MALL REPORT
MAĞAZA VE OFİS KİRALARI DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR
TÜRKİYE GENELİNDE MAĞAZA VE OFİS KİRALARINDAKİ DÜŞÜŞ SÜRECİNİN DEVAM ETTİĞİ BELİRTİLDİ.
ne göre metrekare bazında ofis kiraları Levent’te yüzde 22 düşüşle 32 dolara, Esentepe-Gayrettepe bölgesinde yüzde 16 düşüşle 21 dolara, Maslak’ta ise yüzde 17,9 düşüşle 23 dolara kadar indi. Kira düşüş oranı İstanbul Anadolu Yakası ve İzmir’de sabitken, Ankara’da yüzde 11,8 azalarak 15 dolara düştü.
SEÇİMLER ETKİLİ OLDU Kiralama faaliyetlerinin sınırlı kalmasına neden olan iki temel etken olarak başkanlık seçimleri ve döviz kurunda yaşanan dalgalanma gösterildi. Raporda, geciktirilen talebin önümüzdeki çeyreklerde hızlanmasının beklendiği anlatıldı. TİCARİ gayrimenkul danışmanlık şirketi Cushman & Wakefield tarafından hazırlanan “Türkiye Pazar Analizleri 2018 İkinci Çeyrek Ofis, Perakende ve Sanayi ve Lojistik” raporu raporu açıklandı. Rapora göre ilk çeyrekte yüzde 22’ye varan oranlarda gerileyen cadde mağazaları ve ofis kiralarındaki düşüş ikinci çeyrekte sürdü. Seçimler ve döviz kurundaki dalgalanmanın etkisiyle ikinci çeyrekte ticari gayrimenkul kiralama faaliyetleri
sınırlı kaldı. Ayrıca, mağaza ve ofis kiralarındaki düşüş de devam etti. Bunun yanı sıra ticari gayrimenkulde kiracı lehine koşulların bir süre daha sürmesi beklenirken; geciktirilen talebin ise önümüzdeki çeyreklerde hızlanması bekleniyor.
İSTANBUL’DA SON DURUM Bu arada İstanbul’da kira fiyatlarındaki düşüş dikkat çekti. Buna göre kentte yılın ikinci çeyreğinde 2017’nin aynı dönemi-
İstanbul’da ilk çeyrekte toplam nitelikli ofis arzı 5.79 milyon metrekare iken, ikinci çeyrekte 5.99 milyon metrekareye ulaştı. İkinci çeyrekte 198 bin metrekare yeni ofis alanının pazara girmesiyle rakam geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 14,74 artmış olsa da bir önceki çeyreğe göre yüzde 25,89 azaldı.
CADDELERDE KİRALAR DÜŞTÜ Perakende pazarının değerlendirildiği rapora göre ikinci çeyrekte metrekare bazında birincil aylık cadde mağazaları kiraları İstanbul’da yüzde 23.8 düşüşle 170 dolara, İzmir’de yüzde 16.7 düşüşle 75 dolara, Ankara’da yüzde 22.2 düşüşle 105 dolara geriledi. Düşüşün ve talepteki yavaşlamanın temel nedenleri yükselen kur oranlarının perakendeciler üzerindeki baskısı, Ramazan dönemi ve erken seçimler olarak kaydedildi. Rapora göre ikinci çeyrekte sanayi ve lojistik pazarında ise yatırım işlemleri ağırlıklı olarak arazi ile sınırlı kaldı.
4
Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına Genel Yayın Yönetmeni Metin Tahnal Yazı İşleri Müdürü Adem Ünce Genel Koordinatör Turgut Tahnal Editör Ece Kırdudu haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Cihan Albay Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Öznur Yılmaz Elif Sayın Gür İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Yeni Devir Matbaacılık ve Gazetecilik A.Ş. Cemal Ulusoy Cd. Bahçelievler / İstanbul Tel : 0212 697 10 00
Yönetim Merkezi
Editör Merhaba Sevgili Mall Report Okuyucuları, Yaz döneminin son ayına girerken ve Kurban Bayramı da yaklaşmışken herkes tatili verimli bir şekilde değerlendirme çabasında… Alışveriş merkezleri yaptığı etkinlik ve kampanyalarla tatil dönemini fırsata çevirirken, bu etkinlik ve kampanya duyurumlarında sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorlar. Sosyal medyanın nimetlerinden yararlanan AVM’ler müşterileriyle iletişim halinde kalarak, geri bildirimlere de anında cevap verme imkanına sahip oluyorlar. Alışveriş merkezlerinin sosyal medya kullanımları üzerine bilgi sahibi olacağımız yeni sayımızda, AVM ve perakende dünyasındaki görev değişiklikleri ve atama haberlerine, aynı zamanda ağustos ayına girdiğimiz şu günlerde peş peşe gerçekleşen yeni mağaza açılışlarına da yer verdik. Yeni sayımızda, yatırımı Erciyes KSS Yapı Kooperatifi, yönetim ve kiralaması GLA Gayrimenkul tarafından gerçekleştirilen KUMSmall Factory AVM hakkında bilgi sahibi olacaksınız. 1 milyar dolarlık yatırım maliyeti ile yaklaşık 1,5 milyon metrekarelik bir alanda 2019 Nisan ayında açılacak projenin tüm detaylarını GLA Gayrimenkul Yönetim Danışmanlık CEO’su Tahir Çelik ağustos sayımızda anlatıyor. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesinin sizlerin de ilgisini çekeceğine eminim. Dergimizin içeriğinde bulabileceğiniz diğer konular ise şu şekilde: • Perakende Mağazacılığında Atmosferin Önemi • Gıda Sektöründe Büyüme Trendleri • Teknoloji Ve Event Dengesi • Aranan Marka Olmak
Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr
• Akıllı Güvenlik Çözümleri
Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47
• Rafta Bu Ay Hangi Kitaplar Var?
• Sağlıklı Ve Güvenilir Toplu Yaşam Alanları • Kokunun Satın Almaya Ve Marka Kimliğine Etkisi • Işıklar Şehrinde Disneyland Molası
Yeni sayımızı keyifle okumanız dileğiyle…
Genel Yayın Yönetmeni // Metin Tahnal
6
İÇİNDEKİLER
20
12 109
111
54
14... MÜŞTERİYİ ONLINE
72... RUSYA’NIN EN BÜYÜK SU
ALIŞVERİŞTEN SOĞUTAN SEBEPLER!
PARKI LETOLETO WATERPARK, TYUMEN’DE AÇILDI!
28... ETKİLİ BİR SOSYAL MEDYA STRATEJİSİ NASIL OLUŞTURULUR? 54... MÜŞTERİ SADAKATİ ALARM VERİYOR
8
82... KOKU MARKAYLA BÜTÜNLEŞMELİ 84... TAV GÜVENLİK KÜRESEL STANDARTLARDA HİZMET VERİYOR
63... BEREKET DÖNER SON 5 YILDA YÜZDE 500 BÜYÜDÜ!
98... “APSİYON APSİS” YÖNETİMSEL SORUNLARA SON VERECEK
70... OPEN PLAY’DAN İNTERAKTİF ZEMİN VE YÜZEY ÇÖZÜMÜ
108... IŞIKLAR ŞEHRİNDE DISNEYLAND MOLASI
ARAŞTIRMA
TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE BÜYÜK POTANSİYEL TAŞIYOR
Nielsen’in hızlı tüketim ürünleri perakende ve alışverişçi trendleri konusunda gerçekleştirdiği araştırma, online alışveriş, e-ticaret ve tüketicinin online alışveriş alışkanlıkları hakkında da değerli bilgiler ortaya koydu. Araştırma ayrıca dijital dönüşüme uyum sağlamada ülkemizin potansiyelini de gözler önüne serdi.
10
TÜRK ALIŞVERİŞÇİSİ ONLİNE VE MOBİLDE DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE Nielsen Genel Müdürü Didem Şekerel Erdoğan, Türk alışverişçisinin araştırmaya göre global ortalamanın çok üzerinde bir online ve mobil profile sahip göründüğünü söyledi. Didem Şekerel Erdoğan, “Global nüfusun internet kullanım oranı yüzde 53 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 67. Yine aktif sosyal medya kullanımı dünya ortalamasında yüzde 42 iken, Türkiye’de yüzde 63. Aynı şekilde, Türkiye mobilde de dünya ortalamasının üzerinde. Cep telefonu kullanıcısı oranı dünya genelinde yüzde 68 iken, Türkiye’de yüzde 90. Bunun sonucu olarak da cepten aktif sosyal medya kullanımı oranımız (yüzde 54), dünya ortalamasına (yüzde 39) göre oldukça farklılaşmakta. Kullanıcı sayısı olarak bakıldığında, Türkiye’deki sosyal medya penetrasyonun global ortalamadan daha yüksek olduğunu biliyoruz. Nitekim, ana sosyal medya platformlarındaki kullanıcı sayısı sıralamamız, dünya nüfus sıralamasındaki yerimizin çok üzerinde. Dünya nüfus sıralamasında Türkiye 18. sırada yer alırken, örneğin Facebook kullanıcı sayısı sıralamasında 9. sırada, Instagram kullanıcısı sırasında ise 5. sırada yer almaktayız. Yalnızca kullanıcı sayısı değil, aynı zamanda sosyal medyada geçirilen ortalama süre de oldukça yüksek. Türk tüketicisi sosyal medyada, ABD ve Çin’le kıyaslandığında yaklaşık yüzde 50 daha fazla zaman geçirmekte. Dolayısıyla Türkiye, dijital dönüşümü çok daha kapsamlı biçimde yaşamaya aday bir ülke.” dedi.
ONLINE İLE BİRLİKTE KARŞIMIZDA YENİ BİR ALIŞVERİŞÇİ PROFİLİ ÇIKIYOR Didem Şekerel Erdoğan, “Tüm bu gelişmeler, karşımıza yeni bir alışverişçi profili çıkarıyor. Bu, bilinen geleneksel alışverişçiyle
ARAŞTIRMA
temelde aynı motivasyonlarla hareket eden, ancak daha güçlü bir konumda olan bir alışverişçi modeli…” şeklinde konuştu. Araştırmaya göre bu yeni alışverişçi modeli, fırsat ve yeniliklerden anında haberdar olma, ürün ve hizmetler hakkında başka kullanıcıların yorumlarına ulaşabilme şansına sahip. Anında fiyat karşılaştırması yapabiliyor, mağazaya gitmeden stoklardan haberdar olabiliyor.
GIDA PERAKENDESİNİN GELECEĞİ E-TİCARET VE MODERN KANALLARDA Nielsen Perakende Hizmetleri Lideri Tamer Gülsaç, gelecek projeksiyonlarına bakıldığında, gıda perakendesinde iki kanalın öne çıkmasının beklendiğini ve bunların da e-ticaret ile modern kanal olduğunu söyledi. Gülsaç, “Global ölçekte toplam perakendenin yüzde 9’unu yapmakta olan e-ticaretin, 2020’de bu ağırlığını yüzde 12’ye çıkaracağı öngörülüyor. Hızlı tüketim ürünlerinin de içinde yer aldığı Türkiye perakende pazarında e-ticaret payı global ortalamanın altında. E-ticaret açısından Türkiye, ekonomik olarak da paralellikler gösterdiği Rusya ve Brezilya ile benzer bir yapıya sahip. TÜBİSAD verilerine göre 2017 yılında Türkiye’de online perakendenin toplam perakende içindeki payı yüzde 4,1 olarak gerçekleşti. Öte yandan bu alanda Çin, ABD ve İngiltere başı çekiyor.” dedi.
ONLINE ALIŞVERİŞTE GIDA DIŞI ÜRÜNLER TERCİH EDİLİYOR Online alışverişe konu olan hızlı tüketim ürünleri kategorilerine bakıldığında, mevcut durumda daha çok gıda dışı kategorilerin online olarak alışverişe konu olduğu görülüyor. Nielsen Müşteri Hizmetleri Direktörü Yankı Yalçın, bebek bakım ürünleri, ev temizlik ürünleri, kişisel bakım ürünleri ve evcil hayvan ürünlerinin online kanalda ön plana çıkmasını beklediklerini söyledi. Yalçın, “Üstelik bu, sadece Türkiye’ye özgü bir durum da değil. Online alışverişin ciddi bir paya ulaştığı Güney Kore’ye bakılacak olursa orada da bebek bakım ürünleri, deterjan gibi kategorilerin öne çıktığı görülüyor. ABD’de de yine bebek ürünleri, evcil hayvan ürünleri, sporcu beslenme takviyeleri gibi kategorilerin ilk sıralarda yer aldığı göze çarpıyor. Hem global alışverişçi hem de Türk alışverişçisi için gıda kategorilerinde ilk seçenek online kanal değil. Özellikle taze gıdada, mağaza içinde yaşanan deneyim, önemini korumaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
11
ARAŞTIRMA
CEO’LAR SOSYAL MEDYA
KULLANMALI MI KULLANMAMALI MI? CEO’nun sosyal medyayı kullanabilme ustalığı şirketi daha ön plana çıkarıyor. Üstelik sosyal medya, şirkete insani tarafını gösterme fırsatı da sunuyor. Artık çalışanların iş dünyasından beklentileri arasında aidiyet duygusu yer alıyor. Dijital dünyada, müşteriler ve potansiyel çalışanlar markalara ve geleneksel satış taktiklerine karşı daha şüpheci yaklaşırken, sosyal medya ustası CEO’lar pazarda şirketlerinden pozitif yönde söz ettiriyor. Üst düzey liderler tarafından yönetilen sosyal medya hesaplarının, şirketlerin müşteri ve yetenek savaşında kritik bir araç haline geldiğini ifade eden Page Executive Direktörü Burcu Havlucuoğlu, CEO’ların kurumsal değerlerini yansıtırken artık, insan odaklı bakış açısını ön plana çıkaran sosyal medya araçlarını tercih ettiğini vurguluyor. Şirketlerin sosyalliği, bazı çevrimiçi platformların markalı içeriklere koyduğu kısıtlamaların üstesinden gelerek satış performansının artmasına da yardımcı olabiliyor. Page Executive Direktörü Havlucuoğlu, sosyal medya gündemini takip eden CEO’ların arttığını dile getirerek, 1.5 milyon Twitter takipçisi olan Air Asia CEO’su Tony Fernandes, firmanın 2014 yılında kaybolan Endonezya uçağının ardından yaptığı içten sosyal medya paylaşımlarıyla kurumuna insani değer kattığını sözlerine ekliyor.
SOSYAL MEDYAYI KULLANARAK GELİRLERDE ARTIŞ SAĞLANABİLİYOR Başarılı şirketler sosyal medyayı finansal sonuçları duyurmanın ötesinde insani taraflarını gösterme ve şirkete sempati kazandırma fırsatı olarak değerlendiriyor. Üstelik CEO’ların sosyal medyayı kullanabilme becerisi şirketin gelirine gözle görülebilir bir artış sağlayabiliyor. PageGroup Direktörü Bur-
12
cu Havlucuoğlu, Avustralya’da finans hizmetleri sektörüyle ilgili bir ankette, sosyal medyada aktif rol alan kuruluşların kotalarına ulaşma oranlarının yüzde 51 daha fazla olduğunu, sosyal satıcıların yüzde 78’inin ise sosyal medyada yer almayan meslektaşlardan daha iyi performans gösterdiğini işaret ediyor.
ÇOĞU CEO’NUN AKTİF SOSYAL MEDYA HESABI YOK Sosyal medyanın kanıtlanmış faydalarına rağmen, Fortune 500 listesinde yer alan pek çok CEO’nun hala profesyonelce idare edilen bir sosyal medya hesabı bulunmuyor. Forbes’in sosyal medya alanında faaliyet gösteren ilk 50 şirket hakkındaki raporuna göre Amazon, Google ve Starbucks gibi markalar, yüzde 11 ile yüzde 27 arasında yıllık büyüme oranları ile sosyal katılım konusunda şirketlere rehberlik ediyor. Forbes Araştırması sonuçları, yöneticilerinin yüzde 93’ünün sosyal medya katılımın önemini anladığını, bu şirketlerin yüzde 88’inin sosyal medyada aktif olmanın müşteri deneyimi açısından önemli kazandığını vurguluyor. Öte yandan, işten çıkarılan çalışanların sosyal medyada son derece zararlı olabileceğine dikkat çeken araştırmaya göre, bu kişilerin mesajları iyi yönetilemezse, devamsızlık, marka sadakatsizliği ve verimlilik kaybına yol açabiliyor. Araştırma sonuçları Almanya’da çalışanların yüzde 84’ünün kendilerini işlerine bağlı hissetmediğini gösteriyor. İşlerine karşı duygusal bağ kuramayan çalışanların yüzde 67’si ise devamsızlık yapıyor.
ARAŞTIRMA ARAŞTIR
MA
MÜŞTERİYİ ONLINE ALIŞVERİŞTEN SOĞUTAN SEBEPLER! TOBB E-TİCARET MECLİSİ ÜYESİ, TİCİMAX
K ÖNDERME
DİRİM G
İL SÜREKLİ B
E-TİCARET SİSTEMLERİ KURUCUSU CENK ÇİĞDEMLİ, SIK YAPILAN VE VATANDAŞI
KAOTİK ARAYÜZ
E-TİCARETTEN SOĞUTAN HATALARI 10 MADDEDE SIRALADI. E-TİCARET
KALİTESİZ FOTOĞR AF
KULLANICILARINI BEZDİREN BU HATALARIN
İ
GEREKSİZ BİLGİ TALEB
CİDDİ MÜŞTERİ KAYIPLARINA YOL AÇARAK SADECE MUHATABI SİTEYİ DEĞİL GENEL
KÖTÜ KARGO
OLARAK SEKTÖRÜ DE ETKİLEDİĞİNİ
ÖZENSİZ ÜRÜN
AKTARAN ÇİĞDEMLİ, “BU ÇAĞDA BİR METLERİ
UL
Rİ HİZ AN MÜŞTE AŞILAMAY
AÇIKLAMASI
HİZMETİN TEKNOLOJİK ANLAMDA EN İYİSİNİ GÖREN BİR İNSAN, ESKİ TEKNOLOJİK HİZMETLERE TAHAMMÜL EDEMEZ HALE
N BUTONL
A ÇALIŞMAY
GELİYOR. BİR E-TİCARET SİTESİNİN BELİRSİZ İADE
POLİTİKASI
ALTYAPISINI DAİMA SON TEKNOLOJİYE GÖRE GÜNCELLEMESİ ŞART. EN AZ TEKNOLOJİ KADAR ÖNEMLİ DİĞER BİR KONU DA MÜŞTERİ DENEYİMİDİR.” DEDİ.
14
YANLIŞ REKLAM
LAR
AR
AARAŞTIRMA RAŞTIRMA SÜREKLİ BİLDİRİM GÖNDERMEK
KALİTESİZ FOTOĞRAF
Büyük e-ticaret sitelerinde, müşteri datasını çalarak satan kötü niyetli çalışanlar olabiliyor veya internette çeşitli kaynaklarda satışa çıkarılmış telefon listeleri olabiliyor. Bir e-ticaret sitesinin yapabileceği en hatalı davranışlardan biri, bu şekilde edinilen cep telefonu numaralarına devamlı mesaj atmak olacaktır. Potansiyel müşterinin alışveriş yapacağı varsa da sizden rahatsız olduğu için asla alışveriş yapmayacaktır. Bir site kendi kayıtlı müşterisine bile ayda birkaç seferden fazla mesaj veya e-posta atmamalıdır. Hatta müşteri sitenin mobil uygulamasını telefonuna indirmiş olsa bile, haftada bir iki defadan fazla bildirim göndermek itici olacak ve müşteriyi sizden soğutacaktır.
Ürün fotoğrafının çok küçük olması, üzerinde oynanarak gerçek ürünle alakasız hale getirilmiş olması, satılan ürün yerine daha kaliteli bir benzerinin fotoğrafının konulması sahtekarlıktır ve kullanıcıları e-ticaretten tamamen soğutur. Ürün görselleri müşterinin ürünü kafasında canlandırabileceği kadar net olmalıdır. Birkaç farklı açıdan fotoğraf çekilmelidir.
KAOTİK ARAYÜZ E-ticaret sitesi kaotik bir temaya sahipse, hey yerden pop-up’lar, renkli kutular çıkıp duruyorsa, kullanıcı hiçbir şey satın almadan siteden çıkacaktır. Aynı şekilde sitenin çok yavaş olması, ödeme adımı dahil her kategoride uzun süre beklemek zorunda kalması da kullanıcıyı bezdirir. Siteye mobilden giriş yapan kullanıcıya masaüstü site gösterilmesi de siteden derhal çıkma sebebidir. Bu tür siteler Google’da bile artık görünür olamamalarına rağmen maalesef hala var.
GEREKSİZ BİLGİ TALEBİ Alışveriş adımlarında formu ne kadar uzatır ve gereksiz bilgi isterseniz müşteriyi o kadar çok bezdirirsiniz. Bir e-posta adresi, cep telefonu, şifre ve adres bilgisi yeterlidir. TC kimlik numarası, kullanıcının sizi nereden duyduğu gibi gereksiz bilgiler potansiyel müşteriyi daha kaydolmadan kaçırma sebebidir. Kısaca üye olma ve ödeme adımları uzatılmamalıdır. Bazı eski sitelerde, kullanıcı siteye üye olmasına rağmen her seferinde adres ve kredi kartı bilgilerini yeniden girmek zorunda kalıyor. Bu tür sitelerde kaydet özelliği bulunmuyor. Bu da alışverişlerde pratiklik arayan e-ticaret müşterisi için bezdirici bir durum.
KÖTÜ KARGO Kargo ücretleri ne kadar yüksek ve kargo hizmeti ne kadar kalitesizse müşterinin sitenizden ikinci kez alışveriş yapma olasılığı o kadar düşer. Ürünü geç çıkmak en büyük hatadır. Söz verilen güne kadar gönderim yapılmalıdır. Online alışveriş yapan müşteriler, yaptıkları alışverişin kendilerine tam olarak kaça mal olacağını da bilmek ister. Alışveriş tamamlanmadan önce, sepet bedeline ilave olarak gönderinin kargo bedelinin de eklenmesi, belirsizliğin giderilmesi adına önemlidir.
ÖZENSİZ ÜRÜN AÇIKLAMASI Ürün açıklamaları detaylı olmalı ancak en önemli bilgiler ilk üç cümlede aktarılmış olmalıdır. Çünkü çoğu insan uzun açıklamaları okumak istemez. Ancak okumak isteyen detaycılar için de özenli bir açıklama yazısı hazırlanmalı. Eğer hazırlanmazsa, meraklı ve araştırmayı seven müşteriye eziyet etmiş ve onu kaçırmış olursunuz.
YANLIŞ REKLAMLAR Müşterinizi doğru entegre edilmemiş reklamlarla da bezdirirsiniz. Örneğin müşteri bir paten aldı diyelim, site müşterinin bilgisayarına bir çerez atıyor ve ürünü satın almış olsa bile aylarca internette çeşitli sayfalarda paten reklamı göstermeye devam ediyor.
ÇALIŞMAYAN BUTONLAR Çalışmayan ve yanlış yönlendirilen butonlar da en etkili bezdiricilerdendir. Mesela sepete eklenen ürünü göstermeyen butonlar yüzünden birçok müşteri sepete geldiğinde aynı üründen on tane eklemiş olduğunu fark ediyor. Mutlaka eklenen ürünlerin sepette olduğu bilgisi verilmeli, hatta müşteri önce sepete yönlendirilmeli, ardından alışverişe kaldığı yerden devam etme butonuyla devam etme seçeneği olmalı. En büyük sorunlardan biri de geri git butonlarında yaşanıyor. Geri git butonları daima bir önceki sayfaya götürmelidir ama çoğu zaman en başa, ana sayfaya yönlendirir. Bu da kullanıcının tüm adımları baştan alması anlamına gelir ki çoğu kişi bunu yapmak istemez ve siteden çıkar.
ULAŞILAMAYAN MÜŞTERİ HİZMETLERİ Kullanıcı müşteri hizmetlerinden bilgi almak isteyip de ulaşamazsa, yaptığı alışveriş hakkında sorgulama yapamazsa siteye olan güveni sarsılır. En başarılı e-ticaret sitelerinin müşteri hizmetlerine en çok önem veren firmalar olması tesadüf değil.
Bir site kendi kayıtlı müşterisine bile ayda birkaç seferden fazla mesaj veya e-posta atmamalıdır. Hatta müşteri sitenin mobil uygulamasını telefonuna indirmiş olsa bile...
BELİRSİZ İADE POLİTİKASI İnternetten alışverişin en önemli kuralı, sitelerin bir iade politikası olmasıdır. Kullanıcı, hangi şartlarda ürünü iade etme hakkı olduğuna dair mutlaka bilgilendirilmelidir.
15
HUKUK Baruh Hukuk Danışmanlık Kurucusu Avukat Pelin Şenol Baruh
TÜRK İŞ HUKUKUNDA İŞE İADE DAVASI İşe iade davası nedir? İşverenin bu davayı açma hakkı bulunmamaktadır. İşe iade davası, işveren tarafından iş akdi feshedilen ancak bu feshin geçersiz olduğunu düşünen işçinin, iş güvencesinden faydalanarak işe iadesini talep ettiği davadır. İşe iade davası, iş sözleşmesi geçersiz bir nedenle sonlandırılan işçi tarafından açılabilir.
İşe iade davası şartları nelerdir? Haklı bir neden olmaksızın işten çıkartılan ya da sebep gösterilmeksizin iş hayatına son verilen kişiler, işe iade davası açabilmek için bir takım şartları yerine getirmelidirler. 4857 sayılı İş Kanunu hangi durumlarda işe iade davası açılabileceği ve kimlerin işe iade davası açma hakkına sahip olduğunu belirlemiştir. 1)Öncelikle işe iade davası açılabilmesi için işverenin aynı iş kolunda en az 30 çalışanının olması gerekir. Bu durumda tüm şubelerde toplam çalışan sayısı hesaplanarak işe iade davası açma şartı olan 30 sayısının olup olmadığına bakılır. 2)Bir başka şart ise, davayı açacak işçinin en az 6 aylık bir kıdeme sahip olmasıdır. 6 aydan daha az kıdeme sahip bireylerin işe iade davasını açma hakları yoktur 3)İşe iade davası açma şartlarından bir diğeri ise, çalışanın belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olmasıdır.
İ
ş sözleşmesinin “İş Kanunu” içerisinde yer alan bir sebebe dayandırılmaksızın işveren tarafından sonlandırılması durumunda, kanun, işçiye iş güvencesi kapsamında işe iade davası açma hakkı tanımaktadır. Yani işe iade davası, haksız nedenle işten çıkartılan bireylerin mevcut işine geri dönebilmelerine olanak sağlayan bir uygulamadır.
16
4)İşe iade davasının açılabilmesi için, çalışan, işveren tarafından işten çıkartılmalıdır. İstifa eden, işten ayrılan, iş değiştiren kişiler İşe iade davası açamazlar. 5)İşveren Vekili Statüsünde Olmamak gerekmektedir. İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri bu davadan yararlanamaz
HUKUK İşe iade dava açma süresi nedir? İş K. m. 20/1 uyarınca, iş sözleşmesi feshedilen işçi, geçersiz olduğunu düşündüğü fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde işe iade davası açmalıdır. İşçi için dava açma süresinin başlangıcı feshin tebliğ tarihidir.
Fesih Bildiriminin şekli ve içeriği nasıl olmalıdır? Bu bildirimin yazılı olarak yapılması gerekmektedir. Zira fesih bildiriminde yazılı şekle uyulması ve fesih sebebinin açık ve kesin olarak belirtilmesi, hem işçinin fesih nedeni hakkında tam bir bilgi sahibi olmasını, işe iade davası açıp açmamak konusunda bir fikir sahibi olabilmesini, hem dava açması durumunda açılan işe iade davasında ispat kolaylığı sağlaması açısından önemlidir.
İşçinin savunmasının alınması İşçinin savunmasının alınması gerektiği İş K. m. 19’da da öngörülmüş olup, kanun maddesi uyarınca işçinin savunması alınmadan, belirsiz süreli iş sözleşmesi davranış ve verimliliği nedeniyle sona erdirilemez. İspat açısından yazılı olarak savunma alınması daha uygun olacaktır. Zira işçinin savunma vermekten kaçınması durumu da bir tutanakla tespit edilmelidir .Ayrıca işçiye, makul süre verilerek bu süre içinde savunmasını vermesi, aksi halde savunmadan vazgeçmiş sayılacağı da bildirilmelidir.
İşe iadenin sonuçları nedir? Açılan işe iade davası sonucunda, mahkeme tarafından feshin geçersizliğine karar verildiği takdirde, geçersiz fesih tarihinden, kararın kesinleşmesine kadar “boşta” geçen süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer sosyal haklarının ödenmesi gerektiği hüküm altına alındığı gibi işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı da belirlenir. İşe iadeye aykırılık tazminat tutarı, işçinin işyerindeki kıdemi ve feshi gerekçesi nazara alınarak, işçinin en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında belirlenmektedir. İşçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Bu işlem genellikle noter kanalıyla gönderilen bir ihtarname aracılığıyla yapılmaktadır.
İşçinin Süresi İçerisinde İşe İade Talebinde Bulunmaması veya İşveren Tarafından Yapılan İşe Davete Uymaması İşçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine (veya vekiline ) tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe iade talebinde bulunmaz yahut işveren tarafından yapılan işe davet uyarınca işbaşı yapmaz ise işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur. Bu durumda, fesih işlemine bağlı olarak işçinin ihbar tazminatı ve (diğer şartların mevcudiyeti ile örneğin hizmet süresinin bir yılı aşmış olması şartı ile ) kıdem tazminatı, hakları dışında iş güvencesinden kaynaklanan bir talep hakkı oluşmaz.
Geçersiz fesih işlemi esnasında haklı sebep bulunduğu gerekçesiyle işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmemişse, işe iade davasının kazanan işçi işverene başvuruda bulunmasa veya işe başlamasa dahi işverenin haklı fesih iddiası ortadan kalkarak fesih “geçerli fesih” işlemine dönüştüğünden, işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanır. Öte yandan, geçersiz fesih işlemi esnasında işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş ise, fesih geçerli feshe dönüştüğünden ve belirtilen tazminatları da ödenmiş olduğundan bu olasılıkta işverenin başkaca bir yükümlüğü oluşmaz.
İşçinin İşe İade Talebi Doğrultusunda İşe Başlatılması İşçinin süresi içinde başvuruda bulunması ve işveren tarafından işe başlatılmasına karar verilmesi halinde, işveren tarafından işçinin bir ay içerisinde işe başlatılması gerekmektedir.
İşçinin işe başlatılması halinde, geçersiz fesih tarihini takip eden 4 aylık dönem için bordro düzenlenmesi ve geçersiz fesih tarihini takip eden 4 aylık sürede işçi çalışmış gibi yasal kesintiler sonrası net tahakkukların yapılması gerekmektedir. Boşta geçen 4 aylık süre içerisinde işyerinde ücret zammı gerçekleşmiş ise bu zam oranı da yansıtılarak, ödeme yapılmalıdır. Ayrıca, ücretin yanı sıra yemek, ikramiye gibi ( sağlık sigortası, hayat sigortası, çocuk yardımı, aile yardımı, yakacak, v.b.) sosyal yardımlar kişi çalışmış olsa idi hangi şekil ve tutarda ödenecek idiyse o şekilde ödeme ve tahakkuk gerçekleştirilir. Boşta geçen sürenin dört ayı aşması halinde dahi işverenin yükümlülüğü dört ayla sınırlıdır. Geçersiz fesih tarihinde işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmiş olması halinde ise, işçi kendisine ödenen kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarını, işe başladıktan sonra makul bir süre içerisinde işverene iade etme yükümlülüğü altındadır.
İşçinin İşe İade Talebine Karşın İşe Başlatılmaması İşçinin süresi içerisinde işe iade talebinde bulunmasına karşın işverenin işçiyi bir ay içinde usulüne uygun olarak işe başlatmaması halinde, işveren, boşta geçen 4 aylık süreye ait ücret ve sosyal haklara ilişkin yapılacak ödemenin yanı sıra mahkeme tarafından işçinin işyerindeki kıdemine göre belirlenen en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
17
Avrupa ve Türkiye’nin
en büyük karma projesi KUMSmall Factory görücüye çıktı 18
İnşaat ve finansmanı TOKİ tarafından yaptırılan Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi KUMSmall Factory’nin lansmanı gerçekleştirildi. 1 Nisan 2019’da açılacak olan ve merakla beklenen bu dev projenin yönetimi GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık A.Ş. tarafından yürütülüyor.
R
AVM’LER TEMA PROJELER OLMAK ZORUNDA
KUMSmall Factory AVM Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Mehmet Akkaş, lansmanda yaptığı konuşmada Kayseri’nin mobilya üretim merkezi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’deki mobilyanın yüzde 50’si Kayseri’de üretiliyor. Dolayısıyla bu mobilyacıların ürünlerini sergileyeceği bir merkeze ihtiyacı vardı. Ürettiğimiz ürünleri daha iyi şartlarda sunabilmenin bizim için bir ihtiyaç olduğunu düşündük ve bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük alışveriş merkeziyiz. Mobilya üreticilerinin tamamı projeye büyük destek veriyor. Bu projede Mobilyacılar Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Odası’yla beraber hareket ediyoruz. Projede ağırlıklı olarak Kayserili üreticiler olacak. Ama diğer illerden de üreticiler yer alıyor. İlerleyen dönemde yapılacak tanıtım çalışmalarıyla yurt dışından da üreticileri bekliyoruz. Kayseri bu konuda öncü bir şehir. Bundan sonraki süreçte
GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık A.Ş. CEO’su Tahir Çelik, “Alışveriş merkezleri birbirinin tekrarı olmaya başladı, biz bu projede bunu yıkmış olduk. Türkiye’de alışveriş merkezleri tema projeleri olmak zorunda biz bunu savunuyoruz, buradaki temamız da mobilya” dedi. Projede mobilya ve dekorasyon konsepti ile klasik alışveriş merkezini bir araya getirdiklerini ifade eden Çelik, AVM’nin 1 milyon 500 bin metrekareye yakın açık, 900 bin metrekare kapalı alana kurulan 180 bin metrekare kiralanabilir alanında 400 adet mağaza ve 6 bin araçlık otoparkıyla hizmet vereceğini belirtti. Bu proje ile Kayseri ve çevresinde 15 bin kişiye hizmet vermeyi hedeflediklerini kaydeden Çelik, “Projemiz TOKİ tarafından yapılıyor, içerisinde iki iş merkezi ve bir otel var. Bu özellikleri ile şu anda Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezi olacak. Projede mobilya ve dekorasyon markaları ile bildiğimiz yeme içme eğlence markaları bir araya geliyor, kısacası projede her şey var.” şeklinde konuştu.
adisson Blu Hotel Kayseri’de gerçekleşen lansmana Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi, sektör temsilcileri, iş ve basın dünyasından isimler katıldı.
bu projeyle birlikte Kayseri’nin cazibe merkezi olmasını bekliyoruz. Birlikte hareket edersek bunu başaracağımızı düşünüyorum.”
19
Lokasyon olarak Kayseri çevre yolu üzerinde bulunduğunu dile getiren Çelik, “Yeni yapılan Şehir Hastanesinin hemen yanında, çok yakınımızda Nuh Naci Yazgan Üniversitesi de var. Şehirden ulaşımı tramvay ile sağlayacağız, içinden bir tramvay geçen
20
alışveriş merkezi olma özelliğini kazanmış olacak.” bilgisini verdi. Kayseri’nin Anadolu’nun başkenti olduğunu ifade eden Çelik, Kayseri’nin turizmde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Projenin turizm açısından da önemli katkılar sağlaya-
cağını kaydeden Çelik, “Erciyes Kayak Merkezi şu anda Türkiye’nin en gözde kayak merkezlerinden biri. Hem biz turizme katkı sağlayacağız hem de turizm bize katkı sağlayacak. Yakınımızdaki Kapadokya bölgesi de önemli bir merkez, bütün geçişler Kayseri
üzerinden sağlanıyor. Projemiz aynı zamanda çevre dostu bir proje. 400 marka ile çok ciddi bir istihdam sağlanmış olacak. Hem Kayseri ve çevresinde yaşayanlar hem de perakendeciler mutlu olacak.” diye konuştu.
21
“ALIN TERİNİ ÇÖZDÜK, AKIL TERİ EKSİKLİĞİMİZ VAR”
MOBİLYA VE DEKORASYONDAN MODAYA
Lansmanda Kayseri Mobilyacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Erciyes Yapı Kooperatifi Genel Müdürü Ercan Sarıkaya da yer aldı. Kayseri Mobilyacılar Odası olarak Türkiye’de üretimi çözdüklerine inandığını dile getiren Sarıkaya, “Üretimde katma değerli iyi tasarımlı ürünler yok, yani alın terini çözdük akıl teri eksikliğimiz var. Biz üyelerimize ürünlerini katma değerli hale getirecek, pazara sunabilecek ve şehrin sanayisinde üretilen ürünlerin ön plana çıktığı karma bir AVM konsepti geliştirdik.” ifadelerinde bulundu.
KUMSmall Factory’nin yüzlerce ulusal ve uluslararası alternatif markayı çatısı altında toplayarak, konforu ve alışveriş keyfini tasarım özellikleriyle bütünleştiren ticari bir alandan ziyade ziyaretçilerinin sosyal, kültürel ve eğlence adresi olan bir yaşam alanı olarak dizayn edilecek. KUMSmall Factory, mobilya dekorasyon ve klasik AVM konseptini birleştiren ilk karma proje olacak ve rakipleri içerisinde mobilyadan dekorasyona, modadan yeme içmeye, spordan eğlenceye kadar en fazla ürün seçeceğine sahip ilk karma proje olarak sıra dışı bir alışveriş deneyimi sunacak.
Daha sonra söz alan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitçi de, projenin Kayseri için öneminden, şehrin potansiyelinden ve hedeflerinden bahsetti. Lansman toplantısının ardından katılımcılar, alışveriş merkezi inşaat alanını gezerek yetkililerden bilgi aldı.
KUMSmall Factory tüm bunların yanı sıra güneş panelleri ve doğal gaz ile elektrik üreten ‘trijenerasyon’ sistemi ile kendi enerjisini üretecek ve ürettiği enerjiyi tasarruflu bir şekilde kullanacak. Bu özel tasarımla ‘Doğa Dostu AVM’ olacak. KUMSmall Factory, aynı zamanda mobilya ve dekorasyon konsepti ile yurt içi ve yurt dışına toptan satış hedefi ile yılın 365 günü fuar alanı olarak hizmet verecek.
