N° 6 / ARALIK 2019
TÜRKÇE VERSİYON
TBMAG.CO.UK
TurkishBritish Türk ve İngiliz iş insanlarının dergisi
HABERLER
BUSINESS
MARKETING
ŞEHİR&YAŞAM
İhracatçılar için yeşil pasaport
Turkish Food Centre 40. yaşını kutladı
QR kodun yeniden keşfi ...
Londra’da sokak yemeğinin adresleri
Brexit karşıtı partiler güçlerini birleştirdi
Finans dünyasının yeni marketi ‘Açık Yatırım’
Yeni yıl yeni iş fırsatları
Londra’da Christmas
2020’de İngiltere’yi neler bekliyor? • Christmas • Seçimler • Brexit
#TurkishBritishMag
• 12 Aralık’ta seçim var! Brexit 31 Ocak’a ertelendi • Yılın en umutlu zamanı; Christmas • KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor • Erdem Yurdanur; Her şey hayal etmekle başladı...
2
TurkishBritish EDİTÖRDEN Değerli okurlar,
Yeni bir yılın başlamasına sayılı günler kala yeniden karşınızdayız. 2019’un son sayısıyla sizlerle birlikteyiz. Dergimiz özgün içerikleriyle yine dopdolu. Dergilerimiz her ay büyük emek ve yepyeni içeriklerle sizlerle buluşurken, çok kısa sürede İngiltere’de ve Türkiye’de en çok takip edilen yayınlardan biri olduk. Hem mutluluğumuz katlandı hem heyecanımız... Kasım ve Aralık ayında İngiltere gündemi oldukça yoğun. Kasım ayında İngiltere Parlamentosu’nda verilen seçim kararının ardından ülke seçim atmosferine girdi. Kasım ayının sonunda başlayan Black Friday ile birlikte Christmas ışıkları İngiltere’yi süslemeye başladı. İngiltere’nin rengarenk, ışıl ışıl caddelerinde Christmas marketler açıldı. Kasım ayının sonuna doğru Londra’da yaşanan bıçaklı terör saldırısında 2 genç insan yaşamını yitirdi. 3-4 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen NATO Liderler Zirvesi, liderleri Londra’da buluşturdu. Dünyanın gözü Londra’daydı. Biz Turkish British Dergi olarak Kasım ayında birçok etkinlikte dergimizi anlatmaya, tanıtmaya ve dağıtmaya devam ettik. Bu süreçte gündemi sizler için takip ederek, yeni derginin hazırladıklarını da sürdürdük. 12 Aralık’ta İngiltere’de seçim var. Bu seçim, Brexit’in kaderini ve İngiltere’nin AB ile olan ilişkilerinin son dönemini belirleyecek, ülke için stratejik öneme sahip bir seçim. Bu seçimde Brexit, ülkenin ruhu için bir mücadeleye dönüştü. Ana partilerin hepsinin bu konuda çok farklı önerileri var; Muhafazakârlar, Boris Johnson’ın AB ile anlaşmayı imzalayacak ve Brexit’in “yapılmasını” sağlayabileceklerini iddia ederken; İşçi Partisi, kamuoyuna ikinci bir referandumda nihai söz vermeden önce daha yumuşak bir Brexit için pazarlık edecek. Bu arada Liberal Demokratlar, Brexit’i tamamen iptal etmek istiyorlar ve Brexit Partisi AB’den anlaşmasız bir bölünme peşinde koşuyor. İşçi Partisi, ulusal sağlık hizmeti üzerinden bir politika kampanyası yürütüyor. Brexit sonrası özellikle sağlık hizmetlerinin ABD’ye satılması konusunda halkı uyarıyor. İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn geçen seçimlerde okul harçlarının kaldırılması, özel okulların, demiryollarının, su ve enerji şirketlerinin kamulaştırılmasını ön plana çıkarmıştı. Bu arada Muhafazakarlar, sağlık hizmetlerine olan bağlılığı vurgulayarak, hastanelere daha fazla yatırım yapılmasını istiyorlar gibi görünüyor. Ülkenin, Brexit kaderine bu kadar yakından bağlı olan ekonomisi de uzun süre tartışılacak; sosyal hizmetler, göç ve eğitim gibi konular da her zaman İngiliz seçmenlerin öncelikleri arasında yer alıyor. 13 Aralık’ta İngiltere’de neler değişecek yeni seçim sonuçlarına göre belli olacak.
Yeni sayımızda neler var?
Turkish British’in Aralık sayısı yine zevkle okuyacağınız içeriklerle hazırlandı. Bu ay sizin için İngiltere’de Christmas temalı bir sayı hazırladık, Christmas ışıkları, Christmas marketler ve sokak yemekleri ana temamızda yer aldı. Teknoloji girişimcisi ve yatırımcı Erdem Yurdanur ile yaptığımız keyifl i röportaj dergimizin sayfalarında... Ayrıca Ressam ve Ebru sanatçısı Özlem Yüksel ile sanat üzerine 5 Çayı röportajımızı gerçekleştirdik. Siz de çayınızı yudumlarken keyifl e okuyabilirsiniz. Ekonomi, iş dünyası, teknoloji, sağlık, sanat ve birbirinden farklı özgün içerikler ile işte yeni sayımız. Keyifl i okumalar.... Bizi takip etmeye devam edin. Dr. Ayla Torun Genel Yayın Yönetmeni
3
DERGİDE BU AY
03 I EDİTÖRDEN • Turkish British’ten 10 I KISA KISA • Türkiye’yi 10 ayda 41 milyon kişi ziyaret etti • Firuz Bağlıkaya yeniden TÜRSAB başkanı seçildi • KKTC 36 yaşında • Mozaik dostlarından yılbaşı pazarı • İhracatçılar için yeşil pasaport almak kolaylaştı • Giyim markası yaratırken kendileri marka oldu • Brexit karşıtı partiler güçlerini birleştirdi • Brexit belirsizliği, yatırımları olumsuz etkiliyor 18 I GÜNDEM • 12 Aralık’ta seçim var! Brexit 31 Ocak’a ertelendi 22 I DOSYA • Yılın en umutlu zamanı; Christmas 30 I BUSINESS • KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor • Erdem Yurdanur; Her şey hayal etmekle başladı... 4
• Finans dünyasının yeni marketi ‘Açık Yatırım’ • Turkish Food Centre ‘TFC’, 40. yaşını kutladı 42 I YEŞİL HABER • Yenilenebilir enerji platformu 44 I E-TİCARET • Yeni yıl yeni iş fırsatları: Hoşgeldin 2020
58 I ADVERTORIAL • Sınır güvenliğinde en son • teknolojiler SEDEC’te • Britiş Yaşam çok yakında Euro Star’da Başlıyor ŞEHİR VE YAŞAM
60 I 5 ÇAYI • Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU
46 I DİJİTAL TEKNOLOJİ • QR kodun yeniden keşfi
64 I GURME • Londra’da sokak yemeğinin adresleri
48 I GİRİŞİMCİ • Sinyal ile gürültüyü ayırt et!
68 I LONDRA • Londra’da Christmas
52 I SAĞLIK • Yaşlıların tercihi, bakım evi değil evde bakım • Acıbadem &“Megan’s Wish” Londra buluşması • Kısırlığı doğru okumak...
70 I CAZİP ROTALAR • Masalla gerçek arasında bir dünya: Cotswolds...
56 I BUSINESS WOMEN NETWORK • Türkiye’de yatırıma hukuki destek • XL Oyun Evlerinde, XL Paylaşım, XL Eğlence
72 I KÜLTÜR SANAT • Melis Bilen “Pamuk Kalplim” ile müzik dünyasında • Haluk Bilginer’e Uluslararası Emmy Ödülü • Murat Daltaban, ‘Meet Me At Dawn’ ile V&A Museum Koleksiyonu’nda 80 I AJANDA
TurkishBritish
READY FOR BANKING 4.0?
www.zurix.co | info@zurix.co | +90 216 495 80 80
5
Birleşik Krallık’ta Türkçe konuşan toplumun iş ve yaşam dergisi “Turkish British” İngiltere’deki Türk girişimci iş insanlarının görünürlüklerine katkı sunuyor ve iki ülke arasındaki ekonomik köprüyü güçlendiriyoruz.
İngiltere için: Yıllık Abonelik: £60 Türkiye için Yıllık Abonelik:
•
Mayıs 2019’da yayın hayatına başlayan dergi hem Türkçe konuşan toplumu, hem de entegre olduğu diğer toplulukları hedef kitlesinde bulunduruyor.
•
Türkçe ve İngilizce olarak 2 ayrı dilde yayınlanıyor.
•
Kısa sürede aylık ortalama 50 binin üzerinde tekil ziyaretçiye, 200 binin üzerinde sayfa gösterimine ulaşan derginin dijital platformu, her geçen gün okuyucu sayısını arttırmaya devam ediyor.
•
Derginin her ay ücretsiz evinize veya işyerinize ulaşması için 2020’den itibaren abonelik sitemini açıyoruz. Abone olmak için aşağıdaki veya web sitemizdeki formu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz.
150₺
Abenelikleri web sitemizden yapabilirsiniz. www.tbmag.co.uk I @: hello@tbmag.co.uk
Yayıncı
Doruk Ltd. - UK Afiş İletişim
Yayın Yönetmeni Dr. Ayla Torun
Yayın Direktörü
TurkishBritish Magazine
240c Haydons Road, London, SW19 8TT +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 +90 850 355 50 44 tbmag.co.uk
6
Fevzi Kemal Torun
Haber Koordinatörü Kevser Devecioğlu
Editörler
Ebru Atlan Tecirlioğlu Leyla Sali Janine Rahşan Gül Özge Gözke @: editor@tbmag.co.uk
Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar Barış Çimen Cazibe Sanmalı Erkan Kızılocak Murat Buyurgan Taylan Durmuş Ozan Dağdeviren Zehra Aydın
Pazarlama İletişimi Danışmanları
Sıla Türkpençesi Özge Gözke Taylan Durmuş Nil Aksoy @: advertising@tbmag.co.uk
Hukuk Danışmanları Hakan Lamper, Ecem Gündüz, Umut Gündüz
Tasarım ve Uygulama
AFS Communication contact@afscomms.com afscomms.com
İletişim +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 +90 850 355 50 44 @: contact@tbmag.co.uk tbmag.co.uk
7
8
TurkishBritish LONDRA’DAN
Londra’nın en şık Christmas ışıklarını bu yıl nerede ve ne zaman görmelisiniz? Yeni yıl yaklaşırken kentin her yerindeki ışık süslemeleri ve gösterileri Londra’ya tam bir festival havası yaşatıyor. Dünyanın her yerinden turistlerin Londra’yı ziyaret etmeyi en çok tercih ettiği bu dönemin parıltısını yaşamak için, bu yılın en iyi Christmas ışıklarını ne zaman, nerede ve nasıl göreceğinize dair rotayı sizin için belirledik. Kasım ayında başlayan ışık gösterileri, bir festival havasında yeni yıla kadar devam ediyor. Her yıl büyük kalabalıklar çeken ve en meşhur Christmas ışıkları; Oxford Street, Regent Street, Covent Garden, Carnaby, Seven Dials, Bond Street, Trafalgar Square ve Harrods.
Christmas ışıkları nerelerde? • Oxford Street, Marble Arch’tan Tottenham Court Road’a uzanan cadde boyunca yürüyün. Londra’nıın bu en hareketli caddesi 2020 için yepyeni Christmas ışıklarına sahip. • Regent Street’in cennet temalı ‘Christmas’ın Ruhu’ melekleri kanatlı aydınlatmaları ile 2019 için kente adeta iyi dileklerini saçmışlardı. 2020 için tekrar tasarlanmış dekoratif ışıklandırma ile Regenc Street yine parlıyor.
• Trafalgar Meydanı’nda bu yıl bir Christmas ağacı kurulmuş ve güzel bir aydınlatma mevcut. • Knightsbridge’in simgesi Harrods, şık altın ışıklarla kaplı devasa dış cephesiyle bu Christmas’da da muhteşem görünüyor. Dilerseniz yürüyerek, dilerseniz otobüs ile hatta eski otobüsler veya bisikletler ile Londra’nın Christmas ışıklarını görmek için yapacağınız bu gezinti kendinize yeni yıl armağanınız olsun.
• Covent Garden’ın Christmas ışıklandırmasını mutlaka görmelisiniz. Ayrıca bu yıl Covent Garden’da bir buz pateni pisti açıldı. • Carnaby Caddesi renkli ışıklandırmaları ile en cazip rotalardan biri. Akşamın erken bastırdığı Londra’da bir akşamüzerini Carnaby’ye ayırarak Christmas ışıkları altında kentin canlılığını yaşayın. Liberty’nin dışından başlayan okyanus temalı ışıklandırmanın en iyi görüntüsü için Carnaby Caddesi’nden güneye bakın.
9
KISA KISA
Türkiye’yi 10 ayda 41 milyon kişi ziyaret etti Türkiye’yi yılın ilk 10 ayında 2018’in aynı dönemine göre %14,47 artışla 40 milyon 719 bin 786 yabancı ziyaret etti. En çok ziyaret edenler arasında Ruslar 1’inci, Almanlar 2’inci ve İngilizler 3’üncü sırada yer aldı.
T
ürkiye’yi ziyaret eden turist rakamlarındaki artış devam ediyor... Türkiye, yılın ilk 10 ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 14,47 artışla 40 milyon 719 bin 786 yabancı ziyaretçiyi ağırladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ocak-Ekim 2019 dönemi sınır giriş ve çıkış istatistiklerine göre; yılın ilk 10 ayında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında yüzde 16,94 artışla Rusya Federasyonu birinci, yüzde 11,88 artış ile Almanya ikinci, yüzde 13,16 artış ile İngiltere üçüncü oldu. İngiltere’yi Bulgaristan ve İran izledi. Türkiye’yi geçtiğimiz Ekim ayında ziyaret eden yabancı sayısı ise yine bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,28 arttı ve 4 milyon 291 bin 574 ziyaretçi rakamına ulaşıldı.
Firuz Bağlıkaya yeniden TÜRSAB başkanı seçildi Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nde (TÜRSAB) seçimin galibi belli oldu. TÜRSAB’ın 24. Genel Kurulu’nda Firuz Bağlıkaya yeniden başkan seçildi. TÜRSAB 24. Olağan Genel Kurulu’nda yapılan yönetim, denetim ve disiplin kurulları seçimleri tamamlandı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen seçimde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 4 bin 45 seyahat acentesi temsilcisi oy kullandı. Sandık başına giden 4 bin 45 TÜRSAB üyesi seyahat acentesi temsilcisinden 2 bin 510 oy alan Bağlıkaya, ikinci kez TÜRSAB Başkanı oldu. Bağlıkaya, 3 yıl süreyle TÜRSAB Başkanlığı yapacak.
10
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından değerlendirmede bulunan Firuz Bağlıkaya, oy kullanmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen seyahat acentesi temsilcilerine verdikleri destek için teşekkürlerini ileterek, şunları kaydetti:
“Birlikte çıktığımız bu güzel yolda yürümeye devam edeceğiz. Üyelerimizin sandığa büyük bir teveccühü oldu. 21 ayda her şeyi yapmak mümkün olmadı. Bu nedenle bir döneme daha ihtiyacımız vardı.” Bağlıkaya, değişimin devam etmesinin başarıyla doğru orantılı olduğunu aktararak, “Kesintiye uğramak istemiyorduk. 21 aylık bir sürede bir şeyleri yapıp yetiştirmek, bir yandan da eskilerle mücadele etmek gerçekten zor bir süreçti.” dedi.
TurkishBritish
KKTC 36 yaşında... Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 36’ıncı kuruluş yıldönümü, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Oya Tuncalı ve eşi İhsan Tuncalı’nın ev sahipliğinde yüzlerce konuğun katıldığı bir davetle kutlandı.
K
uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 36’ıncı kuruluş yıldönümü Londra’da coşkuyla kutlandı. Ev sahipliğini KKTC Londra Büyükelçisi Oya Tuncalı ve eşi İhsan Tuncalı’nın yaptığı kutlama etkinliğine, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın, Başkonsolosu Çınar Ergin, çok sayıda politikacı, yabancı misyon temsilcisi ve iş insanı, sivil toplum kuruluşu başkan ve temsilcisi ile akademisyen katıldı. West End Hyatt Regency Churchill Hotel’de düzenlenen Cumhuriyet Bayramı davetinde; Birleşik Krallık Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu’ndan Lord Qurban Hüseyin, Lord Sheikh, Lady Butterworth, Milletvekilleri Graham Stringer, Christi Rehman ve Afzel Khan, çeşitli ülkelerin büyükelçileri, diplomatik misyon mensupları, belediye başkan-
ları ve Kıbrıs Türk toplumu temsilcileri de bulundu. Konukların Kıbrıs’a özgü lezzetlerle ağırlandığı resepsiyonda, Kıbrıslı Türk gitar sanatçısı Necati Emirzade ve keman sanatçısı Kamila Bydlowska sahne aldı.
Mozaik dostlarından yılbaşı pazarı Türkiye Mozaik Vakfı yararına düzenlenen Christmas market el yapımı ürünler, Türk mutfağından lezzetler ve çekilişle şenliğe dönüştü.
T
ürkiye Mozaik Vakfı yararına 1 Aralık’ta düzenlenen Christmas market yoğun ilgi gördü. Güneybatı Londra’da yaşayan Türk toplumunun katıldığı yılbaşı pazarı etkinliğinde hediyelik eşya ve elsanatları ürünlerinin yanı sıra Türk mutfağından yiyecek stantı yer aldı. Çocuklar için eğlenceli beceri atölyeleri, tombala ve hediye çekilişinin yapıldığı etkinliğe katılanlar, yılbaşı hediye alışverişlerini yaparken buluşma ve kaynaşma imkanı da buldular. Yoğun katılım için gelenlere ve organizasyonu düzenleyenlere teşekkür eden Mozaik Vakfı kurucuları mesajlarında; ‘’Birçok tanıdık yüz görmeyi ve yenileriyle tanışmayı sevdik. Bu etkinliği oluşturmak için organizatörlerden gıda tezgahların, çekiliş armağanlarına, stant sahiplerine ve çocuklara yönelik etkinlik düzenleyerek katkıda
12
bulunanlara kadar harika bir topluluğun bir araya geldiğini görmek gerçekten gurur verici. Pek çok kişinin bu etkinliğin başarıyla gerçekleşmesi için yoğun yaşamlarından zaman ayırması çok değerli. Türkiye Mozaik Vakfı’ndan toplumumuza, şimdiki ve gelecekteki bağışçılarımıza en derin teşekkürler’’ dediler.
İhracatçılar için yeşil pasaport almak kolaylaştı İhracatçılara yeşil pasaport uygulamasında düzenlemeye gidildi. Yeşil pasaport için ihracat limiti 500 bin dolara indirildi, her yıl ihracat şartı da kaldırıldı.
İ
hracatçılara müjde... Yeşil pasaport verilmesini yönelik şartları düzenleyen “İhracatçılara Hususi Damgalı Pasaport Verilmesine İlişkin Esaslar Hakkında Karar” ile ilgili değişiklik yapıldı. Alınan yeni kararla yıllık ihracat limiti 1 milyon dolardan 500 bin dolara indirildi. Yeşil pasaport için her yıl ihracat şartı da kaldırıldı. Özetle; son 3 takvim yılında gerçekleştirilen toplam ihracat tutarının kanundaki oranı yakalaması durumunda ilgili firmanın yetkilisi yeşil pasaport alabilecek.
KOBİ’lere de yeşil pasaport Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri kapsamında önemli bir yer tutan ihracatı desteklemek için birkaç yıl önce ihracatçıya
yeşil pasaport uygulaması getirilmiş ancak KOBİ’ler gerekli kriterleri taşımadığı için ihracatçıya yeşil pasaport uygulamasından yararlanamamıştı. Bu durum gözetilerek yapılan değişiklik ile artık KOBİ’lerde yeşil pasaport fırsatından yararlanabilecekler.
11 bin 952 ihracatçı yeşil pasaport aldı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2020 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, bugüne kadar 11 bin 952 ihracatçıya yeşil pasaport verildiğini açıklamıştı. Yapılan değişiklikler bu sayının önemli oranda artması bekleniyor.
Giyim markası yaratırken kendileri marka oldu Baba yadigari fotoğrafçı dükkanında “Life in Paradigm” markasıyla erkek kıyafetleri satan Mahmut ve Yalçın Çoban, The Guardian’ın web sitesine ve ekine kapak oldu. Ünlü İngiliz fotoğrafçısı Laura McCluskey tarafından çekilen fotoğraflar Christmas öncesi billboardlarda olacak.
B
14
abalarının Londra’nın Stoke Newington semtindeki fotoğrafçı dükkanında ve internette kendi erkek giyim markalarını satan Mahmut ve Yalçın Çoban kardeşler İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Guardian’ın ekine kapak oldu. Gazetenin fotoğrafları, müşterileri arasında Adidas, ASOS, BBC, Converse, Google Pixel, Guardian Labs gibi çok sayıda markanın yanı sıra Crack dergisi, ES dergisi, Clash (müzik ve moda) dergisinin sayfalarını süsleyen ünlü İngiliz fotoğrafçısı Laura McCluskey tarafından çekildi. Mahmut ve Yalçın kardeşlerin fotoğrafları geçtiğimiz yıl billboardlarda Londra sokaklarını süslemişti. Fotoğraflar bu yılda Noel öncesi yine billboardlarda yer alacak.Dükkanda müşterilerimizle bağ kuruyoruz
Seyyar tezgahlarda, tişört ve deri ürünleri satarak ticaret hayatına başlayan kardeşler, önce internet üzerinden satış yapmaya, ardından da cadde üstündeki dükkanlarında satış yapmaya başladılar. Mahmut Çoban “İnternette alışveriş harika ama bağ kuramıyorsunuz. Dükkanınızda müşterilerimizle etkileşime girebiliyor ve markanızı anlatabiliyorsunuz. Dükkanda internette elde edemeyeceğiniz bire bir deneyim sunuyoruz” diyor. Yalçın da “Biz insanlarla tanışıp, ilham almak istiyoruz. Böylece, daha iki yönlü bir ilişki kuruyoruz” şeklinde konuşuyor.
TurkishBritish
Our London office is located in an area which has undergone an enormous change in the past 15 years. There has been 40% business growth since 2010 with particular emphasis on the hospitality, tech and creative sectors. We are proud to be part of this growth by supporting you as your trusted chartered accountants and tax advisers.
Business solutions, tailored accounting services, tax, advisory, wills & probate and more ‌ London: +44 (0) 20 7226 1199 | Manchester: +44 (0) 161 446 2112 info@sterlingpartners.co.uk | sterlingpartners.co.uk 15
Brexit karşıtı partiler güçlerini birleştirdi İngiltere’de AB yanlısı partiler, Başbakan Boris Johnson’a karşı ittifak kurdu. 60 seçim bölgesini kapsayan ittifak, 12 Aralık’ta Johnson’ın çoğunluğu elde etmesini önlemek için çalışacak.
İ
ngiltere’de 12 Aralık’ta yapılacak seçimler yaklaşırken parlamentoda hareketli günler yaşanıyor. İngiltere’de AB yanlısı partiler, Başbakan Boris Johnson’ın parlamentoda çoğunluğu elde etmesini önlemek için 60 seçim bölgesinde ittifak yapma kararı aldı. Liberal Demokrat Parti, Plaid Cymru ve Yeşil Parti ile bazı bağımsız adaylar arasında varılan anlaşmayla, Brexit karşıtlarının birbirleriyle rekabet etmesinin önüne geçiliyor. İttifak, İşçi Partisi ile İskoç Ulusal Partisi’ni kapsamıyor. 60 seçim bölgesini içeren anlaşmanın yürütülmesiyle görevlendirilen Heidi Allen, partiler arasındaki ittifakın yüzyıldan fazla bir süredir İngiltere’de ilk kez yapıldığını söyledi. Muhafazakar Parti’den ayrılarak Liberal Demokrat Parti’ye katılan parlamenter Allen, “Partiler, bu genel seçimin ülkenin şu anda bulunduğu yolu değiştirmek için son şans olduğunu biliyor” dedi.
