Yar at ı c ı Öğr enme
içindekiler 4 5 7 10 11
1.TAKDIM 1.1.Yaratıcı Öğrenme 1.2.Önsöz 2.YENİ 2.1.YARATICILIK 2.2.ÖĞRENME 2.3.EĞİTİM-ÖĞRETİM-BİLGİ-PEDAGOJİ 2.4.ÖĞRENME ORTAMLARI 2.5.YARATICI ÖĞRENME 2.6.NİÇİN YARATICI ÖĞRENME? 2.7.YARATICI ÖĞRENME SÜRECİN 2.8.SANAT VE YARATICI ÖĞRENME 2.9.TİYATRO VE ÖĞRENME 2.10. YARATICI ÖĞRENME VE SOSYALİZASYON 2.11.ÇOCUKLARIN ÖĞRENDİKLERİ
SANAT
VE
YARATICI
METODLARINDAN
2.12.YARATICI ÖĞRENİMDE OYUN ÖNEMİ 2.13.DRAMATİK KONVANSİYONLAR 3.YARATICI ÖĞRENMEDE ÖĞRETMEN 3.1.ÖĞRETMENLERİN ROLÜ 3.2.ÖĞRETMENİN ROLÜ YENİ ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ 3.3. ÖĞRETMENİN ANAOKULU VE İLKOKULDA ROLÜ 3.4.ÖĞRETMENİN ROLÜ VE DRAMA ÖĞESİ 0
2
13 14 16 21 25 26 27 28 29 32 39 41 44 45 47 48 50
4.YENİ YÖNTEM 4.1.YENİ YÖNTEME YAKLAŞIM 4.2.TİYATRO VE YARATICI ÖĞRENME 4.3.SINIFTA TİYATRO 4.4.BİR ÖĞRETMENİN YARATICI ÖĞRENME DERSİNİ BAŞLATMAK İÇİN İHTİYACI 4.5.AKTÖR SANATI VE İŞLEVİ 4.6.YARATICI ÖĞRENME HİKÂYE ANLATMA GİBİ 4.7.BİR MERCİMEĞİN ÖYKÜSÜ 4.8.BİRKAÇ KELİME İLE NE YAPMALIYIM 4.9.YARATICI ÖĞRENMEDE DEĞERLENDİRME 4.10.ÖĞRENCİLERİN GELİŞİMİ İLE İLGİLİ KRİTERLER 4.11.BİR DERSİN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN ÖZEL KRİTERLER 4.12.MATEMATİK KONUSUNDA OLASI DEĞERLENDİRME ÖRNEĞİ 4.13.ÖZ DEĞERLENDİRME
54 55 57 59 61 62 64 66 68 72 74 75 77 78
3
1.TAKDIM
0
4
1.1.Yaratıcı Öğrenme Yaratıcı Öğrenme bir eğitim Avrupa ERASMUS + projesi Proje, bu konuların çekiciliğinin iyileştirilmesi ve öğrencilerin sınıfta aktif katılımı ile ilk ve ortaokul derslerinin öğretimini daha cazip hale getirmek için tiyatro tekniklerini kullanacak yeni bir yenilikçi yöntem sunmayı amaçlamaktadır, proje bu konularda öğrencilerin eğitim başarısını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Proje ayrıca dijital çağda gömülü öğretmenler için yenilikçi kaynaklar geliştirmeyi amaçlamaktadır. Öğretmenlerin eğitilmesi için bir e-öğrenme kursu geliştirmeyi ve projenin etkileşimli kaynakları aracılığıyla öğr etmenl er i yön le nd ir en bir portal geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu şekilde, farklı Avrupa dillerinde erişilebilir açık ve yenilikçi kaynaklar oluşturarak, tüm Avrupa üzerindeki etkisini genişletmeyi ve ilgilenen tüm ilkokul öğretmenleri için yaygın olarak kullanılabilecek ve erişilebilir olacak kaynakları geliştirmeyi hedeflemektedir. İlkokulda tiyatro tekniklerinin kullanılmasının ço cu klar ın okul performansının iyileştirilmesinde çok etkili olduğu kanıtlanmıştır (örneğin, Kieran Egan, Dewey ve Jean Piaget'in çalışmalarına bakınız). Aynı zamanda dilsel mekânsal, mantıksal, bedenselkinestetik zekayı ele alır. Sınıfı daha cazip kılar ve sınıftaki öğrencilerin aktif katılımını geliştirir ve bu şekilde çocukların eğitim performanslarını geliştirir.
5
Proje, okul müfredatının tüm konularına ve ilk ve ortaokulun tüm sınıflarına yönelik tiyatro tekniklerinin kullanımı için kapsamlı bir metodoloji üretmeyi amaçlıyor. Bu, Avrupa'daki tüm ilk ve ortaokul öğretmenleri için müfredatı öğretmek için sanatsal teknikleri uygulamak için öneriler ve araçlar bulabilecek çok faydalı bir kaynak olacaktır. Bu alanda öğretmen eğitiminin azlığı, projenin ele aldığı başka bir ihtiyaçtır. Avrupa çapında, konuyla ilgili öğretmen eğitimi seminerleri azdır ve organize olduklarında genellikle büyük şehirlerde yoğunlaşmaktadırlar. Çevrimiçi olarak erişilebilen materyal genellikle belirli sınıflardaki belirli konuları öğretmek için öğretmen tarafından kullanılabilecek “ipuçlarında” kısmen parçalı ve sınırlıdır. Proje kapsamlı olacak interaktif çevrimiçi kaynakları geliştirmeyi amaçlıyor. ilk ve ortaokulun tüm müfredatını (farklı ulusal gerçeklere uyarlanmış), tüm Avrupa'da öğretmenler tarafından pratik ve kolay uygulanabilir olacak diğer öğretmenler tarafından uygulanan ör nek ça lışmala r ve iyi uyg ul a mala rl a ele alacaktır.
Nicholas Kamtsis
0
6
1.2.Önsöz Yaratıcı öğrenme başlıktır. (Clear) Eğitim sürecinde yer alan herkes için faydalı bir araç olmayı ve okulda önemli deneyler için materyal sağlamayı amaçlamaktadır. CLEAR temel olarak öğretmenlere hitap eder ve ilköğretimi ilgilendirir. Teorik ve pratik bir karaktere sahiptir. Öğrenme, yaratıcılık, hayal gücü gibi felsefi ve pedagojik kavramları yeniden tanımlamaya çalışır ve okul, öğretmenler ve öğrenciler için yaratıcı güçler ve doğurganlık kaynağı alanı haline geldiğinde yollar önerir. Okulun, öğretmen ve öğrenci tarafından sevilip desteklenebilmesi için canlı ve çekici bir alan haline gelmesi amaçlanmaktadır. Öğrenci bilgiyi zevkle ilişkilendirebilir ve öğretmen eğitim sürecindeki rolünü yeniden değerlendirebilir. Öğretmen-öğrenci ilişkisi gerçek anlamını ve sihir gücünü ortaya çıkarabilir. Amaç, okul topluluğunun hem bireysel ilerlemenin hem de meslektaşlığın eşit olarak destekleneceği yaratıcı bir etkileşim alanı haline gelmesidir. Bu büyük hedefleri avlamak için; CLEAR silah olarak tiyatro tekniklerini, teknolojiyi (multimedya, vb.), oyunu, yaratıcılığı ve sanatı önerir.
7
Sanat-müzik, görsel sanatlar, Tiyatro - eğitimin bağımsız bilgi alanlarını veya “takviyelerini” oluşturmaz. Steril ve mekaniksel bir eğitim için bir mazeret sağlamak amacıyla, programın sıkışan dolu trenine kabaca konulabilecek “dersler” yoktur. Sanat, tedavinin “aracına” itici bir güç olabilir, kapsamlı ve temel bir eğitimin anahtarını sağlayabilir, öğrenme ve yaratma arasındaki eksik bağlantı olabilir. CLEAR özellikle drama ile öğrenme arasındaki ilişkiye odaklanır. Taklit, aksiyon, rol oynamanın çocuğun kendi çevresiyle iletişim kurmayı seçtiği ve ondan öğreneceği yollar olduğu ortak pedagojik mekâna dayanır. Tiyatro, çeşitli sanatsal ifade biçimlerinin buluşma yeri olarak, çocuğa kendi eğilimlerini ve ilgilerini keşfetme, kişiliğini ortaya çıkarma fırsatı verir. Bir etkinlik olarak, kolektif olarak, çocuğun sosyalleşmesini, çocuğu iletişim ve takım ruhuna “bağımlı” kılar. CLEAR, öğrenme zorlukları olan, geleneksel öğretim yöntemlerine cevap veremeyen ve sonuç olarak eğitim sürecinin sınırına yerleştirilen çocuklar için bir alternatif olabilir. CLEAR ve onun yaratıcıları: dramı her türlü dersi öğretmek için etkili bir yöntem olarak çalışabileceği çok önemli bir yere koydu. Belki özel bir yöntem değil, bir seçenek olarak, öğrenme süreci renkli, büyüleyici ve eğlenceli olabilir. CLEAR, gelişmek için doğru koşullara ihtiyaç duyan fikirlerden biridir. Doğru çerçeveye ve planlamaya ihtiyacımız var, desteğe, lojistiğe ve hepsinden önemlisi, öğretmenlere daha geniş bir eğitim ve özellikle politik irade ile ihtiyaç duyuyoruz. 0
8
Aksi takdirde, okyanusta iyi bir kafa karışıklığı ve konuşma sesiyle kaybolmaktan mahrum kalır.
9
2.YENİ BİR YÖNTEME GİRİŞ
0
10
2.1.YARATICILIK Yaratıcılık, problemleri çözmek, başkalarıyla iletişim kurmak ve kendimizi ve başkalarını eğlendirmek için faydalı olabilecek fikirleri, alternatifleri veya olasılıkları üretme veya tanıma eğilimi olarak tanımlanır. İnsanların yaratıcı olmaları için neden üç sebep vardır: Yeni, çeşitli ve karmaşık uyarım ihtiyacı Fikir ve değerleri iletmek gerekiyor Sorunları çözmek gerekiyor Yaratıcı olmak için, yeni yollarla veya farklı bir bakış açısıyla şeyleri görebilmeniz gerekir. Diğer şeylerin yanı sıra, yeni olasılıklar veya yeni alternatifler üretebilmeniz gerekir. Yaratıcılık testleri sadece insanların üretebileceği alternatiflerin sayısını değil, aynı zamanda bu alternatiflerin eşsizliğini de ölçer. Alternatifler üretme ya da şeyleri benzersiz bir şekilde görme yeteneği değişimle gerçekleşmez; esneklik, belirsizlik toleransı ya da tahmin edilemezlik gibi diğer temel düşünce nitelikleriyle ve şimdiye kadar bilinmeyen şeylerin keyfi ile bağlantılıdır. Yaratıcı kişiliğin özellikleri: 1. Yaratıcı bireyler çok fazla enerjiye sahiptir, ancak genellikle sessiz ve dinlenirler. 2. Yaratıcı bireyler aynı zamanda akıllı ve aynı zamanda naif olma eğilimindedirler.
11
3. Yaratıcı bireyler, oyunculuk ve disiplin ya da sorumluluk ve sorumsuzluğun bir kombinasyonuna sahiptir. 4. Yaratıcı bireyler bir uçta hayal gücü ve fanteziyi, diğerinde ise köklü gerçeklik duygusunu birbirinden ayırır. 5. Yaratıcı insanlar, dışadönüklük ve içe dönüklük arasındaki süreklilik karşısında karşıt eğilimler barındırıyor gibi görünmektedir. 6. Yaratıcı bireyler aynı zamanda mütevazı ve aynı zamanda gururludurlar. 7. Yaratıcı bireyler belli bir ölçüde katı cinsiyet rolünü stereo tiplemeden kaçarlar. 8. Genel olarak yaratıcı insanların asi ve bağımsız olduğu düşünülmektedir. 9. En yaratıcı kişiler yaptıkları iş konusunda çok tutkulular, ancak bu konuda da son derece objektif olabilirler.
