Bodrum Bülten Subat-Mart 2011

Page 1



1


SAYI

163

20 şubat/mart 11

i Ç i N D E K i L E R

2

4

MERHABA / Demircan Türkdoğan

6

ÇÜNKÜ BODRUM

8

DÜNDEN BUGÜNE BODRUM MANZARALARI

10

BİZDEN SÖYLEMESİ

12

BODRUMLU FOLKLÖRCÜLER BÜYÜLEDİ

14

DEVELER BODRUM’U ŞENLENDİRDİ

16

DEVELER 400 YILDIR GÜREŞİYOR

18

DOĞAN GÜNEŞ “NARDUGAN”

20

BODRUMLUYUZ MANDALİNA DOSTUYUZ

22

YAŞAM SİHİRBAZI JALE AKAY AYTAÇ

24

BODRUM’UN İLK TURİSTİ

26

... FAKAT SANATKAR OLAMAZSINIZ

28

BODRUM’UN SON FENERCİSİ

32

GEZ GÖZ ARPACIK / Yeşim - Kader Onay

34

İLK ONURSAL HEMŞEHRİ BÜLENT AKKURT

37

HABER TURU

49

+ BÜLTEN

50

BAKIPDURU

52

AYIN ANKETİ

54

NET BAKIŞ / Cansu Türkdoğan

55

KARİKATÜR / Ali Şur

56

ŞİFAHANEM / Jale Akay Aytaç

58

LEZZET USTALARI / Onur Yunt

59

KENT REHBERİ

64

7 FARKI BULUN / Yunus İlkorur

41

14

32

22

34

52

20

12

41

26


3


BODRUM

DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: CANSIN TÜRKDOĞAN Web Editörü / Grafik Tasarım: YUNUS İLKORUR Sayının Yazarları: BÜLENT AKKURT ERDOĞAN KAYALAR JALE AKAY AYTAÇ KADER - YEŞİM ONAY ÖMER DOĞAN Sayının Çizeri: ALİ ŞUR Kapak Fotoğrafı: ALİ FİKRET Reklam Koordinatörleri: ONUR YUNT DİLEK AYANOĞLU İletişim: Caferpaşa Cad. No: 52/3 48400 BODRUM Tel : 0 252 313 42 24 / 313 56 66 Fax: 0 252 316 44 42 info@bodrumajans.com.tr bodrumajans@gmail.com www.bodrumajans.com.tr Baskı: Ankara Ofset ANKARA Basım Tarihi: 26/02/2011 Dağıtım: Bodrum Yayın Dağıtım Yayın Türü: Yerel Süreli Yazları her ay “mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül”, kışları iki ayda bir “kasım, ocak, mart” aylarında yayınlanır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.

22.

DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

Kurucusu Genel Yayın Yönetmeni:

MERHABA

KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

Y

Sevgili Bülent Akkurt’a vefa borcumuzu ödeyebilmek girişimi, Bodrum’da Onursal Hemşehrilik yolunu açtı...

ıllardır Bodrum Bülten sayfalarındaki yazılarıyla da tanıdığınız Bülent Akkurt, geçtiğimiz ay 85 yaşına, gazetecilik ve yazarlık mesleğinde de 60. yılına girmiş oldu. Bu vesiyleyle, yıllardır hiç bir ücret talep etmeden bizler için yazılar yazan, bizlere çeşitli katkılarda bulunan bir kaç yayıncı, biraraya gelerek Akkurt’a olan borcumuzu ödeyebilmek için yola çıktık. Ayrıca benim Bülent Akkurt’la tiyatro yaptığım yıllardan başlayan, yani yaklaşık 40 yıl öncesinden başlayan abi-kardeş ilişkimiz vardır. Konuyu açtığımız Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, projeyi çok benimsedi ve “Bodrum yarımadasındaki yerli - yabancı; kentin sosyal, kültürel ve sanatsal yaşamına farklı katkı verebilmiş her birey hatırlanmayı ve onurlandırılmayı hak eder” düşüncesiyle her yıl tekrarlanmasını önerdi ve karar verildi. Profesyoneller, Bülert Akkurt’a amatör bir ruhla mükemmel bir etkinlik düzenledi. Ayrıntıları sayfalarımızda. Ulusal ve yerel basın konuya geniş ilgi gösterdi, girişimi övenler çoktu, yerenler de oldu. u Konuyla ilgili ilginç bir önerinin sahibi ise Bodrum’da yayınlanmakta olan bir haber sitesi oldu. Site,“ABD’de yaşayan Gazeteci-Yazar Mahmut Şenol, konuyla ilgili olarak ilk öneriyi yapan ve yazılarında bu önerisini sık sık dile getiren isimdir.” diyor ve Şenol’un önerisi olduğunu belirttiği daveti yapıyor;

“Bodrum’u Bodrum yapan şahsiyetlere verilmek üzere Sayın Bülent Akkurt’a bu yıl layık görülen ‘fahri hemşehrilik’ beraatı ardından, önümüzdeki yıl Herodotos’a, Türkçe’de söylendiği gibi adlandırılırsa ‘Herodot’a sıra geldi. Bodrum’un 2 bin 400 yıllık hemşehrisi, ‘Tarihin Babası’ sayılan Herodotos’a, fahri vatandaşlık verilmesi için ve ayrıca Bodrum nüfus kayıtlarında ilk sırayı alması için, gazetecilik görevi ve sorumluluğuyla herkesi göreve çağırıyor“. u İlk bakışta güzel bir çağrı gibi gözükmekle birlikte Türkçe’de söylendiği gibi adlandırılırsa ‘Herodot’ ödüllendirildiğinde, Kral Mausolos’u da, Kraliçe Artemis’i de ödüllendirmek gerekmez mi, ne der ya ötekiler. Bodrum’un bugüne kadar yetiştirdiği, onurlandırılması gereken o kadar çok değerli kişi var ki. Fakat, bize göre o değerli kişiler için yapmamız gereken şeyler öncelikle onları unutmamak, gündemde tutmak, fikirlerinden, görüşlerinden yararlanmak, yeni nesillere tanıtmak anlatabilmek. Kısacası vefalı olmak...

Bize göre, yaptıklarıyla, örnek kişiliği ile değerlendirilmesi gerekenleri, aramızdan ayrılmadan, yani hayattayken onurlandırmalıyız. Gönülden, içtenlikle. Adet yerini bulsun diye değil.

Yine bize göre, yaptıklarıyla, örnek kişiliği ile değerlendirilmesi gereken kişileri, aramızdan ayrılmadan, yani hayattayken onurlandırmalıyız. Gönülden, içtenlikle. Adet yerini bulsun diye değil. Eğer değerliyse, hayatta iken değer verildiğini kendisi de görsün. O heyecanı, mutluluğu asıl hakkeden o, ortamı yaşaması gereken de zaten o... u Bodrum Bülten, bu sayı da yine dopdolu. Mayıs sayısında değişikliklerle karşınızda olmak umuduya. Hoşçakalın...

ÜCRETSİZ • BODRUM BODRUM AJANS Caferpaşa Cad. 52/3 OASİS DANIŞMA - DENTBODRUM - MİLTA MARİNA Ön Büro DAĞITIM NOKTALARI TRIMSLIM / Estia Çarşısı • GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR • KONACIK BODRUM MUTFAK - DENİZHAN - SEMPATİ MOBİLYA -ANKA CONCEPT-KIRÇİÇEĞİ • ORTAKENT BODRUM GOLF CLUB • TURGUTREİS BOOM CAFE/D-Marin • YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER - PORT MARİN AYRICA BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN BİR AY ÖNCEKİ BODRUM BÜLTEN DERGİSİNİ ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

4


5


Çünkü Bodrum...

CANSIN TÜRKDOĞAN

6

MİRAY ULAKÇI İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

ELİF ŞEN YEŞİL MAĞAZA MÜDÜRÜ

NACİYE TANRIKULU ATA ORGANİK GİYİM SAHİBİ

Bodrum’u Seviyorum çünkü; Burada Dünyanın en güzel balığını yiyip, en güzel koylarında denize girebiliyorum  Bodrum sokaklarında yürürken herkese merhaba diyebiliyorum, Sahilde minderlere uzanıp yıldızları seyredebiliyorum  Gümüşlük’ten Tavşan Adasına yürüyebiliyorum  Bodrum’da en uzak mesefeye 20 dk da gidebiliyor, bir elbise ve bir terlikle koca bir yazı geçirebiliyorum 

Bodrum’u Seviyorum; İş sebebiyle geldiğim Bodrum’u başta sevmemiştim ama artık buradan ayrılmak çok zor  İklimi ve coğrafyası müthiş keyifli  İstanbul’daki yaşam karmaşası Bodrum’da yok, burada gün içinde birden çok işi bir çırpıda bitirebiliyorum  Bodrum’a pahalı deniyor ancak çocuk aktiviteleri konusunda Bodrum’da fiyatlar gayet uygun  Bodrum, güneşin ışıklarının parlayarak evimize yansıdığı yer 

Bodrum’u seviyorum; Çünkü Bodrum’da, denize karşı bira içmek gibisi yok  Akşamüstü işten eve dönerken kıyıya yanaşmış balıkçıların ağından balığını alıp eve gidip yeme şansımız var  Gece saat 12’de bile hemen arkadaşlarımla toplanıp basketbol oynamaya gidebiliyorum  Bodrum’da yürüyerek her yere 15-20 dk. da ulaşabiliyorum  Herkes tanıdık, başıma bir şey gelse anında iyi yürekli Bodrum insanlarından biri yardımıma koşar 

BİLLUR ÜNAL SO CHIC MAĞAZA MÜDÜRÜ Bodrum’u seviyorum; Çünkü nereye gidersem gideyim hasretini duyduğum tek yer  Evimin balkonuna çıkıp nefesimi içime çektiğimde huzur doluyorum.  Bodrum’un mıknatıs etkisi var, nereye giderseniz gidin sizi buraya geri çekiyor  Ne kadar yorgun uyursam uyuyayım sabah Bodrum’da ruh dinginliği ve keyifle dolu uyanıyorum  Hergün denize giremesem de denizin kıyısından yol almak bile Bodrum’da bana yetiyor 


7


Fotoğraf: Yiğit Uygur

Neyzen Tevfik Caddesi

DÜNDENBUGÜNE

BODRUM MANZARALARI

8


9


GÜMÜŞLÜK KLASİK ve CAZ GÜNLERİ GÜMÜŞLÜK KLASİK ve CAZ GÜNLERİ Gümüşlük’te Aralık ayı sonunda başlayan “Klasik ve Caz Günleri” Mayıs sonuna kadar sürecek. Etkinlik boyunca şimdiye kadar Ece Gürsel Quartet, Ayşe Gencer Trio, Emin Fındıkoğlu Dörtlüsü, Francesco Libetta, Sibel Köse Quartet ve Eren Leventdoğlu sahne aldı. Önümüzde altı konser daha var. İlki 12 Mart’ta Amavi’de gerçekleşecek olan “Ayşe Gencer Quartet feat. İmar Demirer” konseri. Diğer konserlerin bilgileri “Etkinlikler” sayfamızda yer almakta. (Sayfa: 47)

NO:8 RESTAURANT & TAVERNA No:8, birkaç ay önce Hürriyet Gazetesi’nin yurt genelinde araştırmasını yaptığı, “En İyi Fasıl Yapan 10 Mekan” değerlendirmesinde ilk 10’a giren mekanlardan birisi olmuştu. Biz denedik. Sıra sizde. No:8, geç saat eğlencesi için Umurça Mahallesi, Dr. Mümtaz Ataman Caddesi 28/A adresinde. Tel: 0531 627 97 87

Ayşe Gencer Trio

NO:8 RESTAURANT & EĞLENCE MEKANI

STEP COLLECTION

SÖYLEMESİ

BİZDEN

Oasis Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi’nde yer alan Step Collection Hediyelik Eşya Mağazası, birbirinden güzel el yapımı seramik ürünlerden oluşan zevkli çeşitler sunuyor. Yolunuz Oasis’e düştüğünde bir uğrayın. Eşinizin, dostunuzun, bir yakınınızın özel gününe, ya da kendinizin herhangi bir günene uygun bir şeylere mutlaka rastlayacaksınız.

10

STEP COLLECTION


15

R I D L YI

a d ’ m u Bodr et m z i h e v l a m nle e t e r ü yi i c i t e tük n a r u t ş bulu

İ R E B H E R Ş İ S N A . J . . A I T M K I U Ç R D 1 BO 201 1997 yılından bu yana, tam 15 yıldır aralıksız olarak yayınlanan, Bodrum’da mal ve hizmet üretenle tüketiciyi buluşturan Bodrum’un rehberi, “Bodrum Ajans İş Rehberi 2011” yine şubat ayında tüketici ile buluştu.

B

odrum Ajans’ın 15 yıldır yayınını sürdürdüğü, her yıl güncelleştirilerek yeniden yayınlanan Bodrum Ajans tescilli yayını Bodrum İş Rehberi, yaklaşık on binin üzerinde işyeri telefon numarası ve binlerce iş yerinin e-mail adresini içermekte.

Bodrum Ajans İş Rehberi, 15 yıldır Bodrum’da tüketicinin aradığı iş koluna kolaylıkla ulaşılmasını, hizmet alınması sağlarken, tanıtımlarıyla rehberde yer alan iş yerlerini de yeni müşterilerle tanıştırıyor. Artık tüketicinin internet ortamında da aynı hizmeti alabilmesi mümkün. İnternet ortamında da “bodrumajansisrehberi.com”

hizmet veren rehber, hem sürekli güncelleşmekte hem de tanıtımları ile sitede yer alan iş yerlerini daha detaylı bir biçimde tanıtmakta. İnternet yoluyla Bodrum’da hizmet ya da ürün arayan bir tüketici, bodrumajansisrehberi.com sitesine girdiğinde, bu yolla aradığı iş kolundaki firmalarında sitelerine ulaşabiliyor ve ihtiyacı olan pek çok bilgiye sahip olabiliyor. Hizmet ya da ürün kıyaslaması yaparak kendisine daha uygun olanı seçebiliyor. Siz de Bodrum Ajans İş Rehberi elinizin altında olmadığı zamanlarda bodrumajansisrehberi.com sitesine girerek hem detaylı hem de güncel bilgilere anında ulaşabilirsiniz.

11


A yın İçinden

BODRUM’LU FOLKLÖRCÜLER BÜYÜLEDİ Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen 127. Uluslararası Nice Kültür Festivali’ne katılan Bodrumlu folklörcüler kentin cadde ve sokaklarındaki gösterileri ile izleyenleri büyüledi...

F

ransa’nın Nice kentinde 26 Şubat3 Mart tarihleri arasında düzenlenen 127.Uluslararası Nice Kültür Festivali’ne 54 dansçı ile katılan Bodrum Folklör Araştırma ve Turizm Derneği Kulübü festivalin açılışında Nice kentinin cadde ve sokaklarında yaptıkları gösterilerle festivali izleyen yaklaşık 30 bin kişiyi büyüledi. 12 ülkeden yaklaşık 2900 dansçının katıldığı festivalde Bodrumlu ekibe Fransızların sevgi gösterisi büyük oldu. Birçok Fransız Bodrumlu dansçılarla ve ekip ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Özellikle Bodrumlu dansçıların içlerine girerek sergiledikleri deve maketlerle yöresel oyunlar büyük ilgi gördü. Fransız ve Japon çocuklar maket develeri hayranlıkla izledi oyunlar oynadı.

12

BOFAD Onursal Başkanı Akın Fetvacı, Genel Sekreter Öner Karaçiçek, eğitmenler Levent İskender, Tuncu Apak, Çağla Öztürk’ün bulunduğu Bodrumlu dansçıların 3 günde sekiz gösteri yapacağı belirtildi. Fetvacı 12 ülkeden 54 gurubun katıldığı festivalin aynı zamanda bir yarışma olduğunu belirterek “Nice Belediyesi’nin davetlisi olarak katıldığımız festivalde gördüğümüz ilgi ve beğeni bizleri mutlu etti. Yarışmadan en iyi derece ile döneceğimize inanıyorum, Bodrum Belediyesi’nin Nice Belediyesi ile kardeş kent olma çalışmaları devam ederken aynı festivali önümüzdeki yıllarda Bodrum’da düzenlemek için organizasyon komitesi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Nice- Bodrum hattında kültür festivalleri zinciri oluşturacağız. Festivalde sadece Bodrum yöresinin değil ülkemizin farklı yörelerininde oyunlarını sergileyeceğiz. Amacımız festival aracılığı ile Bodrum ve ülkemizin kültürünü dünyaya daha iyi tanıtmak” dedi.


2 yıl önce Boğaziçi Köyü Tuzla Sulak alanını terk eden

Fotoğraf: YİĞİT UYGUR

FİLAMİNGOLAR GERİ DÖNDÜ...

B

oğaziçi Köyü’ndeki koruma altında bulunan 380 hektarlık alana çarpık yapılaşma ve doğa tahribatı yüzünden 2 yıldır gelmeyen flamingolar geri döndü.

Tuzla Sulak Alanı uzun bir aradan sonra yeniden flamingoları konuk etti. Sulak alanda yemlenen ve barınan flamingolar, eşsiz bir güzellik oluşturmakta. Kısa sürede sayıları binleri aşan flamingoları görmek için bölgeye gelen kuş gözlemcileri flamingoların konakladığı alanın çöplüğe dönüştürülmemesi için önlem alınmasını istedi. Bodrum- İzmir karayolundan geçenler, otomobillerini durdurarak Tuzla Sulak Alanı’na sürüler halinde gelen binlerce flamingoların yarattığı manzarayı izledi, fotoğraf çekti. Yaklaşık 2 ay sulak alanda barınıp beslenen flamingoların daha sonra güneye göç edecekleri belirtildi.

13


A yın İçinden

Fotoğraflar: ÖMER DOĞAN

Ortakent, Yalıkavak ve Kızılağaç’ta güreşen

BODRUM YARIMADASI’NI

B

odrum Yarımadısı’nda 2011 yılının ilk deve güreşi geleneksel olarak yine Ortakent-Yahşi’de yapıldı. Bu yıl 17. kez düzenlenen Ortakent-Yahşi Deve Güreşi Festivali 2 Ocak Pazar günü Yahşi Spor Sahası’nda düzenlendi. Güreşler öncesinde festivallerinin bir geleneği olan Halı Gecesi ise Ortakent-Yahşi Belediyesi Düğün Salonunda yapıldı. Halı gecesinin ardından Bodrum, Milas, Söke, Germencik, Aydın gibi bölgelerden yaklaşık 100 devenin katıldığı

14

güreşler gerçekleştirildi. Ortakent-Yahşi’den sonra Yalıkavak’ta da develer meydana çıkartıldı. 9 Ocak Pazar günü yapılan güreşlerle bu yıl Yalıkavak’ta güreşlerin 7’ncisi tertiplenmiş oldu. Sezonun son etkinliği, Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla, Bodrumspor yararına düzenlenen “Bodrum Deve Güreşi Festivali” oldu. 30 Ocak Pazar günü Kızılağaç Dolgu Alanı Arenası’nda yapıldı.

HEYECANLA İZLEDİLER

Ortakent-Yahşi Belediyesi tarafından düzenlenen deve güreşlerine Denizli, Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Manisa ve Antalya illerinden 140 deve katıldı. OrtakentYahşi Atıksu Arıtma Tesisi’ ne destek amacıyla düzenlenen güreşleri Ortakent- Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat ile aralarında yaklaşık 100 turistinde bulunduğu yaklaşın 10 bin kişi izledi. Bodrum’da festival havası estiren güreşlerde hakemler


DEVELER

ŞENLENDİRDİLER... ve deve sahipleri azgın develeri kontrol etmekte güçlük çekti. Hızını alamayan develeri yaklaşık kırk hakem dakikalarca birbirinden ayıramadı. Bazı develer ezilme ve sakatlanma tehlikesi geçirdi. Turistlerin de ilgi ile izlediği güreşlerde 4 kişi alkol komasına girerek ambulanslarla Bodrum Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken azgın develeri ayırmak isteyen iki hakemde yere düşerek ezilme tehlikesi geçirdi.

SPOR YARARINA GÜREŞTİLER

Ortakent-Yahşi’den sonra da 9 Ocak Pazar günü

Yalıkavak’ta güreşlerin 7’ncisi tertiplendi. Deve güreşlerinde Ege ve Marmara’nın değişik yörelerinden gelen develer katıldı. 126 devenin, 63 çift olarak güreş yaptığı etkinlik, güneşli hava nedeniyle piknik havasında geçti. Güreşleri izlemeye Bodrum, Milas, Söke, İzmir, İstanbul ve Muğla dan dan yaklaşık 5 bin kişinin geldiği gözlendi. Yalıkavak Başkan Vekili Nevcihan Özcan güreşlerin Yalıkavak spor Kulübü yararına düzenlendiğini söyledi. Deve güreşlerini izlemek için çok sayıda yabancı uyruklu kişinin de geldiği gözlendi. Panayır yerine dönen güreş sahasının çevresinde elma şekeri, deve sucuğu, uçan balon, kuru incir, susam helvası peştamal

satıcıları da satış yaptı

BODRUMSPOR’A KATKI

Son etkinlik Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla Bodrumspor yararına düzenlenen Bodrum Deve Güreşi Festivali 30 Ocak Pazar günü Kızılağaç Dolgu Alanı Arenası’nda yapıldı. Geleneklerin yaşatılması adına Ege bölgesinde yapılan deve güreşi festivallerinin belki de en önemli ve en büyüklerinden olan Bodrum Deve Güreşi Festivali bu yıl Muğla, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın, Denizli ve Antalya’dan yaklaşık 130 deveyi ağırladı.

15


A yın İçinden

n Deve güreşleri hakkındaki ilk bilgiler 400 yıldan daha uzun bir süre önce yapılmış İran ve Moğol çizimlerine dayanmaktadır. Bu çizimler Tahran’da Gülistan Kütüphanesi’ndeki Muraqqa-i Gulshan da bulunmaktadır.

DEVELER 400 YILDIR GÜREŞİYOR Deve Güreşleri’nin başlangıç tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Kervancılığın ve Göçerliğin yaygın olduğu dönemlerden bugüne yapıla geldiği, Ülkemizde ise geleneksel olarak sürdürülen DEVE GÜREŞLERİNİN bundan iki yüz yıl kadar önce yapıldığı araştırmacılarca tespit edilmiştir. Merkezi Ege Bölgesi olmak üzere Çanakkale ’den Mersin ’e kadar Akdeniz Bölgesini de içine alarak Aralık, Ocak ve Şubat aylarında mahalli tertip heyetleri tarafından yıllardır organize edilmektedir.

i

lk önce devecilerin kendi aralarında iddialı kış eğlenceleri kabilenden yaptıkları bu açık alan oyunları halk tarafından benimsenince iddialı deve güreşlerinin gelişmesine yol açtı. Dünyanın bir çok ülkesinde yetiştirilen develer genelde iki amaçla kullanılmaktadır. Birincisi bir yerden başka bir yere yük taşımakta iken, ikincisi de etinden yararlanılmak üzere kullanılmaktadır. Ancak, Ülkemizde yetiştirilen ve eğitilen “TÜLÜ” denilen erkek develer alanlarda güreştirilerek ayrıca değerlendirilmiş ve geleneksel hale getirilmiştir. İlk zamanlarda yapılan güreşler hiçbir çıkar gözetmeksizin sadece ün yapmak gayesi ile yapılmış, hatta güreş yapmış deve sahipleri güreşe katılan deve ve devecilerin tüm masraflarını şan olsun diye üstlenmişlerdir. Bu güreşler eğlence kabilinden yılda üç-dört defa tekrarlanırdı. ‘Tülü’ tabir edilen erkek develer, tek hörgüçlü dişi yoz deve ile çift hörgüçlü BUHUR adı verilen erkek develerin eşleşmesinden meydana gelmiştir. Bunlar 5 ile 6 yaşına geldiği zaman güreşmeye başlarlar. Ve 20 yaşına kadar güreşirler. Normal ağırlıkları dörtyüz-beşyüz kilogram olan develer iyi bakıldıklarında binikizyüz kilogram ağırlığına kadar ulaşırlar. Güreş develerine buğday, arpa, yulaf ve burçak gibi tahıllar yedirilir. Yaz mevsiminde bunlarla

16

beslenen develer gelişir, kızmağa başlar. Kızmağa başlayan develer özel havutla (Deve Semeri) havutlanır. Havutun güreşte faydası büyüktür. Çünkü deve rakibini bununla ittirir, ondan güç alır. Havutsuz deve güreşemez. Kızan develerin ağzından köpük gelince dövüşe hazır demektir. Develer güreşlerine ve yaşlarına pehlivanlar gibi ayak orta, baş altı, baş devesi olmak üzere sınıflandırılır. Altı katagoriden oluşan güreş de deve kendi sınıfındaki Tülü ile güreşir. Develer yaptıkları güreşe göre isim alırlar. Sağdan güreşen develer sağcı, soldan güreşen develer solcu, ayak oyunları yaparak rakibinin ayağına çengel alıp oturan develere çengelci, rakibinin başının döşünün altına alıp oturan bağcı, rakibini yıkmak ve kaçırmak için yan yana gelip ittiren ve başıyla ayaklarını yoklayan develere tekçi denir. Bunların içinde en makbul olan şekil tekçi develerin güreşidir. Çünkü bunlar rakiplerini ya yıkar, yada kaçırırlar. Güreş tertibinde tertip heyetinin seçeceği iki-üç kişilik grup deve sahiplerine gidip onları güreşe davet eder ve fiyat üzerinde konuşulur, anlaşma sonucu senet alınır. Devecilere verilen yol parası devenin namına göre değişir. Güreş başlamadan önce güreşe katılacak develer güreş yapılacak


n Develerin güreştirilmelerine ait figürler 15. Yüzyıldan 19. Yüzyıla kadar uzanmaktadır. Günümüzde sadece ülkemizde bir festival havasında devam eden bir etkinliktir. beldeye getirilip halka gösterilir, ayrıca yakın köylere de götürülüp güreş yeri duyurulur. Bu oyunlar nadir olarak Bayramlarda, fakat genellikle Cumartesi, Pazar günleri halka açık yerde yapılır. Güreş meydanları genelde mevcut spor sahalarıdır. Sahası bulunmayan yerlerde herhangi bir boş alan bulunur. Güreş sahalarında herhangi bir ölçü aranmaz, yeter ki etrafı uçurum olmasın. Daha ziyade şehir dışı düzlükler güreş için uygundur. Güreşlerde davul ve zurnanın ayrı bir önemi vardır. Develeri coşturup, aynı zamanda şenlik olduğunun ilanıdır. Davulcular bu coşkuyu güçlendirmek için tüm hızları ile Köroğlu türküleri çığırırlar. Bu sesi duyan develer coşar ve rakibiyle daha iyi güreş yapacak hale gelirler. Güreşten bir gün önce güreş tertip heyeti toplantı yaparak kendi aralarından veya güreşten anlayanlardan beş kişilik Hakem Heyeti, on kişiden oluşan Urgancı Gurubu (deve ayırıcı), iki kişi Ağız Bağcı (güreşen develerin ağzını bağlayan), iki ağzı bağı kontrolcüsü ve yeteri kadar bilet satıcısı seçerler. Bunlar görevleri tertip heyeti tarafından tebliğ edilir ve kollarına bant takılır. Güreş günü Hakem Heyeti kendi aralarında toplanarak güreşe katılan develeri tesbit eder ve hangi devenin koşullara göre hangi deve ile güreşeceğini gösterir listeyi hazırlar. Bu liste Hakem Heyeti dışında hiç kimse tarafından bozulamaz. Güreş ayak develerinden başlayıp sırayla orta, baş altı, başa doğru gider. Güreşecek develer güreşe çıkmadan önce alanda kurulan yayım organından CAZGIR tabir edilen kişi tarafından manilerle anons edilerek halka isimleri ve geldikleri yöreler bir tanıtım havası içinde ilan edilir. Güreş bitinceye kadar takdimci mahiyetinde olan Cazgır günün en renkli kişisi olarak maniler, espriler içinde 15-20 dakika süren her güreşin sonucunu spor spikeri gibi halka duyurur. Güreşen develer birbirleriyle kıyasıya güreşirler. Bazı olacak tehlikeleri önlemek amacıyla develerin ağzı bağcılar tarafından burnunun dört parmak üstünden iple bağlanır ve diğer ekipçe denetlenir. Bu suretle hayvanların birbirlerini ısırması önlenir. Develer alanlarda adeta pehlivanlar gibi birbirlerini oyuna getirmeye çalışarak ya bağ alıp otururlar veya ayağına çengel takarak çöktürürler. Bu süre içinde bağıran deve Cazgır tarafından yenik ilan edilir. Güreş anında bazı develer yıkılır, bazıları ise kaçarlar. Bunlarda yenik gruptan sayılırlar. Karar daima Hakem Heyetinindir. Galip develerde gururlu bir böbürlenme sezilir ve dört ayağını bir araya getirerek döğünür ve başı dik haşmetle alanı terk eder. Güreşe son tespit edilen galip develere mutlaka halı verilmesi adettir ve bu halılar havutuna atınca deve başarısını bir daha sezinler. Bu sistemle zamanımıza kadar gelen geleneksel “Deve Güreşleri” genelde hayır, okul yaptırma gençlik-spor ve dernek ve klüpleri tarafından o beldenin eksiklerini tamamlanmak üzere tertip edilmektedir. Ancak son yıllarda ülkemizde av turizmi ile dalgalanmaya başlayan kış turizmi hareketlerine eklenen “DEVE GÜREŞLERİ” ilk olarak bölgemizde mevcut festivaller kapsamına alınarak turizm açısından değerlendirilmiş bulunmaktadır. Çevre il ve ilçelerde de kış aylarında deve güreşleri tertiplenmektedir. Kaynak: www.deveciler.com

17


A yın İçinden Doğan güneş “NARDUGAN” Gündoğan’da yeniden doğdu

N

GÜNEŞİN DÖNÜŞÜ

ardugan kutlamaları kapsamında Gündoğan Kültür Merkezi’nde Türk Tarihi ve Kültürü konulu bir toplantı yapıldı. Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi, tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Bu etkinliğe ev sahipliği yapmaktan büyük onur duyuyorum. Narduganı sizlerle birlikte öğreneceğiz” dedi. Gündoğan Kültür Turizm ve Sanat Derneği (GÜNDER) tarafından gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Yazar Erol Toy, Osmanlı döneminden ve nardugan geleneklerinden sözetti. Haluk Berkman “Nardugan, “doğan güneş” anlamını taşımaktatır. Hitit Selçuk ve Urartu kültürlerinde farklılıklar gösterse de hayat ağaçları vardır. Nar burada alelade bir simge değildir. Bu hayat ağacı simgesini Amerika’da bulunan navajo kabilesinde de görüyoruz. Çok ilginçtir bu, buda bize ortak bir kültür olduğunun gösteriyor” dedi. Nardugan kutlamaları kapsamında, Bursa Türk Musıkîsi Cemiyeti Korosu’nun konseri, fotoğraf sanatçısı Ataman Ayvaz’ın “Yansımalar” adlı sergisi, Bale Sanatcısı Burçak Işımer’in koreografisini hazırladığı modern dans gösterisinde Nardugan ritueli yer aldı. Ayrıca Gündoğan Kumsalında, Canlı Müzik eşliğinde, Kış Gündönümü NARDUGAN (Doğan Güneş) Ateşi yakılarak konuklara lokma tatlısı ve çay ikram edildi.

