a
pe cy
ISSN 1 3 0 0 - 7 9 6 3 YLÜL
2005
SA Y I : 1 5 7 Beş Y e n i TL
A Y L I K
T İ Y A T R O
D E R G İ S İ
www.tiyatrodergisi.com.tr Sahibi ve Yayın Yönetmeni (Sorumlu): Mustafa Demirkanlı Yayın Sekreteri: Ebru Seyhan Çocuk Tiyatrosu Editörü: Duygu Atay Ankara Temsilcisi: Figen Adıgüzel Katkıda Bulunanlar: , Suat Başkır, Sema Göktaş, M ü g e M e n g ü , Meliha Savaş. Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü: Çiğdem Esmer Sanat Yönetmeni: Genco Demirer (gDGa) Fotoğraf Editörü: Gülay Ayyıldız Yiğitcan (gayyildiz@tiyatrodergisi.com.tr) Hukuk Danışmanı: Av. Levent Aral Teknik Müdür: Erkut Arıburnu Baskı: M a r t Matbaası T i y a t r o Yapım Yayıncılık Tic. ve San. L t d . Ş t i . : M u r a d i y e Deresi Sok. No:47/6 Beşiktaş İ s t a n b u l elefon: ( 0 2 1 2 ) 2 5 9 2 1 2 4 Fax: ( 0 2 1 2 ) 3 2 7 8 6 2 9 e-posta: e d i t o r @ t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r anka Hesap No: T. İş Bankası, Cihangir Şb. 197 245 Abonelik İçin: Abonet Tel: (0212) 210 0110 • Fax: (0212) 222 2710 e-posta: abonet@abonet.net abonef den tek sayı için bile abone olabilirsiniz. Yurtdışı Abone: 100 EURO
Yayın Türü: Y e r e l S ü r e l i
Kapak Tasarımı: G e n c o D e m i r e r ( g D G a )
a
E D İ T Ö R D E N : / S. 3 H A B E R L E R : S. 4
TİYATRO Ö D Ü L L E R İ - 2 0 0 5
pe cy
Ödül Yönetmeliği / S. 5
Seçici Kurul Üyeleri / S. 6
Yılın Yapımı Adayları / S. 8
Yılın Yönetmeni Adayları / S. 10 Yılın Kadın Oyuncusu Adayları / S. 12
Yılın Erkek Oyuncusu Adayları / S.
14
Yılın Yerli Oyun Yazarı Adayları / S. 16 Yılın Çevirmeni Adayları / S.
18
Yılın Sahne Tasarımcısı Adayları / S. 20
Yılın Işık Tasarımcısı Adayları / S. 22 Yılın Oyun Müziği Adayları / S. 24
Yılın Giysi Tasarımcısı Adayları / S. 26
DOSYA: D.T. Depremi ve Artçıları / S. 28 K I R K Y I L D A B İ R : Bu Sizin Onurunuzdur, Gerçek Yasanız Olmalı / M. D e m i r k a n l ı / S. 39 Ö Z D E M İ R A B İ Y E M E K T U P : "Neyzen" / Üstün A k m e n / S. 40 S Ö Y L E Ş İ : Jason Hale ile Spolin Atölyesi Üzerine / M ü g e M e n g ü / S. 42 S Ö Y L E Ş İ : Haşmet Zeybek ile... İçimizdeki Meddah I M e l i h a Savaş / S. 45 S Ö Y L E Ş İ : "DOT'mu? O da ne? I Ebru Seyhan / S. 50 S Ö Y L E Ş İ - İ Z L E N İ M : 2. İstanbul M e k a n Tiyatro Festivali'nin Ardından İşgal Altında Sanat Bir Silahtır I Ebru Seyhan-Genco Demirel / S. 52 Mekanı Bol Olsun / Duygu Atay / S. 56 2. İstanbul Mekan
Tiyatro Festivali'nin Düşündürdükleri / S e m a Göktaş / S.
58
K İ T A P T A N I T I M : "Sahne Tozu"-Esen Özman / D u y g u Atay / S. 61 A M A T Ö R TİYATROLAR: Alternatif Tiyatro I Suat Başkır / S. 62 T E K Z İ P : Kocaeli Bölge
Tiyatrosu'nun
Tekzib'i / S. 64
K Ü L T Ü R - S A N A T A J A N D A S I : S. 65
1<
a
pe cy
Editör Mustafa Demirkanlı mdernirkanli@tiyatrodergisi.com.tr
Haksızlık, bu olan bitenler bizlere yapılan ciddi bir haksızlık. Hiç değilse bir yaz sezonunu rahat yaşayalım! Huzurlu, mutlu bir yaz geçirdik bu yıl demenin keyfini tadalım! Bir yıl İ.B.B.Ş.T., ertesi yıl İzmit Şehir Tiyatrosu, bir sonraki yıl Devlet Tiyatroları sonra tekrar sil baştan İ.B.B.Ş.T.... Bu serzenişim saydığım kurumdaki arkadaşlara değil, bu kurumlan oyuncakları gibi görenlere...
Kim ne yapmak istiyor anlayamıyorum, "siyasi bir müdahale desen" değil, "ticari bir müdahale desen" o da değil. Sorumsuzlukla, ego şişmesinin karışımı olsa gerek. Ama, bu tanım da kimi olayda örtüşüyor, kiminde örtüşmüyor. Ancak, Devlet Tiyatroları'nda yaşanan son müdahale ve ardındaki büyük direniş, yukarıdaki tanımların çok dışında, çok önemle izlenmesi ve satır aralarının iyi okunmasını gerektiriyor gibi geliyor bana. Ya topyekün bir kaybediş yaşanacak ya da yeniden diriliş.
*** Derginiz'in portalı, D.T.'ları krizinin başladığı andan itibaren web sitesinden (www.tiyatrodergisi.com.tr) ajans hizmeti vermeye başladı, tüm okurlarımız gibi basına da haberleri en hızlı ve güvenilir olarak aktardık. Genel basın ilk gün duraksasa bile ikinci günden itibaren güvenilirliğimize inandı ve "tiyatrodergisi.com.tr'nin haberine göre" diye okurlarına duyurmaya başladı. Sağolsunlar bir çoğu kaynak
deneyimler de kazandık.
a
göstermekten erinmedi, erinenlerin de canı sağolsun, biz işimizi yaptık. Önemli
cy
***
Tiyatro Ödülleri-2005 adayları belli oldu, 26 Eylül'de Yeni Melek Gösteri Merkezi'nde sahiplerini bulacak. Adayları bu sayıda sizlere duyuruyoruz ama gördüğünüz gibi editör yazısında bile gerilere düştü, oysa bizim asıl işimiz tiyatro... Yine karmaşık işlerin içinde buluverdik kendimizi, ama kimse kızmasın -bir kısım okur yıllar önce
pe
yaşanan İ. Rahmi Dilligil olaylarının çok üzerine gittiğimiz için bize kızmıştı- bu tiyatronun asal sorunu olmaktan çıkamıyor, çıkamıyor çünkü yıkımlar buradan geliyor, kanal bulup tüm bünyeye sirayet ediyor. İşte, yine İ. Rahmi Dilligil Bakanla görüşmede, işte yine İ. Rahmi Dilligil telefonları sağa sola açılıyor. Sahi bu satırların okurlarından kimlere öneri geldi Dilligil'den? Ben bir ikisini biliyorum da! Sabrın için teşekkürler Songül, üzgünüm sona kaldığı için, ama gündem bunu zorunlu kıldı. Evet, geçen sayı söyleşisi yayımlanan Songül Öden'e bu sayfada oldukça fazla haksızlık ettim. Songül aramasa da bu özrü yazacaktım, ona telefonda söyledim ama sizlere de aktarmak istiyorum.
"Kendini bil."
Songül'ün pozlarına karşı yargım, hem çok fazla hem de çok kıyıcıydı. Ben de yayımlandıktan sonra daha iyi anladım. İş kazası benim için, ama bir genç
Socrates
oyuncu için "iş kazası" denip geçilemeyecek kadar önemli. Özür dilerim Songül Öden. Kusura bakma
3<
> Haberler
Nihat Akçan'ı Yitirdik D e v l e t T i y a t r o s u sanatçısı N i h a t A k ç a n , 2 9 A ğ u s t o s P a z a r t e s i g ü n ü İ s t a n b u l ' d a y a ş a m ı n ı yitirdi. A k ç a n için 2 E y l ü l 2 0 0 5 C u m a g ü n ü saat: 1 1 . 0 0 ' d a İ s t a n b u l A K M B ü y ü k S a l o n ' d a b i r t ö r e n d ü z e n l e n e c e k . Sanatçının naaşı, aynı gün Teşvikiye C a m i i ' n d e kılınan öğle n a m a z ı n ı n ardından Florya Şenlikköyü Mezarlığı'nda defnedilecek. K o n s e r v a t u v a r ı n ilk d ö n e m m e z u n l a r ı n d a n o l a n N i h a t A k ç a n ; 1926 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü n d e n 1 9 4 9 ' d a m e z u n o l d u . 1950 y ı l ı n d a A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a g ö r e v e b a ş l a d ı . 1 9 5 7 - 5 8 yılları a r a s ı A d a n a B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a g ö r e v a l d ı . 1 9 8 1 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n a g e ç e n sanatçı-rejisör A k ç a n 1991 y ı l ı n d a e m e k l i o l d u .
Nihat Akçan 'ın rol aldığı ve yönettiği oyunlardan bazıları şöyle: " M e l e k l e r v e Ş e y t a n l a r " ( 1 9 5 0 - 5 1 ) , " B i r Yaz D ö n ü m ü G e c e s i R ü y a s ı " ( 1 9 5 1 - 5 2 ) , " K ö ş e B a ş ı " ( 1 9 5 1 5 2 rejisör y r d . V e o y u n c u ) , " Y a n l ı ş Yanlış Ü s t ü n e " ( 1 9 5 2 - 5 3 ) , " Ç a y h a n e " ( 1 9 5 4 - 5 5 ) , " F i n t e n " ( 1 9 5 6 - 5 7 - u y a r l a m a - rejisör y r d . v e o y u n c u ) , " O n i k i n c i G e c e " ( 1 9 5 7 - 5 8 ) , " H ı r s ı z " ( 1 9 5 8 - 5 9 ) , " K ö r o ğ l u " ( 1 9 6 0 - 6 1 ) , " A ğ a ç l a r A y a k t a Ö l ü r " ( 1 9 6 1 - 6 2 rejisör y r d . v e o y u n c u ) , " İ ç e r d e k i l e r " ( 1 9 6 4 - 6 5 rejisör), " K e z i b a n " ( 1 9 6 5 - 6 6 rejisör), " Y e d i B a l k o n l u E v " ( 1 9 6 5 - 6 6 ) , " B u H e s a p t a Y o k t u " ( 1 9 7 3 - 7 4 r e j i s ö r ) , " M e r d i v e n " ( 1 9 7 6 - 7 7 rejisör), " C i m r i " ( 1 9 7 7 - 7 8 r e j i s ö r ) , " İ k i K i ş i l i k H ı r g ü r " ( 1 9 8 1 - 8 2 rejisör), " İ k i E f e n d i n i n U ş a ğ ı " ( i s t a n b u l 1 9 8 2 - 8 3 rejisör), " D e r y a G ü l ü " ( i s t a n b u l 1 9 8 4 - 1 9 8 5 rejisör), " T o p r a ğ ı B o l O l s u n " ( i s t a n b u l 19858 6 rejisör).
a
Mete Sezer'i Yitirdik İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı o y u n c u s u M e t e S e z e r 2 A ğ u s t o s 2 0 0 5 t a r i h i n d e t e d a v i g ö r d ü ğ ü İbn-i S i n a Hastanesi'nde Karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybetti. O y u n c u 4 Ağustos günü A n a m u r M e r k e z C a m i i ' n d e k ı l ı n a n ö ğ l e n n a m a z ı n ı n a r d ı n d a n A n a m u r m e z a r l ı ğ ı n d a t o p r a ğ a verildi. Sezer, 1935 y ı l ı n d a
cy
Ü n y e ' d e d o ğ d u . 1955 y ı l ı n d a İ s t a n b u l B ü y ü k ş e h i r B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a g i r e n s a n a t ç ı 1 9 8 4 yılında emekli olmuştu.
Volkan Sağırosmanoğlu Görevine Geri Döndü B i r s ü r e ö n c e h i ç b i r g e r e k ç e g ö s t e r i l m e d e n y ö n e t i m k u r u l u n d a k i g ö r e v i n d e n a l ı n a n ü y e S u h a Volkan S a ğ ı r o s m a n o ğ l u g ö r e v i n e
pe
geri d ö n d ü . G ö r e v d e n a l ı n m a s ı n ı n a r d ı n d a n m a h k e m e y e b a ş v u r a n S a ğ ı r o s m a n o ğ l u , m a h k e m e d e n ç ı k a n y ü r ü t m e y i d u r d u r m a k a r a r ı ile h u k u k m ü c a d e l e s i n i k a z a n m ı ş o l d u .
Kocaeli Şehir Tiyatroları Çocuklara Oyun Götürüyor Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir
Tiyatroları, "Savaş Düşlerimi Ç a l d ı " adlı ç o c u k o y u n u n u G e z i c i T ı r T i y a t r o s u ile K o c a e l i ' n i n d e ğ i ş i k m a h a l l e v e k ö y l e r i n d e sahneliyor. 1 6 A ğ u s t o s g ü n ü b a ş l a y a n e t k i n l i ğ i n ilk durağı G e b z e köyleri oldu. Ç o c u k l a r ı n pedagojik gelişimleri göz ö n ü n d e bulundurarak seçilen oyun, m a d d i imkânsızlıklar nedeniyle tiyatroya gidemeyen çocuklara tiyatro g ö t ü r m e y i amaçlıyor. T ı r tiyatrosunun dolaşacağı noktalar m u h t a r l a r aracılığı
ile h a l k a d u y u r u l u y o r . O y u n l a r ı n s a h n e l e n e c e ğ i n o k t a l a r d a k ö y l ü l e r sağlık t a r a m a l a r ı n d a n d a gerçekleştiriliyor. 2 9 E y l ü l ' e k a d a r d e v a m e d e c e k proje k a p s a m ı n d a ziyaret e d i l e c e k k ö y l e r şöyle: 1 E y l ü l Ç a v u ş l u , 5 E y l ü l S e v i n d i k l i , 6 E y l ü l Alihocalar, 7 E y l ü l İ r ş a d i y e , 8 E y l ü l N ü z h e t i y e , 12 E y l ü l H a m i d i y e , 13 E y l ü l L ü t f i y e , 14 E y l ü l Şirinköy, 15 Eylül Çerçili, 19 Eylül Akçaova, 20 Eylül Ç a m k o n a k , 21 Eylül Karaağaç, 22 Eylül Bağırganlı, 26 Eylül Döngelli, 2 7 E y l ü l K . A r a m a n , 2 8 E y l ü l Seyitaliler, 2 9 E y l ü l K . K a y m a z .
>4
Tiyatro Ödülleri Yönetmeliği Nasıl Bir Seçici Kurul?
Değerlendirme. Tiyatro d ö n e m i bitiminde her bir Seçici Kurul üyesi,
"Doğru o l u ş u m u n " tek anahtarı "icracılar havuzu"yla bağlantısız, yalnızca eleştirmenlerden oluşan bir
on kategorideki birer a d a y ı m ve adayının h a n g i
Seçici Kurul'dur. Tiyatro eleştirmeni, tiyatro ürününü
çalışmasıyla aday o l d u ğ u n u belirleyip
' d e ğ e r l e n d i r m e y i " uğraş e d i n m i ş kişidir.
kararlarını içeren sezon değerlendirmesi niteliğindeki
gerekçeli
Değerlendirmenin bir uzantısında (eleştiri yazmakta)
yazısını Dergi'ye iletecektir. Bu katkıyı yerine getiren
nasıl o varsa, öteki uzantısında da (ödül seçimi
eleştirmenlerin Seçici Kurul toplantısı y a p m a l a r ı
yapmakta) yine o n u n var olması en doğal durumdur.
söz konusu olmayacak; Dergi, gelen değerlendirmeler
Eleştirmen ayrıca, o y u n eleştirisinde o l d u ğ u gibi,
üzerinden y a p a c a ğ ı p u a n l a m a ile h e r kategorinin
ödül seçiciliğinde de seçimini g e r e k ç e l e n d i r m e k
birincisini belirleyecektir. (Eşitlik d u r u m u n d a ödül
d u r u m u n d a d ı r ve bu yanıyla da, ödüller açısından
paylaştırılmış kabul edilir. Eşitlik d u r u m u için
büyük ö n e m taşıyan bir b a ş k a gerekliliği yerine
adayların en az iki oy almış o l m a s ı gerekir.)
getirir.
Değerlendirmeye hangi oyunlar dahil edilebilir? D e ğ e r l e n d i r m e y e girecek oyunların İ s t a n b u l ' d a s a h n e l e n m i ş olmaları esas alınır. İstanbul dışından
Ödül Modeli
t u r n e y e gelmiş o y u n l a r d a d e ğ e r l e n d i r m e
Bir sezonda en az 6 (altı) eleştiri yazısı yayımlamış olmak.
d e ğ e r l e n d i r m e y e alınabilir.
kapsamındadır. A m a t ö r tiyatroların ürünleri de
Değerlendirme hangi tarihleri kapsar?
Ödüllerin Seçici K u r u l ' u , söz k o n u s u tiyatro
D e ğ e r l e n d i r m e y e girecek oyunlar, h e r tiyatro
d ö n e m i n d e eleştirmenlik uğraşını çeşitli g a z e t e ve
s e z o n u n u n 1 E k i m ile 30 N i s a n tarihleri arasında
dergilerde s ü r d ü r m ü ş kişilerden oluşur. Eleştirilerini
s a h n e l e n e n o y u n l a r olacaktır.
aylık dergilerde yayımlayanlar yıl boyu kısıtlı sayıda
Değerlendirmelerin hepsi yayımlanır mı ?
satkıda bulunabildiklerinden, bir sezon b o y u n c a 6
Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, t ü m Seçici K u r u l
(altı) eleştiri yazısı y a y ı m l a m ı ş o l m a k , katılım için
üyelerinin değerlendirmelerini, ödüllerle birlikte
yeterli sayılır.
Katılacak eleştirmenlerden, sezon boyu sahnelenmiş " d e k l a r e e t m e l e r i " beklenecektir,
pe cy
tüm oyunların yansından fazlasını izlemiş olduklarını
Seçici Kurul Üyelerinde sayı sınırlaması yoktur. Dergi'nin, koşullara u y g u n l u ğ u y l a belirleyip,
değerlendirmeye katılmaya çağıracağı eleştirmenlerin yanı sıra, ölçütlere u y a n h e r eleştirmen, k e n d i
başvurusuyla Seçici K u r u l ' a katılabilir. A n c a k ,
herhangi bir tiyatro k u r u m u n d a görev alanlar tüm ölçütlere uysa bile Seçici K u r u l ' d a yer alamazlar.
D e r g i ' d e y a y ı m l a y a r a k açıklar. Ö d ü l töreni tarihi
a
Bir sezonda sahnelenmiş oyunların en izlemiş olduğunu deklare etmek.
ayrıca duyurulur.
Ödüllerin maddi karşılığı var mıdır? Ödüllerin parasal karşılığı yoktur. Ö d ü l sahipleri heykelcik ya da plaket ile ödüllendirilir.
Tiyatro... Tiyatro... Dergisi değerlendirmeye katılır mı? Hayır. S a d e c e p u a n l a m a v e y a y ı m l a m a s o r u m l u l u ğ u n u üstlenir, ancak; Tiyatro... Tiyatro. Dergisi Yayın K u r u l u , Seçici K u r u l ' c a belirlenen ödüllerin dışında, tiyatroya verilmiş ö n e m l i e m e k ya da destekler için kişi ya da kuruluşlun onurlandırmak isterse, b u n u " ö d ü l " adı altında değil, "teşekkür plaketi" adı altında gerçekleştirir. Bu ödül kategorilerinin t a m a m e n dışındadır.
5<
Tiyatro Ödülleri-2005
Seçici Kurul Üyeleri Yrd. Doç. Erbil Göktaş Tiyatro... Tiyatro... Dergisi
1964 y ı l ı n d a M u ğ l a ' n ı n Y a t a ğ a n i l ç e s i n d e d o ğ d u . L i s a n s ı n ı D o k u z E y l ü l Ü n i v e r s i t e s i , G ü z e l San; F a k ü l t e s i , S a h n e v e G ö r ü n t ü S a n a t l a r ı B ö l ü m ü , T i y a t r o A n a s a n a t D a l ı , D r a m a t i k Yazarlık D a l ı ' n 1 9 8 9 y ı l ı n d a t a m a m l a d ı . Y ü k s e k lisansını 1 9 9 5 ' d e D o k u z E y l ü l Üniversitesi, S o s y a l B i l i m l e r Enstit S a h n e Sanatları Anasanat D a l ı ' n d a ; Doktorasını yine aynı enstitünün Sahne Sanatları Anabilim D a l ı ' n d a , 1 9 9 9 ' d a t a m a m l a d ı . 1990-1991 ö ğ r e t i m yılında Fırat Üniversitesi, G ü z e l Sanatlar B ö l ü m ü | T i y a t r o O k u t m a n ı o l a r a k çalıştı. 1 9 9 1 - 1 9 9 2 ö ğ r e t i m y ı l ı n d a A t a t ü r k Ü n i v e r s i t e s i , F e n - E d e b i y a t F a k ü l t e s i , T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e A r a ş t ı r m a G ö r e v l i s i o l a r a k b a ş l a d ı ğ ı g ö r e v i n i 1995 y ı l ı n d a n s o n r a üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne Sanatları B ö l ü m ü ' n d e Yardımcı Doçent Doktor ol sürdürdü. S a h n e Sanatları B ö l ü m Başkanlığı yaptı. 2 0 0 1 ' d e K o c a e l i Üniversitesi G ü z e l S a n a t l a Fakültesine ( K O Ü G S F ) Yardımcı Doçent olarak atandı.
Hayati Asılyazıcı Cumhuriyet Gazetesi
pe cy
a
A r t v i n ' i n Arhavi ilçesinde d o ğ d u . K a s t a m o n u L i s e s i ' n i bitirdi. İstanbul Üniversitesi H u k u k Fakültesi o k u d u . 1 9 5 4 ' d e n b u y a n a s a n a t v e t i y a t r o y a z ı v e e l e ş t i r i l e r i y l e t a n ı n d ı . D e r g i v e g a z e t e l e r d e ya2 işleri m ü d ü r l ü ğ ü y a p t ı . K i m D e r g i s i , H ü r v a t a n , H a r e k e t ( 1 9 6 1 - 1 9 6 2 ) , D ü n y a ( 1 9 6 3 ) , A k ş a m ( 1 9 1970), Y ö n , O r t a m , Yeni O r t a m ( 1 9 7 2 - 1 9 7 5 ) g a z e t e l e r i n d e y a z ı işleri m ü d ü r l ü ğ ü yaptı, s a n a t sayfala y ö n e t t i . S i n a n Y a y ı n e v i ' n i k u r d u , y ö n e t t i ( 1 9 7 0 - 1 9 7 4 ) . P o l o n y a , S o v y e t l e r Birliği, Ç e k o s l o v a k y a B u l g a r i s t a n , D o ğ u A l m a n y a gibi D o ğ u A v r u p a ü l k e l e r i n d e t i y a t r o , b a l e , m ü z i k d a l l a r ı n d a a r a ş t ı r v e i n c e l e m e l e r d e b u l u n d u . B u d a l l a r d a ç o k s a y ı d a y a z ı v e i n c e l e m e l e r i y a y ı m l a n d ı . P o l o n y a tiyat ü s t ü n e y a z d ı ğ ı y a z ı l a r d a n ö t ü r ü , P o l o n y a K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı ' n ı n " E n İyi Y a b a n c ı T i y a t r o E l e ş t i r m e Ö d ü l ü ' n ü aldı ( 1 9 7 4 ) . İstanbul Belediyesi'nde kültür ve sanat danışmanlığı, Şehir Tiyatrosu'nda Genel Sanat Y ö n e t m e y a p t ı ( 1 9 7 7 - 1 2 E y l ü l 1980). U N E S C O ' y a b a ğ l ı U l u s l a r a r a s ı E l e ş t i r m e n l e r B i r l i ğ i ü y e s i v e T ü r k i
T i y a t r o E l e ş t i r m e n l e r i B i r l i ğ i Y ö n e t i m K u r u l u ' n d a görevlidir.
Ilgın Sönmez Milliyet Sanat Eleştirmeni
1 9 7 4 İ s t a n b u l d o ğ u m l u I l g ı n S ö n m e z , ü n i v e r s i t e e ğ i t i m i n i e d e b i y a t v e t i y a t r o ü z e r i n e y a p t ı . 1995 b u y a n a çeşitli y a y ı n l a r d a k ü l t ü r s a n a t ü z e r i n e m a k a l e l e r , r ö p o r t a j l a r v e eleştiri y a z ı l a r ı y l a y e r alı H a l e n Alfa Yayın G r u b u ' n a b a ğ l ı A r t e m i s Y a y ı n e v i ' n d e g ö r e v y a p a n S ö n m e z , " f r e e l a n c e " o l a r a k s ü r d ü r d ü ğ ü y a z a r l ı ğ ı n y a n ı sıra 8 0 ' l i y ı l l a r d a n b u y a n a t i y a t r o y l a aktif o l a r a k ilgileniyor.
Mustafa Kara Evrensel Gazetesi
1975 y ı l ı n d a S a m s u n ' d a d o ğ d u . İlk v e o r t a ö ğ r e n i m i n i S a m s u n ' d a t a m a m l a d ı k t a n s o n r a , M a r m a r a İ l e t i ş i m F a k ü l t e s i R a d y o T e l e v i Sinema B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. 1995 y ı l ı n d a E v r e n s e l G a z e t e s i ' n i n k u r u l u ş u n d a y e r aldı v e o g ü n d e n b u g ü n e ; Yurt H a b e r l e r M ü d H a b e r M ü d ü r ü , E d i t ö r gibi g ö r e v l e r ü s t l e n e r e k g a z e t e c i l i k y a ş a m ı n ı s ü r d ü r d ü . H a l e n , G ü n l ü k E v r e n s e l G a z e t e s i K ü l t ü r Servisi E d i t ö r ü o l a r a k g ö r e v y a p m a k t a . T i y a t r o v e e d e b b a ş t a o l m a k ü z e r e çeşitli k o n u l a r d a y a z ı , m a k a l e v e eleştirileri G ü n l ü k E v r e n s e l G a z e t e s i v e E v r e Kültür Dergisi'nde yayımlanıyor.
>6
Ragıp Ertuğrul
Tiyatro... Tiyatro... Dergisi 1 9 7 0 İ s t a n b u l d o ğ u m l u o l a n E r t u ğ r u l , M . S . Ü . İstatistik B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u , a r d ı n d a n a y n ı ü n i v e r s i t e n i n y ü k s e k lisans p r o g r a m ı n a d e v a m etti. 1999 yılında " T ü r k i y e ' d e K a b a r e T i y a t r o s u " k o n u l u teziyle İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o E l e ş t i r m e n l i ğ i v e D r a m a t u r j i A n a B i l i m D a l ı n d a n m a s t e r d e r e c e s i aldı. P r o f e s y o n e l i ş h a y a t ı n d a Yapı v e K r e d i B a n k a s ı , ATV, M e d i G r o u p , Vestel, M i g r o s v e Ü n i t e l ' d e çalıştı. R ö n e s a n s D e ğ i ş i m B i l i m l e r i E n s t i t ü s ü ' n d e d a n ı ş m a n l ı k yaptı. H a z i r a n 2 0 0 1 ' d e n b u y a n a P e t r o l Ofisi A . Ş . ' d e g ö r e v y a p m a k t a d ı r . Ç e ş i t l i k u l ü p , d e r n e k v e ü n i v e r s i t e l e r d e p e r f o r m a n s g e l i ş i m i n e yönelik konferans ve seminerler verdi. Profesyonel dublaj sanatçılığı, tiyatro o y u n c u l u ğ u ve yönetmenliği, klasik salon dansları eğitmenliği yaptı. Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nde ve derginin w e b sayfasında o y u n eleştirileri, A n n e & T r e n d s D e r g i s i ' n d e tiyatro t a n ı t ı m y a z ı l a n v e k ü l t ü r - s a n a t ağırlıklı söyleşileri y a y ı m l a n m a k t a d ı r . Ş a n e ğ i t i m i d e a l m a y a d e v a m ettiği C a n d a ş M ü z i k a l G r u b u ' n u n Y ü r ü t m e K u r u l u Ü y e s i d i r . U z u n y ı l l a r d ı r r e s i m ç a l ı ş m a l a r ı n a d e v a m e d e n E r t u ğ r u l ; ş i m d i y e k a d a r iki kişisel r e s i m sergisi açmıştır. T ü r k i y e E ğ i t i m G ö n ü l l ü l e r i V a k f ı ' n ı n A d a n a Ö ğ r e n i m B i r i m i k u r u c u s u d u r v e 1 9 9 9 y ı l ı n d a n b u y a n a b ü n y e s i n d e b u l u n d u ğ u Arı H a r e k e t i ' n i n K o o r d i n a s y o n K u r u l u Ü y e s i d i r .
Robert Schild
Şalom ve Tiyatro... Tiyatro... Dergisi
pe cy
a
Dr. R o b e r t S c h i l d , A v u s t u r y a asıllı o l u p , 1 9 5 0 İ s t a n b u l d o ğ u m l u d u r . A l m a n L i s e s i v e İ.Ü. İ ş l e t m e Fakültesi tahsilinden sonra Linz Üniversitesi'nde Uluslararası P a z a r l a m a k o n u s u n d a doktora tezini verdi. A r d ı n d a n Türkiye'ye dönerek, bazı özel şirketlerde yöneticilik yaptı. H a l e n İstanbul'da demirç e l i k ü r ü n l e r i dış t i c a r e t i ile iştigal e t m e k t e d i r . 1971-72 y ı l l a r ı n d a "Yeni G a z e t e " v e " C u m h u r i y e t " , 2 0 0 0 yılı s o n r a s ı ise " C u m h u r i y e t K i t a p " , " R a d i k a l K i t a p " , " R a d i k a l 2 " , " M i l l i y e t S a n a t " , T Ü S İ A D ' ı n " G ö r ü ş " v e T a r i h Vakfı'nın " İ s t a n b u l " d e r g i l e r i n d e y a z ı l a n y a y ı m l a n d ı . Ayrıca Viyana'da " D i e P r e s s e " G a z e t e s i ile çeşitli p a z a r l a m a d e r g i l e r i n d e m a k a l e l e r i v e A B D U n i v e r s i t y o f Illinois'ın " E x p o r t M a r k e t i n g : L e s s o n s F r o m E u r o p e " k i t a b ı n d a b i r a r a ş t ı r m a s ı b a s ı l m ı ş t ı r . Y a y ı n l a d ı ğ ı k i t a p l a r : " D e ğ i n m e l e r " ( d e n e m e l e r ; İ s t a n b u l , 2 0 0 0 ) , " A ş k e n a z l a r " (tarihi i n c e l e m e , b a ş k a l a r ı y l a b i r l i k t e ; İ s t a n b u l , 2 0 0 0 ) , " S a n d v e r w e h t e W e g e " ( L a d i n o şiirler antolojisi, b a ş k a l a r ı y l a birlikte; L a n d e c k / Avusturya, 2 0 0 1 ) . 1997 y ı l ı n d a n b u y a n a İ s t a n b u l ' d a y a y ı m l a n a n haftalık " Ş a l o m " G a z e t e s i ' n d e s ü r e k l i o l a r a k t i y a t r o eleştirileri v e k ü l t ü r y a z ı l a n , 2 0 0 3 ' d e n b u y a n a ise " T i y a t r o . . . T i y a t r o . . . " D e r g i s i ' n d e eleştiriler y a z m a k t a d ı r .
Üstün Akmen
Tiyatro... Tiyatro... Dergisi 1 9 4 3 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . İ s t a n b u l İktisat F a k ü l t e s i ' n i bitirdi. 1 9 9 7 ' d e C u m h u r i y e t G a z e t e s i G e n e l Müdürlüğünü ve Cumhuriyet Kitap K u l ü b ü ' n ü n Başkanlığını, bu arada da "Cumhuriyet Kitaplan"nın Genel Yayın Y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i . 2 0 0 1 y ı l ı n d a C u m h u r i y e t G a z e t e s i ' n d e n ayrıldı, bir yılı aşkın bir s ü r e İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a M e d y a v e İ z l e y i c i K o o r d i n a t ö r ü , G e n e l Yayınlar Y ö n e t m e n i o l a r a k ç a l ı ş m a y a ş a m ı n ı s ü r d ü r d ü . B i r s ü r e d e C a n Y a y ı n l a r ı ' n ı n G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü n ü yaptı. 1 9 6 3 y ı l ı n d a n b u y a n a " E v r i m " , " D ö n e m " , " Y e n i U f u k l a r " , " Y e n i İ n s a n " , " Y e n i D e r g i " , " A " , " S o y u t " gibi d e r g i l e r d e ö y k ü , p o e m e - p r o s e , v e d e n e m e l e r i y a y ı m l a n d ı . 1988 yılının ilk y a r ı s ı n d a n i t i b a r e n " C u m h u r i y e t G a z e t e s i " n i n " P a z a r Y a z ı l a r ı " k ö ş e s i n d e g e z i i z l e n i m l e r i n i y a z d ı . T i y a t r o eleştirileri " T i y a t r o . . . T i y a t r o " , " T i y a t r o m " v e " T i y a t r o n l i n e " p o r t a l l a r ı n d a ; s a n a t a ilişkin y a z ı l a n " P a m l i f e " , " B o s s - T u r u n c u " d e r g i l e r i n d e ; o p e r a , bale, k o n s e r y a z ı l a n ise " A n d a n t e " d e r g i s i n d e d ü z e n l i olarak kullanılıyor. Edebiyatla ilgili yazılarına da, z a m a n z a m a n çeşitli dergi ve gazetelerde rastlanmakta. Yaşar K e m a l , Ş ü k r a n K u r d a k u l v e A l p a y K a b a c a l ı ' d a n s o n r a 2 0 0 1 - 2 0 0 5 y ı l l a n a r a s ı n d a d ö r t b u ç u k yılı aşkın b i r s ü r e U l u s l a r a r a s ı P.E.N K u l ü p l e r i F e d e r a s y o n u T ü r k i y e M e r k e z i ' n i n G e n e l B a ş k a n l ı ğ ı n ı ü s t l e n m i ş o l m a s ı v e b u k u r u m d a k i u l u s l a r a r a s ı b a ş a r ı l a r ı y l a d a tanınıyor. " Ç a r ş a f ı n G i z l e d i ğ i D i ş i l i k " , " S u ç s u z L a l e l e r " , " B i r G ü n l ü k D o s t " , " K ö r B a k k a l ı n G ö z l e r i " , "... Veee P e r d e e e . . . " , " Y a r i m N e r e y i M e s k e n T u t t u n " , " Ü ç ü n c ü Z i l " , " M a s k e n i n Ö t e k i Y ü z ü " v e " P r o v a s ı z H a y a t " isimli k i t a p l a r ı b u l u n u y o r . 7<
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Yapımı Çayhane / İstanbul Devlet Tiyatrosu Yazan: Vern S n e i d e r , Uyarlayan: J o h n P a t r i c , Türkçesi: A y ş e S a r ı a l p
Yönetmen: Ş a k i r G ü r z u m a r , Sahne Tasarımı: A l i C e m K ö r o ğ l u , Giysi Tasarımı: G ü l h a n K ı r ç o v a , Işık Tasarımı: Ö n d e r Arık, Dans Düzeni: N i l B e r k a n , Oyuncular: B ü l e n t E m i n Yarar, H a k k ı E r g ö k , Ali D ü ş e n k a l k a r , Atilla Ş e n d i l , G ı l m a n K . P e r e m e c i , İ ş d a r G ö k s e v e n , F i k r e t U r u c u , S e v a l G ö k ç e , T u n ç G ü n b a y , M e t i n B e y e n , O r h a n T e t i k c a n , A y u m i T a k a n o , R e z z a k Aklar. " Ç a y h a n e ' y i s a h n e y e k o y a n Ş a k i r G ü r z ü m a r e l i n d e k i m a l z e m e y i iyi k u l l a n m ı ş v e bir u s t a işi g e r ç e k l e ş t i r m i ş . İ ş g a l c i l e r i n ç ı k a r a y ö n e l i k d ü n y a l a r ı ile d o ğ a l i n s a n ı n barışçıl, r e n k l i , k ı r ı l g a n , şiirsel d ü n y a s ı a r a s ı n d a k i karşıtlığı, g e n i ş v e y e t e n e k l i bir o y u n c u k a d r o s u y l a , a ş ı r ı l ı k l a r d a n k a ç ı n a r a k , etkili b i r b i ç i m d e y a n s ı t m ı ş . O y u n u n b i l d i r i s i n i , görsel o l a r a k d a v e r m i ş : D a h a ilk s a h n e d e n fonu baştan b a ş a k a p l a y a n çarpıcı renkli A m e r i k a n b a y r a ğ ı n ı n ü s t ü n e , d o ğ m a k t a o l a n b u ğ u l u A ğ u s t o s m e h t a b ı n ı y a y a r a k estetik o l d u ğ u k a d a r d ü ş ü n d ü r ü c ü etki s a ğ l a m ı ş v e g ö s t e r i m i n b ü t ü n ü n d e seyirci ile s a h n e a r a s ı n d a y a r a t ı l m a s ı g e r e k e n c a n l ı v e d o ğ a l ilişkiyi y a k a l a m ı ş . B u n d a o y u n c u k a d r o s u n u n d a p a y ı k u ş k u s u z ç o k b ü y ü k . E n b a ş t a , anlatıcı ve ç e v i r m e n S a k i n i r o l ü n d e B ü l e n t E m i n Yarar bu ilginç kişinin doğallıkla, saflıkla, m u z i p l i k l e k a r ı ş ı k h ı n z ı r l ı ğ ı n ı , d a h a ilk s a h n e a l ı ş ı n d a , m i m i k l e r i y l e , b e d e n diliyle, k o n u ş m a s ı y a d a bir süre k o n u ş m a m a s ı y l a e n d o ğ a l v e e n inandırıcı b i ç i m d e c a n l a n d ı r ı y o r ; ve d a h a b a ş t a n s e y i r c i y l e a r a s ı n d a s ı c a k bir b a ğ k u r u y o r . " Hasan Anamur I Radikal Gazetesi 16.02.2005
a
Diktat / Semaver Kumpanya Yazan: E n z o C o r m a n n , Çeviren: N ü k h e t İzet, Yönetmen: Işıl K a s a p o ğ l u
pe cy
Sahne Tasarımı: H a k a n Dündar, Giysi Tasarımı: F u n d a Cebi
Müzik: Joel S i m o n , Işık Tasarımı: U l a ş Yatkın Oyuncular: K ö k s a l E n g ü r , B ü l e n t E m i n Yarar Trompet: Ş e n o v a Ü l k e r " S a v a ş p a y d a s ı n d a bir m a d a l y o n u n iki y ü z ü n e b a k t ı ğ ı m ı z d a , ' h i ç l i k ' p a y d a s ı n d a b i r l e ş m i ş bir s u r e t g ö r m e k m ü m k ü n . B i r y a n d a " ç o k l u k " u n saflarında varlığını y i t i r e n v e i h a n e t i n n e d a m e t i n i bile h i s s e t m e y e c e k bir y a v a n l ı k t a k a r a r k ı l a n a ğ a b e y ; ö t e y a n d a h ı n c ı n , ö f k e n i n v e a c ı n ı n b i l e d i ğ i k e s k i n bir b i l i n c i n sahibi m a r a z i bir a d a m . İlki g e ç m i ş i n i k a y b e t m i ş ; i k i n c i s i g e l e c e ğ i n i i n ş a e t m e k t e n aciz. S a v a ş ı n s t a n d a r t s a p m a s ı n d a u z a k l a ş a n iki ü v e y k a r d e ş i , o r t a k k ö k l e r i y a n i a n n e l e r i n i n k ü l l e r i , yıllar s o n r a o r t a k b i r a m a c a d o ğ r u y ö n l e n d i r i y o r . F a k a t , s a v a ş b u k e z kılıf v e s û r e t d e ğ i ş t i r m i ş , d e v a m e t m e k t e . Y ü r ü n e c e k yol var; a n c a k h e r yol y e n i t e h l i k e l e r b a r ı n d ı r m a k t a g e c i k m e z . S a v a ş ı n g ö l g e s i n d e iki k a r d e ş i n , s a v a ş ı n farklı yönlerindeki y a ş a m l a r ı n d a n ve aile bağlarının da d e r i n l e m e s i n e yaşattığı bir trajediden k a y n a k l a n a n s o r g u l a m a l a r ı n a t a n ı k l ı k e t m e k i s t e y e n l e r için S e m a v e r K u m p a n y a ' n ı n " D i k t a t " ı s e y r e d i l e b i l i r . " Hüseyin Sorgun / Zaman Gazetesi 21.10.2004
Döne Döne / Tiyatro Oyunevi Yazan: W e r n e r S c h w a b , Türkçesi: U l u e r E m r e Özdil, Yönetmen: M a h i r G ü n ş i r a y
Sahne-Giysi Tasarımı: C l a u d e L e o n , Müzik: T o l g a Y e n i l m e z , Işık Tasarımı: Y ü k s e l A y m a z Oyuncular: N a l a n K u r u ç i m , M a h i r G ü n ş i r a y , A y ç a D a m g a c ı , S i n a n Ç a l ı ş k a n o ğ l u , A y n u r T o k l u o ğ l u , H a k a n Milli, B a n u Fotocan. " T i y a t r o O y u n e v i ' n i n , 14. U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l T i y a t r o F e s t i v a l i ' n d e b u g ü n T a k s i m S a h n e s i ' n d e p r ö m i y e r y a p a c a k o y u n u ' D ö n e D ö n e ' ( B a ş t a n Ç ı k a r m a R o n d u ) k a p i t a l i z m i n ulaştığı n o k t a d a , k e n t s o y l u l a r d a k a d ı n - e r k e k ilişkilerinin bir m e t a a l ı ş v e r i ş i n e d ö n ü ş ü n ü e l e ş t i r e n , 'ti'ye a l a n b i r o y u n . Arthur Schnitzler'in 'Ront' o y u n u n d a n Werner Schwab'ın uyarlaması olan 'Döne Döne'yi s a h n e y e M a h i r G ü n ş i r a y taşıyor. O y u n d a N a l a n K u r u ç i m , E r k a n B e k t a ş , Ayça D a m g a c ı , S i n a n Ç a l ı ş k a n o ğ l u , Aynur T o k l u o ğ l u , H a k a n Milli v e B a n u F o t o c a n rol alıyor. G e n e l olarak A r t h u r S c h n i t z l e r ' i n 'Ront' o y u n u n d a n ö z e l l i k l e D a v i d H a r e ' i n ' B l u e R o o m ' ( B i z d e 'Aşk Ç e m b e r i ' a d ı y l a o y n a d ı ) y a p t ı ğ ı u y a r l a m a d a h a ç o k biliniyor. K e n d i n e , d i l i n e , b e d e n i n e y a b a n c ı l a ş m ı ş v e b e n l i ğ i n i y i t i r m i ş figürlerin birbirlerini b a ş t a n ç ı k a r m a k l a y e t i n d i ğ i tüketim toplumuna parodi ve kara mizahla yaklaşan Werner Schwab'ın uyarlamasının en b e l i r g i n özelliği ise dilin k u l l a n ı m ı . " Şehnaz Pak I Radikal Gazetesi 23.05.2004 >8
Mem ile Zin / Semaver Kumpanya Yazan: C u m a B o y n u k a r a , Yönetmen: B ü l e n t E m i n Yarar, Işıl K a s a p o ğ l u , Sahne Tasarımı: H a k a n
D ü n d a r , Giysi Tasarımı: F u n d a Çebi, Müzik: M a z l u m Ç i m e n , Işık Tasarımı: S e m a Ö z t a ş , Dans Düzeni: M a r a l C e r a n o ğ l u , Oyuncular: S e r k a n K e s k i n , M i n e Tugay, S a r p Aydınoğlu, E m e l Ç ö l g e ç e n , Ö z l e m D u r m a z , Ali S a v a ş ç ı , Asil B ü y ü k ö z ç e l i k , S e z a i P a r a c ı k o ğ l u , F a t i h D ö n m e z , B ü l e n t Ç o l a k , Yavuz P e k m a n , Koro: B a n u Ç i ç e k , Ü m i t İ l b a n , Sibel A l t a n , Yavuz P e k m a n " O y u n , F u n d a Ç e b i ' n i n tasarladığı k o s t ü m l e r l e g ö r s e l bir şölen s u n a r k e n , M a z l u m Ç i m e n ' i n i m z a s ı n ı taşıyan b ü y ü l ü ezgilerle bizi alıp b a ş k a topraklara götürüyor. S a h n e n i n b a ş a r d ı kullanımı, o y u n c u l u k l a r ı n s a m i m i y e t i ile d e s t e k l e n e n d r a m a t i k yapı, C u m a B o y n u k a r a ' n ı n c ü m l e l e r i y l e bizi k a l b i m i z d e n vuruyor. S a n ı r ı m b u o y u n d a d a e n ç o k alkışı O h a k ediyor. Ç ü n k ü o y u n b o y u n c a a ş k ü z e r i n e s ö y l e n e b i l e c e k e n g ü z e l s ö z c ü k l e r fısıldanıyor k u l a ğ ı n ı z a . D e v r i k c ü m l e l e r , kafiyeli k e l i m e l e r l e b i r şiirin içine d ü ş ü r ü y o r C u m a B o y u n k a r a t ü m i z l e y e n l e r i . Ü s t e l i k s a d e c e aşk ü s t ü n e d e t e m e l l e n m i y o r b u h e m işitsel h e m g ö r s e l şenlik. İ n s a n ı n r u h u n u k e m i r i p b i t i r e n i k t i d a r h ı r s ı n ı , z a l i m l e r i n d e ğ i r m e n i n m a z l u m l a r ı n b u ğ d a y l a r ı y l a nasıl d ö n d ü ğ ü n ü d e a n l a t ı y o r incelikli bir dille. D o ğ a ile t o p l u m u n ç a t ı ş m a s ı y a n s ı y o r s a h n e y e . T o p l u m u n f e o d a l y a p ı s ı v e i n s a n ı n d o ğ a s ı . . . B u da aşkı g ö l g e l e y e n acı bir iz o l a r a k y e r l e ş i y o r m e t n e . " Yelda Dönmez / Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Haber ve Yorum Portalı
Süleyman ve Öbürsüler / Semaver Kumpanya
a
Yazan: Y a v u z P e k m a n , Yönetmen: Ayşenil Ş a m l ı o ğ l u , Sahne Tasarımı: H a k a n D ü n d a r
Giysi Tasarımı: F u n d a Çebi, Müzik: C a n Atilla, Hareket Düzenini: C i h a n Y ö n t e m
pe cy
Müzik Direktörü: Ç i ğ d e m E r k e n , Oyuncular: S a r p A y d ı n o ğ l u , A k a s y a A s i l t ü r k m e n , Ö z l e m D u r m a z , Serkan Keskin, Bülent Ç u k u r c u m a , E m e l Çölgeçen, Fatih Akdoğdu, B a n u Çiçek, Ali Savaşçı, Sibel Altan, Ü m i t Ferit, Melis Şeşen. " Y a v u z P e k m a n , ' k u n d a k ç ı l a r ' ı , b a ş a r ı y l a T ü r k l e ş t i r m i ş , g ü n c e l o l a y l a r a ilginç g ö n d e r m e l e r y a p a r a k d a g ü n ü m ü z T ü r k i y e ' s i n e g e t i r m i ş . Ç o k farklı b i ç i m l e r d e s a h n e y e k o n a b i l e c e k b u m e t i n bir t i y a t r o d e l i s i n i n , Ayşenil Ş a m l ı o ğ l u ' n u n d e v r e y e g i r m e s i y l e ortaya, bildiriyi bir p a r ç a g e r i p l a n a a t s a da, d a n s l ı , h a r e k e t l i , r e n g â r e n k a n c a k t ü m ü y l e tutarlı bir m ü z i k l i gösteri ç ı k m ı ş . Ş a m l ı o ğ l u s a h n e d e k i h e r h a r e k e t i , h e r d u r u ş u , h e r m i m i ğ i , h e r sözü, t ü m d e k o r a k s e s u v a r l a n n ı , c a n l ı m ü z i ğ i n giriş a n l a r ı n ı u s t a c a bir d ü z e n i ç i n d e b ü t ü n l e ş t i r m i ş . S a h n e d e h i ç d u r m a y a n h a r e k e t l i l i k , k i m i s a h n e d e c a m b a z l ı k gösterisine k a d a r v a r a n aşırı hareketlilik ş a ş m a z bir u y u m i ç i n d e gerçekleştiriliyor. O y u n a , k e s i k h a r e k e t l e r i y l e b i r k u k l a i z l e n i m i y a r a t a n b i r anlatıcı d a e k l e m i ş o l a n Ş a m l ı o ğ l u , c a n l ı v e iyi m ü z i k y a p a n ç a l g ı c ı t a k ı m ı n ı a y n ı z a m a n d a k o r o o l a r a k d a k u l l a n m ı ş . F r i s c h ' i n b i r k a r a k o m e d y a o l a n m e t n i , Ş a m l ı o ğ l u ' n u n b u n u n bir a d ı m ö t e s i n e g e ç m e s i y l e g r o t e s k temelli bir anlatımcı gösteriye d ö n ü ş m ü ş . Kuklalaştırılmış kişilerin hareketleri, d a n s a d ı m l a n , d ü ş m e l e r i , k a l k m a l a r ı , t o n l a m a l a r ı , k o n u ş m a tarzları, giysileri v e ç a r p ı c ı m a k y a j l a r ı y l a b i r t ü r sirk h a v a s ı y a r a t ı l m ı ş , s e y i r c i y i d a h a ilk s a h n e d e n , o y u n u n i ç i n e a l a n v e o r t a y a b u t ü r ü s e v e n l e r e keyif v e r e n ö z g ü n bir y o r u m ç ı k m ı ş " Hasan Anamur I Radikal Gazetesi 23.04.2005
Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu Yazan: B e r k u n O y a , Tasarım/Yönetmen: B e r k u n O y a , M ü z i k : T a n T u n ç a ğ , Oyuncular: Ü l k ü D u r u , A h m e t U ğ u r l u , A l i Atay. " S a h n e d e sözcüklerin ağırlığından çok, oyuncuların ustaca büründükleri karakterlerin hâkimiyetine tanık o l u y o r u z . B e r k u n O y a , s a h n e d e i z l e d i ğ i m i z v e b e l k i d e b i z d e h i ç b i r karşılığı o l m a y a n ' d u r u m l a r y u m a ğ ı n ı ' - o y u n c u l a r ı n d a k ı v r a k zekâsıyla- fark e t t i r m e d e n b i z i m b i l i n ç a l t i m i z , b i z i m d u y g u m u z , k â b u s u m u z h a l i n e g e t i r m e y i başarıyor. K u l l a n ı l a n ışık, izleyiciyi y o r a n a n c a k rahatsız e t m e y e n bir yaratıcılıkla s a h n e y i k u l l a n a n m e t i n l e s o n d e r e c e u y u m l u . O y u n c u l a r ı n d e ğ i ş k e n psikolojik d u r u m u n u , k e s k i n a m a g ü ç l ü r e n k v e geçişlerle b e l i r g i n l e ş t i r m i ş ; k i m i z a m a n , b i r y ö n e t m e n e d a s ı y l a ağırlığı o l a n r e p l i ğ i t a k i p e d e r e k m e t n i g ü ç l e n d i r m i ş . 'Bin' k a r a k t e r i n i n k a d i f e m s i fantazilerini g ü ç l e n d i r e n k a d i f e giysisi, k r a v a t v e p a p y o n l a r ı n , g i y s i l e r ü z e r i n d e k i e k a k s e s u a r l a r ı n d ı ş a d ö n ü k a b s ü r d çıkışları, k a r ş ı m ı z d a k i sıradışı m e t i n ile sıradışı k a h r a m a n l a r ı b ü t ü n o l a r a k a l g ı l a m a m ı z ı sağlıyor. İ s i m l i o y u n l a r ı y l a t a n ı d ı ğ ı m ı z B e r k u n O y a , s o n y ı l l a r d a y a p t ı ğ ı işlerden söz e t t i r e n g e n ç ve yetenekli bir o y u n yazarı, tiyatrocu. Derdini izleyiciye aktarırken, insana dair her türlü m a l z e m e y i r a h a t ç a k u l l a n a b i l e n ; o l a y l a r d a n ç o k d u r u m l a r ı n h â k i m o l d u ğ u m e t i n l e r i , iyi seçilmiş oyuncularla etken kılmayı başarabilen tiyatrocunun son oyunu g ö r ü l m e y e değer." Ebru Seyhan / Birgün Gazetesi 11.07.2004
9<
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Yönetmeni Ali Taygun Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 4 3 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d ü n y a y a geldi. R o b e r t K o l e j ' i b i t i r d i k t e n s o n r a a y n ı o k u l u n y ü k s e k b ö l ü m ü n ü ( İ n g i l i z D i l v e E d e b i y a t ı B A ' 6 6 ) t a m a m l a d ı v e 1 9 6 9 ' d a A B D ' d e Yale Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n T i y a t r o R e j i s ö r l ü ğ ü d a l ı n d a " M a s t e r o f F i n e A r t s " d e r e c e s i ile m e z u n o l d u . T a y g u n , ü l k e y e d ö n d ü k t e n s o n r a ö n c e K e n t O y u n c u l a r ı ' y l a çalıştı, a r d ı n d a n 1 9 7 4 y ı l ı n d a İ s t a n b u l Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a katıldı. K o n u k y ö n e t m e n o l a r a k B i r l i k S a h n e s i ' n d e , A n k a r a Ç a ğ d a ş S a h n e ' d e , A n k a r a Devlet Tiyatrosu'nda ve Ankara Devlet Operası'nda oyun sahneledi. 1 9 8 0 y ı l ı n d a t i y a t r o d a n u z a k l a ş t ı r ı l a n A l i T a y g u n " B a r ı ş D a v a s ı " n e d e n i y l e g ö z a l t ı n a a l ı n d ı , o n yılını m a h k e m e l e r d e ve tutukevlerinde geçirdi. 1989 yılında hakkındaki bütün davalardan beraat etti. Aynı yıl H e l s i n k i W a t c h adlı k u r u l u ş t a r a f ı n d a n o n u r l a n d ı r ı l a n d ü n y a n ı n ö n d e g e l e n o n i n s a n h a k l a r ı g ö z l e m c i s i a r a s ı n d a y e r aldı v e D a n i m a r k a ' d a k i P L V a k f ı ' n ı n ö d ü l ü n ü A m n e s t y I n t e r n a t i o n a l ile p a y l a ş t ı . Yönetmen 1989'da Şehir Tiyatroları'na tekrar döndü. 1993'ten bu yana TV yapımcılığı da yapan Taygun başta Shakespeare o l m a k üzere İngilizce'den birçok oyun çevirdi, u y a r l a m a l a r yaptı v e " M a s a l B a h ç e s i " adlı b i r o y u n y a z d ı . 1 9 7 7 ' d e n b u y a n a b i r ç o k g a z e t e ve d e r g i d e tiyatro, seyirlik sanatlar, estetik, felsefe ve siyaset k o n u l a r ı n d a yazı ve m a k a l e l e r i y a y ı n l a n d ı . Yekta K a r a ile b i r l i k t e 1 9 9 6 y a z ı n d a H a b i t a t I I açılışı için " L i r i k T a r i h Gösterisi"ni tasarlayıp gerçekleştirdi. T i y a t r o l a r ı n d a Y ö n e t m e n k a d r o s u n d a g ö r e v l i o l a n Ali T a y g u n a y n ı z a m a n d a Y e d i t e p e Üniversitesinde ders vermektedir.
a
Ayşenil Şamlıoğlu
pe cy
Süleyman ve Öbürsüler / Semaver Kumpanya 1 9 5 6 ' d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1 9 7 4 - 7 5 İ s t a n b u l G a z e t e c i l i k - H a l k l a İlişkiler F a k ü l t e s i ' n e girdi, d e v a m e t m e d i , bir yıl s ü r e ile F r a n k f u r t ' a g i d e r e k dil e ğ i t i m i g ö r d ü v e a m a t ö r t i y a t r o y a p t ı . 1 9 7 6 - 8 0 O D T Ü M i m a r l ı k F a k ü l t e s i ' n e d e v a m etti. 1980-81 K ı s a b i r s ü r e A n a d o l u A j a n s ı ' n d a çalıştı. B i r r e k l a m a j a n s ı n d a i l l ü s t r a s y o n çizerliği y a p t ı . 1 9 8 1 - 8 2 H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı ' n d a n m e z u n o l d u . 1982 A d a n a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a g ö r e v e b a ş l a d ı . 1 9 8 7 - 8 8 Afife J a l e ( N e z i h e A r a z ) K ı n a r H a n ı m r o l ü n ü o y n a d ı , b u r o l ile S a n a t K u r u m u ' n u n E n İyi Y a r d ı m c ı K a d ı n O y u n c u ö d ü l ü n ü aldı. 1 9 8 8 - 8 9 H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i ' n d e s e ç m e l i t i y a t r o d e r s i v e r d i . 1 9 9 6 - 9 7 B e n i m k i n i n A d ı R e g i n e ( P i e r r e R a y ) o y u n u n u y ö n e t t i , b u o y u n ile S a n a t K u r u m u Y ı l ı n Y ö n e t m e n i Ö d ü l ü ' n ü aldı. 1997-98 Y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p t ı ğ ı K o z a l a r ( A d a l e t A ğ a o ğ l u ) v e Ö l ü l e r K o n u ş m a k İ s t e r ( M e l i h C e v d e t A n d a y ) o y u n l a r ı y l a İ s m e t K ü n t a y E n İyi Reji Ö d ü l l e r i n i aldı. 1 9 9 8 - 9 9 V . F r a n k ( D ü r r e n m a t t ) o y u n u n u y ö n e t t i . B u o y u n b e ş d a l d a ö d ü l e layık bulundu. 1999-2000 Pazartesi P e r ş e m b e ( M u s a h i p z a d e Celal) o y u n u n u yönetti. B u o y u n ile T ü r k a n K a h r a m a n k a p t a n E n İ y i Y a p ı m , İ s m e t K ü n t a y E n İyi Reji, S a n a t K u r u m u E n İyi Y a p ı m , E l e ş t i r m e n l e r Birliği E n iyi Reji Ö d ü l ü n ü aldı. İ s t a n b u l B e l e d i y e s i Şehir Tiyatroları'nda Ö z e n Yula'nın " G a y r ı R e s m i H u r r e m " o y u n u n u yönetti. Bu oyunla Afife E n B a ş a r ı l ı Y ö n e t m e n Ö d ü l ' ü n ü v e T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' ü n E n İyi Y ö n e t m e n ö d ü l ü n ü aldı.
