Aylık Siyasi Aktüel Gazete
1 9 1 3 ’ t Sofya e Sofya 1913
Yıl:11 Sayı: 91 Aralık - 2014
Bi l g i Or d u s u Bi z i m Or d u m u z , Bi l i p Ög r e t m e k Bi zi m Bo r c u m u z
Bulgaristan’da Etnik Temizlik ve Kültürel Soykırımın 30.yılı Sempozyumu Gelen telgraflar okundu; Dış
Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) ve Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) 18.12.2014 tarihinde Zeytinburnu Belediyesinin Akdeniz Salonu Konferans salonunda Bulgaristanda etnik temizlik ve kültürel soykırımın 30.yılı sempozyumu gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Bulgaristan Türklerinin İstanbul Üniversitesinin Akademisyenlerinden Dr. Müjgan DENİZ Bultürk Genel sekreterinin yaptığı sempozyum saat 10.00 da başladı.
Türkler devlet bakanı Numan KUTULUŞ, İBB Mimar KAdir TOPBAŞ, İstanbul Valili, Bayrampaşa Kaymakamı, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit ALTUNAY, Bakırköy Belediye Başkanı, Açılış konuşmasını (3.sayfa) Bultürk Genel Başkanı Rafet ULUTÜRK yaptıktan sonra sempozyumun Oturumlarına geçildi. I. ve II. Oturum D r . M ü j g a n DENİZ – Oturum Başkanı Dr. Erjada P O R O G O N AT İ Doc. Dr. Toğrul İsmayıl - Bulgaristan’da Türklere yapılan baskılar ve bu olayların SSCB’de yankısı Doç.Dr.Gökçe Yükselen Abdurrazak Peler -”ilk Müslüman Türk Devletinden Slav Birliğine”
TBMM AK Parti İzmir Milletvekili
Devamı 5’ci sayfada Rıfat SAİT BULTÜRK’ten Plaket taktimi
N O E L B A B A D E Ğ İ L , AYA Z ATA Özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda “Soğuk Tanrısı” lerindeki Şaxta Baba karakterinin birebir
İki Ülkenin Ortak Değerleri Restore Edilecek
B U LT Ü R K B a ş k a n ı
Kaşgarlı MAHMUT
olarak adlandırılan Türk, Orta Asya ve Altay mitolojilerinde Noel Baba ile özdeşleşen karakterdir. Ayoz Bobo ya da Ayos Ata olarak söylenişleri de mevcuttur. Mitolojiye göre soğuklara neden olan Ayaz Ata ay ışığından yaratılmıştır. Ayaz Türkçede yakıcı soğuk anlamına gelir ve özellikle kışın ayın olduğu günlerde kendisini fazlaca hissettirir. Buna dayanarak eski Türkler ayaza ay tanrısının ve ay tanrısına bağlı olan Ayaz Han’ın sebep olduğunu düşünmüşlerdir. Hristiyan dünyasındaki Noel Baba figürü ile özdeşleşmiştir. Hatta bazı kaynaklarda Ayaz Ata’dan kışın soğuk havalarda ortaya çıkarak fakir ve düşkünlere yardımcı olan evliya olarak bahsedilmiştir. Yapılan araştırmalar Türk kültüründe olan biri olduğunu hatta Ayaz Han ile aynı kişi olduğu söylenmektedir. Kazaklarda soğuğu karşılamak için Soğumbası adı verilen bir eğlence düzenlenir. Bu eğlence ilk karın düştüğü gün yapılır. Azeri Türk-
Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce hazırlanan “İki çevirisi de yine Soğuk Ata ya da Ayaz Ata’dır. T ü r k l e r d e A y a z A t a Komşu Ülkenin Ortak DeA z e r i l e r d e Ş a h t a B a b a y a d a Ş a x t a B a b a ğerlerinin Korunması” projesi B a ş k u r t l a r d a A y a z A t a Tatarlarda Qış (Kış) B a b a y kapsamında Kırklareli’nde bir kilise, Bulgaristan’da ise Osmanlı eseri restore edilerek, turizme kazandırılacak.Kırklareli Kültür ve Turizm Müdür Vekili Fikret Macit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan’ın Burgaz Valiliği ve Belediyesi ile yürüttükleri proje çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Proje ile Osmanlı’nın Balkanlar’da bıraktığı bir yapıyı turizme kazandıracaklarını belirten Macit, bu tür projeleri önemsediklerini ifade etti. Projenin bir milyon 200 bin lira bütçeyle yürütüleceğini dile getiren Macit,
İnternette şimdiye dek karşılaşılan “en güvenlik açığı paniğe yol açıyor 3.Uluslararası Bulgaristan vahim” Shellshock adlı yeni keşfedilen bir bilSempozyumunda açılış konuşması;
Değerli Misafirler, Düzenlemiş olduğumuz bu toplantıya katılmanızdan ve bize verdiğiniz destekten duyduğumuz memnuniyeti ifade ederek hoş geldiniz diyorum. Hepimizin malumudur ki, 1970-li ve 80-li yıllarda Bulgaristan’da Türk ve Müslüman topluluğunu ortadan kaldırmak için geniş çaplı bir kültürel soykırıma girişildi. Kültürel soykırım diyorum çünkü bunu söylemememizi gerektirecek tek bir sebep bile bulamıyorum. Bu nedenle bu dönemde totaliter Jivkov rejiminde yapılanlar kelimenin tam anlamı ile kültürel soykırımdır ve aynı zamanda insanlık suçudur. Bulgaristan medyasında ve siyasi literatüründe “Vızroditelen protses” diye saçma sapan bir terim kullanılmaktadır. Biz neyiz ki, neyin Vızrajdanesi olacakmışız. Bizler bu terimin kullanılmasına karşıyız ve maksadı da kültürel soykırımı maskelemektir. 1981 yılında baskısı yapılan Bulgar ceza kanununda soykırım üçe ayrılmaktaydı. 1.Fiziki soykırım 2.Kültürel soykırım 3.Ekonomik soykırım Bu suçu işleyenler ile ilgili de cezalar son derece ağız idi. Ne gariptir ki, yeni ceza kanununda sadece soykırım ifadesi yer almaktadır. Uygulamaya geçilen kültürel soykırımdan Bulgaristan’da yaşayan Türklerin ve Müslümanların tamamı nasibini aldı. Etkileri ise hala bugün bile devam etmektedir. Yapılan haksızlıklar ile ilgili Bulgaristan devlet olarak hiçbir adım atmamıştır.
