uluer ve Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu Erdal Küçükkömürcü oynuyor. Murat Daltaban yönetmenliğini üstlendiği b u o y u n d a , h e r iki o y u n c u y l a birlikte o l m a k t a n b ü y ü k keyif d u y d u ğ u için o y n a d ı ğ ı n ı d a belirtiyor. İrlandalı yazar Martin M c D o n a g h ' ı n dünya prömiyerini 2003 yılında Londra National Theatre'da yapan oyunu "Pillowman/Yastık A d a m " v e A n t h o n y N e i l s o n ' u n " T h e C e n s o r / S a n s ü r c ü " isimli oyunları " D O T " t a bu yıl sahnelenmesi planlanan diğer oyunlar.

Profesyonel Kadro

Ö d e n e k l i v e y a özel tiyatroların p e k tercih e t m e y e c e ğ i t ü r d e n oyunlar sahneleyeceklerine dikkat çeken Daltaban, bu tiyatrolardaki bazı o y u n c u l a r ı " D O T " a d a v e t e t m e y i v e p r o f e s y o n e l bir o y u n c u k a d r o s u o l u ş t u r m a y ı d a istiyor. D a l t a b a n ' a " D O T " gibi b i r o l u ş u m a n e d e n b u g ü n i h t i y a ç d u y d u ğ u n u s o r u y o r u z : " B e n t i y a t r o n u n ç o k fazla seyirciye ulaşma devrinin kapandığını düşünüyorum. D a h a küçük mekânlarda, d a h a k ü ç ü k prodüksiyonlarla d a h a küçük seyirciye ulaşmasının doğru olduğuna inanıyorum. D O T ' u n bugün b a ş l a m a s ı ise, s a d e c e b e n i m d o y g u n l u k z a m a n l a m a m l a ilgili bir d u r u m . B u n d a n b e ş yıl ö n c e b u n u y a p a m a z d ı m ç ü n k ü o d o y g u n l u ğ a u l a ş m a m ı ş t ı m h e n ü z . ' Ş i m d i b u oyunların z a m a n ı m ı ' d i y e s o r a r s a n ı z b u n u b i l m i y o r u m , seyirci ile g ö r e c e ğ i z . A m a h e p birlikte ç a l ı ş t ı ğ ı m ı z o y u n c u l a r d a m e t i n l e r i n ç o k g ü n c e l v e z a m a n ı o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r . U m a r ı m başarılı olacaktır. Başarılı o l a c a ğ ı n ı d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z için aslında peşinden gidiyoruz. Tiyatronun u c u z bir eğlence olmasından h o ş l a n m ı y o r u m . Bu işi televizyona b ı r a k m a k lazım. O n u n için h e p i m i z i n biraz k e n d i n i z o r l a m a s ı gerekiyor. O y ü z d e n e m e k harcamak gerekiyor."

51 <


Ortadoğulu Tiyatrocular:

cy a

> Ebru Seyhan > Genco Demirer

pe

Söyleşi

Fotoğraflar: Genco Demirer

İşgal Altında Sanat Bir Silahtır

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir ikincisini

düzenlediği

Tiyatroları 'nın

İstanbul-Mekân-Tiyatro

Ortadoğu'dan dört ülke de konuk oldu;

Suriye,

bu yıl

festivaline Filistin,

Lübnan ve Irak. İşgalin, çatışmaların, savaşların eksik olmadığı bir bölgede,

sanatsal üretimin devam edebildiğinin

göstergesi bu topluluklar ile

"Ortadoğu

Tiyatroları

Forumu"

yapmak istedik. Ancak görüşme için bize ayrılan vaktin kısalığı nedeniyle bir forum değil, Asthar

Tiyatrosu

Tiyatrosu

söyleşi çıktı ortaya. Filistin

Müdürü İman Aun,

Oyuncusu

İmad

Farajin,

Filistin Al Kasaba Lübnan Zico House

Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Yamut ve Yönetmen Siham Nasır,

Şam Devlet Tiyatrosu

Irak Devlet Tiyatrosu Yönetmen

Hatem

uğraşmanın Ortadoğu 'da

Yönetmeni Eymen Zidan,

Genel Sanat Yönetmeni Abdulhafez ve

Oda;

olağanüstü koşullarda

bir zorunluluk silahların,

olduğuna

bombaların

dikkat

sanatla

çektiler.

konuştuğu

bir

savaştan

daha tehlikeli başka bir savaşın: kültür savaşlarının sürdüğünü söyleyen tiyatroculara göre sanat, bölge halkının elinde kalan kültürel değerleri korumak için

en

büyük silah.


Ebru: Filistin'deki tiyatro ortamından, nasıl çalıştığınızdan söz eder misiniz?

sokakta gördüğü, yaşadığı kendi hayatını sahne üzerine t a ş ı m a k istedik. Ö z e l l i k l e İ n t i f a d a ' d a n s o n r a b u n u

İ m a d Farajin: Bizler bir k a o s o r t a m ı n d a ç o k d o ğ a l bir şekilde

u y g u l u y o r u z . O y u n a g ö s t e r i l e n tepkiler, Filistin i ç i n d e v e

tiyatro yapabiliyoruz. G r u b u m u z A l K a s a b a , h e r yıl b i r ç o c u k

dışında neredeyse aynıydı. O y u n u m u z d a izleyicilerden h e r

o y u n u , b i r d e y e t i ş k i n l e r için o y u n çıkarıyor. Yani, y a p ı l m a s ı

biri sanki kendisinin ya da arkadaşının hikâyesini g ö r ü y o r m u ş

g e r e k e n şeyleri y a p ı y o r u z . R a m a l l a h ' t a o t u r u p K u d ü s ' t e

gibi hissetti. V e ş u n u g ö r d ü l e r ; Filistin s a d e c e h a b e r l e r d e

tiyatro y a p m a y a çalışanlar ç o k zor d u r u m l a r l a karşılaşıyorlar.

g ö r d ü ğ ü gibi d e ğ i l . İ n s a n l a r s e v g i d o l u , seviyor, g ü l ü y o r ,

B e n R a m a l l a h ' t a y a ş ı y o r u m , K u d ü s ' e ç a l ı ş m a y a p m a k için

şarkı s ö y l ü y o r , s a n a t y a p ı y o r .

g i d e m i y o r u m . Filistinli b i r g r u b u n , T ü r k i y e ' d e y a d a b a ş k a bir ülkede o y u n oynaması, Filistin'de o y n a m a s ı n d a n daha k o l a y . B a ş k a b i r s o r u n d a h a var, i ş g a l d e n d o l a y ı ü l k e m i z d e t i y a t r o yok. B i z i m s e y i r c i m i z d e k a l m a d ı . O y u n o y n a m a şansımız a z o l d u ğ u n d a n , seyircimize d e u l a ş a m ı y o r u z . K ü l t ü r Bakanlığı tiyatroyu desteklemiyor zaten. İhtiyaçlarınızı k a r ş ı l a m a k için m u h a t a p b u l a m ı y o r s u n u z . O y ü z d e n h e r şey gecikiyor. Tiyatro eğitimi de yok. Atölyelerimiz yok, salonlarımız yok. Kendi içimizden, yaşadıklarımızdan ve d u y g u l a r ı m ı z d a n y o l a ç ı k a r a k b i r şeyler y a p m a y a çalışıyoruz.

Genco: İsrail yanlısı bir grup oyunu izledi mi? İ m a d Farajin: Aynı o y u n l a A m e r i k a ' y a gittik. O r a d a İsrailliler izledi. O y u n c u l u k a ç ı s ı n d a n başarılı b u l d u k l a r ı n ı söylediler. A m a m e s e l a o y u n d a b i r s a h n e var, Tel A v i v ' d e u ç a k l a b o m b a l a m a sahnesi, İsrailliler o b o m b a l a m a d a k e n d i ç o c u k l a r ı n ı n ö l d ü ğ ü n ü söylüyor. F i l i s t i n ' d e b i r s a l d ı n o l d u ğ u z a m a n h e m e n k a r ş ı l ı ğ ı n d a İsrailliler ' b i z d e n d e ş u k a d a r kişi ö l d ü ' d i y e a ç ı k l a m a yapıyor. B u h e r z a m a n b ö y l e . İ m a n A u n : B i z h i ç b i r z a m a n İsrailli b i r g r u p l a ç a l ı ş m a k

İman Aun: Bence bizdeki en büyük problem, hükümetin,

i s t e m e y i z . Ç ü n k ü o n l a r k e n d i l e r i n i h a k l ı ç ı k a r m a k için h e r

d e v l e t i n o l m a m a s ı . K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı n ı n h i ç b i r işlevi y o k .

şeyi yapıyorlar. İ m a d ' ı n da dediği gibi b i z d e n bir kişi ö l d ü y s e ,

B i r i ş y a p a b i l m e k için b a ş v u r a b i l e c e ğ i m i z b i r y e r o l m a d ı ğ ı

o n l a r d a n d a b i r kişi ö l m ü ş o l d u ğ u n u söylüyorlar. H e r z a m a n

için h e r ş e y i k e n d i c e b i m i z d e n k a r ş ı l ı y o r u z . S a d e c e p a r a s a l

k e n d i l e r i n e g ö r e b i z o n l a r ı n t o p r a k l a r ı n ı işgal e t m i ş i z v e

a n l a m d a değil, tiyatrocu olarak başka konularda m u h a t a p

onları k o v m a y a çalışıyoruz.

olabileceğimiz kişiler yok. İ m a d Farajin: Kültür B a k a n l ı ğ ı ' n d a da her şey bitmiş d u r u m d a . B ö y l e bir bakanlık var mı yok mu bilemiyoruz.

E y m e n Zidan: Suriye'de, tiyatronun doğduğu 1860'lardan bu yana, çok ö n e m l i bir bölgede olduğu için ç o k ö n e m l i sorunlarla karşılaştı. P r o b l e m olan yerde her z a m a n tiyatro

a

Ebru: Peki halk ne düşünüyor tiyatro hakkında, "işgal altında tiyatroyu ne yapalım" gibi bir tepkiyle karşılaşıyor musunuz?

Ebru S.: Suriye 'şimdilik' daha sakin bir bölge gibi görünüyor. Suriyeli tiyatrocular neler yapıyor?

vardır, t i y a t r o o l a n y e r d e d e h e r z a m a n p r o b l e m vardır. Osmanlı Suriye'den çıktıktan ve Avrupa ülkeye girdikten sonra, tiyatro çalışmaları yön değiştirerek biraz güçlendi.

Yaşadıkları b u k a o s t a n dolayı h e p arayış içindeler. K ü l t ü r ü n ü

A m a tiyatrolar v e tiyatro ç a l ı ş a n l a r ı ilk z a m a n l a r d a i n a n ı l m a z

pe cy

İ m a d F a r a j i n : T a m t e r s i n e . Filistinliler b ö y l e ş e y l e r e a ç . y a ş a t m a k için y o l l a r arıyorlar. S a n a y i y o k , t i c a r e t yok.

p r o b l e m l e r yaşadılar, h e p b i r e n g e l l e karşılaştılar.

K a y b e t m e m e k için uğraştıkları tek şey kültürleri. B u y ü z d e n de kendilerini ç o k k ö t ü hissediyorlar.

K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı tiyatro çalışanlarını ve sanatçılarını şu a n d a

k e n d i s i t a y i n e d i y o r . T i y a t r o z a t e n h i z m e t yeridir, ticari

Ebru: Nasıl oyunlar oynuyorsunuz?

m a n t ı k l a y a p ı l a n b i r şey değildir. S u r i y e ' d e k i p r o f e s y o n e l

İ m a n Aun: Kendi yazdığımız oyunların yanında dünya

tiyatrolar, d e n e y s e l t i y a t r o l a r v e U z a k D o ğ u ' d a n g e l e n l e r

e d e b i y a t ı n d a n , ö r n e ğ i n sizin e d e b i y a t ı n ı z d a n A z i z N e s i n ' d e n

için k u r u l m u ş bir tiyatro var. Ç o c u k ve k u k l a t i y a t r o m u z var.

oyunlar alıp uyarlıyoruz.

M e r k e z d e tiyatro salonlarımız var. H e p s i de devlet desteklidir.

Genco: Burada oynadığınız oyun, "İşgal Altındaki Masallar"dan söz eder misiniz? Filistin'de ve oynadığınız başka ülkelerde nasıl tepkiler aldınız?

gelişmesine yardımcı oldu. Tiyatrolar demokratik bir yapıya

İ m a d Farajin: A m a o n l a r d a n çok, b i z i m kendi o y u n c u l a r ı m ı z ı n

sağladığını d a s ö y l e y e b i l i r i m . H e r z a m a n d e v l e t v e tiyatrolar

s a h i p a m a s ü r e k l i farklı p r o b l e m l e r l e k a r ş ı l a ş a b i l i y o r u z . Yaşadığımız sorunların, duygularımızın gelişmesine katkı

Eymen Zidan

İmad Farajin

1978'de bir konservatuar kuruldu. Bu da tiyatro sanatının

53 <


İman Aun (soldan üçüncü)/Mustafa Yamut (Dördüncü) /Siham Nasır (En. sağdaki). a r a s ı n d a p r o b l e m l e r yaşanır, b u b i z i m d a h a hırslı o l m a m ı z ı

olup gidecek, gerçekten tiyatroya inanan insanlar ayakta

v e i d e o l o j i m i z i s a h n e y e t a ş ı m a m ı z ı sağlıyor. B e n c e b u g ü n

kalacaklar.

Ş a m Devlet Tiyatrosu'ndaki otorite değişmeli. İleriye bakış açısına, seyirciye ne k a d a r ulaşabildiğine bakıldığında

E b r u : Peki ya şimdi, işgal altındaki tiyatro?

değişmesi gerektiğini görebilirsiniz.

H a t e m Oda: Bir sabah uyandık ve Amerika'nın evinde oturan ya da yoldan geçen insanları v u r m a y a başladığını gördük.

Tiyatromuzda h e m kendi yazarlarımızın oyunlarına h e m de

S i n e m a v e Tiyatro M ü d ü r l ü ğ ü binasını b o m b a l a r l a y o k ettiler.

dünya edebiyatının önemli örneklerine yer veriyoruz.

O r a s ı ilk tiyatro b i n a m ı z d ı . Ve b i r baktık ki i ç i n e girilebilecek

Festivalde o y n a y a c a ğ ı m ı z o y u n b i r N a z i g e n e r a l i m anlatıyordu

a

biz onu Amerikalı bir y ö n e t m e n e uyarladık. O y u n d a direkt söylemek istemedik a m a dolaylı olarak A m e r i k a ' n ı n Irak'ı işgaline değindik. Biz kendi d u y g u m u z ve bize karşı

y a p ı l a n l a r l a ilgili işler y a p m a y ı s e v i y o r u z . Yani, n e r e d e y s e k

orada sürdürmeye başladık. Festivaller y a p m a y a karar v e r m i ş t i k . Ş i m d i t i y a t r o y a u l a ş m a k bile ç o k z o r g ü v e n l i k a ç ı s ı n d a n . B e ş t a n e festival p r o j e m i z var. B u n l a r ı h a y a t a geçirmek istiyoruz. A m a g ü c ü m ü z yok. B u g ü n bakanlıkta

pe cy

k a n ı m ı z d a o r a y a d o ğ r u akıyor.

gibi s a d e c e b i r t i y a t r o b i n a s ı k a l m ı ş . O d a Ş a m D e v l e t Tiyatrosu binası. Biz de oraya taşındık ve çalışmalarımızı

da p a r a yok. B i r şeye ihtiyacımız o l u n c a bakanlıktan istiyoruz

Genco: Saddam öncesi, Saddam dönemi I r a k tiyatrosundan biraz söz eder misiniz?

a m a o t u z m i l y o n i s t e d i y s e k b i z e ü ç m i l y o n veriyor.

H a t e m O d a : I r a k ' ı n tiyatro tarihi ç o k eskilere dayanır. Ö n e m l i

I r a k ' t a b i r t a n e t i y a t r o s a l o n u var, b i z i m s a l o n u m u z . H e r k e s

tiyatro a d a m ı m ı z H a k k ı Şükrü, yurtdışında aldığı eğitimin

b u r a d a p r o v a y a p m a k i s t i y o r a m a ç o k m ü m k ü n değil.

ardından B a ğ d a t ' t a S a n a t E v i ' n i k u r d u . B u r a d a n eğitim alanlar,

T ü r k i y e ' y e g e l m e d e n b i r hafta ö n c e , b i z p r o v a d a y k e n

y u r t d ı ş ı n a g i d i p e ğ i t i m aldı v e ü l k e s i n e geri d ö n d ü ğ ü n d e

tiyatronun ö n ü n d e b o m b a yüklü bir araç patladı ve binanın

tiyatro eğitimi veren konservatuvarı kurdular. O k u l daha

ö n tarafı t a m a m e n t a h r i p o l d u . B u g ü n I r a k ' t a tiyatro y a p a r k e n

sonra akademiye dönüştü ve bütün sanat dallarını kapsadı.

her an ölebileceğimizi biliyoruz.

