Sudo 15 subat 2009 sayi4

Page 1

*Kişisel Dokunuş *OpenGL mi? DirectX mi? *KBabel *Neden Özgür Yazılım? *Linux ve Video *Çocuklara da Özgürlük *Shell Scripting­2 *Bilgi, Bilişim ve GNU/Linux *Gimp ile Web

15 Şubat 2009 ­ Sayı:4

http://www.ubuntu­tr.org


İçindekiler Sudo Tayfası Çağlar Ersöz Rihal Altuğ Burak Demir Kadir Yücel Eren Kovancı Aydın Bez Hüseyin Sarıgül

Editör.................................................................Rihal Altuğ Kişisel Dokunuş...............................................Rihal Altuğ OpenGL mi? DirectX mi?................................Mehmet Sarıgül KBabel..............................................................Eren Kovancı Neden Özgür Yazılım?....................................Kadir Yücel Linux ve Video................................................Kadir Yücel Çocuklara da Özgürlük..................................Burak Demir

Sudo dergi tayfası Ubuntu­tr bünyesindedir. SUDO E­dergisi Creative Commons ile lisanslanmıştır.

Shell Scripting­2.............................................Caner Bulut Bilgi, Bilişim ve GNU/Linux...........................Aydın Bez Gimp ile Web..................................................Hüseyin Sarıgül


Editör'den...

Kullanan herkes bilir ki Linux hiçbir zaman “kullanılmak zorunda” olduğu için kullanılan bir işletim sistemi değildir. Tam tersine, Linux'u kullanmak büyük bir bağ ile yapılır.Bu bağ öyle bir durumdadır ki, iş yerinde zorunlu olarak kullanılan Linux harici işletim sistemleri tam bir işkence haline gelir. İçimizde oluşan suçluluk duygusu evde bekleyen Linux'u aldatıyormuşuz hissini verir.Yazdığım satırları okuyan bir çok SUDO okuyucusunun ne demek istediğimi anladıklarından eminim : ).

Bunun için de bu sayımızı Ubuntu aşkına boyanan bir bilgisayar ile açacağız.Daha sonra hem iki hem de üç boyutlu grafikleri ekrana çizmek için kullanılan ve ücretsiz bir grafik arabirimi olan Açık Grafik Kütüphanesi'nden; yani OpenGL'den bahsedeceğiz.Bundan sonra da sırasıyla çeviri sözlüğü olan Kbabel'den, özgür yazılımı kullanma nedenlerimizden, videolarda kullanılabilecek Linux desteğinden, Linux destekli ve çocuklar için eğlenceli olabilecek bazı bilgisayar oyunlarınadan, Ocak ayında başlayan ve bu sayımızda da devam eden Shell Scripting'den, bilgi,bilişim ve Gnu/Linux ilişkisi altında verilecek genel bilgiden ve en son da her sayıda olduğu gibi Gimp kullanma kılavuzundan bahsedeceğiz. Keyifli okumalar ve Linux'lu günler dileğiyle.

Rihal Altuğ


Kişisel Dokunuş Bir kişinin herhangi bir nesneyi kişiselleştirmesi, nesneyle özne arasındaki zihinsel ilişki sonucu ortaya çıkar. Bu şekilde o nesne sıradan olmaktan çıkarak daha prestijli, daha özel bir halde üzerine bir çok yan anlam yükler. Söz konusu bilgisayar olduğunda, başarılı bir obje fetişi gözüyle köklü anlamlar yükleyemeyebiliriz; ancak kişiselleştirmenin temeli olan “fark”ı yaratmamız şüphesiz kaçınılmazdır. En basitinden duvar kağıdını değiştirmek,farklı ikonlar kullanmak ve pencere yöneticisini isteğe göre değiştirmek gibi örnekleri verebiliriz. Bu bağlamda ben de Linux'un sağlamış olduğu özgür olanaklar ile Ubuntu temasının canlı renkleri arasındaki bütünlüğü bozan tek şeyin bilgisayarımın solgun gri rengi olduğunu farkettim. Bunun üzerine kollarımı sıvayarak elimin altında bulunan bu itibarlı olanaklara yakışır küçük bir “baştan yaratma” uygulamasına giriştim. Dizüstü bilgisayar nasıl boyanır? Ulaşmak istediğiniz sonuç “mükemmel” ise,söyleyeceğim adımları takip etmeniz yeterli olacaktır. Unutmayın ki boyamadan boyamaya fark vardır.En iyi sonucu alabilmek için olan ihtiyaç sarfedilebilecek yüksek bir mebla değil; gösterilmesi gereken büyük bir itina ve sabırdır.Tüm bunları atlatınca ayna görünümünde parlak ve en önemlisi kişisel bir bilgisayara sahip olabilirsiniz. Öncelikle kullanacağımız malzemeler: 1.Kutu aerosol sprey (Bilgisayarınızın tek renk olmasını istiyorsanız 3 kutu spreye ihtiyacınız var. 1.kutu beyaz, 2. kutu seçeceğiniz ana renk, 3. kutu da vernik­transparant sprey ) 2.Zımpara kağıdı (400'lük kullanmanız uygundur). 3.Polyester dolgu maddesi 4.Maskeleme bandı 5.Bir kap içerisinde deterjanlı su

İlk adım dizüstü bilgisayarımızı dikkatlice parçalarına ayırmak olacaktır.


Kişisel Dokunuş İhtiyacımız olan parçalar, bilgisayarımızın klavye haricindeki dış yüzeyidir. Kullanacağımız parçalardan biri olan ekranın üzerine bir kağıt yerleştirip,etrafını iyice bantlamalıyız.Özellikle ekran kenarlarını özenli bir şekilde bantlamaya gayret göstermeliyiz.İşinizi daha sağlama almak istiyorsanız ekranı da çıkarabilirsiniz; ancak iyi bir şekilde bantladığınız zaman hiç bir sorun yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. Aynı zamanda ekran kablosunu da bantlamayı unutmamalıyız. Bundan sonraki aşama ise zımparalama aşamasıdır. Yanımıza deterjanlı su ile dolu bir kap alıp, zımparamızı bu suyun içerisine batırmalıyız(Deterjanlı olmasının sebebi,yüzeydeki fazla yağı almaktır.Bunun için dilerseniz boyamaya kadar gelen işlemlerden sonra alkol de kullanabilirsiniz.) Daha sonra ister elimizle, ister zımpara kağıdının üzerine koyacağımız ve bize kolaylık sağlayacak bir nesneyle bilgisayar yüzeyini zımparalayabiliriz. Yardımcı bir nesne kullandığımız zaman boyayı aşıp metal ya da plastik ana kısma inebiliriz.Bu çok da iyi olmaz; lakin kullanacağımız boya tutmayabilir; tutsa bile görüntü istediğimiz sonuca ulaşmayabilir. Bu “ana metal kısım kesinlikle görünmemeli” anlamına da gelmemektedir. Ana metalden yer yer görüntüler oluşması fazla derin olmadığı sürece normaldir. Amacımız pürüzsüzlüğü sağlamak. Bunun için de zımparamızı sık sık deterjanlı suda yıkamayı ihmal etmemeliyiz.

Bundan sonra sıra dolgu maddesindedir.Aslında bunu yapmak da isteğimize bağlıdır. Bütünlüğün sağlanması için yüzeydeki bazı şekilleri,boşlukları doldurmak istiyorsak, polyester dolgu maddesi kullanmamız yararlı olacaktır. Ben dolgu maddesi uygulamasını “ACER” yazısının üzerine yaptım. Oluşan fazlalığı, dolgunun kurumasına izin vermeden,hızlı bir şekilde plastik, yumuşak bir cisimle düzgünce almalıyız. Düzgünce alınmazsa pürüzlü yüzeyin iyice kurumasını bekledikten sonra dolgu uygulamasını yeniden yapmamız gerkmektedir.


Kişisel Dokunuş Bir sonraki aşama yine yukarda anlattığım şekilde zımparalamadır. Pürüzsüzlüğü sağlamak için, garajınızda varsa şayet, titreşimli zımparayı da zımparalama amaçlı kullanabiliriz. Bu durumda da bilgisayar yüzeyini sürekli ıslatmayı ve oluşan toz parçacıklarını çizilmeyi önleme amacıyla temizlemeyi ihmal etmemeliyiz. Bu aşama da bittikten sonra temiz bir bezle bilgisayar yüzeyini temizlemeliyiz. Tüm bu işlemlerin sonunda ipek dokusunda bir pürüzsüzlük elde edeceğinizden emin olabilirsiniz.

