SAYI
141
HAZÝRAN
iÇiNDEKiLER
6
MERHABA / Demircan Türkdoğan
8
GEÇTÝÐÝMÝZ AY
14
GÜLNAR ÖNAY’LA SÖYLEÞÝ
16
AYIN ANKETÝ / SÜNGER
26
BÜYÜK MENDERES DELTASI II
28
JAZZ NOW’IN 100. SERGÝSÝ
30
YENÝLER - YENÝLÝKLER - YENÝLENENLER
34
TOPLUM YAÞAM / Nurhan Ýbak
36
BÝR ZAMANLAR / Bülent Akkurt
38 40
BAHÇEM VE BEN / Gülnar Önay PARANTEZ / Hüsniye Kaya
41
BAKIPDURU / Ramazan Borazan
42
KUMDELENLER / Ýnci Gürbüzatik
44
NE ÖLE BAÐIRIP DURUN /E. Kayalar
48
KADINLIK / Cansın Türkdoğan
50
SAÐLIKLA KALIN / Elif Özçatı
52
LEZZET USTALARI
53
HABER TURU
56
ETKÝNLÝKLER
58
ARÞÝVDEN
59
KENT REHBERÝ
68
NET BAKIÞ / Cansu Türkdoğan
69
ÇÝZGÝLÝ DÜNYA
55
DÜNDEN BUGÜNE
8
16
44
56
58 www.bodrumajans.com.
4 BODRUM Bülten
12
26
56 info@bodrumajans.com.tr
Bülten
KÜLTÜR ve YAÞAM DERGÝSÝ
14. yıl BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:
DEMÝRCAN TÜRKDOÐAN Haber Editörü: YÝÐÝT UYGUR Görsel Yönetmen: EMÝNE ÝLKORUR Grafik Tasarım: BURCU COÞGUN Web Editörü: CANSU TÜRKDOÐAN Sayının Yazarları: BÜLENT AKKURT ERDOÐAN KAYALAR GÜLNAR ÖNAY HÜSNÝYE KAYA ÝNCÝ GÜRBÜZATÝK KADER ONAY RAMAZAN BORAZAN YEÞÝM ONAY Kapak: DON FREY Halkla Ýlişkiler: CANSIN TÜRKDOÐAN Reklam Koordinatörleri: NURHAN ÝBAK ELÝF ÖZÇATI ÖZGÜR ÜNLÜ Ýletişim: Caferpaşa Cad. No: 52/3 48400 BODRUM Tel : 0.252. 313 42 24 313 56 66 Fax: 0.252. 316 44 42 info@bodrumajans.com www.bodrumajans.com.tr Baskı: Ankara Ofset ANKARA Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi: 29/05/2008 Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir. Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
6
MERHABA
BODRUM
Bodrum’un bir değeri daha hatırlandı
O
ASÝS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi, uzun süren titiz bir ekip çalışması sonucunda, unutulan ama Bodrum ekonomisinin ilk göz bebeklerinden birisi olan, Bodrum’un geçmişinde çok önemli bir yer edinen süngeri konu alarak “Bodrum Sünger Avcıları” sergisi hazırladı. Biz de bu girişimin “Bodrum Sünger Avcıları Müzesi” olumşumunun ilk adımı olması dileğiyle, geçtiğimiz ay www.bodrumajans.com sitemizde anket konumuz yaptık ve sorduk, “Bodrum ekonomisini yıllarca ayakta tutan sünger için kurulacak bir müze Bodrum tanıtımına ne ölçüde katkı sağlar?”. Katılımcıların %63.5’i Bodrum’a çok katkı sağlayacağı görüşünde birleşti. Hatta geç kalınmış olduğu düşünülmekte.
DEMÝRCAN TÜRKDOÐAN Beklenti sadece Belediye’den değil. 15 Haziran’da OASÝS’e gidip sergiyi mutlaka gezin ve sizin de dağarcığınızda bu konu ile ilgili belge, bilgi, resim ya da süngerle ilgli herhangi bir şey varsa bir kenara ayırın. Ne dedik; belli mi olur bakarsınız yarın bir de “Bodrum Sünger Avcıları” müzemiz oluverir Bodrum’da.
Bu sayımızda, OASÝS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi’nin Halkla Ýlişkiler Sorumlusu Bahar Nargileci’nin katkıları ile Aksona Mehmet, Tosun Sezen, Baskın Sokulluoğlu ve Ali Kemal Denizaslanı’nın bir tarihi yeniden canlandıran sünger anılarını sayfalarımıza taşıdık. Bodrum değerlerini canlı tutmanın önce belediyelerin görev alanları içinde olduğunu düşünüyoruz. Gerek bu sergi, gerekse müze girişimine Bodrum Belediyesi’nin elinden gelenin de ötesinde katkı vereceğini umuyoruz.
Temmuz sayımızda OASÝS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi Genel Müdürü, “Bodrum Sünger Avcıları” sergisinin mimarı Mazhar Vardar’la bir söyleşi gerçekleştirecek, hem sergiyle ilgili izlenimlerini, hem de 10. yılına ulaşan OASÝS’i konuşacağız. Belki tüh... Bunu zamanında ilk biz yapmalıydık, biz akıl etmeliydik, bize yakışırdı denilebilir. Ama bana kalırsa Bodrum için bu tür olumlu girişimlerin kimin tarafından akıl edildiği, kimin tarafından yapıldığı o kadar önemli değil. Önemli olan bu tür gi-rişimlerin Bodrum’a sağlayacağı katkı.
Beklenti sadece Belediye’den değil. 15 Haziran’da OASÝS’e gidip sergiyi mutlaka gezin ve sizin de dağarcığınızda bu konu ile ilgili belge, bilgi, resim ya da süngerle ilgli herhangi bir şey varsa bir kenara ayırın. Ne dedik;belli mi olur bakarsınız yarın bir de “Bodrum Sünger Avcıları” müzemiz oluverir Bodrum’da. Gecikmiş te olsa.
Geçtiğimiz ay ilkini yayınladığımız “Bodrum Adres” bu sayı ve her sayı Bodrum Bülten’le birlikte yine sizlerle olacak. Ayrıca bağımsız olarak Bodrum Gemi Yanaşma Ýskelesi’nde, Havaalanı’nda, Turizm Ofisleri’nde ve belli otellerin resepsiyon, lobilerinde konuklarımızla buluşacak. Þimdilik hoşcakalın...
BODRUM BODRUM AJANS Caferpaşa Cad. 52/3 OASÝS DANIÞMA - DENTBODRUM D&R Milta Marina - FADO AKSESUAR / Azmakbaşı GÜNDOÐAN GALÝPDOS MOBÝLYA & AKSESUAR KONACIK BODRUM MUTFAK - DENÝZHAN - ALDÝMO MOBÝLYA ORTAKENT BODRUM GOLF CLUB TURGUTREÝS MÝGROS ÖNÜ GAZETE BAYÝÝ YALIKAVAK ERDEM ECZANESÝ - BORA VETERÝNER
DAÐITIM NOKTALARI
BELLÝ OTELLERÝN RESEPSÝYONLARINDAN ve LOBÝLERÝNDEN ÜCRETSÝZ OLARAK ALABÝLÝRSÝNÝZ...
Geçtiğimiz Ay Cumhurbaşkanı "KÜRESEL ÝKLÝM DEÐÝÞÝKLÝÐÝ" konulu Uluslararası Kongre’ye katılmak üzere Bodrum’a geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; "Küresel Ýklim Değişikliği" konulu Uluslararası Kongre’ye katılmak üzere Bodrum’a geldi.
C
umhurbaşkanı Gül’ün Bodrum programına Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da eşlik etti. Merkezi Ýsviçre’deki, dünyada 100’den fazla ülkede, altı milyonu aşkın destekçisiyle büyük bir doğa koruma kuruluşu olan Uluslararası Doğa Koruma, önceliklerini ve yaklaşımlarını belirlemek üzere her yıl farklı bir ülkede, WWF Yıllık Kongresi düzenleyen WWF, bu yıl kongreyi 23-27 Mayıs tarihleri arasında Bodrum Kempinski Barbaros Bay Oteli’nde gerçekleştirdi. WWF Yıllık Kongresi’ne Garanti Bankası’nın da desteğiyle WWF-Türkiye Doğal Hayatı
Koruma Vakfı ev sahipliği yaptı. Kongreye WWF’nin 56 ülkedeki temsilciliklerinden, her biri uluslararası lider kabul edilen başkanlar ile CEO’lar yer aldı. Kongrenin ana teması bu yüzyılın en büyük tehdidi olarak nitelendirilen "Küresel iklim değişikliği". Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
de, kongrenin ilk günü yapılacak toplantıya katılacak. Gül, iklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda konuşma yaptı. 2007 yılında Pekin’de düzenlenen ve Birleşmiş Milletler’e Eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın açılışına katıldığı kongrede dünyanın karşı karşıya olduğu bu önemli soruna dikkat
Bodrum Kalesi ve Su Altı Arkeoloji Müzesi’ni gezerek, Müze Müdürü Yaşar Yıldız'dan bilgi alan Günay, müzede sergilenen Uluburun Batığı ile Ýngiliz ve Alman kulelerini ilgiyle inceledi.
Bodrum Yarımadası’nda çöpte vahşi depolama olması kabul edilebilir değil'' diye konuştu. Alt yapı sorunlarını çözmek için ilgililerle çalışma yapacaklarını bildiren Günay, şöyle devam etti: ''Balık çiftlikleri koyların derinliklerine kadar girmiş. Bunu kabul etmek mümkün değil. Balık çiftlikleri de ekonomi açısından önemli, ancak bu bölge turizm açısından ayrıca önemli. Burada bir koruma kullanma dengesi geliştirmeliyiz. Turizmin girdiği alanlarda kaçınılmaz olarak bir doğa, yeşil, kıyı tahribatı oluyor. Abartılı, yasa tanımaz davranışlar sergilenmiş. Onları düzeltmek konusunda yerinde incelemeler yaptık. Muğla'yı ve Bodrum'u turizmde daha iyi yerlerde, sorunları çözülmüş görmek,
Kültür ve Turizm Bakanı Günay; BODRUM’DAN GEÇTÝ... Kültür ve Turizm Bakını Ertuğrul Günay incelemelerde bulunmak üzere bir günlüğüne Bodrum’a geldi.
B
akan Günay, incelemelerde bulunmak üzere Milas’ta helikopterle Güllük Körfezi'ni gezdi ve buradaki balık çiftlikleri hakkında bilgi aldı. Daha sonra Bodrum'un Turgutreis Beldesi’ne geçen Bakan Günay, yakınına kaçak havuz yapıldığı belirlenen antik kaya mezarını inceledi. Buradan helikopterle Bodrum'a gelen Günay'ı Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan ve öteki ilgililer karşıladı. Daha sonra Bodrum Kalesi ve Su Altı Arkeoloji Müzesi’ne gelen Bakan Günay, kalenin yakınlarında ellerinde çeşitli dövizlerle protesto eyleminde bulunan Mavi Yol Girişimi üyeleriyle bir süre görüştü.
8
BODRUM
Bülten
Bakan Günay, kalede gazetecilere yaptığı açıklamada, Bodrum'un Türk turizmi açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Türkiye'nin turizmden en yüksek gelir elde eden 11. ülke, en fazla turist gelen 9'uncu ülke olduğunu bildiren Günay, şunları kaydetti: ''Muğla ve ilçelerinde incelemelerde bulundum. Bölgenin bazı sorunları var. Bölgede dağınık bir idari yapılanma var. Burada hala alt yapının tamamlanmaması,
Geçtiğimiz Ay EGE BÖLGE YARIÞMALARINDAN 3 ALTIN, 1 GÜMÜÞLE DÖNDÜK
B
odrum Dans Kulübü dansçıları HIP HOP ve BREAK DANCE Ege Bölge Yarışmaları için 24 Mayıs tarihinde Ýzmir’e gitti. Narlıdere Belediyesi Güven Arkaya Kapalı Spor Salonu’nda Cumartesi günü saat 01:00’ de başlayan yarışmalara 96 yarışmacı katıldı. Bodrum Dans Kulübü dansçılarından Osman ALTINDAÐ, Minikler kategorisi BREAK DANCE yarışmasında altın madalya aldı. Ýzmir Bölgesi’nden katılan 90 bayan dansçı grubu ile yarışan ve yarışmanın tek erkek hip hop grubu olan Bodrum Dans Kulübü dansçıları da kendi branşlarında Altın madalya ile Bodrum'a döndüler. Ýzmirli sporcuların hazırladıkları HIP HOP gösterileri oldukça ilginçti. Ýlk kez düzenlenen Ege Bölge Yarışmaları’na halkın ilgisi beklenenin üzerinde oldu. Bodrum Dans Kulübü HIP HOP grubu SECRET ATTACK, gösterileri sonunda alkış ve ıslıklarla halkın da büyük beğenisini aldı. Birincilik ödüllerini Türkiye Dans Sporları Federasyonu As Başkanı Tolga CINKITAS’ dan aldılar. Sporcularımız Ömer SALGAR, Feyyaz CINAR, Murat ALTINDAÐ ve Murat KOMUS Kasım Ayı’nda Ýstanbul’da yapılacak Türkiye Þampiyonası’na Ege Bölge birincisi olarak
DÜNYA REKORUNA HAZIRLANIYOR Denizciler arasında Çılgın Denizci olarak adlandırılan Hakan Güvenç, teknesiyle dünya rekoru kırmaya hazırlanıyor.
BODRUMLU KARETECÝLER DÜNYA KUPSINA HAZIRLANIYOR
B
Bodrumspor Karete Takımı 27-30 Haziran tarihlerinde Ýsveç'te düzenlenecek "Açık Dünya Karete Kupası"na hazırlanıyor. Bodrumspor Karete Takımı Antrenörü Fatih Uzunlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ýsveç'in Malmö kenti Eslöv kasabasında düzenlenecek 40 ülkeden yaklaşık 2 bin sporcunun katılacağı şampiyonaya yıldızlarda, Abdurrahman Büyükocak, Merve Erdoğan, Begüm Coşkuner ve Ela Ay'ın katılacağını söyledi.
10
BODRUM
Bülten
D
aha önce 30 Mart 2006 tarihinde 2.70 cm boyundaki şişme botu ve 6 beygirlik motoruyla Adana Karataş’tan denize açılarak 127 gün sonra Hopa’ya ulaşan Güvenç, şimdide dünya rekoru kırmaya hazırlanıyor. Þişme botla 3750 mil yol yapan Çılgın Denizci, 28 Haziran günü saat 09.00’da Turgutreis D-Marin den Aydede isimli 6.87 metrelik teknesiyle Kuzey ve Güney Kutbuna ulaşarak Türk Bayrağını dikmeyi hedefleyen Güvenç, dünya rekorunun da sahibi olmayı istiyor. Dünyaca ünlü televizyon kanalı Sailing Channel ya da National Geograpic Channel Hakan Güvenç’in Aydede isimli teknesiyle çıkacağı dünya rekoru denemesini dizi olarak yayınlayacak. Güvenç’in 15 Eylül’de Ýstanbul’dan çıkacağı zorlu yolculuğuna Turgutreis Belediyesi ile Turgutreis Yelken Kulübü sponsor oluyor. Bu boyda bir tekneyle ilk kez gerçekleşecek olan dünya turu her anlamda ilk olacak.
Geçtiğimiz Ay “EASY CRUISE” ÝLK SEFERÝNÝ, BODRUM’A YAPTI Bodrum Gemi Yanaşma Ýskelesi bir ilke ev sahipliği yaptı. Atina’dan yola çıkan Easy Cruise, sulardaki ilk seferine çıktı ve ilk ziyaret ettiği liman, Bodrum Limanı oldu.
E
asy Cruise 3 hafta önce Bodrum’da olmayı planlıyordu, Atina’daki grev geminin seferini geciktirdi. 19 Mayıs’ta Bodrum Gemi Yanaşma Ýskelesi’ne demirleyen gemi, Bodrum’a 500 yolcu indirdi. Yolcular Gemi Yaşma Ýskelesi’ne vardıklarında gözalıcı bir karşılamayla ağırlandılar. Konuklar karaya ayak basınca gökyüzüne balonlar bırakıldı, tüm yolculara nazar boncuğu, Yarımada haritası, şehir planı ve BODRUM ADRES Restaurant, Café ve Bar Kılavuzu dağıtıldı. Bunlara ek olarak Yunanistan’dan gelen yolculara küçük bir kokteyl verildi, kokteylde Türk Rakısı ve meyveler ikram edildi.
“BODRUM ADRES”, KONUKLARLA ÝLK KEZ TANIÞTI
i
lk sayısı geçtiğimiz ay yayınlanan Bodrum’un Yeme-Ýçme ve Eğlence Kılavuzu “BODRUM ADRES”, ilk seferini Bodrum’a yapan “EASY CRUISE” yolcuları ile Bodrum Gemi Yanaşma Ýskelesi’nde tanıştı. Bu aynı zamanda Bodrum Ajans Yayın Grubu’nun bir ürünü olan, Türkçe-Ýngilizce olarak yayınlanan BODRUM ADRES’ÝN konuklarla ilk buluşması oldu. Yazları her ay, kışları iki ayda bir, yılda toplam sekiz sayı yayınlanacak olan BODRUM ADRES’in her sayısı Bodrum Bülten’le birlikte ve aşağıdaki dağıtım noktalarında Bodrum’u ziyaret eden konuklarla buluşacak. Belli otellerin resepsiyonlarında, lobilerinde Turizm Ofislerinde Havaalanında Gemi Yanaşma Ýskelesinde Marinalarda Ummadığınız pek çok yerde ve hazırlanmakta olan www.bodrumadres.com sitesi ile de tüm dünyanın elinin altında....
12
BODRUM
Bülten
Bodrum Tutkunları
Hazırlayan: YÝÐÝT UYGUR
GÜLNAR ONAY’IN 3. KÝTABI ÇIKTI
“DÜNYA ISINIYOR BAHÇEM DEÐÝÞÝYOR” Küresel ısınma kapımıza dayanmışken, sıcak bir yaz sezonuna hazırlanırken Yazar Gülnar Önay'ın, küresel iklim değişikliğinde bahçemizi az su harcayarak nasıl güzelleştirebiliriz ve bölgesel doğal floradan yararlanarak bahçemizi nasıl var edebiliriz gibi sorulara cevap verdiği yeni kitabı "Dünya Isınıyor Bahçem Değişiyor" bahçe meraklılarının başvuracağı önemli bir kaynak olarak kitapçılardaki yerini aldı. Gülnar Önay, "Doğa bizim düşündüğümüzden çok daha bilge. Gelecek kuşakların sağlık ve mutluluğunu ancak onu örnek alarak sağlayabiliriz" diyor ve kimsenin tek başına bir şey yapamayacağını düşünmemesi gerektiğini, dünyayı kurtarmak için atılacak ilk adımın herkesin kendi kapısının önünden başlayacağını belirtiyor. Gülnar Onay'ı Bodrum'un Çiftlik köyündeki evinde, bahçesinde ziyaret ederek, kitabı hakkında söyleşiyoruz ve küresel iklim değişikliğinin bahçelere olan etkisini öğreniyoruz.
Ýsterseniz önce sizi tanıyalım Gülnar Hanım; Bodrum ne zaman ve nasıl girdi hayatınıza?
14
Ben Ýstanbulluyum, 1979 senesinde profesyonel olarak Sanat Galerisi Yönetmenliğine başladım. Esas en büyük hizmet verdiğim ve kurucusu olduğum, gerçi kurulmuştu ama ben kurulur kurulmaz devraldım; Urart Sanat Galerisi oldu. 1980 yılında başladım, 1986 yılına kadar profesyonel olarak yöneticiliğini yaptım. O dönem çağdaş sanat yeni yeni Türkiye'de benimsenmeye başlamıştı ve henüz piyasadaki yerini tam bulmamıştı, genelde klasik eserler müşteri buluyordu. Biz o dönem Urart Sanat Galerisi olarak çağdaş sanatı pekiştirdik. Türkiye'nin şu anda ne yazık ki hayatta olmayan, ya da yaşayan birçok önemli sanatçısı ile çalıştım. Bunların arasında Avni Arbaş'ın sergilerini yaptım, Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Mehmet Güleryüz, Elif Naci, Þefik Bursalı, hep bu gibi büyük isimlerle çalıştık. Sonra ortak olduğum kendi galerimi kurdum, bir mimarlık şirketi ve birkaç ortak daha; Ortaköy'de Arkeon Sanat Galerisi adı altında kuruldu… Fevkalade bir sanat galerisiydi, orada tamamen çağdaş sanat üzerine; heykel ve resimde yurtdışından ve Türkiye'den en tanınmış sanatçılarla çalıştık. Fakat daha sonra Ortaköy bir anda çaptan düştü, trafik sorunu o dönem bir türlü çözülemedi, epey gelenimiz gidenimiz olmasına karşın park yeri nedeni ile ve 90'daki Körfez krizi
BODRUM
Bülten
sebebiyle 3,5 yıllık bir çalışmanın ardından burayı kapattım ve mesleğimi noktaladım.
Daha sonra Bodrum'a geldiniz herhalde? Ýlk önce Bodrum'da küçük bir yazlığım vardı fakat baktım hem burası, hem Ýstanbul olacak gibi değil. Geriş Köyü’nde ilk evimi yaptım. Bahçeyle tanışmam orada oldu ilk kez. Bu tanışmanın öyküsünü "Bir Bahçe Kuruyorum" kitabında anlattım. Ýnkılap yayınlarında 2000 yılında basıldı ve 4 baskı yaptı.
Bodrum'a hangi tarihte gelmiş oldunuz yani? Yerleşmek olarak 1995, ancak daha önceleri yazlıkçı olarak gelip gidiyordum. Demek 13 sene olmuş. Geriş'teki ev 95 sonu bitti ve temelli yerleştim, Ýstanbul'daki evi de kapattım ve tamamen Bodrumlu oldum. Ağaçlar beni çok çekiyor, bu evi de bahçedeki kaçiboynuzu ağacı ile buldum. Fakat Bodrum'a gelmeden önce ağaçlarla ve bahçeyle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ýstanbul'da balkonlu ve Boğaz'a bakan bir terasım vardı, orada yetiştirdiğim bitkilerim vardı. Bunun dışında hiçbir bilgim yoktu ama kent yaşamını da hiçbir zaman sevmedim. Buraya gelince de imkanlar kısıtlıydı, peyzaj mimarlarıyla filan çalışacak fırsat olmadı, iyi ki de kısıtlıymış imkanlar, böylece kendim öğrendim. Fakat yurtiçinde birkaç profesyonel kitap dışında bana yardımcı olacak hiçbir kitap ya da dergi bulamadım. Bunun üzerine yurtdışından birkaç bahçe dergisine abone oldum ve elime küreği, çapayı aldım, bu işe giriştim. Bitkileri tanımak başta zaman alıyor, birçok yanlışlar yaparak öğrendim. Aradan 13 yıl geçmesine rağmen bitkiler konusunda bu kadar deneyimli olduğum halde "Bak yine yanlış yaptım" diyebiliyorum. Çünkü doğa değişken bir şey; size yanlış yaptırtıyor ama bilginiz arttıkça yanlışlar da azalıyor haliyle…
Geriş Köyü bir okul oldu benim için; ancak, bir süre sonra Geriş Köyü’ndeki evi satarak, Gökçebel Köyü’nde orman içinde çok cici bir evim oldu, o da yine doğanın içinde idi. Bahçem çok büyüktü ancak orada çok büyük bir talihsizlik yaşadık; içinde bulunduğum orman yandı ve ben o evin içinde yaşayamadım ondan sonra. Bunun üzerine kalabalıktan uzak, gözden uzak bir yer ararken, yollar beni buraya getirdi. Þimdi daha deneyimli olarak bahçe çalışmalarımı ve kitap yazma çalışmalarımı sürdürüyorum. Bu arada Gökçebel'de iken "Bahçem ve Ben" isimli bir ikinci kitap yazdım; Remzi Kitapevi’nden çıktı. Þimdi bu son yazmış olduğum kitap geçen seneki yazın eseridir.
Üçüncü kitabınızdan biraz bahsedelim o halde; "Dünya Isınıyor, Bahçem Değişiyor", size bu konuyu seçtiren şey ne oldu? Geçen yaz yaşadığımız bu dehşet engiz sıcak yazın eseridir diyebiliriz. Aslında ben başka bir kitap tasarlıyordum ve adım adım bu bahçeyi fotoğraflıyordum. "Bir bahçenin öyküsü" şeklinde; belki günün birinde onu da değerlendiririm. Fakat birden küresel ısınmanın ne kadar önemli bir konu olduğunu fark ettim. Ýnkılap Yayınları ile tekrar görüşerek editörümden fikir aldım. Þafak Barış Hanım da, dedi ki; "Gülnar Hanım, gelin küresel ısınma ile ilgili bu kitaba öncelik verelim". Ben de zaten epey bir birikimim vardı, hemen önceye çektik, yalnız Ege ve Akdeniz Bölgesi ile ilgili değil, tüm ülke genelini ilgilendiren bir konu. Geçen yaz yani 2007 yazı benim için bahçede bir milat oldu. Çünkü sıcağın kavurduğu, toprağın taş gibi olduğu, yağmurun damlasının gözükmediği bir yaz oldu. Gerçi bunun öncüleri de oldu, 2006 da sıcaktı, 2005 de sıcaktı ama sanki 2007'nin habercisi gibiydi. Zaten medyada da ilk olarak küresel ısınma diye çok ses buldu bu sıcaklar, daha sonra küresel iklim değişikliği adını aldı ki daha doğru bir tanımlama. Bu konuda çok kitap okudum. Ömer Madra'nın ve Miktad Kadıoğlu'nun kitaplarından çok yararlandım. Yabancı birkaç yazardan okudum. Bu yazarlar genelde felaket habercisi olarak yorumlanıyor ve antipati topluyorlar ama bence çok da iyi yapıyorlar. Beni de öyle yorumluyorlar ama bu umurumda değil, çünkü bu yazarın görevidir. Doğayı gözlemleyen bir insan bu değişikliği görüyor. Bodrum gibi bir yerde hala tankerle su taşınırken bir de çim dikmek ve bu çimi günde 3 defa sulamanın doğaseverlikle, bahçe severlikle bir ilgisi yok. Çünkü çim demek su demek. Bodrum Yarımadası’nda su çok plansızca tüketiliyor, koca koca bahçelerde durmadan fıskiyeler dönüyor ve yeraltı kaynakları tüketiliyor.
