Gençler ve Siyasi Partiler: 2015 Seçimleri ve Siyasi Parti Beyannameleri

Page 1

http://www.genclikcalismalari.org

11/06/2015 No: 2/2015 2015 Genel Seçim Sürecinde Siyasi Partiler ve Gençler Değerlendirme Notu

“Gençlik Politikaları” Uğur Elhan1 I.

Genel Bakış

7 Haziran 2015’te gerçekleştirilecek olan genel seçim (25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi) öncesi siyasi partiler seçim beyannamelerini açıkladılar. Bir önceki dönem olan 2011 Genel Seçim’e oranla kayıtlı seçmen sayısının yaklaşık bir milyon artarak 53.741.8382 olarak açıklandığı 2015 Genel Seçimi, özellikle oyların büyük çoğunluğunun dağılacağı öngörülen 3 dört büyük parti olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) açısından büyük önem taşıyor.4 Peki seçim beyannamelerini açıklayan bu dört parti, Türkiye nüfusunun yaklaşık %24,5’ini oluşturan 15-­‐29 yaş arası 19.055.583 genç5 için ne tür politikalar öngörüyor? Seçime kısa bir süre kala bu değerlendirme notu aracılığıyla, seçim beyannamelerinde gençler için sunulan politika önerilerini özetleyeceğiz. Her biri ayrı ve detaylı bir değerlendirme gerektiren bu önerileri, partilerin beyannamelerinde sundukları şekliyle aktaracak ve ilgili politikalar hakkındaki mevcut durum ve çalışmaları paylaşacağız. 1 Araştırmacı, Berlin Alice Salomon Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Kültürlerarası Çatışma Yönetimi

Yüksek Lisans Programı öğrencisi. 2 Yüksek Seçim Kurulu’nun İl/İlçe/Mahalle/Köy Seçmen ve Sandık Sayılarına buradan ulaşılabilir. 3 Onur Altındağ ve Bert M. Azizoğlu tarafından kaleme alınan ve 2015 seçimine dair tüm seçim

anketlerinin karşılaştırmalı analizini içeren “HDP Barajı Geçiyor Mu? Tüm Seçim Anketlerinin Analizi” başlıklı incelemeye buradan ulaşılabilir. 4 Partilerin farklı araştırma şirketlerine göre alacağı tahmin edilen oy oranları ve genel olarak 2015 seçimine dair haberler için: http://www.genelsecimler2015.com/ 5 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçları 2014, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), www.tuik.gov.tr. 15-­‐24 yaş arası genç nüfus ise 12.782.381 kişiden oluşuyor ve toplam nüfusa oranı %16,5.


Partilerin kimi yerlerde kısa bir vaat olarak dillendirip (örneğin “yurtlarda ücretsiz geniş bant internet erişimi sağlayacağız”) kimi yerlerde ise bir proje veya yapı olarak sunduğu (örneğin “Çeyiz Hesabı” veya “Yaşam Evleri”) politika önerileri hakkında beyannamelerde yeterli bilgi bulunmasa da, Türkiye’de gençlik politikaları hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler, genç yurttaşların ve gençler ile çalışan sivil toplum kuruluşlarının kamusal tartışmalara ve karar alma mekanizmalarına katılımını güçlendirmek amacıyla yürütülen “ŞEBEKE: Gençlerin Katılımı Projesi” kapsamında Laden Yurttagüler, Burcu Oy ve Yörük Kurtaran tarafından hazırlanan “Özerklik ve Özgürlükler Açısından Türkiye’de Gençlik Politikaları” araştırmasını 6 inceleyebilirler. Belirtmek gerekir ki, bu araştırmanın içinde yer alan “Türkiye Gençlik Alanı İzleme Raporu 2009-­‐2012” (İzleme Raporu) partilerin önerdikleri politikaları değerlendirebilmek amacıyla –erişilebilir güncel veriler ışığında-­‐ bu notta referans olarak kullanılacaktır. Diğer yandan, yine ŞEBEKE Projesi kapsamında çevrilen ve “demokratik” bir gençlik politikasının oluşturulmasıyla ilgili temel bir kaynak niteliğinde olan Finn Yrjar Denstad imzalı “Gençlik Politikaları Kılavuzu” ile Türkiye’de gençlik politikaları üretim sürecine katkıda bulunmak amacıyla Nurhan Yentürk, Yörük Kurtaran ve Gülesin Nemutlu tarafından derlenen “Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları” kitabı da gençlik politikalarıyla daha yakından ilgilenmek isteyenler için iki önemli kaynak. II.

Önerilerin Beyannamelerdeki Yeri

Öncelikle partilerin beyannamelerinde gençler ve gençlikle ilgili politikaların hangi başlıklar altında ne kadar sunulduklarını ele alalım. AKP, 376 sayfalık beyannamesindeki “İnsani Kalkınma, Nitelikli Toplum” bölümü altında ele aldığı “Gençlik” başlığını 7 sayfa olarak sunmaktadır. CHP ise 200 sayfalık beyannamesinde “Dayanışma ve Sosyal Adalet” bölümü altında “Gençliğini Yaşayan Gençler” başlığını tercih etmekte ve bu başlığa toplam 4 sayfa ayırmaktadır. HDP diğer partilerden farklı olarak “Gençlik Haklarında (Büyük İnsanlık)” başlığıyla 11 sayfalık ayrı bir Gençlik Seçim Bildirgesi hazırlamış durumda. Son olarak MHP ise, 256 sayfalık beyannamesindeki “Politikalarımız” bölümü altında “Gençlik” başlığına yaklaşık 5 sayfa yer ayırmaktadır. Muhakkak ki partilerin gençleri ve gençliği nasıl ele aldığı, onlar için sunmayı taahhüt ettiği politikalar kapsamında değerlendirilmelidir; fakat bu politikalara partinin genel politikaları içinde ne kadar yer ayrıldığı da değerlendirmenin önemli bir göstergesi olarak düşünülebilir. Bu biçimsel kısa sunuştan sonra şimdi partilerin gençlerle ilgili politika önerilerini inceleyelim. 6 Bu araştırmaya ve ŞEBEKE Projesi’nin diğer yayınlarına buradan ulaşılabilir.


