2
SEKSEN KERE SÖYLEDĐM
ŞEREF ÖZTÜRK (Usta)
Emeğin Sanatı E-Kitaplığı Şiir Dizisi - 13 Şubat / 2012
3
Seksen Kere Söyledim ŞEREF ÖZTÜRK (Usta)
Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Dergisinin yan kuruluşudur.
Kapak Resmi: Stanichnow Kapak Kompozisyonu: Y.Ziya Leblebici - Abdullah Akbulut
Đlgili web adresleri: http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://emeginsanati.blogspot.com http://issuu.com/emeginsanati
Yayın, Tasarım ve Düzenleme: A. Z. ÇAMUR Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Kitaplığı
Emeğin Sanatı E-Yayınları e-posta adresi: emeginsanati@gmail.com
Şiir Dizisi: 13 Şubat 2012 © Bu e-kitabın tüm hakları Şeref Öztürk’e aittir. Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri Emeğin Sanatı kolektifine aittir. Şairin ve Emeğin Sanatı Kolektifinin izni olmadan hiçbir biçimde taklit edilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir.
4
ĐÇĐNDEKĐLER: 7- _______________________________ Altmış Sekizliler 8- _______________________________ Gök Çatladı 9- _______________________________ Aşk Firar Da 10- _______________________________ Ebruli Sevdalar 11- _______________________________ Gecenin Bir Vakti 12- _______________________________ Ne Yakışırdı 13- _______________________________ Nâzım Usta’ya / Ekmek Ve Şarap 14- _______________________________ Krizantemim / En Çoktu 15- _______________________________ Eski Kent Đstanbul / Kara Kuşum 16- _______________________________ Eyvallah Usta 17- _______________________________ Fikret Otyam’a / Utanmak 18- _______________________________ Gamzeli Gülüşün / Üçlü Sevi.S.S.S 19- _______________________________ Erken Emekli Ölüvermek 20- _______________________________ En Yeniden Sevmelere 21- _______________________________ Gönlüme Konuksun / Yarın 22- _______________________________ Kaç Aşk Sığdı Yüreğine? / Yangın Var 23- _______________________________ Güzeldi Yine De 24- _______________________________ Hamlar Pişmez Yere Düşmez 25- _______________________________ Hoş Gelmiştir Gelenler 26- _______________________________ Đtiraftır 'Yalan Söylüyorum' 27- _______________________________ Kadınımız Erkeğimiz 28- _______________________________ Kafam Karıştı 29- _______________________________ Kışladan Sesler 30- _______________________________ Mektup Sensizliğime 31- _______________________________ O Yâre / Dudaklarından 32- _______________________________ Giden Gider (Kalanlara Mirâstır Acılar) 33- _______________________________ Sağaltıcım 34- _______________________________ Sanmadığımız Sandığımızdır 35- _______________________________ Sen Sana Acı Gülüm / Sevgili Yâr Hırsız Var 36- _______________________________ Sevdanâme 37- _______________________________ Sevdanı Sevmek 38- _______________________________ Yanmalısın Kerem Gibi / Yara Varmaz Đse Yâr'e 39- _______________________________ Yüreğim Sevmeye Aşina 40- _______________________________ Yürek Çıkmazı / Büyük Sır 41- _______________________________ Can'a Bin Can/ Bayram Değil 42- _______________________________ Çaresiz Değil Dertler 43- _______________________________ Dede Oluvermek / Deli Gençlik 44- _______________________________ Dönüşün Var Ya 45- _______________________________ Aşka Hasret Katanım 46- _______________________________ Ateş Ve Kül / Đçerimde Üşürsün 47- _______________________________ Bir Hikâyesi Var 48- _______________________________ Bir Masal Đki Hikâye 49- _______________________________ Bir Şey Đşe Yaramalı / Yandık Bilerek 50- _______________________________ Gelişlerine Alıştım Da 51- _______________________________ Anı Sentez (Zahide'm) 52- _______________________________ Mühür Gözlüm / Deprem'lerde 53- _______________________________ Aşk Denmezmiş 54- _______________________________ Rodrigo Mu Dağ Başını Mı 55- _______________________________ Bu Son Vedam / Çaresizliğimdesin 56- _______________________________ Efsane / Özgürlük Değilse 57- _______________________________ Ey Sevgili / Heyecan 58- _______________________________ Mavi Melek / Olmasa 59- _______________________________ Sorular Da Gezmek / Tabip 60- _______________________________ Taş Ocağı / Maymun 61- _______________________________ Beni Arama Dediklerinde / Zaaf 62- ______________________________ Suç Ve Aşk / Unutkanlık 63- ______________________________ Ya Sevseydik / Yağmur 64- ______________________________ Seksen Kere Söyledim
5
Đlk şiir kitabım olan “Seksen kere söyledim”i yüreğimi zengin duygularla besleyen ve ilham kaynağım olan Atike Ebem’e ithaf ediyorum. Ayrıca kıymetli yardımlarını esirgemeyen (manevi torunum)Reşide Akyollu’ya, kapak resimleri için Y.Ziya Leblebici ve Abdullah Akbulut’a ve Sevgili Dostlarıma Teşekkürler Ediyorum.
ŞEREF ÖZTÜRK (Usta)
6
Seksen Kere Söyledim
Altmış Sekizliler
Yanarım ömrünüzden fazla yıllara Nasıl gelemedim sizinle o dağlara. Haliç çukurun da koyun koyunaydım Koyun olmamaya direnenlerle. Bedenim direniş çadırlarında Gönlüm sizlerin yanında. Kolay geliyor şimdi söylemek Nurhak uzaktı demek Maltepe’ye gidememek. Terzi Fikri kadar seslenebilseydik Biz de yanınızdayız diyebilseydik.. Kimimiz patronlardan sindik Çoğumuz sendikalardan çekindik Panzerlere sadece Haziran’da bindik. Bizlere toplu pazarlıklar yapıldı Kentler de, hanlar da, sendikalar da Sizi çobanlar sattı dağlar da. Önce yol, yol ayırdılar yönümüzü Delikanlıydık göremedik önümüzü. Türküleriniz yankılanırken dağlar da Kömürden çok kitap yakıldı sobalarda. Herkes saygıyla anmakta şimdi Altmış sekizlerin yurtsever gençliğini Sizlerden gördü öğrendi halkımız Ölüme gülerek gitmenin yiğitliğini.. Hiç biriniz ölmediniz öldürüldünüz Yüreklerimize güneşlere gömüldünüz. Şeref Öztürk (Usta)
7
Seksen Kere Söyledim
Gök Çatladı
Güneşine zıtlık günün Gece bulutlar ağladı Sabrıma inat gök çatladı Đlkinde bir nişan tahtasına düştü Gökyüzünden ateşli oklar Sonra gidişine dayanamadı da Đsyanını haykırdı elektrik yüklü bulutlar. Sakladığım yüzümü göstermek Geceyi aydınlığa boğmak Karanlığı ışığa kovmak için. Hangi yastık alırdı koynuna başımı Kim saklayabilirdi akmayan yaşımı Kim dur derdi tarihin akışına Bir yüreğin bir yüreği böylesine yakışına. Sen kara gözlüm karayazım Đkinci baharıma vuran ayazım Bil ki ölmem artık bu sevdayla Giderim sonsuza bu vaveylayla Sustu gecenin tamtamları da Başladı yüreğimin gümbürtüsü Utanmak yasaktı yüzüne karşı Saklamalıydı renkleri sevdamın örtüsü.
