SAYI
134
TEMMUZ 2007
iÇiNDEKiLER
4
MERHABA / Demircan Türkdoğan
6
5. BODRUM BALE FESTİVALİ
10
ÇEVRE FİLMLERİ FESTİVALİ
12
KÜRESEL ISINMA
14
KAVAKDERESİ ŞENLİĞİ
18
SEÇİM SİZİN / Anket
22
MECLİS BİR NAZİRE DEĞİLDİR
26
HÜSNİYE KAYA T.B.M.M.’Sİ YOLUNDA
28
FRANSA’YA KÜLTÜR ÇIKARTMASI
30
YENİLER - YENİLİKLER - YENİLENENLER
32
TOPLUM & YAŞAM
36
SAĞLIK MALZEMELERİ MERKEZİ
38
BİR ZAMANLAR / Bülent Akkurt
40
BAHÇEM ve BEN / Gülnar Önay
42
LEZZET USTALARI
44
PARANTEZ / Hüsniye Kaya Polat
45
BAKIPDURU / Ramazan Borazan
46
NET BAKIŞ
AYLIK GAZETE 2
GEÇTİĞİMİZ AYA BAKIŞ
4
ETKİNLİKLER
6 7
ARŞİVDEN ADRES SAYFALARI
18
28
6
33
14
12
www.bodrumajans.com.tr
10 info@bodrumajans.com.tr
e ntü
KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ
r z3 Bn BODRUMajans Yayın Grubu Adına Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:
DEMİRCAN TÜRKDOĞAN Haber Editörü: YİĞİT UYGUR Görsel Yönetmen: EMİNE İLKORUR Grafik Tasarım: BURCU COŞGUN Sayının Yazarları: BÜLENT AKKURT ERDOĞAN KAYALAR GÜLNAR ÖNAY HÜSNİYE KAYA RAMAZAN BORAZAN Kapak Fotoğrafı: MAZHAR VARDAR Halkla İlişkiler: CANSIN TÜRKDOĞAN Reklam Koordinatörleri: NURHAN İBAK ÖZGÜR ÜNLÜ İletişim: OASİS Alışveriş Merkezi No:226 48400 BODRUM Tel : 0.252. 317 10 90 - 91 Fax: 0.252. 317 10 92 info@bodrumajans.com.tr www.bodrumajans.com.tr Baskı: Ankara Ofset ANKARA Yayın Türü: Yerel Süreli
MERHABA
BODRUM
Yansıyacak mı?
T
emmuz, Türkiye’de seçim ayı. Ülkemizin geleceği için 22 Temmuz’da sandık başında olacağız. Bu düzen değişmeli diyenler olduğu gibi bu düzen gelişmeli diyenlerde var. Bu düzen değişmeli diyenler, geçtiğimiz aylarda başta Ankara, İstanbul, İzmir olmak üzere yurdun pek çok yerinde milyonları biraraya getirerek seslerini duyurdular.
Biz de geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’in internet sitesi www.bodrumajans.com’a bu konuyu taşıyarak, ayın anketi yaptık ve sorduk. “Yurdun dört bir yanında gerçekleştirilen mitingler, seçim sandığına yansıyacak mı?”. Katılımcıların %57.3’ü mitinglerdeki söylevlerin sandıklara yansıyacağı görüşünü savunurken, %42.6’lık bölüm hayır yansımayacak dedi. Anketimize yansıyanlar böyle.
DEMİRCAN TÜRKDOĞAN Bodrum Bülten’deki köşesinde yaklaşık 7 yıldır yazıyor. Çizgisini hiç bozmadı yazarımız Hüsniye Kaya. Hep doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu oldu. Şimdi doğrularını, birikimini hepimizin adına kullanabilmesi için onu uğurlamaya hazırlanıyoruz. Nereye mi? Bizleri temsil etmek üzere Ankara’ya, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne...
Biz de her ay olduğu gibi anket sonuçları ile birlikte Bodrum Bülten sayfaları için bir dosya hazırladık. Fakat bu kez hedeflediğimiz kişilere, adaylara ulaşmakta zorluk çektik. Ancak ulaşabildiklerimizin görüşlerini sayfalarımıza taşıyabildik. Hepsi öğüt veren, ders veren öykülerle bezenmiş olan yazılarının özellikle bazı iş
yerlerinde kesilerek duvarlarda panolara asıldığını, defalarca okunarak ders alındığını biliyoruz. Bodrum Bülten’deki köşesinde yaklaşık 7 yıldır yazıyor. Çizgisini hiç bozmadı yazarımız Hüsniye Kaya. Hep doğruluğun, dürüstlüğün savunucusu oldu. Şimdi doğrularını, birikimini hepimizin adına kullanabilmesi için onu uğurlamaya hazırlanıyoruz. Nereye mi? Bizleri temsil etmek üzere Ankara’ya, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne... Evet. Hüsniye Kaya, CHP, İstanbul-Kadıköy 2. bölgeden milletvekili adayı. Bu nedenle, bu defa köşesi ile birlikte sayfalarımıza da konuk oldu.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği 5’inci Uluslararası Bale Festivali 1-17 Ağustos’ta gerçeleşecek. Ülkemizin ilk ve tek bale festivali olan etkinlik dünyaca ünlü dansçıları sanatseverlerle buluşturacak. Artık Bodrum’a gelecek bazı konukların bile tatillerini bu Festival’e göre ayarladığını biliyoruz. Sizlere de bu büyük etkinliğin haberini şimdiden duyurmak istedik.
Basım Tarihi: 28/06/2007
Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir. Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza sahibine, yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam sahibine aittir. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder.
18 Bnı Ba y Büı y Bd 4
YAYIN GRUBU
BODRUM
e ntü
BODRUM BODRUM AJANS / OASİS BODRUM D&R / Milta Marina BODRUM BUDUN MAĞAZASI BODRUM OASİS DANIŞMA GÜNDOĞAN GALİPDOS MOBİLYA & AKSESUAR KONACIK BODRUM MUTFAK KONACIK DENİZHAN KONACIK KARATAŞ MOBİLYA KONACIK WHITE ARTECH DESING TURGUTREİS MİGROS ÖNÜ GAZETE BAYİİ YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER
DAĞITIM NOKTALARI
BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...
HABER TURU
“1-17 AĞUSTOS”
5. BODRUM BALE FESTiVALi DÜNYACA ÜNLÜ DANSÇILARI SANATSEVERLERLE BULUŞTURACAK
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve Bodrum Belediyesi’nin düzenlediği 5’inci Uluslararası Bale Festivali 1-17 Ağustos’ta gerçeleşecek. Ülkemizin ilk ve tek bale festivali olan etkinlik dünyaca ünlü dansçıları sanatseverlerle buluşturacak.
T
arihi Bodrum Kalesi’nin ev sahipliği yapacağı festivali İspanya Ulusal Dans Topluluğu Nacho Duato açacak topluluk, ‘Rassemblement’, ‘Coming Together’ adlı eserleri sahneleyecek. Festivalde Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu ‘dansla Randevu’, Klasik Bale Topluluğu, ‘Tango Europa’ adlı eserleri sergilenecek. Dünya bale literatüründe isim yapmış ve çeşitli başarılara imza atmış farklı ülkelerin dansçılarının yer aldığı ve 14 Ağustos Salı gecesi düzenlenecek ‘Yıldızlar Gecesi’nde İstanbul Devlet Opera ve Balesi ünlü koreograf Uğur Seyrek’in Air, Kurban ve
6 BODRUM Bülten
Bolero adlı eserlerini sanatseverlerle buluşturacak. Belediye Başkanı Mazlum Ağan, geleneksel hale gelen bale festivalinin turizm sezonunun ortasında karnaval havası estirdiğini belirterek, “Artık bazı turistler tatil için bale festivalinin yapılacağı zamanı tercih etmeye başladı. Beş bin yıllık tarihi geçmişe sahip kentimizde kültür ve sanatı buluşturup, Bodrum’a tatile gelenlere deniz, kum ve güneşin yanı sıra alternatif olanaklar sunduk. Festivali ilgi görmesi, beğeni toplaması bizleri mutlu etti” dedi. Festival Kore’den Now Dance Company’nin gösterisi ile sona erecek. Geçtiğimiz yıl düzenlenen festivali sekiz gösteride yaklaşık 20 bin kişi izlemişti.
RESTAURANT CAFE & BAR
RESTAURANT CAFE & BAR
HABER TURU
ÇEVRE FİLMLERİ FESTİVALİ BODRUM FİLMLERİ İLE NOKTALANDI
B
odrum Belediyesi’nin Avrasya Sanat Kolektifi Derneği işbirliği ile bu yıl 15-21 Haziran tarihleri arasında düzenlediği 4. Uluslararası Bodrum Film Festivali, 21 Haziran akşamı İskele Meydanı’nda gösterilen Sünger Avcısı, Cam ve Kısmetli adlı Bodrum Filmler ve festivalin tüm sürecini anlatan “Festivalin Ardından” filminin gösterimi ile Dördüncü Uluslararası Bodrum Film Festivali veda etti. Son gecesinde İskele Meydanında toplanan ziyaretçiler, filmleri ilgi ile izlediler. Uluslararası festivallerde ödül kazanan filmlerin yanı sıra, Türk Sinemasının önemli filmleri ile yerli ve yabancı belgesellerin yeraldığı, 24 ülkeden 82 filmin gösterildiği, panel, söyleşi, konser ve sergi programları ile süren Bodrum Film Festivali, pek çok ulusal ve uluslararası konuğa, usta isimlere evsahipliği yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da destek verdiği Bodrum Film Festivali, verimli geçen sinema kolektiflerinin atölye çalışmaları, geleneksel hale gelen ödüllerin sahiplerini bulması ve Siyad Ödüllerinin de sahiplerine ulaşması anlamında son derece önemli oldu.
Film festivali için İlk kez Bodrum’a gelen yabancı konukların Bodrum’u yakından tanınmasında da önemli bir rol oynayan festival, dünya sorunlarına ışık tutan zengin programı ile başta yabancı yönetmenler olmak üzere, ulusal basın mensupları, eleştirmenler ve tüm katılımcıların ortak temennisi olan, uzun soluklu ve gelecek vaadeden bu festivalin daha da gelişerek büyüme-
BODRUM ARKEOLOJİ MÜZESİ’NDE SANAL GEZİNTİ
K
ültür ve Turizm Bakanlığı resmi web sitesinde açılan "Sanal Gezinti" bölümüne Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi de eklendi. Sitede milattan öncesine ait tekneler, tarihi mücevherler, amforalar, eşyalar ve lahitlerin bulunduğu bölümler 360 derece panoramik görüntüler eşliğinde izlenebiliyor. Site, sanal bir kroki üzerinden çekimi yapılan noktalara tıklanarak gezilebiliyor. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ayrıca 'Müze Bölümleri' başlığı altındaki bölümler seçilerek de görülebiliyor. Site, Türkçenin yanında İngilizce olarak sanal ziyaretçilere hizmet veriyor. 25 AYRI NOKTA Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin sanal gezinti sitesinde, müzede bulunan 25 ayrı nokta, 99 ayrı çekim alanından izlenebiliyor.
10
Bu noktalar: 1- Haluk Elbe Sanat Galerisi (iç ve dış) 2- Giriş ve Bilet Satış gişesi 3- Türk Hamamı (iç ve dış)
BODRUM
e ntü
4- Doğu-Roma Batığı (iç ve dış) 5- Amfora Sergisi 6- Cam Salonu (iç ve dış) 7- Tektaş Batığı Salonu (iç ve dış) 8- Cam Batığı Salonu (iç ve dış) 9- Yılanlı Kule (iç ve dış) 10- İtalyan Kulesi 11- Fransız Kulesi 12- Karyalı Prenses Salonu (iç ve dış) 13- İngiliz Kulesi 14- Genç Bronz Çağı Batık Salonu (iç ve dış)
1516171819202122232425-
Forsaların Toplu Mezar Sergileme Salonu Zindan (iç ve dış) Alman Kulesi Komutan Kulesi Kafeterya, Bar, Mağaza, Roma Mezarı Tiyatro Müdüriyet Binası Kütüphane Salonu Fıçı Odası Ara yollar, bahçe içleri.
DENİZ DİBİNDE SERGİ
D
enizi Pişirdik Grubu, 4. Uluslararası Bodrum Film Festivali kapsamında, dalış turizmi için batırılan TCSG 115 adlı askeri gemide “geri dönüşüm” temalı sergi açtı. Denizi Pişirdik Grubu’ndan Alp Çağpar, yaptığı açıklamada, Bodrum Karaada açıklarında batırılan ve 30 metre derinlikte bulunan TCSG 115 adlı askeri gemide açılan sergide, çeşitli malzemeler kullanarak ortaya konan sanat eserlerinin sergilendiğini söyledi. Sergiyi turizm amaçlı batırılan askeri gemide açmalarının amacının, geri dönüşümün önemine dikkat çekmek olduğunu belirten Çağpar, “Sergide, çöp dağlarının geri dönüşüm projeleriyle nasıl kazanılabileceği konusu gündemdeyken, bunun ciddiyetini kavrayamayan tüketim toplumuna alaycı bir gönderme yapılmakta” dedi. Askeri gemi sergiye ev sahipliği yaptı Deniz Kuvvetleri tarafından Bodrum Sualtı Derneği (BOSAD)'a bağışlanan 28.9 metre uzunluğunda, 4.70 metre genişliğindeki ''TCSG 115 Sahil Güvenlik Gemisi'' Bodrum Karaada açıklarında Hırsız Koyu’nda 16 Mayıs günü yapay resif oluşturularak dalış turizmine katkı sağlanması amacıyla batırılmıştı. Türkiye'de turizm amaçlı batırılan ilk askeri geminin, batırma işlemini çok sayıda turist izlemiş, alkışlara gemiler de sirenlerini çalarak eşlik etmişlerdi. Denizi Pişirdik ekibinden, İnci İyibaş, Alp Çağpar, Bengiz Özdereli, Nezir İçgören ve Saner Gülsöken’in ortak çalışması ile açılan sergi 21 Haziran’a kadar sürdü.
KALEDEKİ ARMA VE SEMBOLLER KALDIRILACAK
K
ültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesindeki tarihi eserlerin üzerinde bulunan ve orijinal olmayan arma ve sembollerin kaldırılmasını istedi. Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müze Müdürü Yaşar Yıldız, şunları kaydetti: ''Bize gönderilen bu karara göre kalede ve müzede bulunan tarihi eserlerin üzerindeki orijinal olmayan arma ve semboller kaldırılacak. Bu armaların içerisinde kale, amfora ve ay yıldız gibi semboller de var. Bu işlem uzman bir ekip tarafından yapıldıktan sonra bakanlığa bilgi verilecek. Konuyla ilgili Bodrum Kaymakamlığına da bilgi verdik ve onay aldık.'' Yıldız, kale ve müzenin içindeki Sarnıç Kapısı, Uluburun Batığı, Tunç Çağı Batığı, Yılanlı Kale, Gelidonya Burnu Batığı ve Şeytan Deresi gibi çok sayıda eserin üzerinde orijinal olmayan ve tarihi dokuyu zedeleyen çeşitli arma ve semboller bulunduğunu söyledi. Eski Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesi Müdürü Oğuz Alpözen de ''Müzedeki tarihi eserlerin üzerinde bulunan ve orijinal olmayan arma ve sembollerin, buranın ilk sahipleri şövalyelerin yaptığı gibi yapının ne zaman ve kim tarafından yapıldığını göstermek amacıyla koyduklarını'' kaydetti.
KÜRESEL ISINMA SONUN BAŞLANGICI MI?
Gezegenimizin sonunu hazırlamakta olan
“KÜRESEL ISINMA”
Çevre Haftası’nın ilk maddesini oluşturdu 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeni ile Gümüşlük’de düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Yeşiller Genel Sekreteri Bilge Contepe, kapımıza dayanan küresel ısınma ve etkileri kapsamında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Birşeyleri değiştirmek için gücünüz var. Günlük yaşamınızda yapacağınız ufak tefek değişiklikler küresel ısınmayı durdurmaya yardımcı olmak için büyük etkiler yaratabilir.