L i s e d e n s o n r a h e m e n k o n s e r v a t u a r a giriş yapılabiliyor şimdi.

bağlı sinema ve tiyatro müdürlüğü kuruldu. Ç o k önemli

Genco: Ben geçtiğimiz ay bir sergi açmak için Irak'taydım. Talabani'nin eşinin tiyatroya, sanata çok büyük yatırım yapmaya başladığını gördüm. Bu sadece kuzey bölgesi için mi yoksa bütün I r a k için mi geçerli?

o y u n l a r yaptık. Tiyatrocular ç o k iyi m a a ş l a r alıyorlardı. B ü t ü n

H a t e m O d a : T a m a m ı y l a farklı. O n l a r 1991 ' d e n beri o r a d a l a r

A r a p ülkeleri a r a s ı n d a e n ç o k m a a ş alan sanatçılar I r a k ' t a y d ı .

ve o r a y a yerleşmişler. Yaptıkları işler de sadece o r a y a yönelik.

İki a y d a bir y ü z d e elli fazla m a a ş , h e r gösteri b a ş ı n a da ayrıca

H e r b ö l g e ç o k farklı.

B u r a d a n m e z u n olanlar akademik kariyer yapabiliyorlar.

S a d d a m ' d a n ö n c e tiyatro ç o k iyi d u r u m d a y d ı , ç o k b ü y ü k bir

seyirciye sahipti. Üç tiyatromuz, 15 g r u b u m u z vardı. Bakanlığa

para alıyorlardı. Sanatçı, oyunu yoksa tiyatroya gelmek z o r u n d a değildi a m a maaşını alıyordu. İran-Irak savaşı b o y u n c a bile Irak'ta tiyatro vardı.

A b d u l h a f e z Arif: K ö r f e z s a v a ş ı n d a n s o n r a t i y a t r o ü ç k o l a ayrıldı. B i r t a n e s i t a m a m e n ticari y a p ı l a n t i y a t r o , i n s a n l a r ı o y a l a m a k için g ü n l ü k o y u n l a r ç ı k a r m a y a b a ş l a d ı l a r b u d a

S a d d a m K u v e y t ' e g i r e n e k a d a r b u s ü r e ç d e v a m etti. K u v e y t

s e y i r c i y i t i y a t r o d a n u z a k l a ş t ı r d ı . İ k i n c i s i h ü k ü m e t i n aldığı,

o l a y ı I r a k ' t a k i s a n a t ç ı l a r için d e b ü y ü k b i r d a r b e o l d u . B i r

istediği şekilde kullandığı tiyatro oldu. S a d e c e h ü k ü m e t i n

b a r d a k d ü ş ü n ü n , t a m a m e n ters d ö n m ü ş b i r b a r d a k . B ü t ü n

tarafını t u t a n , a s k e r d e n d e v l e t i n p o l i t i k a s ı n ı n i y i l i ğ i n d e n söz

I r a k h a l k ı ç o k e t k i l e n d i b u o l a y d a n . Ü l k e d e k i h e r şey d u r d u .

e d e n o y u n l a r yaptılar. F e s t i v a l l e r e d e s a d e c e b u n l a r

Bu arada Mısır'daki tiyatrolardan sorumlu bakanlık bütün

katılabiliyordu. Ü ç ü n c ü yönde 'gerçek tiyatro' dediğimiz

A r a p ü l k e l e r i n e r e s m e n h ü c u m etti. M ı s ı r ' d a turistik v e ticari

y a n i b i z i m y a p t ı ğ ı m ı z tiyatro, t ü m b u n l a r l a savaş h a l i n d e y d i .

d ü ş ü n c e ile h a r e k e t e d e n t i y a t r o I r a k ' t a k i l e r i d e e t k i l e d i ,

H e m tanınma açısından h e m maddi açıdan hepimiz tüm

i n s a n l a r artık ticari o l a r a k d ü ş ü n m e y e b a ş l a d ı . T i y a t r o y ö n

olanaklarımızı kullanarak, çok büyük fedakârlıklar yaparak

değiştirdi. Maaşlar da b u n d a n çok etkilendi. Oyuncuların

s e y i r c i y e u l a ş m a y a çalıştık. A s l ı n d a p e k b i r şey y a p a m a d ı k

ücretleri a y d a iki dolara düştü. S a d d a m k o m i k artışlar y a p a r k e n

ç ü n k ü h e r şey h ü k ü m e t i n yaptığı tiyatrodan yanaydı. Haberler,

b i z e jest yaptığını d ü ş ü n ü y o r d u . B u g ü n d o k u z d o l a r alıyorlar.

i l a n l a r . . . B i z i m l e ilgili h i ç b i r şey y o k t u . B i z sürekli

O y u n c u l a r b a ş k a i ş l e r d e ç a l ı ş m a y a başladılar. B e n t a k s i

g ö z a l t ı n d a y d ı k , t e h l i k e l i y d i k o n l a r için.

ş o f ö r l ü ğ ü , i ş p o r t a c ı l ı k y a p t ı m . B u işi ticari a m a ç l a y a p a n tiyatrolar g e r ç e k t e n k e n d i n i belli e d i y o r v e bir s ü r e s o n r a y o k >54

U M U : L ü b n a n uzun yıllar iç savaş yaşadı. Festivalde


oldukça başarılı deneysel bir çalışma ile karşımıza çıktınız. Savaş sırasında neler yaptınız, sonrasında nasıl toparlandınız?

RÖPORTAJ SERÜVENİMİZ

S i h a m N a s ı r : L ü b n a n T i y a t r o s u ilk k u r u l d u ğ u n d a n b u y a n a p e k b i r şey d e ğ i ş m e d i . D e v l e t bizi h i ç t a n ı m ı y o r . M u s t a f a Y a m u t : D e v l e t t a n ı m a d ı ğ ı için, b i z k e n d i m a d d i çabalarımızla tiyatro y a p m a y a çalışıyoruz.

D e r g i m i z i n Eylül sayısına, İ s t a n b u l - M e k â n - T i y a t r o Festivali ile ilgili n e l e r y a p a b i l e c e ğ i m i z i k o n u ş u r k e n , a k l ı m ı z a O r t a d o ğ u ' d a n gelen tiyatro topluluklarını bir araya toplayıp g e n i ş bir forum y a p m a f i k r i geldi. Ş e h i r T i y a t r o s u ' n u n basın

Siham Nasır: 1845'lerde M a n ı n Nakaş L ü b n a n ' d a tiyatronun d o ğ m a s ı n a ö n a y a k o l d u . Ayrıca o d ö n e m d e ü l k e d e k i t ü m

b ü r o s u n d a k i a r k a d a ş l a n m ı z d a n , Irak, Filistin, L ü b n a n v e

sanatçılar, y a z a r l a r M ı s ı r ' a , K a h i r e ' y e taşındılar. O r a d a

S u r i y e ' d e n gelen grupların temsilcilerini bir forumda

k o n s e r v a t u a r k u r d u l a r , e ğ i t i m verdiler, t i y a t r o yaptılar.

buluşturmak istediğimizi söyleyerek, onlarla buluşmamızı

L ü b n a n ' d a y s a 1960'lardan sonra tiyatro yavaş yavaş yükselmeye başladı. L ü b n a n ' d a b u g ü n bir tane bile resmi t i y a t r o g r u b u yok. Ç ü n k ü t i y a t r o s a l o n u yok. D e v l e t h i ç b i r i n i

sağlayacak bir organizasyon yapmalarını istedik. Bizi k u m a y ı p bir t o p l a n t ı a y a r l a d ı l a r a y a r l a m a s ı n a a m a . . .

t a n ı m ı y o r . S o k a k t i y a t r o l a n var. B i z i m t i y a t r o y a p m a m ı z aslında bir m u c i z e , ç ü n k ü yasadışıyız. 1 9 9 2 ' d e sanat o k u l u n d a bir atölye y a p m a k istedim. Kültür Bakanlığı yoktu, ben de T u r i z m B a k a n l ı ğ ı ' n a g i t t i m . Y a p m a k i s t e d i ğ i m işi a n l a t ı p m a d d i destek istedim. B a n a ç o k k o m i k bir para verdi. Ben

R ö p o r t a j t a l e b i m i z d e n iki g ü n s o n r a a r a y a r a k ' i c a t e t t i k l e r i ' "Ortadoğu Türk Dünyası Kendi Tiyatrosunu Anlatıyor"

de cebimdeki bütün parayı y a p m a k istediğim çalışmaya

( O r t a d o ğ u T ü r k D ü n y a s ı ! ! N a s ı l y a n i ? ? ) başlıklı b a s ı n

y a t ı r d ı m . Ü l k e d e b i z i m g i b i ç a l ı ş a n h e r k e s a y n ı ş e y i yaşıyor.

toplantısına katılmamızı ve orada konuşulanlardan

Genco: Ülkede bir konservatuvar var ama mezun olanların tiyatro yapabileceği bir yer yok!

o l a m a y a c a ğ ı n ı , g r u p l a r l a özel b i r g ö r ü ş m e i s t e d i ğ i m i z i

S i h a m Nasır: Evet. Devlet kimseye tiyatro yapacak yer

yineleyince ' z o r a k i ' bir g ö r ü ş m e ayarladılar. Bize bildirdikleri

göstermiyor. O yüzden bütün tiyatrocular sokakta. Bir araya g e l i p o y u n y a p ı y o r l a r , o y u n bittiği z a m a n d a ğ ı l ı y o r l a r y a d a b a ş k a b i r o y u n için ç a l ı ş m a y a b a ş l ı y o r l a r a m a h e p s o k a k t a .

gün ve saatte, dergimizin Sanat Yönetmeni G e n c o D e m i r e r ile birlikte r a n d e v u m e k â n ı n d a y d ı k . R a n d e v u saatinden a n c a k

a

O yüzden repertuvar da yok. Devlet her z a m a n aynı yerde

f a y d a l a n m a m ı z ı istediler; b u n u n b i z i m için y e t e r l i

t i y a t r o y a p m a m ı z a izin v e r m i y o r , s ü r e k l i y e r d e ğ i ş t i r i y o r u z . İzinsiz çalışmalar yapıyoruz ve k e n d i m i z d e n çok şey veriyoruz. e d e n l e r i n e ş l e r i h e r z a m a n t u r i z m festivalleri y a p ı y o r l a r , o n l a r a h e r t ü r l ü d e s t e k v a r a m a a s l a t i y a t r o festivali yapmıyorlar.

k o n u ş m a k için. S o n r a " O r t a d o ğ u T ü r k D ü n y a s ı K e n d i

cy

B a ş k a ülkelerde daha rahat tiyatro yapıyoruz. Ülkeyi idare

kırk b e ş d a k i k a s o n r a g r u p t e m s i l c i l e r i ile k o n u ş m a y a

b a ş l a y a b i l m i ş t i k . S a d e c e kırk b e ş d a k i k a m ı z vardı h e p s i ile

T i y a t r o s u n u A n l a t ı y o r " basın toplantısı için ' a d a m l a r ı ' ö z g ü r b ı r a k m a k z o r u n d a o l d u ğ u m u z u söylediler. S a ğ o l s u n , Ş e h i r T i y a t r o s u B a s ı n B ü r o s u v e festival k o m i t e s i ç a l ı ş a n ı

M u s t a f a Yamut: L ü b n a n ' d a her grup sadece k e n d i n i d ü ş ü n m e k zorunda. K e n d i kostümlerini, d e k o r l a r ı n ı yapıyorlar. Aralarında

arkadaşlar, röportajı sık sık k e s e r e k bize az s o n r a b a ş l a y a c a k

b a s ı n t o p l a n t ı s ı n ı hatırlattılar. G r u p üyeleri için, ü l k e l e r i n d e

Yaptığımız işlerden bu yüzden gurur duyuyoruz. Ç ü n k ü

alışık o l d u k l a r ı baskı o r t a m ı n ı n y a n ı n d a h i ç b i r şeydi b u .

pe

d a birlik y o k . H e r k e s k e n d i p a ç a s ı n ı k u r t a r m a y a b a k ı y o r .

e l i m i z d e n gelen h e r şeyi y a p ı p , h e r k e s e u l a ş m a y a çalışıyoruz.

S ö z ü ü ç k e z k e s i l e n Iraklı t e m s i l c i k o n u y l a ilgili e s p r i l e r y a p m a y a b a ş l a y ı n c a söyleşi (artık forum d i y e m i y o r u m ) iyice d a ğ ı l d ı . G e n c o ile o r t a m ı terk e t m e isteğiyle b i r k a ç k e z g ö z g ö z e g e l m e m i z e r a ğ m e n söyleştiğimiz insanlara ayıp olacağını d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z d e n orada kalmaya karar verdik. Basın toplantısı b i z i m y ü z ü m ü z d e n ( ! ) y a r ı m saat g e ç b a ş l a d ı . K a p ı a ç ı l ı p d a b a s ı n m e n s u p l a r ı içeri a l ı n d ı ğ ı n d a b i r g a z e t e c i a r k a d a ş ı m " i s t e r s e n bir y e r e s a k l a n , ç ü n k ü b e k l e y e n b ü t ü n gazetecilerin nefretini k a z a n d ı n " d e y i v e r d i . B i r k a ç soru d a h a s o r m a k için toplantısının b i t m e s i n i b e k l e d i m . A m a " s i z z a t e n sabahtan beri k o n u ş u y o r s u n u z " d i y e n Şehir Tiyatrosu çalışanı arkadaşım, r a n d e v u s u n a g e l m e y e n bir gazeteci ile görüştürmek için ç e v i r m e n i y a n ı m d a n a l ı p g ö t ü r d ü . N e y s e , i s t e d i ğ i m i z s o r u l a r ı s o r a m a d ı ğ ı m ı z , vakit darlığı n e d e n i y l e s ö z l e r i n i k e s m e k zorunda kaldığımız Filistinli, Iraklı, Lübnanlı, Suriyeli

Abduhafez Arif

t i y a t r o c u l a r l a y a p t ı ğ ı m ı z söyleşi b ö y l e bir şey o l d u . Ü l k e n i n d ü z e n l i o l a r a k y a y ı n l a n a n tek t i y a t r o d e r g i s i n i b u k a d a r c ı k c i d d i y e aldığı v e m e s l e k t a ş ı k o n u k l a r ı n a d u y d u ğ u s a y g ı d a n dolayı Şehir Tiyatrosu çalışanı arkadaşlarıma t e ş e k k ü r e d e r i m .

55 <


Uluslararası İstanbul Mekan Tiyatro Festivali

pe

cy

a

Mekanı Bol Olsun...

> Duygu Atay > duyguatay@tiyatrodergisi.com.tr

6-16 A ğ u s t o s t a r i h l e r i n d e g e r ç e k l e ş e n 2 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l M e k a n T i y a t r o F e s t i v a l i , 6 A ğ u s t o s C u m a r t e s i a k ş a m ı , D o l m a b a h ç e S a r a y ı ' n m b a h ç e s i n d e g ö r k e m l i bir açılışla b a ş l a d ı . A ç ı l ı ş t a y a ğ m u r u n a z i z l i ğ i n e u ğ r a d ı y s a k d a , festival düzenleyicileri -başta H ü s e y i n S o r g u n - b u olasılığı d a g ö z ardı e t m e y e r e k , davetliler için n a y l o n y a ğ m u r l u k l a r ı h a z ı r e t m i ş l e r d i . S a r a y ı n b a h ç e s i n e , s a h n e h a l i n e g e t i r i l m i ş b i r p o r t a l d e n g e ç e r e k g i r i l m e s i d e , h o ş b i r f i k i r d i . H e r açılışta o l d u ğ u gibi o t u r a c a k yer b u l u n m a m a s ı normaldi de, normalin çok ü s t ü n d e boyutlarda özellikle yapılan o t u r m a gurupları -üstüne t ü n e n e m e y e c e k b i ç i m d e y ü k s e k o l d u ğ u n d a n - h e r y o r u l a n d a v e t l i , i ç g e ç i r e r e k o n l a r a b a k ı y o r d u . S o n u n d a b a z ı l a r ı C ü m l e K a p ı s ı n ı n giriş k o r k u l u ğ u n a o t u r a r a k işi ç ö z d ü l e r . D a v e t i y e d e y a z ı l a n k o k t e y l s ö z ü n ü n d e , döner-pilav-kola o l d u ğ u n u b i z z a t t a d a r a k ö ğ r e n d i k . B u ş e k i l d e literatüre " k o k t e y l " b a ş k a b i r a n l a m d a d a g i r m i ş o l d u . Tabii o g ö r k e m l i m a n z a r a n ı n -bu m a n z a r a d o ğ a n ı n İ s t a n b u l ' a lütfü, b u n d a F e s t i v a l i n k a t k ı s ı yok- k a r ş ı s ı n d a iki k a d e h b i r şey i ç e m e m e k b i r a z b u r k m a d ı d e ğ i l . D a v e t l i l e r i n p e k ç o ğ u , " n o r m a l d i r , B e l e d i y e ' n i n o r g a n i z a s y o n l a r ı n d a içki o l m a z " d i y e r e k d o ğ a l k a r ş ı l a d ı l a r s a d a , b e n y i n e d e n e d e n b ö y l e o l d u ğ u n a

izlenim-yorum

-ya d a o l m a s ı g e r e k t i ğ i n e - h â l â akıl e r d i r e b i l m i ş d e ğ i l i m . S o n u ç t a b u B e l e d i y e C i d d e B e l e d i y e s i d e ğ i l ki...

