O. Zeki EFEOGLU
(ikinci Bask1)
KlZil AHTAPOT UN KOLLARI Rusya ve Kızıl Çin'in Türkiyedeki Faaliyetl eri
i,stanıbu l
-
1978
Dizgi
•
Basla
:
UGUR Matbaası
Gi R
Ş:
Elinizde�i bu kitap, bugüne •kadar neşred:i lmeyen ve sikala; r la objektif olarak e·l e a l ınmış, sosya(ii:zm perdesi at1kasında faal iyet gösteren solcu ve komıünıistler1in ger· ÇE.'k yönlerini bütün ç ıplaıkl ığiyle ortaya koymuştur. Bu
kitapta:
Rusya ve Kızıl Çin'in Türıkıiye'de sahneye ·koydukları oyunl arın i çyüzünü, komünist ihtıilal•iıni nası l hazırlamağa çal ı ştı ık ları n ı , bilereık veya •!Jı ilmiyerek bazı Balbıali basını n ı n solcu ve ıkomünistler i nası l besleyip desteklediklerini ıkomünistlerin kiml • iıklerini , yabancı devletlerden aldıkla rı paral a• rı ve hangi metotlarla çal ıştıklarını, ·ibret ve deh şetl·e okuyacaıksınız. Yı- l larca s aklıyacağınız ve nesı i lden nesHe :kalacaı k o lan ıbu ·k:itapla, tarıihe ve asi·l Türık milletine ıbi r neıbze hiz met edeibi l i rsem, ıbundan mutluluk duyacak ve bahtıiyar olacağım. Saygı larımla O. Zeki EFEOGLU N ot : Bu ıkitapta ele alı nan olaylar 12 Mart 1971 yl l ı önce sine aittir. '
3
1965 yılında yayınlanan istatistiğ·z göre Türkiye'de, Moskova Komünist Parti sine bağlı 1200 üye
var.
RUSVA, 27 MAYIS iHTilALiNDEN SONRA ORDU'NUN iŞi SiViL iDAREVE DEVAETM EMESi iÇiN 500 Mf·lVON DOLARLIK YARDIM VADETMiŞTi
1920 yı l ı ndan bu yana faal·iyet gösteren mücessel ko münistler çeş• i tl· i dergi ve gazetel ·erde "Esıkıi Tüfek· ad ı al tında boy gösterm işler ve çeşitlıi yazılarla gençliği tah rik etmişl erdir. Yıllarca Atatürk'çülürk perdesi arıkasında faaliyette bu lunan ıkomünistler, 27 Mayıs i htiHHinden sonra çal ışmala rını genişletmişler ve 1961 Anayasasının açıık lığı ndan ·i s tifade ederek, illegal çalışmaların ı leg• a l hale getıirmişler dir. Bu teşh islmizi, Dev-Genç ad ı altında faaliyet gösteren v·e Mao'cu oldukları bil inen grubun çıkardığı kitabın önsö zünde bizzat kendileri doğruluyor. (1) .. _ 27 Mayıs Anayasasının sağladığı nisbi özgürlük ortamı içinde, Türkiye solu sınırlı da olsa legal çalışma olan&klarrna sahip oldu. Çeşitli küçük burjuva sosyalist fraksiyonları ortaya çıktı. Belirli ölçüde bu akımların etki si altında kalsa da, Türkiye Üniversite gençliği, sosyalist gençlerin öncülüğünde bağımsızlık bayrağını yükseklerde t�tmaya çalıştı. Bu mücadelesi ile Türkiye'nin politik ha yatını önemli ölçüde etkiledi. Gençliğin yarattığı kıvılcım, giderek işç i ve köylü yığınlarını da sardı ...,
Aynı ·kitabın birinci sayfasın ı n ilık paıragrafı ise şöyle:
_ ilk Fikir Kulübü, Demokrat Partinin son yıllarında bir küçük burjuva aydınlar hareketi olarak Siyasal Bilgi ler Fakültesinde eyleme geçti. Cumhuriyet Halk Partisi ..
( 1 ) Kurtuluş Yayınları: (Türkiye'de Devrimci Mücadele ve DEV-GENC)
5
paralelinde Demokrat Partiye karşı yürütülen muhalefe· tin bir parçası olmaya çalıştı » ileride teferruatı ıile ele alacağ ı m ız anarşi·k olayların müseb:bibleri , 1961 Anayasasında nas ı l faydaland ıı k larını sarih olaraık anlatmakta ve başarı ları ıile övünç duymak tadırlar. Yı llardanberi Türıkiy·e 'de vukubulan her olaydan fay dal·a nmak 'isteyen Rusya, 27 Mayıs i ıh ti liHinde ortaya çık mış ve M il l i Biri iı k Komitesine -Orta Doğu'dak·i her as keri yönetime yaptığı gi ıb i- yanaşmaya çal ışmışsa da merhum Cemal Gürsel'; i n müdaıhal.esiyl·e bu mentur eme l·i nde muvaffak olamam ıştı r. Cemal Gürsel bu hususta yap m ı ş olduğu bir açııklamada şunları söylem iştir: (2) cc- Rusya, Ordunun işi sivil idareye devretmemesi, için, ihtilal hükümetine SOO milyon dolar yardım vaad et· ti. . » Her zaman Türkiye'deki •anarş ı iık olayların 1içinde bu lunan Moskova, 27 Mayıs i hti l a l i nden sonra ıişi daha çok azıtmış \'e ı komünizm iht i lalı i için Türkiye'deki solcu ve ;komünistleri faaliyete geçirm i ştir. ...
.
SOLCU VE KOMÜNiSTLERiN GAZETELER i N i BUGÜNÜN KOMÜN isrT DÜŞMANI GAZETELER DiliYOR VE BASIYORLARDI Türıkiye'de'k i komünistler- i _- masum birer vatansever o larak g·östermeık isteyen ıbi r kısım Baıbıa l i basın ı , gaflet ve dalalet içinde bulunan sözüm ona bazı aydınlar, bilerek veya f>,ilmeyerek komünistlel"in ekmekleri ne yağ sürmüş ler ve on lara bir nevi yardı mcı olmuşlard ı r. Ne hazıi·ndir ki, solcu ve komün istl ·e rin organı olarak çıkan ıbazı derıgi ve gazeteleri,bugün anarşistlerin ı b i r· numara l ı düşmanı olarak görünen bazı gazeteler kendi matbaalarında d izmiş ve basmışlard ı . Bu konuda birkaç ör.nelk ver e !<im: 2) Hürriyet Gazetesi: 1 5 Haziran 1962
6
DEVRi M GAZETESi Sahibi: Cemal Reşit Eyüpoğlu, Genel Yayın Müdürü, Doğan Avcıoğlu olan bu haftalık gazete, Kızıl Çin'in gö rüşl e ri n e bağ lı grubun bir kısmını temsil etmiş ve Do· ğan Avcıoğlu'nun Başkanlığı altında bulunan «Milli Kur tuluş Cephesi>• etrafında birleşmiştir. Gazete: ccAnkara'da yayınlanan, Adalet Gazetesi matbaasında dizilmiş, tertip edilmiş ve Hüriyet Gazetesi matbassında basılmıştır...
iŞÇi-KÖYLÜ GAZETESi : Bu gazete, Doğu Perinçek'in etrafında bulunan «Pro leter Devrimci Aydınlık» grubuna bağlı Dev-Genç tarafın dan çıkarılmıştır. Kızıl Çin görüşlerifte bağlı olan bu Mao' cu gazete onbeş günde bir çıkmış, komünist ihtilaline ze min hazırlamak için Türkiye'nin pek çok yerinde dağıtıl mı ştı r. Deniz Gezmiş ve israil Konsolasunu kaçıranlar bu gazete etrafında toplanmışlardır. Gazete: ccAnkara''da yayınlanan Adalet Gazetesi matbaasında dizilmiş, tertip edilmiş, ve CHP.'nin Ulus Matbaasında basılmıştır. Son üç sayısının dizgi ve baskısı tamamen CHP.'nin Ulus matbaasında yapılmıştır.••
PROLETER DEVRiMCi AYDI NLI K Haftal ık olarak çıkan bu dergi, işçi-Köylü gazetesi nin devamıdır. Aynı grup tarafından çıkarılmıştır. Dergi: CHP.'nin Ulus matbaasında basılmış ve dizilmiştir.
ileride çeşitl • i vesiık alarını vereceğimiz olayların yanı sır a. solcu ve komüllistler, her yola başvurmuşlar, TAT, tiyatr o ve si nem ay2ı d a el ·cıtmışl ardı . Bu arada S ol prop a g and ası yapa n tiyatr o ve si n emala rda oyn an an piyes ve fil mleni hükOmetin yasaklamasına rağmen Danıştay bun lar ı serbest bı ı rakıyordu. Bir örnek: ,
Devaml ı olarak sol eğ i l'iml i fil ml·er çevirmiş olan Yıl maz Güney [Yılmaz Pütünnn çevirmiş olduğu •Umut• fil7
mi, sol p ropaganda yapmaktan dolayı hükumet tarafından yasaklanm ı ş ve bu y as aık ıkararı, Danıştay tarafından kal d ırılarak, fi lmin oynatılması se11best ıb ı.raık ı l mıştı . (3) Fı i lmin , sol basında methiyesi de yap ı ldığı için Rus lar, ı b ir hey et tarafından filmi tet'k·i k ettirmişl·er ve sol propa gandasını beğenereık filmi,250 ıbin l·iraya satın al mışlar dır. Olayı bir övünç ık aynağı ola rak bel·i rten gazete, haberi şöyl·e verı i yordu. (4) ((- Oynatılması sansür tarafından yasaklanan ancak daha sonra Danıştay tarafından serbest bırakılan "Umub filmi bütün "Sovyetler Birliği ,nde oynatılmak üzere Rus· lar tarafından 250 bin liraya satın alınmıştır. Önceki gece "Umub filmini Güzel Sanatlar Akademi sinde seyreden Sovyet Büyükelçiliğine mensup bir heyet, filmi çok beğendiklerini açıklamışlar ve baş oyuncusu yö· netmeni olan Çirkin Kral Yılmaz Güney'i tebrik etmişler· dir ... ,, Rusya bu filmi satınalmış ve Rusya'da büyük propa· gandalarla i lan etm iş ve bütün sı l nemalarmda oynatmıştır.
RUSYA. TÜRKiVE'DEKi SOLCU GAZETE VE DERGiLER i DEVAMLI OLARAK BESLİYOR VE PARA DAGITIYORDU ... Türkiye'de yayı nlanan bazı solcu ıkitap ve dergi l eri, Rusya ·desteklemekte ve bunlar için d�vamlı olaraık para ödemektedir. Türkiye'de komünizm i hti lalini gerçekleştirmek ama cıyla, her yola başvuran Mo&kova, 1961 Anayasası 'nın açıı k l ığ ı ndan istifade etmesini b i l mi ş ve bundan büyük faydalar sağlamıştır. (3)
Yılmaz Güney, komünist anarşisılere a rdım etmekten dolayı tu tuklanmıştır. Güney, kom ü n izm p ropagandası yapmaktan dolayı daha evvelce tevkif ed ilmiş ve 1 yıl 7 ay hapis cezası a l mıştır.
(4) Saklambac Gazetesi: 16 Ocak 1 97 1
8
Daha ewelce de söy·l edıiğimiz gibi, bugü n Tü11kiye'de vuku bulan her türlü anarşi k o l ay ların arkasında Moskova bulunmuş ma nen ve m addeten destekl e miştıi r . Şimdi bu �d diamı za bir misa l olarak Yeni Gazete'de ·Altına Hücum .. baş lığı a ltında yayın lanan bir makaleyi beraberce okuya lı m : (5)
ccSon zamanlarda bazı yazarlarımızın dış ülkelerde de eserlerinin tercümeleri yapılıyor. Bu, yazarlar hem memle ketimizi dışarıda tanıtmış oluyorlar, hem de telif hakkı alı· yorlar. ilk bakışta bundan fazla sevinilecek bir şey olmaz. Fakat bir de madalyonun ters tarafı var. işte işin orası yürekler acısı . . . Önce dı' memleket neresidir? O noktada anlaşmak lazımdır. Fransa mı Hayır. Almanya mı? Hayır. Ya neresi el·iyeceksiniz. Genellikle bu dış ülke, ya Rusya'dır, ya da onun uydu su olan demir perde gerisi, başka bir ülkedir. Siz Türkiye'de ağzınızia kuş tutsanız, dünyanın en ede bi, en felsefi, en siyasi eserini yazsanız, size aldıran ol maz. Lakin mesela Vietnam savaşında Vietkong'ların na sıl kahramanca dövüştüklerini kaleme alın ve bunu iste diğiniz kadar acemice yazınız, bu yazınıza derhal ya bir Sovyet dergisinöe, ya da Azerbeycan veya Bulgar yayının· c!a derhal yer alır. Hele bu arada Amerikan düşmanlığını da savunuyorsanız, Rusya'da zamanla sizin hesabımza iyi bir telif hakkı toplanmış olur. Sovyetler, telif hakkını döviz olarak sahibine başka memleketlerde ödemezler. Bu parayı alacak kişilerin, Sovyet Rusya'ya gi derek, onu orada harcamaları şarttı r. işte son zamanlarda bir çok Türk yazarının dış ülke lerde yayınlanan sözde eserleri çoğunlukla bu çeş itten e serlerdir. (5) Yeni Gazete: 18 Haziran 1 966
-
( H i kmet Bil)
9
Görülüyor ki, Sovyetli komşularımız için önemli olan edebiyat veya fikir değildir. Onlar sadece kendi propa· garıdalarına bir çeşit prim ödemektedirler. Şimdi Türkiye'nin sesini dışarılarda da duyurmak kis vesi altında bir nevi Altına Hücum devam etmektedir. Türkiye'yi setalet içinde, ağaların kulu, evsiz barksız, bitli, ahlaktan yoksun bir memleket gibi gösterebilen, hele onu, bu hale Amerikan sömürgecilerinin soktuğu teşhisini koyan her Türk yazar ister acemi olsun, ister usta olsun hemen eserleri dış ülkelerde yaymlanmış bir büyük üstad olmağa adaydır ... işin üzülecek kayda değer bir tarafı da, son zaman larda solculuk adına bu günahı işleyenierin habire çoğal dıklarıdır. Eğer solculuk bu ise, gerçek solcuların nasıl oluyor da yüzleri kızarmıyor? Vicdanları sızlamıyor? Işte işin an· !aşılması güç olan yönü budur.,, Yuık arıda:k i ıbu açı ı k seçik beyanatın , M oskova'n ı n Türkiye i l e il gi' l i, diğer faaliyetlerinden bazı larına da bir göz ata l ı m . Daha evveloe de bel irttiğimiz giıbi Gernal Gürsel ver miş olduğu bı i r beyanatta, şöyle diyordu: (6) "Ordunun işi sivil idareye devretmemesi için, Rus lar, ihtilal hükümetine SOO milyon dolar (10 milyar lira), yardım teklif ettiler.,, ,
Gürsel bu açıklamayı Tandoğan'da bulunan Astsubay gaz inosunda yapmıştır. Gernal Gürs-el 'in bu korıkunç beyanatından bir müd det sonra Yeni lstanlbul Gazetes'i, büyüık manşetlerle şu haber i veriyordu: (7) "Rusya'nın 27 Mayıs ihtilalinden birkaç hafta sonra sabık MBK Hükümeti emrine sarfiyatı serbest olmak üze(6) H ürriyet Gazetesi: 15 Haz i ra n 1962 (7) Yeni i stanbul Gazetesi: 12 Eylül 1966
10
re SOO milyon dolarlık (takriben 1 0 milyar l ira) bir para teklif ettiği öğrenilmiştir. Teklif ilk olarak sabık Rus Başbakanı Nikita Kruşçev tsratından Birleşmiş Milletler toplantısı sırasında devrin Dışişleri Bakanı Selim Sarper'e yapılımıştır. Sarper'e yapı lan tekliften bir sonuç çıkaramayan Rus'lar ikinci ve üçün· cü tekliflerini MBK Hükümetine ve Cemal Gürsel'e Anka ra Büyükelçileri Nikita Rijov vasıtasıyla tekrarlamışlardır. Rus'lar SOO milyon dolarlık para teklifi mukabilinde o zamanın hükümetinden şu şartların yerine getirilmesini istemişlerdir. 1 Türkiye tamamen N ATO'dan ayrılacak. 2 Türkiye'deki bütün Amerikan üsleri sökülecek. Ticari münasebetlerde Rus'lara öncelik tanına· 3 cak ve iktisadi gelişmelerde Türk-Rus ortaklığı olacak. -
-
-
Türkiye'nin bu şartları yerine getirmesinden sonra Rus'lar c!la Kafkasya'daki Rus üslerini kaldıracaklarını ve en yakın askeri tesislerin 300 kilometre uzakta bulunaca ğını vaad etmişlerdir .. Rus'larrn devamlı şekilde yaptıkları bu teklifler, M BK hükümeti tarafından reddedilmiştir.,, Rus'ların bu teıkliflerinin reddedilmesinde, C emal Gür· sel 'büyü1k rol oynamış ve teıkliFin görüşülmesine dahi lü zum olmadığını bildirmiştir. Bu teıklıif, Cemal Gürsel'i· n üze ııinde geniş etkiler yaratmış Rus'ların hu cüretlerini haya· tının sonuna ıkadar unutamamıştır. Ruslar ıbu tek l iflerind3n sonra gene boş durmamış lar ve devamlı olarak, çeşitH yollardan Türki· ye'de para dağıtmışlardır. Bu konuda basında çıkan bazı
haherl·eri
gene heraıberce ıizlıiyelim. (8)
ccMoskova'nın talimatı mucibince, Türkiye'deki kızıl ajaniara SO milyon gizlice dağıtıldı.,, (8)
Bugü.n Gazeıesi: is Aralık 1 966
11
ccSovyet Basın ve Kültür Ataşeleri ile Tass Ajansı mu habirleri, devamlı olarak müseccel komünistlerle temas ediyorlar.» Sovyet Rusya'nın, memleketimizdeki komünist faa liyet ve propagandaları organize eden şahıslara, bu sene içerisinde tekriben 30 milyon liralık yardım yaptıği endi rekt yollarla tesbit edilmiştir. Sovyet Başkonsolosluğu'nda daha evvel ihdas edilen Basın Ataşeliğiyle beraber, geçen sene kurulan Kültür A· tsşeliği ve Tass Ajansının Ankara ve istanbul muhabirieri marifetiyle, mücessel komünistlere devamlı olarak kül liyetli para ödemektedirler. Bu beslenmelere mukabil de, bilhassa tiyatro ve sinema alanında, geniş çapta y1k1cı fa aliyetler yürütülmektedir. Ge9en senelere nisbetle, Türkiye'deki komünist ce· reyanların daha çok artmasına sebep olarak, Sovyetlerin büyük miktarda para ak1tmas1 gösterilmektedir. Bilhassa izmir Enternasyonal Fuarındaki Sovyet Rusya Pavyonu ile Romanya, Çekoslavakya, Bulgaristan, Polanya ve Doğu Almanya gibi peyk memleketlere ait sergilerin reklami bahanesiyle milyonlarca lira para dağ1tıldığ1 siyasi polis tardından tesbit edilmiştir. Rusya ve demirperde gerisi memleketlerinin pavyon reklamiarına ayrılan 10 milyon lira, komünizm propagan· cl�sı yürütecek belli şahıslara dağıtılırkerı- ne şekilde ha reket edecekleri de dikte edilmektedir.
MOSKOVA, 1965 YILINDA TMF'NA OSMANLI BANKASI VASlTASlYLA PARA GÖNDERMiŞTi. Bıi l ı indiği g i bi , 1 965 yıl ı nda Moskova'dan TMTF'na Os man l ı Bankası vasıtasıyl a gönderi len paralar, yan l ı ş l ı kl a M NB'ne g ı i tm iş v e böylece, Rusya'n ı n gönderdiği paralar meydana ç ı ıkmıştır. Mosıkova'dan Osman l ı Bankası vasıtasıyla gönderi l en pa ra l a r şöyledi r:
12
25.8.1965 tarihi nde 2500 dolar, 28.11.196S'te 204 do lar ve gen e ayn ı tari hlerde de SOO dol arlıık bi r çek gelmiş tir... M TIB Başkan l ı ğ ı , M os· k ova'dan gönderilen ve yan l ı ş l ıık l a Federasyon ye�i ne kendilerine gelen bıı para ları, noter vas ıtasıyla almış ve 2SOO doları da, yan l ı ş lı ğ ı haber c.:ıl an M i l li Tü11k Talebe Feder·asyonu alm ı ştır. Noter vası tasıyla al ınan bu paralar, bütün ves.i kalarıyla bası na açı ık l anmış ve o gü nün Federasyon ıidareciJ.eri n i n , Moskova' dan nas ı l beslend ikl eri böylece meydana ç ı km ıştır. Bu arada R usya'nı n Türkiye'de dağ ı ttığı diğer paralar dan da hi11kaç örnek daha verel 'i m . (9)
DIŞ HABERLER SERViSi ccBuradaki tarafsız bir kaynak, Türkiye'deki sosyal çalkantıların mesnedinin, Türkiye'nin şimalinde bulunan Rusya olduğunu ve ihtilal tatbikatının meydana gelebil mesi için birkaç senedenberi Rus Gizli Jstihbarat Teşki liirtının bu hareketi sevk ve idare edebilecek, üst kademe ye bol miktarda tahsisat verdğini açıklamıştır. Aynı kaynak, Rusyaların isviçre'�e bulunan bir Ban ka ile aniaşmış olduğunu ve bu Bankanın yüksek fiyatlar la Türk parası topladığını belirtmiştir.» Gazete bundan sonra Türk paralarının bir yatırıldığım ve bu paraların ekseriyetle SOO'er olduğunu belirtmiştir.
bankaya liralıklar
DEM i RPERDE ÜLKELE R i N i N FUAR DAKi PAVYONLARI iÇiN SO M iLYON LiRA REKLAM PARASI AYRlLMlŞ VE BU PARALAR BELi R Li KiŞiLERE DAGITILM IŞTIR. Rusya'n ı n gi r-işti ğ i bu teşebbüsle. r in yanısıra, (9)
bil·in-
B.zını Anadol u Gazetesi: 1 1 Temmuz 1970
13
d i !}i g i bi 1965 yılında Türkiye'ye Moskova Devlet Sirıki gel miş ve yapmış old uğ u yüzbi nlerce l 'i ral ı k has ı la t Türkiye' de kal mıştı. izmi r Fuarında, istanibul ve Ankara'da da gösterınerde bulunan bu sirkin bütün hasılatı, Türıkiye'deki so lcu ve ·komün i·s tlere d ağ ıtl'lmı ştı r. Bugün es�isi g ·i ıbi solcu ve ko müoist yazar·lara ödenen telif ü cretleri Moskova'da değ ıi l Türıkiye'de ve diğer dış devletleroe ödenmekte ve Suri ye den Türik paraları toplanmaktad ı r. Moskova'nı n Türkiiye'de dağı·ttığ ı paraları n bilı i nen bir kısmın ı burada açı •k lamış bul,unuyor ve böylece ma·sum di mağ l arı uyarıyoruz.
14
SOLDAKi ILK ÇATLAMA 1965 YILINDA BAŞLAMlŞTI Bi rıkaç örneğ•i ni verdiğ i mi z olayları n yanı sı ra, ele ald ı ğ ı mı z ıkonuyu daha iyi bel·i rtebi l mek v- e anarşiık olayiann temelin de yatan tahrıi kleri anlatabilmek için, önce Türtki· ye'deki sosyal ist ve komünistl ·erin faal ıi yetleri hakıkınd a kı saca mal umat verelim: 1961 Anayasas ı ndan istHade ·etımesıini bilen sO'Icular, 1961 Anayasasının açııklandığınıdan faydalanmışlar ve böy lece i'lk ı ıkurıulan Tünk · i yıe işçi Parti si 'ni e l e geçıirerek bura da legal faaHyetlerıine başlamışlardı •r. 1920 y ı l ı n dan bu yana, Tur�i y·e 'de •i 'lık defa solcu ve ko· mün istler bi r p arti bünyesi d n e toplanmış ve böyl ece legal şeki lde Moskova komü n i zmi ·lehi ne çalışma •içıine girmiş leroir. Türkiye işçi Partisi (TiP) R u sya'ya ı b ağlı di ğer sosya· l i st ve komün i st partiler gibi , Kommi: ntem'•i n 1935 yı lında yap ı lan VII . topl antısında a l man ıkarariarını uygu l amış ve Türıki y•e şartları i çıinde (Anayasaya ti tıizl iıkl·e ıbağ l ı ,kalarak) p�rlamenter si stem ıiçinde faal.iyet •göstermi şti r. Yi ne bu ıkararlar ölçüsünde demokreısını n eksiı k siz uy gu l anması :n dan çalışmak, faşıi�me vıe gerioil• i ğe karş ı cep•lıe birl iği •kurmaık, demokratiık parti ler {!) arasında •iş bi rl iği • sağ l :amaıktı<r. Türıkiye Işçi Parti si 'nin kurulmasından bir müddet son ra parti ıiç inde �i ık i r ayrJ'Iııkları başgöstermiş v·e ıbu ayrı l rk l ar, 1965 yı lından sonra de.ıha da ı k esi :nleşmişti r. Solcu ve ıkomün ıi stlerıin fiki· r yönünü yürüten Yön der gisi Moskova'ya bağlı ·g rıuba kafa tutmuş ve i lk filkrinıi şöy le açı ıklamı ştı: (10) «- Öte yandan hiç bilmediğimiz bir Çin var. Ameri ka'ya ve Sovyetler Birliği'ne kafa tutan.
(10) Yön Dergisi: 15 Haziran 1966 (Üçüncü Dünya
•
Doğan Avcıoğıuı
15
Kurtuluş Savaşı başarımız üzerine gözlerini ümit ve hayranlıkla Mustafa Kemal'e çeviren Mao'nun Çin'ini peşin hükümleri bırakarak tanımak zorundayız. Yön, bu hususta üstüne düşecek görevi yerine getirecektir. Yön 3. Dünyayı, hayale yer vermeden ümitleri ve ümitsizlikleri ile olduğu gibi tanınacaktır.» D oğan Avcıoğlu ' nu n ıbu yazıs ı n ın y an ısı ra , ilhan Sel çuk da Yön derg. i si nde yazdığı yazı larla Çin devrimini des� ıtekl·iyordu (11).
TiP •iç·i nde fiık i rl erıini •açı ıkça savunan Doğan Avcıoğlu ve ilhan Sel çuk, çeş itl i d e rgilerde bu fi ı k ri empoze ·etmişler ve böyl·e ce, solcu ve •komüni stl -e r aras ı nda i Jı k :bölünmeler baş l amış bu hö l ü n m e l e·r ·i le, Kızıl Çin'e bağ l ı grup meyda na almıştır. Ken di ler ·i ni (Proleter Devri m c i l er) olarak adl and ı rı lan bu grubun l i derJ.iğini müseccel ıkomü n i st Mihri Belli üzeri na g e l m i ştir . Solcu ve ıkomü n i stlerıin bütün dünyada propa g anda va sı tası olara•k kulla nd ıkları Vietnam savaşı Türk·iye'de de tek yön l ü o l araı k ele a l ı nmış TAT, i le beraber solcu ve komünist l er hergün Vi •e tnam sav.aşına ait h ab erler verm i ş l er ve ma kaleler yazm ışl·ard ı r . Kız ı l Çi n ' i dc:ıha iy ·i tan ı tmak maı k sadı - tereddüt i l e e l e a l ı nan bu ıhabe rl erle , m asum di mağ l ard a l er uyandı rarak Ameri :k an düşman l ı ğ ı n ı aşı lamaık, Kızıl Ç·i n'•i emperyaliıst bir ü l ke olmad ı ğ ı n ı anlatmaktı r . H er s2ıat !başı TAT'nin V i etnam sevaş ı na ait verd i ğ i ha berler de tamamen kasıtlı olarak ele alın mış ve hususi su retl e neşriyat yap ı lmı ştı r. B i l i ndiği g i ıb i Vi ·etn am ,tarafs ız bi r ü l 'ke olara k yaşar ken Vietn am komü n · i stleri Vi·etnam'ı Kızıl Çin'e peşkeş · çekmişler ve Kızıl Çin, komün istlerin ağır bastı ğ ı Kuzey Vi etnam 'ı •işgeıl ederek: v atan hai n i ve Vietnam !komü n i st parı-.:si !·i deri Ho-Şi -M i ng başıkan l ı ğ ı nda ıbi r ·komün ist hükü(11) Yön Dergisi: Sayı : 1 66
16
met k urmuş tur. Bu arada, komünist düş m 2ını M il l-i y et çi Hükümet, Kızıl Çin saldıırı sına ıkarş ı !koymuş ve !böyl ece Vi etnam ikiye ayrılmıştır. Kızı:i Çıin bütün dünya b münistleri va sı ta s ıy la Orta Şarıka el atmış ve :bütün Asy a ' yı elde etme pl a nl arın ı uygulamağ·a !başlamış tır. Bunun i çin ortaya büyük paralar döke n Kızıl Qin, p ar ayl a adam sa t ınalmakta ve ıb u ıkomünist mi l it·an lar va.s ıta s ı yl a emperya lı ist gayesine ulaşmak ·i stemelktedir. Türkiye'de yaratılan anarşiık olayl arı n altmda da, Kızıl Çin i le R u sya ' n ı n parmağı bulunmaktadır. DOGAN AVCIOGLU, MiLLi KU R TULUŞ CEPHESi KURULMAS INI iSTiYOR Solcu ve komünistterin ıi·ki
grıJba ayrı l mas ına sebep o
lan ve 1 961 y ı lı nda i ltk nefriıyatına başlayan Yön derıgıis inin ç - ı kışı Türk s olları arasında belli bir güve n dU'f'g usu uyan d ı rmıştı . Gaziantep'te çıkan •·Gerçeik• gazetesi sahibi Saıkıp Er dem: inö n ü 'nü n eelürkiye'de sosyalizmi tutturursanız sizi dz•telduiın• dediOinl yazıyordu. KlAsik sollar arasında gü
vensizloiğ·in nedenlerinden biri de ·Yön• hareketinin es·ki komüni:ıtlerin çııkardı�ı •'Kadro• dergi·s i n i n bir devamı ve bir
oyunu ·o lı d uğu üz,erinde toplanıyordu. G a zi a ntep'deıki gazetede Sakıp Erdem şöyl e dıi yordu: (12) cc- inönü bir ·görü,me sırasında Yön dergisi sahibi Doğan Avcıoğlu'na (Eğer siz sosyalist olarak kendinizi top lumatkabul ettirebirseniz ben de sizi himaye ederim) der. Bu sözü duyunca ilk önce tebessüm ettik. Zira kendisini topluma kabul eHirebilecek güçte olan bir varlığa karşı, inönü'nün muavenetine ne �ihtiyaç vardır.•
'Klasik soNarın itirazları bir dereceye kadar haklı idi.
CHP te Ş'ki l atı yürütücü lerinden Cemal Reşit Eyüboğlu. esa(12) Gercek Gazetesi : 1 5 Ocak 1 965 - Gaziantep
F.: 2
17
sen «Yön» dergisinin rkurucularındandı. Doğan Avcuoğl u ıile CHP'nin ıilmi· • a raştırma rkurul unda çal ışmıştı. Fakat gene de klasi1 k sol ·Yön • 'ün tatlı su sosyaHzmine ses çıkartm ıyor, hatta ·Bildiri• ye ıkoyduğu imzalada ·Yön• etrafında baş l ayan sosyalist harekete arka çıkıyordu . ( 1 3) M iLL i KURTULUŞ CEPHESi PROGRAMI: Doğan Avcıoğ l u 'n u n •Sosyalist Gerçeıkciliik» adı a ltın da yazmış olduğu yazı, Moskova hattın ı n dışında tkurulmu� olan bi r ·Mi· l li Kurtuluş Cephesi•nin ıprogramı ve nas ı l teş kil edileceğini 'bildiren talimatı idi. Klasil k sol ların hemen akabinde gösterdiği rea·ksiyon d a «Yön» sol ları nın Peki n hattını izledir k lerıini ima ·eder marh ıiyette idi. Doğan Avcı oğlu z·i'kl"i geçen cepheleşme konusund a şunları yazıyordu: ( 1 4) cc Sosyalistler her çeşit doğmatizmden ve ayırıcı lıktal"i sıyrılarak toplumun ·çeşitli sınıflarında mevcnt gerçek demokrasi taraftarı vatanseverleri toplayabilecek c.lan cc Mil li Kurtuluş Cephesi,ni gerçekleştirmeye çalışmalıdır... Po litik hayatımııda nüfuzunu ·g ittikçe artıran büyüık burjuvazi yeni tip sömürgeciliğini memleketimizde, temsilcisi haline ge,mektedir. Bu sebeple burjuvaziye karşı takınılacak tu tum dikkatle incelenmelidir. Onu bir blok olarak ka rş ı y a al m&ktan imkan nisbetinde kaçınmalıdır. O halde sosya li z m i n bugün temel meselesi anti-emperyalist ve anti- feodal mücadeledir ... Sosyalizme giden yol Milli Kurtuluş Hare ketlerinden geçmektedir. Her türlü doğımatizmden ve aşırı düşünceden sıyrılmak, toplumun bütün tabakalaırında yer a lan milliyetçi ve demokratik kuvvetlerin bir ·aı"Sya getiril mesine çalışmalıdır. Milli Kurtuluş veya ilericiler Cephesi ismini verebileceğimiz bu geniş grubun birbirlerine bir ara ya ·getirilmesilte çalışmalıdır. ıMilli Kurtuluş veya ilericiler Cephesi ismini verebileceğimiz bu geniş grubun birbirlerine -
( 1 3)
Yön Dergisi: 31 Ocok 1 962
( 14) Yön Dergisi: 1 2 Eylül 1 962
18
()onzeyen muhafazakar partilerin 'karşısına dikilmesi bugü nün en önemli meselesidir. CHP veyaCHP'ye karşı olanlar gibi sun'i bir bölünmenin yerini gerçek bir ayrılma olan Ilerici-gerici bölünmesi almalı, bugün muhafazakar siyasi partilerin içinde yer alan ilerici kuvvetler gerçek yerl·erinl ' bulmalıdır...
iŞÇi VE KÖYLÜ işçi sınıfının sosyalist mücadelenin ön saflarında yer aldığı aşikardır. Sınıf önderliği davası ıbugünün meselesi olarak ortaya atılmamalı, sosyalistler birleştirici ve topla yıcı olmağa dikkat etmeli ve bu yolda fedakarlıktan çekin memelidir. Sınıf önderliği meselesi sanki bugünün en haya ti meselesi imiş gibi her şeyin üstünde sayan bir davranış, samrız ki çeşitli sosyal grupların psikolajisi gözönünde tut· ım.:clığı için hiç değilse tatbik bakımından hatalı olmuştur. Memleketimizde ancak işçi ve köylü ittifakı kuvvetli bir halk hareketinin temelini teşkil edebilir.
AYDl N LAR : Milli Kurtuluş Hareketi safhasında, mücadelenin ide ciajik alanda sözcülüğünü istesek de istemesek de aydınlar yapacak gerekli kadroyu geniş ölçüde onlar sağlıyacaktır. Türkiye, öğretmeni ile subayı ile, memuru ile, fakir ve orta sınıftan gelme önemli bir aydınlar sınıfına sahiptir. Bu Ata türk'çü vatansever aydınların Milli Kurtuluş Cephesi'nin gayelerini benimsernemeleri için hiçbir ciddi sebep yoktur...
GENÇLi K : Gençliği kazanan bir siyasi hareket yenilmez bir kuv vettir ve gençlik ilericilerin en tabii müttefikidir. O RD U :
Fakir ve mütevazi ailelerden gelen ordu, Türkiye'mizin ileri hamlelerinde dayanılacak en sağlam kuvvetlerden biri· dir. Batı'da tordu burjuvazisi kendi çocuklarını asker yapmış, 19
onları sınıf menfaatlerini koruyacak şekilde yetiştirmi' ve askerlik mesleğini işçi ve köylü çocuklanna kapamıştır. Bu sebeple Batı'da ordu gerici kuwetlerin safında yer almış haklarını arayan işçilere kurşun yağdırmıştır. Türkiye'de ise halktan çıkmış bir ordu vardır. Su ordu yu haktm sınıfların elinde itaatkar bir alet olarak düşünmek büyük bir hatadır.• C.H.P.NJN iLM i ARAŞTIRMA KURUMU ÜYESi
AVCIOÖLU, M UTLAKA B i R SOL CEPHENIN KURULMAS�NI iSTiYORDU Doğan Avcı oğ l u'nun muhtel . i f sınıfiara el atması, ko· münizm 'ihti l a l i n i n zem i n i ni ·hazırlamaıktı. Bu sebeple Han ettiği "Mi l li Kurtuluş Ce ph esi p rog ram ı muht.e l ı i f cephe l erde kabul ed i l m i ş ve desteklenmi şti'r . •
,
Avcıoğlu'nun yayın l ad ı ğı lbu programın ıyan ı s ı l'a teş eık kü l eden · Sosyal ı i st Kü ltür Derneği" bi lh assa M i l l i Kurt'Ui u ş Cephes i 'nin uygu lanmas ı nda önemli rol oynamıştır. Nitelkim · Sosya N st Kültür Derneği yayınladığı bir bildiri i l e bunu :isbat etmiş v.e komüni z m ·lhtilalı i zeminini hazırl ayan ilk bil· ı
•
ıdirisinde şunları söylemişti. (1 5) Sosyalizm, Türk ulusunun ileride bir medeniyet seviyesine ulaştırmak hedefine yönelmiş halkçı bir düzen kurmak üzerine yapılan �<Milli Kurtuluş Savaşımız'ın bir de vamı ve yeni bir hamlesi olacaktır.•• cc-
Yön Dergisi'nin yayı nladığı gerek bu program g e re k se ayn ı derg i n i n kadrosu tarafından teşkiil edi len · Sosyal ist J<iültür Deneğ i »nin teş·ek!külü, klasiık solcuları iıti razıa sevlk etmişti. Kurulan bu derneik, Avcıoğlu'nun yayın lad ı ğı p-rog ramı uygulıayacaıktı . Böyl ece, i lı k defa temeH ·atıl•ao Kızı l Ç i n ( 1 5) Yön Dergisi: 16 Ocak 1 962
20
i n göruşüne bağ l ı Jbiı r teş.eıkıkülün faaliyeti r·esmen başlamı ş
o ldu ...
Lenin, lik komünist Jhtllôllni •Milli Kurtuluş Cephesi» kurarak başarmıştı.
