geçmişini unutan, geleceğini kaybeder İnsanlar yüzlerce yıl yaşayamaz ama düşünceleri ölümsüzdür. Türkiye Cumhuriyetinin temellerini atan ve kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağının ilerisinde yaşamış ve geçmişte, Türklerin Orta Asya’ daki demokratik yöntemlerine dönmesini sağlayan Cumhuriyet’ i kurmuştur. Emperyalizmin paralı
uşakları ve yerli işbirlikçileri; özgürlüğü ve demokrasiyi hazmedemiyerek, onu iğdişleştirmek, hiçselleştirmek çabasındadır. Atatürk’ ün 2014 yılını, Bursa Nutku ile görebildiğini ve yıllar öncesinden Türk Milletini uyardığını söyleyebilmemiz mümkündür. Bu, ileriyi görmenin tarihi kanıtıdır. Bugün; patates, kömür,
yardım kolilerine muhtaç bir millet yaratılmıştır. Ankara’ da 450 bin kişi Büyükşehir Belediyesi yardımı almaktadır. Muasır Medeniyetler seviyesine çıkmak bir yana, 5. dünya ülkesi ülkeler durumuna gerilemişizdir. İş cinayetlerinde onlarca insanımız, Afrika köle düzenindeki emekçiler gibi ölmektedir. De-
vlet, ekonominin dinamosu olmaktan, KİT’ leri satarak çıkmıştır... Şimdi, Emperyalizm; Atatürk’ ü unutturmaya çalışıyor... Ama Unutmayacağız, unutturmayacağız! Tam bağımsız, laik, halkçı, domokratik bir Türkiye istiyoruz... Burjuva teokrasinin olmadığı, kanunlar karşısında herkesin
13 Kasım 2014
Yıl: 2 Sayı: 44 Fiyatı: 50 Krş.
eşit olduğu bir Türkiye... Bu ülkeyi, saraylarda oturanlar değil; dişi ile tırnağı ile savaşarak, aç- susuz Anadolu insanı kazanmıştır... Mustafa Kemal Atatürk’ ü unutmak; tüm bunları unutmak, yok saymaktır... Bir bağımsızlık mücadelesini yok saymak ise; milli iradeyi, vatanı ve bayrağı yok saymaktır... MC
gazetene sahip çık! oku ve okut... çağdaş manavgat gazetesi manavgat halkının gazetesidir. ilk kurulduğu gün de bu böyleydi ve bundan sonra da bu şekilde olacaktır. tarafsız, bu ülkenin tüm legal siyasi düşüncelerini kucaklayan anlayışıyla yayın politikasına devam ederek; demokratik, laik bir TÜRKİYE istemektedir. TEHDİT ve PARA İLE SATIN ALINAMAYACAK KADROSU İLE BAĞIMSIZDIR...
bizler de izindeyiz (!) Manşetimizdeki resim, daha geçen günlerde gözümüze takılan görüntü ve çevre kirliliğinin fotoğrafı. Yer, nehir kenarındaki çocuk parkının çok az ilerisi. Yazı ve yanındaki çöpler ise; Manavgat Belediyesinin ironik yüzü ve çocuklara karşı duyulan sevginin simgesi. Bir yandan da tekne turu yapan turistlerin gezi yeri olduğu düşünüldüğünde, ülkemiz reklamının ne kadar güzel yapıldığına da bu fotoğraf ile şahit oluyoruz. Buralarda kol gezen zabıtalar, milletin özel yaşamları üzerinde demokles kılıcı gibi dururken; genel halk sağlığını ilgilendiren konularda neden etkin değillerdir, merak konusu! Zaten fazla söze gerek de yok; yazıda yazdığı gibi, harıl harıl çalıştıkları için; çevrede bu tür çöplerin doluşması da normal. Merak ettiğimiz; sosyal belediyecilik ile a sosyal belediyecilik arasında gerçekten bir fark var mı? Yapılanlar sosyal belediyecilik ise, bu gördüğümüz manzaralar nasıl bir belediyecilik anlayışının ürünüdür? Yoksa, Manavgat’ ta Çankaya Belediyesinin durumuna mı düştü?
www.cagdasmanavgat.com
www.cagdasmanavgat.com
kültür & sanat KÜNYE Çağdaş Manavgat Gazetesi Kurucusu: Eraslan Doruk Haftalık Siyasi Gazete Yıl: 2 Sayı: 44 Fiyatı: 50 Krş Abonelik: 150 TL (yıllık) 75 TL (6 Aylık)
İ. Tuğba Doruk Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Ceyhan Genel Yayın Yönetmeni Dr. Nodira Jumaniyazova Öztürk Genel Sanat Yönetmeni Şevket Doruk Haber Koordinatörü Emre Camcı Haber İstihbarat Şefi Mustafa Kemal Şahin Foto Muhabir Umut Balıklı Reklam ve Halkla İlişkiler Süleyman Doğan Muhabir Sevgi Demirel Tasarım Eylem Şahin Temsilcilikler Yönetmeni Goril Creativ Kurumsal Marka Yönetmeni Temsilcilikler Evrim Doruk Neşe Örenel Ankara F. Canan Kaya İzmir Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat İdari Yönetim Yeri 0 242 746 53 54 İletişim Telefon Çağdaş Manavgat Rek. Mat. Hatice Doruk Aşağı Pazarcı Mh. 1068 Sk. No:4/B Manavgat 0 242 746 53 54 Basıldığı Matbaa © 2014 all right reserved Çağdaş Manavgat gazetesinde yayınlanan yazı, haber, resim ve fotoğrafların FSEK ve Basın Kanunundan kaynaklanan her türlü hakları Çağdaş Manavgat Gazetesine aittir. İzin alınmaksızın, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Köşe yazılarının fikri sorumluluğu, köşe yazarlarına aittir. Gazetenin genel yayın politikasını yansıtmaz... Gazetemiz, basın ahlak ilkelerine uymaya söz vermiştir
reklam ve abone istekleriniz için manavgathaber07@ hotmail.com cagdasmanavgat@ gmail.com www. cagdasmanavgat. com
2
Kültür Merkezi 14 Kasımda açılıyor Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in dev yatırımlarından birisi olan Atatürk Kültür Merkezi, 14 Kasım 2014 Cuma günü Kubat konseri ve çeşitli etkinliklerle açılacak Manavgat Belediyesi Kültür Merkezi, 14 Kasım 2014 Cuma Günü açılıyor. Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in dev yatırımlarından birisi olan Kültür Merkezi’nin açılışı, bölgemizde 25 Ekim’de meydana gelen sel felaketi nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmiş, 29 Ekim kutlamaları kapsamında yapılacak olan konser de iptal edilmişti. Geçen zaman içerisinde Manavgat Belediye Meclisince yeni inşa edilen Kültür Merkezi’ne, Atatürk Kültür Merkezi adı verilmişti. Yapılan programa göre Manavgat’ın kültür ve sanat geleceğine yön verecek Atatürk Kültür Merkezi, 14 Kasım Cuma günü, kokteyl, Antalya Oda Orkestrası Konseri, resim ve fotoğraf sergileri ve Kubat konseriyle açılacak. ODA ORKESTRASI, SERGİLER VE KONSER
Manavgat halkının kültür, sanat ve spor alanında geleceğini şekillendirecek olan Atatürk Kültür Merkezi Kompleksi 14 Kasım Cuma günü Saat 17.00’de düzenlenen kokteyl ve kurdele kesimi ile birlikte açılacak. Açılış töreni sonrasında ise Tevfik Köymen’in fotoğraf, Nermin Alat’ın Resim Sergileri sanatseverlerle buluşacak. Saat 18.00’de ise Antalya Oda Orkestrası bir konser verecek. Akşam ise Saat 19.30’da Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’in halka hitabından sonra Türk Halk Müziği Sanatçısı Kubat Kültür Merkezi önünde sahne alarak Manavgat halkına bir konser verecek. SÖZEN; “BU COŞKUYU HEP BİRLİKTE YAŞAYALIM” Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Sözen, Kültür Merkezi’nin kentin geleceğine yapılan en büyük yatırımlardan
Antalya’ ya 32 Narko- Tim geliyor
bir tanesi olduğunu belirterek Manavgat halkını açılış coşkusunu birlikte yaşamaya davet etti. Başkan Sözen, “Sözen, “İnsan odaklı, yatırımcı belediyecilik anlayışımız gereği her zaman halkımızın öncelikli ihtiyaçlarını geleceğin 50 yılını planlayarak değerlendirdik ve yatırımımızı buna göre yaptık. Manavgat’ımızda bir kültür merkezimizin olmaması büyük eksiklikti. Halkımızın bu ihtiyacını da gidermiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Son derece titiz hazırlanmış mimarisi ile kültür merkezimiz, kentlinin buluşma noktası olacak. Kültür ve sanatın kalbi burada atacak. Gelin Atatürk Kültür Merkezi’mizin açılış onurunu hep birlikte yaşayalım” dedi. HERŞEY DÜŞÜNÜLDÜ Manavgat Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nin temeli, 10 ay
Narko-Timler geliyor Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başlattığı proje uyarınca Türkiye'nin bazı illerinde uyuşturucu ile mücadele için özel Narko-Timler kurulacağını anlatan Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, bir bölümü motorize olacak bu timlerden 32 adetinin de Antalya'da kurulacağını ifade etti. Muratpaşa Belediyesi tarafından yaptırılan bir binada Uyuşturucu ile Mücadelede İletişim Merkezi (TUBİM) kurduklarını da söyleyen Tonbul, “Bu merkez ilk kez Antalya'da kuruldu. Bu merkeze başvuran anne-babalara yol gösteriyoruz. Yöntemleri anlatıyoruz. Nereye başvurabileceklerini söylüyoruz” dedi. Suriyeli göçmenleri Antalya'ya almıyoruz Türkiye'deki Suriyeli sayısının 2 milyonu aştığı, son 3 ayda 31 bin 500 Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) doğum olduğunu dile getiren bir işadamının göçmenlerle ilgili yerel yöneticilerle buluşmayı hedefleyen kahvaltılı sorusuna yanıt veren Emniyet toplantısına konuk olan İl Emniyet Müdürü Cemil TonMüdürü Tonbul, Suriyelilerin bul, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatları ile dünyanın sorunu olmaya başladığına uyuşturucu ile mücadele için kurulacak Narko Tim'lerdikkat çekerek, bu konuda hükümet den 32'sinin de Antalya'da faaliyet göstereceğini tarafından yayınlanan genelgeyi açıkladı. Tonbul, Suriyeli göçmenlerle ilgili sadece An- hatırlattı ve şunları söyledi: talya'da farklı bir uygulama olduğunu belirterek, yasal “Bu genelgeye göre, illere gelen yollar dışında Antalya'ya gelen hiç bir Suriyeli göçSuriyeli göçmenlere bir belge veriliyor ve seçme-seçilme hakkı dışında menin kabul edilmediğini söyledi. ANSİAD Başkanı TC vatandaşlarının tüm haklarına Ali Eroğlu da, bir sivil toplum örgütü olarak kavuşuyorlar. Biz bakanlığımıza bu yaşadığımız kente hizmeti bir görev bildiklerini begenelgenin Antalya'da uygulanması lirterek, dünyayı tehdit eden uyuşturucu belası ile mühalinde yoğun bir göç dalgasının cadele için il düzeyinde kamunun sivil toplum geleceğini bildirerek, Antalya'nın örgütleri ve akil insanlardan oluşacak bir mücadele genelge dışında bırakılmasını istedik. ekibi ve koordinasyon kurulunun olması gerektiğini Kabul edildi. Şimdi biz Antalya'ya vurguladı yasal yollarla gelenler hariç hiçbir
çağdaş manavgat gazetesi
önce, eski futbol sahası olarak kullanılan 36 bin 359 m2’lik alan üzerinde atılmıştı. Yapılan çalışmada 5 bin 576 m2 inşaat alanı üzerine Kültür Merkezi kompleksi oturtuldu. Alan içerisinde 5 bin 780 m2’ye otopark alanı ayrılırken, toplam 7 bin 306 m2’lik alan üzerinde de spor tesisi alanı yerleştirildi. Kültür Merkezi kompleksi içerisinde 510 kişilik 1 adet toplantı salonu, 600 kişilik 1 adet tiyatro salonu, 60 kişilik 1 adet Sivil Toplum Örgütlerinin kullanacağı toplantı salonu, STK ofisleri, 1 adet spor hizmet binası, 2 adet tenis kortu, 1 adet skateboard alanı, 1 adet 7 delikli mini golf alanı, basket ve voleybol alanı, 325 m2’lik müzik ritmli su gösterisi havuzu, 1 kafeterya tesisi, çocuk oyun grupları, 190 m2’lik kayar led ekran ve 1 adet saat kulesi yer alıyor.