Bu tüm dünya için de geçerli belki ama bölgesel bakarsak Bodrum için önlem önerileriniz var mı? Burada radikal şeylerden söz ediyorum. Kitabımda da belirttim, az su isteyen bitkiler var. Doğaya çıkıp bakın, hiç su istemeyen bitkiler var. Bunların içinde adaçayı, lavanta, mercan köşk, santolin dediğimiz lavantin çalı türleri, hepsi çiçek açıyor, hepsi birbirinden güzel ve kokulu. Yazın papatyalar, sonbaharda nergisler; doğa o kadar cömert ki… Harnup (Keçiboynuzu) ağacı her yerde çıkıyor. Zeytin, kıraç bölge ağacı; incir deseniz, nar deseniz öyle, koca yemiş deseniz öyle… Sakız ağacı, melengeç, hepsinin geniş gölgeleri var ve su istemeyen ağaçlar. Bu ağaçlar kesiliyor, onun yerine ithal edilmiş Leylandi çamları, Arizona servileri dikiliyor, tamam bunlar da çok güzel bitkiler, dikmeyin demiyorum ama terasıma pislik yapıyor diye su istemeyen ağaç sökülüyor yerine su isteyen ağaçlar dikiliyor. Bu bahsettiğim ağaçlar, öbür taraftan dünyanın en güzel bitkilerinden kaktüsler, kışın hiç su istemez, gölgelik, üstü kapalı bir yere çekilir, yazın çok az su ister, dışarıya çıkartılır. Bu gibi türlerle bahçeyi donatmak ve bahçeyi doğanın bir uzantısı gibi görmek lazım. Bahçeyi Ýstanbul'da olduğu gibi, güller, mavi ortancalarla donatmak isterseniz, o zaman bahçe sahibi de zorlanıyor, bitki de zorlanıyor ve burada yaşamam diye feryat ediyor.
Golf sahaları hakkındaki görüşünüz nedir? Ben bu hükümetin doğa konusundaki politikalarını hiç anlamıyorum. Golf sahaları niye Bodrum gibi bir yere yapılır, Ýngiltere'de yapılır golf sahası, Ýngiltere'deki bir akrabam geçen yaz 5 gün güneş gördüklerini söylüyordu. Biz 5 gün yağmur görmüyoruz yazın. Böyle bir yerde niye golf sahası yapılır anlamıyorum.
Kitaba dönersek başka neler var; "Dünya Isınıyor, Bahçem Değişiyor"da hangi konulara değindiniz? Konu başlıklarında en evvel su tasarrufuna değiniyorum. Bahçede su tasarrufu, biz nedense suyun değerini öğrenemiyoruz. Evde yıkama suyunu deterjan kullanmadığımız suyu değerlendirebileceğimizi düşünüyorum ve kendi evimde bunu uyguluyorum. Öte yandan yağmur sularını değerlendirebiliriz. Büyük tanklar yapılıp bahçeye gömülebilir. Su tasarrufu konusunun üzerinde çok duruyorum kitapta. Ondan sonra bahçe atıklarını değerlendirme konusu üzerinde duruyorum -kompost- dediğimiz. Bahçede ev atıkları adına ne varsa, yağsız olan, onları gübre olarak tekrar bahçede geri dönüştürüyoruz. Tabi içinde kimyasal herhangi bir şey olmayacak. Kimyasal ot öldürücülerin tamamen karşısındayım. Çok yaygın olarak kullanılıyor ve ne yazık ki, yerli vatandaşımız da kullanmaya başladı çünkü kolayına geliyor. Bunu kullanmak demek, bir; toprağın dengesini bozuyor, iki; tüm toprak canlılarını, kurtları, karıncaları, toprağı havalandıran tüm böcekleri, arıları öldürüyor. Öte yandan toprağın PH değerini değiştiriyor. Bu konuya da kitapta değindim. Tabi bir de az önce söylediğim gibi az su isteyen bitkiler, sarmaşıklar üzerine bilgi verdi. Bu arada belirtmek de lazım bahçeler ilk yıl su ister sonraki yıllar bu yarı yarıya düşer. Ayrıca kitapta otomatik sulama yapılmasını öneriyorum ve bununla ilgili tavsiye ve metotlar aktarıyorum.
Yarımada genelinde flora çeşitliliği nasıl? Endemik tür var mı? Ee tabi bir hayli var. Bir kere sakız çalıları, bütün yabani lavantalar, çiviş otu dediğimiz pembe pembe çiçek açan bitki çeşidi, saymakla bitmez, zeytin bile (delisi) burada endemik; keçiboynuzu mesela…
Bunlar bir envanter altına alınıyor mu acaba? Galiba Prof. Ertan Tuzlacı'nın bir çalışması var. Ayrıca Muğla Üniversitesi'nin bir çalışması olduğunu biliyorum.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Çocuklara ve büyüklerin kendilerine, doğanın ne kadar değerli olduğunu ve ne kadar korunması gerekli olduğunu her gün ve her gün tekrarlamamız lazım. Göz ardı ettiğimiz bir şey var; ağaç nedir ki diyoruz ama ağaçsız bir dünya olabilir mi? Bir tek canlı bile yaşayamaz ağaçsız. Ama canlıların olmadığı dönemde ağaç vardı. Bunu hiç unutmamamız lazım…
BODRUM
Bülten
15
BODRUM EKONOMÝSÝ’NÝN ÝLK GÖZ BEBEÐÝ
Geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’in bodrumajans.com sitesi anket bölümünde
“Bodrum ekonomisini yıllarca ayakta tutan Sünger için kurulacak bir müze Bodrum tanıtımına ne ölçüde katkı sağlar?” sorusunu yönelttik
SÜNGER
ve üç şık belirledik; 1- ÇOK 2- ORTA 3- AZ Bu ayki anketimizde yönelttiğimiz soruda katılımcıların %63.5’i çok katkı sağlar görüşünde birleşirken, % 19.2’si katkının az olacağı görüşünde oy kullandı. Biz de konunun ilgilileri ile görüştük. Ýşte sayfalarımıza yansıyanlar.
Bodrum ekonomisini yıllarca ayakta tutan Sünger için kurulacak bir müze Bodrum tanıtımına ne ölçüde katkı sağlar?
16
1 - Çok
% 63.5
2 - Az
% 19.2
3 - Orta
% 17.3
BODRUM
Bülten
“Bodrum Sünger Avcıları Sergisi”, “Bodrum Sünger Avcıları Müzesi” için bir başlangıç olsun... OASÝS'in Bodrum'a 10. Kuruluş Yıl Dönümü Armağanı, “Bodrum Sünger Avcıları Sergisi" hazırlığı bizim de anket konumuz oldu. Geçtiğimiz ay www.bodrumajans.com sitemizde sorduk; “Bodrum ekonomisini yıllarca ayakta tutan Sünger için kurulacak bir müze Bodrum tanıtımına ne ölçüde katkı sağlar ?” Katılımcıların % 63.5’i çok katkı sağlayacağı görüşünde birleşti. Bu ayki dosyamızı OASÝS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi'nin Halkla Ýlişkiler Sorumlusu Bahar Nargileci’nin katkıları ile hazırladık. Ýşte Bodrum’un deniz dibi kahramanları ve sünger anıları.
Unutulan, fakat Bodrum'un hayatında bir dönem çok önemli yer tutan sünger avcılarının çalışma hayatları konusunda hazırlanan sergi 15 Haziran'da OASÝS Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi'nde açılıyor. OASÝS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi'ni yöneten kadronun ekip çalışması ve halkla ilişkiler sorumlusu Bahar Nargileci liderliğinde gerçekleştirdiği bu sergi, kuruluşunun 10. yılında OASÝS tarafından Bodrum'a armağan ediliyor. Serginin en büyük özelliği Türkiye'de sünger konusunda bir ilk olması… Sünger aynı zamanda Türkiye denizcilik tarihin önemli bir sayfası. Açılacak sergide Bodrumlu sünger avcıları ile ilgili 80 adet fotoğraf yer alıyor. Fotoğraflar hikayelerle birlikte işlenmiş. Sergiyi hazırlayan OASÝS yetkililerinden aldığımız bilgiye göre fotoğraflar hikayeleri ile desteklendiğinde sünger avcılarının zor yaşamlarını verilerden daha net olarak anlatma imkanı bulmuşlar. Sergide sünger hakkında bilimsel özelliklerinden, Fotoğraf: DON FREY süngerin işlenmesine kadar farklı konularda bilgilere yer verilmiş. Fotoğraf ve hikayelerin yanı sıra sünger avcılığında kullanılan forma dalgıç kıyafeti, sünger örnekleri, sünger avlanan teknelerin maketleri ve dalış ekipmanları da yer alıyor. Açılacak olan bu önemli sergi ile birlikte bizler de bu serginin oluşmasına katkıda bulunmuş ve emeği geçen, süngercilik yapmış, o dönemlere şahit olmuş, Tosun Sezen, Baskın Sokulluoğlu, Aksona Mehmet ve Ali Kemal Denizarslanı ile görüştük. Bodrum Sünger Avcıları Sergisi'ni 15 Haziran'dan, 06 Temmuz tarihine kadar
OASÝS'te gezebilirsiniz. NEDEN OASÝS - NEDEN SÜNGER Bodrum'un yüz akı olan işletmelerinden OASÝS, 1998 yılı Nisan ayından bu yana, kesintisiz olarak Bodrum'da 10 yıldır hizmet veriyor. OASÝS, 10. yılına ulaştığı 2008'de klasik bir kutlama programı yerine, Bodrum'a teşekkürlerini, Bodrum'un yakın tarihinden, bir kültür hizmeti ile ifade etmeyi tercih etmiş. Yıllarca Bodrum'un ekonomik yükünü sırtında taşıyan, çok zor şartlarda çalışarak sadece Bodrum'a değil Türkiye ekonomisine katkıda bulunan "Sünger Avcıları"na bir vefa sergisi olarak planlamışlar. Klasik, bilindik bir eğlence programı ile kutlama yerine, Bodrum'un yakın tarihinin belgelendirilmesi ve bir arşivin Bodrum'a kazandırılmasını Bodrum Bülten olarak bizler de takdirle karşılıyoruz. Oasis Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi'ni candan kutluyoruz. OASÝS'in bir vefa sergisi olarak hazırladığı sergide, kullandığı "VEFA" kelimesinin içini dolduran bir çok ayrıntı var. Sünger avcılarının Bodrum'un ekonomik yükünü sırtlarında taşıdıklarını yazımızın başında iletmiştik. Göz ardı edilemeyecek diğer bir konu ise, her yıl Türkiye turizmine, itibar ve ekonomisine döviz girdisi sağlayan, dünyanın sayılı sualtı arkeoloji müzelerinden biri olan Bodrum Sualtı Arkeolojisi Müzesi'nde bulunan eserler, sünger avcılarının batıkları bilim adamlarına göstermeleri sayesinde hayata geçti. Ayrıca tekne yapımı ve deniz adamı yetişmesinde bugünlere gelinmesinde yine sünger avcılarının
BODRUM
Bülten
17
NE DEDiLER?
AKSONA MEHMET; “Bodrum'da aileler çocuklarının süngerci olmasını istemezlerdi, vurgun yiyip denize kurban verecekler diye endişe duyarlardı. Bodrum'da "Süngeri bıraktı” diye mevlüt okutulur, kurban kesilirdi. Sünger bereketle birlikte her zaman gözyaşı demekti. Genç yaşta dul kalmak, yetim çocuklar bırakmak demekti.” 13 yaşında deniz altına merak sarmaya başlayan Aksona Mehmet, 43 yılının denizlerde geçeceğini bilir miydi? "15 yaşında bir çocukken, Muzaffer Cengiz'in "Engin Kardeşler" isimli teknesinde işe başlamıştım. Ýlk dalışımı Bodrum açıklarındaki şimdiki adıyla Deli Ýbrahim Sığılığı'nda yaptım. 43 sene oldu, hala dalmaya devam ediyorum. Deniz çok iyi bir okuldur. Sabredebilirsen, denize diklenmezsen sağ kalırsın. Nimetlerinden yararlanırsın. ‘Deniz mındarı sevmez’ derler bizde. Sağlığın yerinde değilse dalamazsın, bir nevi sağlığını denetleyicidir." Bodrum'da aileler çocuklarının süngerci olmasını istemezlerdi, vurgun yiyip denize kurban verecekler diye endişe duyarlardı. Bodrum'da "Süngeri bıraktı” diye mevlüt okutulur, kurban kesilirdi. Sünger bereketle birlikte her zaman gözyaşı demekti. Genç yaşta dul kalmak, yetim çocuklar bırakmak demekti. "Ýhtiyaçtan dolayı, bir kere bu işe başlayanlar bir daha bırakamazlardı. Bunu da sünger mevsimi geldimi, "Kurtları kımıldama-ya başladı" diye tabir ederdik. Dalgıç Mustafa adında bir arkadaşım vardı, 1975'de birlikte çalışmıştık. Her dalışında "Derine inmeyeceğim, en fazla 40 mt. dalarım" der, 60-70 metreye kadar dalardı. Denizden çıkınca da pişman olur, "Çocuklarım babasız kalacaklar, bir daha tövbe!" derdi. Bir türlü de fren tutmazdı."
"Deniz mındarı sevmez" derler Bodrumlular... Deniz çok iyi bir okuldur. Sabredebilirsen, denize diklenmezsen sağ kalırsın. Nimetlerinden yararlanırsın. Sağlığın yerinde değilse dalamazsın, bir nevi sağlığını denetleyicidir. Denizle dost olmalısın. Dalmak, denizden ekmeğini yemek nefsini terbiye edebilme sanatıdır. Bu sebeple, denizin, Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği medeniyete, uygarlığa giden en kestirme yol olduğuna yürekten inanırım." Ýki türlü sünger avcısı vardır: Mancornalar (Derin suda çalışan genç ekipten oluşan sünger avcıları) ve sığ su makinaları (derin suda dalmayan ama çalışma mecburiyeti olan tecrübeli dalgıçlar) dediğimiz dalgıçlar. "Tartışmasız, sünger avcıları sayesinde "Bodrum Denizciliği"nin temeli kurulmuştur. Ömrünü denize vermiş insanların adı denize yakışır. Denizin dibindeki sığlıklara, tepeliklere eski süngercilerden Gavur Ali, Deli Ýbrahim, Kara Abidin'in isimlerinin
18
BODRUM
Bülten
adanmasına girişimde bulundum. Bir sığlığa da benim ismimi verdiler. Sağ olsunlar. Aksona Sığlık. Tirhandiller antik çağlardan gelen tekne yapımının günümüze kadar ulaşmış bir şekli. Tirhandilin özelliği manevra kabiliyetinin yüksek olması, denize dayanıklılığı ve geniş oluşu en önemli özellikleridir. "Eskiden dalgıçlar daldığı zaman, gemiden dalgıca hava borusu iner ve kaptan dalgıcı hava kabarcıklarından takip ederdi. Sonra manevrası hızlı tırhandillere geçildi. Bunlar tabii denenerek, geliştirilerek yapılmış. Ben çok severim tırhandilleri. Köroğlu için Küheylan ne ise, benim içinde tirhandil odur. Köroğlu yaşasaydı da eğer deniz adamı olsaydı tirhandil kullanırdı."
Bodrum'dan bir dileği var, yıllarını denize adamış Aksona'nın... "Bodrum'da vurgun yiyip ölen, mezarı deniz olan onlarca dalgıcımızın anısına bir anıt yapılmalı. Yüksek, Bodrum Boğazı'ndan yukarı çıktığında niğrengi noktası olacak, güzel bir dağ tepesi seçilmeli. Bir odada süngercilerin resimleri, yazıları sergilenmeli. Bir odada gangava teknesi, bir odada süngerci teknesi başka bir odada ise aynacı sandalı sergilenmeli. Bu alanı da yeşillendirerek güzel bir sergi hazırlanmalı. Bu sayede hem sünger avcılarının isimlerini, hem de Bodrum'un kültürünü yaşatmış oluruz."
Tosun Sezen ve Baskın Sokulluoğlu, süngerde çağ atlama konusunda bir mihenk taşıdır. Kendilerine Bodrumlu denizciler olarak teşekkür borçluyuz. "Sünger avcılığında yeni bir çağ oluşturan, eski hantal ekipmanlardan daha seri nargile sistemini getirerek bir nevi süngerciliğe devrim yaptırmışlardır. Kırlangıç gibi hareket edilen bir sistem nargile. Forma dalgıçlığı, karada idare edemezsen denizde içinde boğulabileceğin bir sistemdi. Düşünün bu aletlerle denizde 60-70 metreye iniliyordu. Süngercilik o dönemlerden geçti. Ben bu sistemle çalışmadım."
Bitirirken... Ege ve Akdeniz kıyılarında silinmez izler bırakan sünger avcılarının anısına... Bodrum denizcilerinden bütün dünya
BU BÝR MANCORNALAR DESTANIDIR Karamanya'nın ve Ege'nin mavi derinliklerinde sarı yosunlarız biz Sarı yosunların arasında, sarı altınlara dönüşen siyah incileriz biz Sünger gözeneklerinde hayat dolu hücreleriz biz Kızgın güneşin altında bir yudum su gibi sevgi dolu yürekleriz biz Koylarında, kumsallarında, kaya üstlerinde nice mezarlar bıraktık biz Kalendeki burçlarında, köşe taşlarında, tersanelerindeki ırgat diplerinde, Tirhandillerin bodoslamalarında silinmez izler bıraktık biz Karpas'ta, Silifke bangosunda, Anamur'da, Ege'de Acı sularla örselenmiş sevgi dolu yürekler bıraktık biz Yüzyıllar evvelden Oppianuslar’ın, Heredotlar’ın yüreklerinde, Halikarnas Balıkçısı'nın eserlerinde silinmez izler bıraktık biz Çanakkale'den Karpas'a mezar taşları beyaz köpüklü dalgalar olmuş nice canlar bıraktık biz Biz Mancornalarız, mavi derinliklere yüreklerini gömmüş büyük ustalardan süzülerek gelir bilgimiz Yüreğimizin derinliklerinde taht kurmuş yaşatmaktayız sizleri biz Esti yine meltem rüzgarı, doldu yelkenlerimiz Adımız MANCORNADIR, mavi deryaların altında ve üstünde kelebekler gibi uçarız biz. AKSONA
NE DEDiLER?
TOSUN SEZEN; "Gaz ve benzinle çalışan bir suso motoru taktırdık ve Bodrum'da çalışmaya başladık. O sıralarda Bodrum'da bizim hakkımızda bir söylenti çıkmıştı. Halk "Bakırköy yandı, bunlarda ordan kaçıp buraya geldiler" diyordu. Biz de bu yüzden teknenin adını "Tımarhane" koyduk. Ýsmini de onaylattık." 1956 yılında Bodrum'a gelen Tosun Sezen ve arkadaşları Bodrum'da dalış tarihini değiştirerek, Bodrumlu dalgıçların daha emniyetli bir sistemle dalış yapmalarını sağladılar. Yaklaşık 9 senesini Bodrum'da geçiren Tosun Sezen o günlerde yaşadıklarını özetledi; "Ýstanbul Robert Koleji'nde okuduğum sıralarda, benim gibi denizi seven okul arkadaşlarımla birlikte, "Robert Koleji Su Altı Yüzücüleri Kulübü"nü kurduk. Aynı zamanda Ýstanbul Caddebostan Balıkadamlar Kulübü'ne giderdik. Cevat Þakir Kabaağaçlı'nın, Bodrum hakkında yazdığı kitaplardan çok etkilenmiştik ve sömestr tatilinde Bodrum süngercilerini görmek üzere, Baskın Sokulluoğlu, Berk Or, Yürük Ýyiboz ile 4 arkadaş Bodrum'a gelmek üzere yola çıktığımızda 18 yaşındaydık. O dönemlerde Ýstanbul'dan Bodrum'a gelmek, 24 saat sürüyordu. Önce Ýzmir'e, Ýzmir'den başka bir otobüsle Milas'a, Milas'ta bir gece konaklayıp ertesi gün Bodrum'a gelebiliyorduk. Sadece Karadeveci otobüsleriyle Bodrum'a ulaşım sağlanıyordu. Bodrum'da sadece iki otel vardı. Biz, Kale Caddesi'nde bulunan Han Otel'de kaldık. Bir de Ege Otel vardı ama Ege Otel daha lüks bir oteldi. Öğrenci olduğumuz için biz Han Otel'i tercih ettik, yatakları samandan yapılmıştı." Bu 4 genç delikanlı Bodrumlu süngercilerle Mustafa'nın Kahvesi'nde tanışırlar;
Tosun Sezen’in arşivinden
20
BODRUM
Bülten
"Kimsede para olmadığı için, Mustafa, içilen her çay için duvara bir çentik atar, süngerler satılıp paraları geldiğinde borçlar ödenirdi. Ýlk gezimize Mandalinci teknesiyle çıktık. Dalgıç Kazım, Þeytan Ahmet ve Gavur Ali'yle bu gezide tanıştık. Kale'nin önünde dalıp süngeri gösterdiler. Bizler onlara balıkadam giysilerimizi tanıttık, vurgun yememek için yapmaları gerekenleri, dalış tabloları gösterdik. Bu anlattıklarımıza süngerciler inanmadılar, bize ilk inanan Gavur Ali oldu." Ýstanbul'da lüks bir hayat yaşayan delikanlılar, Bodrum'da süngercilerin sefilliğini, zor şartlar altında çalıştıklarını, trajik sonlarını görünce ve dinleyince çok etkilenirler. Bodrum'da geçirdikleri günler onlar için büyük bir şok gibidir. Bodrum artık onlar ve sünger avcıları için farklı bir dünyadır; "10 gün kaldıktan sonra Ýstanbul'a döndük. Döndüğümüzde Bodrum'u, Bodrumlu süngercileri unutamadık ve onlara yardım etmeye, bilinçlendirmeye karar verdik. Daha sağlıklı, emniyetli bir ortamda çalışmalarını istiyorduk. Yaz tatilimiz başladığında yeniden Bodrum'a geldik. Küçük bir nargile sistemi kurduk. Basıncı ayarlayan regülatörler çok pahalıydı ve parça sıkıntısı vardı. Bu yüzden Bodrum'da bu sistemi bilen kimse yoktu. Tekneden aşağıya hava veren bir hortum ve aşağıda bulunan kişinin sırtında da regülatör olurdu. Bu sayede Bodrum'da sünger avlama sistemini değiştirdik. Bodrumlular da yavaş yavaş bize inanmaya başlamışlardı."
Tosun Sezen Gelen her yeninin bir anda kabul görmediği gibi Baskın ve Tosun tarafından getirilen bu yeni sistem önceleri Bodrum'da kabul görmedi. Hatta bir anlamda gereksiz işler gözüyle bakıldı. Baskın'ın babasından kalma 7500 lirası ve Tosun'un sattığı pul koleksiyonuyla, Bodrum'da Pamuk Usta'ya bir tekne yaptırılır; "Gaz ve benzinle çalışan bir suso motoru taktırdık ve Bodrum'da çalışmaya başladık. O sıralarda Bodrum'da bizim hakkımızda bir söylenti çıkmıştı. Halk "Bakırköy yandı, bunlarda ordan kaçıp buraya geldiler" diyordu. Biz de bu yüzden teknenin adını "Tımarhane" koyduk. Ýsmini de onaylattık." Tosun ve Baskın sünger işine girerler. Cavur Ali de onlarla birliktedir. Kazandıkları paralarlarla 10 mt'lik bir tirhandil yaptırırlar ve adını da "Cavur Ali" koyarlar. Teknenin adını daha sonra Cavur Ali'nin isteği üzerine "Ali Dayı" olarak değiştirirler. Kayıpsız olarak avlanan bolca süngerle gelince, Bodrum bu yeni sisteme inanmaya başlar; "Biz Bodrum dalış sisteminin miladı olmuştuk. Ali ve Mahmut Kurutaş kardeşler sanayide tornacılık yapıyorlardı. Onlara bu işin inceliklerini öğrettik. Daha sonra 1000 liraya bir depo kayığı aldık. Adı Fok'tu. Kumanyalarımızı, topladığımız süngerleri buraya koyardık. Bir gün Taşucu'nda 300 kilo sünger avlayıp döndük, bu da insanların gözünü açtı. Bu işi öğrenmeye başladılar. Avrupa'dan regülatörler getirttik ve işi öğretmeye başladık. Ýlk Ömer Cizdar'a öğretmiştik. Herkes Terzi Celal'e balık adam giysileri diktirmeye başladı. Bodrum ekonomisinde bir kıpırdanma oldu. Bu yöntem daha emniyetli ve uygulaması kolaydı. Ziraat Bankası kredi vermeye başlamıştı." Baskın ve Tosun'un Bodrum'a kazandırdıkları bunlarla bitmez. Vurgun yiyen Bodrumlu dalgıçları Dr. Ethem Belen'e, Çubuklu Dalma Okulu'na gönderirler. Orada basınç odasına sokup hayatlarını kurtarmalarını sağlarlar. Ardından basınç odası almak için araştırma yaparken; "Ýskenderun'da Mirador adında bir tanker yanarak battı. Ýmroz adındaki kurtarma gemisi de bu tankerle birlikte battı. Yanan tekneyi Ýstanbul'a getirdiler. Bu teknenin içinde basınç odası vardı. Basınç odasını istedik, vermeyi kabul ettiler. Hatta kendi vapurlarıyla Bodrum'a gönderdiler. Basınç odasına hava gerekiyordu, kendi aramızda topladığı-mız parayla, kompresör ve 150 beygirlik Skoda motor aldık ve basınç odasını çalışır hale getirdik. Liman dairesinin yanına koyduk, ancak cihazı kullanacak bir kişiye ihtiyaç vardı. Bodrum'un tek doktoru Nejdet Bey'in dalgıç hastalıkları üzerine kurs görmesi gerekiyordu. Aramızda Devlet’in Bodrum'a doktor göndermesi için imza topladık gönderdik ama sonuç alamadık." 1963 yılında Bodrum'da sünger macerası sona erer. Bodrum'dan hoş anılarla ve birçok güzel dost kazanarak ayrılan Tosun Sezen, Bodrum'da yaşadıklarını özlemle anıyor. Bu güzel yürekli gençler sayesinde Bodrum denizciliği bir değil birkaç adım daha ileri gidiyor. "O zamanlardan beri Bodrum'dan hiç kopmadık, kopamadık".