Şeref Öztürk (Usta)
8
Seksen Kere Söyledim
Aşk Firar da
Bütün aşklar güzeldir derin iz sürümlerinde bağ bozumundan orman yangınından kaçarca kendi firarımıza. Gerçek aşkın yeniden yaşanma ihtimali yaşanası kılar tüm denemeleri. Aşklar bayatlamaz filizlenir bir yeni dalda bir yeni yürekte sürgün verir. Giden gitmiştir aşkı virane almış alıp nereye salmış bilen var mı bilinmez kaldıysa tortusu kalmıştır. Kim çekebilir aşkı temize kirletmeden kendini, kandırmadan yüreğini. Aşk vadisinde uzunca yol alır, sürgün yaşamı seven kızıl gül nasıl bir yürekte mahkum kalır. Aşk özgürdür. Aşk çılgındır. Aşk delidir. Anarşisttir aşk, kendi devrimini yaşar asırlardır. Sürer izini aşktan aşka yürekten yüreğe firardadır.
Şeref Öztürk (Usta)
9
Seksen Kere Söyledim
Ebruli Sevdalar
Ne karasından çektim acısını sevdanın Ne meleğin beyazı dünyamı aydınlatan Nasıl düşülürse renksizce düşülür aşka Rengi yok ki sevmelerin kırmızıdan başka Karam kadar karanlıklarımı saymazsak Düştüğümüz sevda uykularından uyanmazsak Yaşamak isterken yürekte aşkı doya, doya Ardından boyanır sevdalar koyu kara korkuya Hazır girmişken sevmenin tüm renklerine Gül ekmişken diken filizlenmiş yüreklerine Kadınca sevmeleri övdüm durdum yıllarca Acı kadının ürettiği bir sancıymış asırlarca. (Sekiz buçuk mart)
Şeref Öztürk (Usta)
10
Seksen Kere Söyledim
Gecenin Bir Vakti
Vuslata ermeyen aşkı taşırsınız gittiğiniz her ile Taşır acılar denizine sizi yelkensiz kayıklar bile Kapıldığınız dalga sürükler bir ceviz kabuğu gibi Öylesine koparır ki sahilinizden görünmez dibi Oysa değdiyse eliniz bir kez kor gibi tene Binlerce kez sevmek istersiniz doysanız gene O hazzı yakaladıysa yürekle ten teması birleşir Sizin aşk sandığınız şey şehvetle çok devleşir Uzağında kaldıkça hasreti kül eder coşkunuzu Bir kenara atar o çok büyük sandığınız aşkınızı Bir kavuşma anı vuslata alazlar tüm teninizi Bulursunuz yanan yürek değil tutuşan bedeninizi Đlişmedikçe aşk tene tüm yangınınız bir kıvılcımdır Yürekte kıvrım, kıvrım bir sancı sanki bir yılancıdır Fark edersiniz aşk dolu dakikaları tutuşturan zamandır Aşk olsaymış keşke diyen gönüldeki feryadı figandır. Bitmesin içinizdeki deli gönlün yaşlanmayan arzusu Tüm yangınları söndürür tende saklı duran tuzlu su Aşkı sevdaya sürükleyen şehvet denen heyecandır Đki aşktan üremeye meyilli bir üçüncü canandır.
Şeref Öztürk (Usta)
11
Seksen Kere Söyledim
Ne Yakışırdı
Gülümsemendeki tutsaklık var ya Esir düşürüyor gülüşünü yanaklarına Bitmemiş hesapları getiriyor hatıra Oysa gülmek sana ne yakışırdı. Tablolarına yansıyan sen değilsin Sakladığın fırtınalar gizlenemiyor Çığlık çığlığa atmadığın feryatlar Tuvaller de resimler sana ne yakışırdı. Yüreğin sıcaklığın içtenliğin sarılışın Oradan oraya koşturarak savruluşun Yoklardan mutfakta aş oluşturuşun Ev de eş olmak sana ne yakışırdı. Çok güzelsin üstelik hoşsun Gönlünce salın duyguların coşsun Kurulsun gönlüne yüreğin uçsun Biliyorum sevmek sana ne yakışırdı. Çöz prangalarını kahkahalarının Đçindeki volkan patlasın varsın Çağlasın tabloların coşsun tuvalin Mutlu olmak sana ne yakışırdı.
Şeref Öztürk (Usta)
12
Seksen Kere Söyledim
Nâzım Usta’ya
Elma seni soyarım Koçanını oyarım Tarçın limon sıkarak Baş köşeye koyarım. ..Elma ….......Beni …..............Sevmiyor. Ekmek ve Şarap
Ekmek …şarap ….... ben varım. Acımla bahtiyarım.
Sen gelmedin ….........yoktun ki. Şarabımın üzümü Sevdanın …...açmazına ….........beni niye soktun ki? .
Şeref Öztürk (Usta)
13
Seksen Kere Söyledim
Krizantemim
Đki krizantem Biri ak pak Diğeri Lüle lüle sarı adak Birin de bir renk Diğerinde Derin ahenk Aşk ne yakışırdı Son baharda ikisine.
En Çoktu O yoktu Bende çoktu Bilmeden …gelmeden ……görmeden Giderse sobelenmeyecekti O yoksa …sandı ki ……usta ebelenmeyecekti.
Şeref Öztürk (Usta)
14
Seksen Kere Söyledim
Eski kent Đstanbul
Adımlarca ardımızda bırakarak Kaldırımlarında haykıran acıları Yaşamak Đstanbul’da cadde sokak Güzel şey di paylaşmak sancıları Unutulmuş semtlere dönerek Mahalleleri sokakları dolaştık Kentimizi yeniden öğrenerek Her ayrılıkta tekrar kucaklaştık Yorgunluktan yavaşlarken adımlar Semtler bizi tanımaya başlamıştı Bakınırken cumbalardan kadınlar Esnaf ikimizi sevgiyle selamlamıştı.
Kara Kuşum
Yaralıydı! Hani kuşun kanadı ….kanadı derler ya Uçamayışı Kanamadan değil ….kanamamaktı aşka
Şeref Öztürk (Usta)
15
Seksen Kere Söyledim
Eyvallah Usta
Seni de çok zorladı ertelemek Bir dosta eyvallah ustam demek Gönül adamını kırmak olmazdı Dostluklar bir çırpıda atılamazdı Bazen aşktan büyük olur dostluklar Dolmuyor masallarla boşluklar Zor olsa da Ankara’nın Đstanbul’dan ayrılması Nadir değil Dostluklardan aşkların sıyrılması Saygı büyükmüş sevgiden anladım Anladım dostluk yüce imiş Aşk cüceymiş dostluktan Sevince anladım dostlukta aşkmış.
Şeref Öztürk (Usta)
16
Seksen Kere Söyledim
Fikret Otyam’a
Yedi küpeli geline Tükenmeyen kalemine. Sağlık yürek ve eline. Yetmiş milyonluk ülkemde Đşçi memur ve köylüne Örnek oldun öğrencine. Tayfun mobil ….......Coşkun idôl Muhabirlik bilincinle Yetiştirdin hem de bol, bol. Yaşa Fikret baba sağ ol.
Utanmak Saklanır sözcükler bazen mahzenlerine Bazen biz kaçarız sözcüklerin kendisinden Düğümlenir kelimeler bin bir yerden O zaman bakabilsem gözlerinin ta içine Bir roman dolusu üretir göz bebeklerin Dans eder gibi düşer dilden kelimeler Geçen yıllara acımaktan vazgeçeriz Duygular mezarlığına gömülmez Kitaplar dolusu şiir gibi mısralar Susarak bakışla anlatamadıklarımızdan Birbirimizden gizleyip sakladıklarımızda Dilimizin ucundan dudaklarımızdan Utanmayız düne kadar utandıklarımızdan.