Gümüş Çevre Derneği tarafından her yıl 5-11 Haziran Çevre Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen etkinliğe davet edilen Yeşiller Genel Sekreteri Bilge Contepe, küresel ısınmanın çok büyük ölçüde insan kaynaklı olduğuna değindi. Contepe, küresel ısınmanın önüne geçilemediği durumda çok büyük bir felaketin kapımızda olduğunu belirterek başladığı konuşmasında, “Sera gazı salımının atmosferde yoğunlaşması ile geri dönüşü olmayan bir yola girdik. Bugün mücadeleye başlasak bile sıfırlamamız imkansız. Küresel ısınma engellenemezse 5 yıl içinde hayati etkileri ortaya çıkacak, ilk evrede geneli 3. Dünya ülkelerinden 2 milyar insan yaşamını yitirecek” şeklinde konuştu. Son 50 – 60 yıllık yanlış uygulamalar sonucu sera gazı salımının küresel ısınmaya yol açtığını belirten Contepe, dünyada bu konuda alınan önlemlere değinerek, Kyoto protokolü hakkında bilgi verdi. 1997 yılında 164 ülkenin Japonya’nın Kyoto kentinde bir araya gelerek toplanması ile bu şehrin adı ile anılmaya başlanan ve hazırlanan protokole katılan ülkelerin hemen hemen tamamının imza attığını anlatan Contepe, “ABD, Avustralya ve ne yazık ki Türkiye, bu protokolü imzalamamış ve ülkemiz sera gazı salımında dünyada 21. sıradan artış anlamında 1. sıraya yükselmiştir” dedi. Protokol gereği artışı %5’e çekmeyi taahhüt eden ülkeler enerjide alternatif yöntemler ararken ABD’nin dünya nüfusunda %4’lük oranı teşkil ederken sera gazı salımında %43’lük bir oranla başı çektiğini, dünya kaynaklarının
12 BODRUM e ntü
t u
Ampulünüzü değiştirin Standart akkor ampulünüzü tasarruf ampulü ile değiştirin, yılda 75 kg. karbondioksit tasarrufu sağlayın.
Lastiklerinizi kontrol edin Düzgün şişirilmiş lastiklerle litre başına aldığınız yol yüzde 3 oranında artacaktır. Her 4 litre benzin tasarrufu, 10 kilo karbondioksiti atmosferimizden uzak tutar.
?
p
Bir ağaç dikin Bir ağaç ömrü boyunca bir ton karbondioksit emer.
p
Daha az araba kullanın Her zamankinden daha sık yürüyün, bisiklet kullanın ve toplu taşıma araçlarından daha çok faydalanmaya özen gösterin. Araba kullanmadığınız her iki kilo-metre için 0.75 kg. karbondioksit tasarruf edeceksiniz.
t
Herkese anlatın
Küresel ısınmayla ilgili bildiklerinizi çevrenize anlatın.
söyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR
ÇEVRE
YARIMADA’NIN KALBİNDEKİ VAHA Dereköy, Bodrum'un denizle ve turizmle ilişkisi olmayan nadir köylerinden biridir. Ancak Dereköy'de deniz olmayışı, buranın diğerlerinden daha az güzel bir yer olduğu anlamına gelmiyor. Aksine Dereköy, doğasıyla ziyaret edenleri kendine hayran bırakacak güzellikte tabiat varlıkları ile dolu.
Dereköylülerden H
Bodrum yarımadasının tam ortasında Kavakderesi Vadisi'nin bittiği yerde kurulmuş olan Dereköy, yarımada ve yakın çevresinin en önemli tarım alanlarına da sahip. Özellikle de çileğiyle öne çıkan Dereköy'de üretim seralarda yapılır. Bodrum'da grosmarketlerden alınan çilek, Dereköy'ün çileğidir. Dereköye hayat veren ve Turgutreis'in yeraltı sularını besleyen dere ise Kavakderesi. Dereköy'ün kuzey-kuzeydoğu yönünde bulunan Kavakderesine yolunuz düşerse bir anda kendinizi farklı bir coğrafyada bulursunuz, özellikle de mevsim Sonbahar ise dere boyunca sarı sarı yapraklarını döken çınar ağaçları ve ilk yağmurlarla gürül gürül akmaya başlayan dere gezginleri hayrete düşürür. Bodrum gibi kurak bir coğrafyada bir anda karşınıza çıkan manzara gerçekten etkileyicidir. Dereköy'den geçen Kavakderesi'ni iki ayrı kol daha besler, Omar Deresi ve Karaüzüm Deresi ile birleşen Kavakderesinin kaynağına doğru giderseniz, terkedilmiş bir köy olan Dedeler'le karşılaşırsınız. Burada halen bir aile yaşamını sürdürüyor ancak tabi elektrikten
14
BODRUM
e ntü
yoksun olarak. Bu bölge özellikle narenciye bahçeleri ile öne çıkıyor. Burada ayrıca Dereköylüler bir de arıcılıkla uğraşıyor. Dedeler köyünün ise en meşhur ürünü bir zamanlar üzümmüş.
Dedelerde Türbeler Dereköy bir zamanlar Seyit Battal Gazi'nin himayesinde imiş, bu bölgeyi Gazi zamanında kumandanlarına pay etmiş. Ancak daha sonradan bölgede baş gösteren veba nedeni ile halkın büyük bölümü telef olmuş. Dereköye 4 km mesafedeki Dedelere ismini veren ise hangi tarihten kaldığı bilinmeyen 2 türbe… Köylülerin anlattığına göre bir zamanlar kıyılardan gelen korsanları gözetlemek için halk sürekli sahilde nöbet tutarmış. Bir gün köyün 2 delikanlısı gözcülük yaparken uyuyakalırlar. Korsanın geldiğini gördüklerinde ise savaşa tutuşurlar. Korsanlar bu yiğit kardeşleri orada öldürürler. Köylü de onları şimdiki istirahat ettikleri yere gömer ve burayı Türbe haline getirirler. Türbeler, dörtkenar prizma şeklinde inşa edilmiş ve ormanlık alanda yer aldığı için çok yakınına gelene kadar fark edilmiyor. Burası aslında ormanın
bittiği, narenciye bahçelerinin başladığı alana denk geliyor. Hemen yanında ise Karialılardan kalma bir kaya mezar bulunuyor. 3 lahitlik gömü alanı bulunan kaya mezarın alınlığı ise Bodrum Arkeoloji Müzesinde saklanıyor. Dedeler'de yıkılmış olan birçok yapının yanı sıra bir de aynı kaderi paylaşan bir cami bulunuyor.
Partipanas Bölgedeki bir diğer ilginç doğa yapısı da "Partipanas" kayalığı; Yalıkavak'ı görebileceğiniz en güzel nokta olan bu kayalık sanki buraya sonradan getirilip bırakılmış gibi duruyor. Uzaktan bakılınca üçgen bir piramit gibi gözüken bu kaya kütlesinin söylentiye göre bir zamanlar bir kapısı varmış. Kral (hangi kraldır bilinmez) ve askerleri savaştan döndüklerinde buraya gelirler Partipanas'ın kapısını açarlar ve ganimetlerini buradaki gizli odaya saklarlarmış. Hikaye biraz kırk haramileri anımsatsa dahi, bugün itibarıyla böyle bir kapı varmış gibi gözükmüyor.
Mehmet, aşkından Suna'yı vurur Bölgedeki bir diğer ilginç hikaye ise hüzünlü
Kavakderesi Şenliği
bir aşk hikayesi; Kavakderesi boyunca birbirine komşu iki mevkii vardır. Biri "Mehmet öldü", diğeri "Gelin öldü"… Hikayesi ise şöyle. Dereköylü Mehmet fakir bir gençtir. Yakaköy'den Suna adında bir kıza kalbini verir. Mehmet kızı istetir, kız da ona aşıktır ama Mehmet fakir olduğu için vermezler ona. Bir süre sonra Suna Dereköy'den başka bir gençle evlendirilmek istenir. Düğün yapılacaktır. Suna çeyizleri ve düğün alayı ile birlikte Yakaköyden at sırtında Dereköy'e doğru yola çıkar, hava alacalandığı vakit, Mehmet kapar çifteyi Suna'yı atın üstünde vurur. Gelinlikleri ile dereye yuvarlanır Suna ve ölür. Mehmet kaçmaya başlar ama çok gitmeden bir Pinar ağacının altında kıstırırlar Mehmet'i ve orada öldürürler. Mehmet'in cenazesini bir süre ellemezler sonra da oraya gömerler. O gün bu gündür Mehmet, başucunda bir taş olan mezarında yatıyor.
Dereköy'e çöplük Dereköy bunca tarih, doğa ve hikayelerle dolu iken, belediyeler buraya çöplük yapma sevdasına düşmüş. Bodrum'un tek su havzası olan ve bölgedeki su kaynakları nedeni ile yarımadanın en önemli tarım bölgelerinden biri olarak gösterilen Dereköy'deki Kavakderesi'nin kaynağına yapılması planlanan Katı Atık Deponi tesisinin çevreye vereceği zararlar ise bölge halkını endişelendiriyor. Kavakderesi Vadisinde düzenlenen şenlikte bir araya gelen köylüler türkülerle başladıkları şenlikte, çöplüğü de protesto ettiler. Kavakderesi'nin kaynağında bulunan ve Yakaköy'e içme suyu sağlayan artezyen kuyusunun bulunduğu alanda yapılacak olan çöp tesisinden dereye karışacak atıkların köylerindeki tarım faaliyetini bitireceğine dikkat çeken köylüler, çöplük "Köyümüze, kavakderemize yaptırtmayız. Suyumuzu kirlettirmeyiz. Biz tarım yapamazsak köyümüzü terk etmek zorunda kalırız ama gidecek bir yerimiz yok" dediler.
Bölge endemik türleri ve arkeolojik kalıntıları barındırıyor Kuş gözlemcileri tarafından yapılan gözlem-
16
BODRUM
e ntü
Hazırlayan: YİĞİT UYGUR
S EÇ iM SiZiN
Geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’in bodrumajans.com sitesi anket bölümünde “Yurdun, dört bir yanında gerçekleştirilen mitingler, seçim sandığına yansıyacak mı ?...” sorusunu yönelttik. aşağıdaki şıkları sıraladık:
Biz, bir de farklı kesimlerden politika ile ilgili kişilere ve adaylara sorduk. Yaptığımız mini söyleşilerle hem Bodrum’dan ulaşabildiğimiz milletvekili adaylarını tanımış olacağız, hem de politika ile ilgili olanların düşüncelerini öğreneceğiz. İşte sayfalarımıza yansıyanlar...
SEMİH BALCIOĞLU / 1973
Oylama sırasında gördük ki katılımcıların yaklaşık %60’ı mitnglerin oy sandığına yansıyacağı, meclis aritmetiğini değiştireceği umudunu taşıyor.
YURDUN DÖRT BİR YANINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN MİTİNGLER SEÇİM SANDIĞINA YANSIYACAK MI?
18
1 - Evet
% 57.3
2 - Hayır
% 42.6
BODRUM
e ntü
Seçmen, mitingler seçim sandığına yansıyacak diyor
B
odrum Bülten'in bu sayısında yaklaşan seçimler kapsamında www.bodrumajans.com adresinde düzenlediğimiz anketi de baz alarak Bodrum'daki siyasi partilerin Ankara'ya göndermeye hazırlandıkları milletvekili adayları veya partilerin ilçe teşkilatı başkanları ile birer röportaj yapmak istedik.
Bu doğrultuda Demokrat Parti adayı Saliha Oktay, Türkiye Komünist Partisi adayları Ahmet Aksüt, İskender Doğer ve Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Teşkilatı Başkanı Asım
Başaran'la birer röportaj yaptık. Ancak ne yazık ki, defalarca yaptığımız çağrılara AKP ve CHP'den cevap gelmedi. Telefonla, özel olarak teşkilatlarına giderek hatta son bir kez CHP'de görevli üyeye e-mail yolu ile bu talebi hatırlatsak dahi cevap alamadık. Hergün Bodrum'u ziyaret eden adaylar, köy köy, kahve kahve dolaşarak her bir seferinde 20 -30 kişiyle buluşup seçmenlere oy sorarlarken, ikibin adet basılan bir dergiyle halka ulaşmanın pratik olduğunu
düşemediler herhalde. Hemen hatırlatmakta da yarar var, aynı sorunu Bodrum'daki bazı diğer basın kuruluşları da yaşadı. Seçim dönemlerinin basın yayın kuruluşları için maddi bir fırsat dönemi olmasına karşın özellikle de tarafsızlık ilkesini korumak adına ücretsiz yapılan bu kısa söyleşilere diğer partilerin de katılmasını dilerdik. Bodrum'dan Milletvekili Adayı çıkaran partilerden sadece 3'ü ile yapılan röportajları aşağıda ilginize sunduk. Fikir vermesini diliyoruz.
NE DEDiLER? Saliha OKTAY DP Muğla Milletvekili Adayı 1978 yılında üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra eşim Veysel Oktay'la evlenerek Bodrum'a yerleştim. 20 yıl özel sektörde ve birçok sivil toplum kuruluşlarında çalışan birisi-yim. Üniversite yıllarımdan bu yana girmiş olduğum siyasi arenada gençlik kolları-kadın kollar, ilçe yönetimi, Yalı Beldesi Belediye Başkan adaylığı, İlçe Başkanlığı ve DP Milletvekil adayı olarak çalışmalarıma devam etmekteyim. Demokrat Parti meydanlara çıkarak 1946’da "Yeter Söz Milletindir" sloganıyla % 54'lük bir oyla iktidar olmuştur. 1960 ihtilali sonrası devamı AP'si kurulmuştur. 1980 ihtilali sonrası 1983 yılında kurulmuş ve siyasi yasakların kalkmasıyla DYP olarak seçimlere girmiştir. Gün bugün! Merkez sağın birleşme istekleri tabanda artmış olması nedeniyle, iki parti lideri DYP - ANAP birleşimini, DP olarak karar almışlardır. Birleşme sıkışık bir takvime denk geldiği için seçimlerden sonra devam edilme kararı çıkmıştır. Bundan böyle DYP - ANAP olarak değil, DP olarak aynı çatı altında toplanmanın mutluluğunu taşımaktayım. 30 yılını Bodrumlunun sorunlarını yaşayarak ve mücadele ederek geçiren biri olarak DP'den Muğla Milletvekili adayı oldum. Tüm Bodrumlular şunu çok iyi bilmelidirler ki, amacım Bodrum'un ve Muğla'nın sorunlarını çözmek için gücümün yettiği yere kadar sesimi duyurmak ve gerekli yatırımdan en büyük payı Bodrum'a getirmek olacaktır. Sadece elini değil yüreğini de taşın altına koyan biri olarak aday oldum. Kişisel gücümle Bodrum ve Bodrumlu için yaptıklarım bellidir. Eğitimde sağlıkta ve en önemlisi gençlerimiz için düşündüklerimi uygulamaya devam etmeyi bilmekteyim. Bunun için aday oldum. Bana göre Bodrum'daki en önemli sorunlar; - İmar planı - Susuzluk
-
Turizm sektöründeki eksikler 2B problemi (Çevre ve Orman Bakanlığından) Alt yapı Gençlerimizi eğitim ve öğretime yönlendirmek
Bodrumlunun TBMM sesi olacağım. Tüm kadınlarımızı (annelerimizi) en iyi şekilde temsil edeceğim. Bu duygu ve düşüncelerimle tüm Bodrumlu seçmenlerimizden beni yalnız bırakmayacaklarını umuyor, sevgi ve saygıları sunuyorum
Asım BAŞARAN MHP Bodrum İlçe Teşkilatı Başkanı Adaylık müracaatları süresinde, Dr. Necati Sönmez, biz de uygun görürsek, kendisinin milletvekili adaylığına talip olacağını söyledi. Biz de kendisine bu konuda bir süre verdik. Zaten kendisini de uzun süredir tanıyor ve çalışmalarını takip ediyorduk. Birlikte de çalışmalarız oldu. Devlet Hastanesinde görev yaptığı sürede tanıyordum ama nihayetinde milletimizin, halkımızın önüne vekil adayı olarak çıkaracağımız kişi hakkında detaylı bilgiye sahip olmamız gerekiyordu. Her şeyi detayı ile öğrendik. Bodrum'a milletvekilliği yapacak özellikte, inançta ve samimiyette ayrıca o fazilet ve ahlaka sahip olması gereken biri olması gerekiyordu bizim için. Kendisine bu noktadan sonra müracaatını genel merkeze yapması konusunda gerekli yolları gösterdik. MHP genel merkezi, milletvekili adaylarını araştırdı. Hem tarafsız anket kuruluşlarına, hem partinin müfettişlerinin arayışlarıyla, hem de bilgisayardan online sistemiyle bütün üyelerin oy kullanabileceği bir yöntemle araştırmalar yapıldı. Bu, baskın bir seçim olması nedeni ile her ne kadar MHP ön seçim yapmadı gibi gözükse dahi online sistemi ile bütün üyelere şifre veri-lerek, her üyemiz genel merkeze, genel başkanımıza, divan kurulumuza görüşlerini ifade etme şansı buldular. Bir nevi elektronik oylama gibi… Biz bu seçimlere çok büyük bir dönüm noktası olarak bakıyoruz. Sloganlarımızdan bir tanesi de "Ya teslimiyetçilik, ya milliyetçilik" çünkü Türkiye'de hatlar, bu kadar köşeli, sivri bir hale gelmiştir. Benim bakış u açıma göre bu iş Sevr anlaşmasıyla, Lozan'ın bir rövanşı gibi.
BODRUM
e ntü
19
NE DEDiLER?
