İstanbul'un Hafıza Haritası / İstanbul's Memory Map | AURA-İstanbul

Page 1

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası ‘The City That Exists in the Memory’ Istanbul’s Memory Map Feyza Sayman AURA-İSTANBUL | GÜZ 2018



Tüm AURA-İstanbul aileme sonsuz teşekkürlerimle... With all my thanks to my AURA-Istanbul family...

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

1

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


5

6 - 27

12 - 15 17-22

23

24

28 - 30 31 - 39

2


İçindekiler

Contents

Özet

Abstract

Makale: Giriş: Hafıza Sorunsalı ve Kentin Hafıza-

Article: Prologue: Memory Problematic and

İstanbul’un Hafıza Haritası

Istanbul’s Memory Map

İstanbul’un Hafıza Haritasının Keşfi Bağlamsal Temalar: Kent Yangınları Göç Modernleşme Hareketi 1: Tarihi Yarımada’dan Dolmabahçe’ye Modernleşme Hareketi 2: Dolmabahçe’den Taksim’e Kentin Genişleyen Sınırları Kentin Ulaşım Ağları Kent-Kıyı İlişkisi Kentin Konut Yapıları Kent Kültürü ve Pratikleri

Discovery of Istanbul’s Memory Map Contextual Themes: City Fires Migration Modernization Movement I: From Historical Peninsula to Dolmabahçe Modernization Movement II: From Dolmabahçe to Taksim Expanding City Borders Transportation Network City-Coastline Relation Housing Structures Culture and Daily Practices

İstanbul’un Hafıza Haritasının Bağlamsal Temalarla İlişkisi (Renk Kodları)

The Relation of Istanbul’s Memory Map with Contextual Themes (Color Codes)

Kolaj Parçalarının Keşfi

Discovery of Collage Parts

sını Araştırma Yöntemi Hafıza Üzerine Toplumsal Hafıza ve Kentsel Bellek İstanbul’un Hafıza Katmanları

Research Method of Urban Memory About the Memory Collective and Urban Memory Memory Layers of Istanbul

Sonuç

Epilogue

Kaynakça

Bibliography

Ekler:

Appendix: Mekansal Hafıza Defteri Akıl Haritası

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

3

Spatial Memory Book Mind Map

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


4


‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’1 İstanbul’un Hafıza Haritası

‘The City That Exists in the Memory’1 İstanbul’s Memory Map

Feyza Sayman

Feyza Sayman

Özet Bellek, hatıraları zihnin karanlık bir bölgesine depolayıp, yalnızca hatırlama eylemini gerçekleştirmek uğruna üretilen nostaljik bir yaratıdan çok daha fazlası, bir yeniden üretme ve düşünce kurgulama biçimidir. Hafızanın zaman, mekan ve toplumla olan ilişkisi, zihinsel bir inşa sürecidir. Kentselliği hafıza üzerinden okumak ise bu inşa sürecinin, bireysel hafızanın toplumsal çerçevede kolektif bir şekilde yeniden üretimini konu eder. Şehirde var olan her şey, hem bireysel, hem de kolektiftir. Kent ve kentli birbirine karışır, biri diğerinin izlerini taşır. Bu kurguda şehir, kolektif hafızanın kök saldığı yerdir ve hafıza ise, şehir yapısının kılavuzudur.

Abstract ‘Memory’ is much more than a nostalgic creation that is made to store memories in a dark area of the mind and only perform the act of remembering. It is a form of re-production and construction of thought. The relationship of memory with time, space and society is a mental construct.; reading the urbanity through memory is a collective re-production of the individual memory in the social context. Everything that exists in the city is both individual and collective. The city and the citizen carries the traces of the other. In this construction, the city is the place where collective memory takes root and the memory is the guide to the city structure.

Hafızanın kılavuzluğunda İstanbul’a bakıldığında, kentin son yüzyıllık süreci, İhsan Bilgin’in sözleriyle “Yenilenmelerin, değişimlerin, kabuk değiştirmelerin üst üste bindiği, birbirini eskittiği dönemler silsilesi” ve “Yeni tahayyüllerin tamamlanmadan eskidiği, gelecek ve geçmiş özlemlerinin birbirine karıştığı bir zaman sıkışması çağı...” olarak tanımlanıyor. Kentsel mekanın dönüşümünü, bu yüzyıllık sürecin geliştirdiği sosyal ve siyasal hafıza üzerinden okumak ve sonsuz katmanları olan, devingen ancak sürekli dönüşen bir kenti anlamlandırma yöntemi olabilir.

Having a glance on Istanbul and the last century of the city through memory, in the words of İhsan Bilgin, it is: “the period of overlapping of renewal, changes and shedding skin while they age each other…” and “an age of time-jamming where new envisages get old before completed, future and past longings mixed up with each other”. Reading the transformations of urban space through the last century’s social and political memory can be a good way to interprate a city like Istanbul; which is dynamic yet always transforming. Memory layers of Istanbul are read through historical realities, popular culture, personal memories, literary and poetic narratives, discourses and political actors. The memory spaces; which are defined as structures, infrastructure and spaces located at the breaking points of the urbanization history of Istanbul, are identified. In this context, starting from Tanzimat era; modernization processes, issues of minority and identity, transformation of public spaces, transformations of housing, expansion of transportation network and mutations of neighborhoods and urban morphology are the key concepts.

İstanbul’un hafıza katmanları, tarihsel gerçeklikler, popüler kültür, kişisel anılar, edebi anlatı, söylemler ve siyasi aktörler üzerinden okunur. Kentleşme tarihinin kırılma noktalarına konumlanmış yapı, altyapı ve mekanlar olarak nitelenen ‘hafıza mekanları’ belirlenerek deşifre edilir. Bu bağlamda Tanzimat ve öncesinden başlayarak, modernleşme süreçleri, azınlık ve kimlik meseleleri, kamusallık ve kamusal alanın dönüşümü, konut tipolojisinin değişimi, ulaşım ağının genişlemesi ve buna bağlı olarak semt, mahalle tiplerinin ve kent morfolojisinin dönüşümü, konu edilen anahtar kavramlardır. 1. Cemal Reşit Rey, ‘Hatıradan İbaret Kalan Şehirde Gezintiler’ derlemesi

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

5

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


Giriş : Hafıza Sorunsalı ve Kentin Hafızasını Araştırma Yöntemi

Prologue: Memory Problematic and Research Method of Urban Memory

İstanbul, İstanbullu olmak ve İstanbul’u yaşamak mesele olduğunda, hatıralar üzerinde en çok konuşulan ve yazılan olur. Bireylerin olduğu kadar toplumların da yazınında, müziğinde, sanatında yer tutmuş bir şehirdir İstanbul. Tanpınar’ın deyişiyle,

When Istanbul, belonging to Istanbul and living in Istanbul are the matters of subject, memories are the most talked and written about. Istanbul is a city that has a place in literature, music and art of individuals as well as society. With the expression of A. H. Tanpınar,

“Doğduğu, yaşadığı şehri iyi kötü bilmek tabii bir iş; İstanbul’da bir zevk inceliği, bir nevi sanatkârca yaşayış tarzı. Her İstanbullu az çok şairdir, çünkü irade ve zekasıyla yeni şekiller yaratması ile, büyüye çok benzeyen bir muhayyile (imgelem) oyunu içinde yaşar.”2

“It is a natural thing to know the city that you’re born in or you live; it is however is a gusto, a way of artistic living when it comes to Istanbul. Every Istanbulite is more or less a poet; because they live in a spell like game of imagination by creating new shapes through their will and intelligence.”2

Ancak kentin son yüzyıllık süreci düşünüldüğünde, bir noktada unuttu İstanbullular, şair olduklarını. Artık İstanbul, üzerine şiirler, şarkılar yazılan bir kent değil. Bu noktada, bu araştırmanın yaklaşımı ve ilgilendiği konular; kente, kentliye ve hafızaya dair bazı sorular sorarak başlar.