Şeref Öztürk (Usta)
17
Seksen Kere Söyledim
Gamzeli Gülüşün
Bir yerlerde düşürme dedim Sağ yanağındaki gamzeli gülüşü Sızarak yürek derinliğine sığınmak Gamze çukurunda olmak isterdim Öyle güleç ki gözlerin Seni yüreğime koymak dilerdim Bana bu duyguyu hep veriyorsun Koynuma bastırıp ölmek isterdim.
Üçlü Sevi.S.S.S
Severdim severken seyredeyim. Gözlerini .....Ellerini ..........Çillerini. Seyrederken sevdiklerimi sayardım Gelsene .....Sevsene ..........Öpsene Sevdiğimi söylerdim sararken Sevdim .....Seviyorum ..........Seveceğim.
Şeref Öztürk (Usta)
18
Seksen Kere Söyledim
Erken Emekli Ölüvermek
Đt gibi bir yaşamı …çekip de yakasından …..vuru verdik toprağa gölgesinden. Kalıbı dinlendirmek …vedasız gidivermek …..diyorlar adına ölümün. Oysa adam gibi …yaşamaktı dilek …..hiç yorulmadı …....örs’e çekiç vuran bilek. En verimli çağımızda … tam ustalaştığımız da …..çalıp hayatı bizden …....aylaklığa emekli öldük işimizden.
Şeref Öztürk (Usta)
19
Seksen Kere Söyledim
En Yeniden Sevmelere
Var mı mecâlin maralım Yeni evren kuralım Yıkıntılar arasından Mutluluğa ulaşalım Yorgun gönlün kırık kalbin Biliyorum evirirsin Geçilecek engelleri Yüreğinle devirirsin Seni sevmek de sanattır Yürek sesi duymak gerek O gönülden bu yüreğe Destek alıp geçmek gerek Senin adın mutluluktur Mutluluğu tatmak lazım Seni mutlu görmek için Sevdalara yatmak lazım ’Sevgili’dir aşkın ismi Sorulmaz ki aşkın cismi Sevgilisiz yaşanmaz ki Yürekte çizili resmi Şu duygular serbest olsa Şiir hece mi ister ki Seni sevmek ister gönül Sözü başka ne örter ki.
Şeref Öztürk (Usta)
20
Seksen Kere Söyledim
Gönlüme Konuksun
Konuğumsun …konakladığın mabed de Sana …sevgiyle bağlandığım …...ibadet de. Sen den …hiç doğmayan …...muhabbette Hep …konuğum kalacaksın …...nihayette.
Ya Yarın
'Kalmasın hatıratında tek satır benden .Doldurduğun bütün izler taşar beynimden'. Uzun ince yolun çok dolambaçlı Kırık döküklerimizin ek yerleri belli Gölgemiz bile yere parçalı düşer Senden hiç bir iz kalmasın istiyorum. Birer çiğ tanesi yanak üstündeki yaşların Susamış dudaklarımın ıslaklığını sağlayan Geçmişime sünger çeker gibi silindir taşların Geçmişimle bu günümü bir birine bağlayan.
Şeref Öztürk (Usta)
21
Seksen Kere Söyledim
Kaç Aşk Sığdı Yüreğine?
Hep kendini aramakta yüreğin Daldan dala …sevda dan aşka Nereye baksam …sen den izler Nereye gitsem …beni gözler Đnsanlığın ve sevdanın …tarihinden utan Sorarım? …kaç aşk …...sığdı yüreğine.
Yangın Var Ne olur sevmesen de kal orda Yüreğimde ki ateş yetecek Eski Đstanbul yangınlarını Yeniden tutuşturmaya
Koca denizlerin suları Tulumbacıların koşturmaları Nasıl yetmediyse söndürmeye Aşkın yetmedi sevdamı öldürmeye.
Şeref Öztürk (Usta)
22
Seksen Kere Söyledim
Güzeldi Yine De
Susma suskunluk kahredecek ’Buruk olsa bile güzeldi yine’ Demeseydik, …..................burmasaydık… Sevdaya birlikte ….................. vurmasaydık… Çalmasaydılar uykularımızı Büyürdü bu sevda …....................koynumuzda Yük olmazdı …...................boynumuzda Çocuk değildik …....................büyümemiştik Kopabileceğimizi ….....................görememiştik Pişman değilim Acılarımı böylesine sevmekten Sana sevgilim …......................demekten Feryadım duyulamasa da Göçüp gitmek …...................bir şey değil Tek korkum …..................ölememekten.
Şeref Öztürk (Usta)
23
Seksen Kere Söyledim
Hamlar Pişmez Yere Düşmez
Aferin sana çocuk bizi büyütüyorsun işaret parmağını gözüme dürtüyorsun. Hayatın akışına hiç aklımız ermemiş görmemiz gerekeni gözüm niye görmemiş. Kulaklara fısıldanan gönüllere uymamış yanıyorum demişsin seni kimse duymamış. Bunca yanmaya rağmen burnum koku almamış yandım piştim diyenler meğer hala olmamış...
(Hamlar pişmezmiş, yere düşmezmiş)
Şeref Öztürk (Usta)
24
Seksen Kere Söyledim
Hoş Gelmiştir Gelenler
Bazen pansuman oluruz ....dost yüreklere bazen kendi koynumuza ....soyunmadan gireriz. bizi aşar da dertleri ....sevdamızı unuturuz dostların dertlerinde .... kendimizi buluruz paylaşmak ne güzeldir ....tasayı da aşkı da üleşmek evrenselde ....kederi de meşki de.
Şeref Öztürk (Usta)
25
Seksen Kere Söyledim
Đtiraftır 'Yalan Söylüyorum'
Salmayacağım sana bu satırları Kendi koynumda saklayacağım Düş döneceğin an'ı düşünmek. Yosun yeşili bakışlarını Yakut parçalı gülüşlerini Son kez geri istiyorum. Davetsizin olurum Dermansızın kalırım Kal de kölen olurum Yaşayabildiğim kadar Bütün dostlarım Senin kadar olamadı Tutmadı hiç birisi yerini. Büküleceğim yemini bozacağım Gelmesen de sözümde duracağım. Yalan söylüyorum kendime Seni ebediyen unutacağım. Şeref Öztürk (Usta)
26
Seksen Kere Söyledim
Kadınımız Erkeğimiz
Kim dedi Erkekler ağlamaz gülüm Ayrılık geldiyse Gelmeden ölüm. Yeryüzünden kalkmadan Aşk denen zulüm Erkekler de ağlar Kadın da gülüm. II Herkes adam gibi sever olmuş Kadınca sevmelerin Cılkı mı çıktı Kendi kendimizi Sevmeler yetmedi mi Erkeğe aşkı Kadın öğretmedi mi?
Şeref Öztürk (Usta)
27
Seksen Kere Söyledim
Kafam Karıştı
Fransa önce karıştı Ardından Güneydoğu Amerika’n elçileri karıştı Dünya karışmasın diye Altı yaşında bir çocuk karıştı Polislerin önünde ölerek Yetkililer susarak karıştı Yetkisizler konuşarak Başbakan karışınca Cum baba da karıştı Merkez bankası gibi Daha neler karıştı Nisan bir şakası mı ne Vallahi kafam karıştı
Şeref Öztürk (Usta)
28
Seksen Kere Söyledim
Kışladan Sesler
Kırk şafak sökecek Karanlık gecelerden sonra Saadet kapısı gibi açılacak Simsiyah bulutlar. En güzel ümitleri, duyguları, sevgileri Kırk şafak koruyacak Karanlık gecelerden. Sonra; Sevmez olacağız şafak vaktini Şafak hiç sökmesin Geceler bitmesin diyeceğiz. Ne yazık ki En tatlı bulutlar gibi geçecek zaman Farkına varmadan. Şafakla beraber Yorgun argın kendimize geleceğiz Seninle asırlarca yaşatacağız geceleri Kırk şafak söker sökmez Beraber çözeceğiz tüm bilmeceleri.