Türklerin inançlarına göre Yeryüzünün tam ortasında bir Akçam Ağacı bulunuyor. Buna Hayat Ağacı da deniyor.

NARDUGAN 21 Aralık, Kış gündönümü’nde, Kuzey yarımkürede en uzun gece yaşanır. 22 Aralık’ta gün geceyi yenerek zafer kazanır ve günler uzamaya başlar. Türklerin inançlarına göre Yeryüzünün tam ortasında bir Akçam Ağacı bulunuyor. Buna Hayat Ağacı da deniyor. Hayat ağacı bugün tüm halı ve kilimlerimizi süslemektedir. Güneşin bu zaferini Türkler NARDUGAN şenlikleri adı altında kutluyorlar. Nardugan Şenlikleri bugün de Kuzey Türkleri tarafından kutlanmaktadır.

n Hayat ağacı bugün tüm halı ve kilimlerimizi süslemektedir.

18

NARDUGAN; ‘dugan = doğan’, ‘nar = güneş’ kelimelerinden oluşmuştur ve tarihten günümüze ‘Doğan Güneş’ olarak ulaşmıştır. İşte bu sebeple her 21 Aralık’ta Türkler, Güneşi geri verdi diye Tanrı’ya teşekkür ediyorlar ve Hayat Ağacı’nı temsil eden bir ağacın dallarına renkli ipler bağlayarak dileklerini Tanrı’ya iletiyorlar. Bodrum’un Gündoğan beldesi, Kuzey Türklerinin sürdürdüğü, biz güneyde yaşayan Türklerin unuttuğu bu güzel töreyi hatırlamak ve hatırlatmak adına bir Nardugan şenliği düzenledi ve ‘Nardugan’ı 21 Aralık’ta Bodrum yarımadasında Gündoğan beldesinde, Hayat ağacının altında, şenliklerle kutlandı.


Türkiye’nin ilk

TURİZM DENİZALTISI yakında Bodrum suları ile buluşacak

Yalıkavak Belediyesi ve Sualtı Teknolojileri Araştırma Enstitüsü tarafından Türkiye’nin ilk turizm denizaltısı “Yalıkavak TD Bodrum”un projesi tamamlandı.

S

UTA Başkanı Erkan Ayral, projesi enstitüye bağlı 33 mühendis ve bilim adamı tarafından hazırlanan 38 metre uzunluğa, 3 metre yüksekliğe ve 4,5 metre genişliğe sahip olacak denizaltının kapasitesinin 47 kişi olacağını ve iki sualtı pilotu tarafından kullanılacağını söyledi. Saatte 20 mil hız yapacak ve 40 metre derine inecek denizaltı ile 1-1,5 saat gezinti yapılabileceğini kaydeden Ayral, turistlerin çay ve kahvelerini içerken denizaltında gizli kalan cennetin güzelliklerini izleyebileceklerini anlattı.

n ERKAN AYRAL

2 YIL İÇİNDE DENİZDE

SUTA Başkanı Erkan Ayral, böyle bir denizaltının ithal edildiği takdirde maliyetinin 4-5 milyon dolar civarında olacağını, Türk mühendislerin ise 1.3 milyon dolara bu üretimi gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayral, projenin hayata geçirilmesi için gerekli yerlere başvurularını yaptıklarını, izinler aldıktan sonra iki yıl içinde denizaltının suya ineceğini anlattı.

TURİST ÇEKECEK

Dünyanın önde gelen turizm merkezleri Nice, Cannes, Monte Carlo, İtalyan Rivierası, İsrail El-at ve Mısır Kızıl Deniz’de kullanılan bu denizaltılara turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Ayral, “Türkiye ve Avrupa’nın turizm cenneti Bodrum’a böyle bir eserin STS Bodrum Okul Gemisi’nden sonra kazandırılacak olması çok önemli. Ülkemizin su altı güzelliklerini görmek, tanımak ve eşsiz manzaranın fotoğraf ve görüntülerini çekmek isteyen turistler tüplü dalış yapmak zorunda kalmayacak. Dalış yapmadan rahatlıkla su altındaki cenneti keşfedecek” dedi.

AKVARYUM PROJESİ

Yalıkavak’ın CHP Belediye Başkanı Mustafa Saruhan da, Bodrum yarımadasında deniz turizminden yeteri kadar yararlanılamadığı için farklı ve değişik projeler üreterek yılın 12 ayı bölgeye dikkat çekmek istediklerini belirtti.

19


A yın İçinden

Fotoğraflar: ÖMER DOĞAN

Bir zamanlar Bodrum’un simgesi idi

Bodrumluyuz mandalina dostuyuz... 5. Mandalina Kültür ve Sanat Festivalinin açılışı Halikarnassos Kültür Merkezi’nde düzenlenen Ayşegül Kaygun’un “BİTEZ AĞAÇLARI” konulu fotoğraf sergisi ve Şef Erdem Çöloğlu yönetimindeki Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuar öğrencilerinin konseri ile başladı...

F

estivalin açılışına, destekçileri olan Bodrum Turunçgil Üreticileri Birliği, Bodrum Ticaret Odası (BODTO), Bitez Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (BİTAV) ve Bitez Turistik İşletmeciler Derneği’nin (BİDER), TEMA, Muğla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi yetkilileri ile Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Yalıkavak Başkan vekili Nevcihan Özcan, ile birçok sanatsever katıldı. Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez; “Bodrum’un geçmişte simgesi mandalinaydı. Ama turizm başladıktan sonra mandalina ortadan kayboldu. Biz bu çalışmaları tekrar aynı canlılığı yakalamak için başlattık” dedi. Gerçekleştirilen, “Bodrumluyuz, Mandalina Dostuyuz” panelinde Mandalina bahçesi sahiplerine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten Mahmut Kocadon, “Mandalina Bodrum’da yaklaşık 100 yıl önce üretilmeye başlandı 60 yıldır geçinmek ve para kazanmak amacı ile kullanılıyor. Zamanında Bodrumlular, incir ağaçlarını bile sökerek yerine mandalina ağacı dikti. Bizler turizmden para kazanmaya başlayınca narenciyeyi unuttuk. Bahçelerimizi yapılaşmaya kurban verdik ve turizmin peşine takıldık. O yıllarda devletin yetkili birimlerinden kimse bize yol göstermedi, turizmin ve mandalina üreticiliğinin bir arada yürütülebileceği konusunda uyarmadı. Bugünkü anlayışımız o yıllarda olsaydı, belki bugün bu kadar yapılaşmış olmayacaktık. Mandalina bahçelerimizi kurtarmak için çok geç kaldık ama elimizde kalan son bahçelere sahip çıkabilmek için her türlü desteği vermeye hazırız” dedi. Panelin sonunda Bodrum Turunçgil Üreticileri Birliği Narenciye Boylama ve Paketleme Tesisi’nde, mandalinaları yıkama, mumlama, boylama ve paketleme için kullanılan makine tanıtıldı. 1,5 saatte 7 ton mandalinayı paketleyerek satışa hazır hale getirdiği belirtildi. Bitez köy içi eski Pazar yerinde düzenlenen mandalina yarışması, kermes ve canlı müzik programına Bitez halkı yoğun ilgi gösterdi. Festivalin son gününe damgasını vuran develere yüklenen mandalina dolu kasaların taşınması oldu. Kasalara doldurulan mandalinalar bölgeye getirilen develere yüklenirken ilginç görüntüler oluştu. Arkadaşımız Ömer Doğan etkinliği izledi ve sizler için bir foto haber hazırladı.

20


21


B odrum T utkunları

Hazırlayan: CANSIN TÜRKDOĞAN

Jale Akay Aytaç, bu sayıdan itibaren uzman olduğu yaşam sanatı, doğal tedavi yöntemleri ve mistik konuları işlediği yazılarıyla Bodrum Bülten sayfalarında sizlerle olacak. İlk yazısını yayınlayacağımız bu sayımızda yeni yazarımızı beraberce tanıyalım istedik ve çok farklı bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte Jale Akay Aytaç ve Bodrum’a gelene kadar geçen yıllar. Sonrasında da Bodrum…

Yaşam Sihirbazı

JALE AKAY AYTAÇ İstanbul’da kendi ailesine ait hastanede doğdu. Gözünü açar açmaz sağlığın içindeydi. İtalyan Koleji’nde rahibelerle okudu. Piyano, İngilizce ve bale dersleri aldı. 20 yıl bale eğitmenliği yaptı ve tüm bunları yaparken aynı zamanda da okuluna devam etti. Daha 8-9 yaşlarındayken İstanbul Devlet Tiyatrosu’na seçildi ve çocuk tiyatrosunda oynadı. Dekor, kostüm, solfej, diksiyon ve pandomim eğitimini devlet tiyatrosundayken aldı. Kolej yıllarında rahibelerden birinin isteğiyle Dünya çapında bir resim yarışmasına katıldı ve iki ayrı klasmanda Dünya 3. lüğü ve 6. lığını elde etti. Ödül kazanan tablosu hala Floransa Müzesi’nde sergileniyor. İtalya’da üniversite bursu kazandı

22

ancak babasının vefatı nedeniyle gidemedi. Türkiye’de kaldı ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde okudu, bu bölümde okuduğu sırada Marmara Üniversitesi bünyesinde bilgisayar programcılığı kursu ve Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde İnsan Kaynakları kurslarına katılarak çeşitli sertifikalar aldı. Üniversitede okuduğu yıllarda İstanbul’daki ilk şirketini fuar projeleri, uluslararası projeler üretmek ve uygulamak üzerine kurdu. Bu arada aynı zamanda TRT’de sunuculuk teklifi alarak orada da çalışmaya başladı. 1.5 yıl kadar TRT’de spor programı sundu ve Türkiye’nin ilk bayan spor programı sunucusu ünvanının da sahibi oldu. 86-87 yıllarında Marmaris Belediyesi’nden Uluslararası

Marmaris festivalini yapması için bir teklif aldı, kabul etti ve Marmaris’te düzenlenen ilk festivali baştan sona organize etti. Festivalle birlikte Marmaris’te yaşamaya başladı. Uzun yıllar Marmaris-Bodrum arasında gidip geldi, zamanın Muğla Valisi Lale Ayteman’la birlikte Turizm Organizasyonları planladı ve uyguladı. Bu yıllarda hem Bodrum hem de Marmaris’te mistik dersler vermeye başladı. Eşiyle birlikte Marmaris’teki enerjinin bittiğine ve artık Bodrum’a yerleşmelerine karar verdikleri sırada eşini kaybetti ve eşiyle ortak hayallerini gerçekleştirmek üzere Bodrum’a geldi… Marmaris’te başlayan yaşam koçluğu serüvenini artık Bodrum’da yeni açtığı Bodrum Şifahanem isimli mağaza ve ofisinde sürdürüyor…


İstanbul’da renkli bir hayatı bırakıp ardından Marmaris ve şimdi de Bodrum’a yerleştiniz. Mistik bilgileriniz var insanlarla bu bilgilerinizi paylaşıyor ve bu bilgileriniz ışığında onları tedavi ediyorsunuz. Bu doğuştan gelen bir özellik mi yoksa farklı eğitimler aldınız ve bunun sonucu olan birikimlerinizi mi kullanıyorsunuz? İlkokulda zeka testinden üstün bir puan aldım, yanlış hatırlamıyorsam 156 idi. Uzman kişiler tarafından çeşitli testlere tabi tutuldum (ezoterik, mistik, enerjisel bilgiler konularında…) ve bu testler sonucunda benim “bilgiyle gelenler” sınıfına dahil olduğum tespit edildi. Doğuştan gelen mistik özelliklerim var, aynı zamanda genetik bir özellik. Annemin anne tarafı Yüksek Dağlar, Altaylar, Kırgızistan gibi yerlerde “şaman”mış. Onlardan bana geçmiş doğa üstü diye adlandırılabilecek hissel özelliklere sahip olarak doğdum. Ama doğuştan varolan bilgilerime yenilerini eklemek için bir çok kişiyle çalışmalar yaptım. ABD, Çin ve Rusya’daki bu konuda uzman kişilerden teklif aldım ve onlarla karşılıklı bilgi alışverişlerimiz oldu. Bir kaç yıldır da bu birikimlerimi insanların bilgi, erdem ve farkındalılıklarını ortaya çıkarmak adına kullanarak; nefes, enerji, şifa konusunda, akılbeden-ruh sağlığını dengede tutmak adına o kişiye özel bütünsel bilgiler veriyorum.

Her türlü hastalığa karşı farklı tedavi yöntemleriniz var, bu yöntemleri ne şekilde kullanıyorsunuz ve tek başınıza çalışarak mı uyguluyorsunuz yoksa tıp doktorlarıyla ortaklaşa mı yürütüyorsunuz? Ben her zaman ilimle bilimin ayrılmaz bir bütün olduğunu düşündüm. Bu nedenle de bu ikisini asla ayırmadım. Kendimi geliştirmek ve tıp alanında da bilgi sahibi olmak adına ameliyatlara, otopsilere katıldım. İnsan anatomisini yakından inceledim ve insanın farklı evrelerde (sağlıklı-hasta-ölü) yaydığı enerjileri tanıdım. Aynı zamanda bitkilerin de enerjilerini okuyabiliyorum. Ne, neye yarar, nasıl kullanılır, bunları karşımdaki kişiye özel (kullandığı ilaçlara, hastalıklarına, fizikselruhsal durumuna göre…) belirliyorum. Tedaviler sırasında hem doğadan, hem yersel enerjiden, hem evrensel enerjiden, nefesten, kişiye özel vücut devinimi hareketlerinden, taşların

86-87 yıllarında Marmaris Belediyesi’nden Uluslararası Marmaris festivalini yapması için bir teklif aldı, ilk festivali baştan sona organize etti.

enerjisinden faydalanarak rehberlik ediyorum. Başında da söylediğim gibi ilim ve bilim birarada olmalı. Bu düşüncede olduğum için hekim arkadaşlarımın tavsiyelerini dinleyerek, onlara danışarak ilerliyorum aynı zamanda onlar da benimle fikir alışverişinde bulunuyorlar.

Şifalı bitkilerle tedavi her türlü hastalık için uygulanabilir mi yoksa sadece belirli alandaki hastalıkların tedavisini mi kapsar? Her hastalığın doğada bir tedavisi vardır. Ancak olay kişinin varlık yapısına uygun karışımlarla bu tedaviyi gerçekleştirmektir. Bu da çok doğru bilgi sahibi olmayı gerektirir. Büyük bilgi kirliliği olan bu dönemde her okuduğunuzu uygulamaya kalkmamalı herkesi dinlememelisiniz. Örneğin miğdenizdeki rahatsızlık için size meyan kökü önerilir evet bu doğru bir bilgidir ama herkes için değil eğer ki siz tansiyon hastasıysanız miğdeniz düzelirken bir anda bu bitki tansiyonunuzu yükseltecektir.

Sanırım siz de bu bilgi kirliliğinde usandığınız için Bodrum Şifahanem’i açtınız yanılıyor muyum? Evet çok doğru. Ben burada ticaretten çok, bilgi paylaşımını artırmak, bu konularla ilgili olarak Bodrum’a doğru-etik bir yer kazandırmak adına açtım burayı. Yalan yanlış işler olmasın, benim gibiler çoğalsın diye. Bilgiden kaynaklı seçim şansımız artsın diye açtım.

İşinizle bağlantılı bir çok ilginç anınız olmalı. Aklınıza gelen, yaşadığınız en ilginç anı hangisi? Aslında benim anılarım birçok insanın birkaç kez düşündükten sonra inanabilecekleri şeyler. Çünkü herkesin göremediği şeyler görüyorum ve bunu inandırmak da zor. Şu an aklıma gelen bir anım ise şöyle; Bir arkadaşım tedavi için bana kızını getirdi. Kız turist rehberi ve sürekli seyahatte. Seyahatlerde vücudunun böbreğe yakın bir kısmına zaman zaman ciddi sancılar giriyor ve ağrıdan yerinde duramıyor. Bir çok doktora gitmişler filmler çekilmiş, muayeneler, testler vs. Ancak tıpta bir sonuç elde edilememiş. Kızın ağrısı bir türlü dinmiyor. Annesi de Jale’yle de bir görüşelim

diyip bana getirmiş. Kızı yüzüstü yatırdım arka loplarından muayene ederken ne olduğunu gördüm, bir de elini karın kısmına denk gelen yerine koydum ve arka lopunda geçmişten gelen bir yara izi olduğunu gördüm. Rearkarnasyonel yaşamında yani bir önceki hayatında kız bıçaklanmıştı. Tanıdığı biri tarafından ve arkasından bıçaklanmış, yere düşerken kolu şamdana çarpıyor şamdan devriliyor ve yangın çıkıyor. Kız bıçak yaralanmasından değil ama yanarak ölüyor. Hücresel olarak arkadaki lopundan bunu görebildim. Tedavi sırasında kız uyuyakalmıştı ve ben de tedavi süresince ağladım. Annesi meraklı gözlerle bana bakıyordu. Bir kağıda şunları yazdım; “Kızınız bıçaktan ve yanmaktan çok korkuyor. Evden çıkarken birkaç kez tüpü ve kül tablalarını kontrol ederek evden çıkıyor. Her yerde sürekli arkasına bakarak yürüyor.„ Annesi listeyi okudu ve gözlerine inanamadı. Daha sonra onlara olanları anlattım ve kızı tedavi etmeye başladım. Öncelikle bu korkularının geçmiş hayatından geldiğini ve bu yaşamında böyle şeyler yaşamadığına onu inandırmakla işe koyuldum, enerjimi kullanarak hücrelerinden geçmiş yaşama ait bu bilgileri çıkardım. Seans bittiği günden sonra o kız bir daha hiç o ağrı ve sancıları yaşamadı. Hem annesi hem kendisiyle hala görüşürüz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı ? Akıl, beden, ruh sağlığımızı daha kolay dengeleyebilecek en güzel yerde yaşıyoruz. Güzellikleri farkedelim, sindirelim. Sağlığı-mızın öz organizasyonunu iyi yapmayı bece-rebilirsek, kendimize, ailemize, dostlarımıza, bu güzel kasabaya, dünyaya ve tüm evrene hep güzel frekanslar gönderir, armoni ve uyum içinde yaşarız. Herkesi güzelliklere davet ediyorum...

Çok teşekkürler Jale Hanım. Keyifli bir söyleşi oldu ve en güzel yanı sizinle olan bilgi paylaşımımız bu sayfalarda bitmeyecek. Artık dergimizin her sayısında sizden yeni bilgiler öğreneceğiz. Aramıza hoşgeldiniz... - Teşekkürler. Hoşbulduk...

23


B ir Z amanlar Bodrum

Bodrum’un İlk Turisti

EVLİYA ÇELEBİ Seyahatnamesi”nde Bodrum

Evliya Çelebi (1611-1682) Asıl adı Derviş Mehmed Zillî olan Evliya Çelebi’dir 1611 yılında İstanbul Unkapanı’nda doğdu. Babası Derviş Mehmed Zillî, sarayda kuyumcubaşıydı. İlköğrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu, babasından tezhip, hat ve nakış öğrendi. Musiki ile ilgilendi. Kuran’ı ezberleyerek “hafız” oldu. Enderuna alındı, dayısı Melek Ahmed Paşa’nın aracılığıyla Sultan IV. Murad’ın hizmetine girdi.

Seyahatname

Evliya Çelebi 50 yılı kapsayan bir zaman dilimi içinde gezdiği yerlerde toplumların yaşama düzenini ve özelliklerini yansıtan gözlemler yapmıştır. Bu geziler yalnız gözlemlere dayalı aktarmaları, anlatıları içermez, araştırıcılar için önemli inceleme ve yorumlara da olanak sağlar. Seyahatname’nin içerdiği konular, belli bir çalışma alanını değil, insanla ilgili olan her şeyi kapsar. Evliya Çelebi belli bir süre içinde, özdeş zamanda geçen iki olayı, yerinde görmüş gibi anlatır, böylece zaman kavramını ortadan kaldırır. Seyahatname’de, yazarın gezdiği, gördüğü yerlerle ilgili izlenimler sergilenirken, başlı başına birer araştırma konusu olabilecek bilgiler, belgeler ortaya konur. Bunlar arasında öyküler, türküler, halk şiirleri, söylenceler, masal, mani, ağız ayrılıkları, halk oyunları, giyim-kuşam, düğün, eğlence, inançlar, komşuluk bağlantıları, toplumsal davranışlar, sanat ve zanaat varlıkları önemli bir yer tutar. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si çok ün kazanmasına rağmen, ilmi bakımdan, geniş bir inceleme ve çalışma konusu yapılmamıştır. 1682’de Mısır’dan dönerken yolda ya da İstanbul’da öldüğü sanılmaktadır.

24

E

vliya Çelebi, Seyahatnamesi’nin dokuzuncu cildinde Bodrum ve çevresinden sözetmiş, Bodrum Kalesi, İsbat Kalesi, Meke ve Vitiz köylerini anlatmıştır. KEMER KÖYÜ: Menteşe toprağında Karaova kazasıdır. 150 akçe kadı burada oturur. Nahiyesi on bir köydür. Serdârı vardır. Bağ ve bahçeli limon ve turunçlu yer olduğundan hünkâr helvacıları burada oturup limon ve turunç yetiştirirler. 100 evlidir. Haftada bir büyük pazar olur. Bu kazada aslâ kasaba yoktur. Ama gayet mamur kazadır. Deniz kıyısında Karabağlar bu kazanın nahiyesidir. Hakîr burada bir gece kaldım. Sonra Serdar Çavuş oğlundan otuz tüfenkli alıp haramiler korkusundan Karaova denilen korkunç kayalığı geçip ve sarnıçlar denilen yeride bin güçlükle o

gece karanlıkta dağdan dağa, yüklerimiz yıkılarak, düşe kalka, başımızdaki sarıklarımızı çalılar alarak, elbiselerimiz parçalanıp at nalları dökülerek yüzbin güçlükle Mıhdöken belini aşıp 8 saatte selametle sabahleyin: BODRUM KALESİ‘ ne vardık. 928 de, Malta küffarı elinden, Balak Mustafa Paşa eliyle Süleyman han fethidir. Bodrine kralı, yedi kralın yardımı ile bu kaleyi yapmıştır. Menteşe toprağında Karaova nahiesidir. Kale, Cezayir eyaleti, yani kapudan paşa hükmündedir. İstanköy sancağındadır. Kalesi deniz kıyısında öyle bir kaledir ki, Anadoluda böyle bir kale yoktur. Dörtgen şeklinde ve etrafı bin adımdır yüksekliği 20 arşındır. Dizdar ve seksen neferi vardır. Bütün asker kale içinde kiliseden çevrilmiş bir Süleyman Han Camii vardır, başka bina yoktur. Bir küçük dükkan ve kahvehanesi vardır. İç kalesinde iki kulesi vardır. İç kale


baştan başa dolma sarnıç, zından ve mahzenlerdir. Etrafı on beş arşın derin hendektir. 25 arşın enlidir. On bir kat demir kapılıdır. Evvela dış lonca hendeği kapısı kuzeye bakar. Bundan sonra geniş bir meydan vardır. Onu geçince yine kuzeye bakan bir kapı vardır. Bu kapının solunda denize hile ile bir kale yapmak için Menteşe Bey oğullarından bir bodrumluk yer ister ve çalılar içinde bir kale yapar. Nice sene sonra çalıları yakıp kale meydana çıkar. Onun için (Bodrum) derler. Bodrin kralın murdar laşesi, bodrum mahzenlerindedir. Beyaz mermerden bir suretide limana bakan köşededir. Fetihten sonra bir asker kafasını kırmıştır. Bu mahzenler içinde kuzeye bakan bir kapı daha vardır. Kuzey tarafında büyük limanın iskelesi, bu iki kapı arasındadır. İskele ile bu iki kapı arasındaki liman ile hendek arası bir kat kalın 40 adım enli, kırk arşın yükseklikte bir duvardır. Yokuş yukarı elli ayak taş merdiven ile çıkılıp 200 adım bu duvar üzerinde gidince tâ orta hisarın asma köprüsüne varılır. Bu köprüden içeride kilit kapısı yedi ayak taş merdiven ile çıkılır. Buradan içeride kahve ve yedi dükkan olup ilerisi ana hisar kapısıdır. Bu kalenin doğusu ve batısı limandır. Kalenin yarısı denizde yarısı karadadır. Dış tarafında bağ ve bahçesi dünyayı tutmuştur. Halkın iş ve kazancı kuru üzüm, incir ve şıradır. Lonca mescidi dibinde Kapudan Memi Paşanın yaptırdığı bir çeşme vardır. Suyu kemerlerle gelir. Limanı iki yüz parça gemi alır. Hatta Venedik donanması, 17 parça Cezayir kalyonu buraya kapatıp yedi gün cenk olmuş, Venedik’in bir patrona kalyonu batmıştı. Bu cenkte bir Cezayir kapudanı şehit olmuştur. Kalenin sağlamlığı yüzünden kafirler kaçmışlardır. Bu kale olmasa, bütün cezayir gemileri kafir alırdı. Buradan da ayrılıp Göği adasına geçmek için kalenin kuzey tarafından gittik. VİTİZ KÖYÜ: Her tarafı bağ ve bahçe, elli evli müslüman köydür. Burada konak sahibi İbrahim Çelebi, bizim için bir fırkate donatıp onunla sekiz mil uzakta: İSBAT KALESİ’ne gittik. Evvelce Maltalılar Venedik kafirinin elinden almış, sonra Menteşe Oğulları alıp mamur etmişler. Hala Menteşe toprağında, Karabağlar kazası burnunda, yalçınkaya üzerinde yuvarlak bir kale olup etrafı 700 adımdır. Kuzeye bir kapısı var. İçinde kimse yoktur. Vilayet halkı, küffar korkusundan çoluk çoçuklarını ve eşyalarını koyup muhafaza ederlermiş. Aşağıda deniz kenarında bir su kaynar, on değirmen çevirir. Bütün gemiler oradan su alırlar. Çünkü suyu bir yıl dursa bozulmaz. Buradan isbat kalesi dibinden kıyı sıra gidip, kafir gemilerinin bulunmadığını anlayıp altı mil karşıya sıyırma rüzgarla gittik.