22
Toplantıda ayrıca ülke geneline katkı sağlayacak bir alışveriş merkezi hayaliyle yola çıkıldığını belirtilerek açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Yozgat, Sivas, Kahramanmaraş, Malatya, Adana gibi illere hizmet vererek Türkiye’nin ilk bölgesel AVM’si olacak. Bölgedeki illere bağlantıyı sağlayan çevre yolu üzerinde yer alan KUMSmall Factory, 9 kilometre mesafede yer aldığı şehir merkezi ile toplu ulaşımı için yeni tesis edilen tramvay hattı ve içinden raylı sistem geçen ilk alışveriş merkezi olacak. KUMSmall Factory, hızlı tren istasyonu ve yeni şehirlerarası otobüs terminali ise hemen yanı başında yer alıyor. Yani ulaşılması imkansız bir büyüklükte olan ama ulaşımı kolay olan bir proje hayata geçirilecek. KUMSmall Factory, 8 bin 500 çalışanı ve günlük 60 bin frekansı, yeni hizmete giren Şehir Hastanesi’ne yürüme mesafesinde, 10 bin öğrencisi bulunan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’ne ise
Oymaağaç Mah. 5062 Cad. No:59/A 38100 Kocasinan / KAYSERİ Kumsmallavm
KUMSmallAVM
sadece 1,5 kilometre mesafede yer alıyor. Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden Erciyes Kayak Merkezi ve Kapadokya her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Bu ziyaretlere ulaşım imkanı sağlayan, en yoğun havaalanlarından Kayseri Havaalanı KUMSmall Factory’a çok yakın ve uluslararası bölge havaalanı olarak hizmet veriyor. Yerli-yabancı turistler ile bölge nüfusunu katlayan gurbetçi ziyaretçiler de alışveriş merkezinin potansiyel müşterileri olacaktır.” Yüzlerce ulusal ve uluslararası alternatif markayı çatısı altında toplayarak, kalıpların ötesinde bir konseptle sektöre yön vermeye hazırlanan KUMSmall Factory, bir Erciyes KSS Yapı Kooperatifi projesi. Merakla beklenen bu dev projenin yönetimi GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık AŞ. firması tarafından yapılacak ve KUMSmall Factory 1 Nisan 2019’da açılacak.
444 20 77
info@kumsmall.com.tr
www.kumsmall.com.tr
KUMSmallAVM
23
Özel Röportaj
ÖzelRöportaj
“ALIŞVERİŞ
MERKEZLERİNİN
REFERANS NOKTASIYIZ” ALIŞVERİŞ MERKEZİ DENEYİMİNDE ÜLKENİN REFERANS NOKTASI HALİNE GELDİKLERİNİ İFADE EDEN MULTİ TÜRKİYE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ YASEMİN AYGİNİN, “İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ÇAĞDA ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİ YALNIZCA ÜRÜN SATAN ÇARŞILAR OLARAK GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ DENEYİMLERİN VE İNSANİ ETKİLEŞİMLERİN MERKEZİNDE YER ALAN YAŞAM ALANLARI. BİZ DE HİZMET FELSEFEMİZİ BUNA GÖRE BELİRLİYORUZ.” DEDİ.
24
Yasemin Ayginin kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1994 yılında mezun oldum. 1996 yılında Yale School of Management’ta MBA programını tamamladım. Ardından iş hayatına atılarak sırasıyla Unilever’de ürün müdürlüğü, Tetra Pak’ta kurumsal iletişim müdürlüğü, Shell’de kurumsal iletişim müdürlüğü, LC Waikiki’de iletişim direktörlüğü ve Pfizer Türkiye’de kurumsal iletişim müdürlüğü görevlerini üstlendim. 2016 yılı Temmuz ayından bugüne dek de Türkiye’nin en büyük perakende platformu olan Multi Türkiye’nin pazarlama direktörü olarak görev yapıyorum.
ÖzelRöportaj Özel Röportaj
Y
önettiğiniz AVM’lerde pazarlama planları bölgeye göre mi oluşturuluyor yoksa genel bir pazarlama planı tüm AVM’lere mi uygulanıyor? Multi Türkiye’nin portföyünde bulunan alışveriş merkezleri İstanbul’da Forum İstanbul ve Marmara Forum, Ankara’da Gordion ve Forum Ankara Outlet başta olmak üzere; İzmir’de Forum Bornova, Mersin’de Forum Mersin, Kayseri’de Forum Kayseri, Trabzon’da Forum Trabzon, Nevşehir’de Forum Kapadokya, Aydın’da Forum Aydın, Manisa’da Forum Magnesia, Denizli’de Forum Çamlık, Erzurum’da Forum Erzurum ve Gaziantep’te Forum Gaziantep olarak sıralanıyor. Toplam 14 alışveriş merkezini çatısı altında bulunduran Multi Türkiye, tüm bu illerde birbirinden farklı ziyaretçi profillerini ağırlıyor. Pazarlama faaliyetlerimizi de Multi’nin dünya çapındaki bilgi birikimini kullanarak, yerel ihtiyaçlar ve misafirlerimizden gelen talepler doğrultusunda şekillendiriyoruz. Çatıda belli prensip ve standartlar olsa da her bir alışveriş merkezinin kendine özel etkinlik ve kampanyaları, ziyaretçilere özel kurguladığı bir dil, sunduğu deneyimler ve kullandığı farklı pazarlama araçları mevcut.
maları ve “bu şehirde neler yapılır” benzeri tavsiye listelerinde sıkça yer almaları gibi etkenlerle de pek çok yabancı ziyaretçi için birer cazibe noktası haline gelmiş durumda. Dönemsel olarak her yıl geldiklerini bildiğimiz bazı turist grupları için de onların dilinde hazırlanmış özel tanıtım çalışmaları, turizm profesyonelleriyle çeşitli işbirlikleri gerçekleştiriyoruz. Bu gibi grupların alışveriş yönelimlerini takip ederek yine onlara özel uygulamalar da geliştiriyoruz. Sosyal medya kanalları potansiyel müşterilere ulaşmanın en kısa yolu. Sosyal medya yönetiminizden bahseder misiniz? Multi Türkiye bünyesindeki alışveriş merkezlerimizin tamamı sosyal medya kanallarını aktif olarak kullanıyor. Her
bir alışveriş merkezi, güncel etkinliklerini, kampanyalarını ve yeniliklerini sosyal medya kanalları üzerinden duyuruyor. Bununla birlikte zaman zaman alışveriş merkezlerimizin çatısı altında bulunan markaların çeşitli kampanya ve duyurularını da yine bu kanallardan faydalanarak ziyaretçilerimizle buluşturuyoruz. Sosyal medya kanallarımızın içerik yönetimi ve monitoring ihtiyaçları için de profesyonel iş ortaklarımızla beraber hareket ediyoruz. Her şehirdeki Forum AVM’ler bölgenin en fazla müşteri çeken AVM’leri konumunda. Bu marka bağlılığını nasıl sağlıyorsunuz? Multi, uluslararası çapta deneyimli bir gayrimenkul yatırım ve geliştirme şirketi. Bu deneyimi, çok işlevli ve deneyim açısından zengin olanaklar sunan Forum
Özellikle turistleri çekmek için yapmış olduğunuz çalışmalar var mı? Multi Türkiye bünyesinde bulunan alışveriş merkezlerinin her biri, bulundukları il/bölge itibariyle turizm potansiyelini cezbedecek nitelikte ve bu yönleriyle farklı ülkelerden yabancı ziyaretçileri ağırlıyor. Örneğin geçtiğimiz yıl ekim ayında yaşanan Çinli turist yoğunluğu esnasında, Forum İstanbul’un ağırladığı yabancı ziyaretçiler arasında ikinci sırada Çinli turistler yer alıyordu. Multi bünyesindeki alışveriş merkezlerinin bulundukları kentin çok tercih edilen sosyal alanlarında konumlan-
25
Özel Röportaj
ÖzelRöportaj AVM’lerimizle Türkiye’ye taşıdık ve yapılan doğrudan yatırımların yanı sıra hem topluluklar hem de katma değerler oluşturduk. Bulunduğumuz birçok il ve bölgede alışveriş, film, eğlence, sosyal etkinlik, yemek ve diğer alanlarda ilk ve en özel deneyimleri tasarlayarak ziyaretçilerimizle köklü ve duygusal bağlar geliştirdik. Yerel değerlerden aldığımız ilhamı uluslararası deneyimlerimizle harmanlayarak elde ettiğimiz bu başarılar, bizi alışveriş merkezi deneyiminde ülkemizin referans noktası haline getirdi. Yaptığımız düzenli araştırmalarla ziyaretçilerimizle olan bu bağın yıllar geçtikçe ne kadar sağlamlaştığını gözlemleyebiliyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor. İçinde bulunduğumuz çağda alışveriş merkezlerini yalnızca ürün satan çarşılar olarak görmek mümkün değil. Alışveriş merkezleri deneyimlerin ve insani etkileşimlerin merkezinde yer alan yaşam alanları. Biz de hizmet felsefemizi buna göre belirliyoruz. Kampanyalarınıza ve sosyal sorumluluk projelerinize baktığımızda gençlerin daha fazla ön planda olduğunu görüyoruz. Bu çalışmalarla yeni kuşakta marka bağlılığı sağlama konusunda nasıl ilerleme kaydettiniz? Alışveriş merkezleri, bahsettiğim gibi yaşamın tüm sosyal boyutlarına dokunan yerler. Ancak yenilikçi ve vizyoner yönüyle öne çıkabilenlerin sayısı az. Forum AVM’leri bu anlamda lider ve fark yaratan deneyim merkezleri. Sürekli kendi gelişim ve konsept sınırlarımızı aşarak sektörümüzde farklı boyutlarda kazanımlar sağlıyoruz. Çocuklar ve gençler bu anlamda çok özel ziyaretçilerimiz. Forum AVM’lerimizde çocuklarımızın gelişimine yönelik etkinlikleri bünyesinde barındıran çocuk kulüpleri ve gençlerin tutkularını besleyen etkinliklerimiz var. Örneğin Marmara Forum alışveriş merkezimizde yıl boyunca çocuklara özel, eğlenceli ve en önemlisi öğretici etkinlikler sunan Marmara Forum Çocuk Kulübü’müz faaliyette.
26
Kulüp faaliyetlerinin yanı sıra Marmara Forum, T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğü’nün de izniyle, Kasımpaşa Çocuk Evleri Sitesi’nden minik misafirlerin ağırlanmasını sağlayarak mutlu nesiller yetiştirmeye katkıda bulunma ve bu kapsamda çocuklara fırsat eşitliği sağlama misyonunu gerçekleştiriyor. Sektörde bir ilk olma niteliğindeki Kristal Kamera Kısa Film Yarışması’yla da sinemaya ilgi duyan gençlerimize yeteneklerini test edebilecekleri bir platform sunuyor, bu geleneksel etkinliğimizle fark yaratıyoruz. Bu yıl ayrıca Marmara Forum 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda anlamlı bir proje başlattı. Hayata geçirilen “Basketbolun Geleceğine 3’lük Atış” projesiyle Bakırköy ilçe sınırlarında bulunan Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi nizami ölçülerde tasarlanmış, tam kapsamlı bir basketbol sahasına kavuştu. Forum İstanbul’da da bu yılın başında, yarıyıl tatili kapsamında Gaming Forum isimli bir etkinlik gerçekleştirdik. Oyun dünyasını aynı çatı altında buluşturduk; katılımcılar en sevilen bilgisayar oyunlarını ünlü oyuncularla bir arada oynama şansı buldu ve ödüllü turnuvalar düzenlendi. Gençler
başta olmak üzere her yaştan ziyaretçi Forum İstanbul’da yeni oyun teknolojilerini deneyimleme fırsatı yakaladı. Forum Kayseri ise bu yıl mayıs ayında özel bir Gençlik Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Gençliğin enerjisine yakışır bir programla hazırlanan festivalde Ebru Şallı’yla pilates, Ece Seçkin ve Gece Yolcuları’nın canlı performansları, Dilara Koçak’la sağlıklı yaşam söyleşisi ve pek çok sahne gösterisi şehrin gençleriyle buluştu. Tüketicilerin her geçen gün ihtiyaç ve beklentileri değişiyor. Özellikle gençler kısa sürede top olan trendlere anında ulaşmak / yaşamak istiyorlar. Bu beklentileri karşılamada AVM’ler ne şekilde etki ediyor? Geleneksel perakendecilik bir dönüşüm içerisinde. Markalar ve işletmeler teknolojinin yarattığı etkilere uyum sağlamaya çalışıyorlar. Bu bağlamda “deneyim” alışveriş kavramının da ötesinde bir önem kazanıyor. Alışveriş merkezleri, topluluklara alan ve gerçek deneyimler sunan nitelikleriyle dijital ile gerçek yaşamın iç içe geçtiği bu dünyada çok önemli bir köprü vazifesi görüyorlar. Biz ihtiyaçları, toplulukları ve deneyimleri tek çatı altında topluyor ve bunu 14 farklı AVM’de gerçekleştiriyoruz.
AVM
Etkili Bir Sosyal Medya Stratejisi Nasıl Oluşturulur?
Sosyal medya stratejinizi ideal bir biçimde gerçekleştirirseniz başlangıç aşamasında kendinize çok şey katarsınız. Sosyal medya stratejisinde sizi başarıya ulaştıracak birçok ipucu bulunmaktadır ancak bazıları diğerlerinden çok daha etkilidir. • Ne elde etmek istediğinizi bilin. Sosyal medya kullanıcıları öncelikle bu mecraları hangi amaçla kullanacaklarına karar vermelidirler: Daha fazla kişiye kendimizi tanıtmak, daha fazla kişiyi tanımak, sahip olduğumuz bir ürünü ya da hizmeti pazarlamak, siyasi propaganda yapmak, algı yönetimi yapmak, business network, love network, eğlenmek, yazar olmak vs. • İşini bilen bir içerik yöneticisiyle çalışın, • Hedef kitlenizi tanıyın, Muhtemel ve gerçek müşterilerin kimle sosyal medyada bağlantı kurmak istediğini karara bağlayın, Hedef pazarlamanızın görünüş ve aktivite noktasını iyi anlayın. İlgi alanları
28
• Sıkı sosyal medya politikaları uygulayın, ve önceliklerin yanı sıra nüfus özelliklerini, psikolojik özellikleri ve geçmiş satın alımlarını düşünün, Etkilenenleri, satın alanları ve en son kullananları dikkate alın. Satın alma kararlarının çoğu, tüketici satın alımlarını içerir, bir kişiden daha fazla girdilerden oluşur. Hedef kitlenizin nerede sosyal medyaya bağlandığını bilin. Unutmayın ki herkes Facebook’ta değildir, Hedef kitlenizin sosyal medya davranışlarını dikkate alın. Pazarınız sosyal medya içeriği bekler, paylaşır veya yaratır mı? Onları harekete geçirecek neler? • Durmaksızın test edin, • Tek bir hedefe odaklanın, • Yayılma politikasından uzak durun ve etkin olduğunuz sosyal medya kanalına odaklanın,
• Hedef kitlenize uygun her platforma hitap edin, • Üretken ve amaca yönelik olun, • İçerik kaynakları oluştururken her departmana ulaşmaya çalışın ve her seviyedeki çalışandan fikir alın, • Sosyal Medya Kampanyalarında Mizah Kullanımı: Mizah sosyal medyada güçlü bir araç olabilir. Sunduğunuz ürün ve hizmet ile ilgilenmeyen kişiler olsa bile mizah içeren paylaşımdan dolayı mesajınız birçok kişiye ulaşabilir, • Takipçi sayısı fazla olan kuruluşlardan ve kişilerden yardım alın: Eğer sunduğunuz ürüne veya hizmete yakın kişiler var ise paylaşımı kendileri tarafından paylaşmalarını rica edin bu şekilde daha çok kişi tarafından fark edilebilirsiniz, • Canlı Yayın: Canlı yayınlar etkinliğe katılma imkanı bulmayan kitlelerden yoğun
AVM
ilgi görüyor. Eğer sunduğunuz ürün veya hizmet buna uygunsa canlı yayın opsiyonunu kullanabilirsiniz. • Paylaştığınız içeriklerin ilgi çekici olmasını sağlayın ve reklam mesajlarından olabildiğince uzak durmaya çalışın, • Sürekli plan yapın. Sosyal medya yönetim platformlarını kullanın ve daima bir veya iki hafta sonrasıyla ilgili planlar yapın, • Basit ve gerçekçi olun, • Yüksek kaliteye sahip içerikler sunmaya çalışın ve açılış sayfasında bunlara yer verin. Sosyal medyanın bir dağıtım kanalı olduğunu düşünün. Sosyal medyada takipçisi olup asla bunları aktif kullanıcıya veya müşteriye dönüştüremeyen yerleri düşünün. Ancak kullanıcılar içerikleri takip ediyorlarsa içerikler onları eğlendirecektir ve kullanıcılar içeriklerden bir şeyler öğrenebileceklerdir. İnsanlar içeriğinizi başkalarıyla paylaştıkları zaman, paylaşılan kişiler AVM’nizin, mağazanızın vs. potansiyel müşterisi haline dönüşebilir, • Sosyal Medya Sonuçlarınızı Ölçün; Sonuçları ölçümlemek için ihtiyacınız olan her şeyi ayarlamayı unutmayın. Takip etmek isteyeceğiniz ölçüm birimleri, tanımladığınız iş hedeflerinizi temel almalı. Takip sistemleri hedeflerinizi ne kadar gerçekleştirebildiğinizi göstermeye yardımcı olur. Birçok iş yeri için bu durum yorumlar ve sosyal medya paylaşımlarından daha fazla şey ifade eder. Sosyal medyanın önemi; Bu mecrada aynı amaç için buluşan, sadece genç kadın/erkek değil, her yaştan ya da farklı lokasyonlardan kişilerle hedef kitlenize ulaşabileceğiniz ve hedef kitlenizi bu platforma dahil ederek onların sadakatini kazanabileceğiniz bir mecra olmasıdır. Yenilikçi bu kanalda profesyonelce yürütülen kampanyalar da yerini aldı ve başarı hikayeleriyle anılmaya baş-
ladı. Siz de iletişim kurabileceğiniz tekniği ve iletişim dilini belirleyip kitlenizi oluşturmaya başladığınızda bu kanalı ikna anahtarınız olarak kullanabilirsiniz. İletişim stratejilerinizi ve sınırlarını baştan çizmeli, hedef kitleye yönelik yol haritanızı belirleyerek yavaş ama emin adımlarla hareket etmelisiniz. Kullanıcılarınızla iletişim dilinizi belirleyin, gerekirse bir isim yaratarak onlarla arkadaş gibi konuşun. Kurulan iletişim, marka ve kullanıcı arasında birliktelik sağlayarak markanıza olan bağlılığı artırmış olacaktır. Sosyal medyanın markanıza katacağı bir diğer avantaj; Ürün ya da hizmetinize dair anında alacağınız geri bildirimler. İletişim kurarken size ya da ürününüze gelecek olan olumlu geri bildirimlerin yanı sıra olumsuz yorumları da tehlike olarak görmeyin. Yenilikçi çalışmalarla iletişimi kendi avantajınıza dönüştürün. Ve bu karşılıklı diyaloglar ile ikna gücünüzü kullanarak marka kimliğini güçlendirin. Olumsuz görüşlere karşı açık olun ve yorumlarda müdahale etmeyin, gözlemleyin. Bazen olumsuz yorumların halı altında kalmasını sağlamak markanızın itibarını sağlamlaştırmaz. Aksine gelen eleştiriler üzerinde konuşarak kullanıcılarla iletişim halinde olmak iyileştirmelere onları da dahil ederek büyümek markaya olan bağlılığı daha da artıracaktır. Sorunları çözümsüz bırakarak, konudan uzaklaşmayarak müşterilerinizin düşüncelerine odaklanın ve onlara tek tek dokunun. Kurduğunuz diyalogu güçlü bir bağ haline getirecek yenikçi uygulamalardan kaçınmayın, cesaretli olun. Her zaman ilk adımı siz atın. Sosyal medya topluluklarının başarısının olmazsa olmaz koşulu, üyelerinin aktif katılımının sağlanmasıdır. Sosyal veya online topluluklara üyelerin aktif katılım sağlaması, özellikle de bir markanın vaadini yönetilmesi açısından, topluluk üyeleri ile uzun
dönemli bir ilişkinin kurulması gerekmektedir. Tabii ki bu yeni dünyanın yeni kuralları var. İnsanların değişik sosyal medya platformlarında birer profil olarak yer alması bu ortamın donuk ve statik olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersi durum söz konusu. Gerçek hayatta olamadığı kadar aktif olan kullanıcılar, tepkilerini en sert şekilde aktaran tüketiciler, sadece izleyen ve karar veren insanlar, özellikle sizin markanızı takip eden ve kararını bu gözlem sürecinde veren kişiler var. Sosyal medyada bulunmak ve markanızı anlatmaya çalışmak aynı zamanda diğerleri ile kıyaslandığında oldukça ucuz bir uygulamadır. Çevrimiçi program yayınlayabilir, istediğiniz kadar görsel sunabilir, şirketinize ilişkin sayısız veriyi bu ortama taşıyabilirsiniz. Özellikle genç markaların kendilerini daha ayrıntılı ve farklı kitlelere anlatması bakımından önemli fırsatlar sunmaktadır. Sosyal medya dünyasında çok iyi iş yapan markalar olduğu gibi kendisine zarar verenler de var. Tabii ki yaptıklarından sonuç alamayanlar da… Başarının temel anahtarı hedef kitlenizi anlamaya çalışmaktır. Onların neleri seveceğini, neleri takip edeceğini ve nasıl vakit harcadıklarını bulmaya çalışın. Ardından stratejinizi bu yönde geliştirerek onların dilinden konuşmaya çalışın. Eğer söyledikleriniz ve nasıl söylediğiniz hedef pazar ile örtüşmüyorsa vermek istediğiniz mesaj yolunu kaybedecek ve sosyal medya alanında pek etkili olmayacaktır. AVM’lerin sosyal medya alanında başarılı olması için; işi bilen sosyal medya uzmanlarının/danışmanlarının AVM yönetiminde tecrübeli olan yöneticilerin liderliğinde, hedef kitleyi tanıyarak yukarıdaki stratejiler çerçevesinde sosyal medya stratejilerini kısa, orta ve uzun vadeli planlar çerçevesinde oluşturup hayata geçirmesi lazım…
29
Engin Yıldırım
facebook twitter instagram linkedin youtube pinterest tumblr skype foursquare
AVM
SOSYAL MEDYAYI SÜREKLİ YAŞAYAN BİR MECRA BİLİNCİYLE KULLANIYORUZ SOSYAL MEDYANIN MARKA VE ZİYARETÇİLER ARASINDA BİR KÖPRÜ GÖREVİ GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEYEN METROMALL AVM MÜDÜR VEKİLİ ECEM SARIKAYA, “TAKİPÇİLERİMİZDEN GELEN HİÇBİR SORUYU, ÖNERİYİ, ŞİKAYETİ YANITSIZ BIRAKMAMAYA ÇALIŞIYOR VE BU ALANDA BÜYÜK GAYRET GÖSTERİYORUZ.” DİYE BELİRTTİ. Sosyal medya kanalları potansiyel müşterilere ulaşmanın en kısa yolu. Peki, siz sosyal medyayı etkin olarak kullanıyor musunuz? Sosyal medyayı, durağanlığı asla kabul etmeyecek kadar dinamik bir alan olarak görüyoruz. Her ne kadar iletişim çalışmalarımızı ağırlıklı olarak dijital kanallar üzerinden yürütüyor olsak da geleneksel mecralardan da elimizi çekmiyoruz. Bu aşamada sosyal medya kanallarımız bizim için daha çok destekleyici fakat yerine göre de birincil kanallar olabiliyor. Dijitalin bize sunmuş olduğu kişiselleştirilmiş iletişim deneyimini en üst seviyede tutmak ve ziyaretçilerimizin taleplerine bir an bile kayıtsız kalmamak adına sosyal medyayı sürekli yaşayan bir mecra bilinciyle
30
kullanıyor ve bu şekilde değerlendiriyoruz. Sosyal medyayı daha çok hangi amaçlar için kullanıyorsunuz? Sosyal medya, her şeyden önce markalarımız ile ziyaretçilerimiz arasındaki köprü görevini görüyor. Sosyal medya kullanımımızdaki öncelikli amacımız, doğru içerik pazarlaması ile markalarımıza olan farkındalığı artırmak. Bunun yanı sıra sosyal medya, ziyaretçilerimizin alışkanlıklarına ve ilgi alan-
larına dair birçok temel dataya ulaşabildiğimiz bir veri havuzu aslında. Bizim için asıl kıymetli olan da bu diyebiliriz. Sahip olduğumuz bu veri havuzu sayesinde iletişim ve pazarlama stratejilerimizi oluştururken ayaklarımız yere daha sağlam basıyor ve önümüzü daha rahat görebiliyoruz. Kampanyaları duyurmada sosyal medya sizce ne kadar etkili? Sosyal medyada etkin olma oranımız ile AVM ziyaretçisi
üzerindeki farkındalık arasında bir pozitif korelasyondan söz edebiliriz. Sosyal medya takipçilerimiz üzerinden ölçümleyebildiğimiz rakamlar bize bunu söylüyor. Takipçilerimizin, sosyal medya hesaplarımızda gördükleri bir ürünü ya da kampanyayı değerlendirme güdüsünün yüksek olduğunu biliyoruz. Bunu destekleyen birçok araştırma ve ölçümleme çalışması yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.
Sosyal medyadan size talepler, görüşler, dilek ve şikayetler geliyordur mutlaka. Özellikle bu konuda oluşturduğunuz bir ekip var mı? Bu gibi etkileşimlere nasıl dönüşler yapıyorsunuz? Her şeyden önce sosyal dinlemeyi olmazsa olmazlarımızdan biri olarak görüyoruz. İletişimin şeffaflığına inanıyoruz. Takipçilerimizden gelen hiçbir soruyu, öneriyi, şikayeti yanıtsız bırakmamaya çalışıyor ve bu alanda büyük gayret gösteriyoruz. Aslında bu gayret sosyal medyadaki ana prensiplerimizden biri diyebiliriz. Dolayısıyla dijitaldeki müşteri ilişkilerimizi de bu prensibe göre kurguluyoruz. Bu süreçte tabii ki yalnız değiliz. Gün boyunca bize destek veren profesyonel bir reklam ajansı ile birlikte hareket ediyoruz. Teknik anlamda sosyal medya üzerinden tarafımıza iletilmiş her türlü mesaja en fazla 30 dakika içerisinde dönüş yapıp, problemleri müşteri memnuniyeti odaklı çözümlemeye dikkat ediyoruz.
AVM
“SOSYAL MEDYANIN GÜCÜNE İNANIYORUZ” Sosyal medya kanalları potansiyel müşterilere ulaşmanın en kısa yolu. Peki, siz sosyal medyayı etkin olarak kullanıyor musunuz? Evet, biz de sosyal medyanın gücüne çok inanıyoruz ve sosyal medyada oldukça aktifiz. Sosyal medyayı daha çok hangi amaçlar için kullanıyorsunuz? Sosyal medyayı daha çok mağazalarımızın indirim ve kampanya duyuruları, AVM içerisinde yaptığımız kampanyalarımızı ve pazarlama etkinliklerimizi duyurmak için kullanıyoruz. Kampanyaları duyurmada sosyal medya sizce ne kadar etkili? Uyanır uyanmaz telefonu eline alan, şarjı bittiğinde bir şeyleri kaçırıyorum duygusuyla tedirginlik yaşayan, sosyal medyayla
SOSYAL MEDYANIN GÜCÜNE İNANDIKLARINI VE AKTİF OLARAK KULLANDIKLARINI BELİRTEN NİSSARA AVM PAZARLAMA YÖNETİCİSİ ECEM DOĞRU, “SOSYAL MEDYA BULAŞICI HASTALIK GİBİ VE KAMPANYA DUYURULARINDA ÇOK ETKİLİ, BİZ DE ELİMİZDEN GELDİĞİNCE BUNDAN FAYDALANMAYA ÇALIŞIYORUZ.” DEDİ.
sürekli iç içe olan bir nesil var artık. Dediğim gibi; biz Nissara AVM olarak, sosyal medyanın gücüne çok inanıyoruz. Özellikle günümüz şartlarında teknoloji ve haliyle sosyal medya kullanım yaşı giderek azalıyor. 7 yaşından 70 yaşına kadar takip-
çimiz var dersek çok da abartmış sayılmayız. Dolayısıyla sosyal medya bulaşıcı hastalık gibi ve kampanya duyurularında çok etkili, biz de elimizden geldiğince bundan faydalanmaya çalışıyoruz. Sosyal medyadan size talepler, görüşler, dilek ve şikayetler geliyordur mutlaka. Özellikle bu konuda oluşturduğunuz bir ekip var mı? Bu gibi etkileşimlere nasıl dönüşler yapıyorsunuz? Elbette geliyor. Bu konuyla bizzat kendim ilgileniyorum. Çünkü bizim için talep ve şikayetlere hızlı dönüş yapabilmek ve talep & şikayet her ne ise hızlı sonuca ulaştırmak çok önemli. Ziyaretçilerimizin Nissara AVM’de kendilerini değerli hissetmeleri için çalışıyoruz.
31
AVM
ANLIK PAYLAŞIMLARLA TAKİPÇİLERİMİZLE BAĞ KURMAYA ÇALIŞIYORUZ
sevdiği markalarla onlara özel kampanya ve etkinlikler düzenliyoruz. Özellikle Instagram’da sevdikleri kişilerle işbirlikleri yapmaya ve onların diliyle konuşmaya, en önemlisi de onları dinleyip anlamaya özen gösteriyoruz. Ayrıca gençlerin Youtube’da çok aktif olması nedeniyle yaptığımız etkinlik ve aktivitelerle bu mecranın da bizim için önemli bir pozisyonu mevcut.” diye konuştu.
SOSYAL MEDYA BULUNMAZ BİR FIRSAT Sosyal medya üzerinden gelen şikayetlere aynı gün içinde mutlaka geri döndüklerini ifade eden Çevik, “Takipçilerimiz daha çok etkinlikler ve mağazalarla ilgili soru ve önerilerde bulunuyor. Bunun dışında şikayet bildiren takipçilerimizin sorunlarıyla yakından ilgileniyor, takipçilerimizle sürekli iletişimde kalmaya özen gösteriyoruz.” dedi. Sosyal medyanın kendilerini müşterilerin gözünden görmek ve onların beklenti ve taleplerine yönelik aksiyon alabilmek açısından bulunmaz bir fırsat olduğunu belirten Çevik, bu fırsatı çok iyi değerlendirmek için ekipleri ile birlikte çok çalıştıklarını, müşterilerle sürekli iletişimde olmaya önem gösterdiklerini söyledi.
ZİYARETÇİLERİN BEKLENTİLERİNE GÖRE KAMPANYALAR HAZIRLANIYOR SOSYAL MEDYANIN KENDİLERİNİ MÜŞTERİLERİN GÖZÜNDEN GÖRMEK VE ONLARIN BEKLENTİ VE TALEPLERİNE YÖNELİK AKSİYON ALABİLMEK AÇISINDAN BULUNMAZ BİR FIRSAT OLDUĞUNU BELİRTEN İSTMARINA ALIŞVERİŞ MERKEZİ MÜDÜRÜ MELİH ÇEVİK, MÜŞTERİLERLE SÜREKLİ İLETİŞİMDE OLMAYA ÖNEM GÖSTERDİKLERİNİ SÖYLÜYOR.
“TAKİPÇİLERİMİZLE BAĞ KURUYORUZ” “Türkiye’de bugün 51 milyon insan sosyal medyayı kullanıyor. Bu rakamın yarısı Instagram ve Facebook kullanıcısı.” açıklamalarında bulunan İstMarina Alışveriş Merkezi Müdürü Melih Çevik, “Bu platformlarda müşteri profilimize yönelik iletişim çalışmalarına yer veriyoruz. Sosyal medyayı sadece kendimizi anlatmak için kullanmanın dışında, takipçimizi/ziyaretçimizi anlamak için de kullanmayı seviyoruz. Ayrıca anlık paylaşımlarla takipçilerimizle bağ kurmaya çalışıyor, özel yarışma ve oyunlarla günlerine keyif ve eğlence katmaya da özen gösteriyoruz.” dedi.
GENÇLERE YÖNELİK ETKİNLİKLER DÜZENLENİYOR İstMarina Alışveriş Merkezi’nde gençlere yönelik çok marka olması nedeniyle, gençlerle iletişim kurmak için sosyal medyanın gücünden yararlandıklarını belirten Çevik, “Gençlerin
32
Kampanya duyurumlarında sosyal medyayı aktif olarak kullandıklarını ve bunun sonuçlarını da anlık takip ederek ilerlediklerini söyleyen Çevik, “Yapacağımız kampanya/etkinliğin içeriği ve hedef kitlesine özel görseller ve içerikler hazırlayarak kampanya duyurumlarımızı yapıyoruz. Farklı görseller ve başlıklarla anlık tepkileri ölçümlüyor ve buna göre en uygun sonuç veren çalışma ile ilerliyoruz. Ayrıca bu iletişim çalışmalarımız sayesinde ziyaretçilerimizi de daha yakından tanıma fırsatımız oluyor. Onların tepki ve beklentilerini de görerek, buna uygun kampanyalar düzenlemeye özen gösteriyoruz. CRM’in sosyal medyayla çağ atladığının farkındayız. Kısacası İstMarina Alışveriş Merkezi olarak sosyal medya bizim için çok önem taşıyor.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
AVM
SOSYAL MEDYA HER EVE ULAŞABİLEN BİR AFİŞ GİBİ… Her yaştan ve gruptan birçok kişi en az bir sosyal medyayı kullansa da ağırlıklı olarak genç kuşak bu konuda daha aktif. Siz sosyal medya pazarlama planınızda gençlere yönelik özel çalışmalar yapıyor musunuz? Sosyal medya, kullanıcı olarak her yaştan insana hitap etse de mecra olarak genç bir pazarlama kanalı. 10-15 yıl önce hiçbir markanın hayatında yokken, şimdi marka yüzünün insanlara dokunduğu en önemli iletişim araçlarından biri. Dolayısıyla, bir AVM olduğumuzu da düşünürsek, paylaşımlarımızın sürekli enerji dolu, hareketli ve rengarenk olmasına dikkat ediyoruz. Genç yaştaki takipçilerimizin ilgisini ayakta tutmak en büyük önceliğimiz. Korupark AVM olarak, hedef kitlemizi zinde tutacak ve faydalanabilecekleri bilgi akışını sağlamak, eğlenceli yarışmalar ile heyecanı korumak etkili yöntemlerimiz arasında. Misafirlerimiz, sevdiği bir yazarın kitabını, en sevdiği renkler ile kombinlenmiş bir elbiseyi, beklediği bir indirim kampanyası haberini iyi bir dil ve kurgu ile gördüklerinde aksiyona geçiyor. Sosyal medyanın kullanılmaya başlanmasının sektöre yansımaları ne şekilde oldu? Çok iyi oldu diyebiliriz. Hedef kitlemizle aramızda mesafe daha da azaldı. Daha önceden hazırladığımız tanıtım materyalleri ile tek taraflı bir iletişim gerçekleşir-
34
SOSYAL MEDYA KULLANIMININ HEDEF KİTLE İLE OLAN MESAFEYİ AZALTTIĞINA DEĞİNEN KORUPARK AVM GENEL MÜDÜRÜ FEYZA ACAR SÖNMEZER, “ÇOK KISA BİR SÜREDE ÇOK DAHA FAZLA ERİŞİM SAĞLIYORUZ. GERİ BİLDİRİMLERİ TAHMİN ETMEK YERİNE BİREBİR GÖRÜYOR VE YAŞIYORUZ.” İFADELERİNDE BULUNDU.
ken şu an karşılıklı bir diyalog söz konusu. Çok kısa bir sürede çok daha fazla erişim sağlıyoruz. Geri bildirimleri tahmin etmek yerine birebir görüyor ve yaşıyoruz. Çünkü sosyal medya hedef kitlelerimiz ile konuşma imkanı sağlıyor. Böylece onları dinliyor, feedbackler alıyoruz. Bu geri bildirimleri anında değerlendirmek ise müşteri memnuniyeti kavramına yenilikçi bir bakış getiriyor. Ziyaretçilerimizin beklentilerini, hatta hayallerini çok daha iyi ve hızlı anlayabiliyoruz. Kampanyaları duyurmada sosyal medya sizce ne kadar etkili? Sadece kampanya ve etkinliklerimizi kaçırmamak için sayfalarımızı takip eden kullanıcılarımız bile var. Bu anlamda gerek indirim dönemleri olsun, gerekse kendi içimizde düzenlediğimiz etkinlikler olsun, sosyal medya her eve ulaşabilen bir afiş görevi görüyor bizim için. İkinci bir faktör ise duyurumu paylaştım herkes gördü düşüncesinin aslında sosyal medyada çalışmadığını bilmek. Sosyal medya şirketleri de birer ticari işletme ve
çok komplike algoritmalarla bu hizmeti veriyorlar. Siz eğer çalışmalarınızı hem takipçilerinize hem de hedef kitlelerinize ulaştırmak istiyorsanız, bunun bir bedeli var. Korupark AVM olarak doğru planlamalar ve makul bütçeler ile bunu başardığımızı düşünüyoruz. Sosyal medya yoluyla sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor musunuz? Sosyal medyanın her anı aslında sosyal sorumluluk gerektiriyor. Çünkü tüzel bir kişilikten gerçek bir kişiye dönüşme hali var sosyal medyada. Konuşuyoruz, cevap alıyoruz. Bazense sorulara hızla cevap veriyoruz. Ama her durumda, sosyal medyada kimliği, kişiliği ve marka değeri olan tutarlı bir birey gibi davranmaya çalışıyoruz sosyal medyada. Bunun dışında, AVM olarak geliştirdiğimiz sosyal sorumluluk kampanyalarımızın çarpanı elbette sosyal medya ile yükseliyor. Katılım artıyor, etki artıyor. Böylece sosyal sorumluluk kampanyalarının olmazsa olmazı diyebileceğimiz “fayda” artıyor. Bu da hem bizi hem misafirlerimizi hem de takipçilerimizi oldukça mutlu ediyor.
AVM DİJİTAL ARTIK HER YERDE! Dijitalin hayatın artık her yerinde olduğunu, sosyal medyanın ise insanların en yakın dostu durumuna geldiğini belirten Kırıkkale Podium AVM Müdürü Makbule Demir, “Birçok firma ve marka bu yolla bugün kişilerin iç dünyasına sızabiliyor. Biz de bu doğrultuda alışveriş merkezimizin web sitesi, facebook, instagram, twitter hesaplarını aktif ve verimli şekilde kullanıyoruz.” dedi.
TAKİPÇİLER KAMPANYA VE ETKİNLİKLERDEN HABERDAR OLUYOR
KAMPANYALARI DUYURMADA SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ BÜYÜK
Sosyal medya hesaplarından; alışveriş merkezi bünyesindeki mağazaların ve aktivitelerin bilinirliğini artırma, mağazaların kampanya ve belirli dönemlerde indirim fırsatlarını, yeni açılan mağaza var ise ürün, hizmet reklam ve tanıtımını yaptıklarını söyleyen Demir, “En önemlisi de düzenlediğimiz yarışmalar, kampanyalar ve etkinliklere dair takipçilerimizi haberdar etmek amacıyla kullanıyoruz.” diye belirtti.
KAMPANYALAR GENİŞ BİR ALANDA DUYURULABİLİYOR Sosyal medyanın kampanyaları duyurmada oldukça etkili olduğunu ifade eden Demir, “Erişim ve etkileşim sayesinde kampanyalarımızı, bulunduğumuz noktadan itibaren oldukça geniş bir alanda duyurabiliyoruz. Geri bildirim anonim rakamlarını sadece platformlardan değil, fiziki ziyaretçi sayılarından da anlayabiliyoruz.” dedi.
TAKİPÇİLERİMİZ İLE ETKİLEŞİM İÇİNDEYİZ Yapılan paylaşımlar doğrultusunda takipçilerin zaman zaman istek ve önerilerinin olduğunu ve bu konularla ilgilenen, her türlü bildirime dönüş sağlayan, AVM yönetimiyle her an iletişim halinde olan özel bir ekipleri olduğunu söyleyen Demir, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “ Ziyaretçi memnuniyeti bizler için çok önemli. Bu nedenle gelen talepleri, yorumları, soruları göz ardı etmeden, mağazalar ya da pazarlama ekibi tarafından gerçekleştirilen organizasyonlara bağlı olsun ya da olmasın, takipçilerimizle hızlıca iletişime geçiyoruz.”