Şeref Öztürk (Usta)
29
Seksen Kere Söyledim
Mektup Sensizliğime
Ne sensizliğim türküsü dilimde ..ne senle dolduruyorum ....heybesini sensiz zamanların. Uykularımı çaldım ..zamanlarımı sensizlikten kurtardım Bundan böyle; ..seni sakladığım yürek kuytularımda ....kabuslu uykularımda anmayacağım. Tüm mektuplarımı ..şiirlerimi, iç ezgilerimi ....pulsuz zarfsız kendi içime postalıyorum Üstüne senli iki mısra yazıyorum ..adresime ulaşıyorum. Seni sevmiyorum demekmiş ..seni özgürce çılgınca sevmek ....sana dahi hesap vermemek. Kaçacağım koynumda en dehşet sevgilerle ..ödenmeyecek borçları üstüne yıkarak ....aşkların burcuna seviyorum sancağını çakarak.
Şeref Öztürk (Usta)
30
Seksen Kere Söyledim
O Yâre
Ben sendeki güzellikleri sevdim Ruhum ruhunu Gönlüm gururunu beğenmedi
Fiziksel değil aşklar Ruh ikizi ile mutluluk başlar
Sen fizikselliğinle ezdin Ben ruh güzelliğimle gezdim Ruhum ruhunu sevmedi bezdim.
Öptüm Dudaklarından
Şömineden yüzüne vuran ışık Gece odama mehtabı taşırdı Sensiz gecelerim de Sevdama hasretin yakışırdı Kahrederken kendime Sana yaptıkları mı Söndürdüğün sigarandan Öptüm dudaklarını Sensizde yaşanırmış onu yeni öğrendim Sana yüreğim derdim Sancıyınca öğrendim.
Şeref Öztürk (Usta)
31
Seksen Kere Söyledim
Giden Gider (Kalanlara Mirâstır Acılar)
Gülüşünü sevmişler seni sevemeyenler Bakışlarında saklı hüznü göremeyenler Uykuların parçalı düşlerin darmadağın Öbür yanında kaldın aşamadığın dağın Acılarla yoğurmak yeniden kurmak için Yarım kalmış sevdanı yerlere vurmak için Ya zaman yetişmedi ya ortasında kaldın Giden sevgili ardından öylece bakakaldın. Sensiz de gidemedi seni de alamadı Bu kadar sevdiğini inan ki anlamadı Uğrasaydı yanına belki böyle olmazdı Dizlerinin dibinden ebedi ayrılmazdı Aşkın tarifi olsa formüle gerek yoktu Katmerli acıları kimler yüreğe soktu Sevmek onu taşımaktır acıya alışmaktır Söylenmeyen aşklarla yüreğe ulaşmaktır O ölerek kurtuldu ayrılığı tatmadan Vedâ bile etmeden aşkını sarartmadan Sana kutsal emanet yıllarca taşınacak Taşıdıkça kalbinde seninle yaşlanacak.
Şeref Öztürk (Usta)
32
Seksen Kere Söyledim
Sağaltıcım
Kendime yolculukta Yoksun yine yanımda Bu sevda şehrinde Yeditepe'de sevgisizim 'Sensizim' diye açılıyor Telefonda ekranım Kimi arasam 'Sensizim' tokadı yanağımda. Özlemi yensem yeter Kendimi yeneceğim Ne derinmiş! Açtığın yaralar sağaltıcım. Bir gece Yeditepe'ye Aşrom’ dan bakacaktık Denizden çalıp yakamozu Avuçlarımızda yakacaktık Kanayan yüreklerimizi Beraber sağaltacaktık.
Şeref Öztürk (Usta)
33
Seksen Kere Söyledim
Sanmadığımız Sandığımızdır
Yanımda Şafaktepeli Ayşegül kardeşim vardı Karşıyaka gömütünde yurtseverler duvardı Yurt haritalı mezarlarınız birbirinin aynıydı Bir tek Ulaş'ın ki farklı ve de sizden ayrıydı. Gömerken de korkmuştular sizlerden aralıklıydınız Karanfil doluydu üstünüz mücadelede farklıydınız Sivas'ta nasıl yandıysalar hepsi bir aradaydılar Yüreklerle türküleri yakanlar aynı koydaydılar. Üç fidan'dan ayrıydı Adalı'nın adası Bunca yıl geçse dahi hiç geçmedi sevdası Ak beyinli insanları yasa yapıp asardık Ozanlar pişsin diye bidonla gaz basardık. Yetmedi kırk küsur yıl aynı siyasilerle Binlerce şehit verdik savaştık bebelerle Terörden pasta çaldı banka hortumlayanı Öbür yanda açlıktan çıktı milletin canı. Öter yurtta dünyada Đ.M.F nin borusu Sermaye semirdikçe olmaz hiç bir sorusu Burjuvası olmayan dinli dinsiz sermaye Süt dökmüş kedi gibi susar yurt gitse bile. Sıra bize geldikçe bir kenara pısardık Bunca çirkin olaya milletçe hep susardık Sanmadığımız sandığımızdır diyebilseydik Ülkemizde adam yerine sayılabilseydik.
Şeref Öztürk (Usta)
34
Seksen Kere Söyledim
Sen Sana Acı Gülüm
Sen sana acı gülüm Boşa geçtiyse yıllar Uzun yola çıkmışken Kısa düştüyse yollar Büyümüş evlât âyâr Görecek daha ne var Torun torba içinde Tükenecektir aylar Önce kırılır bir dal Dökülürken yapraklar Kalbinde bahar varken Beynini hazan sallar.
Sevgili Yâr Hırsız Var
Kitaplar dolusu ...................duygu Mısralar dolusu ....................şiir Çaldım yüreğinden.
Bağışlama ne olur Hırsızın olayım. Saygıyla ödeyemem Mahkumun kalayım.
Şeref Öztürk (Usta)
35
Seksen Kere Söyledim
Sevdanâme (Uğur Mumcu'ya ithaf)
Et değil derdim kurban bolluğunda Karbon kağıdı ile çizilmiş kaderimiz Bir nüshâsı sende kalmış Seninkini bende unutmuşlar. Tam kalacak limana ulaşmışken Görünmüşken çilenin son ucu Kim karıştırdı istasyonları Bulutlar tam dağılmışken. Gecelerden uykuyu kovan kim Yeditepe'nin yedisini haram eden Rakı'yı böyle tatlı kılan ne Nedir şafağı bekletip sevdiren sır? . Gururum Đstanbul'un surları gibi Kırık dökük biraz yıkık az da çökük Sevgim Çin Seddi’nden dayanıklı Đran' lı Samed Behrengi gibiyim. 'Yazarsam öldürüyorlar Yazmazsam ölüyorum'.
Şeref Öztürk (Usta)
36
Seksen Kere Söyledim
Sevdanı Sevmek
Yüreğindeki sevdaya sevdalanasım geldi Kalbimdeki sancı bil ki beynimi deldi Kimseler göremedi içimde saklı resmin Deniz derinliği bakışlarında yitik aksim Boş çerçevelerde sakladım sevdanızı gizlice Sizin sevdanızı kıskandım kendimden delice Oysa bir damla kanım damlasa tam yerine Đnan senin resmini çizer ressamın tuvaline Bir damla yaş düşse yanağıma gözümden Tüm izlerini siler gülümsememin yüzümden Adına tempo tutmakla başlar içimde yaşam Bir başkasını seven yüreğine nasıl ulaşam Sevdan adına senin sevdiğin birini sevmek Yüreğini dolduran duygulara saygı beslemek Gözlerindeki ışıltıyı yanaklarında seyretmek Aşk adına çile çekmeyi bilmek buymuş demek.