25


S anat 27 Mart “TİYATROLAR GÜNÜ” dünyanın her yerinde ve tüm yurtta olduğu gibi Bodrum’da da çeşitli gösterilerle kutlanmakta. Atatürk’ün hizmetkarı olarak 12 yıl Atatürk’ün yanında çalışan Cemal Granda, 1959’da anılarını kaleme aldı: “Atatürk’ün Uşağı İdim” Cemal Granda’nın kitabındaki anlatımıyla Atatürk ile Muhsin Ertuğrul arasında geçen bir olay ve Atatürk’ün sanatçılar için söylediği o ünlü cümlenin doğuşu...

... fakat sanatkar olamazsınız.

1

931 yılındaydık. Bir gün Dr. Reşit Galip yanına Muhsin Ertuğrul’u alarak Çankaya’ya gelmişti. Şehir Tiyatrosu haline dönüştürülen ‘Darülbedayi’ on beş kişiyi geçmeyen kadrosuyla çıktığı Anadolu turnesinde, ilk durak olarak Ankara’da bulunuyordu. Sofrada henüz herhangi bir konuda konuşma açılmadan Atatürk, Muhsin Ertuğrul’a dönerek: - Faruk Nafiz Çamlıbel’in yazdığı ‘Akın’ piyesini nasıl buldunuz? diye sordu. O sırada devrimi yayacak ve yerleştirecek ulusal yapıtlara şiddetle ihtiyaç vardı. Devrimci yazarlar, edebiyatçılar kollarını sıvamışlar, gece gündüz uğraşıyor, modern Türkiye’nin devrimlerini destanlaştırmağa çalışıyorlardı. İşte Faruk Nafiz’in Türk tarihini konuşturan ‘Akın’ piyesi de, ‘Kahraman’ piyesi gibi Atatürk’ün emriyle yazılmış, Ankara Türk Ocağı binasında Necmi Dilmen, Halil Vedat Fıratlı ve Münir Hayri Egeli’nin gözetiminde İsmetpaşa Kız Enstitüsü ve Gazi Eğitim Enstitüsü öğrencilerine oynattırılmıştı. ‘Akın’ Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçünü, yayılıp genişlemelerini anlatan bir destandı.

Muvaffak olamazsın

Sahne yapıtlarıyla yakından ilgilenen Atatürk, ulusların kendi tarihlerine önemli yerler ayırmaları gerektiğini söyler ve çok köklü bir geçmişe sahip olan Türk Tarihi’nin

26

Ertuğrul’dan şunu istedi:

n Atatürk, bazı sanatçı ve vatandaşlarla birlikte.

- Öyleyse hemen bu eserde yazılı olan mısralardan en güç konuşulanı, bize sahnedeymiş gibi lütfediniz. - Paşam, nasıl balıklar sudan çıkınca yaşayamazsa, biz de sahneden başka yerde ne konuşabilir, ne yaşayabiliriz. destanlaştırılmasını isterdi. Behçet Kemal Çağlar’ın ‘Çoban’ piyesi de, bu amaçla yazılmıştır. Atatürk, ‘Akın’ piyesinin Ankara’daki temsilini görmüş ve beğenmişti. Muhsin Ertuğrul ise henüz görmemişti. Kendisine yazılı metin verildi. Atatürk, Muhsin

- Biz bu eseri sizin sahneye koymanızı ve sizin sahnenizde oynanmasını istiyoruz. - Eseri henüz incelemedim, sadece baş sayfalarına şöyle bir göz gezdirdim. - Öyleyse hemen bu eserde yazılı olan mısralardan en güç konuşulanı, bize sahnedeymiş gibi lütfediniz. - Paşam, nasıl balıklar sudan çıkınca yaşayamazsa, biz de sahneden başka yerde ne konuşabilir, ne yaşayabiliriz. Bunu bir artist kaprisi sanan Atatürk gücendi, hatta öfkelendi. Israr ve tartışmalar uzadıkça uzadı. (...) Artık sofra paydos olmuştu. Giderlerken Atatürk, Muhsin Ertuğrul’a dönerek: - Sen bu eserde muvaffak olamayacaksın, dedi. Muhsin Ertuğrul gülümseyerek: - Muvaffak olmaya çalışırım Paşam. - Şimdi seninle bahse girelim. Piyesi gelip seyredeceğim. Ama dikkat et. Rolünü iyi oynayamazsan seni bizzat ben tenkit edeceğim, kötü bir aktör olduğuna inanacağım. İyi oynarsan o zaman da gerçek bir sanatçı olduğuna inanacağım. Muhsin Ertuğrul bu bahsi kabul etti. Konuklar gittikten sonra Atatürk salondan yatak odasına çıkarken İbrahim’le bana döndü. Anlaşılan konunun hala etkisi altındaydı: - Bu eseri size versem daha iyi yaparsınız. Bu adam bu işi yapamaz, dedi.


Atatürk ağlıyor

1932 yılının 19 Şubat akşamı Atatürk’ün ‘Akın’ piyesini görmek üzere, birkaç yıl önce bir yangında kül olan Tepebaşı Dram Tiyatrosu’na gelişi başlı başına bir sanat olayı, Türk tiyatrosu için de tarihsel ve unutulmaz bir gecedir. Muhsin Ertuğrul, Atatürk’ün onuruna sahnenin tam karşısına düşen iki locayı birleştirmiş büyük bir loca meydana getirmiş ve süslemişti. İşte bu şeref locasında Atatürk’ün tam arkasında bulunuyordum. (...) Temsil ilerledikçe Atatürk’ün ilgisi artıyor, bakışları yumuşuyor ve ilk perde kapanmak

n Bir oyun sonrası Muhsin Ertuğrul seyirciyi selamlarken.

- Paşam bu adam bu işi yapar, diye karşılık verdim. ‘Hem bu millet Muhsin Ertuğrul’u sever’ deyince bana kızarak, ‘Maskaralığını sever’ dedi ve daha fazla bir şey konuşmadan yatmaya gitti.

Çetin bir sınav

Muhsin Ertuğrul olayının üzerinden üç ay geçmişti. Bir kış mevsimi Ankara’dan İstanbul’a gelmiştik. Tepebaşı’ndaki Şehir tiyatrosu’nda Faruk Nafiz Çamlıbel’in ‘Akın’ piyesi temsil ediliyordu. Muhsin Ertuğrul ve arkadaşları 1932 yılının ilk ayında ‘Akın’ı oynamak üzere hazırlığa başlıyorlar. Dekorlar yapılıyor, kostümler dikiliyor, roller dağıtılıp ezberleniyor. Piyeste Türk Hakan İstemi Han’ı Muhsin Ertuğrul canlandırıyordu. Öteki rollerde İ. Galip Arcan, Emin Beliğ, Hüseyin Kemal Gürmen, Talat Artemel, Neyyire Neyir, Şaziye Moral ve Zehra vardı. Provalar ilerlerken Atatürk birkaç kez piyesin hazır olup olmadığını sormuştu. Eser oynanacak hale geldikten sonra temsillere başlanabileceği Atatürk’e bildirilmişti. Şubat ayının ilk haftasında ‘Akın’ oynanmaya başladı. Başta Muhsin Ertuğrul olmak üzere piyeste rol alan sanatçılar büyük bir heyecan içindeydiler. Tiyatrolarına gelecek Atatürk’ün önünde çok çetin bir sınav vermeye hazırlanıyorlardı. Atatürk’ün her işte olduğu gibi sanat işlerinde de çok titiz, ince eleyip sık dokuyan, ufak tefek başarılarla kendisini memnun etmeye imkan olmadığını çok iyi bilen, bir yıl önce kendisiyle tutuştuğu bahsi aklından çıkaramayan Muhsin Ertuğrul, en ufak bir falso bile yapmamak için ‘Akın’ı kusursuz oynamaya çalışıyordu.

üzereyken yanaklarından iki damla gözyaşı süzülüyordu. Perde kapandıktan sonra en değerli alkışlar Atatürk’ün locasından yükseliyordu. Temsilden sonra Atatürk, Muhsin Ertuğrul ve üç arkadaşını locaya çağırıp kutladı. Muhsin Ertuğrul’un yüzünü bir mutluluk halesinin çevirdiğini fark ettim. Çok heyecanlıydı. Atatürk’ün ‘muvaffak olamayacaksın’ dediği bir piyesten yüzünün akıyla çıkmıştı. Nasıl sevinmesin? Atatürk güzel sözlerle sanatçıların gururunu okşarken Muhsin Ertuğrul’a şöyle dedi: - Bahsi kazandın. Sen bizim en değerli sanatkârımızsın.”

Söz sırası Ertuğrul’da

M

uhsin Ertuğrul “Benden Sonra Tufan Olmasın” adlı anı kitabında bakın o günlerle ilgili ne yazdı:

“Bugün, 11 Nisan 1963. Şöyle bir otuz üç yıl öncesine dönersek, kendimizi, tiyatro alanındaki güçlükle inanacağımız gerçeklerle yüz yüze bulacağız. O günlerde gittikçe azalıyorduk. Kısa sürede iki yüz hevesliden belki yirmiye inmiştik. Arkadaşların çoğu tiyatrodan çekiliyor; kimi milletvekili, kimi avukat kimi doktor oluyordu. Sanatın ağır yükü; geçimin katı ve kuru kaynağı sanatçıların ömürlerini törpülüyordu. Çoğumuz hastalanıyor, devrili devriliveriyordu. İşin kötüsü bizden sonraki kuşak tiyatroya aşırı istek duymuyordu. Bütün bunlar bizi kara kara düşündürüyordu: Ne yapsak da tiyatronun kaynağını kurutmasak, yeni yeni sanatçılar üretsek diye. Bu amaçla beşi kadın on beş erkek Tepebaşı salaşına sığındık. Gece gündüz demeksizin maden işçileri gibi aylarca gün ışığı görmeden ciğerlerimize temiz hava çekmeden günde on altı saat çalıştık. (...) Gazi Mustafa Kemal Hazretleri’nin gösterilere gelmesi bizim için en büyük armağan oluyordu.(...) ‘Benim ta ataşemiliterlik çağımdan beri memleketimizde görmeyi candan özlediğim bir hayali gerçekleştirdiniz. Şimdi ben Devlet Reisi olarak size soruyorum: Hükümetten ne gibi yardım istersiniz?’ O anda Gazi Hazretleri’nin engin gözlerine baktığım zaman, ülkenin olduğu kadar tiyatronun da ileri günlerini düşündüm. Geçmişin değil geleceğin önemini anımsadım. ‘Bir tiyatro mektebi istiyorum Paşam’ diyebildim. Gazi Hazretleri vaktin geç olmasına karşın hemen Başbakan İsmet (İnönü) Paşa’ya haber göndertti ve çağırttı. ‘Paşam sizi rahatsız ettim, fakat mühim bir hususu size arz etmek istiyoruz’ diye beni tanıştırdı. Bana da ‘Haydi, isteğinizi Paşa’ya tekrarlayın’ buyurdular. ‘Bir tiyatro mektebi istiyoruz Paşam’ dedim. O akşam Gazi Hazretleri genç Türkiye Cumhuriyeti’nin hemen bütün önde gelenlerinin ortasında, Türk tiyatro sanatçıları için cömertçe dağıttıkları bin bir iltifattan sonra, söyledikleri sözleri şöyle bitirmişlerdi: ‘Efendiler! Hepiniz me’bus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz fakat sanatkâr olamazsınız. Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim.’”

27


SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ BODRUM

Akyarlar Hüseyin Burnu Feneri ve

28

Bodrum’un son Fenercisi 2010 Aralık ayı başları, Fener.Restoranda hummalı bir çalışma var. Mahallenin kadınları telaş içinde. Şükrü’nün düğünü geçti eveli. Arkasından Ayşegül’ün düğünü de geçti. O kalabalık düğünlerde Bedri olmasa yer bulamayacaktık. Sordum Bedri’ye “Bu ne iş”. Yanıt kesin; “bilmepdurum.”

Ö

n sıradaki masada ufak bir iz yok. Gülümsüyorlar… patron Mustafa, eşi, Servinaz hanım ayağa kalkıyor. oğulları Adil ile Ev sahibi ve anne olarak, Anıl… Önlerinde fısıldarcasına “hoş geldin” diyor. kağıtlar var. Dalmışlar. Hararetle Elimi uzatıyorum. Tokalaşıyoruz. çalışıyorlar. Birden Adil diyorum. Fatma hanım sesleniyor: “Kızlar Adil!... Evleniyor olmasın? Okul nerede?” “dedikodu olmasın diye bitti. Askerliğe de müracaat kızlar öbür kapıdan girdiler” etti. Eh, niye nişan olmasın. diyorum, gülüşüyorlar. Babaanne Önlerindeki kağıtlara listeleri Pervin hanım kapının içine oturmuş yazıyor olabilirler. Masadaki misafirleri selamlıyor. Adil dayı, gazeteleri karıştırmaya devam eşinin arkasındaki masadan etrafı ediyorum. Tam önümdeki masaya kolaçan ediyor. Arkamdan bir ses kadınlar geliyorlar. Kocaman “Erdoğan abi, hoş geldin” Bu patron bakır tavayı zor taşıyor iki kişi. Mustafa’nın sesi. Dönüyorum. Diğerlerinin de yardımıyla Gülerek “seninki orda” diyor. Adil Hüseyin Burnu Feneri - Pervin ve Adil Çürük (1957) masaya konuluyor. Çepeçevre dahil gençler hizmet yarışında. Adil oturuyorlar masanın etrafına. İmece başlıyor. Dolmalar sarılıyor. hariç hepsinde ayyıldızlı fularlar var. Adil’inki tek. Sim işlemeli. Sebzeler ayıklanıyor. Hayırdır inşaallah. Hanımların masasına Üstünde adı yazıyor. Selçuk uzaktan sesleniyor; “Erdoğan giderek; “Kolay gelsin. Ne iş?” diyorum. Fatma hanım cevap abey, buyur. Rakını ve ordörv tabağını getirdim.” Sağol diyerek veriyor: “Yarından sonra Adil’e kına yakacağız.” Ben şaşkınım. oturuyorum Bedri’nin yanına. Hemen sonra Erol, boynuma fular Kadınlar gülüşüyor. Masaya dönüyorum. Düşünüyorum. Yarından sarıyor. Ayyıldızlı. Tüylerim ürperiyor. Karşımda Aydın Çürük sonra cuma. Eh! Mübarek gün. Birden jetonum düşüyor. Adil askere ve eşi. Onun arkasında Enver Yüce. Arkamdan biri dürtüyor, gidiyor. Anasını kuzusu. Kına yakılacak. Oh be rahatladım… dönüyorum. Bizim Muhtar Ali. Hal hatır soruyoruz. Derken bir ses ben geldim diyor. Bakıyorum. Ayşegül ve eşi. Taze gelin. Unutulan adetlerimizden biri; Kına yakmak. Kime ve niye yakılıyor Kendilerini tebrik ediyor mutluluklar diliyorum. Oturuyorum. kına? Kuzulara yakılıyor kına. Kurbanda. Allah’a adandıkları için. Yanımdaki genç “haydi amca birer fırt çekelim” diyerek bardağını Erkek çocuklara yakılıyor kına. Askere giderken. Vatana adandıkları uzatıyor. Tokuşturuyoruz bardakları. Sağlığa… için. Ya kına gecesi?... Nişanlı kıza ve arkadaşlarına düğünden 2-3 gün önce eğlenceyle beraber yakılıyor kına. Bu da bir çeşit adak. Fener Restoran. Adı üstünde işte Fener. Kocasıyla uyum içinde yaşasın diye. Bir de “Şeyine kına yaksın” Hüseyin Burnu Feneri! deriz. İzin verin de anlatmayayım bu konuyu. Hüsseyin Burnu – Kos – Knidos Fenerleri, Ege’nin Akdeniz kapısına yol gösteriyor. Kim taşıyor geceleri gündüzlere? Kim Adil hariç hepsinde ayyıldızlı fularlar var. yol gösteriyor geceleri denizdeki insanlara? Ne diyor Fazıl Hüsnü Adil’inki tek. Sim işlemeli. Üstünde adı yazıyor. Dağlarca “Deniz Feneri” şiirinde: Bedri telefonda; “Nerde galdın? Hadi gelsene. Gelipdurumun yoksa? “ “Bak deniz savaşlarına, yaşlı korsanlara “Heee!...” Uçan dalgalara, uyuyan rüzgara bakmış Bir tek göz kadar kara ve mavi Mavi gömlek üzerine beyazları giymişim. Mavi mendili Enginle boş de güzelce yerleştirmişim cebe. Oh, iki dirhem bir çekirdek. Kısmetsiz balıkçılara bakmış.” Hanımlar dizilmişler kapının önüne. Hepsi giyinmiş kuşanmış. Saçlar başlar yapılmış. Makyajlar kusursuz. Sanki iki gün önce Fener deyipte geçmeyin. Onlar gecelerin gözü… Onlar gemicilerin yemekleri yapan, sarmaları saran onlar değil. Yorgunluktan en ümidi… Onlar balıkçıların sevinci… Onlar tarihin şahidi.


Üçüncü Fenerci Adil Çürük

Oğlum Mustafa son fenercisi Bodrum’un. Bütün Bodrum’un fenerleri ona bağlı.

Yan tarafımda Adil dayıyı (Çürük) görünce kendime geldim. Gittim kulağına fısıldadım. “Görüşelim”. “Neden” dedi. “Fener. Hüseyin Burnu Feneri.” Başıyla tamam işareti verdi. 10 gün sonra Fener Restoran’da oturduk. Kahvelerimizi içtik. Hemen sordum; “Bana Hüseyin Burnu Fenerini anlatabilir misin?” Adil Çürük anlatmaya başladı: “Ben üçüncü nesil fenerciyim burda. Dedem İsmail birinci, babam Mustafa ikinci, ben üçüncü, oğlum Mustafa dördüncü fenerci. Fenercilik eskiden babadan oğula geçiyordu. Çünkü bu işin okulu yoktu. Fenerde doğup büyüyen bu işi biliyordu. Şimdi geçmiyor. Oğlum Mustafa son fenercisi Bodrum’un. Bodrum Yarımadası’ndaki fenerlerin çoğu ona bağlı. Dedem İsmail, Sürmene’den çıkmış. Öksüz. Çok fakir. Bir teknede iş bulmuş. İki teneke mısır aylığına çalışıyor. Gel zaman git zaman yolları İskenderiye’ye düşüyor. Yükü boşaltıyorlar. Sonra bekle dur. Dönüş yükü çıkmıyor. Dedem o ara yayın yapıldak su taşıyor. Başkanın evine. Başkan dedemi seviyor. Güveniyor. Başkan, bir gün geminin kaptanını çağırıyor: “Gel şu öksüzün elinden tutalım. Sevaptır. Dürüst delikanlı. Bodrum’a fenerci aranıyor. İzin ver gönderelim.” Kaptan kabul ediyor. Dedemi çağırıyorlar. Durumu anlatıyorlar. Dedem ben bilmem oraları diyor. Başkan, eline mektup vereceğim. Bodrum liman başkanına vereceksin deyince dedem kabul ediyor. Ayağının babucuyla dedem Bodrum’a geliyor. Mektubu liman başkanına veriyor. Kemer köyüne gönderiyorlar. İsmail dedem köye geliyor. Köydeki Gazioğulları’ndan biri dedeme sahip çıkıyor. Ona analık babalık yapıyor. Maaş İstanköy’den geliyor. Dedem İstanköy’de de evleniyor. İstiklal Harbi’nden sonra 53 yaşında ölüyor. Beş vakit namaz kılan dedem, köyden 15 parça tarla alıyor. Babam Mustafa, İstiklal Harbi’nden sonra fenerci oluyor. Bu fener 1931’de yapılıp babama teslim edilmiş. (Belge 1) Babam 1956’da emekli olunca ben fenerci oldum. 30 yıl çalıştım. Evlendim. Karatoprak (Turgutreis) aşağı mahalleden

Dördüncü ve Son Fenerci Mustafa Çürük

gelini atla getirdim fenere. Fenerin mutfak ve iki odası var. Odaların karşısında depo, tuvalet, fırın. Kule odalara bağlı. Ilgın ağaçlarının yanına kuyu açtım. Yavan su çıktı. Suyu el pompasıyla fenere bastım. İki çocuğum oldu fenerde. Mustafa ile Habibe. Gündüzleri tarlada çalışırdık. Geceleri hep fenerdeyiz. Fenerde önceleri gazlı sistem vardı. Yani gaz lambası yanıyor, mercek ışığı büyütüyordu. Yanan gaz lambasının iki tarafında sac levhalar vardı. Kendi ekseni etrafında dönerdi. Gazdan sonra asetilenli çakar şekle dönüştü fener. 1983’de elektrikli sisteme geçildi. Halihazırda elektrik akülü sistemle çalışmaktadır. Bir sene İstanbul’a gitmiştik izinde. Gelirken aküllü bir televizyon aldık. Yayın olduğu geceler köyden gelip film seyrederlerdi. Bodrum’a Cuma pazarına giderdik. 1986’da emekli oldum. Oğlum Mustafa yerime geçti. Şimdiki Bodrum Fenercisi o. Son fenerci. Yasa çıktı. Artık fenerler babadan oğula geçmiyor.

Babam anlatmıştı. Hüseyin Burnu Feneri 1876 yılından bu yana varmış.

Kara parçasısın en uç köşesinde taşlar üst üste yığılmış. Kule gibi. Sonra beyaza boyanmış. Uzaktan görünsün diye. Şimdiki fenerin sahiline inersen yıkılmış beyaz taşları görürsün. Teknik biraz ilerleyince taşların yerine demir direk dikilmiş. Makara sistemine bağlanan gaz lambası geceleri direğin tepesine çekilirmiş. Sonradan eski fener binası yapılmış. İstiklal Harbi sırasında İtalyan Hücumbotu bombalayıp yıkmış feneri. 1931 yılına kadar bölge fenersiz kalmış. Yeni feneri Fransızlar 1931’de yapmış.

Ben orada amele olarak çalıştım.

Haris Tengiz’e sormuştum feneri. “Ben orada amele olarak çalıştım. Fransızların yanında. Oranın bodrumunu sarnıç olarak yaptık. Fransadan bidonlarla kara sular getirdiler. Çimentoyla karıştırdık. Harç yapıp duvarlara sürdük. İzolasyon olarak. Simsiyah parlıyordu. Fenere in de bak.” Belge 1

Dördüncü ve son kuşak fenerci

Ü

İkinci Fenerci Mustafa Çürük

29


Mustafa Çürük; “Ben fenerde doğdum, fenerde büyüdüm. Okula oradan geldim gittim. Turgutreis’e yürüyerek. Fenerde evlendim. Fenerde yaşadım. Fransız kaynaklarına göre Hüseyin Burnu Feneri 1876’da varmış. Adının nereden geldiğini bilmiyoruz.” Mehmet İmbat Kaptan: “Hüseyin Burnu Feneri Akyarlar’da. Ne zaman yapılmış, adı nereden geliyor bilmiyorum. Biz oraya Kefaluka yahut Kemer feneri deriz.”

Yanımdaki genç; “Amca, daldın gittin be yahu. Rakın durupduru. Hadi çek bakalım.”

Rüyadan uyanmış gibiyim. İçerisi gümbür gümbür. Davullar vuruyor. Pist dolu. Gençler… Gençler kızlı erkekli oynuyorlar. O ne? Alaaddin. Aşçıbaşı. Mutfağı bırakmış çıkmış. Çökertme oynuyor. İnanamazsınız. Adil. Kolları havada. Öne doğru eğilmiş. Çevik hareketlerle oynuyor. Karşısında kankası Hasan. Hasan Serçe… Zıplıyorlar… Diz vuruyorlar… Dönüyorlar… Coşkulu insanlar. Salon tempo tutuyor. Kanka Hasan’ın anlattıkları aklıma geliyor: “Bodrum’a Küba Bar’a giderdik. Bir gece dönüyoruz. Cart! Bir araba bizi solladı geçti. Nasıl olur. Burası bizim çöplüğümüz. Bastır. Rampada yakalayıp önlerine geçtik. Durduk. Kafalar iyi ya. Arabadan indik. Öbür arabadan dört kişi çıktı. Adil ikisine sarılıp sürdü götürdü. Benim karşımda iki metrelik biri. Konuştuk anlaştık. Onlar arabalarına bindi, biz de kendi arabamıza bindik. Adil, camdan yarı beline kadar sarkmış elinde plaka bağırıyor. “Bu plakayı görüyonuz mu? Kimin bu? Kasabın, kasabın!...” Başka bir gece gene Küba Bar’dan dönüyoruz. Birden önümde bir karaltı gördüm. Direksiyonu kırdım. Gümmm… Arabaya çarptık. Karaburgaz mezarlığının ordaki virajda. İndik arabadan. Dört kişiyiz.

30

Çarptığımız araba yok. Önce iki kadın, arkasından ekip çıka geldi. Adil kadınlardan özür diledi. Arabanızı tamir ettirelim dedi. Kadınlar çekti gitti. Sabah da jandarma bizi çekti. Meğer hanımlardan biri Muğla Valisi’nin sekreteriymiş. Özür diledik. Anlaştık. 48 UK 024 nolu plaka meşhur oldu.”

Çalgılar durdu. Salon sustu. Hanımlarda bir telaş. Ortaya görmediğim birşeyler getirildi. Solist “Askerim” türküsünü söylemeye başladı:

“Asker yolu beklerim Gününü gününe eklerim Sen git yarim talime deee Ben sılayı beklerim.”

Adil türkünün eşliğinde geldi hanımların önüne. Sağ elini uzattı. Tetik parmağı da olan işaret bapmağına kına yakıldı. Duygular tavan yaptı. Islıklar, alkışlar, dualar, gözyaşları. Babaanne ellerini açmış dua ediyor. Baba Mustafa yutkunuyor. Gözlerinde beliren gözyaşlarını gizlemeye çalışıyor. Anne Servinaz başını çevirmiş gözyaşlarını siliyor. Fatma hanım hepimiz ağladık diyor: “Ben, Servinaz, Habibe ve bütün kadınlar. Hatta Mustafa da…” Esmeray’ın şarkısını mırıldanıyorum “Gel tezkere, gel tezkere bitsin bu gurbet.” Adil! Askerlik vatan borcu, namus borcu. Sağlıkla git. Sağlıkla dön. Güle güle… * Yazarın yazılı izni alınmadan alıntı yapılamaz


31


G ez. Göz. Arpacık

Hazırlayanlar: YEŞİM & KADER ONAY / kaderonay@msn.com

EDREMİT KÖRFEZİ SEYAHATİ -1-

KUZEY EGE’NİN İNCİSİ

AYVALIK

Kısa süreli ve doğaçlama gezilerin tadına doyum olmaz hepimiz biliriz. Biz de bir hafta sonu gezisi planladık kafamızda ve hemen çantaları ve fotoğraf makinelerini toplayıp sabah saat 9.30 da döküldük yollara.

H

edefimiz Balıkesir ve Çanakkale illeri arasında Biga yarımadasında bulunan Edremit, Burhaniye, Akçay ve Ayvalık gibi sahil beldelerini barındıran ve Marmara bölgesi ile arasında sınır oluşturan görkemli Kaz Dağları’nın da içinde bulunduğu Edremit Körfezi. İzmir üzerinden keyifli bir yolculuk ile öğlen saatlerinde Menemen’de yemek molamızı veriyoruz. Havamız güneşli ve ılık tam bir yolculuk günü çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Öğleden sonra saat 16.00 civarında Ayvalık’ta oluyoruz. Birkaç pansiyon ve motele baktıktan sonra, deniz kenarında bulunan eski bir zeytinyağı fabrikasından çevrilmiş butik otelde oldukça uygun bir fiyatla yer buluyoruz. Sızma Han Otel yaklaşık 100 yıllık taş bir bina. Eski zeytinyağı fabrikası restore edilmiş ve 10 odalı çok şirin

32

bir butik otel haline getirilmiş. Önünden denize girilebiliyor ve şehrin de merkezinde bulunuyor.

Bundan daha iyisi olamazdı diye düşünüyoruz. Çantalarımızı odamıza bırakıp hemen küçük bir şehir turuna çıkıyoruz. Mübadele döneminden kalma Rum evleri ve daracık sokakları ile eski şehrin bulunduğu kısım büyüleyici güzellikte. Evlerin kapıları, taş işçilikleri ve zamana meydan okuyan duruşları görülmeye değer. Deniz taşımacılığının bulunduğu döneme ait olan eski zeytinyağı fabrikaları genellikle sahil şeridinde bulunuyor. Bu binalar yerli ve yabancı girişimciler tarafından satın alınıp restore ediliyor ve turizme açılıyor. Ancak ilçe belediyesi bu konuda çok titiz, kesinlikle dış görünümleri ile oynamak yasak. Böylece birliktelik ve ortak mimari doku korunmaya çalışılıyor.