Berkun Oya Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin s e n a r y o s u n u yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazarı.
>10
Ergün Işıldar
Belden aşağı Vurmak / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları
Macit Koper
a
İ s t a n b u l B ü y ü k ş e h i r B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı S a n a t ç ı s ı . O y u n c u l u ğ u n y a n ı sıra y ö n e t m e n l i k d e y a p a n E r g ü n Işıldar u z u n yıllar e m e k verdiği Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a k i ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra s e s l e n d i r m e y a p m a k t a , s i n e m a ve televizyon filmlerinde oynamaktadır. G ö r e v aldığı oyunlardan bazıları: " İ l k Evlilik" (Yönetmen), "Tahterevallide Üç Kişi" (Yönetmen), Belden Aşağı Vurmak" (Yönetmen), " B a r ı ş a Ş a n s Verin", "Altı D e r e c e U z a k " , " K u y r u k l u Yıldız Altında", "Müfettiş".
pe cy
Antigone / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları
1 9 4 4 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . L . C . C . T i y a t r o O k u l u ' n d a k i k ı s a t i y a t r o e ğ i t i m i n d e n s o n r a 1969-70 d ö n e m i n d e D o s t l a r T i y a t r o s u ' n a girdi. B u t i y a t r o n u n k a p a n ı ş ı n a k a d a r o y u n c u , y ö n e t m e n v e d r a m a t u r g o l a r a k çalıştı. 1979-80 d ö n e m i n d e İ.B.Ş.B. Ş e h i r T i y a t r o s u ' n a girdi. B i r yıl s o n r a 1402 sayılı s ı k ı y ö n e t i m k a n u n u ile, 1 9 8 8 ' d e m a h k e m e y o l u y l a d a v a k a z a n ı l a r a k t i y a t r o y a d ö n e n e k a d a r s e k i z yıl g ö r e v d ı ş ı n d a b ı r a k ı l d ı . H a l e n Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a y ö n e t m e n o l a r a k çalışıyor. 1978 y ı l ı n d a tanıştığı s i n e m a ile ilişkisini senarist o l a r a k sürdürüyor. B u a r a d a h e r a l a n d a d a ( y ö n e t m e n , o y u n c e v e senarist o l a r a k ) çeşitli u l u s a l v e u l u s l a r a r a s ı ö d ü l l e r k a z a n d ı . Ş e h i r T i y a t r o s u ' n d a e n s o n S o p h o k l e s ' i n " A n t i g o n e " adlı o y u n u n u y ö n e t t i .
Nesrin Kazankaya
Dobrinja'da Düğün / Tiyatro Pera S a n a t Y ö n e t m e n i , O y u n c u , Rejisör, Yazar, Ç e v i r m e n v e T i y a t r o E ğ i t m e n i . A n k a r a D e v l e t K o n s e r v a t u v a n T i y a t r o B ö l ü m ü Y ü k s e k D e v r e m e z u n u . A l m a n y a ' d a V o l k w a n g h o c h s c h u l e ' d e ü ç yıl reji e ğ i t i m i aldı. D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a " Ç o c u k v e G e n ç l i k T i y a t r o s u " n u k u r d u . 1998-99 s e z o n u n d a İstanbul D e v l e t T i y a t r o s u m ü d ü r l ü ğ ü yaptı. D e v l e t Tiyatroları d ı ş ı n d a da oyunlar yönetti. Sahnelediği bazı oyunlar: " T a m R o l ü n d e " , " M a n e s s s a l a r ' d a " , " A d a " , " K a y b o l m a " , " K ü ç ü k B u r j u v a l a r " , " T a r t u f f e " , " K ı s a s a K ı s a s " . O y n a d ı ğ ı b a z ı o y u n l a r : " Ç i l H o r o z " , "Afife J a l e " , " D a ğ ı n Devleri", " C u m h u r i y e t K ı z ı " , " K a y b o l m a " , "Ayrılık M ü z i ğ i " . A l m a n c a ve İngilizceden o y u n l a r çevirdi. Çevirdiği bazı oyunlar: "Sevgili Yalan", " K o m e d i S a n a t ı " , " Y e n i d e n H o ş ç a k a l " , "İlkbahar Uyanışı", "Kısasa Kısas". " P e r a Güzel Sanatlar Tiyatro O k u l u " n u n B ö l ü m B a ş k a n l ı ğ ı n ı y a p m a k t a . " P e r a T i y a t r o L i s e s i " n i n p r o g r a m ı n ı o l u ş t u r d u v e T ü r k i y e ' d e ilk k e z b i r t i y a t r o l i s e s i n i n a ç ı l m a s ı n ı s a ğ l a d ı . H e r iki b ö l ü m d e d e e ğ i t m e n l i k y a p m a k t a . 2 0 0 1 yılında "Tiyatro P e r a " y ı kurdu ve sanat yönetmenliğini üstlendi. Halen İstanbul Devlet Tiyatrosu, Pera Güzel Sanatlar K u r u m u ve Tiyatro P e r a ' d a çalışmakta. Oyunculuk, y ö n e t m e n l i k v e y a z a r l ı k d a l l a r ı n d a ö d ü l l e r i vardır.
11 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Kadın Oyuncusu Defne Şener Günay Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu
a
1976 yılında İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1998 yılında M . S . Ü D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o A n a S a n a t D a l ı ' n d a n m e z u n o l d u . Aynı yıl B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n a k a t ı l d ı . O y n a d ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " , " P e t e r P a n " , " M a t m a z e l J u l i e " , " İ n s a n D e n e n G a r i p H a y v a n " , " Ö l ü m s ü z l e r y a d a B i r C i n a y e t i n S ö y l e n c e s i " , " O c a k " , " K e t ç a p l ı S p a g e t t i " , " İ v a n İ v a n o v i ç Var M ı y d ı Yok M u y d u " , " B a h a r N o k t a s ı " , " S e z u a n ' ı n İyi İ n s a n ı " . B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n ı n " H a r i k a l a r M u t f a ğ ı " isimli o y u n u n u yönetti, a y n ı t i y a t r o n u n " İ k i n c i C a d d e n i n M a h k u m u " isimli o y u n u n u n y ö n e t m e n y a r d ı m c ı l ı ğ ı n ı ve K e n t e r T i y a t r o s u ' n u n " H u y s u z İhtiyar" isimli o y u n u n u n y ö n e t m e n asistanlığını yaptı.
Meral Onuktav Kozak Çetinkaya
pe cy
Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 6 9 y ı l ı n d a M a r a s a k ile L T T t i y a t r o b a ş l a n g ı c ı , 1 9 7 3 ' d e n i t i b a r e n u z u n c a b i r s ü r e D o s t l a r T i y a t r o s u , 1 9 9 1 ' d e n itibaren d e B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o s u ç a l ı ş a n ı .
Nihal Geyran Koldaş Evcimen Kabil / Maya-Bilsak Tiyatro Atölyesi 1987 yılında Bilsak T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a yer aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z ile birlikte M a y a S a h n e s i ' n i k u r d u . " S a v a ş O y u n l a r ı " " B u r a d a v e Ş i m d i " , " İ ş t e B a ş İşte G ö v d e İşte Kanatlar", "Gitmeden Ö n c e " , "Park Yapılmaz", "Kurbağa Öyküleri", "İyi Hava Kötü Hava", " D o ğ u m g ü n ü " , " M u t . . . " , " M a c h 1 P a l y a ç o R u ş e n v e K a d ı n " , " E v c i m e n K a b i l " i s i m l i o y u n l a r d a rol aldı. " A t e ş t e n G ü n l e r " , " C a h i d e " , " S u y u n Ö y e Y a n ı " , " B a h a r ı n Bittiği Yer", " T ü r k T u t k u s u " d e k o r v e k o s t ü m t a s a r ı m ı ile s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p t ı ğ ı dizi v e f i l m l e r d e n bazılarıdır. " K u ş o p e r a s y o n u " (Hristo B o t y c h e v ) , " A l i c e Yatakta" ( S u s a n S o n t a g ) , "Yaratıcılık- Aklın Sınırlarını A ş m a k " (Ken Robinson), " D ü ş m a n " (J.M. Coetzee), "Belden Aşağı Vurmak" (Richard Dresser) T ü r k ç e ' y e kazandırdığı işlerden bazıları. " T i y a t r o d a M e k a n v e İ n s a n : M e t i n D e n i z " i s i m l i a r a ş t ı r m a kitabı, " I l ı k S u l a r d a D u r d u k " isimli o y u n kitabı, " E b r u l i İ s t a n b u l " i s i m l i bir d e s e n a r y o s u b u l u n m a k t a .
>12
Sevinç Erbulak Kiralık Konak / İ.B.B. Şehir Tiyatroları
Tilbe Saran
İki Hayat Sonra / Kent Oyuncuları
a
1975 İ s t a n b u l d o ğ u m l u . İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı K l a s i k B a l e B ö l ü m ü ' n d e e ğ i t i m aldı. D a h a s o n r a M ü j d a t G e z e n S a n a t M e r k e z i T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. H a l e n M ü j d a t G e z e n Sanat M e r k e z i ' n d e eğitmenlik yapıyor. 1993'den bu yana İstanbul B ü y ü k ş e h i r Belediyesi Şehir T i y a t r o l a r ı ' n d a çalışıyor. R o l ald ığı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " İ s t a n b u l ' u n G ö z l e r i M a h m u r " , " D e r y a Gülü", "Aşk-ı M e m n u " , "Yaprak D ö k ü m ü " , "Kiralık K o n a k " .
pe cy
İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i S a n a t Tarihi v e B e l e d i y e K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . D o r m e n , K e n t e r v e İstanbul B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a çalıştı. 1989 ' d a s a h n e l e n e n " K r a l L e a r " d a k i " C o r d e l i a " v e " S o y t a r ı " r o l ü ile Avni Dilligil v e K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı E n İyi K a d ı n O y u n c u ö d ü l l e r i n i aldı. 1991 ' d e "Vanya D a y ı " o y u n u n d a " S o m a " rolü ile Avni Dilligil en İyi K a d ı n O y u n c u , 1 9 9 2 ' d e "Tartuffe"teki " E l m i r e " r o l ü ile K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı B a ş a r ı Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r g ö r ü l d ü . S a r a n , 1 9 9 6 ' d a k u r u l a n P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n ilk ç a l ı ş m a s ı " A b e l a r d v e H e l o i s e " ile 1 9 9 6 Avni Dilligil E n İyi K a d ı n O y u n c u , t o p l u l u ğ u n ikinci ç a l ı ş m a s ı " A l a c a k l ı l a r " ile d e 1998 Afife E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ' n ü aldı. T o p l u l u ğ u n , " T e k Kişilik Ş e h i r " d e k i r o l ü y l e 2 0 0 2 Afife T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n d e K o m e d i D a l ı n d a E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r b u l u n d u . T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' d e " F e r n a n d o K r a p p B a n a M e k t u p Y a z m ı ş " d a k i r o l ü y l e E n İyi K a d ı n O y u n c u ö d ü l ü n ü aldı.
Zeynep Erkekli Çok Yaşa Komedi / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1987 y ı l ı n d a M S Ü D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n ü bitirdi. T r a b z o n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a , L e v e n t Kırca Tiyatrosu'nda, Dostlar Tiyatrosu'nda, Bursa Devlet Tiyatrosu'nda, International Theatre Company, T i y a t r o O y u n e v i v e T i y a t r o S t ü d y o s u ' n d a çalıştı. 1 9 9 5 ' d e k a t ı l d ı ğ ı İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a k i g ö r e v i , 1 9 9 7 ' d e b a ş l a d ı ğ ı " D i a l o g " d a k i e ğ i t m e n l i ğ i v e Ö z g ü r E r k e k l i ile k u r d u ğ u T i y a t r o P a t i k a ' d a k i ç a l ı ş m a l a r ı sürüyor. F r a n ç o i s Clavier, E l l e n Stevvart, J e a n G a b r i e l N o r m d a n , F r a n c a R a m e v e J o z e f S z a j n a ' n ı n a t ö l y e ç a l ı ş m a l a r ı n d a b u l u n d u . O y n a d ı ğ ı o y u n l a r d a n bazıları: " K ı s m e t " , " G ö n ü l Avcısı", " N a f i l e D ü n y a " , " A s l a n A s k e r Ş v a y k " , " S e v d a l ı B u l u t " , " A c ı k A i l e " ( 1 9 9 3 1 9 9 4 A n k a r a S a n a t K u r u m u Ö v g ü y e D e ğ e r K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ) , " Ç ö p t e A d a m Var", "Şehir Uykuda", "Orkestra", "Cyrano de Bergerac", "Şapka", "Efrasiyab'ın Hikayeleri" ( 2 0 0 1 - 2 0 0 2 2 5 . Avni Dilligil Ödülleri Yardımcı R o l d e E n İyi K a d ı n O y u n c u Ö d ü l ü ) , " S o n s u z D ö n g ü " , " U n u t m a k " , " T a r a f T u t m a k " , " Ç o k Yaşa K o m e d i " . 13 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Erkek Oyuncusu Ali Atay Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu 2 0 N i s a n 1 9 7 6 ' d a R i z e ' d e d o ğ a n Ali Atay, 1999 y ı l ı n d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . Aynı yıl, B e r k u n O y a ile birlikte K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n u k u r d u . Halen Krek Tiyatro T o p l u l u ğ u ' n d a oyunculuk yapıyor. 2 0 0 2 yılında 13. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali k a p s a m ı n d a K u m p a n y a ' n ı n gerçekleştirdiği, k o n s e p t t a s a r ı m v e y ö n e t i m i N a z E r a y d a ' y a ait o l a n " Y i n e N e O l d u " i s i m l i s o k a k t i y a t r o s u n d a rol aldı. T R T ' d e 2 0 0 2 y ı l ı n d a y a y ı n l a n a n " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı t e l e v i z y o n d i z i s i n d e rol aldı. " O Ş i m d i M a h k u m " i s i m l i s i n e m a f i l m i n d e o y n a d ı . A t a y ' ı n rol a l d ı ğ ı o y u n l a r d a n
a
bazıları: " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " , " 8 2 3 A d a m l a r " , "Yangın D u a s ı " .
Aziz Sarvan
pe cy
Çin Kahvesi / Tiyatro Odası
İ s t a n b u l Ü s k ü d a r d o ğ u m l u . İlk, o r t a v e lise ö ğ r e n i m i n i b u r a d a t a m a m l a d ı . A s k e r l i k g ö r e v i n e k a d a r b a z ı o k u l l a r ı n ç o c u k t i y a t r o l a r ı n d a o y u n c u l u k y a p t ı . A s k e r d e iki o y u n y a z d ı v e s a h n e l e d i . D ö n d ü k t e n s o n r a ise, B i s a k v e B a s ı n M ü z e s i t i y a t r o a t ö l y e l e r i n d e ç a l ı ş m a l a r ı n ı s ü r d ü r d ü , çeşitli o k u l l a r d a e ğ i t m e n l i k ile y ö n e t m e n l i k y a p t ı . H a l e n , G ö s t e r i S a n a t l a r ı M e r k e z i ' n d e B e d e n D i l i v e O y u n c u l u k Sanatı dersleri veren ve Atölye çalışmaları yapan Aziz Sarvan, birçok o y u n d a asistanlık ve y ö n e t m e n y a r d ı m c ı l ı ğ ı y a p t ı . Ayrıca, Ş e h i r T i y a t r o l a r ı G e n e l S a n a t Y ö n e t m e n Y a r d ı m c ı l ı ğ ı g ö r e v i ile y ö n e t i m k u r u l u ü y e l i k l e r i n d e d e b u l u n d u . G a l a t a s a r a y Üniversitesi'nde 4 yıl b o y u n c a eğitmenlik y a p a r a k atölye çalışmalarını y ö n l e n d i r e n Sarvan, burada "Zenciler", "Karmakarışık", "Tartuffe" oyunlarını sahneye koydu. İstanbul S a n a t T i y a t r o s u ' n d a A z i z N e s i n ' i n " B i r a z G e l i r m i s i n " adlı o y u n u n u d a s a h n e l e y e n A z i z S a r v a n , Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a 1 9 9 2 y ı l ı n d a " Ö y l e B i r S e v g i k i " adlı o y u n l a g i r d i . 2 0 0 3 ' d e T i y a t r o O d a s ı ' n a katıldı. Şehir T i y a t r o l a r ı ' n d a g ö r e v aldığı o y u n l a r d a n bazıları: " İ s t a n b u l ' u n G ö z l e r i M a h m u r " , " Ç a l ı k u ş u " , " G ö z l e r i m i K a p a r ı m Vazifemi Y a p a r ı m " , " M e t r o C a n a v a r ı " , " K u y r u k l u Yıldız A l t ı n d a " , " H ü r r e m S u l t a n " , " E v l i y a Ç e l e b i " , " A r s l a n a B e n z e r " , " H a s ı r Şapka", "Kuş Operasyonu", "Bizans Düştü", "İnsan Bahçesi".
Bülent Emin Yarar Çayhane / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1 9 8 9 ' d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı ' n ı bitirdi. Aynı yıl D i y a r b a k ı r D e v l e t T i y a t r o s u ' n a katıldı. B e ş yıl s ü r e y l e o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştığı b u t i y a t r o d a o y n a d ı ğ ı o y u n l a r arasında; "Misafir", " R u m u z G o n c a g ü l " , " M a c b e t h " , "Cengiz Han'ın Bisikleti", "Miletos G ü z e l i " b u l u n m a k t a . 1994-95 s e z o n u n d a katıldığı İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a rol aldığı o y u n l a r d a n bazıları; "Yeşil P a p a ğ a n L i m i t e d " , " K ı y a m e t S u l a r ı n d a " , " K a d ı n l a r d a n K o n u ş a l ı m " , " Ş a p k a " , " C y r a n o de Bergerac", "Arturo Ui'nin Önlenebilir Tırmanışı", "Efrasiyab'ın Hikayeleri". 1993-94 s e z o n u n d a A n k a r a S a n a t K u r u m u " Ö v g ü y e D e ğ e r E r k e k O y u n c u " ( M i l e t o s G ü z e l i ) , 1999-2000 sezonunda M.S.M. Sanat Ödülü (Cyrano de Bergerac), 2000-2001 sezonunda Afife E n İ y i Y a r d ı m c ı E r k e k O y u n c u ( A r t u r o U i ' n i n Ö n l e n e b i l i r T ı r m a n ı ş ı ) ö d ü l l e r i n i aldı. T i y a t r o T i ' n i n " G e t t o " , T i y a t r o S t ü d y o s u ' n u n " B a l k o n " , S e m a v e r K u m p a n y a ' n ı n " D i k t a t " isimli o y u n u n d a rol aldı. Y ö n e t t i ğ i o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " A d a " , " L y s i s t r a t a " . >14
Cüneyt Türel İki Hayat Sonra / Kent Oyuncuları
Emre Karayel
pe cy
Othello / Oyun Atölyesi
a
Yeşil S a h n e v e G e n ç l i k T i y a t r o s u ' n d a b a ş l a d ı ğ ı t i y a t r o s e r ü v e n i n i İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i S o s y o l o j i B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u k t a n sonra, 3 0 yıl b o y u n c a İ . B . B . Ş e h i r Tiyatroları v e çeşitli ö z e l t i y a t r o l a r d a sürdürdü. "Yunus E m r e " , " F a t i h " , " R o m e o Juliette", "Vanya D a y ı " , "Vişne Bahçesi", "Vahşi Batı", " A ç Sınıfın L a n e t i " , " T a r t u f f e " , " G ö r ü ş m e - K u t l a m a - Ç a ğ n " , " C a l i g u l a " , " M . B u t t e r f l y " v e " S a n a t " gibi p e k ç o k o y u n u n başrolünü üstlendi. "Ayak B a c a k Fabrikası", " K ü ç ü k P r e n s " , " D e l i B a l " , " C u m h u r i y e t K ı z ı " v e " O e d i p u s " gibi o y u n l a r ı n y ö n e t m e n l i ğ i n i yaptı. Çeşitli s i n e m a v e T V filmlerinde rol aldı. Avni Dilligil E n İyi O y u n c u v e U l v i U r a z E n İyi Y ö n e t m e n ö d ü l l e r i n e d e ğ e r b u l u n a n T ü r e l , o l u ş u m u n a k a t k ı d a b u l u n d u ğ u P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n ilk o y u n u o l a n " A b e l a r d v e H e l o i s e " d e k i r o l ü y l e 1996-97 Avni Dilligil E n İ y i E r k e k O y u n c u v e " S e v i l m e k " o y u n u ile 2 0 0 0 Afife J a l e E n İyi E r k e k O y u n c u Ö d ü l ü ' n e d e ğ e r g ö r ü l d ü .
1999 yılında Bilkent Üniversitesi M ü z i k ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . T R T A n k a r a T e l e v i z y o n u ' n d a s u n u c u - o y u n c u o l a r a k p r o j e l e r d e g ö r e v aldı. " G h e t t o " , " A z i z n a m e " oyunlarıyla profesyonel tiyatroya başladı. " B i r İstanbul M a s a l ı " ve " K u z e n l e r i m " adlı televizyon d i z i l e r i n d e rol aldı.
Toron Karacaoğlu Kiralık Konak / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları 1 9 3 1 y ı l ı n d a M u d a n y a ' d a d o ğ d u . 1 9 4 9 y ı l ı n d a t i y a t r o c u o l m a k için İ s t a n b u l ' a g e l d i . Ü ç yıl k o n s e r v a t u v a r a d e v a m e t t i k t e n s o n r a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n ı n a ç m ı ş o l d u ğ u sınavı k a z a n a r a k , t i y a t r o y a b a ş l a d ı . 1981 y ı l ı n d a e m e k l i o l a r a k B e r l i n ' e gitti. A l m a n y a K ü l t ü r S e n a t ö r l ü ğ ü ' n e bağlı olarak tiyatro seminerlerinde hocalık yaptı. 1985 yılında Türkiye'ye d ö n d ü ve özel t i y a t r o l a r d a o y u n y ö n e t t i . 1987 y ı l ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a " G ü n d e n G e c e y e " o y u n u için k o n u k s a n a t ç ı o l a r a k d a v e t edildi. 1 9 8 9 y ı l ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a y e n i d e n k a d r o l u sanatçı o l a r a k g i r d i . Yaş h a d d i n d e n e m e k l i o l a n T o r o n K a r a c a o ğ l u , a y r ı c a s i n e m a f i l m l e r i n d e d e oynadı. 15 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Yerli Oyun Yazarı Berkun Oya
Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin senaryosunu yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u "Krek Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n
pe cy
a
Yazarı.
Cuma Boynukara
Mem ile Zin / Semaver Kumpanya 1 9 6 4 D i y a r b a k ı r d o ğ u m l u o l a n C u m a B o y n u k a r a , 1979 D i y a r b a k ı r H a l k E ğ i t i m i M e r k e z i ' n d e t i y a t r o
ile t a n ı ş t ı .
Oyunları: 1 9 8 9 " G ü n a y d ı n l a r a U y a n m a k " , 1 9 9 0 " M u h t a r o " , 1 9 9 2 " Ç o k G e ç O l m a d a n " , 1 9 9 5 " M e m ile Z i n " , 1 9 9 6 " A t e ş l e G e l e n " , 1 9 9 7 " O ' n u n S a l t a n a t ı " , 1998 " S u y u n R e n g i " , 1 9 9 9 " B e c e r i k s i z l e r " , 2000 " Ö l ü m U y k u d a y d ı " , 2001 " G ö r ü l d ü " , 2003 "Talan", "Yoksun" ve " R ü y a Toplayıcıları" oyunları yazım aşamasındadır. Sahnelenen Oyunları: 1995 " M e m ile Z i n " D i y a r b a k ı r B e l e d i y e s i O r h a n A s e n a Ş e h i r T i y a t r o s u , Veysel Ö n g ö r e n rejisiyle s a h n e l e n d i , 2 0 0 1 " Ö l ü m U y k u d a y d ı " B i z i m T i y a t r o t a r a f ı n d a n , Z a f e r D i p e r rejisiyle
u l u s a l v e u l u s l a r a r a s ı s a h n e l e r d e 2 0 0 k e z d e n fazla o y n a n d ı . 2 0 0 1 " B e c e r i k s i z l e r " A v a m
T i y a t r o t a r a f ı n d a n S i n a n D ü l g e r rejisiyle s a h n e l e n d i . 2 0 0 2 " S u y u n R e n g i " B e k s a v t a r a f ı n d a n M e t i n B a l a y rejisiyle s a h n e l e n d i . 2 0 0 4 " M e m ile Z i n " S e m a v e r K u m p a n y a
t a r a f ı n d a n Işıl K a s a p o ğ l u v e
B ü l e n t E m i n Y a r a r ' ı n rejisiyle 14. U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l T i y a t r o F e s t i v a l i ' n d e s a h n e l e n d i . 2 0 0 5 " B e c e r i k s i z l e r " , B o r n o v a B e l e d i y e T i y a t r o s u ' n c a S e m i h Ç e l e n k rejisiyle s a h n e l e n i y o r . " Ç o k G e ç Olmadan"
2000 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu Aziz Nesin Sahnesi'nde sahnelenmesine bir gün
kala süresiz ertelenmiştir.
Ödülleri: 1 9 9 1 " M u h t a r o " , Salihli B e l e d i y e s i o y u n y a z m a y a n ş m a s ı n d a ö v g ü y e d e ğ e r g ö r ü l d ü . 1 9 9 3 " Ç o k G e ç O l m a d a n " K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı Ö d ü l ü ' n ü aldı. 1995 " G ü n a y d ı n l a r a U y a n m a k " B a k ı r k ö y B e l e d i y e s i Yunus E m r e o y u n y a z m a y a r ı ş m a s ı n d a övgüye değer görüldü. 2 0 0 2 " O ' n u n S a l t a n a t ı " A d a n a A l t ı n K o z a o y u n y a z m a y a r ı ş m a s ı i k i n c i l i k ö d ü l ü n ü aldı. 2 0 0 5 " M e m ile Z i n " İ s m e t K ü n t a y T i y a t r o Ö d ü l ü ' n ü v e B e ş i k t a ş L i o n s K u l ü b ü T i y a t r o Yazarı Ö d ü l ü ' n ü aldı. >16
Nesrin Kazankaya
Dobrinja'da Düğün / Tiyatro Pera
pe
cy
a
Sanat Y ö n e t m e n i , O y u n c u , Rejisör, Yazar, Ç e v i r m e n v e Tiyatro E ğ i t m e n i . A n k a r a D e v l e t K o n s e r v a t u v a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü Y ü k s e k D e v r e m e z u n u . A l m a n y a ' d a V o l k w a n g h o c h s c h u l e ' d e ü ç yıl reji e ğ i t i m i aldı. D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a o y u n c u v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a " Ç o c u k v e G e n ç l i k T i y a t r o s u " n u kurdu. 1998-99 s e z o n u n d a İstanbul Devlet Tiyatrosu m ü d ü r l ü ğ ü yaptı. Devlet Tiyatroları dışında da oyunlar yönetti. Sahnelediği bazı oyunlar: " T a m R o l ü n d e " , " M a n e s s s a l a r ' d a " , " A d a " , " K a y b o l m a " , " K ü ç ü k Burjuvalar", "Tartuffe", "Kısasa Kısas". Oynadığı bazı oyunlar: " Ç i l H o r o z " , "Afife J a l e " , " D a ğ ı n D e v l e r i " , " C u m h u r i y e t K ı z ı " , " K a y b o l m a " , " A y r ı l ı k M ü z i ğ i " . A l m a n c a ve İngilizceden oyunlar çevirdi. Çevirdiği bazı oyunlar: "Sevgili Yalan", " K o m e d i Sanatı", "Yeniden Hoşçakal", "İlkbahar Uyanışı", "Kısasa Kısas". " P e r a Güzel Sanatlar Tiyatro O k u l u " n u n B ö l ü m Başkanlığını yapmakta. " P e r a Tiyatro Lisesi"nin programını o l u ş t u r d u v e T ü r k i y e ' d e ilk k e z b i r t i y a t r o l i s e s i n i n a ç ı l m a s ı n ı s a ğ l a d ı . H e r iki b ö l ü m d e d e eğitmenlik yapmakta. 2001 yılında "Tiyatro Pera"yı kurdu ve sanat yönetmenliğini üstlendi. H a l e n İ s t a n b u l D e v l e t Tiyatrosu, P e r a G ü z e l S a n a t l a r K u r u m u v e T i y a t r o P e r a ' d a ç a l ı ş m a k t a . O y u n c u l u k , y ö n e t m e n l i k v e y a z a r l ı k d a l l a r ı n d a ö d ü l l e r i vardır.
Yiğit Sertdemir O.B.E.B. / Altıdan Sonra Tiyatro 1979 y ı l ı n d a d o ğ d u . Y e d i t e p e Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e k i e ğ i t i m i n i s ü r d ü r ü y o r . Tiyatro ç a l ı ş m a l a r ı n a 1995 yılında İ T Ü G ü m ü ş s ü y ü T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n d a başladı. Aynı yıl, h a l e n o y u n c u l u k v e y ö n e t m e n l i k çalışmalarını s ü r d ü r d ü ğ ü , İ T Ü G ü z e l S a n a t l a r B ö l ü m ü T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n a katıldı. Profesyonel t i y a t r o ç a l ı ş m a l a r ı n a , S a d r i A l ı ş ı k T i y a t r o s u ' n d a , 2 0 0 0 yılı b a ş l a r ı n d a n b u y a n a A l t ı d a n S o n r a T i y a t r o ' d a v e 2002 y ı l ı n d a n i t i b a r e n İ s t a n b u l B e l e d i y e s i Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a d e v a m e t m e k t e d i r . " B e k l e m e S a l o n u " v e ' O . B . E . B . - O r t a k B ö l e n l e r i n E n B ü y ü ğ ü " i s i m l i iki o y u n u , A l t ı d a n S o n r a T i y a t r o t a r a f ı n d a n s a h n e l e n d i . R o l Aldığı O y u n l a r d a n B a z ı l a r ı : " G e c e / A n t o n i o n i " , " O k y a n u s Ö t e s i n d e n H i k a y e l e r " , " Ü ç K ı z K a r d e ş " , " Y a ğ m u r c u " , " K a p ı l a r ı n D ı ş ı n d a " , " A ç Sınıfın L a n e t i " , " K u ğ u n u n Ş a r k ı s ı " , " G a z a p Üzümleri", "Dışarıda Bir G e c e " , " S e r s e m K o c a n ı n K u r n a z Karısı", " H a m l e t " , "Mr. Peters'ın B a ğ l a n t ı l a r ı " , " K i m K o r k a r Virginia W o o l f ' t a n " , " S ı r a d a n B i r G ü n " , " A m e r i k a n H a l a " , " S a t ı c ı n ı n Ö l ü m ü " , " V e r E l i n i Yeni D ü n y a " , " B e k l e m e S a l o n u " , " O . B . E . B . " , " G e l i n ile Caynana", " S u ç ve Ceza", "Hasır Şapka", "Hakimiyet-i Milliye Aşevi", "Bizans Düştü", " C a n A t e ş i n d e K a n a t l a r " . Y ö n e t m e n l i k Ç a l ı ş m a l a r ı : " A ç Sınıfın L a n e t i " , " B e r n a r d a A l b a ' n ı n E v i " , " G e ç e n Yaz B i r d e n b i r e " , " O . B . E . B . " .
17<
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Çevirmeni Can Doğan Çin Kahvesi / Tiyatro Odası K a b a t a ş E r k e k Lisesi'ni b i t i r d i k t e n s o n r a b i r s ü r e T ü r k Dili v e E d e b i y a t ı E ğ i t i m i a l a n C a n D o ğ a n 1 9 8 5 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'na ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Tiyatro B ö l ü m ü ' n e g i r d i . P e k ç o k o y u n d a o y u n c u o l a r a k g ö r e v y a p t ı k t a n s o n r a 1 9 9 0 y ı l ı n d a , " B a r ı ş K e r v a n ı " adlı o y u n l a y ö n e t m e n l i ğ e b a ş l a d ı . Ş e h i r T i y a t r o s u ' n u n y a n ı sıra p e k ç o k ö z e l t i y a t r o d a o y u n y ö n e t m e n l i ğ i , d ö r t yıl b o y u n c a H ü r F M ' d e " S i n e k l i M a r k e t " adlı p r o g r a m ı n y a p ı m c ı v e s u n u c u l u ğ u n u y a p t ı . B i r ç o k T V v e s i n e m a f i l m i n d e rol a l a n s a n a t ç ı sayısı b i n e y a k ı n f i l m i İ n g i l i z c e ' d e n T ü r k ç e ' y e t e r c ü m e etti... 1 9 8 4 ' d e T i y a t r o O d a s ı ' n a k a t ı l d ı . T i y a t r o ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra çeşitli T V f i l m l e r i n d e o y n a y a n v e s e s l e n d i r m e y a p a n D o ğ a n , o n iki yıldır M S M K o n s e r v a t u v a r ı ' n d a S a h n e v e Reji U y g u l a m a l a r ı d e r s i veriyor. Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p t ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " B e ş K a t l ı Binanın Altıncı K a t ı " , " K o c a Sinan", "Peynirli Yumurta", "Barışa Ş a n s Verin", "Vanya Dayı", "Sihirli Flüt", "Büyülü G ö l " , "Peter P a n " , "Barış Kervanı", "Ferin E g e m e n " .
a
Güngör Dilmen
cy
Antigone / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları
pe
1 9 3 0 y ı l ı n d a T e k i r d a ğ ' d a d o ğ d u . İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i E d e b i y a t F a k ü l t e s i K l a s i k Filoloji B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u k t a n s o n r a 1961 yılında tiyatro ö ğ r e n i m i n i y a p m a k ü z e r e A B D ' y e gitti. Yale Ü n i v e r s i t e s i ' n d e s a h n e ışığı v e y ö n e t m e n l i k k o n u l a r ı n d a çalıştı. W a s h i n g t o n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e a s i s t a n o l a r a k ö ğ r e n i m i n i sürdürdü. 1964 yılında yurda d ö n d ü k t e n sonra, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda dramaturg v e y ö n e t m e n o l a r a k çalıştı. E u r i p i d e s ' i n " B a k k h a l a r " t r a g e d y a s ı n ı s a h n e y e k o y d u . 1966-68 yılları a r a s ı n d a İ s t a n b u l R a d y o s u T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e m e t i n l e r servis şefi o l a r a k g ö r e v yaptı. 1970-72 y ı l l a n a r a s ı n d a İ n g i l t e r e ' d e D u r h a m Ü n i v e r s i t e s i n d e ö ğ r e t i m görevlisi o l a r a k çalıştı. 1 9 7 6 y ı l ı n d a y e n i d e n Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a g i r d i v e 1980 yılı s o n u n a k a d a r g ö r e v yaptı. Halen yazarlığını sürdürmekte olan G ü n g ö r Dilmen'in tiyatro eserleri şunlardır: " M i d a s Ü ç l e m e s i : Midas'ın K u l a k t a n , Midas'ın Altınları, Midas'ın K ö r d ü ğ ü m ü " , " C a n l ı M a y m u n L o k a n t a s ı " , " K u r b a n " , " A k a d ' ı n Yayı", " A z n a v u r " "İttihat v e Terakki", " A k Tanrılar", "Bağdat H a t u n " , "Deli D u m r u l " , "Devlet ve İnsan-Mithat Paşa", "Hakimiyeti Milliye Aşevi", " B e n Anadolu Üçlemesi", "Aşkımız Aksaray'ın En Büyük Yangını". Yazar, A i s k h ü l o s v e S o f o k l e s t r a g e d y a l a r ı n d a n ç e v i r i l e r d e y a p t ı .
Nihal Geyran Koldaş Evcimen Kabil / Maya-Bilsak Tiyatro Atölyesi 1 9 8 7 y ı l ı n d a B i l s a k T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a y e r aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z ile b i r l i k t e M a y a S a h n e s i ' n i k u r d u . " S a v a ş O y u n l a r ı " " B u r a d a v e Ş i m d i " , " İ ş t e B a ş İşte G ö v d e İşte Kanatlar", " G i t m e d e n Ö n c e " , "Park Yapılmaz", "Kurbağa Öyküleri", "İyi H a v a Kötü Hava", " D o ğ u m g ü n ü " , " M u t . . . " , " M a c h 1 P a l y a ç o R u ş e n v e K a d ı n " , " E v c i m e n K a b i l " i s i m l i o y u n l a r d a rol aldı. " A t e ş t e n G ü n l e r " , " C a h i d e " , " S u y u n Ö y e Y a n ı " , " B a h a n n B i t t i ğ i Yer", " T ü r k T u t k u s u " d e k o r v e k o s t ü m t a s a n n u ile s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p t ı ğ ı dizi v e f i l m l e r d e n b a z ı l a n d ı r . " K u ş o p e r a s y o n u " ( H r i s t o B o t y c h e v ) , " A l i c e Y a t a k t a " ( S u s a n S o n t a g ) , "Yaratıcılık- A k l ı n Sınırlarını A ş m a k " ( K e n R o b i n s o n ) , " D ü ş m a n " (J.M. Coetzee), " B e l d e n Aşağı V u r m a k " (Richard Dresser) T ü r k ç e ' y e kazandırdığı işerlerden bazıları. "Tiyatroda M e k a n ve İnsan: M e t i n D e n i z " isimli araştırma kitabı, "Ilık Sularda D u r d u k " isimli oyun kitabı, "Ebruli İ s t a n b u l " isimli bir de senaryosu b u l u n m a k t a .
>18
Nükhet İzet Diktat / Semaver Kumpanya 1957 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . S a i n t e - P u l c h e r i e O r t a o k u l u ' n d a n s o n r a S a i n t - M i c h e l L i s e s i ' n i bitirdi. F r a n s a ' d a N a n t e r r e Ü n i v e r s i t e s i ' n d e sosyoloji o k u r k e n , s e ç m e l i d e r s l e r i n i n h e m e n h e p s i n i n e d e b i y a t l a b a ğ l a n t ı l ı o l m a s ı n a g a y r e t etti. 1981 y ı l ı n d a n beri F r a n s ı z c a ' d a n ç e v i r i yapıyor.
Özdemir Nutku Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu
pe cy
a
1 2 O c a k 1931'de İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1946/1947 d ö n e m i n d e , K a d ı k ö y S ü r e y y a S i n e m a s ı ' n d a s a h n e l e n e n F r a n z L e h a r ' ı n " T a r l a K u ş u " o p e r e t i n d e ilk p r o f e s y o n e l r o l ü n ü o y n a d ı . 1 9 5 2 ' d e A n k a r a Üniversitesi D T C F İngiliz Dili ve Edebiyatı Kürsüsü'ne yazıldı. 1956'da A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n m e z u n o l a n yazar, a y n ı yıl b i r b u r s l a A l m a n y a ' y a gitti v e G ö t t i n g e n k e n t i n d e k i G e o r g - A u g u s t Üniversitesi, T i y a t r o B ö l ü m ü ' n e alındı v e o r a d a k i ö ğ r e n i m i n i 1959 y a z ı n d a t a m a m l a d ı . 1959'da y u r d a d ö n d ü v e b i r yıl ö n c e k u r u l a n A n k a r a Ü n i v e r s i t e s i D T C F T i y a t r o E n s t i t ü s ü ' n e a s i s t a n o l a r a k g i r d i . 1 9 6 0 ' d a ilk t i y a t r o k i t a b ı " T i y a t r o v e Y a z a r " y a y ı m l a n d ı . 1961'de d o k t o r , 1 9 6 7 ' d e d o ç e n t v e 1974'te d e p r o f e s ö r o l d u . 1976 g ü z ü n d e İ z m i r ' e y e r l e ş e n N u t k u , G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i ' n d e T i y a t r o B ö l ü m ü ' n ü k u r d u . N u t k u , b u g ü n e k a d a r 4 0 ' ı tiyatro, 26'sı çeviri, 4'ü şiir, 12'si o y u n v e u y a r l a m a , 2'si s e n a r y o , l'i ç o c u k o l m a k ü z e r e 8 5 k i t a p y a z d ı v e y a y ı m l a d ı . 1 9 6 6 y ı l ı n ı n O c a k a y ı b a ş ı n d a n H a z i r a n s o n u n a k a d a r , iki s ö m e s t i r V i y a n a Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o Enstitüsü'nde ders verdi. Birçok uluslararası kongrede ülkemizi temsil eden ve aynı z a m a n d a oyun s a h n e l e m e h o c a s ı v e t i y a t r o y ö n e t m e n i o l a n N u t k u , b u g ü n e k a d a r y ü z e y a k ı n o y u n s a h n e l e d i . 1990 yılının E k i m ayında, Viyana'daki "Tiyatro Zirvesi"nde " D ü n y a Tiyatro Eğitimi Enstitüsü"nün k u r u c u l a r ı n d a n biri o l a r a k b u E n s t i t ü ' n ü n Y ö n e t i m K u r u l u ü y e l i ğ i n e seçildi. 1990'da k u r d u ğ u İ z m i r Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n a 1991 'de G e n e l S a n a t Y ö n e t m e n i o l a r a k a t a n d ı . 1991 yılında, T ü r k i y e ' n i n ilk " K a m y o n T i y a t r o " s u n u y a p t ı v e g e z i c i ç o c u k t i y a t r o s u n u k u r d u . G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i ' n d e ö n c e d e k a n y a r d ı m c ı l ı ğ ı v e s o n r a d e k a n l ı k y a p a n yazar, D o k u z Eylül Üniversitesi, G ü z e l Sanatlar Enstitüsü M ü d ü r ü ve aynı fakültenin Sahne Sanatları B ö l ü m ü B a ş k a n ı ' y k e n 1 2 O c a k 1998 t a r i h i n d e y a ş h a d d i n d e n e m e k l i o l d u . Ö z d e m i r N u t k u b i r ç o k ö d ü l ü n sahibidir.
Uluer Emre Özdil Döne Döne / Tiyatro Oyunevi
1974 yılında E s k i ş e h i r ' d e doğdu. M a r m a r a Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi İşletme B ö l ü m ü ' n d e n ö n l i s a n s a ş a m a s ı n d a ayrılarak, İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i E d e b i y a t F a k ü l t e s i T i y a t r o E l e ş t i r m e n l i ğ i v e D r a m a t u r g i B ö l ü m ü ' n e kaydoldu. 2001 yılında m e z u n olduğu b ö l ü m ü n yüksek lisans programına tez aşamasında d e v a m e t m e k t e . İlk t i y a t r o d e n e y i m l e r i 1 9 9 2 y ı l ı n d a ü n i v e r s i t e t i y a t r o s u y l a b a ş l a d ı , a y n ı d ö n e m d e M a s k - K a r a T i y a t r o s u ' n d a ç o c u k l a r a v e y e t i ş k i n l e r e y ö n e l i k çeşitli o y u n l a r d a rol aldı. G ö n ü l l ü o l a r a k ç o c u k l a r l a y a r a t ı c ı drama çalışmaları yürüttü. Profesyonel anlamda tiyatro deneyimi Dostlar Tiyatrosu'nda başladı: "İçimdeki Çığlık" oyunu Türkiye turnesi ekibinde ve yönetmen yardımcısı olarak " B i r Takım Azizlikler" o y u n u n d a g ö r e v aldı. İ l e r l e y e n y ı l l a r d a a y n ı t i y a t r o n u n " O y u n c u / B e n F e u e r b a c h " o y u n u n d a d r a m a t u r g v e y ö n e t m e n yardımcısı olarak çalıştı. Yunanistan-Delphi'de d ü z e n l e n e n "X. International M e e t i n g on Ancient G r e e k D r a m a " e t k i n l i ğ i n d e , O ğ u z A r ı c ı ' n ı n y a z ı p y ö n e t t i ğ i " O r p h e u s ' a A ğ ı t " o y u n u n d a O r p h e u s r o l ü y l e y e r aldı. 2 0 0 2 ' d e İstanbul Goethe Enstitüsü bursuyla Berliner Festspiele'nin "Theater-Treffen Internationale F o r u m Junger Bühnenangehöriger / Tiyatro Buluşması - Uluslararası G e n ç S a h n e M e n s u p l a r ı F o r u m u " n a katıldı. G e n e l sanat y ö n e t m e n l i ğ i n i E s e n Ç a m u r d a n ' ı n yaptığı " U l u s l a r a r a s ı E s k i ş e h i r Festivali - Ç o c u k E t k i n l i k l e r i " n d e e ş g ü d ü m y ö n e t i c i s i o l a r a k çalıştı. 2003-2004 sezonunda Tiyatro O y u n e v i için Werner S c h w a b ' ı n " D e r reizende R e i g e n . . . / D ö n e D ö n e " o y u n u n u T ü r k ç e l e ş t i r d i , a y n ı o y u n d a Z e r r i n Y a n ı k k a y a ile b i r l i k t e d r a m a t u r g o l a r a k y e r aldı. Ş u sıralar b i l g i s a y a r p r o g r a m c ı l ı ğ ı ü z e r i n e ç a l ı ş m a k t a .
19 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Sahne Tasarımcısı Ali Yenel
Sezuan'ın İyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1985 yılında M i m a r S i n a n Üniversitesi G ü z e l Sanatlar Fakültesi S a h n e v e G ö s t e r i Sanatları > B ö l ü m ü ' n d e n y ü k s e k lisans d e r e c e s i ile m e z u n o l d u . 1995 y ı l ı n a k a d a r çeşitli t i y a t r o l a r d a o t u z a y a k ı n o y u n u n s a h n e
dekorlarını gerçekleştirdi. 1996-2000 yıllarında N e w York'ta yaşadı. 2001-2003 yıllarında Haliç Ü n i v e r s i t e s i ' n d e dersler verdi. 2 0 0 1 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n d e , N â z ı m H i k m e t ' i n " İ v a n İ v a n o v i ç Var m ı y d ı Yok m u y d u " o y u n u ile E n İ y i S a h n e T a s a r ı m ı ö d ü l ü n ü aldı.
a
Başak Özdoğan Prim
pe cy
Aksak İstanbul Hikayeleri / ...Ve Diğer Şeyler Topluluğu 1977 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . 1 9 9 4 y ı l ı n d a M i m a r S i n a n G ü z e l S a n a t l a r Ü n i v e r s i t e s i ' n e girdi. 2 0 0 0 yılında Sahne Dekorları ve K o s t ü m ü B ö l ü m ü ' n d e n mezun oldu ve Yüksek Lisans yaptı. 1994-2000 yıllan arasında Barış D i n ç e l ' i n asistanlığı başta o l m a k üzere çeşitli alanlarda d e k o r v e k o s t ü m ç a l ı ş m a l a r ı g e r ç e k l e ş t i r d i . 1 9 9 9 y ı l ı n d a n b a ş l a y a r a k seçtiği y ö n e t m e n v e g r u p l a r l a b i r l i k t e ç a l ı ş m a k t a v e h a l e n M S G S Ü Sahne Dekorları ve kostümü B ö l ü m ü ' n d e Araştırma Görevliği yapmakta. Sahnek o s t ü m tasarımını yaptığı projelerden bazıları: "Sevdalı Bulut", " K a o s " , " S o n r a " , " B e n N a z ı m Yaşarken v e Ö l ü r k e n " , "Valizdeki K a y ı p Ş e h i r " , " G ü n e ş Ç o c u k l a r " , " S e r s e m K o c a n ı n Kurnaz Karısı", "Açık Aile", "Ev-Kakofonik Bir O y u n " , "Aksak İstanbul Hikâyeleri", "Sene 2084", "Güldüren Şüphe", "Benim Güzel Pabuçlarım".
Berkun Oya Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan Berkun Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. H a l e n topluluğun G e n e l Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " (2001), " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " (2002), " A d a m Vuran A d a m l a r " (2003) 2 0 0 2 yılında T R T ' d e yayınlanan " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı televizyon dizisinin s e n a r y o s u n u yazmıştır. Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni Dilligil T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazan.
>20
Ethem Özbora Otopark Cinayetleri / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1 9 5 2 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . D e v l e t G ü z e l s a n a t l a r A k a d e m i s i ' n d e n 1977 y ı l ı n d a m e z u n o l d u k t a n s o n r a 1 9 7 8 ' d e D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n a girdi. H a l e n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ç a l ı ş a n Ö z b o r a , a y n ı z a m a n d a M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e ö ğ r e t i m görevlisi. S a h n e tasarımını yaptığı o y u n l a r d a n bazıları: " O s m a n l ı D r a m Kumpanyası", "Haydutlar", " I h l a m u r Ağacı", "Leenane'in Güzellik Kraliçesi", " G e l Evlenelim, Yürü Boşanalım", " B e n R u h i Bey Nasılım", " F u l Yaprakları".
