Bodrum Bülten Haziran 2010 by bodrum ajans

SAYI

157

20 haziran 10

i Ç i N D E K i L E R

Merhaba / Demircan TÜRKDOĞAN

Çünkü Bodrum...

“Halikarnas Balıkçısı” Cevat Şakir Belgeseli

Başarıyı Bodrum’a taşıyanlar

Kissebükü’nde son durum

Müzelerimiz ülkenin gurur kaynağı ve vitrinleridir

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi

Ayaküstü

Hayat Ağacı sağlıklı ömür vadediyor

Ayın Anketi

Bir Zamanlar Bodrum; “Fikret Kızılok”

Amiral Turgut Reis/Erdoğan Kayalar

Bodrum’u Savunan Kahraman Ümmüşen/

Gez. Göz. Arpacık / Yeşim & Kader Onay

İbrahim Erkula

Bir Zamanlar / Bülent Akkurt

Dağın ardı Feryad Figan/Hüsniye Kaya

39 40

Sağlık/Çocuklarınızı Yaz Mevsimi Tehlikelerinden Koruyun Kadınlık/Cansın Türkdoğan

Lezzet Bahçesi/Onur Yunt

İnternetçe / Zeynep & Özer Erke

Haber Turu

Kent Rehberi

Karikatür / Ali ŞUR

BODRUM

DEMİRCAN TÜRKDOĞAN Genel Yönetmen Yardımcısı Yazı İşleri Müdürü: CANSIN TÜRKDOĞAN Haber Editörü: YİĞİT UYGUR Grafik Tasarım: Z. FİLİZ DOĞAN Sayının Yazarları: BÜLENT AKKURT ERDOĞAN KAYALAR İBRAHİM ARKULA KADER - YEŞİM ONAY ZEYNEP - ÖZER ERKE Kapak Fotoğrafı: CANSU TÜRKDOĞAN Reklam Koordinatörleri: ONUR YUNT ÖZGÜR ÜNLÜ İletişim: Caferpaşa Cad. No: 52/3 48400 BODRUM Tel : 0 252 313 42 24 313 5 666 Fax: 0 252 316 44 42 info@bodrumajans.com.tr bodrumajans@gmail.com www.bodrumajans.com.tr Baskı: Ankara Ofset ANKARA Yayın Türü: Yerel Süreli

Yazları her ay “mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül”, kışları iki ayda bir “kasım, ocak, mart” aylarında yayınlanır.

Basım Tarihi: 29/05/2010 Dağıtım: Merkez Dağıtım Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.

21.

DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi, Genel Yönetmeni:

MERHABA

KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

İyi de, Neden?...

odrum İskele meydanında yıllarıdır görmeye alışkın olduğumuz, gelen konukların da oldukça ilgisini çeken, orada çizdikleri portreler bir çok ülkeleye bir anı olarak götürülen sanatçıların tezgahları artık iskele meydanında yok. Onların boşalttığı yer artık motorsiklet parkı.... Bodrum’a ayrı bir özellik katan, değer katan sanatçı tezgâhları, Bodrum Belediyesi’nin aldığı kararla bir sokağa taşındı. Taşınmanın ötesinde adeta ortadan kaldırıldı, saklandı, karanlık bir sokağa terk edildi. İtildi, kakıldı... Bu uygulamaya neden olarak, meydanda zaman zaman çeşitli etkinliklerin yapıldığı ve bir duvarın dibinde duran Sanatçı tezgahlarının meydanı işgal ediyor olması. Daha önceki yönetimler tarafından da yıllar önce dericiler, boncukçular ve çeşitli el sanatları üreten, sergileyen sanatçılar meydanlardan uzaklaştırılmıştı. O zaman da uygulayıcılar tarafından meydan boşaltıldı, temizlik yapıldı diye değerlendirilmişti. Şimdi görüntüleri anılarda kaldı... Oysa Bodrum’a özellik katacak, değer katacak, farklılık getirecek olanları bulup ortaya sürmemiz gerekirken biz eldekileri def etmeye çalışıyoruz. İyi de, Neden?... u

Geçtiğimiz ay Bodrum, Turizm Haftası kutlamalarıyla, çeşitli etkinliklerle sezonu açılmıştı. Kutlamalarla sezona merhaba dediğimiz Mayıs ayı boyunca karayollarından başlayarak Yarımada’da, pekçok yol onarım halinde, pekçok yol delik deşik durumdaydı. Onarım halinde olanların bir bölümü bu süre içinde bitirildi. Peki delik deşik olan Akyarlar yolu gibi, Gümüşlük yolu gibi yerler ne olacak, bu halde mi ağırlayacağız konuklarımızı? Bu soruyu bu ay www.bodrumajans.com. tr sitemizde anket konusu yaptık. Sonuçlar sayfalarımızda.

Bodrum’a ayrı bir özellik katan, değer katan sanatçı tezgâhları, Bodrum Belediyesi’nin aldığı kararla bir sokağa taşındı. Taşınmanın ötesinde adeta ortadan kaldırıldı, saklandı, karanlık bir sokağa terk edildi. İtildi, kakıldı...

“Müzeler Haftası” nedeniyle bu sayı Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin kısa bilgilerle tanıtımını yapıyoruz sayfalarımızda. Şimdiye kadar ziyaret etmeyenler mutlaka gidip görmeli. İbrahim Arkula, Bodrum’un bir kahraman kadınını tanıtıyor sizlere. İlgiyle izlediğinizi bildiğimiz “Haber Turu” bölümümüzde yine kısa kısa ama gerekli bilgileriyle verilen haberlerle geçtiğimiz ayda bir tur atacak Bodrum’da yaşananlara tanık olacaksınız. Gelececek sayıda buluşmak umuduyla. Şimdilik hoşcakalın...

ÜCRETSİZ • BODRUM BODRUM AJANS Caferpaşa Cad. 52/3 OASİS DANIŞMA - DENTBODRUM - MİLTA MARİNA Ön Büro DAĞITIM NOKTALARI TRIMSLIM / Estia Çarşısı • GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR • KONACIK BODRUM MUTFAK - DENİZHAN - ALDİMO MOBİLYA -ANKA CONCEPT • ORTAKENT BODRUM GOLF CLUB • TURGUTREİS BOOM CAFE/D-Marin • YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER - PORT MARİN AYRICA BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN BİR AY ÖNCEKİ BODRUM BÜLTEN DERGİSİNİ ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

Çünkü Bodrum...

Fotoğraf: Cansın Türkdoğan

ALİ FUAT ARIMAN İŞLETMECİ

MEHMET GÜNTEKİN KAFE İŞLETMECİSİ

Bodrum’u seviyorum; Her mevsim doyulmaz güzellikte bir havası var l Her şehirde farklı şeyler yaşadım ama hayatımın en güzel dostluklarını burada yaşadım l Benim için motor kullanmak büyük bir keyif ve burada ulaşım aracı olarak sadece motor kullanabiliyorum. l Doğası büyüleyici. l

Bodrum’u seviyorum… Buranın yerlisiyim, yurdum burası. l Kışın sessiz oluşu, yazınsa canlılığı güzel l Burada doğa ile tarih içiçe l Farklı illerde bir çok arkadaşım var ve hepsinin toplanma noktası burası. l Başka bir yere gitmenin en güzel yanı tekrar Bodrum’a dönecek olmak l

CAN ÖZBAY İNŞAAT / DEKORASYON

ARZU ÖZKAN DEKORASYON

Bodrum’u seviyorum… Burada dört mevsim de cennet. l Gelip de dönmek istemediğim yer. l Iyi bir insan olduğumu hissettiğim yer. l Tek kelimeyle huzur. l

Bodrum’u seviyorum; Tarihi geçmişi ve doğa güzellikleriyle çok çekici bir yer l Burada ayrı bir medeniyet hakim l Bodrum’un kendine özgü sade bir yaşam tarzı var l Bodrum huzurun ta kendisi l

A yın İçinden “HALİKARNAS BALIKÇISI” CEVAT ŞAKİR BELGESELİ “Halikarnas Balıkçısı” Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın yaşam öyküsünü ve Anadolu sevdasını anlatan “Anadolu’nun Avukatı” belgeselinin ilk gösterimi 2 Haziran’da Bodrum’da gerçekleştirilecek.

Anadolu’nun Avukatı

odrum Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilecek gösterim sona erdikten sonra, Cevat Şakir’in Bodrum Belediyesi bahçesine diktiği palmiyelerin altında bir kokteyl verilecek. Daha sonra, Balıkçı’nın ‘Ötelerin Çocuğu’ kitabında hikâyesini anlattığı süngercilerden biri olan Aksona Mehmet omuzlara alınarak Denizciler Derneği önünden Tirhandil tipi teknesi ile Afrika denizlerine alkışlarla uğurlanacak. “Anadolu’nun Avukatı” ismi ile önümüzdeki Temmuz ayından itibaren Digitürk kanalı İz TV’de gösterilecek olan belgesel Cevat Şakir’in, “Dünyadaki bütün medeniyet ve uygarlıkların çıktığı yer Anadolu’dur” tezini ve Balıkçı’nın yaşam hikâyesini anlatıyor. Ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in 1960’lı ve 1970’li yıllarda çektiği ve bugüne kadar hiç yayınlanmamış Bodrum ve Balıkçı fotoğrafları da belgeselde yer alıyor. www.eskibodrum.com tarafından hazırlanan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı belgeselinin çekimleri 10 aydır devam ediyor. 3 Haziran-10 Haziran tarihleri arasında Bodrum Oasis Kültür Eğlence ve Alışveriş Merkezi’nde ücretsiz gösterilecek. Bütün medeniyetlerin Anadolu’dan çıktığını haykırarak anlatan Cevat Şakir’in Anadolu’ya olan sevdasını ve bu sevdayı oluşturan engin bilgilerini bir avukatmış gibi savunmasını anlatan belgeselin ismi Balıkçı’nın manevi oğlu Şadan Gökovalı’ya ait. Türkiye’nin ilk profesyonel turist rehberi olan Cevat Şakir’in biyografisinin de anlatılacağı belgeselde Mavi

Yolculuk ve Mavi Yolcular fenomeni de detaylı şekilde işlenecek. Ara Güler’in 1960’lı ve 1970’li yıllarda çektiği ve bugüne kadar hiç yayımlanmamış Bodrum ve Balıkçı fotoğrafları da belgeselde yer alacak. Belgeselde röportajları ile yer alan isimler şu şekilde; Fotoğraf Sanatçısı Ara Güler, Prof. Dr Selçuk Erez, Ahmet Tanrıverdi (Fıstık Ahmet), Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, Edebiyat Adamı Cevat Çapan, televizyon prog-

ramcısı Okan Bayülgen, gazeteci Haluk Şahin, tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi, Balıkçı’nın kızı İsmet Noonan, torunları Deniz Kabaağaç ve Deniz Noonan, Prof. Dr. Şadan Gökovalı, Bodrumlu turizmci Rüştü Gür, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Heykeltıraş Ekin Erman, Gazeteci Yaşar Aksoy, Bodrum Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı İ.Hatice Orman, Bodrum Ajans’ın sahibi Demircan Türkdoğan, Bodrum Kalesi eski müdür yardımcısı Ayşe Temiz ve Bodrum’da yaşayan Balıkçı hayranları…

AKSONA MEHMET Afrika denizlerine uğurlanacak

“Halikarnas Balıkçısı” Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın yaşam öyküsünü ve Anadolu sevdasını anlatan “Anadolu’nun Avukatı” belgeselinin sunumunun yapıldığı gün, bir Ege geleneği olan ‘süngerciliğin’ kalan son temsilcilerinden olan Aksona Mehmet, süngercilik kültürümüzü dünyaya anlatmak için çıkacağı 4 aylık deniz yolculuğuna uğurlanacak.

A yın İçinden

Başarıyı Bodrum’a taşıyanlar ZİRVE YAPTILAR!

Bodrum Marmara Koleji Fizik Kulübü başarıda son noktayı koydu. İki yıldır Türkiye’de düzenlenen neredeyse tüm bilim yarışmalarında ürettikleri projelerle ilk sıralarda yer alan ve bu yolla Bodrum’un gururu olan Bodrum Marmara Koleji öğrencileri, bu konuda Türkiye’de düzenlenen en üst düzey yarışmada zirve yaptı.

nkara’da düzenlenen TÜBİTAK Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması Türkiye Finalleri’nde, Fizik Öğretmenleri Dilek Hasırcı Kökçü yönetimindeki Bodrum Marmara Koleji Fizik Kulübü TÜBİTAK TÜRKİYE BİRİNCİSİ oldu.

NASA İSTANBUL BULUŞ ŞENLİĞİ’nde geçen yıl Teleferik Yarışması’nda En Artistik, Hızlı ve Sıra Dışı Tasarım dallarında birincilik, bu yıl, aynı organizasyonun Deli Dumrul Köprüsü Yarışması’nda toplam 7 birincilik alan, 2009 İzmir 6. Eğitim ve Bİlim Olimpiyatları’nda Dördüncü olan ve 18. Uluslararası İnepo Çevre Olimpiyatları 2010 Türkiye Üçüncülüğünü kazanan Bodrum Marmara Koleji Fizik Kulübü, başarıya doymadı. Şubat ayında yapılan elemelerde üç binin üzerindeki katılımcı okul arasından seçilerek Bölge Finaline davet edilen Bodrum Marmara Koleji, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı tarafından İzmir 9

Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen yarışmada “Güneş Sistemindeki Karasal Gezegenlerde Bitki Gelişimi Üzerine Bir Çalışma” adlı proje ile Ege Bölgesi Birincisi oldu. Bu başarısıyla Türkiye Finalleri’ne katılmaya hak kazanan 12 okuldan biri olan Kolej, Ankara Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda gerçekleşen TÜBİTAK Türkiye Finalleri’nde birinci olarak Türkiye’nin en başarılı okulu unvanını kazandı. Danışman Öğretmenleri Dilek Hasırcı Kökçü eşliğinde 9. Sınıf öğrencisi Nesli Çapgın ve 10. Sınıf öğrencisi Thomas C. Horasan’dan oluşan ekibiyle Türkiye Birincisi olan Bodrum Marmara Koleji, TÜBİTAK’ın her yıl liseler düzeyinde düzenlediği proje yarışmasına bu yıl ilk kez katılmıştı. Bu proje ile aynı zamanda bugüne kadar Muğla İlinden TÜBİTAK finallerine katılmaya hak kazanan ilk okul olan Marmara Koleji, finalist olmakla kalmayıp, ilk kez başvurduğu bu yarışmada TÜRKİYE BİRİNCİSİ

SALSA LİGİ’NDE BODRUM’A 6 MADALYA İlginin giderek arttığı Sosyal Latin Dansları’nda, Bursa’da düzenlenen ve 308 dansçının katıldığı Salsa Ligi 2. etabında Bodrum’a 6 madalya geldi.

odrum’u 12 çiftle temsil eden ve kulüpler sıralamasında 2. Olan Viva Dans, Gençler A ve D klasmanlarında birincilik, B klasmanında 2.lik alarak 6 madalya kazandı. Madalyaların yanısıra bir çift finalist, B ve D klasmanlarda 3 çift yarı finalist, 3 çift çeyrek finalist oldu. Gençler A kategorisinde Gültekin Çanakcı - Cansın Başo çifti, D kategori-

sinde Hilmi Cem İntepe - Melis Kıymaz çifti ile altın madalya, Hasan M. Akkaya - Buse Melis İşçimen ile Gençler B kategorisinde gümüş madalya kazanan Viva Dans, 28 Ağustos’ta Muğla etabına ev sahipliği yapacak. Vivadans yetkilileri, ‘’Muğla’da yapılacak Salsa Ligi etabına daha çok sayıda çift ile katılarak Bodrum’a gelecek madalya sayımızı artırmayı ve Salsa Ligi’ni ilk 3’te bitirmeyi hedefliyoruz’’ dedi.

oldu. Projenin sunumu, görselliği ve öğrencilerin çalışmalarından çok etkilenen ve beğenilerini her fırsatta ifade eden jüri üyeleri, bu başarıyı kazanmayı fazlasıyla hak ettiklerini söyledikleri ekip öğrencilerini birçok burs olanağının beklediğini belirttiler. Bu başarı ile bilimsel alandaki çalışmalarını Türkiye çapında kanıtlayan Bodrum Marmara Koleji’nin Fizik Kulübü öğrencileri yarışmadan toplam 6000 TL para ödülü ve Üniversite Giriş Sınavı’nda en yüksek katsayıdan Ek Puan kazandılar. Projelere danışmanlık ve Fizik Kulübüne başkanlık yapan Bodrum Marmara Koleji Fizik Öğretmeni Dilek Hasırcı Kökçü, bu başarı ile ilgili olarak: “Şimdi sırada başka projeler var. TÜBİTAK’ın Türkiye Elektrik İşleri Etüt İdaresi ile ortaklaşa düzenlediği “Enerji Verimliliği Proje Yarışması”na davet edilen 9 okuldan biriyiz. O projede öğrencilerim Elif Alara Toprak ve Musa Efe Işılak ile yarışacağız. Hedefimiz bir birincilikle daha Bodrum’a, okulumuza dönmek” dedi.

GÖĞSÜMÜZÜ, KABARTTILAR Marmaris’te düzenlenen Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonası Avrupa Seçmeleri’nde Bodrumlu sporcular Bilgehan Koç (110 KG + Ağır Siklet) ve Tamer Öztürk (80 KG) Türkiye Şampiyonu olarak Bodrum’a dönerek Bodrumlular’ın göğsünü kabarttı. Marmaris’te düzenlenen şampiyonaya Türkiye’den 200 Sporcu 7 siklette yarıştı. Sporcularımız 36 yaşındaki Bilgehan Koç yarışmada büyük başarı göstermesi sonucu Hollanda’da düzenlenecek olan Avrupa şampiyonasına katılmaya hak kazandı. Sporcularımız ilk olarak İstanbul’da kampa girecekler. Daha sonra Hollanda’nın Maastricht kentinde yapılacak olan Avrupa Şampiyonasına katılacak olan sporcumuz Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u da ziyaret etti. Aynı zamanda Bodrum Belediyesi personeli de olan sporculardan çok gurur duyduğunu söyleyen Başkan Kocadon, Hollanda’da yapılacak olan turnuvada sporcumuzdan mutlaka madalya beklediğini belirtti.

A yın İçinden

Kissebükü’nde son durum

odrum Deniz Ticaret Odası Başkanı Gündüz Nalbantoğlu son 10 yılda Ege ve Akdeniz’deki 210 koydan 116’sının betonlaşarak deniz turizmi ve mavi yolculuk açısından kaybedildiğini belirterek, “Bu koya beş yıl önce bin 500 yataklı tesis yapılacaktı. İtiraz ettik, Danıştay’a dava açtık. Kazandık iptal oldu. Deniz turizmini koruyacak bir planlama yapılmadığı sürece bu koya tesis yapılmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu. Köylüler adına söz alan Ahmet Ligoğlu, “Bu projeye karşı çıkmak beni utandırıyor. Bölge halkının refahını, kültürünü artıracak, istihdam yaratacak projeye karşı çıkanlar bölgenin geleceğini düşünmüyor” dedi. Yarımada İzleme Komisyonu Başkanı Rüştü Tezcan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin Kisebükü Koyu’nun SİT alanı olması nedeniyle imara açılmasının sakıncalı olduğunu belirten raporu bulunduğunu hatırlattı. Tesisi yapacak şirketin yönetim kurulu başkanı Ahmet Çolakoğlu da, arazide kesinlikle hafriyat yapılmayacağını sadece sekiz zeytin ağacının

Bodrum Gökova Kisebükü Koyu’nda BBK Turizm ve Yat İşletmeciliği A.Ş.’nin yapmak istediği 450 yataklı süper lüks ‘Milyonerler Kulübü’ adı verilen tesisin ÇED toplantısı Mazı Köyü’nde yapıldı. yer değiştirileceğini belirterek, “Geceliği 20 bin euro civarında dünyanın en zengin insanlarına pazarlanacak ve yılın 12 ayı açık kalacak. Tesiste 325 personel istihdam edilecek. Yarısı bölge halkından karşılanacak” dedi. Yatırımcı firmanın “Her şeye ve herkese rağmen değil, bilgilendirerek yapmak istiyoruz.” diyerek yaptığı bilgilendirme toplantısında tartışmalar yaşandı. Deniz Ticaret Odası, Mimarlar Odası, Mavi Yol Girişimi Platformu temsilcileri ile köylülerin katıldığı toplantıda Kissebükü’ne yapılması planlanan otel projesinin planları üzerinden açıklamalar yapıldı. Projeyi görmek isteyenlere açıklıkla anlatabileceklerini de söyleyen firma yetkilileri, burada yatırım yapılıp yapılmayacağının tartılmadığını, projenin bölge halkı ve sivil toplum örgütleri ile beraber yap-

mak istediklerini ifade ettiler. Önce Nurol A.Ş. tarafından büyük ölçekli bir otel yapılması planlandığı, ancak rantabl olmadığı gerekçesi ile yatırım yapmaktan vazgeçtiği ve 2007 de BBK Otel İşletmeciliği Yatçılık İnşaat A.Ş. tarafından farklı bir projenin hayata geçirilmesi amaçlanarak 160 dönüm imarlı olarak satın alındığı anlatıldı. Planlar üzerinde anlatılanlardan daha çok farklı sorular ve sorunlar üzerinde durulan toplantıda yatırım yapılsın diyen gruplar ile yapılmasın diyen gruplar arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Kissebükü’ne beş yıl önce bin 500 yataklı tesis yapılacaktı. Bodrum Ajans’ın katkı verdiği imza kampanyası sonucunda toplanan 115 bin imza ile İtiraz edilmiş, Danıştay’a dava açılmıştı. Açılan dava kazanılarak proje iptal olmuştu.

VEDA MESAJI Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak görevini teslim etmeden önce veda mesajı yayınlattı; “Değerli Muğla’lı Hemşerilerim, Değerli Mesai Arkadaşlarım, Siyasi Partilerimizin Değerli Temsilcileri ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Değerli Üyeleri, 13 Mayıs 2008 tarihinde, büyük bir onur duyarak başladığım Muğla Valiliği görevinden, 2 yılı tamamladıktan sonra, İçişleri Bakanlığımızın son Valiler kararnamesiyle, Antalya Valiliği’ne atanmam nedeniyle, önümüzdeki günlerde, Cennet Yurt Köşemiz bu güzel İlden ayrılmak zorunda kalacağım. Hizmet etmekten büyük onur duyduğum bu güzel ilden ayrılırken, çalışmalarımızda sürekli desteklerini gördüğümüz, Türkiye’nin aydınlık yüzünü oluşturan Muğla Halkı’na, tüm kuruluşların çalışanlarına, siyasi partilerimize ve sivil toplum kuruluşlarının üyelerine, yerel ve yaygın basının değerli mensuplarına özellikle de, mesai farkı gözetmeden halkımıza en verimli hizmetleri sunabilmek için çaba harcayan tüm mesai arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum. Muğla ilindeki 2 yıllık hizmet sürem içinde, turizm sektörü başta olmak üzere, tüm sektörlerde sağlanan başarıda ve ulaşılan noktada, çeşitli bakanlıklarımızın üst düzey yöneticileriyle, ilimiz milletvekillerinin verdikleri destekten dolayı da, şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizin diğer bir Cennet köşesi Antalya’daki görevimi sürdürürken de, gönlüm Muğla’da ve bu güzel ilin insanlarıyla birlikte olacaktır. Antalya Valiliğim sırasında da, Muğla’da olduğu gibi, Valiliğimin kapısı, tüm Muğla Halkı’na ve mesai arkadaşlarıma daima açık olacaktır. Sizlere arz-ı veda ederken, hepinize aileniz ve dostlarınızla birlikte sağlıklı ve mutlu bir yaşam temenni ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

A yın İçinden

Fotoğraflar: CANSU TÜRKDOĞAN

Müzelerimiz ülkenin

gurur kaynağı ve vitrinleridir... Dünya Kültür Mirasının Korunması ve Müzeciliğin tanıtılması amacıyla UNESCO tarafından tüm dünyada 18 Mayıs tarihi “Müzeler Günü” ilan edilmiştir. Anılan etkinlik çerçevesinde ülkemizde de programlı bir şekilde 1982 yılından itibaren her yıl 18-24 Mayıs tarihleri arası “Müzeler Haftası” olarak kutlanmaktadır.

ahip olduğumuz kültürel mirasın korunması, saklanması ve gelecek kuşaklara aktarılması için yapılması gereken çalışmaları anlatmak, müzelerimizi tanıtmak, halkımızın milli kültürel ve tarih bilgisini zenginleştirmek, bu değerlere sahip çıkılmasını sağlamak, özellikle gelecek kuşakları ve halkımızı bu konularda aydınlatarak toplumumuzun kültür düzeyini yükseltmek amacıyla kutlanan Müzeler Haftası önemli bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Batı ülkelerinde olduğu gibi bizde de ilk müze çekirdeği saray kimliği ile başlamıştır. Topkapı Sarayı’ndaki eserlerin 1846’da sergilenmeye başlamasıyla ilk müzemiz kurulmuş, bu dönemde değerli eserlerin burada toplanması sağlanmıştır. Ressam ve gerçek anlamda müzeci olan, Türk Müzeciliğinin kurucusu Osman Hamdi Bey 1881 yılında Müze Müdürlüğüne getirilmesiyle Türk müzeciliğinde yeni bir dönem başlamıştır. Osman Hamdi Bey döneminde yeni bir müze binası yapılması için çalışılmış, bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi 1908 yılında bitirilerek ziyarete açılmıştır. Ayrıca Asar-ı Attika (Eski Eserler) Nizamnamesi yeniden düzenlenerek eserlerin yurt dışına çıkarılması da engellenmiştir. Osman Hamdi Bey ilk bilimsel Türk kazısını yapan kişidir. Yapılan araştırmalar ve elde edilen eserlerle İstanbul Müzesini bir imparatorluk müzesi haline getirmiştir. Onun döneminde Türk Müzeciliği ilk defa batı dünyasına tanıtılmıştır. 1910 Yılında vefat eden Hamdi Bey, Türk müzeciliğine yaptığı katkılarından dolayı ölümünün 100. yılında saygıyla anılmaktadır. Türk Müzeciliği zaman içinde gelişmiş, Ulu önder Atatürk’ün Müzeciliğimizin ve Türk Arkeolojisinin gelişmesindeki büyük katkılarıyla devam etmiştir. “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür” diyen Atatürk Cumhuriyet dönemimizde üniversitelerimizin arkeoloji bölümlerinin kurulması ve müzelerin sayısının hızla artmasını sağlanmıştır.