SOSYAL MEDYA HESAPLARINI AKTİF VE VERİMLİ BİR ŞEKİLDE KULLANDIKLARINI SÖYLEYEN KIRIKKALE PODIUM AVM MÜDÜRÜ MAKBULE DEMİR, “GELEN TALEPLERİ, YORUMLARI, SORULARI GÖZ ARDI ETMEDEN TAKİPÇİLERİMİZLE HIZLICA İLETİŞİME GEÇİYORUZ.” İFADELERİNDE BULUNDU.
35
AVM
“ETKİNLİK VE KAMPANYALARLA MÜŞTERİLERİN TERCİHİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ” bir sosyal yaşam merkezi niteliğindedir. Artan rekabet çerçevesinde müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarımıza öncelik vereceğiz.
RINGS AVM İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜNDEN AVM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GÖREVİNE GELEN SELÇUK ŞANLI, YENİ DÖNEM PLANLARI HAKKINDA KONUŞTU. Selçuk Bey öncelikle meslek hayatınızla ilgili bizi biraz bilgilendirebilir misiniz? AVM sektörüne geçişiniz nasıl oldu? Lisans eğitimimi Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladım. Alışveriş ve perakende sektörüne ise yatırımı Selin Yapı A.Ş. tarafından gerçekleştirilen Rings Alışveriş Merkezi’nde 2014 Kasım ayında işletme müdürü olarak göreve başlayarak geçmiş oldum. Kariyer hayatımı planlarken, farklı sektörlerde yapmış olduğum iş tanımlarım sayesinde bilgi ve deneyimlerimi sürekli geliştirdim.
EKİP RUHU VE TAKIM ÇALIŞMASI ÖNEMLİ Rings AVM’de uzun bir süre işletme müdürü olarak devam ettiniz. AVM Müdürlüğü görevine geçiş sürecinizden bahseder misiniz? Planlarınız nelerdir? İstanbul Anadolu Yakası’nın gelişimi en hızlı olan ve geleceğin itibar bölgesi Sancaktepe’nin tam kalbinde açılan; bölgenin ilk karma projeli, konut ve AVM’yi bünyesinde barındıran Rings AVM; gerek mimarisi, özgün tarzı, gerekse ulusal ve uluslararası çok seçkin markalarıyla İstanbul ve Anadolu Yakası’nın dikkat çeken, hayat vaat eden alışveriş merkezi durumundadır. 2018 Haziran ayı itibariyle Rings AVM Müdürü olarak görevime devam etmekteyim. Başarılı bir AVM yönetiminde
36
ETKİNLİKLER MARKALARLA UYUM İÇERİSİNDE OLMALI
oluşturulacak ekip ruhu ve takım çalışmasının payı oldukça önemlidir. Bu ilkeyi baz alarak ekibimi de aynı heyecanla yöneterek AVM’mizi birlikte daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum. Her geçen gün artan AVM sayısı sektörde rekabeti de artırıyor. AVM’ler müşteriler açısından birer sosyal yaşam merkezi haline geldi. Bu tarz AVM’ler müşterilerine sadece eğlence içeriği değil; aynı zamanda sosyal yaşam alanı da sunuyor. Yönetimini yapmış olduğum Rings Alışveriş Merkezi de ziyaretçileri için
Yeni dönemde yapmayı planladığınız etkinlikler var mı? Planlamalarımızı yaparken özel konseptlerde etkinlikler planlamaya ve ziyaretçilerimizi farklı konseptlerle buluşturmaya özen gösteriyoruz. Bunun yanı sıra ziyaretçi profilini de göz önünde bulunduruyoruz. Etkinlik planlamasında önem verdiğimiz bir diğer husus ise, etkinliklerimizin bünyemizde bulunan markalarla uyum ve birlik içinde yürütülmesi. Düzenlediğimiz etkinliklere kiracılarımızı da entegre ederek, onlarla işbirliği yapıyoruz. Düzenlenen etkinlikler ve hediye kampanyaları Rings AVM ziyaretçileri tarafından tercih edilebilir olduğu için ziyaretçi sayısı ve ciro artışında önemli rol oynuyor. Düzenleyeceğimiz etkinlik ve kampanyalarla ziyaretçilerimizin tercihi olmaya devam edeceğiz.
AVM
HEDEF KİTLEYE ULAŞMANIN EN ETKİLİ YOLU
SOSYAL MEDYA
“SOSYAL MEDYADA DİKKAT ÇEKMEYİ SEVİYORUZ”
Sosyal medyayı oldukça aktif şekilde kullandıklarını, potansiyel ve var olan takipçilerine, alışveriş merkezindeki kampanyalar, etkinlikler, duyurular, yeni açılan mağazalar hakkında bilgiler verdiklerini söyleyen Park Bornova Outlet Center Genel Koordinatörü Aysel Öztezel, “Renkli, dinamik tasarımlarla ve videolarla sosyal medyada dikkat çekmeyi seviyoruz. Her gün bir yenisi eklenen sosyal medya trendlerini de paylaşımlarımıza taşımayı önemsiyoruz. Özel günlerde mutlaka paylaşım yapmaya özen gösteriyoruz. Hedef kitlemiz ve mevcut müşterilerimiz sosyal med-
yayı aktif şekilde kullanıyor, biz de gündemi takip ederek sosyal medya kanallarımızı canlı tutmaya önem veriyoruz.” ifadelerinde bulundu.
SOSYAL MEDYA ZİYARETÇİLERLE İLETİŞİMDE EN ÖNEMLİ MECRA Sosyal medyanın ziyaretçiler ile iletişimlerinde en önemli mecra olduğunu belirten Öztezel, “Paylaşımlarımızda en çok kampanya duyuruları, özel gün paylaşımları ve takipçilerimizi etkileşime geçirecek içerikler kullanmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca yıl boyunca farklı konularda yaptığımız yarışmalar, paylaştığımız renkli içerikler sayesinde ziyaretçilerimizle aramızdaki iletişimi aktif tutuyoruz.” dedi.
HEDEF KİTLEYE DOĞRUDAN ULAŞMANIN EN ETKİLİ YOLUNUN SOSYAL MEDYA OLDUĞUNU İFADE EDEN PARK BORNOVA OUTLET CENTER GENEL KOORDİNATÖRÜ AYSEL ÖZTEZEL, “RENKLİ, DİNAMİK TASARIMLARLA VE VİDEOLARLA SOSYAL MEDYADA DİKKAT ÇEKMEYİ SEVİYORUZ.” DEDİ.
HEDEF KİTLEYE ULAŞMANIN EN ETKİLİ YOLU Gerçek hedef kitleye doğrudan ulaşmanın en etkili yolunun sosyal medya olduğunu vurgulayan Öztezel, çeşitli kampanya ve çekilişlerini sosyal medyadan paylaşarak yoğun geri dönüş sağladıklarını, bu yüzden sosyal medyanın en aktif alan olduğunu söyledi.
GERİ BİLDİRİMLER ÇOK ÖNEMLİ! Müşterilerden gelen geri bildirimleri önemsediklerini belirten Öztezel, “Sosyal medyadan gelen geri bildirimlerle ilgilenen bir müşteri ilişkileri ekibimiz var. Ayrıca sosyal medyamızı yöneten ajansımız moderasyon konusunda bize destek oluyor. Tüm geri bildirimler bizim için çok önemli. Olumlu geri bildirimlere tabi ki mutlu oluyoruz ve motivasyonumuzu yükseltiyor. Olumsuz geri bildirimleri ise hassasiyetle yorumluyor ve daha iyisini yapmak için bizi harekete geçiriyor.” diye konuştu.
38
39
AVM
“TAKİPÇİLERİMİZLE BİREBİR TEMAS HALİNDEYİZ” yaptığımız her etkinlik ve kampanyada sosyal medya araçlarını etkin bir şekilde kullanıyoruz. Sosyal medyayı daha çok hangi amaçlar için kullanıyorsunuz? Sosyal medya sayesinde AVM ziyaretçilerimiz ve potansiyel müşterilerimizle iletişim kuruyoruz. Hem AVM içinde yapılan etkinliklerin duyurulması hem de takipçilerimizle iletişim kurmak amacıyla sosyal medyayı kullanıyoruz.
“SOSYAL MEDYANIN GÜCÜNE İNANIYORUZ” Kampanyaları duyurmada sosyal medya sizce ne kadar etkili? Bahsettiğim gibi sosyal medyanın gücüne ve yeni nesil dijital çağa inanan bir yapıya sahibiz. Yaptığımız her etkinlik için ciddi bir dijital reklam bütçesi ayırıp sosyal medyada etkinliğin duyurumunu önemsiyoruz. Sosyal medya sayfalarında reklamlarımıza rastlayıp alışveriş merkezimizi ziyaret eden birçok müşterimiz bulunmakta.
SOSYAL MEDYANIN GÜCÜNE İNANAN, YENİ NESİL BİR ALIŞVERİŞ MERKEZİ OLDUKLARINI İFADE EDEN WESTPARK OUTLET AVM MÜDÜRÜ ÖZLEM UYAR, YAPTIKLARI HER ETKİNLİK VE KAMPANYADA SOSYAL MEDYAYI ETKİN BİR ŞEKİLDE KULLANDIKLARINI SÖYLEDİ.
40
Sosyal medya kanalları potansiyel müşterilere ulaşmanın en kısa yolu. Peki, siz sosyal medyayı etkin olarak kullanıyor musunuz? 10 Mayıs tarihinde görkemli bir açılış sonrasında ticari faaliyetine başlayan Ege’nin en büyük outleti olan Westpark’ta açılışından bu yana sosyal medya mecralarında takipçilerimizle birebir temas halindeyiz. Sık sık sosyal medya ayağında yürütülen kampanyalara yer verip takipçilerimizin taleplerine göre yarışmalar yapıp, sayfalarımızda etkileşimi artırmayı hedefliyoruz. Sosyal medyanın gücüne inanan yeni nesil bir alışveriş merkeziyiz. Dolayısıyla aslında
Sosyal medyadan size talepler, görüşler, dilek ve şikayetler geliyordur mutlaka. Özellikle bu konuda oluşturduğunuz bir ekip var mı? Bu gibi etkileşimlere nasıl dönüşler yapıyorsunuz? Sosyal medya yönetimi çok ciddi bir konu olduğu için profesyonel bir sosyal medya ajansı ile çalışıyoruz. Sosyal medya sayfalarından gelen görüş, öneri ve şikayetler ajans tarafından gün gün bize rapor ediliyor. Pazarlama departmanımızda görev yapan arkadaşlar ise gelen tüm yorumlara bakıp ilgili departmana konuyu aktarıyor. Sonrasında da takipçiye dönüş sağlanıyor.
AVM
SOSYAL MEDYADA ORGANİK İÇERİKLER ÜRETİLMELİ
BRANDIUM AVYM’NİN GÖREVE YENİ GELEN GENEL MÜDÜRÜ SERDAR SARAÇOĞLU İLE BRANDIUM’UN KİRALAMALARI VE SOSYAL MEDYA ÇALIŞMALARI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRDİK.
Brandium AVYM’nin yeni genel müdürü oldunuz. Biraz kendinizden ve sektörel geçmişinizden bahseder misiniz? Alışveriş merkezi sektöründe 1997 yılı itibariyle yönetici olarak çalışmaya başladım. Yıllar birbirini takip ederken sırasıyla; Kipa AVM, Cefic Türkiye AVM’leri, Multi TürkMall, Forum Bornova AVM, Kazakistan Khan Shatyr Shopping Mall,
42
ArmoniPark AVM ve şu anda Brandium AVYM’de yönetici pozisyonunda görev almaktayım. Sektörde 20 yılımı dolu dolu çok iyi tecrübelerle geçirdim. Gerek yerli, gerekse yabancı yatırımcılarla AVM sektörüne hizmet ettim. Kurumsal çalışmalarım esnasında kiralama, pazarlama, yatırım geliştirme ve yönetim deneyimleri sektörde iyi bir yer edinmeme katkı sağladı. Sektörün en kıdemli yöneticilerinden biri olarak şimdiye kadar pek çok AVM yönettiniz. Geçmiş tecrübelerinize dayanarak Brandium AVYM’yi nasıl tanımlarsınız? Brandium AVYM Anadolu yakasında bulunan en prestijli alışveriş merkezlerinin başında yer alıyor. Güçlü marka karması, sektördeki bilinen en büyük kategori ma-
ğazalarının bulunduğu kiralanabilir alanı 60 bin metrekare olan ticari bir karma yaşam projesidir. Bu karma yaşam projesi içerisinde alışveriş merkezi, 5 yıldızlı konferans oteli, ofis ve rezidansları barındırıyor. Brandium alışveriş ve yaşam merkezi lokasyon itibariyle A+, A ve B müşteri kitlesine sahiptir. Anchor markalarıyla; Decathlon, H&M, MediaMarkt, Boyner, Teknosa, Cinemaximum, LCW gibi bir çok mağaza 2 bin ile 5 bin metrekare arasındaki kiralanabilir alanlarla da önemli bir güce sahip. Kiralanmayı bekleyen mağazalarınız var mı? Bizler Brandium AVYM olarak bu sene 5.yılımızı doldurmuş bulunuyoruz. Bunca yıl içerisinde birçok tecrübe edindik. Bu tecrübemizi de mağazalarımızla elde ettik. Bu süreç içerisinde bizlerle ilerleyen hala birçok mağazamız var. Tabi ki bunların yanında değişen mağazalarımız da oldu. Süreç içerisinde yine bazı mağazalarımızın değişeceğini günümüz ekonomik şartlarında ön görüyoruz. Brandium AVYM’de 60 bin metrekare kiralanabilir alan üzerinden kiracılarımıza hizmet veriyoruz. Yüzde 90 doluluk oranımızla hala en fazla doluluk oranına sahip AVM’ler arasında yer alıyoruz. Özellikle H&M, M&S, Decathlon, Toyzshop, Teknosa, Paşabahçe, UA, Kervan gibi bir çok AVM’de olmayan markaların bizim bünyemizde aynı anda olmasının yanında bu sene aramıza katılan Media Markt gibi dev markalarla da kiralama karmamızı çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Her yaştan ve gruptan birçok kişi en az bir sosyal medyayı kullansa da ağırlıklı olarak genç kuşak bu konuda daha aktif. Siz sosyal medya pazarlama planınızda gençlere yönelik özel çalışmalar yapıyor musunuz? Biz sosyal medyaya sadece sosyal medya olarak yaklaşmıyoruz. Bu süreç bir dijital iletişim sürecidir. Dijital iletişim süreci de dijital mecralardan tüketiciye dokunduğumuz her türlü kanalı kapsıyor. Bizler konvansiyonel mecralara aktardığımız yatırımlarımızı uzunca bir süredir dijitale kaydırdık. Böylece hem yatırımlarımızın
AVM
karşılığını reel veriler üzerinden alarak daha az maliyet ile daha fazla veri elde ederken hem de ziyaretçilerimize daha fazla dokunmuş oluyoruz. Yaptığımız SEO ve SEM yatırımlarımızın yanında sosyal medyada da yatırımlar yapıyoruz. Fakat bizler sosyal medyada ağırlıklı olarak organik içerik üretmenin taraftarıyız. Özgün çalışmalar ile diğer AVM’lerden ayrışmamızın yanında ziyaretçilerimize daha samimi olarak yaklaşıyoruz. Bu çalışmalar da yapılan AVM Sosyal Medya liginde aylardır Anadolu Yakası’nda ilk sıralarda yer almamızı sağlıyor. Sosyal medyadan size talepler, görüşler, dilek ve şikayetler geliyordur mutlaka. Özellikle bu konuda oluşturduğunuz bir ekip var mı? Bu gibi etkileşimlere nasıl dönüşler yapıyorsunuz? Dijital üzerinden aldığımız geri bildirimleri tuttuğumuz bir veri tabanımız mevcut. Zaten bunu da aldığımız kalite belgelerimiz ile yapmamız gerekiyor. Oluşturduğumuz bu veri tabanındaki bilgilerimiz ilgili birimlerce incelenerek anında cevaplanıyor. Sosyal medyanın yanında ziyaretçilerimizin 7/24 ulaşabilecekleri Whatsapp hattımız ile de hatalarımızı ya da hoşlarına giden çalışmalarımızı anında paylaşabiliyorlar.
sına yönelik marka karmalarının artmasının yanı sıra iş dünyasına yönelik hizmet veren yiyecek – içecek sektöründe de değişimler söz konusu. Son aylarda hızla artan döviz kuru ile perakendeciler özellikle AVM kiraları konusunda zor bir dönemden geçiyor. Brandium olarak sizin perakendecilerle işbirliğiniz nasıl? Bizler kiracılarımızı perakendeci ya da kiracı olarak görmüyoruz. Onları iş ortağı olarak görüyoruz. Böylece yaptığımız her adımda onların da birer ortağımız olduğunu ön görerek adımlarımızı atıyoruz. Bu durum gerek döviz kuru olsun gerek kendi içerisinde yaşadıkları mali sıkıntılar olsunlar onların her türlü karşılaştıkları zorluklarda yanlarında olmamızı gerektiriyor. İş ortaklarımız ile sürekli yüz yüze ve yazılı olarak iç görü çalışmalarımızın yanında yaptığımız toplantılar ile ortaklarımızın dertlerini sürekli dinliyoruz ve dertlerine göre onlara destek olmaya çalışıyoruz. Mali sıkıntılarına karşı kendi içerimizdeki pazarlama çalışmalarımız ile mali sıkıntılarını azaltmaya çalışıyoruz.
Sektörde sürdürülebilir olmak için sadece beklentileri karşılamak yeterli olmuyordur sanırım. Bu noktada sizler gerek marka karması, gerek organizasyon ve etkinlikler, gerek kampanyalar, hizmet ve sosyal sorumluluk projeleri… gibi pek çok noktada neler yapıyorsunuz? Bizler beklentilerin karşılanmasının yanı sıra yeni beklentiler yaratıyoruz. Bu beklentileri de oluşturduğumuz konseptler çerçevesinde yapıyoruz. 2 sene önce oluşturduğumuz anne ve çocuk AVM’si konseptimiz ile gündüz saatlerimizde iş dünyasına yönelik hizmet verirken geri kalan zamanlarda ise anne ve çocuklarımıza hizmet veriyoruz. Bu çalışmalarımız marka karmalarımıza yansımasının yanı sıra mevcut markalarımızın da anne ve çocuk konseptine yönelmelerine sebep olmuştur. Bunların yanında tabi ki de diğer kitlelerimize de yoğunlaşıyoruz. Hala konserler, çekilişler yapmaya devam ediyoruz.
Lokasyonunuzdan bahseder misiniz? Ataşehir nasıl bir alışveriş kültürüne sahip? Ataşehir özellikle Anadolu Yakası’nın ticaret merkezi olma yolunda ilerliyor. Son zamanlarda yapılan yatırımları da göz önünde bulundurduğumuzda bir finans merkezi haline getirilmesi çalışmaları dikkatimizi çekiyor. Bundan dolayı da özellikle bu bölgede artan yatırımlar sayesinde alışveriş kültürü de değişiyor. Kültürün değişmesinin yanında hedef kitle de değişiyor. Çalışan kesimin artmasından dolayı iş dünya-
43
AVM
METROCITY AVM 15. YILINDA
3 MERCEDES-BENZ BİRDEN VERİYOR! ECE TÜRKİYE TARAFINDAN YÖNETİLEN, İSTANBUL’UN KÖKLÜ ALIŞVERİŞ MERKEZİ METROCITY, 15. YILINDA ZİYARETÇİLERİNE 3 ADET MERCEDES-BENZ HEDİYE EDEREK TEŞEKKÜR EDİYOR. MAYIS AYINDA BAŞLAYAN KAMPANYA, 3 AYRI ÇEKİLİŞ İLE 30 EYLÜL TARİHİNDE SON BULACAK.
B
u sene 15. yılını kutlayan MetroCity AVM, birçok ilke ev sahipliği yaptı. Şimdi de büyük bir alışveriş kampanyasıyla ziyaretçilerinin yüzünü güldürüyor. MetroCity mağazalarından 100 TL ve katlarındaki her alışverişe bir çekiliş hakkı kazandıran kampanya, 1 Mayıs tarihinde başladı. 24 Haziran’da son bulan ilk kampanyaya katılanlar, ilk 2018 Model Mercedes- Benz Otomobili kazanma şansı yakaladı. İlk otomobil kampanyasının talihlisi 3 Temmuz 2018 tarihinde noter huzurunda yapılan çekilişle belirlendi. 30 Eylül tarihine kadar da diğer iki araç için çekiliş devam edecek. MetroCity Alışveriş Merkezi Müdürü Enver Şavkay, “MetroCity olarak bu sene 15. yılımızı kutluyoruz. İstanbul’da alışveriş merkezi deneyimine yön veren bir marka olarak, 15 yıl boyunca ziyaretçilerimize hep en iyiyi sunduk ve onlarla birlikte hayatı paylaştık. Tüm ziyaretçilerimize teşekkürlerimizi sunmak amacıyla 15. yılımızda bu özel kampanyayı planladık. Birlikte daha nice 15 yılları geride bırakmak istiyoruz.
44
KEYİF, ALIŞVERİŞ VE LEZZET BİR ARADA! 5 kat üzerinde 175 mağaza, seçkin restoran ve kafeleri, bin 200 araç kapasiteli kapalı otoparkı ve direkt metro bağlantısı sayesinde kolay ulaşılabilirliği ile İstanbulluların uğrak yeri MetroCity AVM,
büyük metrekareli mağazalarıyla dikkat çekiyor. Alışveriş meraklılarına MetroCity AVM aynı zamanda kaliteli butiklerden özel tasarımlar da sunuyor. Sporu, eğlenceyi, lezzeti, alışverişi bir arada sunan MetroCity AVM, 15. Yılında düzenlediği kampanyalar ile de ziyaretçilerinin yüzünü güldürüyor.
AVM
“MEYDAN 54 İLE SAKARYA’YA ARTI DEĞER KATTIK” MEYDAN 54, BİR AVM OLMANIN YANI SIRA İÇERİSİNDE OFİSLERİ DE BARINDIRAN KARMA BİR PROJE. DCC GAYRİMENKUL, PROJENİN YATIRIMCISI OLAN OTTO YATIRIM İNŞAAT FİRMASI İLE ORTAKLAŞA OLARAK KİRALAMA ÇALIŞMALARINI YÜRÜTÜYOR. DCC GAYRİMENKUL İŞ GELİŞTİRME VE YÖNETİM KURUCUSU DENİZ ÇİÇEK, TÜM İHTİYAÇLARIN AYNI NOKTADA ÇÖZÜME KAVUŞABİLECEĞİ BİR MEYDAN OLUŞTURULDUĞUNU SÖYLÜYOR.
46
M
eydan 54 AVM yatırımcısını tanıyabilir miyiz? Meydan 54, AVM ve ofisleri bir arada bulunduran bir projedir. Bu projenin yatırımcısı OTTO Yatırım İnşaat A.Ş. firmasıdır. OTTO, yurt içi ve yurt dışı projeleri ile sektörün öncü kuruluşlarından biridir.
Sakarya Ada AVM, Ankara Kamu İhale Kurumu Binası, Bodrum-Gündoğan Azure Vilları, Sivas, Samsun ve Ankara Yurt projeleri firmamızın gerçekleştirdiği bazı projelerdir. AVM şu an ne durumda? Ne zaman açılması planlanıyor? Kompleksimizin AVM kısmı tamamlanmış ve mağazaların dekorasyon sürecinin son aşamasına gelinmiş durumdadır. 3 Ağustos 2018 tarihinde hazır bulunan mağazalarımızla soft açılış yapılacak olup, merkezin resmi açılışı Eylül 2018 olarak planlandı. Şimdiye kadar hangi markalar ile anlaşıldı? AVM doluluk oranı nedir? Köfteci Yusuf, Koton, Mavi, U.S. Polo ASSN, Hummel, Sarar, Özdür Mobilya (yerel), Coffee House, Lokum Kahve, Manche erkek giyim, dekorasyonu tamamlanmış ve açılışa hazır hale gelen markalarımız. Diğer dekorasyonu devam eden markalarımızla birlikte AVM nin doluluk oranı, açılış sürecine kadar yüzde 95 olacaktır.
AVM
Meydan 54 AVM için neden Sakarya tercih edildi? Merkezimiz, İç Anadolu Bölgesini ve Karadeniz Bölgesini Marmara Bölgesine bağlayan bir konumda ve en büyük avantajı da E-5 karayolu ile bağlantılı olmasıdır. Aynı zamanda Sakarya il merkezi ve diğer tüm ilçelerde bulunan ziyaretçilerimizin rahatça ulaşabilecekleri bir alandadır. AVM toplam ve kiralanabilir alanı nedir? Toplam kaç mağaza yer alacak? İlk defa gelen markalar var mı? Kompleksimiz 2 etaptan oluşuyor. 1. etap tamamlanmış olup, 15 bin metrekarelik alan üzerinde 8 bin metrekare kiralanabilir mağaza alanı ve 90 adet ofis bulunuyor. 2. etap çalışmaları da başladı. Bu ilave etapta ise 11 bin metrekarelik alana yine 8 bin metrekare kiralanabilir mağaza alanı ile 60 adet ofis yapılacak olup kompleks tamamlanacaktır. Toplam mağaza sayımız 100 olacaktır. Nasıl bir mağaza ve marka karması oluşturulacak? Merkezimizi ziyaret edecek ziyaretçilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir karma oluşturuluyor. Giyimden kozmetiğe, teknolojiden dekorasyona ve özellikle meydan alanının rahatlığında yeme-içme ihtiyaçlarının sağlandığı, çocukların doyasıya eğlenebilecekleri bir konsept geliştirildi. Diğer taraftan ziyaretçilerin ofislerimizde bulanan diğer iş kollarından (doktor, diş hekimi, avukatlık bürosu, mimarlık bürosu vs.) faydalanabilmeleri düşünülerek tasarlandı. Kısacası tüm ihtiyaçların aynı noktada çözüme kavuşabileceği bir meydan oluşturuldu. Meydan 54’ün mimari özellikleri nasıl olacak? Hem iş hem de alışveriş merkezi olarak tasarlanan konseptimiz açık alanlı bir mimari ile tasarlandı. Merkezin orta kısmında bulunan meydan alanında çocuk oyun havuzları ve süs havuzları ile dinlenme alanları oluşturuldu. Meydan alanının neresinde olursanız olun, tüm markaları rahatça görebileceğiniz mimari yapıya sahibiz.
Merkezimiz içerisinde banka şubeleri Atm’ler mevcut. 240 araçlık kapalı ve 300 araçlık açık otoparkımız bulunuyor. Ayrıca bay-bayan mescidimiz, bebek bakım odalarımız, çocuk wc’lerimiz ve oto kuaför alanımız da bulunuyor. DCC Gayrimenkul AVM sektörüne ilk defa mı girdi? Farklı yatırımları var mı ya da olacak mı? DCC Gayrimenkul ve İş Geliştirme Şirketi 2016 yılında büyüme, yeniden yapılanma ve gelişme süreçlerinde destek sağlamak amacıyla ulusal ve uluslararası iş geliştirme ve danışmanlık hizmeti vermek üzere kuruldu. Balıkesir Burhaniye’de On Mall Burhaniye 2019’da faaliyete başlayacaktır. Kiralama konusunda destek aldınız mı? OTTO Yatırım İnşaat firması ile ortaklaşa kiralama çalışmalarını devam ettiriyoruz. Kiralama şartları son dönemde perakende ve yatırımcı tarafını karşı karşıya getiren bir konu. Siz kiracılarınıza hangi fırsatları ya da kiralama koşullarını sunuyorsunuz? Son yıllarda perakendecinin en büyük sıkıntısı olan döviz bazlı kiralama uygulamasını yapmıyoruz. Eklemek istedikleriniz… Sakarya ilinde yaşayan insanların projemizin açılması ile ilgili duymuş oldukları heyecan ve sabırsızlığı gördüğümüzde, bu proje ile Sakarya iline artı değer kattığımızı düşünüyoruz.
Meydan 54 için alışveriş merkezinin yanı sıra ofislerin de olacağı karma bir proje diyebiliriz. Ofis bloklarından bahseder misiniz? Meydan 54 projemizin ikici etabının tamamlanmasıyla birlikte toplam 150 ofisimiz olacak. Bu bölümde mağazalarımızı tamamlayıcı ve içerisinde tüm iş kollarını barındıran, ziyaretçilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek, hem alışverişinizi hem de işinizi aynı anda yönetebileceğiniz bir projeyi hayata geçirmiş oluyoruz. Ofis alanlarımızı dileyen yatırım amaçlı olarak satın alabiliyor, dileyen de kiralayabiliyor.
47
AVM ğu potansiyelin bilincinde olduk. İnegöl AVM ile ilgili uzun süredir gündemimizde olan kapsamlı proje ve hazırlık çalışmalarını tamamlayarak, yenileme projemize başladık. Yenileme süreci içinde merkezimizde yer alan markalarımızın ve ziyaretçilerimizin konforunu en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz.” dedi.
İNEGÖL’DE DÜZENLENEN CEO ZİRVESİ’NE KATILAN FİBA COMMERCIAL PROPERTIES CEO’SU YURDAER KAHRAMAN, “EKONOMİK GEÇİŞLER ÇALIŞMANIN ÖNÜNDE ENGEL OLMAMALI. KİMİN İŞİNİ İYİ YAPTIĞI HER ZAMAN GÖZE
HEDEF 10 MİLYON ZİYARETÇİ
ÇARPMAYABİLİR AMA ZOR ZAMANDA
Proje bitiminde İnegöl AVM’nin mağaza sayısının 88’den 110’a çıkacağını anlatan Kahraman, “Bu yenileme sonrasında yılda ortalama 10 milyona yakın ziyaretçiyi ağırlamasını hedefliyoruz. Dört eğlence alanını ve bir sinemayı bünyesinde barındıracak İnegöl AVM, senede 200’den fazla etkinliğe de ev sahipliği yapacak.” dedi.
SAĞLIKLI RİSK YÖNETİMİ YAPARAK, SÜRDÜRÜLEBİLİR STRATEJİLER KULLANAN ŞİRKETLER AYAKTA KALACAKTIR. ŞİMDİ İNEGÖL’Ü DOĞRU ANLATMA, TANITMA ZAMANI” DEDİ.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR STRATEJİLER KULLANAN ŞİRKETLER AYAKTA KALIR” Geçen sene başında İnegöl AVM’yi satın alarak bölgeye yönelik önemli bir yatırım yapan FİBA Grubu iştiraki FİBA Commercial Properties’in (FİBA CP) CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, İnegöl CEO Zirvesi’ne katıldı. Kahraman, Capital ve Ekonomist Dergilerinin İMDER (İnegöl Mobilyacılar Derneği) işbirliğinde düzenlediği; büyüme, dijitalleşme ve konut perakendeciliğinin konuşulduğu etkinlikte “Yatırım Ajandası 2018” oturumuna konuk oldu.
“ÇALIŞMA BİÇİMİMİZE GÜVENİYORUZ” Yakın zaman önce başlayan İnegöl AVM restorasyonuna ve perakende sektörünün gelişimine değinen Kahraman, “Bize en çok ekonomik konjonktür ve yatırım soruları soruluyor. Çalışma biçimimize güveniyoruz. Her zaman işini iyi ve kötü yapanlar olur. İşini iyi yapanlar her daim öne çıkar. Biz her zaman değer yaratan, değer üreten, değer artıran bir ticari gayrimenkul şirketi olma misyonu ile hareket ediyoruz. Türk yatırımcılar olarak
48
daha çok öne çıkmalı, üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmalıyız” dedi. Hem yurt içi hem de yurt dışındaki tüm yatırımlarında, yenileme çalışmalarına başlamadan önce bölgenin detaylı analizini yaptıklarını ve projelerini buna göre şekillendirdiklerini anlatan Fiba Commercial Properties CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Yurdaer Kahraman, İnegöl AVM renovasyon projesi üzerinde uzun zamandır çalıştıklarına dikkat çekiyor. Çalışmalar çerçevesinde AVM’nin kısım kısım yenileneceğini ve yenilenen bölümlerin tekrar ziyaretçilere açılacağını belirten Kahraman, “İlk günden bu yana İnegöl AVM’nin ve İnegöl’ün sahip oldu-
Kurum olarak eğitime ve hıza önem verdiklerine değinen Kahraman, “Hem Türkiye’de hem de yurt dışında yeni kanallara bakmanın değerli olduğunu düşünüyoruz. Yatırımcılar olarak yeni girişimlerde bulunmamız gerektiği kanaatindeyiz. İnegöl’de kısa süre önce başladığımız renovasyon yatırımımızın diğer şirketlere de güven verdiğine inanıyorum. FİBA CP olarak Anadolu’daki ve yurt dışındaki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Yeni alışveriş merkezleri almak istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Perakende ve ticari gayrimenkul sektörüne nitelikli çalışanlar yetiştirmeye ve sektörün ihtiyacı olan nitelikli insan kaynağını oluşturmaya büyük önem veriyoruz. Eğitim sektörüne verdiğimiz bu önemi Özyeğin Üniversitesi ile pekiştiriyoruz, gençlerimizi eğitiyoruz. Onları yurt dışına eğitime yollayarak farklı pozisyonlarda çalışmalarını sağlıyoruz. Türkiye’ye bir artı vermiş oluyoruz, böylece Türkiye kazanıyor. ” dedi.
AVM
ŞİMAL AVM’DE ÇALIŞMALAR EKSİKSİZ DEVAM EDİYOR Rize Yatırım AŞ’ye 2008 yılında devredilen 50 dönümlük arazi üzerine kurulan Şimal AVM’nin yapımı sürüyor. Kentin ilk alışveriş merkezi olacak Şimal AVM’nin kaba inşaatının yüzde 80’i tamamlanmış durumda. 2008 yılında Rize Atatürk Stadyumu’nun bulunduğu 50 dönümlük arazi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile iş adamı Şadan Kalkavan başkanlığında kurulan Rize Yatırım A.Ş’ye devredilmişti. 22 Rizeli iş adamından oluşan Rize Yatırım A.Ş, Rize Belediyesi ile imzaladığı protokol gereği İslampaşa Mahallesi’nde oluşturulacak spor kompleksinde stadyum, yüzme havuzu ve kapalı spor salonu yapmayı taahhüt etmişti. Şirket bu zamana kadar Rize Yeni Şehir Stadyumu, kapalı spor salonu ve yüzme havuzu tamamlanarak hizmete sundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yakından takip ettiği protokol kap-
50
samında, Rize Yatırım A.Ş’ye devredilerek yıkılan Atatürk Stadyumu’nun bulunduğu arazide ise 30 dönüm üzerine 56 bin metre kare kapalı alana sahip bir AVM inşa edilmeye başlandı. AVM proje koordinatörü Ensar Halitağaoğlu inşaatın sorunsuz bir şekilde sürdüğünü belirterek, kaba inşaatın yüzde 80’ninin tamamlandığını söyledi. Yapılacak olan yeni AVM’nin isminin ‘Şimal AVM’ olacağını belirten proje koordinatörü Ensar Halitağaoğlu, “Şu anda çalışmalar planladığımız gibi eksiksiz devam ediyor. Bir AVM için en önemli noktalardan biri otoparktır. Bizde projeyi yaparken bu hususu göz önüne aldık ve 3 katlı bin 512 araç kapasiteli otopark inşa ettik.” dedi.
“ŞİMAL AVM YÜZDE 70 DOLULUĞU YAKALADI” Proje koordinatörü Halitağaoğlu, AVM için talebe göre mağaza fiyatlarının de-
RİZE’DE YAPIMI SÜREN KENTİN İLK ALIŞVERİŞ MERKEZİ PROJESİNDE SONA GELİNDİ. RİZE YATIRIM A.Ş. TARAFINDAN YAPIMI ÜSTLENEN ŞİMAL AVM’NİN KABA İNŞAATININ YÜZDE 80’İ TAMAMLANDI.
ğiştiğini de kaydetti. Halitoğlu, “Şu ana kadar AVM’deki mağazalarda yüzde 70 oranında doluluğu yakaladık. Şemsiye markalar tarafından birçok yer kiralandı. Şimal AVM’nin kiralama çalışmaları devam ediyor. Kısa bir zamanda tamamlanacak bu vizyon projede, özellikle ilimizdeki markaların daha çok yer almasını istiyoruz. Bu projenin Rize’nin yaşam süresini uzatacağını düşünüyorum. Proje ile ilimizdeki üniversitenin öğrenci kalitesi ve tercih edilme oranı da artacaktır. Üniversite öğrencileri ilimizde uzun zaman geçirmek için böyle bir alanı tercih edeceklerdir.” diye konuştu.
ATAMA
MediaMarkt’ta önemli atama MediaMarkt, sektörün deneyimli isimlerinden Hulusi Acar’ı Türkiye’deki üst düzey yönetim ekibine kattı.
CarrefourSA’nın yeni Genel Müdürü belli oldu
Gerek mağaza açılışları gerekse her geçen gün artan ürün çeşidiyle büyümesine son sürat devam eden MediaMarkt Türkiye, Hulusi Acar’ın Operasyonlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi (COO) olarak görev almaya başladığını duyurdu. Sektörün deneyimli isimlerinden Acar, MediaMarkt Türkiye’nin hızlı büyümesine ivme katacak.
Sabancı Holding ve Carrefour iştiraki CarrefourSA’nın genel müdürlüğüne, Kutay Kartallıoğlu atandı. Nisan 2018 tarihinden bugüne kadar vekaleten CarrefourSA Genel Müdürlüğü görevini yürüten Kutay Kartallıoğlu, yeni görevine 1 Temmuz 2018 tarihi itibarıyla başladı.
Galatasaray Lisesi’nin ardından 1995 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Hulusi Acar sırasıyla, Türk Hava Yolları ve Koçtaş’ta satış alanında farklı pozisyonlarda çalıştıktan sonra 2000 yılında Turkcell bünyesine katıldı.
2014’e kadar Turkcell’de hem yurt için hem de yurt dışında birçok üst düzey görevde bulunan Acar, 2014 – 2016 yılları arasında Doğtaş Kelebek Genel Müdür’ü olarak görev aldı. Mart ayı itibarıyla MediaMarkt Türkiye’nin yönetim kadrosuna katılan Acar, 1972 doğumlu olup evli ve iki çocuk babasıdır.
Kutay Kartallıoğlu kimdir? Kutay Kartallıoğlu, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldu. İş hayatına Shell Türkiye Finans departmanında İç Kontrolör olarak başlayan Kutay Kartallıoğlu, Garanti Bankası’nda “Management Trainee” olarak çalıştıktan sonra Kredi Analisti olarak görev yaptı. Kutay Kartallıoğlu, kariyerine 2001-2004 yılları arasında Sabancı Holding’de Gıda ve Perakende Grubu Finans ve Planlama Uzmanı olarak devam etti ve 2004 yılında CarrefourSA’ya Hazine Müdürü olarak katıldı. 2008 yılında CarrefourSA Bütçe Raporlama Direktörü, 2011 yılında da CarrefourSA CFO’luğu görevini üstlenen Kartallıoğlu, Nisan 2018 tarihinden bugüne dek vekaleten CarrefourSA Genel Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Kutay Kartallıoğlu, evli ve bir çocuk babası.
52
DCC Gayrimenkul AVM Yönetim Danışmanlık’ta yeni atama Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Ebru Mirza, kariyerine Kale Outlet Center AVM’de Pazarlama Müdürü olarak başlayarak sırasıyla Historia AVM’de Kiralama Müdürü, Inside Danışmanlık Pazarlama Direktörü olarak devam etti. 12 yıllık alışveriş merkezi kiralama ve pazarlama alanında edindiği tecrübe ile sektörün deneyimli ismi Ebru Mirza, DCC Gayrimenkul AVM Yönetim ve Danışmanlık’ta Proje Direktörü olarak kariyerine devam edecek.