Hakan Dündar
Mem ile Zin / Semaver Kumpanya
pe cy
a
1989 yılında İ z m i r D o k u z Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi S a h n e Tasarımı B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . 1 9 8 9 - 1 9 9 1 yılları a r a s ı n d a İ z m i r , B u c a B e l e d i y e s i ' n d e K ü l t ü r - S a n a t D a n ı ş m a n ı o l a r a k çalıştı; 1991 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a " S a h n e T a s a r ı m c ı s ı " o l a r a k ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . Filmlerde ve TV programlarında Sanat Yönetmenliği yaptı, birçok programın kukla tasarımlarını hazırladı, Devlet Tiyatroları'nda, Türk ve yabancı bir ç o k özel tiyatro topluluklarında, profesyonel o l a r a k 1 0 0 ' d e n fazla o y u n v e m o d e r n b a l e g ö s t e r i l e r i için d e k o r - k o s t ü m - m a s k v e k u k l a t a s a r ı m l a r ı g e r ç e k l e ş t i r d i . 3 yıl b o y u n c a B i l k e n t Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o - R e j i B ö l ü m ü ' n d e , 1 yıl H . Ü . K o n s e r v a t u a r ı M o d e r n D a n s B ö l ü m ü ' n d e tasarım dersleri verdi. " A s l a n A s k e r S c h w a y k " v e " K ı r " adlı o y u n l a r ı n ı n S a h n e t a s a r ı m l a r ı , M a r t 2 0 0 5 y ı l ı n d a K a n a d a ' d a d ü z e n l e n " D ü n y a S a h n e Tasarımcıları S e r g i s i n d e " (World S t a g e D e s i g n 2 0 0 5 ) d e k o r b ö l ü m ü n e b a ş v u r a n 4 9 4 eser arasından elemeleri geçerek " G a l e r i B ö l ü m ü n e " kabul edilen 82 Sahne Tasarımı arasında yer aldı, B u iki " S a h n e T a s a r ı m ı " ile s e r g i n i n g a l e r i b ö l ü m ü n e d a v e t e d i l e n tek T ü r k t a s a r ı m c ı oldu. Aldığı ödüller:
1 9 8 6 y ı l ı n d a " S o n s u z l u k K i t a p e v i " adlı o y u n u n t a s a r ı m l a r ı y l a " G ü z e l S a n a t l a r F a k ü l t e s i 10. yıl ö d ü l ü " " M i l e t o s G ü z e l i " o y u n u ile " 1 9 8 5 S a n a t K u r u m u Ö v g ü y e D e ğ e r D e k o r a t ö r Ö d ü l ü " G ı l g a m ı ş " o y u n u ile " 1 9 9 8 S a n a t K u r u m u Yılın E n İ y i K o s t ü m t a s a r ı m c ı s ı Ö d ü l ü "
2 0 0 3 B i r l e ş m i ş M a r k a l a r D e r n e ğ i ' n i n d ü z e n l e d i ğ i , " A l ı ş v e r i ş M e r k e z l e r i Yeni Yıl T a s a r ı m ı Yarışmasında" özel ödül. T a s a r ı m l a r ı n ı y a p t ı ğ ı b i r ç o k o y u n , E n İ y i P r o d ü k s i y o n Ö d ü l l e r i n i aldı. 2 0 0 4 v e 2 0 0 5 Afife T i y a t r o Ö d ü l l e r i ' n e a d a y g ö s t e r i l d i .
Osman Şengezer Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1962 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o s u ' n a girdikten sonra, y i r m i yıl A n k a r a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e , y i r m i yıl d a İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e çalıştı. D e k o r v e k o s t ü m l e r i n i n y a n ı sıra, B a l e Y ö n e t i c i l i ğ i , S a n a t T e k n i k M ü d ü r l ü ğ ü , u z u n yıllar d a B a ş d e k o r a t ö r l ü k y a p t ı . D ö r t y ü z elliyi a ş k ı n ç a l ı ş m a l a r ı o p e r a , o p e r e t , b a l e , t i y a t r o , m ü z i k a l , s i n e m a filmi, t v filmi t a s a r ı m l a r ı D e v l e t O p e r a v e B a l e l e r i y a n ı sıra D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ s t a n b u l , E s k i ş e h i r Ş e h i r Tiyatroları, televizyon kanalları ve çok sayıda özel tiyatroları kapsamaktadır. " D e k o r K o s t ü m " , "Yazılar" ve " B e n c e D e k o r - K o s t ü m " isimli üç kitabı yayınlandı.
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Işık Tasarımcısı Ahmet Defne
Batı Yakasının Hikayesi / İstanbul Devlet Opera ve Balesi 1 9 4 5 y ı l ı n d a İ s t a n b u l ' d a d o ğ d u . Işık t a s a r ı m c ı l ı ğ ı n a , ü l k e n i n ö n d e g e l e n r e j i s ö r l e r i y l e 1960 y ı l ı n d a özel t i y a t r o l a r d a başladı. Işık t a s a r ı m c ı l ı ğ ı ç a l ı ş m a l a r ı n ı n y a n ı sıra ç o k s a y ı d a özel t i y a t r o n u n s a l o n u n u n ı ş ı k l a n d ı r m a projelerini hazırladı. B u r s a , Ç e ş m e , İzmir, B o d r u m , M a r m a r i s , A n t a l y a v e A d a n a a ç ı k h a v a t i y a t r o l a r ı n ı n p r o j e l e r i n i y a p t ı . T a r i h i d e ğ e r i o l a n b i n a l a r ı n , siluet a y d ı n l a t m a p r o j e l e r i n i n y a p ı m ı n ı ü s t l e n d i . T R T A n S t ü d y o s u ' n u n ışık p r o j e s i n i n y a p ı m v e u y g u l a m a s ı n ı g e r ç e k l e ş t i r d i . A n a d o l u Üniversitesi'nin Tiyatro ve stüdyo projelerini uyguladı. Ankara Devlet O p e r a ve Balesi'nin sahne
a
ı ş ı k l a n d ı r m a s i s t e m i n i r e v i z e etti. M e r s i n O p e r a v e B a l e s i s a l o n u n u n , E s k i ş e h i r Ö z e l İ d a r e T i y a t r o s u s a l o n u n u n p r o j e v e u y g u l a m a l a r ı n ı k o n t r o l etti. K ı r k b e ş y ı l d ı r s ü r m e k t e o l a n ç a l ı ş m a l a r ı n ı n i ç i n d e n g ö r s e l s a n a t a v e g ö s t e r i s a n a t l a r ı n a y ü z l e r c e e l e m a n yetiştirdi. Yurt i ç i n d e v e y u r t d ı ş ı n d a y e d i y ü z ü a ş k ı n t i y a t r o , o p e r a , b a l e , m ü z i k a l v e şov g ö s t e r i s i n i n t a s a r ı m l a r ı n ı y a p t ı . 3 6 yıldır İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n i n Işık D e k o r a t ö r ü g ö r e v i n i sürdürmekte.
Berkun Oya
pe cy
Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu M i m a r Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro B ö l ü m ü m e z u n u olan B e r k u n Oya, 1999 yılında Krek Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Halen topluluğun Genel Direktörlüğü'nü sürdürmektedir. K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u adı a l t ı n d a b u g ü n e k a d a r y a z a r l ı ğ ı n ı v e y ö n e t m e n l i ğ i n i ü s t l e n d i ğ i o y u n l a r : " E l l e r Yukarı B u B i r O y u n d u r " ( 1 9 9 9 ) " P a s t a v e T e l a ş " ( 2 0 0 0 ) , " A n n e B i t t i " ( 2 0 0 1 ) , " A d a m Y i y e n A d a m l a r " ( 2 0 0 1 ) , " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " ( 2 0 0 2 ) , " A d a m Vuran A d a m l a r " ( 2 0 0 3 ) 2 0 0 2 y ı l ı n d a T R T ' d e y a y ı n l a n a n " Ş a p k a d a n B a b a m Ç ı k t ı " adlı t e l e v i z y o n d i z i s i n i n senaryosunu yazmıştır.
Ö d ü l l e r i : 2 0 0 2 Avni D i l l i g i l T i y a t r o Ö d ü l l e r i U m u t Veren T i y a t r o T o p l u l u ğ u " K r e k Tiyatro Topluluğu", 2003 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri Özendirme Ödülü " O p ' l a Z o ' n u n D r a m ı " adlı o y u n u ile B e r k u n O y a , T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 3 Yılın Yerli O y u n Yazarı.
Enver Başar Ful Yaprakları / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1987 y ı l ı n d a Bilsak T i y a t r o A t ö l y e s i adlı t o p l u l u ğ u n k u r u c u l a r ı a r a s ı n d a y e r aldı. 2 0 0 1 ' d e M e t i n D e n i z İ1961 ' d e İ s t a n b u l ' d a d o ğ a n Başar, 1978 y ı l ı n d a m e s l e k l i s e s i n d e n m e z u n o l d u k t a n sonra, 1979 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ışık t e k n i s y e n i o l a r a k g ö r e v e b a ş l a d ı . 2 0 0 5 s e z o n u n a k a d a r 2 8 o y u n u n ışık o p e r a t ö r l ü ğ ü n ü , 1 5 o y u n u n d a ışık t a s a r ı m ı n ı y a p t ı . 2003 yılında Eskişehir Üniversitesi Büro Yönetimi B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu. Özel t i y a t r o l a r d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n ı n izni ile z a m a n z a m a n t a s a r ı m c ı l ı k y a p m a k t a . T i y a t r o c a m i a s ı n ı n i n t e r n e t t e k i ilk v e e n g e n i ş k a p s a m l ı t i y a t r o w e b sayfası T İ Y A T R O N L İ N E ' ı n sahibi ve editörü olan E n v e r Başar " I . S a h n e Işık Kurultayı'nın gerçekleşmesinde görev aldı. E n v e r Başar, T i y a t r o Ö d ü l l e r i - 2 0 0 4 ' d e " E n İyi Işık T a s a r ı m c ı s ı " ö d ü l ü n ü aldı. >22
Özcan Çelik IV. Murat / İstanbul B.B. Şehir Tiyatroları
pe
cy
a
1967 y ı l ı n d a B u l g a r i s t a n ' d a d o ğ d u . E ğ i t i m i n i G ü z e l S a n a t l a r O k u l u T i y a t r o b ö l ü m ü n ü b i t i r e r e k t a m a m l a d ı . 1989 yılında T ü r k i y e ' y e g ö ç e d e n soydaşlarımız arasındaydı. İstanbul B ü y ü k ş e h i r Belediyesi Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . Yaptığı ışık t a s a r ı m l a r ı n d a n b a z ı l a r ı şunlar: " D i ğ e r l e r i n i n A d ı Ali", "Aslolan Hayattır", "Kral Oidipus", " S u ç ve Ceza", " Ç e n g i " .
Yakup Çartık Bedrettin / İstanbul Devlet Tiyatrosu İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u B a ş ı ş ı k U z m a n ı . 1 9 6 0 y ı l ı n d a E s k i ş e h i r ' d e d o ğ d u . 1978 y ı l ı n d a A l i b e y k ö y E M L E l e k t r i k B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n o l d u . 1 9 7 9 y ı l ı n d a İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a s a h n e ışık t e k n i s y e n i o l a r a k ç a l ı ş m a y a b a ş l a d ı . 1987 y ı l ı n d a B r i t i s h C o u n c i l ' d a aldığı e ğ i t i m i n a r d ı n d a n a y n ı k u r u m b u r s u y l a İ n g i l t e r e ' d e değişik tiyatrolarda çalıştı. 2 0 0 2 Yılında, " S a h n e I ş ı k l a n d ı r m a s ı T e m e l B i l g i l e r " isimli kitabı, D e v l e t Tiyatroları G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü t a r a f ı n d a n b a s ı l d ı . Işık t a s a r ı m l a r ı m y a p t ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : " G a r d i y a n " , " M a y m u n D a v a s ı " , " H a p ş ı r ı k " , "Afife J a l e " , " A b d ü l c a n b a z " " K o n t r a b a s " , " K e d i O y u n u " , " B i r Ö l ü m ü n T o p l u m s a l Anatomisi", "Taraf Tutmak", " G ü n e b a k a n C a m Kırıkları", " K ü ç ü k A d a m Ne Oldu Sana", " H ü c r e İnsanı", " O r k e s t r a " , " B a n k t a İki Kişi", " K a r a n l ı k t a K o m e d i " , " K ü ç ü k Bir İş İçin Yaşlı B i r P a l y a ç o A r a n ı y o r " , " K r a l L e a r " , " B e n e r c i K e n d i n i N i ç i n Ö l d ü r d ü " , " C a l i g u l a " , "Katil Uşak", "Karar Kimin", "Yaban", "İki Hayat Sonra", "Aşk Delisi", "Kurugürültü", "Yıldızların A l t ı n d a " , " B e d r e d d i n " . İ s t a n b u l D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n " O r k e s t r a " isimli o y u n u n a y a p t ı ğ ı ışık t a s a r ı m ı ile Afife T i y a t r o ö d ü l ü n ü k a z a n d ı . Çartık, Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi Yüksek Lisans b ö l ü m ü n d e , öğretim görevlisi olarak Sahne Işıklandırması derslerine girmektedir.
23 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Oyun Müziği Cahit Berkay Benim Meskenim Dağlardır / Ankara Sanat Tiyatrosu
a
3 A ğ u s t o s 1 9 4 6 ' d a İ s p a r t a ' d a d o ğ d u . 1 9 5 9 ' d a ailesi ile birlikte İ s t a n b u l ' a g e l e n B e r k a y , liseyi İ s t a n b u l K a b a t a ş L i s e s i ' n d e bitirdi. D a h a s o n r a İ s t a n b u l Ü n i v e r s i t e s i , İ k t i s a t F a k ü l t e s i ' n d e y ü k s e k e ğ i t i m i n i t a m a m l a d ı . M ü z i k hayatına, 1962 yılında Siyah inciler grubunda başladıktan sonra, 1964'te Selçuk A l a g ö z ' ü n g r u b u n d a p r o f e s y o n e l o l d u . M o ğ o l l a r ı k u r a n ilk k a d r o d a y e r aldı. 1 9 7 4 ' d e s i n e m a d ü n y a s ı n a g i r e n B e r k a y , y ı l l a r d ı r film m ü z i k l e r i y a p ı y o r . 1 9 7 8 ' d e " F ı r a t ' ı n C i n l e r i " , 1 9 8 2 ' d e " K ı r ı k B i r A ş k H i k a y e s i " , 1991 ' d e " G i z l i Y ü z " film m ü z i k l e r i ile A l t ı n P o r t a k a l ö d ü l ü n ü aldı.
Mazlum Çimen
cy
Mem ile Zin / Semaver Kumpanya
pe
1 9 5 9 d o ğ u m l u , D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı k e m a n b ö l ü m ü n e g i r d i . D ö r t yıl k e m a n e ğ i t i m i n d e n s o n r a a y n ı o k u l u n b a l e b ö l ü m ü n e g e ç t i . B u b ö l ü m d e n 1981 y ı l ı n d a m e z u n o l d u . Aynı yıl İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e b a l e s a n a t ç ı s ı o l a r a k g ö r e v aldı. H a l e n b u r a d a k i g ö r e v i n i s ü r d ü r m e k t e . " A y s a r ı ' n ı n Zilleri", " N a z ı m H i k m e t Belgeseli", "68'den 6 Mayıs'a", "Anatolia", " M e m û Z i n " , " S o ğ u k Geceler", "Işıklar S ö n m e s i n " filmlerine müzikler yaptı. Belçika, Fransa ve İsveç televizyonlarında b e l g e s e l v e j e n e r i k m ü z i k l e r i h a z ı r l a d ı . " S o ğ u k G e c e l e r " filmine y a p t ı ğ ı m ü z i k l e 1995 Altın P o r t a k a l v e A l t ı n K o z a ö d ü l l e r i n i aldı. " M e m û Z i n " l e A l m a n y a G e n ç A k a d e m i s y e n l e r Ö d ü l ü ' n ü , İ s v i ç r e ' d e H a l k Jürisi Ö z e n d i r m e Ö d ü l ü ' n ü aldı.
Nurettin Özşuca Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1951 y ı l ı n d a A d a n a ' d a d o ğ d u . 1 9 6 9 y ı l ı n d a n b e r i m ü z i k ç a l ı ş m a l a r ı n ı s ü r d ü r m e k t e d i r . T i y a t r o m ü z i ğ i n e " Z a m b i k o ' d a B i r A s k e r " adlı o y u n u n m ü z i k l e r i n i b e s t e l e y e r e k b a ş l a d ı . D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ.B.B.Ş.T., T i y a t r o Ayna, D ü ş ü n S a h n e s i gibi b i r ç o k t i y a t r o d a k ı r k t a n fazla o y u n u n müziklerini yazdı. 1980 yılından bu yana birçok sinema, televizyon dizisi ve belgesel için m ü z i k çalışmaları y a p t ı . " P ı r t l a t a n B a l " v e " Y u s u f ile M e n o f i s " o y u n l a r ı y l a A n k a r a S a n a t K u r u m u " E n İ y i T i y a t r o M ü z i ğ i " ö d ü l l e r i n i aldı. 8 . U l u s l a r a r a s ı A n k a r a F i l m F e s t i v a l i ' n d e " E n İ y i Ö z g ü n S i n e m a M ü z i ğ i " ö d ü l ü n e l a y ı k g ö r ü l d ü . 2 0 0 2 - 2 0 0 3 s e z o n u n d a Vera T u r k a y o v a ' n ı n anılarından Ataol B e h r a m o ğ l u ' n u n oyunlaştırdığı " M u t l u Ol N â z ı m " o y u n u n u n müziklerini b e s t e l e m i ş t i r . İ . B . B . Ş . T . ' l a n n d a " C a n d a n C a n K o p a r m a k " ( O r h a n A s e n a ) adlı o y u n u n müziklerini bestelemiştir.
>24
Tan Tunçağ Yangın Duası / İstanbul Devlet Tiyatrosu 1993 M i m a r S i n a n D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı T i y a t r o B ö l ü m ü ' n d e e ğ i t i m e başladı. Aynı yıl b a s v e v o k a l i n i y a p t ı ğ ı R a d i o D a y s ' i k u r d u . 1997 yılına k a d a r R a d i o D a y s ' l e İ s t a n b u l ' d a sayısız k u l ü p t e çaldı. M i m a r S i n a n Ü n i v e r s i t e s i ' n d e n m e z u n o l u p L o n d r a ' y a gitti. R a d i o D a y s ' i u l u s l a r a r a s ı b i r k a d r o y l a t e k r a r kurdu. L o n d r a ' n ı n birçok kulübünde konserler verdi.
pe
cy
a
2 0 0 1 ' d e g r u p d a ğ ı l ı n c a T u n ç a ğ , L o n d r a ' d a üyesi o l d u ğ u Elektrik Z o o adlı sanatçılar birliğinin o r g a n i z e e t t i ğ i e t k i n l i k l e r d e y i n e R a d i o D a y s a d ı a l t ı n d a t e k b a ş ı n a k o n s e r l e r v e r m e y e b a ş l a d ı . Aynı d ö n e m film v e v i d e o y ö n e t m e n l i ğ i n e s o y u n a n T u n ç a ğ ' ı n ç e k t i ğ i k ı s a filmlerin b i r ç o ğ u B r i t i s h T e l e c o m t a r a f ı n d a n çeşitli d a l l a r d a ö d ü l l e r e layık g ö r ü l d ü . B u n l a r ı n a r a s ı n d a r e k l a m d ü n y a s ı n ı n b ü y ü k i s i m l e r i n d e n T r e v o r B e a t t i e ' n i n ( T B W A ) j ü r i l i ğ i n i yaptığı b i r k ı s a film y a r ı ş m a s ı n d a " S w a n " birincilik ö d ü l ü n ü kazandı. 2 0 0 2 yılında T ü r k i y e ' y e dönen Tan T u n ç a ğ ' ı n bu z a m a n d a n b e r i h e m m ü z i s y e n h e m d e o y u n c u o l a r a k K r e k T i y a t r o T o p l u l u ğ u ' n d a çalışıyor. 2 0 0 5 yılı i ç e r i s i n d e ç ı k a c a k a l b ü m ü y l e ilgili ç a l ı ş m a l a r ı d e v a m e d i y o r .
Tolga Çebi
Sezuan'ın iyi İnsanı / Bakırköy Belediye Tiyatrosu 1 9 7 3 y ı l ı n d a M a l a t y a ' d a d o ğ d u . H a c e t t e p e Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı K e m a n B ö l ü m ü ' n d e n 1994 y ı l ı n d a m e z u n o l d u . T r a k y a Ü n i v e r s i t e s i D e v l e t K o n s e r v a t u a r ı ' n d a ü ç yıl ö ğ r e t i m g ö r e v l i s i o l a r a k , Yaylı S a z l a r B ö l ü m ü B a ş k a n l ı ğ ı ' n ı y ü r ü t t ü . Ç e ş i t l i ö z e l t i y a t r o l a r a o y u n m ü z i k l e r i , r e k l a m cıngılları yaptı. İhtiyaç M o l a s ı adlı m ü z i k g r u b u n u n k u r u c u l a r ı n d a n o l u p , 1999 yılında ilk a l b ü m l e r i o l a n " M i l a d " ı çıkardılar. Çeşitli a l b ü m l e r d e k e m a n k a y ı t l a n v e aranjeler y a p t ı . "Azrail'in Gözyaşları", " O t e l l o " (Oyun Atölyesi), "Çarli-Büyük Mo Efsanesi" ( B K M ) , " B a h a r N o k t a s ı " , " S e z u a n ' ı n İyi İ n s a n ı " " M a r t ı " ( B a k ı r k ö y B T ) o y u n l a r ı n ı n m ü z i k d ü z e n l e m e l e r i n i yaptı. H a l e n B a k ı r k ö y B e l e d i y e T i y a t r o l a r ı ' n d a m ü z i k d i r e k t ö r l ü ğ ü görevini sürdürmektedir.
25 <
Tiyatro Ödülleri-2005 Adayları
Yılın Giysi Tasarımcısı Funda Çebi Cimri / Oyun Atölyesi 1995 yılında D o k u z Eylül Üniversitesi G ü z e l Sanatlar Fakültesi S a h n e Tasarımı B ö l ü m ü ' n d e n m e z u n oldu.
a
T R T v e ö z e l k a n a l l a r d a k i dizi f i l m l e r d e s i n e m a f i l m l e r i n d e s a n a t y ö n e t m e n l i ğ i y a p m ı ş t ı r . D e k o r v e k o s t ü m t a s a r ı m ı m yaptığı oyunlar: " D a n s E d e n E ş e k " , " P ı r t l a t a n B a l " ( İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u ) ; " S ı ğ ı n t ı l a r " ( T i y a t r o O l u ş u m ) ; " K e ş a n l ı Ali D e s t a n ı " ( B e ş i n c i B o y u t O r g a n i z a s y o n ) ; " K a ç ı k " , " U y u y a n Güzel", "Ödenmeyecek Guguk Kuşu", "Puntilla Ağa ve Uşağı Matti", "Cimri", "Şeker Portakalı", " A b d ü l c a m b a z " , " O n i k i n c i G e c e " , " K u r u g ü r ü l t ü " , " Ç o k Yaşa K o m e d i " ( D e v l e t Tiyatroları) " L a B o h e m e O p e r a s ı " ( A n t a l y a D e v l e t O p e r a v e Balesi); " D i d o v e A n e a s O p e r a s ı " , " P ı r t l a t a n B a l " , " M e m ile Z i n " , " D i k t a t " , " S ü l e y m a n v e Ö b ü r s ü l e r " , ( S e m a v e r K u m p a n y a ) " M e m ile Z i n " o y u n u n a y a p t ı ğ ı k o s t ü m t a s a r ı m l a r ı y l a 2 0 0 5 Afife J a l e T i y a t r o Ö d ü l l e r i E n İ y i K o s t ü m T a s a r ı m c ı s ı ö d ü l ü n ü aldı. H a l e n D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a ç a l ı ş m a k t a d ı r .
Sadık Kızılağaç
cy
Kamelyalı Kadın / Tiyatro Kedi
pe
1974 y ı l ı n d a G ü z e l s a n a t l a r A k a d e m i s i S a h n e v e G ö r ü n t ü S a n a t l a r ı B ö l ü m ü ' n ü bitirdi. 1 9 7 3 ' d e m o d a tasarımcısı olarak çalışmaya başladı. 1983 yılında k e n d i adına m o d a evini kurdu. 1983 yılında " Ş e n S a z ı n B ü l b ü l l e r i " adlı m ü z i k a l d e t i y a t r o k o s t ü m l e r i t a s a r l a m a y a b a ş l a d ı . Ş a n , D o r m e n , G ü l r i z S u r u r i , E n g i n C e z z a r , Ali P o y r a z o ğ l u , T i y a t r o İ s t a n b u l , D o s t l a r T i y a t r o s u , A n k a r a S a n a t T i y a t r o s u , T i y a t r o K a r e v e T i y a t r o K e d i ' n i n o y u n k o s t ü m l e r i n i tasarladı. D o r m e n T i y a t r o s u ' n d a o y n a n a n " N e r e d e y s e K a d ı n " o y u n u y l a 1 9 9 2 - 1 9 9 3 Avni Dilligil; A n k a r a S a n a t T i y a t r o s u ' n d a o y n a n a n " R o u e n D u r u ş m a s ı " oyunuyla Sanat Kurumu; Tiyatro İstanbul'da sahnelenen "İhtiras" isimli o y u n l a 2 0 0 3 Selim Naşit Ö z c a n En İyi K o s t ü m ödüllerini k a z a n d ı . Kızılağaç, h a l e n kendi m o d a evinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Osman Şengezer
Pir Sultan Abdal / Tiyatro Ayna 1 9 6 2 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o s u ' n a g i r d i k t e n s o n r a , y i r m i yıl A n k a r a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e , y i r m i yıl d a İ s t a n b u l D e v l e t O p e r a v e B a l e s i ' n d e çalıştı. D e k o r v e k o s t ü m l e r i n i n y a n ı sıra, B a l e Y ö n e t i c i l i ğ i , S a n a t T e k n i k M ü d ü r l ü ğ ü , u z u n yıllar d a B a ş d e k o r a t ö r l ü k y a p t ı . D ö r t y ü z elliyi a ş k ı n ç a l ı ş m a l a r ı o p e r a , o p e r e t , b a l e , t i y a t r o , m ü z i k a l , s i n e m a filmi, t v filmi t a s a r ı m l a r ı D e v l e t O p e r a v e B a l e l e r i y a n ı sıra D e v l e t T i y a t r o l a r ı , İ s t a n b u l , E s k i ş e h i r Ş e h i r Tiyatroları, t e l e v i z y o n k a n a l l a r ı v e ç o k s a y ı d a ö z e l tiyatroları k a p s a m a k t a d ı r . " D e k o r - K o s t ü m " , "Yazılar" ve " B e n c e D e k o r - K o s t ü m " isimli üç kitabı yayınlandı.
>26
Bizden
Çıktı
cy
a
Türkiye, "Devlet Tiyatrosu'nda Deprem" haberini bizden öğrendi. Basın gelişmeleri bizden takip etti. Haberler önce bize geldi. Sonra, hergün binlerce internet kullanıcısına Bizden Çıktı...
pe
"Tiyatrodergisi.com.tr adlı internet sitesinde yer alan haberlere göre oyun yazarı Cuma Boynukara, DT genel repertuvarındaki oyunlarını çektiğini açıkladı..."
Radikal Gazetesi, 27/08/2005
"... Öte yandan Tiyatro Dergisi'nin internet sitesindeki habere göre Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı Prof. Dr. Özdemir Nutku ile Edebi Kurul Üyesi Tuncer Cücenoğlu,..."
Zaman Gazetesi, 24/08/2005
"tiytrodergisi.com.tr haberine göre..." Birgün, 23/08/2005 "Bu haber, www.tiyatrodergisi.com.tr sitesinde alınmıştır." www.ntvmsnbc.com.
Sizi de bu binlerce kullanıcının önüne çıkaralım mı?
www.tiyatrodergisi.com.tr reklam@tiyatrodergisi.com.tr
Ne için bütün bunlar? Bu işin sonu nereye varacak?
a cy pe
dosya
Fotoğraflar: Genco Demirer
D.T. Depremi ve Artçıları
Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r ü L e m i Bilgin, 19 Ağustos C u m a g ü n ü ü ç l ü k a r a r n a m e y l e g ö r e v i n d e n alındı. Aynı g ü n r e s m i g a z e t e d e y a y ı m l a n a r a k y ü r ü r l ü ğ e g i r e n karar, B i l g i n ' e 22 Ağustos Pazartesi günü tebliğ edildi. B i l g i n ' d e n boşalan Devlet Tiyatroları Müdürlüğü koltuğuna, yine 22 Ağustos günü vekâleten, tiyatronun dramaturglarından M i n e Acar getirildi. Atamanın yapıldığı gün; Devlet Tiyatroları G e n e l M ü d ü r Yardımcısı Sabri Özmener, Genel M ü d ü r Yardımcısı Tamer Levent, Başdramaturg Firuzan Tercan, Yönetim Kurulu Üyesi Sanatçı Temsilcisi T u n c e r Yığıcı, E d e b i Kurul Seçilmiş Temsilcisi Erdal Küçükkömürcü, Disiplin Kurulu Seçilmiş Ü y e s i Ş a h i n E r g ü n e y v e o n iki i l d e k i D e v l e t T i y a t r o s u m ü d ü r l e r i istifalarını v e r d i . İstifaların a r d ı n d a n , t i y a t r o n u n sanat yönetimindeki üst düzey kadro boşalmış oldu.
Görevden Alma Gerekçesi Lemi Bilgin'in görevden alınmasının gerekçesi dergimiz y a y ı n a hazırlanırken h e n ü z a ç ı k l a n m a m ı ş t ı . D e v l e t Tiyatroları b ü n y e s i n d e v e t i y a t r o c a m i a s ı n d a b i r s ü r e d i r b e k l e n e n karar,
Tiyatrosu M ü d ü r ü Hülya Savaş, Trabzon Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Murat Gökçer, İstanbul Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü O s m a n W ö b e r - M ü d ü r Yardımcıları Zafer Algöz ve Hidayet E r d i n ç , Van D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r ü S ü l e y m a n A t a n ı s e v , Diyarbakır Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Şamil Kafkas, Bursa Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü M e h m e t Gökçer, E r z u r u m Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü A h m e t Burak Bacınoğlu, K o n y a Devlet T i y a t r o s u M ü d ü r ü T o m r i s Ç e t i n e l g ö r e v l e r i n d e n istifa e t t i k l e r i n i açıkladılar. B ö l g e M ü d ü r l e r i v e t i y a t r o y ö n e t i m i , istifalarına g e r e k ç e olarak, B i l g i n ' i n y e r i n e " g e n e l m ü d ü r l ü k ş a r t l a r ı n a u y g u n o l m a y a n b i r i s m i n a t a n m a s ı " n ı gösterdiler.
Bakan Koç'un Açıklamaları K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı A t i l l a K o ç , 2 3 A ğ u s t o s Salı g ü n ü İstanbul Ticaret O d a s ı ' n d a yapılan Kültür ve T u r i z m Bakanlığı B ö l g e İller T o p l a n t ı s ı ' n ı n a r d ı n d a n D e v l e t T i y a t r o l a r ı G e n e l M ü d ü r ü L e m i Bilgin'in görevden alınmasının ardından y a ş a n a n gelişmelerle ilgili basının sorularını yanıtladı. Basına, genel m ü d ü r ü n m u h a t a b ı n ı n kendisinin değil, bürokratlar olduğunu, Bakanlık'ta uygulanan "hiçbir baskı örneği g ö s t e r i l e m e y e c e ğ i n i " s ö y l e y e n K o ç , " B e n siyasi i r a d e y i m . İstifa e d e n d i ğ e r a r k a d a ş l a r ı n y e r i n e d e a t a m a l a r yapılmıştır. Bizde uygulanan hiçbir baskı örneği gösteremezsiniz." diye konuştu. Gazetecilere önce, " G ö r e v d e n alınma değil" diyen B a k a n , bir süre duraksadıktan sonra, " R e i s i C u m h u r ' a gitmiştir. Tayin faslı işletilmiştir. Yani g ö r e v d e n alınmıştır." açıklamasını Lemi Bilgin
yaptı. A t i l l a K o ç , istifa e d e n b ö l g e m ü d ü r l e r i y l e ilgili o l a r a k d a k o n u ş t u . H i z m e t l e r i n i y a p a n h e r k e s e t e ş e k k ü r etti v e
a
istifalarının k a b u l o l d u ğ u n u s ö y l e d i . Aynı a ç ı k l a m a d a , istifaların y e r i n e b i r saat ö n c e y e n i a t a m a l a r ı n y a p ı l d ı ğ ı n ı ,
basına değişik gerekçelerle yansıdı. Devlet Tiyatroları
Van B ö l g e M ü d ü r ü S ü l e y m a n A t a n ı s e v ' i n ise istifasını g e r i
Başrejisörü Erhan G ö k g ü c ü ' n ü n yaş h a d d i n d e n emekli
a l d ı ğ ı n ı d u y u r d u . G ö r ü ş t ü ğ ü m ü z Van D e v l e t T i y a t r o s u E s k i
olmasının ardından, Başrejisörlük için Kültür ve T u r i z m
pe cy
M ü d ü r ü S ü l e y m a n Atanısev, haberin doğru olmadığını,
B a k a n ' ı Atilla K o ç a t a m a y a p m a k i s t e m i ş , G e n e l M ü d ü r
istifasını geri a l m a d ı ğ ı n ı açıkladı. K o ç ' u n , a t a m a s ı yapıldığını
L e m i Bilgin ise Devlet Tiyatroları Yasası'nı hatırlatarak,
s ö y l e d i ğ i o n iki i l h â l â m ü d ü r s ü z d ü .
o n a y için B a k a n ' ı n i s t e d i ğ i teklif y a z ı s ı n ı g ö n d e r m e m i ş t i .
Bu gerginliğin ardından müfettişler Devlet Tiyatroları'nda
teftişe b a ş l a m ı ş v e L e m i B i l g i n ' e " k ı n a m a " cezası verilmişti.
Atama K r i z i
Cezanın ardından, üçlü kararname hazırlanıp
2 4 A ğ u s t o s Ç a r ş a m b a g ü n ü , istifaların a r d ı n d a n b o ş a l a n
C u m h u r b a ş k a n ı ' n a sunuldu ve C u m h u r b a ş k a n ı tarafından
b ö l g e m ü d ü r l ü k l e r i n i n b a z ı l a r ı n a a t a m a l a r ı n yapıldığı, a n c a k
d a o n a y l a n a r a k D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a 2 . L e m i Bilgin d ö n e m i
a t a m a s ı y a p ı l a n l a r d a n b a z ı l a r ı n ı n y i n e istifa e t t i k l e r i bilgisi
sona ermiş oldu.
g e l d i . İstifa e d e n i s i m l e r i n ; E r z u r u m D e v l e t T i y a t r o s u
M ü d ü r l ü ğ ü ' n e atanan Uğur Kaya, Adana Devlet Tiyatrosu'na
2000 yılında da benzer soruşturmalara uğrayan Bilgin,
a t a n a n D i y a r b a k ı r D e v l e t T i y a t r o s u o y u n c u s u Volkan B e n l i ,
y u r t d ı ş ı n d a iken b i r g e c e d e z a m a n ı n b a k a n ı İ s t e m i h a n Talay
T r a b z o n D e v l e t T i y a t r o s u ' n a a t a n a n A n t a l y a D e v l e t Tiyatrosu
tarafından g ö r e v d e n alınmış, yerine İ. R a h m i Dilligil atanmıştı, I . R a h m i Dilligil ise b i r s ü r e s o n r a z i m m e t s u ç u i d d i a s ı y l a tutuklanmış ve Bursa 4. Ağır C e z a M a h k e m e s i ' n d e
yargılanmaya başlamıştı. Devlet m e m u r l u ğ u n d a n atılan Dilligil'in yargılanması halen d e v a m ediyor.
Vekaleten Mine Acar L e m i B i l g i n ' i g ö r e v i n d e n alan b a k a n l ı k , y e r i n e 2 2 A ğ u s t o s 2005 günü D r a m a t u r g M i n e A c a r ' ı vekaleten atadı. M i n e A c a r , y a s a d a g e r e k l i ş a r t l a n t a ş ı m a d ı ğ ı için ' v e k a l e t e n ' a t a n a b i l d i . A c a r , İ . R a h m i Dilligil d ö n e m i n d e
İstifa Depremi M i n e A c a r ' ı n göreve atandığı gün; Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r Y a r d ı m c ı s ı Sabri Ö z m e n e r , G e n e l M ü d ü r Y a r d ı m c ı s ı T a m e r Levent, B a ş d r a m a t u r g Firuzan Tercan, Y ö n e t i m K u r u l u Ü y e s i sanatçı Temsilcisi T u n c e r Yığıcı, E d e b i K u r u l S e ç i l m i ş Temsilcisi Erdal K ü ç ü k k ö m ü r c ü , Disiplin Kurulu Seçilmiş Ü y e s i Ş a h i n E r g ü n e y ile A n k a r a D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r ü Tayfun Eraslan, Sivas D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r ü Fırat D e m i r a ğ , A d a n a Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü İskender Altın, Antalya Devlet Tiyatrosu M ü d ü r ü Selim Gürata, İzmir Devlet
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç
Başdramaturg'luk görevini üstlenmişti.
29 <
o y u n c u s u E r d o ğ a n Aytekin o l d u ğ u ö ğ r e n i l d i . D e v l e t T i y a t r o l a r ı B a ş d r a m a t u r g l u ğ u ' n a O s m a n Ö z k a n getirilirken; İstanbul D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e T u n ç G ü n b a y , İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u M ü d ü r l ü ğ ü ' n e Yaşar Ü r ü k , K o n y a D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e F u a t Çiğiltepe, Van D e v l e t Tiyatrosu M ü d ü r ü l ü ğ ü ' n e Eren Onay ve Antalya Devlet Tiyatrosu M ü d ü r l ü ğ ü ' n e Oktay Gözpınar atandı. Dergimiz yayına hazırlanırken; Ankara, Bursa, Adana, Diyarbakır Devlet Tiyatrolarına ve atama krizine neden olan Başrejisörlük kadrosuna henüz atama yapılmamıştı.
Depremin Artçıları L e m i Bilgin'in görevden alınması, tiyatro meslek örgütleri, sanatçılar, e l e ş t i r m e n l e r , y a z a r l a r t a r a f ı n d a n d a t e p k i y l e karşılandı. Görevden alınmanın ve bölge müdürlerinin istifalarının h e m e n a r d ı n d a n : D e v l e t T i y a t r o l a r ı S a n a t ç ı l a r ı D e r n e ğ i ( D E T İ S ) , İstanbul Ş e h i r Tiyatrosu Sanatçıları D e r n e ğ i ( İ Ş T İ S A N ) , Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı ( T O B A V ) , T i y a t r o Eleştirmenleri Birliği ( T E B ) , D e v l e t T i y a t r o l a r ı E d e b i K u r u l B a ş k a n ı Prof. Dr. Ö z d e m i r N u t k u ile E d e b i K u r u l üyesi T u n c e r C ü c e n o ğ l u ve ç o k sayıda tiyatro e m e k ç i s i b ö l g e m ü d ü r l e r i n i n istifalarını haklı b u l a n v e B a k a n Atilla K o ç ' u n istifasını i s t e y e n a ç ı k l a m a l a r y a p t ı .
Sanatsal Kaygıdan Çok Siyasi Bir Tercih Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği: "22.08 2005 günü
Mine ACAR
Tiyatroları'ndaki
1 9 5 4 A n k a r a d o ğ u m l u M i n e A C A R , 1 9 7 1 y ı l ı n d a Tevfik ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro K ü r s ü s ü n d e n m e z u n olmuştur.
Aynı yıl ü n i v e r s i t e t a r a f ı n d a n İ t a l y a ' y a u l u s l a r a r a s ı t i y a t r o
1 9 7 6 - 1 9 7 8 y ı l l a r ı n d a L o n d r a ' d a b u l u n m u ş , t i y a t r o ile ilgili araştırma, inceleme ve çalışmalar yapmıştır. Bu yıllarda
A l m a n y a v e F r a n s a ' d a k i tiyatro hareketlerini d e takip etmiştir. T ü r k i y e ' y e d ö n d ü k t e n s o n r a iki yıl T ü r k H a b e r l e r Ajansı
A n k a r a B ö l g e M ü d ü r Yardımcısı, K ü l t ü r v e S a n a t Haberlerinin S o r u m l u s u o l a r a k çalışmıştır.
1 9 8 0 - 1 9 8 4 yılları a r a s ı n d a D e v l e t O p e r a v e B a l e s i G e n e l
M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e D ı ş İlişkiler v e P r o t o k o l i ş l e r i n d e n s o r u m l u o l a r a k çalışmıştır.
ortaya
1984 yılında Devlet Tiyatroları Genel M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e
Dramaturg olarak göreve başlamış, 1999-2000 yıllarında Başdramaturgluk yapmıştır.
2 0 0 0 y ı l ı n d a D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a a ç ı l a n sınavı b i r i n c i l i k l e k a z a n a r a k sanatçı k a d r o s u n a g e ç m i ş 3 yılı a ş k ı n bir süre "reji asistanı" olarak görev yapmıştır.
2 0 0 0 y ı l ı n d a A s p e n d o s A n t i k T i y a t r o s u ' n d a ilk k e z y a p ı l a n " D e v l e t Tiyatroları 1. Tiyatro Festivali"ni düzenlemiştir. D e v l e t T i y a t r o l a r ı n d a 9 0 ' l ı yılların b a ş ı n d a n b u g ü n e k a d a r 4 0 ' ı aşkın o y u n d a p r o d ü k s i y o n dramaturgluğu v e bir k ı s m ı n d a da yönetmen yardımcılığı yapmış, 20 civarında değişik yönetmenle ve hemen her Devlet Tiyatroları bölgesinde çalışmıştır. 2000-2001 yılında Devlet Tiyatroları'nda "Resimli Osmanlı T a r i h i " v e " Y a l a n c ı A r a n ı y o r " adlı o y u n l a r ı n y ö n e t m e n l i ğ i n i y a p m ı ş v e b u o y u n l a r e n y ü k s e k seyirci y ü z d e s i n i y a k a l a y a n
Yönetim
değişimi
çıkan
Kurulu
ve
son durumu
açıklamanın
Devlet
Tiyatro-Bakanlık görüşüp
yapılmasına
karar
vermiştir.
1- Genel Müdür Doç.
süreci
içerisinde
gerekçeler,
Dr.
Lemi Bilgin'in
basında yer alan,
bize
hükümetin
pe cy
eğitim seminerine gönderilmiştir.
Müdür
aşağıdaki
a
F i k r e t L i s e s i n d e n ( F r a n s ı z K o l e j i ) , 1975 y ı l ı n d a d a A . Ü . D i l
ilişkileri açısından kamuoyuna
toplanan DETİS
Genel
tekrar eski hastalıklı
tiyatrosu
olmamız
görevden
alınma
ilgililerce yalanlanmamış isteğin; devletin değil
isteğinin
gündeme
getirildiğini
düşündürüyor. 2- Bu gerçekler arasında,
idari atamalara,
bürokratik işleyişe,
repertuvar oluşturmaya ve oyun içeriklerine karışmaya kadar uzanan ve her biri 5441 sayılı Devlet Tiyatroları Yasası 'na ters düşen isteklerinin
ve yönetim tarafından geri çevrilen Bakanlık yer
alması,
yapılan
sanatsal kaygılardan çok, olduğu
görünümünü
3- Genel Müdürlük deneyimi ile
Müdür
kademelerde
gerek
birikimi,
sanatçılarından
görev yapan
karşılığı
sanatçı
eğitimi,
gerekse
idari
- bürokratlarından
sezon açılışı
hak
ile çakışması
Cumhuriyetimizin ilk sanat kurumu olan Devlet
Kurum,
görevi,
elbette ki Devlet
alacaktır.
4- Ayrıca bütün bu gelişmelerin, varlığına
değişiminin
pekiştiriyor.
makamına
tartışılır bir adayın getirilişi,
Tiyatrosu 'nun ettiği
Genel
tamamen siyasi bir tercih meselesi
karşı
ciddi yıpratma
görüntüsü
Tiyatroları
de
'nın
taşımakta.
en çok huzura ve düzene ihtiyaç duyduğu sezonun
bu ilk günlerinde ne yazık ki kaosa sürüklenmekte. 5- Dileriz ki Bakanlık,
tüm hukuk ve sanatsal işleyiş kurallarını
zorlayan bu davranışından en kısa sürede vazgeçer.
Çünkü
bu güne kadar yapılan böyle uygulamalar, ne kuruma ne de tiyatroya
susamış
6- Devlet
bu
topluma
Tiyatroları 'na yeni
derneğimizce
her platformda
oyunlar olmuştur.
Tiyatroları
sanatçılarının
saptanacak
adaylar
Ayrıca s o n 1 0 y ı l d ı r A n k a r a ' d a k i p r o f e s y o n e l nitelikli ö z e l
ki;
tiyatrolarda 9 oyun sahneye koymuştur.
ancak bu yolla
geleceğin
özerk
Genel Müdür
söylediğimiz
katıldığı
arasından ve
yarar getirmemiştir.
bir
gibi:
eğilim
oluşturulmuş yönetimlerce
Devlet
yoklamasıyla
yapılmalıdır.
demokratik Devlet
atanması,
İnancımız Tiyatroları
odur özlemi
gerçekleştirilebilir."
1 0 y ı l d ı r çeşitli ü n i v e r s i t e l e r d e ( K o n y a S e l ç u k Ü n i v e r s i t e s i , Devlet Konservatuvan, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi,
Devlet Tiyatrosu Geleceğini Savunuyor
O r t a d o ğ u Teknik Üniversitesi G ü z e l Sanatlar B ö l ü m ü ) öğretim
İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği
görevlisi olarak tiyatro dersi vermektedir. A n k a r a İ l K ü l t ü r v e T u r i z m M ü d ü r ü D o ğ a n A C A R ile 2 4 yıldır evlidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. >30
"İstanbul
Şehir
sanatçılarının haklı desteklemektedir.
Tiyatrosu ve
sanatçıları,
Devlet
onurlu karşı koyusunu
Tiyatrosu sonuna kadar
Devlet
Tiyatrosu sanatçıları,
tarihi bir anda,
büyük sanat kurumunun varlık nedenlerini, geleceğini
bu
ilkelerini,
savunmaktadır.
Baskılarla,
yönlendirme
hevesleriyle
girişimleriyle,
kuklalaştırılmaya
ele
çalışılan
geçirme
bir
sanat
kurumunun içinden yükselen bu karşı koyuş, gündelik siyasi
bürokrasinin
uzak görüşlü
dar ufuklu
hırsı
ile
erdeminin yüzleşmesidir
sanatçının
bir
bakıma.
Hukuku ve meslek ilkelerini hiçe sayan bir böbürlenmenin, kuşatma,
ele geçirme, yok etme
içgüdülerinin
yalnızca
karşısında,
güç alarak Devlet
tarihi
uyarı
Tiyatrosu
meslek
sanatçıları,
sanat
sanatsal Gücünü
unutulması
eyleme tarihi
"sanatsal olmayan
bir
dönüştürmüştür.
birikiminden
üretimlerinden
alan
oynanacak siyasi ki,
mümkün
getiren
kurumlarının
doğaları gereği sahip olması gereken özerklik"lerini,
eliğinden
görevlerini yerine
ve
hiçbir zaman
ve
sanat
sanatsal
kurumları
A n k a r a ' d a k i e y l e m d e n . . . (Fotoğraf: Gazete Vatan İnternet sitesi.)
üzerinde
bürokratik oyunlar,
seyirci
bilinmelidir
bulmayacaktır."
Kehanet Değil, Siyaset! D e v l e t T i y a t r o l a r ı O p e r a v e B a l e s i Ç a l ı ş a n l a r ı Vakfı
kalesi
olan
Devlet
Tiyatroları
gerici zihniyete
teslim
edilmeyecek ve bir gün mutlaka özgür,
özerk ve demokratik
bir
duyurulur.
işleyişe
kavuşacaktır.
Kamuoyuna
Bakan Derhal İstifa Etmeli T i y a t r o E l e ş t i r m e n l e r i Birliği
ve
Müdürü'de Sivil
diğer meslek örgütlerinin
uyarılara
siyaseten
toplum
görevinden
örgütlerinin
tepkileri yok
aylar önce
rağmen Devlet Tiyatroları
sayıldı.
ve
Siyasi
Genel
kurum
çalışanlarının
kaybetme
Tiyatrolarının
sürecine
söyleyip
övgü
Ödenekli
alanlar,
silkeleyerek
yıkıma
başladılar.
Cumhuriyet'in
simge
Bunun
çevrelerinden
sanat kurumlarını
Devlet bakanlık
uygulanacağı
ilgililere
sıradan
hatırlatmayı
koltuğunda
Almanya'sında
değil,
unutmamasını
diliyor
bulunan Atilla
2005 ve
Türkiye'sinde
biliyoruz.
Koç'un,
1933
yaşadığımızı
kendisini derhal
istifaya
muhalefet
etme
şansından tümüyle yoksun, tam bağımlı, sözüm ona
Kamuoyuna
sanat kurumlarına
T i y a t r o Yazarları D e r n e ğ i Y ö n e t i m K u r u l u
dönüştürme
bir şube
görev
davet
ediyoruz.
devamı,
kurumlarını,
karşıladık. olduğunu,
olmadığını
Kültür Bakanlığı
rant
esefle
bir sanat kurumu
ve ayrıcalıklı
girdi.
AKM' yi yıkacaklarını
alınmasını
özerk
keyfî kararların
müdürlüğü
pe cy
kimliğini
tüzel kişiliğini
Genel Müdürü Sayın Lemi Bilgin'in bakan
görevden
emrinde,
tercihler sanatsal
yetkinliğin önüne geçti. Laik Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri daha
Devlet Tiyatroları tarafından
alındı.
a
TOBAV'ın yaptıkları
operasyonudur.
Bu
da bir kehanet değil sistemli bir siyasi rotanın ilk adımlarıdır.
Derneğimiz,
Kamu Personel Rejimi Değişiklik Tasarıları içine saklanan "ortadan kaldırma süreci" nin beklenen hamleleridir!
repertuvarını
Doç.Lemi
Kendi
istifa
kamuoylarından
koridorlarından, tercih
eden
işaret almak yerine
lobilerden,
bakanlık
tiyatro sezonunun açılmasına kısa bir süre kala, açıklayan
Bilgin'in
müdürlerinin
ve
Devlet
görevden
yönetimdeki
etmeleriyle
gelişen
Tiyatroları alınmasının
birçok
Genel
sanatçının
süreci kaygıyla
izlemektedir.
localardan icazet almayı
işbirlikçiler tarih
önünde aymazlıklarıyla
Derneğimizin görevden alınan ve
istifa eden değerli
er ya da geç yüzleşeceklerdir!
olmadığı
Devlet Tiyatroları Çalışanları
değerli sanatçılarla
bir sorunu yoktur. Ancak,
karşı"
" iç ve dış bedhahlara
her zamankinden daha dirençli
Çözüm
Duyduk
duymadık
'Özerk' Sanat
Kamuoyuna
bölge
görevlerinden
sanatçılarla bir sorunu
duyarlıdır!
Müdürü
ardından
ve daha
sanatçıları
değerlendirme, göreve atama ve görevden alma, siyasi değil sanatsal
demeyin!
da
gibi, yerlerine atanmış olan
ölçütlerle
gerçekleşmelidir.
Kurumlarıdır.
saygıyla
Geçmişte,
duyurulur..."
sanatsal birçok konuda
Devlet
Tiyatroları 'nı
eleştirmiş olan derneğimiz bu hakkını gelecekte de kullanabilecektir.
Siyaset Sanatın Üzerinden Elini Çek T i y a t r o O y u n c u l a r ı M e s l e k Birliği ( T O M E B )
ve
çirkin yüzünü gösteriyor.
Daha önceleri söylediğimiz gibi şimdi de; sanatın
üzerinden
elini
çek!"
"Siyaset,
Bu
nedenle,
kurumlarındaki her
türlü
duranların seçtikleri
Temeli
neden açıkça
değerleri
sanatın özerk ve
özerkliği
ve
çalışma
sanatsal
müdahalenin
inanmaktadır.
barışını,
özgürlüğü
sanat
zedeleyici
karşısındadır.
diyoruz.
Kültürdür.'
sanat
çağdaş
üyeleri,
sanat ortamlarındaki
siyasi
Kamuoyunun 'Cumhuriyet'in
birlikte,
demokratik ortamlarda daha güçlü yeşereceğine
Devlet Tiyatroları 'naaki siyasi müdahaleler siyasetin kompleksli
Bununla
benimsemiş olan derneğimizin
anlayışına
kurumlarımızı
karşı
hedef
dikkatine
saygıyla
duyurulur.
Devlet Tiyatrolarından Çekilmeler K ü m t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç ' u n D e v l e t T i y a t r o l a r ı
anlaşılıyor.
üzerindeki uygulamalarını protesto eden bazı sanatçılar da Her
ne pahasına
olursa
olsun
Cumhuriyetimizin
B a k a n K o ç ' u n t a s a r r u f u n u g e r i a l a n a k a d a r v e y a istifa e d e n e k a d a r ç a l ı ş m a l a r ı n ı d u r d u r d u k l a r ı n ı açıkladılar. 31 <
A r d ı n d a n sırasıyla:
Ahmet Levendoğlu: 24 Ağustos Çarşamba günü A h m e t Levendoğlu, yeni sezonda Ankara Devlet Tiyatrosu'nda yöneteceği Arthur Miller'ın "Çift Yönlü A y n a " isimli o y u n u n d a k i g ö r e v i n d e n affını istedi. L e v e n d o ğ l u ' n u n k u r u m a gönderdiği yazı şöyle:
Görevden Miller'ın
Ankara
alınan Çift
Devlet
yönetmekle
açıkladı.
yönetimince
oyununu Ankara
oyunumu
Arthur
Yeni Sahne'de
konuk yönetmen
kurumu karşı
her açıdan
olarak aramda
ön
anlaşma
ilan edilmişti.
belirtmek
söz konusu görevi
ve
üstlenmeyeceğimi
durumundayım.