21
SOSYALiST KÜLTÜR DERNEGi NiÇiN KURULDU? KURUCULAR ARASINDA ÜNiVERSINE ÖGRETiM ÜYELERi iLE TiP VE CHP'Li MiLLETVEKiLLERi VE ATTiLA KARAOSMANOG'LU BULUNUYORDU. Doğan Avcıoğl u ·i lık d efa · M i l l i Kurtu luş Cephesi Pro g ramııını açı kladı ı ktan sonra, (16) ıbu programı n uygul anma sı ve tatıbiık sahasına ıkonu l mas ı ·içi n, Doğan Avcıoğlu yen i bi r derne ı k 'kurmak üzere faal·iyete geçmiş ve b u dü şünc e sin i i lık ola rak Yön d e rgi s inde açıklam ıştır. (17) Avcıoğl u , d ergis in i n •i l k sayfas ım tahsi s ettiğıi ıbu açı klamada «Ben sosyalisti m Diyen ler• başlığı altında özetle şu nları söy lüyo ııdu.
ecUzun bir süre önce değil, daha henüz geçen sonba harda ccsosyalizm, kelimesi Türkçe'nin cctehlikeli deyimler, sözlüğündeydi ... Yön'ün belki de en büyük hizmeti, ccsos yalizm,i artık rahatça söylenebilen ve benimsenen bir ke lime haline getirmek olmuştur. ccÇekinmeden ben sosyalistim, diyen ve bu sistemin başarı kazanması için bir araya gelenler de çok. Bugün Türkiye'nin şimdiye kadar hiç bir devirde gö rülmemiş sayıda ccben sosyalistim» diyenlerle dolu oldu ğudur. Muhakkcık olan bir başka nokta daha var: Her cısosya yalistim•• diyen daha henüz ·ortak sisteme varmamış, sos yalizmin Türkiye'deki meseleleri üzerine uzun 'boylu düşü nüp belli çözümlere erişememiş ve nihayet sosyalizmi na sıl gerçekleştirmek gerektiği noktasında yeter derecede tartışma imkanı bulamamıştır. Ama herkesin içindeki te mel inaıı:ç bir: Türkiye'nin içine düştüğü çıkmazlardan kur( 1 6) Yön Dergisi: 12 Eylül 1962 ( 1 7) Yön Dergisi: 19 Ara l ı k 1962
22
taracak, her türlü sömürücülüğü ortadan kaldıracak gerçek demokrasi düzeninin kurulması için gerekli koşulları yara tacak tek sistemin sosyalizm olduğuna inanıyoruz. Bunun clışmda her türlü bocalamalar bize bugünkü geriliği, den gesizliği sürdürmenin, ileri ülkelerdeki aramızdaki uzaklığı büsbütün açmanın bahaneleri gibi görünüyor, sosyalizm dı şında şu veya bu şekilde bir çözüm tarzı ileri sürenlerin, ya bilimsellikten uzaklaşıp duygusuzluğa sürüklendiklerini, ya da özel çıkarlarin peşinde koştuklarını hissediyoruz. "Sosyalist Kürtür Derneği» böyle bir temel inanç çev· resinde birleşenleri daha yakından fikri temasa geçirmek, aralarında sosyalizmin meselelerini tartışmalarına imkan vermek, belli çözümler üzerine çalışmak, varılan sonuçları C:&meçler, konferanslar, kitaplar yoluyla yaymak ve sosya list düzeninin temellerini hazırlayacak kültürel faaliyetlere girişrnek amacıyla kurulmaktadır. Bu çalışmaJ.arın sosya lizmi başarıya götürme yolundaki örgütlenme gayretlerine düşünce alanında yardımcı olacağı muhakkaktır.» Avcıoğlu, bundan sonra, derneğe herkesin a l ı nama yacağını ve bunun derneğin menfaatı l((in yap ı ldığını be lirtmekte ve dernek aleyhine bir iftira ıkampanyasının baş l ıyacağını, derneğ,i yıkmak isteyenlerin çıkacağını belıirttiık ten sonra, şöyle devam etımekted,ir: «Sosyalist Kültür Derneği>• kurucuları, emeği toplu· temel de�eri sayanları, Türkiye'yi yükseltmek için sos:y2lizm idealine inanları, her türlü sömürücülüğü orta· d<m kaldıracak bir demokrasi düzeninin kurulması bakımın c�an gerekli koşulları bilim ışığında incelemek, böyle, bir �üzenin kültür temellerini araştırmak ve vardıkları sonuçla rı yaymak amacayla dernek bünyesinde yer almağa çağır maktaıdırlar. Kurucuların listesinden de anlaşılacağı gibi dernek sosyalizme inanmış, fakat karşılıklı tartışma, araş· tırma ve yayma imkanları bulunmadığı için bunun meseleler üzerinde henüz teferruatlı ortak çözümlere varmamış, kim seleri biraraya getirmeye yarayacaktır. Üyelik de, kurucu· mun
23
tuk bakamandan gözönünde tutulan bu temel kastasan rol oy miiyacağa ve derneğin her şeyden önce sosyalistler arasm da tiüşünce yakaniağa sağhyacağa, ondan sonra da, Bata dün yasanda birçok derneğin yaptağa gibi sosyalist görüşün ya yalmasana hizmet edeceği muhakkaktar.•
Doğan Avcıoğlu yayınladığı ibu ıHk sosyalist mesajın dr. ıbel·ırttiğ·i konulc:r yerine getirı lımiş ve böyl·ece sosyal.izm perdesi arıkasında ·komünizm propagandası yapılmış, sos yal-izme ait, ıkomünist ıkitaplar tercüme edilmiş ve yayınlan mıştır. Vuku ıbulan anarşiık olayların temelinde ıyatan ana gerçeık Avcıoğlu'nun bu çı ·k ışındad ı r. Avcıoğlu bu yazısında •sosıycıli•st Kültür Derneği • · k urucuları olara•k �iidirilen i l k listede.,ki ıisımlerden (Recai is:kenderoğ lou , Burhanet tin Uluç, Attila Sönmez sonradan neşredilen okurucu liste sin-de isiml eri yoktur.) Avcıoğlu bundan sonra •Sosyalist Kültür D·erneği Kuruldu· başl ığı altında yayın ladığı haber şöyleydi : (18) .. sosyalist Kültür Derneği», nihayet kuruldu. Kurucular hafta sonunda Ziya Gökalp Cad. 28/1 Ankara adresli der nek binasanda toplanarak Merkez Yönetim Kurulunu seç tiler. Yönetim Kurulu ve Derneğin Genel Başkanlığma, Dev let PlanJama Teşkilatı eski müsteşarı Osman Nuri Torun'u getircli. Genel Sekreterliğe ise yine müst::fi pl�r:c;!�'" dan Sosyal Planlama Dairesi Başkana Necat Erder seçil di.
Merkez Yönetim Kurulu üyeleri iş bölümü yaparak der hal çalaşmaya başladılar. Devlet Planlama Teşkilata eski Iktisadi Planlama Dairesi Başkana Attila Kar.aosmanoğlu, araştırma ve dökümantasyon işlerini üzer;ne alda. Doğan Avcıoğlu, neşriyat ve konferans işlerini yüklenid . Maliye Müfe:ttlşi Adnan Başer Kafaoğlu, .mali işleri muhasip liği deruhte etti . CHP, Hatay Milletvekili ve eski CHP Mil letvekillerinden ve Devrim gazetesi sahibi Cemal Reşit ( 18) Yön Dergisi: 9 Ocak 1963
24
Eyüpoğlu teşkilatianma işlerini üzerine aldılar. Prof. Ca· hlt Tanyol'da Koordinasyon işleriyle uğraşacak. Bu arada, Prof. Şazi Kösemihal Maliye Bakanhğ1 ikti sadi işbirliği Teşkilatı Genel Sekreter Yardımcısi Erhan lşıl, 27 Mayıs Fikir Kulübü ikinci Başkanı Av. Nihat Türel, Diyarbakır Bölgesi Tabib Odaları Başkanı Dr. Ziya Ekinci ve daha birçok tanınmış kimse derneğe kurucu olarak ka tıldılar.. Sosyalist Kültür Derneği, şimdiden bilimsel çalışma hmna başlamış bulunuyor. Şevket Ayetemir'in demek için hazırladığı özel muhtırayı Yön'ün bu sayısında okuyacaksı· nız. Prof. Cahit Tanyol'a, sosyalistlik ve tarihi açıdan Tür kiye'de soyalizm meselelerini inceledi. Prof. Sadun Aren, Türk sosyalizminin iktisadi meseleleri üzerinde çalaşıyor. Dernekte ilk semineri, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü eski Maliye Bakanı Kemal Kurdaş yapacak Der· r:ıek ayrıca dünyaca tanınmış sosyalistleri Türkiye'ye kon feranslar vermek üzere getirebileceğtni ümit ediyor.»
SOSYAL iST KÜLTÜR DERNEGi KURUCULARI VE DER NEGiN AMACI Madde : 2 Emeği toplumun temel değeri sayan Sos yalist Kültür Derneği her türlü sömürcülüğü ortadan kaldı r2!cak olan gerçek bir demokrasi düzeninin kurulması için gerekli koşulların bilim ışığı altında inceler, böyle bir düze nin kültür temellerini araştırır ve bunların yayınianmasına çahşır ... -
Derneğin •kuruluşu ve gayesini anlatan Avcıoğlu, der neğin S osya list Parti ve sendikalara nası l yardımcı olaca ğı nı da beHrtmeıkte ve bunu açıkça •i lan etmelktedi r. Doğan Avcıoğ l u dergisinde yayınlad ı ğ ı ve ilgilıilere ver-ilen kurucu listesi şöy leydi : (19)
(1 9) Yön Dergisi: 16 Ocak 1963
25
1
-
Osman Nuri Torun (Maliyeci)
2
-
Attili Karaosmanoğlu (iktisatçı)
3
-
Cahit Tanyol (Prof.)
4
-
5
-
Necati Erder <Sosyalog)
6
-
Nurettin Ş. Kösemihal (Prof.)
7
-
Hilmi Özgen (Yük. Mura. Heyeti Başk.)
Hüseyin Korkmazgil (Yazar, sicilli komünist)
8 Nihat Türel (TiP'Ii Avukat 27 Mayıs Fikir Kulübü 2. Başk.) -
9 Tarık Ziya Ekinci (Diyarbakır Bölgesi Tabib Oda· ları Başk. T iP. Diyarbakır Mv.) -
1O
-
11
-
12
Mükerrem Hiç (Asist.) Merih Teziç <Asist.)
13
-
Mahir Kaynak (Asist.)
14
-
lşıl Ersan (Asist.)
15 16 17 18
1g. 20 21 22 23 24 25 26 27 TiP'Ii) 28 29 30 26
-
Erdoğan Algın (Asist.)
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Metin Sözen (Asist.) Gülten Kazgan (Doçt.) Cemal Reşit Eyüboğlu (Avu. CHP, eski Mv.) Güney Özcebe <V. Müh.) Doğan Avcıoğlu (Gazeteci, Yön dergisi sahibi) Nejat lzar (V. Müh.) Türkkaya Ataöv (Asist. TiP'Ii.) Erhan lşıl (Maliye Müfettişi) Mümtaz Soysal (Asist.) Niyazi Ağırnaslı (Senatör TiP) Galip Aknil (V. Müh.) Mehmet Selik (Asist.) Aslan Başer Kafaoğlu (Dev. Plan. Teşk. Uzmanı Müşerref Hekimoğlu (Yazar) A. Sırrı Hocaoğlu (CHP. Mv.) Şevket Süreyya Aydemir (Yazar)
31 - Reşat Titiz (iktisatçı) 32 - Yahya Canbolat (Asis. Tip. Mv.) 33 - Sadun Aren (Prof. TiP Yönetim Kurulu Üyesi) 34 - Seyfi Demirsoy (Sendikacı, Türk-iş Genel Bşk.) 35 - idris Küçükömer <Doçent, TiP. Yürütme Kurulu Üyesi) 36 - Fakih Özlen (CHP Mv.) 37 - Asaf Ertekin (Matbaacı) 38 - Abdullah Kızıhrmzk (Doçent.) 39 - Hamdi Konur (Öğretmen) 40 - ilhami Soysal (Gazeteci)
Yuıkarıd2Jki liste 1963 y ı l ına aitti r. ıBiz bazılarının du rumlarını tanıtmakl<ı yetindiık. Listede öğretim üye leri, (lnarşıstler, müseccel i<omiinisHer ve hatta 12 Mart dönemi Bakan(,arı vardır. Dernek, listesinin yayınladığı Yön dergisinde, bir bil� diri neşretmiştir. Bildirinin bazı pragrafları şöyledir : "Sosyalizm az gelişmiş ülkelerin sosyal adalet içinde hızlı kalkınmalarını sağlayacak tek metoddur.» "Sosyalizm Türk Ulusunun ileride bir medeniyet sevi yesine ulaştırmak hedefine yönelmiş halkçı bir düzen kur mak üzere yapılan "Milli Kurtuluş Savaşımız,ın bir devamı ve yeni bir harrılesi ·olacaktır., Sosyalist Kültür Derneği» Türkiye'nin meselelerini sos� yalist bir dünya görüşü açısından incelemek ve bu çalış maların sonuçlarını yaymak üzere kurulmuştur., (20) l<urucuları arasında solcu, sosyal i st ve müseccel ko münistlerin bu lunduğu bu dernek, solda ilk çatlamanın mey dana gelmes,ine sebep olmuştur. Dernek yalnız 'bunun l a kalmamış, Türkiye'de solcu v e ' k omünist ıki ta p l ar ın yayın lanmasına ve sol fiıkr iyatın g e lürm e s i nde önder ol mu ştu r. (21) (20) Yön Dergisi: 6 Şubat 1963 (21) Yön Dergisi: 23 Mayıs 1963
27
MOSKOVA'NIN GÖZ ÜYLE SOSYALi S T ' KÜLT ÜR D ERNEGi VE BULGAR KOM Ü NiST PART iS iNiN G iZLi HAPORU ·Yön • dergisinin ortaya attığı •Milli Kurtuluş Cephe· si • ve · Sosya list Kü ltü r Derneği • i l e Tü r1kiye Işçi Partisi. et rafında ikm ü e lenen s o lcu ve ıkomün is tl e r uzun m üddet kend ıi :içlerinde ıkıesıif ;bir mücadele yapm ış la r ve ad ı m adım müsta'kbe l bir ihtilalin, hükümet darbesinin ·kadrosunu Tek C epihe slogan ları et rafında teşki lat landırmış lardır. Sosya list kültür derneğinin ıkuru luşu so l cu ve komü Jllistler arasında büyük yankı lar uyandırmış ve ıbu derneık hakkında •çeşitli g-ö rüşler ortaya çı'kmıştır. Şurası muhaklkak ıki, derneğin kuruluşu ile, s o l faa li yet daha çok etkili o lmağa baş lamış ve geniş bir ça lışma içerisine girmiştir .. sosya l·ist Kültür Derneği •nin ıkuru luşu s onunda o g ün ün koaHsyon hükümetin'ın Maliye Balkanı o lan Ekrem Al·ican, P lanlamadan istifa eden eski Devlet Bakanı Atti la Kara osmano ğ lu ve arkadaş ları için, To:kat'ta yapmış oldu ğu bir konuşmada şunları söy lemiştir. (22) «Yüksek Planlama Kurulunda bizi zorlamak istediler. Biz de hükümetin dağılması pshasına prensiplerimizden vazgeçmiyeceğimizi belirttik. Bundan sonra planlamadan bazı uzmanlar istifa ettiler. Sonradan bu şahıslar Sosyalist Kültür Derneği'ni kurmakla, o zaman iddaalarımızda ne ka dar haklı olduğumuzu bugün ispat ettiler.» Şimdi bu fikriy·atın yanısıra, ·SÔsyalist Kültür Dern·e· ğ·i hakıkında, Buf.gar Komüni•st Partisi 'nin ·görüşlerini açıık laya lım Bulgc:ır Komünist Partisi aynen şöyle diyordu: (23) ı
,
.
BULG AR KOM Ü N iST P ARTiS i N i N GÖR ÜŞÜ: •Tanınmış ilerici yazar Aziz Nesin'in Akşam'da daha (22) Yön Dergisi: 16 Ocak 1963 (23) Türk·i ye'de komünizm (Bulgar Komünist Partisinin Gizli Raporu Nurettin Menekşe.
28
sonraları da Tanin'de sosyal sınıflara, sınıf mücadelesine, Türk işçilerinin, bütün emekçilerin sosyalist programlı bir sınıfa dayanan bir siyasi partiye ihtiyacı bulunduğuila dair ve emperyalizme, kapitalizme karşı yazdığı makale ler, ilgi uyandırdı. Vatan ve daha senraları çıkmaya baş layan Öncü gazeteleri işçi ve sosyalist hareketiyle ilgili yazılara genişçe yer ayırmaya koyuldular. Sosyalizm mef humumun yayılması ve legal bir hüviyet kazanmasında l:.i.i yük rolü olan bu haftalık Yön dergisi, 20 Aralık 1961'de çıklmaya başladı. Bunların yanı sıra 150 Türk aydını 20 A· ralık 1961'de Türkiye'nin yeni bir ·iktisadi ve sosyal poli tika gütmesi isteği ile bir bildiri yayınladı. Bildiriyi imza layanlar gericilerin (!) memlekette yaratmaya çalıştıkları faşizm ( ! ) tehlikesini önliyeceklerini neri sürdüler. Çok geçmeden sosyalizm fikirlerini yayacak bir teş kilatın kurulmasından bahsedilmeye başlandı. Bildiriyi hazırlayan aydınlardan bir grup, 1963'de Ar kara'da «Sosyalist Kültür Derneği» adtnda, sosyalist fikir leri y&yima teşkilatı kurdular. Derneğin kısa zamanda is tanbul, izmir, Diyarbakır gibi şehirlerde şubeleri açıldı. Sosyalist Kültür Derneği'nin amacı, sosyalist fikirleri, ö zeiHkle ıTürk sosyalizmini yaymak, Türk sosyalizminin par tisini kurmak için zemin hazırlamaktı. Başki10nlığa Osman Nuri Torun, genel sekreterliğe Ne jat Erder seçildiler. Doğan Avcıoğlu, derneğin propaganda faaliyetlerini yönetecek, CHP'nin reformisiler kanadtndan Sırrı Hocaoğlu da teşkilat işlerini idare edecekti. ccSosya list Kültür Derneği«nln esas prensiplerini Yön dergisinin Yazıişleri Müdürü Doğan Avcıoğlu Ue Prof. Sadun Aren hazırlamaktaydı. Türk sosyalizminin nazariyecileri ekono mide planlamaya, devlet ve toplum sektörünü üstün olma sına, ilerici etatizm (aşırı devletleştirme) ye taraftardırlar. Bütün bunları, kapitalist olmayan yolda, sosyalizm yolun da gelişmeye geçiş aşamaları (rnerhaleleri) saymaktadır lar. Avcıoğlu'nun ve Sosyalist Kültür Derneği içinde onun 29
görüşündeki d iğer sosyalist faaliyetçiler sosyalizm terimi· nin legalleştirip halk arasında yayılmasında büyük hizmet leri olmuştur.,,
S OSYALiST KÜLTÜR DER NEGI iÇiN MOS KOVA N E DiYOR ? Bulg ar Komünist P artıisfllin g örüşü nün y anısır a, Mos kova, Tü rikiye 'deki sosyal•i zm h areketle rini ve S osyal·ist Kültür Der neği nıi u zun u zu n tahJ.il etti kte n sonr a özetle şöyle de melctedir. (24) <<·Türk Sosyalizmi,, nazariyecileri, Türkiye'nin sosyal, politik ve ekonomik hayatındaki olayları doğru ve inandı· rıcı bir şekilde izah edebilmek için sık sık bilimsel sos yalizmden faydalanmaktadır. Bununla birlikte "Doğuş Sos yalizmin adını verdikleri Marksist - Leninist Partiler, her hangi bir memlekette somut şartlar elverişli olduğu tak· dirde, sosyalizme barış yolu ile, parlamenter yolla geçil mes inin mümkün olduğunu kabul etmektedirler. "Vönn dergisinin bildirdiğine göre, sağcı sosyalistlerin kurdukları, <<Sosyalist Enternasyonalj,, "Türk Sosyalizmin ne ve ccSosyalist Kültür Derneği,,nin faaliyetlerine yaıkın bir ilgi gösteriyor. Türk sosyalizmi, onun nazariyecilerine göre, Batı'daki sağcı sosyalizminin tam bir kopyası olursa, ba�cırı kazanamaz. Bundan dolayı onlar, Türkiye'nin özel şartlarına uymayan eelürk SosyaliZf1!in ne antiemperyalist karakter verrneğe çalışıyorlar. Türkiye'yi Amerikan emperyalistlerine NATO'ya bağım lılıktan kurtarıp iktisadi ve siyasi bağımsızlığa kavuşturmak için mücadele eden Doğan Avcıoğlu gibi vatansever de böy le bir aldanış içindedirler. Avcıoğlu'nun ve "Sosyalist Kül tür Demeğh,nde çalışan onun görüşündeki diğer sosyalist faaliyetçUerin, sosyalizm terimini legalleştirip halk arasın· da yayılmasında büyük sosyal adaletsizlikterin ve sınıfi ge(24) Yön Dergisi: 1 1 Ocak 1967 30
lişmelerin meydana çıkarılıp milli menfaalleri ihanete Tür kiye emekçilerinin emeği ve memleketin tabii servetlerini amansızca sömüren yc:ıbancı kapıital'istl erla yerl i ortakları mn içyüzlerini açıklamada onların hizmetleri daha da bü yüktür. Moskıova çeşitlıi 'k,onul a.ra d eğ indiikten sonra, Türk sos yal istlerin in meoburi şartlar altında görünüşte Kemalizm prensipleri etrafında gel·iştıi rıi ld:i ğ i n i bel·irtımekte v·e şöy l e devam etmelktedir. Gerek eelürk sosyalizmi,. hareketinde gerekse Sosya list Kültür Derneğinde tam bir ideoloji birliği yoktur. eelürk Sosyalizmj,, hareketinde ve ccSosyalist Derneği•nde sola kayma antiemperyalist akımı gittikçe kuvvetlenmektedir. eelürk Sosyalizmi •• nazariyecileriJ bir dış politika prog· ramı yayınlamadılar. Fakat dış politika mesel·esi üzerim_,, . birleştikleri noktalar vardır. Onlara göre Türkiye'nin bugün kü dış politikası memleketin milli menfaatlerine uygun de ğildir. Türkiye halkının 45 yıl önce yaptığı antiemperyalist milli kurtuluş savaşının gayelerinden ayrılmıştır. uTürk Sosyalizmi,. nazariyecileri ilk zamanlarda Türkiye'nin NATO clan çıkması meselesini ortaya atmadılar. Fakat dış poli tika meseleleri üzerincle geniş tartışmalar açtılar. Türkiye'nin Asya - Afrika ve Latin Amerika halklarının sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı yapmakta oldukları mil li kurtuluş mücadelelerine karşı Birleşik Amerika ile NATO 'nun ve bu arada Türkiye Hükümetlerinin güttükleri kötü politikayı protesto etmeye �oyuldular. Emperyalist devletlerin yönetmeliği altında bulunan CENTO'yu ve Türki· ye'nin bu pakta katılışını tenkide giriştiler. Türk sosyalizn . : rıazariyecilerin emperyalist ve özellikle antiamerikan tu tumları 1964'ten sonra daha da şiddetlendi. Ara l a r ında bazı ları Tür!<iye'nin NATO'dan çıkınası ve tarafsız bir dış poli tika gütmesi meselesini ortaya atarak bu fil!ri savunup yaymaya koyuldu. 31
Moskova 'nın ·kısmen çattığı V·e ·kıs men övdüğü ıbu yo n.rmunda Doğ·an Avcıoğlu'nun ·Kızı l Ç•in hattını iz l emes i ,
sol cu ve ık!Om ü n i st l er aras ınd a ıbö lü nmerye yo l açan • M i l l·i �urtul•uş Cephesi • ve ·SosyaHst Kültür Derıne ğ i • n i !ku r m a s ı Masikova tarafından liY'i 1karşı'lanma m ı ş ve Mosıkov a bu hoşnutsuzluğunu çeş itl·i yolla rıdan ıbel·i rtm iştıi r. (25) Do ğ.an .AA�c ıoğlu ta raf ı ndan her ik·i ceph en i n ikuru luşu, solcu ve komünistler ·aras ı nda çeşitl i tepk i l e rl e karş ı i anm ı ş ve g e r: i ş ıb i r mücade l e ka mpanyası a çı lm ı şt ı r . •
(25) Yön Dergisi: 22 Ocak 1965
32
DOGAN AVCIOGLU 'NUN ÖNCÜLÜGÜN Ü YAPTIGI · Mi LLi KURTU LUŞ CEPHESi .. iLK DEFA NEREDE VıE NAS IL KUR U LD U ? D-oğan Avcı oğ lıu 'nun önc ü l üğün ü y aptığ ı v e program ı n ı il an ettiğ·i • Mi l l i Kurtu luş C ephesi • i le solda fiıkir :ay r ı l ığı başgösterm i ş v e Hk çatışma, bu program ı n ıilan ından son r a meydana gelmiştir. Progmaın ı ri l anı i l e solda meydana gelen çatl2ımayla, y ı l l a rca rkatııksız ol·aırak Mosıkıova ·g örüşüne !bağl ı so l cu ve komünistl er arasında filk i r münak aşası başlamış ve böylece Kızıl Çi n görüşüne rbel bağlayan hi-r grup doğmuştur. .. sosyal i st Kü ltür <Derneği » nin kuruluşunun ana gayes i , Doğan Avcıoğ l u 'nun firkrıini yaymak v e y e n i 'k u ru l u şun et r af ı nda , T i P 'den hoşnut o l m ayan sol c u ve komunistl er.i top lamaıkt ı . Bu se'bebl e Avcı·oğ l u 'nun o rtaya attı ğı u Mi l l i Kur tuluş C ephes·i » ni n ne zaman kuru lduğunu ve geıyes,in i n ne ler olduğunu ıkısaca ıbi-r göz ·atmaJk g ere'koir.
.. M i LLi KUR,T U LUŞ CEPHESi , NEREDE KUR U LM UŞTUR ? Heyne lmi l e l .komünizmin b i r !bakıma tarihi, cephe te şe k·kü l le r i tarihidir. Falkat bunu müsteml·eke ve yarı müs tem leke ü l1ke l er.in tk urtuluş savaşına •bağ layan ve teorileş ti ren Ç i n Komün isıt Partis·i ol muştur. Ve · Mini !<urtuluş Ceph es i ,. o rganizasyonunun en ıuzun ve ·en i natçısı V·e et ıki l·isi Güney Vietnam'da rüçünoü dünya ıha11bi ıtehdidini do ğuran Kız ı l Ç i n - Arnerirkan çatışmasım s'Ürdüren nitelirkte ıbi r rkuvvetNr. « M i l l i ·�urtul uş Cephesi •ni meydana geti rme fii,k ri
1959 y ı l ı nda Hano i 'de Kuzey Vietnam Cumıhu�başıkanı Ho-Şi Mi rrh ' i n Komün iıst iht i l a lrini G üney Vietnam'a ıkaydırma tezi ·i l e orıtarya çırkm ı ştı . 1960 Eylül ayında Kuzey Weıtnam Komünist Partis i Bi rinci S ekrete ri Le ·ouan, Ho-Şi�Minh'·in çağrısını daha F.: 3
33
ii<Uw·etle tekrarlamış ve bu tarihten dört ay sonr.a ise · M i ll i
yayı n l an an b i r manifestosu, L e Ouan " ı n konuşmas ı n ı n adetıa tekrarı ol muştu. Amer·ilkan iddialarına göre · Milli ·ı<:urtu l u� Cephes i >• G üney Wetn.a m 'da m uvaffak olmam ıştır. <Bu id di anın muka bi l propaganda n itel i ğ i bizi gerçekten uz aiklaştı raibi llr. Ku zey Vi·etnam ve Kızı l Ç i n •idd ialarında da müibalağa payı varıdı r. Gerçek ş udur 'ki , Güney Vi etnam •Mi l l i Kurtuluş C ephesi • ha reketi nin !ku rul uşundan bu yana Güney Vi et nam du ru lmam ı ş , aslkeri ihti l a l l er ve kan l ı savaş lar biribi ri n i •kovalam ı ş v e kovalamaıktad ır.
Kurtu luş Cephes·i • n i n Hano i radyosundan
• Mi l l i ı<:urtuluş Cephesi • ha re ket i n i n Bi riınci
Genel Seıkr·eteri Nguyen Van Heiu'n u n mi l l et ler·a ras ı temaslarda baş l ı ca gayreti, organizasyonun •g eçici hükumet olaralk ta n ı n ması olmuştur. Ve bu hareketi Komüni·st Ç·i n, Doğu Al manya, Çelkoslovakya, Kuba, Endonezya ve Gezay·i r tan ımış ıbu l u nmakmdır. Ancak Ç i n - Sovy·et gerg i n l iğinin, Sovyet l e r in p eyıkierini daha serbest harekete zorlad ı ğ ı aşiı kard ı r . Sovyetl er ıB i rl i ğ i 'ni n p eyk l eri ni , şimdi l ilk bu tan ıma ·i ş i nde seribest b ı rakması b i r tenılki n i n deloilid i r .
·
Her ne ıkadar « Yön derg·i si » Mi l l i Kurtuluş Cephes i programını 1962 yı l ında yay ı n l c:ım ı ş i se de, ıbu cephe faa l iyeti n i n h ızlanması 1965 son l arı ile 1966 y ıl l armda olmuş tur. Komünist Ç in
Diıp lomatilk :baş-arısızlıkları nı b i r tarafa
iterek, 1966 yı l ı başla nnda ·geri 'kalmış ü lı�elerde, �mü rıist olmayan hükumeti ere ka rş ı dünya çapı nda ıbi r ·ihti l a l v e sava•ş harEliketine önderl·ilk etme•k i ·ç i n can l ı b i r k am pany.a hareketine başlamı şt ı r. (26)
(26) usis: 30 Mart 1966 Asya,, Afr.iıka, Latin Ameri1ka ve Orta-Doğu 'da bk «Ha!•k ihıti la l i · konusundaiki ıbu çağ rı, 1965 Eyl ü l ayında Pelkin Hü kumet i n i n Müdafaa Veki l i Lin Pi ao'nun, Mao-Çe-Tung'u n d oktri n l e r i n i özetl·eyen maikales·inde açııkça belıirti lmişt·i r. 34
Ancak End onezoya Kom ünist Partisi nin , Cakarta H ü·kumet lerine ıkarşı hazırladığı da rbenin mwaH�k olmaması, Pe ıki n 'i n i· 1kinci bir . Asıya-Afrika <Ba ndu ng) k enteransına ha kimiye tini lkuram�ması sonucunu dıoğurmuştur. B un unla bir l iıkte Pek•in • ha Jık J·arı » isyana teşviık etme 'kamp a nyasına hız vermiştir . 1966 ıyılı içinde gerek Afrika 'da •bozulan denge, g erek se Orta-Doğu'da nisbi bir s·uk unun ıh akim olması , ağı r lı1k malik ezini Türkiye üzerine k- aydırmış ıbulu nm alk tadır . Peıkin ayrıca Havana'da •Halik Hnıi l a l leri • için ye ni bir çağrıda b u lunm uş tur. Çin De J ega sy o nu Başkanı Wu Ts·ien ocak ı ayı ortasıında yapılan !k onferansta 20'den �azla Asıya - Afrika Latin Ameriık a m eml eketinin bu gfbi savaşa g iriş miş oldu ğunu söyle mi şti·r . Wu, Peru 'dan Ko ng o - Le op oldvi ll 'e , Kore'de n F i l i p in ler'e k ad ar meml·eketler ıde • s i l ah l ı mücadelelerin • yapıld ı ğını i dd ia etmiş ve Kızıl Çinin bunları desteki ernekte azim li o ld • uğu nu 'be Ji.rrtmi·ş tir . Daha sonra , P ekin , Malas la Feda rasyonu H ük umetini devirmek için har Sikete geçtiğini ve Tay land Hükumetine tahrik program ı n ı hızlandırdığını açık l amış tır . R esmi Çin Haberler Ajansı 12 Ocak tariMi bir h�berinde « Malaya Mi l l i Ku rtu luş Cephesi >• ta raf ında n Mal· a ya · 'da 'bi r misyonun te sis edilmes•inin Peıkin tar afı ndan memnuniyetle karşılandığını söy lemiştir. • New-York Times • gazetesini·n Hong-Kong mahr eçli bi r ha berinde , 1960 yılından son ra u zun yı Har çete savaşlarını idare ·etmiş Ç•i nli 'bir k· omünist olan Ohin Peng '·i n G üney Ta yl and 'da Malaya h ud ud u boy unda f aa li· yette bulunduğunu bildirmiş ti-r . 500 kişi civarında olan çete kuwetinin Tayland Gizli Kom ünis t Partisinin ya rdımı He Mal aya 'da Tayl and'lı l arın •i·şibi r l:iğini temine çalıştığı ıifad·e ed>i lmiştk. .
• New-Vorık Tmes • Mal aya Kom ü nist faa l iyetlerinin di me !'lkezinin Çin 'lileri n yakın zamana ·kadar Endo nez ya çetecile ri He i· şbirliğ·inde bulunduğunu Sarawak ol duğunu söylemiştir . Mal aya Başibakanı Tu nku Albdul Rahğer lbi r
35
man, 'Kual a Lumpu r Rodyasu n u n yaptı ğ ı bi r ıkonuşmada « Komünistlerin Güney Doğ u As ya memleketl erini haki mi yetleri altına a lma p lanınıdan vaı:geçmedi'kl erin.i .. ikaz et m i ş.ti r. Merkezi Pelk i n 'd e o l an diğer hilr .. �urtu l uş M isyo n u • 10 Oca:k 1965 t·a ri h inde tesis e d i l m i ş o l a n u Tayl a nd Vatanseverler Gephes i , •d i r. Cephenin Tayt and 'ın Kuzey Doğu ve Güney Eya l etlerindeki tah ripka r faa l i yetl eri Ko münist Çin ve Kom ü n i st Kuzey Vıi etnam tarafından idare edi l mekted ir. lay iand Başbakan ya rd ı m c ı s ı ve içişl eri Ba kanı Praphat Gha rusaathein 12 Ocaık'ta gazeteci l·ere, �u zey Doğu'da ele geç i ri len s�Jbotörl·erden bir kısm ın ın Ku ,zey Vietnam ' l ı ve bi r kısm ı n ın da Hanoi ve Pelkin tarafından d estısklenen biır Laos Komün i-st gruıbu olan Laos vatan sever Harelketıi , ne mensup oldukları n ı söy l emiştir. Pskin, Hanoi vasıtası · i l e G ü ney Vietnam ve Laos'ta mücadeleyi desteikl emiştir. Pekin a·y nı zamanda Batı yarım küresi nde �omün ist •ka lesi ve tahrip hareketinıin merkez i olarak Kü ıba 'yı da 1965 y ı l ı sonlarına kadar desteklemiştıi r. Pelki n'in ıbi rç'?'k mem leketin iç meselelıerin müdahalel erini gösteren sayısız o l ay l ar d ü nya •kamu oyunca, ıbelıki de hiç b i l inme mekted ir. Son yı l l arda meydana gelen olayl a rdan bi rkaç seçi l mi·ş örnek, Komünist Ç i n faal iyetl·eri n i n ne ıkadar yay g ı n ·olduğunu •göstermeıktedi r. Brezıi lya'da rbi r tıicarıet he yeti i l e Yeni Ç i n Haıberl·er Ajans ı n a mensup dokuz ikomü n i st Çin l i tah riplkar faa l·iyette bu lunmak ve maha l l i ıkom ü n istl·erl e •işbi rliği yapmak suçu il e 10 yıl hapse mahkum ed i l miştıi r . 900 Pek i n taraftarı H i ntli ıkomünistlerin teVIkif ed i ldi ği n i bild i ren Hi ndi stan Hü kumet ıb unl aınn oı şddetl i bir i hti l a l c i mücadeley·e g i l'1işm eyi • planlaclııkları n ı söy l emi şt i r . ıKamerun Cumh ur iyeti 'nıde, Pelk·i n tarafından çete savaşı 'iç i n yetiştiril mi·Ş ıkom ü n i stler tevkif edi l mişti . Komünist Ç i n DemokraUk bi r şeıki lde tes is ed i l m i ş olan Kamerun Hü!kümetini devirm e g ayretlerine d evam etmekle suçlan rn ı şt ı r. •
Kenya Hükumeti . " M i l li Güveni iık M enfaatleri • dol ayı-
36
s ı y l a Y•e n i Ç'i n H�berler Aja ns ı muhabiri wa ng-Te Mong'u mem leketten lkovmuş.tur.
(27)
Görüldüğü g 'bi, M oskova '·n ı n Lenıin 'e atı fta tbuluna
h asta l ığ ı He s uç landı rı ld ı ya n ı da tah11iıkata devam etmekted i r.
raık · Dünya 'ihti lalinin çocukluk
�ı Pekin dünyan ın
her
•
n
Türkiye'de de 1962 yıl ında b aş l·aya n hazırl ılkl·ar 1965 y ı l ı n dc:n sonra uygu l amaya 'başlamıştır. Programı v e p lanı 1962 y ı l ı nda atı lan «Mi l l i K u rtu l uş Cephes i .. hae'keti n i n ıbet.irti leri çeşitl i şeki lde v e çeşitl i bel i rti lerle ortaya çı•km ış ve tam bi r şekilde uygulanm ışt ı r. Bugünkü ortam ı n ve anarş i k o layların ana temeli 1962 y ı l ı nda Doğan Avc ıoğiu tarafından atı l m ı ştır. Dev-Genç ve benzeri solcu teşelklkül lerin pe-k çoğu Kızıl Çin'e bağl ı gruplardır. Ve bunlar · M il li Kurtuluş Cephes i • programı etrafı nda top l a nm ışla rdı r . Bu arada, beyin vaZ'ifesi gören u Sosy·al ist Kü ltü r Derne ğ i , mensuplarından baz ı l arı da, çeşitl;i gençi'iık teşekıkü l l erini · Mi ll i Kurtu luş Cephes i » etra f ı n d a toplamlması i,çin gayret sar�etmişler ve bugünıkü or tam ı n meydana ·gelmes inde en mühi mr-olü oynamışlard ı r. u Mi l l i Kurtu luş Cephes i » fi'kri •i lrk olarak Lenin ve St3l i n tarafından ortaya atı lm ı ş ve Stal·i n 28 Mayıs 1943 y ı l ı nda Komünistteri n lağvı münas·ebeti i l e Reuter özel mühabiri M r. K i n g 'e verıdiği bir demeçte .. Gen i ş Cephe » yi ö ngören görüşl erini açı:klamış ve şunları söylemiştir: (28) «Bu (Yani komircternin lağvı) hürriyete aşık mamle !;etlerdeki (komünist olmayan memleketler) vatan severler için, siyasi ve dini fikirleri bir tarafa bırakarak, vatandaş l�rm terakkiperver «ilerici, kuvvetlerinin bir tek ce Milli Kur tuluş Cephesi, dahilinde birleştirilmesi ve bu kuvvetlerin
faşizme karşı tevcih edilmesi işini kol aylaşt ı raca kt ı r. ,
Yukarıda da görüldüğü g i b i , Doğan Avcıoğ l u " nun prog ram ı n ı açı k l adığı « M i l li Kurtu l uş Cephes i , komünizm ih ti l a l i n i Ru sya .da ,gerçekl eştireb i l m ek i'ç in, Len i n ve Sta l i n tarafından ·Hk olaraık uy·gulanmış ve bu Cephe BirJ.iğl, aynen (27) Soldaıki Çatlaklar: Aclan Sayılgan (28) a.g.e.
37
Korıe'de, Vietnam 'd a , Kuba'da ve M ao , Kızıl ihti l a l i ni bu cephe sayeıs i nıde yapm ı ı ştır. Halen · Mi lli Kurtuluş Cephe si • fikri Güney Vietnam 'd a, Habeşiştan'da Eritre Kurtuluş Cephesi ol arak, Oeza,yi r'de Arap yarı madası Zufar'd a ve d iğer Asya, Afrıiıka ü llkel erıi nde ıuygu lanmalkıtadı r. Doğan Avcıoğlu'nun i lik defa Tül1kiye'de uyg u lad ığı ıbu Cephe mr l iği etrafında, so lcu ve 'komünistler b i r a raya gelmi şler ve beyin olara k bu tek örgütü tan ımışlard ı r. işte bu örgü tün adı ·M i l li Kurtu l uş Cephesi • di r. • M i LLi DEMOKRATiK DEVRi M • VE · DEV RiM .. KELtMESiN·iN MANASI · KOM Ü N iST iHTiLALi • DEMEKTi R Sol·cu ve ıkomün i sHer a rıasında vuıkub u l an çatlamalar· dan sonra, çeşitl·i g rup la r ortaya çııkm ış ve:böy l eoe solcu ve ıkomünistler, iıki aykırı kutup l arda mücade l eye g i rişmiş· l erdi r. Bunlar · Ti.P •, • M i l li Ku rtuluş Cephes•i " ve «Mi l li D e mokratilk Devr-im • 'ci lerd i r. Çeşitl i fi.kir ayrı l ııklarına sahip olanlar, i·ki m i hverde ıb irı l·eşımektedi rler. ıBunl ardan bi ri .. Husy·a .. diğeri ·ise · Kızıl Ç'in • dir. Hergün · Devrim .. ve •Devri mci l ik• f.iıkrini savu nanlar, açıkça komün ist ·iıhtilalcisiyiz • , d iyemediikl eri ıiçin bu yola başvurmuş lar ve · Devrim • kel·imes i n i neredeyse ıbayrak l aştı rm ışl ardır. Ş imdi bu Devri m » ke Hmes i ni n hangi ımana ya •g·e ldiğin'i beraberce göre l i m : Bakınız Çeti n Altan ·devrim » kel i mesinin manas ı n ı na s ı l tarif edi·yor : .(29 ) ccÖnce ccdevrim,, sözcüğünü yerinde kullanmağa alış· malıyız. Devrim ccRevolütion, ihtilal demektir. Evrim ccEvo· lüton, istihale, gelişim demektir. Türk gençliği devrimci· dir dendiği zaman, Türk gençliği ihtilalcidir demektir bu ... Devri.mcilik yani ihtilalcilik bir fikir sistematiğinin doğrul· tusur.ıdlan koparılmış olarak tek başına düşünülemez. Çağı· mızda ise bu fikir sistematiği Marksizmin dışında kurula •
•
maz.,,
(29)
38
Çetin A ltan: (Akşam Gazetesi - 9 Ocak 1970)
Çetıin Altan'ın yanısı ra, Cumh uriyet Gazetesi yazarı i lh ap Selçuk ıi se, ·devrim » ıke l i mesi ni n manas ı n ı şöyle a ç ı k l ıyordu : (30) ec Devrim için, savaşın, çeşitli araçlar vardır. Devrim'in aracı bazen tüfeğin namlusuna sürülen kurşundur. Bazen bir sayfa üzerindeki şiirdir. Bazen bir ordu, bazen bir yer altı örgütü, bazen siyasi partidir. Devrim'in aracı bazen bir el bombasıdır patlar. Bazen bir yumruktur, sıkılır. Ba zen bir uçaktır kaçırılır. Bazen bir mitingtir dalga dalga.. Yerine ve zamanına göre devrimin araçları değişir, her biri geçerli kılınabilir Ne bir devrimci şiir küçümsenebilir, ne bir el bombası reddedilebilir... ,, Çetin Alıtan ve i lihan Sel·çuk'un Devrim'in ifade ettiği rr:an2'yı aç ıklayan 'bu yazıl arının yanı s ı ra, Kızı l Çin gôrü şü ne ıbağ l ı grubun Hderl iğıini yapan müseccel komü n ist f\Hhri Bel l i , Rus komünist i h t i lal in den önce Len i n ',in orta ya crtt ı ğ ı ve uygulad ı ğ ı · Mi l li Demokratilk Devri m » fik rine sahip ç ııkm ı ş ve bütün 'kıomüni st ve solcuları bu fiık i r etra fı nda topla maya başlam ı ştı M ihri Bel l i S.B.F.'nde verd i ğ i konfe ransta hangi yön de olduğunu ·cıçııkça beHrtmiş ve Leni n'in yapmış olduğu tatıbiıkatın ayn ı s ın ı Tü rikiye'de yaptı ğ ı n ı söy l emiş ve k o n u ş nıG:sınd a, çal ışmaların ı n n ereye varacağ ını şöyle lifade et mi ştir : ( 3 1 ) ••Burjuva demokratik devrimi yıkacağız ve bittiği anda sosyalist devrimi yı:r;ıacağız Bu bir silsi!edir. Temel şi�r sosyalizm teorisini yapmak, sosyalist teoriyi benimsemiş kadro!2r yetiştirmek..,,, M ih ri Bel lıi, bu konuşması ndan sonra fi<krini ve h ar:ıg i siyasi örgütün temsilc'isi ve l ideri o ldu ğu n u şu Ibeyanı i l e açıklıam ıştı r : (32) (30) iı han Selçu k: ( Cumhu riyet Gazetesi - 27 Mart 197 1 ) (31) (32)
Mihri Belli b u konuşmasından dolayı 5 sene hapis cezasına mah Milliyet Gazetesi: 1 1 Ekim 1 969 - «Yılmaz Çetinel' i n M ih ri Belli ile yaptığı röpartal» kum olmuş ve Yargıtay kararı He beraat etmişti·r.