>56

Akıl e r d i r e m e d i ğ i m b a ş k a u y g u l a m a l a r d a o l d u o g e c e . Ö r n e ğ i n , m u m ı ş ı k l a r ı n d a n b i r y o l ç i z e n g e n ç l e r i n e l l e r i n d e t e k t e k m u m l a r l a g e l e r e k 5-6 b a s a m a k l ı k b i r y ü k s e l t i n i n ü s t ü n d e n ç ı k ı p i n m e l e r i gibi. O y u n c u - k a r a k t e r l e r i n h e m e n t ü m ü k o s t ü m l ü y d ü v e ö z e l l i k l e kızlar, b u m e r d i v e n i i n i p ç ı k a r k e n e t e k l e r i n d e n d o l a y ı z o r l a n d ı l a r . Ç e v r e m i z i s a r a n u z u n b a c a k l ı , t a h t a a y a k l ı l a r da tiyatronun bir başka kolu olan curcunabaz- hokkabaz-ateşbaz gösteri sanatını simgeliyorlardı her halde. G ö r ü n ü m hoştu d a b u n l a r o k a d a r ç o k t u l a r ki, b i z k e n d i m i z i o n l a r ı n a r a s ı n d a b o y fakiri h i s s e t m e y e b a ş l a d ı k . D e r k e n İstiklal M a r ş ı ' y l a açılış b a ş l a d ı . A c a b a futbol k a r ş ı l a ş m a s ı y a d a U n i v e r s i a d e ' a m ı geldik y a n l ı ş l ı k l a d i y e d ü ş ü n ü r k e n , s a h n e d e k i b i r t a k ı m g ö s t e r i l e r y a n ı l d ı ğ ı m ı o r t a y a k o y d u . K o k t e y l ( ! ) s ü r e r k e n , s a r a y ı n m e r d i v e n l e r i n i n ö n ü n e nefesli s a z l a r d a n oluşan bir gurup gelerek bize potporiler sundu. Bu arada nereden geldiğini a n l a y a m a d ı ğ ı m rap ve tekno müzikleri de karıştı


araya. A m a bir y a n d a n Türk sanat müziğinin ağır p a r ç a l a n da duyuluyordu. " İ ş t e , " d e d i m k e n d i m e , " s a n a t t a çok renklilik bu olsa gerek".

Davetin s o n u n a doğru çaylarımızı da içip yavaştan koktel için bir m e k a n d ü ş ü n m e y e niyetlenirken, yer gök

" C e d d i m d e d e m . . . " s e d a l a r ı y l a i n l e m e y e b a ş l a d ı . T a m i ç i m d e n " y o k a r t ı k . . . " d i y o r d u m ki, e v e t , g e r ç e k t e n d e M e h t e r T a k ı m ı b ü t ü n h a ş m e t i y l e arz-ı e n d a m etti. A b d ü l m e c i t , " s a r a y ı m ı geri v e r i n b r e n a b e k a r l a r ! " d i y e b a ğ ı r ı p o r t a y a ç ı k a c a k gibi geldi b a n a . N e o l u r n e o l m a z , o k k a n ı n altına g i d i p k e l l e d e n o l m a y a l ı m d i y e a c e l e k a p ı y a y ö n e l d i m . B a k a l ı m festival b a n a d a h a n e l e r gösterecekti? F a r k l ı " m e k a n " larda tiyatro y a p m a k , o m e k a n l a r ı n insanını t i y a t r o y l a b u l u ş t u r m a k , a n c a k y a p ı l a n " i ş " i n o m e k a n l a ö r t ü ş m e s i y l e u y u m sağlar. D a h a ö n c e d e n b a ş k a m e k a n l a r için t a s a r l a n m ı ş projeleri, farklı m e k a n l a r a o t u r t m a k , o m e k a n ı n r u h u n u c a n l a n d ı r m a k değildir. B i r p a n t o m i m t i y a t r o s u n u ç e r ç e v e s a h n e i ç i n d e g ö s t e r e c e k s e n i z , o y e r i n I h l a m u r K a s n ' n ı n b a h ç e s i , S a m a t y a M e y d a n ı y a d a B a r b a r o s B u l v a r ı o l m a s ı , k a s t e d i l e n b u l u ş m a y ı g e r ç e k l e ş t i r m e z . O l s a o l s a o s e m t i n h a l k ı n ı n t i y a t r o i z l e m e s i n i sağlar ki, bu da a z ı m s a n m a y a c a k bir kazançtır, o başka. Tarihi bir o y u n u R u m e l i Hisarı'nın doğal d e k o r u n a oturtarak " s a h n e l e m e k " b a ş k a d ı r , E s k i K ö p r ü ' d e ç e r ç e v e s a h n e d e o y n a t m a k y i n e b a ş k a d ı r . A k s a n a t P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n yıllar ö n c e s a h n e l e d i ğ i " A b e l a r d ile H e l o i s e " o y u n u n u A k s a n a t ' t a görenlerin, bir d e R u m e l i H i s a n ' n d a g ö r d ü k l e r i n d e , a r a d a k i farkın n e b ü y ü k b o y u t l a r d a olduğunun şaşkınlığına kapıldıklarını biliyorum. M e k a n l a r ı n bol v e çeşitli o l m a s ı e l b e t iyidir. N e d i r k i , m e k a n l a r l a ö z d e ş l e ş e n o y u n l a r , a n c a k b u p r o j e n i n d e r u h u n u istenildiği ölçüde yansıtır diye d ü ş ü n ü y o r u m . S ı r b i s t a n - K a r a d a ğ y a p ı m ı " D a h a Y a k ı n " adlı g e r ç e k t e n ilginç o y u n u n Yerebatan S a r n ı c ı ' n d a " b a l ı k fotoğrafları ç e k e n bir k a d ı n ı n v a r l ı ğ ı n d a n d o l a y ı " o r a d a o y n a n m a s ı d a t e s a d ü f t e n ö t e b a ş k a b i r o y u n - m e k a n birliği v e r m e d i s a n ı r ı m . Ş i m d i a k l ı m a g e l e n b i r öneriyi de e k l e m e k isterim: D a h a ö n c e d e n saptanan m e k a n l a r bağlamında, katılımcı topluluklara bu mekanların özellikleri b e l i r t i l s e , b e l k i salt o r a y a ö z g ü o y u n l a r y a p a r a k g e l m e l e r i s a ğ l a n a b i l i r d i d i y e d ü ş ü n ü y o r u m . E v e t , b u b e l k i d a h a masraflı o l u r a m a , o z a m a n d a d ö r t k ı t a d a n 2 6 o y u n u t o p l a m a z s ı n ı z d a , d a h a a z k ı t a v e d a h a a z o y u n o l u r a m a a m a c a d a d a h a u y g u n düşer. D a n i m a r k a " B a t i d a T o p l u l u ğ u " n u d a h a ö n c e iki k e z B u r s a ' d a g ö r d ü m . Zafer Ç a r ş ı s ı ' n d a y i n e y e r d e gösteri y a p a n , b u g e r ç e k t e n s o k a k t i y a t r o s u y a p a n a r k a d a ş l a r , h a S u l t a n a h m e t M e y d a n ı ' n d a o y n a m ı ş l a r , h a T a k s i m M e y d a n ı ' ı n d a , bir şey fark e t m i y o r . A y n ı ş e k i l d e K a n a d a ' d a n g e l e n t o p l u l u ğ u n - K a n a d a İ s t a n b u l u ç a k b i l e t l e r i n i n fiyatını d ü ş ü n m e k b i l e i s t e m i y o r u m . N e d e n ille K a n a d a a c a b a ? B i r kıta fazla o l s u n d i y e m i ? Ç ü n k ü , iyi o l m a l a r ı n a karşın, b u n c a m a s r a f a d e ğ m e z l e r d i g i b i m e geliyor- S u l t a n a h m e t M e y d a n ı ' n a ' k u r u l a r ı ' b i r s a h n e d e o y n a m a l a r ı , y a p t ı k l a r ı o y u n u n k o n u s u n u n iki b i n yıllık b u m e y d a n l a nasıl ö r t ü ş t ü ğ ü b e n i m t a r a f ı m d a n a n l a ş ı l a m a d ı . K a n a d a l ı l a r ' ı n atası filan B i z a n s l ı l a r o l a b i l i r m i ? Y a d a K a n a d a ' y a Y e r e b a t a n S a r n ı c ı ' n ı n a l t ı n d a n ,

a

b i l i n m e y e n b i r g e ç i t t e n ataları k a ç m ı ş olabilir m i ?

S o n u ç itibariyle 2 1 ü l k e d e n 2 6 o y u n b u l u ş t u s e y i r c i y l e . Ş u y a z s ı c a ğ ı n d a , k e n t t e k a l a n v e a k ş a m l a r ı g i d e c e k y e r b u l a m a y a n d a r gelirli v a t a n d a ş a s u n u l a n h i z m e t o l a r a k b a k t ı ğ ı n ı z d a o l a y a , e l b e t t e k i o l u m l u b i r iş. H e l e g ö s t e r i l e r i n ü c r e t s i z o l m a s ı d a h a

cy

d a o l u m l u . Ç o l u ğ u n u ç o c u ğ u n u k a p a n , y a r ı m k i l o a y ç i ç e ğ i ç e k i r d e ğ i n i d e y a n ı n a a l a n k e n t i m i z h a l k ı , iyi v a k i t g e ç i r d i denebilir. H e r n e k a d a r dilini a n l a m a s a d a , b i r ş e y l e r g ö r d ü işte.

B e l k i İ . B . B . Ş . T . ' n i n o y u n l a r ı d a olsa a r a d a , ö r n e ğ i n bir " H u r r e m S u l t a n " T o p k a p ı S a r a y ı ' n ı n b a h ç e s i n d e o y n a n s a - o y u n u n a n l a m v e ö n e m i n e b i n a e n - n e k a d a r iyi o l u r d u d i y e d ü ş ü n ü y o r u m . Y e r e b a t a n S a r n ı c ı ' n d a - o r a y a ö z e l y a p ı l m ı ş - b i r o y u n k o t a r ı l s a , s a r n ı ç z i y a r e t ç i s i a l ı n m a d a n , seyircileri d e p e ş i n e t a k a r a k y a p ı l a c a k b i r o y u n ö r n e ğ i n . . . R u m e l i H i s a r ı ' n ı n d o ğ a l d e k o r u n d a o y n a n a c a k oyunu y o k mu Shakespeare'in, İ.B.B.Ş.T.'nin dağarcığında? T ü r k m e n l e r ' i n hiçbir şey a n l a m a d ı ğ ı m oyunu bile

pe

bence, Rumeli H i s a r ı ' n d a çok daha anlamlı ve görkemli olurdu . Harbiye Açıkhava ucubesini geçelim. Ne konsere, ne tiyatroya u y g u n o l a n b u m e k a n ı n s e ç i l m e n e d e n i n i bile a n l a m ı ş d e ğ i l i m z a t e n . N e y s e , 2 . U l u s l a r a r a s ı " M e k a n " T i y a t r o F e s t i v a l i ' d e b ö y l e c e bitti. S a ğ k a l ı r s a k g e l e c e k yıla 3 n c ü s ü n ü d e g ö r ü r ü z inşallah. M e k a n ı b o l o l s u n şimdilik..

57 <


2. Uluslararası İstanbul Mekan Tiyatro Festivali'nin

cy pe

izlenim

a

Düşündürdükleri

> Sema Göktaş

S a d e c e T a r i h i G a l a t a K ö p r ü s ü ' n ü k u l l a n a n i l k i n d e n farklı olarak, Festival bu yıl 7 değişik m e k a n d a s a h n e l e n e n oyunlarla gerçekleştirildi ve 21 ülkeden toplam 25 o y u n gösterildi. G e n i ş bir coğrafyadan gelen katılımcılar ve İ s t a n b u l ' u n tarihsel mekanlarını o y u n alanı olarak kullanan ücretsiz gösteriler, a ğ u s t o s s ı c a ğ ı n ı hafifleten b i r r ü z g a r estirdiler. 6 A ğ u s t o s ' t a D o l m a b a h ç e ' d e k i açılış g ö s t e r i l e r i n i n a r d ı n d a n , 7 Ağustosta Filistinli Al K a s a b a o y u n c u l a r ı n ı n " İ ş g a l Altındaki M a s a l l a r " o y u n u y l a b a ş l a y a n festival, 1 5 A ğ u s t o s ' t a I r a k D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n " G ü l e G ü l e G o d o t " o y u n u v e ertesi g ü n k ü kapanış töreniyle sona erdi. Filistin'le başlayıp M a k e d o n y a ' y ı , Bosna-Hersek'i, Sırbistan-Karadağ'ı içine alan, L ü b n a n v e S u r i y e ' y l e d e v a m e d e n , I r a k ' l a b i t e n b i r F e s t i v a l ' d e vurgu elbette tiyatrodan çok yaşlı d ü n y a m ı z ı bekleyen savaş tehlikesinde oldu. A l K a s a b a ' y ı izlerken G a z z e ' y i boşaltan İsrail'i, Ş a m Devlet Tiyatrosu'ndan A m e r i k a n karşıtı p o l i t i k g ü l d ü r ü y ü i z l e r k e n ö n ü m ü z d e k i b i r k a ç yıl i ç i n d e b ü y ü k b i r o l a s ı l ı k l a i ş g a l e u ğ r a y a c a k o l a n Suriye'yi düşündük. Ve diğerlerini; Sırbistan-Karadağ'ı, Makedonya'yı, Bosna-Hersek'i; ya da Emir Kusturica'nın d e d i ğ i gibi, " b i r z a m a n l a r Y u g o s l a v y a d e n i l e n ü l k e " y i . . . Bugünlerde herkesçe bilinen nedenlerle O r t a d o ğ u ' d a savaş


kazanları kaynatılıyor, ateşle ve kanla çizilen sınırlar aynı b e d e l l e y e n i d e n çiziliyor. P e k i t i y a t r o b u k a o s u n n e r e s i n d e ? Tiyatro nerede durmalıdır? M a l z e m e s i insan olan bir sanat t o p l u m s a l , siyasal o l a y l a r ı g ö z ardı e d e b i l i r m i ? B i z e g ö r e e d e m e z . B u y ü z d e n festivalin yıldız t o p l u l u ğ u A l K a s a b a ' d ı r . Hikayeleri y ü z d e y ü z gerçektir; gerçekliği e l e alış biçimleriyle i n s a n l a r ı i ç i n d e b u l u n d u k l a r ı trajediye g ü l d ü r m e y i bile b a ş a r m ı ş , a r d ı n d a n kendilerini izleyenleri Filistin d a v a s ı n d a k i b i r e y s e l t u t u m l a r ı y l a ilgili v i c d a n i b i r h e s a p l a ş m a y a sokabilmişlerdir. Ve b u n u tiyatroyla yapmışlardır. Bu d u r u m d a bu Filistinli t o p l u l u ğ u tiyatroyu ulusal davalarının p r o p a g a n d a a r a c ı n a d ö n ü ş t ü r d ü k l e r i için eleştirmeli m i y i z ? Yoksa ç e r ç e v e s a h n e n i n olanakları içersinde, sınırlı b i r o y u n c u l u k v e t a s a r ı m tekniğine y a s l a n a r a k a m a " g e r ç e ğ i s a d e c e g e r ç e ğ i " söyleyerek bizi ş o k e e t m e y i başardıkları için k u t l a m a l ı m ı y ı z ? B i z onları politik tiyatroya gerçeğin gücüyle ruh kazandırdıkları ve a y r ı c a b u n u k e n d i t o p l u m s a l g e r ç e k l i ğ i n e sırtını d ö n m ü ş " ö l ü " T ü r k t i y a t r o s u n u n y u r d u n d a yaptıkları için k u t l u y o r u z , ( " i ş g a l A l t ı n d a k i M a s a l l a r " , festival k a t a l o g u n d a " T a l e s U n d e r S i e g e " a d ı y l a tanıtılıyor. O y s a b u y a p ı m " S t o r i e s U n d e r O c c u p a t i o n " a d ı y l a biliniyor. B i r a ç ı k l a m a b u l a m a d ı ğ ı m ı z b u farklılık b i z i m için k a f a karıştırıcı o l d u . Yine katalogda AlKasaba'nın diğer tiyatro etkinlikleriyle k a z a n d ı ğ ı çeşitli ö d ü l l e r b e l i r t i l m i ş a m a " i ş g a l A l t ı n d a k i M a s a l l a r " ı n A m e r i k a ' d a n J a p o n y a ' y a b i r ç o k ülkeyi dolaştığı, a y r ı c a K a h i r e ' d e 2 0 0 1 ' d e v e K a r t a c a ' d a 2 0 0 3 ' t e ö d ü l aldığı bilgisi yok.)