However, considering the last one and a half century of the city, the Istanbulites forgot, at some point, that they were poets. Now Istanbul is not a city of poems or songs. At this point, the approach and the issues of this research commences by asking some questions about the city, the citizen and the memory.

‘Kent deneyimi hafızada yaşar mı? Unutulur mu? Özlenir mi?’ ‘Kent hatıralarının sürdürülebilir oluşu önemli midir?’ ‘Zamansal süreksizlik kent deneyimini nasıl etkiler?’ ‘Yok olmuş bir ‘hafıza mekanı’, aslında hiç var olmamış gibi midir?’ ‘Geçmiş ile geleceğin bağlantı noktası olan ‘an’ nasıl bir hafıza üretmekte?’ ‘Hafızanın üretiminin, dönüşümünün, yeniden üretiminin aktörleri kimlerdir?’

Does the urban experience live in the memory? Forgotten? Missed? Is it important that the memories of the city are sustained? How does temporal discontinuity affect urban experience? Is a destroyed “place of memory” like it has never existed? What kind of a memory does the moment, the connection point of the past and the future, produce? Who are the actors of the production, transformation and re-production of memory?

Bu sorulara cevap ararken izlenen yöntem, İstanbul’un yaklaşık olarak son yüz elli yıllık tarihini ve bu süreçteki sosyal, siyasal ve mekansal dönüşümünü üç ana kaynak3 üzerinden takip

The method of looking for answers to these questions is based on identifying Istanbul’s history in the last one-and-a-half century and determining its “memory places” through social, political and spatial transformations with the help of three main books3. The identified memory spaces are the structures, districts, infrastructure and places

2. A.H. Tanpınar, Beş Şehir: İstanbul 3. a. Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık ve Kent b. T. Cansever, Kubbeyi Yere Koymamak c. A.H. Tanpınar, Beş Şehir

6


Hafızaya nasıl çalışır? (Florida Institute for Human & Machine Cognition) How memory works?

ederek İstanbul’un ‘hafıza mekanları’nın belirlenmesi üzerine kurulmuştur. Belirlenen hafıza mekanları, kentin gelişimini ve dönüşümünü okumanın mümkün olduğu, kentin hikayelerini anlatan yapı, bölge, altyapı ve mekanlardır. Bu mekanlar belli bağlamsal temalar çerçevesinde araştırılarak, sonuçta bu mekanları ve mekanın hafızasını anlatan ‘bir şematik haritalama, bir kolaj ve bir mekansal hafıza defteri’ üretilmiştir.

that tell the stories of the city, where it is possible to read the development and transformation of the city. These spaces are explored in the context of certain contextual themes; and a ‘schematic mapping, a collage and a spatial memory book’ are produced which specifically explain the memory of these spaces and places.

Hafıza Üzerine

About the Memory

Hafıza en yalın anlamıyla, yakın ve uzak geçmişe dair anımsamalar bütünü olarak çıkar karşımıza. İnsan benliğinin not defteri, varoluşunun kanıtı, yaşama kabiliyetidir.4 Hatırlamak ve unutmak eylemleri arasında konumlanır bireyin hayatı. Tarih boyunca bilimin ve birçok disiplinin araştırma, tartışma konusudur: “19. yüzyılda bellek, kafa bilimcilerin kafa haritalarında bir hücre, Romantik yazarların eserlerinde peyzaj veya labirent,

Memory, in the simplest sense, is a collection of remembrances of the near and far past. It is the notebook of the human self, the proof of existence, the ability to live.4 The life of the individual is positioned among the actions of remembering and forgetting. Throughout history, memory is the research and discussion matter of science and many disciplines: “Memory, -in 19th century- is a cell in the head maps of the scientists; a landscaping or a labyrinth in the works of romantic writers; a mine shaft in the articles about

4. Memento, Christopher Nolan, 2000

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

7

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


bilinçdışıyla ilgili makalelerde bir maden kuyusu, şiirlerde okyanus derinlikleri, beyin anatomistlerinin rehber kitaplarında nörolojik bir süreç, görsel bellekle ilgili teorilerde fotoğraf levhası olarak karşımıza çıkar.”5

the unconscious; depths of the ocean in poems; a neurological process in the guide books of brain anatomists, a photo plate in the theories about visual memory.”5 The process that operates memory is a complex, progressive mechanism that activates millions of neurons of the brain. It is a nonlinear, temporal, overlapping network structure. It is multi-layered. It contains individual, social, physical and political memory. Defining memory as a legacy of heritage, belonging, identity makes it possible to construct a method of thinking through memory. It is different from nostalgia; it is a method of understanding what we are today; it is a living thing that can be processed, and something that can still be used.

Karmaşık, aşamalı ve beynin milyonlarca nöronunu devreye sokan bir mekanizmadır hafızayı işleten. Lineer olmayan, zamansal, üst üste çakışık bir ağ yapısıdır. Çok katmanlıdır. Bireysel, toplumsal, fiziki, siyasi hafızayı içinde barındırır. Hafızayı bir miras, aidiyet, kimlik meselesi olarak tanımlamak, hafıza üzerinden bir düşünme yöntemi kurgulamayı mümkün kılar. Bugün ne olduğumuzu anlama yöntemi olarak, nostaljiden farklıdır; yaşayan, işlenebilir, hala kullanılabilir şeydir. Hafızanın zaman, mekan ve toplumla olan ilişkisi, zihinsel bir yeniden inşa sürecidir. Hatırlama süreci, deneyimin asıl haliyle tekrar görünmesi ya da yeniden üretilmesi değil, yepyeni bir hatıranın devşirilmesidir. İnsanlar bir durumu eksiksiz, tüm yönleriyle kavramaz, kavradıkları tüm yönleri depolamaz ve depoladıkları her yönü hatırlamazlar. “Nöral bir ağ, bilgiyi mevcut çevrede ancak geçmişte depolanmış kalıplarla bir araya getirir ve hatırlanan şey bu ikisinin bir karışımıdır. Hatırladığımızda, bir kalıbı belleğimizdeki en uygun eşleşmeyle tamamlarız, yoksa yaptığımız depolanmış bir resmin üzerine ışık tutmak değildir.”6

The relationship of memory with time, space and society is a process of mental reconstruction. The process of remembering is not a re-appearance of experience as the original, but gathering of a new memory. People do not understand a situation in full, in all respects. They do not store all the aspects they comprehend and do not remember every aspect they store. “A neural network combines information in the present environment with patterns that have been stored in the past, and what is remembered is a mixture of the two. When we remember, we complete a pattern with the most appropriate match in our memory; we do not shine a light on a stored image.”6

Toplumsal Hafıza ve Kentsel Bellek Kentsel mekan bağlamında bellek, bireysel hafızanın içinde bulunulan toplumsal çerçevede yeniden üretildiği kolektif bir yapıya dönüşür. Toplumsal hafızanın bireysel belleklerin bir potada toplanması mı yoksa kendine özgü toplumsal bir olgu mu olduğu sorusuna Aldo Rossi’nin kent ve kolektif hafıza teorisi üzerinden yanıt verilebilir: “Şehir maddi bir artifakt, insan tarafından yapılmış bir nesne, kesintili biçimde de olsa zamanın