A yın İçinden

Bodrum Sualtı

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrumlu sünger avcılarının rehberliğinde bulunan “Gelidonya Batığı” 1960 yılında bilimsel kazısı yapılan dünyanın ilk sualtı kazısı olmuş, batıktan çıkartılan eserlerin getirilmesiyle Bodrum Kalesi depo müzeden Müze Müdürlüğü’ne dönüştürülmüştür. Çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçinin gezdiği dünyanın en önemli müzelerinden birisi olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, 1995 yılında, “Avrupa’da Yılın Müzesi” yarışmasında ödül almıştır.

ntalya - Finike açıklarında M.Ö. 1200 yılına tarihlendirilen “Gelidonya Burnu Batığı” kazısı 1960 yılında gerçekleştirilmiş dünyanın ilk bilimsel sualtı kazısıdır. Bu batıktan çıkarılan eserlerin Bodrum Kalesine getirilmesiyle Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Bodrumlu sünger avcılarının rehberliğinde bulunan “Gelidonya Batığı” 1960 yılında bilimsel kazısı yapılan dünyanın ilk sualtı kazısı olmuş, batıktan çıkartılan eserlerin getirilmesiyle Bodrum Kalesi depo müzeden 1964 yılından Müze Müdürlüğü’ne dönüştürülmüştür. Bugüne kadar yapılan sualtı arkeoloji kazılarından çıkartılan, süngercilerden, balıkçılardan, yöre halkından kazandırılan eserlerle müze zenginleşmiş, Karya’nın başkenti olan Halikarnassos ve ören yerlerine ait buluntularla Türkiye’nin yaşayan müze anlayışıyla çağdaş sergileme yapan müzelerinden biri olmuştur. Müzelerimiz ülkenin gurur kaynağı ve vitrinleridir. Çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçinin gezdiği dünyanın en önemli Sualtı Arkeoloji Müzeleri’nden biri olan Müzemiz, 1995 yılında, “Avrupa’da Yılın Müzesi” yarışmasında ödül almıştır. 18-24 Mayıs 2010 Müzeler Haftası kutlama programı çerçevesinde 18 Mayıs 2010 Salı günü Müze ücretsiz olarak, saat 23.00’e kadar ziyarete açık tutulmuştur.

Arkeoloji Müzesi Bodrum Kalesi, 1963 yılında müze müdürlüğü olmuş, 06 Kasım 1964’te de kaledeki ilk sergi salonu açılmıştır. Bodrum Kalesi’nin tüm kuleleri ve çeşitli mekanları, sergi salonlarına dönüştürülmüştür. Müze, Türkiye’nin tek sualtı arkeoloji müzesidir; Dünya’da ise önemli sualtı arkeoloji müzeleri arasındadır. İşte Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi:

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Departmanları: 1- Amfora Sergilemesi. 2- Karyalı Prenses Salonu. 3- İngiliz Kulesi. 4- Doğu Roma Batığı. 5- Türk Hamamı. 6- Cam Batığı Salonu. 7- Alman Kulesi. 8- Sikke ve Mücevherat Salonu. 9- Cam Salonu. 10- Yılanlı Kule. 11- Uluburun Batığı. 12- Zindan. 13- Kumandan Kulesi. 14- Tektaş Batığı. 15- İdari Binalar. 16- Kafeteryalar. 17- Giriş. 18- Kuzey Hendeği Açıkhava Sahnesi. 18- Kuzey Hendeği Açıkhava Sahnesi.

Amfora Sergilemesi

Müzedeki en büyük eser topluluğu amforalardır. Dünyanın en büyük Doğu Akdeniz amfora koleksiyonu Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde bulunmaktadır. Sergileme, M.Ö. XIV. yüzyıldan başlayarak günümüz testilerine kadar kronolojik bir sıra ile sergilenmektedir.

Şapel ve M.S. VII: Yüzyıl Doğu Roma Gemisi

Şapel, şövalyeler tarafından 402–1437 yıllarında gotik tarzda, tek nefli olarak inşa edilmiştir. 1519–1520 yılları arasında İspanyol Şövalyeleri tarafından onarılmıştır. Kale’nin Osmanlılar tarafından alınmasından sonra şövalyelerin şapeli, minare eklenerek camiye çevrilmiştir. Şapelde, Bodrum’un Turgutreis beldesindeki Yassıada’da batan M.S. VII. yy. Doğu Roma Gemisi sergilenmektedir.

A yın İçinden

Cam Salonu

Bu salonda, M.Ö. XIV. yüzyıl ile M.S. XI. yüzyıl arasına tarihlenen çeşitli cam eserler sergilenmektedir. Sağdaki ilk vitrinde M.Ö. XIV. yüzyıla ait Miken cam boncuk dizisi ile Kaş Uluburun Batığı’ndan çıkarılan aynı devre ait cam külçeler yer almaktadır. Salonun büyük bir bölümünü ise, M.S. XI. yüzyıla tarih-lendirilen Serçe Limanı Batığı’nın cam koleksiyonu oluşturmaktadır.

Cam Batığı

Burada Marmaris’in 24 mil kadar batısında, Bozukkale (Loryma Antik Kenti) yakınlarındaki Serçe Limanı içinde bulunan ve Cam Batığı diye adlandırılan gemiye ait buluntular sergilen-mektedir. Kıyıya yakın bir yerde, 32 metre derinlikte kum bir zeminde, iskele üzerine yatmış durumda olan batık gemi, Prof. Dr. George F. Bass başkanlığında Türk ve Amerikalılar’dan oluşan bir ekip tarafından 1977–1979 yılları arasında kazılmıştır.

Yılanlı Kule (Saklı Müze)

İspanyol Kulesi, alt kat girişinin sonunda bulunan yılan kabartması nedeniyle “Yılanlı kule” olarak adlandırılmaktadır. Yılanlı Kule şövalyeler zamanında revir odası olarak kullanılmıştır. Kulenin üst katında “Doğum - Yaşam - Ölüm” anlatılmaktadır. Kulenin alt bölümünde Amfora Depo sergilemesi vardır.

Alman Kulesi

Yılanlı Kule’nin doğusunda görülen yarım yuvarlak kule Alman Kulesi’dir. 1437–1440 yılları arasında yapılmıştır. Alman Kulesi, Ortaçağ şövalye yaşantısını yansıtacak şekilde düzenlenmiştir.

Forsaların Toplu Mezar Sergilemesi

Alman Kulesi’nin doğusunda “Forsaların Toplu Mezarı” sergilenmektedir. Bu salonda, toplu mezarın bir bölümü, bulunduğu yerden komple alınarak sergilenmiştir.

Zindan

Kalın sur duvarlarının çevrelediği iç hendekte iki kule vardır. Bunlar, Gatineau ve Caretto Kuleleri’dir. Gatineau Kulesi, top mazgalları kapatılıp, hava bacaları tıkandıktan sonra, 1513–1522 yılları arasında zindan (işkence odası) olarak kullanılmıştır.

Tektaş Batığı

Çeşme’nin güneydoğusunda Tektaş Burnu’nda 1996 yılında Sualtı Arkeoloji Enstitüsü’nün (INA) yaptığı araştırma sırasında M.Ö. V. yüzyıla ait bir batık bulunmuştur. Batığın kazısı 1999- 2001 yılları arasında Prof. Dr. George F. Bass başkanlığında bir ekip tarafından yapılmıştır. Akdeniz’de Klasik döneme ait, kazısı yapılan tek batıktır.

Uluburun Batığı

İkinci salonda Kaş-Uluburun Batığı, limanda ve sualtında gösterilmiştir. Dünya müzeciliğinde ilk defa böyle bir sergileme gerçekleştirilmiştir. Uluburun Gemisi son yüzyılın en önemli buluntu topluluklarındandır. Batığın kazısı, Sualtı Arkeoloji Enstitüsünce (I.N.A) önce Prof. Dr. George F. Bass, sonra Dr. Cemal Pulak başkanlığında 1984–1994 yılları arasında yapılmıştır. Batıkta bulunan sedir ağacından dendrokronolojik yöntemle M.Ö. 1305 yılına tarihlendirilmiştir.

Karyalı Prenses Salonu

Karyalı Prenses’in lahit mezarı, 1989 yılında müze uzmanları tarafından yapılan bir temel kontrolü sırasında bulunmuştur. Odanın sağında kraliçenin yekpare taştan oyulmuş lahiti bulunmaktadır. Karyalı Prenses’in etlendirildikten sonraki görünümü, dar kenardaki niş içinde tüm görkemiyle karşımıza çıkmaktadır. Karyalı Prenses Salonu, ziyaretçileri buluntularla M.Ö. IV. yüzyıla götürmektedir.

İngiliz Kulesi

İngiliz Kulesi, kalenin güneydoğu köşesindedir. Üç katlı olan kulenin batıda sur dışında, kuzeyde iç kalede olmak üzere iki girişi vardır. Batı duvarı üzerinde Arkaik Devir’e tarihlendirilen bir aslan vardır. Aslanın üzerinde İngiliz Kralı IV. Henry’nin (1399–1413) kraliyet arması bulunmaktadır. Üst katı, 500 yıllık bir geçmişi yansıtacak şekilde düzenlenmiştir.

Genç Tunç Çağı Batıkları

Salon üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümünde, M.Ö. XII. yüzyıl Gelidonya Burnu Batığı ile M.Ö. XVI. yüzyıl Şeytan Deresi Batığı eserleri sergilenmektedir. Bu bölümün sol tarafında, dünyanın ilk bilimsel sualtı kazısından çıkarılan eserler bulunmaktadır.

Komutan Kulesi

Birinci Dünya Savaşı sırasında (1915’te) Bodrum’u savunurken şehit düşen İbrahim Nezihi Bey’in ve onunla birlikte Bodrum’u savunan Yüzbaşı Rıfat Önal ve Kaymakam Faik Üstün’ün anısına hazırlanmıştır.

Sikke ve Mücevherat Salonu

Sikke ve Mücevherat Salonu olarak kullanılan tonozlu yapı, İtalyan Kulesi’nin alt katıdır. Bölgede kullanılan sikkeler ağırlık sıralarıyla ön ve arka yüzleri görülecek biçimde sergilenmiştir. Köşe vitrini Halikarnassos Şehir Devleti Sikkeleri’ne ayrılmıştır. Bu sikkeler içinde Mausolos’un babası Hekatomnos’a ait sikke çok nadirdir (M.Ö.395–377).

Türk Hamamı

Güney duvarına bitişik olan Türk Hamamı 1895 yılında hapishane döneminde yapılmıştır; restore edilerek 1991 yılında açılmıştır. Hamam; giriş, soğukluk (soyunma), sıcaklık (yıkanma) ve külhandan oluşmuştur.

A yaküstü

“Tüm gençlerimizin, attıkları her adımda, onlara çok değer veren yakınlarını, sevenlerini düşünerek hareket etmelerini ve kendilerini korumalarının öneminin altını çizmek isterim”...

OASİS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi yöneticisi Mazhar Vardar, 22 Mayıs Cumartesi günü bir baba olarak hayatta yaşanabilecek olan en büyük acıyı yaşadı. 30 yaşındaki evladı Emre’yi talihsiz bir tırafik kazası sonucunda kaybetti. Kendisinin acısını payşıyor, tanrıdan sabır diliyoruz.

Bodrum’u yasa boğan ve sevgili oğlunuzun vefatı ile sonuçlanan talihsiz trafik kazası nedeniyle ile sabır diliyoruz. Başınız sağ olsun. Sizler sağ olun. Çok iyi yetişmiş, değerli bir Türk gencinin bu kadar ucuz bir şekilde aramızdan ayrılması gerçekten çok üzücü, korkunç bir olay. Bize Oğlunuz Emre Vardar’ı anlatmak ister misiniz? Emre 1980 Eylül doğumlu. Ankara Yükseliş Kolejinde liseyi eğitimini tamamlayıp, Amerika Birleşik Devletleri’nde San Diego State Üniversitesi İşletme Fakültesi, Pazarlama bölümünden mezun oldu. 10 yaşından itibaren yüzdü, başarılı bir sporcu idi. 50 ve 100 metre serbest,

100 ve 200 metre kelebek branşlarında yıllarca başarı ile yüzdü. Yükseliş Yüzme takımının kaptanlığını yaptı. Yüzdüğü branşlarda Türkiye’nin ilk üçünde yer aldı. San Diego State Üniversite takımında tüm eğitimi boyunca yüzdü. San Diego State Üniversitesinin Kız Yüzme Takımını kurdu ve koçluğunu yaptı. Bu takımı şampiyon yapıp, yılın koçu seçildi. Başarılı bir spor adamı idi. Bu yıl, Avrupa’da yapılacak “Dünya Master”lar yüzme yarışlarına katılmayı planlıyordu. Tüm üniversite hayatı süresinde hem okudu, hem çalıştı. Üniversite sonrasında bir yıl kadar Nurol İnşaat A.Ş. bünyesinde Abu Dhabi’de görev yaptı. Askerlik görevini tamamladıktan

“Yaşantımın kalan bölümünü yaşamak üzere on dört yıl önce yerleştiğim Bodrum’da, Bodrum’lularla aramızda kurulmuş olan olağanüstü bu bağın, böyle acı bir olay ile farkına varmak istemezdim. Bodrum’lu dostlarıma, hemşerilerime şükranlarımı sunuyorum. Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Bodrum, bizleri öylesine sıcak kucakladı ve sarmaladı ki, bu tarifsiz acı içinde, ayakta kalabildiysek, sebebi bu sevgi yüklü büyük destekleridir”. sonra, Türkiye’de iş hayatına Garanti Bankası’nda başladı. Beş yıldan beri aynı bankada görev yapmakta idi. Son görevi, Garanti Bankası Genel Müdürlüğü bünyesinde, Ticari Bankacılık Pazarlama Müdürlüğü’nde, Strateji Planlama Yönetmeniydi. İyi eğitilmiş, prensipli, geniş çevresi olan, sevgi dolu, çalışkan bir insan, iyi bir spor adamıydı. Yazık oldu. Bu ucuz ölüm ona hiç yakışmadı. Ben, ailem ve yakınlarımız çaresizliği ve çok büyük bir acıyı yaşıyoruz. Kazanın olduğu gün hastanedeki kalabalık ve toplanan dostlarınızın yaşadığı üzüntünün boyutu tarifsizdi. Yaşantımın kalan bölümünü yaşamak üzere on dört yıl önce yerleştiğim Bodrum’da, Bodrum’lularla aramızda kurulmuş olan olağanüstü bu bağın, böyle acı bir olay ile farkına varmak istemezdim. Bodrum’lu dostlarıma, hemşerilerime şükranlarımı sunuyorum. Hepsine teşekkürlerimi sunuyorum. Bodrum, bizleri öylesine sıcak kucakladı ve sarmaladı ki, bu tarifsiz acı içinde, ayakta kalabildiysek, sebebi bu sevgi yüklü büyük destekleridir. Allah hepsinden razı olsun, eksikliklerini bizlere göstermesin. Hem Bodrum’da, hem Ankara’da bu desteği her an bize hissettirdiler ve halen artarak hissettirmektedirler. Sağ olsunlar. Sözün bittiği bir noktadayız, başka söylemek istediğiniz? Sevgili oğlum Emre’yle, bir baba oğul ilişkisinden çok, iki arkadaş ilişkisine dönüşmüş, bir sevgi dünyasında yaşıyorduk. Karşılıklı, baba ve oğul olarak aramızda “keşke”lerin olmadığı güzel bir hayat yaşadık. O beni hiç üzmedi, benim gururum oldu, ben de elimden gelen her şeyi onun için severek yaptım. Onun kaybı, yeri doldurulamayacak bir boşluk olarak, bundan sonraki yaşantımda, beni hep eksik bırakacak. Tüm gençlerimizin, attıkları her adımda, onlara çok değer veren yakınlarını, sevenlerini düşünerek hareket etmelerini ve kendilerini korumalarının öneminin altını çizmek isterim. Onların varlığı, hem aileleri, hem de ülkemizin geleceği açısından büyük değer ifade etmektedir. Allah kimseye böyle acı göstermesin. Emre’yi seven herkese baş sağlığı diliyorum. Teşekkür ederim.

A yın İçinden

HAYAT AĞACI

sağlıkllı ömür vadediyor Zeytin Dostları Bitez’de bir araya geldi. Bitez Belediyesi tarafından, 28 Mayıs Perşembe günü Bodrum’da ilk kez Zeytinyağ Festivali düzenlendi. “Bitez Zeytinyağı Buluşması”nda zeytin ve zeytinyağı sektörünün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Adaboğazı’nda denizde yapılan ‘’Adaboğazı zeytin ağaç varlığını yaşatalım’’ eylemi ile sona erdi.

odrum Bitez Belediyesi’nin ev sahipliğini yaptığı; Zeytindostu Derneği, Çine Gelişim Vakfı, Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası ve yerel kuruluşlar tarafından da desteklenen “Zeytinyağı Bitez Buluşması’’ Adaboğazı’nda denizde yapılan ‘’Adaboğazı zeytin ağaç varlığını yaşatalım’’ eylemi ile sona erdi. Eyleme katılan yaklaşık 30 tekne

Adaboğazı koyunda demirledi. Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez “Delice zeytin”ler adına bir zeytin manifestosu okudu. İtalyan Tadım Birliği’nden gelen eğitmenlerin 3 gün süren seminer çalışmalarında başarılı olan kursiyerlere sertifika verme töreninden sonra Bodrum ve Bitez’li denizcilerin onlarca teknesi ile Adaboğazı’na giden yüzlerce doğa ve zeytin dostu, Bitez Belediye Başkanı İbrahim

Çömez’in okuduğu ‘’Adaboğazı Deliceleri”nden Mektubunuz Var ‘’ başlıklı bildiriye sık sık ‘’Mavimiz mavi, yeşilimiz yeşil kalacak’’ sloganlarıyla eşlik ettiler. Çömez, “Zeytinin yabani atası olan delicelerle ortak yaşama alanımız olan Adaboğazı” nı bütün dünyayı para ve kar olarak gören zihniyetin tehditlerinden korumaya kararlı olduklarını ifade ederek, bu konuda herkesi birlikte olmaya davet etti.

ADABOĞAZINDAN MEKTUBUNUZ VAR..... Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez “Delice zeytin”ler adına bir zeytin manifestosu okudu. Deliceyim; Zeytinin yabani, asi atasıyım. Bu toprakların, bu iklimin ve de karatavuk kuşlarının mucizevi biraradalığıyla varoldum.. Gövdeme insan eli değdi ve zeytin oldum. Ve bir canlının bir başka canlıyla sürdürdüğü en güzel en bereketli maceralarından biri başladı.. İNSAN VE ZEYTİNİN ÖYKÜSÜ ..! Akdenizde doğdum, Akdenizde oldum ve bütün Dünyaya yayıldım... Gölgemle, odunumla, şifa ve lezzet kaynağı suyumla İnsan’a en yakın, en dost canlılardan biriyim. Binlerce yıl kadrim bilindi, değerim teslim edildi. Kutsallık haresiyle taçlandırıldım. Kutsal metinlerin, efsanelerin en temel ögelerinden biri oldum. Bu nedenle Adem öldüğünde ağzında ölümsüzlüğün simgesi olarak ben vardım. Nuh; tufanın sona erdiğini gemisinden saldığı güvercinlerin ağzında dalımı gördüğünde anladı. Yokoluşa karşı hayatın işareti oldum. Bu nedenle HAYAT AĞACI olarak anıldım. İsrailoğullarının ilk kralı SAUL tahta çıktığında alnına kötülüklerden korunsun ve uzun ömürlü olsun diye benim yağımdan sürüldü. Zeus’un topladığı tanrılar meclisi Poseidon’un AT’ına karşı Athena’nın

DELİCE’sini en değerli armağan seçti. At’a karşı zeytin, göçebeliğe karşı yerleşiklik... Ben, savaşa ve talana karşı uygarlığın ve refahın simgesi oldum... Binlerce yıldır akropolis benim yağımla aydınlanıyor... Binlerce yıldır sabrın ve azmin simgesiyim... En kıymetli tanrıların heykelleri odunumdan yapıldı... Gölgemde doğmak kısmet sayıldı... İsa’nın dünyaya gelmesine henüz 700 yıl varken yasayla korunan ilk ağacım. Korundum ve bana bakanları korudum. Romalılar, en savaşcı kavimler bile beni yetiştirenleri askerlikten muaf saydılar. Olimpiyatlarda en iyilerin nişanıydım. Birinciler testilerini benim yağımla doldurdular.. Ancak son 200 yılda insanın doğayla ilişkisi değişti. İnsanlar; hakiki zenginliğin dünyamızın sağlığında yattığını unuttu. Doğayı tüketilecek sınırsız bir kaynak olarak gördü ve bunun sonucunda dünya hızla ölüyor.. BU SEFER BENİ KORUMAK SİZİN BOYNUNUZUN BORCU.... ADABOĞAZI DELİCELERİ.

SİMİ

Komşu ile ORTAK ÇÖZÜM arayışı... Ekonomik kriz, Yunanistan’da turizmi vurdu. Yunanlı yetkililer, adalardaki turizm sektöründe düşüşü önlemek için, başta Bodrum olmak üzere Türkiye’nin Ege sahilindeki kentlerle ortak hareket etmeyi hedefliyor.

unanistan’da yaşanan ekonomik kriz, turizmi sekteye uğrattı. İstanköy (Kos), Sömbeki (Simi), Kilimli (Kalimnos) ve Leros adalarında nisan ayının başından itibaren kapılarını turizme açan turistik tesislerde doluluk oranı yüzde 5’i geçemedi.

Turizmde eski günlerini arayan Yunan adalarının yetkilileri, çözüm için Türkiye ile 48 saat veya daha fazla süreli vizenin kaldırılması halinde, biraz olsun rahatlayacakları gerekçesiyle bu konudaki düşüncelerini Atina’ya iletti. Yunan adalarının belediye başkanları ayrıca ay sonunda Leros Adası’nda düzenlenecek turizm forumunda, komşu adalarla birlikte hareket edip, bölgedeki turisti başka ülkelere kaptırmama kararı da aldı. İstanköy Belediye Başkanı Yorgo Giritsi, konuk ettiği Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a, beş yıl önceki turizmi mumla aradıklarını söyledi. Türkiye ile Yunanistan başbakanları arasındaki görüşmelerin olumlu geçmesinin kendilerini biraz olsun rahatlattığını da belirten Giritsi, ortalama yılda 1 milyon 200 bin turistin ziyaret ettiği İstanköy Adası’nda, bu rakamın 2009 yılında 700 bine kadar düştüğüne dikkati çekti. Bu düşüşün hızla devam etiğinin de altını çizen Giritsi, bu soruna ortak çözüm üretmenin zamanı geldiğini kaydetti. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, komşunun aksine Mayıs ayından itibaren ilçedeki sahillerin hareketlenmeye başladığını, turistik tesislerdeki doluluk oranının yüzde 60’a ulaştığını ifade etti. İstanköy Belediye Başkanı Giritsi’nin uyarılarını dikkate aldıklarını da belirten Kocadon, “Bu nedenle turizmde gelecek yılların planını yapmak, bölgedeki önemli turizm potansiyelini dünyanın başka ülkelerine kaptırmamak için birlikte projeler üretip, birlikte hareket etme kararı aldık. Her iki ülkeye gelen turistlerin karşılıklı olarak birbirlerini ziyaret etmelerini sağlayacağız. Bu nedenle 29-30 Mayıs tarihleri arasında komşu Leros Adası’nda düzenlenecek Türk-Yunan turizm fuarını ciddiye alıyoruz. Bir de 48 saat ve daha üzeri vizesiz geçişler sağlanırsa Bodrum’dan komşuya turist yağdırırız. Haftada en az 15 bin turist komşu adaya gider” dedi.

Mayıs ayı boyunca Ana yollar ve ara caddeler dahil olmak üzere

Yolunuz açık Geçtiğimiz ay, Bodrum Bülten’in www.bodrumajans.com.tr sitesi anket bölümünde, “Bodrum Yarımadası’nın Ana yolları ve ara caddeleri dahil olmak üzere dört bir yanında yol çalışmaları devam ediyor; dedik ve aşağıdaki şıkları sıraladık.... 1 Hala bitmemiş olan çalışmalar Bodrum’da sezonu olumsuz etkileyecek. 2 Şu an kötü gözükebilir ama çalışmalar tamamlanınca Bodrum eskisinden daha güzel olacak.

GEÇTİĞİMİZ AY BODRUM, SEZONU TURİZM HAFTASIYLA KARŞILADI. YOL YAPIM ÇALIŞMALARI HALA SÜRÜYOR. BAZI YOLLAR KADERLERİNE TERT EDİLMİŞ DURUMDA.

Turizm haftası etkinlikleri Kral Mousolos’un 3 bin yıllık anıt mezarında düzenlenen kokteyl ile başladı, İskele Meydanı’ nda düzenlenen renkli görüntülerle devam etti.

eçtiğimiz ay Bodrum Kaymakamlığı ve Bodrum Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliklerle turizm sezonu açılmış, etkinlikler gerçekleştirilmiş ve yeni sezonla ilgili aşağıdaki görüşler belirtilmişti;

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Bodrum’u artık sadece Avrupa’da değil, Orta Asya, Afrika, Uzak Doğu ve Amerika’da tanıtıp pazarlıyoruz. Bodrum’a bu yıl gelen turist sayısını yüzde 35 arttıracağız” dedi. BODER Başkanı Halil Özyurt, “Bu sezon Bodrum’a gelecek turist sayısında yüzde 15 artış bekliyoruz” dedi. Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Turizm Haftası’nın il merkezinde ve turistik ilçelerde çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirterek, bu yıl

Web sitemizin anket bölümünde oylamaya katılan ziyaretçilerimizin % 54,5’i Hala bitmemiş olan çalışmalar Bodrum’da sezonu olumsuz etkileyecek derken. %45,5’i Şu an kötü gözüküyor ama çalışmalar tamamlanınca Bodrum eskisinden daha güzel olacak görüşündeler. Bize göre yolların onarımı şu ya da bu şekilde geç kalmış durumda, onlar bir şekilde bitiyor, bitecek. Ama asıl sorun onlar değil. Olduğu gibi duran, onarımı düşünülmeyen, ulaşımı zorlaştıran, Bodrum’u utandıran Bitez, Gümüşlük ve Akyarlar gibi yollar. Onlar ne olacak?

Bodrum Yarımadası’nın Ana yolları ve ara caddeleri dahil olmak üzere dört bir yanında yol çalışmaları devam ediyor;

1 2

- Hala bitmemiş olan çalışmalar Bodrum’da sezonu olumsuz etkileyecek.

% 54,5

- Şu an kötü gözükebilir ama çalışmalar tamamlanınca Bodrum eskisinden daha güzel olacak.

