Hizmetix Eylül 2018

Page 1






GÜNDEM

TİM HEYETİYLE GÖRÜŞEN ALBAYRAK’TAN

İHRACATÇILARA DESTEK MESAJI Albayrak, TİM’in düzenlemeye ilişkin taleplerinin tebliğlerle karşılanabileceğini belirtti. Görüşmedeki ana gündem maddelerinden biri de ihracatın ithalatı karşılama oranının yükseltilmesi için ağırlık verilmesi gereken alanlar oldu.

EXIMBANK DAHA ETKİN BİR YAPIYA KAVUŞTURULACAK

HAZİNE VE MALİYE BAKANI BERAT ALBAYRAK, İHRACATÇILARIN ÖZELLİKLE İTHAL ARA MADDELERİN TÜRKİYE’DE ÜRETİLMESİNİ

B

akan Albayrak, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşması için atılabilecek adımların detaylı olarak ele alındığı görüşmede, ihracatçıların dövizi 180 gün içinde Türkiye’ye getirme ve yüzde 80’ini bankada tutma zorunluluğuna ilişkin düzenleme de değerlendirildi.

Albayrak, “İhracatçımızın, özellikle ithal ara maddelerin Türkiye’de üretilmesini sağlaması önemli. Bu kapsamda bir strateji için bakanlık olarak sizlere gerekli desteği vermeye hazırız. Yeni ekonomi yaklaşımımızda, harcama ve yatırımlarımızda öncelikli 3 alanımızın birisi ihracatı artırma hedefini karşılamak olacak. Yatırımları ihracatı artırma, teknolojik ürün üretme ve cari açığı azaltma hedeflerine karşılık verip vermediğine göre değerlendirecek, karşılık verenleri önceleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. Albayrak, yeni dönemde özellikle Eximbank’ın çok daha etkin bir yapıya kavuşturulacağını ve ihracatçıya verilen desteğin daha ileri taşınacağını söyledi.

SAĞLAMASININ ÖNEMLİ OLDUĞUNU BELİRTEREK, “BU KAPSAMDA BİR STRATEJİ İÇİN BAKANLIK OLARAK SİZLERE GEREKLİ DESTEĞİ VERMEYE HAZIRIZ.” İFADESİNİ KULLANDI.

Kaynak: sputniknews

6 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



Editör Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Ece Kırdudu haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal REKLAM & PAZARLAMA Erdinç Sözbir Öznur Yılmaz Ebru Yıldız Tolga Müren ABONE SORUMLUSU Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan HOLLANDA SORUMLUSU Özge Özler Erdoğan ALMANYA SORUMLUSU Nihat Dörttepe BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

8 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Turgut Tahnal Genel Yayın Yönetmeni

TÜRK LİRASINI GÜÇLENDİRECEK ADIMLAR ATILACAK Sevgili Hizmetix Okuyucuları, Yeni bir sayıyla tekrardan karşınızdayız. Yaz dönemini ve tatilleri geride bırakarak tempolu bir şekilde çalışmalarımıza başladık. Siz okuyucularımıza her zaman olduğu gibi zengin içerikli haberler sunduk. Bu yıl ilk kez “Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su Araştırması” ödül töreni düzenlendi ve bu törende en güçlü 50 kadın CEO seçildi. Tüm listeye haber sayfamızda göz atabilirsiniz. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise Türkiye ekonomisi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Pekcan finansal dalgalanmalara karşı spekülatiflere fırsat vermeyeceklerini ifade ederken, Bakan Albayrak, “Doğrudan saldırılara karşı TL’yi sonuna kadar güçlendirecek adımları atmaya devam edeceğiz.” dedi.

KATILIM BANKACILIĞI/ ESNAF DESTEK KREDİLERİ Finans bölümümüzde, katılım bankalarının üst düzey yöneticilerinden katılım bankalarıyla ilgili detaylı bilgiler alarak müşteriler tarafından tercih edilme sebeplerini

öğrendik. Aynı zamanda bir diğer dosya konumuz olan esnaf destek kredileri üzerine de haber çalışmalarımız oldu.

KAPAK KONUKLARIMIZ: ARİF GÜLEN VE KEREM KINIK Eylül kapağımızda ARF Group Yönetim Kurulu Başkanı Arif Gülen ve Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık’a yer verdik. Bazı global markaların tesis yönetiminde dört-beş kalemde hizmet verirken; kendilerinin sekiz-on kalemle müşterilerinin karşısına çıktıklarını ifade eden ARF Group Yönetim Kurulu Başkanı Arif Gülen, “2018 ve 2019’da kayıpsız, agresif olmayan büyüme içerisinde yatırımlarımıza devam ederek global bir marka olma yolunda ilerleyeceğiz.” diyor. Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık ise doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm dünyada 20 ülkeye ihraç ettikleri maden suyunu 40 ülkeye ihraç edeceklerini söylüyor. Daha birçok güncel haberi ve özel röportajı eylül sayımızda okuyabilirsiniz. Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle…



İÇİNDEKİLER

20... KOÇ’UN İLK YARI KONSOLİDE CİROSU 57,9 MİLYAR TL 24... KATILIM BANKALARININ SEKTÖRDEKİ PAZAR PAYI YÜKSELİYOR

16 Mehmet Göçmen: Gücümüzü ülkemize olan sorumluluğumuzdan alıyoruz

38... MİKRO YAZILIM: BÜYÜMEK İSTEYEN HER ŞİRKETE LAZIM

72 M. Cem Helvacı: Markalaşma sürecinde fark yaratmak önemli bir etken

58... ERDEMLİ BELEDİYESİ İLKLERE İMZA ATIYOR 86... ACİL DURUM YÖNETİMİ PLANSIZ OLMAZ 21

78

Rifat Hisarcıklıoğlu: 3 maddede KOBİ Destek Kredisi’nin detayları

95... NEF’TEN TARİHİ KONUT KAMPANYASINA 4 PROJE İLE DESTEK

Arif Gülen: Yatırımlara devam ederek global bir marka olacağız

102... KUR ARTIŞLARI İTHALAT YÜKLEMELERİNDE YAVAŞLAMAYA NEDEN OLDU 104... EKOL, HAFTALIK SETE-LAVRIO SEFERLERİNE BAŞLADI 52 Canan Kutlu: argos in Cappadocia özel konseptiyle toplantıları keyifli hale getiriyor

108... DİŞ EKSİKLİĞİNDE EN ETKİLİ TEDAVİ İMPLANT

12... TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ 50 KADIN CEO’SU ÖDÜLLERİNİ ALDI

10 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

90 Mresco Türkiye Group Ceo’luğuna Oya Zingal getirildi

110... GÜZELLEŞMENİN SIRRI “DOĞALLIĞI BOZMAMAK”



EKONOMİ

TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ

50 KADIN CEO’SU

ÖDÜLLERİNİ ALDI

VODAFONE TÜRKİYE ANA SPONSORLUĞUNDA GERÇEKLEŞTİRİLEN YENİ DÖNEMİN İLK CEO CLUB BULUŞMASI KAPSAMINDA DÜZENLENEN “50 GÜÇLÜ KADIN CEO ZİRVESİ VE ÖDÜL TÖRENİ”NE, TÜRK İŞ DÜNYASININ ÖNDE GELEN İSİMLERİ KATILDI.

12 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

B

u yıl ilk kez düzenlenen “Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su Araştırması” ödül töreni, Capital ile Ekonomist dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda, Amgen Türkiye, Beymen, Citibank, CPP Group, Fujitsu, P&G, QNB Finansfaktoring, Sportive, Tanfer Klinik ve Türk Tuborg destek sponsorluğunda gerçekleştirilen yeni dönemin ilk CEO Club toplantısı kapsamında yapıldı. Açılış konuşmalarını Capital & Ekonomist Yayın Direktörü M.Rauf Ateş, Vodafone Türkiye İcra Kurulu

Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı’nın yaptığı organizasyon, ‘Liderler Oturumu’ ile devam etti. Tüm zorlukları aşarak tepe yönetime gelen kadınların farkı nasıl yarattıklarını anlattıkları oturumun moderatörlüğünü ise P&G Türkiye ve Kafkaslar Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu yaptı. Oturumda Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, Brightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Ela Çubukçu, Danone Türkiye Entegrasyon ve Danone Su Genel


EKONOMİ

Müdürü Gamze Çuhadaroğlu ve Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, bir kadın olarak kariyer basamaklarını nasıl tırmandıklarını ve gelecek hedeflerini anlattılar. Oturumun ardından ‘50 Güçlü Kadın CEO’ ödül töreni gerçekleştirildi.

LİDERLİK KOLTUĞUNDA AYLİN SOMERSAN COQUİ OTURDU Türkiye’nin En Güçlü 50 Kadın CEO’su sıralamasında liderlik koltuğuna oturan isim; 9.1 milyar TL ciroyu ve 2 bin 500 kişilik ekibi yöneten Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui oldu. Listede, ikinci ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, üçüncü ise MV Holding CEO’su Ebru Dorman olurken; Brightstar Türkiye Ortadoğu ve Kuzey Afrika Genel Müdürü Ela Çubukçu dördüncü, Philips Ortadoğu ve Türkiye CEO’su Özlem Fidancı ise beşinci olarak yer aldı. Kadının en önemli liderlik becerilerinden birinin değiştirme-dönüştürme gücü olduğunu belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, geleceği dönüştürmenin kadınların elinde olduğunu, kadınların attığı her cesur adımın, dünyayı çok daha güzel bir hale getireceğine inandığını belirtti ve şöyle devam etti: “Kadının en önemli liderlik becerilerinden biri değiştirme-dönüştürme gücü. Geleceği dönüştürmek, işte tam da bu yüzden kadınların elinde. Vodafone olarak biz de faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de kurum içinde ve dışında, kadınların güçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Telekom sektöründe kadın çalışan oranı yüzde 23 iken, Vodafone’da bu oran yüzde 42 ile sektörün yaklaşık iki katı. Yarınların, kadınların açacağı yepyeni yollarla çok daha heyecan verici olacağına inancımızla, kadınları destekleyen uygulama ve sosyal projelerimize devam edeceğiz. Ayrıca var gücüyle, kadınların eşit katılımıyla şekillenecek bir yarın için çalışanlar olduğunu biliyorum.”

TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ 50 KADIN CEO LİSTESİ 1. Aylin Somersan Coqui (Allianz Türkiye CEO’su) 2. Pınar Abay (ING Bank Türkiye Genel Müdürü) 3. Ebru Dorman (MV Holding CEO’su) 4. Ela Çubukçu(Brightstar Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Genel Müdürü) 5. Özlem Fidancı (Philips Ortadoğu ve Türkiye CEO’su) 6. Demet İkiler (WPP Türkiye CEO’su) 7. Gamze Çuhadaroğlu(Danone Türkiye Entegrasyonu ve Danone Su Genel Müdürü) 8. Seba Gacemer (Sinpaş GYO Genel Müdürü) 9. Canan Özsoy (GE Türkiye CEO’su) 10. Burçin Ressamoğlu (Sodexo Türkiye Genel Müdürü) 11. Nevra Özhatay (Çimsa Genel Müdürü) 12. Filiz Akdede(HP Türkiye Genel Müdürü) 13. Elif Çapçı (Beymen Mağazacılık Genel Müdürü) 14. Defne Tozan (IBM Türkiye Ülke Genel Müdürü) 15. Serra Akçaoğlu (Citibank Genel Müdürü) 16. Damla Birol(Türk Tuborg CEO) 17. Arzu Aslan Kesimer (Tat Gıda A.Ş Genel Müdürü) 18. Oya Şener (Fiba Perakende Grup Başkanı) 20. Elif Çelik (Eczacıbaşı Topluluğu Sağlık Grubu Başkanı) 21. Dilber Bıçakçı (Creditwest Faktoring A.Ş Genel Müdürü) 22. Jaklin Güner (Vakko CEO’su) 23. Yeşim Pınar Kitapçı (Koç Finans Genel Müdürü) 24. Güldem Berkman (Amgen ve Mustafa Nevzat Türkiye Genel Müdürü) 25. Işıl Hasdemir (NCR Türkiye Genel Müdürü) 26. Fidan Sevilmiş (Koç Fiat Kredi Finansman A.Ş Genel Müdürü) 27. Maria Fernanda Prado (Janssen Türkiye Genel Müdürü) 28. Gülsevin Çipli (Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü) 29. Evrim Hizaler(Adel Kalemcilik Genel Müdürü) 30. Selda Bağdat Bahadır(Fujitsu Türkiye Genel Müdürü) 31. Pelin Lokmanhekim (Alease Genel Müdürü) 32. Gamze Yüceland (Takeda Türkiye Genel Müdürü) 33. Özge Yılmaz (Fiba Faktoring Genel Müdürü) 34. Zeynep Selgur (Sportive Genel Müdürü) 35. Şebnem Girgin (Gilead Sciences İlaç Türkiye Genel Müdürü) 36. Nergis Ayvaz (QNB Finansfaktoring CEO) 37. Nilüfer Günhan (ALJ Finans) 38. Ece Kaşıkçı (BMS Türkiye Genel Müdürü) 39. Funda Gücer (Meda Türkiye Genel Müdürü) 40. Melike Karaman (Protel CEO) 41. Tülay Doğrular (Teleperformance Türkiye CEO’su) 42. Filiz Balçay (Chiesi Türkiye Genel Müdürü) 43. Feyza Narlı (Manpower Türkiye Genel Müdürü ) 44. Selnur Güzel (CPP Türkiye Genel Müdürü) 45. Gülay Güner (Yatırım Finansal Kiralama Genel Müdürü) 46. Banu Güney Arıduru(Little Caesars Genel Müdürü) 47. Beril Koparal (Zade Vital Genel Müdürü) 48. Bahar Öztürün (Global Restoran Yatırımları A.Ş Genel Müdürü 49. Selda Oknas (AON Eş CEO’su) 50. Özlem Özüner (Euler Hermes Türkiye CEO’su)

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 13


EKONOMİ

BAKAN ALBAYRAK VE BAKAN PEKCAN’DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR HAZİNE VE MALİYE BAKANI BERAT ALBAYRAK İLE TİCARET BAKANI RUHSAR PEKCAN, “BİRLİKTE KAZANACAĞIZ: KOBİ DESTEK KREDİSİ TANITIMI”NA KATILIM SAĞLADI.

Bakan Pekcan finansal dalgalanmalara karşı spekülatiflere fırsat vermeyeceklerini ifade ederken, Bakan Albayrak, “Doğrudan saldırılara karşı TL’yi sonuna kadar güçlendirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Milletimizin desteğini artırmak için bir aksiyonu daha devreye alıyoruz. Bunun için TL mevduatlarda stopajlarda indirime gittik. Arzu ettiğimiz güçlü ekonomiye kavuşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Atmamız gereken adımları çok iyi biliyoruz.” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamasından notlar; “Bankalarımız Türkiye tarihinde olmadığı kadarıyla güçlü bir dayanışma içinde, hepsinden önemlisi milletimizin desteğiyle dünyaya çok güçlü bir Türkiye fotoğrafı sunuyoruz. Bugün itibariyle karşı karşıya kaldığımız bu sınamadan çok daha güçlü

14 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

çıkmak için kenetleniyoruz. Elimizi taşın altına koyarak Türkiye’yi çok daha güçlü ekonomiye taşımak için çalışıyoruz.

“ARZU ETTİĞİMİZ TÜRKİYE EKONOMİMİZE KAVUŞACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN” “Ekonomide değişim süreci başlattık. Atmamız gereken adımları çok ama çok iyi biliyoruz. Bu süreçte doğru planlamalarla arzu ettiğimiz Türkiye ekonomimize kavuşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Enflasyonla mücadeleyi önceleyeceğimizi söyleyebilirim. İhracatı artırma hedeflerine yönelik stratejiler izleyeceğiz. Kamudaki tasarruf sürecini çok daha güçlü devam edeceğiz. Hiç olmadığı kadar güçlü bir mali disiplin süreciyle ilgili adımlar atacağız. Cari açık ve enflasyonda başarı için kaynak verimliliğinden de taviz vermeyeceğiz. Tasarrufu kamuda kültür haline getireceğiz. Çok çok kararlı bir irade var Türkiye’de. Alacağımız kararları OVP’de eylülde göreceksiniz. Enflasyon, cari açık mücadelesi, ekonominin tüm alanlarında, tarım sanayi, her alanda temel hedefler paydaşların sorumluluğunda olacak.”

“SÜREKLİ TEYAKKUZDA OLMAMIZ GEREKEN BİR SÜREÇTEYİZ” “Ekonomimizde dalgalanmalar olmaması için güçlü refleksler geliştirmek zorundayız. Özellikle banka ve reel sektörün kurdaki dalgalanmalardan zarar görmemesi için adımlar attık. Daha hızlı adımlar atmaktan çekinmiyoruz. Türk bankaları Avrupa ve dünyadaki muadillerinden çok

daha güçlü bir bilançoya sahip. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bankalarımız yollarına emin adımlarla devam ediyor. Sürekli teyakkuzda olmamız gereken bir süreçteyiz. 7/24 sahadayız.

“TL’Yİ SONUNA KADAR GÜÇLENDİRECEK ADIMLARI ATACAĞIZ” “Doğrudan saldırılara karşı TL’yi sonuna kadar güçlendirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Milletimizin desteğini artırmak için bir aksiyonu daha devreye alıyoruz. Bunun için TL mevduatlarda stopajlarda indirime gittik.” Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın açıklamasından notlar; “Serbest piyasa ekonomisinde her zaman dalgalanmalar olacaktır. Bu işin doğasında var. Ama ülkemiz en iyisini yapacaktır. Biz büyümeye, istikrara devam edeceğiz.” “Demir çelik ihracatımız da 1 milyar dolar. İlk hedef 2.5 ve sonra 10 milyar dolar inşallah. Bugün KOBİ’lerimiz dünyaya açılıyor. KOBİ’lerimiz kendi kendine yeterli bir Türkiye için çalışmalarına devam ediyor. Her yerde başarılı Türk girişimcisi görüyoruz. Bugün olduğu gibi ekonomimize destek oluyorlar. Piyasaları takip ediyoruz. Dayanışma ruhunu yakalamış Türkiye, önümüzdeki dönemde de Avrupa’nın en büyük ekonomisi olmaya devam edecektir.”



EKONOMİ

GÜCÜMÜZÜ ÜLKEMİZE OLAN SORUMLULUĞUMUZDAN ALIYORUZ SABANCI HOLDİNG, 2018 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE GÖSTERDİĞİ FİNANSAL BAŞARIYI, YILIN İKİNCİ ÇEYREĞİNE DE TAŞIDI. 2018 YILININ İLK 6 AYINDA SABANCI HOLDİNG’İN KOMBİNE SATIŞLARI 2017 YILININ AYNI DÖNEMİNE ORANLA YÜZDE 32 YÜKSELEREK 40 MİLYAR TL’YE YAKLAŞTI. ANA ORTAKLIĞA AİT ÖZ KAYNAK SEVİYESİ İSE DAHA DA GÜÇLENEREK KONSOLİDE OLARAK 27 MİLYAR 825 MİLYON TL’YE ULAŞTI.

Sabancı Holding’in kombine satışları, 2018 yılının ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artarak 40 milyar TL’ye yaklaştı. Sabancı Holding konsolide ana ortaklık net karı ise, 2018 yılının ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52 artarak 2 milyar 222 milyon TL olarak gerçekleşti. Sabancı Holding ilk altı aydaki operasyonel karlılığını ise yüzde 14 artırarak 4 milyar 920 milyon TL’ye çıkardı. Sabancı Holding’in toplam varlıkları 2018 yılının ilk altı ayı itibari ile 383 milyar 952 milyon TL’ye ulaşırken; toplam konsolide ana ortaklığa ait öz kaynakları ise, 27 milyar 825 milyon TL oldu. Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “Ülkemize olan güvenimiz ve sahip olduğumuz değer yaratma kültürümüzle, daha çok çalışmaya ve üretmeye olan inancımızı, her

16 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

türlü koşula rağmen, hiç kaybetmiyoruz. İçinden geçtiğimiz zor dönemi aşarak, geleceğe güvenle bakabilmemizin de ancak tüm ekonomi paydaşlarının ve halkımızın yapıcı ve samimi yaklaşımları ile destekleyici çabaları sayesinde mümkün olabileceğine inanıyoruz. Sabancı Topluluğu olarak, esnek ve çevik yönetim anlayışımız ve mevcut koşullara adaptasyon yete-

neğimizle yılın ilk çeyreğinde yakaladığımız başarılı performansı, 2018 yılının ikinci çeyreğinde de sürdürdük. Güçlü özkaynağımız, etkin risk yönetimimiz ve güçlü nakit yaratma yeteneğimiz sayesinde Topluluk olarak, Türkiye’ye ve yatırımcılarımıza daha fazla katkı yapabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gücümüzü de her zaman ülkemize olan sorumluluğumuzdan alıyoruz.” dedi.



EKONOMİ

MOBİLYA SEKTÖRÜNDEKİ KÜÇÜLME

İSTİHDAMI ETKİLEDİ ticareti yüzde 40 oranında artırarak, önemli bir büyüme sağlamıştı. KDV indiriminin sona ermesinin yanı sıra sektörümüzde ham madde zamlarıyla ilgili de birtakım problemler yaşanıyor. Geçen yılın bu zamanlarıyla şimdiyi kıyasladığımızda; sünger, sunta, suntalam ve diğer ahşap ürünlerinin fiyatlarının yüzde 50 oranında arttığını görüyoruz. MOSDER olarak bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması için sektörün önemli ham madde üreticileriyle ve resmi makamlarla irtibata geçerek mobilyacıların içinde bulunduğu zor durumu ilettik ve çözüm aramaya devam ediyoruz.

Ülke ekonomisine ve istihdamına önemli katkı sağlayan mobilya sektörünün, 2018 yılının ilk yarısında yüzde 5,8 oranında küçülme yaşadığını ifade eden Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın, sektörde iyileşmenin KDV oranının yüzde 8’e sabitlenmesiyle mümkün olacağını söylüyor.

M

obilya sektörü 2018 yılının ilk yarısında küçülmeye doğru gitti. Bunun sebepleri nelerdir? Mobilya sektörünün durumu hakkında bilgi alabilir miyiz? Ülke ekonomisi için çok büyük bir değer olan ve istihdama önemli bir katkı sağlayan sektörümüz TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2018 yılının ilk yarısında yüzde 5,8 oranında küçülme yaşadı. Bu durumun iki farklı sebebi olsa da ana faktör KDV indiriminin sona ermiş olmasıdır diyebiliriz. 2017 yılında uygulanan ve yaklaşık 8 ay süren KDV indirimi, mobilya sektöründe

18 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Mobilya ihracatında hangi ülkeler ön planda? Hangi ülkelere mobilya ihracı yapılıyor? Mobilya sektörü, Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında stratejik bir öneme sahip. Yoğun çalışmaların neticesinde 2017 yılında yaklaşık 177 ülkeye ihracat yaptık. Uzak coğrafyalardaki pazarlara yapacağımız sektörel çalışmalarla sektörümüzü hareketlendirmek için rotamızı ABD ve Çin gibi uzak ülkelere çevirdik. Bunun dışında; İspanya, Almanya, Hollanda, Bulgaristan, Cezayir, Katar, Çek Cumhuriyeti, Suudi Arabistan, İngiltere ve Etiyopya diğer hedef ülkelerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca; 14 yıldır derneğimiz tarafından gerçekleştirilen ve ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlayan Furniture İstanbul fuarımızda, mobilya sektörünün lider ülkeleri İtalya, Almanya, Avusturya ve İsviçre’nin yanı sıra, sektörün hedef pazarları olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de aralarında bulunduğu 100’ün üzerinde ülkeden ziyaretçi ve VIP alım heyetlerini ağırlayacağız. Mobilya sektörü istihdam deposu olarak kabul edilen bir sektördü. Son dönemde yaşanan küçülmenin istihdama etkisi ne oldu? Sektördeki küçülmenin etkilediği ilk şeylerden biri istihdam oldu. Geçen yıl uygulanan KDV indirimiyle sektörde 100 bin ek istihdam sağlanmıştı. Şimdi küçülmeyle birlikte bu kazanımların hızlı bir şekilde kaybedildiğine şahit oluyoruz. Sektörde iyileşme, KDV oranının yüzde 8’e sabitlenmesiyle mümkün olacaktır.



EKONOMİ

KOÇ’UN İLK YARI

KONSOLİDE CİROSU

57,9 MİLYAR TL

dönemine kıyasla yüzde 40 artarak 4,1 milyar TL’ye yükseldi. Böylelikle son 5 yılda 35 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirmiş olduk. Yatırımlarımıza sürdürülebilir büyüme odağımızla devam ederken, şirketlerimizin küresel çapta rekabetçiliklerini ve yetkinliklerini geliştiriyoruz. Bu yolculukta son 2 yıldır sürdürdüğümüz dijital dönüşüm programımız sayesinde mevcut varlıklarımızın verimliliklerini arttırırken bayi ve tedarik zincirimizi daha etkin yönetiyoruz. Ayrıca değişen müşteri ihtiyaçlarını daha iyi kavrayıp yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyoruz. Bütün bu çalışmalarımızın finansal sonuçlarımıza ve rekabetçiliğimize olumlu yansımalarını görmek, bizi daha da iyisini yapmak için motive ediyor.” dedi. Çakıroğlu sözlerine söyle devam etti: “Bu sene de ISO 500 ve Türkiye İhracatçılar Meclisi sıralamalarındaki ilk 10 şirketin 4’ü Koç Topluluğu’na ait. 2017 yılında en çok ihracat yapan şirketler listesinde Ford Otosan 1’inci, Tofaş 3’üncü, Tüpraş 5’inci ve Arçelik 8’inci sırada yer aldılar. Diğer yandan, Koç Holding ülkemizi Fortune 500’de temsil eden tek Türk şirketi olmaya devam etti. Bu seneki sıralamada 28 basamak birden yükselerek 435’inci sıraya çıktık.”

İHRACAT RAKAMLARINDA YÜKSELİŞ VAR

KOÇ HOLDİNG YILIN İLK YARISINDA 57,9 MİLYAR TL KONSOLİDE CİRO, 2,6 MİLYAR TL KONSOLİDE ANA ORTAKLIK PAYI NET DÖNEM KÂRI ELDE ETTİ.

20 •

Koç Holding, 2018 yılının ilk yarısında konsolide bazda toplam 57,9 milyar TL gelir elde ederken, 2,6 milyar TL konsolide ana ortaklık payı net dönem kârı gerçekleştirdi. Finansal sonuçları değerlendiren Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Yılın ilk yarısında uzun vadeli değer yaratma hedefimiz ve küresel vizyonumuz doğrultusunda faaliyetlerimize devam ettik. Güçlü bilançomuz ve dengeli portföy yapımız sayesinde başarılı finansal sonuçlara ulaştık. Kombine yatırımlarımız bir önceki yılın aynı

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Koç Topluluğu’nun sergilediği başarılı ihracat performansına dikkat çeken Levent Çakıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Otomotiv sektöründe ürettiğimiz modeller ihraç pazarlarında ülkemizi başarıyla temsil ediyor. Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan Ford Otosan yılın ilk yarısında ihracat adetlerini yüzde 8 artışla 165 bine çıkardı. Koç Topluluğu olarak Türkiye otomotiv üretiminin ve ihracatının yüzde 44’ünü gerçekleştirdik.” Levent Çakıroğlu, Arçelik’in yurt dışı pazarlardaki faaliyetlerini de başarıyla sürdürdüğünü vurgularken: “Avrupa’da Beko markasıyla solo beyaz eşya pazarının lideri olan Arçelik, yılın ilk yarısında İngiltere, İspanya, Polonya ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkede pazar payı kazanımları elde etti. Küresel büyümesini ve rekabetçiliğini pekiştirmek için başlattığı Romanya ve Hindistan fabrika yatırımları da planlar doğrultusunda devam ediyor.” dedi.

“TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAMAYA DEVAM EDİYORUZ” Toplam nakdi ve gayrinakdi kredileri 314,4 milyar TL’ye ulaşan Yapı Kredi’nin 4,1 milyar TL’lik sermaye artışını da başarıyla tamamladığını belirten Çakıroğlu, şöyle devam etti: “Ülkemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlamak ve bankamızın bilançosunu güçlendirmek için son 10 yılda borsadaki en büyük bedelli sermaye artışını gerçekleştirdik.”


EKONOMİ

3 MADDEDE

KOBİ DESTEK KREDİSİ’NİN DETAYLARI TOBB BAŞKANI HİSARCIKLIOĞLU, “DESTEK KREDİSİ FAİZİ AYLIK YÜZDE 1.85 OLACAK. YANİ YILLIK FAİZ YÜZDE 22 OLACAK.” DEDİ. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, KOBİ Destek Kredisi’nin KOBİ’lere önemli bir finansman desteği sağlayacağını belirterek, “Normalde bugün paranızı bankaya mevduata koysanız bankadan yüzde 22-23 mevduat faizi alıyorsunuz. Kredi kullanmak isteyen KOBİ’lerimiz ise maalesef yüzde 30’ları aşan faizlere maruz kalıyorlar ama Destek Kredisi kullanınca aylık 1,85, yıllık 22 ödeyeceksiniz. Yani KOBİ’lerimiz mevduat faizi civarında, normal kredi faizlerinin ise 8-10 puan altında kredi kullanabilecek.” dedi. 1) Destek Kredisi faizi aylık yüzde 1.85 olacak. Yani yıllık faiz yüzde 22 olacak. 2)Bir üye azami 200 bin lira kredi kullanabilecek. Ve kredi 6 ay ana para ödemesiz, sonrasında 12 eşit taksitli toplam 18 ay olacak. 3)Kredinin yüzde 85’i Hazine destekli KGF kefaleti kapsamında olacak.

TÜRK BANKACILIK SİSTEMİ SAĞLIKLI VE DENGELİ Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde Türkiye’nin ekonomik verileriyle uyumlu olmayan analiz ve değerlendirmeler yayınladığını söyledi. Gücünü ve desteğini ekonomiden alan Türk bankacılık sisteminin sağlıklı ve dengeli bir yapıda olduğunu ifade eden Aydın, bankacılık sektörünün uluslararası kabul görmüş düzenlemelere göre çalıştığını kaydetti. Aydın şöyle konuştu: “Türk bankacılık sektörünün bilanço verileri şeffaftır. Sektör kamu ve bağımsız denetime tabidir. Gelişmelerin tümü açıkça kamuya yansımaktadır. Eğer bir düzenlemede bir değişiklik yapıyorsak mutlaka bu düzenleme uluslararası standartların sağladığı esneklikler çerçevesinde yapılmaktadır. Bankacılık sektöründe faaliyet gösteren

bankaların 3’te 2’si yabancı sermayeli bankalardır. Bu bankaların sektör içerisindeki büyüklük payı yüzde 25’in üzerindedir. Haziran itibarıyla bilanço büyüklüğümüz 3,7 trilyon ile milli gelirin üzerindedir. Bilançomuzun yüzde 65’i uzun dönemli büyümeye destek veren yatırımların, iç ve dış pazara yönelik üretimin finansmanında kullanılmıştır.”

KOBİ DESTEK KREDİSİ AÇIKLAMALARI Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, KOBİ’lere Destek Kredisi Tanıtımı’nda konuştu. İşte Bakan Albayrak’ın konuşmasından satır başları...

DEĞİŞİM SÜRECİNİ BAŞLATTIK Bankalarımız Türkiye tarihinde olmadığı kadarıyla güçlü bir dayanışma içinde hepsinden önemlisi milletimizin desteğiyle dünyaya çok güçlü bir Türkiye fotoğrafı sunuyoruz. Bugün itibariyle karşı karşıya kaldığımız bu sınamadan çok daha güçlü çıkmak için kenetleniyoruz. Elimizi taşın altına koyarak Türkiye’yi çok daha güçlü ekonomiye taşımak için çalışıyoruz. Ekonomide değişim süreci başlattık. Atmamız gereken adımları çok ama çok iyi biliyoruz.

ALDIĞIMIZ KARARLARI EYLÜLDE GÖRECEKSİNİZ Enflasyonla mücadeleyi önceleyeceğimizi söyleyebilirim. İhracatı artırma hedeflerine yönelik stratejiler izleyeceğiz. Kamudaki tasarruf sürecini çok daha güçlü devam edeceğiz. Hiç olmadığı kadar güçlü bir mali disiplin süreciyle ilgili adımlar atacağız. Cari açık ve enflasyonda başarı için kaynak verimliliğinden de taviz vermeyeceğiz. Tasarrufu kamuda kültür haline getireceğiz. Alacağımız kararları OVP’de eylülde göreceksiniz. Enflasyon, cari açık mücadelesi, ekonominin tüm alanlarında, tarım sanayi, her alanda temel hedefler paydaşların sorumluluğunda olacak.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 21


FİNANS

KATILIM BANKALARINA İLGİ ARTIYOR FAİZ HASSASİYETİNDEN DOLAYI MEVDUAT BANKALARINI TERCİH ETMEYEN BÜYÜK BİR KESİM OLDUĞUNU BELİRTEN ALBARAKA TÜRK GENEL MÜDÜRÜ MELİKŞAH UTKU, KATILIM BANKALARINA OLAN İLGİNİN ARTTIĞINI İFADE ETTİ.