Suriyeli göçmeni Antalya'ya kabul etmiyoruz. Gelenler varsa tebligat yaparak 15 gün içinde şehri terk etmelerini istiyor, gitmeyenleri ya şehir dışına çıkarıyoruz, ya da en yakın kampa götürüyoruz.” İşadamlarının desteği ile kendimizi güçlü hissederiz Emniyet Müdürü Tonbul, bir işadamının “Siz bizlerden ne bekliyorsunuz?” şeklindeki sorusuna da, “Karşılıklı olarak birbirimizden güç alıyoruz. Çeşitli projelerimiz var. Bunlara destek vermenizi bekleriz. Sokakta mendil satan, dilenen çocuklara sahip çıkabiliriz, anne babalarına iş verebiliriz. Spora yönlendirebiliriz. Bizim 24 şubeli spor kulübümüz var. Desteğinizle kendimizi daha güçlü hissederiz” dedi. Kavşaklarda dilenen çocuklarla bağımlıların önemli bir sorun olduğuna da dikkat çeken Tonbul, “Son bir-kaç ay içinde 450 dilenciyi belediyeye teslim ettik. İlk önceleri organize örgütler ve gruplar vardı, onların önünü kestik” diye konuştu. Toplantıyı bir konuşma ile kapan ANSİAD Başkanı Eroğlu da, ANSİAD olarak taşın altına ellerini sokmaya hazır olduklarını belirterek, “Yaşadığımız bu il için, yöremiz için bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu hissediyoruz. Öncelikle sorunlardan biri olan Uyuşturucu ile mücadele konusunda ilimizde, sivil toplum örgütleri, akil insanlar ve kamu görevlilerinden oluşacak bir mücadele ekibi ve koordinasyon kurulunun kurulmasını öneriyor, ANSİAD olarak bu tür çalışmalarda yer almak istiyoruz” dedi.
haftalık tarafsız siyasi gazete
haber yorum
asıl felaket sel değil zihniyet felaketidir.. 24.10.2014 Cuma gününü 25.10.2014 Cumartesi’ye bağlayan gece saat 02.00’den itibaren başlayan şiddetli fırtına ve yağış, 9 saat boyunca devam etmiş ve m2’ye 335 kg yağış düşmüştür ( CHP Manavgat ilçe başkanlığı basın açıklamasından) Haber-yorum/ murat ceyhan Yaşadığımız son felaket, hepimizi derinden etkiledi ve yaraladı. Bir çok Manavgatlı hemşerimiz maddi ve manevi zarara uğrarken; bu zararların nasıl temin edileceği konusunda, muğlak beyanlar sel baskınından daha fazla sel olduğu sel götürmez bir gerçekti. Spotta belirtilen miktar gerçekten dehşet verici. Ama bir bilim dalı olarak meteorlojinin varlığından hepimiz haberdarız. Meteorloji, sadece TV’ lerde haber tahmini veren kuruluşlar değildir. Aynı zamanda, ilgili kurumlara tahmin ve bilgi veren kuruluşlar olduğu konuya yakın kesimler tarafından bilinmektedir. Bu bağlamda, Manavgat Meteorloji Müdürlüğünün sitesini incelediğinizde haftalık tahminleri ve yağış miktarlarını görebilmeniz mümkündür. Bunun dışında, uydu fotoğrafları ve bulutların hareketleri bu müdürlük nezninde bulunmaktadır. Nedenle ortaya iki soru çıkıyor: 1-) Meteorloji, Belediyeye ve ilgi birimlere haber vermiş midir? 2-) Eğer Meteorloji bilgi verdiyse, ilgili birimlerin ihmali söz konusu mudur? Bu iki sorunun mutlak olarak cevaplanması ve sorumluların ortaya çıkartılması için TBMM’ sinde bir komisyonun kurulması gerekmektedir. Bilgisizlik başa dert Sigorta, başıma bir felaket gelirse; bunu tanzim etsin diye yapılan bir kavramdır. Devlet gibi. Devlet, milletin sigortasıdır. Bunun için vatandaş vergi öder,
yükümlülüklerini yerine getirir. Ama başımıza felaket geldiğinde de deveyi yokuşa sürüyorsa; o devlet başını da sorgulamak gerekir!.. Vidanjör ile Manavgat halkının her sorunu çözülüyorsa; gelecek seçimlerde de Manavgat halkı oylarını nereye atacağı konusunda, bir kaç defa düşünmesi gerekecek... CHP’ nin seçim bildirgesinin, 112. sayfasında Doğal Afet Merkezi kurulacak başlıklı bir proje vardı. Şiddetli sağnak yağış ve yaşanan gerçekler doğal afet sıfatına girmemekte midir? Seçimlerden bu kadar zaman geçmesine rağmen, bu merkez kurulmuş mudur? Bu bağlamda, yaşanılan sel felaketi; altını çizdiğimiz gibi bir çok insanın ve esnafın zarara uğramasına neden olmuş, sigortası olmayan esnaf ve vatandaş mağdur kalmıştır. Her ne kadar Doğal Afet Merkezi kurulsa da veya kurulacak olsa da; bir husus daha var ki bu da Doğal Afet Merkezleri gibi hayati öneme sahip: Sigorta... Manavgat, deprem riski olduğu kadar geçmiş yılların tecrübesi ile sel felaketine de haiz potansiyele sahip bir kent. Geç kalınmış olmasına rağmen; başta belediye olmak üzere sivil toplum kuruluşları halkı ve üyelerini bilgilendirmek ve bilinç oluşturmak adına büyük sigorta şirketlerinin üst düzey yöneticilerini çağırarak bilinçlendirme eğitimi verebilirler. Bugün bir çok risk sigortalanabilir kapsam içinde yer almaktadır. Sel, deprem, halk hareketi, terör ve onlarca risk esnek poliçelerle güven altına alınabilmektedir. Üzülmek veya bir yerlerden yardım beklemek; gidenleri geri getirmez. Hatta zarar ve
ziyanları dahi tam olarak karşılayamaz. Oysa, sigorta yaptırmış olsanız; felaket sırasında ceketinizi alıp çıkar ve felaket sonuçlandığında, sigorta eksperinin gelmesini beklersiniz. Bu arada; iş kaybı, geçici konaklama gibi zorunsallıkları, keyfini yaşayarak sürdüğünüz bir ana dönüşür. Çünkü sigorta, olası risklere karşı yaptığınız bir güvencedir. Elbette, hiç kimse bir felaket istemez ama bu felaketler de hayatın bir gerçeği. Nedenle ki karşılığında ödeyeceğiniz ufak nakti bedeller, huzur içinde yaşamanıza ve yaşam kalitenizin düşmemesine neden olacaktır. Sosyal Belediyeciliğin en önemli kavramlarından birisi de halkının yaşam kalitesini korumak ve onu yükseltmektir. Ama görünen köy o ki; bu gerçekleşmemiştir. Manavgat’ ın şu an iki tane kültür merkezi var. Buraları, bu tür biliçlendirme toplantıları açısından aktif olarak kullanılabilecek güzel alanlar. Belediye ve STK himayesinde düzenlenecek toplantılara sigorta şirketleri başta olmak üzere genel halk ve esnafı ilgilendiren konularda çalışma gösteren bir çok firma daveti kabul edecektir. Yılın 12 ayı, Avrupalı turistlerin ziyaret ettiği Manavgat, yönetimsel düşünce olarak “muasır medeniyetler” perpespektifinde düşünemediği için asıl “felaket” bu... Malın yerine yenisi koyabilirsiniz ama giden bir ömrün ve yaşam kalitesinin bedelini kim ödeyebilir? Asıl bu soru cevaplanması gereken sorudur... Lafla peynir teknesi yürümüyor demiş, Moşe...