Collective and Urban Memory In the context of urban space, memory transforms into a collective structure where individual memory is re-produced in the framework of society. An answer to the question of whether collective memory is a sum of individual memories or a one kind of social phenomenon, can be Aldo Rossi’s urban and collective memory theory: “The city is a material artifact, a man-made object built over time and retaining the traces of time, even if in a discontinuous way; a synthesis of a series of

5. Draaisma, 2007 6. Schachter, 1996

8


Hafızaya dair kavram haritası Concept map regarding memory

izlerini taşıyan şey, bir dizi değerin sentezidir. Şehirde var olan her şey, hem bireysel, hem de kolektiftir.”7 Yer ve yerin kullanıcısı grup -tıpkı kent ve kentli gibi- birbirine karışır, her biri diğerinin izlerini taşır.8

values. Everything that exists in the city is both collective and individual.”7 Place and group –just like the city and citizens- have each received the imprint of the other.8 Auguste Comte remarked that mental equilibrium was first and foremost, due to the fact that the physical objects of daily contact change little or not at all, providing an image of stability and permanence. Mental illness appears in fluid and strange environments that lack familiar reference points.9 In this situation, sereneness and physical continuity of the city becomes a mutual need. Habits, routines, traditions and publicness develop around this continuity. The artifacts, monuments which Rossi refers in his urban theory are the stable and continuous objects of the city however the dynamics of urban evolution still de-

Auguste Comte, akli dengenin günlük ilişkilerimizde yer alan nesnelerin çok az değişmesi ya da hiç değişmemesi, süreklilik ve sabitlik imgesi ile ilişkisine değinir. Ruhsal bozukluğun, akışkan ve yabancılık uyandıran çevrelerde, aşina referans noktalarının yokluğunda baş gösterdiğini belirtir. Bu durumda kentin durgunluğu ve fiziksel sürekliliği toplumun ortak ihtiyacı olur. Alışkanlıklar, gelenek ve kamusallık bu süreklilik çevresinde ge7. Rossi, 1966 8. Halbwalchs, 1992 9: Halbwalchs, 1992

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

9

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


İstanbul’un hafıza katmanlarına dair kavram haritası Concept map regarding Istanbul’s memory layers

lişir. Rossi’nin kent teorisini üzerinden kurguladığı artifaktler, abideler, kentin sabit ve sürekli nesneleridir ancak kentsel evrimin dinamikleri yine abideler ile gelişir. Abideler süreklilik ve değişim, geçmiş ve gelecek arasında muhafazakar, korumacı aynı zamanda ilerletici bir konumdadır. Bu durumdan hareketle, içinde bulunulan gün, basitçe geçmiş ve gelecek arasındaki bir geçiş noktası olmaktan çok, çoklu geçmişin ve olası geleceklerin birleşme noktasıdır.10 Bu karmaşık kurguda şehir, kolektif hafızanın kök saldığı yerdir ve hafıza ise, şehir yapısının kılavuzu haline gelir.

velops with these monuments. Monuments are placed between continuity and transformation, past and future as conservative yet progressive artifacts. From this viewpoint, the ‘moment‘ is the point of merging of multiple histories and possible futures rather than being simply a transition point between the past and the future.10 In this complex construction, the city is the place where collective memory strikes root and memory is the guide to the city structure.

İstanbul’un Hafıza Katmanları Memory Layers of Istanbul İstanbul’un hafızasını bileşenlerine ayırmak, bu uçsuz bucaksız, zamansız şehri hafıza üzerinden okumak kentin gelişimini, dönüşümünü, kentlinin toplumsal ilişkilerini, siyasetin kent mekanı-

To divide Istanbul’s memory into its components, reading this vast yet timeless city with the help of memory can be considered as a useful method in order to understand its developments, its transformations, social relations and effects of politics

10. Rossi, 1966

10


nın şekillenişi üzerindeki etkisini görmek adına oldukça faydalı bir yöntem olarak düşünülebilir. İstanbul’un hafıza katmanları bu çalışmanın ana ekseninde, tarihsel gerçeklikler, popüler kültür, kişisel anılar, hurafeler, edebi ve şiirsel anlatı, söylemler ve siyasi aktörler üzerinden okunmaktadır. Üst üste çakışık, çoklu katmanlara sahip olan İstanbul’u deşifre etmek adına, kentleşme tarihinin kırılma noktalarına konumlanmış yapı, altyapı ve mekanlar belirli sınıflamalar üzerinden ele alınıp tartışılmaktadır. Bu bağlamda İstanbul’un son yüzyıldaki hafıza katmanları; Tanzimat ve öncesi, modernleşme süreçleri, azınlık ve kimlik, kamusallık ve kamusal alan, özel mülkiyet, ticaret ve ticari mekanlar, sanayi ve işçiler, konut tipolojisinin değişimi, kent morfolojisi ve değişimi, mahalle ve semtler, ulaşım ağının genişlemesi ve kentsel nesneler sınıflamaları çerçevesinde irdelenir.

on the embodiment of urban space. In this study, the memory layers of Istanbul are mainly explored through historical realities, popular culture, personal memories, superstitions, literature and poetic narratives, discourses and political actors. In order to decipher the overlapping, multi-layered Istanbul; the artifacts, structures, infrastructure and urban spaces -which are closely related with the critical points in urbanization history of the city- are discussed through certain classifications. In this context, the memory layers of Istanbul in the last century are examined as follows; Tanzimat and pre-modernization processes, minorities and identities, publicness and public space, private property, trade and commercial spaces, industry and workers, changes in housing typologies, urban morphology and its mutation, neighborhoods and districts, expansion of transportation network and classification of urban objects.

İSTANBUL’UN HAFIZA HARİTASI ISTANBUL’S MEMORY MAP

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

11

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map






İstanbul’un Hafıza Haritası’nın Keşfi

Discovery of Istanbul’s Memory Map

Üretilen haritalama ve kolaj çalışması, İstanbul’un hafıza yapılarını ve mekanlarını belirli bağlamsal temalar üzerinden okuyarak ve bir takım sınıflamalar yaparak işaretlemektedir. Bu temalar ve sınıflamalar yapıların hikâyesi ile kentin hikâyesinin kesiştiği noktalar olup, harita ve kolajın barındırdığı her bir elemanın birbiriyle ve kentin hafızasıyla olan ilişkilerinin bir anlatısıdır. Sübjektif bir seçki yöntemiyle çalışmaya katılmış yapıların aynı düzlemde buluşmasına gerekçe olarak, kentin tarihsel sürecindeki sosyal, siyasal dönüşümler ve kırılmalar; ayrıca kişisel anılar temel alınır. İstanbul’un hafızasını oluşturan bu temalar sebep sonuç ilişkisi bağlamında şöyle sıralanabilir: sebepler olarak doğal afetler, göç (artan nüfus), modernleşme hareketi ve bunların sonucu olarak genişleyen kent sınırları ve ulaşım ağları, konut stoğundaki yenilenme ve artış ihtiyacı, kent-kıyı ilişkisindeki değişim, kentsel kültür ve pratiklerin değişimi.

The produced mapping and collage work marks the memory spaces and structures of Istanbul on specific contextual themes and classifies them. These themes and classifications are the intersection points of the stories of the buildings and the story of the city. It is a narrative of the relationship of each and every member of the map and collage with each other and the memory of the city. Personal memories, social and political transformations and ruptures in the historiy of the city can be pointed out as a base for the meeting of various structures in the same plane through a subjective selection method. These themes -that constitute the memory of Istanbul- can be listed in the context of cause & effect relationship: Natural disasters, migration (increasing population), modernization movement are the causes and as a result of these; expansion of urban borders and transportation networks, the need for renewal and increase in the housing stock, the change in the urban-coastal relationship, the change in the urban culture and daily activities happen.