Anketlerde Muhafazakarlar önde
Araştırma şirketi YouGov’un Sky New kanalı için yaptığı son ankette, Johnson’ın liderliğindeki Muhafazakar Parti yüzde 36 ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 25 ile İşçi Partisi takip ediyor. Liberal Demokratlar yüzde 17 ile üçüncü, Brexit Partisi de yüzde 11 ile dördüncü sırada geliyor. Partilerin Brexit politikalarının seçimin sonucunda büyük rol oynayacağı belirtiliyor. Muhafazakar Parti ile Brexit Partisi, AB’den ayrılmayı desteklerken; Liberal Demokratlar, Plaid Cymru, Yeşil Parti ve İskoç Ulusal Partisi, Brexit’e karşı çıkıyor. İşçi Partisi ise AB ile müzakere edilecek yeni bir anlaşmanın referanduma götürülmesini istiyor.
Brexit belirsizliği, yatırımları olumsuz etkiliyor İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney, Brexit’e ilişkin belirsizliklerin yatırımların üzerinde baskı yarattığını, endişelerin gittikçe arttığını söyledi.
İ
ngiltere’de Brexit’in ekonomiye etkileri tartışılmaya devam ediyor... Son olarak İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney, Brexit’e ilişkin belirsizliklerin ülke ekonomisine etkileriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Carney, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış sürecine ilişkin belirsizliklerin özellikle yatırımlar üzerinde baskı yarattığını söyledi.
16
İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) Para Politikası Kurulu’nun, politika faizinin yüzde 0,75 seviyesinde sabit tutulmasına ilişkin kararının açıklanmasının ardından değerlendirmede bulunan Carney, “Belirsizlikten kaynaklanan
karşı rüzgar küresel faiz oranlarını aşağı itiyor, sınırlı politika alanı konusundaki endişeleri artırıyor. Brexit’e ilişkin belirsizlikler özellikle iş yatırımları üzerinde baskı yaratıyor. İngiltere’de hane halklarının Brexit öncesinde tedbiren birikim yaptığı açık” şeklinde konuştu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve AB ile üzerinde uzlaşılan anlaşmaya da değinen Carney, “Brexit anlaşması, anlaşmasız çıkış olasılığını dikkate değer şekilde azaltıyor. Brexit’te anlaşmasız çıkış ihtimalinin azalması İngiliz sterlini yükseltti” dedi.
livhospital.com
GÜNDEM
12 Aralık’ta seçim var! Brexit 31 Ocak’a ertelendi Brexit çıkmazını çözemeyen Birleşik Krallık, gergin bir seçim dönemiyle karşı karşıya. Ülkeyi yönetecek hükümeti seçmek için yapılan genel seçimler, normal şartlarda her 5 yılda bir yapılıyor. Ancak bu seçim, 2015’ten beri yapılan 3. seçim olacak.
A
vrupa Birliği (AB), Birleşik Krallık’ın birlikten ayrılmasını üç ay ertelemeyi kabul ettikten sonra, hızla erken genel seçim kararı alındı. Brexit konusundaki derin belirsizlik, İngiltere’nin, AB’den resmen ayrılma tarihi olan 31 Ekim’e sadece bir kaç gün kalana kadar devam etti. İngiliz politikacılar ayrılma-
18
nın nasıl, ne zaman ve hatta olup olmayacağı hususunda hala bir uzlaşmaya varmış değillerken, AB bir ertelemeyi daha kabul etmişti. Bu üçüncü erteleme ile AB bir anlamda 31 Ekim’deki muhtemel anlaşmasız Brexit’in önünü kesmiş oldu. Ancak bu kez esnek bir erteleme sözkonusu. Yani Birleşik Krallık parlamentosu Başbakan Boris Johnson’ın AB ile vardığı Brexit anlaşmasını onaylarsa ayrılma daha erken bir tarihte hayata geçirilebilecek. İngiltere, çekilme anlaşmasını onaylamış olması şartıyla 1 Aralık 2019 ya da 1 Ocak 2020’de AB’den ayrılabilecek. Her ne pahasına olursa olsun Brexit’i 31 Ekim’de hayata geçireceği sözüyle başbakan olan Johnson, parlamentodan geçen bir yasal düzenleme nedeniyle AB’den bu tarihi erteleme talebinde bulunmaya mecbur bırakıldı. AB üyesi diğer 27 ülke Brexit’i Ocak sonuna kadar ertelemeyi kabul ederken Başbakanı Johnson, AB’den, 31
Ocak’tan daha öteye bir ertelemenin artık olmayacağını açıkça ortaya koymasını istediğini söyledi. İngiltere’nin AB’den ayrılması daha önce de Theresa May’in başbakanlığı döneminde iki kez ertelenmişti. İngiliz halkının yüzde 48’e karşı yüzde 52’yle ‘ayrılık’ yönünde tercih ortaya koyduğu Brexit referandumunun üzerinden 3,5 yıl geçti ancak hala yaşanan çıkmaz aşılabilmiş değil.
12 Aralık’ta Erken Seçim
Brexit’e 31 Ocak’a kadar esnek erteleme kararının ardından Parlamento üyeleri Başbakan Boris Johnson’un 12 Aralık’ta erken seçime gidilmesi teklifine destek verdi. Johnson’ın 12 Aralık’ta erken seçime gidilmesi talebini parlamento 28 Ekim’de yapılan oylamada reddetmişti. Erken seçime gidilebilmesi için milletvekillerinin üçte ikisinin (434) desteği gerekiyordu. Bu Johnson’un erken seçime gidilmesi konusunda üçüncü yenilgisi olmuştu. Ancak Muhafazakar Parti’nin 12 Aralık’ta erken genel seçime gidilmesini isteyen önergesi, İngiltere parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası’nda 29 Ekim’de yapılan ikinci oylamada 20’ye karşı 438 oyla kabul edildi. Muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbin’in erken seçime destek vereceğini açıklaması tasarının geçmesinde etkili oldu. Corbyn, AB’nin Londra’ya tanıdığı süreyi uzatmasıyla birlikte AB’den anlaşmasız ayrılma seçeneğinin masadan kalkması sonucu, artık erken seçime destek vereceğini açıklamıştı. Anketler Başbakan Johnson’un Muhafazakar Partisi’nin İşçi Partisi karşısında zafer elde edeceğini gösterse de yeni kurulacak hükümetin de şimdiki kadar bölünmüş olması olasılığı ortadan kalkmış değil.
Bu seçim neden şimdi oluyor?
Eski Başbakan Theresa May’ın 2017’de yapılan erken seçimlerdeki başarısızlığı sonrası Avam Kamarası çalışma çoğunluğundan mahrum kalırken İngiltere’de siyaset tamamen Brexit konusuna odaklandı. Bu sonuç May’in Brexit anlaşmasını Parlemento’dan geçirmesini üç kez engelledi. May Başkanlığı bıraktıktan sonra yerine gelen Johnson’da kendi Brexit stratejisini hayata geçiremedi. Johnson’da May gibi aynı çıkmaza girdi, çıkmazdan çıkmanın tek yolu ise erken seçim oldu... Muhalefet milletvekilleri de İngiltere’nin üçüncü Brexit’i uzatmasına ve yeni bir meclis ile Brexit’i çözmek için seçime gidilmesine sıcak baktı.
Parlemento nasıl oluşacak?
İngiltere’de seçmenler doğrudan bir başbakan seçmiyorlar. Bunun yerine, yerel seçmenlerini temsil etmek üzere bir Parlamento Üyesi (MP) seçiyorlar. İngiltere’nin 650 seçim bölgesinin çoğunluğunu kazanan partinin lideri otomatik olarak Başbakan oluyor. Bu, bir partinin çoğunluk hükümeti oluşturmak için 326 sandalye kazanması gerektiği anlamına geliyor. Hiçbir grup bu sayıya ulaşamazsa, en fazla sandalyeye sahip olan parti hükümeti kurmak amacıyla koalisyon arayışlarına gidiyor. Bu koalisyon resmi veya gayri resmi bir şekilde olabiliyor.
Kim kazanacak?
Boris Johnson, seçim kararı isterken kendine çok güveniyordu. Seçim kampanyasında da iddiasını sürdürüyor. 19
Jeremy Corbyn’in şaşırtıcı derecede güçlü bir performansı var ve beklentileri artırdı. Anketlere bakıldığında ise artışta 3 ila 15 arasında farklı oranlar göze çarpıyor. Her şey seçim günü ortaya çıkacak, ancak seçim yarışı şu anda Muhafazakarlar ya da İşçi Partisi arasında geçiyor. Başka hiç bir parti iktidar olma şansına sahip değil. Ancak hiçbirinin genel çoğunluğu kazanamaması da mümkün. Liberal Demokratlar, Brexit karşıtı tutumlarının netliğinden yararlanmayı ve milletvekili sayısını arttırarak, kabiliyetlerini önemli ölçüde artırmayı umuyorlar. Yelpazenin diğer ucunda, Nigel Farage’s Brexit Partisi, Muhafazakârların İngiltere’yi 31 Ekim’e kadar AB’den çıkarmaması sonucunda Parlamento’daki ilk temsilciliğini kazanmayı umut ediyor. İskoçya’da 35 milletvekili bulunan İskoç Ulusal Partisi, Muhafazakar Partiye kaybettiği koltukların bir kısmını geri kazanmayı umuyor.
Brexit çıkmazı bitecek mi?
Küçük partilerin yükselişi, azınlıktaki partilerin yer alacağı bir parlamento olasılığının, şimdi on yıllara göre daha büyük olduğu anlamına geliyor. 2019 seçimlerinin, 2010 ve 2017 yılındaki seçimler gibi genel çoğunluğa sahip bir parti çıkarmaması durumunda, Brexit birkaç farklı yöne gidebilir.
Böyle bir parlamentoda Muhafazakar hükümet, geçen yıllarda İngiliz siyasetini zora sokan aynı bunalımdan daha fazlasıyla karşı karşıya kalabilir. Johnson, Brexit’in anlaşmasını Parlamento’dan geçirmek için bir kez daha uğraşmak zorunda kalacak. Muhafazakarlar, “Brexit’i halletme” sözü doğrultusunda çoğunluk kazansalar bile bu süreç bitmeyecek gibi gözüküyor. Gelecekteki ticaret ortaklığı başta olmak üzere AB ile müzakere edilecek pek çok konu var. Bu süreç aylar sürecek ve 2020’deki Brexit geçiş döneminin sonunda bir ticaret anlaşması yapılmazsa, anlaşmasız Brexit riski yeniden başlayabilir. Dolayısıyla bu seçim İngiltere’ye yeniden Brexit gündemi getirecek. Yeni yılda da Parlemento’nun önemli gündemi yine Brexit olacak.
Bunların hepsi neden Aralık ayında oluyor?
İngiliz seçmenler, Başbakan Boris Johnson’ın ve milletvekillerinin ülkenin siyasi çıkmazını kırmak için Christmas’dan iki hafta önce bir seçim yapmak üzere kumar oynadığını düşünüyor. Bu seçim İngiltere’de 1923’ten bu yana yaptığı ilk Aralık seçimleri olacak. Ancak yeni 31 Ocak Brexit son tarihinin aciliyeti ve parlamento çıkmazının boyutu İngiltere’ye bu seçime gitmeyi zorladı. Yine de, Christmas öncesi yapılacak olan bu seçimde çok sayıda benzersiz zorluklar ortaya çıkaracak. Gün batımı saat 4’ten önce olacak. Bu yüzden seçim gününde İngiltere genelinde ve katılımın üzerinde etkisi olabilecek. Ayrıca havanın soğuk olması sebebi ile de oy kullanım oranında düşme beklentisi oldukça fazla. Bu sıkıntılı süreç sonucunda 12 Aralık’ta yapılacak seçimin sürpriz sonuçları 13 Aralık sabahı netleşmiş olacak...
20
KAPAK
Yılın en umutlu zamanı; Christmas
Christmas coşkusu tüm sokakları sardı. Londra’nın ışıl ışıl caddeleri yeni yılı karşılamaya hazırlanırken, Christmas marketler de envai çeşit hediyeliklerle meydanlardaki yerini aldı. Şehre kattıkları enerji kadar ekonomiyi de canlandıran Christmas marketleri, şu günlerde stantlarında daha fazla satış yapmayı umut eden satıcılara sorduk.
Y
ine bir yıl daha bitiyor ve yine bir Christmas zamanı yaklaşıyor... Noel’in kutlandığı 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan gecenin ardından bir kaç gün sonra 31 Aralık gecesi 2019’a veda edip 2020 yılını karşılayacağız. Eski yıl bütün hüzünleriyle, kötü anılarıyla ve sorunlarıyla geride kalacak. Yeni yıla sadece 2019’un mutluluklarını taşıyacağız. Yeni yıl, gönülden istediğimiz dileklerimizi en güzel şekliyle heybesinde taşıdığına inandığımız, yeni kararlar aldığımız umut dolu bir yıl olarak başlayacak. 22
Yılın son ayına girdiğimiz şu günlerde İngiltere’nin tüm şehirlerini rengarenk Christmas
süslemeleri ve ışıklandırmaları aydınlatıyor. Sadece caddelerde yürümek bile Christmas coşkusunu yaşamak için yeterli. En hareketli şehirlerden biri de elbette Londra. Rengarenk caddeler, birbirinden dikkat çekici el yapımı ürünlerin, eğlenceli, sanatsal hediyeliklerin, yiyeceklerin satıldığı Christmas marketlerle şehir cıvıl cıvıl... Sevdiklerinizi hediye almak için en yakınınızdaki bir Christmas marketin yolunu tutmanız yeterli. Mutlaka zevkinize göre bir hediyelik bulacaksınız. Şehri çok daha keyifli hale getiren Christmas marketler aynı zamanda buralarda tezgah açan pek çok kişinin de geçim kapısı.
TurkishBritish Kendi işini yapmak isteyenler için harika bir fırsat Nil Aksoy, 15 aydır ailesiyle birlikte Londra’da yaşıyor ve çoğunluğunu kendi yaptığı birbirinden sevimli bebekleri Carino Dolls markasıyla hem Christmas marketlerde hem de yerel marketlerde satışa sunuyor. Aksoy “Ürünlerim el işi bez bebekler, agurimi bebekler, çeşitli örme atkı, şapka ve patikten oluşuyor. Bazılarını kendim yaptığım gibi bazılarını da İstanbul’dan getiriyorum” Nil Aksoy diyor.
Yaşadığı yere yakın olduğu için bebek tez- “Pazarda gahını LoveWimbledonMarket’de açan sürekliliğiniz Aksoy’un el işi bebekleri oldukça beğe- çok önemli, niliyor. Özellikle Christmas ve Easter dö- müşteri artık neminde yerel pazarlara ilginin daha fazla sizi tanımaya olduğunu belirten Aksoy, marketlerde başlayınca satış yapmanın rutin dönemlerde olmasa ürünleriniz da Christmas döneminde oldukça tatmin ile daha çok edici olduğunu ifade ediyor. İşin püf noktası ise pazarda sürekliliği sağlamak. Ak- ilgileniyor.” soy “Pazarda sürekliliğiniz çok önemli, müşteri artık sizi tanımaya başlayınca ürünleriniz ile daha çok ilgileniyor” diyor. Tüm Avrupa’da olduğu gibi UK’de de yaygın olan yerel ve Christmas marketlerin kendi işini yapmak isteyenler için harika bir fırsat olduğunu söyleyen Aksoy “Küçük girişimcilerin bu şekilde önleri açılmış oluyor, marketlerde ürünlerini az bir maliyetle teşhir etme ve satma imkanı buluyorlar. Ürünlerinin bilinirliği açısından oldukça faydalı pazarlar. Çok fazla kimseye ulaşma fırsatı yakalıyorsunuz” diyor.
Aynı üründen aynı pazarda satışa izin yok
Kiralar standın büyüklüğüne göre 30-110 pound civarında değişiyor. Pazara giriş için ise bir prosedür işletmek gerekiyor. Sürecin detaylarını Aksoy anlatıyor: “Kiralamak istediğiniz pazarın bağlı olduğu birime başvuruda bulunuyorsunuz. Ürünleriniz ile ilgili bazı sertifikaları almanızı istiyorlar. Bununla ilgili yönlendirme yapıyorlar. Ürün detayı, fiyat bilgisi ve görselleri kapsayan detaylı formu doldurduktan sonra olumlu ya da olumsuz size dönüyorlar. Bazı bölgelerde, özellikle turistik bölgelerde yoğunluk olduğu için hemen dahil olamıyorsunuz, bir sonraki dönem ya da aylarda müsaitlik oluşabiliyor.” Aksoy özellikle daha küçük pazarlarda aynı üründen aynı günde stand açılmasına genelde müsaade edilmediğine dikkat çekiyor.
23
uuu
Tüm yiyecekler günlük ve taze Elçin Esertepe
Christmas marketlerde yiyecekler de oldukça ilgi görüyor. Özellikle farklı lezzetler keşfetmek, denemek markette gezintiyi çok daha keyifli hale getiriyor. Ankara Anlaşması ile yaklaşık 1,5 yıl önce ailesiyle birlikte Londra’ya yerleşen Elçin Esertepe, Türkiye’de 4 sene önce başladığı butik pasta tasarımlarına Lukka Boutique Cakery olarak Londra’da devam ediyor. Her türlü özel kutlamalar için butik tarzda kişiye özel pasta ve konsepte uygun ikramlıklar yapan Esertepe, çeşitli pazarlarda ve festivallerde stant kiralayarak satış da yapıyor.
Şu anda Wimbledon Monthly Market’te
“Benim işim gıda üretimi olduğu için pazarda sunacağım tüm ürünlerimi günlük olarak üreterek taze bir şekilde müşterilerime sunuyorum.”
düzenli olarak ticaret yaptığını söyleyen Esertepe, yaklaşık bir sene kadar Covent Garden’daki Jubilee Market’te ticaret yaptı, Surrey Food Festival, Surrey Chilli Festival, Hammersmith Food Festival ve North End Road Food Festival de pasta çeşitleriyle yer aldı. Esentepe’nin en çok talep gören ürünleri brownie, banana bread, oreo buttercream pasta ve havuçlu pasta. Özel sipariş olarak talep edenler de oldukça fazla. Ancak satılan ürün yiyecek olduğu için biraz daha titiz hareket edilmesi gerekiyor. Esertepe; “Benim işim gıda üretimi olduğu için pazarda sunacağım tüm ürünlerimi günlük olarak üreterek taze bir şekilde müşterilerime sunuyorum. Kullandığım malzemelerin kaliteli, organik ve taze olmasının yanında sunum da benim için oldukça önemli” diyor.
Her pazar ayrı bir tecrübe
Esertepe, gösterilen ilgiden ve pazarın mevcut hacminden tatminkar olduğunu belirtse de stant kiralarının yüksek olması ve üretim maliyetleri yüzünden kar seviyesinin oldukça düştüğüne dikkat çekiyor. “En kısa zamanda daha çok pazarda stant alarak karlılığımı arttırmayı hedefliyorum” diyen Elçin Esertepe aynı zamanda kirası uygun marketleri de takip ediyor. Esertepe, “Farmers Marketler var ancak kabul edilmek çok zor anladığım kadarıyla. Yaklaşık bir sene önce kriterlerim kabul edilmesine rağmen hala mevcut pazar yeri için haber vermelerini bekliyorum. Farmers marketlerin kirası oldukça uygun, günlük £20-25 civarında” şeklinde konuşuyor. 24
TurkishBritish
Eğer bir pazarda ihtiyaç olan bir ürün sunmayı düşünüyorsanız ve sizin ürünlerinize benzer ürünler yer almıyorsa rahatlıkla kabul ediliyorsunuz. Esertepe detayları anlatmaya devam ediyor: “Pazarlarda benzer ve aynı ürünlere izin vermiyorlar. Genel olarak market manager’lar stallholder’lara yardımcı oluyorlar. Bazı pazarlarda yeni olduğumuz için aylar öncesinden yazışmalar yapıp onayı alınan ileri tarihli pazarlar için, ‘başka stallholder’lar da başvurdu onları da değerlendirmem lazım’ şeklinde cevaplarla karşılaşılabiliyor. Belli konularda öncelik sırasında arkalarda da olabiliyorsunuz.” Esertepe bu alanda girişimci olmak isteyenlere de tavsiyelerde bulunuyor: “Pazarda ürünlerini sunmak isteyen arkadaşlara korkmamalarını öneririm. Zor değil sadece kendi ürünleri için en uygun pazarları ve festivalleri araştırıp ona göre başvuru yapmalarını tavsiye ederim. Stand açmak için her pazarın belli birkaç kuralı daha doğrusu istenen bir takım belgeler var. O belgeleri almak da çok kolay, belgeler tamamsa, ürünlerinize güveniyorsanız her şey mümkün.” Esertepe son olarak “Her pazar ayrı bir tecrübe. Pek çok yeni müşteri getiriyor ve bizim için yeni insanlarla tanışıp arkadaş olma fırsatı sunuyor” diyor.
Devrim Toyran “Ne mutlu ki, ilk günden itibaren Londralılar tasarımlarımızı çok sevdi. Hala en çok duyduğumuz kelimeler; ‘farklı, sıradışı, inanılmaz’”
Designers adıyla “hand craft” pazarlarda sergileyen ve satışını yapan Devrim Toyran dört yıldır Londra’da yaşıyor. Evli ve bir çocuk annesi olan Toyran, Ağustos 2019’da tasarım ve el yapımı takılar üreten, uluslararası alanda tanınmış değerli kadın tasarımcıları Londralılarla buluşturmak amacıyla, Refined Designers adında bir şirket kurdu. Şu an 10 kadın tasarımcı ile yoluna devam ediyor. Londralıların şehrin çeşitli semtlerinde ve genellikle hafta sonu kurulan pazarlardan alışveriş yapmayı çok sevdiklerini belirten Toyran “Özellikle el yapımı (hand made) ürünlerin satıldığı, ayın veya yılın belli günlerinde kurulan ‘hand craft’ pazarlara karşı gösterdikleri ilgi oldukça yüksek. Bu ilgi, el yapımı ve tasarıma olan meraklarından ve alışılmışın dışında farklı ürünler görmek istemelerinden kaynaklanıyor. Ayrıca deneyimlerimizden yola çıkarak söylemeliyim ki; tasarlayan ve üreten kişileri desteklemeyi de oldukça seviyorlar. Hand craft marketleri organize eden kişiler ve firmalar da aynı şekilde üreten insanlara destek vermeyi önceliklendiriyor” şeklinde konuşuyor.
Londralılar el yapımı ürünleri seviyor
Pazarlarda en çok ilgi gören standlardan bir başkası da özel tasarım takılar... Özel tasarım el yapımı takıları refineddesigner. com’da sergilemenin yanı sıra Refined
25
uuu
En çok duyduğumuz kelimeler; “Farklı, sıradışı, inanılmaz”
Refined Designers olarak, oldukça çarpıcı parçalardan oluşan koleksiyonlarını insanların beğenisine sunmak için ilk olarak hand craft pazarların akıllarına geldiğini belirten Toyran şöyle devam ediyor: “İlginin yoğun olduğu bu pazarlarda yer alarak, insanların tasarımlarımıza olan yaklaşımını görmemiz gerekiyordu. Bire bir ve yüz yüze kurulan bu ilişki seçtiğimiz koleksiyonların yarattığı etkiyi görmemizi sağlayacaktı. Bu hedeften yola çıkarak kurulduğumuz günden itibaren her hafta sonu, farklı bölgelerde organize edilen hand craft pazarlara katıldık. Bunların başlıcaları, Canopy Market (King’s Cross), Crafty Fox Market (Mercato Metropolitano) The London Artisan (Brick Lane ve Brixton) River Walk Market (Battersea)... Ne mutlu ki ilk günden itibaren Londralılar tasarımlarımızı çok sevdi. Hala en çok duyduğumuz kelimeler; ‘farklı, sıradışı, inanılmaz.’”
lanır olması da her zaman iyi referanstır.” Tasarımcıyı, zanaatkârı, sanatçıyı meraklısıyla buluşturan bu pazarları organize edenlerin, yer alacak kişileri, firmaları belirlerken oldukça seçici davrandıklarına dikkat çeken Toyran “Başvuru sırasında doldurduğunuz formlarda çeşitli sorular soruyorlar ve ürün görsellerini inceliyorlar. Ürünlerin el yapımı veya tasarım olmasını çok önemsiyorlar. Olumlu ya da olumsuz size en kısa sürede dönüş yapıyorlar. Karşılıklı olarak anlaştıktan sonra da standınızın yerini gösteren, pazar kurallarını içeren bir mesaj yolluyorlar” sözleriyle süreci özetliyor.