Şeref Öztürk (Usta)
37
Seksen Kere Söyledim
Yanmalısın Kerem gibi
Bilmem kaç gündür yoksun Yoksun çaresizliğimi anlatmıyor Anlatmıyor sana hasretin sancısını Sancısını bilemezsin hasreti tanımadan Tanımadan deli divane sevdaları Sevdalara emek yürek koymadıysan Koymadıysan dönüşüme imkan Đmkan yok bilemezsin kavruluşumu Kavruluşumu anlamak için yanmalısın Yanmalısın Kerem gibi ben yanarken Yanarken sen Aslı gibi yüreğinden Yüreğinden yananları nasıl anlamazsın.
Yara Varmaz Đse Yâr'e
Sevginin sarmadığı yara sağalmazmış zaman ile yara varmaz ise yâra kanar ha kanarmış bile zaman çaresiz diyorlar çekenler hep söylüyorlar bulan varsa versin çare çaresizler ölüyorlar.
Şeref Öztürk (Usta)
38
Seksen Kere Söyledim
Yüreğim Sevmeye Aşina
Đnan yüreğim sevmeye aşina kimseden sevgi dilenmiyorum sevmeye alışmış yüreğimin çaresizliği bu feryat susturmaya ne kadar çalışsam o sevmeye o kadar inat. çözdüm prangalarını yüreğimin gitti de dağları sevdi fabrikalarda nasırlı ellerinden öptü emeği çevrede salkım söğüdün dallarını sevdi gelecek sandığı mayıs sabahlarını sevdi. önce özgürlükleri sevdi sonra mahkumlarını volta da akan zamanda devinimlerini yaşamın içinde akan zamanı sevdi. çaresizliğini sevemedi halkımın kaderciliğini sevemedi işlerin tanrıya ihalesini sevemedi sevemedi her şeyin ellerinden alınmasını tek kurtuluşu ellerinde olanların. oysa sevgi bir çukurdu içinden alındıkça çoğaltan dışarı dağıtıldıkça artan bulutları göz yaşına boğup ağlatan. Sadece bir gülümsemeyken sermaye sevmeyi bilmekti esas gaye o yüzden; sevmeyi seven yüreğimi seviyorum.
Şeref Öztürk (Usta)
39
Seksen Kere Söyledim
Yürek Çıkmazı (Uşak-ist.)
Bayrak'tan Kayrak'a Bütün sokaklar bizi Yürek çıkmazına götürdü Ana caddelerde ... kaybettik sevdamızı. Ne olur O kor bakışları ...kondurma üzerime Gülüşünde Ölümler beğenmişim ........................kendime
Büyük Sır
Senden bana Gitmelerde kayboldum. Gözlerini Gözbebeklerimde buldum. Aşktı yüreğimde Saklanan büyük sır. Đstemezdim Sensiz geçsin bu asır Tertemiz bir sevgi bu Kirletmedik ikimiz de Çılgın gibi arzuladık Diyemedik ondan yandık. Şeref Öztürk (Usta)
40
Seksen Kere Söyledim
Can'a Bin Can
Geldin bana ilham verdin Önüme hayatı serdin Bununla da yetinmedin Satırlara sen can verdin Dünya penceremi açtın Sen güvendin bense kaçtım Tek gülüşün çok gelirken Bir istedim yüz can verdin Yapma çocuk utanırım Ben kendimi de tanırım Bencil olur bazen seven Gül istedim sen can verdin Güzel perim çılgın delim Ayak uydurmak istedim Tükenmişken umutlarım Her umuda bin can verdin
Bayram Değil
Yine bir bayram tenhalığında yüreğim Senin olmadığın hiç bir an bayram değil Hiç bir bayram döndüremez salıncaklarımı Atlıkarıncalarımı oynatamaz yerinden Varlığınla dünyanın döndüğüne inanmışım Sen varsan mevsimler tas tamam oluşur Dudaklarını görmeden kirazlar kızarmıyor Gözlerin ilişmezse yaprağa çığ düşmüyor Ve bu güzel acılarını paylaşmak ebe'm Evreni paylaşmaktan daha bir güzel Yine bir bayram tenhalığında yüreğim Senin olmadığın hiç bir an bayram değil. Şeref Öztürk (Usta)
41
Seksen Kere Söyledim
Çaresiz Değil Dertler
Bir kez daha küstüm .....darılmadım inan ki Ne aşkın acısını .....ne yürek sancısını Geçen bunca zamanı .....heba eyledik sanki Ben seni yitireli .....kendimi bitireli Sanma asırlar geçti .....geçen sade bir an ki Bilmem nasıl sevmeli .....nasıl da söylemeli Ben korudum aşkımı .....sana bitmez sevdam ki Biraz gayret etmeli .....az da çile çekmeli Çaresiz değil dertler .....inan sende derman ki
Şeref Öztürk (Usta)
42
Seksen Kere Söyledim
Dede Oluvermek
Sevdalarımızı erteledik yarınlara insanca yaşanacak bir dünya kurmak için. Savaştık kaç nesildir emperyalizmle hainleri bilinçle vurmak için. Unuttuk! nasırlı ellerimizin sertliğini kapıldık üretmenin güzelliğine. Sevemedik gül yanaklarını .......küçücük bebelerin Dedesi oluverdik daha dünkü nesillerin...
Deli Gençlik
Gençlik sana aşığım Kavgaların aşk gibi Bir güzel telâş sende O gururlu baş gibi Yürek sende baş sende Arkadaş yoldaş sende Büyük hasret içinde Yine de gayret sende. Yeni bir ıslık çalın O dil'den konuşalım Deniz'in türküsüyle Yeniden buluşalım. Şeref Öztürk (Usta)
43
Seksen Kere Söyledim
Dönüşün Var Ya
'Đsterse asırlar gibi uzasın geceler, dönüşünü beklemek var ya o yeter' Her gurubun bir şafak vakti Her yokuşun bir inişi vardır Alma düşüncelerine beni dilersen Düşlerine girmesem de olur Karşılarken güleç yüzünü Sahte de olsa esirgeme tebessümünü. O gelmeyeceğini bildiğim günler var ya Yirmi bir hançer oldular daha varlığında Yokluğun ne denli ağırdır Düşünmek istemiyorum. Bir soru takılıyor kafama Sonra bin bir bilmece oluyor Yaşamak mı, ölmek mi, delirmek mi? Delirince Yalnız seni düşlemek var Seni düşünmek Giderken her gün Benliğimle beraber Beni de sürüklemen var. Bir başka sabah Bu umutsuz bekleyişin ardında Yine sen varsın Sen olacaksın SEN KALACAKSIN. Şeref Öztürk (Usta)
44
Seksen Kere Söyledim
Aşka Hasret Katanım
Aşka hasret katanım .....yüreğimdir ........vatanın.
Gel demen .....sevmen gibi mi? ........adamca. Kavuşmak hasrete .....kucaklaşmak vuslata ........ son verir anca. Bilsen ..... tuz buz olan ........ gururumu Düşünmezdin .....aşkta çöken ........ onurunu. Hakkımız yok ..... aşka eza etmeye ........ kalbe ceza kesmeye.