III.

Gençlik Politikaları için Öneriler

Askerlik Öğrencilerin askerlik hizmetlerini yaz tatillerinde üçer aylık dönemler halinde tamamlayabilmesini sağlayacağız. Yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın askerlik hizmetini, tanıtım programlarında görev yaparak tamamlamalarına olanak tanıyacağız. Yurtdışında verilen “askerlik yapamaz raporunun” Türkiye tarafından da kabul edilmesini sağlayacağız. (CHP) Türkiye’nin imzasının bulunduğu uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları ve aynı zamanda inanç ve vicdan özgürlüğü hakkını söz konusu eden Türkiye anayasası vicdani red hakkının yasalaştırılmasını gerekli kılar. HDP, eline silah almak istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin zorunlu askerlik yapmama hakkını güvence altına alacak. Vicdani red hakkının yanı sıra, gençlerin askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmeleri için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirecek. (HDP) Yurtdışında yaşayan Türk gençliğinin askerlik, yurda uyum, yabancılaşmadan korunma ve ülke bağlarının kuvvetlendirilmesi önemle ele alınacak, oluşturulacak gençlik kamplarında gençlerimizin sosyal, sportif ve kültürel açıdan gelişmeleri sağlanacaktır. (MHP) İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi’nin 2014 Ekim ayında altı odak grup görüşmesi aracılığıyla beş farklı şehirden (Adana, Ankara, Eskişehir, İstanbul, Mardin) üniversite mezunu işsiz 11 kadın ve 15 erkek toplam 26 gençle yürüttüğü “Gençlik ve İstihdam” araştırması7 bulgularına göre zorunlu askerlik, üniversite mezunu genç erkeklerin iş bulma önündeki en büyük engellerden biridir. İşverenin talep ettiği “askerlik görevini tamamlamış olmak” veya “askerlik görevinin en az 2 yıl tecil edilmiş olması” kriterlerinin her ikisinin de kendileri açısından dezavantaj yarattığını dile getiren gençler, lisans mezuniyet tarihi itibariyle 2 yıl tecil haklarının olduğunu, bunun da mezun olur olmaz bir iş bulmak anlamına geldiğini belirterek, bu iki durum arasındaki çelişkiye dikkat çekmektedirler. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında bahsedilen anlamıyla vicdani ret8, kişinin ahlaki, vicdani, dini ya da politik görüşleri/inancı sebebiyle zorunlu askerlik görevini yerine getirmeyi reddetmesidir. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle korunan, fakat gerekli yasal düzenlemelerin yapılmamasından ötürü Türkiye’nin çeşitli davalar aracılığıyla AİHM tarafından tazminat ödemeye mahkum edildiği konu, son olarak Anayasa Mahkemesi’ne de taşınmıştır. Konuyla ilgili detaylı bilgiye Vicdani Ret Derneği’nin sayfasından 7 Araştırmayla ilgili bilgi almak için Gençlik Çalışmaları Birimi’nin sayfasına buradan ulaşılabilir. 8 Vicdani ret kavramıyla ilgili olarak Hande Seher Demir’in 2011 yılında Ankara Barosu Dergisi’nde

yayınlanan detaylı çalışması “Vicdani Ret Hakkı” makalesine buradan ulaşılabilir.


ulaşılabilir. Bu arada belirtmek gerekir ki, zorunlu askerlik sırasında maruz kalınan dayak, kötü muamele ve işkence içeren ihlalleri izleyen “Asker Hakları” sivil girişiminin raporuna göre 2011 yılı için zorunlu askerlik sırasındaki intihar oranı, 20-­‐24 yaş arası genç erkeklerdeki intihar oranının yaklaşık üç katıdır. Rapora ve Asker Hakları’nın çalışmalarına buradan ulaşılabilir. Barınma Nihai amacımız, yükseköğrenimde müracaat eden tüm öğrencilerimize barınma imkanı sağlamaktır. (AKP) Yurt sorununu, en fazla iki kişilik odalardan oluşan yurtlar inşa ederek bir yıl içinde çözeceğiz. İhtiyacı olan tüm gençlere ücretsiz yurt olanağı sağlayacağız. (CHP) Üniversite kampüsleri içerisinde yurt, çamaşırhane, kütüphane, kültür merkezi, spor salonu gibi yaşam alanları üniversite yaşayanları için ücretsiz oluşturulacak. Emlakçı baskısı, ev sahibi ve komşuların mahalle baskısı gençlerin, özellikle de genç kadınların ve LGBTİ gençlerin barınma hakkının önünde engeller oluşturmaktadır. HDP olarak gençleri tehlikeli olarak gören, yetişkin merkezli, ahlakçı yaklaşımla mücadele ederek gençlerin yeni ev kurmaları konusunda destek politikaları geliştireceğiz. (HDP) Üniversite kayıtları ile aynı anda yurt yerleştirmeleri de yapılacak, talep eden her öğrenciye yurt ya da yurt şartlarıyla barınma imkanı temin edilecektir. (MHP) 2011-­‐2012 akademik yılında 3.310.291 öğrencinin sadece 267.046’sının ihtiyacını karşılayabilen (İzleme Raporu) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR), 2014-­‐2015 dönemi itibariyle yaklaşık 5,5 milyon öğrenci için 81 il, 152 ilçe ve iki de yurtdışında bulunan 396 yurtta 368.736 yatak kapasitesine sahiptir. Yurtlarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. Ayrıca, üniversite öğrencilerinin barınma sorunları hakkında Betül Selcen Özer ve Yörük Kurtaran tarafından hazırlanan “Gençler ve Barınma” araştırması ile YURTKUR bünyesinde 2012 yılı itibariyle başlayan ve karma öğrenci yurtlarının kadın ve erkek yurtları olarak ayrılmasını öngören uygulamaya dair Volkan Yılmaz ve Gülşah Sezer tarafından kaleme alınan değerlendirme notuna buradan ulaşılabilir. Her ne kadar yıllara göre yurt ve yatak kapasitelerinde artış olsa da, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) 2009 yılında Yrd. Doç. Dr. N. Ekrem Düzen yöneticiliğinde 43 şehirdeki 59 üniversiteden 818 kadın ve 1068 erkek olmak üzere toplam 1886 gençle yürüttüğü “Üniversite Gençliğinin İhtiyaçları Araştırması”, yurtların kalitesiyle ilgili önemli bulgular içermektedir. Araştırmaya göre “kaynak ve olanakların yararlanıcılar gözetilmeksizin kullanıldığı, asgari insani şartlara sahip olmak yerine mevcut şartların onur kırıcı olduğu”


