0 1 0 2 M AJANS
RU D O B BERİ H E İŞ R
I T K I Ç
1
SAYI
155
20 ŞUBAT/MART 10
i Ç i N D E K i L E R
2
4
Merhaba / Demircan TÜRKDOĞAN
6
Çünkü Bodrum...
8
Geçtiğimiz Yıl
11
Canşui yeniden Jewex’te
14
Mehmet Uslu’nun son yazısı
16
Ayın Anketi
17
Aya Nikola Bodrum’a Dönüyor
20
Aya Nikola Kilisesi Restorasyonu
24
Bodrum Yarımadasındaki klise ve şapeler
26
Röportaj / Zeynep Çamcı
30
Cici adı arkadaşına cuk oturmuş / Erdoğan Kayalar
32
Rodos’un Fethi /İbrahim Arkula
34
Yazarların Bodrum’u
36
Gez. Göz. Arpacık / Yeşim & Kader Onay
38
Bir Zamanlar / Bülent Akkurt
40
Parantez / Hüsniye Kaya
42
Kadınlık / Gizem Şimşek
43
Lezzet Ustaları
44
İnternetçe / Zeynep & Özer Erke
45
Haber Turu
54
Merhaba
55
Kent Rehberi
63
Karikatür / Ali ŞUR
17
18
32
11
36
49
24
30
3
BODRUM
Başkan, Ankara’dan eli boş dönmedi
DEMİRCAN TÜRKDOĞAN Genel Yönetmen Yardımcısı Yazı İşleri Müdürü: CANSIN TÜRKDOĞAN Haber Editörü: YİĞİT UYGUR Grafik Tasarım: Z. FİLİZ DOĞAN Sayının Yazarları: BÜLENT AKKURT ÇAĞLA GÜNEŞLER ERDOĞAN KAYALAR HÜSNİYE KAYA İBRAHİM ARKULA KADER - YEŞİM ONAY ZEYNEP - ÖZER ERKE Kapak Modeli: ZEYNEP ÇAMCI Kapak Fotoğrafı: SARP BERK TOPÇU Reklam Koordinatörleri: ONUR YUNT ÖZGÜR ÜNLÜ İletişim: Caferpaşa Cad. No: 52/3 48400 BODRUM Tel : 0 252 313 42 24 313 56 66 Fax: 0 252 316 44 42 info@bodrumajans.com.tr bodrumajans@gmail.com www.bodrumajans.com.tr Baskı: Ankara Ofset ANKARA Yayın Türü: Yerel Süreli
Yazları her ay “mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül”, kışları iki ayda bir “kasım, ocak, mart” aylarında yayınlanır.
Basım Tarihi: 26/02/2010 Dağıtım: Merkez Dağıtım Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
21.
DEMİRCAN TÜRKDOĞAN
BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi, Genel Yönetmeni:
MERHABA
KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ
G
eçtiğimiz sayı bu köşede Bodrum Bülten’in içeriği hakkında bilgiler verirken “Erdoğan Kayalar, üç sayıdır sürdürdüğü ‘Kilise’ arştırması ile Bodrum’a önemli belgeler kazandırdı. Araştırması şimdilik bitti gibi gözüküyorsa da her an yeniden karşımıza ‘Kilise’ diye tekrar çıkabilir:” demiştik. Önce telefonla aradı. - Demircan yerindemisin? - Evet. Hayrola...? - Birazdan geliyorum. Kilise ile ilgili konuşmamız gereken şeyler var...
Yiğit Uygur, Başkan Mehmet Kocadon’la ve Tahir Toker’le yaptığı söleşilerle yetinmeyip bir de Bodrum Yarımadası’ndaki kilise ve şapelleri araştırdı bizler için. Ulusal yayınlar konuyu haber yapmakla kalmadı, köşelerine taşıdılar ve destek verdiler. Biz de tüm gelişmeleri sizlerle paylaşmak için sayfalarımıza taşıdık.
Mehmet Uslu, Bodrum Bülten sayfalarında pek çok kere yer almış, önemli bilgi ve belgeleri Bodrum Bülten okuyucuları ile paylaşmıştır.
Uzun bir aradan sonra bizi arayarak Bodrum Bodrum Belediyesi’nden aramışlar Erdoğan Bülten için iki çalışması olduğunu, onları Kayalar’ı. Üç sayıdır kiliseyi konu ettiğimiz almamızı istemişti. Bodrum Bülten sayılarını istemişler kendisinden. Kilisenin onarılıp eski haline getirilmesi “Halikarnas ve Bodrum’un tarihteki doğal için girişim başlatmış belediye. Kültür ve yapısı” adlı araştırmasını geçtiğimiz sayı Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunacakmış yayınlamıştık. Yazısında, o tarihlerde Bodrum Başkan Mehmet Kocadon... Kalesi’nin bulunduğu yerin bir ada olduğunu ve kıyıya bir köprüyle bağlanan Zeferiya Geçtiğimiz ay pekçok gelişme oldu Aya Nicola Adası’nda, şimdiki kalenin olduğu yerde Kral Kilisesi onarımı ile ilgili olarak; 2. Mozol’un yazlık köşkünün bulunduğunu Bodrum Bülten sayfalarında üç sayı işlediğimiz belgeleriyle bize anlatıyordu. Bodrum’un Aya Nikola Kilsesi’ni bu ayın anket Bu sayı yayınladığımız isi son yolculuğuna konusu yaptık ve bodrumajans. uğurladığımız Mehmet Uslu’nun com.tr sitemizde şu soruyu yöneltson yazısı... Başkan, Ankara’dan tik. “Halk Eğitim Merkezine dönüştürülen tarihi Kilise, eski eli boş dönmedi. Çağla Güneşler, Türkiye’de izlenhaline getirilerek tekrar Bodrum me rekorları kıran Recep İvedik Hatta dönüşte Kültür ve Turizmin kazandırılmalı serisinin 3. filminde Şahan deneyimli Mimar mı?” Katılımcıların neredeyse Gökbakar’la başrolü paylaşan Tahir Toker’e projenin tamamı “%87 Evet” diyerek eski genç Bodrumlu Zeynep Çamlı ile yönetimini verdi. haline getirilerek tekrar Bodrum İstanbul’da bir söyleşi yaptı. Kültür ve Turizmin kazandırılması yönünde oy kullandı. Dergimizin seyyahları, Yeşim Yiğit Uygur, Başkan Mehmet Kocadon’la ve Kader Onay çifti 8 ay önce Bodrum Belediye Başkanı başlattıkları “Ağustos 2009” ve Tahir Toker’le Mehmet Kocadon Kültür ve Güneydoğu Anadolu Açılımı Açılımı’nı yaptığı söleşilerle Turizm Bakanlığı’na başvuru ile sürdürmekte. Çiftin Bu ay ki yetinmeyip bir de yetinmedi, bakanlıkla konuyu uğrak yeri “Fırat Vadisi”. görüşmek, olurlarını almak için Bodrum için bizzat Ankara’ya gitti. Sonuçta yine bu ayda dopdolu Yarımadası’ndaki Başkan, Ankara’dan eli boş dönbir Bodrum Bülten... kilise ve şapelleri medi. Hatta dönüşte deneyimli araştırdı bizler için. Mimar Tahir Toker’e proje yöneŞimdilik hoşcakalın. timini verdi. Hazırlıkları başlattı.
• BODRUM BODRUM AJANS Caferpaşa Cad. 52/3 OASİS DANIŞMA - DENTBODRUM - MİLTA MARİNA Ön Büro TRIMSLIM / Estia Çarşısı • GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR • KONACIK BODRUM MUTFAK - DENİZHAN - ALDİMO MOBİLYA • ORTAKENT BODRUM GOLF CLUB • TURGUTREİS BOOM CAFE/D-Marin • YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER - PORT MARİN
ÜCRETSİZ DAĞITIM NOKTALARI
AYRICA BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN BİR AY ÖNCEKİ BODRUM BÜLTEN DERGİSİNİ ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...
4
5
fotoğraf: Serkan ŞİMŞEK
MUSTAFA YASİN KARA / Subay Bodrum’u seviyorum; Sonbahar yaklaştığı zamanlarda, bu şehre hüzün çöktüğünde, dar sokaklarından denize ulaşıp güneşin kalenin surlarını parlattığı tek şehir Bodrum. En guzel çocukluk yıllarımın saklandığı sokaklara sahip şehir Bodrum. Her insanin hayalinde yasamak istediği yer vardır ya, huzurlu, sakin ve dinlendirici. İste orası Bodrum. Benim hayalimdeki şehir. En güzel hikayelerin başlangıcı ve en güzel dostlukların filizlendiği yer Bodrum.
6
ŞULE DÜNDAR SATIŞ ASİSTANI
TEVFİK KOÇ MAKİNE MÜHENDİSİ
BANU YETMAN KYO MY FRİEND MAĞAZA MÜDÜRÜ
Bodrum’u seviyorum; Burada yaşam çok rahat. Bodrum’un iklimi her mevsim ılıman ve diğer yerlere göre sıcak. Bodrum hem gece hem de gündüz eğlenceli bir yer. Bodrum’da her yerden farklı olan bir huzur var. Trafik diye bir sorunun olmaması burda yaşayanlar için büyük bir şans.
Bodrum’u seviyorum; Geleneklerine bağlı bir yer. Ben davulu, zurnayı, deve güreşini, pavayı burada öğrenip sevdim Türkiye’de bir çok insanın yaşamak istediği gıptayla baktığı bir yer ve ben işte böyle bir yerde yaşıyorum İçinde barındırdığı güzel dostlarımdan ötürü Sahilde oturup bütün dertlerin unutulabileceği Türkiye’deki tek yer Birbirinden farklı ve lezzetli sofrasından ötürü.
Bodrum’u seviyorum… Kışın burada yaşayanlara yani bizlere kalıyor. Burada ulaşım yağmur da yağsa yürüsen de çok kolay. Bodrum’un mistik bir tarafı var. Yazın tüm özlediklerim tatil için burayı seçiyor ve özlemim geçiyor. Deniziyle güzel.
7
A yın İçinden Satranç şampiyonu 18 yaş Genel Bodrum’dan kategorisine Bodrum’dan katılan, Demre Kerigan 18 yaş grubunda birinci oldu.
8
ürkiye Satranç Federasyonu 2009 - 2010 yılı Yaş Grupları Satranç Şampiyonası yapıldı. Türkiye Satranç Federasyonu’nun ülke çapında gerçekleştirdiği en kapsamlı turnuvalardan biri olan Yaş Grupları Turnuvası’na bu yıl da Türkiye’nin her ilinden binin üzerinde katılım gerçekleşti. 18 yaş Genel kategorisine Bodrum’dan katılan, Bodrum Marmara Koleji öğrencilerinden Demre Kerigan 18 yaş grubunda birinci oldu. Satranca 2004 yılında Atilla Gürmen ile çalışarak başlayan 1993 doğumlu Demre Kerigan önceki yıllarda da, MEB Satranç Turnuvası Türkiye Şampiyonluğu, Muğla İl Birincilikleri ve Bodrum düzeyinde çeşitli Satranç Turnuvalarında birincilik ödülleri sahibidir. 2007 yılından beri Türkiye Satranç Milli Takım havuzunda bulunan Derme, geçtiğimiz yıllarda Türkiye forması giyerek 16 yaş altı Satranç Olimpiyatları ve Dünya Yaş Grupları turnuvalarında da ülkesini başarıyla temsil etmişti. Demre Kerigan, başarısında okulunun ve ailesinin desteğinin yanı sıra düzenli satranç çalışmasının da çok önemli olduğunu vurguluyor. Satrancın hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu liseyi bitirip üniversiteye devam ederken de satrancı bırakmayı düşünmediğini ilerde satrançta mutlaka unvan sahibi olmayı hedeflediğini, söylüyor.
T
Giritliler... odrum’da yaşayan yapımcı-yönetmen Şehba Şenyurt Arınlı’nın 4 yıl üzerinde çalışmalar yaptığı “Bizim Mahallenin Giritlileri” belgeseli tamamlandı ve İlk kez Bodrum Ticaret odasında gösterime girdi. Belgeselde Ege’nin iki yakasında mübadele zamanında yaşanan ortak acıları, dramları, üzüntüleri ve hikayeleri derlediğini belirten Arınlı “Giritli olan eşim Bülent Arınlı ile birlikte başlattığımız projenin ortasında 14 ay önce eşimi kaybettim. O’nun anısına tamamladığım Bizim Mahallenin Giritlileri isimli belgeselde mübadele zamanında Bodrum’dan Girit’e Girit’ten Bodrum’a zorunlu göç yapmak zorunda kalan kardeş iki halkın yaşadıkları ortak acıları, sıkıntıları, üzüntüleri ve hikayeleri derledim. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkısı ile hazırlanan belgeselde bugüne kadar gün ışığına çıkmayan ve bilinmeyen birçok konu bu belgeselde anlatıldı” dedi. Belgeselde bugüne kadar gün ışığına çıkmayan, ya da yanlış bilinen hatırlanan olaylara da ışık tuttuk. Belgeseli Giritli olan eşim Bülent Arınlı ile başlamıştık, ancak 14 ay önce yaşamını yitirdi. O’nun anısına belgeseli tamamladım” dedi. Arınlı belgeselin Bodrum’dan sonra yaz aylarında Girit’in Neahalikarnassos kentinde, ardından İstanbul ve Atina’da gösterime gireceğini, ardından uluslararası belgesel film festivallerin de yer alacağını söyledi.
B
SOKAK HAYVANLARI ARTIK AÇ KALMAYACAK
Yarımada’nın tamamında uygulanmalı Gümüşlük Belediyesi sahipsiz hayvanların beslenebilmesi için Beldenin belirli noktalarına “Beslenme Odakları” kurdu. az aylarında sahipsiz hayvanlar duyarlı vatandaşlar tarafından besleni-yor, fakat turizm sezonunun son bulması ile sokak hayvanlarının beslenme sıkıntısı baş gösteriyor. Gümüşlük Belediyesi turizm sezonundan sonra beslenme sıkıntısı çeken sahipsiz sokak hayvanları için yeni bir uygulamaya imza attı.
Y
Sahipsiz sokak hayvanları için yerleştirilen beslenme odaklarını bizzat kontrol eden Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire bu girişim için “Belediye olarak dışarıda yaşayan tüm sahipsiz kedi ve köpekler için Beslenme Odakları kurulması gerektiğini gördük. Bu bağlamda her türlü çalışmayı Veteriner Hekimimiz ve Zabıta Komiserliğimizin koordineli çalışması ile belediye olarak yürütmekteyiz. Beldemizin belirli noktalarına yerleştirmiş olduğumuz Beslenme Odakları ile sahipsiz sokak hayvanlarının düzenli olarak beslenmesine katkıda bulunuyoruz. İlk etapta 6 adet beslenme odağı yerleştirdik. İhtiyaca göre ileriki zamanlarda bu sayıyı artırabiliriz. Vatandaşlarımızdan bu beslenme odaklarına sahip çıkmalarını istiyoruz. Belediye olarak çalışmalarımız yalnızca sahipsiz sokak hayvanları için değil sahipli ev hayvanları içinde devam etmektedir. “ şeklinde açıklamada bulundu. Beslenme odaklarının Belde’nin hangi noktalarına yerleştirileceğine Gümüşlük Belediyesi Veterineri Selahattin Hatipoğlu ve Zabıta Komiseri Mahmut Tanrıverdi büyük bir itina ile belirledi. Beslenme Odaklarının kurulduğunu gören, Gümüşlük’te yaşayan hayvan sever vatandaşlarımız Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire’ye ve Belediye çalışanlarına bu katkılarından dolayı teşekkür ettiler.
9
A yın İçinden Denizlerimizi kirletmeyin TURMEPA Güney Ege Bölge Koordinatörü Can Pulak, Milli Eğitim Bakanlığı, TEMA ve TURMEPA tarafından deniz kirliliğinin önlenmesi için başlatılan ‘’Geleceğimiz Erimesin’’ kampanyası kapsamında Bodrum’a gelen TURMEPA teknesinde, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Pulak, kampanyanın amacının öğrencilere ve vatandaşlara deniz kirliliği konusunda bilgi vermek ve gerekli bilinci oluşturmak olduğunu söyledi. Kampanyanın başarıyla sürdürüldüğüne işaret eden Pulak, ‘’Bu kapsamda TURMEPA teknesi, 0cak ayı başında Göcek’ten yola çıktı. Marmaris ve Datça’yı gezdikten sonra Bodrum’a geldi. Ocak ayı başından itibaren teknede şimdiye kadar yaklaşık 30 bin kişiye deniz kirliliği konusunda eğitim
verildi. Tekneye gelen öğrenci ve vatandaşlara deniz kirliliği ile broşürler dağıtıldı. Kirliliğin nedenleri ve alınması gereken tedbirler hakkında bilgiler aktarıldı. Kampanya kapsamında 50-60 bin kişiye ulaşılması öngörülüyor. ‘’Pulak, Bodrum Limanı’na demirleyen TURMEPA teknesinde eğitim çalışmalarının başladığını söyledi. TURMEPA Güney Ege Bölge Koordinatörlüğü olarak Bodrum’da çeşitli meslek gruplarından 25 kişiye deniz kirliliği konusunda eğitim verdiklerini anlatan Pulak, ‘’Bu 25 kişi Bodrum
Mavi kart temiz çevre Çevre ve Orman İl Müdürlüğü tarafından bu yıl Türkiye’de ilk kez Muğla’da başlatılacak deniz araçlarına yönelik Mavi Kart uygulamasının deniz ve koyların kirlilik açısından korunmasında önemli rol oynayacağı belirtildi. Bodrum’da düzenlenen toplantıda Teknelerde mangal yapma, tonlarca pis suyu denize bırakma döneminin bittiğini belirten Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Şahin “Muğla kıyılarında 9500’e yakın deniz aracının katı ve sıvı atıklarını ne zaman nereye bıraktığı belli değil. Emin olun ki bunun yüzde doksanı denize atılıyor. Çevre ve deniz temizliğini en üst seviyeye çıkarmak, koylarımızın ve denizimizin geleceğini kurtarmak için başlattığımız dijital Mavi Kart uygulaması ile bir teknenin ne zaman ne kadar atığını atık merkezine bıraktığını 24 saat kontrol edebileceğiz. 2 bine yakın tekneye bu kartı verdik.” dedi. Şahin, Mavi bayraklı koylarımızın ve plajlarımızın sayısını arttırmak, denizlerimizin ve koylarımızın geleceğine sahip çıkmak istiyorsak bu projeyi mutlaka hayata geçireceğiz” dedi. Muğla kıyılarında dolaşan yaklaşık 9 bin 500’e yakın deniz aracına verilecek olan Dijital Mavi Kart’ların tamamı Liman Başkanlıklarına gönderildi. Mavi Kart uygulaması nedeniyle bazı odalar ve tekne sahipleri uygulamanın tam olarak anlatılmadığını ileri sürerken, Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, uygulama safhasında bazı aksaklıkların olabileceğini belitti. Vali Altıparmak, tekne sahiplerinin cezai müeyyideler konusunda ilk yıl içlerinin rahat olmasını isterken, “Bu yıl Mavi Kart uygulamasına kesinlikle başlanacak. Mavi kart uygulanmaya başlandığı andan itibaren ceza kesilmemesi yönünde kurumlardan ve odalardan bir öneri var. Biz de bunu ilk yıl olması nedeniyle ve sistemin oturması açısından ilk yıl ceza uygulamasına gitmeyeceğiz. Mavi Kart kullanan teknelerin ayrıcalığı olacak. Biz mavi kart uygulamasını özendirmeye çalışıyoruz. Şu an da bir pilot uygulama içindeyiz. Ceza işlemi daha sonra tekrar değerlendirilecek. Bizim amacımız ceza kesmek değil, nasıl koruruz ve gelecek nesillere nasıl temiz bir çevre bırakabiliriz peşindeyiz” dedi.
10
Yarımadası’ndaki tüm okulları gezip deniz kirliliği konusunda dersler verecekler. Ayrıca isteyen vatandaşlar ve öğrenciler TURMEPA teknesine gelerek eğitimlere katılabilecekler. Amacımız öğrencilere ve vatandaşlara denizlerimizin önemini anlatmak. Onlara denizlerin kirlenmemesi için neler yapılması gerektiği hakkında bilgi vermek’’ diye konuştu. Pulak, teknenin Mart ayı sonuna kadar Bodrum’da kalacağını ve Nisan ayı başında Göcek’e döneceğini kaydetti.
MAVİ BAYRAK Kriterleri ağırlaştırılıyor TÜÇEV Başkanı Güngör, yatlardaki mavi bayrak uygulamasının yeni bir uygulama olduğunu belirterek “Plaj ve marinaların dışında yatlara da mavi bayrak uygulaması başlattık. Amacımız, denizlerin daha temiz olması, denizlerde dolaşan teknelerin kendi alanlarında kontrol mekanizmalarını yürütmesi.” dedi. Bunların gönüllülük esasına bağlı olduğunu anlatan Güngör, şunları söyledi: “Ancak, bunun için teknelerin marinaya bağlı olması ve marinadan bize teklif gelmesi gerekiyor. Böylece gerekli inceleme yapıldıktan sonra mavi bayrak alıp almayacağı belirleniyor. Şu an Muğla’da üç tekneye mavi bayrak ve-rildi. 2010 yılında bu rakamın artmasını bekliyoruz.” 2012 yılından itibaren Mavi Bayrak kriterlerinin değiştirileceğini belirten Güngör, şunları söyledi: “Şu an plaj ve marinaların mavi bayrak alabilmesi için 27 adet kriter var. Muğla’da 2008 yılında 57 olan mavi bayraklı plaj sayısı, 2009 yılında 62’ye yükseldi. Marina sayısı ise 7 adet.” Muğla’da koy sayısı ve potansiyelin oldukça yüksek olduğunu belirten Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yerlerin mavi bayrak alabilmesi için disiplinli olması gerekiyor. Bu işi üstlenmiş sorumlu bir işletme olması gerekiyor. Belediye, şahıs veya tesis. Mavi Bayrak alma kriterleri 2010 yılında ve 2011 yılında biraz daha artacak.” TÜÇEV Başkanı Güngör, Mavi Kart uygulaması ile ilgili soruyu şöyle cevaplandırdı: “Mavi Kart denizlerdeki kontrolü ve temizliği kolaylaştıracak. Biz TÜÇEV olarak bu uygulamaya destek veriyoruz. Denizlerin kirliliğinin bir miktar yatlardan kaynaklandığı söyleniyor. Bu konuda, rakamsal boyutta elde edilen bir veri yok. Bir koyda kirlilik görüldüğü zaman hemen tekneler suçlanıyor. Bunların önüne geçilmesi gerekir. Teknelerden de bir kirlenme olduğu gerçek. Fakat bu kirliliğin önüne Mavi Kart ile geçileceğine inanıyorum. Teknelerin daha kontrollü bir şekilde koylarda seyretmesi gerekir.”
“Canşui” yeniden Jewex’te
Canşui Takı bu yıl ikincincisi düzenlenen Jewex Uluslararası Mücevher fuarına bu yıl da katıldı. Bodrum’u temsilen ziyaretçilerine standında Bodrum mandalinası ikram etti ve dekorunu da duvarlara astığı Bodrum mandalinaları ile süsledi. u yıl ilkine oranla katılımcı sayısında %30 artış olan fuarın ziyaretçi sayısı kötü hava şartlarından ötürü geçen yıla oranla biraz düşüktü. Ancak yalnızca profesyonellerin katılım gösterdiği fuar bu yıl çok daha sağlam, çok daha verimli geçti. Bir kaç firmaya koleksiyon hazırlamak üzere anlaşan Canşui Tasarım Atölyesi’nin çok genç bir firma olarak fuardan en büyük geri dönüşümü büyükleri ile yaptığı paylaşımlar sonucu elde ettiğini belirten Cansu Türkdoğan, fuar dönüşü çizimlerini tamamladığı yeni koleksiyonu için kolları sıvadı.
B
Bu seneki koleksiyonunun konusu daha önce kimse tarafından düşünülmemiş bir konsept. Bu kez yeni teknikler deneyerek ortaya çıkaracağı koleksiyonu için çok heyecanlı olan Canşui Tasarımın yaratıcısı tasarımcı Cansu Türkdoğan, koleksiyonunu yaz sezonu içerisinde sergiye hazır hale getireceğini belirtti.
11
A yın İçinden Bodrum’dan Tekel işçilerine mandalinalı destek DESTEK İÇİN MANDALİNA
Bodrum Mavi Yol Girişimi Platformu, TEKEL işçilerinin eylemine destek vermek amacıyla 1 ton Bodrum mandalinasını Ankara’ya gönderdi. Platform üyeleri Bodrum’daki bir kargo şubesinin önünde toplandı. Gruptakiler adına basın açıklamasını okuyan Tomur Kaş, TEKEL işçilerinin eylemine destek verdiklerini söyledi. Mavi Yol gurubuna mandalina vererek destek olan Muğla İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Köylü, Turunçgil Üreticileri Birliği üyesi Vedat Öncel ve kargo şirketine sponsor oldukları için teşekkür ettiler. Konuşmaların ardından kasalara konulmuş mandalinalar, kargo aracılığıyla TEKEL işçilerine ulaştırılması için Ankara’ya gönderildi.
DESTEĞE GİTTİLER
Bodrum CHP örgütü üyesi bir gurup, Tekel işçilerine destek olmak üzere Ankara’ya gitti. Bodrum Otogarında toplanan Partililer Tekel işçilerine destek vermek için yola çıkan otobüsteki 45 arkadaşlarını slogan ve alkışlarla uğurladılar. Yola çıkmadan öne “Susma sustukça sıra sana gelecek, CHP Emekçinin yanında, Sabah olacaktır geceler sonsuza dek sürmez, Emek en Yüce değerdir, sendikasızlık köleliktir, Tekel işçileri yalnız değildir” diye slogan attılar. Uğurlamaya katılan CHP liler ellerinde çeşitli dövizler taşıyarak alkışlarla arkadaşlarını Ankara’ya uğurladılar.
TEKEL İŞÇİLERİNE BEDEP’TEN DESTEK
Tekel işçilerini desteklemek için Bodrum Emek ve Demokrasi Platformu (BEDEP) basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına katılan ve ellerinde pankartlarla destek veren yaklaşık 60 kişi, slogan ve alkışlar eşliğinde tekel işçilerine destek verdi. B “Yaşasın emek dayanışması”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Direne, direne kazanacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganları atıldı. Açıklamaya katılan 60 kişinin
12
“İş, ekmek yoksa; barışta yok.”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “Tek ses tek- el”, “Özelleştirmelere Hayır”, “Tekel işçisi merhamet değil hakkını istiyor”, “Küresel saldırı, küresel direniş” yazılı pankartların taşındığı görüldü. BEDEP adına DİSK Bodrum Temsilcisi Mehmet Ali Düzgün, “Tekel işçilerinin direnişine destek vermek amacıyla burada toplandık. Sendikal örgütlenme özgürlüğü, iş güvencesi ve insanca yaşayacağı bir ücret isteyen tekel işçilerinin bu haklarını alabilmesi için verdiği mücadelede, yapılan baskıların karşısındayız” dedi. Alkışlarla biten basın açıklamasının ardından kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
BODRUM’DA DOĞDU ANKARA’DA BÜYÜDÜ
Türkiye Esnaf Hareketi geçtiğimiz günlerde Ankara’da Tekel İşçileri ve Yürüyüş yapan Bakkallara destek vererek yanlarında bulunup, Onlara Bodrum mandalinası dağıttı. Genel Merkezi şu an Bodrum’da olan Türkiye Esnaf Hareketinin Geçici ve Kurucu Genel Başkanı Yusuf AKAT Ankara’da Tekel işçilerine hitaben yaptığı konuşmada; “Bodrum’ dan doğan Esnaf Hareketi Yurt geneline sanal ortamda yayıldığı gibi sanal dışına da taşarak yurt genelinde tanınmaya ve yapılanmaya başlamıştır” dedi.
YARDIM KOLİLERİ GÖNDERİLDİ Turgutreis Beldesi’nde engelli öğrencilerin rehabilitasyonu ve eğitimi için hizmet veren Bodrum Sağlık Vakfı ve Whisky Travel A.Ş. nin ortak sorumluluk çalışması kapsamında Van, Şırnak ve Muş’ta yaşayan ve yardım bekleyen ailelere toplam 17 koli malzeme gönderdi. Vakfa gelir sağlamak amacıyla düzenlenen 2. El Pazarı için toplanan vakıf bünyesindeki çocuk, erkek ve bayan giysileri, okul çantaları, kadın çantaları, çocuk ayakkabıları, puzzle oyuncakları, ev eşyaları gibi ihtiyaç malzemeleri içeren 17 kolilik yardım malzemesi bir ay içinde toplandı. Koliler, projeye destek veren MNG kargo aracılığı ile ilgili noktalara ulaştırılmak üzere teslim alındı. Bodrum Sağlık Vakfı Halkla İlişkiler Müdürü Şafak Yaşar, “Doğu’da etkisini gösteren ağır kış koşulları bize böyle bir yardım yapma fikri verdi. Doğuda okula giden öğrenciler ya da işini yapmaya çalışan insanlarımız üşürken, bizler burada rahat rahat oturamazdık. Whisky Travel A.Ş. Yöneticisi Tayfun Akdeniz ise;”Yapılan araştırmalar sonucunda, yardım bekleyen aileler ve adresleri tespit edildi. Yardımlarımız yerine ulaştı” dedi.
