1
Türk kimliğinin ve birliğinin korunması, ancak dilinin korunması ile mümkündür “Türk ırkı yoktur, Türk dili vardır”
Prof. Dr. Ali Demirsoy, Hacettepe Üniversitesi, 26.09.2015
Şu anda elde edilen bilimsel bulguların tümü, bundan yaklaşık 6.5 milyon yıl önce, Güney Doğu Afrika’da bir bölgede primat ailesinden bir türün hızla farklılaşarak insani özelliklerden bir kısmını kazandığını göstermektedir. Evrim ve antropoloji kitaplarında bu özelliklerin nasıl, niçin ve hangi evrelerde hangi ölçülerde ortaya çıktığını açıklayan bilgiler vardır. Yine eldeki bilgiler bu özelliği kazanan türün bu özelliklerle yetinmeyip, bir taraftan insani özelliklerini daha da geliştirirken, belirli bir evreden sonra da bölgeden çıkarak dünyanın dört bir tarafına göç ettiğini göstermektedir. Bu gelişim kademeleri, özelliklerine göre bilimde çeşitli adlarla tanımlanmıştır: Parapithecus (40-60 milyon yıl önce, Mısır) Propliopithecus (32-35 milyon, Mısır), Dryopithecus = Proconsul (25 milyon yıl önce, Kenya, Hindistan), Ramapithecus (13-14 milyon yıl önce, Doğu Afrika); ilk defa insansı olarak adlandırılan Ardipithecus (4.4-5.2 milyon yıl önce; ramidus ve kadabba, Ethiopya), Australopithecus (4 milyon – 700.000 yıl önce, Afrika, aethiopicus,
robustus,
boisei,
anamensis,
afarensis,
aficanus),
Aegyptopithecus (Mısır, Fayyum’da bulunmuş, , zeuxis), Homo habilis = Becerikli adam (12.2-1.8 milyon yıl önce, Afrika), Homo erectus = Ayağa kalkmış adam (1.8-0.5 milyon yıl önce, Afrika’da gelişmiş; ancak kıtadan dışarıya göç eden ilk insansıdır) ve Homo neanderthalensis = Neandertal insanı (eski kıtada, 100.000 – 35.000 yıl önce) ve en sonunda dünyaya egemen olan Homo sapiens (45.000 yıldan beri) gibi. Elde edilen kemikler bu değişimin nasıl olduğuna ilişkin önemli bilgiler vermektedir.