barınma mekanları olarak tanımlanan yurtlarla ilgili olarak gençlerin %38’i yurtların temiz olmadığını ve %15’i de su kesintisi ve sıcak su olmadığını belirtmektedir. Ayrıca buna ek olarak gençlerin %18’i çalışma ve serbest zaman değerlendirme olanaklarını yetersiz bulmakta ve %17’si de yurt yönetimini ayrımcılık ve siyasi baskı uygulayan ilgisiz bir yapı olarak değerlendirmektedir. Araştırmanın raporuna buradan ulaşılabilir. Burs, Kredi ve Katkı Payı Müracaat eden ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere burs, talep eden diğer tüm öğrencilere de kredi vereceğiz. (AKP) Maddi olanağı yetersiz olan tüm üniversite öğrencilerine Karşılıksız Eğitim Bursu sağlayacağız. Üniversite harçlarını tamamen kaldıracağız. CHP Aile Sigortası Programı kapsamında verilen eğitim yardımlarını üniversiteyi kazanamayan yoksul gençler için (18-­‐ 20 yaş) devam ettirecek ve aylık 240 TL’ye kadar üniversiteye hazırlık desteği vereceğiz. Talepte bulunan tüm üniversite öğrencilerine kamu destekli, geri ödemesi istihdam koşullarına göre ve uzun vadeli olarak yapılandırılmış Yüksek Eğitim Yaşam Destek Kredisi vereceğiz. (CHP) Burs ve katkı payı ödemelerinin bütün öğrencilere karşılıksız verilmesi ve burs miktarlarının artırılması, ikinci öğretimdeki katkı payları ve öğrenim ücretlerinin kaldırılması için merkezi ve yerel düzeyde gerekli bütçe hazırlıklarını yapacağız. (HDP) Yüksek başarı gösteren ortaöğretim öğrencilerinin ilgi, istek ve yeteneklerine göre devlet bursu ile üniversite öğrenimine devam etmeleri sağlanacaktır. Ortaöğretim ve yükseköğretimde okuyan gençlerin burs ve kredi imkanları geliştirilecek, çağdaş standartlarda barınma imkanları oluşturulacak, hiçbir öğrenci açıkta bırakılmayacaktır. Her öğrenciye öğrenim süresince ve başarılı olmak kaydıyla 10 bin liraya kadar yükseköğrenim kuponu verilecek, işe girince faizsiz olarak 4 yılda tahsil edilecektir. (MHP) Yükseköğretim İstatistikleri’ne göre 2014-­‐2015 öğretim yılında toplam 1.383.232 yeni öğrenci kayıt yaptırmıştır. YURTKUR 2014 yılı Faaliyet Raporu’na göre ise 2014 yılı itibariyle aylık 300 TL olan öğrenim kredisinden yararlananların sayısı 872.063 ve yine aynı miktardaki burslardan yararlanan öğrenci sayısı ise 363.233’tür. Ayrıca yine aynı yıl içinde 7.736 öğrenci Öncelikli Burs’tan (gazi ve şehit çocukları, anne ve babası vefat edenler, amatör milli sporcular, %40 üzeri vücut fonksiyon kaybı olanlar vd.) ve 18.818 kişi de Kamu Kurum ve Kuruluşu Bursu’ndan yararlanmıştır. Yıllara göre burs ve öğrenim kredisinden daha fazla öğrenci faydalansa da, ŞEBEKE Projesi kapsamında KONDA tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” 2014 araştırmasına göre burs ve kredi gençlerin gelirinde önemli bir yer tutmamaktadır. Devlet bursu alanların %80’i aynı zamanda ailesinden harçlık almakta, %17’si ise çalışarak gelir elde


etmektedir. Ayrıca “Üniversite Gençliğinin İhtiyaçları Araştırması” da gençlerin %80’inin bursları, %12’sinin ise kredileri yetersiz bulduğunu ve %8’inin de bursların dağıtımında torpilin rol oynadığına inandığını vurgulamaktadır. 2012/3584 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamında “2012-­‐2013 eğitim-­‐öğretim yılında öğrenimine devam eden ve yeni kayıt yaptıracak birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden… öğrenci katkı payı alınmaz.” şeklinde düzenlenen uygulamanın, 2547 sayılı Yükseköğretim kanunu maddelerinde yapılan değişikliklerin “…iki yıllık önlisans ve dört, beş ve altı yıllık lisans programlarından bu süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden… dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücreti yüzde elli fazlası ile hesaplanarak alınır.” şeklinde 26 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla “katlamalı harç” olarak bilinen tartışma başlamıştır. Gelen yoğun tepkiler üzerine, 11 Şubat 2015 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, katlamalı harç uygulamasının kaldırıldığını, fakat eğitim süresini uzatan öğrencilerden katkı payının artırımsız olarak alınacağını ifade etmiştir. Engelli Gençler Engelli gençlerimizin yaşamlarını kolaylaştırmak, toplumla bütünleşmelerini sağlamak amacıyla gerekli fiziksel ve sosyal altyapıları güçlendirmeye devam edeceğiz. Toplumsal alan ve hizmetleri, engelli genç bireylerin katılımına olanak verecek şekilde düzenleyeceğiz. (AKP) Gençlik politikalarının oluşturulmasında, eğitim hayatından kopmuş, çalışmak zorunda kalan, işsiz, engelli gençler gibi dezavantajlı tüm gençleri göz önünde bulunduracağız. (CHP) Gençlik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi sürecinde diğer gençlere göre dezavantajlı konumda olan LGBTİ, göçmen, engelli gibi gençlik kesimlerini gözeterek pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçmesi için çalışacağız. HDP doğadan yana ve aynı zamanda engellilerin ihtiyaçlarını gözeten bir eğitim anlayışı doğrultusunda çalışmalar yürütecek, doğayla uyumlu ve engelsiz okullar inşa edecek. (HDP) Engelli gençlerin eğitimlerine devam edebilmeleri için fiziki ve sosyal çevrenin oluşturduğu engeller ortadan kaldırılacak, gerekli eğitim altyapısı ve teknolojik imkanlar artırılacaktır. (MHP) Belirtmek gerekir ki tüm partilerin beyannamelerinde engelli gençlere çok az atıfta bulunulmaktadır. Erişilebilirlik, eğitim, çalışma hayatı ve sağlık alanlarında engelli bireyler ve kısmen de engelli gençlerin durumuyla ilgili olarak Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ile İstanbul Bilgi Üniversitesi ortaklığında yürütülen “Engelli Hakları İzleme Grubu Projesi”nin hazırlamış olduğu “Mevzuattan Uygulamaya