Şimdi ise sıra en zevkli kısımda, yani boyamada! Astar olarak beyaz kutu spreyi tercih etmeliyiz. Neden beyaz astar? Bayanlar daha iyi bilirler ki sarı renk saçlara sahip olmak isteyen siyah saçlı bir kişinin saçına öncelikle peroksit uygulanır. Peroksit, saç rengini açar ve onun üzerine de sarı boya uygulanır. Buradaki beyaz astarı da peroksit ile aynı görevde kullanmaktayız. Son olarak yüzey temizliğimizi yapıp, yüzeyde toz olmadığından emin olduktan sonra artık boyama işlemlerine geçebiliriz. Çalıştığımız parçaları bir tel ya da ip yardımıyla asılı haldeyken boyamak oluşabilecek hataları önlemek amacıyla daha sağlam bir yoldur. Parçalarımızı astıktan sonra kutu sprey ile dikkatli bir şekilde, yukardan başlayarak sağlı sollu boyamalıyız.Boyayı yüzeye homojen bir şekilde dağıtmaya özen göstermeli ve bu uygulamayı en az 2 kat tekrarlamalıyız. Beyaz astarımızın kuruduğundan emin olduktan sonra seçtiğimiz ana rengi önceden söylediğimiz yöntemle uygulamaya başlayabiliriz.


Kişisel Dokunuş Ben sarı ve turuncu boyalar kullandım. O yüzden turuncu boyayı uygulamadan önce sarı boyanın da kurumasını bekledim. Tek renk boya kullanmak istiyorsanız, seçtiğiniz renk kuruduktan sonra parlatma işlemine geçebilirsiniz.

yüzeyinin pürüzsüzlüğünü bozabilir. *Çalıştığınız yerde böcek olmamasına dikkat edin. Özellikle garajda çalışıyorsanız, özenli bir şekilde yaptığınız boyamanın ertesi günü “yapışık sinek” görünümlü bir ekrana sahip olmanız muhtemeldir.Bu durumun çalışmanıza marjinallik kattığını düşünüyorsanız, o da sizin tercihinizdir. Malum, amacımız kişisel olmasını sağlamak. :)

Cilalama işlemi için de transparant boya gerekmektedir. Onun da uygulamasını yaptıktan sonra çalıştığımız parçayı yine kurumaya bırakmalıyız. Kuruduğundan emin olduktan sonra alacağımız parçaları artık birleştirebiliriz. Tüm bu işlemler sonunda gıcır gıcır ve ­en güzeli de­ kişisel bir bilgisayara sahibiz! :) Dipnot: *Boyamada kullanılan malzemeleri yapı marketlerinden, nalburlardan ya da oto boyama malzemesi satan herhangi bir yerden temin edebilirsiniz. *Uygulayacağınız boyadan sonra kurumanın hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için uygun sıcaklıkta çalışmayı tercih edin; ancak çalışma parçalarınızı doğrudan sıcak altına maruz bırakmayın. Bu durumda hızlı buharlaşmadan dolayı küçük hava kabarcıkları bilgisayar

Rihal ALTUĞ


OpenGL mi? DirectX mi? OpenGL nedir?

OpenGL'in sağladığı bazı özellikler;

OpenGL özellikle SGI iş istasyonlarını kurmakla ünlü olan Silicon Graphics tarafından desteklenen bir 2 boyutlu ve 3 boyutlu grafik oluşturma kütüphanesidir.

OpenGL, işletim sisteminden ve donanımdan bağımsız olarak geliştirilmiştir. OpenGL'in donanımdan bağımsız olmasını sağlamak için kullanıcı girdisini sağlamak için kullanılan komutlar ile pencere işlemleri için kullanılan komutlar devre dışı bırakılmıştır. Bu yönüyle OpenGL, Java programlama diline benzer. Java'da da pencere fonksiyonları tam olarak Java dilinin kütüphanesi içinde yer almaz ve işletim sistemine uyumlu olarak kurulur. Bu yüzden Java programları OpenGL yazılımları gibi taşınabilirdir. Bu OpenGL kullanımı için büyük bir kısıt gibi görünebilir ama OpenGL'i pencere işlemlerini ve kullanıcı girişleriyle ilgilenecek diğer esnek program kitaplıklarıyla birleştirilerek bu kısıtlamaların üstesinden oldukça kolay gelinebilir.

Geometrik basit ögeler Renk kodlaması. Gözden geçirme ve modelleme Doku dönüşümü Aydınlatma Çift Tamponlama Anti­Aliasing: Çentikleri azaltır. Gourand Gölgeleme : Gölge geçişlerini düzenler. Z­Buffering ( Derinlik Buffer'ı) Renklendirmede Alfa Birleştirme Metal Düzlemler Görüntü Listeleri Çokterimlisel Hesaplayıcılar Geribesleme, Seçim, Gerialım Raster Basit Ögeleri Piksel İşlemleri Dönüşümler

OpenGL'in avantajları nelerdir?

OpenGL'in en güçlü rakibi kimdir?

OpenGL neden Önemlidir?

En çok kabul gören grafik standardıdır Güçlü ve Kararlıdır. Güvenilir ve Taşınabilirdir. Sürekli Gelişmektedir. Ölçeklenebilir. Kullanımı kolaydır. OpenGL'in Sağladığı Özellikler Nelerdir?

OpenGL'in en güçlü rakibi Microsoft'un DirectX kütüphanesidir. OpenGL'in ve DirectX'in birbirlerine göre avantajları nelerdir? Taşınabilirlik : Microsoft şirketi diğer işletim sistemlerini görmezden geldiği için DirectX'le geliştirilmiş uygulamalar sadece Windows işletim sistemi üzerinde çalışabilmektedir. Yine de unix tabanlı işletim sistemleri Wine, Cedega türü programlar sayesinde bu programların bir kısmını da olsa düzgün bir biçimde çalıştırabilmektedir. OpenGL uygulamaları ise unix tabanlı sistemler olan Mac OsX, Linux işletim sistemlerinde ve Windows'ta doğru bir biçimde çalışabilmektedir.


OpenGL mi? DirectX mi? Kullanım Kolaylığı : DirectX kütüphanesi Microsoft tarafından desteklenen dillerle kullanılabilirken (C++, Delphi, C#, Visual Basic), OpenGL bu diller yanında hemen hemen tüm dillerle kullanılabilmektedir. C, C++, Visual Basic, ADA, Pascal, Delphi, Python, Perl, Java and C# bunların sadece birkaçıdır. Profesyonel Grafikler: Profesyonel grafiklerde OpenGL tartışılmaz olarak daha başarılıdır. Bunun nedeni OpenGL'in tarihsel gelişimine dayanmaktadır. Gelişmiş grafik programlarının birçoğu(örnek olarak Softimage|3D, Alias PowerAnimator) IRIS­GL ile SGI iş istasyonları için yazılmıştır. OpenGL'de, IRIS­GL kütüphanesinden geliştirilmiştir. Bu da OpenGL'i daha avantajlı hale getirir. (IRIS­GL Silicon Graphics

OpenGL ile çalışan bir oyundan görüntü

tarafından kendi SGI istasyonları için geliştirilen ve sadece bu istasyonlar üzerinde çalışabilen bir grafik kütüphanesidir.) Oyunlar : Oyun sektöründe DirectX'in kalite olarak olmasa da, oyunların maddi amaçlarla yazılması ve bunun için de Microsoft işletim sistemi için geliştirilmesi DirectX'i bir adım öne çıkarmaktadır. Tabii ki OpenGL ile geliştirilmiş çok sayıda başarılı oyun vardır (Quake serisi, DukeNukem serisi,Descent ... vs). Microsoft OpenGL'in başarılarından sonra DirectX üzerine daha fazla gitmeye başladı ve DirectX 9 dan itibaren kütüphaneyi daha kullanışlı bir biçme getirdi. Her yıl ürettiği SDK'lerle (Service Documentation Kit'lerle) de kullanıcıları çekmeye başladı. OpenGL buna OpenGL 2.1 ile karşılık verdi. OpenGL 2.1'in grafiklerini gördükten sonra OpenGL'in DirectX'ten hiç de geri kalmadığını görebiliyoruz.

Mehmet SARIGÜL


KBabel Bir programı beğendiğinizde keşke bu program Türkçe olsaydı dersiniz ya. İşte beğendiğiniz programı KBabel sayesinde Türkçe'ye çevirebilirsiniz. Üstelik çeviri yapmak oldukça basit ve çok üst düzey bir İngilizce seviyesi gerektirmiyor. Çeviriye Başlamadan Önce Türkçe dil desteği program içerisinde gelmeyen programlar için çevirmek istediğiniz programın Türkçe dil dosyası mevcut mu, (genelde program_adi_tr.po olur) sizden önce başkaları tarafından çevrilmiş mi diye arama motorları üzerinden bir arama yapın. Eğer sonuç çıkmıyorsa ilgili programın üreticisinin sitesinde biraz dolaşın ve çeviri sayfalarını inceleyin. Türkçe çevirisinin olmadığına %100 eminseniz çeviriye başlayabilirsiniz. Bir Program Nasıl Çevrilir? Dilimize kazandırmak istediğiniz programın ilk önce çeviri (genelde .po) dosyasını bulmanız gerekiyor. Bu dosyayı muhtemelen üretici sitesinde bulabilirsiniz. Eğer İngilizce üzerinden çeviri yapacaksanız İngilizce dil dosyasını indirin. Daha sonra bu dil dosyasını KBabel ile açıp çeviriye başlayacağız. KBabel İle Çeviriye Başlamak KBabel ile bilinen hemen hemen bütün dil dosyalarını açabilir ve üzerinde değişiklik yapabilirsiniz. KBabel programını paket deposundan kurup çalıştırdıktan sonra Dosya > Aç > (Çevrilecek programın dil dosyası) yolu ile çeviriye başlayabilirsiniz.