Ayvalık denince hepimizin aklına zeytinyağı, tostu, adaları, rüzgarları ve tertemiz havası ile şirin bir Ege kasabası geliyor ancak buranın yakın tarihi anlatan şehir dokusu da çok etkileyici mutlaka gelip görmek lazım. Akşam yemeğimizi otelimizin deniz kenarında bulunan yemek bölümünde yiyoruz. Dünyanın en lezzetli zeytin ve zeytinyağı Ayvalık’ta bulunuyor. Bu durum konunun uzmanları tarafından onaylanmış. Radika, hindiba, turp otu, arapsaçı ve istifno otları ile hazırlanan zeytinyağlı mezeler bir harika. Izgara peynir ve zeytinyağında kızartılmış börekler de öyle. Izgara ahtapot ve kalamar tava ise çok leziz. Tatlı bir esinti, leziz yemekler, onlara eşlik eşlik eden buz gibi bir rakı ve yanınızda sevdiğiniz, insan daha ne isteyebilir ki? Çok şanslı olduğumuzu düşünüyor ve seyahatimizin ilk gününü sonlandırıyoruz.

Akşam şehre dönünce bir teneke zeytinyağımızı ayırtıyoruz hemen. 1926 doğumlu tatlıcı Talat amcanın sohbeti eşliğinde Güler Tatlıhanesi’nden sakızlı zeytinyağlı kurabiyenin tadına bakıyoruz. Veli Usta’nın Yeri adında o gün açılışı olan balıkçıda akşam yemeğimizi büyük bir keyifle yiyoruz. Deniz mahsulleri ve mezeler çok temiz ve leziz. Fiyatlar ise son derece uygun. Dolu dolu geçen bir günün ardından yarın yapacağımız gezinin planlarını yaparak gecemizi tamamlıyoruz. Seyahatimizin bir sonraki gününde buluşmak üzere hoşçakalın…

Ertesi sabah erkenden kalkıp bir yandan balıklara ekmek atarken bir yandan da büyük bir keyifle kahvaltımızı yapıyoruz. Ve kaldığımız yerden şehir turumuza devam ediyoruz. Tarihi manastırları, camileri ve Rum evlerini fotoğraflamaya doyamıyoruz. At arabalarının bulunduğu at meydanı ve şeytanın kahvehanesi olarak adlandırılan yerler çok ilgimizi çekiyor. Öğlen yöresel yemekler yapan bir lokantada karnımızı doyuruyoruz. Ayvalık denince ilk akla gelen yerlerden biri olan Sarımsaklı bölgesine gidiyoruz. Turistik pek çok otelin bulunduğu bir yer halini almış. Deniz ve kumsalı çok güzel ama yapılaşma tüm güzelliğini yok etmiş. Oradan Şeytan Sofrası denilen panoramik körfez manzarası ve şeytanın ayak iziyle birlikte anılan tepeye çıkıyoruz. Manzara muhteşem. Dönüşte Çamlık bölgesinden geçiyoruz. Meşhurların eski evleri satın alıp yazlık haline getirdikleri çok bakımlı ve çok lüks bir bölge. Burada yaşamayı hayal ediyoruz bir an.

33


İ çimizden Biri Yaşarken Onurlandırılmak

“İlk Onursal Hemşehri”

BÜLENT AKKURT

Bodrum Belediye Başkanlığı, bazı sivil toplum ve basın kuruluşlarının katılımı ile bu yıl ilki gerçekleştirilen Onursal Hemşeri gecesinde gazeteci-yazar Bülent Akkurt, Onursal Hemşeri ünvanıyla ödüllendirildi. 85 yaşında olan Bülent Akkurt tam 60 yıldır sanatta, edebiyatta ve basında çalışmalarını aralıksız olarak büyük bir başarıyla sürdürüyor.

B

odrum’da yayınlanmakta olan iki gazete ve bir dergiye (Haber 2000 Gazetesi, Yarımada Gazetesi, Bodrum Bülten Dergisi) düzenli olarak köşe yazıları yazıyor. Bülent Akkurt’a yapılacak bu jestle ilgili Hürriyet Gazetesi yazarı Deniz Sipahi de 12 Aralık tarihli Hürriyet Ege’de bir yazı yazdı. Oldukça duygusal ve anlamlı olan yazıyı siz okuyucularımız için tekrar yayınlıyoruz

“Bulunmaz adam” Bülent Akkurt

Ünlü tiyatrocu Haldun Dormen, Bülent Akkurt için şunları söylüyor:

34

Kim istiyor?

Öncelikle Türk medyasına çok önemli hizmetler vermiş olan meslektaşları... Bodrum yarımadasında yayın yapan televizyon ve radyoların, yayımlanan gazete ve dergilerin sahipleri yöneticileri bir araya gelip uzun zamandır ihmal ettikleri bu borcu ödemek istemişler. 20 yılı aşkın birikmiş, bugüne kadar hep göz ardı edilmiş; zaman zaman birilerinin aklına gelen bir borcu ödeyecek şimdi Bodrumlular... Gazetecilerin başını çektiği bu fikre Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da destek vermiş ve sahiplenmiş. Kocadon, “Bu düşünceyi kalıcı bir projeye dönüştürelim. Bundan sonra her yıl bir veya birden fazla kişiyi ‘Onursal Hemşeri’ unvanıyla ödüllendirelim. Bülent Akkurt ile başlayacağımız bu proje her yıl tekrarlanarak devam etsin” diye düşünüyor. Bodrum Belediye Başkanı’nın bu görüşüne Bodrum Ticaret Odası da benimsemiş. Mahmut Serdar Kocadan da bu fikri sonuna kadar destekliyor.

“Tiyatro dünyamızda harikulade oyuncular, yönetmenler, tasarımcılar bulabilirsiniz. Hatta onları dış ülkedekilerle kıyaslayıp büyük gurur da duyabilirsiniz. Ama bir tiyatro yöneticisi bulmak, tiyatroyu deli gibi seven, arka BODRUM’UN İLK ONURSAL HEMŞEHRİSİ planda kalarak perdeyi hiçbir zaman Bodrum yarımadasındaki yerli - yabancı; kentin sosyal, kapattırmamaya çalışan kişiyi bulmak kültürel ve sanatsal yaşamına farklı katkı verebilmiş her neredeyse olanaksızdır. İşte Bülent birey hatırlanmayı ve onurlandırılmayı hak eder. Akkurt bu olanaksız durumun içinden fışkıran bir mucizedir. Yıllarca aranıp Konu Bülent Akkurt olunca... bulunamayan ‘bulunmaz adam’dır.” önemli roller üstlendiler. Bodrum’da Rotary’yi kurduğu için bütün kuBülent Akkurt, gerçekten de “bulunmaz Bugün size “bulunmaz adam” Bülent Aklüpler, Beşiktaş kongre üyesi olduğu için bütün adam”dır. kurt’tan bahsedeceğim. Beşiktaş dernekleri de bu geceye desteklerini açıklamışlar. Bir arkadaş, bir dost, Şimdi... Bodrumluların ‘Onursal Hemşehri’si Bodrum’da bir ilk yaşanacak. bir sevgi adamı... Bodrum aşığı Bülent Akkurt’a Bodrumlular Hayatını gazeteciliğe, sanata, yazı dünyasına Türk medyasının kilometre taşlarına tanıklık etşimdi bir sürpriz yapmaya hazırlanıyor. ayıran... miş çok önemli bir gazeteci; haberci, yönetmen, 21 Ocak 2011 günü Bodrum’daki birçok siİnsan sevgisini kitaplarında, yazılarında, şiirköşe yazarı... vil toplum örgütü Akkurt’a “Onursal Hemşeri” lerinde işleyen... Aynı zamanda Türkiye’nin en önemli sanat orödülü verecek. İstanbul’u, İzmir’i hep farklı seven... ganizasyonlarına imza atmış; bir Don Kişot gibi Böyle bir organizasyon ve tören Bodrum’da ilk Ama hayatının son 30 yılını Bodrum’da gesanatı, sanatçıyı öne çıkaran fikir önderi, yazar defa yapılıyor ve Bülent Akkurt için başlatılıyor. çiren... ve sanat insanı... Başlatılıyor diyorum çünkü... Bu “bulunmaz adama” Bodrumlular gecikmiş Aynı zamanda insan sevgisiyle dopdolu; sivil “Onursal Hemşeri” fikrini ortaya atanlar; sonbir teşekkür edecekler. toplumcu, gerçek bir demokrat, bir gönül adaradan fark ediyor ki, “Bodrum’u Bodrum yapan” Ne mutlu Bülent Akkurt’a, Güneş Akkurt’a... mı... insanların sayısı hiç de az değil... Akkurt dostlarına... Ben kendimi hep şanslı hissetmişimdir. Bülent Akkurt’a verilen bu ödül ve düzenleBodrumlulara... Hayatımda hep bu “bulunmaz adamlar” karnecek bu gece bir başlangıç olsun, her yıl da Hepimize... şıma çıktı ve benim dünyaya bakışımda çok tekrarlansın istiyorlar.


Fotoğraflar. Bodrum Belediyesi / Bülent Fırat

Gecede salona da yansıyan duygusal anlar yaşandı

D

eniz Sipahi’nin yazısında sözünü ettiği “2011 Bodrum Onursal Hemşehri” ödül gecesi, yazıda da belirtildiği gibi 21 ocak’ta Bodrum Belediyesi himayelerinde, Bodrum Ticaret Odası ve Bodrum Rotary Kulübü destekleriyle Diamond Of Bodrum otelde seçkin bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleşti.

BÜLENT AKKURT

Bir kokteylle başlayan gece, Hakan Girit Orkestrası eşliğinde sürdü. Cansın Türkdoğan’ın sunuculuğunu yaptığı gecede, “Bülent Akkurt Biyografi Görsel Sunumu”nun ardından Bodrum Onursal Hemşehri Organizasyon Komitesi adına Çetin Akant’ın bu projenin doğuş ve gelişme sürecini anlattığı kısa bir konuşma sonrasında Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon

anmamlı ve kısa bir konuşma yaptı. Bodrum Beşiktaşlılar Derneği’nin verdiği plaketin ardından verilen “2011 Bodrum Onursal Hemşehri” plaketi ile Bülent Akkurt salonada yansıyan duygusal anlar yaşadı. Bülent Akkurt daha sonra yaptığı bir konuşma ve okuduğu şiirleriyle geceye katılanlara, bu organizasyonu hayata geçirenlere teşekkür etti.

Bülent Akkurt, çok genç yaştan itibaren gitmek istediği yönü belirleyen şanslı insanlardan... Havacı olarak girdiği askeri lisede gözleri bozulduğu için bu hayalinden vazgeçer. Harp Okulu’ndan 1945 yılında mezun olur ve subaylık yılları başlar. Akkurt, askerliğe devam ederken; bir yandan da gönlünde yatan meslekte ilerleyebilmek için İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’ne devam eder. Bu arada, Milliyet Gazetesinde spor yazarı olarak çalışmaya başlar ve mesleğe ilk adımını atar. 1955 yılı 30 Ağustos’unda yüzbaşılığa terfi ettiği gün zorunlu hizmetini tamamlar ve ordudan istifa eder. Spor yazarlığı 9 yıl sürer; sonra gazetenin mutfağına geçer. Havadis, İkdam, Hürvatan, Milliyet gazetelerinde yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü gibi görevler gelir. Sonra... Tiyatroya geçiş dönemi... Önce, İstanbul’da Arena Tiyatrosu kuruluşuna katılma ve kısa bir süre sonra Ankara’da Asaf Çiyiltepe ile el ele Ankara Sanat Tiyatrosu’nun kuruluşu... Dokuz yıl bu kuruluşun başında genel yönetmen olarak çalışır, sonra İstanbul’a döner ve “Sanajans” Sanat Haberleri Ajansı ile başlayan serbest gazetecilik ve dergicilik dönemi... Büyüklü küçüklü pek çok sanat kuruluşunun; tiyatrolar, operalar, baleler ve İzmir Kültür ve Sanat Vakfı gibi kuruluşların basın, halkla ilişkiler ve sanat danışmanlıkları ile genel müdürlük görevleri... Sanat galerileri ve yayınevleri çalışmaları... İKSEV’in ilk genel müdürlerindendir Bülent Akkurt... Ve bugün vakıfların sanata ilgisi varsa; büyük holdingler, şirketler sanata bir sosyal sorumluluk gibi bakıyorsa bunun tohumlarını Bülent Akkurt atmıştır. Büyük mücadeleler, hareketli, canlı ve dolu dolu bir yaşamın ardından radikal bir tavırla Bodrum’da yaşama kararı... Bülent Akkurt, eylül ayında 85’ini bitirdi. Bodrum’u ilk keşfedenlerden, 30 yıl önce de buraya temelli yerleşerek; sembol isimlerden birisi olan Bülent Akkurt

35


GEÇMİŞ OLSUN BÜLENT ABİ...

Evinde rahatsızlanan Bülent Akkurt’un, kaldırıldığı Özel Bodrum Hastanesi’nde Beyin enfarktüsü rahatsızlığı geçirdiği tespit edildi. Hastane’nin Başhekimi ve beyin cerrahı Op. Dr. Abdullah Servet ile kardiolog Dr. Nejat Sönmez’in yaptığı müdahalenin ardından sağlığına kavuşarak bir süre müşahade altında kaldı ve daha sonra evinde istirahate çekildi. Sağlık durumu iyi olan dergimiz yazarlarından Bülent Akkurt’a, geçtiğimiz ay Bodrum Belediyesi tarafından Onursal Hemşehri ünvanı verilmişti. Bodrum Bülten ailesi olarak önümüzdeki sayıda tekrar birlikte olmak üzere Bülent abimize geçmiş olsun diyoruz.

ONURSAL HEMŞEHRİ BÜLENT AKKURT İÇİN NE DEDİLER ?.. ONURSAL HEMŞEHRİ BÜLENT

KABINA SIĞAMAYAN AKKURT.. Mehmet KOCADON Bodrum Belediye Başkanı

Geçmişin sürgün yerinden bugünün dünya markasına gelirken, Cevat Şakir sahiplendi Bodrum’u, Azra Erhat sahiplendi, Sabahattin Eyüboğlu sahiplendi, Zeki Müren, İlhan Berk ve daha nice değerler sahiplendi, bu 5000 yıllık kültür mirasını dünyaya tanıttılar. Bodrum’un bu değerlere gönül borcu büyüktür. Bodrum için bir büyük değer de Bülent Akkurt’tur, O da sahiplendi bu “Ebedi Mavilikler Ülkesi”ni, varlığıyla onurlandırdı, değer kattı ve ben O’na “Kabına Sığamayan” demek istiyorum. Sebebini merak edenler sanat dünyasına, edebiyat dünyasına, basın dünyasına bakmalıdır, doğrusu Bülent Akkurt’un sevda dolu, enerji dolu yaşam öyküsüne bakmalıdır. 1980 yılında Bodrum’a yerleşirken belki de dinlenmeyi düşünüyordu ama içindeki sevgiden kaynaklanan enerji, O’na Bodrum’da da rahat vermedi. Hayatını sevgi temelleri üzerine inşa etmiş bir asker, bir gazeteci, bir tiyatrocu, yazar ve şair olan Bülent Akkurt, yine kabına sığamadı ve arkadaşlarıyla Bodrum’a BOSAV’ı, Bodrum ve Karya Kültür, Sanat ve Tanıtım Vakfı’nı kazandırdı. Bilirsiniz haritalarda yollar sürekli değişebilir ama nehirler, dağlar asla değişmez. Bodrum’un değişmezleri olmuş bu değerlere vefa borcumuzu ödemek amacıyla bir gelenek başlatarak “Onursal Hemşehri” ünvanı vermeye karar verdik. Bodrum’un mavisi olmuş, beyazı olmuş Bülent Akkurt’u meslek hayatının 60. yılında saygıyla selamlarken bundan böyle Bodrum’un Onursal Hemşehrisi ilan ediyorum.

“SEVGİ PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR” Mahmut S. KOCADON Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

36

Onu ilk kez Bodrum Rotary Kulübüne üye olduğumda tanıdım. Zannederim bir 29 Ekim gününe rastlayan veya o yakınlarda bir toplantıydı. Kürsüye çıktı o her zamanki akıcı, düzgün Türkçesi ve herkesi kendine hayran bırakan ses tonuyla Cumhuriyeti ve Atatürk’ü anlatmıştı. O gün hayranı oldum kendisinin. Yazdığı kitapları hep hediye ederdi, büyük bir keyifle okumuşumdur. Bülent Akkurt Bodrum için bir övünç kaynağıdır. Bülent Akkurt 85 yıllık ömrünün yarısına yakın kısmını Bodrum’da geçirdi ve Türk Edebiyatı’na değerli eserler kattı. Onun düşünce ve ideallerini ve hayat felsefesini kendi ağzından dinleyelim. Bir röportajında Bülent Akkurt diyor ki; “Seviniz. Her şeyi ama her şeyi seviniz. Doğayı, denizleri,

gölleri, ırmakları, ağaçları, çiçekleri ve yaprakları... Hayvanları, kedileri, köpekleri, kuşları ve balıkları... Hele insanları... Seviniz... Doya doya... Sevgi, önce kendinize, yakın çevrenize, dostlarınıza ve arkadaşlarınıza verebileceğiniz en değerli armağandır. Sevgi paylaşıldıkça çoğalır. Sevmesini biliyorsak ve bir de, bu sevgiyi dağıtmaktan kaçınmıyor, sevgimizi kimselerden kıskanmıyor isek mutluluğa doğru en sağlam adımlardan birini atmış olduğumuza inanmalıyız. Şuna da inanmalıyız ki; başarıyı yaratacak, yakalayacak ve ona ulaşacak olan ancak mutlu insandır. Lütfen bunu unutmayınız. Mutluluğu yakalamak herkesin hakkıdır. Bunun da yolu, sevgiden geçmektedir.” Bülent Akkurt’u burada birkaç satırla anlatmak imkânsız. Çok yönlü kişiliği ile Bodrum’da, sanat ve edebiyat çevrelerinde, gazetelerdeki yazıları ve radyo –televizyonlardaki sohbetleriyle o hepimizin bildiği, tanıdığı ve sevdiği bir insan Bülent Akkurt. Bir gönül adamı olan Bülent Akkurt O dost canlısı kişiliği ile geniş çevrelerin sevdiği, saydığı, kitaplarında hep insan sevgisini vurgulayan ama yazmış olduğu kitaplarda kendinden çok az bahseden öylesine mütevazı bir kişiliğe sahip vefalı bir eş ve sevecen bir babadır. Bence onu yine de en iyi anlatan yazmış olduğu on iki kitabı olsa gerek. Bülent Akkurt’a Bodrum’un Onursal Hemşehrilik Beratı verilmesi gündeme geldiğinde buna en çok sevinenlerden biri de bendim. Böylece otuz yıldan beri tanıdığım bu müstesna insanının hak ettiği bu ödül ile onurlandırılmasında benim de az biraz bir payım olduğundan ötürü mutluluk duyduğumu burada ifade etmek fırsatını bulduğumdan ötürü de komiteye şükranlarımı sunarım. Sevgi hep sizlerle olsun. Saygılarımla.

SEVGİLİ BÜLENT AĞABEYİMİZ! Yıldıray ÖZMEN

Bodrum Rotary Kulübü 2010-2011 Dönem Başkanı Bundan yediyüz yıl önce“Sende iyi olan ne ise,dostuna onu ver.”demiş ünlü düşünür,filozof Mevlana Celalettin Rumi .Bu felsefeyi özümsemiş, yaşamına ve mesleğine , aktarmış ,ışığını çevresindekilere sevgiyle yansıtmış,gazeteci,tiyatro yönetmeni,yazar; kısaca bir kültür adamı, sevgili Bülent Akkurt ağabeyimiz. Altmışbeş yıllık meslek hayatının yanısıra ,sosyal sorumluluk bilinciyle görev aldığı sivil toplum örgütlerinde de topluma en iyiyi vermeyi hedeflemiş bir insan olarak Bodrum’a ve biz Bodrum’lulara çok şey kattın,çok emeğin geçti, sevgili Bülent ağabey. Acaba ? senin bizlerle paylaştıklarınla,yaşadıklarınla,biz im seninle paylaştıklarımız ve yaşadıklarımızı birer kefeye koysak, Ne taraf ağır basar dersin? Sevgili Bülent ağabey.


Bodrum çift Gökkuşağı ile taçlandı Bodrum geçtiğimiz ay bir açıp bir kapayan havası, güneşte yağan yağmuruyla keyifli ve farklı bir gün geçirdi. Yağmurdan sonraki toprak kokusunun güzelliğine bir de güneşte yağan yağmurun ardından, masmavi gökyüzünü arka arkaya oluşan gökkuşağı taçlandırarak, kışın karanlığını renklendirdi.

37


ZEYNEP OKÇU BALE OKULU 10 YAŞINDA Zeynep Okçu Bale okulu kuruluşunun 10. yılını Diamond of Bodrum Otel’de seçkin davetlileri ile kutladı.

YENİ BİR OTO PAZARI

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’unda katıldığı gecede Zeynep Okçu, okulunun kuruluşundan itibaren macerasını ve başarılarını sinevizyon eşliğinde anlattı. Bugüne kadar yaptığı katkılar için Belediye Başkanına teşekkür eden Zeynep Okçu, bu sene mezun olan öğrencilerinin diplomalarını vermek üzere Belediye Başkanını sahneye davet etti ve katkılarından dolayı kendisine bir plaket verdi. Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Zeynep Okçu bale okulunun kuruluşundan itibaren izlediğini ve desteklediğini belirterek aldığı başarılar için teşekkür etti. Desteklerinin artarak devam edeceğini belirten Mehmet Kocadon, mezun olan öğrencilere diplomalarını verdi. Zeynep Okçu bale okulunun 10. kuruluş gecesine katılanlar oldukça eğlenceli bir gece geçirdiler. n Dilek Cebeci

56 METRE TEKNE DENİZDE

‘HILTON’ SEZONA HAZIR Bodrum Princess Oteli, Hilton ile anlaştı. Tesis, bu sezon Hilton Bodrum Türkbükü Resort Spa olarak hizmet verecek. 1 kasım itibariyle renovasyona girdiklerini açıklayan, Hilton ile anlaşmanın 15 Aralık’ta imzalandığını kaydeden Tesisin Genel Müdür Yardımcısı Levent Suyolcuoğlu, “Tesiste A’dan Z’ye herşeyi değiştiriyoruz. 1 Mayıs’ta tüm hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra Hilton markasıyla hizmet vermeye başlayacağız” dedi. PAHALI TURİSTİ BODRUM’A ÇEKECEĞİZ Tadilat sonrasında özellikle fiyat politikasında dengeleme yoluna gideceklerini kaydeden Suyolcuoğlu, şunları söyledi; “Bizi iyi satabilecek tur operatörlerine bazı imtiyazlar sağlıyoruz. Amacımız Bodrum’a pahalı turisti çekmek. Hilton adıyla daha yüksek standarttaki turisti bölgeye getirmek istiyoruz. Size bir örnek vereyim. Bir semte girdiğinizde üç çeşit tezgahta domates satılır. Şu anda bir liralık ucuz domatesler çok fazla satılıyor. Biz bunu 1.25 sırasıyla 1.5’a satacağız. Herşey dahil sisteminde kişiye özel servis vermeye çalışacağız”

38

Bodrum içmeler tersanesinde inşa edilen 56 metre uzunluğunda ve 9.5 metre genişliğindeki ‘’Regina’’ isimli lüks yat denize indirildi. Bodrum Tavşanburnu’ndaki Med Yacht tersanesinde 2 yılda Türk mühendis ve işçileri tarafından inşa edilen, 10 yolcu kapasiteli lüks yatın yaklaşık 6 milyon avroya mal olduğu belirtildi. 5 lüks kabini ve gelişmiş yelken sistemi bulunan teknenin turizm amaçlı kullanılacağı ifade edildi. Teknenin sahibi Pruva Yat Yönetim Kurulu Başkanı Bedirhan Boyacı, şimdiye kadar Bodrum ve Antalya’da 21 yat yaptırdıklarını söyledi. ‘’Regina’’ isimli ve sacdan yapılan lüks yatın kendi kategorisinde Türkiye’deki en büyük yat olduğunu öne süren Boyacı, ‘’Tekne, en iyi standartları sunabilecek kapasiteye sahip. Türk bayraklı ve Türk sermayesi ile Türk mühendis ve işçileriyle yapıldı. Teknenin Akdeniz’deki bir haftalık kiralık fiyatı 100 bin Avro.’’

Gümbet kavşağı‘nda açılışı yapılan oto pazarında çok sayıda araç vatandaşların beğenisine sunuldu. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ise, eski model Klasik aracıyla açılışa katıldı. Kocadon “Özellikle 2. el otomobil sektörüne yönelik çalışıyorlar, Bodrum’a katkısından dolayı çok teşekkür ediyorum ve hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Servet Oto Pazarı Sahibi Servet Yenal, “Bodrum’da araç satışları yaz ve kış aynı bizim için bir değişiklik yok. Burada genelde klimalı araçlar tercih ediliyor, Bayanlar genelde küçük ve az yakan araçları tercih ediyorlar. Açılışımıza katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

1. YAŞINI KUTLADI

TEH Türkiye Esnaf Hareketi Bodrum İlçe Başkanlığı “Kan Tazeleme Yemeği” ile bir araya geldi. Gecede amatör mankenlerin birbirinden güzel kıyafetlerini sunmasının ardından, yöneticiler doğum günü pastasının mumlarını hep birlikte söndürdüler. TEH Kurucu Genel Başkanı Yusuf Akat ve Tüm TEH Yöneticilerinin de yer aldığı organizasyonda 200 kişilik grup Taş Ev’de eğlendiler.

CERES YEMİNLİ TERCÜME BÜROSU HİZMETE GİRDİ

Tercüman Melis Çorlu tarafından, TÜÇED Bodrum Bölge Temsilcisi olarak yeni kurulmuş, 66 dilden Noter Tasdikli tercüme hizmeti sunan ve tarafından yapılan çeviri ile tasdiklerin Avustralya, İngiltere, Fransa gibi birçok konsoloslukça Noter Tasdikine gerek duyulmadan kabul edildiği bir firmadır. Ülkemiz ve globalleşen dünya ülkeleri


KURUTEMİZLEMEDE ESKİ KALİTE YENİ İSMİYLE Geçtiğimiz aylarda Oasis Alışveriş merkezinde görkemli bir açılışla Bodrum’a merhaba diyen Akman Kurutemizleme & Çamaşırhane isim değişikliğine gitti ve ismini Osman Erol Kurutemizleme & Çamaşırhane olarak değiştirdi. Hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutan ve vip düzeyde kurutemizleme ve çamaşırhane hizmeti veren firma yeni ismi ve aynı başarılı çizgisiyle yoluna durmadan devam ediyor

ANKA CONCEPT

YENİLENEN YÜZÜYLE ŞİMDİ DAHA ÖZEL Geçtiğimiz yıl Nisan ayında açılan Anka Concept mobilya mağazası, kısa bir sürede kendini Bodrum’a kanıtladı. Mobilyalarıyla birçoğumuzun evine giren firma, büyüyen showroomunda farklı tasarımlarla hizmet vermeye devam ediyor. Hazır mobilya satanların aksine Anka Concept firması, Ankara’da kendi üretim yerlerinde yapılan özel tasarım mobilyalarla Bodrum’daki mobilya çizgisinin dışına çıkmayı başardı. Kişinin zevkine, her evin ölçüsüne göre farklılaşabilen özel tasarım mobilyalarıyla Anka Concept’i seçin farklı olduğunuzu hissedin...