Katılım bankalarını diğer bankalardan ayıran özellikler hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Katılım bankacılığı tasarruf sahiplerinden topladığı fonları faizsizlik prensibi ile reel sektöre kullandırarak buradan elde ettiği kârı veya zararı bu fonlarla paylaşma üzerine kurulmuştur. Gerek fon toplama yöntemiyle gerekse fon kullandırma yöntemleriyle klasik mevduat bankalarından ayrışır. Fon toplanırken tasarruf sahiplerine asla belli bir oran taahhüt edilmemektedir. Klasik bankalar müşteriye belli bir oran ile borçlanır; ama biz onların fonlarını yönetmeye talip oluyor ve kârı da zararı da tasarruf sahibiyle paylaşıyoruz. Neden katılım bankalarına ihtiyaç duyuldu? Müşteriler neden katılım bankalarını tercih ediyorlar? Gerek ülkemizde gerekse dünyada faiz hassasiyetinden ötürü mevduat bankalarını tercih etmeyen büyük bir kesim var. Özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu İslam ülkelerinde atıl kalan fonlar ülkelerin rekabeti açısından çok önemli. Hem tasarruf sahibi açısından hem de genel olarak ülke ekonomileri açısından önemli kayıplara sebep olan bu durumun önüne geçilmesi ve Müslümanların kaynaklarını daha iyi değerlendirebilmesi gibi amaçlarla katılım bankacılığı fikri alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Katılım bankaları bu fonların değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması hususunda önemli bir görev ifa etmekte. Müşterilerimiz prensiplerimizden taviz vermeden, birikimi ve tasarrufu öne çıkaran bankacılık anlayışımıza teveccüh gösteriyorlar. Kâr Payı olarak nitelendirdiğiniz getirileri nasıl elde ediyorsunuz? Konvansiyonel bankalarda olduğu gibi müşterilerimize sabit bir getiri vaat etmiyoruz, yapılacak ticari işlemler sonucu elde edilen kâra da zarara da katılmış oluyorlar. 30 yıllık bankacılık deneyimimizle sektörün gerektirdiği tüm istihbarat işlemlerini yaparak fonu kullanacak müşterilerimizi detaylı bir analiz sürecinden geçiriyoruz. Fon kullandırımları sonucu elde edilen kâr ve zararı bir havuzda topluyoruz. Daha sonra bu havuzda toplanan fonu mudilerimize paylaştırıyoruz. Kâr payı mutlaka bir mal

22 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

veya hizmet alım-satımı sonucu elde edilen ticari kar neticesinde ortaya çıkmış oluyor. Verdiğiniz diğer hizmetler neler? Özellikle son dönemde katılım modeline olan teveccüh, katılım bankalarını daha başka birçok ürün ve hizmet arayışına itti. Örneğin, otomatik BES ile bu durum açıkça kendini gösterdi. BES modelinde, çalışan halkımızın yaklaşık yüzde 65’i faizsiz BES’i seçti. Diğer taraftan KOBİ’lerimize sunduğumuz çeşitli ürün yelpazemizle ve özellikle dış ticaret tarafında ihracat ve ithalatçı firmalarımıza yönelik kapsamlı çalışmalarımızla reel sektörü desteklemeye devam ediyoruz. Dijital mecrada ise “insha” adını verdiğimiz yeni İslami dijital bankacılık platformumuzu kullanıma açtık. İlk aşamada sadece Almanya’da hizmet verecek olan Insha’nın Avrupa’nın tamamında büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Türkiye’de Katılım Bankacılığının durumu nedir? Kurulduğu günden bu yana hızla büyüyen hatta sektör ortalamasının üstünde performans sergileyen katılım bankaları, 2016 yıl sonuna göre aktif büyüklüğü yüzde 21 artarak 2017 yılını 160 milyar TL’nin üzerinde kapattı. Nitekim istikrarlı büyümeye 2018 ilk yarısı itibariyle devam ediyor. 2018 Haziran ayı itibariyle 185 milyar TL’lik bir aktif hacmine ulaşmış durumda. Geçen seneye göre katılım bankalarının kullandırdığı fonlar yüzde 30’a yakın büyümeyle 120 milyar TL’yi aşmış durumda. Her geçen yıl topladığımız ve kullandırdığımız fonların sağlıklı bir şekilde büyüyor olması katılım bankalarına olan ilginin artarak devam ettiğinin gösteriyor.


FİNANS

KATILIM BANKACILIĞININ SEKTÖRDEKİ PAYI ARTACAK KATILIM BANKACILIĞININ FAİZSİZ BANKACILIK PRENSİPLERİ ÜZERİNE İNŞA EDİLEN, TOPLUMUN EKONOMİK YÖNDEN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLAN BİR FİNANSAL ÇÖZÜM MODELİ OLDUĞUNU İFADE EDEN VAKIF KATILIM GENEL MÜDÜRÜ İKRAM GÖKTAŞ, KATILIM BANKALARININ BÜYÜMESİNİN DEVAM EDECEĞİNİ BELİRTTİ.

K

atılım bankalarını diğer bankalardan ayıran özellikler hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Katılım Bankacılığı, faizsiz bankacılık prensipleri üzerine inşa edilen, toplumun ekonomik yönden gelişmesine ve adaletli bir şekilde ilerlemesine yardımcı olan bir finansal çözüm modelidir. Katılım Bankaları tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman prensipleri dahilinde projelerde değerlendirerek (tüketicilere ve işletmelere fon kullandırım), oluşan kar veya zararı yine tasarruf sahipleriyle paylaşırlar. Katılım Bankalarındaki finansman yöntemleri malı peşin alıp, vadeli olarak müşteriye satmaya dayanır. Mal satımında katılım bankalarının alacağı kar sürecin en başında tespit edilir ve borçlanan kişinin hangi tarihte ne kadar taksit ödeyeceği belirlenir. Uygulanan kar oranlarında vade sonuna kadar bir değişiklik yapılmaz ve klasik bankalardaki gibi alacaklar vadesinden önce geri istenmez.

Neden katılım bankalarına ihtiyaç duyuldu? Müşteriler neden katılım bankalarını tercih ediyorlar? Günümüzde global dünyanın geldiği noktada türev piyasaların aşırı büyümesi, daha fazla kazanç elde etme gayreti ile aşırı riskli enstrümanlara yatırım iştahının artması sonucunda yaşanan ciddi ekonomik krizler, girdikleri faiz yükü altında ezilen kişi ve ülkeler, temeli ekonomik sıkıntılara dayanan çatışma ve savaşlar dünya genelinde kabul gören ekonomik mo-

dellerde değişiklik yapılması ihtiyacını net bir şekilde ortaya koyuyor. Katılım bankaları, uyguladıkları finansman teknikleri ile ülkemizde önemli bir sorun olan kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasında da dikkate değer bir fonksiyon ifa etmektedir. Ayrıca, sanayici ve tüccarın ihtiyaç duyduğu malın alım satımına aracılık yapmak suretiyle kayıtlı ekonominin genişlemesine katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda, mali sistemden yeterince finansman desteği alamayan çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletmeye, finansal kiralama yöntemiyle uygun koşullarda yatırım malları temin etmek suretiyle, üretimin ve istihdamın artışına, dış ticarete katkı sağlamaktayız. Banka faizi ile katılım bankalarının kârı arasında ne fark var? Kâr payı ile faiz arasındaki temel fark, faizde anaparanın vade sonundaki kazancı taahhüt edilirken, kâr payında kazancın destek verilen projelerin verimliliğine göre oluşmasıdır. Önemli farklardan bir diğeri ise katılım bankalarının, her türlü bankacılık işlemlerinde faiz veya belirsizlik ihtiva eden, aşırı riskli ve spekülatif işlemlere yer vermemesidir diyebiliriz. Bir de katılım bankacılığında, konvansiyonel bankalardan tamamen farklı olarak, alkollü içecek, savunma amacı taşımayan silah ve tütün ürünleri gibi toplum için zararlı bulunan alanlarda bankacılık işlemi yapılmaz.

Türkiye’de Katılım Bankacılığının durumu nedir? Katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payı şu an yüzde 5’ler düzeyinde. Türkiye Katılım Bankaları Birliği, 2025 yılında katılım bankacılığının bankacılık sektöründeki payının yüzde 15’e ulaşmasını hedefliyor. Bu da 300 milyar dolara ulaşan aktif büyüklük ve 181 milyar dolar seviyesinde katılım fonu büyüklüğü anlamına geliyor. Belirlenen hedefi gerçekleştirebilmek için ülkemizdeki potansiyelin harekete geçirilmesi kadar, yurt dışı fonların Türkiye’ye getirilmesi de önem taşıyor. Katılım bankalarının büyümesi, ürün çeşitliliğini artırmaya yönelik çalışmalarla ve sisteme yeni oyuncuların eklenmesiyle geometrik olarak artacaktır. Önümüzdeki dönemlerde kamu katılım bankalarının sayısının artması beklendiği gibi, özel konvansiyonel bankaların da katılım bankacılığı sektörüne ait ürünlere ilgi duyabileceği öngörülüyor. Bu durumun katılım bankalarının pazar payının artmasına önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 23


FİNANS

KATILIM BANKALARININ SEKTÖRDEKİ PAZAR PAYI YÜKSELİYOR Katılım bankalarını diğer bankalardan ayıran özellikler hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Konvansiyonel bankacılıkta bankalar önceden belirtilen bir faiz oranına karşılık müşterilerinden fon toplamakta; karşılığında müşterilerinin ihtiyaç duydukları kredileri nakit olarak temin etmektedirler. Katılım bankacılığında uygulanan sistemde ise mudilerden fon toplama öncesinde herhangi bir getiri oranı taahhüt edilmemekle birlikte alınan ana para da garanti edilmemektedir. Söz konusu yöntem ile kullandırılan fonların amaç dışı, verimsiz ve spekülatif alanlara gitmesi önlenmekte ve kayıt dışına engel olunmaktadır. Neden katılım bankalarına ihtiyaç duyuldu? Müşteriler neden katılım bankalarını tercih ediyorlar? Katılım bankacılığını ortaya çıkaran en temel sebep faizin dinen yasak olmasıdır. Bu noktada, elinde sermayesi veya tasarrufu bulunan ancak faize karşı hassasiyeti bulunan kişi ve kurumların bu kaynakları faizli enstrümanlarda değerlendirmek istemediği için yastık altına yönelmelerinin ortaya çıkardığı ekonomik kayıp katılım bankacılığını ortaya çıkardı denebilir.

24 •

KATILIM BANKALARI İLE BİRLİKTE ALTERNATİF BİR YATIRIM ALANI ORTAYA ÇIKTIĞINI SÖYLEYEN KUVEYT TÜRK GENEL MÜDÜRÜ UFUK UYAN, KATILIM BANKALARININ AKTİF BÜYÜKLÜĞÜNÜN ARTTIĞINI BELİRTTİ. Dünyada 60’lı, Türkiye’de ise 80’li yıllar itibarıyla kurulmaya başlanan katılım bankacılığıyla birlikte alternatif bir yatırım alanı ortaya çıktı. Bu sayede, faiz nedeniyle klasik bankalara gitmeyen fonlar ekonomiye kazandırılırken, tasarruf sahiplerinin de fonlarını faizsiz olarak güvenle saklamalarına ve değerlendirmelerine imkân tanındı. Verdiğiniz diğer hizmetler neler? Avrupa’nın ve Türkiye’nin ilk sukuk(kira sertifikası) işlemini yapan banka unvanına sahibiz. 2010 yılından günümüze Türk Lirası, ABD Doları, Malezya Ringiti cinsinden yurt içi ve yurt dışında toplamda yaklaşık 16 milyar TL’lik kira sertifikası ihracı gerçekleştirdik. Bunun çeşitli piyasalarda hâlihazırda dolaşımda bulunan kısmı ise yaklaşık 6.5 milyar TL. Türkiye’nin en yüksek tutarlı sukuk ihraç hacmine ulaştık. Kuveyt Türk olarak öncü olduğumuz bir diğer alan ise altın bankacılığıdır. Yılbaşından bu yana yaklaşık 1 ton ziynet altını ülke ekonomisine kazandırdık. 2011 yılında başlattığımız “Altın Günleri” uygulamasıyla da bugüne

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

kadar yaklaşık 14 ton altını yastık altından çıkartıp ekonomiye kazandırdık. Bankamızdan özel hizmet talep eden müşterilerimize, kişisel ihtiyaç ve beklentilerine göre özelleştirilmiş bankacılık, finansman ve yatırım ürünleri sunuyoruz. Klasik katılım bankacılığı ürünlerimizle de müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak için çaba sarf ediyoruz. Gayrimenkul finansmanı, araç finansmanı, leasing ürünleri, kredi kartları, faizsiz sigorta, POS ve BES ürün portföyümüzde yer alan temel ürünler olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de Katılım Bankacılığının durumu nedir? Yılın ilk altı ayında sergilenen performansa baktığımızda, katılım bankalarının, aktif büyüklüğünü yüzde 16,1 büyümeyle 25,8 milyar TL artırarak 185,9 milyar TL’ye ulaştırdığını görüyoruz. Böylece katılım bankalarının bankacılık sektöründen aldığı pazar payı yüzde 5,1 seviyesine yükselmiş oldu. Toplanan fonlarda yılın ilk altı ayında yüzde 18,2 büyüme sergileyen katılım bankalarının toplam fon hacmi 126,8 milyar TL düzeyindedir. Fon kullandırım tarafına bakıldığında ise altı aylık dönemde yüzde 17,4 büyüme ile 133,2 milyar TL fon kullandırım hacmine ulaşıldı.



FİNANS

“KOBİ’LERİN GELİŞİMİNİ DESTEKLİYORUZ” sıra esnaf ve KOBİ’lerin nakit ihtiyaçlarını karşılamak için yılın belirli dönemlerinde kredi kampanyaları da düzenliyoruz. Avantajlı kampanyamızla müşterilerimize 36 aya varan vadelerle finansman imkânı sunuyoruz. Ekonomiye çok önemli katkı sağladığına inandığımız Kredi Garanti Fonu (KGF) ile iş birliğine bu sene de devam ediyoruz. KGF’nin sağladığı teminat desteğiyle, KOBİ’lere uygun vade ve şartlarda kredi imkânı sunmayı sürdürüyoruz.

ESNAF VE KÜÇÜK İŞLETMELERE SAĞLADIKLARI FİNANSMAN DESTEKLERİNDEN BAHSEDEN YAPI KREDİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SERKAN ÜLGEN, “ÇALIŞMALARIMIZI KOBİ’LER İÇİN DEĞER YARATMAK VE KOBİ’LERİN SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞMELERİNİ DESTEKLEMEK AMACIYLA GERÇEKLEŞTİRİYORUZ.” DEDİ.

Esnaf ve küçük işletmelere sağladığınız finansman destekleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Müşterilerimize, yatırım kredilerinde o yatırıma özel ödeme planı sunuyoruz. İşletme sermayesine yönelik kredilerimizde ise müşterilerin nakit ihtiyacı ve sektörlerin nakit akışına göre ödeme planı sunan finansman ürünlerimiz bulunuyor. Sektörlere yönelik kredi çözümlerimizin yanı

26 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Peki, esnaf destek kredilerine başvuru şartlarınız nedir? Geniş yelpazedeki kredi ürünlerimizin kullanım şartları birbirinden farklılık gösterebiliyor. Farklı ölçekteki tüm işletmeler, kendileri için en uygun kredi hakkında bilgi almak ve krediden yararlanabilmek için şubelerimize başvuruda bulunabilirler. Şubelerimizin yanı sıra işletmelerinin her türlü finansman ihtiyacı için esnaflarımız, hafta sonu dahil her gün Yapı Kredi Mobil, Kurumsal İnternet Şubesi ve 444 0 448 müşteri iletişim merkezimiz aracılığıyla da taksitli ticari kredi başvurusu yapabilir, kredilerini anında hesaplarına geçirebilirler. Esnaflara özel kredi kartınız mevcut mu? Bu kartı kullanan esnaf ne tür avantajlar elde ediyor? Müşterilerimize, mal alımlarında nakit akışlarını etkili bir şekilde kontrol edebilmeleri ve bunu yaparken birçok imkandan faydalanabilmeleri için World Business kartı sunuyoruz. World Business kart sahibi müşterilerimiz, harcamalarında sektör bağımsız 9 aya varan taksit fırsatından yararlanırken, yaygın World Üye iş yeri ağında yaptığı harcamalardan Worldpuan kazanabiliyor. Ayrıca acil nakit ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 9 aya varan taksitlerle nakit avans kullanabiliyorlar.

Tüm bunların yanı sıra, Türk Hava Yolları ile birlikte Turkish Airlines Corporate Club kartı müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz. Bu ayrıcalıklar arasında ücretsiz taksit, indirim, ilave bagaj, özel yolcu salonu kullanım hakkı ve 260’dan fazla hava yolundan bilet alımı gibi imkanlar yer alıyor. Eklemek istedikleriniz… Yapı Kredi olarak KOBİ bankacılığında “Hizmette Sınır Yoktur” yaklaşımıyla hareket ediyoruz. Çalışmalarımızı KOBİ’ler için değer yaratmak ve KOBİ’lerin sürdürülebilir gelişmelerini desteklemek amacıyla gerçekleştiriyoruz. POS Avans da bu kapsamda müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz ürünlerden biri. Sektörde bir ilk olan POS Avans ile Yapı Kredi Üye İşyerleri, herhangi bir faiz ödemeden, zahmetsiz bir şekilde, Yapı Kredi Kurumsal İnternet Şubesi, Yapı Kredi Mobil ve tüm şubelerimiz aracılığıyla verecekleri para transferi talimatıyla POS alacaklarını vadesini beklemeden ödemelerinde kullanabiliyor. Alıcılar ise POS Avans ile tahsilatlarını ödeme güvencesi altında yapabiliyor, dilerlerse kendilerine gelen POS Avans tutarlarını vade tarihini beklemeden farklı alıcılara transfer edebiliyor veya nakde dönüştürebiliyor. Türkiye’nin dijital bankası olarak KOBİ’lerimizin, dijitalleşmenin sunduğu olanaklardan yararlanmaları için çalışmaya devam ediyoruz. Dijital bankacılık kanallarımızla iş yerinin yoğunluğunda şubeye gitmeye vakti olmayan esnaf ve KOBİ’lerimize diledikleri yerden, 7/24 bankacılık hizmetlerimize ulaşma imkanı sağlıyoruz. Müşterilerimiz işletmelerinin her türlü finansman ihtiyacı için kurumsal internet ve mobil şubemizden ticari kredi başvurusunda bulunabiliyor, tek tıkla ticari kredi kullanabiliyor. Vergi, SGK ve fatura ödemelerini kolaylıkla gerçekleştirebiliyor.


FİNANS

KOBİ’LERE “DANIŞMAN BANKA” ANLAYIŞIYLA DESTEK VERİYORUZ TEB’DE KULLANILMAYAN HİZMET İÇİN ÖDEME YAPILMIYOR Esnafa ve KOBİ müşterilerine uygun olarak tasarlanmış “Seçmesi Sizden” masraf paketi ile müşterilerin kendi belirleyecekleri işlem setleri ve adetleri doğrultusunda ödeme yapabilecekleri yeni bir hizmet tasarladıklarını söyleyen Boz, “Bu hizmet aracılığı ile firmalar banka işlemlerinden doğabilecek maliyetleri önceden belirleyerek, kullanmadıkları ürün ve hizmetler için ödeme yapmak zorunda kalmıyorlar.” dedi. Boz, “Esnaf müşterilerimize özel hazırladığımız “Hoş geldiniz Paketi” kapsamında belirli ürünlerimizi kullanmaları durumunda yıl sonuna kadar ücretsiz veya avantajlı işlem ücretleri de sunuyoruz.” diye belirtti.

“KOBİ’LERİN İŞ YERLERİNİ GELİŞTİRMELERİ İÇİN FIRSATLAR SUNUYORUZ” “DANIŞMAN BANKA” ANLAYIŞIYLA KOBİ’LERİN GELİŞİMİNE VE REKABETTE GÜÇLENMELERİNE DESTEK VERDİKLERİNİ SÖYLEYEN TEB KOBİ BANKACILIĞI KIDEMLİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI VE GENEL MÜDÜR VEKİLİ TURGUT BOZ, ESNAFIN İHTİYAÇ DUYDUĞU FİNANSAL ÜRÜNLERİN HEPSİNE TEK BİR KART İLE ULAŞABİLDİĞİ TEB PATRON KART HAKKINDA BİLGİLER VERDİ. Türk Ekonomi Bankası (TEB) olarak 13 yıldan bu yana “Danışman Banka” anlayışıyla KOBİ’lerin gelişimine ve rekabette güçlenmelerine destek verdiklerini söyleyen Boz, “Sektöre kazandırdığımız KOBİ Bankacılığı alanında, KOBİ’lerimizi geleceğin koşullarına hazırlıyor ve rekabette öne çıkmalarını sağlayacak ürün ve hizmetlere odaklanıyoruz.” dedi. KOBİ’lere elde ettikleri finansmanı nasıl kullanabilecekleri konusunda yol göstermek adına TEB KOBİ Akademi, TEB KOBİ Danışmanları Programı, TEB KOBİ TV gibi sektörde fark yaratan, katma değerli hizmetler sunduklarını da belirten Boz, “Bankacılık sektöründe KOBİ’lere yönelik hazırlanan ilk internet televizyonu olma özelliği taşıyan ve bizi sektörde farklılaştıran TEB KOBİ TV ile 7 gün 24 saat yayın yaparak, ekonomi, piyasa ve iş hayatının nabzını tutan haberlerle KOBİ’lere yol gösteriyoruz.” ifadelerinde bulundu.

Verilen krediyle beraber sundukları hizmetler ve eğitimler ile KOBİ’lere kendi iş yerlerini geliştirmeleri için fırsatlar sunduklarını belirten Boz, “Kredi kullanıp işlerini büyütmeyi planlayan firmalarımıza TEB KOBİ Danışmanlık Programı’ndan yetişen deneyimli uzmanlarımız ile sanayinin ve üretim döngüsünün süreçleri üzerine rehberlik veriyoruz. Kısaca işlerini büyütmek isteyen esnaflara ve KOBİ’lere sunduğumuz avantajlar, sadece kredi kullanımı ile ilgili değil, geniş kapsamlı bir hizmet veriyoruz.” dedi.

TÜM İHTİYAÇLAR PATRON KART İLE TEK KARTTA TOPLANIYOR Esnafın en çok ihtiyaç duyduğu finansal ürünlerin hepsine tek bir kart ile ulaşabildiği TEB Patron Kart hakkında bilgi veren Boz, “Nerdeyse tüm hizmetlerin tek bir çatı altında toplandığı TEB Patron Kart ile esnaflarımız şube, ATM, internet şubesi, mobil uygulama veya şirket telefon şubesi gözetmeksizin karta özel tahsis edilen limit kapsamında taksitli kredi kullanabiliyor. Esnaflarımızın nakit paraya ihtiyacı olabileceği durumlarda da onların yanlarında olabilmek için Patron Kart ile çeşitli avantajlar sunuyoruz. Kartın kullanıcıları acil nakit ihtiyaçlarını, kartlarına tanımlanan KMH limitleri sayesinde ister şubeden, isterse de ATM’den, telefon bankacılığından, internet sitemizden veya mobil uygulamamızdan karşılayabiliyor. Tüm bunlara ek olarak Patron Kart ile yurt dışında da güvenli bir şekilde harcama yapılabiliyor. Üstelik yapılan harcamalardan Bonus kazanılıyor.” diyerek sözlerine son verdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 27


İLE SANAYİİNİN KUŞ SORUNLARINA PROFESYONEL KUŞ FİLESİ UYGULAMASI

K

ovmatik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Çağatay Kuruoğlu, tarımdan sanayiye, lojistikten, turizm işletmeleri ve konutlara kadar insan yaşamının var olduğu her yerde uygulayabildikleri kuş filesi uygulamaları, kuş kovucu sistemleri ve cihazlarından

bahsetti.

TÜRKİYE’DE; FABRİKALAR, İŞLETMELER, TARIM, ENERJİ, HAVACILIK, MADENCİLİK VE KONUTLARDA KUŞ SORUNLARINA UYGULAMALI ÇÖZÜMLER ÜRETEN KAPSAMLI BİR FİRMA OLAN KOVMATİK, KONUSUNDA UZMAN EKİBİYLE, ALTERNATİFLİ ÇÖZÜMLER VE UYGULAMA SONRASI TAKİP YÖNTEMLERİ İLE İŞLETMELERİN KUŞ SORUNLARINA İNSANCIL, ÇEVRECİ, TOKSİN İÇERMEYEN YÖNTEMLERLE ÇÖZÜMLER ÜRETEREK DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR.

Erkan Bey kariyer yolculuğunuz nasıl şekil aldı ve Kovmatik şirketini nasıl kurdunuz bahseder misiniz? Uzun yıllar uluslararası havacılık ile ilgili profesyonel üst yöneticilik yaptıktan sonra ülkemizin kuş sorunları görerek dünya kategorisinde en gelişmiş teknolojik ürün ve hizmetleri ülkemize getirdik. Sanayi devrimini erken yapan Avrupa ve Amerikan sanayi kuruluşlarında uygulanan ve cihaz üretiminde AR-GE teknolojileri olan 6 farklı ülkeden Türkiye distribütörlüğü aldık. Ekibimizi bilgi ile donatıp 2 yıllık hazırlık sürecinden sonra Türkiye’de faaliyet göstermeye başladık. Bu yıl 6. yılımız olup, iş ortaklarımıza doğru ürün, doğru bilgi ve yerinde hizmet politikamız sayesinde her yıl ortalama yüzde 30- yüzde 40 büyüme yaşamaktayız. Bu büyümenin altında “kuş kovucu sistemlerde profesyonel hizmet ve müşteri memnuniyeti” yatmaktadır.

“DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNDAYIZ” Açık ve kapalı alandaki kuş sorunlarını çözen Kuş Kovucu ürününüzden ve Kuş Ağı uygulamanızdan bahseder misiniz? Kuş Ağı; kuş sorunu yaşanan alanda kuşların konduğu, yuva yaptığı, dinlendiği alanların fiziki olarak kapatılma işlemidir. Kuşlarla mücadelede bu yöntemle kesine yakın sonuç alınmakta. Günümüzde gelişen sanayimizin ve ihracatımızın önemli sorunu haline gelen kuşlar, özellikle ihracat yapan firmalar için çok ciddi bir sorun haline


gelmiştir. Bu anlamda bu firmaların kuş sorunlarına çözüm üreterek; ürün kalitesi artırmak, iş güvenliği, iş yeri güvenliği, sağlık ve kuş dışkı bırakmalarından oluşan ürün imhaları, dışkı asidinin zemin ve çatılara verdiği zararları çözerek üretim, sanayi ve ihracatımıza katkı veriyor olmak bizleri ayrıca gururlandırmaktadır. İhracat ve ithalat yapan, tarım ve sanayi ile uğraşan firma ve yöneticilerin kuş ile ilgili sıkıntılarına alternatif çözümler üretiyoruz. Kuş Ağı dışında uyguladığınız diğer yöntemler nelerdir? Gelişmiş sanayi ülkelerinde kuş sorunlarının çözümünde uygulanan ve yüksek başarılar elde etmiş tüm yöntemleri biz ülkemize sadece cihaz olarak değil bilgi ve hizmet olarak getirdik. Bunlar; Lazer Kuş Kovucu, Ultrasonik Kuş Kovucu, Sonik Kuş Kovucu, Kuş Kovucu Jel, Kuş Kovucu Sıvı, Görsel Kuş Kovucu, Kuş Teli, Kuş Filesi, Doğal Kuş Kovucu, Görsel Kuş Kovucular. Uygulama ortamlarının faktörlerini ekibimiz gidip görüyor ve inceleyerek duruma göre çözüm üretiyor. Kovucularımız 100 metrekareden başlıyor ve 150 bin metrekareye kadar değişiyor. Müşteri profiliniz nasıl? Bugün ülkemizde faaliyet gösteren ve ilk 500 firma olarak tanımladığımız firmalar ile; resmi kurumlar, özel firmalar, holdingler, küçük işletmeler, tarım sanayisi olmak üzere 6 bin 900 iş ortağımızı aşmış durumdayız. Hizmet verdiğimiz firmalarda devamlılık ve iş ortaklarımızın referansı ile gelen müşterilerimiz bizleri onore edip gururlandırıyor ve hizmet çıtamızı daha yukarıya taşımakta bizlere ek sorumluluk veriyor. Ağırlıklı bir şekilde sanayi ve fabrikalarda çok ciddi çalışmalarımız var. Bunun dışında tarım alanlarının kuş zararından kurtulması noktasında ve enerji nakil noktalarında ya da güneş enerji tarlalarında da Kuş Ağı uygulaması yapıyoruz. Kuş Ağı uygulamasını sadece ülkemizde yapmıyoruz; Irak, Suriye, İran, Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan’da da bu alanda bazı çalışmalarımız var. Mermer atölyesinden paketleme atölyesine kadar, gıda üretiminden tesisine kadar ihracat yapan firmaların artık ciddi sorunu kuş sorunu ve bu soruna çözümler üreterek ihracata çok büyük katkılar sağlıyoruz. Ürettiğiniz kovucularınız organik mi? Doğaya ve hayvana zarar veriyor mu? Doğa ve hayvan sevgisinden yola çıkarak yaptığımız kovucularımız tamamen hayvanlara ve doğaya zarar vermeyen kovuculardır. Dünyada bilimsel olarak çalışılmış ve bir noktaya getirilmiş en gelişmiş cihazlar ile çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Hayvanların zarar görebileceği değil tam tersi onları koruyan bir yöntemdir diyebiliriz.

Kuş sorununun çözüm maliyetleri yüksek midir? Kuşların bir işletmeye veya bir alana 2-3 ayda verdikleri zarar kadar bir maliyetle , 10 yıllık sürebilecek kuş koruması sağlanır.

Geride bıraktığımız yıl içerisinde Kovmatik olarak ne kadar büyüme kaydettiniz? Nitelikli iş yapıyoruz ve bir önceki yıla göre yüzde 40 civarında bir büyüme söz konusu… Ülkemizde olumsuz gelişmeler yaşanmasına rağmen biz bu olumsuz noktaları olumluya çevirerek, olabilecekleri düşünerek ve biraz daha farklı hamleler yaparak bu rakam ile iyi geçirdiğimizi düşünüyoruz. Bu büyümeyi, iş ortaklarımıza sunduğumuz “çözüm üretme, ayrıcalıklı hizmet verme, vaktinde çözüm” unsurlarıyla gerçekleştirdik. Kovmatik olarak gündeminizde olan ve gerçekleştirmeyi düşündüğünüz hedef ve yeni projeleriniz nelerdir? Kuş kovucu yöntemleri ile Türkiye’nin bir numaralı firmasıyız. Bu işi AR-GE yatırımları ile daha da geliştirerek ve bilimsel çalışmalara destek olarak, dünyayı inceleyerek, daha yüksek noktalarda ve Avrupa standartlarında bir marka haline getirmek için çalışıyoruz. Şu anda tek hedefimiz dünya markası olmaktır. Son olarak ne söylemek istersiniz? Lütfen ama lütfen Kuş Kovucu sistemler konusunda ehil olmayan kişi veya orijinal olmayan ürünler kullanarak maliyetinizi artırmayın. Doğru ürün doğru bilgi, doğru hizmet kuş sorunlarına çözümü getirir bunu böyle bilelim.

Kuş filesinin özelliği ve ömrü ne kadardır? Kuş filesi uzman ekiplerle yapılması, doğru file ve doğru ekipman kullanılması durumunda 10 yıl kullanılabilmektedir. Kuş Filesi mutlaka bu amaç için üretilen orijinal Kuş Ağı( Kuş Filesi) POLİETİLEN kuş filesi ile yapılmalıdır. Aksi takdirde istenen başarı elde edilemez. Ama dış ortamdan etkilenmeyen kuş ağlarımız, – 40 + 65 dereceye ve UV ışıklarına dayanıklı ve bu amaç için üretilmiş olmaları şarttır. Farklı ölçek ve farklı metrajlar, kullanım noktası ve sorun yaşanan kuş cinsine göre değişkenlik göstermektedir. Kuşlara herhangi bir zarar vermez.

Advertorial


KAPAK KONUĞU

DÜNYADA İYİLİK İÇİN İÇİLEN İLK VE TEK MADEN SUYU OLAN “KIZILAY DOĞAL MADEN SUYU”, DOĞUDAN BATIYA, KUZEYDEN GÜNEYE TÜM DÜNYADA 20 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLİYOR. KIZILAY BAŞKANI DR. KEREM KINIK, ÜLKE SAYISINI 40’A ÇIKARACAKLARINI SÖYLÜYOR.

KIZILAY MADEN SUYU 20 ÜLKEYE İHRAÇ EDİLİYOR 30 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

Afyon ve Erzincan’daki fabrikalarında yıllık 1 milyar 100 milyon şişe maden suyu üretimiyle pazar liderliğini elinde bulunduran, satışlardan elde ettiği gelirle ihtiyaç sahiplerine destek sağlayan ve bu yönüyle dünyanın iyilik dağıtan nadir işletmelerinden birine sahip olan Kızılay, Türkiye’nin mineral zengini sularını dünyaya da taşıyor.

HEDEF 40 ÜLKEYE İHRACAT Kızılay Maden Suyu; Hollanda, Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere,


KAPAK KONUĞU KKTC, Türkmenistan, Irak, BAE, Avusturya, Avusturalya, Libya, S. Arabistan, İsveç, İsviçre, Danimarka, Norveç, Filistin gibi ülkelere ihraç ediliyor. Kızılay Doğal Maden Suyu’nu 20 ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Kınık, “İhracat hedefimiz ülke sayısını 40’a çıkarmak ” dedi.

kapağını açıyor. İçilen her maden suyu bir başkasına yarayan bir iyiliğe dönüşürken, ihtiyaç sahiplerine yıl içinde dağıtılan yardımlarda da önemli bir kaynak oluşturuyor.”