Pazarın maliyeti düşük, etkisi büyük
Pazarda devamlılık, güven uyandırıyor
Pazarda başarılı olmak ve kazanç sağlamak için tüyolar da veren Toyran anlatmayı sürdürüyor: “Pazarların çok sadık bir müşteri kitlesi var. Yeni bir ürünü, firmayı hemen fark ediyorlar. Fakat sonrasında ise sizi düzenli olarak görmek istiyorlar. Kimi tekrar alışveriş yapabilmek için kimi ise aldığı ürünle ilgili olası bir sıkıntıda sorunun çözüleceğinden emin olabilmek için. Bir an görünen ve sonra kaybolan bir standın tekinsizliğini sevmiyorlar. Aslında sadece müşteriler için değil pazarı organize edenler için de bu devamlılık konusu çok önemli. Özellikle bizim gibi fiyat aralığı ortalamanın biraz üstünde olan ürünler satanlar bu süreklilik konusuna dikkat etmeliler. Pazarlarda isminizin hatır26
“Eğer bir ürününüz varsa ve görücüye çıkması için sabırsızlanıyorsanız mutlaka pazarları denemenizi tavsiye ederim” diyen Toyran deneyimlerini anlatmayı sürdürüyor: “Internet üzerinden yapılan satışın çok dışında deneyimler kazanacağınızdan emin olabilirsiniz. İnsanların ürüne bakışlarının, dokunuşlarının, sordukları soruların, yaptıkları yorumların, size ve işinize kattıklarına inanamayacaksınız. Bu yaklaşım ve yorumlar sizin sonraki stratejilerinizi belirlemenizde de çok etkili olacaktır.”
TurkishBritish Toyran bu noktada mağazada ürün satmakla pazarda satış yapmak arasındaki maliyet farkına da dikkat çekiyor. “Pazara katılmanın maliyeti daha düşük. Fakat asıl önemli nokta, müdavimi çok olan, duyurusu da iyi yapılmış bir pazar etkinliğine, şehrin farklı bölgelerinden insanların katıldığını düşünürsek pazarın gücünün farkına varırız” diyen Toyran devam ediyor: “Eğer hedef kitleniz turistler değil yerleşik insanlarsa, belli bir sürenin sonunda, mağazaya uğradıklarında farklı ürün görme eğiliminde olurlar. Bu ilgiyi sıcak Devrim Toyran tutmak için sürekli farklı ürünler bulundurmak da her işletme için mümkün ol- “Ben biz pazar mayabilir. Bu yüzden farklı semtlerdeki katılımcılarını, farklı pazarlara katılmak müşteri çeşit- o özlemini liliği açısından da iyi bir fikir aslında.” duyduğumuz
Hediye bütçeleri oldukça fazla
mahalle kavramının köşe taşları olan esnaflarına benzetiyorum. Tezgâhı açtığımız her etkinlikte, her sabah kepengini açan ve selamlaşan esnaflar gibiyiz.”
Yeni kurulan bir firma olarak Refined Designers ilk Christmas pazarını Kingston Christmas Market’de geçiriyor. Altı hafta sürecek bir market. İkinci stant ise birkaç günlüğüne Canopy Market’te açıldı. Kingston, Londra’nın merkezine çok yakın olmayan bir yerleşim yeri. Turistlerin gezmek için gelmeyi düşünmedikleri, yerleşik sakinleri olan bir kasaba görüntüsünde. Burada yaşayan halkın pazarın müdavimi olduğunu ve Christmas heyecanının başlamasından da oldukça memnuniyet duyduklarını belirten Toyran şöyle devam ediyor:
“Genel olarak Christmas’ın yaklaşmasıyla birlikte insanların alışveriş davranışlarındaki değişikliği çok rahat gözlemleyebiliyoruz. En büyük öncelikleri hediye almak ve bunun için ayırdıkları bütçe de oldukça fazla. Bu yüzden bu dönemde para harcama konusunda biraz daha cesurlar. Açıkçası pazar deneyimlerimizden gördük ki, Londralılar öyle çok düşünmeden ve de kolayca para harcamıyorlar. Bu nedenle Christmas Marketler halk kadar biz firma sahiplerini de oldukça heyecanlandırıyor. Bizim ürünlerimizin fiyatları, hediye alacakları insan sayısını düşündüğünüzde bütçelerini zorlayacak gibi gözüksede, tasarımlarımızın farklılığı, el yapımı olması gibi birçok özelliğiyle de en farklı hediye olma niteliği taşıyor.”
“Her sabah kepengini açan ve selamlaşan esnaflar gibiyiz.”
Pazarda satış yapmak konusunda oldukça deneyimli olan Toyran, katıldıkları tüm pazarlarda hep keyifli zaman geçirdiklerini ifade ediyor. “Gerek katılımcılarla gerekse organize edenlerle bir bütünün parçası olduğumuzu hissederek yol aldık” diyen Toyran sözlerini şöyle tamamlıyor: “Her yeniden buluşmada kaldığımız yerden devam ettik. Aslında ben, biz pazar katılımcılarını, o özlemini duyduğumuz mahalle kavramının köşe taşları olan esnaflarına benzetiyorum. Tezgâhı açtığımız her etkinlikte, her sabah kepengini açan ve selamlasan esnaflar gibiyiz. Ürün veya fikir üreten herkesin, şehri ve insanları yakından tanıyacağı yerlerdir pazarlar. Yaptığınız işin insanlar için ne ifade ettiğini anlamanız için bu deneyimi yaşamanızı tavsiye ederim. Daha sonra yola nasıl devam edeceğiniz konusunda, size sandığınızdan çok daha fazla ipucu vereceğinden emin olabilirsiniz.”
27
uuu
İngiltere’deki en iyi 15 Christmas Market
28
1
4
11. Rochester Christmas Market
1. Winter Wonderland
Rochester, Kent
Hyde Park, London
12. Norwich Christmas markets
2. Bath Christmas Market
Norwich, Norfolk
Abbey Churchyard, Bath
13. Skipton Christmas Market
3. Birmingham Frankfurt Christmas Market
Skipton, Yorkshire
Victoria Square, Birmingham
14. Padstow Christmas Festival
4. Southbank Winter Festival
Padstow, Cornwall
Southbank Centre, London
15. Stratford-upon-Avon Victorian
5. Leeds Christkindelmarkt
Millennium Square, Leeds
Christmas Market
Stratford-upon-Avon, Warwickshire
6. Manchester Christmas Markets Albert Square, Manchester 7. Winchester Christmas Market Winchester Cathedral
5
8. The Victorian Christmas Festival Portsmouth Historic Dockyard 9. Lincoln Christmas Market Cathedral Quarter, Lincoln 10. York’s St Nicholas Christmas Fair Parliament Street, York
2
6
BUSINESS KOSGEB Genel Müdürü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt
KOSGEB ile KOBİ’ler yurtdışı atağına geçiyor KOSGEB ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’lerin yurtiçindeki üretim, yurtdışındaki tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine yönelik yeni destek programlarını hayata geçirdi. Hedef; teknolojik ürünlerin ihracatını arttırmak...
K
OBİ’lerin her bakımdan desteklenmesi, sorunlarının çözülmesi, sıkıntılarının giderilmesi, etkinlik ve verimliliklerinin arttırılması için faaliyetlerde bulunan KOSGEB’de yeni bir dönem başlıyor. İşletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz destekler sağlayan KOSGEB, KOBi’lerin yurtiçinde ve yurtdışından tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini kolaylaştıracak pek çok destek programına start veriyor. Yeni dönemde, teknolojik ürünlerin üretimi, yurt dışından ithal edilen ürünlerin yurt içinde üretilmesi, işletmelerin yurtiçinde ve yurtdışında tanıtılması, yurtdışı pazarlarına açılması, Türkiye’de geliştirilen teknolojik ürünlerin yurt dışı pazarlarında tanıtılması gibi hususları içeren yeni destek programları da hayata geçiriliyor.
Yeni yol haritası, yeni vizyon KOBİ’lerin, ekonominin, istihdamın, sanayinin adeta iskeleti olduğunu vurgulayan KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu işletmelerin durumundaki en küçük değişiklikler bile makro ekonomik göstergelere anında yansımaktadır. Bu yüzden de pek çok ülke ile birlikte Türkiye’de de böylesine hayati işlevleri olan KOBİ’lerin gelişmesine yönelik çeşitli program, plan ve destekler uygulanmaktadır” şeklinde konuştu. 30
Son dönemde KOSGEB’in genel yapısında
ve destek programlarında önemli iyileştirmeler yaptıklarına dikkat çeken KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yeni bir yol haritası ile KOSGEB’e yeni bir vizyon kazandırdıklarını belirtiyor. Prof. Dr. Uzkurt, KOBİ’lere verilen desteklerden ilk olarak “Stratejik Ürün Destek Programı” hakkında bilgi veriyor. İthalatı yüksek olan stratejik ürünlerin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi, üretimde daha yüksek oranda yerli girdi kullanımının sağlanması, KOBİ ile büyük işletmelerin birlikte hareket edebilme yeteneklerinin geliştirilmesi ve cari açığın azaltılması amacıyla Stratejik Ürün Destek Programı kapsamında KOBİ’lere 5 Milyon TL’ye kadar destek veriliyor.
TurkishBritish Teknolojik ürün ihracatına yatırım desteği Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan yeni ürün/ürünleri ticarileştirerek; teknolojik üretim yeteneğini geliştirmek, seri üretime geçişi sağlamak ve teknolojik ürün ihracatını artırmak isteyen KOBİ’lere “KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı” ile 5 Milyon TL kadar destek sağlanıyor.
KOSGEB’in yeni dönede verdiği destekleri anlatmayı sürdüren Prof. Dr. Cevahir Uzkurt Türkiye’nin ulusal ve uluslararası hedefleri doğrultusunda, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomideki paylarının ve etkinliklerinin arttırılması, rekabet güçlerinin ve sağladıkları katma değerin yükseltilmesi amacıyla belirli tarihlerde KOSGEB’in çağrıya çıktığını ve bu dönemlerde proje konularına göre KOBİ’lerin hazırladıkları projelere 1 Milyon TL’ye kadar destek verdiklerini ifade ediyor.
Teknoloji girişimcilerine 370 bin TL destek
Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Girişimciliği Geliştirme Destek Programı” kapsamında, “Yeni Girişimci Programı” ile imalatçı ve teknoloji tabanlı girişimciliğe daha yüksek miktarda destek verdiklerine dikkat çekiyor. İmalatçı ve yenilikçi girişimcilere 370 Bin TL’ye kadar, diğer geleneksel sektörlerde faaliyet gösteren girişimcilere ise sağladığı istihdam performansına göre 60 Bin TL’ye kadar destek sağlanıyor.
31
uuu
Ar-Ge ve İnovasyon desteği 750 bin TL
Bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip KOBİ ve girişimcilerin geliştirilmesini de çok önemsediklerini belirten Prof. Dr. Uzkurt şöyle devam ediyor: “KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve Ar-Ge kapasitesinin artırılması, mevcut Ar-Ge desteklerinin geliştirilmesi, inovatif faaliyetlerin desteklenmesi ve Ar-Ge ve inovasyon proje sonuçlarının ticarileştirilmesine yönelik destek mekanizmalarına olan ihtiyacın karşılanmasını amaçlıyoruz. Bu çerçevede Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı ile KOBİ ve Girişimcilerimize 750 Bin TL’ye kadar destek veriyoruz.”
KOSGEB yurtdışında KOBİ’lerin yanında
Hayata geçirilen yeni destek programları kapsamında KOBİ’lerin uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştıracak mekanizmalar da oluşturduklarını vurgulayan KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Yurt Dışı Pazar Destek Programı”nın detaylarını anlatıyor. Uzkurt “KOBİ’lerin yurt dışı pazarlara açılabilme beceri ve kabiliyetlerini geliştirmek, yurt dışı pazar paylarını arttırmak, KOBİ’leri, uluslararası rekabetin aktörleri haline getirmek, ihracata başlayan KOBİ sayısını arttırmak, e-ticarete başlayan KOBİ sayısını arttırmak amacı ile Yurt Dışı Pazar Destek Programı ile KOBİ’lere 300 bin TL’ ye kadar destek sağlıyoruz” diyor.
50 Bin liralık kredinin 10 puanlık finansmanı KOSGEB’den
Destek programlarının dışında işletmelerin kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankalarından uygun koşullarda kredi temin edebilmeleri için yeni finansman modelini uygulamaya aldıklarını belirten Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu modelde KOBİ’lerimizin bankalardan alacakları kredinin faiz veya kâr payı masraflarının önemli bir kısmı KOSGEB tarafından karşılanacak bu model ile özellikle geleneksel girişimcilerimizin faydalanabileceği 50 bin TL üst limitli kredi programı da uygulamaya alındı. İlk defa uygulanan bu programla; 50 bin liraya kadar alınan kredinin 10 puanlık finansman maliyetini KOSGEB karşılayacak” şeklinde konuşuyor.
32
TurkishBritish
33
Her şey hayal etmekle başladı... Teknoloji girişim ve yatırımcısı Erdem Yurdanur, 25 yıldır ilgilendiği ve sevdiği alanlarda projeler yazdı, oyunlar geliştirdi. Hayallerini gerçekleştirirken uluslararası başarılar kazandı. Son olarak iki şirketi Maçkolik ve Masomo’yu İngilizlere satan Yurdanur, şimdi 30 yıllık tecrübesini aktardığı Admost ile yeni başarılara hazırlanıyor.
F
utbolla ilgili olan olmayan herkesin bildiği, mackolik.com’un yaratıcısı Erdem Yurdanur, Uşak doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi mezunu, 2013 yılından beri Londra’da yaşayan bilgisayar mühendisi bir girişimci. Mezuniyetinin hemen ardından çalışmaya başladığı Arçelik’teki 5 yıllık iş tecrübesinin ardından, beş arkadaşıyla birlikte Coretech adını verdikleri yazılım şirketini kuran Yur-
34
danur o gün bu gündür yazılımlar yapıyor, girişimlerde bulunuyor. 25 yıl içinde pek çok yazılım geliştiren, girişimlerde bulunan Yurdanur’in 2002 yılında kurduğu Mackolik. com, Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi.
“Bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” “Ben futbolu çok severdim ve çevremde de çok fazla insanın buna ilgi duyduğunu görüyordum. Veri tabanı benim uzmanlık alanım ve futbol veri tabanı üzerinde çok güzel işlenebilecek bir konu. O yüzden dünyanın en büyük futbol veri tabanını yapmak gibi bir hayal kurdum ve gerçekleştirebildim” diyen Yurdanur, hayalinin gerçeğe dönüştüğü, Maçkolik.com’un hisselerinin tamamını 2016 yılında İngiliz bir firmaya sattı. Ardından 2019 ocak ayında başarılı ikinci girişimi Masomo’yu da İngiliz bir firmaya satarak bir ilke imza attı.
TurkishBritish “Bu iki satış ile kurmuş olduğu iki şirketi de satan yani exit eden ilk Türk girişimcisi unvanını kazanmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Çünkü ikinci satış ilkinin tesadüfi bir başarı olmadığının da ispatı oldu. Artık bir çok girişimci ya da yatırımcı kapımı çalıyor” diyen Yurdanur önce mackolik’in satışını anlatıyor: “Maçkolik’i satın alan Perform, dünyada online spor medyası konusunda en önde gelen firmalardan birisiydi ve satın almalarla dünyada büyümeye çalışıyorlardı. Ben 2011 yılında kendileri ile Londra’da görüşmüştüm ve kendimizi tanıtmıştım. Onlar da çoğunluk hissemizi alabileceklerini söylemişti ama o sıralar çoğunluk hissemizi satmayı düşünmüyordum. 2012 yılında bu defa biz şirketimizi satmayı istedik ve onlar hemen ilgilendi. Çok kısa süren görüşmeler sonucunda önce %51 hissemizi, 2016’da da geri kalanı olmak üzere tüm hisselerimizi satmış olduk. 2013 yılında da ailecek Londra’ya taşındık.” Yurdanur’un başarılı girişimlerinden Masomo’nun satışı ise 2019 Ocak ayında gerçekleşti. “Şu anda hala earn-out dönemi içindeyiz. İngiliz ve Türk ortaklarımla kurduğumuz bu oyun şirketimizin Türkçe adı Kafa Topu, İngilizce adı Head Ball olan bir oyunu dünya çapında çok popüler oldu” diyen Yurdanur anlatmayı sürdürüyor: “Tüm dünyada 50 milyondan fazla indirildi ve hala da günde en az 100 bin kişi tarafından indiriliyor. Bu oyunun başarısını gören diğer büyük oyun şirketleri benimle iletişime geçti ve aralarından bize en uygun olduğunu düşündüğümüz ve aynı zamanda en iyi teklifi veren Miniclip ile anlaştık ve tüm hisselerimizi sattık”
“Türkiye’deki en büyük sorun içi boş bir yabancı hayranlığı” Başarılı iki şirketini de satan Yurdanur’un aklında yeni hayaller, gündeminde yeni projeler var. Projelerden biri Admost... Admost, mobil oyunlar içinde gösterilen reklamları optimize ederek daha çok kazanç getirmeyi sağlayan, aynı zamanda da bu oyun ve uygulamalardaki kullanıcıların kar/zarar analizini de yapan bir ürün. İlk müşterileri Maçkolik ve Masomo olan Admost’un 40’ın üzerinde müşterisi bulunuyor. Admost’u “Bu benim üzerinde en çok zaman harcadığım, 30 yıllık tecrübemin hep-
sini aktarmaya çalıştığım bir ürün ve başarılı olacağına inancım çok büyük” diye tanımayan Yurdanur sözlerine söyle devam ediyor: “Aslında bu ürünle yapmaya çalıştığım, Türkiye’den bir teknoloji ürünü de çıkabileceğini başkalarına değil, Türk insanına göstermek ve onların kendilerine daha çok güvenmelerini sağlamak. Bence Türkiye’deki en büyük sorun içi boş bir yabancı hayranlığı ve kendi başarılarımızı görememe hastalığı”. Admost projesini, Maçkolik’i de yapan ve en az 15 yıldır birlikte çalışan Yurdanur Türkiye’deki ekibi yapıyor.
“Bir işe yatırım yapmaya yarım saatte karar verebiliyorum” 20’den fazla startup şirkette yatırımı olan Yurdanur “Onlara hem parasal hem bilgi hem network anlamında katkı sağlıyorum ve büyümelerini yardımcı olmaya çalışıyorum” diyor. 25 yıllık girişimcilik serüveninin sonunda bugün uluslararası başarılara imza atan Yurdanur, bu yolda ilerlerken başarısızlıkla da sonuçlanan pek çok projeye imza attı. “Beni yaptığı her işte başarılı sanıyorlar ama başarısız olanların sayısı çok daha fazladır” diyen Yurdanur “Başarısız her proje bana ne tür işlerin neden yürümediği konusunda eşsiz bilgiler sağladı. O yüzden şu anda bir işe yatırım yapıp yapmamak konusunda karar vermem genelde yarım saati geçmez” şeklinde konuşuyor.
35
uuu Hemen her gün yeni proje fikri ya da yatırım isteyen insanlar bir çok yerden Yurdanur’a ulaşıyor. Herkese olumlu ya da olumsuz bir cevap vermek gibi bir prensibi olduğunu belirten Yurdanur şöyle devam ediyor: “Bazı insanlar aklına ne gelirse hiç düşünmeden, hiç araştırma yapmadan yazıyor, onlara proje hakkındaki fikrimden çok birisine nasıl yaklaşması gerektiği konusunda cevap yazıyorum. Yaklaşımı düzgün olan insanların projelerine bakıyorum, ilgimi çekerse Skype ya da yüz yüze görüşüyorum. Bu süreçte bir çok farklı faktör önem kazanıyor. Projenin kendisi kadar girişimci ile frekansımın tutup tutmadığına da bakıyorum. Bazen yanılıyorum tabi ama gelende bu konuda başarılı olduğumu sanıyorum. Zaten her başarısız seçim sonraki seçimlerdeki başarı oranımı artırıyor.”
“Ne iş olursa yaparım” diyerek gurbete çıkmayın
2013 yılında Ankara Anlaşması ile Londra’ya gelen ve örnek bir model oluşturan Yurdanur, 3 tane şirket kurduğunu, 4-5 tane şirkete yatırım yaptığını, her yıl ciddi bir vergi ödediğini ifade ediyor. “Buraya gelirim ve ne iş olursa yaparım” düşüncesiyle yola çıkanların zorlanma ihtimallerinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Yurdanur, “Londra
Erdem Yurdanur kimdir?
1968 yılında Uşak’ta doğan Erdem Yurdanur ilk, orta ve lise eğitimini Uşak’ta tamamladı. 1985 yılında ilk tercihi olan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümüne girdi ve 1990 yılında mezun oldu. Mezun olmasına 1 ay kala okula gelen Koç Grubu şirketlerinden o zamanlar Türkiye’nin en büyük özel şirketi olan Arçelik ile anlaştı ve okul bitince Arçelik’in bilgi işlem bölümünde çalışmaya başladı.
36
pahalı bir şehir ve eğer burada ciddi bir kazancınız yoksa Türkiye’deki yaşam koşullarınızı arar hale gelebilirsiniz” diyor. Yurdanur “Burada çok ciddi bir network var, eğer kendinize güveniyorsanız ve iyi bir ürüne sahipseniz buradan sadece UK değil tüm dünyayı hedefleyebilirsiniz. O yüzden bıkmadan sürekli farklı insanlarla tanışıp birlikte neler yapabileceğiniz konusunda çaba harcamalısınız. Yoksa buradaki hayat da çekilmez bir hale gelebilir” şeklinde konuşuyor.
İnsanlar mutlu olduğu yerde yaşamalı
Londra’da yaşamaktan kendisinin ve ailesinin çok mutlu olduğunu ifade eden Yurdanur’in en büyük özlemi Türkiye’deki güneşli havalar... 15 ve 18 yaşındaki iki kızı American School in London’da okuyan Yurdanur biyokimya uzmanı doktor eşiyle de bol bol zaman geçirebiliyor. “Merkezde oturduğumuz için her yere çok kolay ulaşabiliyoruz“ diyen Yurdanur Londra günlerini anlatıyor: “Ben jazz seviyorum, bir jazz kulübüne üyeyim, fırsat buldukça oraya gidiyorum. Eşim sanat müziği söylemeyi sever, bir koroda söylüyor. Farklı ülkelerin yemeklerini denemeyi sevdiğimiz gibi kendimizi evimizde gibi hissettiğimiz bir Türk restoranı
“Beygir.com çok beğenildi ama para kazanamadık”
1995 yılında Arçelik’ten bilgisayar mühendisi olan diğer 5 arkadaşıyla birlikte ayrıldı ve Coretech adında Türkiye’nin ilk yazılım şirketlerinden birisini kurdu. “Böylece girişimcilik serüvenim de başlamış oldu ve hala 25 yıldır da çok severek bu serüveni sürdürüyorum” diyen Yurdanur bundan sonraki süreci ise şöyle anlatıyor: “İlk girişimimiz olan Coretech ile 5 yıl boyunca çok güzel işler yaptık. O zamanlar internet henüz çok popüler olmadığı için daha çok büyük şirketlere özel yazılımlar yapıyorduk ve 80 kişilik bir yazılım ekibimiz vardı. Ben yurtdışı projelerden sorumluydum ve Unilever’e geliştirdiğimiz bir yazılım dünyada standart kabul edildi ve 20’den fazla ülkeye bu yazılımı kurduk. Coretech’de P&G, Tefal, Pfizer vs. gibi bir çok şirkete yazılımlar geliştirdik ama ben bir süre sonra başkalarına yazılım geliştirmenin çok sürdürülebilir
TurkishBritish var, Belsize Road üzerinde Ekin Restaurant, orada her fırsatta arkadaşlarımızla buluşmayı seviyoruz.” Yurdanur ve ailesi yaz aylarını ise Türkiye’de 2-3 ay deniz üzerinde yelkenli teknede geçiriyor. Türkiye ile Londra arasında tercih yapması gerekse en sevdiği yer ise Yunan adaları da dahil olmak üzere Ege... İnsanın mutlu olduğu yerde yaşamasının doğru olduğuna inanan Yurdanur “Dünya üzerindeki her coğrafya benim için değerli ve önemli, kendimi sadece bir ülkeye ait hissetmek gibi bir duygu yok içimde, tam aksine tüm dünyaya ait olmayı tercih ediyorum” şeklinde konuşuyor. “Ben insanları nereli, hangi dinden, hangi ırktan, hangi dili konuşur gibi kriterlerle ayırmıyorum, insanları emeğe değer verip vermediğiyle, dürüst olup olmadıklarıyla, iyi niyetli olup olmadıkları ile değerlendiriyorum” diyen Yurdanur sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu derginin okuyucularının büyük bir kısmı da sanırım UK’de yaşıyordur, onlara önerim bu bakış açısı ile dünyaya bakmaları ve dünyayı bütün insanlık olarak yaşanır hale getirme çabası içinde olmaları. Böyle bakarlarsa kendilerini burada da evlerinde hisseder ve mutlu olurlar. Yoksa insanları bölerek gelecek nesillerin daha zor koşullarda yaşamasına neden oluyoruz.”
olmadığını, yazılım satmak yerine yazılımları kullanarak para kazanmamız gerektiğini düşünmeye başladım ve 1999 yılından itibaren önce bir eğitim projesi gibi başlayan ama sonra profesyonel bir işe dönüşen Türkiye’deki at yarışları ile ilgili en geniş veri tabanı olan Beygir.com’u yaptık. Çok büyük ilgi gören ve Türkiye’deki ilk Türkçe sitelerden olan Beygir. com’u çok sevdik ama para kazanamadık.”