s ı n ı r l a r a t a ş ı n a m a d ı ğ ı n ı , b u n u n l a birlikte " İ ş g a l A l t ı n d a k i Masallar"ı, " S o n Başkurt"u ve "Büyük Final"i ortalamanın ü s t ü n d e y a p ı m l a r olarak d e ğ e r l e n d i r d i ğ i m i z i v u r g u l a y a l ı m . Filistinli A s h t a r T i y a t r o s u ' n u n o y u n u " B a l i n a D e v r i " simgesel, d a h a kapalı bir oyundu. Topluluğun dekorları g ü m r ü ğ e t a k ı l d ı ğ ı i ç i n o y u n 4 0 - 5 0 dk. g e ç b a ş l a d ı . H i ç p r o v a s ı z oynadılar. Üstelik altyazısız ve ne y a z ı k ki A r a p ç a . Allahtan o y u n d a n önce dağıtılan k o n u özetleri o y u n a bir p a r ç a d a olsa g i r e b i l m e m i z i sağladı. O y u n , sipariş silahlarla alıcı ü l k e y e d o ğ r u y o l c u l u k y a p a n bir g e m i d e b u l u n a n silah t ü c c a r ı , i ş a d a m ı , g a z e t e c i v b . o y u n kişileri a r a c ı l ı ğ ı y l a terörü yaratan koşullar üzerine bir tartışma yürütüyordu. Provasız oynamalarına karşın sahne düzeni, tasarımı, o y u n c u l u k d ü z e y i a ç ı s ı n d a n fena b i r y a p ı m d e ğ i l d i v e ilgiyle i z l e n d i . T u n u s D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a n i z l e d i ğ i m i z " G ü z e l H a s a t " a d ı n ı t a ş ı y a n g ö s t e r i d e ise k ı z l ı e r k e k l i o n b i r a k r o b a t / o y u n c u h a s a t t e m a s ı ç e r ç e v e s i n d e t e m e l insani özlemlerimizi vurgulamaya çalışarak ve trapez, tramplen, ip gibi j i m n a s t i k a r a ç l a r ı n d a n y a r a r l a n a r a k gerçekleştirdiler. D r a m a t i k h i ç b i r özellik t a ş ı m a y a n ; s a d e c e ustalıklı fiziksel hareketlerle örülmüş, kendi kategorisinde orta karar bir gösteri izledik; finalde d e a k r o b a t l a r b i z i m o n d o k u z m a y ı s gösterilerine benzer bir b i ç i m d e piramit k u r u p tepesinden T ü r k v e T u n u s b a y r a k l a r ı n ı s a l l a d ı l a r ! (Ayrıca t e m a e ğ e r broşürde belirtilmeseydi kimse anlamazdı; dolayısıyla hoş b i r seyirlik d i y e b i l e c e ğ i m i z b u g ö s t e r i n i n h e r h a n g i b i r d ü ş ü n c e y i ilettiği d e k u ş k u l u . ) B u g ö s t e r i b i r a z d a n d e ğ i n e c e ğ i m i z İsveç tiyatrosuyla b u b a k ı m d a n t a b a n t a b a n a zıt ö z e l l i k l e r t a ş ı y o r d u .

a

Festival p r o g r a m ı n e d e n i y l e oyunları seçerek izlemek z o r u n d a kaldığımız için t ü m ç a b a m ı z a r a ğ m e n 25 o y u n d a n sadece 11 'ini görebildik. B u n l a r da O r t a d o ğ u ' d a n , O r t a A v r u p a ' d a n , İskandinavya'dan ve A s y a ' d a n gelen gruplardı. (Al-Kasaba ve Ashtar / Filistin; T u n u s Devlet Tiyatrosu; Ş a m Devlet Tiyatrosu / Suriye; Devlet Akademik D r a m Tiyatrosu / Başkırdistan; A d a m Darius-Kazimir Kolesnik / Finlandiya; Ulusal İsveç Tiyatrosu; Batida / Danimarka; Bayrush Mjaku Tiyatro ve Film Prodüksiyonu / M a k e d o n y a ; Bosna Halk Tiyatrosu-Zenica; Karadağ Halk Tiyatrosu) Genel olarak çok üstün yapımlar g ö r d ü ğ ü m ü z ü söyleyemeyeceğiz. Batı d r a m sanatı tekniklerini alıştığımız biçimlerde kullanan vasat

y a p ı m l a r d ı b u n l a r . T i y a t r o n u n b i z i m için h e y e c a n verici

pe cy

O r t a A v r u p a ü l k e l e r i n e gelince, ilkin Yerebatan S a r n ı c ı ' n d a K a r a d a ğ H a l k T i y a t r o s u ' n d a n " D a h a Yakın / C l o s e r " adlı, a l d a t m a temalı, ortalamanın da altında, d ü p e d ü z kötü bir y a p ı m izledik. B u y a p ı m , sorunsalı v e o n u işleyiş b i ç i m i y l e P i n t e r ' ı n " A l d a t m a " s ı n ı n suyunun suyuydu bir bakıma. D a h a sonra yine aynı mekanda Bosna Halk Tiyatrosu'ndan İ v o A n d r i ç ' i n " L a n e t l i A v l u " adlı o y u n u n u izledik. B u yapım diğerinden en azından oyunculuk açısından çok

59 <


T i y a t r o s u ' n u n s u n d u ğ u " E l e k t r a ' n ı n E r k e k K a r d e ş l e r i " ise a z ö n c e d e ğ i n d i ğ i m i z gibi, T u n u s g r u b u n u n a k s i n e k e s i n l i k l e gösteri olgunluğuna erişmemiş, buna karşın etkileşimli ve eğitsel o l m a y a ç a l ı ş a n b i r y a p ı m d ı . I h l a m u r K a s n ' n d a g ö r d ü ğ ü m ü z oyunu bir tiyatro olayı olarak ciddiye alamadık a m a gösteriden sonraki k o n u ş m a b ö l ü m ü n d e oyunun a r k a s ı n d a k i e k i b i v e d ü ş ü n c e y i g ö r ü n c e saygı d u y d u ğ u m u z u belirtmeden geçemeyeceğiz; en azından İsveç H ü k ü m e t i ' n i n " e n t e g r a s y o n d a " t i y a t r o y u etkili b i r a r a ç o l a r a k k u l l a n m a politikasına. T ü r k c u m h u r i y e t l e r i n d e n n e y a z ı k k i b i r tek o y u n görebildik; o da Harbiye'de Başkırdistan'ın Devlet Akademik D r a m T i y a t r o s u ' n d a n " S o n B a ş k u r t " adlı o y u n o l d u . B a ş k ı r d i s t a n ' ı n adını s o n iki yıldır v e b u festival d o l a y ı s ı y l a d u y d u ğ u m u z u itiraf e t m e l i y i z . B i z i m için A s y a ' n ı n b i l i n m e y e n b i r y e r i n d e konuşlanmış bu küçük Türk cumhuriyetinin yapımının düzeyi o l d u k ç a şaşırtıcı o l d u . S a h n e n i n ü ç d u v a r ı d e v s i n e v i z y o n perdeleriyle k a p l a n m ı ş t ı v e b u p e r d e l e r d e k i g ö r ü n t ü l e r savaş, a n ı m s a m a , rüya, yolculuk vb. gibi tematik ve teknik olarak ç o k farklı s a h n e l e r için ç o k g ü z e l k u l l a n ı l m ı ş t ı . S i n e m a v e müziğin tiyatroyla ustaca buluşturulması diyebileceğimiz bu y a p ı m , Başkırdistan t a r i h i n d e n b i r olayın oyunlaştırılmasıydı. Bu oyunun sonunda da Türk ve Başkurt bayrakları uzun süre s a h n e d e d a l g a l a n d ı r ı l d ı ; s o n r a d a T ü r k d ü n y a s ı n ı n birliği t e m a l ı r o m a n t i k v e ü t o p i k b i r iki k o n u ş m a yapıldı. B u d u r u m b i z e ş u n u d ü ş ü n d ü r d ü : N e d e n b u o y u n u d ö r t b i n kişilik H a r b i y e ' d e b e ş altı y ü z kişi i z l e d i ? Ü l k e m i z d e T ü r k dünyasının birliğini özleyen a z ı m s a n m a y a c a k sayıda insan var. O n l a r n e d e n b u o y u n a g e l m e d i l e r ? Y a d a C u m a n a m a z l a r ı n d a c a m i l e r i d o l d u r a n k i t l e l e r n e d e n Filistin oyunlarını doldurmadılar? İnsanımız neden tiyatroya gelmiyor?

pe cy

a

d a h a düzeyliydi. İçerik açısından da aynı izlenimi edindik. İzlenim diyoruz, çünkü oyunu anadillerinde oynadılar, ne bir altyazı vardı ne de o y u n d a n ö n c e herhangi açıklayıcı bir m e t i n verildi. S a d e c e b r o ş ü r d e basılı b i r k a ç c ü m l e n i n ışığında oyunu izlemek d u r u m u n d a kaldık. Yerebatan'da sunulan bu o y u n l a r ı i z l e m e k seyirci a ç ı s ı n d a n o l d u k ç a z a h m e t l i o l d u . Ç ü n k ü seyirciler b i r saati g e ç e n g ö s t e r i s ü r e s i n c e a y a k t a y d ı . Ç o ğ u d a b u n e d e n l e gitti z a t e n . B u fiziki s e b e b i n ü s t ü n e b i r d e Sırbistan-Karadağ o y u n u n u n düzeysizliği v e B o s n a - H e r s e k o y u n u n u n dil engeli e k l e n i n c e g e r ç e k t e n sınırlı sayıda i n s a n a o y n a d ı b u gruplar. Ayrıca h e r iki o y u n d a ç e r ç e v e s a h n e y e göre d ü ş ü n ü l m ü ş t ü besbelli, bu yüzden her ne kadar sahne tasarımı üç yönlü oyun alanına uyarlanabilmişse de mizansenler çerçeve sahneye göre gerçekleştirildi h e p ; yani s e y i r c i y l e tek y ö n l ü ilişki kurabildiler. M e k a n ı n getirdiği b u t e k n i k a k s a k l ı ğ ı n y a n ı n d a y i n e m e k a n d a n k a y n a k l a n a n bir başka p r o b l e m daha vardı. Seyirci olarak oyun b o y u n c a k e n d i m i z e o o y u n l a r ı n n i ç i n Y e r e b a t a n gibi b i r m e k a n d a sergilendiğini sorup durduk. Bize göre " D a h a Yakın" oyunu k e s i n l i k l e Y e r e b a t a n ' ı n a t m o s f e r i y l e o r g a n i k b i r ilişki k u r a m a d ı . " L a n e t l i A v l u " n u n ise b u a t m o s f e r e d a h a u y g u n o l d u ğ u n u a n c a k " s e z e b i l i y o r u z " . Dil engeli dolayısıyla! Ş u n u e k l e m e d e n y a p a m a y a c a ğ ı z ; Sarnıç, d o ğ r u d a n d o ğ r u y a kendisi için d ü ş ü n ü l m ü ş t i y a t r o g ö s t e r i l e r i n d e k u l l a n ı l d ı ğ ı n d a g e r ç e k t e n ç o k ö z g ü n v e ç o k etkili o l a b i l e c e k b i r t i y a t r o m e k a n ı n a dönüşebilir. A m a böyle bir köşesinde k u r u l m u ş çerçeve s a h n e d e n b o z m a minik bir o y u n alanı ve daha kötü bir seyir a l a n ı y l a festivalin e n k ö t ü v e e n v e r i m s i z k u l l a n ı l a n m e k a n ı o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r u z . O r t a A v r u p a ' d a n izlediğimiz üçüncü oyun M a k e d o n y a ' d a n gelen, Strindberg'in Baba oyunu oldu. Ihlamur Kasrı'nda izlediğimiz bu oyunun bu m e k a n a ç o k yakıştığını d ü ş ü n ü y o r u z . B a h ç e d e verilen d o ğ u m g ü n ü partisiyle b a ş l a y a n o y u n d a o y u n c u l a r k a s r ı n g i r i ş i n d e n k a r ş ı l a d ı k l a r ı s e y i r c i y e y e r i n e o t u r u n c a y a d e k e ş l i k ettiler. O y u n alanı o r t a d a y d ı ve bu alanı iki y e r d e n girilip çıkılabilen k a r e şeklinde k u r u l m u ş bir y e m e k masası b ü y ü k ölçüde kaplıyordu. Yemek masasının ortasında bulunan boşluktaki y e r ise t ü m ü y l e k ö m ü r l e kaplıydı. M a s a y a f i g ü r a s y o n y a p m a k üzere o y u n c u l a r o t u r t u l m u ş t u v e o n l a r o y u n başladıktan s o n r a u z u n c a bir süre bir seyirciye bir önlerindeki boş tabaklara b a k a r a k b e k l e d i l e r ; n e y s e s o n u n d a servis b a ş l a d ı d a o n l a r i ş l e v s i z l i k t e n , b i z d e kafayı b u işlevsiz f i g ü r a s y o n g r u b u n a takmaktan kurtulmuş olduk. Yüzbaşı yani Baba neredeyse yüz yaşında gösteriyordu a m a Laura yani anne otuzunda var y o k t u . B e r t a ' y ı y a n i k ı z l a r ı n ı ise r a h a t y i r m i s i n d e h a d i o n sekizinde diyebileceğimiz bir o y u n c u canlandırıyordu. Bir süre k i m i n L a u r a k i m i n B e r t a o l d u ğ u n u a n l a m a y a çalıştıktan, b u n u a n l a d ı k t a n s o n r a d a b u k a d ı n b u kızı k a ç y a ş ı n d a d o ğ u r m u ş olabilir d i y e d ü ş ü n d ü k t e n s o n r a M a k e d o n k a d ı n l a r ı n ı n b e l k i d e 12-13 y a ş ı n d a d o ğ u m y a p t ı k l a r ı n ı akıl edip rahatladık. Diyemeyeceğiz, çünkü oyun ilerledikçe Yüzbaşı, her ne kadar g ü n ü m ü z d e D N A analizi vb. söz k o n u s u y s a d a m e v z u gereği kızının kendisinden o l u p olmadığı v e h m i y l e ö z d e n e t i m i n i yitirdi v e s o n u n d a ö l d ü . B i z e g ö r e o y u n da öldü. Başlangıcıyla b i z d e y a ş a m a sevinci ve tiyatroya d a i r ü m i t u y a n d ı r a n b u y a p ı m , d r a m a t u r g i y i sıfırlamış v e gösterişli b i r reji o l m a k t a n ö t e y e g i d e m e m i ş . K e n d i s i n e sıfır değer verilen dramaturgi de gerçekten yutan e l e m a n a d ö n ü ş m ü ş v e rejiyi y u t m u ş . B i r n e v i d r a m a t u r g i n i n i n t i k a m ı olmuş!

İskandinav oyunlarına gelince, Finlandiya'dan gelen A d a m Darius-Kazimir Kolesnik m i m grubu, Ihlamur K a s r ı ' n d a " B o s t a n K o r k u l u ğ u n u n Ö l ü m ü " adlı, h e r b a k ı m d a n silik b i r p e r f o r m a n s sergilediler. Z a m a n z a m a n s ı r a d a n s k e ç l e r düzeyine düşen epizotlardan oluşan bu gösterinin tek ilginç yanı, o a k ş a m fazlasıyla güçlü esen rüzgarın d e k o r p a n o l a r ı n d a n birini u ç u r m a s ı o l d u ! G e ç e n y ı l l a r d a B u r s a ' d a i z l e m e fırsatını b u l d u ğ u m u z D a n i m a r k a l ı g r u p B a t i d a ' n ı n S u l t a n a h m e t ' t e sergilediği " B ü y ü k F i n a l " adlı o y u n ise, m ü z i k ve dansla desteklenen, gerçekten hoş, eğlenceli, düzeyli bir gösteri olarak içimizi neşeyle doldurdu. O y u n u n birkaç kez yinelenmesi de Batida'nın artılarından. Ulusal İsveç

>60

F e s t i v a l ' d e izlediğimiz son o y u n R u m e l i h i s a r ' n d a Ş a m D e v l e t T i y a t r o s u y a p ı m ı " G e n e r a l i m " adlı o y u n o l d u . V i e t n a m ' d a geçen sevimli bir politik güldürü olan bu oyunu izlerken bu ülkenin, belki de bu tiyatronun kısa bir süre sonra b o m b a l a n a c a ğ ı n ı d ü ş ü n e r e k h ü z ü n l e n d i k . B ö y l e bir d u r u m d a tiyatro ne yapabilirse onlar da o n u yapıyorlardı. Suriye'nin ikinci bir Irak o l m a m a s ı dileğiyle, geçen sene başka bir y a p ı m l a G a l a t a K ö p r ü s ü ' n d e izlediğimiz b u tiyatro g r u b u n u n H i s a r ' ı n ağaçlarını da dekora katan, böylece köy atmosferini g ü ç l e n d i r e n s a h n e t a s a r ı m l a r ı n ı özellikle b e ğ e n d i ğ i m i z i , k ö y h a l k ı n ı n g e n e r a l e y a ğ ç e k m e k için hazırladığı b e z p a n k a r t l a r a yazılan T ü r k ç e sloganlara çok g ü l d ü ğ ü m ü z ü ve yapımı bir bütün olarak düzeyli b u l d u ğ u m u z u belirtmek istiyoruz. S o n u ç o l a r a k festival b i r k ü l t ü r k ö p r ü s ü o l m a a n l a m ı n d a işlevini y e r i n e getirdi. E m e ğ i g e ç e n herkesi k u t l a m a k gerekir. Altyazıların aksaması, kimi oyunların geç başlaması, oyun m e k a n ı n d a son anda yapılan değişiklik vb. aksamalar kuşkusuz genelin içinde basit teknik aksamalardır ve bir s o n r a k i yıl d ü z e l e c e k t i r . A n c a k festival p r o g r a m ı b i z e g ö r e b u festivalin e n k ö t ü y a n ı y d ı . P r o g r a m d o l a y ı s ı y l a o y u n l a r ı n s a d e c e birer k e z o y n a n m a s ı n e y a z ı k k i bizi t e r c i h y a p m a y a zorladı. B u p r o b l e m h e r g r u b u n hiç d e ğ i l s e iki k e z o y n a m a s ı sağlanarak çözülmeliydi. Böylece biz de her gün en azından iki o y u n g ö r e r e k g e r ç e k b i r festival t e m p o s u y a k a l a r d ı k . İkinci b i r h u s u s , O r t a d o ğ u , T ü r k D ü n y a s ı , B a l k a n t i y a t r o l a r ı gibi son derece cazip tartışmalı oturumların kapalı kapılar ardında, gözlerden uzak mekanlarda gerçekleştirilmesi. İ s t a n b u l o r t a m ı n d a festival o y u n l a r ı ü c r e t s i z v e h e r k e s i n girebileceği mekanlarda sunulurken bu çok değerli kültür toplantılarının sunumundaki tercihle neyin amaçlandığını d o ğ r u s u a n l a y a m a d ı k . B u k o n u d a k i ö n e r i m i z festivalin t ü m etkinliklerinin halka açık o l m a s ı ve etkin bir d u y u r u yapılmasıdır. H a t t a m ü m k ü n o l a n g r u p l a r l a tıpkı İ s v e ç g r u b u ö r n e ğ i n d e o l d u ğ u gibi o y u n u n a r d ı n d a n t a r t ı ş m a l ı söyleşiler d e gerçekleştirilebilir. S o n b i r h u s u s , festivalde açılış v e k a p a n ı ş g ö s t e r i l e r i d ı ş ı n d a T ü r k t i y a t r o s u n u n bir y a p ı m l a temsil edilmeyişi. Bizce bu önemli bir eksiklik. T ü r k i y e ' d e g e r ç e k l e ş t i r i l e n bir festival h e m d e b i r d e n fazla T ü r k y a p ı m ı içermeli diye düşünüyoruz