FUARCILIK BODRUM’DA TUTTU Bodrum’da yaz hazırlığı başladı bile…
9
yıldan beri her yıl Nisan ayında açılan Bodrum Otel ve Gıda Fuarı hazırlıkları ekonomik krize rağmen tamamlanmak üzere. Bodrum’un turizmden sonraki bir özelliği haline gelen Otel Ekipmanları ve Gıda Fuarı bu yıl 7 – 10 Nisan 2010 tarihleri arasında kapılarını ziyaretçilerine açacak.
Bodrum’da Otel, motel, pansiyon, lokanta, bar vb. hizmetler veren eğlence ve konaklama tesislerini yaza hazırlamayı hedefleyen OTEL’ON Otel Ekipmanları ve Gıda Fuarı Bodrum’a önemli katkılar sağlıyor, ticari hayatı canlandırıyor, ekonomik kaliteli ve güncel imkanlar sunuyor. Turizm endüstrisinin ve turistik işletmelerin gereksindiği her türlü otel ekipmanı, sarf malzemeleri, ev tekstili, mutfak donanımı, ısıtma soğutma sistemleri, bahçe mobilyaları ve benzeri alanlarda faaliyet gösteren firmaları ağırlayan fuar, yıllar içerisinde Bodrum’un geleneksel bir aktivitesi haline dönüştü. Her yıl Bodrum’da yüzlerce otel yatırımcısı ve işletmecisini ağırlayan fuarda bu yıl da çok sayıda sektör kuruluşu, turizm sektörümüzdeki yeni yatırımlar ve işletme dönemi için önemli bir ticaret hacmi oluşturacaklar. Otel’ON Fuarı’nı; özellikle konaklama sektörü, hastaneler, üniversiteler, sosyal tesisler, askeri tesisler, pansiyonlar ile restoran işletmelerinin yöneticileri ve ilgili sektörlerin profesyonellerinin ziyaret etmesi bekleniyor. Bu bağlamda, OTEL’ON Fuarı’nda 10 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ile buluşulması hedefleniyor. İzmirli TUNAJANS tarafından 9. kez düzenlenecek olan OTEL’ON Fuarı; Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası, BODER Bodrum Otelciler Derneği, İzmir Ticaret Odası ve KOSGEB destekleri ile gerçekleştirilecek. OTEL’ON Fuarı’nda sergilenecek olan ürün yelpazesi ise oldukça geniş: Endüstriyel mutfak, bulaşıkhane, saklama ve servis ekipmanları; Masa üstü takımları; Otel ve lokanta tekstili; Otel ve lokanta mobilyaları; Oda ve banyo aksesuarları, sıhhi tesisat malzemeleri; Yönlendirme sistemleri; Ses, ışık ve görüntü sistemleri; Otel ve lokanta aydınlatmaları; Otel otomasyon sistemleri, bilgisayar ve programları; Havalandırma, ısıtma ve soğutma sistemleri; Sauna ve yüzme havuzları; Sterilizasyon cihazları; Endüstriyel çamaşırhane ekipmanları; Temizlik kimyasalları, malzeme ve gereçleri; Otel buklet malzemeleri; Personel giyim ve üniformaları; Eğlence ve animasyon ekipman ve hizmetleri; Park bahçe, plaj ekipmanları ve peyzaj mimarlığı; Otel ve lokantalara yönelik yiyecek ve içecek sanayii: Et ve süt ürünleri; Dondurulmuş gıdalar; Konserve, reçel, bal, bisküvi, şekerlemeler ve benzeri ürünler; Dondurma, pasta ve kekler; Unlu gıdalar, pastacılık mamulleri; Bakliyat ve tahıl ürünleri; Sıvı ve katı yağlar; Ketçap, mayonez, hardal ve her türlü soslar; Kuruyemiş ve baharatlar; Gıda süsleme ve dekor malzemeleri, gıda esans ve aromaları; Alkollü ve alkolsüz içecekler, çay, kahve, enerji içecekleri, toz içecekler; Gıda mühendisliği teknolojisi, ekipmanları ve laboratuar malzemeleri; Ambalaj malzeme ve makineleri; Etiket, etiketleme, markalama malzeme makineleri; Palet, paletleme makine, alet ve donanımları; Sektörel yayınlar. Bilgi için: Ayşemine Çağlayan 0 232 464 88 98
13
A yın İçinden
“Benim üç hobim vardır, birincisi araştırmak, ikincisi yazmak ve üçüncüsü de ud ve cümbüş çalmaktır...”
Bodrumlu Araştırmacı Yazar MEHMET USLU aramızdan ayrıldı Mehmet Uslu 1928 yılında Bodrum’un Karabağ Köyü’nde doğdu. 1946 yılında Bodrum’un Kızılağaç Köyünde başladığı öğretmenlik hayatına, Karabağ Köyünde devam etti. 32 yıllık öğretmenliğinin son halkası olan Atatürk İlköğrtim Okulu’ndan 1979 yılında emekli oldu. Mehmet Uslu son nefesine kadar Bodrum Türkü ve Hikayelereni araştırdı, ayrıca Bodrum Atasözleri, Deyimleri, Sözcükleri, Manileri, Fıkraları, Gelenek ve Görenekleri, İnançları hatta Küfürlerini kendi deyimiyle didikledi. 1950 yılından beri yazdığı şiirlerden bir kısmını”Yerden Gökten Bodrum Şiirleri” isimli küçük bir kitapta, “Sevgi Şiirliri”ni de ikinci kitapta yayınladı ayrıca “Ege Çocukları” adını verdiği, denizle ilgili hikayelerini bir kitapta topladı. Son kitabı olan “Bodrum Türküleri, Manileri, Tekerlemeleri ve Marşları” Mehmet Uslu’nun Bodrum’a armağan ettiği çok önemli bir çalışmadır.
14
BODRUM BİR DEĞERİNİ DAHA UĞURLADI Mehmet Uslu’yu son yolculuğuna bir avuç seveni uğurladı. Uslu için Bodrum Adliye Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Uslu’nun yakınları ve az sayıda Bodrum’lu katıldı cenazeye katılımın az olması tepkilere neden oldu. odrumlular Mehmet Uslu öğret-meni son yolculuğuna sevenleri-nin elleri arasında uğurladı. Şeker hastası olan Uslu evinde şeker komasına girerek hayatını kaybetti. Uslu için Bodrum Adliye Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze Törenine rahmetli Uslu’nun çocukları torunları, akrabaları, Bodrumlular ve eski Bodrum Belediye Başkanlarından Cevat Bilkiç, Tuğrul Acar, Mazlum Ağan, meclis üyeleri, Emniyet Müdürü Niyazi Turgay da katıldı.
B
Köy Enstitüsü mezunu olan Mehmet Uslu öğretmen ve çok yönlü araştırmacı kişiliği ile tanınıyordu. Uslu, Bodrum ve çevresinin müziklerine, deyişlerine, tarihine ve kültürüne çok katkısı
olmuş, derlemeleri, yazıları kitapları ve katıldığı söyleşilerle Bodrum’a hizmet vermişti. Uslu’nun naşı cenaze töreninin ardından Gümbet Türbe mezarlığında defnedildi. Mehmet Uslu, Bodrum Belediyesi Kültür Sanat Yayınları adıyla basılarak dağıtılan “Bodrum Türküleri, Manileri, Tekerlemeleri ve Marşları” kitabının da derleyicisi. Bugüne dek “Yerden Gökten Bodrum Şiirleri”, “Sevgi Şiirleri”, “Ege Çocukları”, “Ağa Kızı Severse” gibi kitapları yayınlanmış olan emekli öğretmen, yazar, şair, halk bilimi araştırmacısı, besteci, tarihçi, pek çok kitap ve araştırma yazılarının yazarı Mehmet Uslu Bodrum’da iz bırakanlar arasında her zaman yerini koruyacak…
Peki bunları nasıl takip edelim, diyeceksiniz? Elin oğlu nasıl ediyosa öyle. Şu küçücük Yunanistan’a bak. Yetkililer, ilgililer ve görevliler yakınacak. İstanköy’e gitsinler gezmeye değil, örnek almaya. Onlar görecekler ki tertemiz caddeler. Bu caddelerde kapının dışına yayılmamış dükkanlar, duvarlarda gelişi güzel caddeye taşmamış raflar, levhalar, süpürgeler, kovalar. Boşu boşuna akan kimseyi rahatsız etmeyen sular. Hiçbir kimsenin her dükkanla rahatsız edilmediği bir cadde.
Mehmet Uslu, geçtiğimiz yıllar içinde Bodrum Bülten sayfalarında pek çok kere yer almış, önemli bilgi ve belgeleri Bodrum Bülten okuyucuları ile paylaşmıştır. Uzun bir aradan sonra bizi arayarak Bodrum Bülten için iki çalışması olduğunu, onları almamızı istemişti. “Halikarnas ve Bodrum’un tarihteki doğal yapısı” adlı araştırmasını geçtiğimiz sayı yayınlamıştık.
Bodrum’un caddelerini bu kadar insan seline rağmen masalar, sandalyeler, satışa dönük eşyalar ve raflar yaparak daha da niçin daraltıyoruz? Bodrum’un caddelerine niçin araba park ettiriyoruz. Bodrum’da her evin bir bilhassa dükkanın münasip bir yerinde ve penceresindeki çiçekçiliği teşvik etmiyoruz?
Bu sayfada yayınladığımız ise Mehmet Uslu’nun son yazısı...
son yazısı...
1960-1980’lı yıllarda “Merhaba Turizm” ile bazı turist otobüslerine rehberlik yaptım. Merhaba Turizmden iki defa elli lira almış çok sevinmiştim. Bu nedenle Süleyman Cahit Uysal’a Allah rahmet eylesin, diyorum. Bu iki defanın dışında yaptığım rehberliklerden hiçbir ücret almadım. O yıllardan beri Bodrum’da Yerel Rehberlik oluşması için girişimlerim olduysa da başarıya ulaşamadım. Bodrum’a yerel kişilerden oluşan rehberlik noktalarını ihdas edilmesi hususunu yine yineliyorum. Bu Bodrum için elzemdir. Bugünün Bodrumlusu ve bilhassa yeni yetmeler, Bodrum’un tarihini hiç, ama hiç bilmiyorlar, yeni geçmişimizi bile. Halbuki günün teknolojisi ne kadar şanslılık. Ben, Macit Gündoğdu ve İbrahim Bey’in zamanında onların isteğiyle 50’şerli 8 kaptan gurubuna çökertme türküsünü anlattım. Yani aynı konuyu 8 defa anlattım. Türkülerden Bodrum’un tarihine girdim. Günün Teknolojisi’nde Kent Tv gibi şansımız varken, niçin hiçbir kuruluş ve hiç bir Bodrum’un sanatsal kurumu ve Bodrumla ilgili yayınlar hazırlamıyor. Kent Tv’imizde herkese Bodrum’un Tarihi, kültürü, sanatını tanıtma yoluna niçin gidilmiyor, şahsi yorum?
BİR TURİZM SEZONUNUN DAHA ARDINDAN Yıllar boyu yazdım, hep yerel gazetelerimde, zaman zaman önemi olan şeyleri tekrar tekrar da olsa. ir öğrencim gazetesi için bu tekrarları yapmamamı söylediği halde, ben yine yazdım durdum. Fakat, geçen yazılarımın nasıl hiçe sayıldığını bildiğim halde, yine de yazıyorum işte, yine de...
B
Yetkililere ve ilgililere sesleniyorum, “Siz, bu Turizm sezonunda bakmak değil görebilmek için Bodrum’daki sokak ve caddelerde yürüdünüz mü?” ya da gündüz ve gece görevlileri yürüttünüz mü? Ben diyorum, hayır. İyi ama diyeceksiniz bana. Siz görevlileri görmediniz mi? Bu görevliler bana göre sadece boy gösterdiler, neyi bu boy
gösterisi sırasında düzelttirdiler ve takip ettiler? Dükkanların önüne sınır çizgileri kondu. 3-5 gün sonra bu çizgilerin ihlal edildiğini kim takip edip de gördü? Arkası destekli bir levhayı zabıtamız caddeden kaldırmak istedi ama, kaldırtamadı hiç, ama neden? Birisi, bir turisti zorla içeri çekince içeri çekilenin şikayeti üzerine içeri çekene 65 bin lira para cezası verildi. Ayrıca dükkan 10 gün kapanacaktı, neden çok erken açtırıldı? İşte bu şahıs sonra daha çok sevdi, okşadı, öptü, kim takip etti, onu ve benzerlerini hemen hemen bütün dükkanları?
ELVEDA elveda, Elveda diyorum ldı dünyada ka m se tiy ek Ne den bu gün Ayrılıyorum siz dünyada. rla Kalın sağlıkla m? , nerede baba Nerede o anam m ba ra ak sım Kardeşlerim, hı dayım bugün Dostlar arasın l, buradan... Asırlara bu yo
Mehmet Uslu’nun söz ve müziği kendisine ait olan bir eseri.
15
ANKETE KATILANLARDAN
Hazırlayan: YİĞİT UYGUR
Geçtiğimiz ay, Bodrum Bülten’in www.bodrumajans.com.tr sitesi anket bölümünde, “Halk Eğitim Merkezine dönüştürülen tarihi Kilise, eski haline getirilerek tekrar Bodrum Kültür ve Turizmine kazandırılmalı mı?” sorusunu yönelttik.
87 EVET
%
KİLİSE eski haline getirilerek tekrar Bodrum Kültür ve Turizmine kazandırılmalı
Web sitemizin ziyaretçileri ise anketi % 87.3 Evet; % 12.7 Hayır olarak cevaplandırdı. Konu çerçevesinde Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’la bir röportaj gerçekleştirerek, Aya Nikola Kilisesi’nin, Bodrum’un tarihi ve kültürel değerlerine katkısını ve projenin aşamalarını sorduk.
Halk Eğitim Merkezine dönüştürülen tarihi Kilise, eski haline getirilerek tekrar Bodrum Kültür ve Turizmine kazandırılmalı mı?
1 2
16
- Evet
% 87.3
- Hayır
% 12.7
AYA NİKOLA Bodrum’a dönüyor Tarihi ve kültürel değerleri beton yığınları arasında kaybolan Bodrum’da yaşayan herkes günümüzde halk eğitim merkezi olarak kullanılan binanın aslında eskiden bir Rum Ortodoks kilisesi olduğunu bilir. Ancak bu kilise 1969 yılında dönemin hükümeti tarafından alınan bir kararla yıkılır ve yerine günümüzdeki halini alır. Bodrum Bülten dergisi olarak, var olan değerlerimizi tekrar ayağa kaldırma girişimlerimiz çerçevesinde Bodrum’un tarihinde önemli bir yere sahip Aya Nikola Kilisesi’nin tekrardan inşa edilmesi konusunda 2009 yılında bir çalışma başlattık. Ve dergimizde bu girişime yönelik araştırma yazıları yayınladık. Duyarlı belediye başkanımız Mehmet Kocadon, konuya ilgi göstererek Ankara’da diplomatik girişimlerde bulundu ve güzel haberlerle geldi. Bodrum Ajans’ın web sitesinde ise ziyaretçilerimize bir anket yönelttik ve konuyu kamuoyuna sunduk. Anketimizin başlığı; “Halk Eğitim Merkezine dönüştürülen tarihi kilise, eski haline getirilerek tekrar Bodrum kültür ve turizmine kazandırılmalı mı?” şeklinde oldu. Web sitemizin ziyaretçileri ise anketi % 87.3 Evet; % 12.7 Hayır olarak cevaplandırdı. Konu çerçevesinde Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’la bir röportaj gerçekleştirerek, Aya Nikola Kilisesi’nin, Bodrum’un tarihi ve kültürel değerlerine katkısını ve projenin aşamalarını sorduk. n Sayın Mehmet Kocadon, Aya Nikola Kilisesi hem tarihi, hem kültürel açıdan Bodrum için önemli bir mimari eserken 1969 yılında yıkılarak yerine bugünkü halk eğitim merkezi yapıldı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Anadolu’nun her köşesi dünyanın pek çok farklı kültürüne ev sahipliği yapmıştır. Bodrum, 5000 yıl öncesine uzanan tarihiyle çok önemli bir merkezdir. Biliyorsunuz hangi taşı kaldırsanız altından tarih fışkırıyor. Arkeologların son zamanlarda dillerinden düşürmediği çok önemli bir söylemleri var; koruyamayacaksan, çıkarma… Bu söylemi çok beğeniyorum. Çünkü korumak öncelikle kültür ister, kültür eğitimle gelir. Kültürel eserlerimize sahip çıkmak zorundayız. Bakın, yıllardır Mozoleyi geri almak için uğraş veriyoruz, öte yandan inşaat yapmak uğruna kazmayı toprağa vurduğumuzda çıkan değerleri kimseye göstermeden, sanki orada bir şey yokmuş gibi yok ediyoruz. Bu gözü dönmüşlüğe, bu değer bilmezliğe bir son verip, Bodrum’u kültürüyle, tarihiyle ayağa kaldırıp, dünya mirasına deniz, kum, güneş harikasından ziyade tarih beşiği olarak kazandırmak boynumun borcudur.
planlar yapıldı ise Aya Nikola Bodrumluların isteği ile değil devletin emri ile yıkılmıştır. Yıkılması büyük dert olan bu mirasın yapım aşamasındaki süreç de sancılı olacaktır ama bu eseri Bodrum’a yeniden kazandıracağız.
n Kilisenin tarihine yönelik elinizde bilgiler var mı? 1969’da hangi nedenle yıkılmasına karar verilmiş? Dönemin belediye başkanı Derviş Görgün’ün tavrı ne olmuş?
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon Aya Nikola Kilisesi özeline gelince… Bodrumlular bu kilisenin yıkılmasını asla istememiştir. Ancak o dönemde hangi ayak oyunları ile nasıl
Aya Nikola bir Rum Ortodoks Kilisesi’dir. Mübadeleden sonra kilise sessiz film gösterildiği sinema olarak, sünger deposu olarak, düğün salonu olarak kullanılmış. Hatta bir dönem jeneratör binası olarak bile kullanılmış. Halk Eğitim Merkezi ihtiyacından binada yapılan inceleme sonucu, yıkılabilir raporu verilmesiyle süreç başlamış. Dönemin Belediye Başkanı Derviş Görgün, herkes tarafından eğitimli, ileri görüşlü ve Bodrum için çalışmış bir belediye başkanı olarak bilinir. Bu talihsiz olayın Derviş Görgün zamanında yaşanması, Aya Nikola Kilisesi’ni onun yıktırdığı anlamına gelmez. Görülen o ki alınan bu karara engel olunamamış. G
17
A ya Nikola Kilisesi
Hazırlayan: YİĞİT UYGUR
15 Ocak 2010 tarihinde yazdığımız bir yazıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Ayrıca Şubat ayının başında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la Ankara’da yüz yüze yaptığım görüşmede bizzat kendisine elden bir dosya sundum. Sayın Günay, projeye çok sıcak baktığını ve en kısa sürede kararın çıkarılarak Bodrum Belediyesi’ne bildirileceğini söyledi. n Aya Nikola Kilisesi’nin yeniden inşa edilerek, turizme kazandırılması konusunda girişimlerde bulunduğunuzu biliyoruz. Bu konuda ne gibi çalışmalar başlattınız?
hükümetleri arasında politik, olumlu ya da olumsuz bir diyalog yaşanır mı?
Kilise yeniden ayağa kaldırıldıktan sonra, Bakanlığın da uygun gördüğü şekilde müze olarak kullanılacak. Biliyorsunuzdur, kilise yıkılmadan önce uzun süre sünger deposu ve kayık yapımı için atölye olarak kullanılmış. Bu düşünceyle Süngercilik ve Denizcilik Müzesi yapma niyetimiz var. Bodrum tarihi boyunca öyle şeyler yaşamıştır ki bunları gelecek nesillere ulaştırmak için ciddi müzelere ihtiyacımız var. Şimdiye kadar ihmal edilmiş bu konu, kazanacağımız tarihi mekanlarda hayat bulacak. Sözgelimi bir Etnografya Müzesi, bir Karia Müzesi Bodrum için olmazsa olmazlardandır.
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 2003 yılında aldığı tescil kararına da dayanarak, 15 Ocak 2010 tarihinde yazdığımız bir yazıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvuruda bulunduk. Ayrıca Şubat ayının başında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la Ankara’da yüz yüze yaptığım görüşmede bizzat kendisine elden bir dosya sundum. Sayın Günay, projeye çok sıcak baktığını ve en kısa sürede kararın çıkarılarak Bodrum Belediyesi’ne bildirileceğini söyledi. Bu sıcak yaklaşımdan cesaretle Bodrum’un geleneksel taş mimarisi konusunda uzman bir ekiple restitüsyon çalışmalarına başladık. Şu hikayeyi öyle ya da böyle herkes biliyordur. Kazma kürekle başlatılan yıkım çalışmaları, “her an yıkılabilir” raporu verilen kilisede sonuç vermeyince, o dönemde bile yasak olan ancak Bodrumlu balıkçıların o dönemde kullanmayı yasak da olsa alışkanlık haline getirdikleri dinamite başvuruyorlar. Neyse ki diye düşünüyorum, Bodrum henüz kepçe, dozer gibi ağır iş makineleriyle tanışmamış. Her an yıkılabilir raporlu yapı, dinamitin tahrip gücüne kubbesini ve çatısını teslim ediyor ancak temeli ve giriş duvarları sapasağlam ayakta kalıyor. Bodrum’un yapısal geleneğine tamamen aykırı, şu andaki ruhsuz yapı bu duvarların üzerine inşa ediliyor. İzinler alınıp, restitüsyon çalışmaları da bittikten sonra finansman sağlandığı andan itibaren öncelikle üst kat yıkımlarıyla başlayacak proje, sonrasında alt katta sıvaların kazınmasıyla devam edecek. Taş mimari konusunda deneyimli bir kadroyla sürdürülecek bu işi restorasyondan çok yeniden inşa (restitüsyon) olarak adlandırmak daha doğru. Çünkü biliyorsunuz restorasyon yenileme anlamına gelir. Oysa burada yarısına kadar yıkılmış bir yapı var.
n Komşumuz Yunanistan’ın, gerek ana karada, gerekse Ege adalarındaki camileri koruduğunu, restore ettiğini biliyoruz. Aya Nikola Kilisesi, turizm açısından da önemli bir destinasyon yaratır mı Bodrum için?
Konuya dini yapılar tarafından bakacak olursak Yunanistan’ın da yıktığı camiler koruduklarından fazladır. Bunlar bizi fazla ilgilendirmiyor. Burada önemli olan böylesi tarihi bir yapıyı Bodrum’a yeniden kazandırmaktır. Bu yapı, şüphesiz ki
18
çok önemli bir destinasyon yaratacaktır. Tarihi ve arkeolojik kültür her zaman destinasyon yaratır. Üstelik kültürlerin, dinlerin beşiği bu coğrafyada Aya Nikola daha da önem kazanacaktır. Aya Nikola Kilisesi gerçeğine, turizm tarafından bakmak isterseniz hemen şunu söyleyebilirim. Biliyorsunuz Bodrum’a her yaz pek çok gemi geliyor. Bodrum esnafının bu konudaki en büyük şikayeti gelen turistin Bodrum çarşısına indirilmeden, söz gelimi Meryem Ana’ya götürülmesi. Bu insanların Bodrum’a inmek için bir nedene ihtiyacı var. Alışveriş, deniz, kum, güneş bir nedene cevap oluşturamaz, bunlar dünyanın her yerinde var. Bu insanlar kültür görmek istiyorlar, biz ise zamanında elimizdekileri savurmuşuz. Aya Nikola, bir başka konuda da çok önemlidir. Yıllardır İngiltere’den geri istediğimiz Mozole konusunda davamızı haklı çıkaracak göstergelere ihtiyacımız var. Değerlerimizi koruduğumuzu, bizim elimizde bulunan dünya kültür mirasını korumaya başladığımızı, önemsediğimizi dünyaya göstermek zorundayız. Aya Nikola bu konuda bir başlangıç olacak, bu isteğimizde elimizi kuvvetlendirecektir. Çünkü biz onların bu eserleri bizden çaldıkları savıyla üstlerine giderken, onlar konuya bu eserleri bizden kurtardıkları ve korumaya aldıkları savıyla yaklaşıyorlar. Biz bu adımları attıkça, Mozole bize yaklaşacaktır.
n Eski Kilise restitüsyondan sonra ne amaçla kullanılacak? İbadete mi açılacak yoksa farklı bir plan var mı? Bu ortamda sizce böyle bir proje çeşitli çevrelerden tepki görebilir mi? Türk ve Yunan
Ankara bu projeye yeşil ışık yaktıktan sonra hangi çevrelerden ne gibi tepki görülebilir ki… Kaldı ki hükümetin bu konulara sıcak baktığını gerek icraatlarından ve gerekse kilisemizin yeniden kazanılmasına bakışlarından anlayabiliriz. Yunanistan’a gelince, Ege kıyılarında komşularıyla en sıcak ilişki de olan yer Bodrum’dur. Keşke tüm Ege, Bodrum’un Kos’la, Leros’la ve hatta Rodos’la olan ilişkilerini örnek alabilse. Yarın kiliseyi yeniden inşa edip, müze olarak açılışına sıra geldiğinde, adım gibi eminim ki komşu adalar bir yana Atina’dan bile üst düzey bir katılım olacaktır. Bütün dünyanın gözü bir anda Bodrum’a dönecektir.
n Bakanlık projeye olumlu bakarsa nasıl bir yöntem izlenecek. Bir takvim belirlendi mi? Ülkemizde daha önce bir kilisenin restorasyonu ya da restitüsyonu örneği bulunuyor mu? Kısaca söyleyeyim, Bakanlık zaten projeye sıcak bakıyor, resmi onayı bekliyoruz. Mimari ekibimiz restitüsyon çalışmalarına başladı, bunu mimari projeler takip edecek. Türkiye’de kilise restorasyonuna gelince, en önemli proje Van’da bulunan Akdamar Kilisesi’nin restorasyonudur. Tarihe bakıldığında 1951 yılında hükümetin yıkım kararı verdiği kilise yakın dönemde devlet eliyle restore edilmiş ve 2007 yılında dönemin Kültür ve Turizm Bakanı tarafından müze olarak kullanılmak üzere açılışı yapılmıştı. Daha önce Kapadokya’daki Sarıca Kilise 2004 yılında ziyarete açılmıştı. Aksaray’daki Kızıl Kilise, Edirne’deki Konstantin ve Helena Kilisesi ile Diyarbakır’daki pek çok kilise sayılabilir.
T.C BODRUM BELEDİYESİ İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ
Bodrum Belediyesi Aya Nikola Kilisesi’nin restitüsyon çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Erdoğan Kayalar’ın Bodrum Bülten için yaptığı araştırmaları ve belgeleri kaynak olarak gösterdi...
Kaynak:
“BODRUM BÜLTEN” Erdoğan Kayalar
Sayı: M. 48.6.BOD.0.13.00.2010/81-346 Konu: Muğla İli, Bodrum ilçesi, Çarşı Mh. 34 pafta, 198 ada, 1 parsel KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANKARA Muğla ili, Bodrum ilçesi, Çarşı Mahallesi, 34 pafta, 198 ada, 1 parselde kayıtlı 370,41m2 yüzölçümlü mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait taşınmaz, Bodrum Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave İmar Planı’nda Anıt Eser (Klise) olarak gösterilmiş ve tescili bulunmakta olup, mevcutta Halk Eğitim Merkezi olarak kullanılmaktadır. Söz konusu parselde 1969 yılında yıktırılan tipik bir Akdeniz Ortodoks Kilisesi tarzında inşa edilen ve hatta mevcut Halk Eğitim Merkezininde kilise duvarları üzerine inşa edildiği söylenen kilisenin, aslına uygun olarak yeniden yapılandırılması düşünülmektedir. Kiliseye ilişkin Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 10.06.2003 tarih ve 2434 sayılı Kararı’nın 1/i maddesi ile “…tespit edilen bilgi ve belgeler ışığında, cephe ve üst çizgisi hakkında yeterli bilgi ve belgenin bulunduğu anlaşılan daha sonra Halk Eğitim Merkezine dönüştürlen yapının anıt eser olarak tesciline ve yapının gelişmiş kimliğine kavuşturulabilmesi için restitüsyon çalışmasının yapılarak kurulumuza iletilmesine…” karar verilmiştir. Söz konusu parsel üzerinde mevcutta kullanılmakta olan Halk Eğitim Merkezi’nin uygun bir yer bulunarak taşınmasının sağlanması şartıyla, yazımız ekinde fotoğraflarıda gönderilen kiliseye ait projenin aslına uygun olarak yapılması ve ne şekilde kullanılacağının Bakanlığımız tarafından belirlenmesi kaydıyla kilisenin yapımı konusunda gerekli çalışmaların başlatılmasını arz ederim. Ek: Kurul Kararı örneği Fotoğraf (Mevcut yapı-Kilise) İmar planı örneği Kadastral durum Tapu kaydı Kaynak: Bodrum Bülten Erdoğan KAYALAR
15/01/2010
Bodrum Bülten son üç sayı Aya Nikola kilisesini işlemiş, belgelerle Halk Eğitim Merkezine dönüşüm hikayesini aktarmıştı. Bu belge ve bilgilerin yayınlanmasının ardından Bodrum Belediyesi harekete geçerek, konuyu gündeme getirdi. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 40 yıldan bu yana Halk Eğitim Merkezi olan binanın restore edilerek müzeye dönüştürüleceğini, bu durumda Halk Eğtim Merkezi için yeni bina yapılacağı ifade etti.