Çözüm süreci Mİ, Bölünme süreci Mİ? Moderatörlüğünü İsmet Cücen’ in yaptığı panelde, güncel bir konu masaya yatırıldı. Çözüm süreci Mİ, Bölünme süreci Mİ? başlıklı panel, geçtiğimiz günlerde MATSO Konferans salonunda gerçekleşti... Büyük Birlik Partisi(BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, Dıyarbakır'ı, Van, Hakkari'yi, Batman'ı, Şırnak'ı, Mardin'i ve Siirt'i yönetemeyenlerin ülkeyi yönetemeyeceklerini söyledi. Siyasi iktidarın, çözüm süreci altında sözde girişimlerin ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini belirten Kartal, KCK/PKK'nın 6-7 Ekim'de çıkardığı olaylarla güç gösterisi yaparak bir başkaldırı provası olduğunu savundu. BBP Manavgat İlçe Başkanlığı ve Alperen Ocakları, ilçede Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası(MATSO) toplantı salonunda 'Çözüm Süreci Mi, Bölünme Süreci Mi' isimli panel düzenledi. Moderatörlüğünü İsmet Cücen'in yaptığı panelde konuşma yapan Kartal, hükümetin sözde çözüm süreci ile milletten saklanarak yapılan çalışmalara ağır eleştiride bulundu. Kartal, "Diyarbakır'ı, Mardin'i, Hakkari'yi, Şırnak'ı, Batman'ı yönetemeyen Başbakan Ahmet Davutoğlu ile İçişleri Efkan Ala, Ankara'yı ülkeyi yönetiyorum demesin. Diyarbakır'a, Şırnak'a, Mardin'e, Batman'a ve Hakkari'ye hakim olamayanlar başbakan ve içişleri bakanlığı koltuğunda otursa bile bu ülkeyi asla yönetemezler. Bu iyi bilinmeli."dedi. Çözüm sürecinin esas hedefinin Türkiye'nin Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi koparılarak büyük Kürdistan devletini kurmak olduğunu belirten
Kartal, Ortadoğu'da ilk harita değişim planının 2004 yılında ABD Dışişleri Bakanı Kondoliza Rıce'nin dile getirdiğini, ülkeyi yönetenlerin ise 'O bölgeyi biz yöneteceğiz' algısına kapılarak Türkiye'yi dışpolitika da bu hale getirdiklerini kaydetti. 6-7 Ekim olaylarında Şırnak, Mardin, Hakkari, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Tunceli gibi illerde devletin o illerde olmadığının açık bir şekilde görüldüğünü anlatan Kartal, olaylar olduğu günlerde olayların çıktığı illerin emniyet müdürlerinin izinli olmasında ayrı bir garabet olduğunu söyledi. Kartal "Maalesef ülkemizde siyasi iktidar tarafından sürdürülen çözüm süreci ülkeyi bölünme noktasına getirdi. Hedef belli, adamların gayesi ülkemizi bölerek büyük Kürdistan'ı kurmak istiyor. Bu projenin arkasında başta İngiltere olmak üzere ABD ve Avrupa Birliği(Ab) ülkeleri var. Büyük Kürdistan'ı yoluda Mesut Barzani'nin enerji naklini kolaylaştırmak için Suriye üzerinden Akdeniz'e koridor açmak var. Koridor açılırsa başta petrol olmak üzere o bölgenin enerji nakil kontrolü tamamen Barzani'ye geçecek. Buda o bölgede Türkiye'nin güçsüz kalmasını ve önemsizleşmesini sağlayarak bölünmeyi hızlandıracak. Barzani, enerji naklinin Akdeniz'e koridor açılmasında başarılı olursa İsrail'le komşu olmada aralarında tek ülke Lüblan kalacak. Oyun çok büyük. Ülkemizin bölünme noktasında siyasi iktidar eliyle Osmanlı'nın
son dönemlerini yaşıyoruz."diye konuştu. Tarihte sayısız devletler kuran asil ve Necip Türk milletinin ülkenin bölünmesine asla izin vermeyeceğinin altını çizen Kartal, Fatih Sultan Mehmet'in oğulları Cem Sultan ile 2'nci Beyazid arasında çıkan taht kavgasında, Cem Sultan'ın Bayazid'e bir mektup yazarak 'ülke topraklarımız o kadar büyük ki, yarısını sen yönet yarısını ben yöneteyim, bitsin kardeşler arasında bu kavga' diye çağrıda bulunduğunu, çağrısına günümüzde de kulaklara küpe olacak tarihi bir cevap geldiğini kaydetti. Kartal, Beyazid'in kardeşi Cem Sultan şu cevabı yazdığını söyler:"Evet kardeşim ülke topraklarımız o kadar büyük ki ikimizede yeter. Lakin bizim devlet geleneğimizde 2 şey bölünmez. Nikahlı olan eşlerimizle, atalarımızın kanını dökerek şehit düştüğü kutsal vatan toprağı ikiye bölünmez." 2. Beyazid'in bu tarihi sözünün ülkeyi yönetenlere bir ders olması gerektiğini aktaran Kartal, çözüm sürecinin ülke bölünmesiyle nihai hedefinin 40 bin kişinin katili İmralı canisi Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmak olduğunu söyledi. Bugün bize Hakkari'den, Mardin'den Siirt'ten Şırnak'tan Diyarbakır'dan Ağrı'dan çıkın diyenlerle tarihte İngilizlerin Medine Müdaifi Fahrettin Paşa'ya Medine'yi terk edin denmesinde farklı olmadığını söyleyen Kartal, peygamber sevgisiyle dopdolu olan Paşa'da gözyaşları içinde Mescid-i Nebevi'ye giderek Allah
Resulünün mübarek kabri başında gözyaşı dökerek "Ya Rasullullah, bize bıradan çıkmamımızı emrediyorlar. Sizi kime bırakıp ta gideyim Ya Rasülullah" diyerek ağladığını hatırlattı. Kartal, "Bize de Hakkari'yi, Şırnak'ı, Diyarbakır'ı Van'ı, Siirt'i, Ağrı'yı, Batman'ı, Tunceli'yi, Bingöl'ü ve Mardin'i bırakın diyoruz, bizde, Fahrettin Paşa gibi vatan toprağını kime bırakıp gidelim. Maalesef içimizdeki hainler, dışardaki fesat ocaklarıyla işbirliği yaparak Çanakkale'de omuz omuza yedi düvele karşı savaşan Diyarbakırlı Ahmet'le, Antalyalı Ali'yi, Konyalı İsmail'le Mardinli Süleyman'ı birbirine düşman hale getirdi."ifadesini kullandı. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in beni görevden Öcalan aldırdı sözünün çözüm sürecini özetleyen tarihi bir söz olduğunu vurgulayan Kartal, bugün KCK/PKK tutuklularının hepsinin serbest olduğunu, terör örgütüne operasyon yapan tüm polislerin ise bugün tutuklu olduğunu kaydetti. Panel'de bir konuşmada BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler yaptı. 19'uncu yüzyılda Balkanlar'da oynanan oyunun şimdi Güneydoğu'da oynandığını belirten Şenliler, ülkenin bölünmemesi için vicdanını yitirmemiş, bir dönem sonra bir defa daha seçilirim endişesi taşımayan AKP'li vekilleri göreve davet ettiklerini kaydetti. Panelde gazeteci Hidayet Özcan'da çözüm süreci ve 6-7 Ekim olaylarıyla ilgili genel bir değerlendirmede bulundu.
çağdaş manavgat gazetesi
Cumhuriyet Halk Mescidi
Esra Elönü Okları bakım servisine gönderin.. İki türlü yıldızları seyredebilirsin biri göğe bakınca diğeri kafaya saksı düşünce. Cumhuriyet Halk Partisine bakıp kafaya darbe almışların vızır vızır yıldız trafiğini yorumlayıp çekilmek en hasarsız olanı bence. Parti depresyona girip passiflora şurubuyla kafaya nal diktiren liseli kızlar gibi manik. Bir gün saç rengini dikine turuncuya boyayıp yer çekimiyle güreşen apaçi enerjisinde, diğer gün sağ salak sol soğan replikleriyle yönünü bulmaya çalışan avare bezgin. Ramazan ayında serada hurma olurum, camide broşür olurum, çarşafta rozet olurum diye diye Genel Merkezde mescid olurum kıvamına geldi. Hey gidi hey. Mehmet Bekaroğlu parti içine dinsel araç ve gereç naklini gerçekleştiren halk cerrahı. Kılıçdaroğlu, ne yaparsanız yapın amaaan beni karıştırmayın diyerek kaset borsasında inen ve çıkan ayıp (!) avcısı olmuş. Emine Ülker Tarhan böylesine bir parti içinde olmaktansa sol bağrımı ısıtan sıcak bir Tarhana çorbası olurum diyerek istifa ediyor. Süheyl Batum takım elbiseli med cezir, kafası iflasın cüssesi ihracın eşiğinde.. Muharrem İncecikten yağıyor ama gürlemesi bir sıkımlık .. Parti benim nenem de başörtülüydü jargonunun üzerinde mescit açınca şaşkınlık gani. Şimdiye kadar biz oklanıyorduk şimdiden sonra partinin kafatasçıları şoklansın. Ödeşelim. Evet Chp logolu da olsa, içerisi bildiğin mescit olan bir oda gördük. Yalnız içerdeki ısırgan otlarını ikna etmek için mescide asma kat bir ikna odası kursunlar. Bir yazımda ikna odanı Mescit yaptırmadan ölmeyeceğiz Nur Serter demiştim. İyi saatime denk gelmiş demek ki. 80 yıldır iktidar olamadık bari öte tarafın hesabını kapatalım dercesine ayak üstü halkın gözüne girme partisi olsalar da serçe parmağımla alkışlıyorum. Her ne kadar Cumhuriyet Halk Otobüsünden Cumhuriyet Halk Mescidine geçişleri sert olsa da alkışlıyorum. Yeterli mi asla! Göreceğiz bakalım, seçim öncesi broşüre resim olsun diye plastik bir dizayn mıdır bu mescit, yoksa gerçekten ufak bir saksı darbesi sonucu kendilerine gelip halk partisi olduklarını anladılar mı göreceğiz. Sizi bilmem ama ben Nur Serter’in mescit sonrası yüzünü gördüm ya ölsem de ok yemem. Hah ha. Şükür secdesi için bir tur versene diyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Hey gidi hey.