0
12
2.2.ÖĞRENME Öğrenmeyi, içselleştirdiğimiz ve içselleştirdiğimiz zamanla karıştığımızda, bildiğimiz şeyi değiştirdiğimizi ve yaptığımız şey üzerine kurduğumuz bilgiyi almanın dönüştürücü süreci olarak tanımlarız. Girdi, süreç ve yansıma dayanır. Bizi değiştiren şey budur. Yunan felsefesi ve tarih kültüründen gelen terim. Eğitim genellikle iki anlam taşır: Dar olan okul eğitimidir. Daha geniş olanı, antik Yunan inançlarına göre, iyi, iyi ve bilinçli bir vatandaşın yaratılması ve aynı zamanda insanı yetiştirmenin ruhuna eşit olan bir kültürün yaratılmasıdır. Richard E. Mayers'ın bahsettiği gibi1 öğrenme, bir kişinin bilgi birikimi veya deneyime bağlı davranışlarındaki görece kalıcı değişikliktir. Bu tanım üç bileşenden oluşmaktadır: 1) değişimin süresi kısa vadeden ziyade uzun vadeli; 2) Değişimin odağı, hafızada bilginin içeriği ve yapısı veya öğrenenin davranışıdır; 3) Değişimin sebebi, öğrencinin yorgunluk, motivasyon, uyuşturucu, fiziksel durum veya fizyolojik müdahale olmaktan ziyade çevredeki deneyimidir. ” Öğrenme ayrıca bilginin kazanılması ve asimilasyonunun ve becerilerin geliştirilmesinin karmaşık psiko-fiziksel işlevidir. Öğrenme süreci, kişinin kişiliğinin (fiziksel, zihinsel, duygusal) tüm yönlerini içeren eksiksiz bir metodolojinin kullanılmasını gerektirir.
13
2.3.EĞİTİM-ÖĞRETİM-BİLGİ-PEDAGOJİ EĞİTİM Genel veya özel bilgi kazandırma, edinme, beceri geliştirme, bir mesleğe ya da akıl yürütme ve yargılama yetkisine sahip olma ya da edinme eylemi ya da genel olarak olgun yaşam için entelektüel olarak kendini hazırlama. ÖĞRETİM Öğretim, amaca yöneliktir ve öğrencilerin eğitimini amaçlayan bilginin aktarılmasını planlamaktadır. Öğretme, öğretmenin bilgi kaynağıdır, öğrencinin mevcut kültüre girişidir, eğitim sistemi içindeki fiziksel ve zihinsel güçlerin ve becerilerin kullanılmasıdır. BİLGİ Bir şeyden haberdar olmanın ya da deneyim veya dernek aracılığıyla kazanılmış bir şeyi bilerek bilme olgusu. Bir bilim, sanat ya da teknik ile tanışma ya da anlama gerçeği ya da durumu. PEDAGOJİ Pedagoji, eğitim teorisi ve pratiği ile uğraşan disiplindir; Bu nedenle, en iyi öğretmenin (bilgiyi aktarmanın) nasıl çalıştığıyla ilgilidir. Geniş bir yelpazeye yayılan uygulamaların amacı, liberal eğitimin (insan potansiyelinin genel gelişimi) mesleki eğitimin daha dar özelliklerine (spesifik becerilerin kazandırılması ve kazanılması) ilerlemesinden kaynaklanmaktadır. Öğretici stratejiler, öğrencinin arka plan bilgisi ve deneyimi, 0
14
durumu ve çevresi ile öğrenci ve öğretmen tarafından belirlenen öğrenme hedefleri tarafından yönetilir.
15
2.4.ÖĞRENME ORTAMLARI Eğitimin, insanın fiziksel, duygusal ve entelektüel gelişimi için gerekli olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, erkeği eğiten araçların (öğrenme ortamları) işleyişi hayati önem taşır. Bu araçlar: Doğal çevre, aile, okul, kilise, kitle iletişim araçları, toplum ve devlet. Doğal Çevre Doğal çevre, öğrenme sürecinde hayati bir rol oynamaktadır. İklim, yer, hava, sadece duygusal ve fiziksel dünyamızı etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda bize ilk kanıtlanmış örnekleri de veriyorlar. Doğal ortamımızda temel öğrenme yapılarını (biyolojik, matematiksel, kimyasal, sosyal vb.) Bulabilir ve bol miktarda uyaran sunar ve bu nedenle çevre öğrenme için sonsuz bir kaynaktır. Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz doğal ortamın türü (ormanlar, ısı, yeşilin yokluğu vb.) Sadece öğrenme miktarını değil, aynı zamanda kaliteyi de etkileyebilir. Aile Aile faktörü çok önemli bir rol oynar, çünkü sosyal hayatın ilk ve temel hücresidir. Çocuk, aile hayatındaki sosyal durumlara karşı ilk yaklaşımını formüle eder. Çocuğun ailesi tarafından aile çevresinden etkilenen ve insan ilişkilerini tanıyan ve ilk sosyal davranışlarını test eden ve kabul eden çocuk. Karakteri ve kişiliği için ilk temeller aileye konur. Okul 0
16
Okullar ve her türlü eğitim enstitüsü, sadece öğretim sürecine dahil olan insanlar (öğretmenler, öğrenciler) tarafından değil, aynı zamanda üyelerin örgütlenme ve yaşam biçimi aracılığıyla da çocuklar üzerinde çok belirleyici bir etki yapar. Eğitim felsefesi (devlet ve sosyal felsefenin bir sonucu), eğitimsel ilişkiler ve öğretilen materyal (çocukların ihtiyaçları ve toplumun ihtiyaçları için ne ölçüde geçerli olduğu) öğrenme sürecini kesin olarak etkiler. Okul, öğrencilerin edindikleri bilgileri benimsemeleri veya sorgulamaları gereken ilk organize edilmiş temel eğitim hücresidir. Kilise-Din Bu iki terim birbiriyle sıkı sıkıya bağlı olsa da, farklı amaçlara sahipler. Din, felsefi seviyeye, felsefi ve varoluşsal sorulara cevaplar sunar. Kilise sadece dini hayatın değil, sosyal hayatın da prensiplerini ve ahlakını öğretir ve belirli görüş ve tutumları formüle eder. Her dinin felsefi çerçevesine bağlı olarak, öğrenmeye ve eğitime farklı bir önem veriyoruz. Hıristiyanlık, antik Yunan'ın sahip olduğu eğitimin gücü ve anlamına olan inancını muhafaza etti. Rahiplere göre, Hıristiyan inançlarının öğretilmesi, kişinin inançlarını etkileyerek ve değiştirerek önemli bir rol oynar. Hıristiyanlık da kişinin sorumluluğunun önemini vurguladı. Kilisenin örgütlenmesi ve her düzeydeki (sosyal, entelektüel, duygusal ve felsefi) ahlak öğretileri tarafından öğrenmeyi etkilediği ölçüde, çok güçlü bir öğrenme birimi oluşur. Kitle İletişim Araçları
17
Kitle iletişim araçları hayatımızın ilk adımlarından hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Bir öğrenme ortamı olarak sahip oldukları güç, her gün çocukların hayatında ve günde birçok saatlerinde bulunur. Toplumsal bir araç olarak, toplumun üyeleri üzerinde en güçlü etkilere sahip olduğu düşünülür, çünkü kişisel ve toplumsal yaşamın her düzeyinde doğrudan ve dolaylı olarak, dil üzerine (dilleri destekler veya formüle eder), din üzerine, sanat, bilim, ekonomi, ahlak konusunda. Eyalet Aristoteles, insanın doğasındaki temel özelliği tanıyan ilk kişiydi: “politik bir hayvan”. İnsan sadece toplumun sınırları içinde yaşayabilir, yaratabilir ve hayatta kalabilir. Hareketin en ileri sanatı olarak siyaset, insanların mutluluğunu ve teoride, bu mutluluğun ne olduğunu tanımlar. Devletin etkisi bu çerçeveye yerleştirilmiştir. Bütün sosyal yapılar (ve dolayısıyla eğitim yapıları da) bir şekilde devlet sisteminin türünü ve tersini (liberal, otoriter) yansıtmaktadır. Liberal, demokratik bir çevre, gelişmekte olan bir insanın kişiliğine saygılı bir yaşam tarzı yaratır. Aksine otoriter bir çevre, aileyi ve her toplumsal unsuru devletten istifa eder, çocuklar ve ebeveynler arasındaki otoriter ilişkileri destekler ve despotik bir tahakkümün lehindedir. Bir ülkenin politikacılarının yanı sıra devlet ve hükümet sistemi, gençliğin kişiliğinin gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Devlet, eğitim ve okul sistemini yasaları ile etkiler. Doğrudan ve dolaylı olarak, eğitimin ne olduğu ve amaçlarının ne olduğu konusunda belirli inançların taşıyıcısı olarak değil, aynı zamanda öğretmenlerin, öğrencilerin, ebeveynlerin nasıl çalışması gerektiği konusunda da bir gösterge olarak dinamik ve birçok yönden dinamik olarak müdahale eder ve sahip olmaları gereken tutum. 0
18
Toplum Toplumu, tam olarak ne demek istediğimizi öğrenme aracı olarak gördüğümüzde mi? Toplum nedir? Toplum, insanların, ilişkilerinin, kurumların, ilkelerin ve yukarıda belirtilen tüm faktörlerin (devlet, aile, kilise vb.) Toplamıdır. Toplum terimiyle, belirli coğrafi sınırlar içinde ortak bir kültür çerçevesinde birbirlerini etkileyen, ortak amaçlara ve çıkarlara sahip, büyük, özerk ve örgütlü bir halk ve sosyal grup anlamına gelir. Çocuğun kişiliği, tüm sosyal faktörlerden etkilenen yavaş fakat istikrarlı bir gelişimin ürünüdür. Aile en önemli birimdir, sosyal etkinin merkezi. Ailenin içinde ilk kavramlar gelişir. İnanç ve prensipler üzerinde çalışan sosyal laboratuvardır. Daha sonra okul bu etkileri güçlendirir ve geliştirir. Kitle iletişim araçları ve Kilise ile birlikte hükümet sistemi, çocukların hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olan ve onları topluma başarılı bir şekilde adapte etmeye hazırlayan hayati faktörlerdir. Okulda Öğrenme Ortamı İnsanlar sınıfta çok fazla zaman geçirdiler, anaokuluna başladılar ve yıllar boyunca uzadılar. Öğretmenlerin, öğrenim ortamına ya da fiziksel,psikolojik ve öğretici atmosfere çok dikkat ettikleri bir okul veya sınıf sahibi olanların şanslılarıdır.
19
Sınıftaki öğrenme ortamı, öğrenci başarısı için hayati önem taşır ve öğrencileri birçok yönden etkiler. Düşük öğrenci başarısı, kötü davranış, öğrenci kaygısı veya depresyon gibi birçok açıdan öğrenci öğrenimini olumsuz yönde etkileyen olumsuz bir öğrenme ortamı veya ortamı. Sınıftaki fiziksel ortam: Mekan kullanımı, mobilyaların nasıl düzenlendiğini, organize edildiğini, materyallerin nasıl depolandığını ve bakımını yaptığını, sınıfın ne kadar temiz olduğunu ve genel renk ve parlaklığı içerir. Parlak posterler, organize alanlar ve işbirlikli öğrenme düzenlemeleri yardımcı olur. Öğrencilerin öğrenme deneyimlerini güçlendirmek için temiz, aydınlık ve organize bir alana ihtiyaçları vardır. Psikolojik ortam, öğrencilerin öğrenme hakkında nasıl hissettikleridir. Sakin bir atmosfer, öğrencilerin hem entelektüel hem de sosyal olarak öğrenmelerine yardımcı olur. Öğrenciler, haksızlık, belirsizlikler veya başının belaya girmesinden endişe duyduklarında olumsuz tepki verirler. Öğretim ortamı tüm öğretim için bir ayardır. Öğrencilerinin ders, rol yapma, işbirlikli öğrenme grupları ve tiyatro, rol oynama, anlatım gibi çeşitli oyunlar kullanarak farklı öğretim uygulamalarını kullanarak kavramalarını sağlamak için talimatlarını planlar. Bütün bu farklı ve farklı yöntemler, okulu çekici bir ortam haline getiriyor ve öğrencilere odaklanmalı, son derece verimli geçiyor.