Mackolik.com’u Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline geldi
Yurdanur, Beygir.com’un ardından 2002 yılında daha sonra Türkiye’nin en büyük spor sitesi haline gelen Mackolik.com’u kurdu. Yurdanur “Mackolik.com ile başlayan B2C işlerimizi 2002 yılında kurduğumuz Kokteyl A.Ş. altında yapmaya başladık ve böylece B2B işler yapan Coretech’den yollarımızı ayırmış olduk. 2009 yılında ben Coretech’den hisselerimi de vererek ayrıldım ve sadece internet ve mobil işler yapmaya odaklandım” şeklinde konuşuyor.
London
Istanbul
İngiltere pazarına girmek isteyenler için çok yönlü hizmetler veriyoruz...
COMMUNICATION afscomms.com afisiletisim.net
UK Tel: +44 74 7117 9662 +44 74 9322 9001 contact@afscomms.com TR Tel: +90 850 3555044 +90 535 7114137 afis@afisiletisim.net
37
Finans dünyasının yeni marketi ‘Açık Yatırım’
118 yıldır süregelen faaliyetlerinde her zaman şeffaflık, güvenilirlik ve farklı bakış açısı gibi değerleriyle müşteri memnuniyetinde fark yaratan TurkishBank Group, şimdi de Açık Yatırım markası ve hizmet modeliyle müşteri deneyimini farklı bir boyuta taşıyor.
D
ünyada açık bankacılık modeli, üzerinde en çok konuşulan kavramlardan biri. Türkiye’de de 2020 yılında açık bankacılığın devreye girmesi bekleniyor. TurkishBank ve TurkishYatırım iş birliği ile temelinde ‘müşteri deneyimi’ olan Açık Bankacılık modelinden ilham alarak Açık Yatırım’ı hayata geçiriyor. Turkish Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi, TurkishBank Bireysel ve Özel Bankacılık Yönetimi Direktörü Berrin Cankay, tassarruf sahiplerine “tek merkezden, tüm finansal ürünlere ulaşabilecekleri “bir finansal market modeli sunduklarını anlatıyor. Berrin Cankay sorularımızı şöyle yanıtladı:
Açık bankacılık nedir? Avrupa Birliği ve özellikle İngiltere’nin öncülüğünde, 2017 yılı ortasında temelleri atılan ve tüm dünyada bankacılık sektörü için sessiz devrim olarak değerlendirilen Açık Bankacılık (Open Banking) konseptinin banka ve müşterilere sunacağı birçok fırsat var. Açık Bankacılık, teknolojinin de yardımıyla birden fazla bankanın hesap bilgilerini ve işlemlerini güvenilir platformlarda tek elden müşterinin kullanımına sunulabildiği, müşterilerin daha çok fırsatlara sahip olabileceği yeni bir bankacılık modeli.
38
Türkiye ve KKTC’de, yatırımcıların finansal yatırımlarını kolaylaştıran, sadeleştiren ve böylece daha verimli hale getiren benzersiz bir finansal hizmet modelini geliştirdik.
Bu model hali hazırda İngiltere’de test aşamasında ve Nisan 2020’de uygulama başlıyor, Türkiye’nin de önümüzdeki yıl Açık Bankacılığı başlatması bekleniyor. Grubumuzun üyesi TurkishBank UK, bu alanda öncü ve sektörün önde gelen oyuncularından Token firması ile işbirliği yaptı. Başta İngiltere olmak üzere tüm Grup bankalarımız, Açık Bankacılık teknolojilerine yatırım yapmaya devam ediyor, bu konudaki öncü konumumuzu müşterilerimiz için daha katma değerli yeni ürün ve hizmetler sunma amacıyla değerlendiriyor olacağız.
Açık Yatırım fikri nasıl ortaya çıktı?
Açık Bankacılık çok geniş bir alan. Ticari alanda da en uygun krediyi bulmak gibi işlevleri var. Biz kendimize, tüm tasarrufların odak noktası olarak değerlendirilmesini seçtik, adını Açık Yatırım koyduk. Açık Yatırım, temelinde ‘müşteri deneyimi’ olan Açık Bankacılık modelinden ilham alarak doğdu. Tassarruf sahiplerine “tek merkezden, tüm finansal ürünlere ulaşabilecekleri “ bir finan-
TurkishBritish AÇIK YATIRIM’IN MÜŞTERİYE SUNDUĞU KATMA DEĞERLER
sal market modelini TurkishBank ve TurkishYatırım iş birliği ile hayata geçirdik. Şu anda sektörde öncü konumda yer alıyoruz. Bu hem bizi gururlandırıyor hem de müşterilerimize müthiş fırsatlar sunuyor. Önümüzdeki dönemde bu hizmet modeli dünyada ve Türkiye’de çok hızla herkesin kullandığı bir model haline gelecek. Açık Yatırım, müşterileri bu hizmete herkesten önce ulaşabilmiş olmanın konforunu yaşıyor.
Açık Yatırım nedir?
Açık Yatırım, her gün hızlanan yaşamamımızda kişiler açısından takibi neredeyse imkansız olan onlarca banka ve kuruluşa ait yüzlerce hatta binlerce değişik yatırım ürününün, incelenmesi ve beklentilerinize en uygununun sizin kararınıza sunulmasıdır. Türkiye ve KKTC’de tasarruf sahiplerinin finansal yatırımlarını kolaylaştıran, sadeleştiren ve böylece daha verimli hale getiren benzersiz bir finansal hizmet modelinden söz ediyoruz. İleride bu hizmeti diğer yurt dışı ülkelerine de yayma planlarımız var. Çalışmamızın temelinde müşteriyi, piyasayı, ürünleri iyi tanımak ve analiz etmek, bağımsız ve güvenilir danışmanlık hizmeti sunarak tercih edebilecekleri doğru ürün alternatiflerini sunmak ve birlikte karar vermek modelini ön planda tuttuk. Tam bir finansal market olarak konumlandırdığımız Açık Yatırım; müşterilerimizin hem mevduat, hem yatırım fonu hem de türev ürünler de dahil tüm finansal enstrümanlara tek elden ulaşmasını sağlıyor. Bu finansal marketin içerisinde Türkiye’nin önde gelen banka ve portföy yönetim şirketlerinin ürünlerinin tamamı mevcut.
ADVERTORIAL
Sunacağımız finansal marketin içerisinde, Türkiye’nin önde gelen banka ve portföy yönetim şirketlerinin ürünlerinin tamamı mevcut.
n Yatırım Ürünleri Çok Çeşitlendi, tek merkezden ulaşım şart oldu Hepimizin hayatı artık çok yoğun ve çok hızlı. Bu yoğunluk ve hız içerisinde doğru yatırım kararlarını alabilmek için onlarca kurum, yüzlerce ürünü incelemek büyük zaman kaybı. Açık Yatırım işte bu noktada devreye giriyor ve sizin adınıza tüm araştırmaları yapıp size öneriler sunuyor. Böylece tek merkezden çok geniş ve iyi analiz edilmiş ürün ve hizmetlere hızlı ve konforlu ulaşabilme fırsatını yakalamış oluyorsunuz. Yani Açık Yatırım, yatırım dünyasının süpermarketi konumunu alıyor. Bu süpermarkette müşterilerimize, ülkemizin önde gelen 20’ye yakın bankasının mevduat ürünlerini, 500’e yakın yatırım fonunu , tüm yatırım ve türev ürünlerini sunabiliyoruz. n Risk algınıza göre verimli yatırım ürünleri bulmak zor değil Her bir müşterimizi “tek müşterimiz” gibi görüp, ürün ve piyasa analizlerimizi, müşteri risk profil çalışması ile birleştirerek doğru zamanda doğru kişiye doğru ürünleri sunuyoruz. Müşterilerimiz kendilerine özel sunulmuş analizleri değerlendirip yatırımına karar verirken kurumun ya da portföyün değil kendi hedeflerine yatırım yapıyor. n 500’e yakın yatırım fonu arasında kaybolmayın Sermaye piyasalarında işlem gören 500’e yakın yatırım fonu mevcut. Ve her geçen gün sayıları artıyor. Bir yatırımcının tüm fonları incelemesi ve en doğru yatırımı sürekli seçebilmesi neredeyse imkansız. Bizim modelimiz tüm yatırım fonlarının sürekli analizini yapar, yakından takip eder, bunu yatırımcıların risk/ verim beklentileri ile bir araya getirerek sürekli ve artan bir fayda sağlar. Bu sayede doğru zamanda doğru fon değişim önerileri ile müşteri verimliliğinde katmadeğer yaratır. n Bağımsız danışmanlık hizmeti bizden yatırım kararı sizden Açık Yatırım hizmetinde müşteri kararı ön planda. Amacımız müşterilerimize doğru analizlerle doğru kararlar alacakları önerileri sunmak. Hizmet modelimizin temelinde bağımsız duruş, doğru analiz ve müşteri memnuniyeti var. Müşterilerimiz hem analizler ile doğru ürünlere yatırım yapar, hem kurumlar arası transfer maliyetlerinden korunur hem de tüm bu hizmetleri ekstra bir maliyete katlanmadan en üst hizmet seviyesinde alır. 39
Turkish Food Centre - TFC, 40. yaşını kutladı
İngiltere’nin başkenti Londra’da faaliyet gösteren Turkish Food Centre - TFC, kuruluşunun 40 yılını Londra Park Lane Hilton’da düzenlenen balo ile kutladı.
L
ondra’da 1979 yılında gıda toptancısı olarak kurulan, şu anda 20 şube ile holdingleşen TFC, yıllık cirosu 150 milyon sterlini aşan, 600’e yakın personeliyle dev bir kurum haline geldi. TFC’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uçar, gecede tüm emeği geçen, kendilerine güvenen kurum ve firmalara teşekkür ederek, “Topraklarımızın lezzetini gurbette var etmek ve hasretimizi bir nebze hafifletmek beni herşeyden çok mutlu etti” dedi. 400’ü aşkın katılımcının olduğu gecede Hüseyin Uçar’a, Fenerbahçe bayrağı ve plaket hediye edildi.
40
Küçük bir gıda toptancılığıyla başlayan ve 40 yılda 20 şubesi, 600 personeli, 150 milyon sterlinlik cirosu ile holdingleşen bir kurum haline gelen TFC’nin 40. kuruluş yıldönümü gecesinde kurucular, çalışanlar, iş yaptıkları firma ve kurumların temsilcileri biraraya geldi. Geceye Avrupa ve Türkiye’den de çok sayıda iş adamı katıldı. Ev sahipliğini TFC’nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uçar, oğlu ve şirketin CEO’su Can
Uçar, kızı ve damadı Şerife ve Deniz Süğür ile aile üyelerinin yaptığı gecede, TFC’nin Dalston’da küçük bir dükkandan bugün dev bir holding haline gelişi anlatıldı. Hüseyin Uçar gecedeki konuşmasında, şirketlerinin büyümesinde katkısı olan yöneticilere, ortaklarına, aile bireylerine, tedarikçileri ve müşterilerine teşekkür ederek, büyük çaplı bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Aile şirketleri 2. nesile geçemiyor
Firmalarının aile şirketi olduğunu, İngiltere’de gayri safi milli hasılanın yüzde 25’ni ve 12.2 milyon insana iş imkanını aile şirketlerinin sağladığını kaydeden Uçar, konuklara hitaben şunları söyledi. “Dünyada aile şirketlerinin yüzde 70’i ikinci nesle geçemiyor ve ortalama ömürleri 15 yıl oluyor. Firmamızda şu anda üçüncü kuşak aile üyelerimiz işin içine girmiş durumda. Onları bayrağı taşıyacakları günlere hazırlamaya çalışıyoruz. TFC holding şu anda senelik yaklaşık 150 milyon sterlin ciro yapan ve 600 personel çalıştıran bir firma. Hedefimiz önümüzdeki 7 ile 10 yıl arasında ciromuzu 500 milyon sterline getirmek. Biz bu ülkeye göçmen gelen bir aileyiz. Bize yeni bir vatan ve çalışma imkanı, ortamı sağlayan İngiliz devletine de teşekkürlerimizi sunmayı bir borç bilirim. Topraklarımızın lezzetini gurbette var etmek ve hasretimizi bir nebze hafifletmek beni herşeyden çok mutlu etti”.
TFC; Gıda ve emlak sektöründe
Kahramanmaraşlı olan ve 7 çocuğı, 8 torunu bulunan Hüseyin Uçar, TFC’nin gıda toptancılığı ve emlak sektöründeki iş dallarının büyümesini hedefl ediklerini de sözlerine ekleyerek; ‘‘TFC bugün marketçilik ve toptan gıda dağıtım sektörlerinde İngiltere’de bir çok firmanın kurulmasında bir okul, örnek alınan bir firma olmuştur. Hem İngiltere hem de Türkiye ekonomisine yıllardır katkı sağlamış ve sağlamaya devam edecektir. TFC sizlerle var oldu, sizlerle büyüdü. Daha güzel günleri yine hep birlikte görebilmek umuduyla sağolun, varolun” dedi. Sunuculuğunu Ayşegül Bıçkıcı ve Necati Tosun’un yaptığı, Melis Bilen, Olcay Bayır’ın müzikleriyle renk kattığı gecede, TFC Holding’in CEO’su Can Uçar katılanlara teşekkür etti ve şirketlerinin büyümesinden örnekler gösterdi. (Eurobusinesslife) Fotoğraflar: Halil Yetkinlioğlu
ills M r u n a Sed
Yetişkinler, gençler ve çocuklar için dil eğitimi
• 5-18 yaş arası spor ve sanat eğitimi destekli yaz okulları • Ebeveyn-çocuk İngilizce eğitim programları • Üniversite ve yüksek lisans programları başvuruları • Akademik ve Genel İngilizce danışmanlık ve eğitimleri Öğrencilerimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda doğru eğitim programlarını seçmelerine yardımcı oluyor, tüm başvuru ve eğitim süreleri boyunca ihtiyaç duydukları her an destek veriyoruz.
unitedwords.co.uk
info@unitedwords.co.uk
YEŞİL HABER
Yenilenebilir enerji platformu YEŞİL HABER Dünyada yaşanan enerji dönüşümü kapsamında 2050 yılında birçok ülke, elektriğinin yüzde 100’ünü güneş, rüzgar başta olmak üzere hidroelektrik ve biyoyakıt gibi yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor.
B
u ilk yazıyla TurkishBritish ailesine katıldığım için hem heyecanlı hem mutluyum. Bundan böyle bu köşede sizlerle buluşacağım ve özellikle enerji alanında iki ülkeyi ilgilendiren gelişmeler ve haberleri kendi perspektifimden sizlere aktarmaya çalışacam. Sizlere bu ilk yazımda kendi markamdan biraz bahsetmek istiyorum. Yenilenebilir Enerji Platformu olarak dijital platformda yayın yapan yesilhaber.net yenilenebilir enerji sektörüyle ilgili haber, yorum, analiz ve verileri okurlarıyla paylaşan bir haber portalı. Bunu yaparken doğru, objektif ve kapsayıcı olmaya azami özeni gösteriyoruz. Dünyada yaşanan enerji dönüşümü kapsamında 2050 yılında birçok ülke elektriğini yüzde 100’ünü güneş, rüzgar başta olmak üzere hidroelektrik ve biyoyakıt gibi yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor. Enerji depolama alanındaki teknolojik gelişmeler, yenilenebilir enerji üretim maliyetlerinin fosil yakıtlarla rekabet edebilmesi hatta
Erkan Kızılocak yesilhaber.net / Genel Yayın Yönetmeni erkankizilocak4@gmail.com
42
daha da ucuzlaması yüzde 100 yenilebilir enerji hedefini gerçekçi hale getiriyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) tahminlerine göre, 2050 yılına yönelik hedeflere ulaşılırsa yenilenebilir enerji ve bağlı sektörlerde yaratılan toplam istihdam 40 milyon kişiyi geçecek ve küresel toplam GDP’ye 52 trilyon dolarlık bir katkı sağlayacak. Petrol zengini Körfez ülkeleri bile enerji üretimini çeşitlendirme yoluna giderken IRENA, 2030 yılına kadar bölgede 72 GW yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşılacağını öngörüyor. Tüm bu gelişmeler birlikte düşünüldüğünde gelişmelerin yönünün nereye doğru gittiği ortaya çıkıyor. Yesilhaber.net bundan böyle İngiltere enerji sektörüyle ilgili haber ve gelişmelere daha fazla yer verecek. Özellikle yenilenebilir enerji konularında iki ülke firmaları ve iş dünyası örgütlerinin çabalarına destek verecektir. TurkishBritish dergisiyle olan işbirliğimiz ve bilgi paylaşımımızın da bunu destekleyeceğine inanıyorum.
Yeni bir global enerji merkezi: The London Energy Club
Enerji sektöründe olup da Mehmet Ögütçü ismini duymayan yoktur. Bu sadece Türkiye’de değil Avrupa’da, Çin’de dünyadaki belli başlı tüm enerji ve finans merkezlerinde bile geçerli. Mehmet Öğütçü Türkiye’nin finans ve ticaret merkezi konumundaki İstanbul’da 2013 yılı sonunda bölgesel ve küresel enerji ilişkiler alanında faaliyet göstermek üzere kurulan The Bosphorus Energy Club’un (BEC) başkanı.
Diplomasi geçmişiyle enerji çevrelerinde tanınan Mehmet Öğütçü, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), OECD, BG Group, Energy Charter gibi uluslararası kurumlarda üst düzey görevlerde bulunmuş bazılarını halen sürdüren bir enerji otoritesi. Uzun yıllardır Londra merkezli olarak yaşayan ve çok sayıdaki uluslararası görevini yürüten Mehmet Öğütçü İstanbul’da hayata geçirdiği The Bosphorus Energy Club’un başarısına dayanarak bu projeyi dünyanın diğer enerji merkezlerine de genişletiyor. Bunun ilk ayağı olarak The London Energy Club’ı (LEC) geçtiğimiz dönemde hayata geçirdi. The London Energy Club’ı (LEC) enerji alanında global ölçekte hükümet üyeleriyle şirket temsilcilerinin buluşma yeri olarak tanımlamak mümkün. Kuşkusuz Londra’nın coğrafi konum olarak dünyadaki benzersiz özelliği ve bu alandaki uzmanlığı buna imkan sağlıyor. Finansal ve jeopolitik alandaki önemli kararların alındığı dünyanın büyük enerji merkezi olarak Londra’nın, kilit paydaşların ve oyuncuların bilgi, tecrübe ve içgörülerini paylaşacağı etkili ve özel bir platform ihtiyacına yanıt veriyor. Bu aktörler politika seçimlerini ve hükümet kararlarını etkileyen mevcut ve gelecekteki dinamikler ile ilgili ortak kaygılar taşıyor. Bu ihtiyaç dünya genelinde özellikle enerji sektörünün hem olağanüstü fırsatlar hem de zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde acil hale gelmiş durumda.
The Bosphorus Energy Club’ın başarısına dayanıyor
The London Energy Club, “bölgesel enerji Davos’u olarak uzun süredir faaliyet gösteren İstanbul merkezli The Bosphorus Energy Club’ın başarısına dayanıyor. İki kulüp arasında organik ve doğal bir ilişki bulunuyor. LEC üst düzey üye profili sayesinde İstanbul’da her yıl düzenlenen birçok interaktif etkinlikte keynote speaker ihtiyacını karşılıyor.
Ayrıca üyeler tarafından istenirse geçici yuvarlak masa toplantıları ve daha geniş katılımlı konferanslar da düzenleniyor. Tartışmanın zirvesi ve kilit mesajlar analiz ediliyor ve üyelere dağıtılıyor. Mehmet Öğütçü’nin başkanlık yaptığı LEC’te; Alastair Watson ve Fiona Watson, direktör görevini yürütüyor. Güçlü bir Danışma Kurulu’na sahip olan LEC, bu sayede dünya çapında bir ağ ve stratejik bilgi sağlayabiliyor. LEC üyeleri, Avrupa, ABD, Japonya, Avrasya, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika’dan enerji odaklı şirketlerde yönetim kurulu düzeyinde yöneticilerden oluşuyor. Bunun dışında bankacılık, diplomasi, muhasebe, hukuk ve danışmanlık sektörlerinden kişiler de üye ve özel misafir olarak davet edilebiliyor. The London Energy Club üyelik ücretleri ve sponsorluklarla kendi kendini finanse eden ve etkinliklerini Chatham House kuralına göre güvenle yürüten bir kuruluş. Ana hedefleri arasında; dünyanın dört bir yanındaki enerji işletmelerinin birbirleriyle ve devlet temsilcileriyle rahat ve güvenli şekilde ilişki kurması bulunuyor. Ayrıca küresel paydaşlara sınır ötesi projeler için diyalog imkanı sunarken üyelerini etkileyen kritik konularda içgörüsel bilgi ve fikir paylaşımı yapıyor. Enerji ve finans sektöründen karar vericileri kritik gelişmelerle ilgili resmi olmayan kanaldan uyararak proaktif davranmalarını ve stratejik planlarını yapmalarına destek sağlıyor. www.yesilhaber.net 43
E-TİCARET
Yeni yıl yeni iş fırsatları: Hoşgeldin 2020 Yeni başlangıçlar her zaman heyecan vericidir. 2020 yılının hepinize başarı ve mutluluk getirmesi dileklerimle bu yazıma başlamak istiyorum. Bu ayki yazımda yeni yıla nasıl planlı bir şekilde girebileceğinizi anlatacağım. Murat Buyurgann https://www.muratbuyurgan.com/
yapabilmek için yüzbinlerce pound yatırım yapmanız gerekir. Amazon FBA ile satış yaptığınızda bu maliyet sıfıra iniyor. Bu tip bir lojistik merkezini gözlerinizle gördüğünüzde, Amazon FBA ile satış başlamanın ne kadar büyük bir fırsat olduğunu bir defa daha anlıyorsunuz. Gelelim bu yazımın konusuna; bu yazımda 2020 yılında Amazon’da satışa başlamak ve satıcı hesabınızı büyütmek ile ilgili planlama yapmak konusunda ipuçları vermeye devam etmek istiyorum. Yeni bir yıla girdiğimize göre, 2020 yılında planlamanızı nasıl yapmanız gerektiği konusuna değinmek faydalı olacaktır.