Engelli Hakları İzleme Raporu” 2013, Türkiye’de yaşayan engelli bireylerin ekonomik ve sosyal profillerini ortaya koyabilmek için gerekli olan engellilerin demografik özellikleri hakkında ciddi bir veri eksikliği bulunduğunu belirtmektedir. Bu sebepten ötürü, raporun da altını çizdiği üzere, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı (ÖZİDA)9 ile artık şu anda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olan eski Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın yürütmüş olduğu “2002 Türkiye Özürlüler Araştırması”, bu alandaki en kapsamlı araştırma olarak görülmektedir. Bu araştırmaya göre %12 civarında olan toplam engelli nüfusun %7,30’u 20-­‐30 yaş aralığındadır. Bu veriden hareketle “Engelli Hakları İzleme Raporu”nun yapmış olduğu değerlendirmeye göre, toplam 8,5 milyon engellinin 637 bini yükseköğretim yaş sınırları içerisinde bulunmakta ve 2013 yılı itibariyle bu kişilerden sadece 6.540’ı yükseköğretimde eğitim görmektedir. Yani, yükseköğretim çağındaki genç engelli nüfusun yaklaşık %1’i üniversite eğitimi almaktadır. Çeşitli kurumlara yapılan 2.967 bilgi edinme başvurusu, 200 binden fazla haber taraması, engellilerle ilgili kanun, yönetmelik ve genelge taraması, 139 hak ihlali vakası, ilköğretim seviyesindeki 68 ders kitabı incelemesi ve saha deneyimlerine dair 20 STK ile gerçekleştirilen iki toplantı aracılığıyla elde edilen bilgilerden oluşturulan “Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu”na buradan ulaşılabilir. Evlilik Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla destek modelleri (Çeyiz Hesabı) geliştireceğiz. (AKP) Evlenecek ihtiyaç sahibi gençlerin evliliklerinin daha başlangıcında ekonomik sıkıntı yaşamamaları için kamu bankaları aracılığıyla 10 bin TL tutarında, 2 yıl vadeli ve faizsiz evlilik kredisi alabilmeleri imkanı sağlanacaktır. (MHP) “TÜİK İstatistiklerle Gençlik 2014” yayınına göre 15-­‐24 yaş arası gençlerde %13,1 (erkeklerde %5,2, kadınlarda %21,5) olan evlilik oranı, 15-­‐29 yaş aralığında %28,5’tir (erkeklerde %19,1, kadınlarda %38,2). “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırması, genç kadınlarda daha yüksek olan bu evlilik oranlarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamındaki sonuçlarından birini şu şekilde ortaya koymaktadır: “her beş kadından ikisi ailesinden veya eşinden izin alamadığı için gündelik hayat pratiklerinde kısıtlanıyor” ve “evli kadınların ancak üçte biri arkadaşlarıyla istediği zaman görüşebiliyor”. 27 Mart 2015 tarihinde kabul edilen 6637 sayılı torba yasanın 14. maddesi altında düzenlenen “Çeyiz Hesabı ve Devlet Katkısı”, bankalarda TL cinsinden Çeyiz Hesabı açıp en az 3 yıl sistemde kalan gençlerin 27 yaşını doldurmadan ilk evliliklerini yapmaları halinde, 5 bin lirayı geçmeyecek şekilde hesapta biriken tutarın yüzde 20’sini “devlet katkısı” olarak ödemeyi düzenlemektedir. Prof. Dr. Cem Başlevent, yasayla ilgili Radikal 9 2011 yılı sonunda kapatılan Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na ait işlemler, Aile ve Sosyal Politikalar

Bakanlığı bünyesindeki Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.