0
20
2.5.YARATICI ÖĞRENME Öğrenme karmaşık bir psiko-fiziksel insan işlevidir(içsel ve dışsal faktörlerin her ikisinin de dahil olduğu), insanların bilgi edinip becerilerini geliştirmeleri sayesinde. Öğrenmenin kapasitesi, bir kişinin doğduğu, hayatın sürdüğü aynı günde ortaya çıkar ve kişinin kişiliğini yerine getirmesi için kritik bir koşul olarak kabul edilir. Kalitenin yanı sıra öğrenmenin amacı da kişinin kişisel gelişimini takip eder. Böylelikle, basit bir psişik fenomen olmaktan ziyade, öğrenme, çevreye- yansıtıcı bir şekilde tepkisel bir tepki olarak, daha ileri hedef-Yaratılış'ı izleyen kasıtlı bir eylem haline gelir. Öğrenme, bir kişinin yaratıcılığını anlamlı bir şekilde kullanması için gerekli ekipmanı sunar. Yaratıcılık ile öğrenme arasında dinamik, iç içe geçmiş bir ilişki vardır. Öğrenme, yaratıcı bir süreç iken, yaratıcı ifadenin her şekli önemli bir öğrenme kaynağıdır. Yaratıcı öğrenmede, yaratım hem öğrenmeye hem de öğrenmeye yönelik bir amaç olarak hizmet eder. Başka bir deyişle yaratıcı öğrenme, yaratıcı amaçlar için kullanılabilecek bilgi ve beceriden oluşan yaratıcı etkileşim sürecini fethetmektir. Okulda öğrenmenin yaratıcı karakteri günümüzde uzmanlar, politikacılar, öğretmenler, ebeveynler ve öğrenciler arasında bir argüman nesnesidir. Okul ortamında sağlanan öğrenimin kalitesi şüphe duymaktadır ve bildiğimiz eğitim sistemi çıkmaz bir sona ulaşmış gibi görünmektedir. Yaratıcı öğrenme teorisi ve pratiği, okulun
21
yaratıcılık alanını oluşturma felsefesi ve hem öğretmenler hem de öğrenciler için bir öfori sağlama felsefesine dayanan okul kurumunun radikal bir reformuna yönelik tüm girişimleri içerir. Amaçları Yaratıcı öğrenme aşağıdakileri hedeflemektedir: - Okulu, özellikle devlet okulu yapmak için, öğretmenlerin ve öğrencilerin enerjilerini ve hayallerini gerçekten harcayacakları çekici bir yer. - Bilgiyi zevkle birleştirmek, böylece öğrenciler öğrenmeyi sevmeyi öğrenecekler. - Yeni bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurmak - Öğrencilerin yeteneklerini ve eğilimlerini keşfetmelerine yardımcı olmak - Karar verme ve geleneksel olmayan düşünmeyi geliştirmek - İletişim, arkadaşlık ve işbirliğini teşvik eden sosyal değerleri geliştirmek - Okul topluluğunun kişisel ve kolektif evrimin eşit olarak destekleneceği bir yaratıcı etkileşim alanı haline getirmek. Araçlar ve aletler Yeni nesil yöntemleri icat edilmeli ve uygulanmaktadır. Cazip teori eğitsel hazırlamadan yaratıcı öğrenmeyi yapmak için, öğretmenler öğretme işlemini zenginleştirmelidirler. Teknoloji (multimedya), oyun ve sanat, bu de uygun araçlar. Bize göre, sanat-müzik, güzel 0
22
sanatlar, tiyatro-bağımsız bilgi alanları içermez. Bunlar, temelde steril ve mekanik eğitim için bir mazeret olarak müfredatta eklenecek "takviye" ya da "konular" değildir. Aksine, sanatın, olimpiyat eğitiminin anahtarı, bir güç üstü, öğrenme ve yaratma ilişkisine hizmet edeceğine kuvvetle inanıyoruz. Taklit, eylem ve rol oynamanın, dürüstlükle ilgili iletişim kurmak için iletişim kurmak ve ortaklaşmak. Daha spesifik olarak: Drama, yaratıcı ifadenin çeşitli biçimlerinin bir arada yaşama alanı olarak, bir çocuğa yeteneklerini ve eğilimlerini keşfetme, kişiliğini geliştirme şansı verir. Bir grup etkinliği olarak drama, tiyatro iletişimi ve arkadaşlığı teşvik eder Drama, geleneksel öğretim yöntemlerine cevap vermeyen öğrenme engelli çocuklara alternatif olarak da kullanılabilir. Zorluk, pratiğin, müfredatta yer alan tüm dersler için etkili bir öğretim yöntemi olarak uygulanabileceğini kanıtlamaktır. Özel olarak değil, alternatif olarak öğrenme sürecini esnek, çok renkli ve eğlenceli hale getirmek. Varsayımlar Radikal bir eğitim reformu girişimi olarak, yaratıcı öğrenme teorisi ve pratiği, başarılı olmak için uygun zemin ve yeterli koşulları arar. Dikkate alınacak asgari varsayımlar şunlardır:
23
-Öğretmenler ile işbirliği içinde uzmanlar tarafından bilimsel planlama - Devlet ve Avrupa Topluluğu adına mali destek - Öğretmenler iyi eğitimli, yetenekli ve geniş bir ilgi alanına sahip - Politikada eğitim ile ilgili radikal bir değişim - Uluslararası toplum, aşağıdaki gibi bazı önemli felsefi ve politik konulara karar vermelidir: - Öğrenmenin açığa çıkan nedeni nedir - insanoğlunun doğuşu ya da tartışması? - Ne tür insanlar, ne tür vatandaşlarda insanlığın geleceğine güvenmek isteriz? -Yaş için sosyal vizyonumuz nedir? Aksi takdirde, “yaratıcı öğrenme” gibi girişimler, kafa karışıklığı ve kabiliyet okyanusunda kaybolmak anlamına gelir.
0
24
2.6.NİÇİN YARATICI ÖĞRENME? Öğretimde bir yöntem olarak yaratıcı öğrenme süreci Müfredat eğitimin gerçek boyutunu ve gerçek amacını geri getirir; Bu bilgiyi günlük yaşamın gerçek bağlamında kullanabilmek için bilgiyi arama ve anlama. CL, hayal edilemez insan durumları (hayal gücü çerçevesinde), “okulda sağlanan bilgiyi kullanmak için bir ihtiyaç yaratılmış” “sanki“ durumları ”şeklinde hayal edilemez çeşitlilik sunar. İçerikli bir çerçevede çalışmak, maddelenmiş, izole edilmiş, tekrarlanabilir egzersizler ve aktiviteler kullanmamak, steril, tekrar eden öğrenmeden, kitap bilgisinde kapana kısılmış olan daha insani, deneyimsel durumlara doğru hareket ediyoruz. Bilgi eylem ve etkileşim ile yakından ilişkilidir. Çocuklar bilginin test edildiği güvenli bir ortamda etkileşime girer ve aynı zamanda ilgilendikleri bir şeyi yaratırlar. Bu onların yaratımıdır ve bunun için tüm sorumluluğu üstlenirler. Sınıfta neler olup bittiği, onlardan ve öğretmenleri uğruna ya da bir işareti uğruna değil.
25
2.7.YARATICI ÖĞRENME SÜRECİNİN GENEL İLKELERİ Yaratıcı öğrenme yöntemi 5 ilkeye dayanmaktadır: 1) Tüm insanlar doğuştan gelen bir karakteristiğe sahiptir: MIME yeteneğini ve insanların test edip öğrenebileceği oyun oynama yeteneği (çünkü insanları taklit ederek). 2) Bütün insanlar, güdülere sahip olduklarında ve ilgilerini öğrenmek zorunda olduklarını hissettiklerinde öğrenirler. 3) Tüm insanlar ve özellikle öğrenciler aktif bir ortamda, eylem ve etkinliklerle dolu olarak daha iyi öğrenirler ve anlarlar. Bu, öğrenmelerini istediklerimizi anlatmak veya numaralandırmak suretiyle öğretmenin yeterli olmadığı anlamına gelir. Eylemden türetmeyi öğrenmelerine ve deneyimlemelerine yardımcı olacak deneyimlerin kendisidir. 4) Katılımcılar yaşamlarından ve bilginin edinilmesinden sorumludur. Öğretmenler öğrenmeye yönelik çabalarını sağlayanlar olurlar, öğrenmeyi, düşünmeyi, kullanmayı öğretme yollarını yönlendirir ve gösterirler. 5) Son olarak, CL öğrenme sürecini değişim süreci olarak görür. Duygusal ve entelektüel değişim, olgunluğa ve dolayısıyla bilgiye yol açar.
0
26
2.8.SANAT VE YARATICI ÖĞRENME Sanat genel olarak hedef kitleyi hedefler. Bir resim görmeye ya da bir performans izlemeye gelen insanlar. Her şey oluyor, sanatçılar tarafından sadece kendi tatminleri için değil, esas olarak seyirci uğruna yaratılıyor. Yaratıcı öğrenmenin gerçekleştiği bir ortamda, ifade ve yaratıcılığın kaynağı izleyici tarafından değil, katılımcıların bu duruma katılarak aldıkları memnuniyettir. İçerik oluşturucuların ve seyircilerin rolleri sınıfta değişiyor. Yaratıcı öğrenme, sanatın kurallarını ve unsurlarını (hareket, resim, dramatik kurallar, müzik vb.) kullanır, ancak mutlaka bir izleyici için bir performans hedeflemez. Yaratıcı öğrenme dersinde ne olur ne olursa olsun çocuklar ve çocuklar için olur. Sanat, anlamlarını anlamalarına ve anlamlandırmalarına yardımcı olur. Sanatlar daha esnek bir biçime sahip olabilirler ancak öğelerini ve ana prensiplerini asla unutamayacağız ve öğretmen, çocukların bu ilkeleri nasıl kullanacaklarını öğrenmelerine yardımcı olur. Sanatın kendisini öğretmek için yaratıcı öğrenmenin bu yöntemini kullanabileceğimizi söylemeye gerek yok. Yaratıcılığın, yaratım ve anlatım olan sanatı öğretmek için yaratıcılığı olan ana unsurundan yararlanıyoruz.
27
2.9.TİYATRO VE ÖĞRENME Tiyatro ve öğrenim arasındaki en önemli ve en yakın ilişki, Antik Yunan halkının ifade ettikleri ilişkidir: Eğlenirken eğitim görüyorsunuz. Drama durumundaki çocuklar, bir sunumperformansın önünde (sadece izliyorlar) pasif kalmıyorlar, fakat duygusal ve entelektüel olarak ilgileniyorlar ve bilgiyi “deneyimliyorlar”. Çocuklar kişisel yeteneklerini tanımaya başlar ve kendilerini ve tepkilerini daha iyi anlar. Tiyatro öğrenmenin deneyimsel bir çerçevesidir, ama değerlendirme, tartışma, yansıma unsurlarını içerdiği için, aynı zamanda insanın entelektüel kısmını da içerir. Çocuklar öğretmenin onlar için hazırladığı farklı dram durumlarını araştırır ve öğretmek istediği müfredat hedeflerini dahil etmeyi sağlar. Bir drama dersinde öğretmenler ve öğrenciler, drama durumundaki problemi anlamak ve çözmek için kolektif bir çaba içerisine girerler. Tanım gereği drama işbirliği ve etkileşimi içerir. Böyle bir işbirliği ve aktif katılım ruhu varsa, öğrenmenin gerçekleşmesi daha olasıdır.
