Tempo Kitap

Page 1

İSKENDER PALA İLE RÖPORTAJ:

"BÜLBÜLÜN KIRK ŞARKISI’NI BIÇAK SIRTINDA YAZDIM"

AŞKIN YAZARI SARAH JIO SON ROMANINI ANLATTI: AGAPİ Eleştirileriyle: MÜGE İPLİKÇİ ANGUTYUS IRMAK ZİLELİ

2015’TE

NELER OKUYACAĞIZ? Yayınevlerinden sürprizler

YENİ AR ÇIKANL ÇOK AR SATANL

NEDİM GÜRSEL’İN BAŞUCU KİTAPLARI DOĞAN HIZLAN'DAN ATAOL BEHRAMOĞLU’NA SAYGI DURUŞU



İÇİNDEKİLER 4

ÇOK SATANLAR DÜNYADAN VE TÜRKİYE’DEN KİTAP LİSTELERİ

6

MÜREKKEBİ KURUMADAN EN YENİ KİTAPLAR

10

GUSTO İÇİMİZİN TARİHİ

12

-18 YAŞASIN TATİL!

14

SERBEST OKUMALAR NEDİM GÜRSEL'İN SEÇTİKLERİ

16

KISA KISA KİTAP DÜNYASINDAN HABERLER

18

KEŞİF BÜTÜN KİTAPLAR BURAYA ÇIKAR

20 ELEŞTİRİ TANRILARA NEDEN İNANIRIZ? 22 RÖPORTAJ MEKÂNLARIN HİKÂYECİSİ OLMAK Copyright Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. Yayın Direktörü İlhan Demiriz Yayın Yönetmeni Ayşegül Savur Özgen Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Cemal Subaşı Görsel Yönetmen Olga Aykan Haber Müdürü Eren Başağan Reklam Satış Müdürü Suzan Özen Sayfa Operatörü Selim Gökçe Redaksiyon Nurettin Genç İlk Basım Şubat 2015 Baskı APA UNIPRINT Basım San. ve Tic. A.Ş. Adres: Hadımköy İstanbul Cad. Ömerli Mah. No: 159 34555 Arnavutköy / İstanbul / TÜRKİYE Tel: 90212 798 28 40 / Faks: 90212 798 20 63 Dağıtım Yaysat A.Ş. 0212 622 22 22 Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.’nin ücretsiz ekidir

24 RÖPORTAJ "YAZARKEN BIÇAK SIRTINDA HİSSETTİM" 28 ELEŞTİRİ ASKIYA ALINMIŞ TUTKU 30 İNCELEME DAHA, DAHA, DAHA ÇOK KİTAP 34 İLK BASKI "BU DÜNYADA HER ŞEY BÜYÜLÜ" 36 İNCELEME KÜTÜPHANEYE KAR YAĞAR MI? 40 RÖPORTAJ "ÂŞIK OLMAK KOLAY, SÜRDÜRMEK ZOR" 42 ELEŞTİRİ ÂŞIK BİR KADINDAN FAZLASI 44 SAYGI DURUŞU ATAOL BEHRAMOĞLU 46 AFORİZMA YAŞAR KEMAL

Kitap s 3


ÇOK�SATANLAR İngiltere

The M�n�atur�st / Jess�e Burton El�zabeth �s M�ss�ng / Emma Healey The Son / Jo Nesbo Dav�na's F�ve Weeks to Sugar-Free / Dav�na McCall 5. Abatto�r Blues The 22nd DCI Banks Mystery / Peter Rob�nson 1. 2. 3. 4.

ABD

Almanya

web

1. K�ndeswohl / Ian McEwan 2. Gregs Tagebuch, Böse Falle / Jeff K�nney 3. Morgen kommt e�n neuer H�mmel / Lor� Nelson Sp�elman 4. Gehe�mer Ort / Tana French 5. Passag�er 23 / Sebast�an F�tzek

Kaynak: lovereading.co.uk

Kaynak: www.buchliebling.com

HER ŞEYDEN HER TELDEN

Dört başı mamur b�r k�tap s�tes�. Yen� çıkanlar, çok satanlar, edeb�yat forumu, l�steler, tartışmalar, en ünlü k�taplardan alıntılar, (yalnız sözlü değ�l, k�taplardan çek�len fotoğraflarla görsel alıntılar da), k�tap dünyasından haberler, yazarlık denemeler�… Her türden k�tap sever�n �ç�ne g�r�p, daldan dala saatler�n� geç�reb�leceğ� b�r s�te.

1. Gone G�rl / G�ll�an Flynn 2. Eyes Only / Fern M�chaels 3. S�lver Thaw / Cather�ne Anderson 4. K�ller / Jonathan Kellerman 5. Dogwood H�ll / Sherryl Woods Kaynak: The New York Times

www.neokur.com

kurgu

Fransa

1. Soum�ss�on / M�chel Houellebecq 2. After Sa�son T.1 /Anna Todd 3. One P�ece T.73 ; L'operat�on Dressrosa S.o.p. / E��ch�ro Oda 4. Le Su�c�de Franca�s / Er�c Zemmour 5. Le Chardonneret / Donna Tartt Kaynak: edistat.com 4s

Kitap

1. 2. 3. 4. 5.

Türkiye

Kafamda B�r Tuhaflık /Orhan Pamuk Bana İk�m�z� Anlat / Ahmet Batman Kürk Mantolu Madonna / Sabahatt�n Al� Bülbülün Kırk Şarkısı / İskender Pala Küçük Prens / Anto�ne de Sa�nt-Exupery

kurgu dışı

1. İn - Baykal Kaset� D�nk C�nayet� ve D�ğer Komplolar / Sabr� Uzun 2. Ab�m Den�z / Can Dündar 3. Paralel Yürüdük B�z Bu Yollarda / Ahmet Şık 4. Allah De Ötes�n� Bırak / Uğur Koşar 5. Elfabe / Mehmet Al� Bulut Kaynak: D&R

SON MODA KİTAPLAR

Dünya âlem ne okur? Hang� k�tabı sever? Hang�s�ne pas vermez? Yazarlar hang� h�kâyen�n, s�nemacılar hang� k�tabın peş�nde koşar? g�b� popüler soruların yanıtlarını merak ed�yorsanız, BuzzFeed’�n k�tap bölümü tam s�ze göre.

www.buzzfeed.com/ books



MÜREKKEBİ�KURUMADAN AŞKIN TARİHİ / Simon May / Everest Yayınları / 416 sayfa / 24 TL

Malum zaman geld� çattı; Sevg�l�ler Günü neden�yle gündemde aşk var. Pek� gerçekten aşk üzer�ne düşünüyor muyuz? Hele hele köken�ne �n�p, nasıl tabulaştığını, hatta ‘d�n’ hal�ne geld�ğ�n� merak ed�yor muyuz? Felsefec� S�mon May, bunu b�z�m �ç�n yapıyor. 2 b�n 500 yıllık düşünce tar�h�nde aşkın �z�n� süren May, k�tabında Ar�sto, Ov�d�us, Sp�noza, N�etzsche, Freud ve Proust g�b� b�rb�r�nden farklı düşünür ve sanatçıların eserler�n� anal�z ed�p, aşkın doğasını tüm berraklığıyla gözler�m�z�n önüne ser�yor.

FETİŞ İKÂME / Kolektif / Sel Yayıncılık / 262 sayfa / 18 TL

Farkında olmayab�l�rs�n�z, belk� s�z de sağlam fet�ş�stlerdens�n�z. Z�ra der� �ç çamaşırlarına ya da kırbaçlara �ht�yacınız yok; Lou�s Vu�tton çantanız da, en sevd�ğ�n�z manga Death Note’un tekm�l� b�rden 13 c�ld� de fet�ş nesnen�z olab�l�r. 12 ülkeden 15 yazarın fet�ş�zm� masaya yatırdığı Fet�ş İkâme, tüm ezber�n�z� bozuyor. Oyuncak bebeklerden modaya onlarca farklı alanı farklı parad�gmalarla �ncel�yor, fet�ş�zm� “Önems�z b�r noktaya takılmak” d�ye özetleyen görüşün dışına taşıp gen�ş ve renkl� b�r yelpaze serg�l�yor.

NIKOLA TESLA / Marc J. Seifer / Geoturka / 672 sayfa / 29 TL

Bu yıl tek b�r b�yograf� okumayı planladıysanız, o 'N�kola Tesla' olsun. Yalnız ona borçlu olduklarımız �ç�n değ�l. (Kaldı k� radyodan telev�zyona, cep telefonundan �nternete yabana atılmayacak b�r l�ste var.) B�l�m �le s�h�r arasındak� �nce ç�zg�y� aşan bu sıra dışı adamın renkl� hayatı, herkes�n yaşamına ışık tutacak türden olduğu �ç�n okunmayı hak ed�yor. Marc Se�fer’�n k�tabı, Tesla’nın Türkçe’dek� �lk b�yograf�s� değ�l ama dört başı mamur b�r romanın tüm lezzet�ne sah�p. 672 sayfayı b�r solukta okuduğunuza şaşırab�l�rs�n�z.

SIRKATİBİ VE MUSAHİP / Sinan Dumlu / Kitabevi / 314 sayfa / 25 TL Türk�ye’de en çok �hmal ed�len alanlardan b�r� s�v�l tar�h, onun en �hmal ed�len dallarından b�r� de a�le tar�hler�. Sırf bu nedenle b�le S�nan Dumlu’nun k�tabı çok öneml�. Roman tadında yazılan Sırkât�b� ve Musah�p’te, a�les�n�n II. Mahmud’un tahta geç�ş� �le başlayan h�kâyes�, 200 yıllık dönemde s�yas� olaylarla �ç �çe anlatılıyor. Hem özel hem devlet arş�vler�nde yürütülen t�t�z b�r çalışmanın ürünü. ANLAT BAKALıM / Chuck Palahniuk / Ayrıntı Yayınları / 192 sayfa / 14 TL Bu kez Hollywood’dayız. Palahn�uk b�ze, hayatı boyunca her şeyden; stüdyo kontratlarından, evl�l�klerden, tımarhanelerden kaçmış geçk�nce s�nema yıldızı Kather�ne Kenton ve onu yaratan yardımcısı Haz�e Coogan’ın s�mb�yoz yaşamından kes�tler sunuyor. Daha doğrusu genç ve yakışıklı b�r adamın, o yaşamın ortasına bomba g�b� düşmes�n�n ardından olup b�ten�. Zor soruların peş�ndek� Palahn�uk y�ne ezber bozuyor.

YEDİNCİ İKLİM / Mustafa Uzun / Pınar Yayınları / 150 sayfa / 10 TL Tr�n�dad ve Tobago Müslümanlarını h�ç duydunuz mu? Ya da Mayotte, Yen� Zelanda, Kore, Kolomb�ya Müslümanlarını? Honduras ne yana düşer? Ant�gua ve Barbuda d�ye b�r ülke �sm�n� duyduk mu k� o ülkede yaşayan Müslümanları b�lel�m? Ya Maur�t�us? Ya S�erra Leone? Mustafa Uzun, uzak coğrafyalardak� Müslümanları, onların yaşamlarını, d�n� nasıl yaşadıklarını anlatıyor. Meraklısına �lg�nç b�lg�ler... 6s

Kitap


MÜREKKEBİ�KURUMADAN YILDIZLAR SÖNÜNCEYE DEK / Danielle Steel / Novella / 368 sayfa / 19 TL Her zaman “Aşk” d�yenler �ç�n. Dan�elle Steel, bu kez ömür boyu süren aşkların ötes�ne geç�yor, sonsuza kadar uzanan sevg�ler�n peş�ne düşüyor. İç �çe �k� h�kâye anlatıyor. B�r�, hayaller�n�n peş�nden g�den B�ll �le çok sevd�ğ� karısı Jenny’n�n h�kâyes�; d�ğer� b�rb�rler�ne doğru neden dayanılmaz b�r çek�m h�ssett�kler�n� b�r türlü anlayamayan yayıncı Robert �le yazar L�l�bet’�nk�. İk� ayrı zamanda, �k� ç�ft�n yaşadığı etk�ley�c� ve ölümsüz aşk, türün tutkunlarına göre. TUZUN KİTABI / Monique Truong / Ruhun Gıdası Kitaplar / 316 sayfa / 24 TL Tıpkı ‘Yıldızlar Sönünceye Dek’ g�b� b�r aşk romanı var karşımızda ama bu kez söz konusu olan eşc�nsel b�r aşk. GertrudeSte�n �le Al�ce Toklas’ınk�. Bu sıra dışı ve etk�ley�c� k�tap bununla sınırlı değ�l. Aynı zamanda “Yemek p�ş�rmek hakkında. Yemek p�ş�rmen�n yalnız yemek p�ş�rmek olmadığı hakkında. Önyargılar ve sınıflar hakkında.”

HAATCHI VE KÜÇÜK DOSTU / Wendy Holden / Koton Kitap / 200 sayfa / 22 TL

Bu kez konumuz hayvan sevg�s�. İç�n�z� ısıtacak, �lham verecek bu k�tabın ana karakter�, her ne kadar “Anadolu çoban köpeğ�” d�ye çevr�ld�yse de hep�m�z�n S�vas Kangal olarak b�ld�ğ� devasa, son derece tehl�kel� ama çocuklara ve kadınlara h�ç saldırmayan, çok duyarlı ve zek� b�r köpek. K�tap b�r bacağı ve kuyruğu olmayan bu köpek �le genet�k b�r kas hastalığına sah�p küçük b�r çocuğun dostluğunu anlatıyor. Bu gerçek öykü s�z�n de hayatınızı değ�şt�reb�l�r.

TÜRKİYE’DE YENİ KAPİTALİZM / Ayşe Buğra Osman Savaşkan / İletişim Yayınları / 296 sayfa / 23 TL H�çb�r şey b�rb�r�nden bağımsız değ�l. Ayşe Buğra ve Osman Savaşkan, b�ze s�yaset, d�n ve �ş dünyası arasındak� �l�şk�ler�, o �l�şk�ler�n kap�tal�st küreselleşme sürec�nde geç�rd�ğ� değ�ş�m�, Türk �ş dünyasının gerçek n�tel�ğ�n� anlatıyor. Kapsamlı bu araştırma ve anal�z� yaşadığımız toplumu, hayat koşullarımızı anlama kılavuzu olarak da okuyab�l�rs�n�z.

BABAMIN TANRI OLDUĞUNU SANDIM / Kolektif / Can Yayınları / 568 sayfa / 33 TL Yılın en müth�ş k�taplarından b�r�. Z�ra �ç�ndek� 179 öykü, ünlü yazar Paul Auster tarafından derlend�. Auster, k�tabın ortaya çıkış h�kâyes�n� şöyle anlatıyor: "Ulusal Radyo'nun ayda b�rkaç kez canlı yayında h�kâyeler�m� okuma öner�s�n� reddetmek üzereyd�m. Karımın verd�ğ� f�k�r olmasa bu k�taptak� parçaların çoğu yazılmayacaktı. 'H�kâyeler� kend�n yazmak zorunda değ�ls�n' ded� S�r�. 'İnsanlara kend� h�kâyeler�n� yazdır. Onları sana göndereb�l�rler, sen de radyoda en �y�ler�n� okursun.' Ulusal H�kâye Projes� �şte böyle doğdu." Çoğu b�r, b�rkaçı en çok üç sayfadan oluşan ve a�le, aşk, savaş, ölüm, düş g�b� bütün �nsanları �lg�lend�ren konulardak� bu öyküler ş�md� Türkçe’de. PARALEL YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA / Ahmet Şık / Postacı / 624 sayfa / 26 TL Aralık ayında çıkmış olsa da, ondan söz etmeden geçemezd�k. Gazetec� Ahmet Şık, son dönem�n en merak ed�len sorusuna yanıt arıyor: AKP-Cemaat �tt�fakı nasıl dağıldı? Kend�ne özgü üslubuyla, en başından dağılma sürec�n� adım adım anlatıyor, g�r�ft �l�şk�ler� gözler önüne ser�yor. Kitap s 7


MÜREKKEBİ�KURUMADAN GÖKKUŞAĞI GÜNLERİ / Antonio Skarmeta / Kırmızı Kedi Yayınevi / 184 sayfa / 14 TL Pablo Neruda’nın postacısını anlattığı k�tabıyla Türk okurunun yakından tanıdığı b�r �s�m Skarmeta. B�z� y�ne Ş�l�’ye, darbe günler�ne, General Augusto P�nochet dönem�ne götürüyor. B�r felsefe öğretmen�n�n oğlu olan l�se öğrenc�s� N�co, sınıfta ders anlatan babasının acımasızca tutuklanmasına tanık olur. Babasının arkadaşı solcu reklamcı Bett�n� �se hem İç�şler� Bakanlığı’ndan, referandumda “P�nochet’ye evet” hem de 16 fraks�yondan oluşan muhalefet cephes�nden “P�nochet’ye hayır” kampanyalarını yürütme tekl�f� alır. Skarmeta, ülken�n düştüğü karanlığı ve bu karanlığın �ç�nden çıkış yolu arayan gençl�ğ� anlatıyor. MAVİ GECELER / Joan Didion / Domingo Yayınevi / 200 sayfa / 20 TL Kızınızı, henüz çok gençken kaybett�ğ�n�z çocuğunuzu anlatmak �stesen�z nasıl b�r roman ortaya çıkar? Ulusal K�tap Ödülü sah�b� Joan D�d�on, k�tabında bu sorunun yanıtını ver�yor. Kızına da�r hatıralarla, kend�yle, yaşlanmakla ve tüm unutup g�demed�kler�yle hesaplaşmasını olanca çıplaklığıyla önümüze ser�yor. Dürüst, sam�m�, acı… KAN KADAR KIRMIZI / Salla Simukka / Altın Kitaplar / 240 sayfa / 15 TL

İskand�nav pol�s�yes� olmadan olmaz. Ünlü F�n pol�s�ye yazarı Salla S�mukka, ger�l�m d�z�s� ‘Pamuk Prenses’�n �lk k�tabıyla raflarda. H�kâye özetle şöyle: “Lum�kk� Andersson g�zeml� yalanlar söylemeye alışkındır ama başkalarının �ş�ne karışmamak g�b� de b�r kuralı vardır. Okulun karanlık odasında desteler dolusu kanlı para bulunca kural bozulur. Lum�kk� b�r anda kend�n� kat�ller�n, dolandırıcıların kol gezd�ğ� tehl�kel� b�r dünyanın �ç�nde bulur. Artık olayları uzaktan �zleyen b�r sey�rc� olmaktan çıkarak b�r hedef hal�ne gel�r ve aklını kullanıp acımasız b�r kat�lden kurtulması gerekmekted�r.”