YILDA 1 MİLYAR 100 MİLYON ŞİŞELEME YAPIYOR

Kızılay Doğal Maden Suyu’nu 20 ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Kınık, özellikle Çin Pazarı’na girdiklerini, Çin’de 4 bayii açarak dağıtım yaptıklarını belirterek, “İhracat hedefimiz ülke sayısını 40’a çıkarmak. ” dedi. Kızılay Maden Suyu; Hollanda, Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere, KKTC, Türkmenistan, Irak, BAE, Avusturya, Avusturalya, Libya, S. Arabistan, İsveç, İsviçre, Danimarka, Norveç, Filistin gibi ülkelere ihraç ediliyor.

Türkiye’nin ve dünyanın en önemli maden sularından biri olan Kızılay madensuyunun her yaştan insanın rahatlıkla tüketebileceği tavsiyesinde bulunan Dr. Kerem Kınık, tüketicilerin taleplerini karşılayabilmek ve daha iyi hizmet sunabilmek için teknolojik altyapının yenilenmesinin yanı sıra ürün yelpazelerine yeni lezzetler eklediklerini söyledi. Kızılay Mineralli Su İşletmeleri olarak 16 farklı tadı, 25 ambalaj çeşidi ile tüketicilerin beğenisine sunduklarını dile getiren Dr. Kınık; “Sağlık üzerindeki olumlu etkisi yüzyıllardır bilinen Kızılay maden suyu, her yıl Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarında çeşitli testlerden geçiriliyor. Kaynağından başlayıp tüketiciye ulaşıncaya kadar tüm süreci kontrol altında tutan Kızılay, yapılan testlerle de doğal ve sağlıklı maden suyu ürettiğini kanıtlıyor” şeklinde açıklama yaptı. Kızılay maden suyunu, diğer birçok markadan ayıran en büyük özelliğinin

İHRACAT HEDEFİMİZ ÜLKE SAYISINI 40’A ÇIKARMAK

kimyasal prosese tabi tutulan soda olmadığını, doğal mineralli maden suyu olduğunu belirten Dr. Kınık, “Kızılay Afyonkarahisar maden suyu, son yapılan analizlere göre sağlık açısından faydalı minerallerce zengin doğal maden suyu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Son olarak Kızılay Erzincan Mineralli Su Fabrikası tarafından işlenen maden suyu da testlerden başarıyla çıktı. Afyonkarahisar’da bulunan iki fabrikada yıllık üretimimiz 800.000.000 şişe, Erzincan Akyazı’da bulunan fabrikadaki yıllık üretimimiz de 300.000.000 şişedir. Böylelikle; Afyonkarahisar ve Erzincan fabrikaları ile yılda 1.100.000.000 şişe üretim kapasitesine sahip hale geldik.” dedi.

HER KAPAĞI AÇILAN MADEN SUYU İYİLİĞE DÖNÜŞÜYOR Kızılay Maden suyunun tarihi hakkında bilgi veren Dr. Kınık, şunları kaydetti: “Afyon Karahisarlı maden suyunun kaynağından çıktığı doğallığı ile Frigyalılardan bugüne bilinen ve tüketilen dünyanın en eski ve meşhur mineralli suyudur. Abdülhamit Han’ın vakfiyesi olan kaynak suyu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Kızılay’a tahsis edildi. Dünyada içildiği zaman başkasına yarayan tek maden suyu olan Kızılay Maden Suyu’ndan elde ettiğimiz gelir, başkalarına yardım için kullanılıyor. Her yıl milyonlarca kişi iyilik için Kızılay maden suyu

HER ZEVKE UYGUN MADEN SUYU ÜRETİLİYOR Tüketiciye daha fazla alternatifler sunan Kızılay Maden Suyu, Sade Maden Suyu’nun yanı sıra, aromalı ürün kategorisinde; Limon, Elma, Karpuz Çilek, Vişne, Ekstra C Vitaminli Limon Aromalı, meyve sulu ürün kategorisinde; Mandalinalı, Narlı, Portakal Bisküvili Elmalı, Kavunlu, Armutlu, Çilekli, Pet ve Cam Ürün Kategorisinde ise; Nostaljik Sade, Sade, Mandalina, Limonata ve Gazoz ürünlerini hali hazırda tüketicilerin beğenisine sunuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 31


BİLİŞİM

DİJİTAL DÖNÜŞÜM ŞİRKETLERİN GELECEĞE YATIRIMIDIR lerinde çalışanlar, üniversitelerde BT bölümlerinde görev alan akademisyenler, BT alanında faaliyet gösteren üretici/distribütör/çözüm sağlayıcı şirketlerin sahipleri/ortakları ve çalışanları, BT alanında çalışan basın mensupları ve BT alanına ilgi duyan kanaat önderlerinden oluşan Türk bilişim sektörünün en geniş tabanlı düşünce topluluğudur. 1 Haziran 2018 tarihinde kurduğumuz Bilişimciler, 3 ay gibi kısa bir sürede bin üyeye yaklaştı. Tüm bilişimcileri web sitemiz üzerinden başvurarak aramıza katılmaya davet ediyoruz.

BİLİŞİMCİLER VE BİLİŞİM GRUBU BAŞKANI ŞENOL VATANSEVER, EKONOMİK GELİŞİMİN DIŞINDA KALMAMAK İÇİN KURUMLARIN VE ŞİRKETLERİN DİJİTAL DÖNÜŞÜM PROJELERİNİ MASRAF OLARAK DEĞİL, GELECEKLERİNE YAPTIKLARI BİR YATIRIM OLARAK DÜŞÜNMELERİ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Bilişimciler topluluğu hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Ne zaman kuruldunuz, sektördeki yeriniz ne? Bilişimciler (bilisimdernegi. org), farklı sektör ve alanlarda faaliyet gösteren kurumların/şirketlerin Bilgi Teknolojileri (BT) bölüm-

32 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Dijital dönüşüm globalleşen dünyada ne gibi değişimleri zorunlu kılacak? 20. yüzyılda elektronik ve bilgisayarların üretime entegre edilmesi, günümüzde iletişim teknolojilerinin üretimin her aşamasında kullanılmaya başlanması dönüşümlerin kırılma noktaları olmuştur. Dijital dönüşüm, bu konuda ilerleme kaydetmiş ülkeler ve işletmeler açısından önemli fırsatlar sunarken, bu konuda adım atmamış olanlar açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. Dijital teknolojiler katma değerin, verimliliğin, karlılığın, kalitenin vb. birçok unsurun en üst seviyeye çıkarılmasında öncü olurken; diğer taraftan şimdiye kadar insanlar tarafından geleneksel yöntemlerle yapılan birçok işin otonom bir şekilde ve daha az kişi istihdam edilerek yapılabilmesini mümkün kılıyor. Türkiye dijital dönüşümün neresinde? Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sistemi ile beraber Dijital Dönüşüm Ofisi ve İnsan Kaynakları Ofisi’nin açılması önemli fırsat. Bürokrasiden uzak ve aksiyoner bir yaklaşımla

cesur adımlar atılacağından kuşkumuz yok. Özellikle Bilişimciler ve Bilişim Grubu gibi yenilikçi ve dinamik yapıların karar alma ve çalışma süreçlerine dahil olması değişim ve gelişimin de önünü açacaktır. Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefi 500 milyar dolar. Şu an 160 milyar dolar seviyesinde. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar elde edemeyeceğimize göre üretim ve ihracatımızı kökten değiştirecek önlemler almamız şart. Bu hedefe ulaşmak için çok çalışmalı ve katma değeri yüksek olan ürünlere odaklanmalıyız. Dijital dönüşümle ilgili olarak şirketlere ne önerirsiniz? Ekonomik gelişimin dışında kalmamak için kurumların ve şirketlerin dijital dönüşüm projelerini masraf kalemi olarak değil, geleceklerine olan yatırım olarak değerlendirmelerini öneriyoruz. Bu projeler; süreçlerinin hızlanması, maliyetlerin düşürülmesi, ihracatın artırılması, global pazarlara entegrasyon ile ekonomik fırsatları da beraberinde getirecek. Bilişimciler topluluğu olarak dijital dönüşümle ilgili çalışmalarınız neler? Bilişimciler ve Bilişim Grubu olarak, Dijital Türkiye için çok önemli bazı hazırlıklar yapıyoruz. Bu çalışmaların detaylarını devlet büyüklerimizle istişare ettikten sonra kamuoyunun bilgisine sunacağız. Üyelerimizin ve şirketlerinin çözümler ve hizmetler envanterini çıkarıyoruz. Dijital Türkiye’ye giden yolda ihtiyaç duyulabilecek belki de tüm teknolojileri planlamanın ötesine geçerek somut olarak ortaya koyacağız.



Bilişimciler ve BİLİŞİM GRUBU Üyelerinden dijitalleşmeye yönelik öngörüler…

BİLİŞİM

Ferdi YILMAZ

Mustafa GAYIR

Zekeriya ÖZNAM

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Bilgi Teknolojileri Direktörü

İstanbullines Lojistik ve Denizcilik Bilgi Sistemleri Müdürü

Katılım Emeklilik Bilgi Teknolojileri ve Raporlama Müdürü

Dijital Dönüşümde Öncülük

Dijitalleşme Halleri

İş Süreçlerinde Dijital Dönüşüm

Son 20 yıl içerisinde gerçekleşen İnternet’in hayatımızın her noktasına girmesiyle beraber başlayan ve son yıllarda hayatımızın merkezine yerleşen mobil teknolojiler ile bir bütünü meydana getirdiğinde günlük para alışverişlerimiz, uzak mesafelerde iletişim becerilerimiz, evlerimizde kullandığımız tüm teknolojilerin Mobil üzerinden takip edilmesine dijital dönüşümün yansıyan yüzünü görmekteyiz. Kurumlarımızda dönüşüm süreçlerinde harcama politikalarımıza daha doğru yatırım kararları vermeleri için analiz süreçlerini iyileştirmeleri gerekmektedir. Türkiye’de ki kurumların gelişim sürecinde yaşadığı dijital dönüşüm kararlarını alırken kendi öz kaynaklarından yararlanma, dış kaynak kullanımının minimize etme; döviz dalgalanmalarından etkilenmemesi için önemli bir karar olacaktır.

34 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Transformasyon’dan inovasyona giden dönüşüm evresi hız kesmeden devam ediyor. Önümüzdeki süreçte sıkça karşılaşacağımız bazılarını görmekten sıkılacağımız, yanlış yatırımlarla kaybolan uygulamalar ve dijital dönüşüm adı altında dijital çöplüğe dönüşmesinden korktuğum teknolojik evrim. Süreç analizlerinin ve proje planlarının doğru yapılmadığı bir dönüşüm evresi maalesef negatif sonuçlanacaktır. Dijital dönüşüm için ilk adımı kurum içi çalışma süreçlerimizi, bir akış şeması üzerinde modelleyebiliyor muyuz? Modellenen süreçler dönüşüm öncesindeki süreçlerle uyumlumu ve kurumun DNA’sı ile eşleşiyor mu? Tüm bu soruların cevapları verilebiliyorsa sonrasında müşteri ve iş ortaklarımız için planlama yapmalıyız. Doğru planlama ile yapılan projeler bizleri rekabet ettiğimiz sektörlerde lider yapacaktır.

Dijital Dönüşüm; merkezine kesinlikle “müşteri”nin konulduğu, tüm iş süreçlerinin yeni teknolojik gelişimlere uygun olarak yeniden dizayn edildiği, firmaların üst yönetimleri tarafından mutlaka desteklenmesi gereken bir program olarak ele alınmalıdır. Dönüşüm programı bir bütün olarak tüm süreçler için uygulanmalı, bu süreçlerin neresinde yapay zekanın, neresinde makina öğreniminin olacağı, biyometrik imzanın nerelerde kullanılacağı fayda – maliyet analizleri ile belirlenmelidir. Unutulmamalıdır ki amaç; yeni teknolojik gelişimlere ayak uydurmak ile birlikte müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek ve bireylerin hayatını kolaylaştırmak olmalıdır. Bunları yaparken de maliyetleri azaltmak hedef olarak belirlenmelidir. Bu programı yönetmek elbette kolay olmayacaktır. Daha da zoru dönüşümün sürekliliğini korumaktır.


Bilişimciler ve BİLİŞİM GRUBU Üyelerinden dijitalleşmeye yönelik öngörüler…

BİLİŞİM

Şahabettin AKTAN

Cenk BORA

Ruhan TOKSÖZ

Yıldız Holding Bilgi Sistemleri Yöneticisi

Zorlu Grand Hotel Trabzon Bilgi Teknolojileri Müdürü

Right Team Danışmanlık Genel Müdür

Dijital Evrim

Dijital Dönüşüm

İçerisinde bulunduğumuz dijital dönüşüm çağında artık durdurulması mümkün olmayan bir süreç başladı. Alışkanlıklarını ve iş yapış modellerini teknoloji ile geliştirmeyen kurum ve kuruluşlar, mevcut hacimleri ne kadar büyük olursa olsun rekabette geri planda kalacaktır. Hayatta en değerli şey olan ve geri döndürmenin mümkün olmadığı zamanı otomasyon sistemleri daha efektif kullanmak zaruri bir hal almıştır. Dijital dönüşüm İnsan, süreç ve teknolojiyi uyumlu bir şekilde dönüştürmeyi ve geliştirmeyi gerektirir. Bunu artık bir kültür olarak benimsemek gerekir. Büyük verileri doğru işleyerek insanların düşündüklerini, istediklerini görüp ölçümleyerek daha doğru adımlar atmanın önemini, buna ek olarak zaman ve maliyet avantajı sağladığını her geçen gün daha net görüyoruz. 2020’ye kadar 50 milyar IoT sensörüne ulaşılacağı öngörülmektedir, bu rekabette söz sahibi olabilmek için acil olarak değişimde mesafe kat etmemiz gerektiğini göstermektedir.

Dijital teknolojilerde olan hızlı değişimler, ürün ve hizmetlerin müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri ve şirketlerin rekabet üstünlüklerini koruyabilmeleri kapsamında işletmeleri bu sürece ayak uydurmaya zorunlu kılıyor. Müşteriler taleplerinin online, hızlı, ekonomik, maksimum fayda ve güvenilir şekilde karşılanmasını beklerken, işletmelerde bu beklentilerin en hızlı, karlı ve verimli nasıl yapılacağı ile ilgileniyorlar. Bu noktada günümüzde saydığımız etkenlerin müşteri ve işletme beklentilerine uygun en verimli şartlarda sunulmasında temel ortak nokta ürün / hizmet sunan işletmelerin doğru planlanmış bir dijital dönüşüm sürecinin içinde olmalarıdır. Unutulmamalıdır ki en pahalı maliyetlerle yapılan dijital dönüşüm süreci en verimli dijital dönüşüm demek değildir. En verimli dijital dönüşüm süreci işletmelerimizde sadece işimizin gerekliliği için kullandığımız cihazların dönüşümü ile sınırlı olmayıp, iş yapma şeklimizin dönüşümünün hedeflendiği verimliliğin ön planda tutulduğu dönüşüm sürecidir.

Dijital Dönüşümün Etkileri Dijital dönüşüm kısaca mevcut son teknolojinin sunduğu araçlar ile iş süreçleri ve tüm bilgi kaynaklarının dijital hale dönüştürülerek veriye daha hızlı erişmek, süreçlerin analiz edilmesi, hızlı reaksiyon alınması, yönetimsel süreçlerin ciddi anlamda kolaylaşmasını ve verimli hale gelmesini de sağlar. Günümüzde dijital dönüşüm Endüstri 4.0 ile beraber tüm dünyada ciddi bir ivme kazanmış olsa da daha kat edilmesi gereken çok yolumuz olduğu da ortada. Dijital dönüşüm Türkiye’de ilk olarak devlet kanalında E-Dönüşüm projeleri ile hayata geçmiş olsa da endüstriyel alanda da ciddi anlamda çalışmaların başlatıldığı ve projelerin geliştirildiği ortada. Önümüzdeki beş yıl içerisinde bireysel tüketici ürünlerine ve uygulamalarına kadar tüm alanda ciddi etkisini göreceğimizi öngörebiliriz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 35


BİLİŞİM

AZ MALİYETLE VERİMLİ BİR ŞEKİLDE DİJİTALLEŞMEK MÜMKÜN ŞİRKETLERİN VE KURUMLARIN GERÇEK DÜNYADA KARŞILAŞTIĞI PROBLEMLERİ EN AZ MALİYETLE EN VERİMLİ ŞEKİLDE ÇÖZDÜKLERİNİ SÖYLEYEN AYVOS BİLGİ TEKNOLOJİLERİ KURUCU ORTAĞI ERAY HANGÜL, PERAKENDE SEKTÖRÜNE YÖNELİK GELİŞTİRDİKLERİ ÜRÜN HAKKINDA DA BİLGİ VERDİ. Şirketlere dijital dönüşüm süreçlerinde nasıl yardımcı oluyorsunuz? Ayvos Bilgi Teknolojileri olarak şirketlerin ve kurumların gerçek dünyada karşılaştığı problemleri en az maliyetle en verimli şekilde nasıl çözeriz buna kafa yoruyoruz. Özellikle; sahadaki, analog ölçülemeyen veya ölçümü zor durumları sayısallaştırıp, takip edilebilir ve çıkarsanan veriden var olan süreçlerin optimizasyonu noktasında katkı sunuyoruz. Görüntü işleme tabanlı çalışan yazılımlarımız ile farklı makine sistemleri ile de entegre olarak, makineler arası iletişim (M2M) ve nesnelerin interneti (IoT) perspektifi ile kendi bulut platformlarımız üzerinden

36 •

katma değerli çözümler sunuyoruz. Sahada bilgisayar kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırıyoruz. Var olan görüntüleme sistemlerini ve kablo alt yapısını da kullanarak yapay zeka tabanlı algoritmalarımızla çıktılar sunabiliyoruz. Dijitalleşmek isteyen şirketlere sunduğunuz ürün ve hizmetlerinizden bahseder misiniz? Ayvos olarak perakende sektörüne yönelik Digidoor isimli çözümümüz ile mağazaya giriş yapan kişilere otomatik tekil numara vererek tekrar geldiklerinde eski müşteri gibi tanıyan ürünümüzü sunuyoruz. Digidoor aynı zamanda ilgili kişinin yaş aralığı, cinsiyet, duygu durumu, baktığı yön, izleme yapılan alana baktığı toplam süre gibi bilgileri de otomatik anlık hesaplayabiliyor. GETS isimli ürünümüz ile geniş alanda, anlık hareketlerde gerçek nesne (insan, hayvan vs.) tanıma yaparak doğru alarm üretimini güneş enerjisi destekli veya standart kameralar üzerinden bulut tabanlı olarak çözüm sunabiliyoruz. Dijital dönüşümün avantajları neler? Bir işletme süreçlerini ne kadar dijitalleştirebilirse elde ettiği verilerden çok daha doğru ve hızlı karar alabilir. Bu yüzden Ayvos olarak her zaman şunu söylüyoruz: Otomasyon, otomasyon, otomasyon… Dijitalleşen

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

dünyada rekabet artık süreçleri en üst verimlilikte optimize etmeye dayanıyor. Bunun da yolu M2M ve IoT perspektifli yapay zeka destekli ürün ve hizmetleri var olan süreçlere entegre etmekten geçiyor. Bir işletme bize şu cümle ile geldiğinde “Biz de M2M, IoT, yapay zeka tabanlı bir şeyler yapmak istiyoruz? Bize yardımcı olabilir misiniz?” önce şunu diyoruz : “Var olan süreçlerinizdeki problemlerinizi biliyor musunuz? Rakiplerinize göre dezavantaj yaratan problemleri tespit ettiniz mi?” Sonrasında biz de Ayvos olarak ne gibi ye-

teneklerimiz var anlatıyoruz ve ilgili işletme ile birlikte kafa yormaya başlıyoruz. Dolayısıyla işletmeler ezbere sırf trendin rüzgarına kapılmak için adım atmak yerine dijitalleşmeyi kendi karlılıklarını artıracak ve süreçlerindeki verimsizliği ortadan kaldıracak perspektifte yol alıyorlar.

Şirketler dijitalleşmeye yönelik nasıl yatırımlar yapmalı? Öncelikle problemlerini net tespit etmiş olmalılar. Sonrasında yerelde kendilerine katma değerli ürün ve hizmetleri ile katkı sunabilecek büyük işletmelere göre çok daha çevik çözüm üretebilen KOBİ’lerle temasa geçmeleri hem daha hızlı sonuca ulaşma hem de uygun maliyetli bir şekilde çözümü elde etmelerini sağlayacaktır. Problem tespiti sonrası olabildiğince var olan donanım ve yazılım sistemlerini kullanarak ve bulut tabanlı altyapı ile kendilerine katkı sunan çözümleri tercih etmeleri daha doğru bir yaklaşım olacaktır.



BİLİŞİM

MİKRO YAZILIM: BÜYÜMEK İSTEYEN HER ŞİRKETE LAZIM

cak özellikler için para ödeme devri de sona eriyor. Mikro Yazılım’ı yazılım sektöründe faaliyet gösteren diğer firmalardan ayıran ve farklı kılan özellikler nelerdir? 30 yıllık geçmişimize baktığımızda bizi rakiplerimizden ayrıştıran en temel farkın, müşterilerimizin sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlamak olarak görüyoruz. Pek çok müşterimiz daha küçükken bizi tercih ediyor. Zaman içerisinde esnek çözümlerimiz sayesinde ticari faaliyetlerini kontrol altına alıyor, sağlıklı şekilde büyüyorlar. Özetle büyümek isteyen şirketlere ve KOBİ’lere yenilikçi, esnek, modüler ve katma değerli çözümler sağlıyoruz.

BÜYÜMEK İSTEYEN ŞİRKETLERE VE KOBİ’LERE YENİLİKÇİ, ESNEK, MODÜLER VE KATMA DEĞERLİ ÇÖZÜMLER SAĞLADIKLARINI BELİRTEN MİKRO YAZILIM GENEL MÜDÜRÜ ALPASLAN TOMUŞ, GELİŞTİRDİKLERİ ESNEK VE FONKSİYONEL ÇÖZÜMLERLE KÜÇÜK İŞLETMELERİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE BÜYÜDÜĞÜNÜ SÖYLÜYOR.

M

ikro Yazılım olarak geliştirdiğiniz yazılımlarla özellikle KOBİ’ler için ne tür çözümler üretiyorsunuz? Özellikle KOBİ’lere odaklanan ticari yazılım ürünleri ile büyümek isteyen şirketleri dijitalleştirerek, hem ulusal hem de uluslararası rekabette ellerini güçlendiriyoruz.Mikro Yazılım mühendisleri, şirketlerin var olan işlerini en üst düzeyde yönetecek ve sağlıklı büyümelerini sağlayacak nitelikte kurumsal ve ticari yazılımlar geliştiriyorlar. Buna ek olarak, yine şirketlere e-Devlet uyumlu e-Dönüşüm hizmetleri vermektedir. Mikro Yazılım’ın e-Dönüşüm hizmetleri e-Mikro markası altında toplanmıştır. Bugün geldiğimiz noktada kayıtlı 105 bin kurumsal müşteri sayısı ve tüm Türkiye’ye yayılmış 300’den fazla satış ve destek ağımız var. Mikro Yazılım kullanan şirketlere baktığımızda, daha çok

38 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

küçükken Mikro Yazılım alıp yıllar içinde Mikro Yazılım mühendislerinin geliştirdiği esnek ve fonksiyonel çözümlerle birlikte büyüdüklerini gördük. Müşteri profilimizin ağırlıklı kısmını KOBİ’ler oluşturuyor. Mikro Yazılım’ın marka altı sloganı bu durumun ve Mikro Yazılım’ın şirketlere taahhüdünün en doğru ifade şeklidir: “Mikro Yazılım: Büyümek isteyen her şirkete lazım.” Geliştirdiğiniz yerli ve milli yazılımlarla özellikle hangi sektörlere hitap ediyorsunuz? Her ölçekteki ve sektördeki işletmeler için kurumsal ve ticari yazılımlar sağlıyoruz. Yeni geliştirdiğimiz ürünlerle firmaların şu anki ve gelecekteki ihtiyaçlarına tam uyumlu programlar sunuyoruz. Büyümek isteyen firmalar, Mikro Run ile ticari iş süreçlerinizi herhangi bir gecikme yaşamadan kolaylıkla yönetebilirler. Esnaf, serbest meslek sahibi ve küçük ölçekli işletmelerin ihtiyacına tam uyan çözümler sunan, her sektöre adapte olabilen Mikro Run sayesinde kullanılmaya-

Mikro Yazılım olarak kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? Ülkemizde ticari yazılım kullanım oranı, maalesef gelişmiş ülkelere oranla çok düşük. Yeni geliştirdiğimiz çözümlerle hali hazırda defter tutarak işletmelerini yönetmeye çalışan firmaların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine, bunun ötesinde işlerini büyütmelerine olanak sunan kolay kullanımlı yazılımlar sunacağız. Önümüzdeki dönemde yeni hizmetler ile çeşitlendireceğimiz e-Dönüşüm markamız e-Mikro hizmetleri ile müşterilerimizin e-Dönüşüm’ün nimetlerinden maksimum ve konforlu bir şekilde yararlanmalarını sağlayarak şirketlerini sağlıklı büyütmelerine katkıda bulunmayı planlıyoruz. Mikro Yazılım olarak önümüzdeki dönemde de küçük ölçekli şirketleri ve KOBİ’leri büyütmeye yönelik stratejimizi, yenilikçi ürün ve çözümler, katma değerli servislerle desteklemeyi planlıyoruz.



BİLİŞİM

KURUMSAL YAZILIM KULLANIMI ARTIYOR Genel olarak şirketler hangi iş süreçlerinde dijitalleşmeye başvuruyorlar? Gelişen teknolojilerin bir sonucu olarak, rekabet gücünü artırmak ve varlığını devam ettireceği yeni iş modelleri geliştirmek, markalar için yenilikten öte bir zorunluluk haline geldi. Dijital dönüşüme gerektiği oranda ve hızda uyum sağlayan firmalar, rekabette bir adım önde yer alıyor. Kurumsal yazılımların Türkiye’deki şirketler tarafından kullanımında, son yıllarda yukarıya doğru ciddi bir ivme olduğunu görüyoruz. BT yatırımlarına her geçen yıl daha fazla kaynak aktarılıyor. Araştırmalara göre, donanımsal ihtiyaçların karşılanması şirketlerin birinci önceliği. Donanımı takiben, BT güvenliği, yedekleme, depolama ve bulut çözümlerinin şirketlerin BT yatırım planlarında yer aldığını görebiliyoruz. Özellikle üretim/imalat (otomotiv, makina, elektronik, dayanıklı tüketim), hizmet (lojistik, dağıtım), inşaat/taahhüt sektörlerinde, ERP sistemlerine olan ilgi ve kullanımda büyük bir artış olduğunu söylemek mümkün. Dijitalleşmek isteyen şirketlere sunduğunuz ürün ve hizmetlerinizden bahseder misiniz? Logo Yazılım olarak, 34 yıldır işletmelerin verimliliğini ve kârlılığını artırmaya yönelik kurumsal yazılımlar geliştiriyor, farklı ölçekteki şirketler için daha esnek ve verimli çalışmalarına ortam hazırlayan iş uygulamaları üretiyoruz. Sahada yanlarında oluyor, verdiğimiz eğitimlerle bilgi birikimlerine katkıda bulunuyor, sorunlarına özel çözümler getirmek için destek oluyoruz. Dijital dönüşüme öncülük eden e-devlet uygulamaları için önemli yatırımlar yapıyor, her türlü mevzuatın fiili hayatta kullanımına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tüm bunların yanı sıra, işletmelerin finansal rekabet avantajı oluşturabilmeleri için katma değerli uygulamalar da geliştiriyoruz. Logo’nun çözüm kümesinde Kurumsal Kaynak Planlama uygulamalarının dışında; Müşteri İlişkileri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi, İş Akış Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi, e-dönüşüm ve İş Analitiği Çözümleri olmak üzere çok sayıda çözüm yer almaktadır. Dijital dönüşümün avantajları neler? İş süreçlerinin ve örgütsel yapının bir sistematiğe oturması, yeni teknolojilere ayak uydurulması, e-dönüşüm gibi çoğu firmayı etkileyen yeni gelişmeler, şirketlerin kurumsal dönüşüme ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Bu dönüşüm verimliliği ve çalışan motivasyonunu artırıyor, şirketleri rekabette bir adım öne ge-

40 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

çiriyor. Dönüşüm sürecinde başrolü, birçok alanda olduğu gibi teknoloji üstleniyor. Dijital dönüşüm, öncelikli olarak operasyonel maliyetin düşmesinde ve verimliliğin artmasında önemli rol oynuyor. Kaynak ve süreçlerin optimize edilmesini de sağlayarak, hem yeni müşteri kazanımı, hem de müşteri bağlılığını artırma konularında şirketlerin yeni stratejiler geliştirmelerine olanak tanıyor. Tüm süreçlerin dijitalleşmesi uçtan uca otomasyonu da beraberinde getirirken sağlanan esnek yapı sayesinde, kurumlar değişen rekabet koşullarına hızla adapte olabiliyor. Şirketler dijitalleşmeye yönelik nasıl yatırımlar yapıyorlar? KOBİ’ler BT yatırımlarına her geçen yıl daha

LOGO YAZILIM KANAL VE SATIŞ OPERASYONLARI İCRA KURULU ÜYESİ AKIN SERTCAN, KURUMSAL YAZILIMLARIN ŞİRKETLER TARAFINDAN KULLANIMININ SON YILLARDA İVME KAZANDIĞINI BELİRTTİ.

fazla kaynak aktarıyor. Araştırmalar, KOBİ’lerin hâlâ donanımsal ihtiyaçların karşılanmasını birinci öncelik olarak ele aldığını gösteriyor. Donanımı takiben, BT güvenliği, yedekleme, depolama ve bulut çözümlerinin KOBİ’lerin yatırım planlarında yer aldığını görebiliyoruz.



BİLİŞİM

“YERLİ TEKNOLOJİ ALTYAPILARI MİLLİ GÜCÜMÜZÜN ANAHTARI OLACAK” Ülkenin yerli ve milli yazılımlarının geliştirilmesine yönelik politikalarını, kendi öz kaynaklarıyla dünya çapında teknolojiler ve kurumsal yazılımlar üreten ödüllü bir ARGE şirketi olarak güçlü bir şekilde desteklediklerini söyleyen Vural, “Yerli teknoloji altyapılarımızın geliştirilmesinin milli gücümüzün anahtarı olacağına inanıyoruz. Bu konuda, stratejik ülke ve şirketlerle teknoloji transferi üretim bölgeleri oluşturulması, ulusal siber güvenlik uygulama ve ekipmanlarının üretilmesi, yerli veri tabanı kurulması, kritik kurumlarda yerli işletim sistemi kullanma zorunluluğunun getirilmesi, tüm ülkede hatta bölgedeki müttefik ülkelerle birlikte geliştirilecek ortak bir iletişim protokolü üzerinden haberleşmenin sağlanması gibi adımlar atılarak milli teknolojilere ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sonuç olarak teknolojiyi takip etmek yetmez, teknoloji üreterek takip edilen pozisyonda da olmalıyız.” dedi. Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji anlayışının güçlendirilmesi için veri saklama, şifreleme, algoritma ve platformlardan bağımsız özel sunucu tasarımları gibi kritik konuların öne çıkması gerektiğini dile getiren Adnan Vural, ödeme altyapılarının tamamen yerli ve aracısız olması, yurt içi harcamaların global kartlarla ilişkilendirilmemesi ve 5G altyapısına uygun devlet destekli içselleştirilmiş donanım ve teknoloji üretimi gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

MİLLİ TEKNOLOJİLER ÜRETMEK ZARURİ BİR İHTİYAÇ Vural, hizmet sundukları e-Dönüşüm uygulamalarının zorunluluk haline gelmesiyle oluşacak büyük veri üzerinden yapay zekâ destekli analitik sayesinde; uzak denetim, şeffaf kurumsal yapılar oluşmasının yanı sıra devlet politikalarının ve sosyoekonomik gelişmelerin mikro-makro devlet hedeflerine etkisini anlık gözlemleme imkânı sağlayacağını ifade etti. Vural, ayrıca yerli ve milli olarak geliştirilen teknolojik altyapıların dijital dönüşümde bağımsızlığı da getireceğini söyleyerek, ‘’Teknolojiyle çevrildiğimiz bu yeni dünya düzeninde tam bağımsızlık için milli teknolojiler üretmek zaruri bir ihtiyaçtır.’’ dedi. Vural sözlerine şu şekilde devam etti: “Digital Planet olarak hiçbir harici blok teknoloji kullanılmadan geliştirdiğimiz teknolojiler ve büyük ölçekli yazılımlar sayesinde büyük verinin güvenli bir şekilde saklanmasını, sıkıştırılmasını ve ulaştırılmasını başarıyla sağlıyoruz. Bu ve benzeri yerli teknolojiler ön yargısız tüm testlerden geçerek, yurtdışı örnekleriyle de kıyaslanarak devlet destekli kullanılmalı. Bu noktada devlet kurumlarının bu çözümleri

42 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

sunan şirketlerimize güvenlik araştırmaları neticesinde şans vermesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu şekilde ülkemizin yerli ve milli teknolojilerini pazarda rekabet edilebilir bir konuma taşıyabiliriz.” Yabancı firmaların Türkiye’ye bilişim yatırımı yapmaları için daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Vural sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de genç, enerjik, eğitimli ve her geçen gün artan bilişim kadroları ve girişimci kitlelerin sayısının oldukça yüksek olduğunu yabancı yatırımcıya anlatmamız gerekiyor. Ayrıca Türkiye’de yapılacak Ar-Ge merkezi yatırımları ile vergi muafiyeti ve teşviklerden yararlanılarak çok daha uygun maliyetli üretim yapabilmenin mümkün olduğunu göstermeliyiz.’’

SON GÜNLERDE YAŞANAN EKONOMİK GELİŞMELERİN YERLİ VE MİLLİ YAZILIMIN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYMASININ ARDINDAN, DIGITAL PLANET KURUCUSU ADNAN VURAL ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU.