0
28
2.10. YARATICI ÖĞRENME VE SOSYALİZASYON İlköğretimde yaratıcı öğrenme yoluyla toplumsal değerleri ve davranışları (sosyal, arkadaşlık, iletişim, hoşgörü, işbirliği vb.) şekillendirmek Okul eğitiminin temel amaçlarından biri - özellikle bebek ve ilkokullarda - çocuğun sosyalleşmesi, “ben” dünyasından “biz” dünyasına geçişi, koruyucu aile kollarından daha geniş bir çevreye Kişilerarası ilişkiler, kurallar ve ilkeler tarafından yönetilir. Bu yolculuğun duygusal ortamı sadece çocuğun okula gelişi için değil, aynı zamanda kişiliğinin inşası için de kritik öneme sahiptir. Bilindiği gibi ve uzmanlar tarafından teyit edildiği için, okul kapısını ilk kez geçen bir çocuk, bir tür şoktan muzdariptir. Bu şokun etkisi (yoğunluk, süre, sonuç), iki gruba bölünmüş toptancılığın bir takım faktörlere bağlıdır. İlk faktör grubu çocuğun geçmişi (karakter, önceki deneyim, yaşadığı aile ve toplum türü, ebeveynlerin sosyo-eğitim düzeyi vb.) Ile ilgilidir. Diğeri ise okulun kendisi ile ilgili tüm varsayımları içerir (çevre, sınıftaki duygusal ortam, öğretmenin kişiliği vb.). Ancak bir çocuk için okul topluluğuna girmek büyük bir değişiklik olarak kabul edilir, muhtemelen hayatında karşılaşılan en büyük zorluk. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan, apartmanlarda yetişen ve kendi başlarına oynayan çocuklar için bu değişim çok büyük. İlk kez “dünyanın merkezi” olmadıklarını, ihtiyaçlarının diğer insanların ihtiyaçları ile çatışabileceğini, hakların yanı sıra yükümlülükleri
29
olduğunu ve artık kullandıkları şeyleri iddia etmek ve kazanmak zorunda olduklarını fark ederler. Dikkat, hayranlık, övgü ve sevgi gibi verilen almak. Ve tüm bunlar, yeni, bilinmeyen bir ortamda, belirli çalışma kurallarıyla, katı zaman çizelgesiyle, ilerleme talepleriyle. Sadece bu yeni koşulda uyum sağlamaları değil, aynı zamanda “öğrenmek” için bilgi ve yetenekleri fethetmeleri bekleniyor. Yaratıcı öğrenme pratikleri, çocukların okul ortamında uyumunu kolaylaştırmak ve genel olarak sosyalleşmelerini teşvik etmek için tasarlanmıştır. Grup oyunları gibi aktivitelerde yer almakta, çocuklar birbirleriyle iletişim kurar, deneyimlerini paylaşır, sınırlarını test eder ve hoş olmayan duygular beslerler. Hepimizin bildiği gibi, çocuklar “ciddi” bir durumdan ziyade oyun bağlamında kurallar öğrenmeye ve saygı duymaya daha isteklidirler. Çocuklar oynadığında genellikle dürüst, adil ve disiplinli olurlar. Grubun kendisi “sıradan” hile “sırayla” geri getirmeyi görüyor! Oyun bağlamında, kurallar ve hedeflerle etkileşim, çocukları çeşitli rolleri (lider veya destekleyici olanları) benimsemeye ve gerçeklik algılarını genişletmeye zorlar. Benmerkezli düşünce, bencil davranışın yanı sıra hoşgörüye ve sosyalleşmeye yer açıyor. Karşılıklı hedeflerin yanı sıra süreç boyunca karşılaşılan karşılıklı zorluklar, rekabeti azaltmakta, işbirliği ve refakatçiliği teşvik etmektedir. Öğretmen “oyun” u koordine eder ve onu öğrenme hedefine doğru orantılı bir şekilde yönlendirir. Ekip ve gereklilikler sunmak ve takımın tutarlılığını sağlamak için gerektiğinde müdahale eder. 0
30
Sakin, dostane ve istikrarlı davranışı, yeterli duygusal çerçeveyi oluşturur ve küçükler için bir model olarak hizmet eder. Modern toplumda, okulun sadece geleneksel rolüne değil, aynı zamanda aile ve mahalle tarafından eski zamanlarda karşılanan ihtiyaç ve taleplere de cevap vermesi beklenmektedir. Çocuklar, günümüzde, birbirleriyle oynamak için yeterli zamana ve alana sahip değiller ve bu eksiklik zihinsel sağlıklarını ve sosyal uyumlarını etkiliyor. Modern okul, müfredatın amaçları ile birlikte oyuna sınıfa girme ihtiyacını kapsamalıdır.
31
2.11.ÇOCUKLARIN SANAT VE YARATICI METODLARINDAN ÖĞRENDİKLERİ Geç olabilir ama sonunda Avrupa eğitiminde ve küresel olarak yön değişir. Giderek daha fazla okul ve okul programı, okul programında ve genel olarak sanatta yaratıcılık için fırsatlar yaratmaktadır. İleri ülkelerin kültürleri, geleceğin öğretmenleri ve eğitimcileri, sınıfta yaratıcılığa dayalı kursları öğretmektedir. Ünlü STEM adıyla dört ders Sanat, Mühendislik ve Matematik arasında olduğu için, Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) BİTTİ oldu. Nitekim, çocukların sanattan öğrendikleri birçok beceri vardır. Onlardan 10 tanesini vurguladık: 1. Yar atı cıl ı k - Ayaklarınızı düşünebilme, farklı bakış açılarından görevler üstlenebilme ve “kutunun dışında” düşünmeyi düşünen çocuğunuzu başkalarından ayırır. Bir sanat programında çocuğunuzdan 6 farklı şekilde bir monolog okumasını, bir belleği temsil eden bir resim oluşturmasını veya bir müzik parçasını geliştirmek için yeni bir ritim oluşturmasını isteyecektir. Çocuklar yaratıcı düşünmeyi deneyimledikleri takdirde, şimdi ve gelecekteki kariyerlerinde kendilerine doğal olarak geleceklerdir. 2. Gü ven - Tiyatro yoluyla geliştirilen beceriler, sadece ikna edici bir şekilde bir mesaj vermeyi değil, aynı zamanda sahneye hakim olmanız için gereken güveni de geliştirmenizi sağlar. Tiyatro eğitimi, çocukların kendi rahatlık alanlarına adım atmalarını sağlar ve provada hata yapmalarını ve onlardan öğrenmelerini sağlar. Bu süreç, çocuklara geniş kitlelerin önünde gösterme güveni sağlar.
0
32
3. Pr ob l em Çözme - Sanatsal yaratımlar problemlerin çözümü yoluyla doğarlar. Bu kili bir heykelin içine nasıl çevirebilirim? Dans yoluyla belirli bir duyguyu nasıl canlandırabilirim? Karakterim bu durumda nasıl tepki verecek? Farkına varmadan, sanatta yer alan çocuklara sürekli olarak problemleri çözmek için meydan okunuyoruz. Bütün bu pratik problem çözme, çocukların akıl yürütme ve anlama becerilerini geliştirir. Bu, herhangi bir kariyerin başarısı için gerekli olan önemli problem çözme becerilerini geliştirmeye yardımcı olacaktır. 4. Şi d d et - Bir çocuk ilk kez bir kemanı aldığında, Bach'ı hemen oynamanın bir seçenek olmadığını bilir; Ancak, o çocuk uygulamaları, beceri ve teknikleri öğrenir ve pes etmez, Bach konçertosu o kadar yakındır. İnsanların sürekli olarak yeni beceriler geliştirmeleri istendiği gittikçe artan rekabetçi bir dünyada, başarı elde etmek için azim önemlidir. 5. Odaklanma - Odaklanma yeteneği, topluluk çalışmasıyla geliştirilen önemli bir beceridir. Dinleme ve katkıda bulunma arasında bir denge kurmak, yoğun bir konsantrasyon ve odaklanmayı içerir. Her bir katılımcı sadece rollerini düşünmekle kalmaz, aynı zamanda rollerinin yaratılan şeyin büyük resmine nasıl katkıda bulunduğunu da gerektirir. Son zamanlardaki araştırmalar, sanat etkinliklerine katılımın, çocukların yaşamlarının diğer yönlerine odaklanma ve odaklanma yeteneklerini geliştirdiğini göstermiştir.
33
6. Sözsü z İ l etişim - Tiyatro ve dans eğitimindeki deneyimlerle, çocuklar beden dilinin mekaniğini parçalamayı öğrenirler. Farklı hareket tarzları ve bu hareketlerin farklı duyguları nasıl ilettiklerini deneyimliyorlar. Ardından, karakterlerini etkin bir şekilde seyirciye yansıttıklarından emin olmak için performans becerilerini geliştirirler. 7. Yapı cı Geri b il di r im Almak - Bir performans veya görsel sanat eseri hakkında yapıcı geri bildirim almak, herhangi bir sanat eğitiminin düzenli bir parçasıdır. Çocuklar geribildirimin öğrenmenin bir parçası olduğunu öğrenir ve kişisel olarak alınacak ya da alınacak bir şey değildir. Bu yararlı bir şey. Amaç becerilerin gelişmesidir ve sürecin her aşamasında değerlendirme yapılır. Her sanat disiplini, eleştirinin değerli bir deneyim olmasını ve son parçanın başarısına büyük ölçüde katkıda bulunmasını sağlamak için parametreler inşa etmiştir. 8. İşb ir li ği - Çoğu sanat disiplini doğada işbirlikçi. Sanat aracılığıyla, çocuklar birlikte çalışmayı, sorumluluk paylaşmayı ve ortak bir hedefe ulaşmak için başkalarıyla uzlaşmayı pratiğe döküyorlar. Bir çocuk bir müzik topluluğu ya da tiyatro ya da dans prodüksiyonunda oynayabileceği bir role sahip olduğunda, grubun başarısı için katkılarının gerekli olduğunu anlamaya başlarlar. Bu deneyimler sayesinde çocuklar güven kazanır ve en büyük role sahip olmasa bile katkılarının değerli olduğunu öğrenmeye başlar. 9. Özver i - Çocuklar, bitmiş bir ürün veya performansla sonuçlanan sanatsal çabaları takip ederek uygulamaya geçtiğinde, özveriyi başarı duygusuyla ilişkilendirmeyi öğrenirler. Provalar ve performanslar için zamanında olmak, başkalarının katkılarına saygı 0
34
duymak ve son parçanın başarısına çaba sarf etmek için sağlıklı çalışma alışkanlıkları geliştiriyorlar. Gösteri sanatlarında, özveri ödülü, tüm çabalarınızı değerli kılan, sizin üzerinde acele eden bir kitlenin alkışlarının sıcak hissidir. 10. Hesap Verebilirlik - Çocuklar ortaklaşa bir şeyler oluşturma pratiği yaparken, eylemlerinin diğer insanları etkilediği düşüncesine alışırlar. Hazırlanmadıkları veya hazırlanmadıkları zaman, diğer insanların acı çektiğini öğrenirler. Sanat aracılığıyla, çocuklar ayrıca bir hata yaptığınızı ve bunun sorumluluğunu aldığınızı kabul etmenin önemli olduğunu öğreniyorlar. Hatalar sanatta öğrenme sürecinin düzenli bir parçası olduğu için, çocuklar hataların gerçekleştiğini görmeye başlarlar. Onları kabul ediyoruz, onlardan öğreniyoruz ve devam ediyoruz. Geç olabilir ama sonunda Avrupa eğitiminde ve küresel olarak yön değişir. Giderek daha fazla okul ve okul programı, okul programında ve genel olarak sanatta yaratıcılık için fırsatlar yaratmaktadır. İleri ülkelerin kültürleri, geleceğin öğretmenleri ve eğitimcileri, sınıfta yaratıcılığa dayalı kursları öğretmektedir. Ünlü STEM adıyla dört ders Sanat, Mühendislik ve Matematik arasında olduğu için, Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) BİTTİ oldu. Nitekim, çocukların sanattan öğrendikleri birçok beceri vardır. Onlardan 10 tanesini vurguladık çocuklar hataların gerçekleştiğini görmeye başlarlar. Onları kabul ediyoruz, onlardan öğreniyoruz ve devam ediyoruz.
35
Oynamak, öğrenmek, eğitmek Yaygın olarak kullanılan öğretim yöntemlerinin okuldan yaratıcılığı ve yaratıcı düşünceyi yasakladığı kabul edilmektedir. Şekil, inovasyon ve inisiyatifler için hiçbir fırsat vermeyecek kadar dar ve klişedir. Çocuklar, standart caddeden biraz kaçarlarsa, bilinmeyen tehlikelerle tehdit edildiğinden korkuyorlar. Okuldaki günlük resmi program katıdır ve bu fenomen sadece Yunanistan'da değil, Avrupa'daki çoğu eğitim sisteminde gerçekleşmektedir. Makine öğrenimi (eziyet) hakim ve ölümcül, çocuklar “bilgi ve veri biriktirme kapları” (ve gerçek bilgi değil) haline gelir. İstisnalar, alternatif eğitim sistemlerini, okul programını ve eğitim sistemlerini daha yaratıcı kılmak için açık bir yönlendirmeye sahip İskandinav ülkeleridir. Yapılar ve simülasyon konuları gibi konuları kullanarak, çocukları işbirliği yapmaya, konuşmaya, sormaya, ellerini ve genel olarak bedenlerini kullanmaya teşvik ederler. Çocuklara, daha bağımsız, zengin ve yaratıcı bir düşünce biçimi yaratmak için motivasyon sağlarlar. Öğretmenler, ebeveynler ve devlet arasındaki görüş - “oyun”, “oynamak” 2, yararlı bir zaman kaybıdır, yanlıştır ve gerçekçi değildir. Oyun (doğru kelime “oynamak”), çocuklar için manevi bir maceradır. “Oynamak için” sorunları gündeme getirir ve çocuklardan çözümler gerektirir, işbirliği ve kolektif çabaları teşvik eder, girişimler gerektirir ve bu şekilde çocukların sahip olabileceği yetenek ve becerileri gösterir. Çalma yoluyla, soyut bir kavram - bulanık ve bilinmeyen- özgül hale gelir ve çocuk onu anlar, fetheder, çünkü bu kavram şekillenip şekillenir.