S EÇ iM SiZiN Her taraftan ulus devlet anlayışına, üniter yapıya bir saldırı var. Bunun karşısında etnik kimliklere hararetle destek veriliyor. Bir tarafta da demokrasiyle, anarşizmin ve kaosun birbirine karıştırılmış izleri ortaya çıkmıştır. MHP teslim ettiği 57. hükümet döneminde Türkiye'nin güvenlik problemini ortadan kaldırmıştı. Türkiye'de terör sıfırlanmış, bataklık kurutulmuştu. Sıfır terörle teslim ettikleri bir ülkede birileri ekonomik istikrardan bahsediyor ve karşı tarafı da bununla korkutuyorlarsa, biz ekonomik istikrar sağladık diyorlarsa, o ekonomik istikrarı kim sağladı sormak lazım. O programı da idare edemediler, sağa sola çarparak, hortumlayarak bu hale getirdiler. Bir ülkede istikrar güvenlikle sağlanır, bu iç ve dış güvenlik olarak kendi içinde ikiye ayrılır. Nasıl Güney Doğu'ya hiçbir iş adamı gidip yatırım yapmıyorsa, güvenliğin olmadığı yerde ekonomiden de bahsetmemiz mümkün olmuyor. 57. hükümet döneminde grosmarketler, sermaye şirketleri Güney doğu'da yatırım yapıyordu. Çünkü asayiş sağlanmıştı. Demek ki, 3'lü koalisyon ortağı olduğu bir hükümette MHP kararlılığı ile bu ülkede, bir de koalisyonu hazmetme hoş görüsüyle, tabanın istekleriyle ahenk içersinde, Türkiye'nin hem iç güvenlik, hem dış güvenliğini tesis etmiş, hem ekonomik istikrarı hayata geçirmiş ve bu hükümete teslim etmişti. Bu hükümet ne yapmış? Sıfıra indirilen terörü hortlatmış, bu ülkenin bütün temel değerlerine, birbirini bağlayan mihenk taşlarına saldırıda bulunmuş. İzmir'e gitmiş gavur demiş, Diyarbakır'a gitmiş başka bir şey demiş, öbür tarafa gitmiş şehitlerimize hakaret etmiş, öbür tarafta askerlerimizi öldürenlere övgüler yağdırmış. Biz de Türk milletine bir soru soruyoruz. Net bir soru; Barzani, "AKP hükümeti devam etmelidir" diyor, Talabani aynı şeyi istiyor, Papadopoulos aynı şeyi istiyor, Karamandis aynı şeyi istiyor, Avrupa Birliği aynı şeyi istiyor, Amerika aynı şeyi istiyor, bir de Ermeni patriği aynı şeyi istiyor. Eğer bunlar Türkiye'nin dostuysa, Türkiye'nin iyiliği istiyorlarsa, eğer onların istedikleri lider Türkiye'nin başbakanı onların istekleri ile örtüşüyorsa, biz onların oylarına talip değiliz. Bizim isteklerimizle bizim programını hazırladığımız Türkiye'de bu adını zikrettiğim kişilerin istekleri örtüşmüyor. O açıdan seçimlerden MHP'nin beklediği sonuç, bu ülkeyi sevenlerin bir adım öne çıkıp Türkiye'nin yönetimine tek başlarna talip olacaklardır. Bütün Türk milliyetçilerinin, MHP çatısı altında Türkiye'de o milli devleti korumak adına MHP'yi tek başına iktidara taşıyacaklarına inanıyoruz. İnancımız da, programımızda tamdır. Cumhuriyet mitingleri konusunda; burada hem CHP'nin hem AKP'nin niyetlerinin sorgulanması lazım. Enteresan bir şekilde Türkiye'nin gündemi asayişken, terörken, gündem birden değiştirildi. Laik antilaik gündemi yaratıldı. Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçilemedi, Türkiye'nin gündemi geldi buraya oturdu. Biri çıktı dedi, "Türkiye'nin cumhurbaşkanı dindar olmalıdır". Biri de çıktı "cumhurbaşkanını meclis değil, halk seçsin" dedi. CHP'nin düştüğü durum da siyasi bir basiretsizliktir. Parlamento da seçmesin, halk da seçmesin. Ee! Kim seçsin? Buradaki mesele çok nettir, herkes kendi siyasi çıkarları doğrultusunda Türkiye'yi maceraya sürükledi. Bugün bu piyasalarda yaprak sallanmıyorsa, turizm yoksa, Bodrum'un sokakları boşsa, inşaat sektörü ölme noktasına gelmişse her şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'de yarattığı endişeden ve kaostan kaynaklanıyor. Eğer bu konu problemsiz aşılabilseydi, Türkiye'ye ciddi anlamda bir sermaye girecekti. Biri dedi, "Laik olmalıdır", biri dedi "Dindar" olmalıdır. Peki, bu ülkenin insanları yıllardan beri hepsi bir arada yaşamıyor mu? Anayasanın 66. maddesi, herkese ayrı haklar mı tanıyor? Gönül bağıyla bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında eşit haklara sahiptir. Biz Türkiye'de herkesin üst kimlik, Türk kimliği adı altında, tarihten beri yaşadığımız, bütün renkleriyle, bir çiçek bahçesi gibi ama ayrık otlarını ayırarak ve bu milletin değerlerini birbirleriyle
20 BODRUM e ntü
çatıştırmadan, güvenli ve istikrarlı bir ülke tesis edebilmek için tüm kadrolarımızla hazırlandık. Cumhuriyet mitinglerinde halk CHP'nin de önüne geçti, siyasi partilerin de önüne geçti. Ancak CHP, DSP ile birleşme noktasına gidip miting-lerdeki anlamı siyasi ranta çevirmeye çalıştı. Türkiye'yi geriye itmeye çalışıyorlar. Bu nedenle Türkiye'yi seven Türk milliyetçileri bir direnç merkezi oluşturmalıdır. Bunu uluslararası boyutta tahlil edebilen bütün aklıselim aydınlar da Milliyetçi Hareket Partisi'nin çatısı altında toplanı-yorlar. Gündüz Aktan gibi, Deniz Bölükbaşı gibi Türkiye'nin dış politikasında ilk akla gelen isimler sayın
Ahmet AKSÜT TKP Muğla Milletvekili Adayı Bu bir mücadele şekli diye görüyorum ben, geçmişten beri demokrasi mücadelesinin içinde olmaya çalıştım. Benim avukatlık mesleğim boyunca İzmir'de, İstanbul'da ve burada yapmış olduğum avukatlık mesleği içinde mücadelenin içinde yer almaya çalıştım. Burada da aynı mücadeleyi sürdürdüm, toplumsal mücadelenin içinde oldum. Bu zaman içinde TKP içindeki arkadaşlarla tanışmamız oldu. Fikirsel anlamda örtüştüğümüzü fark ettim. Onlardan gelen teklifle Yurtsever cephe içinde yer almıştım ve Yurtsever Cephe adayı olmamı önerdiler… Seçimle ilgili bizim asıl hedefimiz, kendimizi halka anlatabilmektir. Daha çok insana ulaşabilmektir. Birken iki olabilmek, ikiyken dört olabilmek. Seçimleri bir kürsü olarak görüyoruz. Halka kendimizi anlatmanın yolu, halka ulaşmanın bir yolu olarak görüyoruz. Seçimlerden çok net bir şey çıkmayacak. Seçimlerden sonra bir kriz gelecek, cumhurbaşkanlığı krizi çıkacak, net bir siyasi tablo ile karşılaşmayacağız. Koalisyon ortamları ortaya çıkacak. Belki yeni bir seçim bile gündeme gelebilir. Kendisini solda gören insanların mücadelelerini bir yerde birleştirmeleri gerekiyor. Solun insanların önüne alternatif bir seçenek olarak, güçlü bir sol olarak çıkabilmeleri için -tabi sol derken Cumhuriyet Halk Partisinden ve Sosyal Demokrat Partiden bahsetmiyorum, onların dışındaki soldan bahsediyorum- Onların güçlerini biryerde birleştirmeleri gerekiyor. Bunun da yerini Yurtsever cephe ve Türkiye Komünist Partisi olarak görüyorum… Cumhuriyet Mitingleri mutlaka CHP'ye güç kazandırmıştır. CHP'nin daha politikalarında anketlerine vs.'lere baktığımızda politikalarının halk tarafından pek de destek bulmadığını görüyoruz. O anlamda CHP'nin bir alternatif olarak ya da AKP'nin bir alternatifi olarak bu mitingleri organize edenler tarafından da adres olarak gösterildiğini de biliyoruz. Sudi Özkan'ın çık oylarınızı ya CHP'ye ya da MHP'ye verin tarzındaki yönlendirmeleri biliyoruz. Bunun CHP'ye oy taşıması olmuştur.
İskender DOĞER TKP Muğla Milletvekili adayı Bu bir görev, çok önemli bir şey, çünkü seçimlerdeki partileri birbirinin benzeri düzen partileri diye isimlendiriyoruz. Bu zamana kadar çok zorluk çekiyorduk açıklamakta; CHP'nin AKP'den farkı yok, MHP'nin DYP'den farkı yok türünde yaklaşımlarda bulunuyorduk ama süreç öylesine haklı çıkardı ki bizi. CHP, 80 yılın en gerici konumuzda. Şu anda Güney Doğu Anadolu'da 12 tane aşiret reisi ile anlaşmış ve birinci sıraya oturtmuş
her şey SANKi DÜN gibi... durumda. Yani CHP'ye ve-rilecek oy zaten dolaylı olarak AKP'ye verilecek oy anlamındadır. Sonuç olarak toplu bir geçiş olacaktır. Dünya'nın hiçbir ülkesinde bu kadar gerici konumda, sağ konumda bir oluşum yoktur. CHP'ye verilecek her oy Yaşar Okuyan'a, Lütfullah Kayalar'a, Edip Saffet Gaydalı'ya -Bitlis birinci sıra adayıdırverilecektir. Aşiretlerden örnekler vereyim; Eski ANAP'lı Şerif Bedirhanoğlu, Burukan aşiretinin lideri, Van birinci sıra adayı. Batman birinci sırada yer alan Hüseyin Yaşar, Şerro; Hakkâri birinci sıradan Dr. Hamit Atlı, Silehi aşiretinin liderleri. Baziki aşiretinden Mahmut Yıldız yine birinci sıradan, Şedadi aşiretinden Ahmet Öncel ikinci, Karakeçili aşiretinden Mehmet Emin Akıl ise üçüncü sıradan aday. Şırnak birinci sırada Tatar aşiretinin bir kolu olan Ökten'lerden Neşet Ökten, Değer aşiretinden Mesut Değer ise Diyarbakır birinci sıra adayı. Bunlar CHP'nin anlaşma yaptığı aşiret liderleridir. Artık CHP'nin AKP'den farkı kalmamıştır. CHP'ye verilecek her oy solun düşmanlığını yapan Demirel'in partisine verilecek oydur. Yani CHP artık Atatürk'ün filan değil, Demirel'in partisidir. Bir dahaki aşaması da CHP endeksli, MHP filan hep beraber Süleyman Demirel'i Cumhurbaşkanı seçme türündeki bir yaklaşımdır. Ama olaya bakarken bu iki yönlü kutuplaşma türündeki bir şey olmadığı, bunun suni olduğunu, aslında ABD ve AB'ye bağımlı olan iki cephenin kendilerini kabul ettirme savaşı olduğunu görüyoruz. Cumhuriyet mitinglerine sosyalistler ve komünistler olarak çağırılmadık ama bu mitinglerde halkın söylemi, 10 okunan şiirden 8 tanesinin Nazım Hikmet'in olması ve Güzel günler göreceğiz çocuklar söylemi sosya-lizm söylemi çıkması bu mitingleri düzenleyenlerin, CHP'nin, Tuncay Özkan'ın politikasına bağımlı değildir. "Ne ABD, ne AB" diye bağırdılar ama bu mitingleri AB endeks-li bir yapıya oturtmaya çalışıyorlardı. Tüm izlenimimle söylüyorum, Avrupa'nın ABD'nin direkt ya da endirekt AKP'ye oynadığı çok açık. Böyle bir durum, suni bir telaş, suni bir yükseltme, hiç birini samimi görmüyoruz. İki birbiriyle çatışan cephe, söz konusu emekçiler olduğunda bizi ezmeye bakıyor anında birleşiyorlar. Öz itibarıyla bizim duruşumuz, biz partimizi terk etmeyiz, biz parti ile varız, ilkemiz var, düşüncemiz var. Artı bir de çok ilkesiz bir yaklaşım gibi gözüküyor. Kürt bakkaldan alış veriş yapmayan bir Baskın Oran, Kürt milletvekili adayı olarak ortaya çıkıyor. Her şey birbirine tezat. Bizim Kâbe'miz AB ve ABD emperyalizmine karşı oluşumuzdan bir duruş. Bodrum'dan Muğla'dan CHP'ye verilen oylarla iki ya da üç tane milletvekili AKP'ye geçecek. Şeriata karşı oy veren 80 yaşındaki demokratım diyen teyzeye de yazık. Cumhuriyet mitingine katılan insanların dürüstlüğüne, samimiliğine inanıyoruz. CHP, Türkiye'de gericiliğin ivmesinin yükselmesinin tek temsilcisidir. Geriye dönüp baktığımızda Sivas olayları, Kahramanmaraş olayları, Gazi olayları, Türkiye'de ilericilerin, solcuların ne kadar önü kesilmesi gerekiyorsa hep bunlar ön plana çıkmıştır. Onun dışında yine bir diğer boyutuyla da 1967 Yeşil kuşak konseptinden sonra da Türkiye'nin en ilerici, en sosyal demokrat diye düşünün Muhsin Batu, Turgut Sünalplar, Ali Elverdiler, bunlar gidip 1972'de partisi kapatılan Nizam Partisi'nin genel başkanı Necmettin Erbakan'ı ikna etmişlerdir. Yalvarmışlardır, "Türkiye'de sol dalga var bunun önüne ancak dinle geçeriz. Gelin partinizi kurun biz güvenceniziz, yoksa ABD ile aramızı açacaklar" diyerek Türkiye'de Milli Selamet Partisini kurdurmuşlardır. Yine Hizbullah denen o kanlı örgüt, bunların inisiyatifi ile askeri cemselerle silahları gitmiştir. Bunlar benim söylemlerim değil, bunlar Başbakanlığın yaptırmış olduğu araştırmalardır. 12 Eylül'den sonra dağlara Kuran-ı Kerimler atılmıştır, cumhuriyet kurulduğundan beri sahte solcu partilerle gerçek bağımsızlık mücadelesi verenlerin önü kesilmeye çalışılmıştır. Seçimlere giren partilerin birbirlerinden hiçbir farkları yoktur, biz buna inanıyoruz.
SEMİH BALCIOĞLU / 1973
BODRUM
e ntü
21
SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ
BODRUM ...
"Meclis
G
üncel konu. Seçim… Ne demek seçim? Neyi seçiyoruz? Pazardan dometes karpuz mu? Hayat arkadaşı mı? Yahutta, Genel Yayın Yönetmenimiz Demircan Türkdoğan'ın yaptığı gibi ben seçtim oldu diyerek beni kadroya alması mı seçim? Bilmiyorum. Ben seçildim işte.
Teşekkürler Demircan Türkdoğan… Hayır, işi sulandırmayalım. Hepimiz biliyoruz ki "Seçim" deyince aklımıza hemen Milletvekili veya yerel seçimler gelecektir. Ne demektir seçim? Seçim: 1 - Seçmek eylemi. 2 - Yasalar, yönetmelikler uyarınca yasa koymak ve yönetmek için bir ya da daha çok aday arasından belli bir ya da birkaçını yeğlemek, intihap. (Dil Derneği Türkçe Sözlük sayfa 1156) Seçim: 1 - Seçmek işi, tercih etme.
22
BODRUM
e ntü
2 - Bir ülkede Başkan, Cumhurbaşkanı, Milletvekili vb. devlet adamlarını yahut mahalli idarecileri önceden belirlenmiş adaylar arasından seçmek için yapılan iş ve işlemlerin bütünü, intihap. (Kubbealtı lügatı Büyük Türkçe Sözlük sayfa 2704 )
Millet olarak ilk defa 5 Kasım 1876 da seçimle yüz yüze geldik. 1. Meşrutiyet ilan edilmiş, Padişah Abdülhamit yetkilerinin bir bölümünden vazgeçmek zorunda kalmıştı. Anayasayı kabul etmişti. Seçim Kanunu çıkarılıncaya kadar seçimler "Muvakkat Talimat" ile yapılacaktı. Buna göre seçme ve seçilmede esas servet sahibi olmaktı. Adı geçen dönemde bir defa seçim yapılabildi. Zaten Meşrutiyette bir yıl sürmüştü. Sonra sancılı ve jurnalli yıllar geldi. Derken 2. Meşrutiyet. 1908 yeni beklentiler, yeni umutlar getirdi… İntihab-ı Mebusan seçim kanunu çıkarıldı. Seçim yapıldı. Meclis -i Mebusan açıldı. Ancak İmparatorluk yakasını harplerden sıyıramıyor, parçalanma ve çöküntü devam ediyordu.
..............................