% 45.5

dört bir yanda yol çalışmaları devam etti.

olsun!.. tüm çalışmaların turist memnuniyeti üzerine yoğunlaştırıldığını kaydetti. Muğla’nın 2009 yılında, yaklaşık 3 milyon yabancı turisti ağırladığını bu yıl da bu rakamların aşılmasının hedeflendiğini belirtti. Dr. Altıparmak, “Valiliğimiz bünyesinde hizmete verilen ‘Alo 179 Turizm Hattı’ Türkçe, İngilizce ve Rusça dillerinde yerli ve yabancı turistlere hizmetini sürdürecektir. diyerek mesajına şöyle devam etti: “İlçe kaymakamlıkları ve belediye başkanlıklarıyla köy ve mahalle muhtarlarının, sektörün başarısı için, azami duyarlılık göstermeleri gerekmektedir. Bu konuda, tüm kişi ve kuruluşların görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Ülkemiz turizminin odak noktası durumundaki ilimizde, tüm yurttaşlarımızın ‘Turizm Haftasını’ içtenlikle kutluyor, ilimiz genelindeki işletmelere de, bol kazançlı ve sağlık içinde bir turizm sezonu diliyorum. Bu vesileyle, en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi. Turizm haftasıyla sezona merhaba dediğimiz Mayıs ayı boyunca Bodrum’a gelen konukları daha kilometrelerce öncesinden onarım halindeki karayollarında karşıladık. Yarımadaya geldiklerinde durum hiç de farklı değildi. Pekçok yol onarım halinde, pekçok yol delik deşik. Onarım halindekiler bazı nedenlerden gecikmiş olabilir, belliki bitecek. Hatta bir bölümü bu süre içinde bitti bile. Peki delik deşik olan Akyarlar yolu gibi, Gümüşlük yolu gibi yerler ne olacak. Bu halde mi ağırlayacağız konuklarımızı? Bir daha gelmeleri için...

B ir Z amanlar Bodrum

FİKRET KIZILOK Türk pop müziğin efsanelerinden biri. Gençlik yıllarında Elvis Presley’den etkilenerek gitarı eline aldı ve bir daha hiç bırakmadı. Son yıllarının büyük bir bölümünü Bodrum’da geçiren Kızılok, ardında bir çok unutulmaz şarkı bırakarak 2001 yılında hayata veda etti.

FİKRET KIZILOK’TAN İKİ BODRUM PORTRESİ

Raşit ve Ali Dayı YÜRÜYEN ÇAYDANLIK

etmez. Ondan Raşit’in çiçekleri rengarenktir.

Sene 1936. Bodrum’un Yeniköy mahallesinde feryat figan bir çocuk doğuyor. Şirin mi şirin. Daha kırkını tamam etmeden yürüme temayülünde ve de nerede saza söze rastgele kaşı gözü fıkır fıkır oynuyor. Ailesi az buçuk her Bodrumlu gibi ona dede adını yakıştırıp adına Raşit diyorlar. Raşit tastamam yürümeye başladığında ilk işi babasının çayını tazelemek oluyor. Daha üçüne basmadan ilk cürme meşgutu annesi yapıyor: Bir komşu düğününde göbek atmaya kalkan babasının, masadaki rakı bardağı “cayırt” diye Raşit’in midesinde. O gün bugün bu iki nesne Raşit’in ayrılmaz iki alameti. Elde çay, midede rakı. Raşit iyi çay yapar. Çok kişi çayın içine bir şeyler katıyor da ondan iyi olur zanneder. Oysa hayır, Raşit’in kendine has yöntemleri vardır.

Damaklarda güzel bir rayiba bırakan bu çay, Bodrum’un her tarafında kolayca müşteri bulur. Ve Raşit bu çayı üşenmeden herkese taşır, taaaaa ikinci “harb-i umumi’den beri. Hesapladık Raşit’in kahve civarında günde ortalama altıyüz kişiye çay yetiştirdiğini, yüz kişiye de “uzak hizmet” yaptığını. 600 çay için 50’şer adım atsa 30.000 adım eder, 100’er adım atsa eder 10.000. Bu arada akşama doğru kafayı bulunca kişneye kişneye yaptığı iskele meydanı turu da hesabımıza göre 620 adım. Buna birde akşam temizliği eklenirse ceman 45.000 adım eder.

RAŞİT

Raşit çayı yıkar Raşit çayı pirinç gibi ayıklar Raşit çayı makarna gibi kaynayan suya atar. Ve Raşit çayı buğulama gibi kapak altında istimlendirir ve bu işlem sırasında suyun üzerindeki başıboş kalan kırık yaprakları toplamayı da ihmal

Adımı 75 cm. den 3.375 cm. yani 34 kilometre bunu 365 ile çarptığımızda 13.410 kilometre yapıyor. 35 senelik çaycı Raşit bugüne kadar tek tam 434.350 km. yürümüştür. Bu 10 defa dün-

yayı dönmek demektir. Bilemeyiz ki bu rekor kırılmış mıdır. Hem de kıyak kafayla. Ton ton Raşit, her Bodrum tiryakisinin burnunda tüten adam. Her zaman gülmesini bilen adam. Çayın ile rakın ile güleryüzünle ve de o tatlı kişneyişinle eksik olmayasın başımızdan e mi…

KARGALARIN BAŞBELASI Bilmem şöyle bir cigara yakıp Raşit’in kahveden hiç bizim Çerezci Ali Dayı’yı seyreylediniz mi? İskele Meydanı’ndaki Ticaret Bankası’nın önünde şirin bir ihtiyar, bir o kadar da şirin dört tekerlekli dükkanı her akşam üstü faaliyete geçer, fındık, fıstık ve de kese kağıtlarının arasına saklanmış, bir duble rakısı güneşin batmasına dört parmak kala Ali Dayı’nın dudağına kavuşur. Az konuşur Ali Dayı, sessiz sedasız, tüm İskele Meydanı onun kontrolu altındadır. İçinden selam verir Ali Dayı, sizi tanımadı duymadı zannedersiniz, üç dört adım yürürsünüz arkadan boğuk sesiyle cevaplar. - Allaha şükür çoook iyiyim. Yaşıyor olmanın derin anlamını onun selamından rahatça anlarsınız. Bu portatif fındık, fıstık dükkanının altı oldukça geniş bir teşkilata sahiptir. Ali Dayı istese tüm İskele Meydanının o akşamki sakinlerine kafayı buldurabilir. Akşamın her saatinde yeni yeni ve mini nevaleler bu küçük dükkanın altından yavaşça boy gösterir: İki fıstık, bir boğma peynir, bir balık kuyruğu, iki çiçek dolması, üç tek iri fasülye vs. Ali Dayı bütün bu işleri yaparken bir saat tamircisi kadar zarif çalışır, üstelik de bir CIA ajanı gibi ihtiyatlı. Zira Ali Dayı’nın mezeleri her an uzanan bir dost elinde kalabilir. Bizlere pek şirin görünen Ali Dayı’yı gelin bir de kargalara sorun.

1970’ler Raşit’in Kahvesi. “Faik Ertener’in arşivinden” Ali Dayı ateşi ve barutu çok iyi bilir. Anarşist, terörist halt etsin yanında. Akşam üstü, vakti gelince Ali Dayı iskemleden şöyle bir doğrulur, derin derin iki öksürür, kollarını çapa gibi sallayarak kaleye doğru başlar ilerlemeye, Bunu sezen iki üç yaşlı karga bir iki nağra patlatır, ama nafile, diğer bütün kargalar karakolun damında ve de okaliptüslerin üzerinde gaflet uykusundadırlar. Ali Dayı gözden kaybolup barutu ve ateşi sakladığı yerden alır ve teşkilat tamamlanınca: - Boomomm İskele Meydanında içilen tüm çayların bir yudumu yerlere serpilir. Ve de gaflet uykusundaki diğer kargalar feryat figan havada hiç alışmadıkları abuk subuk çizgiler çizerek dağılırlar. Sonra, herkesin baş parmağı damağında meydanı bir gülüşme kaplar. Ve Ali Dayı Kalenin oradan muzip bir ifadeyle hiçbir şey olmamışcasına üstelik kargalara hiç mi hiç bakmadan gelir iskemlesine oturur. - Hadi taze taze fındık, fıstık. Ali Dayı, her Ramazan’da kargaların baş belası kesilir, her gün değişen iftar saatini de bir türlü kavrayamayan kargalarla belli ki aralarında derin bir husumet olsa gerek. İlahi Ali Dayı.

Kaynak: Merhaba Gazetesi

ERDOĞAN KAYALAR /

erdogankayalar@gmail.com

SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ BODRUM

Türk deniz tarihine, şan veren büyük Amiral

Turgut Reis

Turgut Reis’in, Karabağ köyündeki taş bir evde dünyaya gelen Turgut, köyün çobanı olmuş. Gözleri ve aklı denize takılı olan Turgut, her gün sürüsünü sahile götürmüş. Akşamları gönlünü denizde bırakarak köyüne dönmüş. - Aliii!... - Ne buba. - Çapayı al. Koş Erem Tepe’sine. - Ne olcek? - MALIMIZI TAPU ETCEZ… Ali koşup gidiyor. Kırk, elli kadar bahriyeli asker orada. Askerler Ali’ye; “Bu işi biz yapacağız, size teslim edeceğiz, madem gelmişsin, ilk çapayı sen vur.” der. Ve Ali ilk çapayı vuruyor. Bahriyelilerle beraber zemin düzeltiliyor. Yeniden düzenleniyor. Kurmay Binbaşı Kemal Kayacan denetiminde, Amiral Turgut Reis abidesi çalışmaları başlıyor. Yıl 1946. (Bodrum Turgut Reis Gazetesi 22.08.1998) Kim bu Ali? Turgut Reislilerin yakından tanıdığı Ali Hoca. Yalı camii hocası: Ali Haydar Pekdemir. Yıllar çabuk geçiyor. 1949 yılına geliniyor ve Amiral Turgut Reis Abidesi dikilerek açılışı yapılıyor: 23 Haziran 1949. Anıtın plaketinde şöyle yazıyor; “Türk deniz tarihine, şan veren büyük Amiral Turgut’un hatırasına.” Doğumu 1485 Karabağ şehadeti 1565 Malta.

Denizin dibinde, denize hasret Turgut.

Turgut Reis’in, Karabağ köyündeki taş bir evde dünyaya gelen Turgut, köyün çobanı olmuş. Gözleri ve aklı denize takılı olan Turgut, her gün sürüsünü sahile götürmüş. Akşamları gönlünü denizde bırakarak köyüne dönmüş. Seneler sonra başka bir çoban Bingöl’den sesleniyor: “Henüz deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum. Ebencet buraların aşinasıdır soyum.” Denizin dibinde, denize hasret Turgut 15 yaşına geldiğinde bu hasrete fazla dayanamamış, su almaya gelen bir Türk gemisine binerek, Orhan Veli’nin çağrısına uymuş: “Hey ne duruyorsun be? At kendini denize. Yelken ol, kürek ol, balık ol, Git gide bildiğin yere.” İşte, Turgut ta 1500 yılında atmış kendini denize, gitmiş gidebildiği yere… Barbarosla, Hızır Reisle, Aydın Reisle, Salih Reisle, Uluç Ali Reis’le…

Bizim adımız pek duyulmamıştır. Turgut diyorlar.

Feridun Fazıl Tülbentçi Turgut Reis adlı kitabında; “Taslar dolup

boşalıyor, kafalar tütsüleniyordu. Sohbetin tatlı olduğu yerde, Leventlerden biri şu haberi getirdi: Yelkenleri şişmiş, direkleri sapasağlam ve fenerleri yanan bir tekne limana girmiş, pek ustaca bir manevradan sonra: -Funda Bismillah! Kumandasıyla demirlemişti. Acaba, böyle fırtınalı ve tehlikeli bir havada denizin göklere değdiği yerde, pervasızca dolaşan kimdi? Hızır Reis, limanda demirleyen tekneden sahile çıkacaklar olursa, doğruca alıp buraya getirilmesinin emrini verdi. Belki bir saatten fazla zaman geçti, aynı Levent geldi, gemiden sahile çıkan beş denizciyi alıp getirdiğini, Türk olduklarını ve buyur için izin istendiğini söyledi. İzin verildi. Levent içeriye beş genci aldı, hiçbiri otuzdan fazla göstermiyordu. Sağ eli kabzası altın kakmalı kabzasında, yırtmaçlı cepkeninin üç düğmesi altın uzun boylu, geniş omuzlu, erkek güzeli Korsa’nın geminin sahibi veya kaptanı olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Selamlaştılar. Gösterilen yerlere oturdular. -Adınızı bağışlar mısınız, Fener yakmış Reisim? (Gemileri kumanda eden kaptan anlamına gelir.) -Kaç yıl var ki, adımızı biz bile unuttuk.Bize hristiyan yakalarında Barbaros Kardeşler diyorlar. Bilmem bu ad sana bir şeyler hatırlatıyor mu? Genç denizci yerinden fırladı. Hızırın ellerini öpmek istedi. Hızır, elinin öpülmesine müsaade etmedi. Sordu: - Sen kimsin yoldaşım? - Benim adımı nereden tanıyacaksınız? Denizlerde levent gezeriz diyerek, hayatını anlatır. Hızır Reis: - Pervasız bir denizci olduğun nasiyenden ayan (duruşundan tavrından belli) olur. Ama yoldaşım, adını bağışmaladın, kerem et. - Bizim adımız pek duyulmamıştır. Turgut diyorlar. İspanyol sahillerini vuran, hristiyan flolarına pervasızca saldıran, koca korsan, bu alçak gönüllü genç miydi? Hızır yerinden kalktı, Turgut’un boynuna sarıldı. Reisler birbirleriyle kaynaştılar. Artık Turgut’ta Barbaros kardeşlerin şanlı bayrağı altında yer alacaktı.” Cerbe adası, yeni bir Türk Reisi’ne Turgut Reise kucak açmıştı.

Turgut gerektiğinde her tarafa koşacaktı.

Akdenizde egemenliği Türklerden almak isteyen Charles-quint (Şalken), çok büyük bir donanma hazırladı. Bu haçlı donanmasının

n (1972) 23 Haziran. Ölüm yıldönümü merasimi.(Solda) n (1972) Komutan Celal Eyiceoğlu ve Kemal Kayacan Merasimde. (Sağda)

başına Andrea Doria getirildi. Haçlı donanması 600 gemi, 3000’e yakın top, 60.000 askerden oluşuyordu. Osmanlı Donanması 122 gemiden ibaretti. Kaptan-ı Derya, Barbaros Hayrettin Paşa’nın komutasındaydı. İki donanma prevezede karşı karşıya geldiler ve savaş düzenine girdiler. Barbaros ortada, oğlu Hasan Reis yanındaydı. Sağ kanata Salih Reis, sol kanada Seydi Ali Reis, Yedeğe de Turgut Reis komuta ediyorlardı. Turgut gerektiğinde her tarafa koşacaktı. Barbaros ona bu görevi verirken; “Turgutça sana güveniyorum.” Demişti. Barbaros büyük bir sabırla bekliyordu. Güney rüzgarları sert esmekteydi. Rüzgarlar birden kaldı, Barbaros’un beklediği an gelmişti. Gürledi “Foga Bismillah!... ” 27 Eylül 1938 Cuma. Türk toplarının atışıyla, denizlerdeki büyük savaş başladı. Barbaros o güne kadar görülmemiş, kendi dehasına has, yarma ve çevirme hareketleriyle, topçusunun da isabetli atışlarıyla, haçlı donanmasını perişan etmişti. Gecenin karanlığından yararlanabilenler, Fener’lerini söndürerek kaçabilmişlerdi. Bu zaferle Barbaros tarihin en büyük deniz komutanı olarak kabul edildi. Bu büyük zaferde Turgutun’da payı büyüktü. Preveze savaşında görevini tam anlamıyla yerine getirdi Turgut Reis. 1540 yılında Korsika Adası’ndaydı. Kavli ile Lianza limanları arasında Gerallata Koyu’nda demirlenmişti. Küçük kalenin muhafızları, prova direklerinde kırmızı-beyaz zemin üzerinde, yeşil hilal olan, Turgut’un forsunu görür görmez onları bayraklarla selamlamışlar ve dostça karşılamışlardı. Gemilerine bakım yapıyorlardı Turgut Reis sabah namazını kılmış, Kur-an okuyordu. Baskın haberi geldi. Duasını edip kalktı, limanı kapatan Haçlı Donanmasına yüklendi. Yarma harekatını başarması mümkün değildi. Bir tek kendi gemisi kalmıştı. Gırtlak gırtlağa yapılan savaşta esir düştü: “Rabbim! Bana şehadet rütbesini çok mu gördün?” diye bağırdı. Dragut Amiral gemisine götürüldü. Güverteye çıkarken Andrea Doria’nın kendini nasıl karşılayacağını düşünüyordu. Ancak, karşısında süslü elbiseler içinde kız gibi, çok genç bir denizciyi görünce üzüldü; “Aman Yarabbi! Beni yeni hayız (itibarlı) görmüş bir kızın eline mi düşürdün?” Sözü genç Amiral’i kızdırdı. Öfkeyle yerinden kalkan Amiral, elini kaldırarak Turgut’u tokatlamak istemişti, ne var ki, karşısında dimdik duran, alev alev yanan gözlerle kendisine bakan bu heybetli adama vuramamış, eli havada kalmıştı.

Barbaros Cenova önlerine geldi. Zindandaki, Turgut Reis’i istedi.

Şalken ile Fransa Kralı Fransuva arasındaki mücadele alevlenmişti. Fransuva hamisi Kanun-i Sultan Sülayman’dan yardım istemişti. Kanun-i 1543 yılında, Kaptan-ı Derya, Barbaros Hayrettin Paşayı yardıma gönderdi. Barbaros Cenova önlerine geldi. Zindandaki, Turgut Reis’i istedi. “Dragut, Amiral Doria’nın gemisinde açık denizdedir” dediler. Barbaros Turgut’un zindanda olduğunu biliyordu. Eğer Dragut azad edilmezse bütün limanı ve şehri yakacağını kesin bir dille söyledi. Seneto şehri kurtarmak için Dragut’u serbest bıraktı. Akdeniz tarihin en büyük korsanına tekrar kavuştu.

Cerbe Adası…

Turgut Reis, Barbaros’lardan yadigar evinde, bir sabah erkenden uyandırıldı. Liman ağzının biraz ilerisinde hristiyanların kalyonları toplanmaya başlamıştı. Gafil avlanmışlardı. Doria geliyordu. Turgut’ta hiç telaş yoktu. Dragut’un bir bildiği vardı herhal. Gemilerdeki toplar söküldü, münasip yerlere yerleştirildi. Ateş emri verildi. Ateş başlayınca hristiyan donanması geri çekildi. Bu arada Cerbe sokaklarında dolaşan Levent’ler ada halkını yardıma çağırıyordu. Doria memnundu. Donanması açılan ateş yüzünden limana giremiyordu ama, Turgut’ta dışarı çıkamıyordu. Doria Sicilya valisine mektup yazarak durumu anlatmış, yardım da istemişti. Beklenen bu süre içerisinde Turgut Ada halkını, Forsaları ve Leventleri dur duraksız çalıştırmış, gemilerini yağlı kalaslar üzerinden kaydırarak, adanın arkasındaki kanala getirmiş, oradan da denize açılmıştı. Ne de olsa Fatih’in torunuydu.

Padişah bu pervasız adamı tanımıştı

1556 Yılı Edirne… Padişah Sultan Süleyman mahiyetiyle yaptığı at gezintisinden saraya dönüyordu. Yolun iki tarafı yeni çerilerle dolmuştu “Yaşasın Sultan Süleyman Han” nidaları ayuka çıkıyor. Kalabalık arasından çıkan bir ihtiyar Padişah’a koşarak atının dizginlerinden tutuyor. Padişah’a sesleniyor. “ Şevketlu Padişah’ım kavlimiz böyle miydi? Seninle böyle mi sözleşmiştik?” Padişah bu pervasız adamı tanımıştı, atından eğildi, omzunu okşadı, “söyle bakalım. Kavlimiz neydi?” “Trablusgarp Beylerbeyliğini kimlere ihsan edersin, Sultan’ım?” Padişah vezirlerine döndü “Bu beyi Trablusgarp Beylerbeyi yaptım, Paşa ettim.” Bu pervasız ihtiyar Turgut Reis’ten başkası değildi.

n Turgut Reis İlk Abide. Ali Hoca’nın konuşması. (Solda). ıı. Abide (Ortada). III. Turgut Reis Abidesi (Üstte).

Papazlar dua ettiler, kadın, erkek, çoluk, çocuk, sivil, asker herkes ürperdi.

1564 yılı Ekim ayında divan toplandı, gelecek yıl bahar başında Malta seferine, çıkılma kararı verildi. 1564 yılı hazırlıklarla geçirildi. Donanma Kumandanı Kaptan-ı Derya Piyale Paşaydı. Sultan Süleyman Vezir-i Mustafa Paşa’yı Malta seferi serdarlığına (Başkomutanlığına) tayin etti. Trablusgarp Beylerbeyi Turgut Reisi’nde donanmaya katılmasını emretti. 1565 yılı Mart ayında bütün hazırlıklar bitirilmişti. Padişah Piyale ve Mustafa Paşaları huzura kabul edilerek; “Adanın fethine ait, bütün işleri Turgut başarabilir. Katiyyen onun reyinden hariç hareket etmiyesiniz. Tecrübesi sizden ziyadedir. Adanın ahvalini sizden iyi bilir” dedi. 1 Nisan 1565 günü Donanmayı Humayun İstanbul’dan hareket etti. 18 Mayıs 1565’te Donanma Malta sularına geldi. Malta şovalyelerinin Reisi La Valette şöyle konuştu: “Yaklaşan savaş haç ve Kur-an’ın amansız boğuşmasıyla başlayacaktır. Bu savaş haç ve Kur-an’ın ölüm kalım mücadelesidir.” Gemilerdeki müezzinler ezanlarını okuyor, müminleri ibadete çağırıyorlardı. İmamlar şöyle konuşuyordu: “Kafirlerle karşı karşıya gelince, Tanrı aşkı için vurunuz. Asla onlara sırtınızı dönmeyiniz.” 18 Mayıs 1565 Malta ve Gozo adalarının her köşesi yakılan ateşlerle ışıldadı. Dumana boğuldu. Gürleyen toplar Türk’lerin geldiğini haber verdi. Kliselerin çanları çalmaya başladı. Papazlar dua ettiler, kadın, erkek, çoluk, çocuk, sivil, asker herkes ürperdi. Yere diz çöküp ellerini göğüslerinde birleştirdiler, haç çıkardılar. 24 Mayıs’ta kuşatma işine girişildi. 2 Haziran günü Turgut Reis Üç kadırga, Üç Kalita ve 1600 askerler Malta sularına geldi. Sent-Elmo kalesinin sarılmış olduğunu gördü. Etrafı kolaçan etti. Serdar’ın yanlış bir yol tuttuğunu anladı ve dediki; “Darılma Paşa Kardeş işinizi beğenmedim. Görürüm ki yanlış yol tutturmuşunuz:” Paşanın cevabı sertti; “Turgut Paşa, kele fethi denizde adam soymağa benzemez.” Turgut Reis hiddetlendi. Mustafa Paşa’ya baktı. “Sen Ne söylersiz vezirim? Biz Barbaros

Hayrettin Paşa merhumla birlikte gezmişiz. Bugün de, Turablusgarp beylerbeyiyiz, lisanına dikkat et. Hürmet görmek istiyorsan, hürmet etmesini bil!” Her iki paşa askeri tekniklerde anlaşamadılar. Turgut Reis “Ne olmuşsa olmuş artık” diyerek kumandayı ele aldı. 16 Haziranda hücuma kalkıldı. Turgut Reis Leventlerinin başında yalın kılıç ileri altıldı. Kale duvarlarının açılan gediklerinde, balta baltaya mızrak mızrağa kanlı boğuşmalar başladı. Kalelerden de, ateş ediliyordu. Bir güllenin dağıttı kayanın parçası Turgut Reisin başına isabet etti. Serdar Mustafa Paşa kanlar içindeki Turgut Reis’i kendi çadırına taşıttı. Taarruz görülmemiş bir şiddetle sürüp gidiyordu, Turgut Reis gözlerini kapıya dikmişti, bekliyordu. Levent’lerinden biri başucunda Kur-an okuyordu. Koşarak çadıra giren Serdar Mustafa Paşa; “Paşa kardeş, Paşa kardeş, Sent-Elmo kalesi düştü” dedi. Turgut’un gözleri parladı, Ulu Tanrıya şükürler etti. Kelime-i Şahadet getirdi. Şanlar ve Şereflerle dolu bir hayat, Karabağ’da başlayıp, Malta’da noktalanmıştı. 23 Haziran 1565 Cumartesi…

“Denizlerin, her dalgası altında yatan, kahraman”

Bodrum Turgut Reis Beldesi Karabağ Mahallesi Eren Tepesi. Yani Turgut Reis anıtının olduğu tepe. 20 Haziran 1972 Donanma’nın merasim bölüğü, bando takımı, komutan Celal Eyiceoğlu, Kurmay Binbaşı Kemal Kayacan, Bodrum Kaymakamı, Turgut Reis Belediye Başkanı, davetliler, okullar ve vatandaşlar yerlerini almışlar. Ali Hoca (Ali Haydar Pekdemir). Konuklara hitap ediyor: “Ey… Orta Asya Boskırları’nda Altay Dağlarında ok atan, Roma, Viyana kapılarında kılıç sallayan, yedi denizde yelken açan, üç kıtada at koşturan. Ey bu Vatan için, Türklük için, Hürriyet için, bu mavi denizler için, Malazgirtten, Plevneye, Çaldıran’dan Çanakkale’ye, Galiçya’da, Kafkaslarda, Yemen çöllerinde, ummanların tuzlu sularında, İnönü, Sakarya, Dumlu Pınar ve Kore Topraklarında alkanları ile Türklüğün namını, şanını, yazan Çin Seddi’nde, Perut’ta, Bolga’da, Tuna’da, Nil’de, atını sulayan bu cennet vatanın her karış toprağında, yüzlerce, binlerce, şehit yatan, bu n III. Turgut Reis Kitabesi

n Turgut Reis Bayrağı

mubarek toprakları, kutsal kanları ile seve seve sulayan, uçsuz, bucaksız denizlerin, her dalgası altında yatan, kahraman Leventlerin torunları kıymetli vatandaşlarım… 1565’te Malta’da şehit düşen köylümüz Turgut Reis’in ölüm günü ve şanına layık dikilen aynı zamanda buradan, palikaryalara cevap veren, yeni abidesinin açılma merasimine, şeref vermek için toplanmış bulunuyoruz…” Sayın Cengiz Mandalinci’nin bilgilerine göre, heykelin açılışının hemen ardından, Akçaalan ilkokulu Baş öğretmenine Amiral Turgut Reis’in bayrağı hatıra olarak teslim edildi.

Ben hemen bayrağı aramaya başladım.