Bağlamsal temalar metnini ve ardından gelen kolajı, renk kodlarının yardımıyla, lineer olmayan bir biçimde, görsel ve metin arasında geçişler yaparak okumak tavsiye edilir. Keyifli keşifler!

It is possible to follow the mentioned contextual themes and the collage by changing over from writings to images simultaneously with the aid of the color code. It is offered to make a non-linear reading. Have a nice exploration!

16


Bağlamsal Temalar :

Contextual Themes

Kent Yangınları

City Fires

İstanbul’un meşhur yangınları, kenti dönüştüren, silip süpüren ve yeniden mekansallaştıran; bir dönemin hafızasına kazınmış, kent yaşayışında büyük etkileri görülen hadiselerdi. 1908-1920 arasında Suriçi ‘nde 25.000 ev yanmıştı ki bu sayı konut stokunun beşte birinden fazla bir orandır. Hemen her yangından sonra organik sokak dokusu ızgara plana döner, kentte büyük boşluklar ve harabe alanları baş gösterir ve tarihi yarımada terk edilmeye başlar. 11 Kimilerine göre bakımsız, köhne Suriçi yangınlar sayesinde temizlenirken, ahşap İstanbul, kagirin egemenliği altına girer. Turgut Cansever’e göre, değişime açık olan, dinamik ve şartlara göre şekillenebilir ahşap ile ‘her nesil bir bakıma kendi şehrini inşa ederken’ kâgir ‘gelecek nesilleri kendi yapılı çevrelerine mahkûm eder’. Şehrin ölçek düzeni bu yolla değişmiştir.12

Istanbul’s famous fires were events that transformed the city, destroyed it and re-organized its spatiality; events that are scraped in people’s memory. Between 1908 and 1920; 25,000 houses burned in historical peninsula, which is more than one fifth of the housing stock. After almost every fire, the organic street texture was turned into a grid plan, large gaps occured and ruin areas in the city and the historical peninsula began to be abandoned.11 Some thought ragged, ratty historical peninsula was cleansed with the help of fires; however the timber Istanbul went under the rule of masonry. According to T. Cansever, timber structures are open to change, dynamic and condition-oriented. It allows every generation to construct their own city. However masonry forces future generations to live in the previous built environment.12

Göç Migration İstanbul tarihi boyunca göç trafiği yoğun olan bir kentti. Osmanlı’da kent nüfusunun yaklaşık dörtte biri ‘expat’, 1910-1920 arasında gayrimüslim oranı %40 civarında idi. Ne var ki, 1940’lı yıllarda yaşanan nüfus mübadelesi ile kent sakinlerinin değişmesi, kentin Türkleştirilmesi, Balkanlar’dan gelen göçmenlerin kent çeperinde yeni yaşam alanları oluşturmaları ile kent nüfusunda bir mutasyon gerçekleşir. Sovyetler birliğinin çöküşü, Irak savaşı, Kürtçe yasağının kaldırılması ile yeni göçler alan kentte 2008 yılına gelindiğinde kentteki gayrimüslim oranı %1’in altında kalır.13 Cumhuriyet ile başkent sıfatını kaybederken, bürokrasi nüfusunu da yitirir. 1950’li yıllarda Anadolu’dan gelen yoğun göç etkisiyle, kentleşmede sıçrayış görülür. Kaynakların yetersiz kalması, konut ve altyapı hizmeti sağlanamaması gecekondu böl-

Throughout its history, Istanbul had a heavy migration traffic. Nearly a quarter of the population in the Ottoman Empire were expats. Between 1910 and 1920 non-Muslim rate was around 40%. A mutation took place in the urban population with the population exchange in the 1940s. The inhabitants of the city majorly changed, Turkification happended with arrival of the Balkan Turks, and new living spaces in the periphery occured. The city attracted even more immigrants due to the collapse of Soviet Union, War of Iraq and the removal of the Kurdish ban; and towards 2008, the non-Muslim population went below 1%.13 With the proclamation of the republic, Istanbul lost its title as the capital and the bureaucracy left the city. In the 1950s, with the intense immigration from Anatolia, urbanization made a leap. While lack of resources, inability to provide housing and infrastructure services revealed shanty districts; mass housing policies

11. Günkut Akın, ‘20. yy Başında İstanbul:Toplumsal ve Mekansal Farklılaşma’ 12. Turgut Cansever, ‘Kubbeyi Yere Koymamak’ 13. J. F. Perouse ‘Istanbul Since 1923’

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

17

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


geleri açığa çıkarırken, toplu konut politikaları ile uydu kentler üretilir. İstanbul bugün de yoğun bir göçmen nüfusuna sahip bir şehir, Suriye Savaşı sonrası ise, nüfusunun %4’ünü oluşturan kentli mültecinin yaşam alanıdır.

produced satellite cities. Today Istanbul is a city with a large immigrant population, and after the Syrian War, it is the living space of the urban refugee, which makes up to 4% of city’s population.

Modernleşme Hareketi 1 : Tarihi Yarımada’dan Dolmabahçe’ye

Modernization Movement 1: From Historic Peninsula to Dolmabahçe

Sarayın 19. yüzyıl ortalarında tarihi yarımadayı terk etmesi ve Dolmabahçe ’de Batı Avrupa’nın kraliyet saraylarını model alan bir kompleks inşa edilmesi bu alanı kentin siyasal merkezi yapmanın yanı sıra, kültürel hayatın üretildiği bir sahne haline de getirir.14 Avrupa şehirlerinin kamusal alanı olan meydanın bu kompleksteki önemi, Dolmabahçe saat kulesinin modern zaman anlayışını üretmesi, şehir tiyatrosunun kentte sanat zevki geliştirmesi, gazhanenin modern kent aydınlatmasını getirmesi gündelik yaşamdaki değişimin, modernleşmenin ifadesidir. Geleneksel Osmanlı külliyesinde cami, merkezde konumlanan sosyal eşitlik mekanı iken, Dolmabahçe Cami ‘si bürokrasi ve burjuvanın buluşma noktası durumuna gelir.15 Saray ahırlarının at arabası sahibi olan orta sınıfın park yeri ihtiyacını karşılaması, 1950’lerin otomobil politikasından pek de farklı görülmez.

The fact that the dynasty left the historical peninsula in the middle of the 19th century and a royal complex inspired by the royal palaces of Western Europe in Dolmabahçe was built, made this area the political center of the city, as well as a scene where cultural life was produced.14 Public square was the most important place in this complex, as of the European cities. Production of modern time by the clock tower, development of city theatre to advance the artistic taste in society and constitution of city lightings with the help of the gas house; is the expression of the change in daily life and modernization. While the mosque is the center of the traditional Ottoman complexes, Dolmabahçe Mosque was the meeting point of bureaucracy and bourgeoisie.15 The fact that the palace stables served for the the middle class who owns a carriage, is not much different than the automobile policy of 1950s.

Modernleşme Hareketi 2 : Dolmabahçe’den Taksim’e

Modernization Movement 2: From Dolmabahçe to Taksim

Cumhuriyetin ilanı ile kent mekanının Osmanlı geçmişinden arındırılması için Taksim yeni kent sahnesine dönüştürülür. Dolmabahçe kompleksi saray, cami ve saat kulesinden ibaret kalan üç turistik objeye indirgenir. Stadyum, panayır yeri, bayramlaşma alanı olarak kullanılan Taksim Kışlası’nın yıkılıp yerine Gezi Parkı’nın yapılması ve kentsel açık alan niteliğindeki Talimhane alanının imara açılması ile İstanbul’un kentsel planlaması için çalışmak üzere davet edilen şehir plancısı H.