ERDOĞAN KAYALAR
bir nazariye değildir" Balkan Harbi. 1.Dünya Harbi. Sevr! "Yıl 1919 Mayısın 19'u" Mustafa Kemal Samsun'da. Amasya talimatı… Erzurum ve Sivas Kongreleri… Ardından Anadolu vilayetlerine Ankara'dan çekilen bir telgraf. 19 Mart 1920 İstanbul'un işgalinden üç gün sonra: "Valiliklere, Bağımsız Sancaklara, Kolordu Komutanlıklarına. 1 - Memleket işlerini idare etmek ve denetlemek üzere Ankara' da olağan üstü yetkilere sahip bir meclis toplanacaktır. 2 - Bu meclise üye olarak seçilecek kimse-ler Milletvekilleri ile ilgili yasa hükümle-rine bağlıdırlar. 3 - Her Sancaktan beş üye seçilecektir. 4 - Seçim gizli oy ve salt çoğunluk esasına göre yapılacak, oylar kurul huzurunda sayılacaktır. Heyet-i Temsiliye Adına Mustafa Kemal" Seçimler, İntihab-ı Mebusan Kanununa göre yapılmış, Meclisin 23 Nisan 1920 günü Ankara'da açılmasına karar verilerek şu telgrafla ilgili yerlere bildirilmişti.
CUMHURİYET kabul ediliyor… 20.45 te ilk Cumhurbaşkanı seçiliyor. Durumu meclis başkanı İsmet Paşa şöyle bildiriyor : "Türkiye Cumhuriyeti Başkanlığı seçimi için yapılan oylamaya yüzeli sekiz kişi katılmış ve Cumhurbaşkanlığına yüzeli sekiz üye, oy birliği ile Ankara mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini seçmişlerdir."
Sonra 20 Ocak 1921 Anayasasının 1. maddesinin sonuna şu ibare ekleniyor "Türkiye Devletinin Hükümet Biçimi Cumhuriyettir." 1927 - 1931 - 1935 - 1939 -1943 seçimleri de İntihab-ı Mebusan kanununa göre 2 dereceli olarak yapılmıştır. İlk defa 1946 seçimlerinde tek dereceye geçildi. Esas açık oy gizli tasnifti. CHP iktidarı devam etti. Baş Vekil Şemsettin "Bursa Şark Tiyatrosu Günaltay 16 Şubat 1950 de 5545 sayılı salonu İstanbul'dan gelen Millet Vekilleri seçimi kanununu meclisten kadın ve erkek geçirdi. Çoğunluk sistemine dayanıyordu. 14 Mayıs 1950 seçimleri bu kanuna göre öğretmenlerle doluydu. yapıldı. Böylece tek parti iktidarından Karışık oturuyorlardı. çoğulcu demokrasiye geçildi.1954 ile 1957 Kadınların çoğu sıkma başlıydı, seçimleri de çoğunluk sistemine göre erkekler kalpaklı. Kürsüde yapıldı. Mustafa Kemal Paşa
Telgraf, çok acele. 21 Nisan 1920 61. Tümen Komutanlığına, Rafet Beyefendiye, konuşuyordu: "Bilelim ki bugün bütün Valiliklere, Bağımsız Sancaklara, ulaştığımız nokta gerçek Müdafa -i Hukuk merkez heyetlerine, 1950 genel seçimlerinde; Demokrat Parti, kurtuluş noktası değildir. Belediye Başkanlıklarına " Bimennih-il 4.241.393 oy alarak Kurtuluşa ancak uygar, çağdaş Kerim, Allahın lütfü ile Nisan’ın 23. % 53 oranla 408 Milletvekili, CHP bilime, fenne ve insanlığa Cuma günü Cuma namazından sonra 3.176.561 oy alarak % 39 oranla 69 saygılı, istiklalin değerini ve Ankara ' da BÜYÜK MİLLET MECLİ Milletvekili çıkardılar. Oy sayısına ve şerefini bilen, hurafelerden açılacaktır. Heye -i Temsiliye adına yüzdelere göre Milletvekili dağılımı uygun arınmış aklı ve vicdanı hür bir Mustafa Kemal. "23 Nisan 1920 Cuma değildi. Konu çok tartışıldı. İncelemeler günü Cuma namazından sonra okunan toplum olduğumuz zaman yapıldı. 1950 - 2002 yılları arasında dualar, kesilen kurbanlar ve tekbirlerle yapılan 14 seçimde 7 ayrı sistem denendi. Meclis en yaşlı üye Sinop Mebusu Şerif 1982 anayasası baraj sistemini getirdi. Beyin başkanlığında açıldı. Ülke barajı % 10 du. 2002 Genel Seçimlerinde sistem nedeniyle İşgal bölgelerinde seçimler yapılamamış 355 mebus yerine kabul etmek zorunda kaldığımız sonuçlar elde edildi. Ankara'ya gelebilen 115 mebusla açılış yapılmıştı. Mayıs ayı içerisinde 62 mebus daha meclise katıldı. 1921 Ocak ayında üç Geçerli oy sayısı 31 milyon 500 bin. AKP 10 milyon 848 bin oy, % mebus daha gelebildi. 34.43 oranla 365 milletvekili, CHP 6 milyon 114 bin oy % 19.41 oranla 177 Milletvekilliği çıkardılar. Yukarıdaki sonuca göre 14 Büyük sorumluluklar yüklenerek, yakın tarihimizin en yüce milyon 500 bin kişinin oyu boşa gitmiş oldu. DYP ile MHP'nin kararlarını alan ve zafere ulaşan meclis devrini tamamladığını toplam oyu 5 milyon 600 bin ama meclise giremediler. DYP % kabul etti. 121 imzalı bir fesih takririyle Heyet-i Vekileden iki ay 9.54 oran % 0.46 puan farkla meclise giremedi. içerisinde seçime gidilmesini istedi. Meclis "İntihabın icrasına karar verilmiştir" diyerek takriri kabul etti. 1 Nisan 1923… 1961 Anayasası seçme ve seçilme haklarını güvence kararı aldı. 8 Şubat 1921 tarihli Heyet-i Vekile kararıyla adı Türkiye Büyük Cumhuriyet Senetosu çoğunluk, TBMM seçimleri ise nisbi temsil Millet Meclisi olan yeni meclis 2 Ağustos 1923 günü açıldı. usulüne göre yapıldı. 1965 seçimleri sonunda Türkiye İşçi Partisi 72 intihab dairesinden 270 mebus seçilmişti. 24 Ağustos 1923 Mehmet Ali Aybar, Çetin Altan Behice Boran gibi isimler başta günü Lozan Barış Antlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere 16 Milletvekiliyle meclise girdiler. Bu durum o tarafından onaylandı. 29 Ekim 1923 günü meclis kürsüsünde günkü koşullarda endişe vericiydi. Bu nedenle 1969 seçimlerine Abdurrahman Şeref Bey şöyle konuşuyordu : "Hükümet baraj getirildi. Ancak Anayasa Mahkemesi iptal etti. 1982 biçimlerinin sayılmasına gerek yoktur. Egemenlik Kayıtsız Şartsız Anayasasına göre yeni "Siyasi Partiler" ve " Seçim Kanunu " Milletindir. Kime sorarsanız sorunuz bu cumhuriyettir. Doğan çıkarıldı. Cumhuriyet Senetosu kaldırıldı. Milletvekili sayısı 400'e çocuğun adıdır. Ama bu ad kimilerine hoş gelmezmiş. Varsın indirildi. 1987'de tekrar 450 ye çıkarıldı. Seçim Çevresi barajı gelmesin!.. "29 Ekim 1923 pazartesi gecesi. Saat 20.30. TBMM de getirildi. Ülke barajı % 10 olarak tesbit edildi. u
BODRUM
e ntü
23
SONSUZ BAHAR RÜZGARLARI ÜLKESİ
2002 Genel Seçimlerinde Oyların Dağılımı
"Yeter Söz Milletindir. Demokrat Parti" Yıl 1946. Afişin grafikeri Selçuk Milar. Milli eğitim Bakanlığında memur. Afiş halkın huzuruna çıktığı zaman, Selçuk Milar'ın da tayini Urfa'ya çıktı. Halk afişi çok beğendi. 1950 yılında çok daha fazla beğendi. Ve Demokrat Partiyi iktidara taşıdı.
Yukarıdaki şekli açarak detaylandıralım:
1957 yılından buyana oy kullanıyorum. O "Yeter" diyen afişi unutamıyorum. Bir afiş daha var benim için önemli. Sosyal demokrat Halkçı Partinin meşhur "Limon Gibi Sıkılma" afişi. Merhum Turgut Özal' ı şaşırtan, ilanlar verdiren afiş… Yıl 1987.
Siyasi araştırmalarda görüyoruz ki, iktidar partileri kesinlikle puan kaybediyorlar. Ama bu sonuç, iktidarı kaybediyorlar veya birinci parti olamıyorlar anlamına gelmiyor. Başka bir ifadeyle iktidarların oy yüzdeleri düşüyor. Aşağıdaki tablo bize bunu net olarak gösteriyor : Partiler Demokrat Parti CHP Adalet Partisi CHP ANAP (Tek Parti ) DYP SHP CHP AKP CHP Diğer Partiler
Yıllar 1954 1961 1965 1973 1983 1991 1991 1995 2002 2002 2002
% 57,5 36,7 52,9 33,3 45,1 27,0 20,7 10,1 34,4 19,4 46,2
Yıllar 1957 1965 1969 1977 1987 1995 ------
% Yıllar % 47,9 --28,7 --46,5 1973 29,8 41,4 -- -36,3 1991 24,0 19,2 1999 12,0 --- ---- ---- ---- ---- --
3 Kasım 2002 Genel Seçimi Verileri Nüfus İl sayısı Seçim çevresi Seçmenin nüfusa oranı Toplam sandık sayısı Toplam seçmen sayısı Toplam kullanılan oy sayısı Toplam geçerli oy sayısı Seçime katılım oranı Milletvekili sayısı
67.803.927 81 85 % 61.07 172.143 41.407.015 32.753.386 31.510.007 % 79.10 550
3 KASIM 2002 MİLLETVEKİLİ OY PUSULASI
Kaynakça: Nutuk. Şevket Süreyya Aydemir Tek Adam. Turgut Özakman Şu Çılgın Türkler. Lügatlar. İnternet.
24
BODRUM
e ntü
BODRUM ...
AKP 10.848.704 oy, % 34.43 oranla 365 Milletvekili çıkarıyor. CHP 6.114.843 oy, % 19.41 oranla 177 Milletvekili ile meclise giriyor. Bağımsızlar 302.801 oy, % 0.96 oranla 8 Milletvekiliyle mecliste temsil ediliyor. Toplam 17.266.348 oy , % 54.80 oranla 550 Milletvekili. Doğrudan yasadan kaynaklanıyor. Mecliste temsil edilmeyen partilerin durumu : DYP 3.004.949 oy, % 9.54 oranla Milletvekili yok. MHP 2.629.808 oy, % 8.35 oranla Milletvekili yok. GP 2.284.644 oy, % 7.25 oranla Milletvekili yok. DEHAP 1.933.680 oy, % 6.14 oranla Milletvekili yok. ANAP 1.610.207 oy, % 5.11 oranla Milletvekili yok. Diğer Partiler 2.780.371 oy, % 8.81 oranla Milletvekili yok. TOPLAM 14.243.659 oy, % 45.20 orandaki seçmen temsil edilemiyor. GENEL TOPLAM 31.510.007 oy, %100 oranla 550 Milletvekili. Bu sayısal verilere göre rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: 22 Temmuz 2007 seçimleri sonucunda meclis aritmetiği kesinlikle değişecektir. Pastanın büyük dilimi küçülecek, temsil edilemeyenler temsil edilenler tarafına geçeceğinden dilimler çoğalacaktır. Demek istiyorum ki kendimizi koalisyon hükümetleri için hazırlayalım. Aksi sürpriz olacaktır. AKP birinci parti çıkabilir, fakat hükümet (tek parti iktidarı) olamaz diye düşünüyorum. Baraja takılmadan Muğla'yı 3+1+1+1 olarak değerlendiriyorum.
12 AY BOYUNCA BODRUM’DA HİZMETİNİZDEYİZ
iÇiMiZDEN BiRi
söyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR
BODRUM'DA SİYASET RÜZGARI
HÜSNiYE KAYA T.B.M.M. yolunda Bodrumlu turizmci ve yazar Hüsniye Kaya artık siyaset arenasında… Hüsniye hanım kaleminin gücü ve turizm tecrübesi ile meclisin kapılarını zorlayacak. Bodrum Bardakçı'da bulunan AZKA Otel'in yöneticisi Hüsniye Kaya 22 Temmuz seçimlerinde İstanbul'un Kadıköy ilçesinden milletvekili adayı olarak siyaset hayatına merhaba dedi. Bodrum Bülten okurlarının bugüne kadar yazılarıyla fikirlerini takip ettiği turizmci ve yazar Hüsniye Hanım'ın politikaya neden, nasıl ve ne amaçlarla atıldığını, siyasete bakış açısını sorduk. İdealist bir anne ve iş kadını olan Hüsniye Kaya 23. sıradan aday olmasına rağmen, "bu bir başlangıç" diyor. Mecliste kadınların, gençlerin ve halkın sosyal haklarını sonuna kadar savunacağını söyleyen Hüsniye Hanım'ın Dilara ve Batuhan adında 2 çocuğu var. En değerli varlıklarım dediği Dilara 16, Batuhan ise 13 yaşında. Onlar da annelerini sonuna kadar destekliyorlar. Tabi ki en büyük destekçileri arasında annesi ve babası da var. "Meclise girdiğimde gerçekleştirmeyi düşündüğüm projelerim var" diyen CHP'li kadın aday Hüsniye Kaya ile yaptığımız röportajda öncelikle kendisini tanıyoruz ve soruyoruz;
26
BODRUM
e ntü
Sizi bugüne kadar okuyucularımız turizmci tarafınızla bilir ve köşe yazılarınızla tanırlardı. Ancak şimdi 22 Temmuz seçimlerinde İstanbul Kadıköy'den CHP milletvekili adayı olduğunuzu öğrendik. Bize bu süreci anlatmanızı istemeden önce biraz kendinizi tanıtır mısınız? Ben turizmden önce muhasebe okudum ve muhasebeyi bitirdikten sonra turizmi kazandım ve okurken, babam da otel inşaatına başladı. Fakat ben o dönem evlendim. Otel açıldıktan 2 sene sonra geldim ve geliş, o geliş. Otel kendi otelimiz, aile oteli, işi çok seviyorum. Öte yandan edebiyat, hayatımın en önemli parçası. Bu zaman geldiğim süreç içinde bir şeyi fark ettim, insan okurken, birilerine bir şeyleri anlatırken kendini de yetiştiriyor. Her şeyi biraz bilebilmek adına öğrenmeye çalışıyorum. Her alanda bildikleriniz biraz fazla biraz az kalabiliyor ama siyasetin içinde bir yerlere gelirseniz hepsinden biraz bilmek zorundasınız. Doğru yerde olursam gerçekten
5 Mayıs'ta Ankara'daydım. Sonra ben sanki çoktan hazırmışım gibi kartımı bastırdım, aldım çantamı, gidip Ankara'ya partiye kaydımı yaptırdım, sonra da adaylık başvurusunda bulundum. Bu süreç içinde birkaç kez Ankara'ya gidip geldim, aslında hepsi bu.
faydalı olacağıma inanıyorum. Bu birikimi ben burada kullanabilirim, o zaman ne mutlu bana, keşke kadınlarımız genelde bunu yapabilseler. Kendilerini aşıp, eğitebilseler. Zaten anne olarak da eş olarak da kadınlar öyle önemli yer teşkil ediyorlar ki… Artık zaman kadınların zamanı…
Bodrumlu musunuz? Ben aslen Erzurumluyum, İstanbul'dan iş nedeni ile Bodrum'a gelmem 1993'e rastlar. Ben kendimi Bodrumlu olarak görüyorum ama Bodrumlu bizi Bodrumlu olarak görür mü bilmiyorum. Hala yabancıya karşı bir tutuculukları var.
Siz, İstanbul Kadıköy'den milletvekili adayı oldunuz, nasıl bir süreçten sonra böyle bir karar aldınız? Aslında, karar vermek ve gitmek 2 gün sürdü. 3 Mayıs'tı sanırım karar verdim, 5 Mayıs'ta Ankara'daydım. Sonra ben sanki çoktan hazırmışım gibi kartımı bastırdım, aldım çantamı, gidip Ankara'ya partiye kaydımı yaptırdım, sonra da adaylık başvurusunda bulundum. Bu süreç içinde birkaç kez Ankara'ya gidip geldim, aslında hepsi bu.
CHP'lilik aileden mi, neden CHP? Evet, aileden de geliyor tabi ama değişmez mi, değişir; Türkiye'de her şey değişiyor. Ama şu ana kadar CHP'den vazgeçecek bir gereklilik olmadı. CHP her zaman çizgisini korudu. Şu anda zaten CHP parlamentoda muhalefet partisi olmaktan çok daha farklı bir misyonu var. Birincisi AKP gerçeği var. Değiştirilmek istenen bir rejim var. CHP'nin şu anki misyonu zaten bu rejime karşı olup, cumhuriyeti korumak. İnsanlara diyorum, "Sizin şu an parti seçecek bir lüksünüz yok. Sizin şu anki tek lüksünüz cumhuriyeti korumaktır. CHP'ye gitmeyecek her oy,
partilere ve AKP'ye yarayacaktır".