Önce Amiral Turgut Reis ilk öğretim okuluna gittim, müdür bey bizim okulumuzda bayrak yok dedi. Ama, aramayı da sürdürdü, Zeyyat Mandalinci İlköğretim Okulu’na telefon ederek durumu bildirdi. Cevap olumluydu, eski müdüremiz Halkis hanıma sorun. Halkis hanımefendiyi tanımıyordum, belediye de Pembe gül hanıma gittim, o hemen Halkis hanımı telefonla arayıp sordu. Cevap Zeyyat Mandalinci okulunda olabilir, bende yok, şeklindeydi. Zeyyat Mandalinci okuluna müdür yardımcısı Ahmet Bey’e gittim. “Hatırlamıyorum ama, depoları aratayım dedi”. Depolar arandı, bayrak çıkmadı, bu arada, Turgutreis Belediyesi’de kendi arşiv ve depolarında aramış bulamamıştı. 1.20x1.80 boyutlarındaki bayrak, bulanamamıştı. Kalede bulunur belki diye, Bodrum Kalesi’ne gittim, arkeolog Bahadır Bey, “Amiral Turgut Reis’in forsu bizde var, depomuzda. Biz kendimiz aslına uygun olarak, diktirdik, kırmızı beyaz zemin üstünde, yeşil hilal var” dedi.

Akdeniz’in en büyük Korsan’ı

Turgut Reis’te Sabancı Parkı yapılırken Turgut Reis abidesi Karabağ’a kaldırılmış. Yerine Mimar Tülin Atalay tarafından bugünkü III. Abide yapılmıştı. Belediye ve vatandaşlardan III. Abide’nin yapılış tarihini kesin olarak kimse hatırlayamadı. Müellif Mimar Tülin Atalay’a telefonla ulaştım. Kendisine Abide’yi tasarlarken düşüncelerini ve bitim tarihini sordum. Sorumu şöyle cevapladı: “Bu çalışmada Donanma ve Deniz Müzesinin yardımlarını aldım, en ince detayına kadar ilgilendiler. Öncelikle bir denizcinin neyi olabilir diye düşündüm. Üstelik, bu denizci Korsan’dı. Aklıma bir tekne, bir bayrak ve Levent’ler geldi. Bu üç obje üzerine tasarımı oluşturdum. Bildiğiniz gibi, bir gemi başı üzerinde 3 figür var. Önde Turgut Reis, arkasında Sancaktar, yanında bir Levent. İmalata Donanma, Şevket Sabancı ve Turgut Reis Belediyesi sponsor oldular. Ödemeler aksayınca bitim süresi uzadı. Nihayet 23 Haziran 2005 tarihinde açıldı.” Turgut! Karabağlı Turgut… Uzun boylu, geniş omuzlu, altın düğmeli cepken giyen yakışıklı Turgut. Küffar yakaları dilberlerinin hayallerini süsleyen Turgut. Akdeniz’in en büyük Korsan’ı Darghouth! Bizim Amiral Turgut Reisimiz. Ruhun Şad olsun!.. Kaynakça: - Ali Rıza Seyfi Turgut Reis Kitabı. - Feridun Fazıl Tülbentçi Turgut Reis Kitabı. - Ernle Bradford Turgut Reis (Son sefer) kitabı. - Prof. Dr. Muzaffer Arıkan ve Dr. Panlino Toledo XIV-XVI Yüzyıllarda, Türk İspanyol ilişkileri ve denizcilik tarihimizle ilgili İspanyol belgeleri kitabı. - Cengiz Mandalinci. - Sinan Pekdemir. Yazarın izni alınmadan hiçbir şekilde alıntı yapılamaz.

İBRAHİM ARKULA

Bİ-TEZ

Bodrum’u savunan kahraman ÜMMÜŞEN

Bodrum Kalesi ve kenti, ilki 26 Mayıs 1915 günü, ikincisi 28 Mayıs 1915 günü olmak üzere toplam dokuz kez bombalanmıştır. Savaş sırasında Yalıçiftlik sahillerine çıkan düşman kayıplar vermiş ve bir filika daha ganimet olarak Bodrum limanına getirilmişti. İşte bu olayın kahramanı Ümmüşen’dir. Bodrum tarihinde Yalıçiftlik beldesinde yaşamış kadın kahramanlarımızdan biridir Ümmüşen. Halk arasında Ümmüşen olarak tanınan Ümmühan Yılmaz, hakkında son zamanlarda tekrarlanan aşağıdaki kısa bilgi ile anılır:

Fransız ve İngiliz bahriyelilerine bir kahramanlık dersi verdi...

n Ümmüşen olarak bilinen Ümmühan Yılmaz.

Mücadele-i Milliye esnasında Türk kadınlarının vatana ifa ettiği hizmetler saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Hayatını vatanının selametine vakfetmiş bu mütevazı kadınlardan biri de kahraman Ümmüşen’dir. Ümmüşen en asil Bodrumludur. Bu kahraman kadın daha seferberliğin başında Bodrum’u işgal etmek üzere sahile yaklaşan Fransız ve İngiliz bahriyelilerine pek güzel bir kahramanlık dersi vermiştir. 1331 senesi esnasında filhakika Bodrum’u işgale teşebbüs eden Fransız ve İngiliz bahriye efradından bir kısmı filikalara binerek sahile yaklaşırken bu cesur kadının attığı kurşunlara hedef olmuşlar ve ilk faaliyette bulunanlar tamamen telef olmuşlardır. Bunun üzerine geride kalan filikalar hemen geriye dönmek gereğini hissetmişler ve süratle sahilden uzaklaşmışlardır. Mühim bir fırka askerimizle karşılaştıklarını zanneden düşmanlar her ne kadar bilmukabele kasabayı ateşe tutmuşlarsa da hiç kimseye zarar gelmemiştir.”

2000 yılından beri oldukça soyut sayılacak kısa bilgiyi belgelemeye, masalımsı halk kahramanımızı belgelemeye çalışıyorum. Olaylar Birinci Dünya Savaşı zamanında yaşanır.

Bodrum önlerindeki ağır kayıplarına misilleme olarak İngiliz HMS Bachante kruvazörü ve HMS Kennet destroyeri Bodrum’u bombalamıştı.

odrum kalesi ve kenti, ilki 26 Mayıs 1915 günü, ikincisi 28 Mayıs 1915 günü olmak üzere toplam dokuz kez bombalanmıştır. İngiliz ve Fransız savaş gemileri, özellikle denizaltıların yeni bir silah olarak ortaya çıktığı bu savaşta, Gelibolu önlerinde 25 ve 27 Mayıs 1915 tarihlerinde denizaltıdan atılan torpido silahıyla kaybettikleri HMS Truimph ve HMS Majestic kruvazörlerinin yarattığı panikle Bodrum’u bombaladılar.

Bodrum limanında Fransızlardan kalan iki filika bulunuyordu. İngiliz gizli servisi, Bodrum’da gizli bir denizaltı üssü bulunduğuna inanıyordu ve Bodrum’un savaş boyunca çok kere bombalanma nedeni buydu. Savaşın sonuna kadar ortaya çıkarılamayan denizaltı üssü limanda değil, 10 deniz mili doğuda Orak koyundaydı. Günümüzde Orak koyuna Alman koyu denmesinin nedeni, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı ile bağlaşık olan Alman denizaltılarının buraya gelmesidir.

Bu olayın kahramanı Ümmüşen’dir.

Önce Fransız Dupleix kruvazörü, gemi ikinci komutanının da aralarında bulunduğu 10 ölü ve 6 esir askerini Bodrum’da bıraktı. Geminin üzerinde de 12 ölü vermişlerdi. İki gün sonra Fransızların

Savaş sırasında Yalıçiftlik sahillerine çıkan düşman da kayıplar vermiş ve bir filika daha ganimet olarak Bodrum limanına getirilmişti. İşte bu olayın kahramanı Ümmüşen’dir.

n Üstte solda Alman U 35 denizaltı gemisi. n Üstte yanda 26 ve 28 Mayıs 1915 tarihlerindeki bombardımanda isabet alan Bodrum kalesi. n Altta solda Orak koyu. n Altta yanda Kargıcık bükü ve Orak koyunun havadan görünüşü.

Emre göre U 35 Bodrum’a gidecek ve özel bir görev üstlenecekti.

1915 yılı yaz ayları, Mısır’dan Gelibolu çephesine asker sevkiyatı yapan nakliye gemilerine denizaltı saldırıları ile geçmekteydi. Müttefik Filo Komutanlığı yeni gelen denizaltı gemisini bir mayın gemisi olan HMS Clacton refakatinde Fransızların kontrol bölgesi olan güney Ege’ye ve Türk kıyılarına gönderdi. Amaç, Türk kıyılarında olması muhtemel gizli denizaltı üssünü ortaya çıkartmaktı. 29 Ekim 1915 günü her iki gemi güneye doğru yola çıktı. 31 Ekim günü Fethiye körfezine girdiler ve gizlice limanı gözetlediler. Bu arada Gelibolu önlerine gelen Alman U 35 denizalısı da Türk kuvvetlerine destek olmak amacıyla hazırlık yapıyordu. Bolayır’ın kuzeyindeki küçük koyda gizli bir emir aldı. Emre göre U 35 Bodrum’a gidecek ve özel bir görev üstlenecekti. 1 Kasım 1915 akşamı U 35, 10 Türk subayını ve bazı mühimmatı alarak Bodrum’daki gizli üsten gece karanlığından yararlanarak ayrıldı. Yedeğinde 2 tekne çekiyordu ve içlerinde silah, mühimmat ve 120 Türk askeri daha vardı. Rodos’un güneyinde Skarpanto adasına kadar yedekleyecek (birbirine bağlayarak çekecek) ve daha sonra bu özel kuvvet Kuzey Afrika’daki Bardia kıyılarına varacaktı. U 35, seyir defterinde 2 Kasım 1915 saat 02de Tekir burnundan sonra Simi adası açıklarında gizlice seyrederken Rodos yönünden Bodrum’a doğru ilerleyen bir geminin ışıklarını gördüğünü not eder. Bu gemi, Fethiye’den sonra Gökova körfezine gelerek gizli denizaltı üssünü arayacak olan İngiliz mayın gemisi HMS Clacton’dur. Yanında da H2 denizaltı gemisi vardır.

Ümmüşan’ın torunu Abdullah Pehlivan anlatıyor:

Ninem ben çocukken yaşadığı olayları anlatırdı. Benim hoşuma gider, defalarca dinlerdim. Ümmüşan ninem: Bir sabah erken top sesiyle uyandım. Cavurlar yine Bodrum kale-

sini bombalıyor sanmıştım. Sonra farkettim ki patlama sesleri yakından geliyor, bizim köyün yalısından (Çiftlik köyü). Telaşla çıktım ve patikadan yürüyerek Kargıcık koyuna doğru yürüdüm. Denizin göründüğü tepenin başına geldiğimde bizim ihtiyarlar oturmuşlar olanları seyrediyorlardı. İçeriye doğru bir savaş gemisi girmiş, topuyla ateş ederek kaleyi (karakol binası) yıkmışlar, dumanlar çıkıyordu. Uzakta bir denizaltı gözüküyordu. Orak adasının etrafında motorlu bir tekne dolaşıyordu. Bir tekne bizim kıyıya yanaşmış ve askerler karaya çıkmıştı. Kaledeki (karakol- gözetleme yerindeki) Alman ve Türk askerleride Topan tepeye doğru kaçmışlardı. - Bak şu cavurun kruvazer pampırının yaptına, siz hala ne oturuyonuz? diyerek ihtiyarların elindeki tüfeklerden birini alarak patikadan aşağıya doğru yürüdüm. Silaha sarıldım ve ateş etmeye başladım. Askerler de sonra ateş etmeye başladılar. Gemi kıyıdan uzaklaştı. Karadaki askerleri öldü ve yaralandı. İki tanesi gömüldü sonra. Bizimkilere birşey olmadı. diye anlatırdı. İngiliz HMS Clacton gemisinin çarkçı zabiti Walter Charles Turner, günlüğünde yazdığına göre 2 Kasım 1915 sabahı Gökova körfezine yanlarında H 2 denizaltısı olduğu halde gelirler. Kargıcık bükünde karaya asker gönderirler ve bir süre sonra gönderdikleri filika delik deşik olur. Gemileri bu ateş altında kıyıdan uzaklaşır ve 3 Kasım günü Milo adasına ulaşırlar. Geminin üzerinde 2 personel daha ölmüştür. Osmanlı belgelerinde de karada filika ile beraber 2 ölü ve 2 de sağ savaş esiri alınır.

Alman denizaltı komutanlarından biri Ümmüşen’e tabancasını hediye eder.

Bu olaydan sonra Alman denizaltı komutanlarından biri Ümmüşen’e tabancasını hediye etmiş, kahramanımız tüfek yerine belinde tabancasıyla Bodrum pazarına gelip gitmiştir. Ümmüşen’in karıştığı 2 Kasım 1915 tarihindeki çatışma, Bodrum denizaltı üssünün savaşın sonuna kadar gizliliğini korumasını sağlamıştır. 3 Ağustos 1916 günü HMS Clacton gemisi Kavala önlerinde Alman U 73 denizaltı gemisi tarafından batırılır.

G ez. Göz. Arpacık

Hazırlayanlar: YEŞİM & KADER ONAY / kaderonay@msn.com

GÜNEYDOĞU ANADOLU SEYAHATİ -7-

BEŞBİN YILLIK ŞEHİR HARRAN… Sabahın erken saatlerinde uyanıyor ve Urfa’dan Harran’a doğru hareket ediyoruz. Harran Urfa’ya 44 kilometre uzaklıkta, yaklaşık bir saat süren bir yolculuktan sonra Mezopotamya’nın kuzey yıldızı Harran’a varıyoruz.

arran Ovası’nın tam ortasında kurulmuş büyüleyici bir şehir burası. Beşbin yıllık tarihi ile dimdik ayakta duruyor. Dünya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen şehirde dünyanın ilk üniversitesi bulunuyor. Dünya ve ay arasındaki mesafeyi ölçen Al-Battanai, astronomi ve matematik üzerinde eserler bırakan ve birçok eski Yunan klasiği ve bilimsel eseri tercüme eden Thabit ibn Qurrah, fizikçi ve kimyager Jabir ibn Hayyan gibi daha birçok bilim ve düşünce adamı Harran Üniversitesi’nde yetişmiş. Moğol istilası sırasında yıkılan Harran Üniversitesi’nin harabeleri, bugün yaşayan şehrin hemen yanında bulunuyor. Harran şehrine girer girmez gönüllü turizm elçileri küçük çocuklar büyük bir coşkuyla karşılıyorlar bizleri. Onların da yardımları ile Harran Kültür Evi’ni buluyoruz. Burası konaklayabileceğimiz iki seçenekten biri. Binlerce yıllık kültürü yansıtan kubbeli evlerden oluşan küçük bir pansiyon diyebiliriz. Önündeki

küçük avlusu sınır gibi örülmüş kerpiç duvarlarla çevrili, kubbe evlerin içinde yer yatakları var. Dışarıda ortak bir WC ve duş var. Evin sahibiyle kaynaşmamız birkaç dakikayı bulmuyor bile. Hemen fiyatta anlaşıyor ve bölge ile ilgili bilgileri yöre insanlarında alıyoruz. Yanımıza aldığımız rehberle birlikte tekrar yola koyuluyor ve yakın çevrede bulunan tarihi yerleri gezmeye başlıyoruz. Öğlen saat 3 sıralarında yola çıkıyoruz. Harran’a 45 km uzaklıktaki Şuayb Şehri kalıntıları Roma Devrine ait. Yüzlerce kaya mezarı üzerine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiş. Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze kadar gelebilmiş. Şuayb şehri kalıntıları arasında bir mağara, Şuayb Peygamber’in makamı olarak biliniyor. Göktaş Köyü’nde bulunan Selçuklu dönemine ait Han-El Barür Kervansarayı görülmeye değer. Soğmatar Harabeleri ve Bazda mağaraları hep bu güzergah üzerinde bulunuyor. Adeta Harran’ın her

yerinden tarih fışkırıyor. Akşam saatlerinde şose yoldan tekrar konaklayacağımız Harran Kültür Evi’ne geri dönüyoruz. Görmeyi çok arzu ettiğimiz diğer harabeleri sabah aydınlığına bırakıyoruz. Bir yandan yorgunluk, bir yandan gördüklerimizin sarhoşluğu ile konaklayacağımız kubbe evin avlusuna yayılıyoruz. Harran denilince hemen bu evler akla geliyor. Harran harabelerindeki antik mimari kalıntılardan toplanan tuğlalarla köylüler tarafından yapılan bu evler, kare bir alanın üzerini örten külah biçiminde bir kubbeden oluşuyor. Yan yana gelen tek kubbeler iç

kısımda kemerlerle birbirlerine bağlanıyor ve içeride geniş bir oturma mekanı elde ediliyor. Bölgenin iklimine uyumlu olan bu evler yazın serin kışın sıcak oluyorlar.

karnımızı. Tabii yanında da hiçbir zaman tadını unutamayacağımız kaçak çay alıyor yerini. Çayları muhteşem gerçekten.

Burası gerçekten tarih sayfalarından özenle seçilerek günümüze aktarılmış büyülü bir yer. Evler ve yöre halkı özenle kurgulanmış bir film setinde hissettiriyor insana kendini. Rüya aleminde gibi yaşıyoruz o anları. Bol bol fotoğraflar çekip, köylülerle sohbet ediyoruz.

Kapısı bulunmayan kubbe evde toprağın üstüne serili yer yatağına uyumak için yatıyoruz ama uyumak mümkün değil. Her yerden böcek ve haşere çıtırtıları geliyor kulağımıza, tabii akrep ve yılandan da korkuyoruz. Yastıklarımızı kapıp küçük ahşap sedirlerin üzerine zor atıyoruz kendimizi. Rahat değil ama en azından güvenli.

Akşam ev sahibimizin hazırladığı ev yapımı ekmekler ve kazan kebabı ile doyuruyoruz

Bir sonraki sayıda gezimizin kalan bölümünde buluşmak üzere hoşçakalın.

BİR ZAMANLAR

BÜLENT AKKURT

Nazım’ı Ölüm Yıldönümünde Birkaç Şiiri İle Analım

azım Hikmet, Memleketine ve milletine gönülden bağlı bir insan ve kuşkusuz çok büyük bir şairdi. Ve yine kuşkunuz olmasın ki; O, sadece “Türk Şiiri”nin değil “Dünya Şiiri”nin de en usta yazarlarından biriydi. O’nu bugün siz değerli dostlarıma bir kez daha tanıtmaya kalkmak istemiyorum. Ne var ki; ölümünün 47. yılında hiç değilse birkaç şiiri ile O’nu anmadan geçmek istemedim. Aşağıda yer verdiğim birkaç şiiri pek fazla bilinmeyen ne var ki; tüm şiirleri gibi inanılmaz derecede güzel şiirlerdir. Nazım 1956 yılında Peredelkino’da yazmış olduğu ve “Yılbaşı” başlığını koyduğu şu şiirinde vatan sevgisi ve memleket hasretini bir oya gibi bakınız nasıl işlemekte? “Yağdı, bütün gece kar yıldızlarla aydınlanarak. Bir şehir, bir sokak, bir ev var, ahşap bir ev, uzak mı uzak. Yatıyor minderde bir çocuk, benim oğlan, sarışın, tombul. Misafir yoktu, kimseler yok. Pencerede fakir İstanbul. Öttü acı acı düdükler. Hapislik gibidir yalnızlık. Kapadı kitabı Münevver, ağlayıverdi yumuşacık.

O’nu bugün siz değerli dostlarıma bir kez daha tanıtmaya kalkmak istemiyorum. Ne var ki; ölümünün 47. yılında hiç değilse birkaç şiiri ile O’nu anmadan geçmek istemedim. Aşağıda yer verdiğim birkaç şiiri pek fazla bilinmeyen ne var ki; tüm şiirleri gibi inanılmaz derecede güzel şiirlerdir.

Bir şehir, bir sokak, bir ev var, ahşap bir ev, uzak mı uzak. Yağdı, bütün gece yağdı kar yıldızlarla aydınlanarak.” Zorunlu seyahatlerinde (İstanbul-Ankara-Çankırı-Bursa gibi) özellikle de trenlerde gidiş yönüne oturur yol boyunu bir film şeridi gibi sürekli izler ve memleketinin bir tepesini,bir akarsuyunu, bir küçük gölcüğünü, hattâ bir tarla parçasını bile görmeden geçmek istemezdi. Bunlar koskoca ülkesinin küçücük parçalarıydı amma, O’nun yüreğinde büyük yeri olan memleketinin birer parçasıydı. Seviyordu onları... “Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime, toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum. Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bildiğim halde, ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı, dünya inanılmayacak kadar büyüktür benim için. Dünyayı dolaşmak. görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim. Halbuki ben yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım Avrupa seyahatimi.

Bütün ömrümce, mavi pulu Asya’da damgalanmış bir tek mektup bile almadım. Ben ve bizim mahalle bakkalı ikimiz de kuvvetle meçhulüz Amerika’da. Buna rağmen benim kuvvetim bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.” Seviyordu memleketini. Hiç bir şeyle, dünyanın en büyük ve en güzel hazineleriyle değişmeyecek kadar seviyordu memleketini… Tapıyordu ülkesine ve ülkesinin o saf ve temiz insanlarına… Memleketi için düşünmek ve onun için yazmak o büyük sevgiyi dizelerde dile getirmek mutlulukların en büyüğünü veriyordu ona… “Toprak sıcak ve güzeldir. Ve toprağın en güzel yerlerinden biri memleketimdir benim. Memleketim. Memleketimi seviyorum. Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiç bir şey dindirmez iç sıkıntımı, memleketimin şarkıları ve tütünü kadar.” Yetmiyordu o’na bu kadar ve sürdürüyordu yazmayı memleketi için. “Memleketim Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve otuz Ağustos, kurşun kubbeler, fabrika bacaları benim o kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altında gülen halkımın eseridir.” diye yazdığı sıralarda sene bin dokuz yüz otuz dokuz’dur. İstanbul tevkifhanesinde ve o, bir kez daha hapiste, uzun ve yeni bir çilenin eşiğindedir… Yıllar yılların peşine takılır kimine göre gelip geçer rüzgâr gibi. Kimine göre ise her yıl bir asır gibi… Siz bunu bir de; günleri, haftaları, ayları hapishane köşelerinde sayanlara sorun. Yılların nasıl geçtiğini, geçerken ne gibi izler bıraktığını, insan denen, o gerçekten çok güçlü varlıktan bir solukta neleri alıp götürdüğünü, kişiyi, her geçen gün insanlıktan nasıl uzaklaştırdığını siz onlara sorun… Değil yıldan yıla, aydan aya bile kişinin nasıl eriyip yok olduğunu, yavaş yavaş nasıl kaybolduğunu bir de onlara sorun…

PARANTEZ

Dağın ardı Feryad Figan

HÜSNİYE KAYA

azkaotel@superonline.com

n kötü günleri bile bir gün sonraya bağlayandır umut.. Hayatın belki de en arsız tarafı, en dikenli bahçelerin ayrık otudur. Öyle kontrol dışı öyle emeksiz var olur. Buna rağmen hayatı da bizleri de ayakta tutan odur. Aldığımız nefes gibi hep bizimledir yaşadığımız sürece. Ve nefesimizle bizi en son terk edendir. Çoğu zaman fark etmeyiz ama en amansız zamanların imdadına yetişendir, bizi karanlık kuyulardan çekip çıkaran, bir cennet bahçesi gibi yüzümüze tebessümle yayılan huzurdur umut..

Çocuğumuzun geleceği, hastalıkların çaresi, dertlerin bitmesi hep umutla başlar… Allah hiç birimize umudumuzun tükendiği anları yaşatmasın. Ve böyle anları kaldırabilecek güç, cesaret versin.

Bazen cesaretimizi, bazen beklentilerimizi körükler durur. Bilinçaltımızdadır daima. En kuytu zulalar da bir parça da olsa vardır kara günler için. Her şeysiz kalınabilir ama en esas varlıktır sağlıktan sonra gelen. Geceyi çekilebilir yapar güneşin umudu, kışı çekilebilir kılar yazın umudu.. Mevsimden mevsime, yıldan yıla bizi taşır durur.. Çocuğumuzun geleceği, hastalıkların çaresi, dertlerin bitmesi hep umutla başlar… Allah hiç birimize umudumuzun tükendiği anları yaşatmasın. Ve böyle anları kaldırabilecek güç, cesaret versin. Konu ağır ve ciddi, ama gelin görün ki konuyu bağlayacağım hikaye, mizah ustamız Nasreddin Hoca ile ilgili; ‘’Nasreddin Hoca’nın çok sevdiği eşeği bir gün kaybolmuş. Hoca, eşeği aramak için, kırlara doğru açılmış. Bir taraftan da bir türkü söylemeğe başlamış. Böylece dolaşıp dururken bir tanıdığına rastlar Tanıdığı:

- Hoca. böyle türkü çağıra çağıra nereye gidiyorsun? diye sorar. Hoca merhum da eşeğini kaybettiğini, onu aramakta olduğunu söyler. Tanıdığı: - Bu ne iştir Hoca efendi? Benim bildiğim, insan eşeğini kaybetti mi, feryat eder, ağlar, dövünür. Sen ise türkü söylüyorsun! Hoca, ona önündeki tepeyi gösterir. - Bir ümidim şu dağın ardında kaldı. Eşeğimi orada da bulamazsam, o zaman siz dinleyin bendeki feryadı! Son ana kadar umut eder bekleriz, ne zamanki umutlar biter o zaman içimizde biriken korkular, feryatlar dışarı çıkar. Bugünlerde umuttan umuda sürgün hallerdeyiz. Her şey biraz çekilebilir, dayanılabilinir geliyor. Bıçak kemiğe dokunmadı daha. Biraz umut çokça sabırdır sus payının sahipleri. Sabırlı bir milletiz, hoşgörülü, affedici milletiz. Ve arsızlık derecesinde umut sahibi bir milletiz. Hangi tünelin ucunda ışık görsek o yöne yöneliyoruz. Bu günlerde böyle hallerdeyiz işte. Bazen bir labirentteymişiz de dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyormuşuz gibi hissediyorum. Bu çabamızdan vazgeçmeyişimizin yegane sebebi ise, bu labirentin mutlak bir çıkışının olduğunu bilmemizdir. Gücümüzü ve nefesimizi gayet idareli ve kontrollü kullanıyor gibiyiz. Bir şey bildiğimizden midir yoksa sanıldığının aksine balık hafızalı olmadığımızdan mıdır bilemem. Bildiğim bir şey varsa güzel günleri aramaya çıkan bir milletiz, bakmadığımız bir karşı dağın ardı kaldı, şayet orda da yoksa siz görün feryadı, figanı….