BİLİŞİM

DİJİTAL DÖNÜŞÜM İLE İŞ AKIŞINDA MİNİMUM KESİNTİ SAĞLANIYOR paylaşılabilir. Bu kabiliyetler çok fazla avantaj sunacak, hepsini sıralamak mümkün değil ancak birkaç örnek vermek gerekirse mesela müşteriler tedarik zincirinin bütün aşamalarında anlık olarak kendi talebinin ne durumda olduğunu görebilecek. Hatta ürünle ilgili isteklerini dilediği aşamada değiştirebilecek. Aslında Endüstri 4.0 firmanın müşterilerine ürün değil, ürün işlevselliğini hizmet olarak satması anlamına geliyor. Tüm sektörler etkilenecek çünkü bu bir zincir ama ağırlıklı olarak üretim odaklı sanayi kurumları diyebiliriz. EPSON TÜRKİYE MÜŞTERİ HİZMETLERİ MÜDÜRÜ ENGİN HIRAOĞLU, DİJİTAL DÖNÜŞÜME GİREN KURUMLARIN İŞ AKIŞINDA MİNİMUM KESİNTİ VE MEKAN BAĞIMSIZ ÇALIŞABİLME ÖZGÜRLÜĞÜ GİBİ AVANTAJLAR ELDE ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün şu anda neresinde? Türkiye bu dönüşüm için hazır mı? Hızla gelişen dünyamızda hazır olmak diye bir şey yok, ayak uydurmak ve dönüşmek zorundasınız, zira bu kaçınılmaz. Endüstri 4.0, dijital dönüşüm dahilinde birçok yenilikçi teknoloji kabiliyetini barındırıyor. En önemli avantajı şüphesiz üretimde birbirine bağımlı ya da bağımsız tüm nesnelerden gelen her bir verinin toplanması. Bu veriler iyi bir şekilde izlenip analiz edilerek daha verimli yöntemler geliştirilip süreç müşteri ile direk

Büyümek isteyen KOBİ’ler iş süreçlerini dijitalleşme ile nasıl verimli hale getirebilir? Tek bir ürünle birçok işi halledebilmek, maksimum kaliteyi minimum maliyetle sağlamak, uzaktan bağlanabilirlik, görüntüleme teknolojisinde taşınabilirlik ve çoklu paylaşma, pek çok konu var önem arz eden ancak zaman ve maliyet olmak üzere iki ana noktada kesişiyor hepsi. Tüm bu noktalar verimliliği arttırıyor elbette. Epson olarak örneklendirmemiz gerekirse birçok işlevi bir cihazda birleştirme imkanı sunuyoruz. Örneğin, yazıcınızı Wi-Fi direkt moduna getirdiğinizde bir ağa bağlı olmaksızın 4 kullanıcının Wi-Fi erişimine açmış olursunuz. Buluta veya mail adresine tarama yaparak acil dokümanları müşterilerinizle hızla paylaşmanız da mümkün. Peki, dijital dönüşümün KOBİ’lere sağladığı avantajlar neler? İş akışında minimum kesinti ve mekan bağımsız çalışabilme özgürlüğü dijital dönüşümü ve akıllı tek-

nolojileri yerinde kullanan kurumların sağladığı en büyük avantajlardan. “Toplam Sahip Olma Maliyeti” en önemli unsurlardan bir diğeri. İlk alım maliyetine odaklanmak yerine sarf malzemesinden elektrik tüketimine iyi bir ölçüm yapılarak uzun vadede yatırımın dönüşüne bakılmalı. KOBİ’lere yönelik ürün ve hizmetlerinizden bahseder misiniz? KOBİ’lerin dijitalleşmeye yönelik ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. Düşük baskı maliyetli ve çok fonksiyonlu yazıcılar asıl odak noktamız ve A4 boyutlu yazıcı ailemizi bu ihtiyaçlara göre yeniliyoruz. Örneğin, WorkForce Pro WF-C5790DWF artık daha hızlı ve kullanılan mürekkep poşetleri sayesinde daha da verimli. 24 sf/dk tarama kapasiteli ADF’si ile dokümanların elektronik ortama taşınmasında da avantaj sağlıyor. Wi-Fi direct özelliği ile ofiste kolaylıkla kullanıma açılıp, mobil cihazların baskı tarama yapmasına olanak sağlanabilmektedir. KOBİ’ler dijitalleşmeye yönelik nasıl yatırımlar yapmalı? Aslında ana nokta, öncelikle “ihtiyaçların doğru belirlenmesi.” Son derece yüksek kalitede ve harika bir ürün rafta olabilir ancak bu sizin ihtiyacınız değilse, sizin için harika değildir. Daha ucuz veya pahalı ürün tercih etmek yerine doğru kapasiteli ürün tercih edilmeli. Ticari serilerdeki ürünlerin kapasiteleri, fonksiyonları ve toplam sahip olma maliyetleri değerlendirilmeli. Burada ilk satın alma maliyetleri daha ucuz olan tüketici serisi ürünler ile kıyaslama yapılmaması önemli.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 43


Makale

Deniz Gökçe

Dünyanın ilk 20 ülkesi ve Türkiye Dünyanın ilk 20 ülkesine, geçen yılı temel alarak bakıldığında, tüm veriler göz önüne alınırsa, genel incelemede ilk 20 ülkenin durumu aşağıda olduğu gibidir. Zenginlere bakıldığında, ABD 18624 milyar dolarlık GSYİH ile birinci, Euro Bölgesi 11886 milyar dolarla ikinci ve Çin de 11199 milyar dolarla üçüncüdür. Buna karşılık GSYİH sayısında Türkiye 858 milyar dolarla birinci, Hollanda 771 milyar dolarla sondan ikinci İsviçre de 660 milyar dolarla sondan üçüncüdür.

JAPONYA BÜYÜMEDE SONUNCU Ama tabii burada düşünülmelidir ki, sıralamada önemli etki nüfustan gelmektedir. Nüfusa bakılırsa da ABD 326 milyon nüfus, Euro Bölgesi 341 milyon nüfus, Hindistan 1284 milyon nüfus, Çin 1390 milyon nüfus sahibidir. Türkiyenin nüfusu ise, 81 milyonken, Meksika 124, Japonya 127, Rusya 147, Brezilya 208, Endonezya ise 259 milyon kişilik nüfus sahibidir. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla oranına göre büyümeye bakıldığında, Hindistan yüzde 7.70 oranıyla birinci, Türkiye yüzde 7.40 ile ikinci, Çin ise 6.80 ile üçüncüdür. En düşük büyüme oranında ise, Japonya yüzde 1.10 ile yirminci, İngiltere ve Brezilya

44 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

ise 1.20 ile 18’inci, Rusya ve Meksika ise 1.30 ile 16’ıncı durumdadır.

TÜRKİYE YÜZDE 7.40’LA 2. SIRADA Faiz oranına bakıldığında Türkiye 17.75 ile birinci, Meksika 7.75 ile ikinci ve de Rusya 7.25 ile üçüncüdür. Japonya ise en düşük yüzde eksi 0.10 ile 19’uncu ve de İsviçre yüzde eksi 0.75 ile yirmincidir. Enflasyon rakamlarına bakıldığında ise Türkiye yüzde 12.15 ile birinci, Hindistan yüzde 4.87 ile ikinci ve de Meksika ise 4.51 ile üçüncüdür. En düşük enflasyon ise; 0.70 ile Japonya yirminci, İsviçre yüzde 1.00 ile ondokuzuncu ve de İtalya 1.40 ile on sekizincidir. Cari denge işlemlerine bakıldığında ise, GSYİH oranı olarak, cari dengede en yüksek açık yüzde eksi 5.50 ile Türkiye’de, eksi 4.10 ile İngiltere ikinci en büyük açık/GSYİH oranına sahip ve de Avustralya da ise, eksi yüzde 3 cari denge /GSYİH oranıyla üçüncü en kötü durumda. Vatandaşlarımız biraz dikkatli olarak baktıklarında, 2017 yılı verilerini temel alarak, çeşitli ülkelerin ekonomik durumunu komple karşılaştırabilirler!


BİLİŞİM

ÇALIŞANLARIN ALIM GÜCÜNÜ ARTIRAN, İŞVERENLERE MALİYET AVANTAJI

EDENRED’İN KURUMLARA SUNDUĞU

HEDİYE DÜNYASI BÜYÜYOR

SUNAN VE ÜYE İŞLETMELERE EK SATIŞ HACMİ YARATAN ÇÖZÜMLERİ İLE ADINDAN SIKÇA SÖZ ETTİREN EDENRED, HEDİYE KUPONU TICKET COMPLIMENTS ÜYE AĞINI ÜÇ YENİ MARKA İLE ANLAŞARAK GENİŞLETTİĞİNİ DUYURDU.

E

denred Türkiye’nin teşvik ve ödüllendirme çözümü olan Ticket Compliments, doğum günü, bayram, terfi gibi özel günlerde çalışanların motivasyonunu artırmak, performans ödüllendirmesi veya esnek yan haklar kapsamında tercih ediliyor. Kampanya dönemlerinde de geçerli olması avantajıyla da ön plana çıkan Ticket Compliments, kullanıcılar tarafından kendi ihtiyaç ve beğenilerine göre giyimden, ayakkabıya, aksesuardan, teknoloji ürünlerine,

kozmetikten, ev yaşamına kadar birçok kategoride özgürce kullanım imkanı sunuyor. Ayrıca Ticket Compliments ürünlerini tercih eden işverenler farklı markalarla anlaşmak, hediye temin etmek ve dağıtmak gibi operasyonel yüklerden de kurtulmuş oluyor.

TICKET COMPLIMENTS İLE YENİ MARKALAR YENİ DENEYİMLER Elektronikten mobilyaya, mutfak gereçlerinden dekorasyona, kozmetikten mücevherata geniş alışveriş markalarını içeren Ticket Compliments Universal, alışveriş ağına Türkiye’nin yeni eğlence

parkı ViaSea ve Kanyon alışveriş merkezinde yer alan Türkiye’nin yeni elektronik müzik mağazası Hifimyfi’yi ekleyerek müşterilerine yeni eğlence fırsatları sunuyor. Ticket Compliments Fashion, geniş üye ağına 100 yıllık ayakkabı ve deri ürünleri perakendecisi ve Türkiye’nin en büyük markalarından biri olan İNCİ Deri’yi dahil ediyor. Böylelikle tek bir mağazaya bağlı kalmadan ihtiyaca göre alışveriş imkanının yanı sıra; pek çok markada indirim ve kampanya sezonlarında da geçerli olan Ticket Compliments hediye ve alışveriş kuponları 20 markanın 3 bine yakın noktasında seçim özgürlüğü sunuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 45


OTOMOTİV

RENAULT GRUBU TÜRKİYE’YE GÜVENMEYE DEVAM EDİYOR

D

ünya otomotiv endüstrisinin en büyük oyuncularından olan Renault Grubu, geçtiğimiz günlerde OYAK Grubu ile uzun dönem ortaklık sözleşmesini 27 yıl süreyle uzatarak Türkiye’ye olan güvenini bir kez daha teyit etmişti. Renault Grubu ve OYAK Grubu’nun 7 binden fazla kişiyi istihdam eden üretim tesisi Oyak Renault, Bursa’daki fabrikalarında iç ve dış pazar için rekor sayıda otomobil ve motor üretimi ile ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. Ortaklığın satış ve pazarlama faaliyetlerini yürüten şirketi Renault MAİS’in katkılarıyla Türkiye, 2018 yılının ilk yarısında da pazar liderliği ve yüzde 19,4 pay ile global otomotiv pazarında Renault Grubu’nun ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor.

46 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

YAKLAŞIK 50 YILDIR TÜRKİYE’DE OYAK İLE ORTAKLIĞINI SÜRDÜREN RENAULT GRUBU, TÜRK LİRASI’NDA SON DÖNEMDE YAŞANAN DALGALANMADAN DOLAYI PLANLARINDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK OLMAKSIZIN ÜLKEDEKİ ÜRETİM/SATIŞ VE PAZARLAMA FAALİYETLERİNE DEVAM EDECEĞİNİ AÇIKLADI.

“TÜRKİYE’DE YENİ PROJELER GELİŞTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ” Renault Grubu Avrasya Bölgesi Kıdemli Başkan Yardımcısı Nicolas Maure yaptığı açıklamada, “Son dönemde Türkiye’de yaşanan finansal durumu yakından izliyoruz. OYAK Grubu ile yarım asra yakın uyumlu bir ortaklığımız var. Türkiye ekonomisi ve otomotiv pazarının dinamizmine her zaman büyük güven duyduğumuz ülkedeki varlığımızı, ortağımız OYAK ile 27 yıl daha sürdürmek üzere kısa süre önce yeni bir ortaklık sözleşmesi imzaladık. Bu ortaklığın devamı, ülkeye olan güvenimizin en büyük göstergesidir. Türkiye bizim için çok önemli bir ülke. Renault Grubu’nun Türkiye ve Avrupa’daki başarısına katkı sağlayan Bursa’daki Oyak Renault Fabrikaları, kalite ve performans açısından Grup’un en iyi fabrikalarından biridir. Türkiye pazarının lider markası Renault için Türkiye’de yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.


OTOMOTİV

TÜM PEUGEOT BİNEK ÜRÜN GAMI WLTP PROTOKOLÜNE UYUMLU Peugeot marka otomobiller, Eylül 2017 tarihinde üretim programına dahil edilen PureTech ve BlueHDi motorlarda kullanılan gelişmiş teknolojiler sayesinde 1 Eylül 2018 itibariyle devreye alınan yeni WLTP protokolünün öngördüğü NOx ve CO değerlerini karşılıyor. PSA Grubu, 2013 yılında BlueHDi motorlarında devreye alındığı SCR (seçici katalitik redüksiyon) ve PureTech direkt enjeksiyonlu benzinli motorlarda kullanılan GPF (benzinli partikül filtresi) de dahil olmak üzere geniş kapsamlı ve yüksek verimlilik seviyesine sahip emisyon kontrol teknolojilerine uzun zaman önce yatırım yapmaya karar verdi. Açılımı Worldwide Harmonized Light Vehicle Test Prosedure olan yeni WLTP protokolü, Avrupa Birliği’nde satışa sunulan tüm binek otomo-

biller için 1 Eylül 2018 itibariyle zorunlu hale getirildi. WLTP testi; mesafe, ortalama hız, durma süreleri ve sıcaklık da dahil olmak üzere olası gerçek sürüş koşullarına benzeyen gerçekçi araç sürme döngülerine dayanıyor. Bu test prosedürleri müşterilerin kullanım koşullarını daha çok temsil eden ve aracın tam konfigürasyonunu gösteren onaylanmış yakıt tüketimi ve emisyon rakamlarını gösteriyor. Ayrıca test ortamında belirlenen CO, NOx ve partikül emisyonları gerçek sürüş koşullarında doğrulanıyor. Peugeot ayrıca sürücülere “Transport & Environnement” ve “France Nature Environnement” olmak üzere iki STK ile birlikte geliştirilen bir protokol ile modellerinin gerçek sürüş koşullarındaki tüketimine ilişkin tahminler sunmaya ve bunların tutarlılığını bağımsız denetim kuruluşu Bureau Veritas tarafından onaylamaya devam ediyor.

DS AUTOMOBILES, ÜRÜN GAMI WLTP PROTOKOLÜNÜ KARŞILIYOR Tüm DS Automobiles ürün gamı gibi yeni satışa sunulan DS 7 CROSSBACK de zorlu WLTP prosedürlerini karşılıyor. Bu test prosedürlerinin yakıt tüketimi ve CO2 emisyon salınım değerleri gerçek sürüş koşullarına oldukça yakın. DS 7 CROSSBACK modellerinde kullanılan benzinli motorlara yönelik partikül filtresi (GPF) veya dizel motorlardaki seçici katalitik indirgeme (SCR) gibi teknolojik çözümler sayesinde tüm DS Automobiles ürün gamı Euro 6.2 standardına WLTP test protokülü karşılıyor. DS Automobiles CEO’su Yves Bonnefont yapmış olduğu değerlendirmede, “Şirket olarak her zaman müşteri odaklı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Bu nedenle en başından itibaren müşteri kullanım koşullarını en doğru şekilde yansıtan test prosedürlerinin uygulanmasını destekledik ve gelişen teknolojilere paralel olarak yeni protokolleri öngörmeye çalışıyoruz. DS 7 CROSSBACK modelimizle birlikte lanse etmiş olduğumuz ve PureTech benzinli motorumuzda kullanıma sunduğumuz benzin partikül filtresi bunun çok iyi bir örneği. Tüm ürün gamımız Euro 6.2 normunu karşılamak üzere homologe edilmiş durumda.” dedi. İkinci nesil DS modellerinin ilki olan DS 7 CROSSBACK; 345 adet DS Salon ve DS Store olmak üzere son derece geniş kapsamlı bir tanıtım programıyla lanse edildi. Benzersiz bir müşteri deneyimi sunmak üzere hareket eden DS Automobiles satış noktalarının sayısını 2018 yılı sonuna kadar 500’e ulaşacak.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 47


OTOMOTİV

OTOMOTİV İHRACATI AĞUSTOSTA YÜZDE 12 AZALDI OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNİN AĞUSTOS AYI İHRACATI, GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 AZALARAK 1,6 MİLYAR DOLAR OLDU.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün ihracatı ağustos ayında yüzde 12 azalarak 1,6 milyar dolara geriledi. Son olarak 2016 yılının ocak ayında ihracatta düşüş yaşayan endüstrinin Türkiye ihracatından aldığı pay ise yüzde 13 oldu. Ürün grupları bazında bakıldığında, otomotiv yan sanayi ihracatı ağustosta yüzde 13 azalarak 711 milyon dolara geriledi. Binek otomobil ihracatı yüzde 22 azalarak 507 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı yüzde 12 gerileyerek 191 milyon dolar ve otobüs-minibüsmidibüs ihracatı da yüzde 3 artarak 123 milyon dolar olarak gerçekleşti. Otomotiv yan sanayinde en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 20 azaldı. İhracat Fransa’ya yüzde 14, İtalya’ya ve Romanya’ya yüzde 16’şar, ABD’ye yüzde 17, İspanya’ya yüzde 27 oranında düştü. Binek otomobillerde en büyük pazar olan İtalya’ya ihracat

48 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

yüzde 8 artarken, yine önemli pazarlardan Almanya’ya yüzde 17, Birleşik Krallık’a yüzde 19, Fransa’ya yüzde 27, Slovenya’ya yüzde 19, ABD’ye de yüzde 61 düşüş oldu.

AFRİKA ÜLKELERİNE İHRACAT YÜZDE 32 ARTTI Ülke bazında bakıldığında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat ağustosta yüzde 12 azalarak 292 milyon dolara indi. Almanya’ya ihracatın gerilemesinde, binek otomobiller ihracatının yüzde 17, yan sanayi ihracatının yüzde 20 gerilemesi etkili oldu. Fransa’ya ihracat yüzde 9 azalarak 144 milyon dolara, Birleşik Krallık’a

yüzde 20 azalarak 129 milyon dolara geriledi. İtalya’ya ihracat yüzde 11, ABD’ye yüzde 18, Belçika’ya yüzde 29, Hollanda’ya yüzde 35 düştü, Polonya’ya yüzde 17, Rusya’ya yüzde 34, Fas’a yüzde 39 arttı. İtalya’ya ihracatın azalmasında eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 34, yan sanayi ihracatının yüzde 16, Birleşik Krallık’a binek otomobiller ihracatının yüzde 19, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 28 azalması etkili oldu. Polonya’ya yönelik artışta ise çekiciler ihracatında yaşanan çok yüksek oranlı artış etkili oldu. Ülke grubu bazında, en büyük pazar olan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat, ağustosta yüzde 15 azalarak 1 milyar 143 milyon dolara geriledi. AB ülkeleri, otomotiv ihracatından yüzde 71 pay aldı. Alternatif pazarlar arasındaki Afrika ülkelerine ihracat yüzde 32 artarken, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’ne ise yüzde 18 düşüş yaşandı.

BAYRAM TATİLİ, DÜŞÜŞTEKİ TEMEL ETKEN OLDU OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, otomotiv endüstrisi ihracatının ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artışla 20 milyar 808 milyon dolara ulaştığını ve Türkiye ihracatında ilk sırada yer aldığını belirtti. Sektörün ağustos ayında yüzde 12’lik düşüş yaşamasına rağmen ülke ihracatında ilk sıradaki yerini koruduğuna dikkati çeken Çelik, “Bayram tatili nedeniyle dört iş günü kaybedilmesi, ihracatın geçen yılın ağustos ayına göre düşüşündeki temel etken oldu.” ifadesini kullandı.


OTOMOTİV

PIRELLI, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YOL GÜVENLİĞİ FONU’NA KATILDI Pirelli, Birleşmiş Milletler Yol Güvenliği Fonu’na katılarak fona dahil olan ilk lastik şirketi oldu. Pirelli, aynı zamanda Sürdürülebilirlik ve Risk Yönetimi Üst Yöneticisi Filippo Bettini ile Danışma Kurulu’nda da yer alıyor. Pirelli, Connesso ve Cyber Car ile de iki yüksek teknolojili akıllı lastik ürününü güvenlik karmasına dahil ediyor.

İ

talyan lastik üreticisi Pirelli, Birleşmiş Milletler’in Yol Güvenliği Fonu’na katıldığını duyurdu. Pirelli, fona katılan ilk lastik şirketi olmanın yanı sıra 2018-2019 yılları için 600 bin Dolar katkıda bulunmayı taahhüt ederek fonun küresel yol güvenliğinde önemli etki çabalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Lider lastik üreticisi Pirelli, özellikle yenilikçi teknolojilerin uygulanmasıyla sürüş güvenliğini artırmayı hedefliyor. Böylece, şirket kendi misyonunun doğal bir tamamlayıcısı olarak Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi kapsamında kazalarda meydana gelen ölümleri 2020 yılı itibarıyla yarıya indirmeye katkıda bulunuyor. Pirelli Başkan Yardımcısı ve CEO’su Marco Tronchetti Provera konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Pirelli olarak, Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulan Küresel Yol Güvenliği Fonu’nu desteklemekten memnuniyet duyuyoruz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Yol Güvenliği Özel Temsilcisi Jean Todt tarafından böyle bir fırsat sunulduğunda hemen katılma kararı verdik. Yol güvenliği, Pirelli’nin en önem verdiği konuların başında geliyor. Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) ve diğer uluslararası kurumlarla uzun zamandır iş birliği içinde çalışıyor ve pek çok ülkede bu konuda somut projeleri destekliyoruz. Ürünlerimizin teknolojik inovasyonuna ciddi bir yatırım yapıyoruz. Bunun bir örneği olan ve bir süre önce lanse ettiğimiz akıllı lastikler, hem lastiğin durumunu izlemeyi sağlıyor hem de optimal performansı ve güvenliği garanti ediyor.” Pirelli Sürdürülebilirlik ve Risk Yönetimi Üst Yöneticisi Filippo Bettini ise “Ürünlerimiz, aracın yolla temas eden tek parçası olduğu için tüm güvenlik sistemlerinin de temelini teşkil ediyor. Tarihimiz boyunca lastik güvenliğinin sürekli geliştirilmesine odaklandık.

Şimdi de daha fazla izleme ve ekosistemle iletişim kabiliyeti getiren akıllı lastikler alanına adım atıyoruz. Bununla birlikte, bireysel çabalar her ne kadar çok önemli olsa dahi devlet kurumlarıyla, derneklerle, savunucu gruplarıyla işbirliği yapmanın dünya çapında yol kazalarının sayısını ciddi oranda düşürmekte kilit bir rolü olduğu açıkça görülüyor,” diye belirtti.

PİRELLİ AKILLI TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNİ GÜVENLİK KARMASINA DAHİL EDİYOR Pirelli, Connesso ve Cyber Car olmak üzere iki yüksek teknolojili akıllı lastik ürünü ile lastikleri izlemeyi ve bilgi doğruluğunu yeni bir seviyeye taşıyor ve optimum lastik performansı da sağlıyor. Her iki ürün, lastik basıncı, ısısı ve aşınması gibi bilgileri gerçek zamanlı izleyen sensörlerin entegre edildiği lastikleri esas alıyor. Connesso, özel bir uygulama aracılığıyla sürücünün akıllı telefonuna bilgi gönderirken Cyber Car söz konusu olduğunda bilgiler doğrudan otomobilin elektronik sistemlerine iletiliyor. Uygulama, toplanan verilerin sürücü destek sistemleriyle doğrudan etkileşim kurmasını, böylece otomobilin işleviyle ilgili önemli bilgilerini ileterek performansı geliştirip sürüşün daha güvenli olmasını sağlıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 49


TURİZM

OTEL YÖNETİCİLERİNDEN

BAKAN ERSOY’A ZİYARET

PROFESYONEL OTEL YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ (POYD) ÜYELERİ, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY’U ZİYARET ETTİLER. TOPLANTIDA POYD ÜYELERİ VE KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET ERSOY’UN YANI SIRA KÜLTÜR VE TURİZM BAKAN YARDIMCISI NADİR ALPASLAN DA YER ALDI. POYD, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret ederek turizmde tanıtımı, sektörel profesyonelleşmeyi, sektörün sorunları ve çözümleri konularında kapsamlı bir bilgi alışverişinde bulundu. POYD üyeleri ziyaretteki konuşmalarında, “ Sektörden birinin bakanlık görevine getirilmesi sektörümüzü mutlu etti ve sektörümüzü umutlandırdı” dedi.

TURİZMDE OLUMLU GELİŞMELER YAŞANACAK Turizm ile aynı dili konuşan bir bakan ile çalışacak olmanın kendilerini gururlandırdığını ifade eden POYD üyeleri, önümüzdeki süreçte inandıklarını ifade ettiler. Turizm sorunlarının ve çözüm önerilerinin de ele alındığı ziyarete POYD üyeleri, Türkiye ve Antalya turizmine ilişkin düşüncelerini Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’a aktardılar.

50 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

SEKTÖRÜN TÜM AKTÖRLERİ PROFESYONELLEŞMELİ Ziyarette POYD üyeleri, turizm sektöründeki profesyonelleşme konusundaki görüşlerini Sayın Bakan Ersoy’la paylaştılar. Turizm sektörünün gelişmesinde insan kaynağının önemli bir faktör olduğuna dikkat çeken üyeler, yatırımcının, yöneticinin ve personelin profesyonelleşmesi gerektiğini vurguladılar.

TURİZM TÜRKİYE İÇİN ÖNCELİKLİ SEKTÖR OLACAK POYD üyeleri ile bir araya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, 2016 yılında yaşanan krizle birlikte turizmin ülke için öneminin herkes tarafından daha net anlaşıldığını belirterek turizm sektörünün öncelikli sektörler arasında yer alacağını ifade etti. Son olarak bakanlığın gelecek planlamaları hakkında Bakan Ersoy’a fikirlerini bildiren üyeler, önümüzdeki sürecin parlak olacağına inandıklarını söylediler.



TURİZM

argos in Cappadocia özel konseptiyle toplantıları keyifli hale getiriyor Özel konseptiyle etkinlik ve toplantı için gelen gruplara bir deneyim yaşattıklarını ifade eden argos in Cappadocia Otel Genel Müdürü Canan Kutlu, otellerinin özellikle üst düzey toplantı grupları tarafından tercih edildiğini söylüyor.

Çoğu toplantı organizasyonları otellerde gerçekleştiriliyor. Bu durum sizin oteliniz içinde geçerli mi? “İçinden köy geçen otel” olarak tanımladığımız argos in Cappadocia klasik bir turizm mekanı olmanın ötesinde, konseptindeki manastır, yeraltı tünelleri ve mahzen gibi özel bölümleriyle etkinlik ve toplantı amacıyla gelen gruplara bütünlüklü bir deneyim yaşatıyor. Bünyesinde bulunan 1500 yıllık manastır yerleşkesi Bezirhane, bir zamanlar kervansaray olarak kullanılan, keşişlerin ve rahiplerin barındığı, İpek Yolu üzerinde deve kervanlarının konakladığı, beziryağının üretildiği bir mekan. Bu tarihi yapı, olağanüstü akustiği ve iki dev kubbesiyle alışılmışın dışında konseptlerle gerçekleştirilen top-

52 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

lantı, davet ve düğünlere, konser ve performanslara ev sahipliği yapıyor. Bu kadar çok tarihi doku ve mekanı içinde barındırması sebebiyle bölgenin toplantılar ve özel etkinlikler için tercih edilen en lüks oteli olarak, butik ve üst düzey toplantı gruplarını otelimizde sık sık ağırlıyoruz. Otelimiz özellikle üst düzey toplantı grupları tarafından ilk sırada tercih ediliyor. Toplantı grupları için özel konaklama, toplantı yemek paketleri, şarap tadımı, otel turu özel partiler ve kokteyller düzenliyoruz. Grubun isteklerine göre paket içeriğinde değişiklikler yapabiliyoruz. Konferans salonu ve fuaye alanınız hakkında bilgi verebilir misiniz? argos in Cappadocia, restorasyonlar yoluyla Uçhisar ve bölgeye kazandırdığı yeni tarihi mekan, müze salon, zemininde tarihi bezirhanenin toprak altında kaldığı için yüzyıllardır çok iyi korunmuş değirmen yataklarını ve katır kanallarını sergiliyor. Muhtemelen Osmanlı dönemine ait bir endüstri yapısının zemin detaylarını yansıtan kaya oyma detaylar, keten tohumundan bezir yağı üretilen bir üretim atölyesinin izlerini gözler önüne seriyor. Müze salon için maksimum kişi kapasitemiz toplantılarda 80, kokteyl-

ler için 110 kişiliktir. Bunun yanında 1500 yıllık eski bir manastır kilisesi olan Bezirhane de yine toplantılarda 85, kokteyl ve partilerde 120 kişilik kapasitesiyle özel organizasyonlarda misafirlere tarihi bir yolculuk yaptırıyor. İş toplantıları ya da görüşmeleri için otelinizi tercih eden müşterilerinize sunmuş olduğunuz imkan ve ayrıcalıklara yönelik bilgiler verebilir misiniz? Konaklamanın yanı sıra kültür ve sanat faaliyetlerine önem veriyoruz. Tarihi mekânlarımız konserlere, sergilere, film gösterimlerine vb. etkinliklere ev sahipliği yapıyor. İş toplantısı için otelimizi tercih eden misafirlerimiz bu etkinliklerimize katılıp günün yorgunluğunu geride bırakabilirler. Ayrıca otelin kendi üzüm bağlarında sezona göre bağ bozumu ve şarap tadımı, otelin organik bahçelerine gezinti, dolunay yürüyüşleri, balon ve bölge turları gibi ayrıcalıklı hizmetler sunuyoruz. Şarap tadımlarımızı grubun büyüklüğüne göre otelimizin sınırları içerisinde bulunan 1200 yıllık Şapel’de veya Türkiye’nin en zengin kavlarından biri olan Seki mahzeninde organize ediyoruz.


TURİZM

EN VERİMLİ TOPLANTILAR WISH MORE HOTEL’DE YAPILIYOR

İstanbul’un merkezindeki konumu ve sunduğu imkanlarla iş dünyasının tercihi olan Wish More Hotel Istanbul, bugüne kadar binlerce iş insanının seyahatini daha kolay ve keyifli hale getirdi. Son teknolojiyle donatılmış salonlarda toplantılar daha rahat ve verimli yapılıyor. Fitness&SPA merkezi sayesinde misafirler, toplantı dışı zamanlarda rahatlayıp dinlenebiliyor.

2016 yılında Bayrampaşa’da açılan Wish More Hotel Istanbul, iş dünyasının tüm ihtiyaçlarını en son teknolojiyle karşılıyor. Wish More Hotel Istanbul, toplantı ve seminerlerini gerçekleştirmek isteyen firma, dernek, oda ve benzeri kurumlar için, farklı toplantı odası ve salon seçenekleriyle hizmet veriyor. Bugüne kadar otelde kalan 147 bin misafirin yüzde 60’ı iş amaçlı konaklarken yapılan etkinlik ve organizasyonların yüzde 80’i iş dünyasına yönelikti. Wish More Otel İstanbul’u en çok tercih edenler ise tekstil sektörü çalışanları ve makinacılar oldu.

GENİŞ VE FERAH TOPLANTI SALONLARI Otelde yeni teknolojik donanımlar sunan, 3’ü gün ışığı alan 10 toplantı odası bulunuyor. 254 metrekare genişliğinde, gerektiğinde ikiye bölünebilen konferans salonu 290 kişiye kadar katılımcıyı ağırlayabiliyor. 150 metrekare genişliğindeki fuayesi, konferans katılımcılarının networking görüşmeleri veya sohbetlerini konforlu ve rahat bir şekilde yapmalarına imkan tanıyor. 440 metrekare genişliğindeki balo salonu ise, 6,4 metrelik tavan yüksekliği ve kolonsuz tasarımıyla, ferah ve geniş bir ortam sunuyor.

500 davetlinin aynı anda ağırlanabildiği bu alan, şirket kutlamaları, ürün lansmanları ve bayi toplantıları için modern bir seçenek oluyor. 640 metrekare büyüklükteki açık hava etkinlik alanı ise, kokteyl düzeninde 700 kişiye kadar çıkabilen davetlere ev sahipliği yapıyor.

STRES ATMAK VE RAHATLAMAK İÇİN SPA MERKEZİ Bunlar dışında 2 bin metrekare alana kurulu Fitness&SPA merkezi, Türk ve dünya lezzetlerini sunan konsept restoranı ve ev sahipliği yaptığı EspressoLab sayesinde iş insanları, toplantılar dışında kalan zamanlarında dinlenip rahatlayarak geçirebiliyor.