Bu nedenle, 27 Ağustos 2005 tarihinde provalarının başlaması dilerim. Ahmet
Levendoğlu/
oyundaki görevimden affımı
Yönetmen-Öğretim
Üyesi"
A r d ı n d a n o y u n y a z a n v e T ü r k i y e Yazarlar S e n d i k a s ı Y ö n e t i m K u r u l u Ü y e s i C u m a B o y n u k a r a ise D e v l e t T i y a t r o l a r ı G e n e l R e p e r t u v a r ı ' n d a k i o y u n l a n ı n geri ç e k t i ğ i n i a ç ı k l a d ı . B o y n u k a r a ' n ı n açıklaması şöyle:
"Ne gereği var!.. Ülkemizin
köklü bir sanat kurumunun
içine
düşürüldüğü
durum, son derece kaygı vericidir. Tüm bu olup bitenlerin, endişesi ve şaşkınlığıyla derin üzüntü içindeyim. Bu ülkenin tiyatrosuna, tiyatro yazımına emek vermiş ve hâlâ emek veren biri olarak, gün
sanat emekçilerinin bir gün sonrasını
sonraki
oyununun,
durdurulmasının, dünya
düşünüyorum.
programının
değiştirilmesinin,
insanının
tasarrufunda
Kültür ve
Devlet Tiyatroları
birileri
ertelenmesinin
olmaması
Turizm Bakanı
veya bir
tarafından 'yaşanası'
gerektiğini Sayın Atilla Koç,
ile ilgili kararını gözden geçirip,
geri alana
veya istifa edene kadar, Devlet Tiyatroları Genel Repertuvarı 'nda sahnelemek,
>32
bulunan
akıldan
bile
Cuma
istediğini söyledi.
müdahaleyi protesto
Yazar,
"Devlet
ettiğim
için
diye konuştu.
Boynukara oyunlarını,
geçirilmesin..."
Devlet
Tiyatrosu 'ndaki
istifa etmek durumunda kalan
Cumhuriyet kurumunda yapılan
planlanmış olan söz konusu
çektiğini
görüşerek oyununun
Kültür Bakanı Koç'a Açık Mektup "İstanbul
zedeleyecek bu yönetim değişikliğine
durduğumdan,
tiyatro yönetimi ile
O y u n Y a z a n v e Ç e v i r m e n M e h m e t E r g e n ise tepkilerini şöyle
Geçmişte kendi hizmetlerimi de vermiş olduğum Devlet gibi köklü bir
çektim"
İzmir Devlet Tiyatrosu 'nda
isimli oyununu geri
dile getirdi.
yapılmış ve oyunun rol dağıtımı
Tiyatroları
Dilmen,
Tiyatrosu 'na yapılan
görevlendirilmiştim.
Kurumunuzla,
Güngör Dilmen,
"Deli Dumrul"
bu sezon kaldırılmasını
Müdürlüğüne,
Tiyatroları
Yönlü Ayna
Yazarı
a
Tiyatroları
Oyun
oynanan
pe cy
"Devlet
Güngör Dilmen "Deli Dumrul"u İzmir DT'den Çekti
değil
bu yıl Devlet
Tiyatroları 'nda
müdürlüğünden
Osman
oynanmak üzere
yönetmeyi planladığım projelerimi,
sağlıklı
sayenizde
Wöber 'in ricasıyla, çevirip
bir ortam
oluşana
dek donduruyorum. Daha önce de Yakup Kadri 'nin, bu
günleri ve sizin gibilerin
davranışlarını
büyük bir yalnızlık duyduğu
sezen
için yazdığı
ve bundan
Yaban adlı
eserini
sahneye aktarmıştım. Belki istifa ettikten sonar vaktiniz olur
Ş e h n a z O y u n " , İ z m i r D.T. i ç i n çalıştığı " B i r Efes M a s a l ı " v e K o n y a D.T. i ç i n çalıştığı " G u r u r l a A ş k A r a s ı n d a " oyunlarının müzik çalışmaları olduğu öğrenildi.
okursunuz. C e m İdiz'in basın açıklaması şöyle: Geçen
yıl
British
Council
aracılığıyla
getirdiğimiz 5 yazar ve yönetmen, ve Ankara Devlet Tiyatroları
İngiltere'den
Van,
Diyarbakır,
İstanbul
bünyesinde yaklaşık 180 genç
oyun yazarı adayı ile atölye çalışmaları yaptı. Bu yıl da İzmir ve Bursa'da yalnızca
da devam etmeyi planlıyorduk.
sezon
öncesi
sanatçılarla kısıtlı Türkiye'nin
hazırlıklarını
Verdiğiniz hasar
sürdürmekte
olan
olmayıp, Avrupa Birliği'ne giriş sürecindeki
dünya
tiyatroları
ile
ilişkilerini
Tiyatroları
Tiyatroları
Genel
Müdürü
Lemi
Bilgin'in
üzüntüyle izliyorum.
kaygı
ve
Ülkemizin en önemli sanat kurumlarından
birine vurulmak istenen darbeyi şiddetle kınıyor,
bu şartlar
düzelene kadar D.T de çalışmakta olduğum tüm oyunlardan müziklerimi
çekiyorum.
Cem İdiz I Besteci" sanatçıları
zaten
sanatlarını
çok büyük
özverilerle ve çok zor koşullar altında sürdürüyorlar,
bu tür
C e m idiz'in açıklamasından sonra Turgut Özakman, t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r ' y e şu a ç ı k l a m a y ı y a p t ı : "Bir Şehnaz
müdahalelerle ülkemizin bu en büyük tiyatro kurumuna büyük
Oyun " müzik ağırlıklı bir oyundur,
bir zarar vermiş oluyorsunuz. İşin en acıklı tarafı da büyük
yapıyordu.
ihtimal
olanağı
bunun
Sayın
de
yavaşlatmaktadır. Devlet
"Devlet
görevden alınmasıyla başlayan gelişmeleri büyük
da farkındasınız
kabul
Cem,
müziklerini de Cem İdiz
çekildiğine göre bu oyunun sahnelenme
kalmamıştır,
çünkü bir başkasının
müzik yapmasını
etmem."
Koltuğunuzu kültürü ve sanatı seven, Anadolu ve Trakya toprağının
zenginliğinin
bilincinde
antik çağlardan günümüze toprakların olan
sanatsal ve
olan,
Tepkilerin Boyutu Artarak Devam Etti
coğrafi
konumuyla
tiyatronun atar damarı
olmuş bu
K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç ' u n tiyatro k a m u o y u n u n
yaşatacak
b ü y ü k tepkisiyle k a r ş ı l a ş a n u y g u l a m a s ı n a D e v l e t T i y a t r o l a r ı
işinin
Edebi Kurul Başkanı Özdemir Nutku ve Edebi Kurul üyesi
kültürel bereketini
bilen,
ve küçük bürokratik oyunlar oynamak yerine,
tadım çıkaracak birisine devretmek üzere istifa etmenizi, tüm içtenliğimle ve haddime düştüğüne
T u n c e r C ü c e n o ğ l u d a b i r e r a ç ı k l a m a y l a katıldılar.
inanarak tavsiye ederim.
Sayın Bakan İstifa Etmeli ve
belediye
tiyatrolarının
özerkleştirilmesi
Prof. Dr. Ö z d e m i r N u t k u Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanı
Cem İdiz, Müziklerini D.T'den Çekti...
a
Tüm devlet ümidiyle."
Bakan K o ç ' u n D.T.'larında gerçekleştirdiği müdahaleden
1950 yılından bu yana, Devlet
Tiyatroları'ın
yakından izleyen
ve yaşamının elli beş yılını eğitmen, yazar ve yönetmen olarak Türk Tiyatrosu'na adamış
ve Turizm Bakanı Sayın Attila Koç'un, son eyleminden büyük
cy
s o n r a , p r o t e s t o l a r a C e m İdiz d e k a t ı l d ı . Y a z a r l a r d a n s o n r a , ş i m d i d e T ü r k i y e ' n i n y ü z akı v e D e v l e t T i y a t r o l a r ı ' n d a k i
bir tiyatro adamı
olarak,
Kültür
b i r ç o k o y u n u n m ü z i ğ i n i y a z a n C e m İ d i z y a p t ı ğ ı yazılı b i r
bir dehşet duyduğumu belirttikten sonra şunları kamuoyunun
a ç ı k l a m a y l a , ü z e r i n d e çalıştığı t ü m m ü z i k l e r i d u r d u r d u ğ u n u
dikkatine
açıkladı. C e m İdiz'in şu a n d a provaları başlayan veya b a ş l a m a k
alınan
ü z e r e o l a n ü ç o y u n için çalıştığı ö ğ r e n i l d i . C e m İ d i z ' i n
birçok yönden zirveye taşıyan usta bir sanatçı olduğu kadar
ç a l ı ş m a l a r ı n ı d u r d u r d u ğ u o y u n l a r : İ s t a n b u l D.T. için " B i r
iyi bir tiyatro eğitmeniydi. Dürüst,
sunuyorum:
Sayın
Bakan
tarafından
görevinden
Genel Müdür Sayın Lemi Bilgin Devlet Tiyatroları 'nı tarafsız ve Devlet
pe
Tiyatroları 'nın özerk konumundan hiç taviz vermeyen,
gibi
adam
adamdı.
1. Devlet
Tiyatroları'nı
şeffaf bir
yönetim
anlayışıyla
yönetiyordu; 2. Repertuvarı, bölge
kendisi
müdürleri,
değil,
sanatçı
koordinasyon
temsilcileri,
toplantılarında,
Edebi Kurul
üyeleri,
idari müdürler (hatta bu yıl üniversite temsilcileri de dahil olmak üzere) herkesin
fikrini
alarak demokratik bir biçimde
hazırlıyordu; 3. Altı
bölgede
hazırlanmasına
uluslararası
ve
önayak olarak
ulusal festivaller
Türk
Tiyatrosu 'nun Batı 'da
ve Doğu 'da tanınmasında büyük rol oynadı; 4. Yaz aylarında, üzere,
da, Devlet 5. Bu
hiç tiyatro görmemiş yerler de dahil olmak
450-500 yöreye
turneler düzenleyerek yaz aylarında
Tiyatroları'ın
ülkeye yeni
6. Bunlardan daha
tiyatro
faal bir duruma getirdi; binaları
önemlisi,
kazandırdı;
Devlet Tiyatroları 'na sadece
ülke içinde değil, yabancı ülkelerde de prestij kazandırdı; 7. Onun tek kusuru, sanatçıda olması gereken erdemlerle donatıldığından, kimsenin uşağı olmamasıydı. kusuru,
Türkiye'nin
tiyatrodaki
lokomotifi
Yine onun tek
olan
Devlet
Tiyatroları 'nın onurlu ve önemli yerini korumak için gösterdiği
Cem İdiz
insanüstü çabada gerekli olan Kurumları, insanlardır.
yücelten ya da Bugün
Devlet
taviz vermeyen
batıran
tutumuydu.
onların başına gelen
Tiyatroları
bir karmaşanın
içine
itilmiştir. Bu bakımdan, bu konuda hiçbir bilgisi olmayan ve bu yüzden çok yanlış bir karar veren Kültür ve Turizm Bakanı
33 <
Bununla da kalmadı iş, bu kez basından öğrendiğimize göre, repertuvarını
açıklamak üzere
Müdürü'nü,
açıklayacağı
göstermesi
olan Devlet Tiyatroları
oyunların
talebiyle zorlaması
listeyi Sayın Bakan'a
ve
Genel
listesini önce kendisine Genel Müdür 'ün direnip
göstermeden
açıklaması
üzerine
de
onu görevden alması, Sayın Koç'tan iyice umut kesmemize neden
oldu.
Diğer
ayrıntılara
girmeye
gerek yok...
(Çünkü
soruşturma
ya da Sayın Lemi Bilgin, Mine Acar tartışmaları yarar değil zarar getirir bu Prof.Dr. Özdemir Nutku
kurumumuzun
değerli camiaya...
birlik ve
bütünlüğe
olduğu bu günlerde... yargıya
bir
Ayrıca
istifasını
aksatılmadan
yürütülmesini ne
gene
kargaşaya
müdürlerinin duygusunun
Cumhuriyet
büyük gereksinimi
Öğrendiğimize göre Sayın Bilgin zaten
başvurmuştur...
Tiyatroları 'nın
Üstelik bu en
Bilgin 'in
sürüklenmemesi
engellemeye
çalışması,
istemesi
kadar gelişmiş
Devlet için
de
bölge
işlerin
hiç
sorumluluk
olduğunun
göstergesidir
bizce...) Sayın Attila Koç istifa etmelidir.
Artık bu bir gereklilik
olmuştur.
üzere,
geçtiğimiz
Kültür ve
aylarda
olan Rus
yaptığı
turistleri
Turizm Bakanı
Sayın Atilla
bir açıklamayla,
ülkemize
görgüsüzlükle
ülkenin her alanda gelişmekte olan
iyi
suçlayarak iki
ilişkilerini nerdeyse
duraksatmış ve hatta kopma noktasına getirmiş, görgüsüzlükle
suçladığı
komşumuz
yönetiminin
başarmıştı.
Bunun üzerine bu olayla
halkının
ilgili olarak yaptığı yeni bir
açıklamayla özür dilemesini de bilmiş ve hatta suçlardım..." pişmanlığı Doğaldır
ve ki
ilişkilerimiz diyerek
rahatsızlığı "Aman
yetişmiş bir halkın
bozulsaydı
kendi
yanlış
dile
dileyene çocukları
ömür
kılıç
"Eğer
boyu
kendimi
açıklamasından
duyduğu
getirmişti
Sayın Koç...
çekilmez!" felsefesiyle
hatta daha da
ileri giderek biraz da sevimli ve samimi bulmuştuk...
Neye yarar ki Sayın Koç yakın zamanlarda yaptığı çok önemli
açıklama ve yanlışlarla sevimli ve samimi bulunma özelliğini bütünüyle
yitiriverdi.
Şöyle ki: Önce hiç önünü ardını düşünmeden Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkacağım!" üzerinde yeni bir tepki alanı
Süleymaniye'yi düzleyeceğim" oyunlar
ileri
demesi,
oluşmasına
bilmiyorsa,
bu
Tiyatroları 'nda
gitmeyeceğinden
"Gürcüler şöyle,
"Ayasofya 'yı yıkacağım,
diye beyanat vermeyeceğinden,
oynanmayacak,
diyerek Devlet
Sayın Koç'a
emin
"Taksim'deki
Sayın
tavsiyem;
Tiyatrolarımız'ı
yazarlar
yasaklansın!"
repertuvar yapacak
kadar
değilim...
ülkemizin yüz akı Devlet
çöküşe götürecek bu müdahalelerden,
Tiyatroları
Yasası
yönetimleri
serbest bırakarak
istifa
ışığında Kurumu
idare
Koç'un
neden oldu...
Devlet
etmekte olan
vazgeçmesi
ve yeniden için de,
hemen
etmesidir.
Yerim doldurulamaz
Sayın
olarak bizler de Sayın Koç'u
özür dilemesinden sonra anlayışla karşılamış,
itibaren Sayın Bakan'ın
Bulgarlar böyle " demeyeceğinden, "Şu
sınırlarını
sevimli/samimi bir görünüme bürünebilmesi
pe
komşularımızla
Artık şu andan
cy
kurtulmayı
alanının
ancak ve
engin hoşgörüsüyle de, yaptığı gafın bedelini ödemekten kıl payı
görev
iş bitmiş demektir.
a
Hatırlanacağı
kendi
hatta aşıyorsa
Sayın Bakan Duraksamaksızın İstifa Etmeli
gelmekte
özü başkadır. Bir devlet adamı nasıl konuşacağını, nasıl
davranacağını,
Tuncer Cücenoğlu / Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Üyesi
Koç
İşin
endişesine
kapılmasına
da gerek yok
Koç'un...
Çünkü Mecliste bu işi ondan daha iyi yapacak onlarca milletvekili Yoksa
var...
Trabzon'da yapılmakta olan
Ülkeler
Tiyatro Buluşması"
verdiği
gerekçesiyle
Yardımcısı
Devlet
Sayın Levent'i
"Karadeniz'e Kıyısı
nda açılış kokteylinde, Tiyatroları
tekmeleyen
Genel
Olan
içki
Müdür
Vali konumuna düşer
ve bu işi temizlemeyi de gene bizler üstlenmek zorunda kalırız yabancı Sayın
diyarlarda... Koç'un,
Türkiye'mizin
Avrupa Birliği'ne
hemen
her
girme
konuda
imajını
bilinciyle duraksamaksızın istifa etmesi, ülkemiz
açısından
hayırlı
çabasındaki bozduğunun
hem kendisi hem de
olacaktır.
Bu açıklamaların ardından Bakan Koç, Özdemir Nutku ve Tuncer C ü c e n o ğ l u ' n u n Edebi K u r u l ' d a k i görevlerine son vererek yerlerine Raik Alnıaçık ve Dinçer S ü m e r ' i atadı. Tepkilerin boyutu artarak d e v a m ederken, C a n Gürzap, G ü l ş e n K a r a k a d ı o ğ l u , Ü s t ü n A k m e n d e yazılı a ç ı k l a m a y a p a r a k B a k a n K o ç ' u p r o t e s t o ettiler.
Tuncer Cücenoğlu
İstifa Etmek de Bir Erdemdir
>34
Üstün A k m e n / Sahne Sanatları Eleştirmeni -Yazar Bugüne kadar yüzlerce gencimizi eğiten, gelişmesine sayısız üyesi, yazar, Başkanı
katkı sağlayan,
çevirmen ve
Prof. Dr.
Türk Tiyatrosu'nun
tiyatro adamı,
öğretim
Devlet Tiyatroları Edebi Kurul
Özdemir Nutku ile bugüne kadar yazdığı
yirmiyi aşkın oyunla repertuarına
katkı
Türk ve Dünya
sağlayan
ve
Tiyatro
oyunları
Politikacı
ülkemiz
dışında dünyanın birçok ülkesinde de sahnelenmekte/repertuarlara yazarımız,
Devlet
Edebi
Tuncer Cücenoğlu'nun Kültür ve Atilla
Koç'u
istifaya
olan
Kurul
oyun
tam
üyesi
sanatla politikayı
Koç,
Devlet
olarak durulmadığı
birbirine
Tiyatrosu,
Türkiye
kan ve gözyaşının
bir dönemde Büyük Atatürk
'ün
başlattığı kültür ve sanat devrimlerinin en önemlisi olan ve
Turizm Bakanı
davetlerine
ve
Sayın
Cumhuriyeti'nin yeni kurulduğu tarihlerde,
alınmakta
Tiyatroları
olmaları
karıştırmaları.
1924 yılında
katılıyorum.
kurulan
başlamasıyla 'Tercih
Musiki Muallim
Mektebi'nin
sanatındır'
1949yılında çıkartılan Devlet Tiyatrosu ve Operası da kimliğini kazandı. tüzel kişilik tanımasıdır. misiniz?
Tiyatro
darbelerinden bağımsızdır. liyakat
Yasası'yla
Tek parti döneminde çıkarılan bu
yasanın en önemli maddelerinden biri, bilir
eğitime
müjdelenmişti.
bu sanat kurumuna
Bu madde yasaya niye konulmuştur sanatını,
koruyabilmek
politikacıların
için.
olası
Sanat politikadan
Sanat kendini yönetecek kişilerde
ehliyet ve
arar.
Şu soruyu kendinize hiç sordunuz mu? Bence aslında, atanan bütün kültür bakanlarının aynı
soruyu
kendilerine sormaları
gerekir. Soru şu: Beni neden bu makama getirdiler? Çok Üstün Akmen
kültürlü bir kişi olduğum için mi?
Tiyatroyu,
operayı,
baleyi
çok iyi bildiğim için mi? Müzik konusunda engin bir bilgiye sahip olduğum için mi? Hayır! Parti içi dengeler nedeniyle orada bulunmaktasınız Sayın Koç.
O zaman sizin göreviniz,
bu kurumları sanatsal sekteye uğratmak yerine, Tiyatroları
Genel Müdürü 'nün
görevinden alınması, kurumlarından ayrıcalıklı anlamını
siyaseten
belirli
ve
en
nedenlerle de
laik Cumhuriyetin
birinin
kimliğini
geliştirmek ve daha
daha
tüzel kişiliğini
kaybetme
taşımaktadır.
önemli
Tercih
ve
ortamları
sürecine
Tiyatroları
tiyatrosu
darbeler alır.
Bilgin'in görevinden alınmasına, göstererek Tümünü
tarihi
ayrı
Doç.
bu açıdan
bir misyonu yerine
ayrı
Lemi
cy
Sanatçılar,
için
hazırlamak olmalıdır.
Bu
"Tercihim kadın müdür" deme hakkınız yoktur.
gelene Devlet Tiyatrosu
"ismi ile
müsemma" devletin tiyatrosudur ve asla hükümetin olmayacaktır.
sanatı
ileri götürmek
Tiyatro sanatı
da kendisini
yönetmesi için bu işi en iyi yapacak kişileri ister. Önüne
girmesi
Devlet Tiyatroları,
olanakları
tiyatro sanatınındır.
a
Devlet
zenginleştirmek,
Baş
Genel Müdürlüğü ya da Devlet
Rejisörlüğü verirseniz
tiyatro
sanatı
büyük
Geriler ve sanat olma özelliğini kaybeder.
tepki
getirmektedir.
'Bilgin son derece başarılı bir genel müdürdü'
kutluyorum.
Birkaç gün önce görevden aldığınız Sayın Lemi Bilgin, bence
Sayın Bakan,
şayet Devlet Tiyatroları 'nı
kaldırmak gibi bir görev
ortadan
son derece başarılı bir genel müdürdü. Tek kusuru, sizin,
üstlenmediyse derhal istifa
genel
müdür yetkilerini
hırpalayan,
tiyatroyla
uyum
etmeli, böylece üyesi olduğu hükümetin kamuoyunda
sağlamasına imkân olmayan tepeden inme isteklerinizi yerine
aklanmasını
getirmeme sidir. Ve böylece de Sayın Bilgin adını tiyatro
Sağlamalıdır ki,
bundan
pe
sağlamalıdır.
böyle herkes sanat adamının kimsenin uşağı olmadığını,
taviz
vermeyen
tarihine
pırıl pırıl
harflerle
yazdırmıştır.
insan konumunda
olduğunu daha bir iyi bellesin.
Bakan derhal istifa etmelidir. İstifa etmelidir ki, kamuoyu
onun
anda unutsun,
uykuculuğunu,
gaflarını falan
bir
bundan böyle kendisini takdirle yad
etsin.
K ü l t ü r Bakanı Koç'a açık mektup Can G ü r z a p / Sanatçı Sayın Atilla
Koç,
Şu anda, Devlet Tiyatrosu ile ilgili bir kitap yazmaktayım.
Tam, sizden önceki hükümetin Kültür
Bakanı olan Sayın İstemihan Talay Tiyatrosu'na gazetelerde
ettiklerini
kaleme
Genel Müdür Sayın
'ın Devlet
alıyordum
ki,
Lemi Bilgin'i
görevden aldığınızı okudum. Ne gariptir ki,
sol bir
partinin kültür bakanı olan Sayın Talay da Sayın Bilgin'i sanata
ve kültüre yakışmayan
görevden almıştı.
üslupla görevden aldınız Sayın Bilgin'i.
Peki, biri sağda diğeri solda olan iki kültür bakanı nasıl oluyor da böylesine bir üslup birliği içinde olabiliyorlar.
Onları
aynı
noktada birleştiren
nedir?
Can Gürzap
de aynı
bir biçimde
Sağ bir partinin bakanı olan siz
35 <
Yukarıda,
"bence" dedim. Belki beni tanımıyorsunuzdur. Ben
37 yıldır Devlet çevirmen,
Tiyatrosu
kadrosunda,
oyuncu,
yönetmen,
tiyatro müdürü ve hoca olarak görev yapmış bir
Hemen her iktidar, başta DT olmak üzere Opera bale, senfoni ve benzeri sanat kurumlarını bir düzeltmek isterler!
sanatçıyım.
temiz değildir. )
'Son derece sancılı bir dönem'
2.
Ve o Lemi Bilgin, Tiyatroları 'na
yetenekleri ve liyakati müdürdür.
aklı,
çelebiliği,
bilgisi,
ile ortadan kaldırmış bir genel
Ve maalesef sayenizde,
şu anda Devlet Tiyatrosu
son derece sancılı bir dönemin eşiğindedir. Yıllarca
büyük
emek
verilerek
bugünlere
Bakın,
hakkınız
getirilmiş
bu
Bu
siyasetle
Cüneyt
liyakatsiz diyebilir misiniz?
hiçbir
ilgileri
müdahale
olmamıştır.
Ve
Siyasetle
etmek isteyen
ve o siyasileri tiyatronun içine sokup,
siyasileri
kendi hırslarını tatmin
etmek isteyen
ve
yer almış
bir
iki kifayetsiz muhterisi,
tiyatrodan
hasbelkader Devlet Tiyatrosu kadrosunda
uzak tutmak çabaları olmuştur.
güçlerinin yettiğince Şimdi sizden bir
ricam var. Lütfen makam odanızda kendi kendinizle baş başa kalın ve kendinize şu soruyu sorun, var"
cevabını
kendiniz
vermeye
"Benim burada ne işim
çalışın.
geçmiş yıllarda da yaşanmıştı.
oyuncuların vardı)
Başbakan'a
Ergin
ve
Orbey'le
ilk adımları
12 Eylül günlerinde Ergin olursa
bir araya getirmişti.
Başta
olmak üzere(3000 kadar imza
isimlerini açıkça yazarak ve
Bakan'a, "Biz
tamamı
imzalarını
Cumhurbaşkanı'na
çalışmak
istiyoruz"
koyarak
başvurdular:
diyorlardı.
O
dönemde böyle bir demokratik talepte bulunmanın ve bunu o günkü Genel Müdür ve ilgili herkesin karşısında
açıkça yazılı Bu
ve sözlü olarak dile getirmenin
işleri örgütlemekle suçlanan kimi kurum
bedeli ödedi. duymadım. oluşmuş,
bedeli ağırdı.
pe
basın,
çalışanları
bu
O kişilerin bundan şikâyetçi olduklarını
Ayrıca
bu
kimsenin
direniş
müthiş
birilerini
bir kendiliğindenlikle
örgütlemesi falan
gerekmemişti.
Ancak o yılların genel havası bugünden farklı olarak muhalefet düşüncesini kucaklıyordu. bastırılmaya
çalışılan
aynı günlerde sahneden
Hemen
her alanda,
toplumsal bir muhalefet
sert yanıtlarla
vardı.
Örneğin
Opera 'da görevden alınan Gürer Aykal ve
indirilmek
kişiye
nedenleri de
bir tiyatro
kişiliğini
tarif eder! Bu
tarif
istenen
olumsuz bir süreçle ayrılmak zorunda
Nazım Hikmet'in
kalmıştır.
almamış olması (ve haydi daha açık ifade edeyim DTCF mezunu dramaturg olabilir Siyasi
diye
olması) da güvensizliğin bir nedeni
düşünüyorum.
iktidarlar bir şeyi hep
unutuyorlar.
Genel Müdürü evet bir Genel Müdürdür. atanır. Ama Karayolları
Devlet
Tiyatroları
Üçlü kararnameyle
o kişi herhangi bir kamu görevlisi değildir. Genel Müdürü değildir.
Müdürü değildir.
Bir Sanat
yapmak gerektiğinde bunu insanların elemanı
yani ve
Devlet Su
Yönetmeni,
İşleri
unutmamak gerekir.
tiyatro
O kurumda
sanatçılarının,
memurlarının
Genel
intendantdır. Atama
saygı
tasarım,
duyacağı,
işinin
- sanatının ehli bir kişi olması gerekir.
hangi siyasal görüşte
çalışanlarını
hemen
görevlendirilen
güvensizliğin
Ve yanılıyor muyum bilmem ama bu kişinin oyunculuk eğitimi
Bakan
istiyor diye,
baskıları almayı
"Ferhat İle
Şirin" balesi için de amansız bir mücadele vardı.
kendi yetkisindeki
ciddiye almayan,
kabul etmeyen,
vermeyen
Bakan'a
direnen
geleneğine
uygun,
onurlu
anlayışta
onunla
için yapılan
oyunların sahnede yorumlanışına
ettirmeyen,
bu
atamalar
repertuar için Bakan 'dan onay
müdahale
cy
görevden alınması, tiyatro
Bu
Sonra atanan ya da atanmaya çalışılan
a
örneği zor görülür bu direnişin
olsun bütün
üzere
gerek.
tanınan
uygulama
Gülşen Karakadıoğlu / Eleştirmen
Orbey'in
olsa
almış ama
çalışan
Devlet Tiyatrosu geleneksel tavrını koruyor...
Dünyada da
kendilerini yönetmek
atanana uymuyor.
Turgut Özakman, Bozkurt Kuruç, Lemi
tiyatro sanatına
çok
güvensizlikleri
kişi daha önce Devlet Tiyatrosu 'nda yetkili olarak görev
isimlerden birine
kişilerin
ilgileri,
üretim sürecinin
tepki vermeye yönlendiren neden Lemi Bilgin 'i desteklemekten
kanıtlamış,
yoktur.
Gökçer, Ergin Orbey,
ve olabildiğince huzurlu
ekibinin canını sıktı belli ama onları böyle
12 yıl kamu çalışması olan ve kendisini tiyatro sanatında
olan
o koltuğa kimler oturmuş: Muhsin Ertuğrul,
Bilgin.
itibarlı
engellenmesi,
bence birden çok: Öncelikle atama yasaya uygun değil. Yasa,
Türkiye'nin bu en büyük sanat kurumunu zedelemeye, yaralamaya
Lemi Bilgin 'le sürdürülen (eleştiri götürür birçok konuya
karşın)
Sayın İstemihan Talay'ın Devlet
getirdiği problemleri,
(İtiraf
etmeliyim ki, görevli olduğum dönemin de bu konuda elleri
başrejisörünü Lemi
seçmesine
Bilgin
bir tavır almıştır.
buluşan
Devlet
olanak
Devlet
Tiyatrosu
Tiyatrocular ve
Tiyatrosu yönetici,
yönetmen ve oyuncuları da demokratik tavır konusunda çok başarılı bir oyunu sahnelemiş ve oynamışlardır. Kurum olmak kolay
değildir.
Devlet
Tiyatrosu
bir kocaman
Cumhuriyet
Kurumu olduğunu kanıtlamıştır. Ne diyelim Kültür Bakanı 'na
kolay
gelsin.
Bu protestolara, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları G e n e l Sanat Yönetmeni Yıldırım F. Üruğ, İnönü Ü n i v e r s i t e s i T i y a t r o T o p l u l u ğ u d a b i r e r k ı n a m a bildirisi yayımlayarak Bakan K o ç ' u n uygulamasını kınadıklarını belirttiler.
İ. Rahmi Dilligil Yine Başrolde mi? Yoğun t e p k i l e r y a ş a n ı r k e n C.H.P. E d i r n e M i l l e t v e k i l i R a s i m Ç a k ı r , K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı atilla K o ç ' a yazılı o l a r a k y a n ı t v e r m e s i n i istediği ş u s o r u ö n e r g e s i n i v e r d i :
Bugün Devlet Tiyatrosu 'nda olan bitende ise günümüzde pek
"...
de moda olmayan bir dirilik var.
memurluktan atılan bir şahısla siz Sayın Kültür ve
demode sayan; geniş
aynalarda
fotoğrafında
"Bana ne " diyen, demeyeni
"cool" olmanın bir yansıması olarak en bile
Devlet
yalnız
kendilerini
Tiyatrosu yönetici
görenlerin -
toplumsal
yönetmenlerinin davranışı çok çarpıcı. Heyecan verici. işleyişi,
demokratik paylaşım,
sanatsal
diğer konularda da söz söyler, yönetimine
ilişkin yılan
Gönül
kurumun genel
nitelik gibi yaşamsal
tavır koyar olsalardı. Kurumun
hikâyesine
organları
tarafından
zimmet suçundan yargılanıp Turizm
Bakanı Atilla KOÇ'un neden görüştüğünüzü ve ne danıştığınızı
açıklamayı
düşünüyor
musunuz?"
Soru önergesinin a r d ı n d a n , İ. R a h m i Dilligil S a b a h G a z e t e s i n e
oyuncu-
isterdi ki Devlet Tiyatrosu 'ndaki arkadaşlar,
yargı
dönen yasal düzenlemeyi
verdiği demeçte:
"Lemi Bilgin ilk gün bir şeyler söyledi,
sonra ortadan kayboldu,
şimdi Tamer Levent ve Sabri
Özmener onun taşeronluğunu yapıyor.
Hepsi havaya girmiş,
kendilerini bir şey sanıyorlar. Ben sayın bakanla taş çatlasın üç defa görüştüm, daha fazla görüşmeye de niyetim yok." diyerek gözlerin Bakan K o ç ' a çevrilmesine neden oldu.
gerçekleştirebilmiş
olsalardı.
Olayı
için fotoğrafı
B a s ı n d a B a k a n K o ç - İ . R a h m i Dilligil ilişkisi k o n u ş u l m a y a
1.
kavrayabilmek
İlk görülen Devlet Tiyatrosu
müdahale
>36
heveskarlarından
iyi
b a ş l a n d ı ğ ı n d a Yayın Y ö n e t m e n i m i z M u s t a f a D e m i r k a n l ı ,
okuyalım:
t i y a t r o d e r g i s i . c o m . t r ' d e ilişkinin y e n i o l m a d ı ğ ı n ı , B a k a n
çalışanlarının artık bu siyasi
sıkıldıkları.
Çok
da
haklılar.
K o ç ' u a y l a r ö n c e u y a r d ı ğ ı n ı belirtti. D e m i r k a n l ı ' n ı n yazısı şöyle:
Aylar Önce Dikkat Çekmiştim S o n b i r k a ç g ü n d ü r İ . R a h m i Dilligil v e S a y ı n B a k a n Atilla K o ç yan yana anılmaya başladı. Oysa, bu tehlikeyi sezmiş ve aylar öncesinden başlayarak Sayın B a k a n ' ı uyarmaya çalışmıştım.
Devlet Tiyatrosu çalışanları, 29.08.2005 günü İstanbul, A n k a r a v e İ z m i r ' d e bir a r a y a g e l e r e k , K ü l t ü r v e T u r i z m
3 0 M a y ı s tarihli B i r g ü n G a z e t e s i ' n d e k i k ö ş e m d e "Testi
Bakanlığı'nın
Kırılmadan" b a ş l ı k l ı y a z ı m d a S a y ı n B a k a n ' a ş u n l a r ı "Devlet Tiyatroları Başrejisörü yaş
aktarmaya çalışmıştım: haddinden
emekliye
ayrıldı
koridorlarına üşüşecektir,
ya,
ricacılar
bakanlık
yakında sanatçı
alım sınavları
var,
"aman benim şu yakınım Devlet Tiyatroları sınavını kazansın" ricaları
art arda geliyordur Bakan
ha Sayın Bakan, 'Seni severim,
Koç'a. Aman ha,
hiçbirine yüz vermeyin,
sakın
her gelen ricacıya;
çok da yardımcı olmak isterim ama sanatta
torpil olmaz, olursa sanat olmaz.' deyin, hatta, gerek Başrejisör 'lük ataması için gerekse sanatçı alım sınavlarında birilerinin
birilerine
ricacı
önünde deşifre edin, ha,
olduğunu
duyarsanız,
de
tersleyin
D e v l e t T i y a t r o l a n ' n a m ü d a h a l e s i n i p r o t e s t o ettiler. S a a t 16.00'dan itibaren İstanbul'da T a k s i m Atatürk K ü l t ü r M e r k e z i , Ankara'da Kültür ve Turizm Bakanlığı karşısındaki Büyük T i y a t r o , İ z m i r ' d e K o n a k S a h n e s i ö n ü n d e bir a r a y a g e l e n Devlet Tiyatrosu çalışanları, tiyatro meslek örgütleri, özel ve Şehir Tiyatroları çalışanları; C u m h u r b a ş k a n ı , Başbakan v e ilgili k u r u m , k u r u l u ş - k i ş i l e r e g ö n d e r i l m e k ü z e r e T ü r k i y e g e n e l i n d e bir i m z a k a m p a n y a s ı d a başlattılar. Ü ç ilde, " D e v l e t T i y a t r o s u ç a l ı ş a n l a r ı " i m z a l ı o r t a k b i r bildiri o k u n d u .
kamuoyu
'Böyle sanatçı olmaz.' deyiverin. Sakın
sakın sanat yönetimine karışmayın,
isteyenleri
TİYATRODA BÜYÜK DAYANIŞMA
sizi karıştırmak
İ s t a n b u l ' d a k i b a s ı n a ç ı k l a m a s ı t i y a t r o sanatçısı C a n G ü r z a p tarafından y a p ı l d ı . D e v l e t T i y a t r o s u ç a l ı ş a n l a r ı n a ç o k sayıda sivil t o p l u m kuruluşu da destek mesajları ile katıldı. İ Ş T İ S A N ,
gitsin."
İzmit Beldiye Tiyatrosu, Ö z e r k S a n a t Konseyi, Plastik Sanatlar A r d ı n d a n 4 T e m m u z t a r i h i n d e y i n e Birgün Gazetesi'nde,
M e s l e k Birliği, T O B A V İ s t a n b u l , D E T İ S v e N a z ı m H i k m e t
"Bakan Koç'a Açık Mektup" b a ş l ı k l ı y a z ı m d a ise d a h a
Kültür Merkezi, bulunuyor. Protesto eyleminde tiyatro
somut açıklamalarda bulunuyordum:
öğrencileri de tiyatroculara karanfil dağıttı. Protestoya yaklaşık
"Sorularım şunlar: İ.
Rahmi Dilligil ile kaç kez görüştünüz?
Sizden Devlet Tiyatroları mu?
Örneğin
ile
ilgili atama
talebinde
7 0 0 kişi k a t ı l d ı .
bulundu
eski eşini Ankara Devlet Tiyatrosu Müdürü
Ankara'da Büyük Sahne önünde toplanan tiyatrocular
yapmanızı istedi mi? Başrejisörlük için öneride bulundu mu?
" H ü k ü m e t ' i n tiyatrosu olmaya hayır", " H a k s ı z görevden
İstanbul
a l ı n m a l a r a h a y ı r " sloganları atarak, alkışlarla tepkilerini dile
Devlet
Tiyatrosu
Müdürlüğü
için
Altan
Günbay'ın
Dilligil
ile
yaptığınız
konuşmalarınız
banda
getirdiler. 4 0 0 k i ş i n i n k a t ı l d ı ğ ı p r o t e s t o g ö s t e r i s i n e
a
oğlu Tunç Günbay adına bir taleple geldi mi? İ. Rahmi alınmış
olabilir
k o n s e r v u t a v a r ö ğ r e n c i s i g e n ç l e r d e katıldı. Ü z e r l e r i n e " G e n ç
mi? İ. Rahmi Dilligil ile bu veya benzeri konularda konuştu
t i y a t r o s u l a r " y a z ı l ı s i y a h t i ş ö r t l e r g i y e n üniversiteliler,
iseniz,
t i y a t r o n u n a ğ l a y a n y ü z ü m a s k ı n ı n o l d u ğ u bir p a n k a r t taşıdı.
konuştuğunuz sırada Bakanlığınıza
yargılanmasının Bakanlığınızın atıldığından
'ın,
Genel Müdür iken dolandırdı
iddiasıyla
A n k a r a ' d a k i bildiriler M u ş i n Demir, M e h m e t Akay v e
pe cy
Devlet Tiyatroları
bağlı kuruluş olan
devam
kararı
bilgi
ile
sahibi
ettiğini aynı
biliyor
muydunuz?
Yine
suçtan devlet memurluğundan
M e h m e t Ege tarafından okundu. M e h m e t Ege, halkın
t i y a t r o s u n u n t ü z e l kişiliğinin keyfi a t a m a l a r l a ç i ğ n e n m e s i n e izin v e r m e y e c e k l e r i n i belirterek, D e v l e t Tiyatroları ö z e r k bir
miydiniz? "
yapıya kavuşana kadar direneceklerini söyledi.
T ü m bunlar k a m u o y u n a yansıdığına göre Sayın B a k a n ' a da yansımıştır, artık b i l m i y o r d u m , t a n ı m ı y o r d u m d e m e s i n i n p e k
İzmir'deki protesto eylemi K o n a k Sahnesi önünde
bir a n l a m ı y o k , o z a m a n İ. R a h m i Dilligil ilişkisi n e r e d e n
gerçekleştirildi. İzmirli D e v l e t Tiyatrosu sanatçılarına kentteki
kaynaklanıyor ve n e d e n ? Sayın B a k a n bu soruların yanıtını
s a n a t ç ı l a r d a n d a d e s t e k geldi. B a s ı n bildirisini Prof. Dr.
k a m u o y u n a v e r m e k z o r u n d a d ı r . B u ü l k e , J a p o n y a o l s a idi,
Ö z d e m i r N u t k u okudu. Açıklama, alkışlarla sona erdi.
ilgili b a k a n i n t i h a r e d e r d i , bir Batı ülkesi o l s a k , ilgili B a k a n
çoktan istifa etmişti bile. Biz Sayın B a k a n ' d a n sadece a ç ı k l a m a bekliyoruz.
K e n d i Bakanlığınız tarafından z i m m e t suçundan dolayı m e m u r i y e t t e n atılan bir şahısla n e d e n g ö r ü ş t ü n ü z , n e y i
görüştünüz, bu atamalarda ve görevden almalarda İ. R a h m i D i l l i g i l ' i n payı v a r m ı ? Varsa n e v e n e d e n ?
Tepkiler Dinmiyor, Bakan Suskunluğunu Koruyor K ü l t ü r v e T u r i z m B a k a n ı Atilla K o ç , o l u ş a n t e p k i l e r i g ö r m e z d e n g e l e r e k , h i ç b i r şey y o k m u ş ç a s ı n a g ü n l ü k r u t i n gezilerine d e v a m ediyor. Ancak, tarihte g ö r ü l m e m i ş şiddetteki tepki h a r e k e t i n i n n e r e l e r e u z a n a c a ğ ı v e ö n ü m ü z d e k i g ü n l e r d e nelere g e b e o l d u ğ u m e r a k l a bekleniyor. Dergi baskıya g i r m e k ü z e r e y k e n S k y T ü r k t e l e v i z y o n u n d a k i bir p r o g r a m a k a t ı l a n Yayın Y ö n e t m e n i m i z M u s t a f a D e m i r k a n l ı ' n ı n İ . R a h m i Dilligil ile ilgili s o r d u ğ u s o r u y a K ü l t ü r ve T u r i z m B a k a n l ı ğ ı M ü s t e ş a r ı M u s t a f a İ s e n şu yanıtı v e r d i : ve
atamalar Rahmi
Dillgil'in
vesayeti
"Görevden almalar
altında
değildir."
a ç ı k l a m a s ı y l a Dilligil ile g ö r ü ş ü l d ü ğ ü n ü k a b u l edip, "vesayeti a l t ı n d a o l m a d ı ğ ı n ı " ifade etmiştir. A n c a k , İ . R a h m i D i l l i g i l ' i n h a n g i sıfatıya g ö r ü ş t ü k l e r i n i a ç ı k l a m a m ı ş t ı r . T i y a t r o örgütleri ise B a ş b a k a n Yardımcısı ve D e v l e t B a k a n ı A b d ü l l a t i f Ş e n e r ile g ö r ü ş e r e k s ı k ı n t ı l a r ı n ı anlatmışlardır 37 <
Değerli seyircilerimiz,
a
Devlet Tiyatroları'nda yaşanan deprem, cumhuriyetimizin en büyük sanat kurumlarından birini daha bitirme operasyonudur.
pe cy
Hedefi, ülkemizdeki kültür-sanat ortamını çölleştirmek ve ortaçağ anlayışına sürüklemektir! Bu girişim, kendine devlet tiyatroları'nın "fikri ve vicdanı hür" çalışanları arasından işbirlikçiler bulamayacaktır. Biz devlet tiyatroları çalışanları, halkın tiyatrosunun tüzel kişiliğinin keyfi atamalarla çiğnenmesine izin vermeyecek, kurumumuz özerk bir yapıya kavuşturulana kadar direneceğiz. -
Fotoğraflar: Ertuğrul Timur/tiyatrom.com
Alkışlarınız bizimle olsun. Devlet Tiyatrosu çalışanları
>38
> KIRK YILDA BİR > Mustafa Demirkanlı > mdemirkanli@tiyatrodergisi.com.tr
Bu sizin onurunuzdur, gerçek yasanız olmalı T i y a t r o o r t a m ı n d a y i n e t o z d u m a n a karıştı, s a p l a s a m a n d a b i r b i r i n e k a r ı ş m a k ü z e r e . G ö r ü n e n o ki, y i n e b a ş a d ö n ü l e c e k , e z b e r l e r d e n v a z g e ç i l m e y e c e k gibi g ö r ü n ü y o r .
Yeni D e v l e t Tiyatroları Yasası, tabii yıllardır s a v u n u l a g e l e n bir d u r u m , Yeni Yasa o l s a n e o l a c a k ? E l d e k i n e s a h i p ç ı k ı l m a z s a n e işe y a r a r k i ? B u k e z , ş i m d i l i k e l d e k i n e s a h i p ç ı k ı l ı y o r gibi, a m a e n k ı s a s ü r e d e d e t e r k e d i l m e y e c e ğ i n e ilişkin ç o k fazla veri y o k gibi g ö r ü n ü y o r . G e ç e n a k ş a m k a t ı l d ı ğ ı m S k y T ü r k t e l e v i z y o n u n d a k i iki saatlik p r o g r a m d a n geri k a l a n l a r ş u n l a r : " K u r u l t a y " ! Ö n c e S a y ı n B a k a n ' ı n o r t a y a attığı, o a k ş a m S a y ı n M ü s t e ş a r ı n dile getirdiği sihirli s ö z c ü k : " K u r u l t a y " H e r k e s i b i r h e y e c a n d a l g a s ı k a p l a d ı , B a k a n l ı k " s a n a t ç ı l a r ı " d i n l e m e y e k a r a r v e r m i ş gibi a l g ı l a n d ı . Yok ö y l e b i r ş e y a r k a d a ş l a r , s a d e c e h e d e f saptırılıp k a m u o y u n a u z l a ş ı m e s a j ı v e r i l d i ğ i n i n f a r k ı n d a değil m i s i n i z ? B u g ü n k a r a r v e r i l s e , e n e r k e n iki a y s o n r a t o p l a n ı r , ü ç g ü n tartışılır, s o n u ç bildirisi h a z ı r l a n ı r , i z l e m e k o m i t e s i k u r u l u r , biter... S o n u ç filan d a ç ı k m a z . . . Seksen yüz kişiyle üç g ü n d e yasa taslağı filan da yapılmaz. C e v a p hazırdır o y s a aylar öncesinden: " H e r türlü fedakarlığı yapıp, filanca y e r d e a ğ ı r l a d ı k , h e r t ü r l ü i h t i y a ç l a r ı n ı k a r ş ı l a d ı k , ö z g ü r b i r o r t a m d a t a r t ı ş m a l a r ı n ı s a ğ l a d ı k , a m a g ö r ü y o r s u n u z ki, s o m u t b i r ö n e r i l e r i y o k , o h a l d e b i z k e n d i ö n e r d i ğ i m i z t a s l a ğ ı T . B . M . M . ' y e g ö n d e r i y o r u z . " B u b a s ı n bildirisi y a z ı l m ı ş , z a m a n ı g e l d i ğ i n d e k u l l a n ı l m a k ü z e r e b i r k e n a r a kaldırılmıştır, e m i n o l a b i l i r s i n i z . B e l k i d e ş u s ı r a l a r d a G ü z e l S a n a t l a r G e n e l M ü d ü r l ü ğ ü ' n d e b ö y l e b i r y a s a ç a l ı ş m a s ı b a ş l a m ı ş t ı r bile, n e d e n o l m a s ı n ?
Oysa, b u g ü n yaşananlar, b u g ü n yürürlükte olan yasaya sahip ç ı k m a k değil m i ? G e n e l M ü d ü r ü n ü z L e m i Bilgin yasaya sahip çıktığı için; B a ş r e j i s ö r a t a m a i s t e ğ i n e k a r ş ı d u r d u ğ u için, S i v a s D e v l e t T i y a t r o s u ' n a i s t e n e n M ü d ü r ü a t a m a d ı ğ ı i ç i n v e b e n z e r i i s t e k l e r e k a r ş ı
a
ç ı k t ı ğ ı için " k a f a s ı k o p a r t ı l m a d ı m ı " ?
K u r u m u n u z d a n " z i m m e t " s u ç u sabit g ö r ü l ü p , d e v l e t m e m u r l u ğ u n d a n B a k a n l ı k Y ü k s e k D i s i p l i n K u r u l u k a r a r ı y l a atılan İ . R a h m i Dilligi ile ilişkilerini g i z l e m e y e n a m a g e r e k ç e l e r i n i a ç ı k l a m a y a n , s a d e c e " G ö r e v d e n a l m a l a r v e a t a m a l a r R a h m i D i l l i g i l ' i n v e s a y e t i n d e d e ğ i l d i r "
pe cy
açıklamasını yapabilen Sayın M ü s t e ş a r ' ı n "kurultay" önerisini ne kadar ciddiye alıyorsunuz? Ne kadar inandırıcı geliyor sizlere? " K u r u l t a y " tabii olur, n e d e n o l m a s ı n ? A m a ö n c e , S a y ı n B a k a n , İ . R a h m i Dilligil ile n e d e n , n e için g ö r ü ş t ü ğ ü n ü a ç ı k l a y a c a k , s o n r a e ğ e r s a m i m i y s e M e s l e k K u r u l u ş l a r ı n ı z ı t o p l a n t ı y a ç a ğ ı r a c a k , s o r u l a r ı n ı z a n e t v e d o y u r u c u y a n ı t l a r v e r e c e k . E l i n i z d e b u l u n a n , sizlerin i m z a s ı taklit e d i l m i ş s a h t e i h b a r m e k t u b u y l a , m ü f e t t i ş l e r i n r a p o r l a r ı n d a k i c ü m l e l e r i birlikte i n c e l e y e c e k s i n i z , y a z ı m d a k i b e n z e r l i k l e r i n n e d e n i n i s o r a c a k s ı n ı z . O n u r l u G e n e l M ü d ü r ü n ü z L e m i B i l g i n ' i n s i y a s e t e n linç e d i l m e s i n e s e y i r c i k a l m a y a c a k s ı n ı z . . . B i l g i l e r i n i z i k a m u o y u y l a paylaşacaksınız, kurulan tuzağı her yerde anlatacaksınız, Sayın B a k a n ' d a n önce bu soruların yanıtlarını isteyeceksiniz, s o n r a " K u r u l t a y " , s o n r a " Y a s a " d i y e c e k s i n i z . K ı n l a n , a y a k l a r a l t ı n d a ç i ğ n e t i l e n h e r b i r i n i z i n o n u r u . . . Yasa o l s a n e yazar... A l ı n e l i n i z e 3 0 M a y ı s v e 4 T e m m u z tarihli B i r g ü n G a z e t e s i ' n d e k i y a z ı l a r ı m ı , s o r u n B a k a n ' ı n ı z a : " B i r a d a m b u n l a r ı y a z m ı ş v e t ü m y a z d ı k l a r ı bir b i r çıktı. Siz o g ü n y a n ı t v e r m e d i n i z a m a İ. R a h m i Dilligil ile g ö r ü ş m ü ş s ü n ü z . . Siz o g ü n y a n ı t v e r m e d i n i z a m a size T u n ç G ü n b a y için ricacılar gelmiş, ki aylar ö n c e yazılan gerçekleşmiş ve T u n ç Tiyatrosu M ü d ü r ü olmuş.
Günbay
o yazılarda yazıldığı gibi b u g ü n İstanbul Devlet
Baskı yapmadım diyorsunuz ama, bunlara ne diyeceksiniz Sayın Bakan? "
diyebiliyor musunuz öncelikle,
y a n ı t a l a b i l i y o r m u s u n u z ? D e n e y i n , s a m i m i y e t i n i g ö r ü n , i n a n ı n , s o n r a v e r elini " K u r u l t a y " , v e r e l i n i " Y e n i Yasa". G e n e l M ü d ü r ü n ü z ' e k a r ş ı geliştirilen v e h e r g ü n y a n d a ş b a s ı n d a y a l a n a y a l a n k a t ı l a r a k s u n u l a n l a r a karşı sessiz k a l ı r s a n ı z , s o r u s o r m a z s a n ı z , " y a r g ı y a intikal e t m i ş , s o n u c u n u g ö r e l i m " d e r s e n i z , d i y o r s a n ı z , b e n c e " K u r u l t a y " d a n d a , " Y e n i Y a s a " d a n d a v a z g e ç i n . Yoksa, M i n e A c a r ' ı n d r a m a t u r g o l m a s ı , A v e y a B k a d r o s u n d a o l m a s ı h i ç ö n e m l i değil. H a t t a , y ü r ü r l ü k t e k i y a s a n ı n b u m a d d e s i n e k a r ş ı çıkın, neden bir d r a m a t u r g G e n e l M ü d ü r o l m a y a c a k m ı ş ki? Zorlayın yasanızı, çok değil azıcık zorlayın.