Bahçeşehir Koleji Okul Aile Birliği yeni yönetiminden Bulgurlu’ya ziyaret Manavgat Bahçeşehir Koleji Okul Aile Birliği YönetimKurulu, Manavgat Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu’yu makamında ziyaret etti
3
www.cagdasmanavgat.com
güncel haber
Çözüm süreci isyanları; AKP vahşeti ve Misak-ı Milli zamanı- 2
Mustafa Nevruz Sınacı CİNNET GETİRENLERİN CİRİT ALANI SUÇ VE SUÇLU CENNETİ TÜRKİYE!.. Cinnet getirenler ülkeyi cirit alanına çevirir, masum insanlar alçakça katledilir, can ve mal güvenliği ortadan kalkar, terör-tedhiş; Vandallık ve kalleşlik şehir merkezlerinde, meydan ve sokaklarında kol gezerken:, Suç odaklarının çıban başları ile “uç verip/baş gösterdiği yerde anarşi, terör ve tedhişi ezmekle memur, mecbur ve mükellef hükümet” millete itidal, sabır ve sükunet tavsiye ediyor. Olacak iş mi bu?, “Ey hükümet, sen kimden yanasın” demezler mi? Sonuçta: Terörün siyasetteki baron, aktör ve piyonları, “her yer Kobani” biçimindeki, alenen tahrik, teşvik, yardım ve yataklık içeren açıklamalarla, kan tutmuş vahşi destekçilerini yakıp -yıkmaya davet ederek; Ülkemizi karıştırmak hırsıyla kudurup, menfur emeller ve kanlı eller ve sivri dillerle, alçakça provokasyonlara sebep oldular. Açıkça Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı isyan eden, başkaldıran, milli devletimizi yıkmak, ülke’de kargaşa çıkartıp bozgunculuk yapan bu asi, hain, çapulcu ve vicdansızlara hukuk öğretmek değil; Türk Milleti adına adalet önüne çıkartıp, ‘Türkiye ve Türk milletinin büyüklüğünü’ göstermek kaçınılmazdır. Hükümet buna mecbur; Adaleti hâkim, güvenliği temin ve tesisle mükelleftir. MEŞRU MÜDÂFA HAKKI Adalet sadece eşit davranmak, hak/hukuk dağıtmak değil; Ağırlıkla ve mutlaka cürüm unsurlarını, yani suçluları mutlaka yargı önüne çıkartarak tedip ve terbiye etmek, nefsen ıslah olacakları biçimde cezalandırmaktır. Taammüden insan öldürenlerin ise, asla yaşatılmaması, mutlaka öldürülmeleri şarttır. Suç işlemeyi önlemeyen ve bütün suçluları yakalayıp, misliyle cezalandırmayan bir hükümet adil değildir. Adil olmayan hükümetlerin meşruiyeti tanınamaz. Bütün unsurları ile adalet mekanizmasını işletmeyen hükümetlerin meşruiyeti geçerli olamaz. Aksi takdirde ihanete yardım ve yataklık var demektir. Hükümetlerin suç örgütleri ile iştirak ve işbirliği halinde Millete “MEŞRU MÜDÂFA HAKKI” doğar. Bu hak, BM yasaları, medeni ve evrensel hukuk kuralları çerçevesinde; “Mukabele-i bil misil” bazında devlete ve nefsi müdafaa kapsamında fertlere tanınmış bir haktır. Şu kadar ki; Esasen münferit olan bu hak, icabında bir köy, bina, mahalle, şehir, çarşı veya
4
cadde halkı tarafından da müştereken kullanılabilir. Tek şart: Saldırı, kalkışma, isyan veya tecavüzün vaki olduğu yere resmi güvenlik kuvvetlerinin intikal etmemiş olması veya intikal ve müdahalede bulunduğu halde yetersiz kalmasıdır. Hâkimiyet, halktan çıktığı zaman da bu hak, ayniyle geçerli olmak gerekir, biline. Ayrıca, “Kobani düşerse Ankara düşer” diyenlerin, devlet ve millet malını talan/tahrip ve tarumar edenlerin şiddetle cezalandırılması, yol açtıkları hasar, zarar, ziyan, soygun/vurgun ve yıkımın tazmin ve telâfî ile 43 vatandaşımızı alçakça/hunharca, kalleşçe katleden katillerin mutlaka yakalanarak; İslâm’ın emri gereği idam edilmeleri şarttır. Aksi takdirde bu şerefsizce ihanet, hunharlık/yağma ve yankesicilik; Tarihe bir AKP vahşeti olarak geçmeye mahkûmdur. ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK Türk vatanı ve Türk milletinin, nimet ve servetlerinden yararlanarak yetişen ve şimdi tam bir nankörlükle isyana kalkışan güruhun Kobani kılıfıyla can almasının, kan dökmesinin, vurup kırmasının özgürlükle, insanlıkla, insan haklarıyla hiçbir ilgisi, alâkası yoktur. Askere taş, polise tokat atan, devlete söven, millete hakaretler yağdıran omurgasızların “özgürlük ve güvenlik” teraneleri, sadece yalancılık, demagoji, istismar ve sahtekârlıktan ibarettir.Ayrıca, milletvekili nam “diğer parlamenterlerin” milli mücadelenin kutlu eseri olan Gazi Meclis’te, Kandil’in terör şeflerinden emir alanlarla aynı çatıyı paylaşmaları, en başta büyük utanç, insan hakları, adalet, hukuk, ahlâk, Din ve demokrasiye ihanettir. Asiler Kobani bahanesiyle 37 il’de 1.419 olay çıkarttı. 212 okul, 67 emniyet, 25 kaymakamlık ve 29 siyasi parti binası kundakladı. 1.177 araç tahrip etti. Sokak saldırıları sonucunda ölü sayısı 43’tür. Dahası 308’i emniyet görevlimiz olmak üzere 723 kişi de kalleşçe yaralandı. Günlerce Türk Bayrakları, Atatürk heykelleri, büst ve köşeleri, Cami, Kültür Merkezi ve Kütüphaneler peş peşe ateşe verilerek, tıpkı hain Ermeni, Yunanlı ve Sırpların Müslümanlara yaptığı zulüm gibi hunharca yakılıp, alçakça yıkıldılar. Bu büyük bir vahşet, ihanet ve şeamettir. Vahşet, ihanet ve şeametin olduğu yerde güvenlik iflâs etmiş demektir. Güvenliğin olmadığı yerde özgürlükten bahsetmek komikliktir.
Arıcı güven tazeledi Delegelerin tamamının desteğini alan Bayram Arıcı yeniden başkan seçilirken kongreye katılan AK Parti İl Başkanı Av. Mustafa Köse, “Antalya'da 96 bin olan üye sayısını 222 bine çıkardık. Bu rakamın, Antalya seçmeninin yüzde 15'ine tekabül ediyor. Bu başarının altında teşkilat mensuplarımızın gayretleri başarıları var. Bu başarıları artırmaya devam edeceğiz” dedi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 5. Olağan Kongre süreci çerçevesinde illerde de seçim heyecanı başladı. AK Parti Antalya’daki seçimlere Demre ile başladı. Demre Düğün Salonu’nda gerçekleşen İlçe Teşkilatı’nın 5. Olağan Genel Kurul Kongresi’ne tek listeyle giren Ak Parti Demre İlçe Başkanı Bayram Arıcı, delegelerin tamamının oylarını alarak güven tazeledi. Kongreye AK Parti Antalya İl Başkanı Av. Mustafa Köse, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Av. Esra Özkoç, İl Gençlik Kolları Başkanı Hasan Bozdemir, Demre Belediye Başkanı Süleyman Topcu, Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, Finike Belediye Başkanı Kaan Osman Sarıoğlu, il yöneticileri, AK Parti Elmalı, Kaş ve Korkuteli ilçe başkanları AK Parti kurucu il başkanı Habip Akhan ve çok sayıda vatandaş katıldı. AK Parti Antalya İl Başkanı Av. Mustafa Köse kongrede yapmış olduğu konuşmasında seçimlerde alınan başarılarda pay sahibi olan teşkilatlara teşekkür ederken “Gerçekten çok güzel bir teşkilatımız var.Kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla ve ilçe teşkilatıyla AK Parti çok büyük bir aile. Birlik ve beraberliğimizi muhafaza ettiği sürece başarılarımız devam edecektir. Bundan dört yıl önce il başkanı olduğum sürede AK Parti'nin 96 bin üyesi vardı o şimdi tarihe karıştı. Partimizi genişletmek büyütmek istediğimizi her
yerde belirttik. Antalya'da siyaset yapmak isteyen veya bende hizmet etmek istiyorum düşüncesi olan herkese partimizde görmek istiyoruz demiştik. Antalya'da 96 bin olan üye sayısı 222 bine çıkardık. Bu rakamın, Antalya seçmeninin yüzde 15'ine tekabül ediyor. Bu başarının altında teşkilat mensuplarımızın gayretleri başarıları var. Bu başarıları artırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. KİMSE İNANMADI AMA BİZ İNANDIK “Buradaki birlik ve beraberliği gördükleri için başka partiye gönül vermiş arkadaşlarımız bile artık bizi tercih ediyor” diyen İl Başkanı Av. Mustafa Köse, “Antalya’nın 19 ilçesinde millete hizmet etmek için her guruptan insanlar AK Parti’ye geliyor. İl başkanı olduğumuz zamanlarda ifade ettiğimiz gibi tüm üyelerimizle teşkilatımızın tamamıyla, mahalle başkanlarımızla, sandık kurulu üyelerimiz, kadın ve gençlik kolları üyelerimiz bütün unsurlarımızla bir ve berber olacağız birliğimizi kardeşliğimizi muhafaza edeceğiz ondan sonra hedeflere ulaşacağız. Ne oldu tüm teşkilatımızın destekleriyle birlik halinde 2011 seçimlerine girdik. 2011 seçimlerinde AK Parti Antalya’da birinci parti oldu. Seçim sonrası çalışmalarımıza kongreleri süreçlerinde yenilenmeler yaparak yolumuza kaldığımız yerden devam ederek geldik 2014 seçimlerine. 4 yılda 10 yıl
Öz’ den 10 Kasım açıklaması Ak Parti Manavgat İlçe BaşkanıHasan Öz, 10 Kasım nedeniyle yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi: Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete intikalinin 76. yıldönümünde, saygı ve rahmetle anıyorum. Atatürk, bütün insanlığın sevgisini ve saygısını kazanmış bir liderdir.Türk milletinin refahı ve
kaybetmiş Antalya için dönüm noktası olan yerel seçimlerde Antalya'da ve Demre'de AK Parti bayrağını zembere çektik . Kimse inanmadı ama biz inandık var gücümüzle çalıştık” şeklinde konuştu. “Sahiller bizim” diyenlerin 2014 yerel seçimleri sonrasında sessizliğe büründüğüne dikkat çeken Başkan Mustafa Köse konuşmasını şöyle sürdürdü; “Birileri çıktılar dediler ki 'Sahiller bizimdir'. Dediler ki 'AK Parti sahillerde yok'. Ama sizlerin gayretleriyle Antalyalıların teveccühleriyle onlara en güzel cevabı 2014 Mart seçimlerinde verdik. Seçimi 640 kilometrelik sahil şeridiyle Antalya kazanmıştır. Akdeniz kıyı şeridinde AK Parti'nin belediye kazandığı tek il Antalya'dır. Tüm Akdeniz ve Ege sahilinde AK Partili olabilen tek belediye Antalya Büyükşehir Belediyesi olmuştur. Türkiye'de sahiller denilince akla Antalya geldiği için dikkat edin seçimlerden sonra hiçbir siyasi parti 'Sahiller bizimdir' diyememiştir. Onların bu ayrımını ellerinden alan sizler oldunuz, sizlerin gayreti oldu, sizlerin başarısıyla oldu. Demre ilçe başkanımızın, belediye başkanımızın takım çalışmasıyla başarıya ulaşıldı. Demre'yi hizmetle buluşturan ilçe başkanımıza teşekkür ediyoruz.” İlçe Başkanı Bayram Arıcı ise, kongrenin teşkilatlar
mutluluğu için sürekli yeniyi ve mükemmeli arayan Atatürk, çağın ruhunu ortaya koyan doğru, gerçekçi ve bilimsel yaklaşımları, evrensel fikirleri, meşruiyetçi çizgisi, insani değerlere ve özgürlüğe olan bağlılığıyla, dönemin diğer liderlerinden ayrılmaktadır.Milletimize ve Ordumuza önderlik ederek yürüttüğü istiklal mücadelesi, hür ve müstakil yaşama kararlılığındaki Türk milletini hakkı olan aydınlık yarınlara, imkan ve şartlara kavuşturmuştur.Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucularının bugünkü nesillere armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin büyüklüğünü, gücünü, özgüvenini, tarihteki ve uygarlığın gelişme
çağdaş manavgat gazetesi
için yenilenme süreci olduğuna işaret etti. Arıcı, "AK Parti, Demre’de son belediye seçimi kazanarak, başarısını Antalya’nın birçok ilçesinde olduğu gibi Demre’de de taçlandırmıştır. AK Parti ile birlikte geçtiğimiz 3 yıl içerisinde ilçemize büyük yatırımlar ve hizmetler yapılmıştır. Demre’ye marina kazandırdık, eğitimde İmam Hatip Lisesi, öğrenci yurdu ve Kekova meslek lisesini kazandırdık. İlerleyen günlerde de meslek yüksek okulu kazandıracağız. İlçemize hizmet etmeye devam edeceğiz. Yeni Türkiye, yeni güç, hedef 2023 sloganı ile gün gittikçe büyümeye ve güçlenmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından yeni yönetim kurulu üyeleri kongreye katılanlara tanıtılırken emeği geçenlere plaket verildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından delegeler oylarını kullanırken Bayram Arcı başkanlığındaki AK Parti Demre İlçe yönetimi şu isimlerden oluştu: Süleyman Çetinkaya, Abdullah Durdemir, Kemal Karakehya, Recep Akcan, Ünal Arıkan, Muhammet Özarslan, Huriye Kara, Ramazan Nalbant, Haluk Bilgiç, Yusuf Özdemir, Mehmet Ali Sarıgedik, Münir Açıkgöz, Harun Şahin, Mehmet Eren, Mehmet Darıcı, Gülsüm Cengiz, Salih Yabacı, Süleyman Sertbaş ve Ayşe Karaca.