HER YERE KOLAY ULAŞIM Wish More Hotel Istanbul, merkezi lokasyonu sayesinde hem İstanbul’u iş amacıyla ziyaret eden profesyonellere hem de etkinliklerini gerçekleştirecek şık bir lokasyon arayan firmalara hitap ediyor. Metro istasyonuna yürüme mesafesinde bulunan otelden, Atatürk Havalimanı, CNREXPO ve İstanbul Fuar Merkezi gibi noktalara, Maslak ve Şişli gibi iş merkezlerine, Taksim ve Tarihi Yarımada gibi kentin sembol bölgelerine 20 dakikada rahatça ulaşım sağlanabiliyor. Bayrampaşa Otobüs Terminali’ne bir kilometre uzaklıkta olan otelin yanı başında ise, şehrin en büyük eğlence ve alışveriş merkezlerinden Forum İstanbul yer alıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 53




TURİZM

RADISSON BLU HOTEL & SPA İSTANBUL TUZLA’DA TOPLANTILARINIZ HEM KONFORLU HEM KALİTELİ Radisson Blu Hotel & Spa İstanbul Tuzla Toplantı ve Etkinlikler Satış Müdürü Pınar Aydın, misafirlerin toplantı sırasında hem konforunu sağlayarak hem de onlar için bu zamanı daha kaliteli hale getirerek memnuniyetlerini en üst düzeye çıkardıklarını söylüyor. Çoğu kongre ve toplantı otellerde gerçekleştiriliyor. Sizce bunun sebebi nedir? İş amacıyla seyahat eden konukların en önemli beklentisi hızlı ve çözüm odaklı servis almaktır. Otelin lokasyonu, toplantı salonları ve restoranlarının kalitesi, hızlı internet bağlantısının olması diğer başlıca taleplerin içinde sayılabilir. Yıllar içinde insanların yaşam standartlarındaki yükseliş, teknolojinin de gelişmesi ile birlikte misafirlerin otellerden beklentilerini de değiştirdi. Oteller gelişen teknolojiye uyum sağladığı ve hizmet kalitesini daha ileriye taşıdı. Böylelikle misafirler de doğrudan her şeyi bir arada sunabilen ve kendilerine kolaylıklar sağlayan, konaklama ve farklı toplantı seçenekleri sebebiyle oteller üzerinde yoğunlaşıyor. Siz kongre ve toplantı için gelenlere nasıl bir paket sunuyorsunuz? Otelimiz iş seyahatleri ve toplantıları için sıklıkla tercih ediliyor. Havaalanına olan yakınlığımız lokasyon olarak tercih sebeplerinden birisi. Markamızın sunmuş olduğu “Yes I Can!” felsefesi ve yüzde 100 misafir memnuniyeti politikası her geçen gün artan tercih sebeplerinden bir diğeri. Profesyonel ekiplerimiz ile misafirlerimizin tüm beklentilerini karşılıyoruz. Lezzetli ve sağlıklı atıştırmalıklardan oluşan kahve molaları, set menü, açık büfe öğle yemeği, gala yemeği seçenekleri ve aktivitelere özel seçenekler sunuyoruz. Ücretsiz barkovizyon, perde, ses siste-

mi, mikrofon ve yüksek hızlı kablosuz internet hizmetinden oluşan toplantı paketlerimiz ile iş amaçlı olarak otelimizi tercih eden misafirlerimizi en güzel şekilde ağırlıyoruz. Konferans salonu ve fuaye alanınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla olarak 3 bin 300 metrekare alan ve iki ayrı kat üzerine kurulu toplantı odaları ile gerçek bir toplantı oteli olarak servis veriyoruz. Otelimiz yaz aylarında havuz başı etkinlikleri için de oldukça ideal. Ferah toplantı odalarında; son teknoloji ile donatılmış ekipmanlar, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı,

modern havalandırma ve aydınlatma sistemleri sunuyoruz. Fuaye alanlarımız gün ışığı almakla birlikte, her toplantı salonunun fuaye alanında kendilerine ait terasları yer alıyor. Ayrıca balo salonumuzun araç girişi özelliği bulunması sebebiyle otomotiv sektörlerine hitap ediyor ve büyük araç lansmanlarına ev sahipliği yapıyoruz. Özellikle yaz aylarında yapılan toplantılar için bin metrekarelik yeşil bir alanımız bulunmaktadır. Bu alanda takım aktiviteleri, barbekü partileri ve özel etkinlikler rahatlıkla yapılmaktadır. Tüm bunlara ek olarak tüm katılımcılarımız için ücretsiz otopark, vestiyer ve vale hizmeti sunmaktayız.

İş toplantıları ya da görüşmeleri için otelinizi tercih eden müşterilerinize sunmuş olduğunuz imkan ve ayrıcalıklara yönelik bilgiler verebilir misiniz? Otelimizde gerçekleşmesi planlanan toplantıların içeriklerini öğrenip; toplantıya uygun teknik detaylar, salon konforu, kaliteli yiyecek ve içecek hizmetlerimiz ile ilgili misafirlerimize çeşitli önerilerde bulunuyoruz. Bizlerin en büyük amacı misafirlerin toplantı sırasında hem konforunu sağlamak hem de onlar için bu zamanı daha kaliteli hali getirerek memnuniyetlerini en üst düzeye çıkarmaktır. Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla olarak her geçen gün misafir beklentilerinin üzerine çıkmayı başararak misafir sadakatini en iyi şekilde sağlamaya devam ediyoruz.

56 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



BELEDİYELER

ERDEMLİ BELEDİYESİ İLKLERE İMZA ATIYOR

“NEREDE İNSAN, ORADA ERDEMLİ

BELEDİYESİ” İLKESİNE SADIK KALARAK

HİZMET VERDİKLERİNİ BELİRTEN MERSİN

ERDEMLİ BELEDİYE

BAŞKANI MÜKERREM TOLLU, ERDEMLİ’DE

İLKLERİ YAŞATMAYA DEVAM EDİYOR.

ERDEMLİ’NİN YÜZ AKI: SAHİL BANDI

SANATIN BAŞKENTİ ERDEMLİ

Erdemli Belediyesi’nin yaptığı 3,5 kilometrelik sahil bandı projesi ile sahiller hem yeşile hem de kent merkezi vatandaşların nefes alacağı bir ortak alana kavuştu. Erdemli, 3,5 kilometrelik sahil düzenlemesi ve 40 bin kişilik Dr. Devlet Bahçeli Meydanı ve park düzenlemesi ile yemyeşil görünüme kavuşurken, kentin yaşlıları, gençleri ve çocukları için vazgeçilmez bir yer oldu. Sahil Bandında, 24 saat dev Türk bayrağının dalgalandığı Atatürk Büstü önünde sahilde oluşturulan Dr. Devlet Bahçeli Meydanı ise görenlerin beğenisini kazanıyor. Güçlü ışıklandırması ile gece ışıl ışıl olan sahil bandı Erdemlilerin uğrak yeri oldu. Sahil Bandında; 40 bin kişilik Dr. Devlet Bahçeli Meydanı, Yörük çadırları, eğlence merkezleri, açık hava sinema, tiyatro alanı, spor alanları, yeşil alanlar, dinlence alanları, yürüyüş ve spor parkurları, doğal fotoğraf stüdyosu, park ve oyun alanları yer alıyor.

Erdemli Belediyesi kent tarihinde ilk defa Şehir Tiyatrosunu kurarak Erdemli’yi sanatla buluşturdu. Amatör bir yapıda kurdukları şehir tiyatrosunun Erdemli’nin adını ulusal ve uluslararası alanda duyurduğunu belirten Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, Belediye olarak her zaman sanatın ve sanatçının yanında olacaklarını söyledi. Erdemli’yi sanat şehri yapma konusunda son derece iddialı olduklarının altını çizen Başkan Tollu, “Kentin ilk şehir tiyatrosunu kurarak Erdemli’nin sanat özlemi dindirdik. Erdemli’yi sanatla buluşturduk. Şehir Tiyatromuzun sahneye koyduğu oyunlarla farkındalık oluşturduk. Erdemli’mize tiyatroyu sevdirdik. Sanatsal ve kültürel etkinliklerle birlikte resim, Hacivat Karagöz, çocuk korosu, yazarlık okulu, çağdaş halk dansları gibi kurslar da açarak halkımıza bu hizmeti verdik. Şehrin ilk şehir tiyatrosunu sizlerle birlikte kurduk. Turnelere çıktık. Erdemli’mizi başarı ve

58 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


BELEDİYELER

gururla temsil ettik. Sanatçılarımıza her anlamda destek olduk. Farklı şehirlerde sahnelediğimiz oyunlarla ilçemizi başarıyla temsil ettik ve ödüllerle buluşturduk.’’ dedi.

KÜLTÜR VE SANATLA YÜKSELEN BİR ŞEHİR Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, Erdemli’nin kültür ve sanatta da marka bir şehir olma yolunda hızla ilerlediğine işaret ederek, ‘’Bir şehrin gelişmişlik kriterlerini

gösteren en önemli temel unsurlardan birisi de kültür ve sanattır. Bu bakımdan kültür ve sanatı çok önemsiyoruz. Açtığımız ve etkin olarak gösteriler yaptığımız sanat kurslarımız sayesinde halkımız gönüllü olarak ilçenin hayatına katkı sunuyor. Şehir Tiyatrosu, Çağdaş Halk Dansları Topluluğu, Çocuk Korosu, Fotoğraf Kulübü, Hacivat-Karagöz Atölyesi, Sinema Atölyesi, Yazarlık Okulu, Resim Atölyesi, Çağdaş Türk Müziği Toplulu-

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 59


BELEDİYELER

FESTİVALLER YIL BOYU DEVAM EDECEK

ğu kurslarımız yaptığımız kültürel ve sanatsal faaliyetlerle şehrimizi bu alanda daha ileriye taşıyoruz.’’ diye konuştu.

Kortej yürüyüşü ile başlayan festivalin final gecesinde Erdemli Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun oyunu ile son buldu. Festivale usta tiyatrocular katılırken, atölye ve söyleşileri ile eğitimler verildi. Ayrıca Ahu Türkpençe ve Orçun İynemli gibi tanınmış tiyatro ve sinema sanatçılarının da festivalde yer aldığı belirtildi. Festivalin son gününde ‘Patates’ oyunu sonrasında plaket törenine katılan Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu yaptığı açıklamada, kültür ve sanat alanında Mersin’de şu ana kadar gerçekleştirilememiş olan bu festivalin 2 bin yıl sonra Erdemli Belediyesi vesilesiyle yapıldığını ve imkansız görünen her faaliyetinde gerçekleştirileceğini söyledi. Sanatın ve tarihin harmanlandığı festivalle halkın kendi tarihi ile bütünleşmesinin yanı sıra ulusal boyutta bir adım attıklarını kaydeden Başkan Tollu, festivallerin yıl boyunca devam edeceğini beyan etti.

AYAŞ ANTİK TİYATRO FESTİVALİ’NE MUHTEŞEM FİNAL

ERDEMLİLİ KADINLAR DANIŞMA MERKEZİ İLE DAHA GÜÇLÜ

Erdemli ilçesinde sanatseverler 3-8 Ağustos tarihlerinde Roma Dönemi’nden kalma önemli eser olan 2000 yıllık Ayaş Antik Kenti’nde buluştu. 2000 yıl sonra perdelerini yeniden açan antik tiyatro, sanata gönül vermiş yüzlerce konuğu ağırlarken, usta tiyatrocuların atölyeleri ve söyleşilerine ise ülkenin dört bir yanından gelen tiyatrocu konuklar katıldı. Yerel hakkın da son derece büyük bir katılım gösterdiği festivalde ülkenin her yerinden gelen tiyatrocular ilk olmasına rağmen son derece başarılı bir festival geçirdiklerini ve her sene tekrar edilmesi gerektiğini dile getirdiler. Çok güzel bir organizasyon olduğunu kaydeden tiyatrocular, ev sahipliği için Erdemli Belediyesi’ne teşekkür ettiler. Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, Ayaş Antik Kent Kazı Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Asena Kızılarslanoğlu, Mersin Müze Müdürü Songül Ceylan, Mersin İl Kültür ve Turizm Müdürü Turabi Aktürk’e ve tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. Kültür Bakanlığı ve Mersin Tiyatrolar Derneği’ne de teşekkür eden Başkan Tollu, bundan sonra her sene bu aylarda, tiyatro festivalinin kapılarını tiyatrocu dostlarına açacağını müjdeledi.

Erdemli Belediyesi ‘Kadın Danışma Merkezi’ projesi ile Erdemli’de bir ilke daha imza attı. Belediye Başkanı Mükerrem Tollu’nun girişimleriyle oluşturulan Kadın Danışma Merkezinde; her türlü şiddete maruz kalmış veya kalma riski taşıyan kadınlara Kültür Merkezi’nde 2.katta danışma merkezinde ücretsiz olarak uzman doktorlar eşliğinde psikolojik danışma hizmeti veriyor.

60 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


BELEDİYELER

SAĞLIKLI AİLE İÇİ ETKİN İLETİŞİM Kadın Danışma Merkezi’nin hizmete girmesiyle Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, sorunları olan kadınların bundan böyle başvuracakları bir merkeze kavuştuğunu söyledi. Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Merkezimizde Uzman doktorlarımız ve 3 psikoloğumuz konferanslar ve danışmanlık aracılığıyla gerek kurslarımıza gelen gerekse okullarda veli konumunda olan kadınlara yasal hakları ve sağlıklı aile içi etkin iletişim konularında kitlesel eğitimler vermektedir.” diye konuştu.

“İNSANIN OLDUĞU HER YERDE VARIZ” Büyükşehir yasasıyla genişleyen sınırlardan sonra çok daha fazla hizmet ettiklerini ve bu anlamda daha güçlü çalıştıklarını kaydeden Başkan Tollu, “İnsanın olduğu her yere gidiyoruz, hizmet ediyoruz ve insanımızı mutlu ediyoruz. Limon çiçeği ekiplerimiz şehrin dört bir yanında devletin hizmetini vatandaşa yansıtıyor. Engelli, yaşlı, ihtiyaç sahibi her vatandaşımızın emrinde, onlara hizmet ediyoruz. Evlerini temizliyoruz, saç ve sakal tıraşı gibi kişisel bakımlarını yapıyoruz, ihtiyaçlarını karşılıyoruz, onların engelsiz taksi uygulamamız ile günlük işlerini yerine getiriyoruz, kısacası onları mutlu ediyoruz. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bu proje içimize sinen en büyük projelerimizden birisidir. O yüzden ‘Bir İnsanlık Projesi’ diyoruz. İnsana dokunuyoruz. İlkemiz; ‘Milleti yaşat ki; devlet yaşasın’ ilkesidir.” dedi.

LİMON ÇİÇEĞİ: BİR İNSANLIK PROJESİ Erdemli’de hayata geçirilen ve vatandaşlar tarafından da övgü ile bahsedilen Erdemli Belediyesi Limon Çiçeği projesine bağlı ekipler, kentin her noktasında ihtiyaç sahibi ailelere ulaşıyor. Kış aylarında ihtiyaç sahibi ailelere soba ve gıda yardımında bulunan ekiplerin bir taraftan da ihtiyaç sahibi aileleri tespit çalışmalarını sürdürdüğü kaydedildi. Ayrıca yine ihtiyaç sahibi vatandaşların ev ve tıraş gibi kişisel temizlik ihtiyaçlarını da karşılayan Limon Çiçeği ekiplerinin başarısı, ilçe dışına taşmış durumda. Erdemli’nin her noktasında, insanın olduğu her yerde hizmet etmenin haklı gururunu yaşadıklarını dile getiren Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu da konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamada, nerede insan, orada Erdemli Belediyesi ilkesine sadık kalarak hizmet ettiklerini vurguladı. Limon Çiçeği projesinin de bu hizmetlerden bir tanesi olduğunu belirten Belediye Başkanı Tollu, Limon Çiçeğini bir insanlık projesi olarak hayata geçirdiklerinin altını çizdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 61


BELEDİYELER

BİLECİK BELEDİYESİNDEN GÜZEL BİR PROJE DAHA:

‘’ESKİLER GERİ DÖNSÜN’’ BİLECİK BELEDİYESİ TARAFINDAN HAYATA GEÇİRİLEN ‘ESKİLER GERİ DÖNSÜN PROJESİ’ KAPSAMINDA ŞEHRİN BİRÇOK NOKTASINA KURULACAK OLAN ELBİSE KUMBARALARI İLE GİYİLMEYEN GİYSİLER YENİ SAHİPLERİNE ULAŞIRKEN, KULLANILMAYACAK KADAR ESKİ OLAN ELBİSELER DE GERİ DÖNÜŞÜM İŞLEMİNE TABİ TUTULACAK VE YERİNE YERİ ELBİSELER ALINIP İHTİYAÇ SAHİPLERİNE VERİLECEK.

B

ilecik Belediyesi Kültür Sitesi bahçesinde düzenlenen programda; Bilecik Belediyesi tarafından uygulamaya konulan kıyafet kumbaralarının tanıtımı yapıldı. Proje hakkında bilgi veren firma yetkilisi Ali Öztürk, “Bilecik olarak yeni bir atılım ve yeni bir proje ile buraya geldik. Geri dönüşümde yeni bir proje bu. Kullanmadığımız giysi, ayakkabı ve çantaları kumbaralara atıyoruz. Bunlar ayrıştırma yapılıp iyilerle, kötüler ayrıldıktan

62 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

sonra tekrardan iyiler belediyelere teslim ediliyor. Belediyenin sevgi mağazaları ve temizlik işlerine teslim ediliyor. Daha sonra ihtiyaç sahiplerine dağıtımı yapılıyor.” dedi.

ŞEHRİN 20 NOKTASINDA KIYAFET KUMBARALARI OLACAK Şehrin yirmi noktasında kıyafet kumbaralarının olacağını vurgulayan Belediye Başkanı Nihat Can, ‘’Şu an 10 tane noktamız olacak ama biz bunu 20 noktaya çıkarıp tüm mahallelerimize koyacağız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın başlattığı ‘Sıfır Atık Projesi’ne destek olarak bu projede önemli bir yol kat edilmesini sağlamak bizim amacımız.” şeklinde konuştu. Milletvekilimiz Selim Yağcı da getirilecek elbise ve giysilerin temiz olması gerektiğini vurgulayarak, ‘’Ben buradan Bilecikli hemşehrilerime sesleniyorum. Bu kumbaraya kıyafet atacak hemşehrilerimiz, gerçekten birilerinin kullanacağını düşünerek daha derli toplu getirirlerse iyi olur. Biz bunu 2004-2009 arasında yaptık. Bir müddet sonra insanlar kendi evlerinde dahi tutamayacakları çok kirli, berbat ve pis eşyaları da getiriyorlar. O da temiz atılan diğer eşyalara zarar veriyor. Onun için

titizlikle davranıp dikkatli getirilmesi iyi olur.” dedi. Konuşmaların ardından, Milletvekili Selim Yağcı, Belediye Başkanı Nihat Can, AK Parti Bilecik İl Başkan Vekili Haşim Balcı, Firma Yetkilisi Ali Öztürk, belediye birim müdürleri ve vatandaşların katıldığı programda eski elbiseler kıyafet kumbarasına atıldı.

“İHTİYAÇ SAHİPLERİNE DAĞITACAĞIZ’’ Belediye Başkanı Nihat Can, proje hakkında verdiği bilgide Bilecik Belediyesi olarak güzel bir sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını belirterek, “Kullanılmayan elbiselerimizi burada değerlendirerek, ayrıştırarak tekrar geri dönüştürme babında faydalanıyoruz. Ama bunun yanında da kullanılmayacakları da tekrardan ham madde vaziyetinde geri dönüşüme katmak üzere gönderiyoruz. Tabii ki sağlam olanları sosyal proje içerisinde tekrar kullanılmak üzere sosyal hizmetler il müdürlüklerimize teslim edeceğiz. Geri dönüşüme verdiğimiz elbiselerimiz karşılığında sıfır elbise olarak geri dönecek bize. Onları da sosyal hizmetlere teslim etmek üzere vereceğiz. Ben bu proje kapsamında firmamıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.



Makale

Dr. Hakan Çınar

TİCARETTE KADINLARIN ELİ Tarih 9 Temmuz 2018. Yeni kabinenin açıklanmasına artık dakikalar var. Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret Bakanlıklarının birleştirilerek, tek bir bakanlık altında ve yeni ismi ile Ticaret Bakanlığı olarak artık hayatımızda yer alacağı herkes tarafından biliniyor, ancak yeni Bakan’ın kim olacağı merakla bekleniliyordu. Bakanlık son derece önemli bir hale gelecek, tüm iç ticaret, dış ticaret, gümrükler, uluslararası anlaşmalar, serbest bölgeler gibi dinamik taşlar ve oluşturulacak yeni stratejiler de bu Bakanlığımızın uhdesinde toplanacaktı. Herkes ismin kim olacağını merakla bekleyip çeşitli varsayımlarda bulunurken, kimsenin tahminlerinde yer almayan bir isim, bir kadın, Ruhsar Pekcan Bakan olarak göreve atandı. Herkes konuyu pek çok farklı yönü ile ele aldı ve değerlendirdi; olumlu düşünenler olduğu gibi, elbette olumsuz yaklaşanlar da oldu. Ruhsar Pekcan, çok önemli bir özgeçmişe sahip, iş hayatında önemli başarılara imza atmış bir “iş insanı”. Ancak ben yine işin siyasi boyutuna hiç değmeden konuya farklı bir şekilde yaklaşarak, Pekcan’ın kadın oluşu ile daha fazla ilgilendim ve ticaretin artık bir kadına emanet edildiğini düşünerek değerlendirdim. Üstelik Ruhsar Hanım’ın önemli özelliklerinden bir tanesi de Türkiye’de kadın girişimcilerin ve yönetim kademelerinde kadınların daha fazla rol almasına dair başta TOBB olmak üzere, pek çok sivil toplum hareketi içerisinde yer alan hatta öncülüğünü üstlenen bir profil oluşu. Ve ben Ticaret bir kadına emanet ise, bir yandan gelecekte daha iyi sonuçlar elde edebileceğimizi düşünürken, Sayın Bakan’ın yine Bakanlık içerisinde kadınlara önemli görevler vermeyi sürdüreceğine de neredeyse emindim. Beklenen oldu, Ticaret Bakan Yardımcılığı’nın iki Bakan Yardımcılığı’ndan bir tanesine yine bir kadın atandı ve görev Gonca Işık Yılmaz Batur’a

64 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

verildi. Gonca hanımın göreve getirilmiş olması, açıkçası bende mutluluk yarattı. Kendisini yakından tanırım ve iş hayatındaki başarılarına ve herkes tarafından ne denli sevilen ve saygı duyulan birisi olduğuna pek çok kez tanıklık etmişimdir. Gonca hanımı tebrik etmek için telefonla aradığımda, o heyecanını ve iyi işler yapmak için yüksek bir enerjide olduğunu çok iyi hissettiğimi belirtmeliyim. Aslında hep dile getirdiğimiz, devletin icraatlarını yöneten kişilerin yine icraatın içerisinden gelen isimler olması gerekliliğine olan inancımla fazlası ile örtüşen bir ismin, dış ticaret politikalarımıza liderlik edecek olması ve üstelik bir kadın oluşu beni ziyadesi ile umutlandırdı. Gonca Işık Yılmaz Batur, en son görev aldığı Kibar Holding bünyesinde Satın Alma Grup Başkanlığı görevini yürütüyordu. Bilkent Üniversitesi mezunu ve aynı okulda MBA tamamlamış olan Batur, 1992 yılından bu yana iş hayatının içerisinde. 26 yıl gibi çok uzun süreli bir iş yaşamına sahip olan Batur’un finans alanı dahil olmak üzere pek çok farklı dalda tecrübeye sahip oluşu, eminim kendisine çok yardımcı olacaktır. Ülke ekonomimizde olduğu gibi, dünya ekonomisinde de çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Tüm gelişmiş ve gelişme yolundaki ülkelerin, uluslararası ticareti daha da mı serbest bıraksak, yoksa korumacılık zihniyeti ile kısıtlayıcı tedbirler mi getirsek dediği son derece ilginç bir yılı yaşıyoruz hep birlikte. Dolayısı ile ticarete dair oyun kurallarının son derece iyi belirlenmesi, para politikaları ile dış ticaret politikalarının da çok iyi entegre edilmesi gereken bir evrede olduğumuz muhakkak. Hiçbirimizin işi kolay değil; ticaret erbabının da, Ticaret Bakanının da, Bakan Yardımcısının da, Genel Müdürünün de diğer bürokratlarında. Birlik ve bütünlük içerisinde hareket ettiğimiz sürece bu süreçten karlı çıkacağımıza olan inancımı yenilerken, kendilerinden beklentilerimizin son derece yüksek olduğunu hatırlatarak, tüm yeni bürokratlarımıza bir kez daha görevlerinde başarılar diliyorum.


BELEDİYELER

Projelerinizi planlamak ve uygulamak sanatımızdır PROJEDE PLANLAMANIN ÖNEMİNDEN BAHSEDEN DUREN YAPI A.Ş ORTAĞI YÜKSEK MİMAR MEHMET DENİZ, TALEPLER DOĞRULTUSUNDA FİRMALARA ÇÖZÜM OLUŞTURDUKLARINI SÖYLEDİ. Firmanızın uzmanlık alanı nedir? Endüstriyel yapılarda spesifik uygulamalar... Bu yapıların, fabrikaların ve idari binalarının oluşumu, ince işleri, taahhüt uygulamaları, başlıca yaptığımız işler. Taşeronluk yaptığımız büyük projelerimiz oldu. Devletimiz için ürettiğimiz güncel projelerimizle de yolumuza devam ediyoruz. Bitirdiğimiz ve devam eden çok sayıda projemizle sağlam bir geçmişe sahibiz. Patenti size ait olan Demontable markanızdan bahsedebilir misiniz? Demontable markası bizim patentimizde. İnsanlar kâğıt mendil isterken ‘Selpak verir misiniz?’ derler ya; bizim sahibi olduğumuz markanın da tüm dünyadaki şartnamelerde ‘demontable’ olarak bilinirliği var. Bu ürün, adından da anlaşılacağı gibi, demonte bir üründür. Duvar sistemi olarak kullanılır. Dekoratif duvar sistemi olarak kullanıldığı için de müşterilerimiz uzun vadede ürünü lego

mantığıyla istedikleri gibi söküp başka yerlerde de kullanabilirler. Tabii ki biz bu ürünün montaj ve demontaj hizmetini de veriyoruz. Bayileriniz var mı Türkiye genelinde? Demontable markası olarak şu an Türkiye’de 17 tane bayimiz var. Bayilik ağımızla sistemli çalışmalar yapıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerle ilgili işlerin profesyonel manada nasıl yapılacağını da bayilerimize anlatıyoruz. Demontable markamızın sloganı ‘Projelerinizi planlamak ve uygulamak sanatımızdır’. Yani bir projede planlama çok önemlidir. Talepler doğrultusunda firmalara çözüm oluştururuz. Önemli olan, hem mimaride hem de inşaat alanında sağlam planlama yapmaktır. Her işte olduğu gibi…

Yaptığınız projelerden bahsedebilir misiniz? Birçok irili ufaklı projelerimizle birlikte Özdilek, Bosch, Tofaş, Renault, Mako, Coşkunöz Holding, Aromsa Aroma, Asil Çelik, Galatasaray Sportif AŞ, Bursaspor, Uludağ Üniversitesi, Pilot Koltuk, Maya Grup, Leroy Merlin, Sönmez Holding, Shell, Opet, Petrol Ofisi gibi kurumsallığını kanıtlamış firmaların taahhüt işlerini yapıyoruz. Gebze Organize Sanayi Bölgesi ve Tuzla Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi’nde büyük firmaların yönetim binalarını yapıyoruz. Koç Holding ve Sabancı Holding çatısı altındaki franchise firmaların dekorasyon taahhütlerini yerine getiriyoruz. Onun yanında Ülker Grubu ile çok güzel çalışmalar yaptık geçmişte. Devlet kurumları da var mı hizmet verdikleriniz arasında? Şu an Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Sağlık bakanlığı ile ortak yürüttüğümüz projelerimiz var. Ayrıca, bazı belediyelerle çalışıyoruz. Geçmişte de birçok belediyeyle, kamu kurum ve kuruluşlarıyla çalıştık.

Nerelere ihraç ediyorsunuz ürünlerinizi? Ürün ve hizmetlerimizi son dört yıla kadar Arap ülkelerine çok gönderiyorduk. Irak, Suriye, Katar, Libya gibi ülkelere çok işler yaptık. Ortadoğu coğrafyasında yaşanan bazı sıkıntılardan dolayı biz de rotamızı farklı ülkelere çevirdik. Şu an Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan, Rusya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. İsrail ve Filistin’e de ürün gönderiyoruz bu arada.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 65


AVM

DİJİTAL REKLAMLARIN PAZARLAMA STRATEJİSİNDE ÖNEMİ BÜYÜK

DİJİTAL REKLAMLARIN PAZARLAMA STRATEJİSİ İÇİN ÖNEMİNDEN BAHSEDEN BRANDIUM AVYM PAZARLAMA YÖNETİCİSİ MEHMET İSSİ; SOSYAL MEDYANIN ZİYARETÇİLERE ULAŞMADA EN ETKİLİ VE PRATİK YOL OLDUĞUNU, ZİYARETÇİLERİN TALEPLERİ VE ÖNERİLERİ DOĞRULTUSUNDA ETKİNLİK VE KAMPANYALAR OLUŞTURDUKLARINI SÖYLEDİ.

D

ijital pazarlamaya ilişkin stratejik hedeflerinizden bahseder misiniz? Dijital reklam pazarlamada ana hedefimiz birçok marka gibi minimum maliyet ile maksimum geri dönüşleri elde etmektir. Bu akış doğrultusunda büyük oranda başarıyı yakalayabilmek adına ölçülebilinirlik ve pazar araştırmaları bizler için olmazsa olmazlardandır. Gerek iş ortaklarımıza gerek-

66 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

se de yatırımcılarımıza ilettiğimiz raporlamalarda ölçümlemelerimiz daha somut adımlarımızın birer göstergesi haline gelmektedir. Bütün bu noktaları dikkate aldığımızda dijital reklamların pazarlama stratejisi için önemi karşımıza çıkmaktadır.

“SOSYAL MEDYA YÖNETİMİNDE ORGANİK OLARAK İLK SIRALARDAYIZ” Sosyal medya kanalları potansiyel müşterilere ulaşmanın en kısa yolu. Peki, siz sosyal medyayı etkin olarak kullanıyor musunuz? Sosyal medya kanalları bizler için ziyaretçilerimize ulaşmak için kullandığımız en etkili ve pratik mecralardandır. Bu kanallar sayesinde ziyaretçilerimiz ile direkt olarak hızlı bir akış içerisinde iletişime geçebiliyoruz. Yönetimini üstlendiğimiz sosyal medya mecralarında gerçekleştirdiğimiz etkinlik duyurularının yanı sıra bu mecralar sayesinde etkinlik planlarımızı da ziyaretçilerimizden gelen geri bildirimler sayesin-




AVM

de oluşturmaya başladık. Ziyaretçilerimize yönlendirdiğimiz sorular sayesinde onların talepleri ve önerileri doğrultusunda etkinliklerimizi veya kampanyaları bu mecralar aracılığı ile talebe daha uygun halde oluşturabiliyoruz. Gerçekleştirmiş olduğumuz aktif sosyal medya yönetimi sayesinde sosyal medya sıralamalarında organik olarak ilk sıralarda yer bulmaktayız. Kampanyaları duyurmada sosyal medya sizce ne kadar etkili? Günümüzde hızla gelişen teknoloji ile birlikte insanlar artık hayatlarının her anında mobil cihazlar aracılığı ile sosyal medyaya erişim sağlayabilmekte. Bizler de bu gelişmelerin takipçisi olarak çalışmalarımızı ağırlıklı olarak mobil ağırlıklı reklam çalışmaları yönüne kaydırdık. Gerek ölçümlemeler açısından gerekse ziyaretçilerimizle yaşamlarının her anında iletişim imkânı verdiğinden dolayı sosyal medya mecralarımızı en etkin şekilde yönetmek durumundayız.

sağlamış oldu. Bu da ziyaretçilerimize nasıl daha iyi hizmet verebileceğimizin önünü açmış oldu. Mobil teknolojideki son gelişmelerle artan 7/24 online müşteri hizmetleri sosyal medya ve benzeri mobil uygulamalar aracılığı ile ziyaretçilerin şikayet ve taleplerini direkt olarak iletebilmenin yanı sıra etkinlikleri ve kampanyaların duyurularını anlık takip durumunu ortaya çıkardı. Bu durum bizlere alışveriş merkezlerinin bölgesel etkisinden çıkıp diğer birçok yerdeki ziyaretçilerle de iletişime geçebilme fırsatını oluşturmuş oldu. Alışveriş merkezi ziyaretçileri artık sadece bölgesindeki alışveriş merkezlerini değil yolculukları esnasında araştırdıkları bir alışveriş merkezine de ziyaretçi olabiliyorlar.

ZİYARETÇİLERİN ŞİKAYET VE ÖNERİLERİ ANLIK OLARAK TAKİP EDİLEBİLİYOR Sosyal medyanın kullanılmaya başlanmasının sektöre yansımaları ne şekilde oldu? Her şeyden önce sosyal medya kullanımı ziyaretçilerimizin istek ve talepleri doğrultusunda onların duygularına daha fazla dokunma imkanını

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 67


AVM

AHL PARK’TA MUHTEŞEM AÇIK HAVA

KONSERLERİ AHL PARK ALIŞVERİŞ MERKEZİ AĞUSTOS AYINDA ÇORUMLULARIN ALIŞVERİŞ ALGISINI DEĞİŞTİRMEK ÜZERE MUHTEŞEM BİR ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE FESTİVALİ DÜZENLEDİ.