> Kitap Tanıtım >Duygu Atay > duyguatay@tiyatrodergisi.com.tr

SAHNE TOZU D e v l e t T i y a t r o s u s a n a t ç ı s ı , y ö n e t m e n v e o y u n c u E s e n Ö z m a n , "Sahne Tozu " a d ı y l a y i r m i yıllık birikimlerini kitaplaştırmış, M i t o s - B o y u t Y a y ı n l a n d a Tiyatro/Kültür D i z i s i n i n 6 2 . kitabı o l a r a k y a y ı m l a m ı ş , h e r z a m a n k i gibi iyi d e e t m i ş . T i y a t r o y a ilişkin k u r a m s a l k i t a p l a r ı n y a d a o y u n l a r ı n y a n ı sıra, b u t ü r " y a z ı l a r a " d a t i y a t r o y a g ö n ü l v e r e n l e r i n g e r e k s i n m e s i var. İ z l e n i m l e r , söyleşiler, d ü ş ü n c e l e r , ç e v i r i l e r l e b i l m e d i k l e r i m i z i ö ğ r e n i p , bildiklerimizi y e n i d e n a n ı m s a y ı p nostalji y a p ı y o r u z . E s e n Ö z m a n ' ı n ö z g ü n yazılarından tiyatro olgusuna bakışını keşfediyoruz. Çevirilerle, önemli t i y a t r o c u l a r ı n y a p ı t l a r ı n a b a k ı ş l a r ı n ı ö ğ r e n i y o r u z . T a m bir b a ş u c u k i t a b ı hazırlamış Esen Ö z m a n . Tiyatrocuların genellikle yaşadıklarını y a z m a d ı k l a r ı n ı d ü ş ü n ü r s e k , b u k i t a b ı n ö n e m i d a h a d a iyi anlaşılır.

a

K i t a p ü ç a n a b ö l ü m e a y r ı l m ı ş . B i r i n c i b ö l ü m d e y a z a r ı n çeşitli t i y a t r o insanları ve olayları üstüne düşünceleri, yönettiği ve içinde bulunduğu o y u n l a r a ilişkin g ö r ü ş l e r var. İkinci b ö l ü m söyleşilere ayrılmış. B u b ö l ü m d e E s e n Ö z m a n k e n d i s i y l e y a p ı l a n söyleşilere yer v e r m i ş . B u b ö l ü m d e y e r alan "Afife J a l e K ı z l a r ı n d a n Ü ç S a n a t ç ı n ı n Söyleşisi", Aysın C a n d a n v e Işık Y e n e r s u ile y a p ı l a n ü ç l ü bir söyleşi. Ü ç ü n c ü b ö l ü m ç e v i r i l e r e a y r ı l m ı ş . B u b ö l ü m d e , G i o r g i o S t r e h l e r ' i n 1986 yılında P a r i s ' t e " Ü ç K u r u ş l u k O p e r a " y ı s a h n e l e r k e n d ü ş ü n d ü k l e r i n i içeren bir çeviri, 1955 d e y i n e S t r e h l e r ' i n M i l a n o ' d a aynı o y u n u s a h n e l e m e d e n ö n c e B e r t o l t B r e c h t ' l e k o n u ş m a y a gittiği s ı r a d a o n u n l a yaptığı k o n u ş m a n ı n notlarının y e r aldığı bir b a ş k a çeviri, A r i a n e M n o u c h k i n ile y a p ı l a n bir söyleşinin çevirisi d e ilgiyle o k u n u y o r .

pe cy

K i t a b ı n s o n u n a y a z a r ı n ö z g e ç m i ş i n i n k o y u l m a s ı d a b e n c e ç o k iyi o l m u ş . B u d u r u m d a E s e n Ö z m a n ' ı t a n ı m a y a n l a r ı n da, o n u n kişiliği v e y a p t ı k l a r ı k o n u s u n d a o k u y u c u y a yeterli f i k i r veriyor. 2 1 3 sayfalık k i t a b ı n ilk b ö l ü m ü n d e 2 3 , ikinci b ö l ü m d e 14, son b ö l ü m d e de 9 r e s i m b u l u n u y o r . H e r y a z ı n ı n s o n u n a o y a z ı n ı n t a r i h i n i n d ü ş ü l m e s i d e ç o k iyi. B ö y l e c e o k u y u c u , b u y a z ı n ı n y a d a s ö y l e ş i n i n tarihini bilerek, o l a s ı yanılgılara düşmüyor. K i t a b ı n ilk b ö l ü m ü n d e k i E s e n Ö z m a n ' ı n ö z g ü n y a z ı l a r ı n d a n b i r k a ç başlık, m u t l a k a sizin d e o k u m a k i s t e y e c e ğ i n i z ilginç k o n u l a r o l a c a k t ı r : "Erişilmez Ermiş: Peter Brook", " L o r c a ' n ı n yeni bir oyunu: Seyirci", "Avignon'dan izlenimler", "Yalan K e n t - M n o u c h k i n e ile g ü n e ş l i bir P a z a r g ü n ü " , " C i d d i v e d o ğ r u bir d e n e m e : Ç ı p l a k " , " G r o t o w s k i ' y i izlerken d ü ş ü n d ü ğ ü m : S a n a t ç e l i ş k i l e r d e n d o ğ a r . . . " , " t i y a t r o d a 6 1 y a ş . E m e k l i l i k s o r u n u " , " Ş e n S a h i r S ı l a n ile d ü n d e n b u g ü n e , kentten k e n t e y o l c u l u k " , " U s t a m ı z M u h s i n E r t u ğ r u l ' u n yıllar ö n c e g ö r d ü k l e r i " , " E d e b i y a t ç ı tiyatro e l e ş t i r m e n i N u r t e n K a r a s v e s a ç m a l a r l a g e r ç e k l e r ü z e r i n e " , " s a n a t ı n y a ş a m l a ö r t ü ş t ü ğ ü n o k t a d a F r a n s ı z y a z a r C h r i s t i a n G i u d i c e l l i ile K o n y a ' d a bir b u l u ş m a " , " C a n y o l d a ş ı m Ş e h n a z P a k ' ı n a r d ı n d a n " . U z u n s ö z ü n kısası, g e r e k l i bir t i y a t r o k i t a b ı " S a h n e T o z u " . . .

61 <


Bursa'nın Köylerinde Tiyatro Yapan Bir Topluluk Var

pe cy

Amatör Tiyatrolar

a

Alternatif Tiyatro

Minibüs, köyün tozlu yollarından meydana ulaşırken, en orta yerdeki evin duvarına asılmış afiş, halkın gururunu, hemen altındaki çocuklarsa akşam oyunun nasıl geçeceğini anlatıyordu... "Tiyatro gösterisi: Elbise Sevdası; Yazan ve Yöneten: Özgürtürk Çalık; Oynayanlar: Nedim Buğral, Caner Arkan, Deniz Uruş; Teknik: Zafer Bilbey, Mevlüt Mokan" İki yıldır, köylerde, sokaklarda, hiç bir ücret almadan gönüllü olarak oynayan bu kadrodan, Nedim Buğral ve Alternatif Tiyatronun konuğu olduk bu ay...

Merhabalar, Alternatif Tiyatro'nun yolculuğu nasıl başladı. Şu anki kadronuz ve yapınızdan bahseder misiniz bizlere? A s l ı n d a şu a n d a t a m a n l a m ı y l a b ö y l e bir y o l c u l u ğ u n içindeyiz d e m e k yanıltıcı olur. İki yıldır köylerde, meydanlarda oynuyoruz. F a k a t t a m a m e n salon o y u n l a r ı n ı n d ı ş ı n a ç ı k a m a d ı k . K ö y l e r d e y a p t ı ğ ı m ı z sokak tiyatrosu değil, 'alternatif t i y a t r o ' ise ç o k genel bir isim; açıkçası şu an bizim için iddialı da. Ö n ü m ü z d e k i yıllarda yaptığımız işe d a h a özel bir isim koyabiliriz h e r h a l d e . Çıkış n o k t a m ı z izleyici. İzleyicimizi ' ö t e k i izleyici' diye tanımlıyoruz. Yaşamında tiyatroyu bir ihtiyaç olarak hissetmemiş, h i s s e d e m e m i ş izleyici guruplarına o y n u y o r u z . Yaptığımız iş elite d ö n ü k değil. A v a m a o y n u y o r u z , bu y ü z d e n de geleneksel tiyatromuzun öğelerini içeren "Elbise S e v d a s ı " bizim için; uzun bir süre oynamayı d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z ve oldukça doğru b u l d u ğ u m u z bir o y u n tercihi oldu. " E l b i s e S e v d a s ı " k a d r o m u z 3 o y u n c u ve 2 teknik p e r s o n e l d e n

>62

> Suat Başkır > sbaskir@yahoo.com

oluşuyor. B e n i m dışında tüm arkadaşların geliri tiyatro dışından. Bu işi gönüllü ve a m a t ö r olarak yapıyorlar. Aynı o y u n için B u r s a M a v i B a l o n G ö s t e r i H i z m e t l e r i b ü n y e s i n d e bir k a d r o k u r a c a ğ ı z v e M u s t a f a k e m a l p a ş a ' d a yaptıklarımızı B u r s a ' d a y a p m a y a d e v a m edeceğiz. Kış d ö n e m i kapalı m e k â n l a r d a kahvehaneler, düğün salonları vb. yerlerde bu oyunu o y n a m a n ı n yollarını a r a y a c a ğ ı z . Kurumsallaşmış bir yapımız yok. Mustafakemalpaşa Belediyesi b ü n y e s i n d e profesyonel o l a r a k çalıştım. B u yıl M a v i B a l o n b ü n y e s i n d e d e v a m e d e c e ğ i m . G e r e k " E l b i s e S e v d a s ı " gerekse bundan sonraki oyunlarımız amatör tiyatro yapanlar ile alternatif alanlarda o y n a n m a y a d e v a m edecek. D a h a iddialı v e organize bir yapı ve h a r e k e t t e n söz e t m e k için e r k e n . Sürekliliğimiz ve h e y e c a n ı m ı z d e v a m ettiği sürece ö n ü m ü z d e k i yıllarda b u çalışmalarımızın daha organize olacağına inanıyorum.

"Her zaman, her yerde, herkese tiyatro!!!" Gerçekten yürekli bir çağrı ve bu çağrı ışığında, köylerde oynuyorsunuz. İrtibata geçiş sürecinizden, sahnelenmeye kadar bu deneyiminizi bizlerle paylaşır mısınız? " E l b i s e S e v d a s ı " k ö y l e r d e , s o k a k aralarında, e v b a h ç e l e r i n d e o y n a n a b i l e n bir o y u n . R ö m o r k ü s t ü n d e o y n a y a r a k , bir c a m i avlusunda ve bir k a h v e h a n e n i n ö n ü n d e o y n a y a r a k ç o k değişik mekân-izleyici tecrübeleri yaşadık. B u d e n e y i m l e r s o n u n d a ö ğ r e n d i ğ i m i z e n ö n e m l i şey izleyici guruplarının niceliği ile ilgili oldu. H e d e f i m i z i n bir defada y ü z l e r c e seyirciye u l a ş m a k o l m a m a s ı gerektiğini b u açık h a v a oyunlarında öğrendik. D a h a az sayıda izleyiciye, etki alanımıza


alabildiğimiz ç a p t a v e s a m i m i o r t a m l a r d a o y n a m a k t a n d a h a fazla keyif aldık. B i r b a h ç e d e 30 kişiyi a ş m a y a n bir izleyici g u r u b u y a d a bir k ö y m e y d a n ı n d a sayısı y ü z ü g e ç m e y e n bir topluluğa o y n a d ı ğ ı m ı z d a çok d a h a iyi alışverişimiz oldu. O y u n öncesi ve sonrası da seyircimiz ile iletişimimizi s ü r d ü r e b i l d i ğ i m i z b u tip o r g a n i z a s y o n l a r e n başarılı o r g a n i z a s y o n l a r ı m ı z oldu. Bir d e biz k a h r a m a n o l m a k için b u n u y a p m ı y o r u z . Yaptığımız işten e ğ l e n m e k - k e y i f a l m a k d u r u m u n d a y ı z k i g ü l ü m s e m e m i z s a m i m i olsun. Bu işi a m a t ö r c e yapan t ü m arkadaşlarımın ortak beklentisi b u keyif a l m a d u r u m u . D o ğ r u bir o r g a n i z a s y o n l a izleyicimiz ile gerçekten buluşabiliyor ve onlar üzerinde önemli bir i z b ı r a k a b i l i y o r u z . A m a s o k a k t a v e ücretsiz o y n a d ı ğ ı m ı z h e r o y u n b i z i m için istediğimiz ideal o r g a n i z a s y o n u sağlayamayabiliyor. Bir k ö y d e o y n a m a k için ilk ö n c e m u h t a r ile görüşüyoruz. Fakat biz g i d e n e k a d a r k ö y l e r d e ç o ğ u n l u k l a bir şey y a p ı l m a m ı ş oluyor. Biz g i d i n c e v e m a l z e m e l e r i m i z i v e bizi g ö r ü n c e y a p a c a ğ ı m ı z işin ciddiyeti kavranıyor. S o n r a s ı n d a r ö m o r k l a r bulunuyor, c a m i d e n anonslar yapılıyor. E ğ e r k ö y m e y d a n ı gibi g ö z l e g ö r ü l ü r bir y e r d e isek ç o c u k l a r t o p l a n m a y a b a ş l ı y o r v e h a b e r k ö y e y a y ı l m a y a b a ş l ı y o r . İ z l e y i c i b u l m a k gibi bir sıkıntımız yok, en güzeli de gişeyi d ü ş ü n m e d e n iş y a p m a k .

İnternet sitenizi incelediğimiz vakit, "Drama Çiftliği" oluşumu dikkatimizi çekmekte. Bu projeniz şu an itibariyle ne aşamada? Ve bu o l u ş u m l a ilgili g e l e c e k p l a n l a r ı n ı z ı öğrenebilir miyiz?

Tüm geliştirdiğiniz faaliyetleriniz için, kaynağı nereden, ne şekilde sağlamaktasınız? Başta maddi ve sanatsal olmak üzere, profesyonel bir destek almakta mısınız? S a l o n d ı ş ı n d a o y n a d ı ğ ı m ı z o y u n l a r d a gelir h e d e f i m i z yok. Hedefimiz izleyiciye d a h a rahat ulaşabilecek yapılar ile işbirliği y a p m a k . S o n iki yıldır M u s t a f a k e m a l p a ş a B e l e d i y e s i aracılığı ile o y n a d ı k . Bu y a z B u r s a Nilüfer B e l e d i y e s i aracılık etti. Bu kış ise B u r s a içinde t e k n i k y a r d ı m v e u l a ş ı m i h t i y a c ı m ı z ı k a r ş ı l a y a c a k bir aracı ile o y n a m a y a d e v a m e d e c e ğ i z . B u n u n d ı ş ı n d a b e k l e d i ğ i m i z bir p r o f e s y o n e l bir destek yok.