sürecindeki rolünü gösteren bir eserdir. Cumhuriyet'in kuruluşuyla belirlenen ideallere ulaşma bağlamında temel hedefimiz, ülkemizin Atatürk'ün öngördüğü muasır medeniyetler seviyesini geçmesini sağlamaktır. Bu hedefe doğru yürürken, Yeni Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde gelişmesi, büyümesi, modernleşme sürecinin devam etmesi elzemdir. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu, milletimizin unutulmaz lideri, büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, O'nun şahsında dava ve silah arkadaşlarını, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.
haftalık tarafsız siyasi gazete
ekonomi
MATSO’dan 4 dilde tanıtım kitapçığı ve sevimli haritalar Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO), Manavgat’ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 4 ayrı dilde Manavgat tanıtım kitapçığı ve sevimli haritalar hazırladı. MATSO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Güneş, Doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle güçlü bir potansiyeli bulunan Manavgat’ın, ülke ve bölge turizminin yanında uluslararası düzeyde de adından söz ettiren büyük bir turizm destinasyonu
olduğunu belirterek ilçe tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 4 dilde toplam 12 bin adet tanıtım kitapçığı ile 5 bin adet iki farklı sevimli haritayı hazırlayarak basımını gerçekleştirdiklerini söyledi. Güneş, “Turizm sektörüne verilen destek, teşvik ve yatırımlarla birlikte ülke turizminin yanında ilçemizde hızlı bir gelişme göstermiştir. Kentimiz bu kazanımlar neticesinde, ülkemizin ilçe bazında en fazla yatak kapasitesine sahip (200 binin üz-
MATSO tarafından Manavgat’ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla 4 dilde tanıtım kitapçığı ve sevimli haritalar hazırlatıldı erinde) modern tesisleri ile 4 milyar doları aşan bir turizm gelirine ulaşmıştır. Manavgat-Side bölgesi öncelikli olarak Avrupalı turist başta olmak üzere uluslararası turizm platformunda çok önemli bir yere sahiptir. Artan kapasite yeni pazarların oluşturmasını gerektirmektedir. Bu anlamda tanıtım daha çok önem kazanmaktadır. Bu kitaplar gerek Avrupa ülkelerinde gerekse Rusya pazarında tanıtıma katkı sağlayacaktır. Bu kitapçıkta
Manavgat’ın sosyal ve ekonomik yapısına, tarihi ve turistik yerlerine, kültürel zenginliklerine, yöresel ürünlerine güncel bilgilerle yer vermeye çalıştık. Turizm ve ilçe tanıtımına olumlu katkılar sağlayacağını düşündüğüm kitapçığımız, dört ayrı dilde; Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça hazırlanıp yayınlanmıştır. Bu kitapçıkları Odamızın web sayfası olan www.matso.org.tr ’den indirebilirsiniz ” dedi.
Derin: Ben de madenci bir ailenin çocuğuyum gelmesinde ihmali bulunanların bir an önce yargı karşısına çıkartılması gerektiğinibelirtmek isterim. Derin, yaptığı açıklamada, ekmeklerini yerinde altında alın teriyle kazanan maden işçilerimizin eli kazada sular altında balçık göcükler altında hayatlarını kaybetmesi milletçe bizi derin üzüntüye boğmaktadır.Maden ocaklarında sürekli ölümlü kazaların artık
son bulması gerektiğini belirten Derin, "ermenekten' gelen acı haber milletçe yüreğimizi yaktı. Milletçe derin üzüntü içindeyiz. İhmali bulunanlar bir an önce tespit edilerek yargı karşısına çıkmalı. Aslında helal rızık peşinde koşan maden işçisinin alnındaki her siyah leke çocuklarına helal lokma yedirmek için çırpınan babaların madalyasıdır.BENDE BİR MADENCİ
EVLADIYIM BENDE MADENDE ÇALIŞAN BİR MADENCİ BİR BABANIN ALINTERİYLE KAZANMIŞ OLDUĞU HELAL RIZIKLA BÜYÜMÜŞ YETİŞMİŞ İNSANIM.BU ACIYI EN DERİNDEN HİSSEDEBİLİYORUM.ÇÜNKİ KISA BİR SÜREDE OLSA BİR KAÇ YIL KENDİMDE MADEN OCAKLARINDA ÇALIŞTIM BU ACILARI GÖRDÜM
YAŞADIM.ACILAR TAMAMEN İHMAL VE TEDBİRSİZLİK VE DENETİMSİZLİKTEN KAYNAKLANMAKTADIR. Alın teriyle çocuklarına helal lokma yedirme uğruna hayatlarını kaybeden bütün maden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara şifa ve kurtarılmayı bekleyenleri de bir an önce kurtarılarak sevdiklerini kavuşmasının niyaz ediyorum." dedi.
Manavgatlı Galericiler Kooperatifi için ilk adım atıldı
yasal evrakların tamamlandığını ilk görüşmeleri gerçekleştirdiğini geriye sadece kooperatifin noter huzurunda resmiyete dönmesinin kaldığını ve kurulacak olan kooperatifin her zaman yanında oda olarak bulunacaklarının altını çizdi. Kurulacak olan Kooperatif için Zeki Pardı ve Ramazan Süzen başkanlık için aday oldu. Odada
hazırlanan sandık ile oy kullanımı gerçekleştirildi. Yapılan seçimde 26 oy alan Zeki Pardı Kooperatif Başkanı olarak seçildi. Seçimde 24 oy alan Ramazan Süzen’de rakibi Zeki Pardı’yı kutlayarak başarılar diledi. Zeki Pardı yaptığı konuşmada öncelikle galerici esnafının her daim yanında olan MESO Başkanı Hasan Çelik’e teşekkür ederek ; Esnaf arkadaşlarına
kendisini seçtikleri için minnettar olduğunu galericiler kooperatifi için yapılması gereken her şeyin eksiksiz yerine getireceğini ifade etti. Zeki Pardı’nın ekibi ise şu isimlerden oluştu Mustafa Taşar, Mehmet Kalın, Nuri Karayel, Avni Şahin ve Mustafa Uysal’dan oluşurken, Başkan yardımcılığına Ramazan Süzen’i getirerek birliktelik mesajı verdi.
Alperen Ocakları Eğitim, Bilim ve Kültür Vakfı Manavgat Şube Başkanı Yılmaz Derin, karaman ermenekte' kömür madeni ocağında meydana gelen elim kazanın ehemniyetsizliğin sorumsuzluğun ve denetimsizliğin verdiği sebebiyetle milletçe derin üzüntüye gark etmiştir. ermenekte' meydana gelen maden kazasının son yılların en büyüğü olduğunu kazanın meydana
Manavgat Esnaf ve Sanatkarlar odasında tekrar bir araya gelen galericiler kurulacak olan kooperatif için seçim yaptılar. Seçim öncesinde Manavgat Esnaf Odası Başkanı Hasan Çelik daha önceki kahvaltılı toplantıda kendisini oto galericiler kooperatifi başkanı olarak görmek isteyen galerici esnafına teşekkür etti ve Oda faaliyet-
lerinden geriye çok zamanı kalmadığı için başkanlığı başka birinin yapmasının daha uygun olacağını söyledi. Çelik ayrıca 2 haftalık dönem içerisinde kooperatif kurmak için gerekli olan
Özgürlük
Dr. Mehmet Cavlı Bazı dul insanlar güçlü ve tehlikedir. Bir tecrübe yaşamışlardır. Birçok kayıtsız tecrübeyi de hayatlarına eklemişlerdir. Onlar oyunun oyununu bilirler. Kendileri oyunun kurucusu, yada mağdurudurlar. Sevgiye, saygıya hasret kişileri, evlenme hayalleriyle eş bekleyenleri aynı anda oynatabilirler. Karşıdakilerle eğlenip onları kullanabilirler. İstismarcı dullar kendi kurnaz duygularını diledikleri gibi öne çıkartır yada gizlerler. Karşıdakinin güvenini kazanmada ustadırlar. Masum görünürler. Hayat muhasebesinde aktifleride pasiflerinde de meçhul hesaplar bulunur. Elindeki fırsatları kurnazca değerlendirirler. Sonrada “şunu keşke yapmasaydın” deyip adayını hemen dışarı atarlar. Dul olanların karakter tecrübesi çoktur. Bazı dullar farklı olabiliyor. Onları ortaya çıkartmak kolay değil. Çoğu dul kadınlar saftırlar, bunu katiyen bilemezler. Çoğu kez zararla geri dönerler. Hiç kimseye söyleneyek sözleri yoktur. Ağladıklarını gösterseler, birilerine söyleseler rezil olur çıkarlar. Eşi vefat etmiş olanlar elbette hariç. Eşi vefat etmiş olan dullar kesinlikle masumdurlar. Mağdurlar elbette hariç. Nankör insanların maskeleri olaylar yaşandıkça düşer. Dostlar arasında da menfaatler çıktıkça karşılıklı makyajlar yok olur. Çıkar birliktelikleri gerçek karakterler sonra hortlar. Her aklın bir suç ve menfaat ortağı vardır. Her adımın anlatılacak, yorumlanacak dört beş veya on dört on beş yanı vardır. Kişi kendini savunan özelliğini anlatsa da, savunulamayacak taraf yok denemez. Bilinir ki çok olaylar oluşmuştur. Ne çukurlara düşülmüştür ki, söylenemeyecek olaylar zibil gibi. Dul olan ülkeler güçlü ülkelerdir. Bugün dul ülkeler birkaç ülkeyi evlilik vaadiyle yanlarına alır, onlarla flört ederler. O ülkeleri kendi istekleri doğrultusunda değiştirirler. “Şunu yap, bunu yap” şeklinde düzenletirler. O ülkeleri kendi pazarları yapar, kontrollerine alırlar. Birbirlerine düşman ülkeleri ayrı ayrı kendilerine bağlarlar. Sizlerle belki evlenebiliriz derler. Sık sık görüşelim birbirimize yakın olalım derler. Savaşan ülkelerin her birisi ile evlilik flörtü yaparlar. Maksat savaşın kontrolünü sağlamak. Maksat ülkeleri sömürmek. Maksat düşmanlıklardan çıkar sağlamak. Borsalardaki dulların sayısına ne demeli. Her gün başkası ile ticari evlilik flörtü ile kazanç sağlayanlar. Dul spekülatörler güya tüyo verirler. Mesnetsiz dedikodular. Kazanç hevesli minik yatırımcılar sevinç içinde akıbetlerini beklerler. Dulların tüyoları birer tuzak. Dul bir dünyanın içinde gözleri açık olmak lazım. Dul ülkeler çok. Dul çok. Dünya değişiyor. Ülkeler değiştiriliyor. İnsanlar değiştiriliyor. Farklılaştırılıyor. Kişiler kendini tanıyamıyor. Benim kalbim temiz diyenler arttı. Güzel sözleri sarf edenler “ne maksatlıdır” bilinmiyor. Hayatları meçhul olan insanların sayısı artıyor. Tehlike maalesef büyük. Ve büyüyor. Temiz karakter dikkatle bakılınca hal ile görünür. Geçmişi kötü olandan ibret alınmalıdır. Geçmişini kötü yaşayana merhamet edilemez. O kişi kendine merhamet etmemiş, herkesi kandırmış, zamanını boşuna geçirmiş değişmemiş, şimdi de sana mı merhamet etsin bekleyeceksin. Temiz insanların halinden çıkan her söz mücevher gibidir. Temiz olmaktan kaçarak, şerre yaklaştıkça şerrin içine girilir. Şer tuzakları sürekli yenilenir. Altın tepsi içinde sunulan zehirli şarap misali içirilir. Uzaklaşılmazsa o şerre iltihak edilir. Kurtulmak mümkün değildir. Ülkelerin de, insanların da hali böyledir.