68 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix


AVM

Çorum’un ilk ve tek alışveriş merkezi olan AHL PARK AVM, alışveriş ve eğlencenin merkezi olmaya devam ediyor. Bu yıl ilki düzenlenen AHL PARK Alışveriş ve Eğlence Festivali, AVM önündeki açıkhavada on binlerce kişiye ev sahipliği yaptı. Son zamanların en popüler ve sevilen sanatçıları AHL PARK’ta sevenleriyle buluştu. 10 Ağustos günü Ece SEÇKİN AHL PARK’ta hayranlarının karşısına çıktı.Başarılı sanatçı dans ekibiyle sahnede hem sesiyle hemde dansıyla büyüledi.Beğenilen şarkılarını on binlerce kişi ile aynı anda seslendirdi. 11 Ağustos günü özellikle romantik şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine sahip olan Fettah Can’ın açıkhava konserine ev sahipliği yaptı. Fettah Can, alanı tıka basa dolduran hayranlarına ‘Boş Bardak‘, ‘Işıklı Yol‘, ‘Sen En Çok Aşıksın’ gibi sevilen şarkılarını akustik olarak seslendirdi. 12 Ağustos günü ise Fatma Turgut canlı performansı ile genç, yaşlı tüm AVM ziyaretçilerini coşturdu.

FESTİVALDE YÜZDE 70’E VARAN İNDİRİMLER OLDU AHL PARK Alışveriş Merkezinde düzenlenen festivalde açık hava konserlerinin yanı sıra açık hava sineması film gösterimi, dans eşliğinde yürüyen bando ekipleri, patenli kızlar ve birbirinden güzel çocuklar için farklı aktivitiler düzenlendi.Bu festivalde 100’den fazla markanın yüzde 70’e varan indirimleri ile ziyaretçiler alışverişin de keyfini çıkarttı. Yönetimi ve kiralaması JLL Türkiye tarafından yapılan AHL PARK AVM Müdürü Cihangir Özdemir ‘AHL PARK Alışveriş merkezi olarak açıldığımız günden bugüne sektöründe öncü markalara yer vererek Çorum ‘u yaşam ,eğlence ve buluşma merkezi haline getirme hedefiyle hareket ettik. Bundan sonraki süreçte de AHL PARK AVM Çorumlulara avantajlı alışverişin yanısıra eğlenceli aktivitelerle sosyalleşme fırsatı sunmaya devam edecektir.Çorum için ekonomik, sosyal ve kültürel bir değer olan alışveriş merkezimiz, onların hayatlarına dokunan kampanyalar,etkinlikler ve hizmetlerle faaliyetlerini sürdürecek ve şehrin kalbi olmaya devam edecektir.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 69


AVM

KAHVE DURAĞI HIZ KESMEDEN YATIRIMLARA DEVAM EDİYOR Franchise giriş bedelimiz 200 bin Türk Lirası’dır.

2009 YILINDA AÇILAN İLK ŞUBELERİNİN ARDINDAN,

Toplam yatırım maliyetinden bahseder misiniz? 450 bin-1 milyon 250 bin arasında projelerimiz bulunuyor. Metrekare ortalaması olarak düşünecek olursak metrekare başına 2 bin- 2 bin 500 Türk lirası düşünülebilir.

BENZERSİZ TAT VE KALİTELİ SERVİS ANLAYIŞI İLE KISA SÜREDE BİLİNEN VE İNSANLARIN BİRBİRİNE TAVSİYE ETTİĞİ GÜÇLÜ BİR MARKA HALİNE GELDİKLERİNİ BELİRTEN KAHVE DURAĞI GENEL KOORDİNATÖRÜ NESLİHAN KARACA, “95 ADET FRANCHISE ŞUBEMİZ MEVCUT OLUP İNŞAATI DEVAM EDEN 17 PROJEMİZ BULUNUYOR.” DEDİ. Kahve Durağı hakkında bilgi alabilir miyiz? Kahve Durağı olarak, 2009 yılında açılan ilk şubemizin ardından, benzersiz tatlarımız ve kaliteli servis anlayışımız ile kısa sürede bilinen ve insanların birbirine tavsiye ettiği güçlü bir marka haline geldik. Bugün Türkiye’nin pek çok yerinde; kendimize özgü kahve çeşitlerimiz, Türk ve dünya mutfağından eşsiz lez-

70 •

zetlerimiz, ikramlarımızın vazgeçilmezi olan lokum, çikolata ve pasta çeşitlerimizle, her şubemizde aynı lezzet ve kalite standartı ile hizmet veriyoruz. Konseptiniz hakkında bilgi verir misiniz? Kiosk, yemekli kiosk, cafe-restoran ve nargileli konsept olmak üzere farklı çözümler sunuyoruz. Kendine özgü renk ve çizgiler taşıyan, dinamik genç ve hareketli konsepti mağaza

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

projelerimizden menümüze kadar yansıtıyoruz. Şu an kaç franchise şubeniz bulunuyor? 95 adet franchise şubemiz mevcut olup inşaatı devam eden 17 projemiz bulunuyor. Şube açmayı hedeflediğiniz ilk 5 il hangileri? İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Antalya. Franchise giriş bedeliniz nedir?

Bayiler için aylık ciro hedefi nedir? Konseptlere göre değişiklik göstermektedir. Kar marjı yüzde 30-35 arasında değişmektedir. 2018-2019 hedefleriniz nelerdir? Hâlihazırda inşaatı devam etmekte olan 17 şubemizin inşaatlarını tamamlayıp kahve severleri yeni Kahve Durakları ile buluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca yurt dışı için son görüşmelerin bitirilip inşaat aşamasına geçilmesini planlıyoruz.



AVM

MARKALAŞMA SÜRECİNDE FARK YARATMAK ÖNEMLİ BİR ETKEN

B

ursa Kebap Evi markası nasıl doğdu? Markalaşma sürecinizden bahseder misiniz? Bursa Kebap Evi, 2003 yılında kuruldu. 2008’de Bursa Kebap Evi ailesine ilk franchise şubesi olan Florya Fly INN AVM ile katılarak 2009’da Bakırköy Carousel AVM’de 2. şubesini hizmete açtı. Cem ve Caner Helvacı kardeşler, 2010 Eylül ayında yapılan görüşmeler sonucunda Bursa Kebap Evi’nin tüm isim ve haklarını satın alarak 8 yıl gibi kısa bir sürede şube sayısını 36 ilde 93’e çıkardı. Bursa Kebap Evi, bugün marka çatısının altında bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. Almanya dahil 93 şubesi olan Bursa Kebap Evi, 8 yıla büyük bir başarı sığdırdı. 2010 Eylül’ünde sadece 3 şubesi olan Bursa Kebap Evi, 30 kat büyüyerek Türkiye’nin en hızlı büyüyen restoran zinciri olmayı başardı. Bu başarıda en büyük etken markalaşma sürecinin gerekliliklerini en başından doğru bir şekilde planlayarak ilerlememiz olmuştur. Marka oluşturmak ilk bakışta kolay bir adım olarak gözükse de, o markaya değer katmak, önce ulusal pazarda daha sonra uluslararası pazarda iyi bir konum elde etmesini sağlamak ve markayı küresel anlamda rekabet edebilir bir pozisyona getirmek için bir plan ve program dâhilinde hareket edilmesi gerekmektedir. Bu süreci doğru yönetirseniz markalaşma yolunda emin adımlarla ilerlersiniz.

2010 EYLÜL’ÜNDE SADECE 3 ŞUBESİ OLAN BURSA KEBAP EVİ, 8 YILDA 30 KAT BÜYÜYEREK TÜRKİYE’NİN EN HIZLI BÜYÜYEN RESTORAN ZİNCİRİ OLDU. BURSA KEBAP EVİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI M. CEM HELVACI, FARKLI OLMANIN BU BÜYÜMEDE ETKİLİ OLDUĞUNU İFADE ETTİ.

72 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Peki, markalaşmak için neler yapılmalı? Ürünün ayırt edici özelliğini ön plana çıkarmak, reklam ve pazarlamayı ön planda tutmak zorundasınız. Tüketicide oluşacak olan güven duygusu; markalaşmanın en önemli unsurlarından biridir. Markalaşma sürecinde sadece ürün, isim, logo anımsatmaları yeterli olmamaktadır. Yiyecek ve içecek sektöründe kalite ve hizmetinde önünde öncelikle güven duygusunun çok iyi sağlanması gerekmektedir. Bir Türk markası olarak markalaşmanın avantajları neler? Markalaşmanın avantajlarını yaşamak için farklılaşmayı yaratmanız gerekmektedir. En önemli


AVM

unsurlardan biri olan inovasyonu yerel pazardaki rekabeti çeşitlendirmek için kullandığınız taktirde markanıza fayda sağlayabilirsiniz. Jack Trout’un “Farklılaş Ya Da Öl!” dediği bir dünyada birilerinin kopyası olmak, sizi öldürecek kadar ciddi bir hatadır, sözünden yola çıkarak 8 yılda yakaladığımız marka büyümesi ile bunu başardığımıza inanıyoruz. Markanızı korumak ve geliştirmek için bugüne kadar nasıl stratejiler uyguladınız? Üretimin tedarik zinciri içinde yüksek katma değer ile yapılması, yerel ve küresel pazarlar da markaya ait pazarlama, satış ve servis ağının kurulması gerekmektedir. Marka oluşturma ve bu markayı küresel anlamda güçlü bir konuma ulaştırmak oldukça uzun ve pahalı bir süreçtir. Satış, servis ve iletişim ağının planlı bir şekilde yapılandırarak kurumsal ayaklarını sağlam oluşturduktan sonra marka büyüme hedefini rahatlıkla tamamlayabilir. Franchising çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Kaç şubeyle faaliyet gösteriyorsunuz? 2019 yılında yeni şubeler devreye girecek mi? Türkiye ve Almanya dahil 36 ilde 93 şubesi bulunan Bursa Kebap Evi olarak 2018 yılı sonuna kadar 5 ilde daha şube açılışı yapmayı planlıyoruz. Sırasıyla açılması planlanan şubeler Adana 01 AVM, Balıkesir 10 Burda AVM, Ankara Kaşmir AVM, Rize Shemall AVM, İstanbul da Kurtköy Lens ve Metropol AVM’de Orta Doğuda ise Abu Dhabi Deerfields Mall AVM’dir.

Bursa Kebap Evi’nin büyümesi anlamında franchising sisteminin rolünü değerlendirir misiniz? Franchising size ne gibi katkılar sağlıyor? Franchising, çok farklı iş alanlarında uygulanabilme özelliğine sahip olduğundan, yeni iş alanlarının açılmasını sağlayarak ekonomiye katkıda bulunmakta ve istihdam imkânı oluşturmaktadır. Franchising yapılanmasıyla dış pazarlara açılma fırsatı yakalayabilir ve satış ağınızı güçlendirebilirsiniz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 73


AVM

İBİ VE TOSİ

CAROUSEL’DE MİNİK DOSTLARIYLA BULUŞUYOR TRT Çocuk kanalının sevilen çizgi film karakterleri İbi ve Tosi eğlenceli maceralarına katılmak için bütün çocukları Carousel Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ne davet ediyor. 14-15-16 Eylül tarihlerinde 13:00,15:00,17:00 saatlerinde Carousel Sahne’de gerçekleşecek buluşma seanslarında; İbi ve Tosi minik dostlarıyla eğlenceli zaman geçirecek, şarkılar söyleyip dans edecek, fotoğraf çektirecekler. Sizde bu eğlenceli maceranın bir parçası olmak istiyorsanız Carousel’e gelin. Carousel Alışveriş ve Yaşam merkezi, 2018- 2019 eğitim ve öğretim yılının başlamasına günler kala düzenleneceği buluşma gününde çocukları doyasıya eğlendirirken , mağazalarındaki okula dönüş kampanya ,indirim ve ürünleriyle de ailelere hizmet sunmaya devam ediyor. Eğer hala kitap -kırtasiye ve spor giyim malzemelerinizi almadıysanız Carousel’in birbirinden renkli markalarını ziyaret edebilir , alışverişlerinizi yapabilirsiniz.

RİNGS AVM’DEN OKUL ÇANTASI HEDİYE

R

ings Alışveriş Merkezi, düzenlediği etkinlik ve kampanyalarla çocukları sevindirmeye devam ediyor. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir zaman kala, Rings AVM’nin düzenlediği “Okul Çantası Kampanyası” ailelerin ve öğrencilerin okul alışverişine renk katacak. Rings AVM, 25 Ağustos – 16 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen 100 TL ve üzeri alışveriş yapan ziyaretçilerine okul çantası armağan edecek. Okul Çantası kampanyasından tüm Rings Club üyeleri yararlanabilecek. Rings Club üyesi olmayanlar da kampanya noktasında dolduracakları başvuru formu ile çocukları veya yakınları için bu hediyelere hemen sahip olabilecek.

74 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix



AVM

KOPERATİFF İSTANBUL AVM’LERE 360 DERECE İLETİŞİM HİZMETİ VERİYOR MARKALARIN 360 DERECE İLETİŞİM ÇALIŞMALARINI YÜRÜTTÜKLERİNİ SÖYLEYEN KOPERATİFF İSTANBUL KURUCU ORTAKLARI EMRE TOPALAKÇI, İLKER KOCA, TOLGA KAYASU,; DİJİTAL PAZARLAMA STRATEJİLERİNDEN VE AVM’LER İLE YAPTIKLARI İŞBİRLİKLERİNDEN DE BAHSETTİLER. Firmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? Neler yapıyorsunuz? Emre Topalakçı: Bizler Koperatiff İstanbul olarak; yaklaşık bir sene önce ortak üretime olan inancımızdan dolayı yolculuğumuza başladık. Bu inancımızla beraber üçüncü nesil yaşam alanı çatısı altında 360 derece iletişim çalışmalarını yürütmemizin yanında misafirlerimize ortak çalışma alanımızda çalışma imkanı ve üçüncü dalga kahve alanımızda doğal kahvelerimizden tatma imkanı sunuyoruz. Firmalara iletişim danışmanlığı kapsamında hangi hizmetleri veriyorsunuz? Emre Topalakçı: Firmaların sadece iletişim danışmanlığını değil 360 derece tüm iletişim ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kreatif çalışmalarından prodüksiyon hizmetlerine, halkla

ilişkiler çalışmalarından dijital çalışmalarına kadar her alanda markalarımıza hizmet veriyoruz. Dijital pazarlama stratejilerinizden bahseder misiniz? İlker Koca: Dijital pazarlama artık neredeyse her markanın dilinde olan bir yaklaşım fakat önemli olan doğru markayı doğru strateji ile birleştirmektir. Bizler her markamız için ayrı ayrı

stratejiler geliştiriyoruz. Markalarımız içerisinde AVM’ler, oteller, yerel ve global markaların yanı sıra sanatçılar da yer alıyor. Bizler her bir markanın dinamiklerine göre şekillenerek onlara özgü çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Kimisinde sadece reklamlar ile ilerlerken kimisinde sadece online pr çalışmaları yapıyoruz kimisinde ise hepsini birden yürütüyoruz.

Danışmanlığını yaptığınız markaların sosyal medya hesaplarını yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz? İlker Koca: Hesapları yönetirken asıl önem verdiğimiz markanın kendisi. Marka nerede konumlanmak istiyor sorusu bizim asıl yol haritamızı çıkaran noktadır. Bu sorumuzdan sonra markamızın analinizi çıkararak şu an nerede olduğunu, nereye gitmemiz gerektiğini belirliyoruz. Özellikle sanatçı markalarımızla daha samimi ve sürekli iletişim halinde olurken diğer markalarımızda daha kurumsal bir dil ortaya koyarak ilerliyoruz. Bizler için marka ile hedef kitlesi arasındaki bağ asıl dikkat etmemiz gereken konu. Bu bağ ne kadar güçlü olursa o kadar güçlü bir iletişim kurulmuş olacaktır.

AVM’ler ile nasıl işbirlikleriniz var? Tolga Kayasu: AVM’ler ile ağırlıklı olarak 360 derece iletişim çalışmalarını yürüterek ilerliyoruz. Hatta bu çalışmalarımızı tıpkı onların yönetiminden birer çalışanmışız gibi yürütüyoruz. İş ortakları ile yürüttükleri çalışmalardan kendi bünyelerindeki çalışmalara kadar her aşamalarında yer alıyoruz. Her türlü kreatif çalışmalarının yanı sıra dijital çalışmalarından halkla ilişkiler çalışmalarına ve prodüksiyon hizmetlerine kadar yerine getiriyoruz. Yeri geldiğinde onlarla birlikte saha ziyaretleri yaparak iş ortakları ile iç iletişim çalışmaları yürütüyoruz, yeri geldiğinde bölgesel ve yerel dış iletişim çalışmalarında yer alıyoruz. AVM’lerin dinamiklerini bilerek onların sürekli ulaşabileceği ve hızlı bir şekilde çözüm bulabilecekleri çözümleri ortaya koyuyoruz. Özellikle perakende ve AVM’lerde çalışma koşullarının ve hızın ne kadar önemli olduğunu bildiğimizden en fazla dikkat ettiğimiz konuların başında bu hassasiyetler gelir.

76 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix



KAPAK KONUĞU

YATIRIMLARA DEVAM EDEREK GLOBAL BİR MARKA OLACAĞIZ

BAZI GLOBAL MARKALARIN TESİS YÖNETİMİNDE DÖRT-BEŞ KALEMDE HİZMET VERİRKEN; KENDİLERİNİN SEKİZ-ON KALEMLE MÜŞTERİLERİNİN KARŞISINA ÇIKTIKLARINI İFADE EDEN ARF GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI ARİF GÜLEN, “2018 VE 2019’DA KAYIPSIZ, AGRESİF OLMAYAN BÜYÜME İÇERİSİNDE YATIRIMLARIMIZA DEVAM EDEREK GLOBAL BİR MARKA OLMA YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ.” DEDİ.

78 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

A

RF Group’u kurma serüveninizden bahseder misiniz? 1997’de bir sitede güvenlik görevlisi olarak başladım bu işe. Bulunduğum yerde kendimi hep hissettirdim. Benim güvenlik görevlisi olarak serüvenim üç aydır. Ondan sonra sektörde hızla yükseldim. Yüksek maaş ve imkânlarla transfer oldum. Bazı transfer tekliflerini de kabul etmedim. En son çeşitli firmalarda bölge müdürlüğü ve bölge müfettişliği yaptım. Bu yükselişlerimde yine İlker Garzek’in rolü büyüktür. Hayatımdaki dönüm noktalarından biri de emekli jandarma tuğgeneral olan babamın dayısın


KAPAK KONUĞU oğludur. Kardeşinin cenazesinde bana dedi ki ‘Oğlum sen neden kendi şirketini kurmuyorsun?’ Hemen çalıştığım şirkete gittim, ayrılacağımı söyledim. İlk önce benim başka bir şirkete transfer olacağımı düşündüler. ‘Kendi şirketimi kuracağım.’ dedim. Güldüler. Kahkahaları hâlâ kulağımda. O anı hiç unutmuyorum. Sonra şirketimi kurdum. 2001 yılıydı. Çok hızlı bir şekilde büyüdüm. O zaman kriz vardı. Krize rağmen büyüdüm. 2002’de güvenliğini yaptığım yerler bizden temizlik de istedi. Kısa sürede sektörde ses getirdik. Şu an 16-17 yıllık müşterilerim var. ARF Group bir tesis yönetim şirketi. Tesis yönetimi, Türkiye’de yeni bir kavram. Bu anlamda siz ne gibi çalışmalar yaptınız? Tesis yönetimiyle tanıştıktan sonra Danimarka, İngiltere ve Almanya’ya gittik. Tesis yönetiminin ne olduğunu oralardan öğrendik. Türkiye’de tesis yönetiminde bizden çok önde olan global firmaları inceledik. Ne yaptıklarıyla değil, ne yapmadıklarıyla ilgili… Ne yapmadıklarını daha ön plana çıkardık. Çünkü onların hareket kabiliyetleri bizden zayıf. Mesela, bazı global firmalar, taşıma yemeğe izin vermiyor. Biz hem taşır hem de yerinde yaparız dedik. Bazı global firmalar personel taşımacılığı yapamıyor, biz yaptık. Katma değerli hizmetler denilen ve parça başı maliyetleri çıkartılarak yapılan işler var. Etiketleme, paketleme vesaire… Global firmalar bunu yapamıyor, biz bunu da yaptık. Dolayısıyla onlar tesis yönetiminde dört-beş kalemde hizmet verirken; biz sekiz-on kalemle müşterilerimizin karşısına çıktık. Şu an Türkiye’de tesis yönetimi tam anlaşılabilmiş durumda mı? Türkiye’de kimse gerçek anlamda tesis yönetimi yapmıyor. Genel olarak birleştirilmiş hizmetler veriliyor. Gerçek anlamda tesis yönetimi, bir şirketin SWOT analizini yapmak, bütün entegre satın almaları ve tesis

yönetimleri dahil bir bütçe oluşturmak ve hizmet vermektir. Mesela, “Yıllık 5 milyon liraya şirketinizin şu şu işlerini ve kalemlerini sizden satın alıyorum. Bu işleri ve kalemleri ben yöneteceğim. Siz kendi asli işinize dönün.” demektir. Bu işleri yıllık 5 milyon 1 liraya mal edersem 1 lira zarar ederim, 4 milyon 999 bin 999 liraya mal edersem de 1 lira kâr ederim. Bu işlerin böyle olması lazım.

ZAMAN,VERİMLİLİK, MALİYET… Peki, müşterileriniz neden tesis yönetimi hizmeti almalı? Bir zaman, iki verimlilik, üç maliyet… Diyelim ki siz büyük bir AVM ya da tesissiniz. Muhatap sayınızı teke indiriyorsunuz. Her hizmeti farklı firmalardan aldığınızda, her firma yüksek kâr marjlarıyla hizmet veriyor. Oysa hepsini tek firmadan aldığınızda, o firma cirosu daha yüksek olduğu için kâr marjını daha düşük tutuyor. Dolayısıyla siz ciddi bir maliyet avan-

tajı elde etmiş oluyorsunuz. Aslında tesis yönetiminde olması gereken bu.

“KDV MUAFİYETİ GETİRİLMELİ “ Sektörün önemli firmalarından birisiniz. Sizce şu an sektörün en önemli sorunları nelerdir? Bu sorunların halledilmesi için neler bekliyorsunuz? Tesis yönetimi anlamında sitelerde KDV muafiyetinin getirilmesi elzemdir ve bu sorun en önemli problemlerden biridir. Teşviklerin, gelir vergisi ve genel anlamda KDV’nin düzenlenmesi de yeni sistemde beklentilerimiz içerisindedir. İnsan kaynağı sıkıntısı ve hizmet personelinin yetişmesi anlamında üniversitelerle hükümet ve sektör arasında çalıştaylar yapılması gerekmektedir. Asgari ücret düzenlemesi, özellikle güvenlik personelinin belli bir maaşın altında çalıştırılamaması ile ilgili yasal düzenlemenin yapılması beklentilerimiz arasındadır.

YATIRIMLARA DEVAM Mevcut ekonomik gerçeklikleri de göz önüne alarak, ARF Group’ un hedefleri, büyüme stratejileri nelerdir? ARF Group, 2015-2017 yıllarında ciro, personel ve kapasite anlamında konsolide olarak yaklaşık yüzde 200 büyümüştür. Balıkesir Ovalı Köyü’ne 10 bin kişi kapasiteli fabrikamızı kasımda açıyoruz. Şişecam Grubu Cam Elyaf Fabrikası’nın günlük bin kişilik yemek ihalesini aldık. Kriz döneminde de faal ve reel yatırımlarımıza devam ediyoruz. 2018 ve 2019’da kayıpsız, agresif olmayan büyüme içerisinde yatırımlarımıza devam ederek global bir marka olma yolunda ilerleyeceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 79


TESİS YÖNETİMİ

HEDEF ULUSLARARASI ARENADA YÖNETİM VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ SUNMAK

TESİS YÖNETİMİ HİZMETLERİNDEN BAHSEDEN M PLUS MALİ İŞLER VE İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRÜ İBRAHİM GÜRSOY, VERDİKLERİ HİZMETLERDE ŞEFFAFLIĞI SAĞLAMAK AMACIYLA GELİŞTİRDİKLERİ MOBİL YAZILIM HAKKINDA BİLGİ VERDİ.

M

Plus’ın vermiş olduğu hizmetlerden bahseder misiniz? Müşterilerimizin ana iş yetkinliğine odaklanması için tesis yönetimi hizmetlerini (Temizlik, güvenlik, teknoloji, altyapı vb.), M Plus’un

80 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

uzmanlaşmış kadrosu ile yürütüyoruz. Bu sayede müşterilerimiz sadece kendi işlerine odaklanıyorlar, arka plandaki tüm işleri biz profesyonel ekibimizle takip ediyoruz. Endüstriyel Tesis Yönetimi olarak; temizlik, güvenlik, haşere kontrol, ofis destek, teknik ve çağrı merkezi gibi hizmetleri gibi hizmetleri ister ayrı ayrı ister hep beraber tek bir noktadan ihtiyaçlarını-

za göre sunuyoruz. Profesyonel kadromuz ile yaşam alanınızda konut yönetiminden tamamen farklı, otel konseptinde 7 yıldızlı hizmet anlayışıyla hizmet sunuyoruz. Aynı zamanda; muhasebe ve finansman hizmetleri, web tabanlı muhasebe ve aidat takip program hizmetleri, mobil uygulama hizmetleri de veriyoruz.


TESİS YÖNETİMİ

Hizmetlerinizde şeffaflığa önem verdiğinizi biliyoruz. Peki, bu şeffaflığı nasıl sağlıyorsunuz? Biz geçmiş dönemde yaptığımız hizmetlerde iki yönden çok zorlanıyorduk. Birincisi, şeffaflıktı. Sakinlerimiz veya malikler, ‘Ödediğimiz aidatlar nereye gidiyor?’ diyordu. İkincisi de ‘Yönetime bildirdim ama hâlâ halletmediler’ gibi konulardı. Biz de bir mobil yazılım geliştirdik. Dedik ki isteyen mali tabloyu, aidat ödemelerini veya başka bir konuyu sistem üzerinden görsün. Yönetimi aramalarına hiç gerek kalmasın. İşletmeyle ilgili de aynı şekilde. Sakinler ya da malikler, şikâyet ettikleri ya da talepte bulundukları bir konunun halledilip halledilmediğini yine aynı mobil uygulama üzerinden görebilsin. Diyelim ki şikâyet veya talep yönetime iletildi. Cevap verme süresi var, halledilme süresi var. Tüm bu süreçleri sakinlerimiz ve maliklerimiz biliyor. Süreç, tepe yöneticiye kadar ulaşıyor. Kısacası, birbirini kontrol eden bir sistem.

Gelecek dönem hedeflerinizde neler var? Hedefimiz, M Plus Grup A.Ş olarak uluslararası arenada yönetim ve danışmanlık hizmetleri sunmak.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

Advertorial

Çalışma prensipleriniz arasında olmazsa olmaz dediğiniz şey nedir? Çalışma prensiplerimizde tabii ki olmazsa olmazlarımız var. Doğruluk, dürüstlük, güven, profesyonellik, gizlilik, ve takım ruhu olmazsa olmazlarımız arasında en önemlileri.

Bir yönetimden fazlasını yapıyorsunuz. Bu işleri yaparken bünyenizde bulunan personelleri de iyi seçmeniz gerekiyor. Personel alımında kriterleriniz neler oluyor? Personel seçiminde en az 2 yıllık deneyime sahip olmalarına, üniversite mezunu olmalarına, yabancı dil bilmelerine ve güçlü bir iletişim kabiliyetlerinin olmasına önem veriyoruz.

• 81


Makale Sadık Çelik Keyveni Kurumsal Hazır Yemek Yönetim Kurulu Başkanı

KENDİ KENDİNE YETEN BİR TARIM EFSANESİNİN ÇÖKÜŞÜ Türkiye, sahip olduğu toprak, su kaynakları ve iklim şartlarından dolayı dünya üzerinde tarım için en elverişli ülkelerden biridir. Hatta insanlık tarihinde bile ilk tarım ve buğday kalıntılarının izine Şanlıurfa Göbeklitepe’de ulaşıldığı biliniyor. Ancak geçtiğimiz aylarda Türkiye Toprak Mahsulleri Ofisi’nin Avrupa Birliği’nden toplam 230 bin ton buğday alımı için uluslararası ihale açtığını duyurması son derece dikkat çekiciydi. Yerli üretim yetmeyince Kanada’dan Meksika’ya ABD’den Etiyopya’ya kadar birçok ülkeden nohut, mercimek ve kuru fasulye ithal etmeyi sürdürdük. Ülkemiz bir zamanlar “Tahıl Ambarı” olarak anılırdı. Şimdi önümüzde duran tablo ise son derece iç karartıcı. Türkiye’de tohumdan tarım arazilerine, üreticiden tarım işletmelerine kadar her alanda yeni bir devrime ihtiyaç var. Sahip olduğumuz geniş ve bereketli toprakları doğru kullanamıyoruz. Tarım politikalarının doğru uygulanamaması nedeniyle tarım sektörü art arda ağır darbeler aldı. Bu politikalar üreticiyi canından bezdirerek neredeyse A’dan Z’ye tüm tarım ürünlerinde ithalatçı konuma geldik. Zaten üretmeyen tüketen bir toplumuz. 1950’li yıllardan beri ürettiğinin karşılığını tam olarak alamadığı için köyde yaşayan çiftçi topraklarını terk edip, büyük şehirlere göç etti, ediyor ve edecek. Köyünde toprağının efendisi olan köylünün toprağı artık bırakın başkasını, kendini dahi besleyemeyecek hale geldi. Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Yönetim Kurulu Başkanı Özden Güngör’ün açıklamalarına göre Türkiye A’dan Z’ye tüm tarım ürünlerini ithal eder hale geldi. Bu alandaki diğer önemli bir konu da, 2005 yılında yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ile tarım arazilerinin farklı amaçlarla kullanımına sınırlamalar getirilmiş olmasına rağmen verimli tarım arazileri, konut, sanayi ya da turizm amaçlı imara açılıyor ve üzerinde büyük rantlar dönüyor. Aynı şekilde 2006 yılında yürürlüğe giren Tohumculuk Yasası nedeniyle tohumda İsrail, Amerika gibi ülkelerin GDO’lu to-

82 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

humlarına muhtaç hale geldik. Yerel ve geleneksel tohumlarımızı yok ettik. Doğanın bile dengesi bozuluyor. Sadece tarımdan elde ettiğimiz gıda ürünü değil, soluduğumuz hava, içtiğimiz kaynak suyu bile tehlikeye giriyor. Atalarımız bile yerleşim yerlerini verimsiz topraklar üzerine kurmuşlar, verimli toprakları tarım için, ekip biçmek için kullanmışlar. Bereketli topraklarımızı yapılaşmaya açarsak, gelecek nesilleri bu topraklar besleyemez hale gelir. Topraklarımızın amaç dışı veya yanlış kullanımı israftan başka bir şey değildir. Ayrıca erozyon ve çoraklık gibi pek çok felaketi de beraberinde getirmektedir. Alternatif olarak kullanılabilecek geniş verimsiz alanlar varken, verimli, hatta yatırım yapılarak sulamaya açılmış tarım arazilerinin tarım dışı amaçla kullanımı acı vericidir. Alınan tüm yasal önlemlere rağmen bu durum engellenememiştir. Tarım sektörünü yeniden ayağa kaldıracak bilimsel yöntemleri teşvik eden bir yapının kurulması gerektiğini düşünüyorum. Ülkesel arazi kullanımı planı yapılmalıdır. Toprak Kanunu, tavizsiz ve kararlı biçimde uygulanmalıdır. Kanunun etkin bir biçimde uygulanabilmesi için, Toprak Koruma Kurullarında üye sayılarının tekrar düzenlenerek, çiftçi kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin ağırlığı artırılmalıdır. Verimli topraklardaki kaçak yapılaşmanın önüne geçilmeli, sıkı denetim tedbirleri alınmalıdır. Tarım arazilerinin çevresinde yaşayan köylü halk, toprak konusunda bilinçlendirilmeli, üreteceği ürün hakkında A’dan Z’ye eğitilmeli, onları şehre göç etmekten kurtaracak ve toprağa yeniden bağlayacak, üretken hale getirecek yapısal tedbirler alınmalıdır. Haller yasası yeniden tepeden tırnağa düzenlenmelidir. Fransız, İngiliz, İspanyol ve İtalyan çiftçisi nasıl günlük ürettiği mahsulü, doğrudan aracı olmadan kendisi halka ulaştırıyor, çıkarıp pazarlara satabiliyorsa aynı model bizim üreticimiz için de uygulanmalıdır. Eskiden İstanbul çevresinde, Çatalca’da, Büyükçekmece’de, Silivri’de, Çekmeköy’de verimli araziler üzerinde tarım ürünü yetiştirilir, bunlar üreticisi tarafından semt pazarlarına çıkarılırdı. Böylelikle halkımız, taze ve mevsimindeki ürüne ucuz ve doğrudan ulaşabilirdi. Bu durumun yeniden bizde de geçerli olabilmesi için semt pazarları ve haller çiftçiye açılmalıdır. Son olarak bu olumsuz tablonun içinden bir an önce çıkmayı ve topraklarımızda yüz yıllardır bolluk ve bereketle hüküm sürmüş tarım geçmişinin en kısa zamanda yeniden hayatımıza katılmasının özlemini duyuyoruz.