G
44
eçtiğimiz ay Amazon’un Tilbury’deki lojistik merkezinde bir geziye katıldım. İngiltere’nin en büyük Amazon lojistik merkezi olan Tilbury’de 4.000 kişi çalışıyor. Amazon Fulfilment Center olarak adlandırılan bu merkezleri depo olarak tanımlamak çok doğru olmaz. Bu merkezlerde ürünlerin toplu girişinden müşterilere ulaştırmasına kadar ki tüm süreç yönetiliyor. Bu işleri kendi şirketinizde kendi deponuz ve ekibinizle
Bugüne kadar alışveriş yaparaken sadece alıcı olarak önemsediğiniz sezonlar, satıcı olduğunuzda çok daha önemli hale geliyor. Örneğin bu yazıyı yazdığım tarihte Black Friday indirimlerinden faydalanarak bir çok ihtiyacımı satın alarak karşıladım. Bilgisayarımın karşısında Amazon’da geçirdiğim bir saat bana yetti. Hiçbir hazırlık yapmam gerekmedi. Diğer yandan; bir Amazon FBA satıcısı olarak çok daha farklı bir süreci yönettim. Ürünlerimin Amazon’da satışa hazır bir şekilde olması için çok daha önceden planlama, satın alma ve ürünleri Amazon deposuna gönderme süreçlerini tamamladım. Siz de bir Amazon satıcısı olduğunuzda 2020 yılında dikkate almanız gereken tarihler ve dönemler kısaca şu şekilde;
TurkishBritish Ocak - Şubat - Mart Black Friday ve Christmas alışverişi sebebiyle yoğun geçen Kasım ve Aralık ayı sonrası Ocak ayında satışlarda düşüşleri hissedebilirsiniz. Ocak, Şubat ve Mart ayları stokta kalan ürünleri indirimlerle tüketmek ve yeni ürünleri satınalma süreçleri için finansman sağlamak için doğru bir dönem olacaktır. 25 Ocak Chinese New Year, 14 Şubat sevgililer günü, 22 Mart Anneler günü yılın ilk çeyreğinde dikkate alınabilecek özel günler arasında yer alıyor.
Nisan - Mayıs - Haziran Nisan ayı Easter yani Paskalya bayramı sebebiyle dikkate alınması gereken bir dönem. Uzun tatil dönemi olması sebebiyle yurt dışına tatil amaçlı gidenlerin sayısı satışlarınızı etkileyebilir. Mayıs ayını düğün sezonun açıldığı dönem olarak düşünebilirsiniz. Ürünleriniz yeni evlenenler ile ilgiliyse Mayıs ve sonrası hareketli bir dönem olacaktır. Haziran ayında festivallerin başlıyor. Wimbledon tenis turnuvasının yapıldığı ay olan Haziran ayının 21’inde babalar günü kutlanacak. Euro 2020 Avrupa Futbol şampiyonası Haziran ayında başlayacak. D grubu maçları, yarı final ve final karşılaşmaları Londra’da oynanacak.
Temmuz ayında gerçekleşek Primeday için başvurular Nisan ayında başlayacak ve Mayıs ortasına kadar devam edecek. Gerek ürün hazırlığı yapmak gerekse Primaday indirimleri için başvurmak için Nisan ve Mayıs ayları Amazon FBA satıcıları için önem taşıyor.
Temmuz - Ağustos - Eylül
Temmuz ayı Amazon FBA satıcıları için önemli bir ay. Her sene kutlanan Primeday’de indirimler yaparak satış adetlerinizi bir gün içerisinde oldukça fazla yükseltebilirsiniz. Primeday fırsatlarında ürünlerinizi satabilmeniz için son 30 gün içerisindeki en düşük satış fiyatının en az %20 altında olacak şekilde fiyatlarınızı belirlemelisiniz. Ürününüz en az 3 yıldızı olmalı ve ürün resimleri Amazon standartlarına uyumlu olmalı. Primaday için başvurunuzu Nisan ve Mayıs ayında yapmalısınız. Temmuz sonu ve Ağustos ayı okulların tatil olduğu bir dönem. Bu sebeple Ağustos ayında satışlarda bir düşüş hissedebilirsiniz. Eğer ürünleriniz yazlık ürünler ise bu dönem satışların artacağı bir dönem olacaktır. Eylül ayı back to school diye adlandırılan, okulların açılması öncesi öğrencilere yönelik satışların arttığı bir dönem. Eğer ürünleriniz öğrencileri ilgilendiriyorsa, bu dönem sizin için aktif bir dönem olacaktır.
Ekim - Kasım - Aralık
Yılın en hareketli dönemlerini bu aylarda yaşayabilirsiniz. Kasım’ın son haftası Black Friday ve Cyber Monday fırsata dönüştürebileceğiniz bir dönem. Ürün fiyatlarınızda indirimler yaparak kar marjlarınızı düşürecek olsa da, satış miktarlarındaki artış, toplam karınızın artacağı bir hafta yaşama fırsatı sunacak. Black Friday’in bir hafta sürmesi sonrası Cyber Monday indirimlerinin bitimiyle Christmas alışverişleri başlıyor olacak. 25 Aralık tarihine kadar yoğun bir Christmas satışı ile yılı kapatabileceksiniz. 2020 yılı için planlarınızı yapabileniz için bir döküman hazırladım. Daha önceki yazılarıma ve bu dökümana www.muratbuyurgan. com adresinden ulaşabilir, sosyal medya hesaplarımdan Amazon FBA satıcılığı deneyimlerimi takip edebilir ve sorularınız varsa bana iletebilirsiniz. 45
TEKNOLOJİ
QR kodun yeniden keşfi... Sonsuz içerik derinliğine sahip QR kodların özellikle cep telefonlarında anında açılan birbirinden ilgi çekici içeriklere sahip pencereleri daha yeni fark ediliyor. Hemen her sektöre özel içerikler saklanabilen QR’ların gizemli dünyası yeniden keşfedilmeye hazır!
Q
R kodu (Quick Response - Hızlı Yanıt Kodu), ilk olarak 1994 yılında Japonya’daki otomotiv endüstrisi için tasarlanan bir tür ‘matris-2’ boyutlu barkodunun adı. Otomobil üretim bandındaki seyri izlemek ve yönetmek için icat edildi. Bazı icatların mucidini aşan ömürleri olur. QR, akıllı tabir edilen cep telefonlarıyla sadece yeniden popülarite kazanmakla kalmadı, akla gelecek her fi krin, her içeriğin deşifre edilmesi gibi depar alanları yarattı. Hızlı okunabilirliği, metin, video ve ses eklemenin yanı sıra, standart barkodlarına kıyasla daha fazla depolama kapasitesi nedeniyle tercih edilir hale geldi. Ürün takibi, ürün tanımlaması, zaman takibi, doküman yönetimi ve genel pazarlamayı uygulamalarıyla uzun soluklu bir standarda dönüşmeye aday.
46
QR kod ile cep telefonundan açılan cazip pencereler QR kodları sadece web sitesine yönlendirilmekle kaldı ve cep telefonlarında anında yeni pencereler açan cazibesi pek fark edilemedi. Oysa anlık veri ve içerik girişinin yönetilebilir olması, dinamik QR kodlarında saklı içerikleri anlık etkileşime dönüştürerek heyecan verici ufuklar açıyor. Örneğin; kahve dünyasındaki bir tatlının alerjik madde içerip içermediğini merak edildiğinde QR kod ile okutarak bütün içerik bilgisine en geniş şekilde ve tabii cep ekranınızdan istediğiniz kadar büyüterek erişilebilir. Şimdiye kadar bu bilgi akışı sağlanamayacağı için değil, ama sonsuz şeffafl ığın tehlikeli bir şey olduğu düşüncesiyle pek çok üretici bu hayati içerikleri açıklamadı ya da statik karınca
TurkishBritish gibi duran etiket ve barkodların arkasına ittiler. QR bu sefer, tüketicinin görmek bilmek talebiyle ivme kazandı ve arz sahipleri yani satıcılar sunumlarını bu şeffaflaşan ortamda daha geniş yansıtmak çağrılarıyla karşı karşıyalar. Bugünden yarına suyun akışı bilgiyi ve kritik içeriği paylaşma becerisi gösteren müteşebbislerin kuracağı denge üzerinde şekillenecek.
QR kod kullanımı en çok Asya ülkelerinde yaygın Dijital dünyanın nimetlerini almaya daha hevesli Asya ülkeleri kullanıcıları sayesinde, QR kodlar Asya ülkelerinde yaygın kullanıma sahip. İngiltere’den sonra Avrupa kıtasında da QR kullanım yaygınlaşıyor. Açık mekanlardaki billboard, pankartlar hatta resimlerin QR tarama ile cep telefonlarında paylaşılabilir içeriğe dönüşmesi, e-ticaret, ürün ve hizmetlerle bilgi ve içerik teması gibi pek çok imkanı sunuyor. Apple cihazlarının son sürümünde herhangi bir yükleme yapmadan, QR kodları 10 metre uzaklığa kadar tarama ve tanıma fırsatı veriyor. Android bazlı telefonlar da otomatik QR kod tarama sistemleriyle bu trende hız katıyor.
SCAN QR CODE:
QR ile vitrinler biranda renkleniyor
QR kodlar, kullanıcıyı içerik ve hizmet alanına taşıyarak, yeni hizmet dilimlerine geçmelerini sağlıyor. Meşhur deyimle, ‘Bir şey hemen başka bir şeyi tetikliyor.’ QR bir fitilin ucu gibi tutuşarak, sürprizlere açık birçok yeni içeriği tetikliyor. Örneğin; bir vitrin önünden geçerken, tarattığınız vitrindeki bir QR ile, vitrinin ışıkları yanıp sönüyor, beğendiğiniz elbiseyi modeller size sunmaya başlıyor. Bir anda o vitrin lunapark gibi çalışmaya başlıyor. Ödeme sisteminiz telefonunuzda hazırsa, o anda siparişi verip ayrılıyorsunuz. Tabii telefonunuzda, o markanın bilgisi ve sipariş detayları belki sizi uzun soluklu müşterisi yapacak ilişkiyi çoktan kurmuş olarak. Çünkü QR taraması ile başlatılan etki-tepki kullanıcıyı hem eğlendirecek hem de önünde açılan kapılardan arzulu girmesini sağlayacak bir potansiyel sunuyor. Tek taraflı bir satım alım ilişkisiyle kullanıcıyı pasifize etmiyor; kullanıcı etkileşim içinde bu sürece bir ölçüde daha aktif katılabiliyor. Ayrıca iletişim bilgilerini almak, kablosuz bir ağa bağlanmak veya telefonun tarayıcısında bir web sayfasını açmak için QR kodunun görüntüsünü taranabilir. Bu fiziksel dünya nesnelerinden bağlanma eylemine ‘hardlinking’ veya ‘object hyperlinking’ deniyor. QR kodları ayrıca bir kodun tarandığı yeri izlemek için bir konuma bağlanabilir. Ya QR kodunu tarayan uygulama GPS ve hücre kulesi üçgenlemesi (aGPS) kullanarak coğrafi bilgiyi alıyor ya da QR kodunda kodlanan URL bir konumla ilişkilendiriliyor.
Her sektöre özel QR içerikler oluşturuluyor
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Fusce vehicula, quam sit amet ultrices eleifend, eros nibh placerat arcu, vitae euismod leo ex eget lacus. Praesent fringilla felis et magna ultricies, ut ultrices odio pharetra. Donec malesuada commodo eleifend. Sed a malesuada justo. Pellentesque luctus ultricies ligula. Nulla tempor quis turpis sed dignissim.
SCAN
Muhasebe program yazılımlarıyla tanınan Demsoft dinamik QR kodu hizmetlerini hemen her sektör için Londra ve İstanbul ofislerinden sunuyor. Web penceresi ise http://www.qrcodeservices.com. Üretim ve sunum bandı içeriklerini kontrol panel ile yönetmek mümkün. Her sektöre uygun tasarımla gelen Demsoft, QR sistem alandaki çok sektörlü deneyimlerini altın tepside paylaşmaya hazır. Cloud çözümleri sayesinde butik çalışma kadar devasa kamu sistemlerinin oluşturuyor. Dinamik bilişim dünyası içinde hızlı tepki vererek dönüşümü kucaklamak isteyenler için de, QR kod hizmetleri iyi bir pozisyon almak anlamına gelecektir.
47
GİRİŞİMCİ
Sinyal ile gürültüyü ayırt et! Koca bir ömür boyu, her anımızı içerik tüketerek geçirsek bile, o devasa okyanustan bir bardak azaltamayabiliriz. Bu çağda, artık ana kaynak ‘dikkat’. Dikkati neye yönelttiğimiz konusunu ise baştan düşünmemiz gerekiyor.
Beyin Bu haftasonu Netflix Vox Special’ın müzikle ilgili olan “Explained” bölümünü izledim. Görünen o ki, konu müziği anlamak olduğunda insanlar başka hiçbir hayvana benzemiyor. Bu, bedenimizin büyüklüğüne oranla en büyük beyinlere sahip olmamızla kısmen açıklanabilir. Duyma veya görme, göz veya kulaktan daha çok beyinle ilgili. Müziği anlamak nedir? Bir düşünelim. Şunu biliyoruz ki, tek bir şey değil. Yani sadece bizde olan ve diğer hayvanlarda olmayan bir “müzik bölgesi” veya bir “müzik organı” yok. Daha ziyade, birçok şeyin bir araya gelişi. Yani, ritmi, perdeyi, tınıyı, dokuyu, sesin yükseliği ve türü birlikte anlamanın bir birleşimi. Bazı kuşlar ritmi anlamada bazı cüce şempanzeler perdeyi anlamada harikalar ama insanlar hepsini anlayabiliyor. Yani müziği almak beyin için aktif ve bilişsel olarak yoğun bir süreç. Kısacası, beynin yaptığı şey sinyali gürültüden ayırt etmek, örüntüleri okumak.
Ozan Dagdeviren
48
Startup Consultant | Author of Startups Grow With People | Domain expertise on Growth, People, Culture and Learning.
En sevdiğiniz, geç kahvaltı veren kafelerden birine oturdunuz, badem sütlü kahvenizi veya demleme çayınızı yudumluyorsunuz. Arka planda Herbie Hancock - Watermelon Man çalıyor. Sağ arka çapranızıdaki masada, kullandıkları jargondan bir reklam ajansından çalıştıkları belli iki kişi var. Kadın adama neden ısrarla şirketlerin sosyal medya hesaplarının sevilmediğini, artık bu çağın “kişilerin” çağı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sadece dikkatinizi vererek –bakışlarınızı dahi yönlendirmeden - konuşmaya ya da müziğe odaklanabilirsiniz. Beyniniz ağır işi yapar ve otomatik olarak odaklanmak istediğiniz sinyale yoğunlaşır. (Meraklılar için detay: Bu bağlamda “siz” prefontal korteks ve aynı zamanda “beyin”, yani beynin geri kalanı, esas ses işlemeyi yapan: talamus ve temporal loblar.) Beyne odaklanmasını istediğiniz şeyin bir tanımını verin ve o geri kalanı yapsın: Tanıma uyan sinyalleri dikkate al; uymayanları görmezden gel.
TurkishBritish Gelen kutusu Konu gelen kutunuza geldiğinde (posta kutusunuz, linkedin whatsapp, Messenger mesajlarınız, vb.), durum hemen hemen aynı. Cevaplamak şöyle dursun, okurken %100 dikkatinizi vererek okuyabileceğinizden daha fazla mesaj var. Ne yaparsınız? Taviz verirsiniz. Üstünkörü bakar ve görmezden gelirsiniz. Doğal olarak, çok umut verici görünmeyen mesajları görmezden gelir, bizim için en önemli olan mesajları dikkate almayı seçeriz. Peki, ama bu tam olarak nasıl oluyor? Müziği duymak veya duymamak arasında karar vermek gibi: Beynimize potansiyel olarak ilgi duyacağımız mesaj türlerinin belirsiz ve bulanık bir açıklamasını veririz ve onun en iyisini yapmasına izin veririz. Sinyallere odaklan. Kalıpları tanı. Gürültüyü yok say. İçses kendine soruyor, cevap vermeli miyim? 4Alanınızdaki bir influencer’dan gelen mesaj? Evet. 4Büyük bir şirketin CEO’sundan gelen mesaj? Büyük olasılıkla, evet. 4İyi bir arkadaştan gelen mesaj? Evet.
4Kazanç sağlayan müşteriden gelen mesaj? Evet. 4SEO servisi satmaya çalışan birinden gelen mesaj? Büyük olasılıkla, hayır.
4İş arayan birinden gelen mesaj? Büyük olasılıkla, hayır. vb… Çoğu durumda, beyin eşleşen kalıpları bulmak için oto pilotta çalışır, gerisini görmezden gelir. Sadece karar vermeniz gerektiği zaman sizi uyandırır. Beyin bir sinyal arıyor –bir kalıp. Bu nedenle, o sinyal gerçekten önemli ve bilinçli olarak düşünmeye değer. Bir pazarlama ya da işe alım ajansına verdiğiniz brief’e benzer. Yan-
lış brief verirsen kötü bir başlangıç yaparsın. Kendi beynine nasıl bir brief veriyorsun? Hangi işaretleri arıyorsun?
Farklı insanlar farklı şeyleri arar
Farklı kişiliklerin cevaplayacağı ya da görmezden geleceği mesaj farklı. Bazı roller veya durumlar: 4Belirli bir rol için yetenek arayan bir işverensiniz. 4Aktif olarak işe alım arayışında olmayan ama büyük potansiyeli olan insanlarla tanışmaya açık bir işe alım yöneticisiniz. 4Bir sonraki umut verici yatırımını arayan bir yatırımcısınız. 4İşletmenizi büyütmek için anahtar kişileri arayan bir startup kurucusunuz. 4Bir projede işbirliği yapacak kişileri arayan bir girişimcisiniz. 4Bir sonraki işini arayan bir serbest çalışansınız. 4Yeni müşteri arayan bir danışmansınız. 4Yeni müşteri adayı arayan bir satış elemanısınız. Tüm bu insanların gelen kutularındaki cevap verecekleri mesajlarla görmezden gelecekleri farklı olacak. Bu otomatik eleme işlemi, onların zamanının neye değer olduğuna bağlı olarak beyinlerine gönderdikleri kendi brieflerinin bir işlevi. Eğer dikkatli bakarsanız, garip şekilde dikkat çekici bir şey fark edeceksiniz. Bazı insanlar gerçekten spesifik şeyleri ararken, diğerleri belirlemesi zor olan şeyleri arar. Bu fark nasıl ortaya çıkıyor?
Meşgul tonu
O zaman mesajları en çok görmezden gelen kim? Ne aradıkları hakkında çok açık bir fikri olduğunu düşünenler. Kendi deneyimlerinizi tekrar düşünün, bu mantıklı geliyor mu? Benimkiyle, evet. Örneğin, bir işveren veya VC, eğer mesaj işe almak veya yatırım yapmak için iyi bir adayı işaret etmiyorsa mesajı büyük ihtimalle okumayacak ya da cevap vermeyecektir. Diğer yandan, bir girişimci, doğrudan bir yararı olacağı belli olmasa da ilginç bir geçmişe veya uzmanlığa sahip olan birinden gelecek mesajı büyük olasılıkla okuyup cevap verecektir.
49
uuu
Çıkarımlar
4Çıkarım #1 Mesajı görmezden gelmek, insanların ne aradıkları hakkında çok (bazen fazla) emin olmalarının bir işlevi. Meşguliyetten daha başka bir konu. 4Çıkarım #2 Tam olarak aradığınızı bildiğinizi düşündüğünüzde, aslında en çok ihtiyaç duyduğunuz şeyi kaçırıyor olabilirsiniz. “Tam olarak ne aradığımı biliyorum.” diye düşünmek; “Bilmem gereken her şeyi biliyorum.” diye düşünmekle aynı. Özellikle farklı kültürel geçmişler barındıran büyük şehirlerde, kimin ne bildiğini ya da ne kadar iyi olduğunu söylemek zor. 4Çıkarım #3 Neye dikkat etmeniz ve neleri göz ardı etmeniz gerektiği konusunda beyninize gönderdiğiniz o brief’e dikkat etmeniz akıllıca olur. Filtreleriniz çok katıysa iyi fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz.
Karşınızdaki aday, kafanızdaki ideal aday profi line tam uymuyorsa onu görmezden gelen bir işe alımcı olabilirsiniz.
4Çıkarım #4 Baktığınız ip uçlarını değiştirmek için kendinizi zorlayın. Kim ve Ne’den çok Neden’e odaklanın.
Önünüze gelen her hizmet teklifi ni görmezden gelen ama aslında işinize yardımcı olabilecek bir çözümü gözden kaçıran bir kurucu olabilirsiniz.
Daha fazla zaman ve enerji gerektirebilir ancak daha geniş bir ağ oluşturmaya çalışın. Kabul edelim, her şeyi bilmediğimiz gibi, kimi görmezden gelmemiz gerektiğini de tam olarak bilmiyoruz.
We are a company of qualified software developers From sales tools to data processing and everything in between, we can help you create applications to optimise your business.
info@byone.co.uk www.byone.co.uk 50
KOZMİK ENERJİ ve BIOREZONANS TEDAVİLERİ İLK KEZ LONDRA’DA
Geleceğin tıbbı… BIOREZONANS Biorezonans, klasik tıbbı tamamlayıcı bir terapi yöntemidir. Hücrelerin aşırı çalışması veya az çalışmasına bağlı oluşan her hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Şimdiye dek aralarında alerji, nörolojik hastalıklar, metabolik hasalıklar ve obezitenin de bulunduğu 400’ü aşkın hastalığın tedavisinde başarılı sonuç verebildiği kanıtlanmış durumdadır.
Age Care Clinic ve Plan B işbirliği ile Londra’da hizmetinizde... s ile zonan Biore ansta tek se YI
A SİGAR A M BIRAK da y a ve bir MA A L ZAYIF
Türk hekimler ile çeşitli branşlarda ön tanı ve konsültasyonlar için randevu alınız. • Kozmik Enerji Terapileri Dr. İbrahim Tokalak • Türkiye’de diş tedavileriniz için Dt. Sezin Şener
Bilgi ve Randevu için: +44 7472 939 222 / contact@planbhts.co.uk
AgeCare Clinic London
planbhts.co.uk I agecareclinic.com
Plan B Healthcare & AgeCare Clinic Unit 3, 493 Green Lanes, Palmers Green N13 4BS London, UK
SAĞLIK
Yaşlıların tercihi, bakım evi değil evde bakım İngiltere’de yaşlılara evde bakım hizmeti sunan tek Türk şirketi Lily Mae Home Care, duş aldırmaktan yemek yapmaya, alışverişten ilaç kontrolüne kadar pek çok başlıkta verdiği hizmetlerle yaşlıların hayatını yaşanabilir kılıyor
İ
ngiltere’de yaşlıların nüfusa oranı her geçen yıl artıyor, nüfus hızla yaşlanıyor. Ancak nüfusun yaşlanmasıyla birlikte, yaşı ilerledikçe fiziksel ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan, yaşamını destek almadan sürdüremeyen yaşlılar bakıma ihtiyaç duyuyor.