Çocuklarınızı Yaz Mevsimi Tehlikelerinden Koruyun

Havalar çok çabuk ısındı. Okulların da kapanması ile çocuklarımız yaz günlerinin keyfini doyasıya çıkarmaya başladılar bile. Günlerin daha çok dışarıda geçirildiği bu mevsimde, çevresel faktörlere uzun süre uygunsuz koşullarda maruz kalınması sıcak çarpması gibi istenmeyen durumları doğurabilir. Öyleyse sıcak yaz günlerinde çocuklarımızı güneşten koruma yollarına bir göz atalım... güneş ışınlarının cildimizde kötü etkiler gösterecek kadar kuvvetli olabileceğini unutmamalıyız. • Güneş koruma ürünleri çocuklar yüzdükten sonra ya da çok terlemişlerse yeniden uygulanmalıdır. Bu durumların dışında da zamanla etkisi geçeçeğinden iki-üç saatte bir yeniden sürülmelidir. • Deniz veya havuz kenarında ya da su üzerinde (tekne,sal) gibi, kumda güneş koruma ürünleri kullanımı konusunda daha da dikkatli olmalıyız. Bu sayılan ortamlar güneş ışınlarını yansıtacaklarından çok daha çabuk güneş yanığına sebep olurlar. Örneğin deniz kenarında şemsiye gölgesinde kumla oynayan bir çocuğun gölgede olması onu yansıyan ışınlardan koruyamaz.

nHAVUZ GÜVENLİĞİ

n GÜNEŞTE OYNARKEN 6 aydan küçük bebekler:

• Bu yaşta bebekler için güneş koruyucu kremlerin güvenilirliğini kanıtlayan çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle fiziksel yöntemlerle güneşten korunma ilk seçenektir. Bebeklerimize ince dokulu terletmeyecek ama güneşten koruyacak şekilde uzun kollu üstler ve uzun pantolonlar giydirmeliyiz. Başlarını ve boyunlarını güneşten korumak için geniş kenarlı şapkalar seçmeliyiz. Ancak güneşten tamamen korunmak söz konusu değil ise o halde güneş koruma faktörü en az 15 ve tercihen daha yüksek koruyucu ürünler bebeğin açıkta kalan yerlerine (kol, bacak, yüz gibi) sürülebilir. Ancak bebekler ellerini ağızlarına ve gözlerine kolayca götürebileceklerinden ellerine bu tarz ürünleri sürmemekte fayda var.

arı in ip uçl ç i z ı n ı ğ ı Sağl - Haftada dört kez kepek içeren ekmek, makarna ya da kabuklu pirinç tüketmek kanser riskini yüzde 40 azaltıyor. - Araştırmalar bel ağrısı çekenlerin yatmak yerine normal aktivitelerine devam ettiğinde daha çabuk iyileştiğini gösteriyor. Fazla zorlamamak koşuluyla hareket etmek belinize yatmaktan daha iyi geliyor. -Mırıldanarak şarkı söylemek sinüsleri açıyor, sinüziti önlüyor.

Daha büyük bebekler ve çocuklar için:

• Güneşten korunmanın en iyi yolu uygun giysiler seçmektir. Başımızı güneşten geniş kenarlı ya da en azından yüzümüzü gölgeleyecek şekilde siperliği olan şapkalar ile korumalıyız. Gözlerimizi korumak için ultraviyole ışılarını geçirmeyen güneş gözlükleri kullanılabilir. Giysilerde ise tercihimiz pamuklu giysiler olmalıdır. • Olabildiğince çok gölgede kalınması iyi olur. Ancak özellikle güneş ışınlarının en yoğun olduğu saat sabah 10 ile öğleden sonra 4 arası direk güneş altında olmaktan kaçınmalıyız. • Dışarıya çıkmadan 30 dakika önce güneş koruma faktörü (SPF) en az 15 ya da daha yüksek olan bir koruyucu ürün tüm açıkta kalacak bölgelere sürülmelidir.. Hava bulutlu olsa bile zararlı

•Çocukları havuzda veya havuz kenarında ASLA yalnız bırakmayın, ASLA, bir AN bile. Bir çocuğun boğulması için dize kadar gelen su seviyesi yeterlidir, bunu unutmayın. Küçük bebekler ise bir karış suda bile boğulabilirler. • Çocuklar su yatağı gibi şişme oyuncaklar ile oynarken çok dikkatli olun, bunlar çocukların su yüzeyinde kalmalarını sağlayacak kadar güvenli gereçler değildir ancak çocuklarda yanlış bir kendine güven duygusu yaratabilirler. • Çocuklar dört yaşını doldurmadan önce yüzme dersleri için gelişimsel olarak tam hazır olmayabilirler. Dört yaşından önce çocukların katıldıkları yüzme programları boğulma riskini azaltacak bir güvenlik ağı olarak görülmemelidir.

nBÖCEK ISIRIKLARINDAN KORUNMA • Çocuklarınızı yoğun parfümlü sabun ve şampuanlar ile yıkamayın, bunlar böcekleri çekebilir. • Dışarıda zaman geçireceksiniz parlak renkli çiçek desenli kıyafetlerin özellikle arıları çekebileceğini akılda tutun. • Deriye sürülen böcek kaçırıcı ilaçlar 2 aylıktan küçük bebekler için uygun değildir ve kullanılmamalıdır.

Şifalı Bitkiler / Meyveler ÜZÜM Vücudu zararlı madde etkilerine karşı koruyan fitokimyasallardan flavonoidleri içeren üzüm, kalp hastalıkları ve kansere karşı koruyucu görevini üstleniyor. Üzüm bağışıklık sistemini kuvvetlendirmektedir. Kanın temizlenmesine, vücutta yağların erimesine yardımcı olur. Sedeften kaynaklanan yaralara sürülerek şifa bulunur. Beynin enerji kaynağıdır. Cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar, alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumunu engeller. Sara hastalarına da iyi gelir.

CANSIN TÜRKDOĞAN

Yazın, Güzellik Sorunlarıyla Baş Etme Yolları Yaz aylarında bazı falsolar daha çok dikkati çeker. Açık ayakkabı ve terliklerle sezonluk özgürlüklerine kavuşan ayaklar, topuklar kuru ve çatlaksa, tırnaklar törpüsüzse pek fena görünür. Ne kadar şık olursanız olun, makyajınıza, saçınıza dikkat ederseniz edin görüntünüze gölge düşürür. Deniz, havuz ve güneşin didik didik ettiği saçları da sakinleştirmeniz gerekebilir. İşte yaz falsolarıyla baş etme yolları... ve terletmeyen çoraplar giymek. İkinci önemli adımsa, aynı ayakkabıyı üst üste iki gün giymekten kaçınmak.

nParfümü Boca Etmeyin

Yazın, özellikle gündüzleri, çok ağır kokular, deodorantlar kullanmayın. Ne kadar iyi ve pahalı olursa olsunlar bazı kokular terlemeyle ağırlaşabiliyor. Ya hiç sürmeyin ya da yaza uygun üretilen, hafif kokularla yetinin.

n Saçınızı Dinlendirin

Yaz ayları saçları dinlendirmek için iyi bir fırsat. Kendi halinde kuruması için fırsat verin. Fön, boya gibi nedenlerle kuruyan, yıpranan, kırılan saçların toparlanmasına yardımcı olun. Kuaförünüz ne kadar sizi ikna etmeye çalırsa çalışsın, boya, röfle vb. kimyasal uygulamaları tatilden sonraya bırakın. Bu tür uygulamalar, güneşin zararlı etkilerini artırabiliyor. Saçlarınızı güneşten koruyun. Özellikle havuzdan sonra mutlaka duş alın.

nDudaklarınızı da güneşten koruyun n Ponza Taşını Tercih Edin

Ayaklarınızı yıkadıktan sonra, ponza taşıyla çok fazla hırpalamadan yumuşatıp kuruttuktan sonra kremlemek ya da yağlamak şart. Bazı ayaklar kurumaya çok eğilimli. Özellikle diyabet hastasıysanız veya menopozdaysanız. Ancak gerek kozmetik reyonları, marketleri gerekse eczanelerde ihtiyacınıza yanıt verecek seçenekler bol. Topuk törpüsünü her ayak yıkamasında kullanmanızı önermiyoruz. Sık sık cildi törpülemek bir süre sonra bölgedeki sertleşmeyi artırabiliyor. Sürekli kullanım için ponza taşı daha uygun. Yaz ayları nasırlardan kurtulmanın tam zamanı. Bir dermatoloğa göstermenizde yarar var. Nasır iyice yerleşmeden, önereceği tedaviyle ortadan kaldırmak pek mümkün.

nEllerinizi Koruyun

Tabii ki en az ayaklar kadar göz önünde elleriniz. Yine bakımda ilk kural temiz tırnaklar. Elleriniz en az yüzünüz kadar güneşin zararlı etkilerinden nasipleniyor. Lekelenmesini ve yaşlanmasını istemiyorsanız güneşten koruyun. Yüzünüz, vücudunuz için kullandığınız koruyuculardan ellerinize de sürün. Sık sık kremlerle nemlendirin. Özellikle yatmadan önce yapacağınız bakımdan çok yarar görürsünüz. Ellerinizi kimyasallardan koruyun. Deterjan ve diğer temizleyiciler elleri harap eder. Eldivenle iş yapmaya alışın.

nTerle Baş Etmeyi Öğrenin

Yazı çekilmez kılan sorunlardan biri çok terlemek. Özellikle koltuk altı terlemesine bağlı ge-

lişen kokuyla mutlaka baş edebilmelisiniz. İlk önlem sık sık duş almak. Gerekiyorsa sabah ve akşam. Ter kokusunu yapan, terin kendisi değil. Terle nemlenen bölgede gelişen mikroorganizmalar. Duştan sonra, henüz terlememişken teri önleyen sprey, mum vs. mutlaka sürün. Terledikten ve koku geliştikten sonra bunlarla bastırmaya çalışmayın, daha beter kokuya yol açarsınız. Bazı giysiler çok terletiyor ve daha fazla kokuya neden oluyor. Yazın, sentetikler yerine doğal malzemelerden üretilmiş giysileri tercih edin. Yazın ayrıca baharatlı, sarmısaklı yiyeceklerden uzak durun. Ter, ayak kokusuna da yol açabilir. Herkes yazın açık ayakkabı giyme şansına sahip değil. İlk önlem yaza uygun, ince

Yazın sıcak ve klima, kışın ayaz, rüzgar, kalorifer kadar dudaklara zarar veriyor. Dudaklarınızı güneşe teslim etmeyin. Yüksek miktarda SPF bulunan lipstickler, rujlar kullanın.

nGelin makyajında doğallıktan uzaklaşmayın

Düğün için yaz aylarını bekleyen çift çok. Her kadının, en güzel olmak istediği gün, düğün günüdür. Geriye dönüp, fotoğraflarınıza baktığınızda pişmanlık yaşamak istemiyorsanız önerimiz, gelin makyajını abartmamanız. Makyajınızı yapanlara ipin ucunu kaptırmayın. Ne istediğinizi açıkça anlatın. Yüzünüzde asılı duran makyaj yerine, sizinle ve gelinliğinizle uyumlu, olabildiğince doğal olanını tercih edin

KADIN LIK İp Uçları n Süt ve yoğurdun elleri yumuşatmada birebir olduğunu bilir misiniz? Ellerinizi ılık sütün içinde 5-10 dakika tutun. Ya da yoğurdu yatmadan sürün. Kurumasını bekleyin. Mümkünse sabaha kadar yıkamayın. Ellenizin ne kadar nemlendiğine ve yumuşadığına şaşıracaksınız. n Vazelin iyi bir yuşumaşıtıcıdır. Tırnak diplerini vazelinle masaj yaparak yumuşatabilirsiniz. Tırnaklarınız sürekli kırılıyorsa güçlendiren ürünlerden yararlanın. Kırılan tırnaklarınız için de bir reçete; Zeytinyağına limon sıkın, ellerinizi bir süre içinde bekletin. n Ayaklarınızı yumuşatmak için yeşil çaydan yararlanabilirsiniz. Ilık su doldurduğunuz leğene iki poşet yeşil çay atın. Demini saldıktan sonra yarım litre süt katın. Ayaklarınızı içinde yarım saat bekletin.

ONUR YUNT

LezzET Bahçesi’nden Girit Pilakisi ve Lezzet Köfte

Girit Pilakisi

Malzemeler: • • • • • • •

½ şeker Fasulye 1 kg sırık domates 1 baş sarmısak 1 su bardağı et suyu 1 su bardağı sızma zeytinyağ 1 demet dereotu 1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Domatesler kabuğu soyulduktan sonra küp şeklinde sotelenir. Sarmısaklar içine doğrandıktan sonra, 48 saat önce süte yatırılmış fasulye haşlanır. Haşlama sırasında et suyu ve zeytinyağ ilave edilir ve kısık ateşte 12 dk pişirilir. En son, üzerine kıyılmış dereotu serpildikten sonra 30 dk. Dinlenmeye bırakılır. Ardından pilakimiz servise hazırdır.

Lezzet Köfte

Malzemeler: • • • • • • • • •

800 gr dana döş kıyma 200 gr kuzu döş kıyma 1 baş soğan 2 diş sarımsak 50 gr ekmek 1 demet maydanoz 1 çay kaşığı kimyon 1 çay kaşığı tuz ½ çay kaşığı beyaz biber

Yapılışı:

MUTFAK SIRLARI

Kıymamızı geniş bir tepsinin içine alıyoruz, maydanoz ve ekmeği ince kıyım halinde doğrayıp, önce kimyon ve diğer baharatlar ile çok az su ilave edilerek kıymamıza eklenir, iyice yoğurulur. Tamamen karıştığını gördükten sonra başka bir düz tepsinin içine börek gibi serilip, 24 saat buzdolabında dinlenmeye bırakılır. Ertesi gün kare veya üçgen dilimler halinde kesilir ve ızgarada pişirilir. İsteğe göre yanına pişmiş domates, kırmızı biber ve patates ilave edilerek servise sunulur.

n Kurufasulyeyi pişirmeden bir gün önce suya koymak herkesin bildiği bir yöntemdir ancak fasulyemizin gazını almak istiyorsak bir gün önceden suya değil süte yatırmalıyız böylece yedikten sonra herhangi bir mide problemi yaşamayız. n Kurufasulyemizi haşlamaya bıraktığımızda, su kaynamadan önce içine bir yarım limon kesip atarsak bu da fasulyedeki gaz miktarını azaltacaktır.

Atatürk Cad. No: 106 Bitez - Bodrum • Rezervasyon Tel: 363 000 7 • www.lezzetbahcesi.net Agora Meynasi OASİS Taş Avlu. Tel: 0 252 317 17 76 • www.bodrumagorameyhanesi.com

ZEYNEP & ÖZER ERKE internetce@membra.com

İnternet Tarayıcılar Tekno-Haber ”Tanrıyı Oynamak”

Newsweek Dergisi’nin bu başlıkla verdiği habere göre, kimyagerler, fizikçiler, genetikçiler ve bilgisayar programcıları, bir araya gelerek “sentetik yaşayan hücreler” geliştirmeyi başardı. Deneylerde, sentetik DNA’lara kimyasal maddeler ekleniyor, ortaya çıkan DNA’lardan genler oluşturuluyor. Bilgisayar programcıları ile genetik mühendislerinin devreye girmesi ile laboratuvarda, moleküler genetik yazımlar başlıyor.

İnternet Explorer 9 Çıkıyor

Yakın bir zamanda Vista’nın kendilerine çok zaman harcattığını ve sonucun tüm bu çabalara hiç değmediğini itiraf eden Microsoft, internet explorer 9’un çıktığını açıkladı. Bu tarayıcının bundan öncekilere göre daha hızlı olacağı iddia ediliyor.

Kumandasız Eğlence

Programları vücut hareketleri ile kumanda etmeyi sağlayan Project Natal’ın ilk tanıtımı yapıldı. Xbox 360 için tasarlanan bir kontrol sistemi olan Project Natal ile, sadece vücudunuzu kullanarak programları kumanda edebileceksiniz.

Tık Noktası htt http://www.gigapan.org/ Fotoğraflara yakınlaştıkça keşfedeceğiniz detaylara hayret edeceksiniz. Bodrum ile ilgili manzaralara da göz atmanızı öneririz.

nternette çeşitli sitelere gidiyoruz; bilgiler alıyoruz, bilgiler ekliyoruz. Bunları yapmak için de hangi cihazı kullanırsak kullanalım bir yazılım kullanıyoruz. Bu yazılımların genel adı internet tarayıcı veya internet “browser” olarak anılmaktadır.

Internet Explorer: PC’lerde ve Windows Mobile cep telefonlarında kullanılıyor. Dünya çapında kullanımı hala en yüksek oranda olmakla birlikte, son 2 yılda kullanım oranı %15 azalmış durumda ve azalmaya devam ediyor. Eğer Internet Explorer kullanıyorsanız, Yardım (Help) menüsünden Hakkında (About) menü seçeneği ile kullandığınız sürümü öğrenebilirsiniz. Microsoft’un www.microsoft. com sitesinden Internet Explorer’ın geçerli en son sürümünü indirmeniz ve birçok güvenlik açığına karşı daha güvenli hale gelmenizi öneririz. Internet Explorer, Netscape Navigator tarayıcısını tahtından indirdiği zamanlarda yüksek verimli olarak görülmekte idi. Fakat, günümüzdeki rakipleri ile karşılaştırıldığında sistem kaynaklarını kullanımı ve siteleri gösterime sunmasında oldukça yavaş kalmaktadır. Bilgisayar kullanıcılarının bir kısmı yeni program yüklerken otomatik olarak yüklenen araç çubukları (toolbar) yüzünden, ekranlarının büyük bölümünde ziyaret ettikleri site yerine araç çubuklarını görmekteler. Bunların her çalıştırmada yüklenmesi de ek bir zaman kaybına neden olduğu için sıkıntı yaratıyor. Yakında 9 sürümü kullanıma sürülecek olmasına rağmen, hala Opera ve Chrome tarayıcılarından daha yavaş kalıyor. Mozilla Firefox: Firefox, kullanım oranı artmakla birlikte; Internet Explorer’ın korkulu rakibi olmaktan çıkıyor gibi görünüyor. Tüm tarayıcılar için en önemli faktör olan hız konusunda, Chrome’un çıkışı ve yenilenmiş olan Opera ile oldukça sıkı bir rekabet içinde. Firefox, mobil cihazlar için yeni destek vermeye başlıyor ve sadece Nokia tabletler için Beta sürümü

bulunuyor. Firefox’un da tercih edilmesinin ve aynı zamanda eleştirilmesinin nedenleri Internet Explorer ile paralellik gösteriyor. Firefox için de bir çok eklenti ve araç çubuğu var, doğal olarak her eklenti Firefox’un kullandığı sistem kaynaklarını ve dolayısı ile hızını etkiliyor. Google Chrome: Ünlü arama motorunun tarayıcısı Chrome, yükselen bir kullanım oranına sahip. Basit bir arayüz kullanarak, yüksek bir hızda çalışıyor. Diğer tarayıcılara göre eklenti seçenekleri pek fazla yok veya deneme aşamasında. Diğer taraftan Google, bu tarayıcıyı hala deneme aşamasında olmakla birlikte bir işletim sistemi şeklinde de hazırlıyor. Hız olarak, Internet Explorer ve Firefox’a göre oldukça iyi değerlere sahip olması, kullanım oranının artacağının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Opera: 1996 yılından beri piyasada bulunan Opera, hem bilgisayarlar, hem cep telefonu ve mobil cihazlar (Nokia, Blackberry, Windows Mobile, iPhone ve Android) ve hem de oyun platformları (Nintedo Dsi ve Wii) için sürümlere sahip. Halihazırda, bulabileceğiniz en hızlı internet tarayıcı ve hem gezinti sekmelerinin açık sayfaların görsellerinin göstermesi gibi diğer tarayıcılarda olmayan özellikleri ile ilgi çekici. Diğer taraftan, hala kullanım oranı çok düşük. Safari: Özellikle iPhone ve yeni iPad’in çıkışı ile kullanım oranında büyük artış sağlayan Safari, özellikle Mac kullanıcıları tarafından biliniyor çünkü Apple işletim sistemleri ile birlikte Safari sunuluyor. Safari’nin Mac, Windows ve Apple mobil cihazları için sürümleri bulunuyor. Hız olarak, Opera ve Chrome’un ardından geliyor. * Kaynak: ArsTechnica.com

Internet tarayıcıların Nisan 2010’da dünyada kullanım oranları:

Mavi Bayraklılar 2010 yılı için Mavi Bayrak ödülüne hak kazanan plaj, marina ve yatlar Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından açıklandı. 2010 yılında 314 plaj, 14 marina ve 9 yat Mavi Bayrak ödülüne hak kazandı. Bu yıl Uluslararası Çevre Vakfı’na (FEE) üye 44 ülkenin 2884 plajında mavi bayrak dalgalanırken, kuzey yarımküredeki tüm mavi bayraklı plajların %11’i Türkiye’de yer alacak. Bu sayı ile Türkiye, Dünya’da İspanya, Yunanistan ve Fransa’dan sonra dördüncü sırada yer alıyor. Muğla kıyılarında 2010 yılında Mavi Bayrağı asma hakkını elde eden 71 plaj, 6 marina ve 2 yat ile birlikte 2010 yılı Mavi Bayrak sayısı 79’a ulaşmış oldu. Muğla kıyılarında 2009 yılında da 62 plajda ve 7 marinada olmak üzere, toplam 69 Mavi Bayrak dalgalanmıştı. 2010 yılında Mavi Bayrak sahibi plajların sayısında 9 artış olurken, marinaların sayısında 1 azalma oldu. Buna mukabil 2 yata da Mavi Bayrak Asma hakkı verildi.

Bodrum’da Mavi Bayrak alan Marinalar ve Yatlar: Bodrum - Yalıçiftliği Valtur, Milta Bodrum Marina, Doğuş Turgutreis Marina, Kumbahce Halk Plajı, Bardakçı Koyu Azka Otel, Voyage Bodrum, Wow Bodrum Resort, Isıs Tatil Köyü, Torba Club Voyage, Işıl Club, Samara Otel, Kervansaray Otel, Noa Bodrum Beach. Bitez - Aktur, Aktur Apart, Ambrossia Otel, Bitez Yalı (Halikarya). Ortakent - Yahşi Ortakent Light House, Yahşi Scala Beach, Public Beach. Göltürkbükü - Club Voyage Türkbükü, Hekimköy Tatil Sitesi. Gündoğan - Gündoğan Public Beach, Green Beach Resort. Turgutreis - Bağla Koyu Magic Life, Kefaluka Resort, Armonia Holiday Village & Spa, Turgutreis Günbatımı, La Blanche Resort & SPA, Yelken Otel, Club Kadıkale, Club Armonia Bodrum Evleri, Doğuş Turgutreis Marina. Yalıçiftliği Sea Garden I, Sea Garden II, Palmiye Tatil Köyü, Latanya Bodrum Beach Club, Kempinski Barbaros Bay, Club Ersan, Bodrum Holiday Resort & SPA. Yalıkavak - Yalikavak Public Beach, Club Flipper, Golden Age Hotel, Cactus Fleur Beach Club, Cactus, Delta Beach Resort, Princess ArFotoğıaf: YİĞİT UYGUR temisia.

AZKA OTEL / Bardakçı Bodrum

Türkiye, 314 plaj, 14 marina ve 9 yat ile Dünya’da İspanya, Yunanistan ve Fransa’dan sonra en çok Mavi Bayrak sahibi olan dördüncü ülke durumunda.

KALİTELİ HİZMET, ÖDÜLLENDİRİLDİ. Bodrum Belediyesi tarafından turizm sezonu öncesinde hijyen denetiminden geçirilen 300 işletme arasından 13 işletme Belediye Başkanı Mehmet Kocadon tarafından plaket verilerek ödüllendirildi. 4 işletme hakkında yasal işlem başlatılırken Carpediem, Kafedaki, İmren Et Lokantası, Golden Plate, Honk Kong, Arı Ekmek Pan Pan, Sofram, Marina Yacht Club, Chinese Inn, Köfteci Ramiz, Trança, Yunuslar Karadeniz Fırını ve Kortan Restoran işletme sahiplerine plaket vererek teşekkür eden Kocadon “4 ay öncesinde başlayan kampanya dahilinde restaurantlar ve kafelere bildiriler dağıtıldı, bu kurallara uyarak ve yapmış olduğumuz denetimlerde hijyen bakımından işletmesini en iyi şekilde temsil eden mekanlara bu plaketleri veriyoruz, işletme sahipleri göğüslerini gere gere almış oldukları plaketleri duvarlarına asabilirler. Bu plaketler müşteri memnuniyetini ve turizmde hizmet kalitesini en üst seviyelere çıkartan ve onurla turizm sektöründe hizmet veren tesislerin hakkıdır.” dedi.

DEVECİOĞLU MARİNA’DA

“Devecioğlu Saat” Bodrum Marina’da üçüncü mağazasını açtı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Saat&Saat Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, Ahmet Aydın’ın da hazır bulunduğu yaklaşık 1000 kişinin davet edildiği açılışta dünyaca ünlü pek çok markanın en son modelleri de gelen konuklara tanıtıldı.

ANNELER ÇEKİYOR, BABALAR VE ÇOCUKLARI POZ VERİYOR, OASİS SERGİLİYOR! OASİS Alışveriş, Kültür ve Eğlence Merkezi tarafından, 20 Haziran Babalar Günü Etkinlikleri kapsamında; “Babam ve Ben” adı altında bir fotoğraf sergisi gerçekleştirilecek. Çocuklar ve babalarının poz verip, annelerin çektiği fotoğraflar arasından; seçici kurul tarafından seçilecek toplam 50 adet fotoğraf, 18–30 Haziran 2010 tarihleri arasında OASİS Hurmalı Cadde’de gerçekleştirilecek “Babam ve Ben” Fotoğraf Sergisi’nde sergilenecek. Katılım Koşulları için Halkla ilişkiler departmanı tel: 317 00 02

VICTORIA’DAN YAZA “RENKLİ” BİR MERHABA Victoria Restaurant & Club 26 Mayıs gecesi verdiği görkemli bir kokteyl ile “Yaza Merhaba” dedi. Kokteylde ikramlar birbirinden lezzetli ve çeşitliydi. Geceye yoğun olarak turizm firmalarının ve otelllerin üst düzey yöneticileri ile Bodrum’un önde gelen simaları katıldı. Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da geceye katılan misafirler arasındaydı. Çalınan müzik ve Victoria’nın yenilenmiş atmosferi eşliğinde misafirler gece boyu keyifli saatler geçirerek eğlendi. Mekan sahibi Şevki Ekmekçi “ Yaza merhaba partimizi 2. kez düzenliyoruz, Bodrum’a geleneksel bir gece katma çabasındayız. Amacımız elit bir ortamda, herkese yüksek kalitede hizmet sunduğumuzu her yıl geleneksel olarak sezon başlarında göstererek hatırlatmak ve bu keyifli geceyi her yıl yeniden paylaşmak.” diyerek önümüzdeki yılın yaza merhaba partisini şimdiden duyurdu diyebiliriz. Bodrum’un en eski ve en önde gelen mekanlarından Victoria Restaurant & Club’e başarılı bir sezon diliyoruz…

ENGLISH HOME OASİS’TE AÇILDI İngiliz tarzı tasarımlara, estetik ve ince zevkli Türk geleneklerinin eklenmesiyle oluşan English Home, Bodrum’un ilk ve tek alışveriş merkezi olan Oasis Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi’nde hizmete girdi. Nevresimden masa örtüsüne, battaniyeden havlu takımlarına kadar bir çok ev tekstil ürününün bulunduğu English Home, evinde kendi tarzını oluşturmayı seven Bodrum Halkına ve yerli-yabancı tüm Oasis ziyaretçilerine zevkli, doğal ve sade çözümler sunacak. Bodrumluları kaliteli ve zevkli alışverişle buluşturan Oasis Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi’nde yeni markalar yerini almaya devam ediyor.