ATAMA
Gebze Center AVM Müdürü Birol Mutlu Oldu Yönetimi ve kiralaması JLL Türkiye tarafından yapılan Gebze Center Alışveriş Merkezi’nde AVM müdürlüğü görevine Birol Mutlu getirildi. Sektörde yaklaşık 10 yıllık yönetici tecrübesi olan Mutlu, Konya Kentplaza, Adapazarı Serdivan AVM ve son olarak İstanbul Rings AVM’de genel müdürlük pozisyonlarında bulunmuştu. Gebze Center Alışveriş Merkezi’nde 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle AVM Müdürü olarak göreve başlayan Birol Mutlu, İşletme mezunu olup evli ve 2 çocuk babasıdır.
AVM sektörü için önemli CEO transferi: Tahir Çelik AVM Sektörünün başarılı ve genç ismi Tahir Çelik, 20 yıllık tecrübesini yeni projelere aktarmak ve sektörün dinamiklerine yön vermek için GLA Gayrimenkul Yönetim, Kiralama ve Danışmanlık A.Ş.’de CEO olarak görevine başladı. Çelik’in konu ile ilgili olarak, “8 yılı Alman ECE tarafından yönetilen ANKAmall ve son 4 yılı Nata Vega olmak üzere sektörde edindiği tecrübeler ile bu yola çıktıklarını ve iddialı olduklarını söyledi. Sektör için aranan kan olacaklarını dile getirerek son görev yeri olan Nata Vega’da günlük 100 bin ziyaretçi sayısına ulaştıklarını ve yaklaşık yüzde 100 kiralama başarısı ile gerçekleşmesi güç bir hayali hayata geçirdiklerini söyledi. Kendisini şanslı olarak nitelendiren Çelik, “Görev yapmışolduğum sürede ülkemizin en büyük ve güzide firmalarından Nata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Namık Tanık ve Başkan Yardımcısı Sayın Yusuf Tanık’ın vermişolduğu fevkalede destek, imkan ve fırsatlar için kendilerine çok teşekkür ederim.’’ dedi.
PepsiCo’nun insan kaynakları direktörü değişti! PepsiCo Türkiye İnsan Kaynakları Direktörlüğü pozisyonuna Cristina Meson atandı. PepsiCo Türkiye’nin İnsan Kaynakları Direktörlüğü pozisyonuna şirkette uzun yıllardır insan kaynakları alanında görev yapan Cristina Meson getirildi. Haziran ayı itibarıyla göreve atanan Meson, 15 seneye yaklaşan PepsiCo kariyerine şirketin Meksika ofisinde başladı. Monterrey ve Meksiko şehirlerinde Kurumsal Gelişim Direktörlüğü görevini yürüten
Meson, daha sonra Kıdemli Yetenek Yönetimi Direktörlüğü pozisyonunu üstlendi. 2011-2014 yıllarında PepsiCo’nun Londra ofisine geçen Meson, burada Avrupa bölgesinden sorumlu Kültür ve Bağlılık Kıdemli Direktörü görevini yürüttü. Londra’da ve Barselona’da şirketin farklı departmanlarından sorumlu İnsan Kaynakları Direktörü olarak kariyerine devam eden Meson, mayıs ayında PepsiCo Türkiye bünyesine katıldı. Monterrey Teknoloji Enstitüsü Endüstri ve Sistem Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Meson, İspanyolca ve İngilizce biliyor.
53
PERAKENDE
MÜŞTERİ SADAKATİ ALARM VERİYOR KPMG VE TÜKETİCİ ÜRÜNLERİ FORUMU (CGF) KÜRESEL ÖLÇEKTE TÜKETİCİ ÜRÜNLERİ VE PERAKENDE SEKTÖRÜNÜN DİNAMİKLERİNİ ARAŞTIRDI. TÜRKİYE’DEN DE KATILIM SAĞLANAN KÜRESEL TÜKETİCİ ÜRÜNLERİ VE PERAKENDE YÖNETİCİLERİ ARAŞTIRMASI 2018, TEKNOLOJİ VE YENİ NESLİN AKTİF KATILIMIYLA BOYUT DEĞİŞTİREN SEKTÖRÜN EN TEMEL UNSURU OLAN MÜŞTERİ SADAKATİNDEKİ DEĞİŞİME DİKKAT ÇEKİYOR.
54
PERAKENDE
T
üketici ürünleri sektöründe satın alma gücünü ele geçiren Y ve Z kuşağı sayesinde bütün satış pratikleri değişiyor. KPMG ve Tüketici Ürünleri Forumu’nun (CGF) yaptığı Küresel Tüketici Ürünleri ve Perakende Yöneticileri Araştırması sektördeki dönüşümün kodlarını çıkardı. Bu yıl altıncısı yapılan araştırmanın sonuçları, tüketici sektörünün radikal bir değişimin eşiğinde olduğunu ve CEO’ların rekabetçi kalabilmeleri için benzer ölçekte değişiklikler yapmaları gerektiğini ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Fikret Çetinkaya, “Tüketici ürünleri ve perakende sektöründe yıkıcı değişimlerin yaşandığı, jeopolitik, demografik ve teknolojik gelişmelerle kuralların yeniden yazıldığı bir dönemden geçiyoruz. CEO’ların pazarı dinlemesi, dışa dönük bakması ve iş modellerini değiştirmeye odaklanması gerekiyor. Bu yıkımla başa çıkmak oldukça zor ancak buradaki kilit unsur, müşteri merkezli organizasyonlar haline gelmek. Müşteriyle içten bağlantı kuramayan şirketler geride kalacak. Araştırmaya katılan tüketici ürünleri sektör yöneticilerinin yüzde 29’u müşteri sadakatinin düşüşe geçmesinin ciddi bir tehdit olduğunu düşünüyor. Y ve Z kuşağı tüketici ürünleri ve perakende sektörlerinde rutini değiştirdi. Dünya genelinde 2,75 trilyon dolar harcama yapan Y kuşağı tüketicisi, bir şirketin neyi temsil ettiğini bilmek istiyor. Finansal getiriler artık yeterli değil; tüketiciler çevresel, sosyal ve toplumsal fayda sağlayan markalara harcama yapmayı tercih ediyor.” Araştırmada dikkat çeken bazı başlıklar şöyle: • Son beş yılda, tüketici ürünleri ve perakende sektörünün pazar liderleri, yükselen startup’lar ve yerel oyuncular tarafından sürekli baskı altına alınmaya başladı. Artan baskı ile değişim hızına ayak uyduramadığı için küçülmek zorunda kalan şirketlerin yanında, bu
koşullara rağmen hızla büyümeye devam edenler de var. Araştırmaya göre, hızlı büyüyen şirketlerin liderlerinin yüzde 68’i sektördeki yıkımın onlara rekabet avantajı sağladığını söylüyor. Araştırmaya katılan liderlerin yüzde 58’i ise mevcut iş modellerini yeniden gözden geçirdiğini belirtiyor. • CEO’ların yüzde 65’inden fazlası şirketlerinin inovasyon ve yıkım kültürünü teşvik ettiğini belirtiyor, yüzde 40’ı ise şirketlerinin dönüşüme başarıyla uyum sağlayamadığını dile getiriyor. • Sektörün hızlı büyüyen şirketlerinin yüzde 77’si inovasyonu teşvik eden bir kültüre sahip. Diğer yandan, dijital dönüşümde geride kalan şirketlerin liderlerinin yüzde 60’ı, gecikme nedeninin yatırım getirisinin belirsizliği olduğunu söylüyor. • Hızlı büyüyen şirketlerin yüzde 87’si müşteri ile dağıtım kanallarını optimize ediyor. Yüzde 84’ü iş süreçlerini talebe dayalı ve müşteri merkezli hale getirmek için yeniden tasarlıyor. Yüzde 70’i ise dijital dönüşümü hızlandırmış durumda. • Sektörün zorlukları bölgelere göre incelendiğinde; Kuzey Amerika’da yüzde 32’yle ‘sektörel yakınsamalar’ ile ‘hız ve verimlilik talebi’ öne çıkıyor. ‘Yıkıcı modellere sahip yeni rakipler’ yüzde 31’le üçüncü sırada yer alıyor. Avrupa’da ise ‘hız ve verimlilik talebi’ yüzde 32 ile ilk sırada. Bu zorluğu yüzde 30’la ‘hızla büyüyen yeni teknolojiler’ ve ‘yıkıcı modellere sahip yeni rakipler’ takip ediyor. • Türkiye’nin de içinde bulunduğu Ortadoğu ve Afrika bölgesi için yüzde 40 ile ‘yıkıcı modellere sahip yeni rakipler’ en önemli zorluğu oluşturuyor. Yüzde 33’le ‘politika ve regülasyonla ilgili değişiklik/baskılar’ ikinci sırada; yüzde 28’le ‘değişen ekonomik ve jeopolitik koşullar’ üçüncü sırada yer alıyor. • Araştırma bulgularına göre, müşteri merkezli yaklaşım şirketlere hem daha fazla gelir hem de daha yüksek kârlılık sağlıyor. Bugün müşteri merkezlilik sayesinde başlangıç aşamasındaki şirketlerin gelirlerini yüzde 2,7; orta ölçekli işletmelerin yüzde 3,2 ve büyük işletmelerin yüzde 3,8 oranında artırdığı belirlendi. Bu rakamın 2020’ye kadar sırasıyla yüzde 5,5; 5,5 ve 5,9’a ulaşması bekleniyor. Kârlılık öngörülerinde ise; küçük ölçekli işletmelerin kârlarını yüzde 2,7, orta ölçekli işletmelerin yüzde 3,7 ve büyük işletmelerin yüzde 5,3 artırdığı ortaya çıktı. Bu rakamların 2020 yılında sırasıyla yüzde 5,4; 5,7 ve 7,4 olması bekleniyor. • Müşteri merkezlilik hem bugün hem de gelecekte şirketlerin rekabetçiliğini korumasını sağlayacak en önemli stratejilerden biri. Şirketlerin müşteriler konusundaki hedeflerinde ilk sırayı yüzde 48’le müşteri ihtiyacını anlamak, ikinci sırayı yüzde 43’le ‘cüzdan payı’nı artırmak, üçüncü sırayı yüzde 41’le en büyük etki anında etkileşim yaratmak, dördüncü sırayı yüzde 35’le müşterilerin dikkatini çekmek ve beşinci sırayı yine yüzde 35’le müşteriyle 7/24 bağlantıda kalmak alıyor. • Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 48’i müşteri ihtiyaçlarını anlamanın kendileri için en önemli unsur olduğunu belirtirken, müşteri merkezli liderlerin yüzde 46’sı için müşteri ile sürekli iletişim içinde olmak öncelikli durumda.
55
PERAKENDE
ATMOSFERE BAĞLI OLARAK MEKANDA GEÇİRİLEN SÜRE DEĞİŞİYOR
KOKU VE MÜZİK
MAĞAZA İÇERİSİNDE KALİTELİ ZAMAN GEÇİRMEYİ SAĞLIYOR
56
Mağaza içerisindeki bazı unsurların (koku, müzik, vitrin dekorasyonu) müşteri çekimine etkisi büyük. Siz, mağazalardaki bu atmosferin müşteri çekimi ve satın alma üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Müşteriler mağazalarda kendilerini ne kadar rahat hissediyorlarsa alışverişleri de bir o kadar keyif içerisinde ve uzun sürüyor. Kendimizi nerede konforlu ve mutlu hissedersek o mekanda geçirdiğimiz vakit ve o andan aldığımız keyif de bir o kadar artıyor. Müziğin; ruhumuzu dinlendiren, yüzümüzü güldüren ve enerji veren hayatımızın çok önemli bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle Watsons olarak, misafirlerimizin mağazalarımızda geçirdiği zamanın kalitesini çok önemsiyoruz ve bunun bir parçası olan müziğe de büyük özen gösteriyoruz.
“MÜŞTERİLERİN İYİ HİSSETMESİNE YARDIMCI OLUYORUZ” Bu konu üzerine ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Watsons olarak mottomuz “Look good feel great”. Markamızın varoluş amacını temsil eden bu mottoda olduğu gibi esas hedefimiz; yalnızca müşterilerimizin güzel göründükleri anlarda yanlarında olmak değil, aynı zamanda onların kendilerini iyi hissetmelerine
WATSONS TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ M. METE YURDDAŞ, MAĞAZALARDA KENDİLERİNİ RAHAT HİSSEDEN MÜŞTERİLERİN ALIŞVERİŞLERİNİN DE BİR O KADAR KEYİF İÇERİSİNDE VE UZUN SÜRDÜĞÜNÜ BELİRTTİ.
de yardımcı olmak. Buradan yola çıkarak mağazalarımızda genel olarak herkes tarafından beğenilen, yabancı popüler müziklere yer veriyoruz. Müzik listelerimizi her ay düzenli olarak güncelleniyor ve bu sayede sürekli yeni kalmasını sağlıyoruz.
HOŞ BİR MÜZİK, GÜZEL BİR KOKU… Marka kimliğine uygun bir koku ya da müzik müşteride nasıl bir algı oluşturuyor? Müzik ve koku doğrudan duyu organlarımıza hitap eden kavramlar olduğu için sosyal yaşamımızda büyük önem taşıyor. Mağazalarda uzun süre geçiren misafirlerin aklında hoş bir müzik, güzel bir koku bırakmak markanın kendisini ne kadar önemsediğini de gösteriyor. Mağazanızda oluşturduğunuz bu atmosfer sizi satış hedeflerinize ulaştırıyor mu? Olumlu bir etkisi olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta kendinizi mutlu ve iyi hissettiğiniz yerlere hep gitmek istersiniz.
PERAKENDE
Mağaza atmosferi akılda kalıcılığı artırıyor Mağazaların birçok duyuya aynı anda hitap ederek akılda kalıcı deneyimler sunabileceğini ifade eden Forever New Türkiye E-Ticaret & Pazarlama Müdürü Zeynep Tuncay, “Mağaza içerisinde yarattığımız atmosferin marka kimliğine uygunluğu müşteride yarattığımız algıyı güçlendiriyor ve akılda kalıcılığını artırıyor.” dedi. Mağaza içerisindeki bazı unsurların (koku, müzik, vitrin dekorasyonu) müşteri çekimine etkisi büyük. Siz, mağazalardaki bu atmosferin müşteri çekimi ve satın alma üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Rekabetin çok yoğun olduğu bu dönemde markaların en önemli ayrışma noktalarından biri de markaların müşterilerine sunduğu deneyim. Satış kanallarının artması ile müşterinin aynı ürünü almak için seçenekleri de artmış bulunuyor. Buradaki tercih noktası çoğu zaman ürüne hızlı ulaşma, kargo ücreti ödememek spesifik avantajlar oluyor. Mağazaların ise en önemli avantajı birçok duyuya aynı anda hitap ederek daha akılda ka-
lıcı bir deneyim sunmaları. Bu noktada, ürün sunumları, satış danışmanları, ferah bir ortam, ışıklandırma, müzik gibi bu deneyimi tamamlayacak birçok unsurdan bahsetmek mümkün. Bu unsurların mağazaya müşteri çekme, tekrar eden müşteri oranları ve tavsiye etme gibi performans metriklerinde önemleri yadsınamaz. Bu konu üzerine ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Müşterilerin sesini duyabileceğimiz tüm kanallardan edindiğimiz bilgileri analiz ediyoruz, dönemsel olarak müşterileri dahil ettiğimiz araştırmalar yaparak iyileştirme noktalarını belirliyoruz. Mağaza
içerisinde müşteriye sunulan tüm materyallerin yaratmak istediğimiz marka deneyimine uygun olmasına ve birbirini desteklemesine özen gösteriyoruz. Müşterilerimizin her satış kanalımızda aynı deneyimi yaşaması da bizim için en öncelikli konular arasında. Marka kimliğine uygun bir koku ya da müzik müşteride nasıl bir algı oluşturuyor? Bu iki unsur da müşteriye sunduğunuz deneyim açısından çok önemli. Mağaza içerisinde yarattığımız atmosferin marka kimliğine uygunluğu müşteride yarattığımız algıyı güçlendiriyor ve akılda kalıcılığını artırıyor.
Mağazanızda oluşturduğunuz bu atmosfer sizi satış hedeflerinize ulaştırıyor mu? Satış hedeflerine ulaşmaya destek olan birçok etken ver, mağaza atmosferi de bunlardan biri. Mağaza atmosferinin başarısını ölçerken bizim için en önemli metrik, mağazada geçirilen süre... Bu metriğin satışa direkt katkısını görmek mümkün. Hedef kitlenize sunduğunuz rahat edebilecekleri ve hoş vakit geçirebilecekleri mağaza atmosferi ile mağazada geçirdikleri süre doğru orantılı olarak artıyor.
57
MAĞAZA AÇILIŞLARI
Buka Kuzey Kıbrıs’ta Modüler çözümleri, farklı tasarımları ve değiştirilebilir kılıf sistemiyle akıllı değişim konseptini Türkiye geneline yaymaya devam eden Buka, Kuzey Kıbrıs’ta faaliyete geçirdiği mağazasıyla toplam mağazasını 13’e yükseltti. Buka; İstanbul Avcılar, Masko ve Modoko, Ankara Turan Güneş ve Çayyolu, İzmir, Adana, Mersin, Bodrum, İzmit, Alanya ve Konya’daki mağazalarının ardından Türkiye sınırları dışındaki ilk mağazasını Kuzey Kıbrıs’ta açtı. Akıllı değişim konseptini hızla yaymaya devam edeceklerini ifade eden Buka Yönetim Kurulu Başkanı Suat Erdoğan; “Buka’nın özgün konseptini sınırlarımız dışına taşımanın mutluğu içindeyiz. Marka olarak en önemli özelliğimiz tüketicilere özgün, modüler, inovatif, kişiselleştirilebilir ürünler sunmamız. Kişiselleştirilmiş ürünlerle tüketicileri özgür bırakıyor ve istedikleri modelleri kendileri oluştururken yaşam alanlarını diledikleri zamanda değiştirme imkanı yaratıyoruz. Kuzey Kıbrıs ile birlikte mağaza sayımız 13’e ulaştı. Hedefimiz yılı bitirmeden 25 mağazaya ulaşabilmek. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz.” dedi.
Mado, Optimum AVM’de Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da, Optimum ziyaretçileri, yaz sıcaklarının ferahlatan lezzeti dondurma keyfiyle serinlemeye başladı. AVM’nin misafirleri, 150 yıllık damak zevki Maraş dondurması ile buluşmanın ayrıcalığını yaşananın yanı sıra eşsiz Maraş lezzetlerini de bir arada bulma imkanına kavuştular. Kahramanmaraş’ın zengin coğrafyasında beslenen keçilerin sütü ve bölgedeki yabani orkidenin kökünden elde edilen salebin verdiği lezzet ile üretilen dondurmanın her çeşidi Optimum ziyaretçilerinin yoğun ilgisiyle karşılandı. Tarihi Taş Köprü, Seyhan Nehri ve Merkez Camii’nin eşsiz güzelliğinin görsel bir şölen sunduğu Mado terasında konuk olanlar, ferah ve rahat ortamda yorgunluk atma fırsatı bulmaya başladılar. Kahramanmaraş’ın dünyaca ünlü dondurma markası Mado, alışveriş, moda, lezzet ve eğlencenin her çeşidini ziyaretçilerine sunan Optimum Alışveriş ve Eğlence Merkezi’nde hizmete açıldı.
Mado, geleneksel, dövme, şekersiz, diyabetik, atıştırmalık, mevsimsel, tartufo ve vegan dondurma çeşitlerinin yanı sıra, zengin pasta seçenekleri, sütlü tatlı, börek, şerbetli tatlı, salep ve çeşitli içecekleriyle farklı tercihlere de cevap veriyor.
MAĞAZA AÇILIŞLARI
Yalova, Tavuk Dünyası’nın ‘Lezzet Noktaları Haritası’ndaki yerini aldı Tavuk Dünyası, 2018 yılı hedefleri kapsamında lezzet noktaları haritasına yeni restoranları katarak hızlı büyümesini sürdürüyor. Ayrıcalıklı konseptiyle yeme-içme sektöründe fark yaratan Tavuk Dünyası, Yalova’da açtığı ilk restoranıyla birlikte yılın başından bu yana toplamda 5 yeni ili daha lezzet noktaları haritasına ekledi.
özellikle daha önce hiç bulunmadığımız şehirlerde yeni şubeler
Yalova’daki ilk şubesini şehrin en merkezi ve sosyalleşme bölgelerinden olan Gazi Paşa Caddesi’nde hizmete açan Tavuk Dünyası bu şubesiyle birlikte Türkiye’de bulunduğu il sayısını 41’e, restoran sayısını ise 164’e çıkarmış oldu.
lın başından bu yana 5 yeni ili daha lezzet noktaları haritamıza
Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu, tıpkı geçtiğimiz sene olduğu gibi 2018’de de güçlü büyümelerini sürdürmekte olduklarına dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Tavuk Dünyası olarak,
ya başladığımız gibi, yapacağımız yeni yatırımlarla Türkiye’nin
açmak ve Tavuk Dünyası lezzetleriyle daha önce hiç tanışmamış konuklarımızı keyifli bir atmosfere sahip restoranlarımızda ağırlamaya başlamak bizler için ayrı bir önem taşıyor. Yalova’daki ilk şubemiz olarak açılışını yaptığımız Gazi Paşa restoranımız ile yıeklemiş olduk. Bu restoranımızla birlikte Tavuk Dünyası olarak bulunduğumuz şehirlerin sayısını 41’e çıkarırken; toplam restoran sayımızı da 164’e taşıdık. Yalovalı konuklarımızı ağırlamadaha fazla noktasına ulaşarak daha çok lezzet severi ağırlamak üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”
Doğtaş şimdi de Beyrut’ta İhracata yönelik çalışmaları ve yurt dışı mağazalaşma atağı devam eden Doğtaş, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bin metrekarelik yeni mağazasının resmi açılışını gerçekleştirdi. Doğtaş’ın açılış organizasyonuna Lübnan Sanayi Bakanı Hussein El Hage Hassan, Türk Ticaret Müşavir Yardımcısı Mr. Elie Ready, Türkiye’nin Beyrut Maslahatgüzarı Sencer Yöndem, Doğtaş Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Doğtaş CEO’su Ersin Serbes, Doğtaş Uluslararası Pazarlar Direktörü Serkan Şen, Doğtaş Uluslararası Pazar Geliştirme Müdürü Ayhan Özden, çok sayıda davetli ve basın mensubu katıldı. Doğtaş Lübnan dışında; Liberya, Kazakistan, İsviçre, Libya, Kıbrıs, Azerbaycan ve Pakistan’da 4 satış noktası olmak üzere 10 yeni mağazayı daha hizmete açıyor. Ağustosta
Sudan, eylül ayında da Nijerya’da mağaza açacak olan Doğtaş hem mevcut pazarlarda konumunu güçlendirmeyi hem de yeni ülkelere giriş yapmayı planlıyor.
MAĞAZA AÇILIŞLARI
HD İskender, Tekira AVM’de misafirlerini ağırlayacak
Perakendenin genç markası Bella Maison büyüyor
Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren HD Holding markalarından HD İskender, Tekirdağ’daki ilk restoranını Tekira AVM’de açıyor. HD İskender, sadece dana etinden yüzde 100 usta eliyle hazırladığı geleneksel iskenderi, üstün hizmet kalitesi ve güler yüzlü çalışanlarının desteğiyle ritüellerine uygun şekilde hazırlayıp ulaşılabilir fiyatlarla misafirlerine sunuyor. Minik misafirlerini de unutmayan HD İskender, çocuk menülerinde Küçük İskender, Köftehor ve Köfte-Çorba seçenekleri sunuyor. Ayrıca menülerin yanında Düşyeri tarafından tasarlanan çok sevilen Pepee’nin eğlendirici oyuncaklarını hediye ederek çocukların yüzünü güldürüyor.
Türkiye’de dördüncü mağazasını Viaport AVM’de açan Bella Maison, kendine özgü çizgisi ve birinci sınıf ürün kalitesi ile kısa sürede önemli bir hedef kitlesine ulaşmayı başardı. Hala mobilya üretimi ve pazarlama iş kollarında yurt dışı yatırımları ile özellikle Cezayir’de saygın bir oyuncu konumunda olan Bella Maison, ticari tecrübesini tasarım anlayışıyla birleştirerek ev – yaşam sektörüne yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyor. İlk mağazasını Hilltown AVM’de açan Bella Maison, Türkiye’de önemli lokasyonlarda açtığı ferah mimariye sahip mağazalarında; yatak odası, mutfak ve banyo tekstil grubu ürünlerinin yanı sıra kozmetik, ev giyimi ve ev dekorasyonu kategorilerinde özgün tasarıma sahip, geniş ürün çeşidini “Evde Yaşam Keyfi” mottosu ile müşterilerine sunuyor. Bella Maison’un İstanbul Hilltown AVM, İstanbul Forum AVM, Piazza AVM’de mağazaları bulunuyor.
Makale
Marka İletişimi / Osman Fatih Cengiz
B
Anılar Önemlidir
undan bir süre önce İstanbul Anadolu Yakası’nda bir alışveriş merkezine gitmiştim. Daha önce çok beğenmeme rağmen uygun bedeni olmadığı için alamadığım bir mont modeline bakmak üzere meşhur bir giyim markasının mağazasına girdim. Mağazada iki hanım görevli vardı, kapıdan girdim. Her ikisine de merhaba dedikten sonra bir mont modeline baktığımı söylemek ve yardım istemek üzereydim ki cep telefonum çaldı. Önemli ve açmam gereken bir telefondu. Açtım ve konuşmaya başladım. Bazı insanlar vardır ya hani ayakta telefonla konuşurken yerinde duramazlar ve sürekli oradan oraya gidip gelirler. İşte ben de bir anda o insanlardan biri oluverdim ve mağaza içinde tur atmaya başlamıştım. Konu ciddi olup konuşma biraz uzayınca da bu turlar mağazanın dışına taşmıştı. Bir yandan telefon kulağımda hararetli hararetli konuşurken bir yandan mağazanın önünde ve içinde yürüyüp duruyordum. Mağazadaki hanımlar kendi işlerine dönmüş gibi görünüyorlardı. Aralarında uzun boylu olan ara sıra bana bakıyor, sonra da keyifsiz bir şekilde gözlerini kaçırıyordu. Bu durumu fark etmiş olmama rağmen herhangi bir olumsuz anlam yüklemedim. Yaklaşık 5-6 dakikalık konuşmadan sonra telefonu kapattım, hanımlara dönerek “kusura bakmayın, biraz uzadı” dedim. Hanımlardan biri tam “önemli değil” diye yanıt verecekti ki, uzun boylu olan sözünü keserek mealen şöyle dedi:
Mealen diyorum, çünkü hanımefendinin kullandığı kelimeleri tam olarak hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey, kullandığı azarlayıcı ton ve memnuniyetsiz yüz ifadesi. Sebep her ne olursa olsun, bir markanın herhangi bir müşterinin zihninde böyle olumsuz bir deneyimle yer etmesi kabul edilebilir değil. Üstelik ortada ürün ve hizmetle ilgili bir problem yokken bu duruma sebep olmak düşündürücü. Özellikle giyim-moda sektöründe, görev tanımı ne olursa olsun mağaza çalışanlarının birincil görevi o mağazanın kapısındaki markayı temsil etmek en iyi şekilde temsil etmek. Bunun en önemli unsuru ise mağaza çalışanlarının müşteriyle kurulan iletişim. Zira, o müşteriyi mağazadan içeri sokabilmek için milyonlarca liralık marka iletişimi yapılıyor ve bu paralar müşterinin o mağazadan bir kere değil onlarca hatta yüzlerce kez girip çıkabilmesi için harcanıyor. Bu örnekteki hanımefendinin derdi elbette ki anlaşılabilir. Ancak büyük resim göz önünde bulundurulduğunda göz ardı edilebilir ya da bu durum müşteriye çok daha olumlu ve özenli biçimde aktarılabilirdi. Böylece o marka (ve o mağaza) zihnimde böyle anıyla yer etmezdi. Markaların müşteride bıraktığı anılar önemlidir ve içinde insanlar yer alır. Bir Çin Atasözü der ki; “Gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın.”
“Beyefendi, konuşmanızı bölmek istemedim ama yarım saattir burada mağazaya girip çıkıyorsunuz, kapıdaki sensör her defasında sizi yeni bir müşteri gibi görüyor. Bu da bizim mağazaya giren-çıkan müşteri raporumuza yansıyor.”
61
PERAKENDE
“TÜRK MUTFAĞININ LİDER TEMSİLCİSİ OLARAK YATIRIMLARIMIZI HIZ KESMEDEN SÜRDÜRECEĞİZ”
B
üyüme stratejilerinizden bahseder misiniz? Sektörde büyümek adına neler yapıyorsunuz? 23 yılı aşkın bir süredir sektörde olmamız ve sektörün öncü markalarını yaratabiliyor olmamızı düzenli çalışmalarımıza ve yaptığımız yatırımlara borçluyuz. Büyümenin sadece restoran sayısı artışı demek olmadığına, her noktada aynı ürün kalitesini, hizmet standardını ve aynı lezzeti sunabiliyor olmanın önemli olduğuna inanıyoruz. Tüm restoranlarımızda aynı ürün ve hizmet standardını sağlamayı misafir memnuniyetine giden yolda en önemli unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz, böyle olunca da işe destek ekipten başlamak gerekiyor. Bizler de öncelikle destek ofis kadromuzu oluşturduk. Yeni lokasyonların bulunması ve değerlendirmesinde özel bir ekibimiz görev alıyor. Her restoranımızdan sorumlu; restoran müdürümüz, grup ve operasyon müdürlerimizden oluşan büyük bir ekip bulunuyor. Et tedariğinde sektörün en büyük firmalarıyla çalışıyor, dönerimizi kendimize ait et işleme tesislerinde, kendi ustalarımızla işliyoruz. Ürünlerimizde de asla katkı maddesi kullanmıyoruz. Tüm bunların sağlıklı bir büyüme için gerekli altyapılar olduğuna inanıyoruz. Ayrıca bünyemizde HD İskender, HD Döner, Pidem ve Pideko gibi 4 büyük markayı bulunduran bir yapı olarak daha verimli bir büyüme sağlayabilmek adına kurumsal kimliğimizi yeniledik ve sahip olduğumuz markaları, ‘HD Holding’ çatısı altında topladık. Yurt içinde nasıl yatırımlara imza atıyorsunuz? Türkiye’nin en büyük yerli restoran zinciri olarak doğru yerde doğru yatırım yapmanın önemini biliyoruz. Bu yüzden restoranlarımızı, verimliliği yüksek olan ve daha çok misafir ağırlayabileceğimiz doğru lokasyonlarda açmayı tercih ediyoruz. Ağırlıklı olarak AVM’lerde yer alıyoruz. Tüm markalarımızda 28 ilde 200’ün üzerinde restoranımız bulunuyor. 2018’de de şu ana kadar 40’ın üzerinde restoran açılışımız oldu. 2018 yılında toplamda 60’ın üzerinde restoran açmayı hedefliyoruz. 2023 yılında ise hedefimiz 500 restorana ulaşmak. Dışarıda kaliteli yemek yemenin bir lüks değil, herkesin hakkı olduğunu düşünüyoruz. Türkiye merkezli restoranlar zinciri olarak, tüm dünyayı kaliteli Türk yemekleriyle tanıştırmayı hedefliyor, bulunduğumuz her pazarda Türk mutfağının lider temsilcisi olmayı arzu ediyoruz. Bu doğrultuda da 2-3 yıl içerisinde yurt dışına açılmayı planlıyoruz. Ürün çeşitliliği tercih edilebilirlikte önemli bir etmen… Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
62
SAĞLIKLI BİR BÜYÜME İÇİN UYGULADIKLARI STRATEJİLERDEN BAHSEDEN HD YÖNETİM KURULU BAŞKANI KAAN DEMİRAĞ, 2023 YILINDA HEDEFLERİNİN 500 RESTORANA ULAŞMAK OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
Menülerimizde sadece geleneksel Türk lezzetlerine yer veriyoruz. Pazarlama stratejimize ve müşterimizin beklentilerine bağlı olarak son dönemde menümüze “köfteli çocuk menümüz” ekledik. Onun dışında ana ürünümüz olan iskender, pide ve dönerden vazgeçmiyoruz Sadece ufak farklılıklarla misafirlerimizin beklentilerine cevap veriyoruz. Örneğin; ilk acılı iskenderi 2017’de nisan ayında misafirlerimizin beğenisine sunduk, patlıcanlı iskender de yine ilk olarak bizim menümüze eklediğimiz bir ürün. İş ortaklarınıza sunduğunuz olanaklar neler? HD Holding olarak bugüne kadar bayilik vermeyerek büyüyen en büyük yerli Türk restoran zinciriyiz. Dolayısıyla, bizim iş ortaklarımız kendi çalışanımızdan oluşuyor. Ancak, önümüzdeki dönem için, gıda perakende sektöründeki büyümeyi de dikkate aldığımızda franchise sistemine geçişin bir fırsat olabileceğini düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalara başladık, genel stratejimiz ve şartlarımız belli olduğunda herkesle paylaşacağız.
PERAKENDE
BEREKET DÖNER SON 5 YILDA YÜZDE 500 BÜYÜDÜ!
TÜRK DÖNERİNİN DÜNYADAKİ SÖZCÜSÜ VE SAVUNUCUSU BEREKET DÖNER, 2018 YILININ İLK YARISINI YENİ YATIRIMLAR VE REKOR CİRO ARTIŞI İLE KAPATTI. İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin en büyük sanayi şirketleri sıralamasında bir önceki yıla göre 82 sıra birden atlayan Bereket Döner, 2016-2017 yıllık büyüme hedefinin de üzerine çıkarak yüzde 50’lik ciro artışı sağlamayı başardı. Hemen sonrasında bu yılın ilk altı ayını da beraberinde değerlendiren Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek, son beş yıl içinde Bereket Döner’in yüzde 500 büyüdüğünü belirterek şunları söyledi: “Bereket Döner sektör kurucusu olarak açık ara liderliğini kalıcı hale getirdi. Geleneksel Türk Döneri denilince akla ilk gelen marka olan Bereket Döner; köklü geçmişi ve sektöre getirdiği yüksek standartlarla lider rolünü etkin bir şekilde sürdürmektedir. Bugün tüm Dünyada Geleneksel Türk Dönerini yayma hedefiyle yolumuza devam ederken sadece ürünlerimizle değil, sektör kurucusu ve üretici kimliğimiz ile sektör standartlarını belirleyen referans marka olarak anahtar teslim proje danışmanlık faaliyetlerimizle bu know-how’u dünyaya yaymaya devam ediyoruz.”
“MARKAMIZ GENÇLEŞEREK BÜYÜYOR” Kendi öz kaynaklarıyla üreterek elde ettiği başarıları ve genel marka gidişatını değerlendiren Bereket Döner CEO’su Muhammet Nezif Emek, “Büyümede hedeflerimizin üstünde bir başarı yakaladık. Türkiye’de üreterek verimliliğini artıran, sürdürülebilir büyümeyi ilke edinen ku-
rumsal yapımızın bu başarısı bize ilk 500’e girmeyi sağlayacak.” dedi. Emek, açıklamasında: Tokat, Niksar ve İstanbul’daki üretim tesisleri ve besi çiftliği ile gücüne güç katarken Bereket Döner’in marka ve imaj yapılanması ile de gençleşerek iyi bir büyüme trendi yakaladığını belirtti ve şunları ekledi: “Süt ve süt ürünleri üretim tesisimizin yanı sıra geçen yıl kurduğumuz Niksar’daki çiftliğimizde, bölge halkına sağladığımız destekle, üretim paydaşlarımızın sayısını artırdık. AR-GE sürecinde tüm ürünlerimizde kalite standartlarımızı sürekli yüksek tuttuk. Sürdürülebilir başarı, yüksek kalite standardı ile hızlı ve kontrollü büyüme anlayışımız bize satış kanallarımızın yaygınlığını da artıyor. Büyümedeki başarı ve istikrarımızı emeğimize ve üretim gücüne borçluyuz çünkü biz üreterek büyüyoruz. Bereket Döner olarak dış sermaye güçleri ile değil, yerli imkanlarla ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz.”
2 BİN 500 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR ISO verilerine göre 2017 yılında 205 milyon 814 bin liralık net satışla Türkiye’nin sanayi devleri arasında ikinci en büyük 500 sanayi şirketi içerinde 331’inci sıraya yükselen arasına giren Bereket Döner’in 125 şubesi ve tüm marka çatısı altında 500 bordrolu olmak üzere toplam 2 bin 500 kişiye istihdam sağlamaktadır.
63
PERAKENDE
COFFEE GUTTA’DAN TARİHİ YARIMADA’YA LEZZET ÇIKARMASI 3. NESİL KAHVECİLİKTE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK MARKALARINDAN BİRİ OLAN COFFEE GUTTA, MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ TARİHİ YARIMADA’DA, DAHA ÖNCE DENENMEMİŞ LEZZETLERİN SUNULDUĞU KEYİFLİ BİR TADIM ETKİNLİĞİNE İMZA ATTI. Fresh Guttacial ve Sodalı Ice Americano’nun içindekilerini bilenlere sürpriz hediyeler verildi. İçeceklerin içindeki malzemelerden 4 tanesini bilenler birinci, 3 tanesini bilenler 2’inci, 2 tanesini bilenler de 3’üncü oldu. Damak tadına güvenen yarışmacılar içeceklerin içindekilerini stanttaki malzemeler arasından seçmeye çalışırken hem baristalarla eğlenceli zaman geçirdi, hem de gurmeliklerini test etti.
3. nesil kahveciliğin önemli temsilcilerden Coffee Gutta, yaz sıcaklarından bunalanların içini ferahlatacak, tadı damaklarında kalacak yepyeni soğuk içecekleri “Lezzet Mythos”, “Fresh Guttacial” ve “Sodalı Ice Americano”yu Süleymaniye’de düzenlediği tadım etkinliğinde yerli ve yabancı lezzet tutkunlarıyla buluşturdu. Coffee Gutta baristaları tarafından hazırlanan daha önce denenmemiş, tamamen kendilerine özgü içeceklerin sunulduğu tadım etkinliğinde, içeceklerin içindeki malzemeler eğlenceli bir yarışmaya konu oldu. Sağlıklı ve doğal içecekler Lezzet Mythos,
64
COFFEE GUTTA “KAHVENİN ROTASI”NDA BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Tadım etkinliğine katılan Coffee Gutta Genel Müdürü Kamber Çal, Süleymaniye’de gerçekleştirdikleri tadım etkinliğinde tattırdıkları yeni içeceklerin hem kendi vatandaşlarımız hem de turistler tarafından çok beğenildiğini ve olumlu geri dönüşler aldıklarını ifade etti. İlgi çekici konseptlerde hazırlayacakları etkinliklerle farklı şubelerde Coffee Gutta severlerle buluşmaya devam edeceklerini belirten Çal, şöyle devam etti: “Coffee Gutta olarak seçtiğimiz özel kahveler, yeni lezzetlerimiz ve özel sunumlarımızla 3. nesil kahvecilikte Türkiye’nin önemli kahve zincirlerinden biri haline geldik. ‘Kahvenin Rotası’ sloganıyla çıktığımız bu yolda son olarak Antalya ve Bakırköy’de açtığımız şubelerimizi açtık ve kahve severlere yeni lezzet durakları oluşturduk. Rotamızı genişletmeye de devam edeceğiz.” dedi.