gazetesinde kaleme aldığı “Çeyiz hesabının hesaba katmadıkları” adlı yazısında, devlet katkısının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden karşılanıyor olması ve aynı yasanın 15. ve 16. maddelerince düzenlenen “Konut Hesabı ve Devlet Katkısı” ile “Doğum Yardımı” (birinci çocuk için 300, ikinci çocuk için 400 ve üçüncü ve sonraki çocuklar için 600 TL) sebebiyle, Çeyiz Hesabı programının iktisadi bir projeden ziyade, “gençlerin gecikmeden evlenmelerini ve devlet desteğiyle aldıkları evde uslu uslu oturup mümkünse en az 3 çocuk sahibi olmalarını teşvik eden” toplumsal bir projenin bir parçası olduğunu belirtmektedir. Başlevent ayrıca, bilim insanlarının görüşü alınmadan uygulamaya konulan böyle bir projenin, devlet katkısından yararlanabilmek adına yapılacak mutsuzluk evliliklere neden olabileceğini ve 27 yaşını doldurduğu halde evlenmemiş ya da evlenmemeyi tercih eden gençler açısından da bir ayrımcılık olduğunu ifade etmektedir. Genç Kadınlar ve LGBTİ Gençler Dezavantajlı konumda olan ve bilhassa kent yaşamında kayıt dışı olarak çalışmak durumunda kalan genç kadınların sosyal güvence haklarının hayata geçirilmesini sağlayacağız. Kırsalda, köyde yaşayan, ev işçisi olarak emek veren, tarımda ücretsiz işçi olarak çalışan genç kadınların… temel sağlık, sosyal emeklilik ve işsizlik sigortalarının karşılanması için özel bir sosyal güvenlik planı hazırlayacağız. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığa karşı LGBTİ öğrencilerin haklarını koruyan ve gözeten bir üniversite. Gençlik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi sürecinde diğer gençlere göre dezavantajlı konumda olan LGBTİ, göçmen, engelli gibi gençlik kesimlerini gözeterek pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçmesi için çalışacağız. (HDP) Belirtmek gerekir ki CHP de beyannamesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılıkla mücadele edeceğinden bahsetmekte, fakat özel olarak gençlere yönelik bir söylemden ziyade genel ve İstanbul’a dair bir söylemle bunu çerçevelemektedir. CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın Kaos GL ile ortak çalışması sonucu 4 Şubat 2015’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı mevzuat ve uygulamalarının LGBT bireyleri içermesi için sunduğu 22 maddelik kanun teklifinin içeriğine ve kısa bir değerlendirmesine Kaos GL sayfasından ulaşılabilir. Genç kadınlar, bu notun farklı başlıklarında da değinildiği gibi, gençlik kavramının içini dolduran gençlik grupları arasında, mevcut politikaların yetersizliğinden dolayı dezavantajlı konumda olan bir diğer gruptur. Demet Lüküslü ve Kezban Çelik’in, eğitime devam etmeyen, ücretli iş katılımı olmayan, ailesiyle birlikte yaşayan ve hiç evlilik deneyimi yaşamamış 15-­‐25 yaş arası genç kadınlarla yürüttüğü çalışma hakkında 2008 yılında Toplum ve Bilim dergisinde kaleme aldıkları “Sessiz ve görünmez, ‘genç’ ve ‘kadın’: Ev kızı” adlı makaleye buradan ulaşılabilir. Ayrıca, Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ile Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nun (SPF) “Türkiye’de LGBTİ bireylerin sosyal ve ekonomik sorunları” üzerine yürüttüğü araştırma ve genel olarak SPoD hakkında bilgiye de buradan ulaşmak mümkün. Altını çizmek gerekir ki, “genç kadın” ve “LGBTİ” sadece HDP’nin beyannamesinde açık ve net bir şekilde ifade edilmektedir.


Gençlik Araştırmaları Gençlik alanında yapılan inceleme ve araştırmaların sayı ve kalitesini artıracağız. (AKP) Gençlik problemlerini ve gençliği daha yakından tanımaya yönelik araştırma ve tanıtma çalışmalarına hız verilecek ve gençliğin yüksek potansiyel gücü faydalı alanlara yönlendirilecektir. (MHP) Gençlik politikalarının oluşturulması sürecinde temel bir ihtiyaç olan gençlik araştırmaları, mevcut hibe ve fonların araştırmaları çok az desteklemesi sebebiyle Türkiye’de eksik alanlardan biridir. Gençlik alanında merkezi kamu kurumu olarak bulunan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Verilerle Gençlik ve Spor 2014” çalışmasına göre, 2013 yılında toplam 22 milyon TL olarak desteklenen 195 projeden hiçbiri proje türü olarak araştırma değildir. Aynı çalışma ayrıca, gençlik araştırmalarını desteklemesi beklenen Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü’nce 2013 yılında yürütülen faaliyetlerde de araştırmaların yer almadığını göstermektedir. Türkiye’de gençlik araştırmaları, daha çok sivil toplum örgütlerinin projelerinin bir etkinliği olarak ya uluslararası fonlardan ya da örgütlerin kendi öz kaynaklarıyla karşılanmaktadır. Gençlik Servisleri Merkezi (GSM) ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ortaklığında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Düşün Ağlar ve Platformlar hibe programından alınan destekle yürütülen “Senin Hakkın, Gençlik Hakkı” projesi kapsamında yer alan “Gençlik Alanı Haritası”, Türkiye’de gençlik alanındaki aktörlerin nicel ve nitel özellikleriyle tanınmasını, ihtiyaçlarının tespit edilmesini ve bu aktörler arasındaki etkileşimin güçlendirilmesini hedefleyen bir alan araştırmasıdır. Gençlik örgütlerinin türü, üyelerinin özellikleri, aldıkları maddi destek, işbirliği yaptığı kuruluşlar, politikaları etkileme kapasiteleri gibi bilgilerin yer aldığı haritada 31 Mayıs 2015 tarihi itibariyle toplam 457 gençlik örgütüne ait bilgi bulunmaktadır. Türkiye’de yürütülmekte olan gençlik araştırmaları örnekleri için İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı sayfaları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kendi yayını olan Gençlik Araştırmaları Dergisi incelenebilir. Gençlik ve Hayatboyu Öğrenme Programları Hareketlilik programlarını özellikle dezavantajlı gençlerin katılımını artıracak biçimde genişletip çeşitlendirileceğiz. Hayatboyu öğrenme programlarını yaygınlaştırarak gençlere, temel ve mesleki beceriler kazandıracağız. (AKP) Uluslararası gençlik değişim programlarını, daha fazla ülke ve daha fazla okulla bağlantı kurarak genişleteceğiz. Gençlerin farklı kültürleri tanıması, dünyaya daha açık olması ve uluslararası bir vizyon kazanması için “Hareketli Gençlik” girişimini başlatacağız.