With the proclamation of the Republic, Taksim was transformed into a new urban scene in order to free the city from the Ottoman past. The Dolmabahçe complex was reduced to three touristic objects; the palace, the mosque and the clock tower. After the demolition of Taksim Barracks - which were used as a stadium, fairground and holiday area – Gezi Park took its place. While the Talimhane area had been zoned for construction; the urban and societal transformation plan of H.Prost, the invited city planner to work on Istanbul’s urban planning- came into force. Starting with the placing of Taksim Monument to the

14. Bahar Kaya, ‘Dolmabahçe: Mekanın Hafızası’ 15. Orhan Esen

18


Prost’un kentsel ve toplumsal dönüşüm planı yürürlüğe girer. İlk olarak 1928’de Taksim Anıtı’nın meydana dikilmesi, sonrasında birbiri ardına yükselen eğitim, spor ve kültür yapıları; Opera Binası (AKM), Radyo Evi, Şehir Kulübü, Atatürk Kitaplığı, Kristal Gazinosu, Açık Hava Tiyatrosu ve daha birçoğu, yeni cumhuriyet insanı yaratma hedefinin mekanizmalarıdır.16

square in 1928 and continuing with the newlt built education, sports and culture facilities; (The Opera House (AKM), the Radio House, the City Club, Atatürk Library, the Crystal Casino, the Open-Air Theater and many more) the plan to create a new Republic Society started to work.16 Simultaneously, while the borders of western imagination reached to the United States, Hilton Bosphorus Hotel, on the hills of Dolmabahçe raise, planting the motto of ‘American way of life’ to the citizens’ minds.17 This building, which descended to the heart of 50s with balls, fashion shows, exhibitions and musical events, gathered a societal mass who seeks to gain reputation by spending time in the hotel.

Eş zamanlı olarak, batı tahayyüllerinin sınırlarını genişleterek Amerika’ya uzanması ile birlikte Dolmabahçe sırtlarına inşa edilen, kentin her yerinden görülebilen, dev yapı Hilton Oteli, ‘American way of life’ mottosunu popüler kültür ve eğlence mekanları özelinde kente aşılar.17 Balolar, defileler, sergiler, müzikli etkinlikler ile 50’li yılların göbeğine yeni bir gezegen gibi inen bu yapı, otelde vakit geçirerek itibar kazanan bir toplumsal kitleyi de kentte var eder. Genişleyen Kent Sınırları

Expanding City Borders

İstanbul’un kent sınırlarının tarihsel bir okuması yapıldığında, bugünün çeperleri günbegün kemirilerek sınırları belirsizleşen, uçsuz bucaksız İstanbul’unu, ‘Suriçi‘nden ibaret bir kent olarak hayal etmek oldukça zor. Oysa 19. yüzyılın ikinci yarısında Dolmabahçe ’nin yüzünü batıya dönen Osmanlı’nın yeni merkezi haline gelmesi ile başlar tarihi yarımadanın terkediliş süreci. Haliç üzerine yapılan köprülerden sonra, araba ve atlı tramvay geçişine izin veren ilk Galata Köprüsü, 1912’de, kentin iki ucu Karaköy ve Eminönü’nü birbirine bağlayan kent merkezi haline gelir. Beyazıt ve Sultanahmet bakanlıkların, Haliç emek ve sanayinin, boğaz hattı sefaretin, Tünel’den İstiklal ‘e oradan Halaskargazi ve Büyükdere ’ye uzanan sırt sermayenin temsiliyet alanı olur.18 20. yüzyıla gelindiğinde, Taksim cumhuriyetin vitrini olma görevini üstlenecek, cumhuriyet elitinin şehri, kentin yüksek topoğrafyasında kurulacaktır. Kentin iki ya-

When a historical reading of Istanbul’s city borders is made, it is quite difficult to imagine the vast Istanbul as a city of istorical peninsula, whose borders are today obscured. However, the abandonment of historical peninsula started in the second half of the 19th century; when Dolmabahçe became the new center of the Ottoman Empire. The first Galata Bridge (1912), which allowed the passage of cars and horseback tramways, became the city center, connecting the Karaköy and Eminönü. Beyazıt and Sultanahmet became the representative of ministries, the Golden Horn of labor and industry, the Bosphorus Lane of bureaucracy, from Tunnel to Istiklal then to Halaskargazi and Buyukdere of capital.18 When it came to the 20th century, Taksim was the showcase of the Republic and the city of the Republic elite was established in the high topography. The perception of ‘two sides of the city’ completely changed in 1973 with the construction of Bosphorus Bridge. While the physical boundaries of the city were rapidly expanding in all directions due to migration and increasing

16. B. Yıldırım, A. Erdem, 2015 17. Bahar Kaya, ‘Dolmabahçe: Mekanın Hafızası’ 18. Orhan Esen

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

19

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


kası algısı, 1973’te Boğaziçi Köprüsü ’nün yapımı ile tümden değişir. Kentin fiziksel sınırları, göç ile artan nüfusun etkisiyle her yöne hızla genişlerken, bugün kentin çeperi kapalı siteleri, toplu konutları, gecekondu ve apartkondu tipi yapılaşmalarıyla gözden uzak yeni yaşam alanları üretiyor.

population, today the city’s urban areas are built out of sight, with new residential areas such as gated communities, mass dwellings, gecekondus and apartkondus (shanty houses and flats).

Transportation Network Kentin Ulaşım Ağları 19. yüzyılda hem doğudan, Anadolu’dan hem de batıdan, Avrupa’nın gözde şehirlerinden İstanbul’a erişmek, Haydarpaşa ve Sirkeci tren istasyonlarının açılması ile kolaylaşır ve İstanbul, özellikle batılılarca keşfedilmesi icap eden bir kent haline gelir. Bunun yanında İstanbul Boğazı ve doğal liman özelliği taşıyan Haliç yüzyıllardır deniz ticaretinin önemli bir düğüm noktasıdır. Modern öncesinde iskeleler ve kapılarla tanımlı olan kent kıyısı, 20. yüzyılda kapalı gümrük bölgelerine evrilerek kentsel mekanın denizle buluştuğu ara bölgeyi şekillendirir. Cumhuriyet döneminin Galata limanı, Karaköy Yolcu Salonu, Antrepolar, gümrük ve deniz işletmeleri yapıları ile politik, kurumsal ve sosyal ağların çakıştığı bir katmanlaşma mekanıdır.19 Liman aynı zamanda bir kent içi ulaşım alanıdır; deniz taşıtlarının kentin genişleyen sınırlarına etkisi ve giderek artan kullanımı, İstanbul vapurlarını kentin ayrılmaz bir parçası, kentlinin en keyifli ulaşım aracı yapar.

Access to Istanbul -one of the most popular cities in Europe in the 19th century - from east and west was facilitated by the opening of Haydarpaşa and Sirkeci train stations, and Istanbul became a city to be explored by westerners. In addition, Bosphorus and Golden Horn had been an important knot of sea trade for centuries. Before the modernization, the coast of the city was defined by piers and gates, later, it evolved into closed customs areas in 20th century and shaped the intermediate region where the urban space meets the sea. The Galata port of the Republican era with its Karaköy Passenger Hall, warehouses, customs and maritime enterprise structures was a stratification place where political, instutional and social networks overlap.19 The port was also an urban transportation area; the increasing use of sea vehicles on the city’s expanding borders and the increasing use of Istanbul ferries made it an integral part of the city, the most joyous transportation vehicle of the citizens.