TRIM SLIM YENİ YERİNDE YENİ HİZMETLERLE SİZİNLE... Bodrum’da güzellik ve sağlığı birleştirerek, yıllardır müşterilerine en iyi hizmeti vermeyi hedef olarak görmüş Trim Slim; SGK’nın tam karşısında anayol hizasındaki yeni yerinde, sizlere daha iyi hizmet vermek için hazır. Büyüttüğü bina kapasitesine 3 yeni cihazı ekleyen Trim slim; kavitasyon,Oksijen Terapi ve PRP (enjeksiyonlu gençleştirme) yöntemleriyle güzelliğinize güzellik katmaya devam ediyor. Siz de yenilenmek, görünümünüze güzellik ve tazelik katmak istiyorsanız, Trim Slim’in yenilenmiş şık kliniğine uğrayıp birbirinden çeşitli yöntemlerden birini tercih ederek işe başlayabilirsiniz... Adres: Konacık Yokuşu Estia Çarşısı Bodrum Tel: 0 252 317 10 02 içerisinde hem uluslararası ticaretin hem de dünya ülkeleri ile iletişim kurmamızın en büyük yardımcısı olan tercüme sektöründe Ceres Tercüme, dünya iletişiminin önderliğini yapmayı kendisine ilke edinmiştir. Saniyelerin dahi önemli olduğu günümüz iş dünyasında, hızlı, güvenilir ve ekonomik tercüme hizmetiyle hem maddi hem manevi açıdan müşteri memnuniyetini ön planda tutmakta ve emeğe saygı ilkesini benimsemiş olmasından ötürü düşük kar amacı gütmektedir. TÜÇED (Türkiye Çevirmenler Derneği Üyesi) olarak, Kalite ve sorumluluk taahhüdünde bulunarak “Yeminli Tercüme Bürosu” olarak faaliyet gösterme hakkına sahip nadir kuruluşlardandır.

ÇİNLİ MANKENLER BODRUM TANITIMINDA Dünyaca ünlü Cosmopolitan Dergisi’nin çekimleri için Bodrum’a gelen Çinli top modeller nefes kesti.. Çinli mankenler ve dergi grubunda yer alan 8 Çinli görevli, Bodrum’da renkli görüntüler oluşturdu. Bodrum Kalesi, Myndos Kapısı, İçmeler Tersanesi, Kara Ada, Orak Adası ve koylarda çekim yaptı. Bodrum’dan sonra çekimlerin İstanbul ve Nevşehir’de devam edeceğini belirten proje sorumlusu Anita Yeng, “Tarihi ve doğa güzellikleri ile ünlü turizm kentinde gelecek ay yayınlanacak Cosmopolitan dergisi için modellerimizle çekim yapıyoruz. Bodrum’un doğa ve kültür güzelliklerine hayran kaldık, insanlar çok sıcak ve yardımcı oluyor. Bodrum’un Uzakdoğu, Çin ve Avupa’da daha iyi tanınması için bu çekimlerin yararlı olacağına inanıyorum” dedi.

39


SADRİ ŞENER’DEN OKULA AKILLI TAHTA Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener’in, Bodrum Belediyesi ile yaptığı işbirliği kapsamında 16 adet projeksiyon makinesi ve 16 adet akıllı tahta alındı.

CEMİL İPEKÇİ KADINLARIMIZI MODA İLE BULUŞTURUYOR Ünlü moda tasarımcısı Cemil İpekçi, Anadolu kentlerinde başlattığı ‘Geleneksel Kıyafet Tasarımı ve Üretim Okulu’nun ikincisini yaz aylarını geçirdiği Bodrum’da açacağını açıkladı. Projenin detaylarını konuşmak için Bodrum’da Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile makamında bir araya gelen İpekçi, açıklamasında Mayıs ayında açılması planlanan Geleneksel Kıyafet Tasarımı ve Üretim Okulu’nda 300 ev hanımının profesyonel olarak moda tasarımı eğitimleri alacağını belirtti. İpekçi “ Özel olarak yurt dışından getireceğim 12 moda uzmanı 1 yıl boyunca Bodrum’da ev hanımlarına ücretsiz eğitim verecek. Okulda moda eğitiminin yanı sıra İngilizce, tiyatro, müzik ve resim dersleride verilecek. Yeterli eğitim düzeyine ulaşan hanımlarımızın yanı sıra modaya meraklı gençlerimizde burada kendi tasarımlarını çizmeye ve dikmeye başlayacaklar. Belediyeninde desteklerini alıyoruz, özellikle Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, projeye çok sıcak bakıyor. En kısa süre içinde İstanbul’dan ayrılıp Bodrum’a yerleşmeyi düşünüyorum” dedi.

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, yaptığı yazılı açıklamada, Sadri Şener’in kendisini ziyaret ettiğini ve bir süre görüştüklerini belirtti. Şener’in çok yardımsever bir insan olduğunu ifade eden Kocadon, şunları kaydetti: “Hüseyin Boyacı İlköğretim Okulu’ndaki sınıflarda akıllı tahtaya ihtiyaç vardı. Bu sıkıntımızı kendisine iletmiştik. Sağ olsun ilgilendi. Belediyemiz Sayın Sadri Şener ile birlikte bir kampanya düzenleyerek akıllı tahtaların alınmasını sağladı. Hüseyin Boyacı İlköğretim Okulu öğrencilerine sömestir tatilinde bir sürpriz yaptık ve projeksiyon makineleri ile akıllı tahtaları sınıflarına yerleştirdik. Kendisine, eğitime verdiği bu destekten dolayı teşekkür ederken, ben de kısa bir süre önce öğrencilere vermiş olduğum sözü yerine getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.”

KONACIK BELEDİYESİ EL SANATLARI MERKEZİ El Sanatları Kursları ile birlikte bu bina çok amaçlı bir bina olarak da kullanılmaya başlanılacak. Bu binada el sanatları kurslarının ötesinde tiyatro, müzik ve halk oyunları gibi kurslarda verilecek. Konacık Belediyesi, Belde Esnafı ve Konacık Toplu İşyeri Kooperatifi işbirliğinde yaptırılan “Konacık Belediyesi El Sanatları Merkezi”ndeki çalışmalar tüm hızıyla devam ettiğini belirten Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun şöyle devam etti. “Halen devam etmekte olan el sanatları kurslarımızın tamamını, 300 m2’lik alan üzerine yaptığımız yeni ve modern binamıza taşıyarak, çok daha kurumsal bir hale getireceğiz. El Sanatları Kursları ile birlikte bu bina çok amaçlı bir bina olarak da kullanılmaya başlanılacak. Bu binada el sanatları kurslarının ötesinde tiyatro, müzik ve halk oyunları gibi kurslarda verilecek. Yeni ve modern El Sanatları Merkezimizi, 1 ay içerisinde tamamlamayı ve bayanlarımızın burada kurs imkânlarından yararlanmaya devam etmelerini hedefliyoruz.”

40


BODRUM AJANS, İŞ REHBERİ YORGUNLUĞUNU NO:8’de ATTI

SKAL’DA GÜLER DÖNEMİ

Turizm profesyonellerini bir araya getirmek, kendi aralarında iş birliği kurmak ve turizmi geliştirmek amacıyla kurulan dünyanın en saygın kulüpleri arasında gösterilen Uluslar arası SKAL Kulübü’nün Bodrum Derneği’nde zincir değişim töreni yapıldı. Törende Bodrum SKAL Kulübü Derneği bir dönem önceki Başkanı Ali Erkan Bezirgan zinciri Bora Güler’e verdi... 2011 - 2013 yılları arasında 2 yıl boyunca Bodrum SKAL Kulübü Derneği’nde görev yapacak olan Yüksek Mimar evli 2 çocuk babası 55 yaşındaki Bora Güler, zinciri teslim aldı. Görev süresi boyunca SKAL ailesi içerisindeki güçlü dostluk bağını koruyacağını belirten Güler “SKAL ailesi olarak uluslararası düzeyde, seyahat acenteliği, tur operatörlüğü, turizm organizasyonları, turizm alanlarında müdür, CEO ve üst düzey yöneticilere kapımız her zaman açık. SKAL ailesine üye olarak dünyanın farklı ülkelerindeki bir çok yeni üyelerle tanışma fırsatı yakalıyoruz. Turizmi geliştirmeye yönelik seminer, konferans gibi organizasyonların sayısını artırmaya çalışacağız” dedi.

KLİBİNİ BODRUM’DA ÇEKTİ

Sony Music etiketiyle 5 yıllık bir aradan sonra suskunluğunu bozan Özlem Tekin albümü için Serdar Gözelekli ve Eyüp Küçükosman yönetmenliğinde Bodrum’da Kargı Koyu’nda dijital kamera ile çekilen klip yaklaşık 9 saatlik bir çalışmanın ardından tamamlandı. “Yatağım Boş” ve “Kimse Bilmez” şarkılarından sonra “Sen Anla” klibiyle müzikseverlerin karşısına çıkan sanatçı “Elimizden geldiğince çok sayıda klip çekip, paylaşmak istiyoruz” dedi.

Bodrum Ajans her yıl geleneksel olarak düzenlediği “ İş rehberi sonrası yorgunluk atma” yemeğini bu yıl No:8’de keyifli bir gece ile gerçekleştirdi. Bodrum Ajans Yayın Grubu her yıl olduğu gibi bu yıl da Bodrum’un tek rehberi Bodrum Ajans İş Rehberi’ni katılımcı ve kullanıcılarına tam zamanında ulaştırdı. 15 yıldır üretici ve tüketiciyi biraraya getiren yayın Bodrum Ajans iş rehberi bu yıl da yoğun bir tempo ve büyük bir emekle hazırlandı. Emeği geçen yayın grubu üyeleri No:8 ‘de düzenledikleri bir yemekle yorgunluklarını attıkları keyifli bir gece geçirdiler ve başarmış olmanın mutluluğunu hep birlikte paylaştılar… Bodrum Ajans Yayın Grubu bu keyifli gecenin ardından moral ve güç depolayarak, bir sonraki projeleri için kollarını sıvadı.

41


AKP, ALGÜL İLE YENİDEN

KİSSEBÜKÜ’NE OTEL PROJESİNE İZİN YOK Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne bağlı Mazı Köyü’nün Kisebükü koyunda arkeolojik ve doğal SİT alanına yapılacak 200 milyon dolarlık otel projesinin tadilat planı, Muğla İl Genel Meclisi toplantısında 1’e karşı 27 oyla reddedildi. Muğla İl Genel Meclisi’nin CHP’li Başkanı Salih Zeki Köylü, “Bu cennet koyun mavi yolculuğa daha çok yararlı olacağı inancında olduğumuz için plan tadilatına onay vermedik” dedi. İl Genel Meclisi’nin kararı çevrecileri ve denizcileri sevindirirken, yatırımcılar oteli yapmakta kararlı olduklarını belirtti. Gökova’da mavi yolculuğun en önemli duraklarından biri olan, 2’nci derece arkeolojik ve doğal SİT alanlarına sahip Kisebükü koyunda, BBK Turizm ve Yat İşletmeciliği A.Ş. tarafından 130 dönüm arazi üzerine yapılmak istenen 200 milyon dolara mal olacak 450 yataklı süper lüks turistik tesisin imar plan ve tadilat projesi, 8 Aralık’ta İl Genel Meclisi’nde ele alındı. İl Genel Meclisi Başkanı Salih Zeki Köylü’nün başkanlığında gerçekleştirilen ve 28 üyenin katıldığı toplantıyı, Bodrum’da projeye karşı çıkan Mavi Yol Girişimi üyeleri de izledi. Yaklaşık üç saat süren toplantı sonucunda 28 üyeden 27’si plan tadilatına ve projenin uygulanabilirliğine onay vermedi. 1 üye plan tadilatı yönünde ‘evet’ oyu kullandı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından Muğla’daki yedi ilçe teşkilatının görevlerinden istifalarının alınmasının ardından Bodrum ilçe başkanının görevi iade edildi. Yetki belgelerini alan Bodrum İlçe Başkanı Yılmaz Algül tüm Yarımada genelinde yapılanmalarını tamamladıklarını belirterek; “Gündoğan, Gümüşlük, Göltürkbükü, Turgutreis ve Mumcular yeniden yapılandırılırken Konacık, Bitez, Yalı, Ortakent-Yahşi, Yalıkavak belde teşkilatlarımız da güçlendirilmiş ve takviye edilmiştir. Köylerde köy temsilcilerimiz, mahallelerde mahalle temsilcilerimiz atanmıştır. Kadın Kollarımıza her siyasi görüşten katılımlar olmuş, üye sayımızda 1500’e yakın artış meydana gelmiştir” dedi.

GÖREVE BAŞLADI...

CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanlığından istifa eden Asuman Ağan’ın yerine Saime Demirtaş görevlendirildi. Kadın Kolları Başkanı Saime Demirtaş, üyeleri ile birlikte yaptığı toplantıda birlik ve beraberlik mesajı vererek, iktidar için yürümeye devam edeceğini ifade etti. CHP Kadın Kolları olarak üzerlerine düşen görevleri yerine getireceklerini kaydeden Demirtaş

“Şimdi el ele ve yan yana olma zamanıdır. Bu nedenle bu iktidar yolunda yürümek isteyen herkese kapımız sonuna kadar açıktır. Halkın iktidarını hep birlikte kuracağımıza inancımız tamdır” diyerek, birlik ve beraberlik mesajı verdi.

TALEP KABUL GÖRMEDİ

6 yıldır tartışma konusu olan ve geçen dönem satılması gündeme gelen Muğla İl Özel İdaresi mülkiyetindeki Bodrum eski Kaymakamlık Evi’ni Kültür ve Turizm Bakanlığı Sergi Evi olarak tahsisini istedi. Bakanlık, atıl durumda bulunan eski Kaymakamlık Evi’ni, Sergi Evi olarak hizmete açarak, Bodrum’da gerçekleştirilecek sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapmasını istedi... Bodrum Belediye Meclisi’nde Kültür ve Sanat Evi olarak karar alınan Bodrum eski Kaymakamlık evini, Bodrum Ticaret Odası ve Bodrum Belediyesi de talip olmuş, fakat İl Genel Meclisi’nden bu talebe olumlu cevap çıkmamıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tahsisi istenen eski Kaymakamlık evi ile ilgili Plan ve Bütçe Komisyonu ile Turizm, Gençlik ve Spor Komisyonu, bakanlığın tahsis talebini oy çokluğu ile uygun görmedi. Yapılan oylamada, 28 evet oyuna karşılık 11 red oyu ile Bodrum eski Kaymakamlık Evi’nin Turizm Bakanlığı’na tahsisi yapılmadı.

ANTİK TİYATRODA KIRMIZI ŞAPKALI ALARMI Bodrum’da, yaz aylarında çok sayıda konsere evsahipliği yapan Helenistik Döneme ait yaklaşık 2 bin 500 yıllık tarihi Antik Tiyatro’nun altındaki kaya mezarlarına giden tünele, MOBEBE kameralarından bir kişinin demir kapının kilidini kırarak girdiği belirlendi. Bunun üzerine harekete geçen polis, Antik tiyatronun altındaki 50 metrelik tünelde ve yedi yıl önce Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde görevli arkeologlar tarafından gün ışığına çıkartılan üç kaya mezarın bulunduğu bölümde arama yaptı. Arama sırasında, kaya mezarların bulunduğu bölümdeki demir kapının da kırık olduğu görüldü. Antik Tiyatro’ya gelerek incelemelerde bulunan Bodrum Su Altı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, Kazının yapıldığı yıllarda bulunan eserleri müzeye götürüp koruma altına aldıklarını, Ancak hala girilemeyen mezar odaları bulunduğunu belirterek, “İçeri giren kişi, kaçak tarihi eser kazısı yapmak için keşif yapmış olabilir. Polis, soruşturma başlattı. MOBESE görüntülerindeki kişiyi tespit etmeye çalışıyoruz” dedi.

42


BODRUM EUROMED ÜYESİ

İSKELELER KURTULDU

Çevre ve Orman Bakanlığı-Özel Çevre Koruma Kurumu (ÖÇKK) Başkanlığı, turistik tesislerin günübirlik amaçlar için kullanımı amacıyla ahşap iskele kurulmasına imkân tanıdı. Muğla Valiliği’ne ve Özel Çevre Koruma İl Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, Özel Çevre Koruma Bölgeleri içinde, günübirlik kullanımlar için yapılacak olan ‘Ahşap İskeleler’ ile ilgili yönetmelik değişikliğinin yapıldığı belirtildi...

EYLEMLE KUTLADILAR

Gündoğan beldesinde yeni yapılacak bir turistik tesis nedeniyle yapılan yol değişikliğinin 4 bin yıllık kaya mezarlarına zarar verileceğini iddia ederek Muğla Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açan çevreciler kazandıkları zaferi pankartlı eylem yaparak kutladı... Gündoğan Peynirçiçeği Derneği ile Mavi Yol Girişimi adına Av. Rıza Bengi, bölgedeki yüze yakın kaya mezarı ile doğa güzellikleri ile dolu hazine arazilerinin ranta kurban edilmemesi yönündeki hukuk kararı bu tür girişimlerde bulunanlara da örnek teşkil edecek” dedi

ARITMAYA TAM NOT

Konacık Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi’ni incelemek için Kubota firması yetkilileri Japonya’dan Konacık’a geldi. Kubota firmasının Türkiye’deki ilk membran kullanan tesisi olduklarını ve yetkili ekibin ziyaretinin çok önemli olduğunu vurgulayan Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun şunları söyledi. “Membran, suyun geri dönüşümüne imkân ve-ren bir teknoloji. Şu anda herhangi bir sorunumuz yok. Laboratuarımızı geliştireceğiz. Artık Bodrum’da ki tüm su analizlerini burada yapabileceğiz.”

Euromed’in dönem başkanı Fransa’nın Nice kenti başkanlığında Fas’ın Fes kentinde düzenlenen t oplantıya katılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve Meclis Üyesi Ali Rıza Uysal, burada protokolü imzalayarak Bodrum Belediyesi’ne birliğe üyelik ve oy kullanma hakkını kazandırdılar... Fas’ın Fes kentinde başlayan toplantıya katılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu üyeliği ne derece önemsediğinin altını çizerken, halen yürütülen ve son aşamasına gelinen Nice kentiyle “Kardeş Şehir” olma sürecine de değindi. Kocadon açıklamalarını şöyle sürdürdü; Akdeniz Havzası’nın sorunları büyük ve ortak. Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin bugün en büyük sorunu kıyı kirliliğidir. Bu sorun hızla büyüyor. Meclis Üyemiz Ali Rıza Uysal, Euromed toplantısında bu konuyla ilgili geniş çaplı bir konuşma yaptı ve büyük alkış aldı. En hoşuma giden ve beni en heyecanlandıran bir gelişme ise 2013 yılında yapılacak toplantının Bodrum’da yapılmasını önerdiğimizde bize en büyük desteği İsrail’in Hayfa Belediye Başkanın

GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİNE SON

Bodrum Belediyesi tarafından 2010 yılının Temmuz ayında ana arterlerde kötü görüntüler sergileyen bina ve işyerlerine, görüntü kirliliği konusunda uyarı yapılmış ve çirkinliklerin giderilmesi için Aralık ayına kadar süre verilmişti. Çevre kirliliğine sebep olan tabelalar, klimalar, çıkıntı şeklinde yer alan kepenkler, büfelerin görsel tanıtımları gibi Bodrum’un kentsel görünümünü bozan, Bodrum’u kimliksizleştiren görüntüler ortadan kaldırılmaya başlandı.

EKONOMİK YAZIT

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi arkeologlarının Türkkuyusu Mahallesi Mars Mabedi Caddesi’ nde bir temel kazısı sırasında ortaya çıkan Antik Tiyatro’ya ait taşların bulunduğu bölgede yaptıkları yüzey araştırması sırasında ortaya çıkan 1 metre uzunluğunda 40 cm. genişliğindeki mermer yazıtların M.S.3. yüzyıl ve Roma dönemine ait İmparator Diacloeti-

vermiş olmasıydı. Bu fikri desteklemek için söz aldığında her yaz tatillerini eşi ve ailesiyle Bodrum’da geçirdiklerini, Bodrum’a hayran olduğunu ve 2013 toplantısının Bodrum’da yapılması fikrini benimsediğini anlattı. Bodrum Belediyesi Meclis Üyesi Ali Rıza Uysal ise şu açıklamaları yaptı; Euromed, Bodrum’un yarınları için çok büyük bir önem taşıyor. Bodrum Belediyesi, Avrupa Birliği’nin bu en önemli organizasyonlarından birine üye olarak kabul edildi. Euromed, Avrupa Birliği ülkeleri ile Akdeniz ülkeleri arasındaki iletişimi güçlendirmek üzere kurulmuş bir programdır ve genel anlamda Akdeniz Belediyeler Birliği’nin kurulması ve aralarında kesintisiz iletişim sağlanmasını amaçlar.

anus tarafından hazırlanıp tüm şehirlere gönderilen yazıtlar olduğu ortaya çıktı. Arkeolog Bahadır Berkaya “Yazıtın üzerinde öğretmen ücretleri, mimarların ücretleri, yiyecek ve giyecek fiyatları, nakliye ücretleri yazılı. Kurul kararı ile yazıtları yeniden toprak altına alarak korumaya aldık” dedi. Bodrum Sualtı Arkelooji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız ise yazıtların kısa zamanda alınarak müzeye getireleceğini ve sergileneceğini söyledi.

MUMLU ŞARAPLI EYLEM

Bodrum’da kilise olarak kullanıldıktan sonra 1963 yılında Halk Eğitim Merkezi haline getirilen Aya Nikola Kilisesi için eylem düzenlendi. Eylemden önce Bodrum Belediye Meclis Salonu’nda Su Film yönetmeni Şehbal Şenyurt’un çektiği 107 dakikalık ‘Bizim Mahallenin Giritlileri’ belgeselini izleyenler, ardından ellerinde mumlarla 300 yıllık Aya Nikola Kilisesi önünde toplandı. Ellerindeki mumları

yakarak Halk Eğitim Merkezi’nin duvarlarına koyan eylemciler ardından “Keşke burada olsaydınız” yazılı pankartı astı. Mübadele zamanında Girit’ten ailesi ile Bodrum’a göç eden 68 yaşındaki Hüseyin Şakar, kilisenin tarihçesini anlattı. Şakar, Girit’e her gittiğinde Bodrum’dan göç eden Rumların bu kiliseyi sorduklarını kaydederek, “1963 yılında Bodrum’un tek gösteri ve sinema salonu yeterli olmayınca burayı tamir ederek Halk Eğitim Merkezi yaptılar. O zaman çok karşı çıkan olmadı. Muhteşem bir eser ortadan kaldırıldı. Ama şimdi bu yapılan yanlışlığı görüyoruz. Bizce toplumların kültürlerini yansıtan özünü temsil eden değerler dünyanın neresinde olursa olsun korunmalı” dedi. Eylemciler daha sonra mum yaktı ve tarihi kilisenin yeniden restorasyonu için şarap dolu kadehleri kaldırdı. Üzerinde Türkçe ve Yunanca “Keşke burada olsaydınız” yazılı bir kağıt şişenin içerisine konularak Girit’e ulaşması için Kumbahçe plajından denize atıldı.

43


VERGİ’DE BODRUM BİRİNCİLERİ Bodrum’da 2009 yılına ait olmak üzere 2010 yılında beyan edilen gelirler üzerinden yapılan değerlendirmede, Ticari kazançta gelir vergisi rekortmeni 207 bin 418 lira vergi ödeyen Süleyman Demir oldu. Sinan Dayıoğlu 195 bin 218 lira ile ikinci olurken, Mustafa Kemal Ergen 115 bin 930 lira ile üçüncü oldu. Kurumlar vergisinde ise Odek İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. 3 milyon 216 bin 174 lira ile üst üste 3.kez vergi rekortmeni oldu. Serbest meslek dalında Jale Birsel Alpay 165 bin 923 lira vergi ödeyerek ilk sırayı aldı. 142 bin 862 lira tutarında vergi ödeyen Süleyman Orkun serbest meslek alanında 2.oldu. 3.lüğü ise Mehmet Tevfik Soykut 108 bin 992 lira vergi ödeyerek elde etti. En yüksek gayrimenkul vergisi ödeyen 67 yaşındaki Fatma Türkdoğan’ın 150 bin 132 lira vergi ödeyerek birinciliği alması dikkat çekti. Vergilerini ödeyen rekortmenlere teşekkür belgelerini Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir, Bodrum Başsavcısı Behçet Tufan Turan, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve Muğla Vergi Dairesi Müdürü Ali Cüneyt Aruntaş verirken yetkililer vergilerini zamanında ödeyen ve ülkeye katkıda bulunan tüm rekortmenlere teşekkür etti.

ÖMER YETGİN ASİL ÜYE

Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Ömer Yetgin, geçen hafta sonu Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye Tüm Emlak Müşavirleri Federasyonu’nun (TEMFED) olağan genel kurulunda, yönetim kurulu asil üyeliğine seçildi... Ömer Yetgin, Bodrum Emlak Müşavirleri Derneği’nin geçen yıl yapılan 11. olağan genel kurulunda da yeniden başkanlığa seçilerek güven tazelemişti.

BOSİAD YENİ BAŞKANINI SEÇTİ

AKP MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLARI

GÜMÜŞLÜK ARTIK TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ ÜYESİ Bodrum’da her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği ve Antik Myndos Kenti ile ünlü Gümüşlük Beldesi’nin Tarihi Kentler Birliği (TKB) üyeliğine kabul edildiği açıklandı. Gümüşlük Belediye Başkanı DP’li Mehmet Tire, “Topraklarından tarih fışkıran beldemiz kültür ve tarih zenginliği açısından adeta bir açık hava müzesi gibi” dedi. Geçen yıl Şubat ayında birliğe başvuruda bulunan Gümüşlük istediğini elde etti, TKB’nin 310’uncu üyesi oldu. Başkan Tire, “Tarihi ve doğal dokunun korunması, tanıtılması amacıyla çalışmalarımızı hızlandırdık. Antik Myndos kenti, Tavşan Adası, Karakaya Köyü gibi zengin mekanları ile ünlü beldemizi her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor. Birlik üyesi belediyelerle işbirliği ve deneyim alışverişi yapabileceğiz. Koruma, kültür, çevre, imar ve tarihi kent dokusuyla ilgili bilgi, belge, eğitim desteği sağlayabileceğiz. Tarihi ve doğal çevreyi, kültürel mirası koruma amaçlı yapılacak yatırımlarda destek ve kaynak bulmak konusunda Birliğin Gümüşlük’e ciddi katkıları olacağına inanıyorum” dedi.

44

Adalet ve Kalkınma Partisi Bodrum İlçe Başkanlığı genel seçimlere yaklaşık 5 ay kala yeni yönetim kurulunu ve milletvekili aday adaylarını halka tanıttı. AKP Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır’ın da katıldığı tanıtım toplantısında bayan milletvekili adaylar dikkat çekti... Bodrum AK Parti İlçe Binasında gerçekleştirilen yeni yönetim kurulu ve milletvekili aday adaylarının açıklandığı toplantıya Hıdır’ın yanı sıra, Bodrum İlçe Başkanı Yılmaz Algül, belde başkanları, kadın kolları belde başkanları, gençlik kolları, üyeler ve partililer katıldı. AKP Muğla Milletvekli Mehmet Nil Hıdır, partisinin yeni milletvekili aday adayları olan 57 yaşındaki ve iki dönem Güllük Belediye Başkanlığı görevi yapan Yavuz Demir, Muğla Şah Medya Grubu Sahibi 34 yaşındaki Yelda Şah ile 40 yaşındaki AK Parti Turgutreis Belediyesi Meclis Üyesi Dr.Yeşim Avcı’nın aday adaylıklarını duyurarak başarı diledi. Bodrum İlçe Başkanı Yılmaz Algül’de yeni yönetim kurulunu basına tanıttı.

Bodrum Sanayici ve İş Adamları Derneği (BOSİAD), yönetim kurulu genel kurulun ardından ilk toplantısını yaptı. Toplantıda Mustafa Er, başkanlığa seçildi. Mustafa Er BOSİAD yeni döneminde de, Bodrum ve İş Dünyası ile sosyal konularda çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti. Başkan yardımcılığına Kıvanç Esendemir, genel sekreterliğe Mehmet Billorer, saymanlığa da Emel Akın seçildi. Başkanlığa seçen yönetim kurulu üyelerine de teşekkür eden Er, başkanlığın sembolik bir şey olduğunu, hep birlikte ekip olarak çalışılacağını vurguladı.

POPODAUKALOS’DAN ZİYARET

Yunanistan’ın, Datça’ya en yakın adası olan Symi (Sömbeki) Adası Belediye Başkanı Lefteris Popodaukalos ve Symi heyeti, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u makamında ziyaret etti... Başkan Lefteris Popodaukalos, her gelişinde Bodrum’a olan sevgisinin katlanarak arttığını ifade etiği konuşmasında Başkan Mehmet Kocadon’un göreve geldiği günden beri


UZAKDOĞU’DA BODRUM RÜZGARI

Bodrum’da çok ciddi olumlu gelişmeleri gözlemlediklerini söyledi. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da Symi Belediye Başkanı ve heyetini Bodrum’da ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu, iki kent arasında turizm ve ticaretin artırılması için ortak çalışmalar yapmaya hazır olduklarını açıkladı.