(CHP) Avrupa Birliği Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajansı bünyesinde yürütülen Gençlik Programı kapsamında 2004 yılında 2,5 milyon € civarında desteklenen 201 başvuru, 2012 yılında 14 milyon € destek ile 1.059’a yükselmiştir. Ulusal Ajans 2012 Faaliyet Raporu’na göre, 2004-­‐2012 yılları arasında toplam 81.895 kişinin yararlandığı ve ayrıca 43.060 kişinin de program aracılığıyla Türkiye’ye geldiği görülmektedir. Bu yıllar arasında 62,5 € bütçe tahsis edilen toplam 5.412 kabul edilmiş başvuru, toplam 26.243 başvuru olduğu dikkate alındığında, ortalama her dört proje başvurusundan sadece birinin desteklenebildiği görülmektedir. Aynı şekilde, 2004-­‐2012 yılları arası Hayatboyu Öğrenme Programı’na yapılan 58.458 başvurudan 15.792’sine hibe sağlanmış ve toplam 54.535 kişi bu programdan yararlanmıştır. Finansman arttıkça talebin karşılanmasında da artış olan programın dezavantajlı kesimleri dahil etmesiyle ilgili sorunlar ve gençlik politikaları uygulamaları bağlamında Ulusal Ajans ile ilgili bir değerlendirme için İzleme Raporu’na bakılabilir. Ayrıca, Gençlik Programı’nın gençler ve programdan yararlanan kuruluşlar üzerindeki etkileri hakkında detaylı bilgi almak için, RAY Network 10 kapsamında gerçekleştirilen ve Gençlik Programı projelerine katılmış 1503 kişiyle nicel ve nitel yöntemler aracılığıyla Yrd. Doç. Dr. Asuman Göksel ve Doç. Dr. Özgehan Şenyuva tarafından yürütülen “Gençlik Programı’nın Araştırmaya Dayalı Analizi-­‐Türkiye Ulusal Raporu” adlı çalışmaya buradan ulaşılabilir. Gençlik ve Kültür Evleri Gençlerin modern sanat dallarıyla tanışabileceği “Gençlik Stüdyoları” kuracağız. Gençlerin kültür ve sanatla beslenmelerini, sanat icra etmelerini sağlayacak “Sanat Evleri” kuracağız. Gençlik enerjisini yansıtabileceğimiz uluslararası seviyede kültüre katkı yapan modern sanat kurumları oluşturacağız. (AKP) Sosyal etkinlik seçeneklerinin az olduğu bölgelerden başlayarak sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin düzenlenebileceği “Gençlik Evleri” kuracağız. (CHP) Uyuşturucu madde bağımlılığına karşı çocuklarımızı, gençlerimizi korumak için, ihtiyaçları olan sosyal, kültürel, sanat ve spor faaliyetlerine dönük yaşam yerlerinde çok boyutlu yaşam merkezleri kurulacak. (HDP) HDP, beyannamelerinde gençlik politikalarını ele alırken gençleri “eşit yurttaşlar” olarak değerlendirmektedir. Fakat sadece ana seçim bildirgesinde bir defa geçen ve yukarıda aktarılan “gençlerimiz” söylemi, özellikle “kötü alışkanlıklar” ve bu alışkanlıkları ikame etmesi gerektiği düşünülen “spor” söz konusu olduğunda, HDP’nin de gençlere karşı bu yetişkin odaklı söylemin tuzağına düştüğü görülmektedir. Belirtmek gerekir ki bu bakış açısı diğer partiler açısından da sorunludur. AKP beyannamesinde “gençlerimiz” 10 RAY Network hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir.


söylemini toplam 23 kez kullanmaktadır; fakat AKP için bu söylem sadece kötü alışkanlıklar ve spor açısından değil, hemen hemen diğer tüm konular için de geçerlidir. Öyle ki, beyannamesinde “gençler” kelimesi de 23 kez geçmektedir. Bu durum genel olarak AKP’nin gençlere dair bir “seslenme biçimi” olarak ele alınabilir. CHP ise “gençlerimiz” söylemini üçü spor, biri işsizlik ve ikisi de yurtdışındaki gençlerle ilişkili olmak üzere toplam 6 kez kullanmaktadır. Partinin genel kimliğinden dolayı beklenenin aksine MHP ise toplam 3 kez “gençlerimiz” diye hitap etmektedir; bunların biri spor, biri zararlı alışkanlıklar ve sonuncusu da işsizlikle ilgilidir. Beyannameler göstermektedir ki, partiler gençleri her ne kadar özerk bireyler olarak ele almaya çalışsa da, söz konusu özellikle “kötü alışkanlıklar” ve “spor” olduğunda, gençler (kötü alışkanlıklardan) korunması ve (spor yoluyla) iyileştirilmesi gereken bireyler olarak görülmektedir. Gençleri kendi ihtiyaç ve taleplerini dillendirebilecek özneler olmaları için gereken ortamları yaratmak adına inşa edilmesi gereken gençlik politikaları, “koruma” söylemi altında anlamsızlaşmaktadır. Partilerin “gençlerimiz” söylemini kullandığı bağlamları ele aldığımızda (işsizlik ve yurtdışındaki gençler de dahil), Laden Yurttagüler’in ŞEBEKE Projesi yayınları kapsamında kaleme almış olduğu “Meclisin Gençlik Söylemi: 1930-­‐1990” araştırmasında dikkat çektiği gibi, gençlerin korunmalarının sebebi sağlıkları olarak gözükse de, korunmadıklarında ortaya çıkan “memlekete fayda sağlamama olasılıkları” ve spor yoluyla “bedenleri ıslah edilen gençlerin memleket ihtiyaçları için zinde olacakları” düşüncesinin bugün de örtük olarak devam ettiği görülmektedir. Demokratik bir gençlik politikası nezdinde karşılığı olmayan “gençlerimiz” söyleminin aşılması için gençlerin politikaların oluşturulması sürecine aktif birer özne olarak katılımı temel bir gereksinimdir. Gençlik evi, sanat evi, yaşam merkezi ve diğer isimler altında sunulması planlanan hizmetlerin genel bir kategori olarak “gençler” için düşünülmesinden ziyade, “hangi gençler” için düşünüldüğü önemlidir. Ayrıca buna ek olarak bu hizmetlerin hangi bölgelerde sunulduğu da bir diğer önemli göstergedir. Hizmet çeşitliliğinin ve bu hizmetlere erişimin kısıtlı olduğu bölgelere öncelik vermek, gençlik içindeki görünmeyen gençleri dahil etmek adına önemli bir politika önceliği olarak kendini göstermektedir. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığındaki “Gençlik İçin Sosyal Gelişim Projesi” kapsamında 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) sosyal ve kültürel mekanların yaratılması; sosyal, kültürel, sportif ve gelir getirici eğitim programlarının düzenlenmesi ve gençliğin kapasitesini güçlendirmek amacıyla “GAP Gençlik ve Kültür Evleri” hayata geçirilmiştir. GAP İdaresi 2014 Faaliyet Raporu’na göre 2014 yılı içinde 3.359 kadın ve 3.163 erkek katılımcıyla 47 programın gerçekleştirildiği Gençlik ve Kültür Evleri bugüne kadar toplam 225.000 gence ulaşmıştır. Ayrıca 2009 yılından itibaren her yıl bir ildeki Gençlik ve Kültür Evi ev sahipliğinde “GAPGenç” isimli bir festival düzenlenmekte ve bölgesel, ulusal ve uluslararası katılımın olduğu festivalde birçok genç ve gençlik örgütü bir araya gelmektedir. GAPGenç Festival ve Gençlik ve Kültür Evleri hakkında detaylı bilgiye