NE DEDiLER?
BASKIN SOKULLUOÐLU “Güverteye almak olay oldu, yırtılsın istemedik. Bu kocaman sünger, traktör tekerleği kadar, kurusu 7 kilo. Halen Tosun'un evinin duvarını süslüyor. Ýki gün içinde çok bereketli bir sünger avı yapmıştık. Ýşe çıkmaya geç kalmıştık ama arayı kapatmıştık. Elektirikli iskandil cihazı almak kararı doğru idi, her yerde her işte çok işimize yaradı ve böylece süngerciliğe elektronik girmiş oldu”. Elektronik süngercilik Bodrum sünger avcılığının çağ atlamasına neden olan iki kişiden biri olan Baskın Sokulluoğlu; "Sünger, hayvan olmasına rağmen hareketi yoktur. Deniz dibinde kendince sağlam bulduğu bir yere tutunup büyür" diye-rek sözlerine başladı. "Mevsim başı ilk giden dalgıç kayığı belki biraz sünger bulur, arkadan gelen daha az, derken sonda kalanlar hiç sünger bulamaz. Dalgıçlar, Ister Mazı, ister Karatoprak, kullandığı dalgıç takımı nasıl olursa olsun sünger bulmak için sahilleri karış karış tarardı. Aynacılar gamakanın eriştiği sığ sular, Zutzut elgücü ile ne kadar hava basabilirse, forma dalgıcı pek dik olamayan yamaçlar veya eriştelikleri, balıkadamlar peşlerinde nargile hortumları uçurarak gezdikleri için en dik yamaçları, restaları tercih ederek sünger avlardı. Takım nasıl olursa olsun hava ile dalanın erişebildiği güvenli derinlik 70 metredir. Sahiller bu şekilde taranırken kıyı şeridinden ayrı düşmüş bir taş veya daha doğru tabirle deniz dibi adası bulursanız, işte milli piyango. Daha önce kimse bulamadıysa sünger bol olur. "Süngerler kakılı topla bre!"" Hummalı bir çalışma ile, tavsiyeler alınarak, yabancı balık avcılık yayınları incelenerek "Simrad" marka elektrikli iskandil cihazının bizim kullanışımız için en iyisi olduğuna karar verilir; "O yıllarda ' bana bu cihaz lazım, hadi alalım ' demek kolay değildi. Önce limandan ' ihtiyaç belgesi ', Ulaştırma Bakanlığı’ndan ithal müsadesi, Gümrük Bakanlığı’ndan muhafiyet, Merkez bankası döviz tahsisi derken büyük bir başarı ile cihazımızı Ýzmir'de teslim aldık. Kıymetli yükü Çankaya, Ülkü Palas'ın önünde bekleyen Mandalinci otobüsüne yükledik. Sabah saat 04.00 Bodrum yolcuları Aydın, Çine,Yatağan, Mumcular hattından yola koyuldular. Akşam sekiz civarında Milas'a yaklaşırken şoförün haklı olarak 'ben yoruldum, akşam yatalım sabah devam ederiz' önerisi hiç kabul görmedi, Avaram yokuşu engeli de aşılarak gece yarısı Bodrum'a vardık. Özyurt Kardeşler, Gavur Ali kayığını karaya alarak altına takılacak parçalarla uğraşıyor, Mahmut ve Ali Kardeşler mekanik parçaları hazırlıyor, radyocu Burhan da cihazın nasıl besleneceği hakkında fikir üretiyordu." Kurulum tamamlandı, kayık denize inip Yalı Kahve önüne bağlandı…
22
“Müthiş bir kalabalık iskele üstünde açılışı izliyordu. Düğmeyi çevirdim, sigortalar atmadı, aygıt zing, zing, zing iki 6V6 lambasının ürettiği güç ile deniz dibine 30 khz.de ses yollayıp yankıyı kağıda yakarak derinliği kaydetmeye başladı. Altımızda 3
BODRUM
Bülten
metre su var! Başarıyı Yalı Kahve’de oturup bir çay ile kutlarken konu hakkında görüşler belirmeye başladı. Trata çekerken taşların arasından ağı geçirirmiyim diye Þevket kaptan merak ediyordu. ‘Yarın denizde deneyeceğiz, sen de gel’ dedim. Þevket ise liman ağzı ile Karaada arasında kimsenin bilmediği bir taş var onu bulalım, önerisinde bulundu. Etraftan gülüşme-ler, Fahri Kaptan dayanamayıp ‘Bu kadar dalgıçın bulunduğu liman ağzında bilinmeyen taş mı olur bre!’ dedi." Ertesi sabah Þevket Kaptan kılavuzluğunda, bir kaptan, altı dalgıç ve bir tirhandil ile dümende yola çıkarlar… "Liman ağzı derinlik 12 metre kesit derine doğru, derken birden sığlaşmaya başaldı. Yok bu taş değil sadece Tavşan Burnu uzantısı, tekrar derine doğru 70 metreler, düz su, çizgi açık renk, çamur. Tekrar derinlik azalmaya başladı. Teknenin başı biraz iskeleye, biraz sancağa, yamacın en dik açısı bulundu, yokuş yukarı devam, cihazın ekranında ikinci yansıma, zemin sert, derinlik kırk metre, işte taş. Pervaneye kafesler takıldı, tirandil dalgıç takibi için hazır. Ben nefes regülatörünü sırtıma geçirip nargile hortumunu takıp ağırlık kemeri belimde suya atladım. Dibe vardım etrafıma baktım şaşırdım, taş görünmüyor ama etraf bir sünger tepesi. Dur bir ucundan başlayayım, apoş hemen doldu, 5-6 tanede ilmek atıp ipine bağladım, ipe üç vuruş, yukarı çek. Bu kadar süngeri bırakıp da çıkamazdım, bacaklarımın arasına, koltuk altlarına da sünger sıkıştırıp bu sefer hortuma üç darbe, beni de çek! Þaşırmış gözler süngere bakıyor. Biri demez mi, Baskın bu kadar sünger avladı ise aşağısı kakılı. Demek ki ben iyi bir sünger avcısı değilim alacağın olsun! Tosun Sezen dalgıçları sıraya sokup dalışlara başlar, öğlene doğru kayığın güvertesinde yürüyecek yer kalmaz, her taraf sünger! "Bodrum'a döndük, merakla bakan yüzlerce göz önünde süngerleri Erkahraman depozito kayığına aktardık. Öğleden sonra, ertesi gün Þevket Adası’na dalışlara devam ettik. Gavur Ali kayığı süngerle doldu doldu boşaldı. Dalışlarımın sonuncusu idi, apoş dolmuş yukarı çekilmiş, ellerim kollarım dolu, etrafıma daha ne var diye bakınırken ada taşlarının dışında, yamaçta kocaman, kara bir şey duruyor, süngerin delisi mi acaba, görünüm yumuşak uslu olmalı dedim kendi kendime. Dalacak arkadaşlarımıza gördüğümü anlattım. Talat ilgi gösterdi, ben onu bulurum dedi ve getirdi. Güverteye almak olay oldu, yırtılsın istemedik. Bu kocaman sünger, traktör tekerleği kadar, kurusu 7 kilo. Halen Tosun'un evinin duvarını süslüyor. Ýki gün içinde çok bereketli bir sünger avı yapmıştık. Ýşe çıkmaya geç kalmıştık ama arayı kapatmıştık. Elektirikli iskandil cihazı almak kararı doğru idi, her yerde her işte çok işimize yaradı ve böylece süngerciliğe elektronik girmiş oldu."
NE DEDiLER?
ALÝ KEMAL DENÝZASLANI
“O çırpınmayla ayağımdan palet çıktı ve bir elime sünger apoşu dolandı. Tek ayak ve tek elle yukarıya çıkmaya çalıştım. Belimde ayrıca kurşunlar vardı. Çok zor şartlarda çıkmayı başardım.” “1967 yılında Marmara Denizi'nde kurseva yapıyoruz (Yanyana çalışan iki tekne), yandaki Tahir Kaptan'ın teknesinde Datça'lı bir dalgıç vardı. Bir hayli de avans çekmişti. Fakat bu dalgıcın dalma zamanı gelince "Dalamacam" diyordu. Dalmıyordu. Gece teknede ne varsa herkes uyuduktan sonra her şeyi yiyordu. Birgün Tahir Usta çok sinirlendi. Sünger makasını gırtlağına dayadı, "Dalıcan mı, dalmıcan mı?" deyince korkudan daldı. Sonra Tahir Kaptan onu en iyi dalgıç yaptı”.
“1967 yılında askerden geldim, kendime 8,50 mt. boyunda Balık Adam teknesi olarak tirhandil yaptım ve Marmara'ya 5 tane dalgıcımla gittim. Bir sabah dalarken pervaneye takılan kafesleri (Dalgıç hortumlarının pervaneye takılmaması için özel kafes yaptırılırdı) kapatmayı unutmuşlar. Ben kendimi denize bıraktım. Deniz saatine baktığım zaman 37 metredeydim. Nefes almaya çalıştığım zaman nefes gelmediğini fark ettim, çırpınmaya başladım. Panik olmuştum. O çırpınmayla ayağımdan palet çıktı ve bir elime sünger apoşu dolandı. Tek ayak ve tek elle yukarıya çıkmaya çalıştım. Belimde ayrıca kurşunlar vardı. Çok zor şartlarda çıkmayı başardım. Kendimi nasıl güvertede bulduğumu hatırlamıyorum ve ayılınca denize baktım baktım... Çok borcum vardı. Korkunun çaresi yok deyip aynı gün daldım ve o sene sadece şahsıma 135 kilo sünger topladım, 3 ayın sonunda Bodrum'a döndüm. Teknemi ve süngerleri sattım bir daha da
24 BODRUM Bülten
Fotoğraf: DON FREY
“1949 yılında babamı kaybettiğimde 4 yaşındaydım. 5-6 yaşlarındayken Kumbahçe Mahallesi'nde 2 tirhandil hatırlıyorum. Biri amcam Hüseyin Denizaslanı'na ait 7 metre boyundaydı. Adı Afet'ti. Diğer tirhandil de aynı boyda Deli Ýbrahim'in teknesiydi. Sahil kenarında Kumbahçe'de kendi dalgıçlarını denize atıp, dalışa hazırlanıyorlardı. Çocukluğumun güzel bir anısı olarak aklımda kalmıştır”.
Göz, Gez, Arpacık
hazırlayanlar: YEÞÝM & KADER ONAY
Umarım geçen sayıda yazdığım gezi anılarının ilkini severek okumuşsunuzdur. Okuyanlar hatırlayacaklardır, Büyük Menderes Deltası gezimizin ilk bölümünü Karine Lagünü ve Priene' ye ayırmıştık. Bu ikinci ve son bölümünde ise Eski Doğanbey Köyü ve Milet' i gezeceğiz birlikte.
BÜYÜK MENDERES DELTASI II
Milet M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış, insanlık tarihinin ilk filozofu kabul edilen Thales' in şehri. Pozitif bilimin temelleri bu şehirde atılmış. Milet' de Büyük Menderes' in yıllar boyu taşıdığı alüvyonların hışmına uğramış ve liman kenti olan bu muhteşem şehir, bir süre sonra bataklıkların ortasında kalıvermiş.
26 BODRUM Bülten
Eski Doğanbey Köyü Eski Doğanbey Köyü pansiyonumuzun bulunduğu Güllübahçe' den yaklaşık 20 dakika uzaklıkta. Atburgazı Köyü’nü geçtikten sonra sağa toprak bir yol ayrılıyor, görmemeniz olanaksız çünkü daha önce arayanlar bulamadığı için bu defa kocaman bir tabela koymuşlar. Toprak yolu devam ettiğinizde asfalta çıkıp kıvrılarak yükselmeye başlıyorsunuz, çok kısa bir yolculuk sonrası Doğanbey Köyü karşınıza tüm güzelliği ile çıkıveriyor. Eski Doğanbey Köyü çok enteresan bir yer. Ahşap tavanları çökmüş, döşemeleri dağılmış, taş duvarları güçlükle ayakta duran terkedilmiş evlerle, örneklerine yalnızca Fransa ve Ýtalya' da rastlayabileceğiniz görkemli kır evleri bir arada selamlıyorlar bizleri. Karşınızda muhteşem bir lagün manzarası var. Evlerin bahçeleri rengarenk çiçekler ve taş duvarların aralarından kendilerine yol bulmaya çabalayan meyve ağaçlarıyla dolu.
Milet Tiyatrosu
Eski Doğanbey Köyü zevkle ve aslına uygun restore edilmiş evleri, daracık taş sokakları ve köyü ortadan ikiye bölen kurumuş dere yatağı ile görülmeye değer harika bir köy. Terkedilmiş evleri çoğunlukla yabancılar, öğretim görevlileri ve eski politikacılar restore edip kullanılır hale getirmişler. Havasının temizliği ile meşhur olan bu köyde her zaman kendinizi zinde hissetmeniz mümkün. Doğanbeyliler yıllar önce tepedeki köylerini terk etmiş ve tarlalarının yakınına ovaya yeniden kurmuşlar köylerini. Eski Doğanbey' de manzaranın güzelliğine, havasının temizliğine ve taş evlerin büyüsüne kendini kaptıran yeni sahiplerine kalmış. Hala metruk halde olanların bazılarında satılık yazıları var.
Eski Doğanbey Köyü
Milet Antik Þehri Yarım günümüzü bu güzel köyde keyifle gezerek ve fotoğraflar çekerek geçirdikten sonra büyük bir merakla görmeyi arzu ettiğimiz Milet' e doğru yola koyulduk. MiletBalat istikametine devam ederek, eski SökeDidim karayolu üzerinde Söke Ovası’nın tam orta yerinde harika Milet Antik Þehri’ne 15 dakika sonra ulaştık. Milet M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda en parlak dönemini yaşamış, insanlık tarihinin ilk filozofu kabul edilen Thales' in şehri. Pozitif bilimin temelleri bu şehirde atılmış. Milet' de Büyük Menderes' in yıllar boyu taşıdığı alüvyonların hışmına uğramış ve liman şehri olan bu muhteşem şehir, bir süre sonra bataklıkların ortasında kalıvermiş. Milet' i çevredeki antik şehirlerden ayıran en büyük özellik çok geniş bir alana yayılmış olması. Priene' deki tiyatro nasıl en iyi Helenistik dönem örneğini temsil ediyorsa, Milet Tiyatrosu da dünyadaki en iyi YunanRoma örneği olarak kabul edilmekteymiş. Roma döneminde tiyatronun kapasitesi 19.000 kişi imiş. Antik şehre girdiğinizde ilk fark edeceğiniz yapılardan biri Faustina Hamamları. Anadolu' daki en büyük
Eski Doğanbey Köyü hamamlardan olan bu yapıyı görünce büyüleneceksiniz. Ýçinde bulunan heykeller müzede sergileniyormuş. Zamanımız kalmadığı için biz müzeyi gezemedik üzülerek yazıyorum. Eğer siz giderseniz müzesini ziyaret etmeden dönmeyin. Tiyatrosu, Faustina Hamamları, Agorası, Gymnasiumu, Meclis binası, Tapınakları ve şehir surları ile mutlaka görülmesi gereken muhteşem bir filozoflar şehri Milet. Bizi güzelliği ile büyüledi diyebilirim.
Günün kalan diğer yarısını da Milet' de geçirdikten sonra, dönüş yolculuğumuz başladı. Her güzel seyahatin bitişinin verdiği hüzün ile yola koyulduk, gördüğümüz güzellikler hafızamıza kazınarak. Daha Bodrum' a doğru dönüş yolunun ilk kilometrelerinde bir sonraki gezimizi nereye yapalım diye planlar yapıp, hayaller kurmaya başlamıştık bile… Sizlere de keyifli geziler diliyoruz.
BODRUM
Bülten
27
Gündem
BODRUMUN EN UZUN SOLUKLU SANAT GALERÝSÝ JAZZ
NOW
Jazz Now Sanat Galerisi; 100. sergisinde ressam Utku Varlık Resim Sergisine ev sahipliği yapıyor. Kendi dalında Bodrum’un en uzun soluklusu olan ve 4 yıldır düzenli olarak, aralıksız seçkin imzaları Bodrum’da buluşturan Jazz Now Sanat Galerisi’nin başarısını paylaşalım, hikayesini dinleyelim, kurucusu Mehmet Demirtaşçı’yı tanıyalım istedik. NEREDEN NEREYE? Genetik bilimi, sanatın da diğer kalıtımsal gerçekler gibi aynen geçerli olduğunu, kabul ediyor artık günümüzde. Bunları söylerken bendeniz Mehmet Demirtaşçı'nın bir sanatçı olduğundan asla söz etmiyorum, zaten böyle bir şey de yok. Ancak buna rağmen bu kalıtımsal gerçeğin benim için de geçerli olduğundan hiç kuşku duymuyorum. Sanatçı değilim ama gerçek bir sanat severim hatta neferiyim demek daha doğru olur. Efendim hasbelkader merhum Ressam Eşref Üren amcam; bugün artık aramızda olamayan dünyaca ünlü Jazz Solisti Sevinç Tevs, yengem olur. Eh on yıl bir Jazz Klubü işletip 76 yılından bu yana aralıklı da olsa Sanat Galerisi işletmeciliği ile uğraşmama tesadüf değerlendirmesi yapılmasına sanırım kargalar bile güler. Demek ki bu genetik gerçek illa ki sanatçı olmanıza neden olmayabiliyor ama sizi bir sanatsever yapabilir. Tabii ki ailemin bu konudaki yaklaşımını da yabana atmamak gerekir.10-11 yaşlarımda tüm arkadaşlarıma doğum günlerinde futbol topları, oyuncak yarış arabaları hediye olarak gelirken bana Ýngilizce-Türkçe resimli ansiklopediler, ünlü ressamların yaşamlarını ve eserlerini içeren veya dünya edebiyat klasikleri kitapları gelirdi. Bu farklılığın nedenini anlamaz, biraz da talihime küserek bana alınanları hatmederdim. Yıllar sonra bunun ne kadar büyük bir ayrıcalık olduğu gerçeğinin farkına vardım ve
28 BODRUM Bülten
ebeveynlerime duyduğum saygı ve şükran bir kat daha arttı. (Darısı günümüz gençliğinin başına) yoksa öyle kendi kendine sanat sever olunmuyor sanırım. (Milli eğitim anlayışımızda da bunu besleyen bir anlayış zaten yokken) Ýşte efendim sonradan farkına varabildiğim biraz genetik biraz eğitimle yaşamıma pompalanan bu güzellik, yıllar sonra 1976 se-nesinde Ýstanbul'da açtığım ilk sanat gale-rimle yaşama geçti. Dönem henüz yüzlerce sanat galerisinin satha yayıldığı banka gale-rilerinin ise yeni yeni başladığı bir zamandı. Bu piyasada yeni ve genç olmama rağmen oldum olası yaptığı işi ciddiye alan bir yapıya sahip olmam nedeniyle başlangıçta dahi çok ciddi sergilerle işe başladım. Örneğin; Cavit Atmaca, dünyaca ünlü grafiker/ressam Hans Arno Spranger, Beşiktaş'ta bir depoda bulup ortaya çıkardığım (Hikâyesi uzundur bir gün anlatırım), o zamana kadar hiç gün yüzüne çıkmamış aşağı yukarı 70 parça orijinal Ýbrahim Çallı, bunlardan bazıları. Gün ola devran döne, sene 1977 sonunu gösterirken yaşamımı Bodrum'a taşımaya birden karar verdim. Ýyiki de vermişim. Ve hiç düşünmeden bir Jazz Klubü açmaya giriştim ve tam bu amaca yönelik harika bir yer buldum Azmakbaşı'nda. O zaman mekânı işleten Dilim Pizza'nın harika sahipleri ile ortaklığa başladım. Pizza artı canlı Jazz müziği. Çok da güzel uyuştular. Ýlk müzisyenlerimiz; Sevgili dostum Emin Fındıkoğlu ve ekibi idi. Bir yılın sonunda ortaklarım Ankara'da pizza işle-rine ağırlık vermeye yönelince kulüp üzerime kaldı, devir aldım ve yola devam. Kısa bir zaman sonra pizzayı da devre dışı bırakarak olayı doğrudan yalnızca bir Jazz Klubü haline dönüştürdüm. Ýşte "JAZZ NOW" adı böyle
başladı. Bugün hepsi pek sevgili dostlarım olan onlarca yerli ve yabancı müzisyenle 10 harika yıl geçirdik birlikte. Sevgili Tuna Ötenel, Cankut Özgül, Nezih-Ayşegül Yeşilnil, ÝmerAyşe Demirer o zamanlar Ayşe Gencer, Muvaffak Falay, Elvan Aracı, Okay Temiz ve daha kimler kimler. On yıl da, kalitede göz açıp kapayıncaya kadar gerilerde kaldı. Daha fazla devam etmenin bir anlamı yoktu artık biz de 1987’de işi tadında bırakarak klübe son verdik. Hala Dünya Jazz Kataloglarının kimilerinde canlı müzik yapan BLUE NOTE gibi, RONNÝE SCOTT gibi markaların yanında yer aldı JAZZ NOW adı. 1987-2004 herkesin yaşamında zaman zaman bulunan “Yahu bu arada ben neler yapmıştım)” dedirten yarı uykulu veya belki de tekrar insanın şarj olmasını sağlayan bir aradan sonra sanat tekrar ağır bastı ve daha önce 10 yıl sanatın müzik dalına hizmet etmiş olan Jazz Now adının bu sefer de plastik sanatlara hizmet vermesine karar vererek, Jazz Now Sanat Merkezi & Galeri'yi sevgili kader ortağım Dudu Konal ile beraber açtık. Bunu yaparken yalnız mıydık? Hayır değildik. Eğer sevgili özel dostum, komple sanatçı, yaşayan Noel Baba, Bihrat Mavitan'ın maddi manevi destek ve hoşgörüsü olmasaydı bu günlere gelmek hiç de kolay olmazdı. Bodrum'da olmadığı zamanlarda bile o her zaman galerinin içinde dolaşır her sıkıntılı anımda yanı başımdadır. Böyle bir dosta sahip olduğum için ne mutlu bana. (Tüm Mavitan ailesine bu satırlardan sonsuz sevgiler). Sanırım iyi insanlar da hep hayatımda var oldular. Birden ortaya çıktılar. Nereden,
Mehmet Demirtaşçı, Dudu Konal neden hiç bilinmeden ama vardılar. Galerimiz için kendimize uygun bir yer ararken sanat dostu, sevgili Mazhar Vardar'da bunlardan biridir. Yoksa 175 metre karelik devasa sergi alanını bal gibi sıkı bir markaya vermesi de mümkündü, o bizi tercih etti. Bir sanat galerisi olarak işi sıkı tuttuk, çok ciddiye aldık, çok çalıştık ama sanırım 21 Haziran 2008 tarihinde 100. sergimizi gerçekleştireceğimiz ve sanatçı seçimindeki göstermiş olduğumuz özen dikkate alındığında bu işin üstesinden yüzümüzün akı ile çıkmaktayız. Kolay mı? Asla, ancak yapan bilir zorluklarını, ama birisi sebat etmeli diye düşünmüyoruz ve öyle yapıyoruz. Burada kişisel hiçbir çıkara yer yok, dileğim ülkemde bir gün sanatın da, hayatımızda önem verdiğimiz değerlerden biri olabilmesi. Ve ancak estetik bir ruhla yetişen insanların çağdaş ve barış dolu bir dünyada yer alabilecekleri
Jazz Now Sanat Galerisi; 100. sergisinde ressam Utku Varlık Resim Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor. Sergi ilk olarak Jazz Now Sanat Galerisinde 21 Haziran - 04 Temmuz 2008 tarihleri arasında her gün saat: 13.00 - 20.00 arası ziyarete açık olacaktır. Daha sonra Divan Palmira Otel Türkbükü'nde 05 -25 Temmuz 2008 tarihleri arasında her gün ziyarete açık olacaktır. Jazz Now Sanat Galerisi Oasis Alışveriş Ve Kültür Merkezi No: 83/B/13, Bodrum. Tel: 0 252 317 20 57
YENiLER
YENiLiKLER
YENiLENENLER hazırlayan: NURHAN ÝBAK
YETTÝGARÝ YAZ SEZONUNU AÇTI
GAP 10. MAÐAZASINI OASÝS’TE AÇTI ABD başta olmak üzere 21 ülkede 3000'in üzerinde mağazası bulunan Dünyaca ünlü bay, bayan, çocuk "Casual" giyim markası "GAP" in Türkiye'de ki 10. mağazası OASÝS'te açıldı.
YARGICI & YARGICI ACCESSORIES OASÝS'te
Y
argıcı & Yargıcı Accessories, geniş ürün yelpazesiyle OASÝS'te hizmetinize girdi.
Yaz aylarının vazgeçilmezi olan Yargıcı&Yargıcı Accessories, OASÝS'te açılan yeni mağazalarıyla güzel görünmek isteyen kadınlara, büyük şehirlerin karmaşasına girmeden, pratik alışveriş yapma seçeneği sunuyor.
Y
ıllardır Bodrum Barlar Sokağı’nda gecelerin vazgeçilmeyen adresi olan Yettigari Bar, 17 Mayıs’ta yoğun bir katılımla açılışını yaparak sezona dinamik bir giriş yaptı. Açılışa katılan davetliler ve ilerki saatte Yettigari’yi dolduran müşteriler harika müzikler eşliğinde sabaha kadar eğlenip, dansettiler. Yettigari Bar bu yıl yaza farklı bir konseptle, dekorasyonunu, tarzını yenileyerek ve muhteşem bir yaz programı ile “Merhaba” dedi. Yaz boyunca Yettigari’yi değişik yerlerden gelen, farklı tarzlarda müzik yapan çok sayıda dj ziyaret edecek ve tatilciler ile Bodrumluları coşturacaklar. Bodrum’un en eski ve vazgeçilmeyen adresi Yettigari, belli ki bu yıl daha da eğlenceli, iddialı ve kıpır kıpır olacak…
30
Yettigari; Dr. Alim Bey Caddesi’nde. (Barlar Sokağı) Telefon, 313 23 04
BODRUM
Bülten
Safari ve country temasının öne çıktığı 1950'lerin esintilerini taşıyan 2008 Ýlkbahar/Yaz Koleksiyonu’yla Yargıcı; göz alıcı, her zevke hitap eden birbirinden özel ürünleriyle yaz şıklığına bijuteri koleksiyonun yanı sıra "Yargıcı kadınının" beğenisine karşılık vermek amacıyla ayakkabı, çanta,kemer ve şapka gibi aksesuarları daha ön planda tutan bir koleksiyonla Bodrum'da OASÝS'te ....