ALÇITEPE AİLESİNİN SON FERDİ-DOKUZUNCU HAŞMET / İbrahim Yıldırım / Doğan Kitap / 256 sayfa / 22 TL Futbol, ş��r, d�ren�ş… İbrah�m Yıldırım’ın son romanı, 2013 yılının Haz�ran ayındak� Gez� olaylarına çok farklı b�r karakter�n gözüyle bakıyor. Esk� b�r d�ren�şç�, şa�r Haşmet Alçıtepe, tuttuğu takımın formasını g�y�p, Taks�m’e çıkıyor. Yıldırım, onun yaşadıklarını anlatırken, ‘kayıplara karışan’ Türk�ye'y� de anlatıyor.

OSMANLI’DA BİR İNGİLİZ GELİN / Tülün Yalçın / Yeditepe Yayınevi / 280 sayfa / 21 TL

İng�ltere'den 1897 İstanbul'una b�r aylığına gelen Ne�ll�e'n�n hayatı, Mehmet Al� Bey �le tanışmasıyla b�rden b�re değ�ş�r. Büyük b�r aşkla b�rb�r�ne bağlanan bu �k� genç kısa sürede evlen�r. B�r Osmanlı konağına yerleşen Ne�ll�e, yen� a�les�n�n fertler�n� tanımaya, tamamen yabancı olduğu bu kültüre alışmaya çalışır. B�r süre Halep'te de yaşayan genç ç�ft, çocuklarıyla mutlu b�r beraberl�k sürer. Ancak önce Balkan Savaşları, ardından da I. Dünya Savaşı'nın patlak vermes� �le Osmanlı'nın en zor günler�ne tanıklık eder ve sürgüne g�tmek zorunda kalır. Roman Ne�ll�e'n�n gerçek hayat h�kâyes�.

Yaşanmamış Hayata Veda / Mesut Çiftci / Minval Yayınları / 200 sayfa / 15 TL

Esk� b�r h�kâyeye göre, ölümü h�sseden f�ller tek başlarına son yolculuklarına çıkar. Gazetec� Mesut Ç�ftc�, �lk romanında baş karakter� Az�z Yalnız �le b�r f�l�n h�kâyes�n� paralel b�ç�mde anlatıyor. Günler�n�n sayılı olduğunu öğren�nce tek başına yola düşen Az�z, aslında geçm�ş�ne doğru b�r yolculuğa çıkmıştır. Ve her adımda k�ş�sel tar�h�n�n �zler�ne çarpar. Unutmaya çalıştığı ne varsa karşısındadır artık: 1968 Mayıs'ı, 1938 Ders�m'� ve mektubunu b�r ömür koynunda taşıdığı Sanem… Bu, yalnız b�r adamın h�kâyes�.

8s

Kitap



GUSTO Gayrı resm� Gez� tar�h� de k�tapta yer�n� alıyor.

KİTABEVLERİ SEÇİYOR Kırmızı Ked� K�tabev� K�m? Can Topçuyan / Kırmızı Ked� K�tabev� çalışanı Ne? Toza Sor/ John Fante

Türkİye’nİn Çıplak Tarİhİ

Ed�tör: Cem Mumcu Okuyanus 471 sayfa 24.50 TL

İçimizin tarihi

S

oğuk, uzak tarih kitaplarını, upuzun analizleri, hikâye samimiyetinden yoksun anı kitaplarını unutun, anlatmadıkları anlattıklarından kat kat fazla biyografileri, ayna yüzü görmemiş otobiyografileri de. Bu kez bambaşka bir ‘tarih’ kitabından söz edeceğiz size: ‘Türkiye’nin Çıplak Tarihi’. Yanıltmayalım; kitap yeni değil. İlk baskısı yani 1946-2001 arasını anlatan, 2004’ün sonlarına doğru basılmış. Şimdiki, ikinci baskı. Yine 1946’dan başlıyor ama 2014’e kadar geliyor. 69 yılı 69 yazar anlatıyor. Ve şu sorulara yanıt arıyor: Herkesin kendi Türkiye’si nasıl bir Türkiye? Türkiye değişirken bizler nasıl değiştik? Bizim içimizden geçen yıllar, resmi Türkiye tarihinin yıllarına benziyor mu? ‘Türkiye’nin Çıplak Tarihi’, Oktay Akbal’ın 1946 yılını, o yılki seçimleri, ilk kitabının çıkışını, Salah Birsel’li, Özdemir Asaf’lı anılarını aktarışıyla başlıyor. Sonrası, Demir Özlü, Ece Ayhan, Pınar Kür, İhsan Oktay Anar, Elif Şafak gibi onlarca usta yazar, çizer... İkinci baskıya eklenen son 13 yılın yazarları da onlardan aşağı kalmıyor. Bu kez listede Hakan Bıçakçı, Aziz Kedi, Pınar Öğünç, Feyyaz Yiğit, Angutyus, Berrin Karakaş, Anıl Helvacı, Saro Dadyan, Çağla Özbek, İdil Önemli, Çağlayan Çevik ve Ebru Demetgül var. Gerisi okura kalmış; “1989’u hiç unutmam...” dediğinizde belki başka neleri unutmamanız gerektiğini kulağınıza fısıldayacak birine ihtiyacınız olur. T

10 s

Kitap

Neden? Yeraltı edeb�yatının babası olarak b�l�nen John Fante’n�n, başucu eser� olab�lecek öneml� b�r k�tabı. Tıpkı d�ğer pek çok eser�nde olduğu g�b� bu k�tabında da Fante, şehr�n �ç�ndek� yaşamı daha gerçekç� b�r şek�lde ele alıyor ve karakter�n yaşadığı hayata okuyucular �ç�n b�r pencere açıyor. Karakter�n yaşadığı tutkuyu, sancıları ve zorlukları sade ama etk�l� b�r d�lle okuyucularına yansıtıyor. Şeh�r yaşamının yarattığı buhran da k�tapta akıcı b�r şek�lde tasv�r ed�lm�ş. Av� Pardo’nun başarılı Türkçe çev�r�s�, k�tabı daha da sürükley�c� kılıyor. Nerede? Kırmızı Ked� K�tabev� Tünel Meydanı. No:2/B Tünel Beyoğlu/İstanbul Nasıl? K�tabev�n�n kapısından �çer� g�r�nce ortada farklı türde k�tapların olduğu büyük b�r masa var. Masanın sol tarafında k�tabı bulab�l�rs�n�z.

toza sor

John Fante /Parantez/ 160 sayfa / 11 TL


a y r ı n t ı l a r ö n e m l i d i r

Ocak ayı kitaplarımızla sizlerleyiz...

Avrupa’daki Asya ve Batı’nın Şekillenişi

İlahi Gazap’ta, tanınmış tarihçi yazar,

Güvenlik ve refah toplumunun

dizisinin ikinci cildi olan

antikçağdan itibaren deha kavramının

çatlaklarına sızan Christian Jungersen,

Tek Dünyaya Doğru: Antik İran ve Batı,

izini sürüyor. Bu anlaşılması zor kavramın

insan psikolojisine nüfuz etme maharetini

Doğu ile Batı arasındaki

ilk kapsamlı tarihi olan bu kitap dehanın

bir kez daha kanıtladığı son romanı

bugüne kadar devam eden

günümüzde de modern ihtiyaçları,

Kayboluyorsun’da, hayatı bir anda

karmaşık etkileşimin miladı olan

umutları ve korkuları yansıtan ne kadar

altüst olan bir kadının

ilişkiyi mercek altına alıyor.

etkili bir güç olduğunu gösteriyor bize.

ayakta kalma mücadelesini anlatıyor.

John Urry’nin Mekânları Tüketmek’i, Will Kymlicka’nın Çok Kültürlü Yurttaşlık’ı, Rolf Cantzen’in Daha Az Devlet Daha Çok Toplum’u ikinci basımlarıyla sizlerle...


_18 Yaşasın tatil!

Şubat tatilinin tadı en çok, öğretmenin “Okuyun” dediklerini değil de, canının istediğini okuyarak çıkar. Heyecanlı maceralar, unutulmaz öyküler raflarda.

Balık Tutma Dersi

He�nr�ch Böll-Bernard Fr�ot-Em�le Bravo / Tudem Yayınları / 40 sayfa / 20 TL

Neden çalışırız? Hep daha çok mu kazanmalıyız? Yoksa huzurla yaşamanın mı peş�ne düşmel�y�z? Nobel Edeb�yat Ödüllü He�nr�ch Böll’ün bu sorulara yanıt arayan muhteşem öyküsü, Fransız yazar Bernard Fr�ot’nun ç�zg� roman uyarlaması ve Em�le Bravo’nun göz alıcı res�mler�yle yen�den hayat buluyor.

“Yanlışlıkla bu günlüğü bulursanız sakın açmayın. Bu günlükte annemle Amer�ka'ya yaptığım acı ver�c� yolculuk hakkında, kes�nl�kle çok g�zl� detaylar var. İçer�de b�r sürü aktör, özell�kle de �sm�n� vermek �stemed�ğ�m (ama �s�mler� A… ve O… �le başlayan) �k� kötü kalpl� kız da var.” Polly Pr�ce, günlüğünü okumaya s�z� bu sözlerle davet ed�yor.

Tamam Biraz Zavallı Olabilirim

Wittgenstein’ın Gergedanı

J�m Sm�th / Martı Genç / 239 sayfa / 17 TL

Hakkındak� yorumlar çok olumlu. Okuyanlar, “S�ze yüksek sesle kahkahalar attıracak, �k� büklüm edecek, kıs kıs güldürecek ve bunların heps�n� aynı anda yapacak!” d�yor. Kahraman Barry Loser’da h�kâyes�n� şöyle özetl�yor: “Okuldak� herkes ben�m en havalı-zavallı çocuk olduğumu b�l�r. Fay Snoggles’ın b�r gün okula gel�p de benden daha havalı-zavallı davranmasının ne kadar s�n�r bozucu olab�leceğ�n� s�z düşünün!”

Söz-Düş Makinesi

Stefano Bord�gl�on� / Can Çocuk / 112 sayfa / 9.50 TL

Gar�p ve eğlencel� b�r buluş! Bazı �catlar tesadüfler�n sonucudur. Mesela b�r faks mak�nes� ve sakar b�r ked� �le �nsanların düşünceler�n� okuyan b�r mak�nen�n muc�d� olab�l�rs�n�z. Eh, bu durumda, g�zl� serv�sler�n �lg�s�n� çekmek de cabası.

GÖRÜNMEZ KALEM

K�tap okurken, not almayı sever m�s�n�z? Ya sayfa kenarlarına res�m yapmayı? Artık bunun o k�tabı okuyan d�ğerler�n�n hoşuna g�d�p g�tmed�ğ�n� düşünmeye gerek kalmadı. Hello K�tty görünmez mürekkepl� keçel� kalemle �sted�ğ�n�z her şey� yazıp ç�zeb�l�rs�n�z. Yazılar, kalem�n tepes�ndek� ışık kullanılarak okunab�l�yor. 12 s

Kitap

Polly Price’ın Çok Gizli Günlüğü Dee Shulman / Eps�lon / 112 sayfa / 19.50 TL

Franço�se Armengaud-Annabelle Buxton / Met�s / 64 sayfa / 14 TL

Ağaç yaşken eğ�l�r, özell�kle de söz konusu olan felsefe �se. Küçük F�lozoflar D�z�s�, 9-14 yaş çocuklar �ç�n f�lozofların h�kâyeler�n� anlatan çok güzel res�mlenm�ş k�taplardan oluşuyor. D�z� çocukların kend� sorularının peş�nden g�tme alışkanlığı kazanmalarını amaçlıyor. 'W�ttgenste�n'ın Gergedanı', d�z�n�n on yed�nc� k�tabı. “Felsefe k�tabı” dey�p aldanmayın, alab�ld�ğ�ne merak uyandırıcı.

Arkadaşlar Kazum� Yumoto / Zepl�n K�tap / 200 sayfa / 14 TL

Karşınızda bol ödüllü b�r k�tap duruyor. Ş�md�ye kadar Boston GlobeHorn K�tap Ödülü, JAWC Yen� Yetenek Ödülü, Juven�le Yazarlar B�rl�ğ� Ödülü'nü kazanmış. Öyküsü şöyle: Yamash�ta, Kawabe ve K�yama adlı üç �y� arkadaş, hayatının son zamanlarını geç�rmekte olduğunu düşündükler� yaşlı b�r adamı merak eder ve onu gözlemeye başlarlar. Bu süreçte yaşlı adamla kurdukları bağ, onları arkadaşlık ve sevg�ye dayanan güzel b�r maceraya davet eder. Sıcacık b�r h�kâye okumak �steyen herkes �ç�n.



SERBEST�OKUMALAR Nedim Gürsel

s

YAZAR- AKADEMİSYEN

‘Göçebeliğin Büyüsü’ kitabında, “Diller, türler, ülkeler arasında göçebe bir yazar” diye tanımlanması boşa değil. Günümüzün açık ara en verimli kalemlerinden. Dile kolay, onlarca kitabı var raflarda. Peki onun vazgeçilmezleri, en sevdiği kitaplar hangileri?

1. ODYSSEİA

Homeros

Yolculuk edeb�yatının arket�p� olduğu, b�rçok öykümde ve gez� k�tabımda �nsanlığın en esk� yapıtlarından b�r� olan bu k�taba çeş�tl� göndermeler yaptığım �ç�n. İş Bankası Kültür Yayınları 504 SAYFA / 24 TL

MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI Nâzım H�kmet

M�guel de Cervantes Saavedra

Batılı anlamda �lk roman. Aynı zamanda çocukken okuduğumda büyük key�f almıştım. Mütena Yayınları

Üzer�ne gen�ş kapsamlı b�r k�tap yazdığım Nâzım H�kmet'�n baş yapıtı olduğu, yazınsal türler arasındak� sınırları zorladığı ve b�r dönem�n Anadolu’sunu benzers�z b�ç�mde yansıttığı �ç�n. Yapı Kred� Yayınları

254 SAYFA / 10 TL

544 SAYFA / 30 TL

4.

5.

DAVA Franz Kafka

DEĞİŞME M�chel Butor

B�rçok k�tabımda söz ett�ğ�m Kafka'nın, bugün de geçerl� dünyasını, hatta ülkem�z�n �ç�nden b�r türlü çıkamadığı davaları, alegor�k b�ç�mde ve çok kend�ne özgü b�r dünya bağlamında anlattığı �ç�n. Türk�ye'de yapıtları neden�yle beş kez yargılanmış b�r yazar olarak Kafka'nın dünyasıyla doğrudan bağ kurab�ld�ğ�m �ç�n. Gece K�taplığı

Yen� roman akımının öncüler�nden M�chel Butor'un romanı. Sorbonne Ün�vers�tes�'nde öğrenc�yken üzer�ne ödev yapmış, zaman ve mekânın anlatıda nasıl kullanılacağını bu romandan öğrenm�şt�m. Romanlarımdan bazılarında Butor'un anlatı tekn�kler�nden yararlandığımı �t�raf etmel�y�m. Can Yayınları

321 SAYFA / 24 TL

14 s

3.