Bursa'dan veya ülke içinden, bu keyifli projelerinizi geliştirip, büyütmek için herhangi bir çalışmanız mevcut mu? D r a m a çiftliği stresten u z a k , istediğin k a d a r g ü r ü l t ü ile çalışabileceğin, h a y v a n ı n ı beslediğin, bitkini suladığın serbest bir m e k â n . A n a d o l u ' n u n her yerinde çok d ü ş ü k kira bedellerine b ö y l e yerler b u l m a k m ü m k ü n . Biz tiyatro y a p t ı ğ ı m ı z için b u m e k â n ile ilgili ö n c e l i k l e tiyatro ile ilgili yapılabilecekleri tasarlıyoruz. A n a d o l u ' n u n h e r h a n g i bir y e r i n d e birileri farklı sanat disiplinlerinden o l u p k e n d i atölyelerini kurabilirler. P e k ç o k üniversite t i y a t r o s u n d a n a r k a d a ş ı m var. Asıl işlerini y a p a r k e n tiyatroya d e v a m e t m e k istiyorlar a m a b u n u n için bir z e m i n b u l a m a y ı p k o p u y o r l a r . D r a m a çiftliği A n a d o l u ' n u n h e r h a n g i bir yerinde bir şey y a p m a k isteyenlere m o d e l olabilir. B i z çok a z p a r a y a , ç o k ç e n e v e k e n d i i ş g ü c ü m ü z e g ü v e n e r e k b u işe başladık. A d ı m a d ı m d a s i t e m i z d e m e k â n ile ilgili gelişmeleri yazıyoruz. O D T Ü ' y e d e " K ı r s a l d a T i y a t r o " d i y e b i r bildiri s u n u m u ile k a t ı l m a k istedik fakat kabul e d i l m e d i k . Yaptığımız işi a n l a t m a n ı n bize d ö n ü k ciddi bir faydası yok, biz z a t e n istediğimizi yavaş d a olsa yapıyoruz. A m a başka yerlere m o d e l olmak için bu tip buluşmalar, yayınlar kanalı ile deneyimlerimizi p a y l a ş m a k istiyoruz. D e n e y i m l e r i m i z i p a y l a ş m a n ı n d ı ş ı n d a b u l u n d u ğ u m u z coğrafyanın d ı ş ı n d a bir şeyler y a p m a y ı düşünmüyoruz.

Ö n ü m ü z d e k i yıl işitme engelliler ve ö t e l e n e n etnik yapılar ile ç a l ı ş m a l a r y a p m a k istiyorum. M e k â n d a k i hayvanlar, bitkiler y a p t ı ğ ı m ı z yaratıcı d r a m a ç a l ı ş m a l a r ı n ı d e s t e k l e y e c e k .

Hem topluluğunuzun, hem de ülkemizde ki amatör tiyatro yapısının gelişimi ve devamı için, hedeflerinizi bizlerle paylaşır mısınız?

pe cy

a

D r a m a Çiftliği'nin hala inşaatına d e v a m ediyoruz. B u projeye sponsor kabul etmiyoruz. T a m a m e n bağımsız bir proje olmasını istiyoruz. Yakın ç e v r e m i z d e n genellikle m a l z e m e bağışı alarak ve o l d u k ç a yavaş ilerliyoruz. Çatısını k e n d i m i z yaptık, k u m u n u k e n d i m i z taşıdık. Yapının her a ş a m a s ı n d a bizlerin işgücü var. Sanırım önümüzdeki ilkbaharda kullanılmaya hazır hale gelecek.

Ayrıca G . O r w e l l " H a y v a n Çiftliği" m e k â n ı n ilk d e n e m e s i olacak. S i t e m i z d e d r a m a t u r g i ve reji ç a l ı ş m a l a r ı n ı b a s a m a k b a s a m a k yayınlayacağız ve tartışmaya açık tutacağız. Ç ı k a c a k ü r ü n s a d e c e b i r defa o y n a n a n bir o y u n olarak d a kalabilir, " E l b i s e S e v d a s ı " gibi sık o y n a n a n bir o y u n da olabilir. B u n u projeye k a t ı l ı m ve süreç gösterecek. D r a m a çiftliği diğer yapılara da açık olacak. Sanırım d a h a ç o k ekip liderlerinin bir araya geleceği bir y e r olacak. Ö y l e olması h e m d a h a pratik h e m b i z i m d e altından k a l k a b i l e c e ğ i m i z bir şey.

A m a t ö r Tiyatro t o p l u l u k l a r ı n ı n u z u n soluklu yapılar o l a b i l e c e ğ i n e i n a n m ı y o r u m . B u a m a t ö r tiyatro yapılarının d o ğ a s ı n a aykırı.

A m a t ö r T i y a t r o t o p l u l u k l a r ı n d a n ç o k a m a t ö r tiyatro y a p a n kişinin üzerine d a h a fazla düşünmeliyiz. G ü n ü m ü z d e çok fazla i n s a n k e n d i s i için tiyatro yapıyor. Ve s a h n e d e oluş n e d e n i hiç s a m i m i değil, h a t t a itici. A m a t ö r t i y a t r o c u n u n k e n d i n e ait bir çizgisi, bir tavrı ve hedefi olmalıdır. B e n i m hedefim ise; herkese o y n a y a c a k , her y e r d e o y n a y a c a k p e k çok o y u n tecrübe e t m e k ve düşüncemi de yaşamımı da politikamı da bu eksende geliştirmek ve a r a ş t ı r m a k t ı r

63 <


> TEKZİP

Kocaeli Bölge Tiyatrosu'ndan Açıklama Sayın Mustafa Demirkanlı S o r u m l u Yayın Y ö n e t m e n i Sayın Pınar Erol Yazı işleri M ü d ü r ü

M ü v e k k i l i m B u r h a n A k ç i n ' i n ş a h s ı n a v e t e m s i l ettiği K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n a ;

T İ Y A T R O adlı aylık d e r g i n i z i n M a y ı s - 2 0 0 5 tarihli 153. s a y ı s ı n ı n 6 6 . s a y f a s ı n d a E r b i l G ö k t a ş v e S e m a G ö k t a ş i s i m l e r i ile s a l d ı r ı n i t e l i ğ i n d e b i r sayfa y a z ı y a y ı n l a n m ı ş t ı r .

B i r eleştiri v e h a b e r d e ğ e r i t a ş ı m a y a n b u y a z ı , m ü v e k k i l i m i n ş a h s ı n ı n v e s o r u m l u s u o l d u ğ u K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u ' n u n k i ş i l i ğ i n e v e kişisel h a k l a r ı n a saldırı n i t e l i ğ i n d e d i r .

Yazılan y a z ı n ı n n e y e c e v a p o l a r a k y a z ı l d ı ğ ı , n e y i t a m a m l a d ı ğ ı v e y a d o ğ r u l a d ı ğ ı d a a ç ı k değildir. A ç ı k o l a n , anlaşılır k o n u s u ise, t a m o l a r a k m ü v e k k i l i m i n ş a h s ı n a v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n a asılsız, u y d u r m a , aşağılayıcı, k a r a l a y ı c ı n i t e l i k t e b i r saldırı yazısı o l m a s ı d ı r .

a

M ü v e k k i l i m i n şahsını v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n u t a n ı m a y a n , ö n yargılı y a k l a ş a n b u şahısların a n c a k k e n d i l e r i n e y a k ı ş a b i l e c e k ü s l u p t a k a l e m e aldıkları y a z ı l a r ı n ı d e n e t l e m e d e n y a y ı n l a d ı ğ ı n ı z için, T i y a t r o D e r g i s i n i n sahibi v e y ö n e t i c i s i o l a r a k ö n c e l i k l e sizin, b a ş y a z ı n ı z d a ö z ü r d i l e y e r e k h a t a n ı z ı d ü z e l t m e n i z i m ü v e k k i l i m l e a r a n ı z d a k i

pe cy

d o s t l u ğ u n u z a d ü ş ü r ü l e n i s t e m s i z b i r g ö l g e n i n telafisi o l a r a k g ö r ü y o r u m .

İ s i m l e r i y l e d e s o r u m l u l u k a l a r a k söz k o n u s u s a l d ı n yazısını k a l e m e alan Erbil G ö k t a ş , S e m a G ö k t a ş v e d e r g i n i z e karşı y a s a l a r d a n d o ğ a n c e z a v e h u k u k i d a v a a ç m a h a k k ı m ı z ı saklı t u t m a k k a y d ı y l a i ş b u t e k z i b i n aynı s ü t u n l a r d a , a y n ı p u n t o l a r l a y a z ı l m a s ı için g e r e ğ i n i b i l g i l e r i n i z e rica e d e r i m .

Saygılarımla 28.07.2005

Av. T u r g a y K a r a m a n

B u r h a n A k ç i n v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u Vekili

S e v g i l i B u r h a n A k ç i n , T i y a t r o . . . T i y a t r o . . . D e r g i s i ' n d e h e r z a m a n istediği a ç ı k l a m a y ı y a p a b i l e c e ğ i n i , y a n ı t h a k k ı k u l l a n a k istiyorsa, s o r m a y a bile gerek d u y m a d a n yazıp g ö n d e r e c e ğ i n i biliyor o l m a s ı n a r a ğ m e n avukatı aracılığıyla r e s m i b i r a ç ı k l a m a g ö n d e r m e y i t e r c i h etti. A ç ı k l a m a s ı n a s ö y l e y e c e k ç o k s ö z ü m var, a m a ş i m d i l i k b u h a k k ı m ı kullanmayacağım. Gerek görmüyorum... aslında gerek de yok

Mustafa Demirkanlı Yayın Y ö n e t m e n i

>64


a

pe cy


KültürSanat / Röportaj İFSAK Genç Fotoğrafçılar Festivali

İFSAK'ın yirmi

(İstanbul

yıldır

yerini

Fotoğraf

düzenlediği bırakıyor.

biten

yıllarda

biten

yıllarda

ise

Eylül-2

Fotoğrafçılar Üyesi

Semra

Ekim Festivali

Çelebi

Sinema

Günleri"

ile

"İstanbul

bundan

Fotoğrafçılar

"İstanbul

tarihleri

böyle

Bienali"

yapılacak

Festival

Derneği), bu

yıl

Fotoğraf

tek

Festivali",

Fotoğraf

arasında

hakkında,

ile

Amatörleri

Fotoğraf

Festivali"

Dernek

"Genç

açıkladı.

ve

"İstanbul

"GençFotoğrafçılar

Bienali"ne

16

pe cy

a

Ebru Seyhan

rakamla

çift

rakamla

yapacağını

İFSAK yirmi yıldır İstanbul Fotoğraf Günleri'ni d ü z e n l i y o r d u . O l d u k ç a ilgi ç e k e n b i r e t k i n l i k t i a m a d e r n e ğ i n vizyonunu biraz daha genişletme projeleri kapsamında

Fotoğraf Günleri'ni Bienal'e çevirme kararı alındı. Bienal iki y ı l d a b i r y a p ı l a n v e ç o k d a h a g e n i ş k a p s a m l ı b i r e t k i n l i k

a n l a m ı n a geliyor. İki yılda bir o l u n c a yirmi yıldır y a p ı l a g e l e n bir alışkanlıktan da kaynaklı olarak aradaki yıllara da G e n ç

Genç

Düzenleme

F o t o ğ r a f G ü n l e r i neden k a l d ı r ı l d ı ?

Kurulu

Fotoğrafçılar Festivali koyduk.

konuştuk.

Yayın Sorumlusu Ebru Seyhan Tel.: 0212 259 21 24 Fax: 0212 327 86 29

e-posta: ebruseyhan@tiyatrodergisi.com.tr

Reklam ve Halkla İliş. Çiğdem Esmer Tel.: 0212 259 34 98

e-posta: cigdem@tiyatrodergisi.com.tr

Sanat Yönetmeni

Genco Demirer (gDGa.net)

>66


KültürSanat / Röportaj Festivalle ne y a p m a y ı amaçlıyorsunuz? T ü r k i y e ' d e fotoğrafla ilgilenen çok fazla genç insan o l d u ğ u n u ve fotoğraflarını sergilemek için ç o k fazla şansları o l m a d ı ğ ı n ı biliyoruz. Biz bu insanların fotoğraflarını alıp daha çok insana ulaşacak şekilde sergilemeye karar verdik. Fotoğrafa ilgilenen, fotoğraf çeken ve kendisine saklayan genç arkadaşlarımızın fotoğraflarını başka insanlarla buluşturmayı amaçladık. Bu biraz da o insanların kendilerine güvenlerini geliştirecek ve fotoğrafa bakış açılarını genişletecek bir etkinlik. Fotoğraf camiasının da gençlerin neler yapabildiğini görmesini

istedik.

Festival k o m i t e s i n d e n sözeder m i s i n i z , k i m l e r d e n oluşuyor ve nasıl çalıştınız? Festival düzenleme komitesi t a m a m e n gençlerden oluşuyor. F e s t i v a l de z a t e n y i r m i sekiz yaş ve altı g e n ç l e r e açık. M a r t ayından beri festivalin çalışmaları sürdürülüyor. Fotoğrafı bilinen sergi salonlarına h a p s e t m e m e y e özen gösterdik.

gerekiyor. Belki de bunu biliyorlar ama şimdiye kadar hep

S a d e c e bu işle ilgili i n s a n l a r ı n gidebildiği s a l o n l a r y e r i n e

sergi s a l o n l a r ı n d a s e r g i l e n m i ş fotoğraflar ve s o k a k t a k i insan

d a h a çok gençlerin gittiği bazı cafeler, kültür merkezleri,

b u n u elit bir şeymiş gibi algılamış. H â l b u k i fotoğraf b i z i m

m e y d a n l a r fotoğrafların sergilenme alanları olarak belirlendi.

hayatımız. Bunu insanlara gösterip hatırlatmak gerekiyor.

Beyoğlu Tünel M e y d a n ı , Tarık Zafer T u n a y a Kültür Merkezi

Ü z e r i n d e fotoshopla, renklerle, ışıkla o y n a n m ı ş fotoğraflar

bahçesi, Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi bahçesi,

da var sergide. Bunlar da büyük bir yaratım sürecinin

Ü m r a n i y e parkı, T a k s i m m e t r o s u sergi alanlarımız. Festival

eserleri. Duyurularımızı basın aracılığıyla yaptık.

için yapılan başvurularda çok güzel fotoğraflar olduğunu

Üniversitelerin fotoğraf kulüplerini buraya davet edip

g ö r d ü k . İlk yıl b u k a d a r b a ş v u r u o l m a s ı n ı b i l e

toplantılar yaptık. Çok heyecanlandılar ama onlardan

beklemiyorduk. Yetmiş başvuru geldi. Bunların içerisinde,

u m d u ğ u m u z kadar başvuru gelmedi. Daha çok bireysel

p r o f e s y o n e l a n l a m d a b u işle u ğ r a ş m a y a n a m a a m a t ö r r u h l a

başvurular oldu. İstanbul, Ankara, Avustralya, Adana, Bursa,

ç o k g ü z e l işler ç ı k a r a n a r k a d a ş l a r ı m ı z var. Ö r n e ğ i n

Kocaeli, M u ş , Z o n g u l d a k ' t a n katılımcılar var festivalde.

a

' M e z b a h a ' i s i m l i ç a l ı ş m a . F o t o ğ r a f l a r ı n bir ö y k ü s ü var.

A r k a d a ş ı m ı z bir m e z b a h a y a gitmiş ve kare kare oradaki çalışmayı belgelemiş.

Bunu insanların görmesi gerekiyor.

sürecimiz oldu. B u n a m e c b u r kaldık, çok fazla m e k â n ı m ı z

yoktu ve fotoğraf seçmek zorundaydık. Ç o k fazla kendini belli e d e n , bir öyküsü olan fotoğrafları s e ç m e k z o r u n d a

pe cy

Fotoğrafın sadece anı olmadığını insanlara göstermemiz

Bu bir yarışma değil. Böyle algılandı çünkü bizim bir seçme

kaldık. D u y u r u m u z yaparken hiçbir konu, boyut, sayı ve sergileme sınırlaması koymamıştık. Ama buna rağmen insanlar kendi tarzını, öyküsünü yaratarak geldiler bize.

Ancak yirmi yedi başvuruyu kabul edebildik.

<67


KültürSanat / Röportaj P r o g r a m d a sergiler dışında neler var? D i a gösterileri ve fotoğrafla ilgili film g ö s t e r i m l e r i de yapılacak. Festival Kadıköy ve Taksim merkezli oldu. Kadıköy'de KargaArt'ta, Fotoğraf Günleri'nden miras kalan "Fotoğrafınla G e l " başlıklı etkinliği yapacağız. 2 E k i m günü yapılacak. Sabah saatlerinden itibaren insanlar fotoğraflarını getirmeye başlayacak. A k ş a m a kadar fotoğraflar sergilendikten sonra kura çekilecek ve herkes birbirinin fotoğraflarını alacak. Taksim Tünel M e y d a n ı ' n d a akşamları dia gösterileri yapılacak. Beyoğlu H a m a m Cafe'nin dışa yansıtmalı projeksiyonuyla İstiklal C a d d e s i ' n e fotoğraflar yansıtacağız. İnsanların fotoğrafları fark etmesi için h e r şeyi yapıyoruz. Biraz gözlerini k a y d ı r m a l a r ı yeterli olacak s a n ı y o r u m . Belki b ö y l e c e fotoğrafa o l a n ilgi de artacak. İleriki yıllarda, sanatla ilgilenemeyen semtlere, İstanbul'un k e n a r m a h a l l e l e r i n e d e f o t o ğ r a f g ö t ü r e c e ğ i z . B u yıl Ü m r a n i y e ile b a ş l a d ı k .

Neden y i r m i sekiz yaş a l t ı gençler dediniz? B u n u n bir amacı yoktu. Sanki yirmi sekiz yaş ' g e n ç ' ve ' a m a t ö r ' k a v r a m l a r ı n ı n sınırı gibi geldi bize. A n c a k otuz yaz civarında da çok başvuru gelince, " n e d e n otuz yaş sınırı y a p m a d ı k " diye de d ü ş ü n d ü k . Belki bir sonraki festivalde otuz yaş olarak düzelteceğiz bunu. Sergilere katılanlar: Ceren Çelikdemir, Deniz Dereli, Civan Özkanoğlu, Fatih Ünlü, Oğuz Karakütük, Onur Karaözbek, E t h e m O n u r Parlar, Jekfer Ü z m e z , Bozo Uğur Boyunsuz, C e m C e r m a n , Tuba Sakar, Pınar D e m i r d a ğ , E m r a h Kangal, Hüsna Demir,

KONSER

pe cy

a

Saydam gösterilerine katılanlar: E m r a h Kangal, Deniz Koçak, Ali Fuat Altın, M e l e k Yurdum, N a z ı m Serhat Fırat, Sem Ersavcı, B a y r a m Fatih Yalçın, Atilla K a m a n Aydemir, A d e m Kapan, Selami Şimşek, E m r a h İçten, Kayahan Nacar, Ahmet Tokyay ve Fotom.net karma gösterisi.