39
Bütün konıünlstler, komünist Ihtilalinin peşlndeydi.
TIP.
organı
Emek dergisi de, devamlı olarak Devrim, yani Ihtilal istiyordu.
40
-u Bakınız biz neciyiz� kimiz? Neyi temsil ediyoruz? Ben bu son defa hapishanedeyken sabahları traş etmeğe koğuşa berber geliyordu. Berber konuşurken bir adam, bir gün ccabi sizin partiniz var mı? Millet Meclisinde Mebusu nuz var mı?» dedi (yok) dedim. ccNe partimiz var ne de mil· letvekilimiz» Bu sırada cinayetten yatan bir çocuk atıldı. Berbere : ccHemşerim» dedi, Türkiye'de bir parti var. Kome ri kovan ' bu J?artidir. 6. Flo'nun ziyaretlerine son veren bu partidir Mesela bir grev varsa� onun yanında yer alan bu partioir. Nerede bir köylü toprak için mücadele etmişse, işgal yapmışsa bu partinin adamları giderler, köylüye yar· dımcı olurlar. Bu partidir son bir iki yıldır Türkiye'nin tari· hini yazan. Amma bu partinin� ne adı, ne sanı vardır. işte Mihri abi bu partidendir Ben de bu partidenim. Şimdi me sele budur. Türkiye'de bir güç vardır. Parlemento dışı bir güç vardır. Devrimci güç. Bu devrimci gücün kendi öz ör· gütüne sahip bulunmaması toplumsal hayatımızda büyük bir boşluktur. Bu küçümsenecek bir güç değildir. Türkiye'de gerçek proleter devrimciliğini temsil eden akımdır bu. Ben bu akımın içinde naciz bir askerim.••
Mihri Bell i , Milli yet Gazete s i muhab i ri n e dol c.y l ı o l a rcıı k hapi s hane s2ıkinlcrinden b i r i n in ağzı i l e mensup oldu
ğ u peırtiyi e ylemi eri yle tanıtmaktad ı r . M i hri B e i Wnin ke-nd i a ğz ı y la yaptığı bu aç ı• kç a, Türıkiye ' d eki
iti rafname çok şayanı di kıkattir. B e l li, eylemleri •kendi ne mensup grupların
yaptığ ı nı i lan etmekte ve 'komü nizm i htilal i n i n m eydana g e l mes i v e zemi n i n h a z ırl a nm a s ı için mutlaka b u günık ü e y l em lerin meydana gelm e s i n i n zaruri yeNne i n a nmaıktadı r. « M i lli D e m okratik D·evr i m " g rubunun Hderi olan ve bu fikri nk uyg ulaya n M i hri B e l l i 'n i n y 0 n etiminc! o L u : u n a n « T ü r : :
(33) cc- Hayır biz ceMilli Demokratik Devrimci,Jer değiliz. Çünkü hiçbir ha,reket kendini asgari programına göre için· Solu " Derg i s i , devrıim anlayışına şöyle anlatıyor:
(33) Türk Solu Dergisi: 29 Ocak 1969
41
de bulunduğumuz tarihi aşamadaki stratejisine göre adlan dırmaz... Bizim Devrimciriğimiz.. Türkiye Proleteryasının Devrimciliğidir. Onun için biz Proleter Devrimcileriyiz.,, Tü rık Solu 'nun bu iti rafı, Lenin'in görüş le,riyle aynıd ı r . Lenin b u konuda şun l arı söylemişti r: (34) cc- Demokrasinin öncü mücadelesi, her zaman ön safta mücadele eden Proletarya, burjuva demokrasinin ge tirdiği yeni toplumsal çelişkileri ve yeni mücadeleleri u nutmamalıdır.. ccDemokrat,, burjuvazi, otokrasinin devril mesi meselesini gölgede bıraktığı zaman, biz kendimiz bu meseleyi ön plana getirmeli, ve devrim hükümetinin gere ği konusunda direnmeliyiz.. Bu ccDemokratik-Milli-Devrim, partimizin asgari programının tümüdür, bir yandan içinde ya şadığımız iktisadi ve toplumsal düzen içinde pekala ger· çekleştirilebilen ve öte yandan sosyalizme doğru gidişte gerekli olan kısa vadeli iktisadi ve siyasi dönüşümler prog· ramıdır... , Leni n'in kitab ı ndan a l d ı ğ ımız yl.Jikanda�i g ö rüşl e rd e otokras i n in devrHmes.i mesel asıini göl,gede b ı raıktı ğı zaıman proleteryan ı n meselesi ön plana getireceği öneri l melktıedir. M ihri Bel l·i de S!B.F. v·e i.Y.T.O· T.B.'nin düz e n l edi ğ i top lam ıd a ayn ı görüşleri savunmuş ve şöyl e demişti r : ,
de mok rat burj u vazıini n
••Burjuva demokratik devriminin sonuna vardığını gör düğümüz anda.. Sosyalist devrimin sımrına varacağımıza göre elbette ki, sosyalizmden yana olmayan güçler o dev rimi ta oraya vardırmak istemiyeceklerdir.. Burjuva Demok ratlk devrimi gerçekleştirmek demek, sosyalizmin eşiğine ayak basmak demektir., M i,hri Bel l i bu lkonuş;m asıyla Len i n ' l e �aynı fi·k·i rde ol du ğ u n u Ibeyan etm ekt e zamaının gel iş imine 'göre har�ketıl erin uygul anacağını ve vaıktin geld i ğ i anda, ko müniz m iihtHaH n i ,
(34)
42
V-i Lenin: (iki Taktik)
gerçeıkl eşti recekl,erini şunla rı söylüyor: (35)
söyl emektedir. Len i n lbu
konuda
cc- Biz sosyalist devrimi geciktirmiyoruz, biz biricik güvenilen ve doğru yolda Demokratik Cumhuriyet yolun· dan Sosyalist Devrimine doğru ilk adımı atıyoruz... ,, Leni n ' in ıbu sözl erini n ya n ı s ı ra, yukarıda :be lirtti ğimiz g i ıbi , Mih ri Be l l i şöyl·e diyor:
cc- Burjuva demokratik devrimi yıkacağız ve bittiği anda Sosyalist Devrimi yapacağız Bu bir silsiledir. Temel şiar Sosyalizm teorisini yapmak, sosyalist teoriyi benim· semiş kadrolar yetiştirmek.,, Görüldüğü ·g,iıbi , ıbuıgıü n Türikiye'de �yaratılan anarşik olayların altında, 'komünizm ihti l a l i n i g erçeıkleşti rme fiıkri yatmaıkta ve bu yönden hareket edi lmekted i r. Burada M rh ri Bel l i 'nin ortay�a �koyduğu · Mi l li Demokrati k Devri m • i n şek l i n i bel i rttilkt�en sonra, b u firkrin temel inde yatan mana yı açrık layal ı m : ·
Baıkı:n ız, Mihri BeHi"n i n yönetimi a ltı nda bulunan ve Türkiye �omünist Partisi ( T .K. P ) o rg a nı olan Ayd ınl ıık Der g i's·i ne di,yor: (36) .
·
cc- Milli Demokratik Devrim teorisi , Marksist-Leni· r.:ist kesintisi teorisidir.,, cc- Mao'culukta ccideolojik destek,, bulmağa gelince Türkiye'de Proleter Devrimci hareketin ideolojik dayanağı bilimsel Sosyalizmin b ilimine katkı niteliğinde herşey.. bizim içi·n değerlidir.,, Yukarıda görüldüğü gbi , solcu ve ıkomünistler, komü n i zm i!hti l a l in i hazı rl ıy.abi lme'k i·çiın adevrim · kelimes i n i bayra;klaştırmışlar ve b u ıke l i me arkas ında •ç eşitl i faal iyet l erde bulu n muş l ard ı r. (35) a.g.e. (36) Ayd ı n l ı k Dergis i : Sayı: 15
43
MÜSECCEL KOMÜNiST MiHRi BELLI TARAFINDAN KURULAN (DEMOKRATiK DEVRiM DERNEGI) VE DENiZ GEZMiŞ'E ÇEKiLEN TESAiK TELGRAFI
Komün izm ihtiliilıiniın Hd erlıi ğ ini yapanlar, gayelerine u l aşı;ıb i lm ek için, çeş·i tl i d ern ek ler t<urdutuyorl ar ve bu der · nekleri vas rta yapıyorlard ı . içi nde aşırı 'Sol'c u ve ıkomün istler ıbul u n an ve M ih r i Bel l·i tarafından ·kurdurulan • D e moık rati·k Devrim D erne ğıi , , Tür kiye'de büyük rol ler oyn amı ş ve bütün an a rş�k o layları n içinde bu lunm u ş ve bun ları organiz.e etm.işti·r. Bu dern ek Dev-Genç ve D ev-Güç ' l-e be,ralber hareıket etmiş v e bu se bepten ötürü de 'kapat ı lm ı şt ı r. Şimdi bu d erneğ i beraberce tanıyalım : (37) «Madde: 1 - « Demokratik Devrim Derneği , adıyla bir derınek kurulmuştur. Derneğin merkezi istanbul'dur. DERNEG iN AMACI Madde : 2 - Tarihimizin bu döneminde, emperyalist l ere . işbirlikçilerine ve toprak ağalığı düzenine karşı ol mak, 27 Mayıs'ı ve bu hareketin getirdiği Anayasa özgür lüklerini sonuna kadar savunmak ; halkı her türlü iç ve dış sömürüden kurtulmuş tam bağımsız, özgür bir Türkiye doğ rultusunda olmak anlamını ta:;; ı r. Bu inançla kurulan derne ğimiz amacı: Emperyal izme tutucu ve gerici alum ve dav· narıışlara karşı, özgürlüklerin sonuna kadar savunulmasın· c'lan yana olan herkesin parti, send ika ve dernek v.b. gibi ayırım gözetmeksizin bir ortak ceph e kurmaları yolunda gösterilen ve gösterilecek çabalara katkıda bulunmaktır. Dernek bu amacı gerçekleştirmek üzere: a) Anti-emperyalist mücadeleye maddi ve manevi tüm olancıkları ile fiilen katılır ve emperyalizmin karşısında halkımızın bir bütün olarak karşı durması için gereken mü· cadeleyi yapar : (37)
44
Türk
Solu Dergisi : 28 Mayıs 1968
b ) Ülkemizin çağdaş uygarlığa kavuşması ve ileri Tür· kiye ülküsünün karşısında çıkarcı çevrelerin kışkırttığ ı her türlü gerici v e anti-demokratik davranışlara karşı çı kar. c) Köy sorunları ile yakından ilgilenir, köylere yapıla· cak gezilerle köy halkının bilinçlenmesine katkıda bulunur, ül kemizi tanımaya, mahal li istek ve dertleri tespit etmeye, derneğimizin amaçlarını yurtta şlarımıza anlatmaya ve im· kanları nispetinde onlara yardım etmeye çalışır, d) Emekçi halkımızın hareketlerini yakından izleyare!< hakfarını elde etmek için yaptıkları mücadelede kendileri· ni destekler, e) Bağımsız ve demokratik Türkiye'nin kurulması uğ· runda savaşan dernek ve örgütlerle dayanışma halinde Mi lli Demokratik Devrimde- güçbirliğini sağlar; emper yalizmin dayandığı bütün güçlerle savaşır emperyalizmle mücadele eden bütün güçleri destekler, f) Araştırma ve bilim kurulları kurar ve çalışmalarını düzenler; konferanslar, seminerler, açık oturumlar, sergi· ler düzenliyerek emekçi sınıf ve tabakaların devrimci yön de eğitimlerine çalışır; bildiriler ve çeşitli yayınlarla yurt ve dünya sorunları üzerinde derneğin görüşlerini yansıta· rak uyarılarda bulunur. KU R U C U LAR
Madde: 33 - Dernek kurucularının adları, soyadları, ta· biyetleri, meslekleri ve konuk adresleri aşağıdadır: Kemal işler, (Doktor) Nejat Tözge (Sendikacı) A. Başer Kafaoğlu (Mali Müşavir) Bedia ileri (Ev kadını) Kutber Akalın (Ev kadını) Halil Oyman <Serbest) Cemi l Oymanlar (Marangoz)
45
Vedii Bayraktaroğlu (Serbest) M. Rasih Nuri ileri (Yazar ) Sevi nç Özgüneş (Diş Tabibi) Ekrem Şikak (Dokumacı) Halil Bulut (Oto Tamircisi) Naci Ormanlar (Serbest) M . Öztuksavul (Kunduracı ) Hamit Yabaş (Serbest) Ali Aksoy (Serbest Hikmet Gürdağ (işçi) ihsan Memoğlu (işçi) Bora Gözen <Yazar) Arif Damar (Şair) Şaban Ormanlar (V. M imar) Halil Çalışır (Mobilyacı)
YÖNETiM K U R U LU Kemal Işler (Genel Başkan) Sevinç Özgüner (Genel Sekreter) ihsan Memoğlu < Mali Sekreter) Rasih N. ileri (Genel Sekreter Vardımcısı ) Arif Damar (Genel Sekreter Yardı mcısı) Aslan Başer Kafaoğlu (Üye) Halil Bulut (Üye) Muammer Öztuksavul (Üye) Bora Gözen (Üye) Hamit Vdlaş (Üye ) Hikmet Gürdağ (Üye)
De rn ek bundan sonra çeşitl•i faal•iyetJ.erde bul unm uş ve D . D lokaHnde , Genel Başıkan Kema l işler, üyeler le ta nışma toplantısında aşağı daıki ıJmnuşma yı yapmı·ştı r: (38) cc13 Mayıs'ta 22 arkadaş tarafından kurulan Derneğimiz emperyalizme, onun işbirlikçilerine ve toprak ağalığı (38)
46
Türk Solu Dergisi
:
13 Ağustos 1968
düzenine karşıdır. 27 Mayıs'ın getirdiği Anayasa özgürlük lerini savunmak, her türlü gerici-tutucu akımlara karşı çık mak, iç ve dış sömürüye karşı olmak çabasındadır. Ama cı tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için savaşmaktır. Ancak bu gerçekleştiği zaman, sosyalizme giden yolun açılacağı düşüncesindedir. - Son zamanlarda bazı çevrelerde, derneğin TiP'e (Türkiye işçi Partisi) karşı olduğu, onu bölmek için kurul duğu yolunda söylentiler dolaşmaktadır. Derneğimiz TiP'e karş ı değildir. Bunu anlamak için tüzüğümüze ve eylemi mize bir göz atmak kafidir. Ancak, eleştiri hakkının mah fuz tuttuğunu ve eleştiriden yana olduğunu da belirtmek teyiz. - Derneğimiz emperyalizme karşı olan bütün güçle, örgütlerle, kuruluşlarla dayanışma azmindedir. Bu yüzden, Milli Demokratik Devrimden yana olduğuna inandığı DEV GÜÇ'ün, Istanbu l örgütü hazırlık çalışmalarına katılmış ve icra Konseyine girmiştir.
Ö RGÜT ÇALIŞMALARI istanbul'un bir çok semtlerine ekipler halinde birçok ziyaretle r yapmış ve derneğimiz tamtılmaya çal ışılmıştır. Diğ er illerde şubeler açma yolundaki çal ı şmalarımız i lerlemektedir. lzmir il şubesi kurulmuş, Adana il şubesi kurucuları atanmış. Ankara'da Eylül ayı içinde şubenin a çı lması hazırlığındayız. Ayrıca Malatya ili için de yetki ve rilmiştir. iŞÇi HARE,KETLERi Derbey · Lastik Fabrikası'ndaki işgal olayı ile demek üyelerimiz yakından ilgilenmiş ve heyetler halinde sıksık ziyaretlerde bulunulmuştur. Ke·nd ilerine, dayanışma halin cb bulunduğumuz bildirilmiştir. Alibeyköyü Finfiniş Branda Bezi Fabrikası'nda protes tolia bulunan işçiler ziyaret edilmiş ve kendileriyle dostluk i lişkileri kurulmuştur. Bu tip ziyaretierin faydalı olacağına inanıyoruz.
47
GENÇLi K HAREKETLERi Amerikan 6. Filosu'nun gelişi ile ilgili FKF ve iTÜTB' nin organize ettiği Beyazıt'taki mitinge mevcudumuz ve pankartlarımızla, TMGT'nin hazırladığı Beyazıt mitingi ve yürüyüşe Dernek olarak flamamızla katıldık.
EG iTiM Aslan Başer Kafaoğlu'nun sekreterliğinde eğitim i çin bir program hazırlanmıştır. Programı tatbik için gerekl'i ça· lışmalar devam etmektedir. Bas ın bildirilerimiz, basında pek yerini bulmamatda beraber, Türk Solu Dergisi 'nde tamam olarak yayınlanmak tadır. Türk Solu'nda Dernek haberleri ile ilgili bir köşe açmaya çalısıyoruz.» G e nel B a ş:ka nd an s o n r a , As l an Başer Kafao ğ lu eği tim ça l ı şmal arı ve progra m ı haıkik ında çeşitl i açııklamal ar dn b u lunduıktan sonra, D e rnek Başıkan ı Kemal işler, an a r ş iık olayl ardan-tutuklu bu l unan T ü rk S o l u Dergisi Sorum lu M üd ü rıü Bora Gözen ve Deniz Gezmiş'e aşağ ıdaki te lg ratı ç�km iştir: ,
BORA GÖZEN, DENiZ GEZMiŞ SULTANAHMET CEZAEVi ŞEHiR Devrimci savaşınızda başarı ve sağlık diler, gözleri· nizden öperim. Emperyalizme ve onun yerl i uşaklarına kar· şı direnen diğer tutuklu arkadaşlara dostça selamlar. Demokratik Devrim Derneği Başkam KEMAL iŞLER Yukanda �kı saca bahsetti ğimiz d ernek çal ışm a l ar ı n ı n yanı sıra, Dernek faa l i yetlel'linden bi rkaç haber daha vere lim 48
D erneğin o lağanüstü ıbi r top lantı·s ında a l ı n an •kararlar (39) a Demokratik Devrim Derneğinin Birinci Olağan Kong resi 24 Kasım Pazar günü Dolapdere'deki ÇITLi düğün sa lonunda yapılmıştır. Demokratik Devrim Derneği Kongresine 84 delege ka tılmıştır. Genel Kurul, işsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği 'nin (iPSD), düzenlediği "IŞSiZLiK VE PAHALILIKLA SAVAŞ MiTiNG VE YÜR ÜYÜŞÜNE,, katılma kararı almış ve daha sonra seçimlere geçilmiştir.•• Dernek olağanüstü ıkongreden sonra . b i l d i ri n e ş r etmiş ve Ünivers i�te ıgençlıi ğ i nıi destekl ediğini bi ld i rerek şunları söylemi şti r. (40) " 1 968 ders yılı üniversitelerde gene boykotlarla baş ladı. Son yıllarda gurur duyarak görüyoruz ki üniversiteli gençler, sorumluluklarını anlıyan yurtsever olarak memeket meselelerine sahip çıkmaktadıtlar. Memleketimizin bağım sızlığı, demokratik hakların elde edilmesi, eğitimde dev rim yapılması, kısacası daha iyi bir Türkiye uğruna müca deleyi, üniversiteli gençler, kendilerine amaç edinmişler dir.•• Bu olağanü stü ,kongreden �sonra, çeşitl•i eyl·eml·ere g i re n dernek, A�nkara Şubelerarası lbir toplantısmda şunlar konu ş u l m uştur : (4 1 ) "Demokratik Devrim Derneği'nin miitad 3 aylık iller arası toplantısı 7-8 Haziran günleri Ankara'da yapılmıştır. Ankara il Başkanı N iyazi Ağırnasil'nın yönettiği toplantı, 7 Haziran Cumartesi günü saat 10.00 da Ankara (27 Mayıs Milli Devrim Derneği) lokalinde başlamıŞ, 8 Haziran Pazar günü Demokratik Devrim Derneği (DDD) Ankara il loka lir.de cevam etmiştir.
l a 'i lgi l i şu halherler verıi l iyordu :
(39) (40) '4 1 ,
F. 4
Türk Solu Dergisi : 3 Aralık 1968. Türk Solu Dergisi : 1 0 A ra l ı k 1 968. Türk Solu Dergisi : 17 Haziran 1 969
49
Özellikle bugün Devrimci eylemin içinde bulunduğu koordine edemediği, güçlerin israfına yol açtığı belirtil miştir. Bu şartlarda Devrimci eylemin içinde bulunduğu dağı nıkl ık üzerinde durulmuş ve bw doğrultuda kararlar alın mıştır. Bu arada Devrimci Güçbirliği (DEV-GÜÇ) üzerinde du rulmuş , bu birl'iğin sağlamlaştırılması, anti-emperyal ist, an ti-feoclal sınıf ve zümrelerin birleşik cephesi hal ine geti rilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. işçi ve köylülerin gerekli örgütlenmeden yoksun oluş ları yüzünden DEV-GÜÇ'ün istenen seviyeye ulaşamadı· ğı düşüncesiyle bu yolda çalışmalara girilmesi kararlaştı rılmıştır. Ayrıca DEV-GÜÇ;ün belli bir statüye bağlı olma yışı yüzünden doğan aksaklıkların giderilmesi yolunda ba zı teklifler yapılmıştır.,, Bundan sonra, Malatya şubes inde köylü l i d eri d u ru m unda olan 'i·ki üyen i n tevkifi üzerinde d u ru lmuş, telgraf kararlnştı rılmış l a r çekıi lmesi ve avukatın gönderil mesıi ve ş u rkararlar a l ı nm ı ş,t ı r :
cc Mc:: l atya ve izmir delegelerinin verdikleri raporlar bu bölgelerdeki köylü eylemleri ve derneğin bu köylerle iliş klsi üzerine dikkati çekmiş ve yaz aylarında bu iki bölge de kesif bir eyleme geçilmesi kararına mes�et teşkil et miştir. Bu konuda şu kararlara varılmıştır: Her il, yazın yürütülecek köy eylemleri için bir tnsarı hazırayacak ve bu ayın 21 'nde Ankara'da iller arası yapı· lacak toplantıda, taslaklar, program haline getirilecektir. Her il kendi örgütünün ve birlikte hareket edeceği gençlik örgütlerinin bu eyleme katılacağı üye sayısını ve maddi olanaklarını toplantıya getirecektir. Yapılacak program DEV-GÜÇ'ün yaz eylemleri prog ramı ile birleştirilmeğe çalışılacaktır. Alınan kararların pratiğe geçilmesi oportünizme kar-
50
şı teorik pliinda kazanılan zaferi perçinleyecek ve devrim ci eyleme yen i imkanlar açacaktır.•• Görmdüğü g·ibi Demokratiık Devrim Derneğ·i , DEV-GÜÇ le ıişlb i rli ğıi edereık ça l ı şm ı ş ve çeş'itl i eyl em i ere girişmiş ve bizzat anc:ırşistleri destek l e mişti r. TÜ R KiYE KOM Ü N i ST PARTi·Si Mıi LLi DEMOKRATiK DEV R i M FiKRiNE VE M iHR i BELLi 'YE KARŞI Çl K l YOR Mihri B e l l i ni n « Mi l l i D emokratilk Devrim • tezini da ha evvelce Lenıin ve Stal in uyg u l amış ve Mao Çe-Tung da ayn ı yoldan yü rümüştü r Şimdi aşağ ı daki satırl arı beraber ce okuyahm . Baıkrn ı z Şah i n A lpay ne d i yo r : (42) ce Milli Demokratik Devrim, Sosyali'st Devrime hazır lıktır. Milli Demokratik Devrim'le Sosyal ist Devrim ara sında doğru bir ayı rım yapmak, aynı zamanda bu ikisi doğ ru bir biçimde birleştirmek zorunludur. ce Milli Demokra tik Devrim •• ccSosyalist Devrim•• e hazırlık için zorunlu bir aşama olduğu gibi, Sosyalist Devrim de, Milli Demokratik DE:vrim'in kaçınılmaz bir uzantısıdır. Ama Sosyalist Dev rim, ancak Milli Demokratik Devrim'in tamamlanmasın dan sonra mümkün olacaktı r.. Milli Demokratik Hareket ler, ancak proleteryanın ve onun partisinin öncülüğü yer leştikten sonra ceMilli Demokratik Devrim••e dönüşür .. Bu geçiş döneminde Milli Demokrati k iktidarın hemen önün deki görev, devlet kapitalizmi yoluyla, i ktidarın hemen ö· deki gÖ rev, devlet kapitalizmi yoluyla, temel üretim yiş i yönetmektir. Temel üretim araçlarının mülkiyeti üze rinde sosyalist dönüşümün tamamlanmasıyla sona erecek tir. Bundan sonra sosyal izmin inşaası aşamasına geçile cektir.•• M ihri Bel l i ' nıin onaıy ından •g eçen ıbu yazıda da gö rü l dü ğü üzer.e, • DemoikraHk Devri m • tamamland ı•ktan so nra hemen komünıizme geçi leceği belıi rti l m eıkte·d i r '
.
ı
,
.
(42)
Aydınlık Dergisi : Sayı : 1 2 (Şahin Alpay)
51
Lenin •Ne yapm a l ı , kitab ı nda, der ıki : ccDevrimcl teori olmadan, devrimci hareket olmaz.,, Lenin'in yanıs ı ra , Mihr i Bel l"i de, çeşitli y erl e rd e yapt ı ğ ı konu şma l a rda Lenin ',i n tezıini açııkça müdafaa etmiş ve şunları :konıuşm uştu r : (43) ccTeori olmaksızın eylem olmaz. Eylem çarksa teori şudur : Anayasanın sağladığı haklara son kertesine kadar sahip çıkalım. Devrimci mücadelenin her şeklini, hiç biri· ni ihmal etmeden hepsini, öyle bir ortam yaratalım ki halk bilsin ... ,, M ihri Hel lıi , Len i n ' i n tirki rlerin i h a rf iy e n , nasıl uygu l a dığını açı:k larıkoen, nası l ıki Len i n ıiçin Çar'l ı ğ ı n y ı.kı l masında Kurucu Meclıis ve Geçici Hükümet bir a raç o l muşsa, M ih ri Bel lıi i ç i n d e pa rlamento od u r . 'Mıi h ri Bel l i aynı k onuşm a s ında parlam enter mücadel e ıkonusunda şunları söyi emi ş tıi r : ccBir .Devrimci Parti, Parlamenter mücadelesini sonu· na kadar kullanmalıdır. Ama parlamenter mücadele yüzde ondur. Yüzde doksan eylemin emekçi halk kitlelerini bi linçlendirme, örgütlendirmektir. Gidip icabında sokağa dö küleceksin ve anayasa haklarını kullanacaksın ... ,, Yuıkarıda çeşitli yönl eriy l e el·e a ld ı ğ ı m ı z uDevri mci " ve · M i l lıi Demokratiık Devrim i n uyg u l an m as ı , ha l·k ı n ö r gütlenmesi :için, çeş itl i dernekler kurulmuş ve b un lar , vatan sath ı nda geniş ıb ir ş ek i l d e faal ·i yet g östere r ek Oev ııimci eyl.em l·ere gi ri şm işl e rd i r. Bu n l a rdan b i rk a ç ı n ı ö rn e�
verel im : ecDevrim Gazetesi Devrimci Gençlik Mecmuası Devrimci Gençlik Teşkilatı DEV-LiS DEV-GENG Dev rimci Kadınlar Derneği Devrimci Avukatlar Birliği Dev rimci Sendikalar Federasyonu (DiSK) Devrimci Yazarlar Cemiyeti Devrimci Sanatkarlar Cemiyeti Devrimci Ti yatro Oyuncuları - Devrimci Doğu Kültür Ocakları Pro leter Devrimci Örgütü - Proleter Devrimci Aydınlık Der•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
(43)
52
S.B.F.' de yaptığı konuşma
gisi
Devrimci Öğretmenler Federasyonu.» m"kaç ö rn eğ� ni verdiğimiz ıbu derneıkle·r, masum d'i mağ ları aldatıp zehi rlem� şler ve bu yolda her çeşit ça l ış ma metodların ı uygu l am ış l a rdı r M ihri Belli'nin · M i lli Dema:kratik ıD evrim • fikrin i uy g u l amas ı ve Masıkova'ya karş ı lbk tutum ıiçinde bulunma sı Rusya tarafından tasv·ip ·görmemiş ve Tü·rkıiıye Komün ist Partis•i, Mi hri Be lli aleyhine genıiş bir ıkampanıya açm ışt ı r Tü ııkiye Komün ist Parıtisi G e n e l Sekreteri Y akup Demir (Zeiki •Bcışttmar), Mih ri Belli a l eyhi ne yapm ı ş olduğu suç l ama'Cla, korkunç i tıhr.m larda bul·u nmu ş ve öz.etl e şunla rı söylemişti r : (44 ) •
.
.
«- Çekoslovakya'da emperyalist radyolarında sosya lizmi kalkan edinerek sosyalizme saldıran emperyalizm ajanları , Türkiye'de de aynı metodu kullanarak, işçi hare· ketini parçalamak, anti-emperyalist savaşın gelişme süre· sini doldurmak için «Bilimsel Sosyalizm,, ve uanti-emper· yalizm , maskesine bürünmek çabasındadırlar. ceM illi De mokratik Devrim,, kalpazanlığı bu ümitsiz çabanın açık bir belirtisidir. Zekıi B aş tım ar ı n lbu suçl aması tamamen Mo s k o va nın f iıkri ıidi. Türıki ye Komün ist Parti s i n i n ( Mı.D .D. ve i çyüzü) a d l ı yayın l ad ı ğ ı b roşü rdeiki i th arn i a r ı n a ş öy l e devam et '
'
mişti r : cc M aoizme yamalanmaktan ve onda, kendi yıkıcı çaba larının Provakasyonlarının ideolojik desteğini ve maddi ka;-rıağın ı bulduktan sonra, birbiri ardınca dergiler, gaze teler çıkarmağa .. Anti-Sovyetizmi, Anti-Komünizmin en et· kilisi sayılarak göz yumulan Maoizme yamanmanın yolunu buldular, küçük burjuva ideolojisinin etkisinden kurtulma· mış bazı gençleri avlam;,ık için yeni bir maske takındılar. cıTiP'i, DiSK'i yıkmayı beceremiyen bu cı Eskiler.•• ZEliki Baştımar'ın • eski ler d ed i ği komünizm s uçu n ..
(44)
-
Yeni Kavga - Aclan Sayılgan
53
dan mahkum rolmuş ,komünıistl erdi . Tü rıkiye Komün ist Pa r tJs:lnln en lbüıyıüık ıkortkusu :bunların ııiP ;içinde tehl i:k�e teşk i l etmeleriydi . Zıira •Mi l li D emokratik D evrim .. ( M . D .D.) c i Bel l'i, h e r a n Tüf.kiye i şç i Partis.i nıi , Türıkiye ��omün ist Pa r tisi n in Türkiye 'deiki uzantısı o lduğunu ortaya atabilir Vb bu :konuda lbi r uıkanıt .. ver·elbi lrird i . Veya Jİ P'ıi ele geçi re :bi l i r, ıh i ç olmazsa Jip',i içinden parçalayarak b i r parçars ına otu rması mümkündü . Bu düşü n cel err içinde bu l unan Türki ye Komünrist Partis·i ve Zeki Baştımar, Trü rkiye'·de beynei mHel komün i·zm in ıbi lıi nen ve ıbaşıka ü lkel erde d efalarca uıy gt.tlanan başka ıbi r strateji's i n i ortaya atan M . D .D.'c i l e rıi suç l aya raık, müdah a l ede lb u l u rımayı düşünüyordu. N eyd i bu suçl ama lar - Revizyonizm, Kalpazanlık, Polis ajanlığı, Emperya lizmin ajanlığı, Mao'culuk, H ilecilik, Provokatörlük, M illi Devrime ihanet, Likidatördük. (45) Bütün hu suçla malar Tüııkiye işç:i Parti s i n in ıkapana cağı ve yok o l acağ ı :kor:kusundan o lduğu kadar Zeıkıi Baş tırnar'ın Mihri Bel l i 'ye duyduğu şahs·i antipat i n i n ıifadesi dir. Hu selbepl·e, Zeki Baştıımar, M ihri BeUi için i tham ı na şöyle devam ·ediyor :
Türkiye'de devrimci, anti-emperyalist hareket şimdi devrimci kesilenterin eliyle ağır bir darbe yedi. Fakat Li kidatör Provokatörlerin görevi sona ermişti ., •
1 951 tevkifatı, şimdi ceMilli Demokratik Devrim, mas kesi takınanların seri halindeki prQ.vokasyonlarının sonun cusu değ ildir, ama iç yüzirerini tamamiyle açığa vuran son provokasyonlarıdır . . .. cc legal çalışması yasak Marxçı Lenin'ci Partiyi, TKP'yi amansızca izleyen yönetici çevrelerin açtığı mey danda, bu kişiler serbestçe at oynatmak imkanı buluyor lar. Ama meydan sanıldığı kadar boş değildir . . •• •
(45)
LiKiDATÖR partisine
54
( Provokatörlerin işci hiyanetleri n i n itirafıdı r.) •
sınıfını
inkôrı,
kom ü n ist
Vuık arıda ıgörıüldıüğü g·ilbi, ıkomün i.sHer arasındaıki faa l ·iyet ·iki ayrı ·kutba bağ l ı grupların Türki·ye'ye parçalama savr,şlcırından baş:ka bi rşey değ i ld i r. Mosıkova , kendi nce Tü rıkıiye 'yi Kızıl Çıi n'd en önce sahip çııkmak ve elde etmek tir. Tüııkiye Komünist Partisi beyannamesinden de açıkça a n l aş ı l acağ ı üz·e re, Moskova Ti P'ıi n ıkapatı lması için bütün gayreti ni sarfetmiş hu ıtıususta e l inden ge len gayreti har camı ştı r. i l eride TiP. H e TKP. arasındaıki bağları vesıl:ka!a nyl a aç ı k l ayacağımız içıi n , lbur.ada ıbu !<onuyu e le alımıyo ruz. Yal nız şu hususu !bel i rtmek ge reık i r ki , .Tür\kiye ıiışç·i Par tisi 'nin kabul ettiğ i ve uyğul amağa çal ı ştı ğ ı uSasyali st Devrim .. strateji si, TıKP'nıin Türıkiye şartlarına uygun gör düğü ·Strateji d i r. TiP. faalıiyetin·i !bugüne ıkada r ·Sosya l i st Devrim .. stratej:l si i l e yürıütmüış tür. Buna uymak istemi yenl eri bünyesinden atmıştır. Teşk i l at ı n ı bu görüşe inanan l c-d a , ıkurmuştur. Plan ve pl"ogramları, ıgeleceıktekıi faa l iyet l e ri bu görüşl·e hazı lanmıştır. Bu u ğurdıa bugüne ıkadar bü yük mücadele l er vermiş, kayıplara uğram ı ş , geri lemiş fa kat görıüşünden dönmem işti r. Parçalanma pahasına taviz verım erneğe çalışmıştır. TiP ' i n uyg u lad ığı S·isteme karşı çı kan M ihri Bel l i , TiP',i n gel eceğinden üm itsizdi r. işt·e yeni d en taa ıbaşıtan başlamak lazımd ır. Bundan öncetki solcu ç ııkışlar çakar - a lmaz çrkı ş larıdır. Önce • Milli Demoıkrati.k Devrim .. gerçeıkleştirHecelk, sonra Sosya l i st Devrim'e s ı ra gelecektir. uDevr·im ve « D evri mci l ik » fi·kri altında faal iyet gös ter·enlerin ıh angi düşünce i çi nde old uklarını kısaca a ç ı k ladııktc:.n sonra, tbi l i ndiğıi gibi mi lli:yetçi ve vatansever eski H cıva Kuvvetleri Kumandanı i rtan ,Tıa nsel 1962 yıl ı ndan 1968 y ı l ına :kadar, liürıkiy·e'de ıbi r ·ihti lal havası ve devamlı hu zursuz luk ıkaynaıkları yaratan lann, temel l·i senatör Mucip Atak i ı ve arıkadaş!arı i l e, H atay CHP M i l l etveki l i Hüsnü Özıkan olduğunu açı·klamıştı. B u n la r devaml ı ol ar�k {M JD.O) M i l li Devrim Ordusu adı alt ı nda beyannameler neşrederek Türkiye"de tedıhiş her·eıketleri yaratm ışlai ve sol içıl n ge..
55
ni·ş faaliryetler·e g i rımi ş l e rd:ir. 'Bugün d e aynı faa l iyet ve dü şünce içinde b u l u na n ·bazı temel f.i s·enatörl er, Den iz Gez miş ve arkadaşları n ın ıb i r n uma ra l ı m üdafi i olmuşlar v e onları a l e n e n d esteklem i ş l e rdir. ı
DEVRiM STRATEJiSi (KOMÜNiST iHTILALi ÜZERiNE YAPILAN AÇIK OTURUMDA iLHAN SELÇUK, MiHRi B·ELLi VE BEHiCE BORAN NASIL TARTlŞMlŞLARDI i L.:HAN SELÇUK : ccDevrimci ler ve devrimci parti ler, iktidara devrimle gdirler. Devrim, içinde yaşadığımız hukuk düzenine karşı� d ır. Anayasa çevresinde devrimi gerçekleştirrneğe gayret edersek, devrimci değil refonncu oluruz . . Ve devrimcUer, istesek de, istemesek de, devrim· le iktidara geleceklerdir. •• BEH iCE BORAN : ccBi z seçimlerle iktidara gelmeyi mümkün goruyoruz ve o yolda çalışıyoruz. Emekçi sınıfların pariementer yol· clan ikticlara gelmesini, egemen sınıflar engellerlerse, ya k�rşı devrim bir terör rejimi kurar, ya da, bilinçfenmiş ve örgütlenmiş kitleler, Anayasa'nın tanıdığı d i re nm e hakkı· nı kullanı rlar.•• MiH Ri BELLi : c< Ürıümüzdeki devrimci görev, M illi D e mok rı:ti l< Dev· rim i gerçekleştirmek, feodal kalıntıları silmek, sosyalist, bilinçli eme.kçi kitleleri aşılamaktır. •• •
•
..