2. DON KİŞOT

Kitap

276 SAYFA / TÜKENDİ


SERBEST OKUMALAR

Nedim Gürsel Kitaplığından Uzun Sürmüş B�r Yaz Şeyh Bedrett�n Destanı Üzer�ne Çağdaş Yazın ve Kültür Yerel Kültürlerden Evrensele Sevg�l�m İstanbul Sorguda Sey�r Defter� Son Tramvay Pas�f�k Kıyısında Nâzım H�kmet ve Geleneksel Türk Yazını Başkaldıran Edeb�yat Boğazkesen, Fat�h’�n Romanı Balkanlara Dönüş Uzun B�r Ayrılık İç�n Kırk Kısa Ş��r Par�s Yazıları Par�s K�tabı Gem�ler de G�tt� Yüzyıl B�terken Yaşar Kemal: B�r Geç�ş Dönem� Romancısı Aragon: Başkaldırıdan Gerçeğe C�c�papa, Toplu Öyküler Öğleden Sonra Aşk Güneşte Ölüm, İspanya İzlen�mler� B�r Avuç Dünya, Toplu Gez� Yazıları Sağ Sal�m Kavuşsak, Çocukluk Yılları Res�ml� Dünya Par�s Yazıları, Görünümler ve Görüşler, Durumlar ve Duruşlar İlk Kadın İzler ve Gölgeler Dünya Şa�r� Nâzım H�kmet Çıplak Berl�n Bozkırdak� Yabancı Yed� Derv�şler Başkaldıran Edeb�yat Allah'ın Kızları Şeytan, Melek ve Komün�st Aragon Y�ne Bana Döneceks�n Aşk Kırgınları Yüzbaşının Oğlu

Kitap s 15


KISA�KISA Kız Kules� K�tap Ayracı 7.50 TL / İstanbul 1881 sanat İşlerİ

Elektronik kitap yayınevi altKitap’ın her yıl düzenlediği öykü ödülü için metinlerin en geç 1 Mart 2015 gece yarısına kadar yarisma2015@ altkitap.net adresine ulaştırılması gerekiyor.

Brüksel K�tap Fuarı, Belç�ka 26 ŞUBAT- 2 MART 2015

Galata Kules� Gümüş K�tap Ayracı 109 TL / Paşabahçe Mağazaları

Emma Healey

YAZARLIK İÇİN EĞİTİM ŞART MI? Britanya’da her yıl düzenlenen Costa Prize edebiyat ödülleri bu yılki seçimiyle bu soruyu sorduruyor. Çünkü ‘En İyi Roman Ödülü’nü ‘How to be Both’ adlı kitabıyla Man Booker ödüllü Ali Smith’in kazandığı Costa Prize’da, ‘İlk Roman Ödülü’ 16 yaşında okumayı bırakmış yazar Emma Healey’ye gitti. 29 yaşındaki Healey, ‘Elizabeth is Missing’ adlı romanını demans hastası büyükannesinden esinlenerek yazmış.

HOUELLEBECQ’İN KİTABI REKOR KIRIYOR Charlie Hebdo saldırısının ardından, Fransız yazar Michel Houellebecq’in 2022’de ‘Müslüman Kardeşler’ partisinin yönettiği Fransa’yı tasvir ettiği son kitabı Soumission (Boyun Eğme) satış rekorları kırıyor. Aslında Houellebecq, son yıllarda Fransa’da en çok okunan yazarlardan, ancak saldırının yaşandığı hafta 120 bin kopya satmak, onun için bile alışılmadık bir durum. Charlie Hebdo saldırısından önce de tartışmalı bulunan kitabı için yazar şöyle diyor: "Saldırıdan sonra şunu eklemek zorundayım: Bu kitap İslam karşıtı değil. Ama herkesin İslam karşıtı bir kitap kaleme alma hakkı var." M�chel Houellebecq 16 s

Kitap

Türkiye artık okuyor

U

mut var. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2014 verilerini açıkladığı rapora göre, geçen yıl kitap baskı adedinde yüzde 4.6 artış yaşandı; kişi başına düşen kitap sayısı 7.3’e ulaştı. İyi rakamlar bununla sınırlı değil. Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (IPA) verilerine göre Türkiye, dünyanın en büyük 12’nci yayıncılık sektörüne sahip. Peki 2014 yılında en çok ne tür kitap okunmuş? Basılan kitapların yüzde 71’i eğitim kitapları, yüzde 11’i yetişkin kurgu dışı kitaplar, yüzde dokuzu inanç kitapları, yüzde beşi çocuk ve ilk gençlik, yüzde üçü yetişkin kurgu, yüzde biri ise akademik kitaplar.



KEŞİF Bütün kitaplar buraya çıkar

"Matbaa, yayınevi" denince hemen akla gelen yer Cağaloğlu’ndaki Çatalçeşme Sokak. Yayınevlerinin okura açılan kapılarından girdik, kitapların izini kaynağında sürdük. s

1.

BURAK TATARİ

TİMAŞ YAYINLARI

Adres: Alayköşkü Caddesi No: 5 Tel: (0212) 511 24 24 / www.timas.com.tr

30 yıldır aynı yerde bulunan kitabevinin Antik, Sufi, Timaş Tarih, Timaş Çocuk ve Dünya Klasikleri'nden çıkan onlarca kitap her zevkten okura hitap ediyor. Timaş, Halil İnalcık ve İlber Ortaylı’nın eserleri başta olmak üzere geniş bir Osmanlı tarihi arşivine sahip. Yayımladıkları, André Gide’den Kafka’ya, Tolstoy’dan Shakespeare’e 700’den fazla yazarın eseri kitap severleri kendine çekiyor. Ayrıca Cağaloğlu şubesinde şirin bir kafesi de var.

2.

SEL YAYINEVİ

Adres: Çatalçeşme Sokak Gendeş Han No: 19 Tel: (0212) 522 96 72 / www.selyayincilik.com

Kitabevi, yüzde 30’lara varan indirimli kitap satışlarıyla öne çıkıyor. Çalışanlarının deyimiyle “7’den 77’ye” okur kitlesine sahip. Bunun sebebi her türden yayının bir arada bulunması. Yine de yayınevinin arşivindeki eserler arasında kurgu kitaplar büyük yer tutuyor.

3.

ARTI DAĞITIM

Adres: Çatalçeşme Sokak Çatalçeşme Han No: 25/2 Tel: (0212) 528 80 35 / www.artidagitim.com.tr

İddiaları, tedarik konusunda ulaşamayacakları kitap olmadığı yönünde. İstanbul dışından bile en geç üç gün içinde kitap getiriyorlar. Tüm yayınevlerinden kitaplar burada bulunabiliyor. Özellikle çizgi-romanlara, polisiye kitaplara ve onlarca dilde sözlüğe ulaşmak mümkün. Dolayısıyla her tip okurun uğrak noktası. İçerisi hep çok kalabalık. En çok ilgiyi kişisel gelişimle ilgili popüler kitaplar görüyor.

4.

İZ YAYINCILIK

Adres: Çatalçeşme Sokak No: 27/2 Tel: (0212) 520 72 10 /www.iz.com.tr

İz Yayıncılık’ın merkezi Cağaloğlu’nda. Burada 900’e yakın kitap bulunuyor. Akademik yayınlar ağırlıkta. Her kitapçıda kolay rastlanamayacak eserlere ulaşmak mümkün. Popüler kitap ise basmıyorlar. Okur kitlelerinin yaş ortalaması nispeten yüksek. Yayınları üniversite dönemi öncesindeki gençlere hitap etmiyor. 18 s

Kitap

5.

KAKNÜS YAYINLARI

Adres: Çatalçeşme Sokak Defne Han No: 27/3 Tel: (0212) 520 49 27 / www.kaknus.com.tr

Kaknüs Yayınları'nın sloganı “Okuyorum, öyleyse varım.” 1990’lı yıllarda çıkardığı Kaknüs dergisiyle tanınıyordu. Öyle ki, kitabevinin Üsküdar’daki beş katlı binası kitap tutkunlarının buluşma noktası haline gelmişti. Cağaloğlu’ndaki kitap satış noktası ise 25 farklı kategoride yayın içeriyor. En büyük ilgiyi ise felsefi, edebi, dini yayınlar çekiyor.

6.

ALİOĞLU YAYINEVİ

Adres: Çatalçeşme Sokak Üretmen İş Hanı, No: 29/11 Tel: (0212) 511 29 23 / www.alioglu.com

Yayınevi, 1978’den bu yana faaliyet gösteriyor. İçeri girince şanslıysanız kurucusu Remzi Alioğlu’yla karşılaşıyorsunuz. Alioğlu, mesleği Erzurum’da 30 yıla yakın kitapçılık yapan babasından devralmış. Ve İstanbul’a taşımış. Çocuk ve gençlik kitapları, geniş edebiyat arşivi Alioğlu Yayınevi’ni öne çıkarıyor. Dükkânın küçüklüğüne sakın aldanmayın! Hemen her konudan, istenilen kitap kolayca temin ediliyor.

7.

PEGASUS YAYINCILIK

Adres: Ticarethane Sokak Fetih Han No: 33/36 Tel: (0212) 244 23 50 / www.pegasusyayinlari.com

Pegasus Yayıncılık’ın Cağaloğlu şubesi, civarın en önemli kitapçılarından. Bestseller’lara ilgi gösteren okurlar dışında seri kitaplar, tarihi romanlar, biyografiler, suç romanları ve kişisel gelişim kitaplarına ilgisi olanlar için burası önemli bir cazibe merkezi.

8.

ALFA KİTAP

Adres: Ticarethane Sokak No: 53 Tel: (0212) 511 53 03 / www.alfakitap.com

Alfa Kitap, birbirinden çok farklı alanları konu edinen Alfa Yayınları, Artemis Yayınları, Büyülü Fener, Everest Yayınları ve Kapı Yayınları’nın bastığı eserlere ev sahipliği yapıyor. Çağdaş Türk ve dünya edebiyatından çizgi romanlara, tarih kitaplarından siyaset bilimi serilerine hayata dair hemen her şey Alfa Kitap’ın bastığı kitapların ilgi alanı dâhilinde yer alıyor.

9.

KİTABEVİ YAYINLARI

Adres: Çatalçeşme Sokak No: 46/A Tel: (0212) 511 21 43 / www.kitabevi.com.tr

Müşterilerinin çoğu akademisyenler ve araştırmacılar. Anadolu’dan kitap takibi yapılıyor. Ve istenilen eserlere mutlaka ulaşılıyor. Ayrıca resmi kurumlardan kitap talebi yapılıyor. İçeride 6 binin üzerinde kitap bulunuyor. İki kattan oluşan yayınevi, bazen sadece sohbet için uğrayan üniversite hocalarını ağırlıyor. Tavsiyemiz; kitabevine girmeniz ve zamanı unutmanız.


KEŞİF

1.

2. 3. 4. 5. 6. 7.

8. 9.

Kitap s 19


ELEŞTİRİ Tanrılara neden inanırız? Psikiyatr J. Anderson Thomson ve yazar Clare Aukofer'in kitabı tam da Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırı, dinsel inançları gündeme taşımışken geldi. Konuya en derin noktadan, inancın kökeninden bakmak isteyenlere göre. İnansanız da, inanmasanız da... s

Ç

ANGUTYUS

ok güzel bir soru. Neden inanmaya kendiCharles Darwin’in sözleri ile devam ediyor. mizi mecbur hissederiz? Ya da ahlak kavBir tek yazarı yok. Onlarca kaynak, örnekramlarımızı ve kendimizi kontrol edebilten faydalanılmış. Fizik kuralları, çocuk memiz için bize yüzyıllar önce belirtilen psikolojisi, toplumlara göre değişen ahlak kuralları neden kendimize uygun görürürüz? Din yapısı, beyin denilen mucize organın fonksibizim kendi özgür irademiz ile kabul ettiğimiz bir yonları, hepsi de örnekler gösterilerek oldukdeğer mi? Yoksa doğduğumuz toprakların, ailemiça anlaşılabilir bir biçimde din ve kavramlar Tanrılara Neden zin bize öğrettiklerinden mi ibaret? ile karşılaştırılmış. Evrime dair birçok örnek Birçok soru sorabiliriz kendimize din ve İnanırız? de cabası. Charles Darwin’den sonra ilerleahlak kavramlarıyla ilgili. Bana kalırsa hep sorma- J. Anderson yen bilimin ışığında evrim teorisi biraz daha lıyız. Sorgulamalıyız. Körü körüne inanmaktansa Thomson Jr., ayakları üzerine oturtulmaya çalışılmış. HerClare Aukofer karşı fikirler ile kendi mantığımızı da kullanarak hangi soyut bir anlatım yok. Her şey sadece tam olmasa bile bir çıkış yolu bulabiliriz. Ateist Okuyan Us günümüz biliminin bize sunduğu imkânlar Yayınları / 172 sayfa değilim. Eğitimimin ve altyapımın buna yeterli ile açıklanmış. / 18 TL olduğunu düşünmüyorum. Rahmetli dedem, üç İlginç ve farklı bir dili var. Okudukça, köyün imamı, biz torunlarına kızmadan, dövkendinizi ve inançlarınızı sorguluyorsunuz. meden ve korkutmadan dinimizin gereklerini öğretmeye Özellikle 7’nci bölüm ‘Senin istediğin olsun’ otoriteye, çalışan kendi halinde bir insandı. Tek bildiğim, bir cennet ahlak anlayışına odaklanmasıyla bugün yaşadıklarımıza beklentisi olmadan kendine emredilenleri yapmaya çalı- kısa bir cevap gibi. Beni en çok etkileyen bu bölüm oldu. şan, İslamiyeti de kurallarına göre yaşayan ama kimseye Kitap sanırım okuyucuyu fazla sıkmamak için epey kısa baskı yapmayan, karşısındaki insanın da kendisi gibi ol- ama net bir anlatımla yazılmış. Zaten yazarın da dediği ması için çaba sarf etmeyen bir adamdı. Bize de elinden gibi satmaktan çok, daha geniş kitlelere ulaşmak hedefgeldiğince iyilik, şefkat ve anlayış öğretti; her şeyden önce lenmiş. Kitabı okurken Charles Darwin’i de biraz olsun “Vicdan” denilen kişinin otokontrolünde olması gereken çözmeye ve anlamaya çalışıyorsunuz ve bu adamın bize erdemleri anlattı. gösterilmeye çalışıldığı gibi bir şarlatan değil de, zamaTüm dinlere merakım vardır. Karşı görüşlere de. nının imkânları ile bize gelişimimizi anlatmaya çalışan Zaten benim duymak istediklerimi bana söyleyen ve benim bir bilim adamı olduğunu anlıyorsunuz. Bilim ilerlemeye doğrularımla yaşayan yazar, bilim adamı vs. pek ilgimi de devam ediyor. Belki ömrümüz yetmez ama birçok soruçekmiyor. Kendi doğrularımı karşı görüşler ile kıyaslamak nun cevabını da bulacak gibi görünüyor. Atalarımızdan, çok daha mantıklı ve keyifli sanırım. topraklarımızdan bize kalan miraslardan biri olan inancımızı her zaman sorgulamamız ve karşı görüşlere de açık BUGÜN YAŞADIKLARIMIZA CEVAP olmamız gerektiğine hep inandım ben. Körü körüne size Gelelim “Tanrılara Neden İnanırız?’’ isimli kitaba. Ric- dayatılanları kabul etmemek gibi bir yaklaşımınız varsa, hard Dawkins’in önsözü ile başlıyor ve her bölümde bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. T 20 s

Kitap


TEKÄ°N YAYINEVÄ° OCAK AYI KÄ°TAPLARI YILINDA

YalçĹn Kßçßk’ten Silivri sonrasÄą ilk kitap... ANSÄ°KLOPEDÄ°

YALÇIN KĂœĂ‡ĂœK

ÇĹkÄąĹ&#x;

1

Gazi YalçĹn Kßçßk KÄąbrÄąs SavaĹ&#x;Äą YeĹ&#x;il Hat Cephesi

ANSÄ°KLOPEDÄ°

ÇĹkÄąĹ&#x;

YALÇIN KĂœĂ‡ĂœK

ŞİİRLERİYLE

1 Ciltli ve CD’li

BA

www.tekinyayinevi.com

S

K

I

/tekinyayinevi /tekinyayinevi

¨ 30

Migfer Ansiklopedi 1.indd 1

13.01.2015 16:24

YARIM YĂœZYILDAN ŞİİRLER

ÇIKTI!.. Ä°LK GĂœN 2. BASKI

R. İ HSAN ELİ AÇIK

Ä°HSAN Ă–ZKE S

Ä‹KVDQ Âą]NHV \ÄŒOÄŒQGD ¢RUXP 7DUKDQ .R]OXVX NĂ‘\Ă—QGH GRĂşGX oGD $QNDUD Ä‹PDP +DWLS /LVHVLoQGHQ PH]XQ ROGX Ä‹VWDQEXO <Ă—NVHN Ä‹VODP (QVWLWĂ—VĂ— *HFH %Ă‘OĂ—PĂ— 7HIVLU +DGLV %Ă‘OĂ—PĂ—oQGHQ oGH ELULQFLOLNOH PH]XQ ROGX &+3 30 ¡\HVL YH Ä‹VWDQEXO 0LOOHWYHNLOLGLU

ve serni “Len tĂźm in; bilnan bir masÄąnÄą uyor.