Devamı 7’de
gisayar virüsü dünya çapında ağ güvenliği için büyük tehdit yaratıyor. Apple’ın Mac işletim sistemleri, Linux tabanlı sistemler ve devlet kuruşlarının, bankaların ve askeri organizasyonların kullandığı güvenli internet serverlarında kullanılan Bash adlı yazılımın içinde bulunan virüsün dünya üzerindeki milyonlarca bilgisayarın uzaktan kontrolüne imkan sağlayabileceği belirtiliyor. İngiliz siber güvenlik birimi Cert-UK, hükümet birimlerini “olası en büyük güvenlik tehdidine” karşı uyarırken, Birleşik Devletler Ulusal Siber Güvenlik Birimi tehdidin ciddiyetini 10 üzerinden 10 olarak sınıflandırıyor. Sıradan kullanıcılar virüse karşı bir önlem alınıncaya kadar internet üzerinden kredi kartı kullanmamaları konusunda uyarılıyor.
KAŞGARLI MAHMUT: XI. Yüzyılda yaşayan bir Türk bilginidir. Divanü Lugati’t-Türk adlı eseriyle ünlüdür. Karahanlılar soyundandır. Doğum tarihi 1025 olarak tahmin edilmektedir. 1090 da da öldüğü sanılmaktadır Aynı zamanda filolog, etnograf ve ilk Türk haritacısı olan Kaşgarlı Mahmut bu meşhur eserinde yaşadığı devirdeki Türk illerinin ve boylarının kullandığı ağızları canlı olarak tesbitett. Oğuz Türklerinin 24 boyu ile ilgili şemayı da verdiği eserinde, Türkçenin zenginliğini ve Arapça ile Farsça yanındaki değerini ispata çalışan Mahmut, ayrıca Türkçeyi araplara da öğretmek gayesiyle ayrı bir gramer kitabı yazdı.Oniki hayvanlı Türk takvimini ve Nevruzu da belirlemiştir.
Kırklareli’nde Bulgaristan yetkililerin arzu ettiği bir kiliseyi restore ettirerek, turizme kazandıracaklarını kaydetti. Bu çerçevede Burgaz’da da atıl durumda olan bir Osmanlı yapısının restore edileceğine işaret eden Macit, “Komşu iki ülkenin kültürel bağlarının ve dostluklarının artması amacıyla hazırlanan proje kapsamında Türkiye’de kilise, Bulgaristan’da bir Osmanlı eseri restore edilecek. Çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Projeyi hazırlarken çok heyecanlandık. Şuanda proje çalışmaları için iki ülkenin yetkilileri fikir alışverişinde bulunuyor. Proje tamamlandığında Türkiye ve Bulgaristan’daki iki yapıyı turizme kazandıracağız” diye konuştu.
Kayaköy’deki taş evler restore edilecek
Geçmişi MÖ 3000’li yıllara uzanan Muğla’daki Kayaköy ören yeri, mimari yapısı korunarak restore edilecek ve kültür turizmine kazandırılacak. Rumların 1922’deki mübadelede Yunanistan’a gönderilmesinden sonra boşalan Kayaköy’deki taş evlerin, proje kapsamında restore edilip kültür turizmine hizmet etmesi planlanıyor. Kayaköy’ü ziyaret eden Muğla Valisi Amir Çiçek, ören yerinin tarihi ve mimari yapısı hakkında yetkililerden bilgi aldı. Çiçek, kamuoyunda Kayaköy’e oteller yapılarak mimari özelliğinin bozulacağı yönünde yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kayaköy’ün kültür turizmine kazandırılmasıyla ilgilibakanlıkdüzeyindeçalışmalaryürütüldüğünübildiren Çiçek, projenin bölgeyi turizme açarken mimari yapısını koruyacak şekilde planlandığını ifade etti. Çiçek, ören yerindeki bina, kilise ve diğer yapıların bugüne kadar korunduğunu ve tescil altına alındığını vurguladı. Kayaköy’ün turizme kazandırılmasıyla ilgili birkaç yıldır düşünülen bir plan olduğunu kaydeden Çiçek, «Kayaköy, Türkiye’nin önemli bir tarihi mekanı. Bu nedenle bünyesinde barındırdığı yapılara bakanlığımız tarafından koruma amaçlı nazım imar planı yapılmış. Koruma kurulları tarafından da karar alınmış. Bakanlığımız, ören yerinin mimari özelliğini koruyacak şekilde kültür turizmine açılması için çalışmalara başladı» dedi. Vali Çiçek, Kayaköy’ün, Fethiye’nin kadar ülkenin de önemli bir değeri olduğunu, bu yönde yürütülen işlerinde kendisini sevindirdiğini dile getirdi.