ALATURKA MOBÝLYA KONACIK’TA AÇILDI Bodrum Evleri'ne en çok yakışandır antika tarzı mobilyalar, farklı tarzlarda aksesuarlar ve tabi ki ahşap. Tüm bunlar 10 Mayıs'ta güzel bir açılış yaparak aramıza katılan Alaturka'da sizlerin beğenisine sunulmuş bekliyor. Aalaturka Mobilya, Konacık yolu üzerinde 3 katlı mağazasında seçtiği eşsiz ve şık ürünleriyle belli ki Bodrum evlerini süsleyip, daha da şıklaştırıp, farklılaştırmayı hedefliyor. Alaturka Mobilya'ya ait ürünler dışında, mağazanın alt katında Tepe Home'a ait ürünler de %50 indirimde. Siz de evinizin diğerlerinden farklı bir atmosfere sahip olmasını tercih edenlerdenseniz, mutlaka Alaturka Mobilya'ya uğramalısınız. Her mobilya birbirinden şık, özel ve görülmeğe değer…
SIRLAR DÜNYASININ KAPISI
BEYAZ LOTUS
2003 Yılından beri hediyelik eşya dekorasyon ve giysi alanında hizmet veren bir firma olarak bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
leri takip edilerek estetik ve işçilik kalitesi açısından gümüş ve değerli taşların büyülü dünyasında fiziksel ve manevi etkilerini deneyerek müşterilerimizin beklentilerine ve ihtiyaçlarına en uygun ürün ve hizmetleri doğru zamanda sunarak ve kendimizi sürekli yeniliyerek büyüyoruz.
Ýstanbul'da uzun yıllar bir kamu kuruluşunda çalıştıktan sonra, 1997 yılında aile şirketinden emekli olarak Bodrum'a geldim. Bir süre Dünya Kültürleri’nin tamamı el yapımı olan ürünlerinin satışını yapan firmalarda görev aldım. Artık benim için, heyecan verici araştırma ve geliştirme dönemi başlamıştı.
Bu da sizin sürekli değişim içinde olduğunuzu gösteriyor diyebilir miyiz?
Sizi bu iş koluna çeken ne oldu? Yüzlerce sanatçının el emeği ürünlerinde insanoğlunun yaratıcı yönünü, hayallerini, korku ve mutluluklarını makina hassaslığından uzak olarak ortaya çıkarmalarından etkilenerek, kendimi Asya ve Afrika'nın bu gizemli coğrafyasının içinde buldum. Böylece tarih boyunca yeşeren, yaşadığımız bu toprakların sanat ve zanaat bolluğuna kendi yerimde devam etmek için BEYAZ LOTUS'u açtım.
Neden BEYAZ LOTUS? Beyaz Lotus isminden de anlaşıldığı gibi sırlar dünyasının kapısıdır. Bu ruhu ve felsefeyi kavrayabilmek için insanın ve nesnelerin doğa ile bağlantısının önemini anlamak gerekir.
Ürün seçimlerinizde neye özen gösteriyorsunuz? El işçiliğinin yoğun olduğu ürünleri seçmeye özen gösteriyoruz. Giysilerimiz % 100 pamuk ya da viskon olarak el yapımı tezgahlarda üretilen kumaşlardan yapılıyor. Kumaşlarda kullanılan boyalar kök boya olup herhangi bir kimyasal katkı maddesi içermiyor.
Ürün yelpazenizi hangi bölgelerden seçiyorsunuz? Ürünlerimizin seçimini kuzenim Sevgi Börüban yapıyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde, Kenya Abanozları, Madagaskar filleri, Zimbabwe Malahit takıları, Hint ipek ve boncukları, Endonezyalı Hinduların oymalı panelleri, Rajestan mobilyaları, Timor Adası kütüklerini tek tek toplayarak getiriyor. Dünya takı trend-
Evet. BEYAZ LOTUS'un belli bir misyonu var. Vizyonu ise sürekli gelişmekte ve yenilemekte olan dünyada giysi modellerimizin Fransa ve Ýngiltere'de tasarımcılar tarafından hazırlanarak Katmandu ve Nepal'de üretilmesidir. "Her şey doğal olsun ve herkese mutluluk versin diye Endonezya, Bali ve Katmandu'da akşamları dolaşarak, gündüzleri bu kıyafetleri ve el sanatlarını tasarlayıp ürettirmek için çok uğraştık" diyen Hülya Erayvaz ve Sevgi Börüban'a verdikleri bilgiler için çok teşekkür ediyor, sizlere de bu sezon kıyafet ve hediyelerinizi seçebileceğiniz bir adres vermenin keyfini yaşıyoruz. BEYAZ LOTUS; OASÝS Alışveriş Merkezi
BODRUM
Bülten
31
HALÝKARNAS DISCO ÞARKICI HADÝSE ÝLE “ÝLKA”NIN 20. YILI 1988 yılında Ýstanbul’da ÝLKA ltd Þti kuran Ýlhan Ersan, 1990 yılında Marmaris’te münhasıran ECZACIBAÞI satıcılığı yapan mağazasını açtı.1992 yılında ÝLKA Gümbet’te açtığı Banyo Mutfak Mobilyaları Mağazasıyla Bodrum yaşayanına hizmet vermeye başladı. 2005 yılında açtığı Konacık mağazası ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren ÝLKA Mutfak Mobilyaları mağazası ile seramik grubunda iki ayrı mağazada aynı bölgede çalışmasını sürdürmekte. Dilek CEBECÝ
GOLDAÞ MAÐAZALARINA BÝR YENÝSÝNÝ DAHA EKLEDÝ Mağazacılık alanındaki atılımlarına hız kesmeden devam eden Goldaş Kuyumculuk, mağaza zincirine bir yenisini daha ekledi. Goldaş Mağazacılık ve Pazarlama A.Þ. bünyesinde bulunan Goldaş markalı uluslararası mağazalar
32
YAZA MERHABA DEDÝ
A
vrupa'nın en büyük ve en çok rağbet gören diskolarının başında gelen Halikarnas Disco, 16 Mayıs Cuma gecesi, Þarkıcı Hadise ile yaza merhaba dedi. Sahnede 1 saat kalan Hadise, yeni albümünden seslendirdiği parçalar ve yaptığı danslarla açılış gecesine gelenlere muhteşem bir gece yaşattı. Eğlenmeye gelenlerin arasında ve sahnede 1 saat boyunca dans eden Brezilyalı dansçılardan sonra, yarım saat boyunca havai fişek gösterisi yapıldı. Geceye katılan ve aralarında Alman, Ýngiliz, Belçikalı ve Hollandalı turistlerin de bulunduğu üçbin kişi sabahın erken saatle-rine kadar çılgınca eğlendi. Halikarnas Disco Genel Müdürü Aslı Mutlu, her yıl geleneksel olarak düzenlenen geceye gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını belirterek "Yerli ve yabancı turistlerin aynı mekanda büyük bir coşku ile aynı atmosferde eğlenmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını, Dünyadaki ve Avrupa'daki eğlence tarzlarını yakından takip ettiklerini, Halikarnas'a yaz aylarında uluslararası müzik arenasında isim yapmış ünlüleri davet ederek eğlence ve hizmet kalitesini sürekli yukarılara taşımaya devam edeceklerini, bu yıl da dünyaca ünlü sürpriz isimlerin Halikarnas Disco'da konser vereceğini" söyledi.
ÖZEL BODRUM HASTANESÝ 10 YAÞINDA
Ö
zel Bodrum Hastanesi’nin 10. kuruluş Yıldönümü dolayısıyla Bodrum Hadigari Bar’da düzenlenen kokteyle il ve ilçe yöneticiler sağlık sektörünün üst düzey temsilcileri, hastane çalışanları ve çok sayıda Bodrumlu hemşeriler katıldı. Kokteylde Özel Bodrum Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Servet’e Uluslararası Kalite Standartı ISO 9001-2000 belgesini Türkiye’de kalite belgesi verilmesine yetkili Prosert Firması’nın Genel Koordinatörü Eren Bayar takdim etti. Belgeyi teslim alan Op.Dr.Abdullah Servet “1997 yılında 20 yataklı hastane olarak kurulan hastanemiz 2008 yılında tüm uzmanlık dallarında hasta kabul eden 42 yataklı bir hastane haline gelmiştir ve hedefimiz 2010 yılında 6o yataklı bir hastane olmaktır .Hastanemizin tıbbi teknolojisi tamamen yenilenmekte olup, bu yıl içinde her türlü yenileme tamamlanmış olacaktır” dedi. Havai fişek gösterileri arasında 10. kuruluş yılı pastası kesildi ve kokteyle katılan davetliler doyasıya eğlendiler. Dilek CEBECÝ
BODRUM
Bülten
BODRUM GOLF CLUB BÜYÜK TURNUVALARA HAZIRLANIYOR
B
odrum Golf Club olarak Mayıs Ayı’nda Antalya' da yapılan Dünya’nın en iyi kadın golfçülerinin katıldığı (LET) turnuvayı izlemeye gittiğimizde karşılaştığımız manzara çok etkileyiciydi. Tabii ki bir golf kulübü olarak bizim de temennimiz, Bodrum'un da büyük turnuvalara ev sahipliği yapmasıdır; ancak, bu tip organizasyonlar temenni ile olmuyor.Bodrum Golf Club, 2008 sezonunda 5 çukur olarak hizmette; ancak, 2009 ' da 4 çukur daha açacak ve toplamda 9 çukur olarak küçük çapta turnuvalar düzenleyecektir. Antalya'nın ev sahipliğini yaptığı büyük organizasyonların Bodrum'da da yapılabilmesi için faaliyete girecek olan diğer golf sahalarının büyük destegine ihtiyaç vardır. Yakın gelecekte Golf Turizmi ile Bodrum’un çehresinin nasıl değiştiğini birlikte görecegiz.
SPORT LIFE ÝLE SAÐLIKLI YAÞAMINIZA SPOR KATIN
G
eçtiğimiz ay Turgutreis'te Sport Life adlı spor salonu faaliyete başladı. Artık Turgutreis'te yaşayanlar da yeni açılan spor salonları SPORT LÝFE ile daha sağlıklı bir biçimde yaşamlarını sürdürücekler. Sport Life girişte rengarenk minderler, harika bir ağaç ve şık dekorasyonu ile üyelerini karşılıyor. Spor salonunda sıra beklemek diye bir şey yok; çünkü, nerdeyse her aletten bir çok sayıda var böylece çoğu kişi aynı anda yürüyüş bandından veya bisikletten ya da diğer kondisyon aletlerinden faydalana-bilecekler. Spor salonunda sporunuza ara verdiğinizde veya yorgunluğunuzu atmak istediğinizde içerde küçük bir bar ve dışarda da bahçe havası verilmiş şık kafesi sizin hizmetinizde olacak. Deniz Akkaynak ve Alper Tuncer'in ortaklaşa açtıkları bu yeni spor salonu sizleri sağlıklı ve güzel bir vücuda kavuşturmak için üye olmaya bekliyor. Bir an önce Sport Life'a kaydınızı yaptırın, sağlıklı yaşamınıza spor katın!!! SPORT LIFE; Mehmet Hilmi Cad. 113/A Turgutreis, adresinde Telefon: 382 67 35
SÜRPRÝZ KUTLAMA
UM TOPLA M Y A Þ AN ÝBAK
y an hazırla
Y
alı Belediyesi’nde çalışmakta olan personel, Belediye Başkanları’nın doğum gününde sürpriz yaptı. Çalışanlar çiçeklerle ve pastalarla makamına gittiler. Manzara karşısında şaşkınlığını ve mutluluğunu gizleyemeyen başkan Ýsmail Altındağ, bu jestlerinden dolayı personeline teşekkür ederek “Sizlerin beldemiz için özve-rili çalışmalarınız benim için en büyük hediyedir” dedi. Belediye personelinin hep birlikte alarak, Başkan Ýsmail Altındağ’a hediye ettiği duvar saati karşısında Başkan Altındağ personeline teşekkür etti ve “Ýnşallah uzun yıllar, hepbirlikte doğum günü kutlarız” dedi.
: NURH
MÝLYARDER MALLYA BODRUM’U GEZDÝ
H
DOYASIYA EÐLENDÝLER
T
üm dünyada 12-18 Mayıs tarihleri arasında kutlanmakta olan Hemşireler Haftası Bodrum’da da çeşitli etkinliklere sahne oldu. Bodrum Devlet Hastanesi’nin 5 yıldır geleneksel olarak düzenlediği Hemşireler Gecesi’nde, 72 hemşirenin oylaması sonucu seçilen Sevil Keten çalışmalarından dolayı plaketle ödüllendirildi. Bitez Ambrosia Otel’de düzenlenen geceye, Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Ömür Topaç, Bodrum Devlet Hastanesi Başhekimi Fatih Ayden, Bodrum Sağlık Grup Başkanı Bülent Kartal ve 200 kişilik kalabalık bir grup katıldı. Fatih-Gülcan ve Uğur -Funda çiftinin show dansları ile renklendirdiği gecede Bodrum’da çalışmakta olan 72 hemşire ve aileleri geç saatlere kadar Ali Fikret Er eğlendiler.
indistanlı milyarder Vijay Mallya, Indian Empress isimli süper lüks yatıyla Bodrum'a geldi. Mallya, Bodrum Kalesi açıklarına demirleyen teknesinden karaya çıkarak Bodrum'u gezdi. Dünyanın en lüks yatları sıralamasında 18’inci olan 4 katlı 95 metrelik Indian Empress isimli yat Bodrum Kalesi açıklarına demirlerken, Mallya ve beraberindekiler gün içerisinde Bodrum Çarşısı’nı gezdi. Beraberindekilerle Bodrum Kale Caddesi'ne gelen Mallya, burada yaklaşık bin YTL'lik alış veriş yaptı. Mallya'ya Kale Caddesi’nde vatandaşlar ve turistler de yoğun ilgi gösterdi. Hindistan’ın en ünlü bira ve havayolları şirketi King Fisher’in Hindistan kökenli milyarder patronu Vijay Mallya,Forbes Dergisi’ne göre 1.5 milyar dolarlık servetiyle Dünya’nın 664’üncü zengini.
ÝTALYANLAR BODRUM'DA
i
ntra Tours, Ýtalya'nın dinamik tur operatörlerinden Phone&Go'yu Bodrum'a getiriyor. Ýtalya'nın önde gelen tur operatörlerinden Phone&Go, 2008 yaz sezonunda ilk kez Türkiye'yi programına alarak Türkiye'ye turist getirmeyi hedefliyor. Þirketin sahipleri ve yöneticileri acentaların satış elemanlarından oluşan 180 kişilik bir grup tanıtım gezisi için geçtiğimiz günlerde özel bir tekneyle Turgutreis Beldesi’ne geldiler. Ali Fikret Er
ANNELER KAHVALTIDA BULUÞTU
B
odrum Belediyesi ve CHP Kadın Kolları tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen Anneler Günü Kahvaltısı’na 40 şehit ve gazi annesi, Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, Bodrum Gaziler Derneği Başkanı Hasan Külcü, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Dr. Bedriye Gürkan ve 15 gazi katıldı. Samimi ve sıcak bir ortamda gerçekleşen kahvaltıda Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan annelerin bu özel gününü yürekten kutladığını belirterek “En değerli varlık olan annelerimizi sadece bugün değil her gün anmalıyız ve anlamalıyız”dedi.
34
Ali Fikret Er
BODRUM
Bülten
MESUT ÝNSANLAR FOTOÐRAFHANESÝ 7 Haziran' da Bodrumlularla buluşuyor...
A
dını, Ziya Osman Saba' nın meşhur hikayesinden alan Bodrum' un ilk fotoğraf evi; "Mesut Ýnsanlar Fotoğrafhanesi" 7 Haziran 2008, 17.00' de kapılarını Bodrumlu sanatseverlere açıyor. Fotoğraf sanatçısı Enis Umuler ve eşi tarafından açılacak olan atölye-galeri, içeriğinde 20 yıllık nefes, tecrübe, birikim ve hayalleri barındıracak. Binlerce yıllık geçmişi olan, farklı yaşam biçimlerine, sanata ve pek çok özel sanatçıya cömertçe ev sahipliği yapmış Bodrum' da; hayata bakmak, hayatı görmek, fotoğraflandırmak, fotoğrafın hayatımıza kattıklarıyla tanışmak ve bu sanatı gençlerle daha yakından tanıştırmak idealiyle yola çıkan atölyede; farklı yaş gruplarına, çesitli alanlarda fotoğraf dersleri verilecek. Sanatçının siyah-beyaz ve renkli "Fine Art" seçkilerinden oluşan galerisi ise, daha sonra fotoğrafa dair pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bilgi için: 0 252 313 24 04 Nazlı Vural Sokak 4 Azmakbaşı/Bodrum (Atatürk Ýlkokulu Yanı)
BÝR ZAMANLAR
Ömer Hayam ve Rubaileri
Ö
mer Hayam, Edebiyatta Rubai türünün kurucusu olarak tanınmış önemli bir şairdir. Aslen Ýranlı olan Hayyam'ın yaşamı hakkındaki, özellikle de doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili bilgilerin ne derece doğru ya da ne ölçüde yanlış ve yakıştırma olduğu, ne yazık ki; çok hem de çok eski yıllarda yaşamış bulunan tüm önemli kişi-lerde olduğu gibi, hiçbir zaman kesinlikle ifade edilememiştir. Yine de edebiyat tarihçileri, yapmış oldukları inceleme ve araştırmalar sonucu elde ettikleri birtakım ipuçları ile saptamış oldukları tarihleri ortaya koymuşlar ve onlar arasındaki çetin çatışmalar sonunda da bu ta-rihler saptanmış ve böylece de edebiyat dünyası o tarihleri kabullenmiştir. Ýşte böylesi oldukça uzun süren çalışmalar sonucu, ortak kabul görmüş bulunan verilere göre Ömer Hayyam'ın ki; asıl adı: Gıyaseddin Ebu'l-Feth Bin Ýbrahim El-Hayyam'ın, Ýran'ın Nişapur kentinde on birinci yüzyılın ortalarında 1047 yılında doğmuş olduğu ve 1123 yılında da aynı şehirde vefat etmiş olduğu sanılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihleri gibi bu dünyanın en ünlü şairlerinden biri olan Ömer Hayyam'ın yaşamı hakkında da hiçbir zaman kesin bilgi elde edilememiştir. Ancak bırakmış olduğu izlerden, yani eserlerinden anlaşıldığına göre Hayam’ın; felsefe, mantık, astronomi ve matematik öğrenimi görmüş olduğu sanılmaktadır. Atalarının mesleğindin ötürü Hayam "Çadırcı" takma adıyla da anılmıştır.
ci ve tensel güzelliklerinin keyfini çıkarmayı önerir. Ama gösterişsiz zevklerinden kıvançla ve içtenlikle söz etmesi metafizik sorunları açıksözlülükle ve çekinmeden sorgulamasını önlemez.
BÜLENT AKKURT Hayyam şeriata ve öbür dünyanın varlığına kuşkuyla bakar. Dinlerin kesinliğini ciddiye almaz. Ýnsanın güçsüzlüğü ve cehaleti karşısında kaygı duyar. Zihnini kurcalayan sorulara yanıt bulamadığı için maddi dünyanın geçici ve tensel güzelliklerinin keyfini çıkarmayı
Belh, Buhara, Bağdat ve Merv'i dolaşmış olduğu; Selçuklu Sultanı Melikşah'tan ve Karahanlılar'dan Þemsülmülk'ten büyük yakınlık görmüş olduğu bilinmektedir. Ömer Hayam, çağında daha çok bir bilim adamı olarak ün salmış; tarih, fizik, fıkıh, dinbilim, edebiyat, astronomi dersleri vermiş; sonraki yüzyıllarda ise şairlik yanı bilim adamlığı yanında ağırlık kazanmış ve "Rubai" türünün kurucusu olarak en büyük Ýslâm şairlerinden biri sayılmıştır. Başlıca yapıtları: "Muhtasar fi'l Vücud", "Muhtasar fi'l Tabiiyat", "el-Ceb", "el-Kevn ve't Teklif", Ravzat ül-Ukul", "Mizan ül-Hikem", "Rubaiyat" gibi değerli eserlerdir. Bunlardan "Rubaiyat" yani "Dörtlükler" 1859 yılında Ýngilizce’ye çevrilmiştir. Hayyam'ın bütün rubaileri belirli olaylar ve konular üzerine yazılmıştır ve her biri kendi içinde bütünlük taşır. Ama rubailerin çoğunda gerçekliğin ve sonrasızlığın niteliği, yaşamın süreksizliği ve belirsizliği, insanın Tanrı'yla ilişkisi gibi sorunlar işlenir. Hayyam şeriata ve öbür dünyanın varlığına kuşkuyla bakar. Dinlerin kesinliğini ciddiye almaz. Ýnsanın güçsüzlüğü ve cehaleti karşısında kaygı duyar. Zihnini kurcalayan sorulara yanıt bulamadığı için maddi dünyanın geçi-
36
BODRUM
Bülten
Belli başlı bütün dünya dillerine çevrilmiş olan Rubaiyat; Türkçe'de ilki 1914'te olmak üzere değişik adlar altında birçok kez yayımlanmıştır. Değerli dostlarım! Þimdi burada kısa bir süre önce bilgisayarıma düşen Hayyam'ın, günümüz Türkiye'si için özel olarak seçilmiş bulunan sekiz rubaisine yer verirken, ilerde sizlere O'nun hem çok değişik hem de çok usta işi çevirilerle rubailerini yayımlamak üzere söz veriyorum. Ýçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun kaç para Hırka tespih post seccade güzel Ama Tanrı kanar mı bunlara? Sen sofusun hep dinden dem vurursun Bana da sapık dinsiz der durursun Peki, ben ne görünüyorsam o'yum Ya sen ne görünüyorsan O'musun? Sen içmiyorsan içenleri kınama bari Bırak aldatmacayı iki yüzlülükleri Þarap içmem diye övünüyorsun ama Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki…
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere Onlar Yaratan'ın sanatı peşindeler Seninse aklın abdest bozan şeylerde. Ben kadehten çekmem artık elimi; Tutmam senin kitabını minberini. Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık Cehennemde sen mi daha iyi yanarsın ben mi? Seni kuru softaların softası seni Seni cehenneme kömür olası seni Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana? Hakka akıl öğretmek senin haddine mi? Yaşamın sırlarını bileydin Ölümün de sırlarını çözerdin Bugün aklın var bir şey bildiğin yok Yarın akılsız neyi bileceksin? Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Þu durmadan kurulup dağılan evrende
BAHÇEM ve BEN
Giderek Kuraklaşan Bir Bodrum’da Bahçelerimiz Ýçin Bitki Seçimleri
S
on yazmış olduğum "Dünya Isınıyor Bahçem Değişiyor" adlı kitabımdan küçük bir alıntıyla bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Konumuz bahçe olduğuna göre bitki seçımı en önemli sorumuz:
Bahçe için uygun bitkinin seçilmesi: Ýşte en önemli konu. Yeni bahçe kuracaklar ya da bahçelerini kuraklığa ya da az sulanan bahçe bitkilerine döndürmek isteyen okurlar için bu konu çok önemli. Genelde bahçe kurarken gönlümüzdeki bitkilere ya da komşu bahçelerde görüp beğendiğimiz bitkilere meylederiz. Oysa ilk iş çevreyi gözlemlemek olmalı. Nasıl bir çevrede yaşıyoruz, baskın rüzgarlar hangisi, senelik sıcaklık ortalaması, ya da yağış... Bu bilgileri, toprak niteliğinin öğrenilmesi izler. Çok iyi biliyorum ki, yeni bahçe kuranlar yakınlarındaki ya da gözlerine önceden kestirdikleri bir seraya giderler ve klasik bitkileri seçerler örneğin; Gül, ortanca, vs gibi. Evet, bu bitkiler gübre ve sulama ya da gerekli gölgenin sağlanmasıyla iyi sonuç verirler ama bahçıvanın hem kesesini hem de zamanını zorlarlar. Bu bakımdan, uğraşma, didinme yerine rahat ederek ve az masraf yaparak bir bahçe kurmak istiyorsak iklim koşullarını göz ardı etmemeliyiz.
GÜLNAR ÖNAY gulnaronay@superonline.com
Bir bitkiye duyduğunuz hevese çiçeğinin güzelliğine ya da anılarınızda edindiği yere aldanmayın, en önce bahçeniz koşullarıyla hevesiniz arasında bir inceleme yapın ve uygun olmayanları eleyin, dikmeyin. Bu öneri size çok katı gelebilir ama zaman içinde koşullara uygun bir bahçenin alacağı şekil ve görsel güzellik, düş kırıklığınızın yerine rahatlık ve keyif getirecektir.
Bir bitkiye duyduğunuz hevese çiçeğinin güzelliğine ya da anılarınızda edindiği yere aldanmayın en önce bah-çeniz koşullarıyla hevesiniz arasında bir inceleme yapın ve uygun olmayanları eleyin, dikmeyin. Bu öneri size çok katı gelebilir ama zaman içinde koşullara uygun bir bahçenin alacağı şekil ve görsel güzellik düş kırıklığınızın yerine rahatlık ve keyif getirecektir. Değişmek zorunda olan bahçeye bir bakış; En önce kuraklığın tarifini yapalım :
Nedir kuraklık?