Yuık a r ı d a , ce D evrim " ve ce M i l li D emok ratiık D ev r i m " ne Jem e kt i r ve bu f i k i r t e ri n ıkim l er tamtından uyğ u l cı n :! ı ğ ın ı Jel i rtm i ş v e bu h u s u sta bazı a ç ı k l a m a l a r yapm ı şt ı k . " D ev . im " v e ce M i l ll Demok r a Hk Devri m " i daha iyi tanıyab i l nı ek
.;i n, i s ta nbu l Yüksek Tek n iık Oku l u Tal elbe Birl iğıi t are.ıfı rı �an Ocak 1968 günıü lrstanbu l TÖS salonunda düzenled i ği 'em i nerde, Behice Boran, i l han Sel çuk ve M ihri Be lli ;ko �ıışturu l mu ş ve bunlar d ev r i m fikrini tartışm ışlrd ı r. «Dev ·
56
··;m StrateJi si Ü ze r i ne Açıık Oturum • adı altında yapılan bu açık oturu m ıko nuşm ai ar ı n ı Ant dP.rgis� aynen şu şe'kilde yay ı n l amı ştı r : {46) Şimd i ıberaıberce karş ı J ıik J ı ıkomü n ist ihti lali olan n Dev ri m • i � a n a gayesin i n ne o ld u ğ unu üç ayrı grubu tems i l e den ıbu s ol c u lard a n öğrene l im : Dergi ıbu otururnun g i rişi ni şöyl e yap ıyor: eelürkiye gibi geri kalmış bir ülkede toplumu dalıa ila riye götürecek bir ccdevrim»in gerekliliği konusunda hemen henren tüm ilerici güçler görüş birliği halindedir. Ancak cc devrim» kelimesiyle neyin kastedildiği, bunun nasıl bir devrim olacağı, devrimi gerçekleştirmek için ne gibi bir strateji uygulanacağı ve bu stratejiye göre, devrimi gerçek leştirecek olan kuvvetlerin nelerden ibaret olduğu konula rında çeşitli görüşler mevcuttur. Zaman zaman basında ve öze l toplantılarda tartışılan bu konuları bir açıklığa kavuşturmak üzere · düzenlenen se minerin sonunda da bütün konuşmacıların karşı karşıya gelmesini sağlamak amacıyla bir açık oturum yapılmıştır . Otoruma konuşmacı ola rak TiP Genel Başıkanı Behice Bora n , i lhan Selçuk ve Mihri Bel l i ·k atı lmıştı r. Raif Erte m ' i n yönettiğ·i açı·k oturumda konuşmacı l a ra üç turda sadece onar daki ka konuşma h ak•kı tan ı n m ı s ve bi rinci turda •i l k ola rak i l h a n Sel çuk konuşm uştu r : Selçuk okon u ş m a s ı ndeı şunl arı söylem i şti r : i LHAN SELÇUK: ccDevrimciler ve devrimci partiler iktidara de"lrimle gelirler, d iye ıbc>ş l a d ı kta n sonra devrim i n ne o l d u ğ unu ş öy le açı:kJ am ı ştı r : cc Çağımızda devrim kavremmdan anla�ı!an şey, sosya l ist devrimdir. Devrimde muhakkak suretle toplum kanun12rını bilerek toplumu etkileme, ona müdahele etme kavra hukuk düzenine mı vardır. Devrim, içinde yaşadığımız (46)
A NT Dergisi
:
23 Ocak 1 968.
57
karşıdır. Anayasa çerçevesinde devrimi gerçekleştirrneğe gayret edersek, devrimci değil reformcu oluruz. ister dev· rimci, ister reformcu olalım, sosyalist devrimi yapacak olan emekçilerdir. Sosyalizm proleteryanı n ürünüdür. Bu bilimse l gerçektir. Devrim stratejisi bu gerçeği kabul et tikten sonra gelir. Sosyalist devrimin kaynağı işçidir. Onun karşısında burjuvazi vardir. Ancak bir devrimci , devrim stratejisini tespit ederken kendisiyle beraber olan ve kar şısında bulunan güçleri tespit etmek zorundadır. Bunun için toplum sınıflarını tahlil etmek gerekir. Devrimciler, istesek de, istemesek de, devrimle ikti dara geleceklerdir. Çünkü ne kadar Anayasaya bağlı olur sak olalım, devrimcilerin iktidara seçimle gelmesi söz ko nusu olunca, karşı taraf, tıpkı Vietnam'da, Yunanistan'da olduğ u gibi harekete geçmekte, bunun üzerine devrim zo runlu hale gel�ktedir. ilhan Selçuk'tan sonra söz, Mihri Bel li 'ye verilmiş ve Miıhri Bel l i şunları söyl e m i şti r : M i H R i BELLi : Ana Hkelerde, bütün sosyal i stler aras ında b i r goruş b i r l i ğ i sağl anabilm esi ıiç'i n 1 4 1 ve 1 42. madd e d en mahkum olanlarında sosyal·ist örgüte g i rmel e r i n i n zorunlu olduğu n u ve her şeyden ·evvel bunun sağ l anmas ı g e rekti ğ i n i be· l i rter·e k : -.. Bugün Nazım Hikmet aramızda olsaydı, bir sosyalist örgüte giremezdi . . Sosyalizm için mücadele, bu aşamada her şeyden önce, özgürlük için mücadeledir, ·de m i ş ve dev rim ·stratej i s i ·konusunda ·g·örü ş l e r i ni şöyle açı·k l a m ı ştı r : «Strateji, belirli bir devrim aşamasında hangi güçle ri hedef ala&ağımızı, hangi güçlere darbe indireceğimizi, devrimi yapacak olan güçlerin hangileri olduğunu sai)ta mak ve strateji k hedcfa, yani o aşamada gerçakleşmesi gereken hedefe varmak için eylem planı tespit edip o pla nın uy·g ulaması için mücadele etmektir. Bir ülke bağımsız değilse ve feodal kalıntılar varsa, strateji, bağımsızlığı sağlamak, kalıntıları silmek, sosyalist bilinci emekçi kit58
Jelere aşılamaktır. Bu aşama, demokratik devrim aı;aması dır. Ben ilhan Selçuk i le hem fikir değilim. Çağımızda iki türlü devrim vardır: Milli Demokratik Devrim ve Sgsyalist Devrim. Önümüzdeki devrimci görev, M il li Demokratik Devri mi gerçekleı;tirmektir. Ama bu, bir sosyali stin sosyalizm den vazgeçmesi anlamına gelmez. Her sosyal ist örgütün bir asgari ve birde azami programı vardır. Azami program sosyalizmdir. Asgari program ise, önümüzdeki görev ney se odur. Biz demokratik devrimden yanay ız. Çünkü, De mokratik Devrim i başardığımız gün sosyalist Devrimin e şiğine varmış olacağız. Ve o zaman şiar, özel mülkiyetin kaldırılmas ı ı;iarı olacaktır. Ama bu şiarı bugünden iste· din mi, kendini tecrit edersin, düşmanın ekmeğine yağ sürersin. Demokratik Devrimden yana olan güçleri kendin den uzaklaştırırsın, devrim gemisini karaya oturtursun.•• Hi rinoi tu run son ıkonuşas ı n ı yapan Behice Boran, st rateji üzerine görüş l e r i n i daha önce açııklad ı ğ ını befi.rt e re�k (Bu aç ıikl aması ayn ı ,dergıi de yay ı n l anm ıştı r.) On daıki kaf ı:k konuşımasını sadece i lhan Selçuık 'un ·görüşl erine ce vap vereceğinıi söylemiş ve devrim anl ay ı ş ı üzeri ndeki gö rüş farıkiarı n ı şu şeık i l d e ortaya <koymuştur : u ilhan Selçuk'un devrim hareketini, bir ihtilal hareke ti, silahlı bir direnme, mücadele hareketi olarak kabul et tiği anlaşılıyor. Sosyalist teoride devrim mutlaka ihtilal ve ya sair şekillerle silahlı mücadele değildir. Devrimin son yıllarda pasifi k ve non pasifik şekilleri tartışılmaktadır. Yani silahlı olan ve olmayan şekilleri .. Devrimin silahlı yolclan gerçekleştirilebileceğini savunan Regis Debray bi le, devrimin çok üzun süreli bir hareket olduğunu ve bu harekete seçimlerle parlementoya girmenin de dahil bu lunduğunu söylüyor ve son konuşmasında (devrimci stra tejir.in problemleri)nde şöyle diyor: «Bir burjuva demokrasisinde bi burjuva aracı olan se çimlerin kullanılması ayrı bir konudur, bir burjuva aracı
59
olan seçimlerin burjuvaca kullanışı ayrı bir konudur . . .) Bu, şu demektir: Çok partil i burjuva demokrasisinde bir işçi sınıfı, burjuva aracı olan seçimleri kullanır, ama dikkat etmesi gereken nokta, bunları burjuva tarzında kul· lanmamaktı r. Nitekim biz TIP olarak bütün açıklamaları· mızda belirtmişizdir ki, biz seçimlerle iktidara gelebilmeyi muhtemel ve mümkün görüyoruz. O yolda çalışıyoruz. Ama seçimlerle iktidara gelmek demek, oy avcılığı ile iktidara gelmek değildir. Biz halkın bilinçlenmesini, örgütlenmesi· ni, kendi sınıfının bilincine varmasını ve emekçi kitleleri olarak anayasanın kendisine tanımış olduğu haklara sahip çıkmasını istiyoruz ve diyoruz ki : Devlete sahip çıkmadan önce partine sahip çık, kendi partinde örgütlen, kendi par· tinin yönetimine ağırlığını koy .. işte biz böyle seçim düşü· nüyoruz. Seçimleri burjuvaca değil, sosyalistçe kul lanmayı düşünüyoruz. Pariementoda çoğunluğu aldıktan sonra da bize oy verenl eri kendi haline bırakmıyacağız. Emekçi kit· leleri, işçi sınıfı başta olmak üzere, örgütlü, aktif bir kuv· vet halinde tutacağız ... Ancak bilimle ihtimaller üzerine konuşulur, b ugi.ir.!<ü şartlar değişebi lir. Karşı güçler, emekçilerin iktidara gel me.s ine müsaade etmeyebilirler. Gelecek üzerine hesap yaparken, egemen sınıfların gücünü hesaba katarl<en sos yalistleri ve emekçi sınıfları hesap dışında bırakarak ihti· mal l er yürütmek yanlıştır. Biz o zamana kadar emekçi sı· nıflarını bil inçlendi rmeğe ve örgütle.meğe, Türkiye'nin po· l itikasında ağırlığı olan bir güç haline getirrneğe muvaffak olursak, o zaman egemen sınıflar bu isteklerini g erçekl eş · tlrmeyebilirler. Bu bize bağlıdır. Engellerlerse ne olur? O zaman ya karşı devrim galip gelir, o bir terör rejimi lwrar, ya da bil inçlanmiş kitleler, haklarını direnmek stıretiyle kcru mak bilinclr.e gelebilir. O zam a n mücadelenin ş e kl i değişir. Anayasamız, direnme.yi hukuki bir hak haline getirmiş belki de dünyadaki tek anaya sadı r. Hukukun n:ıuhafazakar bir düzen olduğu kaidedir. Ama 60
her genel kaidenin istisnaları vardır. Türkiye'nin gelişmesi öyle bir noktaya gelmiştir ki , anayasadüzeni, toplumun fiili düzeninin gerisinde değildir, ilerisindeciir. Bu anayasa, sosyalizme açık bir anayasadır. Anayasanın getirdiği dü zen, sosyalist bir düzen değildir. Anayasa, sosyalizme gi decek bir rota üzerinde gelişmeğe açık bir anayasadır. Diğer noktalarda ise ilhan Selçuk'la mutabıkım.•• H i r·i nci tur Beh ice Boran'ın ıkonuşmasından sonra bit m i ş ikinci tura geçi lmiş ve i l k söz Mih ri Bel l i 'ye veri l m i ş ti r. i LHAN SEL;ÇUK : KÜBA'DA KOMÜN iZM , i HTiLALLE GERÇEKLEŞTi ! KOM Ü N i STLE R ; i H;ri LALUE i KTiDARA GE LEGEKLE R DiH ! .. istanbu l Yüksek Teıkni:k Okulu Tal ebe B i diği tarafı n dan, TÖS sal onunda d üzen l ediğ i seminerde, Be'hi ce Ho ra n , i lhan Sel çu:k ve M i hri Bel l i , Türkiye'de 1komün iznı ıı:hti l a l i n i n nas ı l yap ı l abi l eceğ i ve hanıg i yol l ara lbaşvuru l a!bi le uzun uzun tartı ş ı lmış ve Tıürkıiye'de komü n i zm ihtıi l a l i n in gerçekleşebi l m e'Sinıin tek ·yol unun devri m olduğu, (yan i ihti lal olduğu) bel i rti lmiş ve tartışmalar ıbu y·önde geliş miştir. Yapı lan açıık oturumda ·iıki nci turun ıi lık söz.ü M ihri Bel l'i 'ye veri lm iş, ıBellıi bu ıkonuşmasmda s ı n ıfl.a rın taıh iH i ni yapm ı ş , prol eteryanın , sonuna kada r devrimci olduğunu, bugün ıbe l l i şekilde şartland ı rı lm ı ş o lsa /bi l e bu durumun çok yakında sona ereceği ve emeıkç i l er.in �kend i daval arı na sahip Ç(karak siyaset al anına g i rebi l ece:klerıini belıirtm iştir. İ'kıi nci ıkonuşma B ehice Boran 'a veri l m i ş , Boran bu ko n uşmasında M i h ri Bel lıi'ye cevap vererek, bazı otarita l e r den cüml eler al ınamk tartışmada ·ku l l a n ı lmasımn orta ça ğa özgü sokolasti k bi r usul olduğunu, oy·sa ıki .bi l im sel sos ya l iz m i n metodunun, inceleme, değerl·endirme, sonuçlar çı:kartma metodu olduğunu, bi r şey·i n herhang•i ıbi r otorite tarafından söylendiğ i ıiçi n değ i l , ancak gerçe:kl·ere ukg u n
61
o ld uğu takdirde doğru o l abil eceğini bel'i rttiık,ten son ra , fi P e mal edi l en u Pa rti dış ında olan lar sosya l ist değ'i ld i r • iddiası n ı n üzerinde du rmuş ve şöy l e dem i�ştir: '
«Bizim böyle bir iddiada bulunduğumuz doğru değil dir. Evet, «diğer sistemler gerçeği inceleyip yansıtmakla yetinmişlerdir,, sosyal ist sistem ise gerçeği değiştirme metodudur, dedim. Ve bundan dolayıdır ki, bir sosyalist örgüt, bir sosyalist kişi, mutlak suretle eylemde bulunan, uygulayan kişidir. Sosyalist literatürde bu genel kaidenin aksine hüküm yoktur.. Ancak öyle kanunlar var ki, mesela memurları, bazı mahkumiyatleri olanları eyleme katılmak· tan menediyorlar. Bundan dolayı onları suçlayamayız. Ama parti üyesi olmamak demek, sosyal ist eyleme katılmamak demek değildir. Bizim öyle ilçelerimiz varki, aslında öğret· menterin yardımıyla kurulmuştur. Ü ye olmasalar da, bu arkadaşlar eylemin içindedirler. Özel durumları dolayısıy le partiye giremiyen gerçek sosyalistler, partinin dışında da eyleme yardımcı olabilirler. Partiye üye olmayan sos· yalistlerin kafiyen yapmayacakları yegane şey, emekçile· rin tek örgütü olan partiyi bölmek, parçalamak gelişmesi ni engellemektir. << i şçi sınıfının öncülüğüne kim karşı çıkıyor» diyorlar. Bdki sözle karşı çıkılmıyor ama «CHP öyle bir parti haline gelebilir ki, en devrimci sosyalisHen, bağımsızlıktan ya;·, mukaddesatçıya kadar hepsini içinde toplayabilir». Bu ha reket politik partilerin dışında ve üstündedir» dediğiniz zaman, bu sözler, « işçi sınıfının öncülüğüne kim karşı çı kıyor?.. sorusuna taban tabana zıHır .
.•
Sivil-asker aydın zümrenin bajımsız bir güç olduğu nu söylediler. Sosyalist teoride böyle değildir, bağımsız olamaz. Bu zümre, daima toplumdaki temel sınıflardan bi rine dayanarak, onun sözcüsü olarak hareket eder ve böy le hareket etmiştir_,, fki-nci turun son konuşması n ı i l han Selçuk yapmı ş ve 62
Selçuk, Behice Boran'a cevap vererek şun ları söylemiş ti r : « Latin Amerika'da sosyalist devrimin gerilla savaşı ile gerçekleştirildiğini, gerillacının parti dışında kaldığım, hatta Castro ile partinin arasının soğuk olduğunu, devri min parti dışında da gerçekleştirebileceğini söylemiş, AP iktidarının görülmemiş bir şekilde komprador kapitalizmi ni geliştirdiğini belirterek bunun karşısında Ti P devrimci güçler ve sırasında da CHP'nin de bulunduğunu i leri sür müştür.» Selçuk'un CHP'yi zikretmesi, salondaki dinleyicelerin büyük kısmı tarafından protesto edilmiş, bunun üzerine konuşmacı : Siz her noktada CHP i le ayniyet mi arıyorsunuz? diye ·sormuştur . . Se lçuk sözl,eri n e şöyl·e d evam etmi şt·i r: «Bilimsel kehanet yoktur. Devrimci hareket devrimle gerçekleşir. Hazır olun. Çünki karşı taraf ancak devrimle gidecektir. i şte Yunanistan Kampradar kapital izmine kar şı ne kadar bilinçlendirilirse, millet, sosyal izme giden yol da o kadar yek vücut olacaktır ... ,, •.
SOSYALiST DEVRiM DEMıEK
KOMÜ N iSJ i HTiLALi DEMEKT i R iık i nci tu r, ilhan S elçuk ' un konuşması i le bitm iş, üçün cü tura geç i l miştir. Üçüncü turda i l k söz Behi oe Boran 'a ve ri l mıi ş ve Boran , on dakikal ık zamanda d iğer konuşmacıla rı n görüş l erini tamamen cevapland ı rmanın mümkü n olma yacağm ı b e l i rtmiş ve sadece ( M i l li Demokratik Devrim) görüşü üzerinde d u rarak şunları söylemişti r : « Demokratjk devrim safhasında kapitalist il işkilerin dışına çıkmayacağız diyor kitap.. Marx, toplumların bir be lirli safhadan geçmesi zorunludur, diyor. Halbuki biz diyo ruz ki, az gel işmiş ülkeler için ve Türkiye için Batı model i b i r kapitalist gelişmeden geçmek zorunda değildir. Az ge lişmi ş ülkeler, sosyalizme giden bir rota üzerinde bir knlıı:ı
kınma ile batı modelindeki bir kapitalist safhayı atiayarait sosyalizme varabilir. Biz i ktidara geldiğimiz zaman, kapi· talist i lişkilerin dışına çıkan bir merhaleyi kabul edeceğiz . Toplumların yapısına göre strateji tayin edil ir. Demokratik devrim safhasının öne sürüldüğü Çarlık Rusya'sı az geliş· 11iş bir ülke değildi. Kapitalist dünyanın bir parçası idi Kapitalist güçlerin gelişmekte olduğu bir ülke idi. Milli devrim ve Milli demokrasi kavramları ise, 1960 tan sonra yeni bağımsızlığa kavuşmuş Asya ve Afrika ülkele ri gözönüne tutularak ileriye sürülmüştür. Bunlar sanayii a;.; gelişmiş veya hiç gelişmemiş işçi sınıfı partiler.i bulun mayan ülkelerdir. Buralarda,milli demokrasi ve milli dev· rimin başarılabilmesi, ara sınıfların koalisyonu iktidarı O· larak öngörülmüştür. Ama gerek demokratik devrim, ge rekse milli devrim ve milli demokrasi merhaleleri i leri sü rülürken, daima ve daima burjuvazinin tutarsıziiğı ,çelişki· si üzerinde durulmuş ve burjuvazini n yönetimindeki bir it< tidar safhasında kapitalist gelişma bakımından dahi zaru· ri reformların yapılamıyacağı gayet sarahatla bel irtilmiştir. Türkiye ise az gelişmiş bir ülke olarak milli burjuva de· mokratik devrimini yapmıştır: Kurtuluş savaşı .. Ama, az gel işmiş ülkelerde tutarsız ve çel işkiler içindeki bir bur· juvazinin yapabildiği karlar yapabilmiştir. Ara sınıfların ik· tidarı, emekçilerin aktif bir güç olarak katılmadığı bir ikti· dar ne toprak reformu yapabilir, ne de burjuva demokrasi sini batıdaki derecede gerçekleştirebilir. Çünki batıdaki k�dar gelişmiş, sanayileşmiş bir toplum değildir. Emekçi sınıfların yetersiz olduğu yerlerde askeri dar· beter yapılır ama, bu darbeleri yapanlar, başta kalacaklarsa sımfl�rdan birine dayanmak zorundadırlar. Askeri darbeler, şim�iye kadar toplum yapısını değiştiremedikleri için hep egemen sınıfların etkisinde kalmışlardır. Çünki, sivil-asker aydır: kadro, bağımsız bir güç değildir. Ama bu, onların emekçilerin davasının kazanılmaması değildir, Ancak bu, işçi sınıflarının politik, hareketinin bu demokratik hareke64
te, anayasanın eksiksiz, tastamam uygulanması hareketin· de öncü kuvvet haline getirilmesiyle mümkün olabilir ... •• 'Behice Boran 'dan sonra söz, i l han Selçuk'a veri lm iş ve Selçuık, bu son konuşmasmda devrimci stratejide ordu nun ö nemi üzerinde durarak öz·etl·e şö•y le demiştir: "Nerede ordu sosyalist akımın yanmda ise, oratla sos· YC;�Iizm gerçekleşiyor, nerede karşısında ise orada faşist· ler galip geliyor. Ordu'nun milliyetçi güçleı·in safında yer alacağı konusunda tereddüte düşen sosyalist akım, başarı· ya ulaşamaz. Türkiye'de Milli Kurtuluş Savaşı geleneğinde bir ordu var. Türk ordusunun, Türkiye'deki sosyalist alu· mın anayasa çerçevesi içinde teminatı olacağına inanıyo· rum. Elbette sosyalizmi emekçiler kuracaklardır. Zaten bi· l i msel gerçekte budur. Ara sınıflar da emekçilerden yana· dır. Niçin ara tabakaları suçluyoruz? Mihri Belli ile bir anlaşmazlığımız var .. Milli Demok· rEıtik Devrim ve Sosyalist Devrim diye ikiye ayırdı. Ben devrim deyince, genel olarak Sosyalist Devrim anlıyorum. Ama sosyalizme giden aşamalar içinde Milli Demokratik Devrim de vardır. Türkiye Milli Demokratik Devrim safha· sındadır. Daha sosyalist devrimin içinde değiliz. Sosyalist Devrim için Türk Sosyalist Partisi ile beraber bütün emek· çilerin, aydınların, halkımızın, işçimizin bilinçlendirilme· si çağındayız ... ,. Otururnun s on konuşmas ı n ı yapan M ihri B e l l i , sözü i şçi parti s i n e geti rerek parti yönetici l e ri n i ·eleşti rmek ge rektiğ i n i söy l emiş ve partinin d aha iyi çalışması için şu öneride bu lu nmuştur : cı Her sosyalist örgüt kendi içinde bilimsel sosyaliz· mi öğretmek için, üyelerini teorik bakımdan yetiştirmek i· çin çalışmakla görevlidir. Mutlaka ekonomi politiği öğre· r.ece!<sirı!z ve her hafta bir bölümü parti içinde tartışac.gk. sınız. Köye gidebilmek köylüyü bilinçli kadro olarak yetiş· tirebilmek için, te·o rik bakımdan yetişmiş olmak ge-rektir . F.
5
65
Her ay bir devrimci roman okunacaktır. Ve kim yerinde sa yıyor ve ilerleme göstermiyorsa partiden çıkarıl<ıcaktır, istediği kadar mitinglerde alkışlansa da .. Bu clevrimci par· tinin görevidir . . . » Yukarıda ibr·et ve d ehşetle oku muş olduğunuz b u a ç ı k oturum konuşmalarını b u r�d a teıh lıi l etmeğe l üzum gö·rmü yo ruz. Çünıkü , bu ıkada r l eg a l bi r halde �omün izm ihti l a l i n i savunanl arı haşıka tür l ü n a s ı l tan ıtmaık g e re kti ğ i n i b i l e miyoııuz.
KlZlL Ç i N GRUBU Li DER i , KOM Ü N i ST M i HR i BELL i BAZI TEMELLi SENATÖ RLERE i (DEVR C i G Ü Ç B i RLiGi ) N i KURDURM UŞTUR Mucip Ataklı : cc Devrimci Güçle rir. , sol ceph<min rr.!!li hudutları içerisinde bir araya gelmemiş olması utanç ve· ricidir, diyordu. Çeşitli sol teşekkülleri sinesinde b�rınc!ıran Devrim · ci Güçbirliği, _bütün anarşist eylemleri destekiemiş ve on ları teşvik etmişti ... 27 Mayıs i hti l a l i nden sonra, Tıür'k iye'yi y ı l l a r ca huzur suz b ı :-akc:ın M i l li Devrim Ordusu ( M DO) , çcş itl·i b i ldi ri l e r l e m i l i eti teıhdıit etmiş ve ;kanun d ı ş ı ·ey l em l ere g i r işmi ş t i .
Hava Ku wetle ri Komuta n ı Say ı n i rfan Tcınse l , Y8-;l m ı ş olduğu ıbi r açıkl amada bu ·g i z l i cemiyetin mensupları n ın bir CHP Mi l l etveki l i i l e baz ı Teme l l i Sanatörler o l.du ğunu a ç ıık l am ı ş ve böyl ece 'i!k i n ci bi r ıiht i l a l i ç i n zaman ha zırl ameığ a ·ça l ışanların ıkiıml,i k leri bel l i olmuştu r. Eski
D emok ra s i ye ıkarşı devam l ı a ll e rj is i o l an ıbu k i ms e l e r, foyc; l anr.ın m eydana ç ılkma sınd a n
sonra, hu defa da komü ni zm ihti l a l i i·çin faiilıiyet g•österen ikomün istle r l e bi r l eş m i ş l e r ve lbu gıü nkü orta m ı n meydana g e lme si nd e en lbüyük rolü oyna rmş lard ı r. ·Kızıl Ç i n g·rubunun l id eııi ve Dev-Gen; 'in aık ı l hoc a l ı ğ ı n ı yapan ımüseccel ıkomün i st M ihri Bel l i He 'b azı Te mel Iri Se f!at·ö rler Hkir1birl iği ·yapm ışlar ve Mi'h ııi Be l l i 'nin Fah· 66
ri Baş1kan ! : ğ ı altında Devrimci Güçb i r l i ğ i 'ni ı( D ev ·Güç) kurmuşlard ı r . Çeşitl i sol teş.ekkü l l eri s i n es•i ne alan bu der n ek, Tü rkiye'de vl.Jiku ıbulan bütü n anarş i st eylem leri des te-iki em i ş ve o n l arı teşvilk etm işUr. Şimdi d erneğin 'k uruluş üm<:c ı n ı rı n e o l d uğunu M ihri B e l lfn i n · Ya Güçıb i r l i ğ i ya Faş izm ., başl ı k l ı yaz ı sından beraberce izleye l i m : {47) Türk toplumunda emperyalizmin işbirlikçisi sömürü· cü güçlere karşı duran , tam bağı msız ve gerçekten demok· ratik Türkiye'nin bir gerçek olmasını özliyen ve bu uğurda Anayasanın sağladığı hak ve özgürlüklerden son katresine kadar yararlanarak eyleme girişme azminde olan örgüt, ku rum ve çevreleri kucaklayan Devrimci Güçbirliği kurulmuş tur. Devrimci Güçbirliği'nin temel i lkeleri M il l i Demokra tik Devri m'in il!<eleridir. -
Türkiye'de ilk defa olarak ortedım en sola kadar bütün millici güçleri kucaklıyan bir çatı kurulmuştur. Bu mutlu bir gelişmedir.. 27 Mayıs 1 960'da böyle bir çatı kurulmuş ve terihsel gelişmemizi etkiliyebitmiş olsaydı, bugün Tür kiye A merikan emperyalizminin vesayetinden çoktan kı.:r tulmuş olur ve bağımsız, demokratik bir ülke olarak sos y�lizme giden kendine özgü yolda_ bir hayli yol almış olur du . . . Bunların tümünü Milli Devrim pistonunun arkasında top lsmak zorundayız. Kişisel nedenlerle ya da küçük politika hesaıılarıyla Güçbirliğinin saflarına katılmayan, oyun bozanlık etmek i çin bahaneler yaratan kimse, Millici GüÇleri böldüğünü, ka.rşımızda olan güçlerin oyununu oynadığını bilmelidir. Böyle.. i, f�izme özenen iş Güçbirliği safhalarında yer a� maktır.n Milli Demokratik Devrimi gerçekleştirmek için, Tür· ldye'yi tan. b&ğımsız ve gerçekten demokratik kılmak için Devrimci Güçbirliğini saflarında yerini almaktır.,, (47)
Türk Solu Dergisi: 29 Nisan 1 968
67
Mihri ıBe l lfnin ·kıOmünizm ihti lal-ine giden tek yolun Devrimci GüQb i r l i ğ i "Olduğunu açık seçi'k bel i rten bu yazısı n ı n yan ı s ı ra Gıizl i Tüııkiye Kamünist Partisi'nin o rg an ı olan aynı ·d el'gide, ;feme l l i Senatör Mucip Atak l ı « Nisan 1 960 ve D ev-Güç 1 968 ve «Türkiye Devrimciler Güç Birl iğ i • ıbaşl ıık l ı yausında ·özetle şunları söylüyord u : {48) cc i insan hak ve hürriyetlerine saldıran ve Demokratik tlüzen katliamına karşı, Atatürk'çü gençlerin şahlanışının ve milli heyecan dalgalarının bütün vatan sathına milli şu ur hal inde yayı lışının 8'nci yıldönümünü idrak ediyoruz. Bu nedenledir ki, dün ccmuhtaç olduğu kudreti damaı- larınd�ki c.sil kanda, bulan, temelinde daha çok siyasi ne denlerin yattığı, mücadelesini zafere ulaştıran gençli!< ve tümü ile Türk ulusu bugün yeni ve çetin bir mücadelenin içinde bulunmaktadır. ,
..
Bu olumsuz davranışın, 1 960 Nisanının müceJ:i!larinc, 27 Mayıs cephesine elbette ki bazı şeyleri ifade etmesi ge rekir. Bu da yeni bir mücadelenin farz olduğu gerçeğidir Bugün Teoratik, faşit ve komünist tipi akıml'a rın, sosyal hukuk devrimleri ve 27 Mayıs'ın getirdiklerine karşı giriş miş olduğu irticai taarruzun nedenlerinde, menfaat ortak l ığı, satılmışlık, istismar, halkın uyanmasına engel olma emelleri yatmaktadır. Sağ cephenin ümmetçisi, ırkçısı ile yobazı, gerçek din darı ile Eığası, hükmü altındaki ı rgatı i le satılmış madraba " zı, tefecisi soyduğu kimse hep birarada kin kusarkon, Ata türk ilke ve devrimlerine, 27 Mayıs'a saldırırken, vatanın ve milletin refahından başka bir amacı olmayan devrimci güçlerin, sol cephenin milli hudutları içerisinde bir araya gelmemiş olması utanç vericidir. .
.
•
Bu utanç ve günahın ağırlığı altında ezilmeye daha ne kadar zaman tahammül edeceksiniz? BLı menhus davranışa dur! demenin zamanıdır, (48)
68
a .g .d.
Şimdi bütün gözJer, bütün umutlar, Türkiye Devrimci ler Güçbirliği'nin faaliyetlerine çevrilmiş bulunmaktadır. Çeşitli toplantılar sonucu tespit ve kabul edilen te mel ilkeler ışığı altında faal iyetini yürütecek olan Dev-Güç, bu ilkelerini, amaçlarına ve mücadele hedeflerini benim· Eeyen bütün Devrimci Güçlere açıktır. Öğretmen, öğrenci, işçi halk ve aydın kuruluşların birleşimi olan Dev-Güç tespit etmiş olduğu amaç, i lke ve hedefleri ile büyük bir sorumluluk yüklenmiş bulunmakta· dır. De.v-Güç budarı ya;1maya ga:yret &derken, her çeşit
şer kuvvetinin, devrimci olmayan iktidarın, ayağına bağ, bileklerine zincir vurmağa ve en idi metotlarla hedefine ulaşmayı önlemeye çalışacaklarını asla unutmamal ıdır . . Biz bu inaçla, bu iman ve anlayışla dolu olarak Ata· turk gençliğinin 1 960 Nisanının bu yıldönümünde, «Türki ye Devrimcile.r Güç Birliği'nin (Dev-Güç) her giin daha faz la kuvvetlanerek başarıya ulaşacağena inanıyoruz. Muhtaç olduğumuz kudreti damarlarımızdaki asil kan da bularak, önümüze çıkacak her engeli yıkacak ve kesin likle hedefimize ulaşacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.•• BAZI TE M E L L i SENI\TÖ R L E R ; G i Z L i T Ü RK i YE KOM Ü N i ST PART i S i ORGAN I T Ü R K SOLU D E RG i S i N D E TOPLAN D I . Mucip At<!'klı 'nın genç iiğe ve Türk hal,kını şahsi ihti r;� s l a r ı i ç i n isyana davet etmesi ve 27 Mı;:yıs i ht i l il l ini de vom lı ist ismara yeltene rek �kanunsuz 'hare ketlere g i riş ilme s in·i ö nerm e si i i ginçti. Bu Dev-Ge nç ve Dev-Gü ç etrafında eıne<rşist s o l cu lar daha da ·küme lenmiş ve ar:ka larında Te me l l i Senatörle r va r diye daha ço k cesaret bu lmuş lar ve böylece ·kanun dışı eylem iere g·i rişmişle rdi r. Ataık l ı 'nın ya zısında « Faşist ve �komünist tipi a·k ımların .. l afından alınan
69
Mihri Bel l i , 'Yaz ı n ı n altına bi r not i l i şti rmiş ve şun l arı söy l e m işti r : (49 ) « Mucip Ataklı'nın dergimize yolladığı yazıyı çok ilginç bulduk. Siyasi irticanın emperyalizme ve yerli işbirlikçile rine karşı Güçbirliğini ısrarla ve inatla savunan her gerçek vatanseveri «Komünist» veya «Aşırı Sol >• diye sindirmeyi tasarladığı bir ortamda bu yazı ile Güçbirliği yönünrlen çö zülmesi gereken bazı sorunlar ortaya çıkrr.:aktodır. Sol cep· hede «Aşırı Solcu, «Komünist•• ayırımı yapılıp solun bir kısmı düşman kampta görülebilir mi Sayın Mtıcip Ataki ı kendi yönünden böyle b i r ayırım yapmıştır. Bizce bu sa kıncalı ve tehlikeli bir ayırımdır. Böyle bir ayırım sübjek· tif olmaya mahkumdur. Sol cepheyi bölmeye ve daraltma ya götürür. Durumu açık olarak koymalıyız: Emperyaliz· me işbirlikçilerine, toprak ağalarına karşı Milli Demokra tik Devrimden yana olan bütün güçler sol cephededir. An· cak bu cephenin karşısında olanlar, kendilerine ne isim verirlerse versinler sağcı cepheyi teşkil ederler. Bu bakım· clan nereye ve kimlere kadar uzanacağı belli ol mayan kişi· lere göre değişen ccAşırı sol, ve ccKomünisb ayırımı yeri· ne objektif devrimci ,ve karşı devrimci ayırımı gereklidir kanısındayız.,, M ihri Bel l i 'n i n bu bel g esel açı1k l amas ı ndan sonra M ucip Ateık l ı b i r daıha kom ünist va solcu l a f ı n ı ağzı na al mam ı ş ve bundan sonra Bel ili 'ni n deY'i m l eri n i ıku l l anmağa baş l a m ı ştır. M ih ri Bel l i ve Mucip Atakl ı 'n ı n yan ı s ı ra , G i z l i Tüı1k iye Komünist Partisi organı " Türık Sol u " derg isinde Dev-Güç i cra Kom itesi Başka n ı Temel l i Senatör Kadri Kapl cıil c: D ev ri moi GüÇbi rlıi ğ i n i n (Dev-Güç) (An lam ve Kavra m ı ) başl ı k l ı yazısın d a özetle şöyl e d iyordu : (50) Güçbirliği elbette büyük bir ihtiyaçtan doğmuş ve bi· (49) (50)
70
a.g.d. a.g.d.
linçli bir tarzda faaliyet göstermeye başlamıştır. Ulusal Kurtuluş Savaşımızdan bu yana, büyk bir çağ değiştirme hareketinin içerisine girmiş bulunuyoruz. Bu mücadelenin ilk aşamasını teşkil eden silahlı kur tuluş hareketi başarıyla sona erdiril.mişse de, ikinci aşa rrı�daki de.v rim hareketleri, tıkanıklıklara ve zaman içeri sindeki karşı koymalara uğrayarak bugünkü sonuca gelin miştir. Bu aşı:mada sosyal yapıyı bütünüyle ve köklü bir şekilde değiştirmek için çok kes i n ve hamleci davranışla· ra başvurolmuşsa da, bütün bunlar alt yapı bakımından bir l:ütünlüğe ve fikir sistematiği ne kavuşamamıştır. (51 ) Kad ri K2ıpl�n. çeş'i t lıi ü reti m ve sömürü mese lelerine de değind i·kten sonra ; u Bu sorunun çözi:mü, ancak sosyalist ekc-:ıomklen ya r<:: rlanerak planlanmış, milli ve devletçi bir ekonomi ile r.-;limkündür. Böyle bir çözüm, çağ değiştirme eylemi de· rnek olan Atatürk devrimlerindeki en örıemli boşh:ğu, yani e;konomi k temeli ciolclu racak ve işta o zamcn, devri mler çar kı, hal1{ın çok güçlü olan emek, gönül ve 2zim katkı!;ıyle tL':m hı2ın! kc:zı:nar�k, toplumun sosyal y2p:sı, lnsa zam�m tla köklü bir tleğişikliğe uğrayacaktır.•• Kı:ı·d ri Kap l a n ' ı n Dev r i mi n nas ı l yap ı ! acağ ı na ve haıı g i yo l l a r d a n g idi l eceğ:irl'i öngören bu y a z ı s ı çok ca l·i:bi d ik lmttir. Bütün sol cu ve komün istlerin gerçek l eşti rmek i sta ·c! i !: l c ;- i komü nizm iıhti lal inin ana hedefl eri n i çiz::ın Kad ri l<c,pbı, a ç ı k l ııkla devrim in am aç ve gaye l e r i n i a n l atm ı·ş ve böyl ece soicu ve ·�omü n i stlerin ötedenber i savunduk l ::ır ı fiki r l e r i n e ·daha çoık cesaret vermi şti r . .. D EV-G üç , BAZI ANARŞiK OLAYLARI DESTEKLEMiŞ DEV-GENÇ LE BEHABER OLM UŞTU Yu k a r ıd a , Dev- G ÜÇ te Şk i lat ı n ın k u r u l uş g ayesi ve ba Senatörlerin, Tü rık iye Giz li ·Komünist Partisi Or ganı o!an ..,Tü ıık Sol u .. derıg i s1inde yazmış o ld ukları yaz ı l a-
zı Temel l i
(51)
a.g.d.
71
rın yan ı s ı ra -biraz da Dev-G Ü Ç'ün ·kuru l uşunun nedenleri üzerinde ve g i riştiğ·i, faa l iyetlerden de ıkısaca malamat ver m e'k gerekiyor. Türkiye Dev rimci Güçıbi·r liği adı altında kuru l a n b u d erne:k, liül1ki·y e'deıki bütün sol·cu v e komünist kuru luşları ıbünyesıinde toplamış ve gi rişilen eyl e m l eri bu dernek ha zı rlamış ve d estek l emi ştir. Aralarınd a bazı Tem e l l-i Sena törl eri n ve ıbazı pl"ofesörlerin 'bu lunması , eyl·emcilere cesa ret vermi ş ve :böyl ece solou ve komün i stl er daha ıkorıkunç faal iyetlerin içeris i n e •g i rm i ş l·er ve kuwetlerin i Dev-G ÜÇ ' t e n a lm ı ş lard ı r.