PERAKENDE
FARKLI KONSEPTLERİ İLE GERÇEK KAHVE LEZZETİ TCHIBO’DA
Kahvelerimizin çoğunluğunda yüzde 100 Arabica çekirdeği kullanıyoruz. Aynı zamanda tüm kahvelerimizi sürdürülebilir kaynaklardan elde ediyoruz. Tchibo Rainforest Alliance, Fairtrade ve UTZ sertifikalı kahveler ürettiğinden, kahvelerimiz bu önemli kuruluşlar tarafından sürekli denetleniyor. Son dönemde hangi yenilikleri yaptınız? Bu yılın ilk yeniliklerinden biri, bugüne kadar mağazalarımızda öğüterek kahve severlere sunduğumuz ve müşterilerimiz tarafından çok sevilen Tchibo Türk kahvesinin 100 gramlık paketlere girmesi oldu. Türk kahvemizi yüzde 100 Arabica kahve çekirdeklerinden, mükemmel lezzet ve köpük için uygun incelikte öğütüp ağır ağır kavurarak hazırlıyoruz. Tchibo Türk
kahvesini Tchibo mağazaları dışında, internet mağazamızda, Migros, Macrocenter ve Kipa mağazalarında bulabilirsiniz. Aynı zamanda, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu ile yaptığımız anlaşma çerçevesinde otel, restoran, kafe, ofis gibi ev dışı tüketim noktalarına Tchibo kahvelerini ulaştıracak ve kahvemizin çok daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacağız. Alanında bir sektör lideri olan Arçelik ile de önemli bir iş birliği başlattık. Arçelik ile yaptığımız iş birliği kapsamında, Cafissimo kapsüllü kahve makinelerimiz ve kapsül kahvelerimiz Türkiye’nin dört bir yanındaki bayileri aracılığı ile satışa sunulmaya başlandı. 2018 yılı içerisinde, yatırımlarımızın hızla devam edeceğini ve yeniliklerle müşterilerimizin karşısında olacağımızı söyleyebilirim.
Tchibo’nun perakende sektöründe nasıl bir yeri var? Bildiğiniz gibi Tchibo, her hafta değişen temaları, gerçek kahve lezzeti ve lezzetli atıştırmalıklar sunan kahve barlarıyla perakende sektöründe benzersiz iş modeline sahip. Tchibo’nun haftalık değişen konsepti perakendeye başlı başına yeni bir dinamik katmıştır. Tüketiciler de kısa sürede markamızı ve farklı konseptimizi sevdi ve benimsedi. Tchibo Türkiye olarak 13 yıldır büyüyerek hedeflerimizi ve yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Şu an ülkemizde 12 ildeki 50’ye yakın mağazamız ve internet mağazamız ile hizmet veriyoruz. Tchibo kahvelerinden bahseder misiniz? 69 yıl önce, Tchibo’nun hikayesi, posta yoluyla kahve satışıyla başlıyor. Bu kahve tutkusuyla Tchibo günümüzde, öğütülmüş ve çekirdek kahve kategorilerinde hem tonaj hem de ciro bazında Almanya’nın en yüksek pazar payına sahip markası konumunda bulunuyor. Tchibo kahvesi için en kaliteli kahve çekirdekleri ana vatanındaki en verimli topraklardan tam zamanında, özenle seçilerek toplanıyor. Brezilya’dan Afrika’ya, Guatemala’dan Kolombiya’ya, dünyanın dört bir yanından gelen kahve çekirdeklerini doğru oranda harmanlıyor ve markamıza has yöntemlerle kavuruyoruz.
TCHIBO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ TUBA YAPINCAK
TCHIBO, HER HAFTA DEĞİŞEN TEMALARI, GERÇEK KAHVE LEZZETİ VE LEZZETLİ ATIŞTIRMALIKLAR SUNAN KAHVE BARLARIYLA PERAKENDE SEKTÖRÜNDE BENZERSİZ İŞ MODELİNE SAHİP… HAFTALIK DEĞİŞEN KONSEPTLERİYLE PERAKENDEYE YENİ BİR DİNAMİK GETİRDİKLERİNİ SÖYLEYEN TCHIBO TÜRKİYE GENEL MÜDÜRÜ TUBA YAPINCAK, TÜKETİCİLERİN KISA SÜREDE MARKAYI VE FARKLI KONSEPTLERİNİ SEVDİĞİNİ İFADE ETTİ.
65
EĞLENCE
MÜŞTERİ
MEMNUNİYETİ
ADINA
SEKTÖRDE BİR İLKE İMZA
ATTIK
YILLARDIR SEKTÖR LİDERLERİ ARASINDAKİ EN ÖNEMLİ MARKALARDAN BİRİ OLDUKLARINI SÖYLEYEN ATLANTIS FUNNY CITY GENEL MÜDÜRÜ SEDAT DÖNMEZ, MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNE BAĞLI OLARAK DEVAMLILIĞI SAĞLADIKLARINI İFADE ETTİ.
Yıllardır sektör liderleri arasındaki en önemli markalardan biri olduklarını ve devamlılığı sağlamak için müşteri memnuniyetine öncelik verdiklerini söyleyen Atlantis Funny City Genel Müdürü Sedat Dönmez, “Müşterimizi dinlemek ve analiz etmek üzerine çok önemli çalışmalar yapıyoruz. İç mutluluğu sağlamak için ise; motivasyon artırıcı pek çok modelleme uyguluyoruz.” dedi.
MOBİL APLİKASYON UYGULAMASI… Aranan bir marka olma anlayışıyla ciddi yatırımlar yaparak sektörde bir ilke imza attıklarını ve mobil aplikasyon uygulaması oluşturduklarını ifade eden Dönmez, müşterilerin tercihlerini, isteklerini yakalamak adına kişisel ve kurumsal müşteri dataları oluşturduklarını da belirtti.
66
Dönmez, “Müşterilerimiz kişisel bilgileri ile kayıt olarak bizden hediye bowling, hediye oyun makinası kartı gibi hediyeler kazanıyorlar ve dahası uygulamamız içinde çeşitli kampanyalarımız var bu da bize eşsiz bir memnuniyet olarak geri dönüyor. Dönüşlere baktığımızda henüz başlangıç aşamasında olan App Store ve Google Play hareket planlamamız bizi her zaman olduğu gibi birkaç adım öne taşıdı.” dedi.
“MÜŞTERİLERLE İLETİŞİMİ GÜÇLENDİRECEĞİZ” “Müşterilerimizin bizden tam olarak ne istediğini kusursuz anlamak adına CRM kayıtları tutmaya başladık. Mobil uygulama vasıtasıyla binlerce hediye dağıtmanın yanı sıra yine müşteri kayıt tutma sistemi üzerinden hangi salonumuzda hangi kampanyalar, indirimler daha ilgi çekici bunları ölçümleyebiliyoruz.” açıklamalarında bulunan Dönmez, “Ölçümlemek artık çok kolay ve dahası talebe istinaden yenilikleri sistem üzerinden hayata geçirmek bir tık ile sağlanabiliyor.” dedi. Teknolojik gelişmelere olan uyum becerileri sayesinde tam olarak hedef kitleleri olan genç müşterilerin cep telefonlarında yerlerini aldıklarını söyleyen Dönmez, “Bilgilendirmeler talebi olan müşterilerimize SMS yoluyla yapılacak ve yine bu bağlamda ansızın gelen yüzde 50, hatta yüzde 70’lik indirimlerden haberdar olan sadık
müşterilerimizle iletişimimizi bütünsel olarak daha da çok güçlendireceğiz.” diye konuştu.
DENEYİMLİ VE MUTLU BİR KADRO Salonlarında deneyimli ve daha önemlisi mutlu bir kadro ile çalıştıklarını belirten Dönmez, “Yıllardır yaptığımız bu işi severek, önemseyerek, şikayetleri de beğeniyi de ciddiye alarak daha üst seviyeye taşımak için emek harcıyoruz. Temizlik en birincil kurallarımızdan, personelimizi kişisel gelişim vs. pek çok konu başlığı içeren eğitimlere tabi tutuyoruz. Müşterimizin kendini rahat hissedeceği, bir kez daha gelmek isteyeceği şubelerimiz var ve bu özeni asla bırakmıyoruz.” dedi.
“DEĞİŞİMİN PARÇASI OLMAYI KABUL EDİYORUZ” Atlantis Funny City olarak gündemi, yenilikleri, çağın getirdiği teknolojik değişimi ve müşterinin her geçen gün beklentilerinin değiştiğinin farkında olduklarını söyleyen Dönmez sözlerini şu şekilde bitirdi: “Değişimin parçası olmayı kabul ediyoruz, bu da bizi hep dinamik tutuyor. Vizyoner yaklaşımın kattıklarını görmezden gelmeyen bir markayız. Gelişmeye, büyümeye yeni dönemde de devam edeceğiz. Farklı projelerimizi hayata geçirmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
EĞLENCE
ÇOCUK EĞLENCE MERKEZLERİNDE
GÜVENLİK, HİJYEN VE GÜLER YÜZ OLMAZSA OLMAZ Vizyonuyla, misyonuyla, kalite politikasıyla, yönetim politikasıyla, çalışma ilkeleriyle, iletişim politikasıyla, müşterilerle ve tedarikçilerle olan ilişkisiyle bütünlük arz eden şirketler müşteri tarafından aranan marka oluyor. Sizin aranan bir marka olmanızda etkili olan unsurlar neler? Sizin de yukarıda bahsettiğiniz şekli ile kaliteyi getiren bazı kriterler var ve bunların tümü uyum içinde ve eksiksiz olarak aynı oranda başarılı bir şekilde hayata geçirilebiliyorsa aranan marka olmanız zaten kaçınılmaz. Ama tabi ki yukarıda sayılan kriterlere ek olarak her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzün de özel unsurları ve kriterleri var. Güvenlik, hijyen, güler yüz, yenilik ve istikrar gibi. Biz bunları da üzerine ekleyerek kendi sektörümüzde bir marka ve aranan bir marka olduk. Müşteri memnuniyetini sağlamak adına neler yapıyorsunuz? Müşteri memnuniyeti sağlamak aslında sanıldığı kadar zor bir şey değil, formül basit; müşterinin istediklerini sağlamak ve beklentilerini karşılamak hepsi bu. Bizim sektörümüz için müşterinin pek çok beklentisi var elbette ama en önde gelenleri sayarsak bir ebeveyn için çocuğunu getirdiği eğlence merkezinin güvenli olması, hijyen konusunda sınıfı geçmiş olması ve çalışanların güler yüzlü olması yeterli. Ardından fiyat politikası, dekorasyonu, oyun çeşitleri de gelecektir ama emin olun ilk isteklerin yerini asla tutamaz. Bizlerde şubelerimizde öncelikle müşteri beklentisi olan güvenlik ve hijyen konusuna önem veriyoruz. Personellerimiz müşteri ilişkileri konusunda eğitimli. Kampanyalarımız, oyun gruplarımız ve sağladığımız eğlenceli ortamlar ile de bunu bütünleyerek müşterinin tüm beklentilerini karşılıyoruz. Eğlence merkezleriniz müşteriler tarafından neden tercih ediliyor? Az öncede belirttiğim gibi müşterilerin tüm beklentilerini ve isteklerini şubelerimiz de karşılayabiliyoruz. Ve bizde geçirdikleri kısa süre içerisinde herhangi bir sıkıntı yaşamadan bizden mutlu ayrılmalarını sağlayabiliyoruz. Şubelerimize geldiklerin-
de huzurlular. Çünkü onların çocukları bizim de çocuklarımız sayılır. Onlardan önce gerekli tüm önlemleri alıyor, hijyeni sağlıyor ve misafirlerimizi bekliyoruz. Bunu her gün severek yapıyoruz. Sizi diğer firmalardan ayıran özellikler neler? Bu soruyu diğer firmalardan ayıran özellik olarak değil de işini doğru yapan firmaları diğer firmalardan ayıran özellik nedir diye sormak daha doğru olur. Onun cevabı da zaten bu röportajdaki soruların cevaplarında bulunuyor.
KALİTEYİ SAĞLAYAN BAZI KRİTERLERİN OLDUĞUNU, BU KRİTERLERİN UYUM İÇİNDE VE EKSİKSİZ OLARAK HAYATA GEÇİRİLMESİ İLE ARANAN MARKA OLMANIN KAÇINILMAZ OLDUĞUNU SÖYLEYEN BOWLINGO&PLAYPARK ŞİRKET SAHİBİ FATİH KEÇEBİR, “BİR EBEVEYN İÇİN ÇOCUĞUNU GETİRDİĞİ EĞLENCE MERKEZİNİN GÜVENLİ OLMASI, HİJYEN KONUSUNDA SINIFI GEÇMİŞ OLMASI VE ÇALIŞANLARIN GÜLER YÜZLÜ OLMASI ÖNCELİKLİ ŞART.” DEDİ.
67
EĞLENCE
MÜŞTERİLERİN İHTİYAÇLARINA MUTLAKA ÇÖZÜM BULUNUYOR MÜŞTERİLERİN İHTİYAÇLARINI KISA SÜREDE ÇÖZÜME ULAŞTIRDIKLARINI SÖYLEYEN Enjoy Park İTHALATİHRACAT MÜDÜRÜ VE PROJE GELİŞTİRME YÖNETİCİSİ HALİL ULUĞNUYAN, “YENİLİKLERE VE YENİ YATIRIMLARA AÇIK BİR FİRMAYIZ.” DİYOR. Vizyonuyla, misyonuyla, kalite politikasıyla, yönetim politikasıyla, çalışma ilkeleriyle, iletişim politikasıyla, müşterilerle ve tedarikçilerle olan ilişkisiyle bütünlük arz eden şirketler müşteri tarafından aranan marka oluyor. Sizin aranan bir marka olmanızda etkili olan unsurlar neler? Bizim aranan bir marka olmamızdaki temel sebeplerden biri, müşterilerimizin ihtiyaçlarına mutlaka bir çözüm bulmamızdır. Sektörün tam ortasındayız, hem üst hem alt gruptan tedarikçilerimizle ilişkilerimiz çok iyi ve ayrıca yurt dışı bağlantılarımız da kuvvetli. Müşterilerimize elimizden geldiğince yardımcı olup, ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz.
MÜŞTERİLER ARADIKLARINA KOLAY BİR ŞEKİLDE ULAŞIYOR Müşteri memnuniyetini sağlamak adına neler yapıyorsunuz? Müşterimizden taleplerini aldıktan sonra ilk 1 saat içinde ilk bilgilendirmeyi geçiyoruz ve 24 saat içerisinde ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ürün ağımızı da mümkün olduğunca geniş tutuyoruz. Böylece müşterilerimiz aradıklarına daha kolay şekilde ulaşıyorlar.
68
ÜRÜN YELPAZESİ GENİŞ… Eğlence merkezleriniz müşteriler tarafından neden tercih ediliyor? Eğlence merkezlerimizde, çocuklar için olduğu kadar yetişkinlerin de keyifli vakit geçirmesi için çözümler üretiyoruz. Yetişkinlerin hem oyun salonun da eğlenmelerini sağlıyoruz, hem de çocuklarını beklerken keyifli vakit geçirmeleri için kafe alanları yaratıyoruz. Ayrıca oyun salonumuzda ürün yelpazesini oldukça geniş tutuyoruz. Sizi diğer firmalardan ayıran özellikler neler? Biz Enjoypark olarak, sektör deneyimimiz fazla da olsa genç ve dinamik bir firmayız. Önümüzde katedeceğimiz çok yol var
ve hedeflerimize ulaşmak için de her geçen gün kendimizi geliştiriyoruz. Yeniliklere ve yeni yatırımlara açık bir firmayız.
EĞLENCE
70
EĞLENCE
OPEN PLAY’DAN İNTERAKTİF ZEMİN VE YÜZEY ÇÖZÜMÜ Herhangi bir zamanda herhangi bir kitleye etkin ve benzersiz bir görsel deneyim yaşatmak Touch Box ile mümkün. Interaktif zemin çözümü sayesinde her yüzey kolaylıkla interaktif bir platform haline dönüştürülebiliyor. Uygulamak istediğiniz bölgelere siz karar verirsiniz ve birkaç dakika içinde kullanıma hazır hale gelir. Seçilen alanlarda markanızı tanıtabilir, promosyonlarınızı sunabilir, reklam kampanyalarınızı gerçekleştirebilir, ürünlerinizi tanıtabilir, yarışmalar yapabilir, oyunlar oynatabilir, arka planlar oluşturabilir, eğitim amaçlı kullanabilir ve çok çeşitli bilgilendirmelerde bulunabilirsiniz.
ETKİLEŞİMLİ ZEMİNLER YARATIN İnteraktif zemin ya da yüzey sistemleri, insan hareketlerinin zemin ya da yüzey üzerindeki görüntü ile etkileşime geçmesi olarak tanımlanır. Kısaca bu zeminin ya da yüzeyin dokunmatik bir ekrana çevrilmesi olarak da tanımlanabilir. İnteraktif zemin sistemleri son derece etkili, akılda kalıcı ve eğlenceli bir pazarlama yöntemi sunuyor.
TOUCH BOX İNTERAKTİF ZEMİN VE YÜZEY ÇÖZÜMÜ, YANSITILAN GÖRÜNTÜ İLE İNSAN VÜCUDU HAREKETLERİNE BAĞLI OLARAK GÖRSEL EFEKTLER VE BİLGİLER VERMEK İÇİN TASARLANMIŞ BİR ARAÇ.
Markanıza prestij kattığınız gibi müşterilerinize alışık olmadıkları bir eğlencenin de kapılarını açmış oluyorsunuz. Müşterilerinize iletmek istediğiniz mesajları, onları sıkmadan zahmete sokmadan ve hatta eğlendirerek vermenize olanak tanır. İnteraktif zemin sistemlerimizi reklam, tanıtım, oyuneğlence, bilgi aktarımı gibi ihtiyaçlarınızda kolayca kullanabiliyorsunuz. Reklam haricinde kreş ve anaokullarında, hem eğitim hem de oyun amaçlı kullanılabiliyor. Çocuklara görsel etkileşimli bir eğitim sağladığınız gibi, zararsız bir oyun sahası da oluşturmuş oluyorsunuz. Sunduğu teknolojiler ile fark yaratan Touch Box interaktif zemin dışında aynı zamanda bir sunum cihazıdır. Cool Quite sessiz çalışma teknolojisi ile üretilen ürün, içerisinde Intel mimarisi ile oluşturulmuş bilgisayar, kablosuz bağlantı kiti gibi bileşenleri içeriyor. Bu sayede ek bir donanıma ihtiyaç duymaksızın çok kısa süre içerisinde istenilen alanda sunuma başlanabiliyor.
FARK EDİLMEYEN ALANLARI FARK EDİLİR KILMANIN EN KOLAY YOLU Touch Box cihazını benzerlerinden ayıran en önemli özelliği derinlik algılama teknolojisidir. Bu teknoloji ile Touch Box gördüğü yüzeyle arasındaki mesafeyi otomatik algılar ve belirlenilen ölçüde sınırlar.
YÜZDE 100 YERLİ ÜRETİM Yazılımından donanımına tüm bileşenleri Türkiye’de üretilen Touch Box en zor koşullar için tasarlanmış dayanıklı ve uzun ömürlü bileşenlerden oluşuyor.
KULLANIM ALANLARI -Otel veya alışveriş merkezleri -Mağaza ya da firmaların girişleri yada koridorları -Fuar, parti ya da çeşitli organizasyonlar -Kreş ve anaokullarında eğitim ve oyun amaçlı kullanım -Havuz başı etkinlikleri -Düğün salonu ya da eğlence merkezleri -Defile organizasyonları -Müze, sergi yada fuaye alanları -Cadde veya kaldırımlar -Turistik alanlar -Lobi ve bekleme salonları
AVANTAJLARI -Reklamlarınıza akılda kalıcılık sağlar. -Markanıza ve işletmenize prestij katar. -Zengin ve etkileyici görsel etkinlikler oluşturur. -Farklı efektler ve animasyonlar kolayca entegre edilebilir. -Reklamlarınız ile müşterileriniz arasında doğrudan etkileşim sağlar, satışlarınızı artırır. -Kolay kurulum ve kullanım olanağı sunar. -Uzaktan kontrol edebilir, kampanyalarınızı ve içeriğinizi yönetebilirsiniz.
71
EĞLENCE
Rusya’nın En Büyük Su Parkı LetoLeto Waterpark, Tyumen’de Açıldı! TESİS, POLIN WATERPARKS İMZASI TAŞIYOR MOSKOVA’NIN DOĞUSUNDA YER ALAN RUSYA’NIN EN BÜYÜK ŞEHRİ TYUMEN, BÖLGENİN
72
2018 yılının en önemli projelerinden biri olan LetoLeto Water Park, Tyumen Valisi Alexander Moore, Sibintel Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Shevchik ve proje ile yakından ilgilenen protokol ekibinin katılım gösterdiği özel bir açılış töreni ile ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
SOSYO-EKONOMİK
HER MEVSİM TROPİKAL SU PARKI…
SIBINTEL HOLDİNG
Su parkı, misafirlerinin unutulmaz bir gün geçirmeleri için her detayı özenle seçilerek her mevsim tropikal bir bölgede tatilde gibi hissetmelerini sağlamak amacıyla tasarlandı. 8 ekstrem su kaydırağını da içeren 70’ten fazla sulu atraksiyon ile birlikte LetoLeto Water Park, büyük-küçük herkesin beklentilerini karşılayabilecek olanaklara sahip. 11 bin metrekarelik alana kurulan ve günlük 2 bin 500 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip parkta toplam uzunluğu 1 km olan özel tasarım hızlı, dönüşlü su kaydırakları, saatte 3 km/saat akış hızına sahip 570 m3 genişliğinde tembel nehri, 4 farklı moda programlanabilen 750 metrekare genişliğindeki devasa dalga havuzu ve toplam bin 300 metrekare alana yayılan Rusya’nın en büyük çocuk oyun alanlarından biri yer alıyor. Güncel ihtiyaçları karşılamak için tüm donanıma sahip, modern tasarımlı, Tura Nehri’nin panoramik manzarasını sunan ve Rusya’nın en konforlu otellerinden biri olan 4 yıldızlı otel de misafirlere sunulan imkanlardan bir diğeri. Aynı zamanda parkın engelliler için özel tasarlanmış olması ve tüm imkanlardan faydalanabilmeleri parkın diğerlerinden ayrılan en önemli özelliği.
YAPILAN YATIRIMLA
AÇIDAN GELİŞİMİNE VE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK ÖNEMLİ BİR YATIRIMA İMZA ATTI. TARAFINDAN TYUMEN, ŞEHRİN VE BÖLGENİN LOKOMOTİFİ OLACAK BİR EĞLENCE MERKEZİNE SAHİP OLDU.
Tesisin en çok dikkat çeken bölümü olan su parkındaki tüm su kaydırakları, su parkları tasarım, mühendislik, üretim ve montajında dünya lideri olan Polin Waterparks imzası taşıyor. Polin Waterparks, LetoLeto Water Park için özel bir tasarım ve projelendirme sürecinden geçerek kapalı su parkları konusunda uzmanlığını bir kez daha kanıtlamış oldu. Sibintel Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Shevchik, “Üç yıl önce hayalini kurduğumuz bu projenin gerçekleşmesi sürecinde oldukça yaratıcı ve profesyonel bir ekiple çalışma ve projeyi geliştirme imkanı bulduk.” diyerek Polin Waterparks ile yürüttükleri çalışmadan dolayı memnuniyetini belirtti. Alexander Moore ise, “LetoLeto Water Park’ın aileler için vazgeçilmez bir eğlence merkezi olduğundan ve süreç içinde bölgesel bir merkezden ziyade turistik bir merkez olacağına eminim. Tyumen yönetimi, gelişimimizi sürdürmek için ziyaretçilerine her zaman en iyi imkanları sunar. Su parkını da bu stratejinin en önemli kanıtlarından biri olarak görüyoruz.” diyerek tesisin Tyumen ve Rusya için önemini dile getirdi. Polin Rus Genel Müdürü Selim Doğuoğlu, “Polin Waterparks olarak gerçekleştirdiğimiz her projeyi, ziyaretçilerin tekrar tekrar gelmek isteyecekleri ve unutamayacakları bir deneyim yaşatmak üzerine tasarlıyoruz. LetoLeto Waterpark gibi partnerlerimizin bu noktada beklentilerini karşılamak bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Projemize ziyaretçilerin gösterdiği ilgiden dolayı çok mutluyuz.” şeklinde çalışmanın sonucunu belirtti.
EĞLENCE
“MARKAMIZ VERMİŞ OLDUĞUMUZ HİZMETİN KİMLİĞİDİR” KENDİLERİNİ SÜREKLİ YENİLEYEREK BUNUN ÜZERİNE CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPTIKLARINI BELİRTEN BOWLİNG ADASI KURUCU ORTAĞI HALİL KEÇEBİR, SEKTÖRDE KENDİNİ SÜREKLİ YENİLEYEN BİR ANLAYIŞLA, MÜŞTERİLERİNE HER ZAMAN NEZİH VE GÜVENLİ BİR ORTAMDA EN İYİ HİZMETİ SUNMA GAYRETİNDE OLDUKLARINI SÖYLEDİ. Vizyonuyla, misyonuyla, kalite politikasıyla, yönetim politikasıyla, çalışma ilkeleriyle, iletişim politikasıyla, müşterilerle ve tedarikçilerle olan ilişkisiyle bütünlük arz eden şirketler müşteri tarafından aranan marka oluyor. Sizin aranan bir marka olmanızda etkili olan unsurlar neler? Kendimizi her zaman müşterilerimizin yerine koyup, değerlendirmeler yapmak, profesyonel ekiplerle bütünleşerek yaratıcı değerlere sahip çıkmak, sektörde net ayırıcı özellikler ortaya koymak, süreklilik sağlamak, bu özellikleri zamanın aşındırıcılığına karşı korumak, sürekli kendimizi güncellemek, ürün ve hizmetimize rakiplerinizde olmayan ve müşterilerinizin hoşuna gidecek artı özellikler
74
eklemek, yaratıcılığı geliştirmek, asgari olması gereken değerlere sürekli sahip çıkmak, kaliteli hizmet sunmak, müşteriye saygılı olmak bizim en önem verdiğimiz değerlerdir. Vizyonumuzu, misyonumuzu, kalite ve yönetim politikamızı bu değerler üzerine kurmuş ve bunu hayata geçirmede en önemli unsurun çalışanlarımız ve çalışma ilkelerimiz olduğuna inanıyoruz. Koşulsuz müşteri memnuniyetine gerçekten sahip olarak, öncelikle müşteri memnuniyetini sağlayan ve marka oluşturabilen bir özelliğe sahip olmak adına kendimizi sürekli yenileyerek ciddi çalışmalar yapıyoruz. Müşteri memnuniyetini sağlamak adına neler yapıyorsunuz? Müşteri memnuniyetini sağlamanın altın kurallarından bir tanesi, onları mutlaka dinlemektir. Müşterilerin problemlerini ve ihtiyaçlarını dinleyerek sunduğumuz hizmetleri de bu yönde geliştiriyoruz. Müşterilerimizle ilgilenerek,
onlardan geri bildirim isteyerek ve iletişimde kalarak memnuniyeti sağlamaya çalışıyoruz. Eğlence merkezleriniz müşteriler tarafından neden tercih ediliyor? Şüphesiz ki markamız vermiş olduğumuz hizmetin kimliğidir. Eğlence merkezlerimizin, müşterilerimiz tarafından tercih ediliyor olması en önem verdiğimiz husustur. Sektörde kendini sürekli yenileyen bir anlayışla, müşterilerimize her zaman nezih ve güvenli bir ortamda en iyi ürün ve hizmeti sunma gayretimiz nedeniyle müşterilerimizin de teveccühüne nazır olduğumuzu düşünüyorum. Sizi diğer firmalardan ayıran özellikler neler? Vermiş olduğumuz hizmet ile sektörde hizmet veren diğer firmalardan bizi ayıran özelliğimiz; hatırlanan, hedef kitlenin yararlandığı ve kalitemizi de sembolize eden bir markaya sahip olmamızdır.
EĞLENCE
ATRAX’19 FUAR KATILIMCILARI NETLEŞİYOR! 14 – 16 ŞUBAT TARİHLERİNDE İSTANBUL FUAR MERKEZİ’NDE GERÇEKLEŞECEK ATRAX’DA EĞLENCE VE REKREASYON SEKTÖRÜNÜN ÖNDE GELEN FİRMALARI YER ALIYOR.
T
ureks Uluslararası Fuarcılık tarafından gerçekleştirilen 7. Eğlence-Etkinlik, Park-Rekreasyon Fuarı ATRAX, bu yıl da eğlence ve rekreasyon sektöründen eğlence tesisi yatırımcılarını, oyun ve ekipman üreticilerini, etkinlik organizatörü firmalarını, turistik işletme sahiplerini, belediye, AVM yöneticilerini ve mimarları bir araya getirmeye hazırlanıyor. ATRAX çalışmaları kapsamında bu yıl da fuarın dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda katılımcı ve ziyaretçinin katılımı ile gerçekleşmesi bekleniyor.
İŞTE KATILIMCI FİRMALARDAN BAZILARI! Her yıl Türkiye ve komşu ülkelerden eğlence ve rekreasyon sektörünün güçlü oyuncularını ağırlayan ATRAX Fuarı bu yıl da bir birinden iddialı firmalara ev sahipliği yapıyor. ATRAX’19 da sektörün gelişim ve değişimine öncülük edecek proje ve ekipmanları ile Polin Waterparks, Balo, Brunswick, Meridyen Oyun Makinaları, Sukeyna, Dof Robotik gibi sektörün önde gelen firmaları yer alıyor. Türkiye ve Afrika, Balkan ve Ortadoğu Ülkeleri, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türki Cumhuriyetleri’nden yoğun katılım ile gerçekleşen fuarda katılımcı firmalar eğlence ve rekreasyon sektörünün yenilikçi ürün ve teknolojilerini, güncel oyun ekipmanlarını sergileyecek.
ATRAX KONFERANSI’NDA BU YIL “MUTLU ŞEHİRLER” KONUŞULACAK ATRAX Fuarı kapsamında her yıl sektör dinamiklerinin ele alındığı ATRAX Konferansı bu yıl da sektör liderlerini, akademisyenleri, dernek başkanlarını, başarılı isimleri ve kurum-kuruluş yöneticilerini bir araya getiriyor. Sponsorluğunun Polin Waterparks tarafından üstlenildiği ATRAX Konferansı’nın bu yıl ki teması ise “Mutlu Şehirler.” ATRAX Konferansı’nda Dünya ve Türkiye’de eğlence rekreasyon sektörü değerlendirilirken, Mutlu Şehirler oluşturmanın gereklilikleri konuşulacak.
SHINING STAR AWARDS İLE SEKTÖRÜN ENLERİ ÖDÜLLENDİRİLECEK Eğlence ve rekreasyon sektörünün öne çıkan projelerinin ödüllendirildiği Shining Star Awards bu yıl 6. kez organize ediliyor. Eğlencenin Yıldızları ve Etkinliğin Yıldızları olarak 2 temel kategori kapsamında gerçekleşen başvurular sektörün uzman kişilerinden oluşan jüri tarafından değerlendirilerek ödüllendiriliyor.
75
ORGANİZASYON
ÇAĞA AYAK UYDURMAYA ÇALIŞIYORUZ “DİJİTAL HATIRALAR VERİYORUZ” Kurulduğu günden bugüne kadar her zaman teknolojiyi kullanmaya ve çağa ayak uydurmaya çalıştıklarını belirten TM Etkinlik Ajans Başkanı Murat Kalaman, “Bizler hayatın her anında hızlı tüketen bir toplumuz. Toplum olarak gün içinde o kadar çok şeyle karşılaşıyor ve uğraşıyoruz ki dışarıda gördüğümüz herhangi bir etkinliğin akılda kalma süresi her geçen gün azalıyor. Dolayısıyla “akılda kalma süresini uzatacak işlere imza atmak gerekir” düşüncesinde olduk hep. Yaptığımız dijital etkinliklerin içeriği genelde gülümseten etkinlikler oldu. Çoğunlukla son kullanıcının etkinliğe dair saklayabileceği bir dijital hatıra vermeye özen gösterdik. Hatıralar biz istediğimiz zaman hatırlanır. Fakat dijital hatıra ile son kullanıcıya kendimizi istediğimiz an hatırlatabiliriz.” dedi.
TEKNOLOJİYİ DOĞRU KULLANMAK GEREKİYOR Teknoloji sayesinde ticarette haberleşme, ürün pazarlığı ve bir ürünün satılması gibi konularda büyük yol kat edildiğini bu nedenle teknolojinin ticaret alanında da faaliyet gösteren oldukça büyük bir teknik
76
TEKNOLOJİNİN OLMAZSA OLMAZ KAYNAKLARDAN OLDUĞUNU İFADE EDEN TM ETKİNLİK AJANS BAŞKANI MURAT KALAMAN, TEKNOLOJİYİ OLABİLDİĞİNCE DOĞRU KULLANMANIN ÖNEMİNE DEĞİNDİ.
eden Kalaman, Teknolojinin kişiler için bu denli olmazsa olmaz haline gelmesinin ilk sebebi insanların hayat kalitesini artırması yani standartlarını yükseltmesidir. Bu nedenle de pek çok kişinin hayatını tamamlayan unsur halini almıştır.” açıklamalarında bulundu.
yapı olduğunu söyleyen Kalaman, “Eğer bir ürün tanıtımı yapıyorsak bu ürünü en hızlı şekilde son kullanıcıya ulaştırmamız gereklidir. Bunun için teknoloji olmazsa olmaz kaynağımızdır. Aslına bakılırsa teknolojiyi dengede değil olabildiğince doğru kullanmak gerekir.” diye konuştu. Teknoloji ile birlikte organizasyonlarda çok şey değiştiğine değinen Kalaman, önceden binlerce kişiyi tek bir alanda toplayıp mesajlarını vermeye çalıştıklarını, bunun için maksimum değerlerde harcamalar yapıp tek tek raporlama yaptıklarını anlattı. Kalaman, “Şimdi tek bir dijital kioks aktivitesi ile minimum sürede
minimum harcama ile hem hedef kitleye ulaşabiliyor hem de gün içinde raporlamamızı yapıyoruz.” dedi.
TEKNOLOJİ İŞLERİ KOLAYLAŞTIRIYOR Teknolojinin olmazsa olmaz kaynaklardan olduğunu ifade
Kalaman konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Geleneksel tarzda etkinlikler yıllar sonra elbette yapılmalıdır ama şimdi değil. Başka bir sektörde belki geleneksel kalınmalı ama hizmet sektöründe teknoloji en üst seviyede kullanılmalıdır. Teknolojinin insanlar tarafından bu kadar kolay kabul edilmesi ve tutulmasının nedeni insanların işlerini kolaylaştırmasıdır. Neden zor olanı seçelim ki?”
ORGANİZASYON
Organizasyonlarda geleneksel duygudan uzaklaşılmamalı Geleneksel duygudan uzaklaşmadan yapılan emek yoğun projelerin tüketiciye haz vereceğini savunan Varyasyon Event Ajans Başkanı Eyüp Bolat, “Biz duygulara hitap eden bir sektörüz.” dedi. Günümüzde teknoloji her alana entegre edilmeye başlandı. Peki, organizasyon şirketi olarak siz teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? Belki bu sorunuza teknolojik anlamda ortaya çıkardığımız ya da çıkarmayı planladığımız bir projemizden bahsederek cevap vermemi bekleyecektir birçok okuyucu, oysa ben konuya farklı yaklaşmak istiyorum. Teknoloji her ne kadar yaşantımızı kolaylaştırsa da kullanımı bilinçsizleştikçe ileriki yıllarda toplumsal yaşantımızı fazlası ile zorlaştıracağa benziyor. Malumunuz alışveriş merkezlerinde yaptığımız etkinliklerde çoğunlukla kitlemiz çocuklar oluyor, her çocuk da bir ebeveynin çocuğu olduğundan doğal olarak çocukları ve çocukları yetiştirenleri hedef alıyoruz. Böylece toplumun 15 yıl sonraki halini görmek mümkün. Çocuklarımız okulda, evde, özel derste, televizyonda ve hatta özel saatlerinde bile her şeylerini teknoloji ile hallediyorlar. Derslerine bilgisayarla çalışıyor, oyunlarını cep telefonları ile oynuyor, dersi de yine bilgisayardan öğreniyorlar. Doğal olarak bizlere teknolojik olarak yapacak çok fazla bir şey kalmıyor. Bu durumda bizim fırsata çevireceğimiz nokta teknoloji ile uzaklaştığımız değerleri etkinliklerimizle çocuklara ulaştırmak. Milli ve kültürel değerlerimizin geleceğin toplumuna belli temalarla sunulmasını sağlamak. Bizim bu konudaki misyonumuz çoğunlukla teknolojiyi projelerimizi üretirken aracı olarak kullanmaktan yanadır, projenin içerisine hedef olarak koymayı şimdilik düşünmüyoruz. Teknoloji ve event dengesi nasıl sağlanıyor? İlk soruyu çocuk odaklı olarak ele aldım. Burada da yetişkin odaklı ele almak isterim kısaca. Çoğunlukla televizyonlarda ya da internet ortamında kullanılmış birtakım ilgi çeken yarışma, eğlence formatlarını event noktasına dönüştürerek alışveriş merkezlerinde müşteriye ulaştırma çabası mevcut. Bu durum çoğunlukla eğlenceli sonuçlar doğruyor. Teknoloji ile birlikte organizasyonlarda neler değişti? Teknolojinin her alandaki yaygınlaşma hızı toplumda aşırı bir tembelliğe yol açmaya başladı. Bu organizasyon sektörü için de geçerli. Emek yoğun projelerden teknoloji yoğun projelere geçilmesi, hem ortaya çıkan organizasyonları endüstriyelleştirdi hem de zamanı ve heyecanı küçülttü.
Teknolojinin organizasyonları şekillendirmesi hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce organizasyonlar geleneksel olarak mı devam etmeli yoksa teknoloji ile entegre olarak mı? Verdiğim cevaplara bakılırsa, teknoloji karşıtı gelenekselci kafa yapısına sahip biri gibi algılanabilirim doğal olarak, fakat özellikle belirtmek isterim ki teknolojiye karşı değilim asla. Organizasyonlar güncellenmeli, güne uyarlanmalı ve teknolojinin nimetlerinden mutlaka faydalanmalıyız. Bu durum bizi geleceğe taşıyacak özel bir durumdur ve aynı zamanda bizi dünya ile de entegre edecek bir durumdur. Fakat geleneksel duygudan uzaklaşmayan emek yoğun projeler her zaman daha duygu yoğunluklu olacaktır ve mutlaka tüketiciye ayrı bir haz verecektir. Benim savunduğum düşünce; geleneksel ögelerin yoğunlukta olduğu, teknolojinin üretim aşamasında yoğun kullanıldığı geleneksel organizasyonlardır. Dediğim gibi biz duygulara hitap eden bir sektörüz, bizim toplumumuz duygusal bir yapıya sahiptir.
77
ORGANİZASYON
YARATICILIĞIN DEVAMI İÇİN TEKNOLOJİ ÖLÇÜLÜ KULLANILMALI Günümüzde teknoloji her alana entegre edilmeye başlandı. Peki, organizasyon şirketi olarak siz teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? Teknoloji olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Gerekli yerlerde mutlaka kullanılmalı. Ancak bu ihtiyaç dışına çıkılırsa bağımlılık olur. Bu durum da tehlikeli… Biz sosyal paylaşımlarımızda ve etkinliklerimizde teknolojiyi gerektiği kadar kullanıyoruz.