Kreatör Yeni Melek'te Thrash

metalin

grubun

on

albümü

stüdyo

turnesi

yıllarında Cuma

iki

önemli

isimlerinden

albümü

kapsamında

İstanbul'da günü

Yeni

bulunuyor.

ülkemizi

izlediğimiz

Melek

Kreatör

Gösteri

yeniden

Grup,

ziyaret

grubun

Türkiye'de.

Ocak

edecek.

yılında

2005'te

çıkan

"Enemy

Almanyalı

grup,

1998

ülkemizdeki

Merkezi'nde.

1983

üçüncü

(Bilet fiyatı:

28

konseri

30

kurulan

of God" ve

2003

Eylül

2005

YTL)

SERGİ

Nişantaşı Damat Tween'de Sergi Ayşin Eylül

Ünal ayı

sonuna

çalışmasından saatleri

>68

ve

Ayşegül kadar

oluşan

arasında

Özer'in devam

sergi,

görülebilir.

resim ediyor.

hafta

içi

(Telefon:

sergisi On

Damat

bir yağlıboya

10.00-21.00, 0212

Tween

343

85

Pazar 52)

ve

Nişantaşı kolajdan

günleri

ise

Mağazası'nda

oluşan

resim

13.00-18.00


a

pe cy


KültürSanat / Bienal

pe cy

a

9. Uluslararası İstanbul Bienali

İ s t a n b u l K ü l t ü r S a n a t Vakfı'nın d ü z e n l e d i ğ i v e k ü r a t ö r l ü ğ ü n ü

izlenebilecek diğer projelere yer verilecek. Basın toplantıları,

C h a r l e s E s c h e v e Vasıf K o r t u n ' u n y a p t ı ğ ı 9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l

açılış töreni, sanatçılarla buluşmalar, konferanslar, performans

Bienali, 16 Eylül C u m a günü başlıyor.

ve partileri de kapsayan çeşitli sosyal ve sanatsal aktivitelerle

B i e n a l ' i n b u yıl k i b a ş l ı ğ ı ; h e m v a r o l a n k e n t s e l m e k â n a , h e m

A n t r e p o 5'in ş e h i r i ç i n d e b i r b u l u ş m a n o k t a s ı o l m a s ı a m a ç l a n ı y o r .

de bu kentin d ü n y a için taşıdığı anlamın imgesel gücüne

göndermeler yaparak "İstanbul" olarak belirlenmiş. Bienal'de

9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l B i e n a l i ' n i n , b i r i s e r g i y l e ilgili k ı s a

s e r g i l e n e c e k işler, y a b a n c ı s a n a t ç ı l a r ı n 2 0 0 5 y ı l ı i ç e r i s i n d e ü ç

R e h b e r diğeri b i e n a l i n k a v r a m s a l ç e r ç e v e s i y l e ilintili m a k a l e l e r i n

hafta ile üç ay a r a s ı n d a k e n t t e k a l a r a k , İ s t a n b u l için ürettikleri

b u l u n d u ğ u B i e n a l K i t a b ı o l m a k ü z e r e iki a n a y a y ı n ı o l a c a k .

ö z e l projeler. S a n a t ç ı l a r a r a s ı n d a D a n i e l B o z h k o v , E r i k G ö n g r i c h ,

Türkiye'den ve yurtdışından u z m a n akademisyen ve sanatçıların

K a r l - H e i n z Klopf, M a r i o R i z z i , P h i l C o l l i n s , P i l v i T a k a l a , S e r v e t

yazılarını bir araya getiren B i e n a l Kitabı, bienalin k a v r a m s a l

K o ç y i ğ i t , S o l m a z S h a h b a z i , Yael B a r t a n a , S i l k e O t t o - K n a p p ,

yapısını ortaya koyan ve sanat, demokrasi ve kent temaları

M i c h a e l B l u m , J o n M i k e l E u b a v e R u a n g r u p a gibi i s i m l e r d e

çevresinde birleşen makalelerden oluşacak. Bu kitap, rehberden

bulunuyor.

farklı o l a r a k i ç e r d i ğ i k a v r a m s a l a ğ ı r l ı k l ı y a k l a ş ı k o n altı m a k a l e ile a k a d e m i s y e n l e r e , ö ğ r e n c i l e r e , m i m a r l a r a v e s a n a t ç ı l a r a h i t a p

9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l B i e n a l i , d a h a ö n c e k i b i e n a l l e r d e n farklı

edecek. Ayrıca, M a r t 2005'te İstanbul'u fotoğraflamak üzere

olarak belli başlı tarihi m e k â n l a r ı sergi alanı olarak k u l l a n m a k

davet edilen İtalyan fotoğraf sanatçısı Gabriele Basilico'nun

yerine; gündelik yaşamın, m o d e r n fiziksek m e k a n l a r l a t ü k e t i m

Bienal için çektiği 25 adet İstanbul fotoğrafı da bu y a y ı n d a yer

merkezli bir e k o n o m i k sisteme geçişin izlerini buluşturan

a l a c a k . B a s i l i c o ' n u n f o t o ğ r a f l a r ı p o s t e r , k a r t p o s t a l , ilan p a n o l a r ı

mekanları da kullanacak. Sergi mekânları Taksim-Galata

gibi diğer basılı m a l z e m e l e r ve bienalin r e s m i İ n t e r n e t sitesinde

b ö l g e s i n d e n irili u f a k l ı b i r ç o k a l a n o l a r a k s e ç i l m i ş . S e r g i

de görülebilecek. Yayınlar, B i e n a l ziyaretçilerine sergi

m e k a n l a r ı a r a l a r ı n d a k ı s a m e s a f e l e r b u l u n m a s ı n a r a ğ m e n , farklı

mekanlarına girişte biletle birlikte satılacak.

karakterler taşıyor. 9. Uluslararası İstanbul Bienali"nin geçmiş bienallerden bir Bienal'in ana mekanı olarak belirlenen Antrepo 5, büyük heykel

d i ğ e r farkı d a , b i e n a l i t e k b i r e t k i n l i k o l m a k t a n ç ı k a r ı p iki t e m e l

ve enstalasyonlardan oluşan bir sergiye ve "Misafirperverlik

proje çevresinde şekillendirmesi. İstanbul bienaliyle eş zamanlı

A l a n ı " ile " K o n u m l a n d ı r m a l a r " p r o g r a m ı n a e v s a h i p l i ğ i y a p a c a k .

o l a r a k H o l l a n d a ' n ı n E i n d h o v e n k e n t i n d e b u l u n a n Van

"Misafirperverlik Alanı"nda, Halil Altındere küratörlüğünde bir

A b b e M u s e u m ' d a da bir sergi gerçekleştirilecek. E i n d h o v e n

G e n ç T ü r k sanatçılar seçkisi ve Hafriyat g r u b u n u n sergisi gibi

sergisi, g e ç m i ş İstanbul bienallerinde yer almış sanatçıların

k o n u k sergilere yer verilecek. " 9 B K o n u m l a n d ı r m a l a r P r o g r a m ı "

işlerine m ü z e n i n sabit koleksiyonu dahilinde yer vererek

ise s e m i n e r v e k o n u ş m a l a r d a n k e n t i n m e t a f o r i k h a r i t a l a r ı n a , t u r

uluslararası bir sanat m ü z e s i b a ğ l a m ı n d a " b a ş k a yerde o l m a "

ve gezi önerilerine dek türlü biçimlerde gerçekleştirilecek. Bienal

fikrini ö n e çıkaracak. B ö y l e c e serginin, sabit sanat m ü z e s i

ile e ş z a m a n l ı y ü r ü t ü l e c e k olan b u projede, b i e n a l d e ö n e sürülen

bağlamı ve geçici bienal etkinliği arasındaki hiyararşiye dair

görüşleri paylaşan ve/veya bu görüşlere yeni bakış açılarıyla

sorular ortaya atması amaçlanıyor.

yaklaşan, yerel ve uluslararası belli başlı etkinliklere ve kentte

>70


a

cy

pe


KültürSanat / Sinema Anlayışa ve aşka EVET!.. Hüseyin Sorgun huseyinsorgun@gmail.com. Sally P o t t e r ' i n " 1 1 E y l ü l ' ü n ardından oluşan d u r u n f ' d a n sonra d o ğ d u ğ u n u s ö y l e d i ğ i Yes / E v e t , iki i n s a n ı n a ş k ı n d a yol b u l a n bir kültürler b u l u ş m a s ı . İstanbul K ü l t ü r ve S a n a t Vakfı'nın d ü z e n l e d i ğ i Uluslar Arası İstanbul Film Festivali kapsamında Nisan ayında g ö s t e r i l e n film, ş u s ı r a l a r s i n e m a s a l o n l a r ı n d a s i n e m a i z l e y i c i s i ile b u l u ş u y o r . Potter, b i r k a d ı n v e e r k e ğ i n a ş k ö y k ü s ü n ü n i ç e r i s i n e , iki k ü l t ü r ü n açmazlarını dahil ederek, g ü n ü m ü z insanının kulağına bir şeyler fısıldamayı başarıyor. B ü t ü n farklılıklara ve sosyal engellere r a ğ m e n , a y n ı m u c i z e v i a n a h t a r ı n işlevine d e ğ i n i y o r : Aşk"a... Aşk, klasik anlamda zengin/yoksul diyalektiğinde ilerleyen cinsinden o l m a s a d a , y i n e d e g ö r e c e alt k ü l t ü r / ü s t k ü l t ü r b u l a m a c ı n d a y o l b u l m a y a çalışıyor. Erkek, doğulu yanını geçici bir u n u t u ş l a silerken, batılı a m a m u t s u z bir k a d ı n a kalbinin d e r u n u n d a n ç ö z ü l e n g i z e m l i sözleri fısıldar. İ r l a n d a k ö k e n l i k a d ı n , bir İ n g i l i z ' l e evlidir v e h a y a t l a r ı b u z d o l a b ı n d a n farksız g e ç m e k t e d i r . B u s o ğ u k l u ğ u n h a k i m o l d u ğ u bir a k ş a m y e m e ğ i n d e , k a d ı n ı n D o ğ u l u ' n u n esprisi, s e v e c e n l i ğ i v e y ü c e l t i c i s ö z c ü k l e r i y l e t a n ı ş m a s ı ilginç bir a ş k ö y k ü s ü n e k a p ı aralar.

a

Düşünsenize; tartıştıklarında birbirlerine "Emperyalist!., ya da " T e r ö r i s t ! . . " d i y e b i l e n iki aşık. B ü t ü n ö n yargıların d ı ş a v u r u m u y l a g ü n c e l l e n e n b u a ş k ö y k ü s ü n ü n , t ü r d e ş i a r k e t i p l e r i n d e n farklı y a n l a r ı d a y o k d e ğ i l . B u g ü n e , b u g ü n ü n u z l a ş m a z gibi g ö r ü n e n , savaşçı, ön yargıları bilenmiş, karşısındakinin "öteki"liğini bakışlarıyla perçinlemiş insanına, naif bir özüt sunuyor.

11 Eylül'ün ön yargılarını "aşk"la yıkmak!..

filmin b a ş k a r a k t e r l e r i n d e n . Anlatıcı d a bir t e m i z l i k ç i . Y ö n e t m e n i n ironisi, a s l ı n d a özel y a ş a m d a n k a m u s a l a l a n a v a r ı n c a y a d e k , b ü t ü n bu alanlarda paspas altına itilmiş, gizlenmiş kirlerin, günahların iz d ü ş ü m ü n d e bir temizlik anlayışına dikkatleri çekmek.

cy

D o ğ u ile B a t ı a r a s ı n d a " m i l a t " o l a b i l e c e k d e r e c e d e t o p l u m s a l önyargılara kapı aralayan 11 Eylül olaylarının ardından kaleme a l m a n s e n a r y o s u v e h a y l i şiirsel d i y a l o g l a r ı ile ö z g ü n l ü ğ ü n d e n ö d ü n v e r m e y e n film, i l g i n ç k a r a k t e r l e r i , k u r g u s u v e d o ğ a l o y u n c u l u ğ u ile d e d i k k a t ç e k i y o r . Yes / E v e t , ö n y a r g ı d a n ö r ü l ü duvarları aşkın naif nefesiyle a ş m a çabası. Bir y a n d a bilime i n a n a n v e h ü c r e l e r d e n y a ş a m ı n g e r ç e k l i ğ i n e y o l b u l m a y a çalışan, ö z e l h a y a t ı n d a m u t s u z bir B a t ı l ı k a d ı n ö t e y a n d a g ö ç e d e r e k geldiği L o n d r a ' d a g e c e bir r e s t o r a n ı n m u t f a ğ ı n d a ç a l ı ş a r a k h a y a t a t u t u n m a y a ç a l ı ş a n bir D o ğ u l u e r k e k .

A ş k ı n g ü d ü m ü n d e , iki kültüre ait iki insanın b u l u ş m a l a r ı ; g e r e ğ i n c e bir y ü z l e ş m e n i n a r d ı n d a n , t e m i z bir tatille K ü b a ' d a s o n l a n ı r k e n , a s l ı n d a z o r gibi g ö r ü n e n u z l a ş m a n ı n ve a n l a ş m a n ı n da bir o k a d a r kolay olduğunu görüyoruz. Pavese, aşkı tanımlarken " T a n ı m a k , b i l m e k isteğidir, A ş k " der. ( C e s a r e P a v e s e - Y a ş a m a U ğ r a ş ı ; Ç e v i r i : Cevat ÇAPAN)

D o ğ u ile B a t ı ' n ı n aşkı h e r z a m a n için farklı a i d i y e t l e r i d e p e ş i n e t a k a r a k ilerler. B ü t ü n şirinliğiyle Batılı k a d ı n ı n d i k k a t i n i ç e k m e y e çalışan, o n u n dilini ö ğ r e n e n , yasaklarını o n u n için çiğneyen D o ğ u l u ' n u n , k o y u bir f a r k ı n d a l ı k i ç e r i s i n d e k e n d i s i n i geri çektiği n o k t a d a b i r b a ş k a s e r ü v e n b e k l i y o r bizi. E v e t , B a t ı l ı k a d ı n , anlamak, algılamak, sürdüğü yaşama dahil olmak ya da yakından b a k m a k i ç i n n e y a p ı y o r ? H a k i m k ü l t ü r ü n i ç e r i s i n d e , s ı r ç a bir f a n u s t a m u t s u z l u ğ u n u y a ş a y a n B a t ı l ı i ç i n k r i t i k bir soru b u . B u s o r u n u n c e v a b ı n a v e r e c e ğ i m i z y a n ı t ı n " E v e t " o l m a s ı , filmin, dolayısıyla yönetmenin önermesi. Yaşamın dayattığı "Hayır"lara rağmen!"..

pe

Yes /Evet; h e r iki k ü l t ü r ü n b i r b i r l e r i n i a ş k l a t a n ı m a s ı n ı n , b ü t ü n ö n yargı b u l u t l a r ı n ı d a ğ ı t a c a ğ ı n a i n a n c ı n b e y a z p e r d e y e y a n s ı m a s ı olarak görülebilir. Ne diyelim... Aşka!...

EVET/YES Yönetmen: S a l l y P o t t e r Senaryo: S a l l y P o t t e r M ü z i k : P h i l i p G l a s s - S a l l y P o t t e r Oyuncular: J o a n A i l e n ( S h e ) , S i m o n A b k a r i a n ( H e ) , S a m N e i l l (Anthony), Shirley Henderson (Temizlikçi), Samantha B o n d (Kate), Stephanie Leonidas (Grace)

K i r l e r kaybolmaz; saklanır... Her yerde gördüğümüz, yakınımızda, yanı başımızda, evimizde, ofisimizde, s o k a k t a u m a r s ı z bir şekilde rastlaştığımız temizlikçiler,

Vizyondan... Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi Yönetmen: Garth Jennings Oyuncular: Anna Chancellor, Mos Def Dünyanın

uzaylılar

olan

uzay

gemisine

başlar.

Fakat

bir

macera

>72

tarafından

yok

otostop Arthur

edilmesine çekmektir.

görür

ki

ramak Böylece

hiçbir

şey

kala acemi

Arthur uzay

göründüğü

Dent gezgini gibi

için için

değildir.

tek

kurtuluş

evrende

yolu,

çok

geçmekte

şaşırtıcı

bir


a

cy

pe


KültürSanat Günlüğü SİNEMA

Kalamış'ta Sinema Akşamları Belgesel

Sinemacılar

tesislerinde

Fösterilecek filmler Tanık),

21.45

Kırmış)

22.00

Ağustos

Birliği'nin

düzenlediği şunlar:

Karıncası

Baz

Belediyesi

Kalamış'ta

1

Tek Başına Can

Kadıköy

"IV.

Eylül

Ayışığı

Perşembe:

Şahin).

(Bingöl Elmas),

2

Eylül

23.20

Cim

Eylül Cumartesi: 21.00 Anaokulu (Zhang

Yiqing),

22.15

(Nishtha

Georgi

ve

Jain).