Resimde görüldüğü gibi KBabel ile satır satır çeviri yapabilirsiniz. Id bölümünde numaralar göreceksiniz, her satıra bir numara verilir. İşte bu numaralar mevcut sıralamayı gösteriyor, özgün dizge ise orijinal dildeki çeviriyi gösteriyor, çevrilmiş dizge ise çevirdiğiniz satırları göstermektedir. Bir satırı çevirmek için üzerine tıklayın ve ardından çevirilen ileti kısmına ilgili metnin Türkçesini yazın. Yandaki çubuğu aşağıya doğru kaydırarak çevrilmesi gereken tüm satırları aynı şekilde çevirin. Şunu asla unutmayın eğer bir satırın orijinal hali “_online” şeklinde ise sizinde “_bağlı” şeklinde çevirmeniz gerekir. Kelimelerin ön ve arkalarındaki işaretlere çok dikkat edin ve çevirdiğiniz kısımlara da bu işaretleri orijinal haline uyacak şekilde ekleyin. Örneğin “Group %s chat” şeklinde olan bir metni “Grup %s sohbeti” şeklinde çevirmeniz gerekecektir.


KBabel Çevirilerin Kontrolü Eğer tüm metinleri düzgün ve uygun şekilde çevirdiğinize inanıyorsanız çeviri dosyasını kaydedebilirsiniz. Ama ilk önce KBabel penceresinin en altındaki çeviri bilgilerine bakın, çevrilmemiş kısmın 0 olmasına dikkat edin. Eğer daha önce başlanmış ancak bitmemiş bir çeviri dosyası üzerinde çalışıyorsanız bulanık çeviri olup olmadığını kontrol edin, yine en alt bölümde bulanık bölümünde 0 yazması gerekiyor. Eğer bu bölüm 0 değilse bulanık çevirileri kontrol edin. Bulanık çeviri genelde hatalı ya da tam karşılığı olmayan kelimeler için kullanılan bir tabirdir. Sizden önce aynı programı çeviren kişi çevirmek istediği kısmın tam Türkçe karşılığını bulamadıysa ilgili metni çevirdikten sonra bulanık olarak işaretler, bu sayede kendisinden sonra aynı çeviriye devam edecekler ilgili satırı görme ve düzeltme şansına sahip olur.

Türkçe'ye çevirdiğiniz programın bütün çevirdiğiniz kısımlarını program açıkken iyice inceleyin, eğer bir hata buluyorsanız bunları bir yere not edin. Eğer açılmayan bir menü varsa muhtemelen çeviri yaparken çeviri metninin önüne orijinal karakteri koymayı unutmuşsunuzdur. Hatalar bölümünden bunları görebilir, karakter bölümünden ilgili karakteri koyabilirsiniz. Çevirinin birebir olması gerekmez, örneğin tam çevirisi “grup paylaşımı” olan bir metnin olması gereken çevirisi “grup ile paylaş” olabilir. Programın özelliklerini ve menülerini deneyerek en doğru çeviriyi yapabilirsiniz. Eğer bir satır hatalı, bulanık ya da çevrilmemiş ise satırların bulunduğu bölümün hemen altında hatalı, bulanık ya da çevrilmemiş yazılarının yanındaki küçük buton kırmızı olacaktır. Bu bölüme dikkat etmeniz gerekli satırları bulabilmenizi kolaylaştıracaktır.

Kaydetmeden Önce

Daha Fazla Özellik

Çevirdiğiniz metinleri son kez kontrol edin, emin olmadığınız kısımlar varsa CTRL+U tuşu ile ilgili satırı bulanık olarak işaretleyin. Çeviri dosyasıyla işiniz bittikten sonra Dosya > Farklı Kaydet yolu ile çeviri dosyasını kaydedebilirsiniz. (Çeviri dosyasını program_adi_tr.po şeklinde kaydedebilirsiniz.)

Bu yazı ile KBabel'in size genel hatlarını tanıtmaya çalıştım. KBabel burada yazdıklarımdan çok daha fazla özelliği destekliyor. Menüleri arasında gezinerek mevcut özellikleri görebilir ve çevirinizde size yardımcı olacak sözlükler ekleyebilirsiniz.

Kaydettikten Sonra Çeviri dosyasını kaydettiniz. Şimdi sıra geldi çeviri dosyasını programın ilgili klasörüne atıp çeviriyi denemeye. Hangi klasöre atacağınız programdan programa değiştiği için bu bilgiyi programı üreten siteden ya da programın üreticisine sorarak öğrenebilirsiniz. Genelde çeviri dosyasını denemek için en.po dosyasını silip çevirdiğimiz dil dosyasını buraya atıp ismini en.po olarak değiştirdikten sonra programı açar ve bu şekilde deneriz. Çeviri dosyalarını denemenin en kolay yolu budur.

Kaynaklar Çevirinin, mutlaka düzgün bir Türkçe ve Türkçe karakterler (ş, ç, ö, ü, ğ, ı) kullanılarak yapılması gerekir. Ş yerine s şeklinde kullanırsanız bu hiç hoş durmayacaktır. Türkçe karakterler ile çevirdiğiniz bir dil dosyasını kaydetmeden önce Düzen > Başlık Düzenle yolu ile başlık kısmını düzenleyin. “Content­Type” bölümü mutlaka “Content­Type: text/plain; charset=UTF­8\n” şekilde olmalı. Aksi durumda Türkçe karakterler sorun yaratabilir. Ayrıca açıklama kısmına çeviriyi yapan kişi olarak kendi adınızı ilgili formata uygun olacak şekilde ekleyebilirsiniz.


KBabel Eğer bir kelimenin Türkçe anlamını ya da yazılışını bilmiyorsanız mutlaka Türk Dil Kurumunun (tdk.gov.tr) sitesini ziyaret edin ve hakkında bilgi almak istediğiniz kelimeyi aratın. Bu sayede hatasız çeviriler yapabilirsiniz. Çeviri dosyası ile işiniz bittiğinde çeviri dosyasını üreticinin belirttiği şekilde üreticiye ulaştırın. Ubuntu'nun deposunda bulunan programlar LaunchPad üzerinden çevrildiği için çeviri dosyasını LaunchPad hesabı açarak çevirdiğiniz programla ilgili bölümlere ekleyebilirsiniz. Ben bu yazılımı sevmedim bir alternatif arıyorum diyenler içinde ufak bir program daha tanıtıyorum, bu programın ismi Poedit. Poedit, GTK ile yazılmış basit ama KBabel alternatifi güzel bir yazılım. Poedit, KBabel kadar gelişmiş bir yazılım değil ancak temel işlevleri barındırıyor. KBabel QT ile yazıldığı için Gnome kullanıcıları QT dolayısıyla bazı KDE bileşenlerini kurmak zorunda kalıyor, eğer bundan memnun değilseniz ya da QT bileşenlerini kurmak istemiyorsanız KBabel yerine Poedit'i kullanabilirsiniz. Geldik bir yazının daha sonuna. Umarım bu yazı, çeviri yapmak isteyen arkadaşlara iyi bir kaynak olur. Çevrilmesi gereken program sayısı epey fazla, eğer İngilizce biliyorsanız çeviri ekiplerine katılabilir ve bir çok programı dilimize kazandırabilirsiniz. Siz de resimlere tıklayarak Ubuntu­Tr Çeviri Çalışmalarına katılabilirsiniz

Eren KOVANCI


Neden Özgür Yazılım? Kabul edelim ya da etmeyelim, bilgisayarlar her geçen gün hayatımızın daha büyük bir bölümü haline geliyorlar. Bu da beraberinde onları hayatın kendisine dahil olmasını getiriyor. İşte tam bu noktada bir sorun oluşuyor, bir kısım bilgisayar topluluğunu hayatın kurallarına dahil etmeye çalışırken diğer bir kısım inatla bunun bir topluluk bile olamayacağını savunuyor. Belirttiğim bu ayrım aynı isimlerle, sıfatlarla yapılmadığı için kendinizi biraz yabancı hissedebilirsiniz. Bir örnek vereyim: küçükken bana öğretilen şuydu, eğer elinde iki tane şeker varsa bunun bir tanesini de arkadaşına ver. Bu kuralın altında çok büyük bir sır yatmaktadır, toplumun mutluluğuna bireylerin öncelikli mutluluklarıyla değil toplumun öncelikli mutluluğuyla ulaşılabilir. Yani tekilcilik değil çoğulculuktur toplum anlayışının, modernitenin dayanağı. Birey sadece kendisini mutlu etmek istediğinde yalnızlaşır, bu da onu toplumun dışına iter. Öte yandan diğerlerine yardım ettiğinde hem bu yapmış olduğu yardımın büyüklüğü onu mutlu eder hem de toplumun devamlılığını sağlayarak kendisinin gelecek mutluluklarını da garanti altına almış olur. Bu kadar felsefeyi neden yaptım? Eğer bilgisayar kullanmaya çoğu insan gibi başladıysanız size öğretilen şudur: "Kullandığın yazılımları kimseyle paylaşma, bu suçtur". Peki küçüklüğünden beri paylaşmanın bir erdem olduğunu, toplumun temeli olduğunu öğrenerek büyümüş birisinin bunu nasıl karşılamasını bekliyorsunuz? Eğer bende komşumun işine yarar bir şey varsa niçin bunu onunla paylaşmayayım? Daha da kötüsü eğer bunu paylaşmamı bir de suç yaparsanız bu sadece insanları birbirine karşı yabancılaştırır, bir ihtimal düşmanlaştırır. Bu bahsettiğim çarpık toplum inşaası şu anda çok daha büyük bir yıkıma yol açmış durumda. En büyük yıkıcılardan biri olan Microsoft için şu anda bu çarpık yapılaşma yeterli olmamakta. En son OOXML olayı bunun en güzel örneğidir. Microsoft'u son zamanlarda tek frenleyebilen Avrupa Birliği, Microsoft'tan ofis yazılımlarında özgür standartların (odt gibi mesela) kullanılmasını istedi, peki Microsoft ne