haberleriniz için manavgathaber07@hotmail.com cagdasmanavgat@gmail.com çağdaş manavgat gazetesi
5
www.cagdasmanavgat.com
sağlık
Sigara ve yüksek rakım, erken menopoz nedeni Prof.Dr.Mehmet Murat İnal (3) Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Murat İnal, menopoza girme yaşının ortalama 45 ila 55 olduğunu belirtti. Prof. Dr. İnal, “40 yaştan önce menopozsa; ‘erken menopoz’ olarak tanımlanır. Sigara içen, doğum yapmamış, yüksek rakımlarda yaşayan kadınlar daha erken yaşlarda menopoza girebilir” şeklinde konuştu. “MENOPOZ, DOĞAL BİR AŞAMA” Kadın hayatının ortalama olarak 3’te 1’inin menopoz döneminde geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Murat İnal, “6 aydan daha uzun süredir adet görmeyen ve hormonal incelemelerinde menopozal değerler tespit edilen kadınlar menopoza girmiş olarak kabul edilir. Gerçekten de menopoz, kadın hayatının yumurtlama fonksiyonlarının sonlandıktan sonraki doğal bir aşamasıdır” ifadelerini kullandı. “OLUMSUZ ETKİLERİ ÖNLENMEYE ÇALIŞILIYOR” Menopozda oluşan değişikliklerin kadının hayatını derinden ve olumsuz etkilediğinin belirten Prof. Dr. İnal, “Bu durum pek çok hastalığın ortaya çıkmasına ve kadının yaşam kalitesinin azalmasına neden olur. Bu gün menopoz, olumsuz etkileri önlenmeye ve tedavi edilmeye çalışılan bir hastalık. Özellikle kadın yumurtalık hormonlarının laboratuvar koşullarında üretilip kullanılmaya başlanmasıyla bu kavram daha da ön plana çıkmıştır” diye konuştu. “BU SÜREÇ, ANİ BAŞLAYAN BİR YAPIYA SAHİP” Prof. Dr. İnal, “Menopoz süreci ani başlayan bir dönem. 40 yaşından sonra
kadınlarda önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları oluşur. Sonra ateş basması, terleme, çarpıntı, uykusuzluk, sinirlilik, depresyon, unutkanlık, halsizlik, cinsel istekte azalma, kemik erimesi, damar sertliği gelişme eğilimi, cinsel organlarda çekilme, kuruluk, ağrılı ilişki, idrar kaçırmaya kadar varabilen idrar yollarında atrofi ortaya çıkmaktadır” dedi. “ERKEN AŞAMADA TANI KONULMASI ÖNEMLİ” Menopozda azalan hormonların yerine konulmasıyla menopoza ait olumsuz değişikliklerin ve hastalıkların kolaylıkla önlenebileceğinin altını çizen Prof. Dr. İnal, “Olumsuz etkilerin en aza indirgenmesinin koşulu, tanısının en erken aşamada konulup erken tedaviye başlanmasıdır. Menopozdaki kayıplar ilk yıllarda fazladır. Menopoz temel olarak yumurtlamanın durması, yumurtalıkların alınması ya da çalışamayacak kadar hasar görmesine bağlı olarak ortaya çıkar” diye konuştu. “KÖTÜ HUYLU HASTALIKLAR AYIRT EDİLMELİ” Prof. Dr. İnal şöyle devam etti: “40 yaşından sonra 1 yıl süreyle adet görmeyen ve yakınmaları da olan bir kadın, başka araştırma yapılmaksızın menopozda kabul edilebilir. Menopoza geçiş döneminde, gebelik ve düzensiz kanamaya neden olabilecek kötü huylu hastalıklar ayırt edilmelidir. Bunun için seyrek adet gören, ateş basması, çarpıntı, terleme ve psikolojik değişiklikleri olan bir kadının kan testlerinde, yumurtalıkları uyaran hormon düzeyleri artmışsa tanı daha kesin ve erken konmuş olur ve tedavi de hemen başlanabilir.”
Yeterli organ bağışı olmadığı için her yıl 10.000 insanımızı kaybediyoruz Ülkemizde organ bekleme listelerinde hasta sayıları giderek artarken, yapılan organ bağışları ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. 3-9 Kasım Organ Bağışı ve Nakli Haftası dolayısıyla Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ülkemizde organ bağışının azlığına dikkat çekerek organ bağışı konusunda çağrıda bulundu. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde 2008 yılından bu yana, 3012 böbrek nakli, 173 karaciğer nakli gerçekleştiren deneyimli ekip, organ bağışında ve organ nakillerinde geçirilen süreci değerlendirdi “ORGAN NAKLİ SADECE BİR AMELİYAT DEĞİLDİR” Dünyada olduğu gibi ülkemizde de organ naklinde ilk sorunun organ bağışlarının azlığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Organ nakli ve bağışı ne yazık ki Türkiye'de istenilen oranlara ulaşmayan, hatta yaklaşamayan bir alan. Her yıl, her yaştan binlerce kişi hayatını kaybediyor. Organ nakli sadece bir ameliyat değildir. Kronik organ hastalıkları sadece hastayı değil ailesini ve çevresini de ilgilendirir. Yaşam düzenlerini altüst eder. Verici ister canlı, ister kadavra olsun tıp dışında işin içine hukuk, etik, felsefe, sosyoloji, ekonomi, eğitim yani tümüyle hayat girer. Bu nedenle ülkemizde organ nakli ve bağışı sorununun çözümü için tüm bu alanların dikkate alınması ve bu alanlara ilişkin çalışılması gerekir” dedi. “60 BİN DİYALİZ HASTASINDAN 21 BİNİ BEKLEME LİSTESİNDE” Bekleme listesinde organ bulunma olasılığı hakkında da konuşan Prof. Dr. Demirbaş, “Etrafınıza baktığınızda kaç kişinin cebinde organ bağış kartı varsa organ bulma olasılığınız da o kadar. Çünkü bu organların gökten yağma veya yurtdışından gelme olasılığı yok. Ne zaman insanımız organları toprağa bağışlamak yerine insanlara bağışlarsa, bu oran o zaman artacak. Türkiye'de 60 bin diyaliz hastasından sadece 21 bini bekleme listesine kayıt yaptırıyor. Diğerleri ise hiç böyle bir umudu olmadığı için gidip listeye bile girmiyor.
Çünkü bugün ulaşabildiğimiz en yüksek rakam yılda bu hastalardan topu topu 575'ine vefat edenlerden böbrek nakli yapabiliyoruz” şeklinde konuştu. HER 10 KİŞİDEN 1’İ BÖBREK HASTASI Türkiye'de böbrek rahatsızlığındaki artış hızının çok yüksek olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirbaş, her 10 kişiden 1’inin böbrek hastası olduğunu belirtti. Prof. Dr. Demirbaş, “Kronik böbrek yetmezliği böbrek işlevlerinin ilerleyici şekilde, geriye dönüşü olmaksızın kaybedildiği yaygın görülen bir hastalıktır. Bu hastalık tüm organ ve sistemleri etkiler; hatta yaşamı tehdit eder. Önemli ölçüde iş gücü ve yaşam kalitesi kaybına neden olur. Sıklığı, kompleks tedavileri ve yüksek ekonomik giderleri nedeniyle ülkemiz için ciddi bir halk sağlığı sorunudur” ifadelerini kullandı. “AMAÇ DİYALİZ MAKİNASINDAN KURTARMAK DEĞİL, YAŞAMI UZATMAK” Türkiye'nin her noktasında kaliteli diyaliz hizmetinin verildiğini ifade eden Prof. Dr. Demirbaş, “Öğrencilik yıllarımda hastaların diyalize girebilmesi için çok nüfuslu kişilerin hastalarına öncelik verilmesi için aradığını hatırladığımda geldiğimiz noktanın ne kadar ilerde olduğunu çok net görüyorum. Ancak bilimsel gerçekler bize gösteriyor ki bugün 100 yeni diyalize başlayan hastanın sadece 13 veya 14 tanesi 10 yıl sonra hala sevdikleriyle akşamları yemek sofrasına oturabilecek. Hele hasta aynı zaman da şeker hastası ise sadece 4'ü sevdikleriyle sohbet etmeyi sürdürebilecek. Nakil olan hastalarda ise yaşam süresi tam 3 kat uzuyor, özetle amaç hastayı diyaliz makinasından kurtarmak değil yaşamını uzatmak” dedi. ANA TEDAVİ YÖNTEMİ DİYALİZ
Engelliler tatil yapmak istiyor Engel Tanımayanlar Derneği Başkanı Özkan Gönenç, engelli bireylerin de tatil yapmaya hakkı olduğunu belirtirken engelli turizminin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti
Hüseyin Yerli 0 532 795 8459 & 0 242 746 3635 Yukarı Pazarcı Mh. 4005 Sk. No: 7/A Manavgat- Antalya tyshafriyat@hotmail.com
6
Çağdaş toplum oluşturulmasında, engelli insanların, yaşamın tüm kesimlerine uyumlarının sağlanması çok önemli bir göstergesi olduğunu dile getiren Başkan Gönenç, “Bu insanlarında diğer insanlar gibi gezmeye, tatil yapmaya ve farklı yerler görmeye ihtiyaçları vardır.Birleşmiş Milletler verilerine göre bugün dünyada 500 milyondan fazla insan fiziki ya da zihinsel bir engel ile yaşamaktadır. Çoğu yerde engelli insanlar önceleri sak-
lanan, unutulan veya alt sınıf olarak görülen bir kesimdi. Ne yazık ki hâlen engellilere böyle yaklaşılan toplumların varlığı da bir gerçektir. Engelliler insanların da diğerleri gibi istihdam, seyahat, turizm, alış veriş, boş zaman uğraşları gibi yaşamın birçok kesitlerinde yer alabileceği düşüncesi çok az ilgi görmüştür. Bu nedenle de turizm altyapısını oluşturan ulaşım, konaklama ve diğer öğelerin engelli insanlar tarafından kullanımı oldukça zayıftır” dedi.