TEKNOLOJİ İHTİYAÇLAR DOĞRULTUSUNDA KULLANILMALI
TEKNOLOJİNİN OLMAZSA OLMAZ BİR İHTİYAÇ OLDUĞUNU ANCAK ETKİNLİKLERDE GEREKTİĞİ KADAR KULLANDIKLARINI SÖYLEYEN TURNAGÖL TİYATROSU FİRMA SAHİBİ CİHAN TURNAGÖL, “YARATICILIĞIN DEVAM ETMESİ İÇİN GELENEKSEL YAPI OLMALI. BU YAPININ İÇİNE BİR MİKTAR TEKNOLOJİK UNSUR DA EKLENMELİ. AMA HER ŞEY DOZUNDA OLMALI.” DEDİ.
Teknoloji ve event dengesi nasıl sağlanıyor? İhtiyaçlar doğrultusunda, sunum yaparken ve dikkat çekici unsurların olması açısından event ve teknoloji dengesi önemli. Teknoloji bu anlamda kullanılmalı. İşlevsel olarak sunumlarınızın etkileyici olması açısından teknolojiden mümkün olduğunca faydalanıyoruz.
YARATICILIK BİTTİ... Teknoloji ile birlikte organizasyonlarda neler değişti? Yaratıcılık biterek, sanal bir dünyanın içine girildi. Sanal ortamda yapılan organizasyonlar duyguların nötr olmasına sebep olur. İfade yeteneğinizi kısıtlar. Bir
süre sonra sanal dünyanın esiri olursunuz. Mesela bir karnaval etkinliği yapıyoruz. Geleneksel yapıya sahip oyunları içine koyduğumuz zaman, sürekli sanal dünyanın esiri olmuş katılımcılar bireysel yeteneklerini kullanamıyorlar. Bu oyunlarda başarılı olamıyorlar. Dokunarak ve hissederek yapılacak aktivitelerde yeteneklerini gösteremiyorlar. El becerilerini kullanamıyorlar. Mesela, sahne etkinliklerimizde davet ederek söz verdiğimiz çocukların kelime hazinelerinin maalesef az olduğunu ve toplum karşısında konuşamadıklarını görüyoruz.
HER ŞEY DOZUNDA OLMALI Teknolojinin organizasyonları şekillendirmesi hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce organizasyonlar geleneksel olarak mı devam etmeli yoksa teknoloji ile entegre olarak mı? Ben biraz daha geleneksel bir yapıya sahibim. Yapmış olduğumuz etkinliklerin büyük bir bölümü dokunarak, hissederek yapılan işler. Katılımcılar yapılan etkinliği yaşamalı. Teknoloji bir süre sonra insanları asosyal bir yapının içine sokuyor. Tabi ölçülü miktarda yapılması halinde işe yarayan bir yapı. Yaratıcılığın devam etmesi için geleneksel yapı olmalı. Bu yapının içine bir miktar teknolojik unsur da eklenmeli. Ama her şey dozunda olmalı.
TURNAGÖL TİYATROSU’NUN ANLAMLI SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ Turnagöl Tiyatrosu ihtiyaç sahipleri için kurumsal firmalar ile görüşüp, onların ihtiyaçları doğrultusunda destek almaya devam ediyor. Turnagöl Tiyatrosu Firma Sahibi Cihan Turnagöl, “Bu aşamada biz köprü oluyoruz. Türkiye genelinde en çok sosyal sorumluluk projesi yapan tiyatro olarak bu sene de birçok projeye imza atacağız. Üyesi olduğum Fındıklı Rotary Kulübü’nünde desteği ile Flo ayakkabıcılığın sponsorluğunda 160 ihtiyaç sahibi, görme, işitme ve konuşma engelli vatandaşımıza ayakkabı bağışladık. Flo Ayakkabıcılık Genel Müdürü Tahir Bayraksoy, bu projemizde önümüzdeki aylarda da bizlere destek olmaya devam edeceğini belirtti. Biz de Fındıklı Rotary Kulübü ve Turnagöl Tiyatrosu olarak ilham yaratmaya devam edeceğiz.” dedi.
78
ORGANİZASYON
DİJİTALİ FİZİKSEL UNSURLARLA DESTEKLEMEK GEREKİYOR Günümüzde teknoloji her alana entegre edilmeye başlandı. Peki, organizasyon şirketi olarak siz teknolojiyi nasıl kullanıyorsunuz? Codemodeon olarak, kendimizi interaktif deneyim tasarlayan bir mutfak olarak tanımlıyoruz. Markalara, pazarlama stratejisi ve hedef kitleye verilmek istenilen mesaj doğrultusunda özel içerik ve oyunlar geliştiriyoruz. VR (Sanal Gerçeklik), AR (Artırılmış Gerçeklik), Mixed Reality, Kinect ve henüz son kullanıcıya ulaşmamış birçok yeni teknoloji üzerine projeler geliştiriyoruz. Proje havuzumuzda farklı deneyimleri içeren 50’nin üzerinde ürünümüz ve STEAM üzerinden son kullanıcıya sunduğumuz ‘’Header Goal VR’’ oyunumuz yer alıyor. “Sanal Gerçeklik”, “Artırılmış Gerçeklik”, “Karma Gerçeklik” gibi terimlerin kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Ancak, genellikle bu terimlerin yeteri kadar anlaşılmadığını görüyoruz. Sektör ve dünyadaki teknolojik gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Gelişen teknolojinin hem Türkiye’de farklı sektörlerde kullanımını yaygınlaştırmak hem de Londra, Edinburgh, Berlin, Dubai gibi konumlarda gerçekleştirdiğimiz projelerle ülkemizin adını duyurmak istiyoruz.
teknolojisi, bizlere çok fazla olanak sağlıyor. Gerçek dünyadan koparak tamamen sanal olarak yaratılmış bir ortam içerisinde kendinizi bulmanız ile farklı bir gerçekliğe geçmiş oluyorsunuz. Elle kontrol cihazları, ses sistemleri ve yardımcı ekipmanlar sanal dünya içinde doğal hissetmenizi sağlıyor. Teknolojinin organizasyonları şekillendirmesi hakkında neler söylemek istersiniz? Sizce organizasyonlar geleneksel olarak mı devam etmeli yoksa teknoloji ile entegre olarak mı? Evet, teknolojinin hızla ilerlediğini çok iyi biliyoruz. Bazı dezavantajları olmasına rağmen, daha fazla imkan sağlayan bir ortam yarattığını düşünüyoruz. Ajans olarak, yazılım ve içerik ihracatı uzun zamandır üzerinde çalıştığımız ve önemli fırsatlar gördüğümüz bir alan. Yapılmak istenen etkinliğin ruhuna ve kitlesine göre her iki yöntem de tercih edilebilir. Özellikle Z kuşağı için yapılacak bir etkinlikte görselliğe hitap eden dijital dokunuşlar çok önemlidir. Codemodeon olarak, bizim yönelimimiz dijital ve fiziki unsurları birlikte içeren “fijital” etkinlikler tasarlamak.
TEKNOLOJİ VE EVENT DENGESİ ÜZERİNE KONUŞAN CODEMODEON PROJE VE HESAP YÖNETİCİSİ ERKAN USTA, “DENEYİMLERİ DAHA ETKİLİ KILMAK İÇİN SADECE DİJİTAL DEĞİL FİZİKSEL OBJELERLE DE DESTEKLEMEK GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.” DEDİ.
Teknoloji ve event dengesi nasıl sağlanıyor? Gerçekleştirdiğimiz sanal gerçeklik deneyimlerinde, ziyaretçilerimiz kendilerini bazen bir futbol sahasında top oynarken, paraşütle uçaktan atlarken ve bazen de kayak tahtası üzerinde snowboard yaparken bulabiliyorlar. Deneyimleri daha etkili kılmak için sadece dijital değil fiziksel objelerle de desteklemek gerektiğini düşünüyoruz. Dijital içerik kadar dikkat ettiğimiz bir diğer husus da etkinlik dekorunun deneyimin gerçekçiliğini tamamlayan önemli bir rolü olmasıdır. Teknoloji ile birlikte organizasyonlarda neler değişti? Teknoloji her alanda olduğu gibi etkinlik sektörüne farklı bir boyut kazandırdı. Özellikle odak noktamız olan sanal gerçeklik
79
Makale Dağhan Yalçın ISS Teknik Hizmetler Genel Müdür Yardımcısı
Tesis Yönetiminin Geleceği ve Teknik İşletme Faaliyetleri 2020 yılına doğru ilerlerken özel sektör kurumlarının her geçen gün zorlaşan ekonomik koşullarda, amansız bir rekabet içerisinde gelecek serüvenlerinde yol aldıklarını görüyoruz. Bu zorlu koşullar firmaların hem operasyonel hem de stratejik planlamalarında farklı yöntemlerle ilerlemelerine neden oluyor. Farklı olmak olgusu yenilikleri ve rekabet avantajı sağlayan faaliyetleri de beraberinde getiriyor. Peki, bu kapsamda tesis yönetim sektörünü ele aldığımızda, farklılaşmak ve alışıla gelmişin dışına çıkmak mümkün mü sorusunu cevaplamaya çalışalım. Öncelikle tesis yönetimi kapsamındaki faaliyetlerin tarihsel gelişimine baktığımızda ekseriyetle soft hizmetlere duyulan ihtiyaçların belirleyici ve sektörün gelişim noktası olduğunu görmekteyiz. 1900’lü yıllarda hızla gelişen imalat sanayi 2. Dünya Savaşı sonlarına doğru hizmet sektörünün gelişimine tanık olmuştur. En başta soft hizmetler olarak tanımladığımız faaliyetlerin yani temizlik, güvenlik gibi faaliyetlerin geliştiği bir süreç yaşanmıştır. İlgili hizmet dalında personel istihdamına dayanan bu hizmetler tüm sektörlerin rekabet ve verimlilik ile algılarına yepyeni bir boyut getirmiştir. Zaman içerisinde fark yaratmak noktasında müşterilerin ihtiyacına bağlı olarak tamamlayıcı diğer hizmet gruplarının da çözüm önerilerinde yerlerini almaya başladıklarını görüyoruz. Tamamlayıcı diğer hizmetler içerisinde catering, bahçe bakım ve peyzaj, haşere kontrol, resepsiyon, yönlendirme gibi birçok farklı hizmeti çözüm yelpazesinde görebilmekteyiz. Tamamlayıcı hizmetlerden bir tanesi olan “teknik işletme faaliyetlerini” biraz daha farklı konumlandırmak gerekiyor. Özellikle ülkemizde hizmet sektörünün en geç gelişen bir dalı olan teknik hizmetlere derinlemesine bir yolculuk yapalım.
80
Nedir teknik işletme faaliyetleri? Teknik işletme ihtiyacı neden doğar? Biraz farklı bir acıdan konuyu ele alalım. Son 30 yıl içerisindeki teknolojik gelişmelerin, bireysel teknik kabiliyet ve el becerilerimizi körelttiği aşikârdır. Çok basit olarak 30 yıl önce arabaları bozulan insanlar, biraz motor ve teknik bilgiye sahiplerse kendi araçlarını tamir edebilir durumdalardı. Bugün yaşanan teknolojik gelişmelere bağlı olarak ancak yeni nesil araçlarımızın kaputunu kaldırıp, çok temel seviyede müdahaleler yapabiliyoruz. Teknolojik yenilikler tesislerimizde yerini aldıkça, aynı şekilde teknik işletme alanında yetkin bir bakış açısına gereksinim de her gecen gün artmaktadır. İşte bu noktada muazzam sayıda ekipman ve sistemleri içeren temel mühendislik dallarına dokunan bir faaliyetin kapılarını açmış oluyoruz. Biraz daha derinlemesine baktığımızda hard hizmet olarak tanımlanan teknik işletme faaliyetlerinin temelinde mühendislik altyapısının yattığı zorlu bir yol olduğunu görüyoruz. Hal böyle olunca, yazımızın başında belirttiğimiz soft hizmetlerin çok daha kolay gelişip serpildiği bir sektörün içerisinde herkesin dokunamadığı parlak bir hizmet dalından bahsediyoruz aslında. Teknik işletme kavramına tekrar dönelim. Tesislerin teknik altyapılarını temel olarak ele aldığımızda, 3 ana disiplinde uzmanlık gereksinimi ile karşılıyoruz. Elektrik, mekanik sistemleri ve inşaat altyapıları olarak sınıflandırabileceğimiz bu disiplinlerde işletme yapabilmek için sistemlerin hem tasarımsal kriterlerine hem de sahadaki çalışma fonksiyonlarına hâkimiyet gerekmektedir. Dolayısıyla teknik işletme yapan ekibin son derece yetkin ve farkında olarak üstlenmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz. Peki, bu yetkinlik ve tecrübeye erişmiş personellere sahip miyiz? Maalesef ülkemizde bu alanda özel eğitim almış personeller çok az sayıda, birçok personelde etkileşimli diğer sektörlerden bu alana yönelerek kendini geliştirmiş durumda. Dolayısıyla teknik işletme alanına özgü yetişmiş iş gücü kaynakları çok kısıtlı. Diğer tarafta ülkemizde taahhüt alanında çok nitelikli bir iş gücü bulunuyor. İşte tam da bu noktada özellikle inşaat sonrası devir süreçlerine bağlı olarak iki sektörün birbirine dokunmasıyla yeni bir düzlem oluşuyor. Taahhüt alanında geçici kabul ve test&devreye alma süreçlerini deneyimleyen yetkin teknik kadrolar bir bakmışız işletme süreçlerinde yer almaya başlıyorlar. Burada göz ardı edilmemesi gereken bir durum var. Her iki sektörün dinamiklerinin birbirinden çok
Makale farklı olması nedeniyle bir nevi sektörel devşirme süreci olarak tanımlayabileceğimiz bu kariyer değişimleri çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlanabiliyor. Bir tarafta şantiye kültürü ve çıktısı somut iş bitirmeler olan bir kültür, diğer tarafta süreç yönetimi yaparak müşterilere dokunan ve çıktısı çoğu zaman soyut hizmet algısı olan bir kültür. Gerçekten zor bir kariyer dönüşümü... İlginç olan ise teknik işletme operasyonuna bakıldığında arka planda yatan risk faktörü şantiyelerdeki risk faktörüne kıyasla neredeyse bir seviye daha yukarıda! Risk yönetimi perspektifiyle hizmeti ele alırsak teknik işletme ekipleri bulundukları binalardaki tüm elektromekanik ve inşai altyapılardan sorumlu olduklarından, ilgili tesisin öncelikle can ve mal güvenliği başta olmak üzere, ilgili tesis bünyesinde müşterinin yürütmekte olduğu ticari faaliyetin de sürdürülebilirliğine kadar uzanan bir dizi sorumluluğu sırtlanmaktadırlar. Bu tesisler kritiklik sınıflarına göre bir hastane, veri merkezi, laboratuvar, telekomünikasyon binası, avım, üniversite vb. olabilir. Günün sonunda teknik işletmeyi yapan sorumlular yönetmeliklere göre öncelikle en kritik ve can alıcı konulara dokunmak durumundalar: • Yangın tesisatı ve yangın senaryosunun işlerliği • Güç yedekleme ve güç aktarma sistemlerinin işlerliği • Yüksek gerilim işletme sorumluluğu • Acil durum senaryolarının işlerliği • Mikrobiyolojik hastalıklara karşı kurulacak sistemlerin işlerliği • ISG kapsamları ve yasal zorunlu muayeneler gibi konular birincil öncelikli olarak ele alınması gereken konular arasında bulunmaktadır. Daha sonra konfor şartlarına bağlı sistemler ve tesisin asset değerinin korumasıyla ilgili konulara dokunmak öncelik kazanmaktadır. Ayrıca tesis giderlerinin kontrolüne de odaklanılmalıdır. • HVAC sistemlerinin senaryolar dahilinde işlerliği • Zayıf akım sistemlerinin senaryoları dahilinde işlerliği • Yumuşatma ve şartlandırma sistemlerinin senaryolar dahilinde işlerliği • Havalandırma sistemlerinin işlerliği • Tesise özel proseslerin işlerliği • Bina otomasyon sistemlerinin işlerliği • Tesisteki ekipmanların bakım süreçleri ve ekonomik ömür takipleri • Tesislerin inşai bütünlüğünün sağlanması • Yakıt, enerji ve su sistemlerinin kontrolü, sayaç sistemlerinin işlerliği • Enerji yönetim modelinin oluşturulması gibi konular da
diğer öncelikli olarak ele alınması gereken konular arasında bulunmaktadır. Şunu belirtmek lazım ki, özellikle ülkemizde son birkaç yıllık süreç öncesinde, teknik işletme faaliyeti uygulamaya geçirildiğinde genellikle personel yetersizlikleri nedeniyle dar bir kapsamda ele alınmaktaydı. Müşterinin beklentilerini karşılanamamasına bağlı olarak günün sonunda müşterinin kendi bünyesinde çözmek durumunda kaldığı (in-house) bir modele dönüşmekteydi. Bugün tesislerdeki elektromekanik altyapıya yönelik tüm gerekli, planlı ve koruyucu bakımların yapılması konusu teknik işletme faaliyetlerinin yalnızca ufak bir görev tanımı olarak kalmaktadır. Teknik işletme hizmetinin tamamlayıcı bir şekilde ifa edilmesi son derece geniş ve kapsamlı aşağıdaki konulara da dokunmakla mümkün olabilmektedir. • Reaktif bakım ve arıza süreçlerinin yönetilmesi • Tesisteki ekipmanların yazılım bazlı takibi • Kritik yedek parça, sarf malzeme ve stok takibi • Mobil araçlarla teknik hizmet verilmesi • ISG süreç takibi, kilitleme ve etiketleme uygulamaları • Yazılım destekli personel takibi yapılması • Yazılım destekli KPI / SLA takibi yapılması • Enerji yönetimi yapılması • Endüstriyel proses süreçlerine bağlı teknik faaliyetler • Yatırım projeleri danışmanlığı, yatırım bütçesi hazırlanması • Yatırım projelerinin proje uygulama ve yönetimi Tamamlayıcı ve risk grubu yüksek bir hizmet dalı olarak teknik işletme faaliyetini tanımlamaya çalıştık. Tesis yönetiminin geleceğine biraz değinmek gerekirse, yukarıda bahsedildiği haliyle tamamlayıcı bir şekilde yürütülen teknik hizmetlere sektörümüzün ihtiyacı büyüktür. Ancak, gelecek güçlerin birleştiği, entegre hizmet çözümlerinde yatmaktadır. IFS (integrated facility services) konsepti, yani entegre bir tesis yönetimi, hizmet verilen lokasyondaki tüm hizmetlerin tek bir hizmet sağlayıcı tarafından verilmesini öngören bir hizmet tanımıdır. Bir başka deyişle; müşterilere sunulan çoklu hizmet modelinin değer önermeleri ve tasarruf yaklaşımlarıyla basit, hızlı, proaktif ve standartlaşarak vücut bulmasıdır. Tüm bu hizmet dallarında yetkin bir şekilde hareket edebilmek oldukça zor olsa da, ciddi bir vizyonla bu süreci hayata geçirebilmek mümkündür. Bunun için hizmet alanlarından bazılarında iyi olmanın yetmeyeceği, bütünleşik ve verdiği hizmet kalitesinden emin bir bakış açısıyla hareket eden yapılar gereklidir. Tabii ki bu noktada hizmetin en zor dallarından bir tanesi olan teknik bacağını tamamlayan yapılar her zaman ön planda olacaktır. Gelecek entegre hizmete doğru ilerlerken geleceğe yön verenler fark yaratanlar olacaktır. Fark yaratmak isteyenlerin yolu da mutlaka “teknik hizmet yeterliliğinden” geçmektedir.
81
ÜRÜN HİZMET
KOKU MARKAYLA BÜTÜNLEŞMELİ
KOKULANDIRMAYI, ORTAMDA HOŞ BİR KOKU YAYMANIN ÖTESİNDE MARKA İLE BÜTÜNLEŞEN VE MARKAYI TANIMLAYAN BİR KİMLİK OLARAK BELİRTEN SCENTFUME KURUMSAL KOKULANDIRMA ŞİRKETİ SATIŞ VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ AYŞEGÜL BAŞTUĞ, MARKANIN HİTAP ETTİĞİ KİTLEYE, VERMEK İSTEDİĞİ MESAJA VE MARKANIN KURUMSAL KİMLİĞİNE UYGUN KOKULAR SEÇMEK GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ.
K
okuların insanlar üzerindeki etkisi büyük. Markalar da kendi imajlarını ileriye götürmek için mağaza kokusu üzerine yatırım yapıyorlar. Sizce kokunun marka kimliğine ne gibi etkileri oluyor? Kurumsal kokulandırmayı, markaların kurumsal kimliğiyle bütünleşen kokular ile mekanları giydirmek olarak tanımlıyoruz. Markalara özel koku tasarlayarak, markanın kişilerin beyninde daha fazla yer etmesini sağlıyoruz. Markanın bilinirliğini artırmak için bilinçaltı düzeyinde duyuları harekete geçirmek gerekiyor. Bunu da doğru ve etkili kokulandırma ile yapıyoruz. Koku, diğer beş duyuya kıyasla beyni en hızlı etkileyen ve uyaran duyudur. En güncel araştırmalar, insanların duyumsadıkları kokuyla birlikte; gördüklerinden, duyduklarından ve hissettiklerinden 100 kat daha fazla bilgiyi hatırladıklarını keşfetmiştir. Markayla bütünleşen, müşterilerde güzel hisler uyandıran kokular tasarlandığında müşteri bu kokuyu her duyduğunda markayı ve ürünleri hatırlıyor. Bu şeklide, marka bilinirliği, marka kimliği ve marka sadakatini daha da kuvvetlenmiş oluyoruz. Koku müşterinin satın alma mekanizmasını harekete geçirmede ne kadar etkili? Yapılan araştırmalara göre doğru, etkili ve sağlıklı yapılan kokulandırma satışları artırıyor. Markalar mağaza kokulandırmasına yatırım yapıyor. Mekanın en önemli tamamlayıcısı olan koku, mekanı keyifli hale getirip, müşterilerin kendisini rahat ve mekana ait hissetmesini sağlıyor. Müşteriler mağazada daha fazla vakit geçirmek, daha sık buraya gelmek istiyor. Bu da alışverişi artırıyor. Müşterilerinizin zihninde ürünlerin/hizmetlerin kaliteli olduğu imajını etkili ve doğru kokulandırma ile sağlayabiliyoruz. Kurumsal kokulandırmayı mimari proje ve konseptin bir tamamlayıcısı olarak düşünüyoruz. Müşterin daha fazla alışveriş yapmasını sağlayacak pozitif ve ferah ambiyans yaratıyoruz. Doğru ve sağlıklı kokulandırma çalışanların daha canlı ve daha üretken olmasını, çalışan memnuniyet ve sadakatinin artmasını sağlıyor. Kokulandırdığımız mekanlarda satışların, müşteri ve çalışan memnuniyetinin arttığını görüyoruz. İnsanlar bu mekanlarda kendilerini daha özel hissediyor, buraya tekrar gelmek istiyor. Markanın kimliğine uygun bir koku kullanması önemli mi? Hangi konseptte ne tür kokular kullanılmalı? Kokulandırma yapılacak alana, markanın hitap ettiği kitleye, vermek istediği mesaja ve markanın kurumsal kimliğine uygun kokular seçmek gerekiyor. Koku seçerken satılan ürünü tamamlayan kokular da seçebiliyoruz. Örneğin, çocuk mağazasında ciklet kokusu, bebek mağazasında pudralı kokular seçebiliyoruz. Koku seçimi yaparken, doğru hedef kitleyi, doğru mesajla, doğru yerde, sadece o kuruma ait doğru kokuyla buluşturmak gerekiyor. Müşterilerimize kokulandırmanın ortamda hoş bir koku yaymanın ötesinde, marka ile bütünleşen, markayı tanıtan ve tanımlayan bir kimlik olması gerektiğini anlatıyoruz.
82
ÜRÜN HİZMET
TAV GÜVENLİK KÜRESEL STANDARTLARDA HİZMET VERİYOR
TEKNOLOJİK ENTEGRASYONUN ARTMASI İLE GÜVENLİK SİSTEMLERİNİN İLETİŞİM KABİLİYETİ KAZANDIĞINI İFADE EDEN TAV GÜVENLİK İŞ GELİŞTİRME VE TESİS GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRÜ GÖKSEL KAYA, “CCTV TABANLI İZLEME VEYA BİYOMETRİK SİSTEMLER GİBİ HER TÜRLÜ GÜVENLİK UYGULAMASI İLE GÜVENLİ YAŞAM DAHA KOLAY ERİŞİLEBİLEN, DAHA HIZLI VE DAHA KONFORLU BİR HALE GELİYOR.” DEDİ.
84
TAV Güvenlik neler yapar? TAV Güvenlik, 1997’den bu yana başta sivil havacılık güvenliği olmak üzere güvenlik hizmetleri tayfının tamamında faaliyet gösteriyor. Ülkemizde 5188 sayılı yasa kapsamında, uluslararası boyutta ise yine bu alanda geçerli mevzuat ve anlaşmalara uyumlu küresel standartlarda hizmet sağlıyor. Ayrıca sahip olduğu bilgi birikimi, farklı uzmanlıklardan gelen kadrosu ile çeşitli kurum ve kuruluşlara da katkı sağlıyor.
Güvenlik hizmeti verdiğiniz alanlardan bahseder misiniz? Türkiye’nin yolcu trafiği en yoğun havalimanları olan İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, GazipaşaAlanya, Milas-Bodrum Havalimanlarında ulusal ve uluslararası standartlarda güvenlik hizmetini yürütüyoruz. Pek çok uluslarası havayoluna “Uçak Özel Güvenlik” hizmeti de veriyoruz ve TAV Güvenlik, HAVAŞ, THY KARGO gibi saygın kuruluşların da çözüm ortağıyız. TAV Güvenlik ülkemizde diplomatik temsilcilikler, okul, hastane, hassas tesisler gibi spesifik know-how gerektiren güvenlik hizmetlerini de aynı profesyonellikte sunuyor. Bezmialem ve MEF Üniversitesi, Florence Nightingale Hastanesi, Hyatt Regency Ataköy, Pullman ve Mercure Otel, OASIS AVM, Kozapark ve Akkoza Konutları, Prime Istanbul Residences, Sultan Makamı Sitesi ve benzeri projelere güvenlik hizmeti sağlıyoruz.
ÜRÜN HİZMET
Gelişen teknoloji ile güvenlik hizmetinizde neler değişti? Pek çok alanda gelişen teknoloji, risk ve tehdit unsurlarına çeşitlilik kazandırırken, özellikle terör örgütlerinin de bu gelişmelerden yararlandığı düşünülürse, bunlara karşı alınan tedbirler doğrultusunda da daha isabetli ve gelişmiş çözümleri beraberinde getiriyor. CCTV tabanlı izleme veya biyometrik sistemler gibi akla gelebilecek her türlü güvenlik uygulaması ile güvenli yaşam daha kolay erişilebilen, daha hızlı ve daha konforlu bir hale geliyor. Havacılık güvenliğinde teknoloji, taşınması yasaklı veya tehlikeli olan maddelerin taranması ve tespiti, yolcu/kargonun takibi ve tanımlanması, bir bütün olarak da sistemin idamesinde kilit bir öneme sahip. Teknolojik entegrasyonun artması ile güvenlik sistemleri iletişim kabiliyeti kazanmıştır. Personel seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Güvenlik, doğası gereği hem sağlam bir duruş hem de insanla iç içe olması itibariyle de esnek, akıcı ve dostça iletişim kurmayı, çözüm odaklı olmayı gerektiren bir sektör. Personel seçimi yapılırken diksiyon ve iletişim becerileri, eğitim du-
rumu, fiziksel yeterlilik, temiz özgeçmiş, iş deneyimleri ve uzmanlıkları gibi pek çok kritere dikkat edilmekte; kişinin güvenlik sektörüne, insana ve topluma bakışı değerlendirilmektedir. Güvenlik personelleri üst düzey donanıma sahip olmaları için nasıl bir eğitime tabii tutuluyor? Güvenlik personelleri 5188 sayılı yasa kapsamında “Özel Güvenlik” eğitimi alıyorlar. Bunun dışında da; hastane, otel, fabrika, AVM, deniz limanları gibi kendine has gereksinimleri olan sektörel eğitimlere de tabi oluyorlar. Önce insan prensibi ile hizmet üreten TAV Güvenlik, aynı zamanda mesleki İngilizce, stresle başa çıkma, etkili iletişim, kişisel imaj gibi daha pek çok kişisel gelişim konusunda da çalışanlarına imkanlar sunuyor. Bunun dışında personeller, müşteri deneyiminin kalitesini artırmaya yönelik eğitimler de alıyorlar.
Hizmetleri Güvenliği, Kokpit-Kabin, Kargo Güvenliği” gibi uluslararası standarta uygun hizmet vermeye yönelik eğitimlerden geçiyorlar. Gelecek dönem hedefleriniz arasında neler var? TAV Güvenlik, önce insan yaklaşımıyla bünyesinde hizmet vermekte olan insan kapitaline ciddi yatırımlar yapıyor. Küresel standartlarda hizmet vermek şirket kültürünün bir parçasıdır. Gelecek hedeflerimizde, yaklaşımlarımızdaki öncülüğü korumak ve geliştirmek var. Tesis Güvenlik ve Hizmet Paketi, Havalimanı ve C Ruhsatı, Risk ve Danışmanlık, İleri Teknoloji ve Görev Hayvanları, Ulaşımın Diğer Alanları, Lojistik - Değerli Eşya - Kargo ile elektronik güvenlik hizmetlerinde daha fazla mesafe kat etmeyi hedefliyoruz.
Sivil havacılık güvenliğinde hizmet veren personeller ise sektörün doğasının gereği ve diğer güvenlik eğitimlerine ilave olarak, “Temel Sivil Havacılık Güvenliği, Kontrol Noktası Güvenlik Uygulamaları, EDS Operatörlüğü, Yer
85
ÜRÜN HİZMET
BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ BAŞARILI İŞ ORTAKLARINI ÖDÜLLENDİRDİ GÜVENLİK VE İLETİŞİM ÜRÜNLERİ ALANINDA DÜNYANIN ÖNDE GELEN TEDARİKÇİLERİNDEN BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ’NİN 7. İŞ ORTAKLARI BULUŞMASI VE ÖDÜL TÖRENİ SAİT HALİM PAŞA YALISI’NDA GERÇEKLEŞTİRİLDİ. Bu yıl yedincisi gerçekleşen Bosch Güvenlik Sistemleri İş Ortakları Buluşması, Türkiye, Türkmenistan ve Azerbaycan’daki Bosch iş ortaklarını bir araya getirdi. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young’ın da katıldığı törende, 2017 yılında en başarılı performansı gösteren Bosch Güvenlik Sistemleri iş ortakları ödüllendirildi.
DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE ÖNCÜ ŞİRKETLERDEN BİRİ… Bosch’taki dijital dönüşüm çalışmaları hakkında açıklamalar yapan Steven Young, “Bosch, dijital dönüşüm konusunda öncü şirketlerden biri. Ürünlerimizi internet erişimli hale getirmek, yazılım uzmanlığımızı artırmak için çalışıyoruz. Şu anda dünya çapında 25 bin yazılım mühendisimiz var ve bunların yaklaşık 4 bini sadece “Nesnelerin İnterneti” üzerinde çalışıyor. İkinci adımda mevcut sektörlerde ekosistemleri dijital hale getirirken, aynı zamanda sanayi, binalar, güvenlik ve enerji için mobilite sistemleri tedarik ediyor ve bunların hepsini birbirine bağlıyoruz.” diye konuştu. Bosch Güvenlik Sistemleri Ülke Direktörü İlke Frenkel de, “Geçen yıl gerçekleşen çift haneli büyüme oranı, iş ortaklarımızla birlikte aynı hedefe yürümemizin getirdiği bir başarı. 2018 yılından da beklentimiz yüksek. Bosch ailesinin değerli bir parçası olan iş ortaklarımızla birlikte yeni hedeflerimize
86
ulaşacağımıza dair inancımız tam.” diyerek iş ortaklarına teşekkür etti.
AKILLI ŞEHİRLER KONSEPTİ TANITILDI Bosch Bina Teknolojileri EMEA Bölgesi Kıdemli Satış Başkan Yardımcısı Koen Rommel’in, EMEA bölgesiyle ilgili genel değerlendirme sunumundan sonra, Bosch Bina Teknolojileri EMEA Bölgesi Satış Başkan Yardımcısı Hanno Vogels, Bosch’un Nesnelerin İnterneti vizyonu hakkında yaptığı sunumda video analiz sistemlerindeki trendleri ve Akıllı Şehir konsepti hakkında bilgiler verdi. Bosch Güvenlik Sistemleri’nin iş kollarından sorumlu ürün yöneticileri olan Sinem Özdemir, Onur Sönmez ve Fatih Şekeroğlu’nun katılımlarıyla gerçekleşen panel oturumunda, yeni teknoloji ve ürünler interaktif ve eğlenceli bir içerikle desteklenerek konuşuldu. Bosch İnsan Kaynakları İş Ortağı Simel Uz’un, Bosch’un Çeşitlilik vizyonu ve iş hayatı üzerine avantajları hakkında yaptığı sunum da katılımcılardan büyük beğeni topladı. Törende, ünlü tiyatro ve dizi oyuncusu Ufuk Özkan’ın sunumuyla gerçekleştirilen ‘Ben Bilmem Bayim Bilir’ yarışmasında katılımcılar, güvenlik sistemleri ile ilgili hazırlanan etaplarda yarışırken keyifli vakit geçirdi. Gala yemeğiyle devam eden etkinlik sonunda yapılan ödül töreninde 12 ödül sahiplerini buldu.
2017 yılındaki başarılı performanslarıyla ödül alan iş ortakları: Video Gözetim SistemleriEn İyi Satış Performansı: Bosell Kartlı Geçiş ve Kontrol Sistemleri- En İyi Satış Performansı: Ateksis Hırsız Alarm Sistemleri- En İyi Satış Performansı: Biges Yangın Algılama Sistemleri- En İyi Satış Performansı: Ateksis Kongre ve Konferans Sistemleri- En İyi Satış Performansı: Atempo Genel Seslendirme ve Acil Anons Sistemleri- En İyi Satış Performansı: Bosell Güvenlik Sistemleri – En Hızlı Büyüyen Bayi: Nemesis Güvenlik Sistemleri- En Çok Büyüyen Bayi: Nemesis Güvenlik Sistemleri- En Çok Büyüyen Bayi: Bosell Güvenlik Sistemleri- Türkiye Dışında En Büyük Türk Sistem Entegratörü: Ateksis Güvenlik Sistemleri- En İyi Distribütör Satış Performansı: Teknomaks Güvenlik Sistemleri- En İyi Sistem Entegratörü Satış Performansı: Bosell
ÜRÜN HİZMET
T
Dicle Bakır
ATALIAN İNSANİ DEĞERLERİ VE EKİP ÇALIŞMASINI ÖN PLANDA TUTUYOR ATALIAN EĞİTİM VE DENETİM MÜDÜRÜ DİCLE BAKIR VE ATALIAN GÜVENLİK ŞİRKET MÜDÜRÜ BÜLENT YURDCU, SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR ALANLAR SAĞLAMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLERDEN BAHSETTİ.
88
oplu yaşam alanlarının güvenlik ve temizlik yönetimini nasıl sağlıyorsunuz? Dicle Bakır: ATALIAN olarak müşterilerin talep ve beklentilerini en üst düzeyde karşılayan, yasal mevzuatlara uygun, insani değerleri ve ekip çalışmasını ön planda tutan yönetim felsefesini benimsiyoruz. Bizim için hizmetin planlanması, organizasyon ve koordinasyonun etkin biçimde gerçekleştirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği yasal mevzuatlarına uygun şartların oluşturulması, doğru personel seçiminin yapılması, düzenli eğitimlerle çalışanların kişisel ve mesleki gelişimlerinin sağlanması, periyodik denetimlerle kontrol edilmesi ve sürekli iyileştirme yapılması önemlidir. İnsan sirkülasyonunun fazla olduğu alanların sağlıklı ve güvenli olması adına dikkat ettiğiniz unsurlar neler? Dicle Bakır: Toplu yaşam alanlarında temizlik ve güvenlik hizmeti verirken çalışanların doğru yerde, doğru zamanda bulundurulması önemlidir. Bunu yaparken insan trafiğini engellemeden, hizmet verilen alanda çalışanları ve dışardan gelen konukları rahatsız etmeden , kişilere güvenli alanlar yaratarak hizmetin verilmesine özen gösteriyoruz. ATALIAN Operasyon ve Eğitim birimleri insana dayalı güvenlik ihtiyacının dışında; etkin bir CCTV sisteminin kurulması ve teknolojik kontrol sistemlerinin kullanılması, habersiz gündüz ve gece denetimleri, kriz yönetimi eğitimleri, müşteri ilişkileri eğitimlerine ağırlık verilmesine önem veriyor. Bir mekanın güvenli olup olmadığı nasıl anlaşılır? Bülent Yurdcu: Hizmeti verirken kayıt ve kontrollerin kanunlara uygun yapılması, devriye tur kalemi, alarm vb. yöntemlerle mekanın güvenliğinin sağlanması, CCTV kamera sistemlerinin etkin olarak kullanılması, yangın, deprem ve diğer doğal afetler ile sabotaj girişimlerine karşı ge-
Bülent Yurdcu
rekli önlemlerin alınması ve risk analizinin yapılmış olması gereklidir. Bütün bu güvenlik önlemlerinin uygulandığını bilen, kendilerini huzur ve güven ortamında hisseden bireyler o mekanın güvenli olduğunun en önemli belirtisidir. Toplu yaşam alanlarının sağlıklı ve hijyenik olması için yapılan temizlik uygulamalarınızdan bahseder misiniz? Bülent Yurdcu: Toplu yaşam alanlarında hijyenik temizliğin sağlanması çok önemlidir. Bunun için temizlik hizmetinin planlanması, doğru kimyasal ve ekipmanın kullanılması, yöntemin ve periyotlarının belirlenmesi, sürekliliğinin sağlanması şarttır. Bu da disiplinli, sistemli ve temizlik prensiplerine uygun çalışmayı gerektirir. ATALIAN operasyon sürecinde “Hizmet Aksiyon Planları”na, “Temizlik Talimatları”na uyum burada en önemli ayrıntıdır. Tuvaletler, lavabolar, armatürler, duş alanları, abdesthaneler gibi saniter alanlar ile ortak alanlarda bulunan ve sık kullanılan yürüyen merdivenler, kapılar-kapı kolları, asansör çağırma düğmeleri vb. alanlar hastalık yapıcı mikropların kolaylıkla yayılabileceği riskli ve hijenik temizlik açısından önemli alanlardır. ATALIAN bu bölgelerde çapraz bulaşmayı önlemek ve insanlara güvenli, sağlıklı, temiz bir ortam sunabilmek için renk kodu uygulamasına, kullanılan kimyasal ve ekipman üzerinde bilgilendirici etiketler bulundurulmasına azami önem veriyor.
ÜRÜN HİZMET
ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ ALANINDA TEKNOLOJİYE VE DONANIMA EN FAZLA YATIRIM YAPAN FİRMALARIN BAŞINDA GELEN MEDLINE, KURUMSAL PROJELERİ İLE DE SEKTÖRDE LİDERLİĞİNİ KORUYOR. MEDLINE’NİN YENİ PROJELERİ VE TEKNOLOJİ YATIRIMLARINI PAZARLAMA MÜDÜRÜ ALİ HAKAN ÇALIŞKAN İLE KONUŞTUK.