yaptı? OOXML adında bir format geliştirdiğini ve bunun açık kaynak olacağını bu sayede herkesin faydalanabileceğini belirtti, buna inanan(!) ISO da bu formatı standart olarak alelacele kabul etti. Burada benim aklıma bir kaç soru geliyor; "Özgür standartlar yeterli değil miydi?", "Yeterli değildiyse niçin böyle bir şey söylenmedi?", "Açık kaynak denilen standart niçin başka hiçbir yazılımda tam istenildiği gibi gösterilemiyor?". Bunlar cevaplaması zor olmayan sorular olsa gerek. Peki bunlar gibi basit sorular niçin ISO tarafından sorulmuyor? Gördüğümüz gibi çarpık yapılaşmayla oluşan bu toplum neler üretiyor bizim için. Hükümetlere, mahkemelere, kuruluşlara cebren ve hile ile kararlarını kabul ettiren monopolist şirketler. Bunun daha da kötüsü şu anda bu şirketlerin ürünleri defakto olarak okullarımızda öğretilmekte, bir zorunluluk olarak iş görüşmelerinde istenmekte. Bu çarpıklığı tersine çevirmek hepimizin elinde. Öncelikle insanların kullandıkları yazılımları özgür yazılım alternatifleriyle değiştirmesini teşvik edebiliriz. Elimizde çok kaliteli özgür yazılımlar var. Bunlara birkaç tane örnek vermek gerekirse: Firefox, OpenOffice.org, GIMP, Blender, Inkscape, Ardour, Cinelerra, Pidgin, Audacity, LMMS ve daha bir çoğu. Bunun gibi yazılımlar kapalı kaynak kodlu alternatiflerinin sahip olduğu özelliklerin hemen hepsine sahipler. İnsanlar öncelikle kullandıkları yazılımları özgür olanlarıyla değiştirdikten sonra işletim sistemlerini değiştirmek çocuk oyuncağı olacaktır. Özgür yazılım kullanmak hem toplum değerlerimizi çiğnemememizi, hem de yazılım yönünden belli şirketlere bağlanmamamızı sağlar. Bireysel ve toplumsal özgürlük için özgür yazılım kullanın ve kullandırın. Kadir YÜCEL


Linux ve Video İster elinizde profesyonel bir kamera olsun ister sıradan bir webcam, büyük bir ihtimalle videolarla uğraşmak zorunda kalacaksınız. Bu yazıda birkaç tane senaryo ortaya koyarak bu senaryoları sadece özgür yazılım kullanarak nasıl oynayabileceğimizi göstermeye çalışacağım. 1. Perde: Kuzenimin düğünü 2. Perde: Evde tek başına 3. Perde: Bak da öğren 4. Perde: Hepsi bir yerde Video işleme yazılımlarında özgür ve özgür olmayanlar arasında birkaç bariz fark vardır. Öncelikle bu konu çok ayrıntılı bir konu olduğu için insanlar özgür yazılımların bu işi yapamayacaklarını düşünürler, bu da daha başlarken yanlış bir önyargıya sahip olunmasını sağlar. İkinci olarak piyasada bu özgür yazılımlarla ilgili kitap bulunmadığı için destek de bulunmadığını sanırlar. Halbu ki özgür yazılımların sitelerinde ve birçok kullanıcının sitesinde video anlatımları da dahil olmak üzere geniş kaynak bulunabiliyor. Tek yapılması gereken birkaç saat ayırıp programın yoğurt yiyişini öğrenmek. 1. Perde: Kuzenimin düğünü Bu bölümde kuzeninizin düğün görüntülerini kameranızla çektiğinizi varsayıyorum. Bir jest olarak da bu çektiğiniz görüntüleri işlenmiş bir şekilde menülü bir DVD halinde hediye edeceksiniz diyelim. Bu işlem başta zahmetli görünse de doğru araçlarla hayatınız kolaylaşıyor. İşlemi 3 ayrı bölüme ayıralım: a. Görüntüyü yakalama: Görüntüyü yakalamaktan kastım kamerayla çekmek değil. O kısmı zaten yaptığınızı varsayıyorum. Dijital videolarınızı bilgisayarınıza kalite kaybı olmadan kaydetmeyi kastediyorum. Bu iş için iki tane güzel alternatifimiz var: dvgrab ve Kino.

dvgrab komut tabanlı bir program. Bazılarınız uçbirimden hâlâ korkuyor olabilir fakat çoğu işlem uçbirimden daha kolay halledilebilmektedir. Imagemagick ve ffmpeg bunların en güzel örneklerindendir. dvgrab'in genel kullanımı dvgrab [seçenekler] dosyaadı şeklindedir. Mesela dosyayı direkt oynatmak için dvgrab ­ |mplayer ­ komutunu kullanabilirsiniz. Seçeneklerin neler olduğunu görmek için de dvgrab ­­help yazmanız yeterli olacaktır. Komut satırını sevmeyenler için bu işi yapabilecek kullanıcı arayüzlü bir yazılım da mevcut. Kino yazılımı dvgrab'i yazanlar tarafından geliştirildiği için dvgrab'in bütün özelliklerini bu yazılım sayesinde kullanabiliyorsunuz. Kino ile ayrıca basit video işleme de yapabiliyorsunuz. Birden çok video ekleyip kesip yapıştırabilirsiniz. Ayrıca 3 video efekti, 20 video filtresi, 8 video geçiş efekti, 5 ses filtresi ve bir adet ses geçiş efekti ile çoğu basit video işlemesini bu yazılımla yapabilirsiniz.


Linux ve Video b. Görüntü işleme: Kullanıcıların çoğunun sıkıntı yaşadığı kısım yakalanan görüntüyü işleme kısmıdır. Bunun birkaç temel sebebi var. Herhangi bir yazılıma alışan bir kullanıcı aynı işi yapan diğer yazılımların da aynı şekilde çalıştığını varsayar. Ne var ki her yeni yazılım yeni bir yöntem demektir. Çoğu görüntü işleme yazılımı en fazla 4­5 saat ayırılarak rahatça öğrenilebilecek yazılımlardır. Bu tarz yazılımlar arasında en çok dikkat çekeni ve kullanılanı Cinelerra'dır. Mesela Cinelerra OpenGL desteği sayesinde NVidia kartı olan bilgisayarları çoğu efekti render işlemine gerek kalmadan gerçek zamanlı olarak işleyebilmektedir. Ayrıca Cinelerra 64­bit işlemcilere tam destek vermektedir. Görüntü işleme işlemci ağırlıklı bir görev olduğu için Cinelerra işlemcinizden tam verim almanızı sağlar. OpenEXR resim desteği, LADSPA desteği, HDTV dönüşümü, 40'tan fazla efekt gibi daha birçok özelliği ile bu tarz yazılımlar arasında tercih edilen olmayı hak ediyor. Bu sınıftaki diğer bir yazılım Kdenlive'dır. Altyapı olarak dvgrab ve ffmpeg kullanan Kdenlive, 20'den fazla ses/video biçimini desktekliyor ve 32 hazır efektle birlikte geliyor. Video işleme için kullanabileceğiniz diğer yazılımlar ise LiVES, OpenMovideEditor ve PiTiVi olarak sıralanabilir. c. DVD araçları: Biliyorum düğün videolarında altyazılara rastlanmaz fakat eğer günün birinde altyazı eklemeniz gerekir ya da halihazırdaki altyazıları düzenlemeniz gerekirse SubtitleEditor programıyla bu işlerinizi kolaylıkla yapabilirsiniz. Video penceresi sayesinde yaptığınız değişiklikleri anında görebilir ya da seçeceğiniz bir oynatıcıyla da test edebilirsiniz.