0
36
Ve bununla birlikte, belirsiz ve kesin olmayan bir şey değil, derslerden türeyen bazı şeyleri ve nesneleri kastediyoruz. Fizik, kimya, matematik, bir çocuğun gözüyle kuru ve sıkıcı olan kavramlar, yaratıcı süreç ve oyun (yukarıda tanımladığımız anlamda) sayesinde öğrenciler için heyecan verici ve eğlenceli olabilir. Gerekli olan tek şey, öğretmenin konularda yollarını bulup bu formları vermesidir. Örneğin, İngilizce sistemi söz konusu olduğunda, öğretmenler arasında üç büyülü sözcük yayılır: Serbest çeviri olarak, GÜVENİLİRLİK, ÖZERKLİK, BELİRSİZLİK diyoruz. Ve şunu açıklıyoruz: GÜVENİ Lİ RLİ K : Gerçek problemler (gerçekçi bir form aldıkları teorik problemler bile) doğru şekilde belirlenir ve çözülür. Sonuç olarak, çözüm için motivasyon ve ilgi vardır. Ö ZE RK Lİ K: Çocuklar kendi fikirlerini keşfetme ve kendilerinin belirledikleri sorunları çözme fırsatına sahip olurlar. BELİRSİ ZLİK : Herhangi bir konu tarafından gündeme getirilen sorunlar, hiçbir şekilde müzakere edilmeden asimile etmek zorunda olduğumuz çözülmüş (başkaları tarafından) muameleye tabi tutulmaz, fakat sorulara, itirazlara, şikâyetlere ve sonuç olarak
37
tartışmalara ve tartışmalara izin verir. Böyle bir prosedürdeki sorunlar, engeller ve itirazlar hâlihazırda iki şekilde formüle edilmiş ve özetlenmiştir: Okul Programı. Gerçekten, gerçek tiran, resmi bakanlığın belirlediği takvimdir. Fakat düşmeye ve bu duvarın yıkılmasına başlamak için bir yarık bulunmalıdır.
0
38
2.12.YARATICI ÖĞRENİMDE OYUN ÖNEMİ Oyun ve özellikle yaratıcı oyun, erkeğin hayatında çok erken bir aşamada ortaya çıkan bir şeydir. Çocuklar oyun içinde deneyler, onlar Farklı roller üstlenerek, yeni davranış biçimlerini keşfetmeye çalışırlar ve bu davranışlara yönelik eylemleri ve tepkileri görürler. Yaratıcı oyunda bu oyun daha organize hale gelir (ve genel olarak sanatın katkıda bulunduğu yerdir) ve daha spesifik eğitim amaçlarına sahiptirler. Dahası, Yaratıcı Öğrenme bu oyunların çerçevesini ve içeriğini alır ve sadece onu her günkü gerçek hayata aktarmaz, Yaratıcı Öğrenme'de de yaşamın evrensel anlamlarını ararız. Oyun ve Yaratıcı Öğrenme birbiriyle yakından ilişkilidir (çoğu zaman oyundaki süreçleri kullanırız) ama yine de bazı temel farklılıkları vardır. Benzerlikler ve farklılıklar şunlardır: - Her iki etkinlik de insanın oyun oynama / canlandırma ihtiyacına dayanıyor, çünkü ben çalışmak için gerçek zamanı, yeri ve rolleri askıya alan hayali bir bağlam var ve eylemler. - Zaman, mekân, karakterler ve eylemler, her iki etkinlikte daha sembolik bir karakter ve her ikisine de katılabilmemizetkinlikler, bir süreliğine gerçeği unutmamıza ve sembolik eylemleri ve anlamları okuma ve anlama yeteneğimize bağlıdır.
39
- Her iki aktivitenin de kuralları ve ilkeleri vardır. Bununla birlikte, oyunlarda ve yaratıcı oyunlarda kurallar daha net kesilirken Yaratıcı Öğrenme'de içseldir. - Her iki aktivitenin de fiziksel, zihinsel, entelektüel ve duygusal bir bağlılığı ve katılımı gerekir. - İkisinin de gerginlik unsurları var, sürpriz ve odak açık. Fakat Yaratıcı Öğrenme'de, sanatla ilgili olan diğer unsurları dikkate almamız gerekiyor. - Oyundan farklı olarak Yaratıcı Öğrenme belirli eğitim hedeflerine sahiptir ve hedeflerimizi öğretmek için Yaratıcı Öğrenme'yi kullanırız. - Yaratıcı Öğrenme bize tekrardan kaçınmak için bir fırsat sunuyor, oyunda yaygın olan bir şey ve biz hayal gücüne dayalı durumlar ve insan bağlamlarının belirsiz bir sayısından seçim yapabiliriz. - Yaratıcı Öğrenme'de, öğrencilerin sadece eylemleri gizledikleri ancak bütün benliklere katıldıkları yüzeysel bir taklit yoktur. Belirli bir bağlamda entelektüel ve duygusal olarak, gerçekliğe benzeyen ama gerçek hayatın sonuçlarına sahip bir deneyim. Çocuklar kendilerini bu hayali bağlamda getirir ve taklitçiliğe kaçmaya çalışmazlar. - Yaratıcı Öğrenme'de, anlamın yaratılmasında dramatik formun çok bilinçli bir uygulamasına sahibiz. - Son olarak Yaratıcı Öğrenme'de Sanat unsurları çok yüksek bir pozisyona sahiptir.
0
40
2.13.DRAMATİK KONVANSİYONLAR Dramatik sözleşmeler dramatik aktiviteyi yapılandırmak için dramada kullandığımız teknikler. Belirli bir eyleme odaklanmak, dramaları tanıtmak vb. Için konvansiyonları kullanırız. Aşağıdaki liste tüm konvansiyonları değil, bazılarını içermektedir. HAREKETSİZ GÖRÜNTÜ: Katılımcılar bir fotoğraf, bir fotoğraf veya mum işi veya heykel gibi görünen bedenleriyle bir resim oluşturur. GÖRÜŞMELER: Katılımcılar bilgi arayan muhabir veya dedektif veya tarihçi olarak hareket ederler. Sözleşme, tiyatroyu tanıtmak ya da yeni unsurları keşfetmek ya da bir durumu anlamak için kullanılır. TOPLANTILAR: Bilgilerin sunulması, kararların alınması veya bir sonraki eylemlerin planlanması veya problemlerin çözümü için resmi veya gayri resmi toplantılar. Formlar: Meclis, aile tartışmaları, sendika toplantıları, protestolar vb. DÜŞÜNCE-İZLEME: Çocuğun özel düşüncelerinin sorgulanarak ya da sunum yoluyla ortaya çıkışı. Umutları, korkuları, durum hakkındaki derin düşünceleri ortaya çıkarmak. YAŞIYOR OLMAK: Bir olayın tanık olduğunu iddia eden, ancak olayda bir katılımcı olmadığını iddia eden bir olayın tanımı. TOPLU ÇİZİM: İnsanları, yeri, durumu temsil etmek için fiziksel, kolektif bir imaj veriyoruz. UZMAN GÖRÜŞÜ: Çocuklar bir alanda uzmanlaşırlar; tarihçiler, mimarlar vb. Öğretmen sınıfta en fazla bilgiye sahip kişi değildir. Güç hamle eder, öğretmenden çocuklara geçer. Öğretmen çocuklarla araştırır. Çocukların becerileri ve bilgisi var. HARİTA YAPIMI / DİYAGRAMLARI: Rolün içinde veya dışında
41
katılımcılar, dramaların gerçekleştiği yeri (fabrika, orman, köy, kasaba, laboratuar vb.) Yeniden yaratırlar. DUVAR ÜZERİNDEKİ ROL: Çocuklar kendi bedenlerini kullanarak kendi bedenlerini kullanarak duvara monte ettikleri bir şema / çerçeve çiziyorlar ve bu sayede karakterin iç ve dış özelliklerini kullanıyorlar. SICAK-OTURMA: Grup olarak çocuklar, motifleri ya da karakterlerin arka planını keşfetmek için durumdaki farklı karakterlere açık ya da kapalı sorular soruyor. ÖĞRETMEN ROLÜ: Öğretmen, öyküyü devam ettirmek ya da sorgulamada yardımcı olmak ya da bir noktayı vurgulamak için, dramayı hareket ettirmek ya da öğrencilere sınıfta öğretmen rolünden farklı bir rol benimser. İYİLEŞTİRME: Sahneyi hazırlamak için çok az zamanı olan katılımcılartarafından belirli bir durumun kendiliğinden temsil edilmesi. Belirli bir bilgi kümesi verilir, ancak çocuklar kendilerini yaratmak ve duruma getirmek için yalnız kalırlar. YANSITMA: Anlayışı geliştirmek, özetlemek, sorulara cevap vermek ve herhangi bir problemi çözmek için rolde veya rol dışı olayları yansıtmak üzere dramada kullanılan bir toplantıdır. SEMBOLLER OLARAK KULLANIM AMACI: Bir drama başlamak veya devametmek için nesnelerin kullanımı. KAFA SESLERİ: Dramada bir karakter bir ikilemle ya da zor bir kararla karşı karşıya kaldığında, geri kalanlar karakterin çelişkili düşüncelerini temsil eden ikinci ses haline gelirler ya da karakterin kolektif bilinci olarak tepki verirler. FORUM TİYATROLARI: Belirli bir deneyimi araştırmak için çocukların seçtiği bir durum ya da doğaçlama, katılımcıların geri kalanı önünde sunulmaktadır. Katılımcıların geri kalanı, “izleyici”, herkesin eylemin hiçbir yere götürmediğini düşündüklerinde eylemi durdurma hakkına sahip olduğunu düşünürken, zayıf 0
42
olduğunu düşündükleri rolü üstlenmeye ve farklı bir şekilde uygulamaya çalışmayı deniyorlar. KAPSAMIN OLUŞTURULMASI: Gruplarda çocuklar gazeteler veya dergiler için başlıklar, Kitap Başlıkları, sloganlar oluşturur veya resimlere başlıklar verir. GÜNLÜKLER, MEKTUPLAR, DERGİLER, MESAJLAR: Bunlar, öğrencilerden veya öğretmenden, drama esnasında veya öncesinde veya sonrasında, rol içinde veya dışında, yazılı metinlerdir ve yansıma, kanıt ya da kanıt olarak ya da yeni gerginliği getirmenin bir yolu olarak kullanılırlar. RİTÜEL, TÖREN: Katılımcılar, geleneksel, özel, ritüel karaktere sahip ve kural ve kodları içeren belirli durumlarla karşı karşıyadır. Örneğin, düğün, mart, cenaze vb. KIYASLAMA: Bir problem doğrudan doğruya değil, sorunu yansıtan paralel bir durumla ele alınır. Genellikle bu tür durumlar çok acı verenler ya da çok tanıdık olanlar ya da önyargıya neden olan şeylerdir. Analoji örnekleri mitler ve masallardır.
43
3.YARATICI ÖĞRENMEDE ÖĞRETMEN
0
44
3.1.ÖĞRETMENLERİN ROLÜ Bu yöntemin inançlarına göre, temel öğrenme sürecinin çocuğun kendisi olduğu yönündedir, öğretmenin rolü değişmektedir. Artık tanımlayıcı, düzeltici, otoriter değil. Öğretmenlerin öğrenmeye çabalarında öğrencilere yardımcı olmak isteyen bir öğretmen, arkadaş, meslektaş, yardımcı öğretmen olarak nitelikleri üzerinde daha fazla dururuz. Öğretmen öğrencilerine temel olarak öğrencilerin kendilerini ilgilendiren bir süreçte bilgi ve nasıl elde etmek istedikleri ile ilgili kendi seçimlerini yapmalarına izin verecek kadar güvenir. Öğretmenler, öğrencilerin sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olurlar, empati kurar ve olumlu yanıt verirler. Bu, öğretmenlerin bir müfredat programını takip etmediği veya öğrenme sürecinde hiçbir kural bulunmadığı anlamına gelmez. Aksine kurallar ve dersler vardır, ancak öğrenciler bu kuralları belirleme prosedürlerine ve müfredatın nasıl öğretileceğine katılırlar ve öğretmen bu kuralların yerine getirileceğinden emin olur. Daha spesifik olarak, kreş ve ilkokulda öğretmen dener: - Öğrencilerin kendi aralarında ve öğrencilerle öğretmen arasındaki etkileşimi desteklemek - Öğrencinin ilgisini farklı yaratıcı yollarla kışkırtmak ve geliştirmek - İfade ve katılım fırsatları yaratmak ve teşvik etmek - Öğrencinin ne yaptığıyla ilgili otantik ilgiyi göstermek
45
- Çocuğun bilgiyi arayıp edinebileceği ve birçok şeyi deneyimleme şansına sahip olacağı şekilde şanslar sunmak - Çocuğun işleri bağımsız ve gruplar halinde yapmasına izin vermek ve onları teşvik etmek.