Kent içi otomobil ulaşımının önemi, 1950’li yıllarda kent dokusunun değişimini yöneten mekanizma haline getirilir; yaya ve at arabası ölçeğine dayalı kenti yeni, geniş, trafiği su gibi akıtacak karayolları açmak suretiyle yıkıp, tıraşlayıp, nakleden operasyonlar şehri modernleştirir, A. Menderes’in deyişiyle bir ‘küçük Amerika’ üretilir.20

The importance of automobile transportation was the mechanism that governed the change of urban fabric in 1950s. The city, which used to be pedestrian and horse-car based, was destroyed, prated and re-constructed with broad highways. In the words of A.Menderes “a little America” was produced.20

19. Namık Erkal, ‘Bugün Liman Kara Olmuştur’ 20. Burak Boysan, ‘İstanbul’un Sıçrama Noktası’

20


Kent-Kıyı İlişkisi

City-Coastline Relation

Suriçi’nde kent ile kıyı arasına örülmüş olan sınır, şehrin genişlemesiyle kenti kıyıyla ilk kez temas ettirir. İstanbul’un bugün toptan tüketilmiş olan kıyı ve deniz ile ilişkisi, geçmiş zamanlarda bir gelenek, deniz kültürü, balıkçılık ve liman faaliyetleri üzerinden kurulur. Bugünün dolgu alanlarına kıyasla klasik dönem İstanbul limanının kıyı şeridi çoğunlukla topraktır, deniz zaman zaman kent ile karışabilen bir olgudur. Ne var ki, yol açma faaliyetlerinin bir ayağı olan sahil yolları, Sirkeci-Florya sahil yolu ile başlayarak, kıyı ile kent arasına yeni bir set çeker ve bu ilişkiyi yitirir. Modernleşme döneminde üretilen kültür ve eğlence alanları, sayısı oldukça fazla olan deniz hamamları, plajlar ve gazinolar ise, 1917’de İstanbul’a göç eden Beyaz Rusların kente bir hediyesi, denizle bütünleşme ve yüzme kültürünün mekana bürünmüş halleridir.21

The border between the city and the coast, which was formed by the city walls was intertwined with the expansion of the city for the first time. Back then, today’s dead relationship between the coast and sea was based on a tradition; sea culture, fishing and port activities. Compared to today’s landfills, the coastline of Istanbul Port was mostly soil, and the sea might interfere with the city at times. However, starting with Sirkeci-Florya coastal road, it took a new set between the coast and the city and lost this relationship. The culture and entertainment areas produced during the modernization period; numerous sea baths, beaches and casinos were a gift of White Russians who migrated to Istanbul in 1917.21

Kentin Konut Yapıları

Housing Structures of the City

İstanbul’un ahşap mahalleleri, bahçeli müstakil evleri, bağları ve sayfiyesi kent yangınlarıyla gördüğü hasardan çok 1954’te çıkarılan kat mülkiyeti yasasıyla kentin bir yap-sat apartmanlar denizine dönüşmesinden sonra yok olur. “Mahalle artık her uzvu birbirine bağlı yaşayan bir topluluk değil. Mahallenin yerini alt kattaki üstten habersiz, kayıtsız, her penceresinden ayrı bir radyon nağmesi taşan apartmanlar aldı.”22 İstanbul’un ilk apartmanları 1910-1920 arasında Doğan Han, Maçka Palas gibi 50-100 arası daireler ve zemin kotunda dükkanlar olan yapılarla oluşmaya başlar. Kentin ilk toplu konutu, Laleli’de yangın zedeler için yapılan ancak Türk Hava Yolları lojmanları olarak kullanılan Harikzedegan (Tayyare) Apartmanlarıdır. 23 1955 sonrası yaşanan yoğun göçün etkisiyle açığa çıkan ve kentin o dönemki çeperlerine yerleşen gecekonduların zaman içinde apartkondulara dönmesi, gayrimenkul değerinin rant transfer

Istanbul’s wooden neighborhoods, detached houses with gardens, vineyards were damaged by city fires; however the condominium law issued in 1954 made more harm and transformed the city into a sea of build&sell apartments. “The neighborhood is no longer a connected community. The old neighborhoods are repleced with the apartments where people no longer know who lives in up and downstairs, where each window spreads another tune from the radio” 22. Istanbul’s first apartment buildings began to form between 1910-1920 with buildings such as Dogan Han, Macka Palas with 50-100 apartments and shops on the ground level. The first mass housing of the city was Harikzedegan (Tayyare) Apartments, which were intended for the use of fire victims in Laleli but used as Turkish Airlines lodgings. 23 With the heavy effects of the immigration that took place in 1955; the shantyhouses (gecekondu) were placed in the edge of the city, and started to turn to flat-shantyhouses (apartkondu). Real estate properties turned into unearned income tools which lead the way to new construction

21. Günkut Akın, ‘20. yy Başında İstanbul:Toplumsal ve Mekansal Farklılaşma’ 22. A.H. Tanpınar, Beş Şehir: İstanbul 23. Günkut Akın, ‘20. yy Başında İstanbul:Toplumsal ve Mekansal Farklılaşma’

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

21

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


aletine dönüşmesi yoluyla yeni konut alanlarının açığa çıkması, küreselin basıncı ile oluşan kapalı siteler ve 90’lı yıllarda açığa çıkan TOKİ, KİPTAŞ gibi kurumlar kentin konut yapılarını oluşturan baş aktörlerdir.

sites, development of gated communities and the alikes of TOKİ, KİPTAŞ that became the head-actors of city’s residential buildings.

Kent Kültürü ve Pratikleri

In Istanbul, it is possible to categorize the urban culture and daily life practices into two. The first one is the urban culture and collective memory, which are formed by the effects of the culture and education structures, entertainment venues that participated in city life with the modernization movements. They brought together the city through common activities in the public space. The second one is the memories that citizens relate with themselves through urban topography, nature, the practices of living together. The buildings and objects: arrival and departure venues (stations), urban transportation vehicles (steamer, commuter train, tram), fountains of Istanbul, water dispensers, centuries-old trees, Üsküdar’s meyhanes (tavernas), bazaars and craftsmen, street sellers… “Every Istanbulite knows that; the mornings in Boğaziçi fills you with a whole different kind of joy than others; and the sadness comes with watching the Istanbul’s city lights from Çamlıca hills while the sun goes down.”24

City Culture and Daily Practices

İstanbul’da kent kültürü ve günlük yaşam pratiklerini iki yönde değerlenmek mümkün. İlki modernleşme hareketleri ile şehir yaşamına katılan kültür ve eğitim yapılarının, eğlence mekanlarının ve popüler kültürün etkisi ile oluşan, kentliyi kamusal mekanda ortak aktiviteler üzerinden bir araya getiren yapılar özelinde var olan kent kültürü ve kolektif hafıza. İkincisi ise, kentlinin anılar üzerinden ilişki kurduğu kent topoğrafyası, kentin doğa ile ilişkisi, bir arada yaşama pratikleri ve bunların ilişkili olduğu yapı ve nesneler: kent ile buluşma ve kentten ayrılma mekanları (istasyonlar), kent içi ulaşım araçları (vapur, banliyö treni, tramvay), İstanbul’un çeşmeleri, su sebilleri, asırlık ağaçları, Üsküdar’ın koltuk meyhaneleri, mehtap sefaları, boğaz mesireleri, çarşıları ve zanaatkarları, sokak satıcıları… “Her İstanbullu, Boğaziçi’nde sabahın başka semtlerden büsbütün ayrı bir lezzet olduğunu, Çamlıca tepelerinden akşam saatlerinde İstanbul’da ışıkların yanmasını seyretmenin insanın içini başka türlü bir hüzünle doldurduğunu bilir.”24

Mi ras / Heritage

Kültür-Pratikler / Culture-Practices

Konut Yapıları / Housing Structures

Kent-Kıyı / City-Coastline

Ulaşım Ağı / Transportation Network

Kent Sınırları / City Borders

Modernleşme II / Modernization II

Modernleşme I / Modernization I

Göç/ Migration

Kent Yangınları / City Fires

24. A.H. Tanpınar, Beş Şehir: İstanbul

Lejant / Legend

22



Vlora Han cephe detayının zarafeti ve bir TOKİ cephesinin sıradan, ölçüsüz hali

Hatırlama eylemi: bellekte depolanmış olanın üst üste binmesi ile yepyeni bir hatıranın devşirilmesi

Kentleşme tarihinin bir kırılma dönemi, dönemin en ünlülerinden bir yapı ve politik aktörler

Ehenda nis rem hit, sus eatur? Qui atempos aam volore la dolenis Atemposam volore la dolenis.