Sizce cumhuriyet mitingleri ile güçlendi mi CHP? Bence CHP seçimden başarılı bir sonuçla çıkabilmek adına ihtiyacı olan rüzgarı arkasına almış vaziyette, geriye bunu değerlendirmek kalıyor.
Türkiye, coğrafi olarak çok stratejik bir bölgede bulunuyor ve biliyorsunuz dünyada küresel bir sermaye ve buna paralel bu gücü kontrol eden emperyalist bazı toplumlar var; Türkiye'de bilerek bir istikrarsızlık ortamı mı yaratılmak isteniyor, dinciliğe karşı milliyetçilik gibi? Aslında Türkiye'de dincilik, milliyetçilik, Kürtçülük, Türkçülük, mozaik yapımız her ana sömürülmeye hazır malzemeler, ne zaman halkımız provokasyona gelmeyecek bir bilince gelecek ama o zaman onlar bu küçük ve ucuz oyunlarından vazgeçmeye mecbur kalacaklardır…
Anlıyorum ama milliyetçilikle faşizm birgün gelir karıştırılır mı? Aslında oturmuş köklü bir sitemde, yeni bir şeyi kullanmak saçma sapan bir şey. Devlet oluşumu içinde milliyetçilik zaten vardır ama işin en kötü tarafı bana göre, bunları kullanabilecek muhtaçlığa düşmüş olmamızdır.
Çok partilik sistemi olmasına rağmen sanki tek bir parti var o da küresel emperyalizm, başa gelen her parti seçim vaadlerinden kısa sürede dönüp liberal dünya sistemine hizmet etmeye başlıyor. CHP, çok zor ama diyelim ki tek parti olarak iktidara geldi. ABD, bu durumda ne yapacak ya da CHP söylemlerini sürdürebilecek mi? Çünkü şu an cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi emperyalizme karşı bir başkaldırı var… İnsanlar vaadlerini anına göre verip, şartlarına göre gerçekleştirirlermiş. Şimdi siyasette tam böyle bir şey yaşıyoruz. CHP'nin
vaatlerini yerine getirecek güçte ve inançta olan bir parti, halk arkasında. CHP azmini ve kararlılığını halktan alıyor. Deniz Baykal'ın hakkını ona iade etmek lazım. Yapıcı bir şekilde muhalefet yapıyor. CHP'nin kabuğunu kırıp, bir birlik sağladı. CHP yıpranmış bir partiydi. Şimdi ortak bir nabız yakalandı, halk sokaklara döküldü cumhuriyetine sahip çıktı, AKP'ye karşı tek yumruk oldu.
Seçimlerden nasıl bir sonuç çıkacak sizce? Amacımız seçimlerden CHP yi iktidar partisi olarak çıkarmak. Koalisyonlu bir hükümetin çok uzun ömürlü olmayacağı, bir icraat yapamayıp, tekrar erken seçime gidileceğine inanıyorum. Siyasetin içinde olan çoğu insanın söylediği tek bir şey var; "Bu dönem fazla sürmez, erken seçim yüzde yüz" diyorlar.
Peki, MHP, CHP, DP bir koalisyon kurup, AKP'yi muhalefete itebilir mi? Bu da muhtemel formüllerden biri olabilir ama çok sağlıklı sonuçlar elde edileceğini sanmıyorum. Siyasette özde fikir birliği çok önemli.
Biliyorsunuz savaş olursa seçimler bir yıl ertelenecek, bu politik bir manevra olabilir mi? Hepimiz her kararda ve her gündem oluşumunda bir siyasi manevra arar olduk, aslında neyin ne olduğunu zaman gösteriyor. Bazen çok gereksiz senaryolarda yazılıyor.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Ülkemizin geleceği için seçim fırsatını çok iyi değerlendirmemiz lazım, belki de hiç bu kadar mecbur kalmamıştık buna. Sağduyu, şahsi fikirlerimizin ve çıkarlarımızın önünde olmalı. Herkes bu konuda üzerine düşeni yerine getirmeli. Zaman asla geri alınamıyor, bazı hatalarınsa telafisi mümkün olmuyor.
BODRUM
e ntü
27
BODRUM TUTKUNLARI YİĞİT UYGUR
Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları Yurtdışı Tanıtım Ekibi'nin Fransa turu başarı ile tamamlandı. 10 kişilik bir ekip ile 27 Mayıs'ta Fransa'ya hareket eden Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları Ekibi 2 Haziran'da yaptıkları muhteşem bir final gösterisinin ardından Türkiye'ye döndü.
BODRUM'DAN FRANSA'YA KÜLTÜR ÇIKARTMASI İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerdeki dans kulüpleri ve halk oyunları ekipleri dururken Kültür Bakanlığı, Fransa'da düzenlenen bir etkinliğe Türkiye'yi temsil etmesi için Bodrum Dans Kulübü'nü çağırdı. Yıllarını dans ve folk-lora veren dansçılarımız ise Fransa'da gurur kaynağımız oldu. Kulüp Başkanı Fatih Özvezneci ve beraberindeki 10 kişilik Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları gösteri grubunun 1 saat süren gösterilerinin sahne düzenlemesini Bodrum'un tanınmış eğitmenlerinden Onur Hasdoyuranlar ve yardımcısı Emrah Sınacı yaptı. Bischwiller, Mullhouse ve Belfort'da yapılan 3 gösteriyi başarı ile gerçekleştiren Bodrum Dans Kulübü ekibini Fransa'da yaşayan Türkler başta olmak üzere, Fransızlar, Fransız milletvekilleri ve Belfort Belediye Başkan yardımcısı ve Türk Konsolosluk görevlileri
28
BODRUM
e ntü
Fransa'yı fethettiler Bodrum'dan 27 Mayıs sabahı ayrılan grup ertesi gün Fransa'nın Strazburg havaalanına indi. Havaalanında Türkiye Strazburg konsolos yardımcısı ve Belfort Türk Derneği başkanı tarafından karşılanan grup 2 gün boyunca konaklayacağı Haguenau'daki Europe Oteline yerleşti. Bodrum Dans Kulübü üyeleri ilk olarak 28 Mayıs Pazartesi akşamı Fransa'nın Bischwiller şehrinde tarihi bir tiyatroda yörede yaşayan Türk derneklerinin üyelerine, Türkiye hasretini giderecekleri güzel bir gece yaşattı. Avrupa'nın başkenti olarak bilinen Strazburg'daki Avrupa Parlamentosu Binasını ve Dünyaca ünlü Notre Dame katedralini gezen grup üyeleri akşam saatlerinde Haguneau şehrine geçtiler. Haguneau şehrinden sonra Mullhouse'da da yapılan gösteri sonrasında bölgede bulunan okullardan Bodrum Dans Kulübü'ne 2. kez davet geldi. Fransa ve Türk bayraklarının birlikte kullanıldığı gösterinin final bölümü tüm izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Yöredeki Türk ve Fransızlarla birlikte yapılan halaya davete 7'den 70'e herkes katıldı.
Ve final gecesi "Contruıre Ensemble Ren Contre Franca-Turk" Projesi kapsamında Türkiye ile Fransa arasında planlanan "Kültür köprüsünü birlikte oluşturalım" projesi için Fransa'nın Bellfort kentine giden Bodrumlu 10 dansçımız final gecesinde de kendilerinden övgüyle bahsettirdiler.
Projenin mimarı İlknur Çevik; Final gecesinde yaptığı konuşmada, Bodrumlu dansçıların Belfort'da ilk kez düzenlenecek etkinlikte görev alarak bir ilke imza atacaklarını, projenin başarılı geçeceğine olan inancının Mullhose gösterisini izledikten sonra daha da arttığını söyledi. Her iki Ülkenin Milli Marşları ve milletvekillerinin konuşmaları ile başlayan gece, geç saatlere kadar sürdü ve muhteşem bir final ile sona erdi. Bellfort'un ünlü meydanındaki 1500 kişilik tarihi tiyatroda gerçeklesen geceye çok sayıda protokol katıldı. Gecenin açılış konuşmasını Türkiye'nin Strazburg başkonsolosu yaptı. Başkonsolosun konuşmasından sonra Belfort 1. bölgesinden en çok oy alarak Nicholas Sarkozy'nin partisinden Milletvekili olan Damien Meslot bir konuşma yaptı. "Birlikte Oluşturalım" projesi için Türkiye'den Fransa'ya giden Bodrum Dans Kulübü Halk Oyunları ekibi'nin gösterileri 1 saat boyunca izleyenleri büyüledi. Türkiye'nin 7 farklı ilinin Halk Oyunlarını ve seyirlik oyunlarını aralıksız 1 saat süren muhteşem bir program ile izleyenlere sunan Bodrum Dans Kulübü ekibi dakikalarca ayakta alkışlandı. Gecenin sonunda protokolü de sahneye davet eden dansçılar, hep birlikte halay çekerek geceyi tamamladı. Ankara'daki araştırmalarını tamamlayarak Fransa'ya henüz dönen insan hakları mahkemesi araştırmacıları ve Belfort Belediyesi Spor Derneği Hukuk muhasibi ve genel sekreteri Francoise Andreotti ile eşi Alain Andreotti'nin de halaya katıldığı gecede final, renkli görüntülere sahne oldu.
Gecenin sonunda Belfort 1. bölge Milletvekili Damien Meslot, Bodrum Dans Kulübü'ne hediyeler verirken, geceye katılanlara da Türk-Fransız derneği'ne üye olacağının müjdesini verdi. Bodrum Dans Kulübü'nün iki ülke arasındaki kültür köprüsüne destek kapsamında Fransız Halk Oyunları Derneği ile kardeş dernek olmasını da çok arzuladığını söyleyen Meslot, kulübün Fransa'daki projelerine destek
vereceğini söyledi. Ardından Belfort 2. bölge Milletvekili Michel Zumkeller ve Belfort Belediye Başkan yardımcısı da birer konuşma yaptılar ve Türkiye ile Fransa arasında oluşturulması planlanan Kültür Köprüsü projesinin öneminden bahsettiler. 5 günlük ziyaret boyunca 3 ayrı etkinliğe davet alan Bodrum Dans Kulübü 3 Haziran'da ülkeye geri döndü… Bodrum Dans Kulübü 2000 yılında kurulmuş,
11 profesyonel eğitmen eşliğinde 1200 üye ve dansçısına Halk Oyunları, Latin Dansları, Salon Dansları eğitimi veren ve kültür araştırmaları yapan Bodrum'un tek dans kulübü. Bodrum Dans Kulübünün 30 profesyonel dansçıdan oluşan Türk Halk Oyunları yurt dışı tanıtım ekibi, dansların hikayelerini seyirlik oyunlarla desteklemiş ve 7'den 70'e herkesin zevkle izleyebileceği gösterilerle birçok
BODRUM
e ntü
29
YENiLER
YENiLiKLER
YENiLENENLER
BODRUM MAVİ’DE MÜZİK ŞÖLENİ...
DOĞUŞ OTO BODRUM'’DA
D
oğuş Oto Bodrum, Konacık Balkanoğlu İş Merkezi arkasında yenilenen binasında, Volkswagen araç satış noktası olarak hizmete girdi. Muğla Valisi M.Temel Koçaklar, Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, Konacık Belediye Başkanı Mehmet Tosun, Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Doğuş Oto ve Doğuş Otomotiv yöneticileri ve seçkin davetlilerin katılımlarıyla gerçekleşen açılış, renkli görüntülere sahne oldu.
CHIFFHANGER YAZ SEZONUNA MERHABA DEDİ
K
empinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’da, eşsiz manzarası ve elit hizmet anlayışıyla dünyaca ünlü gece hayatıyla popüler Bodrum’un jet-set buluşma noktası olan gece kulübü Cliffhanger, geçtiğimiz haftasonu yaz sezonuna merhaba dedi. Büyüleyici Ege manzarası ile kayalıklarda konumlanmış olan ‘’Cliffhanger’’ gece kulübü Etiler Şamdan desteğiyle değerli konuklarına unutamayacakları bir deneyim sunuyor. Pazartesi günü hariç her akşam 22:00’da başlayan bu keyif, sabahın erken saatlerine kadar devam ediyor.
MEMO RESTAURANT ve DOYUMSUZ BODRUM GÖRÜNTÜSÜ
B
odrumun bir klasiği olan, canlı müzik performansı ile 1983 yılından bu yana Bodrumun vazgeçilmezleri arasında yer alan Bodrum Mavi Bar, Temmuz ve Ağustos aylarında yine müzik aktivitelerine devam ediyor. Mavi’de çalmış olan en eski müzisyenlerden Serdar ŞENSEZGİN, 70’ler ağırlıklı olmak üzere dünya müziklerinden yorumlarıyla keyifli geceler yaşatıyor. Ayrıca Birsen TEZER ve Ebru YAZICI Gurupları ile Mavi gecelerine renk katmayı sürdürüyor. Temmuz ve Ağustos ayları boyunca Bodrum Mavi’de dönüşümlü olarak canlı performanslarını sergileyecekler. Bodrum Mavi, Cumhuriyet Caddesi No:175 Bodrum adresinde.
30
BODRUM
e ntü
G
üzel bir açılış yapan Memo Restaurant, Bodrum Amiral 5 Sitesi havuz başında, huzurlu bir ortam ve doyumsuz Bodrum görüntüsü eşliğinde konuklarını ağırlıyor. Hafif bir canlı müzik eşliğinde, kusursuz bir servis sunan Memo Restaurant, Elmadağ Caddesi Amiral 5 Sitesi No: 61-62’de. Tel: 316 19 07
DIAMOND OF BODRUM’DA İTALYAN RESTAURANT
D
iamond of Bodrum bünyesinde açılan İtalyan Restaurant, “Ristorante la Porto” verdiği bir kokteylle açıldı. Otelin sahil tarafında yer alan Ristorante la Porto, Bodrum’a 12 ay hizmet vermeyi amaçlıyor. Uygun fiyat politikası ile dikkat çeken restaurantın, İtalya’dan ithal ettiği peynir çeşitleri ve müşterilerinin beğenisine sunulan tel kadayıfına sarılmış karidesi denemeye değer.
ALİ POYRAZOĞLU TİYATROSU TURİZM'DE 5 YILDIZLI TİYATRO TURNESİ'YLE FARK YARATMA PLANI
M
agic Life, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'yla anlaşarak, turizmde '5 yıldızlı tiyatro turnesi' dönemini başlattı. Sanatçı gişe rekoru kıran oyunlarını yaz boyunca Magic Life Bodrum'da izleyiciyle buluşturacak. Magic Life Center Genel Müdürü Başak Erel, "Bu projeyle Türk turizminde fark yaratmayı hedefliyoruz" dedi.
Türkiye'de, turizm sektörüne 'her şey dahil' kavramını ilk getiren tu-rizm grubu olan ve kavramın dejenere olması nedeniyle 'her şey içinde' sloganını kullanmaya başlayan Magic Life, bu kez de animasyon etkinliklerinde bir ilke imza atıyor. Magic Life, 24 Haziran'dan itibaren Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun oyunlarına ev sahipliği yapacak.
KİPA "SON FİYAT" SİSTEMİNİ GETİRDİ
K
İPA, son kullanma tarihleri yaklaşan ancak tüketim süresi dolamış ürünleri uygun fiyatlarla satmaya başladı. Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak uygulanan ve son kullanma tarihleri yaklaşmakla birlikte, hiçbir şekilde güvenli tüketim süresi kapsamı dışında yer almayan ürünlerin, uygun fiyatlarla müşterilerle buluşturulduğu sistem artık Kipa mağazalarında da uygulanıyor.
“THE YACHT CLUB PORT BODRUM”
ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE ANATOLİA'DA
E
l sanatları ve gıda ürünlerinin satılacağı “Anatolia Shopping Show Center” adlı alış veriş merkezi açıldı. Konacık Belediyesi’nde bulunan alış veriş merkezinin açılışında çeşitli dans gösterileri sunuldu. İNFAŞ Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı Ferudun Türkmen, alış veriş merkezindeki 132 stantta el sanatlarından gıdaya yüzlerce çeşit ürünün satılacağını ve yöresel geceler düzenleneceğini söyledi.
FİNANS BANK TURGUTREİS DE
T
urgutreis’de Mehmet Hilmi Caddesi, Dinçberk İş Merkezi 45 numarada faaliyete geçen Finansbank Şubesi’nin müdürlüğüne getirilen İbrahim Kargın, 12 yıllık bankacı. Kargın, yerel bazda hemşehrilerine hizmet vermenin kendisini mutlu ettiğini, bu yörenin bir çocuğu olarak herkese ellerinden gelen desteği göstermeye çalıştıklarını söyledi.
Y
ıllardır Amerika’da Club işletmeciliği yapan Mehmet R. Karabağ Port Bodrum Marina’da bir Yacht Club açtı. Kış ve yaz üyelerine hizmet verecek olan The Yacth Club-Port Bodrum yazın sabahları 9.00’dan kışın ise 11.00’den itibaren son müşterisi gidene kadar hizmet vermekte. Ünlü isimlerin de katıldığı açılış oldukça renkli geçti. Aşağıda Nevra ve Metin Serezli çifti Güner Kuban ile.