çağdaş manavgat gazetesi
DEĞİL BÖBREK NAKLİ Diyalizin kronik böbrek yetmezliğinde hiçbir zaman ana tedavi yöntemi olmadığını belirten Prof. Dr. Demirbaş, “Diyaliz, böbrek nakline kadar geçen sürede hastayı yaşatmak için uygulanır. Organ bulunamadığı için çok sayıda hasta hayatını kaybediyor, bir kısmıysa diyalizle yaşamak zorunda kalıyor. Kalp yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı ve kronik böbrek hastalığında nakil en seçkin ve hayat kurtarıcı yöntemdir. Canlıdan yapılan organ bağışlarında alıcının iyileşmesi pahasına normal ve sağlıklı bir insana majör bir cerrahi girişim yapılması ‘önce zarar verme’ ilkesine ters düşen bir durum olarak algılanabilir” diye konuştu. Nakil sayısını artırmak ve daha çok sayıda hayat kurtarmak için herkesin organlarını bağışlamasını önerdiklerini hatırlatan Prof. Dr. Demirbaş şöyle devam etti: “Hep organ yetmezliğinin en konforlu hastaları olan böbrek hastalarından bahsettim. Zor bir yaşam da olsa diyalizle uzun süre yaşama şansları var. Ya akciğer, karaciğer ya da kalp bekleyen hastalar. Maalesef bu listeler ülkemizde bekleme listesi değil, organ azlığı nedeniyle ölüm listesi. Örneğin; 2014 yılında Sağlık Bakanlığı kalp bekleme listesindeki hasta sayısı 237'dir. Bu hastaların 61'ine nakille yeni bir hayat şansı verirken, beklerken organ bulunamadığı için 150'si hayatını kaybetmiştir.”
Seyahati engelliler için bir hak olarak kabul eden modern toplumlar ve toplumun tüm kesimlerinin bu doğrultuda örgütlenmesi yolunda adımlar atıldığına işaret eden Engel Tanımayanlar Derneği Başkanı Özkan Gönenç, “Dünyanın en büyük azınlığı olarak nitelenen engelliler turizm endüstrisi için dünyanın en büyük özel pazarı anlamına gelmektedir. Engellilerin büyük bölümünün en az bir refakatçi ile seyahate çıkıyor olduğu düşünüldüğünde Avrupa’daki bu özel seyahat pazarının 35 milyon seyahat ve 630 milyon geceleme ürettikleri ortaya çıkmaktadır” şeklinde konuştu. Dünyada engellilere ve özel hizmet ve donanım gerektiren müşterilere yönelik konaklama imkanları oldukça sınırlı olduğuna dikkat çeken Başkan Özkan Gönenç, “Tekerlekli sandaly-
eye geçiş tanıyan odaların adedi çok azdır. Bu bir de, uygun fiyat gözüyle incelendiğinde bu oran daha da küçülür. Benzer şekilde self-catering faaliyetleri olan pek az otel bu faaliyetleri engellilere göre düzenlemiştir. Bu nedenlerden dolayı pek az engelli tüm geçiş imkânlarını ve donanımlarını sunan tesis aramaktadır. Bazıları zemin katta standart bir odaya ve birkaç merdiven basamağına razı olabilmekte, bazen bir-iki gecelik bir seyahat için ortaya çıkabilecek birçok problem göze alınabilmektedir. Uzun kalışlarda da yapılacak bazı geçici düzenlemeler problemlerin bir çoğuna cevap oluşturabilmektedir. Bazen çok iyi donanımlı ve geçiş imkanları olan bir otele, uygun fiyatı olan, ancak daha az donanımlı bir otel tercih edilebilmektedir” ifadelerini kullandı.
haftalık tarafsız siyasi gazete
manavgat
Büyük liderler için kuşkusuz ki matem değil; fikirlerine sadakat gereklidir Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, 10 Kasım nedeniyle yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları ifade etti: O’nu ölümsüzlüğe uğurladığımız günün yıldönümünde hepimize düşen en büyük görev; Atatürk’ü ve en büyük eseri Cumhuriyet’i anlamak, Cumhuriyet’in değerlerini her koşulda korumak, Atatürkçü düşünceyi benimsemek, Türkiye’yi aydınlık yarınlara taşımaktır. O'na ve aziz hatırasına saygının gereği olarak, birlik ve
beraberliğimizi bozmak isteyenlere karşı tek yürek olmalıyız. Bizler Ata’mızın açtığı yolda ilerleyerek gösterdiği amaçlara ulaşmak için çaba göstereceğiz. Demokratik ve laik Cumhuriyetimizi yeni eserlerle yüceltecek, tüm kurum ve kurallarıyla sonsuza değin yaşatacağız. Ulu Önder Atatürk’ün ilke ve devrimleri ise Cumhuriyet’imizi korumak çabalarımızda, yolumuzu aydınlatmayı sürdürecektir. Atatürk Cumhuriyeti’nin çağdaş bir belediye başkanı
Köse, "O, bilgisi, sevgisi, hoşgörüsü, barışçılığı ve demokrat kişiliği ile tüm insanlığın saygı duyduğu örnek bir liderdir” AK Parti Antalya İl Başkanı Av. Mustafa Köse, Gazi Mustafa Kemal'in aramızdan ayrılışının 76. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklama şu ifadelere yer verdi; "Atatürk, üstün askeri dehası ve kararlı duruşuyla, başarılı bir komutan ve lider olarak, milli belleğimizde ve dünya tarihinde saygın bir yer edinmiştir. Atatürk, önderlik ettiği istiklal mücadelesinin kazanılmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu ve ülkeyi muasır
76 yıl önce bugün, toplumun her kesimini kucaklayan dev yürekli, ileri görüşlü, üstün yetenekli, adını dünya tarihine yazdıran büyük bir lideri; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybettik. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için yas günü değil, fikirlerine ve gösterdiği hedeflere ulaşmak için daha çok çalışmamız ve her zamanki gibi bir ve beraber olmamız gereken bir gündür
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Antalya İl Başkanı Av. Mustafa Köse, 10 Kasım münasebeti nedeniyle yayınladığı yazılı basın açıklamasında; “Mustafa Kemal Atatürk, bilgisi, sevgisi, hoşgörüsü, barışçılığı ve demokrat kişiliği ile tüm insanlığın saygı duyduğu örnek bir liderdir” dedi
medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için yoğun bir gayret gösterdi. Bu şuurla bugün bizler, istiklal ruhuna ve kuruluş felsefesine sıkı sıkı sarılarak, Cumhuriyetimizin ideallerini ve hedeflerini, aziz milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için aynı heyecanla, azimle çalışmaktayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurtta Sulh cihanda Sulh ilkesi günümüzde de önemini korumaktadır. Dünya’da mazlumların umudu olan Türkiye, bu
Anaç sığır ve buzağı destekleme başvuruları başladı
mekânında rahat uyu. Bizler emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman olduğu gibi gönülden sahip çıkacak ve sana layık bir ulus olmaya devam edeceğiz Cumhuriyetin erdemine ve temel değerlerine yürekten inanmanın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün düşünce ve eylemlerinin anlamını özümsemiş olmanın gururu ve bilinciyle Ulu Önderimizi aramızdan ayrılışının 76. yıldönümünde bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.
olarak Manavgat’ımızda Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyet’i gelecek nesillere anlatmak görev ve misyonunu yılmadan sürdüreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Türk milletinin ışık kaynağı, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, aydınlık Türkiye'nin sembolü, büyük devrimci ve düşünce adamı Yüce Atatürk'ün gönlümüzdeki erişilmez yeri hiçbir zaman değişmeyecektir. Büyük kurtarıcımız ve liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk… Sen ebedi
ideal ve ilke ile yoluna devam etmektedir. Son dönemde hükümetimizin gerçekleştirdiği büyük reform ve yatırımlarla Türkiye, eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden dış ticarete, kültür ve sanattan bilim ve spora kadar her alanda bölgesinin ve dünyanın farklı bir ülkesi olduğunu ispat etmiştir. Bu şuurla bizler, gelecek hedeflerimize doğru emin adımlarla yürürken, birlikte, beraberlikte, kardeşlikte
Eğitim-İş, Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde, okul müdürlüğü için mülakata girecek öğretmenleri “ulusalcı”, “Alevi militan”, gibi ifadelerle fişleyen Eğitim-Bir-Sen Birecik Temsilcilik Başkanı Nahsan Aydın hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu
Eğitim İş’ ten yapılan açıklamada şunlar dile getirildi; Manavgat'ta anaç sığır ve buzağı Dilekçede, fişleme olayı destekleme başvuruları başladı. 1 nedeniyle Şanlıurfa’nın Kasım'da başlayan başvuruların 31 Birecik ilçesinde Aralık'ta sona ereceği bildirildi yapılmış olan müdürGıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, lük sözlü sınavlarına anaç sığır başı 225, buzağı başı 100 şaibe karıştığı, lira destekleme yapıyor. Manavgat öğretmenlerin tek tek Süt ve Süt ürünleri Üretici fişlenerek müdürlük Birliği(MASÜB) Başkanı Bilal Ay, sözlü sınav komisyyaptığı açıklamada, anaç sığır ve onunun etkilenmeye buzağı destekleme başvurularının çalışılmasının, sübjektif başladığını, son başvuru tarihinin 31 bir değerlendirme yönAralık olduğunu söyledi. Bakanlığın, temi olan sözlü sınavın 2 yıldır anaç sığır başı 225, buzağı geçerliliğini ve başı 100 lira destekleme yaptığını be- güvenilirliğini ortadan lirten Ay, ödemelerin 2015 yılında kaldırdığı kaydedildi. yapılacağını kaydetti.Geçen yıl 567 Fişleme belgesinde anaç sığır ile 604 buzağı öğretmenlere: “…Alevi başvurusunda bulunulduğunu bemilitan. Türk faşisti. İki lirten Ay, Manavgat'ın 2013'te 575 bin yüzlü. Tutarsız. Ülkücü lira anaç sığır desteği parası aldığını militan. Çok tehlikeli, kaydetti. kesinlikle
ısrarcı olmaya devam edecek, özgürlüklerden, temel haklardan, ileri demokratik standartlardan asla taviz vermeden, barış, huzur ve emniyet içinde Antalya'yı ve Türkiye’yi büyütmeyi, yüceltmeyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu düşüncelerle, vefatının 76. yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i ve tüm silah arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi, gazilerimizi tekrar şükranla ve rahmetle anıyorum."