buradan ulaşılabilir. Ayrıca konuyla ilgili bir değerlendirme İzleme Raporu’nda bulunabilir. Gençlik Kampları ve Gençlik Merkezleri Gençlik kamplarının fiziki şartlarını iyileştirecek, faaliyetleri gençlerin tercihleri doğrultusunda çeşitlendireceğiz. (AKP) Kültürel etkileşimi artırmak ve yurt dışında yaşayan gençlerimize danışmanlık hizmetleri sunmak amacıyla “Uluslararası Gençlik Merkezleri” kuracağız. (CHP) Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, kişisel yeteneklerini keşfedebilecekleri, çeşitli sosyal ve kültürel imkanlardan ve bilimsel bir anlayışla yürütülen rehberlik hizmetlerinden yararlanabilecekleri “Gençlik Merkezleri” kurulacaktır. (MHP) 12-­‐15 ve 16-­‐22 yaş grupları için ücretsiz olarak düzenlenen ve gençlerin serbest zamanlarını sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle değerlendirmeleri amacıyla kurulmuş tesisler olan Gençlik Kampları, “Verilerle Gençlik ve Spor 2014” çalışmasına göre 2013 yılında toplam 24.197 kişiye hizmet vermiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı bulunan 18 Gençlik kampıyla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. Gençlik Kampları 2012 yılı Haziran-­‐Eylül dönemi öncesinde karma uygulamaya son verip kız-­‐erkek ayrı kamp uygulamasına geçmiştir. Karma kamp imkanı olmadığı sürece eşitsizlik yaratan bu konuya İzleme Raporu’nda da değinilmiş ve 13 gençlik kuruluşu tarafından, cinsiyete dayalı bu uygulamanın ileride istihdam, siyasi karar alma süreçleri ve aile hayatında kadınlar aleyhine işleyen bir eşitsiz ilişkiler sistemi yaratacağı belirtilmiştir. Gençlik kuruluşlarının konuyla ilgili çekincelerini içeren ve dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a gönderdikleri mektubun içeriğine buradan ulaşılabilir. Ayrıca belirtmekte fayda var ki, “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırmasında yer alan “Yaşıtlarınla şehir dışına, mesela bir kampa, eğitime gitsen, kız-­‐ erkek beraber olmasını mı tercih edersin, ayrı olmasını mı?” sorusuna gençlerin %43’ü beraber, %26’sı ayrı ve %31’i de fark etmez cevabı vermiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bulunan ve gençlerin serbest zamanlarını ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda değerlendirebilecekleri faaliyetler ile eğitim ve istihdamlarına yönelik kurs ve seminerlerin düzenlendiği Gençlik Merkezleri, 2002 yılından itibaren 14-­‐29 yaş arası toplam 864.982 üyeye sahiptir. Bakanlığın 2014 yılı Faaliyet Raporu’na göre 191 adet olan Gençlik Merkezinin 73’ü müstakil binada, 47’si kiralık binada, 34’ü tahsisli binada, 33’ü spor salonu içerisinde ve 4’ü de il veya ilçe müdürlüğü içerisinde yer almaktadır. Toplum Gönüllüleri Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi ortaklığında yürütülen ve gençlik alanında katılımcı izleme projesi olan


“Adrese Büyüteç: Gençlik Alanı Sivil İzleme Raporu”na göre, birçok merkezin müstakil binada yer alıyor olması olumlu bir durum olmakla birlikte, merkezlerin fiziki şartlarının engelli gençler açısından geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yerel katılımı güçlendirebilmek adına, merkezde yer alan etkinliklerin sadece merkez çalışanları tarafından değil, gençlerin katılımıyla da tasarlanması bir ihtiyaçtır. Belirtmek gerekir ki bakanlığın 2015 yılı Performans Programı’nda “gençliğin sivil toplum örgütlerine üyeliğinin teşvik edilmesi ile gençlerin kendi projelerini hayata geçirebilecekleri gençlik merkezlerinin yaygınlaştırılması” temel politika önceliği olarak yer almaktadır. Bakanlığa bağlı gençlik merkezleriyle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. Girişimcilik Genç girişimciliğini güçlendirmeye yönelik finansman, teknoloji, işletme ve pazarlama gibi konularda programlar düzenleyeceğiz. (AKP) Yüksek teknolojiye odaklı yatırımlara, yeşil projelere, kadın girişimcilere ve genç girişimcilere verilen şirket kredilerine özel teşvikler sağlayacağız. Kamu alımlarında, kamu ihale mevzuatını gözeterek, tedarik bütçelerinin %15’ini kadın girişimciler ve genç girişimcilerin kurduğu firmalardan yapılacak alımlar için kullanılması yönünde düzenlemeler yapacağız. Girişimcilik eğitimi, başlangıç fonları ve yönlendirme programları yoluyla genç girişimciliğini destekleyeceğiz. (CHP) Projesi uygun bulunan gençler için devlet bankalarından faizsiz kredi imkanı tanınarak gençlerin ticari hayata katılımları desteklenecektir. (MHP) Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) bünyesinde üniversitelerde girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve gençleri girişimciliğe özendirmek amacıyla 2013-­‐2014 eğitim-­‐öğretim döneminde 87 üniversitede girişimcilik dersleri verilmiştir; ve bu dersler hala devam etmektedir. KOSGEB 2014 Faaliyet Raporu’nda yer alan ve 2014 performans sonuçlarına göre “ulaşılamayan göstergeler”den biri de gençlerin kendi işlerini kurmalarına yönelik girişimcilik destekleridir. Gençlerin girişimciliği, 10. Kalkınma Planı (2014-­‐2018) doğrultusunda KOSGEB 2015 Yılı Performans Programı’nda temel politika önceliği olarak yer almaktadır. KOSGEB yıllık Performans Programları ve Faaliyet Raporlarına buradan ulaşılabilir. İndirimler, Ücretsiz Hizmetler 25 yaş altındaki tüm gençler için, ulaşımda, kültür ve sanat etkinliklerinde, çeşitli mağaza ve lokantalarda Gençlik İndirimi uygulanmasını sağlayacağız. (CHP)