19
A ya Nikola Kilisesi Bodrum Bülten, 40 yıl önce Halk Eğitim Merkezi’ne dönüştürülen Aya Nikola Kilisesi’nin tekrar eski hale getirilmesi konusunu, okuyucuların da görüşlerini almak amacıyla www.bodrumajans.com.tr sitesinde ayın anket konusu yaptı.
KİLİSE restorasyonu
Katılımcıların %87’si kilisenin eski haline dönüştürülmesi yönünde oy kulandı. Hürriyet Gazetesi yazarı Eyüp Can da Yaşar Anter’in aşağıdaki haberinden sonra köşesinde yayınladığı yazılarla destek verdi.
AYA NİKOLA
önce haber oldu...
Bodrum’un Aya Nikola’sı Müze olacak Muğla’nın Bodrum ilçesi’nde 40 yıldan bu yana Halk Eğitim merkezi olarak kullanılan tarihi Aya Nikola Ortodoks Kilise’nin restore edilerek Balıkçılık ve Süngercilik Müzesi olması için çalışmalara başlandı. Amaç, eski kliseyi turizme kazandırmak. DP Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, 40 yıldan bu yana Halk Eğitim Merkezi olan binanın restore edilerek, eskiden olduğu gibi kilise kimliğine dönüştürüleceğini söyledi. Başkan, tarihi kilisenin Balıkçılık ve Süngercilik Müzesi olabilmesi için izin almak amacıyla 15 Ocak 2010 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir yazı gönderdi. Başkan Kocadon, kilisenin müzeye dönüştürülmesi halinde Halk Eğtim Merkezi için yeni bina yapılacağı ifade etti. www.bodrumajans.com.tr adlı internet sitesindeki, “Halk Eğitim Merkezi’ne dönüştürülen tarihi Kilise, eski haline getirilerek tekrar Bodrum kültür ve turizmine kazandırılmalı mı ?” sorusuna ankete katılanların yüzde 80’i ‘Evet’ dedi.
20
01/02/2010 Hürriyet Gazetesi
02/02/2010 Hürriyet Gazetesi
İki resim arasında tek benzerlik “Tayyip Bey gelin Bodrum Belediye Başkanı’na yardımcı olun, hem turizm hem de Türkiye’nin duruşunu göstermesi açısından tarihi Aya Nikola, süngercilik müzesi değil kilise olarak yeniden inşa edilsin.”
H
ani bulmacalarda sorulur ya... ‘İki resim arasındaki farkı bulun’ diye. Benim sizden ricam... Şu iki resme dikkatlice bakın ve lütfen herhangi bir benzerlik var mı söyleyin *** Fazla yormayayım sizi çünkü iki resim arasında hiçbir benzerlik yok. Ama fotoğraflara yansımayan bir benzerlik var; ortak geçmiş. Biri 1969 yılında Bodrum’da dinamitle yok ediler Aya Nikola Ortadoks Kilisesi, diğeri yerine yapılan ve bugünlerde tekrar yıkılması gündemde olan Halk Eğitim Merkezi. *** Haberi ‘Bodrum’un Aya Nikola’sı müze olacak’ müjdesiyle Yaşar Anter verdi. Onu sevindiren haber açıkçası beni biraz düşündürdü. Arayıp Anter’le konuştum. “Madem tarihi Aya Nikola o korkunç halinden kurtulup eski haline döndürülecek, neden
kilise yapılmıyor da müzeye dönüştürülüyor?” Anter derin bir iç geçirdi... “Haklısınız Bodrumluların gönlünden geçen de bu. Anket yapıldı %90’ı ‘Eski haline dönsün’ dedi fakat önyargılar ve bürokrasiden dolayı kimse cesaret edemiyor.” *** Düşünsenize Bodrum’da yaz-kış yaşayan 5 bine yakın gayrimüslüm var. Yazları 1 milyonun üzerinde turist geliyor fakat bir tek kilise yok. Olanlar da barbarca yıkılmış. 3 asırlık Aya Nikola’nın 1960’lı yılların sonunda yıkılış hikayesi tam ibretlik. Osmanlı padişahlarının tamiri için defalarca ferman çıkardıkları Aya Nikola ilk darbeyi 1923’te yane mübadeleden sonra yemiş. Cemaatsiz kalan kilise depoya dönüştürülmüş. Ama Allah’tan 1960’lara kadar kimsenin aklına o güzelim tarihi eseri yıkıp yerine çirkinlik abidesi Halk Merkezi’ni dikmek gelmemiş. *** Ne zaman ki Bodrum yurtdışından gelen
için ulusal basın da destek verdi... turistlerin ilgi odağı olmaya başlamış, memlekette milli duygular köpürtülmüş, hemen görünmez bir el devreye girip geçmişten kalan ne varsa kazınsın demiş. Belediye’ye ‘Bu kiliseyi hemen yok edin’ talimatı gelmiş. Dönemin Belediye Reisi Derviş Bey; “İbadet yeri nasıl yıkılır?” diyerek karşı çıkmış. Derviş Bey, Baskın Oran’ın kayınpederi, bizzat o anlatıyor. Bodrum’u Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Rüştü Gür; “Bu anıt yıkılırsa hem turizm baltalanır, hem de Yunanistan misillemeye girişebilir” diyerek tavır koymuş. Fakat emir büyük yerden. *** Muğladan gönderilen fen memurunun yazdığı rapor evlere şenlik. “Nikola adlı biri tarafından yaptırılan bir binanın hiçbir tarihi özelliği yok. Ayrıca çökme eğilimi bahis konusu…”
Yani yıkın gitsin. Fakat trajik olan çökme eğilimindeki tarihi bina bir türlü yıkılamamış. O kadar ki sonunda dinamitle yıkmayı denemişler. Dinamite rağme ilk katı yıkılmayınca fotoğrafta gördüğümüz o çirkin binayı üzerine inşa etmişler. *** İşte Bodrum’un DP’li Belediye Başkanı Mehmet Kocadon şimdi bu çirkinlik abidesini yıkıp yerine Aya Nikola’yı inşa etmek istiyor. Halk Merkezi için Belediye’ye ait başka bir bina da ayarlamış. Fakat Kocadon’un bir sorunu var, eğer tarihi “Aya Nikola Klisesi’ni yeniden inşa ediyoruz” dese işin içine birçok bakanlık gireceği için muhtemelen izin alamayacak. Çünkü tecrübeyle sabit geçmişte bu niyetle yola çıkanlar sukutu hayale uğramış. O da bu yüzden Kültür Bakanlığı’ndan müze
izni istiyor. Balıkçılık ve Süngercilik Müzesi! *** Başbakan Tayyip Erdoğan yıllardır Atina’da bir cami açılması için bastırıyor. Bence haklı da. Yanlış olan bunu Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için adeta bir mütekabiliyet sorununa dönüştürmek. Ruhban Okulu’nun hala açılmamış olması her açıdan bir ülkenin ayıbı. Hiç vakit kaybetmeden açılması gerekiyor. Fakat benim buradan Başbakan’a başka bir önerim var. Tayyip Bey gelin Bodrum Belediye Başkanı’na yardımcı olun, hem turizm hem de Türkiye’nin duruşunu göstermesi açısından tarihi Aya Nikola, süngercilik müzesi değil kilise olarak yeniden inşa edilsin. Biz kendi geçmişimizle, Atina da cami ayıbıyla Aya Nikola üzerinden yüzleşsin.
Cemaati kürsüde kilise için bağış yapmaya çağıran imam Fikir bana ait değil. Bir haftadır Bi kere Kansu yazıyı ‘zevk ve enHürriyet Gazetesi Yazarı Eyüp Can, 02 Şubat’ta Bodrum Aya Nikola Kilise’nin dişe‘ ile okumuş. Nedenini de şöyle yayınlanan “İki resim arasındaki tek benzerlik” yeniden inşasıyla ilgili yazımdan izah etmiş. yazısının ardından 07 Şubat tarihinde gene dolayı mesaj bombarbadımanına “Zevk ve endişe nasıl bir arada olur tutuldum. Aya Nikola Kilisesi’ni konu edinen bir yazı daha yazdı. demeyin lütfen. Zevk duydum; zira Öncelikle şunu söyliyeyim, bir aklıma bir fikir geldi. Acaba Cuma kişi bile “Bize ne Rum kilisesinamazlarından sonra camiler için den” demiyor. yapılan yardım talepleri herhangi En fazla “Lütfen yıkılan tarihi bir yerde inşa edilecek veya onarılacamilerimizi de yazın” diyen var. cak bir klise için yapılamaz mı? Malatya, Sivas, Kayseri ve Yazınızı okurken hep bu soruyu Adana’dan onlarca ‘yıkılmış kilise sordum kendime. hikayesi’ dinledim. Ve evet dedim niçin olmasın? Yetkililerden ses yok fakat topZaten Kuran’ı Kerim demiyor mu: lum inanılmaz duyarlı. ‘Le nüferriku beyne ehedin min *** rusulih (Resuller arasında bir fark Mesala Mukaddes Çuha, “Biz yaratmadık)’ Avrupa’da camiler açarken memO zaman niçin olmasın? leketimizdeki kiliseleri yok ediyoKendi dinime saygılı isem niye ruz. Ben inançlı bir insan olarak başkalarının dinine saygılı olmabu durumdan utanıyorum” demiş. yayım? İsmail Güner üşenmemiş hemen Kendi dinime saygı bekliyorsam karşı kıyıya, Kos Adası’na geçmiş. nasıl başkasının dinine saygı gösHürriyet okurlarıyla paylaşmam termem? için adada bulunan cami ve şadır*** vanın fotoğraflarını çekmiş. Bitmedi… Doğrusu Hürriyet okurunun bu Çok basit ama yerinde sorgulaçabası, sadece Aya Nikola’nın malar yapan Kansu endişesini de kurtulması için değil, ülkem ve mesleğim adına paylaşmış. edilmemiştir. Bu nedenle kendi ellerimizle yıkbeni heyecanlandır. mış olduğumuz Aya Nikola Ortodoks Kilisesi’ni Bu yüzden bu Pazar bu köşeyi sizlere bırakıyorum. “Endişe duydum. Zira Aya Nikola Kilisesi’nin aslına uygun olarak hatta ‘devlet desteğiyle’ *** onarımına herhalde yetkililer bütçeden bir ödeyeniden ‘Klise’ olarak inşa edip, yaptığımız haBakın Güner ne diyor. me yapmaz. İşte bunun için diyorum ki kilisenin tayı kırk yıl sonra da olsa düzeltmeliyiz. Yoksa “Bu konu sadece Bodrum değil Türkiye için ayıp. onarımı için cami cemaati para toplasın. ŞöyAlanya’da ‘devlet desteğiyle’ yapmış olduğuHemen karşımızda bulunan Kos Adası’nda, le bir gözünüzün önüne getirin imam kürsüde muz Cami-Kilise-Havra üçlemesinden tesadüşehrin merkezinde bulunan cemi ve şadırvanı, cami cemaatini tamiri yapılacak bir kilise için fen yapılmadığını, tüm dinlere eşit mesafede Hipokrat Ağacı Anıtı’nın hemen yanında bulubağış yapmaya davet ediyor… olduğumuzu kimseye inandıramayız.” nan su hayratı, Aya Nikola kadar eski olmadığı İşte o zaman gerçek insan ve gerçek Müslü*** ve kullanacak cemaat kalmadığı halde tahrip man oluruz.” Gelelim başlıktaki soruyu soran Sıtık Kansu’ya.
21
A ya Nikola Kilisesi
Hazırlayan: YİĞİT UYGUR
“Altından, bir Roma mabedi veya daha eski bir tapınak da çıkabilir” “Ben eldeki verilerle yapıyı ayağa kaldıracağım. Aslına en uygun şekilde inşa edeceğim”
Aya Nikola Kilesesi’nin restitüsyon çalışmalarını üstlenen Bodrum Belediyesi, deneyimli Mimar Tahir Toker’e projenin yönetimini verdi. Mimar Tahir Toker yaptığı çalışmalar sonucunda restitüsyon çalışmalarını projelendirdi. Tahir Toker’le Aya Nikola Kilisesi’nin restitüsyon çalışmalarını merkez alarak bir röportaj gerçekleştirdik; n Bodrum Belediyesi tarafından üstlenilen Aya Nikola Kilisesi restitüsyon projesinin başında bulunuyorsunuz. Bu proje kapsamında şimdiye kadar ne gibi çalışmalarınız oldu?
Bodrum Belediyesi projenin sahibi olarak Aya Nikola Kilisesi’nin restitüsyon çalışmalarını yapmam için beni görevlendirdi. Bu aşamada ilk olarak kilisede incelemelerde bulundum. Tüm cephelerde ölçümler, duvarlarda etütler yaptım. Ve hâlihazırda elimizde bulunan kilisenin fotoğraflarından ve imardaki paftalardan yararlanarak tüm cephelerin, kat, tonoz, kule ve iç kesitlerin projelerini çizdim.
22
n
Mimari açıdan ne gibi sonuçlar çıktı?
Kilisenin mimari açıdan nasıl bir üslupla yapıldığını öncelikle ortaya çıkarttım. Çünkü her kilise aynı üslupla yapılmıyor. Aya Nikola Kilisesi, 2 tonoz üstüne inşa edilmiş bir kilise. Yapıyı doğu batı yönünde uzunlamasına boydan boya bir tonoz ve ondan daha küçük kuzey güney yönünde ikinci bir tonoz, uzun tonozun hemen hemen ortasından geçecek şekilde inşa edilmiş. Yani bir haç görünümü arz edecek dikdörtgen iki parça diyebiliriz. Daha sonra tonozların kesiştiği noktalara sütunlar yapılmış, tonozların etrafı da megaron şeklinde kapatılarak kilisenin dış duvarları ortaya çıkmış.
Tonozların buluştuğu alan yani kilisenin ortasındaki sütunların taşıdığı alanın üstüne de kilisenin 8 köşeli kubbesi inşa edilmiş.
n Halk eğitim merkezi yapılırken kilisenin alt katındaki duvarların yıkılamadığı ve merkezin inşaatında bu duvarların kullanıldığı söylenir doğru mu?
Evet, yaptığım çalışmalar bunu doğruluyor. Kilisenin kemerlerinin hizasından yani ilk katla ikinci kat arasına dinamit yerleştirilerek bina yıkılmaya çalışılmış. Dinamitler patlayınca tüm bina içe doğru çökmüş. Ancak bu aşamadan sonra 90 cm kalınlığındaki alt kat duvarlarını yıkmaktansa halk eğitim merkezinin dış cephesini oluşturacak şekilde kullanılmasına karar verilmiş.
n
Sizce Aya Nikola Kilisesi hangi tarihte inşa edilmiş?
Kilise, öncelikle bir Ortodoks kilisesi. Tahminime göre 1850’lerden sonra yapılmış. Bu tarz yapıların çoğunluğu Osmanlı’da 1800’lerin ikinci yarısından sonra inşa edildi. Ege adalarındaki diğer birçok kilisenin de yapımı bu tarihlerden sonradır. Bunun nedeni Osmanlının ekonomik alanda gerilemesinde yatıyor. Osmanlı 4-5 asır boyunca ekonomisini savaşlardan elde ettiği gelirle ayakta tutmuş. Bu arada, asker alırken azınlıklardan ya da gayri Müslim toplumlardan asker istememiş. Bunun nedeni zanaatla uğraşıyor olmaları, yetişmiş bir zanaatkarı askere alması demek o zamanın koşullarında 4-5 yıl o kişiyi zanaatından uzak tutmak demek, kaldı ki, savaşta ölürse zanaatkarını kaybetmiş olacak. Bu nedenle bu halklar, ticarette gelişmişler ve varsıllıkları da buna paralel artmış. Tabii bu varsıllıkla kendi cemaatleri bünyesinde kiliseler yapmaya başlamışlar. Buradan çıkarak Aya Nikola Kilisesi’nin de 1850’lerden sonra yapıldığını tahmin ediyoruz.
n Proje çizimleri anıtlar kuruluna mı verilecek?
Evet, öncelikle anıtlar kuruluna verilecek ama zaten eski başkan Mazlum Ağan zamanında yapı anıtlar kurulu tarafından 2003 yılında tescil edilmiş ve gerekli restitüsyon çalışmalarının yapılması için izin verilmiş. Ben projeyi az önce de söylediğim gibi elimizde var olan fotoğraflar ışında çizdim. Kilise yapım aşamasına geldiğinde halk eğitim merkezi öncelikle yıkılacak. Ancak bu yıkım aşaması bize çok önemli bilgiler verecek. Şöyle ki; mesela alt katın pencereleri bir şekilde doldurulmuş gözüküyor. Yıkım aşamasında bu pencereler ortaya çıkacak ve bize tüm kilisenin pencere ebatlarını doğru bir şekilde verecek. Ayrıca yıkım esnasında kilisenin ne zaman yapıldığına yönelik bir tarihleme de elde edeceğimize inanıyorum. 1850’ler de olabilir ancak bilirsiniz bu tür ibadet yerleri bazen kendisinden daha eski mabetlerin üzerine inşa edilebiliyor. Yani altından bir Roma mabedi veya daha eski bir tapınak da çıkabilir.
n
Kilisenin inşası tamamlandığında ne amaçla kullanılacak?
Bu artık beni aşan kısmı. Yapım aşamasına gelindiğinde zaten aynı üslupla inşa edilmiş benzer kiliseleri, komşu adalara giderek incelemelerde de bulunacağım. Ben eldeki verilerle yapıyı ayağa kaldıracağım. Aslına en uygun şekilde inşa edeceğim, ancak bundan sonrasında ibadete mi açılır yoksa bir müze olarak mı değerlendirilir, bunu zaman gösterecek. Denizle bu kadar iç içe yaşayan bir kentin bir denizcilik müzesinin olmayışı büyük kayıp. Belki başkanımız bu yönde bir değerlendirme yapacaktır.
23
Gümüşlük Eklisia
Bitez Şapel
Bodrum Yarımadasındaki Üzerinde birçok medeniyeti barındıran Bodrum yarımadasında tarihi değer olarak her zaman öne Leleg ve Karia kalıntıları çıkar. Ancak diğer yandan Roma, Bizans ve yakın dönemde Ortodoks Rum cemaatinin de etkilerine sıkça rastlarız. Yarımadanın çeşitli bölgelerinde en eskileri Hıristiyanlığın ilk dönemlerinden kalan, en yenileri ise 150 yaşlarında olan birçok kilise, şapel, manastır hatta bir de piskoposluk merkezi bulunuyor. Bunların iki tanesinin dışında neredeyse tamamı ya yıkılmış durumda, ya da kendi kaderine terk edilmiş. Tüm bu kilise ve şapellerin ibadete açılmasını bir kenara bırakın, sadece turistlik amaçla kullanılmak üzere restore edilseler ve sabahtan başlayan günübirlik turlarla turistlere gezdirilseler bile Efes’teki Meryem Ana Kilisesi’ne rakip olur muyuz sorusu geliyor akla. 12 ay turizmin istendiği bir kentte sadece çok bilinenlerini tespit ettiğimiz bu yapılardan 15 tane bulunuyor. Hazırlayan: YİĞİT UYGUR
Aya Nikola Kilisesi:
1850’lerde yapıldığı tahmin ediliyor. Uzun yıllar Rum Ortodoks cemaatinin ibadetine hizmet ettikten sonra, mübadele yıllarının ardından, kilise çeşitli dönemlerde, tekne atölyesi, depo, sinema ve jeneratör binası olarak kullanıldı. 1969’da yıkılarak, yerine halk eğitim merkezi inşa edildi.
Aya Yorgi Kilisesi: Günümüzde Halikarnas Disko’nun bulunduğu alanda yer alan kilise, yine 19. yy’da yapıldığı sanılıyor. 1800’lerin sonlarında çöktüğü, bu nedenle Rum cemaati tarafından restore edilerek tekrar ibadete açılmak istendiği, bu nedenle Osmanlı’dan tekrar yapılması için ferman çıkartıldığı biliniyor. Ancak mübadele nedeniyle, ilk katın dış cephe duvarları yapıldıktan sonra yapımının durdurulduğu tahmin ediliyor. Kadıkalesi: Turgutreis’e bağlı Kadıkalesi’nde Armonia otelin içinde kalan bu yapı, yine Rum Ortodoks kilisesi olarak hizmet vermiş. 400 yaşında olduğu tahmin edilen kilise günümüze ulaşmış nadir yapılardan biri. Durum böyle olduğu halde bu kilisenin kubbelerini taşıyan kilit taşı ne yazık ki, düşmek üzere. Düşmesi durumunda kilisenin yıkılması aşikar olduğu halde,
24
yetkililere 2 yıl önce yaptığımız bilgilendirme çok önemsenmemişti. Ancak Turgutreis belediye başkanı Mehmet Dinçberk, geçtiğimiz günlerde şapelin ibadete kazandırılması konusunda girişimlerde bulundu.
Gümüşlük Eklisia:
Gümüşlük’teki Eklisia kilisenin 400 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Yarımadada sağlam olan ve Bodrum Kalesi Şapeliyle birlikte halen kullanılan iki yapıdan biri olarak göze çarpıyor. Eklisia’da yaz aylarında Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali düzenleniyor. Mübadele yıllarına kadar burası da ibadete açık kalmış.
St. Apostol Kilisesi: Gündoğan - Türkbükü
açıklarındaki Tavşan adasının en yüksek yerine inşa edilmiş olan şapel halen ayakta. 1996 yılından başlayarak Kültür Bakanlığı ve Viterbo Tuscia Üniversitesi’nin birlikte yürüttükleri restorasyon çalışmaları geçtiğimiz yıllarda tamamlandı. 3 nefli, bazilikal planlı bir yapı olan kilisenin batısında bulunan narteksten, naosa giriş, neflere açılan birer kapı açıklığı ile sağlanmıştır. Neflerin dikdörtgen kesitli payelerle birbirinden ayrıldığı görülür. Her üç nef de doğuda içten, dıştan yarım daire biçimli apsislerle
sonlanmaktadır. Orta nefteki ana apsisin içinde dört basamaklı bir synthronon yer almaktadır. Yapının güney duvarının ortası ile doğusunda birer kapı açıklığı bulunmaktadır. Beşik tonozla örtülü neflerin zemini mozaik döşenmiştir. 5. ile 6. yüzyıllara tarihlenen kilisenin yapımında çoğunlukla üzerine kurulduğu ya da yakınlarında bulunan antik Karia malzemelerinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kilisenin fresklerinin 6. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar değişik tarihlerde yapıldığı düşünülüyor.
Kara ada: Adanın antik dönemlerdeki adı Arkonnesos. Kara ada akrapolünde, 180 metre yükseklikte, “templum in antis” nizamında 6. yy’dan kalma bir tapınak bulunuyor. Adanın kuzey yamacında bulunan Bizans şapelleri, hala ayakta. Bazılarının içerisinde, duvar resimleri göze çarpıyor. Tapınakta ve şapellerde bugüne kadar herhangi bir restorasyon çalışması yapılmamış. Arkonnesos ismi ise ayı adası anlamına geliyor. Bodrum Kalesi Şapeli: Avluda hemen sağ-
da görülen Gotik tarzdaki bu yapı, şövalyelerin şapelidir. Bu şapel 1402’de kalenin yapımına başlanmasıyla öncelikle bitirilen yapılardandır.
Göltürkbüktü Vaftizhane
Kadıkalesi Kilise
kilise ve şapeller Bu şapel, 1519-1520 yılları arasında İspanyol şövalyeleri tarafından onartılmıştır. Plan ve süslemelerde İspanyol etkisi görülür. Şapelin ön cephesi oldukça süslüdür. Giriş ortada büyük, yanda ise iki küçük kapıdan sağlanır. Yandaki kapıların hemen üstünde, kemerli birer pencere bulunmaktadır. Yan duvarlarında görülen yeşil taşlar Maussolleon’dan getirilmiştir. Ön cephede, köşe taşları üzerinde şapelin onarımına katkıda bulunan İspanyol şövalyelerinin adları ve 1519-1520 tarihleri okunur. Kale ve yörenin Türkler tarafından fethedilmesinden sonra şapel, Osmanlı geleneğine uyularak bir minare eklenmesiyle camiye dönüştürülmüştür. Yapı şu anda müze olarak kullanılmakta ve Bizans batığına ev sahipliği yapmaktadır.
patıldı ancak şu anda atıl durumda. Torba’nın güney sırtlarında, Gökçeler mevkii yönünde bir de Gebe Kilise olarak adlandırılan bir yerleşim bulunuyor. Burada daire şeklinde inşa edilmiş mezar dikkat çekicidir.
Gölköy: Gölköy sırtlarında bulunan şapelle ilgili fazla bilgi bulunmuyor. Yıkık haldeki şapel, define avcıları tarafından birçok kez ziyaret edilmiş. Dağbelen’den antik Sibda kentine giden patikadan yarım saatlik bir yürüyüşle ulaşılıyor. Bodrum Manastır:
Şimdiki Manastır otelin bulunduğu yerde konumlanmıştı. Şu an manastırdan geriye bir şey kalmamıştır.
Bitez Gara Kilisesi:
Müsgebi Piskoposluk merkezi:
Torba Bizans manastır kompleksi:
Vaftizhane: Göltürkbükü’nde yer alan Vaftizhane, eski bir sarnıçla şapel görünümünde bir mekan; oldukça hasar görmüş olan bu yapı, köy merkezinde bulunuyor. Küçük çocukların vaftiz edildiği bu yapının içersinde önceden var olan freskler şu anda Bodrum müzesinde sergileniyor.
Bitez Köyü Balcılar Mevkii’nde bulunan Gara Kilisesi 1400 yıllık bir tarihe sahip. Kilisesi’nin tabanında bulunan yunus ve kılıçbalığı motifli mozaikler çok iyi korunmuş durumda. Özel mülk sınırları içinde bulunan Gara Kilisesi 1987 yılında 183 sayılı kanun ile İzmir Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiş. 2006 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge kurulu’nun kararı ile restorasyon projesi çıkmış. Projenin gerçekleştirilmesi için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne 2007 yılı Nisan ayında müracaatta bulunulmuş, eksik belge nedeni ile prosedür Eylül’e uzamış. Eksik belgeler de tamamlandığı halde müdürlükten bir daha cevap çıkmamış.
Torba Bizans Manastır kompleksi, Torba’nın doğusunda sahilin sonunda yer alıyor. 2006 yılında özel bir girişimin destekleriyle A.Ü. Başkent Meslek Yüksekokulu tarafından sürdürülen konservasyon ve restorasyon çalışmalarında proje başkanlığını Dr. Yaşar Selçuk Şener yaptı. Manastır korumaya alındı, çevresi çitle ka-
Kadıkalesi Kilise düşmek üzere olan kilit taşı.
Burada çeşitli arkeolojik kazılar yapılmıştır. Buluntuların bir kısmı Bodrum Sualtı Müzesi’nde sergilenen çanak, çömlek ve bronz eşyalardan ibarettir. Ayrıca bölgede çevreye saçılmış durumda az sayıda sütun ve sütun başlığı bulunmaktadır. Tarihi bölgede yerleşimin Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde de sürdüğü biliniyor. Çakmaklı mevkiinde, Apollon adına bir tapınak yapılmış bu tapınak daha sonra Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak kullanılan bir kiliseye dönüştürülmüştür. Ortakent’in Yahşi yalısında bulunan tersanenin sahilinde bulunan sarnıcın hemen yanında da bir kilisenin temel taşları gözükse de günümüzde bu kiliseden geriye bir şey kalmamıştır.
Karaada şapel
25
İ çimizden Biri
Hazırlayan: ÇAĞLA GÜNEŞLER
ZEYNEP
Türkiye’de izlenme rekorları kıran Şahan Gökbakar’la başrolü paylaşan genç Bodrumlu... Zeynep Çamcı 1986 Bodrum doğumlu. Bodrum’da büyüdü. Yazmayı, oyunculuğu, üretmeyi seviyordu; üniversiteye hazırlanırken bütün bu uğraşları bir arada bulabileceğini düşündüğü sinema televizyon bölümünde okumaya karar verdi. Gerçekten de öyle oldu, senaryolar yazdı, kısa filmler çekti, arkadaşlarının filmlerinde rol aldı, emeğinin karşılığı alınan küçük ödüllerdi önce. Ardından kısa bir rol ile Recep İvedik 2’de izledik onu ve nihayetinde Recep İvedik 3’te Şahan Gökbakar’la başrolü paylaştı. Türkiye’de izlenme rekorları kıran Recep İvedik Serisi’nin üçüncü filminde oynayan genç Bodrumlu, bu ay Bodrum Bülten’in konuğu oldu. Zeynep Çamcı’yla olan röportajımız, kendi serüveninde Bodrum’un ve Bodrumlu olmanın yeri üzerine düşünceleri de içeriyor.
26
ÇAMCI
Recep İvedik serisinin 3. filminde n 1986 Bodrum doğumlusun, Bodrum Anadolu Lisesi’nde okudun ve ardından İstanbul Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nü bitirdin. Şimdi de aynı bölümde yüksek lisans yapmaya devam ediyorsun. Oyuncu olmak her zaman aklında mıydı? Evet, hep ilgim vardı, yazmayı da seviyordum. Kısacası bir şeyler üretebilmek önemliydi. Hepsinin bir arada olduğunu düşündüğüm sinema televizyon bölümünde okumaya karar verdim bunun için.
n Bodrum’da üniversite okumaya başlamadan önce de kendini var edebileceğin mecralar var mıydı sence?