TESİS YÖNETİMİ

KALICI ÇÖZÜMLER

YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ HİZMET SEKTÖRÜNDE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİN VE BEKLENTİLERİ KARŞILARKEN GÖSTERİLEN YAKLAŞIMIN ÖNEMİNE DEĞİNEN APLUS HASTANE VE OTELCİLİK HİZMETLERİ KALİTE YÖNETİM SİSTEMLERİ KOORDİNATÖRÜ SEVDA SAMANCI, HİZMETTE KALİTELİ OLMAK ADINA YAPTIKLARI UYGULAMALARI ANLATTI.

Günümüz işletmeleri artık daha kompleks bir yapıda. Siz bu gibi yerlere hizmet verirken nelere dikkat ediyorsunuz? Hizmet sektörünün ilk önceliği yüksek müşteri memnuniyetidir. Memnuniyeti sağlamanın birçok bileşeni var tabi. Günümüzde artık ilk sırayı sağlıklı, hijyenik ve sürdürülebilir üretim, hizmet süreçleri almıştır. Bir diğer önemli nokta beklentileri karşılarken gösterdiğimiz yaklaşım. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına sadece zorunluluktan değil, kendimizi geliştirebileceğimiz

84 •

farklı alanlar yaratabilme potansiyeliyle cevap vermeye çalışıyoruz. Hatalarını kabul eden, şikâyet ya da taleplerin geliştirici yanları olduğunu düşünen sistem yaklaşımlarımız var. Aldığımız her şikâyeti ve öneriyi aynı önem derecesinde ele alıyor ve anlık çözümlerden ziyade kalıcı çözümler yaratmaya çalışıyoruz. Özellikle hastanelere verdiğiniz hizmette kalite yönetimi nasıl ilerliyor? Her ne kadar tüm noktalarımızda aynı yaklaşımla sistem kurulumu ve denetimleri gerçekleştirsek de hastanelerde yaptığımız risk analizleri ve bu doğrultuda alınan önlemler daha kapsamlı oluyor. Zira hizmet alanımızla ilgili olarak hastaların etkilenebileceği her olumsuz faktörü gözden geçirmek zorundayız. Bu anlamda catering sektöründe alışılagelmiş üretim biçimlerinin dışında da, Cook & chill gibi yüksek gıda güvenliği sağlayan yöntemlerle çalıştık. Kullanılan hemen hemen her ham madde için mutlaka yerinde tedarikçi denetimleri gerçekleştiriyoruz. Hammaddelerin niteliğine göre Gdo, histolojik, mikrobiyolojik

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

vb. analizler yaptırıyoruz. Sağlıklı gıda üretimi için ilk olarak uygun, sağlıklı hammadde teminini çok önemsiyoruz. Tekstil yıkama süreçlerimizde ise, özellikle hastane tekstillerine yönelik olarak çok özel makine parkurları ve yıkama prosesleri olan bir fabrikamız var. Burada da yine en çok önemsediğimiz nokta çapraz bulaşma olasılığını ortadan kaldırmak. Bu amaçla nerdeyse hiç el değmeden yapılan yıkama, ütüleme ve paketleme aşamaları oluşturuldu. Türkiye’ de hiçbir tekstil yıkama tesisinde bulunmayan konteynır dezenfeksiyon makinesi parkuru kuruldu. Temizlik hizmetlerimizde de yine aynı titizlikle çalışmak zorundayız. Bu anlamda enfeksiyon ve çapraz bulaşma riskini en aza indiren özel sistemler yapılandırdık. Çevreye duyarlı kimyasallar kullanılması, kesintisiz devam

eden eğitim programlarıyla personelimizin farkındalığını sürekli kılmaya çalışıyoruz. Sistemlerin kurulumunun ardından ise, tüm hizmet alanlarımız haftalık, aylık ve yıllık olarak farklı derinliklerde iç tetkiklerle denetlenmektedir. Kaliteli hizmet adına personel seçimini nasıl yapıyorsunuz? Belirli bir eğitimden geçiyorlar mı? Öncelikli olarak mümkün olduğu kadar personel seçimini hastane deneyimi olan kişiler arasından yapıyoruz. İşe başlamadan çalışacağı alana göre özelleştirilmiş kurum içi eğitim ve oryantasyon programları uygulanıyor. Ardından ise 6 ay kadar sürekli verimlilik takibi ve bu doğrultuda destek eğitimler verilmeye devam ediliyor. Ta ki personelimizin süreçlere tam olarak hâkim olduğuna emin olunana kadar bu takip devam ediyor.



TESİS YÖNETİMİ

ACİL DURUM YÖNETİMİ PLANSIZ OLMAZ TÜM ÇALIŞANLARDA GÜVENLİ YAŞAM KÜLTÜRÜ OLUŞTURULMALI

M

addi ve manevi kayıpların önlenmesinde çok önemli bir konu olan acil durum yönetiminin Türkiye’de henüz yeni yeni gündeme geldiğini belirten Securitas Güvenlik Süreçleri Kalite Koordinatörü Hüseyin Erim, “Her işletmenin, binanın ya da tesisin mutlaka, doğru kurgulanmış, uygulanabilir, ihtiyaca göre güncellenen ve özümsenmiş bir acil durum yönetim planı olmalıdır.” diye belirtti. Erim, acil durum planının yapılma amacının, bir iş yeri veya tesiste, muhtemel acil durumlar meydana gelmeden önce olayın etkilerini azaltmak, acil durum meydana geldiğinde etkin ve sistematik bir şekilde müdahale edebilmek ve acil durum sonrası acil durumun etkilerini giderme sürecinde yol gösterici olduğunu söyledi.

86 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Tüm tesis ve iş yerlerinin acil durumların yanında doğal afetlerden kaynaklı acil durumlara maruz kalma ihtimalinin olduğunu söyleyen Erim, günümüz teknolojisinin ve iletişim imkanlarının geldiği nokta itibariyle, öngörülemeyen ancak yönetilmesi gereken teknolojik ekipmanlardan, medya araçları ve sosyal medyada meydana gelebilecek işletmenin itibarına gölge düşürecek yayınlardan kaynaklı acil durumların da meydana gelebildiğini de vurguladı. “Potansiyel niteliğindeki acil durumların öncelikle engellenmesi, tüm gayretlere rağmen meydana gelmesi halinde ise en az zararla atlatılması için iyi hazırlanılmış bir acil durum planına ve bilinçli acil durum yöneticileri ve ekip üyelerine ihtiyaç vardır.” diyen Erim, acil durum öncesinde alınacak önlemlerin, tesislerin acil durumlarını gözeterek yapılandırılması ve bu doğrultuda verilecek eğitimler, gerçekleştirilecek tatbikat ve uygulamalar gerçekleştirilmesi zarar azaltmaya yönelik büyük fayda sağlayacağını, bunun da çalışan ve yöneticilerin “güvenli yaşam kültürü” kazanmaları ile mümkün olacağını ifade etti.

ACİL DURUM PLANINDA HAZIRLIK SAFHASI EN KRİTİK DÖNEM Acil durum planlamasının; acil durum öncesi hazırlık, acil durum anı müdahale ve acil durum sonrası yenilenme safhaları göz önünde bulundurularak hazırlanması ge-

HER İŞLETMENİN BİR ACİL DURUM YÖNETİM PLANI OLMASI GEREKTİĞİNİ İFADE EDEN SECURITAS GÜVENLİK SÜREÇLERİ KALİTE KOORDİNATÖRÜ HÜSEYİN ERİM, ACİL DURUM ÖNCESİNDE ALINACAK ÖNLEMLERİN ZARARI AZALTMAYA YÖNELİK BÜYÜK FAYDA SAĞLADIĞINI SÖYLEDİ.

rektiğini belirten Erim, “Bu safhaların hepsi önemli olmakla birlikte, acil durum öncesi hazırlık safhası en kritik dönemdir. Çünkü yeteri kadar hazırlık yapmayan, müdahale ve yenilenmeye ilişkin süreçlerini netleştirmeyen, prosedür ve uygulamaları belirlemeyen, gerekli görevlendirme ve tebliğleri yapmayan tesislerin acil durumu daha fazla zararla atlatacağı muhakkaktır. Yeteri kadar hazırlanılmamış acil durumlar, daha fazla can ve mal kaybı, daha fazla ticari kayıp, daha fazla itibar kaybını beraberinde getirir.” dedi. Acil durum planında olması gerekenler üzerine de konuşan Erim sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Her planlama öncelikle mevcut durumun anlaşılmasını gerektirir. Bu kapsamda acil durum planına, mevcut durum analizi ile başlanmalıdır. Bunun ardından yapılacak bir risk analizi tesis ya da iş yerinin mevcut ve olası risklerini ortaya koyacaktır. Risk analizinden sonra tesisin riskleri göz önünde bulundurularak muhtemel acil durumlar listesi hazırlanmalı her bir acil durum için önerilen tahliye ve müdahale yöntemleri ortaya konulmalıdır.”


TESİS YÖNETİMİ

ATALIAN, SİTELERİ GÜLER YÜZLÜ VE ÇÖZÜM ODAKLI PERSONELLERLE KORUYOR yanı sıra onların güvenli bir ortamda hissetmelerini sağlamamız gerekiyor. Site güvenliğini sağlamanın en önemli ayağı, kendinden emin, ne yaptığını bilen, güler yüzlü ve çözüm odaklı personel yetiştirmektir. Ayrıca güvenlik sistem cihazlarını sürekli kontrol etmek, ulaşan her türlü bilginin de anında ilgili yönetici veya birimlere ulaştırmak çok önemlidir.

ATALIAN GÜVENLİK ŞİRKET MÜDÜRÜ BÜLENT YURDÇU, “SİTE GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMANIN EN ÖNEMLİ AYAĞI, KENDİNDEN EMİN, NE YAPTIĞINI BİLEN, GÜLER YÜZLÜ VE ÇÖZÜM ODAKLI PERSONELLERLE ÇALIŞMAK YA DA YETİŞTİRMEKTİR.” DİYOR.

A

TALIAN Güvenlik Şirket Müdürü Bülent Yurdçu, site güvenliğiyle ilgili sorularımı-

zı cevapladı.

Yönettiğiniz sitelerin güvenliğini sağlarken en çok dikkat ettiğiniz hususlar neler? En çok dikkat ettiğimiz hususların başında, site sakinleri ve misafirlerin alınan güvenlik önlemlerinden rahatsız olmamaları gelir. Bunun

Bir sitenin güvenliğini sağlayan personellerde olması gereken esktra özellikler nelerdir? ATALIAN için personelin çözüm odaklı olması esastır. Kendisini, karşısındaki insanın yerine koyan, iletişime açık, sakin olmayı başarabilen, güvenlik personeliyle çalışmayı arzu ederiz. Ancak her zaman bu özellikleri taşıyan personelle çalışmak mümkün olmadığı için personellerimize özellikle ‘etkili iletişim’ konusunda mutlaka eğitim verilmektedir. Sitelerde görev yapan personelin yabancı dil bilmesi tercih sebebi olarak görülse de günümüz ekonomik şartlarında yabancı dil bilen personelle çalışmak da pek mümkün görülmemektedir. Bütün bunların yanında hem sitenin hem de tesis yönetimi ve güvenlik şirketinin yüzü olan güvenlik personelinin kılık-kıyafetinin, üniformasının her zaman düzgün olması, her zaman bakımlı olmaya dikkat etmesi gerektiği hem anlatılmakta hem de sürekli kontrol edilmektedir.

TUTANAK TUTUP YÖNETİME İVEDİLİKLE BİLDİRİYORUZ Sitelerde güvenlikle ilgili en çok görülen vakalar neler? Teyit alınmadan içeri girmek isteyen ziyaretçilerle bu durumda gü-

venlik personeline zorluk çıkartan site sakinleri, gece yarısından sonra gürültü yapan ve yüksek sesli müzik dinleyen sakinler, tahsisli alanların dışına araç park edilmesi, yönetimce yasaklanmasına rağmen misafirlerin havuz, spor salonu gibi sosyal alanlardan yararlandırılması konusunda ısrarcı olunması… Bu gibi durumlarda öncelikle site sakini veya misafirin sakinleşmesi için gerekli davranışların sergilenmesine önem veriyoruz. Her türlü olay hakkında tutanak tutarak yönetime ve sıralı yöneticilerine ivedilikle bildiriyoruz. Özellikle hatalı park gibi konularda site sakinlerine yaptırım uygulanması için yönetimin karar alması gerektiğini iletmekteyiz. Bir tesis ya da sitenin yönetimini A’dan Z’ye tek bir firmanın yapması, güvenlik konusunda avantajlar sağlıyor mu? Avantajları yanları var tabii. Özellikle firmanın farklı bölümünden gelen bir gözün, diğer birimi dışarıdan bir göz olarak denetlemesinin uygun olduğu değerlendirilmiştir. Gereken konular daha sonra departmanlar arası toplantılarda birbirlerine aktarılmaktadır. Sitelerin güvenliğini sağlarken hangi teknolojilerden yararlanıyorsunuz? Öncelikle yapılan risk analizine göre kamera ve CCTV sisteminden faydalanılmaktadır. Bunun yanı sıra harekete duyarlı kameralar, aydınlatma sistemlerinin kurulması site yönetimine bildirilmektedir. Bunların dışında kamera görüş açısı dışında kalan, karanlık olan bölgelerle teknik olarak problem çıkartabileceği düşünülen kazan daireleri, elektrik panoları gibi kritik yerlerin kontrolünün mutlaka yapılması sağlanmaktadır.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 87


TESİS YÖNETİMİ

TÜRKİYE’NİN TEMİZLİK FUARI

GLOBAL CLEAN EXPO

EXPO MASTER A.Ş. TARAFINDAN 21-22-23 ŞUBAT 2019 TARİHLERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK OLAN GLOBAL CLEAN EXPO, TAMAMEN TÜRK SERMAYELİ İLK TEMİZLİK FUARI OLMA

T

emizlik sektörünün 20’den fazla alt dalını bir araya getirmeyi hedefleyen fuar, açıldığı geniş kitle ile Türk fuarcılık sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Ev ve kişisel temizlik ürünleri üreticilerinden dispanser ve hijyen otomatı üreticilerine, hastane ve gıda hijyen ürünleri üreticilerinden halı yıkama makinesi üreticilerine, koku makinesi üreticilerinden çöp torbası üreticilerine ve hatta kurum / tesis temizlik yönetimine kadar birçok alt sektör 2019 Şubat’ta Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda bir araya gelecek ve şölen tadında bir fuar gerçekleşecek.

ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR. FUARIN YAPILACAĞI ALAN

TEMİZLİK FUARI’NDAN SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

OLARAK LÜTFİ KIRDAR

Türkiye’nin ilk temizlik fuarını gerçekleştirecek olan Expo Master A.Ş. ’den hem doğayı hem de çocuklarımızı koruyan, gelecek nesillere daha çok temiz alan bırakmayı hedefleyen sosyal sorumluluk projesi: Yeşil Doğa, Temiz Okul. Projenin ilk ayağında 10 tane ihtiyaç sahibi köy okulunu belirleyen Global Clean Expo organizasyon ekibi, belirledikleri okulların 1 yıllık temizlik ihtiyaçlarını karşılama, öğrencilere diş fırçası ve diş macunu dağıtımı yapma, ilkokul ve anasınıfı öğrencilerine özel temizlik konulu kukla gösterileri sergileme, ihtiyaç halinde okulun iç ve dış alanlarının genel temizliğini yaptırma gibi hedeflerle yola çıktı. Çıktıkları yolda ilk durakları Bandırma oldu.

ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYI’NI TERCİH EDEN GLOBAL CLEAN EXPO ORGANİZASYON EKİBİ, KATILIMCILARINA AKIL ALMAZ FIRSATLAR SUNUYOR.

88 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix


TESİS YÖNETİMİ

Geçtiğimiz aylarda Balıkesir – Bandırma’da 100. Yıl İlköğretim Okulu ve Edincik İlköğretim Okulu öğrencileri ile buluşan Global Clean Expo ekibi, hem öğrencilerle eğlenceli dakikalar geçirdi hem de her iki okulun temizlik malzemesi ihtiyaçlarına ciddi katkılarda bulundu. Her iki okulla da irtibatta kalmaya devam edeceklerini ve ihtiyaçlarının tekrarlanması halinde ellerinden gelen yardımları esirgemeyeceklerini belirten ekip, şimdi rotasını listelerinde yer alan diğer 8 okula çevirdi.

10 İHTİYAÇ SAHİBİ KÖY OKULU ZİYARET EDİLECEK Fuarın gerçekleştirileceği tarihe kadar 10 tane ihtiyaç sahibi köy okulunu ziyaret edecek olan Global

Clean Expo ekibi, daha fazla çocuğa ulaşmak için ise fuarlarına katılımcı olacak firmalardan desteklerini beklediklerini belirtti. Sosyal Sorumluluk Sponsorları adı altında birleştirecekleri firmaları 4 gözle bekliyorlar. Global Clean Expo fuarının organizatör şirketi olan Expo Master A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Egemen Hesapçı, sosyal sorumluluk projelerini şu sözlerle anlattı;

“Bizim bu fuarı gerçekleştirmeye karar vermemizin amacı sadece ticaret değil. Evet, bu bir ticaret ama daha çok ülkemizin ticaretine katkı. Bunun yanı sıra, temizlik sektörünü seçmemizin de 2 ana sebebi var; 1.’si ülkemizde Türk fuar firmalarıyla daha önce bir temizlik fuarı gerçekleştirilmedi. 2.’si ise, gün geçtikçe kalabalıklaşan nüfusla birlikte çoğalan bulaşıcı hastalıklar ve virüsler, nüfusa konaklama imkanı sağlamak için kesilen ağaçlar bizlerin çok fazla canını yakan noktalar. Dolayısıyla bunlara dikkat çekmek, temizlik mottosunu çocuk yaştan yerleştirmek ve temizlik sektörünün önemini vurgulamak istedik. Tüm bunların yanı sıra da sosyal sorumluluk projemizin 2. ayağı olan Global Clean Expo Hatıra Ormanı için de çalışmalarımıza başladık. Bu konu için de katılımcı firmalarımızla iş birlikleri içerisinde.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 89


TESİS YÖNETİMİ

MRESCO TÜRKİYE GROUP CEO’LUĞUNA

OYA ZİNGAL GETİRİLDİ MRESCO Gayrimenkul Çözümleri ve Turizm Ltd. Şti. yeni bir yönetim yapısı ile yoluna devam ediyor.

M

RESCO Türkiye’de uzun yıllar Ceo görevinde bulunan Oya Zingal, yeni dönemde grubun tüm şirketlerinin tek yetkilisi olarak yönetimini üstlenerek MRESCO Türkiye Group CEO’su olarak görev yapacak. Grubun faaliyetleri içinde Gayrimenkul ve Turizm yanı sıra otelcilik, Üç Öğün Catering ve Olivoyage zeytinyağı markası ile adını duyuran tarım ve gıda firmaları bulunuyor. Üç Öğün Catering, İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasında en son teknoloji ile donatılmış, günlük 50 bin kişi kapasiteli fabrikaları, restoran zincirleri, Diet Plus sağlıklı yiyecek paketleri ve Ankara, Bilecik, Eskişehir, Denizli ‘de bulunan butik mutfaklarıyla müşterilerinin ihtiyacı olan tüm yemek ve outside catering hizmetlerini profesyonelce karşılaması ile tanınıyor. 2 Temmuz Pazartesi günü itibariyle göreve başlayan Oya Zingal, Almanya’da dünyaya gelerek ilk ve orta eğitimini burada aldı. Lise yıllarında Türkiye’ye dönen Zingal, İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, sigorta sektörünün önde gelen yabancı şirketlerinden birinde iş hayatına atıldı. 2008 yılında MRESCO Türkiye’nin CEO’luğunu üstlenen Zingal, gayrimenkul sektörünün ana gündem maddesi olan Mütekabiliyet yasasının gerekliliğini, nasıl hayata geçmesi gerektiğini ve önemini yıllar önce öngören kişi olarak tanınıyor. DEİK Kuveyt İş Konseyi Başkan Yardımcılığı’nı da yürütmekte olan Zingal, başta Körfez ülkeleri olmak üzere uluslararası yatırım danışmanlığı da yapmaktadır. Gayrimenkul ve gıdanın Türkiye’nin lokomotif sektörleri olduğunu söyleyen Oya Zingal; “Dünya ve Türkiye’deki gelişmeleri takip ederek hedeflerimizi belirliyoruz. Hedefimiz her alanda liderlik. Bu süreçte önceliğimiz her zaman “insan” olacak. Köklü geçmişe sahip genç bir grubuz. Bunun avantajlarını kullanarak kısa bir süre içinde Türkiye’nin sayılı gruplarından biri olacağız.” diye konuştu.

90 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix



TESİS YÖNETİMİ

İnoksan Türkiye Ekonomisine Güveniyor Yatırımlarına Devam Ediyor Endüstriyel mutfak sektörünün lideri İnoksan; Ekonomi Bakanlığı’nın “Türkiye’den dünya markaları yaratmak” amacıyla uyguladığı Turquality programı kapsamında, 5 yıllık Gelişim Yol Haritasında yer alan hedeflerini adım adım gerçekleştiriyor. Türkiye ekonomisine olan güvenini her fırsatta gösteren mutfak devi, yeni yatırımlarıyla sektöre ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

92 •

Ülke ekonomisini büyük ölçüde destekleyen endüstriyel mutfak sektörünün güçlü oyuncuları, güven tazeleyerek yatırımlarını sürdürüyor. Sektörün kutup yıldızı olarak konumlanan İnoksan da bu doğrultuda kapasitesini artırdı.

STRATEJİK ÜRÜN GRUPLARINDA YÜZDE 400 KAPASİTE ARTIŞI İnoksan, yeni ihracat pazarlarındaki ürün talebini karşılamak ve talebi sürekli kılmak için yerli katma değer oranının en yüksek olduğu stratejik ürünlerde, yüzde 250 ile yüzde 400 oranlarında

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

kapasite artışı gerçekleştiriyor. Kapasite artışına bağlı olarak istihdamı da genişleten mutfak devi, yeni makine yatırımlarını fabrika bünyesine kattı.

13 MİLYAR CİROLU SEKTÖR 13 milyar lira pazar büyüklüğüne ulaşan ve 60 bin kişiye istihdam sağlayan Türkiye Endüstriyel Mutfak sektörü, üretim kapasitesi bakımından Almanya’nın ardından 2. sırada. Endüstriyel mutfak sektörü, ihracatta yerli katma değer oranının en yüksek olduğu sektörler arasında.



GAYRİMENKUL

BABACAN HOLDİNG ‘’TÜRKİYE İÇİN KAZANÇ VAKTİ’’ KAMPANYASIYLA HERKESİ EV SAHİBİ YAPACAK Güvenilir ve kaliteli konut projeleriyle sektöre ilkleri kazandıran Babacan Holding, daha güçlü bir ekonomi için başlatılan ‘’Türkiye İçin Kazanç Vakti’’ kampanyasına Babacan Premium, Babacan Port Royal projeleriyle destek oluyor. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün yeniden canlandırılmasına yönelik atılan adımları her oşulda destekleyerek sektörde örnekle gösterilen Babacan Holding, ‘’Türkiye İçin Kazanç Vakti’’ kampanyasına 2 projesiyle katılıyor. Kampanya ile Küçükçekmece E-5 üzerinde, Atatürk Havalimanı (yeni yapılacak olan Millet Bahçesi) karşısında hızla yükselen Babacan Port Royal ile Beylikdüzü E-5 üzerinde konumlanan, ilk teslimlerin başlamakta olduğu bölgenin en

KONUTTA İNDİRİM KAMPANYASIYLA

REKOR SATIŞ

prestijli projesi Babacan Premium’da her bütçeye hitap eden 2 farklı ödeme seçeneği sunuluyor. Projelerden daire almak isteyen yatırımcılar, yüzde 0 faizle 40 ay ya da yüzde 10 peşinat yüzde 0.98 faizle 120 ay taksitle ödeyebiliyor. Bugüne kadar sektöre kazandırdığı benzersiz kampanyalarla yatırımcıların güvenilir konuta kolay yoldan ulaşmalarını sağlayan şirket, bu sayede her bütçeye özel bir yatırım fırsatı sunuyor.

EMLAK KONUT ÖNCÜLÜĞÜNDE BAŞLATILAN TÜRKİYE İÇİN KAZANÇ VAKTİ KAMPANYASI KAPSAMINDA BİR HAFTADA BİN 500 KONUT SATILDIĞI BELİRTİLDİ.

Emlak Konut öncülüğünde başlatılan Türkiye İçin Kazanç Vakti kampanyası kapsamında bir haftada bin 500 konut satıldığı belirtildi. Konut sektörünü canlandırmak amacıyla başlatılan kampanya kapsamında peşinat yüzde 10 çekildi, peşin alımlarda ise yüzde 10 indirim uygulanıyor. Yükselen konut kredi faizlerine rağmen kampanyaya katılan firmalar 120 ay vadede 0.98 faiz imkânı sunuyor. Ayrıca, altın ya da dövizini bozdurup peşinat veren alıcılara kur garantisi veriliyor. Dev kampanya dahilinde 6. ayda kapatana yüzde 35, 1 yılda kapatana yüzde 25 indirim yapılıyor.


GAYRİMENKUL

NEF’TEN TARİHİ KONUT KAMPANYASINA

4 PROJE İLE DESTEK

Türkiye ekonomisine destek amacıyla başlatılan ‘Türkiye İçin Kazanç Vakti’ adlı tarihi kampanyaya Nef, 4 proje ile destek olma kararı aldı. Nef Çekmeköy, Nef Bahçelievler, Nef Basın Ekspres ve Nef Reserve Kandilli projeleri ile tarihi kampanyaya destek vereceklerini açıklayan Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Bu dönem ülkemize, ekonomimize destek olma vakti. Kampanyadaki fırsatlar özellikle ilk konutu alacak kişiler için büyük avantajlar içeriyor. Yüzde 10 indirim, yüzde 10 peşinat ve yüzde 0,98 gibi avantajlı bir faiz oranı ile 120 aya varan taksitlerle ev sahibi olmanın şimdi

tam zamanı.” dedi. Nef, kampanyaya sınırlı sayıda konut ile katılıyor. Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Hali hazırda Türkiye’de banka kredisiyle ev almak şu an oldukça maliyetli hale gelmiş durumda. Mesela 500 bin liralık bir ev için 400 bin TL kredi çekilmesi gerekiyor. Şu an faiz oranları yüzde 2,2 seviyesinde. 400 bin TL kredi çekenler bankaya 10 yıllık vadede ayda 9 bin 500 TL ödüyorlar. Evin toplam maliyeti de 100 bin peşinatı da dahil ettiğimizde 1 milyon 240 bin liraya ulaşıyor. Kampanya çerçevesinde ise 500 bin liralık evin satış bedeli öncelikle yüzde10 indirim ile 450 bin TL oluyor. 45 bin TL peşinat, 12. ve 24. ayda ise 67.5 bin TL’lik iki ara ödeme alınıyor. Kalan 270 bin TL için ise şirket bünyesinde yüzde 0,98 faiz oranı ile 10 yıllık vadelendirme yapılıyor, aylık ödemeler 3 bin 850 TL’ye iniyor. Evin toplam bedeli böylece 1 milyon 240 bin lliradan 640 bin liraya düşüyor.”dedi.

“TÜRKİYE İÇİN KAZANÇ VAKTİ” KAMPANYASINA TAHİNCİOĞLU’NDAN TAM DESTEK Markalı konut sektörünün lideri Tahincioğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı desteğiyle ve “Türkiye için Kazanç Vakti” sloganıyla hayata geçirilen kampanyaya Nidapark İstinye, Nidapark Kayaşehir ve Nidapark Küçükyalı projeleriyle destek veriyor. 31 Ekim’e kadar devam edecek kampanya kapsamında, Tahincioğlu’nun bu 3 projesinde yer alan sınırlı sayıda konut, ofis ve dükkanın, peşinat oranı yüzde 10’a düşürülürken, 120 aya kadar 0.98 faiz imkânı sunuluyor. Kampanya ile ilgili değerlendirmede bulunan Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, “Gayrimenkul sektörünün temsilcileri olarak, ülke ekonomisine katkımızı en üst seviyeye taşımak, birlik ve beraberlik içerisinde üzerimize düşen görevi kararlılıkla yerine getirmek için çalışıyoruz. Bu amaçla Çevre

ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde “Türkiye için Kazanç Vakti” sloganıyla hayata geçirilen kampanyaya, Nidapark İstinye, Nidapark Kayaşehir ve Nidapark Küçükyalı projelerimizle destek oluyoruz. Bu dönemde en karlı yatırım gayrimenkul yatırımı olacak. Hem ekonominin hem sektörün değer kazanması anlamında çok önemli bir kampanya. İnanıyoruz ki, milli ekonomiye verilen destekle kazanan yine milletimiz ve ülkemiz olacak” dedi.


Makale

Atilla Yıldıztekin

İntermodal,

Multimodal ve Kombine Taşımacılık İnsanoğlu tekerleği keşfedip, ağaç tepelerinden indiği günden beri, harekete başlamış ve göçebe hayatını kolay hale getirmek için çalışmaktadır. Bir bölgenin kaynakları tükenince yeni bir bölgeye taşınmak için tekerleği kullanmıştır. Göçmekten vazgeçip, üretim toplumuna geçince de, yani yerleşik yaşamı seçtiği günden beri tekerlekler başka amaçlarla dönmekte. Geçmişte bölgesel üretim tüketime yetiyordu. Zamanla tekerlek daha fazla önem kazandı. Daha sonra tekerlekle yapılan kara nakliyesi yerini deniz nakliyesine bıraktı. Liman şehirleri olan ülkeler zenginleşti. Üretimin artması ile yeni keşfedilen buhar gücünün, dizel motorların devreye girmesi ile demir yolu taşımacılığı hayatımızda önemli yer tutmaya başladı. Uçakların geliştirilmesi ile hava nakliyesi yaşamımıza girdi, petrol, doğalgaz tüketiminin artması ile de taşıma malzeme ile tüketime yetişemedik ve boru hatları devreye girdi. Günümüzde 300 kilometrenin içindeki taşıma taleplerinde kara yolu en avantajlı nakliye şekli olarak hesaplanmakta. Bu mesafenin üzerine çıkıldığı zaman sırasıyla deniz ve demir yolu nakliyeleri daha avantajlı hale gelmektedir. Günümüzde yurt içinde ton-kilometre olarak kara yolu taşımacılığı yüzde 93 deniz yolu taşımacılığı yüzde 4 demir yolu taşımacılığı da yüzde 4 oranında gerçekleşmektedir. Taşıma modları arasındaki en verimsiz ve pahalı taşıma şeklini, kara yolu taşımasını en büyük oranda kullanmaktayız. Ton-kilometre başına akaryakıt tüketiminin fazlalığı söz konusudur. Egzoz emisyonunun havaya ve çevreye verdiği zarar en üst seviyededir. Her ne kadar duble yollarla biraz rahatlatılmış da olsa; yetersiz ve kalitesiz kara yolu ağı, trafik kazalarına neden olmaktadır. Trafik hızını düşürmesi, sistemin mal kayıplarına karşı güvensiz olması, büyük yedek parça israfı, dönüş yüklerinin dengeli sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı

96 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

artık kara nakliyesinin payının azaltılması ve nakliyenin rotasının deniz ve demir yollarına çevrilmesinde yarar vardır. Böylece kara nakliyesinin dışındaki taşıma yöntemleri daha fazla kullanılır, daha büyük ölçekte ekonomik olarak işletilir hale gelecektir. Bu hedefin başarıya ulaşması da; iç sularda deniz nakliyesinin önündeki gemi işletme ve liman hizmeti ile ilgili engellerin kaldırılması, demir yollarımızın işletmesinin özelleştirilmesi, hizmetlerin ve altyapının iyileştirilmesi, yüksek hızlı yük taşıyabilen tren sistemlerinin bir an önce uygulamaya konulması, istasyonlarımızın yük elleçlemeye uygun hale getirilmesi, TCDD’nin intermodal yük aktarma merkezlerinin inşaatlarının tamamlanması, ro-ro taşımacılığımızın teşviki ve lojistik köylerin kurulması ile sağlanacaktır. Bu saydıklarımın günümüzdeki adı “intermodal taşımadır.” Günümüzde en yaygın ve çağdaş nakliye metodu olan “intermodal taşıma”, bunun bir farklı versiyonu olan “multimodal taşıma” veya bir başka farklı şekli olan “kombine taşımacılık”, ürün hareket hızını kesmeden, ölçeğini değiştirmeden birden fazla taşıma yöntemiyle malların taşımacılığının yapılması demektir. Bu sistemde bir noktadan konteynırlara veya treylerlere yüklenen yükler Ro-Ro’larla deniz, Ro-La’larla demir yolu ve kara yolu araçları ile konteynerlerin veya treylerlerin yük kapakları açılmadan en uygun şekilde taşınıp teslim edileceği yere ulaşmaktadır. Sevk edilen mal üzerinde her an on-line kontrolün olduğu bir yönetim gerektirir. Bu taşıma şekli ile ilgili evrakların, dokümantasyonun, gerekirse gümrük işlemlerinin, bilgi akışının basitleştirilmesi ve tüm ülkeler için standart hale getirilmesi söz konusudur. Nakliye şirketlerinin, lojistik şirketlerin kendi içlerinde oluşturacakları intermodal taşımacılık departmanları ile bu yeni nakliye şeklini araştırmalarını, müşterilerine önermelerini ve uygulayan kuruluşlarla iş birlikleri yapmalarını öneriyorum. Kara nakliyesinde yaptığımız hataları tekrarlamamak, yaşadığımız sorunları yeniden yaşamamak için intermodal hizmetlere yatırım yapacak, alt yapıyı oluşturacak kuruluşlara destek vermemiz gerekiyor. Bundan önceki kara nakliye sektöründe kıyasıya yapılan kırıcı rekabet hiç olmazsa intermodal nakliye konusunda yaşanmasın ve deniz- hava- kara- demiryolu taşımacılığı iş birlikleri ile yaratılacak katma değer, tüm sektörlerin büyümesinde gelişmesinde ilk kilometre taşlarını oluştursun diyorum.