ĂźzerinkurmaĂź onlar Demek r.

p+DQJL FDPL KDQJL WDULKWH KDQJL UHVPL \D]ÄŒ\OD DKÄŒU \DSÄŒOPÄŒÄťWÄŒU" GL\H GHIDODUFD VRUGXP

ndi zaAbdulrĹ buna llah‌� oluyor.

&HYDS <2. ÄşD\HW WHN ELU FDPLQLQ DKÄŒU \DSÄŒOGÄŒĂşÄŒQD GDLU ELU EHOJH ROVD 7D\\LS (UGRĂşDQ R EHOJH\L Ă‚HUĂ‚HYHOHWLU ER\QXQD DVDU PH\GDQ PH\GDQ JH]HU DYD]ÄŒ Ă‚ÄŒNWÄŒĂşÄŒ NDGDU EDĂşÄŒUDUDN p%DNÄŒQ ÄťX EHOJH\H EDNÄŒQ q GHUGL q

KI

¨ 22

AS 3. B

DĂźnden BugĂźne

&DPL <DODQODUČ

DĂźnden BugĂźne

Ä‹+6$1 Âą=.(6

Ä‹+6 $1 Âą = .(6

&DPL <DODQODUČ

Ä‹+6$1 Âą=.(6

DĂźnden BugĂźne

&DPL <DODQODUČ

www.tekinyayinevi.com /tekinyayinevi /tekinyayinevi

¨ 15

TĂœM KÄ°TAPÇILARDA


RÖPORTAJ Mekânların hikâyecisi olmak Önce ‘Benim Güzel Lokantalarım’, ardından ‘Meyhanedeyiz Yine Bu Gece’. Yeni mekân kitapları yazarımız, deneyimli gazeteci Ufuk Kaan Altın. Yazma serüvenini, mekân seçimini, yaşam kültürüne dair kitapların neden arttığını anlattı. s

EREN BAŞAĞAN

U

zun yıllar haberc�l�k yaptıktan sonra k�tap yazmaya başladınız ve terc�h�n�z mekânları anlatan k�taplar oldu. Neden?

Kendimi bildim bileli yeme-içmeye meraklıyım. İyi yemek yapar, iyi sofra kurarım. Dostlarla hasbıhal eylemeyi severim. Bir dönem çok geziyordum. Haftanın en az iki üç gecesi dışarıda yiyince ister istemeyhanedeyİz mez sektörün tanınmış simalarıyla tanışıp yİne bu gece / sohbet ediyorsunuz. Üç yıla yakın Milliyet Esen K�tap / gazetesinin eki Cadde'yi yönettim. Lokan240 sayfa / 40 TL ta ve seyahat yazılarıma başlamam da bu vesileyle oldu. Bir pazar günü gazetede hiç ilan yoktu. Bir şekilde sayfaları doldurmak gerekiyordu. Kendi kendime “Otur bir yazı yaz, en azından dört sütun doldururuz” dedim. Müdavimi olduğum Asmalı Cavit ile ilgili bir yazı yazdım. İlk lokanta yazım odur. Hem �y� b�l�nen mekânları hem az b�l�nenler� tanıtıyorsunuz. Mekân seç�mler�n� nasıl yaptınız?

‘Benim Güzel Lokantalarım’, Cadde'deki yazılarımın bir bölümünden oluşuyordu. Çoğu davet edildiğim yerlerdi. ‘Meyhanedeyiz Yine Bu Gece’ ise, sıfırdan yazılmış bir kitap. Uzun bir araştırma süreci geçirdim dolaşmaya başlamadan. Hem internetten yararlandım hem de dostlarımdan tavsiye aldım. Benim için önemli olan öncelikle gittiğim mekânın samimiyeti. Bir duruşu, karakteri, derdi olan, arkasında öyküsü olan meyhaneleri seçmeye gayret ettim. Lezzet de önemli tabii ki, ama samimiyet yoksa, yavan kalıyor. Meyhanede aslolan muhabbettir. Doğru tercihler yaptım Ortaya çıkan eserden memnunum. İstanbul dışına da uzandınız. En çok hang� şeh�rler�n mekânları etk�led� s�z�? 22 s

Kitap

Benİm güzel lokantalarım /

Alfa Yayıncılık / 360 sayfa / 35 TL

İzmir, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, Antalya, Çanakkale ve Bozcaada'ya gittim. İzmir'de Gandi'nin Yeri çok özel; öyküsü olan, samimi sıcak, içten, lezzetli ve karakterli bir meyhane. Eskişehir'deki Kör Kâmil de öyle. En yeni garsonları 17 yıldır orada. Ya emekli olup ayrılıyorsun dükkândan ya da ölünce. Yaşanmışlık vardı orada. Beni etkileyen o oldu.

S�z�n k�taplarınız g�b� yaşam kültürünü zeng�nleşt�ren yayınlara �lg� g�derek artıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Neden�, Türk�ye’n�n geç�rd�ğ� değ�ş�m, özell�kle s�yaset ortamının get�rd�ğ� boğucu hayattan kaçmak mı?

Tabii ki. Tek neden bu değil ama. Hayatımız hızlandı. Belli kesimlerin alım gücü yükseldi. Yalnız yaşayanların sayısı arttı. Dışarıda yemek daha kolay, zahmetsiz. Bir de trendleri takip etmek gibi, bana göre çok da gerekli olmayan bir durum var. Lokanta yazarları yakından izleniyor. Televizyondaki yemek programlarına da ilgi katlandı. Gastronomiye ilgi daha da artacaktır, artmalıdır da. Yemek, iyi yemek hayatımızın vazgeçilmezi sonuçta. Pek� s�z�n �ç�n sırada ne var?

Yeni kitaba başladım. Balık lokantalarını yazıyorum bu kez. Bir de internet sitemle uğraşıyorum en çok bugünlerde: www. kaanname.com. Meraklıları yeni yazılarımı siteden takip edebilir. T



RÖPORTAJ “Yazarken bıçak sırtında hissettim” İskender Pala, Hz. Muhammed’i anlattığı ‘Bülbülün Kırk Şarkısı’nı nasıl yazdığını böyle tarif ediyor. Peygamberi, hayatına tanık olan 40 kişi aracılığıyla aktaran Pala, neden onu yazdığını, kırmızı çizgilerini anlatıyor ve “Keşke şu anda Avrupa’da da birileri böyle kitaplar yazsa” diyor. s

EREN BAŞAĞAN

s

H

z. Muhammed �le �lg�l� öneml� b�r küll�yat var. Neden s�z de onu temel alan b�r k�tap yazdınız? S�z�n k�tabınızın farkı ne?

Doğru söylüyorsunuz, Resulullah’ın hayatı hakkında bilinmeyen ve yazılmayan hiçbir şey yok. Ancak bunların pek çoğu bilimsel kitaplar. Benim yapmaya çalıştığım, o bilimsel kitapları daha da okunur kılabilmek için edebi bir üsluba büründürmekten ibaret. Küçük edebi anlatım biçimlerini denemek, bazı olayları mercek altına alıp tasvirler yapmak, bazı fikirleri daha farklı bir üslup ile söylemek gibi şeyler yani… Böylece okuyucu Asr-ı Saadet’te olup bitenleri zihninde daha iyi canlandırabilecek ve işin hakikatini anlayacaktır. Bülbülün Kırk Şarkısı’nı okuyacak herkes daha ilk sayfalardan itibaren edebi üslubu fark edecek ve kendisini sürükleyici bir anlatımın içinde bulacaktır. K�taplarınızda anlattığınız tar�h� k�ş�ler�n her zaman öne çıkan b�r özell�kler� vardı. Hz. Muhammed’�n hang� özell�ğ�n� vurguluyorsunuz?

Hz. Muhammed bir rahmet peygamberi, bir sevgi peygamberi idi. İslam’ın şiddet ve terör ile özdeşleştirilmeye çalışıldığı bir zamanda İslam 24 s

Kitap

FOTOĞRAFLAR ALTAN AYKAN

peygamberinin şahsiyetindeki merhamet ve sevginin yalnızca Müslümanlara değil, insanlığa, insaniyete ve mahlûkatın tümüne karşı ne derece engin olduğunu vurgulamaya çalıştım. Onun hakikatte insan olduğunu, ancak insanlık içinde seçilmiş bir kul olduğunu, bu seçilmişliğin insanlığa huzur getireceğini ve ekseninden kayan insaniyeti yerine ikame edeceğini ifadeye uğraştım. Bülbülün Kırk Şarkısı adı nereden gel�yor?

Kitapta Hz. Peygamber bir bülbül dilinden anlatılıyor. “Kendisi gül olanı en iyi anlatacak olan da bir bülbüldür” diye düşündüm ve bülbüle 40 şarkı söylettim. Bülbül bu 40 şarkıda, Resulullah Efendimiz’in çevresindeki 40 kişiyi anlatıyor. Doğrudan Hz. Peygamber’i anlatmaya çekindim. Bu benim haddim değil. Ancak çevresindeki 40 kişiyi anlatarak onu daha iyi anlatabilirdim. Hani güneşe doğrudan bakamazsınız da araya bir perde, bir renkli cam, bir vasıta koyarsınız ya; işte benim anlattığım o 40 kişi Hz. Peygamber’in hakikatini görmek için birer vasıta oldu. Onların hayatını anlatarak aslında kronolojik olarak bütün bir Asr-ı Saadet’i anlatmış oldum. Bülbül 40 şarkı boyunca

hep bir başkası üzerinden Resulullah’ı anlatıyor ve gözleri hep ona çeviriyor, kalpleri ona bağlıyor. “PEK ÇOK KIRMIZI ÇİZGİM OLDU” Bu k�tabınızda da aslında y�ne b�r aşk anlatıyorsunuz. Ne tür b�r aşk bu? Ya da şöyle sormalıyım belk� de; s�zce gerçek aşk bu mu?

Bizim geleneğimizde Hz. Peygamber’in adı anılınca sağ el kalbin üzerine gider. Bu ona olan aşkın göstergesidir. Çünkü sevgilinin adı anılınca âşığın kalbi yerinden sökülüverecekmiş gibi çarpar ve kabından taşar. Biz, Resulullah’ın adı her anıldıkça ayağa kalkıp hazır ola geçen padişahların neslinden geliyoruz. Bugünün insanı, İslam’ın hakikatinden uzaklaştıkça, hakiki sevgilinin aşkını da kalbinden yavaş yavaş çıkarmaya başladı. ‘Bülbülün Kırk Şarkısı’ biraz da bu aşkın izini sürüyor. Kend�n�z� da�ma önce Müslüman olarak tanımlıyorsunuz. Bu k�tabı yazmak çok zor oldu mu? Yazarken sınırlarınız, kırmızı ç�zg�ler�n�z var mıydı?

Pek çok. Bir defa, ona saygı duyuyorsunuz ve bunu zedelemekten korkuyorsunuz. Ayrıca Hz. Peygamber’in hayatında bilinmeyen hiçbir şey yok.


RÖPORTAJ

bülbülün kırk şarkısı/

İskender Pala/ Kapı Yayınları / 590 sayfa / 20 TL

Yani onun biyografisine muhayyilenizden yeni bir şey katmanız büyük tehlike. Dahası onu konuşturamazsınız, çünkü sözleri hadis hükmüne geçiverir ve hata işlersiniz. Çünkü bizzat o buyuruyor: “Kim benim ağzımdan bana ait olmayan bir sözü söylerse, cehennemdeki yerini hazırlasın!” Böyle bir durumda kurgu da yapamazsınız. Kurgu olmayınca roman ve hikâye ol-

maz. Bülbülün Kırk Şarkısı bir roman değildir bu yüzden. İşte size bir yığın kırmızı çizgi. Daha sayabilirim. Velhasıl her yazdığım cümleyi birkaç kez düşündüm. Ona diyalog yazmamaya gayret ettim. Çok nadiren bir kelime, bir cümle söyletecek olursam, onu kaynak edindiğim siyer kitaplarında bulmadan söyletmedim, yani naklettim. Bazı siyer kaynaklarında aynı ha-

dis veya kıssanın farklı versiyonları yer alıyordu ve ben bunlardan insan olan Hz. Muhammed’e, mantık çerçevesinde izahı mümkün olana meylettim. Hayatın sevgi, dostluk, âlicenaplık, affetme, yardımlaşma gibi bugünün insanlarına çok lazım olan koridorlarını daha fazla öne çıkardım. Bütün bunları yaparken kendinizi bir bıçak sırtında hissediyorsunuz. Öbür tarafa, Kitap s 25


RÖPORTAJ

onun huzuruna varınca, inşallah onun meclisine dâhil olunca yaptıklarınızdan utanmayacak şekilde davranmaya çalışıyorsunuz. Hang� kaynaklardan araştırdınız? Özel olarak danışmanlık aldığınız k�mseler oldu mu?

Yazılmış pek çok siyer (Hz. Muhammed'in hayatını anlatan kitaplar) kitabını gördüm. Bunlardan bazılarını daha çok kullandım. Mesela Muhammed Hamidullah’ın ‘İslam Peygamberi’ kitabı ve Asım Köksal’ın mufassal kitabını. Öte yandan, yazdıklarımın, her kitabımda olduğu gibi uzmanlarca okunması için değerli âlimlerden ricada bulundum. Hepsi profesör olan Mehmet Görmez, Mustafa Fayda, Mustafa Öztürk, Mustafa Küçükaşçı bunlardandır. Yazdıklarımı her bakımdan okuyup hatalı olduğum veya hataya kapı aralayabilecek kısımları tek tek işaret ettiler, ben de düzelttim. “İSLAM TARTIŞMALARINA KATKI SAĞLAR” K�tabınızın 99 b�n 999 kel�me olduğunu da özell�kle vurguladınız. Neden?

100 bininci kelime salavat olsun diye… Biliyorsunuz Hz. Peygamber Muhammed, Ahmed gibi adlarıyla anıldığında bunu işitenler ona salavat getirir. Ayrıca dokuz rakamı ve katmanları her defasında bölünebilen sayıların anasıdır. Yani çoğalmaya en müsait kesir sayı dokuz ve katlarıdır. Bana göre de Allah’ın ‘bir’liğine adanmış bir kesrettir. Bereket için umuyorum ki, yan yana gelecek her dokuz rakamı bir öncekini 10, 100, bin, 10 bin, 100 bin, hatta milyon kere çoğaltacaktır. Hz. Peygamber’in hayatını bu çağda ne kadar çok insan okur ve içselleştirirse, insanlık o derece çıta yükseltecektir. Bu sefer hedefimiz yüksek; kitaptaki kelimeler 99 bin 999’dur ama gönlüm26 s

Kitap

den her bir harf adedince okuyucuya ulaşması geçiyor. Bu temenni asla bir maddi çıkar kaygısı değil, bilâkis daha fazla insanın gönlüne Resulullah’ın güzel hayatından sahneler yansıtabilme isteğidir. K�tabınız, tam da herkes�n Charl�e Hebdo saldırısı neden�yle İslam’ı tartıştığı b�r döneme denk geld�. S�zce ‘Bülbülün

kötülüğü, şiddeti, terörü hoş görmez, bilakis bunları ortadan kaldırmak ister. Keşke şu anda Avrupa’da da birileri Bülbülün Kırk Şarkısı türünde kitaplar yazsalar. Halen Müslümanlara kötü gözle bakan insanlar Hz. Peygamber’i tanısalardı, bırakınız karikatürünü çizmek, ona kondurulacak küçücük bir toz taneciğine dahi itiraz ederlerdi. Tıpkı bizim Hz. İsa’ya

Üretken yazar 'D�van ş��r�n� sevd�ren adam" olarak tanınan İskender Pala'nın roman, b�yograf�, ş��r, �nceleme dallarında 40'ın üzer�nde eser� var.

Kırk Şarkısı’ bu tartışmalara katkı sağlar mı?

leke kondurmaya rıza göstermediğimiz gibi.

Ne açıdan?

B�r sonrak� k�tabınıza da�r planınız var mı? Bu sefer okurlarınızı k�m�nle tanıştıracak ya da nereye götüreceks�n�z?

Bence çok katkı sağlayacak.