Okulla sınırlıydı biraz. Tiyatroyla ilgilenmiştim ben de birçok arkadaşımla birlikte. Bodrum’da birçok insan var tiyatroyu seven, Bodrum’a gelip giden birçok değerli tiyatrocu da var. En azından yazları, iyi bir fırsat sunuyor bence kendini geliştirebilmek için.
n
Konservatuara girmeyi düşündün mü hiç?
Aslında düşündüm ama kamera önü oyuncu-
luğu daha cazip göründü her zaman. Bütün sinema televizyon bölümlerini tercih etmiştim; İstanbul Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon bölümü oldu.
n Kamera önü oyunculuğu eğitimi aldınız mı İstanbul Üniversitesi’nde?
Hayır, ders olarak almadık. Önce kısa filmler çekiyorduk, dersler için. Bir arkadaşımın teşvikiyle onun kısa filminde oynadım. Yönetmen olan ve aynı zamanda bize ders veren Oğuzhan Tarcan, o filmi izlediğinde oyunculuk da yapabileceğimizi söyledi. Bir ışık gördü herhalde. Bir grup oluşturduk, kısa filmler çekmeye devam ettik, festivallere gönderdik. Oynadığım filmlerden de, benim çektiklerimden de ödül alan filmlerimiz oldu. Bireysel yönelim ve çabalarımızın ürünü aslında şu anki durum. Bodrum’dan İstanbul’a geldim, sektörde hiçbir tanıdığım yoktu. Bambaşka bir dünyanın içine girdim aslında. Bambaşka bir arayış ve nereden başlayacağını bilemiyorsun. Bunun için bağımsız çalışmayı seçtik. Dediğim gibi bu sırada Oğuzhan Hoca’nın yönlendirmesi ve desteği çok şey kattı bize. Kültür
Üniversitesi’nde kamera önü oyunculuğu derslerine girdim, Oğuzhan Tarcan sayesinde.
n Recep İvedik 2’de oynadın ilk defa, nasıl oldu?
Mezun olup yüksek lisansa başladım 2008’de. Aksoy Film’de projeler olduğunu ve oyunculuk için cast seçmelerine katılabileceğimi haber verdi Oğuzhan Tarcan. Katıldım ve Recep İvedik 2’de kasiyer kız rolü için seçildim.
n Şahan Gökbakar’la o zaman tanıştın yani? Bir de Recep İvedik filmlerinde aynı oyuncunun birden fazla filmde oynatılmadığı söyleniyor, sen ilk olmuşsun; bundan bahseder misin biraz?
Ben ilk kez, Recep İvedik’le tanıştım; Şahan Gökbakar ve Togan Gökbakar’la çekimlerden sonra konuştum ilk kez. Bence benim şansım, Recep İvedik 2’nin çekimlerinin son gününde oynamış olmamdı. Yoğun bir tempoyla geçen çekim döneminin son gününde, herkes çok rahatlamış oluyor ve sonda olduğun için akılda kalıyorsun, çok da eğlenmiştik o gün. Recep İvedik 3’te, yine bir rol almayı çok istedim ama belli değildi hiçbir şey. Senaryo yazıldıktan sonra be-G
27
nim karaktere çok uygun olduğumu düşünmüşler; çok heyecanlıydım görüşmeye gittiğimde. Baktım ki karakter, benim gibi bir kız, sadece benim gerçek halimden daha durgun ve sakin… Recep İvedik’in içindeki sevecen ve duygusal tarafları ortaya çıkaran bir tip yaratılmıştı, ona uymaya çalıştım ben de.
n Film hakkındaki düşüncelerinden bahseder misin? Abartılı görünen ama gerçekçi bir karakter Recep İvedik. Gerçekten öyle biri yaşıyor sanki İstanbul’da. Ben de onun yanına gitmiştim. Karşımda Şahan Gökbakar olduğunu hiç düşünmedim zaten, Recep İvedik’le zaman geçirdim hep. Togan Gökbakar’ı da bir kısa filmi sayesinde tanımıştım. Bu şekilde çalışıyor olmaları başarılı olmalarında çok büyük etken bence. Bir de, yer aldığım projenin, insanları güldüren, rahatlatan bir niteliği olması beni mutlu ediyor.
n
Bundan sonraki planların neler?
Sinemanın her alanında kendimi geliştirmek istiyorum ama sinema oyunculuğu bir adım önde.
n
Bodrum’un sana kattıklarını sorsam?
Ben İstanbul’da Bodrum’dan birlikte geldiğim arkadaşlarımla yaşıyorum. Kendi içimizde Bodrum’u yaşamaya devam ediyoruz aslında biz. Konuşmalarımız, şakalarımız… Bodrumlu bir karakter her açıdan ilginç bence; derdi, sevinci, coşkusu, hayata bakış açısı, rahatlığı… Bence, Bodrum, insanı daha sıcakkanlı, daha pozitif bir ruh haline büründürüyor. Bu rahatlık, yaratıcılık ve üretkenlik açısından çok önemli.
28
n İleride Bodrumlu bir karakteri canlandırmayı, yazmayı ya da Bodrum’da geçen projelerde yer almayı düşünüyor musun?
Bodrumlu bir karakteri canlandırmayı, Bodrum’u anlatan işler yapmayı gerçekten isterim. Mese-
la Hadigari Cumhur’u buradaki arkadaşlarımla beraber izlemiştik, filmde arkadaşlarımız da oynuyordu. Filmdeki yerli karakterler beni güldürmüştü gerçekten. Biz Bodrum’da yaşadığımız ve hep Bodrum’u özlediğimiz için de ayrı bir etkisi oldu bende. Bodrum’la ilgili bir proje, beni hep özlediğim Bodrum’a yaklaştıracağı için de ayrıca mutlu eder. Bence Bodrum’la ilgili işler, Bodrumlu kişiler zamanla daha da artacak sinema alanında. Çünkü ben, bazı dönemlerde, bazı insanların, belirli yerlerden çıktığına da inanıyorum. Bizim dönemimizde Bodrumlu olup da sinema televizyon okuyan, medyaya yönelen çok fazla insan oldu.
n Oyuncu olmaya, çok erken yaşta karar vermiş bir genç için, Bodrum’da olmanın dezavantajları var mı sence? Aslında yok, kursa gitmek şart değil. Bir işi yapmaya karar verip, aklını ona vermek ve bu yönde çaba sarf etmek, Bodrum’un kısıtlı imkanlara sahip olmasının yaratacağı dezavantajı siler. Okursun, izlersin, düşünürsün ve ilerleyebilirsin istediğin yolda. Yaz ayları malum, canlanıyor Bodrum her anlamda; takip edilecek, kendini geliştirecek çok alan doğuyor, bir şeyler yapmak isteyen herkes için.
n Teşekkür ederiz, eklemek istediğin başka bir şey var mı? Ben çok güzel bir çocukluk geçirdim, çok mutlu büyüdüm Bodrum’da. Yaptığım her güzel işte bunun büyük etkisi olacağına eminim. Bodrum’u özlüyorum ve herkes gibi, dönüp dolaşıp yine Bodrum’a geleceğimi biliyorum.
BODRUM’UN VAZGEÇİLMEZLERİ ARASINDAKİ YERİNİ ÇOKTAN ALMIŞ OLAN
BODRUM AJANS İŞ REHBERİ 2010 çıktı 14 yıldır Bodrum’da, mal ve hizmet üretenle tüketiciyi biraraya getiren BODRUM AJANS İŞ REHBERİ 2010, bu yıl da güncelleşmiş haliyle Bodrum’dan binlerce iş yerini tüketiciyle buluşturdu.
B
odrum Ajans’ın bir ürünü olan Bodrum İş Rehberi, yayınlandığı günden bu yana her yıl olduğu gibi bu sene de verdiği sözü tuttu ve yine artan kalitesiyle tam zamanında Bodrum ile buluşturdu.
Bu yıl da her yıl olduğu gibi yine rehberde yerini uzun yıllardan beri koruyan Bodrum’un seçkin müşterilerine yenileri eklendi. Böylece onlar da Bodrum’da en çabuk ulaşılan firmalar arasındaki yerlerini almış oldular.
Bodrum Ajans ailesi olarak tüm katılımcı firmalara bize gösterdikleri destek ve güvenden ötürü teşekkür ediyor, 2011 Bodrum Ajans İş Rehberi’nde görüşmek üzere diyoruz…
Bodrum Ajans İşrehberi taklitçiliği Bodrum sınırlarını aştı Bodrum’da 14 yıldır düzenli olarak yayınlanan Bodrum Ajans İş Rehberi, yayın hayatına atıldığı ilk yıldan bu yana Bodrum’da pek çok kişiler tarafından taklit edilmeye çalışıldı.
B
yınladıkları rehberde aynen yer almış olması. (şekil1 - şekil 2) Ondan sonra site kitlendi. Siteden çalıntı yapmak isteyenler hiç değisel bir gayret gösterip yeniden dizmek zorunda bırakıldı.
azıları işi iyice ahlaksızlaştırarak, kendilerini “Bodrum Ajans” çalışanı gibi tanıttı. Yaptıkları pazeliği “Bodrum Ajans” adını kullanarak yapmaya çalıştı. Sonunda hepside işi eline yüzüne bulaştırdı. Bu işi deneyenler, işin uzaktan gözüktüğü gibi olmadığını anladılar ama henüz arkası kesilmiş değil. Hala bu rezillik devam etmekte.
Artık Bodrum sınırlarını aştık
n Şekil:1 Bodrum İş Rehberi
Bazı ulusal yayınlar yıllardır yaz aylarında Bodrum ilavesi vermekte. Bunlardan bir tanesi 2004 yılında “A’dan Z’ye Bodrum Rehberi” adı altında, Bodrum Ajans’ın www. bodrumajansrehber.com sitesinden aynen indirerek bir ilave yayınladı. İşin komik tarafı Bodrum Ajans İş Rehberine özel bazı şeylerin de ya-
Geçtiğimiz günlerde ajansa önce Aydın’dan, iki gün sonrada Söke’den telefon geldi. Sizin anlayacağınız Bodrum sınırlarını aşmış, Aydın’a n Şekil:2 Çakma Bodrum Rehberi ulaşmış durumdayız. Taklikçilerimiz bu kez oralarda, ellerinde Bodrum Ajans İş Renhberi’nin eski sayıları bizden selam söylüyorlar. Arayanlar huylanmış. Bizi arayıp sordular, “Bize birileri geldi, sizin adınızı verdiler. Ellerindede sizin İş Rehberiniz. Ama 2006 yılına ait. Huylandık, bi sizi arayalım dedik...
29
SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ BODRUM
ERDOĞAN KAYALAR /
erdogankayalar@gmail.com
Cici adı arkadaşına cuk oturmuş Bodrum’da, Halk Eğitim Merkezine doğru inen bir sokak vardır: Taşlık Sokak. Herkes bilir bu Sokağı. Atatürk Caddesiyle, Halk Eğitim Merkezi’ni bir birine bağlar. Altan Emek’in ailesi bu s okakt aot ururmuş.T aş lıkS okakt aot uran lar aE lmal ılıde rlermiş.E min’de Altan ’aE lmal ılı diye seslenirmiş. Her ikisi çocukluk arkadaşı. Altan birgün çocukluk arkadaşı Emin’e bakmış bakmış, “Cici” demiş. Cici adı arkadaşına cuk oturmuş. Çünki Cici, yakışıklı, karizmatik, janti, sportmen bir kişi. Kim bu Cici? Tanıyorsunuz: Emin Anter.
7
Mart 1992. Bodrum’da insanlar heyecanlı. Bodrum’da insanlar sevinçli. Bodrum’da insanlar telaşlı. Bodrum’da ki bütün radyolardan anons başlıyor : Alo … Alo … Burası Radyo Bodrum. Bodrum Belediye Radyosu. Alkışlar patlıyor, Bodrum sokaklarında. Sevinç çığlıkları atılıyor. İnsanlar birbirleriyle sarılıp öpüşüyorlar. Çarşı esnafı dükkanlarından fırlamış. Seviniyorlar. Nasıl sevinmesinler ki, bir radyoları var artık… Bu radya sadece Bodrumun değil aynı zamanda Türkiye’nin de ilk özel radyosu... Radyodan ikinci anons duyuluyor: Şimdi, Belediye Başkanımız Emin Anteri dinliyeceksiniz.
Taş evden bebek sesi yükseliyor
Yıl 1941. Harp yılları. 2.Dünya Harbi (Alman Harbi). Yokluk yılları. Soğuk kış günlerinin geleceği, son bahardan belli oluyor. Bodrum da da sular donuyor. Gerence sokağın, Turgutreis caddesiyle kesiştiği noktada, taş bir ev var. Saatlı Maarif Takvim yaprağı; 10 teşrinievvel (Ekim) 1941. Taş evden bebek sesi yükseliyor. Naciye ve Kemal çiftinin, bir erkek çocukları dünyaya geliyor. Adını, Emin koyuyorlar. Bodrum’un taşlı, tozlu sokaklarında bez topun arkasından koşturuyor Emin. Sonraları, iki taşla belirlenen kaleye geçiyor. Annesi Naciye Hanımın, bütün ihtimamlarına rağmen, dizler kollar yara bere içinde. İlkokul, sonra terzi çıraklığı. Boylu boslu yağız delikanlı Emin, Bodrum Spor kalecisi artık. Elbette askerlikten kaçış yok. Adem ile Havva’dan, zamanımıza uzanıp gelen, insanların en gü-
30
n Bodrum Belediye Başkanı Emin Anter, Bodrum’un ve Türkiye’nin ilk özel radyosunun kuruluşunda Radyo Bodrum’da görev almış olan Berrin Özgürel ve Zeki Özkeskin ile.
zel yaşam biçimi: Aşk. Yalıkavaklı Feride, Akşam Sanat Okulu öğrencisi. Emin Bodrum Spor’un güvenilir kalecisi. Ne alaka? Aralarında bir elektriklenme var. Aşkın ilk belirtileri… Zaman içerisinde, iki güzel insanın Bodrum daki karşılaşmaları yetersiz kalıyor. Çekim merkezi Yalıkavak. Emin çekim kapsamı içinde. Bin jipe ver elini Yalıkavak. O zamanlar jipler açık. Bir gün. Emin şöförün soluna oturuyor. Kolu dışarda. Karşıdan gelen jipe, kolu çarpıyor ve kırılıyor. Jipiyle Yalıkavak’tan gelen, Zeyyat Mandalinci, Emin’i jipine alarak Bodrum’a hastaneye getiriyor. Dönüş yolunda Emin Anter, acısına rağmen mırıldanıyor: “ Elbet her şarkı gibi O da birgün unutulacaktır. Sesim güzel değilki Ben söyliyeyim; Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.” Askerlik dönüşü, bir baltaya sap olma zamanı. Belediye,elektrik idaresine memur olarak giriyor. Bürokratlığa ilk adım. 10 Mayıs 1968 de başlıyor memuriyete,emekliliğe ulaşamıyor. İster istemez, insanın aklına, Yahya Kemal’in bestelenen şiirinden bazı mısralar geliyor: “ Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece.”
n Başkan Cevat Bilkiç, muhasebe müdürünü görevden aldı. Emin Anter’e, teselli ziyaretleri başladı. İlk gelenler, encümen üyesi Altan Emek, PTT müdürü Tamer Çınar, Avukat Onur Karaşin’di.
Bodrum’lular Emin Anteri çok seviyorlar. Belediyedeki görevi sırasında, vatandaşların idari sorunlarını çözmeye çalışıyor. Memuriyetinde yükselerek, muhasebe müdürü oluyor. Terbiyesi. İnsani ilişkileri, dürüstlüğü ve kararlılığı, 1983’ten sonra kurulan siyasi partilerin dikkatini çekiyor. Sonunda, zorda olsa SHP, ikna ediyor Emin’i. 1988 yılının 30 aralık günü, belediyedeki görevinden istifa ediyor. SHP ye katılıyor. Ön seçimi kazanarak Bodrum Belediyesi başkan adayı oluyor. 26 Mart 1989’da seçimler yapılıyor. Ve Emin Anter Bodrum Belediye Başkanı oluyor. (Belge 2)
Cevat Bilkiç, muhasebe müdürünü (Emin Anter) görevden aldı.
1984 seçimlerini, ANAP lı Cevat Bilkiç kazanmıştı. 1989 da halef -selef oldular. Belediyede beş yıl beraber çalışmışlardı. Birbirlerine saygılı, fakat mesafeliydiler. Encümen üyesi Murat Türkşen’in şikayeti üzerine, Başkan Cevat Bilkiç, muhasebe müdürünü görevden aldı. Emin Anter’e, teselli ziyaretleri başladı. İlk gelenler, encümen üyesi Altan Emek, PTT müdürü Tamer Çınar, Avukat Onur Karaşin’di (belge 3). En sık gelen ziyaretçisi ise, DYP ilçe Başkanı Etem Demiröz’dü. Mutad ziyaretlerinden birinde Etem Demiröz; “Emin’i çok üzüntülü ve sıkıntılı gördüm. Emin bu kadar üzülme. Bir gün gelecek, sen Bodrum Belediyesine Başkan olacaksın, dedim.” Şansa bakın ki, 1989 seçimlerinde Etem Demiröz DYP, Emin Anter SHP adayı olarak seçime girdiler. Şans Emin Anter’den yanaydı.
ERDOĞAN KAYALAR İMZA GÜNÜ Eıdoğan Kayalar’ın hazırladığı, Emin Anter’in yaşantısından kesitlerin aktarıldığı kitabı “ÖNCE İNSAN” için 24 Mart’ta Belediye Melis Salonu’nda, 26 Mart’ta CHP ilçe merkezinde imza günleri gerçekleştirilecektir. Bodrum Belediyesi eski Başkanı Emin Anter anısına Bodrum Belediyesi ve CHP İlçe Teşkilatı katkıları ile hazırlanan kitaba sahip olmak için imza günlerinde buluşalım.
31
Hazırlayan: İBRAHİM ARKULA
Rodos’un
Rodos adasının Türkler tarafından fethedilmesi, bizim tarihimizde nedense aynı zamanlarda Osmanlı topraklarına katılan diğer fetihler kadar önemsenmez. Ancak batılılar ve özellikle Avrupalılar Rodos’un Türkler tarafından fethi konusunu çok önemserler. Istanbul’un Türkler tarafından fethi Avrupayı sarsmış, özellikle Sultan Süleyman’ın tahta çıkışıyla Osmanlı toprakları batıya doğru genişlemeye başlamıştı. Batılılar için Rodos adasının Türkler tarafından ele geçirilmesi sonucu Akdenizde Türk egemenliği başlamış oldu. Denizlerde ortaya çıkaran bu fetihin bir sonucu olarak Bodrum da Osmanlı topraklarına katılmış oldu.
1
521 yılında tarih, Osmanlı tahtına Sultan Süleyman’ın genç yaşta çıkmasına tanık oldu. 46 yıl saltanatta kalacak olan Sultan Süleyman, babası Yavuz Sultan Selim gibi devletin topraklarını doğu yönü yerine batıda genişletecektir. Tahta geçergeçmez ordusuyla o dönemlerin önemli bir kenti olan Belgrad üzerine yürür vekuşatarak feth eder. Osmanlı ordusu, kış bastırmadan padişahı ile birlikte başkente dönerken, Istanbul’dan Sultan Süleyman’a önemli bir haber gelir. Osmanlı, Rodos Şovalyelerine Fatih Sultan Mehmet zamanından beri Cem Sultan’ı adada tutmak için harç veriyordu.Taht kavgasına neden yaratmamak Rodos’a ödenek verilirken, Cem Sultan’ın yaklaşık bir yıldır ortalıkta görülmediği haberi padişaha bildirildi. Avrupa devletleri, Belgrad’ı alan Osmanlı’nın gelecek yıl Budin’e (Buda Peşte) saldıracağını bekliyordu. Sultan Süleyman, henüz Istanbul’a dönmeden Rodos seferi için donanmanın hazırlanmasını buyurdu.
2
3 1
1522 yılının ilk günlerinde Osmanlı donanması Istanbul’dan demir alarak Gelibolu’da toplanmaya başladı. Mart ayından sonra Ege’ye açılan donanma Çeşme’de diğer molasını verdi. İlkbaharda Sultan Süleyman Istanbul’dan ordusuyla yola çıktı. Mayıs ayı geldiğinde yaklaşık 300 gemiden oluşan Osmanlı donanması Rodos önlerine gelmiş, Padişah otağı da ordusuyla geldiği Marmaris’e kurulmuştu. Osmanlı ordusu gemilerle adaya geçmiş, Rodos kenti karadan ve denizden kuşatılmıştı. Aylar süren kuşatma sırasında zaman zaman sert çarpışmalar olmuştu.
rak güçlü bir krallık olan Rodos şovalyeleri Vatikan’dan ve Avrupa’dan yardım umuyordu. Her ne kadar İtalya’dan bazı yardımlar gelse de güçlü Osmanlı kuşatması altında yetersiz kalıyordu. Şovalyeler, giderek çaresiz kaldıklarından aralarında Türklerle uzlaşmayı da tartışıyorlardı. Bu arada çarpışmalar sırasında fırtınanın da etkisiyle 30 Osmanlı gemisi battı. Rodos surlarının e büyük kulesi de Osmanlı toplarının ateşi karşısında yıkıldı. Giderek zor durumda kalan Rodos şovalyeleri Osmanlı ile uzlaşmak için hemfikir oldular. Kentin teslimi karşılığında istedikleri ağırlıkları alarak üç yıl içinde adadan ayrılabileceklerdi.
Haçlı seferlerinin artığı olarak ortaya çıka-
Şovalyeler Rodos’tan ayrıldıktan sonra Malta
32
adasına yerleştiler. Cem Sultan’ın beraberinde adaya yerleşip hristiyan olan Türkler, müslümanlaştırılarak Anadolu’ya gönderildi. Rodos’ta 1912 yılına kadar sürecek olan Osmanlı Türk egemenliği başlamış oldu. Tarihi kayıtlara göre Osmanlı ordusu Kristmıs (Christmas) günü kente girdiler. (24 Aralık 1522) Rodos’un elinde bulunan iki önemli kale daha vardı, Bodrum ve İstanköy. Anlaşma gereği Behram Bey komutasında Türk filosu gidip kaleleri şövalyelerden teslim alacaktı. Ancak fırtına nedeniyle Türk filosu hemen yola çıkamadı. 31 Aralık 1522 tarihinde Rodos’tan ayrılan Behram Bey’in filosu önce 2 Ocak 1523 günü İstanköy’e geldi. Daha sonra aynı filo Bodrum’a geldi.
fethi
5 Ocak 1523 günü Sultan Süleyman’ın Marmaris’teki otağına Bodrum kalesinin de teslim alındığı haberi geldi. 1071 yılında Malazgirt savaşından on yıl sonra Efes ve Milet’e gelen Türkler, Menteşoğulları Beyliği ile Muğla ve Milas yöresine yerleşmiş ve Milas bazı dönemler merkez olduğu halde Bodrum ile hiç ilgilenmemişlerdi. Denizde egemenliğin önemsenmesiyle Rodos ile beraber fethedilen Bodrum, Türk denizciliği ile beraber gelişme gösterecektir. 1832 yılında tersanenin kuruluşu ile Bodrum’un geri dönülmez denizci gelişmesi devam edecektir.
1- Rodos 18 yy. gravür. 2- Lindos Kalesi - Rodos Osmanlı dönemi gravür 1859. 3- Rodos’ta Türk eserlerinden çift şerifeli cami. 4- Rodos limanında bir Osmanlı topu. Rıhtımda iskele babası olarak kullanılmış. 5- Şovalyelerin sarayı Osmanlı Beyinin de sarayı olmuş. Günümüzde müze. 6- Rodos sokakları 18. yy. gravür. 7- Rodos Limanı, Rodos Türk kütüphanesinden. 8- 1522 Osmanlı Rodos kuşatmasını gösteren minyatür. 9- Rodos limanı gravür. 1828.
33
Y azarların Bodrumu
Hazırlayan: ÇAĞLA GÜNEŞLER
İstanköyaltı Bodrum: İnceliklerle Örülü Bir Sahil Kasabası’na Yolculuk Çarşıları, kıyıları, kubbeli su sarnıçları, musandıralı evleri, barların ve restoranların aralarında tek tük kalan demir döven, sandalet yapan, yelken diken ustaların dükkanları, türküleri, deyişleri… Hepsi, kendisinden gün geçtikçe uzaklaşılan ama izi hiç silinmeyen Eski Bodrum’u anlatır. Bodrum, öyle bir kasabadır ki, sonsuz bir yolculuktur onun yerli yerinde dururken insana yaşattığı. Kimileri hep başa dönmek ister zamanı hiçe sayarak. İşte böyle bir geri dönüş özleminin sonucu belki de İstanköyaltı Bodrum. Selçuk Erez’in geçmişe atfen kullandığı, “İnceliklerle Örülü Bodrum” deyişi bu özlemin ve Eski Bodrum’a verdiği değerin en açık ifadesi.
S
elçuk Erez, İstanköyaltı Bodrum’u yazmaya karar verdiğinde, “İnceliklerle Örülü Bodrum”u, sisli ve puslu bir havada, dalgalar arasında kalmış bir kayıktan izlemeye çalıştığı uzak bir kıyıya benzetir. Onu görmeye çalışmak, yosunlu, engebeli bir deniz dibinde kayaların ardına saklanan balıkları görmeye çalışmak gibidir. Bunun için kılavuzlara ihtiyacı vardır Selçuk Erez’in. Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Halikarnas Balıkçısı’na dönüşümü, yazdıkları, Halikarnas Balıkçısı’nı tanıyanların hikayeleri, Bodrum’u yaşayan yerlilerin anıları, ona bu yolcuğunda eşlik edecektir. Bu yolculuk sonunda varılacak Bodrum için tek kaynağı bunlar da değildir Selçuk Erez’in yerli ve yabancı birçok yayından, Ege ve Bodrum’la ilgili onlarca eseri okumuş, incelemiştir. Kumbahçe’deki balıkçı kahvesinde, on yedi gün boyunca dinlediği Ali Cengiz’in anıları, Selçuk Erez’in önündekini sis perdesini kal-
n
34
Ali Cengiz
dırır ve diğer Bodrumlular eşlik eder, ona görüntüyü netleştirmesi için. Lambacı her akşam çıkar sokağa ve gaz lambalarını asar bir bir, yol aydınlanır, ocaklar yanar, içini ısıtır insanın bu yolculukta. Eski Bodrum, eşeksırtında dört gün çeker Milas’tan, ya köyleri? Müsgebi’den ötesine yoktur yolu izi… Varmak isteyene engel mi? Değil tabi ki… Ne zamana kadar tek tük ziyaretçisi olan Bodrum’un dünyaya açıldığı yegâne araçtır sanki Yunan Adaları’ndan gelen günü birlik tekneler. Tarihin derinliklerinde bir liman kenti, gemi inşasında önemli bir nokta olarak yer alan Bodrum, Cumhuriyet Türkiyesi’nde askeri raporlarda ara sıra adı geçen bir kasabadır. Bodrum, dış dünya tarafından kendi haline terk edilmiş, içe kapalı olmak zorunda bırakılmış bu yaşantısına karşın, dünyaya bakışları ve hoşgörüsüyle çoğu insanı şaşırtacak birbirinden renkli karakterlerin evidir.
n
Ali Gengiz, yaşamının son yıllarında torunuyla.
Hoşgörülü Sahil Çocukları Ali Cengiz, Turgut Nalbantoğlu, Hasan Dikan Kaptan, Mehmet Uslu, Deli İbrahim, Dalavere Memet, Gavur Ali, Balıkçı Paluko… Daha nice isim, nice anı… Der ki Selçuk Erez, ona gönül verip uzun yıllar Bodrum’da, Bodrumlular’la iç içe yaşayanların bile, hayret edebileceği, zaman zaman sınırlarını zorlayan bir tavrı vardır Bodrumlular’ın. Hayata bakışları, bu sahil kasabasında şekillenmiş kişiler, “hoşgörülü sahil çocukları” deyişiyle tanımlanır Selçuk Erez tarafından ve onların çelebice bir bakışları vardır dünyaya. Ölümle de yaşamla da dalga geçer bu kentin insanları. Selçuk Erez, Piyer Loti’nin, Osmanlı kentlerindeki mahallelerde, evlerle mezarlıkların giriftliğine bakıp, “Yaşam burada ölümle ne kadar içli dışlı! Bu nedenle ölüm buralarda o kadar ürkütücü değil…” dediğini hatırlatır ve Dalavere Memet
ve onun gibi mezarcılık yapan meslektaşlarının Bodrum Halkı’nın yaşamındaki göz önündeliğini, onlarla ilgili olarak aktarılan anıların neşesini bununla ilişkilendirir. Telaşı da yoktur bu insanların ve bir hikayesi aktarılır kitapta:
Gavur Ali ve Beşiği Gavur Ali doğduğunda, babası Marangoz İbrahim Usta’ya bir beşik ısmarlar. Gavur Ali büyür, yirmi beş yaşına gelir, evlenir, çocuğu olur. Parası yoktur. Babası Ali’ye, gidip İbram Usta’dan çocuğu için beşiğini almasını söyler. Gavur Ali dükkana gidip beşiği sorduğunda, marangoz sinirlenir, çıkarıp para atar önüne: “Al şu babanın Mecidiyesi’ni git; ben bu kadar acele işe gelemem!” Bir de anlatırken olayları biraz ballandıran kimi karakterleri vardır Bodrum’un. Selçuk Erez kitabı yazarken görüştüğü insanların anlattıklarını doğrulatmak için, diğer kişilerle de konuşmaya çalışmış çoğunlukla. “Atıyor o, dinleme” diyenler olmuş. Bu güzel hikayeleri dinleyen Selçuk Erez, Bodrumlu Herodot’un tarihi anlatırken işittiklerini, biraz da öykü anlatma yeteneğine dayanarak süsleyip zenginleştirdiğinden bahseder. İşte anılarını, hayal ürünü yaşantılarla süsleyen bu insanların da gizli kalmış, yetenekli öykücüler olduğunu söyler.