BİL, DAVETİ SEN KAZAN BU GÖRÜNTÜ HANGİ RESTORANDAN ?

LezzET TUTKUNLARI İÇİN YEPYENİ BİR MEKAN

Bu görüntünün hangi restorandan olduğunu biliyorsanız, bodrumajans@gmail.com adresine adınızı, soyadınızı, mail adresinizi, telefon numaranızı ve tahmininizi yazıp gönderin. Doğru tahminde bulunan 5. kişi bu restoranda bir yakını ile birlikte davetli olacak.

Bitez Bodrum’un keyifli beldelerinden birisi, artık Bitez’de keyfinizi iki katına çıkaracak bir mekan var; LezzET Bahçesi… 3 kuşaktan bu yana et ustası olan Hakan KAYAN’ın sahibi olduğu ve Ali Fuat ARIMAN’ın işletmesine destek verdiği restoran; her çeşit et yemekleri, birbirinden lezzetli köfteleri ve Hakan Usta’nın özel baharatlarla hazırladığı sucuğu ile sizleri sıcak ve keyifli atmosferine davet ediyor. Mekan sıcak dekorasyonu, bir bahçeye sığdırdığı doğası ve deniz manzarası ile sizi orda bulunduğunuz her dakika huzura davet ederken, ilerleyen saatlerde aşçı başının yemekteki ustalığı dışında, ud çalmadaki hüneri de anınızı renklendirecek... İletişim Adresi: Atatürk Cad. No:106 Bitez. Rezervasyon Tel: 363 000 7

İSPANYOL RÜZGARI BODRUM’DA ESİYOR! Ünlü İspanyol moda markası Mango, 2010 İlkbahar-Yaz Koleksiyonuyla OASİS Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi’nde açıldı. Kendisi Dünya Markası olan Bodrum’un, Dünya kadar markası olan tek alışveriş merkezi OASİS Alışveriş Kültür ve Eğlence Merkezi’nde, İspanyol tekstil devi Mango 425 metrekare alan üzerinde 2 katlı olarak hizmete girdi. Mango “Pure Light” koleksiyonunda, kontrastlar ve hacimler üzerinde yeni yorumlar getirerek silüetlerinde doğallık ve basitliği kombine ediyor. Bu saf çizgilere zenginlik katmak için, doğal görünüme katkı sağlayan doğal malzemeler, kumaşlar ve dokular kullanılıyor. El sanatı hissi veren danteller, İngiliz işlemeler, örgülüler, rafya ve bantlar oldukça revaçta görünüyor. Türkiye’nin ve Dünyanın önde gelen markalarının yer aldığı “Oasis Ailesi”ne yeni markalar katılmaya devam ediyor.

Önceki sayıda yayınladığımız görüntü ALİN’S CAFE-BAR RESTAURANT’a aitti. Doğru tahminde bulunan talihli okuyucumuz Pınar Çalışkan, bir yakını ile birlikte Alin’s Cafe-Bar Restaurant’ın konuğu oldu.

KARATAŞ, ANNELERİ UNUTMADI Karataş Mobilya’da Anneler Gününde özel bir eğlence programı düzenlendi.

BELEDİYE KARİKATÜRİST ve RESSAMLARI SAKLADI

Her sene geleneksel hale gelen anneler günü kutlaması, Karataş Mobilya önünde ve çok sayıda annenin katılımıyla gerçekleşti. Bodrum’un yöresel sanatçısı Reha Ergene’nin söylediği canlı müzik eşliğinde düzenlenen etkinlikte, Bodrum’un yöresel yemeği olan keşkek, pilav ve çeşitli içecek ikramları yapıldı. Yapılan çekiliş sonucunda 101 kişi hediye kazanma şansı kazandı. Koltuk takımı, halı, nevresim gibi çeşitli hediyeler kazanan çok sayıda talihliye hediyelerini, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun ve Ahmet Karataş verdi. Karataş Mobilya sahibi, Ahmet Karataş; “Her yıl geleneksel hale getirdiğimiz anneler günü kutlamasını gerçekleştirdik. 101 anneye hazırlanan çok sayıda hediye verildi. Bu sene de katılım oldukça yoğundu. Bütün annelerin anneler gününü kutluyorum” dedi.

Bodrum İskele meydanında görmeye alışkın olduğumuz sanatçı tezgâhları Bodrum Belediyesi’nin aldığı kararla başka bir sokağa taşındı. Uzun yıllardır iskele meydanında kurulan stantlarla Bodrum’a tatile gelen yerli yabancı kişilerin uğrak noktası olan ressamların gidişiyle meydan bu özelliğini kaybetti. Duruma tepki gösteren sanatçılar kendilerine daha uygun bir yer verilmesini istediler. Taşındıkları ara sokaktan memnun olmadıklarını dile getiren sanatçılar mağdur olduklarını ifade ettiler. Daha önce iskele meydanında hizmet veren sanatçılar, Belediyenin o bölgeyi etkinliklerde kullanacağı için tezgahlarının kaldırıldığını söylüyorlar. Yeni taşındıkları sokakta gece sokak lambalarının bile bulunmadığını söyleyen bazı sanatçılar; “Belediye bize daha uygun bir yer verirse memnun olacağız. Şu anda hizmet verdiğimiz yer çok müsait değil” diye konuştular.

Orkestrası. 1970 yılından itibaren çekirdek kadrosuyla yoluna devam eden, türk pop müziğinin kilometre taşı olan ve Türkiye’nin en önemli müzisyenlerinden oluşan İstanbul Gelişim Orkestrası her Salı&Çarşamba&Perşembe geceleri Marina Yacht Club’de sahne performansları ile yaz gecelerimize renk katacaklar.

BODRUM SAĞLIK VAKFI ÜYELERİ BİTEZ’DE

Bodrum Sağlık Vakfı Derneği üyeleri ve gönüllü bayanlar Bitez’de toplandı. Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez’in eşi Beyhan Çömez, konukları Bitez İskele Kafeteryada misafir etti. Belediye Başkanı İbrahim Çömez ve eşi gelen misafirleri tek tek ilgilendiler.

EBELERİ UNUTMADILAR

Ebelik mesleğinin önemine dikkat çekmek için, dünyada ve ülkemizde her yıl “Dünya Ebeler Günü” olarak kutlanmaktadır. Universal Hospital Bodrum’da bu özel günde ebelerini unutmadı. Universal Hospital Bodrum Başhekimi Yusuf Babayiğit, Genel Müdür Yunus Türker, Başhemşire Ayşe Atar ebelere çiçek verdiler. O gün 4 doğum yaptıran ebeler kestikleri pasta ve

kutlamalarla günün yorgunluğunu attılar.

MARİNA YACHT CLUB’TE HAYAT DURMUYOR

Bodrumlular, Bodrum aşıkları, deniz ve yelken tutkunları için tüm yıl açık olan Marina Yacht Club, restoranları, barları ve kaliteli hizmet anlayışı ile “Bodrum klasiği” haline geldi. Marina Yacht Club, bu sezon da Fatih Erkoç ve orkestrası, cazdan, 70 ve 80’li yılların klasikle-rine kadar uzanan zengin repertuarları ile Haziran’dan itibaren her Pazar & Pazartesi sizlere unutamayacağınız anlar yaşatacak. Zeynep Casalini, Zafer Çebi Orkestrası ile birlikte yaz sezonu boyunca her Cuma&Cumartesi siz müzikseverleri eğlenceli geceler yaşatmaya devam edecekler. Marina Yacht Club’ün en son yaz sürprizi ise İstanbul Gelişim

DEKANDAN BATERİ ŞOV Muğla Üniversitesi’nin Bodrum’daki Güzel Sanat Fakültesinde dün başlayan Bahar Şenliği renkli görüntüler ile başladı. Muğla Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlenen şenliğin açılış konuşmasını yapan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Çıkın, ardından öğrencilerin kurduğu davul ve bateri takımının başına geçerek caz solo yaptı.

ARKEOLOG CANAN KÜÇÜKEREN, KARİALILAR’IN İZİNİ MISIR’DA SÜRDÜ Karia medeniyeti ile ilgili yaptığı çalışmalarla Bodrum’un yakından tanıdığı Arkeolog Canan Küçükeren, Karialılar’ın izini Mısır’da sürdü.

KAZA GEÇİRDİ Dondurmam Gaymak filminin başrol oyuncusu Turan Özdemir, hareketsiz duran bir kediyi yoldan almaya çalışırken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Kafa travması geçirdiği belirlenen Özdemir, yoğun bakımda tedaviye alındı. Eşi ile birlikte Bodrum’un Ortakent- Yahşi Beldesi Yarbasan Evleri’ndeki yazlığında kalırken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan iki çocuk babası, 58 yaşındaki Muğlalı sanatçı Turan Özdemir, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra İzmir Devlet Tiyatrosu’nda görev aldı. Ardından İstanbul’a yerleşti. 2001 yılından itibaren kamera karşısına geçerek sinemaya ağırlık veren Özdemir, “Geç Gelen Bahar Üvey Aile’’, “İki Yabancı’’, “Estağfurullah Yokuşu’’, “Aslı ile Kerem’’, “Çekirdek Aile’’ ve “Tatlı Hayat’’ filmlerinde rol aldı. Dondurmam Kaymak filminde başrol oyuncusu olarak yer alan Özdemir’in ünü bu yapımla Avrupa’ya da yayıldı. Sanatçı Turan Özdemir’in tedavisi sürüyor.

KÜPELİ, ÜZGÜN

Motosiklet ile sanatçı Turan Özdemir’e çarparak ağır yaralanmasına neden olan 19 yaşındaki Onur Küpeli tedavi gördüğü yoğun bakım ünitesinden dahiliye servisine çıkarıldı. Küpeli “Önümde bir araç gidiyordu, birden önümde bir karaltı gördüm, ne olduğunu anlamadan çarptım, çok üzgünüm, ailesi ile de görüştüm üzüntülerimi dile getirdim” dedi.

Küçükeren, Bodrum Belediyesi’nin de desteklediği Mısır’daki Karialılar projesi için yaptığı seyahati, bağlantıları, bulduğu belge ve fotoğrafları 11 Mayıs 2010 Salı akşamı saat 18.00’de Bodrum Belediyesi Meclis Salonu’nda yaptığı sunumla Bodrumlularla paylaştı. Oldukça yoğun bir katılımla gerçekleşen sunumda Arkeolog Canan Küçükeren, her türlü zorlu koşula rağmen Mısır’da yaptığı yolculuğu, Mısır makamlarıyla yaşanan zorlu diyalogları ama her şeyden önemlisi dünyaca ünlü Mısırlı Arkeolog Zahi Hawass ile görüşmesini, bu görüşme sonrası açılan kapılarla ulaşılan belge ve bilgileri sunuma katılanlara aktardı. Elinde çok fazla belge, bilgi ve fotoğraf bulunduğunu söyleyen Küçükeren, ayağının tozuyla hazırladığı bu sunumun haricinde detaylı bir çalışma sonrasında bir sempozyum düzenleyeceğini ve esas bu sempozyumda, Karialılar’ın, Bodrum’dan Mısır’a savaşçı olarak gittikleri, uzun yılların neticesinde Mısırlılarla evlendikleri, Mısır’da öldükleri, dolayısıyla aslında Mısırlılaştıkları iddialarının ispatlarını aradığını ve bulduğunu anlattı. Yaklaşık 120 dakika süren sunuma katılan yaklaşık 60 kişi bu zorlu yolculuk ve sarf edilen emek için Arkeolog Canan Küçükeren’i uzun süre alkışladı. Canan Küçükeren de konuşmanın sonunda kendisine destek veren başta Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a ve bu emek sonrası kendisini dinlemeye gelen herkese teşekkür etti.

SUALTI GÖRÜNTÜLEME ŞAMPİYONASI Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu tarafından Bodrum’da düzenlenen 13. Altınpalet Sualtı Görüntüleme Şampiyonası, Ersan Otel’de düzenlenen ödül töreni ile sona erdi. Ersan Otel’de düzenlenen ödül töreninde seçici jürinin açık oylama yaparak belirlediği şampiyonada, sporcular Gökova’nın farklı sualtı güzelliklerini fotoğraflayarak jüriyi zorladı. 2011 ‘de yine Bodrum’da yapılacak Dünya Sualtı Görüntüleme Şampiyonası öncesinde hazırlık olarak nitelendirilen şampiyonayı incelemek için gelen Dünya Sualtı Federasyonu (CMAS) Görüntüleme Kurul Federasyon Başkanı Obruk, gelecek yıl gerçekleşecek Dünya Sualtı Görüntüleme Şampiyonası için herkesinin gözünün Bodrum’da olduğunu belirterek, “ 2011 yılında düzenlenecek şampiyona öncesinde 13. Altın Palet Sualtı Görüntüleme Şampiyonası bir prova niteliğinde gerçekleşti. Sporcular, çekilen fotoğrafları ve videoları izlediğimizde, sualtına inemeyen insanlara da aynı heyecanı yaşattı. Federasyonumuz aracılığıyla sualtı zenginliklerimizi dünyaya tanıtmış olacağız. Türk Milli Takım sporcularımızın arasında da madalya arayacak isimler var. 2011’de dünyanın gözü Bodrum’da olacak” dedi.

MUĞLA’NIN YENİ VALİSİ FATİH ŞAHİN Bakanlar Kurulu’nda imzalandıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayına sunulan Valiler Kararnamesi ile Muğla Valisi Ahmet Altınparmak Antalya’ya, Karaman Valisi Fatih Şahin de Muğla’ya atandı. Muğla’nın yeni Valisi Şahin, turizm çalışmalarına ağırlık vereceğini söyledi.

DEMOKRATLARIN BODRUM BULUŞMASI

1965 yılında Afyon’da doğan Fatih Şahin, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. 2001-2002 yıllarında Kamu Yönetimi alanında İngiltere’de Yüksek Lisans yaptı. 19911993 yılları arasında Ordu’nun Çaybaşı ilçesinde, 1993,1995 yıllarında Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesinde, 1995-1997 yıllarında Erzurum’un Oltu ilçesinde,1997-2002 yıllarında Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde ve 2002-2003 yıllarında Bursa’nın Yenişehir ilçesinde kaymakamlık görevlerinde bulundu.

VALİ ALTIPARMAK`IN BODRUM ZİYARETİ

Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, Bodrum kaymakamı Feridun Cemal Özdemir, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Niyazi Turgay ile birlikte 1 kişinin ölümü 12 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan yangının çıktığı Baraz Otel’de incelemelerde bulundu. Otel işletmecilerinden Mehmet Gökbel’den bilgi alan Vali Altıparmak, çevredeki esnafla da bir süre sohbet etti. Yaşanan olayın son derece üzüntü verici olduğunu belirten Vali Altıparmak, ‘’Tesellimiz, yangın sırasında otelde kalan diğer insanların sağlık durumlarının iyi olması’’dedi. Vali Altıparmak Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile birlikte Gümbet’te yapılan çalışmaları yerinde izledi. Gümbet’in çok kaliteli bir görünüme kavuşmaya başladığını söyleyen Vali Altıparmak, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’a teşekkür etti.

ESNAFI ZİYARET ETTİLER

Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun ve Belediye Meclis Üyeleri, Bodrum

Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mustafa Danacı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Konacık Küçük Sanayi Sitesi Kooperatif Başkanı Mehmet Şahin ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Küçük Sanayi Sitesi’esnafının isteklerini ve sıkıntılarını dinleyerek, karşılıklı fikir alış - verişinde bulundular. 2006 yılında inşaatına başlanılan ve yapımı 2008 yılında tamamlanan Konacık Küçük Sanayi Sitesi’nde 172 adet dükkân var ve bu dükkânların %90’nı faaliyet göstermektedir.

SENAR’I ZİYARET ETTİLER

Demokrat Partinin önde gelen isimleriyle birlikte Bodrum’a gelen DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk Bodrum İskele Maydanı’nda düzenlenen mitingde kalabalık bir vatandaş ve partiliye hitap etti. Ülkenin hiç bir zaman bölünmeyeceğini ve ülkenin bölünmez olduğunu giderek daha çok anlamak ve anlatmak zorunda olduklarını kaydeden Cindoruk şunları söyledi: ‘’Bu Cumhuriyet bizimdir ve bu Cumhuriyetin değerini bilelim. Ülkeyi bölünerek değil birleşerek idare eden bir iktidar ortaya çıkaralım. Bu ülkeyi birlik beraberlik içerisinde idare edeceğiz kavga yok, düşmanlık yok. Ümitlerinizi kırmayınız bir gün bisikletinize binip Hakkari’ye gideceksiniz. Devlet o kadar güvenli tek vücut olacak. Oradaki çocuklarımızda gelip yamaçlardan paraşütle atlayacak. Ülkeyi o hale getireceğiz. Çünkü bizim kanla, kavgayla devam ettirmek istediğimiz bir Cumhuriyet yok. O zaten kuruluşunda var. Barışla, kardeşlikle, düşmanlığı aşarak bunu gerçekleştireceğiz” dedi.

Bodrum’da yaşayan türk sanat müziğinin efsane isimlerinden Müzeyyen Senar’ı AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, İlçe Başkanı Yılmaz Algül ve Kadın Kolu Başkanı Nural Altuğlu ile birlikte ziyaret etti. Senar’ın oğlu Ömer Işıl ve kızı Feraye’nin karşıladığı AK Partili Milletvekili Hıdır sanatçıya bir demet gül ve Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın anılarını yazıldığı Anılar Akın Akın ve Dün Sanki Bin Yıllık Uzak Bir Zamandır isimli kitapları hediye etti. Hıdır “Atatürk’ün gençlerimize armağan ettiği bayramın kutlandığı bir günde yine Ulu Önder’in bizlere emaneti olan siz değerli sanatçımızı ziyaret edip ellerini öpmek istedik. Sizin şarkılarınızla büyüdük ve eserlerinizi gelecek nesillere aktarmak için gayret gösteriyoruz. İyi ki varsınız” dedi. Hıdır, Senar ile ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ ın sürekli yakından bilgi aldığını ve her türlü yardım için hazır bulunduğunu söyledi. Yarım saat süren ziyaret sırasında Senar’ın oldukça neşeli olduğu ve kendisine hediye edilen güllerle kitapları ilgi ile izlediği ve ara sıra sohbete katılmaya çalıştığı görüldü.

MARINA YACHT CLUB “FAMOUS CUP” 5. KEZ START ALIYOR! GÜMÜŞLÜK PIRIL PIRIL

Gümüşlük Belde sahilinde Gümüşlük Belediye Çalışanları, Gümüşlük Kemal Durmaz İlköğretim Okulu Öğrencileri, Gönüllü Vatandaşlar, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinden bir görevli ve Profesyonel dalgıçlar eşliğinde Kıyı ve Deniz Dibi Temizliği gerçekleştirildi. Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire, bu yıl ikincisi düzenlenen kıyı ve deniz dibi temizliğinde geçen yıla oranla daha az çöp çıktı. Gümüşlük tarihi, kültürel ve turizm altyapısına sahip bir belde olarak her zaman temiz tutmalıyız. Tüm vatandaşlarımızı çevre konusunda duyarlı olmaya davet ediyorum.” dedi. Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesinde görevli olan Güner Özder deniz dibi temizliği sırasında Bizans dönemine ait olduğunu düşündüğü bir anfora parçası bulduğunu söyledi. Bu parçayı müzeye götürerek incelemeye alacaklarını da belirtti.

HAYRIN SAHİBİ OLDU

Gündoğan beldesindeki Nafiz Ilıcak İlköğretim Okulu ek derslikleri, düzenlenen törenle açıldı. Törende konuşan Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, ‘’Bun-

lar fevkalade güzel şeyler. Ayşe Şahin, biriktirdiklerini ölen eşi adına bu okula ek derslik yaptırmak için harcadı ve böyle bir hayrın sahibi oldu” dedi. Açılışta ayrıca Ak Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir ve Gündoğan Belediye Başkanı İbrahim Bilgi de birer konuşma yaptı. Ek derslikleri yaptıran Ayşe Şahin ise, böyle bir hayırda bulunduğu için çok mutlu olduğunu ifade ederek, ‘’Bu ek derslikler herkese hayırlı olsun. Açılışa gelen herkese teşekkür ediyorum’’ dedi.

İMO BODRUM TEMSİLCİSİ SEÇİMİ YAPILDI

İnşaat mühendisleri Odası Muğla Şubesi Bodrum Temsilciliğinde iki yıl süreli temsilcilik seçimleri yapıldı. Muğla Şubesi Yönetim kurulu Üyelerinin de katıldığı bu seçimde Bodrum Temsilciliğine kayıtlı birçok inşaat mühendisi oy kullandı. Yapılan seçim sonunda temsilciliğe Şahabettin Doğan, İlhan Özyiğit, Nilgün Şahin, Erkan Demirayak ve Pelin Altın seçildi. Temsilciliğe seçilen üyeler yaptıkları ilk toplantıda Şehabettin Doğanı başkan seçtiler. Haber: Dilek Cebeci

MODERN ARAÇLAR İLE İLAÇLAMA Bodrum Belediyesi ekipleri yaz aylarının yaklaşmasıyla artış gösteren sivrisineklerle mücadele çalışmalarını, hızlı, düzenli ve yepyeni teknolojik araçlar ile sürdürüyor. Alınan yeni araç ile ilaçlama çalışmalarının yanı sıra, larva mücadelesini de seyyar pompalarla düzenli olarak devam ettiren Bodrum Belediyesi yaz aylarına yaklaştığımız şu günlerde, geceleri daha rahat ve sağlıklı geçirilmesi çalışılıyor.

Bodrum Belediyesi’nin saat 21.30’dan itibaren itibaren sürdürülen Gece İlaçlama çalışmaları aşağıdaki programa göre devam ediyor: Pazartesi: Yokuşbaşı mahallesi, Umurça mahallesi, Çomça Manzara Sitesi, Barış Sitesi, Mutlu Sitesi, Meteroloji çevresi, Akçabük Kumbahçe Mahallesi Salı: Türkkuyusu Mahallesi, Yeniköy Mahallesi, Eskiçeşme Mahallesi Çarşamba: Balıklaya, Mudo Center, Lapa Çavuş Sokak, Devlet Hastanesi çevresi ve Kale Konut, Temel Yapı ve Damla Sitesi, Kuğu Evleri ve Oasis çevresi Perşembe: Yokuşbaşı Nazar Sitesi, Albatros, Sanayi, Yapı Kredi arkası, mezbaha ve Torba Mahallesi Cuma: Emsan Sitesi, Bardakçı, Ünlü Sitesi, Cevat Şakir Mahallesi, Türbe, Gümbet Cumartesi: İçmeler, Bodrum Belediyesi Otoparkları, Çukurbahçe ve diğer şikayetlere göre eklenen noktalar.

Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü tarafından, Marina Yacht Club sponsorluğunda 2006 yılından bu yana her sene düzenlenen Famous Cup (Şöhretler Kupası) yelken yarışlarının beşincisi 19 - 20 Haziran tarihlerinde Bodrum’da gerçekleşecek. Yelken sporuna ilgiyi arttırmak ve daha geniş kitlelerle buluşturmak için başlayan “Marina Yacht Club Famous Cup” (Şöhretler Kupası) etkinliğine bu sene yarışçılar ve davetli misafirlerle birlikte ortalama 500-600 kişinin katılması bekleniliyor. “Marina Yacht Club Famous Cup” yelken yarışında; her bir yelkenli Türkiye’nin gülümseyen bir yüzü, değerli bir sanatçıyı konuk ederek heyecanlı bir maratona hazırlanıyor. Yelken dünyasına pek çok amatör sporcu kazandıran “Marina Yacht Club Famous Cup” 2006 yılından bu yana aralıksız olarak devam ediyor. Pek çok ünlü ismi konuk eden yarışlarda katılımcılar hayatın stresinden uzaklaşırken dünyanın en güzel deniz ve rüzgarına sahip Bodrum’da, yelken turizmi de gelişiyor. Her sene yeni bir heyecan ve farklı isimlerle yarışılan “Marina Yacht Club Famous Cup”ta şimdiye kadar Levent Yüksel, Sertab Erener, Demir Demirkan, Metin Uca, Zeynep Tunuslu, Berna Laçin,Kenan İmirzalıoğlu, Mehmet Aslantuğ,Gani Müjde, Aysu Kayacı,Ebru Güzel, Ali Poyrazoğlu gibi pek çok ünlü isim tekne güvertelerinde heyecanla halat çekip, tiramola atarak yarıştılar. Bu sene Zeynep Beşerler, Gani Müjde, Selçuk Yöntem, Hazal Kaya , Didem Erol, Irmak Ünal, Yasemin Hadivent, Ezra & Tuba Çetin, Nilgün Belgün, Gül& Kenan Erçetingöz, Yonca Evcimik, Nejat İçler, Kenan İmirzalıoğlu, Gökçe Yanardağ gibi sanat ve basın camiasında ün yapmış davetlilerin yer aldığı organizasyonda sanatçılarla aynı yelkenlide yarışmak isteyen tüm yelken severlerin katılabileceği “Marina Yacht Club Famous Cup”ın kayıtları 18 Haziran tarihine kadar devam edecek. Bodrum Kalesi manzarasına karşı Zeynep Casalini konseriyle açılışını yapacak olan “Marina Yacht Club Famous Cup” son gün sunuculuğunu Gani Müjde’nin yapması planlanan ödül töreninin ardından Fatih Erkoç’un gönülleri fetheden şarkılarıyla katılımcılar yarışın yorgunluğunu atacaklar.