29 N i san 1 968 d e , 28 N isan olaylarını an maık için, Dev-Güç 'ün tertip ettiğ i yü rüyüş ve m iting çeşitl i olayl ara s eıb ep o lmuş ·V e ·kasti al arak hadiseler çı karı lm ı ştır. Bu o l aylardan sonra, Dev-Güç aşağ ıdaıki b i ld i riyi yay ı n l am ı ş(52) tı r. Bi ld i ni özetle şöy l ed i r : cc29 Nisan törenine ait -i çişleri Bakanının beyanatı Dev-Güç Genel Kurulu tarafından incelenmiş ve şu husus lar saptanmıştır.
b) D a ko:n ı n iddia ettiği gibi, Devrimciler Güçbirliği halk nazarmda artık önemini ve ilgisini kaybeclen Nisan olc.:ylarını büyük çapta anma kaygusundan doğmamıştır. Bu ciüşürjce Nisan olaylarıyle bunun sonuçlarına ve bunla rı yaratsn gençliğe karşı, en azından saygısızlıktır. Bunu e:sefle helirtir ve birliğin güçlenerE!k devam ettiğin! ve erle ceğ i n i hatırlatırız. d) Tören, Güçbi rliği'ni kuran bütün kuruluşlarca işbir l iği hal ir:ı::!e bazırlanmtş olup, sosyalist parti ve g:ru�Jian· m n bununla ilişki kurmak, kasıtlı bir düşüncedii'". N is�n o lsylanna cancan bağlılık duygusuyla törene gelip ilgisini esirgemeyen kişi lere ancak teşekkür ederiz. e) Hele Bakanın (Bizim Radyo) ile il işki kurarak, ma· (52)
72
Türk Solu Dergisi: 14 Mayıs 1968
tüm çevrele.re işaret verme gayreti, çirkin bir zihniyetin görüntüsü olarak kabul ediyoruz. f) Bakanın raporuna karşı gerçeği yansıtacak bir ra por hazırlayıp, Milli Güvenlik Kuruluna sunulacaktır. Güçbirliğine bağlı devrimci kuruluşlar adına . . Genel Kurul Bşk. Prof. Bahri Savcı Yürütme Kurulu Bşk. Kadri Kaplan Bu b i ldi ri n i n yan ıs ıra, derneğin ana gaıyesi n i daha ba riz b i r şeık ilde anlatabi lm ek içi n , gene aynı dergin i n ayn ı seyısı nda , Güç:bi rliğ•inin yaptığı topl antıyı anlatan yazıyı beraberce okuyal ı m : "Devrimciler Güçbirliği Genel Kurulu ,geçen hafta pa zartesi günü toplandı. icra Komitesi Başkanı Prof. B 'lhri Savcı'nm yönettiği toplantı, beş saat sürdü. Gündemde, Dev-Güç'ün düzenlediği 29 Nisan anma törenirı:in değerlendirilmesi, icra Komitesine D iSK in bırak tığı boşlugu doldurmak üzere yeni bir üyenin seçimi, Güç birliği'ne katılmak isteyen kuruluşların kabulü yaz progra mının saptanması ve Devrimciler Güçbirliği hareketini clestekle.yen gazeteci ve yazariara yazılı olarak teşekkür e dilmesi maddeleri vardı. Ayrıca sayısı 40'ı geçen kuruluş larla tam bir işbirliği yapılabilmesi için pratikte rastlanan b�zı engelleri aşf.lbilmek amacıyla koordinatörlükleriıı ku ml m�sı görüşüldü. Koordinatörlüklerin kurulması için icra Komitesinin getirdiği teklif, Genel Kurulca ittifakla onay!andı ve. Dev· rimciler Güçbirliğindeki kırkı aşkın kuruluşun dört grupta birleşerek Dev-Güç'ün pratikteki sorunlarını kendi arala· rmda koordine etmesi kabul edildi. Buna göre Devrimciler Güçbirliğindeki kuruluşlar dört grupta topktndı : Öğrenci Teşekkülleri Grubu '
Mesleki Kuruluşlar Grubu Işçi, Esnaf ve Halk Kuruluşlar Grubu Diğer Dernekler Grubu Öğrenci Kuruluşlarının Koodinatörlüğüne, TMTF. (Türkiye Milli Talebe Federasyonu ) ve FKF. (Fikir Kulüpleri Federasyonu) Mesleki Kuruluşlar Koordinatörlüğüne, TÖDMF. (Türkiye Öğretmenler Derneği Mesleki rede· rasyonu) ve TÖS. (Türkiye Öğretmenler Serıdikasıl Işçi ve Halk Kuruluşları Koordinatörlüğüne, Aşıklar De.rneği. Diğer Kuruluşlar Koordinatörlüğüne, 27 Mayıs Milli Devrim Derneği getirildi. lcra komitesine seçilecek yeni üye sorunu ise, Genel Kurulu oldukça meşgul etti. Söz alan bütün kuruluş temsil· cileri, Dev-Güç'te işçilerin muhakkak temsil edilmesi ge· rektiğini belirttiler. Sonuç olarak DiSK'in Komitesi'ndeki yerine, yeniden dönmesi umudu muhafaza edilerek, icra Komitesinin ge nişletilmesi üzerine birl�ildi. Bazı delegeler, icra Komi· tesindeki üye sayısının artırılmasının ileride yeni sürtüş meler yaratacağını ileri sürerek 27 Mayıs Milli Devrim Derneği, TMTF, TÖDMF, FKF. ve DiSK'in yanısıra, en faz. la bir üyenin daha alınmasını teklif ettiler. Bu görüş be· nimsendi ve Aşıklar Derneği, icra Komitesine ittifakla se çildi. DevrimeHer Güçbirliği Genel Kurul toplantısının er tesi günü, DEV-GÜÇ adına bir basın tDp!antısı düzenleyen Prof. Bahri Srıvcı ve icra Komitesi Gene.J Sekreteri Tabii Senatör Kadri Kaplan, 29 Nisan'daki kanlı olaylar dolayı siyle, içişleri Bakanının, gazetelere gönderdiği bültenin ccyanlış ve yalan» istihbarata dayandığını belirttiler. MiH R i BELL i 'YE G Ö RE ; �OM Ü N i ZM E G i DEN TEK YOL DEVR i MC i G Ü ÇB i R L i G 'N DEN GEÇECEKT i . . . Türkiye Komün i st Partisi organı olan derıgıi , DEV-GÜ Ç '
74
l e •ng i l·i ha�beri veri rıken, •kapağ ında, imzasız olarak, M ihri B e l l i 'ni n şu yazıs ını neşretmi·ş ti . .. DEV-GÜÇ " GERÇEKTEN DEV OLAN B i R GÜÇTÜR . • ••Devrimciler Güçbirliği, emperyalizme v e işbirlikçile· rime karşı tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Tür· kiye'nin gerçekleşmesinden yana daha çok devrimci aydın ve öğrenci çevrelerini temsil eden millici örgütler tarafın· dan kurulmuştur. Emperyalist dünya sistemi içinde, sömürülen geri bir ülke olan Türkiye'de şu anda, bilinçlenme yolunda olan şe· hir ve köy emekçi yığıntarının büyük çoğunluğu kendi öz örgütleri ile DEV-GÜÇ içinde henüz yerlerini almış değil· lerdir. Emekçilerin, kendilerini gerçekten temsil eden mesle· ki ve siyasi örgütler içinde birlik olarak Türkiye'nin top· lurrısal hayatında ağırlığını kayabilecekleri gerçek demok· ratik özgürlük ortamı henüz kurulmamıştır. TEM EL S LOGAN l N BENi MSENM ESi Toplumumuzda sağl am ne varsa, m i l l i c i ne varsa, şe hir ve köy emekçisi ile, şehir ve köy küçük burjuvazisi ile, asker-sivil, aydın zümresiyle, güçlü bir halk hareketi karşı sında hiç değilse bir süre için, Demokratik Devrim saflı:ı rııı:da yerini alması mümkün olan milli burjuvazisi ile Tüm ulusu, bilir.çlendiği ölçüde, DEV-GÜÇ'ün temel sloganının aktif olarak benimsenmesi mukadderdir. Bu bilinçlenme önlenemez. 29 Nisan'da iktidarın faşist terörüne rağmen, başarıy la snnl'!çlar.dırıldığı tarihi mitingde, binlerce gsrıç hançe reden tskrarlanan devrimci sloganları ile DEV-GÜÇ birçok dsvrinu:i çizgiyi doğru olarak saptaelığını ve bu yolu izle me azminde olduğunu göstermiştir. D EV-G ÜÇ'ÜN GÖREVi Ama Milli Demokratik Devrim'den yana olan yığınla· rın gerçek özlemini ifade etmekle yetinemeyiz ve DEV·
75
GOÇ'ün önündeki görev, yığınlarla olan bu fikir bağını or· ganik bağa çevirmektir. Görev, Türk toplumundaki bütün devrimci güçlerin mevcut ya da kurulacak olan örgütteriy le DEV-GÜÇ saflarında devrimci eyleme katılmalarını sağ· lamak için mücadeledir. Bu, demokrasiyi boğmak çabasın· da olan emperyalizme ve işbirlikçiterine karşı gerçek de mokrasi uğruna en çetin bit mücadeleyi göze almak demek tir. Güçbirliğinin saflarında yer alan her yurtsever, emekçi halkın büyük potansiyel devr-imci gücünü iliğine kadar duy malı ve bu gücü seferber etmek için sorumlulukla, güven· le harekete geçmelidir. Henüz işin başındayız. DEV-GÜÇ'ü gerçekten Dev bir Güç haline getirebilmek için, daha yapacak çok şey var, sarf edecek çok emek var. i Ki İ LEHi C i AKIM Türkiye'de iki ana ilerici akım vardır. iki Devrimci kol, Güçbirliği halinde Türkiye'nin gelecekteki tarihi kaderini tayin etme durumundadır: Mustafa Kemal Kolu ve Sosya· list Kol Mustafa Kemal Kolu: Gerçek milliyetçi asker-sivil, ay dın zümrenin dönüşümcülüğünü tayin eC: er. Bu, küçük bur· juva bürokrasinin radikalizmidir. Sosyalist Kol da, Türkiye'n�n şehir ve köy emekçile· rinin gerçe.k özlemini temsil eden akımdır, Geleneğinde d ü nya tarihinin ilk milli kurtuluş savaşı bulunan M u stafa Kemal Kolu'nun bilinçli temsilcileri, . tarihin verdiği dersler den yararlarımasını bilerek, Sosyalist Kol ile b�r M i lli De· mokratik Devrim platformu çevresinde Güçbirl iği kurma· nın zorunl uğu olduğunu, iki devrimci Kol arasında ayrılı· ğın emperyalizmin ve işbirlikçi vatan satıcıların işine ya· rad ı ğ ı n ı nihayet anlamışlardır. Gerçek sosyalistler is�. ta başındanberi, Milli Demokratik Devriminin gerçeklsştiri!· mesi için toplumdaki öteki Devrimci Güçlere dost eli uzat· maktan geri kalmamışlardır. .
Mih ri 'Bel l i , �kom ünizm ihti l a l i n i n gerçekl·eşmes·i ·i ç i n ,
76
bütün d evrimci güçlerin DEV-G ÜÇ'te birleşmelerini iste meıkte ve açı·kça komünizm ihti l a l ine giden tek yolun ve tek vasıtanın DEV-GÜÇ olduqunu tbütün solcu ve komünist l ere 'bi ldirmektecfıir. SOLCU VE KOM Ü NiSTLE R i N YAN lSlRA; TEM ELLi SENATÖR S U PH i KARAMAN 1 4 1 VE 1 42. MADDEL:ERi FAŞiST .. B U LUYORDU u
Bazı Temelli Senatörlerin yan ısı ra, Gizli Türkiye Ko . mün ist Partisi Gen el Se:kreteri müseccel :komün ist M ih ri B e l l i ile, Temel lıi Senatör Suphi Karaman'da ·i l i Ş ki kurmuş, i l egal Tü rkiye Komünist Partisi resmi organı o l an Türk So l u derg•i s i n de çeşitl i y azı lar yazm ı ştır. n Tü rk Sol u dergisind e yazı yazan Temel l i Senatörler den Suphi Karaman ve Sami Küçük'ün , 1\!.ıi hri BeHi grubu i l e temas larının 1 962 yıl lar ı nda ıbaşlad ı ğ ına dtıir, E rdoğ a n Başar B erktay'ın · Mi l li Kurtuluş Ceph esi » lbaş l ı:k l ı b i r y azı sın d a ıbelıgelenmeıktedir. (53) '
..
Şimd i bu ıbe lgelerin ı·şığı altında, Su pıh i ·Karaman'ın bazı yaz ı l arını lberaıb erce oikuyal ım . Bakınız Suphıi Karaman " Tü rk Sol u " dergis·inde baş yazı olarak neşredi l-en " U lusal Kurtuluş Savaşları .. yazısın d a n e l·er diyor : (54) Geleceğin tarihçileri yirminci yüzyılın özelliklerini an· latırken Ulusal Kurtuluş Savaşiarına önemli yer ayıracak lardır. Şimdi de tarihin en çetin ulusal kurtuluş savaşların dan birisi ve üçüncüsü, bütün nitelikleri tam olarak Viet nam'da yürütülmektedir. Bu sadece istilacıyı anavatan top raklarından çıkarma gayreti değildir. Stratejik üslenme si yasal amacıyla gizlenen sömürücü ve ekonomik çıkarlar, önceleri kapitalizmin Güneydoğu Asya'daki çizmesiz em{53)
Va tan Gaze1es i : 12 Aral ı k 1962
{54)
Tü r k Solu Derg i s i : 27 Şubat 1968
77
peryalizmini teşkil etmişti, işbirlikçiler ortakçılar, tutucu lar ve karanlıktan yana olanlarla tablo tamamlanmıştır. « Kaleler ve tersaneler zapdeditmiş ve daha önemlisi mem leket içerisinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet va hatta ihanet içerisinde bulunmuşlardır ·'' Fakat tz.rih:�ı akı şı değişmiyecektir . » Yoru mlamağ a lüzum görmediğim iz, sol u tahrirk eden bu ıyazmın y a n ı s ıra , Karaman .. Hu�kuıkçunun D i kk at i , baş hkl ı yazısında d iyor :k i : (55) « . . . Sosyal mücadeleler, devrimler insanlığı yüceltmek içir.ı yepılırlar. Devrimler, toplumun ilerlemesine, mutlu ol masına engel olan «eski• yi yıkmak insanlığı kurtarmaktır. Feodeliteyi devirmek ulusculuğu gerçekleştirmektir. , De rebeyliği yıkmak aileyi korumaktır. M illi Demokratik Dev ri m bu amaca ulaşmak içindir. Demokrasi bu amaca ul=ı şıp halkın mutluluğu şahlanınca insaf ve hoşgörlülük ada letin, politika hukukun hizasında yerini alacak, pol itikacı saygılı olacaktır. TEMELLi SENATÖR, SUPH i KARAMAN YAZDIGI YAZlDA, i HTiLALi ÖNERiYORD U Temel l i Senatör Suıprh i Karaman, .. L.:ohusa Şerıbeti , başl ı ğ ı altı nda • Tü rık Sol u • derg isinde yayınladığı y a z ı s ı n da i ht i l a l i öneriyor ve öz.etle şöyl e d i yo rd u : (56) Geçen ayın son günlerindeki önemli bir ·olay da, Ko münizmle Mücadele Derneğinin lzrpir'de yapılan kongre sincle, Güney Vietnam hükumetinin Ankara Büyük Elçiliği Müsteşarı Lovank Ki 'nin konuşturulmasıdır. Bir kere bu derneğin, komünizmle mücadelenin sahte ismi arkasma gizlenerek, aslında yaptığı iş Türkiye'de ilerici hareketlere, halka dönük fikirlere, gerçek milliyetçifiğe karşı çıkıp ı.:ı yanışı önlemektir. Güney Vietnam hükumetinin kendi milletine hiy3:ıeti (55)
(56)
78
Türk Solu Dergisi: 2 Nisan 1968 Türk Solu De;gisi: 9Temmuz 1 968
ve satılmışhğı dünyaca tescil edilmiştir. Bugün yeryüzün de sadece Amerikan kapitalizminin işbirlikçi ve çıki:rcı, sınırlı uydu çevreleri bu gerçeği kabul etmemektedir. Komünizmle Mücadele Derneği Kongresinde böylesi ne satılmış bir yabancı devletin temsilcisini konuşturup alkışiatmak ibret verici ve düşündürücüdür. Karam an, komünizmle mücadel e eden Güney Vi etnam E l ç i s in i n :k onuştu nı lm a sı na içerleme:kl e ıkeıl m ı yor, Güney Vi etnam H ukCı metıi mens upl a r ına , •komün:i�m l e mücad e l e etük l e: ri i ç i n s&tı�m ı ş ! !'kla vcısıflandı rmaktad ı r. Karaman bu y a zı sınd an sonra .. olaylar Hükümeti Aşıyor,, baş l ııkl ı yazı· sınd a , 6'ncı ti l onun gel i şi n i ve Konya olay larını eleş·N rd i k ten sonra, özetle şöyle diyor: (57) «28 Mayıs sonrası döneminde anti-emperyalist hürri yetçi mücadele nihayet ilk şehiclini 24 Temmuz günü verdi. Geçen hafta, istanbul Teknik Ü niversitesi öğrenci yurdu nun s�haha karşı toplum polisi tarafmdan basılması sıra smda şicldetli cop darbeleri altında komaya gir�n genç hu kl:k ö�rencisi Vedat Demircioğlu kurtulemıyarak öldü. A· me.rikan filosu istanbul limanında demır alıp �yrıld:ktan sonra bir taraf, bu ölümle yeni şerefler kazanırken toplum polisine bu zulmü yaptıranlar da tarih11 içerisirufe şerefsiz liklere gömülüyordu. Artık olaylar hükümeti aşmıştır. Demokı·ssi ve rejimi k u rtc>:r mar. ın yolu yakın tarihimizden ibret sayfalarında mc.v cultur. Gören göz, rlüşünsn kafa, duyan vicdan ve vatan için atan kalp bu kurtuluşun tek çaresidir. Geç kc:lınm� ması lazımdır. Tarih son pişmanlığı affetmez.» M,ihri ıBe l f.i fiık riy at ı içinde haş ı r n eş ir olan Suphi Ka r am an , hemen hemen 'bütün yazı ları nda, Mihrıi Bel l i 'n i n d üşü nce ve ık a n at i a r ı n a gerçekleştirmek için yard ı mcı ol muş ve ytızı l arı n ı hu ölçüler i çi nd e yazm ıştı r. Su ·i ddiamı za hir d e l i l ol mcık üzere, Suphi Karaman'ın « Mi l li Demokra(57)
Türk Solu Dergisi: 30 Temmuz 1968
79
tik Devrim · !baş l ı kl ı yaZI'S ini özetle beraberce okuyalım :
(58)
ccTÜRK SOLU ilk savaşından bu yana tam bağımsız, gerçekten demokratik Türkiye için emperyalizme ve işbir likçilerine karşı devrimci dayanışma Ulusal Güçbirliğini şiar olarak yürütmektedir. Amaç Tam Bağımsız ve gerçek· ten Demokratik Türkiye'dir. Toplumun mtıtluluğu bu yön::le görülmektedir. Tam bağımsızlık olmadan Demo!tratik yö netlm!n ipotek altında bulunmadığını söyemek mümkün de ğildir. Bu faşist devre içerisinde, tam bağımsızlık elde edil· meden gerçek demokrasinin kurulması veya gerçekter.: de mokratik bir clüzen kurulmadan tam bağımsızlığın elıde edil mesi mümkün değildir. Bu iki amaçtan biri elde edi lince diğeri de kendiliğinden kurtulacaktır. Kısır döngü bir ye. rinden koparılınca diğer şer kuvvetler devreyi tamamlamı· yacc.k, bir süre sonra sağlam güçlere teslim olacaklardır. Anti-emperyalist savaş tam bağımsızlığın, işbirlikçi ve feo dal ağa düzenine karşı mücadelede gerçekten demokrc: r�tik düzenin eylemidir. Gerçekten demol<ratik bir dUzenle tam bağımsızlığın bütün engelleri sökülüp atılabilecektir. Buna bugünkü milliyetçi gençlik ikinci ulusal kurtuluş sa vaşı a.clını takmış ve eylemine girmiştir . Gerçekten bir demokratik düzenin kurulabilmesinin yolu da MiLLi DEMOKRATiK DEVRiMDiR. Ülkeyi egemen, tam bağımsız ·ve Demo�ratik duruma getirmek Milli Demokratik Devrimin kesin ve şaşmaz � ti revidir. Türkiye'nin özel koşulları ve ulusal gerçek yönün· den devrimci teorinin uygulanışı bizi bu sonuca ulaştırmak tadır. içinde bulunduğumuz tarihsel aşamada antiemper· y�list ve antifeodal eylemde tüm ilerici güçlerin dayamş· m<:sı zorunluğu vardır. � Bugünkü kuşaklar içinde bulunacakları eylem tam ba· (53)
80
TLiı"k Solu Dergisi: 14 Mayıs 1968
ğ ı msız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için dış sömü· rüye ve yerli ortaklarına karş1 açılan savaştır. Devrimci da yanışma ulusal güçbirliği M illi Demokratik Devrimi amacı· r.a ulaştırınce da bu savaş kazanılacaktır.» Yukarıda Suphi Karaman' ı n yaz ı larından verm iş oldu· ğı.rmuz 'birkaç örnelk, Karaman ve a11kadaşl arını n g i rişm i ş oldukları faal·iyetleri hakkında herhalde bir nebze rl]'d ınlat m ı ş :bulunuyoruz. SOSYAL.Ü�ME (KOMÜNiZMıE) G i DEN DEVHiM Ci YOL · DEV-Güç .. TEN G EÇECEK,Ti . DEV-GÜÇ 'ün ıgerçeık ·kıi m H ğ i n i daha iyi bel·irtebilmek ve Tünkiye'de ıgi rş:tiğ i ·eylemle·ri daha bariz anlatabi l m�k i çin,, ıbir neb�e d aha ıbu ıkonuyu eleştirımek gere:k iyor.
Fahri Başıkanl ı ğını müseccel komün ist Mihri Belli 'n�n
yrı;:ıtığ ı Vıe /bazı Temel lıi Senatö rlerıi n Yönett·iğ i DEV-GÜÇ' ün yayın orıganı , Gizl i Tür'kiıye Komün ist Partisi nin resmi o rganı o l an ·TÜRK SOLU · derıgisi ddi . .Baıkınız D evrimci G üç'b i rl·i ğ i icra Komitesıi Başkanı Te m e l lıi Senatör Kadri Kap l an d estekledi:kleri ve hakl ı bulduk ları g ençl iık eyl·eml erin i n nas ı l lbi r tkomün i zm ıiihti l ali 'için zemi n hazırlad ııkiarını çok iyi bi lmelerine r<:ığmen , kendi l e rine Senatıoda yapı lan ·ithaml arı yal anl ııy acağı yer·de, bun dan ·iftihar d uymakta ve eylem qşlerine d evam edeceıkle rini açııkl �maktad ı r. Kaplan, bununla da kalmıyor, komünizm d en suçlıu ·kims·e lerin masum olduklannı ve bun ları hayat lar ı boyunca mahkum iyat altında tutmaık i nsafsızl ı·ktı r d iye rek, M ihri Bel l i 'yi mıüdafaa etmekte ve onun savunucu lu ğ unu yapmaktadı r. Dün , masum ve vatanperver o larak sa vunmasını yaptığı bu komünist adam 1 2 Mart'ta Doğu Alman ya 'ya ıkaçm ış ve adaletin pençesi nden ıkurtulmuştur. Dün mcısum dediği genç l iık komünizm •iihti l iH i ıÇım gırış tiıkl eri eylemlerıden dolay ı, rıdalete hesap verm i ş l e rdi r. Dün, si nesinde ba rındı rd ı ğ ı ve h i m aıy·e etti ğ i bazı kimseler, bu f)Ün devl•eti n temeline d in arn i t •k!oymaıktan yarg ılanmakta-
F. 6
81
d ı rlar. 'B�z ıburada :bu gibi meselel er·i n yorumunu yapmaktan zıyade , dün cerayan eden olaıyiarı tarihe ışıtk tutmak ve ba zı olayları aydın latmak iç·in, bu 'küçük ·kitabı yazmış bulu nuyorum . · DEV•GÜÇ • , MASU M GENÇLERi SOKA G A DÖKÜP ALDATMIŞJI. .. • DEV-Güç . devaml ı olarak gençliği s oka ğ a dökmüş ve tahri•k etm iştir •Kısmen i çyüzünü a ç ı kl amış olduğu m uz DEV-G Ü Ç 'ün istanbul Şubes i yayı n l am ı ş o ld u ğ u ıb i ld i r i de şöyle d i yordu : (59) « DEV- G ÜÇ , yirmiüç yurtsever kuruluşun Anayasanın buyruklarının gereği gibi uygulanması amacıyla emperya lizme, kcmprador burjuvazisine ve milli mütegallibeye kar ş ı kurdukları gerçek milliyetçi ve Atatürkçü bir örgüt ola rak, bugünkü Anayasaya tamamen aykırı ve bozuk eğitim clüzerıine karşı çıkan gençliği haklı davasında clesteklemek görevini yapmıştır ve yapacaktır.,, Çeşitiri ıbi l d iri ve demaçierin yanısı ra, MuC'ip Ataık l ı , Kurucu Meclisin 8 . y ı ldönümünde, 2 7 Mıayıs M i l l i Devrim Derneğ inde yapmış olduğu ıkon uşmad a AP iıktidarı n ı Ana yasa n ı n ıbazı maddelerini ·değiştireceğini belirtm i ş ve bu selbeible, devrimci l eri güçbirliğine d avet ·etmiştir. (60) Bu arada DEV-GÜÇ'e karşı yapılan saldırıları ele a· Ian ve bunlara cevap veren Mihri �elli, « DEV-GÜÇ te Bir leşelim, Başlıklı ve cclürk Solu,, imzası altında yayınladı· ğ ı yazıcla şöyle diyor. (61 ) ccAP militanı çember sakallı, Atatürk düşmar.ı şeriat· çısından, CHP'de bir Ecevit'e kontrast teşkil edere!< ban· mııb ilen sinek kaydı traşlı emperyalizmin yardakçısı sahte Atatürk'çüsüne kadar, Türkiye'de sömürü düzeninin sürüp .
·
'
(59) Tü rk Solu Dergisi: 2 Temmuz 1968 (60) Türk Solu Dergisi: 14 Ocak 1969 (61 ) Türk Solu Dergisi: 4 Mart 1969
82
gitmesinden yana olan bütün işbirlikçiler telaş içindedirler. Bunların telaşı sebebsiz değildir. Türkiye'de millici güçler cephesi kurulmaktadır Tam bağımsız ve gerçekten demok· ratik Türkiye uğruna Devrimci Güçbirliği fikri artık Türki· ye'de en geniş Devrimci çevrelerde benimsenmektedir. Hiç şüphe yok ki, gerçek bir Devrimci Güçbirliğini, gerçek bir milliciler cephesini en derin anlamıyla kurmak için, Milli Devrim yolunda Güçbirliği bilincini clerinliğine şehir ve köy emekçi yığınlarına yaymak ve proleteryanın olsun, küçük burjuva emekçilerinin olsun, aktif desteğini s21ğlamak, bu emekçi sınıflarta sıkı örgüt bağları olan tem silcilerin Güçbirliği saflarında yer almasını sağlamak ge· rekir. Bu önümüzdeki bir görevdir. Bu görevi başarmak için şu yoğun Devrimci eyleme gi· rişmek gerekir. Akhisra'da, Ödemiş'te tütün mitinglerini düzenlemiş olan genç devrimci, aydın çekirdeği emekçi yı· ğınlarıyla rn&sıl bağlar kurabileceklerinin güzel bir örneği· ııi vermişlerdir. işbirlikçi sınıfiara karşı olan bütün millici güçlerin tek devrimci safta omuz omuza durmalarının bir ölüm ka· bir lım meselesi olduğu gerçeği iyice anlaşılmıştır. Düne ka dar bir yandan sosyalist eylemi parlementerizm sınırları içine hapsetme yolunda çaba harcarken, şehir ve köy e· rnekçilerini bilinçlendirme ve örgütlendirme yolunda, genç militan kadrolarını eğitme yolunda hiçbir şey yapamazken, öte yandan emperyalizm işbirlikçi sermaye feodal ağa tilkımı üçlü ortaklığının tahakkümü altında bulunan Türki· ye'rıı i n artık sosyalist devrime hazır olduğu yolunda gülünç ve saçma iddialar ileri sürenler bile, Demirel iktidarının iç savaş kışkırtıcılığı niteliğindeki faşistçe tertipleri kar· şısında tutumlarını değiştirmek zorunluluğunu duymuşlar· dır. Devrimci Güçbirliğini fikirden eyleme geçirme yolun da çabalar harcanrmştır. Türkiye'de. Bir DEV-GÜÇ kurul· muştur. Ve DEV-GÜÇ, bir 29 Nisan, anmak töreni gibi çok •
•
•
83
önemli eylemiere girişmiştir. Bundan ötürüdür ki, DEV· GUÇ'teki devrimci unsurlar, işbirli�i çevrelerin en ağır hücumlarına hedef olmaktadırlar. Henüz emekçi yığınlara örgüt bağlarıyla bağlanma ve bu yığmlara ciayanma bakımından önünde y&pılacal< pek çok iş olmakla birlikte DEV-GÜÇ bugünkü haliyle de bütün devrimci örgüt ve çevrelerin altında barınabilecekieri bir çatı niteliğini taşır. Bu çatı altında tüm millici güçler top landıkları takclirC:e, :::ı i mrii i<i bö!iir:rne hel' k21fadmı bir ses durumu sonfl erecektir. Ve milliciler cephesi Milli Demok· ratik Devrim doğrultusundaki ağırlığını tarihi gelişmemize koyabilecekti r. Iki şık vardır: Va millici görevimizi yerine getirmeye azimli devrimciler olarak Devrimci Güçbirliği içinde mü· cadele etmeyi başaracağız, gerici güçleri gerileteceğiz. Türkiye'nin bütün devrimci olanaklarını seferber ed�rek ay dınlık varıniara doğru, bağımsız ve c!emokratlk Türkiye doğrultusunda yol alacağız, ya, dost görünüşlü düşmanla rın oyununa gelerek bugünkü bölünmüş durumumuzun sü· rüp gitmesine izin verme gafletine düşeceğiz ve biz geri l iyerak alanı karşı devrimci güçlere terkedece�iiz ve Tür· kiye'deki Amerikan emperyalizminin işbirlikçisi sermaye dar ve mütegallibe çevreleri özledikleri faşist diktayı kura· caklar ve Türkiye'yi tam bir karanlığa gömecektir. DEV-GÜÇ çatısı altında birleşelim » Miıhrıi Bel l i 'n in geniş ve sert 'bir ş ek i lde eleştird iğ i ve ıbüt!ün solcu ve komünistleri DEV-G Ü Ç ç atıs ı altında topla mağa d avet etti ği ıbu açı;k eleştiriden sonra , DEV-GÜ C d a ha d a ıkuwetı.enerek yeni hamlelere gi ri·şmiş. nençliqi so ka ğ a dökmüş v e ıbU9ün'kü ortama gel:inmesine sebeb ol .
.
muştur.
Burada b i r konuyu belirtmeık gereıki r kıi , eğ·e r DEV-G Ü Ç ün ve Temelli S enatö rl e r i n faal iy·etl er·ini trım o' arak e l e a lmış c!s r.ydıık, b ir cHt kitap yazım ak qere:k i rd i . B:::ı: �ı:ıdeC?e bu rad a siyasi düşüncel·erin d ı şında e l e ald ı ğ ımız ·kon u la84
rı ·eleştirmekl e yetimnıiş u l u n uyo ruz Şimdi bu demekl e ilgi l·l bazı yazı ları g ene beraberce üzleyel im. Devrimoi ler G.Uçıbi rliği icra Komitesi Başıkanı Temelli Sanatör Kadri Kc:ıplan, solcu ve 'komünistlere yapmış o ld u· ğu savaş çağrısıyla i lgi l i ve · DEV-GÜÇ i l e r i Güçler-i S Yön lü Oemok rat�k Savaşa Çağ ı rd ı · !başlığı altında yayınlanan yaz ı s ında : ( 62) Amerikan emperyalizmine karşı olmak, Rusya'ya bağ lı olmak değildir» diyordu, ama, nedense Rusya ve komü n i�m a l eyh i nde :konuşmuyordu . tB i loindiği ,gibi ıbugün Jürkiye'd eki büNin solcu ve ko münıistJ.erin hepsi de Atatürık'çü l ük perdesi arıkasına sığ ı n m ı·ş bulunmaıktadı rlar. Komüni stl·er-i n ·i·ç inde yalnız Mihri BeiJ.i , Atatıü rk'Qij lüğün lbir aşama olduğunu Ibei irtmiş ve böy lece gayel erinin ne olduğunu açı·klamı·ş tır. Kadri Kaplan Ameri ka'ya ıkarşı olmak, diğer bir ba ş:k a devlete yamao mak olmad ı ğ ını belıi rtmesine rağmen, bir günden bir güne, ne ·Kad ri Kaplan ve ne de, diğer solcu ve ıkomünistler Rus y a ve Kızıl Çi n al·eyh i nde bulunmamışla rd ı r. Kadri Kaplan'ın yukandaki ifadeleri solcu ve ıkomıünist l e r tarafından, ku l l an ıla kullan ı l a sakız haline g·eti rdiıkleri ·ifadeler ol m ak la beraber, 5 yön l ü savaş fi;krıi yeni :bi r me tot olc:ır aık ıkul l a n ı lım ış ve böylece anarş·istlerin yeni yen i eylem!·ere çı irme!-erini sağ la mıştı r. DEV- GÜ Ç 'ü n bu savaş çeığrısı bu kadarla kalmamış, bugünkü olayların meydana gelmesinde en büyük rol ü ay n<:::: ı ştır. Solcu ve komün istler bu savaş çağ rısından bü yü k cesar· et a l m ış lar ve eyl emlerini bu çağ-rı n ı n ış ığı altın ·da genişletm işlerdıi r. Kadr·i Kaplan'ın bu çağrı yazısının yan ı s ı ra, DEV-GÜÇ' ün ve Te:nel l i Scmıtö:-lerı: n g i rişti·kl eri eylem l eri stay:i şle bahseden ve g i rişi len eylem l erin d evamını isteyen Sadı;k Göksıu isimli T ÖS 'Iü bir öğ·retmen b21kınız ıkanun dışı yazı sı nda neler diyor: (63) b
(62) (63)
.
Türk Solu Derg :si: 25 Mart 1969 Türk Solu Dargisi: 11 Mart 1 969 ll ll
«< MILLi KONGRE ÖGRETMEN»
•
DEVRiMCi GÜÇBIRLIGi VE TÖS'LÜ
«<insanlık ve özell ikle geri-ülke halkları zorlu günler yaşıyor. Biz de Türk halkı olarak tarihimizin hemen en zor lu günlerini yaşıyoruz. Bugün karşı karşıya olduğumuz şartlar daha dün için· den bir kurtuluş savaşı vererek kurtulduğumuz şartlardan hafif değil. Kurtuluş savaşımızın kuvayı milliyeciliği belli ölçüde gözönünde bulundurulmuş, bilimsel ve tarihsel şartlar de ğerlendirilmiş ve büyük ölçüde kendisine kabul ettirmiş olan «<MiLl DEMOKRATiK DEVRiM•• stratejisi işlenmiş or taya atılmıştır. cc29 Kasım 191 8'de kurulmuş olan Milli Kongre»yi büyük ölçüde andıran «<TÜ RKiYE DEVRiMCiLER GÜÇBiRLiGi (DEV-GÜÇ ) » kurulmuştur. «<TÜRKiYE DEVRiMCiLER GÜÇBiRLiGI <DEV-GÜÇ)n Milli kongrenin 51 teşekkülü içinde öğretmen kuruluş larının, özellikle öğretmenierin önderlik ettiği kuruluşla rın saıyısı hayli kabarık DEV-GÜÇ'ün içinde de TÖDMF'nin ve TÖS'ün önemli yerleri vardır. TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt, TÖDMF'ye de Ge nel Başkan seçilmiştir. TÖDMF'ye geniş öğretmen kitle since TÖS'ün bir yan kuruluşu olarak kabul edilmiştir. TÖS'ün devrimci öğretmen kitlesini sinesint!e ve çev resinde toplamış olduğu, 1 5 Şubat 1 969 tarihinde Ankara' da yapılan ccBÜYÜK EGiTiM YÜRÜ Y ÜŞÜ» ile bir daha an· !aşılmıştır. TÖS.' ün düzenlediği bu yürüyüşle TÖDMF (64) katılmış olduğu gibi, devrimcilikte hiç te TÖS'ten aşağı kalmak istemediğini her zaman görmekte olduğumuz kar deş teşekkül iLKSEN (65) de katılmıştır. TÖS yürüyüşüne haksız bir tutumla müsaade etmemek yoluna p,idilmesi, «Türkiye Öğretmenler Derneği Mesleki Federcs. (T.Ö.D. M . F.) yon u» (65) ( i LK-SEN) «ilkokul Öğretmenler Send ikası»
(64)
86
personel sendikaları hukuku açısından bir adım geri atıl· makla beraber, yürüyüşe çok büyük bir anlam kazandıran yeni bir güçbirliğine imkan sağlamıştır. Zinde kuvvetlerin üç emekli subayı, üç Tabii Senatör, Yürüyüş Düzenleme Komitesi görevini üzerine alarak mi· ting ve yürüyüşün çok daha geniş bir anlam kazanması gö· revini yerine getirmişlerdir. 1 . Kurtuluş Sc:vaşımızla, 2. Kurtuluş Savaşımızın ör· gütlenmderinde de cihette farklar olacaktır. Nitekim 1 . Kurtuluş Savaşımızın geişmesi M illi Kongre'nin önemini geri plana ittiği halde, günümüzün ·gelişmeleri DEV-GÜÇ' ün ya da �dı ne olursa Devrimci Güçbirliği'nin önemini her geçen gün daha öne çıkarmaktadır. Hemen benzer şekilde, ö�retmcnlerin görevi de şüphesiz bugünkü savaşımızda, dünkü ne oranla çok daha fazladır. Gelişen şartlar içinde Güçbirliği'nin gereğini ve öne· mini daha çok düşünen TÖS'Iü öğretmen, bu Güçbirliğinin içintlel<i görevlerini ve sorumluluğunu da muhakkak yete· rince değerlendi recektir. işçi sendikalarının, derneklerin ve memur sendikala rının geniş anlamda politikanın dışında kalması korkutma· lc:rının bir blöften başka birşey olmadığı bugün sağır sul· tc:nca da biliniyor. Meğer ki temel hak ve hürrüyetleri kı· sıtl�.ma tertipleri başarıya ulaşsın. Bunun ötesinde, hiç bir z.:man hir siyas i parti bloku anlamı olmayan Güçbirliğrne öğretmerıin katılmasında hiçbir sakınca yok, tersine pek çok yarar vardır. TÖS için, Devrimci Güçbirliği konusunu bizzat ele .al· mEık, cne düşmek, konuyu TÖS şubelerinde geniş konfa· raroslar, açık oturumlar va seminerlerle işlemek, dün Milli Kongre çalışmalarında ·olduğu gibi bugün de devrimci öğ· ret:r.eni:ı bu çabalara önayak olması yolunu açmak zamanı çoktan gelmiş ve gecikmektedir. Açıkça ıkomünizm i hti l al i istenen ve 2 . Kurtu l uş Sava ş ı n ı n, 1 . Kurtuluş Savaşımızdan dah a çok öne m l i ol·d uğu 87
ıbeHrt·i len bu yazıda, çeşitl-i s endi•kalar 4nşkırtı lmaıkta ve a l eni ıkanunlara karşı gel•i nmesi •istenmekted i r. Her satırıy la suçlu l uk bel g·el e r i yle dolu olan bu yazının üzerinde fi ıkir yü rütırn ey i lüzumsuz buluyor v·e muhte rem okurların bilgHerine arz etmek l e yetiniyo rum. KOM Ü N iSTLER AÇl KÇA iHTi LAL iSTiYORLARDI. . . TÖS' lü ö ğ retmen Sadı:k Göksu, •ko mün i st ha reıketin ba şarıyo ul aşması ıi çin 'Öğretmenin desteği ni n şart o lduğunu ·söylüyor ve öğ retme nleri anarş i•ye sürüyordu. ıBunu n ya n ıs ı ra , solcu ve komünistler, U l usal Kurtu luş 'Savaş ı i l e, son anarşiık olaylar arası nda bağ ık-u ruyor. öğ r:etm en ve işç i sendi-kalarını ıb u savaşa çağınyorl ard ı . Müseccel komünist Mihri Bel l i ise, 2 9 Nisan mi ting i ni s tayıi ş l e övüyor ve şöyle d iyordu : H i ç şüphe yok ıki , DEV-GÜÇ'ün organ-ize ettiği son 29 Nisarıı mitingi, geçen yildan bu yana, DEV-GÜÇ'ün temel sloganı olan uTam Bağımsız Gerçekten Demokratik Türki· ye» sloganının kökleştiğini, daha çok devrimci aydın ve öğrenci çevrelc;; rini temsil eden millici örgütlerin birleştiği bu ÇEıtır;ın Milli Demokratik Devrim'in ilkelerinden en kü· çük bir sapma yapmaksızın gelişme yolunda olduğunu gös termiştir.•• DEV-GÜÇ'ün çal ı şmal arını stayişle öven Bel l i , DEV G ÜÇ 'ün devrimi köye g ötü rd ü ğü n ü , " m i l y onl a rı sines•i n d e tcp l aya c a ğ ı n ı_ .. 5 Kök l ü Demokratik Sarva ş u s lo g a n ı - n ı n devri m c i l e r ü ze ri nd e etki yaptığ ı n ı bel i rtereık: «Öyleyse görev, Türk toplumundaki bütün d.e vrimd güç!erin mevcut ya da kurulacak örgütleriyle DEV-G ÜÇ saf· larında devrimci eyleme katılmalarını sağlamak için müca· deledir. Köylümüzün demokratik mücadelesini destekleme yo lunda, ort&nın solu hareketinin dinamik lideri Ecevit'in o lumlu tutumunun yanısıra, DEV-GÜÇ'ün öğrenci militanla·
88
r1yla miting meydanlanndaki ölçülü, disiplinli davranlŞini köylerde antifeodal mücadeleye yönaltilmesi ve bunun bir yaz program• çerçevesinde uygulanmasi, kiğ1t üzerindeki ilkeleri n gerçekleşmesi olanağ1m sağhyacakt1r. Evet DEV-GÜÇ programmm uygulama alanma geçiril· mesi zaman1 gelmiştir. Ve bu uygulamayi militan kadrolar şevkle yerine getirmek eğilimindedir.•
Mi·hri Be l ifnin emri yerine getiri·lımiş ve DEV�GÜÇ, bir ey l em e g i rişmişti r. Mihri Belli , · Demoh� · i k Oev rıim •i yani ıkomüni�t Ihti la l i ni gerçekleşti rmek ir.;n özel olaraı k kurdurttuğu DEV-GÜÇ ü tampon ola:-aık ku l l anmış ve DEV-GENÇ'le ıberaber bugünkü ortamı mey.-ır n � getir
·
geniş
miştir.
D Ü NYA SOLCU VE KOM Ü NiSTLERi ViETN�.�"' !r.iN GÖSTERi YÜRÜYÜŞLERI VE BiLDiRILER NEŞRE���KEN
TÜRKIVE'DE AYNI PARALELDE UTANÇ VERICI BiLDIRiLER NEŞREDi!.iYO"'�""- ' J M oskova'nın
talimatı gereğince. 'bütü .,
cu ve komünistleri 25-30 Kas ı m 1 965 günler i ni
· ,- , ., ,,a
sol
Vietnam için
ayırmış ç eş i t l i b-i ldi riler ve y ü rüyü ş l e r yapm ı ş ' a rd · r. Bu yü rüy ü ş t erin y an ı s ı ra , Tü l"kıiıye'de faa l iyete geçi l miş ve çeşitli bi ldiri ler neşredilmiştir. 28 K a s ! m 1 965 ·de, bazı üniversite öğretim ii· , c l e r:i A rı kara'da Vi etrıam için bir bi l d i ri n eşretmişler. ıbu lı i l di ri d e dış siyasetim izi kötülüyerek Vıietnam'lıların desteklenme lerini istemislerd i r. Bild i ri b as ı nd a çe·şitli tepk+• r0 v o l aç mış ve Yeni Gazete hu b i l d i ri y i şöyle yo ru m l a m ı s t • r (67) ·
cc B�z ı profEsör!ei' c:!ış si yasetimizi k.ötE!erii
"·
,'f�h;:m
cı üslerden ccarınmış.. federal bir Kıbrıs, Via-tmım ��v�şın
da, Vietnam'lılarm ve bağımsızlık içi:ı çc:.;rpı�anbmn des teklenmesi istendi.,, Bilin�!i(ii qibi ör.ceki gün Washin�ton'da J' r- P.,.ik::ın'ın Vi etn a m politikasıni ycrmelc maksad1yla tertiplenen nüma(67)
Yeni Gazete: 29 Kasım 1965.
89
yişlere paralel olarak Batı Almanyadaki bir takım üniver· site profösörleri de bir tebliğ yayınlamışlardı. Dün de Av· rupa'nın, bazı büyük şehirlerinde bir takım solcu teşekkül· Jerle, komünist partilerine mensup topluluklar yer yer nü· mayışler tertiplemişlerdir. Bu arada A nkara Üniversitele rine mensup birkaç öğretim üyesinin de bir tebliğ yayın· layarak Türk dış politikasını yermaleri birdenbire dikkatle ri yurda çekmiştir . . » .