Müslüman kimliğin salt ve katıksız numunesi bizzat Efendimiz’dir. Onun hayatındaki uygulamaları öğrendikçe kendimizi düzeltecek, hatalarımızı gidereceğiz. İnsanlık kabalıklarından onu öğrenerek yontulabilir. Yaptığımız pek çok şeyin onun hayatında yer alıp almadığını artık görmemiz lazım. O yaşayan Kur’an’dır ve başta ümmetine, sonra da bütün insanlığa örnektir. Mesela sayabilirim: Çalışkandır, profesyoneldir, atılımcıdır, sözünde durur, yalan konuşmaz, boşa vakit tüketmez, insanlık için sancılanır,

Bir sonraki kitabımın ne olacağını, nasıl olacağını şimdilik ben de bilmiyorum, ama ömrüm varsa eğer, ‘Bülbülün Kırk Şarkısı’na iki yıl fırsat tanımak istiyorum. Okuyucu bu kitabı diğerlerinden çok okusun istiyorum. Bir yıl sonra bunun önünü kesecek yeni bir kitap çıkarmayı düşünmüyorum. Belki küçük bir kitapçık, bir hikâye mesela… Ve sonraki kitabım artık biyografi üzerine olmayacak. Hz. Peygamber’in hayatı biyografinin zirvesidir çünkü. T


Tarihi bilgileri gĂźncellemeye devam ediyoruz!

Ă–ZGĂœR YILDIZ

ANADOLU’DA AMERİKAN MİSYONERLERİ

TercĂźme ve Notlar: TUFAN GĂœNDĂœZ

Prof. Dr. Nuriye GARÄ°PAÄžAOÄžLU

TĂœRKÄ°YE ORTAM SORUNLARI COÄžRAFYASI

TUFAN GĂœNDĂœZ

KIZILBAĹžLAR TARÄ°HÄ°

KIZILBAĹžLAR OSMANLILAR SAFEVÄ°LER

NAZAN KARAKAĹž Ă–ZĂœR

500 YILIN ARDINDA

PÄ°RÄ° REÄ°S

MEHMET KARAARSLAN

UMUT KARABULUT

KAYSERÄ° ĹžEHRÄ° ve KAYSERÄ°LÄ°LER

(1908-1912)

EVLİYÂ ÇELEBİ SEYAHATNÂMESİ’NDE

Ä°ZMÄ°R KENTÄ°NDE SÄ°YASÄ° PROTESTO KĂœLTĂœRĂœ

HİLAL İŞÇİ YİĞİT

ALBERT RICHARD SMITH

HALÄ°L Ä°NALCIK

ATATĂœRK Ä°MAJI

TercĂźme: Mehmet ĹžeďŹ k Erkek

EditĂśrler: #ÂťMFOU "3* Ţ 4FMJN "4-"/5"Äœ

Ä°NĂ–NĂœ DĂ–NEMÄ°NDE

/yeditepekitap

İSTANBUL’DA BİR AY

yeditepeyayinevi.com

ADĂ‚LET KÄ°TABI

Online 4JQBSJĂš Ă?mJO

/kitapadresi


ELEŞTİRİ Askıya AlınmışTutku

Marguerite Duras'yı nasıl bilirsiniz? Sıra dışı bir yazar ya da her daim tutkularının peşinden giden biri olarak mı, yoksa mücadeleciliğiyle mi? 'Askıya Alınmış Tutku' Duras'yı her haliyle gözlerimizin önüne seriyor. s

İ

talyan gazeteci Leopoldina Pallotta della Torre’nin 1987 yılında başlayıp 1989 yılında tamamladığı bir röportaj kitabı ulaştı elime. Bu kitabın asıl kahramanı Marguerite Duras idi. İlginç yaşam öyküsü ve sonrasında bu yaşamı satır aralarına yansıttığı edebiyat eserleriyle beni cezbeden yazarlardan biri olduğu için Tempo Kitap ile kurduğum bu yeni köprüyü ilk onunla temellendirmek istedim. Dahası, kitap kendi örnekleri arasında önemli bir yere sahip. İtalya’da bir kere yayımlandıktan sonra bir daha okurla buluşmuyor; Fransa’da ise ilk kez 2012 yılında yayımlanıyor. Doğrusu bu kadar önemli bir yazarın, bu kadar içten satırlarını içeren bir kitabın neden okurlardan saklandığını anlayabilmiş değilim! Özellikle edebiyat basamaklarını çıkan genç insanların gerçek anlamda nasiplenebilecekleri çok önemli noktalar var kitapta. Elbette Torre’nin yazarı hatmetmiş bir gazeteci, onu sindirmiş bir okuru olarak Duras ile buluşmuş olması da bunda çok etkili. Duras’nın kışkırtıcı ve özgüven dolu tarzına pek yakışmış bu hatmetmişlik. Ama belirtmek gerekiyor: Soruları gölgeleyen bir hayranlığa asla izin yok! Ne mi? Zaman zaman merak öne çıkıyor, zaman zaman da anlama isteği. Bu da yüzyılına tanıklık edebilmiş bir yazarın yaşam ve yazma serüvenine ılıman bir kapı açmak demek. Sonuçta hem merak hem de anlama isteği, sakin bir mercek aracılığıyla, bu ufak tefek, fakat 28 s

Kitap

MÜGE İPLİKÇİ

büyük kadını gözlerimizin önüne usul usul getirmemize (ve kitabı bitirdikten sonra onu uzun uzun düşünmemize!) yardımcı oluyor. YAŞAMIN NE OLABİLECEĞİNİ HATIRLATMAK

Onun acıyla yüzleşmesi, bizleri insan olarak o alana davet edişi entelektüalizmin ne olabileceği yönündeki çıkarsamaları, kadın olmanın ve kadın olarak yazmanın ne anlama gelebileceğini işaret ettiği satırlar, sadece Fransız toplumunu, bir önceki yüzyılı değil, bizzat içinde bulunduğumuz bu bedbaht yüzyılı ve tekmil tüm dünyayı ilgilendirebilecek açılımlar da demek. İçimize hafakanlar basan köşelerdeki sıkışmışlıklarımıza, içi nehir gibi akan kadınları, çaresiz erkekleri aktarırken asıl derdinin ne olabileceğini düşündürtmesi de. Ama en çok kadınları! Ancak bu noktada feminizme getirdiği eleştirilerin ne olabileceğini gözlemlemek de bir o kadar ilginç ve kayda değer. Eleştirellik dedim ya; bu ince ama darası yüksek kitap, aslında bal gibi bir eleştiri metni olarak da okunabilir. Yaşamdan edebiyata, edebiyattan sinemaya ve hatta televizyona cüretkâr bakışlarla atfedilen, derin ama samimi cümleler, bugün içinde bulunduğumuz sığlığı düşündüğümüzde bir o kadar zor, ama yaşamın ne olabileceğini tekrar hatırladığımızda hazine niteliğinde. ‘Sevgili’deki o kadın ve erkeği hatırlayın bir! Oradaki aşka tutsaklığı, aşkın aşkınlığını, iki insanı


ELEŞTİRİ

Hem yazar, hem yönetmen 20'nc� yüzyılın en provokat�f yazarlarından Marguer�te Duras, yalnız k�tap ve senaryolarıyla değ�l, yönett�ğ� f�lmlerle de tanındı.

Özellikle edebiyat basamaklarını çıkan genç insanların gerçek anlamda nasiplenebilecekleri çok önemli noktalar var kitapta. savuruş biçimini, gerçeğin yalın cümleler içerisinde kaybolup gidişini... Ama teslim etmek gerekiyor ki, Marguerite Duras sadece bu değil. Evet, ‘Sevgili’ onu dünyalara taşıdı, dillerin gizemli dünyasına sundu ve yazarını dünyada pek tanınır kıldı. Ancak kendi tabiriyle ‘entelektüel zımbırtıları’ seven okurları için de yazdığı metinler hakkında söylenebilecekler mevcut. Nasıl bir okumadır bu? Bakın neler diyor kendi metinleri için: “Devamlılık göstermeyen, sıçramalarla okuyucunun alışkanlıklarına oranla farklı bir sıcaklıkla giden bir okuma. Bal-

zac tarzı klasik bir romanın doğrusallığının aksine, tamamlanmamış, son anda değişebilecek, hareket etmeyi hiçbir zaman bırakmamış bir dünyayı hedefleyen açık kitaplar.” Ne güzel bir cümledir bu: Hareket etmeyi hiçbir zaman bırakmamış bir dünyayı hedeflemek! Ve bu uğurda ‘açık bir kitap’ yazmanın öznesi olabilmek ve sonrasında bunu insanlara sunabilmek. ‘Askıya Alınmış Tutku’yu böylesi bir tutku eşliğinde okumanızı öneririm. İlle aşk olması da gerekmiyor. Yaşam tutkusu ile de deneyebilirsiniz! T

Askıya Alınmış Tutku/

Marguer�te Duras Leopold�na Pallotta della Torre / Can Yayınları / 128 sayfa / 12 TL

Kitap s 29


İNCELEME Daha, daha, daha çok kitap Türkiye’nin en dinamik yayınevlerine 2015 planlarını sorduk. Hepsinin ortak hedefi, okuru daha çok kitapla buluşturmak. Fazlası satır aralarında... s

EREN BAŞAĞAN

Eğlencelİ kurguların zamanı MELTEM ERKMEN Eps�lon Yayınev� Genel Yayın Yönetmen�

“2015 yılına b�r sosyal medya fenomen� olan ‘İnc� Caps’ �le başladık. Bunu y�ne sosyal medyada adını duyuran Alya Öztanyel’�n ‘Karanlık Lise’ k�tabı tak�p edecek. Yen� yılın �lk k�taplarından b�r�, Put�n’� anlatan ‘Yüzü Olmayan Adam’ oldu. Bu yıl da dünyada ses get�ren k�tapları Türk okuyucularıyla buluşturmaya devam edeceğ�z. ‘The M�n�atur�st’ bunlardan �lk�. Y�ne dünyada büyük �lg� gören k�ş�sel gel�ş�m yazarı Jorge Bucay’ın k�tapları okurlarla buluşacak. George R. R. Mart�n k�taplarını, ‘Assas�n’s Creed’ ve ‘Yabancı’ ser�ler�n� yayınlamayı sürdüreceğ�z.. Öneml� k�taplarımızdan b�r� bahar aylarında yayınlanacak olan ‘An Ember In The Ashes’. Aşk romanlarının yen�ler� ve devamları yayın programımızda. Bunların dışında çocukların heyecanla bekled�ğ� ‘Saftirik’, ‘Bizim Okul Bi’Acayip’, ‘Kötü Kedi’, ‘Ayı Paddington’ ser�ler�ne, Dr. Seuss k�tapları ve ‘Terr�ble Two’ ser�s� eklenecek.”

Büyük transferler gelİyor CAN ÖZ Can Yayınları Genel Müdürü

2015 yılı �ç�nde henüz açıklayamayacağımız büyük transferler� duyuracağız. K�m�s� gerçekleşm�ş, k�m�s� gerçekleşmek üzere yürürlükte olan... Aslına bakarsanız bu ay �t�bar�yle anons etmeye de başladık: Sevg�l� Kar�n Karakaşlı artık b�z�m yazarımız ve kısa süre önce ‘Yetersiz Bakiye’ adlı öykü k�tabını basarak okurla buluşturduk. Bu sene �ç�nde Karakaşlı’nın hem anlatı hem de deneme k�taplarını yayımlayacağız. Bu yıl Yekta Kopan, Murat Gülsoy, Faruk Duman, Can Dündar ve Cem�l Kavukçu g�b� yazarlarımızın yen� k�taplarını da çıkaracağız. Yabancı yazarlarımıza gel�nce, Jean Paul Sartre’ın bugüne dek yayımlanmamış denemeler� yıl �ç�nde basacağımız öneml� eserlerden... Paulo Coelho’nun ‘Mektup’ adlı yen� romanı ve geçt�ğ�m�z yıl b�r k�tabını yayımladığımız Malaparte'ın basılmamış b�r k�tabı da y�ne bu yıl raflarda olacak. 2015 yılında Nobell� yazarlarımızın Türk�ye’de �lk kez yayımlanacak k�tapları da l�stem�zde; Mo Yan, Thomas Mann, Naipaul, Doris Lessing, Alice Munro ve Llosa bu �s�mler arasında. 2015 kurgu dışı k�taplara da ağırlık vereceğ�m�z b�r yıl olacak. Bu ser�de, Türk�ye gündem�ne yakın ya da Türk�ye gündem�n� �lg�lend�ren eserler olacak. Örnek teşk�l etmes� �ç�n ünlü düşünür Slavoj Z�zek’�n k�taplarını yayımlamaya başladığımızı söyleb�l�r�m. Çok heyecan ver�c� b�r haber daha: Milan Kundera’nın yen� romanını önümüzdek� aylarda yayımlayacağız. Tab�� tüm bunların dışında Uwe T�mm, Isabelle Allende, Patr�c�a H�ghsm�th, Yuk�o M�ş�ma, Sebald, Walser, Hal�de Ed�p Adıvar g�b� çok değerl� yazarlardan çok değerl� k�taplarla dolu, muhteşem b�r program b�zler� bekl�yor! 30 s

Kitap


İNCELEME

İlber Ortaylı, Alİ Bulaç, Aşkım Kapışmak kİtapları yolda AHMET BOZKURT İnkılâp - Sayfa 6 - Mandol�n Yayınları Baş Ed�törü

“Bu yıl hem İnkılâp K�tabev� olarak hem de bünyem�zde yer alan Sayfa6 ve Mandol�n yayınevler�m�zden renkl� ve şaşırtıcı k�taplar yayımlayacağız. D�z�ler�m�z, 2015’te devam edecek. Sinan Meydan, Aşkım Kapışmak, Ali Bulaç g�b� yazarlarımızın yen� k�taplarının yanı sıra Selçuk Aydem�r’�n sıkı m�zah k�tabı ‘Mahalleden Arkadaşlar’, öneml� tar�hç�m�z İlber Ortaylı’nın yen� k�tapları, Ünsal Oskay ve Cemal Süreya’nın çev�r�ler� okurlarımızla buluşturacağımız k�taplarımızdan bazıları. Refik Halid Karay’ın ‘Memleket Yazıları’ d�z�s� de sürecek. Tar�h k�tapları, roman ve anlatılarla da bu yıl yen� sürpr�zler�m�z olacak.”

Hem kurgu hem kurgu dışı İddİalı kİtaplar ŞENİZ BAŞ T�maş Yayınları Pazarlama D�rektörü

“T�maş Yayın Grubu, 2015'te b�rçok yen�l�kle okurun karşısında olmayı planlıyor. Epik fantastik kurgu eserlerden polisiyeye, novellalardan genç yetişkine b�r çok alanda eserler okurla buluşacak. Yen� yerl� yazarlar kadar yabancı yazarların da bulunduğu yayın programı, kurgu dışı eserler açısından da epey güçlü. I. Dünya Savaşı'na da�r b�rçok or�j�nal başlık okurla buluşmaya devam ed�yor. Çocuk grubunda uluslararası yayıncılık başlığı altında 280’den fazla k�tabın İng�l�zceye çevr�l�p ABD, İng�ltere, H�nd�stan, Körfez ülkeler�, Malezya g�b� ülkelerde çocuklarla buluşmasının ardından, bu alandak� yen� k�taplar yolda. Bu sene yayın planımızda, edeb�yat ve kurgu ağırlıklı. İş kitaplığı, kişisel gelişim kitaplığı, kadın kurgu, polisiye, fantastik kurgu ve 14-18 yaş grubuna yönelik romanlar da N�san ayından �t�baren raflarda yer�n� alacak. 2015’�n b�r atağı da yen� yazarlar. Bunun �lk meyveler�n� ep�k fantast�k ve tar�h� roman d�z�ler�m�zde göreceks�n�z. İk� markamızda yen�leme gerçekleşt�rd�k. Klas�kler�n güçlü markası Antik, çev�r�ler�, kapakları ve marka k�ml�ğ� �le değ�ş�kl�k yaşadı. Sufi markamız da öneml� �s�mler� okurla buluşturmaya devam edecek. Ama artık modern met�nlere ve günümüz sorunlarına çözüm öner�ler� �çeren eserler de yayımlayacak. Bu çerçevede �lk �k� k�tabımız Mim Kemal Öke’den çevre sorunlarına suf� gözü �le bakan ‘Aşkın Ekolojisi’ ve Rab�a Brodbeck’ten ‘Ağla’. Bu yıl, İlber Ortaylı, Mustafa Armağan, Nazan Bek�roğlu, Al� Ç�men, Okay T�ryak�oğlu ve S�bel Eraslan g�b� pek çok yazarımızın k�tabını da yayımlayacağız.”