BODRUM’A BİR YENİLİK Ziraat Bankası Bodrum Şubesi, VTM (Video Teller Machine) cihazını tanıtım ve açılış yaparak Bodrum halkının kullanımına sundu. Türkiye ve Dünya’da ilk olarak hizmete giren ve fikir babalığını Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ın yaptığı VTM (Video Teller Machine) video konferans ve ilinti teknolojileri kullanılarak müşterinin bankacılık hizmetlerini kendi başlarına yapmalarına olanak tanıyor. Cihaz, müşterinin yapmak istediği işlemleri karşısındaki banka yetkilisine sözlü olarak ifade ediyor. Müşterinin kendisini tanıtmak için kimlik belgesini VTM’nin tarayıcı ünitesine yerleştirmesi yeterli oluyor. Açılışa Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Soner Canko, Banka çalışanları, müşteriler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Şube açılışında kaymakam Feridun Cemal Özdemir’e cihaz hakkın bilgi veren ve katılımlarından dolayı

teşekkür eden Genel Müdür Yardımcısı Soner Canko konu ile ilgili açıklamasında; “Bu anlamda dünyada bir ilk olan görüntülü işlem merkezi Bodrum da hizmete giriyor olacak. Dünya’da bir ilk olmasından özellikle gurur duyuyoruz, keyif alıyoruz. Bodrum da Türk turizminin hem yerli turistlerimizin hem yabancı turistlerimizin hizmetine girecek olması bize ayrı bir keyif veriyor “ dedi. Kaymakam Feridun Cemal Özdemir yaptığı konuşmasında teknolojide nereden nereye geldiğimiz önemini vurguladı. “Eskiden el ile götürülen veya mektup ile giden havalelerden bugün artık görüntülü saniyelik işlemlere geldik.Türk insanı teknolojik gelişmelere çok açık. Anında adapte oluyor, çünkü risk almayı biliyor. Bodrum’da Bodruma yakışır bir hareket olmuş. İnşallah çok daha güzel şeylerde birlikte oluruz, hayırlı olsun “ dedi. Açılışın ardından banka müşterileri ve vatandaşlar. VTM (Video Teller Machine) cihazını kullanarak işlem yaptı.

“III. KOZMOS’TAN KAOS’A ATÖLYE ÇALIŞMASI” Gümüşlük Akademisi’nde bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan “Kozmos’tan Kaos’a” Atölye Çalışması” Türkiye Düzensiz Sistemler Çalışma Grubu Bilim Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. K. Gediz Akdeniz koordinatörlüğünde gerçekleştirilecektir. Gümüşlük Akademisi tesislerinde 28-30 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan bu program çerçevesinde üç alt atölye çalışması yapılacaktır.

Atölye çalışmasına katılmak isteyenler: - “III. Kozmos’dan Kaos’a Atölye Çalışması” etkinliğine katılanlar her alt atölye çalışması için 25 TL ödeyecekler. - Atölye çalışması en fazla yirmi katılımcı ile gerçekleştirilecektir. - Gümüşlük Akademisi’nde konaklama imkanı mevcuttur. Başvuru tel. 394 31 78

JAPON YILI ETKİNLİKLERİNE KATILAN TEK OKUL

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ŞENLİĞİ Bodrum Belediyesi’nin destekleriyle bütün merkez ilköğretim okulları anasınıfları, bağımsız anaokulu ve Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesinin uygulama anaokulu katılımıyla Belediye Meydanı’nda gerçekleştirilen saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından İskele Meydanı’na geçen okullar Bodrumlular’a unutulmaz bir gün yaşattılar. Çok renkli görüntülerin oluştuğu şenlikte, Şehit Barış Akay Anaokulu, Mesadet Biliktan Uygulama Anaokulu, Mahinur Cemal Uslu İlköğretim Okulu, Umurca İlköğretim Okulu, Merkez Turgutreis İlköğretim Okulu, Hüseyin Turgut Karabağlı İlköğretim Okulu, Hüseyin Boyacı İlköğretim Okulu, Atatürk İlköğretim Okulu ve Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencileri dans gösterileri ve halk oyunları sergilediler.

Cumhurbaşkanlığı tarafından kabul edilen Türkiye’de Japon Yılı Etkinliklerine Türkiye’den katılan tek okul Marmara Koleji’nde “2010 Japon Yılı” Kutlama Etkinlikleri gerçekleşti. Osmanlı İmparatorluğu’na ait Ertuğrul Firkateyni’nin 120 yıl önce Japonya ziyareti sırasında batmasının ardından Japonya’nın karşılık beklemeksizin kurtarma ve yardım çalışmaları ile başlayan ve hayatını kaybeden toplam 587 denizci için inşa edilen Şehitler Anıtı ile taçlanan Türk – Japon dostluğu, 1985’de İran – Irak Savaşı’nda Tahran’da mahsur kalan Japonların Türk uçaklarıyla ülkelerine ulaştırılması ile derinleşmişti.

İNŞAATTA TARİHİ ESER

Mars Mabeti Caddesi üzerinde iki hafta önce yapımına başlanan bir sitenin temel kazısı sırasında 4 adet lahit mezar, mezarların içerisinde 1 adet kırılmış cam göz yaşı şişesi, 4 adet toprak kap, parçalanmış altı adet su kanalı, kiremit parçaları ve insan kemikleri bulundu. Bodrum Müzesi arkeologlarından Bahadır Berkaya ve Ece Benlibağcı gözetiminde eserlerin Bodrum Müzesi’ne getirilerek koruma altına alındığını belirten müze müdürü Yaşar Yıldız “Mezarların döneminden sonra birkaç kez soyulduğunu tespit ettik, çok önemli olmayan eserleri müzeye götürerek fotoğraflarını çekip konu ile ilgili raporumuzu kurula ilettik. İnşaat çalışmalarını kuruldan gelecek rapora kadar durdurduk” dedi.

Tarihi filoyla yola çıkan tek Türk Yelkenlisi “STS BODRUM” Bu yıl ilk kez İstanbul’un da rotaya dâhil edildiği yarışlarda Türkiye’yi Kaptan Tahir Sarıoğlu, Kaptan Saim Oğuzülgen ve Kaptan Yusuf Mardin’in girişimleriyle Bodrum Belediyesi’nin sahibi olduğu STS Bodrum yelkenlisi temsil ediyor. STS Bodrum, Yunanistan’ın Volos limanı açıklarından 13 Mayıs’da yola koyuluyor. Çoğu tarihi olan uzun boylu yelkenlilerin katıldığı Regatta’da 17 ülkeye ait tam 23 uzun ve yelkenli gemi yarışıyor. Türkiye’yi ise yarışlarda Kaptan Tahir Sarıoğlu, Kaptan Saim Oğuzülgen ve Kaptan Yusuf Mardin’in yönetimindeki STS Bodrum yelkenlisi temsil ediyor. B klasmanında yarışan STS Bodrum, Yunanistan’ın Volos limanı açıklarından 13 Mayıs saat 10.00’da yola koyuluyor. Yelkenli Gemide Eğitim Derneği (YEGED) önderliğinde Regatta’da Türk bayrağı da dalgalanacak. S/S Bodrum’un tek Türk Bayraklı yelkenli tekne olarak yarışlara katılmasını sağlayan Yelkenli Gemide Eğitim Derneği (YEGED) Mali Sekreteri ve Sarıoğlu Denizcilik’in kurucusu Kaptan Tahir Sarıoğlu, “2009 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Yelkenli Gemide Eğitim Derneği’nin girişimleri sayesinde Boylu Soylu Yelkenliler Projesinde Türk bayrağını da dalgalandırmaktan gurur duyuyor; bu oluşuma destek olan herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu. Dünya limanlarını renklendiren Boylu Soylu Yelkenlilerin Tarihi Denizlerdeki Yarışları’nda İstanbul, bu yıl ilk kez rotaya dâhil edildi. YEGED Başkanı Ferit Biren konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Regatta’ya katılan gemilerin arasında 17 ülkeye ait 23 gemi var. Bunlardan 4 tanesi Yunan gemisi. Bulgar, Rus, Alman, İngiliz, İtalyan gemilerinin yanı sıra Umman’dan, Endonezya’dan gelen gemiler var ve bunların arasında Türk bayrağı taşıyacak bir tek gemi yoktu. Değerli arkadaşlarımız Tahir Sarıoğlu, Saim Oğuzülgen ve Yusuf Mardin’in çabaları ile Bodrum Belediyesi’nin sahibi olduğu Bodrum Uskunası (35 metre boyunda, iki direkli) kiralandı ve çok kısa bir zamanda yarışa hazırlandı. Türk bayrağının da yarışan gemiler arasında yer alması büyük başarıdır.” şeklinde konuştu. Biren ayrıca, “İleriki günlerde göreceğiz ki mayıs ayı içinde İstanbul şenlenecek ve 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti denince yalnız İstanbul halkının değil, Türk ulusunun aklında

bu gemilerin yaptıkları ziyaret ve bu gemileri gezen kişilerin gördükleri kalacaktır” sözleriyle yaklaşan kutlamaları müjdeledi. “Türkiye’nin bir yelkenli eğitim gemisine ihtiyacı var” Kaptan Yusuf Mardin ise yarışlarla ilgili şunları söyledi: “Biz Regatta’ya ilk kez 2006’da Atlantik’te katılmıştık. Bu katıldığımız ikinci yarış ve bizim denizlerimizde gerçekleşiyor. Buraya katılarak hem Türk bayrağını dalgalandırmaya hem de herkese mesaj vermeye çalışıyoruz. Mesajımız ise Türkiye’nin bir yelkenli eğitim gemisine ihtiyacı olduğudur. Artık bunun şart olduğunu, denizciliğin ana prensiplerinin yelkenli

gemide eğitimle öğrenilebileceğini anlatmaya çalışıyoruz. Yarışlara katılan genç insanları bir de döndükleri zaman göreceksiniz. Çok değişecekler.” “Regatta”nın ayrıntılı güzergâhı nasıl olacak? Önce, boğazlardan “şöyle bir” geçecekler… Boylu Soylu Yelkenlilerin Tarihi Denizlerdeki Yarışları, üç ayaktan oluşuyor. 12 Mayıs’ta gerçekleştirilen geçit töreninin ardından yarışın ilk ayağı, efsaneye göre Jason ve Argonaut’un Altın Post’u ararken gittikleri Yunanistan’ın Volos’undan 30 mil kadar uzaktaki Skiathos adasının güneyindeki en uygun noktada 13 Mayıs perşembe günü başlıyor. Filo, Sporades Adaları ile limana ve daha sonra da çok sayıda geçiş noktasını arkasında bırakarak 160 mil kadar uzaklıktaki Çanakkale girişi batısındaki son geçiş noktasına yönelecek. Yelkenlilerin Marmara’yı ve İstanbul Boğazı’nı motor çalıştırarak geçmelerine izin verilecek ve Karadeniz’de yaklaşık 170 mil uzakta yarışın ikinci ayağının başlama noktası olan Varna’ya ulaşmaları için 60 saat süreleri olacak. Bu 60 saatlik süre içinde istedikleri yerde durabilecek, erzak (mürettebat hariç) alabilecek ve dinlenebilecekler. Yarışın ilk etabının 21 Mayıs’ta Bulgaristan Varna’da bitirilmesi gerekiyor. İstanbul’da dört gün şenlik var! Boylu Soylu Yelkenliler İstanbul Boğazı’ndan şöyle bir uğrayıp geçti diye üzülmeye gerek yok. İlk yarışın bitmesinin ardından Varna’da gerçekleştirilecek olan dört günlük şenlik sonrası filo, Bulgaristan Ulusal Günü olan 24 Mayıs’ta Varna’dan İstanbul’a uğurlanacak ve yarışın ikinci ayağı da böylece başlayacak. “Regatta”, 27-30 Mayıs tarihleri arasında 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’da da konaklayacak ve kent kutlamalarının odak noktası olarak İstanbul’a ve İstanbullulara eşiz bir şölen yaşatacak. İstanbul’un ardından filo 3. ayak için yeniden yelken açarak Atina yakınında ve Attica bölgesindeki diğer tarihi ve kültürel kentlerin bulunduğu Yunanistan Lavrion’a, (4-7 Haziran) kadar yarışı sürdürecek.

2. BODRUM-KOS KÜLTÜR BULUŞMASI Bodrum Dans Kulübü’nün düzenlediği II. Bodrum-Kos Kültür buluşması Yabancı Damat dizisi ile Yunanistan’da yaşayan Türklerin en sevdiği aktörler arasında yer alan Erdal Özyağcılar’ın da katılımıyla 8 Mayıs’ta gerçekleştirildi. II. Bodrum-Kos Kültür buluşmasına sanatçılardan ve Belediye’den de destek geldi. Erdal Özyağcılar ve rol arkadaşı Gökhan Mete, şarkıcı Feraye, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Bitez Belediye Başkanı İbrahim Çömez, Gümüşlük Belediye Başkanı Mehmet Tire, Bodrum Belediye meclisi üyeleri ve aileleri de geziye katıldılar. Türk kafilesi, Yunanlı misafirler, dansçılar, sanatçılar ve basın mensupları akşam saatlerinde Zia Köyü’nde, kültür buluşmasının gerçekleşeceği Fantasia Restaurant’da bir araya geldiler. Yunan dansçıların gösterilerinin ardından Bodrum Dans Kulübü’nün hazırlayıp sunduğu Sirtaki gösterisini ilgi ile izleyen Yunanlılar gösteriden sonra Bodrum’lu dansçıları tebrik ettiler. Bodrum Belediye başkanı Mehmet Kocadon; sizlere babası Kos’da doğmuş Bodrum’lu bir başkan olarak sesleniyorum sözleri ile konuşmasına başladı, adaya geldiklerinde limanda ellerinde Türk bayrakları ile kendisini karşılayan halkın coşkusundan duyduğu memnuniyet dile getirdi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Bu tür kültür buluşmalarının, Ege’nin iki yakasında sevgi ve kardeşliğin yanı sıra turizm ve ekonomi alanında önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi. Kos Belediye Başkanı Yorgo Giritsi ise konuşmasında; “Sevgi dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin aşamayacağı sınır yok dedi. Turizmde sıkıntılı günler geçiren iki kentin arasındaki vize sınırının kaldırılması ya da uzun süreli vize verilmesi ve bu sıkıntının aşılması tarafındayım” diyerek konuşmasını tamamladı. Belediye başkanının konuşmasının ardından Bodrum Dans Kulübü Yurt Dışı Tanıtım Ekibi Zeybek gösterisi sundu. Yunanistan’da yaşayan Türkler kendi öz kültürlerini izlerken duygulu anlar yaşandı. II. Bodrum-Kos Kültür Buluşması gece saat 02:00 ye kadar sürdü. 7-8 Mayıs 2011 tarihinde 500 kişinin katılımı ile gerçekleştirilmesi planlanan III. Bodrum-Kos Kültür Buluşmasi için Bodrum Dans Kulübü yönetimi, hazırlıklara şimdiden başladı.

KÜÇÜKLER VE GENÇLER SATRANÇ TURNUVASI

Bodrum Belediyesi Yelken Kulübünde 02-03 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen yarışmanın ilk haftasında küçükler ve gençler kategorilerinde toplamda 94 sporcu mücadele etti. Küçükler kategorisinde (10 yaş altı) 70 sporcu yarışmaya katıldı. Büyük çekişmenin yaşandığı turnuvada dereceler son turda belirlenebildi. İlk üç dereceyi 6 puan ile paylaşan sporcular; 1- Onur Şahin, 2Mehmet Çağatay Çevik, 3- Ümit Kaan Mahmutoğlu kupa almaya hak kazandı. Gençler kategorisinde (16 yaş altı) 24 sporcu mücadele etti. Dereceye girmek

isteyen sporcular arasında çekişme büyük centilmenlik içinde son tura kadar devam etti. Turnuva sonunda 1-Ege Güven (6,5 Puan), 2- Yunus Akbaş (6 Puan), 4,5 puan ile 3- Oğuz Aktaş ödül almaya hak kazanan sporcular oldular. Turnuvada Bodrum Satranç İlçe Temsilcisi Atilla Gürmen ile İl hakemleri Mehmet Uzun, Dilek Uzun, Elif Vildan Altunbozar görev aldı.

DANS EDEREK BODRUM’U TANITTILAR

Bodrum Dans Kulübü bünyesinde kurulan Yurt Dışı Tanıtım Ekibi, Portekiz’de yapılan Uluslararası Halk Oyunları Festivali’nden döndü. Portekiz’de kaldıkları 6 gün boyunca 2 kez Festival yürüyüşü, 4 kez salon gösterisi ve 3 kez sivil toplum kuruluşlarında gösteriler yapan Yurt Dışı Tanıtım Ekibi, Portekizliler tarafından çok beğenildiler. “Benfica De Ribatejo” Uluslararası Halk Oyunları Festivali’ne Portekiz’in farklı şehirlerin-

AYNA CAFE & GALERİ’DE “EL SANATLARI PAZARI”

Bir çok sergi ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapan Ayna Cafe & Galeri yeni ve sürekli bir etkinlik başlattı. Bodrum’da el sanatları ile uğraşan farklı dallarda eserler veren sanatçılar ile antika koleksiyonerlerini bir araya getirerek bir el sanatları ve antika pazarı oluşturdu. Bu Pazar her Salı 11:00 – 18:00 saatleri arasında gezilebilecek.

BODRUM’DA BİR İSTANBUL PROJESİ

Bodrum Kalesi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projelerinden birine ev sahipliği yaptı. “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi” kapsamında Kayıhan BÖLÜKBAŞI “İstanbul 2010” konulu Fotoğraf Sergisi Bodrum Kalesi Çapraz Tonoz’da yapacak. 18-24 Mayıs Müzeler Haftası Programı dahilinde ziyaretçilerle buluştu.

ESERLER GÖRÜCÜYE ÇIKTI

den gelen birçok Halk Oyunları Ekibi’nin yanı sıra Polonya, Yunanistan, Ukrayna, Litvanya, Türkiye, İskoçya ülkelerinden gelen halk oyunları ekipleri de katıldı. Festivalin kapanış gününde tüm ülkelerin katıldığı piknik’te Türkiye-Yunanistan dostluk maçı düzenlendi. Maçı 6-5 Türkiye kazandı. Festivalde ayrıca Bodrum tanıtım CD leri ve broşürleri de dağıtıldı. Barkovizyon gösterisi ile Bodrum görüntüleri izletildi. Festival’den arta kalan zamanlarda Lizbon’u gezme fırsatı bulan dansçılar dünyanın en büyük akvaryumunu da ziyaret ettiler. Bodrum Dans Kulübü Yurt Dışı Tanıtım Ekibi, Bodrum’a döndü.

Konacık Belediyesi ve İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen Altıncı Dönem El Sanatları Sergisi açılışına; Bodrum Kaymakamı Feridun Cemal Özdemir, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Aydın Kutlu, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun Belediye Meclis Üyeleri, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Ali Durmuş, İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdürü Derya Güven, kursiyerler ve çok sayıda vatandaş katıldı. 2009–2010 Eğitim - Öğretim yılı içinde hazırlanan Temel Devren, Tel Kırma, Ahşap – Cam Boyama, Takı Tasarım ve Biçki – Dikiş kurslarında; kursiyerlerin el emeği, göz nuru ile yaptıkları el sanatları sergilendi.

KUŞ KANATLARINDA MİMOZALAR TILSIM’DA

BU AY

Tılsım 1-15 Haziran tarihleri arasında ilk kez bir seramik sergisine ev sahipliği yapıyor. Seramiklerinde doğanın güzelliklerinden ilham alan Sibel Tolluoğlu, kuş kanatlarında özgürlüğe açan mimozaları, mor salkımlı begonvilli ada sokaklarında kedileri, baykuşları kendine özgü düşsel yorumuyla seramiğe dönüştürüyor. Sibel Tolluoğlu “Kuş kanatlarında Mimozalar” seramik sergisi ”15 Haziran’a kadar her gün 10:00-22:00 saatleri arasında Yalıkavak Marina’da yer alan Tılsım’da görülebilir.

SEMA ÇULAM RESİM SERGİSİ OASİS NUROL SANAT GALERİSİ’NDE

2009 Madrid Avrupa Naif Ustalar Yarışmalı Sergisi’nde 45 ülke arasında birincilik ödülü alan, naif resmin ustalarından Sema Çulam’ın eserleri, 28 Mayıs-17 Haziran 2010 tarihleri arasında OASİS Nurol Sanat Galerisi’nde sergilenecek. Sırbistan ve Paris’te bulunan naif sanatlar müzelerinde eserleri bulunan, uluslararası sanatçılarımızdan Sema Çulam’ın eserleri, Pazar ve Pazartesi hariç her gün 12.00 – 20.00 saatleri arasında gezilebilir. Sergi, ayrıca www.lebriz.com ve www.nurolsanat.com adreslerinden de izlenebilir.

“BOYACI KÜPÜ DEĞİL”, HALUK MUTLU SERGİSİ

DİBEKLİHAN’DA ÜÇ YENİ SERGİ

Dibeklihan Erdinç Bakla Sergi salonunda Uluç Tezer’in “Burhan Uygur” anısına adlı bir sergisi açıldı. Dibeklihan Yıldız Kenter sergi salonunda ise Münire Arıkol’un “Kabukların Dansı” adlı sergisi açıldı. Münire Arıkol 1977 yılında sahilde gezerken iki deniz kabuğunun tesadüfen yan yana gelmesinden esinlenerek deniz kabuklarından tablolar yapmaya başladı. Dibeklihan Orhan Veli Sanat Galerisi’nde ise Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, motiflerinden esinlenerek oğlunun ve torununun yaptığı çeşitli yazmalar ve örtüler sergileniyor. Dibeklihan’ın bu üç salonundaki sergiler 03 Haziran’a kadar Pazartesi günleri hariç görülebilir. n Dilek Cebeci

İLHAM ENVEROĞLU SERGİSİ THE MARMARA OTEL’DE AÇILDI

ALİ ERKAL ERTUNCA OSMANLI TERSANESİ’NDE

Bodrum’un ilk tersanesi olarak, 1775 yılından günümüze, restore edilerek ulaşan Osmanlı Tersanesi Kaymakamlık Sanat Galerisi’nde, Ali Erkal Ertunca’nın resim ve heykel sergisi 27 Mayıs – 9 Haziran 2010 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. 1941 yılında Erzurum’da doğan Ali Erkal Ertunca, Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu ve 1968 yılında ilk yurt dışı deneyimini gerçekleştirdi. 1983 yılında ise Bodrum’da kendi atölyesini açtı. 1997 yılından itibaren ağaç ve heykel yontuculuğu konusunda da kendisini geliştiren Ali Erkal Ertunca, Bodrum-Torba’da bulunan atölyesinde heykel ve resim çalışmalarına devam etmektedir.

Haluk Mutlu’nun eserleri Bodrum İdart Sanat Galerisi’nde izleyici ile buluşuyor. Sergide, Betçeli ismiyle de tanınan sanatçının, son dönem çalışmaları yer alıyor. Haluk Mutlu, Bodrum’daki atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. 24 Mayıs-10 Haziran tarihleri arasında İdart Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşan sergi bu tarihler arasında her gün 10:0019:00 saatleri arasında gezilebilir.

AYNA CAFE GALLERY’DE ÇETİN EROKAY’IN SERGİSİ AÇILDI

Ayna Cafe Gallery’de Çetin Erokay’ın “Bulutlar ve Kanatlar” adlı sergisi açıldı. Düşlerindeki bulutları ve kanatları tuvale aktaran Çetin Erokay’ın 21 adet eserinin bulunduğu bu sergi 16 Haziran gününe kadar Türk Kuyusu mahallesi Külcü sokak No 8-10 (eski Picante) adresindeki Ayna Cafe Gallery’de görülebilir. n Dilek Cebeci

İlham Enveroğlu “Anadolu Rüyası /The dream of Anatolia” adlı sergi, Bodrum The Marmara’ da sanatseverlerle buluştu. Sergi öncesinde “Simgelerin Dünyası/The world of symbols” adlı söyleşi yapan İlham Enveroğlu, 11. kişisel sergisinde İç Asya’nın derinliklerinden Anadolu’ya uzanan köklü bir kültürün DNA şifrelerini çözmeğe çalışırcasına, mitolojik sembollerle renk, çizgi ve dokuların ahengini çağdaş soyutlamalarla sunuyor. İlham’ın resimleri, doğu ressamında olması gereken değerleri içeriyor. 28 adet resmin bulunduğu bu sergi 15 Haziran tarihine kadar The Marmara Bodrum’da izlenebilecek. Sergi, her gün 10:00 – 13:00 ve 16:00 – 21:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. n Dilek Cebeci

Bodrum’un Gazetesi

Merhaba

NİSAN MAYIS 1982

HAFTADA BİR CUMA GÜNLERİ YAYINLANIR Kurucusu: Ender Uslu

30 Lira

Uluslararası ve şehirlerarası tam otomatik telefon görüşmeleri başladı Muğla Valisi Kemal Nehrozoğlu, PTT Genel Müdürü Servet Bilgi, PTT Aydın Bölge Baş Müdürü Agah Çokal ve ilçe yönetiminin de hazır bulunduğu bir törenle Bod-

rum şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmelerine açıldı. Törende bir konuşma yapan Vali Nehrozoğlu ve PTT Genel Müdürü Bilgi, turizmde haberleşme-

nin önemine değindiler ve emeği geçenlere teşekkür ettiler. Daha sonra ilk görüşmenin yapılması için Zeki Müren davet edildi. İlk görüşmeyi Bursa ile yapan sanatçımız

Belediye Başkanlığına Kaymakam Mustafa Soycan atandı Belediye Başkanı Ertuğrul Önüt’ün istifasıyla boşalan Belediye Başkanlığına Muğla Valiliğinin emriyle Kaymakam Mustafa Soycan atandı. Yeni Belediye Başkanı atanıncaya kadar görevi yürüteceğini belirten Kaymakam Mustafa Soycan basın toplantısı yaptı.

Zeki Müren annesini arayarak sıhhatini öğrendi. Şehirlerarası 11 ve uluslararası 3 telefon kulübesinden yapılacak olan görüşmeler 50 Tl’lik jetonlar karşılığında yapılıyor.

Kısa Haberler

Bodrum’da Yaz Mesaisi başladı

Bodrum Halk Eğitim Merkezi yıl sonu defilesini tarihi Bodrum Kalesi’nde yaptı. Bodrum Kalesi’nde yapılan Bodrum Halk Eğitim Merkezi yıl sonu sergisine Bodrumlu sanatçılardan Salih Uygun türküleri, Metin Süer Türk Sanat müziği şarkıları ile davetlilere müzik ziyafeti çektiler.

Bodrum’da geç gelen yaz mevsiminin ardından sıcakların hemen bastırması ile birlikte yaz mesaisi dün gecikmeli olarak uygulanmaya başlandı. Geçtiğimiz senelerde 1 Haziran tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yaz mesaisi bu sene, 15 gün gecikmeli olarak 16 Haziran 1982 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı.

Biz Bodrum’da yaşayanlar kışın sanat olaylarından yoksunuz. Ancaz yaz aylarında birden zenginleşiveriyoruz.

Bodrum’da çevre sağlığı kampanyası açıldı

Bodrum Belediyesi inşaatlarını emanet usulü yaptırarak tüm yatırım projelerine işlerlik kazandırmıştır.

Bodrum’da çevre sağlığı kampanyası açılarak, kampanya süresince tüm Bodrum’un tertemiz olması amacıyla her türlü tedbirin alınması için büyük bir çaba sarfedilecektir.

Bodrum Trafik Komisyonunun aldığı son kararlar ilçede büyük bir memnunluk yarattı Bodrum Trafik Komisyonu geçen hafta içinde yapmış olduğu son toplantısında aldığı kararla ilçe trafiğini büyük ölçüde rahatlamakla birlikte ilçe rahat ve huzur kavuşturacaktır. Bodrum Belediye Başkanı Ertuğrul Önüt, Trafik Alt Komisyonu muayene şefi M. Reşat Gürol, Karayolları arazi mühendisi İbrahim Tahim, Bodrum Şoförler Derneği Başkanı Mehmet Ali Özalından müteşekkül komite Kaymakamı Mustafa Soycan Başkanlığında toplandı.

Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesi’nde düzenlenen mücevherat salonu bayanları mest etti.

Turgutreis ortakolunun Bodrum’da açmış olduğu yıl sonu sergisi beğenildi.

Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nün 44. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle düzenlenen güreş turnuvasını Milaslı güreşçiler kazandı.

Kent Rehberi sayfaları ekonomik ilan tarifesiyle sizi hedefinize ula de ştırır yeni müşterile edinmenizi sa r ğlar İLANLARINIZ

İÇİN:

313 5 666

ÖNCE SAĞLIK

56 56

GEREKLİ TELEFONLAR

SAĞLIK

MUĞLA VALİLİK - 214 10 01 KAYMAKAMLIK - 3161001 ELEKTRİK ARIZA -186 - 316 12 11 GÜMRÜK - 316 11 12 JANDARMA İMDAT - 156 LİMAN BAŞKANLIĞI - 316 10 98 MİLTA MARİNA - 316 18 60 KAYMAKAMLIK - 316 10 01 METEOROLOJİ - 313 08 86 MÜZE MÜDÜRLÜĞÜ - 316 10 95 PTT - 316 12 12 PASAPORT BÜROSU - 316 12 15 POLİS İMDAT - 155 - 316 10 05 POLİS / GÜMBET - 316 12 18 ORMAN YANGIN - 177 YANGIN - 110 / 316 10 71 OTOGAR - 316 26 37 SAHİL GÜVENLİK - 313 42 00 SAHİL RADYO - 316 27 66 SIHHİ İMDAT - 112 SU ARIZA - 185 - 316 50 13 TELEFON ARIZA - 121 TRAFİK - 154 - 316 80 80 TUR. BÜROSU BODRUM - 316 10 91 TURİZM DANIŞMA - 179 TURGUTREİS D MARİN - 382 90 65 YALIKAVAK Tur.Bürosu - 385 44 65 YALIKAVAK MARİNA - 385 38 60 YANGIN - 110 - 316 10 71 BODRUM-MİLAS HAVAALANI 523 01 01 BODRUM BÜLTEN - 313 42 24

n AMBULANS SOS - 0212 505 72 72 ASKERİ KAMP - 313 02 48 CLINIC INTERNATIONAL 313 30 30 DEVLET HASTANESİ - 313 14 20 GÜNDOĞAN Sağ. Oc. 387 9655 INTER TIP Polikliniği 313 4066 MEDICARE - 316 70 51 ORTAKENT Sağlık Oc. 358 50 27 ÖÖZEL BODRUM Has. 313 65 66 T Sağ. Oc. 382 30 27

BELEDİYELER BODRUM - 316 10 09 TEMİZLİK İŞLERİ - 313 19 05 ZABITA - 153 - 316 11 85 BİTEZ - 363 82 96 KONACIK - 319 19 43 GÖLTÜRBÜKÜ - 357 79 10 GÜMÜŞLÜK - 394 44 80 GÜNDOĞAN - 387 78 95 MUMCULAR - 373 52 00 ORTAKENT - 358 53 70 TURGUTREİS - 382 30 19 YALIÇİFTLİK - 368 98 29 YALIKAVAK - 385 49 22

n HASTANELER POLİKLİNİKLER TÜM HASTANELER İÇİN TEK TELEFON - 444 0 911 BASINÇ ODASI - 313 14 20 BODRUM KALP HASTALIKLARI MERKEZİ - 316 54 64 DEVLET HASTANESİ 313 14 20 (6hat) BODRUM SAĞLIK OC - 316 13 53 CLINIK INTERNATIONAL 313 30 30 Kıbrıs Şehitleri Cd. No: 181 GÜMÜŞLÜK SAĞLIK OC -3943724 MUMCULAR SAĞLIK OC-3735040 OMEGA KLİNİK TANI LABORATUARI - 316 80 84 ORTAKENT SAĞLIK OC - 358 5027

n DİŞHEKİMİ BANU ERDOĞAN ARAS 313 58 84 Çarşı Mh. Artemis Cd.8 Bodrum CANA URAL YİĞİTER - 317 04 05 Severcan Cad. Bodrum FÜSUN NALBATOĞLU - 316 14 81 316 14 81 Cevat Şakir Cad. Diş Dr. GÜLTEN ÇOK - 316 61 60 M. CENGİZ ALTIPARMAK 313 1773 Cevat Şakir Cad. 94/B Bodrum RIZA ÇINAROĞLU - 313 10 07 Atatürk C.32 Bodrum TUNÇ AKMAN - 316 86 56 Ortodontist Atatürk Cad. 48/C n DOKTOR Op. Dr. GÜROL ORAL K.B.B 316 59 27 Artemis Cd. Bodrum Dr. H. MUZAFFER BUYRUK 316 51 07 Davutlar Sok. 12

RESTAURANT CAFE & BAR

ÖZEL BODRUM HAST. - 313 65 66 SSK DİSPANSERİ - 313 32 95 UNIVERSAL HOSPITAL -319 15 15 C. Şakir Mh. Gavaklı Sarnıç Cd.

n OTOBÜS KAMİL KOÇ 313 04 68 KARADEVECİ 316 25 60 PAMUKKALE 316 13 69 VARAN 316 78 49 - 313 21 44 ULUSOY 313 01 67 - 317 16 40

n DENİZ ULAŞIMI BODRUM EXPRES 316 10 87 BODRUM FERİBOT 316 25 78 n HAVA ULAŞIMI DEVLET DENİZ YOLLARI 316 1781 BODRUM HAVAALANI - 523 01 01 FAHRİ KAPTAN 316 18 08 BODRUM HAVAALANI THY 523 01 29 MEANDER 316 50 26 THY / OASİS 317 12 03 - 04 HAVAŞ 313 89 72 - 523 00 40 BODRUM RENT A CAR - 317 15 55 Onur Air, Atlas Jet ÇEŞİTLİ WHISKY TRAVEL - 319 50 57 Atlas, Onur, Pegasus, Aegean Flights n AKARYAKIT İnönü C. 34/C Gümbet ARMADA / MOİL - 363 87 00 Açıkkırlar Mevkii Konacık

ULAŞIM

n AMBALAJ HAKAN AMBALAJ - 319 03 00 Atatürk Bulv. No:65 Konacık n AYDINLATMA EMTES - 363 97 00 Atatürk Blv. 229 Konacık n BASIMEVLERİ AKBAŞ - 313 50 02 Gümbet Kavşağı EKİN OFSET - 316 90 90 Yokuşbaşı Mevki Basın St. No:1 HALİKARNAS - 317 02 91 Temel Yapı İş Merk.No: B-6 n BASIN YAYIN BODRUM AJANS - 313 56 66 Caferpaşa Cd. 52/3 Bodrum BODRUM YARIMADA - 316 78 12 Yokuşbaşı Mevki Basın St. No1

n BİJUTERİ POZİTİF /OASİS - 317 22 29 n BİLGİSAYAR BODRUM USTA - 313 85 37 DEVECİOĞLU - 313 0 444 C. Şakir cad. 113 Bodrum EGE BİLGİSAYAR - 317 00 62 OASİS AVM TEKMAR - 313 0 444 Cevat Şakir Cad. No:113 n BRANDA ÇADIR DÖŞEME Class Tente - 319 69 65 Balkanoğlu İş Mrk. C Blok No:3 EGE BRANDA - 367 18 00 Torba Girişi Tansaş Yanı No:20 ESKİCİ - 316 84 34 MMM Migros Karşısı No:236/B

n BÜRO MALZEME BÜROSAN - 358 70 33 Balkanoğlu İş merk. Konacık n CAM, ÇERÇEVE AYHAN CAM - 358 73 76 Kemer Mvk. No: 67 Ortakent HALİKARNAS CAM - 316 13 66 Sanayi Sitesi 1810 Sk. Bodrum n ÇİÇEK-BAHÇE DÜZENLEME ARMAĞAN - 316 50 68 Atatürk caddesi Bodrum EGE ÇİÇEKÇİLİK - 317 12 72 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum ZEKİ ÇİÇEKÇİLİK - 358 61 75 Yalıkavak yolu Orktakent ÇOCUK YUVALARI BAL DAMLASI - 363 98 44

Atatürk Blv. 1136 Sk. 3 Bitez KARTANESİ ANAOKULU 363 9514

Cumhuriyet Cd. 7 Bitez n DEKORASYON BODRUM MOZAİK - 358 65 31 Balkanoğlu İş Merkezi Konacık BODRUM MUTFAK - 363 86 77 Atatürk Blv. Yahya Çavuş Cad. No.4 Konacık GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uğur Öztop Cd. Gündoğan n DERSHANE KURS AMERİKAN KÜLTÜR 316 92 01 Cafer Paşa Cd. Karakaya Plaza BİTEZ SÜRÜCÜ KURSU 313 28 88 Artemis Cd. Bodrum BORA ETÜT MERKEZİ 363 03 30 BORA SÜRÜCÜ KURSU

YAPI DEKORASYON

316 44 22 MMM Migros Karşısı MERKEZ SÜRÜCÜ - 316 92 92 Yokuşbaşı Mh. Yılıkçı Cd. Bodrum n DOĞRAMA ATÖLYELERİ ELİT AHŞAP - 358 65 13 Cumhuriyet Cd. 144 Ortakent n DÖŞEMELİK PERDELİK APRE PERDE- 317 12 52 Atatürk Blv. Jandarma Kavş. DEEP PERDE -317 24 45 Kıbrısşehitleri Cd. 240/A Konacık DOST TİCARET - 319 00 26 Atatürk Bulvarı, Karabekir Cd. n EĞİTİM KURUMU MARMARA KOLEJİ - 358 61 13 Ortakent Bodrum n ELEKTRİK ELEKTRONİK İLTEK - 316 27 06 Türkkuyusu Cd. 76 B Blok D: 2 SEKTÖR - 313 42 18 Eski Türk İş Hanı 9/B Bodrum TELCOM - 319 25 45 Otim İş Merk. 300/1 n EMLAK HİKMET EMLAK - 316 41 81 Atatürk Cad. 40 Bodrum MAVİ EMLAK - 313 03 00 Cevatşakir Cd. 125/A Bodrum LEVENT EMLAK - 316 65 35 Caferpaşa Cad. 50 Bodrum TEPE EMLAK - 317 13 05 Oasis Alışveriş Merkezi Bodrum n GIDA - İÇECEK TOPTAN

ÇAĞLA GIDA - 363 02 34 Pamir İş Mrkz. B2 Blok-Konacık GÜNTOP - 363 88 18 Podium Çarşısı Karşısı Konacık HÜRTOP - 363 83 21 Açıkkırlar Mevkii Konacık n GİYİM MAYORAL / OASİS - 317 07 97 PATİ (0-14 yaş) - 317 00 32 Oasis Alışveriş Merkezi n GÜZELLİK MASAJ NATUREL GÜZELLİK - 316 99 14 Neyzen Tevfik Cd.Cizdar Sk.No2 TRIM SLIM - 317 10 02 Konacık Yokuşu Estia Çarş. n HALI, KLİM CANSA - 316 80 40 Yokuşbaşı Mh. Milas Yolu 181/B-191 Bodrum n HAFRİYAT ENSA - 319 10 10 Atatürk Bul. No:109/A Konacık n HEDİYELİK EIHAN - 313 91 14 Ataman İş Merkezi Bodrum n İLAÇLAMA MHA-TÜRK - 319 49 43 C.Şakir M.A. Yesevi Sk. Gümbet n İLETİŞİM SİSTEMLERİ ESVEN KAREL - 319 62 62 Atatürk Bulvarı No:1 Konacık GM BİLİŞİM - 386 45 10 İnönü Cd. 171 sk. Gökçebel NETMAR - 316 64 53 Türkkuyusu Cad. 91 Bodrum

ÇEŞİTLİ

n İNŞAAT ASA MİMARLIK - 385 23 78 Bodrum Cad. 22 Yalıkavak AYAN İNŞAAT - 385 20 56 Atatürk Cd. No:16/A Yalıkavak CANDE - 363 95 95 Çökertme Cd. Bitez EFE MÜHENDİSLİK - 363 79 41 Atatürk Cad. 30 Bitez MESUT YAPI - 358 64 74 Cumhuriyet cad. Ortakent n İZOLASYON EKOL YALITIM - 386 44 20 Yemiş Cd. 9 Gökçebel Yalıkavak n KARGO TAŞIMACILIK BODRUM NAKLİYAT - 313 18 88 Süleymanoğlu İşHanı 37 Kat 2 USLU NAKLİYAT - 313 48 71

Umurça Mah. 4 Bodrum n KATERİNG & ORGANİZASYON FOREVER CLUB - 313 55 55 Atatürk C. İçmeler Yolu Bodrum NİLYUM - 316 87 85 Caferpaşa Cad. 35/C Bodrum STAR LIFE - 313 18 21 Caferpaşa Cad. 54/B Bodrum n KÖPEK PANSİYONU TURGUTREİS COUNTRYRANCH 382 56 54 İslamhaneleri n KUAFÖR HERA KUAFÖR /Oaisis 317 21 25 n KURU TEMİZLEME ve ÇAMAŞIRHANE

ÇEŞİTLİ

APART AZKA OTEL / Bardakçı 316 89 92 EL VİNO - 313 87 70 Omurça Mh. Pamili Sk. Bodrum GÖLKÖY SUITES - 357 79 81 HOTEL DELFİ - 316 40 85 Omurça Mah. Dere Sk. No:57 LA BLANCHE - 382 00 00 Bahçelievler Cad. Turgutreis MİMOSA APART - 319 49 76 Büyük İskender Cad. Gümbet

AKMAN 319 00 97 S. Kaptan İş Mrk. Konacık ECE - 313 43 93 Turgut Cd. MMM Migros Karşısı İRFAN - 313 77 81 Turgut Cd. MMM Migros Karşısı n MOBİLYA ANKA - 319 10 46 Atatürk Bulvarı 49 Konacık

AYAN MOBİLYA - 385 20 56 Atatürk Cad. 16/A Yalıkavak BELLONA - 319 04 29 Atatürk Bulvarı 4 Konacık GALİPDOS - 387 96 51 Şehit Uyar Öztop Cd. Gündoğan İNKA DEKORASYON 317 13 60 Atatürk Bulv. Konacık Çar. 16 İPEK DESIGN - 316 27 53 Yokuşbaşı Mah. Bodrum

SEMPATİ - 363 78 88 Atatürk Bulv. 151 Konacık n MOTORSİKLET MOTO ENİS - 316 77 22 Cevat Şakir Cad. 108 Bodrum TURCAN MOTOR - 313 06 62 Kıbrısşehitleri Cd. No:2 Bodrum n MUTFAK BODRUM MUTFAK - 363 86 77

Atatürk Blv. Yahya Konacık n OTEL ve BAR EKİPMANLARI BODİNOKS - 358 62 12 Cumhuriyet Cad. No:1 Ortakent GASTRO - 319 07 13 Atatür Bul.Öziçi Mv. 28 Konacık n

OTEL - MOTEL -

OTO KİRALAMA AKUSTİK - 444 08 48 Neyzen Tevfik Cad. 146 Bodrum BODRUM RENT A CAR 317 15 55 OASİS Alışveriş Merkezi SET CAR RENTAL - 313 41 28 Cevat Şakir Cd. 48 Bodrum TEK RENT A CAR - 316 21 80 Gerence Sk. 3 Bodrum WHISKY TRAVEL YACHTİNG 316 50 57 İnönü Cad. 32/C n REKLAM İŞLERİ AKTÜEL - 316 15 22 Turgutreis Cad. 257/A Gümbet BODRUM AJANS - 313 42 24 Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum GIRAS REKLAM - 316 71 25 Kıbrıs Şehit. Cd.267/A Bodrum KİRPİ TASARIM - 313 63 76

RESTAURANT AGORA MEYHANESİ 317 10 31 OASİS Alışveriş Merkezi AGORA - 374 57 24 Bodrum Karayolu Maya Kavşağı ALİN’S - 316 92 90 Belmediye Meydanı Bodrum CHINESSE INN - 317 11 16 OASİS Alışveriş Merkezi COUNTRYRANC - 382 56 54 İslamhaneleri Turgutreis DENİZHAN - 363 76 74 Turgutreis Yolu Üzeri Konacık DENİZHAN DÜRÜM 319 39 03 ERENLER SOFRASI 248 24 79 Yarbasan Taş Evleri Ortakent EVGENIA - 313 01 28 Manavlar Arkası 16 bodrum FENER RESTAURANT 393 6393 Kemer Mevkii Akyarlar HANIMEFE - 313 06 03 Neyzen Tevfik Cad. 2 Bodrum HANIMELİ - 313 85 32 Caferpaşa Cad. 18 Bodrum KARA BALIK - 374 51 51 19 Mayıs Cd. No:10 Güvercinlik KÖŞEM - 348 36 66 Yali Mevki No:2 Ortakent LİMAN KÖFTECİSİ - 316 50 60 Neyzen Tevfik Cad. 172 bodrum

Kent Rehberi sayfaları ekonomik ilan tarifesiyle sizi de hedefinize ulaştırır yeni müşteriler edinmenizi sağlar. İLANLARINIZ İÇİN:

313 5 666 MARİNA YACHT CLUB 316 1228 Milta Marina Bodrum MEMEDOF - 313 42 50 Neyzen Tevfik Cd. No: 234 MEY HAN-İ - 313 2 313 Neyzen Tevfik Cd. 82/B Bodrum OLD GARDEN - 313 24 31 Derviş Görgün Cad. 43 Bodrum SETBAŞI İSKENDER 319 66 61 Shel Benzinci içi Konacık Yİ-GEÇ - 382 96 80 4008 Sk. No:13 Turgutreis n SAĞLIK HİZMET ve MALZEMELERİ BODRUM İŞİTME CİHAZLARI 316 80 83 Caferpaşa Cd. 26/B BİTKİSEL SPOR KLİNİĞİ O. N. Bilgin cad. 51/A Gümbet COUNTRYRANCH - 382 56 54 Piren Cad. İslamhaneleri n

SANAT

GALERİLERİ BODRUM BELEDİYE - 316 77 18 BETTİNA - 369 25 04 CAM SANAT - 316 93 23 CASA DELL’ARTE - 367 18 48 EV + GALERİ - 319 56 63 GALERİ ARTEO - 316 10 56 GÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ 394 3178 HALİKARNASSOS - 358 61 13 HALUK ELBE - 316 25 16 KAYNAK - 363 95 13 NUROL KÜLTÜR MERKEZİ OASİS 317 35 49 NT GALERİ - 316 33 31 OSMANLI TERSANESİ - 316 18 60 TILSIM - 385 24 61 TRANÇA - 316 67 16 n SİGORTA ŞİRKETLERİ AK SİGORTA - 313 33 35 C. Şakir cad. 22/G Bodrum MAVİ BEYAZ - 313 84 07

Cevat Şakir Cad. No: 56 Kat:1 n SİNEMA CINE MARINE - 317 00 01 n SPOR TESİSLERİ BODRUM GOLF CLUB 313 46 43 Kemer Mevk. Ortakent BODRUM MARİNA - 316 18 60 Neyzen Tevfik Cad. No: 5 COUNTRYRANCH - 382 56 54 Piren Cad. No: 15 İslamhaneleri n SU ARITMA CANTEK - 358 69 60 Balkanoğlu İş Merk. Konacık n SU SATIŞ AK - SU - 316 04 64 Artemis Cad. 46/B Bodrum AQUALIFE - 313 58 95 İçmeler No:1 Bodrum

n TEMİZLİK HİZMETLERİ MHA-TÜRK - 382 82 38 Cevat Şakir Cad. No: 325/1 Gümbet n TEMİZLİK MALZEMELERİ FABER BODRUM - 319 42 12 Kıbrısşehitleri Cd. 339 Yeniköy nTURİZM SEYAHAT AKUSTİK Travel & Yachting 444 08 48 Neyzen Tevfik Cad. BARBAROS YACHTING 316 39 19 Neyzen Tevfik Cad. 92 Bodrum WHISKY TRAVEL - 319 50 57 İnönü Cad. 32/C Gümbet n UNLU MAMULLER BODRUM BÖREK EVİ - 313 72 67 Sanayi Sitesi No:1 Bodrum PANPAN - 313 24 44 Caferpaşa Cad. 33 Bodrum

YUNUSLAR - 316 17 48 Cumhuriyet Cad. 13 Bodrum n VETERİNER HEKİMLER AHMET KURT - 316 76 98 Caferpaşa Cad. 57 Bodrum BORA VETERİNER - 385 23 51 Naz Eser İş Merkezi Yalıkavak COUNTRYRANCH - 382 56 54 İslamhaneleri Turgutreis

E. Anter Bulv. 65

n WEB TASARIM BODRUM AJANS - 313 56 66 Caferpaşa Cad. 52 Bodrum DYNAMIC WEB - 316 53 01 Cevatşakir Cd. No:117 MEMBRA - 314 49 81 YUNUS ARSLAN - 319 72 55 İsmet Paşa Cad. 5 Konacık

BODRUM /Salı (Kumaş Giyecek) Perşembe, Cuma (Yiyecek) BİTEZ / Çarşamba, Perşembe. GÖLKÖY / Salı GÜMBET / Pazar GÜMÜŞLÜK / Çarşamba GÜNDOĞAN / Çarşamba ORTAKENT / Çarşamba TURGUTREİS / Cumartesi AKÇAALAN / Salı TÜRKBÜKÜ / Pazartesi YALIKAVAK / Perşembe

n YANGIN SÖNDÜRME ÜÇLER - 316 02 00

n PAZAR YERLERİ Bodrum yarımadasında haftanın yedi günü Pazar Yeri kurulur. Sadece Bodrum’da ki pazarda kumaş ve yiyecek ayrı günlerde, onun dışındaki yörelerde kurulan pazarlarda her şeyi birarada bulabilirsiniz.

net b@kış

CANSU TÜRKDOĞAN cansu@cansui.com

Matrak Görüntüler • İlginç Siteler • Farklı Görüşler • Gırgır Sözler

TÜRKLER’E GÖRE ÖLÜMLER :)

LÜZUMSUZ BİLGİLER… n Yıllara göre ortalama alındığında, her sene eşekler tarafından öldürülen insan sayısı uçak kazalarında ölenlerin sayısından daha fazla. n Kadınlar erkeklere oranla iki kat fazla göz kırpar. n İnsan vücudundaki en güçlü kas kalpdir. n Gözleri açık tutarak hapşurmak imkansızdır. n İnsanlar beyinlerinin sadece %10’unu kullanırlar. n Filler zıplayamayan tek memelidir. n Elektrikli sandalye bir dişci tarafından icat edilmiştir. n Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.

n Balkona 50 kişinin çıkması sonucu meydana gelen toplu ölüm. (Dudullu’da bir köy nişanı töreninde) n TEM’de seyreden araçtaki 5 kişinin radyoda oynak şarkı çalınca aracı sağa çekerek otoyolda göbek atmaya başlaması ve 3’ünün ayrı ayrı araçların çarpması sonucu ölümü. (Adapazarı-Hendek) n Elektrik direğine yaslanıp ayakkabısındaki taşı çıkarmak için ayağını silkeleyen kişiyi elektrik çarptığını sanan bir başkasının akımdan kurtarmak amacıyla kafasına kürekle vurup öldürmesi. (Rize - Tunca köyü) n Midesine sinek kaçan bir kişinin sineği öldürmek için odaya sıkar gibi ağzına sheltox isimli ilacı sıkması ve sinekten beter ölümü.(istanbulSultanbeyli) n Mühendisin kontrol için geminin buhar kazanına girdiği sırada bundan habersiz bir gemi personelinin kapağı kapatması ve geminin sefere çıkmasıyla mühendisin ölümü. (Kocaeli) n Aynı işyerinde biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan baba-oğulun motorsikletle eve giderken sert bir virajda karşılaşıp birbirlerine selam vermek isterken çarpışarak ölmeleri. (Konya) n Nüfus sayımı nedeniyle kendisinden başka kimsenin bulunmadığı yolda (üstelik de otoban) sayım görevlisinin bariyerlere çarparak ölümü (Tem otoyolu-Gebze) n Karabük demir-çelik fabrikasında 600 tonluk pres makinasının arasından emekleyerek geçen işçinin 2450 santigratlık fırından sigarasını yakmaya çalışırken can vermesi. (Karabük) n Tıraş olurken berberin rahatlatır diye boynu aniden sağa sola çevirme hareketi sonucu küt diye boynu kırılan müşterinin koltukta rahmetlik oluşu. (Erzurum) n Bir vatandaşın yatağındaki tahtakurusunu öldürmek için yaptığı ilaçlamadan sonra uykuya dakınca tahatakurularıyla birlikte zehirlenmesi. (Bodrum-Yalıkavak) n Bir lunaparkta kafadar iki gecebekçisinin uçan sandalyeyi çalıştırıp binmeleri ve durduracak kimse olmayınca inemeyip sabaha kadar kusarak hayatlarını kaybetmeleri. (Göztepe) n Arkadaşlarıyla iddiaya tutuşup kafasıyla mermer bloku kırmaya çalışan medyatik karatecinin mermer yerine kafasını kırarak beyin travması sonucu ölmesi.(İstanbul-Esenler)

HAZİRAN AYINDA DOĞANLAR... HAZİRAN- Aynı anda birden fazla şey düşünür. Nazik ve tatlı dillidir. Hassastır. Kararsızdır. Komik ve eğlencelidir. Konuşkandır. Kolay arkadaş edinir. Kolay incinir. Gribe yatkın bir bünyesi vardır. Çok inatçıdır.

bil bildir

1- Tarihi filoyla yola çıkan tek Türk yelkenlisi hangisi? 2- Bodrum’u işgal için gelen İngiliz ve Fransız bahriyelilerine bir kahramanlık dersi veren Yalıçiftlikli Türk kadını kim? 3- Anneler çekiyor, babalar ve çocukları poz veriyor, kim sergiliyor? 4- Nazım Hikmet’in ölümünün kaçıncı yıldönümü? Soruların doğru yanıtlarını sırayla, alt alta yazıp fax ya da e-mail yolu ile bize ulaştıranlar 2010 BODRUM AJANS İŞ REHBERİ’ne sahip olacak. BODRUM AJANS • Fax: 316 44 42 • info@bodrumajans.com.tr • Caferpaşa Cad. 52/3 Bodrum

Nası Yani ?..

Bu Gün ün İşini Yarına Bı Erteley rakma, eb Kadar e ildiğin rtele!

ksa, a l r a v u ya y Bu dün şeyi nasıl ı kö bazılar r? dönüyo

KARİKATÜR

ALİ ŞUR

DÜNDENBUGÜNE

Fotoğraf: KADER ONAY

BODRUM MANZARALARI