Yeni Gazete bundan sonra bi ld i ri l en 'bazı pasaj lar ver
m i ş ve yazı•s ına ş6"yl e d evam etm i şti r:
cıBIIdiride bu arada, Vietnam sorununun Türk kamuo· yuna, ccHala komünist tecavüzüne uğrayan bir ülkenin sa· vunulması» şeklinde gerçeğe aykırı olarak sunulduğu da ifade edilmektedir.•• ıBazı üni versit·e üyel eri ni n neşreUi ğ i ıbi l dıi rinin yan ı s ı r a , Vietnam i ç i n s o l cu v e ·komün istlerin Avrupa'da tertip I e d i ğ i nümaıyişl ere ait ayn ı gazete şu lıalberıi veriyo rd u : SO LCU LAR AVR U PA ŞEH İ R LER İ N DE G Ö STER İ LER YAPl YOR . ccVietnam'da barış» için gösteri yapa:ı 4.000 kişi ko münistler tarafından tertiplerımiş bir geçitte, Milano so· kaklarıncla yürümüş ve bazıları siyah kurdeleler takılmış Amerikan bayrakları taşımıştır. Geçidin sonunda nümayişçiler bir tiyatroda toplanarak italya'l Kcmür.ist Partisi idarecilerinin nutuklar:nı dinlc mişlerdir. ROMA'DA G Ö STER İ LER Washirı;gton'daki barış yürüyüşünü deste!de.mek ama cı ile 2.000 kişi evvelk i gece yarısı bir tiyatroya dolarak cıVietnam•• için bütün gece nöbet tutmuştur. Toplantı sol cu gruplar tarafından desteklenmiştir. Üniversite cemiyetleri, gençlik grupları ve işçi teşek· külleri üyelerini Amerika'nın Vietnam pol itikası aleyhine
90
konuşacak profesörlerin ve diğer hatiplerin nutuklarını din lerneğe davet etmiştir. iSVEÇ 'TEKi YÜRÜ YÜŞ Amerika'nın Vietnam politikasını protesto etmek için Stockholm'den SOO kişi bir yürüyüş yapmıştır. i NG i LTERE'DE TEV�iFLER 400 kişilik bir grup evvelki gece, ellerinde meşaleler olduğu halde Birleşik Amerika'nın Vietnam politikasını pro testo etmek için Londra sokaklarında bir yürüyüş yapmış tır. Manchester'de de bir yürüyüş tertiplanmiş ve polis 1 1 kişiyi tevkif etmiştir. HONOLU LU'DA NÜMAY iŞ E 4 KİŞİ KATI LDl Birleşik Amerikanın Vietnam'daki politikasını protes to için Honolulu'da tertiplenen bir gösteriye yalnız 4 ki şi katılmıştır. Yuka rı da da .görül·düğü g i bi , dü nya solcu ve ıkomünist l e r i , M oskova tarafından verıi len em i r leri aynı gü nler için de ıgerçeıkleşti rmişler ve VietnGım i ç i n çeş itl i gösteııil·er terti p l emi ş l erdi r. Aynı günler i çinde Ankara Üniversite öğ retim üye l eri nden !bazı ları n ı n yay ı n l am ı ş o l d ukları uzun b i l d i r i d e Vi etm:m ' l a ·i l g i l i böl ümünde özetl e şöy!e diyorlar dı :
"Örneğin bugün bu uluslardan biri, bütün varlığiyle bağımsızlığı vetoprak bütünlüğü için savaşmakta, fakat kar� şısmda Amerika Birleşik Devletleri'nin en korkunç silih larını bulmaktadır. (Bu ulus Vietnam ulusudur). Güney Vietnam ile Kuzey Vietnam arasındaymış gibi gösterilmek istenen savaşa Amerika Birleşik Devletleri resmen katılmıştır. Amerika'nın Vietnam üzerinde aldığı rol, başta Ameri· kan toplumunun kendisi olmak üzere her yerde şiddetli tenkit ve protestolara yol açtığı halde, Türkiye'de ne hü kümetler, ne de aydın çevreler bu konuda öğünülebilecek bir tutum göstermişlerdir.,, 91
Yayınlanan bildiri Vi etnam'la HgHi çeşitl·i konulara da deyincHkten sonra, şöyle demektedi r: •Bizler az gelişmiş ülkelerle yurdumuz arasındaki i lişkileri yakmdan i lgilendiren bu sorunları kamuoyuna a çıkça bildirmeyi ödev sayıyoruz. IMZALAR : SiYASAL BiLGiLE·R FAKÜLTEsi : • Bahri Savcı, ibrahim Yaşa, Güney Akalın, Vahdet Ay dm, Tuncer Bukltay, Ahmet Demir, Sait Dilik, Erdoğan Güçbilmez, Alpaslan lşıkh, Ruşen Keleş, Melih Turgutlu, Çelik Kurtoğlu, Bilsay Kuruç, Oğuz Onaran, Özer Özanka ya, Gündüz Ökçün, Oral Sander, Mehmet Selik, Duygu Se zer, Mümtaz Soysal, Taner Timur, Mete Tuncay, ismail Türk, Halük Ulman. HUKUK FAKÜLTESI : Ahmet Gökdere, Ahmet Kumrulu, Doğu Perinçek, Vıl dır�m Uluer. ORTA DOOU TEKNIK ÜNiVERSiTESi
:
Hasan Çelik, Yorgi Demirgil, Sadi Cindoruk,
Halük
Erlak, Fikret Görün, Ersin Gii�ce, Y�mn Gürbü7., Metin t-P.e·
per, Sel im ilkin, Turgut Var, Cem Çakma!{.,, Yu karıda metn ini verd i ğ imiz bu utanç ves i·kas ı n ın ya n ı s ı ra, i st. Ü nivers ites i öğr::: t i m üysle:-i de üç gü n sonrLı 2 Arn l ık 1 965 t a r i h i nd e Vi etnam ıi çi n aşağıdaki ıbi l d i rryi neş retmi ş l erdi r: (69) cc Dünyar.ın bütün demokratik memleketlerinde aydın lar ve özellikle yüksek öğretim kurumlarının, öğretim üye leri çeşitli yL!rt konuları , iç ve dış poli.tika sorunlem üz-� rinde gerekli gördükleri zamanlarda düşüncelerini açı!{ larlar ve bildiri yay ı nlarl a r B•ı sebe!)IP. hö7'"'" 1\ nkara'da!<i meslektaşlarımızın bu konuelakl aon ...._., . lar1n1 tas E::ttiğimiz Türk halkoyuna bildirmeyi düşunce ve bilim öz gü l lüğ ü bakımından yerine getirilmesi gereken bir ödev saymaktayız.» .
'
(69)
92
Son Havadis Gazetesi : 26 Mart 1968 ( i ıhon Darendelioğlu)
Ayrıca ıbi ldi �ide, Vietnam 'ın 1 1 y ı ld ı r barış hasreti çeık t!iği, Ameıika'n ı n bir yalan i çinde Güney V'ietnam 'ı işgal ettiği ıbelıiıtıi lmektedir. Ve bunun i n s an ıhaıklarına, özgür l üğ e aykırı ıbir d avra n ı ş olduğu bi ldi ri lmekted i r. Vietnam için n eşredi len ıbu bildi ri'Y'e imza atan istan bul öğ retim üyel erıi şu n l a rıd ı r HUKUK FAKÜLTESi : Hıfsı Veldet Velideoğlu, Bülent Davran, Tarık Zafer Tunaya, Ragıp Sarıca, Lütfi Duran, Edip Çelik, ismet Sun gurbey, Aytekin Ataay, Necip Kocayusufpaşaoğlu, Erğun Çetingil, Aydın Aybat, Murat Sarıca, Server Tanili, Mehmet Can Köksal, Kevork Acemoğlu, Erdoğan Teziç, Aysel Çeli ker, Roma Yarbay, Mustafa Dural, Taner Beygo, Bülent Ta nör, Te nnur Şer;Dcai<, Yüksel Sayman, Özer Eskiyurt, Bülent Tahiroğlu, Türe Uçarer, izzet Doğan, Şener Akyol. FEN FAKÜLTESi : Fikret Baykut. DIŞÇlLiK FAKÜLTESi : Lemi Belger, Şevket Togay. EDEBiYAT FAKÜLTESI : ,
.
Macit Gökberk, Nermin Uygur, Mina Urgan, Berna Nu· rettin, Şazi Kösemihil, Refie Şermin, Hamlet Çambel, Be dia Akarsu, Dorga, Cevap Çapan, Nuşin Asgari, Refik Duru, Akşit Göktürk, Metin Yusuf Kenan Yenersay, Çetin Börek çi, Önay Sözer, Oya Sencer, Muzaffer Sencer, Necla Arat, Okutman Sina Kabaağaç. iKTiSAT FAKÜLTESi : idris Küçükömer, Sencer Divitoğlu, Kenan Bulutoğlu, Cavit O. Tütengil, Gülten Kazgan, Mükerrem Hiç, Oğuz Arı, Sevim Görgün, Nuri Karacan, Metin Kutal, Erdoğan Alkil, Meriç Teziç, Mahir Kaynak, ilhan Onur, ilter Turan, Önder Arı. TIP FAKÜLTESi : Nejat Harmancı, Kenan Binak, Sevinç A'ababa, Dinçer Uç�k, Gülten Bayrak, Arteıniz Uçak, Şengün Alyanak, Say93
nur Baskır, Ayten Uyanık, Ekrem Özcan, Necati Sırmacı, Nuran Akrmlin.» Solcu öğretim üyel erince ıhaz ı rlanan :bu b i ld i ri l er sı'k s nk neşred i l m i ş ve Vi etnam Için, g eniş hi r .prop a ga n d a ıkam panyası yap ı lm ı ştı r. Ne hazıi ndi r ki , haritada dahi !bu l ması güç bir kom ü n ist mem l eıket içi n çe·şitl i 'bi ld i ri l er neşredenle r, bir günden bi r güne, R us v·e Kızı l Ç i n emperya l iZ'm i al.t ında yı l l ardan beri Ibi ni erel ş·eıhi t vererek hürriyet! eni i ç i n savaş yapan 1 00 m i lyon asi l T.ürk mi l l eti içi n, ne b i r tek sat ı r lb i l·di ri ve n e de, b i r tek ·s atı r yazı ryazmam ışleırd ı r . rBugün özgü rlük adı na, insanl ıık adına ç i ğnenen haıkfa ra g öz yumup 'komünizmi a l:kışlayan l a r, utanmadan ıi feri c i ·liik mask·es i al tınrd a , mem leketin temel·i ne d i n a rnit koymuş l·a l'dı r.
AMERiKA ESKi C U M H U R BAŞKANI JOH NSON DÜNYA �OM Ü N iSTL.cERi TARAFINDAN NAS I L YARG l LA N D I Mı. A L i AYıBAR M�H KEME ÜYESi OLARAK LON DRA'YA NiÇiN GiTT i ? 1 3 Kasım 1 966 günü Dünya komünistleri Vi etnam sa vaş ı i ç in, Hertl and Russ e l ' i n başıkan l ı ğ ı nda Londra'da « M i l J etf.era rası Savaş Suçlul arı Mahkemesi .. a d ı altında bi r mah keme ·kıurmuşlar v·e bu mahkemeye Ti P eski Başıkanı M . A l i Ayıbar'da davet edıi·lmişti r. Dünya rkamuayunda Vietnam savaş ı için ·kampanya a çan ıkomüni stl er,, bu hayal·i mahıkemeyi !bizzat h ususi olara:< tertip etm işler ve böylece komü nizm l ·eh ine bi r ıkampan yaya ·gi rişmi·ş l e rdir. Bu kampanyanın ana gayesi Arneriıkan aleyıhta rl ı ğ ı meydana ge�irmek v.e dünya devletl erinde ko münizm l·e hine vasat rhazı.rlamaktı . Bu neden le e l e a l ınan Vietnam sa-vaş ı , ıkomünizm leh i ne büyük bi r p ropaganda ya sebep olmuş ve bundan dünya •komün i·stler:i büyük isti fadeler sağ l amışlard ı r. M asum d fmağlarcla devam l ı ol·araıf< rıakşedilen Vi etnam savaşı , devam l ı solcu ve ıkomünistlerin
94
95
prop cı � : :> ı .o:ımt.:ş v::: Vi <:tn�m s<ır.ra�ı dı .ı:t;r:da rdıat ça ıkomünizm prcpa,g�ı:ı·cd arı yap ı lmıştır. M . A l i Aybı:ır' ı n ü, . ; ; ç::: �rı i d : ğ ı m rı:�ıkem3 bu ned e n l e ıku ru l muş tur. ·
·
.
Bütün dünya solcu ve ·komünistl·erinin çağrı ld ı ğ ı
bu
mahkeme y e . komünist y a zar Jean Paul Sartre, Danilo Col
ci, i. Deutscher, Prof. Laurent Schwartz, L. Bassn, M. Ali Aybar ve Mahmut Ali Kasai katılmıştır. Bu haıyal i m ahke m ey e g itmeden birgü n önce M . A l i Aybar, 1 1 K<ısım 1 966 gün ü . Tiürıkiye Büyüık M i l l et l'vkı c l i s i Bas ı n Bü rosunda bir b as m toplantısı düzenl em!ş ve ş u n l a rı söylemişt i r : {70) u- Amerika Vietnam'da hürrüyet bağımsızlığı için sa- vaşan mszlum bir harkı dize getirmek için, yıl lardır Nazi Almanya'sının işlediği suçları gölgede bırakan bir vahşet le cinayetle r işliyor, kadınları, çocuklsrı, ihtiyarları, körpe cik g12nderi, en gaddar işkencelere tabi tuturak öldürü yor.
BertrEJnd Russel'den aldığım mektupta, Amerika'nın Vietnam'da zehlrli gazlar kullandığına, hastaneleri bomba lerlıiim"" ,.. !!! i r deliller bulunduğuna dair haber verilmekte dir. Dünyanın her tarafından yükselen protesto sesleri, dostlı>.rın• ,.. Lıyarma teşebbüs lcrini hiçe sayarak Amerikan hükümetin in pervasızca işlediği bu ağır suçlar, şüphesiz karşılıksız kalamazdı. Bertrand Russel barış tesisinin te şebbüsü ile. Amerikan hükümetini yargılamak üzere taraf sız bir mahkemenin kurulması kararlaştırılmıştır . Bu mah kemeye üye olarak katılmaya ben de çağrıklım . Emperya lizme karşı tarihin yazdığı ilk «Mi lli Kurtuluş Savaşı nnı vermiş, fakat sonradan Amerikan emperyal izminin yörün ges3r.e sokulduğu için, bugün Amerika'ya karşı u!kinci Mil li Kurtuluş Mücadeles i,.ni vermek durumunda bir mil letin ferdi ·olarak, bu çağrıyı derhal kabul ettim. Bu mahkemede (70)
96
Yani Tanin
:
12 Kasım 1966.
üye olmayı insanlığa ve milletima karşı ödev sayıyorum. Mahkemenin kuruluş toplantısında bulunmak üzere Londra'ya gidiyorum. ilk toplantı pazar günüdür. Toplantı üç gün sürecek bu hazırlık toplantılarında mahkemenin kuruluşu ve çalışması ile ilgili işler tamamlanacaktır. Bu vesileyle Londra mahkemesinin özelliği ve önemi rıi de belirtmek isterim. Londra mahkemesi benzeri bulun mayan bir kuruluştur. iktidarda bulunan bir hükümeti yar
gı lamak için, bu mahkeme tarihte ilk defa k u rul uyo r. N u renberg Mahkemesi savaşta mağlup olmuş Nazi Almanya' sı sorumlularını yargılamıştı. Mahkemenin tarafsıziiğı ve adaletinden kimse şüphe edemez (! ) . Amerikayı mazlum insanlık suçu sandalyasına oturtuyor. Hüküm mazlum insanlık adına verilecektir. Londra mahkemesi Amerikan hükümetinin Vietnam'da ki tutum ve davranışlarını gereği gibi değerlendirmekle ve kesin hükme varmakta zorluk çekmeyecektir. Şüphesiz Londra mahkemesinin nihai kararı derhal in faz edilemiyecektir. Fakat bu durum, kararın hukuki nite lik ve değerine asla halel vermez. Ama, infaz edilemiyar diye, mahkemenin bunlar hak kında verdiği hükümün hukuki değerinden ve kuvvetinden şüphe etmek kimsenin aklına gelmez. Amerikan Hükümetini suçu sabit olur ve Johnson Londra'da hüküm giyerse, onun gerçekten asılıp asılma ması veya hapse girip girmemesi, ancak şahsı tarafından örıemli olacaktır. Dünyada herkes ve başta Amerikan mil leti yüzbinlerce masum insanın kanına girmiş olmaktan, i n sanlığa karşı suç işiemekten hükümlü olan insanların hali hükümet sandalyasına oturmak küstahlığını göstermeleri ni, kaba kuvvetin ergeç geçici bir direnişi olacaktır.,, M . Al i Aybar'ın yukarıdaki gü l ü nç ve saçma beyanatı na g ü l nıeme•k elde değ i l d i r . Bu a ra·d a bu şaçma heyezan la rın üze r i n de d u rnıanın da ayrıca bir önem i vard ı r . 'Burada en ·d iıkkat ed i l ecek nokta, saçma, ·s açma olduğu k ad ar da
F. 7
97
m antlik dışı olan bu mahkeme ·kuru lmuş ve Johnson bu mah kemece g ıyabi olarak yarg ı l anmıştı r. B i l·i nd i ğ i g ilb i , so lcu ve ıkomünistl·erin, tkomün izm uğruna yapamayacakları şey yoktur. Dünyanın ne res inde olursa olsun ıbütıün solcu ve i<o münıi stl er bibirine yardımcıd ı rlar. Komün izmin başarısı içi n en !büyü k s i lah ı n propaganda olduğunu ıkabü l eden ko mün �stl er, dünya umu m i ·e�karını meşgul edebi lmek ıçın her tü rl ü olayı meydana g etirirler ve bundan faydalanma sını da çok iyi b i l irl er. Londra Mıeıhkemes·i de bunun kü çÜık bir örneğidı ir. Bak ın ız Fidel C astro bu hususta neler diyor: «- Hangi ülkede olurlarsa olsunlar, orada sosyalizm için mücadele edenler, dünyanın geri kalan kısmını unut mazlar.»
Demek oluyor ıki, sosyal istler nerede o l u rlarsa olsun lar daima lbirıbirl eri n i n yardımcı ları d ı r. Şimdi Fıi·d el Castro' nun ıbu sözl el"'inin ışığı altında, aşağıdaki sözl erini d e çoık dikkatle okumak ve üzerinde hassasiyetle durup düşün m eık gerek i r. Bakınız Castro ne d iyor: (71 ) «- Emperyalist ABD. Hükümeti, dünyanın her yanın daki devrimierin dü,manı ve uluslararası jandarma rolünü oynamaya devam ettiği sürece biz. Bu ülkeler ile sosyalist kamp arasındaki ilişkilerin gelişebileceğine inanmamakta yız ve inanamayız. . . »
Görüldüğü g i'bi Fidel Castro, Ameriika'yı komünizm 1h tıi laJ.I erinin düşmanı ve komünizmle "'llücadele eden devlet l·ere yaptığ ı yaroıma da, b i r jandarma vazifesi görme·k l e it ham etmekted·i r. Londra'da ıkurulan hayal i mahkemenin al tında da Castro'nun ·i·şaret ettiğ i gerçeık ler yatmaktadı r. 1 3 Kasım 1 966 günü Londra'da ıkul"'u lacak mahkemenin kuruluş toplantı s ına d estek olur düşüncesiyle, 1 2 d ernek ve 3 sendi;ka tarafından ··AMERiKA'YI PROTESTO M iTiNGi VE YÜ RÜYÜ ŞÜ • adl ı miting tertip edilmiş ve aıyn ı gü n M . (71)
98
Cekoslovakya Meselesi : Fide! Castro
Ali Ayıba r, 1 2 ıKastm 1 966 C um a rte s i günü Londra'ya hare ıket etmiştir. Londra'daki ç a l ışm a üç ·gün sürmüş ve mahkeme M . Al i Ayıba r ıB a şk an l ı ğ ı nd a Vietnam 'a Tahıkikat Komi·syonu gönderi lmesine ık a rar verımiş ve mahıkeme ıbundan sonra dağı·lmıştır. (Jalb:i·i yapılan masrafl arı n nas ı l ıkarşı land ı ğ ını ve ıhangi d ev l e ti n lbu paral arı g önde rd i ğ i n i bilmiyoruz.) Londra 'da ıku ru lan bu hazı rl ıık ç a l ı şma l a rı için Doğan Avcı oğ l u 'n u n · Yön • d ergis inde şu n l a rı yazm ıştır : (72) ••- Johnson ve şürekasını yargılayacak olan milletle rc.:rası mahkeme, Bertrand Russel başkanlığında hazırlık çalışmalarına başladı. Toplantıda, soruşturma komisyonunun yapısı kararlaş· tırıJmaktadır. Bilimsel ölçülerle yürütülecek olan komisyon çalışmaları tamamlandıktan sonra, Martta Paris'te savaş suçluları yargılanacaktır. Bu sebeple, hazırlık toplantılarına başta Bertrand Rus· sel , Jean Paul Sartre, Danifo Colci, 1. Deutscher, Prof. La· urerıt Schwartz, L. Basso, M. Ali Aybar, Mahmut Ali Kasai katılmıştır. Duruşmalar hakkında bir sözcü şunları söylemiştir: « Bu, Amerikan halkına yönelmiş bir çağrıdır. Biz, Vi etnam savaşının sona ermesi arzusundayız. Duruşmaların tarafsız bir şekilde yürütütmesi halinde, bizzat Amerikan halkı, hükümete Vietnam siyasetinin değiştirilmesi için baskı yapacaktır·'' .Bütü n solcu :ba s ı n ıbu mahkeme için genıiş yer aıyırmış v.e ma sum d �mağ l a rda te reddü tl e r ya ratmak ıistemişlerd ir.
M. ALi AYBAR KUZEY ViETNAM'DA KUZEY ViETNAMı CUMHU RBAŞKANI HO-Şt-MiNH KiMDi R ? SOLOU V E ıKOMONISTL!ERiN HO 'ILE AlAKAL.A:RI NELER'Di Londra'da ıku rulan h aya l i mahkemenin ıkararı i l e Ku zey Vıletn am 'a • TAHKiKAT KOMiSYONU • lbaşıkan ı olarak (72)
Yön Dergisi : 18 Kasım 1966.
99
g i d e n esıki TiP. Genel Başıkanı M . A l i Ayıbar, orada yaptığı b i r ay l ık geziden sonra .Tü rki y e ' y e dönmüş ve b i r basın top
l antısı tertip ederek, V ietnam hatı ra larını a nla�m ıştı r. Kuzey V i etnam Müfettişi Ayıbar, yapmış olduğu ba sın toplantısmd a özetle şun ları söyl emişti r : ( 73) cc M illetrarası Savaş Suçluları M ahkemesinin bir üyesi s•fatıyla ccBeşinci Tahkikat Komisyonu Başkanı •• olarak Ku zey Vietnam'a yaptığım bir aylık geziden dönmüş bulunu· yorum . Bundan önce mahkememiz adına Vietnam'a dört ko· misyon gitmiştir. Vietnam Savaşına ait dökümanlar, belge· ler toplan�ış, Stocholm'de toplanan mahkememiz bu bel· gelere dayanarak karar vermiştir. Başkanı bulunduğum Tahkikat Heyeti, mahkernemizin ikinci oturumu için belge toplamak üzere Kuzey Vietnam' a gitmiştir. Bu arada öncel ikle zi·hinlerde beliren bir soruya cevap vermek isterim . eelürkiye'nin bu kadar derdi varken kalkıp binlerce ki· lometre ötede halkın ıstırablarmı yerinde görmek için Tür·
( 73)
1 00
A NT Dergisi
:
5 Eylül 1 967
� �·-�·if · � ıi'
kiye'den bir parti başkanının bu seyahate katılmasına ne lüzum vardır? Üstelik bu parti bir sosyalist parti olduğu nu söylüyor. Bu partinin başkanının Vietnam'da ne işi var? diyorlar. Böyle bir soru elbette cazip bir sorudur, gerçekçi de ğildir. Evveli şunu söyleyelim ki, oraya bir vazife görmek üzere bir başka teşekkülün üyesi olarak, bir milletlerarası mahkemenin hakimi sıfatıyla gittim. Biz memleketseverliğimizden ötürü gittik. Dünyanın bir yerinde bu denli cinayetler işienirken cc bizi ilgilendir meZ•• clemek, aMiksızca ve mahküm edilmesi gereken bir tutumdur. O soruyu soranlar, •Türkiye'nin kalkınma meseleleri var, Vietnam'a nasıl gidilir?» diyorlar. Ben onlara diyece ğim ki, Vietnam savaşı Vietnam halkının lehine sonuçlan madıkça, Amerika yenilmedikçe, Türkiye'den Amerika'yı atmak son derece zor olacaktır. Vietnam savaşının sınırlarını görerek bu savaşın ne olursa olsun, Amerika'nın aleyhine sonuçlanması için fert fert, halk halk, millet millet savaşmayı , bir Türk yurtseve ri ve mücahidi olduğum için zaruri gördüm. Vietnam savaşı, yalnız Vietnam halkının savaşı değil dir. Bütün geri kalmış milletierin savaşıdır. Edebiyat yap mıycrum. Binaenaleyh, her şeyden evvel bizim savaşımız, Türk halkının savaşıdır. Soru - V ietnam 'l ı lar hangi s i l a h l arı kul l anıyorlar Cevap - Vietnam'lılar Amerika'lılara karşı kendi silih ten ile çarpışıyorlar. Orta çağa mahsus silah kullanıyorlar. Ama bunları sivil halka karşı değil, müstevliye karşı kulla nıyorlar. Buna karşılık Kuzey Vietnam'a, Sovyetler Birliği' nin, bütün sosyalist memleketlerin ve Çin'in silah yardımı yaptıklarını tahmin ediyorum. Yalnız ben Kuzey Vietnam' da hiç Sovyet askerine, Çin askerine, Çekoslovak askeri ne rastlamadım. Ankara'da ise yabancı üniforma taşıyan askerleri çok görüyorum, ama orada hiç görmedim. 1 01
SORU - Rıussel M alııkarnesi oturuml a rı ndan b i ri ·i çin Tüııkiye'yi h1iç düşündünüz mü CEVAP - Düşündüm, fakat teklif etmeğe cesaret ede medim. Çok eziklik duydum. Milletim bu mahkemeyi hor görmez. Ama bugün başında bulunan küçük azınlığın men· faatlar1 için çalışan hükümet hor görür, izin vermez. . . O· nun için cesaret edemedim.•• Yuıkarıda görüldüğü ·gi'bi , Ayıbar için Vietnam çoık mü ıhimcHr. Çünkü orada komüni stler ö ldüt"ü lüıyor? Rus emperyal'izımi altında in l eyen 1 00 mi lyon Türk in san değ i l ? Çün-kü onlar :komünizm ·idaresi altı nda oldukları i çin hü rdür 0). ·Komün i st alımayan bütün dünıya devletle rinde hürriyet yoktur ( ! ) . Hürriyet, aç l ı ğ ı n sefal etıi n , bol o lduğu, i nsan ı n s i l ah tehd iti altında hayvan gi\b i yaşad ı ğ ı 'komünizmde vard ı r. Dünyanın en eski tarih i ne, en eski medeniyetine ve en esk·i imparatorl uğuna sahip Toürıkiye ve Türık m i l leti nçi n , Russel Mıallkemes·ind e n e ;kıonuşaca·ktı acaba Aybar? Türk Devleti ve Türk mil l·eti bir Afrika ·dev l etim i ki Aylbar, Türıki ye'ıyi bu :kada·r taıhkk edecek, Hangi cür'et ve cesaretle bu söz·le ri sarfedeib i lmiş-tıi r ? ,Toürık devl eti ve Türk m i l l atıi n i n şeref ve namusu ıbu kadar ayaklar altına tar�hin hiç b i r dev rinde a l ınmam ış ve böy l e ıbi r söz de sarfedi lmemiştir. Aybar, Russel M allkemesinde Vietnam'ı ·komünıistleş tirmek •için gayret sarfed eceğ ine ; Ruslar tarafından ö ldü rü len ve halen Rus emperyal izm i altında yaşayan mi lyon larca 'W rık 'ün ·esaretini ıkonuşup, Türkistan'a id ii-U ral 'a, Kı rım 'a ve ·d iğer Türık devletlerine müfettiş olarak g i tseydi olmazmıydı ? Tabri olmazdı çü nkü onlar komünizm emper yal•iz:m i altında! Aybar, Vietnam'a dünyan ı n bütün sosyal ist (komün i st) ül-kelerinin yard ı m ettiğini itiraf ed erken, b i r tek Rus ve Çin asıkeri ni görmed iğini söylüyor, ( ! ) Peki öyl eyse lbu sa vaşı kim yapııyor 1 02
Vietnam savaşın ı , Kuzey Vietnam Cumyurıbaşıkan ı Ho Şi"Min'h 'bakınız nas ı l tarif ediyor: {74) "- Halkımız yalnız kendi özgürlük ve bağımsızlığı uğ runa döğüşmüyor, fedakirlık yapmıyor, aynı zamanda öte ki halkların özgürlüğü, bağımsızlığı ve dünya barışı için de dövüşüyor, fedakirlık yapıyor. Amerikalı saldırganlara kar şı verilen savaşın hattında halkımızın görevi ağır, fakat şe refli . . .•, Vi etnam savaş ı n ı n yanı s ı ra Küba d i.ktatörü ·komünist Fidel Castro'nun şu ·s·ö zl erini de beraber okuyalım : {75) "- Hangi ülkede olurlarsa olsunlar, ·orada sosyalizm için mücadele edenler, dünyanın geri kalan kısmını unut mazlar. . . ,, Ş i md i ıkomü n ist l iderlerin sözleri n i n yan ı s ı ra , yukarı nda Aybar'ın basın toplantısında söyledi ğ i söz(.erin b i r pragrafı n ı tekrar okuyal ım : "- Vietnam savaşı, yalnız Vietnam halkının savaşı değildir. Bütün geri kalmış milletierin savaşıdır. Edebiyat yapmıyorum. Binaenaleyh, her şeyden evvel bizim savaşı mız, Türk halkının savaşıdır.» Bu rada Ayıbar'ı n ıkonuşmaları n ı n uzun uzun tr.ıh l i l i n i ya pacak değ i l iz, yalnız şu :hususu :bel i nmeık isteriz ��i . dünya n ı n n eres i nde ol ursa olsun bütün solcu ve komün i·stler b i r birl eri n i n daima yardımcı l arıd ı r. M . A l i Ayıbar'ın Kuzey Vi etnam seyahatinden dönü şün den sonm, Kuzey Vi etnam Cumhurbaş kan ı H o-Şi-M i n h i ç i n g e n i ş bil'lkampanya açılmış, çeşttli ıkitapları basıl arak. Türk m i l letine ıb i r nevi efsanevi ıkahraman o l a rak tan ıtı l m aık :i stenmi ştir.
HO-Şi·MiN H ' i N ÖLÜ M Ü VE TÜRKiYE'DEKi YANKILARI B i lıi nd i ğ i gi'b i , Dünyan ı n neres i nde ol ursa o l sun,. ·ko mü nizm leh i n e ıbi r hareket varsa, lür:kiye'deki ıbütün solcu ve komünistler Moskova ve Pekin 'in emri i l e, hemen ha174) (75)
Milli Ku rıuluş Savaşımız : ( Ho-Şi-Minh) Çekaslovakya Meselesi : ( Fidel Castro)
103
rekete geçerek genıiş ıb i r propagandaya gi r iş i rl er . Oün ve bugün, h akıkı nd a çeşitl·i övüoü yazı lar yazı·la n Kuzey Viet n a m Cumhurb�kanı Ho-Şi·Minh içinde aynı şeyler yap ı l m ı ş ve ıbu 1komün istin ölümünden sonra da, arkasından a ğ ı tl ar y az ı lm ı ştı r. Bugün çeşitl i !kaynaklardan beslenen solcu ve ıkomü nisl er, Ho'dan büyük yard ı m görmüşler ve bunun karş ı l ı ğ ı olarak da, •kendisinden stayişle bahsetmişlerdir. TiP. es·kıi l ideri M . A l i Ayıbar ' ı n Kuzey Vi·etnam'a m ü fetti·ş olaraık gid i p •g elmesinden sonra, Ho-Şi-M inh d aha iyi tanınmış ve !b undan ·s onra hakıkında g e n i ş bir pro pa g anda ·k ampanyas ı açı lmıştır. Şimd i M uhterem Türk m i l letine bir vesiıka ol•ur düşün cesiyle, Ho-Şi•M.inh için Türkiye'de yapı lan propagandaların birıkaçı na şöyl·e b i r göz ata l ı m : ( 76) Bugün Türk·iye'deki a n arş i'k o layla rın sorum l ularından biri ·o l an Haldun Simav i j Günayd ı n G azetesinin pazar i l ave si, Günayd ı n Extra'da, Ho i ç i n geniş yer vermi ş, kapaık ve orta sayfayı renık li o la raık Ho-Şi -Minh ' e ayı rmı ştı r. (77) Bu arada. CH P. o rga n ı • ULUS · gazetesi de boş dur mam ı ş Ho-Şi - M i nh i ç i n g e n i ş :b i r ıkampanya açarak, günl er ce bu ıkomün istin hayat ı n ı anl atmı ştı r. U l us Gazetesi i l a n ı nı yaptığı adam ıiçin şunları söylemi şti r : (78 ) cc- Asya'nın ucundaki adam. Dünyanın en i natçı in sanının hikayesi. Bir polis romanı kadar sü rü kl eyici , bir macera romanı hikayesi, Ho-Şi-Minh. cc Kimdir bu Ho amca? . . . Elli yıllık bu ihtilalciyi, dünya yeni yeni tanımağa başladı. Biz de bu yazılarla , Asya'da fırtına koparan olayların içinren süzülen bu in:sanı, Türk okuyucularına takdim etmeğe çalışacağız.» Ho için, o kad a r geniş propaganda yap ı lm ıştı r k i , bun•
:76) ) (77) (78)
1 04
« Ho-Şi-Minh» adına Türkiye'de yazılan yazıların tümünü ele al sak 10 cilt kitap olur. Günayd ı n Gazetesi ilôvesi ( Ekstra ) : 1 3 Temmuz 1969 Ulus Gazetesi: 12 Ocak 1 969
lardan örnek ·vermek mümkün d e ğildi r . Siz oorada bunlar dan ıbıi·ııkaçın ı ge l işigüze l ele alımış bulunuyoruz. Şi·mdi bir kaç tane daıha örnek verel·im. 29 Ağustos ıi l e 3 ıEylü l 1 966 yıl ında ıBaıkü 'da yapılan • Asya-Afrika Yazarlar 'Birl-i ği • top lantısına :katılan müseccel ılromüntst Aziz Nesin, bu topla ntıda ıbir ıkonuş.ma yapmış ve ıbu konuşmasın ı n hi r kı·smını da Vietnam s avaşına ayır mıştı r. .Su toplantının ana -gay-esi, d ünya solcu ve kom ü nist yazarlarını n lkomüniz.m ve ıkomünizm ·ihti lal·i •için yapacakla rı propaganda ve hareket tarzlarının şekli ve bu arada ay nı ıgörüş ve düşünce içind e Vietnam savaşıyla i lg i l i idi . A ziz Nes i n 'in yaptığı konuşmanı n tam metninin ne olduğunu bi lmek mümı�ün d eğil . Yalnız V ietnam savaşıyla i l g i l i ko nuşmasının bi r ·k ısmı aYö n • dergisinde neşred i l miştir. A şağıda bu konuşmasından ıbiııkaç pragraf örnek alarak, Vi etnam savaşı için solcu ve ·kom ün istl e rin g i riştilkieri pro pagandaların altında yatan g e rçekleri bir nebze görmeık mümkün olacaktır. Bakınız Aziz Nesin Mos�O\Ic:ı'da neler d i yor: (79) --c c Veryüzünün yarısından çoğuna egemen olmak için Amerikan emperyalizminin dünyaya yaydığı 3300 üs'ten en önemlilerinin yuvalandığı bir ülkeden Türkiye'den geii· yorum. Tarihin en barbarca saldırısı Vietnam savaşını, Baş· bakanın haklı bul�uğu bir ülkeden, Türkiye'den geliyorum. Amerika'nın Vietnam saldırılarını, bütün ilerici aydın larının protesto ettiği bir ülkeden, Türkiye'den geliyorum. işte böyle bir tezatlar ülkesinden geiyorum ve burdan yine oraya, yurduma döneceğim. Bu sebeble buradaki ko nuşmam, Türk basınında çıkmış olan sözler olacaktır. Sayın yazar arkadaşlarım! Yazı, insanlar arasında bir anlaşma aracıdır. Ama iki türlü insanla anlaşmak mümkün değildir: Deliler ve _emper· yalister. . (79)
Yön Dergisi: 30 Eylül 1 969
1 05
Bir adam, öldürmek için başka bir adamın üstüne sal dırıyorsa, yapılacak ilk iş, kaatilin elinden silihını almak tır. Kalemlerin şahlandığı yerde silihlar siner. Ancak, si lahlar konuşmaya başlamışsa, artık geç kalmış olan kale min işi zorlaşır. Bence, Vietnam savaşından dolayı, biz yazariara iki büyük ödev düşüyor. Biri delirmiş kaatilin elinden ilk ön ce silihını alacak olanlara yazılarımızia yardımcı olmak, bi ri de Amerikan emperyalizminin Vietnam'a benzetrnek is tediği başka ülkelerin haklarını, daha silihlar patlamadan önce uyarmaya çalışmak . . . «Türkiye'nin Kore savaşına katilmasına karşı duran ilerici Türk aydınlarını susturmak için, o zamanın hüküme ti onları yıllarca hapsetmişti. Ancak ilerici aydınların bu gün sayıları o kadar artmıştır ki, şimdi onları susturmak mümkün değildir. « Komünizmin yok edilmesi ve hür dünyanın korunma sı palavrası, palavrasının, gerçekte milyarlık Amerikan monopallerinin yeni vurgunlar vurması demek olduğunu, aydınlarımız yazıları ile durmadan halkımıza anlatmakta dır. . . Y:ön, Devl'im v·e çeşitl i so lcu ve komünist derg i l e rde , çeşitl i ş i i rler yazan sol cu •ş ai r Faz.ı l Hüsnü Dağ l arca , (Vi etnam Savaşım ız) adı altında bir ş i i r kitabı çııkarmış ve Vi etnam savaşı için çeşitl i ş i irler n eşretmişti r. Dağl arceı'nın ş i i ri n i n yanı sıra, ıbütün solcu ve komü nist yazarlar Vietnam için geniş bi r propaganda açmışlar ve bunun ·i çin ne lazımsa yapmışlardır. Mıi.i5eccel komünist Ş evket Süreyya Ay·d emi r, Dağlarca'nın yay ı n ladığı kitabı nı Yön dergisind e •gen iş lb i r şskHde tan ıttı ktan sonra şun ları söylem işti r : (80) cc- Gerçi Vietnam Türkiye değildir. Ve Fazıl Hüsnü Dağlarca Güneydoğu Asya'da yaşamaz. Vietnam'la Türki(801
1 06
Yön Dergisi: 7 Ekim 1 966 (Ş. Süreyya Aydemir)
ye arasında en azından 12 bin mil yol vardır. Ama ne var ki, istanbul'un Aksaray'ında yaşayan bir Türk şairi, 12 bin mil uzağında kanayan bir yaranın ağrısını kendi içinde duy· muştur. Dillerini, dinlerini bilmediği, yüzlerini görmediği, fakat vahşi bir istila ordusunun elinde, eski ve kültür yara· tıcısı mazlum bir halkın döktüğü kanların, akıttığı gözyaş· larını n sıcaklığı sanki avucunda hissetmiştir. Onların acısı· nı, dağlar ve dalgalar çapında dile getirmesini bitmiştir. . ...