’DORUKLARIN EFENDİLERİ’’ SIRLARI AYDINLATTI

Pedasa Antik Kenti; İZ Tv’de yayınlanan, yapımcılığını ve yönetmenliğini biyolog Rıfat Çığ’ın üstlendiği “Ayak İzleri” adlı programda Yarımada genelinde bilinen ve 6 kentten günümüze kadar en az kayıpla ulaşan tek tarihi kent olan Konacık Pedasa Antik Kenti’nin tanıtımında önemli bir adım daha atılarak, çekilen “Dorukların Efendileri” isimli belgesel Şubat ayında İZ Tv’de gösterime girdi... Anadolu’nun öz insanlarına; Karlar’a ve onların ataları olan Lelegler’e ev sahipliği yapmış bir yerleşim yeri olan ve 2010 yılı Kasım ayında biyolog Rıfat Çığ tarafından belgeseli çekilen Pedasa Antik Kenti’nin sırları İZ Tv’de aydınlanıyor.

İNCELEME BAŞLATILDI

Yalıkavak Belediyesi Fen ve İmar İşleri Müdürlüğü’nde Bodrum Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı ile jandarma ekiplerinin evrak, dosya ve bilgisayarları incelemeye başladığı belirtildi. Yalıkavak Belediyesi tarafından yapılan yol bakım onarım ve su isale hattı ihaleleri ile bazı ruhsatlardaki yolsuzluk iddiaları üzerine yapılan ihbarlar sonucu incelemenin başlatıldı... Alınan bilgiye göre Yalıkavak Belediyesi tarafından geçmiş dönemlerde yapılan bazı ihalelerde usulsüzlük yapıldığı yönünde gelen şikâyetler üzerine jandarma ekipleri, belediyenin imar servisine gelerek ihale dosyaları üzerinde inceleme başlattı.

ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketinin geride bıraktığı hasar onarılmaya çalışılırken, aynı felaketin bir daha yaşanmaması için tedbirler alınıyor. Ortakent-Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Onur Şahbaz gün içinde çalışmaları yerinde denetleyerek; “Erdal Çerçi Meydanımızı, Uludere’nin önünü açmak maksadıyla, dere içinden geçecek şekilde

Merkezi Fransa’da bulunan ve Bodrum koyunun Türkiye’den tek üyesi olduğu “Dünyanın en güzel koyları birliği” gelecek dönem başkanı Galip Gür, Filipinlerden birliğe üye olan Puerto Galera beldesinde 18-19 Şubat tarihleri arasında yapılan “1nci Malasimbo müzik ve sanat festivali”nin açılışını Filipin Turizm bakanlığı genel sekreteri Alberto Aldaba, Puerto Galera belediye başkanı Hubbert Christopher Dolor, Puerto Galera temsicisi ve organizasyon komitesi başkanı Hubert d’aboville ile birlikte yaptı. Festival süresince çeşitli basın ve yayın organlarıyla görüşen Galip Gür’e özellikle birlikte önümüzdeki yıl Eylül ayında başkanlık görevini Fransız Jerome Bignon’dan alacak olması nedeniyle Türkiye ve Bodrum hakkında çeşitli sorular yöneltildi. Belediye başkanı ve Turizm bakanlığı genel sekteri ile bir toplantı yapan Gür , Bodrum ve diğer koylarla ilgili izlenimlerini ve bilgilerini paylaştı. Galip Gür yaptığı açıklamada ‘ Türkiye ve Bodrum’un gördüğü ilgi beni çok şaşırttı. Puerto Galera Belediye başkanına Bodrum belediyesinin çalışmalarını anlattım, Bodrum’un tecrübelerini paylaşmak istediğini belirtti. Koruyarak turizm artık dünyanın her tarafındaki güzel koyların öncelikli düşünmek zorunda olduğu bir kavram. Bunun farkına varan yöneticiler yaşadıkları ve yönettikleri yeri korumak için çeşitli projeler üretip turizmin zararlı etkilerinden korumaya çalışıyorlar.’ dedi.

yarmaktayız. Yaşanan sel felaketinin de tetiklemesiyle aldığımız önlemler neticesinde bizim için çok da fonksiyonel olan, çok işimize yarayan meydanımızı kaybetmeyi de göze alarak burada çok ciddi bir çalışma yapmaktayız. Alanın

önemli bir kısmı alındı ve yaptığımız çalışma kamuoyu tarafından takdirle karşılandı. İnşallah en kısa zamanda çalışmalarımızı tamamlayıp burada yeni bir düzenlemeye gideceğiz “

AŞIKLAR, MENDİREĞİ’NE ÜNLÜLER KONUK OLUYOR BODRUM’da eski başbakanlardan Adnan Menderes döneminde yapılan Kara Ada ve İstanköy Adası manzaralı, 400 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğindeki Aşıklar Mendireği’ndeki yasak kalkıyor. Altı yıl önce, gümrük alanının uluslararası niteliğe kavuşması nedeniyle, Uluslararası Gümrük Sahası Yönetmeliği uyarınca, girişine bir demir kapı yaptırılıp güvenlik gerekçesiyle yasaklanan mendirek, tekrar Bodrum Beldiyesi’nun uygulamaya sokacağı projeyle hizmete açılacak. Bodrum Kalesi, mendirek ve gümrük alanının, ilçeye denizden gelen turistin ilk adımını attığı ve Bodrum ile kucaklaştığı yer olduğunu belirten mimar Gülay Tezer, “Bu nedenle Bodrum’un en güzel manzarasının seyredildiği, denize girildiği, akşam esen meltemde aşıkların el ele

oturup Ege Denizi’ni ve adaları seyrettiği yerde yapacağımız düzenle 5 bin yıllık antik kentin günümüze yansımalarını anlatacak. Herodot’tan Neyzen Tevfik’e, Artemis’ten Zeki Müren’e, Ahmet Ertegün’e kadar birçok ünlünün bankta oturan birebir heykelleri yapılacak. Ziyaretçiler bankta ünlüler ile birlikte oturacak. Bodrum’u Bodrum yapan ünlülerin büstleri de mendirek ve düzenleme alanında yer alacak. Ayrıca Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin de destek verdiği projede Karya döneminde kullanılan adak taşları ve antik eserler de meydanda sergilenecek” dedi.

45


‘’AYK & BAYK KUPASI’’ GERÇEKLEŞTİ Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü ve Ankara Yelken Kulübü işbirliğinde geleneksel olarak Düzenlenen “AYK & BAYK Kupası” gerçekleşti. 2010 yılının son yarışı olarak Aralık ayında yapılması planlanan yarış, hava koşullarının elverişsizliği nedeni ile ertelendiği 8-9 Ocak tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir, Marmaris, Rusya ve Bodrum’dan 27 teknenin katılımı ile gerçekleşti. Gün içinde giderek sertleşen rüzgarla keyifli bir mücadeleye sahne olan yarışın ilk günü, Yelken Camiasından gelen üzücü haberle sona erdi. B.A.Y.K üyesi ve aynı zamanda Rosa Luna teknesi sahibi M.Kemal Özal’ın vefat haberi ile sarsılan yarışçılar ikinci güne değerli dostlarını anarak başladılar. Starttan 15 dk. önce tüm yarışçılar hakem teknesinin etrafında toplanarak M. Kemal ÖZAL adına denize çelenk bırakıp 1dk.’lık saygı duruşunda bulundular. Hüzünlü başlayan start’ın ardından tekneler Kurt Burnuna ve Kargı koyuna atılan şamandıralar arasında 2 tur dönüş yaptıktan sonra Bodrum’da yarışı tamamladılar. Ödül Töreni 9 Ocak akşamı Marina Yacht Club’de düzenlendi. 4 ayrı sınıfta düzenlenen yarışta overall sonuçlarına göre birinciliği “Mito” isimli teknesi ile Mithat Önol ve ekibi kazandı. Denizi olmayan bir şehirden yelkene gönül veren Ankara Yelken Klubü sporcuları, hafta sonunda hem yarışın hem de güzel havanın keyfini sürerken, aldıkları dereceleri denizci dostlarıyla kutladılar.

ev sahipliğinde yapıldı. Turnuvada dereceye giren sporcular ; 1- Eray Paksoy, 2- Haluk Kutlu, 3- Yunus Akbaş, 4- Cemal Sabancı, 5-Efil Efendioğlu, 6-Bekir Akdoğan, 7- Abdullah Murat Çakır, 8- Hüseyin Zafer Alkaya ödüllerini Bodrum Karia Rotary Kulübü Başkanı Sayın Can Ertem’den aldılar. Turnuvada Atilla Gürmen Başhakem görevini üstlenirken, İl Temsilcisi Tuğrul Okar yarışmaya sporcu olarak katıldı.

ZAFER YİNE MANDİNGA-MİTO TEKNESİNİN

Yarışların ödül töreni Marina Yat Kulübü’nde gerçekleşti. Bodrum Kalesi ile Karaada önlerinde sosis rotada gerçekleşen yarışlarda Overall Genel Klasmanda birinciliği 14:32’lik derecesiyle Mithat Önal’ın sahibi olduğu Mandinga – Mito teknesi elde etti. Barbaros Uludağ’ın X-Machine teknesi 15:02’lik derecesiyle ikinci olurken üçüncülük Canan Aydemir’in sahibi olduğu 15:46’lık bitiş derecesiyle Lady- C’nin oldu. Destek sınıfında ise Ömer Karacalar’ın Sea – Esta teknesi rakiplerini geride bırakarak birinciliğe uzandı. Ödül gecesinde dereceye giren yarışçılara Bodrum Milta Marina Genel Müdürü Ömer Karacalar tarafından plaket verildi. Önceki ay olumsuz hava şartları nedeniyle ertelenen yarışları Ocak ayında yapmak zorunda kaldıklarını belirten Karacalar “ Yarışlarda büyük çekişme yaşandı, tekneler zaman zaman rüzgarın 9 nata kadar çıktığı parkurda zor anlar yaşadı” dedi.

ATA İÇİN KOŞTULAR

Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Atatürk Kır Koşusu öğrencilerin ve vatandaşların katılımı ile gerçekleştirildi. Her yıl geleneksel olarak Aralık ayı sonunda İçmeler ile Bodrum İskele Meydanı arasında düzenlenen Atatürk Kır Koşusu bu yıl Cumhuriyet Caddesi’ndeki çalışmalar nedeniyle İçmeler ile Atatürk Caddesi Manavlar önü arasında düzenlendi. Bodrum Yarımadasından 20 okulun katıldığı yarışlarda, sporcular koşarken, yakınları da onlar için tezahürat etti. 8

46 46

kategoride, 1000 metreden 5000 metreye kadar müsabakalar yapıldı. Küçük kızlar ferdi sıralamada Esine Mazı (11), erkeklerde İbrahim Erat (11), yıldız kızlarda Serap Söylemez (14), yıldız erkeklerde Berkay Yücel (14), genç kızlarda Zelal Solmuş (15), erkeklerde Cemil Çelik (16), büyük erkeklerde Murat Karabaş (26), master bayanlarda Semra Korkmaz (45), erkeklerde Yaşar Anter (50) birinciliği elde etti

KUPALARLA DÖNDÜLER

Bodrumspor yelkencileri 24 ülkenin katıldığı Napoli’de düzenlenen optimist sınıfı yelken yarışlarından Bodrum’a kupalarla döndüler...18. Marcello Campobasso Trofesi’ne Türkiye’den B.B. Bodrumspor ve Galatasaray Kulübü katıldı. Trofede B.B. Bodrumspor Yelken Şubesi sporcularından Anıl Çetin, 16 yaş altı yarışlarında Bodrum’a birincilik kupasını getirirken, 12 yaş altı

yarışlarında Mert Önder üçüncülük kupası getirerek Bodrum’un gururu oldular. Bodrum’un bir başka gururu ise genel klasmanda 16. olan Ege Eros Güven oldu. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon kazananları Cumhuriyet Altını ile ödüllendirdi.

‘’EN İYİ 32’’ SATRANÇ TURNUVASI SONA ERDİ

Bodrum Karia Rotary Kulübü “En İyi 32” Yeni Yıl (Ocak Ayı) Satranç Turnuvası 28 sporcunun katılımı ile 22-23 Ocak 2011 tarihlerinde Bodrum Marmara Koleji’nin

ÜNLÜ İSİMLER DE KATILDI

BAYK tarafından düzenlenen 2011 Kış Trofesi’nin ilk etabına ünlü isimler de katıldı. Gündüz, Ertuğrul Kırımlı ve ekibi ile birlikte Misty Blue teknesinde yarışan Hakan Aysev, Marina Yat Kulüp’te düzenlenen Trofe açılış kokteylinde arkadaşları ile birlikte şarkı söyledi. Birinci ayak yarışlarının ikinci gününde, yelkenciler Bodrum-Bodrum koy içi rotada mücadele etti. 47 teknede yarışan 300 yelkenci, lodos ile mücadele etti. Yarışların ikinci gününde, X-Machine teknesindeki Şenkar Öztüzün ve ekibine oyuncu Zeynep Beşerler de katıldı. Yelken yarışlarına yabancı olmayan Beşerler, sempatik tavırları ile de dikkat çekti.

KUPALARINI ALDILAR

Akyarlar Koyu Fener Burnu’nda gerçekleştiriken Amiral Turgutreis Yarıyıl Kupası Optimist – Laser Türkiye Şampiyonası kupa töreni ile sona erdi... Türkiye Yelken Federasyonu ile Turgutreis Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ve Türkiye genelinden 56 takım ile 300 sporcunun katıldığı yarışlarda büyük heyecan yaşandı. Sporcular rüzgarın zaman zaman 8 nat kuvvetle estiği parkurda zor anlar yaşadı. Yarışlar sonunda Turgutreis D-Marin’de düzenlenen


BU ÇOCUKLAR ALKIŞLANIR Bodrum’da yaşayan 16 yaşındaki Tezcan Sığınır ile 10 yaşındaki Selçuk Kılıçarslan başarılı futbollarıyla Barcelona Futbol Kulübü Alt Yapı Koordinatörü Albert Benigez’in kısa sürede dikkatini çekti. Türkiye’den bu iki futbolcu ile ilgili gelen cd ve maç kasetlerini izleyen Benigez, genç oyuncuların yeteneklerine hayran kaldı ve hemen İspanya’ya davet etti. Gençler, yolculuk öncesinde basına tanıtıldı. Dünyada yetenekli futbolcuların bu sistemle keşfedildiğini belirten antrenör Başafacan “Bodrum’dan yetişen bu 2 genç futbolcu belkide rüyalarında bile göremeyeceği bir fırsatla karşılaştılar. İspanya’da bir hafta boyunca Real Madrid ve Barcelona’nın tesislerinde kalacağız. Günde çift idmanla sporcularımız kendi yaşıtlarıyla dünyanın bir çok ülkesinden gelen seçilmiş 200 yetenekli sporcuyla idmanlara çıkacaklar. ” dedi.

ALEVİLERDEN BİRLİK CEMİ Cem töreninde dedelik vasfı ile Hacı Bektaşi Veli Vakfından Necati Erder, Zakir olarak deyişleri söylemek üzere Aşık-ı Sinemi hazır bulundu.

BU AY

Eşref Topaloğlu Fotoğraf, Melek Brune Heykel Sergisi Oasis’te

Almanya’nın bir çok şehrinde yapıtları bulunan Heykeltraş Melek Brune ve Fotoğraf Sanatçısı Eşref Topaloğlu’nun objektifinden, Türkiye’nin dört bir yanından çekilen fotoğrafların yer aldığı sergi, 25 Şubat - 27 Mart 2011 tarihleri arasında Oasis Nurol Sanat Galerisi’nde sergilenecek. Gelirinin tamamı Nurol Eğitim ve Sanat Vakfı’na bağışlanan Nurol Sanat Galerisi, bu sergide, satışlardan elde edilecek gelirin bir bölümü; engelli çocuklarımızın bağımsız birey olarak yaşamlarını sürdürmelerini sağlamaları, ailelerin ve toplumun her kesiminin farkındalığını artırmak amacıyla faaliyet gösteren Bodrum Sağlık Vakfı’na bağışlanacaktır. Eşref Topaloğlu’nun, doğa, insan ve manzara fotoğraflarından oluşan, binlerce fotoğraf arasından seçilen 50 kare, fotoğrafın görmekten daha öte olduğunu kanıtlıyor. Melek Brune, çoğunlukla farklı malzemelerin dengeli uyumunu, kendine özgü, sıradışı tasarımları ile buluşturuyor. Kullanılan malzemeler sanatçının duyarlılığına cevap verdiği sürece, bronz, seramik, ahşap, demir gibi çeşitleniyor. Sergide, sanatçının canlı renkleri ve estetik anlatımlarıyla oluşan 20 eser yer alıyor. Yüzlerce kez deklanşöre basılarak elde edilen unutulmaz kareler, özgün ve farklı yorumlanılan sıradışı heykellerden oluşan fotoğraf ve heykel sergisi, Pazartesi hariç hergün 12.0020.00 saatleri arasında gezilebilir.

Gümüşlük Klasik ve Caz Günleri Bodrum’da yaşamakta olan Alevilerin katıldığı Birlik Cemi’nde 12 hizmet gösterilirken, deyişler söylendi ve Semah gerçekleştirildi. Organizasyonu gerçekleştiren Hüseyin Yalçın “Bodrum’da yaşayan Alevileri ve Sunni vatandaşlarımızı bir araya getirmek için birlik cemi düzenledik. Birlik cemine hem aleviler hem de dışarıdan sünni vatandaşlarımızın iştirak etmesi bizim için çok sevindirici. Bu yaptığımız herkesi kucaklayan bir cemdi” dedi.

kupa töreninde Optimist sınıfı genel klasmanda ve erkeklerde Uno Yelken Kulübü sporcusu Nogay Dökmeci rakiplerini geride bırakarak iki kategoride de birinciliğe ulaştı. Optimist kızlarda ise, Çeşme İhtisas Yelken Kulübü’nden Leyka Şenocak, Optimist Junior’da Urla

Yelken Kulubü Burak Kahrat birinci olarak kupa kazandı. Büyük heyecanın yaşandığı Laser 4.7 Genel Klasmanda İstanbul Yelken Kulubü sporcusu Doğa Arıbaş kupaya uzandı. Laser Radial kategorisin de ise Galatasaray Yelken Kulubü’nden Levet Ahıskalı birinci oldu. Yarışlarda optimist sınıfında mücadele eden Turgutreis Belediye Yelken Kulubü sporcusu Kaan Koska Barış Manço Özel Ödülü sahibi oldu. Dereceye girenlere kupa ve madalyalarını Türkiye Yelken Federasyonu As Başkanı Neylan Günay ile Turgutreis Belediye Başkanı Mehmet Dinçberk verdiler.

Gümüşlük Klasik ve Caz Günleri her ay bir klasik müzik ve bir caz konseriyle devam ediyor. 15’er gün arayla gerçekleşecek konserler şimdiden ilgiyle beklenirken, caz konserleri Amavi’de; klasik müzik konserleri ise Eklisia’da yapılacak. Gümüşlük Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nin de destekleriyle gerçekleşen konserlerin Ana sponsoru Amavi Gümüşlük ve Eklisia. Eklisia’da gerçekleşecek konserlerin bilet ücretleri 20 TL olarak belirlenirken, Amavi’deki konserler için 0 252 394 42 28 numaralı telefondan rezervasyon yapılması gerekiyor. Eklisia iletişim: 0 507 349 59 68 / 0 538 418 03 73 eklisia@gmail.com www.gumuslukfestival.org

n Gümüşlük Klasik ve Caz Günleri programı: 12 Mart 2011 Cumartesi Ayşe Gencer Quartet feat. İmar Demirer Amavi Gümüşlük saat: 20:00 26 Mart 2011 Cumartesi Stefan Milenkovich - İbrahim Yazıcı - keman/piyano Eklisia Gümüşlük saat: 19:30 16 Nisan 2011 Cumartesi Sarp Maden Quartet Amavi Gümüşlük saat: 20:00 7 Mayıs 2011 Cumartesi Maksym Kulabukhov - piyano Eklisia Gümüşlük saat: 19:30 14 Mayıs 2011 Cumartesi Bora Çeliker Trio Amavi Gümüşlük saat: 20:00 22 Mayıs 2011 Cumartesi Cihat Aşkın - Eren Levendoğlu - keman/piyano Eklisia Gümüşlük saat: 19:30

47


Bodrum’un Gazetesi

ŞUBAT MART 1983

HAFTADA BİR CUMA GÜNLERİ YAYINLANIR

30 Lira

Merhaba Kurucusu: Ender Uslu

Bodrum ve Marmaris Limanları Genişletilecek Ege’nin en çok turist çeken iki ilçesi Bodrum ve Marmaris limanlarının ihtiyaca cevap verebilecek şekilde yeniden yapılanması ve genişletilmesi amacı ile bu yıl 300 milyon lira harcanacağı bildirildi. Muğla Valisi Kemal Nehrozoğlu’ndan alınan bilgiye

göre, limanların inşaatı 1984 yılında tamamlanacak. Vali Nehrozoğlu her iki ilçenin deniz yolu ile gelen konukları ağırladığı belirterek şöyle dedi; “Özellikle motor ve yatlarla Ege’deki irili ufaklı adalara her yıl binlerce konuğumuz gelir. Bunları ağırlamak, yatlarının

Bodrumspor Lokali Kaymakam Necati Bilican tarafından hizmete açıldı.

Bodrumspor Lokali Sayın Kaymakamımız Necati Bilican tarafından hizmete açıldı. Kaymakamımız yaptığı açılış konuşmasında kulüp yöneticilerine gençlerimizi kahve köşelerinden kurtaran ve spor yapmaya yönlendiren kişilere, spora ilgi duyan kamu kuruluşlarına teşekkür ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Gençlerimiz olanaksızlıklar içinde büyük başarılar kazanmışlardır. Kazanılan bu başarılardan sonra Bodrum’da gençlerimizin üzerine ve spora bir eğilim başlamıştır. Bu çok sevindiricidir. Gerek Bodrum halkından, gerekse kamu kuruluşlarından, spor faaliyetlerini yöneten Bodrumspor kulübüne ellerinden gelen yardımı esirgememelerini dilerim. Bizlerde bu spor faaliyetlerini gönülden destekliyoruz ve olanaklar dahilinde elimizden geleni yapacağız.” Kaymakamımız bu konuşmasından sonra kurdelayı keserek lokali hizmete açtı. Daha sonra wind-surf Marmaris kupasından büyük başarı kazanan gençlerimize (minik erkekler 1. Kaan Bülbüloğlu, minik erkekler 2. Utku Ülkü ve büyük erkekler 2. Mehmet Ali Yiğen’e plaketleri ve başarı belgeleri verildi. Ardından da Muğla şampiyonu olan Bodrumspor basketbol takımı oyuncuları başarı belgelerini aldılar. Kaymakamımız tarafından Bodrumspor basketbol takımı kaptanı Niyazi Tercan’a şampiyonluk kupası verildi ve tören sona erdi.

Belediye Başkanı Giray İspanya’ya davet edildi Avrupanın önemli turizm merkezlerindeki şehircilik sorunlarını, çevre kirliliği ile ilgili alınması gerekli önlemleri tartışmak üzere İspanya’ya yapıalcak olan seminere Bodrum Belediye Başkanı Suat Giray da davet edildi. Üç gün süreceği belirtilen seminere Türkiye’den sadece Bodrum Belediyesinin çağrıldığı öğrenildi.

ya da motorlarının ihtiyacına cevap verebilecek tesisimiz bugüne kadar yeterli değildi. Yeni yapılacak limanlarımızla bu ihtiyaçları tamamen giderecek duruma geleceğiz.” Vali Nehrozoğlu ayrıca önümüzdeki yol Bodrum ve Marmaris limanları için 500 milyon

lira daha harcanabileceğini sandığını da sözlerine ekledi ve “Her iki ilçede eksiklikleri gidermek için kolları sıvadık. İşe, gelen konukları ağırlayacak, barındıracak ve gerek kara gerekse deniz araçlarını koruyabilecek yerler tanzim etmekle başladık” şeklinde konuştu.

İtalya-Bodrum arasında feribot seferleri başlıyor Geçtiğimiz yıllara kadar İtalya’nın Ancona limanı ile Bodrum ve Yunan adaları arasıda sefer yapan Afrodit isimli gemi eskidiği için seferden kaldırılmıştı. Yetkililerden edinilen bilgiye göre önümüzdeki Mayıs ayından itibaren daha fazla yolcu ve araba kapasitesi olan ATALANTE isimli gemi seferlere başlayacak.

Kısa Haberler Halikarnas Moteliyle Artemis Oteli arasının deniz doldurma çalışmalarına başlanmıştır. Buradaki denizin doldurulmasıyla deniz kirliliği belediyemizce önlenecektir. Geçen pazartesi günü Bodrum’u yeşillendirmek amacıyla ilçemizde ağaçlandırma seferberliği başlatıldı. Muğla Bölgesi Ortaokullar arası kız ve erkek basketbol müsabakaları sonuçlandı. Müsabakalar sonunda kızlarda Bodrum Ortaokulu, Muğla Merkez Ortaokulunu 56-10, Cumhuriyet Ortaokulunu da 78-4 gibi açık bir farklarla yenerek şampiyon oldular.

1980/1991 yılları arasında yayınlanan Bodrum’un Haftalık Gazetesi MERHABA’nın arşivinden derlenmiştir.

48


CANSU TÜRKDOĞAN

Ayın Anketi Bakıpduru Sayılarla Bodrum Net Bakış Şifahanem Lezzet Ustaları Karikatür Ödüllü Bulmacalar

49


Bizden kaçmaz diyenlerdenseniz gelin bu sayfayı hep birlikte oluşturalım. Bodrum Yarıması’nda, olumlu ya da olumsuz, gözünüze ilişen şeyleri sadece siz görmüş, siz bilmiş olmayın, Bodrum Bülten’e ulaştırın sizin sayenizde herkes bilgi sahibi olsun, herkes görsün, okusun, öğrensin. info@bodrumajans.com.tr / bodrumajans@gmail.com tel: 313 56 66 / fax: 316 44 42

E

Bodrum kışın daha güzel VET, Bodrum bu mevsimde daha güzel.

Sokaklar, caddeler tenha, yazın binlerce turistin oynaştığı sahiller boş... Deniz köpüklü dalgalarla kaplı... Hava serin, fakat insanlar her zamanki gibi sıcak... Birkaç günlüğüne Bodrum’a geldim. Torba Kavşağı ile Yalıkavak arasındaki asfalt yolun rezilliği hariç çevre iyi. Bana göre, yarımadanın en güzel beldesi olan Gündoğan’da kalıyorum. Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi MHP’li... Üç dönemdir sürekli kazanıyor. Demek ki çalışıyor ve seviliyor. Gündoğan’da iki gündür fırtına var. Deniz de, gökyüzü de kararmış... Buna rağmen insanı dinlendiren bir atmosferi var beldenin... Ciğerlerinize serin, temiz bir hava doluyor. İmkânı olanlar kış aylarını da Bodrum’un koylarında geçirmeli. Daha uzun ömürlü olurlar. *** Bodrum, 3 bin yıllık bir tarihe sahip. Halikarnossos, Bodrum’un antikçağlardaki adı... Pers İmparatorluğu zamanında Karya bölgesinin kralı olan Mausollos’un anıt mezarı burada. Gerçi anıtın mermer sütunları ve muhteşem heykelleri 120 yıl önce Padişah İkinci Abdülhamid’in izniyle Arkeolog C.T.Newton tarafından Londra’ya götürülmüş ama birtakım kalıntılar hâlâ var.