38
Bunun tam bir yanıtı yok, tamamen göreceli. Kesin kuraklığın adresi çöldür. Ýş bahçeye gelince durum değişir bitkisine göre değişen kuraklık kavramı
BODRUM
Bülten
vardır. ** Gülleriniz sulamazsanız ölürler (Kuraklık). Çünkü köklerinin aldığı suyun çok üstünde su yitirmiştir. Bu durumda ilk yapraklar sararır ve dökül-meye başlar, çiçek tomurcukları kurur, bitki yerçekimine doğru bir eğim gösterir. ** Kaktüsler ölmez (Normal koşullar). Çünkü bu bitkiler uzun sürede kendilerini aşırı sıcak ve susuzluktan koruma niteliği geliştirmiştir. Giriş yazımda da değindiğim gibi hepimizin aklına bahçe gelince yemyeşil bir çim ve çiçek açan bir yıllık ya da çok yıllık çalılar gelir. Ülkemizin kuzeyinde yaşayanlar belki hala bu ayrıcalıktan yararlanabilir ama 2007 yazının barajlardaki su seviyesine yaptığı olumsuz etkiyi de yabana atmamak gerekir. Bu durumda bilinçli davranıp bahçelerimize az su isteyen belki de hiç su istemeyen bitkiler dikeceğiz. Ülkemizin Ege ve Akdeniz Bölgeleriyle, Orta Anadolu, yazları en az yağış alan bölgeler. Peki hiç buralardaki doğal bitki örtüsüne inceleyen bir gözle baktınız mı? Bakmadıysanız şimdi alıcı bir gözle bakma zamanımız geldi.
Avrupa'nın birçok iline yayılmış botanik bahçelerinde, kurak iklim bahçe bitkileri ve seraları bulunurken bizde belki de iki elin parmağını geçmez (Yanlışım olabilir ama çok değil). Neden gözde yazlık mekanlar olarak rağbet gören ilçelerimiz bahçeleri ancak yağmur alan bahçelerin üstesinden gelebileceği çim alanlar için çabalayıp durur. Sanki çim olmazsa bahçe olmaz! Bu anlayışı değiştirmemiz gerekmiyor mu? Bu ara hazır çim ve çim tohumu satan üreticilerin öfkesini üzerime çekiyorum ama susuz bir çim olabilir mi istediği kadar Bermuda, Uganda ya da Avustralya çimi olsun! Her şeye karşın çimden vazgeçmek istemiyorsanız size önerim eve en yakın ve küçük bir bölgeye çim yapın ve de sıcağa en dayanıklı türü seçin. En azından sabah kahvenizi içerken ya da işten yorgun argın döndüğünüzde gözünüz dilediğiniz yeşilliği görür ve bunun için küçük bir alan sizi tatmin eder. Bu konuyu yukarıdaki gibi ele alırsanız bana hak verirsiniz. Hoşçakalın sevgili okurlar.
.
.
size uygun dogr
.
. .
SOKAK SOKAK DEGIL, SAYFA Bodrum’un Yeme-Ýçme ve Eğlence Kılavuzu
Belli otellerin resepsiyonlarında, lobilerinde Turizm Ofislerinde Havaalanında Gemi Yanaşma Ýskelesinde Ummadığınız pek çok yerde ve
* ISI Y A S . 2 Ç IK T I. . .
www.bodrumadres.com sitesi ile elinizin altında....
Tel: 313 56 66 - 313 42 24 info@bodrumajans.com.tr www.bodrumajans.com
PARANTEZ
Kör pilotlar
T
ürkiye’m... Benim güzel yurdum... Her karış toprağına can verilen, eşsiz vatanım. Neler gördün geçirdin, kimleri yaşadın, kimleri yaşattın. Dünyaya bedel bir tarihi, tek başına kendi sınırların üzerinde barındırdın... Ne mutlu ki, senin sınırların içinde dünyaya geldim ne mutlu ki Mustafa Kemal‘in evlatlarından oldum.
azkaotel@superonline.com
Ne yana baksam gurur, ne yana baksam onur, ne yana baksam köklü bir geçmiş. Osmanlı tarihi, Cumhuriyet tarihi... Her dönemin muhalefetleri oldu, destekleyenleri, karşı çıkanları... Aleni direnenler, gizli yollarla direnenler. Mevcut değerleri siyasi göndere çekerek direnenler.. Neler gördü geçirdi tarihin, hala da görmeye devam ediyor. Yine tarih yazıyoruz, hem de önemli bir süreci.. Sonucu beraber göreceğiz. Aslında sonu baştan gördük te, geleneksel kimliğimiz gereği, bazılarımız yaşayarak tecrübe etmeye karar verdi. Bizler de onların narına yandık...
Eleştirmek, yorumlamak, karalamak o kadar kolaydır ki iki kelimenin darbesine bakar, oysa insanca bakmak emek ister, işte kaçınılan budur!
değil ama ‘Þaka herhalde’ demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış.
HÜSNÝYE KAYA
Fikrimize, rüyamıza bile yaklaştıramayacağımız insanlar tarafandan yönetildik. “Demokrasi bunu gerektiriyor”, diyerek başa gelenler, neredeyse bütün demokratik hakların köküne dinamit koydu. Altmış hükümetlik siyasi hayatımızda kimler geldi kimler geçti iktidardan, ama hiç kimse bu kadar kör parmağım gözüne der gibi yönetmedi ülkeyi. Kör deyince aklıma gelen bir hikayeyi sizinle paylaşmak istiyorum; Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. Ýçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.. Tasmanın ucunda bir köpek.. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa.. Günlerden 1 Nisan
Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehışet içinde çığlığı basmışlar. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: - Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!”
“Dünyada nice kör yöneticiler var. Çığlık atmaktan vazgeçmeyin! “ Diyor hikaye... Bizim ülkemizde çığlık atmak doğal ihtiyaç haline geldi.. Yer zaman değişiyor ama hep birileri bir yerde çığlık atma ihtiyacında.. Bazıları alenen meydanlarda, bazıları gizli saklı içinden.. Herkes gücü kadar cümrü kadar çığlık atıyor. Ama biliyor muzunuz ki içinizden attığınız çığlıkların kimseye faydası yok, sizden başka duyan olmaz? Çığlıklar birleştiği an ses getirir.. Gücünüz varsa başkalarının duyabileceği şekilde çığlık atın. Yüreğinizde bu gücünüz yoksa hiç çığlık atmayın, sızlanmayın... Benim bu yazım da bir çığlıktır... Duyabilene, anlayabilene...
Þehit Uğur Öztop Cad. Gündoğan Tel: 0252 387 95 61 Gsm: 0535 573 45 03
40
BODRUM
Bülten
Kumdelenler
H
er ülke ve her toplum zamanla birçok değişikliğe uğrar. 'Dünya değişiyor' deriz. Bu elbette doğal bir durum. Değişmeler, bir yandan toplumun kendi yapısı, ortak değerleri, gelenek, görenek, çevre koşullarıyla, bir yandan da yabancı ülkelerin etkisiyle gerçekleşir. Uluslararası ilişkilerin olumlu, olumsuz sonuçları değişimleri kaçınılmaz kılar. Hiç kuşkusuz bu durum uzakta, bağımsız gibi görünen ülkeleri bile, bir biçimde etkiler.
ÝNCÝ GÜRBÜZATÝK
incigurbuzatik@hotmail.com
Dünyadaki doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi, doğanın dengesinin alt üst edilmesine neden olan yanlışlıklar, bugün bütün dünya ülkelerini etkileyen ve hemen hepsinin çözüm arayışlarına aynı oranda katkıda bulunmasını gerektiren boyutlarda.
Dünyadaki doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi, doğanın dengesinin alt üst edilmesine neden olan yanlışlıklar, bugün bütün dünya ülkelerini etkileyen ve hemen hepsinin çözüm arayışlarına aynı oranda katkıda bulunmasını gerektiren boyutlarda. Herkesin kapısının önünü temiz tutma meselesi gibi düşünülürse, her toplumun dünyanın genel gidişindeki olumsuzluklara kayıtsız kalmaması gerektiği ortaya çıkar. Ülkelerin kendi içindeki değişmele; sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, toplumsal konularla çevre ve dilde görülür. Toplumlar zamanla elbet değişir ama bu değişim kendi insanını, kimliğini, toplumunu, doğasını bozacak, hatta onu yok edecek ölçü ve boyutlarda olursa durum tehlikeli demektir. Tehlikeyi fark edip önlemek, gerekli önlemleri de bir biçimde almak gerekir. Bunun pek kolay olmadığı ortada. Çünkü, sorumsuzca yıkıp, olumsuzluğu yaratanlarla, farkına varıp onarmaya çalışanların arasında bir eşitsizlik, dengesizlik sözkonusu. Globalizm artık günümüzde hiçbir ülke ve sınır tanımayan tam bir istilacı güç durumunda ve ne yazık ki dünya da artık onun kollarında. Toplumsal, yöresel, etnik kimliklerdeki değişimler o yörelerde yaşayan insanları da onarılmaz yönde etkiliyor. Ýnsanlar daha umursamaz, tarihe, eski değerlere, doğaya ve birbirlerine karşı daha duyarsız, saygısız, acımasız oluyorlar. Mandalina bahçelerinin yerini alan evler, villalar; yıllanmış zeytinliklerin içten içten, yavaş yavaş yok edilişi, doğal yaşam alanlarının, habitatın ortadan kaldırılışı şimdi önemsenmeyebilir ama ya yarınlar? Ya doğal mirasımız diyebileceğimiz koruyamadığımız bitkiler? Hayvanlar? Onların yaşam alanları? Ýnsanların bencil çıkarlarının çevrelerine yansıyan olumsuz sonuçları? Ne yazık ki geri kazanılamayacak ve 'artık çok geç' dedirtecek noktaya gelmiş pek çok ülkesel, kişisel ve toplumsal kayıp. Bodrum da Türkiye’deki pek çok yöre, kent, kıyı kasabası gibi, kısa bir zaman diliminde büyük bir değişime uğradı. Para her siyasi değişimde el ve köşe değiştirdi. Her siyasi hükümet kendi yandaşlarını, doğadan, doğal güzelliklerimiz ve tarihi mirasımızdan daha çok kayırdı. Kıyılar, güzelim koylar özel tahsislerle bir bir dozerlerin ağır iş makinalarının, kepçelerin saldırısına uğradı; doğallığını yitirip, paragözlü beton yığınlarına dönüştü. Orman alanları parsellendi. Ýmtiyazlı yapılar, adaletsizliğin ve gücün simgesi olarak gözler önünde pervasızca yükseldi.. Bu arada tarım alanları da yok edilip yapılaştı.
42
BODRUM
Bülten
Bodrum'da kaç bakir koy kaldı, sayısını bilen varsa söylesin? Hayır söylemesin, varsa gizleyip, saklasın. Bilinmesin korunsun onlar. Bodrum'daki değişimi mantığım ister istemez olumlarken, duygularım reddediyor. Öyle çok şey değişti ki Bodrum'da, eski halini bilenler biliyor. Bu konuda herkesin bir öyküsü var. Ama ne yazık ki o öyküler yakında mişligeçmiş bir zamanla anlatılıp masala dönüşecek.
Yıllar önce Yahşi Yalısı’nda Þahbaz Motel'i yöneten Þahbaz'la tanışıp da, Yahşili olduğumuz o kısa zaman diliminin ilk yıllarında ıssız Yahşi kumsallarında gece elimizde fenerlerle yürüyebilir, sahildeki azmaklardan çoluk çocuk geçmekte zorlanır, hele yağmurlarda hiç geçemezdik. Þahbaz'ın bahçesinin cangıl derinliklerine tek başımıza girmeye korkar eşi Ayşe Hanım'ın rehberliğinde birbirimizi gözden kaçırmadan zevkle dolanır, ayva, nar, mandalina ağaçlarına, menengiçlerin dorusuna tırmanıp sarkmış asla ulaşamadığımız salkım salkım kara üzümlere hayretle bakardık. Ne cömert insanlardı, bizi de herkes gibi şaşırtırlardı. Sahildeki tekne atölyelerinde bütün gün çalışan işçilerin yapmaya çalıştığı o güzelim guletleri, küçük büyük tekneleri, onların suya indiriliş tellaşının curcunasını ilgi, sevgi hayranlıkla seyrederdik. Sahil öğle saatlerinde serinlemek için denize giren, yüzü gözü kir, ter içindeki işçilerin gürültücü sesleriyle dolardı. Tertemiz kumsal bomboş, tesis sayısı üçü beşi geçmezdi. Çapa evleri 'taa' uzakta, gitmekte zorlandığımız 'in cin, orda bir ev var uzakta' dediğimiz bir yerdi. Tepeler yemyeşil ve bomboştu. Bir gün o tepelerin evlerle dolabileceğini hayal bile edemezdik. Hayal gücümüz de sınırlıymış demek.
Yahşi Kumsalında, beni en çok etkileyen, o doğallığın gizi olarak tanımlayabileceğim, gördüğümde 'Kumdelenler' dediğim, zambakları olmuştu. Bir gün akşam minibüslerin geçtiği toprak yolda yürürken, müthiş bir parfüm kokusu almış, şaşırıp çevreme bakınmıştım. Koku öyle bir anlık burnuma geliveren bir koku değildi, beni yakalayan sanki bütün bedenime bulanan, beni de parfümleyen bir kokuydu. Öylesine yoğun bir kokunun o yaz sıcağında kızgın kumları delip de çıkıveren bir çiçekten geldiğini anlamamıştım. Kışın kardelenler öyle boyunlarını karın altından ışığa çıkartırlardı. Bunu biliyordum. Oysa bunlar bütün gün güneş altında kızan kumların altından başlarını çıkartıp iyot kokusunu soluyor, sonra da o güzel kokuyu salıyorlardı. Sanki öyle bir koku salarak, varlıklarını kanıtlamak, 'Ýşte bu duyumsadığınız koku bizden geliyor' demek istiyorlardı. Onlar benim için o sahilde doğanın bir mucizesiydi. Bir sap üstünde bembeyazdılar. Üç dört, bazılarında beş tane boru gibi uzun ve yapraksızdılar. Taç yaprakların ortasındaki yaygın sarılık görünümlerine bambaşka bir anlam kazandırıyordu. Gündüz değil de akşam kokmaya başlamaları daha da ilginçti. Þahbaz'dan kum zambaklarıyla ilgili bilgiyi edinmiştim ama onlar ne olacaktı? Neden her yerde yoktu? Hem neden bazı insanlar kaplumbağa yumurtası arar gibi çömelmiş de diplerini öyle avuç avuç kazıyordu onların? Bunu
anlayabilmem de zor olmadı, bazı insanlar ilk kez gördükleri kum zambaklarının mucizesini kendi topraklarında da görmek istiyorlardı. Tatil dönüşü evlerine giderken zambakların soğanlarına ulaşmak için kumu oyuyor da oyuyorlardı. Birkaç yıl sonra onlardan birine,. - 'Ne oldu o söktüğünüz kum zambakları?' diye sormuştum. - 'Aaaa vallahi olmadı, tutturamadık.' - 'Yaa! Vah vah! Çok üzüldüm. Soğanlar tutmadı ha?' Tutmaz tabii. Meltemin, lodos rüzgarlarının yaladığı o güzelim Yahşi Kıyısında, dalgaların taşları bir ileri bir geri, med cezir sürüklediği o güzelim kumlarda, o iyot, o tuzda varoluşundan bu yana yaşayıp tohum döken, üreyip beslenen çoğalan kum zambakları yaban topraklarda mucizesini gerçekleştirebilir mi hiç? Biz köklemek,soğanını sökmek yerine onu ilk kez gördüğümüz gün bir iki tanesini kopartıp bir su şişesinin içine koymuş,odamıza götürmüştük.Asıl mucizeyi o zaman anladık.Kum zambağı odamızı öyle bir kokuttu öyle bir kokuttu ki, sabah o iki dal çiçeği dışarıya çıkartak zorunda kaldık.Bize sanki' bıraksaydınız da o sahilde dalımda kalsa,orada koksa,kurusa ve tohum dökebilseydim' diyordu.Tohumlarının iri kara taneler halinde toprağa döküldüklerine dalgaların onları sürüklediğine tanıklığım vardır. Yahşi sahilleri zamanla oteller,moteller tesislerle doldu.Kaçınılmaz sonuçla değişti. Boş alan kalmadı.Tesisler de doğal olarak şezlonglarını,masalarını yaydılar, şemsiyelerini sapladılar kumlara. Ýnsan ve yapı istilası başladı.Kumdelenler tehlike altına girdi.Onları korumak için ciddi girişimlerimiz oldu.Yahşi henüz muhtarlıktı. Bodrum Belediyesi’ne çeşitli başvurular yaptık,Yahşi'deki kum zambaklarının korunmalarını ,geliştirilip çoğaltılmalarını istedik ama sonuç alamadık. Bazı kum zambaklarının yerlerinden taşındığını, kıyıdan bahçelere alınıp kurtarılmaya çalışıldığını biliyorum. Þimdi Yahşi Yalı’ya gidenler,trafiğe kapalı o güzelim parke döşeli yolda yürürlerken etrafı çitle çevrili bir öbek kum zambağının mezarına rastlarlar.Kitabesi olmayan o mezar görünümlü toprak parçasının altında kıyımdan kurtarılmış zambak soğanları gömülüdür.Güneşin kumları cayır cayır yaktığı günlerden birinde ,kumu delip, gelen geçene , yok olmadıklarını,ama ancak bu kadar kaldıklarını hatırlatıp kokacakları günün gelmesini beklerler.Çiçeklerini açtıklarında akşam üzerleri yitip giden güneşe yüzlerini dönüp yaşama şükretmek için, buram buram kokan zambakları görmediyseniz gidin görün. Nesli tükenme tehlikesi altındaki bitkilerin koruma altına alınmaları gerektiğini biliyorum.Ziraat fakültelerinin bu konuda çalışmalar yaptıklarını da.Galantus adı verilen kardelenlerin ve soğanlı pek çok bitki gibi ters lalenin,bazı yabani dağ lalelerinin,yabani orkidelerin korunduğunu,sökümünün yasak olduğunu, çoğaltılıp,üretildiğini de biliyorum.Neden kum zambaklarıyla ilgilenmez bitkibilimciler.Neden bu konuda araştırma yapanlar kumdelenleri araştırmaz? Onlarla ilgilenmez?
SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESÝ
BODRUM
ERDOÐAN KAYALAR / erdogankayalar@gmail.com
“Ne öle bağırıp durun” Bodrum insanı, bir taraftan gönlüne oturttuğu Hakime Hanımı, diğer taraftan cezalandırmaya çalışıyordu. Yıpratılıyordu. Gece karanlığı indiğinde, yalnızlığını kabul edemiyor, yaşamış olmaktan pişmanlık duyuyordu. Yoğunlaşan duygularının altında eziliyor, hayata küsüyordu. Ýntihar etmeyi aklından söküp atamıyordu. Daha önce de denemiş, başaramamıştı.
- Bu kıza nasıl sarkıntılık yaptın? Anlat. - Sargındılık margındılık etmedim. Neddimi gösteriverem mi?
Cevap beklemeden koştu gitti kızın yanına. Kız bağırırken; - Gödün mü? Bi şe edmedim ben ona. Götünü cimdidim. Memesine höle dokundum.
1950 li yılların Bodrum'unda sıra dışı yaşayan kadındı. Minyondu. Tertemiz, çok güzel giyinirdi. Her hali ile ben Cumhuriyet kadınıyım diye bağıran bir kadın, Bodrum'luların gönlüne oturan bir bürokrattı O. Adına türküler yakılan, filmler çevrilen Hakime Hanım. Kim olursa olsun, nereli olursa olsun "Bodrum Hakimi" idi O. Öylede kaldı…
Kızın anası "de gidi cavırın gızanı de" Kendileri bizdendir diyordu. Partide (Demokrat Parti) oturuyordum Dolu olan salondan gülüşmeler yükseldi. diye söze girdi Hüseyin Biner; Kürsüde oturan hakim, kendinden bek"Postacı mektup getirdi. Damgada, lenmeyen ses tonuyla ve gayet otoriter bir Tavşanlı yazıyordu. Zarfı açtım. Tavşanlı şekilde; "Kıza sarkıntılık ettiğin için senin Demokrat Parti Teşkilat Başkanlığı’ndandı idamına, asılmana karar verdim" dedi. mektup. "Bodrum'a tapu memuru arkadaBODRUM HAKÝMÝ Çocuk ağlamaya başlamıştı. Hakim aynı ses şımızın kızı, Fatma Mefharet Tüzün, sorgu Fatma Mefharet Tüzün tonuyla, hakimi olarak tayin edilmiştir. Kendileri biz- Ağlamayı kes bakalım. Söz ver bana. Bir daha dendir. Ýlgilenmenizi rica ederiz. "Toplandık. kimseye sarkıntılık yapmayacaksın. Adliyedeki arkadaşlarla temas kurduk. Ev aramaya - Allah belamı vesin, bi da bi şe yapasam. başladık. Hakime Hanım geldi." - Söz verdiğin için seni affettim. Ýdam da ettirmeyeceğim." * Bu duruşma günlerce konuşuldu Bodrum'da. Ýnsanların hakime sevgileri, saygıları bir kat daha arttı. Bodrum'lu otoriter, cana yakın, sevecen, yardımsever, gözüpek ve cesur olan hakimlerini seviyordu. Cumhuriyet hakimiydi O. Ýnsanı delip geçen bakışlarıyla Cumhuriyetin ilk kadın hakimlerinden biriydi O. "Nee öle bağırıp durun. Gorguddurun beni. Sen bizim Hakim Hanım dezemiz, abamızsın. Ben anamdan bubamdan öle duyyom. Ondan sen de benim dezem, ya da abam oluyun işte" * Evet doğru söylüyordu çocuk. Kürsüde oturan Bodrum Hakimi: Fatma Mefharet Tüzün... Kütahya Tavşanlı kazası tapu memuru Temel Beyin Kızı Fatma Mefharet Tüzün. Hakime Hanım güler yüzlü, neşeli. Adil, korkusuz, rahat ve dost.
44
BODRUM
Bülten
Ýlk Hukuk Mezunu Sorgu Hakimi Atanmıştı Hakime Hanım’ı, Emekli Zabıt Katibi Ali Özel'e sordum. Başını salladı. Önündeki yığınla fotoğrafı karıştırdı. Ýşte buldum diyerek grup fotoğrafını verdi. Sonra, daldı gitti. Ağır ağır konuşmaya başladı: "Müstantislikten yetişme sorgu hakimi, Ekrem Severcan emekli olmuştu. Bodrum'a ilk defa Hukuk mezunu sorgu hakimi olarak tayin olmuştu Mefharet Hanım. 24 Eylül 1951 de göreve başladı. Ev buluncaya kadar, savcı Cezmi Kıralp'in evine birkaç gün misafir oldu. Demokrat Parti ilçe başkanı terzi Sami Barka, balık alarak Mefharet Hanım’a savcının evine göndermiş. Savcı Bey balık gönderilmesine çok kızmıştı. Bu arada ev bulundu. Hakime Hanım müstakil evine geçti. Asliye Hakimi, Ahmet Arıkan'la dava taksimi yaptılar. Mefharet Hanım, Sorgu Hakimliğine ilaveten Sulh Hukuk ve Sulh Ceza davalarına bakacaktı ."
Beyaz başörtülü, yüzü güneşten kavrulmuş kadın ineğini çekerken "Neden sorup durun Bodrum Hakimini? Bilmemiz. Bilik duruz. Sen örencende nolcek Bodrum Hakimi işte." Bodrum Hakimi için türlü söylentiler vardır Bodrum'da. Hakime Hanım’ın Bodrum'daki hayatı sır perdesi arkasındadır. Kalbinin derinliklerine inilememiş, Ruhuna girilememiştir. Her nedense Bodrum'lular Hakime Hanım’ı paylaşmak istemiyorlar. Sanki O, onların.
Kolay değildi sevgiliyi elleriyle toprağa vermek Hâkime Hanım göreve başlamıştı. Yanında getirdiği 11 yaşlarındaki kız da ev işlerini yapıyordu. Hakime Hanım’ın kararları isabetliydi. Bodrum'lular memnundu. Sevmeye başlamışlardı O'nu. Her yerde sevgi ve saygı görüyordu. Duruşmalara izleyiciler geliyordu. Mahkeme salonunda yaşananlar, verilen kararlar evlerde, kahve-lerde konuşulur olmuştu. Takdir ediliyordu. Günler güzel geçiyor, iş arkadaşları ve komşularıyla dostluklar ilerliyordu. Yanındaki kızın sorumsuzlukları O'nu öfkelendiriyordu. Bodrum günlerine gölge düşürüyordu. Kendini hasta eden, yataklara düşüren migreni tutmasa ne olurdu sanki? Ama asıl derdi gecelerdi. Ýstemiyordu geceleri… Sevmiyordu geceleri… Geceler onu ağlatıyor, sevgilisini hep karşısına getiriyordu. Komodinin gözünden çıkardığı gümüş çerçeveli fotoğrafı sımsıkı tutuyor, göğsüne bastırıyor, onunla konuşuyordu: "Ne olurdu yanımda olsaydın. Niye öldün sanki? " derken gözyaşlarına boğuluyordu. Bir müddet sonra kalkıyor, denize karşı dönerek duasını yapıp yatıyordu. Yatakta hayalleriyle becelleşiyor, bitap düşerek uyuyup kalıyordu. Kolay değildi sevgiliyi elleriyle toprağa vermek. Hem de çok genç yaşta. Seviyordu işte. Ýnadına… Ölesiye… Telefonun ucunda Belkıs Öztin Koparanoğlu: "Sevgilisini bir an dahi unutamadı. Ölümünü kabullenemedi. Platonik bir aşktı bu. Onun için ölmeğe razıydı ve öyle de oldu." dedi ve devam ederek bir anısını anlattı: "Her şeye rağmen komşuluk ilişkilerimiz güzeldi. Günler iyi geçiyordu. Bir sonbahar gününde Müsgebi'ye (Ortakent) mandalina bahçesine gidiyorduk. Hakime Hanım Teyze’yi de aldık. Cipe bindik. Yolda, babamla av, avcılık ve silah üzerine konuştular. Sonunda atıcılık üzerine iddialaştılar. Cip durdu. Mesafe ayarlandı. Hedef konuldu. Hakim Teyze kürkünün cebinden küçük tabancasını çıkardı. Babama uzattı. Babam tabancayı aldı. Ateş etti. Tam isabet. Babamdan tabancayı alırken,
şimdi iyi bakın dedi. Nişan alıp ateş etti. Hepimiz şaşırdık. Ýlk kurşun deliğinin hemen üzerinden vurmuştu hedefi. Hakim Teyzem, çok yönlü, çok kültürlü, hayır sever, iyi giyinen nazik bir insandı ." Bakkal Mehmet Ali Dinç; "Fakir fukaranın hesaplarını öderdi. Dullara yardım ederdi. Ramazanda komonya dağıtırdı. Sevilir sayılırdı. Çocuklara şeker çikolata alırdı. Velakin bir derdi vardı. Bilemedik, anlayamadık." dedi. Devlet Hanım (Devlet Güvendiren): "Evine yerleştiği gün su istemişti. Sürahiyi doldurup verdim. -Bir ihtiyacınız olursa çekinmeyin. - Teşekkür ederim. Zaman içerisinde samimiyetimiz ilerledi. Ýş çıkışı, kahve içmeye gelirdik. Kendisine abla derdim. Öyle isterdi. Buradan çıktı. Kaymakam’ın evinin yanına taşındı. Ne olduysa ondan sonra oldu. Bilemem…
Ertesi günü gittiğimde kapı duvardı - Ramazan bayramına hazırlanıyorduk. Bana uğradı. Halini hiç beğenmedim. Zorladım. Girmedi. "Yarın öğleden sonra bana gel". Deyip gitti. Ertesi günü gittiğimde kapı duvardı. Ýçeri giremiyorduk. Duvardan Mehmet'i atlattık. Bahçe kapısını açtı. Ýçeri girdim. Evin kapısı yarı açıktı. Ýttim. Eyvah!… Eyvahki ne eyvah…" Ali Özel anlatıyor : "Bir gün hayvan sırtında Türkbükü’ne keşfe gidiyorduk. Köye girdiğimizde bir kişneme duyuldu. Hakime Hanım’ın bindiği kısrak birden koşmaya başladı. Hakime Hanım düştü düşecek. Kısrağın boynuna sarıldı. Köylüler koştular. Hayvanı yakaladılar. Hakime Hanım attan indi. Hiç bir şey olmamış gibi gülmeye başladı. Cesurdu." "Ýkiyüzlü ve içten pazarlıklı değildi. Ýçi dışı bir insandı" diyor Belkıs Öztin Koparanoğlu ve devam ediyor: "Ayşem biliyor musun ben hamileymişim." Annemin şaşkınlığı geçince sordu. - Sen Meryem anamısın? Evlenmeden hamile kalacaksın. Tövbe. Tövbe… Peki, abla babası kimmiş? - Eczacı Halil, Savcı Ahmet, Dr.Misoğlu. - Başkaları yok mu? - Mesela kimler?