Uzun yıllar sağlık sektöründe ve bakım hizmetlerinde deneyim kazanmış olan Alkan Özkan ve Sarah Tyrrell tarafından kurulan Lily Mae Home Care, işte bu süreçte yaşlıların hayatlarını kolaylaştıracak hizmetler sunuyor. 2006 yılında İngiltere’ye gelen ve 2010 yılından beri evde bakım hizmetleri alanında çalışan Lily Mae Home Care Sahibi ve Genel Müdürü Alkan Özkan “Yaşlı insanlara kendi evlerinde bakım hizmeti sunuyoruz. Çünkü buradaki yaşlılar bakım evlerine gitmek istemiyorlar ve kendi evlerinde özgürce yaşamak istiyorlar” diyor. 52
Evde bakım hizmeti veren tek Türk şirketi 2016 yılında kurulan ve evde bakım hizmeti veren İngiltere’deki tek Türk şirketi Lily Mae Home Care’de şu anda yaklaşık 30 kişi çalışıyor ve 50-55 kişi hizmet alıyor. Çalışanların büyük çoğunluğunun NHS’den gelen insanlar olduğunu belirten Özkan “24 saat
TurkishBritish bakımından tutun, günlük sadece bir saat bakım yaptığımız insanlar var. Kişilerin ihtiyaçlarına göre hizmetler sunuyoruz” şeklinde konuşuyor. Kişisel Bakım, 24/7 talep üzerine çağrı hizmeti, günlük kontroller, palyatif bakım, ilaç yönetimi, günlük yaşam desteği, yiyecek hazırlamak, sosyal aktivitelere eşlik etmek vs. Lily Mae’de verilen hizmetlerin bir bölümünü oluşturuyor. Alkan Özkan “Kişisel bakım dediğimiz duş aldırma, banyo yaptırma, tuvalet yaptırma ilaçlarını verme, yemek pişirme, bazı insanların evlerini temizleme, alışveriş yapma, klinik ihtiyaçları olduğunda ilaçları değiştirme işlemleri, verdiğimiz hizmetler arasında” diyor. Lily Mae Home Care’in bakım hizmeti verdiği hastaların büyük bölümünün NHS’den yapılan ihaleler aracılığıyla geldiği söyleyen Alkan Özkan “Hastalarımız sosyal hizmetlerden ihale alarak ya da özel müşterilerimizin aracılığıyla geliyor. ‘End of life care’ yani tedavi edilemez duruma gelmiş yaşamının son döneminde olan insanlar da bize devrediliyor ve bu hastalar özel yollardan bize geliyorlar” şeklinde konuşuyor.
Lily Mae’in hizmetleri uluslararası standartlarda
Lily Mae Home Care’nin Operasyon Direktörü Sarah Tyrrell ise, İngiltere’de sağlık ve sosyal bakımın bağımsız düzenleyicisi Care Quality Commission (CQC) tarafından denetlendiklerini ve Lily Mae’de bütün hizmetlerin standartlara uygun şekilde sunulduğuna dikkat çekiyor. CQC’nin safe, effective, caring, Responsive, Well-led (güvenli, verimli, sevecen, duyarlı, İyi lider) olmak üzere 5 ana dalda denetleme yaptığını ifade ediyor. Lily Mae’de tüm bu kriterlere uygunluk gösteriyor.
Evde bakımda Franchise Ortaklık Modeli
Lilly Mae’nin kısa sürede oldukça itibarlı bir firma haline geldiğine dikkat çeken Alkan Özkan devam ediyor: “CPC’den good raporumuz var. Finansal performansımızı baktığımızda senelik ciromuz bir milyona gidiyor. Şu anki durumumuzla bayağı iyi gidiyoruz.” Oldukça başarılı bir grafik izleyen Lilly Mae’nin son olarak geliştirdiği Home Care Franchising modeli ile hizmet alanını genişletiyor. Modeli Alkan Özkan anlatıyor: “Franchise alacak insanları bir yıl boyunca mentoring dediğimiz yöntemle eğitmeyi, insanların yatırım yaptığı ana parayı üstüne biraz kar koyarak geri getirmeyi amaçlıyoruz. Biz insanlara franchise ortaklık modeli öneriyoruz. İşi, ortaklık modelini kurmak isteyenlere öğretiyoruz. Önemli olan biraz deneyim kazanmak ve bu deneyimi işlerine aktarmalarını sağlamak. Home Care sürekliliği olan ve çok ihtiyaç duyulan bir iş. Biz de daha fazla Türk’ün bu işlerin içinde olmasını sağlamak istiyoruz” Bu model ile İngiltere’deki ‘Her Türk’ün kebapçı veya berber olacağına’ dair önyargıyı da yıkmak istediğini belirten Alkan “Bizim insanlarımız da profesyonel bir şekilde İngiltere’de her yerde çalışabilirler” diyor.
Sağlık turizminde işbirliklerine açığız
Evde bakım hizmeti verdikleri hastaların zaman zaman tatil yapmak isteklerini söyleyen Özkan, gerek tatil, gerek alternatif tedaviler evleri dolayısıyla sağlık turizmi ile ilgilenebileceklerini ifade ediyor “Bizim pek çok müşterimiz tatile gitmek istiyor ama tatile gitme alanları yok. Mesela Türkiye cennet gibi. Akçay’a, Kaz Dağları’na gidiyorsunuz bol oksijen var. KOAH denilen akciğer hastalığı İngiltere’de çok yoğun. Bu hastalığa en iyi gelen şey bol temiz oksijen ve Kaz Dağları’nda var. Bir insanın romatizması varsa ona en iyi gelen termal kaplıcalardır. İnsanlar zaten bunları bildikten buralara gitmemeli için bir neden yok. Lilly Mae olarak bu konuda gelebilecek işbirliklerine açığız” şeklinde konuşuyor.
53
Acıbadem &“Megan’s Wish” Londra buluşması Acıbadem Sağlık Grubu’ndan Prof. Dr. Ahmet Alanay ‘Skolyoz Farkındalık Günü’nde Londra’da tedavi ettiği hastalarıyla özel bir etkinlik gerçekleştirdi.
A
cıbadem Sağlık Grubu’ndan, Prof. Dr. Ahmet Alanay, tedavi ettiği skolyoz hastası İngiliz dansçı Megan Flaming ve diğer hastalarıyla ‘Skolyoz Farkındalık Günü’nde Londra’da özel bir etkinlikte bir araya geldi. Megan Flaming tarafından kurulan sosyal medya platformu Megan’s Wish’te birbiriyle tanışan Alanay’ın hastalarının katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Acıbadem Sağlık Grubu’ndan doktorlar konuşmacı oldu. Skolyoz tedavisinde uluslararası başarılara imza atan ve bugüne kadar yüzlerce kişiyi sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Alanay’ın özel davetli olduğu etkinliğe Acıbadem Sağlık
Grubu’ndan Dr. Çağlar Yilgor, Fizik Terapi Uzmanı Pınar Taşkın konuşmacı olarak katıldı. Piccadilly’de Le Meridien Hotel’de gerçekleştirilen etkinliğe, doktorlar ve Prof. Dr. Alanay’ın hastaları ve ailelerinin dışında pek çok kişi davet edildi. Skolyoz hastalığına dair bilgilerin verildiği, tedavi süreçlerinin anlatıldığı organizasyonda Prof. Dr. Ahmet Alanay tarafından tedavi edilen Alice, Megan ve Leila’nın hikayeleri de davetlilerle paylaşıldı. Oldukça duygusal anların yaşandığı etkinlik, Prof. Dr. Alanay ve artık hayatlarına sorunsuz şekilde devam eden hastaları için unutulmaz bir anı oldu.
54
TurkishBritish
Kısırlığı doğru okumak... Ankara Anlaşması ile İngiltere’de bulunan Üroloji Profesörü Dr. Ali Ayyıldız’ın kısırlığın nedenleri hakkında ilgi çekici detaylı bilgilere ve kısırlığı yenecek diyetlere yer verdiği “Unexplained Male Infertility & Antioxidants” kitabı e-book olarak Amazon’da satışa sunuldu.
K
itabın tanıtımında “Kısırlık iki insanı ve onların bütün ailelerini etkileyen bir sorundur. Bu duygusal yaşamınıza derinlemesine ulaşan ve duygusal ilişkinizi istila eden bir problemdir. Çiftlerin % 10-15’inin doğurganlık değerlendirmesi için tıbbi yardım istediği ve sorunun erkek ve kadın eşler arasında eşit olarak paylaştığı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, her iki partnerin rutin olarak kullanılan testlerle ve fiziksel veya endokrin anormallikleri olmadan kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesinden sonra; infertil çiftlerin % 30’una kadarı, tanımlanamayan kısırlık tanısıyla ve tanımlanabilir nedenlerden yoksun olarak çocuksuz kalır” deniliyor.
Erkek infertilitesinin gizli nedenleri
Kısırlığın sıradan nedenleri ve tedavilerinin dışına çıkan kitap, infertil çiftler için açıklanamayan erkek infertilitesine farklı bir görünüm vermek üzere tasarlanmış. Açıklanamayan stresin gelişmesine neden olan faktörler ve çeşitli çevresel faktörler, açıklanamayan infertilitenin etiyolojisinde rol oynuyor. Açıklanamayan infertilitenin yönetimi karmaşık,
çünkü teşhisi muhtemelen infertilitenin çeşitli potansiyel nedenlerinin dışlanması ile konuluyor. Bu kitap açıklanamayan erkek infertilitesi hakkında tıbbi literatür desteği ile ilgili bazı klinik bilgiler de veriyor. Ayrıca, bir sperm analizinin nasıl yorumlanacağını, eşinizin en iyi günlerini nasıl anlayacağınızı ve yaşam tarzı ve diyet değişikliklerinin erkeklerin verimliliğini nasıl geri getirebileceğini ayrıntılı olarak anlatıyor. Son olarak, Prof. Ali Ayyıldız kitabında kısırlığın üstesinden gelmeye yardımcı olabilecek özel tasarlanmış diyet önerilerine de yer veriyor.
55
BUSINESS WOMEN NETWORK
Türkiye’de yatırıma hukuki destek Hukuk odaklı 2. kariyerine “Türk hukuku danışmanı” olarak Londra’da devam eden Ayşegül Böğrün’ün hedefinde Solicitors Regulation Authority üyeliği var.
A
yşegül Böğrün, 9 ay önce Londra’da kurduğu Muse Legal Services and Consultancy Ltd. ile hukuk odaklı ikinci kariyerine büyük adımlarla devam ediyor. Türkiye’de yatırım yapan şirket ve kişilere, çeşitli mevzuat ve uyum süreçlerine veya varsa hukuki ihtilaflara dair avukatlık hizmeti veren Böğrün, İngiltere’de faaliyet göstermek isteyen kişi ve kuruluşlar için de araştırma ve idari destek sağlıyor.
Hukukçu Olmak İçin Eğitim Hayatına Geri Döndü Londra’da kısa sürede başarı elde eden Böğrün’ün serüveni İstanbul’da başladı. İlk olarak İstanbul Amerikan Robert Lisesi’nin ardından Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine Migros’ta başlayan, Migros’un çeşitli yurtiçi ve yurtdışı çeşitli operasyonlarında görev aldıktan sonra Tekfen Grubu’na bağlı Toros Tarım’da devam eden Böğrün, bu süreçte hukuk odaklı 2. kariyeri için de adımlar attı.
56
Yeditepe Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Hukuku odaklı Executive MBA derecesini tamamlayan Böğrün çalışma hayatında 12 yılı geride bıraktığında uluslararası hukuk alanında uzmanlaşmak ve avukatlık ruhsatı ile baro nezdinde faaliyet göstermek için hukuk eğitim hayatına geri döndü. Önce 2012 yılında Queen Mary University of London’da hukuk lisansını tamamlayan Böğrün,
Türkiye’de de Marmara Üniversitesi’nde denklik ve staj süreçlerinin ardından İstanbul barosuna kaydoldu.
Hedef İngiliz Barosu
Geçtiğimiz 7 yıl boyunca Ersoy Bilgehan Hukuk Bürosu’nda kıdemli avukat seviyesine kadar yükselen Böğrün, Mart 2019’da Londra’da Türk hukuku danışmanlığı konusunda Muse Legal Services and Consultancy Ltd şirketini kurdu. Böğrün’ün bundan sonraki hedefi ise Solicitors Regulation Authority’e kayıtlı bir solicitor (avukat) olmak ve İngiliz hukuku kapsamında da hizmet vermek. www.museconsultancy.co.uk
TurkishBritish
XL Oyun Evlerinde XL Paylaşım, XL Eğlence Mimar bir anne olan Bahar Özdemir, bu kez çocuklar için evler tasarladı. Çocukların kendilerinin kurabileceği, anne babasıyla birlikte içine girebileceği, XL eğlence vaad eden evler, kartonkinder.co.uk’de...
D
ayanıklı kartondan üretilen, 20 çocuğun birlikte kurup aynı anda birlikte boyayıp oynayabileceği büyüklükte oyun evleri düşünün... Çocuklar, doğum günleri, okul festivalleri, yardım piknikleri gibi aktivitelerde rahatlıkla kullanılabiliyor ya da anne-baba-çocuk birlikte içine girip oyun oynayabiliyor. Bu evler; yaratıcı ve eğlenceli işler peşinde koşan mimar anne Bahar Özdemir’in Londra’da çocuklar için gerçekleştirdiği bir girişim projesi olan kartonkinder.co.uk’de... XL Oyun Evleri ile birlikte değişik büyüklükte kişiye özel çocuk aktivite seçenekleri de yer aldığı kartonkinder.co.uk’de, Londra’da çift dille büyüyen çocuklar için zengin bir Türkçe Çocuk Kitapları seçkisi de yer alıyor. Bahar Özdemir “Biz kitap çok sever bir anne-oğul olarak bütün kitapları tek tek aynı titizlikle seçip kendi butik çocuk kitapçımızı oluşturduk” dedi.
XL Oyun Evleri’nin tüm Ar-ge ve üretimini kendi yapan Özdemir “Mimari oyuncaklar sınıfında değerlendirebileceğiniz oyun evleri, çocukların paylaşma duygusunu güçlendiren, birlikte oynamaya özendiren çocuklara kendileri için uygun ölçekte yaratıcı mekan tasarlama fırsatı veren son derece kullanışlı bir oyuncaktır” şeklinde konuştu.
Küçük Mimarlara Büyük Evler 2000 yılında İ.T.Ü Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Bahar Özdemir, tasarım alanında yaptı yüksek lisansının ardından 15 yıl süren mimarlık kariyerinin içindeyken çocuklar içinde bir şeyler tasarlama başladı. Çocuklar için üretmeye “Küçük Mimar” markasıyla 2015 yılında Türkiye’de başlayan ve 5 değişik modelde XL Oyun Evleri üreten Bahar Özdemir 2018 yılında markasını Kartonkinder.co.uk adıyla Londra’ya taşıdı.
57
ADVERTORIAL
Sınır güvenliğinde en son teknolojiler SEDEC’te... “Sınır ve Anayurt Güvenliği” alanında teknolojiler geliştiren firmalar, 02-04 Haziran 2020 tarihleri arasından SEDEC Savunma ve Güvenlik Fuarı’nda bir araya gelecek. Sektörün dünyada önde gelen oyuncularını buluşturan SEDEC, en son teknolojilerin sergilendiği uluslararası bir platform olacak.
S
on yıllarda ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyadaki sıcak gelişmeler ve Barış Pınarı Harekatı’yla sınır ve anayurt güvenliği Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Hem Türkiye’nin hem dünyanın gündemindeki öncelikli yerini koruyan güvenlik sektöründeki son gelişmeler, ileri teknolojik çözümler, yeni geliştirilen sistemler 02-04 Haziran 2020 tarihleri arasında Ankara ATO Congerisum’da düzenlenecek SEDEC Savunma ve Güvenlik Fuarı’nda sektör profesyonelleriyle buluşacak.
58
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği’nin (SSI) desteğiyle organize edilen SEDEC, anayurt güvenliği, sınır güvenliği, iç güvenlik ve savunma sistemleri konularında uluslararası ve ulusal tüm oyuncuları bir araya getirecek. Bir çok kurum ve kuruluşun desteklediği, Türkiye’deki ve dünyadaki savunma ve gü-
venlik profesyonellerinin buluştuğu stratejik bir zirveye dönüşecek. Teknopark Ankara bünyesinde yürüyen, Ticaret Bakanlığı destekli URGE projesi kapsamında da yer alan SEDEC’te güvenlik sektörünün geleceğine yön veren adımlar atılacak
TurkishBritish Dünya devleri SEDEC’in davetlisi... Milli Savunma Bakanlığı, Kara, Deniz ve Hava Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü temsilcilerinin, Askeri Ataşelerin, FRONTEX (Avrupa Sınır ve Sahil Koruma Ajansı) yetkililerinin davet edildiği SEDEC aynı zamanda savunma sanayinde dünyanın önde gelen firmalarını da buluşturacak. Türkiye’nin savunma sanayindeki uluslararası markaları haline gelen ASELSAN, FNSS, HAVELSAN, MKEK, ROKETSAN, TUSAŞ ile dünyanın savunma sanayi devleri Airbus, BAE Systems, Boeing, Leonardo, Lockheed Martin, MBDA, Rolls-Royce gibi kurum ve kuruluşların yöneticilerinin ve satın alımcılarının da aralarında yer aldığı yüzlerce profesyonel SEDEC Fuarı’na davet edildi.
Sınırlar, milyarlarca dolarlık geçitlerdir “Kısa sürede doğru kişiler, doğru işler!” sloganıyla yola çıktıklarını ifade eden SEDEC Türkiye Koordinatörü Hilal Ünal Türkan, fuar, konferans ve ikili iş görüşmelerini kapsayan bir etkinlik olarak organize edilen SEDEC’in iki ana amacı gerçekleştirmek üzere düzenlendiğine dikkat çekiyor. Türkan, “Yurtiçindeki kolluk kuvvetlerimizin ve güvenlik yetkililerinin ihtiyaçlarının karşılanması, üretim yapan, ürünü olan sanayimizin de yeni ihracat pazarları geliştirmesi için SEDEC 2. kez kapılarını açıyor” diyor. Türkiye’nin, coğrafi konumu nedeniyle stratejik öneme sahip bir ülke olduğuna dikkat çeken Türkan şöyle devam ediyor:
uzman isimlerin katılımıyla gerçekleştirilecek vizyoner konferansların, güvenlik sektörünün gelişiminde önemli rol oynayacağını belirten Türkan “Bölgemizde yaşanan tüm olumsuzluklara karşın geliştirilebilecek politikalar ve alınacak aksiyonların tartışılacağı konferansın yeni fikirlere zemin teşkil etmesini hedeflemekteyiz” şeklinde konuşuyor.
Ana üreticilerle doğrudan bağlantı fırsatı SEDEC’te
SEDEC’in Savunma Sanayii Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi ihtiyaç makamlarını, üreticiler ile doğrudan bağlantıya geçirdiğine dikkat çeken Türkan, SEDEC’in sektöre katkısını anlatmaya devam ediyor. SEDEC Türkiye Koordinatörü Hilal Ünal Türkan, “SEDEC, yurtdışındaki emniyet güçleri ve kolluk kuvvetlerinin titizlikle seçilen satın alımcılarının, karar vericilerinin ve ayrıca ana sanayi üreticilerinin, KOBİ seviyesinde tedarik zinciri bağlantılarını en kısa sürede sağlayabildikleri en etkin platform olmayı devam edecek” diyor. Etkinlik, aynı zamanda, önceden planlanan ikili iş görüşmeleri kapsamında yabancı orijinal ekipman üreticileri ile birinci ve ikinci seviye tedarikçileri, Türk savunma, havacılık ve güvenlik sanayisi firmaları ile buluşturacak. Türk firmalarının, hem ana sanayi firmalarının hem KOBİ’lerin, yetenekleri ve başarıları, yabancı misafirlere daha yakından tanıtılacak. SEDEC 2018 yılında 39 ülkeden katılımcı ile gerçekleştirildi ve 4 bin 200 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. 2020 yılında düzenlenecek 2. SEDEC Fuarı’nda bu rakamların çok üstüne çıkılması bekleniyor.
“Kara sınırlarının uzunluğu 2 bin 949 km ve kıyı sınırlarının uzunluğu 7 bin 816 km olan Türkiye’nin toplam sınır uzunluğu 10 bin 765 km’dir. Bu sınırlar, her yıl ticarette ve seyahatte milyarlarca dolarlık bir hesaba sahip olan hayati ekonomik geçitlerdir. Ayrıca ülkemizin en büyük ve en güvenli şehirleri ve topluluklarına ev sahipliği yapıyorlar. Ülkeye giriş - çıkışı adil bir konuma getirirken sınırlarımızı korumak yurtiçi güvenliği, ekonomik refahı ve ulusal egemenliği sağlamak için şarttır.” SEDEC sırasında yurtiçinden ve yurtdışından
59
ADVERTORIAL
‘Britiş Yaşam’ çok yakında Euro Star’da Başlıyor
Sunuculuğunu Eda Bayraktar’ın ve yönetmenliğini Ergin Balabeyoğlu’nun üstlendiği, Piaryum İletişim ve Medya imzalı Euro Star’ın şimdiden merak uyandıran programı ‘’Britiş Yaşam’’ın Birleşik Krallık’taki çekimleri başladı.
S
on dönemde adından sıkça söz ettiren ve yeni yılda izleyiciyle buluşması planlanan programın yayın formatını, yansımalarını, hazırlık aşamalarını Sunucu Eda Bayraktar ve Yönetmen Ergin Balabeyoğlu TurkishBritish Dergisi’ne değerlendirdi. Britiş Yaşam nasıl ortaya çıktı? Hikayeniz nedir?