Yaşama Sanatı Ali Cengiz, süngerciliği on yedi yaşındayken Kalimnos’ta öğrenmiştir. İşin merkezi Yunanistan’dır, dünyanın sünger piyasasına Rumlar hakimdir. Ali Cengiz, Türkler’e iş verilmediğinden Rum hamalı kılığına girer, sünger fabrikasında çalışmaya başlar ve işi öğrenir. Süngercilikteki birçok gelişme, onların sayesinde sağlanmıştır. Gavur Ali ve o, süngercilerin
kazançlarını buluşlarıyla çoğaltır. Cevat Şakir’in ise lisanı ve kalemiyle katkıları olmuştur süngerciliğe. Balıkçılık da Ali Cengiz’den sorulur. Bodrumlular, balıkçılığı da Yunanlılar’dan öğrenmiştir. Denizin dibi söz konusu olduğunda Yunanlılar’ın daha büyük aşamalar kaydetmiş olduğu açıktır ve örnek alınmalıdır. Karşılıklı ve iç içe yaşantılarında, bu deniz adamları, birbirleriyle birçok gelişmeyi ve yeni yöntemleri paylaşır. Yoksa Türkiye gibi bir deniz ülkesinde, bu iş kollarının gelişmesiyle ilgilenen ve bunu önemseyen bir kimse yoktur. Kaçakçılık da bu sebeple ilişkili olarak başlar Bodrum ve Adalar arasında. Ali Cengiz, Demokrat Parti zamanında, bir takım uygulamalar yüzünden, sünger ihraç edemez duruma geldiklerini, Türkiye’de tüketilmeyen süngerin ellerinde kaldığını anlatır. Bu zor durum içindeyken, Rumlar’a sünger satmaya başlarlar. Tabi ki sadece sünger değildir, kaçakçıların “ihraç” ettiği. Ne var ki Bodrum’da kaçakçılık, yadırganan bir meslek olmamıştır. Devlet teşvikinin olmadığı, özel teşebbüse destek sağlanmadığı zamanlarda, Bodrumlular’ın Yunanlılar’la oluşturduğu serbest ticaretin kanunlar karşısındaki adıdır kaçakçılık. Selçuk Erez Bodrum Türküleri’nin, kaçakçılığın ayıplanan bir iş olmadığı konusunda çok şey anlattığını vurgular. Bodrum’un ustaları da ayrıdır. Turizm geliştikçe, bazı iş kolları da kendine yer bulmuştur Bodrum’da. Ama kısıtlı imkanlar ve zor şartlar içindeki Bodrumlular, pratik ve akılcı yöntemlerini geliştirmiştir kendilerince. Merak da vardır bu insanlarda, Ayakkabıcı Plaçi’nin, Bodrum’a gelen turistlerin ayakkabılarını incelediği ve aynılarını bir gün içinde vitrinine koyuverdiği anlatılır.
Bodrum’a Yapılan Haksızlıklar da Var… Halkın turizme yatkın görgüsüne, kültürüne kar-
şılık, devlet memurları ve yetkililerin ilkel, yetersiz durumları, turizmi geliştirmek isteyenlerin önünde duvar gibi dikilmektedir o yıllarda. Bazı yabancı turistlerin, asılsız olarak fuhuş yapmakla ya da cinsel tercihleri sebebiyle suçlandıkları, turistlerin gümrükteki uygulamalar yüzünden, birçok tatsızlık yaşadığına ilişkin gazete yazıları aktarmıştır Selçuk Erez. Bodrum’u Tanıtma ve Turizm Derneği, sorunları dile getirmek, Bodrum’un yetkili mercilerle olan iletişimini sağlamak üzere çalışmalar yürütür. İbretlik bir örneği ise malum kilise meselesidir: Yetkililere mektuplar yazılır, uğraşılır ama nafile. Rumlar’dan kalma tipik bir Akdeniz Ortodoks Kilisesi olan Aya Nikola, yıllar içinde hiç tamir görmeden sinema, gaz deposu, inşaat malzeme deposu olarak kullanılmıştır. Mihrabı, bina ortasındaki kubbe ve bazı duvarları yıkılmıştır. Sonradan Halk Eğitim Merkezi olur. Bu süreçte yıkılması gündeme gelir; Muğla’dan gelen bir fen memuru, tarihi özelliği yoktur, Nikola adlı biri tarafından yapılmıştır, yıkılmak üzeredir diye rapor verir ve yıkımı başlar kilisenin. Bereket ki çok sağlam bir yapıdır Aya Nikola; yıkım yarıda kalır, ayakta kalan duvarları üzerine yeni bir dam giydiriliverir ve Bodrum için mahalli bir renk unsuru olan Aya Nikola’nın kaderi, o zamanlardan bu yana değişmez. Bodrum Bülten’in son üç sayı Aya Nikola Kilisesi’ni konu edinmesi kiliseyi tekrar gündeme taşıdı. Aya Nikola’nın restitüsyonu söz konusu. Bu sayı sayfalarımızda bolca işledik.
Sonsuz Bir Panayır Havasını Solumak Selçuk Erez, başta Ali Cengiz ve diğer yerlilerin anlattıklarıyla, Eski Bodrum’da, kendi deyimiyle “sonsuz bir panayır havasını” soluduğunu belirtir. Eski ve güzel marşlar çalarak önünden geçmiş bir bandonun ezgilerine benzetir tüm dinlediklerini. Bodrum’a gelenlerin, onu anılarına aktaranların ve onun üne kavuşmasını sağlayanların da bu sonsuz panayır havasını soluyan, bandoya bir ucundan da olsa katılan insanlar olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Halikarnas Balıkçısı, bu bando takımının en önde giden üyelerinden biriydi belki de. Onun kadar olmasa da Bedri Rahmi’nin, Sabahattin Eyüboğlu’nun, Azra Erhat’ın da, bu havayı soluyanlar olarak anlattıklarıyla, Bodrum’u, Mavi yolculuğu üne kavuşturanlar arasında olduğu açıktır. İstanköyaltı Bodrum, Bodrum’u tanımak, eskiyi anlamak ve anmak isteyen herkes için zengin bir kaynak, bol bol da gülümseme demek. Eski Bodrum’a varmak gibi, henüz okumayanlar için İstanköyaltı Bodrum’u bulmak da kolay olmayacak kitapevlerinde; ama yolu sahaflara düşenler onu bulacaktır kuşkusuz.
n
Kaptan Hasan Dikan
nBodrum-Milas yolu (1950) Foto: Fraya Strark
Selçuk Erez, “İstanköyaltı Bodrum” Bilgi Yayınevi, Ankara,1996
35
G ez. Göz. Arpacık
Hazırlayanlar: YEŞİM & KADER ONAY / kaderonay@msn.com
GÜNEYDOĞU ANADOLU SEYAHATİ -5-
Gezimizin 5. gününde Gaziantep’te kaldığımız otelin yemek salonunda yaptığımız güzel bir kahvaltı ile güne başlıyoruz. Acelemiz var çünkü planımıza göre önce şehir müzesini gezeceğiz, sonra da Nizip’ten kalkacak olan Kumla Gemisine binip Fırat vadisini göreceğiz.
Ç
FIRAT VADİSİ
arçabuk kahvaltımızı bitirip, otelimize yakın Şehir Müzesi’ne gidiyoruz. Sabahın erken saatinde ilk ziyaretçileri biziz. Şu an dünyanın 3. büyük mozaik müzesi burası. Zeugma’dan halen çıkartılmakta olan mozaikler de eklendiğinde dünyanın en büyük mozaik müzesi olacakmış. Muhteşem eserlerin güzelliği bizi adeta büyülüyor. Anadolu’da gezip gördüğümüz en güzel müze. Eğer Gaziantep’e gitme fırsatınız olursa müzesini kesinlikle görmeden dönmeyin. Müze gezimizi tamamlayıp, saat 11 de Gaziantep’ten ayrılıyoruz. Yaklaşık yarım saat süren bir yolculuktan sonra Nizip ilçesi sınırları içinde bulunan Zeugma antik şehrinin hemen yakınındaki Kumla iskelesine varıyoruz. Gemimiz saat 12 de kalkıyor. Kumla Gemisi İstanbul’da Kabataş Üsküdar hattında çalışan şehir hatlarına bağlı bir gemi iken Gaziantep İl Özel İdare’since satın alını-
36
yor ve tersanede boyu kısaltılarak kara yolu ile Nizip’e getiriliyor. Amaç Fırat vadisinde oluşan Birecik Barajı üzerinde su toplama havzası içinde kalan tarihi ve turistik yerleri gelen turistlere tanıtmak. Yaklaşık 6 saat Süren 30-40 kilometrelik bir su üstü gezisi yapıyoruz. Gerçekten büyüleyici. Barajda toplanan suların yükselmesi ile sular altında kalmış köylerin evleri, okulları, camileri yer yer görülebiliyor. Bazı yerleşkelerin sadece tepedeki evleri ve camii minarelerinin yarısı suların üzerinde. Barajların su toplamasıyla ciddi oranda enerji üretilmeye başlanıyor. Öte yandan iki nehrin kıyısındaki binlerce yıllık kentler, kasabalar, köyler, evler, camiler, hamamlar, özetle bir uygarlık suyun dibine gömülüyor. Barajların yuttuğu yerleşimlerden biri de Halfeti. Halfeti’nin asırlık konakları, camileri, hamamları ve mezarlıkları gibi meyve ağaçlarıyla kaplı topraklarının da aşağı yukarı yarısı 2000’de Birecik Barajı’nın sularına
gömülmüş. Şimdi Eski Halfeti olarak adlandırılan ve büyük bölümü Birecik Baraj gölünün suları altında kalmış yerleşim yavaş yavaş turistik bir beldeye dönüşüyor. Eski Halfeti; gölün kıyısındaki tekneleri, çay bahçeleri, restoranlar ve konaklama tesisleriyle bir Ege kasabasını andırıyor artık. Halfeti yakınlarında Anadolu’nun en ünlü kalelerinden biri de yer alıyor. Nizip’in Kalemeydanı Köyü sınırları içindeki Rumkale; Fırat Nehri’yle, Merzimen Çayı’nın birleştiği noktada sarp ve kalkerli kayalıklarla çevrili yüksek bir tepenin üstünde muhteşem bir kale. Kalenin doğu, kuzey ve batısındaki yüksek kayalar doğal bir sur oluşturuyor. Surun üstüne de kesme taşlarla sur duvarı yapılmış. Kalenin kuzey ve doğu surlarında yedi burç var. Kaleye doğu ve batı yönünden olmak üzere iki ana giriş kapısıyla giriliyor. Gemi gezimiz yolculuğumuzun başladığı iskelede son buluyor. Gördüğümüz yerler bizi çok etkiliyor.
Saat 18 sularında Şanlıurfa’ya doğru yola koyuluyoruz. Yaklaşık bir buçuk saat süren keyifli bir yolculuk sonunda Şanlıurfa’ya varıyoruz. Yollarda dikkatimiz çeken şeylerin başında yemyeşil tarlalar ve sulak araziler geliyor. Barajlar sayesinde toprak ve tarımsal üretim coşmuş halde. Daha önce Güneydoğu denince aklımıza hep kıraç topraklar gelirdi. Şu anda gördüklerimiz karşısında şaşırıyoruz. Bu arada karayolları ve otobanlar da çok konforlu yolculuk yapmanızı sağlayacak cinsten. Kısa bir şehir turundan sonra Öğretmen Evi’ni buluyor ve konaklamamızı burada yapmaya karar veriyoruz. Akşam yemeğimizi Balıklı Göl’ün hemen karşısında Çardak kebap evinde yemeğe karar veriyoruz. Urfa’nın değişik leziz kebaplarından tadıyoruz. Ayran çorbası ile başlıyor, borani, çiğ köfte, patlıcanlı kebap, lebeni ve bostana salatası ile devam ediyoruz. Tüm bunların üzerine şıllık tatlısı ile finali yapıyoruz. Çatlayacak kadar yememize rağmen gözümüz hala diğer lezzetlerde kalıyor. Geceyi geçirmek üzere otelimize dönüyor ve iyi ki böyle bir gezi planlamışız diye düşünüyoruz. Gezimizin 6. gününde birlikte olmak üzere şimdilik hoşçakalın…
37
BİR ZAMANLAR
“Altın Kitaplar”dan Altın Değerinde Kitaplar BÜLENT AKKURT
Ü
lkemizde, yayıncılıkta ellinci yılını tamamlamakta olan “Altın Kitaplar Yayınevi” için, aslında ne yazılsa azdır. 1971 yılından buyana, şöyle böyle bu elli yılın kırk yılının yakın tanığı olduğum gibi; Yayınevi’nin iki değerli kurucusu Sayın Fethi Ul ve rahmetli kardeşim Dr. Bozkurt’un yakın dostluklarıyla da onur duyduğumu not etmek isterim. Son kırk yıl içinde “Altın Kitaplar” arasında yer alan kuşkusuz yüzlerce kitabı okumuş ve bu kitapların tanıtım yazılarını yazmış olmanın mutluluğu arasında; “Bir Şizofrenin Aşk Mektupları” ve “Erguvanlar Açarken” adlarını taşıyan iki romanımla birlikte “Nazım Hikmet ve O’nun Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı (benim için en önemli) kitabımın “Altın Kitaplar” amblemi altında yer almış olması da en büyük mutluluğumdur.
Son kırk yıl içinde “Altın Kitaplar” arasında yer alan kuşkusuz yüzlerce kitabı okumuş ve bu kitapların tanıtım yazılarını yazmış olmanın mutluluğu arasında; “Bir Şizofrenin Aşk Mektupları” ve “Erguvanlar Açarken” adlarını taşıyan iki romanımla birlikte “Nazım Hikmet ve O’nun Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı (benim için en önemli) kitabımın “Altın Kitaplar” amblemi altında yer almış olması da en büyük mutluluğumdur.
38
Sözü fazla uzatmadan, bu kez sizlere son üç-dört ay içinde “Altın Kitaplar” tarafından büyük bir özenle hazırlanarak sunulmuş ve bazıları şu kısa dönem içinde birkaç baskı yapmış olan kitaplardan söz etmek istiyorum. Bu kitapların bir kısmını okudum, ikisini ise halen okumaktayım. Büyük bir rastlantı olarak bu kitapların biri hariç, geri kalanların hepsi gerilim ve polisiye romanlardır. Yani bu kitaplar beni dinlendiren ve okumaktan büyük zevk aldığım kitaplardır. İzin verirseniz hemen başlayalım. AGATHA CHRISTIE - Kahverengi Elbiseli Adam / Sanıyorum dilimize çevrilmiş bulunan tüm Agahta Christie romanlarını okumuş ve hepsini kütüphanesinde barındıran bir okuyucu olarak önce şunu söylemek isterim ki; bir polisiye roman, özellikle de bir Agahta Christie asla anlatılamaz. Çünkü anlatılabilecek kadar basit ise okunmaya da değmez. “Kahverengi Elbiseli Adam” içinde söylenebilecek tek şey; “Şayet polisiye okumaya meraklı iseniz lütfen alın ve okuyun!” demekten ibarettir. Londra Metrosu’nda rayların üzerine düşen bir adamın, kazaya mı uğradığı ya da bir cinayete mi kurban gittiğini; birbirini izleyen iki kişinin öyküsü içinde heyecandan heyecana sürüklenerek okumanın mutluluğunu tatmak istiyorsanız… AGATHA CHRISTIE – Noel Kekinin Gizemi / Bu romanın kahramanı Christie’nin ünlü dedektifi Hercule Poirot. Christie polisiye romanda nasıl bir marka ise; Poirot’da Christie romanları içinde bir başka ve büyük markadır. Sizi hem uzun çok uzun yıllar öncesine götürecek hem de “Noel Kekinin Gizemi”ndeki altı öyküde inanılması güç ilişkilerin Poirot tarafından nasıl çözüldüğüne tanık olacaksınız. (Her iki kitabın da çevirmeni Çiğdem Öztekin) CLIVE CUSSLER – Kusursuz Plan / Yazar Clive Cussler bir su altı romanları yazarıdır. Tüm malzemesinin batıklardan çıkaran ve bunları inanılmaz olaylara bağlayarak attığı düğümleri sonra adım adım çözen ve okuyucusuna yaşattığı bu büyük ve olağanüstü macera ile mutluluk veren bir romancı. Altın Kitaplar’da hepsi birbirinden heyecanlı ve güzel tam yirmi beş kitabı yayımlanmış ve okuyucularının hayranlık ve sevgisini kazanmış bulunan Cussler bu kez de aynı yolu izliyor. Olay Yeri: Montana Gölü. Gölün derin sularından çıkarılan buharlı lokomotifte kırk dört yıl önce ölmüş bulunan üç ceset. Sonra tekrar geriye dönüş ve “Kasap Haydut” adı verilmiş bulunan bir banka soyguncusu karşısında dedektif Isaac Bell arasında süre gelen
amansız mücadeleye heyecan içinde tanık olacaksınız. (Türkçesi: Esat Ören). DAVİD GİBBİNS – Kaplan Savaşçı / Altın Kitaplar Yayınevi tarafından yayımlanmış bulunan “Atlantis”, “Bizans Altınları” ve “Son Ahit” adlarını taşıyan üç romanı da büyük bir sevgiyle karşılanmış olan Gibbins’in son romanı da tarihin derinliklerinden sesleniyor. Her sayfası hatta her satırı gizem ve heyecan dolu sürükleyici roman sizleri olduğunuz yerden alıp uzaklara çok uzaklara götürecek. “New York Evening Press” şöyle bir not düşmüş: “Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği heyecanlı bir roman. İndiana Jones ve Clive Cussler tarzında gerilim dolu bir macera…” (Pınar Öcal tarafından Türkçeye aktarılmış). NURİŞAH KİM – Rumeli’den Anadolu’ya Bir Göçmen Kızı / Bu bir yaşam öyküsü. Yazarın ilk romanı ve annesinin hikâyesini anlatıyor Nurişah Kim. 18 Mart 1951’de Bulgaristan’dan Türk asıllı göçmenleri taşıyan bir kara trende başlayan 18 yaşındaki göçmen kızı Naciye’nin öyküsü; ilk etap olarak seçilmiş bulunan Konya’dan geri dönüşlerle süregelen nefis bir yaşam öyküsü. Zaman zaman endişelerini aktaran Nurişah hanım kuşkusuz her yazarın ilk kitabında duyduğu endişeleri; yani, “acaba başarabilecek miyim?” endişelerini yaşıyor. Bu endişeleri aşmış ve dört yüz sayfalık romanını büyük bir keyifle okunur kılmış olduğunu söylemek isterim. Bunca yıllık deneyimimle şunu söylemek isterim: Bir ilk roman olarak değil, usta bir yazarın bir romanı olarak kutlanmaya değer “Bir Göçmen Kızı”. Gerçek bir yaşamın romanının okumak isteyenler için en kısa süre içinde okunacak bir yapıt. En içten sevgilerle kutluyorum değerli yazar kardeşimi. HENNİNG MANKELL – Kennedy’nin Beyni / Henning Mankell, özellikle de romanlarının kahramanı Dedektif Wallander serisi ile büyük ün kazanmış ve ödüller almış bir yazar. Ne var ki; o sadece bir polisiye ya da gerilim yazarı değil, o aslında büyük bir edebiyat ustası. Yazdığı her roman büyük bir hayran kitlesini; yarattığı olaylar ve bunların çözümü ile peşinden sürüklerken, anlatımındaki büyük ustalıkla da okuyucularına edebî bir doyum sunarak tamamlayan eşi az bulunan bir yazar. Şimdiye dek hepsi birbirinden güzel sekiz romanı yayımlanmış bulunan Mankell’in dokuzuncu romanı “Kennedy’nin Beyni” de kısa bir süre önce değerli çevirmen Pınar Öcal’ın nefis Türkçesi ile “Altın Kitaplar” arasında yerini aldı. DAN BROWN – Kayıp Sembol / Ünü dünyanın dört köşesine yayılmış ve yazdığı her kitap hemen hemen tüm dillere çevrilerek milyonlarca basılan ve doğal olarak satılan Dan Brown’un “Da Vinci Şifresi” ile başlayan ve “Melekler ve Şeytanlar”, “İhanet Noktası”, “Dijital Kale” ile süregelen kitaplarının arasına son yapıtı “Kayıp Sembol”de çok kısa bir süre önce eklendi ve üst üste yapılan basımlarıyla da yine tüm dünyada geniş ve güçlü bir dalgalanma yarattı. “Altın Kitaplar” arasında yerini alan ve ülkemizde de çok sevilen bir yazar olan Dan Brown’un, değerli kardeşimiz Petek Demir tarafından gerçekleştirilmiş bulunan çevirisi de her zaman olduğu gibi “En Çok Satan Kitaplar” arasındaki yerini aldı. Henüz kitabını almamış olan değerli okuyucularımıza ellerini çabuk tutmaları uyarımızı büyük bir mutlulukla
39
PARANTEZ
Cibiliyetsiz Kedi HÜSNİYE KAYA
azkaotel@superonline.com
İ
nsanlık hali, dünya hali... Güne ve şartlara göre değişken durumlar gösteririz. Büyümek, olgunlaşmak adına, yaşananlara tepki anlamında. Değişirken değişmeyen bazı değerlerimiz vardır, onlar olmazsa olmazlarımızdır. Omurgamızı dik tutmamızı sağlayan değerlerimizdir. Bazılarımız değişirken tam uyum gösterir ve olmazsa olmazlarından da vazgeçer.
Şahsi çıkarını, menfaatini görüpte değerlerini bir anda unutanlardır bizleri biz olmaktan çıkaran. Zor dönemler geçer gider ama o dönem geçip gittiğinde onurla dik durabilmeli insan, kendine ve şartlara yenilmeden.
40
Zaman içinde eğilip bükülmesi ise kaçınılmaz olur, çünkü omurgasını kaybetmiştir. Bu durum önce bireysel, bu bireyler çoğaldığında da toplumsal tehlike arzeder. İnsanoğlu her duruma intibak eder, her türlü yaşam koşuluna ve de şartına. Ama omurgasızlığa intibak etmeyi hiç birimize nasip etmesin. Hikaye hazinemde buna dair bir hikaye var. Padişah vezire sormuş: - Eğitim mi önemli, cibilliyet (soy-sop-mesep) mi? Vezir düşünmeden cevap vermiş. - Cibilliyet padişahım. Padişah memleketin her yerinden tellallar çağırtmış. Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın... En iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş: - Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin? - Altı ayda öğretirim padişahım.
Altı ay dolmuş, eğitici huzura alınmış. Padişah: - Öğrettin mi? - Öğrettim padişahım. Saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; Padişah yine vezire sormuş; Vezir! Demiş. - Eğitim mi önemli cibilliyet mi? Vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinder koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş. Vezir cevap vermiş, - Cibilliyet padişahım. Cibiliyet çok ama çok önemli... Olmazsa olmazımız cibiliyettir bence. Şahsi çıkarını, menfaatini görüpte değerlerini bir anda unutanlardır bizleri biz olmaktan çıkaran. Zor dönemler geçer gider ama o dönem geçip gittiğinde onurla dik durabilmeli insan, kendine ve şartlara yenilmeden. Çocuklarımıza bırakılacak en büyük mirasta bu olmalı. Birey birey olmanın özelliklerini kaybederse ve bu bireyler çoğalırsa, toplum temel değerlerini kaybeder... Bu durumdan millet zarar görür, milletin gördüğü zarar ülkeye zarar verir. Devamında hepimiz kaybederiz. Ama HEPİMİZ kaybederiz. Bu bedeli ne için ödüyoruz kim için ödüyoruz bunu düşünmek gerekir ama çok iyi düşünmek gerekir..
Tembel Olma, Baharı Yakala! Havaların ısınmasıyla birlikte metabolizmada oluşan değişiklikler, kendimizi yorgun, halsiz ve mutsuz hissetmemize sebep oluyor. Bahar, en riskli mevsimlerden! Doğadaki değişimi tüm güzelliği ile yaşıyor da olabilirsiniz, bahardan bir tokat yiyip karamsar, halsiz bir insana da dönüşebilirsiniz. O yüzden yapmanız gerekenleri iyi bilmelisiniz! ğin, sabah yataktan kalkınca, yemeklerden önce ve yatarken bir bardak su içebilirsiniz. İlk başlarda bu zor gelebilir, ancak vücudunuz kısa zamanda buna alışacak ve sürekli su içme ihtiyacı hissedeceksiniz. Bu arada su denince aklınıza kolalı içecekler, çay, kahve gibi sıvılar gelmesin. Bunlar su ihtiyacınızı karşılamaz, aksine, kendinizi daha yorgun hissetmenize sebep olur.
Hava sıcaklıkları değiştikçe, vücudumuzun dengesi de değişiyor, bu yüzden olumsuz birçok şey yaşıyoruz. Hava kirliliği, trafik, sanayi atıkları ve bahar mevsiminde havadaki elektrik yükünün daha da arttığını hesaba katarsak, durumumuzun böyle olması kaçınılmaz. Üstelik saman nezlesi, hapşırma, öksürük gibi şikayetler de bu geçiş mevsiminin bir başka özelliği. Mutlu olmak için, bunlardan kurtulup kendini pozitif enerjiyle dolduracak bir şeyler yapmanız gerektiğine göre, hemen işe koyulmalısınız!
n
UYKU
Kendinizi zinde hissetmek için, en az yedi saat sürecek, sağlıklı ve düzenli bir uyku çok önemli. Her zaman alışılagelmiş uyku ritminde kesinlikle ani bir değişiklik yapılmamalı. Ayrıca rahat bir uyku için, günlük bütün stresleri unutarak yatağa girmelisiniz. Odanın havalandırma ve aydınlatmasına dikkat etmeyi de unutmayın! Temiz ve havadar bir odada uyursanız, sabah zinde bir şekilde uyanırsınız. Tatlı rüyalar…
n
GÖRÜNTÜ
Aynaya şöyle bir bakın. Ne görüyorsunuz? Kendinizi yenilemenin zamanı gelmiş mi? Eğer cevabınız evet ise, hayatınıza ve görünümünüze özen göstermelisin. Baharda nasıl ki çiçekler açıyor, etraf yeşilleniyor, siz de doğanın sesine kulak verin ve kendinizi yenileyin. Hemen gardırobunuza bir göz atın; kışlık kıyafetlerinizi paketleyin ve kaldırın. Yeni sezonda giyebileceklerinizi gözden geçirin, ihtiyaçlarınız için bir liste yapın, sonra da doğruca alışverişe çıkın!
n
n BİR, Kİ, ÜÇ! HAYDİ, HOPLA ZIPLA
BESLENME;
Yeme içmenize çok dikkat etmelisiniz. Yemek saatleriniz mutlaka düzenli olmalı, öğün atlamamalısınız. Bilinçli biri olarak güne kahvaltısız başlamamanız gerektiğini zaten biliyorsunuz. Gün boyunca enerji dolu ve zinde olmanız için ilk adım kahvaltıdır. Eğer illa ki “Kahvaltı yapamam” diyorsanız, beş dakikada hazırlayacağınız
arı n ip uçl i ç i z ı n ı Sağlığ - Kollarınızı yere paralel olarak tam karşınızda bir şeye uzanıyormuş gibi uzatın. Ellerinize dikkat edin. Eğer elleriniz bu pozisyonda titriyorsa, o zaman tiroit olma riskiniz çok yüksek. - Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık sık tuvalete gitmektir.
sütlü mısır gevreği, gerekli vitamin ve kalsiyum ihtiyacını karşılayacaktır.
n
VİTAMİN
n
ÇİKOLATA KEYFİ
n
DONDURMA
Baharın başlamasıyla birlikte vücudunuzun daha çok vitamine ihtiyaç duyduğunu unutmayın. Bunun için bol bol sebze meyve tüketmelisiniz. Özellikle B ve C vitaminleri içeren sebze, meyveler; domates, çilek, patates ve kayısı yemeye çalışın. Mutluluğunuzu artırması için arada sırada minik bir çikolata kaçamağı yapmaktan zarar gelmez canım! Kendinizi bitkin hissettiğiniz zamanlarda küçük bir parça çikolatayı gönül rahatlığıyla yiyebilirsiniz. Çikolatalı, limonlu, karamelli… Sizin dondurmanız hangisi? En çok sevdiğiniz lezzetteki dondurmalardan bir külah yiyerek çocuklar kadar mutlu olabilirsiniz! Üstelik dondurmanın içeriğinde bulunan protein, karbonhidrat, A, C, D, E ve B grubu vitaminleri, kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller de sağlığınıza çok faydalıdır.
n
BOL BOL SU
Günde ortalama 3 litre su içmeniz gerekli. Bunun için kendinize bir plan yapabilirsiniz. Örne-
Uzmanlara göre yorgunluktan kurtulmanın en iyi yollarından birisi, egzersiz yapmak. İşin ilginci de, kasları en iyi dinlendirme yöntemi, onları çalıştırmak! Tezat gibi görünse de, kaslarınızı ne kadar çok çalıştırırsanız, performansları o kadar çok artıyor! Üstelik kaslarınzıı düzenli olarak çalıştırarak kendinizi sakatlanmalara karşı da koruyabilirsiniz. Her sabah yataktan kalkınca birkaç küçük hareketle güne başladığınız zaman farkı hissedeceksiniz!
n
YÜRÜYÜŞ;
n
ILIK BANYO;
Açık havada gün boyunca yürüyerek süper enerji toplayabilirsiniz. Mümkünse gideceğiniz yerlere otobüs, taksi, dolmuş gibi araçlar kullanmadan ulaşmaya çalışın. Ayrıca her gün en az on beş dakika bisiklete binerek hem keyifli vakit geçirebilir hem de eğlenebilirsiniz! Kendinizi şımartmak için mutlaka ılık bir banyo keyfi yapmalısınız. Küveti doldurun ve köpüklerle donatın. Size bir de rahatlatıcı banyo önerisi sunalım: Birkaç papatya çay poşetini gazlı beze sararak musluktan akan ılık suya tut. Bir portakalı ince dilimler halinde kesin ve banyo suyunun içinde hepsini beraber yüzdürün. Papatyanın kokusu ve portakaldan vücudunuza geçen C vitamini, inanılmaz bir rahatlama hissetmenizi sağlayacak. Kaynak: saglikmerkez.com
Şifalı Bitkiler / Faydalı Otlar PAPATYA Baharın habercisi olan papatyanın faydaları çok çeşitlidir. Diş ağrılarında papatya suyu ile gargara yapılabilir. Papatyanın sinirleri yatıştırıcı özelliği vardır. Kaynatılmış papatya suyu ile yüzü yıkamak, cilt için oldukça faydalıdır. Cildi temizler ve yumuşatır. Papatya yağı ile yapılan masaj, romatizmadan strese kadar pek çok hastalığın tedavisinde etkilidir. Papatyanın iştah açıcı özelliği vardır. Papatya çayı bağırsak gazlarının azalmasını da sağlar. Papatyayı kaynatırken buharını teneffüs etmek, nezle ve sinüzit tedavisinde etkilidir. Papatya mikrop öldürücü etkiye sahiptir. Basur ağrılarını azaltır. Papatya kaynatılıp devamlı olarak içilir ise, tıkanık damarların açılmasına yardımcı olur. Papatya pansumanı, göz iltihaplarında ve şişliklerinde etkilidir.