Liman Reisi Mefaret Tüzün 1954 Mal Müdürü Atıf Ben, Halik Ahmet Arıkan.
Hakimanım türküsünün yakarışları Çelik’e ait.
BODRUM
Bülten
45
- Mesela Ýlyas. Mesela Hakim Bey. Mal Müdürü, Kaymakam, Tapucu, kaptanlar filan. - Yoo Ayşe. Daha listem o kadar kabarık değil."
Ölüm… O, herşeyden daha güzel ve değerli
Bodrum insanı, bir taraftan gönlüne oturttuğu Hakime Hanım’ı, diğer taraftan cezalandırmaya çalışıyordu. Yıpratılıyordu. Gece karanlığı indiğinde, yalnızlığını kabul edemiyor, yaşamış olmaktan pişmanlık duyuyordu. Yoğunlaşan duygularının altında ezili-yor, hayata küsüyordu. Ýntihar etmeyi aklından söküp atamıyordu. Daha öncede denemiş, başaramamıştı. "Neden beni kurtardılar" diye hayıflanırdı. Nişanlısı düşerdi aklına. Tabutu başında ettiği yemini hatırlardı hep; "Elimi bile bir başkasına tutturmayacağım." Ama yaşıyordu. Ýnsandı. Bir takım dürtüleri elbette olabilirdi. Ancak, nişanlısına ettiği yemini hiç bir zaman aklından çıkarmadı. "Eczacı Halil Bey’in eşiyle iyi arkadaştılar. Nükhet Hanım’la sohbeti severdi. Bir gün sohbet ederlerken konuyu ölüme getirdi. - Ölüm… O, herşeyden daha güzel ve değerli. Ölüm, hep içindedir ve yanındadır. - Neden ölümü bu kadar seviyorsun? - Ölüm bizi her şeyden kurtaracak bir olay. Bir gün ani ölümümü duyarsan sakın şaşırma. Hazırlıklı ol. Ben nasıl olsa intihar edeceğim. Vasiyetimi yerine getir." "Bir kaç gün sonra bize geldi. Annemle konuşmaya. Epeyce sustu… Benim büyük aşkım, ölen nişanlım biliyorsun. O'nu asla unutamadığımı da… Her geçen gün ona kavuşma arzum dahada artı-yor. Kendimi çok kötü hissediyorum. Yaşamak filan istemiyorum. Her şeyimi ona vermiştim. Onunla paylaşmıştım.
46
BODRUM
Bülten
Ondan başka birisiyle evlenmeyi asla düşünmedim. Bu sırrımı bazı yönleriyle Nükhet'te biliyor. Çevremdeki mutlu insanları gördükçe neden, neden diye Allaha isyan ediyorum. O koca ev karanlıkta üstüme üstüme geliyor. Karanlık yutuyor beni. Her şeyim var aslında, ama gördüğün gibi hiç bir şeyim yok ." * Bahar gelmişti Bodrum'a. Papatyalar, gelincikler açmış, her yer yemyeşildi. Hazırlıklar yapıldı. Kırlara gidildi Hıdırellezde . Birkaç gün sonra ramazan başladı. Ramazan adetleri de. Mefharet Tüzün ramazana hazırdı. Orucunu tutar, namazını kılar, kuran okurdu. Oruç başladı. Baş ağrıları peşini bırakmadı.
Sevgilim, Þimdi sana geliyorum Terzi Hasibe gidince, sokak kapısını sürgüledi Hakime Hanım. Ýçeri girdi. Boy abdesti aldı. Özenle giyindi. Makyajını tazeledi. Öğle namazını kıldı. Kendi kendine konuşmaya başladı. Gözyaşları sel gibi boşandı." Bu sefer başarılı olmalıyım" diyordu hıçkırarak. Arkamdan kimse suçlanmamalı. Sevgilim… Sevgilim beni çağırdığını duyuyorum. Þimdi sana geliyorum" diye bağırdı. Kalemi kırdı… Baş ağrıları dinmişti. Bu güzel mayıs günü etkilemiyordu artık onu. Güneş ısıtmıyordu. Bir telaş vardı evin önünde. Kadınlar ağlıyor, çocuklar koşuşuyordu. O sevgilisiyle kucaklaşıyordu… Uzaklardan. Taa uzaklardan, Karaova'dan. Bir saz sesi duyuldu. Arkasından Çelik'in yanık sesi; "Bodrum'lular erken biçer ekini Feleğe gurban mı gittin Bodrum Hakimi Hakime Hanım Mefharet Hanım, nasıl astın kendi kendini Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar beyaz tenini"
K I L N I D KA
hazırlayan: CANSIN TÜRKDOÐAN
Dünya Kadınlarının Güzellik Sırları
Güzellik tüm dünyada güncelliğini kaybetmeyen bir konu. Farklı olan ise, ülkeden ülkeye kadınların başvurduğu yöntemler... Ýtalya: Ninelerinin ve annelerinin eskiden sıkça uyguladığı ve kullandığı hintyağı cilt bakımı, şu aralarda Ýtalya'da yine popüler. Hintyağı özellikle saçları güçlendirmede ve cildi beslemede çok etkilidir.
için avakado ile ovarlar. Avakodo kuru ciltlere yumuşaklık kazandırır.
ispanya: Ýspanya'da gençler zaman zaman göz kapaklarını dinlendirmek içn patatesten yararlanırlar. Çok ince dilimler halinde kestikleri patatesi, 10 dakika boyunca gözlerde tutarlar.
Çin: Bir çay kaşığı biberiye yağı, bir fincan yeşil çayla karıştırılır. Bir süre beklenir ve en son saçlar durulanır. Saçlara doğal bir parlaklık verir. Saçlar gürleşip güzelleşir. Güzellik kremlerinin bazılarının bileşiminde de bulunmaktadır. Ayrıca şampuanla yıkanmaktan yıpranan saçları canlandırır. Bir bez torbaya konulan biberiye yaprak ve taze sürgünleri banyo musluğunun altına asılarak üzerine sıcak su akıtılıp böylece doldurulan küvette banyo yapıldığında cildi derinden temizler, teni kayganlaştırır ve güzelleştirir. Çin beyaz çayı ise gençleştirici gizemi taşır! Gıda, sağlık ve kozmetikte yeni yeni popüler olmaya başlamıştır. Yaşlanma, kırışıklık ve sarkmalara karşı kullanılmaktadır. Cildi kuvvetlendirici, yeni cilt hücresi yetişmesinde destekleyicidir. Çevre ve günlük cilt yıpranmalara karşı cildi koruyucudur. Pürüzsüz ve yumuşak bir deri oluşumunda etkin rol oynar.
Yunanistan: Yunan gençleri, vücutlarını bebe yağı ile ovarak ölü deriyi kumsala bırakırlar. Ve denizde durulanırlar.
Polonya: Balı, bir güzellik ürünü olarak cildi yumuşatmak ve parlatmak için kullanırlar. Bal cildin yorgun ve yıpranmış görüntüsünü alır ve geriye ışıl ışıl bir cilt bırakır.
Hindistan: Hindistan'da, her gece yoğurt ve bademden yapılan maskın yapılması
48 BODRUM Bülten
Jamaika: Karayip Adalarında, soyulmuş muz kabuklarını cilt bakımlarına uygularlar. Güneş yanıklarına karşıda iyi gelen muz kabuklarındaki bazı proteinler sayesinde cilde yumuşaklık ve dirilik kazandırılmaktadır.
Japonya: Japonya'da cilt bakımında kamelya yağı sıklıkla kullanılır. Beyaz kamelya ve fındık yağı cildi nemlendirmek, beslemek, yumuşaklık vermek için kullanırlar. Doğum sonrası oluşan cilt kırışıklıklarını gidermekte ve saçları gürleştirmekte kullanırlar. zorunludur. On adet badem ezilir ve sonra yoğurtla karıştırılarak cilde sürülür. 25 dakika bekledikten sonra cilt temizlenir.
Avustralya: Avustralya kızları, yalınayak yürümek ve ayak parmağını açan sandallet giymeyi severler. Ayaklarının pürüzsüz olması
Ýskandinavya: Ýskandinav kadınları, güzel ciltlerini korumak için saf memba sularından isitifade ederler. Her gün en azından 1.5 litre buz gibi memba madensuyuyla yüzlerini 15-20 kere yıkarlar. Bu ciltlerine canlılık verir. Pahalı losyonlara ihtiyaç duymadan, buz gibi bu memba sularıyla da ciltlerini diri
KADINLIK ip uçları... Gömlek yakalarındaki kirleri gidermek için, gömleği makineye atmadan önce yaka kısmına sabun sürüp 15 dakika bekletin. Tutkal lekelerini çıkarmak için, sirke ile ıslatıp, bol su ile durulanmalıdır. Çay lekesi: Pamuklu ve yünlülerde: leke taze ise, ılık suya batırılmış bir bezle ovulur. Eski leke ise, içine limon suyu katılmış ılık suda ıslatılmış bir pamuk parçası ile silinir. Ilık su ile çalkalanır.
hazırlayan: ELÝF ÖZÇATI - Beslenme danışmanı
Ücretsiz danışmanlık hizmeti verilir. herbal_elif@hotmail.com
Hangi Meyvenin Nelere Yararı Var?
SAÐLIKLA KALIN KÝRAZ Güçlü bir ağrı kesicidir, 20 kirazda 12-25 miligram arası antosiyanin maddesi bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin Aspirinden on kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir, Kolesterolü ve kan şekerini düşürür, Kirazlarda bulunan flavanoidler vücuttaki zehri temizler,antioksidan etki yapar, Kabızlık gidericidir, Nikotinin vücuttan atılmasına yardımcı olur, Böbreklerin taş ve kum yapmasını önler ve varsa zamanla döker, Safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olur, Yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlamaktadır; (100 gr. kiraz=70 kalori)
Bir kere vücudumuzun başlıca düşmanı olan kolesterol hiçbir meyvede yoktur! Meyveler doğal şeker içerir, ne kadar çok meyve tüketirsek beynimizdeki sinir hücreleri de o kadar gelişir, meyve yemek hafızamızı canlandırır! Meyveler mükemmel lifkaynağıdır! Meyveler vitamin ve mineral açısından çok zengindir! Az kalorilidirler ve kilo aldırmazlar! (Ancak rejim sırasında kalorisi nispeten yüksek olan incir, muz ve üzümden uzak durun) Bol miktarda antioksidan içerirler! Meyveleri aç karnına yemek sindirimi kolaylaştırır! Güzel bir cilt ve saç için olumlu etkileri vardır, Özellikle akciğer kanserinin önlenmesinde yardım eder, Kalp hastalıklarının ve kataraktın önlenmesinde yardımcıdır, Kemik erimesinin önlenmesine faydalıdır, Sinirleri gevşetip uyku verir Kabızlık çeken ve sindirim sisteminde sorun yaşayanlar için faydalıdır, Sabahları aç karnına yenilen kuru kayısı sindirim açısından faydalı olmanın yanı sıra cilde de canlılık katar; (1 adet kayısı=15 kalori)
ÜZÜM Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler, Karaciğeri temizler, Siyah üzüm, kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir, Sindirimi kolaylaştırır, kansızlığı giderir, Bebeklerin gelişimi için çok faydalıdır Ancak kalorisi yüksek olan üzümün bir günde 15-20 adetten fazla tüketilmemesi gerektiğini de unutmayın; (100 gr. üzüm=65 kalori)
ÞEFTALÝ Kalp rahatsızlıklarına ve kansere karşı korur, Sindirim sistemini çalıştırır, hazmı kolaylaştırır, Böbreklerin ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlar,
?
DOÐRU BESLENÝYOR MUSUNUZ? C vitamini 1- Günde en az iki kere taze meyve yermisiniz? (HAYIR) 2- Her gün taze sebze yermisiniz (HAYIR) 3-Sebze ve meyveleri, pişmiş ya da konserve mi yersiniz? (EVET) 4- Sigara içermisiniz? (EVET) Sonuç 3 sorudan fazlasına parantez içinde yer alan cevabı verdiyseniz, yeterince C vitamini almıyorsunuz. C vitamini bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir rol oynar. Narenciye, kivi, çiğ brokoli ve sivri biber C vitamini deposudur.
50
BODRUM
Bülten
ÝNCÝR Bağırsakları çalıştırır, Enerji verir, Cinsel güce yardımcıdır, Yüksek kan basıncını düşürür, Kemik yoğunluğunu arttırır; (1 adet orta incir=37 kalori)
Ýdrar sökücüdür; (1 adet orta şeftali=42 kalori)
ANANAS
KAYISI Kan yapıcıdır, kansızlığa iyi gelir,
Bakteri ve parazitlerle savaşmaya yarar, Sindirimi kolaylaştırır, Ýltihaplanma riskini azaltmada ve yaraların
ÞÝFALI bitkiler, FAYDALI otlar... MATE ÇAYI Mate Çayı tüm dünyada obezite tedavisinde kullanılıyor. Vücutta yağ emilimini engelliyor, yağların hızlı yakılmasını sağlıyor ve vücuttan su atılımını kolaylaştırıyor. Aynı zamanda kafein benzeri özelliklere sahip fakat kafeinin kötü etkisine sahip değil. Her yaşta insan kullanabilir .Metabolizması yavaş işleyen kişiler için son derece sağlıklı bir içecek. Tam etki için günde üç fincan tüketilmelidir. GÝNSENG Yorgunluk, güçsüzlük ve kuvvetsizlik durumlarında, çalışma ve konsantrasyon kapasitesi düşüklüğünde zihinsel ve fiziksel kapasitenin arttırılmasına yardımcı olur. Ginsengin ayrıca antioksidan, yaşlanmayı engelleyicive iştah açıcı özellikleri de olduğu sanılmaktadır.
hızla iyileşmesini sağlamada etkilidir; (1 kalın dilim ananas=43 kalori)
ELMA Kanı ve böbrekleri temizler, Cilde parlaklık ve güzellik verir, Soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi gelir, Kolesterolü düşürür, Sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder, Baş ağrısına iyi gelir, Yüksek tansiyonu düşürür, Kan şekerini kontrol altında tutar, Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir, Uykusuzluğa iyi gelir, Bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar; (1 adet küçük elma=63 kalori)
MUZ Kalbe ve kas sistemine yararlıdır, Yorgunluğa ve ishale birebirdir, Yüksek tansiyonu önleyici özelliğe sahiptir, Uykuyu düzene sokar, Ülseri önler ve ülser yaralarının tedavisine yardımcı olur, Kolesterolü düşürücüdür ve migren ağrısına faydalıdır, Böbrek ve eklemlerdeki iltihaplanmalarda tedavi edici özelliğe sahiptir; (1 adet muz=105 kalori)
KÝVÝ Başlı başına bir C vitamini deposudur, bir adet kivide günlük alınması gereken C vitamini ihtiyacından fazlası vardır, Kivinin bitkisel besinleri DNA'yı korur, Antioksidan özelliği vardır, Kan şekeri kontrolü için yararlıdır, Kolon kanserini engellenmesine yardımcı olmaktadır. Astıma karşı koruma sağlar, Kan inceltici özelliğiyle kan pıhtılaşması riskini önemli bir şekilde düşürmekte ve kanınızdaki yağ miktarını azaltmaktadır; (1 adet kivi=46 kalori)
VÝÞNE Þeker oranı kirazınkinden düşük olduğu için daha az kalori içerir, Diyareyi keser, Ateş düşürür,susuzluğu giderir. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içerir; (100 gr. vişne=50 kalori)
KAVUN Kanı temizler, Antioksidan özelliği vardır, Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir, Bağırsak ve cilt kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu'nca tavsiye edilmiştir; (100 gr. kavun=26 kalori)
KARPUZ Böbreği temizler, Astım, damar tıkanıklığı, diyabet, kolon kanseri ve kireçlenme gibi hastalıklara iyi gelir, Tatlı, sulu karpuz doğada bulunan en önemli antioksidanlarla doludur, Bağışıklık sistemini güçlendirir, Karpuz çekirdeklerindeki Cucurbocitrin adlı madde kan basıncını düşürmeye ve düzenlenmeye yardımcı olur, Kabuğundaki çinko, iktidarsızlığa iyi gelir. (100 gr. karpuz=30 kalori)
LEZZEATRI USTAL
Çilingir Sofrası’ndan Ahtapot, Enginar, Ispanaklı Kek
AHTAPOT MALZEMELER: 1 Adet Ahtapot Yarım Çay Bardağı Kırmızı Þarap
YAPILIÞI: Ýyice çarpılıp temizlenen ahtapot düdüklü tencereye konularak üzerine yarım çay bardağı kırmızı şarap dökülür. Tencereden buhar çıkmasından sonra 35-40 dakika daha pişirilen ahtapot servis tabağına alınarak soğumaya bırakılır. Arzuya göre salatası, pilavı ve güveci de yapılan ahtapotun besin değerinin de yüksek olduğunu unutmamak gerekir.
ISPANAKLI KEK MALZEMELER: 1 Kg. Ispanak 4 Yumurta 2 Bardak un 1 Limon Kabartma tozu Çikolata sos 1 Bardak çiçek yağı
ENGÝNAR MALZEMELER: 6 Adet Enginar 2 Adet Soğan 1,5 Limon 1 Çay Bardağı Zeytin Yağı Garnitür (havuç, patates, bezelye) Yarım Bardak Süt Dereotu
YAPILIÞI:
YAPILIÞI: 1 çay bardağı yağda kavrulan soğanların içine, yarım bardak su, yarım bardak süt ilave edilerek kaynatılır. Ýçine ayıklanıp temizlenen enginarlar yerleştirilir. Pişmesine yakın garnitürler ilave edilir. Servis tabağına alınan enginarların üzeri dereotuyla süslenerek servise sunulur..
MUTFAK SIRLARI Enginara hazır garnitür, pişmesine yakın konur. Evden hazırlayacağınız garnitür ise (çiğ olacağından) birlikte pişirilir. Enginar kararmaması için limonlu suda bekletilir. Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir
52
Yıkanıp haşlanan ıspanaklar iyice sıkılarak rondoda 1 bardak yağ ile püre haline getirilir. Yumurta, şeker ile çırpılarak içine un, kabartma tozu, limon kabuğu rendesi ilave edilip yağlanmış fırın kabında 170 derecede pişirilir. Pişen kekten bir dilim kesilerek rondoda toz haline getirilir. Servis tabağına alınan kekin üzerine önce çikolata sosu dökülür son olarak da rondodan geçirdiğimiz toz haline gelen dilim kek en üste serpiştirilerek servise hazır hale getirilir.
şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsinız. Hamur işi ile uğraştığınız zaman mutfağınızın tezgahı kirlenir. Ýşiniz bitince tezgahı kolayca temizlemek için bir miktar tuz serpin ve nemli bir bezle silin. Böylece tezgahınız kolayca temizlenecektir. En iyi yemek, dibi kalın ve düz tencerede pişer.
Aktur Orta Burun-Bitez Tel: 343 10 57
BODRUM
Bülten
N HABER TURU
BODRUM
36 MAVÝ BAYRAKLA
TÜRKÝYE’NÝN EN ÇOK BAYRAÐA SAHÝP OLAN ÝLÇESÝ Çevre Eğitim Vakfı (FEE) ilçesi oldu. koordinasyonunda toplanan BODRUM’UN MAVÝ BAYRAKLI KOYLARI uluslar-arası jüri tarafından Yalıçiftliği Vantur, Sea Garden 1, Sea Garden 2, Palmiye Tatil köyü, Latanya yapılan değerlendirmede Muğla Bodrum Beach Club, Kempinski Barbaros Bay, Club Ersan, Club Belizia ve ilçelerinde mavi bayrak Majesty, Bardakçı Koyu Azka Otel, WOW Bodrum Resort, Ýsis Tatil Köyü, Torba Club Voyage, Milta Tatil Köyü (Işıl Club), Samara Otel, Kervansaray Otel, Etap kazanan plaj ve koyların sayısı Altınel, Bitez Aktur, Bitez Ambrossia Otel, Bitez Bitez yalı (Halikarya), Ortakent57, Yahşi Ortakent Light House Otel, Ortakent- Yahşi Scala Beach, Bodrum Bağla marinaların sayısının ise yedi Koyu Magic Life, Turgutreis Club Armonia, Turgutreis Günbatımı Plajı, Turgutreis Yelken Otel, Turgutreis Club Armonia Bodrum Evleri, Turgutreis olduğu belirtildi. Bodrum 36 mavi bayrakla Türkiye’nin en çok bayrak alan
Kadıkale Resort, Yalıkavak Gümüşkaya Plajı, Yalıkavak Halk Plajı, Yalıkavak Club Flipper, Yalıkavak Piresen Halk Plajı, Gündoğan Halk Plajı ve Göltürkbükü Club Voyage Türkbükü, Hekimköy Tatil Sitesi'nde bir yıllığına mavi bayrak dalgalanacak. Mavi bayrak alan marinalar ise Bodrum Milta Marina, D-Marin Turgutreis ve Yalıkavak Port Bodrum Marina oldu.
HABER TURU
BODRUM MANDALÝNA ÝÇECEKLERÝNÝN MARKA TESCÝLÝ YAPILDI Bodrum Ticaret Odası'nın büyük ortağı konumunda bulunan Bodrum Güçbirliği Yatırım A.Þ.'nin çıkarmış olduğu Bodrum Mandalina Gazozunun Marka tescili yapıldı.
özelliklere sahip olduğunu belirtti.
Konuyla ilgil Bodrum Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon şunları söyledi. Markalar günümüzde çok değerli konuma gelmiştir. Bu önemin farkında olan birliğimiz bu marka ile başlangıçta özellikle Bodrum Mandalinası Gazozu üretecektir. Fakat Marka Tescil Belgemizde maden suları kaynak suları, sofra suları, sodalar, tonikler, sebze ve meyve suları, konsantreler ve özleri, meşrubatlar, alkollü içecekler de tescil edildi dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde belgemizde tescili olan bu ürünleri de değerlendireceğiz. Güzel Bodrumumuz’un bu güzel markasına herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz. Bir diğer dikkat çekmek istediğimiz husus; Ülkemizde Markalar yoğun bir şekilde taklit edilmektedir, Bodrum Markamızın taklit edilmesi halinde hukuktan doğan haklarımızı kullanacağımızı şimdiden belirtmek isteriz. Önümüzdeki günlerde markamızı uluslararası tescil kapsamında yani Madrid Protokolü çerçevesinde tüm Dünya’da tescil işlemini başlatacağız dedi.
AMERÝKALI TURÝSTLERÝN BÝSÝKLET KEYFÝ
19 kişilik Amerikalı turist kafilesi bisikletleriyle Bodrum'un tarihi ve turistik yerlerini geziyor. Amerikalı 19 turist, bir acente aracılığıyla bisikletleriyle birlikte Bodrum'a geldi. Gruptakiler ilk olarak Bodrum Kalesi ve Su Altı Arkeoloji Müzesi'ni, Arkeolog Bahadır Berkaya ile birlikte gezerek Bodrum Kalesi ve müzede
sergilenen eserler hakkında bilgi aldılar.
ATIK YAÐLARINIZI TOPLUYORUZ
Bir Litre atık yağ 1 Milyon litre yeraltı suyunu kirletebilir. Bodrum Belediyesi, çevre için en önemli kirlilik kaynaklarından biri olan atık yağları toplayarak, çok önemli bir hizmeti daha başlatıyor.
BODRUM ODA ORKESTRASI AÇILIÞ KONSERÝ YAPILDI Bodrum Oda Orkestrası ilk konserini Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde verdi. Ýlk konserde orkestrayı Devlet Sanatçısı Gürer Aykal yönetti. Bu konserin Konuk Solisti ise ünü dünyaya yayılmış olan Devlet Sanatçımız Suna Kan’dı. Konsertmaisterliği Sema Korkut ve Sanat Koordinatörü ise Numan Pekdemir’in yaptığı konsere Bodrum’lu sanatseverler yoğun ilgi gösterdiler. Nurol Kültür Merkezi’ni dolduran izleyicilerin bir kısmı ise ayakta kaldı. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bu ülke için canını veren şehitlerimizin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra orkestranın çaldığı Ýstiklal Marşı salonu dolduran yüzlerce kişi tarafından söylendi. Güzel Sanatlar Genel Müdürü, Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Ülküm’ün de izlediği konserden önce bu orkestranın kurulmasında emeği geçen katılımcılara plaket verildi. Bu güzel müzik gecesi verilen bir kokteyl ile son buldu.