Psİkolojİk kİtaplar, heyecanlı polİsİyeler ÖNER CİRAVOĞLU Remz� K�tabev� Yayın Koord�natörü

“Remz� K�tabev� olarak 2015’e umutla bakıyoruz. 2014 sonunda 50 b�n baskı aded�yle çıkış yapan Doğan Cüceloğlu’nun ‘Gerçek Özgürlük’ adlı yapıtının yen� basımı hazırlanıyor. Aynı heyecan ve beklent�lerle Acar Baltaş’ın yen� b�r çalışmasının redaks�yonunu b�t�rmek üzerey�z. Ardından ‘Madalyonun İçi’, ‘Günahın Üç Rengi’ ve ‘Hayata Dön’ adlı eserler�yle epey �lg� gören Gülseren Budayıcıoğlu’nun yen� ps�koloj�k romanı ‘Kral Kaybederse’ bu ay ortasında raflarda olacak. Bu arada kadın pol�s�ye yazarı olarak aramıza katılan şa�r Gülce Başer’�n ‘Bir Ceset, Bir Söz’ adlı romanı pol�t�k göndermeler�yle tartışma yaratacak g�b� görünüyor. Cem Şancı �se ‘Yalnızlık Doktorası’ başlıklı k�ş�sel gel�ş�m k�tabıyla y�ne alanında b�r başka yen�l�ğe �mza atıyor. İlkbaharda �se Leyla Özceng�z çev�r�ler�yle M�chele Jackhe�m ‘Paris’e Son Tren’ ve John Grisham’ın 'Gray Mountain' romanları gündemde…” Kitap s 31


İNCELEME

Romanın İlk adresİ DEĞİŞMİYOR BATU BOZKURT Altın K�taplar Yönet�c�s�

“2015 yılında �dd�alı olduğumuz roman, Salla S�mukka’nın kısa zamanda 47 ülkede fenomen hal�ne gelen ger�l�m d�z�s� Pamuk Prenses üçlemes�. Ser�n�n �lk k�tabı ‘Kan Kadar Kırmızı’, 23 Ocak’ta okurla buluştu. B�r d�ğer �dd�alı olduğumuz roman da “Uzun zamandır etk�ley�c� b�r aşk romanı okumamıştım” d�yenlere özell�kle önerd�ğ�m�z Jess�ca Park’ın ‘Sırılsıklam Aşk’ adlı romanı. Ve son olarak 2011’de kadromuza dâh�l olan usta kalem Cel�l Oker’�n okurlarına b�r müjdem�z var: Celil Oker k�taplarının heps� bu yıl Altın K�taplar çatısı altında okurlarla buluşacak! Tab�� tüm bunların dışında Stephen King, Agatha Christie romanlarını da yayımlamaya devam edeceğ�z.”

Sürprİzler okuru bekler

HANDAN KILIÇ Martı Yayın Grubu Halkla İl�şk�ler Koord�natörü “Yen� yıl yen� güzell�kler� de get�r�yor. 2015'te büyük özlemle beklenen Linda Howard, Julia London, Rachel Gibson okurlarla buluşacak. Tess Gerr�tsen, L�sa Gardner, Harlan Coben g�b� Martı Yayınları �le bütünleşm�ş yazarların da yen� k�tapları programımızda. K�tap fuarlarını çok önems�yoruz. 2014'te İstanbul K�tap Fuarı konuğumuz Tess Gerr�tsen �d�. 2015’te de okurlarımıza b�r sürpr�z yapmak �ç�n çalışıyoruz. Bu yıl proje çalışmalarımıza ağırlık vereceğ�z. Y�ne “S�z� sürpr�zler bekl�yor” desek… 2014 yılının ser�ler� devam ederken, 2015 yılında ödüllü, düşündürücü, aks�yon dozu yüksek eserler yayımlayacağız. Tar�h� aşk romanlarından seçk�n örnekler� de çıkaracağız.

Yılın bombaları

YUSUF TAN Pegasus Yayınları Genel Yayın Koord�natörü “Bridget Jones severlere �y� b�r haber�m�z var. Uzun b�r aradan sonra ser�n�n yen� k�tabı ‘Mad Mad About the Boy’ Şubat’ta yayımlanıyor. Stieg Larsson'un Milenyum Serisi'n�n dördüncü k�tabının taslak hal�nde olduğu epeyce konuşulmuştu. Sonradan dördüncü k�tabı yazması �ç�n yazar olarak Dav�d Lagercrantz seç�ld�. K�tap tüm dünyada aynı anda Ağustos ayında yayımlanacak. B�z de k�tabı aynı tar�hte yayımlayacak şek�lde planlamamızı yaptık. Donna Tart'ın Pul�tzer Ödülü sah�b� k�tabı Goldfinch de 2015'te yayımlayacaklarımız arasında. Yurt dışında çok övgü alan bu k�tabın popülerl�ğ�n� uzun süre koruyacağı kes�n. K�tabın okurlarca çok sev�leceğ�n� düşünüyoruz.”

Norman Mailer’dan Hasan Bülent Kahraman’a ağır toplar BELGA ALINAK Alfa Yayın Grubu Medya İl�şk�ler� Departman Sorumlusu

“Alfa Yayın Grubu olarak 2015’te de okurların karşısına dolu dolu b�r yayın l�stes�yle çıkıyoruz. Everest Yayınları'ndan çıkacaklar arasında usta yazar Jav�er Cercas'tan ‘Sınırın Yasaları’, Norman Ma�ler'ın kült mertebes�ne ulaşmış ‘Marilyn’ b�yograf�s�, Dor�s Less�ng'�n �lk kez Türkçe okurlarıyla buluşacak otob�yograf�k roman ser�s�n�n �lk c�ld� ‘Martha Quest’, Lyd�a Dav�s'�n seçme öyküler�n� �çeren ‘Rahatsızlık Çeş�tler�’ bulunuyor. İskender Pala’nın 'Bülbülün Kırk Şarkısı', Kapı Yayınları’ndan çıktı. Abdülbâki Gölpınarlı toplu makaleler� de dört c�ltte b�r araya toplanıyor. Konevî K�taplığı’na yen� k�taplar eklenecek. Ekrem Dem�rl� Miftahu’l Gayb Şerhi yazıyor. Hasan Bülent Kahraman’ın çağdaş sanatla �lg�l� yen� b�r k�tabı da çıkacak. S�nan Yağmur’dan �lk defa tamamen günümüzde geçen b�r roman gelecek. 32 s

Kitap


İNCELEME

Edebİyatın genç kalemlerİ burada NAZLI BERİVAN AK Apr�l Yayıncılık Ed�törü

“2015 heyecan ver�c� b�r yıl olacak, ş�md�den bell� oldu. Bu yılın en büyük olayı roman ve öyküler�yle tanınan değerl� yazar Sezgin Kaymaz'ın artık a�len�n b�r parçası olması. Kaymaz'ın öykü k�tabı ‘Bakele’ bu ay çıkıyor. Hemen devamında romanıyla da raflarda yer�n� alacak. Alper Canıgüz, Murat Menteş, Tuna K�rem�tç�, Algan Sezg�ntüred�, T�bor F�scher, Jod� P�coult, Jonathan Tropper, Kurt Vonnegut, Scarlett Thomas'ın romanları hız kesmeden, ardı ardına çıkıyor. ‘Şahane Hatalar'a da, Apr�l Çocuk ser�s�ne de devam. Chelsea Ca�n’�n, ‘One Kick’ k�tabında, her k�l�d� açan ve her s�lahı kullanab�len öfkel� b�r kadını okuyacaksınız. ‘Lolito’ �le Nabokov’a selam çakan çok genç b�r yazarla tanışacaksınız; Ben Brooks. Cal�forn�cat�on d�z�s�n�n yıldızı Dav�d Duchovny de �lk k�tabıyla Apr�l Yayıncılık’ta olacak. Nat�onal Book Award f�nal�st� ‘An Unnecessary Woman'da Beyrut'u Rab�h Alamedd�ne’den, New York T�mes yılın k�taplarından ‘Family Life'ta h�çb�r göç h�kâyes�ne benzemeyen b�r serüven� Akh�l Sharma’dan okuyacaksınız. Pek tab�� Zaytung Almanak 2014 de okurlarla buluşacak. "

I. Dünya Savaşı’ndan hİç yayımlanmayanlar MUSTAFA KARAGÜLLÜOĞLU Yed�tepe Yayınev� Genel Müdürü

“Bugüne kadar 200’ü aşkın eser�n basımını gerçekleşt�rd�k. 2015 yılında da pek çok yerl� ve yabancı eser� okurla buluşturmaya devam edeceğ�z. Bu amaçla hem yurt dışı ve yurt �ç�nde daha çok fuara katılacağız hem de İstanbul ve Anadolu’dak� dağıtım ağımızı gen�şletmek �ç�n çalışacağız. Güçlü b�r yazar kadromuz var. Onların gerek akadem�k gerek popüler üslupla hazırladıkları eserler�n� basmaya devam edeceğ�z. Bu yıl ülke tar�h�m�ze damga vuran �k� öneml� olayın, I. Dünya Savaşı ve Ermen� olaylarının 100’üncü yıldönümler�. Yayınev�m�z bu alanda daha güçlü yayınlar gerçekleşt�rme sorumluluğunu üstlen�yor. Ermen� olayları �le �lg�l� Osmanlı arş�v�nde yer alan yem�nl� tanık �fadeler�nden yola çıkılarak hazırlanan kıymetl� eserler� ve Çanakkale Savaşı’na katılmış askerlerin anılarını yayımlamıştık. Özell�kle Çanakkale dosyası üzer�ne pek çok yayın gerçekleşt�rm�şt�k. Bu yıl daha önce h�ç yayımlanmamış asker anılarını da basmak �ç�n hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca M�ll� Mücadele’n�n tar�h�n� b�zzat savaşın kahramanlarının kalem�nden okuyucularımıza ulaştırdık. Türk ve İslam tarihi, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihine da�r k�taplarımız da, raflarda artarak yerler�n� almaya devam edecek. Yayınev�m�z bünyes�nde yer alan Ataç Yayınları felsefe, sosyoloj�, d�nler tar�h� ve tasavvuf konularında, ‘üç aylık derleme’ lejantıyla yayımlanan Tezk�re derg�s�n�n yan ürünü Tezkire Yayınları da, teor�k der�nl�k ve sürekl�l�k sorununun aşılmasını sağlamak, en azından bu yönde güçlü b�r g�r�ş�m olma �dd�asıyla s�yasal, sosyal ve felsef� alanlarda yayınlarını sürdürecek.”

2015’İn İlk bombası Yılmaz Özdİl'den İLKNUR ÖZDEMİR Kırmızı Ked� Yayınev� Genel Yayın Yönetmen�

“Kırmızı Ked� hem edeb�yat hem de �nceleme-araştırma dallarında öneml� k�taplar yayımlıyor. Bu yıl Yılmaz Özdil, Kırmızı Ked�’ye katıldı. Yen� k�tabı bu ayın �lk yarısında çıkıyor. Y�ne çok ses get�recek b�r çalışması bu. Türk edeb�yatçılardan Onur Caymaz da Kırmızı Ked�’ye katıldı. Yen� romanı ve öyküler�yle başlayacağız. Geçen yıl kaybett�ğ�m�z şa�r Ahmet Erhan’ın yayımcısı olduk. Bütün ş��rler�n� �k� c�lt hal�nde bu ay başında yayımlıyoruz. Sylvia Plath’ın yapıtlarına devam edeceğ�z, ş��rler�n�n de kalanlarını programa aldık. Aynı şek�lde Dor�s Less�ng de devam ett�receğ�m�z yazarlardan. Virginia Woolf, Jose Saramago ve Necib Mahfuz’un henüz yayımlamadığımız çalışmalarını hazırlıyoruz. İnci Aral da yen� b�r k�tap hazırlamakta. Bu sefer öykü-deneme-anı arası hoş b�r k�tap olacak. Haydar Ergülen yen� ş��rler�n� sonbaharda okurlarla buluşturacak. Aynı şek�lde Hüsnü Arkan’ın yen� romanı da 2015 �ç�nde hazır olacak.” Kitap s 33


İLK�BASKI “Bu dünyada her şey büyülü” Sımsıcak bir mahalle, konuşan göl, uğruna mücadele edilen tren istasyonu, birbirinden afacan çocuklar... Karşımızda, "Gabriel Garcia Márquez bir çocuk kitabı yazsa, böyle olurdu" dedirten bir ilk roman var: ‘Menekşe İstasyonu’. Ömer Açık, adından daha çok söz ettireceğe benzeyen kitabını anlatıyor. s

AYLA GÜNERHAN

s

FOTOĞRAFLAR DENİZ TOPRAK

B

�r mahallen�n, büfec�s�nden muhtarına, çocuklarına tren �stasyonlarını koruma mücadeles�n� çok umutlu b�r d�lle anlatıyorsunuz. İlham kaynağınız Gez� Parkı olayları mı?

Türkiye’de herhangi bir mücadelenin Gezi’den etkilenmemesi mümkün değil. Elbette besledi. Ama Gezi olmasaydı da bu kitap olurdu ve umutla biterdi. Bu dayanışma örneği sadece hoş bir rastlantı oldu. Umut benim karakterimde var. Bu, kıştan sonra yazın geleceğini bilmek gibi bir şey. Pek�, neyd� �lhamınız?

Kitabı yazarken, çocukluğumun mahallelerine gittim ve gelecekte görmek istediğimi anlattım. Kuruçeşme Mahallesi’nde bir öğrencimin velisiyle konuşurken beni etkileyen bir cümle kurdu: “Burada insanlar birbirinin kredi kartı.” Dayanışmanın, her şeyin üstünde olduğu işte böyle mahallelere duyduğum özlem beni bu kitabı yazmaya itti. Şimdiki çocuklar maalesef böyle yerlerde büyümüyor. Kentlerde mahalle kültürü yitirilince en büyük mağdur, çocuklar oldu. Yeşilden uzak, beton bloklara sıkışmış durumdalar. Devasa apartmanlarındaki kapalı odalarından çıkmıyorlar. Sokakta oyun oynamak diye bir şey yok; çünkü güvenilir değil, kimse birbirini tanımıyor. Tersi olsa çocuk mahalleyi gezer ve arkadaşlıklar kurar. 34 s

Kitap

K�tabınızdak� ‘Karabatak’ karakter� g�b� m�?

Aynen. O karakter mahallenin güvenliğini yansıtıyor. Karabatak her akşam başka bir mahallelinin evinde kalıyor, o evin çocuklarıyla oynuyor ve onların sofrasına konuk oluyor. Ailesinin gönlü rahat, çünkü mahalleli birbirini tanıyor. Ortak bir kültürleri ve hayatları var. Mahalle kültürünün yanı sıra meslekler� de tanıtıyorsunuz...

Kitapta özellikle kentsel dönüşüme alternatif olabilecek bir fenomen olarak mahalle kültürünü korumayı ele aldım. Kaybolmaya yüz tutmuş, mahalleyi sıcak kılan meslekleri tanıtmak bu açıdan önemliydi. Mesela kitaptaki bostancı karakteri. Kaçımızın çocuğu hayatında bir bostancı gördü? Topraktan bu kadar uzaklaşarak büyüyen bir nesil, hissiyat olarak da betonlaşır. Bu kitabı okuyan çocuklar bostancı diye bir meslek olduğunu unutmasınlar, doğayı hayatlarının bir parçası haline getirsinler istedim.

Çocukları �ç�ne çeken çok renkl� b�r d�l kullanmışsınız. Böyle b�r yazım, çocuk okuyucuların �lg�s�n� koruma yöntem� m�yd�?

Kesinlikle. Sonuçta ben bir sınıf öğretmeniyim. Onların uçucu ilgisini nasıl koruyacağınızı bilmeniz lazım. Dayanışmanın İstanbul’da bir semt olmadığını, mahalle kültürünü ve kent hakkını anlatmak istedim. Çocuk gelişiminde değerlerin


İLK BASKI ÖMER AÇIK KİMDİR? 1980 doğumlu Ömer Açık’ın çocukluğu Ankara’da geçt�. Hacettepe Ün�vers�tes� Sınıf Öğretmenl�ğ� Bölümü’nü b�t�rd�. Mezun olduktan sonra Adana’da ve Mard�n’de öğretmenl�k yaptı. Bugün �se Küçükçekmece Mustafa Pars İlköğret�m Okulu’nda çalışıyor. 14 yıldır öğretmenl�k yapan Açık’ın �k�nc� k�tabı da yolda. Hedef�, 2015 Tüyap İstanbul K�tap Fuarı’na yet�şt�rmek. İsm� ş�md�l�k sır ama y�ne Küçükçekmece’de geçen b�r h�kâye anlatıyor. Bu kez kahramanı, talep etme ve sorumluluk alma arasındak� dengey�, mahallen�n yardımıyla öğrenen b�r çocuk.

aktarımı elzemdir. Ama hepsinin önünde, onların kitabı eğlenerek okumaları geliyor. Derdimi slogan atarak değil, eğlendirerek anlattım. Öğrenc�ler�n�z k�tabınızı okudu mu?

Şu anda dördüncü sınıfları okutuyorum ve 30 öğrencim var. Kitap yazmış olmam düşüncesi onları meraklandırıyor, fakat doğrusu ben biraz geçiştiriyorum. Tanıtımları gördükçe kendi istekleriyle okumaya karar verirlerse ve soruları olursa üstüne konuşuruz. Şimdilik konuşmadık. Bel�rl� b�r yazım tekn�ğ�ne başvurdunuz mu?

