5 minute read
Nasıl Gidiyor?
ERBİL OLCAY
2ER-CEI (Consultant Engineers International Co) Yöneticisi
Advertisement
Dünyada ikinci evresinin başladığı ifade edilen COVID-19’un 2020 yılında Deniz Endüstrisine etkileri özellikle masaya yatırılıp, genellikle TEU cinsinden yıllık elleçleme esasında limanlar ve gemiler olmak üzere ayrı ayrı ele alınıp, başta Çin, Amerika ve Avrupa EU bölgesi olarak değerlendirmeye alınıp istatistikler çıkartılmıştır. Türkiye’de ise TÜRKLİM “Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’ Türkiye Limanları COVİD-19 Ekonomik Etki Analizi Raporunu yayınladı.
Geçtiğimiz dönemde başta Çin Ulaştırma Bakanlığı’nın ülkenin en büyük sekiz limanı üzerinden yaptığı TEU konteyner trafiği raporunda %5,4 sene içindeki kesitte bir düşme olduğu (Ocak-Haziran) bildirilirken, Ningbo aylık konteyner yük INDEX’inde (NCFI) genelde aşağıya doğru giden grafiklerin bir miktar da olsa düzelmeye başladığı görülmektedir. Deniz endüstrisinin en umutsuz ve şanssız yıllarından birisi olan 2020 yılı ilk yarısında yapılan ekonomik etki hesaplarında 2 trilyon USD’yi bulan meblağ, son dönem hesaplarında erken tahmin olmakla birlikte 1 trilyon USD’ye düşmüş görülmektedir. Buna mukabil, Amerika’da 2 trilyon USD’nin yetmeyeceği ve çok daha yüksek bir ekonomik gider oluşacağı tezi ön plana çıkmaktadır. Dünya kısa sürede başta Çin ve Amerika ülkeleri olmak üzere önemli dersler çıkartmakta ve birçok strateji ile siyasi ve ekonomik kararlarında önemli değişikliklere gitmektedirler. Avrupa kıtası ise negatif ekonomik pozisyonda olan üyeleri de dahil olmak üzere bir kurtarma bütçesi üzerinde anlaşmış bulunmaktadırlar. Tüketim maddelerinin büyük kısmını Çin’den temin eden Amerika ve Avrupa ülkeleri “Yerli malı yurdun malı” sloganına geçmek üzere yeni planlamalar yaparken, Amerika’nın en hızlı gelişen limanlarından Savannah Limanında 2020 ara değerlendirmesi %1 civarında bir düşüş gözlemektedir. TEU değerlemesi olarak bu düşüşlerin başında HUTCHISON (HPH) Çin’deki operasyonlarından Yantıan Limanında %12, Hong Kong Limanı’nda ise %3 civarında düşüşler bildirmektedir. TÜRKLİM Türkiye Limanları COVİD-19 Ekonomik Etki Analizinde (Haziran 2020) verilen özette, Dünya Sağlık Örgütü’nün COVID-19’u küresel pandemi olarak ilanından günümüze geçen kısa süre (7 ay) içinde günümüze kadar yürütülen bilimsel çalışmalar bağışıklık sistemini geliştirme yönünde yürütülmüş, ancak bugüne kadar söz konusu aşı henüz kullanılmaya başlanmamıştır. Bu durumda henüz birinci evre sürerken ikinci evrenin yaşanmaya başladığı içinde bulunduğumuz günlerde, dünya geçmişte olan sayılı pandemi’lerden çok daha bilgili ve tecrübeli olmakla birlikte, kesin bir sonuca dökememiş durumdadır. Her ülke Dünya Sağlık Örgütünü sorgulamakta, kesin çözüm beklemektedir. TÜRKLİM raporundaki veriler ve bu yazı hazırlanırken ilan edilen rakamlar o kadar hızlı artmaktadır ki, artık hiç rakam vermemek daha doğru olacaktır. Eğer, Şansölye merkezin dediği doğruysa, hepimiz bu virüse yakalanacağız, mühim olan aşı ve koruyucu ilaç tedavilerinin en kısa sürede belirlenmesidir. TÜRKLİM raporunda belirtildiği üzere salgının başladığı tarihten bugüne kadar elde edilen veriler ışığında, Türkiye Limanları COVİD-19 salgını karşısında başarılı bir kriz yönetimi uygulamış, alınması gereken tedbirleri zamanında almış ve uygulamaya koymuştur. Bunun sonucu olarak raporda “limanlarımız çalışanların sağlığını riske atmadan kesintisiz hizmet vermeye devam
etmiştir” denerek, mart ayı itibariyle çalışmaya başlanarak TÜRKLİM’in COVİD-19 salgınının Türkiye’deki liman operasyonlarına etkilerini birinci elden takip etmek, değişimleri somut olarak ortaya koymak ve kısaca değerlendirerek liman yönetimleri için önlemler geliştirmek ve sonuçlarını kamuoyu ile ve ilgili kurumlarla paylaşmak amacı olduğunu söylemektedir. Yapılan anket TÜRKLİM’in kurucu limanları (toplam 68 adet) 42 tanesinin %62’sinin verdiği cevaplar üzerinden oluşturulmuş, ankete katılan limanlar COVID-19 pandemi’sinin etkisini bir önceki ay baz alarak değerlendirilmiş, dolayısıyla haziran ayı sonuçları mayıs ayına göre göreceli değişimi ifade etmektedir. Raporda, haziran ayında anketi cevaplayan TÜRKLİM limanlarının %9’u sıvı dökme yük gemilerinin uğrak sayılarında %8’i konteyner gemilerinin uğrak sayılarında, %4 genel yük gemilerinin uğrak sayılarında %50’den fazla azaldığını beyan etmiştir. Yine anketi cevaplayan limanların %14’ü kuru yük dökme yük gemilerinin uğrak sayılarında, %8’i genel yük gemilerinin uğrak sayılarında, %25 ile %50 arasında azalma olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca limanlarına uğrak yapan konteyner gemi sayısında %5 ile %25 arasında azalma olduğunu beyan eden limanların oranı %31’dir. “Neredeyse her 3 konteyner limanından birisi limanlarına uğrak yapan gemi sayısında %5 ile %25 aralığında azalma olduğunu bildirmiştir.