41
GİZEM ŞİMŞEK
Kaş ve Gözlerle Karakter Tahlili Vücudumuzdaki her noktada karakterimizi ele verecek bir şeyler saklıdır. Bir insanı tanımadan tahlil edebilme yolları işte bu saklı olan özelliklerin bize neler anlattığını bilmekle mümkün olur. Öyleyse işe gözlerimiz ve kaşlarımızın bizim hakkımızda dışarıya neler anlattığı ile başlayalım... n
Göz renginiz ve karakteriniz
Siyah gözler; büyük ihtiras, ateş ve coşkunluklara alamettir. Ama siyah gözlü kimseler çok zaman kurnaz olurlar.
Kahverengi gözler; diğerlerini düşünen, uysal ve uyumlu ruhların aynasıdır. Ama kahverengi gözlüler bazen sadakatsiz olurlar ve işler istedikleri gibi gitmeyince sinirlenirler.
Mavi gözlüler; ekseri çevreleri tarafından çok sevilir. Zaten onlar da çevrelerinin sevgisine ve takdirine çok bel bağlarlar. Vazifelerine pek düşkün değildirler.
Yeşil göz; iyi bir karar verme ve kuvvetli kabiliyet göstergesidir. Yeşil gözlüler biraz kinci ve son derece kıskanç olurlar.
Çekik gözler de kurnazlığa alametse de bu gibi kimseler başkalarını çok düşündükleri için kurnazlıklarını iyi amaçlarda kullanırlar.
Badem gözlüler tatlı fakat kuvvetli, dıştan sakin, içten fırtınalı, kabiliyetli şahsiyetlerin aynasıdır.
n
Kaş yapınız ve karakteriniz
Kaşlarını cımbızla yolup kalemle şekillendiren kimseler karakterlerinin en kuvvetli göstergelerinden birini ortadan kaldırıyorlar demektir. Zira kaş deyip geçmeyin, kaşların da kendine göre bir lisanı vardır. Kaşları birbirine çok yakın olan insanların karakterleri ekseri şüphelidir.
Kurşuniye bakan mavi gözler; şairane tabiatların, romantik huyların göstergesidir. Pratik işlerde başarılı olamazlar. Daha hayalci, dalgın bir hayat sürerler.
Bu gibi kimseler genelde samimiyetten uzak, hilebaz olurlar. Bir insanın kaşları birbirinden ne kadar uzak olursa, karakteri de o derece dürüst ve açık demektir.
n
Göz şekliniz ve karakteriniz
Patlak gözler; inat ve azim gösterir. Gözleri patlak olanların başladıkları işi bitirmeden bıraktıkları görülmemiştir. Böyle kimseler kuvvetli bir hafıza sahibidirler ve ayrıntılara çok önem verirler.
Yumuşak kavisli kaşları olan kimseler yumuşak, sanatkar ruhludurlar.
Kalkık kavisli kaşlar zayıf karakter ve kararsızlık işaretidir.
Gözlere yakın kavissiz kaşlar ise azim ve karakter kuvvetinin göstergesi sayılır.
Gözleri yuvarlak, berrak ve iri olanların erkeklik veya dişilikleri kuvvetlidir.
Birbirinden ayrı olan gözler açık, dürüst ve sade, biraz da basit bir tabiatın işareti sayılır.
Birbirine yakın gözler hıyanet, kurnazlık ve kusursuzluk işaretidir.
Kalın, düz kaşları olan bir insan pratik ve azimkar olduğu için aklına koyduğunu yapar. Dağınık veya çalı gibi kaşlar çok değişken ruh halinin delilidir. Dağınık kaşlı insanlar pek zeki olurlar ve zekalarının parlaklığıyla başkalarına tesir ederler.
K A D I N LIK İp Uç la rı n Burnunuz genişse; Burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın. n Gözleriniz şişmişse; şiş gözlerin en büyük kurtarıcısı yeşil renkte fardır. Yeşil renkte bir far ile gözkapağını belirsiz, gözü de dikkat çekecek bir hale sokabilirsiniz. Orta koyulukta mat bir farla, göz pınarından başlayarak, üçgen
42
oluşturacak biçimde kaşın ortasına doğru çıkıp, sonra gözün kuyruğuna doğru inmelisiniz. Gözkapağının ortasına parlak bir farla ufak bir nokta yapmalısınız. n Avokado maskeleri ile yenilenin! Artık kendinizle ilgilenme zamanınız geldi de çatıyor bile. Güzelleşmek için size yardımcı olacak mucizevi meyve ise avokado. Kolaylıkla hazırlayabileceğiniz avokadolu bakım reçeteleriyle saçınız, cildiniz ve vücudunuzdaki farkı keşfedin!
Agora Meyhanesi’nden
Patates Kroket, Rakı Soslu Ciğer, Kızarmış Muz Tatlısı n
Patates Kroket
Malzemeler: • • • • • • •
2 adet haşlanmış orta boy patates 75 gr mısır nişasta unu 2 adet yumurta 50 gr kaşar peyniri 100 gr galeta unu 2 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı karabiber
Yapılışı:
Çukur bir kabın içine haşlamış olduğumuz patates ve 50gr kaşar peyniri rendelenir. Nişasta unu ve 2 adet yumurtanın sarısı ilave edildikten sonra hamur şeklinde yoğurulur. Tuz ve karabiber ( isteğe bağlı diğer baharatlardan da eklenebilir) eklenir. Yoğurma işlemi bittikten sonra elimizle parmak şeklinde yaparak kenara bırakılır. Daha sonra yapmış olduğumuz patates kroketleri önce yumurta beyazına ardından galeta ununa batırırız. Hazırlama işlemi bitti. Şimdi ayçiçeği yağında kızartarak servis yapabiliriz. İsterseniz üzerine kaşar rendeleyebilirsiniz.
n Rakı Soslu Ciğer 2 kişilik
n
Kızarmış Muz 1 kişilik
Malzemeler : • • • • •
1 Adet muz 50 gr tere yağ 25 gr toz şeker Çikolata sos 1 kaşık dondurma
Yapılışı :
Malzemeler:
• 300 gr yaprak ciğer • 50 gr tereyağ • 1 fincan rakı
Yapılışı:
MUTFAK SIRLARI
Yaprak ciğerimizi tereyağında kızartmaya başlarız. Ciğerlerimiz tam pişme kıvamına geldiğine yakın bir fincan rakımızı üzerine dökeriz. Burada dikkat edeceğimiz şey alkolün yakılmasıdır. Rakı döküldükten sonra bir alev çıkacaktır. Dikkatli olmalıyız ki bir kaza çıkmasın. Rakımızı dökdükten sonra ocağın altını açmalıyız. Eğer alev çıkmıyorsa ciğer acı demektir. Küçük süslemelerle ve biraz da salata ile servis yapabilirsiniz.
1 Adet muzumuzu arkalı, önlü olarak tereyağında kızartıyoruz. Kızarma işlemi devam ederken üzerine şekerimizi ilave ediyoruz. Karamela kıvamına gelen şekerden muzumuzu çıkartıp servis tabağına koyuyoruz. Ardından tavadaki kalan karamelayı muzun üzerinde gezdiriyoruz. Sonra üzerine dondurma ve onun üzerine de çikolata sosumuzu gezdirip servise sunuyoruz. Dondurmanın üzerine isterseniz 1 parça nane yaprağı konulabilir.
n Közlenmiş patlıcanı eğer limonlu suyun içinde soyarsak kesinlikle kararma yapmaz. Patlıcanın içine suyun gireceğini düşünmeyin. Çünkü soyulmamış patlıcanın içine su girmez. n Hardal otu, turp otu, brokoli gibi sebzeleri haşlayıp zeytinyağlı yiyeceğiniz zaman, yemeden önce asla limonsuyu kullanmayınız. Çünkü limonsuyu bu tür sebzelerin rengini bozar ve tazeliğini kaybettirir. n Servis yapılırken dekor ve süs amaçlı kullanılan sebzeler eğer su dolu bir kabın içinde buzdolabında saklanırsa; 2-3 gün tazeliğini korur. Böylece diğer günler de kullanılabilir. Bodrum’un tanınmış ustalarından Turan Usta
Agora Meynasi OASİS Taş Avlu. Tel: 0 252 317 17 76 • www.bodrumagorameyhanesi.com
43
.
ZEYNEP & ÖZER ERKE internetce@membra.com
İnternet mi Bilgisayarınızda, Bilgisayarınız mı İnternette?
B
ilgisayarlar artık hayatımızın bir parçası. İşlerimizle ilgili kullandığımız gibi, özel yaşantımızda gerekli bir çok bilgiyi de bilgisayarlarımızda tutuyoruz. Adres defterimiz, ajandamız, yemek tariflerimiz, yazışmalarımız, hesaplarımız, fotoğraflarımız, müzik, video dosyaları ve hayatımızdaki pek çok ayrıntı bilgisayarlarımızda. Hatta ceplerimizdeki yedek belleklerde de bir kısmını yanımızda taşıyoruz. Bilgisayarlarımızdaki bellekler arttıkça bizim ihtiyacımız da sanki bir o kadar artıyor.
Tekno-Haber iPAD tanıtıldı
Fiziksel olarak da özellikler olarak da dev bir iPhone olan iPad’in, iPhone kadar popüler olup olmayacağı tartışılıyor.
Bilgisayarınızdaki bazı bilgileri internette saklayarak biraz yer açmaya ne dersiniz? İnternette bu işlerimizde bize yardımcı olacak pek çok hizmet ve yazılımı ücretsiz olarak kullanmamız mümkün. Aynen internette tuttuğunuz e-postalarınız gibi, word, excel gibi dosyalarınızı da internette tutabilirsiniz. Hatta bu belgeleri yaratmak için, bilgisayarınıza da bir program yüklemenize, satın almanıza veya kopya program kullanarak korkulu rüya görmenize gerek yok. İnternete erişebilen herhangi bir cihaz ile resim, video ve belgelerinizi yaratabilir, düzenleyebilir, saklayabilir ve istediğiniz an erişebilirsiniz. Bu sayede, bilgileriniz bilgisayarınızın hafızasında değil, internet üzerinden hizmeti aldığınız sunucunun sabit diskinde durur ve internete eriştiğiniz cihaz ne olursa olsun aynı işlemleri yapabilirsiniz.
Artık “Buzz”dayız...
Google yeni anlık iletişim ve sosyal ağ servisi Buzz kullanıma girdi. Buzz sayesinde, Twitter, Picasa, Flickr ve Google Reader paylaşımlarınıza bir arada ulaşabilir, yakınınızdaki Buzz kullanıcılarını harita üzerinden takip edebilirsiniz.
Bu tipte hizmetleri ücretli veya bedava olarak bulabileceğiniz çeşitli seçenekler bulunuyor. Bunlardan bazıları şunlar: Google docs (Google dökümanlar): http://docs.google.com adresinden ulaşabileceğiniz bu sitede, yaratacağınız belgeye herhangi bir bilgisayardan ulaşabilir ya da iş arkadaşlarınızla ortak bir belge üzerinde farklı lokasyonlardan aynı anda çalışabilirsiniz. Bu program sayesinde yaptığınız değişiklikler eş zamanlı olarak paylaştığınız kişilerce izlenebilir. Google’da ücretsiz olarak açacağınız bir hesap ile Google docs içindeki çeşitli ofis yazılımlarını kullanabilmek mümkün. Metin yazmak için Google Doküman, sunumlarınızı hazırlamak için Google Sunu, hesap tabloları için Google E-tablo, fotoğraflarınızı saklamak ve düzenlemek için Picasa kullanabilirsiniz. Belgelerinizin güvenliği de Google’a emanet olduğu için virüs korkusu da duymanıza gerek yok.
Tivibu
Bilgisayarınızda televizyon izlemek için TTNet’in sunmaya başladığı tivibu ile, internete bağlı her bilgisayardan istediğiniz kanalı izleme olanağı sunuluyor.
İngiliz Touch Bionics firmasının geliştirmiş olduğu protez el ve parmaklar sayesinde parmaklarının bir veya daha fazlasını kaybetmiş kişiler çalışan biyonik parmaklara kavuşabiliyor. http://www.touchbionics.com/ Sadece beyin dalgaları ile kontrol edilebilen biyonik el ilk test aşamasında başarılı oldu.
Tık Noktası ari.com
urgutreispaz
http://www.t
in” evinize gels “Pazar yeri n ’u m ru od B sloganı ile, al ından, hard mandalinas m ru od B r, da otuna ka niz bulabileceği pazarlarında ve e bz se , meyve tüm yöresel sunan ye e’ iy rk Tü otları tüm riş sitesi, online alışve ğa sevdalısı do ve Bodrum . in is i çekiyor.. herkesin ilg
44
Google pek çok servisi bir araya toplayarak, Şubat 2010 içerisinde Buzz adını verdiği yeni bir hizmet sunmaya başladı. Buzz ile, arkadaşlarınızla durum, fotoğraf ve diğer bilgileri paylaşabilirsiniz. Mobil uygulaması ile, bulunduğunuz nokta yakınındaki Buzz üyelerinin mesajlarını görebilirsiniz. Twitter, Picasa, Flickr ve Google Reader’da yazıklarınızı ve paylaştıklarınızı Buzz’a aktarabilirsiniz. Benzer şekilde, Zoho (http://www.zoho.com) servisleri de bulunmakta. Zoho’da kişisel olarak e-posta, kelime işlemci, hesap tablosu, proje yönetimi, sunum, not defteri, paylaşım, sohbet, v.b. hizmetleri kullanmak ücretsiz. Halihazırda, bu hizmetlerden sadece hesap tablosu ve proje yönetiminin Türkçe arayüzü bulunuyor. Windows Live Microsoft Office, yakın gelecekte deneme (Beta) aşamasını geçerek, bilgisayarınızda yüklü olan Ofis paketi ile ortak çalışacak. Halihazırda internette 5GB veriyi ücretsiz olarak saklama olanağı sunulmakta. Sanal Bilgisayarınız Döküman ve belgelerinizi internette tuttuğunuzda bir anlamda interneti depo olarak kullanmış oluyorsunuz. Bu bilgileri tuttuğunuz alanda eğer bir online işletim sistemi de mevcutsa işte o zaman tam anlamı ile bir sanal bilgisayar sahibi oldunuz demektir. İnternetteki bilgisayarınızda masaüstünüzü nasıl bırakırsanız, herhangi bir zaman, herhangi bir bilgisayardan aynı masaüstünüze ulaşabilir, işlerinize devam edebilirsiniz. İnternette bu hizmeti veren servisler hızla artıyor. Online işletim sistemleri ve sanal bilgisayarlar konusunu detaylıca ele almak üzere şimdilik sadece internetten GlideOS (http://www.glideos.com) adresine bir göz atmanızı öneriyoruz.
FLAMİNGOLAR GELDİLER Boğaziçi Köyü yakınlarında bulunan Tuzla Sulak Alanı’na gelen flamingolar, doğal yaşama ayrı bir renk kattı. Flamingoların yavrularıyla birlikte geldiği görülürken pelikan kuşları da alanda boy gösteriyor. Her yıl Tuzla Sulak Alanı’nı ziyaret eden flamingolar bu yıl iki ay kadar geç geldiler. Flamingoların daha önceki yıllarda geldikleri zamandan 2 ay sonra gelmelerindeki sebebin küresel ısınmadan dolayı olduğu tahmin ediliyor.
Daha önceki yıllarda binleri bulan flamingo sayısında bu yıl gözle görülür bir şekilde azalma olduğu belirtildi. Flamingoların gelişine sevinen Boğaziçi Köyü sakinleri, “Küresel ısınma nedeniyle ve havaların soğuk olmamasından dolayı kuşlar da geç geldi.
Fotoğıaf: YİĞİT UYGUR
45
DÜNYANIN EN İYİ 500 OTELİ ARASINDA Dünyanın en iyi 500 oteli arasında Bodrum’dan bir otel var. Seyahat dergisi Travel & Leisure‘ın sitesinde yer alan dünyanın en iyi 500 oteli listesine Türkiye‘den 2 otel girdi. Bu otellerden biri Bodrum’daki The Marmara Bodrum oldu. Geceleme fiyatı ile yapılan araştırmada, çift kişilik oda fiyatı 390 dolar olan Bodrum‘daki The Marmara Bodrum ile yine çift kişilik oda fiyatı 500 dolar olan İstanbul‘daki Ceylan Intercontinental otelleri listeye giren Türk otelleri oldu. Listenin ilk sırasında, Güney Afrika‘daki Bushmans Kloof Wilderness Reserve yer aldı. Travel & Leisure internet sitesinde listedeki 500 otelden 66‘sında konaklama fiyatının 250 dolar ve altında olduğu, bunun da lükse her zaman çok para vermek anlamına gelmediği kaydedildi.
Turgutreis Belediye Başkanı Mehmet Dinçberk ve Bodrum Sağlık Vakfı Başkanı Ahmet Biçer birer konuşma yaparak destekçilere teşekkür ettiler ve oyun bahçesini kullanıma açtılar.
CLUB M, VİRGİN OLDU
AYNA; BODRUM’A MERHABA DEDİ
Sabah Gazetesi yazarı Bülent Cankurt işletmeci Emre Ergani’nin Club M’i devraldığını ve otele Virgin adını vererek 23 Nisan’da açmayı planladığını söyledi. Bülent Cankurt’un haberi şöyle; Her şey bitmiş; Ergani ve ortakları Bodrum‘daki eski ‘Club M‘i devralmış. 23 Nisan‘a yetiştirmeyi planladıkları otellerine ‘Virgin‘ ismini vermişler. 12 yaş altı çocukların alınmayacağı otele kendi mekanlarını taşıyacak ortakların, daha birçok sürprizi de var.
Ayna Cafe-Art Galeri Ressam Şenay Öztürk’ün sergisi ile birlikte açıldı. Bodrumlu sanatseverlere cafe ve bistro tarzında hizmet verecek Ayna Cafe’de sanat aktiviteleri de Bodrumlulara sunulacak.
DÜNYANIN EN LÜKS OTELİ Yalı Beldesi’ndeki 5 yıldızlı Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum, ‘Otelciliğin Oscarı’ olarak kabul edilen World Luxury Hotel Awards’ta ‘Dünyanın En Lüks Sahil Oteli’ seçildi. Tüm dünyada sadece belirli kriterlere ve istisnai servis kalitesine sahip lüks otellerin aday olabildiği World Luxury Hotel Awards’ta 45 ülkeden 105 otel yarıştı. Kempinski Hotel Barbaros Bay Genel Müdürü William Latour, “Böylesine önemli bir organizasyonda ‘Dünyanın En Lüks Sahil Oteli’ seçilmek büyük bir onur. Bu ödülü üstün hizmet anlayışımızın sembolü olarak kabul ediyo-ruz. Hedefimiz, her zaman, konuklarımızı beklentilerinin ötesinde seçkin bir yolculuğa çıkarmak olmuştur. Herkesi bu ayrıcalıklar dünyasını yaşamaya davet ediyorum” dedi. “Bu özel ödülü Kempinski Bodrum’un büyüleyici destinas-yonu Bodrum ve güzel ülke Türkiye’ye adıyorum.” diyen Latour, başarıyı mükemmelliyetçi hizmet anlayışına, takım çalışmasına ve Bodrum’un güzelliğine borçlu olduklarını da kaydetti.
46
MEYHAN-İ DOLUP TAŞIYOR
Mimar Adem Güner, İstanbul’un vazgeçilmez tavernalarının bir benzerini Neyzen Teyfik Caddesi’nde açtı. Türk ve Yunan müzikleriyle, her iki ülke mutfağının en seçkin tatlarının sunulduğu Meyhani Taverna’da Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları Fasıl’da Nihal, Yunan Müziği’nde ise Alev doyumsuz bir eğlence vadediyor.
ÇOCUKLAR MUTLU
Bodrum Sağlık Vakfı Begonvil Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Çocuk Bahçesi Açılışı. Bodrum Sağlık Vakfı’nın Rehabilitasyon Merkezi’nde hayata geçirmeye karar verdiği Çocuk Bahçesi Projesi, Turgutreis’te yaşayan ve yaklaşık 4 yıldır vakfın destekçileri arasında bulunan Yabancı Uyruklular tarafından finanse edildi. Yaklaşık 30 yabancı uyruklu destekçinin davet edildiği açılışta,
DANSÇILAR, AÇILIŞ KOKTEYLİNDE
Bodrum Dans Kulübü Yurt Dışı Tanıtım Ekibi dansçılarından Murat AYGÜN’ün, Bodrum/Yalıkavak’ta hizmete giren Ege Seramik satış mağazasının açılışında Bodrum Dans Kulübü Dansçıları arkadaşlarını yanlız bırakmadı, Aygün’ün bu mutlu gününü birlikte kutladılar. Enes İnşaat Ege Seramik satış mağazası Yalıkavak Gündoğan arasında, ana yol üzerinde.
BEBEK KREŞİ OYUN EVİ HİZMETE GİRDİ
0-3 yaş arası çocuklara bakım hizmetinin verildiği Özel Oyun Evi Kreş, Kumbahçe Mah. Atatürk Cad. Sanat Okulu Sokak’ta hizmete açıldı. 30 yıllık tec-rübesi ile eğitimci Güler Özkeskin yönetiminde açılan kreşte yeni doğmuş bebekten, 3 yaşa kadar olan tüm çocukların bakımı yapılabiliyor. Sabah 8, akşam 6
arası, yani çalışan annenin mesai saatleri olarak düşünüldü. Kent merkezinde bulunan oyun evi kreşi 0-3 yaş arası sadece bebek bakımı üzerine açılan Muğla bölgesindeki tek kuruluş. Aylık, günlük ve saatlik olduğu gibi hafta sonları veya geceleri de bakım yapılabiliyor.
VE BODRUM…
Bodrum Ticaret Odası önderliğinde 12–21 Şubat tarihleri arasında CNR EXPO Fuar merkezinde düzenlenen Avrasya Boat Show Fuarı HALL 4’de Bodrum’lu tekne imalatçıları üçüncü defa bir araya gelerek birlik ve beraberlik içinde yapmış oldukları tekneleri ve firmalarını tanıtma fırsatı buluyorlar. Fuarın açılış günü Bodrum Standında gerçekleştirilen kokteylde 200’ü aşkın misafire Bodrum Mandalina gazozu ile hazırlanan kokteyller ikram edildi. Avrasya Boat Show’un kokteyli Kule Rock City’nin sponsorluğunda düzenlendi.
MODERN GÜMRÜK ALANI
1970 yılında yapılan Gümrük Alanı yıkılmaya başlandı. Alanın 600 bin TL. ye yenileneceğini belirten Belediye Başkanı Mehmet Kocadon “Yılda yaklaşık 250 bin turistin giriş yaptığı alan fiziki şartlar itibarıyla hizmetleri karşılayamaz hale gelmiş, baraka görünümünü almıştı. Bu nedenle modern ve son teknoloji ile donatılmış yeni gümrük alanı yapma kararı verdik. Çünkü gümrük alanı ilçemize denizden gelen yabancı turistin ilk gördüğü yerdir” dedi.
BİL, DAVETİ SEN KAZAN BU GÖRÜNTÜ HANGİ RESTORANDAN ? Bu görüntünün hangi restorandan olduğunu biliyorsanız, bodrumajans@gmail.com adresine adınızı, soyadınızı, mail adresinizi, telefon numaranızı ve tahmininizi yazıp gönderin. Doğru tahminde bulunan 5. kişi bu restoranda bir yakını ile birlikte davetli olacak.
“ESSE” BODRUM’DA…
Esse Mağazası Bodrum bayii, Konacık Atatürk bulvarı, Yükseller İş merkezi’nde hizmete girdi. Kalabalık bir kokteyl sonrası açılışı yapılan mağazanın sahibi Nuran Vural Mutfak ile ilgili aradığınız her şeyi bulabileceğiniz mağazamız 12 ay hizmet verecektir” dedi.
MAVİ TUR’A SÜREKLİ YENİLİK Gulet tipi teknelerle Bodrum veya Marmaris çıkışlı isteğe göre bir haftalık, 3-4 günlük veya günlük turlar yaptıklarını belirten Barbaros Yatçılık Genel Müdürü Aykut Uzunşimşek, “Bizim kendimize ait 7 teknemiz var. Bunun dışında biz filo yönetiyoruz. Sezonda 50 tekneye çıkıyoruz. Teknelerimizde 6’dan başlayıp 16’ya kadar kabin var. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Göcek her yerden Yunan Adaları’na turlar yapıyoruz. 2009’da toplamda 7156 misafir ağırladık. 2010’da 10 binin üzerine çıkmaya çalışacağız. İngiliz, Belçika, Fransa, Hollanda, Almanya ve İtalya en önemli pazarlarımız arasında.” diye konuştu. Türklerin mavi turu kavramaya başladığını ve bunun işlerini kolaylaştırdığını açıklayan Uzunşimşek, “Artık müşteriyi nasıl getirelim değil de müşteriye nasıl yenilikler sunalım onu düşünüyoruz. Bu bizim potansiyelimizi artırıyor. Sadece Yunan biri 12 adalar kuzey tarafı ve biri de güney tarafı olmak üzere iki program yaptık. Bizde kapalı ve kabin charter dediğimiz iki ürün var. Kapalı grupta bir tekneyi kapatıyorsunuz. İkincisi de kabin charter dediğimiz otel odası gibi kabin kiralayabiliyorsunuz. En düşük sezonda kabin cherterin maliyeti bir hafta kişi başı 220 avro’dan başlıyor. Full board ise 440 avrodan başlıyor. Fiyatlar uygun tuttuk ki kendi insanımızda yararlansın” dedi.
Önceki sayıda yayınladığımız görüntü HANIMEFE MEZE & MEY Evi’ne aitti. Doğru tahminde bulunan talihlimiz Özge Çataltepe geçtiğimiz ay bir yakını ile birlikte HANIMEFE’nin konuğu oldu.
47
GAZETECİLERİN BULUŞMASI
Bodrum Belediyesi, Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Meyhani Restoran’da bir yemek daveti düzenledi. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon gecede yaptığı konuşmada gazetecilerin zor şartlarda görev yaptığını belirterek, her koşulda gazetecilerin ve basın özgürlüğünün yanında olmak gerektiğini dile getirdi. Daha sonra gazeteci dostları adına bir konuşma yapan Gazeteci Zeki Özkeskin, Bodrum’da görev yaparken yaşamını yitiren Gazeteciler Aybars Atilla ve İsmet İlerigelen’i andı.
dans ettiler ve sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendiler.
YAZGAN NİŞANLANDI
Turgutreis Beldesi’nde 1999- 2009 yılları arasında Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Ali Server YAZGAN oğlu Serkan Mehmet Yazgan’ı nişanladı. 1983 doğumlu Serkan Mehmet Yazgan Ankara
GÜMÜŞLÜK’TE AŞURE DAĞITILDI
Gümüşlük Belediyesi Muharrem ayı nedeniyle aşure dağıttı. Aşure Belde’de bulunan camilerin önünde dağıtıldı. Aşure dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire “Muharrem ayı boyunca evlerde pişen aşure bereketin, bolluğun ve paylaşmanın bir simgesidir. Bizlerde Belediye olarak halk ile birlik ve beraberliğimizi göstermek, insanlar arasındaki paylaşma bilincinin artmasına katkı sağlamak adına bu anlamlı organizasyonu yaptık” dedi. Başkan Mehmet Tire Gümüşlük Beldesi’nde aşure dağıtımını geleneksel hale getirmek istediklerini belirtti.
