Siyasi Aktüel Gazete
Yıl - 13 Sayı: 104 Ocak - 2015 “Bilgi Ordusu Bizim Ordumuz, Bildiğimizi Ögretmek Bizim Görevimiz”
Komunist Dönemde İşlenen Suçlular Mahkeme’de Bultürk (Bulgaristan Türkleri Derneği) Sivil toplum kuruluşu olarak, şaşırtmaya ve dokunulmazlara dokunmaya devam ediyor.
Bulgaristan’da 1944 / 1989 yılları arasında komünist dönemi mezaliminin elebaşları olan Todor Jivkov, iç işleribakanı Georgi Tanev ve dönemin baş savcısı Kostadin Kotsaliev’in hem tarih önünde hem de hukuk önünde hesap vererek yargılanabilmesi için başlatılan girişimlere tam destek olacağını geniş katılımlı bir basın toplantısı ile kamu oyuna bildirdi. 20 Ocak 2016 saat 14*30’da
Türk Ocakları merkezinde yapılan basın toplantısına başta Türk Ocakları İstanbul şubesi olmak üzere Türk Dünyası temsilcilerinin yoğun ilgisi dikkati çekti. Ahmet Burak KAVAKLI ve Davut NURİEV– Türk Edebiyatı Vakfı Doğu Türkistan, Davut NURİLER – Bosna Hersek Dostları Vakfı, Dr. Osman BÜYÜKKAYA -Türk Dünyası Konseyi Başkanvekili, Mustafa Kemal MAHDUM – Afganistan’da İpek Yolu Vakfı Başkanı, Ahmet Selim ARSLAN – Dünya Türkleri ve Akraba Toplulukları Hizmet Derneği Genel Sekreteri, Elif GÜNEŞ-İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Psiholog, Celal ÖCAL – Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği İzmir, Bultük Derneği adına basın bildirisini Genel Sekreter Doç.Dr.Müjgan Deniz okudu. Basın toplantısının sonunda yapılan karşılıklı görüş alış verişleri bu girişimin tüm insanlığa bir mesaj olması ve bir daha bu acıların yaşanmaması açısından son derece önemli olduğu konusu ortak görüş olarak benimsendi. Belene zindanlarındaki yapılan işkencelerin anlatıldığı esnada ise salonda duygusal bir hava oluştu. Sofya’da 22 Ocak 2016 tarihinde Hana Arend Vakfı tarafından düzenlenecek olan basın toplantısına da katılıp tam destek vereceklerini belirten Bultürk Genel Başkanı Rafet Ulutürk, artık eylem zamanı diyerek katılımcılara teşekkür ederken, Bultürk teşkilatının bilinen sivil toplum kuruluşlarından farklı bir çalışma içersinde olduklarını ve şaşırtmaya ve dokunulmazlara dokunmaya devam edeceklerini bildirdi. Mahmut ORAL
Büyük bir davanın temellerini atmak üzere, Birimiz Hepimiz, Hepimiz Birimiz için can vermeye hazır olma büyüklüğünün yapısını örmeye toplanmış bulunuyoruz.
Bakü’den, “Bileğimizi Kimse Bükemez”…
Türk Dünyası STK’ların Bakû Kongresi Büyük bir davanın temellerini atmak üzere, BİRİMİZ HEPİMİZ, HEPİMİZ BİRİMİZ için can vermeye hazır olma büyüklüğünün yapısını örmeye toplanmış bulunuyoruz. Memleketinden kovulmak ne demektir, soyunda boyundan ayırıp yok etmeye hazırlamaktır. DİASPORA’nın derin anlamı nedir? Belirli sosyal ve ekonomik ve başka faktörlerin etkisi altında, topluca yok edilme, genosit, soykırım tehlikesi belirdiğinde, zorla göç ettirilen, zorbalıkla kovulan, evini barkını bırakıp kaçan, memleket toprağından sökülen insanların bir dış ülkeye kaçması ve orada kalmasıdır. Biz Bulgaristanlı Türkler bu bakıma çok şanslıyız ki, kaçıp gitmek zorunda kaldığımız ülke anavatanımız Türkiye’dir. Biz, 1989 Ağustosunda, bir ay gibi çok kısa bir zaman kesimi içinde 500 bin kişi baba ocağından sökülüp kaçmak zorunda kaldık. Sebep komünist totaliter rejim zulmüdür,