60
Eda Bayraktar: Birleşik Krallık’ta yaşayan ve Türkiye’den gelen çok sayıda insanımız var ve onların da anlatılmayı bekleyen çok sayıda hikayesi var. Biz de bu noktadan, Birleşik Krallık’ta yaşayan toplumumuzun yeni sesi olmayı hayal ederek yola çıktık. Anahtar konumuz Türkiye’den gelip burada yaşayan insanların iş ve genel yaşamlarına dair hikayeleri ve uzmanlık bilgilerini ekranlara taşımak. Kamuoyu yararına, izleyicilerin de yararlanabileceği konu ve gelişmeleri yansıtmak. Bununla birlikte önemsediğimiz bir başka nokta ise kapsayıcılık ve çeşitlilik. İngiltere ya da Birleşik Krallık deyince akla ilk Londra geliyor hep, ama burası sadece Londra’dan ibaret değil. Bu ada ülkesinde
çok farklı şehirlerde yaşayan pek çok farklı sektörden kaliteli işler yapan, iş kuran pek çok insan var. Bu kadar çeşitlilikten söz ederken, hep aynı yerlerle, belirli yerlerle sınırlı kalmak istemedik. Bu çeşitliliği yansıtmak istedik. Onların da sesi olmak istedik. Elimizden geldiğince Birleşik Krallığın birçok farklı bölgesinden izleyicilere sesleneceğiz. Bu bazen Londra olacak, bazen Cardiff, bazen Brighton, bazen ise Cambridge.Hikayelerin olduğu her yerden sesimizi duyuracağız. Programda neler yer alacak ? Eda Bayraktar: Birleşik Krallık’tan hepimizi ilgilendiren, merak edilen güncel konu ve gelişmeler. İş dünyasından eğitime, ekonomi ve girişimcilik hikayelerinden, kültür sanata, hukuktan sağlığa kadar pek çok farklı sektörden haberlerleri ekrana getireceğiz. İşin önemli bir başka boyutu daha var; algı meselesi. Mesela burada Türkiye’den gelen kişilerle ilgili kalıplaşmış birtakım yargılar var. Ancak biliyoruz ki son yaşanan göç dalgasıyla birlikte buraya çok sayıda nitelikli, eğitimli, ekonomiye sermaye katkısı yapabi-
TurkishBritish lecek vatandaşımız yerleşti. Bu algı da yavaş yavaş bu sayede kırılmaya başlıyor artık. Biz de bu yaratıcı girişimcilerin ve işinde uzman olan profesyonellerin hikayelerine ekranlarda yer vermek istiyoruz. Birinci bölümde de bu göç dalgasını, nedenlerini ve bunun etkilerini enine boyuna konu uzmanlarıyla masaya yatırdık. Ergin Balabeyoğlu: Burada çok sorun ve fırsat var, toplumumuzun yaşadığı bu sorunlara da kendilerini geliştirebilecekleri fırsatlara da değinmek istiyoruz. Etrafta da müthiş bir bilgi kirliliği var. Bunları açıklığa kavuştururken akademik dünya ile her zaman dirsek temasında olacağız. Britanya genelinde üniversitelerde çalışan çok değerli hocalarımız var, burada okuyan öğrencilerimiz var. Onlara da mikrofon uzatacağız. Her programda özel dosya konularımız olacak ve konuyla ilgili sahada iş yapan kişilerin yanında üniversite ve akademisyenlerden de mutlaka görüş alarak ele aldığımız konuları derinlemesine işleyeceğiz. Bu tarzda yapılan başka programlar da var mı? Sizin farkınız ne? Ergin Balabeyoğlu: Burada yayıncılık yapmak çok kolay değil aslında, yapılan programlarda büyük bir emek var bunu biliyoruz. İşin sponsorluk kısmı kesinlikle meşakkatli bir süreç. Biz bu işe başlamadan küçük bir saha araştırması yaparak yola çıktık. Bunun da iki boyutu var. İlki burada iş yapan firmalarla ilgili. Nitelikli girişim ve firmalar kendilerini reklam üzerinden anlatmak yerine uzmanlıklarıyla ve katkı sağladıkları alanlarla ön planda olmak istiyorlar. İkincisi de izleyici boyutu. Artık izleyenler de firma reklamlarında aynı şeyleri tekrar tekrar izlemek yerine, işe yarayan faydalı bilgiler görmek istiyor. Biz de bu noktadan hareketle daha geniş çerçevede kamuoyu yararına bir program formatı geliştirdik. İnsanlara fayda sağlamaya, bilgilendirmeye, yol göstermeye yönelik bir yayıncılık politikası izlemeye çalışacağız. Eda Bayraktar: Böylece hem firmalar kendi uzmanlık konularını daha nitelikli bir formatta anlatabilmiş oluyor, hem de insanlar izlerken sıkılmayıp gerçekten işlerine yarayabilecek bir şeyler öğrenebiliyor. Girişimcilik, e-ticaret, teknoloji gibi gelecek vadeden sektörlerde çok sayıda çalışan insan var, bu kişilerle de iletişim halinde olacağız. Girişimciler açısından çok farklı fırsatlar var, ancak bilinmiyor. Devletin de desteklediği çok sa-
yıda start up projesi var . Biz buralarla da da temas halindeyiz. Belki bu yayınlardan ilham alarak işini geliştirmek isteyen, burada bir şeyler yapmak isteyen genç girişimcilere de ön ayak olmuş oluruz. Ergin Balabeyoğlu: Bir yandan da aslında burada yatırım yapmak isteyen veya yurtdışına açılmak isteyen şirketler için rehber niteliğinde yayınlar yapmak istiyoruz. Burada franchise vermek isteyen firmalar olabiliyor, onlara da buradaki yaşamı daha derinlemesine anlatmaya çalışacağız. Programda yer almak girişimciler ve firmalara neler kazandıracak? Firmalar nasıl programda yer alabiliyor? Ergin Balabeyoğlu: Programda iş dünyası için her hafta ayrı bir bölüm yer alıyor ve burada iş yapan, özellikle kendi alanında adını duyurmuş başarılı girişim ve firmalara da özel olarak yer vereceğiz. Programda yer alan firmalar, çok geniş bir izleyici kitlesine sahip uluslararası kurumsal bir televizyon kanalında yayınlanma şansıyla birlikte, yaptıkları işi daha geniş bir kitleye kaliteli bir formatla duyurabilecekler. Marka ve müşterileri için güçlü bir itibar kazanırken, müşteri kitlelerine daha hızlı ve daha kolay ulaşma imkanı bulabilecekler. Sponsorlar için özel bir kitimiz var, ulaşmak isteyenlere gerekli bilgileri sağlayabiliriz. Bununla birlikte her zaman toplumumuza faydası olabilecek konularla ilgili başka işbirliklerine de açık ve hazırız. Size nasıl ulaşabilirler? Eda Bayraktar: Bizi sosyal medya hesaplarımızdan ve yayınlanacak olan haber portalından da takip edebilirler. Oradan da bazı güncel haber ve bilgileri paylaşıyoruz. www.britisyasam.co.uk tv@www.britisyasam.co.uk / 07857359643 britisyasam
61
uuu
5 ÇAYI
Sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat: EBRU Ebru sanatçısı Ayşe Özlem Yüksel için Ebru sanatı hayatı anlamanın, bu karmaşık hayatta dinginliği yakalamanın, şifalanmanın en güzel yolu. Belli dokunuşlarla şekillenen ancak yine de kendi yolunu çizen desenler ise aynı hayat gibi... Hobi olarak başladığı Ebru sanatını öğrenmeye devam ettikçe adeta tutku derecesinde seven Ebru sanatçısı Ayşe Özlem Yüksel, şimdilerde Londra’da hem sergilere katılıyor, hem çocuklara ve yetişkinlere yönelik atölyeler düzenliyor ve bulduğu her fırsatta yurtdışında çok da tanınmayan Ebru’yu anlatıyor. Adeta gönüllü elçi olarak gittiği her yere Ebru sevgisini de taşıyan Belenart’ın kurucusu Ayşe Özlem Yüksel, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu. İşletme mastırını tamamladıktan sonra Procter&Gamble, J&J ve Panasonic gibi şirketlerde yöneticilik yapan Yüksel, 14 yıllık profesyonel iş yaşamının ardından İtalya’ya gitti ve çalışma hayatını bıraktı. İtalya’da 62
TurkishBritish
hobi olarak güzel sanatların pek çok dalıyla ilgilenen Yüksel, 2001 yılında Ebru ile tanıştı. Ebru sanatındaki becerisi, mahareti arttıkça sergilere katılmaya başladı. 2002 yılından Yüksel’in elinde her biri orijinal çalışılmış oğlunun sünneti ve evliliğinin 20. Yılı kutlaması için hazırlanmış yüzlerce davetiye vardı. Yüksel, bu süreçte Ebru çalışmalarını hobi olmanın ötesine taşıdı sergilere katılmaya başladı. 2016 yılında Dubai’yı ye taşındı ve 1.5 yıl orada yaşadı. Ardından eşinin işi dolayısıyla en uzun süre kaldığı İngiltere taşınan Yüksel “Londra’nın sanat konusunda ve kültürle ilgili bir çok alanda sunduğu imkanlar, pek çok konuda çalışmayı rahatça yapmayı mümkün kılıyor” diyor.”
“Ebru, fevkalade özgür bir form. Bu özgürlük hem sizin açınızdan hem de Ebru’nun kendisi açısından geçerli. Siz kendinizi bir çok renk, şekil ve aletle ifade ediyorken, her resim hazırladığınız kitreye, sıcaklığa, boyalara göre ayrı bir tepki veriyor. Bir anlamda siz ve Ebru’nun tüm malzemeleri eseri birlikte şekillendiriyorsunuz. Naif hareketlerle sakince hareket ettiğimizden, sakinleştirici, dinlendirici, şifalandırıcı bir sanat. Bunu hissederek yaptığınızda Ebru’da hayatın yansımasını görmeniz mümkün. Hazırladığınız kitre ve boyalar, sizin hayata hazırlığınızı, kafanızdaki tasarım planlarınızı ifade ediyor. Aynen hayat gibi önce boş bir su yüzeyi ile karşı karşıyasınız. Hayatınızdaki planlar gibi bir tasarım ile başlıyorsunuz. Hayaliniz kendinizi, yetkinliklerinizi, isteklerinizi tanımak sayesinde gerçekleşiyor. Bunu bir çok farklı renk ve desen ile bir çok farklı alet kullanarak şekillendiriyorsunuz. Diğer resim sanatlarından farklı olarak, kitre ve boyalar bahsettiğim gibi kendi tepkilerini veriyor. Bu yüzden hayat gibi, tasarımınızı, hayalinizi gerçekleştirmek için iyi hazırlık yapmak, doğru malzemeyi seçmek gerekiyor. Bazen desen beklediğinizden daha fazla yayılıyor. Buna başka bir dokunuşla farklı bir format veriyorsunuz. Hayat da öyle değil mi? Beklediğinizden farklı şeyler olduğunda, farklı cevaplara ihtiyaç duyuyor. Hatalarınız sizi daha bilge, sorunlarla uğraşmakta daha yetkin kılıyor. Boya ve desen seçimleri resmin güzelliğini belirliyor, aynen hayattaki seçimlerimiz gibi. Bazen suyun yüzüne beklemediğiniz boya damlaları düşüyor, hayatta başınıza gelenler gibi. Ona da şekil verip resmin parçası yapıyorsunuz, aynen hayatta yaptığımız gibi. O yüzden Ebru’yu düşündüğümde Halil Cibran’ın “Bir damla suda okyanusların tüm sırrı bulunur’’ dizesi geliyor aklıma.”
Ebru fevkalade özgür bir form
Ayşe Özlem Yüksel’in ustalaştığı Ebru sanatıyla yolculuğu devam ediyor... Sanatın sürekli yeni kapıların açıldığı, yaratıcılığın değişimi getirdiği bir alan olduğunu ifade eden Yüksel “Teknikler konusunda belli bir ustalığa kavuşmaktan bahsedebilirim. Eserler konusunda ise her gün bir öncekinden farklı bir seviyeye götürüyor” şeklinde konuşuyor. Bir tutkuyla sevdiği Ebru sanatının hayatla olan paralelliğine dikkat çeken Yüksel, kendine has betimlemelerle benzerlikleri anlatmayı sürdürüyor:
63
64
TurkishBritish
10 dakikada çocukların ilgisi belli oluyor
Yüksel, Ebru’yu öğrenmek ve bahsettiği güzelliklerinden faydalanmak isteyenlerle atölye çalışmaları yapıyor. Zaman zaman davet edildiği okullarda çocuklara ve gençlere Ebru’yu tanıtıyor. Hatta çocukların yaş günü davetlerinde Ebru ile keyifle, yaratıcılıklarını kullanabildikleri farklı ve güzel partiler de gerçekleştiriyor. “Ebru, çocukların kendilerini ifade etmeleri açısından gayet faydalı, aynı zamanda onlar için keyifli ve eğlenceli bir sanat” diyen Yüksel, sanata olan ilgisini anlatmayı sürdürüyor: “Resim ve el sanatlarına hep yatkın olduğum için, sadece Ebru ile kalmayıp, tabii ki farklı malzemelerle de resme ve sanata devam ediyorum. Zaten yaratıcılık sanat ile uğraşırken, malzemeye ve yönteme sınır koymayı mümkün kılmıyor.” Okullarda yaptığı çalışmalar Yüksel için ayrı bir mutluluk kaynağı. Adeta gönüllü elçilik yapıyor... Gönülle, severek bildiklerini paylaştığını ifade eden Yüksel, şöyle devam ediyor: “Davet aldığım tüm okullara gidiyorum. Çocuklara Ebru öğretirken onların yaşadığı şaşkınlığı, sihir yapıyormuş gibi hissedişlerini izlemek çok keyifli oluyor. O anki ortamdaki enerji, eminim bedenlerimiz ve zihnimiz için çok faydalı. Bu eğitimlerde hiçbir zaman vakit yeterli olmuyor, özellikle bazı çocuklar için. Beş, on dakikada, inanın çocukların yeteneği, ilgisi, her şey apaçık belli oluyor. Belki de bu sezgi yaş ve tecrübe ile geliyor.” Yüksel bugüne kadar İngiltere’nin Londra dışındaki şehirlerinde, İstanbul, Bursa ve Dubai’de pek çok okulda yüzlerce çocukla ve bu okullardaki öğretmenlerle atölyeler gerçekleştirdi.
Yüksel’in eserleri Londra’nın farklı noktalarında
Yüksel, atölye çalışmalarının yanı sıra Ebru sanatının tanınması için altermatif girişimlerde de bulunuyor. 1,5 yıl boyunca St Paul Katedrali’nin yanındaki One New Change Mall’da stant kuran ve Ebru sanatını tanıtan Yüksel, son zamanlarda vakit bulamasa da 11 ve 12 Aralık’ta standını yeniden açacak. Yılbaşı döneminin yoğunluğunun Ebru’yu tanıtmak için bir fırsata dönüştüren Yüksel, zaman zaman özellikle sanat atölyelerinin ve Türk grupların düzenlediği etkinliklere de katılıyor ve standa kuruyor. Ebru dışında çeşitli sanat dallarıyla da ilgilenen Yüksel’in 22 Aralık gününe kadar devam edecek olan Mirerart Winter Exhibition’daki eserleri Ebru’dan farklı. Yüksel “Burada genel konsept fine art olduğu için, Ebru gibi geleneksel bir sanat ile değil, akrilik boyalarla çalıştığım fine art eserlerle katıldım. Bu tarz da daha önce bahsettiğim farklı çalışmalarımdan. Bu dönemki renklerim dualiteyi temsilen siyah ve beyaz idi. Dualitedeki dengeye renk katmak maksadı ile kırmızıyı da kullandım” diyor.
65
Yazı: Ebru Atlan Tecirlioğlu
GURME
Londra’da sokak yemeğinin adresleri
Londra’da dünya mutfağından sundukları farklı tatlarla şehrin hemen her köşesinde karşınıza çıkan, yeme-içme kültüründe önemli yer teşkil eden sokak yemekleri pazarlarını keşfe çıktık.
L
ondra, yeme-içme sahnesi bakımından dünyanın en zengin ve rakip tanımayan kentlerinden biri. Dünyanın hemen her mutfağından restoranlara rastlayabileceğiniz bu şehir, yeme-içme tutkunlarının heyecanını doruğa taşıyan rüya gibi bir çeşitliliğe sahip. Şehrin ikonik pubları, Michelin yıldızlı restoranları yeme-içme sahnesinin önemli değerlerinden olsa da, zaman içinde şehrin kimliğinin bir parçası haline gelen sokak yemekleri pazarlarının yeri Londralılar için bambaşka.
66
Hemen her semtte karşınıza çıkması muhtemel sokak yemekleri stantlarının pek çoğu sunduğu yemeklerle sizlere gastronomik açıdan yüksek standartta deneyimler yaşatıyor. Bir foodie için hazine niteliğindeki bu pazarlarda vegan yemeklerden Karayip mutfağına, Filipin yemeklerinden gurme burgerlere, 3. nesil kahvecilerden artisan ekmekçilere sınırsız bir çeşitlilik var.
Sokak yemeklerini deneyimleyebileceğiniz pazarlara, özellikle hafta sonlarında şehrin pek çok köşesinde denk gelebilirsiniz. Nefis kokular havada uçuşurken stantlar arasında tercih yapmak hiç kolay değil. Pek çok stant ufak tadımlıklarla pişirdikleri yemekleri tatmanıza olanak sağlarken gönlünüzü de kolaylıkla çalıyor. Hafta sonu şehrin hemen her tarafına yayılan pazarlar dışında hafta içi de yiyip içebileceğiniz, gezip keşfedebileceğiniz güzel alternatifler bulmak mümkün. İngiltere’de sokak yemekleri kültürü özellikle 90’lı yılların sonundan bu yana yükselmeye başlamış. Bunda özellikle hızla yayılan restoran ve fast-food zincirlerinden nasibini alarak zora düşen küçük işletmecilerin, daha düşük maliyetli ve düşük riskli iş çözümleri arayışları rol oynuyor. Sokakta yemek satmak konusunda zorlayıcı yasal bariyerlerin olmayışı da küçük girişimcilerin işlerini kolaylaştırmış. Yemek pişirme konusunda ye-
TurkishBritish
teneklerini ortaya koymak isteyenler için sokaklarda yeni bir fırsat doğmuş. Bu sayede sokaklar farklı kültürlerden gelen aşçıların lezzet oyunlarına sahne olmaya başlamış. Damak tadına düşkün, gurme keşifler için kalbi çarpan bir tatbilirseniz yemek pazarlarını keşfetmeden Londra’yı anlamış sayılmazsınız. Sizin için derlediğimiz, en sevilen sokak pazarlarını gezerek şehrin karakterine ve dokusuna büyük etkisi olan yeme-içme kültürünü daha yakından tanımış olacaksınız.
1. Borough Market
Londra genelinde onlarca sokak yemeği pazarı var. Ancak şüphesiz ki bunların en meşhuru Borough Market. 1000 yıllık bir tarihe sahip olan bu pazar bu ünü fazlasıyla hakkediyor. London Bridge yakınlarındaki pazarda farklı dünya mutfaklarından yemekler sunan 70’ten fazla stant açılıyor. Balık, et, şarküteri ürünleri, peynir, zeytin, zeytinyağı, el yapımı çikolata, ekşi mayalı ekmek gibi gurme ürünleri almak için de şehirdeki en iyi adreslerden biri. Pek çok stant konuklar için ücretsiz tadımlıklar sunuyor. Ne yemek istediğinizi seçmek bu sayede biraz daha kolay hale geliyor. Pazartesi ve cumartesi günleri arasında açık olan pazarın en kalabalık olduğu ve en fazla standın kurulduğu gün cumartesi. Fazla kalabalığa kalmamak için mümkün olduğunca erken gidin, İngiliz geleneğine uygun olarak yakınındaki pub’ları keşfetmeyi ve nehir kıyısında yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin. Pazartesi-Perşembe: 10.00-17.00 Cuma: 10.00-18.00 Cumartesi: 8.00-17.00 Borough Market Pazar günleri kapalı. 8 Southwark St, London SE1 1TL boroughmarket.org.uk 67
3. Berwick Street
2. Kerb Market
Londra’nın 5 farklı semtinde haftanın farklı günlerinde açılan Kerb sokak yemekleri pazarının fikir annesi kendisi de bir sokak yemeği satıcısı olan Petra Barran. Petra Barran, eBay’den satın aldığı eski bir dondurma kamyonunu kendi yaptığı çikolataları ve tatlıları sattığı minik bir mekana dönüştürüyor. 2010 yılında İngiltere’nin farklı şehirlerindeki festivalleri, pazarları gezerken sokak yemeğinin hızla yükselmekte olan bir trend olduğunu keşfediyor. Londra’da kendiyle benzer deneyimler yaşayan, sokaklarda bir fine-dining restoran lezzeti ve kalitesinde yemekler hazırlayan birkaç gezgin satıcı ile tanışıyor. Bu satıcıların hepsini aynı pazarda buluşturma fikri geliyor aklına ve bu sayede 2012’de Kerb doğuyor. Bugün başta ilk ortaya çıktığı King’s Cross olmak üzere Londra’nın farklı semtlerinde, Filipin mutfağından Hint yemeklerine, gnocchi’cisinden tavuk kanatçısına Kerb’in nefis aşçılarının elinden çıkan yemekleri tadabiliyorsunuz. Ayrıca sokakta yemek satmayı düşünenler, bu işe yatırım yapmak isteyenler için düzenledikleri bir de workshop’ları var. King’s Cross - Granary SQ, N1C Çarşamba-Cuma:12.00-14.00 Paddington - Sheldon Square, Paddington Central, W2 2 haftada bir çarşamba: 12.00-14.00
Pazartesi–Cuma: 11.00–15.00 Berwick St, W1F 8ST berwickstreetlondon.co.uk
4. Maltby Street Market
Maltby Street Market 2010’dan bu yana hafta sonları Londra’nın güneydoğusunda açılan ufak bir pazar. Ufak olduğu için açılan stant sayısı da az. Bu da sunulan yemekleri daha iddialı hale getiriyor. Brownie’cisiyle Mozambik stili acı soslar üreten Afrika standıyla, rakletçisiyle, yumurta kutularında servis edilen pofuduk Tayvan usulü waffle’ları ile enteresan lezzetleri keşfedebileceğiniz bir pazar.
Gherkin – 30 St Mary Axe, EC3A Perşembe: 12.00-14.00
Cumartesi: 9.00-16.00
St. Kats - St. Katharine Docks, London, E1W 1LA Cuma: 12.00-14.00
41 Maltby St, London SE1 3PA
West India Quay – West India Quay, E14 Salı-Cuma: 11.30-14.00 68
Londra’nın merkezinde, Soho’da kurulan Berwick Street Market 18. yüzyıldan beri varlığını sürdürüyor. Sokak yemekçilerinin yanı sıra çiçekçilerin, sebze meyvecilerin de bulunduğu, renkli bir pazar. Pazarda yaklaşık 20 stant bulunuyor. Karayipli ve Mısırlı stantlar ile burrito’cu ve falafelci oldukça meşhur. Londra genelinde yiyebileceğiniz en lezzetli falafellerden biri burada İsrailli bir ailenin kurduğu Jerusalem Falafel adlı stantta yapılıyor. Enfes sebzeler ve soslarla kombine ettikleri falafel dürümleri vegan ve vejateryenler için de iyi bir alternatif.
www.kerbfood.com
Pazar: 11.00-16.00 www.maltby.st
5. Camden Market
Camden Market müzisyenleriyle, sanatçılarıyla ünlü Camden Town’da 70’li yıllardan beri kurulan bir pazar. Bir bölümü yemek stantlarına ayrılan pazarda antikacılar, vintage kıyafet mağazaları, hediyelik eşya dükkanları da var. Haftanın her günü açık olan, Londra’nın kuzeyinde kurulan pazarda çılgın bir yemek çeşitliliği söz konusu. Venezuela, Hint, Meksika, Orta Doğu mutfaklarından enfes dürümler, Afrika mutfağından ilginç lezzetler, yaratıcı dokunuşlarla farklılaştırılmış nefis burgerler, glütensiz makarnalar, vegan sandviçler, el yapımı çikolatalar ve daha pek çok iddialı lezzet deneyebileceğiniz seçenekler arasında. Camden Market her gün sabah 10’dan geç saatlere kadar açık. Camden Lock Place NW1 8AF www.camdenmarket.com
6. Broadway Market
Şehrin doğusunda kozmopolit bir semt olan Hackney’de 1900’den beri kurulan Broadway Market, 100’den fazla standın bulunduğu, artizan ekmekler, tatlılar ve farklı mutfaklardan otantik yemekler satılan büyük bir pazar. Yemek stantları dışında orijinal kıyafetlerin, el yapımı aksesuar ve eşyaların bulunduğu stantları da ziyaret edebilirsiniz. Cumartesi: 9.00-17.00 Broadway Market, E8 4PH www.broadwaymarket.co.uk
7. Mercato Metropolitano
İtalyan ve Londralı artizan üreticilerin bir araya geldiği bu büyük pazar, aynı zamanda Napoli pizzasının da en iyi adreslerinden biri. Yayıldığı 4000 metrekarelik geniş alan, bahçe ve iç mekanda farklı oturma alanları sunuyor. Sadece İtalyan değil Vietnam, Japon, Meksika, İspanyol gibi pek çok farklı mutfaktan yemekler sunuluyor. Pazartesi-Cuma: 8.00-23.00 Cumartesi: 11.00-23.00 Pazar: 11.00-22.00 42 Newington Causeway SE1 6DR www.mercatometropolitano.co.uk
69
LONDRA
acemilondoner / www.acemilondoner.com
ŞEHİR VE YAŞAM
Londra’da Christmas Londra’nın bir kış masalına dönüştüğü, hızlıca kararan kısa günleri ve güneşi özleten kapalı havayı çekilir kılan, yılın en şenlikli ve pırıltılı zamanı geldi.
C
hristmas, Aralık ayı boyunca Londra’nın her yerinde çoşkuyla karşılanıyor. Özellikle şehir merkezindeki bol ışıklı ve süslü meydanlar, ünlü alışveriş sokakları ve her sene vitrinlerindeki ve iç mekandaki tasarımları merakla beklenen mağazalar bu çoşkulu havayı hissetmek için uğrayabileceğiniz yerlerden.
1
Christmas marketler, yılın bu zamanında eğlenceli, dolu dolu vakit geçirebilecek yerler. Hem lezzetli sokak yemekleri yiyebileceğiniz, hem alışveriş yapabileceğiniz hem de eğlenceli gösteriler izleyebileceğiniz bu marketleri şehrin her yerinde görebilirsiniz.
2
Şehrin ışıklı sokakları festival atmosferine kapılmak için başlı başına yeterli. Küçük ara sokaklarda ışıklı enstelasyonlarla karşılaşabileceğiniz gibi büyük caddelerin de tam bir festival ruhuyla tasarlandığını görebilirsiniz. En görülmesi gereken sokakları Oxford Street, Regents Street ve içlerinde her sene daha çarpıcı bir tasarımla ışıklandırılan Carnaby Street. Sokağın bu seneki instilasyon teması, Project Zero işbirliğiyle geri dönüşüme dikkat çekmeyi ve çevre duyarlılığı yaratmayı amaçlıyor.
Peki Londra’da Christmas’ın keyfi en güzel nerelerde çıkar? İşte Christmas’ta şehrin kara kış havasını değiştiren mekanlar ve deneyimler:
70
3
Şehirde karşılaşabileceğiniz bir başka Christmas geleneği de Christmas Carols denilen koroyla söylenen festival ilahileri. Trafalgar Meydanı ve Covent Garden’daki dev çam ağacının altında koro ekipleriyle karşılaşabilir, soğuk havada yükselen bu neşeli şarkılara eşlik edebilirsiniz.