The delicacy of Vlora Han facade detail versus an ordinary, scaleless facade of a TOKİ housing

Remembering: re-formation of a totaly new memory from superpotion of what is stored in mind

A breaking point of the urbanization history, a famuous building and the political actors

Ehenda nis rem hit, sus eatur? Qui atempos aboreptatiam volore la dololenis rent omnis aliatur? Ehenda nis rem hit.

24


1912’ de kentin iki ucu algısı ve bu iki ucu birbirine bağlayan Galata Köprüsü, kamusallığın merkezi

1973’ te kentin iki ucu algıısı ve Boğaziçi Köprüsü

Taksim Kışlası: stadyum, panayır alanı, kutlama ve bayramlaşma yeri

AKM: Taksim meydanının hem izleyicisi hem dönüştürücüsü

In 1973, the two sides of the city and Boğaziçi Bridge

In 1912, the two sides of the city are perceived as Eminönü and Karaköy and connected with Galata Bridge, the center of publicness

Taksim Barracks: stadium, fairground, celebration area

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

Atatürk Culture Center: both an audience and a transformatative of Taksim Square

25

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


26


Sonuç : Dönüşen İstanbul’un Kent Belleği Üzerindeki Etkileri

Epilogue: Impacts of Transforming Istanbul on Collevtive Memory

“Hafızasız bir şehirde dönüşüm hep yeni ve benzersiz gözüküyor.”

“In a memoryless city, transformation seems always new and unique.”

Jean François Perouse

Jean François Perouse

İstanbul’un son yüzyılda ürettiği hafızayı, bütünsel bir bakış açısıyla, belirli temalar üzerinden kent geneline yayarak, seçilmiş bir takım yapı ve mekanlar üzerinden okumaya olanak veren bu çalışma, sonuçta, kentsel mekanın dönüşümünün en çok siyasal etkiler karşısında şekillendiğini göstermekte. Kent mekanını tepeden inme süreçlerle dönüştüren ve kolektif belleğin kaybolmasına sebep olan müdahaleler, İstanbul’un en az yüzyıllık tarihinin en baskın dönüştürücü gücü olma özelliği taşıyor. Bu durumda toplumun kolektif olarak ürettiği/üretmekte olduğu bellek, ani ve politik kararlar ile bir anda yok edilebiliyor. Sonuç olarak, referanslarını kaybetmiş, zamansal ve mekansal süreklilikten uzak, ortak kentsel ve mekansal paydaları bulunmayan bir toplum üretiliyor. Kente yeni eklenen bir katman, bir öncekinden izler taşımak bir yana, bir öncekinin izlerini silmek üzere ekleniyor. Dönüşen kentin zihinde yarattığı kopmalar, yok olmuş bir hafıza unsurunu aslında hiç var olmamış gibi ya da şu anda var olan bir ögeyi daima var olmuş gibi kabul edebiliyor. İçinde bulunulan ‘an’ın ürettiği hafıza çoklu geçmişin ve olası geleceklerin birleşme noktası olmak yerine, basitçe, geçmiş ve gelecek arasındaki bir geçiş noktasına indirgeniyor. Geçmiş ile kurulan ilişkiyi nostaljik bir bakış açısı olarak değerlendirerek, hafıza meselesine bir karşı duruş olarak gelecek kurgularını ön plana çıkaran bakış açısı ise, bağlamdan kopuk yapısal ve mekansal üretimlerin açığa çıkmasına sebep oluyor. Bu anlamda hafızayı bir düşünce yöntemi olarak, yaşayan, işlenebilir, hala kullanılabilir şey olarak ele almak, kentin değişim ve dönüşümünü anlamlandırmak ve kentsel gelecek projeksiyonları üretebilmek adına oldukça değerlidir.

This study, which enables the reading of memory produced in Istanbul in the last century a with a holistic view through selected structures and spaces on certain themes, shows that the transformation of urban space is shaped mostly by political influences. Interventions that transform urban space through top-down processes and that cause the loss of collective memory are the dominant transforming power at least a century of Istanbul’s history. In this case, the memory that society collectively produced / produces can be destroyed with sudden and political decisions. As a result, a society that has lost its references and is free of temporal and spatial continuity with no common urban and spatial ground is being produced. A new layer added to the city is added to erase the traces of the previous one, aside from carrying the traces. The ruptures created by the transforming city can accept a lost element of memory as if it never existed, or accept a present element as it had always been existed. The memory produced by the ‘moment‘ is reduced to a transition point between the past and the future, rather than the point of merging of multiple histories and possible futures. The perspective that brings forth the fictions of the future as a stance against the memory issue and considering the relationship established with the past as a nostalgic point of view, causes the structural and spatial productions that are detached from the context to be revealed. In this sense, considering memory as a method of thinking, a living and still available thing, is a valuable and valid method to understand the change and transformation of the city and to produce urban future projections.

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

27

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


Kaynakça References Cansever, Turgut, and Armağan Mustafa. Kubbeyi Yere Koymamak. Timaş Yayınları, 2016. Derviş Pelin, and Tabanlıoğlu Murat. Places of Memory = Hafıza Mekanları. IKSV, 2014. Doğu, Tuba, and Melis Varkal Deligöz. “Hafıza Kutusu: Bir Kentsel Kolektif Bellek Deneyi(Mi).” Megaron, vol. 12, no. 4, 19 Sept. 2017, pp. 545–552., www.megaronjournal.com/tr/jvi. aspx?pdir=megaron&plng=tur&un=MEGARON-09226. Draaisma, Douwe, and Koca Gürol. Bellek Metaforları: Zihinle Ilgili Fikirlerin Tarihi. Metis Yayınları, 2007. Esen, Orhan. Self Service City: Istanbul. b_books, 2007. Halbwachs, Maurice, and Lewis A. Coser. On Collective Memory. University of Chicago Press, 1992. Kaya, Bahar. Dolmabahçe: Mekanın Hafızası. İstanbul Bilgi Üniversitesi, 2016. Neyzi, Leyla. Nasıl Hatırlıyoruz? Türkiyede Bellek Çalışmaları. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014. Nora, Pıerre, and Özcan Mehmet Emin. Hafıza Mekanları. Dost, 2006. Olick, Jeffrey K. “Kolektif Bellek: İki Farklı Kültür.” Moment, Translated by Meral Güneşdoğmuş, vol. 1, no. 2, 2014, pp. 175–211., www.momentdergi.org/index.php/momentdergi/article/view/72/73. Pérouse, Jean-François. Istanbul Since 1923: A Difficult Entry into the 20th Century, Translated by Brigitte Jelen, www.academia.edu/1924041/Istanbul_since_1923_a_difficult_entry_into_ the_20th_century. Rossi, Aldo, and Gürbilek Nurdan. Şehrin Mimarisi = The Architecture of the City. Kanat Kitap, 2006. Schacter, Daniel L., and Özgül Eda. Belleğin Izinde: Beyin, Zihin Ve geçmiş. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, 2010. “İstanbul.” Beş Şehir, by Ahmet Hamdi Tanpınar, Dergah Yayınları, 2017, pp. 116–207. Tesio, Guido. “Monuments and the Theory of Permanences.” Cartha, vol. 2, no. 8, 2016, www. carthamagazine.com/issue/0-2/. Tuğrul, Saime. “AVM’li Hatırlama Unutma.” Moment, vol. 1, no. 2, 2014, pp. 16–33., www.momentdergi. org/index.php/momentdergi/article/view/69/68.