BİZ KENDİMİZLE
YARIŞIYORUZ 90
ÜRÜN HİZMET
Medline’ı tanıyabilir miyiz? Kurulduğu 1995 yılından itibaren hastane öncesi acil sağlık hizmetini üstlenen, oluşturduğu üstün hizmet kalitesi, donanımı ve yüksek müşteri mennuniyeti ile marka olmuş Türkiye’nin ilk özel acil sağlık hizmeti veren kurumudur. Esas Holding şirketi olan Medline, 2009’un ikinci yarısından itibaren sadece acil sağlık alanında değil, hastane dışında kalan “yerinde sağlık” ve “acil durum” ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik çeşitli hizmetleri vermek üzere yapısını yenilemiştir. Temel hizmetiniz “Acil Sağlık Hizmeti.” Bu hizmetinizden biraz bahseder misiniz? Acil Sağlık Hizmetimizi biraz açmak gerekiyor. Şöyle ki; acil durumlar, beklenmeyen, ertelenmeyen insanların hayatını tehlikeye sokabilecek kalp krizi, kaza, yaralanmalar gibi aniden gelişen durumlardır. Bu tip durumlarda kişilere sunulan mobil medikal hizmetlerin bütününe Acil Sağlık Hizmeti diyoruz. 7 Gün 24 saat Telefon ile Tıbbi Danışmanlık, Doktorlu Kara Ambulansı ve Medikal Bilgi Köprüsü temel hizmetimiz olan Acil Sağlık Hizmetimizin ayrılmaz parçalarını oluşturmaktadır. Telefon ile Tıbbi Danışmanlık hizmetimiz en değerli hizmetlerimizden biridir. 365 Gün 24 saat tek bir telefonla bir doktora ulaşma imkanı sunuyoruz. Birçok kişinin doktor bir tanıdığı olmasına rağmen istedikleri her an kendilerine ulaşamayabilirler. Medline’da ise ilk aramada bir sağlık personeli tarafından çağrı cevaplanır ve doktorlarımızdan acil olan veya olmayan her türlü sağlık sorunlarında (aniden yada belirli zamandır süre gelen sağlık problemleri ile ilgili, kullandığı ilaç ya da birlikte kullanacağı farklı ilaçlar ile ilgili, bir hastalık ya da hastalığın belirtileri hakkında, ismini ilk defa duyduğu bir tahlil ve ya tetkik hakkında) danışmanlık hizmeti alınabilmektedir. Medline Alarm Merkezine gelen çağrılar her zaman bir sağlık personeli tarafından ilk çalışında karşılanır, ambulanslarımızda doktorlar görev almaktadır. Bunlar bizim için çok
Kaç hizmet kaleminiz var?
Sunmuş olduğumuz hizmetleri Acil Sağlık Hizmeti, Evde Bakım Hizmeti ve sağlık bakanlığı onaylı İlk Yardım Eğitimleri olmak üzere 3 ana başlık altında toplayabiliriz. 7 Gün 24 saat Telefon ile Tıbbi Danışmanlık Hizmeti, Doktorlu Kara Ambulansı ve Medikal Bilgi Köprüsü Acil Sağlık Hizmetimizi oluşturmaktadır. Acil Sağlık Hizmetimizin yanı sıra Revir ve Sabit Nokta Sağlık Hizmeti, Kurumsal Hizmetler, Bireysel Hizmet Paketleri (eve doktor, evde ya da işyerinde tetkik, checkup), Organizasyonlara Sağlık Ekibi Desteği ve Hava Ambulansı Organizasyonu hizmetlerini de vermekteyiz.
önemli artılar. Çünkü olay yerine gidildiğinde acil sağlık ekibinde doktorun bulunması bulunduğunuz lokasyonda hastayı tedavi edebilme şansınızı arttırmaktadır. Bu şekilde vakaların yüzde 44’ünü olay yerinde çözebilmekteyiz. Zaten birçok firma sahibi ya da sigorta şirketi bu yüzden bizimle çalışmayı tercih etmektedir. Çünkü gereksiz oluşabilecek hastane masraflarının önüne geçmekteyiz. Medline, bireysel ve kurumsal üyelik sistemi kapsamında acil durumlarda, acil sağlık hizmetini üyelerine limitsiz ve ücretsiz olarak sunmaktadır. Kurumsal paketler en fazla talep gören hizmetleriniz sanırım. Kurumsal olarak firmalara neler sunuyorsunuz? Finans, sigorta, inşaat, otomotiv, eğitim, turizm, güvenlik, perakende gibi farklı sektörlerden kurumsal firmalara acil sağlık hizmetimizi çok farklı proje kurgularıyla sunabiliyoruz. Firmaların çalışanlarını, sadakat programları ya da müşteri mennuniyeti kapsamında müşterilerini, bayi ya da iş ortaklarını 7/24 Türkiye sınırları dahilinde Medline güvencesine alabildiğimiz gibi sadece ikamet ettikleri konut ya da iş yeri sınırları içinde başlarına gelebilecek acil durumlara karşı misafirleri dahil ailelerini Medline güvencesine alabilmekteyiz. Otomotiv sektöründen de bir örnek vermek gerekirse, firmadan araç alan ya da düzenli olarak servis hizmetlerini kullanan müşterilerini 7 / 24 Medline güvencesine dahil edebildiğimiz gibi sadece sözleşme kapsamında Medline’a
iletilen plakaya sahip araç içinde karşılaşabilinecek acil durumlara karşı araç içerisinde bulunan herkesi Medline güvencesine alabilmekteyiz. Bazı servis taşımacılığı yapan turizm şirketlerinin araçlarının arkasında “Bu araç Medline güvencesi altındadır.” yazan stickerlar görürsünüz. Medline olarak bu projeyi ilk hayata geçiren biziz. Proje kapsamında servis araçlarını güvence altına alıyoruz. Servis araçlarının aktif olarak servis hizmeti verdiği sırada araç içerisinde karşılaşabilecek acil durumlara karşı, araç içinde bulunan herkes Medline güvencesi altına alınmaktadır. Araç başka bir yaya ya da araca çarpmış, kazaya karışmış olsa da araç içindeki ya da karıştığı kazadaki tüm kazazedelere acil sağlık hizmetleri Medline tarafından ücretsiz olarak verilmektedir. Konutlar içinde acil sağlık kurgularımız bulunmaktadır. Özellikle İnşaat, boya, yalıtım, güvenlik, beyaz eşya firmaları bu projelerimizi tercih etmektedir. Medline üyeliği hediye edilen kişilerin ikamet ettikleri evlerinin sınırları dahilinde karşılaşabilecekleri acil durumlarda konut sınırları içinde bulunan misafirleri ya da çalışanları dahil herkes Medline acil sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilmektedir. Yine bazı kurumsal işbirliklerimizde siteleri, akıllı binaları, AVM, spor salonları ve okulları da Medline güvencesi altına alabiliyoruz. Spine Tower, Tekfen Tower, Akasya AVM, Trump Tower, Astoria Residence, Bellevue Residences, Emaar Square Mall, Anabilim Eğitim Kurumları, MAC, MACFit spor salonları gibi. Ayrıca
91
ÜRÜN HİZMET
Medline, uzun yıllara dayanan tecrübesiyle yönetmelik gereği AVM yönetimlerinin alışveriş merkezlerinde kurmakla yükümlü oldukları acil tıbbi müdahale ünitesi hizmetlerinin organizasyonunu üstleniyor. Buralarda görev alacak sağlık personelinin acil sağlık hizmetleri konusunda deneyimli ve nitelikli personel olmasına özen gösteren Medline gerektiği durumlarda en kısa sürede Medline ambulansının olay yerine intikal etmesini sağlıyor. Medline olarak üyelerinize bir aplikasyon da sunuyorsunuz aynı zamanda... Akıllı uygulamalar hayatımızın merkezine girmeye başlayınca biz de bu teknolojiden faydalanmak istedik. Mevcut sağlık uygulamalarını incelediğimizde acil buton olarak gösterilen tuşa basıldığında telefonun kayıtlı bir numarayı hızlı arama özelliği ile aradığını gördük. Biz uygulamamızı daha işlevsel bir hale getirdik. Geliştirdiğimiz “Medline Acil” mobil uygulama sayesinde akıllı cep telefonunuz bir panik butonu haline geliyor. Tek tuşa basarak adres tarifine gerek kalmadan bulunduğunuz yere en kısa sürede ambulans ve acil sağlık yardımının ulaşmasını sağlıyoruz. Önce uygulamayı indirip İsim, soy isim, TC kimlik numarası, acil durumlarda haber verilmesi istenen kişi bilgilerini grip, kayıt olduktan sonra uygulamayı ilk indirdiğinizde pasif olan ambulans butonu aktif hale geliyor. Acil durumda bu butona basıldığında telefonun ekranında da görülen, telefonun
92
son konum bilgisi alarm merkezimize acil sinyal ile birlikte iletiliyor. Medline Alarm merkezinde görevli doktor, gelen acil sinyalin hangi üye tarafından, nereden geldiğini önünde açılan harita üzerinde görebiliyor. Derhal sinyal ileten numarayı arayarak durum hakkında bilgi alıyor ve aynı harita üzerinde görebildiği, acil sinyalin geldiği yere en yakın ambulans ekibini kişinin bulunduğu lokasyona yönlendiriyor. “Medline Acil” mobil uygulamasını bir ay süresince kullanabilecek şekilde dileyen herkes apple store ya da google play storedan ücretsiz olarak indirebilir. Bir ayın sonunda uygulamayı kullanmaya devam etmek için Medline’a üye olmak gerekiyor. Şimdiye kadar 2 bine yakın kişi uygulamamızı indirmiş durumda. Ayrıca uygulamamız içerisinde ilk yardım bilgileri de mevcut. Eğitimlerimizde kullandığımız ilk yardım bilgilerini nasıl uygulanacağını gösteren görseller ile birlikte uygulamamızın içerisine ekledik. Buradan kişiler ilk yardım hakkında merak ettikleri bilgilere ulaşabilmekte ve önemli noktaları öğrenebilmekteler. Uygulamaya ek olarak geliştirmeleriniz olacak mı? Mobil uygulamamızı da yapan IDEA firması ile yakın zamanda yeni bir teknolojik hizmetimizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. “Uzaktan Hastalık Takip Sistemi”. İlk etapta tansiyon ve diyabet hastası olan kişilerin bu hizmetimizden yararlanmasını hedeflemekteyiz. Tansiyon ya
da diyabet gibi kronik rahatsızlıklara sahip olan kişiler, gün içerisinde belirli periyodlarda tansiyonunu ya da kan şekerini ölçerek bir yerlere not almak ve doktoru ile belirlediği zamanlarda bu değerleri paylaşmak durumundadırlar. Biz bunu artık kişilerin akıllı telefonlarını kullanarak da yapabilmelerini sağlamak için “Medline Acil” mobil uygulamasına ek bir hizmet ekleyeceğiz. Bu hizmetten yararlanmak isteyen kişiler uygulama üzerinden kimlik bilgilerini, ölçüm zamanlarını, riskli ölçüm değer araklarını hatta özel doktorlarının iletişim bilgilerini girerek sisteme kayıt olacaklar. Ölçüm değerlerini, belirttikleri zamanlarda uygulama üzerinden girerek Medline veri tabanına kayıt edilmesini sağlayacaklar. Ölçüm yapmaları gereken zamanda ölçüm değerlerini uygulamaya girmeyen kişiler Medline Alarm Merkezi doktorları tarafından aranarak ölçümlerini yapmaları hatırlatılacak. Bir örnek ile hizmeti daha detaylı açıklamak gerekirse; Saat 08:30’da tansiyonunu ya da şekerini ölçüp uygulamaya girmesi gereken bir kişi. Kendi cihazıyla ölçtüğü ölçüm değerlerini uygulamadaki ilgili alana yazarak, gönder tuşuna basarak bu bilgilerin Medline sistemine kayıt edilmesini sağlayacak. Eğer kişi 08:30’da ölçüm değerlerini uygulamaya girmediyse 15 dakika sonra telefonuna Medline tarafından hatırlatma mesajı gelecek. Mesaj sonrasında da ölçüm değerleri uygulamaya girilmediği taktirde alarm merkezimizde görevli doktorumuz kişiyi arayarak ölçümlerini yapması gerektiği hakkında hatırlatmada bulunacak. Medline’a iletilen ölçüm değerleri kişinin sisteme kayıt olurken ilettiği referans aralıklarının dışındaysa alarm merkezi doktorumuz derhal kişiyi arayarak herhangi bir sıkıntılı durumun olup olmadığını kontrol edecek. Hatta durumun ciddiyetine göre kişiye Medlline ambulans ekibini yönlendirebilecek. İstenildiği taktirde kişinin kendi doktoruna dahi haber verecek. Kişiler uygulama üzerinden istedikleri zaman belirledikleri zaman aralıklarındaki ölçüm değerlerini grafikler ile görebilecekler, hatta istedikleri kişilere mail yoluyla iletebilecekler.
ÜRÜN HİZMET
Suha Lojistik’ten
AVM Mal Kabul ve Taşımacılığı Çözümleri AVM Mal Kabul ve Taşımacılığı üzerine 10 yılı aşkın deneyimi olan Suha Lojistik, profesyonel ekibi ile ihtiyaçlara anında cevap vererek iş süreçlerini hızlandırıyor. AVM yönetiminin iş yükünü ve yasal sorumluluklarını azalttıklarını söyleyen Suha Lojistik Genel Müdürü Hamdi Keçeli, “Yönetim organizasyonunu güçlendirerek AVM operasyonu yönetiminin verimliliğini artırıyoruz.” dedi.
94
S
uha Lojistik hakkında bilgi alabilir miyiz? Çalışma alanlarınız nelerdir? Suha Lojistik 2007 yılında şahıs firması olarak kuruldu. 2015 yılından beri de limited şirketi olarak hizmetine devam ediyor. AVM Mal Kabul bölgesinden ürün sevkiyatının depoya ya da mağazaya ulaştırılmasını sağlıyoruz. Gelişmeleri yakından takip eden, hızla gelişen dünyada teknolojiyi yakalayabilen ve bilgi birikimini doğru şekilde tecrübeye dönüştürebilen bir anlayışımız bulunuyor. AVM içerisinde tüm lojistik sürecinde bir muhatabınızın olmasıyla mal kabul noktasında güvenliği büyük oranda artırıyor. Bu nedenle AVM yönetimi ile iş birliği içinde çalışarak yönetim kararlarının doğru uygulanması için gerekli olan tüm yapıyı kurarak yönetiyoruz ve ayrıntılı bir rapor sunuyoruz. Böylelikle AVM yönetiminin iş yükünü ve yasal sorumluluklarını da de azaltmış oluyoruz. Kullandığınız araçların özelliklerinden bahseder misiniz? Tüm ürün kabul firmalarının normal, standart araçları vardır. Bunlar yönetimin belirlemiş olduğu veya ürün ihtiyacına göre ayarlanmış araçlardır.
ÜRÜN HİZMET
Müşteriler neden sizi tercih etmeli? Suha Lojistik olarak 10 yılı aşkın bir deneyimimiz bulunuyor. Her koşulda güvence veriyoruz. Profesyonel ekibimiz ihtiyaçlara anında cevap vererek iş süreçlerini hızlandırıyor. En titizlik gösterdiğimiz konulardan biri ise iş güvenliğinden asla ödün vermememiz. Suha Lojistik’in eğitimli ve deneyimli ekibi ile mağaza ve yönetimin işleyişini kolaylaştırıyoruz. Çalıştığımız kişileri aynı çatı altında ile bir aile gibi görüyoruz ve buna göre hareket ediyoruz. İki tarafta mutlu olduktan sonra her zaman tercih edilen olmayı tercih ediyoruz.
Ürün takibinin hızlı ve güvenli bir şekilde olması için neler yapıyorsunuz? Önceliği her zaman ürünü ilk gelen firmaya veriyoruz. Firmaların ürünleri aynı saatlerde geliyor ama ilk önce giriş yapılan ürünlerin sevkiyatını en başta yapıyoruz. Sadece donuk ya da bozulacak ürünler varsa onların önceliği vardır. Ürün sevkiyatında kullanılan yazılımlarınız var mı? Varsa bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Şu anda yeni bir yazılım yaptırıyoz. Bu yazılım ile firmanın muhasebesine bir şifre verilecek, o şifreyi girdiklerinde o gün içerisinde ürün kabul noktasına kaç ürün gelmiş, kaç kez sevkiyat yapılmış bunu görüp takibini yapabilecekler.
AVM Mal Kabul Ve Taşıma Lojistiğinin avantajları nelerdir? Öncelikle AVM lojistiği sürecindeki tüm güvenlik risklerini minimuma indiriyoruz. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan hızlı bir şekilde sevkiyatın mağazaya ulaştırılmasını sağlıyoruz. Mağaza doluysa sevkiyatı depolarına koyup, istedikleri zaman tekrar mağazaya sevkiyatını yapıyoruz. Mağaza işletmelerinin depo eleman yükü de ortadan kalkmış oluyor. Taşıma esnasında oluşan görüntü kirliliğini de ortadan kaldırmış oluyoruz. Yönetim organizasyonunu güçlendirerek AVM operasyonu yönetiminin verimliliğini artırıyoruz. En önemli konularımızdan biri de müşteri memnuniyetini sağlamak. Sorunlar karşısında hızlıca alternatifler ortaya çıkararak farklı bakış açılarıyla en doğru çözümü sunuyoruz. Yasal yükümlülüklerin gereksinimleri ve risklerin ortadan kaldırılması konusunda AVM yönetimine destek oluyoruz.
95
ÜRÜN HİZMET
Yarının güvenliğini şekillendirecek 5 teknoloji trendi
ve görüntüleme amacıyla kullanılan profesyonel drone cihazları, riskli alanların hiçbir olumsuz duruma sebebiyet vermeden gözlenmesini sağlayarak, olaylara en hızlı müdahaleyi mümkün kılıyor. Securitas drone’ları Amerika’da ve Almanya’da yangın vakalarında kullanmaya başladı bile!
GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİNDE TANIK OLDUĞUMUZ İNOVASYON VE DÖNÜŞÜM,
Hayatımızdaki her şey giderek mobilleşiyor. Akıllı cihazlarımız ayrılmaz bir parçamız haline geldi. Bu noktada güvenlik uygulamaları da mobilleşerek telefonlarımıza kadar girmeyi başardı. Buna en iyi örneklerden biri akıllı cihazlara yüklenen bir uygulama ile mobil telefonun bir panik butonuna dönüşebilmesi. Uygulamayı yükledikten sonra kullanıcının olay anına ait video ve ses kayıtlarını uzaktan izleme merkezindeki operatörlere iletmesi için sadece cihazı sallaması yeterli oluyor. Böylelikle tehlike anında kolluk kuvvetlerine anlık bilgi akışı sağlanıyor.
DAHA ETKİN GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİYLE DAHA KONFORLU BİR YAŞAMA KAPI AÇIYOR. SENSORMATIC GELECEKTEKİ YAŞANTIMIZI ŞEKİLLENDİRECEK 5 GÜVENLİK TEKNOLOJİSİNİ AÇIKLADI. Elektronik güvenlik entegratörleri, yüksek performanslı görüntüleme sistemlerini, ileri düzey analiz yazılımlarıyla buluşturarak firmaların çok daha verimli süreçlere kavuşmasını sağlıyor. Ancak yarının dünyasında güvenlik yönetimini kolaylaştıran etkenler bununla sınırlı değil. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli güvenlik teknolojilerinde geleceği şekillendirecek 5 trendini değerlendirdi.
KAMERALAR ARAMA MOTORUNA DÖNÜŞTÜ Geçmişten bugüne kayıt amaçlı kullanılan görüntüleme sistemleri, artık görüntüler üzerinde anlık analizler gerçekleştiriyor. Bu sayede algılanan görüntüye anlam katarak, olaylara en hızlı şekilde yanıt vermek mümkün oluyor. Sensörler ve kameralar tarafından algılanan veri, yüksek performanslı bir sistem üzerinde kullanılabilir bilgiye dönüştürülüyor. Örneğin, AVM’de ailesinin yanından ayrılan bir çocuğun AVM’ye girdiği andan itibaren hangi alanlarda dolaştığını ve nereye gittiğini tespit etmek saniyeler sürüyor. Benzer şekilde makina öğrenimi özelliği sayesinde örneğin bir fabrika ortamını belirli süre izliyor ve akışı öğrenerek ortamda normal şartların dışında bir durum geliştiğinde bunu anında raporluyor.
BU PAROLAYI UNUTMANIZ MÜMKÜN DEĞİL Harf ve rakamlardan oluşan parolaları unutmak ya da ele geçirmek mümkün. Oysa
96
her bireyin, kendisine özgü ve değiştirilemez bir güvenlik mekanizması bulunuyor: biyometrik özellikler. Parmak izi ve iris gibi biyometrik özellikleri esas alan güvenlik sistemleri, bugün 40 farklı biyometriden tanımlama yapabiliyor. Dahası, yeni nesil iris tanıma sistemleri ile göz taramasıyla kimlik doğrulama için durup beklemeye bile gerek kalmıyor. Her geçen gün daha verimli hale gelen biyometrik güvenlik sistemlerinin gelecekte hızla yaygınlaşacağı muhakkak.
İNSAN İÇİN ELVERİŞSİZ ORTAMLARDA ROBOTLAR DEVREYE GİRİYOR İnsanların çalışması için uygun olmayan ortamlardaki görevler yada tek düze, basit fonksiyonlar gelecekte robotlar ve drone’lar tarafından üstlenilecek. Örneğin, bir fabrikanın ulaşılması zor bir alanında çıkan yangına müdahale etmek için artık tek bir drone yeterli olacak. Güvenlik
AKILLI CİHAZLAR İLE GÜVENLİK MOBİLLEŞİYOR
RFID İLE GÜVENLİK VE VERİMLİLİK BİR ARADA RFID teknolojisi, farklı senaryolara uyum sağlayan esnekliği ve yüksek hassasiyeti sayesinde perakende zincirlerinden hastanelere, müzelerden Ar-Ge, tasarım ve üretim merkezlerine kadar pek çok kurum için hem güvenlik hem de operasyonel verimlilik sağlıyor. Ürün yada eşyalara adeta birer kimlik kazandıran RFID etiketler üzerine yerleştirildiği nesnelerin lokasyonlarının takip edilmesini sağlıyor. Bu sayede her sektörde farklı bir fayda sağlıyor.
ÜRÜN HİZMET
DSCS’DEN GÜVENLİK DENETİM VE DANIŞMANLIĞI HİZMETİ GÜVENLİK DENETİM VE DANIŞMANLIĞI KONULARINDA İHTİSASLAŞAN KADROSUYLA GÜVENLİK KAPSAMINDA KURUMLARA YÖNELİK YAPICI BİR HİZMET SUNDUKLARINI SÖYLEYEN DEMİR SECURITY CONSULTING SERVICES (DSCS) GENEL MÜDÜRÜ SİNAN DEMİR, GELİŞEN GÜVENLİK ALTYAPI TEKNOLOJİLERİ IŞIĞINDA YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLARLA GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN ALINMASI VE MEVCUT GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN DENETLENEREK, GÜVENLİK FİRMASININ DAHA YÜKSEK BİR PERFORMANS SAĞLAMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPTIKLARINI BELİRTTİ.
Günümüz güvenlik risklerinin giderek artması, güvenlik personeli veya ekipmanlarının denetlenmemesi, yeni risk unsurlarına karşı yetersiz kalmaya yol açıyor. Olası olaylar karşısında müdahalede etkisiz kalınması halinde yaşanabilecek maddi ve manevi kayıplar, kurumlar için imaj ve prestik kaybına neden oluyor. DSCS Genel Müdürü Sinan Demir, “DSCS şirketi “Güvenlik Denetim ve Danışmanlığı” kapsamında, mevcut güvenlik işleyişinin her yönden denetimini sağlayarak, yeni tehditlere karşı işleyen güvenlik düzenini etkin hale getiriyor. Bu amaçla DSCS tarafından gerçekleştirilen denetimlerde drill uygulamaları yapılıyor. Şüpheli şahıs, şüpheli araç ve şüpheli paket uygulamaları yaparak personelin farkındalığı artırılıyor.” dedi.
GÜVENLİKLE İLGİLİ HER ŞEY DSCS İLE GÜVENDE! Kurumların ihtiyaç duyduğu güvenlik ekipmanları, tasarım ve uygulama süreçlerinin yönetimi, ihale şartnamesinin hazırlanması, tedarikçi firmaların ihale sürecine davet edil-
mesi ve ihalenin kurumun lehine olacak şekilde neticelendirilmesini kapsayan “Güvenlik Danışmanlığı” hizmeti, aynı zamanda VIP personel eğitimleri, X-ray simülasyon eğitimlerini de kapsıyor. Mevcut güvenlik prosedürü ve ekipmanların denetimi kapsamında sunulan hizmet sayesinde, çağa uygun olmayan ve yeni doğan risklere karşı güvenlik zafiyeti oluşan sistemlerin standardize edilerek, modern hale getirilmesi sağlanıyor.
GÜVENLİK DENETİM VE DANIŞMANLIĞI HİZMETİNİN FAYDALARI 1. Güvenlik için gerekli organizasyonun planlanması ve uygulanmasına yönelik projenin hazırlanması kurumla ilgili analizler yapıldıktan sonra belirlenir. Böylece minimum maliyetle maksimum güvenlik tedbirlerinin uygulamaya konulması sağlanır. 2. Güvenlik personel sayısının doğru belirlenmesi, eksik veya fazla olmasının doğuracağı zararlardan kaçınılması mümkün hale getirilir. 3. Mevcut güvenlik personeli eğitimi, denetimi ve güvenlik risklerine yönelik müdahale biçimleri denetlenir. Daha etkin hale getirilir. 4. Güvenlik için kullanılan ekipmanların ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, risk oluşturup oluşturmadığı analiz edilir. Rapor sonucuna göre ekipmanın standardizasyonu sağlanarak, modern hale getirilir. 5. Kurum için en uygun ekipmanların belirlenmesi, tasarımının uzman ekip tarafından yapılarak, eksik veya fazla ekipmanların yaratacağı zararların önlenmesi sağlanır. DSCS şirketi, güvenlikle ilgili birçok zaafın önlenmesi ve etkin güvenlik tedbirlerinin alınması hususlarında uzman ve eğitimli personelle çalışarak, mal ve can kayıplarının doğuracağı her türlü zararın minimize edilmesini mümkün kılacak deneyim ve tecrübeye sahiptir.
97
ÜRÜN HİZMET
APSİYON APSİS
“İHTİYACINIZ KADAR!” Sadeleşen tasarımı ile işlevsel çözümler sunan Apsiyon Apsis ile neler yapabilirsiniz:
Erkan DOĞAN
Dilediğiniz kadar kişi tanımlar, tek tıkla bilgilerine erişirsiniz.
•
Tüm dairelerin hesap hareketlerini ve kat maliki/kiracı detaylarını istediğiniz an görüntülersiniz.
•
Borçlandırmayı ve takibini pratik ve hızlı şekilde yaparsınız.
•
Banka ekstresi kontrolü yapmanıza gerek kalmaz. Kişilerle hareketleri Apsiyon Apsis eşleştirir, siz sadece onaylarsınız.
•
Gelir - gider girişlerini kolayca yapar ve tüm finansal hareketleri takip edersiniz.
•
Sunacağınız kredi kartıyla online ödeme seçeneği sayesinde site sakinleriniz online ödeme altyapısı rahatlığını yaşarken, siz de aidatlarınızı zamanında tahsil edersiniz.
•
Sayaç dağıtım işlerini dağıtım sihirbazları yardımıyla yaparsınız.
•
Toplu E-posta ve SMS gönderimi ile site sakinlerinizi dilediğiniz zaman bilgilendirir, hazır şablonlar seçeneği ile daha etkili iletişim kurarsınız.
•
Sınırsız firma tanımlayıp, takibini en doğru şekilde yaparsınız.
•
Tüm ihtiyaçlarınıza uygun rapor almanız mümkün! Listeler, ekstreler ve dökümlere rahatlıkla ulaşırsınız.
•
Özelleştirilebilir yapısıyla ücretsiz bir web sitesine sahip olur, tüm ayarları istediğiniz gibi düzenlersiniz.
•
Ayrıca bilgisayar, tablet, akıllı telefon, televizyon; kısacası internete bağlanabileceğiniz her cihazla Apsiyon Apsis kullanılabiliyor.
Kudret TÜRK Meriç AKDAMAR
“APSİYON APSİS”
YÖNETİMSEL SORUNLARA SON VERECEK SİTE, REZİDANS, PLAZA VE İŞ YERLERİ GİBİ TOPLU YAŞAM ALANLARINDAKİ SORUNLARA YÖNELİK BULUT TABANLI ÇÖZÜMLER GELİŞTİREN APSİYON, DAHA AZ SAYIDA BAĞIMSIZ BÖLÜMÜN YER ALDIĞI KÜÇÜK YAPILAR VE SEKTÖRE YENİ GİRİŞ YAPAN PROFESYONEL YÖNETİM ŞİRKETLERİN İHTİYAÇLARINA YÖNELİK, SON DERECE KOLAY KULLANIMLI VE ARA YÜZLÜ YENİ ÜRÜNÜ APSİYON APSİS’İ TANITTI.
98
•
A
psiyon güvencesi ile sektöre merhaba diyen “Apsiyon Apsis”, ihtiyaçları daha az olan site yönetimleri ve apartmanlar için geliştirilen güçlü bir ürün.
Herkes Apsiyon deneyimini yaşasın diye tasarlanan Apsiyon Apsis; kolay, sade ve ekonomik. Kullanıcı dostu bir ara yüze sahip ve kullanım sihirbazları ile kolay öğrenme ve kullanma imkanı sunuyor. 2017’de açılan Apsiyon Ar-Ge Merkezi’nin, yeni ürünler ve sektördeki tüm ihtiyaçlara cevap verecek geliştirmeler yapmak için çalışmalarına devam ettiğini belirten Apsiyon CPO’su Erkan Doğan,“Apsiyon; site, rezidans ve iş merkezi gibi yaşam alanlarının yöneticilerine; müşteri ilişkileri yönetimi (CRM), finans, muhasebe, iletişim ve online aidat tahsilatı gibi hizmetleri tek çatı altında toplayarak 360 derece hizmet sunan online bir yönetim platformu. Müşterilerimiz sadece Apsiyon ile çalışarak yönetimde ihtiyaçları olan 14 yazılıma aynı anda sahip oluyorlar. Apsiyon, bağımsız bölüm sayısı yüksek olan toplu yaşam alanlarının tüm ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılıyor. Apsiyon’un güncellemeleri ve geliştirmeleri son sürat devam ederken, ihtiyacı daha az olan site yönetimleri ve apartmanlar için hizmet verecek yeni ürünümüze de sektörde çok ihtiyaç olduğunu fark ettik. Bu bağlamda müşterilerimizi dinledik, Apsiyon deneyimini yaşayamayan kesimler için çalışmalarımızı hızlandırdık ve Apsiyon Apsis’i tasarladık. Apsiyon Apsis ile daha az sayıda bağımsız bölüme sahip olan site ve apartmanları hedefliyoruz. Bu ürünün de çok beğenileceğine eminiz.” dedi.
ÜRÜN HİZMET
EFE GLASS DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA…
EFE GLASS DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA MAĞAZALARIN VİTRİNLERİNDE VE İNSANLARIN YAŞAM ALANLARINDA YERİNİ ALIYOR.
C
am, yüzyıllardan bu yana sanatın, inceliğin ve zevkin sembolü olarak hayatımızda yer alıyor. Cam ustalarının sanatçı ruhunu sunarak ortaya koyduğu eserler, Efe Glass adıyla pazarlanarak dünyanın dört bir yanında
mağazaların vitrinlerinde ve insanların yaşam alanlarında yerini alıyor. Sektörde 25. yılında olan firma, teknolojik altyapı, uzman kadro ve yüksek kapasiteli üretim parkuru ile müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılamak üzere İstanbul Gaziosmanpaşa’da faaliyet gösteriyor. Kurulduğu
günden bu yana ürün ve hizmette yenilikçilik anlayışı ile hareket ederek, sektörün ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, günümüzde de dünya eğilimlerini takip ederek müşterilerine yenilikçi ve tüketiciye özel çözümler sunuyor. Cam üretiminde birçok tekniği bünyesinde barındıran Efe Glass, özellikle
opal cam üretimi ile kalite ivmesini en üst noktaya taşıyor. Aydınlatma grubunda; tekli cam, masa lambası, armatür, avize camları ile geniş ürün yelpazesi sunarak, züccaciye grubunda ise; banyo cam aksesuarları, masa üstü, modaya ve günlük trendlere uygun ürünlerle müşterilerinin karşısına çıkıyor. Ortaya çıkan eserler; sanattan aşka, ateşten alın terine, beş duyunun hassas dokunuşlarıyla üretiliyor. Günün ihtiyaçları ve geleceğimizin eserlerine her gün bir yenisini eklemek için sanatçı ruhlar ateşe aşkla dokunmaya devam ediyor.
EFE GLASS SPONSORLUĞUNDA 21. ULUSLARARASI CAM KONGRESİ 3-7 Eylül tarihlerinde İstanbul Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 21. Uluslararası Cam Kongresi yapılacak. Efe Glass’ın ana sponsoru olduğu organizasyonda tarihçiler, sanatçılar, koleksiyoncular, müze küratörleri, bilim adamları ve araştırmacıların katılımıyla cam sanatına dair birçok araştırma makaleleri ele alınacak. Aynı zamanda Efe Glass üretim tesislerinde cam sanatına dair birçok uygulamalı deney de yapılacak.
99
ÜRÜN HİZMET
Sistem 9, Bilişim 500’de kategori birincisi!
Sistem 9, Türkiye’nin önde gelen sektör araştırması Bilişim 500’ün 19. yılında hem kategori birincisi oldu hem de “En İyi Performans Gösteren 10 Bilişim Şirketi” arasında yerini aldı.
Sistem 9, “Görüntü ve Ses Sistemleri Sistem Entegratörü” kategorisinde liderlik koltuğuna oturdu. Aynı zamanda satış gelirlerine göre, “Son 3 Yılda En İyi Performans Gösteren 10 Bilişim Şirket” listesine de girmeyi başardı. Söz konusu kategoride 2016 yılında 150’nci sırada bulunan Sistem 9, 2017’de ise 57 basamak yükselerek listede 93. sıraya çıktı.
“TÜRKİYE’DE LİDER, DÜNYADA İSE İLK FİRMALAR ARASINDAYIZ” Sistem 9 Yönetim Kurulu Başkanı S. Kaan Akın, “Görüntü ve Ses Sistemleri Sistem Entegratörü” kategorisinde en yakın rakiplerinden yüzde 481 gibi ciddi bir fark atarak birinci olduklarını vurgulayarak şu bilgiyi verdi: “Dünyada ‘Digital Signage’ diye bilinen sistemi Türkiye’de ‘Dijital Yayın ve Bilgilendirme Ekranları’ adıyla yaygınlaştırıyoruz. Günümüzde Türkiye ile birlikte 20 ülkede 40 bini aşkın dijital ekranı yönetiyoruz. Perakende mağazıcılığa yönelik dijital poster , fast food şubelerine özel dijital menuboard, bankalar, üretim tesisleri, büyük işletmelere özel kurumsal tv, video wall, dokunmatik uygulamalar gibi dijital çözümler üretiyoruz. Her sektöre yönelik bir ürünümüz var diyebilirim. Tek merkezden özel yazılımla yönettiğimiz bu sistemler ile artık poster, afiş gibi basılı metaryeller için şirketleri maliyet yükünden kurtarıyor, operasyonel giderlerini de ortadan kaldırıyoruz. Kurumlar müşteri iletişiminde aradığı hıza ulaşıyor, satışa yönelik kampanyalarını saniyeler içinde devreye alabiliyor,
Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti
dilerse çalışanlarına dönük yayınlar ile iç iletişimlerine yönelikte bu sistemleri kullanıyor. Yönettiğimiz ağın genişliği bakımından bu alanda Türkiye’de lider, dünyada ise ilk firmalar arasındayız. Bunu sadece bizim değil, ülkemizin başarısı olarak görüyoruz.” BThaber Yayıncılık tarafından gerçekleştirilen Bilişim 500 Araştırması’na ilişkin verilerin sektöre ayna tuttuğunu belirten Akın, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Faaliyet gösterdiğimiz alanda iş hacminin 250 milyon dolara ulaştığını tahmin ediyoruz. Sektörü daha da büyütmek için yatırıma devam ediyoruz. Sektörün 2023 yılında dünyada 24 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. Sistem 9 olarak biz de, Cumhuriyet’in 100’ncü yılında, Türkiye’nin bu pastadaki payını yüzde 10’a ulaştırmayı hedefliyoruz.” İstanbul’da gerçekleştirilen ödül töreninde, Sistem 9’un “Görüntü ve Ses Sistemleri Sistem Entegratörü Birincisi” ödülünü Sistem 9 Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suzi Baharti aldı.
Kaynak: İlk 500 Bilişim Plus Şirketi Türkiye 2017
100
ÜRÜN HİZMET
hale getirip, müşterilerin kendisini rahat ve mekana ait hissetmesini sağlıyor. Güzel, ferah bir koku ile müşterinin mağazada geçireceği süre artabiliyor. Bu sayede müşteri rahat bir şekilde alışverişini yapabiliyor.
KOKU
MARKANIN KURUMSAL KİMLİĞİNE UYGUN OLMALI
MÜŞTERİNİN
MAĞAZADA GEÇİRECEĞİ SÜREYİ
ARTIRIR KOKUNUN MÜŞTERİYİ
MEKANDA TUTMAKTA ÖNEMLİ ROL OYNADIĞINI SÖYLEYEN NANOTEK KURUMSAL KOKULANDIRMA FİRMA SAHİBİ FERHAN AKYÜZ, MARKANIN KİMLİĞİNE UYGUN KOKULARIN TERCİH EDİLMESİNİN ÖNEMİNDEN BAHSETTİ.
Kokuların insanlar üzerindeki etkisi büyük. Markalar da kendi imajlarını ileriye götürmek için mağaza kokusu üzerine yatırım yapıyorlar. Sizce kokunun marka kimliğine ne gibi etkileri oluyor? Firmalar kendilerine özel kokular isteyebiliyorlar. Yani o kokuyu sadece kendileri kullanıp koku ile bütünleşmek istiyorlar. Markayla bütünleşen koku sayesinde müşteri kokuyu her duyduğunda markayı ve ürünleri hatırlıyor. Bu yüzden her markanın kendine has bir koku seçip tüm mağazalarında aynı kokuyu kullanması markanın kimliği açısından önem arz ediyor.
KOKU ALIŞVERİŞİ KEYİFLİ HALE GETİRİYOR Koku müşterinin satın alma mekanizmasını harekete geçirmede ne kadar etkili? Bir mağazaya girip alışveriş yapıldığında kokunun müşteriyi mekanda tutması büyük bir rol oynuyor. Koku, mekanı keyifli
Markanın kimliğine uygun bir koku kullanması önemli mi? Hangi konseptte ne tür kokular kullanılmalı? Büyük zincirleri olan mağazaysa bir marka kimliği olmalı ve ona uygun bir koku kullanmalı. Büyük mağazalar kokuyu sadece kendisi için isteyip, belirlediği kokuyu satın almaya kapalı hale getirebiliyorlar. Biz daha çok amonos ve orkide kokusunu tavsiye ediyoruz. Kokulandırma yapılacak alana,markanın hitap ettiği kitleye ve markanın kurumsal kimliğine uygun kokular seçmek gerekiyor. Mesela bebek mağazaları daha çok pudra kokuları, benzin istasyonları ise genel olarak çilek kokusunu tercih ediyorlar. Anlaşmalı olduğumuz hastenelerin acil bölümlerine ballıca adında bir koku bağladık. Ballıca biraz ağır bir koku. Acildeki ağır medical kokuyu bastırması için bu kokuyu tercih ediyoruz. Kısaca koku her alanda önemli olan bir unsur. Bu yüzden mağazalar olsun diğer alanlar olsun herkesin kurumsal koku kullanmasını tavsiye ediyorum.