Bu adımda yapmak istediğimiz şey kaydettiğimiz, işlediğimiz, belki altyazı da yazdığımız görüntülerimizi güzel bir şekilde DVD'ye kaydetmek. Evet bunların hepsini bir veri DVD'si şeklinde yazabilirsiniz fakat nerede kaldı bu hediyenin inceliği o zaman? Güzel bir menü olmadan tatsız tutsuz olmaz mı hediyeniz? Burada yardımımıza DVDStyler yazılımı yetişiyor. Yine dvdauthor altyapısını kullanan birkaç tane daha alterntifi var fakat kullanımı en kolay kabul edileni DVDStyler'dır. Çok kullanılan birçok ses/video formatının yanında VOB gibi DVD formatlarının doğrudan eklenmesini de destekliyor. Menülerinize resim, yazı, düğme veya çeşitli görsel nesne ekleyebilirsiniz. Menü oluşturma işlemi vektör tabanlı olarak yapıldığı için çok daha esnek bir yapıya sahip. DVD betiklerini de destekleyen DVDStyler işini çok iyi yapan bir yazılım. 2. Perde: Evde tek başına Bu senaryoda bir adet webcam'inizin bulunduğunu ve bununla sıradan olmayan şeyler yapmak istediğinizi varsayıyorum. Sıradan olan şey tabii ki Skype, aMSN gibi programlar yardımıyla görüntülü sohbet olacaktır. Bunların dışında webcam'iniz âtıl bir vaziyette mi duracak? Elbette hayır. Benim bulabildiğim 3 ayrı yazılım ve 3 ayrı kullanım alanı var, araştırarak siz de daha başka şeyler bulabilirsiniz. a. Cheese: Bu yazılım 2007 yılında Google'ın Summer of Code (SoC) projesinin bir parçası olarak yazıldı. Webcam'iniz yardımıyla alınan görüntüyü resim veya video olarak alarak, değişik ve bir o kadar da güzel efektler uygulamanızı sağlıyor.


Linux ve Video b. ZoneMinder: Bu yazılım bir CCTV (closed circuit television ­ kapalı devre televizyon) yazılımı. Bu yazılım sayesinde evinize yerleştireceğiniz basit kameralar yardımıyla ev güvenliğinizi sağlayabilirsiniz. İsterseniz bu kameralardan aldığınız görüntüleri stream yaparak herhangi bir yerden takip edebilirsiniz.

rehberler hazırlayabilirsiniz. Bu yazılımın alternatifleri arasında İstanbul ve grecordmydesktop gibi yazılımlar mevcut. Hatta Cinelerra programıyla da kayıt yapabilirsiniz. 4. Perde: Hepsi bir yerde Eğer MythTV ya da Freevo gibi medya merkezi (media center) yazılımları kullanıyorsanız filmlerinizin, albümlerinizin hep bir yerde bulunması size büyük kolaylık sağlayacaktır. Bu tarz yazılımlar kullanmasanız bile elinizde bulunan filmlerin bilgisayarda arşivini yapmak isteyebilirsiniz. K9Copy yazılımı sayesinde DVD'lerinizi bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. Hatta dvdauthor desteği yardımıyla DVD'lerinizin menülerini de kaydedebilirsiniz. İstediğiniz ses, altyazı dosyalarınızı seçebilir daha sonra oluşan dosyayı iso uzantısıyla kaydedebilirsiniz.

c. webcam­server: Bu yazılım sayesinde webcam'inizden aldığınız görüntüyü tarayıcınızdan görebilirsiniz. Bu sayede bütün dünyaya yayın yapabilirsiniz. 3. Perde: Bak da öğren Bu bölümde bilgisayarınızda yaptığınız bir şeyi arkadaşlarınıza göstermek için bir rehber hazırlamak istediğinizi varsayıyorum. Artık internette aradığınız birçok rehber videolu anlatım şeklinde bulunabiliyor. Bunları hazırlamak sandığınız kadar zor değil. Xvidcap bunlardan yalnızca biri. Bu yazılım sayesinde ekranda kaydetmek istediğiniz çerçeveyi seçip kaydet tuşuna basarak bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Kaydettiğiniz görüntüleri ilk bölümde bahsettiğim araçlarla düzenleyip hem profesyonel görünümlü hem de kullanışlı

Bu senaryolarda bahsetmediğim fakat büyük ihtimalle saydığım yazılımların hepsinden daha çok kullanılan bir yazılım var: Avidemux. Bu yazılım basit video işleme işlemleri için biçilmiş kaftan. Videolarınıza ses ekleyebilir, altyazılarınızı videolara gömebilirsiniz. Kesme, filtreleme ve kodlama işlemlerini çok kolay bir hale getiren Avidemux elinizin altında bulunması gereken bir araç.


Linux ve Video Sonuç Gördüğünüz gibi video işlerken de Linux dünyasında yalnız kalmış değilsiniz. Tek yapmanız gereken yazılımların sitelerinde verilen rehberlerle birkaç saat geçirmek. Kolay gelsin.

ZoneMinder: http://www.zoneminder.com webcam­server: http://webcamserver.sourceforge.net

Bahsedilen yazılımların internet siteleri: dvgrab & Kino: http://www.kinodv.org Cinelerra: http://cinelerra.org Kdenlive: http://www.kdenlive.org LiVES: http://lives.sourceforge.net OpenMovieEditor http://www.openmovieeditor.org PiTiVi: http://www.pitivi.org/wiki/Main_Page SubtitleEditor: http://home.gna.org/subtitleeditor/ DVDStyler: http://www.dvdstyler.org Cheese: http://projects.gnome.org/cheese/

xvidcap: http://xvidcap.sourceforge.net recordMyDesktop: http://recordmydesktop.sourceforge.net Istanbul: http://live.gnome.org/Istanbul K9Copy: http://k9copy.sourceforge.net

Kadir YÜCEL


Çocuklara da Özgürlük Bu bölümümüzde özellikle çocuklara hitab eden oyunları tanıtmaya devam ediyoruz. Ri­li Ri­li, açık kaynak kodlu ve özgür yazılımlarla hazırlanmış sade bir tren oyunudur. Güzel müzikler eşliğinde oynanabilen bu oyunun Türkçe dahil 19 dil desteği vardır. Oyunda yapılması gereken, oyuncak tren yolunda ilerleyen trenimizin yol ayrımlarında doğru yola girmesini sağlamak. Sadece yön tuşlarıyla oynanan bu oyunda trenimizi doğru yollardan götürerek, yola serpiştirilmiş vagon parçalarını toplamamız gerekiyor. Her bir vagon parçasını aldığımızda trenimizin boyu bir vagon uzuyor. Zaten oyunun zorluğu da burada başlıyor. Süratle giden uzun trenimizi yanlış yola sokarak, trenin kendi kendisine çarpmasına sebep olabiliriz ki bu durumda bir can kaybederiz. Oyunda toplanabilecek materyaller sadece vagon parçaları değil. Vagon olmayan bazı materyalleri aldığımızda trenimizin hızı artarken bazı materyalleri aldığımızda trenimizin boyu uzayabiliyor ve böylelikle oyun daha zor ve daha zevkli bir hâl alıyor. Oyunda her bölüm bitirdiğimizde insan haklarının evrensel deklarasyonundan bir madde karşımıza geliyor ve bu maddenin, deklarasyonun kaçıncı maddesi olduğunu iki seçenek arasından seçmemiz gerekiyor. Yanılırsak hiçbir şey olmuyor ama doğru yanıtı bulursak fazladan 50 puan kazanıyoruz.

Linux, Mac OsX ve Windows'ta çalışan Ri­Li'nin son sürümünü yüklemek için Ubuntu kullanıcıları Synaptic Paket Yöneticisi'ni kullanabilecekleri gibi terminalde sudo apt­get install ri­li yazmaları da yeterlidir. Oyunun resmi internet sitesi: http://ri­li.sourceforge.net/


Çocuklara da Özgürlük

Oyundaki bölümler çok kolaydan (ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin yapabilecekleri düzeyden) zora (ilkokul sekizinci sınıf öğrencilerinin yapabilecekleri düzeye) doğru değişmektedir. Kolay bölümlerde tek basamaklı sayılarla toplama, çıkarma yapmamız gerekirken zor bölümlerde negatif de olabilen çift basamaklı sayılarla çarpma, bölme gibi işlemler yapmamız gerekiyor. TuxMath özellikle 7­10 yaşlarındaki çocukların hızlı dört işlem yapma becerilerini sıkılmadan geliştirebilecekleri güzel bir oyundur. Daha büyük çocuklar için de tavsiye edilebilecek bir oyundur TuxMath fakat gelişmiş grafiklere sahip oyunlar yanında bu oyunu uzun süre oynayacaklarını sanmıyorum.

TuxMath TuxMath adından da anlaşılabildiği gibi Linux maskotu Tux ile birlikte oynadığımız bir matematik oyunudur. Açık kaynak kodlu ve ücretsiz olan bu oyun Linux, Mac OsX ve Windows'ta çalışmaktadır. Oyunun her bölümünde uzaydan Tux'ın bulunduğu gezegene ateş topları düşmekte ve ateş toplarının üzerlerinde zorluk derecesine göre sayılar ya da basit matematik işlemleri bulunmaktadır. Yapmamız gereken, ateş topları Tux'ın gezegenine düşmeden işlemin sonucunu yazmak ve Enter ya da Space tuşlarından birisine basmaktır. İşlemin sonucunu doğru bildiysek Tux ateş topunu ışınlı bir makineyle yok ediyor.