ARABAYA SERVİS ŞUBESİ AÇILDI
M
c Donald’s, Bodrum Gümbet kavşağında açtığı şubesiyle müşterilerine araçlarından inmeden servis imkanı sağlıyor. Bodrum Yarımadası’nda Cumhuriyet Caddesi’ndeki şubesinden sonra ikinci şubesini de açan Mc Donald’s, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra bölge insanına da hitap ediyor. Gümbet kavşağındaki şubenin açılışı geçtiğimiz Perşembe günü düzenlenen törenle yapıldı. Açılış töreninde canlı müzik dinletisinin yanı sıra, çocuklar için çeşitli aktiviteler de düzenlendi.
BODRUM
e ntü
31
TOPLUM & YAŞAM
AK-TUR APART ‘DA KENDİNİZİ EVİNİZDE HİSSEDECEKSİNİZ
B
odrum'da birbirinden farklı konseptlerde kaliteli konut projeleri gerçekleştiren Yapı Endüstrisi yapımı biten Ak-Tur Apart 3 tesislerini hizmete açtı. Açılışa eski Başbakanlarımızdan Oramiral Bülent Ulusu, Bitez Belediye başkanı Remzi Güngör, Muğla vergi dairesi başkanı Serdar Aksoy ve bir çok seçkin davetli katıldı. Kurdele kesiminin ardından Apartlar içerisinde bulunan Deniz Cafe de konuklara bir de kokteyl verildi.
BODRUM'DA SANAT OTELİ
B
odrum'da geçen ay hizmete giren Casa Dell'Arte sanat galerisi gibi bir otel. Konuklarına, Nuri İyem, Hamit Görele ve Fikret Mualla gibi önemli sanatçıların 300'e yakın eseriyle içiçe tatil fırsatı sunuyor. Bodrum şehir merkezine beş kilometre, Milas-Bodrum uluslararası havaalanına 30 kilometre uzaklıkta. Mekanı diğerlerinden ayıran en büyük özelliği birbirinden değerli sanat eserlerini içinde barındırması.
BÜYÜK TANGO FESTİVALİ “YUNTA BRAVA” BODRUM’DA BİR İLK
K
elime anlamı “büyük buluşma” olan, Yunta Brava, yaz, deniz, güneş, sahil ve tango’yu bir araya getiren ve dünyanın her tarafından Tango sevenleri bir araya getirmek, tanışmak, bildiklerini paylaşmak için düzenlenen büyük bir Tango Festivali ve ilki Bodrum’da yapıldı. Dünya çapında tanınmış tango eğitmenleri, tanınmış bir orkestra ve detaylı bir organizasyon ile yalnız Türkiye’den değil dünyanın her yerinden katılım alıp ses getiren bir festival olan “Yunta Brava” tango severlerin her yıl hasretle bekleyecekleri bir organizasyon oldu. Festival, Bodrum Belediyesi’nin katkılarıyla İzmir’in ve Türkiye’nin sayılı dans okullarından “İzmir Dans in Sport” (D’SN) gerçekleştirdi. Işıl Club ve Hadigari Night Club’te gerçekleştirilen Orkestra olarak sayısız tango müziği yapan “Enseble Hyperion” festivale renk kattı. Gece iskele meydanında yapılan dans gösterisinden sonra Hadigari Night Clup’te gerçekleştirilen Milongaya katılım oldukça fazla idi. Tango sevenler ayakta duramayacak hale gelene kadar dans ettiler. Yorulanlara ayak ve bacak masajı yapıldı.
32
Dilek Cebeci
BODRUM
e ntü
S
ağlık Bakanlığı’nın yürütmekte olduğu “Sağlık İçin Sigarasız ve Hareketli Yaşam Projesi” kapsamında, 42 belediyeye ödül
verildi. Bitez Belediyesi’nin Atatürk Koşusu, Plaj Voleybolu Turnuvası, Tenis Turnuvası, Sağlık Taramaları, Sağlık Günleri, Doğa Yürüyüşleri ve benzeri etkinlikleri değerlendirmede önemli rol oynadı. Bitez Belediye Başkanı M. Remzi Güngör “Bitez için yaptığımız hizmetlerin ülke genelinde ödüle layık görülmesi gurur verici. Halkımızın sağlığı herşeyden önemli Umarım ülke genelinde örnek olmaya
BİTEZ’E SAĞLIK ÖDÜLÜ GELDİ
BODRUM DÜNYA ŞAMPİYONU ÇIKARTACAK
B
odrum Belediye Başkanı Ağan, yarı olimpik olan ve 5 kulvarı bulunan yüzme havuzunun açılışında yaptığı konuşmada, belediye olarak göreve geldiklerinden bu yana yüzme sporuna önem verdiklerini söyledi. Bu kapsamda çeşitli projeler üreterek bu projeleri hayata geçirdiklerini belirten Ağan, “Çocuklarımız önceden otellerin havuzlarında yüzmeye çalışıyordu.. Çocuklarımızı ziyaret ettiğimizde bizden yüzme havuzu talep ettiler. Bu gün açılışını yaptığımız havuzu, çocuklarımıza armağan ediyorum. Yüzme sporunda deniz kenti olan Bodrum’dan dünya şampiyonları çıkarmayı amaçlıyoruz” dedi.
ALİ SERVER YAZGAN 1 HAZİRAN’I TURGUTREİS’TE BASINLA KUCAKLAŞMA GÜNÜ İLAN ETTİ
T
urgutreis Beldiyesi 1 Haziran’da Kebeb Hous Restaurant’ta verdiği bir yemekle Bodrum Basınını biraraya getirdi. Muğla ve Milas’tan da katılan basın mesupları ile yaşanan sıcak ve coşkulu gecede başta Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan olmak üzere Belediyesi Halkla İlişkiler Servisi Müdürü Ayşegül Ülkü ve ekibi örnek bir ev sahipliği sergiledi. Gecenin yıldızı Başkan Ali Server Yazgan’dı. Söylediği türküler ve oynadığı halk oyunları ile geceyi renklendiren Yazgan, yaptığı konuşmasında Turgutreis’e olan ilgisinden ötürü basına teşekkür ederken, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Turgutreis hakkında hep olumlu haberler çıkmasını dileyerek 1 Haziran’ı “Basınla
TÜRKİYE MANKENİNİ BODRUM'DA SEÇİLDİ
Ç
in'de yapılacak Dünya Mankenler Kraliçesi (Miss Model Of The World) yarışmasında Türkiye'yi temsil edecek manken, Bodrum'da belirlendi. Yalıkavak’taki Club Flipper'da düzenlenen ve 22 yarışmacının katıldığı ''Türkiye Mankenler Kraliçesi Yarışması'' nda, Bige Yıldırımer birinci, Ayşegül Ün ikinci, Hakime Bıyık üçüncü oldu. Yarışmada birinci olan Bige Yıldırımer'in, Çin Halk Cumhuriyeti'nde 24 Kasım-12 Aralık 2007 tarihleri arasında düzenlenecek olan, ''Dünya Mankenler Kraliçesi Yarışması''nda Türkiye'yi temsil edecek. Reyhan Karaca ve Altuğ Dilmaç'ın sahne aldığı yarışmanın sunuculuğunu, Savaş Karakaş ve Itır Lir Tan yaptı.
BODRUM
e ntü
33
TOPLUM & YAŞAM
T
BELEDİYELERİN HALKLA İLİŞKİLERİ MORAL DEPOLADI
urgutreis’te, yaz sezonu öncesinde yarımada belediyeleri halkla ilişkiler müdürleri Dayanışma Gecesi’nde bir araya geldiler. Yoğun geçecek olan yaz sezonu öncesinde moral depolayarak, birlikte proje hazırlayıp ortak karar alma konusunda fikir birliğine vardılar. Turgutreis Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen geceye Bitez Belediyesi, Yalıkavak Belediyesi, Konacık Belediyesi, Gündoğan Belediyesi ve Özel Bodrum Hastanesi’nin halkla ilişkiler müdürleri katıldı. Du Bar’a Barda düzenlenen gecede sahne alan şarkıcı Vural, davetlilere keyifli anlar yaşattı. Davetliler, yöresel danslar eşliğinde bol bol eğlendiler. Bitez Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürü Fatma
Yıldırım, geceye katılan tüm belediyeler adına Turgutreis Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Servisi Müdürü Ayşegül Ülkü’ye çiçek vererek teşekkür etti. Sezon öncesinde bir araya gelerek moral depoladıklarını belirten Ülkü “ Bu tür dayanışma gecelerimiz her ay farklı beldelerde devam edecek, hem bir araya gelme şansı yakalıyoruz hem de karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunuyoruz” dedi.
YÜZER İSKELE HİZMETE GİRDİ FUTBOLCULAR BODRUM’DA TATİLDE
F
enerbahçeli futbolcu Kemal Aslan, Beşiktaşlı futbolcu Burak Yılmaz, Galatasaraylı futbolcular Ayhan Akman ile Emre Aşık Bodrum’da tatil yapıyor. 2006-2007 futbol sezonunun sona ermesinin ardından futbolculardan bazıları tatillerini yurtdışında geçirmeyi tercih ederken, bazıları da Bodrum Türkbükü sahillerinde sezonun yorgunluğunu atıyor.
B
Bodrum Belediyesi Gıda Sanayi Turizm ve Ticaret A.Ş. tarafından üretimi ve kurulumu yapılan beton yüzer iskele 'İskele Meydanı' üzerindeki yerinde hizmete girdi. Yeni Yüzer İskele ile Kale Rıhtımındaki kardeş tekne uygulamasına son verilerek, her teknenin birbiri üzerine yanaşması önlenerek, kıçtan kara yapmasına olanak sağlanmış oldu. Belediyenin kendi mühendisleriyle ve imkanları ile inşa ettiği, uluslararası standartlardaki yüzer iskelelerin her birisinin 15 metreye 3,5 metre ebadında ve 130 santim yüksekliğinde olup, yatlarımızın, yolcuları ve turistleri çok daha uygun koşullarda ve çağdaş bir liman hizmeti ile karşılayarak yolcu etmelerine imkan tanımaktadır.
ÜNİVERSİTELİ AŞIKLARDAN ÇİFTE DÜĞÜN
Ü
niversite öğrenimi için Turgutreis’ten Samsun’a giden Turgutreis Belediyesi Halkla İlişkiler ve Basın Servisi çalışanı Bade Algın, Samsun’da Melih Kemal Kırtay’la tanıştı. Samsun’daki nikahtan sonra çifte düğün yapacaklarını belirten Kırtay çifti “Turgutreis’e döndüğümüzde ikinci kez düğün yapacağız” dediler.
BEYAZ GİYMEYEN GİREMEDİ
B
odrum’da düzenlediği partilerle tanınan, Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü’nün Viskomodoru Avukat Mine Howie, Bodrum’da “Beyaz Gece” partisi düzenledi. Karia Princess Hotel Olive Tree havuz başında düzenlenen ve davetlilerin “Tanrılar ve Tanrıçalar” kavramını anlatan beyaz kostümler giydiği partide, çeşitli gösteriler sunuldu. Partiye beyaz kostüm ile gelmeyen davetliler içeri alınmadı. Partide gecenin kral ve kraliçesi seçildi.
34
BODRUM
e ntü
HERKÜLLER YARIŞTI
T
ürkiye Vücut Geliştirme Sporu Vakfı'nca, ''1. Bodrum Show ve Gösteri Spor Festivali'' kapsamında düzenlenen ''Fitness-Body Fitness'' etkinlikleri Delfi Otel'de düzenlenen yarışmada erkekler kategorisinde Faruk Horhor birinci olurken, Yusuf Yılmaz ikinci, Kerim Topsakal da üçüncü oldu. Türkiye Vücut Geliştirme Sporu Vakfı Başkanı Eryetiş Kurtaral, etkinlikte yaptığı konuşmada, festivali geleneksel hale getirmeyi planladıklarını kaydetti. Festival kapsamında izleyicilere havai fişekler eşliğinde çeşitli dans gösterileri sunulurken, Avrupa Vücut Geliştirme Şampiyonu Serdar Aktolga da bir gösterisi yaptı.
GÖRMEDEN AŞIK OLDUKLARI BODRUM'DA EVLENDİLER
K
anadalı öğretmenler Shannon Diane ve Allon Wilvam Bodrum açıklarında bir teknede nikah kıydı. Bilkent Üniversitesi’nde İngilizce öğretmenliği yapan Shannon Diane (34) ile yine aynı üniversitede Tarih öğretmenliği yapan Allon Wilvam (28) Bilkent Üniversitesi’nde bir arkadaşının Bodrum’u ve mavi yolculuğu çok anlattığını belirterek, “Arkadaşım bize Bodrum’u anlatırken daha görmeden Bodrum’a aşık olduk ve nikahımızı Bodrum’da kıymaya karar verdik” dedi. Shannon Diane da ilk defa Bodrum’a geldiğini ve Bodrum’un anlatılandan çok daha güzel olduğunu söyledi.
AYTÜL DERİCİ İLE SİNAN ARBAK NİŞANLANDI...
B
odrum'da medya camiası geçtiğimiz günlerde mutlu bir olaya tanık oldu. Bodrumca Gazetesi kurucularından ve Türkiye Komünist Parti Muğla 3. sıra milletvekili adayı Aytül Derici ile Mavi Bodrum Gazetesi muhabirlerinden Sinan Arbak nişanlandı. Akşam saatlerinde Bardakçı koyundan demir alan bir teknede sabahın ilk ışıklarına kadar süren nişan töreninde yüzükleri, Bodrumca Gazetesi yazarlarından ve Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan takarken, gecede çok sayıda gazeteci ve politikacı da hazır bulundu. Aynı zamanda Sinan Arbak'ın doğum gününün de kutlandığı gecede şarkılar söylendi, danslar edildi.
BODRUM’UN SAĞLIK MALZEMELERİ Sağlık Malzemeleri Yanında Ortopedik Ayakkabı, Terlik, Yatak, Yastık Alternatiflerini de Sunuyor. Hemşirelik, Bebek Bakımı ve Cihaz Kiralama ise Bodrum'da Tek Olan Önemli Hizmetlerinden.
Bodrumun Sağlık Malzemeleri Merkezi Maya Medical Care Sağlık Malzemeleri Yanında Ortopedik Ayakkabı, Terlik (Berkemann, Papillon), Yatak, Yastık (Tempur) Alternatiflerini de Sunuyor. Hemşirelik, Bebek Bakımı ve Cihaz Kiralama ise Bodrum'da Tek Olan Önemli Hizmetlerinden. Maya Medikal Care sahibi Filiz Kulaklı’dan hizmet ve ürün çeşitleri hakkında bilgi aldık... Filiz Kulaklı… biraz kendinizden bahseder misiniz… Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu mezunuyum. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde Hastane ve Sağlık Kuruluşlarında Yönetim Bölümünde, Hastane enfeksiyonlarının önlenmesi konusunda Yüksek Lisans Tezi hazırladım. Aynı dönemde İstanbul'da iki büyük hastanenin Kalp Cerrahisi Yoğun Bakımlarında, daha sonra UK, Exeter'de özel hemşirelik hizmetleri veren bir firmada çalıştım. İstanbul'da iki büyük Markanın Medikal bölümlerinde satış ve pazarlama birimlerinde görev aldım :
Bodruma Yerleşmeye nasıl karar verdiniz? Bodrum iki kısa tatil ziyareti dışında pek bildiğim bir yer değildi aslında. Özel hastanelerin birinden iş teklifi gelince İstanbul'daki işimden ayrılıp 2000 yılı sonunda Bodrum'da göreve başladım.
Bodrum'da iş kurma fikri aklınıza nereden geldi? Hastanedeki görevim kısa sürdü. Ve ben büyük şehre dönmek yerine hayalimdeki iş olan Evde Bakım Hizmetlerini kurmaya karar verdim. İş teklifi vesile olsa da burası yaşamak istediğim yerdi ve Bodrum için de bir ilk olan evde hemşirelik organizasyonunu başlattım: Bu hizmetin planlanmasında İngiltere'de çalıştığım firmanın çalışma biçiminden yola çıkmıştım. Ancak, burada koşullar çok farklı ve istediğimiz noktaya sadece bakım hizmetiyle varamıyacağımızı fark edince (bu arada 7 yıldan bu yana bakım hizmetlerini aralıksız sürdürdük) konumuzla ilgili ürünlerin satış hizmetlerine başlama kararı aldık.
Burası alışılagelmiş Medikal Mağazalardan çok farklı görünüyor. öyle değil mi?… Evet… sizin de bildiğiniz gibi Medikal ürünler genellikle iyileşmeye destek sağlayan aparatlardır ve doktor reçetesiyle satılırlar. Dolayısı ile müşterilerimizle genellikle sağlık sorunları başladıktan sonra tanışıyoruz. Reçete edilen ürünün konuyu bilen birileri tarafından sunumu da önemli tabiiki. Ancak biz mağazamızda sağlığın korunmasına destek özelliğine sahip ürünleri de çok önemsiyoruz. Ve müşterilerimizi daha çok bu konuda bilgilendirmek istiyoruz. Ortopedik ayakkabı ve terlikler, varis çorapları, ayak bakım ürünleri, ortopedik yatak ve yastık gibi ürünler omurga sağlığının, deri bütünlüğünün, bacak damarlarının dolayısı ile sağlığın korunmasında önemli role sahipler. Dolayısı ile sunduğumuz alternatiflerdeki çeşitlilik ve sunuş biçimi sanırım burayı farklı kılıyor.