Üstün Akmen'in Genel
M ü d ü r ü n ü z o l m a s ı için h i ç b i r s a k ı n c a y o k y a s a n ı z d a . Yasa m a d d e l e r i n e g i r e r e k , k u r u l a n t u z a ğ a d ü ş m e y i n , m e s e l e d r a m a t u r g m e s e l e s i değil, m e s e l e A v e y a B k a d r o s u d a değil. M e s e l e b i r k u r u m a y a p ı l a n m ü d a h a l e v e b u m ü d a h e l e y e d i r e n e n , k u r u m u siyasilerden k o r u m a k için ç ı r p m a n bir arkadaşınıza karşı geliştirilen linç hareketi. B u n a s a h i p ç ı k a m a d ı ğ ı n ı z , ç ı k m a d ı ğ ı n ı z z a m a n , h e m e n y a r ı n bile i s t e d i ğ i n i z gibi b i r y a s a çıkartılsa, y a r ı n b e n z e r b i r l i n ç t e n h a n g i n i z k u r t u l a b i l i r k i ? Ö z e r k o l u n , a m a o g ü n k ü b a k a n ı n t a l e p l e r i n i y e r i n e g e t i r m e y i n b a k a l ı m n e o l a c a k ? İki m ü f e t t i ş , b i r rapor... H a n g i y a s a b u n u e n g e l l e r ? H a n g i y a s a b u g ü n y a ş a n a n l a r ı e n g e l l e m e y e m u k t e d i r d i r ? H a n g i y a s a k ö t ü n i y e t i n ö n ü n e g e ç e b i l i r k i ? T e k e n g e l siz olmalısınız, bu sadece bir arkadaşınızın onuru değil, hepinizin o n u m olmalı. S a y ı n B a k a n ı n ı z d a n , ö n c e elleri k o l l a r ı b a ğ l ı b i r k e n a r d a g ü d ü m l ü b a s ı n ı n l i n ç i n e m a r u z k a l a n a r k a d a ş ı n ı z a k e n d i n i k a m u o y u n d a k o r u m a v e k o n u ş m a h a k k ı v e r m e s i n i t a l e p e d i n . E l a l t ı n d a n b a s ı n a s ı z d ı r ı l a n m ü f e t t i ş r a p o r l a r ı n a karşı h e r g ü n ı z d ı r a p ç e k t i r i l e n b i r a r k a d a ş ı n ı z a s a h i p ç ı k ı n , a r k a d a ş ı n ı z a a k l ı n ı z a t a k ı l a n b i r soru v a r s a siz d e s o r u n . N e y a p a r s a n ı z y a p ı n a m a İ . R a h m i D i l l i g i l ile a y n ı n o k t a d a a n ı l m a s ı b i r y a n a , a k ı l d a n b i l e g e ç i r i l m e s i n e izin v e r m e y i n . B u sizin o n u r u n u z . B u sizin g e l e c e ğ i n i z , ç o c u k l a r ı n ı z ı n o n u r u . Yarınınız. Yarın b i r b a ş k a y a s a , b i r b a ş k a b a k a n l a d a y a ş a n a b i l e c e k b i r d r a m . B u n a izin v e r m e y i n . M e s e l e n i n ö z ü b u b e n c e . " K u r u l t a y " , "Yeni Yasa" sonra
39 <
İzmir'deki Mey Tiyatro'nun ilk oyunu, Cücenoğlu'ndan
pe cy
a
Neyzen
> Üstün Akmen ustunakmen@tiyatrodergisi.com.tr
Özdemir Abicim benim.
İ z m i r ' d e n d ö n d ü m , ayağımın tozuyla B e y o ğ l u ' n d a Saygı'nın yerine, " A k ş a m Sefası"na gittim. Bir büyük usta; bu ülkeye o n n u m a r a b ü y ü k g e l e n g i l l e r d e n M ü c a p O f l u o ğ l u ' n u n k o n u ş m a s ı v a r d ı . T i y a t r o anıları, B e y o ğ l u t u r u , g e l m i ş l e r , g e ç m i ş l e r d e r k e n iki saat s u gibi aktı gitti. Hıfzı T o p u z , K e m a l Bekir, M o r i s G a b a y v e M ü c a p A ğ a b e y a y n ı m a s a d a y d ı k , k o n u ş m a bittikten sonra bir kaynattık pir kaynattık, rakıları da devirdik.
Özdemir abiye mektup
İ z m i r ' e g e l i r k e n seni v e y e n g e m i g ö r e c e ğ i m d i y e d e p e k k e y i f l e n m i ş t i m , a m a Ö r e n ' e g i t m i ş s i n i z , g ö r ü ş e m e d i k , ö p ü ş e m e d i k . E f e n d i m , İ z m i r ' i " s e b e b - i z i y a r e t i m " M e y T i y a t r o n a m b i r t i y a t r o g r u b u n u n o l u ş m u ş o l m a s ı y d ı . M e y , m a l û m Yeni R a k ı ' n ı n üreticisi o l a n f i r m a . Yani, Yeni R a k ı s a n a t a k a t k ı d a b u l u n m u ş , bir tiyatro k u r m u ş . Ö z d e m i r Abi, hal b ö y l e o l u n c a b i r g ö n e n d i m , b i r k a s ı l d ı m , s o r m a gitsin. B u g ü n e d e ğ i n altı t o n r a k ı i ç m i ş l i ğ i m l e , y e n i k u r u l a n b u t i y a t r o n u n s p o n s o r l a r ı n d a n s a y ı l ı r d ı m . Hiç tereddütsüz, kendimi öyle saydım.
>40
M e y T i y a t r o , ilk o y u n o l a r a k T u n c e r C ü c e n o ğ l u ' n u n " N e y z e n " i n i s a h n e y e k o y m u ş . " N e y z e n " , b i l d i ğ i n gibi N e y z e n T e v f i k ' i n y a ş a m ö y k ü s ü . A n ı m s a r s ı n e m i n i m , o y u n 1998 y ı l ı n d a K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı ' n c a C u m h u r i y e t ' i n 7 5 . yılı v e A t a t ü r k ' ü n ö l ü m ü n ü n 6 0 . yılı d o l a y ı s ı y l a d ü z e n l e n e n y a r ı ş m a l a r d a " B a ş a r ı Ö d ü l ü " n e d e ğ e r g ö r ü l m ü ş v e o y n a m a y a M ü ş f i k K e n t e r t a l i p o l m u ş t u . Afişleri falan b i l e h a z ı r l a n m ı ş t ı d a , s o n r a s ı n d a s a n ı r ı m M ü ş f i k K e n t e r ' i n sağlık n e d e n l e r i y l e o y n a n a m a m ı ş t ı . T i y a t r o k a r e , 2 0 0 0 - 2 0 0 1 s e z o n u n d a Işıl K a s a p o ğ l u ' n u n rejisiyle o y u n u s a h n e y e t a ş ı d ı . Özdemir Abicim, M e y Tiyatro yapımı " N e y z e n " i ameliyat masasına yatırmazdan önce Tuncer Cücenoğlu'nun metnine değinmeliyim. D a h a önce de söylemiştim, Cücenoğlu, genellikle toplum kurallarına u y m a d a n yaşamını sürdürmüş, dilinde k e m i k b u l u n m a y a n ; s a z ı n ı g e ç i m k a p ı s ı h a l i n e g e t i r m e m e k için d i r e n m i ş o l a n ; y a l n ı z c a i ç i n d e n g e l d i ğ i z a m a n n e y ü f l e y e n , n e y z e n l i ğ i n i g e l i ş t i r m e k k a y g ı s ı n ı ö m r ü b o y u n c a d u y m a y a n ; s a n a t d e ğ e r i k a l ı c ı b i r m ü z i s y e n o l m a k için u ğ r a ş m a y a n , a m a n e y d e k i b a ş l ı c a u s t a l ı ğ ı n ı n sazı iyi ü f l e m e s i o l d u ğ u d a y a d s ı n a m a y a n ; b e l i r l i m ü z i k k u r a l l a r ı n ı n d ı ş ı n a ç ı k a n , a n c a k h e p d u y a r a k ç a l a n ; n e y z e n l i ğ i n i n y a n ı sıra adını yergi v e t a ş l a m a l a r ı ile d e d u y u r a n ; yergilerini genellikle siyasal v e d i n s e l b a s k ı y a , çıkarcılığa yönelten, toplumdaki tüm haksızlıkları ç e k i n m e d e n dile getiren; hayatının önemli bölümlerini zindanlarda, hapishanelerde, tımarhanelerde geçiren; Padişah saraylarında konserler veren, devlet adamlarının konaklarında hazır bulunan, y e r i g e l d i ğ i n d e m e y h a n e l e r d e ç a l a n , s o k a k l a r d a a l k o l k o m a s ı n a g i r e n v e t ü m b u ö z e l l i k l e r i y l e T ü r k i y e ' d e e f s a n e b i r kişilik o l a r a k t a n ı n a n N e y z e n T e v f i k ' i n a n l a t ı m ı n ı e v r e n s e l y ö n l e r l e b e z e m i ş . T e k kişilik y a d a ç o k kişilik o y n a n a b i l e c e k o y u n a k ı v r a k d i y a l o g l a r d i z m i ş . O y u n u " N e y z e n Tevfik ü s t ü n e b i r t e z " h a l i n e d ö n ü ş t ü r m e m i ş , o y u n u k u r d u k t a n v e s ö y l e m e k istediklerini sıkıcı o l m a y a n y o l l a r d a n g e ç i r e r e k i z l e y i c i y e v e r m e b i ç i m i n i seçtikten s o n r a , N e y z e n ' e v e ç e v r e s i n d e o l u p b i t e n e k u ş bakışı b a k m ı ş . O l a y l a r ı v e karakterleri k e n d i s ü z g e c i n d e n geçirerek y a n s ı t m ı ş , inanılabilirliği g ö z ardı e t m e m i ş . İ z l e y i c i n i n a n l a t ı l a n ı , o l a y ı v e o l a y ilişkisini iğreti b u l m a s ı n ı e n g e l l e m i ş .
O y u n u s a h n e y e k o y a n v e o y n a y a n İ z m i r D e v l e t T i y a t r o s u s a n a t ç ı s ı M u r a t Ç o b a n g i l , N e y z e n ' i n kişiliğini, y a ş a m a n l a y ı ş ı n ı v e y a ş a m k a r ş ı s ı n d a k i t u t u m u n u h i ç k u ş k u m y o k k i ç o k iyi i n c e l e m i ş . B u n e d e n l e d i r ki, o y u n u s a h n e y e k o y a r k e n N e y z e n Tevfik'in g i z e m l i kimliğini g ö z ardı e t m e m i ş . Yalnızca y a z ı l a r d a y a ş a y a n N e y z e n Tevfik'lerin y a n ı sıra, b i r d e " o r t a l a m a b i r e y " i n d ü n y a s ı n d a y a ş a y a n N e y z e n T e v f i k ' i d ü ş ü n m ü ş . O Tevfik F i k r e t ' i d e , g e r ç e k N e y z e n Tevfik'ten o l u ş t u r u l m u ş b i r " i m g e " o l a r a k e l e a l m ı ş . " E f s a n e " niteliğini b u d ü z l e m d e ö n e ç ı k a r t m ı ş . A n l a t ı m y ö n t e m i o l a r a k , Işıl K a s a p o ğ l u ' n u n T i y a t r o k a r e y a p ı m ı n d a g ö l g e o y u n u n d a n , k u k l a d a n y a r a r l a n m ı ş o l m a s ı n ı n a k s i n e , k u m a ş l a r d a n y a r a r l a n m ı ş . M e t r e l e r c e k e f e n b e z i . . . G a l e r i Z adlı k u r u l u ş , s a h n e y i b o y d a n b o y a , s a ğ d a n sola b e z l e d o n a t ı r k e n , Ç o b a n g i l s e y i r c i y e r a k ı i k r a m e d e r e k interaktif bir etki y a r a t m ı ş . N e d e n d i r b i l e m e d i m , r u h u n u n s e s i n e t a p a n N e y z e n ' i n N e y ' i n e h i ç g e r e k g ö r m e m i ş , a m a M ü g e S a r ı ş ı n adlı ıpıl sesli sarışın b i r k ı z a gitar v e m a n d o l i n e ş l i ğ i n d e R u m c a v e T ü r k ç e ş a r k ı l a r s ö y l e t m i ş . B ö y l e l i k l e , b e l k i d e b i r " Y a b a n c ı l a ş t ı r m a E t m e n i " d e n e m e k i s t e m i ş . D ö r d e r kişilik s e m a h v e s e m a g r u p l a r ı y l a N e y z e n ' i n B e k t a ş i l i ğ i n i n v e M e v l e v i l i ğ i n i n altını ç i z m i ş . Ö z d e m i r A b i c i m , grupların o y u n b a ş l a m a z d a n ö n c e s a h n e y e gelmelerini, kişilerin sağda solda değişik b i ç i m l e r d e yere u z a n m a l a r ı n ı s e y i r c i n i n ö n ü n d e y a p m a m a l a r ı n ı y e ğ l e r d i m d o ğ r u s u . Y a d a o y u n u n p e r d e ile o y n a n m a s ı n ı d i l e r d i m . S a h n e l e n i ş t e d e ğ i n e c e ğ i m fazla b i r şey o l m a m a s ı v a l l a h i p e k s e v i n d i r i c i . D e k o r v e K o s t ü m T a s a r ı m ı n ı y a p a n G a l e r i Z içinse s ö y l e y e c e ğ i m ç o k şey var. Yeni R a k ı b u o y u n u f i n a n s e e d i y o r d i y e h e r fırsatta Yeni R a k ı r e k l a m ı y a p ı l m a z k i a c a n ı m ! H a y d i d ö n e m i n r a k ı ş i ş e l e r i n d e n b u l a m a d ı n ı z d i y e l i m , sarı k a p a k l ı g ü n ü m ü z d e k u l l a n ı l a n ü z e r i etiketli Yeni R a k ı şişesi de k u l l a n ı l m a z k i ! Ya o b e z l e r e s a r ı l m ı ş , a n c a k a r k a d a n ışık geldiği için ne o l d u ğ u d a h a o y u n b a ş l a m a d a n a n l a ş ı l a n d e v a s a plastik, ş i ş m e Yeni R a k ı ş i ş e s i n e n e d e m e l i ! N e y z e n , M ö s y ö P e p o d i y e o n u n ö n ü n e gidiyor, " Ş e y h i m " d i y e r e k o n u n ö n ü n d e eğiliyor, g r u p l a r o n u n ö n ü n d e s e c d e e d i y o r v e e n s o n u n d a N e y z e n ö r t ü y ü indiriveriyor, a l t ı n d a n Yeni R a k ı şişesi çıkıyor. A n a n a n a ! . . H a n i , ç o c u k l u ğ u m u z u n p a n a y ı r l a r ı n d a m o t o r c u a m c a o l u r d u . B i r fıçının i ç i n d e y m i ş ç e s i n e d u v a r d a h ı z l a n a r a k m o t o r s i k l e t i n i sürer, e n s o n u n d a d a g ö ğ s ü n d e n k ü ç ü k b i r T ü r k b a y r a ğ ı çıkartır, alkışı alırdı. Vallahi a y n e n . . . N e g e r e k v a r ? S o n r a , N e y z e n ' i n g i y d i ğ i c e k e t " S p l i t " etiketli o l u r m u a y o l ? Ali R ı z a v e Ö z g ü r Ö z b i l g i ç çiftinin ışık t a s a r ı m l a r ı , ü z e r i n d e k o n u ş u l a m a y a c a k k a d a r k ö t ü . T a r k a n E r k a n ' ı n D a n s D ü z e n i iyi.
a
M u r a t Ç o b a n g i l ' i n o y u n u n a g e l i n c e e e . . . Ç o b a n g i l , hiç k u ş k u m y o k k i yetenekli v e iyi b i r o y u n c u . N e y z e n ile ç o k iyi ö z d e ş l e ş m i ş . R o l e d e y a k ı ş m ı ş . N e y z e n ' i n u f k u n u s ı n ı r l a y a n ö ğ e l e r i , ışıksızlığını, ışıksızlığın g e t i r d i ğ i ç ö z ü m s ü z l ü ğ ü , kişiliğini, y a ş a m b i ç i m i n i v e y a ş a m k a r ş ı s ı n d a k i t u t u m u n u a y n e n s a h n e y e k o y u s u n d a o l d u ğ u n c a y o r u m l a r k e n d e iyi y a k a l a m ı ş . N e y z e n ' i s ı r a d a n b i r " l ü m p e n " o l a r a k c a n l a n d ı r m ı y o r . S a h n e d e y e t e n e k l i , zeki, b ü y ü k ç o ğ u n l u k ç a ö n e m s e n e n , n e v a r s a t ü m ü n ü e l d e e d e b i l e c e k k o n u m d a ; asla z a v a l l ı o l m a y a n b i r N e y z e n var. M u r a t Ç o b a n g i l ' i n y o r u m u n d a n a n l ı y o r u z ki, N e y z e n ' i s ü r d ü r d ü ğ ü y a ş a m biçimine zorlayan yok. İstediği an, b a m b a ş k a bir n o k t a y a ulaşabilir o. İsteyerek y a p m ı y o r bunu. S u n u l a n olanakları elinin t e r s i y l e itiyor, d a h a s ı e z i p geçiyor.
pe cy
M u r a t Ç o b a n g i l , e y l e m i ö n e g e ç i r m i ş . G e n e l d e abartısız, s a d e b i r o y u n veriyor, a m a g e n e l l i k l e ç o k b a ğ ı r a r a k o y n u y o r . S ü r e k l i y ü k s e k ses, d o ğ a l o l a r a k " a r t i c u l a t i o n " h a t a l a r ı n a n e d e n o l m a k t a . H a l b ö y l e o l u n c a sesin d u y g u v e kişiliği y a n s ı t m a g ö r e v i d e k a l m ı y o r . " A ğ r ı l a r ı m " s ö z c ü ğ ü " s a ğ r ı l a r ı m " gibi anlaşılıyor, " N i h a n s ı n d i d e d e n e y m e s t - i n a z ı m " , " N i y a n s ı n d i d e e y m e s t i n a z ı m " oluyor. Ş i i r l e r " c r e s e n d o " o k u n u n c a a n l a m a - a n l a ş ı l m a z o r l u ğ u ç e k i l i y o r . M u r a t Çobangil'in, asistansız çalışmaktan kaynaklandığına inandığım bu kusurunu derhal " b e r t a r a f edeceğine zerre kadar k u ş k u m y o k Ö z d e m i r A b i . 2 0 0 5 - 2 0 0 6 s e z o n u n d a İ z m i r ' e g e n e g e l e c e ğ i m v e b u o y u n u bir k e z d a h a , a m a o k e r e m u t l a k a s e n i n l e b i r l i k t e i z l e y e c e ğ i m . S e n , y e t e r k i o y u n a h a n g i g ü n g i d e c e ğ i n i iki g ü n ö n c e d e n b a n a s ö y l e . B e n v a l l a h i atlar g e l i r i m . M u r a t Ç o b a n g i l : " . . . E s i r iken m ü m k ü n m ü d ü r i b a d e t ? / y a t ı p k a l k ı p sen A t a t ü r k ' e d u a e t ! / S e n i n gibi d ü r z ü l e r i n y ü z ü n d e n , / D i n i n d e n d e s o ğ u y a c a k b u m i l l e t ! " d e d i ğ i n d e birlikte h ü z ü n l e n i r i z . " İ ş g a l d e k i hali s a k ı n u n u t m a , / A t a t ü r k ' e dil u z a t m a s e b e p s i z . / sen a n a n d a n y i n e ç ı k a r d ı n a m a , / B a b a n k i m d i b i l e m e z d i n ş e r e f s i z ! " d e d i ğ i n d e d e g ü n ü m ü z şerefsizlerini g ö z ü m ü z ü n ö n ü n e birlikte getiririz. C a n ı m Abim, gelecek m e k t u b u m a kadar eksilmesin sevgimiz. Ailecek ikinizi de öperiz
41 <
Spolin Oyunları, Denizin Dibine Dalmayı Gözealmak
a pe cy
söyleşi
Paul Silis'le çalışan Jason Hale'e göre doğaçlama sadece komedi demek değil.
Jason Hale ile Spolin Atölyesi Üzerine
> Müge Mengü
1949'da New Yorker dergisinde çıkan bir yazıya göre, Chicago taşraydı, çevre
ikinci
şehirdi.
Yazar Liebling yazısının
entelektüellerinin
arasını
açacağını
etmiştir
ama yazısına alınıp on yıl sonra kurdukları
topluluğa Second
City
genç oyuncuların
(İkinci Şehir)
adını
tiyatro
tarihini
gerek.
O zamanların
camiasının
akşamları oyun
doğaçlama 1959'da
gerçekleşen
bir barda
Second
City
Chicago
kalbinin
attığı
ilk gösterinin
alan yarı
ve yazar
etkiledi.
(İkinci
toplulukları Kent)'ye
sınırlarını ikinci
aşıp,
kent
şehir haline ardından,
bütün
Chicago'yu getirecekti.
seyirci
skeçler öyle
ilgi
ışıkların sönmesi adetinden dolayı
"karartma"
olarak anılan gösteriler, ABD'de ve komedinin gelişimini
Second City yarattığı
topluluğuyla
olsa
üniversite
doğan yeni
tiyatro
doğaçlama
doğaçlamayı yeniden literatüre soktu derinden
geçmemiş
Chicago 'da
Paul Silis 'in
skeç sonlarında
"black out" yani
ucundan
"Second City",
tiyatronun
önerilerinden feyz gördü ki,
takıldığı
doğaçlama
ABD'ye yayılacak,
Chicago'lu
aklının
ikinci şehri
tarzı,
(Pusula)
eklemlenecek,
veren
değiştireceği
doğaçlama Compass'tan
>42
merkezle
tahmin
doğaçlamayı
oyuncu,
yönetmen
küçük mekânlardan,
dev
gösteri sahnelerine TV geleneğine May,
ve Saturday Night Live 'le
taşımayı
Frank Galati,
başardı.
başlayan
Başta Mike Nichols,
Gene Hackman,
James Belushi,
bir
k u r d u ğ u S e c o n d C i t y (İkinci K e n t ) o l d u . K e n d i s i ö z g ü n
Elaine
y ö n e t m e n olarak çalışırken, yine Spolin'in çalışmalarından
Penny
ağırlıklı o l a r a k y a r a r l a n ı y o r d u . B u g ü n S e c o n d City, t ü m
Marshal, David Mamet olmak üzere pek çok oyuncu, yönetmen ve
oyun yazarının
başarısının
ardında
tekniklerini öğreten Silis'in annesi
d ü n y a d a d o ğ a ç l a m a t i y a t r o s u n u n d o ğ u m yeri olarak anılıyor.
onlara doğaçlama
Viola
Second City tiyatrocularının başlattığı Saturday Night Live komedi geleneği de Spolin'in çalışmalarından doğdu...
Spolin bulunuyordu.
Evet, Second City'nin doğuşu, Spolin'in çalışmalarının Neresi?
y a y g ı n o l a r a k t a n ı n m a s ı n ı sağladı. E l b e t t e , b u r a d a S a t u r d a y
Spolin'in
genç
oyuncuları
"Neresi? "yeti. boşluktu.
Orası,
Spolin
eğitirken
oyunculara
boşluğu
birbirleri
arasında
öğretiyordu.
"Mutfakta,
tost
ağaçlar
görünüyor"
hayalleriyle başlayan
egzersizler,
değiştirecek, gerçek
"şu an burada"
kılmanın
ilk soru
Night Live'ın etkilerini s a y m a d a n g e ç m e k m ü m k ü n değil.
hayali bir mekân; orası, düpedüz
dönüştürmeyi, pencereden
sorduğu
anahtarı
hayallerinde
değiş
tokuş
makinesinin gibi
1970'lerde Second City'nin Chicago'da ve Kanada'daki üyeleri bu e k o l ü başlattılar. Spolin literatürü ve u y g u l a m a l a r ı
cisme
onlara yol gösterici oldu. B u n d a n sonra, Theater Sports,
etmeyi
yanındayım,
I m p r o v O l y m p i c s gibi b i r ç o k t o p l u l u k o r t a y a çıktı.. A n c a k ,
mekânların
kanımca komedide kullanımı Spolin'in oyunlarının dramatik
basit
oyunculuk anlayışını olmayı öğrenmek,
oyunculuk eğitimindeki değerini unutturdu. Z a m a n içinde
kökten
doğaçlamacı komedyenlerin çoğu Spolin'in ulaşmayı
hayalleri
h e d e f l e d i ğ i d o ğ a ç l a m a safhasını b ü y ü k o r a n d a yitirdiler v e
olacaktı.
k a r i y e r l e r i n i k e n d i k o m e d y e n l i k y e t e n e k l e r i y l e sürdürdüler. Yarattığı 200 'den fazla oyun ve egzersizle 20. yüzyıl tarihine
Doğaçlamacı komedyenlere saygım sonsuz a m a maalesef
yeni bir soluk getiren
b u g ü n b u form d o ğ a ç l a m a n ı n antitezi haline g e l m i ş d u r u m d a .
Viola Spolin üzerine,
temmuz ayında
tiyatro sanatçısı ve eğitmen Seden Edgü Doğan'ın ve Oluşum Drama Atölyesi
Enstitüsü'nün
davetlisi
uygulayan ABD'li
olarak
sanatçı
ülkemizde
Jason
Hale
bir ile
Siz Paul Sills'le çalıştınız. Spolin'in oyunlarından oyunculuk eğitiminde yararlanıyorsunuz. Sizce doğaçlama nasıl tanımlanabilir?
Spolin
söyleştik.
S p o l i n ' e göre, d o ğ a ç l a m a z a m a n l a r içinde, şu anda, yerlerden
Jason, siz, Spolin adının bir ekole dönüşmesini, doğaçlamayla nerdeyse eş anlamlı hale gelmesini sağlayan oğlu Paul Sills'in öğrencisiydiniz. Viola Spolin'in ve oyunlarının oyunculuğa katkısı nedir?
burada olma duygusuna u y u m sağlamak, güvenmek ve karşılık verebilmektir. Şu anın ve b u r a d a olmanın " d o l a y s ı z l ı ğ ı " n d a n geçer. B i r s o n r a g e l e n i n n e o l d u ğ u n u
a
b i l m e k y a d a d ü ş ü n m e k m ü m k ü n değildir.. B u n u k e n d i kişisel
Viola S p o l i n ' i n o y u n c u l u ğ a e n b ü y ü k k a t k ı s ı , y a r a t t ı ğ ı
y a r g ı l a r ı n d a n v e bir o t o r i t e n i n o n a y ı n ı i s t e m e k t e n k u r t u l a n h e r k e s başarabilir. B e n i m ç a l ı ş m a l a r ı m d a g ö z e t t i ğ i m d e ,
doğaçlamayı A m e r i k a n Tiyatrosu'na kazandırmak oldu.
Spolin'i öğretirken bir denge yaratmak ve Spolin'in
Spolin 1920'lerde henüz Chicago'da hocası Neva Boyd'la
çalışmalarını dramatik tiyatro eğitimine uygulanabilecek
cy
o y u n l a r l a o y u n c u l u k e ğ i t i m i n e y e n i bir b o y u t k a t a r a k ,
ç o c u k l a r için çalışırken çeşitli o y u n l a r geliştirdi ve bu oyunları
seviyede sunmak.
tiyatro egzersizlerinin bir parçası h a l i n e getirdi. Bu o y u n l a r ı n
a m a c ı o y u n c u l a r d a içinde bulundukları anın bilincine v a r m a k ,
Spolin'in yöntemi nasıl bir yöntem peki?
farkındalığı artırmak ve spontanlığı açığa çıkarmak....
B u bir y ö n t e m y a d a teknik değil. Bir y ö n t e m o l d u ğ u sanısına
pe
Doğaçlama oyunculuk tarihinin farklı dönemlerinde, farklı kültürlerde yapılageldi. 20. yüzyılda Viola Spolin'in bu tarza nasıl etkileri var? Spolin'in yirminci yüzyıla katkısı şu şekilde özetlenebilir: Viola, s i s t e m l i y a k l a ş ı m ı y l a bir s t r ü k t ü r o l u ş t u r d u . Çeşitli e g z e r s i z l e r icad etti. B u n l a r ı 1 9 6 5 ' t e y a y ı n l a n a n
" I m p r o v i s a t i o n for t h e T h e a t e r " ( T i y a t r o için D o ğ a ç l a m a ) kitabında yayımlayarak, teorisini anlattı. S p o l i n ' i n çalışmaları, t o p l u yaratıcılığı o r t a y a ç ı k a r m a y ı sağlıyor. İ n s a n l a r ı n
birbirleriyle iletişimini artırmakta ç o k etkili. S p o l i n ' i n yarattığı d o k u n m a egzersizleri sahne ortamını değiştirir nitelikte
egzersizler. S p o l i n ' i n ç a l ı ş m a l a r ı A B D ' d e bir e k o l b a ş l a t t ı . A n c a k , d o ğ a ç l a m a y ü z y ı l l a r d ı r v a r o l a n bir d a l . S p o l i n ' i n katkısı, m e t i n l e r e bağlı kalınarak, geleneksel t i y a t r o n u n canlı hale getirilebilmesi.
Bugün ABD'de doğaçlama dendiğinde 1960'ların efsanevi Second City Topluluğu akla geliyor. Spolin çalışmalarını Second City'nin kurucusu oğlu Paul Silis nasıl devraldı? S p o l i n yıllar b o y u C h i c a g o v e H o l l y w o o d ' d a ç o c u k o y u n c u l a r l a çalıştı. O ğ l u P a u l Silis, C h i c a g o Ü n i v e r s i t e s i ' n i bitirince C o m p a s s (Pusula) adını verdikleri tiyatro topluluğunu b i r l i k t e kurdular. P a u l Silis, a n n e s i n i n y a r a t t ı ğ ı e g z e r s i z l e r i tiyatro skeçlerinde kullanmaya başladı. C o m p a s s , A B D ' d e d o ğ a ç l a m a y ı k o m e d i t i y a t r o s u n u n v a z g e ç i l m e z bir p a r ç a s ı h a l i n e g e t i r d i diyebiliriz. Viola S p o l i n , b u d ö n e m d e , b u d o ğ r u y a kendisi eğitiyordu. B u o y u n c u l a r arasında, b u g ü n ü n ö n e m l i sanatçıları M i k e N i c h o l s , E l a i n e M a y , E d A s n e r ' ı sayabiliriz. P a u l ' u n i k i n c i d u r a ğ ı 1 9 6 0 ' l a r d a C h i c a g o ' d a
Jason Hale
topluluğa katılan genç profesyonel tiyatrocuları doğrudan
43 <
kapılanlar, onu somutlaştırmaya, öğrendiklerine tutunmaya yelteniyor. Spolin'in çalışmalarını bu tanımlarla sınırlamak g e r e k s i z , ç ü n k ü tekil bir y a k l a ş ı m y o k . S p o l i n ' i n ç a l ı ş m a l a r ı , sınırları o l m a y a n k i ş i s e l y a r a t ı c ı i f a d e v e ö z g ü r l ü k ü z e r i n e . İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış barındırmıyor. D o g m a t i k o l m a d a n felsefi b i r tarafı var. B e n i m k o n s e r v a t u a r l a r d a verdiğim eğitimlerden deneyimim, Spolin'in çalışmalarının öğrencileri okulların kendilerine özgü metodolojilerinden y a r a r l a n m a k t a n a l ı k o y m a d ı ğ ı . S p o l i n ' i n çalışmaları ö ğ r e n m e y i destekler nitelikte. Öğrencinin kapasitesini açıyor ve yükseltiyor, i ç g ü d ü l e r i n i , sezgilerini o r t a y a ç ı k a r a c a k yaratıcı süreci destekliyor. Bu çalışmayı r e d d e d e n ö ğ r e t m e n ya da yönteme rastlamadım. Öğretmenler öğrencilerinin i ç g ü d ü l e r i n i n sesini d i n l e m e y i ö ğ r e n e r e k k e n d i ö ğ r e n m e k a p a s i t e l e r i n i artırdığı fikrindeler. H e d e f b i r e y l i ğ e g i d e n yolculuğa insanı yönlendirmek.
Spolin'den bugün nasıl yararlanıyorsunuz? Spolin'in çalışmaları günümüzde nasıl bir etki yaratıyor? Bütün dünyada, oyunculuk eğitimi ve oyunculuğun kendisi z a m a n l a değişti. Bütün A m e r i k a n kültürü ve d ü n y a değişti. H e r k e s s o n u c a b a k a r o l d u , s ü r e ç ö n e m i n i yitirdi. S p o l i n ' i n s i s t e m i n d e ise s ü r e ç ö n p l a n d a . B u g ü n b e n i m o y u n c u a d a y ı ö ğ r e n c i l e r i m için d e b u b ü y ü k bir m ü c a d e l e . Ç o ğ u ünlü o l m a k p a h a s ı n a , z a n a a t k a r l ı ğ ı i k i n c i p l a n a atıyor. M e s l e ğ i n e r b a b ı o l m a k o n l a r için ö n p l a n d a değil. B u r a d a p r o b l e m şu; A B D ' d e
Jason Hale kimdir?
h e r şeyi silikleştiren bir n a t u r a l i z m d a l g a s ı var. H o l l y w o o d
O y u n c u , y ö n e t m e n , y a p ı m c ı v e Viola S p o l i n d r a m a e ğ i t m e n i
f i l m l e r i n i n v e T V ' n i n b u n d a b ü y ü k etkisi var. F a k a t b u çeşit
olan J a s o n H a l e , 1991 yılından b e r i Viola S p o l i n ' i n oğlu P a u l
bir eğitim hayatın daha karmaşık bir yönünü karşılayamıyor.
Sills'le b e r a b e r çalışıyor. Ayrıca Viola S p o l i n ' i n k ı z k a r d e ş i
Yunan tragedyalarım, hayatın çeşitli olaylarını, b ü y ü k dramları,
B e a t r i c e L e e ile d e d o ğ a ç l a m a t e k n i ğ i ü z e r i n e ç a l ı ş m a l a r
a
duygulara dayanarak, sezgileri çalıştırarak canlandırmaya
yaptı. A m e r i k a ' d a isim sahibi pek çok d o ğ a ç l a m a ustasıyla
y e t m i y o r . V i o l a ' n ı n o y u n l a r ı ise d e n e y i m y a ş a t m a k ü z e r i n e .
ç a l ı ş a n H a l e , A m e r i k a ' n ı n çeşitli k e n t l e r i n d e yerel t i y a t r o
Size d a h a ö n c e o l m u ş kişisel d ü z e y d e bir olayı hatırlamak
v e o k u l l a r d a y ö n e t m e n l i k y a p t ı . H a l e , P a u l Silis t a r a f ı n d a n
ya da d ü ş ü n m e k değil. Denizin dibine dalmayı göze almak.
desteklenen Spolin çalışmalarını N e w York'ta N e w Actors
cy
Ş u anı, k a p l a d ı ğ ı n yeri y a ş a m a k . S p o l i n ' i n b e n i m e n ç o k
Workshop, Stella Adler Studio of Acting, Screen A c t o r s '
sevdiğim cümlesi "bilinmezler bölgesine cesaretle g e ç m e k " .
G u i l d g e n ç o y u n c u l a r s e m i n e r l e r i n d e , N e w York U n i v e r s i t y
Ş u a n ı n , b u r a s ı n ı n d e n e y i m i e l d e k i bilgileri b i r k e n a r a
o y u n c u l u k b ö l ü m ü n d e y ü k s e k lisans ö ğ r e n c i l e r i h a z ı r l ı k
b ı r a k ı l a r a k yaşanabilir. B i r o y u n u n y a d a bir r o l ü n p r o v a s ı n ı
derslerinde ve özel atölyelerde yürütüyor..
y a p a r k e n , h e r an bildiğiniz bazı şeyler vardır, a n c a k seyirciyle sizin a r a n ı z d a b i r b ü y ü y a k a l a m a d a n ö n c e , h e r şey b i r a n
A l i Taygun / Yönetmen
d u r u r , a s k ı y a alınır, b i r s o n r a k i a d ı m d a n e l e r o l a c a ğ ı n ı
d e n d i ğ i n d e m ü t h i ş b i r ö z g ü r l ü k anlaşılıyor. S p o l i n ' i n ö n e m i
Teşekkür ederiz
o y u n c u l u ğ a k a t k ı s ı bir s i s t e m k u r m a s ı . S p o l i n ,
>44
pe
S p o l i n A t ö l y e s i ' n i i z l e y e n Ali T a y g u n , " B i z d e d o ğ a ç l a m a
g ü v e n m e y i s a ğ l a y a c a k b i r k a s ı geliştiriyor.
S t a n i s l a w s k i ' n i n s ö z ü n ü ettiği " b ü y ü l ü e ğ e r - o l s a y d ı " k a v r a m ı n ı n o y u n c u n u n z i h n i n d e s o m u t l a ş m a s ı için bir m e t o d ü r e t m i ş . Y a k l a ş ı k elli yıldır d a b u m e t o d k u l l a n ı l a r a k oyuncular, hayallerinde bir gerçek yaratmayı öğreniyorlar. Spolin'in egzersizleri bütün tiyatro eğitiminin başlangıcı olmalı" dedi.
Viola Spolin Hollywood'da çocuk oyuncularla.
Viola Spolin (1904 - 1994) tiyatro oyunları sezgilere güvenmeyi öğretiyor.
b i l m e z s i n i z . İşte S p o l i n ' i n e g z e r s i z l e r i b u b i l i n m e y e n a n l a r a
Haşmet Zeybek
söyleşi
pe cy
a
İçimizdeki Meddah
"Hak İsim Kisip Semt
Haşmet Zeybek arda Ş e h i r T i y a t r o s u ' a k a t ı l a n Zeybek oyuncu ve yönetmen n ı n y a n ı sıra y a z d ı ğ ı o y u n l a r nalarıyla da Türk Tiyatrosuna hizmet vermektedir. :v a l d ı ğ ı o y u n l a r d a n b a z ı l a r ı : K o c a Sinan (Oyuncu) a n ı n K u r n a z Karısı ( O y u n c u ) D ü ğ ü n ya da Davul (Yazar) angeven (Yazar - Y ö n e t m e n ) İkinci Ses (Yönetmen)
> Meliha Savaş
dostum hak! isime, kispe, semte,
Memleket memlekete benzer. Benzemezse benzetirler. Yanlış-doğru söylenir, Dinleyenler eğlenir. Okuyanlar satır aralarından öğrenir. Atalım eli kulağa bakalım ne var sadırda,
(havuzda)"
Bir Tiyatro Emekçisi Haşmet Zeybek... Geleneksel tiyatromuzun önemli yazarlarından. Kendisiyle; Türk Tiyatrosu ve Bölge Tiyatroları hakkında konuştuk... Meddah, Meddahlık nedir? Oyuncu mudur Meddah, Oyun nedir? Peki, içimizdeki Meddah nedir? Bizim kültürümüzde, Meddahlık geleneğimizin çok önemli olduğunu söylüyorsak, Meddahlık geleneğimiz nasıldır ve nasıl olmalıdır? Aslında yukarıda belirttiğim konularda öğrenmek ve bilgilenmek isteğim vardı. Sorularıma geçmeden önce, sohbetimize giriş 45 <
olsun diye bir meddah döşemesi yapmasını rica ediyorum ve anlatacak çok şeyimiz var deyip oturuyor sandalyeye, atıyor mendili omzuna, sopayla da üç kere vuruyor başlıyor anlatmaya: Hay Hak! Hay Allah!... Allah dedim de, Allah'ın başına gelen aklıma geldi: Geçen gün huzurundaydım; adına işlenen cinayetlere, yolsuzluklara, hırsızlıklara, şeytanlıklara, iblisliklere, sihirbazlıklara, hilebazlıklara, hokkabazlıklara, düzenbazlıklara hiddetlendi, öfkelendi, yeri göğe indirdi. "Ya Cebrail" dedi. "Nasıl oluyor da ben kullarıma derdimi anlatamıyorum! Sen benim meddahımsın, seni peygamberlere gönderiyorum! Önce Musa'ya, sonra İsa'ya, sonra Muhammed'e, son olarak da, Hazrette insanları uyarıyorum. Niçin insanlar bu kadar gafil, bu kadar cahil, bu kadar sefil? "
pe cy
a
Kıpkırmızı oldum. Ne diyeceğimi bilemedim. Devam etti: "Biz onlara ne güzel bir düzen kurduk. Irmakları, dağları, bitkileri yarattık. Size şahdamarmızdan yakınız dedik. Onlar ise bu doğa üzerinde doğal bir sosyal düzen kuramadılar. Hep şeytana uydular. Bana gelmek için; olmadık barınaklar, tapınaklar, ocaklar, tarikatlar kurdular. Şeytana uydular, birbirlerini soydular. Devamlı araya birilerini koyup bana şirk koştular. Aya, güneşe, ağaca, ota, kuşa, dağa, taşa taptılar. Çok çeşitli tanrılar yarattılar. Uruk şehrini kurdular, başlarına Gılgamış'ı kral yaptılar. İnsanın insana zulüm yapmasına, insanı sömürmesine gönlümüz razı olmadı! Gılgamış, öyle ileri gitti ki, bize kafa tuttu. Ölümsüzlüğü aradı ölüm korkusundan. Onu yarattığımız gibi tufan verip yok ettik! "Biz isteriz ki insan insanın kurdu olmasın. İnsan insanın kaderini yazmasın. Ama bizi ve bizim güzelliklerimizi değil, kendi kötülüklerini birbirlerinden aldılar. Çeşitli tanrılar, tanrıçalar ürettiler. İçlerinde bazı Anadolu tanrıçaları uzun süre yaşadı; sonra ünleri, şanları, hikâyeleri sürdü. Bunlar yüzünden şehirler birbirine girdi. Adalet, eşitlik bozuldu. Eşitlik, özgürlük, kardeşlik hep aranan, ama bulunmayan nesne oldu. Masal oldu, destan oldu! Biz Meddahlara da bunları anlatmak düştü. Teknoloji gelişti. İnsanlar birbirleriyle haberleşmeye, birbirleriyle boğuşmaya başladı. Küçük âlemler, büyük âlemden koptu. Küçük kıyametler, büyük kıyameti unutturdu. En büyük Şeytan Amerika, bir yılan olup dünyayı yuttu. Tribün analiz diye bir taktik geliştirdi. Devletleri içten çökertti, din diye, ırk diye, mezhep diye, tarikat diye böldü böldü yönetti. Pandora'nın Kutusu'nu, Pentagon'a yerleştirdi. Ülkenin istikrarını bozacak, ahlakını silecek, herkesi korkutacak teröristleri yetiştirdi. Silah, uyuşturucu sattırdı. İnsanları yoldan çıkardı. Dünyayı bir kargaşaya sürükledi. Savaşı, açlığı, yokluğu körükledi. Yalan, riya, hayal üzerine bir Amerikan rüyası, bir yaşama tarzı oturttu. Her ülkenin, her sorununun içine ellerini soktular. Fitne, fesat tohumları ektiler. Nesilleri okuttular, eğittiler, sonra da onları bir güzel seyrettiler. Tanrı; bunlardan, olanlardan hoşnut değil. Öyleyse gelin Allah aşkına, seyreyleyin gündemi. Yukarıdaki al gülüm ver gülüm!... Aşağıya böyle yansıyor!...
ne kadar tipleme yapabiliyorsa, Karagöz oyunu o kadar gelişmiş olur. S o n r a b u n u n k o s t ü m e b ü r ü n m e s i , s a h n e d e g ö r ü n m e s i d e Orta Oyunu'dur. Orta O y u n u ' n a geldiğimiz zaman, m e d d a h P i ş e k â r olur. Yani n e d i r ? O y u n u y a z a n , o y u n u y ö n e t e n v e o y u n u n iç y ö n e t m e n i o l u r . . . İşte ç a ğ d a ş tiyatroda, t i y a t r o n u n o l m a z s a o l m a z ı , o y u n c u v e seyircidir v e b u d ü z e n e k d o ğ a l olarak k u r u l m u ş , doğal olarak yaşamıştır. P e k i , n e o l m u ş ! Ş ö y l e şeyler o l m u ş : S ö z e l gelenek o l d u ğ u için yazıya d ö k ü l m e m i ş . B u n d a da esef e d e c e k bir şey yok. Yazılmış olan m e t i n l e r e , alıp bakılabilir. B i z şu bağlantıyı k u r a m a z m ı y ı z ? Artemis hikâyesi var. Nedir Artemis? Ç o k temiz tanrıça Afrodit gibi g i d i p d e d e n i z d e m e n i z d e y ı k a n m a z . M a ğ a r a d a yıkanır. M a ğ a r a d a yıkanırken çoban görür. Ç o b a n ı n gördüğünü görünce çok utanır. Ç o b a n ı n g ö r d ü ğ ü n ü nasıl anlatıyor. Yanında d u r a n k ö p e k h ı r l a m a y a başlar. H ı r l a m a y a b a ş l a y ı n c a b a k a r k i b i r yabancı var, eliyle suyu atar, çoban geyik olur. S o n r a biz bunu, Anadolu kültüründe, Abdal M u s a hikâyesinde, bu geyik olmayı, geyiğe d ö n ü ş m e y i g ö r ü r ü z . . . B ü t ü n b u metaforlar, birbiri içinde bağlıdır ve s ö k e r gider. Bir b a ş k a şey d a h a a n l a t a y ı m : Yok o l m a y a n şeyler... M e s e l a M i d a s ' ı n ö y k ü s ü n d e , M i d a s ' ı n altınları vardır, b u g ü n y i n e aynı yerlerde altınlar aranıyor. D e m e k ki öykülerle gerçekler arasında, fiziki olarak da b ö y l e bir bağ var. Bir şey d a h a anlatayım: Mitolojiler b a z e n ideoloji haline gelirler. Z a t e n b i z o n u işliyoruz. " Mitolojisi o l m a y a n ı n ideolojisi o l m a z " diye... Şimdi Nevruz nedir? Baharın uyanışı... B i n yıldır b a h a r uyanıyor. A m a T ü r k i y e ' d e , bir b a k ı y o r s u n u z ki, ideolojik bir hal almış olabiliyor. Ç ü n k ü n e d e n ? K o n d e n s e e d i y o r v e b u b e n i m g ö s t e r i m a l a n ı m diyor. B ö y l e bir şey m ü m k ü n m ü ? Yani n e k a d a r s ı k ı y ö n e t i m bildirisi y a y ı n l a r s a n yayınla, b a h a r uyanır, gelincik çiçek açar, değil mi? Bazı şeyler vardır doğaldır. Bazı şeylerse sonradan k u r u l m u ş şeylerdir ki, d o ğ a l o l m a y a n şeylerin y a ş a m a s ı m ü m k ü n değildir. O l u r s a z o r l a m a y l a olur o n u n için, b u n a tekrar d ö n e r s e k , h e l e b i z i m işimiz tiyatroysa, b u n u n a t o m u tek kişidir. Bu tek kişilik anlatımın atomu da, bizim kültürümüzde meddahlık geleneğidir. Bu ülke binlerce yıl bu kültürle yaşamıştır. Hani bazı Galatasaray aydınları ç ı k a r d e r l e r y a ! T ü r k l e r d e k ü l t ü r yoktur, M o l i e r ' i bilmiyorlar diye. Biz onlara diyor m u y u z , onlar da M e v l a n a ' y ı b i l m i y o r l a r onların kültürü y o k t u r diye. Ç ü n k ü b i z i m k ü l t ü r ü m ü z sohbet kültürüdür, m u h a b b e t kültürüdür. H a t t a M e l a m i l i k diye bir tarikat vardır. B u n l a r d a ibadet, s i m g e l e r yoktur. Hiçbir şeye uymazlar. B u n l a r d a T a n r ı ' y a v a r m a n ı n tek
Teşekkür ederim. Terin soğumadan, sorularımı yinelemek istiyorum. Meddah, meddahlık nedir? Oyuncu mudur meddah? İçimizdeki meddah nedir? Meddahlık geleneğimiz nasıldır? Bu gelenek sözel bir gelenek olduğu için bu konuda derin bilgiye sahip olduğunu biliyorum. Bizimle paylaşır mısın? M e d d a h çok geniş çaplı bir şeydir. Yani d ü n y a n ı n k u r u l d u ğ u n d a n , yıkılacağına k a d a r g i d e c e k olan bir şeydir. B u n u n ara b ö l ü m l e r i var. H i k â y e a n l a t m a k , ö y k ü n m e k , y a n s ı l a m a . . . Y a n s ı l a m a k o n u s u ç o k ö n e m l i bir k o n u d u r . B u B a t ı ' d a da var. M e s e l a : C r i s t o p h e r C a u d w e i l ' i n , "Gerçekçilik ve Yanılsama" ü z e r i n e yazdığı n e d i r ki; aşağı y u k a r ı aynı şeyleri anlatır v e İngiliz şiirini rimellerinden g ü n ü m ü z e k a d a r alır getirir. Ş i m d i . . . K o n u y a h â k i m olmayanlar h e p şöyle şeyler söylüyorlar. K a r a g ö z , O r t a O y u n u , m e d d a h , falan filan sistematik y a p ı y l a . . . S i s t e m a t i k öyle d e ğ i l ! S i s t e m a t i k Ş u : Ö n c e l i k l e , m e d d a h k ö k ü n d e n , b ü t ü n taklitleriyle bir gırtlak adamıdır. İşte m e d d a h ı n gölgeye çıkması, K a r a g ö z ' ü m e y d a n a getirir. Yani K a r a g ö z ' ü n tiplerinin a r k a s ı n d a k i y i n e bir meddahtır. A ç ı k ç a s ı bir gırtlaktır. O gırtlak ne k a d a r genişse,
>46
a
pe cy
Bir atasözü vardır: " Gönüller sığarsa her şey sığar" diye... B u r a d a da açıcı sözler vardır. N e d i r ? D ü ğ ü n alayının elinde bayrak vardır ve ö n d e n yürür. " Evlerinin ö n ü meşe/ Dibini keklikler eşe/ Kız evi varıyoruz/ Odayı iyi döşe/" deyip bayrağı oraya dikti mi orası kız evidir. Yani ne diyelim, R ö n e s a n s T i y a t r o s u n u n , batı t i y a t r o s u n u n b i n l e r c e d e k o r l a tahtayla betonla, birebir ev k u r d u ğ u yere bir ufacık simgeyle, a d a m o r a y a m e k â n yapıyor. B u m e k â n a ç m a l a r ı müthiştir. Ç a ğ d a ş T i y a t r o n u n arayıp d a b u l a m a d ı ğ ı şey olsa g e r e k . . . O da b i z d e vardır i ş t e . . . B a z e n insan şunu söyleyebiliyor. D i y o r l a r ki " Bin yıldır bu tiyatro var." Bu tiyatro bin yıldır değil, üstüne kavga bile verdiğimiz bu İtalyan Tiyatro dediğimiz kutu tiyatro, beş yüzyıllık tiyatrodur. Bu da k a p i t a l i z m i n , Rönesans'ın gelişmesiyle...
a
yolu, sohbet muhabbettir. Yani sohbet t o p l u m u çok önemlidir. İkincisi d e , usta çırak geleneğidir.
Bugün hâlâ görüyoruz k i , usta çırak geleneği çok önemli...
Bu öğretiler nedir?
pe cy
U s t a çırak geleneği olduğu için, biz bu öğretinin içinden birini alıp koyamayız. Nedir o? Şu: Bir Muhittin Arabi'siz bir M e v l a n a düşünülemez. Bir Mevlana'sız Şeyh Bedrettin düşünülemez, bir Yunus d ü ş ü n ü l e m e z , Pir Sultan d ü ş ü n ü l e m e z . B u n l a r belli bir öğretinin, belli bir geleneksel u y u m u içinde gelirler.
N e diyelim mesela, işte h e r z a m a n olduğu gibi, özel m ü l k e karşı genel m ü l k . B u n l a r o l m a s a y d ı , Yunus nasıl diyecekti "Mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi" Yunus "Komünist Manifesto"yu okumamış. Çünkü bizim geleneğimizde var. Eğer bir şey, gelenekde yoksa ritüelde yoksa seyirlikte y o k s a o ayakta o l m a z suni olur. Bir şeye b a k a r k e n , atomlarını ayrıştırıp, g e ç m i ş i n de var m ı , g e l e n e ğ i n d e var mı diye b a k m a n gerekir. O n u n üstüne geliştirdiğin h e r şey de gelişir gider diye d ü ş ü n ü y o r u m . Bir de D o ğ u toplumlarında, bunalıp kalma, ç ö z ü m s ü z l ü k yoktur çözersin. Senin anlatacak bir derdin varsa, oturursun sandalyeye atarsın m e n d i l i o m z u n a , sopayla da üç k e r e v u r u r s u n , milleti dinletirsin. Yeteneğine g ö r e d e , o y u n bittikten sonra, ş a p k a n ı açar, paranı toplar, tencereni kaynatırsın. B e ş kişi olur beş kişiye, on kişi olur on kişiye oynarsın. Ç ü n k ü tasavvufta şöyle bir şey vardır: " b i r kişiden b i n kişiye, bin kişiden bir k i ş i y e " Yani bu n e d i r ? B ü t ü n l e ş m e ayrışma, b ü t ü n l e ş m e . . .
Hiçbir şey bütün değildir. B ü t ü n değildir. Yani şöyle bir şeyi d e m e z . Şu k a d a r p a r a m ı z yok, ş u k a d a r o y u n c u m u z y o k ! B i z n ' a p a b i l i r i z yoktur. H a t t a b u n u biraz d a h a getirirsen, K o n f ü ç y ü s ' ü n ritüeller üzerine y a z ı l a n vardır. Ritüeller d o ğ u t o p l u m l a r ı n d a ç o k önemlidir. M e s e l a b ü y ü k p r o l e t e r k ü l t ü r d e v r i m i n i n ö z ü n d e insanı d ö n ü ş t ü r m e , silahsız p r o p a g a n d a birlikleri vardır. Onların yaptıkları işler p r o p a g a n d a d ı r ve birer meddahlıktır.