LOJİSTİK

SINIR KAPILARINDAKİ YAKIT FİYATLARI

İHRACATA DARBE VURUYOR İHRACATI DESTEKLEMEK AMACIYLA 2006 YILINDA SINIR KAPILARINDA AKARYAKIT SATIŞI YAPACAK İSTASYONLARIN KAR MARJININ, YÜZDE 8 OLACAK ŞEKİLDE DÜZENLENDİĞİNİ FAKAT FİRMALARIN BUNA UYMADIĞINI SÖYLEYEN ULUSLARARASI NAKLİYECİLER DERNEĞİ (UND) İCRA KURULU BAŞKANI RECAİ ŞEN, “SINIR KAPILARINDAKİ FAHİŞ YAKIT FİYATLARI İHRACATA DARBE VURUYOR.” DEDİ.

Sınır kapılarında ÖTV ve KDV’den müstesna edilmiş akaryakıt satış fiyatları arasındaki farklılıklar ile ilgili konuşan UND İcra Kurulu Başkanı Recai Şen, “Sınır kapılarında ÖTV ve KDV’den müstesna edilmiş akaryakıt satışı yapan istasyonların satış fiyatları incelendiğinde ilgili kanun maddesine uyulmadığı çok net anlaşılmaktadır. UND tarafından işletilen Gürbulak Sınır Kapısı diğer sınır kapılarıyla karşılaştırıldığında, petrol dağıtım merkezlerine en uzun mesafeye sahip olması sebebiyle en yüksek lojistik maliyete sahip istasyon konumunda olmasına karşın en düşük fiyatla satış yapan kapıdır. An itibari ile 3,11 TL’den yakıt satan ve yakıt stokunun bitmesi akabinde yeni zamlar ile birlikte 3,88 TL’ye satış yapacak olan Gürbulak Sınır Kapısı ile diğer sınır kapıları

arasında 1 TL’lik fark bulunmaktadır. Bu fark izahı mümkün olmayan ve kuralları hiçe sayarcasına yüzde 8’lik kar sınırının çok daha ötesinde karlar ile sektörü ve ülke ihracatını baltalayan bir anlayışın tezahürüdür. Denetimlerin yapılmaması ve yüzde 8’lik kar marjına uymayan firmaların faaliyetlerine devam edilmesi, bu sorunun giderek büyümesine neden oluyor” dedi.

İHRACATA OLAN ETKİSİ 120 MİLYON TL KAYIP Yakıt satışlarındaki değişikliğin sektöre ve ihracatçılara olan yansımasına değinen Recai Şen, “Yakıt satışlarındaki yüzde 8’lik kar sınırına uymayan firmaların 1 Ocak ila 16 Ağustos tarihleri arasında sektörün ve dolayısı ile ihracatçılarımızın cebinden çaldıkları meblağ 120 Milyon TL. Bu değişmez ise sene sonuna kadar taşımacılarımız ve ihracatçılarımız üzerinden elde edilecek ilave ve haksız kazanç miktarı 200 Milyon TL’yi bulacak.” dedi.

SINIR KAPILARINDAKİ VERGİSİZ AKARYAKIT SATIŞ FİYATLARININ DENETLENMESİ GEREKİYOR Sınır kapılarında yapılan vergisiz yakıtın ekonomiye olan etkilerine ve kayıplara değinen Recai Şen; “Yüksek fiyatlı satış yapan akaryakıt istasyonlarında denetim yapılması ve herhangi bir usulsüzlük tespitinin de en ağır şekilde cezalandırılması şart. Son dönemdeki ekonomimize yapılan saldırılar kapsamında devletimizin yanında olan taşımacılık sektörünü ve taşıdığı yükün sahibi ihracatçılarımız direkt olarak hedef alan bu anlayışın yıkılması için mücadelemizi var gücümüz ile sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini bitirdi.

98 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



LOJİSTİK

ŞİRKETLERİN DİJİTALLEŞME

İHTİYAÇLARINA XİNERJİ

ÇÖZÜM ÜRETİYOR Xinerji, lojistik operasyonların verimli şekilde yönetilmesine nasıl katkı sunuyor? Bu alanda sunduğunuz çözümlerden söz eder misiniz? TMS (transport management system)

Sağladıkları çözümlerle lojistik süreçlerin izlenebilir ve kontrol edilebilir bir sisteme dönüşmesini sağladıklarını söyleyen Xinerji Teknoloji Kurucu Şirket Ortağı Erkan Durdağı, iş ortaklarının tüm dijitalleşme ihtiyaçlarına cevap veren bir şirket haline geldiklerini ifade etti.

Çözümleriniz bugün kaç kullanıcı tarafından aktif olarak kullanılıyor? 2018 yılına ilişkin hedefleriniz neler? Xinerji Teknoloji bugün 16 yaşında, odağımız ve lokomotifimiz lojistik sektöründe; TÜBİTAK, Üniversiteler, iş ortaklarımız, müşterilerimiz işbirliği ile; Taşıma(TMS), Depo(WMS), Lojistik (LMS) ve Finans Yönetim Sistemleri (FMS) ürünlerini kazandırdık. Bugün 100 üzeri çalışanımızla beraber; 4 kıtada, 20 üzeri ülke ve 100 üzeri müşteri, 6 bin üzeri kullanıcıya, ile müşterilerimize destek veriyoruz.

100 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Lojistik sektörüne özelleştirilmiş ürünlerimizi, Avrupa pazarı ile tanıştırdık, Bulgaristan ofisimizi açarak sıfır (0) ithalat ile yazılım ihracatımızı gerçekleştirdik. Finans ve bankacılık sektöründe; 2 bin adam/aylık projeler tamamladık. Mobil oyun sektöründe; kendi mobil oyun ürünleri geliştiren ve dünya pazarına sunan firma olduk. TÜBİTAK, üniversiteler, iş birliği ile yapılan AR-GE projeleri ile AR-GE firması haline geldik. Ankara şube ofisimizde test akademisini kurduk. Savunma sanayinde; 500 adam/aylık projeler tamamladık. Bunlarla beraber gelişen teknoloji ve Endüstri 4.0 paralelinde; aI (yapay zeka) & BI (iş zekası), DWH (veri ambarı) yapılanmamızı tamamladık. Anahtar teslim projelerimizi müşterilerimize sunmaya başladık.



LOJİSTİK

KUR ARTIŞLARI İTHALAT YÜKLEMELERİNDE

YAVAŞLAMAYA NEDEN OLDU KUR FARKININ KARA, DENİZ VE HAVA TAŞIMACILIĞINDA NAVLUN FİYATLARINA YANSIDIĞINI BELİRTEN UTİKAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI EMRE ELDENER, “NAVLUN ÜCRETLERİNİN MERKEZ BANKASI DÖVİZ SATIŞ KURU İLE ÇARPILARAK İTHALAT GÜMRÜK BEYANNAMESİNE EKLENMESİ VERGİ MATRAHINI VE DOLAYISIYLA ÖDENEN VERGİ MİKTARLARINI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE YÜKSELTTİ.” ŞEKLİNDE KONUŞTU.

İTHALAT YÜKLEMELERİNDE AKSAMALAR OLDU

“Genelde uluslararası taşımalarda kar marjları düşük olduğundan son iki ayda karşılaştığımız ciddi kur artışları hem vade verip hem de fatura tarihli TL ödeme tahsil eden lojistik firmalarını çok zor durumda bıraktı.” diye konuşan UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Söz konusu uygulama firmaların bireysel tercihlerine ilişkin bir durum olup firmaların sürekli çalıştıkları müşterileri ile karşılıklı görüşerek bir çözüm yolu üretmeye çabaladıklarını görüyoruz. Gerek lojistik firmaları gerekse ithalatçılar potansiyel kur risklerini bertaraf etmek adına döviz forward gibi farklı uygulamaları önümüzdeki dönemde devreye sokacaklardır.” dedi.

102 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Kur artışı nedeniyle ithalatçıların antrepolardan mal çekmediğinin de altını çizen Eldener, “Kurların biraz düşmesi ile ithalat beyannamesi tescil edilmeye başlandı. Avrupa karayolu ihracat yüklemelerinde ihracat navlunları maalesef çok yükseldi. Bunun nedeni de Avrupa’ya giden araçların ithalat yükü bulmakta şu aralar çok zorlanmaları. Hem dövizdeki dalgalanmalar hem de Ağustos’ta Avrupa’da birçok üretim tesisinin tatilde olması ithalat yüklemelerinde birtakım aksamalara neden oldu” diye konuştu. Kur artışından dolayı yaşanan en büyük sorunun, hedeflenen maliyetlerin tutturulamaması ve kur farkı zararları olduğunu belirten UTİKAD Başkanı Eldener, “Kur artışlarının ürün maliyetleri üzerine eklenerek piyasaya satılması nedeniyle ürün fiyatları önemli ölçüde arttı. Kurlardaki dalgalanmaların devam edeceği endişesiyle bazı firmaların siparişlerini iptal ettiği yönünde basında haberler çıktı. Ek olarak düzenli ithalat yapan firmalar da ithalat yüklemelerine kısmen ara verdiler, dövizde piyasanın oturmasını bekliyor ve öncelikle ellerindeki stokları satmaya çalışıyorlar. Bu nedenle hava, deniz ve karayolu ithalat yüklemelerinde Ağustos ayında ciddi yavaşlama oldu” dedi.


LOJİSTİK

OKT TRAILER’DAN ÇOKLU İHTİYACA BÜTÜNSEL ÇÖZÜM: “TanıTIR” Üst yapı ve treyler sektörünün öncü firmalarından OKT Trailer; Aydın Büyükşehir Belediyesi’ nin kültürel etkinliklerini tüm halka ulaştırmak ve yerinde hizmet sunmak üzere geliştirilmesini istediği tanıtım tırı talebini iyi anladı ve projeye özel çözüm üretti. Sosyal ve kültürel etkinlikleri halkın ayağına götürmek için özel istek üzerine OKT Trailer tarafından yapımı tamamlanan TanıTIR, Aydın Büyükşehir Belediyesi adına Belediye Başkanı Sayın Özlem ÇERÇİOĞLU’na şirket yönetim kurulu üyeleri ve çalışanları tarafından düzenlenen törenle teslim edildi.

EMNİYET TEDBİRLERİ İLE DONATILDI Büyük beğeni toplayan özel proje TanıTIR, özellikleri ve donanımları ile Başkan Çerçioğlu’dan tam not aldı. TanıTIR’ a özel geliştirilen mühendislik çözümleri ile iniş - biniş ve iç hareket alanında ergonomi artırılarak, uzaktan kumanda edilebilen hidrolik mekanizması sayesinde duvar ve tabanı tek yöne açılarak alan genişliği sağlandı. 10 metrekare alanın tek kapak ile açılarak kolonsuz halde kullanımı olması ile birlikte hava muhalefetine karşı hızlı ve pratik kullanımı ile kapağının kapatılması, kapaklar kapalıyken de içinde etkinlik yapılabilmesi, klimalı süit odasının bulunması, tırın her koşulda kullanımına imkân sağlıyor. Bunların yanı sıra teknolojik donanımına ve teçhizatına uygun altyapı oluşturulurken izole edilmiş dış cephesi ile konforu sağlanan TanıTIR

emniyet tedbirleri ile donatıldı ve çok fonksiyonlu hale getirilerek etkinlik tanıtım tırı amacına ve ihtiyaçlara uygun olarak eksiksiz tasarlandı. OKT Trailer tarafından hizmete özel ele alınan bu projede; Aydın halkına hizmet hassasiyeti ile gerek kullanıcıları gerekse hizmet sunacağı tüm halk düşünülerek etkinliklerin güvenli, ergonomik ve konforlu bir ortamda gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 3


LOJİSTİK

EKOL, HAFTALIK SETE-LAVRIO SEFERLERİNE BAŞLADI Fransa ve Ekol Yunanistan müşterileri için pazardan farklılaşmış, sürdürülebilir taşımacılık çözümlerini sunabiliyoruz.”

INTERMODAL TAŞIMACILIKTA AVRUPA’DAKİ İDDİASINI ARTIRARAK SÜRDÜREN EKOL, YUNANİSTAN(LAVRIO LİMANI)

HEDEF ÇEVRE DOSTU HİZMET SUNMAK

İLE FRANSA (SÈTE LİMANI) ARASINDA DÜZENLİ RO-RO SEFERLERİNE BAŞLIYOR. Yeni hat ile başta Yunanistan, İspanya, Fransa ülkeleri arasındaki Avrupa içi taşımadan aldıkları payı artırmak istediklerini ileten Taşımacılık Genel Müdürü Murat Boğ şunları söyledi: “Yeni Ro-Ro hattımız sayesinde Lavrio Limanı’nı, Yalova ve Trieste’nin (İtalya) ardından Sète Limanı’na (Fransa) da network olarak bağlamış olduk. Sète Limanı üzerinden; Yunanistan’a Fransa, İspanya, Portekiz, Benelux ve İngiltere’yi kapsayan coğ-

104 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

rafi alan için intermodal çözümler sunuyoruz. RoRo seferleriyle entegre olarak planlanmış şekilde, Sète-Bettembourg(Lüksemburg) ve Sète–Zeebruge (Belçika) hatlarında gidiş dönüş olmak üzere blok tren hizmetlerimizle müşterilerimize yenilikçi karayolu çözümleri sunuyoruz. Böylelikle Ekol İspanya, Ekol

Dört limanda faaliyet gösteren Ekol’ün, 48 blok treni ve altı Ro-Ro gemisi ile güçlü oyunculardan birisi olduğunu belirten Boğ, “Son yıllarda intermodal taşımacılık ağımızı yeni hatlarla zenginleştirdik. Hedefimiz çevre dostu hizmetler sunmak ve Avrupa’daki varlığımızı güçlendirmek. Sunduğumuz intermodal çözümler sayesinde şirketimiz, ayda 850 futbol sahası büyüklüğünde bir ormana eşdeğer 365 bin ağacı kurtarıyor. İntermodal taşımacılıkla dünyayı 365 kere dolaşmaya yetecek miktarda yakıttan tasarruf ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.



SAĞLIK

HAREKETSİZLİK, SİGARA, STRES VE FAST FOOD

KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRIYOR

gıda tüketiyor, fast food ile besleniyoruz. Özellikle raf ömrünü uzatmak için paketli ürünlerde kullanılan katkı maddeleri kolestrol, şeker hastalığı, hipertansiyon, kilo fazlalığı gibi kronik hastalıkların ve buna bağlı olarak da kalp hastalıklarının riskini artırıyor. Ayrıca fiziki aktivitemiz azaldı. İş koşullarının her geçen gün ağırlaşması kendimize ayırabileceğimiz vakti azaltıyor. Bu stresli ve sedanter hayata bağlı olarak da kilo fazlalığı, hipertansiyon daha sık görülüyor. Bir başka sebep, toplumda sigara kullanımının artması.

EN ÖNEMLİ SEMPTOM, EFORLA GELEN GÖĞÜS AĞRISI

Uzman Dr. Mutlu Güngör

Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm.Dr. Mutlu Güngör, KALP SAĞLIĞI İÇİN SİGARA VE STRESTEN UZAK DURULMASINI, GÜNDE BİR SAAT YÜRÜNMESİNİ VE DOĞAL GIDALARIN TÜKETİLMESİNİ TAVSİYE EDİYOR.

106 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Son yıllarda daha sık rastlanan hastalıklardan biri de kalple ilgili olanlar. Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uzm.Dr. Mutlu Güngör, kalp hastalıkları ve korunma yollarıyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı. Kalp hastalıklarının hızla artmasının başlıca sebepleri neler? Öncelikle beslenme alışkanlıklarımız olumsuz anlamda değişti. Bir zamanlar tencere yemeği yiyip doğal beslenirken, şu an daha çok hazır

Kalp hastalıklarının en önemli semptomları hakkında bilgi verebilir misiniz? En önemli semptom, eforla gelen göğüs ağrısıdır. Bu ağrıyı bazı hastalar omuz ve kol ağrısı, bazı hastalar sırt ağrısı, bazı hastalar alt çeneye vuran ağrı, bazı hastalar da üst karın bölgesinde ağrı olarak tarif edebiliyorlar. Ama özellikle yaşlı hastalarda, şekeri olan hastalarda göğüs ağrısı yakınması hiç olmayabilir de. Göğüs ağrısından sonra eforla gelen nefes darlığı, tıkanma hissi, terleme, çarpıntı, fenalık hissi, bulantı yine kalp hastalığı semptomu olabilir. Her hastanın semptomu farklı da olabiliyor. Özellikle kadın hastalarda semptomlar çok atipik olabiliyor. Tabi hiçbir şikayet olmadan da kalp krizi geçiren hastaların sayısı az değil. Kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yüzde 40’ında, öncesinde herhangi bir şikayet olmuyor.


SAĞLIK Göğüsteki her ağrıyı önemsiyor musunuz? Kalp hastalıklarında biz her ağrıyı önemseriz. Göğüsteki bir ağrı kalp ağrısı olabileceği gibi reflü, gastrit, ülser gibi mide ve barsak sisteminin hastalıkları veya üşütme, zorlanma sonrası kas ağrısı veya boyun fıtığı, omuz eklemi gibi iskelet sistemi hastalıkları veya akciğer enfeksiyonu, pnömotorax veya pulmoner emboli gibi akciğer patolojilerine bağlı da olabilir. Ama bunlardan hayati önemi haiz olan göreceli olarak daha sık gördüğümüz kalp krizidir. Dolayısıyla göğüs ağrısıyla müracaat eden her hastada ilk ekarte edilmesi gereken konu kalp hastalığıdır. Hatta göğüs ağrısı ekarte edilene kadar kalp ağrısı olarak kabul edilmelidir demek yanlış olmaz. Kalp hastalıklarında risk faktörleri nelerdir peki? Risk faktörlerini değiştirilebilir ve değiştirilemez olarak ikiye ayırıyoruz. Değiştirilemez olanlar genetik yatkınlık, yaş ve cinsiyettir. Eğer birinci ve ikinci derece yakınlarınızda 65 yaş altında kalp krizi, by-pass, stent, balon gibi bir öykü varsa veya sebebi belli olmayan bir ölüm varsa genetik yatkınlığınız var demektir. Cinsiyet olarak erkek cinsiyet daha şanssız, ancak postmenapozal dönemde risk her iki cinsiyette benzer görülüyor, yaşlı hastalarda yine risk daha fazla. Burada vurgulamak istediğim bir konu, genç hastaların kalp krizlerinin daha ölümcül olabileceği veya ölüm olmasa bile kalpte oluşturacakları hasarın daha fazla olacağı. Çünkü damar sertliği yıllar içinde yavaş yavaş geliştiği için yaşlı hastalarda damar daralırken gelişen, bizim kollateral dediğimiz kılcal köprü damarlar henüz genç hastalarda gelişmemiş oluyor. Yaşlı bir hastanın damarı tıkandığında bu köprü damarcıklar sayesinde kalp kısmi korunabiliyor. O yüzden 40-65 yaş arası bir erkek hasta büyük kalp krizlerine en açık olan grubumuzdur.

BAZI RİSK FAKTÖRLERİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR Peki, değiştirilebilir risk faktörleri? Herkesin bildiği hipertansiyon, şeker hastalığı, kolestrol yüksekliği, sigara kullanımı, kilo fazlalığı, emosyonel stres ve egzersiz eksikliği, değiştirilebilir risk faktörleri arasında sayılabilir. Bu kronik hastalıklar genelde asemptomatik oldugu için bunların tanısı için mutlaka yıllık kontrol gerekir. Bizim korktuğumuz konu, hastalığın tedavisiz olmasıdır. Örneğin tansiyon damar içindeki basınç demek, basınç ne kadar yüksekse damar cidarına uyguladığı kuvvet o kadar yüksektir. Bu kuvvet damarın iç yüzündeki tabakada hasar oluşturarak damar sertliğinin başlamasına sebep olabilir. Siz ilaçlarınızı uygun kullanırsanız damarsal hasarı azaltmış olursunuz. Benzer şekilde kan kolestrol seviyesinin yüksek olması, kanda dolaşan kolestrol partiküllerinin damar iç yüzünde birikerek aterom plağı dediğimiz damar sertliği oluşumuna sebep olabiliyor, şekerin yine yüksek olması veya sigara kullanımı endotel fonksiyonlarını bozarak damar sertliğine sebep olabiliyor. Kalp sağlığı için kontrol sıklığı ne olmalı? Kalp hastalıklarının kontrol sıklığı tamamen hastanın hastalığıyla ilgilidir. Biz kalp hastası olmayan ama risk faktörleri olan sağlıklı kişileri 40 yaş sonrası yılda bir kez görmek isteriz.

HER GÜN 1 SAAT YÜRÜMEK HASTALIK RİSKİNİ AZALTIYOR Sağlıklı kalp için neler önerirsiniz? Kalp hastalıkları tedavisi dendiğinde hep ilaç tedavileri, by-pass, stent, balon gibi girişimsel işlemler akla geliyor. Aslında tedaviyi koruyucu hekimlik, tedavi ve rehabilitasyon olarak 3 başlık altında incelemek daha doğru. Bana göre en önemli tedavi, koruyucu hekimlik. Çünkü hastalığı oluşmadan önleyebilmek çok önemli. Hasta kalp krizi geçirdikten sonra tıkalı damarı açsak da kalpte hasar kalabiliyor. Bu hastaların bir kısmında kalp yetmezliği tablosu gelişebiliyor. Bu da daha yüksek maliyetli ve konforsuz bir yaşam demek. O yüzden bizim koruyucu hekimliğe, hasta bilinçlendirmesine çok daha fazla önem vermemiz gerekir. Daha önce söylediğim risk faktörlerinin eliminasyonu, düzenli sağlık kontrollerinin yapılması çok önemli. Hekimler olarak hastalarımızla daha yakın ilişkiler içinde olmamız, onları yıllık kontrollerine gelmeleri ve düzenli egzersiz yapmaları için teşvik etmemiz lazım. Ben düzenli egzersiz yapıyorum, hastalarıma da düzenli egzersiz yapmanın ve kilo kontrolü sağlamanın önemini her vizitte vurguluyorum. Egzersiz, günlük aktivite haline gelmeli. Nasıl ki her gün kahvaltı yapıyor, akşam yemeği yiyorsak mutlaka 1 saatimizi de egzersize ayırmalıyız. Her gün yapılan 1 saatlik yürüyüş, tansiyon, şeker, kolestrol ve kilo kontrolüne, dolayısıyla kalp damar riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 7


SAĞLIK

DİŞ EKSİKLİĞİNDE EN ETKİLİ TEDAVİ

İMPLANT VİA DENTAL CLİNİC BAŞHEKİMİ AĞIZ, DİŞ VE ÇENE CERRAHİSİ UZMANI DR.DT. ÖZLEM FİLİZ BAYAR UYARIYOR.

DİŞ EKSİKLİĞİ SİNDİRİM SORUNLARINA YOL AÇIYOR Ağız ve diş sağlığının bozulması sonucunda birçok dişini kaybeden hastanın yeterli çiğneme yapamadığını belirten Bayar, “Yeterli çiğneme fonksiyonun olmadığı durumlarda ağızda başlaması gereken sindirim işlemi eksik kalarak besinler yeterince parçalanmadan mideye gönderilmektedir. Yeterli çiğneme olmadan sisteme katılan besinler mide ve diğer sindirim organları tarafından çok daha fazla enerji harcanarak sindirilmeye çalışılır. Böylelikle kalp ve dolaşım sistemi de çok daha fazla efor sarf etmek zorunda kalmaktadır.” dedi. Sağlıklı diş ve diş etinin ağızda başlayan sindirim sistemini, genel vücut sağlığını ve kiloyu dengede tuttuğunu söyleyen Bayar, “Sağlıksız, eksik ağız ve diş sağlığı olan hastalarımız vakit kaybetmeden diş hekimlerine düzenli kontrol ve tedavilerine giderek diğer

108 •

tüm vücut ve organlarının da sağlığını önemli ölçüde koruyabilirler.” diye belirtti. Özel Via Dental Clinic ADSP Başhekimi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr.Dt. Özlem Filiz Bayar, ağızdaki eksik dişlerin implant ya da sabit ve hareketli protezlerle tamamlanabildiğini ancak implantın ağızdaki eksik dişleri tamamlamak için en ideal tedavi yöntemi olduğunu da ifade etti.

DİŞ EKSİKLİĞİ SOSYAL HAYATI ETKİLİYOR Eksik dişin, özellikle konuşurken ve gülerken görünen bir bölgedeyse, estetik açıdan ciddi anlamda sorun yarattığını belirten Bayar, bu durumun kişide özgüven eksikliğine sebebiyet verdiğini, kişinin iş ve sosyal hayatında ön planda olmasını engelleyebildiğini söyledi.

DİŞ EKSİKLİĞİNİN İMPLANT İLE TEDAVİSİ Özel Via Dental Clinic ADSP Başhekimi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr.Dt. Özlem

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Filiz Bayar, eksik diş probleminin çözümü olarak implant tedavisinin büyük rol oynadığını belirterek, implant tedavisi sayesinde geleneksel tedavilere göre sağlıklı dişlere herhangi bir müdahale olmadan doğal dişlere en yakın fonksiyon ve estetik elde edilebildiğini, böylece diş eksikliğinin neden olduğu mevcut birçok sağlık probleminin çözüldüğünü ve ileriki dönemlerde oluşabilecek problemlerin de önüne geçildiğini açıklayarak sözlerine son verdi.



SAĞLIK

GÜZELLEŞMENİN SIRRI

“DOĞALLIĞI BOZMAMAK” kuruculuğunu yaptım. 2008 yılı geldiğinde yine yenilikçi bir yöntem olan Mora terapi Biorezonans eğitimlerine katılarak. Aynı dönemde Bursa Osmangazi Cerrahi Tıp Merkezi’nde sigara bağımlılığı ünitesi ve takip eden yıllarda Mezo Medika Polikliniği’nde Mora terapi (bağımlılık) ünitesi, 2012 yılında Uzmanlar Tıp Merkezi’nde Medikal Estetik Koordinatörlüğü ve Uzmanlar Terapi Merkezi’nde bağımlılık ünitelerinin kurulmasını sağladım. Hala Mora Terapist (klinisyen) ve Uzman Estetiyen olarak hizmet verdiğim Bakırköy’de Servet Çetin Güzellik Merkezi’nde 35 yıllık tecrübe ve bilgi birikimimi misafirlerime profesyonel ekibimle aktarıyor olmaktan büyük kıvanç duyuyorum. İşimi yaparken hiçbir zaman iş olarak yapmadım, benim için bir hobiydi. Çok yoğun çalışsam da bana hiç ağır gelmedi. Öyle dönemler oldu ki, 3 ay sonrasına randevu verdiğim dönemlerim vardı. O derece yoğundum. Ama her zaman işimi keyif alarak yaptım. Her işimi yaparken ve her işe başlayışımda heyecanla yapıyorum.

MERKEZLERİNDE VERDİKLERİ HİZMETLER HAKKINDA BİLGİ VEREN SERVET ÇETİN BAKIRKÖY GÜZELLİK MERKEZİ FİRMA SAHİBİ SERVET ÇETİN, DOĞALLIĞI BOZMADAN DA GÜZELLEŞMENİN MÜMKÜN OLDUĞUNU VE İHTİYACA GÖRE İŞLEM YAPTIRMANIN ÖNEMİNDEN BAHSETTİ. Öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Meslek hayatınızda neler yaptınız? 1962 Eskişehir doğumluyum, orta öğretimimi Eskişehir’de tamamladım. 1987’de Ankara Estetik Akademi Okulu’nu bitirerek 1988 yılında Eskişehir Çağla Dermatoloji Plastik Cerrahi LTD. ŞTİ.’yi kurduğum günden bu yana geçen 35 yıl boyunca güzellik ve estetik alanındaki çalışmalarıma devam ettim. 2007 yılında MEB çerçevesinde Çağla Eğt. Estetisyen. Okulu’nun

110 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Servet Çetin Güzellik Merkezi’nde hangi hizmetleri veriyorsunuz? Burada kalıcı makyaj uygulamaları, cilt bakımları, leke ve akne tedavisi, iğneli epilasyon, 3D yüz ve vücut şekillendirme, bölgesel incelme, Anti-aging (ameliyatsız yüz germe işlemleri) gibi hizmetler veriyoruz. Hangi yaşta neye ihtiyaç varsa o işlemi yapıyoruz. Onun dışında 10 yıldır Biorezonans yapıyorum. Biorezonans çok bilindik bir şey değil aslında. Maddelerin frekanslarıyla çalışılır. Bunu bir cihazla yapıyoruz. Birçok tedavide kullanılabiliyor ama bizim en çok kullandığımız alan sigara bırakma ve zayıflama. Mesela, zayıflamayla alakalı, karbonhidrat ve şekere karşı isteğiniz azalıyor. Yani bunların bilgisini ve frekansını siliyoruz vücuttan. Vücutta bir enerji dengelemesi yapılıyor. Ona göre de sizi doğru beslenmeye yönlendiriyoruz. Dolayısıyla sizde kilo veriyorsunuz. Aynı işlem sigara bağımlılığı için de yapılıyor. Oldukça başarılı bir işlem. Eğer fizyolojik bir probleminiz yani insülin direncinizde ya da tiroidlerinizde probleminiz yoksa yüzde 80-90 başarı sağlanıyor. 2007 yılında MEB çerçevesinde Çağla Eğt. Estetisyen okulunun kuruculuğunu yaptınız. Bu okul hakkında bilgi alabilir miyiz? 2007 yılında kuruculuğunu yaptığım okul bakanlığa bağlıydı. Daha sonra devrettim. Bu okulda oldukça fazla


SAĞLIK

cihi daha sonradan değişebilir ama kalıcı bir şey yapıyorsanız bunu değiştirmek ya da temizlemek oldukça zor. Temizleme işlemini de yapıyorum ama bir uygulamayı yaparken 2 saatte yapılıyorsa, temizleme işlemi için tüm kış uğraşıyoruz.

estetiysen yetiştirdim. Birçoğunun şu anda iş yerleri var. Aslında birçok insanı hayata katmak ve meslek sahibi yapmak oldukça güzel bir şey. Okul olmadığı zamanlarda da birilerine hep bir şeyler öğrettim. Özellikle çalışan alırken; liseyi bitirmiş, üniversiteyi kazanamamış ama zeki, öğrenmeye açık genç kızları seçerdim ve bu kişileri yetiştirirdim. Ama yetiştirme tarzım hızlı değildi. Önce göz öğrenir, yani ilk olarak beni izleyecek. Daha sonra bana çalışacak, bana çalışabiliyorsa herkese çalışır. Ben çalışanları hep o mantıkla yetiştirdim ve yetiştirdiğim her personelim bugün kendi iş yerinin sahibi. Güzellik merkezinize müşterileriniz daha çok hangi işlemler için geliyorlar? Bunlar yaş grubuna göre değişiyor. Yaşınız 50’yi geçti diyelim ki; neye ihtiyaç duyarsınız? Çizgileriniz artmıştır, daha genç olmak istersiniz, cildinizde nem azalmıştır vs. Bunlara yönelik işlemler için geliyorlar. 20’li yaş grupları arasında olanlar epilasyon ya da akne tedavisi için geliyorlar. Yine genç yaşlarda kaş ve göz gibi işlemleri tercih ediyorlar. Son dönemde özellik-

le kalıcı makyaj trendi çok arttı. Dikkatli, iyi ve natürel çalışılırsa sorun yok. Ama ben her şey daha doğal olsun istiyorum ve çok yapay olanlar hoşuma gitmiyor. Öyle bir talep olduğunda da yapmıyorum. Yaptığım iş benim hoşuma gitmeyecekse, karşıdaki insanın isteğine göre iş yapmıyorum. Çünkü sonuçta bir oran var. Bu oranı yakalamanız gerekir. Moda diye bazı şeyleri, özellikle kalıcı olan şeyleri kesinlikle anormal şekilde yapmamanız gerekir. Gelen kişinin o anki ter-

Her seferinde yeni bir trend ortaya çıkıyor ve bu trendler çokta uzun sürmüyor. Bunlarla ilgili neler düşünüyorsunuz? Bu değişken trendleri uygulamak çok doğru değil. Çünkü bizim bir yaradılışımız var. Vücudunuza yaptığınız her işlem, her ameliyat blokajdır. Boy- kilo açısı bellidir. Moda diye açlıktan ölmenin anlamı yok ya da kalçanızın oranı bellidir. Gidip implant yaptırdığınızda daha sonra küçük kalçalar moda olduğunda gidip onu çıkartmanız gerekiyor. Doğallık her zaman en doğrusu. Abartıyı sevmiyorum. Dolayısıyla da bana gelen kişilerin birçoğunu anormal şeyler yaptırmamaları için ikna ediyorum. İhtiyaç olduğu kadar, abartmadan bazı şeyleri yaptırmalıyız. Hayatı kolaylaştırmak ve iyi görünmek adına ihtiyaç neyse ihtiyaca göre bunu yapmalıyız.

Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz yoksa butik bir şekilde hizmet vermeye devam mı edeceksiniz? Bu talebe göre değişebilir. Koşulların ne getireceği belli olmuyor. Önceleri çok genç yaşlarda hedeflerimiz daha farklı olurdu. Ama daha sonra daha rahat çalışmak istiyoruz. Birkaç şubeniz olduğu zaman işler biraz daha farklı oluyor. Çünkü o şubelerde çalışan kişi siz değilsiniz. Gelen müşteriyle oturup sohbet ettiğinizde ve işinizi yaptığınızda onu mutlu ediyorsunuz ve o müşteri sizde sabit kalıyor, bir daha başkasına gitmiyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 1







Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.