BODRUM’DA ZAYIFLAYACAK
Cezaevinden çıktıktan sonra yoğun bir iş temposuna giren Deniz Seki, yaşadığı zorlu süreçte hayli kilo almıştı. Eski formuna kavuşmak için çalışmalara başlayan Seki, Bodrum’da Ender
48
Atılım Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun olup, gelin adayı Neşe Birce Bozdağ İstanbul Marmara Üniversitesi Sinema Televizyon son sınıf öğrencisi. Turgutreis Kadıkalesi Babylon Otel’de gerçekleşen nişanda yakın akraba, eş ve dostlarla peri masallarını kıskandıracak bir organizasyonla evliliğe ilk adımı attılar.
ÖNER’İN MUTLU GÜNÜ
Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Personeli Öner Karaçiçek, Bodrum Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen nikah töreninin ardından İlkem Özçakıroğlu ile dünya evine girdi. 2002 yılından itibaren Bodrum Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görev yapan Öner Karaçiçek (33), Akyarlar Hacı Mahmut Tınaztepe İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik yapan İlkem Özçakıroğlu (27) attıkları imzalar ile evlendiler.
Saraç’ın güzellik merkezine rezervasyon yaptırdı. Detoks diyetiyle vücudundaki toksinlerden arınacak olan güzel şarkıcı diyet uğruna damak tadından da vazgeçmeyecek. Seki, kampta diyet pizza ve diyet kebap yiyecek.
KOSTÜMÜ GİYEN BAR’A GELDİ
Bodrum Dans Kulübü, yine sürprizlerle dolu muhteşem bir gecenin heyecanını yaşadı. Şapkalı ve Maskeli partilerin yankıları hala sürerken, Mystery Bar bu kez de Kostümlü Parti’ye ev sahipliği yaptı. Birbirinden ilginç ve iddialı kostümleriyle dans severler, gece boyunca Salsa, Sirtaki ve Pop müzikleri eşliğinde
BODRUM MANDALİNA GAZOZU TANITIMI RENKLİ VE GÜZELDİ
Bodrum Mandalina Gazozu'nun tanıtım toplantısı ünlü mankenlerin katılımıyla yapıldı. Bodrum Marina Vista Otel'de düzenlenen tanıtıma, aralarında Ece Gürsel, Tuba Altıntop, Seçkin Piriler, Alaz Kopruvalı, Tuğba Melis Türk ve Şehnaz Özkaya gibi isimlerinde olduğu mankenler katıldı. Toplantıda konuşan Bodrum Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Mahmut Kocadon, Cam şişelerde satılan Mandalina Gazozlarının bundan sonra 1 litre, 1.5 litre ve 250 miligramlık plastik şişelerde satılacağını söyledi.
SARUHAN İREN’İN ZAMANSIZ GİYSİLER’İ MUĞLA VE YÖRESİNDEN RAKAMLARLA 2009 YILI
Muğla İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü İstatistik verilerine göre, Muğla ve İlçelerinde 2009 yılı içinde, 11 bin 356 doğum olayıyla, 4 bin 035 ölüm olayı meydana geldi. Doğum olaylarında 2.860 doğumla Fethiye ilk sırada, 134 kişiyle Kavaklıdere son sırada yer alıyor. Yıl içinde 6 bin 105 evlenme olayına karşılık 1.975 de boşanma olayının gerçekleştiği belirlendi. Evlenme olaylarında da 1.528 çiftle yine Fethiye ilk sırada yer alırken, 994 çift ile Bodrum ikinci, 841 çift ile Milas üçüncü, 82 çift ile Kavaklıdere ilçesi de son sırada yer alıyor. İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü İstatistik verilerine göre ayrıca; Muğla İl genelindeki İlçe Nüfus Müdürlüklerince 2009 yılında, toplam 103 bin 460 kişiye nüfus cüzdanı verilirken, bunların 50 bin 879’u kadın ve 52 bin 581’i de erkeklerden oluşuyor. İlçe Nüfus Müdürlüklerince yıl içinde ayrıca, toplam 302 bin 150 kişiye de yeni yerleşim (ikametgâh) belgesinin verildiği, 43 bin 777 kişinin de yeni adres beyanında bulunduğu belirtildi.
Saruhan İren tarafından “Zamansız Giysiler” isimli defile düzenlendi. Bodrum The Marmara Otel’de düzenlenen defilede, amatör mankenler İren’in hazırladığı 55 giysiyi tanıttı. Amatör mankenlerin arasında veteriner, turizmci, iş kadını, ayakkabıcı, internet uzmanı mesleklerini yapanlar ile öğrenci ve ev kadınları yer aldı. İren son iki yılda hazırladığı, her daim giyilebilecek tafta, kadife, triko, ipek ve el örgüsü 55 tasarımı yer aldı. Kıyafetleri süsleyen bakır, gümüş, deri, cam ve altından oluşan aksesuarları, koreografisi ve müziğini de kendisi hazırlayan İren ‘in 22. defilesinde kıyafetler kadar birbirinden güzel amatör manken-lerin de nefesleri kestiği defileyi yaklaşık 150 kişi izledi. Yaklaşık 50 dakika süren defilede podyuma çıkan Belgi Özsaruhan, Funda İpekçi, Merve İren, Nefise Torun, Ayça Aras, Aylin Aras, Fujer Turan, Elif Olgaç, Zeynep Alphan, Ece Toprak ve Asya Günay birbirin-den şık kıyafetler sundu. Defileden sonra alkışlarla podyuma gelen Saruhan İren, defilenin başarılı geçmesinden dolayı mutlu olduğunu söyledi. Defilenin hazırlıklarının kısa sürdüğünü belirten İren, ‘’Konseptli bir defile değildi bu. O yüzden fazla prova yapmadık. Ama yaza bir defilem olacak, onda çok çalıştıracağım. Adını şimdiden söyleyeyim ‘Ekinoks’ diye büyük bir defile düşünüyorum. İstanbul’dan balerinler gelecek’’ dedi.
KARYA ROTARY MESLEK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU Bodrum Karia Rotary Kulübü Derneği 2009-2010 Meslek Hizmetleri ödülü Bodrum Dedeman Otel’de düzenlenen gecede verildi. Rotary’nin düzenlemiş olduğu mesleğinde uzun yıllar kendinden önce hizmet ilkesini benimseyen ve gösterdikleri performansla üstün hizmet sunan, çevresinde yaptığı hizmetlerle fark yaratan kişilere bu yılda Karia Rotary Kulübü dönem başkanı Şule Kükrer Akün, tarafından düzenlenen törenle ödülleri verildi. Gecede ödül alan, Rotary 2440. Bölge Meslek hizmetleri komitesi’nin belirlediği adaylar ve meslekleri şöyle. Emekli Yönetici Öğretmen Zeki Çandar, Doktor Sabri Atalay, Polis Memuru Mehmet Döndüren ve INA-sualtı Arkeoloji Enstitüsü konservasyon görevlisi Gülser Kazancıoğlu. Yıl sonunda Bodrum Mausoleum yeni Yüzyıl Lions Külübü de Öğretmen Melek Türker, Milta Bodrum Marina genel müdürü Ömer Karacalar ve Başhemşire Ayşegül Olçun’u 2009-2010 Meslek Ödülüne layık görmüştü.
49
CHP’DE BAŞKAN ÖZTÜRK Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum olağan kongresi Nurol Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Parti delege ve üyelerinin çok büyük ilgi gösterdiği kongreye Muğla Milletvekilli ve MYK Üyesi Fevzi Topuz, Muğla Milletvekilleri Gürol Ergin ve Ali Arslan, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Tufan Doğu, İl Başkanı Süleyman Soylu, Çevre İlçe ve Belde Belediye Başkanları, İlçe ve Belde Başkan ve yöneticileriyle İl Genel Meclisi ve Belediye Meclis üyelerinin katıldı. Genel Başkan Deniz Baykal da mesaj gönderdi. İlçe Başkanı Dr. Kerim Cangır’ ın açılış konuşmasının ardından divan kurulu başkanlığına oy birliğiyle CHP Muğla Milletvekili Fevzi Topuz seçildi. Daha sonra yapılan seçimler sonucunda 163 oya 146 ile Durmuş Ali Öztürk İlçe Başkanlığına seçildi. Yönetim kurulu ise; Fuat Acar, Önder Batmaz, Kübra Ünveren, Selçuk Haşar, Oğuz Karabağlı, Hüseyin Özten, Erdoğan Mermer, Nurten Çakıcı Bıçak, Banuhan Keten, Ali Özkoca, Dursun Ali Uğurlu, Mazhar Karakaya, Habibe Aras Keser, Eyup Gözütok isimlerinden oluştu. Seçim sonucunda yeni başkan Durmuş Ali Öztürk’ ü ilk tebrik eden eski başkan Kerim Cangır oldu.
MODERN KARAYOLU İÇİN EL ELE
ENERJİ TASARRUFLU AMPULLER HEDİYE EDİLDİ
Dünyada küresel ısınma konusunda konferanslar ve tartışmalar sürerken, enerji tasarrufu ve önemine dikkat çekmek amacıyla Bodrum Rotary Kulübü, Cahit Özvezneci İlköğretim Okulu’na “Enerji tasarruflu ampuller” hediye etti. Bodrum Rotary Kulübü Başkanı Zeki Caner, kulüp sekreteri Yıldıray Özmen, Kaynak Contepe ve Güler Caner ampulleri okul müdürü Emin Geçin’e teslim etti. Bodrum Rotary Kulübü üyesi EMTES firması sahibi Yıldıray Özmen’in sınıflardaki duy sistemini değiştirmesiyle Konacık Cahit Özvezneci İlköğretim Okulu’nun 19 sınıfı, koridorları ve tüm bölümleri tasarruflu enerjiye geçmiş oldu.
MUĞLA’YA GİTMEYE GEREK KALMADI
SGK Bodrum merkez şubesi açıldı. Daha önce Sosyal güvenlik kurumuyla ilgili işlemlerini Muğla’ya giderek yaptıran Bodrumlular, artık Bodrum’daki SGK merkez şubesinde Bağkur ve SSK işlemlerini yaptırabilecekler.
50
Bodrum-Turgutreis karayolu üzerinde bulunan ve yüzlerce yıl kervan yolu olarak kullanılan Konacık ve Bitez arasındaki iki km. lik karayolu iki belediyenin ortaklaşa çalışması sonucu ıslah edilerek modern karayolu haline getirildi. Konacık ve Bitez Beldeleri’nin sınırında bulunan ve eskiden kervan yolu olarak kullanılan yol bir senedir devam eden çalışmaların ardından modern karayoluna dönüştürüldü.
süresi 2 yıl olarak öngörülen yeni terminal binasıyla Milas-Bodrum Havalimanı proje tamamlandığında yıllık 5 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak. 8 adet yolcu köprülü, 66 adet check-in bankolu, 750 araç kapasiteli otoparka sahip olacak terminal, 95 bin 927 metrekare toplam alana kavuşacak. Yeni terminal binasının hizmete girmesi ile mevcut terminal binası iç hatlara hizmet vermeye başlayacak.
ZEYTİN FİDANI DAĞITILDI
Gümüşlük Beldesi’nde Gemlik çeşidi zeytin fidanı dağıtımı gerçekleştirildi. Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire yaptığı açıklamada “Çiftçilerimizi bilgilendirmek adına tarımsal ürünler ile ilgili seminerler düzenlemekteyiz. 2010 yılı içinde bu tür bilgilendirme seminerlerine belediye olarak devam edeceğiz.”dedi. Gümüşlük’te toplam 715 adet zeytin fidanı dağıtıldı.
KAÇAK 130 İŞLETME YIKILDI
YOLCU KAPASİTESİ 5 MİLYONA ÇIKACAK
Milas-Bodrum Havalimanı’nın yıllık yolcu kapasitesini 5 milyona çıkaracak projenin detayları açıklandı. Yapım
Bodrum Belediyesi ekipleri, özellikle yaz sezonunda binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Gümbet Mahallesi’ndeki eğlence mekanlarının imara aykırı olduğu bildirilen bölümlerini yıkmaya devam ediyor. Bodrum Belediye Meclisi üyesi Mehmet Özsert, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gümbet Mahallesi’nde yapılacak yeni düzenlemelerle buranın yeni ve güzel bir plana kavuşturulacağını söyledi.
BODRUM PAPATYALARI YAZI ERKEN KARŞILADI Kış mevsiminin ortasında olunmasına rağmen Bodrum’da bahçe ve kırlarda açan papatyalar şaşırttı. Türkiye’nin büyük bir bölümünde etkisini sürdüren karlı ve soğuk hava dolayısıyla doğu bölgelerdeki bazı şehirler beyaz örtüye bürünürken Bodrum’un kırlarında papatyalar açtı. Bodrum papatyası; gösterişli ve ılıman iklimlerde ömürlü bir bitkidir. İlkbahar ve yaz boyunca çok fazla çiçek açar, adeta çiçekten bitkisi görünmez. Çiçekler krem, beyaz, pembe, mor tonlarında ve hafif ebrulidir.
2009 VERGİ REKORTMENLERİ Bodrum’da, bu yıl 21. si kutlanan Vergi Haftası etkinlikleri kapsamında, Yarımada da ilk üçe giren mükelleflere teşekkür belgesi verildi. Kurumlar vergisi 2008 beyannamesinde en fazla tahakkuku ödeyen Odek İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Kayhan Şengül birinci, Kılıç Deniz Ürünleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç ikinci, Halikarnas Özel Sağlık Hizmetleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Servet üçüncü olarak teşekkür belgelerini Muğla Vergi Dairesi Başkanı Ali Cüneyd Aruntaş’tan aldılar. Bodrum’da vergi haftası etkinlikleri kapsamında, bazı sivil toplum kuruluşlarına ziyaretler gerçekleştirileceği ve okullarda vergi bilinci ile ilgili konferanslar verileceği belirtildi.
JEOTERMAL ÇALIŞMALARI Turgutreis’te jeotermal su çıkarılması için çalışma başlatıldı. İşadamı Mehmet Durmaz tarafından Turgutreis Beldesi Peksimet Mevkisi’ndeki bir arazide başlatılan çalışma kapsamında 45-60 gün içinde jeotermal suya ulaşılması amaçlanıyor. Bodrum Jeotermal Derneği Başkanı Mehmet Varlık, çalışmaların başlaması nedeniyle düzenlenen törende yaptığı açıklamada, amaçlarının jeotermal suyu Bodrum’a kazandırmak olduğunu söyledi.
BODRUM’DA CEM TÖRENİ Bodrum Anadolu ve kültür Derneği BAKDER tarafından Binnaz Karakaya Spor Salonu’nda Aşure Birlik Cem töreni düzenlendi. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı törende Kızıldeli Seyir Sultan dede soyundan olan Bakder Başkanı Hüseyin Yalçın, Bodrum Yarımadası’nda 6 bin alevinin yaşadığını ve Bakder olarak kuruluşlarının ikinci yılında düzenledikleri Cem törenine Dede Özkan Yıldız, Dede aşık Zakir Cem Karataş’ın İstanbul’dan katıldıklarını açıkladı. Törene katılanlar arasında CHP Bodrum İlçe Başkanı Dr. Kerim Cangır, Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da vardı. Dede tarafından yönetilen Cem töreninde on iki hizmet yine dede tarafından dağıtıldı. Bakder üyeleri tarafından getirilen lokmalar, börek, meyve, kurban eti ve aşure dualanarak törene katılanlara dağıtıldı. Törende 12 hizmet için Cemal Polat, Özgür Avcı, Melis Rişvan, Semra Şimşek, Onur Satır, Eda Şimşek görevlendirildi. Süpürgeci, delilci, kapıcı, gözcü, sofradar, meydancı, saka, ibrikçive ayakçıda görevlerini yaptılar.
HEDEFLENEN TURİST SAYISINA YAKLAŞILDI Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak yaptığı açıklamada, Muğla ve yöresine, 2009 yılında hava ve deniz yoluyla gelen turist sayısının 2 milyon 892 bin 358 olarak gerçekleştiğini söyledi. Vali Altıparmak; küresel ekonomik krize rağmen, 2009 turizminde, hedeflenen turist sayısına büyük ölçüde yaklaşıldığını kaydetti. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün Hava Limanları ve deniz gümrük kapıları kayıtları doğrultusunda tespit edilen verilere göre, 2009 yılında gelen turistlerin, 1 milyon 477 bin 042’si Dalaman ve 966 bin 027’si de Milas-Bodrum Hava Limanları olmak üzere toplam 2 milyon 443 bin 869’u Hava yoluyla, 448 bin 489’u da Marmaris, Bodrum, Fethiye, Datça, Güllük, Turgutreis ve Yalıkavak deniz gümrük kapıları kanalıyla giriş yaptıkları belirlendi. Muğla ve yöresine, bir önceki yıl hava ve deniz yoluyla gelen yabancı turist sayısı, 2 milyon 967 bin 374 olarak gerçekleşmişti. Bu arada; Muğla ve yöresine 2009 yılında hava ve deniz yoluyla gelen yabancı turistler arasında 1 milyon 437 bin 057 kişiyle İngilizler ilk sırada yer alıyor. İngilizleri de sırasıyla 190 bin 540 kişiyle Hollandalılar, 189 bin 491 kişiyle Almanlar ve 123 bin 409 kişiyle de Belçikalılar izliyor. Geri kalan turist sayılarını ise, diğer yabancı ülkelerden gelenler oluşturuyor. Muğla ili, yerli turistlerle birlikte, yılda 7 milyon turisti ağırlıyor. Muğla ve yöresinde, 220 bini turistik belgeli olmak üzere, toplam 280 bin yatak turizme hizmet veriyor.
CEM EVİ AÇILDI
Cem Vakfı Bodrum Şubesi Cem ve Kültür Evi, Konacık’ta düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışa; MHP Muğla İl Genel Meclis Üyesi Kazım Öztin, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Ortakent-Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi, Mumcular Belediye Başkanı Birol Aydın, MHP Konacık Belde Başkanı Burak Söğütlü, Cem Vakfı Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Universal Hospital Başhekimi Yusuf Babayiğit ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konacık Pamir İş Merkezi’nde hizmete giren Cem Vakfı Bodrum Şubesi Cem ve Kültür Evi’nin açılışını Kültür evi Başkanı Mehmet Çuhadaroğlu ile Belediye başkanları Mehmet Tosun ve Mehmet Onur Şahbaz birlikte gerçekleştirdi.
51
280 DEVE YARARLI İŞLER İÇİN GÜREŞTİ ORTAKENT-YAHŞİ’DE 160 DEVE ALT-YAPI İÇİN GÜREŞTİ
Ortakent-Yahşi Spor Sahası’nda düzenlenen güreşlere Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden 160 deve katıldı. Güreşlere Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir, Bodrum Emniyet Müdürü Niyazi Turgay Konacık, Turgutreis, Mumcular, Gündoğan Belediye başkanlarının yanı sıra bazı yabancı turistlerde izledi. Ortakent Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, yaptığı açıklamada bu yıl 16.sı düzenlenen güreşlerden elde edilecek gelirin beldenin alt yapı çalışmalarında kullanılacağını söyledi.
120 DEVE YALIKAVAK BELEDİYESPOR YARARINA GÜREŞTİ
Yalıkavak Beldesi’nde 6.’sı düzenlenen deve güreşleri şenliği bu yıl Yalıkavak Belediyespor Kulubü yararına yapıldı. Yalıkavak Deve güreşlerinde 120 deve güreşti. Deve güreşlerinin Belediyespor Kulubü yararına düzenlendiğini söyleyen Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan “Develer spor yararına güreşti. Bu bir kış etkinliği, Yörük kültürünü devam ettirmeye özen gösteriyoruz. Hava muhalefetine rağmen etkinlik oldukça ilgi gördü” dedi. Güreşlere katılan 120 deve kıyasıya mücadele verirken Bodrum’dan Gelidonya; Yalıkavak Belediye Başkanlığı kupasını kazandı. Güreşlere katılan deve hipleri ödüllerini Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir ve Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan’dan aldılar.
“CUMHURİYET YAZARLARI” KİTAPLARINI İMZALADI
Bab-ı Ali Kitabevi tarafından Bodrum Belediye Başkanlığı’nın katkılarıyla “Cumhuriyet Yazarları” adı altında kitap imza günü düzenlendi. İmza gününe Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyelerinden Prof. Dr. Süheyl Batum’un yanı sıra yazarlar Zeynep Oral ve Ümit Zileli katıldı.
SOĞUK HAVAYI ENGEL TANIMADILAR
52
Turgutreis beldesinde yaşayan yaklaşık yüz yabancı Günbatımı plajında toplandı. Bodrum Sağlık Vakfı bünyesindeki Begonvil Zihinsel ve Bedensel Engelliler Rehabilitasyon Merkezi yararına bu yıl beşinci kez denize giren ve çoğunluğunu
2009-2010 Sezonu Bodrum Bayanlar Birinciliği Satranç Turnuvası Bodrum Marmara Koleji’nin ev sahipliğinde yapıldı. 55 sporcunun müracaat ettiği turnuvaya 25 sporcu katıldı. Son tura kadar büyük çekişme içinde geçen turnuvada; 1-Ege Su Durak, 2- Ekin Yavaş, 3- Gülis Aydın, 4- Ceren Akmeşe 5- Dilek Karabağlı, 6-Gönül Uzunismail, 7-Çağla Çalışkan, 8-Bircan Ezgi Özkar, 9- İpek Paksoy, 10-Yaren Karabulut ödüllerini Bodrum Satranç İlçe Temsilcisi Atilla Gürmen’den aldılar.
“NAMAZLA DİRİLİŞ“ KONFERANSI
Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde Diyanet-Sen Bodrum
SPOR AKADEMİSİ
Thomas Cook isimli tur operatörüne bağlı olan, Neilson Active Holidays Bodrum Ortakent beldesinde Türk gençlerine deniz sporları akademisi açtı. Kursa katılan 30 genç kış günlerinde 8 hafta, boyunca surf, su kayağı, can kurtarma gibi konularda eğitimine katılıyorlar. Kurs, dördü İngiliz, dördü Türk eğitmenler tarafından veriliyor. Amaç; 2010 sezonda İngiltere’den su sporları yapmak için ülkemize 15 bin turist getirmek
İngiliz, İskoç, Rus, Alman, Hollandalı ve Belçikalı yabancılarında bulunduğu 300 kişi engelli çocuklar yararına bağışta bulundu. Kortan Restoran’da toplanan yabancılar yüzme etkinliğinden önce bağış topladı.
“BODRUM BAYANLAR BİRİNCİLİĞİ” SONA ERDİ
divan başkanlığı yaptığı genel kurulda Zehra Yılmaz Tepe başkan yardımcılığını üstlenirken, Yazmanlığı ise Mustafa Özbey ile Aynur Özdemir yaptı. Emlakçılara çoğunluğu sağlayarak seçimi yapmalarından dolayı teşekkür eden Ömer Yetgin; “Odanıza sahip çıkmakla mesleğinize ve ekmeğinize sahip çıkmış oldunuz. Yönetiminize de sahip çıkmakla yine ekmeğinize ve mesleğinize sahip çıkmış olacaksınız. Odanıza her zaman sahip çıkın” dedi. Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği’nin Yönetim kurulu asil üyeliğine Ömer Yetgin, Mehmet Özbey, Süleyman Kanbur, Can Tayhan ve Sezer Çeçen seçildiler. Denetim kurulu asil üyeliğine ise; Kamil İçalan, Orhan Efe ve İbrahim Özükara getirildiler.
temsilciliği tarafından organize edilen “Namazla Diriliş“ konulu bir konferans gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasının ardından Sazköy İmam Hatibi İlhan Erol Kuran-ı Kerim okudu. Daha sonra Diyanet-Sen Bodrum İlçe Başkanı Ömer Bilgin kısa bir konuşma yaptı. Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ve Dr. Ahmet Bulut katılımcılara namazın İslam dinindeki önemi ve namazın ruhun gıdası olduğu ile ilgili bilgiler verdi. Konferansa ilgi büyüktü.
EMLAKÇILAR YETGİN İLE DEVAM DEDİ
Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği’nin 11. Genel kurulunda başkanlığa yeniden Ömer Yetgin seçildi. Kazım Yılmaz’ın
PEDASA, OYRANTİRİNG’E HAZIRLANIYOR
Avrupada 100, Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir yapılan Oryantiring doğa sporunu Konacık’a taşımak ve yerinde incelemeler için Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Mehmet Genç, Konacık beldesini ziyaret etti. Türkiye Oryantiring Federasyonu’nun 3 yıl önce kurulduğunu belirten Genç, ‘’Federasyonumuza bağlı 61 kulüp ve yaklaşık 2 bin lisanslı spor-
cu var. Bu sporu Konacık beldesinde de geliştirmeyi amaçlıyoruz’’ dedi.
TİYATRO AŞIKLARI BULUŞTU
Bitez Belediyesi’nin desteği ile Tiyat-ro Sanatçısı Ergin Ocaklı tarafından Belediye tiyatro kursu düzenleniyor. Ergin Ocaklı tarafından Bitez Belediyesi’nde düzenlenen kurs, özellikle gençler tarafından büyük ilgi görüyor. Ocaklı, gençlerin kötü alışkanlıklar kazanmasını önlemek ve onlara tiyatroyu sevdirmek
amacıyla böyle bir kurs düzenlediklerini belirterek, ‘’Gençlerin kendilerini tanımalarını ve kendi yeteneklerini keşfetmeleri açısından bu kurs çok önemli. Asıl konu, buraya gelenlerin ileride sanatçı olup olmamaları değil, bu kurs sayesinde ileride kendilerine güvenen, topluluk önünde konuşabilecek düzeye gelebilecek sanatsever gençler olabilmeleri’’ dedi. Bitez Belediyesi’nde düzenlenen ücretsiz tiyatro kursuna, lise çağındaki öğrencilerden ve ev hanımlarına kadar her kesimden yetenekli kişiler katılıyor. Ergin Ocaklı geçtiğimiz yıl elliye yakın ilköğretim öğrencisi ile çalıştığını ve ‘’Çılgın Türkler’’i sahneye koyduklarını kaydetti. Ocaklı Daha iyi, daha güzel bir Bodrum için tiyatro konusunda ilgisi olanlar ile Bitez Belediyesi’nde buluşmak istiyor.
MANDALİNA KOKAN FESTİVAL Bitez beldesinde, geleneksel olarak düzenlenen mandalina festivalinin dördüncüsü yapıldı.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE KARSANAT Karya Kültür ve Sanat Derneği “ Karsanat” yeni yıla “Geçmişten Geleceğe Kültür ve Sanat için Elele” sloganıyla günübirlik bir gezi için Bodrum dışından başladı. Akustik Travel ile başlayan gezinim ilk durağı Bafa Heraklia oldu. Profesyonel rehber eşliğinde yapılan gezide Heraklia Kenti gezildikten sonra Ortaklar’da öğle yemeğinde çöp şiş molası verildi. Yemekten sonra İzmir Arkeoloji ve Etnoğrafya müzeleri gezildi. Daha sonra birkaç saatlik serbest zamanın ardından akşam yemeği için bütün gurup Borsa lokantasında bir araya geldi. Burada Osmanlı Türk Mutfağı’ndan seçkin bir menü ile akşam yemeği yendi. Daha sonra İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde sahnelenen ünlü İspanyol besteci M.de Falla’nın “La Vida Breve“ (Tatlı Hayat) isimli bir perdelik ünlü operası ve geçtiğimiz yıl İzmir Devlet Operası’nda “Dünya prömiyeri” yapılan Ruperto Chapi’nin ”La muerte di Garcilaso” (Garcilaso’nun ölümü) adlı bir perdelik opera izlendi. İspanyol müziğinin coşkulu ritimleriyle dolu bu iki eser yılın en çok izlenen repertuarıydı ve izleyiciler tarafından dakikalarca alkışlandı. Daha sonra Karsanat gezi dostları Bodrum’a dönüş için İzmir’den ayrıldılar. n Dilek Cebeci
Bitez Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen Geleneksel Mandalina Festivali, Arap Çavuş Köy Kahvesi’nde düzenlenen toplantıyla başladı. Mandalina’nın tarihi, Bodrum’da üretimi gibi konuların yanı sıra Bodrum’un bir değeri olan bu meyveden verim alınamıyorsa yeşil dokusunun nasıl korunabileceği gibi çözümler de konuşuldu. Festivale Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Behçet Tufan Turan, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Ortakent Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon ve ev sahibi olarak Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez ile bin kişilik bir davetli gurubu katıldı. Bitez Başkanı İbrahim Çömez, Ticaret Odası Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, Era Yatçılık işletmecisi Erman Aras, İlçe Tarım Müdürü Mehmet Ali Bahar ve Ziraat Mühendisi Sabri Mengen’in katılımıyla gerçekleşen sohbet toplantısına mandalina üreticileri ve kalabalık bir halk topluluğu katıldı. Bitez Belediye Başkanlığı’nın, Bitez Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (BİTAV) başta olmak üzere bazı sivil oluşumların katkılarıyla düzenlediği festivalde, dans gösterilerinin yanı sıra yöresel sanatçı Tolga Çandar konseri yer aldı. Uzun yıllardan bu yana mandalina üretimi yapan çiftçilere plaket verildi. Başkan Çömez, “Mandalina bahçelerinin oluşumunda büyük emeği geçen çiftçilerimizi hatırlamak için onlara birer plaket verdik. Müzik şöleni düzenledik. Bodrum mandalinasını, geçtiğimiz yıllardaki özgün kimliğine kavuşturma konusunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Şunu belirtmek isterim ki, sadece meyvesini değil onun yeşil dokusunu da korumak istiyoruz” dedi. Toplantıda katılımcılara mandalina ve mandalina gazozu ikram edildi.