Sümer kaynaklarında Bodrum halkı “Denizin yüreğinde yaşayan insanlar” diye tarif edilir. Korkusuz denizci ve savaş yeteneği yüksek “iyi korsanlar” olarak bilinirler. Korsanlık eski çağlarda hem saygın bir iş, hem de yaşam biçimiydi. Dünyanın en büyük denizcileri arasında yer alan Turgut Reis de Bodrumlu idi (1485-1565)... Fakir bir ailenin çocuğu olan Turgut, genç yaşta Akdeniz korsanlarının arasına katılmış, olağanüstü yeteneği sayesinde hızla yükselerek “Reis” unvanını kazanmış, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun ünlü bir amirali olmuştu. Bugün, Bodrum’un büyük bir beldesinin adı Turgutreis’tir. Bodrum genellikle “İstanbul sosyetesi”nin ve uzun bacaklı mankenlerin yiyip-içip dans ettiği, yabancıların yaz aylarında büyük sevdalar yaşadığı “aşk, müzik ve eğlence” kenti olarak bilinir ama gerçekte turizmle birlikte zengin bir tarih ve sanat hazinesidir. *** Gündoğan’ın eski adı Farilya, Rumca “Güneşin doğuşu” anlamına geliyor. Gerçekten orada güneş bir başka güzel doğuyor ve akşamları, tonu her an değişen kıpkızıl ışıklar saçarak batıyor. Gündoğan’a gelip de “Terzi Mustafa’nın Yeri”nde nefis bir balık yememek olmaz. Gündoğan restoranlarının hemen hemen tamamı sonbahar gelince kapanır ama Mustafa Özçelik ile oğlu Müjdat Özçelik’in işlettiği mekân yaz-kış açıktır. *** İktidar partisi AKP’nin Türkiye genelinde en zayıf olduğu yer Bodrum... Son yapılan referandumda “Evet” oyları yüzde 20, “Hayır” oyları yüzde 80 çıktı. Bodrum yalnız ülkemizin değil, tüm dünyanın en uygar, en aydınlık kentlerinden biridir. Türkiye’nin diğer yöreleri de Bodrum düzeyine yükseldiği vakit biz Avrupalı oluruz.

a Basınd Bodrum

“Mausollos Anıt Mezarı” dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul ediliyor. Tarihin babası sayılan Herodotos ve dünyanın ilk kadın amirali olan 1’inci Artemisia da Bodrumlu idi. Yüzyıllardır bir gerdanlık gibi kenti süsleyen Bodrum Kalesi, Ortaçağ’dan kalan görkemli bir eser... Rodos Şövalyeleri’nin inşa edip yüz yıla yakın yaşadığı Bodrum Kalesi’nde dünyanın en büyük sualtı arkeoloji müzesi de var. Ayrıca 2 bin 300 yıl önce yaşayan Karya Kraliçesi Ada’nın altın tacı, iskeleti ve balmumundan heykeli de bulunuyor. ***

Rahmi TURAN - Hürriyet (13 Aralık 2010)

Sayılarla BODRUM...

 3,700

Bodrum’un Gümüşlük beldesinin nüfusu.

50

 10,100

Bodrum’un Gümüşlük beldesinin Konut sayısı.


BİL, DAVETİ SEN KAZAN BU GÖRÜNTÜ HANGİ RESTORANDAN ? Bu görüntünün hangi restorandan olduğunu biliyorsanız, bodrumajans@gmail.com adresine adınızı, soyadınızı, mail adresinizi, telefon numaranızı ve tahmininizi yazıp gönderin. Doğru tahminde bulunan 5. kişi bu restoranda bir yakını ile birlikte davetli olacak.

Evet, “... daha mantıklı ne olabilir sizce...” !.. Bodrum Ticaret Odası’nın 6 yıldır çıkarttığı, iki ayda bir yayınlanan bir dergisi var. “Bodrum Mavi”. Bodrum Mavi’nin KasımAralık 2010 sayısının birinci sayfasında ve Ocak-Şubat sayısında yukarıdaki ilan, aşağıdaki açıklamayla yayınlandı. “Yeni işyeri açtınız veya kampanya yapacaksınız ya da reklam yapma gereği duydunuz... Ne yapardınız? Çok düşünmenize gerek yok! Bodrum Mavi Dergisi 4000 adet basılmakta olup, Bodrum Ticaret Odası’na kayıtlı 3500 üyesine ve Bodrum Protokolüne, Resmi kurum ve kuruluşlara kurye ile dağıtılmaktadır! Böyle bir Dergiye reklam vermekten daha mantıklı ne olabilir sizce...”

Bu ilanı okuduğunuzda sizin de aklınıza şu soru gelmiyor mu? “Ticaret Odaları, ticari kuruluşların destekcisi mi, yoksa kıyasıya yarıştığı rakipleri mi olmalıdır?”

BODRUM’DAN!..

Önceki sayıda yayınladığımız görüntü MARİNA KÖFTECİSİ’ne aitti. Doğru tahminde bulunan talihli okuyucumuz HURİYE AKYOL geçtiğimiz ay bir yakını ile birlikte MARİNA KÖFTECİSİ’nin konuğu oldu.

51


BODRUM BELEDİYE MECLİSİ ONAYLADI.

Bodrum Belediye Meclisi’nden Golfe destek kararı çıkmasının ardından pek çok Sivil Toplum Örgütü karşıt görüşler sergileyen eylemler düzenledi. Ulusal ve yerel basında olumlu ya da olumsuz yönleriyle yer aldı. Biz de geçtiğimiz ay, Bodrum Bülten’in www.bodrumajans.com.tr sitesi anket bölümünde, Sizce Golf... dedik ve aşağıdaki şıkları sıraladık.... 1- Turizme canlılık getirecek, turizmi 12 aya çıkaracak ve paralı turisti Bodrum’a çekecektir. 2- Doğaya zarar verecek, canlıları yok edecek ve kaynakları eksiltecektir. Anket açıldığı günden itibaren Web sitemizin anket bölümünde oylamaya katılan ziyaretçilerimizinin görüşleri başabaş gitti sayılır. Neredeyse öyle de sonuçlandı diyebiliriz. Oylama sonuçları şöyle: % 54 turizme canlılık getirecek, % 46 doğaya zarar verecek şeklinde sonuçlandı..

Bodrum Belediye Meclisi Aralık ayı olağan toplantısında CHP Meclis Üyesi İncilay Sever’in red ve 7 CHP, 6 DP meclis üyesinin kabul oyu ile “GOLF YATIRIMI” kabul edildi. Bu gelişmenin ardından yerel ve ulusal basında da konu hep gündemde kaldı. Son girişim, Muğla Barosu’nun konuyu yargıyla taşıması oldu. Şimdi, yargının vereceği karar merakla bekleniyor.

Başabaş giden bir oylama oldu.

Golfe destek kararı çıkmasının ardından pek çok Sivil Toplum Örgütü karşıt görüşler sergileyen eylemler düzenlemekte. Sizce Golf...

52

1

- Turizme canlılık getirecek, turizmi 12 aya çıkaracak ve paralı turisti Bodrum’a çekecektir.

% 54

2

- Doğaya zarar verecek, canlıları yok edecek ve kaynakları eksiltecektir.

% 46


MUĞLA BAROSU DAVA AÇTI. SON KARARI YARGI VERECEK...

Son kararı yargı verecek Muğla Barosu, Bodrum Belediye Meclisi’nin ‘Golf Sahalarının Yapımıyla’ ilgili konuda onay vermesine ilişkin kararın iptali ile yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı.

M

Bodrum Belediyesi ile Çevre Orman Bakanlığı aleyhinde Muğla İdare Mahkemesi’ne açılan davayla ilgili Muğla Baro Başkanı Avukat Mustafa İlker Gürkan yaptığı açıklamada “’Bodrum’da yapılması düşünülen golf sahalarının yer altı su kaynaklarına büyük zarar vereceğini belirterek karar bir an önce durdurulsun” dedi. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından onanan Aydın - Muğla - Denizli Çevre Düzeni Planı’na dayanan ve Bodrum’da yapılacak olan 5 yıldızlı otel, 750 adet villa, kulüp binası ve 18 delikli golf sahasına ilişkin planın bir an önce iptal edilmesi gerektiğini savunan ve Muğla İdare Mahkemesi’ne dava açtıklarını belirten Gürkan, dava dilekçesinde planın kamu yararına aykırı olduğu ve golf turizminin son yıllarda özellikle Akdeniz kıyılarında giderek yaygınlaştığı savunarak, şu görüşlere yer verdi: Golf sahalarının yerlerinin seçiminde özellikle su kaynaklarının du-

rumu, bölgenin ekolojik yapısı ve tarımsal potansiyeli büyük önem taşımaktadır. Golf sporu için çok büyük çimenlik ve açık alan, çimenlerin uygun koşullarda tutulabilmesi için de çok fazla su gerekmektedir. Uygun iklim şartlarında yapılabilen golf sahalarının Türkiye gibi suyu zaten kısıtlı olan ülkelerde yapılması, doğaya olumsuz etkileri de beraberinde getirmektedir. Su kaynaklarının bu denli kısıtlı olduğu ülkemizde golf yatırımları planlanırken, doğaya verdikleri zarar ve bunun maliyeti göz önüne alınmalıdır. Golf sahasındaki çimenler için yıl boyunca golf oynanabilecek durumda tutulabilmesi için çok fazla miktarda kimyasal gübre ve ilaçlar kullanılıyor. Bir golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımı, tarımda kullanılan miktarın en az altı katı daha fazladır. Bu kimyasal maddeler, daha sonra yer altına sızarak yer altı su kaynaklarını ya da çevredeki yüzey su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmaktadır” dedi.

NE DEDiLER?

GOLF’E EYLEM Çamköy’deki eylemde konuşan çevre gönüllüsü, Ayhan Eyikoçak, “Golf tesisi imar planlarını iptal ettirmek konusunda her türlü yasal girişim için kararlıyız” dedi. Golf alanının buradaki canlıların yaşam şartlarını nasıl etkileyeceğinin detaylı araştırılması gereğinin daha önce belgelerde belirtildiğini hatırlatan Eyikoçak, “Bugüne kadar golf karşıtları ve yanlıları bir araya getirilmemiş ve bu konu yeterince konuşulup tartışılmamıştır” dedi. Başka ülkelerde golf sahalarının yapılıyor oluşunun, bunun doğru bir şey olduğu anlamına gelmediğini de dile getiren Eyikocak, şunları söyledi: “Binlerce dönüm arazilerin tek parça olarak yabancı ortaklı yatırımcılara açılışının, ülke güvenliği açısından da risk taşıyabileceği unutulmamalıdır. Bölgemiz oyun alanı olacak kadar değersiz değildir. Bu proje köylerin ve köylülerin de içinde yer alacağı doğaya, kültür varlıklarına müdahalenin az olduğu, köy turizmi, kültür, doğa, eko turizm, sağlık ve organik tarım konularında bir projeye dönüştürülür ise buna itirazımız olmaz. Yatırıma değil, yanlış yatırıma ve bölgenin doğal ve kültürel varlıklarının rant uğruna yağmalanmasına karşıyız.”

AKP Bodrum İlçe Başkanı YILMAZ ALGÜL Bodrum’da yapılması planlanan golf tesisi ile ilgili bir araştırma yaptıklarını, golf sahalarının yararlarını ve zararlarını araştırdıklarını belirten Algül, “Golf yatırımları sadece ticari ve turistik görülmekten çıkarılarak değil, doğal kaynakların sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından da değerlendirilmelidir. Türkiye için golf turizmi, yeni ve alternatif bir turizm dalı olduğunu da belirten Algül, “Kamuoyunun tepkisini göz önünde bulunduracağız. Genel merkeze ve bakanlıklarımıza gerekli raporları hazırlayıp iletiriz. Turizmci olarak değerlendirme yaparsam, arazi altında su kaynakları yoksa, doğaya da bir zarar verilmeyecekse ülkemizin de döviz ihtiyacını göz önünde bulundurursak, faydaları benim gördüğüm kadarıyla bu yönde ağır basıyor. Eğer tam tersi olursa su kaynakları tüketilirse, o zaman bizim için döviz girdisi değil, halkın yaşam kalitesi önemli. Önce kendi vatandaşımızı düşünmek zorundayız. Çevreciliğim, siyasi görüşümün önünde yürür. Doğal yaşamı ve doğayı korumak zorundayız” dedi. CHP’den Milletvekili aday adayı Dr. KERİM CANGIR Dr. Kerim Cangır olumsuz görüşlerini Bodrum Gündem’de değerlendirdi. Cangır yazısında kısaca; “Golf alanlarının Bodrum’un coğrafi ve fizik-

sel şartlarında uygun olmadığını savunan, Bodrum’da yaşayan bir yurttaş olarak, çocuklarımıza sürdürülebilir bir yaşam bırakmayı isteyen bizler, “BODRUM YARIMADASINDA YETERLİ SU REZERVLERİNİN OLMADIĞINI SÖYLÜYORUZ” Kumköy-İrmene’deki golf alanları yaklaşık 20 bin kişinin gereksinimi olan suyu kullanacaktır. Güvercinlik-Mazıköy çizgisinin batısında yer alan Bodrum Yarımadamızda, yeterli su yoktur. Sonuç olarak hukukun üstünlüğüne inanıyorum, yargı bu konuda en doğru kararı verecektir. Bodrum Belediyesi CHP Grubu Meclis Üyesi DURSUN GÖKTEPE Göktepe olumlu görüşlerini Bodrum Gündem’de şöyle değerlendirdi. “Bodrum’umuzda turizmin geldiği ve geçirdiği aşamalar hepimizce bilinmektedir. Turizm sezonu giderek kısalmakta, hayatını burada kazanmak durumunda olan geniş halk kesimi için turizmin bereketi giderek azalmaktadır. Bodrum halkı git gide cepten harcayan bir halk durumuna gelmektedir. Bu durumun sürdürülebilir olma şansı yoktur. Bu şehirle ilgili olan herkesin bu konuyla ilgili dağarcığırda ne varsa ortaya koyması zorunlu haldedir. Güneş ve deniz turizminin diğer turizm çeşitleri ile desteklenerek turizm sezonunun uzatılması için yapılması gerekenler bellidir. Bunlar; - Kongre turizmi - Golf turizmi - Kültür turizmi - Termal turizm - Tekne ve yelken sporları ve diğer sporlarla ilgili turizm olarak sıralanabilir...

53


net b@kış

CANSU TÜRKDOĞAN cansu@cansui.com

Matrak Görüntüler • İlginç Siteler • Farklı Görüşler • Gırgır Sözler

Kullanma Talimatları Bunlar çeşitli ürünlerin üzerindeki kullanma talimatlarından alınmış cümleler ve espri olsun diye değil, ciddi ciddi yazılmış..

MEVLANA’nın Yedi Öğüdü 1 Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol...

2

Şevkat ve merhamette güneş gibi ol...

3

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol...

4

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol...

* Saç kurutma makinesinin üzerindeki talimat: “Uyurken kullanmayın”. * Kızarmış patates torbasının üzerinde: “Kazanan siz olabilirsiniz. Üstelik, satın almanız da şart değil.. Ayrıntılı bilgi torbanın içinde” * Dial sabunlarının kutusunda: “Kullanım şekli: Normal sabun gibi”. * Donmuş yemek kutusunda: “Öneri: Buzunu çözün...„ * Marks & Spencer’e ait bir puding kutusunda: “Ateşin üzerine koyarsanız ısınır.” * Bir uyku ilacının üzerinde: “Uyuklamaya sebep olabilir.” * Roventa ütü kutusunda: “Giysilerinizi üzerinizde ütülemeyin”. * İngiltere’nin ünlü eczane zinciri Boots’un çocuklar için hazırladığı öksürük şurubu kutusunda: “İçince Araba kullanmayın”. * Çin malı Noel ağacı ışıklı süslemelerinde: “Sadece içeride ve dışarıda kullanılabilir.” * Japon malı mutfak robotunun üzerinde: “Başka amaçla kullanılmaz.” * Fındık paketinin üzerinde: “Dikkat: İçinde fındık var.” * American Airlines Şirketi’ne ait fıstık paketinin üzerinde: “Talimat: Paketi açın, fıstıkları yiyin.” * Bir elektrikli testerenin üzerinde: “Çalışırken elinizle durdurmaya teşebbüs etmeyin.”

NASI YANi...

5

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol...

6

Hoşgörülükte deniz gibi ol...

7

bil bildir

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol... 1- Bodrum’da ilki gerçekleştirilen “Onursal Hemşehri” ödülü, dergimizin de yazarlarından olan kişiye verildi. Bu yazar kim? 2- Develer ülkemizde kaç yıldır güreşiyor? 3- Yakında Bodrum sularında turizme hizmet vermeye hazırlanan deniz aracı hangisi? w 4- İlk yazısıyla bu sayı Bodrum Bülten yazı ailesine katılan yazarımız kim? Soruların doğru yanıtlarını sırayla, alt alta yazıp fax ya da e-mail yolu ile bize ulaştıranlar 2011 BODRUM AJANS İŞ REHBERİ’ne sahip olacak. BODRUM AJANS • Fax: 316 44 42 • info@bodrumajans.com.tr • Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum

54

unuz tek şey Sahip olduğ ey size çivi çekiçse herş eye başlar. gibi görünm

YASAK LAM YASAK AK TIR

Herşey değişmeden önce çok farklıydı.


KARİKATÜR

ALİ ŞUR

55


JALE AKAY AYTAÇ - Soru ve Önerileriniz için Email: bilgi@bodrumsifahanem.com

Akıl, beden, ruh sağlığı dengede olmazsa sağlıklı bireyler olmamız da mümkün olmaz. Merhaba Bodrum, Merhaba çeşit çeşit türü üstünde barındıran, yaşatan, bu güzel gezegenin, en güzel coğrafyası Türkiye’nin havasıyla, suyuyla, arkeolojisi, Ege’ye has dokusu ve kokusuyla en güzel kasabası Bodrum’da, bu farkındalıkla nefes alıp veren tüm dostlara; Merhaba.

Ö

ncelikle bu sayfada bilgilerimi sizlerle paylaşmam için beni yüreklendiren, sizlerle buluştuğum bu yolculuğa vesile olan, benim için çok değerli dostlar Demircan Türkdoğan ve Cansın Türkdoğan’a teşekkürlerimi sunuyorum. Çok sevdiğim bir söz vardır; Benim bildiğim bin tane de, sizin bilmediğiniz bir tane; Sizlerin bildiğiniz bin tane de de, benim bilmediğim bir tane muhakkak vardır. Bu anlamlı sözden yola çıkarak bundan sonrasında sizlerle, doğru bildiğimden emin olduğum, etik, tasnifli, deneyimlenmiş, ilimin ve bilimin birleştiği bilgilerimi bu sayfalarda paylaşacağım. Hepinizin bildiği gibi, özellikle son on yıldır, ezoterik, mistik, medyumik, yoga, meditasyon, tai chi, spiritüel çalışmalar, bitkilerle tedavi, enerjilerle tedavi, nefes çalışmaları, uyumlanmalar vs. vs. evrensel

bilgiler adı altında bir çok yayın, bir çok televizyon programı ve internet üstünde bir çok bilgi dolaştı ve dolaşıyor. Tabii ki bilgiye kolay ulaşmak tüm gelişmiş toplumlarda demokratik bir haktır, ancak bu açılımlardan faydalanılarak eksik, tasnifsiz ve yanlış bilgi vermek de büyük suçtur, heleki tüm bu bilgiler en önemli yaşamsal gereklilik akıl, beden ve ruh sağlığımızı tehdit ediyorsa.

Evet; Evrende varolan her şey evrensel enerji alanıdır. Bu kainatı oluşturan temel öğedir. Etrafımızda gördüğümüz her şey, kendi bedenlerimiz de dahil bu alanı meydana getirirler. Evren büyük bir enerji alanıdır. İnsan bedeni, ruhu ve aklı da, onun yaşayan, devinen bir parçasıdır. Enerjiyi meydana getiren minik zerrecikler, atomdan bile daha küçük olduğundan (kuantum) beş duyumuzla algılanamaz ama parçalara ayrılamayan ‘’öz‘’ esaslardır. İnsanoğlu bu enerjinin içinde olduğunu ve şifa verici özelliğini keşfetmiş, ’’cevher’’ olarak adlandırmış ve yüzyıllardır akıl, beden, ruh sağlığı için çeşitli teşhis ve tedavi yöntemleri geliştirmişlerdir. Akıl, beden ruh sağlığı dengede olmazsa sağlıklı bireyler olmamız da mümkün olmaz. Bu üç unsur farkındalık kazandıkça, ’’müdahalesizlik’’, ’’yargısızlık’’, ’’tümden kabul’’, ’’bir olma’’, ’’Bilme hali’’ ortaya çıkar ki, bu daha üstün bir varoluş noktasıdır.

S AĞLI K İp Uç l a r ı . . . n REİSHİ MANTARI (Ganoderma lucidum) yüzyıllardan beri ölümsüzlük mantarı olarak bilinen kırmızı reishi mantarı önce vücudun bağaşıklık mekanizmasını güçlendirmeye ve vücudun tümöre karşı koyma yeteneğini arttırmaya yardımcı olur. Kanser hücreleri üzerine inhibisyon etkisi yapan bileşenleri sayesinde, giderek anti tümör ilacı, kanserden koruyucu diyet elemanı olarak kullanılmakta olup ayrıca cildi koruması, yaşlanmayı geciktirmesi, vücut ağırlığını dengelemesi, cildin su regulasyonunu mükemmelleştirmesi ve daha bir çok faydaları ile’’ Ölümsüzlük Mantarı’’ diye adlandırılmıştır. Herkesin kullanabileceği bu doğa harikasını şiddetle tavsiye ediyorum.

56

n ÇUHA ÇİÇEĞİ YAĞI (Primrose oil) PMS ağrıları ve menstrual kramplar, adet düzensizlikleri, pre menepoz ve menepoz sendromları, kireçlenme, egzama – sedef, erken yaşlanma; bu ve nevi rahatsızlıklarda önleyici ve tedavi edici olup. Bu tip şikayetleri olanlarda iyileşmeye yönelik ciddi farklar yaratmaktadır. n ROMATİZMA, BEL FITIĞI, KİREÇLENME için MASAJ YAĞI Susam yağı 100 ml., alabalık yağı 50 ml., kekik yağı 20ml., biberiye yağı 20ml., karanfil yağı 20 ml., karabaş yağı 20ml., kafurun 20-25 ml. Hepsi karıştırılır ve sorunlu bölgeye hafif masaj yaparak sürülür.


Yazıyı okuyanlar: Eeee, kısa kes zaten heryerde okuyoruz bu nev’i yazıları, peki ne yapacağız? Nasıl yapacağız? Bunca derdin, sıkıntının, ekonomik problemlerin, sevgisizliğin, yalanların, samimiyetsizliğin ve hergün yeni yeni çıkan hastalıklar, mikroplar, virüs haberleriyle, savaşlar, sapkınlıklarla, nasıl akıl, beden ve ruh sağlığımızı dengede tutacağız?..

Anların mutluluğunu yakalamayı bilelim. Geride kalanlar kalmıştır,

Cevap: (Boş verin buda geçer neler geçmemiş ki, yalnız doğup, yalnız ölüyoruz, bu güneşin altında yeni bir şey yok zaten, zarar alma, zarar verme, tekrarlardan kaçınmak için iç sesini dinle, uzlaş.) Diyeceğim, her nekadar doğru olsa da yetmiyeceğini bildiğimden; Her bebek (spastik, mongol, otistik vs. olsa dahi) geldiği, seçtiği yaşam formatına ve evrimine uygun biçimde AKIL, BEDEN, RUH sağlığıyla doğar. Bu üçgen içinde en önemli dualite, (ikilik ki dual bir evrende yaşadığımızdır bildiğimiz, çift güneşli gezegenler, iyi-kötü, güzel-çirkin, akıllı-aptal gibi en basit tanımları düşünün) İrade ve zaaflardır. İrade ruhun evrenle bağlantısıdır. Zaaflar bu bedenlenme sürecinde, doğum anında yıldızların konumuyla doğru orantılı ve o an dünya üstünde bebeğin geldiği yerin manyetik alanları dahil rezonans ve frekansları ve dolayısıyla seçtiği evrimle ilgili olup, genel olarak ‘’Benim Kişiliğim’’ dediği fakat aslında yenmek üzere (gelişim ve değişim) geldiği durumlardır. Zaaflar ön kabullerle de beslenirler. Akıl, beden, Ruh, İrade ve zaaflar dedik. Bununla da kalmayıp ‘’İÇ SES’’ dediğimiz, ki ben ona ’’gen hafızası çipi’’ diyorum. Bizimle konuşan, uyaran, hatırlatan bir yardımcımız daha var. İç ses evrenle ve tabiatla armonimiz için bilge kişi gibi içimizde, tabii dünyevi adaptasyonlarımız ve ön kabüllerimizle onu duymayı becerebilirsek. Bu nedenle tabiatta kendi haline bırakılmış beden en sağlıklı bedendir aslında. Bütün bedensel işlevler orjinalinde programlandığı gibi kalsa tüm bedensel sistemlerimiz (metabolizma, sinir ve hormon sistemleri, kardiovasküler sistem) otomatik olarak bizi en mükemmel sonuca taşır ancak, beynimiz kendini medeniyete göre ayarlarken orijinal programda değişiklikler oluyor. Beden ve ruh olarak bu değişikliklere uyum sağlayamayınca şifa yöntemlerinde çareler aramaya başlıyoruz. Aslında bütün gizem içimizde yatıyor.

Kendi deneyimlerimden: 1) Şuurlu nefes; Tüm zihinsel, ruhsal ve bedensel fonksiyonlarımızın gerekliliğidir. Burundan nefes alıp vermeliyiz ve ciğerlerimizin hava alma kapasitesinin, kalbi yormadan, göğüs boşluğundan karın boşluğuna taşıyarak daha geniş alanda çalışmasına ortam sağlamalıyız. Şuurlu nefes ve bedeni gevşek tutmak, yaşlanmayı en yavaşa indiren işlevdir. Bununla beraber kabullenmenin ve farkındalığın gücü vücutta ruhen içimize attığımız birikintiler, barındırdığımız öfke, suçluluk duyguları,keder gibi organlarımızı, kas ve hücrelerimizi bloke eden faktörlere karşı en büyük sağlık ve sıhhat aracımızdır. 2) Kendimizi sevmek ve her şeyi kişiselleştirmemek. Ninemin bir lafı varmış; ’’Kendini beğenmeyen çatlar’’ dermiş. Haddimizi bilerek tabii ki kendimizi beğenmeli ama daha önemlisi, hatamızla, sevabımızla, yaradılışa, yaradılışımıza saygıyla ve farkındalık la kendimizi, her şeyimizle iç organlarımız ve hatta sakatlıklarımızla sevelim ve irademiz ile (evrenle ruhun bağlantısı demiştim), iç sesimizle gelişip değişmek üzere, kişiselleştirmeleri ve egoyu törpüleyerek kendimize an ve anlar yaratalım. 3) Anları fark edelim; Anların mutluluğunu yakalamayı bilelim. Geride kalanlar kalmıştır, gelecek ise hayallerimiz, tek gerçeklilik andır. 4) Bu Yaşam süreciniz içinde gereken her şey içinizde bilgi olarak vardır. Size ne gerekiyorsa. Dıştan şifa almak gerekliliğinde dahi kimi seçmeniz gerektiği bilgisi sizde mevcuttur ama içimizle, kendimizle hiç konuşmayıp karşımıza çıkan o an popüler olan veya kolay olanı seçmek en büyük hata olacaktır. Lütfen size verilenleri kullanın aklınızın ve ruhunuzun süzgeçinden geçirmeden hiçbir bilgiye ve rehbere ve şifacıya inanmayın. Esas olan bilgidir, içinize sormadan ve iyi araştırmadan inandıklarınız değil. 5) Çok popüler olan bitkilerle tedavi konusunda; Evet doğada her hastalığın çaresi vardır, ancak her hastaya uygulanabilecek bitki ve şifa yöntemi ayrıdır. Kan gurubunuzdan tutunda, geçirdiğiniz hastalıklar, aldığınız ilaçlar, kilonuz, yaşınız, ruhsal durumunuz bile size verilmesi gereken bitki veya şifa yönteminde rol oynar. Dolayısıyla…Sorularınızı soracağınız kişi de, şifa alacağınız kişi de bilgisi tam ve etik olmalıdır. Aksi takdirde kötü sonuçlarla karşılaşmanız olasıdır. Örneğin:Tansiyonu olan kişi meyan kökünü fazla kullanmamalı, menepozda olan bir hanımsa, terlemeleri varsa zencefilden uzak durmalıdır. Evet sevgili dostlar sağlık beceri ister, Olumlu düşün, ruhun dingin kalsın; kabullen, affet, zarar alma, zarar verme zihnin dingin kalsın; nefes al, az ye metabolizman dingin kalsın; sevgiye açık kal, kalbin dingin kalsın. Ha bir de çok sevdiğim kardeşim Dr. Ender Tabur’un Şifahanem’deki söyleşisinde hatırlattığı eski bir Japon ata sözü ‘’Karaciğerinden gül’’ tüm varlığın gülüşünün zevkini tatsın. Önümüzdeki sayılarda Dr. Ender Tabur’un beni kırmayıp bu köşeyi benimle paylaşacağını umuyorum. O, yukarıdaki cümleyi bütün açıklığıyla engin bilgisi ve kendine has anlatımıyla sizlerle paylaşacaktır. Gelecek sayıda bitkilerle sağlık, hangi bitki neye faydalı ve kimler kullanmalı, kimler kullanmamalı ve önemli terkipler konusunda yazacağım. Sağlıklı, sıhhatli, huzurlu, mutlu, karaciğerimizden güldüğümüz günlerde görüşmek üzere hoşçakalın.