Ubuntu kullanıcıları Ri­li gibi bu oyunu da ya Synaptic Paket Yöneticisinden ya da terminalden sudo apt­get install tuxmath komutunu çalıştırarak yükleyebilirler. Burak Demir burak.demir@boun.edu.tr


Shell Scripting-2 İlk kısmı Ocak sayısında yayınlanan Shell Script yazı dizimiz devam ediyor. Eğer hayallerinizde bir gün Linux Sistem yöneticisi olmak ya da üst düzey bir bilgisayar kullanıcısı olmak yatıyorsa bu makaleyi hatta bir önceki makaleyi çok dikkatli inceleminizi öneririm. Şimdi zaman kaybetmeden ikinci yazımıza hızla başlayalım.

sisteme bağlanacak her depolama aygıtı (CD, USB, Harici disk) root disk üzerindeki bağlantı noktalarından Linux dosya sistemine bağlanırlar.

Dosya Sistemleri ve Shell Bir Shell oturumu başlatıldığında dizin olarak HOME dizininize konumlanırsınız. Ve çoğu zaman siz bu dizinden çıkıp başka bir dizine geçerek işlemlerinizi yaparsınız. Eğer Linux’ta yeni iseniz Linux üzerinde dosya ve dizinlerin nasıl çalıştığı konusunda kafanızda bazı sorular bulunuyor olabilir. Özellikle Windows ortamından Linux’a gelenler için dosya sistemi farklılıkları çok göze batıcıdır. Ilk fark edilmesi gereken fark Linux disk bölümleri için C ya da D gibi isimler kullanmaz. Windows disk üzerindeki bölümlere bir harf verir ve dosya ve dizinlerini bu harflere göre yönetir. Örneğin; c:\Documents and Settings\Rich\My Documents\test.doc Fakat Linux’ta dosya sistemleri böyle çalışmazlar. Linux bütün dosyaları ve dizinleri bir ağaç yapısı şeklinde tutar. Diski C ya da D şeklinde bölmez. Linux’ta tüm dizinler ana dizin olan root dizinine bağlıdır. Örneğin;

Siz Shell oturumunu başlattığınızda konum olarak Shell sizin HOME dizininize konumlanır. HOME dizini sistemde oluşturulan bir kullanıcı için oluşturulmuş bir dizindir ve kullanıcının kişisel bilgilerinin tutulduğu yerdir.

/home/rich/Documents/test.doc

Dizinler ve dizin komutları Shell Script içerisinde sıkça kullanılan ve sisteminizi yönetebilmeniz için kesinlikle bilinmesi gerekli kavramlardır.

Görüldüğü gibi Linux’ta test.doc dosyasının hangi disk bölümü üzerinde tutulduğu belli değildir. Linux Sanal Dizin adı verilen bir dosya sistemi yapısı kullanır. İlk hardisk sistemde Root Aygıt adını alır ve sanal dizin yapısı bu disk üzerinden oluşturulur. Bu root disk üzerinde Linux sistem klasörlerini oluşturur. Artık

Dizinler arasında dolaşma Linux sistemlerde dizin değiştirmek için cd komutu kullanılır. Bu komut sayesinde dosya sisteminiz üzerinde bir dizinden başka bir dizine kolaylıkla geçebilirsiniz. cd komutu bir tane parametre alır.


Shell Scripting-2 cd dizin_adi Eğer cd komutuna parametre girilmez ise komut sizi HOME dizininize götürür. cd komutuna iki farklı şekilde parametre girişi yapılabilir. ­ Tam dizin yolu ­ Alakalı dizin yolları Tam dizin yolu, cd komutuna gidilmek istenen dizinin tam yerini belirtmek demektir. Aşağıda buna bir örnek görebilirsiniz.

Dikkatimizi çektiği gibi ls komutu alfabatik şekilde dizinleri ve dosyaları listeler. Resimden de görüldüğü gibi bazı dosyalar ya da dizinler farklı renktedirler. Bu renk ayarlarını Linux sistemlerde LS COLORS adında bir sistem değişkeni tutar. Bu değer linux dağıtımına göre farklılıklar gösterebilmektedir. ­F parametresı ile listenizdekilerin dizin mi yada hangi tür bir dosya olduğu hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

cd /home/rich/Documents Alakalı dizin adları ise içerisinde bulunulan dizin ile ilgisi olan dizinlerdir. Örneğin içerisinde bulunduğuz dizinin bir üst dizini ya da bir alt dizini gibi. ( . ) o anda içerisinde bulunulan dizini gösterir. ( .. ) İçerisinde bulunulan dizinin ana dizinini gösterir. Örnek vermek gerekir ise, aşağıdaki komut ile Desktop dizininin bir üst dizinine çıkılır. rich@1[Documents]$ cd ../Desktop Dizin Listeleme ls komutunu kullanarak sistemimizde hangi dosyaların ve dizinlerin bulunduğunu sıralayabiliriz. ls komutunun en basit kullanımını aşağıda görebilirsiniz.

ls komutu ile üzerinde bulunduğunuz dizin içerisindeki tüm dosyaları göremezsiniz. Bazı dosyalar gizli dosyalardır ve direk ls komutu ile görünmezler. Bunun için –a parametresi kullanılır.

Detaylı Dizin ve Dosya Bilgileri ls komutu tek başına dosyalar ve dizinler ile ilgili tüm bilgileri göstermez. Bu nedenle parametreler ile ls komutunu yönlendirmeniz gerekir. –l parametresi ile dosyalar ve dizinler hakkında daha detaylı bilgilere erişebilirsiniz.


Shell Scripting-2

drwxr­xr­x seklinde belirtilen kısımlar dosyaların tiplerini ve sistem içerisindeki grupların bu dizin ya da klasör üzerinde tanımlanmış izinlerini gösterir. Ekran çıktısındaki ilk kolunun ilk hafleri satırın bir dizin mi yoksa bir dosya mı olduğunu belirtir. d ile başlayan satırlar dizinlerdir, ­ ile başlayanlar dosya, c ile başlayanlar karakter, b ile başlayanlar ise bloklardır. Dosyaların izinlerini ileri bölümlerde detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Diğer kolonları incelemek gerekirse, root dosyanın sahibidir, ve root grubu dosyalar ya da dizinler üzerinde çalışabilir. 4096 gibi rakamlar ile başlayan kolon ise dosyanın ya da dizinin byte cinsinden disk üzerinde kapladığı alanı gösterir. 2008­ 12­25 06:44 ile belirtilen tarih ise dosyanın ya da dizinin en son ne zaman değiştirildiğini gösterir. ls komutu ile ilgili daha detaylı bilgiler için bu komutun man dosyalarını inceleyebilirsiniz. Dosya Sıralamalarının Sınırlandırılması Dikkat ettiyseniz ls komutu dizinde bulunan herşeyi sıralar. Bazen bu ekran çıktıları arasında aradığınız sonuçları bulmak sizi zorlayabilir. Bu nedenle ls komutu ile arama sonuçları içerisinde filtreleme işlemi yapabilirsiniz. Touch komutunu kullanarak boş dosyalar oluşturabiliriz. Aşağıdaki ekran görüntüsü için 3 dosya oluşturuldu. Test1, test2 ve test 11. aşağıdaki ekran görüntüsünde bazı fitreleme işlemlerini görebilirsiniz.

Yukarıdaki filtrelemeleri açıklamak gerekirse, ? karakteri sadece bir karakter yerine geçer. Ancak * karakteri birden fazla karakterin yerine kullanılır. Dosya Yönetimi Bash Shell dosyaları yönetebilmek için bir çok komuta sahiptir. Bu kısımda bu komutlar hakkında sizleri kısaca bilgilendireceğiz. Dosya Oluşturma Bazen boş bir dosya oluşturma ihtiyacına sahip olabilirsiniz. Shell üzerinde touch komutu ile kolaylıkla boş bir dosya oluşturabilirsiniz.

Görüldüğü gibi touch komutu vermiş olduğunuz isimde boş bir dosya oluşturdu ve bu dosyanın sahibi olarak oluşturulduğu kullanıcıyı atamıştır. Dikkat edilirse dosyanın boyutu 0 dır, bu da dosyanın boş olduğunu gösterir. Dosyaları Kopyalama Dosyaları ya da dizinleri bir yerden başka bir yere kopyalamak Linux sistem yöneticilerin her zaman ihtiyaç duyduğu işlemlerdir. Bu işlemler için cp komutu kullanılır. Bu komut kopyalanmasını istediğiniz dosya ya da dizini nereye kopyalamak istediğiniz bilgisini alarak kopyalama işlemini tamamlar. Dosyaların node numarlarına dikkat edilirse iki dosyanın birbirinden farklı olduğu görülür. Eğer


Shell Scripting-2 kopyalamak istediğiniz dosya adında bir dosya dizin içerisinde yer alıyorsa sisteminiz sizi uyarakcaktır. cp /home/rich/dir1/test1 . Yukarıdaki örnekte olduğu gibi yolunu doğru verdiğiniz dosyaları istediğiniz dizinler içerisine kolaylıkla taşıyabilirsiniz. cp komutunun bir çok parameteresi yer almaktadır, bu parameterelere erişebilmek için man cp komutunu çalıştırmanız yeterlidir.