Kokunun kalıcılığı ne kadar sürüyor? Kokuların süresi bir aydır. Bir ay sonra kartuşların değişimini yapıyoruz. Sistemimizde kayıt tutarak takibini yaparak tam bir ay sonra kokuyu yeniliyoruz.
101
ÜRÜN HİZMET
Akıllı güvenlik sistemleri olabilecek zafiyetleri en aza indiriyor TAMAMEN İNSAN HAYATINI KOLAYLAŞTIRMAYA, ZAMANDAN VE BÜTÇEDEN TASARRUF ETMEYE YÖNELİK GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ ÜRETTİKLERİNİ SÖYLEYEN ZKTECO PAZARLAMA STRATEJİSTİ BERAT DÜZENLİ; PARMAK İZİ, YÜZ, DAMAR VE AVUÇ İÇİ GİBİ DOĞRULAMA YÖNTEMLERİNİN KULLANICIYA GÜVEN VERDİĞİNİ BELİRTTİ.
Günümüzde teknoloji her alana entegre edilmeye başlandı. Özellikle güvenlik alanında yaşanan teknolojik gelişmeler neler oldu? İnsanın, geçmişten bugüne gıda ve barınma ihtiyacından sonraki en temel ihtiyacının güvenlik üzerine olduğu hepimizin bildiği bir konudur. Güvenlik tedbirlerindeki gelişmeler de, periyodik olarak yaşanan olaylara paralel gelişim gösteriyor. Hangi alanda bir güvenlik eksiği oluşursa o alanda sistemler gelişiyor veya mevcut ürünler o alanda daha çok kullanılmaya başlanıyor. Gelişen teknoloji ile birlikte radikal değişimler yaşayan güvenlik sektörü insan gücünü en aza indirerek personel denetimini kolaylaştırmaktan tutun bina ve personel güvenliğini sağlamaya kadar uzanan bir yapı haline geldi. Güvenlik ihtiyacına hizmet eden ve hayatı kolaylaştıran akıllı güvenlik çözümlerinizden bahseder misiniz? Güvenlik çözümlerimiz; tamamen insan hayatını kolaylaştırmaya, zamandan ve bütçeden tasarruf etmeye yönelik… Bunu da şu örneklerle açıklayabiliriz; PDKS cihazlarımız personel denetleme işlemini kolay ve stabil bir şekilde yürütürken yetkisi olmayan kullanıcılara da erişim imkanı tanımıyor. Akıllı kilit sistemlerimiz ise birden fazla güvenlik doğrulama yöntemiyle (parmak izi, yüz tanıma, şifre, kart gibi) sizden baş-
102
ka kimseye geçit vermiyor desek abartmış olmayız. Bunların yanında X-ray, boy dedektörleri, patlayıcı madde, uyuşturucu, kimyasal sıvı dedektörlerimiz, kamera sistemlerimiz, ZKParking sistemlerimiz gibi birçok ürün grubumuz mevcut ve hepsi akıllı güvenlik çözümlerinin bize hediyesi niteliğinde. Akıllı güvenlik çözümlerinin sağladığı faydalar nelerdir? Akıllı güvenlik sistemleri olabilecek zafiyetleri en aza indirmeyi başarıyor. Çok basit bir örnekle şöyle açıklayabiliriz; basit bir hesap makinası hata yapmaz çünkü sadece ona tanımlanan görevi yapar fakat biz günlük stres, yorgunluk gibi etkenler sebebiyle bazen 4 işlemde dahi hata yapabiliyoruz. Algoritmalar üzerine kurulu sistemler, bizim hem hatalarımızdan hem gereksiz iş yüklerimizden kurtulmamıza olanak sağlıyor. Ayrıca benzersiz güvenlik doğrulama yöntemleri ile kullanıcılara aidiyetin hazzını yaşatıyor diyebiliriz. Şöyle ki; benzersiz olan, özellikle parmak izi, yüz, damar ve avuç içi gibi doğrulama yöntemleri ile kullanıcıya
güven verip hem özel hem de güvenli hissettirebiliyor. Geleceğin güvenlik teknolojilerindeki gelişimler nasıl olacak? Biyoteknolojik sistemler üzerine olacak. Sebebi ise teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin Biomedical Engineering’i özünde kavrayamazsa çağın gerisinde kalacaktır. Güvenlik sistemleri biyoteknoloji ile ne kadar harmanlanırsa güvenlik zafiyetleri de o kadar azalacaktır. Çünkü insanların benzersiz özellikleri birer doğrulama metodu olarak kullanılacak, bu da güvenlik zafiyetlerini minimalize edecektir. Gelecekte sadece akıllı binalar değil akıllı şehirler de olacağından burada şirket olarak büyük bir rol üstleneceğiz. Sebebi ise güvenlik sistemleriyle ilgili A’dan Z’ye tüm ürünleri üretiyor olmamız. Her zaman söylediğimiz gibi ZKTeco’nun misyon ve vizyonunda zaten teknolojinin kendisi var, bu sebeple bu zamana kadar güvenlik teknolojilerinde ki gelişimin ve değişimin öncüsü biz olduk ve bundan sonra da biz olacağız.
Özel Röportaj
ÖzelRöportaj
AVM KORİDORLARINDAN SAHNELERE DÖNÜŞ YÜKSEK SADAKAT GRUBUNUN ESKİ SOLİSTİ CEMİL DEMİRBAKAN İLE KEYİFLİ BİR RÖPORTAJ GERÇEKLEŞTİRDİK. MÜZİK KARİYERİNE UZUN BİR SÜRE ARA VEREN VE AVM YÖNETİCİLİĞİ YAPAN CEMİL DEMİRBAKAN, TEKRAR MÜZİK DÜNYASINA GERİ DÖNÜŞ SÜRECİNİ ANLATTI.
Cemil Demirbakan’ı tanıyabilir miyiz? 1971 Ankara doğumluyum. Ankaralı memur bir ailenin çocuğuyum. Bütün müzik kültürümü Ankara’da aldım diyebilirim. Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’ni bitirdim. İlkokuldan beri ortaokul ve lisede de çocuk korolarında solist olarak hep ben şarkı söylerdim. İçimde hep müzik vardı. Lise yıllarında Duran Duran’ın, MFÖ’nün plakları vardı onları dinlerdim. İlk grubumu üniversite yıllarında kurdum. Grubumuzun ismi Sıkoçbırayt’dı. İlk defa o grupla üniversite yıllarında sahneye çıkmaya başladım. Yarı profesyonel anlamda ilk çıktığım mekan, Ankara’nın meşhur rock barı Graffity’di. Sonrasında yeni bir grup kur-
104
dum. 60-70’lerden müthiş bir repertuvar yaptık. Hepimiz orta gelir seviyesine sahip olduğumuz için cebimizdeki üç kuruş parayla Ankara’dan yola çıktık, güney ve Ege sahillerini gezmeye başladık. Gittiğimiz yerlerde mekan baktık ama hiçbir yerde iş bulamadık. Sokakta çalmayı denedik ama utangaç tipler olduğumuz için yarım saat sonra kimse para vermeyince kalkmak durumunda kalıyorduk. Kemer, Belek, Alanya sahil şeridinde otellerin yoğun olduğu yerlerde iş bakmaya başladık. Gittiğimiz her kapı bize duvardı. Herkes müzisyenimiz var diyordu. Cebimizde iki günlük para kalmıştı. En son bir otele görüşmeye gittik. Olumsuz bir yanıt alırsak Ankara’ya dönecektik. Otellerinin
bir müzisyeni olduğunu ama memnun olmadıklarını söyledi. Akşam gelip çalın bir deneyelim dediler. Akşam havuz kenarında çaldık ve inanılmaz bir hareket oldu. İnsanlar çok eğlendiler. Programdan sonra otel müdürü geldi ve memnuniyetini dile getirerek artık burada çalmaya başlayabilirsiniz dedi. Biz Ankara’ya dönmeyi planlarken bölgedeki en kaliteli otelde hiç hayal etmediğimiz aylık maaşla, sigortalı olarak otelin tüm nimetlerinden faydalanacak şekilde orada işe başladık. Hayatımdaki kırılma noktalarından bir tanesi budur. Orada yaklaşık 2 yıl grubumuzla beraber şarkı söyledim. Bir gün otelin restoranında yemek yerken müzisyen Onno Tunç’u gördüm. Gidip onunla tanıştım ve akşam bizi dinleyeceğini söyledi. Akşam arkadaşımla birlikte çıkıp söyledikten sonra yanına gittim. Beni onore etmek için “Üstat sen bu işi bitirmişsin.” dedi. Kendisinin bir erkek solist aradığını, albüm yapmak istediğini, beni çok beğendiğini ve benimle albüm yapmak istediğini söyledi. Bu gerçekten inanılmaz bir duyguydu. Kısa bir süre sonra
ÖzelRöportaj Özel Röportaj görüşmek üzere anlaştık. Ama ne yazık ki uçak kazasında vefat etti. Mekanı cennet olsun. Çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Çalıştığım otel Koç’un oteliydi. O yemekte bir hanım, burada bir müzisyen varmış ona ulaşmaya çalışıyoruz dedi. Ben de kendimi tanıttım. Sezen Aksu sizinle görüşmek istiyor dedi. Çünkü Onno Tunç benden Sezen Aksu’ya bahsetmiş. Böyle bir adam buldum, buna albüm yapacağım diye. Ben de Sezen Aksu’yla prodüksiyon yapmak için her şeyimi toplayıp İstanbul’a geldim. Bu süreç tesadüflerle şekillenmiş gibi sanki… Evet, hayatım resmen tesadüflerle şekillendi. Sezen Aksu ile tanıştım. Beni çok onore eden şeyler söyledi. O dönem Levent Yüksel’in ikinci albümünün hazırlık dönemiydi. Şebnem Ferah’ın ise albümü daha çıkmamıştı. Onno’nun planı Şebnem Ferah’tan sonra bana albüm yapmaktı. Gençlik ve o heyecanın etkisiyle Sezen Aksu’yu biraz yordum. Kiminle çalışmak istersin dedi; şu prodüktör olsun dedim sonra vazgeçtim, o olmasın bu olsun derken bu süreçler Sezen Aksu’yu yordu. O da kibar bir şekilde beni kapının önüne koydu. Yani her şey kısmet. Ama yol gösteren kimsem olmadığı için biraz da böyle oldu. İşsiz ve parasız kalınca evde kaldığım arkadaşlarımla bir müzik grubu kurduk. O grupla çalmaya başladık. O döneme göre bayağı iyi para alıyorduk. İlerleyen dönemlerde Cornflakes adında bir grup daha kurdum. Uzun yıllar Taksim’de çeşitli mekanlarda çaldık. Ama yine de kazandığım para yeterli olmadı. Migros o dönemde mağaza müdür yardımcısı arıyordu. Arkadaşımın teşvikiyle başvurdum. Birkaç gün sonra iş görüşmesine çağırıldım. Mağaza müdürü yardımcısı olarak değil planlama departmanında işe başladım. Planlama departmanı Migros’un en kıymetli departmanı. Dolgun bir maaşım vardı. 10 yıla yakın burada bir kariyerim oldu.
Yeni albüm hazırlıkları var mı? Nasıl bir albüm hazırlayacaksınız? Yeni albüm değil ama single çıkaracağım. Yeni bir şarkı yaptım. Bu benim ilk bestem. Eşim yıllardır söyledi, neden şarkı yazmıyorsun diye. Yapamıyordum çünkü beni meşgul eden başka şeyler vardı. İki iş aynı anda olmuyordu. Hayat kaygısından dolayı ağırlığı gündüz işlerine vermiştim. Bir beyaz yakalının dramını anlatan mit tempo bir şarkı yazdım. Yakında kayıtlarını bitiririm, 1-1,5 aya bir aksilik olmazsa güzel bir kliple beraber çıkartırım diye düşünürüm.
Müziği ve kurumsal iş hayatını birlikte mi yürüttünüz yani? Evet, öyle oldu. Hem beyaz yakalı olarak çalışan hem de İstanbul’un popüler mekanlarında çalan biri olarak ismim duyulmaya başladı. Bir vesileyle Yüksek Sadakat grubundan Kutlu’yla tanıştık. Bir projesi varmış ve kendisine solist arıyormuş. Kutlu’nun profesyonelliği ve bakış açısı beni çok etkiledi. Birlikte bir işe giriştik ve Yüksek Sadakat’in ilk albümünü yaptık. Hiç hayal etmediğim bir şekilde Türkiye’nin en top albümü oldu. Neredeyse bütün müzik marketlerde “Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer” çalıyordu. Bir taraftan sabah 8, akşam 6 çalışıyordum bir taraftan da konser varsa Yüksek Sadakat’le konserlere gidiyordum. 2 sene böyle devam etti. Tabii bu kolay bir şey değildi. Bir gün önce kaç bin kişiye konser veriyorsun, ertesi gün kiralama işleriyle uğraşıyorsun. Çok bambaşka şeyler. Yüksek Sadakat ile güzel ödüller aldık. Peki, Yüksek Sadakat grubundan neden ayrıldınız? Kurumsal iş hayatınızdaki süreç nasıl ilerledi? 2007’de gruptan ayrıldım. Grubun konser programı yoğundu. Nişanlılık, evlilik, eşimin hamile olması derken grupla yollarımızı ayırdım. Grubun istikbali için bunun doğru olduğunu düşündüm. İkinci albümün arifesinde ayrılmak istediğimi söyledim. Çünkü albüm çıktıktan sonra söylemek hiç etik olmazdı. Bu süreçte beyaz yakalı çalışma hayatım devam etti. 2012’de solo albüm çıkardım. Meyra ile düetler yaptım. 3 yıl önce 4 şarkılık Ce-
viz Ağacı adı altında bir albüm çıkardım. Ama tabii hiçbir zaman tam zamanlı olarak müziğe zaman ayırmadım. Ceviz Ağacı Youtube’da çok fazla dinlendi. Albümün ne reklamını ne tanıtımını yapmadım. Hiç çaba göstermedim. Çünkü gündüz bir işim vardı ve daha garanti bir işti. AVM sektörü bu kadar popüler değilken ben Migros’ta yani bu işin en temel okulunda kiralama nasıl yapılır, pazarlık nasıl yapılır, bir markaya en doğru lokasyon nasıl verilir, kaç metrekare verilir gibi a’dan z’ye bütün fizibilitesinin hesabını kitabını orda öğrenme şansına sahip oldum. O dönemde kiralama yaptığım firmalardan bir tanesi Kahve Dünyası’ydı. Kahve Dünyası’nın çok fazla şubesi yoktu, birkaç tane şubesi vardı. Bir gün Kahve Dünyası’nın patronu beni davet etti. Markayı dünya markası yapmak istediğini, çok hızlı büyümekle ilgili hedefleri olduğunu orada çalışıp çalışamayacağımı sordu. Ben de Kahve Dünyası’nın potansiyelinin farkında olduğum için Migros’tan ayrıldım. O dönemde Kahve Dünyası 40-50 tane mağaza açtı. 2,5 sene orada çalıştım. Bütün yatırımlara bakıyordum. Son dönemde mağazalar da bana bağlandı. Oradan bir vesileyle arkadaşım Ataköy A Plus AVM’ye genel müdür aradıklarını söyledi. Yatırımcıları ile gidip görüştüm. Orada genel müdür olarak başladım. Kiralama sürecinde orada tecrübe sahibi oldum. 1 seneye yakın orada kaldım, sonra Marmara Forum’da AVM Direktörü olarak başladım. 1 sene civarında da orada çalıştım. 3-4 ay 212 AVM maceram oldu. Yine o dönemde 10 şarkılık bir
105
Özel Röportaj
ÖzelRöportaj
albüm çıkarttım. 1 senelik bir ara verdim. O dönem içerisinde Türkiye’nin dört bir tarafındaki üniversitelere gittim. Oralarda beyaz yakalı kariyerim, ailenin ve müziğin nasıl eş zamanlı olabileceği konusunda kendi tecrübelerimi gençlerle paylaştım. Günün sonunda da ufak bir konser veriyordum. Gençlerin enerjisi de benim için emsalsiz bir tecrübedir. Sahilde yürüyüş yaparken A Plus’ın yatırımcıları ile karşılaştım. Bir şeye ihtiyacınız olursa arasınız diye usulen söyledim. Birkaç hafta sonra AVM müdürüne ihtiyacımız var gelir misin diye aradılar. Tekrar birkaç sene sonra geri dönmüş oldum. Yine orada 2 seneden fazla çalıştım. Sonra bir teklif geldi, en son şirketim olan Özak GYO’ya operasyon direktörü olarak geçtim. Bütün kiralama ve pazarlama operasyonları bana bağlıydı.3 ay önce ise yollarımızı ayırdık. Bundan sonra tam zamanlı olarak müzik yapacağım. Rapsodi orkestrası ile birlikte çalışacaksınız. Nasıl bir araya geldiniz? Konserlere yine Cemil Demirbakan olarak çıkacağız. Ama ben istedim ki beraber sahneye çıkacağım müzisyenler benimle benzer profesyonellikte ve sorumlulukta
106
olsun. İstanbul’da binlerce iyi müzisyen var. Ama benim için öncelikli olan iki şey var; hem iyi müzisyen olmalılar hem de herkes hayatla ilgili aşağı yukarı benimle benzer noktalarda olmalı. Çünkü ben şu anda müziği hayatımın merkezine koyuyorum. Çok uzun yıllardan beri tanıdığım, davulda Alpay Şalt, basgitarda Ferhat Hasanoğlu, Rapsodi grubunun grubunun kurucusu ve maestro’su Doğan Kospançalı klavyede ve Doğan’ın eşi Buket ise hem şarkı söyleyecek hem de bana vokal yapacak. Gitarda da benim Ankara’dan arkadaşım Tigin Aray var. Rapsodi çok kıymetli olduğu için onların isminin her noktada altını çizmenin doğru bir şey olduğunu düşünüyorum.
Hem müzisyen hem de yönetici olarak AVM’lerde yapılan organizasyonların her iki tarafını da en iyi siz bilirsiniz sanırım. Konserler müşteriyi çekme ve marka sadakati sağlama konusunda ne kadar etkili? AVM’lere özel konserler, imza günleri ve etkinlikler yapmayı düşünüyor musunuz? 20 küsur yıldır perakende sektörü içerisindeydim. İşimi severek yaptım ama daha çok sevdiğim ve daha kendim gibi hissettiğim bir şey var, o da müzik. Benim de her insan gibi çocuğum var, evimizin kirası var, çocuğun okul parası var… Yani herkes gibi benim de maddi kaygım var. Para kazanmak da istiyorum tabii ki. Fakat bunu yaparken müziği en kaliteli şekilde yapmak istiyorum. Kendi yaptığım şarkılarla ve kaliteli müzikle bana katkısı olacak şeyleri yapmak istiyorum. Yeni şarkılar da yapacağım. Bir beyaz yakalı olduğum için, AVM’lerde yapılan konserleri ya da kurumsal firmaların yaptığı eventleri, davetleri, motivasyon toplantıları gayet iyi biliyorum. Masanın her iki tarafını da yıllarca bilen bir insanım. Dolayısıyla o tarafta da yer almak istiyorum tabii ki. O insanların ne hissettiğini, neyi dinlemeyi sevdiklerini biliyorum. Kesinlikle belli bir kalite standardıyla, iyi ve keyifli bir müzikle her mecrada insanlarla müziğimi paylaşmak istiyorum. Para kazanalım ama ruhumuzda iyi olsun, ruhumuzu da yormayalım.
Tekrar müzik dünyasına dönme fikri nasıl oluştu? Bundan 3 ay önce, “Şarkılarım hala bu kadar seviliyor ve paylaşılıyor, pek çok kişi müzik yapmamı istiyor.” düşünceleriyle bir vesileyle işten ayrıldım. Hayatımın bundan sonraki döneminde en iyi bildiğim işi yapmaya karar verdim. Ben bu dünyadan gittikten sonra çocuğuma, torunlarıma ve dinleyicilerime dünyada bir iz bırakmak istiyorum. Dinleyicilerimle, şimdiye kadar kurduğum ilişkiyi popüler anlamda değil ama iyi müzik yaparak devam ettirirsem her şeyin kendiliğinden geleceğini düşünüyorum. İletişim kurmak, iyi müzik yapmak, bir taraftan da 20 yıllık tecrübemi kullanıp bu işi belli bir noktaya getirmek istiyorum. Bu konuda eşim Neslihan ve kızım Defne de bana her zaman destek oluyor.
ÖzelRöportaj Özel Röportaj RENK ŞİFRENİZİ HALA BİLMİYORSANIZ RENK ŞİFRESİ DANIŞMANI ZEYNEP TARHAN MUSLU TAM DA BURADA. HERKESİN RENK ŞİFRESİNİN VE BUNA BAĞLI OLARAK ÜZERİNDE TAŞIYACAĞI RENK TONLARININ FARKLI OLDUĞUNU BELİRTEN ZEYNEP TARHAN MUSLU, “BİZ RENK ŞİFRESİ DANIŞMANLIĞINDA BİREYLERİ KENDİ RENK TONLARINI NASIL TANIMLAYACAĞI VE AYRIŞTIRACAĞIYLA İLGİLİ EĞİTİYORUZ.” DEDİ.
Z
eynep Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Notre Dame de Sion Fransız Lisesi sonrası Sanat Yönetimi ve Fransızca Mütercim Tercümanlık ana bilim dallarından mezun oldum. 10 yıl boyunca başta Marie Claire olmak üzere çeşitli dergilerin Türk edisyonlarında moda editörü olarak görev yaptım. Dergiciliğe paralel olarak çağdaş sanatla ilgili de birçok projede yer aldım. Moda, sanat ve renklere olan tutkum Renk Şifresi markasında bir araya geldi. Renk Şifresi danışmanlığı fikriniz nasıl oluştu? Renklere ilgim çok eskiye dayanıyor. Bunu başlı başına bir meslek olarak yapmaya moda editörlüğü ve stil danışmanlığı yaptığım dönemde başladım. İnsanların ve markaların renk kararlarını tamamen sistematik ilerletip etkili sonuçlar almak beni bu yönde motive etti. Renk Şifresi’nde bireylerin kısıtlı bütçeyle bile çok efektif ve nokta atışı alışveriş yapmasını sağlıyoruz. Ayrıca etkili bir imaj yaratmalarına olanak tanıyoruz. Kurumların ise tüketici hedefli doğru renk kombinasyonu ve form renk bileşkeleriyle satışlarını yükseltmelerine destek oluyoruz.
RENK ŞİFRESİ İLE
Renk Şifresi danışmanı olarak neler yapıyorsunuz? Verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz? Hem tüketici hem de üretici odaklı çok sayıda hizmetimiz mevcut. Kurumlarla nokta atışı satış yaptıracak renk kurguları üzerine çalışıyoruz. Boya sanayii, tekstil, kozmetik gibi sektörlerde markalarla hem üretim hem de pazarlama süreçlerinde beraber çalışıyoruz. Aynı zamanda bireysel hizmetlerimiz de mevcut, kişilerle Renk Şifresi çözerek onların nokta atışı alışveriş yapıp mutlu, renkli ve akılda kalıcı bir stil yaratmalarına destek oluyoruz. Her renk herkeste aynı etkiyi mi yaratıyor? Hayır, herkesin Renk Şifresi ve buna bağlı olarak üzerinde taşıyabileceği renk tonları farklıdır. Bu tonları birbiriyle nasıl kombine edip ne oranda kullanacağı da yine çok farklılık gösterir. Birinin asla kullanmaması gereken bir renk kombinasyonu bir başkasının çok iyi etki yakaladığı bir renk kombinasyonu olabilir. Hangi renkler insanlara ne yönde yansıyor? Renklerin anlamları nedir? Soluduğumuz hava gibi, gördüğümüz renkler de tabii ki titreşimleriyle bize çok ciddi anlamda etki ediyor. Her rengin birçok olumlu ve olumsuz anlamı var. Renk yöneti-
KENDİ
RENGİNİZİ
BULABİLİRSİNİZ
mi yanlış yapıldığında olumsuz, doğru yapıldığında da olumlu anlamlarına ulaşıyoruz. Kişilerin Renk Şifresi değişmez ve bu şifreye uygun renkler seçmek onların renklerin olumlu anlamlarını kullanmaları demek. Peki, renklerin giyimimizdeki ve kıyafet alışverişlerimizdeki rolü nedir? Öncelikle herkes her rengi giyebilir. Ama tonu çok önemli. Biz Renk Şifresi danışmanlığında bireylere renk tonlarına nasıl bakacaklarını anlatıyoruz. Bu tonların üzerlerinde nasıl bir etki yarattığını ayna önünde beraber ince ince çalışıyoruz. Ve kendi renk tonlarını nasıl tanımlayacağı ve ayrıştıracağıyla ilgili kişiyi eğitiyoruz. Bu hem dekorasyon, hem kozmetik, hem tekstilde rahatlıkla kullanacağı bir altyapı kazandırıyor kişiye. Sonrasında kısıtlı bütçeyle bile çok efektif ve keyifli bir görünüm ortaya çıkıyor.
107
ROTA
IŞIKLAR ŞEHRİNDE DISNEYLAND MOLASI
108
ROTA
D
isneyland Paris dünyanın en büyük tematik eğlence parklarından biri. Adı Paris’le özdeşleşen ve şehir merkezine otuz iki kilometre uzaklıkta yer alan Disneyland’da oteller, restoranlar, mağazalar, yüzme havuzları, golf sahaları, Disney stüdyoları ve oyuncaklar bulunuyor. Özellikle çocukların rağbet gösterdiği parkta yetişkinler için de yok yok.
1860 YILINDA AKŞAM OLUP DA KARANLIK ÇÖKÜNCE 50 BİNDEN FAZLA SOKAK LAMBASI İLE AYDINLANAN VE ‘IŞIKLAR ŞEHRİ’ ADINI ALAN PARİS, MODANIN, SANATIN VE ROMANTİZMİN ŞEHRİ OLARAK DA ÜN SALMIŞ DURUMDA. KISA SÜRELİ TATİLLERİN EN ÖNEMLİ DESTİNASYONLARINDA OLAN PARİS, 7’DEN 77’YE HER YAŞTAN GEZGİNİN ÇOK KEYİFLİ VAKİT GEÇİREBİLECEĞİ, DÜNYACA ÜNLÜ EĞLENCE PARKI DİSNEYLAND’I DA BÜNYESİNDE BARINDIRIYOR.
Disneyland ABD’li film yapımcısı Walt Disney tarafından 1955’te kurulduğundan bu yana hala dünyanın en büyük eğlence parkı olma özelliğini koruyor. Büyülü bir panayırı andıran bu dev eğlence parkı bol aksiyonlu, adrenalinli, insana yaşam enerjisi veren bir yer. Her yaştan insanı cezbeden dünya üzerindeki sayılı yerlerden biri olan Disneyland’da Disney karakterleriyle Disney stüdyolarını da yakından inceleme fırsatı buluyorsunuz.
adrenalin dolu, cıvıl cıvıl bir park. Her biri kocaman gözlerle çılgınca çığlıklar atan çocukların sevinci ve heyecanı, dünyanın bir başka yerinde rastlanamayacak bir deneyim. En az çocuklar kadar yetişkinlerin de tecrübe ettiklerinde oldukça keyifli anlarına şahit olmaksa cabası. Bir süreliğine sizi hayatın gerçeklerinden koparıp içinizdeki heyecanı ve çocuksu ruhu besleyen bu park, Paris gezilecek yerler listesinin en üst sıralarında yer almayı hak ediyor.
DISNEYLAND PARİS’İN BÖLÜMLERİ
Bir an olsun her şeyi unutup çocukluğuma döneyim, çılgınlar gibi kendimi oyuncakların kollarına bırakayım diye düşünenler için, kesinlikle doğru adres burası!
Paris Disneyland, 1991’de Eurodisney adıyla açılan ve temelde Disneyland Park ve Walt Disney Studios Park olmak üzere iki temel eğlence parkından oluşuyor. Disneyland Paris bu parklarla birlikte yedi otelin bulunduğu alan, Disney Village, yetişkin ve çocuklar için golf sahalarıyla Golf Disneyland ve çevresinde pek çok aktivite alanının yer aldığı yapay bir göl olan Lake Disney olmak üzere toplam beş bölümden meydana geliyor.
Disneyland Paris, iki bin hektarlık bir alana kurulmuş, iki park ve yedi otel yerleşkesinden meydana gelen adeta Paris’ten bağımsız bir dünya. Her birinin içinde sayısız konseptte eğlence ve oyun bölümünün yer aldığı, neşe, eğlence, keyif ve
Disneyland Park’ta 40’tan fazla eğlence ve oyun bölümünün yer aldığı farklı temalar için ayrılmış alanlar var. Walt Disney Studios ise, yetişkinler için bol adrenalinli ve baş döndürücü aktivitelerin yer aldığı bölüm. Yakın konumda konaklamak
109
ROTA isteyen ziyaretçiler için de farklı kalite ve konsepte sahip yedi otel bulunuyor. Disneyland Paris kompleksi içerisinde ayrıca, alışveriş ve yeme-içme mekanlarının yer aldığı Disney Village ile yerleşke içerisinde konaklama hizmeti veren oteller yer alıyor.
DISNEYLAND PARK Disneyland Park, Disney dünyasının canlandırıldığı, Fantasyland, Discoveryland, Frontierland, Adventureland ve Main Street USA gibi tematik alanlardan oluşuyor. Diğer yandan yürüyüş yolları, hediyelik eşya dükkânları ve restoranlar da bu bölgede yer alıyor. Farklı konseptlere sahip bu alanlar içerisinde, o konsepte uygun oyuncaklar sınırsız hayal dünyalarıyla çocukları hayran bıraktığı gibi, yetişkinleri de es geçmiyor.
1. FANTASYLAND Fantasyland, çocukların en çok sevdiği bölüm. Burada Disney karakterleri, çizgi film kahramanları, sivri kuleler, uyuyan güzelin şatosu ve daha pek çok Disney hikâyesinin canlandırmaları var. Kısacası Fantasyland masalların hayat bulduğu, prens ve prenseslerin burada yaşadığı küçük yaş grubu çocukların çılgınca eğlenebilecekleri bambaşka bir dünya.
2. DISCOVERYLAND Discoveryland, gelecekte gerçekleşecek maceraların bilim kurgu temasıyla işlendiği bölüm. Devasa bir uzay üssünü andıran Discoveryland’da, zaman makinelerinden uçan dairelere, rollercoaster’da uzay gemisiyle seyahatlere kadar pek çok ütopik oyun var.
3. FRONTIERLAND Frontierland, vahşi batı, kovboylar ve Kızılderililerin zamanına ışınlayan bir alan. Tema olarak Amerikan vahşi batısının canlandırıldığı bölüm, Big Thunder Mountain, Thunder Mesa Teknesi ve Phantom Manor gibi alt kategorilere ayrılmış.
4. ADVENTURELAND Adventureland, bir Indiana Jones filminin içindeymiş hissi veren, filmden sahnele-
110
rin canlandırıldığı, özellikle büyük küçük herkesin keyif aldığı Indiana Jones Temple of Peril ve Pirates of the Caribbean gibi bölümlerin yer aldığı alan. Adrenalinli maceralara katılıyor, tarihin derinliklerinde keşfe çıkıyorsunuz.
5. MAIN STREET USA Main Street, Disneyland Paris’in ana bölümlerinden. On dokuzuncu yüzyıl Amerikan kasabası konseptine sahip Main Street, hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz, pek çok ülke mutfağından lezzetler tadıp, fast food ve atıştırmalıklara dair birçok seçenek bulabileceğiniz bir alan.
WALT DISNEY STUDIOS PARK Walt Disney Studios Park, turlarla film setlerinin gezilebildiği, simülasyonlarla gerçeklik sınırlarını zorlayan pek çok aktivite vadediyor. Film endüstrisi ağırlıklı olan bu bölüm baştan sona bir eğlence cenneti! TV ve sinema dünyasının en eğlenceli biçimde canlandırıldığı Walt Disney Studios, asla kaçırılmaması gereken yerlerden. Ünlü filmlerin çekildiği sahneleri burada yeniden yaşamak işten bile değil.
DISNEY VILLAGE Disney Village, Disneyland Paris kompleksi içerisinde yer alan ve girişin ücretsiz olduğu bölge. Alışveriş merkezleri, restoranlar, konser alanları, sinema salonları, çocuklar için oyun alanları ve gece kulüplerinin bulunduğu şirin bir köy olan Disney Village’de, Disney konsepti içerisinde alışveriş ve yeme içme hizmetleri sunuluyor. Disneyland Park ile Walt Disney Studios Park alanlarının arasında konumlanan Disney Village’de, alışveriş, canlı müzik, büyüleyici şovlar, sinema salonları, konserler, sokak sanatçıları, temalı restoranlar ve oyunlar gün boyu eğlencenin sınırlarını zorluyor.
GOLF DISNEYLAND Golf Disneyland, yetişkinler ve çocuklar için dokuz ve on sekiz delikli golf sahalarının bulunduğu bir bölüm. Profesyonel ve amatörlere hitap eden sahada haftanın belli günlerinde golf dersleri de veriliyor. Golf Disneyland alanı içerisinde restoran, fast food, bar gibi yeme içme ve dinlenme mekanları da yer alıyor.
LAKE DISNEY Lake Disney, Disney Village’ın bitişiğinde yer alıyor. Oldukça büyük bir yapay gölün etrafında yine Disney konseptinde pek çok aktivitenin düzenlendiği Lake Disney’de, deniz bisikletinden kürek teknelerine, kayıktan ve kanoya dek pek çok eğlenceli su sporu yapmak mümkün. Yıl boyunca birçok eğlencenin düzenlendiği alanı gezmek için göl çevresinde trenle mini bir tur yapabilir, düzenlenen neşeli oyunlara ve gösterilere katılabilirsiniz.
DISNEYLAND PARİS’TE YEME VE İÇME Disneyland Paris’te yemek yiyebileceğiniz, bir şeyler içebileceğiniz veya take away atıştırabileceğiniz pek çok seçenek var. Aynı şekilde çeşitli dünya mutfaklarını deneyimlemek de mümkün. Diğer yandan Disney karakterlerinin masanıza gelip sizi ziyaret etmesi de an meselesi! Main Street USA’da bir şeyler atıştırmak için Cable Car Bake Shop, Cookie Kitchen veya Casey’s Corner’i tercih edebilirsiniz. Elbette bir Amerikan klasiği olarak Mc Donalds da burada. Discoveryland’da uzay hamburgeri yiyebileceğiniz gibi, Cafe Hyperion-Videopolis’de yemek molası verebilir; Frontierland’da Meksika yemeklerini tadabilirsiniz. Adventureland’deki Blue Lagoon Restaurant ise lüks sevenler için ideal.
DISNEYLAND PARİS’TE ALIŞVERİŞ Disneyland Paris’in park bölümünde bulunan Main Street, alışveriş için en ideal cadde. Diğer yandan alışveriş için sayısız seçeneğinizin olduğu bölümlerde öncelikle çocuklarınıza, kendinize ve sevdiklerinize hediye alabileceğiniz birçok mekân bulunuyor. Çocuklar için her türlü kıyafet, oyuncak, aksesuarı bulabileceğiniz caddede, Disney kahramanlarının her türlü oyuncak ve hediyeliklerinden tutun da, temalı kıyafetlerden prenses kostümlerine, aksesuar, obje ve eşyalara dek aklınıza gelebilecek binlerce seçenek var.
ROTA
KUKLACI / Günay Gafur Evinden çok uzakta, hiç tanımadığı karanlık bir odada, kelepçeler içinde uyanan Simonize Rexton, kendini vahşi ve kusursuz bir oyunun içinde bulur. Siyah zarflardaki talimatları yerine getirmeyi ve hayatta kalmayı başarabilirse, oyunun sonunu görebilecektir. Tıpkı kendisinden çok uzaklarda uyanan ve aynı korkuları yaşayan diğer kuklalar, Eylül Belen ve Dr. Gregory gibi… Birbirinden habersiz bu üç sıradan oyuncu; gizemi çözmek ve kuklacıyla yüzleşmek için müthiş bir gerilimin ortasına atılırlar. Böylece San FransciscoTürkiye-New York üçgeninde oynanan ve insanoğlunun yazgısını değiştirecek esrarengiz bir oyun başlar. Psikolojik-gerilim ya da polisiyegerilim, Türk okurları tarafından oldukça rağbet görmesine rağmen, Türk yazarlarının yeterince üretken olmadıkları bir tür. Bir Türk yazarın kaleminden çıkan “KUKLACI”nın, özgün konusu ve çarpıcı kurgusuyla, bu türe farklı bir soluk getireceğine inanıyoruz.(Tanıtım Bülteninden)
ÇİL KUŞU / Merve Dağlı Boyun eğerek sürdürülen bir yaşamda hayallere ulaşmak ne kadar mümkün olabilir? ‘’Ne düşünüyorum biliyor musun? Her şeyden vazgeçip gitmeyi. Senden, çocuklardan, hayattan. Kendimden. Düşünsene, açıp kollarımı atlıyorum yüksek bir yerden. Öyle hızlı düşüyorum ki rüzgâr bedenimi örten tüm kıyafetleri söküp atıyor. Çırılçıplak ve paramparça oluyorum.
görevlendirilmişti sevmekle? Bunca zamandır sevgisizliğe karşı verdiği savaştan arta kalan sızıları gökyüzünden bir melek gelip dindirir miydi acaba? Ne var ki bu bitmek tükenmek bilmeyen eksiklikler ve sıkıntılar genç kızda tükenmişliğin tam tersine, çoğalan bir çaba, bir güç gösterisi haline gelmişti. Açık açık uğradığı haksızlıklar, incinen gururu ve kırılan kalbi vaktinden önce olgunlaştırdı ruhunu.
Sonra benimle beraber dünyadaki bütün kötülükler de zerrelere ayrılıp yok oluyor. Ne dersin? Kurtarayım mı masumları?’’ ‘’Sen bir çil kuşunun avcısı olmaktan daha ileri gidemezsin!’’ Daha küçücükken sevgiden yoksun kalmıştı. Oysa yalnızca sevsin diye yaratılmıştı. İnsanı, hayvanı, doğayı sevsin diye… Peki, yalnızca o mu
67 / Oğuzhan Uğur Gördüğü ile gerçekte olması mümkün olmayan bir uyuşmazlık vardı aynanın köşesinden yansıyan görüntüsü ile arasında. Normal bir hayatı olan, normal bir hayatı olduğunu düşünen adamdı. Ailesiyle birlikte gidecekleri tatil için çıktığı yol, O’nu hayatının yolculuğuna sürükledi. Kabus ve gerçeğin, gerçek ve pişmanlığın iç içe geçtiği bir yolculuğa....
İnsan azat edebilir mi kendini kendi azabından? Üstelik her adımda kendini keşfettiği bu yolculuğun sonu kaçmak istediği gerçeklere çıkıyorsa... 67, hakikatin göz ardı edilen kıyılarında, varoluş sancılarının tam ortasında, sahici, sarsıcı ve sürükleyici bir hikaye. Oğuzhan Uğur’dan iddialı bir ilk roman...(Tanıtım Bülteninden)
Geçirdiği trafik kazasının ardından kendini hiç bilmediği bir yerde bulan; adını, mesleğini, ailesini ve en önemlisi kendini bilmeyen bir adamın hikayesi. Kimsin sen? Kimsin oğlum sen? Lan ben kimim?! Bu ne LAN! KİMSİN SEN?!
111