0
46
3.2.ÖĞRETMENİN ROLÜ YENİ ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ Yaratıcı öğrenme sürecinde, anaokulu öğretmeni ve ilkokul öğretmeni, öğrenmenin çocuklardan başladığı ve çocuklarla bittiği temel anlayışı benimsemiştir. Öğretmenin gücüne değil, çocukların kendilerine temel oluşturan Öğrenci Merkezli yöntemdir. Öğretmen sınıfta kolaylaştırıcı ve destekleyici bir role sahiptir. Öğretmenin - öğrencinin ilişkisi, katılımın, karşılıklı güvenin, kabulün, işbirliğinin bir ortamına dayanır. Öğretmen artık sınıfta her şeyi, otoriteyi bilen, sıcak, insan ve çocukların sorularını paylaşmaya hazır olan güçlü bir görüntü değildir. Gerçek bir insan olarak öğretmen farklı insani ve sosyal ilişkileri paylaşır. Yaratıcılık, yeni bilginin kendini keşfetmesi üzerinde güçlü bir vurgu vardır. Öğrencinin kendi kendine yaratıcılığı önemli bir rol oynar, çünkü her tür bilginin öğrenme seviyesinde çocuğun faaliyetine ihtiyacı vardır.
47
3.3. ÖĞRETMENİN ANAOKULU VE İLKOKULDA ROLÜ Bu yöntemin inançlarına göre, temel öğrenme sürecinin çocuğun kendisi olduğu yönündedir, öğretmenin rolü değişmektedir. Artık tanımlayıcı, düzeltici, otoriter değil. Öğretmenlerin öğrenmelerine yardımcı olmak için öğrencilere yardımcı olmak isteyen bir öğretmen, arkadaş, meslektaş ve yardımcı öğretmen olarak nitelikleri üzerinde daha fazla dururuz. Öğretmen öğrencilerine temel olarak öğrencilerin kendilerini ilgilendiren bir süreçte bilgi ve nasıl elde etmek istedikleri ile ilgili kendi seçimlerini yapmalarına izin verecek kadar güvenir. Öğretmenler, öğrencilerin sosyal ve duygusal ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olurlar, empati kurar ve olumlu yanıt verirler. Bu, öğretmenlerin bir müfredat programını takip etmediği anlamına gelmez, ya da öğrenme sürecinde hiçbir kural yoktur. Aksine kurallar ve dersler vardır, ancak öğrenciler bu kuralları belirleme prosedürlerine ve müfredatın nasıl öğretileceğine katılırlar ve öğretmen bu kuralların yerine getirileceğinden emin olur. Daha spesifik olarak, kreş ve ilkokulda öğretmen dener: • ğrencilerin kendi aralarında ve öğrencilerle öğretmen arasındaki etkileşimi desteklemek • Öğrencinin ilgisini farklı yaratıcı yollarla kışkırtmak ve geliştirmek • İfade ve katılım fırsatlarını teşvik etmek ve vermek • Öğrencinin ne yaptığıyla ilgili otantik ilgiyi göstermek • Çocuğun bilgiyi arayıp edinebileceği ve birçok şeyi deneyimleme şansına sahip olacağı için şansı sunmak 0
48
• Çocuğun işleri bağımsız ve gruplar halinde yapmasına izin vermek • ve onları teşvik etmek.
49
3.4.ÖĞRETMENİN ROLÜ VE DRAMA ÖĞESİ Yaratıcı öğrenmede dramayı bir öğretim yöntemi olarak kullanıyoruz. Bu alternatif bir öğrenme yoludur. Bu yöntem, isminden de anlaşılacağı gibi, drama sanatının kendisine çok şey borçludur ve bunlar, amatör bir şekilde ya da bir drama dersinde kullanılamaz, ancak, bizler, içinde bulunduğumuz çerçevenin hala çok önemli ve hayati unsurlarıdır. Öğretmenler işe yarayacak. Bu unsurlar bir drama dersine dahil edilmeli ve bir planlamadan önce düşünülmelidir. Temel unsurlar şunlardır: İnsan Bağlamı: Malzememizi, hayali çerçevenin yaratılması için elde ettiğimiz temel kaynak, insanoğlunun kendisidir. İlişkileri, düşünceleri, önyargıları ve günlük rolleri ile insan, çalışacağımız yaratıcı bağlamı seçmek ve bulmak için bize kaynak veriyor. Dramada gerçeği andıran “sanki” durumlarıyla yüzleşmeliyiz. Bu durumlar, ikilemleri, problemleri, bir cevaba ve bir çözüme ihtiyaç duyan soruları içerir. İnsan Bağlamı bize drama bağlamını yaratacak materyali veriyor. Dram Bağlamı: Belirsiz sayıda durum sunan bu insan bağlamından, üzerinde çalışmak istediğimiz hayali çerçeveye uyan tek bir bağlam, bir durum seçiyoruz. Örneğin, insanların bir uzaylıyı yeryüzüne geri dönmeye ikna etmeye çalıştıkları mekâna yolculuk. Buradaki insan bağlamı, birisinin başka bir şeyi yapmaya ikna etmeye çalıştığı durumdur. Hayali içerik, uzaya yolculuktur. Roller-Karakterler: Bu drama bağlamında hareket eden karakterler var. Eylemde yer alacak olası rolleri seçiyoruz ve onlara belirli özellikler veriyoruz. Yukarıdaki örnekte sadece bir uzaylımız yok, ama korkan, tereddüt eden ama yine de insanlarla tanışmak 0
50
isteyen bir insanımız var. Böylelikle onlara daha somut roller veriyoruz ama biz de çocuk alanlarını kendilerinden eklememiz için bırakıyoruz. Çocuklara karakterler için verdiğimiz ve ne kadar detaylı bilgiler bize ve neye ulaşmak istediğimize bağlıdır. Gerginlik: Seçtiğimiz dramatik bağlamda, bir tür gerginlik, çözülmesi gereken bir sorun olmalı, aksi takdirde faiz hızla azalır. Her türlü drama aktivitesinde (performans, film, doğaçlama vb.) Olduğu gibi, bir tür duygusal veya entelektüel gerginliğe ihtiyacımız var, ancak büyük bir felaketten kaynaklanmıyoruz. Gerilim kaynağı beklenmedik bir olay veya bir ikilem gibi daha içsel olabilir. Odaklanma: Dramatik bağlamı ve gerginliği seçtiğimiz anda, bu gerginliğe odaklanmamız gerekir. Bu bağlamda araştırmak istediğimiz belirli bir soru. Hayali Yer: Bir drama toplantısında, durumumuza uyan ve sembolik bir anlam taşıyan bir yer seçmemiz gerekir. Bir drama dersinde ayarları değiştirebiliriz, fakat tutarlılığa dikkat etmeliyiz. Öğrencilerin yer değişimleri ile karıştırılmaması ve dikkatinin dağılmaması önemlidir. Zaman: Bir ders saatinde bir drama dersi gerçekleşir. Bu gerçek
51
zaman ama drama bağlamında, daha esnek olabilen kurmaca zamanla da ilgileniyoruz. Geçmişte ve geleceğimizle birlikte hareket edeceğimiz aynı kolaylıkla hareket edebiliriz. Ayrıca drama durumuna ve yerine uyan bir zaman dilimi seçmek zorundayız. Esneklik var ama tutarlılığı kaybetmemeye dikkat etmeliyiz. Methexis (Katılım): Sanatı sanatla ilişkilendiren dramanın bir parçasıdır. Katılımcılar kurgusal bağlamda çalışırken, akıllarında bir yerlerde gerçek bağlamı da fark ederler, çünkü kendileri gibi çalışırlar ve kendilerini (gerçek olan) dramada getirirler. Bu, öğretmenin dramı durdurduğu ve rollerden yansıdığı zaman daha belirgin hale gelir. Bu yansıma sayesinde, yaşadıkları şey daha bilinçli hale gelir. Performanstaki seyirci olarak çocuklar, kurgusal ve gerçek dünyada aynı anda yaşarlar. Dil ve Hareket: Dramada ifade araçları dil ve harekettir. Onları sadece duygularımızı, düşüncelerimizi ifade etmek ya da tanımlamak için değil, çevremizdeki dünyayı anlamlandırmak için kullanırız. Bu ikisini dramada ayırt edici kılan şey, hareketlerin, sözlerin, ifadelerin, her zaman bir çeşit sembolik, güçlü anlam taşımalarıdır. İfade biçimlerinin seçimi, şiirin anlamları ve hatırlatmalarıyla ilgili olarak daha bilinçli ve daha güçlüdür. İfadeyi ve konuşmayı aşırı yüklemeye veya çocuklardan sürekli olarak hareket etmelerini istemeye gerek yoktur. Semboller: Drama dilinin bir parçası, nesneler, hareketler, sesler, işaretler gibi simgeleri içerir. Çocukların bilinçli olarak farkında olmasalar bile, ima edilen anlamın verildiği anlamda açık sembollere sahip olmak gerekir. Ancak, drama yapabilmek için mükemmel tasarlanmış sembollere sahip olmamıza gerek yok. 0
52
Bazen çocuklar bakmadığımız yerlerde ima edilen anlamları bulabilirler. Örneğin, beyaz bir gazeteci ve siyah bir çalışanımız varsa, ırkçılığa dair bir drama dersinde, güven ve umutun sembolü olabilecek bir el sıkışma kuruyoruz.
53
4.YENİ YÖNTEM
0
54
4.1.YENİ YÖNTEME YAKLAŞIM Yaratıcı öğrenme aktif katılım yoluyla bilgi ve becerilerin kazanılmasıdır. Birey ile onun doğal veya sosyal çevresi arasında bir yaratıcı değişimin kombine bir prosedürüdür. Öğrenme, hem psikolojik hem de insanın fizyolojik kısmında kökleri olan karmaşık bir insan işlevidir. Bilgi ve becerileri edinmeyi amaçlayan iç ve dış operasyonların sonucudur. Öğrenme süreci ezberleme halinden çıktıktan sonra temel insan işlevlerinin yer aldığı bir duruma dönüştüğünde daha ilginç ve bileşik hale gelir. Öğrenme, hayal gücü, hafıza, duyarlılık ve duygu, benzetme, [Aristoteles fikrini izleyerek], oyun, sanat ve yaratım ve aynı zamanda öğrenme, yaratıcılıktır, eğer yaratıcılık kazanırsa, yaratıcıdır. CLEAR, yukarıda belirtilen işlevler arasındaki bağlantıların eğitim sürecine yönelik şifresini çözmeyi amaçlamaktadır. Hem teoride hem de uygulama öğretim yönteminde çağdaş olanı tanıtmayı amaçlayan, mevcut olandan farklı olarak, öğretmen öğrenci ilişkisine yeni canlı unsurlar kazandıracaktır. Bu öğretmen-öğrenci ilişkisi birçok değişikliğe ve yönteme dayanmaktadır. Tiyatro oyununu, rollerin oyununu [rol oynama veya katılım tiyatrosunu] aldı ya da hikâye anlatımı kullandı. Ne var ki, hedef her zaman birdir; İnsanın kendisinin, çevresinin ve onu yöneten yasaların bilgisinin fethi ve evrimi. Eğitimde drama,
55
eğitimde tiyatro, gelişim draması. Bunlara, Clear projesinin ele almak, formüle etmek ve elde tutmak istediği yöntemin ataları ve temelleri diyebiliriz.