Sektörünüzdeki yeniliklerin yakın takipçisi olarak özetle neler söylemek istersiniz?
36
Turgutreis Caddesi Yeniköy Mahallesi No: 336 da (Bodrum Migros karşısı) hizmet veriyor. Tel: 316 86 29 www.mayamedicalcare.com
BODRUM
e ntü
Son yıllarda sağlık sektöründe, profesyonellerin kullanımına sunulan tanı ve tedaviye yardımcı teknolojik ürünler, beden ve hasta bakım konforunu yükselten araç gereçler artık dünyadaki gelişmelere paralel zamanda ülkemize ulaşıyor. Biz de onları Bodrumluların hizmetine sunuyoruz. Evinde bedensel engelli veya hasta yakınına bakanlar, bedensel engelliler, sağlık personeli, beden konforuna önem verenler… nelerden bahsettiğimizi daha iyi anlamak için ziyaretimize bekliyoruz. Beden sağlığı en temel mutluluk kaynağımız. Onu korumak tedavi olmaktan her zaman daha kolay. Sağlıklı günler diliyorum.
MERKEZİ...
MAYA medical care
SAĞLIK ÜRÜNLERİ Koku ve Mantar Oluşumunu Engelleyici Çorap, İç Çamaşırları; Özel iplikten üretilmiş ve yıkamaya tabi tutulan çorap ve iç çamaşırları ılık suda en az 30 yıkamada etkinliği garanti edilmiştir. Şeker hastalarına alternatifler mevcuttur. Tek kullanımlık iç çamaşırları ve giysiler; Çarşaf, Yastık kılıfı, Külot, Önlük, bornoz… Vesta Yanık İlk Yardım ürünleri; Jel formu, Yanıktan hemen sonra kullanıldığında yanığın derinleşmesini engeller, yarayı soğutur, ağrı ve acıyı giderir, Losyon formu, güneş yanıkları ve deniz anası çarpması gibi durumlarda anında rahatlama sağlar, deriyi nemlendirir, yumuşatır, serinletir… Tempur Yatak Yastık ve Destekler; 2005 yılı Altın kalite ve marka ödülü sahibidir. Özelliği nedeniyle omurgaya bağlı hastalıkların tedavisi ve yatan hastalarda büyük sorun olan yatak yaralarının önlenmesindeki etkinliği kanıtlanınca "Mucize Yatak" ünvanına sahip olmuştur. Hasta ve hastane kullanımı için alternatif mevcuttur. 15 yıl garantilidir. Varis Çorapları; Varislerin ilerlemesini ve ağrıyı engellemeleri bakımından konfor sağlar. Düşük basınçlı olanlar seyahat ve uzun süre ayakta çalışan meslek grupları için ideal birer destektir.
Selülit taytlı varis önleyici çorap
Selulit korseleri, Masaj Aletleri; Masaj özelliği veya termal etkiye sahip tight ve kemer seçenekleri lokal olarak incelme ve toparlanmaya yardımcı olur Vesta'ların Bodrum'da toptan satışı da Maya Medical Care
BODRUM
e ntü
37
BİR ZAMANLAR
Emekli Orgeneral Kemal Yamak'ın Anıları
B
ilmem anı kitaplarını okumayı sever misiniz? Anı kitapları, anılarını aktaran yazarın; adıyla ve bu adın toplum içinde taşıdığı önem, yazarın mesleği, kişiliği ve edebî değeriyle doğru orantılı olarak ilgi görür. Ben anı kitaplarını okumayı çok severim. Hele tanıdığım ve beğendiğim yazarların anılarını okumak, bana bir başka zevk verir. Yazarını belki hiç tanımadığım; lâkin geçmişin derinliklerinde kalmış olduğu için çok merak ettiğim bazı konuları içeren anı kitaplarını okumanın da ayrı bir tadı vardır. İnsan hiç bilmediği birtakım olayları, o sayfalar arasında yakalayıp ufkunu genişletmiş olabileceği gibi; o anıların sahibi iyi bir yazar ise, ondan alacağı edebî tadın ruhuna vereceği hazzı da unutmamak gerekir. Burada hemen birkaç satırla işaret etmek iste-rim ki; ben, edebiyatın en önemli dallarından biri olarak değerlendirdiğim anı yazma konusunu, hem çok önemser hem de bu dalı bol bol kullanırım. Yayımlanmış kitaplarımda anılarımı anlatılarla destekler, romanlarımı ve öykülerimi de anılarımla zenginleştirmeye çalışırım.
BÜLENT AKKURT Orgeneral Kemal Yamak her görevinde her zaman ve her yerde daima o sessiz ve sakin halini sürdürmüş ve de hem sayılan hem de sevilen bir komutan olarak çevresine örnek olmuştur
Bugün sizlere; ilk basımı yaklaşık bir yıl kadar önce yapılmış olan ve sanırım şimdilerde beşinci ya da altıncı basımıyla büyük kitapevlerinde bulabileceğiniz bir önemli anı kitabından söz etmek istiyorum. Bu kitap, Emekli Orgeneral Kemal Yamak'ın; "Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler" adını vermiş olduğu ve seksen küsur yıllık yaşamının, çocukluk günlerinden başlayarak; Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nden, Kara Harp Okulu ve Topçu Okulu öğrencilik yılları ile, Asteğmen rütbesiyle 1945 yılı 30 Ağustos tarihinde katılmış olduğu Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin çeşitli kademelerinde gördüğü hizmetler ve kademe kademe yükselerek Orgeneral rütbesiyle Kara Kuvvetleri Kumandanlığı'ndan Ağustos 1989'da yaş haddi dolayısıyla emekliye ayrılması ve daha ordudan ayrılmadan Başbakan Özal tarafından "Başbakanlık Baş Danışmanı" olarak görevlendirilmesi ve bir süre sonra da, Özal Cumhurbaşkanı olunca bu kez "Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği"ne atanması ve bu görevini, Sayın Özal'ın vefatına kadar sürdürerek Sayın Demirel'in Cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzeri-ne hemen istifasını sunarak tamamlamasıyla; 1993 yılı Nisan ayının son günlerinde tüm resmi görevlerinden ayrılarak emekli olduğu ve yaşamının yetmiş yıllık bir bölümünü kapsayan öyküsünü gözler önüne sermektedir. Bu öykü hem uzun hem de çok önemli olayları dile getiren bir öykü olarak; çok iyi bir gözlemci olan ve üstelik yaşadığı olayların belgelerini de yıllar yılı korumayı bilecek ve değerlendirecek kadar ileri düşünceli bir kurmay subayın, yalnız ordu mensuplarına değil ülkemi-zin politik yaşamı içinde bilgisiz ve belgesiz çırpınıp duran pek çok üst kademe yönetici ile politikacının önünü aydınlatacak bir eserdir. Yeter ki; bu sözünü ettiklerimiz bunlardan yararlanmayı bilsinler.
38
Sayın Orgeneral Kemal Yamak'ın bu anı kitabı baştan sona, hemen her sayfası ile bir tarih. Öyle bir tarih ki; örneğin Kıbrıs öyküsü; halâ kapanmamış bu büyük yarayı en iyi bilenlerden biri olarak Kıbrıs'ın makûs tali-hini öğrenmek istiyorsanız Kemal Yamak'ı dinleyiniz. Çünkü Sayın Yamak daha çiçeği burnunda bir Kurmay subay olarak Binbaşı rütbesiyle; Kıbrıs'ta kurulacak biri Türk diğeri Yunan Alayları dolayısıyla yapılacak plânlamayı hazırlamış ve Rauf Denktaş ile o tarihlerde tanışmış ve uzun yıllar sürecek gerçek bir dostluğun temelleri atılmıştı. Kısa bir süre sonra 1960 yılının ilk ayları içinde Kur. Bnb. Kemal Yamak iki yıl süre ile "Afganistan Eğitim Heyeti" içinde yer alıyor ve eşi Muammer Hanımefendiyle birlikte göreve başlıyordu. Afganistan dönüşü Harp Okulu Eğitim-Öğretim Şube Müdürlüğüne atanmış ve Okul Kumandanı olan Albay Talât Aydemir'le birlikte çalışmış ve dolayısıyla da önce 22 Şubat olaylarını daha sonra da 21 Mayıs olaylarını d yaşamak zorunluluğunda kalmıştır. Kur. Alb. Yamak 1966 yılında Kıbrıs Türk
BODRUM
e ntü
Kuvvetleri Komutanlığı emrine atanır. Rahmetli Dr. Fazıl Küçük ile de bu dönemde tanışır. 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Tümgeneral Yamak bir kez daha kısa bir süre de olsa Kıbrıs'ta görevlidir. Ve nihayet Sayın Yamak Korgeneral rütbesiyle de Kıbrıs Türk Silâhlı Kuvvetleri Komutanlığı yapmıştır. Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin gerek dünyadaki gerekse ülkemizdeki hareketliliği içinde "Özel Harp Daire Başkanlığı"nda da görev almış bulunan Sayın Yamak deneyimlerine yeni deneyimler katmaya devam ediyor ve o sessiz ve sakin yapısı içinde bir çelik yay gibi hizmetlerini sürdürüyordu. Ve de Gerilla, Kotrgerilla, Derin Devlet gibi bir bakıma kimsenin ne olduğunu tam açıklayamadığı konular da bu dairenin görev sınırları içinde yer alıyordu. Ülkemizin uzun yıllardır yaşamakta olduğu PKK sorunu içinde bugüne dek hiç duymadığınız bazı gerçekler hakkında bilgi edinmek istiyorsanız öğrenecek çok şeyiniz olacaktır. Böylece çok zengin içeriğiyle dikkat çeken bu anılar özellikle de ilk gününden son gününe kadar Kıbrıs Olayları'nı değerlendiren sayfalarıyla sanırım pek çok insana; "Ben bu ülkede sorumluluk taşıyan bir görevliyim" diyen kişiye ciddi şekilde yardımcı olacaktır.
Burada bu kitapla ilgili olarak çok önem verdiğim bir not düşmek isterim. Sayın Kemal Yamak'ın bu kitabı kesinlikle sıradan bir anı kitabı değildir. Tüm gerçeklerin gözler önüne serildiği edebî bir yapıttır. Zevk duyarak okuyacağınız, araya sıkıştırılmış hepsi birbirinden güzel anekdotlar ve küçük öykülerle size çok şeyler anlatacak ve daha önemlisi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin nasıl kumandanlar yetiştirmiş ve yetiştirmekte olduğunu göstererek umutlarınızı güçlendirecektir. "Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler" adını taşıyan bu olağanüstü eserin yazarını sizlere kısaca da olsa tanıtmak isterim. Çünkü ben, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yetiştirmiş olduğu bu çok değerli kumandanı; iyi tanıdığımı sanıyorum. Daha doğru bir deyişle; bu anı kitabını okuyuncaya kadar öyle sanıyordum. Ne zaman ki; bu yapıtın son sayfalarını da tamamlayıp kitabı kapattım, işte o zaman O'nun ne kadar büyük bir kumandan ve ne denli güçlü bir insan olduğunu öğrenmiş oldum. O, her zaman; amma gerçekten her zaman; "Silâhlı Kuvvetler"deki en küçük görevinden (Örneğin: Batarya Kumandanlığı'ndan) Kara Kuvvetleri Kumandanlığına kadar hiç aksamadan adım adım yükselen ve sorumluluğu artan tüm görevlerinde; taşıdığı rütbe ne olursa olsun; hizmetin yürümesi için gereken emirleri verirken hiçbir zaman zarafetini ve nezaketini bozmamıştır. Her görevinde, her zaman ve her yerde daima o sessiz ve sakin halini sürdürmüş ve hem sayılan hem de sevilen bir komutan olarak çevresine örnek olmuştur. O'nun yetiştirmiş olduğu pek çok subay, ilerleyen yıllarda komuta kademesinde yer aldıkları zaman Kemal Yamak Paşayı hep sevgi ve saygıyla anmışlardır. Sayın Kemal Yamak benim Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nden sınıf arkadaşım. Bizler Liseyi 1943 yılında bitirdik. Birinci sırada derslerimizdeki başarılar, sağlık durumumuz ve taleplerimize göre sınıflarımız ayrılırdı o yıllarda. Okulun en çalışkan öğrencilerinden biriydi Kemal Yamak. Topçu sınıfına ayrılmıştı. Üç aylık bir staj döneminden sonra Harp Okulu'nda toplandık. 1945 yılında 679 kişi Harp Okulu'ndan mezun olduk. Bu yaz başında sınıfımızın Başçavuşu Emekli Hava Pilot Tümgeneral Kâzım Kalafat yıllık raporunda durumu açıkladı: "İki yüz yetmiş sekiz kişi kaldık arkadaşlar" dedi. Altmış iki yıl içinde tam 401 arkadaşımızı ebedî âleme yolcu etmiştik. "Kalanlar sağ olsun." Dedik. Devam ediyoruz… Bizler dostluğun, arkadaşlığın değerini iyi biliriz. Birbirimizi sever ve sayarız. Orgeneral Kemal Yamak kardeşimiz, sınıfımızın en yüksek rütbesi ile en üst sıralara çıkmış dört
BAHÇEM ve BEN
Siz hala bahçenize çim dikmeyi düşünüyor musunuz?
GÜLNAR ÖNAY
gulnaronay@superonline.com
Sevgili Bodrum'lular hepimize çok iş düşüyor durum diş fırçalamanın çok çok ötesine geçti. Elbet bahçelerimize bakacağız, elbet onları sulayacağız, ama bitki seçimini yaparken iklimi ve suyumuzu göz önüne almalıyız. Evlerimizde de bir damlanın hesabını yapacağız. Bahçelerimize de en ekonomik çözümleri getireceğiz.
40
BODRUM
e ntü
i
şte olanlar oldu, geldi geliyor derken ateş çemberinin içine düştük; düştük ki ne düştük! Gelecek daha iyi olmayacak, biz işimizi Allah'a emanet edelim, bilim bas bas bağırıyor yapmayın, etmeyin diye. Ne zaman akıllanacağız, ne zaman ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız? Bodrum susuz bir yaza girdi bahçeler de keza. Ama ne yazık ki bir çim sevdasıdır gidiyor. Ne kadar sıcak iklime dayanıklı çim de olsa: ÇİM=SU. Hazır çimler çok kolay, yayıyorsun, basıyorsun suyu her yer çim saha; sanki İngiltere' de yaşıyoruz. Burada ev alan İngiliz dostlarımız da kendilerini hala yağmurlu, nemli ülkelerinde sanıyor, kişi nereye giderse ülkesini de götürürmüş, ama işler değişti.
örtülmesi bunlar toprağı nemli tutar bunu hemen tüm bitkilerinize uygulayabilirsiniz.
Belediyemize çok iş düşüyor ama onun özel bahçeler ve özel su kuyularıyla uğraşacak zamanı yok anlaşılan. Hiçbir yasak duymuyorum. Bodrum yolları su tankerleriyle dolu, devir onların devri; biz çim dikmekte, bol su ile arabalarımızı parlatmakta devam edersek olacağı belli.
Bahçelerimizi düzenlerken bitkilerimizi söküp atalım demek istemiyorum ama yeni düzenlemeler ya da ilaveler yapmak istiyorsak ki bu bir bahçe için kaçınılmaz, o zaman artık iklim koşullarını göz önüne almalıyız.
Sevgili Bodrum'lular hepimize çok iş düşüyor durum diş fırçalamanın çok çok ötesine geçti. Elbet bahçelerimize bakacağız, elbet onları sulayacağız, ama bitki seçimini yaparken iklimi ve suyumuzu göz önüne almalıyız. Evlerimizde de bir damlanın hesabını yapacağız. Bahçelerimize de en ekonomik çözümleri getireceğiz. Birkaç öneri:
Damlama yöntemi
Suyu en ölçülü dağıtan sistem bu, kanıtlanmış! Kesinlikle pahalı değil, hem zamandan, hem de sudan tasarruf. Devamlı burada yaşayanlar için zaman saati gerekmez, gece sulaması yeterli. Güneş battıktan bir süre sonra toprak ısısını kaybedince gün aşırı 0,30 -1 saat yeterli. Yeni dikilen ağaçlara haftada iki kez dip kısımlarına açılan havuzlara 8-10 lt su ve yine aynı havuzların kuru dal, yaprak, hatta mıcır, çakıl gibi malzemelerle
Ev sularının kullanılması: Deterjan dışında arap sabunu, beyaz sabunlu suları bahçede değerlendirin. Hatta mümkünse deterjanı kesin ki suyu değerlendirebilin. Tüm meyve ve sebze suları bahçeye ya da saksılara.
Neler dikelim: Akdeniz kuşağı çölleşmeye doğru gidiyor son veriler topraklarımızın ne derece verimsiz olduğunu göstermekte buna bir da susuzluk ve de erozyon eklenince çölleşme kaçınılmaz.