Hard link ile Linux üzerinde yeni bir dosya yaratılır ve eski orjinal dosyanız sistemden silinse bile hard link ile oluşturmuş olduğunuz dosya işlemlerinize devam edebilirsiniz. Yukarıdaki ekran görüntüsünde test1 dosyası için test3 adında bir hard link oluşturduk. Eğer dosyaların node numalarına bakılırsa (2891784), bu node numarasına sahip iki dosyanın olduğu görülür. ­s parametresi kullanılarak da sembolik bir link oluşturabilirsiniz.

Dosyaları Bağlamak Eğer cp komutunun parametrelerinı detaylı incelediyseniz dosyalara baklamanızı sağlayan çeşitli parametreler olduğunu fark etmişsinizdir. Eğer sistem üzerinde ayrı yerlerde ya da aynı yerde bulDosyaları Bağlamakunan iki dosyayı aynı anda yönetmek istiyorsanız, bu dosyadan bir tane daha oluşturmak yerine dosyaları bir link ile birbirlerine bağlayabilirsiniz. Linux sistemlerde iki çeşit link vardır. ­ Symbolic (Soft) Link ­ Hard Link Aşağıdaki ekran görüntüsünde bir hard linkin nasıl oluşturulacağı görülmektedir.

Ekran çıktısına bakılırsa, test4 adında node numarası test1 dosyasının node numarasından farklı yeni bir dosya oluşturulmuştur. Ayrıca, oluşturulan linkin boyutu linki oluşturulan dosyanın boyutundan farklıdır, çünkü bu dosya sadece kaynak dosyanın nerde olduğu, boyutları gibi değerler tutar, dosyanın içerisindeki bilgiyi tutmaz. Linkli dosyaları taşırken dikkat edilmelidir, hatta linklerinden taşınmaması link verilmek istenen dosyaya yeniden bir link oluşturmak önerilmektedir.


Shell Scripting-2 Dosya İsimlerini Değiştirmek Linux dünyasında bir dosyanın ismini değiştirmek demek o dosyanın başka bir isimde taşınması anlamına gelmektedir.

Dikkat edilirse test1 dosyası test_11 isminde aynı dizin içerisine taşınmıştır. Daha önce test4 adında oluşturulmuş olan link dosyası şu anda test1 dosyası olmadığı için artık düzgün bir şekilde çalışmayacaktır. Bu nedenle dosya taşıma ve silme işlemlerinde dikkatli olunmalıdır. Move komutuyla dosya isimlerini değiştirebileceğiniz gibi dizin isimlerini de değiştirebilirsiniz. Dosyaları Silmek Linux üzerine en çok ihtiyaç duyduğumuz işlemlerden birisi istemediğimiz dosyaların silinmesidir. Bunun için Linux sistemlerde rm komutu kullanılır.

Dosya İstatistikleri Dosya bilgilerini almak için daha önce devamlı ls komutu kullanıldı. Fakat dosyalar hakkında alabileceğimiz hâlâ bir çok bilgi bulunmaktadır. Bu bilgileri stat komutu ile alabiliriz.

Dosya Tiplerini Görmek Bir dosyanın tipini öğrenmek için Linux üzerinde file komutu kullanılır.

Dosya İçeriğini Görmek Bir dosyanın içeriğini görmek için cat komutu kullanılabilir. Aşağıdaki ekran çıktısında bu komutun kullanılmasına bir örnek verilmiştir.

Dikkat edilirse –n parametresi ile satır başlarına sayılar konularak satır işlemlerini kolay yapmanız sağlanabilir. Genel olarak ileride scriptlerimizde kullanacağımız Linux dünyasının olmaz ise olmaz komutlarını bu yazımızda sizlerle paylaştım. Bir sonraki yazımızda artık yavaş yavaş kodlamalarımıza başlayacağız. Caner Bulut canerblt@gmail.com Blog : http://www.canerblt.wordpress.com/


Bilgi, Bilişim ve GNU/Linux Sanayi devrimi insanoğlunun emek gücünü ortaya çıkarmış; yıllar yılı baskın kalan emek gücünün diğer üretim araçları ile bütünleşerek benliğini bulmasıyla da insanlığın ihtiyaçlarını karşılayacak ürün ve hizmetlerin üretimi artmıştır. Emek gücü, akıldan ve yaratıcılıktan yoksun ele alındığı zaman mekanikleşir; burada kuşkusuz akıl ve yaratıcılık devreye girer. Çağımızın kuşkusuz gerçeği ise bilgi ve bilişimdir; nasıl ki sanayi devrimi emegi ortaya çıkarmıştır, bugün içinde bulunduğumuz ve an olmaktan çok kesintisizce sürecek gibi olan bilişim çağı da insan oğlunun beyin gücünü açığa çıkarmıştır. Aklı kullanmak yaratıcılığı doğurur ve emeği mekanikleşmekten uzaklaştırır. Bugün etrafımızı saran makineler bizim yerimize mekanikleşerek (zaten öyleler) birçok işi görmektedir; üstelik durmaksızın. Ta ki, fişleri çekilene dek, aşırı yüklenip de parçaları bozulana ya da iş görmeleri için kendilerine yüklenen yazılımların ihtiyacı karşılamaz hale gelmesine dek çalışırlar. Dünya üzerinde insan ortaya çıktığından beri insan oğlu daima bazı şeyleri; bunlar kendi ürettiği olur, bir şeklide bulduğu olur, satın aldığı olur, hatta çaldığı olur; sahiplenir, paylaşmaz. Bunun çeşitli çözümlemeleri yapılmıştır; amacımız bu konulara girmek değil, bizi ilgilendirene eğilmektir. Neden olarak beylik bir şekilde sahiplenme, kişiye özel kılma, saklama ve sakınma, kâr elde etme sayılabilir. Bir soru sorulacak olursa bu esnada “bilgi bir ürün ya da hizmet midir?” olabilir ki, kesin cevap şudur: “Evet bilgi, bugün, yarın ve gelecekte de satın alınabilecek bir üründür.” Neticede bugün geçmişte hiç olmadığı kadar bilgisayarlarla, elektronik aletlerle içli dışlıyız ve bilişim karşısında ne mahremiyetimiz kaldı ne de özel yaşantımız. Hatta bugün birçok iş kolu bilişim dünyasının genişlemesi nedeniyle küçülmüş ya da yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Bilginin her alanda işlevselce kullanılması mekanik iş süreçlerini küçültüp merkezileştirmiştir; bunun anlamı ise yepyeni bir piyasanın yaratılmış olmasıdır ki, bu piyasada alınıp satılan bilgi olduğu gibi bu bilgiyi üreten, saklayan beyinlerdir. Asıl sorunumuza gelirsek; bilgi kamuya malolabilir mi ya da ebediyen kişiye özel mi kalır? Bu yazıyı okuyan herkesin sahip olduğu en az bir kitap vardır mutlaka; satın alınan, birisinden istenilen, sağda solda bulunan, bir şekilde elde edilen. Peki, bu kitaplarda yer alan bilgiler bizim tutsağımız mı oldu? Kesinlikle hayır! Başka bir örnek ise kütüphanelerin sınırsız kullanıma belirli bir üyelik ücretiyle hizmet vermesidir ki, asıl amacı bilgiyi yaymak, paylaşmak, çoğaltmak ve ileriye doğru götürmektir; ticarethane mantığı ile çalışmaz kütüphaneler. Bugün bilgi her koşulda ve şekilde üretildiği gibi gelişimine de çeşitli mecralarda devam etmektedir; salt okullarla sınırlı değildir bu gelişim. Bu sürecin en güzel ve elle tutulamayan kanıtı ise bilgisayarlardır. Konuya en yakın örnek ise bu yazıyı yazan yazardır ki, 26 yıllık bilgi birikimi an içinde satırlara dökülmektedir ve sürecin bir parçası olmaktadır; eğer yazılanların bilgisayardan yazıcı aracılığıyla kağıda dökülmesi söz konusu olmazsa bu bilginin ömrü dikkatsizlik sonucu pekte uzun olmayacaktır. Diğer bir örnek ise internet üzerinden yapılan her türlü bankacılık işleidir ki, kaydi paralar bir hesaptan başka bir hesaba aktarılırken ortada ne para vardır ne de başka bir şey. Bugün bilişim alanında bilginin gerçekten de üretilip gelişimini güven ve kararlılıkla sürdürebileceği yegane ortam olan GNU/Linux 18 yaşındadır: “Nisan‘dan beri ücretsiz bir işletim sistemi üzerinde çalışıyorum, sadece bir hobi olarak. Ve hazır hale gelmeye başladı, bu aşamada MINIX‘in sevdiğiniz/sevmediğiniz özellikleri ile ilgili düşüncelerinizi almak istiyorum" Tabii şu anda GNU/Linux dağıtımları işlevlerine, doğdukları topraklara, kullanıcı gruplarına göre farklılık göstermektedir; ancak sürekli olarak güncellenen ve süreç içinde yerini asla yitirmeyecek olan ise Linux