0
56
4.2.TİYATRO VE YARATICI ÖĞRENME Bazı şeyler en baştan belli olmalı. Yaratıcı öğrenme hakkında konuştuğumuzda, tiyatroya gönderme yaptığımız ima edilmez. Yaratıcı öğrenme, tamamen farklı hedefleri hedefler. Berthold Brecht'e göre: tiyatronun amacı eğlenmek iken, yaratıcı öğrenmenin özel ilgisi teatral yollar ve yollar aracılığıyla bilgiyi kavramak ve elde etmektir. Eğer tiyatronun insanı, her performansın sonunda Aristoteles katarsisine ulaşmak isterse, aynı şekilde, yaratıcı öğrenmede çalışan öğretmen, benzer bir platoya ulaşmayı arzu eder, öyle ki, sadece edinilen bilginin kazanması sağlanabilir. Bir tiyatro oyununu izlediğimizde, bir temanın, bir efsane ya da eylemi inşa eden ve sınırları içinde karakterlerin iletişim kurduğunu, konuştuğunu, çatıştığını, feda ettiğini ve hayatlarını yeniden yaşadığını anladığımızı görürüz. Şimdi, öğretmen dersi ile ilgilenirken benzer bir durumun bir sınıfta ortaya çıkacağını söylemek için geldik. Yapması gereken tek şey mit ve çatışmaları ayırt etmek, arsa düzenlemek ve nihayet yolun sonunda varmaktır.
57
Benzer şekilde, doğal dünyada meydana gelen her şeyin hayatımızın bir parçasını oluşturması muhtemeldir, diyebiliriz ki, bazı insanlar ya da başka insanlar bunu tekrar yaşayabilir ve sonra deneyimlerle yaşayabilirler.
0
58
4.3.SINIFTA TİYATRO Yaratıcı Öğrenme, öğretim için bir metodoloji oluştururken Tiyatro tekniklerini kullanır. Bir dizi başka sanattan kaynaklanan yaratıcı ve pratik unsurların kullanılması muhtemeldir. Ancak, tiyatronun ana kaynak olması muhtemeldir, çünkü burada eylem ve deneyimin, bireysel olarak değil, kolektif deneyimin de dâhil olduğu bir deneyime sahibiz. Burada alternatif bir öğrenim çeşidimiz var, Drama'dan amatör ürünlere hizmet edebilecek olan veya değil, ancak çalışacağımız ortamı yaratmak için vazgeçilmez olan bir metodoloji. Tiyatro Sanatı Yaratıcı Öğrenme'den farklıdır. Tiyatral bir oyunda asıl ilgimiz nihai sonuca uzanır, yani onun ayrılmaz ve mükemmel olduğunu, yani oyunun katılmaya değer olduğunu, Yaratıcı öğrenmemizde ana menfaatimiz ortamı, teknikleri ve kullandığımız çeşitli yöntemleri kapsar. Öğretimin sınırları içinde, nihai sonuç ise, öğrencilerin öğrendiklerini öğrenme n Bir kez daha, yaratıcı öğrenmenin hiçbir şekilde bir 'sanat eseri' şartlarına dahil olmaması gerektiğini açıkça belirtmeliyiz. Bir sanat eseri aradığımız ‘güzel’, yaratıcı öğrenme konusunda tamamen farklı bir anlama sahiptir. Güzel olandan bahsederken, oyun, oyunculuk ya da yaratma yoluyla kazanılan bilginin genişletilmesi için referans yaparız. Bizim ilgi alanımız ve meşguliyetimiz, alan öğreniminde, bilgiyi ne kadar iyi özümsememiz gerektiğine ve öğrenme nesnesini ne ölçüde fethettiğimize değinmelidir. Bu nedenle, eğitim amaçlarımıza ve aşağıdakileri göz önünde
59
bulundurmamız gereken dersin planlanma şekline göre oluşturulan bu şema içinde yer almaktadır: İnsan alanı Yaratıcı alan Roller - karakterler Dramatik çatışma İlgi merkezi Yaratıcı yer Zaman Katılım Dil ve hareket Semboller Yukarıdakilerin dikkatli bir analizi ve tanımı, planlanan ilk ve ortaokul programından bir örnek kullanılarak gerçekleştirilebilir.
0
60
4.4.BİR ÖĞRETMENİN YARATICI ÖĞRENME DERSİNİ BAŞLATMAK İÇİN İHTİYACI 1) Her şeyden önce bir öğretmenin İSTEK'e ihtiyacı vardır ve dersi daha eğlenceli ve ilginç hale getirmeye çalışmalıdır. 2) Kendi hayal gücünü harekete geçirmek 3) Bavulunda neyi taşıdığını bilmek, yaratıcılık sürecinde kullanabilmek için güçlü ve zayıf yönlerini bilmek anlamına gelir. 4) Sınıfının sosyal sağlığını ve çocukların yeteneklerini ve ihtiyaçlarını (çıkarlarının ne olduğu, grup içinde nasıl çalışacakları ve ne tür deneyimler edebilecekleri, kişisel deneyimleri, vb.) farkında olmaları ve bilmeleri gerekir. 5) Öğrencilerle soru sorabilmek ve cevapları araştırabilmek 6) Çocukların önerilerini işbirliği ve kabul etme isteği
61
4.5.AKTÖR SANATI VE İŞLEVİ Aktör ezberlemez. Bir hafıza kapasitesine sahip olmadığı için değil, öğrencilerin matematiksel bir formu veya tarih kitabındaki bir paragrafı ezberlemek zorunda kaldıkları gibi kalpten öğrenmedikleri için. Oyuncu resimleri "öğrenir", uyarıcılara tepki verir ve hisler yaşar. Bu tür iç güçle aktör “hareket eder”. Hareketler, içsel olarak (yaşar, hisseder, acı çeker) ve dışarıdan (somut eylemler, hareketler, konuşma, vb.) Hareket eder. Aktörler, hayal güçlerinin ve duyarlılıklarının ve elbette deneyimlerinin yardımıyla, satırların altında okunuyor ve sözlerin ve anlamların ötesinde var olan hassas, duygusal malzemeyi keşfediyorlar. Duyguların bu hissi ve tutarlılığını yaşarlar ve bu sözlerin yaşamak, yazarın yazdığı gibi, muhtemelen başka bir tarihsel dönem ve yerdeki satırları söyletir. Bu sayede kelimeleri kelimelere, uyarıcılara, deneyimlere ve sonra tekrar kelimelere “çevirirler”. Sadece şimdi, bir oyunun sözcüğü duygularla dolu ve tecrübeli. Yani, aktörler başka bir “yaşam” “yaşıyor”. Ve birçok kez, bu hayat gerçek hayattan gerçek (ya da daha fazla) gerçek. Sözler, motivasyon ve renk, ritim, hareket ve duygusal ağırlık kazanır ve metin aktör ve onun ifadesi ile birlikte fermente edilir, hücrelerine basılır. Bu şekilde aktör, istediği zaman, büyük bir entelektüel çaba olmaksızın,kelimeleri kendiliğinden ve doğru bir şekilde yeniden üretebilir. 0
62
O sadece başlangıcını bulmak zorunda…. duygular dizisinin başlangıcı, sonra bir duygu diğerini getirir, bir duygu diğerinden doğar ve her şey doğal olarak gelir. Bir zincirin kancaları gibi, her zaman bir sonraki getiriyor. Oyuncu durumunda, gerçek anlamda bellek hakkında konuşamayız. Fakat farklı bir tür bellek var. Duygular hafızası. Oyuncunun yaşadığı her duygu, belli bir ifadeye karşılık gelir. Yapılandırılmış sözdizimi, ritim ve tonlama ile bir konuşma haline gelir. Yaratıcı Öğrenme'de, tüm bu “malzemeleri” kullanarak sanatsal bir yaratım değil, bir öğrenme sürecini kullanırız. Duygulara duyarlı çocuklarla birlikte olmayı seçtiğimiz bir ortam, bir atmosfer oluştururuz. Çocukların hayal gücü için bir zemin olarak hizmet veren uyarıcılardan oluşan bir ortam. Motivasyon, içimizde (bir düşünce, bir hatıra) veya dışımızda (sadece duygularımızla aldığımız bir şey) ve duygusal durumumuzda değişikliklere neden olan anlık bir olgudur.
63
4.6.YARATICI ÖĞRENME HİKÂYE ANLATMA GİBİ Yaratıcı öğrenme anlatım biçiminde gelebilir. Bir hikâye anlatmak ya da bir peri masalı olarak. Amacımız, üçlünün mümkün olan en iyi anlama ve kavrayışa ulaşmasıdır. Bu nedenle öğretmen, her bir eğitim konusunu ele almak için mümkün olan en iyi yolu seçen kişidir. Anlatım biçiminde yaklaşabileceğimiz ve öğretebileceğimiz çeşitli konular ve konular olduğu bilinmektedir. Bir ders anlatı ve eylemin bir kombinasyonu olarak da gelebilir. Hikâye anlatma ile başlayabilir, aksiyona devam edebilir ve bir hikâyeyle sona erebilir. Öğretmenler tekrarlamanın ve rutinin çocukların ilgisini ve konsantrasyon aralığını bozduğunu ve bu nedenle tahmin edilemez, şaşırtıcı ya da basit bir şekilde romanı başlatabilecek yeni öğretim yöntemleri ve sunumlar bulmanın son derece tavsiye edilebilir olduğunu bilirler. Bu türden bir ders için bir öğretim önerisi sunacak olsak, aşağıdakilerden bahsederek başlayabiliriz; HEDEFİN TANIMLANMASI Bu derse özgü dersleri aktarmak için ne anlam ifade etmek istiyoruz. Neyi kanıtlamak istiyoruz? MASAL SEÇİMİNDE YARATICILIĞIN KULLANILMASI… 0
64
Arsa ortasında çatışma Ilginç bir arsa Bir zamanlar… bir zamanlar… temanın gelişimi ve bitirme……sonsuza kadar mutlu yaşadılar… iki antitetik ana karakter veya iki tartışmalı tema arasındaki çatışma Hikayenin sonunda, hedefimize ulaşmaya hazır olmalıyız. TANIMLAMA FAKTÖRLERİ… Hangi savaşın - birbirimizi tartıştığını - sonuç olarak bizim nihai hedefimize ulaşmamız için olan anlaşmazlıktaki gibi (Sonuç-sonuçmesaj) ANA ÇATIŞMA SONUÇLARININ TANIMLANMASI Anlatımız çok dikkatli olsaydı, uygun cesarete sahip çocuklar kendi sonuçlarını kendileriyle ifade ederler.
65
4.7.BİR MERCİMEĞİN ÖYKÜSÜ Botanikten bir örnek. Bir bitki doğar. Yeni bir bitkinin üretildiği zamana kadar, ekim, büyüyen ve meyve taşıyan prosedür Hedefimizi tanımlarız: bizim niyetimiz, çocuklara bitkilerin yeniden üretimini ve bunun hangi şartlar altında gerçekleştiğini öğretmektir. İlginç bir küçük hikâye hazırlıyoruz, örneğin: Bilinmeyen dünyaya ve yerlere servetini aramaya karar veren minik bir nohut tohumu huzursuz ruhunun serüveni. Bir zamanlar şöyle devam edebilir… Bir zamanlar (anne piliç bezelye ile diyalog ve ayrılmak istediği deklarasyon) Gelişim: önemli sayıda insanı karşılayan [hava, toprak, güneş vb.] Son (sonu… gibi sonsuza dek mutlu bir şekilde olabilirdi…) Aynı hikâyenin tekrarı, aynı arsa ve yeni tohumla aynı diyalog, bunun sonucu Birbirleriyle konuşan tartışmalı faktörleri tanımlarız, savaşırız ve (1) sonuç, istenen nihai hedefi ortaya çıkarır [sonuç, kesinti, mesaj] İlk kahramanımız tohum.
0
66
Diğeri alternatif olarak hava olabilir [tohumu alır ve başka yere taşır] Tohumumuzun düştüğü yere yakın bir toprak yığını. Yakınlarda koşan sular, tohumun suları. Çekirdeğin köklerinin genişlemesini geçici olarak engelleyen bir çakıl taşı ve güneşin en vazgeçilmez unsuru olan yaprakları Ve yeni bitkimiz kendi tohumlarını üretmeye hazır olana kadar devam ediyor. TANIM - FİNAL ÇATIŞMASININ TEMİZLENMESİ (1) Verilen örnekte birçok var: Güneş, hava, toprak, çakıl taşı vb. ile konuşmak SONUÇLAR Doğa nasıl çalışır, bahar, kış, izin koşulları vb.