Büyülü gerçekliği kullandım. Kitabın ana ekseninde yer alan gülen gölü ya da konuşan kaplumbağayı düşünelim. Bir göl gülmez ya da bir kaplumbağa konuşmaz ama bu teknikle siz bunu

Menekşe İstasyonu

Ömer Açık Günışığı K�taplığı / 168 sayfa / 13 TL

mümkün kılarsınız. Büyülü gerçekliğin en çok çocuk kitaplarında somutlaşabileceğini düşünüyorum. Onların dilinden anlarsanız, bu tekniği ustalıkla kullanabilirsiniz; çünkü tüm oyunları gerçekmişçesine oynayan çocukların dünyasında her şey büyülüdür. Sevd�ğ�n�z, örnek aldığınız yazarlar var mı?

Çok var, bir dolu sayabilirim. Mesleğim gereği gözlemlediğim bir şey: Çocukların yetişkinlerin sandığı kadar kolay bir hayatı yok. Yoksulluk, ilgisiz aileler, doğanın tahribatı derken çocuklar ‘geleceksizleştirilmiş’ durumda. Bunu anlatmaksa zor, bu yüzden gönlümde Salinger’ın özel bir yeri vardır. Bir diyalog ustası olan Salinger, yetişkin çocuk çatışmasını bence inanılmaz bir derinlikte anlatır. T Kitap s 35


İNCELEME Kütüphaneye kar yağar mı? Lev Tolstoy’u üzerinize çekin, bir Bronte Kardeşler demleyin, ocağa iki Jack London atın, pikaba Andersen’i koyun. Kış erzağınız kitaplar olsun. s

G

izli köşeler çocukluğumdan beri bana haz veriyor. Reçel kavanozlarının sıra sıra dizildiği kilerler, el feneriyle aydınlanan tavan araları, naftalin kokan dolaplar, kütüphane raflarının ardında kalmış küçük pencere oyukları... Kışın okunan kitaplar da gizli yerlere benziyor. Onlar, içine gömülüp dışarıdaki dünyanın soğukluğunu unutabileceğiniz sıcak sığınaklar. Tam da bu yüzden kışın okunan kitaplar bende, dünyanın sonu yaklaştığında erzak depolamaya benzeyen bir duygu yaratıyor. Hava soğumaya başladı mı, kitabevine gidip yemek alışverişi yapar gibi kitap alıyorum kendime. Kış biraz da o demek değil mi? En kalınından bir Tolstoy beni tüm kış boyu sıcak tutuyor. Her sabah kahvaltıda bir demlik Bronte kardeşler içiyorum. Ocağa iki Jack London atıyorum ve antika bir tepside küçük Kafka’lar ikram ediyorum misafirlere. Pikapta Binbir Gece Masalları çalıyor. Hayvanlar nasıl kış uykusuna yatıyorsa, benim de soğuk havalarda içine gömüleceğim kitaplara ihtiyacım var. Neden bilmiyorum, kışın okunan kitaplar hep en kalıcıları oluyor ve bana kendimi hep bir çocuk kitabı karakteriyle altmış yaşında huysuz bir haminne arasında gibi hissettiriyor. Belki de bunun kış ritüelleriyle alakası var. Kitaba eşlik eden bir demlik çayla, fırından yeni çıkmış tarçınlı kurabiyelerle, kucağınıza oturup sizi ısıtan köpekle, kalın paltolar, yünlü çoraplarla... “Karanlık ve fırtınalı bir geceydi” diye başlar birçok roman. Günümüze dek en çok kullanılan başlangıç cümlelerinden biri bu. Neden diye dü36 s

Kitap

DELAL ARYA

şündüğümde kışın kendine özgü bir dili olduğunu hissediyorum. Büyülü bir dil bu ve yaşamla ölüm arasındaki en ince frekansta konuşuyor. Çocuk diline benziyor. Dağlardan esen soğuk rüzgârda, mum ışıklarının sarı ışığında, buharlanan camlarda, ocağın önünde mışıl mışıl uyuyan kedide bir imgeye bürünüyor. Tam da bu yüzden kış kitapları masallarla başlıyor. KIŞ MASALLARININ DİLİ

Kış, masalların dilinden konuşur ve muhtemelen bu dili en iyi kullanan Alman ve İskandinav masallarıdır. Hans Christian Andersen ve Grimm Kardeşler’in karanlık ormanlarda, buz tutmuş göllerde geçen, soğuk rüzgârların uğultusunu duyabileceğiniz kitaplarıdır bunlar. Masallar tıpkı kışın karla örtülen yollar gibi insanın hayal gücünü haritalarda olmayan, kaybolmuş bir dünyaya doğru sürükler. Masal kelimeleri, eskinin unutulmuş büyülü cümleleri gibi insanın ruhuna dokunur. Andersen’in en soğuk en kışlık romanı ‘Karlar Kraliçesi’dir. Küçük Gerda, Karlar Kraliçesi tarafından kaçırılan arkadaşı Kai’yi bulmak için kuzeye doğru uzun bir yolculuğa çıkar ve bir Ren geyiğinin üzerinde Laponya’ya varır. Burada Eskimo kulübesinde yaşayan biri Lapon, diğeri Fin iki kadınla tanışır. Sonuncusu kıza, arkadaşını kalbine batan büyülü camdan kurtarmanın tek yolunun Gerda’nın sevgi dolu, masum yüreği olduğunu söyler. Haklıdır da. Küçük kız dünyanın en soğuk topraklarını çıplak ayaklarıyla aşmıştır. Bütün hayvanlar ona yardımcı olmuştur. Dünyada küçük bir kızın saf ve sevgi dolu yüreğinden


İNCELEME

karlar kralİçesİ

grımm masalları

Hans Chr�st�an Andersen T�maş Yayınları / 64 sayfa / 3 TL

Gr�mm Kardeşler Remz� K�tabev� / 300 sayfa / 25 TL

Narnia Günlüklerİaslan, dolap ve cadı

C.S. Lew�s Doğan Egmont Yayınları/ 210 sayfa / 13 TL

Jane Eyre

karanlığın sol elİ

Charlotte Bronte Can Yayınları / 632 sayfa / 33.50 TL

Ursula K. LeGu�n Ayrıntı Yayınları/ 256 sayfa / 18 TL

Kitap s 37


İNCELEME

daha güçlü bir şey olamaz. Gelmiş geçmiş en güzel kış masalları arasında C. S. Lewis’in İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde yazdığı Narnia Günlükleri’nin ilk kitabı ‘Aslan, Dolap ve Cadı’ sayılabilir. Çocukların bir dolaptan geçerek girdikleri büyülü ülke Narnia’da bir lanet hâkimdir. Ülke, cadı tarafından sonsuz bir kışa mahkûm edilmiştir. Karların içinde yanan ve Narnia’nın girişini simgeleyen sokak lambası kitabın en büyülü sahnelerinden biridir. Günümüzde kış masallarının geleneğini sürdüren yazarlar yok değil. Mesela Philip Pullman bunlardan biri. Karanlık Cevher Serisi bizimkiyle aynı ama bir o kadar da farklı bir dünyada, Oxford Üniversitesi’nde yaşayan küçük Lyra’nın hikâyesini anlatıyor. Çocuklar kadar büyüklere de hitap eden kitapta, bütün insanların onlara eşlik eden bir hayvan ruhu var. Beyaz ayı krallıkları, nehir teknelerinde yaşayan Çingeneler, kuzeyin cadı klanları ve öteki dünyaya açılan kuzey ışıklarıyla dolu bu seri, kışa dair çok zengin imgeler sunuyor. KİM KORKAR HAİN KURTTAN?

Çocuk masallarından yetişkin kitaplarına geçişte mutlaka bir suç işlenir. İskandinav cinayet romanları kışın okunacak kitaplar arasında masallardan sonra gelir, çünkü uzun karanlık geceler ve kasvetli atmosferler kış kitaplarının aranan özellikleridir. Göz alabildiğine uzanan yosunlu kırlıklar, kadim taşlar, karanlık kumsallar işlenen suçun karakterini yansıtırlar. Eski inanışlar ve hayaletler cinayetin işlenme şekline bürünüp yeniden hortlar. Hain kurt gene ormanda dolaşmaktadır. Kırmızı Başlıklı Kız yeniden ölür. Fakat bu sefer masalın arkasında daha gerçekçi sosyal bir yapı vardır. Masallardaki o karanlık orman, cinayet romanlarında göçmenler, kadın düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve sınıf farklarından meydana gelmektedir. Son dönemde adı en çok parlayan İskandinav suç romanı ‘Ejderha Dövmeli Kız’ olsa gerek. ‘Pippi Uzunçorap’ın karanlık versiyonu olan kitap, İsveç’te 36 yıl önce işlenmiş bir cinayeti çözmesi için tutulan Mikael Blomkvist’in yaşadıklarını anlatıyor. Fakat Stieg Larsson’ın yazdığı kitabın en masalsı karakteri, gotik bilgisayar korsanı ve Blomkvist’in beklenmedik yardımcısı Lisbeth Salander. “İskandinav polisiyesi” dendiğinde Larsson’ı, Norveç’li Karin Fossum ve Jo 38 s

Kitap

Nesbo takip ediyor. Tabii Peter Hoeg’in ‘Smilla ve Karlar’ını saymadan olmaz. ONLARI OKUMANIN TAM SIRASI

Korkuların en derininde yalnızlık yatıyor ve kışın soğuğu, kar ve sisin içinde kimsesizlik duygusu daha da artıyor. Tam da bu dönemde kafaya battaniyeyi çekip sert kış kitapları okuyabilir, böylece hayatın en karanlık ve tehlikeli bölgelerinden birine girebilirsiniz. Daha acımasız, bağımlılık yapan ve okuduktan sonra unutamayacağınız kış kitaplarına geldi sıra; kışın sadece ruhunun değil, kendisinin de bir kitabın ana kahramanı olabildiğini gösteren bıçak sırtındaki hikâyelere... Haruki Murakami’nin ‘İmkânsızın Şarkısı’ romanı en iyi örneklerden. Toru Watanabe’nin, âşık olduğu,

"Kış" demek, geleneklerdir. Tarçınlı salep, ekoseli battaniye, kurabiyedir. Etrafını geleneklerle çeviren biri kendini zor kitaplarla başa çıkmaya adayabilir.


İNCELEME

ruhu zarar görmüş güzel Naoko’nun peşinden kızın kaldığı akıl hastanesinin çevresindeki karlı ormanlara sürüklenişi ‘İmkânsızın Şarkısı’nı, belki de kışın okuyabileceğiniz en lirik ama en ölümcül kitaplardan biri yapıyor. Bu sene yeniden basılan Anna Kavan’ın ‘Buz’u, gene ölüm temasını işleyen kış kitaplarından. Fakat tek bir kişinin değil, tüm dünyanın ölümü söz konusu. Bir buz duvarı yeryüzünü kaplıyor ve bir adam adını bilmediği Venedik kristalleri kadar kırılgan beyaz saçlı bir kızın peşinden dünyanın öteki ucuna sürükleniyor. Dünya beyaz olduğu kadar muğlak bir yer de. ‘Buz’, içinde kaybolup gidebileceğiniz rüyayı andıran bir anti-ütopya. Karın yarattığı yalnızlık duygusu ve tüm seslerin yitip gittiği o an, Ursula K. Leguin’in ‘Karanlığın Sol Eli’ adlı kitabının ana konusu. En büyük bilim kurgu ödüllerini toplayan ‘Karanlığın Sol Eli’, Kış gezegeninde geçiyor. Burada doğanlar çift cinsiyetliler ve gün geliyor kral bile hamile kalabiliyor. Kitabın en can alıcı sahnelerini, gezegene yeni gelen Genly Ai ve oralı Estraven’in yanlarında bir kızak ve çadırla buzlarla kaplı boş arazilerde yaptıkları yolculuk oluşturuyor. Orada, sonsuz buzların ortasında gözleri kör oluyor, tüm yol işaretleri kayboluyor ve ikisi büyük karanlığın, soğuğun ve ölümcül bir yalnızlığın içinde aralarındaki tüm farkların eriyip kaybolmasına şahit oluyorlar. Kitap bugüne kadar okuyabileceğiniz en dondurucu cümleleri içeriyor.

new orleans cİnayetlerİ

Ray Celest�n Esen K�tap / 432 sayfa / 25 TL

kurtarıcı

Jo Nesbo Doğan K�tap / 528 sayfa / 24 TL

İmkânsızın şarkısı

Haruk� Murakam� Doğan K�tap / 352 sayfa / 25 TL

Kafka’nın ‘Şato’sunu da bu bölümde sayabiliriz. Şato’nun hâkim olduğu karın ve sisin içindeki kasaba öyle yabanıl ve soğuk bir yer ki, okurken bile hayatta kalmak için soğukla mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. Kitapta soğuk hava, karanlık bir gölge gibi tüm hücrelerinize işliyor ve sanki içinizdeki tüm kanı emiyor. TEHLİKELİ YERLERDEKİ KIŞ KİTAPLARI

Ancak "Kış" demek geleneklerdir. Tarçınlı salep, ekoseli battaniye, sıcak kurabiyedir. Etrafını geleneklerle kuşatan bir insan kendini zor kitaplarla başa çıkmaya adayabilir. Mesela bir yazarın tüm kitaplarını okumaya veya tuğla kadar ağır kitapları bitirmeye. “Tuğla kadar” dendiğinde ilk akla gelen Lev Tolstoy’un büyük bir kış senfonisini andıran ‘Anna Karenina’sı oluyor. Onu Dostoyevsky’nin ‘Karamazov Kardeşler’i takip ediyor. Jack London’un ‘Beyaz Diş’ ve ‘Vahşetin Çağrısı’ dâhil hemen hemen tüm kitapları kışlık diyarlarda geçiyor. Emily Bronte’nin ‘Uğultulu Tepeler’i ve Charlotte Bronte’nin ‘Jane Eyre’i kış mevsimini bir mimari eser gibi taş taş üstüne koyarak gözümüzün önünde inşa ediyor ve bizi o soğuk ve boğucu kasvetli şatonun içine davet ediyor. Böyle bir davete karşı koymak zor. Fakat kışın okurken içine girdiğiniz kitaplara dikkat edin. Çünkü ister masal olsun, ister dünyanın tüm gerçeklerini gözünüzün önüne seren bir cinayet romanı, kışın kendisi gibi kış kitapları da tehlikeli yerlerdir. O kış okuduğunuz kitaplar sizi, hayatınızın sonuna kadar değiştirebilir. T

buz

Anna Kavan Everest Yayınları / 180 sayfa / 12.50 TL

şato

Franz Kafka İş Bankası Kültür Yayınları / 360 sayfa / 18 TL Kitap s 39


RÖPORTAJ “Âşık olmak kolay, sürdürmek zor”

Son dönemin çok satan aşk romanları yazarı Sarah Jio’ya göre 21’inci yüzyılda durum bu. Peki aşktan vaz mı geçmeli? Son romanı Agapi’ye göre “Hayır.” Çünkü, belki de bütün mesele yaşadığınız aşkın türündedir. Agapi’yi, aşkın türlerini, hissetme yeteneğini, Sarah Jio’ya sorduk.

s

EREN BAŞAĞAN

S

on k�tabınız Agap�, kulakta H�ntçe çağrışımı yapıyor. Ne anlama gel�yor? Bu kez nasıl b�r öykü anlatıyorsunuz ?

Agapi, aşkı görebilen bir kadının hikâyesi. Zaten kelime de içimizdeki aşkın bakışı anlamına geliyor. Aşkın varlığını hissettiğinde, görüşü buğulanıyor. Bu taşıması epey zor bir yetenek. Böyle bir yeteneğiniz olsa, ne yapardınız? En yakın arkadaşınızın kocasının, arkadaşınızı değil, bir başkasını sevdiğini sezebilseydiniz, bunu ona söyler miydiniz? Araya girer miydiniz? Kitabın başkahramanı Jane’in en büyük ikilemi bu sorular. Ve Jane, bu yeteneğiyle kendisi için aşkı göremiyor. Bu açıdan gözleri kör, duygusal hayatında hedefleri yok, yani ben de dâhil hepimiz gibi.

H�kâyey� anlatırken aşkın türler�ne g�r�yorsunuz, hatta kurguyu bu türler�n etrafında örüyorsunuz.