Eğitim İş: Skandal fişlemeyi yargıya taşıdık
değerlendirilmemeli. Dengesiz…” şeklindeki ifadelerle hakaret edildiği vurgulanan dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Şüpheli Nahsan Aydın, bu hazırladığı belge ile müdürlük mülakatına girecek olan öğretmenleri tek tek fişlemiş, aynı zamanda kişiye özel bilgilerini açığa çıkarmış, müdürlük sınav komisyonunu olumlu/olumsuz yönde etkilemiş, öğretmenlere yönelik aşağılayıcı ifadeler kullanmıştır. Şüpheli bir nevi, tarafsız olması gereken
müdürlük sözlü sınav komisyonuna, Eğitim Bir-Sen sendikasının taleplerini, diğer adayları fişleyerek, ayrımcılık yaparak dikte etmiştir. Kutsal bir meslek olan öğretmenlik mesleğini icra etmekte olan meslektaşlarını, yalan yanlış çeşitli sıfatlarla ayrıştırmış, bu öğretmenlerin çoğunun ülke genelinde ve bulundukları çevrede veli ve öğrencilere olumsuz olarak tanıtmıştır. Şüphelinin eylemlerine uyan ilgili ceza maddelerinden kamu davası açılmasını talep etme zorunluluğu doğmuştur.”
çağdaş manavgat gazetesi
MANAVGATSPOR 1 – TİRE 1922 SPOR 2 SPOR Toto 3'üncü Lig 1'nci Grup'ta mücadele eden Manavgatspor, sahasında Tire 1922 Spor'a 2-1 mağlup oldu Karşılaşma Manavgatspor'un top atışıyla başladı. 43'üncü Manavgatspor atağında Şerif'in sağ kanatan ortasına Oğuz vurdu kaleci kurtardı. İlk yarı her iki takımda gol poziyonlarını değerlendiremdi ve ilk yarı 0-0 berabere bitti. İkinci yarı her iki takımda baskılı oynadı. Tire atağında 55. dakikada Özcan'ın ortasına Can topu ağlarla buluşturdu. 0-1. Manavgatspor atağında 71. dakikada Oğuz'un pasına kafa vuran Reşit topu filelerle buluşturdu, hakem ofsayt bağrağını kaldırdı. 73. dakikada Deniz'in pasını Fatih Arat topu ağlara gönderirken, hakem ofsayt bayrağını kaldırdı. Manavgatsporlular hakeme uzun süre itirazda bulundu. 82. dakikada Manavgatspor ataklarından ceza sahası içinde Fatih Özdemir, Fatih Arat'a faul yaptı. Hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı kullanan Arat topu ağlara göndererek durumu 1-1 yaptı. Tire ataklarından 88. dakikada Manavgatspor'da Fikret'in hatalı geri pasında kaleciyi geçen topu Muhammed ağlara gönderdi. 1-2. Karşılaşma da başka gol olmayınca maç Tire 1922 Spor'un 2-1 üstünlüğü ile sona erdi. STAT: Evrenseki HAKEMLER: Erhan Sönmez(xxx),Rüştü Baykal (xxx), EmreAkova (xxx) MANAVGATSPOR: Veysel(xx), Fikret (xx), Aykut Eren (xx), Ömer (xx) (Dk.69 Atakan), Baran (xx), Oğuz (xx), Feyyaz Belen (xx) (Dk. 59 Adil), Fatih Arat(xxx), Deniz (xx), Reşit (xxx), Şerif (xx) TİRE 1922 SPOR: Samet (xx), Aykut Alçin (xx), Serhat (xxx), Fatih Özdemir(xx), Taha (xx), Hakan (xx), Mert Hakan (xx), Özcan (xx), Feyyaz Yaşar(xx), Fatih
UZAYLAR Oto Kaporta Doktoru (Çengerli) Hüseyin Uzun Eski Sanayi Sitesi 2. Blok No: 18 0 242 743 10 38- 0 535 432 14 59 Manavgat/ Antalya
Cafe & Brasserie
Reyhan Özen 0 530 566 2645 & 0 242 742 9085 A. Pazarcı Mh. 1001 Sk. No: 85 (eski balık hali) Manavgat/ Antalya
7
haftalık tarafsız siyasi gazete
reklam
Öz; Atatürk, çağın ruhunu ortaya koyan düşünceleri ile çağının liderinde ayrılmaktadır Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete intikalinin 76. yıldönümünde, saygı ve rahmetle anıyorum. Atatürk, bütün insanlığın sevgisini ve saygısını kazanmış bir liderdir.Türk milletinin refahı ve mutluluğu için sürekli yeniyi ve mükemmeli arayan Atatürk, çağın ruhunu ortaya koyan doğru, gerçekçi ve bilimsel yaklaşımları, evrensel fikirleri, meşruiyetçi çizgisi, insani değerlere ve özgürlüğe olan bağlılığıyla, dönemin diğer liderlerinden ayrılmaktadır. Milletimize ve Ordumuza önderlik ederek yürüttüğü istiklal mücadelesi, hür ve müstakil yaşama kararlılığındaki Türk milletini hakkı olan aydınlık yarınlara, imkan ve şartlara AK Parti Manavgat İlçe Başkanı Hasan Öz, 10 Kasım nedeniyle yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları dile getirdi:
8
kavuşturmuştur.Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucularının bugünkü nesillere armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin büyüklüğünü, gücünü, özgüvenini, tarihteki ve uygarlığın gelişme sürecindeki rolünü gösteren bir eserdir. Cumhuriyet'in kuruluşuyla belirlenen ideallere ulaşma bağlamında temel hedefimiz, ülkemizin Atatürk'ün öngördüğü muasır medeniyetler seviyesini geçmesini sağlamaktır. Bu hedefe doğru yürürken, Yeni Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde gelişmesi, büyümesi, modernleşme sürecinin devam etmesi elzemdir. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu, milletimizin unutulmaz lideri, büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, O'nun şahsında dava ve silah arkadaşlarını, istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha sevgi, saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.
AK Parti’ den 5 kongre birden
Ömer Esen, Kaş’ta ise Mutlu Ulutaş delegelerin desteği ile yeniden ilçe başkanı seçildi. AK Parti Alanya İlçe kongresinde ise iki liste yarıştı. Mustafa Berberoğlu ile Sabri Tos’un Oldukça hareketli bir haftasonu geçiren AK yarışında Parti, ilçe kongrelerine Korkuteli, Elmalıdelegelerden 255 Finike,Kaş ve Alanya ile devam etti güvenini alan Berberoğlu, 82 Korkuteli’nde İlhami Yıldırım, delegenin oyunu alan rakibi önünde Elmalı’da Ali Gökçe, Kaş’ta Mutlu seçimi kazanarak yeniden başkan Ulutaş, Finike’de Ömer Esen tek liste seçildi. ile girdikleri seçimlerde güven tazelTEŞKİLATLARA TEŞEKKÜR ETTİ erken çoğunluğun oylarını alarak AK Parti Antalya İl Başkanı Av. yeniden başkan seçildi. Mustafa Köse, “Akdeniz kıyı İlçe kongreleri startını 6 Kasım şeridinde AK Parti'nin belediye Perşembe günü Demre’den vererek kazandığı tek il Antalya'dır. Tüm Akbaşlayan AK Parti haftasonu 5 ilçe deniz ve Ege sahilinde AK Partili olakongresini birden tamamladı.8 Kasım bilen tek belediye Antalya Büyükşehir Cumartesi günü ilk olarak Korkuteli Belediyesi olmuştur. Türkiye'de ilçe kongresi gerçekleşirken ardından sahiller denilince akla Antalya geldiği Elmalı ilçe kongresi gerçekleştirildi. için dikkat edin seçimlerden sonra Kongrelere katılım yüksek olurken hiçbir siyasi parti 'Sahiller bizimdir' salonlardaki coşku üst diyememiştir. Onların bu ayrımını elseviyedeydi.Korkuteli’nde tek listeyle lerinden alan sizler oldunuz, sizlerin gidilen seçimde İlhami Yıldırım gayreti oldu, sizlerin başarısıyla güven tazelerken Elmalı’da da Ali oldu” ifadeleri ile teşkilatlara Gökçe delegelerin desteğini alarak teşekkür etti. yeniden ilçe başkanı seçildi. İl Başkanı Mustafa Köse, “Türkiye'de ALANYA’DA İKİ ADAY YARIŞTI siyasette geçmişten buyana çok 9 Kasım Pazar günü ise oldukça hızlı önemli bir mücadele yaşanıyor ve bir gün yaşayan AK Parti’de ilk adres yaşanmaya devam edecek. Eski Finike olurken ardından Kaş ve gazetelere bakarsanız bugün Alanya ilçe kongreleri Dış İşleri yaşananların geçmişteki aynı zihBakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da niyetin hizmetlerin kesilmeye katılımı ile gerçekleşti. AK Parti İl çalışıldığını göreceksiniz. Şimdide Başkanı Av. Mustafa Köse ve AK Parti yapılan hizmetlerin önünün kesilmAntalya Milletvekili Gökçen Özdoğan eye çalışıldığını görüyoruz. Biz Enç’in de katılımı ile gerçekleşen teşkilatlar olarak hep bir ve beraber Finike kongresine tek liste ile giren olmaya gayret edeceğiz” ifadelerini
çağdaş manavgat gazetesi
kullandı. ÇAVUŞOĞLU: HEDEFLER TESADÜF DEĞİL Finike,Kaş ve Alanya ilçe kongrelerindeki konuşmalarında 12 yıllık AK Parti iktidarı boyunca yapılan hizmetleri herkesin çok iyi bildiğini ifade eden Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye'nin her yerinde AK Parti kongreleri demokrasi şöleni şeklinde yapılmakta. Milleti her yerde en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Başarının sırrı birlik ve beraberlikten geçmekte.Türkiye'nin 2023 ve 2071 hedefinin tesadüf değildir.Türkiye tüm zorluklara rağmen yoluna devam ediyor. Türkiye, dünyadaki mazlumların sesidir. Sesi olmaya devam edecektir. Zalimlerin karşısında Türkiye, her zaman mazlumların sesidir. Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da, Libya'da, Yemen'de, Arakan'da, Somali'de, Sudan'da, Filistin'de, Gazze'de. Görüyorsunuz İsrail'in pervasızlığını. Görüyorsunuz İsrail'in Mescid-i Aksa'ya küstahça saldırısını. Bunu sürekli gündemde tutacağız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne de ileteceğiz. Mescid-i Aksa'nın şimdiki koruyucusu Ürdün Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Katar Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Sessiz kalmayacağız. İşte böylesine ahlaksızlıklara sessiz kalmayan bir Türkiye var. Milletinden aldığı destekle susmayan bir Türkiye var. Bunun temeli, kökü sizsiniz." Yönetimlere girmeyenlerin aynı hevesle çalışmaya devam etmesi gerektiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Bazı arkadaşlarımız ‘Biz neden yokuz’ tartışmalarına girmesin. Bugüne kadar hizmet eden tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bugün burada bir nokta koymuyoruz. Bugün yeni bir başlangıç yapıyoruz” ifadelerini kullandı.