Buradan yola çıkarak çağdaş tiyatroya gelebilir miyiz? O z a m a n d e m e k ki, biz b u r a d a n alırsak, Ç a ğ d a ş tiyatronun m e k â n diye bir sorunu yoktur. Bir köy d ü ğ ü n ü d ü ş ü n e l i m . H i ç b i r z a m a n m e k â n s a l olarak b u k ö y d ü ğ ü n ü , a m a n ağanın evi daha b ü y ü k diye ağanın evinde yapılmaz. Herkesin kendine g ö r e evi neyse o köy oraya sığar.
>48
Nedenini nasıl açıklıyorsun? N e d e n i şudur? İlk o a n l a m d a tiyatro 1495 yılında kurulmuştur. K a p ı n ı n ö n ü n e bir gişe k o n u l m u ş t u r bilet kesilebilsin d i y e . R o l a y r ı m ı g ü n d e m e gelmiştir. A k t ö r l e r ayrı y e r d e , seyirciler ayrı yerde ve insanlar anca yarım saat önceden yerini bulabilirler ki bu b i z i m t a m a m e n ret ettiğimiz bir tiyatro. B i z e de b u n u n girişi 1914'tür.
Bizim tiyatrolarda onların devamlılığı zaten... Ş u n u e k l e y e y i m , b u n l a r klasik tiyatro olarak olabilir a m a b e n i m d ü ş ü n d ü ğ ü m , ç a ğ ı m ı z d a k i etkin seyirciyi katabilecek gücü yoktur. M e s e l a bir " M e v l i t " o y u n u gibi, ne diyelim, t a m u y u y a c a ğ ı n z a m a n a y a ğ a kaldıran, ayrı yerlere o t u r t a n , bir d i n a m i z m i , bir gücü var m ı d ı r ? Olabilir m i ? Z a t e n seyirci y a r ı m saat ö n c e d e n yerini z o r b u l u y o r . . . D e m e k k i 2 1 . yüzyılın tiyatrosu, eğer aktörle seyirci esastır hatta seyirci e t k i n d i r ve k a t ı l ı m c ı seyirci diyorsa d ü z e n e ğ i bu değildir. Bu rol d a ğ ı t ı m ı n d a seyirciye söz h a k k ı falan yoktur.
Biçimleri nelerdir, farklı mı? O n l a r işte b u g ü n e k a d a r y a p t ı ğ ı m ı z y a p a c a ğ ı m ı z şeyler...
Tiyatronun kendi yapısından gelen, insanın insana karşı gücü, hiçbir sanat dalında olmayan bir şey... O l m a y a c a k bir şey d e . . . Biz ille de tiyatroyu fonksiyonlarından koparıp böyle bir yerlere sıkıştınrsak, çok az seyirciye ulaşmış oluruz. S o n yıllarda b i z i m y a p t ı ğ ı m ı z bir şey s ö y l e y e y i m : Sultanahmet meydanında da " D ü ğ ü n ya da D a v u l " oynadık, kapalı spor s a l o n u n d a da o y n a d ı k . Bir g e c e d e beşbin kişiye u l a ş m a o l a n a ğ ı var t i y a t r o n u n .
Biliyorsun yıllar önce Bursa Devlet "Düğün ya da Davul" oynamıştık. Bu söylediklerini gözlemlemiştim... Eğer bu sohbeti bağlarsak, asıl söylemek istediğin ne olabilir? B e n i m s ö y l e d i ğ i m şey, insanlara, h e r k e s e bir o y u n c u diye b a k ı y o r u m . D ü n y a y a g e l m i ş h e r k e s bir sistem kurmuştur. M e v l a n a " Bu d ü n y a bir y a n s ı m a d ı r " der. Şeyh Bedrettin " B u d ü n y a bir a y n a d ı r " der. H e r k e s bir şey söylemiştir. B e n d e d i y o r u m ki: " B u d ü n y a bir o y u n insanlar d a o y u n c u " b u insanlara rol veren birileri var. Bu rolü itiraz e t m e d e n k a b u l edenler, kaderciler, r o l ü n e itiraz e d e n l e r d e devrimciler. N e m u t l u ! R o l ü n e itiraz e d i p a d a m gibi y a ş a m a y a v e o y u n c u o l d u ğ u n u n bilincine v a r m a y a . . . Yoksa başı sonu belli bir sahne b u . . . Yani h e r on yıla bir s a h n e desek, taş çatlasa on perdelik bir oyun...
Devlet Tiyatrosu'nda çalışan bir oyuncu olarak, düşünmek bile istemem ama Devlet Tiyatrosu'nun varlığını sorgulayanlar var. Devlet Tiyatroları ve Bölge tiyatroları için düşüncelerin nelerdir?
pe cy a
B a z ı toplumlar, b i z i m t o p l u m devletçi t o p l u m d u r . Yani, hayır da- şer de devletten gelir. B i z şöyle çevirip s ö y l e y e m e y i z . D e v l e t i n Tiyatrosu o l m a z , şirketin tiyatrosu olur. Yani, C o c a C o l a k i m için tiyatro yapar. C o c a C o l a h a l k için niçin tiyatro y a p s ı n ? H e r şeye r a ğ m e n , ancak ö d e n e k l i tiyatrolarla tiyatro var olabilir, devamlılığını sağlayabilir. Tabi ki, b u r a d a ö n e m l i bir şey var. Bireyler çok önemlidir. H e l e b i z i m t o p l u m u m u z d a k u r u m l a r değil, fiili d u r u m l a r önemlidir. Bireyler b a z e n k u r u m l a r ı n ö n ü n e geçer. Yani b u n u n l a şunu d e m e k istiyorum. Bir S a m i Şekeroğlu o l m a s a y d ı , T ü r k sineması arşivi o l m a z d ı . Bir, O s m a n H a m d i o l m a s a y d ı , m ü z e c i l i k o l m a z d ı . T i y a t r o dediğimiz, halkın kültürüyle ilgili arşivi, bilgiyi y a y m a s ı , özel şirketlerin ve özel kişiliklerle y a p ı l a c a k işler değildir. B u n l a r k u r u m olması gereken işlerdir. K u r u m l u işlerdir. Bizim ödenekli tiyatro d e d i ğ i m i z Şehir Tiyatroları, O s m a n l ı d a n sürüp geliyor. O g ü n d e n b u g ü n e k a d a r o y n a n m ı ş o y u n l a r var. O g ü n d e n b u g ü n e kadar kaç insan g e l m i ş g e ç m i ş . K a ç kuşak geldi m e s e l a . . . O a n l a m d a Şehir Tiyatrolarına ve Devlet Tiyatrolarına çok ö n e m v e r i y o r u m . B u k u r u m l a r devlet desteği g ö r m e l i d i r ç ü n k ü D e v l e t k ü l t ü r e y a t ı r ı m y a p m a y a m e c b u r d u r , şirket değildir. D e v l e t bir ticari k u r u m değildir. Şirketler ticari kurumlardır. Ayrıca baskın bir şekilde bir sınıfın k u r u m l a n d ı r . B ö l g e tiyatrolarına gelince: Bölge tiyatroları k a ç ı n ı l m a z bir şeydir. S o s y a l olaylar, h e l e g ü n ü m ü z d e t e k tip b e s l e n m e gibi tek bir k a y n a k t a n bilgi e d i n m e ve karşılıklı eğitimin o l m a d ı ğ ı y e r d e , bilgi e d i n m e ve karşılıklı eğitimi tiyatro s a y e s i n d e sağlıyor ve diyalog kurabiliyoruz. Sosyal bir olay o l u y o r u z . Tiyatroya yüklediğim y ü k ü m , seyirci, o y u n c u arasındaki ilişki ve diyalogdur. B ö l g e Tiyatroları tabiî ki bir yük d a h a almalı, bölgeleri araştırmalı, b ö l g e l e r d e nicelik kadrolar gidip, o bölgelerin aktörleri yetiştirilmeli. S a n ı y o r u m Devlet Tiyatroları b u n l a r a h i z m e t ediyor. B u arada şunu s ö y l e m e l i y i m . B e n c e T ü r k Tiyatrosu D ü n y a Tiyatrosu'na örnek olabilecek bir gelişme içindedir. N e d e n i de coğrafi k o n u m l a r ı n d a n dolayıdır. Batı kültürü taklit e d i l e m e z g e ç i l e m e z , a ş ı l a m a z diye B a t ı l ı l a r ' ı n dediği gibi b a k m ı y o r u m . A ş ı l m a z l ı k k ü l t ü r ü n e i n a n m ı y o r u m . H e r şey aşılır, h e r şey geçilir. Eğer, H e g e l o l m a s a y d ı , K a r l M a r x olmazdı. Var mı öyle bir şey, matruşka gibi gelir durursun. H a ! B u r a d a şu var: B u n u k e n d i m de tespit e d i y o r u m . Batılı y a z a r l a r d a n d a o k u y o r u m . M e s e l a , Walter B e n j a m i n ' d e n Cristopher Caudwell'den okudum. "Ölen Kültür Üzerine E l e ş t i r i " diye bir kitabı vardır. B e n biraz batı k ü l t ü r ü n ü n d u r a ğ a n l ı ğ ı n d a n dolayı, ç ö k ü ş e d o ğ r u gittiğine i n a n ı y o r u m . A m a b i z i m t o p l u m d a d a ç o k d a h a d i n a m i k bir kültürün gelişeceğini g ö r ü y o r u m . Ş ö y l e bir şey var. B u g ü n b ü t ü n insanlar c e n n e t i n i k a y b e t m i ş d u r u m d a ve paranın c e h e n n e m i n d e savaşmaktalar. İnsanlar bir g ü n akıllarını başlarına alır. Yaradılışın, hikmeti, nimeti bir şey o l m a l ı ve bir gün ben bu d ü n y a y a n e d e n geldim diyebilir. D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n k e n d i n e bir çeki d ü z e n v e r m e s i gerekir. D e v l e t Tiyatrosu, bu halkın vergileriyle, halktan topladığı paralarla yaşayan bir tiyatro. Halk kültürüne yaslanması gerekir.
Klasikler filan yapılır. Aktörler birer m e d d a h gibi, h a l k ç ı p r o p a g a n d i s t gibi yetiştirilmelidir. Birisi hastalandığı z a m a n , p e r d e k a p a n m a m a l ı . Yani bir aktör tek b a ş ı n a çıkıp bir şey anlatabilmeli. Sınavlar d a öyle olmalı. A d a y s a n d a l y e y e oturmalı, iki saat h i k â y e anlatan a d a m aktördür. A n l a t a m a y a n ı geç...
Cüneyt Gökçer kırkıncı yılını yaptı, programının başına " K r a l Lear"ı koydu.
Hayır, o l a m a z d e m i y o r u m . A m a işin bir esası vardır. Ö d e n e k l i tiyatroların h a l k k ü l t ü r ü n e sırt ç e v i r m e k gibi yanları var. Bu sadece tiyatrodan dolayı değil. Y a z a n çizeri de b u n u n farkında değil. B i z b u g ü n B r e c h t ' l e r i o y n a y a r a k , faşizmi a n l a t a m a y ı z . B r e c h t ' i n d ö n e m i n d e k i faşizm National Faşizmdi. G ü n ü m ü z d e y a ş a d ı ğ ı m ı z faşizm, E n t e r n a s y o n a l Faşizmdir. A r a d a bir fark var. G l o b a l F a ş i z m başka, Ulusal F a ş i z m başka. Bu ayrımı biz k o y m a z s a k , bunu biz aydınlar olarak halkımıza anlatamazsak, halkın b u n u k e n d i k e n d i n e n e r d e n ö ğ r e n e c e ğ i n i d ü ş ü n e c e ğ i z . Bu da özellikle t i y a t r o n u n işi...
İkinci D ü n y a S a v a ş ı ' n d a , A l m a n l a r "Fırınları kapatın, tiyatroları açın morali bozuk bir halktan bir şey olmaz. Ama coşkulu olan halktan her şey olur." dediler. O n e d e n l e d i r ki; A l m a n y a bu k a d a r kısa z a m a n d a k e n d i n i topladı. F r a n s a t o p l a y a m a d ı . B u n a l ı m a gitti v e B u n a l ı m E d e b i y a t ı çıktı. Ç ü n k ü H i r o ş i m a , A u s w i t s c h z k a m p l a r ı , Yalta konferansı, d ü n y a y ı , a y d ı n l a n b u n a l ı m a sürükledi. H a l k t a n k o p u k aydınlar ilk 1 9 5 0 ' d e n sonra ortaya çıktılar. Aydınlar sistem dışıdır. S i s t e m aydını o l u n m a z , sistem aydını kâtiptir, İnsanları dönüştüren geliştiren, bu tiyatro, bu bilgiler, bu hayatı üreten emekçilerin hakkıdır. Biz niçin onların kültürünü onlara vermiyoruz, onlara götürmüyoruz? Yani s l o g a n ı m ı z şu olmalı: T i y a t r o h a l k ı n olsun, g a z i n o l a r mafyanın!
Bu söyleşi için çok teşekkür ederim 49 <
Murat Daltaban yeni bir tiyatro ve salonla sezona hazır.
pe cy a
söyleşi
Fotoğraflar: Gülay Ayyildiz Yiğitcan
DOT'mu? O'da Ne?
> Ebru Seyhan
G e ç t i ğ i m i z aralık a y ı n d a Ş e h i r T i y a t r o l a r ı ' n d a n istifa e d e n oyuncu M u r a t Daltaban, u z u n zamandır hayalini kurduğu bir tiyatro projesini h a y a t a geçiriyor. Ö z l e m D a l t a b a n v e S ü h a Bilal ile birlikte B e y o ğ l u M ı s ı r A p a r t m a n ı 4. k a t t a bir y e r k i r a l a y ı p , t i y a t r o s a l o n u h a l i n e g e t i r e n D a l t a b a n , 1990 yılı b a ş l a r ı n d a o r t a y a ç ı k a n v e kısa s ü r e d e b ü y ü k yankı u y a n d ı r a n " I n - Y e r - F a c e " dalgasına ait oyunları sahneleyecek. Sara K a n e , M a r t i n M c D o n a g h , B r y o n y Lavery, A n t h o n y N e i l s o n gibi y a z a r l a r ı n o y u n l a r ı n ı içine alan a k ı m ; k ü ç ü k seyirci topluluklarını, küçük mekânlarda, o y u n c u ile bir araya getirerek 'etki dozu yüksek' oyunlar ortaya koymayı öngörüyor. Daltaban, " D O T " adını verdikleri m e k â n d a , k e n d i l e r i gibi d ü ş ü n e n tiyatrocularla " k ü ç ü k b i r r e p e r t u v a r t i y a t r o s u " o l u ş t u r m a y ı planlıyor. H e m e n , " D O T " n e a n l a m a g e l i y o r diyenler için d e bir a ç ı k l a m a y a p a l ı m : H i ç b i r a n l a m a gelmiyor. A n l a m l a n d ı r ı l m a y a ç a l ı ş ı l m a m a s ı için r a s g e l e seçilmiş, a n c a k tiyatronun yapacağı işlerle a n l a m k a z a n a c a k üç harf, bir hece...
Oyunlar için Mekan " H e p arzu e t t i ğ i m b ö y l e bir şey vardı; k ü ç ü k bir m e k â n d a , a z seyirciyle y a k ı n t e m a s e d e b i l e c e ğ i m i z bir i ş y a p m a k . B u n u n ü z e r i n e çalışıp d ü ş ü n ü y o r d u m . B i r y e r b u l d u k v e H a n E r t e k i n ile projesini çalıştık. ' B i r m e k â n o l s u n o n u n içinde b i r şeyler
y a p a l ı m ' diye d ü ş ü n m e d i m hiç, bu tarz m e k â n l a r için yazılmış o y u n l a r vardı, onları o y n a m a k i s t e d i m . " 2 2 E y l ü l a k ş a m ı B r y o n y L a v e r y ' n i n " F r o z e n / D o n m u ş " isimli o y u n u ile seyircisiyle ilk k e z b u l u ş m a y a hazırlanan " D O T ' u n hikâyesine böyle başlıyor Murat Daltaban. Peki, oyuncuyu bu kadar heyecanlandıran ve sözünü ettiği m e k â n l a r için yazılan o y u n l a r n e l e r ? " 1 9 9 0 ' l a r d a R o y a l C o u r t , o d ö n e m tiyatrodaki tıkanıklıktan dolayı, g e n ç yazarların çalışması için bir s t ü d y o tiyatro geliştiriyor, k ü ç ü k k a d r o l u o y u n l a r çıkıyor. P r o d ü k s i y o n l a r k ü ç ü k o l m a l a r ı n a r a ğ m e n b e k l e n m e d i k bir başarı kazanıyor. Akımı başlatan yazarların ardından çok s a y ı d a y a z a r geliyor. O y u n l a r h e p m e t i n y a z ı m ı n d a d e n e y s e l olarak değerlendirilmiş. Sonra da zaten geleneksel yapıyı e t k i l e y e n bir y a p ı h a l i n e geliyorlar. B u alternatif v e d e n e y s e l gelişen d u r u m bir süre sonra alternatiflikten n e r e d e y s e çıkıyor, üniversitelerde o k u t u l m a y a başlanıyor. A s l ı n d a b i z d e ç o k geç t a n ı n m ı ş bir y a z a r grubu. Dili ve temaları ç o k sert o l d u ğ u için çevrilmesi biraz gecikmiş. Oyunların oynandığı yere "sıcak m e k â n " deniyor. B u n u n n e d e n i , seyirciyle o y u n c u a r a s ı n d a bir g e r i l i m t a ş ı n ı y o r o l m a s ı . T e m a l a r ı n v e dilin b u k a d a r sert o l m a s ı seyircide g e r i l i m y a r a t ı r k e n , seyirciye b u k a d a r yakın o l m a k o y u n c u d a g e r i l i m yaratıyor. A l e k s Sierz isimli b i r k u r a m c ı b u işin adını " I n - Y e r - F a c e " k o y u y o r . B u o y u n l a r A v r u p a ' d a o y n a n d ı ğ ı n d a d a ç o k sert t e p k i l e r a l m ı ş . T i y a t r o sanatı için ç o k saldırgan, sert v e k a b u l e d i l e m e z g ö r ü l m ü ş , a m a bir k ı s m ı için d e ç o k h e y e c a n verici g ö r ü n m ü ş . B e n i m için ç o k h e y e c a n v e r i c i . "
Bu Sezon Dört Proje
Neden buradasınız? Erdal Küçükkömürcü: B u r a d a küf k o k m u y o r h i ç b i r şey. B u n u s ö y l e r s e m b i r devlet m e m u r u o l a r a k ç o k z o r l a y a c a k l a r beni a m a d ü ş ü n c e sistematiği yavaş değil, çok pratik ve zekice. İstanbul hızlı bir şehir ve ben artık sanırım dinginlikten sıkıldım v e M u r a t ' ı n s ö y l e d i ğ i h i k â y e d e b e n i b u r a y a getirdi. Projeler ç o k güzel, o y u n l a r m ü k e m m e l . N e y a z ı k k i bazı o y u n l a r ı d e v l e t i n t i y a t r o s u n d a o y n a y a m ı y o r s u n u z . Bu o y u n l a r da o o y u n l a r d a n . O y ü z d e n b u r a d a y ı m . O t u z b e ş kırk y a ş ı n d a bir adamın on sekiz yaşındaki heyecanı duyması önemli. Almula Uluer: B e n M u r a t ' l a ç a l ı ş m a y ı ç o k i s t i y o r d u m zaten. H a n i festivallerde izlediğimiz o y u n l a r varya; b a ş k a bir y e r d e n y a p ı l ı y o r artık tiyatro, b u n u n b i r ö r n e ğ i n i g e t i r i y o r M u r a t . A v r u p a ' d a yapılan ve artık ihtiyaç d u y u l a n bir şey bu. B e n de ç a l ı ş m a k istedim. Arda Aydın: B a n a b u r a y ı M u s t a f a Avkıran v e D e r y a A l a b o r a ö n e r d i . " F r o z e n " a asistan arandığını söylediler. D a h a s o n r a iş b a ş k a bir y e r e k a y m a y a başladı v e b e n k e n d i m i " D O T a d a m ı " o l a r a k b u l d u m . G e n ç bir tiyatrocu o l a r a k k e n d i m e tiyatroyla bir gelecek k u r m a y a çalışıyorum. Şehir Tiyatrosu o y u n c u s u y u m , b u r a n ı n b a n a d a h a y a k ı n o l d u ğ u n u hissettiğim için b u r a d a o l m a l ı y ı m diye d ü ş ü n ü y o r u m . D O T ' u n İ s t a n b u l ' d a bir f e n o m e n e d ö n ü ş m e s i g e r e k t i ğ i n i d ü ş ü n ü y o r u m . İleriki z a m a n l a r d a o y u n c u olarak b u r a d a k a l m a k b e n i m a k l ı m d a n v e g ö n l ü m d e n geçen. H e r şeyinizi k e n d i n i z yaptığınız okullardan çıkıp, hiçbir şeyini k e n d i n i z y a p a m a d ı ğ ı n ı z Ş e h i r T i y a t r o s u gibi yapılara girdiğiniz z a m a n k ö r e l m e y e b a ş l ı y o r s u n u z ki bu ilk altı a y d a g e r ç e k l e ş i y o r d i y e b i l i r i m . B u r a s ı b e n i m nefes aldığım yer
cy a
" D O T " t a s a h n e l e n e c e k o y u n l a r d a n ilk B r y o n y L a v e r y ' n i n " F r o z e n / D o l m u ş " isimli o y u n u . " F r o z e n " ı F ü s u n G ü n e r s e l ç e v i r m i ş . Yazar, o y u n d a " b i r seri katilin psikolojisini o n y a ş ı n d a k i bir ç o c u ğ u n h i k a y e s i ü z e r i n d e n ü ç farklı b a k ı ş l a i n c e l i y o r " O y u n b u g ü n e k a d a r farklı y e r l e r d e b i r ç o k k e z o y n a m ı ş . 2 2 E y l ü l ' d e seyirciyle b u l u ş a c a k o y u n u M u s t a f a Avkıran y ö n e t i y o r ; D e r y a A l a b o r a , Ö v ü l Avkıran, M u r a t D a l t a b a n v e g r u b u n e n g e n ç üyesi A r d a Aydın o y n u y o r . " F r o z e n " , m o n o l o g l a r ve dialoglar ile örülü. M e t n i n bu şekilde y a z ı l m a s ı n ı n n e d e n i , " o y u n u n asıl temasıyla, iletişimsizlik v e y a b a n c ı l a ş m a y l a ç o k ilişkili bir teknik. O y ü z d e n de d e n e y s e l o l s u n d i y e y a z ı l m ı ş bir m e t i n değil, a k s i n e t e m a y a h i z m e t e d e n bir t e k n i k . " o l a r a k açıklıyor D a l t a b a n .
Gelecek sezon, başarabilirse iki tane de Türk oyunu sahnelemeyi p l a n l ı y o r D a l t a b a n . O y u n l a r ı , y i n e bir " I n - Y e r - F a c e " t e k n i ğ i olan yazar, y ö n e t m e n ve o y u n c u l a r l a birlikte y a p ı l a c a k atölye ç a l ı ş m a s ı ile ç ı k a r m a k istiyor. H a f t a n ı n b e ş ya da altı g ü n ü oyun sahneleyeceği Mısır Apartmanı 4. katın müdavimleri o l a c a ğ ı n d a n e m i n . B i z d e D a l t a b a n ' ı n h e y e c a n ı n ı paylaşıyor, O ' n a ve ekibine 'kolay gelsin' diyoruz.
pe
Joe Penhall'ın " L o v e and Understanding/Aşk ve Anlayış"ı g r u b u n diğer bir o y u n u . İstanbul D e v l e t T i y a t r o s u o y u n c u s u Almula Uluer ve Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncusu Erdal Küçükkömürcü oynuyor. Murat Daltaban yönetmenliğini üstlendiği b u o y u n d a , h e r iki o y u n c u y l a birlikte o l m a k t a n b ü y ü k keyif d u y d u ğ u için o y n a d ı ğ ı n ı d a belirtiyor. İrlandalı yazar Martin M c D o n a g h ' ı n dünya prömiyerini 2003 yılında Londra National Theatre'da yapan oyunu "Pillowman/Yastık A d a m " v e A n t h o n y N e i l s o n ' u n " T h e C e n s o r / S a n s ü r c ü " isimli oyunları " D O T " t a bu yıl sahnelenmesi planlanan diğer oyunlar.
Profesyonel Kadro
Ö d e n e k l i v e y a özel tiyatroların p e k tercih e t m e y e c e ğ i t ü r d e n oyunlar sahneleyeceklerine dikkat çeken Daltaban, bu tiyatrolardaki bazı o y u n c u l a r ı " D O T " a d a v e t e t m e y i v e p r o f e s y o n e l bir o y u n c u k a d r o s u o l u ş t u r m a y ı d a istiyor. D a l t a b a n ' a " D O T " gibi b i r o l u ş u m a n e d e n b u g ü n i h t i y a ç d u y d u ğ u n u s o r u y o r u z : " B e n t i y a t r o n u n ç o k fazla seyirciye ulaşma devrinin kapandığını düşünüyorum. D a h a küçük mekânlarda, d a h a k ü ç ü k prodüksiyonlarla d a h a küçük seyirciye ulaşmasının doğru olduğuna inanıyorum. D O T ' u n bugün b a ş l a m a s ı ise, s a d e c e b e n i m d o y g u n l u k z a m a n l a m a m l a ilgili bir d u r u m . B u n d a n b e ş yıl ö n c e b u n u y a p a m a z d ı m ç ü n k ü o d o y g u n l u ğ a u l a ş m a m ı ş t ı m h e n ü z . ' Ş i m d i b u oyunların z a m a n ı m ı ' d i y e s o r a r s a n ı z b u n u b i l m i y o r u m , seyirci ile g ö r e c e ğ i z . A m a h e p birlikte ç a l ı ş t ı ğ ı m ı z o y u n c u l a r d a m e t i n l e r i n ç o k g ü n c e l v e z a m a n ı o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r . U m a r ı m başarılı olacaktır. Başarılı o l a c a ğ ı n ı d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z için aslında peşinden gidiyoruz. Tiyatronun u c u z bir eğlence olmasından h o ş l a n m ı y o r u m . Bu işi televizyona b ı r a k m a k lazım. O n u n için h e p i m i z i n biraz k e n d i n i z o r l a m a s ı gerekiyor. O y ü z d e n e m e k harcamak gerekiyor."
51 <
Ortadoğulu Tiyatrocular:
cy a
> Ebru Seyhan > Genco Demirer
pe
Söyleşi
Fotoğraflar: Genco Demirer
İşgal Altında Sanat Bir Silahtır
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir ikincisini
düzenlediği
Tiyatroları 'nın
İstanbul-Mekân-Tiyatro
Ortadoğu'dan dört ülke de konuk oldu;
Suriye,
bu yıl
festivaline Filistin,
Lübnan ve Irak. İşgalin, çatışmaların, savaşların eksik olmadığı bir bölgede,
sanatsal üretimin devam edebildiğinin
göstergesi bu topluluklar ile
"Ortadoğu
Tiyatroları
Forumu"
yapmak istedik. Ancak görüşme için bize ayrılan vaktin kısalığı nedeniyle bir forum değil, Asthar
Tiyatrosu
Tiyatrosu
söyleşi çıktı ortaya. Filistin
Müdürü İman Aun,
Oyuncusu
İmad
Farajin,
Filistin Al Kasaba Lübnan Zico House
Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Yamut ve Yönetmen Siham Nasır,
Şam Devlet Tiyatrosu
Irak Devlet Tiyatrosu Yönetmen
Hatem
uğraşmanın Ortadoğu 'da
Yönetmeni Eymen Zidan,
Genel Sanat Yönetmeni Abdulhafez ve
Oda;
olağanüstü koşullarda
bir zorunluluk silahların,
olduğuna
bombaların
dikkat
sanatla
çektiler.
konuştuğu
bir
savaştan
daha tehlikeli başka bir savaşın: kültür savaşlarının sürdüğünü söyleyen tiyatroculara göre sanat, bölge halkının elinde kalan kültürel değerleri korumak için
en
büyük silah.
Ebru: Filistin'deki tiyatro ortamından, nasıl çalıştığınızdan söz eder misiniz?
sokakta gördüğü, yaşadığı kendi hayatını sahne üzerine t a ş ı m a k istedik. Ö z e l l i k l e İ n t i f a d a ' d a n s o n r a b u n u
İ m a d Farajin: Bizler bir k a o s o r t a m ı n d a ç o k d o ğ a l bir şekilde
u y g u l u y o r u z . O y u n a g ö s t e r i l e n tepkiler, Filistin i ç i n d e v e
tiyatro yapabiliyoruz. G r u b u m u z A l K a s a b a , h e r yıl b i r ç o c u k
dışında neredeyse aynıydı. O y u n u m u z d a izleyicilerden h e r
o y u n u , b i r d e y e t i ş k i n l e r için o y u n çıkarıyor. Yani, y a p ı l m a s ı
biri sanki kendisinin ya da arkadaşının hikâyesini g ö r ü y o r m u ş
g e r e k e n şeyleri y a p ı y o r u z . R a m a l l a h ' t a o t u r u p K u d ü s ' t e
gibi hissetti. V e ş u n u g ö r d ü l e r ; Filistin s a d e c e h a b e r l e r d e
tiyatro y a p m a y a çalışanlar ç o k zor d u r u m l a r l a karşılaşıyorlar.
g ö r d ü ğ ü gibi d e ğ i l . İ n s a n l a r s e v g i d o l u , seviyor, g ü l ü y o r ,
B e n R a m a l l a h ' t a y a ş ı y o r u m , K u d ü s ' e ç a l ı ş m a y a p m a k için
şarkı s ö y l ü y o r , s a n a t y a p ı y o r .
g i d e m i y o r u m . Filistinli b i r g r u b u n , T ü r k i y e ' d e y a d a b a ş k a bir ülkede o y u n oynaması, Filistin'de o y n a m a s ı n d a n daha k o l a y . B a ş k a b i r s o r u n d a h a var, i ş g a l d e n d o l a y ı ü l k e m i z d e t i y a t r o yok. B i z i m s e y i r c i m i z d e k a l m a d ı . O y u n o y n a m a şansımız a z o l d u ğ u n d a n , seyircimize d e u l a ş a m ı y o r u z . K ü l t ü r Bakanlığı tiyatroyu desteklemiyor zaten. İhtiyaçlarınızı k a r ş ı l a m a k için m u h a t a p b u l a m ı y o r s u n u z . O y ü z d e n h e r şey gecikiyor. Tiyatro eğitimi de yok. Atölyelerimiz yok, salonlarımız yok. Kendi içimizden, yaşadıklarımızdan ve d u y g u l a r ı m ı z d a n y o l a ç ı k a r a k b i r şeyler y a p m a y a çalışıyoruz.
Genco: İsrail yanlısı bir grup oyunu izledi mi? İ m a d Farajin: Aynı o y u n l a A m e r i k a ' y a gittik. O r a d a İsrailliler izledi. O y u n c u l u k a ç ı s ı n d a n başarılı b u l d u k l a r ı n ı söylediler. A m a m e s e l a o y u n d a b i r s a h n e var, Tel A v i v ' d e u ç a k l a b o m b a l a m a sahnesi, İsrailliler o b o m b a l a m a d a k e n d i ç o c u k l a r ı n ı n ö l d ü ğ ü n ü söylüyor. F i l i s t i n ' d e b i r s a l d ı n o l d u ğ u z a m a n h e m e n k a r ş ı l ı ğ ı n d a İsrailliler ' b i z d e n d e ş u k a d a r kişi ö l d ü ' d i y e a ç ı k l a m a yapıyor. B u h e r z a m a n b ö y l e . İ m a n A u n : B i z h i ç b i r z a m a n İsrailli b i r g r u p l a ç a l ı ş m a k
İman Aun: Bence bizdeki en büyük problem, hükümetin,
i s t e m e y i z . Ç ü n k ü o n l a r k e n d i l e r i n i h a k l ı ç ı k a r m a k için h e r
d e v l e t i n o l m a m a s ı . K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı n ı n h i ç b i r işlevi y o k .
şeyi yapıyorlar. İ m a d ' ı n da dediği gibi b i z d e n bir kişi ö l d ü y s e ,
B i r i ş y a p a b i l m e k için b a ş v u r a b i l e c e ğ i m i z b i r y e r o l m a d ı ğ ı
o n l a r d a n d a b i r kişi ö l m ü ş o l d u ğ u n u söylüyorlar. H e r z a m a n
için h e r ş e y i k e n d i c e b i m i z d e n k a r ş ı l ı y o r u z . S a d e c e p a r a s a l
k e n d i l e r i n e g ö r e b i z o n l a r ı n t o p r a k l a r ı n ı işgal e t m i ş i z v e
a n l a m d a değil, tiyatrocu olarak başka konularda m u h a t a p
onları k o v m a y a çalışıyoruz.
olabileceğimiz kişiler yok. İ m a d Farajin: Kültür B a k a n l ı ğ ı ' n d a da her şey bitmiş d u r u m d a . B ö y l e bir bakanlık var mı yok mu bilemiyoruz.
E y m e n Zidan: Suriye'de, tiyatronun doğduğu 1860'lardan bu yana, çok ö n e m l i bir bölgede olduğu için ç o k ö n e m l i sorunlarla karşılaştı. P r o b l e m olan yerde her z a m a n tiyatro
a
Ebru: Peki halk ne düşünüyor tiyatro hakkında, "işgal altında tiyatroyu ne yapalım" gibi bir tepkiyle karşılaşıyor musunuz?
Ebru S.: Suriye 'şimdilik' daha sakin bir bölge gibi görünüyor. Suriyeli tiyatrocular neler yapıyor?
vardır, t i y a t r o o l a n y e r d e d e h e r z a m a n p r o b l e m vardır. Osmanlı Suriye'den çıktıktan ve Avrupa ülkeye girdikten sonra, tiyatro çalışmaları yön değiştirerek biraz güçlendi.
Yaşadıkları b u k a o s t a n dolayı h e p arayış içindeler. K ü l t ü r ü n ü
A m a tiyatrolar v e tiyatro ç a l ı ş a n l a r ı ilk z a m a n l a r d a i n a n ı l m a z
pe cy
İ m a d F a r a j i n : T a m t e r s i n e . Filistinliler b ö y l e ş e y l e r e a ç . y a ş a t m a k için y o l l a r arıyorlar. S a n a y i y o k , t i c a r e t yok.
p r o b l e m l e r yaşadılar, h e p b i r e n g e l l e karşılaştılar.
K a y b e t m e m e k için uğraştıkları tek şey kültürleri. B u y ü z d e n de kendilerini ç o k k ö t ü hissediyorlar.
K ü l t ü r B a k a n l ı ğ ı tiyatro çalışanlarını ve sanatçılarını şu a n d a
k e n d i s i t a y i n e d i y o r . T i y a t r o z a t e n h i z m e t yeridir, ticari
Ebru: Nasıl oyunlar oynuyorsunuz?
m a n t ı k l a y a p ı l a n b i r şey değildir. S u r i y e ' d e k i p r o f e s y o n e l
İ m a n Aun: Kendi yazdığımız oyunların yanında dünya
tiyatrolar, d e n e y s e l t i y a t r o l a r v e U z a k D o ğ u ' d a n g e l e n l e r
e d e b i y a t ı n d a n , ö r n e ğ i n sizin e d e b i y a t ı n ı z d a n A z i z N e s i n ' d e n
için k u r u l m u ş bir tiyatro var. Ç o c u k ve k u k l a t i y a t r o m u z var.
oyunlar alıp uyarlıyoruz.
M e r k e z d e tiyatro salonlarımız var. H e p s i de devlet desteklidir.
Genco: Burada oynadığınız oyun, "İşgal Altındaki Masallar"dan söz eder misiniz? Filistin'de ve oynadığınız başka ülkelerde nasıl tepkiler aldınız?
gelişmesine yardımcı oldu. Tiyatrolar demokratik bir yapıya
İ m a d Farajin: A m a o n l a r d a n çok, b i z i m kendi o y u n c u l a r ı m ı z ı n
sağladığını d a s ö y l e y e b i l i r i m . H e r z a m a n d e v l e t v e tiyatrolar
s a h i p a m a s ü r e k l i farklı p r o b l e m l e r l e k a r ş ı l a ş a b i l i y o r u z . Yaşadığımız sorunların, duygularımızın gelişmesine katkı
Eymen Zidan
İmad Farajin
1978'de bir konservatuar kuruldu. Bu da tiyatro sanatının
53 <
İman Aun (soldan üçüncü)/Mustafa Yamut (Dördüncü) /Siham Nasır (En. sağdaki). a r a s ı n d a p r o b l e m l e r yaşanır, b u b i z i m d a h a hırslı o l m a m ı z ı
olup gidecek, gerçekten tiyatroya inanan insanlar ayakta
v e i d e o l o j i m i z i s a h n e y e t a ş ı m a m ı z ı sağlıyor. B e n c e b u g ü n
kalacaklar.
Ş a m Devlet Tiyatrosu'ndaki otorite değişmeli. İleriye bakış açısına, seyirciye ne k a d a r ulaşabildiğine bakıldığında
E b r u : Peki ya şimdi, işgal altındaki tiyatro?
değişmesi gerektiğini görebilirsiniz.
H a t e m Oda: Bir sabah uyandık ve Amerika'nın evinde oturan ya da yoldan geçen insanları v u r m a y a başladığını gördük.
Tiyatromuzda h e m kendi yazarlarımızın oyunlarına h e m de
S i n e m a v e Tiyatro M ü d ü r l ü ğ ü binasını b o m b a l a r l a y o k ettiler.
dünya edebiyatının önemli örneklerine yer veriyoruz.
O r a s ı ilk tiyatro b i n a m ı z d ı . Ve b i r baktık ki i ç i n e girilebilecek
Festivalde o y n a y a c a ğ ı m ı z o y u n b i r N a z i g e n e r a l i m anlatıyordu
a
biz onu Amerikalı bir y ö n e t m e n e uyarladık. O y u n d a direkt söylemek istemedik a m a dolaylı olarak A m e r i k a ' n ı n Irak'ı işgaline değindik. Biz kendi d u y g u m u z ve bize karşı
y a p ı l a n l a r l a ilgili işler y a p m a y ı s e v i y o r u z . Yani, n e r e d e y s e k
orada sürdürmeye başladık. Festivaller y a p m a y a karar v e r m i ş t i k . Ş i m d i t i y a t r o y a u l a ş m a k bile ç o k z o r g ü v e n l i k a ç ı s ı n d a n . B e ş t a n e festival p r o j e m i z var. B u n l a r ı h a y a t a geçirmek istiyoruz. A m a g ü c ü m ü z yok. B u g ü n bakanlıkta
pe cy
k a n ı m ı z d a o r a y a d o ğ r u akıyor.
gibi s a d e c e b i r t i y a t r o b i n a s ı k a l m ı ş . O d a Ş a m D e v l e t Tiyatrosu binası. Biz de oraya taşındık ve çalışmalarımızı
da p a r a yok. B i r şeye ihtiyacımız o l u n c a bakanlıktan istiyoruz
Genco: Saddam öncesi, Saddam dönemi I r a k tiyatrosundan biraz söz eder misiniz?
a m a o t u z m i l y o n i s t e d i y s e k b i z e ü ç m i l y o n veriyor.
H a t e m O d a : I r a k ' ı n tiyatro tarihi ç o k eskilere dayanır. Ö n e m l i
I r a k ' t a b i r t a n e t i y a t r o s a l o n u var, b i z i m s a l o n u m u z . H e r k e s
tiyatro a d a m ı m ı z H a k k ı Şükrü, yurtdışında aldığı eğitimin
b u r a d a p r o v a y a p m a k i s t i y o r a m a ç o k m ü m k ü n değil.
ardından B a ğ d a t ' t a S a n a t E v i ' n i k u r d u . B u r a d a n eğitim alanlar,
T ü r k i y e ' y e g e l m e d e n b i r hafta ö n c e , b i z p r o v a d a y k e n
y u r t d ı ş ı n a g i d i p e ğ i t i m aldı v e ü l k e s i n e geri d ö n d ü ğ ü n d e
tiyatronun ö n ü n d e b o m b a yüklü bir araç patladı ve binanın
tiyatro eğitimi veren konservatuvarı kurdular. O k u l daha
ö n tarafı t a m a m e n t a h r i p o l d u . B u g ü n I r a k ' t a tiyatro y a p a r k e n
sonra akademiye dönüştü ve bütün sanat dallarını kapsadı.
her an ölebileceğimizi biliyoruz.
L i s e d e n s o n r a h e m e n k o n s e r v a t u a r a giriş yapılabiliyor şimdi.
bağlı sinema ve tiyatro müdürlüğü kuruldu. Ç o k önemli
Genco: Ben geçtiğimiz ay bir sergi açmak için Irak'taydım. Talabani'nin eşinin tiyatroya, sanata çok büyük yatırım yapmaya başladığını gördüm. Bu sadece kuzey bölgesi için mi yoksa bütün I r a k için mi geçerli?
o y u n l a r yaptık. Tiyatrocular ç o k iyi m a a ş l a r alıyorlardı. B ü t ü n
H a t e m O d a : T a m a m ı y l a farklı. O n l a r 1991 ' d e n beri o r a d a l a r
A r a p ülkeleri a r a s ı n d a e n ç o k m a a ş alan sanatçılar I r a k ' t a y d ı .
ve o r a y a yerleşmişler. Yaptıkları işler de sadece o r a y a yönelik.
İki a y d a bir y ü z d e elli fazla m a a ş , h e r gösteri b a ş ı n a da ayrıca
H e r b ö l g e ç o k farklı.
B u r a d a n m e z u n olanlar akademik kariyer yapabiliyorlar.
S a d d a m ' d a n ö n c e tiyatro ç o k iyi d u r u m d a y d ı , ç o k b ü y ü k bir
seyirciye sahipti. Üç tiyatromuz, 15 g r u b u m u z vardı. Bakanlığa
para alıyorlardı. Sanatçı, oyunu yoksa tiyatroya gelmek z o r u n d a değildi a m a maaşını alıyordu. İran-Irak savaşı b o y u n c a bile Irak'ta tiyatro vardı.
A b d u l h a f e z Arif: K ö r f e z s a v a ş ı n d a n s o n r a t i y a t r o ü ç k o l a ayrıldı. B i r t a n e s i t a m a m e n ticari y a p ı l a n t i y a t r o , i n s a n l a r ı o y a l a m a k için g ü n l ü k o y u n l a r ç ı k a r m a y a b a ş l a d ı l a r b u d a
S a d d a m K u v e y t ' e g i r e n e k a d a r b u s ü r e ç d e v a m etti. K u v e y t
s e y i r c i y i t i y a t r o d a n u z a k l a ş t ı r d ı . İ k i n c i s i h ü k ü m e t i n aldığı,
o l a y ı I r a k ' t a k i s a n a t ç ı l a r için d e b ü y ü k b i r d a r b e o l d u . B i r
istediği şekilde kullandığı tiyatro oldu. S a d e c e h ü k ü m e t i n
b a r d a k d ü ş ü n ü n , t a m a m e n ters d ö n m ü ş b i r b a r d a k . B ü t ü n
tarafını t u t a n , a s k e r d e n d e v l e t i n p o l i t i k a s ı n ı n i y i l i ğ i n d e n söz
I r a k h a l k ı ç o k e t k i l e n d i b u o l a y d a n . Ü l k e d e k i h e r şey d u r d u .
e d e n o y u n l a r yaptılar. F e s t i v a l l e r e d e s a d e c e b u n l a r
Bu arada Mısır'daki tiyatrolardan sorumlu bakanlık bütün
katılabiliyordu. Ü ç ü n c ü yönde 'gerçek tiyatro' dediğimiz
A r a p ü l k e l e r i n e r e s m e n h ü c u m etti. M ı s ı r ' d a turistik v e ticari
y a n i b i z i m y a p t ı ğ ı m ı z tiyatro, t ü m b u n l a r l a savaş h a l i n d e y d i .
d ü ş ü n c e ile h a r e k e t e d e n t i y a t r o I r a k ' t a k i l e r i d e e t k i l e d i ,
H e m tanınma açısından h e m maddi açıdan hepimiz tüm
i n s a n l a r artık ticari o l a r a k d ü ş ü n m e y e b a ş l a d ı . T i y a t r o y ö n
olanaklarımızı kullanarak, çok büyük fedakârlıklar yaparak
değiştirdi. Maaşlar da b u n d a n çok etkilendi. Oyuncuların
s e y i r c i y e u l a ş m a y a çalıştık. A s l ı n d a p e k b i r şey y a p a m a d ı k
ücretleri a y d a iki dolara düştü. S a d d a m k o m i k artışlar y a p a r k e n
ç ü n k ü h e r şey h ü k ü m e t i n yaptığı tiyatrodan yanaydı. Haberler,
b i z e jest yaptığını d ü ş ü n ü y o r d u . B u g ü n d o k u z d o l a r alıyorlar.
i l a n l a r . . . B i z i m l e ilgili h i ç b i r şey y o k t u . B i z sürekli
O y u n c u l a r b a ş k a i ş l e r d e ç a l ı ş m a y a başladılar. B e n t a k s i
g ö z a l t ı n d a y d ı k , t e h l i k e l i y d i k o n l a r için.
ş o f ö r l ü ğ ü , i ş p o r t a c ı l ı k y a p t ı m . B u işi ticari a m a ç l a y a p a n tiyatrolar g e r ç e k t e n k e n d i n i belli e d i y o r v e bir s ü r e s o n r a y o k >54
U M U : L ü b n a n uzun yıllar iç savaş yaşadı. Festivalde
oldukça başarılı deneysel bir çalışma ile karşımıza çıktınız. Savaş sırasında neler yaptınız, sonrasında nasıl toparlandınız?
RÖPORTAJ SERÜVENİMİZ
S i h a m N a s ı r : L ü b n a n T i y a t r o s u ilk k u r u l d u ğ u n d a n b u y a n a p e k b i r şey d e ğ i ş m e d i . D e v l e t bizi h i ç t a n ı m ı y o r . M u s t a f a Y a m u t : D e v l e t t a n ı m a d ı ğ ı için, b i z k e n d i m a d d i çabalarımızla tiyatro y a p m a y a çalışıyoruz.
D e r g i m i z i n Eylül sayısına, İ s t a n b u l - M e k â n - T i y a t r o Festivali ile ilgili n e l e r y a p a b i l e c e ğ i m i z i k o n u ş u r k e n , a k l ı m ı z a O r t a d o ğ u ' d a n gelen tiyatro topluluklarını bir araya toplayıp g e n i ş bir forum y a p m a f i k r i geldi. Ş e h i r T i y a t r o s u ' n u n basın
Siham Nasır: 1845'lerde M a n ı n Nakaş L ü b n a n ' d a tiyatronun d o ğ m a s ı n a ö n a y a k o l d u . Ayrıca o d ö n e m d e ü l k e d e k i t ü m
b ü r o s u n d a k i a r k a d a ş l a n m ı z d a n , Irak, Filistin, L ü b n a n v e
sanatçılar, y a z a r l a r M ı s ı r ' a , K a h i r e ' y e taşındılar. O r a d a
S u r i y e ' d e n gelen grupların temsilcilerini bir forumda
k o n s e r v a t u a r k u r d u l a r , e ğ i t i m verdiler, t i y a t r o yaptılar.
buluşturmak istediğimizi söyleyerek, onlarla buluşmamızı
L ü b n a n ' d a y s a 1960'lardan sonra tiyatro yavaş yavaş yükselmeye başladı. L ü b n a n ' d a b u g ü n bir tane bile resmi t i y a t r o g r u b u yok. Ç ü n k ü t i y a t r o s a l o n u yok. D e v l e t h i ç b i r i n i
sağlayacak bir organizasyon yapmalarını istedik. Bizi k u m a y ı p bir t o p l a n t ı a y a r l a d ı l a r a y a r l a m a s ı n a a m a . . .
t a n ı m ı y o r . S o k a k t i y a t r o l a n var. B i z i m t i y a t r o y a p m a m ı z aslında bir m u c i z e , ç ü n k ü yasadışıyız. 1 9 9 2 ' d e sanat o k u l u n d a bir atölye y a p m a k istedim. Kültür Bakanlığı yoktu, ben de T u r i z m B a k a n l ı ğ ı ' n a g i t t i m . Y a p m a k i s t e d i ğ i m işi a n l a t ı p m a d d i destek istedim. B a n a ç o k k o m i k bir para verdi. Ben
R ö p o r t a j t a l e b i m i z d e n iki g ü n s o n r a a r a y a r a k ' i c a t e t t i k l e r i ' "Ortadoğu Türk Dünyası Kendi Tiyatrosunu Anlatıyor"
de cebimdeki bütün parayı y a p m a k istediğim çalışmaya
( O r t a d o ğ u T ü r k D ü n y a s ı ! ! N a s ı l y a n i ? ? ) başlıklı b a s ı n
y a t ı r d ı m . Ü l k e d e b i z i m g i b i ç a l ı ş a n h e r k e s a y n ı ş e y i yaşıyor.
toplantısına katılmamızı ve orada konuşulanlardan
Genco: Ülkede bir konservatuvar var ama mezun olanların tiyatro yapabileceği bir yer yok!
o l a m a y a c a ğ ı n ı , g r u p l a r l a özel b i r g ö r ü ş m e i s t e d i ğ i m i z i
S i h a m Nasır: Evet. Devlet kimseye tiyatro yapacak yer
yineleyince ' z o r a k i ' bir g ö r ü ş m e ayarladılar. Bize bildirdikleri
göstermiyor. O yüzden bütün tiyatrocular sokakta. Bir araya g e l i p o y u n y a p ı y o r l a r , o y u n bittiği z a m a n d a ğ ı l ı y o r l a r y a d a b a ş k a b i r o y u n için ç a l ı ş m a y a b a ş l ı y o r l a r a m a h e p s o k a k t a .
gün ve saatte, dergimizin Sanat Yönetmeni G e n c o D e m i r e r ile birlikte r a n d e v u m e k â n ı n d a y d ı k . R a n d e v u saatinden a n c a k
a
O yüzden repertuvar da yok. Devlet her z a m a n aynı yerde
f a y d a l a n m a m ı z ı istediler; b u n u n b i z i m için y e t e r l i
t i y a t r o y a p m a m ı z a izin v e r m i y o r , s ü r e k l i y e r d e ğ i ş t i r i y o r u z . İzinsiz çalışmalar yapıyoruz ve k e n d i m i z d e n çok şey veriyoruz. e d e n l e r i n e ş l e r i h e r z a m a n t u r i z m festivalleri y a p ı y o r l a r , o n l a r a h e r t ü r l ü d e s t e k v a r a m a a s l a t i y a t r o festivali yapmıyorlar.
k o n u ş m a k için. S o n r a " O r t a d o ğ u T ü r k D ü n y a s ı K e n d i
cy
B a ş k a ülkelerde daha rahat tiyatro yapıyoruz. Ülkeyi idare
kırk b e ş d a k i k a s o n r a g r u p t e m s i l c i l e r i ile k o n u ş m a y a
b a ş l a y a b i l m i ş t i k . S a d e c e kırk b e ş d a k i k a m ı z vardı h e p s i ile
T i y a t r o s u n u A n l a t ı y o r " basın toplantısı için ' a d a m l a r ı ' ö z g ü r b ı r a k m a k z o r u n d a o l d u ğ u m u z u söylediler. S a ğ o l s u n , Ş e h i r T i y a t r o s u B a s ı n B ü r o s u v e festival k o m i t e s i ç a l ı ş a n ı
M u s t a f a Yamut: L ü b n a n ' d a her grup sadece k e n d i n i d ü ş ü n m e k zorunda. K e n d i kostümlerini, d e k o r l a r ı n ı yapıyorlar. Aralarında
arkadaşlar, röportajı sık sık k e s e r e k bize az s o n r a b a ş l a y a c a k
b a s ı n t o p l a n t ı s ı n ı hatırlattılar. G r u p üyeleri için, ü l k e l e r i n d e
Yaptığımız işlerden bu yüzden gurur duyuyoruz. Ç ü n k ü
alışık o l d u k l a r ı baskı o r t a m ı n ı n y a n ı n d a h i ç b i r şeydi b u .
pe
d a birlik y o k . H e r k e s k e n d i p a ç a s ı n ı k u r t a r m a y a b a k ı y o r .
e l i m i z d e n gelen h e r şeyi y a p ı p , h e r k e s e u l a ş m a y a çalışıyoruz.
S ö z ü ü ç k e z k e s i l e n Iraklı t e m s i l c i k o n u y l a ilgili e s p r i l e r y a p m a y a b a ş l a y ı n c a söyleşi (artık forum d i y e m i y o r u m ) iyice d a ğ ı l d ı . G e n c o ile o r t a m ı terk e t m e isteğiyle b i r k a ç k e z g ö z g ö z e g e l m e m i z e r a ğ m e n söyleştiğimiz insanlara ayıp olacağını d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z d e n orada kalmaya karar verdik. Basın toplantısı b i z i m y ü z ü m ü z d e n ( ! ) y a r ı m saat g e ç b a ş l a d ı . K a p ı a ç ı l ı p d a b a s ı n m e n s u p l a r ı içeri a l ı n d ı ğ ı n d a b i r g a z e t e c i a r k a d a ş ı m " i s t e r s e n bir y e r e s a k l a n , ç ü n k ü b e k l e y e n b ü t ü n gazetecilerin nefretini k a z a n d ı n " d e y i v e r d i . B i r k a ç soru d a h a s o r m a k için toplantısının b i t m e s i n i b e k l e d i m . A m a " s i z z a t e n sabahtan beri k o n u ş u y o r s u n u z " d i y e n Şehir Tiyatrosu çalışanı arkadaşım, r a n d e v u s u n a g e l m e y e n bir gazeteci ile görüştürmek için ç e v i r m e n i y a n ı m d a n a l ı p g ö t ü r d ü . N e y s e , i s t e d i ğ i m i z s o r u l a r ı s o r a m a d ı ğ ı m ı z , vakit darlığı n e d e n i y l e s ö z l e r i n i k e s m e k zorunda kaldığımız Filistinli, Iraklı, Lübnanlı, Suriyeli
Abduhafez Arif
t i y a t r o c u l a r l a y a p t ı ğ ı m ı z söyleşi b ö y l e bir şey o l d u . Ü l k e n i n d ü z e n l i o l a r a k y a y ı n l a n a n tek t i y a t r o d e r g i s i n i b u k a d a r c ı k c i d d i y e aldığı v e m e s l e k t a ş ı k o n u k l a r ı n a d u y d u ğ u s a y g ı d a n dolayı Şehir Tiyatrosu çalışanı arkadaşlarıma t e ş e k k ü r e d e r i m .