Limanların %25’i kruvaziyer gemilerinin uğrak sayılarında, %23’ü kuru yük gemilerinin uğrak sayılarında, %18’i sıvı dökme yük gemilerinin uğrak sayılarında, %12’si sıvı dökme yük gemilerinin uğrak sayılarında ve %10’u ise Ro-Ro gemilerinin uğrak sayılarında %5 ile %25 arasında düşüş yaşandığını ifade etmiştir.
Nisan ayını baz alan mayıs ayı anketi ile karşılaştırıldığında, haziran ayı itibarıyla olumlu yönde değerlendirilecek en büyük gelişmenin Ro-Ro gemi uğraklarında yaşandığını belirten rapor, geçen ay limanlarına uğrak yapan Ro-Ro gemilerinin, bir önceki aya göre %50’den fazla artış olduğunu beyan eden liman sayısı, mayıs anketinde %11, haziran anketinde ise %10’dur.
Benzer şekilde limanların %5’i kuru dökme yük gemilerinin uğrak sayılarında, %4’ü ise genel yük gemilerinin uğrak sayılarında %50’den fazla artış olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca, limanların %20’si Ro-Ro gemi uğraklarında %48’i sıvı dökme yük gemi uğraklarında, %12’si genel yük gemi uğraklarında, %9’u ise kuru dökme yük gemi uğraklarında %25 ile %50 aralarında artışlar olduğunu belirtmişlerdir. Limanlara uğrak yapan kuru dökme yük gemileri hariç tutulduğunda, baskın sonuç mevcut durumda değişme olmadığı yönündedir. Anket sonuçlarında yer almamakla birlikte limanlar ile yapılan görüşmelerde, limanların önemli bölümünde limanlarına uğrak yapan gemi tonajlarında düşüş olduğu ifade edilmiştir.
Rapor buraya kadar liman operatörlerinin verilen forma cevaben gönderdikleri gemi türlerine göre uğrak yaptıkları sayıları ifade etmektedir. Bunun dışında da operatif olarak yükleme, boşaltma ve bekleme gibi süreleri değerlendirmektedir.
Bunun dışında limana yük aktarımı ile ilgili ulaşım modlarında ve liman depo/antrepo faaliyetlerine etkisi incelenmektedir. Sonuçta COVID-19’un liman ve istihdama ilişkili etkileri de mercek altına alınarak değerlendirilmektedir.
Buna göre (Liman personeli + taşeron) personel sayısında önemli ölçüde azalma olduğunu belirten rapora göre limanların %7’si acente personelinin, %3’ü gümrük hizmetlerindeki istihdamın ve yine %3’ü lojistik firmalarda hizmet veren kamyon sayısında makul ölçüde azalma olduğunu beyan etmişlerdir. Haziran ayında ise bu azalan personellerin normal çalışma düzenine geri dönülmesiyle iş başı yaptıklarına da değinilmiştir.
Raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde, özetle veri toplanan dört aylık süre içinde sonuçların karşılaştırıldığında limanlara uğrak yapan gemi sayısında azalma açısından ilgi çekici önemli değişiklik, konteyner gemilerinde olmuştur. Mart ayında konteyner gemilerinde azalma olduğunu beyan eden liman oranı %8 iken, nisan ayında %50, mayıs ayında %47, haziran ayında ise %38 olarak gerçekleşmiştir. Rapor, bu endüstri ile ilgili kişiler dışında ithalat-İhracatla uğraşanlar ve ilgili teknik veya sade vatandaş için de bir endikasyon verecek nitelikte olup, oldukça detaylı ve bilgi verici niteliktedir. Rapora ulaşmak için Web sitesi adresi Türklim’den sağlanabilir.
Burada önemli olan, turizm içinde benzer nitelikte bir raporla, dış ve iç ticareti birlikte okuyabilirsek, istikameti de çok daha net görebilir duruma gelebiliriz. Pandemi bir ACİL durum olup, yakın zamanda da ortadan kaybolacağı söylenemez. Dolayısıyla önümüzde oldukça zorlu dönemler bizleri beklemektedir. Buna göre ön tedbir alınırsa en az etkilenme ile bu felaketi atlatabiliriz.
Ümit etmek dışında önceden uyanık olmak gerekmez mi?