67
4.8.BİRKAÇ KELİME İLE NE YAPMALIYIM HAZIRLIK-DERS ÖNCESİ 1. Hayal gücünüzü kullanmak dersi dönüştürür içine… resimler Sanki bir film gibi küçük statik resimlerden yapılmış bir filmmiş gibi. Dersin her bölümü için bir resim çizerek basit bir “hikâye tahtası” oluşturun. Yani, dersin elinizde bir rehber gibi bir sırayla olacak. 2. İhtiyaç duyacağınız malzemeler ne olursa olsun, elinizin altında bulundurun. Evde veya sınıfta bulabileceğiniz birkaç basit, günlük malzeme. Beyaz kâğıt rulosu, A4 kâğıtları, renkler, bir kutu veya sepet, eski bir tabakadan bir parça bez, bazı ince ip veya kordon vb. Çok kullanışlı olabilir ve farklı sınıflarda birçok kez kullanılabilir. SINIFTA 3. Çocukların ilgisini uygun bir tanıtımla heyecanlandırın. Çocukları şaşırtmak için ilk öğeyi bulun. Hayallerini heyecanlandırmak ve yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak için garip bir ipucu.
0
68
4. Bu hikâye filminin kahramanları kim olacak? Bir tarih dersinde tarihsel figürler olacaklar, ya da kimyada kimya öğeleri, ya da sayılar, matematik kavramları ve matematik dersindeki ilişkiler olabilirler. Çocuklar tarafından oynanacak bir sayı, kelime veya kimyasal element gerekli değildir. Çocuklar tarafından animasyonlu ve kullanılmış bir nesne olabilir. Bu animasyon sayesinde çocuklar hareket etmek, hareket etmek ve davranışları benimsemek zorunda kalacaklar. Genelde tiyatral anlamda aktif roller ve “kahramanlar” doğurur. 5. Bu kahramanları kişiselleştirin Eylemi ve aktif rolleri yapmak için çocukları yönlendirin, bilgi nesnesine göre belirli bir nedenden hareket eden ilginç “karakterler”. 6. Çizimi belirtin ve çocuklar ve kahramanlar arasındaki mevcut ilişkileri tanımlayın. Bu kahramanların peşinde oldukları, neyi amaçladıkları, korkuları nelerdir ve ne yapmaktan kaçınmak isterlerse, eyleme karşı ne çalışır. Kurallar basit. Öğretmen tarafından tanımlanmış ve çocuklar tarafından takip edilmiştir.
69
7. Basit bir hikâye seç “Kahramanlar” yaşayabilir, kahraman olabilir, ilişki kurabilir, konuşabilir, tartışabilir, ya da basitçe birbirleriyle olabilir, sonuçta dersin işe alınmasını istediği sonuçla sonuçlanabilir. 8. Büyüleyici bir ortam olan başka bir yerden alın veya ödünç alın Yaratıcı eylemin gerçekleşeceği (hikaye anlatımı, tiyatro oyunları, mitoloji vb.). Çocukların hayal gücünü heyecanlandıran bir yer. Bu mekanda çocukların hayal gücü, bir şeyler hakkında konuşmaya, yeni fikirlere sahip olmalarına, kendi dünyalarını yaratmalarına ve derse katkıda bulunmalarına olanak sağlayacak şekilde kışkırtılacaktır. 9. Basit bir senaryo oluşturmak Temel diziler aşamasının bir özetini yapın, eylemin istenen sonuca ulaşmak için geçeceği yerden. Çeşitli maceralara göğüs gerdikten sonra çok kolay bir şekilde bitmeyecek şekilde harekete geçilmesi muhtemeldir. Çatışmaya harekete geçecek doğru yöntemi bulmak size kalmıştır. “Zil sesi”, öğretmenin istenen uca ulaşmak için eylemi değiştirmesini sağlayan bir “araç” olabilir. 10. Eylem zirvesine ulaştıktan sonra, son uzak olmamalı
0
70
Zirveden [crescendo], maceranın sonuna çabuk ulaşabilmek için gereksiz ayrıntılardan kaçınmamız gerekir. Ancak, son için biraz sürpriz yapmak için cazibe.
71
4.9.YARATICI ÖĞRENMEDE DEĞERLENDİRME Yaratıcı Öğrenme sürecindeki değerlendirme ve değerlendirme konusu özellikle çocuğun geleneksel yöntemle (eğitim, araştırma, sınav, sorgulama, işaretleme) değerlendirilmemesi nedeniyle hassastır, ancak ilerlemesi ve değişimi bir bütün olarak değerlendirilmektedir. Unutmayalım ki öğrenme değişim demektir ve eğitim değişim sürecidir. Bununla birlikte, bütün bunları söyleyerek, CL sürecinin veya bu süreçte elde edilen bilginin hiçbir değerlendirmesinin olmaması gerektiği sonucuna ulaşmak istemeyiz. Yine de, değerlendirme ile ilgili üç ana noktaya dikkat etmeliyiz: 1) Çocukların sonunda öğrendikleri veya süreçte kazandığı şey,beklediğimizden daha geç bir şekilde mantara maruz kalabilir. Biraz ya da çok az değişiklik görebiliyorduk ama gerçek değişim daha sonra yüzeye çıkabilir. 2) Değerlendirme süreci, öğrencilerin öğretmenin sürece katılımını değerlendirmek için edindikleri bilgi birikimine, kendileri ne kadar verimli olduklarına, eğer uygun teknikleri kullandılarsa, uygun olanı seçtikleri takdirde temalı etkinlikler. Sonuç olarak, önce öğrencilerin planladıkları / öğrenmedikleri veya neden ya da neden bu kadar çok zorlukları olduğu ile ilgili sonuçlara varmadan önce kendi planlarını değerlendirmek. 3) Çocukları değerlendirmeyi ve değerlendirmeyi hangi yolla seçersek seçelim, öğretmenlerin kullanmayı seçtikleri kriterler hakkında bilgilendirilmelidir. Genel olarak, öğrencilerin edindiği bilgileri değerlendirmek için yapabileceğimiz en basit şey, dersin başlangıcından itibaren eğitim amaçlarını ve hedeflerini yazmak ve daha sonra ne kadar başarmayı başardığımızı görmek olduğunu söyleyebiliriz. 0
72
Örneğin, iki müfredat hedefini belirlediysem (ikna edici dilin kullanımı ve Asya ile tanışma) ve drama terimlerinin öğrenimi ile ilgili iki hedefim varsa, sonuçta bunların kaç tanesini başardığımı görmek zorundayım. Neleri değerlendirebileceğimizi ve nasıl yapabileceğimizi daha ayrıntılı olarak görelim. Bir öğretmen için belirlenmiş standartlar ve kriterler yoktur, ancak yine de bir çeşit kategorileştirme yapabiliriz.
73
4.10.ÖĞRENCİLERİN GELİŞİMİ İLE İLGİLİ KRİTERLER 1) Öğrencilerin katılımı ve katılımı ile ilgili kriterler a) Düzenli olarak katılıyorsa b) Eğer dakik ise c) Sınıfa saygı duyuyorsa ve sınıfta neler yaratıyorsa d) Öğretmenin talimatlarını takip ederse ve sınıfın geri kalanının isteklerine saygı duyarsa e) Kendini disiplinle ciddiye ve amaca yönelik olarak çalışırsa ve kuvvet ve baskı olmadan sürece katılırsa f) Süreç içinde risk alma cesaretine sahipse ve başarı veya başarısızlığı kabul ederse ve eylemlerinin sorumluluğunu üstlenirse. 2) Sürecin geliştirilmesi ve anlaşılması ile ilgili kriterler: a) Süreci yöneten kuralları ne kadar iyi ve iyi biliyorsa b) Yaratıcı Öğrenme sürecinde kullandığımız terminolojiyi ne kadar ve ne ölçüde özümsemişse c) Doğaçlama yapabilme, rolünü sürdürebilme, diğer çocukları özgürce dinleyebilir veya dinleyebilir d) Aktif olarak ne kadar katıldığı ve ne kadar dikkati dağıldığını ve rolde iken kalitenin ne işe yaradığını.
0
74
4.11.BİR DERSİN DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN ÖZEL KRİTERLER Bunlar her dersin özel hedeflerine bağlıdır. Örneğin amacımız matematik (boyut, gruplama) öğretmek, onlara karar vermelerine yardımcı olmak, tartışmak ve ikna edici dili kullanmaya çalışmaktır, o zaman bunlar bizim değerlendireceğimiz şeydir. Bu genel kriterleri unutmamız gerektiği anlamına gelmez. Kriterler listesi belirsiz olabilir ve tek yapmamız gereken, hedeflediğimiz gelişim seviyelerine ve belirli hedeflerimize karar vermek. Ölçütleri genel amaçlara ve belirli hedeflere ayırırsak yardımcı olacaktır. NASIL? Daha önce de, çocukların değerlendirilmekte oldukları kriterleri bilmeleri gerektiğini belirttik. Yansıtma yoluyla ilk değerlendirme türü sınıfta gerçekleşiyor, ancak bu hiçbir zaman değerlendirmeyi gerektirmiyor. Çocuklar öğrendiklerine göre test ediliyormuş gibi hissetmemelidirler. Sınıfta yansıma ile değerlendirme farklı şekillerde yapılabilir: 1) Rol olarak: Çocuklar, rol alırken olay-eylemleri için fikirlerini ifade ederler. 2) Görev dışı: Ya sürecin ortasında ya da bir ara ya da oturum sonunda çocuklar sınıfta neler olduğu hakkında öğretmenle tartışırlar. Bu aşamada öğretmen, çocukların öğrendikleri hakkında ilk bilgileri edinebilir. 3) Rol yazarak veya yazarak (mektup göndererek, makale yazarak, günlük yazarak vb.) 4) Çizim yaparak (rol içinde veya dışında) 5) Çocukların fikirlerini sundukları fotoğraflar oluşturarak.
75
** Hatırlanması gereken en önemli unsurlardan biri, öğretmenin NE soracağı ve soruları NASIL ortaya çıkaracağıdır.
0
76
4.12.MATEMATİK KONUSUNDA OLASI DEĞERLENDİRME ÖRNEĞİ DEĞERLENDİRDİKLERİMİZ (YORUMLAR) 1) Katılım 2) Dakiklik 3) Katılım (katılım kalitesi) 4) Davranış 5) İşbirliği 6) Uygun dilin kullanımı (ör. matematik dili) 7) Dersin ana noktalarının anlaşılması 8) Öğrenilen noktaların işlenmesi ve detaylandırılması (verdiklerimiz üzerinde çalışabilirler mi?) 9) Elde ettikleri bilgileri ele alış biçimi (problemi yaratıcı bağlamda çözmek için öğrendiklerini nasıl kullandılar)
77
4.13.ÖZ DEĞERLENDİRMERETMENİN ROLÜ VE DRAMA ÖĞESİ Dersi bitirdikten sonra ve son değerlendirmemiz ve değerlendirmemizden önce oturduğumuza göre, kendimizi ve planlamamızı değerlendirmeliyiz çünkü kusurumuz nedeniyle verimsiz olabilirdik. Kendimize bu yönde birkaç soru sorabiliriz: 1) Beklentilerimi sınıfa iletmeyi başarabildim mi? 2) Öğrencilere tatmin edici bir deneyim sundum mu? Çocuklar sınıfa isteyerek mi geliyorlar? 3) Deneyim onları ne kadar değiştirdi? 4) Öğrencilerden çok mu çok az mı sordum? 5) Sınıfta onlara yardım edecek kadar yaptım mı? 6) Uygun teknikleri kullandım mı? 7) Öğrencilerimin ihtiyaçları ve yeteneklerine uygun materyaller kullandım mı? 8) Verimli sorular sordum mu? 9) Süreç içinde seçtiğim durum çocukları nasıl etkiledi? Aldığım rolü üstlenmeli mi yoksa başka bir rol seçmiş olsaydım daha mı iyi olurdu? 10) Sınıfımın benim hatamdan dolayı üretken olmadığını ve planlamamı değiştirdiğini görebilsem, süreci durdurabildim mi? İnsanlarla uğraştığımızı ve her seferinde, belirlediğimiz amaç ve hedeflerin yanında başka bir şeyin, şanstan yararlanıp tartışmak iyi bir şey olduğunu aklımızda tutmalıyız. Tam planlama ve hedeflerimizi değiştirmek zorunda değiliz.
0
78
79
0
80
Er as mus +Pr ogr amı kaps amı ndaAvr upaKomi s yonut ar af ı ndandes t ekl enmekt edi r . Anc akbur adayeral angör üş l er denAvr upaKomi s yonuveTür ki ye Ul us al Aj ans ı s or uml ut ut ul amaz.