55 <
Uluslararası İstanbul Mekan Tiyatro Festivali
pe
cy
a
Mekanı Bol Olsun...
> Duygu Atay > duyguatay@tiyatrodergisi.com.tr
6-16 A ğ u s t o s t a r i h l e r i n d e g e r ç e k l e ş e n 2 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l M e k a n T i y a t r o F e s t i v a l i , 6 A ğ u s t o s C u m a r t e s i a k ş a m ı , D o l m a b a h ç e S a r a y ı ' n m b a h ç e s i n d e g ö r k e m l i bir açılışla b a ş l a d ı . A ç ı l ı ş t a y a ğ m u r u n a z i z l i ğ i n e u ğ r a d ı y s a k d a , festival düzenleyicileri -başta H ü s e y i n S o r g u n - b u olasılığı d a g ö z ardı e t m e y e r e k , davetliler için n a y l o n y a ğ m u r l u k l a r ı h a z ı r e t m i ş l e r d i . S a r a y ı n b a h ç e s i n e , s a h n e h a l i n e g e t i r i l m i ş b i r p o r t a l d e n g e ç e r e k g i r i l m e s i d e , h o ş b i r f i k i r d i . H e r açılışta o l d u ğ u gibi o t u r a c a k yer b u l u n m a m a s ı normaldi de, normalin çok ü s t ü n d e boyutlarda özellikle yapılan o t u r m a gurupları -üstüne t ü n e n e m e y e c e k b i ç i m d e y ü k s e k o l d u ğ u n d a n - h e r y o r u l a n d a v e t l i , i ç g e ç i r e r e k o n l a r a b a k ı y o r d u . S o n u n d a b a z ı l a r ı C ü m l e K a p ı s ı n ı n giriş k o r k u l u ğ u n a o t u r a r a k işi ç ö z d ü l e r . D a v e t i y e d e y a z ı l a n k o k t e y l s ö z ü n ü n d e , döner-pilav-kola o l d u ğ u n u b i z z a t t a d a r a k ö ğ r e n d i k . B u ş e k i l d e literatüre " k o k t e y l " b a ş k a b i r a n l a m d a d a g i r m i ş o l d u . Tabii o g ö r k e m l i m a n z a r a n ı n -bu m a n z a r a d o ğ a n ı n İ s t a n b u l ' a lütfü, b u n d a F e s t i v a l i n k a t k ı s ı yok- k a r ş ı s ı n d a iki k a d e h b i r şey i ç e m e m e k b i r a z b u r k m a d ı d e ğ i l . D a v e t l i l e r i n p e k ç o ğ u , " n o r m a l d i r , B e l e d i y e ' n i n o r g a n i z a s y o n l a r ı n d a içki o l m a z " d i y e r e k d o ğ a l k a r ş ı l a d ı l a r s a d a , b e n y i n e d e n e d e n b ö y l e o l d u ğ u n a
izlenim-yorum
-ya d a o l m a s ı g e r e k t i ğ i n e - h â l â akıl e r d i r e b i l m i ş d e ğ i l i m . S o n u ç t a b u B e l e d i y e C i d d e B e l e d i y e s i d e ğ i l ki...
>56
Akıl e r d i r e m e d i ğ i m b a ş k a u y g u l a m a l a r d a o l d u o g e c e . Ö r n e ğ i n , m u m ı ş ı k l a r ı n d a n b i r y o l ç i z e n g e n ç l e r i n e l l e r i n d e t e k t e k m u m l a r l a g e l e r e k 5-6 b a s a m a k l ı k b i r y ü k s e l t i n i n ü s t ü n d e n ç ı k ı p i n m e l e r i gibi. O y u n c u - k a r a k t e r l e r i n h e m e n t ü m ü k o s t ü m l ü y d ü v e ö z e l l i k l e kızlar, b u m e r d i v e n i i n i p ç ı k a r k e n e t e k l e r i n d e n d o l a y ı z o r l a n d ı l a r . Ç e v r e m i z i s a r a n u z u n b a c a k l ı , t a h t a a y a k l ı l a r da tiyatronun bir başka kolu olan curcunabaz- hokkabaz-ateşbaz gösteri sanatını simgeliyorlardı her halde. G ö r ü n ü m hoştu d a b u n l a r o k a d a r ç o k t u l a r ki, b i z k e n d i m i z i o n l a r ı n a r a s ı n d a b o y fakiri h i s s e t m e y e b a ş l a d ı k . D e r k e n İstiklal M a r ş ı ' y l a açılış b a ş l a d ı . A c a b a futbol k a r ş ı l a ş m a s ı y a d a U n i v e r s i a d e ' a m ı geldik y a n l ı ş l ı k l a d i y e d ü ş ü n ü r k e n , s a h n e d e k i b i r t a k ı m g ö s t e r i l e r y a n ı l d ı ğ ı m ı o r t a y a k o y d u . K o k t e y l ( ! ) s ü r e r k e n , s a r a y ı n m e r d i v e n l e r i n i n ö n ü n e nefesli s a z l a r d a n oluşan bir gurup gelerek bize potporiler sundu. Bu arada nereden geldiğini a n l a y a m a d ı ğ ı m rap ve tekno müzikleri de karıştı
araya. A m a bir y a n d a n Türk sanat müziğinin ağır p a r ç a l a n da duyuluyordu. " İ ş t e , " d e d i m k e n d i m e , " s a n a t t a çok renklilik bu olsa gerek".
Davetin s o n u n a doğru çaylarımızı da içip yavaştan koktel için bir m e k a n d ü ş ü n m e y e niyetlenirken, yer gök
" C e d d i m d e d e m . . . " s e d a l a r ı y l a i n l e m e y e b a ş l a d ı . T a m i ç i m d e n " y o k a r t ı k . . . " d i y o r d u m ki, e v e t , g e r ç e k t e n d e M e h t e r T a k ı m ı b ü t ü n h a ş m e t i y l e arz-ı e n d a m etti. A b d ü l m e c i t , " s a r a y ı m ı geri v e r i n b r e n a b e k a r l a r ! " d i y e b a ğ ı r ı p o r t a y a ç ı k a c a k gibi geldi b a n a . N e o l u r n e o l m a z , o k k a n ı n altına g i d i p k e l l e d e n o l m a y a l ı m d i y e a c e l e k a p ı y a y ö n e l d i m . B a k a l ı m festival b a n a d a h a n e l e r gösterecekti? F a r k l ı " m e k a n " larda tiyatro y a p m a k , o m e k a n l a r ı n insanını t i y a t r o y l a b u l u ş t u r m a k , a n c a k y a p ı l a n " i ş " i n o m e k a n l a ö r t ü ş m e s i y l e u y u m sağlar. D a h a ö n c e d e n b a ş k a m e k a n l a r için t a s a r l a n m ı ş projeleri, farklı m e k a n l a r a o t u r t m a k , o m e k a n ı n r u h u n u c a n l a n d ı r m a k değildir. B i r p a n t o m i m t i y a t r o s u n u ç e r ç e v e s a h n e i ç i n d e g ö s t e r e c e k s e n i z , o y e r i n I h l a m u r K a s n ' n ı n b a h ç e s i , S a m a t y a M e y d a n ı y a d a B a r b a r o s B u l v a r ı o l m a s ı , k a s t e d i l e n b u l u ş m a y ı g e r ç e k l e ş t i r m e z . O l s a o l s a o s e m t i n h a l k ı n ı n t i y a t r o i z l e m e s i n i sağlar ki, bu da a z ı m s a n m a y a c a k bir kazançtır, o başka. Tarihi bir o y u n u R u m e l i Hisarı'nın doğal d e k o r u n a oturtarak " s a h n e l e m e k " b a ş k a d ı r , E s k i K ö p r ü ' d e ç e r ç e v e s a h n e d e o y n a t m a k y i n e b a ş k a d ı r . A k s a n a t P r o d ü k s i y o n T i y a t r o s u ' n u n yıllar ö n c e s a h n e l e d i ğ i " A b e l a r d ile H e l o i s e " o y u n u n u A k s a n a t ' t a görenlerin, bir d e R u m e l i H i s a n ' n d a g ö r d ü k l e r i n d e , a r a d a k i farkın n e b ü y ü k b o y u t l a r d a olduğunun şaşkınlığına kapıldıklarını biliyorum. M e k a n l a r ı n bol v e çeşitli o l m a s ı e l b e t iyidir. N e d i r k i , m e k a n l a r l a ö z d e ş l e ş e n o y u n l a r , a n c a k b u p r o j e n i n d e r u h u n u istenildiği ölçüde yansıtır diye d ü ş ü n ü y o r u m . S ı r b i s t a n - K a r a d a ğ y a p ı m ı " D a h a Y a k ı n " adlı g e r ç e k t e n ilginç o y u n u n Yerebatan S a r n ı c ı ' n d a " b a l ı k fotoğrafları ç e k e n bir k a d ı n ı n v a r l ı ğ ı n d a n d o l a y ı " o r a d a o y n a n m a s ı d a t e s a d ü f t e n ö t e b a ş k a b i r o y u n - m e k a n birliği v e r m e d i s a n ı r ı m . Ş i m d i a k l ı m a g e l e n b i r öneriyi de e k l e m e k isterim: D a h a ö n c e d e n saptanan m e k a n l a r bağlamında, katılımcı topluluklara bu mekanların özellikleri b e l i r t i l s e , b e l k i salt o r a y a ö z g ü o y u n l a r y a p a r a k g e l m e l e r i s a ğ l a n a b i l i r d i d i y e d ü ş ü n ü y o r u m . E v e t , b u b e l k i d a h a masraflı o l u r a m a , o z a m a n d a d ö r t k ı t a d a n 2 6 o y u n u t o p l a m a z s ı n ı z d a , d a h a a z k ı t a v e d a h a a z o y u n o l u r a m a a m a c a d a d a h a u y g u n düşer. D a n i m a r k a " B a t i d a T o p l u l u ğ u " n u d a h a ö n c e iki k e z B u r s a ' d a g ö r d ü m . Zafer Ç a r ş ı s ı ' n d a y i n e y e r d e gösteri y a p a n , b u g e r ç e k t e n s o k a k t i y a t r o s u y a p a n a r k a d a ş l a r , h a S u l t a n a h m e t M e y d a n ı ' n d a o y n a m ı ş l a r , h a T a k s i m M e y d a n ı ' ı n d a , bir şey fark e t m i y o r . A y n ı ş e k i l d e K a n a d a ' d a n g e l e n t o p l u l u ğ u n - K a n a d a İ s t a n b u l u ç a k b i l e t l e r i n i n fiyatını d ü ş ü n m e k b i l e i s t e m i y o r u m . N e d e n ille K a n a d a a c a b a ? B i r kıta fazla o l s u n d i y e m i ? Ç ü n k ü , iyi o l m a l a r ı n a karşın, b u n c a m a s r a f a d e ğ m e z l e r d i g i b i m e geliyor- S u l t a n a h m e t M e y d a n ı ' n a ' k u r u l a r ı ' b i r s a h n e d e o y n a m a l a r ı , y a p t ı k l a r ı o y u n u n k o n u s u n u n iki b i n yıllık b u m e y d a n l a nasıl ö r t ü ş t ü ğ ü b e n i m t a r a f ı m d a n a n l a ş ı l a m a d ı . K a n a d a l ı l a r ' ı n atası filan B i z a n s l ı l a r o l a b i l i r m i ? Y a d a K a n a d a ' y a Y e r e b a t a n S a r n ı c ı ' n ı n a l t ı n d a n ,
a
b i l i n m e y e n b i r g e ç i t t e n ataları k a ç m ı ş olabilir m i ?
S o n u ç itibariyle 2 1 ü l k e d e n 2 6 o y u n b u l u ş t u s e y i r c i y l e . Ş u y a z s ı c a ğ ı n d a , k e n t t e k a l a n v e a k ş a m l a r ı g i d e c e k y e r b u l a m a y a n d a r gelirli v a t a n d a ş a s u n u l a n h i z m e t o l a r a k b a k t ı ğ ı n ı z d a o l a y a , e l b e t t e k i o l u m l u b i r iş. H e l e g ö s t e r i l e r i n ü c r e t s i z o l m a s ı d a h a
cy
d a o l u m l u . Ç o l u ğ u n u ç o c u ğ u n u k a p a n , y a r ı m k i l o a y ç i ç e ğ i ç e k i r d e ğ i n i d e y a n ı n a a l a n k e n t i m i z h a l k ı , iyi v a k i t g e ç i r d i denebilir. H e r n e k a d a r dilini a n l a m a s a d a , b i r ş e y l e r g ö r d ü işte.
B e l k i İ . B . B . Ş . T . ' n i n o y u n l a r ı d a olsa a r a d a , ö r n e ğ i n bir " H u r r e m S u l t a n " T o p k a p ı S a r a y ı ' n ı n b a h ç e s i n d e o y n a n s a - o y u n u n a n l a m v e ö n e m i n e b i n a e n - n e k a d a r iyi o l u r d u d i y e d ü ş ü n ü y o r u m . Y e r e b a t a n S a r n ı c ı ' n d a - o r a y a ö z e l y a p ı l m ı ş - b i r o y u n k o t a r ı l s a , s a r n ı ç z i y a r e t ç i s i a l ı n m a d a n , seyircileri d e p e ş i n e t a k a r a k y a p ı l a c a k b i r o y u n ö r n e ğ i n . . . R u m e l i H i s a r ı ' n ı n d o ğ a l d e k o r u n d a o y n a n a c a k oyunu y o k mu Shakespeare'in, İ.B.B.Ş.T.'nin dağarcığında? T ü r k m e n l e r ' i n hiçbir şey a n l a m a d ı ğ ı m oyunu bile
pe
bence, Rumeli H i s a r ı ' n d a çok daha anlamlı ve görkemli olurdu . Harbiye Açıkhava ucubesini geçelim. Ne konsere, ne tiyatroya u y g u n o l a n b u m e k a n ı n s e ç i l m e n e d e n i n i bile a n l a m ı ş d e ğ i l i m z a t e n . N e y s e , 2 . U l u s l a r a r a s ı " M e k a n " T i y a t r o F e s t i v a l i ' d e b ö y l e c e bitti. S a ğ k a l ı r s a k g e l e c e k yıla 3 n c ü s ü n ü d e g ö r ü r ü z inşallah. M e k a n ı b o l o l s u n şimdilik..
57 <
2. Uluslararası İstanbul Mekan Tiyatro Festivali'nin
cy pe
izlenim
a
Düşündürdükleri
> Sema Göktaş
S a d e c e T a r i h i G a l a t a K ö p r ü s ü ' n ü k u l l a n a n i l k i n d e n farklı olarak, Festival bu yıl 7 değişik m e k a n d a s a h n e l e n e n oyunlarla gerçekleştirildi ve 21 ülkeden toplam 25 o y u n gösterildi. G e n i ş bir coğrafyadan gelen katılımcılar ve İ s t a n b u l ' u n tarihsel mekanlarını o y u n alanı olarak kullanan ücretsiz gösteriler, a ğ u s t o s s ı c a ğ ı n ı hafifleten b i r r ü z g a r estirdiler. 6 A ğ u s t o s ' t a D o l m a b a h ç e ' d e k i açılış g ö s t e r i l e r i n i n a r d ı n d a n , 7 Ağustosta Filistinli Al K a s a b a o y u n c u l a r ı n ı n " İ ş g a l Altındaki M a s a l l a r " o y u n u y l a b a ş l a y a n festival, 1 5 A ğ u s t o s ' t a I r a k D e v l e t T i y a t r o s u ' n u n " G ü l e G ü l e G o d o t " o y u n u v e ertesi g ü n k ü kapanış töreniyle sona erdi. Filistin'le başlayıp M a k e d o n y a ' y ı , Bosna-Hersek'i, Sırbistan-Karadağ'ı içine alan, L ü b n a n v e S u r i y e ' y l e d e v a m e d e n , I r a k ' l a b i t e n b i r F e s t i v a l ' d e vurgu elbette tiyatrodan çok yaşlı d ü n y a m ı z ı bekleyen savaş tehlikesinde oldu. A l K a s a b a ' y ı izlerken G a z z e ' y i boşaltan İsrail'i, Ş a m Devlet Tiyatrosu'ndan A m e r i k a n karşıtı p o l i t i k g ü l d ü r ü y ü i z l e r k e n ö n ü m ü z d e k i b i r k a ç yıl i ç i n d e b ü y ü k b i r o l a s ı l ı k l a i ş g a l e u ğ r a y a c a k o l a n Suriye'yi düşündük. Ve diğerlerini; Sırbistan-Karadağ'ı, Makedonya'yı, Bosna-Hersek'i; ya da Emir Kusturica'nın d e d i ğ i gibi, " b i r z a m a n l a r Y u g o s l a v y a d e n i l e n ü l k e " y i . . . Bugünlerde herkesçe bilinen nedenlerle O r t a d o ğ u ' d a savaş
kazanları kaynatılıyor, ateşle ve kanla çizilen sınırlar aynı b e d e l l e y e n i d e n çiziliyor. P e k i t i y a t r o b u k a o s u n n e r e s i n d e ? Tiyatro nerede durmalıdır? M a l z e m e s i insan olan bir sanat t o p l u m s a l , siyasal o l a y l a r ı g ö z ardı e d e b i l i r m i ? B i z e g ö r e e d e m e z . B u y ü z d e n festivalin yıldız t o p l u l u ğ u A l K a s a b a ' d ı r . Hikayeleri y ü z d e y ü z gerçektir; gerçekliği e l e alış biçimleriyle i n s a n l a r ı i ç i n d e b u l u n d u k l a r ı trajediye g ü l d ü r m e y i bile b a ş a r m ı ş , a r d ı n d a n kendilerini izleyenleri Filistin d a v a s ı n d a k i b i r e y s e l t u t u m l a r ı y l a ilgili v i c d a n i b i r h e s a p l a ş m a y a sokabilmişlerdir. Ve b u n u tiyatroyla yapmışlardır. Bu d u r u m d a bu Filistinli t o p l u l u ğ u tiyatroyu ulusal davalarının p r o p a g a n d a a r a c ı n a d ö n ü ş t ü r d ü k l e r i için eleştirmeli m i y i z ? Yoksa ç e r ç e v e s a h n e n i n olanakları içersinde, sınırlı b i r o y u n c u l u k v e t a s a r ı m tekniğine y a s l a n a r a k a m a " g e r ç e ğ i s a d e c e g e r ç e ğ i " söyleyerek bizi ş o k e e t m e y i başardıkları için k u t l a m a l ı m ı y ı z ? B i z onları politik tiyatroya gerçeğin gücüyle ruh kazandırdıkları ve a y r ı c a b u n u k e n d i t o p l u m s a l g e r ç e k l i ğ i n e sırtını d ö n m ü ş " ö l ü " T ü r k t i y a t r o s u n u n y u r d u n d a yaptıkları için k u t l u y o r u z , ( " i ş g a l A l t ı n d a k i M a s a l l a r " , festival k a t a l o g u n d a " T a l e s U n d e r S i e g e " a d ı y l a tanıtılıyor. O y s a b u y a p ı m " S t o r i e s U n d e r O c c u p a t i o n " a d ı y l a biliniyor. B i r a ç ı k l a m a b u l a m a d ı ğ ı m ı z b u farklılık b i z i m için k a f a karıştırıcı o l d u . Yine katalogda AlKasaba'nın diğer tiyatro etkinlikleriyle k a z a n d ı ğ ı çeşitli ö d ü l l e r b e l i r t i l m i ş a m a " i ş g a l A l t ı n d a k i M a s a l l a r " ı n A m e r i k a ' d a n J a p o n y a ' y a b i r ç o k ülkeyi dolaştığı, a y r ı c a K a h i r e ' d e 2 0 0 1 ' d e v e K a r t a c a ' d a 2 0 0 3 ' t e ö d ü l aldığı bilgisi yok.)
s ı n ı r l a r a t a ş ı n a m a d ı ğ ı n ı , b u n u n l a birlikte " İ ş g a l A l t ı n d a k i Masallar"ı, " S o n Başkurt"u ve "Büyük Final"i ortalamanın ü s t ü n d e y a p ı m l a r olarak d e ğ e r l e n d i r d i ğ i m i z i v u r g u l a y a l ı m . Filistinli A s h t a r T i y a t r o s u ' n u n o y u n u " B a l i n a D e v r i " simgesel, d a h a kapalı bir oyundu. Topluluğun dekorları g ü m r ü ğ e t a k ı l d ı ğ ı i ç i n o y u n 4 0 - 5 0 dk. g e ç b a ş l a d ı . H i ç p r o v a s ı z oynadılar. Üstelik altyazısız ve ne y a z ı k ki A r a p ç a . Allahtan o y u n d a n önce dağıtılan k o n u özetleri o y u n a bir p a r ç a d a olsa g i r e b i l m e m i z i sağladı. O y u n , sipariş silahlarla alıcı ü l k e y e d o ğ r u y o l c u l u k y a p a n bir g e m i d e b u l u n a n silah t ü c c a r ı , i ş a d a m ı , g a z e t e c i v b . o y u n kişileri a r a c ı l ı ğ ı y l a terörü yaratan koşullar üzerine bir tartışma yürütüyordu. Provasız oynamalarına karşın sahne düzeni, tasarımı, o y u n c u l u k d ü z e y i a ç ı s ı n d a n fena b i r y a p ı m d e ğ i l d i v e ilgiyle i z l e n d i . T u n u s D e v l e t T i y a t r o s u ' n d a n i z l e d i ğ i m i z " G ü z e l H a s a t " a d ı n ı t a ş ı y a n g ö s t e r i d e ise k ı z l ı e r k e k l i o n b i r a k r o b a t / o y u n c u h a s a t t e m a s ı ç e r ç e v e s i n d e t e m e l insani özlemlerimizi vurgulamaya çalışarak ve trapez, tramplen, ip gibi j i m n a s t i k a r a ç l a r ı n d a n y a r a r l a n a r a k gerçekleştirdiler. D r a m a t i k h i ç b i r özellik t a ş ı m a y a n ; s a d e c e ustalıklı fiziksel hareketlerle örülmüş, kendi kategorisinde orta karar bir gösteri izledik; finalde d e a k r o b a t l a r b i z i m o n d o k u z m a y ı s gösterilerine benzer bir b i ç i m d e piramit k u r u p tepesinden T ü r k v e T u n u s b a y r a k l a r ı n ı s a l l a d ı l a r ! (Ayrıca t e m a e ğ e r broşürde belirtilmeseydi kimse anlamazdı; dolayısıyla hoş b i r seyirlik d i y e b i l e c e ğ i m i z b u g ö s t e r i n i n h e r h a n g i b i r d ü ş ü n c e y i ilettiği d e k u ş k u l u . ) B u g ö s t e r i b i r a z d a n d e ğ i n e c e ğ i m i z İsveç tiyatrosuyla b u b a k ı m d a n t a b a n t a b a n a zıt ö z e l l i k l e r t a ş ı y o r d u .
a
Festival p r o g r a m ı n e d e n i y l e oyunları seçerek izlemek z o r u n d a kaldığımız için t ü m ç a b a m ı z a r a ğ m e n 25 o y u n d a n sadece 11 'ini görebildik. B u n l a r da O r t a d o ğ u ' d a n , O r t a A v r u p a ' d a n , İskandinavya'dan ve A s y a ' d a n gelen gruplardı. (Al-Kasaba ve Ashtar / Filistin; T u n u s Devlet Tiyatrosu; Ş a m Devlet Tiyatrosu / Suriye; Devlet Akademik D r a m Tiyatrosu / Başkırdistan; A d a m Darius-Kazimir Kolesnik / Finlandiya; Ulusal İsveç Tiyatrosu; Batida / Danimarka; Bayrush Mjaku Tiyatro ve Film Prodüksiyonu / M a k e d o n y a ; Bosna Halk Tiyatrosu-Zenica; Karadağ Halk Tiyatrosu) Genel olarak çok üstün yapımlar g ö r d ü ğ ü m ü z ü söyleyemeyeceğiz. Batı d r a m sanatı tekniklerini alıştığımız biçimlerde kullanan vasat
y a p ı m l a r d ı b u n l a r . T i y a t r o n u n b i z i m için h e y e c a n verici
pe cy
O r t a A v r u p a ü l k e l e r i n e gelince, ilkin Yerebatan S a r n ı c ı ' n d a K a r a d a ğ H a l k T i y a t r o s u ' n d a n " D a h a Yakın / C l o s e r " adlı, a l d a t m a temalı, ortalamanın da altında, d ü p e d ü z kötü bir y a p ı m izledik. B u y a p ı m , sorunsalı v e o n u işleyiş b i ç i m i y l e P i n t e r ' ı n " A l d a t m a " s ı n ı n suyunun suyuydu bir bakıma. D a h a sonra yine aynı mekanda Bosna Halk Tiyatrosu'ndan İ v o A n d r i ç ' i n " L a n e t l i A v l u " adlı o y u n u n u izledik. B u yapım diğerinden en azından oyunculuk açısından çok
59 <
T i y a t r o s u ' n u n s u n d u ğ u " E l e k t r a ' n ı n E r k e k K a r d e ş l e r i " ise a z ö n c e d e ğ i n d i ğ i m i z gibi, T u n u s g r u b u n u n a k s i n e k e s i n l i k l e gösteri olgunluğuna erişmemiş, buna karşın etkileşimli ve eğitsel o l m a y a ç a l ı ş a n b i r y a p ı m d ı . I h l a m u r K a s n ' n d a g ö r d ü ğ ü m ü z oyunu bir tiyatro olayı olarak ciddiye alamadık a m a gösteriden sonraki k o n u ş m a b ö l ü m ü n d e oyunun a r k a s ı n d a k i e k i b i v e d ü ş ü n c e y i g ö r ü n c e saygı d u y d u ğ u m u z u belirtmeden geçemeyeceğiz; en azından İsveç H ü k ü m e t i ' n i n " e n t e g r a s y o n d a " t i y a t r o y u etkili b i r a r a ç o l a r a k k u l l a n m a politikasına. T ü r k c u m h u r i y e t l e r i n d e n n e y a z ı k k i b i r tek o y u n görebildik; o da Harbiye'de Başkırdistan'ın Devlet Akademik D r a m T i y a t r o s u ' n d a n " S o n B a ş k u r t " adlı o y u n o l d u . B a ş k ı r d i s t a n ' ı n adını s o n iki yıldır v e b u festival d o l a y ı s ı y l a d u y d u ğ u m u z u itiraf e t m e l i y i z . B i z i m için A s y a ' n ı n b i l i n m e y e n b i r y e r i n d e konuşlanmış bu küçük Türk cumhuriyetinin yapımının düzeyi o l d u k ç a şaşırtıcı o l d u . S a h n e n i n ü ç d u v a r ı d e v s i n e v i z y o n perdeleriyle k a p l a n m ı ş t ı v e b u p e r d e l e r d e k i g ö r ü n t ü l e r savaş, a n ı m s a m a , rüya, yolculuk vb. gibi tematik ve teknik olarak ç o k farklı s a h n e l e r için ç o k g ü z e l k u l l a n ı l m ı ş t ı . S i n e m a v e müziğin tiyatroyla ustaca buluşturulması diyebileceğimiz bu y a p ı m , Başkırdistan t a r i h i n d e n b i r olayın oyunlaştırılmasıydı. Bu oyunun sonunda da Türk ve Başkurt bayrakları uzun süre s a h n e d e d a l g a l a n d ı r ı l d ı ; s o n r a d a T ü r k d ü n y a s ı n ı n birliği t e m a l ı r o m a n t i k v e ü t o p i k b i r iki k o n u ş m a yapıldı. B u d u r u m b i z e ş u n u d ü ş ü n d ü r d ü : N e d e n b u o y u n u d ö r t b i n kişilik H a r b i y e ' d e b e ş altı y ü z kişi i z l e d i ? Ü l k e m i z d e T ü r k dünyasının birliğini özleyen a z ı m s a n m a y a c a k sayıda insan var. O n l a r n e d e n b u o y u n a g e l m e d i l e r ? Y a d a C u m a n a m a z l a r ı n d a c a m i l e r i d o l d u r a n k i t l e l e r n e d e n Filistin oyunlarını doldurmadılar? İnsanımız neden tiyatroya gelmiyor?
pe cy
a
d a h a düzeyliydi. İçerik açısından da aynı izlenimi edindik. İzlenim diyoruz, çünkü oyunu anadillerinde oynadılar, ne bir altyazı vardı ne de o y u n d a n ö n c e herhangi açıklayıcı bir m e t i n verildi. S a d e c e b r o ş ü r d e basılı b i r k a ç c ü m l e n i n ışığında oyunu izlemek d u r u m u n d a kaldık. Yerebatan'da sunulan bu o y u n l a r ı i z l e m e k seyirci a ç ı s ı n d a n o l d u k ç a z a h m e t l i o l d u . Ç ü n k ü seyirciler b i r saati g e ç e n g ö s t e r i s ü r e s i n c e a y a k t a y d ı . Ç o ğ u d a b u n e d e n l e gitti z a t e n . B u fiziki s e b e b i n ü s t ü n e b i r d e Sırbistan-Karadağ o y u n u n u n düzeysizliği v e B o s n a - H e r s e k o y u n u n u n dil engeli e k l e n i n c e g e r ç e k t e n sınırlı sayıda i n s a n a o y n a d ı b u gruplar. Ayrıca h e r iki o y u n d a ç e r ç e v e s a h n e y e göre d ü ş ü n ü l m ü ş t ü besbelli, bu yüzden her ne kadar sahne tasarımı üç yönlü oyun alanına uyarlanabilmişse de mizansenler çerçeve sahneye göre gerçekleştirildi h e p ; yani s e y i r c i y l e tek y ö n l ü ilişki kurabildiler. M e k a n ı n getirdiği b u t e k n i k a k s a k l ı ğ ı n y a n ı n d a y i n e m e k a n d a n k a y n a k l a n a n bir başka p r o b l e m daha vardı. Seyirci olarak oyun b o y u n c a k e n d i m i z e o o y u n l a r ı n n i ç i n Y e r e b a t a n gibi b i r m e k a n d a sergilendiğini sorup durduk. Bize göre " D a h a Yakın" oyunu k e s i n l i k l e Y e r e b a t a n ' ı n a t m o s f e r i y l e o r g a n i k b i r ilişki k u r a m a d ı . " L a n e t l i A v l u " n u n ise b u a t m o s f e r e d a h a u y g u n o l d u ğ u n u a n c a k " s e z e b i l i y o r u z " . Dil engeli dolayısıyla! Ş u n u e k l e m e d e n y a p a m a y a c a ğ ı z ; Sarnıç, d o ğ r u d a n d o ğ r u y a kendisi için d ü ş ü n ü l m ü ş t i y a t r o g ö s t e r i l e r i n d e k u l l a n ı l d ı ğ ı n d a g e r ç e k t e n ç o k ö z g ü n v e ç o k etkili o l a b i l e c e k b i r t i y a t r o m e k a n ı n a dönüşebilir. A m a böyle bir köşesinde k u r u l m u ş çerçeve s a h n e d e n b o z m a minik bir o y u n alanı ve daha kötü bir seyir a l a n ı y l a festivalin e n k ö t ü v e e n v e r i m s i z k u l l a n ı l a n m e k a n ı o l d u ğ u n u d ü ş ü n ü y o r u z . O r t a A v r u p a ' d a n izlediğimiz üçüncü oyun M a k e d o n y a ' d a n gelen, Strindberg'in Baba oyunu oldu. Ihlamur Kasrı'nda izlediğimiz bu oyunun bu m e k a n a ç o k yakıştığını d ü ş ü n ü y o r u z . B a h ç e d e verilen d o ğ u m g ü n ü partisiyle b a ş l a y a n o y u n d a o y u n c u l a r k a s r ı n g i r i ş i n d e n k a r ş ı l a d ı k l a r ı s e y i r c i y e y e r i n e o t u r u n c a y a d e k e ş l i k ettiler. O y u n alanı o r t a d a y d ı ve bu alanı iki y e r d e n girilip çıkılabilen k a r e şeklinde k u r u l m u ş bir y e m e k masası b ü y ü k ölçüde kaplıyordu. Yemek masasının ortasında bulunan boşluktaki y e r ise t ü m ü y l e k ö m ü r l e kaplıydı. M a s a y a f i g ü r a s y o n y a p m a k üzere o y u n c u l a r o t u r t u l m u ş t u v e o n l a r o y u n başladıktan s o n r a u z u n c a bir süre bir seyirciye bir önlerindeki boş tabaklara b a k a r a k b e k l e d i l e r ; n e y s e s o n u n d a servis b a ş l a d ı d a o n l a r i ş l e v s i z l i k t e n , b i z d e kafayı b u işlevsiz f i g ü r a s y o n g r u b u n a takmaktan kurtulmuş olduk. Yüzbaşı yani Baba neredeyse yüz yaşında gösteriyordu a m a Laura yani anne otuzunda var y o k t u . B e r t a ' y ı y a n i k ı z l a r ı n ı ise r a h a t y i r m i s i n d e h a d i o n sekizinde diyebileceğimiz bir o y u n c u canlandırıyordu. Bir süre k i m i n L a u r a k i m i n B e r t a o l d u ğ u n u a n l a m a y a çalıştıktan, b u n u a n l a d ı k t a n s o n r a d a b u k a d ı n b u kızı k a ç y a ş ı n d a d o ğ u r m u ş olabilir d i y e d ü ş ü n d ü k t e n s o n r a M a k e d o n k a d ı n l a r ı n ı n b e l k i d e 12-13 y a ş ı n d a d o ğ u m y a p t ı k l a r ı n ı akıl edip rahatladık. Diyemeyeceğiz, çünkü oyun ilerledikçe Yüzbaşı, her ne kadar g ü n ü m ü z d e D N A analizi vb. söz k o n u s u y s a d a m e v z u gereği kızının kendisinden o l u p olmadığı v e h m i y l e ö z d e n e t i m i n i yitirdi v e s o n u n d a ö l d ü . B i z e g ö r e o y u n da öldü. Başlangıcıyla b i z d e y a ş a m a sevinci ve tiyatroya d a i r ü m i t u y a n d ı r a n b u y a p ı m , d r a m a t u r g i y i sıfırlamış v e gösterişli b i r reji o l m a k t a n ö t e y e g i d e m e m i ş . K e n d i s i n e sıfır değer verilen dramaturgi de gerçekten yutan e l e m a n a d ö n ü ş m ü ş v e rejiyi y u t m u ş . B i r n e v i d r a m a t u r g i n i n i n t i k a m ı olmuş!
İskandinav oyunlarına gelince, Finlandiya'dan gelen A d a m Darius-Kazimir Kolesnik m i m grubu, Ihlamur K a s r ı ' n d a " B o s t a n K o r k u l u ğ u n u n Ö l ü m ü " adlı, h e r b a k ı m d a n silik b i r p e r f o r m a n s sergilediler. Z a m a n z a m a n s ı r a d a n s k e ç l e r düzeyine düşen epizotlardan oluşan bu gösterinin tek ilginç yanı, o a k ş a m fazlasıyla güçlü esen rüzgarın d e k o r p a n o l a r ı n d a n birini u ç u r m a s ı o l d u ! G e ç e n y ı l l a r d a B u r s a ' d a i z l e m e fırsatını b u l d u ğ u m u z D a n i m a r k a l ı g r u p B a t i d a ' n ı n S u l t a n a h m e t ' t e sergilediği " B ü y ü k F i n a l " adlı o y u n ise, m ü z i k ve dansla desteklenen, gerçekten hoş, eğlenceli, düzeyli bir gösteri olarak içimizi neşeyle doldurdu. O y u n u n birkaç kez yinelenmesi de Batida'nın artılarından. Ulusal İsveç
>60
F e s t i v a l ' d e izlediğimiz son o y u n R u m e l i h i s a r ' n d a Ş a m D e v l e t T i y a t r o s u y a p ı m ı " G e n e r a l i m " adlı o y u n o l d u . V i e t n a m ' d a geçen sevimli bir politik güldürü olan bu oyunu izlerken bu ülkenin, belki de bu tiyatronun kısa bir süre sonra b o m b a l a n a c a ğ ı n ı d ü ş ü n e r e k h ü z ü n l e n d i k . B ö y l e bir d u r u m d a tiyatro ne yapabilirse onlar da o n u yapıyorlardı. Suriye'nin ikinci bir Irak o l m a m a s ı dileğiyle, geçen sene başka bir y a p ı m l a G a l a t a K ö p r ü s ü ' n d e izlediğimiz b u tiyatro g r u b u n u n H i s a r ' ı n ağaçlarını da dekora katan, böylece köy atmosferini g ü ç l e n d i r e n s a h n e t a s a r ı m l a r ı n ı özellikle b e ğ e n d i ğ i m i z i , k ö y h a l k ı n ı n g e n e r a l e y a ğ ç e k m e k için hazırladığı b e z p a n k a r t l a r a yazılan T ü r k ç e sloganlara çok g ü l d ü ğ ü m ü z ü ve yapımı bir bütün olarak düzeyli b u l d u ğ u m u z u belirtmek istiyoruz. S o n u ç o l a r a k festival b i r k ü l t ü r k ö p r ü s ü o l m a a n l a m ı n d a işlevini y e r i n e getirdi. E m e ğ i g e ç e n herkesi k u t l a m a k gerekir. Altyazıların aksaması, kimi oyunların geç başlaması, oyun m e k a n ı n d a son anda yapılan değişiklik vb. aksamalar kuşkusuz genelin içinde basit teknik aksamalardır ve bir s o n r a k i yıl d ü z e l e c e k t i r . A n c a k festival p r o g r a m ı b i z e g ö r e b u festivalin e n k ö t ü y a n ı y d ı . P r o g r a m d o l a y ı s ı y l a o y u n l a r ı n s a d e c e birer k e z o y n a n m a s ı n e y a z ı k k i bizi t e r c i h y a p m a y a zorladı. B u p r o b l e m h e r g r u b u n hiç d e ğ i l s e iki k e z o y n a m a s ı sağlanarak çözülmeliydi. Böylece biz de her gün en azından iki o y u n g ö r e r e k g e r ç e k b i r festival t e m p o s u y a k a l a r d ı k . İkinci b i r h u s u s , O r t a d o ğ u , T ü r k D ü n y a s ı , B a l k a n t i y a t r o l a r ı gibi son derece cazip tartışmalı oturumların kapalı kapılar ardında, gözlerden uzak mekanlarda gerçekleştirilmesi. İ s t a n b u l o r t a m ı n d a festival o y u n l a r ı ü c r e t s i z v e h e r k e s i n girebileceği mekanlarda sunulurken bu çok değerli kültür toplantılarının sunumundaki tercihle neyin amaçlandığını d o ğ r u s u a n l a y a m a d ı k . B u k o n u d a k i ö n e r i m i z festivalin t ü m etkinliklerinin halka açık o l m a s ı ve etkin bir d u y u r u yapılmasıdır. H a t t a m ü m k ü n o l a n g r u p l a r l a tıpkı İ s v e ç g r u b u ö r n e ğ i n d e o l d u ğ u gibi o y u n u n a r d ı n d a n t a r t ı ş m a l ı söyleşiler d e gerçekleştirilebilir. S o n b i r h u s u s , festivalde açılış v e k a p a n ı ş g ö s t e r i l e r i d ı ş ı n d a T ü r k t i y a t r o s u n u n bir y a p ı m l a temsil edilmeyişi. Bizce bu önemli bir eksiklik. T ü r k i y e ' d e g e r ç e k l e ş t i r i l e n bir festival h e m d e b i r d e n fazla T ü r k y a p ı m ı içermeli diye düşünüyoruz
> Kitap Tanıtım >Duygu Atay > duyguatay@tiyatrodergisi.com.tr
SAHNE TOZU D e v l e t T i y a t r o s u s a n a t ç ı s ı , y ö n e t m e n v e o y u n c u E s e n Ö z m a n , "Sahne Tozu " a d ı y l a y i r m i yıllık birikimlerini kitaplaştırmış, M i t o s - B o y u t Y a y ı n l a n d a Tiyatro/Kültür D i z i s i n i n 6 2 . kitabı o l a r a k y a y ı m l a m ı ş , h e r z a m a n k i gibi iyi d e e t m i ş . T i y a t r o y a ilişkin k u r a m s a l k i t a p l a r ı n y a d a o y u n l a r ı n y a n ı sıra, b u t ü r " y a z ı l a r a " d a t i y a t r o y a g ö n ü l v e r e n l e r i n g e r e k s i n m e s i var. İ z l e n i m l e r , söyleşiler, d ü ş ü n c e l e r , ç e v i r i l e r l e b i l m e d i k l e r i m i z i ö ğ r e n i p , bildiklerimizi y e n i d e n a n ı m s a y ı p nostalji y a p ı y o r u z . E s e n Ö z m a n ' ı n ö z g ü n yazılarından tiyatro olgusuna bakışını keşfediyoruz. Çevirilerle, önemli t i y a t r o c u l a r ı n y a p ı t l a r ı n a b a k ı ş l a r ı n ı ö ğ r e n i y o r u z . T a m bir b a ş u c u k i t a b ı hazırlamış Esen Ö z m a n . Tiyatrocuların genellikle yaşadıklarını y a z m a d ı k l a r ı n ı d ü ş ü n ü r s e k , b u k i t a b ı n ö n e m i d a h a d a iyi anlaşılır.
a
K i t a p ü ç a n a b ö l ü m e a y r ı l m ı ş . B i r i n c i b ö l ü m d e y a z a r ı n çeşitli t i y a t r o insanları ve olayları üstüne düşünceleri, yönettiği ve içinde bulunduğu o y u n l a r a ilişkin g ö r ü ş l e r var. İkinci b ö l ü m söyleşilere ayrılmış. B u b ö l ü m d e E s e n Ö z m a n k e n d i s i y l e y a p ı l a n söyleşilere yer v e r m i ş . B u b ö l ü m d e y e r alan "Afife J a l e K ı z l a r ı n d a n Ü ç S a n a t ç ı n ı n Söyleşisi", Aysın C a n d a n v e Işık Y e n e r s u ile y a p ı l a n ü ç l ü bir söyleşi. Ü ç ü n c ü b ö l ü m ç e v i r i l e r e a y r ı l m ı ş . B u b ö l ü m d e , G i o r g i o S t r e h l e r ' i n 1986 yılında P a r i s ' t e " Ü ç K u r u ş l u k O p e r a " y ı s a h n e l e r k e n d ü ş ü n d ü k l e r i n i içeren bir çeviri, 1955 d e y i n e S t r e h l e r ' i n M i l a n o ' d a aynı o y u n u s a h n e l e m e d e n ö n c e B e r t o l t B r e c h t ' l e k o n u ş m a y a gittiği s ı r a d a o n u n l a yaptığı k o n u ş m a n ı n notlarının y e r aldığı bir b a ş k a çeviri, A r i a n e M n o u c h k i n ile y a p ı l a n bir söyleşinin çevirisi d e ilgiyle o k u n u y o r .
pe cy
K i t a b ı n s o n u n a y a z a r ı n ö z g e ç m i ş i n i n k o y u l m a s ı d a b e n c e ç o k iyi o l m u ş . B u d u r u m d a E s e n Ö z m a n ' ı t a n ı m a y a n l a r ı n da, o n u n kişiliği v e y a p t ı k l a r ı k o n u s u n d a o k u y u c u y a yeterli f i k i r veriyor. 2 1 3 sayfalık k i t a b ı n ilk b ö l ü m ü n d e 2 3 , ikinci b ö l ü m d e 14, son b ö l ü m d e de 9 r e s i m b u l u n u y o r . H e r y a z ı n ı n s o n u n a o y a z ı n ı n t a r i h i n i n d ü ş ü l m e s i d e ç o k iyi. B ö y l e c e o k u y u c u , b u y a z ı n ı n y a d a s ö y l e ş i n i n tarihini bilerek, o l a s ı yanılgılara düşmüyor. K i t a b ı n ilk b ö l ü m ü n d e k i E s e n Ö z m a n ' ı n ö z g ü n y a z ı l a r ı n d a n b i r k a ç başlık, m u t l a k a sizin d e o k u m a k i s t e y e c e ğ i n i z ilginç k o n u l a r o l a c a k t ı r : "Erişilmez Ermiş: Peter Brook", " L o r c a ' n ı n yeni bir oyunu: Seyirci", "Avignon'dan izlenimler", "Yalan K e n t - M n o u c h k i n e ile g ü n e ş l i bir P a z a r g ü n ü " , " C i d d i v e d o ğ r u bir d e n e m e : Ç ı p l a k " , " G r o t o w s k i ' y i izlerken d ü ş ü n d ü ğ ü m : S a n a t ç e l i ş k i l e r d e n d o ğ a r . . . " , " t i y a t r o d a 6 1 y a ş . E m e k l i l i k s o r u n u " , " Ş e n S a h i r S ı l a n ile d ü n d e n b u g ü n e , kentten k e n t e y o l c u l u k " , " U s t a m ı z M u h s i n E r t u ğ r u l ' u n yıllar ö n c e g ö r d ü k l e r i " , " E d e b i y a t ç ı tiyatro e l e ş t i r m e n i N u r t e n K a r a s v e s a ç m a l a r l a g e r ç e k l e r ü z e r i n e " , " s a n a t ı n y a ş a m l a ö r t ü ş t ü ğ ü n o k t a d a F r a n s ı z y a z a r C h r i s t i a n G i u d i c e l l i ile K o n y a ' d a bir b u l u ş m a " , " C a n y o l d a ş ı m Ş e h n a z P a k ' ı n a r d ı n d a n " . U z u n s ö z ü n kısası, g e r e k l i bir t i y a t r o k i t a b ı " S a h n e T o z u " . . .
61 <
Bursa'nın Köylerinde Tiyatro Yapan Bir Topluluk Var
pe cy
Amatör Tiyatrolar
a
Alternatif Tiyatro
Minibüs, köyün tozlu yollarından meydana ulaşırken, en orta yerdeki evin duvarına asılmış afiş, halkın gururunu, hemen altındaki çocuklarsa akşam oyunun nasıl geçeceğini anlatıyordu... "Tiyatro gösterisi: Elbise Sevdası; Yazan ve Yöneten: Özgürtürk Çalık; Oynayanlar: Nedim Buğral, Caner Arkan, Deniz Uruş; Teknik: Zafer Bilbey, Mevlüt Mokan" İki yıldır, köylerde, sokaklarda, hiç bir ücret almadan gönüllü olarak oynayan bu kadrodan, Nedim Buğral ve Alternatif Tiyatronun konuğu olduk bu ay...
Merhabalar, Alternatif Tiyatro'nun yolculuğu nasıl başladı. Şu anki kadronuz ve yapınızdan bahseder misiniz bizlere? A s l ı n d a şu a n d a t a m a n l a m ı y l a b ö y l e bir y o l c u l u ğ u n içindeyiz d e m e k yanıltıcı olur. İki yıldır köylerde, meydanlarda oynuyoruz. F a k a t t a m a m e n salon o y u n l a r ı n ı n d ı ş ı n a ç ı k a m a d ı k . K ö y l e r d e y a p t ı ğ ı m ı z sokak tiyatrosu değil, 'alternatif t i y a t r o ' ise ç o k genel bir isim; açıkçası şu an bizim için iddialı da. Ö n ü m ü z d e k i yıllarda yaptığımız işe d a h a özel bir isim koyabiliriz h e r h a l d e . Çıkış n o k t a m ı z izleyici. İzleyicimizi ' ö t e k i izleyici' diye tanımlıyoruz. Yaşamında tiyatroyu bir ihtiyaç olarak hissetmemiş, h i s s e d e m e m i ş izleyici guruplarına o y n u y o r u z . Yaptığımız iş elite d ö n ü k değil. A v a m a o y n u y o r u z , bu y ü z d e n de geleneksel tiyatromuzun öğelerini içeren "Elbise S e v d a s ı " bizim için; uzun bir süre oynamayı d ü ş ü n d ü ğ ü m ü z ve oldukça doğru b u l d u ğ u m u z bir o y u n tercihi oldu. " E l b i s e S e v d a s ı " k a d r o m u z 3 o y u n c u ve 2 teknik p e r s o n e l d e n
>62
> Suat Başkır > sbaskir@yahoo.com
oluşuyor. B e n i m dışında tüm arkadaşların geliri tiyatro dışından. Bu işi gönüllü ve a m a t ö r olarak yapıyorlar. Aynı o y u n için B u r s a M a v i B a l o n G ö s t e r i H i z m e t l e r i b ü n y e s i n d e bir k a d r o k u r a c a ğ ı z v e M u s t a f a k e m a l p a ş a ' d a yaptıklarımızı B u r s a ' d a y a p m a y a d e v a m edeceğiz. Kış d ö n e m i kapalı m e k â n l a r d a kahvehaneler, düğün salonları vb. yerlerde bu oyunu o y n a m a n ı n yollarını a r a y a c a ğ ı z . Kurumsallaşmış bir yapımız yok. Mustafakemalpaşa Belediyesi b ü n y e s i n d e profesyonel o l a r a k çalıştım. B u yıl M a v i B a l o n b ü n y e s i n d e d e v a m e d e c e ğ i m . G e r e k " E l b i s e S e v d a s ı " gerekse bundan sonraki oyunlarımız amatör tiyatro yapanlar ile alternatif alanlarda o y n a n m a y a d e v a m edecek. D a h a iddialı v e organize bir yapı ve h a r e k e t t e n söz e t m e k için e r k e n . Sürekliliğimiz ve h e y e c a n ı m ı z d e v a m ettiği sürece ö n ü m ü z d e k i yıllarda b u çalışmalarımızın daha organize olacağına inanıyorum.
"Her zaman, her yerde, herkese tiyatro!!!" Gerçekten yürekli bir çağrı ve bu çağrı ışığında, köylerde oynuyorsunuz. İrtibata geçiş sürecinizden, sahnelenmeye kadar bu deneyiminizi bizlerle paylaşır mısınız? " E l b i s e S e v d a s ı " k ö y l e r d e , s o k a k aralarında, e v b a h ç e l e r i n d e o y n a n a b i l e n bir o y u n . R ö m o r k ü s t ü n d e o y n a y a r a k , bir c a m i avlusunda ve bir k a h v e h a n e n i n ö n ü n d e o y n a y a r a k ç o k değişik mekân-izleyici tecrübeleri yaşadık. B u d e n e y i m l e r s o n u n d a ö ğ r e n d i ğ i m i z e n ö n e m l i şey izleyici guruplarının niceliği ile ilgili oldu. H e d e f i m i z i n bir defada y ü z l e r c e seyirciye u l a ş m a k o l m a m a s ı gerektiğini b u açık h a v a oyunlarında öğrendik. D a h a az sayıda izleyiciye, etki alanımıza
alabildiğimiz ç a p t a v e s a m i m i o r t a m l a r d a o y n a m a k t a n d a h a fazla keyif aldık. B i r b a h ç e d e 30 kişiyi a ş m a y a n bir izleyici g u r u b u y a d a bir k ö y m e y d a n ı n d a sayısı y ü z ü g e ç m e y e n bir topluluğa o y n a d ı ğ ı m ı z d a çok d a h a iyi alışverişimiz oldu. O y u n öncesi ve sonrası da seyircimiz ile iletişimimizi s ü r d ü r e b i l d i ğ i m i z b u tip o r g a n i z a s y o n l a r e n başarılı o r g a n i z a s y o n l a r ı m ı z oldu. Bir d e biz k a h r a m a n o l m a k için b u n u y a p m ı y o r u z . Yaptığımız işten e ğ l e n m e k - k e y i f a l m a k d u r u m u n d a y ı z k i g ü l ü m s e m e m i z s a m i m i olsun. Bu işi a m a t ö r c e yapan t ü m arkadaşlarımın ortak beklentisi b u keyif a l m a d u r u m u . D o ğ r u bir o r g a n i z a s y o n l a izleyicimiz ile gerçekten buluşabiliyor ve onlar üzerinde önemli bir i z b ı r a k a b i l i y o r u z . A m a s o k a k t a v e ücretsiz o y n a d ı ğ ı m ı z h e r o y u n b i z i m için istediğimiz ideal o r g a n i z a s y o n u sağlayamayabiliyor. Bir k ö y d e o y n a m a k için ilk ö n c e m u h t a r ile görüşüyoruz. Fakat biz g i d e n e k a d a r k ö y l e r d e ç o ğ u n l u k l a bir şey y a p ı l m a m ı ş oluyor. Biz g i d i n c e v e m a l z e m e l e r i m i z i v e bizi g ö r ü n c e y a p a c a ğ ı m ı z işin ciddiyeti kavranıyor. S o n r a s ı n d a r ö m o r k l a r bulunuyor, c a m i d e n anonslar yapılıyor. E ğ e r k ö y m e y d a n ı gibi g ö z l e g ö r ü l ü r bir y e r d e isek ç o c u k l a r t o p l a n m a y a b a ş l ı y o r v e h a b e r k ö y e y a y ı l m a y a b a ş l ı y o r . İ z l e y i c i b u l m a k gibi bir sıkıntımız yok, en güzeli de gişeyi d ü ş ü n m e d e n iş y a p m a k .
İnternet sitenizi incelediğimiz vakit, "Drama Çiftliği" oluşumu dikkatimizi çekmekte. Bu projeniz şu an itibariyle ne aşamada? Ve bu o l u ş u m l a ilgili g e l e c e k p l a n l a r ı n ı z ı öğrenebilir miyiz?