5
4 Şüphesiz ki sezonun en büyük eğlencesi Hyde Park’taki Winter Wonderland’a gitmek. Her sene gittiğimde ayaklarıma kara sular indiğinden seneye gitmeyeceğime dair kendime söz versem de bu ışık dolu şöleni görmek için yine de gidiyorum. Eğlence parkının içine kurulan ışık instilasyonu ve Noel pazarı da Winter Wonderland’e uğrama sebeplerimden.
7
6 Genelde alışveriş için tercih edilen ve bu dönemde günün her saati kalabalık olan mekanların başını çeken Harrods, Liberty, Selfridges ve Fortnum & Mason gibi dünyaca ünlü mağazalar en stil sahibi hediyeleri bulmak için güzel olduğu kadar ilham almak için de gezmeye değer. Bu mağazalar Londra’nın en merakla beklenen vitrinlerine sahip ve her sene öncekinden daha yaratıcı bir tasarımla şaşırtmayı başarıyorlar.
Her sene yeni bir kostüm giyer gibi yılın bu zamanı için dekorlarını değiştiren restoranlar da yemek yerken Xmas havasını hissedebileceğiniz en şık yerlerden. Sadece dekoru değil yemekleri de çok sevilen ve özellikle Chelsea şubesindeki girişiyle her sene ilgi toplamayı başaran The Ivy, her mevsim yeniden düzenlenen iç dekoruyla Dalloway Terrace, bir kar küresi içindeymiş havası veren nehir kenarındaki sevimli iglolarıyla Jimmy’s Lodge on the River kış sezonunda en sevilen restoranlardan.
Bir başka Christmas eğlencesi de buz pateni alanları. National History Museum Ice Rink, Tower of London Ice Rink ve Somerset House Ice Rink bu alanların en popüler ve görsel olarak paten yapanları izlemesi en keyifl i buz pateni alanlarından. Bilmeniz gereken en önemli nokta Christmas günü gece otobüsleri de dahil toplu taşıma araçları çalışmaz, marketlerin bir çoğu kapalıdır, bu yüzden şehrin en sessiz ve sakin zamanıdır. Tatil için bir yerlere kaçmadıysanız şehrin bu en huzurlu zamanının tadını çıkarın!
71
CAZİP ROTALAR
Masalla gerçek arasında bir dünya: Cotswolds... Londra’ya sadece 2 saatlik sürüş mesafesindeki Cotswolds’da gezmek bir masalın içinde dolaşmaya benziyor. Kireç taşından yapılmış sevimli evlerin arasından çıkan koyunlar, kıvrıla kıvrıla büyüleyici yeni manzaralara ulaşan yollar, köprüler, nehirler ve ruhunuza iyi gelecek daha pek çok güzellik... Cotswolds’u görmek için acele edin! Cazibe Sammalı
L
ondra’daysanız ve şehir dışında zaman geçirmek istiyorsanız, sizi masallar aleminde olduğunuz hissini veren Cotswolds’a davet ediyoruz... Kireç taşından yapılmış, sanki içinden bir masal kahramanları çıkacakmış gibi duran birbirinden sevimli evleri, tarihi şatoları, yüzyıllardır yünleriyle ünlü koyunları, köyde dolaşırken sık sık rastlayacağınız antikacıları, yemyeşil doğası ve nehirleriyle Cotswolds sizi bekliyor.
Ortaçağ’dan bu yana yün ticareti ve tekstil ürünleriyle zenginleşen bölge, Londra merkezine sadece 2 saatlik sürüş mesafesinde bulunuyor. Cotswolds, ziyaretçilerine yumuşak kıvrımlı yemyeşil tepelerin arasına serpiştirilmiş küçük köyler, yerel kireçtaşından yapılmış evlerin büyüleyici doğada yan yana sıralandığı çok özel manzaralar sunuyor. Dayanıklı Cotswolds taşı sayesinde bu köyler Tudor zamanından beri çok az değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiş. lardan, Burford ve Stow-onthe-wold gibi küçük kasabalara, Bibury ile The Slaughters gibi köyler kadar Cotswolds’da ziyaret edebileceğiniz, keyifli vakit geçirebileceğiniz, ilgi çekici pek çok yer bulunuyor. Tepeleri kuru taş duvarlarla kesişmiş Cotswolds, gizli nehir vadileri ve ünlü Cotswolds taşından yapılmış farklı pazar kasabaları ve köyleriyle tamamlanmış. Cotswolds köyleri yünleri ve peynirleriyle ünlü... Burada satılan İngiliz ya da İskoç markalarının kazakları, montları ve çoraplarıyla üşümemeniz garanti.
72
Ezgotik kuşlar
Bibury’yi görmeden gitmeyin
İngiltere’nin en güzel köyü olarak bilinen Bibury, oldukça farklı bir doğaya ve mimariye sahip. Özellikle kasabanın sembolü haline gelen taş evlerin tarihi bir hayli eski. Yün deposu olarak 1380 yılında inşa edilmiş bu evleri, dokumacılar 17. yüzyılda yaşadıkları evlere dönüştürmüş. İngiltere’nin batısındaki dağlık bölge olan River Coln’da bulunan köy, 17. yüzyılda inşa edilen bal rengi çatılı evleri, etkileyici bir mimariye sahip St. Mary Kilise’si ve 1902’den beri işlevini sürdüren alabalık çiftliği ile bölgeye gelen turistlerin mutlaka ziyaret etmeleri gereken yerler arasında ilk sırada yer alıyor. Mutlaka görmeniz gereken bir başka köy de Bourton-on-the-Water... Cotswolds’un tepeleri arasındaki küçük bir vadide yer alıyor. Oldukça popüler olan bu köyün ortasından geçen Windrush Nehri, sakin akan suyun üzerinde kurulu küçük köprüler, bu köyün ‘Cotswolds’un Venedik’i olarak tanınmasına neden oluyor. Bourton’u çevreleyen alan, kırları çaprazlayan çok sayıda patikaya sahip adeta bir yürüyüş cenneti.
Yakındaki Salmonsbury Meadows ise, doğal çayırların ve kır çiçeklerinin arasında dolaşmanın tadını çıkarabileceğiniz bir doğa koruma alanı. Özellikle ailelerin ziyaret ettiği bölgede her yaştan ziyaretçinin ilgisi çekecek alanlar bulunuyor. Salmonsbury Meadows’a gittiğinizde, penguenler, flamingolar, Amerika papağanı, emus ve av kuşları gibi çok çeşitli egzotik kuşlara ev sahipliği yapan ‘Birdland Park ve Bahçeleri’ni mutlaka ziyaret edin. Köy merkezinin 1/9’luk bir kopyası olan Minyatür Müzesi’ni ve Otomobil Müzesi içinde yer alan eski model araba koleksiyonunu, büyüleyici oyuncak koleksiyonu ve çocuklara yönelik TV’nin en sevdiği küçük araba ‘Brum’u içine alan yedi eşsiz galeriyi ziyaret etmeden gezinizi tamamlamayın.
Tarihin içinde dinlenin
Burford köyü, doğal güzelliği, tarihi dokusu, antikacıları, restoranları, barları ve yemek yiyebileceğiniz çok çeşitli yerleriyle ziyaretçiler arasında oldukça popüler. 16. yüzyıldan kalma Tolsey binası, bir zamanlar Ortaçağ tüccarları için buluşma yeri olan, bugün ise şehrin sosyal ve endüstriyel geçmişini sergilendiği, yerel bir müze olan Tolsey Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Cotswolds geziniz sırasında uğrayabileceğiniz Mickleton Köyü, muhteşem manzarasıyla gelenleri şaşırtıyor. Geleneksel siyah ve beyaz kır evlerinin bir çoğu, bölgenin ilginç kır tarzıyla uyumlu sazlardan yapılmış çatılara sahip. Bereketli arazileri ve sebzeciliği ile ünlü Mickleton Köyü, tüm ziyaretçileri sıcak bir şekilde karşılıyor. Köyde ziyaretçileri cezbeden mağazalar, keyifle sohbet edebilecekleri, vakit geçirecekleri barlar bulunuyor.
73
Melis Bilen “Pamuk Kalplim” ile müzik dünyasında Melis Bilen’in, söz ve müziği kendisine ait “Pamuk Kalplim” şarkısının klibi, “Robin Hood” ve “Sherlock Homes” filmlerinin de çekildiği Peckforton Şatosu’nda çekildi.
İ
stanbul’da 9 yıl birçok yerde şarkı söyledikten sonra 1 yıldır da İngiltere’de yaşayıp sahne alan Melis Bilen, ilk kez Türkiye müzik piyasasına kendi şarkısıyla giriş yapıyor. İlk profesyonel şarkısını geçen yıl İngilizce olarak yayınlayan Melis Bilen, “Killed 2” adlı şarkının da söz ve bestesini kendisi yapmıştı. Melis Bilen bundan sonra daha çok Türkçe şarkılarla müzik yolculuğuna devam etmeyi planlıyor. Söz ve müziği kendisine ait olan “Pamuk Kalplim” adlı şarkısını önce internet üzerinden yayınlayan Melis Bilen, dinleyicilerden yoğun ilgi görmesi üzerine şarkıyı profesyonel olarak kendi şirketinden yayınlamaya karar verdi ve şarkının aranjesini Osman İşmen yaptı.
“Pamuk Kalplim” Peckforton Şatosu’nda hayat buldu
“Pamuk Kalplim”in klibi İngiltere’de Luma Film adlı yapım şirketi tarafından İngiliz bir ekiple çekildi. Cheshire’de bulunan 19. yüzyıldan kalma Peckforton Şatosu’nda çekilen ve masal gibi görüntülerden oluşan klipte Melis Bilen şatonun bahçesinde beyaz bir ata bindi ve ortaya masal tadında romantik görüntüler çıktı. “Robin Hood” ve “Sherlock Homes” filmlerinin de çekildiği Peckforton Şatosu, “Pamuk Kalplim” klibinde de tüm görkemiyle yer alıyor.
74
Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü bitiren Melis Bilen, yıllarca şan dersleri aldı ve sonra kendi tekniğini geliştirip kendisi de öğrencilerine şan dersleri vermeye başladı. Ayrıca kariyerinde şirketlere ses, nefes ve konuşma teknik workshopları verdi. Müzik çalışmalarının yanı sıra aynı zamanda Latin dansçısı da olan Melis Bilen, birçok dans festivalinde sahne aldı. Bilen, 2015’de Eurovision İsviçre Ulusal Finali’nde kendi bestesiyle yarıştı.
Haluk Bilginer’e Uluslararası Emmy Ödülü Haluk Bilginer, Şahsiyet dizisindeki rolü ile Uluslararası Emmy Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu seçildi.
N
ew York’ta 47’incisi düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından bin kadar televizyon profesyonelinin katıldığı ödül töreninde Bilginer, Puhu TV’de yayımlanan ve Ay Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Şahsiyet dizisindeki Agah karakteriyle ödülü aldı. Bilginer’in rakipleri arasında İngiltere’den Christopher Eccleston, Brezilya’da yayımlanan In Impuros dizisindeki rolü ile Raphael Logam ve Alman oyuncu Jannis Niewöhner vardı. Bilginer törende ödülünü yaptığı konuşmada, dizide adalet ve bellek kaybı kavramlarının anlatıldığını belirterek, ”İçinde yaşadığınız toplumun bellek kaybı yaşamadığından emin olun” sözlerini sarf etti.
76
Bilginer, ödülünü aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Çok iyi hissediyorum. Kendimden çok Türkiye’ye bu ödül gittiği için çok mutluyum. Çok severek, beğenerek yaptığımız bir işin başkaları tarafından da uluslararası bir platformda takdir edilmesi ve ödülle taçlandırılması çok mutlu edici bir şey. Çok mutluyum” dedi.
En İyi Kadın Oyuncu ödülü ise Marina Gera’ya
Komedi dalında En İyi Film ödülü Brezilya yapımı Especial de Natal Porta dos Fundos’a, En İyi Belgesel Filmi ödülü Hollanda’dan Bellingcat-Truth in a Post-Truth World’e, drama dalında En İyi Dizi İngiltere’den McMafi a’ya, En İyi Mini Dizi ödülü ise Avustralya’dan Safe Harbour’a gitti. Ödül töreninde ayrıca gazeteci Christiane Amanpour ile Game of Thrones dizisinin yaratıcıları David Benioff ve D.B. Weiss de ödül alan isimler oldu.
TurkishBritish
77
Murat Daltaban, ‘Meet Me At Dawn’ ile V&A Museum Koleksiyonu’nda Murat Daltaban’ın, Londra Arcola Theatre ev sahipliğinde Dot işbirliğiyle sahnelediği “Meet Me At Dawn” oyunu, Victoria and Albert Museum Tiyatro ve Performans Koleksiyonu’na seçildi.
T
iyatro, sinema ve dizi oyuncusu, tiyatro yönetmeni Murat Daltaban’ın, Londra Arcola Theatre ev sahipliğinde Dot işbirliğiyle sahnelediği “Meet Me At Dawn” oyunu uluslararası bir başarıya imza attı. Oyun her yıl tüm İngiltere’den yalnızca beş oyunun seçildiği Victoria and Albert Museum Tiyatro ve Performans Koleksiyonu’na kabul edildi.
Murat Daltaban’ın oyunu Londra’da sahnelendi
Murat Daltaban’ın “Meet Me At Dawn” oyunu, Londra’nın seçkin tiyatro kurumlarından Londra Arcola Theatre tarafından sezon programına dahil edilerek, Ekim 2019’da Dot işbirliğiyle Londra’da sahnelendi.
78
Zinnie Harris’in kaleme aldığı, Murat Daltaban’ın yönettiği “Meet Me At Dawn” adlı oyunda ünlü İngiliz tiyatro, televizyon ve sinema oyuncusu Marianne Oldham ile ödüllü İskoç oyuncu Jessica Hardwick rol aldı.
Oldham, oyundaki performansıyla The Off West End Theatre Award - The Offies Tiyatro Ödülleri’nde ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülüne aday gösterildi. Londra seyircisi ve eleştirmenler tarafından yoğun ilgi gören “Meet Me At Dawn” hakkında dört ve beş yıldızlı eleştiriler yayımlandı. Murat Daltaban ve “Meet Me At Dawn”, yakın zamanda 2019 yılının seçilmiş beş oyunundan biri olarak Victoria and Albert Museum arşivindeki yerini alacak.
TurkishBritish
79
AJANDA
Güle Güle 2019 ~ Lösev’e Destek Kahvaltısı Independent Ceramics Market 8 Aralık 2019 Pazar, 11:00 – 18:00 Rich Mix London, 35 - 47 Bethnal Green Road, E1 6LA Londra
15 Aralık 2019 Pazar, 10:30 – 14:30 Maydanoz Cafe and Bistro 860 High Road, N12 8 Londra Londra’dan Lösev’e destek amacıyla düzenlenen kahvaltı organizasyonu Maydanoz Restaurant`in eşsiz atmosferinde sizi bekliyor.
Bu yıl Christmas için Bağımsız Seramik Pazarı, Rich Mix Sanat Merkezi, Tower Hamlets’in dört katında gerçekleşiyor. Türk seramik sanatçılarınında katıldığı pazarda uygun fiyatlı seramik sanat eserlerini görmek ve satın almak için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Cafe Aman Songs with Ciğdem Aslan 15 Aralık 2019 Pazar, 19:00 – 22:30 Capeesh Cucina Italiana, Lounge & Sky Bar 4 Pan Peninsula Square, Canary Wharf,, E14 9HN Londra Bu şarkılar kış ortası gecenizi ve ruhunuzu ısıtır. Çiğdem Aslan sizi İstanbul, Smyrna, Atina, Selanik ‘Cafe Amans’ (tavernaları) yolculuğuna çıkaracak... Anadolu kökenli Rum müziği (Rembetiko) Cafe Aman, farklı geçmişlerden müzisyenlerin bir araya gelmesi ve doğaçlama yaratması için buluşma noktalarıydı.
Türk Toplumu Sanat Sergisi Son Başvuru Tarihi: 20 Aralık 2019
Zeynep Bastık 9 Aralık 2019 Pazartesi, 18:30 O2 Forum Kentish Town 9-17 Highgate Road, NW5 1JY Londra
80
Türkçe popun ünlü isimlerinden Zeynep Bastık konser için Londra’ya geliyor. Konser 9 Aralık Pazartesi akşamı O2 Forum Kentish Town’da.
T.C. Londra Başkonsolosluğu ve Londra Yunus Emre Enstitüsü tarafından Birleşik Krallık’ta yaşayan Türklerin sanat eserlerinden oluşan İkinci Türk Toplumu Sanat Sergisi, 27 Ocak –17 Şubat 2020 tarihleri arasında Londra’da düzenlenecektir. Serginin amacı, Birleşik Krallık’ta yaşayan Türk sanatseverlere, amatör ya da profesyonel, eserlerini sergilemeleri için bir fırsat tanımak ve onların buluşmalarına yardımcı olmaktır. http://yeelondon.org.uk
TurkishBritish Kalben 14 Aralık 2019 Cumartesi, 21.30 Salon IKSV, İstanbul Kendi ismini taşıyan ilk albümü, müzik sahnesine damgasını vurmakla kalmadı; Saçlar, Haydi Söyle, Taşikardi, Fırtınalar ve daha nice şarkısı ağızdan ağıza dolaştı. Konserlerinde binlerce kişi, şarkılara hep bir ağızdan eşlik eden korosu oldu. Müzik listelerindeki hep zirvede yer alan sanatçı 2018 yılında ikinci albümü Sonsuza Kadar ile müzik listelerinde en çok dinlenenler arasında yer almaya devam etti.
Ekşi Sözlük Londra Yılbaşı Buluşması 16 Aralık 2019 Pazartesi, 18:00 – 23:00 White Horse, Carnaby Street, 16 Newburgh Street, Soho, W1F 7RY Londra Ekşi Sözlük Londra okurları tarafından belirli aralıklar ile yapılan buluşmaların sonuncusu yılbaşı buluşması...
Leyla Diamondi - Live at Werkhaus 13 Aralık 2019 Cuma, 19:00 – 23:00 Werkhaus, 85 Brick Lane, London, E1 6QL Leyla Diamondi, insanların “kendi gerçek yollarını” bulmalarına yardımcı olmak için sürekli olarak kendini zorlamakta. Kendisi mutluluğu bulmasının tek yolunun bu olduğuna inanıyor. Müziği, Yunan-Türk mirasının kültürel etkileriyle pop-hop’un güzel bir birleşimidir.
Rod Stewart | London
17 - 19 - 20 Aralık 2019, 18:00 – 21:00 THE O2, Londra Rod Stewart, tüm zamanların en çok satan müzik sanatçılarından biri. Dünya çapında 100 milyondan fazla plak sattı. Sir Rod Stewart, Kraliçe tarafından 2016 yılında müzik ve sadaka hizmetleri için şövalye ilan edildi. 2019 bitmeden Rod Stewart Londra konserlerinden birini izleyin...
Danışmanlık Hizmetleri
Profesyonel Çeviri & Dil Hizmetleri Ares Translation Türkçe - İngilizce dil çifti başta olmak üzere, ARES T&C LTD, 360° hizmet prensibi ile tüm dillerde yazılı ve sözlü profesyonel çeviri hizmeti sunmaktadır
Dil Hizmetleri ARES T&C LTD İngiltere ve Türkiye’de yanınızda...
tüm “ Ticari&Bireysel faaliyetleriniz ve ihtiyaçlarınız için sizlereprofesyonel çeviri ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz.
”
%100 müşteri memnuniyeti ilkesi Kusursuz ve ekonomik çözümler... ARES T&C Dil Hizmetleri Çözüm Ortağınız...
+44 20 8704 1304 /+44 7500 668 914 info@arestnc.com / www.arestnc.com
İngiltere’de Türk Girişimciler ve İş İnsanları ile tanışın!
Ali Yildirim
BA DipTransIoLET MCIL CL MITI Chartered Linguist EN/TR/EN Translator/Reviewer/Transcreator
Professional - Qualified – Chartered
Translation | Proofreading | Editing | Transcription | Remote Interpreting | Localisation | Transcreation | Copywriting | Content Writing | SEO Optimisation | PEMT | SM Localisation |
Hukuki çeviri, yasal belgeler ve sözleşmelerin incelenmesi, hazırlanması ve müzakeresi. Şirketler Hukuku işlemleri, hisse devirleri, SPA, SHA, M&A işlemleri, uyuşmazlık çözümü, diğer uluslararası işlemler, proje yönetimi vb. +44 23 9242 9930 | +44 79 7664 2707 https://bosphorustranslation.co.uk
www.makslegal.co.uk +44 7387 864545 I makc�nar@makslegal.co.uk
RightPro IP & Legal Consultancy Limited İng�ltere, Türk�ye ve d�ğer tüm ülkelerde marka, tasarım, patent, tel�f hakkı g�b� f�kr� mülk�yet haklarının tesc�l�, korunması, hak �hlaller� ve �lg�l� tüm taleplerde 15 yılı aşkın tecrübe ve tüm ülkelerdek� yetk�l� çözüm ortakları �le h�zmet�n�zde.
Legal Consultancy: Turkish Law Translation and Interpretation
F�kr� mülk�yet haklarının korunmasında uzman ve tecrübel� çözüm ortağınız...
Administrative Services www.museconsultancy.co.uk e-mail: aysegul@museconsultancy.co.uk Phone: UK +44 7391 834014 TR +90 532 514 66 33 82
R�ghtPro IP & Legal Consultancy Ltd M: +44 742 753 44 63 @: �nfo@r�ghtpro�p.com w: www.r�ghtpro�p.com
www.bowlinglaw.co.uk
Sizin İçin Buradayız Çalışma Alanlarımız:
Ticaret ve Şirketler Hukuku
Banka ve Finansman
Gayrimenkul Hukuku
Bireysel Müvekkil Hizmetleri
Dava Takibi ve Uyuşmazlık Çözümü
Aile Hukuku
Hizmetlerimiz hakkında daha fazla bilgi almak için Türkçe konuşan avukatlarımız ile iletişime geçebilirsiniz: Huseyin E. Huseyin
Huseyin Youssouf
e huseyin.huseyin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8074
e huseyin.youssouf@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8055
Gunduz Misiri
Ayla Zengin
e gunduz.misiri@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8041
e ayla.zengin@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8000
Omer Kahraman
Cemre Koroglu
Kıdemli Ortak Avukat
Avukat, Gayrimenkul Hukuku
Avukat, Gayrimenkul Hukuku
e omer.kahraman@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8037
Ortak Avukat, Gayrimenkul Hukuku
Danışman Avukat, Gayrimenkul Hukuku
Avukat (Istanbul Barosu), Ticaret ve Şirketler Hukuku
e cemre.koroglu@bowlinglaw.co.uk t 020 8221 8057
Bowling & Co Solicitors are Authorised and Regulated by the Solicitors Regulatory Authority. SRA number 70024. 62 Broadway, Stratford, London E15 1NG Telephone 020 8221 8000 www.bowlinglaw.co.uk
Forbes’a göre dünyann en büyük halka açk Türk şirketi* Forbes’a göre dünyann en büyük İngiltere’de de yannzda. halka açk Türk şirketi* İngiltere’de de yannzda. Doğru iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Doğru iş ortağn çok uzaklarda aramanza gerek yok. Londra Şubesi 8 Princes Street, London, EC2R 8HL, UNITED KINGDOM 0Londra 207 397 1400 Şubesi 8 Princesinfo@isbank.co.uk Street, London, EC2R 8HL,
Kuzey Londra Şubesi 98 Great North Road, First Floor, London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 Kuzey Londra Şubesi info@isbank.co.uk 98 Great North Road, First Floor,
UNITED KINGDOM 0 207 397 1400 info@isbank.co.uk
London, N2 ONL, UNITED KINGDOM 0 207 397 1440 info@isbank.co.uk
*Forbes 2019 Global 2000 Dünyann En Büyük Halka Açk Şirketleri listesine göre.
84
*Forbes 2019 Global 2000 Dünyann En Büyük Halka Açk