28


Yada Akpınar, İpek, editor. Osmanlı Başkentinden Küreselleşen İstanbul’a: Mimarlık Ve Kent, 1910-1920. Osmanlı Bankası Arşiv Ve Araştırma Merkezi, 2010. Yıldırım, Birge, and Arzu Erdem. “Taksim Meydanı’nın Cumhuriyet’in Kamusal Alanı Olarak İnşası.” Tasarım Kuram, no. 19, May 2015, www.academia.edu/38026681/Taksim_Meydanının_ Cumhuriyetin_Kamusal_Alanı_Olarak_İnşası.

İnternet Kaynakları Internet Sources http://www.mimarist.org/mimarlik-mirasi-karakoy-yolcu-salonunun-yikimi-kabul-edilemez/ http://www.turksail.com/genel-haberler/15130-galataporta-ilk-kurban-tarihi-karakoey-yolcu-salonu http://www.denizhaber.com/galata-yolcu-salonu-makale,100570.html http://terscita.blogspot.com/2012/12/galata-rhtm.html http://www.milliyet.com.tr/-magazin-1272486/ http://v3.arkitera.com/h53955-istanbul-hilton-otelinin-55-yili.html http://www.arkitera.com/haber/14974/gezi-parki-butunlugunu-nasil-kaybetti_ https://www.youtube.com/watch?v=gZ6PJtt_aFg http://earsiv.sehir.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11498/7018/001504939006. pdf?sequence=1&isAllowed=y http://v3.arkitera.com/h5394-tayyare-apartmanlari.html http://dergipark.gov.tr/download/article-file/464534 http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=410&RecID=4220 https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/galata-koprusu http://www.arkitera.com/etkinlik/4158/unutmanin-esigi-sergisi https://issuu.com/pilotgaleri/docs/c__ag__r___saray___unutman__n_es__i http://informadik.blogspot.com/2014/06/darulfunundan-istanbul-universitesine.html http://www.arkitera.com/haber/12749/dogan-tekeli-imcnin-hikayesini-anlatiyor http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=410&RecID=4225 http://gorkorg.blogspot.com/2011/05/dogan-tekeli-imc-turk-mimarisinin-bir.html http://www.arkitera.com/haber/21383/gezi-direnisinin-oncesi-ve-sonrasi http://www.mimarizm.com/haberler/gorus/istanbul-da-unutulmus-bir-endustri-yapisi-unkapanidegirmeni_114311 http://www.mimdap.org/?p=146442 https://bianet.org/bianet/kultur/191286-ataturk-kultur-merkezi-nin-70-yillik-tarihi https://marmaralife.com/2015/08/18/ahmet-hamdinin-gozunden-istanbul-ve-kahvehaneleri/ http://t24.com.tr/k24/yazi/tanpinarin-bes-sehrinin-bugunu,813 https://nalanyilmaz.blogspot.com/2012/12/tanpnarn-istanbulu-1.html http://www.istanbulium.net/2014/01/simge-eserler-iii-ahmet-cesmesi.html http://www.mimdap.org/?p=191803

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

29

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


30


Ekler

Appendix

Bu belgenin ekleri, tüm bu çalışma yürütülürken eş zamanlı olarak üretilen ‘Mekansal Hafıza Defteri’ nin sayfalarını ve akıl haritası sunmaktadır.

The appendix of this document presents the pages of ‘Spatial Memory Book’ and a mind map which was simultaneously created while this work was being conducted.

Defter oluşturulurken, belirlenen hafıza mekanları arasından seçilen bazı yapı, altyapı veya mekanlar; derinlemesine incelenmiş, bu yapıların hikayelerinin izi sürülmüştür. Yapıldıkları dönemin içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal hayatı anlama aşamasında bu defterin önemi büyüktür. Kes-yapıştır yöntemiyle üretilen mekansal hafıza defteri, yapı, yapım yılı ve üreticileri, mimari çizimleri, yapının çevresi, iç mekanı, yapının fonksiyonları, kullanıcı grubu, toplumun yapı ile ilişkisi, yapı üzerine söylemler, tarihsel koşullar ve yapı ilişkisi üzerine bir veri toplama methodunun görsel halidir.

While composing this book, buildings, infrastructure and spaces chosen out of the identified memory spaces are reviewed profoundly and the stories of these spaces were traced. This book made a great contribution to the project while trying to comprehend the political and social backgorund of the buildings’ eras. This book -produced by cutting and sticking from various sources- is a method of collecting data of the building, which are construction date and producers, architectural drawings, surroundings, interior spaces, functions, user groups, relationship of the society with the building, statements for the building and historic conditions.

Tüm yapılara ard arda iki sayfa ayrılmış ve yapının yapının döneminde veya günümüzde yarattığı tartışma konuları üzerine vurgulu bir kavram ile manşetlenmiştir. Yapıları belirli kategorilere ayıran etiketler kullanılmıştır. Yapı ile ilgili, eğer mevcutsa, bazı somut veriler (yapım veya yıkım tarihi, mimarı vb.) sağlanmıştır.

Each building has two consecutive pages with a highlighted caption. Some tags are used in order to categorize these buildings. If present, some concrete data such as construction or demolition dates and architects are present.

Üretilen akıl haritası ise, kentsel gelişimi okurken karşı karşıya kalınan kavramların kategorilere ayrılması, ilişkilendirilmesi, temalara bölünmesi üzerine yapılmış bir çalışmasını sunmaktadır.

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

And the produced mind map presents the categorizations, relationships and contextual themes of the concept which were faced while researching the urban development of the city.

31

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


Atatürk Kültür Merkezi, 1946 Atatürk Cultural Center

Karaköy Yolcu Salonu, 1940 Karaköy Passengers’ Hall

32


Hilton Boğaziçi Oteli, 1955 Hilton Bosphorus Hotel

Harikzedegan (Tayyare) Apartmanları, 1922 Laleli ‘Tayyare’ Apartmant Blocks

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

33

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


Galata Köprüsü, 1912-1994 Galata Bridge

Dolmabahçe Saray, 1856 Dolmabahçe Palace

34


İstanbul Modern Müzesi, Antrepo 4, 1928 İstanbul Modern Museum, Warehouse 4

Darülfünun, 1854

Darülfünun Building

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

35

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, 1968 Drapers’ Market

Taksim Topçu Kışlası, 1806 Taksim Barracks

36


Taksim Gezi Parkı, 1943 Taksım Gezi Park

Büyükada Rum Yetimhanesi, 1903 Prinkipo Greek Orphanage

‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

37

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


38


‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

39

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


40


‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası

41

‘The City That Exists Only in the Memory’ Istanbul’s Memory Map


‘Hatıradan İbaret Kalan Kent’ İstanbul’un Hafıza Haritası ‘The City That Exists in the Memory’ Istanbul’s Memory Map Feyza Sayman


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.