Tüm geliştirdiğiniz faaliyetleriniz için, kaynağı nereden, ne şekilde sağlamaktasınız? Başta maddi ve sanatsal olmak üzere, profesyonel bir destek almakta mısınız? S a l o n d ı ş ı n d a o y n a d ı ğ ı m ı z o y u n l a r d a gelir h e d e f i m i z yok. Hedefimiz izleyiciye d a h a rahat ulaşabilecek yapılar ile işbirliği y a p m a k . S o n iki yıldır M u s t a f a k e m a l p a ş a B e l e d i y e s i aracılığı ile o y n a d ı k . Bu y a z B u r s a Nilüfer B e l e d i y e s i aracılık etti. Bu kış ise B u r s a içinde t e k n i k y a r d ı m v e u l a ş ı m i h t i y a c ı m ı z ı k a r ş ı l a y a c a k bir aracı ile o y n a m a y a d e v a m e d e c e ğ i z . B u n u n d ı ş ı n d a b e k l e d i ğ i m i z bir p r o f e s y o n e l bir destek yok.
Bursa'dan veya ülke içinden, bu keyifli projelerinizi geliştirip, büyütmek için herhangi bir çalışmanız mevcut mu? D r a m a çiftliği stresten u z a k , istediğin k a d a r g ü r ü l t ü ile çalışabileceğin, h a y v a n ı n ı beslediğin, bitkini suladığın serbest bir m e k â n . A n a d o l u ' n u n her yerinde çok d ü ş ü k kira bedellerine b ö y l e yerler b u l m a k m ü m k ü n . Biz tiyatro y a p t ı ğ ı m ı z için b u m e k â n ile ilgili ö n c e l i k l e tiyatro ile ilgili yapılabilecekleri tasarlıyoruz. A n a d o l u ' n u n h e r h a n g i bir y e r i n d e birileri farklı sanat disiplinlerinden o l u p k e n d i atölyelerini kurabilirler. P e k ç o k üniversite t i y a t r o s u n d a n a r k a d a ş ı m var. Asıl işlerini y a p a r k e n tiyatroya d e v a m e t m e k istiyorlar a m a b u n u n için bir z e m i n b u l a m a y ı p k o p u y o r l a r . D r a m a çiftliği A n a d o l u ' n u n h e r h a n g i bir yerinde bir şey y a p m a k isteyenlere m o d e l olabilir. B i z çok a z p a r a y a , ç o k ç e n e v e k e n d i i ş g ü c ü m ü z e g ü v e n e r e k b u işe başladık. A d ı m a d ı m d a s i t e m i z d e m e k â n ile ilgili gelişmeleri yazıyoruz. O D T Ü ' y e d e " K ı r s a l d a T i y a t r o " d i y e b i r bildiri s u n u m u ile k a t ı l m a k istedik fakat kabul e d i l m e d i k . Yaptığımız işi a n l a t m a n ı n bize d ö n ü k ciddi bir faydası yok, biz z a t e n istediğimizi yavaş d a olsa yapıyoruz. A m a başka yerlere m o d e l olmak için bu tip buluşmalar, yayınlar kanalı ile deneyimlerimizi p a y l a ş m a k istiyoruz. D e n e y i m l e r i m i z i p a y l a ş m a n ı n d ı ş ı n d a b u l u n d u ğ u m u z coğrafyanın d ı ş ı n d a bir şeyler y a p m a y ı düşünmüyoruz.
Ö n ü m ü z d e k i yıl işitme engelliler ve ö t e l e n e n etnik yapılar ile ç a l ı ş m a l a r y a p m a k istiyorum. M e k â n d a k i hayvanlar, bitkiler y a p t ı ğ ı m ı z yaratıcı d r a m a ç a l ı ş m a l a r ı n ı d e s t e k l e y e c e k .
Hem topluluğunuzun, hem de ülkemizde ki amatör tiyatro yapısının gelişimi ve devamı için, hedeflerinizi bizlerle paylaşır mısınız?
pe cy
a
D r a m a Çiftliği'nin hala inşaatına d e v a m ediyoruz. B u projeye sponsor kabul etmiyoruz. T a m a m e n bağımsız bir proje olmasını istiyoruz. Yakın ç e v r e m i z d e n genellikle m a l z e m e bağışı alarak ve o l d u k ç a yavaş ilerliyoruz. Çatısını k e n d i m i z yaptık, k u m u n u k e n d i m i z taşıdık. Yapının her a ş a m a s ı n d a bizlerin işgücü var. Sanırım önümüzdeki ilkbaharda kullanılmaya hazır hale gelecek.
Ayrıca G . O r w e l l " H a y v a n Çiftliği" m e k â n ı n ilk d e n e m e s i olacak. S i t e m i z d e d r a m a t u r g i ve reji ç a l ı ş m a l a r ı n ı b a s a m a k b a s a m a k yayınlayacağız ve tartışmaya açık tutacağız. Ç ı k a c a k ü r ü n s a d e c e b i r defa o y n a n a n bir o y u n olarak d a kalabilir, " E l b i s e S e v d a s ı " gibi sık o y n a n a n bir o y u n da olabilir. B u n u projeye k a t ı l ı m ve süreç gösterecek. D r a m a çiftliği diğer yapılara da açık olacak. Sanırım d a h a ç o k ekip liderlerinin bir araya geleceği bir y e r olacak. Ö y l e olması h e m d a h a pratik h e m b i z i m d e altından k a l k a b i l e c e ğ i m i z bir şey.
A m a t ö r Tiyatro t o p l u l u k l a r ı n ı n u z u n soluklu yapılar o l a b i l e c e ğ i n e i n a n m ı y o r u m . B u a m a t ö r tiyatro yapılarının d o ğ a s ı n a aykırı.
A m a t ö r T i y a t r o t o p l u l u k l a r ı n d a n ç o k a m a t ö r tiyatro y a p a n kişinin üzerine d a h a fazla düşünmeliyiz. G ü n ü m ü z d e çok fazla i n s a n k e n d i s i için tiyatro yapıyor. Ve s a h n e d e oluş n e d e n i hiç s a m i m i değil, h a t t a itici. A m a t ö r t i y a t r o c u n u n k e n d i n e ait bir çizgisi, bir tavrı ve hedefi olmalıdır. B e n i m hedefim ise; herkese o y n a y a c a k , her y e r d e o y n a y a c a k p e k çok o y u n tecrübe e t m e k ve düşüncemi de yaşamımı da politikamı da bu eksende geliştirmek ve a r a ş t ı r m a k t ı r
63 <
> TEKZİP
Kocaeli Bölge Tiyatrosu'ndan Açıklama Sayın Mustafa Demirkanlı S o r u m l u Yayın Y ö n e t m e n i Sayın Pınar Erol Yazı işleri M ü d ü r ü
M ü v e k k i l i m B u r h a n A k ç i n ' i n ş a h s ı n a v e t e m s i l ettiği K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n a ;
T İ Y A T R O adlı aylık d e r g i n i z i n M a y ı s - 2 0 0 5 tarihli 153. s a y ı s ı n ı n 6 6 . s a y f a s ı n d a E r b i l G ö k t a ş v e S e m a G ö k t a ş i s i m l e r i ile s a l d ı r ı n i t e l i ğ i n d e b i r sayfa y a z ı y a y ı n l a n m ı ş t ı r .
B i r eleştiri v e h a b e r d e ğ e r i t a ş ı m a y a n b u y a z ı , m ü v e k k i l i m i n ş a h s ı n ı n v e s o r u m l u s u o l d u ğ u K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u ' n u n k i ş i l i ğ i n e v e kişisel h a k l a r ı n a saldırı n i t e l i ğ i n d e d i r .
Yazılan y a z ı n ı n n e y e c e v a p o l a r a k y a z ı l d ı ğ ı , n e y i t a m a m l a d ı ğ ı v e y a d o ğ r u l a d ı ğ ı d a a ç ı k değildir. A ç ı k o l a n , anlaşılır k o n u s u ise, t a m o l a r a k m ü v e k k i l i m i n ş a h s ı n a v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n a asılsız, u y d u r m a , aşağılayıcı, k a r a l a y ı c ı n i t e l i k t e b i r saldırı yazısı o l m a s ı d ı r .
a
M ü v e k k i l i m i n şahsını v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u n u t a n ı m a y a n , ö n yargılı y a k l a ş a n b u şahısların a n c a k k e n d i l e r i n e y a k ı ş a b i l e c e k ü s l u p t a k a l e m e aldıkları y a z ı l a r ı n ı d e n e t l e m e d e n y a y ı n l a d ı ğ ı n ı z için, T i y a t r o D e r g i s i n i n sahibi v e y ö n e t i c i s i o l a r a k ö n c e l i k l e sizin, b a ş y a z ı n ı z d a ö z ü r d i l e y e r e k h a t a n ı z ı d ü z e l t m e n i z i m ü v e k k i l i m l e a r a n ı z d a k i
pe cy
d o s t l u ğ u n u z a d ü ş ü r ü l e n i s t e m s i z b i r g ö l g e n i n telafisi o l a r a k g ö r ü y o r u m .
İ s i m l e r i y l e d e s o r u m l u l u k a l a r a k söz k o n u s u s a l d ı n yazısını k a l e m e alan Erbil G ö k t a ş , S e m a G ö k t a ş v e d e r g i n i z e karşı y a s a l a r d a n d o ğ a n c e z a v e h u k u k i d a v a a ç m a h a k k ı m ı z ı saklı t u t m a k k a y d ı y l a i ş b u t e k z i b i n aynı s ü t u n l a r d a , a y n ı p u n t o l a r l a y a z ı l m a s ı için g e r e ğ i n i b i l g i l e r i n i z e rica e d e r i m .
Saygılarımla 28.07.2005
Av. T u r g a y K a r a m a n
B u r h a n A k ç i n v e K o c a e l i B ö l g e T i y a t r o s u Vekili
S e v g i l i B u r h a n A k ç i n , T i y a t r o . . . T i y a t r o . . . D e r g i s i ' n d e h e r z a m a n istediği a ç ı k l a m a y ı y a p a b i l e c e ğ i n i , y a n ı t h a k k ı k u l l a n a k istiyorsa, s o r m a y a bile gerek d u y m a d a n yazıp g ö n d e r e c e ğ i n i biliyor o l m a s ı n a r a ğ m e n avukatı aracılığıyla r e s m i b i r a ç ı k l a m a g ö n d e r m e y i t e r c i h etti. A ç ı k l a m a s ı n a s ö y l e y e c e k ç o k s ö z ü m var, a m a ş i m d i l i k b u h a k k ı m ı kullanmayacağım. Gerek görmüyorum... aslında gerek de yok
Mustafa Demirkanlı Yayın Y ö n e t m e n i
>64
a
pe cy
KültürSanat / Röportaj İFSAK Genç Fotoğrafçılar Festivali
İFSAK'ın yirmi
(İstanbul
yıldır
yerini
Fotoğraf
düzenlediği bırakıyor.
biten
yıllarda
biten
yıllarda
ise
Eylül-2
Fotoğrafçılar Üyesi
Semra
Ekim Festivali
Çelebi
Sinema
Günleri"
ile
"İstanbul
bundan
Fotoğrafçılar
"İstanbul
tarihleri
böyle
Bienali"
yapılacak
Festival
Derneği), bu
yıl
Fotoğraf
tek
Festivali",
Fotoğraf
arasında
hakkında,
ile
Amatörleri
Fotoğraf
Festivali"
Dernek
"Genç
açıkladı.
ve
"İstanbul
"GençFotoğrafçılar
Bienali"ne
16
pe cy
a
Ebru Seyhan
rakamla
çift
rakamla
yapacağını
İFSAK yirmi yıldır İstanbul Fotoğraf Günleri'ni d ü z e n l i y o r d u . O l d u k ç a ilgi ç e k e n b i r e t k i n l i k t i a m a d e r n e ğ i n vizyonunu biraz daha genişletme projeleri kapsamında
Fotoğraf Günleri'ni Bienal'e çevirme kararı alındı. Bienal iki y ı l d a b i r y a p ı l a n v e ç o k d a h a g e n i ş k a p s a m l ı b i r e t k i n l i k
a n l a m ı n a geliyor. İki yılda bir o l u n c a yirmi yıldır y a p ı l a g e l e n bir alışkanlıktan da kaynaklı olarak aradaki yıllara da G e n ç
Genç
Düzenleme
F o t o ğ r a f G ü n l e r i neden k a l d ı r ı l d ı ?
Kurulu
Fotoğrafçılar Festivali koyduk.
konuştuk.
Yayın Sorumlusu Ebru Seyhan Tel.: 0212 259 21 24 Fax: 0212 327 86 29
e-posta: ebruseyhan@tiyatrodergisi.com.tr
Reklam ve Halkla İliş. Çiğdem Esmer Tel.: 0212 259 34 98
e-posta: cigdem@tiyatrodergisi.com.tr
Sanat Yönetmeni
Genco Demirer (gDGa.net)
>66
KültürSanat / Röportaj Festivalle ne y a p m a y ı amaçlıyorsunuz? T ü r k i y e ' d e fotoğrafla ilgilenen çok fazla genç insan o l d u ğ u n u ve fotoğraflarını sergilemek için ç o k fazla şansları o l m a d ı ğ ı n ı biliyoruz. Biz bu insanların fotoğraflarını alıp daha çok insana ulaşacak şekilde sergilemeye karar verdik. Fotoğrafa ilgilenen, fotoğraf çeken ve kendisine saklayan genç arkadaşlarımızın fotoğraflarını başka insanlarla buluşturmayı amaçladık. Bu biraz da o insanların kendilerine güvenlerini geliştirecek ve fotoğrafa bakış açılarını genişletecek bir etkinlik. Fotoğraf camiasının da gençlerin neler yapabildiğini görmesini
istedik.
Festival k o m i t e s i n d e n sözeder m i s i n i z , k i m l e r d e n oluşuyor ve nasıl çalıştınız? Festival düzenleme komitesi t a m a m e n gençlerden oluşuyor. F e s t i v a l de z a t e n y i r m i sekiz yaş ve altı g e n ç l e r e açık. M a r t ayından beri festivalin çalışmaları sürdürülüyor. Fotoğrafı bilinen sergi salonlarına h a p s e t m e m e y e özen gösterdik.
gerekiyor. Belki de bunu biliyorlar ama şimdiye kadar hep
S a d e c e bu işle ilgili i n s a n l a r ı n gidebildiği s a l o n l a r y e r i n e
sergi s a l o n l a r ı n d a s e r g i l e n m i ş fotoğraflar ve s o k a k t a k i insan
d a h a çok gençlerin gittiği bazı cafeler, kültür merkezleri,
b u n u elit bir şeymiş gibi algılamış. H â l b u k i fotoğraf b i z i m
m e y d a n l a r fotoğrafların sergilenme alanları olarak belirlendi.
hayatımız. Bunu insanlara gösterip hatırlatmak gerekiyor.
Beyoğlu Tünel M e y d a n ı , Tarık Zafer T u n a y a Kültür Merkezi
Ü z e r i n d e fotoshopla, renklerle, ışıkla o y n a n m ı ş fotoğraflar
bahçesi, Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi bahçesi,
da var sergide. Bunlar da büyük bir yaratım sürecinin
Ü m r a n i y e parkı, T a k s i m m e t r o s u sergi alanlarımız. Festival
eserleri. Duyurularımızı basın aracılığıyla yaptık.
için yapılan başvurularda çok güzel fotoğraflar olduğunu
Üniversitelerin fotoğraf kulüplerini buraya davet edip
g ö r d ü k . İlk yıl b u k a d a r b a ş v u r u o l m a s ı n ı b i l e
toplantılar yaptık. Çok heyecanlandılar ama onlardan
beklemiyorduk. Yetmiş başvuru geldi. Bunların içerisinde,
u m d u ğ u m u z kadar başvuru gelmedi. Daha çok bireysel
p r o f e s y o n e l a n l a m d a b u işle u ğ r a ş m a y a n a m a a m a t ö r r u h l a
başvurular oldu. İstanbul, Ankara, Avustralya, Adana, Bursa,
ç o k g ü z e l işler ç ı k a r a n a r k a d a ş l a r ı m ı z var. Ö r n e ğ i n
Kocaeli, M u ş , Z o n g u l d a k ' t a n katılımcılar var festivalde.
a
' M e z b a h a ' i s i m l i ç a l ı ş m a . F o t o ğ r a f l a r ı n bir ö y k ü s ü var.
A r k a d a ş ı m ı z bir m e z b a h a y a gitmiş ve kare kare oradaki çalışmayı belgelemiş.
Bunu insanların görmesi gerekiyor.
sürecimiz oldu. B u n a m e c b u r kaldık, çok fazla m e k â n ı m ı z
yoktu ve fotoğraf seçmek zorundaydık. Ç o k fazla kendini belli e d e n , bir öyküsü olan fotoğrafları s e ç m e k z o r u n d a
pe cy
Fotoğrafın sadece anı olmadığını insanlara göstermemiz
Bu bir yarışma değil. Böyle algılandı çünkü bizim bir seçme
kaldık. D u y u r u m u z yaparken hiçbir konu, boyut, sayı ve sergileme sınırlaması koymamıştık. Ama buna rağmen insanlar kendi tarzını, öyküsünü yaratarak geldiler bize.
Ancak yirmi yedi başvuruyu kabul edebildik.
<67
KültürSanat / Röportaj P r o g r a m d a sergiler dışında neler var? D i a gösterileri ve fotoğrafla ilgili film g ö s t e r i m l e r i de yapılacak. Festival Kadıköy ve Taksim merkezli oldu. Kadıköy'de KargaArt'ta, Fotoğraf Günleri'nden miras kalan "Fotoğrafınla G e l " başlıklı etkinliği yapacağız. 2 E k i m günü yapılacak. Sabah saatlerinden itibaren insanlar fotoğraflarını getirmeye başlayacak. A k ş a m a kadar fotoğraflar sergilendikten sonra kura çekilecek ve herkes birbirinin fotoğraflarını alacak. Taksim Tünel M e y d a n ı ' n d a akşamları dia gösterileri yapılacak. Beyoğlu H a m a m Cafe'nin dışa yansıtmalı projeksiyonuyla İstiklal C a d d e s i ' n e fotoğraflar yansıtacağız. İnsanların fotoğrafları fark etmesi için h e r şeyi yapıyoruz. Biraz gözlerini k a y d ı r m a l a r ı yeterli olacak s a n ı y o r u m . Belki b ö y l e c e fotoğrafa o l a n ilgi de artacak. İleriki yıllarda, sanatla ilgilenemeyen semtlere, İstanbul'un k e n a r m a h a l l e l e r i n e d e f o t o ğ r a f g ö t ü r e c e ğ i z . B u yıl Ü m r a n i y e ile b a ş l a d ı k .
Neden y i r m i sekiz yaş a l t ı gençler dediniz? B u n u n bir amacı yoktu. Sanki yirmi sekiz yaş ' g e n ç ' ve ' a m a t ö r ' k a v r a m l a r ı n ı n sınırı gibi geldi bize. A n c a k otuz yaz civarında da çok başvuru gelince, " n e d e n otuz yaş sınırı y a p m a d ı k " diye de d ü ş ü n d ü k . Belki bir sonraki festivalde otuz yaş olarak düzelteceğiz bunu. Sergilere katılanlar: Ceren Çelikdemir, Deniz Dereli, Civan Özkanoğlu, Fatih Ünlü, Oğuz Karakütük, Onur Karaözbek, E t h e m O n u r Parlar, Jekfer Ü z m e z , Bozo Uğur Boyunsuz, C e m C e r m a n , Tuba Sakar, Pınar D e m i r d a ğ , E m r a h Kangal, Hüsna Demir,
KONSER
pe cy
a
Saydam gösterilerine katılanlar: E m r a h Kangal, Deniz Koçak, Ali Fuat Altın, M e l e k Yurdum, N a z ı m Serhat Fırat, Sem Ersavcı, B a y r a m Fatih Yalçın, Atilla K a m a n Aydemir, A d e m Kapan, Selami Şimşek, E m r a h İçten, Kayahan Nacar, Ahmet Tokyay ve Fotom.net karma gösterisi.
Kreatör Yeni Melek'te Thrash
metalin
grubun
on
albümü
stüdyo
turnesi
yıllarında Cuma
iki
önemli
isimlerinden
albümü
kapsamında
İstanbul'da günü
Yeni
bulunuyor.
ülkemizi
izlediğimiz
Melek
Kreatör
Gösteri
yeniden
Grup,
ziyaret
grubun
Türkiye'de.
Ocak
edecek.
yılında
2005'te
çıkan
"Enemy
Almanyalı
grup,
1998
ülkemizdeki
Merkezi'nde.
1983
üçüncü
(Bilet fiyatı:
28
konseri
30
kurulan
of God" ve
2003
Eylül
2005
YTL)
SERGİ
Nişantaşı Damat Tween'de Sergi Ayşin Eylül
Ünal ayı
sonuna
çalışmasından saatleri
>68
ve
Ayşegül kadar
oluşan
arasında
Özer'in devam
sergi,
görülebilir.
resim ediyor.
hafta
içi
(Telefon:
sergisi On
Damat
bir yağlıboya
10.00-21.00, 0212
Tween
343
85
Pazar 52)
ve
Nişantaşı kolajdan
günleri
ise
Mağazası'nda
oluşan
resim
13.00-18.00
a
pe cy
KültürSanat / Bienal
pe cy
a
9. Uluslararası İstanbul Bienali
İ s t a n b u l K ü l t ü r S a n a t Vakfı'nın d ü z e n l e d i ğ i v e k ü r a t ö r l ü ğ ü n ü
izlenebilecek diğer projelere yer verilecek. Basın toplantıları,
C h a r l e s E s c h e v e Vasıf K o r t u n ' u n y a p t ı ğ ı 9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l
açılış töreni, sanatçılarla buluşmalar, konferanslar, performans
Bienali, 16 Eylül C u m a günü başlıyor.
ve partileri de kapsayan çeşitli sosyal ve sanatsal aktivitelerle
B i e n a l ' i n b u yıl k i b a ş l ı ğ ı ; h e m v a r o l a n k e n t s e l m e k â n a , h e m
A n t r e p o 5'in ş e h i r i ç i n d e b i r b u l u ş m a n o k t a s ı o l m a s ı a m a ç l a n ı y o r .
de bu kentin d ü n y a için taşıdığı anlamın imgesel gücüne
göndermeler yaparak "İstanbul" olarak belirlenmiş. Bienal'de
9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l B i e n a l i ' n i n , b i r i s e r g i y l e ilgili k ı s a
s e r g i l e n e c e k işler, y a b a n c ı s a n a t ç ı l a r ı n 2 0 0 5 y ı l ı i ç e r i s i n d e ü ç
R e h b e r diğeri b i e n a l i n k a v r a m s a l ç e r ç e v e s i y l e ilintili m a k a l e l e r i n
hafta ile üç ay a r a s ı n d a k e n t t e k a l a r a k , İ s t a n b u l için ürettikleri
b u l u n d u ğ u B i e n a l K i t a b ı o l m a k ü z e r e iki a n a y a y ı n ı o l a c a k .
ö z e l projeler. S a n a t ç ı l a r a r a s ı n d a D a n i e l B o z h k o v , E r i k G ö n g r i c h ,
Türkiye'den ve yurtdışından u z m a n akademisyen ve sanatçıların
K a r l - H e i n z Klopf, M a r i o R i z z i , P h i l C o l l i n s , P i l v i T a k a l a , S e r v e t
yazılarını bir araya getiren B i e n a l Kitabı, bienalin k a v r a m s a l
K o ç y i ğ i t , S o l m a z S h a h b a z i , Yael B a r t a n a , S i l k e O t t o - K n a p p ,
yapısını ortaya koyan ve sanat, demokrasi ve kent temaları
M i c h a e l B l u m , J o n M i k e l E u b a v e R u a n g r u p a gibi i s i m l e r d e
çevresinde birleşen makalelerden oluşacak. Bu kitap, rehberden
bulunuyor.
farklı o l a r a k i ç e r d i ğ i k a v r a m s a l a ğ ı r l ı k l ı y a k l a ş ı k o n altı m a k a l e ile a k a d e m i s y e n l e r e , ö ğ r e n c i l e r e , m i m a r l a r a v e s a n a t ç ı l a r a h i t a p
9 . U l u s l a r a r a s ı İ s t a n b u l B i e n a l i , d a h a ö n c e k i b i e n a l l e r d e n farklı
edecek. Ayrıca, M a r t 2005'te İstanbul'u fotoğraflamak üzere
olarak belli başlı tarihi m e k â n l a r ı sergi alanı olarak k u l l a n m a k
davet edilen İtalyan fotoğraf sanatçısı Gabriele Basilico'nun
yerine; gündelik yaşamın, m o d e r n fiziksek m e k a n l a r l a t ü k e t i m
Bienal için çektiği 25 adet İstanbul fotoğrafı da bu y a y ı n d a yer
merkezli bir e k o n o m i k sisteme geçişin izlerini buluşturan
a l a c a k . B a s i l i c o ' n u n f o t o ğ r a f l a r ı p o s t e r , k a r t p o s t a l , ilan p a n o l a r ı
mekanları da kullanacak. Sergi mekânları Taksim-Galata
gibi diğer basılı m a l z e m e l e r ve bienalin r e s m i İ n t e r n e t sitesinde
b ö l g e s i n d e n irili u f a k l ı b i r ç o k a l a n o l a r a k s e ç i l m i ş . S e r g i
de görülebilecek. Yayınlar, B i e n a l ziyaretçilerine sergi
m e k a n l a r ı a r a l a r ı n d a k ı s a m e s a f e l e r b u l u n m a s ı n a r a ğ m e n , farklı
mekanlarına girişte biletle birlikte satılacak.
karakterler taşıyor. 9. Uluslararası İstanbul Bienali"nin geçmiş bienallerden bir Bienal'in ana mekanı olarak belirlenen Antrepo 5, büyük heykel
d i ğ e r farkı d a , b i e n a l i t e k b i r e t k i n l i k o l m a k t a n ç ı k a r ı p iki t e m e l
ve enstalasyonlardan oluşan bir sergiye ve "Misafirperverlik
proje çevresinde şekillendirmesi. İstanbul bienaliyle eş zamanlı
A l a n ı " ile " K o n u m l a n d ı r m a l a r " p r o g r a m ı n a e v s a h i p l i ğ i y a p a c a k .
o l a r a k H o l l a n d a ' n ı n E i n d h o v e n k e n t i n d e b u l u n a n Van
"Misafirperverlik Alanı"nda, Halil Altındere küratörlüğünde bir
A b b e M u s e u m ' d a da bir sergi gerçekleştirilecek. E i n d h o v e n
G e n ç T ü r k sanatçılar seçkisi ve Hafriyat g r u b u n u n sergisi gibi
sergisi, g e ç m i ş İstanbul bienallerinde yer almış sanatçıların
k o n u k sergilere yer verilecek. " 9 B K o n u m l a n d ı r m a l a r P r o g r a m ı "
işlerine m ü z e n i n sabit koleksiyonu dahilinde yer vererek
ise s e m i n e r v e k o n u ş m a l a r d a n k e n t i n m e t a f o r i k h a r i t a l a r ı n a , t u r
uluslararası bir sanat m ü z e s i b a ğ l a m ı n d a " b a ş k a yerde o l m a "
ve gezi önerilerine dek türlü biçimlerde gerçekleştirilecek. Bienal
fikrini ö n e çıkaracak. B ö y l e c e serginin, sabit sanat m ü z e s i
ile e ş z a m a n l ı y ü r ü t ü l e c e k olan b u projede, b i e n a l d e ö n e sürülen
bağlamı ve geçici bienal etkinliği arasındaki hiyararşiye dair
görüşleri paylaşan ve/veya bu görüşlere yeni bakış açılarıyla
sorular ortaya atması amaçlanıyor.
yaklaşan, yerel ve uluslararası belli başlı etkinliklere ve kentte
>70
a
cy
pe
KültürSanat / Sinema Anlayışa ve aşka EVET!.. Hüseyin Sorgun huseyinsorgun@gmail.com. Sally P o t t e r ' i n " 1 1 E y l ü l ' ü n ardından oluşan d u r u n f ' d a n sonra d o ğ d u ğ u n u s ö y l e d i ğ i Yes / E v e t , iki i n s a n ı n a ş k ı n d a yol b u l a n bir kültürler b u l u ş m a s ı . İstanbul K ü l t ü r ve S a n a t Vakfı'nın d ü z e n l e d i ğ i Uluslar Arası İstanbul Film Festivali kapsamında Nisan ayında g ö s t e r i l e n film, ş u s ı r a l a r s i n e m a s a l o n l a r ı n d a s i n e m a i z l e y i c i s i ile b u l u ş u y o r . Potter, b i r k a d ı n v e e r k e ğ i n a ş k ö y k ü s ü n ü n i ç e r i s i n e , iki k ü l t ü r ü n açmazlarını dahil ederek, g ü n ü m ü z insanının kulağına bir şeyler fısıldamayı başarıyor. B ü t ü n farklılıklara ve sosyal engellere r a ğ m e n , a y n ı m u c i z e v i a n a h t a r ı n işlevine d e ğ i n i y o r : Aşk"a... Aşk, klasik anlamda zengin/yoksul diyalektiğinde ilerleyen cinsinden o l m a s a d a , y i n e d e g ö r e c e alt k ü l t ü r / ü s t k ü l t ü r b u l a m a c ı n d a y o l b u l m a y a çalışıyor. Erkek, doğulu yanını geçici bir u n u t u ş l a silerken, batılı a m a m u t s u z bir k a d ı n a kalbinin d e r u n u n d a n ç ö z ü l e n g i z e m l i sözleri fısıldar. İ r l a n d a k ö k e n l i k a d ı n , bir İ n g i l i z ' l e evlidir v e h a y a t l a r ı b u z d o l a b ı n d a n farksız g e ç m e k t e d i r . B u s o ğ u k l u ğ u n h a k i m o l d u ğ u bir a k ş a m y e m e ğ i n d e , k a d ı n ı n D o ğ u l u ' n u n esprisi, s e v e c e n l i ğ i v e y ü c e l t i c i s ö z c ü k l e r i y l e t a n ı ş m a s ı ilginç bir a ş k ö y k ü s ü n e k a p ı aralar.
a
Düşünsenize; tartıştıklarında birbirlerine "Emperyalist!., ya da " T e r ö r i s t ! . . " d i y e b i l e n iki aşık. B ü t ü n ö n yargıların d ı ş a v u r u m u y l a g ü n c e l l e n e n b u a ş k ö y k ü s ü n ü n , t ü r d e ş i a r k e t i p l e r i n d e n farklı y a n l a r ı d a y o k d e ğ i l . B u g ü n e , b u g ü n ü n u z l a ş m a z gibi g ö r ü n e n , savaşçı, ön yargıları bilenmiş, karşısındakinin "öteki"liğini bakışlarıyla perçinlemiş insanına, naif bir özüt sunuyor.
11 Eylül'ün ön yargılarını "aşk"la yıkmak!..
filmin b a ş k a r a k t e r l e r i n d e n . Anlatıcı d a bir t e m i z l i k ç i . Y ö n e t m e n i n ironisi, a s l ı n d a özel y a ş a m d a n k a m u s a l a l a n a v a r ı n c a y a d e k , b ü t ü n bu alanlarda paspas altına itilmiş, gizlenmiş kirlerin, günahların iz d ü ş ü m ü n d e bir temizlik anlayışına dikkatleri çekmek.
cy
D o ğ u ile B a t ı a r a s ı n d a " m i l a t " o l a b i l e c e k d e r e c e d e t o p l u m s a l önyargılara kapı aralayan 11 Eylül olaylarının ardından kaleme a l m a n s e n a r y o s u v e h a y l i şiirsel d i y a l o g l a r ı ile ö z g ü n l ü ğ ü n d e n ö d ü n v e r m e y e n film, i l g i n ç k a r a k t e r l e r i , k u r g u s u v e d o ğ a l o y u n c u l u ğ u ile d e d i k k a t ç e k i y o r . Yes / E v e t , ö n y a r g ı d a n ö r ü l ü duvarları aşkın naif nefesiyle a ş m a çabası. Bir y a n d a bilime i n a n a n v e h ü c r e l e r d e n y a ş a m ı n g e r ç e k l i ğ i n e y o l b u l m a y a çalışan, ö z e l h a y a t ı n d a m u t s u z bir B a t ı l ı k a d ı n ö t e y a n d a g ö ç e d e r e k geldiği L o n d r a ' d a g e c e bir r e s t o r a n ı n m u t f a ğ ı n d a ç a l ı ş a r a k h a y a t a t u t u n m a y a ç a l ı ş a n bir D o ğ u l u e r k e k .
A ş k ı n g ü d ü m ü n d e , iki kültüre ait iki insanın b u l u ş m a l a r ı ; g e r e ğ i n c e bir y ü z l e ş m e n i n a r d ı n d a n , t e m i z bir tatille K ü b a ' d a s o n l a n ı r k e n , a s l ı n d a z o r gibi g ö r ü n e n u z l a ş m a n ı n ve a n l a ş m a n ı n da bir o k a d a r kolay olduğunu görüyoruz. Pavese, aşkı tanımlarken " T a n ı m a k , b i l m e k isteğidir, A ş k " der. ( C e s a r e P a v e s e - Y a ş a m a U ğ r a ş ı ; Ç e v i r i : Cevat ÇAPAN)
D o ğ u ile B a t ı ' n ı n aşkı h e r z a m a n için farklı a i d i y e t l e r i d e p e ş i n e t a k a r a k ilerler. B ü t ü n şirinliğiyle Batılı k a d ı n ı n d i k k a t i n i ç e k m e y e çalışan, o n u n dilini ö ğ r e n e n , yasaklarını o n u n için çiğneyen D o ğ u l u ' n u n , k o y u bir f a r k ı n d a l ı k i ç e r i s i n d e k e n d i s i n i geri çektiği n o k t a d a b i r b a ş k a s e r ü v e n b e k l i y o r bizi. E v e t , B a t ı l ı k a d ı n , anlamak, algılamak, sürdüğü yaşama dahil olmak ya da yakından b a k m a k i ç i n n e y a p ı y o r ? H a k i m k ü l t ü r ü n i ç e r i s i n d e , s ı r ç a bir f a n u s t a m u t s u z l u ğ u n u y a ş a y a n B a t ı l ı i ç i n k r i t i k bir soru b u . B u s o r u n u n c e v a b ı n a v e r e c e ğ i m i z y a n ı t ı n " E v e t " o l m a s ı , filmin, dolayısıyla yönetmenin önermesi. Yaşamın dayattığı "Hayır"lara rağmen!"..
pe
Yes /Evet; h e r iki k ü l t ü r ü n b i r b i r l e r i n i a ş k l a t a n ı m a s ı n ı n , b ü t ü n ö n yargı b u l u t l a r ı n ı d a ğ ı t a c a ğ ı n a i n a n c ı n b e y a z p e r d e y e y a n s ı m a s ı olarak görülebilir. Ne diyelim... Aşka!...
EVET/YES Yönetmen: S a l l y P o t t e r Senaryo: S a l l y P o t t e r M ü z i k : P h i l i p G l a s s - S a l l y P o t t e r Oyuncular: J o a n A i l e n ( S h e ) , S i m o n A b k a r i a n ( H e ) , S a m N e i l l (Anthony), Shirley Henderson (Temizlikçi), Samantha B o n d (Kate), Stephanie Leonidas (Grace)
K i r l e r kaybolmaz; saklanır... Her yerde gördüğümüz, yakınımızda, yanı başımızda, evimizde, ofisimizde, s o k a k t a u m a r s ı z bir şekilde rastlaştığımız temizlikçiler,
Vizyondan... Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi Yönetmen: Garth Jennings Oyuncular: Anna Chancellor, Mos Def Dünyanın
uzaylılar
olan
uzay
gemisine
başlar.
Fakat
bir
macera
>72
tarafından
yok
otostop Arthur
edilmesine çekmektir.
görür
ki
ramak Böylece
hiçbir
şey
kala acemi
Arthur uzay
göründüğü
Dent gezgini gibi
için için
değildir.
tek
kurtuluş
evrende
yolu,
çok
geçmekte
şaşırtıcı
bir
a
cy
pe
KültürSanat Günlüğü SİNEMA
Kalamış'ta Sinema Akşamları Belgesel
Sinemacılar
tesislerinde
Fösterilecek filmler Tanık),
21.45
Kırmış)
22.00
Ağustos
Birliği'nin
düzenlediği şunlar:
Karıncası
Baz
Belediyesi
Kalamış'ta
1
Tek Başına Can
Kadıköy
"IV.
Eylül
Ayışığı
Perşembe:
Şahin).
(Bingöl Elmas),
2
Eylül
23.20
Cim
Eylül Cumartesi: 21.00 Anaokulu (Zhang
Yiqing),
22.15
(Nishtha
Georgi
ve
Jain).
Sex,
Enjektör
Bilgi:
0212
4
Eylül
ve
Ruble
Pazar
21.00
(Chloe
Mercier),
(Mihriban
Güzel,
(Kâzım
Üç Nokta
Tatlı
(Andrey
Dyana
Yasemin
Öz),
(Aslı
22.15
Ertürk),
Şehirden
Kelebekler
23.20
Ülkü
Uzak
Karnında
ediyor.
Şarkıları
Taban,
21.00
Kalamış devam
Maçahela
Devrim
Cuma:
Merkezi
Akşamları"
21.00
(Cüneyt Karaahmetoğlu,
(Özay
Gençlik
Sinema
Paounov),
(Boris
3
Fotoğraflar
Miti_)
22.10
(Ayrıntılı
245 89 58)
FESTİVAL
Antalya'da Altın Portakal Mevsimi arasında aynı
Antalya
düzenlenen yapılacak. birincisi
olan
Uzun
son
Altın
yıl
Film
olacak.
Antalya
bir
(Ayrıntılı
araya Bilgi:
bir
isminin
Anılan
24
Sanat Eylül-1
platforma
altında
Vakfı
festival
taşınıyor.
Uluslararası
getirirken 0212
kapsamında
filmleri Avrupa yarışma
244
pe
Hikayecinin Kaderi
tarihleri
Festival
52
Film
gerçekleştirilecek
ve Asya
dışı
ülkelerinin
gösterimler
tüm
51)
Adile Yadırgı / Seyr-i Âlem Orient
Expressions'ın
isimli
albümünde
Sait Faik Abasıyanık
"Kerkük dikkatleri
Faik'in
dergi
yayımlanmış
ve
gazetelerde
yazıları,
röportaj-
Adile
Yadırgı'nin
Metropol
Müzik'ten
Üniversitesi
Kaderi"yle
eksiksiz
ardından
okuyucuya
ulaşıyor.
"Sur
"İnsanlığın "Mösyü
Haline
Köprüsü'nün
ölümünden kitaplaşıyor.
Dışında
ve
sonra
İnsanoğlu",
Rostand'ın "Galata
Sabahı başlıklı
yer
Doğru",
Edmond
Cyrano'su"
Akşamı"
Kitapta
ilk
kez
da
Musikisi giren,
konservatuvarın
Temel
Dalı'ndan
Halk
enstrümantal on
Müziği mezun
Yadırgı'nın
Yadırgı,
ve
yazıları
Türk
Türk
toplam
olmak eser yer
özellikle
son
dünyanın
kulak
müziği,
modern
albümünde,
üzere
dört
etnik
dokunarak
olan
albümünde
tüm
türküler
1995
Konservatuvarina
Bilimler
biri
Beyoğlu
çıktı. Teknik
Anasanat Adile
sola
Alem"
İstanbul
Devlet
türküyle
toplayan ilk
"Seyr-i
"Hikayecinin olarak
isimli
üzerinde
albümü yılında
"Divan" seslendirdiği
Divanı"
öyküleri
alan
ile
Eurasia
Yapı K r e d i y a y ı n l a r ı / D e n e m e
Sait
(AKSAV)
Ekim
ALBÜM
KİTAP
>74
Kültür
Festivali,
Yarışması'nın
yapımlarını
açık
ve
Film
uluslararası
Portakal"
düzenlenecek. Metraj
dönem
dünya filmlerine
Belediyesi Portakal
bu
"Antalya
Festivali'nin nitelikli
Altın
Festival,
tarihlerde Eurasia
Büyükşehir 42.
a
Vakfı,
işbirliğiyle
cy
TURSAK
kabarttığı tınılara
dinleyiciye değişik
alıyor.
yıllarda
sunduğu bölgelerden
seslendiriyor.
a
pe cy
KültürSanat Günlüğü SERGİ
Sesmekân Garanti
Galeri,
16
Eylül-28
Mekânsal
Çalışmalar
Koksal'ın
gerçekleştirdiği
örnekler,
maket,
Sergide yanı
sıra
başlıklı
metin
Xenakis,
Türkiye 'den
tarihleri
sergiye
sergide,
çizim,
Varise,
Ekim
ev
1950 ve
sahipliği sonrası
icraların
Stockhausen,
İlhan
Usmanbaş
arasında,
ve
yapacak.
mekânsal
video
Boulez
Sesmekân:
Müzikte
Küratörlüğünü müzik
kayıtları
gibi
Çağdaş
aracılığıyla
bestecilerin
Mehmet Nemutlu 'nun
Aykut
üretiminden
seçilen
sunulacak.
mekânsal müzikleri
çalışmalarının
de
yer
alacak.
KONSER
Jon Anderson Cuma
Rock'ın
günü
hayatına
öncülerinden
22.00'da
on
sekiz
1968 yılında
Yeni
yaşındayken
tanıştığı
toplamalar
dahil
çalışmaları
ile
Chris
otuz
beş
birlikte
girdiği
Squire
ile
albüm eski
grup
Gösteri
Jon
bir
konser
The
Warriors
grubuyla
kurduğu
YES
çıkardı.
(Bilet
solisti
birlikte
grupları
seslendirecek.
YES'in Merkezi'nde
Sanatçı, ile
tek
birlikte
Fiyatları:
KONSER
2
verecek.
Anderson'ın
stüdyo,
çıkacağı
şarkıları
Eylül
Müzik
başlayan
grubu
başına
yaptığı
Anderson,
45-66
konser
sahnede
ve
solo
birbirinden farklı
YTL)
pe cy
enstrümanlarla
İngiliz
Melek
a
Progressive
Sezen Aksu Sezen
Aksu,
Pazar
günleri
şarkılarına
21.00'da
"Bahane"den (Biletler:
şarkıların
sohbetini
eklediği
Harbiye
Açıkhava
yanı
75-65-55-45
sıra,
showuyla,
Tiyatrosu'nda
albümlerinden
2
Eylül
olacak. de
Cuma
ve
Sanatçı,
şarkılar
4
son
Eylül albümü
seslendirecek.
YTL)
KİTAP
DANS
Joaquin Cortes
Anahtar Sözcükler
İspanyol
Raymond
Flamenkocu
Cortes
yeni
Soledad"
Joaquin
gösterisi
ile
10-11
Cemil gösteri
Eylül
Harbiye
Tiyatrosu'nda sunacak.
geçtiğimiz Meksika
'da
klasik
müzikle
Gösterinin Jose
gösterisinde
orijinal
Carbonell
Carbonell Cortes'in 21.00'da
ile
ve birlikte
gösterisi, başlıyor.
caz,
küba
harmanlıyor. müziklerini Antonio besteleyen saat
Anahtar
seçili
kelimelerin
tarihsel
dönüşümünü
toplumun
açısından
sözcükler,
prömiyeri
şarkılarını
Williams
Sözcükler'de
tarihi
ayında
gerçekleştirdiği ve
iki
Cortes,
Mayıs
flamenko
İnceleme
I
Raymond
Topuzlu
Açıkhava
Williams
İletişim
"Mi
tarihlerinde
>76
eski
sahne
zaman
zaman
yepyeni
Sözcükler
bu
oluşuyor.
kimi
dönüşmekte sırtlanıyorlar.
için
süreci
'çilingir'in seçili
Bu
köken
anlamlara
kültürü
olabilecek
kültürel
alıyor.
taşıyarak
da
bürünerek
ele
kimi
anlamlarını
kimi
olan Anahtar anlamak
ihtiyacı kelimelerden
a
cy
pe
KültürSanat Günlüğü / Kitap A'MAK-I HAYAL Filibeli Ahmed Hilmi* Arzu Özköse arzu_ozkose@yahoo.com
Bulgaristan'ın Filibe şehrinde doğan Şehbenderzade A h m e d Hilmi'nin birçok kez yayınlanan
A'mak-ı Hayal yani Hayalin
D e r i n l i k l e r i a d l ı e s e r i n i n K a k n ü s y a y ı n l a r ı t a r a f ı n d a n ilk b a s ı m ı 1998 yılında yapılmış, olabildiğince sade ve anlaşılabilir bir T ü r k ç e ile s u n u l m u ş . Ne yalan söyliyeyim bin temel eser arasında yer alan bu yapıttan b i r d o s t u m l a s o h b e t i m s ı r a s ı n d a h a b e r d a r o l d u m . Yani d e r i n e d e b i y a t araştırmaları sırasında değil, zira b e n i m gibi Batı k ü l t ü r ü n d e n e t k i l e n m e bir eğitim g ö r m ü ş nice nesildeşlerim de bilirler ki bu türden yapıtlar ne yazık ki ön yargıların ö r ü m c e k ağlarından kolay kurtulup bilgi dağarcığımıza dahil olamazlar, İ k i n c i M e ş r u t i y e t i n fikir a d a m l a r ı n d a n o l d u ğ u b i l i n e n A h m e d H i l m i ' n i n b u v e d i ğ e r b i r ç o k e s e r i n i n i ç e r i ğ i n d e n d e r i n b i r felsefi bilgi b i r i k i m i n e sahip olduğu ve tasavvuf d ü ş ü n c e s i n d e n etkilendiğini a n l a m a k m ü m k ü n . 1 8 6 5 - 1 9 1 3 yılları a r a s ı n d a y a ş a m ı ş ve ardında n e r e d e y s e yaşı k a d a r eser bırakmış olan
Platon: D a i m a yüce şeyleri düşünmektedir.
A h m e d H i l m i ' n i n yaşamı i n c e l e m e y e değer. Batılı Filozofları
Aristo: M a n t ı k ! İşte saadet!
v e felsefi a k ı m l a r ı b i l d i ğ i k a d a r İ s l a m m i s t i k v e f i l o z o f l a r ı n ı d a
Zerdüşt: Saadet, karanlıkta kalmamaktadır.
inceleyen A h m e d Hilmi, Sultan Abdülhamid tarafından L i b y a ' y a
B r a h m a : Saadet m i ? Z a n n e d i l e n şeyin aksidir.
s ü r ü l ü r v e o r a d a A r u s i t a r i k a t ı n a girer. Ü z e r i n d e d u r u l m a s ı g e r e k e n e n ö n e m l i u n s u r A h m e d H i l m i ' n i n felsefi z e m i n e d a y a l ı v e B a t ı ' y ı b i r l e ş t i r i c i ö z e s a h i p o l m a s ı v e felsefi k o n u l a r ı h a l k ı n gündemine getirmeye çalışmasıdır sanırım. Eserin girişinde yaptığı sunuşda şunları söylüyor A h m e d Hilmi:
L o k m a n H e k i m : İnsanlar bu kelimeyi bütün dertlerini bir sözle
a
f i k r i t a r t ı ş m a l a r ı n ı salt İ s l a m m i s t i k l e r i n e d a y a n d ı r m a y ı p D o ğ u ' y u
H z . İ s a : S a a d e t ; M a z i y i u n u t m a k , i ç i n d e b u l u n u l a n a n ı iyi değerlendirmek, geleceği d ü ş ü n m e m e k l e mümkündür.
Hızır Aleyhisselam: Saadet, tutkuların giremediği gönüllerde
aniden görülen bir hayalettir. B u s ö z l e r i n ü s t ü n e B u d a ö f k e ile a y a ğ a k a l k ı p : E y b e ş e r i y e t !
cy
" B u kitabı, h a k i k a t a ş k ı y l a y a n a n , akılla k a v r a n a m a y a c a k k o n u l a n
ifade e t m e k için icat etmişlerdir.
merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim."
Saadet, yok o l m a n ı n güzel i s i m l e r i n d e n biridir. N i r v a n a ! Ey
A h m e d H i l m i bu eserinde, R a c i adlı k a h r a m a n ı n ı gerçeküstü bir
Beşeriyet! Nirvana! Dedi.
a l e m d e düşünsel yolculuklara sürüklüyor. Raci eğitimli bir geçtir ancak kendisini l ü m p e n bir hayatın içine sürükleyen bir boşluk vardır içinde; içki, k u m a r ve e ğ l e n c e hayatının m e r k e z i n d e yeralmaktadır. Bir gün şehrin ortasında kalmış, kimsenin
u ğ r a m a d ı ğ ı b a k ı m s ı z l ı ğ ı n d a n belli olan bir mezarlığın ö n ü n d e n
pe
g e ç e r k e n b i r d e n i ç i n e g i r m e y e k a r a r verir. İ ş t e r o m a n b o y u n c a b u l u n a c a ğ ı m e k a n burasıdır. O r a d a tanıştığı bilge kişi Ayna'lı B a h a ' n ı n yıkık dökük kulübesi hayal aleminde yapacağı gezintilerin mekanı...
S o n u n d a B e ş e r i y e t y o r g u n b i r h a l d e y e r e d ü ş ü p : Ooooff! H a n g i s i ? Hangisi? Diye söylendi kendi kendine. İşte o z a m a n Başkan ayağa kalktı ve: Ey Beşeriyet! Saadet, hayatı o l d u ğ u gibi kabul edip, insana yüklediği y ü k l e r e razı o l u p , b u n u n d a h a iyi o l m a s ı i ç i n g a y r e t e t m e k t i r , d e d i . " K e n d i s i h a k k ı n d a iflah o l m a z b i r ş ü p h e c i o l d u ğ u y o r u m u n d a b u l u n a n k a h r a m a n ı m ı z Raci, çeşitli bilgi kaynakları arasında yaptığı bu hayali yolculuklar sonunda aradığı sorulara cevap bulur mu bilemiyoruz ama sonunda ikamet adresinin Manisa
Raci, Aynalı B a h a ' n ı n ney çalarak söylediği ve derin tasavvuf
tımarhanesi olduğunu öğreniyoruz. Tımarhane maceralarının
bilgilerinden d e m vurulan gazellerinin eşliğinde hayal alemine
anlatıldığı son b ö l ü m l e r oldukça espirili bir dille aktarılıyor.
dalar. B u h a y a l i y o l c u l u k l a r ı n d a B u d i z m ' d e n Z e r d ü ş t l ü ğ e , İ s l a m
Raci r o m a n b o y u n c a birçok ö y k ü n ü n k a h r a m a n ı oluyor, çeşitli
mistisizminden Antik Yunan felsefesine kadar birçok inanış ve
felsefi s o r u l a r a c e v a p a r ı y o r v e m u t l u l u k h a k k ı n d a n i h a y e t
bilgi alanında varlığın " N e " o l d u ğ u n a , o arkaik soruna dair
kendince bir sonuca varıyor:
cevaplar arar durur. Levh-i mahfuz, Kaf dağı, A n k a kuşu gibi
" H e r insan, akıl ve vicdan sahibi herkes, hatta basit bir h a y v a n
en eski inanışlardan g ü n ü m ü z e dek gelen mistik simgelerin
bile, bu dünyada, ihtiyaç hissettiği andan itibaren mutluluğu
peşine takılıp bir evren kozmolojisi b e t i m l e m e y e çalışır yarattığı
a r a m a y a başlar. Bu öyle bir k a n u n d u r ki, bütün tabiat kanunları
metaforlarla.
değişse bile bu k a n u n değişmez.
R o m a n d a b u l u n a n b i r ç o k b ö l ü m d e f a r k l ı b i r felsefi s o r u n u n
G ü n ü m ü z d e pek ç o k şey açıklığa k a v u ş m u ş k e n , insan hala
açımlandığı yeni bir öykü anlatılıyor. Ö y k ü l e r d a h a çok Binbir
ç ö z ü l e m e y e n bir bilmecedir. N e d e n s e insan, yaratılış itibariyle
Gece Masalları formunda yazılmış ve oldukça sürükleyici ve
t u h a f bir varlıktır. İstediği bir ç o k şeyi elde eder, fakat onları
akıcı bir k u r g u y a sahip. Bu b ö l ü m l e r d e n birinde gerçek
e l d e e t t i k ç e h ı r s ı artar.
mutluluğun ne olduğu sorusunun cevabını arayan kahramanımız
A c a b a mutluluk nedir? İşte b u n u bilen yok... Belki de yalnızca
Raci, yaptığı hayali yolculuklarından birinde birçok mistik ve
bu d ü n y a n ı n gürültü patırtısından uzak olan deliler mutlu
bilge şahsiyetin b u l u n d u ğ u bir sarayda bulunmaktadır,
sayılabilir.
salondakilere mutluluğun ne olduğu sorulur:
Bilinmelidir ki bir şehri tiyatroya, halkını da sahnedeki aktörlere
" H z . İbrahim: Saadet; çalışıp k a z a n m a k ve kazanılanları
benzetmek mümkündür."
başkalarıyla
paylaşmaktır.
H z . M u s a : Saadet; nefsi, F i r a v u n ' u n tutkuları gibi t u t k u l a r d a n kurtarmaktadırç Hz. Adem: Saadet; şeytana ve Havva'ya uymamaktadır. Konfiçyus: Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır.
>78
*Ahmed H i l m i ' n i n eserlerinden bazıları: Tasavvuf ve Yeni İlimlerde Felsefe, Kadınların Hukuku ve İ s l a m ' d a Manası, İblik Behmen (Felsefi R o m a n ) , Maddiyun Mesleği (Materyalizm), Çağımızın Felsefesi ve Sosyoloji, Din, Felsefe ve İlim Karşısında Feminizm, İslam ve Kadınlar adlı eserleri dışında İstibdadın Vahşetleri adında bir de piyesi vardır.
a
pe cy
a
pe cy
a
pe cy
p
c e
a y