53
Bodrum’un Gazetesi
Merhaba
OCAK ŞUBAT 1982
HAFTADA BİR CUMA GÜNLERİ YAYINLANIR Kurucusu: Ender Uslu
30 Lira
GÖKÇEBEL, TEPECİK VE MAZI KÖYLERİ ATATÜRK BÜSTÜNE KAVUŞTU Büyük önder Atatürk’ün doğumunun 100. yıl dönümünü kutlama programı çerçevesinde, geçtiğimiz hafta içinde Gökçebel Tepecik ve Mazı köyleri,yapılan törenlerle birer
Atatürk büstüne kavuştular. Gökçebel, Tepecik ve Mazı köylerindeki Atatürk büstlerinin açılış törenlerine başta kaymakam Mustafa Soycan, Belediye Başkanı Ertuğrul Önüt ve diğer
daire Müdürleriyle birlikte çok sayıda köylü yurttaşlar katıldı. Mazı köyündeki Atatürk büstünün açılışında birkonuşma yapan Kaymakam Mustafa Soycan, Bugüne kadar Bodrum’da
Bodrum’un 5000 yıllık geçmişi belli oldu
16 büst 1 heykel (Turgutreis) açılış töreninde bulunduğunu bundan sonrada diğer köylerimizede birer Atatürk büstüne kavuşturmak amacında olduklarını söylemişlerdir.
Kısa Haberler
Milas’ın Damlıboğaz mevkiinde yapılan kazılar sonucu 5000 yıl öncesi Karya’lılara ait antik eserler bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğünce gerçekleştirilen Milas’ın Damlı Boğaz Mevkiindeki kazılarda birçok antik eserler bulundu.
İlçemizin su boru hatları önemli kısmını teşkil eden Cevat Şakir Caddesi boyunca uzanan hattın boru döşeme çalışmaları tamamlanmıştır.
Bodrumlu yerel sanatçılar çalışmalarını sürdürüyor
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürlüğünce geçen yıl başlatılan Kültür Konferanslarının bu yılki programı 26 Ocaktan itibaren başlamıştır.
Mask ve Rölyef Sanatçısı Saynur Gelendost öncülüğünde, çalışmalarını sürdüren Bodrum’da yaşayan yerel Sanatçılar yeni çalışmalarına başlamışlardır.
Bodrum Kalesinde Şifalı bitkiler yetişiyor M.S 1400 yılarında Bodrum’a gelerek Bodrum Kalesini inşaa etmeye başlayan Saint John Şövalyeleri beraberlerinde getirdikleri her yerde deva olan şifalı bitkilerede yeni yaptıkları bu kalede yetiştirmeye başlamışlardır.
Halikarnas Balıkçısı için İzmir’de açılan sergi büyük ilgi gördü Halikarnas balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı Mezar ve Çevre Düzenlenmesi Bağış Kampanyası Tertip komitesi’nin İzmir’de Dr. Şadan Gökovalı ve Hüsamettin Ünlü’nün katkılarıyla gerçekleşen ve İş-Sanat galerisinde açılan resim sergisi büyük ilgi gördü.
Bodrum Müzesi Müdürü Oğuz Alpözen, Haluk Elbe Sanat Galerisinde 1982 yılında açılacak sergileri ve İngiliz Kulesinde verilecek Konferansları açıklanmıştır.
Bodrum Yat Limanındaki idare binalarının kaba inşaatı tamamlandı şimdiye kadar 24 milyon lira harcanan gümrük, idare yolcu salonu telsis ve teleks haberleşme büroları hizmete girdiğinde özellikle turistler büyük ölçüde rahatlalayacak. Her yıl kutlanmakta olan Turizm haftasını bu yılda 8-14 Mart tarihleri arasında kutlayacağız. Bodrum Ortaokulunda öğrenimini sürdüren Bodrum Lisesince orta kısmı Atatürk ilkokulunun birinci katında öğrenim yaparak etkinlikleri pek sıkışık olarak sürdürmektedirler.
1980/1991 yılları arasında yayınlanan Bodrum’un Haftalık Gazetesi MERHABA’nın arşivinden derlenmiştir.
54
Kent Rehberi sayfaları ekonomik ilan tarifesiyle sizi hedefinize ula de ştırır yeni müşterile edinmenizi sa r ğlar İLANLARINIZ
İÇİN:
313 56 66
55
&
ÖNCE SAĞLIK
GEREKLİ TELEFONLAR MUĞLA VALİLİK - 214 10 01 KAYMAKAMLIK - 3161001 ELEKTRİK ARIZA 186 - 316 12 11 GÜMRÜK - 316 11 12 JANDARMA İMDAT - 156 LİMAN BAŞKANLIĞI - 316 10 98 MİLTA MARİNA - 316 18 60 KAYMAKAMLIK - 316 10 01 METEOROLOJİ - 313 08 86 MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ - 316 10 95 PTT - 316 12 12 PASAPORT BÜROSU - 316 12 15 POLİS İMDAT - 155 - 316 10 05 POLİS / GÜMBET - 316 12 18 ORMAN YANGIN - 177 OTOGAR - 316 26 37 SAHİL GÜVENLİK - 313 42 00 SAHİL RADYO - 316 27 66 SIHHİ İMDAT - 112 SU ARIZA - 185 - 316 50 13 TELEFON ARIZA - 121 TRAFİK - 154 - 316 80 80 TUR. BÜROSU BODRUM 316 10 91 TURİZM DANIŞMA - 179 TURGUTREİS D MARİN 382 90 65 YALIKAVAK Tur.Bürosu 385 44 65 YALIKAVAK MARİNA - 385 38 60 YANGIN - 110 - 316 10 71 BODRUM-MİLAS HAVAALANI 523 01 01 BODRUM BÜLTEN - 313 42 24 n BELEDİYELER BODRUM - 316 10 09 TEMİZLİK İŞLERİ - 313 19 05 ZABITA - 153 - 316 11 85 BİTEZ - 363 82 96 KONACIK - 319 19 43 GÖLTÜRBÜKÜ - 357 79 10 GÜMÜŞLÜK - 394 44 80 GÜNDOĞAN - 387 78 95 MUMCULAR - 373 52 00 ORTAKENT - 358 53 70 TURGUTREİS - 382 30 19 YALIÇİFTLİK - 368 98 29 YALIKAVAK - 385 49 22
SAĞLIK
n AMBULANS SOS - 0212 505 72 72 Askeri Kamp - 313 02 48 Clınıc Internatıonal 313 30 30 Devlet Hastanesi - 313 14 20 Gündoğan Sağ. Oc. 387 9655 Inter Tıp Pdlikliniği 313 4066 Medicare - 316 70 51 Ortakent Sağlık Oc. 358 50 27 Özel Bodrum Has. - 313 65 66 Turgutreis Sağ. Oc. 382 30 27 n DİŞHEKİMİ Dr. Dt. BANU ERDOĞAN ARAS Ortodontist - 313 58 84 Çarşı Mh. Artemis Cd.8 Bodrum CANA URAL YİĞİTER - 317 04 05
56
Severcan Cad. Bodrum Dr. Dt. FÜSUN NALBATOĞLU 316 14 81 Cevat Şakir Cad. Diş Dr. GÜLTEN ÇOK - 316 61 60 M. CENGİZ ALTIPARMAK 313 17 73 Cevat Şakir Cad. 94/B Bodrum Diş. Hek. RIZA ÇINAROĞLU 313 10 07 Atatürk C.32Bodrum Dr. Dt. TUNÇ AKMAN - 316 86 56 Ortodontist Atatürk Cad. 48/C n DOKTOR Op. Dr. GÜROL ORAL K.B.B 316 59 27 Artemis Cd. Bodrum Dr. H. MUZAFFER BUYRUK 316 51 07 Davutlar Sok. 12 n HASTANELER POLİKLİNİKLER TÜM HASTANELER İÇİN TEK TELEFON - 444 0 911 BASINÇ ODASI - 313 14 20 BODRUM KALP HASTALIKLARI MERKEZİ - 316 54 64 DEVLET HASTANESİ 313 14 20 (6hat) BODRUM SAĞLIK OC - 316 13 53 CLINIK INTERNATIONAL Kıbrıs Şehitleri Cd. No: 181 313 30 30 GÜMÜŞLÜK SAĞLIK OC -3943724 MUMCULAR SAĞLIK OC-3735040 OMEGA KLİNİK TANI LABORATUARI - 316 80 84 ORTAKENT SAĞLIK OC - 358 5027 ÖZEL BODRUM HAST. - 313 65 66 SSK DİSPANSERİ - 313 32 95 UNIVERSAL HOSPITAL -319 15 15 C. Şakir Mh. Gavaklı Sarnıç Cd.
ULAŞIM
n HAVA ULAŞIMI BODRUM HAVAALANI 523 01 01 BODRUM HAVAALANI THY 523 01 29 THY / OASİS 317 12 03 - 04 HAVAŞ 313 89 72 - 523 00 40 BODRUM RENT A CAR 317 15 55 Onur Air, Atlas Jet WHISKY TRAVEL 319 50 57 Atlas, Onur, Pegasus, Aegean Flights İnönü C. 34/C Gümbet 3165057 n OTOBÜS KAMİL KOÇ 313 04 68 KARADEVECİ 316 25 60 PAMUKKALE 316 13 69 VARAN 316 78 49 - 313 21 44 ULUSOY 313 01 67 - 317 16 40 n DENİZ ULAŞIMI BODRUM EXPRES 316 10 87 BODRUM FERİBOT 316 25 78 DEVLET DENİZ 316 17 81 YOLLARI FAHRİ KAPTAN 316 18 08 MEANDER 316 50 26
RESTAURANT CAFE & BAR
% ÇEŞİTLİ n AKARYAKIT ARMADA / MOİL - 363 87 00 Açıkkırlar Mevkii Konacık n AMBALAJ HAKAN AMBALAJ - 319 03 00 Atatürk Bulv. No:65 Konacık n AYDINLATMA EMTES - 363 97 00 Atatürk Blv. 229 Konacık n BASIMEVLERİ AKBAŞ - 313 50 02 Gümbet Kavşağı EKİN OFSET - 316 90 90 Yokuşbaşı Mevki Basın St. No:1 HALİKARNAS - 317 02 91 Temel Yapı İş Merk.No: B-6 n BASIN YAYIN BODRUM AJANS - 313 56 66 Caferpaşa Cd. 52/3 Bodrum BODRUM YARIMADA - 316 78 12 Yokuşbaşı Mevki Basın St. No1 KENT TV - 317 30 30 Kalekonut Sos.Tesisleri. Konacık n BİJUTERİ POZİTİF /OASİS - 317 22 29 n BİLGİSAYAR BODRUM USTA - 313 85 37 DEVECİOĞLU - 313 0 444 C. Şakir cad. 113 Bodrum EGE BİLGİSAYAR - 317 00 62 TEKMAR - 313 0 444 Cevat Şakir Cad. No:113 n BRANDA ÇADIR DÖŞEME CLASS TENTE - 319 69 65 Balkanoğlu İş Mrk. C Blok No:3 Konacık EGE BRANDA - 367 18 00 Torba Girişi Tansaş Yanı No:20 ESKİCİ - 316 84 34 MMM Migros Karşısı No:236/B n BÜRO MALZEME BÜROSAN - 358 70 33 Balkanoğlu İş merk. Konacık n CAM, ÇERÇEVE AYHAN CAM - 358 73 76 Kemer Mvk. No: 67 Ortakent HALİKARNAS CAM - 316 13 66 Sanayi Sitesi 1810 Sk. Bodrum
n ÇİÇEK-BAHÇE DÜZENLEME EGE ÇİÇEKÇİLİK - 317 12 72 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum ZEKİ ÇİÇEKÇİLİK - 358 61 75 Yalıkavak yolu Orktakent ÇOCUK YUVALARI BAL DAMLASI - 363 98 44 Atatürk Blv. 1136 Sk. 3 Bitez KARTANESİ ANAOKULU 363 9514
Cumhuriyet Cd. 7 Bitez DEKORASYON BODRUM MOZAİK - 358 65 31 Balkanoğlu İş Merkezi Konacık BODRUM MUTFAK - 363 86 77 Atatürk Bulvarı Yahya Çavuş Cad. No.4 Konacık GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uğur Öztop Cd. Gündoğan n DERSHANE KURS AMERİKAN KÜLTÜR 316 92 01 Cafer Paşa cd. Karakaya PlazaBodrum BİTEZ SÜRÜCÜ KURSU 313 28 88 Artemis cd. No: 23 Bodrum BORA ETÜT MERKEZİ 363 03 30 BORA SÜRÜCÜ KURSU 316 44 22 MMM Migros Karşısı Atatürk Bulv. No: 48/5 Bitez MERKEZ SÜRÜCÜ - 316 92 92 Yokuşbaşı Mh. Yılıkçı cd. No: 5 Bodrum n DOĞRAMA ATÖLYELERİ ELİT AHŞAP - 358 65 13 Cumhuriyet cd. No: 144 Ortakent n DÖŞEMELİK PERDELİK APRE PERDE- 317 12 52 Atatürk Blv. Jandarma Kavş. Konacık DEEP PERDE -317 24 45 Kıbrısşehitleri cd. No: 240/A Konacık PERMODA - 385 27 91 Çökertme Mvk. Marina 3 sk. Yalıkavak n EĞİTİM KURUMLARI MARMARA KOLEJİ - 358 61 13 Ortakent Bodrum
57
TRIM SLIM - 317 10 02 Konacık Yokuşu Estia Çarş.
YAPI DEKORASYON
n HALI, KLİM CANSA - 316 80 40 Yokuşbaşı Mh. Milas Yolu 181/B-191 Bodrum n HAFRİYAT ENSA - 319 10 10 Atatürk Bul. No:109/A Konacık n HEDİYELİK EIHAN - 313 91 14 Ataman İş Merkezi Bodrum n İLAÇLAMA MHA-TÜRK - 319 49 43 C.Şakir M.A. Yesevi Sk. Gümbet n İLETİŞİM SİSTEMLERİ ESVEN KAREL - 319 62 62 Atatürk Bulvarı No:1 Konacık GM BİLİŞİM - 386 45 10 İnönü Cd. 171 sk. Gökçebel NETMAR - 316 64 53 Türkkuyusu Cad. 91 Bodrum n İNŞAAT ASA MİMARLIK - 385 23 78 Bodrum Cad. 22 Yalıkavak AYAN İNŞAAT - 385 20 56 Atatürk Cd. No:16/A Yalıkavak CANDE - 363 95 95 Çökertme Cd. Bitez EFE MÜHENDİSLİK - 363 79 41 Atatürk Cad. 30 Bitez MESUT YAPI - 358 64 74 Cumhuriyet cad. Ortakent n İZOLASYON EKOL YALITIM - 386 44 20 Yemiş Cd. 9 Gökçebel Yalıkavak n KARGO TAŞIMACILIK BODRUM NAKLİYAT - 313 18 88 Süleymanoğlu İşHanı No37Kat2 USLU NAKLİYAT - 313 48 71 Umurça Mah. 4 Bodrum n KATERİNG & ORGANİZASYON NİLYUM - 316 87 85 Caferpaşa Cad. 35/C Bodrum STAR LIFE - 313 18 21 Caferpaşa Cad. 54/B Bodrum n KÖPEK PANSİYONU TURGUTREİS COUNTRYRANCH 382 56 54 İslamhaneleri n KUAFÖR HERA KUAFÖR - 317 21 25 Oasis AVM
n ELEKTRİK ELEKTRONİK İLTEK - 316 27 06 Türkkuyusu Cd. No: 76 B Blok D: 2 SEKTÖR - 313 42 18 Eski Türk İş Hanı 9/B Bodrum TELCOM - 319 25 45 Otim İş Merk. 300/1
58
n EMLAK HİKMET EMLAK - 316 41 81 MAVİ EMLAK - 313 03 00 Cevatşakir cd. No: 125/A Bodrum TEPE EMLAK - 317 13 05 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum
n GIDA - İÇECEK TOPTAN ÇAĞLA GIDA 363 02 34 Pamir İş Mrkz. B2 Blok-Konacık GÜNTOP - 363 88 18 Podium Çarşısı Karşısı Konacık HÜRTOP - 363 83 21 Açıkkırlar Mevkii Konacık
n GİYİM MAYORAL / OASİS - 317 07 97 PATİ (0-14 yaş) - 317 00 32 Oasis Alışveriş Merkezi n GÜZELLİK MASAJ NATUREL GÜZELLİK - 316 99 14 Neyzen Tevfik Cd.Cizdar Sk.No2
n KURU TEMİZLEME ve ÇAMAŞIRHANE AKMAN KURUTEMİZLEME 319 0097 S. Kaptan İş Mrk. A Blok No: 3 Konacık ECE KURUTEMİZLEME313 43 93 Turgut Cd. Migros Karşısı Bodrum
İRFAN KURUTEMİZLEME 313 77 81 Turgut Cd. Migros Karşısı Bodrum n MOBİLYA AYAN MOBİLYA - 385 20 56 Atatürk cad. 16/A Yalıkavak BELLONA - 319 04 29 Atatürk Bulv. 4 Konacık GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uyar Öztop Cd. Gündoğan İNKA DEKORASYON 317 13 60 Atatürk Bul. Konacık Çar. 16 İPEK DESIGN - 316 27 53 Yokuşbaşı Mah. Bodrum SEMPATİ - 363 78 88 Atatürk Bulv. 151 Konacık n MOTORSİKLET MOTO ENİS - 316 77 22 Cevat Şakir Cad. 108 Bodrum n MUTFAK BODRUM MUTFAK - 363 86 77 Atatürk Bulvarı Yahya Çavuş Cad. No.4 Konacık n OTEL ve BAR EKİPMANLARI BODİNOKS - 358 62 12 Cumhuriyet Cad. No:1 Ortakent GASTRO - 319 07 13 Atatür Bul.Öziçi Mv. 28 Konacık n OTEL - MOTEL APART AZKA OTEL/Bardakçı 316 89 92 EL VİNO - 313 87 70 Omurça Mh. Pamili Sk. Bodrum GÖLKÖY SUITES - 357 79 81 HOTEL DELFİ - 316 40 85 Omurça Mah. Dere Sk. No:57 LA BLANCHE - 382 00 00 Bahçelievler Cad. Turgutreis MİMOSA APART - 319 49 76 Büyük İskender Cad. Gümbet OTO KİRALAMA AKUSTİK - 444 08 48 Neyzen Tevfik Cad. 146 Bodrum BODRUM RENT A CAR 317 15 55 OASİS Alışveriş Merkezi SET CAR RENTAL - 313 41 28 Cevat Şakir Cd. 48 Bodrum TEK RENT A CAR - 316 21 80 Gerence Sk. 3 Bodrum WHISKY TRAVEL YACHTİNG 316 50 57 İnönü Cad. 32/C REKLAM İŞLERİ AKTÜEL - 316 15 22 Turgutreis Cad. 257/A Gümbet BODRUM AJANS - 313 42 24 Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum GIRAS REKLAM - 316 71 25 Kıbrıs Şehit. Cd.267/A Bodrum KİRPİ TASARIM - 313 63 76 RESTAURANT AGORA MEYHANESİ 317 10 31 OASİS Alışveriş Merkezi AGORA - 374 57 24 Bodrum Karayolu Maya Kavşağı CHINESSE INN - 317 11 16 OASİS Alışveriş Merkezi COUNTRYRANC - 382 56 54
ÇEŞİTLİ
59
İslamhaneleri Turgutreis DENİZHAN - 363 76 74 Turgutreis Yolu Üzeri Konacık DENİZHAN DÜRÜM 319 39 03 ERENLER SOFRASI 248 24 79 Yarbasan Taş Evleri Ortakent EVGENIA - 313 01 28 Manavlar Arkası 16 bodrum FENER RESTAURANT 393 6393 Kemer Mevkii Akyarlar GÖLKÖY SUITES - 357 79 81 HANIMELİ - 313 85 32 Caferpaşa Cad. 18 Bodrum KARA BALIK - 374 51 51 19 Mayıs Cd. No:10 Güvercinlik KÖŞEM - 348 36 66 Yali Mevki No:2 Ortakent LİMAN KÖFTECİSİ - 316 50 60 Neyzen Tevfik Cad. 172 bodrum MARİNA YACHT CLUB 316 1228 Milta Marina Bodrum MEMEDOF - 313 42 50 Neyzen Tevfik Cd. No: 234 MEY HAN-İ - 313 2 313 Neyzen Tevfik Cd. 82/B Bodrum OLD GARDEN - 313 24 31 Derviş Görgün Cad. 43 Bodrum SETBAŞI İSKENDER 319 66 61 Shel Benzinci içi Konacık Yİ-GEÇ - 382 96 80 4008 Sk. No:13 Turgutreis n
60
SAĞLIK HİZMET
ve MALZEMELERİ BODRUM İŞİTME CİHAZLARI 316 80 83 Caferpaşa Cd. 26/B BİTKİSEL SPOR KLİNİĞİ O. N. Bilgin cad. 51/A Gümbet COUNTRYRANCH - 382 56 54 Piren Cad. İslamhaneleri n SANAT GALERİLERİ BODRUM BELEDİYE - 316 77 18 BETTİNA - 369 25 04 CAM SANAT - 316 93 23 CASA DELL’ARTE - 367 18 48 EV + GALERİ - 319 56 63 Pedasa Evleri 3 Blok 4 Konacık GALERİ ARTEO - 316 10 56 GÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ 394 3178 HALİKARNASSOS - 358 61 13 HALUK ELBE - 316 25 16 KAYNAK - 363 95 13 MESUT İNSANLAR - 313 24 04 NUROL KÜLTÜR MERKEZİ OASİS 317 35 49 NT GALERİ - 316 33 31 OSMANLI TERSANESİ - 316 18 60 TILSIM - 385 24 61 TRANÇA - 316 67 16 n SİGORTA ŞİRKETLERİ AK SİGORTA - 313 33 35 C. Şakir cad. 22/G Bodrum
MAVİ BEYAZ - 313 84 07 Cevat Şakir Cad. No: 56 Kat:1
Kıbrısşehitleri Cd. 339 Yeniköy
n SİNEMA CINE MARINE - 317 00 01
n TURİZM SEYAHAT AKUSTİK Travel & Yachting 444 08 48 Neyzen Tevfik Cad. BARBAROS YACHTING 316 39 19 Neyzen Tevfik Cad. 92 Bodrum WHISKY TRAVEL - 319 50 57 İnönü Cad. 32/C GümbetB
n SPOR TESİSLERİ BODRUM GOLF CLUB - 313 GOLF Kemer Mevk. Ortakent BODRUM MARİNA - 316 18 60 Neyzen Tevfik Cad. No: 5 COUNTRYRANCH - 382 56 54 Piren Cad. No: 15 İslamhaneleri n SU ARITMA CANTEK - 358 69 60 Balkanoğlu İş Merk. Konacık n SU SATIŞ AK - SU - 316 04 64 Artemis Cad. 46/B Bodrum AQUALIFE - 313 58 95 İçmeler No:1 Bodrum
n UNLU MAMULLER BODRUM BÖREK EVİ - 313 72 67 Sanayi Sitesi No:1 Bodrum PANPAN - 313 24 44 Caferpaşa Cad. 33 Bodrum YUNUSLAR - 316 17 48 Cumhuriyet Cad. 13 Bodrum
n TEMİZLİK HİZMETLERİ MHA-TÜRK - 382 82 38 Cevat Şakir Cad. No: 325/1 Gümbet
n VETERİNER HEKİMLER AHMET KURT - 316 76 98 Caferpaşa Cad. 57 Bodrum BORA VETERİNER - 385 23 51 Naz Eser İş Merkezi Yalıkavak COUNTRYRANCH - 382 56 54 İslamhaneleri Turgutreis
n TEMİZLİK MALZEMELERİ FABER BODRUM - 319 42 12
n WEB TASARIM DYNAMIC WEB - 316 53 01 Cevatşakir Cd. No:117
MEMBRA - 314 49 81 YUNUS ARSLAN - 319 72 55 İsmet Paşa Cad. 5 Konacık n YANGIN SÖNDÜRME ÜÇLER - 316 02 00 E. Anter Bulv. 65
GÜMBET / Pazar GÜMÜŞLÜK / Çarşamba GÜNDOĞAN / Çarşamba ORTAKENT / Çarşamba TURGUTREİS / Cumartesi AKÇAALAN / Salı TÜRKBÜKÜ / Pazartesi YALIKAVAK / Perşembe
n PAZAR YERLERİ Bodrum yarımadasında haftanın yedi günü Pazar Yeri kurulur. Sadece Bodrum’da ki pazarda kumaş ve yiyecek ayrı günlerde, onun dışındaki yörelerde kurulan pazarlarda her şeyi birarada bulabilirsiniz. BODRUM / Salı (Kumaş Giyecek) Perşembe, Cuma (Yiyecek) BİTEZ / Çarşamba, Perşembe. GÖLKÖY / Salı
61
net b@kış
LÜZUMSUZ BİLGİLER… Dünyanın En çok Söylenen Şarkısı Hangisidir?
CANSU TÜRKDOĞAN
Matrak Görüntüler • İlginç Siteler • Farklı Görüşler • Gırgır Sözler
cansu@cansui.com
ANALİST Amerika da ünlü bir avukatın kaybettiği tek dava: Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu. Ama karısının cesedi ortada yoktu. Futbolcu sanık sandalyesinde oturuyordu. Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu: “Sayın jüri üyeleri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum. Buna az sonra sizler de inanacaksınız. Neden mi? Bakın, şimdi ona kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek... 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10” Bütün jüri kapıya döndü. Kimse girmedi içeri. Avukat bir savunma dahisiydi, öldürücü hamlesini yaptı: “Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz. Çünkü hepiniz içeri girecek diye kapıya baktınız. İşte kararı buna göre vermenizi talep ediyorum.” Ancak jüri ünlü futbolcuyu suçlu bulduğunu bildirdi ve dava bu şekilde sonuçlandı. Mahkeme çıkışında avukat, jüri başkanına yaklaştı: “10’ a kadar saydığımda siz de diğer üyeler gibi kapıya baktığınız halde neden böyle bir karara imza attınız?” “Doğru” dedi jüri başkanı; “Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu.” En iyi analist herkes bir noktaya bakarken, o noktaya yönelen bakışları izleyen kişidir.
Bu şarkı”happy birthday to you” dur. Şarkının asıl kaynağı amerika’lı iki kız kardeşe aittir. Orijinal adı “good morning to all” yani “hepinize günaydın”dir. Daha sonra güftesi değiştirilerek bütün dünyaya yayılmıştır. Fakat telif hakkı kardeşlere aittir, onlardan sonra da warner/chappel müzik şirketine geçmiştir. Müzik ticari amaçlı kullanıldığı zaman şirkete ödeme yapma zorunluluğu vardır.
Yeni geliştirilen bir emniyet kemerinin kullanılması durumunda kazalarda %45 oranında azalma sağladığı bildiriliyor.
BİR BARDAK SICAK SU BUZDOLABINDA, SOĞUK SUDAN DAHA ÇABUK DONAR. DÜNYADAKİ CANLI AĞIRLIĞIN %99’U DENİZDE YAŞAMAKTADIR. TÜRKÇE’DE EN UZUNKELIME; “MUHAFFAKİYETSİZLEŞTİRİVEREBİLECEKLERİMİZDENMİŞÇESİNE” FENERBAHÇE KULÜBÜ’NÜN İLK ADI “SİYAH ÇORAPLILAR”DI.
ŞUBAT - MART AYINDA DOĞANLAR... ŞUBAT- Somut şeylere önem verirler. Değişkendir. Sessiz utangac ve ağırkanlıdır. Kendine güveni pek yoktur. Dürüsttür. Özgürlüğüne düşkündür. Bazen saldırganlaşır. Kesin olmayan işlerden hoşlanmaz. İnatçıdır.Hayallerinin peşinden gider. Batıl inançlara eğilimlidir. MART- Çekici kişilik. Utangaç ve tutucu. Esrarengiz. Cömert ve sempatik. Rahatına düşkün. Duyarlı. Hizmet etmekten zevk alır. Kolay sinirlenmez. Güvenilir. Nezakete önem verir. İyi bir gözlemcidir. İntikamcıdır. Seyahat etmeyi sever. Dikkat çekmeyi sever. Dekorasyona meraklıdır. Tempolu müzikleri sever. Çok değişkendir.
1- Tekrar eski haline dönüştürülmesi planlanan
bil bildir
kilisenin adı nedir?
2- Bodrum geçtiğimiz ay değerli bir insanını kayetti. Kimdir?
3- Şahan Gökbakar’la başrolü paylaşan genç Bodrumlu kem?
4- Jeotermal çalışmaları Turgutreis’in hengi mevkiinde yapılıyor?
Soruların doğru yanıtlarını sırayla, alt alta yazıp fax ya da e-mail yolu ile bize ulaştıranlar 2010 BODRUM AJANS İŞ REHBERİ’ne sahip olacak. BODRUM AJANS • Fax: 316 44 42 • info@bodrumajans.com.tr • Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum
62
Nası Yani ?..
Umduğ umuz g ibi olsa hayat s ydı and bulduğu ığımız gibi y aşa m kaybett uzla yetinseyd rdık iklerim ik ize ağlama zdık... aya ın ayn n a l o stu r... İyi do inimi yoktu s gerek
KARİKATÜR
ALİ ŞUR
DÜNDENBUGÜNE
Fotoğraf: KADER ONAY
BODRUM MANZARALARI
64