54 BODRUM Bülten
Dilek CEBECÝ
ÇÝFTLÝKLERÝN TAÞINACAÐI ALANLAR BELLÝ OLDU Muğla Kültür Balıkçılığı Derneği'nce düzenlenen ve balık çiftliklerinin tartışıldığı toplantı, Palm Beach'te yapıldı. Toplantıda konuşan Çevre Mühendisi Erol Demirci, Ýstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından, Su Ürünleri Yetiştiricileri Derneği'nin desteği ile bölgenin çevre kriterlerine uygunluğu açısından gerekli ölçümlerin yapıldığı söyledi. Bu çalışmalar sonunda "ÝTÜ Su Ürünleri Fakültesi, Su Ürünleri Yetiştiriciliği için potansiyal alanları belirledi. Bu belirlemeler yapılırken çiftliklerin kıyıya olan mesafeleri, derinlikleri, akıntı hızı gibi konular esas alındı. Bu kapsamda Kıyıkışlacık açıklarına 50, Salih Adası açıklarına ise 33 tesis kurulacak" dedi. Tarım Ýl Müdürlüğü yetkilisi Dr. Hayal Demirley ise Güllük'ün çevre tebliğine göre balık çiftliklerinin kurulabilecek
Bodrum Belediyesi Temizlik Ýşleri Müdürlüğü, ALBÝYOBÝR (Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği) ile birlikte 7 Mayıs’ta Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya Alternatif Enerji ve Biyodizel Üreticileri Birliği Genel Başkanı Tamer Afacan konuşmacı olarak katıldı. Bodrum Belediyesi, atık yağların toplanması ve bertarafına yönelik tedbirleri alarak öncelikle pilot bölgelerde (Ýlmik Sitesi, Kale Konut Sitesi ve Manzara Sitesi) başlatılacak olan bu yeni uygulama ile bir ilki daha gerçekleştiriyor. Lokantalar, sanayi mutfakları, oteller, tatil köyleri, motel ve yemekhaneler, hazır yemek üretimi yapan firmalar, siteler ve diğer yerlerde gerekli denetimleri yaparak, kullanılmış kızartmalık yağların kanalizasyona dökülmesini önlemek
AKUT BODRUM BÝRÝMÝ HAYATA GEÇTÝ Nasuh Mahruki'nin de katıldığı 9 Þubat'ta yapılan , Bodrum Ticaret Odası'nda gerçekleşen konferansa AKUT üyeleri katılım göstermişti ve aynı gün orada Nasuh Mahruki ile bir de imza günü düzenlenmişti. Akut Bodrum işte o konferansta ilk adımlarını attı Bodrum için. Marmara Depremi'nde kurtardığı hayatlarla Türkiye'de milyonlarca kişinin takdirini kazanan ve yurt dışında da bir çok afette kurtardığı hayatlarla dikkat çeken AKUT, Bodrum'da da artık 9 Þubat'taki ilk konferansından sonra çalışmalarını hızla sürdürerek bir şube açtı. AKUT Bodrum Birimin’in kuruluş çalışmaları Bodrum Ticaret Odası Genç Girişimciler Danışma Kurulu'nun gi-rişimiyle başladı. . Yaklaşık 10 gönüllü tarafından kurulan AKUT Bodrum Birimi, 31 Mayıs 2008 Cumartesi günü resmi açılış törenini gerçekleştirdi. Artık Bodrum'da gerçekleşecek her türlü doğal afete anında müdehale edecek bir topluluğu var Bodrum'un. AKUT Bodrum Birimi, kuruluşunu tamamlayarak Bodrum'a çok şey kazandıracağının ve en önemlisi Bodrum'da artık çok şeyler kaybedilmeyeceğinin sinyallerini verdi. amacıyla öncelikle eğitim ve bilgilendirmelerde bulunacak olan Bodrum Belediyesi, 2008 yılından itibaren, kullanılmış kızartmalık yağların hanelerden toplanması amacıyla gerekli sistemi kurarak ve gerek sektördeki çalışanları, gerekse halkımızı bu konuda bilgilendirerek atık yağ toplama faaliyetlerini başlatıyor. Amaçlarının, insan ve çevre sağlığı açısından zararlı bitkisel atık yağların gıdaya, yem ve kozmetik sanayiine, suya ve toprağa geçmesini önlemek ve biyodizel olarak geri kazanılarak ülke ekonomisine katma değer sağlamak olduğunu belirten Albiyobir Yetkilileri, Bodrum Belediyesi ile başlatılan bu
insanlığın yüksek değerleri" başlıklı seminer düzenlendi. Ender Güzey Sanat Müzesi'nde düzenlenen seminerde müzikle terapi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oruç Güvenç ve TÜMATA üyeleri, hastalara ney, ud, rebap gibi otantik Türk müziği
çalgılarıyla icra edilen ve su sesinin rahatlatıcı et-kisinden faydalanılan müzikle terapi uyguladı.
MARMARA KOLEJÝ TAM NOT ALDI
çalışmanın sağlığımız, çevremiz ve ülkemiz için çok önemli olduğunu vurguladılar.
MÜZÝKLE TEDAVÝ Bodrum'da Türk Müziğini Araştırma Grubu'nca (TÜMATA) "Müzikle tedavi ve
Marmara Koleji Ýlköğretim Okulu Müdürü Ebru Ergüney yönetiminde, 12 çeşitli ülkenin eğitim yöneticisinin katılımı ile gerçekleştirilen “Yaşam Boyu Öğrenme” Projesi’nin Avrupa Birliği Kurul Raporu açıklandı. Avrupa Birliği Eğitim Projeleri kapsamında, 5 – 9 Mayıs 2008 tarihlerinde arasında Marmara Koleji’nin ev sahipliğinde gerçekleşen projeye katılan eğitimcilerin, ziyaret sonrası Avrupa Birliği’ne sundukları grup raporunda özetle, “Marmara Koleji, en son eğitim
BU GENÇLER YURTDIÞI TANITIMLARINDA HARÝKALAR YARATIYOR
Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları Yurt Dışı tanıtım ekibinin, yurt dışı gösterilerinin olumlu yankıları her gecen gün artıyor. Bodrumlu gençlerden oluşan ve Türkiye’nin yurt dışındaki tanıtımını üstlenen 40 kişilik ekip, hazırladıkları gösteriler ile yurt dışında ve içinde başarılı sunumlar elde ediyorlar. Amaçları ülkemizin doğal zenginliklerini, örf ve adetlerini, kültürümüzü ve oyunlarımızı yurt dışında sergilemek olan YURT DISI TANITIM EKIBI 40 dakika süren eğlenceli bir program ile yurt dışında düzenlenen fuar, festival ve kültürel etkinliklerin olmazsa olmaz listesinin en üst sırasında yer alıyor. Barkovizyon görüntüleri eşliğinde önce Türkiye’yi sonrasında da Türkiye’nin belirli bir bölgesini tanıtan ekip o bölgeye ait parodiler, seyirlik oyunlar, düğün adetleri gibi tiyatral oyunları sergiliyor ve ardından yörenin halk oyunları oynanıyor. Ege, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgeleri için 3 ayrı program hazırlayan ekibin gösterileri yediden yetmişe her yaş kesimine hitap ediyor. Yüzlerce parça orijinal el işlemesi kostüm ve teknik görüntü ekipmanlarının desteği ile yapılan gösterilerde 40 dk. boyunca izleyiciler büyüleniyor.. Duygu, coşku, komedi ve hüzün yüklü gösterilerin anlatım bölümleri gidilen ülkede konuşulan dilde hazırlanıyor. Gösteri grubunun sayısı davet edilen ülkedeki sahneye göre 13 ile 40 kişi arasında değişebiliyor. Grubun çalışmalarını Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları Bölüm Başkanı Onur HASDOYURANLAR yürütüyor. Ýzmir Konak Belediyesi ve Halk Eğitimi Merkezi’nde zeybek eğitimi veren Bodrum doğumlu Onur HASDOYURANLAR, başarılı çalışmaları ile Türkiye’nin en ünlü zeybek eğitmenleri
BODRUM
Bülten
55
ETKÝNLÝKLER
HADÝGARÝ CUMHUR Bodrum'da turizmin gelişmesiyle ortaya çıkan miras kavgalarının mizahi şekilde anlatıldığı ''Hadigari Cumhur'' adlı film çekilecek. Filmin yönetmeni, senaristi ve başrol oyuncularından Harun Özakıncı, gazetecilere yaptığı açıklamada, bir ayda çekilecek ve 1 milyon YTL'ye mal olacak filmin gelecek yıl Þubat ya da Mart’ta Filmde profesyonel ve amatör yaklaşık 40 oyuncunun yer alacağını belirten Özakıncı, ''Oyuncuların büyük bölümü Bodrum'dan. Filmde buradaki tiyatrocular ve amatör oyuncular da bulunacak. Çok sayıda gönüllü oyuncu destek verecek. Filmde Ersin Aycan gibi profesyonel oyuncular da rol alacak'' dedi. Filmin, Bodrum'da turizmin gelişmesiyle ortaya çıkan miras kavgalarını mizahi şekilde anlattığını bildiren Özakıncı, şunları kaydetti: ''Turizmin gelişmesiyle Bodrum Dünya’nın incisi oldu. Bu coğrafyada birçok baba, gelir getirir diye erkek çocuklarına mandalina ve portakal bahçelerinin olduğu iç kesimlerdeki arazileri, kız çocuklarına ise deniz kenarındaki, o zaman para
etmeyen arazileri bırakmış. Kız çocuklarıyla evlenen damatlar, turizmin patlamasıyla bu arazileri değerlendirmiş. Damatlar 5 yıldızlı otel sahibi olmuş. Kayınbiraderleri ise portakal bahçeleri ve küçük bir evle yetinmek zorunda kalmış. Film de böyle bir hikayenin üzerine kurulu. Bu hikayeyi ön plana çıkararak Bodrumlulara unutulan Bodrum tarihini de hatırlatmak istiyoruz.'' ''Hadigari Cumhur''un, ''Dondurmam Gaymak'' filminden sonra Ege Bölgesi'nin hikayesinin anlatıldığı ikinci film olduğunu ifade eden Özakıncı, ''Dondurmam Gaymak, büyük başarı elde etti, etmeyi de sürdürüyor. Filmin tüm ekibini kutluyorum. Aynı başarıyı tekrarlamak istiyoruz. Amacımız, çekeceğimiz filmi dünyadaki tüm film festivallerinde göstermek'' diye konuştu.
ÝSÝS YAZ OKULU TÜM ÇOCUKLARI KEYÝFLÝ BÝR YAZA DAVET EDÝYOR Ýsis Otel bünyesinde her yaz açılan Ýsis Yaz Okulu her yıl olduğu gibi bu sezon da dolu dolu bir programla çocuklarınızı hem eğitip hem eğlendirmeyi amaçlıyor. Ýngilizce, tenis, dans, resim, scuba diving, yüzme, basket, müzik-piyano, badminton, satranç ve bu yaz yelken dersleri ile çocuklarınızı her yönden eğitecek. Bu popüler dersler dışında; ahşap boyama, takı tasarımı, pratik yemek dersleri ile yaratıcılığı geliştirmeyi de hedefliyorlar. Geçen yıllarda sadece 5-11 yaş arası çocuklar için sınıfları bulunan yaz okulunda, bu yıl 3-4 yaş arası çocuklara özel bir sınıf da açılıyor. Çocuklarınıza ulaşım, yemeklerde sağlıklı menüler, konforlu dinlenme olanakları, çocuk filmleri gösterimleri, gün boyu doktor ve hemşire gibi hizmetler sunarak eğitim ve eğlenceyi daha konforlu bir hale getiriyorlar. Çocuğunuzun eğitici ve eğlenceli bir yaz sezonu geçirmesini istiyorsanız, Ýsis Yaz Okulu 30 Haziran-30 Ağustos tarihleri arasındaçocularınızı keyifli bir yaza davet ediyor. Daveti kabul edin çocuklarınız yazı dolu dolu yaşasın. Ýsis Otel- Gümbet/Asarlık Mvk.T:317 21 40
56 BODRUM
KARDEÞ OKUL BODRUM’DA Karşılıklı kültür alışverişinde bulunmak ve kültürleri birbirlerine tanıtmak amacıyla ilk olarak 1994 yılında başlayan ve 14 yıldan beri devam eden kardeş okul ilişkileri kapsamında, yıllardır birbirleri ile karşılıklı ziyaretlerde bulunan Bodrum Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi ile Almanya’nın Hessen Eyaleti Rüsselsheim Kentinde bulunan Alexander Van Kardeş Okulu öğrenci ve öğretmenleri Bodrum’a geldiler.
MOBÝL DEMOKRASÝ BODRUM’DA Bodrum Belediyesi eğitim, sağlık, kültürsanat gibi her türlü konuda kent sakinini 888 YayınCell Belediye Bilgi Kanalı ile bilgilendirmeye hazırlanıyor. Yerel Yönetimler Ýletişim Platformu, Türkcell Kurumsal Hizmet Ortağı ECOTEL Yetkilisi Erkan Yaman tarafından verilen bilgilendirme toplantısında, önce Bodrum Belediyesi Müdürlükleri’ne yeni sistem
tanıtıldı, ardından kullanım yetkisi Basın Yayın Halkla Ýlişkiler Müdürlüğü’nde olan sistemin teknik bilgileri birim çalışanlarına ayrıntıları ile ve uygulama şekilleri ile anlatıldı. Ecotel yetkilisi Erkan Yaman, “Bodrum Belediyesi’nin kendi sorumluluk bölgesine ait tüm hizmetlerini, asayiş, eğitim, sağlık, spor, kültür-sanat vb. tüm konuları cep telefonları aracılığı ile 888 Belediye Yayın Kanalından vatandaşlara ulaştırmasının; vatandaşların da cep telefonlarının ayarlarını yaparak 3870’e bir kısa mesaj atarak katılımcı bir kentli kültürünün oluşturulması yönünde önemli bir adım atılmış olduğunu ifade etti.
SPORCULARIMIZ KIBRIS’TAN DÖNDÜLER Geleneksel Zıpkınla Balık Avlama Anı Yarışları’na üç yıldan beri katılmakta olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sualtı Takımı sporcularına evsahipliği yapan Bodrum Belediyesi, bu kez de davetli olarak Kıbrıs’ta idi. 25-26 Nisan tarihlerinde Girne’de, 27 Nisan tarihinde de Gazi Magosa‘da gerçekleşen yarışlara Bodrum’dan, Türkbükü, Ortakent, Torba ve Yalıkavak’tan katılan toplam 18 sporcumuz, Türk Milli Takım ve diğer büyük spor kulüplerinden katılan 60 kadar sporcu ile mücadele ettiler. Ferdi sıralamada, Mustafa Ertürk yine Milli Takım Yedek Kadrosunda 9. sırayı korumayı başardı.
AHMET YEÞÝL YAPITLARIYLA KEMPÝNSKÝ YAZ SERGÝLERÝNDE Kempinski yaz sergilerine, Zerrin Ulusman'ın yapımcılığında Ahmet Yeşil'in "Boşlukta Ýzdüşümler" resim - enstalasyon sergisiyle devam ediyor. 26 Haziran - 15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan sergide, sanatseverler, çağdaş dünya resminin yepyeni bir yapılanmasıyla karşılaşacaklar, AHMET YEÞÝL iplikleri motifle buluştururken izleyiciyi farklı bir boyuta götürüyor. Her resmi onun yaşam boyunca tanıklığını yaptığı boşluktaki izdüşümünün bir ifadesidir. Her feryadını, nefretini, korkusunu, isyanını halatların devinimleriyle yansıtır izleyiciye. "AHMET YEÞÝL yapıtları, biçim (sipral) ve nesneleri ( ip,iplik) metamorfozun eşiğindeki oyuna bırakır kendini" diyen sanat eleştirmeni Prof. Mehmet Ergüven sanatçının yapıtlarını bu cümlesiyle çok güzel ifade etmiştir. Ahmet Yeşil sergisindeki "kadraj-boşluk" enstalasyon çalışmasında; "Bardağın (kadrajın) dolu tarafından bakarak yaşama bir mutluluk penceresi açtığımızı düşünürsek kendimizi aldatırız; doluluk kadar kendimizi sınırlarız . Bardağın (kadrajın) boş tarafıyla hesaplaşmama, üreterek çoğalmaya çalışan yaratıcı iradeye haksızlık olur. Önemli olan, boşluğu görmektir, bakmak veya ıskalamak değil. Boşlukta yaşamın derinliği, kendini ifade üretkenliği vardır. Boşluğu, iradenizle, birikiminizle, sezgilerinizle, yaratıcı üretkenliğinizle doldurursunuz." diyor.
TURGUTREÝS'E HALK DANSLARI EKÝBÝ Turgutreis’te kültürel ve sanatsal faaliyetleri geliştirmek amacıyla Turgutreis Belediyesi bünyesi altında Halk Dansları Ekibi kuruluyor. Yeni ekipte yaş sınırının 15 yaş üstü olduğu, katılım oranına göre ön eleme yapılacağı öğrenildi. Kayıt yaptırmak isteyen dans severlerin Belediye Basın ve Halkla Ýlişkiler Servisine başvurarak form doldurmaları gerekiyor. Basın ve Halkla Ýlişkiler Servisi Müdürü Ayşegül Ülkü “Kayıtlarımız Mayıs ayının sonuna kadar devam edecek, talebe göre eleme yapacağız. Kurulacak olan yeni ekibi yarışmalara göndererek beldemizi temsil etmelerini sağlayacağız” dedi.
Ahmet Yeşil Mersin'de doğdu. Ýlk, orta ve lise eğitimini aynı ilde gördü.Ressam Nuri Abaç, Ýlhan Çevik ve Ernür Tüzün' den gerekli resim eğitimini aldı. Kısa sürede sanatsal çizgisini saptayan sanatçı, resmi bir yaşam biçimi olarak seçti. Mersin'deki özel atölyesinde çalışmalarını aralıksız sürdüren sanatçı çeşitli illerde karma, kişisel ve yarışmalı sergilere katıldı. Bu arada yaşadığı kente duyduğu özel ilgi ve sevgi dolayısıyla 1988'de "Mersin'in Eski Evleri" konulu bir dizi çalışma yaptı. Başta Kültür Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tekel Genel Müdürlüğü, Ziraat Bankası, Akbank, Þekerbank, Vakıfbank Genel Müdürlükleri, Milli Piyango Genel Müdürlüğü ile D.Y.O. Eğitim Vakfı Müzesi, Ankara Resim Heykel Müzesi, Körfez Belediyesi Müzesi, Balıkesir Belediyesi Devrim ERBÝL Müzesi, Cumhurbaşkanlığı Kolleksiyonu, Eczacıbaşı Kolleksiyonu, Cumhuriyet Gazetesi Müzesi, Uğur Mumcu Vakfı Kolleksiyonu, Hacettepe üniversitesi resim heykel müzesi, Eskişehir üniversitesi Yunus Emre Müzesi, Adana, Antalya, Ordu, Mersin illeri vilayet özel koleksiyonlarında olmak üzere Almanya, Amerika, Kanada, Hollanda, Ýngiltere başta olmak üzere birçok dış ülkelerde de yapıtları bulunmaktadır. Sanatçı, Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği . Ankara Birleşik Ressamlar Heykeltraşlar Derneği üyesidir. Sanatçı şimdiye kadar 79 kişisel olmak üzere 279 karma ve yarışma sergisine katıldı.
BODRUM
Bülten
57
Bodrum’un Gazetesi
Merhaba HAFTADA BÝR CUMA GÜNLERÝ YAYINLANIR
MAYIS 1984
20 Lira
Kurucusu: Ender Uslu
Yat haftası başladı 8 Mayıs’a dek sürecek Yat Haftası önceki gün organizasyon komitesinin verdiği kokteylle başladı. Bodrum’da faaliyet gösteren 8 seyahat acentasının turizm büro müdürlüğü ve yat limanı müdürlüğünün de destekleriyle ortaklaşa hazırladığı 1. Bodrum Yat Haftası büyük ilgi görüyor.
cihazlarının ve sigorta şirketlerinin de tanıtıldığı yat haftası küçük bir fuar niteliğine büründü. Organizasyon komitesi yetkilileri bu yıl ilk defa düzenlenen yat haftasında meydana gelen aksaklıkların önümüzdeki yıllarda kazanılan tecrübeyle giderileceğini ve daha iyi
Tekne motorlarının, haberleşme
Polis lojmanı temeli atıldı Barış evleri yolu üzerinde yapımına başlanan polis lojmanlarının temeli Muğla Valisi Yücel Bölgen tarafından atıldı.
SODEP ilçe kongresi yapıldı Sosyal Demokrat Parti ilçe kongresinde ilçe yönetim kurulu başkanlığına Sabahattin Barut seçildi.
düzenleneceğini belirttiler.
Yeni Kaymakamımız geldi
Bir süre önce ilçemize atanan yeni Kaymakamımız Þükrü Ýsmail Tezer önceki gün Bodrum’a geldi. Önümüzdeki Pazartesi günü göreve başlaması beklenen yeni Kaymakamımız Adıyaman Vali Yardımcılığından Bodrum Kaymakamlığı’na naklen atandı.
Belediye Başkanı’nın maaşı 160 bin TL. oldu Geçtiğimiz Cuma günü olağanüstü toplanan Bodrum Belediye Meclisi, Belediye Başkanı’nın maaşını 160 bin lira olarak kabul etti. ANAP’lı ve MHP’li üyelerin kabul, SODEP’li üyelerin red oyuyla belirlenen başkanın yeni maaşına göre eline 111 bin lira net aylık geçecek.
DEMÝRCAN TÜRKDOÐAN 4 Mayıs 1984 Merhaba Gazetesi
Çevre illerdeki Belediye Başkanları’nın maaşları şöyle: Milas - 170 bin lira. Marmaris - 150 bin lira.
1980/1991 yılları arasında yayınlanan Bodrum’un Haftalık Gazetesi MERHABA’nın arşivinden derlenmiştir.
58 BODRUM Bülten
Kent Rehberi BODRUM
Kim? Ne? Nerede?