Ho-Şi-M inh adına Türıkiye'de çeşitli kitaplar bastırıl mış ve onun propagandası için ne l a�ımsa yapı lmıştır. Ho-Şi-M inh ' i n ölümü i l e solcu ve ıkomünistler materne bü rünmüşler ve 4 Eylü l 1 969 günü ölen :bu 'komünist ıiçi n, çe şltH yazılar yazmışlard ır . Bu nlard an da 1bi rkaç örnek vere l im . H o 'nun ölümü i l e yasa ıbürünen bazı gazetelerin yanı sı ra, müseccel !komüni st Hüseyin Korkmazgi l 'i n ç ıkardığı FORUM d erg is inde Ho 'içi n şunlar yazılmıştır: (81 ) Vietnam Kurtuluş Savaşının akıl lı, yiğit lideri Ho-Şi-Minh, 4 Eylül günü öldü. Olay, bütün dünyada sevgi, saygı, bağlılık gösterilerine yolaçtı. Ankara'da Siyasal Bil· giler Fakültesi'nde bile bir cı Ho-Şi-Minh Günü,, düzenlen di. cılşık SaçanAdam» (Ho-Şi·Minh), ecHo Amca, adlarıyla ölümsüzleştirilen bu halk lideri hakkında yazılan övgüler, emperyalizmin iğrenç yüzünü, kurtuluş savaşlarının yüceli· ğini gösteren belgelerdir. FORUM, emperyal izme karşı yıl· lardanberi direnen, savaşların en çetinini, en saygılı du· yurulunu veren Vietnam halkının ölmez liderini saygıyla anar. • _,, cı-
Ho'nun ölümünden birgün sonra u Ho-Şi-M in'e Ağıt,, baş l ı ğ ı a ltı·nda A,kşam gazetesinde şunlar yaz ı l ıyordu : (82 ) cı-
(81 ) (82)
Berlin sokaklarında ellerinde Vietnam M illi Kur-
Forum Dergisi: 15 Eylül 1969 Akşam Gazetesi: 5 Eyl ül 1 969 (Ali Sirmen)
1 07
tuluş Cephesi'nin bayrakları, bir zamanlar babaları Hitler' in komutasında dünyayı yakıp yıkmaya çıkmış olan, sarışın Alman delikanlıları koşar adım i lerliyordu, Kufürstendam inliyordu «Ho' Ho, Ho Şi Min.» Sorbonne'un avlusunda ikinci kattan aşağıya upuzun bir resim sarkıyordu, Ho Şi M i n ince sivri sakalıyla, Karl Marx ve Lenin'in arasında tüketim toplumuna karşı ayak lanan Paris'li gençlere bakıyordu. Işık saçan adamın öyküsü, daha onuncu yaşını doldur madan sömürgeciliğe karşı savaşa başlayan, Başkent'in sokaklarında garson olarak çalıştığı Fransa'da en büyük iş çi örgütünü kuran ve Fransız e mperyalizmine, Japon faşiz mine diz çöktüren, A.B.D. militarizmini çaresizlik içinde bırakan sessiz, güler yüzlü, tüm çevresindekiler tarafından sevilen bir adamın öyküsüdür. Ho Şi Min'in saçtığı ışık Londra'dan Bombay'a Berlin' den Şama, California'dan Adis Ababa'ya, Rio'dan Tokya'ya kadar uzanmıştır. O, az gelişmiş ülkelerin devrimci gücü ne inanmış ve bunu kanıtlamış bir sosyalistti . Iş ık saçan damın hayatı dün sona erdi. Öyküsü ve saç tığı ışık daha uzun süre devam edecektir. Dünya devrimci leri, ulusal kurtuluş savaşlarının yılmaz savaşçıları her zaferlerinde Che'le,rin , Ho Şi Min'lerin ışığı bulunduğunu hiç bir zaman unutmayacaktır.>> Yukarıda g ö rü l d ü ğü g ib i , Ho i ç i n Türk iye',d e Ho ad ına tiyatrolar k u ru lmuş ç eşitl i k i tap lar çrkmış ve yüzlerce ma kal.e l e r yazı lmıştır ve halen de yaz ı l ma:ktad ı r .
1 08
1 09
<ViETNAM HALKlYLA DAY ANIŞMA DERNE{ii) NIÇIN KURULDU? DERNE{iiN KURUCULARI KIM LERDi? Sol cu ve komün istlerin gayelerini taıhaıkıkuık ettirmek için kurduık iarı çeş itl i dernekleri n yanıs ı ra, içind e Deniz G ezmiş ve Teme l l i Sanatör Ahmet Y ı ld ız'ın 'b ulunduğu , Vi etnam'la i lgi l i •bir dernek kurulmuş ve bu dernek, çeşitli al anlarda faa l iyet gösterm iştir. ceMi LLi KURTULUŞ SAVAŞLARlYLA VE ViETNAM HAL KIYLA DAYANIŞMA DERNE{il, adı altı nda :kurulan bu der n eğin gaye ve amaç larını ve ,ku rucuları n ı n ıki m l e r olduğunu aşağıda açıkl ıyoruz. Bil i nd i ğ i gitbi, Kuzey Vietnam Cumhu rbaşıkanı Ho-Şi Minıh şöy le d iyordu : {83 ) •Halkımız yalnız kendi özgürlük ve bağımsızlığı uğru na dövüşmüyor, fedakirlık yapmıyor, aynı zamanda öteki halkların özgürlüğü, bağımsızlığı ve dünya barışı içinde dövüşüyor, fedakirlık yapıyor. Amerikalı saldırganlara karşı verilen savaşın ilk hat tında halkımızın görevi ağır, fakat şereflidir.» Soloulara göre, Türkiye ıbağ ı msızl ıık için bi r kurtu luş savaşı ( ! ) yapma1ktadı r. Tıpkı Vietnam 'daki gibi. Bu sebeb l e Vlietnam 'da bağrmsızlrk için yapı lan (!) m i l li kurtuluş sa vaşına n iye Türıkıiye destek o lmas ı n ? Ne diyordu Fi del Castro ? {84) •Hangi ülkede olurlarsa olsunlar ,orada sosyal izm için mücadele edenler, dünyanın geri kalan kısmını u nutmaz lar.» (83) (84)
1 10
Milli Kurtuluş Savaşımız: (Ho-ŞI·MI,..tı) Cekosloval<ya Meselesi: ( Fidel Castro).
6vet, bütün dünya solcu ve ·komü n i st l e r i Vietnam'ı unutmamışlar, V i etnam ·için dünyayı lbl ribir.ine ıkatm ı şla rd ı r Bütün dünyada Vietnam ıçın açı lan kampanya Moskova'nın emriyle yapı lmış ve Mos,kova tamtından ·ida re ed·i·lmiştir. Aziz Nes i n ibunun için Rusya'ya g i tmi ş ve Ba:kQ'da, V i etnam için yapılan toplantıya •i ştirak etm iş ve Vietnam için •konuşımuştur. Şimdi , Ho-Şi-Mıinh'in yerine g eçen Vietnam Cumhur başıkanı LE DUAN ıbark ınız ne diyor : (85) « Bir amacı olmayan devrimci mücadele yönünü yitirir. Gençlik birliğinin en son devrimci amacı nedir? Bu, Viet m�m'rla ve bütün dünyada sosyalizmin kurulmasıdır. Günü· müz için sosyalizmin gerçekleştirilmesi uzak bir hayal de ğildir. Gençlik Birliği üyeleri ve bütün gençler tarafından bu iyi bilinmeli ve onların ruhu, zekaları ve güçleri hep birlikte aynı büyük ve önemli amaca yönelmelidir., Deme.k oluyor k i i , Vietnam'da !kurtu luş savaşı için sa vaş yEıp ı lm ıyor! Vietnam 'da yapı lan savaş; komün izmi ger çekl·eştirme savaşıdır. Solcu ve •komü n i stlerin Türkiye'de yaptıkları savaşda, tıpkı Vietnam'da o lduğu g ib i , komüniz mi ·gerçekl eşti rme -s avaşıdı r. Bu seıbeble, Türkiye'deki sol cular da Fidel Castro'nun sözlerini unutmam ışlar, Vriet nam için e l lerinden gelen her şeyi y aıpmışla rd ı r Yukarıdaki rhususlann yanısıra, Türıkiye'de de Viet nam'la i lg i l·i bi r dernek lkurulmuş ve faal iyete geçmiştıir. • MiLLi KURTULUŞ SAVAŞLARlYLA VE ViETNAM JfALKIYLE DAYANIŞMA DERNEGiu adı altında ıkurulan der neğin amacı ve !kurucul arı şun l a rd ı r : (86) DERNEG iN AMACI : «Elli yıl önce Türkiye halkını esir etmek için yurdumu zu istila etmiş olan ve bugün Türkiye'yi yarı sömürge bir ülke olarak sömüren emperyalizme karşı, milli kurtuluş sa.
.
•
(85) (86)
Vietnam Sosya list Devrimi : (Le Duan) TÖS (Türkiye O oretmenler Sendikası) Ga zet es i : 1 Şubat 1971
111
vaşı veren halklarla ve emperyalizme karşı yıllardır kah· rarr;anca mücadele eden Vietnam halkıyla, halkımız arasın daki dayanışmayı güçlendirmektir. Bu amaçla dernek mil li kurtuluş savaşlarının niteliklerini anlatmak ve kendi mil· li kurtuluş savaşı mızia bağlarını göstermek için konferans lar ve açık oturumlar düzenler, bu yolda yayın yapar.•• I<UR UCULAR : 1 - TARlK ALMAÇ (ist. Teknik Üniversitesi
Öğrenci
Birliği Başkanı ) 2 - DURSUN AKÇAM (Öğretmen, Yazar, TÖS
3 4 5 6 7 8 9 10
11 12
13 14
15 16 17
18
1 12
ikinci Başk.) - MUAMMER AKSOY (SBF. Prof. Türk H ukuk Kurumu Başk.) - ÇETiN ALTAN (Yazar, eski lst. Mv.) - NAHiT ARDA (Em. Kur. Alb. Yazar.) - AHMET ARiF (Şair, Gazeteci) - TÜRKKAYA ATAÖV (SBF Doçenti, Yazar) MEHMET BARLAS (Cumh. gazetesi, dış politika yazarı) - FAKiR BAYKURT (TÖS Genel Başk. Yazar, Romancı) iBRAHiM ÇAMLI (Dışpolitika yazarı) - CENGiZ ÇANDAR (SBF Öğrenci Derne·k Başk.) - AYBERK ÇÖLOK <Halk Oyunları Sanatçısı) - DENiZ GEZMiŞ (ist. Üniver.sitesi Hukuk Faküite· si öğrencisi) MEVLÜT KARAKAYA (Köylü, Değirmenözü Köyü Kütahya) - HAMDi KONU R (Öğretmen, Yazar) UGUR MUMCU (Ank. Üniversitesi Hukuk Fakül· tesi Asist., Türk Hukuk Kurumu Üyesi) - TUNCER NECM iOGLU (Halk Oyunları Genel Başk.) ÖMER ÖZTU RGUT (işçi Köylü Gazetesi Yazıişle ri Müdürü ) -
-
-
-
-
•
19 - DOGU PERINÇEK <Ank. Üniversitesi Hukuk �a-
kültesinde Asist.) - iLHAN SELÇUK (Cumh. Gazetesi yazarı) - BAHRi SAVCI (SBF. Prof. TÖMDF Eski Başk.) - ALi SiRMEN (Akşam Gazetesi dışpolitika yazarı) - iSMET SUNGURBEY (ist. Üni. Hukuk Fakültesi Prof.) 24 - GÜNER SÜMER (Ankara Sanat Tiyatrosu Yönet· meni, oyun yazarı ) 25 - AHMET YILDIZ (Temelli Senatör, MGB Üyesi) 26 GÜN ZiLELi (TDGF Merkez Yürütme ·Kurulu Üyesi) Bu dernek ıkur u luşunun yanıs ı ra , Vietna m +çi n çe şiüi b i ld i ri l er neşre d i lmiş ve solcu Faz ı! Hüsnü Dağ larca da vi ETNAM SAVAŞlM iz , adlrı , !bi r ş i i r ıkitabı çıık arımıştı r. içinde .idam ed ilmiş ve çeşitl i hüküm le r giymiş anarşi stlerle ıkol ıko l a o lanlar, acaba şimdi ne d iyorlar ve ne ya pııyorlard ı r. Faz ı ! Hüsnü Oağlarca, tamamını Vietnam'a ayı rdığı bu kitaıb ı nda, Vi etnam l a ·i l g i l i çeşitl i ş i i rle r yay ınlamıştır. Bu ş i i rl erden bir'kaç ·örnek vere l im : {87) işte bir köyde, ey analar ey. Ders olsun diye, Girdi bıçak elleri Amerikahnın, Gebe kadının karnından içeri. Kim ana topraklarını kurtarmak isteyen Güney Vietnam Ulusal Kurtuluş Birliği. Öte yandan üçbeş satılmış alçak, Sömürgenle aniaşmış pis ağzını doldurmak için Tanrı isen! Al benim kokmuş dilimi, Ona ver. Yılan adını da. Tanrı isen. Al benim dişlerimi, ona ver, o Amerikalıya, 20 21 22 23
-
..
(87)
F. 8
Vietnam Savaşımız : ( Fazıl Hüsnü Dağlarca l
1 13
Timsah adımı da. Fan-Van·Ki hadi, Far.·Duy-Kiyem hadi, Düşmüş Amerika'lı , al soğuyan ellerinden, ince uzun demiri, bir kuş uyur, Ki ağzın açar ölüm çiçeği. Bu ve lbenzeri çeşitl i ş i i rlerle Vietnam ıçın kan a ğ l a yan Dağ l arca, Rus meze.limi al tında i n im ıi ni m i n l eyen 1 00 m Hyon lü rk i ç i n , bi r tek satı r ş i i r yazmamış buna rağmen komünizm için savaşan ve haritada yer i n i bulmaıkta gü,; lük çek�eceği Vietnam ·içıi n ye.s tutmuş ve ağıt yazm ı ştı r. Yal nız Dağ l·arca m ı ? Vi etnam i ç i n !bi l d i ri neşredenl er, ık itap ve makale yazanların yan ı s ı ra, ıDarnek ıkuran ların hi ç biri , 1 00 m i lyon lüıık'ün ad ını sanını lbi r ıkereci·k o l sun a ğ ızl <:ırı na a lmam ı ş l·arıd ı r. Çünkü 1 00 mi ly.on Türk komün izme kar ş ı d ı r ! Çünkü onlar ikomün izmden ;ku rtulmak ıistiyorl a r ! iş te Türkiye'de oynana n oyu nlar böy l e oynanıyor ve komü n izm i ç i n her şey m ubah o l uyordu . . . r
1 14
RUSYA'NIN ÇEKOSLOVAKYA'YA SALDIRISI MEHMET ALi AYBAR'IN BEYANATI VE TEPKiLERi? 21 Ağustos 1 968 y ı l·ı nda , Rusya'nın Çe•kos·lovaıkya'ya sald ın s ı , sol cephede •gen i ş yankı lara seibe.b olmuş ve bu yüzden, ·solcu ve komüni stler a ras ı nıda münakaşa ve çatla m alar meydana gelmiş ve Tü rıkiye i şçi Parti s i birb i rine g i r mişti. Ru sya'n ı n bu sald ı rıs ı . y a l n ı z Tü r k iye 'd e d eğ i l bütün dünya k o mü nist le r i arasında aki s l·er yarc.ıt:ım ı ş ve bölünme l e r meydana g.etıi rmişt i . ·
Dünya solcu v e ıkomü n i stlerinin yanısı ra, Türik iye'de de meydana g e l e n çatl'şmanı n yegane selbeıbi Mı. Ali Ay bar'ıın Rusya 'nın sald ı rı s ı n ı ıkınaımasıy·d ı . ıBi l i ndi ğ·i g iıbi , hiç bi r solcu ve •komü ni st bağ l ı olduğu cepheye ıkarşı b:i r be yanatta ıbu l unamaz ve f ik ri n i açı·kça bel l i edemez. Bu s e ıb e'bl e Aybar, i lık d efa .bu i·ş i y apm ı ş ve Moskov a'nı n Çeıkos l ovakya'ya saldı rısını kınam ı ştı . Moskova para lel·inde hare ket .eden T i P ' i n ·içinde 'böyl e :bi r durumun meydana g el:m e ·si yalnız TiP. iç ind e değ'i l Moskova 'da da !büyük aıki s l e r ya ratmı·ş ve Ayıbar'·a karş ı lb i r savaş cephesi açı lmıştı . M . Al i A'}'lbar'm bu Ibeyanatma Hık teplki " Türk Solu " de rg i s·inde bel i rdi- ·BHindiğ i •g'ibi müseccel komüni st yöne timindeki bu ıkomün i st fraksiyon, Ayibar v·e arkadaş larının 1 962 y ı l ından beri m uhal ifi ve ten:kıitçisi id i . uTıürk Sol u .. na gö re · Sosyalistler yerine göre ilkelere bağlı kalarak;
sevimsiz ve asık suratlı görünmeyi, ilkeleri çiğneyerek se vimli ve güleryüzlü ol.maya tercih ederler» idi . • Türık Solu • Ayıbar'ın Rusya'ya e l eştıirmesi de hazmedemiyor şöyl·e di y·ordu : (88) (88)
Türk Solu Dergisi
: 22 Ekim 1 968 1 15
Aybar'ın konuşmasının en ilginç yönlerinden biri cc de Ekim devrimine ve onu yapanlara nefretle saldırması dır. Batıl oportünistlere ve gerici demogoglara özgü olan bu davranış sosyalistlikten vazgeçtik azıcık milli duygusu olan bir Türk'e yakışmaz. Ekim Devrim'i (Rus Komünizm ihtilali ) ezeli düşmanımız Çar'lığın yıkılışını sağlamıştır. Verine kurulan ilk sosyalist ülkenin devrimci iktidarı bizim Milli Kurtuluş savaşımızda biricik karagün dostumuz ol muştur (!) Ekim devrimi cloğunun ezilen halklarının, em-ak çi yığınlarının asırlar boyu süren uyuşuktuğuna son veren ve onları dünya emperyalizmine karşı mücadeleye yönel ten önemli bir tarihi etken olmuştur. Sosyalizm hürriyetçidir ama karşı devrimci fikirleri savunma hürriyeti bizim sosyalizmimizde yoktur. Aybar'ın uTürkiye sosyalizmi, dediği şey kimi çevrelere göre pek çok şeyler vadediyor. Aybar'a göre hürriyetsiz bir sosya Fizm cehennemden farksızdır. Buna göre yıllardır tekrarla nan ccKızıl Cehennemden nasıl kaçtım» tefrikasına inan mak gerek. Artık maskeler düşmüştür. Büyük Kongrenin yaklaştı ğı !fU günlerde TiP. tabanın gerçekten devrimci ve sosya ltst özünün parti içindeki ağırlığını duyurması zamanı gel· miştir. Parti içindeki gerçek sosyalistlerin TiP'e kendi dev rimci damgalarını vurma zamanı gel:miştir . . _ ,, -
Mı. Al·i Ayibar ' ı n ·konuşmas ı na karşı Hk tepkiyi "Türk Solu .. nun 'bazı çevrel erinin ifadesine göre Troçıkist l ideri M i hri Bel l i ve kadrosunu, sonra da T i P. içi nd ek•i Mosıkova '
cı gruıbunu tems i l eden Sadun Aren (Apartman katl-arı n ı Am eri ka ' l ı l a ra yü ksek ücr-etle 1ki raya veren ) , B e h i c e Boran, Şaban Eri k , M i nnetul l ah Haydaroğ l u ve Dr. N ihat Sarg ı n ' ı s i n i·rl endird i . Oysa Ayıbar'ı n söylediğ•i sözler ·komünıi·st tez l er i n ·d ı ş ı nda değ i l d i . Aybar i fık.lbahar genç l ik ayaklanmasın dan ve son olarak Çeıkosl av-aıkya'nın Sovyetl er ve dört Var şova Paktı üye devleti n in i şga l i nden sonra bel i ren komü nist partiler aras·mda ik•i bölünmelerde,, Wald ecık Rochet 1-i derl iğ i ndeki Fransız Komün i st Partisi i l ·e Long·o l iderl-iğin-
1 16
d e k i ita ly a n Komünist Parti·sinıin görüşlerıinii ve tezler-i ni gel·işti rmekteydi . Gerek !ta lyan, gerekse Fransız Komünist Parti leri Çe koslovakya mn işgal incıerı
so n ra
Moskova·yı s i n i rlendir
m i ş ; Waldeok Rochet ve Longo giıbi liderleri ta sv i y e jçin Moslkova, Homa ve Paris 'te faal iyete geçmi·ştir. fransız ko rnürrist Parti s i 'n i n ıMosılrova'•ya hücuml arını ö n l emek amacı
i l e Tıhorez' i n M i l letveki l i d u l kans ı madam Vermesch, ta ti l i ni •geçi r mekte olduğu Rusya 'dan Pa rıi s ' e koşmuş ve " rv�oskova ' n ı n tenkit ed i l e m iye c eğ i n i • savunm uştu . Fransız Komü n i st Partisi bu emrc ald ı rış etm eyince madam Vermersch'i Komü n i st Parti s i nden !istifa etmişti . T horez'in dul karı s ı üç d efa partiye i stifa s ı n ı verımiş fakat k a bul ed i lmem işt i . 4. ve so n istifas ı n ı Wal deck Roshet memmuniyetle kalbu l etmiş ve on ay l am ı şt ı . (89) M . Al•i Aybar'ın .bazı ·kıim seleri yanılta n ; acaıba T i P . ba tı tipi sosyal ist lb i r parti m i oluyor hükmüne v a rd ı ra n tutu mu gerçe:kte, italyan ve Fransız Komü n i st Part i l erinin gö rüşlerini ben imsernesinden başka lbi r anlam. taş ımıyordu . Ayıbar T iP'l i batı Komüni st Parti l erine lbenzetm e1k istiyor
du. Aybar, Türıki ye"n i n şartları nı değerl end i rmel erde, Tür!< h&lıkın ı n bazı özel l·iıkl eri n i gözden uzak tutmaktadır. Ti.i rk halıkı ataviık ha reketleri ıi l e Rus emperye.l izm i n i n karşısın dad ı r. Halık dey im i i l e komünizm, bolşevizm, hatta M ark sist Sosya l izm Moskofl u ktur. M osıkof. Türk'ün tarih boyun ca eze l i ve eıbedi düşmanıdı r. Asya 'daık i. Türk devlet i ni yu tan ıc MOSKOf, emperyaJ.izm idi r. Osm a nl ı imparato r l uğ u ' nun :yıık ı l ı ş ı nd a birinci derecede rol oynayan devlet Rus ya'd ı r. Her Türık a lıi l esıi nden mutlaka ıbiri Moskof savaş ın da şeh i t olmuştur. Bu s ebebl e 'konunun üzerinde hassasi yetl e durmanın gerekl i olduğunu inanmış ve bu yo ldan ha reket e tm i şt i r. (89)
Solda ki Bitmeyen Kavga
(Aclan Sayılgan)
1 1 'l
RUSYA'NIN Ç'E'KOSLOVAKYA SALDIRISI KARŞlSlNDA BÜTÜN SOLCU VE KOM ÜN'tsTL.!E R iN MOSKOVA LEHiNE FAALiYETLERi VE FiDEL CASTıRO'DAN GETıiRi LEN HUSUSi YAZI LAH 2 1 Ağustos 1 968 tarihi, dünyanın · en kor'kunç cinayeti n i n işl endiği gündü. O gün emperya l i st Rusya, Çekos lo vakya 'yı toplarııyla, tankJ.arıyl a sa ldı rııyor, masum q nsanları öldü rüyor, :her tarafı yaıkryor ve yı·kıyordu. R usya 'nın insan l ı k d ı ş ı lbu sald ı r ı s ı , bütün dünyada nefret uyand ı rmış , sol c u ve .komünistler a rasında geniş çatlama lara sebep ol muştu . Müstaki l ve hür yaşamak isteği uğruna , Hus l ar tara fı ndan vahşice sa ldı rı l·an Ç eıkos lo'\l'alky a , 'bi n l erce ö lü ver m iş ve Çek halıkı hürriyetleri uğruna vatanları için şehit o lmuşlard ı . Rusya'n ı n ıb u sald ı rıs ı na !karşı tepki ler genıi ş l emiş, sol cu ve :komün istler i l k d efa bi r ikaideyi yıkarak, ıbu saldı rıyı kınam ı şlarıd ı . Dünya sol cu ve komünistl erini n yanı s ı ra, Türikiye'deki sıo lcu ve ıkomün istler arasınd a da g en i ş tepki l e r o l muş ve ıbunlar kısa zaman s·onra, M oskova l ehi n e fera gat .etmi şl e r ve saldı rıdan ,k ısa b i r müddet sonra da, geniş b ir faaJ.iyete gi rişerek Rusya'nın s::ı ldırı s ı n ı kamu oyu 'na hc.ık l ı gıöstereıb i lımek i·ç in ne lazımsa yapm ı ş l ard ı r. M oskova'ya yaranmak ve komün izm i n şartları n ı yerıi ne getirımek için, ıBugün Kız ı l Ç i n '·� bağ l ı g ruhun l iderl i ğ i n : yapan (Esıki Tüfek) müseccel ıkomün ist Mihri Be l l i 'de ha rekete geçmiş, eıvve l a lbu saldırıyı " M i l l i D emokratiık Dev-
1 18
ri m » i yozl aştı racağını düşünerek ıhafifç.e tenkit ettiıkten sonra şunları s·öy·lemiştir: (90 ) cc- Çekaslovakya işgal edildi. Sovyetler Birliği'nin ve mütefiklerinin askeri birlikleri Çekoslovakya'nm kilit r.oktalarını kontrol altına aldıtar. Büyük bir devlet, izlediği politikayı kendi çıkarlarına aykırı gördQğü için, küçük bir ülkeye silahlı müdahalede bulunmuştur. Genel görüş bu· dur. Biz, Türk devrimcileri olarak, her meselade olduğu gi· bi, burada da, meseleyi Türkiye'nin ulusal davası açısın dan, koymak ve bir açıdan bu tutumu benimsemak duru· rwndayız. Her yerde olduğu gibi, burada da tek ölçü, Tür kiye t:: mekçi halkının emperyalizme ve işbirlikçilerine kar· şı mecadele ölçüsü, Türkiye'nin bağımsızlığı ölçüsüdür. Çekaslovakya ol ayları, sosyalist ülkelerin sosyalizmin temel ilkelerine daha sıkı sarılmaları sonucunu verirse, gene de sonunda kazançlı çıkacak olc-m sosyalizm ve milli kl.lrt�luş hareketleri olacaktır ... Mihri Belli'nin bu yazısından sonra, aynı dergi, üçün cü sayfasında Rus Komünist Partisi'nin görüşü i l e, Fran sı s ız �omünist Partirs i'nin yayın lad ıkları bHd i ri l erıi almış v e bunları neşret>m işti r. Rus Komün ist Partis i n i n görüşü ay nen şöyled i r: cc- Çekoslovakya Devlet ve Komünist Partisi şahsi· yetleri SSCB'de ve öteki müttefik devletlerden kardeş Çe kcslovakya halkına askeri destekle yardımda bulunmaları· nı istemişlerdir. Bu çc.ğrı sosyalizm düşmanları ile işbirliği halind�ki karşı dievrimci güçlerin Çekoslovakya'da Allayasa ile kuru lu m evcut sosyalist rejimi tehöiclinden ötürü yapıl mıştır. Çekoslovakya olayları, birçok vesileyle, Çekoslovak yöneticileri dahil, kardeş sosyalist ülkeler yöneticilerinin görüş teatisine sebep olmuştur, Bu ülkeler sosyalizmin başcırılarının cesteklenmesi, pekiştirilmesi ve savunulma· (90)
T ü r k Solu Dergisi
:
27 Ağustos 1968
1 19
smın bütün sosyalist ülkelerin milletlerarası bir görevi olduğunda görüş birliğindedir. Sosyalist ülkelerin bu or· tak tutumları Bratislava bildirisinde resmen ilin edilmiti. Çekoslovakya'da tansiyonun yeniden artması SSCB' nin ve sosyalist camiaya dahil öteki ülkelerin hayati ç·ı· karlarıyla, sosyalist camianın güvenliğine dayanan - çıkar larla i lgilidir. Çekoslovakya'da sosyalist rej i min tehlikeye düşmesi aynı zamanda Avrupa'da barışın temel lerine kar· şı da bir tehlike teşkil eder. Sovyet Hüküme-ti ve müttefik ülkeler (Bulgaristan Halk Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti, Alman Demokratik Cumhuriyeti ve Polanya Halk Cumhuriyeti) hü kümetleri, sarsılmaz dostluk ve elbirliği prensibine ve mev cut andlaşmalardan doğan vecibelerine uygun olarak, Çe- koslovak halkının acele yarsım isteğini yerine getirmeye karar vermişlerdir. Sovyet askeri ccbirlikleri, yukarıda adları geçen müt· te.f ik ülkeler birlikleri ile birlikte 21 Ağustosta Çekoslovak topraklarına girmişlerdir. Bu birlikler Çekoslovakya'da sos· yalizmin kazançlarına ve sosyalist camianın güvenliğine karşı yöneltilen tehdit sona erer ermez ve meşru makam· lar bu birlikler mevcudiyetinin artık gereksiz olduğu kanı· sına vardıkları anda Çekoslovakya'yı terk edeceklerdir. Bu hareket herhangi bir devlete karşı yöneltilmiş de· ğildir ve herhangi bir devletin menfaatlerini hiçbir şekilde " zecielemeye yöneltilmiş değildir. Bu hareket, barış davası· na yardım etmekte ve bu barışın pekleştirilmesi kaygısı· na dayanmaktadır. Kardeş ülkelere, dışardan gelecek bü· tün tehditlere karşı kararlı ve enerjik olarak direnme!de· dirle:r. Her kim colursa olsun, kimsenin sosyalist camiamn bir halkasım koparınasına asla göz yumulmayacaktır.» Mosıkova'mn lASS Aj ansı vasıtas ıyl a yayınlad ı ğ ı bu d ek l e rasyonun yan ı s ı ra , F ransız Komünist Partisi d e özet· le şu bi ldi riyi yay ı n l am ıştır :
cc- Salıyı çarşambaya bağlayan gecenin olayları Fran·
1 20
sız Komüni st Partisi'nin alışılmamış bir çabuklukla tepkide bulunmaya ve tarihin ilk defa olarak, Sovyet yöneticileri nin eylemlerine katılmamaya götürmüştür. Çekoslavakya'da son derece vahim olaylar cerayan etmektedir. Sovyet, Bulgar, Polonya, Macar ve Alman De mokratik Cumhuriyetleri birlikleri bu gece tüm Çekoslo vakya topraklarına girmişlerdir. · Cierna ve Bratslava görüşmelerinden ve olumlu so nuçlarından duyduğu büyük sevinci açıklamış olan Fran sız Komünist Partisi Politik Bürosu Çekoslovakya'ya yapıl mış olan askeri müdahaleni n doğurduğu süprizi ve bu mü dahaleyi tasvip etmediğini bildirir.» Fransız !Komü nist Partisi 'nin bi ldıi risıi nden sonra, Tür k iy·e 'deki solcu ve ·komüni stl e r, ıyüzseıksen d erecel ik b ir dönüş yaparak Moskova'nın 1bi ldi ri sıi ni haık l ı çııi•Jrmaık q çin bi r nevi yarışa g i rişmişlerdir. Moskova 'nı n ıbu bi ld irisin den sonra, Tür:k Sol u Dergisi harek·ete g eçmiş ve Kuba D iktatörü Fidel Castro'dan seri yaz ı l a r getirerek • ÇEKOS LOVAKVA MESELESiNi DOGRU KOVALIM» b a ş l ı ğ ı altında neşretmeye başlamıştır. Fide( Castro, Rusya'nın Çeıkoslo vakya'ya sal·d ı rısını bu yaz ı l arında şöy le açık lam ıştır. (91 ) «Çekosl ovakya karşı-devrimci bir duruma kapitalizmin kollarırta doğru ilerliyordu. Bu ihtimalin gerçekleşmesini ne olursa olsun şu ya da bu yolla önlemek, ama mutlaka önlemek gerekti.•• uÇekcslovakya rejimi kapitalizme ve amansız olarak emperyalizme doğru ilerliyordU.•• « Hangi ülkede olurlarsa olsunlar orada sosyalizm için mücadele eclenler, �ünyanın geri kalmış kısmını unutmaz lar.» «Çekoslovakya'daki bütün burjuva l iberal reformla rına karşıyız.,, « Maalesef Çekcslovakya'daki iktisadi reformlara iliş· (91 )
Türk Solu Dergisi
:
29 Ekim 1 968
1 21
kin tartışmalar başka temellere dayanarak gelişmektedir. Diğer taraftan planlama ilkesinın terk edilip yerine kendi l iğinden ticari ilişkilerin kabulü va özel sermaye geniş bir zianın tanınması önerisi etrafında toplanmıştır.» ccO burjuva l iberalizmi politikasının başlıca teşvikçi si, başlıca savunucusu, adına Yugoslav Komünistleri de nen örgüHür. Yugoslav Komünistleri bütün liberal reformları, Par tinin devrimci iktidarın aracı olmasının sona ermesi gö rüşünü iktidarın, Partinin fonksiyonu olmasının son bul ması - hararetle atkışladılar. Çünkü bu görüş Yugoslav Ko münistler Birliğinin görüşüne çok yakındır. Bütün bu siya s i görüşler Marxizme aykırıdır. Bütün bu iktisadi görüşler Yugoslav Komünistler Birliğinin ideolojisine sıkıca bağlı dırlar. �u örgüt - emperyal izmin ejanı ciarak - Çekoslovak ya'mn siyasi süresince bozuklukların baş teşvikçisiydi. Kimisi mübalağa ettiğimi söyleyecektir, ama bunu gerçek lerle ispat edeceğim. Birkaç hafta önce Tito, Prag'da bir kahraman gibi karşılandı. Ve neden bu böyle oldu? Yığın iarın ideoloiik yumuşamasından ve siyasi uyanıklıktarının zayıflamasından. B u pek iyi bilinen revizyonist kişi, tarihin devrimci hareketin mahkum ettiği bu kişi - emperyalizmin ajanı ola r�k çalışmış bir adam - böyle kahraman gibi kar�ılanırsa işler nereye kadar gider? Bugün tabii Tito, Varşova. Paktı ülkelerinin Çekoslovaky.a hareketine en gürültülü saldıran larC:an biridir. ccVarşcva Paktı üyelerinin emperyalist ajanlarını ve Çekoslavakya'daki karşı devri mi yok etmek için orduları n ı gönde�melerini anlayışla karşılaktayız.» « Emperyalist ABD Hükümeti, dünyartın her yanımlaki devrimierin düşmanı ve uluslararası Jandarma rolünü oy namağa clevam ettiği sürece biz, bu ü:keler ile sosya11st kamp arasındaki il işkilerin gelişebileceğini inanmamaktayız ve inanamayız.,, ·
1 22
• Biz bu kuvvetlerin Çekoslovakya'ya yollanmasını ge rektiren acil zorunluğu bilmekteyiz. Bu kararı veren sos· yalist ülketeri kınamıyoruz. Fakat biz devrimci olarak, bu ülkelerin dünya devrimci akımını etkileyen tüm sorunlar· . da aynı tutum içinde oldukları iddia ediyoruz. Yukarıda Fidel Castr.o 'nun Çekoslovakya olayına ait g·ÖI'ü ş ler inin bazı paragrafiarı n ı ibir vesıiıka o lu r dü ş ünce siıyl e aldık Castro, Rusya'nın said ı nısını övmeıkl·e ıkalmıyor, daha ·�orkunç baskı l arın yapı lmas ı n ı istiyordu. Türk Sol u Dergisi 'nde ne ş·red i l e n Castro'nun bu y3zısı • Çe koslovakya M eselesini Doğru KoyaJım, ad ı altında ·kitap hatinde neşr·edi l m iştıir. Çekoslovakya meselesi, Türık ıbasın hayatı n ı e1fkHe m i ş ve ıbazı ıbasın korıkunç faal iyet g ö ste rm iştir. ıBunuda sol cu ve komünistl eri n Ç e koslıovakya i l e ilgi lıi yazı larını geniş ş eki ld e a lmak isterdi·k ama · konuyu fazla uzatma'k ·i stemedi·k. Ya l nız isveç'te solcuları n karargah ı o lan ·Türk Toplumcular Ocağ ı •tara·f ı nda n çıkarı lan cc Belleten•• Dergi sinin Eıkim 1 968 sayısında " ÇEK DRAMI - TÜ RK DRAMI · ad l ı ıbi r yorum yayı nlanmış ve şunlar yazı lm ıştı·r. {92) ccÇekoslovakya olaylarının kaldırdığı toz bulutları da· ğıldıkça bazı gerçekler somutlaşmaya, anlam kazanmağa başladı. Emperyalist dür.ya basını olayı dev büyüteçlerle göz leyip olumsuz, gerçek dışı anlamlara kaydırırkan ilerici geçinen bssın da aynı yanılgıya düştü. Yine 1 0 Eylül sa•yı l ı Türık Solu'nda sayın H iıkmet Kıvı l cım l ı 'n ı n : ccÇek Dramına ah vah edip, hop ·oturup hop kalkaral< lanetler yağdıranlar ne kazandılar bu davranışlarıyla? Yıl· lar yılı kurulmaya çalışılan bina, görün ne hale geldi. Sovyetlerin prestiji kaybını öngören her türlü emper· yalist oyunu destekleyen çevreler Artıerikan ile işbirliği halinde midirler dersiniz?•• (92)
Türk Solu Dergisi : 15 Ekim 1 968
1 23
EVRENSEL BARIŞ ŞENLi�i IçiN SURIYE BAAS PARTisi'NIN GÖNDERDi�i PARALAR 9 Ağustos 1 967 günü i�stanıbul 'da 'baş-layan ve 1 8 Ağus tos 1 967 günü sona �eren, 1 7 Ağustos i l e 24 Ağustos günle rinde d e Ankara'da m ünhasıran folıklör gösterileri şeklin de halka sunulan Evrensel Bar1ş Şenliği • adı altında yapı lan festival , 1 956 yıl ı nda ,TıMTF <Türkiye Mıi l l i Talebe Fe derasyonu) tarafından (Üniversitelerarası Tiyatro Festiva vali ) olarak başlatı lmı ş ve bir ara ( Ul uslararası Kültür Şen l iğ i ) adını almış ve bu i sim altında faal iyetlerde bu l u nm uştur . n EVRENSEL BARIŞ ŞEN L!iG i 1 967• ol arak ad l a nd ı r ı lan festival, TMTF tarafından tertiplanmiş gibi gösteri lmesine rağmen, asl ı nda Federasyona bağl ı ıku rul uşl ard an, aşırı so l cu u nsurların hatkim olduğu sadece üç <kuruluş tertiple m i şti . Bu ıku rul uşlar şunlardı : 1 - iTÜTiB [ istanıbu l Tekni,k Ünivers ites i Ta lebe Bi r l i ği) 2 - iYJOTB (istanbul Y ıl dız Tekn i<k Okulu Ta l ebe Bir l iği) 3 - iTÜTOTB ( istanıbul Tekni'l( Ü ni vers i te s i Teknii< Oku l u Tal ebe Birliği) Şen l i1k Düzen leme Kuru l u nda ise, aşağ ıda'ki i s imler yer almıştı . Engin Sezer Osman S. Aro la t ismail ,Sıiret YL::-: ı...: ::; Scz ::: r Hayri Eroğlu Yavuz Söıkmen M ehmet U lusoy A l i Özg en tü r k N urettin Hiçyı l maz Oktay Ünal Atilla Salt Ahmet Yürür •
1 24
Ti P ' l i ve a ş ırı solcu olan bu şahıslar, Şen l i:k Kuru l u 'n da vazifel·endiri lmiş lerdi r. Tertiplenen ş-enl iğıi n, Tür.kiye Gizl i Komünist Partis i ' n i n teşviıki v e lbeoynelmi lel komünist propagandasına göre tertip i ediği • söyl enmi ş ve ıbu hususta ·en büyük del i l de, Suriye Baas Partisi 'nin Şenlıiğe ıgönderdiği para l ar olmuş tur. Şen l i ğ e konferansçı olarak, içlerinde aşırı Solcu ve m üseccel ·komünistler !bulunan şu şahısl ar çağrı lmıştır. M . Mi Ayıbar Kemal Tahir Aziz N esin ihrah i m Balaban Pertav Na i l i Boratav Lyu dmit Stojanov (Yug.o slav Temsilcisi) 'Evgen V·inokerrof <Polanya Temsi l c is i ) M.Z. S�b ik Yorg i Ditrov (ıBul·gar Temsilcisi) . Yevgen Yevtuşer'Jko ( Rus Temsi lcisi) Şen l iğ e italya, Brezilya, Alman ve isveç'ten sadece Beş aşırı soıcu ekip ıkatıld ığı halde , Komün ist ii lkelerden Rusya, Romanya, ıB ulgari stan, Yugoslavya, Macaristan ve Polanya'dan O NBiR e·k·ip geti rilmiştir. Şenli.k için büyü:k paral ar sarfed i lm iş ve bu paraların nereden temin edi ldiği tes•pit edi l ememi ştir. Ya lnız, Bey rutta çı kan El - Hayat Gazetes i , Barış Şen l i ğ i He i l g i l i aşa ğ ıdaıki ·çoık anteresan yazıyı neşretm işti r. (93) "ŞAM HÜKÜMETi TÜRKiYEDE BULUNAN SOLCU TEŞ KiLATLARA VARDlM EDiYOR-, " Suriye Hariciye Vikaleti Istanbul 'daki Suriye Konso losu Ahmet Mashar Serazi'ye bu yardımların Evrensel Ba rış Şenlikleri Teşkilatına, Türk Talebe Federasyonu'na ve Türkiye işçi Partisine bağlı Kültür Kuruluna verilmesi için telgraf çekmiştir.•• •
(93)
El Hayat Gazetesi : 13 Haziran 1 968
1 25
Yukarıda verıi l e n haberden sonra, EL - H AYAT Gazete si altı gü n sonra , S u riye Hükü metinin aldı ğ ı •kararı ve is tanbul Konsolosl·uğunun,. Suri ye Hariciıye V·e•kaletine gön derd i ğ i m ektupl arı elde etmiş ve bu m ektupları n eşretm iş tir. Neşredilen me·ktup la r aıynen şöyledir. (94) uSU RiYE HÜKÜM6TiNiN TÜRKiYE'DEKi SOLCU HAREKETLERE VAPMlŞ OLDUGU VARDtMLARA AiT VESiKALAR» ceSuriye Hükümetinin Türkiye'deki solcu kuruluşlara yartiım yapmak ;;zere almış olduğu kararı Gazetemiz, 1 3 Haziran tarihli sayısında açıklamıştı. istanbul'da bulunan Suriye Konsolosunun, Suriye Ha riciye Vekiletine göndermiş olduğu mektubunda, Türkiye' deki solcu kuruluşlara yardım edilmek üzere bir m iktar pa ranın dağıtılmasına dair 1 1 /8/1 967 tarih ve 1 1 1 7 sayılı telgrafla kendisine verilen emirleri yerine getirdiği ifade edilmektedir. EL - HAYAT ·Gazetesi hu :konu üzerinde karş ı l ıık l ı gön de rilen meoktupların fatckopi leri ne bağ:amaıktad ır . 1 - Yanda fotokopisi bulunan birinci vesika, Suriye Konsolosunun, Suriye Hariciye Vekiletine gönderdği mek tubun metni : SURiYE ARAP CUMHURiYETi G·E NEL KONSOLOSLUGU, istanbul (Çok Gizli) Konu : Üç bin Türk Li rası Çekin tevdi i . Sayı: D/86 istanbul, 6/9/1 967
Dışişleri Bakanlığı Sayın Bakan Özel Kalemine 1 987 senesinde istanbut'da yapılacak olan (Evrensel Barış Şenliği ) ni tertip edenlere bir yard1m olmak üzere, (94)
1 26
El Hayat Gazetesi
:
19 Haziran 1968
üçbin Türk Lirasının teslimine amir 1 1 /8/1 968 tarih ve 1 1 1 7 sayılı telgrafınıza ve 1 67 sayılı yazımıza işaret ola rak aşağıdaki zikredilen bilgi edinilmesi rica · olunur. cc Konsollsluk, Türk Talebeleri Konfederasyonu ikinci Başkanı ve Evrensel Barış Şenliği Heyet Başkanı Bay Fa ruk Yalnız'a Konsolos memurlarından biri olan Memun U beysi vasıtasiyle teslim edilen üçbin Türk Lirasına karşı· lık, ekli bulunan ve Arapça'ya tercüme edilen senet Bay Yalmz'dan alınmıştır. Konsolosluğumuz bu konuyu idari yönden gizlemeyi uygun görmüştür. Bu da MEMUN UBEVSiden mezkür Kon lsolosluktan teslim aldığını ve mahut Şenlikler Heyetine tesli m ettiğini bildirir bir ikinci makbuz almak suretiyle clmuştur. Ve makbu� Bakanl ığa eçen Ağustos ayı hesabiy le birlikte gönderHmiştir. Konsolosluk bu işlemi, konunun gizliliği önemine bina en ve gerçekten parayı teslim alan kimsenin, yabancı ülke lerden para alma suçu ile, Türkiye Hükümeti polisinin pe şine takı lmasına maruz kalmaması için ya.p mıştır. Durumu muttali olunması ve makbuzun zimmetimize tebrie eder bir vesika olarak muhafaza edilmesi rica olu nur. Fm.jkler : 2 adet makbuz Ahmet Mazhar El - Barazi GENEL KONSOLOS Ek : 2 ceSURiYE ARAP CUMHURiYETi GEN EL KONSOLOSLUGU iSTANBUL Aşağıda imzası bulunan ve suriye Talebeleri Türkiye Şubesi Vatan Birliği idare Heyeti Azası olan Memun Ubey si ikrar ederim ki : istanbul'da bulunan Suriye Arap Cumhuriyeti Genel Konsolosluğundan 9 Ağustos 1 967 - 15 Ağustos 1 967 tarih-
1 27
leri arasında akdedil.en Evrensel Barış Şenliklerine bir yar dım olmak üzere üçbin Türk Lirasını teslim aldım. Ve bu mezkür parayı Şenliklere katılan Türk Talebe Federasyonu Birliğine teslim ettim. işbu belgeyi bilgi edinilrnek üzere imzalarım. istanbul, 22/8/1967 <imza} . M EMUN UBEVSi Yukarıda neşred i len bu korkunç oifşaatı n yanı s ı ra EL HAYAT G azetes inde, «KERi M .. imza l ı , .. suR iYE'NiN SOL DÜ NYA i LE iHTiBATi o başlııkl ı ıb i r makale neşred i lm i ş ve bu matkalede ş u nlar yazıl mı:;ıtı . {95) cc Okuyucuları�ıza, dünkü EL-HAYAT Gazetesinde, Su riye'nin dünya sol hareketlerine maddi yardıma kadar el uzattığına dair birçok vesikadan birini sunmuştuk. Suriye sol faaliyetlerin genişlemesi için gizli yardımlarda bulun maktadır. Belgenin en garip noktası ise, yardımların Suriye Dışişleri Bakanlığının istanbul Başkonsolosluğuna gönder �iği 12 Ağustos 1 967 tarihli teli üzerine yapıl mış olmadı dır. O tarihteki dünyaya ve bilhassa Suriye.'deki duruma bir göz atarsak şunları görebiliriz: - Suriye'nin hezimeti ile biten o altı günlük harbin üzerinden sadece iki ay geçmiş bulunuyordu. Şam'ın baş lıca caddeleri, kulüpleri, stadları, meydanları ve okul·1 arı, israil işgalinden kaçan mültecilerle c!oluydu. Bunların dev letin sarfedeceği tek kuruşa bile ihtiyaçları vardı. O tarih te yani 12 Ağustos 1 967 de Başkan Arif Suriye yetkiileri ni Hartum Konferansına katılmaya ikna etmek maksadıyla Şam'ı ziyaret etmekteydi . Başkan Arif'in gayretleri aki mete uğradı �e konferans, Suriye hariç iki hafta sonra top landı . .. G azetenin bu halb erinden de anlaş ı l acağı g iıbi , Suriye kendi cıçlığının yanıs ıra, Moskova'ya yaranmak i çin Tür(95)
1 28
a.g.g.