57


ONUR YUNT

Sahil Köftecisi’nden

Karışık Köfte, Soslu Biftek ve Sütlü Kemalpaşa Tatlısı n Karışık Köfte

n Sütlü Kemalpaşa Tatlısı

(Kaşarlı Köfte, Acılı Köfte, İnegöl Köfte) Malzemeler (1 kişilik): • • • • • •

210 gr (kaburga kısmından) kıyma Ekmek içi Tuz, karabiber, pul biber Kaşar Soğan Maydanoz

Yapılışı:

Kıymamızı 70’er gramdan 3’e bölüyoruz. İlk 70 gr kıymayı; ekmek içi, soğan (çiğden), tuz, karabiber, pul biberle yoğurup dinlendirdikten sonra yuvarlayıp yassı bir hale getirerek ızgarada 7-8 dk. pişiriyoruz ve acılı köftemizi hazırlamış oluyoruz. Kaşarlı köfte için yine 70 gr kıymaya, ekmek içi, tuz, karabiber ekliyor ve son olarak kaşar ilave ettikten sonra onu da yassı ve yuvarlak biçime getirerek ızgarada 7-8 dk. pişiriyoruz. İnegöl köfteyi hazırlarken 70 gr. kıymaya iyice küçük doğradığımız soğanları, ince kıyılmış maydanozu, tuz, karabiber ve ekmek içini ekleyerek yoğuruyoruz. Huni yardımı ile şekil verdiğimiz köfteleri 7-8 dk. Izgarada pişiriyoruz. Köftelerimizi isteğe göre kızarmış patates, acı sos ve soğanla servise hazır hale getiriyoruz.

n Soslu Biftek

Malzemeler : • • • •

Malzemeler (1 kişilik):

• 125 gr 2 adet dana bonfile

Sos için; • • • • • •

Salça Tuz Karabiber Kekik Ayçiçek yağı Pul Biber

1 lt. Süt 750 gr. Şeker Damla Sakızı Hazır Kemal Paşa tatlısı (20 adet)

Yapılışı:

Yapılışı:

MUTFAK SIRLARI

Biftek; sulandırılmış salça, tuz, karabiber, kekik, ayçiçek yağı ve az miktarda pul biber ile hazırlanan sosa bulanır. Ardından ızgarada 7-8 dk. kadar pişirilir ve tercihe göre, pilav, kızarmış patates eşliğinde servis edilir.

Sütü kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra üzerine şeker ilave ediyoruz ve eriyene kadar karıştırıyoruz. Kemalpaşa tatlısını şiş ile birkaç yerinden deldikten sonra kaynayan sütün içine atıyor ve ateşi kısarak pişmeye bırakıyoruz. Bir tarafı piştikten sonra tatlıların diğer tarafını çevirerek 7-8 dk pişmesini bekledikten sonra, tatlıları bir kaba alarak soğumaya bırakıyoruz. Soğuyan tatlıları 1 saat kadar buzdolabında beklettikten sonra afiyetle yiyebiliriz.

n Fırında tavuk pişirirken üstüne sürdüğünüz yağa şeker ilave ederseniz nar gibi kızaracaktır. n Etin yumuşak olması için pişirmeden önce zeytinyağında bir süre bekletin. n Fırında patates yapmadan önce 10-15 dakika haşlayın ve çatalla delin. Böylece daha kolay pişecektir. n Evde pasta yaparken kullandığınız meyve ve şekerlemelerin dibe çökmesini istemiyorsanız pastanıza bir miktar mısır unu ilave edin. Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.

Neyzen Tevfik Caddesi Tepecik Mahallesi No: 64/A Bodrum Tel: +90 252 316 61 57

58


Kent Rehberi sayfaları sizi de hedefinize ulaştırır, yeni müşteriler edinmenizi sağlar...

T: 313 56 66

59


Alo Zabıta - 153 Arıza İhbar - 121 Bilinmeyen Numaralar - 11818 Cenaze Hizmetleri - 188 Elektrik Arıza - 186 Fono Tel - 141 Jandarma İmdat - 156 Kablo Tv Arıza - 126 Kadın Ve Sosyal Hizmetler - 183 Kodlu Arama - 168 Orman Yangını İhbar - 177 Polis İmdat - 155 Posta Kodu Danışma - 119 Ruhsal Bunalım Danışma - 182 Sağlık Danışma - 184 Sıhhi İmdat - 112 Su Arıza - 185 Yangın İhbar - 110 n BELEDİYELER BODRUM - 316 10 09 TEMİZLİK İŞLERİ - 313 19 05 ZABITA - 153 - 316 11 85 BİTEZ - 363 82 96 KONACIK - 319 19 43 GÖLTÜRBÜKÜ - 357 79 10 GÜMÜŞLÜK - 394 44 80 GÜNDOĞAN - 387 78 95 MUMCULAR - 373 52 00 ORTAKENT - 358 53 70 TURGUTREİS - 382 30 19 YALIÇİFTLİK - 368 98 29 YALIKAVAK - 385 49 22

CLINIK INTERNATIONAL 3133030 Kıbrıs Şehitleri Cd. No: 181 OMEGA KLİNİK TANI LABORATUARI - 316 80 84 ÖZEL BODRUM HAST. -313 65 66 SSK DİSPANSERİ - 313 32 95 UNIVERSAL HOSPITAL 319 15 15 C. Şakir Mh. Gavaklı Sarnıç Cd.

ULAŞIM

n HAVA ULAŞIMI BODRUM HAVAALANI -523 01 01 BODRUM HAVAALANI THY 5230129 THY / OASİS 317 12 03 - 04 HAVAŞ 313 89 72 - 523 00 40 BODRUM RENT A CAR 317 1555 Onur Air, Atlas Jet

n OTOBÜS KAMİL KOÇ - 313 04 68 KARADEVECİ - 316 25 60 PAMUKKALE - 316 13 69 VARAN - 316 78 49 - 313 21 44 ULUSOY - 313 01 67 - 317 16 40

n DENİZ ULAŞIMI BODRUM EXPRES - 316 10 87 BODRUM FERİBOT - 316 25 78 DEVLET DENİZ YOLLARI 3161781 FAHRİ KAPTAN - 316 18 08 MEANDER - 316 50 26

SAĞLIK

n AMBULANS

GEREKLİ TELEFONLAR MUĞLA VALİLİK - 214 10 01 KAYMAKAMLIK - 316 10 01 ELEKTRİK A -186 - 316 12 11 GÜMRÜK - 316 11 12 LİMAN BAŞKANLIĞI - 316 10 98 MİLTA MARİNA - 316 18 60 METEOROLOJİ - 313 08 86 MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ -316 10 95 PTT - 316 12 12 PASAPORT BÜROSU 316 12 15 POLİS İMDAT - 155 - 316 10 05 POLİS / GÜMBET - 316 12 18 YANGIN - 110 / 316 10 71 OTOGAR - 316 26 37 SAHİL GÜVENLİK - 313 42 00 SAHİL RADYO - 316 27 66 SU ARIZA - 185 - 316 50 13

60

TRAFİK - 154 - 316 80 80 TUR. BÜROSU BODRUM 3161091 TURGUTREİS D MARİN 3829065 YALIKAVAK Tur.Bürosu 385 4465 YALIKAVAK MARİNA - 385 38 60 YANGIN - 110 - 316 10 71 BODRUM-MİLAS HAVAALANI 523 01 01 BODRUM BÜLTEN - 313 42 24

n ÖZEL SERVİS NUMARALAERI

ADSL Destek Hattı - 444 0 375 Alo Doktorum Yanımda - 113 Alo Emniyet Danışma - 174 Alo Gürültü - 176 Alo Post - 169 Alo Sahil Güvenlik - 158 Alo Telefon Arıza - 121 Alo Turizm Bilgi - 170 Alo Tüketici - 175 Alo Valilik - 179

SOS - 0212 505 72 72 ASKERİ KAMP - 313 02 48 CLINIC INTERNATIONAL 313 30 30 DEVLET HASTANESİ - 313 14 20 GÜNDOĞAN Sağ. Oc. 387 9655 INTER TIP Polikliniği 313 40 66 MEDICARE - 316 70 51 ORTAKENT Sağlık Oc. 358 50 27 ÖZEL BODRUM Has. - 313 65 66 TURGUTREİS Sağ. Oc. 382 30 27 UNIVERSAL HOSBITAL 319 1919

n DİŞHEKİMİ BANU ERDOĞAN ARAS 313 58 84 Çarşı Mh. Artemis Cd.8 Bodrum ÇINAR AĞIZ ve DİŞ Pol. 313 1007 Atatürk C.32 Bodrum

n HASTANELER POLİKLİNİKLER TÜM HASTANELER İÇİN TEK TELEFON - 444 0 911 BASINÇ ODASI - 313 14 20 BODRUM KALP HASTALIKLARI MERKEZİ - 316 54 64 DEVLET HASTANESİ 313 14 20 (6 hat) BODRUM SAĞLIK OC. 316 13 53

ÇEŞİTLİ

n AKARYAKIT ARMADA / MOİL - 363 87 00 Açıkkırlar Mevkii Konacık

n AMBALAJ RAF/HAKAN AMBALAJ - 319 03 00 Atatürk Bulv. No:65 Konacık

n BAR CAFE CAFE VANİLLA - 0554 932 32 85 C. Şakir cad. 37 C/1 Bodrum VİTTORIA - 316 57 61 P.T.T. Karşısı Bodrum

n BASIMEVLERİ AKBAŞ - 313 50 02 Gümbet Kaş. Bodrum HALİKARNAS - 317 02 91 Temel Yapı İş Merk.No: B-6

n BASIN YAYIN BODRUM AJANS - 313 56 66 Caferpaşa Cd. 52/3 Bodrum

n BİJUTERİ POZİTİF /OASİS - 317 22 29


n BİLGİSAYAR

n ÇİÇEK - BAHÇE

BODRUM USTA - 313 85 37 BODRUM PC - 358 70 11 Balkanoğlu İş Merkz. Koonacık DEVECİOĞLU - 313 0 444 C. Şakir Cad. 75/A Bodrum EGE BİLGİSAYAR - 317 00 62 İSTANBUL TEKNOLOJİ - 385 50 85 Çökertme İş Merk. Yalıkavak

ARMAĞAN - 316 50 68 Artemis Caddesi 46/C Bodrum

n BRANDA DÖŞEME CLASS TENTE - 319 69 65 Balkanoğlu İş Mrk. C Blok No:3 ÇAĞDAŞ EGE - 319 28 91 Podium Çarşısı 329/A Konacık EGE BRANDA - 367 18 00 Torba Girişi Tansaş Yanı No:20 ESKİCİ - 316 84 34 MMM Migros Karşısı No:236/B FİNAL - 358 63 48 Cumhuriyet Cad. 73/B Ortakent

n BÜRO MALZEME BÜROSAN - 358 70 33 Balkanoğlu İş Merk. Konacık

n CAM, ÇERÇEVE AYHAN CAM - 358 73 76 Kemer Mvk. No: 67 Ortakent HALİKARNAS CAM - 316 13 66 Sanayi Sitesi 1810 Sk. Bodrum

n ÇOCUK YUVALARI & ANAOKULU BAL DAMLAM - 363 98 44 Atatürk Blv. 1136 Sk. 3 Bitez GÖKKUŞAĞI Anaokulu 313 80 52 Umurça Mh. Dedeoğlu C. Bodrum KARTANESİ ANAOKULU 363 95 14

Cumhuriyet Cd. No:7 Bitez

n DOĞRAMA ATÖLYESİ

n DEKORASYON

HAN CAM - 316 74 13 Mümtaz Ataman Cad. 26 Bodrum

BODRUM MOZAİK - 358 65 31 Balkanoğlu İş Merkezi Konacık ELİF DEKORASYON - 316 94 85 Dr. M. Ataman Cad. 24 Bodrum

n DERSHANE KURS AMERİKAN KÜLTÜR 316 92 01 Cafer Paşa Cd. Karakaya Plaza AYKENT SÜRÜCÜ - 313 90 90 Yokuşbaşı Mah. Bodrum BORA ETÜT MERKEZİ 363 03 30 MMM Migros Karşısı Bodrum BORA SÜRÜCÜ KURSU 316 44 22 MMM Migros Karşısı GÜNIŞIĞI SÜRÜCÜ - 319 37 33 Hoca A. Yasevi Sk. 27 Bodrum MERKEZ SÜRÜCÜ - 316 92 92 Yokuşbaşı Mh. Yılıkçı Cd. Bodrum

n DÖŞEMELİK PERDELİK APRE PERDE- 317 12 52 Atatürk Blv. Jandarma Kavş. DEEP PERDE -317 24 45 Kıbrısşehitleri Cd. 240/A Konacık DOST TİCARET - 319 00 26 Atatürk Bulvarı, Karabekir Cd. REKOR - 319 53 04 - 07 Podium İş Merkezi 327/A Bodrum

n EĞİTİM KURUMU MARMARA KOLEJİ - 358 61 13 Ortakent Bodrum

n ELEKTRİK ELEKTRONİK AKEM Elk. Müh. - 358 57 09 Balkanoğlu İş Merk. Konacık

İLTEK - 316 27 06 Türkkuyusu Cd. 76 B Blok D: 2 TEKSAN Jeneratör - 358 52 25 Balkanoğlu İş Merk. Konacık

n EMLAK HİKMET EMLAK - 316 41 81 Atatürk Cad. 40 Bodrum KARYA - 316 36 06 Kıbrısşehitleri Cad. 215 Bodrum MAVİ EMLAK - 313 03 00 Cevatşakir Cd. 125/A Bodrum LEVENT EMLAK - 316 65 35 Caferpaşa Cad. 50 Bodrum REMAX ARTEMİS - 317 00 17 Kıbrısşehitleri Cad. 254/A Bodrum TEPE EMLAK - 317 13 05 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum

n FITNESS MERKEZİ SİSMO - 317 10 85 Tuncer Ersoy Çarşısı 20 Bodrum

n GIDA-İÇECEK TOPTAN GÜNTOP - 363 88 18 Podium Çarşısı Karşısı Konacık HÜRTOP - 363 83 21 Açıkkırlar Mevkii Konacık

n GİYİM ATA Organik Bebek - 317 02 74 OASİS Alışveriş Merkezi Bodrum DAGİ - 317 08 38

OASİS Alışveriş Merkezi Bodrum MAYORAL / OASİS - 317 07 97 PATİ (0-14 yaş) - 317 00 32 Oasis Alışveriş Merkezi

n GÜZELLİK MASAJ BODRUM ESTETİK - 317 11 11 Kıbrısşehitleri Cd. 224/1 Bodrum NATUREL GÜZELLİK - 316 99 14 Neyzen Tevfik Cd.Cizdar Sk.No2

61


TRIM SLIM - 317 10 02 Konacık Yokuşu Estia Çrş. Bodrum

n HEDİYELİK ERHAN TİCARET - 313 91 14

n İLAÇLAMA MHA-TÜRK - 317 01 66 Konacık Çarşısı 16/B Konacık

n İLETİŞİM SİSTEMLERİ ANFORA - 313 91 42 C. Şakir Cad. 70/1 Bodrum ESVEN KAREL - 319 62 62 Atatürk Bulvarı No:1 Konacık

n İNŞAAT ASA MİMARLIK - 385 23 78 Bodrum Cad. 22 Yalıkavak AYAN İNŞAAT - 385 20 56 Atatürk Cd. No:16/A Yalıkavak EFE MÜHENDİSLİK - 363 79 41 Atatürk Cad. 30 Bitez İLK YAPI - 382 07 92 Melengeç Mevkii İslamhaneleri KEÇELİOĞLU - 385 21 41 Kalın İş Merkezi Yalıkavak NB İNŞAAT - 363 97 41 Pamir İş Merkezi B Blok Konacık RK İNŞAAT - 0532 400 87 30

n KARGO TAŞIMA USLU NAKLİYAT - 313 48 71 Umurça Mah. 4 Bodrum

n KATERİNG & ORGANİZASYON FOREVER CLUB - 313 55 55 Atatürk C. İçmeler Yolu Bodrum NİLYUM - 316 87 85 Caferpaşa Cad. 35/C Bodrum STAR LIFE - 313 18 21 Caferpaşa Cad. 54/B Bodrum

n KÖPEK PANSİYONU TURGUTREİS COUNTRYRANCH 382 56 54 İslamhaneleri

n KUAFÖR BEBEK GÜZELLİK - 382 34 37 M. Hilmi Cad. 107/A Turgutreis HERA KUAFÖR - 317 21 25 Oasis Alışveriş Merkezi SELEN BEAUTY - 363 76 08 Atatürk C. 1129 Sk. 10 Bodrum

n KURUYEMİŞ, KAHVE, BAHARAT ŞİFAHANEM - 316 18 20 H. Reşat Öncü Cad. 3 Bodrum Şube. Eski Hükümet Sk. Bdrum

n KURU TEMİZLEME ve ÇAMAŞIRHANE ECE - 313 43 93 Turgut Cd. MMM Migros Karşısı İRFAN - 313 77 81 Turgut Cd. MMM Migros Karşısı OSMAN EROL / Oasis 317 05 90 OSMAN EROL 319 00 97 S. Kaptan İş Mrk. Konacık

n MİMARLIK, MÜMENDİSLİK OFİSİ E.N.A - 313 41 02 C. Şakir Cad. 89/C Bodrum SÖYLEV MİMARLIK - 382 00 17 U&G Plaza İslamhaneleri UMAT HARİTA Müh. - 319 10 15

62

Çakır Efe Sk. 4 B/1 Konacık

n MOBİLYA ANKA - 319 10 46 Atatürk Bulvarı 49 Konacık AYAN MOBİLYA - 385 20 56 Atatürk Cad. 16/A Yalıkavak BELLONA - 319 04 29 Atatürk Bulvarı 4 Konacık DECOR AND MORE - 358 52 95 Yalıkavak Yolu Üçtepeler Kavşağı EMA EV MOBİLYASI - 319 32 52 Seyit Onbaşı Cad. 26 Konacık GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uyar Öztop Cd. Gündoğan İNKA DEKORASYON 317 13 60 Atatürk Bulv. Konacık Çar. 16 KARATAŞ - 319 15 82 Atatürk Bulv. 119 Konacık SEMPATİ - 363 78 88 Atatürk Bulv. 151 Konacık

n MUTFAK BODRUM MUTFAK - 363 86 77 Atatürk Blv. Yahya Konacık CAN MUTFAK / Oasis - 317 19 75

n OTEL ve BAR EKİPMANLARI BODİNOKS - 358 62 12 Cumhuriyet Cad. No:1 Ortakent

n OTEL-MOTEL-APART ARTEMİS OTEL - 316 15 72 Cumhuriyet Cad. 121 Bodrum AZKA OTEL / Bardakçı 316 89 92 BEBEK OTEL - 316 24 41 Paşatarlası Bodrum BODRUM MAYA OTEL - 316 47 41 Gerence Sk. 33 Bodrum EL VİNO - 313 87 70 Omurça Mh. Pamili Sk. Bodrum GÖLKÖY SUITES - 357 79 81 GÖZEGİR OTEL - 316 37 37 Cumhuriyet Cad. 163 Bodrum LA BLANCHE - 382 00 00 Bahçelievler Cad. Turgutreis MARİN-A HOTEL - 382 83 50 G. M. Kemal Bulv. 45 Turgutreis SALMAKİS - 316 65 06 Bardakçı Koyu Bodrum THECORNER - 363 04 08 Şah Cad. No:21 Bitez

n OTO KİRALAMA AYKENT - 303 00 01 Yokuşbaşı M. Kazman S. Bodrum BODRUM RENT A CAR 317 15 55 OASİS Alışveriş Merkezi WHISKY TRAVEL - 319 50 57 Karya Cad. 1563 Sk. 13/2 Bitez

Turgutreis Cad. 257/A Gümbet BODRUM AJANS - 313 42 24 Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum CAD TANITIM - 313 18 18 Artemis Cad. 5 Bodrum GIRAS REKLAM - 316 71 25 Kıbrıs Şehit. Cd.267/A Bodrum NOVA REKLAM - 316 48 99 Turgutreis Cad.144/C Bodrum SHOW REKLAM - 313 70 17 Caferpaşa Cad. 56/1 Bodrum

OASİS Alışveriş Merkezi COUNTRYRANCH - 382 56 54 İslamhaneleri Turgutreis ÇAKIROĞLU - 385 41 43 İskele Meydanı 166 Yalıkavak n OTOMOTİV DENİZ FENERİ - 316 35 34 PAŞALI - 363 79 66 Belediye Gıda Çarşısı 12 Bodrum DENİZCE - 313 25 94 n OTO TAMİR - PARÇA Cumhuriyet Cad. 12 Bodrum BODRUM OtoMarket - 316 66 DENİZHAN - 363 76 74 48 Sanayi Sitesi 127 Bodrum Turgutreis Yolu Üzeri Konacık CHARISMA CAR - 363 99 43 EFENDİ Restaurant- Beach Konacık Sanayi Sitesi 6 C/9 n RESTAURANT 316 23 18 Akçabük Mevki ALİN’S - 316 92 90 ERAY BALIK REST. - 316 79 44 n PASTANE - TATLI Belediye Meydanı Bodrum Manavlar Yanı 27/A Bodrum VANİLYA PASTA EVİ - 317 19 10 AQUARIUM Bodrum - 313 21 71 FENER RESTAURANT - 393 63 93 Severcan C. Damla Sk. 6 Bodrum Gümüşlük: 394 36 82 Kemer Mevkii Akyarlar Yalıkavak: 385 41 51 GÜNDOĞAN KÖFTECİSİ 387 7738 n REKLAM İŞLERİ BULVAR RESTAURANT - 316 46 78 Şehit Uğur öztop Cad. Gündoğan AKBAŞ - 313 50 02 Neyzen Tevfik Cad. 12 Bodrum HANIMEFE - 313 06 03 Turgutreis Cad. 257/A Gümbet CHINESSE INN - 317 11 16 Neyzen Tevfik Cad. 2 Bodrum AKTÜEL - 316 15 22 HONG KONG - 316 85 37

Neyzen Tevfik Cad. 204/A Bodrum İZMİR KUMRU - 313 26 75 Neyzen Tevfik Cad. 58 Bodrum KAFEDAKİ - 317 02 75 Oasis Arkası (Bodrum konut) KUYTU - 313 39 57 Manavlar Yanı 187 Bodrum MANGALCI ET-MANGAL 369 22 55 Danacı Mevki Yalı Beldesi MÜSKEBİ ET-MANGAL 358 66 99 Metro Karşısı Ortakent NO:8 Restaurant 0531 627 97 87 Dr. M. Ataman Cad. 28/A bodrum OLD GARDEN - 313 24 31 Derviş Görgün Cad. 43 Bodrum SAHİL KÖFTECİSİ - 316 61 57 Neyzen Tevfik Cad. 64/A Bodrum SEVİLLA ÇAKIROĞLU - 385 30 80 İskele Meydanı 41/A Yalıkavak ŞECİ RESTAURANT - 358 71 42 Armutalan Sk. 9/A Ortakent SETBAŞI İSKENDER 319 66 61

Shel Benzinci içi Konacık THE LEMON TREE - 363 95 43 Sahil Yolu 28 Bitez ZAZU - 313 36 45 Neyzen Tevfik Cad. 144/A Bodrum

n SAĞLIK HİZMET ve MALZEMELERİ BODRUM İŞİTME CİHAZLARI 316 80 83 Caferpaşa Cd. 26/B COUNTRYRANCH - 319 42 96 Atatürk Bulv. 70 Konacık

n SANAT GALERİLERİ BODRUM BELEDİYE 316 77 18 BETTİNA - 369 25 04 CAM SANAT - 316 93 23 CASA DELL’ARTE - 367 18 48 EV + GALERİ - 319 56 63 GALERİ ARTEO - 316 10 56 GÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ 394 3178


HALİKARNASSOS - 358 61 13 HALUK ELBE - 316 25 16 İDART - 313 22 85 KAYNAK - 363 95 13 NUROL KÜLTÜR MERKEZİ OASİS 317 35 49 NT GALERİ - 316 33 31 OSMANLI TERSANESİ 316 18 60 TILSIM - 385 24 61 TRANÇA - 316 67 16

n SİGORTA ŞİRKETİ AK SİGORTA - 313 33 35 C. Şakir cad. 22/G Bodrum MAVİ BEYAZ - 313 84 07 Cevat Şakir Cad. No: 56 Kat:1 MİNDOS SİGORTA - 313 01 40 Caferpaşa Cad. No: 43/D Bodrum

n SİNEMA CINE MARINE - 317 00 01

n SPOR TESİSLERİ BODRUM GOLF CLUB 313 46 43 Kemer Mevk. Ortakent BORA SPOR CENTER - 313 34 20 Dr. M. Ataman Cad. 41 Bodrum COUNTRYRANCH - 382 56 54 Piren Cad. No: 15 İslamhaneleri

n SU ARITMA AROKS - 317 20 92 Zeytindalı 2 Evleri C Blok Bodrum NB - 363 97 41 Pamir İş Merkezi No:1 Konacık

n SU SATIŞ AK - SU - 316 04 64 Artemis Cad. 46/B Bodrum AQUALIFE - 313 58 95 İçmeler No:1 Bodrum KARADENİZ SU - 0533 514 11 63 Artemis Cad. No:5 Bodrum

n SÜT ve YAN ÜRÜNLERİ n TÜP

YAYLA SÜT ÜRÜNLERİ 363 91 17 SEDAT KETEN / Ergaz -316 07 50 Sanayi Sitesi J12 Konacık Sanayi Sitesi Demiröz Sk. Bodrum

n TEKNE BAKIM MALZEME n UNLU MAMULLER DURMAZ MEKANİK - 313 33 44 Trandil Sk. 87 İçmeler Bodrum MACSMARİN - 316 99 35 Atatürk Cad. İçmeler Yolu No:111/A

MHA-TÜRK - 317 0 166 Konacık Çarşısı 16/B Konacık

BODRUM BÖREK EVİ - 313 72 67 Sanayi Sitesi No:1 Bodrum GİRİTLİ - 316 76 64 Halikarnas Disko Karşısı bodrum PANPAN - 316 09 30 Caferpaşa Cad. 33 Bodrum YUNUSLAR - 316 17 48 Cumhuriyet Cad. 13 Bodrum

n TURİZM SEYAHAT

n VETERİNER HEKİM

n TEMİZLİK HİZMETİ

BARBAROS YACHTING 316 39 19 Neyzen Tevfik Cad. 92 Bodrum PİRİ TOUR - 316 19 58 Yeniköy M. Karakaya Sitesi Bodrum

AHMET KURT - 316 76 98 Caferpaşa Cad. 57 Bodrum BORA VETERİNER - 385 23 51 Naz Eser İş Merkezi Yalıkavak COUNTRYRANCH - 382 56 54 İslamhaneleri Turgutreis

n WEB TASARIM BODRUM AJANS - 313 56 66 DYNAMIC WEB - 316 53 01 Cevatşakir Cd. No:117 MEMBRA - 0532 314 49 81 YUNUS ARSLAN - 319 72 55 Kurtuluş Sk. 5 Konacık

n YANGIN SÖNDÜRME ÜÇLER - 316 02 00 Emin Anter Bulv. 65

n YAPI MALZEMELERİ ASSUVA MERMER - 363 79 18 Mİmar Sinan Cad. 42 Konacık FATİH YAPI - 319 18 79 Atatürk Blv. 99/B Konacık İLK YAPI - 382 07 92 İslamhaneleri Bodrum ÖNDERLER - 358 63 00 Yalıkavak Yolu 2. km. Ortakent

n PAZAR YERLERİ

Bodrum yarımadasında haftanın yedi günü Pazar Yeri kurulur. Sadece Bodrum’da ki pazarda kumaş ve yiyecek ayrı günlerde, onun dışındaki yörelerde kurulan pazarlarda her şeyi birarada bulabilirsiniz. BODRUM /Salı (Kumaş Giyecek) Perşembe, Cuma (Yiyecek) BİTEZ / Çarşamba, Perşembe. GÖLKÖY / Salı GÜMBET / Pazar GÜMÜŞLÜK / Çarşamba GÜNDOĞAN / Çarşamba ORTAKENT / Çarşamba TURGUTREİS / Cumartesi AKÇAALAN / Salı TÜRKBÜKÜ / Pazartesi YALI / Pazar YALIKAVAK / Perşembe

63


Hazırlayan: YUNUS İLKORUR

Fotoğraf: ÖMER DOĞAN

?

Fotoğraf: KADER ONAY

ı bulun k r fa 7 i k a d ın İki resim aras

64

Ortakent-Yahşi Belediyesi 17.Geleneksel Deve Güreşleri




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.