KENT REHBERÝ SAYFALARI ekonomik ilan tarifesiyle sizi de hedefinize ulaştırır. Yeni müşteriler edinmenizi sağlar. T: 313 GEREKLÝ TELEFONLAR ELEKTRÝK ARIZA 186 - 316 1211 GÜMRÜK - 316 11 12 JANDARMA ÝMDAT - 156 LÝMAN BAÞKANLIÐI - 316 10 98 MÝLTA MARÝNA - 316 18 60 KAYMAKAMLIK - 316 10 01 METEOROLOJÝ - 313 08 86 MÜZE MÜDÜRLÜÐÜ - 316 10 95 PTT - 316 12 12 PASAPORT BÜROSU -316 12 15 POLÝS ÝMDAT - 155 - 316 10 05 POLÝS / GÜMBET - 316 12 18 ORMAN YANGIN - 177 OTOGAR - 316 26 37 SAHÝL GÜVENLÝK - 313 42 00 SAHÝL RADYO - 316 27 66 SIHHÝ ÝMDAT - 112 SU ARIZA - 185 - 316 50 13 TRAFÝK - 154 - 316 80 80 TURÝZM BÜROSU / BODRUM 3161091 TURGUTREÝS D MARÝN 382 9065 YALIKAVAK Turizm Bürosu 385 44 65 YALIKAVAK MARÝNA - 385 38 60 YANGIN - 110 - 316 10 71 BODRUM-MÝLAS HAVAALANI 523 01 01 BODRUM BÜLTEN - 313 42 24 BELEDÝYELER BODRUM - 316 10 09 TEMÝZLÝK ÝÞLERÝ - 313 19 05 ZABITA - 153 - 316 11 85 BÝTEZ - 363 82 96 KONACIK - 319 19 43 GÖLTÜRBÜKÜ - 357 79 10 GÜMÜÞLÜK - 394 44 80 GÜNDOÐAN - 387 78 95 MUMCULAR - 373 52 00 ORTAKENT - 358 53 70 TURGUTREÝS - 382 30 19 YALIÇÝFTLÝK - 368 98 29 YALIKAVAK - 385 49 22
f
SAÐLIK
AMBULANS SOS - 0212 505 72 72 DÝÞHEKÝMÝ Dr. Dt. BANU ERDOÐAN ARAS Ortodontist - 313 58 84 Çarşı Mah. Artemis C. 8 Bodrum CANA URAL YÝÐÝTER 317 04 05 Severcan Cad. Bodrum Dr. Dt. FÜSUN NALBATOÐLU 316 14 81 C. Þakir Cad. Bodrum Diş Dr. GÜLTEN ÇOK 316 61 60 M. CENGÝZ ALTIPARMAK 313 17 73 Cevat Þakir Cad. 94/B Bodrum Diş. Hek. RIZA ÇINAROÐLU 313 10 07 Atatürk C. 32 Bodrum Dr. Dt. TUNÇ AKMAN - 316 86 56 Ortodontist Atatürk Cad. 48/C DOKTOR Op. Dr. GÜROL ORAL K.B.B 316 59 27 Artemis Cad. Bodrum Dr. H. MUZAFFER BUYRUK 316 51 07 Davutlar S. 12 Bodrum HASTANELER POLÝKLÝNÝKLER TÜM HASTANELER ÝÇÝN TEK TELEFON - 444 0 911 BASINÇ ODASI - 313 14 20 BODRUM KALP HASTALIKLARI MERKEZÝ - 316 54 64 DEVLET HASTANESÝ - 313 14 20 (6hat) BODRUM SAÐLIK OC. -316 13 53 GÜMÜÞLÜK SAÐLIK O 394 3724 MUMCULAR SAÐLIK O. 3735040 OMEGA KLÝNÝK TANI LABORATUARI - 316 80 84 ORTAKENT SAÐLIK O. 358 5027 ÖZEL BODRUM HAST. 313 6566 SSK DÝSPANSERÝ - 313 32 95 UNIVERSAL HOSPITAL 319 1515 C. Þşakir Mah. Gavaklı Sarnıç C.
j
ULAÞIM
HAVA ULAÞIMI BODRUM HAVAALANI 523 01 01 BODRUM HAVAALANI THY 523 01 29 THY / OASÝS - 317 12 03 - 04 HAVAÞ - 313 89 72 - 523 00 40 BODRUM RENT A CAR 317 15 55 Onur Air, Atlas Jet WHISKY TRAVEL YACHTING Atlas Jet. Fly Air, Onur Air Ýnönü C. 27/1 Gümbet 316 50 57 OTOBÜS KAMÝL KOÇ - 313 04 68 KARADEVECÝ - 316 2560 PAMUKKALE - 316 13 69 VARAN - 316 78 49 - 313 21 44 ULUSOY - 313 01 67 - 317 16 40 DENÝZ ULAÞIMI BODRUM EXPRES - 316 10 87 BODRUM FERÝBOT - 316 25 78 DEVLET DENÝZ YOLLARI 316 17 81 FAHRÝ KAPTAN - 316 18 08 MEANDER - 316 50 26
ÇEÞÝTLÝ AHÞAP ÇAPGINLAR - 363 84 48 Bitez Kavşağı Karşısı Bodrum DOLU KERESTECÝLÝK - 382 35 05 Sanayi Sitesi 8 Turgutreis AKARYAKIT ARMADA / MOÝL - 363 87 00 Açıkkırlar Mevkii Konacık AMBALAJ HAKAN AMBALAJ - 319 03 00 Atatürk Bulv. 17 Konacık MAVÝ AMBALAJ - 385 35 64 Atatürk Cad. 24 Yalıkavak ANAHTARCI
ANAHTARCI SELÝM - 385 39 40 Koray Yılmaz Ýş Mrkz. Yalıkavak AYDINLATMA PRO -YAPI / OASÝS - 317 07 33 AYAKKABI ÇANTA BETA / Milta Marina 313 89 85 YABAN COLLECTION - 316 20 01 Cumhuriyet Cad. 39-41 Bodrum BASIMEVLERÝ HALÝKARNAS MATBAACILIK 319 02 91 - 92 Temel Yapı Ýş Merkezi Bodrum BÝLGÝSAYAR BÝLSER BÝLÝÞÝM - 382 84 48 Mehmet Hilmi Cad. Turgutreis EGE BÝLGÝSAYAR /OASÝS 317 00 62
+ DEKOR - 358 60 60 Cumhuriyet Cad. 64/B Ortakent AZÝM - 0536 235 70 88 Akçaalan girişi Turgutreis BODRUM MOZAÝK - 358 65 31 Balkanoğlu Ýş Merkezi Konacık BODRUM MUTFAK MOBÝLYA 363 86 77 Açıkkırlar Mev. Tarım Gıda Arkası Konacık DREAM HOUSE - 317 26 14 Zeytindalı 2 Evleri Bodrum ÝNPO Ýç Mimar - 363 95 73 Pamir Ýş Merkezi E2 Blok 3 ÝNTERFLOOR - 358 61 05 Ortakent Yalıkavak Yolu No:33/A YELKENLÝ - 319 12 34
56 66
Atatürk Bulvarı 3 Konacık DIGITAL SÝSTEMLER ADADÝGÝTAL - 313 83 00 Heredot Ýş Merkezi 8 Bodrum DOÐRAMA ATÖLYELERÝ ATÖLYE AHÞAP - 367 14 45 EF METAL - 363 89 18 Atatürk Bulvarı 249 Konacık ÜLGEN PEN / Winsa - 358 52 33 Cumhuriyet Cad. 16/A Ortakent SEKA PEN - 382 67 11 Sanayii Sitesi 6/D Turgutreis DÖÞEMECÝLER
BUZ FÝESTA BUZ - 316 84 03 Omurça M. Artemis C. 25 Bodrum SAÐLAM BUZ - 316 20 23 Göktepe Sk. 30 Bodrum CAM METÝN CAM - 316 03 13 Sanayi Sitesi No:10 Bodrum ÇÝÇEK-BAHÇE DÜZENLEME ÇAÐDAÞ PEYZAJ - 313 22 27 Yalıkavak Yolu EGE ÇÝÇEKÇÝLÝK - 319 08 98 Atatürk Bulv. 17 Konacık PROMEK - 313 33 36 E. Anter Bulv. 205 Bodrum ÇOCUK KULÜBÜ KARTANESÝ ANAOKULU 363 95 14 Cumhuriyet Cd. 7 Bitez DALIÞ SNORKEL&DIVE - 313 60 17 Cevat Þakir Ýş Merk. Bodrum DEKORASYON
BODRUM’DAN HABERÝNÝZ OLSUN
bodrumajans.com WWW BODRUM’UN HABER PORTALI
BODRUM
Bülten
59
ÖNCE SAÐLIK
BODRUM ÇADIR BRANDA 313 00 48 Bodrum ESKÝCÝ - 316 84 34 Turgutreis Cad. 236/B Bodrum EGE TENTE BRANDA - 367 18 00 Torba girişi No:36 Torba DÖÞEMELÝK PERDELÝK APRE - 317 12 52
Atatürk Bulv. 6 Konacık DOST TÝCARET - 319 00 26 - 27 Akatürk Bulvarı No:11 Konacık EXEN - 313 18 80 Caferpaşa Cad. 42 Bodrum GÜLÇE - 385 25 02 Þeyhülislam Cad. 27/2 Yalıkavak PERMODA - 385 27 91 Marina 3 kapı karşısı Yalıkavak EÐÝTÝM KURUMU
MARMARA KOLEJÝ - 358 61 13 Ortakent Bodrum
NATUREL GÜZELLÝK - 316 99 14 Atatürk C. Çukurbahçe S. 8
ELEKTRÝK ELEKTRONÝK ADADÝGÝTAL - 313 83 00 Heredot Ýş Merk. 8 Bodrum ÝLTEK - 316 27 06 Türkkuyusu Cad. 4/A Konacık RÝNG ENERJÝ - 385 26 40 Koray Yılmaz Ýş Merk. Yalıkavak
HALI, KÝLÝM TURKUAZ HALI - 313 78 89 Emin Anter Bulvarı 221/B Kat:1
EMLAK AKASYA BODRUM - 316 54 54 Ataürk Cad. 47/C Bodrum BRÝ GARÝMENKUL - 367 22 42 Ersoylar Ýş Merkezi Torba COVENT GARDEN VILLAS 0542 285 75 38 ÇAÐDAÞ PROPERTÝES 313 54 71 Yalıkavak Yolu MAVÝ EMLAK - 313 40 98 Azmakbaşı 22 Bodrum TEPE EMLAK - 317 13 05 Dasis Alışveriş Merkezi Bodrum TURYAP BÝTEZ - 363 90 72 Bitez Kavşağı 216 Kat:1 Bodrum TURYAP TURGUTREÝS 382 43 17 Turgutreis Marina TURYAP Göltürkbükü 357 76 66 WEC BÝA - 313 31 31 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum YOKARLILAR EMLAK - 385 35 36 Çökertme Ýş Merkezi Yalıkavak ET ve YAN ÜRÜNLERÝ ALTIN KASAP - 316 11 49 Belediye Gıda Çarşısı 12 Bodrum FOTOÐRAF GEORGE SIMPSON - 316 33 00 SHOT - 317 11 81 Kıbrıs Þehitleri Cad. Konacık GÝYÝM BETA AYAKKABI - 313 89 85 Milta Marina Çarşısı Bodrum KANZ (0-12 yaş) - 317 26 42 Kıbrıs Þehitleri C. 250/A Bodrum MAYORAL / OASÝS -317 07 97 ÖZDÝLEK - 317 28 23 Oasis Alışveriş Merkezi PATÝ (0-14 yaş) - 317 00 33 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum GIDA - ÝÇECEK TOPTAN GÜNTON - 363 74 09 Podium Çarşısı Karşısı Konacık HÜRTOP - 363 83 21 Açıkkırlar Mevkii Konacık GÖZLÜK OPTÝK ÇAÐDAÞ OPTÝK - 385 51 72 Atatürk Cad. No:56/A Yalıkavak GÜVENLÝK SÝSTEMLERÝ ADADÝGÝTAL - 313 83 00 Heredot Ýş Merkezi 8 Bodrum BODRUM BEKÇÝSÝ - 313 0 313 Yokuşbaşı Mah. Milas Cd. Bodrum EGE-COM - 313 23 24 Turgutreis Cad. 278/1 Bodrum YÖN GÜVENLÝK - 316 65 25 Kıbrışşehitleri C. Sarılar Sk. 13/3 GÜZELLÝK MASAJ
60 BODRUM Bülten
HEDÝYELÝK GALÝPDOS - 387 77 38 Garaj Yolu Üzeri Gündoğan ISITMA SOÐUTMA BURSA & ÝNOKS - 316 33 83 Cevat Þakir Cad. 80 Bodrum ÝLAÇLAMA MHA-TÜRK - 319 49 43 C. Þakir M. A. Yesevi Sk. Gümbet TEKNOPEST - 317 06 60 Jandarma Kavşağı B/2 Konacık ÝLETÝÞÝM SÝSTEMLERÝ ADADÝGÝTAL - 313 83 00 Heredot Ýş Merkezi 8 Bodrum ESVEN - 319 62 62 Atatürk Bulvarı No:1 Konacık FEZA NET - 313 19 03 TÜRKTEL - 319 62 62 Atatürk Bulvarı No:1 Konacık ÝNÞAAT ASA MÝMARLIK - 385 23 78 Bodrum Cad. 22 Yalıkavak BELER ÝNÞAAT -377 64 51 Nenemene Mevkii Göltürkbükü ÇAÐDAÞ ÝNÞAAT -313 54 70 Yalıkavak Yolu EFE MÜHENDÝSLÝK - 363 79 41 Atatürk Cad. 30 Bitez EKSPERT - 386 43 26 Gökçebel Mv. Ýnönü Cad. 69/9 ENSA HAFRÝYAT - 319 10 10 Atatürk Bulvarı No: 190 Bodrum GÖK-KUL - 382 96 12 Hal Çarşısı KIRBEYÝ MÝMARLIK - 363 91 52 PHamir Ýş Merkezi Konacık KUL YAPI - 358 65 62 Kemer Mevkii Ortakent MDT ÝNÞAAT - 358 64 78 Bağarası Mevkii Ortakent PIRAM - 386 39 41 Çıbalan Mev. Gökçebel / Yalıkvak SARNIÇ MÜHENDÝSLÝK 385 3681 Ünal Kalın Ýş Merkezi Yalıkavak PIRAN ÝNÞAAT - 386 39 41 Ýnönü Cad. Gökçebel Yalıkavak PROMEK - 384 45 11 Gürece Yolu Ortakent TPD MÜHENDÝSLÝK - 319 01 49 Açık kırlar Mevkii Bodrum KATERÝNG & ORGANÝZASYON EDA HAVAÝ FÝÞEK - 317 24 90 DREAM HAUSE - 317 26 14 Zeytindalı 2 Evleri Bodrum STAR LIFE - 313 18 21 Caferpaşa C. 72/A Bodrum KÝTAP / CD HARMONY - 316 63 24 Cumhuriyet Cd. 42/B Bodrum KÖPEK ÇÝFTLÝÐÝ TURGUTREÝS COUNTRYRANCH 382 56 54 Ýslamhaneleri KUAFÖR
RESTAURANT CAFE & BAR
BODRUM
B端lten
61
ONE WAY - 313 10 27 Kıbrısşehitleri Cd. 239/C Bodrum SALON BODRUM - 316 03 31 Caferpaşa Cad. Gül Sitesi Bodrum KURU TEMÝZLEME ve ÇAMAÞIRHANE BERRAK FLORA - 313 38 92 Turgutreis Cad. 394/B Gümbet ECE - 313 43 93
MMM Migros Karşısı Bodrum ÝRFAN - 316 37 53 - 313 77 81 MMM Migros Karşısı Bodrum ÜNAL - 313 16 18 - 316 26 33 Merkez - Caferpaşa Cad. 63 Þube - Atatürk Cad. 20/B Bodrum MOBÝLYA
+ DEKOR - 358 60 60 Cumhuriyet Cad. 100/B Ortakent ALDÝMO - 363 78 88 Atatürk Bulv. 151 Konacık ATÖLYE AHÞAP - 367 14 50 BODRUM MUTFAK MOBÝLYA 363 86 77 Konacık Bodrum MODEK - 358 56 50 Kapuz Cad. 45 Ortakent MOTORSÝKLET MOTO ENÝS - 316 77 22 Cevat Þakir Cad. 108 Bodrum MUTFAK BODRUM MUTFAK - 363 86 77 Konacık Bodrum CAN MUTFAK / Oasis - 317 19 77 OTEL ve BAR EKÝPMANLARI ADA DÝGÝTAL - 313 83 00 ÇÖZÜM - 319 07 13 Atatür Bulv. Öziçi Mev Konacık BUDÝNOKS - 316 33 83 Cevat Þakir Cad. 80 Bodrum MEHMET ZÜCCACÝYE - 316 31 51 Cemil Uyar Cad. 16 Bodrum ÖZTÝRYAKÝLER - 313 62 71 Yokuşbaşı Mah. 189 Bodrum OTEL - MOTEL -
APART AZKA OTEL - 316 89 92 Bardakçı Koyu Bodrum EL VÝNO - 313 87 70 Omurça Mah. Pamili Sk. Bodrum FLORA HOTEL - 316 82 00 HOTEL SERHAN 316 5315 Gümbet SEÇKÝN KONAKLAR - 316 13 51 Milta Marina Karşısı Bodrum OTO KÝRALAMA AKUSTÝK - 313 45 23 Neyzen Tevfik Cad. 200 Bodrum AZÝM - 316 30 07 Atatürk Cad. 81 Bodrum BODRUM RENT A CAR 317 15 55 OASÝS Alışveriş Merkezi Bodrum WHISKY TRAVEL YACHTÝNG 316 50 57 Ýnönü C. 32/C Gümbet PET SHOP TURGUTREÝS PET SHOP 382 56 54 REKLAM ÝÞLERÝ AKTÜEL - 316 15 22 C. Þakir M. Turgutreis Cad. 323 Gümbet BODRUM AJANS 313 42 24 Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum DESIGN CLUB - 316 92 35
Turgutreis Cad. 240/B Bodrum GRAPHÝC ART - 319 43 43 Ýlmik Sitesi 2 Bodrum KÝRPÝ TASARIM - 316 82 64 Caferpaşa Cad. 71/2 Bodrum MARÝNA XEROX - 313 22 04 Askeri Kamp Karşısı Bodrum INTER MEDIA WORKS 367 24 74 Ersoylar Ýş Merkezi 34/1 Torba THÝNG BLUE - 317 24 56 Kıbrısşhitleri Cad. 202 Bodrum RESTAURANT ALARA - 387 81 73 Atatürk Meydanı Gündoğan ALP KAPTAN - 316 86 86 Rasattepe Sk. 9 Bodrum CHINESSE INN / OASÝS 317 1116 CÝMCÝK - 313 44 61 Caferpaşa Cad. 69/9 Bodrum COUNTRYRANC - 382 56 54 Ýslamhaneleri Turgutreis ÇORUM Su Böreği - Mantı 382 48 27 M. Hilmi C. Turgutreis DENÝZHAN - 63 76 74 Turgutreis Yolu Üzeri Konacık FENER RESTAURANT - 393 63 93 Kemer Mevkii Akyarlar GEMÝBAÞI - 316 12 20 Neyzen Tevfik Cad. 176 Bodrum GOLDEN PLATE - 316 96 13 Cumhuriyet Cad. 149 Bodrum HAKÝKÝ RUMELÝ KÖFTECÝSÝ 382 2459 Pazaryeri My Turgutreis KAYINTI - 313 60 10 Eski Banka Sk. 6 Bodrum KÖRFEZ - 313 82 48 Neyzen Tevfik Cad. 2 Bodrum LÝMAN KÖFTECÝSÝ - 316 50 60 Neyzen Tevfik Cad. 172 Bodrum MAHMUT KAPTAN - 316 38 64 Çarşı Mah. Bodrum MARÝNA YACHT CLUB 316 12 28 Neyzen Tevfik Cad. Milta Marina MAVSOLOS - 316 41 76 Neyzen Tevfic Cad. 10 Bodrum NEW SEASON / Bitez - 363 84 77 NÝHAVENT - 385 49 59 Çökertme Cad. 109 Yalıkavak PLUS CAFE BÝSTRO - 317 23 42 Oasis Alışveriş Merkezi 263 TAM TAM - 316 57 91 Derviş Görgün Cad. 37 Bodrum ZAZU - 313 36 45 Neyzen Tevfik Cd. 144/A Bodrum SÝGORTA ÞÝRKETLERÝ AKSÝGORTA - 313 84 07 C. Þakir C. No:56 Kat:1 Bodrum SIHHÝ TESÝSAT KAYA TESÝSAT - 313 65 16 Podium 2 Çarşısı Konacık SU SATIÞ NAKLÝYE AK-SU - 316 04 64 Artemis Cad. No:52 Bodrum SAÐLAM BUZ - 313 85 64 Kanlıdere Sk. 21 Bodrum SULAMA & ARITMA PROMEK - 313 33 36 Emin Anter Bulvarı 205 Yokuşbaşı TEMÝZLÝK
62 BODRUM Bülten
HÝZMETLERÝ MHA-TÜRK - 382 82 38 TURQUOISE - 317 11 92 Kıbrıs Þehitleri Cad. 34 Konacık YÖN HÝZMET - 316 65 25 Sarılar Sk. 13/3 Bodrum TEMÝZLÝK MALZEMELERÝ BÝLTEMÝZ / Nilko - 319 26 70 TUHAFÝYE ÇEYÝZ GÜLÇE - 385 27 75 Þeyhülislam Cad. 27/2 Yalıkavak MEHMET ZÜCCACÝYE - 316 95 97 Atatürk Cad. 15 Bodrum ÖZTÝRYAKÝLER - 317 28 53 Oasis Alışveriş Merkezi TURÝZM SEYAHAT AKUSTÝK Travel & Yachting 313 89 64 N. Tevfik C. 200 BARBAROS YACHTING 316 3919 Neyzen Tevfik Cad. 92 Bodrum ORAZ / Oasis - 317 15 55 WHISKY TRAVEL - 319 50 57 Ýnönü Cad. 32/C Gümbet TÜP SATICILARI SAÐLAM BUZ - 313 64 64 Kanlıdere Sk. 21 Bodrum YANGIN SÖNDÜRME ALARM -GÜVENLÝK BODRUM BEKÇÝSÝ - 313 0 313 Yokuşbaşı Mah. Bodrum ÜÇLER YANGIN SÖNDÜRME 316 02 00 Yokuşbaşı Mah. 239 YAPI BAKIM ONARIM SOS HOME - 0536 600 00 06 YAPI MALZEME ÖNDERLER - 363 88 11 Açık Kırlar Mevkii Bodrum PARKECÝ - 316 09 52 Cevat Þakir Cad. 183 Bodrum SEV-SAN - 382 45 77 Sanayi Sitesi 13 Turgutreis YELKENLÝ - 319 12 35 Atatürk Bulv. 3 Konacık YILMAZLAR - 382 27 59 Turgut Özal Cad. 37/A Turgutreis VETERÝNER AHMET KURT - 316 76 98 Caferpaşa Cad. 57 Bodrum ANÝMANA - 385 52 00 Bodrum Cad. 28 Yalıkavak BORA VETERÝNER - 385 23 51 Naz Eser Ýş Merkezi Yalıkavak COUNTRYRANCH - 382 56 54 Ýslamhaneleri Turgutreis SAAT DEVECÝOÐLU/SWATCH 317 13 45 Oasis Alışveriş Merkezi SÝNEMA CINE MARINE - 317 00 01 SANAT GALERÝLERÝ ART ERÝÞ - 0.532 565 16 87 Caferpaşa Cad. No:62 Bodrum BODRUM BELEDÝYE - 313 31 29
12 AY BOYUNCA BODRUM’DA HÝZMETÝNÝZDEYÝZ
Y A P I
DEKORASYON
64 BODRUM B端lten
BODRUM
B端lten
65
BODRUM CAMSANAT - 316 93 23 Çarşı Mah. Çarşı Sk. 13 Bodrum EV + GALERÝ - 319 56 63 GÜMÜÞLÜK AKADEMÝSÝ 394 43 01 HKM / HALÝKARNASSOS 358 61 13 Marmara Koleji MÝLTA MARÝNA - 316 1860 JAZZ NOW / OASÝS - 313 46 45 YAHÞÝ - 348 43 23 Yahşi Kavşağ
66
BODRUM
Bülten
SPOR TESÝSLERÝ BODRUM GOLF CLUB 313 46 53 Ortakent TURGUTREÝS COUNTRYRANCH 382 56 54 Ýslamhaneleri
Bodrum yarımadasında haftanın yedi günü Pazar Yeri kurulur. Sadece Bodrum’da ki pazarda kumaş ve yiyecek pazarları ayrı günlerde, onun dışındaki yörelerde kurulan pazarlarda her şeyi birarada bulabilirsiniz.
UNLU MAMULLER BODRUM BÖREK EVÝ - 313 72 67 Sanayi Sitesi No:1 Bodrum PAZAR YERLERÝ
BODRUM / Salı (Kumaş Giyecek) Perşembe, Cuma (Yiyecek) BÝTEZ / Çarşamba, Perşembe.
GÖLKÖY / Salı GÜMBET / Pazar GÜMÜÞLÜK / Çarşamba GÜNDOÐAN / Çarşamba ORTAKENT / Çarşamba TURGUTREÝS / Cumartesi AKÇAALAN / Salı TÜRKBÜKÜ / Pazartesi YALIKAVAK / Perşembe
bodrumajans.com
MAYIS 2008 RAPORU
ç
DÜNYADAKÝ YAKLAÞIK 18 MÝLYON SÝTE ARASINDA DEÐERLENDÝRME YAPAN www.alexa.com SÝTESÝNÝN VERÝLERÝNE GÖRE
BODRUM EKONOMÝ VE ÝÞ DÜYASI’NIN EN ÇOK iZLENEN
HABER PORTALI
WWW
bodrumajans.com Web sitemizde sayfa görüntülemeler, izlenme oranını etkilememekle birlikte, kontur IP numarası doğrultusunda çalışmaktadır. Aynı gün içinde 2. kez girdiğinizde ya da site içindeki tıklamalar ziyaretçi sayısını diğer bazı web sitelerinde olduğu gibi etkilememektedir.
SiZE DE YER AYIRDIK BODRUM’UN
1.
SÝTESÝNDE TANITIMINIZ OLSUN 313 42 24
ÝLANLARINIZ ÝÇÝN Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum
Fax: 316 44 42
info@bodrumajans.com.tr
net b kış
@
KARNE HEYACANI Baba, ortaokul 3. sınıfa giden oğlunun karneyle salona girdiğini görür. "Allah Allah dönem ne çabuk bitmiş" diye düşünür ve oğluna seslenir: - Getir bakayım şu karneyi! - Al baba … Adam bir bakar ki beden ve resim dışındaki tüm derler zayıf. - Bir dediğini iki etmiyoruz. Bilgisayar dedin aldık, Ýngilizce kursu dedin gönderdik. Gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali rezil şey? - Baba o benim karnem değilki. Senin kitaplarını karıştırıyordum, birisinin arasında karnelerinden birini bulmuştum, demiş...
68
BODRUM
Bülten
CANSU TÜRKDOÐAN
cansu@bodrumajans.com.tr
matrak görüntüler
ilginç siteler
farklı görüşler
gırgır sözler
Adımlarımızı ilk kez atarken ellerimizden tutuyordun. Þimdi farkediyoruz ki babacığım, ellerimizi hiç bırakmamışsın. Babalar günün kutlu olsun. Tüm babaların günü kutlu olsun!
ığım, Sevgili Babac k, n haTLarı bozu fo le te Burada zıyorum. ya e nl e d ne o Görüşemedik, yım, a d r bir durum KaTLanması zo k gerek. e st e in biraz d iç k e ilm b ta a aTL diye lastik paTLadı Bir anlamda . düşünebilirsin mışsındır. a nl a Durumu çok e, eTLi pilavını Anneme söyl Oğlun özledim.
, Sevgili Oğlum üşünüyor, if olduğunu d AH N r a Ne kad ruyorum. temizliğine yo Bunu kalbinin şitli ç iz sırasında e Annenle tatilim oruz. şıy la o rayarak d NAHiyelere uğ ar d ka a n' a NAHciv Annene kalsa gideceğiz. i aldık. Iyilik haberlerin görüşürüz. telefonla da n lsi e üz d rın Baban Hatla
BABADAN
Ýlkokul mezunlarının rahatlıklı geçtiği sürücü kursu sınavını üniversite öğrencisi oğlum Abdülbaki Soydakök geçememiştir. Babası
Ara sıra ameliyat olun içiniz açılır...
ÇÝZGÝLÝ DÜNYA HER ÞEY SANKÝ DÜN GÝBÝ YALÇIN ÇETÝN / 1960
Uzun lafın kısası: U.L. Dün bir taksi çevirdim, hala dönüyor...
bil bildir
?
1- “Bodrum Sünger Avcıları Sergisi” hangi tarihte. Nerede açılıyor?
2- Adına türküler yazılmış, filmler çekilmiş olan ‘Bodrum Hakimi’nin ismi nedir? 3- Bodrum Ajans’ın yeni yayınının ismi nedir? 4- Dergimiz “Bahçem ve Ben” sayfası yazarı Gülnar Onay’ın son kitabının ismi nedir? 5- Bodrum’un en uzun soluklu Sanat Galerisi Jazz Now, kaçıncı sergisine hazırlanıyor?
Soruların doğru yanıtlarını sırayla, alt alta yazıp Fax ya da e-mail yolu ile bize ulaştıranlar 2008 BODRUM AJANS ÝÞ REHBERÝ’ne sahip olacak. Fax: 316 44 42 info@bodrumajans.com.tr Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum
BÝR ÖMÜR BÖYLE GEÇTÝ!
BODRUM
Bülten
69
DÜNDENBUGÜNE
BODRUM MANZARALARI i Ýskeles m u r d n o e 1932 B Ali Özel Arşivind
2008 Bodrum Gemi Yanaşma Ýskelesi