Sex,

Enjektör

Bilgi:

0212

4

Eylül

ve

Ruble

Pazar

21.00

(Chloe

Mercier),

(Mihriban

Güzel,

(Kâzım

Üç Nokta

Tatlı

(Andrey

Dyana

Yasemin

Öz),

(Aslı

22.15

Ertürk),

Şehirden

Kelebekler

23.20

Ülkü

Uzak

Karnında

ediyor.

Şarkıları

Taban,

21.00

Kalamış devam

Maçahela

Devrim

Cuma:

Merkezi

Akşamları"

21.00

(Cüneyt Karaahmetoğlu,

(Özay

Gençlik

Sinema

Paounov),

(Boris

3

Fotoğraflar

Miti_)

22.10

(Ayrıntılı

245 89 58)

FESTİVAL

Antalya'da Altın Portakal Mevsimi arasında aynı

Antalya

düzenlenen yapılacak. birincisi

olan

Uzun

son

Altın

yıl

Film

olacak.

Antalya

bir

(Ayrıntılı

araya Bilgi:

bir

isminin

Anılan

24

Sanat Eylül-1

platforma

altında

Vakfı

festival

taşınıyor.

Uluslararası

getirirken 0212

kapsamında

filmleri Avrupa yarışma

244

pe

Hikayecinin Kaderi

tarihleri

Festival

52

Film

gerçekleştirilecek

ve Asya

dışı

ülkelerinin

gösterimler

tüm

51)

Adile Yadırgı / Seyr-i Âlem Orient

Expressions'ın

isimli

albümünde

Sait Faik Abasıyanık

"Kerkük dikkatleri

Faik'in

dergi

yayımlanmış

ve

gazetelerde

yazıları,

röportaj-

Adile

Yadırgı'nin

Metropol

Müzik'ten

Üniversitesi

Kaderi"yle

eksiksiz

ardından

okuyucuya

ulaşıyor.

"Sur

"İnsanlığın "Mösyü

Haline

Köprüsü'nün

ölümünden kitaplaşıyor.

Dışında

ve

sonra

İnsanoğlu",

Rostand'ın "Galata

Sabahı başlıklı

yer

Doğru",

Edmond

Cyrano'su"

Akşamı"

Kitapta

ilk

kez

da

Musikisi giren,

konservatuvarın

Temel

Dalı'ndan

Halk

enstrümantal on

Müziği mezun

Yadırgı'nın

Yadırgı,

ve

yazıları

Türk

Türk

toplam

olmak eser yer

özellikle

son

dünyanın

kulak

müziği,

modern

albümünde,

üzere

dört

etnik

dokunarak

olan

albümünde

tüm

türküler

1995

Konservatuvarina

Bilimler

biri

Beyoğlu

çıktı. Teknik

Anasanat Adile

sola

Alem"

İstanbul

Devlet

türküyle

toplayan ilk

"Seyr-i

"Hikayecinin olarak

isimli

üzerinde

albümü yılında

"Divan" seslendirdiği

Divanı"

öyküleri

alan

ile

Eurasia

Yapı K r e d i y a y ı n l a r ı / D e n e m e

Sait

(AKSAV)

Ekim

ALBÜM

KİTAP

>74

Kültür

Festivali,

Yarışması'nın

yapımlarını

açık

ve

Film

uluslararası

Portakal"

düzenlenecek. Metraj

dönem

dünya filmlerine

Belediyesi Portakal

bu

"Antalya

Festivali'nin nitelikli

Altın

Festival,

tarihlerde Eurasia

Büyükşehir 42.

a

Vakfı,

işbirliğiyle

cy

TURSAK

kabarttığı tınılara

dinleyiciye değişik

alıyor.

yıllarda

sunduğu bölgelerden

seslendiriyor.


a

pe cy


KültürSanat Günlüğü SERGİ

Sesmekân Garanti

Galeri,

16

Eylül-28

Mekânsal

Çalışmalar

Koksal'ın

gerçekleştirdiği

örnekler,

maket,

Sergide yanı

sıra

başlıklı

metin

Xenakis,

Türkiye 'den

tarihleri

sergiye

sergide,

çizim,

Varise,

Ekim

ev

1950 ve

sahipliği sonrası

icraların

Stockhausen,

İlhan

Usmanbaş

arasında,

ve

yapacak.

mekânsal

video

Boulez

Sesmekân:

Müzikte

Küratörlüğünü müzik

kayıtları

gibi

Çağdaş

aracılığıyla

bestecilerin

Mehmet Nemutlu 'nun

Aykut

üretiminden

seçilen

sunulacak.

mekânsal müzikleri

çalışmalarının

de

yer

alacak.

KONSER

Jon Anderson Cuma

Rock'ın

günü

hayatına

öncülerinden

22.00'da

on

sekiz

1968 yılında

Yeni

yaşındayken

tanıştığı

toplamalar

dahil

çalışmaları

ile

Chris

otuz

beş

birlikte

girdiği

Squire

ile

albüm eski

grup

Gösteri

Jon

bir

konser

The

Warriors

grubuyla

kurduğu

YES

çıkardı.

(Bilet

solisti

birlikte

grupları

seslendirecek.

YES'in Merkezi'nde

Sanatçı, ile

tek

birlikte

Fiyatları:

KONSER

2

verecek.

Anderson'ın

stüdyo,

çıkacağı

şarkıları

Eylül

Müzik

başlayan

grubu

başına

yaptığı

Anderson,

45-66

konser

sahnede

ve

solo

birbirinden farklı

YTL)

pe cy

enstrümanlarla

İngiliz

Melek

a

Progressive

Sezen Aksu Sezen

Aksu,

Pazar

günleri

şarkılarına

21.00'da

"Bahane"den (Biletler:

şarkıların

sohbetini

eklediği

Harbiye

Açıkhava

yanı

75-65-55-45

sıra,

showuyla,

Tiyatrosu'nda

albümlerinden

2

Eylül

olacak. de

Cuma

ve

Sanatçı,

şarkılar

4

son

Eylül albümü

seslendirecek.

YTL)

KİTAP

DANS

Joaquin Cortes

Anahtar Sözcükler

İspanyol

Raymond

Flamenkocu

Cortes

yeni

Soledad"

Joaquin

gösterisi

ile

10-11

Cemil gösteri

Eylül

Harbiye

Tiyatrosu'nda sunacak.

geçtiğimiz Meksika

'da

klasik

müzikle

Gösterinin Jose

gösterisinde

orijinal

Carbonell

Carbonell Cortes'in 21.00'da

ile

ve birlikte

gösterisi, başlıyor.

caz,

küba

harmanlıyor. müziklerini Antonio besteleyen saat

Anahtar

seçili

kelimelerin

tarihsel

dönüşümünü

toplumun

açısından

sözcükler,

prömiyeri

şarkılarını

Williams

Sözcükler'de

tarihi

ayında

gerçekleştirdiği ve

iki

Cortes,

Mayıs

flamenko

İnceleme

I

Raymond

Topuzlu

Açıkhava

Williams

İletişim

"Mi

tarihlerinde

>76

eski

sahne

zaman

zaman

yepyeni

Sözcükler

bu

oluşuyor.

kimi

dönüşmekte sırtlanıyorlar.

için

süreci

'çilingir'in seçili

Bu

köken

anlamlara

kültürü

olabilecek

kültürel

alıyor.

taşıyarak

da

bürünerek

ele

kimi

anlamlarını

kimi

olan Anahtar anlamak

ihtiyacı kelimelerden


a

cy

pe


KültürSanat Günlüğü / Kitap A'MAK-I HAYAL Filibeli Ahmed Hilmi* Arzu Özköse arzu_ozkose@yahoo.com

Bulgaristan'ın Filibe şehrinde doğan Şehbenderzade A h m e d Hilmi'nin birçok kez yayınlanan

A'mak-ı Hayal yani Hayalin

D e r i n l i k l e r i a d l ı e s e r i n i n K a k n ü s y a y ı n l a r ı t a r a f ı n d a n ilk b a s ı m ı 1998 yılında yapılmış, olabildiğince sade ve anlaşılabilir bir T ü r k ç e ile s u n u l m u ş . Ne yalan söyliyeyim bin temel eser arasında yer alan bu yapıttan b i r d o s t u m l a s o h b e t i m s ı r a s ı n d a h a b e r d a r o l d u m . Yani d e r i n e d e b i y a t araştırmaları sırasında değil, zira b e n i m gibi Batı k ü l t ü r ü n d e n e t k i l e n m e bir eğitim g ö r m ü ş nice nesildeşlerim de bilirler ki bu türden yapıtlar ne yazık ki ön yargıların ö r ü m c e k ağlarından kolay kurtulup bilgi dağarcığımıza dahil olamazlar, İ k i n c i M e ş r u t i y e t i n fikir a d a m l a r ı n d a n o l d u ğ u b i l i n e n A h m e d H i l m i ' n i n b u v e d i ğ e r b i r ç o k e s e r i n i n i ç e r i ğ i n d e n d e r i n b i r felsefi bilgi b i r i k i m i n e sahip olduğu ve tasavvuf d ü ş ü n c e s i n d e n etkilendiğini a n l a m a k m ü m k ü n . 1 8 6 5 - 1 9 1 3 yılları a r a s ı n d a y a ş a m ı ş ve ardında n e r e d e y s e yaşı k a d a r eser bırakmış olan

Platon: D a i m a yüce şeyleri düşünmektedir.

A h m e d H i l m i ' n i n yaşamı i n c e l e m e y e değer. Batılı Filozofları

Aristo: M a n t ı k ! İşte saadet!

v e felsefi a k ı m l a r ı b i l d i ğ i k a d a r İ s l a m m i s t i k v e f i l o z o f l a r ı n ı d a

Zerdüşt: Saadet, karanlıkta kalmamaktadır.

inceleyen A h m e d Hilmi, Sultan Abdülhamid tarafından L i b y a ' y a

B r a h m a : Saadet m i ? Z a n n e d i l e n şeyin aksidir.

s ü r ü l ü r v e o r a d a A r u s i t a r i k a t ı n a girer. Ü z e r i n d e d u r u l m a s ı g e r e k e n e n ö n e m l i u n s u r A h m e d H i l m i ' n i n felsefi z e m i n e d a y a l ı v e B a t ı ' y ı b i r l e ş t i r i c i ö z e s a h i p o l m a s ı v e felsefi k o n u l a r ı h a l k ı n gündemine getirmeye çalışmasıdır sanırım. Eserin girişinde yaptığı sunuşda şunları söylüyor A h m e d Hilmi:

L o k m a n H e k i m : İnsanlar bu kelimeyi bütün dertlerini bir sözle

a

f i k r i t a r t ı ş m a l a r ı n ı salt İ s l a m m i s t i k l e r i n e d a y a n d ı r m a y ı p D o ğ u ' y u

H z . İ s a : S a a d e t ; M a z i y i u n u t m a k , i ç i n d e b u l u n u l a n a n ı iyi değerlendirmek, geleceği d ü ş ü n m e m e k l e mümkündür.

Hızır Aleyhisselam: Saadet, tutkuların giremediği gönüllerde

aniden görülen bir hayalettir. B u s ö z l e r i n ü s t ü n e B u d a ö f k e ile a y a ğ a k a l k ı p : E y b e ş e r i y e t !

cy

" B u kitabı, h a k i k a t a ş k ı y l a y a n a n , akılla k a v r a n a m a y a c a k k o n u l a n

ifade e t m e k için icat etmişlerdir.

merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim."

Saadet, yok o l m a n ı n güzel i s i m l e r i n d e n biridir. N i r v a n a ! Ey

A h m e d H i l m i bu eserinde, R a c i adlı k a h r a m a n ı n ı gerçeküstü bir

Beşeriyet! Nirvana! Dedi.

a l e m d e düşünsel yolculuklara sürüklüyor. Raci eğitimli bir geçtir ancak kendisini l ü m p e n bir hayatın içine sürükleyen bir boşluk vardır içinde; içki, k u m a r ve e ğ l e n c e hayatının m e r k e z i n d e yeralmaktadır. Bir gün şehrin ortasında kalmış, kimsenin

u ğ r a m a d ı ğ ı b a k ı m s ı z l ı ğ ı n d a n belli olan bir mezarlığın ö n ü n d e n

pe

g e ç e r k e n b i r d e n i ç i n e g i r m e y e k a r a r verir. İ ş t e r o m a n b o y u n c a b u l u n a c a ğ ı m e k a n burasıdır. O r a d a tanıştığı bilge kişi Ayna'lı B a h a ' n ı n yıkık dökük kulübesi hayal aleminde yapacağı gezintilerin mekanı...

S o n u n d a B e ş e r i y e t y o r g u n b i r h a l d e y e r e d ü ş ü p : Ooooff! H a n g i s i ? Hangisi? Diye söylendi kendi kendine. İşte o z a m a n Başkan ayağa kalktı ve: Ey Beşeriyet! Saadet, hayatı o l d u ğ u gibi kabul edip, insana yüklediği y ü k l e r e razı o l u p , b u n u n d a h a iyi o l m a s ı i ç i n g a y r e t e t m e k t i r , d e d i . " K e n d i s i h a k k ı n d a iflah o l m a z b i r ş ü p h e c i o l d u ğ u y o r u m u n d a b u l u n a n k a h r a m a n ı m ı z Raci, çeşitli bilgi kaynakları arasında yaptığı bu hayali yolculuklar sonunda aradığı sorulara cevap bulur mu bilemiyoruz ama sonunda ikamet adresinin Manisa

Raci, Aynalı B a h a ' n ı n ney çalarak söylediği ve derin tasavvuf

tımarhanesi olduğunu öğreniyoruz. Tımarhane maceralarının

bilgilerinden d e m vurulan gazellerinin eşliğinde hayal alemine

anlatıldığı son b ö l ü m l e r oldukça espirili bir dille aktarılıyor.

dalar. B u h a y a l i y o l c u l u k l a r ı n d a B u d i z m ' d e n Z e r d ü ş t l ü ğ e , İ s l a m

Raci r o m a n b o y u n c a birçok ö y k ü n ü n k a h r a m a n ı oluyor, çeşitli

mistisizminden Antik Yunan felsefesine kadar birçok inanış ve

felsefi s o r u l a r a c e v a p a r ı y o r v e m u t l u l u k h a k k ı n d a n i h a y e t

bilgi alanında varlığın " N e " o l d u ğ u n a , o arkaik soruna dair

kendince bir sonuca varıyor:

cevaplar arar durur. Levh-i mahfuz, Kaf dağı, A n k a kuşu gibi

" H e r insan, akıl ve vicdan sahibi herkes, hatta basit bir h a y v a n

en eski inanışlardan g ü n ü m ü z e dek gelen mistik simgelerin

bile, bu dünyada, ihtiyaç hissettiği andan itibaren mutluluğu

peşine takılıp bir evren kozmolojisi b e t i m l e m e y e çalışır yarattığı

a r a m a y a başlar. Bu öyle bir k a n u n d u r ki, bütün tabiat kanunları

metaforlarla.

değişse bile bu k a n u n değişmez.

R o m a n d a b u l u n a n b i r ç o k b ö l ü m d e f a r k l ı b i r felsefi s o r u n u n

G ü n ü m ü z d e pek ç o k şey açıklığa k a v u ş m u ş k e n , insan hala

açımlandığı yeni bir öykü anlatılıyor. Ö y k ü l e r d a h a çok Binbir

ç ö z ü l e m e y e n bir bilmecedir. N e d e n s e insan, yaratılış itibariyle

Gece Masalları formunda yazılmış ve oldukça sürükleyici ve

t u h a f bir varlıktır. İstediği bir ç o k şeyi elde eder, fakat onları

akıcı bir k u r g u y a sahip. Bu b ö l ü m l e r d e n birinde gerçek

e l d e e t t i k ç e h ı r s ı artar.

mutluluğun ne olduğu sorusunun cevabını arayan kahramanımız

A c a b a mutluluk nedir? İşte b u n u bilen yok... Belki de yalnızca

Raci, yaptığı hayali yolculuklarından birinde birçok mistik ve

bu d ü n y a n ı n gürültü patırtısından uzak olan deliler mutlu

bilge şahsiyetin b u l u n d u ğ u bir sarayda bulunmaktadır,

sayılabilir.

salondakilere mutluluğun ne olduğu sorulur:

Bilinmelidir ki bir şehri tiyatroya, halkını da sahnedeki aktörlere

" H z . İbrahim: Saadet; çalışıp k a z a n m a k ve kazanılanları

benzetmek mümkündür."

başkalarıyla

paylaşmaktır.

H z . M u s a : Saadet; nefsi, F i r a v u n ' u n tutkuları gibi t u t k u l a r d a n kurtarmaktadırç Hz. Adem: Saadet; şeytana ve Havva'ya uymamaktadır. Konfiçyus: Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır.

>78

*Ahmed H i l m i ' n i n eserlerinden bazıları: Tasavvuf ve Yeni İlimlerde Felsefe, Kadınların Hukuku ve İ s l a m ' d a Manası, İblik Behmen (Felsefi R o m a n ) , Maddiyun Mesleği (Materyalizm), Çağımızın Felsefesi ve Sosyoloji, Din, Felsefe ve İlim Karşısında Feminizm, İslam ve Kadınlar adlı eserleri dışında İstibdadın Vahşetleri adında bir de piyesi vardır.


a

pe cy


a

pe cy


a

pe cy


p

c e

a y


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.