kiye'ye para gönderiyor ve üçb i n Iriraya adam satın al ıyor du. EVRENSEL :BAR IŞ ŞENLiGi'NDE D iÖNEN DO LAPLAR DAGITILAN ORAK"ÇEKiÇ VE leEN iN ROlETLERi Evrensel Barış Şenliğ i , 9 Ağustos 1 967 günü saat 1 5 . de , şenl iğe katı l an grupların Aksaray'dan Taksıi me yaptırk ları gösteri yü rüyüşüyl e başl am ı ştır. Yürüyüş saat 1 7.50 de Taksim anıtına çelenık konul ma sıyla sona erımi ş ; saat 1 8 de Doıım en Tiyatrosu'nun fiuaye s rnde vatan tıaini Nazım Hirkmet'in yetiştirmesi mahküm komü n i st ilbrahıim Balab�<m ' ı n resim sergisi açı l mış, ayrıca Orta-Doğu ve Vietnam'la ·i l g i l i bazı resimlerin yan ı s ı ra, Na zım Hikmet' in kızıl renk li bir resmi de teşrhi r edi l mi-şti r. Şen l i ğ i n açı l ı ş töreni , 1 8.20'de Oormen Tiyatrosu'nda baş lanmış ve Suriye Baas Partisind e n para alan TMTF ikin ci Başıkanı Faruık Yalnız, sol yumruğunu h avaya kaldırarak hal•k·ı selamlam ı ş ve i lk açı l ı ş konuşmas ını yapm ıştı r. Yal nız özetle : «Bu şenliğe Barış Şenliği adını verdik. Ama, Vietnam ve diğer ülkelerde hürriyetleri uğruna ölenler bulunduğu için, isim pek de uygun düşmedi. Faşistlere karşı savaş açan dünya gençliğini se.Uimlıyorum.,, demiştir. Şen l i k Yönetici Kuru l u adına söz alan Al i Özgentürk, « Dost Kavgacılar• diye söze başlamış ve özetle ; «faşistlerin güçleri kısa zamanda kırılacaktır. B u ya· pılan, aslında Barış Şenliği değ i ldir. Bu yapılan barış için kavgadır. Hürriyet için kavgamız başlamıştır.» Bu arada jü ri ad ına •konuşan Aziz Nes i n ; cciç v e d ı ş faşistlere karşı savaş açmış bulunuyoruz. Emperyalistler ve onların işbirlikçileri bu savaşta mağlüp clacaklardır. Dünyada ilk kurtuluş savaşı yapan Atatürk' ün çocukları bu savaşı devam ettirecektir. Bu şenlikte bel· ki bazı aksamalar olacak. Bunları hoş görün. Çünkü bu şen l iğe iktidar veya diğer ilgililer hiçbir maddi yardımda bu· F. 9
1 29
lunmamışlardır. Yaşasın Barışçı ·Dünya Şenliği.>> demıiştıi·r . ıBu ;konıuşmal·ar devam edertken TiP tarafından yönelti
len Filki r Kulüpleri Federasyon u'nun istanibu l 'daıki yöneti cisi Veysi Sarısözen, yanı ndaki öğrencilerle b i rl iıkte, konuş macıların sol yumru'kiarın ı tıavaya ·ka ld ı rmaya teşvıiık edi yordu. 1 4 Ağustıos 1 967 günıü T�kni:k Ü n il\ferısite konferans s·a lonunda ıkonuşturulan müs•eocel komün i st ihrah i m Balaban, 75 ıkadar d i•nleyiciye şöyl e diyo rd u : «Ben bugüne kadar az bir kalabalığa hitap edeceği.mi zannetmiyordum. Bizler geri kalmış ve cahil kişileriz. Kent Iiiere dertlerimizi anlatmak istiyoruz. Onlar bizleri dinle mek istemiyorlar. Birgün gelecek onlara dertlerimizi ve gayretiarimizi anlatacağız. Konuşmama büyük vatan şairi babamın benim için yaz dığı bir şi irle başlıyacağım•• (96) demiş ve N az ım Hikmet' in birıkaç ş i i ri n i okumuştur.
Balahan'ın ·konferansı tam bir fiyasko ile s. ona ermesin den sonra, saat 1 7 d e Oormen Tiyatrosunda, Yugoslav Se vos Kud Secena grubu . isa'dan Sonra 1 967 de B i z • a d l ı o yun u temsıi l edi lmiş ve gece saat 21 de A·çı:k Hava Tiyatro sunda SSCB ( Rusya) :halk dans·lan top l u l uğu folıklor göste risi yapı lmıştır. 1 5 Ağustos 1 967 9ünü Oormen .T•iyatrosunda ita lyan ·Breacutn Tiyatrosu •, • Karanl ıık-�ydı n lık-l<aranJ ı;k , ad l ı or du aleyhtarı piyesi oy namı ş ve ıkomıün ist Kemal lah i r .. 'Ba· rış Ü stüne • ıkonulu bi r konferans verm i·ş tir. Müseccel komün ist Kemal T·a!hi r; • insan ister Doğulu, ister Batılı olsun, barıştan önce savaşçıdır. Bunu Moskova'daki toplantıda da söyledim.• Söz le r iyle başlayan ıkonuşmasından ·sonra, Erdinç Oin çer'·in • KI FIMIZI BEYAZ· adl ı oyunu oynaınmı·ş ve bu oyun da ·kırmızı eldiıven, ibeyaz eldiven:i öldürmüş olmasıydı, böy(96)
Baloban'ın büyük şair Nazım Hikmet)'tir.
1 30
vo
babam dediği şatııs,
(Vatan haini
lece ·komünizmin dünyaya hakim olacağı anlatılm ış ve bun dan sonra, projeksiyonla, .. çetin Altoo ' ı n do.kunulmazlığı kaldırıl ıyor• başhk l ı gazete ıküpürlerinin aksettiri lmesi nden sonra, ·köylünü n setal etini gösteren hususi sur etl e h�ırl an mış Wmler gösterilmiş ve bundan sonra T iP Mi l l etvek i l i a dayı Aşı·k ihsa n i '·ye uBalta .. şi iri okutulare.k bol bol komü n izm propagandası yaptı rı l m ıştır. 15 Ağustos 1 968 günü ·düz.e nl enen ve 70-80 ıkişi tar afından izlenen u BARIŞ • konulu açıık oturumda, açııkca komünizm p ropagandası yap ı lmış ve açı'k oturuma 4<atı lan Yoguslav Tems i l cisi şun ları söylem işti r: ccBarış içinde yaşama problemi, yarının komünist dün yasında tamamen halledilmiş olacaktır. Bunun yanında caha bir çok derierin yine. komünist dünyasında çözülece ğine inanıyorum. Türkiye,nin Dışişleri Bakanı kimdir Bil miyorum. Es· asen önemi de olmasa gerek. Çünkü ben Türkiye hakkında ondan daha mühim şeyler biliyorum. Ben şahsen Allah'a değil, insanlara inanıyorum. Çü· nkü insan gücünün yapmayacağı şey yoktur. Bu dostluğumuzun hatırası ol'arak şimdi size bir çiçek hediye etmek isterdim. Şayet birgün cephede karşı karşıya gelirsek, si lahımıza mermi yerine bu çiçeği takmanızı ve barış diye bağırmanızı isterdim.,, Bundan sonra, Polanya temsilcisi söz almış ve şun ları söy l em i ştir : •Dünya barışını temine çalışan iki unsur vardır. 1 Her ülkede mevcut olan geniş çaptaki ilerici kitlererin gayreti. 2 Sosyalist (Yani Komünist) ülkelerin çalışmaları. Görüyoruz ki, ilerici gücleri, bugün memleketlerindeki yöneticileri oldukca baskıları attında tutmaktadır. Yanlız şunu da belirtmek isterim ki, emperyalizme ve Koloniyal· izme karşı olmak kafi değildir.Bu mevzularda eyleme gir işrnek lazımdır deınekteyiz.u -
·
-
131
Suriye ıBaas Partisinden para alan Faruk Yan l ız da söz a l m ı ş ve özetle; ccBarışın temininde ilk adım sosyal yapı değişikliği dir. Bugün gerçek barışı arzuluyorsak, önce savaşmamız gerekir. Bu festival barışı temin hususunda savaşa çağrı olarak düzenlenmektedir _ , Şen l::ık devc:mı müddeti nce, Bulgar'l ar, Len i n ve G eo rg i Dimitrov 'un baş ları b ul unan rozetl eri , Ruslar d3 Kre m l i n Saray ı 'n ı n Len in ve m ezarı nın, Kızı l Yı ldızın, Barı ş Şen l iğ i ni n sembol ize eden güverci n ve Orak-Çekiç ' l i roz etleri dağıtmışlard ı r . Şen l i-k tertipci leri , cc Evrensel Barış Şenliği 1 967•• için ccBARIŞ•• ·(Peac e ) adlı çıık arm ı ş olduikiarı dergiyi ne hazin dir ki , bazı müeseseler .i lan vermiş ve deste� l emişlerdir. Oel"ginin ıkapağında, ccBu Bölümü Türk'ün büyük barış savaşcısı Nazım Hikmet'e ad ıyoruz• diyord u . Barı ş Şen l l iğ i devam ederken istanb ul Yüksek Okul lar Tal eb e Birliği Başıkanı Abdu l l ah Ambarcı, yapm ı ş olduğu basın toplantısında Şen l iğ i n ·içyüzünü bütün çıpla·k l ığıy la anlatmtş sözlerini şöyl e bağl am ı ştır: (97) cc 1 967 Evrensel Barış Şenliği dolayısiyle belli zihniye tin uşaklığını yapanların kaleme aldık l arı uBarış Mev mua sı .. Türk gençliğinin yüz karasıdır. Bir takım sahte öğrenci temsilcilerinin Barış Şenliği maskesi altında gerçek yüzlerini nuıl ortaya koydukları nı bir kere daha tanık olduk., Yap ı l a n Barış Şen Hği için, Komünist Bizim Radyo» de vam l ı neşriyat yapm ı ş , Şen l i ğ i stayişl.e övmüş ve yaptığı yayınlarında şun ları söylem iştir : cc Evrensel Barış Şenliği, Dünya gençlerinin harp kış kırtıcılarına ve halk düşmaniarına bir ihtarıdır. Evrensel Barış Şenliklerine katılan gençler, folkler . oyunlarını gösterirken ne kadar çocukcasına iseler, dünya (97)
1 32
Babıôlide Sabah Gazetesi
:
16 Ağustos 1 967
ve ülkeler sorunlarını tartışırken de o kadar olgundular. Dünyaca tanınmış ilim adamlarının, profesörlerin, yazarla lannın da katıldıkları Barış ve Harp konulu konferanslarda kc11uşan, Vietnam Savaşını yeren, Amerikan emperyalizmi· nin çeşitli saldırılrına karşı mücadelenin örneklerini anla tan, sömürü düzenine karşı çıkan dünya gençlerini istan bul halkı, bir daha unutmamak üzere bağrına bastı. TMTF çatısı altında toplanan gençl ik ve öğenci birlik lerimiz yurt sorunları karşısında da emperyalizme karşı sa· vaşta ve barışta t'iostluğun hakim olduğu bir dünyanın ku rulmasında kendilerine düşen görevi yerine Qetirmeye çalı şıyorlar . .. &.ı neşriyatl arın yanısıra , Akşam gazetesi de, Şenli:k
i ç i n şöyl e diyordu
:
(98)
• ilrerici gençliğin örgütü olan TMTF nin çalışmalarını ve varlığını, değil hoşgörü i le karşılamak, yaşamasına d• hi katianmayan iktidar bulunduğunu üzüntü i le karşılamak· tayız Yazarların hapse atıldığı, gençlik kuruluşlarının polis baskılarıyla sindirrnek iste·n diği bir ülkede ccEVHENSEL BARIŞ ŞENLiG i » n i n e l bette bir anlamı olacaktır.,, . Alkşam G azetesinıin ve Komü n i st Bizim Radyonun dedi ği g iibi , rbu şenliğin elbette ıb i r an l am ı vardır? Çün kü bu şen l i ğ,in tertip edi lmes inin ana g ayes i , komünizm ihti l alıin e ze m i n hazırlamaıktı ! .. Gerek tertipçilerin, g ereık ·katı lanların ve gereikse ya z ı l a n yaz ı l arın ifadel eri ne göre « BA R I Ş • kel i mesıi, « EM PE RYALiZMLE VE iŞÇi SIN IFIN IN K URJU LUŞU i ÇiN SA VAŞMAKTI R · manasına g e l iyordu . B i l i nd i ğ i '9i:bi komünistlere göre, bütün dünya komü nist olmadııkça, çel işmeler ve çatışmalar sona e rmiyeceık, ancaık ıbütün dünya komünist olunca a EBEDi BARIŞ • sağ la nacaktır. .
(98)
.
•
Akşam Gazetesi
:
2 2 Ağustos 1967
:1 33
işte bu yii zd en ·komünistler, komüni2!mi yaymaık ve bü tün dünyayı komünistı.eşti rmeik için gi ri·ştilk l er i {Savaş Oa hil ) ıher tür·lü hareketi haklı lbir ıbar ış savaşı saymakta ve lkendil erin i gerçeık barışseverler olarak tanıtmaya yelten meıktedi rler. Şenlıi'kte söyl•enen «Barış için Savaş• ·s loganı aslı nda« Ko�izmi yaymak için savaş» anl am ı olarak ılru l l anılmış tır. Festivalin yapı lmasının ana gayes i ; 1 - Türkiye'de aşırı solcuları v e aşırı sol hareketleri meşru hale getirmek. 2 - Türkiye'deki sol faaliyetlerin, Fbancılar ve bil hassa komünist devletler tarafından desteklenmesini sağ lamak. 3 - Solcuların cüretini artırmak suretiyle, sosyalist mücadeleyi fikir alanından aksiyon alanına geçiştirrnek ve hıalandırmak. 4 - KomünistJerin rahatça propaganda faaliyetinde bulunabilecekleri bir serbest kürsü tesis etmek. 5 - Barış ve- emperyalizmle mücadele maskesi altın da komünist blokun tezlerini desteklemek. 'i - Şenliği vesile ederek, yabancı sefargtJerle te· mas etmek ve bunlardan para almak. mbi çeşitl:i düşünceler içinde yap ı lan şenl lık, anarş i k olayia nn v e sol propag andasının 'b i r numaral ı deste4c:çisi olmuş ve !bunların kewetlenmesi nde ·en büyük rolü oyna mıştı r. işte, ıhu ıve !benzeri olay ların arkasında Rusya ve Kızıl Çin ıbulunmuş ve son anarşik olay larıda ıböy l e c e meydana getirmişlerdir.
1 34
MOSKOVA'NIN SOLCU VE KOMÜNiSTiLER·E GÖN DERDiCil TALiMATLAR Yuıkarıdanberi ıbelirtt iğ:imiz 9 ibi, Türkiye'de vuku bul,an hünün olay l arın arıdında 'Rusya ve 'Kızı.l Ç i n !bulunmuş ve bütün em i rler Mos·kova ve Pelkin'den verıilmiştir. Ş i md i bu örneklerıden lbirıkaç tane daha verelim. R u syc:ı Komün ist Partisi organı • Pravda • , (Türk Hükü· meti Yeni EyUimleri de Tanıyacaktır) baş l ığ ı altında bakı n ız neler d iyor : (99) «Türkiye'de seçimlerin yapıldığından bu yana bir yo rum yapmaktan kaçınan Pravda gazetesi nihayet dün « DEM· ÇENKO» imzasıyla yayınladığı bir yazıda: «Türkiye'de yaşayışın demokratlaştırmasını isteyen kuvvetler, eskisinden çok önemli bir rol oynamaktadırlar. Çoğunluğu kazanan partilerin liderleri de Türk toplumunun yeni eğilimlerini tanımamazlıktan gelemiyeceklerdir., de· mektedir. Praıvda bundan sonra boş d u rmamış, devam l ı Türkiye al eyhine neşriyatl ar yapmıştır. Pravda'nın ibu n eşriyatların dan da ıbi rıkaç örnek verelim. Pravda, " Yabancı Üsler Türkiye'yi Tehdit Ediyor .. baş l ı ğ ı altında şunları söylüyor : ( 1 00 ) ccSovyet Komünist Partisinin resmi organı cc Pravda, gazetesi ıTürkiye'deki yabancı askeri üslerin, eelürkiye'nin egemenliğini çiğnemekle kalmayıp aynı zamanda güvenli· ğini ce tehdit ettiğini ileri sürmüştür. ivan Ugolkof imzasıyla çıkan makalede, cc Bu askeri (99 Milliyet Gazetesi : 22 Ni·san 1 969 ( 1 00) Milliyet Gazetesi : 22 Nisan 1 969
1 35
üslerin Türk halkı için sürekli bir endişe kaynağı» olduğu görüşü belirtilerek şöyle denilmektedir. « Merkez Haber Alma Teşkilatı (CIA) tarafından Ame· rikan hükümeti ve diğer bazı servisler için hazırlanan son rsporda; Bu endişe için haklı sebebler olduğunu ortaya koy maktadır. Türk basınında yer alan haberlerde, emperyalist pro pagandanın bütün çabasına rağmen, Washington'un Türkiye ile ilişkilerini yeniden gözden .geçirme olmadığını göster miştir. Amerikan diktasını öfkeyle karşılayan Türk kamuoyu ise, ikili i lişkilerin değişikliğe tibi tutulmasını daha sert bir şekilde talep etmektedir.• ivan Ugol,kof, Türkiye'deki yabancı askeri tesisler ve askerlerin varlığına ilişkin anlaşmaların, Amerika'ya, «Tür kiye'ye direkt askeri müdahale hakkı ve-rdiğini» iddia ettik ten sonra, «Amerika, Türkiye'deki siyasi havanın kendisi ne elverişli bir durumda olmadıyına kanaat getirdiği vakit bu hakkı kullanabilir•• demiştir. ivan Ugolkof'a göre, Türk komuoyu, Atiantik blokunun, Patron Aml!rika'ya ait nükleer silihların Türkiye'deki var lığını da endişe ile karşılamaktadır. Zira · bu gerçek, Tür kiye'yi arzusu hiUifına bir savaşa sürükleyebilir. » y uk arı d a nesrettiği
yazı i l e, Tü rk iye'deki solcu ve komün istlerin beyanla r ı n ı n aynı olduğunu ve ayn ı tc kti k ı e r i k u i l and ı1l<l a r ı n ı m ü şa.ha de e t mek müm kü nd ü r 1 967 y ı l ı A ra l ı1k ay ı n ı n Hk haftas ınd a , Yakup D em i r ' i n (Zeki Baştımar) başka n l ı ğ ı a l t ı nd a ya p ı la n Tü rk i y e G iz l i Komü n i-st Partis i top l a n t ı s ı n d a eelürkiye anti - emperyaiist Pravd c: ' n ı n
.
,
Milli Cephesinin çalışmaları üzerinde durulmuş ve bu cep he çc:lışmalarının daha da genişletilmesi ve sosyalist ol mayan, fakat anti-emperyalist olan bütün kitleyi sarmas\ için gereken propagandanın yapılması tavsiyesinde» bulun nuştu r. Pra g 'da yap ı l a n t op l eıt n ıd a
,
cephe çalış·rı ıal arı üzeri n
de ·d u ru lmuş, ıhu zamana 'kadar yapılan çal ı şmalardan olum-
1 36
l u neticeler a l ı nd ığı, yapı·lan propagandanın ·iyi kamüfle edi ldiği, ıküçük hatalar yüzünden 'bazı noıktalaııcla başarısız ıkal ı ndığı ıifade ed Hm iştir. G enel olarak başarısızl ığın, Türıkiye'd e bu tip hareket J.erin yeni !başlamasından i l eri geld iği görüşü öne sürülmüş tür. Cephenin !bundan sonraki ç a lı şmaları üzerinde de du rulan toplantıda, cephenin geni ş leti l m esi , bütün vatanse verleri içine alaca·k s loganlarla yen i bi r takım hareketlere giri ş i lmes i .kabu l edi lmiştir. Bi l i ndiği gibi, daha önce Prag'da al ınan kararl arı tat bi·k etmek ve Tü rkiye'de antıi-emperyal i·st, anti - kapital ist ve anti Ameriıkanist mücadeleyi planlamaık, bi·ldi ri yayın l ama-k, miting ve yürüyüş tertipiemek ve her türlü anarş·ist hareketleri kontrol ve kumanda etmek üzere gerçekte TiP içinde, fakat görünüşte SBF içind e kuru lan • Barış Derneğ i 1 5 derneğin birl eşmesi i l e «Türkiye anti-emperyalist M i l l i Cephesi>• teşeıkıkü l etti ri lmişti r. Bu kuru l uş ıi lik d efa 1 2 Ka sım 1 966 da Amerika aleyh ine bir miting tertipiemiş ve bunlardan 1 0 ·k i ş i tevık if ed i lm işti r. •
Prag 'da al ınan bu kararları n yanısı ra, Rus Tass Ajansı vasıtasıyla, solcu ve komün i stlere gönd eri len ta l i matlar dan da kısaca bahsedelim . 1 3 Ocak 1 970 y ı l ı nda Moskova'da yapılan «Komünist Parti ler K�nferansı••nda alınan kararları Rus Tass Ajansı açıklam ı ş ve ilan etmişti r. Tass Ajans ına göre, Komünist Parti le r, demokratik memleketlerdeki sol teşekıkıü l l er i l e temas kuracaklar, ko münizm yasak olduğu meml eketl eı-deki sol teşekküller de, komünist partiler g iıbi çalışeıcaıkl ardı r. Tass, bu ·konuda1k i a Çı·kl amasını şu şeki lde yapmıştır : (1 0 1 ) «Komünist idarecileri» teklif etmiş oldukları Avrupa Güvenlik sistemine taraftar kazanılması için müşterek ça(101)
Bugün Gazetesi : 1 8 Ocak 1970
�3 7
hşmak lazımdır. Her memlekette ; varsa komünist partiler, komünist partiler yasaklanmışsa sosyal demokratlar, sol teşekküfler, sosyalist dernekler, sol eğilimli münevverler, Moskova Konferansı kararları istikametinde çalışmalıdır· lar.• Bu tal imatı n yan ısıra, bütü n dünyada yc:.nk ıl ar uyandı ran yeni lbi r rtalıimat d aıha ele geçmiş :ve ıbu tal imat, Mosko va'dan h usus i olaral< " TÜRKiYE DEVRiMCi GENÇLiK FE· DERASYONU» na gönde ri lmiştir. Ş imd i özel olarak gönde ri l·en ibu mektubu ıberaıberce ok ll)'al ım : { 1 02) Modkova'dan gelen tal imat ay n e n şöyle:
••SOVYETLER BiRLiGi GENÇLiK ÖRGÜTLERi KOMITESi V·E SOVYETLER BiRLiGI ÖGRENCi KONSEYiNiN BiLDiRisi•• ccSovyetler Birliği Gençleri ve Kızları, Amerikan emper yalizminin yeni bir hainane saldırısını büyük bir infialle öğ renmiş bulunuyor.» Diy e devam eden yazı, Ameriıka'nın Kamiboçya h ar e katını canavarca ıbir tecavüz ola raik vasıflandırdııktan sonra, i l erici {1 03) halıkiara yapı lan ıbu ıhareketi takibih ederek, di yor ki; ••Kamboçya halkının bu zor günlerinde Sovyet gençle ri ve kızları, Khmer halkı ile gençliğinin Kamboçya'nın ta rafsız ve bağımsız hükümranlığı ve toprak bütünlüğü için vermekte olduğu bir mücadelede kendilerini destekledik· lerini ilin ederler. Beyaz Saray'da ve Pentagon'da itina ile hazırlanan bu iğrenç tecavüz, bütün barışsever mil letiere karşı doğrudan doğruya bir tehdittir. lliz dünyanın bütün ilerici gençl iğini, bu Amerikan saldırısını kınamak için, kütle halinde kampanya açmağa davet ediyoruz. Kamboçya'dan elinizi çekiniz., ıBu ta l imatın yanıs ı ra, diğer tal imatiara göre hareket ( 102) (103) 1 38
Bizim Anadolu Gazetesi : 16 Mayıs 1970 Bil·indiği gibi: Moskova ve Kızıl Çin, solcu ve « iLERiCi» olarak hitap eder.
komünstleri
eden ·solcu ve 'komünistler, devaml ı Vietnam'la i lgHi ha berler vermişler ve • Türıkrye Dev·rimoi GençHk Federas yonu -nun Vietnam ıiçıin neşrettiği bütün bildirler de bu ta limatın ışığı altında kaleme al ınmıştır. Moskova'nı n Türkiye'de·k i solou ve ıkomünistlere ver miş olduğu talimatlar tabiıi ıbu :kadar değ·i·l , Türkiye Gizli Komünist .Partisi Genel Sekrete�i Yakup .Oemir'in {Zeki Baştımar) TüMiye'de ıvuku bulan ıbütün olaylarl a bizzat il g i l enmiş ve d evaml ı suretle taHmat vermi·ştir. Burada bir husus u daha bel irtmek ger&ki r iki, bug.ün Tüıiciye'de vuku bulan bütün anarş·iık olaylardan Moskova' n ın :haberıi ve i l işıkisi vard.ı r. Ve ıbu durum , <bugün •içıin da ha şiddetiyle devam etmektedi r.
1 39
TÜRKiYE'DE N E KADAR KOMÜ NiST VAR ?
Bugün Türkiye'de faal iyet gösteren komü n istleri n m ik tarları kan olarak ıbUıi nmemes·ine rağmen, ıgeniş bi r yekün tuttuğu muıhak·kaktır. Bu sebeıb le Tüııkiye'de:ki ıkomünıi·stler yal n ı z ma!h'kum ·o lan l ar d eğild i r . Müseccel ıbi r ıkomünisti tan ım ak ve onu ıkontrol etme'k mümkündür. Fakat sosyalizm perdesi artkası nda faa l iyet ·gösteren ve Atatürkçülük ıkis vesi arkasına gizlenen ıbi r ıkomünıisti kontrol etmek çok zo rıdur . Çünıkü bunları baz ı l arı şair, 'bazıları artist, bazıları y�zar, ıbazı ları pol itikacı, baz<ıları öğretmen, bazılarıda öğ retim üyelerid i r . Bunlar her kalı'ba gi rerl·er ve umumi ef kara b i r n ev'i masumane görünürler. M asum bi r vatandaşı yu karıda bahsettiğ i miz kimsel erden ıbi rıini, bu adam ıkomü ni sttir, v eya bu adam vatan h a i n idir ded iğ imiz zaman, had i canım sende siz önünüze •g elene ıkomünist d iyorsunuz ve ya komünistlıiıkle damgalıyorsunuz, d erlerd i . Adam müsec· eel komünistti r ve bu adam yazardır, fakirl i ğ i , işsizl iği ve sefal eti ele a ı r, ıbunu okuyan masu m vata nda ş a karşı a ynı yazar, ıbiz lbu konu l arı e l e ald ı ğ ımız ·iç i n bizlere 'komünıist d iyorlar, hallbuk i biz gerç ek le ri yaz�yor ve ıbu n ları di l e ge ti riyoruz der.
i şsi z l iğ i ; faıki rlıi ğ i , s efal·eti dil e g etirmeık ne komü nist l i kti r ve ne de vatan h ain l i ğ id i r. Yal nız :bu ıkonuları ele a l ış l arıda farık lar yazarı na göre ç e k d :} {j ! ş i � . � ::: ! c:..: v e �(omünist bi r yaızar hu mevzu l arı ka:sti ol arak ele a l ı r ve i şl er. Onun bu mevzul arı işleme•k teki kastı, etrafı na adam topl aırnak ve komünizme zemin h azırlamaktır. Ona göre, bahsettiğ·i konu l a r ı izal e edece·k yegane yo l sosyaizmd i r. Yanıi ·k omünizm1 40
d i r. Çüllikü dünyanın her yerinde komünizmin metodları ay n ı d ı r. Bugün Tüııkiye'ode sici l l i komün i stleri ·Es·ki Tüf.ek » ola rak adl·andırılan komün istler, yı l larca Moskova'ya hi�met etmiş l e r ve Moskova'nın emrinde b u l unmuşlard ı r. 1 962 y ı l ı nda Doğan .ANcıoğl u 'nun a Y·ön» dergisinde neşrettiği " MiLLi KURTULUŞ CEPHES i " p rogram ının neş rine ıkadar, kattksız M oskova 'ya ıbağlı olan solcu ve komü nistler, bu program ı n ilanından sonra 'bünye i ç i nde çeşit l i fHizlenmeler olmuş ve 'bu fi l izlenme l e r 1 965 y ı l ından sonra s u yüzıüne çııkmıştır. Komünistler arasında henüz bö lünmeler olmadan önce T i M E .. dergıisi , Moskova ve Kızı l Ç i n 'e bağ l ı dünya komü n i stlerin in m iktarl arını iıki ayrı haritada ıbi ld irmiş V·e bu nla rı neşret-ı:ni ştir. ( 1 04) aJiME .. derg i sine göre Türkiye'de Mos·kova'ya bağ l ı komünistler•i n sayısı bin adetti r. Taıb i i b u rakamın içine d i· ğ e r 1komün istler al ınmamış, ya l nız Moskova'ya d i rek ola rak 'bağ l ı olanların m i'ktarları ıbel irti l m i�tir. 1Burada rakam l ar ne o l u rsa olsun solcu ve •komün istlerin faal iyetlerini ve meydana g etirdiıklerıi olayları d ikkatle tetıki k edersek, rakamları n daha yüksekte olduğu m eydana çııkar. Bu areıda iıki nci bir harita yayıniayan "TiM E » Derg isi, 1 2 Haziran 1 969 ·y ı l ında Mos·kova 'da yapılan {Komünist Par ti ler Z i rve Konferansı)na ıkatı lan dünya m i l l etlerinin kon feransa katı �ma oran ını bel i rtmi ş ve bu nları n hang·i kutba lbağlıı olduklarını yazmıştı r. ( 1 05) "- "Ti ME,, dergisine göre, dünyada mevcut 88 komü· nist partisine 45.200.000 üye kayıtlıdır. (Bunun içinde Rus ya, Kızıl Çin ve diğer komünist peyk devletleri dahi ldir.) 88 Komünist Partisinden iktidarda olan 14 dür. Bunlar Rusya, Kızıl Çin, Arnavutluk, Bulgaristan, Küba, Çe koslovakya, Doğu Almanya, Macaristan, Kuzey Kore, Dış ·
.
( 1 041 ( 1 051
«Ti M E » Dergisi
: 1 3 Kas ım 1 964 Sayfa Cumhuriyet Gazetesi : 1 3 Haziran 1969
•
25
141
Moğolistan, Polonya, Romanya, Kuzey Vietnam, Yugoslav ya. Dünyada bulunan 88 Komünist Partisinin 1 4'ü iktidar da, 35'i ise muhalefettedir. Bunun yanısıra 39'u ise kanun dışıdır. 88 Komünist Partisinin 39'u Moskova'ya 5'i Pekin'e bağlıdır. Bunun dışında 30'u bölünmüş ve diğer 1 4'ü de bağımsızdır. Moskova Zirve Konferansına 67 delege ve 2 gözlemci katılmıştır. TiME•• dergisinin neşrettiği cetvele göre konferansa Türkiye Komünist Partisi de iştirak etmiş ve Türkiye Komü nist Partisine kayıtlı üye sayısının da 1 250 adet olduğu bildirilmiştir... «
Bu duruma göre aynı d ergini n 1 964 y ı l ıında neşrettiği rak·ama ıgöre , beş ıyılda Türkiye Gizl i Komünist Parti>s'in e 250 .kiş.i resmen katılmı ş b u l u nm aktadır. 1 95 1 y ı l ından 1 960 yı l ı na kadar geçen 9 y ı l l ıik süre TKP'nin ·en hareketsiz, ölıü d evresidir. Cezaev l eri nde v e sürgünd e olanların dışında ka lan lar, tam b i r silklınete gö mülmüşler; faal iyet d aha ziyade ayd ı n çevrel erde edebi hareketler olarak sını rlanmı·ştır. 1 957 yıına ıkadar sol l a i l ı şıkin tek olay Dr. H iıkmet Kı vılcım l ı 'n ı n başarısız (Vatan Partisi) tlene mesidıi r. Diğer taraftan, CH P. l id erini n ortaya attığı ·GÜÇ BiHL:i G i · tezi solcu l aro a lbir ikıp ırdanmaya sebeb olmuş; m esela, · U LUS gazetes i ne ıbi r düzineyi aŞ'kıın solcu ve komünist sızm ış tır. ..
Mese l a ; Mıihrıi Belli 'ni n e n mutemet adamlarında n bi ri Muz.afrfe Erıdost · U LUS· gazetesinin aikti·f e lemanları arasındaydı. Naci Sadul l aılı Dan i·ş, Cengiz Vurgeç taıkma. a dıyla; Suat Taşer, 'Reşat Taus ·müstearı He; NEJAT ÖZGÜN , Adnan Ufuk i mzası He ; AZiZ NESiN, aç'k ismiy·le; · U LUS • 142
gazetes i nde yaı l ar ryazıyorl ar; gazetenin yazıiş leri müdür lüğünü de aşırı sol sempatizan larından iHSAN ADA yapı yordu.
O -günlerde, diğer muhal efet parti lerine de aş ı rı sol cular sızmış kiHt mevkilerini e l·e geçıi rmi�l erdi . Mesela, Ni· yazi Ağırnas l ı, Faiz Tuman giıbi obil•inen isimler .. cumhu ri yetç i Köylıü M illet .Paort·i·s i •nd e söz sah ilbi olmu�lard ı : Tül"k Sol u 'nun gelişmesine müsait ..zem i n 2 7 Mayıs 1 96 0 thtilal i nden son-ra 'başlamış ve ıbugü ntkü ortam m eyda na gelmişti r. liürk Sol u " 1 %0-- 1 965 y ı l ları aras ı nda en parlak ide al ist 'heyacanl ı devr-e sini yaşamış ve bu süre içinde, pro fesyonel komünistl er·in, solun temsi·lcisi TiP'in str-atejiık tezi ni, i l kin · Yö n • dergıis•i nde eleşti rmeye başlamas ı ; fi'ki r planında geniş bir tartışman ı n açı lımas ı na selbeb olmuştur. Tartışman ı n temel nedeni, Türkiye Komünist Parti si (T:KP) l i derl iği id i . Faıkat bu. mi·IHanlarca l'l<iP 'nin yu rt dı·şı l ideri Zeki Baştımar'a bağ l ı ıkanadın stratej is·i n i e l eştirme şeklin de ortaya atı ld ı . ·Yön • derg i s i yayın ladığı sürece, bel l i b i r trkni sevıiyeyi muhafaza etti. Atatürk'e karşı, Len in ve Sta l i n tarafından hazırlanan komünizm ihti lal inden günümüze •kaıda·r olan devreler için de Rusya; son Türk devletin i y�kma'k ve oılbin yı l l ıiJ< Türık tarihini yok etmek ·içıi n, satın alıdığı komünistler vasıtas ı i l e , devam l ı olal"aık ıkomünizım i htilaHn i gerçeıkl·e·şti rmeğe çal ışmış ve her yol a başvurmuştur. Her devrede başları ezi l en ·komün istler, 27 Mayıs ih tila l•inden sonra filıizlenmişler, çeş ltl:i yol lardan nüveler teş ki·l ederek, 1 965 yıl ı na ık·ada r toparlanm ı·şlardı r. 1 965 seçimlerinden sonra, iıktidar hırsı :içinde bulu nan lbazı parti l erden de isti-fade ·etmesini bHen komü nist ler, bu parti l erin desteği He vurucu ı�uwet meydana geti rerek, ıgeri·l la hareketine g i·rişmişl·erd l r. 143
Mosıkova ve Kız ı l Çin'e bağ l ı g ru p l a rın ınUşte reken meydana ,geti rıd iıkl·eri anarşi�m. hareketleri, y uk a rıdaki par tiler ta raf ınd a n alıkışlanmış, y a rıdım •görmüş ve böylece, gü nümüze kadar gel i nm i ştir. ,
ıBundan ıböyle, mHietçe. komü n i zm e. ·karşı daha çok müteyakıkız ol mak ve biiyük Atatıürtk'ün l\irk milletine ver d i ğ i -emri unutmamak gerekmektedir.
· Ş U RASI UN UTULMAMALlD l R K i ; TÜRK ALEMJN i N EN ·BÜYÜ K D Ü ŞMAN I KOM ÜNiSTÜK.Ti R . HER GÖRÜ L D Ü GÜ YERDE EZi LMELi ! . . » .
144