baskı ve terör rejiminin sözle anlatılması güç baskılarıyla örülü çok şiddetli bir trajedi sonucudur. Binlercemiz öldü, binlercemiz hapis yattı, binlercemiz sürgündü, hepimizin isimleri, hepimizin ana baba isimleri, hepimizin soyadları zorla değiştirildi, köylerimiz tanklarla basıldı, anadilimiz, dinimiz yasaklandı, okullarımız, hastanelerimiz, cemaat evlerimiz vesaire yasaklandı. Adı değiştirilmeyen, dini yasaklanmaya tek bir Bulgaristan Türkü kalmadı. Sünnet etmek yasaklandı, ay yıldızlı veya Müslüman isimli mezar taşı dikmemiz yasaklandı, Fatiha ve Mevlit okumamız yasaklandı. Suçumuz, Türk ve Müslüman olmamızdı. BULGARİSTAN’DA TODOR JİVKOV rejimini, totalitarizmi deviren biz olduk. 21. yüzyıl imparatorluk politikaları etnik azınlıklar, farklı kimlikli topluluklar, yani DİASPORALAR üzerinden yürütülüyor. Hıristiyan dünya, özünde ayırbuyur –siyaseti olan, bu mücadele biçimini Osmanlı ile Rus imparatorluğu arasında, 1773’te
Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla başlatmıştır. Bugün bu stratejik siyaset yerel savaşlarla, önce Karabağ istila edilerek başladı. Ardından dünya yeni tarihin en feci trajedisine seyirci kalarak; Güney Osetya, Gürcistan bombalanarak, Alyaska Türkleri zorlanarak, Kırım ilhak edildi. Bulgaristan’da yaşayan Müslüman Türk, Pomak azınlığı Türkiye Cumhuriyetinden koparılmaktır. Ne olursa olsun biz Vatan toprağımızda Türklüğün ve İslam’ın yaşaması için
mücadele ediyor ve buna devam edeceğiz. Değerli kardeşlerim, Biz el ele tutunursak bütün ezilen baskı gören, güçlükleri aşar, yaralarımızı kendimiz sararız. Bu yolu ancak birlikte yürürsek ilerleyebiliriz. İşte burada bu ilk adımı atmış bulunuyoruz. Hepinizi Kutluyorum. Biz Bulgaristan Türkleri olarak, 1950–1960 döneminde, yani Bulgar sosyalizminin Türk azınlığa karşı güler yüzlü davrandığı yıllarda, Devamı 3’te
Hana Arend Merkezi Bulgaristan’da Katiller Mahkemeye Veriliyor
TÜRK, TARİH YAPAN BİR MİLLETTİR
Alman Hana Arend Merkezi Bulgarlaştırma katillerini nihayet mahkemeye veriyor… Alman Hana Arend Merkezi, soya dönüş sürecindeki “Bulgarlaştırma uzmanları” emekli generaller Georgi TANEV ve Kostadin KOTSALİEV’i 10`dan fazla kişiyi öldürmeye teşvik ettikleri gerekçesiyle mahkemeye veriryor. Başkent Sofya’daki Bulgar Telegraf Ajansı Basın Merkezinde 22 Ocak 2016 tarihinde düzenlenen toplantı esnasında, Hana Arend Merkezi, Bulgaristan Başsavcısı TSATSAROV’un talebi üzerine komünist döneminde işlenen suçlarda zaman aşımının kaldırılmasına dair Ceza Kanunu’nda yapılacak değişikler hakkında görüşünü açıkladi. Hana Arend Merkezi temsilci Vasil KIDRİNOV, 2014 yılının Sonbaharı’nda Ceza Kanunun’nda değişiklikler yapılması ve komünist döneminde işnenen suçlarda zaman aşımının kaldırılması taslağının, Tsveta KARAYANCHEVA, Metodi ANDREEV, Djema GROZDANOVA, Dimitar GLAVCDevamı 3’te HEV,
TÜRK TARİHİ BÜTÜN İNSANLIK İÇİN REFAH VAAD EDEN BÜTÜN İNSANLIK İÇİN ERDEM VAAD EDEN BİR TARİH. TARİHİMİZİ İYİ İNCELER İSEK DÜNYAYA SÖYLEYEBİLECEĞİMİZ SÖZ ÇOK. BU SÖZÜ TÜRKTEN BAŞKASI DAHA YÜKSEK SESLE SÖYLEYEBİLECEK BİR MİLLET DE YOK. DÜNYA MİLLETLERİN TARİHİNDE VARIZ VE CİDDİ ANLAMDA VARIZ VE O TARİHLERDE YERİMİZ HEP FAZİLET, ERDEM GÖRÜNGESİNDE.BİZ HİÇ KİMSEYE ZARAR VERMEMİŞİZ SÖMÜRMEMİŞİZ BU İNSANLARI KULLANMAMIŞIZ, ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEY BU... D Ö N Ü P K E N D İ TA R İ H İ M İ Z E BAKACAĞIZ VE DÜNYAYA SESLENECEĞİ YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR. BU DÜNYANIN NASIL ŞEKİLLENECEĞİ KONUSUNDA ŞU ANDA HİÇ KİMSENİN BİR BİLGİSİ YOK BUNDA BUYUK DEVLETLER DE DAHİL