Şeref Öztürk (Usta)
45
Seksen Kere Söyledim
Ateş Ve Kül
'sen gerçeksin ben yalan, yaşamdan arta kalan' Ne garip burkuluştu yüreğimde sensizlik Gelmeni beklemek ölüm, gel diye bilmek de Kaskatı gerçekler karşısında çaresizliğim de Umutsuzluğum dağlar kadar devasa ikimizlik. Bir gelebilsen, sev diyebilsen Ölmek için izin bile istemem Đnan en mutlu ben giderim Gördüğüm en güzel rüyam derim. Kır prangaları kurtar aşkı esaretten Şeytanı günahlara ortak edelim Yansın yürek cehennemin ateşinden Çıldırtalım korkakları cesaretten. 'Sen biteviye ateşsin, küllerimdir aşktan kalan'
Đçerimde Üşürsün
Durgun sulara düşmedi yüzünün yansıması Çalkantılı denizlerde martılara çığlık hasretin Susuz kuyular gibi susamışlığı aşkına yüreğimin Çok özledim tarife yetmiyor uygun mısra bulmayınca. Yanımdayken hasretimsen , özlüyorsam, korkuyorsam Alışkanlık değil kokusunu duymak ipek gerdanının Göz aşinalığı değil boynuma asılıyken kolye gibi hasretin Azgın duygularımı susturmak değil içimdeki feryadım. Kor alevleri kıvılcımlarken gözlerindeki yangın Nasıl bir ıssıza sürüklenir yüreğim bir bilsen Yanardağları kıskandırır hasretimin lavları Özlemlerimden ürperir, sen üşürsün içerimde. Şeref Öztürk (Usta)
46
Seksen Kere Söyledim
Bir Hikâyesi Var
Bir hikâyesi var ...Yanar dağlarımın ........Kanayan yaralarımın Boz kırından Anadolu’nun ...Bir hayâl girdi ruhuma ......Tam yürek çukuruma Dostluk getirmişti kucak, kucak ...Güzel gülüşleri sıcak mı sıcak ......Tutmasam yüreğim yerinden uçacak Bakışlarını anlatamam ...Hep böyle güzel mi bakar .......Bozkırın güzeli böyle mi yakar Önce ellerini verdi ....Sonra saçlarını serdi .........Tanrım, ne güzel gülerdi Kucakladı mı yok olurdum ....Erirdim kollarında .......Tükenirdim kokusunda Bir hikayesi var ...Yanar dağlarımın .......Yüreğim hep onun korkusunda.
Şeref Öztürk (Usta)
47
Seksen Kere Söyledim
Bir Masal Đki Hikâye
Bir masalsı edayla anlatılmazdı belki bunlar 'Sıkılıyorsan anlatmayayım usta' dediğin anlar. Kırk yıl yaşadığım muhitte yolumu kaybettiren Kendimi bulduğumu sandığım an da beni bitiren. Ege'li genç bir kız, Uşak'lı ailenin umudu Okuyup kurtaracak sanarak kendi ailesini Kendi umutlarını, çilesini hamur gibi yoğurdu Ebe idi metropol'de sadece kendini doğurdu Dost yüreğinde devasa acılar büyütmüştü Genç kalbine bir aşk bin ihanet düşmüştü Bir ebe yaşamı bu kadar çok severken Seven kalbi aşka acep neden böyle küsmüştü Yanılıyoruz, büyüdükçe yanılgılar büyüyor Kader her şekilde ağlarını çevremizde örüyor Sözde senin hikâyeni can kulağı ile dinliyordum Oysa senin hikayeni yaşamımdan biliyordum Acıların sığınağı yaptığın yüreğini ısıtamam Atamam seni içimden istesem de bunu yapamam Problemim yok sanıyordum artık gönül işlerimde Bir kez daha karışmıştı kafam böyle otuz beşlerimde Akıl bıçak sırtında derler olabilseydi keşke Her şaşkınlığımızda tekrar düşebilseydik aşka Sevgiyle dostluk duygularını karıştırmazdık Sevdiklerimizi acılar da bırakıp kaçmazdık Herkes bilir bedenle yaşlanmıyor ki gönül Hiç vazgeçmiyor sevmekten kâlp bir ömür Bilinmeyen geride kalanların arayışıdır Ben herkesten fazla acı çekerim yarışıdır Seni seven acılarını hesaplayamadan göçtü Beni seven duygularımı göçükte bırakıp kaçtı Ölümü kurtuluş sananlar burada yanılıyordu Yaşarken de en derin acılara dayanılıyordu...
Şeref Öztürk (Usta)
48
Seksen Kere Söyledim
Bir Şey Đşe Yaramalı
Umut gül de kaldı ise ....diken işe yaramalı. Diken ele batmış ise ....tırnak işe yaramalı Aşk ateşten gömlek ise ....sevda işe yaramalı. Yürek yangınlarda ise ....derya işe yaramalı. Herkes yiğit gibi sevse ....korku işe yaramalı. Can telaşta değil ise ....veda işe yaramalı..
Yandık Bilerek
Sokak araların da ...günlük aşımızla Satır araların da ...gece aşkımızla Kaybolmuş umutlarımızla ...yüz yüze geldik. Bile, bile sevdik ...çile yakışır diye yandık. Şeref Öztürk (Usta)
49
Seksen Kere Söyledim
Gelişlerine Alıştım Da
Hey buna özlemek denmez özlemek hasret çekenlerin işi, bizim yaşadığımız azar, azar ölmek. Her gelmeye hazırlanışında gidişlerine takılıyorum. Kokunu duymak var ya kucaklarken saçlarının kamçı gibi yüzümü dağlaması. Đşte tam orada yüreğine çakılıyorum. Gitmelerin olmasaydı bu kadar derin sever miydim sevinir miydim gelişlerine Yoksa gidişlerine hüzün şarkıları mı haykırırdım. Hele bir gel de içimde köpek gibi uluyan yalnızlığım sussun önce. Gidişlerine beraberce ağlarız nasıl olsa...
Şeref Öztürk (Usta)
50
Seksen Kere Söyledim
Anı Sentez (Zahide'm)
Nerede Zahide’m dense Aklım mahpusa düşer fikrim firara Gönlüme fidanlarımız O genç yaşında, aklı başında çınarlarımız. Bir gün coşar yüreği gencecik Öner'in Kendince bir nakaratla Zahide'ye başlar 'Zahide’m, Zahide’m ben nereye gideyim Bırakmaz bu zalimler ben evime gideyim.' Sesi hoştur, avâzesi mahpushaneyi tutmuştur Hançeresine ikinci soluk körük gibi dolmadan Başefendi vurur sesine kelepçeyi Öner susar Deniz geçmektedir koridordan koğuşuna Merak eder durur, türkünün apansız susuşuna Gardiyanı görür dikilmiştir Öner'in başına 'Türküler yasaklanmaz özgürlük savaşına' Gardiyan susar, Öner türküye yeniden başlar Katılır Öner'e avludaki tüm mahpus arkadaşlar Ne zaman Zahide’m bir yerde söylense Öner'le Deniz aklıma gelir her nedense.
(6 Mayıs Deniz'leri anma günün de Öner YAĞCI' nın bir anısı olarak anlattığından aklımda kalanlar) Şeref Öztürk (Usta)
51
Seksen Kere Söyledim
Mühür Gözlüm
Ne teninin sıcaklığına Ne sıcak temaslarına Ne de kokuna hasret kalmak Hiçbiri değil güzel gözlüm Güzel bakışlım, hiçbiri değil Gidiyorum diyorsun Üsküdar'a 'Üsküdar'a gider iken' Yağmur alırmış bazen Bazen düşünce alırmış insanı Beni bir telâş aldı Derin bakışlım Bakışı manalım Alınca telâş insanı salar mı ? Memenin altındaki gülüm solar mı? Đster misin Karaca Ahmet'lere yakın O civar da, yani eski evime Eski yerime, eski yöreme Seksenlerde kanayan yarama çökesin Đster misin mühür gözlüm...