Agapi’yi yazmaya başladığımda, "Aşkın devam etmesini sağlayan ve aradaki bağı güçlü tutan nedir?" diye merak ediyordum. İnsanları zaten sürekli gözlemlerim ama kitabı yazarken, kafelerde, restoranlarda çiftleri daha dikkatle izlemeye başladım. Masada saatlerce oturup, onlara bakarak “Gerçekten birbirlerine âşıklar mı?” ya da “Birlikte mutlular mı?” “Birbirlerini tamamlıyorlar mı?” “Kadın, erkeğin onu sevdiğinden daha mı fazla seviyor? Yoksa tam tersi mi?” “Ruh eşleri mi?”, “Belki de vadesi çoktan dolmuş bir ilişki…” diye merak ederek izledim, izledim... Ve 40 s

Kitap

sonunda bu kitabı yazdım. Romanın ilk oluşum aşamalarında, araştırmacı John Lee’nin bir çalışmasına denk geldim. 1970’lerde (ben doğmadan önce!) John Lee aşkın altı farklı çeşidi olduğu teorisini geliştiriyor. Fakat çoğu çiftin sadece bir kategoriye girmediğini, birkaç aşk türünün karışımı olduğunu keşfediyor. Bu ‘aşkın çeşitleri’, bazen de ‘aşkın renkleri’ olarak anılan kuram, başkahramanın yolculuğunda önemli oldu. Tabii benim de. 21’nc� yüzyılda aşk kaldı mı? Özell�kle de ölümsüz aşk?

Ben de hayatta kalp kırıklıklarından kendi payıma düşeni aldım, ama nihayetinde kalbimi gerçek aşk inancına sonuna kadar açık tuttum. Aşk ve romantizm konusunda, 20’li yaşlarda olduğumdan çok daha az idealistim şimdi. Şimdi, âşık olmanın daha kolay olduğuna, fakat uzun vadede bunu sürdürmenin çok daha zor olduğuna inanıyorum. Bence, gerçek aşk azim gerektirir.

S�z tüm zamanların çok satan yazarlarından b�r�s�n�z. Sırrınız ne? Bunun b�r formülü var mı? Mesela “Aşk romanları yazmak çok sattırır” d�yeb�l�r m�s�n�z?

Uzun zaman önce, önemli olanın sevdiğin şeyi yazmak olduğunu ve devamının da kendiliğinden geleceğini anladım. Bu benim ilkem ve bunun üzerine bir kariyer inşa ettim. Sadece kal-


RÖPORTAJ

Agapİ

Sarah J�o Pena Yayınları 280 sayfa 19 TL

"Kalp kırıklıklarından payıma düşeni aldım ama nihayetinde kalbimi gerçek aşka açık tuttum. Aşk ve romantizm konusunda, 20'li yaşlarda olduğumdan çok daha az idealistim şimdi." bimden geçeni yazıyorum ve kendim okumak, içinde kaybolmak isteyeceğim hikâyeler anlatıyorum. Aşk hakkında yazmak istiyordum, dolayısıyla kaybedilen ve bulunan aşklar konularına yöneldim. Bir de Seattle’da yaşıyorum ve kitaplarımın burada geçmesini seviyorum. En çok hang� türde k�taplar okuyorsunuz?

Her türde ve konuda kitabı okurum. Son zamanlarda biyografi kitapları okuyorum, Ameri-

kalı komedyen Amy Poehler’in yaşam öyküsünü zevkle okudum. İrlandalı yazar Maeve Binchy ile senarist-yazar Nora Ephron ise en beğendiğim kadın yazarlardan ikisi. Gelecek �ç�n farklı planlarınız var mı?

Kariyerim ve dünyanın birçok yerindeki okuyucularım için minnettarım. Tek dileğim; yaşlı bir kadına dönüştüğümde de yazabilmek ve kalbimin mutlulukla dolu olması. T Kitap s 41


ELEŞTİRİ Âşık bir kadından fazlası

Kadınların bilim alanında söz sahibi olmaya cesaret edemeyeceği bir çağ; 18’inci yüzyıl. Ve Tanrı gibi görülen Newton’ı eleştirme cesareti gösteren bir bilim kadını. Émilie du Chatelet'nin Voltaire ile 20 yıla yayılan ilişkisini de konu alan ‘Sevgili Voltaire’, sadece bilimde değil aşkta da gemileri yakabilen bu sıra dışı kadını anlatıyor. s

IRMAK ZİLELİ

É

milie du Chatelet, öngörü sahibi zeki bir kadın. O yüzden vasiyet gibi bıraktığı şu cümleler insanın içinde burukluk yaratıyor: "Beni kendi meziyetlerimle ya da meziyetlerimin olmaması ile değerlendirin, fakat beni şu büyük generalin, bu büyük bilginin, Fransa’da parlayan bir yıldız veya meşhur bir yazara eklenti olarak görmeyin. Ben kendi doğrumla tüm söyledikleri ve yaptıkları ile sadece kendisine sorumlu olan bütün bir kişiyim.” Gerçekten de ‘kendi meziyetleriyle değerlendirilmeyi’ fazlasıyla hak eden bu kadın bilimcinin matematik ve fizik alanında ortaya koyduğu tezler hak ettiği yeri ancak ölümünden 100 yıl sonra bulacak. Daha o hayattayken çıkan dedikodular ismini ısrarla bir generalin, bir büyük bilginin ya da yazarın adına eklenti olarak koyacak: “Büyük yazar Voltaire’in yasak aşkıymış. Söylendiğine göre Newton’la da kısa da olsa aşk yaşamış. Zaten genç bir askerle ilişkisinden olan çocuğunu doğurduktan hemen sonra ölmüş. Ayrıca kocası çok önemli bir generalmiş. Kaldı ki, babası da 14’üncü Louis’nin baş danışmanıymış.” Yaşam öyküsünün etrafı erkeklerle çepeçevre sarılmış olan Émilie du Chatelet’in yaşamı kuşkusuz bütün bu söylencelere elverişli bir zemin sunuyor. 18’inci yüzyıl Fransa’sında evli olduğu halde çalkantılı ilişkiler yaşayan kadın imgesi, filmlere, romanlara konu arayanlar için bulunmaz bir malzeme. Peki ya bu anlatılar kahramanın esas özelliklerini gölgede bırakırsa?

YANITSIZ SORULAR

Margit Walsø imzalı ‘Sevgili Voltaire’ isimli kitap, bu kategoriye alınmalı mı, yoksa haksızlık mı etmiş oluruz, düşünmek gerek. Nitekim yazarın iddiasının Émilie du 42 s

Kitap

Chatelet’nin tam teşekküllü bir biyografisini yazmak olmadığını kitabın isminden anlıyoruz. Fakat kitabı okudukça gördüm ki, bu kitap aslında adındaki vaadi de hakkıyla yerine getirmiyor; Émilie ile Voltaire’in ilişkisinden çok, bilimle uğraşan bir kadının aşk yaşamını anlatıyor. Émilie’nin Voltaire’le başlayan ilişkisi neredeyse kocasının himayesinde 20 yıl sürüyor. Fakat bu arada bu ilişkinin sonlarına doğru Émilie, genç bir askere gönlünü kaptırıyor. Ve kitabın ortalarından itibaren biz Émilie’ye epey acı veren bu ilişkinin hikâyesini okuyoruz. Tabii Voltaire’in Émilie’ye olan bağlılığını ve aralarındaki güçlü dostluğu da. Zira ölüm döşeğinde ellerini tutmayı sürdüren tek kişi Voltaire’den başkası olmayacak. Kimse yazarı seçtiği konu nedeniyle eleştiremez. Önemli olan, iddiasını ne derece yerine getirip getiremediğidir. Ben de o gözle okuyorum kitabı ve çevirdiğim her sayfa içimde giderilmeyen bir doyumsuzluk hissi bırakıyor. Bilimin kadınlar için neredeyse yasak olduğu bir dönemde Newton fiziğinin hataları olabileceğini kanıtlamaya soyunan, Newton'ın Principia'sını Fransızca'ya çeviren Émilie’nin aşk yaşamını anlatıyor kitap. Neresinden baksanız herhangi bir ünlü şahsiyet değil söz konusu olan. AŞK KADINI SİLİK BİRİ YAPABİLİR Mİ?

Döneminde tanrı yerine konmuş bir fizikçinin tezlerini çürütmeye girişen cesur bir kadın. Émilie gibi bir kadın aşkını nasıl yaşar? Aşk bu kadını edilgen ve silik birine dönüştürebilir mi? Aşkta yenildiğinde ve zayıf düştüğünde nasıl bir çatışma yaşar ruhunda? Bu soruların yanıtlarını kitapta bulamadım. Karakterlerin iç dünyalarında olup bitenin birkaç cümleyle


ELEŞTİRİ

Pergell� kadın Ressam Maur�ce Quent�n de La Tour tarafından yapılan bu portres�ndek� detaylar Ém�l�e du Chatelet matemat�k ve f�z�kle uğraştığını s�mgel�yor.

Sevgİlİ Voltaire

Marg�t Walso Eps�lon Yayınları / 255 sayfa / 18 TL

geçiştirilmesi, olayların da fazlasıyla hızlı akmasına neden olmuş. Bu da kitabı işlenmiş bir çalışmadan çok bir taslağa dönüştürmüş. Öte yandan, biyografik bir çalışmanın, eğer roman olmak gibi bir iddiası yoksa, herhangi bir okurun edebi kriterlerine uyma zorunluluğu yok. ‘Sevgili Voltaire’ “Dönemin atmosferini adeta yaşatsın”, “karakterlerin iç dünyasını derinlemesine yansıtsın” gibi dertleri olan okuru doyurmayabilir ama bir dönemin Fransa’sında bilimle uğraşan bir kadının ilişkilerini merak eden okura özet bilgi sunarak onu memnun edebilir. Bugün adını duymayanın kalmadığı Voltaire’i ise Émilie’yle ilişkisi üzerinden az da olsa tanıma fırsatı su-

nuyor kitap. Ama bu noktada da belirtelim ki, Émilie ile Voltaire’in ilişkilerinin belki de en önemli boyutu olan entelektüel birlikteliğin de derinliğine inmiyor, ipuçları veriyor yalnızca. Zira Voltaire ile birlikte yaşadıkları şatoyu alternatif bir bilim akademisine dönüştürdükleri bilgisi internetteki kimi kaynaklarda bile karşımıza çıkarken kitaba girmemiş. Einstein’a ilham veren biri Émilie du Chatelet. Kitapta ‘bilimle uğraşan bir kadın’ olarak yansıtılsa da, bundan daha fazlası olduğu aşikâr. Yazarın arzusu, Émilie’nin “meziyetlerinin” hakkını vermek olsa kim bilir nasıl bir kitap çıkardı ortaya? O zaman onu daha dün kaybetmişiz gibi hissetmezdik belki de şimdi… T Kitap s 43


SAYGI DURUŞU İyi şair, iyi dost Ne aşkı, ne yaşadığı dönemin gerçeklerini ihmal etti. Ne dizelerinden vazgeçti, ne fikirlerinden. Türkçe’nin usta şairi Ataol Behramoğlu bugün, 50 yılın imbiğinden damıtarak seçtiklerini ‘Yarım Yüzyıldan Şiirler’ kitabında topladı. yarım yüzyıldan şİİrler

s

DOĞAN HIZLAN

B

azı şairler, yazarlar için her zaman yeni bir eleştiri yazabilirsiniz. Çünkü onların edebî katmanları öylesine yoğun ve zengindir ki, her zaman keşfedeceğiniz yeni özellikler bulabilirsiniz. Ataol Behramoğlu da bu sınıfa giren şairlerden biri. Şiiri, değişik türlerde kuşatmalardan, kaynaklardan oluşur. Düzyazısı, çevirileri, onu şiirden başka alanlarda da doruğa taşır. İdeolojiyi şiirde kullanmak zordur. Hem seçtiğiniz dünya görüşünü yayacaksınız hem de bunu iyi şiirle başaracaksınız. Behramoğlu’nun şiirinin bir gizi de bu ustalıkta yatar. İlk kitabından bu yana izlerseniz, şiir dünyasına bireysel kapıdan girmiştir, sonrasında kalabalık meydanlara ulaşmıştır şiiri. Yaşadıkları ile yazdıkları arasındaki paralellik okuruna güven verir. Örneğin Barış Derneği üyeliği yüzünden uzun bir sürgünlük dönemi geçirmiştir, o dönemin şiirleri gerçekçi bir duyarlıkla yazılmıştır. O, yazdığının iyi, seçkin şiir okurları kadar toplumun başka kesimlerince de anlaşılmasını istedi ve bu zor dilemmayı çözmeyi başardı. Toplumcu anlayışı, sol şiiri; söz oyunlarının, karmaşık poetikaların gösteri yerine dönmesini önledi. Yalınlığı, Garip şiirini yeniden yaratarak sağladı. Basitle yalınlık arasındaki tehlikeli bölgeden hep uzak durdu. İlk kitabından en son kitabına kadar oku44 s

Ataol Behramoğlu Tek�n Yayınev�/ 296 sayfa / 25 TL

Kitap

duğum bir şair için aykırı yargılarım da oldu. Kimi şiirlerinde bana göre dünya görüşünün izdüşümü fazlaydı, benim şiir anlayışım doğrultusunda bu yargıya vardım ama nesnel bir görüşle, bir eleştirmen olarak değerlendirdiğimde bu türün, bu anlayışın şiiri de ancak böyle yazılırdı kanısına vardım. ‘Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var’ çok alçakgönüllü bir söz, yaşadıklarından çok şey öğrenmiş bir addır Behramoğlu. İyi bir okur, bir eleştirmen onda, Fransız şiiri ile elbet Rus şiirinin imbatını hissedebilir. Ama Türk şiirinin akımlarını, önemli adlarını özümsemiştir. Şiirlerini sahnede okumasını, Halûk Çetin’in bestelerini okuruna sunmasını, okuruyla içten bir yakınlaşma olarak yorumluyorum. Dönemleri, bire bir yaşananları yazmak, bir şair için tehlikeli dönemeçlere girmek demektir. Çünkü olayın ateşi söndüğünde, şiir de gündemden kalkabilir. Oysa Behramoğlu’nun şiiri olayın güncesi değildir, ayrıca o olay, o darbe için daima iyi edebiyat aracılığıyla bir anımsatma sembolüdür. ŞAİRİN SEÇKİSİ BAŞKA

İyi şairlerle dost olmak, benim hayattaki şanslarımdan biridir. Paris sürgününden döndüğünde, Sultanahmet’teki Yeşil Ev’in bahçesinde onunla buluşmuş, döndükten sonraki ilk söyleşiyi ben


SAYGI DURUŞU

Ne ş��rs�z ne ked�s�z Şa�rler ked�s�z olmaz. Ataol Behramoğlu'nun ked�s� de Oğluş.

'Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var' çok alçakgönüllü bir söz; yaşadıklarından çok şey öğrenmiş bir addır Behramoğlu. İyi okur, onda Fransız şiiri ile Rus şiirinin imbatını hissedebilir. yapmıştım. Daha sonra da Simavi Yayınları’nda birlikte çalıştık. O günler, nice sıkıntılardan sonra Türkiye’ye döndüğü zamandı. Şairler bizde hep acılara gark edilmiştir. ‘Yarım Yüzyıldan Şiirler’in de önsözünü benim yazmamı istediğinde, çok sevindim, mutlu oldum; iyi bir şair için bir kez daha yazmanın edebî tadını çıkardım. Şairin hazırladığı seçmeleri okumanın gereğini savunurum. Çünkü şair, çok beğendiği ve şiirini temsil ettiğini iddia ettiği şiirlerini bu seçmelere koymuştur. Ben bir şiir okuru olarak, sevdiğim şairlerin bütün şiir kitaplarını okurum, ba-

zen kendi beğenimle şairin beğenisi farklı olabilir. Bir şairin bazı şiirleri vardır ki, onları ben antolojilerin değişmez konukları sayıyorum. ‘Bir Gün Mutlaka’, o şiirlerden biridir. Behramoğlu’nun şiirleri, bir devrimcinin, eylemcinin, yaşamın içinden kopmadığını, kopamayacağını göstermesi açısından da, ayrı bir özellik taşırlar. Gündelik hayatın içindeki hüzün, gerçekçi ve etkileyicidir, çünkü yapay bir anlayışla üretilmemiştir. Türk şiirinin ustalarından birinin seçmeleri, kütüphanenizdeki şiir kitapları arasındaki seçkin yerini bulsun. T Kitap s 45


AFORİZMA "İnsanı insan eden ne kadar içimizdeki sevgiyse de, Tanrı bunu böyle söylemişse de, ondan daha çoğu acımadır. İnsanı insan yapan da, sevgiyi sevgi yapan da acımadır. Öyle değil mi arkadaş?" diye seslice söylendi.

YAŞAR KEMAL / FIRAT SUYU KAN AKIYOR BAKSANA- BİR ADA HİKÂYESİ 1

Mücadeleye devam Türk edeb�yatının yaşayan en büyük yazarı Yaşar Kemal, Tempo K�tap'ı hazırladığımız sıralarda hastanede tedav� görüyordu. Durumunun �y�ye g�tt�ğ� haber�n�n gelmes�yle mutlu olduk, umarız en kısa zamanda sağlığına kavuşur. 46 s

Kitap




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.