Hepimizin düşlerini süsleyen bitkiler var fantezilerimizi ılıman geçen kış mevsimine kaydırıp yazın gerçekçi olmalıyız. Ve kesinlikle çimden uzak durmalıyız. Bunu doğayı gözlemleyip yapmak olası. Şu en sıcak günlerde kaktüsler ve etligiller dimdik ayakta, ayrıca çok da güzel ve egzotikler.
Sulama için püf noktası: Sulama sabah erken de yapılabilir ne var ki hava aşırı sıcak toprak çok çabuk kuruyor ve su buharlaşıyor bu nedenle önerim gece 9.30 - 04 arası sulama yapılması Sıcaktan yaprakları sarkmış bitkilerinize kesinlikle gece olmadan -yapraklar soğumadan- su püskürtmeyin, yakarsınız. Sıcak yaprak, suyu alınca yanar. Düşündüğünüz gibi serinlemez, yanar. Gelecek ay size kaktüsleri tanıtacağım şimdilik esen ve serin kalın ama ne olur ÇİM DİKMEYİN!
LEZZET USTALARI
hazırlayan: BURCU COŞGUN
Manastır Otel’den Manastır Kebabı, Antipasto (Soğuk Başlangıç) Tabağı, Krustadinde Dondurma...
Antipasto (Soğuk Başlangıç) Tabağı
Manastır Kebap MALZEME
MALZEME
180 gr bonfile 10 gr file Antep fıstığı 80 gr kıyma 1 adet orta boy soğan 1 dış sarımsak 1 çay kaşığı tuz 1 çay kaşığı kekik 1 çay kaşığı kimyon 20 gr ince dilimlenmiş kaşar ½ çay bardağı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı kırılmış tane karabiber 3 dal biberiye 6 adet kültür mantarı
100 gr Soğuk Et (rozbif) 200 gr Kavun 1 küçük dilim karpuz (dekor için) 2 yaprak kırmızı marul 1 küçük soğan 1 adet salatalık 1 tutam dereotu 2 çorba kaşığı pesto sos
HAZIRLANIŞI
HAZIRLANIŞI Bonfileyi bıçakla yaprak şeklinde açın kıymayı üzerine serin Antep fıstığı serpiştirin dilim kaşarları dizip rulo haline getirin. Streç filme ve sonra alüminyum folyaya sarıp hafifçe yağlanmış fırın tepsisinde fırına atın. 180 derecede 30 dakika pişirin. Mantarları tuzlayıp 10 dakika kadar fırında pişirin. Eti servis tabağına alıp verev kesip şekillendirerek ve mantarlarla dekor ederek sunabilirsiniz. Arzuya göre yanına haşlanmış sebze ilave edebilirsiniz.
Salatalıktan uzunlamasına 3 adet ince dilim kesip tabağa dizin, kavunları parmak şeklinde kesip salatalığın üzerine kule şeklinde dizin karpuzu top haline getirip orta boşluğa yerleştirin, marul yapraklarını karpuza tutturup sabitleyin, soğuk et dilimlerini huni şeklinde kıvırıp kürdan ile karpuza tutturun. Salatalık ve kavunun kalanını dekor olarak kullanabilirsiniz etin ve dekor kavunların üze-rine pesto sos gezdirip
Çukulata Sos Eşliğinde Krustadinde Dondurma MALZEME (4 Kişilik) Dörder küçük top çikolatalı, antep fıstıklı, vanilyalı ve kayısılı dondurma 2 çorba kaşığı file antep fıstığı Krustadin için 1.5 su bardağı un 1.5 su bardağı şeker 6 çorba kaşığı margarin 8 adet yumurta beyazı ½ çay kaşığı vanilya Çikolata sosu hazır olarak, alabilir veya çikolatayı benmari usulü eritip kullan-
Krustadinin yapılışı Toz şekerle unu karıştırın. Margarini ekleyin, yumurta beyazlarını tek tek yedirerek çırpın, vanilyayı ilave edin. Mikserle 10-15 dakika kadar karıştırın. Tezgah üzerinde hamuru ince açın hamuru yağlanmış küçük kalıplara yerleştirin. (çorba kaseleri olabilir) Önceden ısıtılmış 220 derecede 4-5 dakika pişirin. Soğuduktan sonra dondurmaları koyup Antep fıstığını ve çikolata sosu ekleyin servis yapın. Dilerseniz taze nane ve meyvelerle dekor edebilirsiniz.
ŞEFİN MUTFAK SIRLARI
42 BODRUM e ntü
Brokoli çok dayanıklı bir sebze değildir. Alırken lekesiz, canlı ve yeşil olanını seçin ve kısa zamanlarda tüketin.
Fırında tavuk pişirirken içinin pişmesi, dışının yanmaması için; göğsü altta, sırtı üstte olmalıdır
Yumurtaların tazeliğini test etmek içinse tuzlu su kullanabilirsiniz. Günlük olanlar suyun dibine çökerler, 3-5 günlük olanla suyun ortasında, bayat olanlar ise suyun yüzeyinde olur.
Et kavururken tencerenin etrafında biriken yağlara dikkat! Çoğu kimse bunları atar. Oysa bu maddeler bol miktarda aroma içermektedir.
MANASTIR OTEL Bodrum Tel: 316 28 54
PARANTEZ
Körler ülkesi
H
Bir gün körlerden biri öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş: - Filanca malını çaldı falancanın. Körler: Ekonomik, sosyal ve kültürel şartlardır bu düzeni - Nereden biliyorsun o kadar uzaktan duyulmaz ki, oluşturan. Bu düzen bir süre sonra öyle bir hal alır HÜSNİYE KAYA demişler. ki doğal yaşam haline gelir. Sapmalar noktasında azkaotel@superonline.com - Ben duymadım, gördüm. Gözüm var benim. geçici tepkiler yaşanır, bu tepkilerin çoğu etkisiz Görüyorum. ve unutulur türden olur ve tekrar olağan hayata Körler göz diye, görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. dönülür. Bazen mevcuttaki sorunları gölgelemek Kullanılmayan her oy Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi. için spekülatif gündemler oluşturulur, sorunlar ülkenin kaderi için bir - Ne demek görmek, demişler, nasıl görüyorsun halledilir ve gündem değişir. vebal taşır, bunun yani, duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini? önem ve ciddiyetinin Bizim ülkemizde gündem o kadar değişmeye - Anlıyorum tabii... başladı ki, gazeteler ve yazarları manşet haber bilincinde olun lütfen. inanmayız, imtihan edeceğiz seni... konusunda hiç sıkıntı yaşamaz oldular. Zaten zayıf Henüz gözünüz görüp, Adamı almışlar, uzakça bir yere dikmişler. olan hafızamız gündem çarkında kendini kulağınız duyuyorken Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaklıktan hiçbir şeyin tazeleyemez oldu... Değil ki yaşanmışları bunu yapın, yoksa işitilmeyeceğini. hatırlamak, sıcak gündemi bile takip edemez hale padişah olacak şaşı - Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz, demişler. geldi. Yaşanılan bu durumda kavrayamadığımız çok bulunur. Adam anlatmış: ipin ucunu bırakmakta bulduk çareyi. - Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz, Şu ayağa kalktı, bu elini oynattı, beriki bacağını sallıyor vs... Kendimizce yarattığımız bu düzen içinde yaşar gider olduk, Derken körler bir evin içine girmişler, bağırmışlar: şikâyet edenler var elbet, konuşanlar, ahkâm kesenler, düzeni - Anlatsana... beğenenler, beğenmeyenler. Düzenden memnun olanlar şikâyetsiz - İçeri girdiniz göremiyorum ki... olarak yaşama devam etme haklarını kullanıyorlar. Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu: Anlatsana... Düzenden memnun olmayanlar ise, ara sıra çıkışlar yapıyorlar, - Ne olmuş yani içeri girmişsek. Elli santim fark etti, anlat anlat, kısa metinli konuşmalar dillendiriyor sonrasında susma haklarını demişler. kullanıyorlar. Bunlar doğal gidişattır, yaşama hakkı, susma hakkı. - Arada duvar var görmüyorum. Bununla birlikte demokratik haklar vardır kişiye verilen. Seçme Körler : hakkı seçilme hakkı gibi. İşte bizler bu hakkımızı kullanırken ki, - Sen atıyorsun, demişler. Demincek tesadüf etti. mutlaka hepimizin bu vazifeyi mazeretsiz yerine getireceğimize Bak, şimdi bilemiyorsun. inanıyorum, konuştuğumuz, sızlandığımız, sustuğumuz, - Çıkın dışarı, söyleyeyim. öfkelendiğimiz, üzüldüğümüz, umutlandığımız anları göz önünde - Bu kadar uzaktan duyunca ha içersi, ha dışarısı, ne çıkar yani... bulundurmalıyız. Eğer bu doğal hakkınızı kullanmayacaksanız, - Ben duymuyorum, ben görüyorum, diyormuş adam. sizin yerinize başkalarının karar verdiği düzende sızlanma ve - Öyle şey olmaz, demişler. Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun, şikâyet etme hakkınız kalmamış demektir. Bazen baktığını acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni... görmek, gördüğünü ifade etmek, ifade ettiğinin arkasında olmak, Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör arkasında olduğun fikirlerin karar noktasında sözcüsü olmak tabii... Elleriyle yoklamaya başlamış adamı. Yoklamış ve gerekir. Körüm, sağırım, dilsizim demek demokratik rejimle parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken: yönetilen bu ülkenin insanlarına yakışmaz. - Buldum, demiş. Bozukluk burada... Bu noktaya çok uygun bir Cengiz Çandar yazısını ekleyelim. Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve: - Saçmalaması bundan dolayı, diyormuş. Ben şimdi hallederim, KÖRLE YATAN düzeltirim onu... Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı Körler ülkesine kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kenbulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, dini oradan. evleri bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün... Körler görenleri anlayamazlar. Saçmalıyor sanırlar ve onu da Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. düzeltip kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar. Kadınların, erkeklerin, çocukların, velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri... Cengiz Çavdar’ın hikayesi kısa ama anlam bakımından bir ülkenin Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya: durumunu ve kaderini anlatabilecek kadar derin. Oyunuzu Hiç değilse benim bir gözüm var, diyormuş. Körler ülkesinde kullanın, etrafınıza, arkadaşlarınıza, komşularınıza telkinde şaşılar kral olur, derler. Ben de bunların başına geçer yaşarım. bulunun bu konuda. Kullanılmayan her oy ülkenin kaderi için bir Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok vebal taşır, bunun önem ve ciddiyetinin bilincinde olun hassasmış. Kendilerine göre kurdukları bir düzen içinde lütfen.Henüz gözünüz görüp, kulağınız duyuyorken bunu yapın, yuvarlanıp gidiyorlarmış. Adam şaşkın hallerine bakıyormuş yoksa padişah olacak şaşı çok bulunur... onların. Yürümeleri, konuşmaları doğrusu başka türlüymüş.
44
er insani topluluğun kendine göre bir düzeni olur, aileden başlayan ülkeye varan bir doğal oluşumdur bu.
BODRUM
e ntü
B A K I P D U R U
RAMAZAN BORAZAN info@bodrumajans.com.tr
Merhaba... HABERİN DOĞRUSU Gürcistan Cumhurbaşkanı Mikheil Saarkashvili, 22 Haziran Cuma günü Bodrum'a geldi ve 24 Haziran Pazar günü akşam üzeri Bodrum'dan ayrıldı. Bu kısa ziyaret, yerel ve ulusal basında yer aldı. Nasıl mı? " Sayın Cumhurbaşkanı eşi Sayın Sandra Elisabeth Roelofs ile gelmiş… Sayın Cumhurbaşkanına eşi refakat etmedi. " Sayın Cumhurbaşkanı, Gürcistan'ın İzmir Fahri Konsolosu ünlü iş adamı Sayın Nurettin Çarmıklı'nın 60 metrelik ve 80 milyon dolarlık lüks motor yatı ile 10 günlük mavi yolculuğa çıkmış…. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Nurettin Çarmıklı'nın 27 metrelik motor yatında, Cumartesi günü öğlen civarında yaklaşık dört saat Akvaryum Koyunda demirleyerek istirahat etti. " Sayın Cumhurbaşakanı ve heyetine 20 araç tahsis edilmiş… Sadece dört araç ve iki eskort aracı kullanıldı.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Sayın Mikheil Saakashvili Yalıkavak Sait Restoran'da. " Sayın Cumhurbaşkanı'nın mavi yolculuğa çıktığı yata bol miktarda levrek, laos, kerevit ve kalamar yüklendiği görülmüş, kendisine özel mönü oluşturulmuş…. Sayın Cumhurbaşkanı yatta, programı uyarınca yemek yemedi. " Milas Bodrum Havaalanından özel uçak ile ayrılan Gürcistan Cumhurbaşkanı ülkesine dönmüş…. Sayın Cumhurbaşkanı, Atlas Hava Yollarının saat 16.40'daki tarifeli Bodrumİstanbul uçağı ile, Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin 15. kuruluş yıldönümü
dolayısı ile düzenlenen zirve toplantısı için İstanbul'a uçtu ….. Sayın Cumhurbaşkanı, Bodrum'a hoş gelmiş ve inşallah hoş gitmiştir… Kısa bir araştırma ile haberin doğrusuna ulaşabilmek varken, hayal gücünü kullanarak, tamamen yanlış bilgileri yansıtan haberler ile okuyucularımıza ne kadar saygılıyız ? Tüm yanlış haberlerle yanlış yönlendirilmemize rağmen, 2007 yaz sezonu Bodrum için inşallah iyi ve
" Sayın Cumhurbaşkanı, havaalanından Bodrum'un Yalı beldesindeki Kempinski Barbaros Bay Oteli'ne geçmiş…. Sayın Cumhurbaşkanı Bodrum "The Marmara" otelinde kaldı. " Sayın Cumhurbaşkanı Mavi yolculukta tüplü dalış yapmış…. Sayın Cumhurbaşkanı Bodrum'da denize girmedi. " Sayın Cumhurbaşkanı, işadamı Sayın Nurettin Çarmıklı'dan yat gezisi sırasında Bodrum hakkında bol bol bilgi almış…. Sayın Cumhurbaşkanı'nı yat gezisine Sayın Çarmıklı katılmadı.
Bu fotoğraf 28 Haziran 2007 sabahı çekilmiştir YORUMSUZ
BODRUM
e ntü
45
net b kış
@
CANSU TÜRKDOĞAN
cansu@bodrumajans.com.tr
matrak görüntüler
ilginç siteler
6 YANSIMALAR
!
46 BODRUM e ntü
gırgır sözler
MECBUR KALMADAN SOKAĞA ÇIKMAYIN Yurt genelinde beklenen yüksek sıcaklık değerlerinin oluşturacağı muhtemel sağlık problemleri ve orman yangınları gibi olumsuz şartlara karşı vatandaşların ve yetkililerin tedbirli olması istendi. Öte yandan Bodrum’da sıcaktan bunalan vatandaşlar ve tatilciler, günün büyük bölümünü havuzlarda geçiriyorlar.
SICAK
farklı görüşler
Uzmanlar aşırı sıcaklara karşı alınacak önlemleri ise şöyle sıralıyorlar: Hareketlerinizi yavaşlatın: Ağır çalışmalar yavaşlatılmalı veya günün en serin zamanında yapılmalıdır. Risk altında bulunanlar en uygun serin yerlerde bulunmalıdırlar. Yaz kıyafetleri giyin: Hafif açık renkli kıyafetler ısıyı ve güneş ışınlarını yansıtır ve vücudun normal sıcaklığını korumasına yardımcı olur. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir. Vücut sıcaklığını artıracak yiyeceklerden kaçının: Protein gibi metabolik ısı üretimini ve aynı zamanda su kaybını artıran yiyeceklerden
kaçınılmalıdır. Su veya alkol içermeyen sıvıları bol miktarda için: Vücudumuz serin kalmak için suya ihtiyaç duyar. Kendinizi susamış hissetmiyor olsanız dahi bol bol su tüketin. Ancak, epilepsi, kalp, böbrek ve karaciğer hastaları, sıvı kısıtlayıcı diyet yapanlar, idrar tutma problemleri olanlar sıvı tüketimlerini artırmadan önce bir doktora danışmalıdır. Alkollü içecekleri de içmemekte fayda var. Doktor tarafından önerilmemişse tuz tabletlerini almayın: Tuz kısıtlayıcı diyette olanlar tuz tüketimlerini arttırmadan önce mutlaka bir doktora danışmalıdır. Klima bulunan alanlarda daha fazla zaman harcayın: Evlerdeki ve işyerlerindeki klimalar ısı kaynaklı tehlikeleri azaltır. Güneş altında fazla kalmayın: Güneş yanıkları ısı dağıtım işlemini çok güçleştirir. Çocukları ve küçük ev hayvanlarını kapalı otomobilde asla yalnız başlarına bırakmayın: Kapalı bir araçta sıcaklık 60 dereceye çıkabilir. Böyle bir sıcaklığa maruz kalma ölümle sonuçlan-