Deprem'lerde Gönlüm depremlerde Aklım yerinde yok Korkulardayım Sığar mı O yüreğe bu yürek Meraklardayım. Kanatsız kuşun oldum Uçmam güç Konmam güç Yoruluyorum Vuruluyorum S e v d a l a r d a y ı m.
Sevgili Atilla Đlhan’a Đlhan’ca Şeref Öztürk (Usta)
52
Seksen Kere Söyledim
Aşk Denmezmiş
Sevgili diye, diye .........sevgileri tükettik. Geride yaşanmayan sevdalar ..........bir de hasretin yüreğimde. Acıların hesabını tutamadım ...........yutkunsam da yutamadım Paylaşılmıştı istemesen de ...........hakkına razı gelmesen de. Aşkı için dağa çıkan da .......... aşk için dağı yıkan da erkek Kadının sevgisi güzelliğinde ..........güzelliği ruhundadır giderek. Yalnız birini sevebilirsiniz ..........keşkelerim olmasın isterdim Đsterdim ki kadın gibi seveyim ..........adam gibi sevmelerim olmasın. Olmuyor işte sevmeyi ........... bilmek yetmezmiş Söylenmeyen aşklar aşkmış .........diğerine aşk denmezmiş...
Şeref Öztürk (Usta)
53
Seksen Kere Söyledim
Rodrigo mu Dağ Başını mı
Rodrigo' nun gitar konçertosunda Müziğin sizi dinlediğini bilmek rahatlatır Çoğu kez silkeleyip tüm duyargalarınızı Sen de beni dinle biraz diyerek yükselen tınılar Đkimizin de kaybolup gittiğinin işaretidir. Ülkemi düşünürüm, Seni düşünürüm Đşbirlikçilerini. Ne yaman burulur içim Yurt severlerini zindanlara doldurduğumuz ülkemi Milliyetsiz milliyetçilerini düşünürüm ülkemin Birkaç milliyete bölünmenin hizmetindeki milliyetsizlerini Ulusal kavramının içini doldurmadan ülkemin içini boşaltanları düşünürüm. Dogmalardan emir aldık yalanıyla kendini doğuranları düşünürüm. Yurtsuzlaştırdığımız yurtseverlerime kanarım bazen. Sonra onlara dönüş serbestliğine rağmen dönmeyişlerini Doğmak mı? Doymak mı? Adam yerine konmak mı? Nedir tüm hasletlere ve hasretlere rağmen gelmeyişlerinin sebebi? Puslu aynalarda kaybolan aksimizi göremem kirlenen dünya aynasında. Yapılan büyük hesaplara çarpım tablom yetişmez Susan aydınlarımızın hepsi mi? Hepsi mi? Hepsi mi? Zaten yoktular ki diyesi gelir insanın, ağacın kurdu kendinden Đçinden bir birini tüketenlerin tükeneceğini onlara biz mi söyleyecektik. Erkekleri susan toplumda kadınlarının ses vermesini çarşaflarda boğmuşlar. Bir yanda varlıklarını sürdürme telaşında kadın dernekleri Diğer yanda töre kıskacında Anadolu’mun kadın bebekleri Bir çıkmaz sokak ki! Dönüşü barikatlanmış, önü uçurum. Tüm uyanışlara ambargo koymuşlar, haber kaynakları buna uymuşlar. Ne Fırat’a atılan okumamışlarımızı kurtarabildik Ne köprüden atlayan kolejli kızımızı Toplumsal şizofreni sarmış da sakinleştirilmişiz sanki Yeniden mi okumalıyız Ey Türk gençliğini Yeniden mi dağ başını almasa da kentlerimizi kuşatanlar için uyanmalıyız.?
Şeref Öztürk (Usta)
54
Seksen Kere Söyledim
Bu Son Vedam
Sana da vedâ satırlarıma da Kırmaktan korktuğum hatırlarına da Dostun kokusunu alırım ................................ayrılıkların da Beşinci mevsimlere saklanmalıyım Alıştığım sızılara katlanmalıyım Tedavülden kalkmış bazı hasletler Koynumuzda üşüyorken hasretler.
Çaresizliğimdesin
Çirkin kız; Nereler de Ne hâldesin? Bilmelisin beynimdesin Sıcak gülen bakışlarla Yüreğim de Derindesin. Ulaşılmazlığın zirvesinde Çaresizliğimdesin.
Şeref Öztürk (Usta)
55
Seksen Kere Söyledim
Efsane
Bir efsanesin sen Sevmek istemediğim. Bir tatlı halsin düşümde Git diyemediğim. Đlk sevdiğimsin ................doyamadığım. Sesin kulaklarımda hala Yıllarca unutamadığım
Aşk Özgürlük Değilse
Tüm dünyayı kavgasıyla severken Bir tek aşk'a esir düşmek ümitsiz Aşk'a esaretimden büyük sevdam Özgür gönlüme aşkım limitsiz.
Şeref Öztürk (Usta)
56
Seksen Kere Söyledim
Ey Sevgili
Gidemeden .....gidişlere Taşınamaz .....gülüşlere Đstemeden .....ölüşlere Çanak tutma .....ey ..........Sevgili.
Heyecan
Yürek gümbür gümbür Đstersen orada öldür. Kesin teslimiyet benimkisi Vermeyeceğini Bildiğim halde Bir dilim yürek için Önüne durmuşum. Şeref Öztürk (Usta)
57
Seksen Kere Söyledim
Mavi Melek
Git sevdiceğim ............Mavi meleğim Yüreğimden kaçamazsın ya Benim gözümde ............fındık kadardır dünya Hayal ülkemin sınırlarını ........................ aşamazsın ya.
Olmasa
Silah ustaları işsiz kalsa da Barış ustaları gönül çalsa da Hepimize yetecek güneş Herkese yetecek aş Olmasa silah ustaları Olmasa dünyada savaş.
Şeref Öztürk (Usta)
58
Seksen Kere Söyledim
Sorular da Gezmek
Nedir beni Sorularda gezdiren? Sorulara Yanlış cevap yazdıran Çözümlere; Labirentler çizdiren Salak beynim Benle alay ediyor.
Tabip
Bir derman iksiri sun ki ..........Canı canan'dan Sevgiyi kandan ..........Aşkı sevda dan Beni o andan ..........Çekip kurtarsın.
Şeref Öztürk (Usta)
59
Seksen Kere Söyledim
Taş Ocağı
Sevgi dolu yüreğimi Taş ocağına çevirdiniz. Çalınacak ...bir parça gönül Tek lokma ...sevgi için mi ......dinamitlendik? ..
Üç Maymun
Resmine baka kaldık Günlerce geleceğini umarak. Sustuk, Görmekten korktuklarımız yüzünden. Kulaklarımızı, kapadık. Sadece bekledik Gözlerimizi yumarak.
Şeref Öztürk (Usta)
60
Seksen Kere Söyledim
Beni Arama Dediklerinde
Seni aramazsam, yaprak düşmez dalından. Bir şey katmaz, yaşamına aramam. Sen de yaşayacaksın aynı sancıyı Artık beni arama dediklerinde.
Zaaf
Đyi ki Dinlemedin Beni bağışlar, Bağrına basardın. Tutup yüreğimden Kirpiklerine asardın.