Bilgi, Bilişim ve GNU/Linux çekirdeğidir. Bunun yanı sıra Özgür Yazılım da aynı süre içersinde gelişimini sürdürmektedir ki, bilginin gelişimi için olmazsa olmaz kuralları da yıllardır bünyesinde barındırmaktadır. Bunlar özetle kullanıcının yararına olacak şekilde istenildiği gibi kullanım, dağıtım, geliştirme gibi kurallardır. GNU/Linux, Özgür Yazılım ve bu ikisine gönül veren son kullanıcıların desteğiyle ciddi anlamda kişi ve kurumsal bazda bilişim alanında tekil olan kapalı kaynak kodlu işletim sistemi ve çözüm üreticisi Windows karşısında yükselmektedir. Peki Windows işletim sisteminin farkı ne? Tamamı ile kapalı kaynak kodlu olup bilgiyi ve gelişimini de hapsetmesidir. Yazının başında verdiğimiz cevap bilginin satın alınan bin ürün, hizmet olduğuydu; bunu örnekledik hatta. Kütüphanelere üyelik için bir bedel ödersiniz ve aldığınız kitaplardan edindiğiniz bilgileri özel ya da iş yaşamınızda işinize yarayacak şekilde kullanabilirsiniz: yaşamınızı düzenler, bilmediklerinizi öğrenir, edindiklerinizle iş kurabilir, para kazanabilirsiniz de. Bunda bir sınırlama yoktur; tabii ki ödünç aldığınız kitabı zamanında getirmeniz gerekmekte. Kapalı kaynak kodlu işletim sistemleri ve bu temel üzerinde çalışmak için yapılmış olan kapalı ya da açık kaynak kodlu yazılımlar (ki, özgür yazılım ile karıştırılmamalıdır) birçok ihtiyacınızı karşılayacaktır; ama belirli bir ücret kaşılığında. Satın aldığınız, sadece yazılımı üreten ve pazara sunan firmanın belirlediği lisans anlaşması çerçevesinde size sunduğu kullanım imkanıdır. Satın aldığınız bir kitap, sanat eseri, gittiğiniz bir okul gibi size bilgiyi paylaşma, geliştirme ve çoğaltma imkanı vermez. Satın aldığınız yazılımda sizin iş akışınızı bozan bir unsur gördüğünüz ve çözüm ürettiğiniz anda bunu değiştirme şansınız yoktur ve lisans anlaşmasıyla da bu engellenmiştir. Bunun yanı sıra eğer ticari bir amaçla kullanıyorsanız yazılımı girdiğiniz veriler, ürettiğiniz plan ve projeler çoğunlukla sadece kullandığınız yazılımla uyumlu, başka

yazılımlarla uyumsuz olacağı için üretilen bilgi de hapsolacaktır. Şöyle ki, satın aldığınz bir kitabın iç kapağında “sadece satın alan kişi okuyabilir, kullanıcı dışındaki kimselerin okuması, kullanması bulunduğunuz ülke ilgili kanunlarınca yasaktır” gibi bir cümle olsaydı son derece komik olurdu değil mi? GNU/Linux felsefesinde yaratılan yazılımlar (uygulamalar, programlar) ve bunlardan üretilen bilgilerin paylaşımı sınırsız olduğu gibi, ticari bir amacı da engellemez; ancak paylaşıma açık ve kaynaklarının da açık olması şartıyla. Aydın BEZ atarisalonu@gmail.com


Gimp ile Web Merhaba GIMP yazı dizisinde Renk düzeltme konusuna ara verip bu ay yeni bir konu anlatma kararı aldım. Hepimiz internette sörf yapıyoruz. Web sayfalarında ışıldıyan yazıları renkli renkli butonları görüp acaba bunlar nasıl yapılıyor diye merak edebilirsiniz. Bu ay GIMP programı ile Buton banner ve pattern oluşturmayı öğreneceğiz. GIMP bu tip çalışmaları yapmak için ideal programlardan biridir. Şimdi bu çalışmaların nasıl yapılacağını görelim. GIMP programımızı açıyoruz. Dosya menüsünden Create'e tıklıyoruz, yana açılan menüyü görmekteyiz. Burada Create "Oluştur" demek. Yeni bir resim oluşturuyoruz. Seçenekleri inceleyelim. Panodan yeni bir resim oluşturabiliriz, ekran görüntüsü alarak yeni bir resim oluşturabiliriz veya XSane ile tarayıcımızı kullanarak yeni bir resim oluşturabiliriz. Burada 4 fraklı seçenek daha görmekteyiz. Buttons web sayfaları için düğme oluşturur. Logos ile web sayfaları için birbirinden güzel logolar oluşturabilirsiniz. Patterns ile web sayfalarınız için arkaplan hazırlayabilirsiniz veya masaüstünüz için döşenmiş arkaplan hazırlayabilirsiniz. Bunları kendi çalışmalarınızda da kulanabilirsiniz. Son olarak web Page themes'te Oklar Düğmeler gibi değişik çalışmalar yapabilirsiniz. Şimdi birkaç çalışma yaparak GIMP programının neler yapabildiğini görelim. Örneklerle yazımıza devam edelim. Dosya menüsünden Create'e tıklayalım, yana açılan menüden Logos altmenüsünden 3D Outline'a tıklayalım. Şimdi açılan pencereden bazı önemli yerlerin açıklamasını yapalım. Desen : Kullanacağımız deseni değiştirebilmemizi sağlar. Metin : Kullanacağımız metni buraya yazıyoruz. Font Size : Kullanacağımız yazı tipinin büyüklüğünü buradan değiştirebiliriz. Yazıtipi : Kullanacağımız yazı tipini buradan değiştirebiliriz.


Gimp ile Web Ben birkaç değişiklik yaparak Tamam butonuna tıklıyorum. Ve ilk Logomuzu oluşturduk:

Her katmanın yanındaki göz işaretine tıklayarak o katmanı görünür veya görünmez yapabiliriz. Bu logomuzu diğer çalışmalarımızda kullanmamızı veya logoyu oluşturan bir veya birden fazla katmanı ayrı ayrı kullanmamızı sağlar.

Logo birden fazla katmandan oluşmakta. Bunları görmek için Ctrl + L tuş kombinasyonunu kullanıyoruz. Katmanlarımız yanda görülmektedir.


Gimp ile Web Eğer oluşturduğumuz Logodaki tüm katman bilgilerinin korunmasını istiyorsak Gimp XCF dosyası olarak kaydedebiliriz. Bu logoyu web sayfasında kullanmak istiyorsak arka planı şeffaf olarak kaydetmemiz gerekir. Bunun için en alt katmanı görünmez yapalım: Katmanlar penceresinde en altta bulunan göz simgesine tıklayalım, daha sonra dosya menüsünden Kaydet butonuna tıklayalım.

Açılan pencereden Dosya Türü olarak PNG image'ı seçelim ve kaydet butonuna tıklayalım.

Burada dosyayı dışarı aktar penceresini görmekteyiz. Burada görülen katmanları birleştir seçeneğinin seçili olması gerekir. Seçili değilse seçelim ve Export butonuna tıklayalım.


Gimp ile Web

Arkaplanı şeffaf olan Logomuz hazır. Benzer şekilde diğer logo türlerini deneyebilirsiniz.

Bu pencerede hiçbir değişiklik yapmayıp Kaydet butonuna tıklıyoruz.


Gimp ile Web Pattern oluşturma.

Pattern oluşturmak için Dosya ­> Create ­> Patterns yolunu izleyerek istediğimiz bir pattern'ı oluşturalım. Ben Flatland'i seçtim. Burada aşağıdaki gibi bir pencere açıldı.

Pattern'imiz hazır; istersek bunu bir web sayfasında, istersek masaüstü arkaplanı olarak kullanabiliriz. Biraz daha açıklayıcı bilgi verelim. Pattern döşendiği zaman bir süreklilik arzeder.

Oluşturduğum patterni Ubuntu'nun arkaplanı olarak ayarladım. Biçem olarak döşenmişi seçtim

Bu pencerede oluşturacağımız pattern'in Genişliğini yüksekliğini ayarlayabiliyoruz. Tabii ki burada farklı ayarlarda mevcut. Bu pencerede hiçbir değişiklik yapmayıp Tamam butonuna tıklayalım.


Gimp ile Web Son olarak bir buton oluşturalım. Bunun için Dosya ­> Create ­> Buttons ­>Simple Beveled Button yolunu izliyorum. Açılan pencerede oluşturacağımız butonun özellikleri görülmekte. İstediklerimizi değiştirebiliriz. Font size'ı (Yazı tipi büyüklüğünü) arttıralım ve Tamam butonuna tıklayalım.

Butonumuz hazır. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere. Hüseyin SARIGÜL gimpuzmani@gmail.com


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.