Şeref Öztürk (Usta)
61
Seksen Kere Söyledim
Suç Ve Aşk
Her aşk Bir suç ortağı ......yaratır kendine Her suç Bir aşkı ......saklar bedenine.
Unutkanlık
Söz vermiştin ...Yüreğimi sıcak tutacağına. Yüreğim ...yüreğinin yanındaydı. Unutkanlık işte Giderken ...ikisini de ......alıp götürmüşsün.
Şeref Öztürk (Usta)
62
Seksen Kere Söyledim
Ya Sevseydik
Ya gitseydik gök yüzüne Tutunsaydık yıldızlara Ya gitseydik denizlere Tutunsaydık yelkenlere Ya gitseydik kör bir bağa Toplasaydık ikimizi Ya gitseydik tenden tene Tutuşsaydık yangınlara.
Yağmur
Yağmurun yağdığı geceler beni hatırla Bensiz sokaklarda beni göreceksin Anlatılmaz bu zevk bir kaç satırla Sen de dolaş yağmurda bak seveceksin. Seni sevmeseydim inan içmezdim Yağmurun sesinden sarhoş olurdum Beni sevmesen de senden geçmezdim Vermediğin sevgilerden şifa bulurdum.
Şeref Öztürk (Usta)
63
Seksen Kere Söyledim
Seksen Kere Söyledim
Seksen kere söyledim. Benden şair olmaz dedim. Yüreğim hep kavgamdaydı, Sınıfıma sevdamdaydı. “Đşçisin sen işçi kal! ” Desinler,bunda ne var. Maharetli ellerimle Yaratmaktayım dünyalar. Demirle örstü andımız, Vazgeçer miyiz sandınız? Aydınım küsmüş halkına, Bekle ki ülkem kalkına. Evrenseldir işim düşüm, Sahralarda üşümüşüm. Hasret yanmış Metin yanmış, Nice sonra uyanmışım. Son vardiya, ilk postadan Kötü örnekli mostradan, Haliç’teki yunuslardan Özür dilerim ustamdan. Ben de yazdım, ben de dedim. Tam seksen kere söyledim. Emekliyim, emekçiyim. Yurtseverim, yürekliyim.
Şeref Öztürk (Usta)
64
Seksen Kere Söyledim
ŞEREF ÖZTÜRK (Usta) Babamdan sonra usta sıfatını en çok yakıştırdığım isimlerden biri Şeref Usta. Az zamanda çok yönlü kişiliğini çabucak tanıyıverdiğim Usta, kendisini tanıdıkça yıllar öncesine, çocukluğuma taşıdı adeta beni. Bir anda özlemini hep içimde yaşattığım zamansız yitirilmiş bir ağabeyim, diğer yanda ölümle inatlaşıp yaşam savaşı veren babamın kimliğine bürünüveriyor. Belki de Şeref Usta bu yüzden benim usta dedem oluverdi. Usta ve Usta yapısındaki insanlar kendilerini tanıtmaları gereken noktalarda nedense hep susmayı tercih ederler. Çünkü onların kendilerini tanımlayacak kelimeleri birden bire tükeniverir ve onlar tüm asaletleri ile kendi yürek hücrelerine kendilerini kilitleyiverir. Kendisinin şiirlerini derlemesi için uzun zaman ikna çabaları gösterenlerden biri olarak biliyordum, Ustamın tanıtım sayfasını boş bırakacağını. Küçük bir araştırma yaptıktan sonra kendisinde onayı ile Onu tanıtma görevinin bana verilmesi benim için onur oldu. Şeref Usta, 1947 yılının 1 Ocak günü Makedonya da Tetova da (Kalkandelen) doğdu. 1956 yılında serbest göçmen olarak Türkiye ye geldi. Türkiye de kendisini bekleyen zorlu yaşam koşulları içinde ustalık mahareti gerektiren ve ona Usta payesini de kazandıran çeşitli işlerde çalıştı. Patronluğu ve işçiliği bir arada yaşamayı becerebilen ender insanlardan biri olarak hem davasının hem sevdasının hem de kavgasının peşinden koştu. Bir yandan çeşitli sendikalarda işçi sınıfını temsil ederken bir yandan da aslanın ağzındaki ekmekten payına düşeni alarak yuvasındaki kuşlarına taşıdı. Zamana, yaşama ve kendisine başkaldırışı kaleminden döküldü dizelere. Đlk şiirleri 1969 yılında Adana Zafer gazetesinde yayınlandı. Birçok şiiri başta Ada Dergisi olmak üzere Emeğin Sanatı dergisi, çeşitli yıllıklar, gazeteler ve dergilerde yayınlandı. Bunun yanı sıra Kamalak Edebiyat ve Sunak Dergilerinde de ismini duyurdu. Şiirleri Fikret Otyam ve Atilla Đlhanın da dikkatini çekerek eserlerinde yer buldu. Çeşitli internet dergilerinde ve şiir sitelerinde de birçok eserine rastladığımız Şeref Öztürk Usta aşkını da sınıfına ve kavgasına dâhil ederek dizelerine dökmüş ve farklı kişiliğini şiirlerinde de yansıtmıştır. Şiirlerine yaşamın her alanı ve her tür yaşamsal eylem konu olmuştur. Duru bir dille yazdığı şiirlerinde her okuyanın kendisine dair alacağı bir mesaj mutlaka vardır. 1967 yılında yazmaya başlayıp ‘’ kırk yıldır yazıyorum, bir karınca kadar yol alamadım ‘’ diyen şairimiz sayısız şiirleri arasından derleyip sayılı sayfalara sıkıştırdığı şiir kitabına yine kendi üslubunca bir isim verdi. “80 kere söyledim benden şair olmaz dedim’’ diyerek farklılığını bir kez daha ortaya koydu. Koskoca bir çınarı, koskoca bir yüreği, koskoca bir ustayı birkaç satırla bu kadar anlatabilirim. Ama o kendisini şiirleriyle çok daha güzel anlatıyor. Bu güzel hazineyi paylaşıma açtığın için çok teşekkür ederiz. Yolun açık ömrün uzun olsun Usta Dede. Reşide AKYOLLU Şeref Öztürk (Usta)
65
EMEĞĐN SANATI E-KĐTAPLIĞI
Şiir Dizisi: 1- Kalp Örsünde Karanfil - ALĐ ZĐYA ÇAMUR 2- Arsız Akrostiş - SERKAN ENGĐN 3- Diplerin Zirvelere Uçurumlardır Yolu - ADNAN DURMAZ 4- Acının Ucu - HAMZA ĐNCE 5- Yıldızlı Gece Kanamaları – ĐRFAN SARĐ 6- Öfkeye Tutunmak – ERCAN CENGĐZ 7- Semahlar, Horonlar, Gowendler – YAŞAR DOĞAN 8- Militan Bir Ağrı – MELĐH COŞKUN 9- Söylenmemiş Sözdeyim – ABDULLAH KARABAĞ 10- Yaralı Ağaç – MEHMET RAYMAN 11- Bahara Gebe Düşlerim – SEVGĐNAZ ĐNAL 12- Dene Ve Yenil – UYSAL HĐMMET ASLAN 13- Seksen Kere Söyledim – ŞEREF ÖZTÜRK 14- Mevsim Değirmeni – MEHMET GĐRGĐN Anlatı Dizisi: 1- Ofir’e Yolculuk – MUHAMMET DEMĐR Düşünce Dizisi: 1- Gölge Boksu – SERKAN ENGĐN
http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://issuu.com/emeginsanati
66
EMEĞĐN SANATI E-KĐTAPLIĞI
67
68