Tüm gençlik kesimlerinin haklarına kavuşması, eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, spor, sosyal ve kültürel gelişim gereksinimlerinin nitelikli ve parasız olarak karşılanması bir “gençlik hakkı”dır. Partimiz, bu hakkın hayat bulmasını sağlayacak. 18 yaşına kadar çocuk ve gençlere, engellilere ve emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacak. Tüm gençlerin vize ve pasaport işlemlerinin ücretsiz bir şekilde yapılması sağlanacak. (HDP) Kültürel değerlerimizin yaşanması ve yaşatılması amacıyla kültür merkezleri, bilimsel araştırma kurumları ve müzeler yaygınlaştırılacak, bu birimlere erişim kolaylaştırılacak ve gençlerin müzelerden ücretsiz yararlanması sağlanacaktır. (MHP) THY ve TCDD’nin uyguladığı öğrenci ve gençlik indirimleri ile genel olarak yerel yönetimler düzeyindeki toplu taşıma indiriminin sadece öğrenciler için değil gençler için tüm şehirlerde kullanılabilmesine dair politika önerisini içeren değerlendirme İzleme Raporu’nda bulunabilir. İnternet Belirli kıstaslar içerisinde, gençlerimizin bilgi ve iletişim teknolojilerinden daha yaygın bir şekilde yararlanmaları için ücretsiz internet erişimi imkanı getirecek yenilikçi paketler geliştireceğiz. (AKP) Yurtlarda ücretsiz geniş bant internet erişimi sağlayacağız. Okulların kütüphanelerini ve internet altyapılarını güçlendireceğiz. (CHP) Gençlerin bilgiye erişiminin önündeki engelleri kaldıracağız. Temel bir hak olarak bilgiye erişim alanlarını genişletecek, sansürsüz, ücretsiz ve özgür internet erişimini ilçe merkezlerinde, toplu ulaşım araçlarında ve kamusal kent mekanlarında yaygın olarak gençlere ulaştıracağız. (HDP) Anaokulundan üniversiteye kadar bütün eğitim kurumları ile kütüphanelerin internet erişimi kolay ve ucuz hale getirilecektir. (MHP) “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırmasına göre gençlerin %93’ü interneti kullanıyor. Belirtmek gerekir ki her dört gençten biri interneti ya iş bulmak ya da işinde gerektiği için, her altı gençten biri de siyasi tartışmaları takip etmek ve tartışmalara katılmak için kullanıyor. Ayrıca, haberleri internetten takip edenlerin oranı da %45. Birçok alanda özgürlüklerin genişletilmesi için çalışan izleme örgütü Freedom House tarafından internet özgürlüğü konusunda “salıncak ülke” olarak tanımlanan Türkiye,


“Freedom on the Net 2014” raporunda “kısmen özgür” olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” değişikliğinin yarattığı sorunlar ve “sansürün sistematikleşmesi”ne dair tartışmalar için Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz tarafından kaleme alınan değerlendirmeye buradan ulaşılabilir. İşsizlik ve İstihdam Genç işsizliğinin önüne geçmek için ‘ulusal genç istihdamı strateji belgesi’ hazırlayacağız. Üniversite öğrencilerinin kredi ve bursları kesilmeden kısmi süreli çalışma yoluyla istihdama katılımlarını sağlayacak düzenlemeler yapacağız. Esnek çalışma biçimlerini geliştirerek özellikle gençlerin istihdama katılımının önünü açacağız. (AKP) ‘Genç İstihdamlı Büyüme Modelini’ geliştirerek genç işsizliğini azaltacağız. İstihdam süreçlerinde ve teşviklerde pozitif ayrımcılık uygulayarak, işgücü piyasasının dışında kalan gençleri çalışma yaşamına kazandıracağız. 29 yaş altındaki üniversite öğrencilerinin yarı zamanlı çalışabilmesini kolaylaştırmak amacıyla, gelir vergisi ve sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanmasını sağlayacağız. Üniversite kampüslerinde, öğrencilere yönelik istihdam olanaklarını genişleteceğiz. (CHP) Genç işsizliği ve genç yoksulluğuyla mücadelede esas olarak, çalışan ya da işsiz olma durumunu gözetmeksizin eşit yurttaşlık ve gençlik hakkı anlayışı çerçevesinde bir asgari temel gelirin karşılanması için gerekli bütçe imkanlarını oluşturacağız; sorunun öznesi olan tüm kesimlerle kısa ve orta vadeli ortak gençlik istihdam planları hazırlayacağız. Yerel yönetimlerin genç işsizlerin istihdamına ilişkin destekleyici proje ve çalışmalarını güçlendireceğiz. Dezavantajlı konumda olan ve bilhassa kent yaşamında kayıt dışı olarak çalışmak durumunda kalan genç kadınların sosyal güvence haklarının hayata geçirilmesini sağlayacağız. Kırsalda, köyde yaşayan, ev işçisi olarak emek veren, tarımda ücretsiz işçi olarak çalışan genç kadınların, yarı zamanlı, mevsimlik, geçici ya da meslek öğrenme ve staj amaçlı çalışan gençlerin temel sağlık, sosyal emeklilik ve işsizlik sigortalarının karşılanması için özel bir sosyal güvenlik planı hazırlayacağız. İşsiz gençlerin sosyal yaşamdan dışlanmalarının önüne geçilecek, mahallelerde ve semtlerde dayanışma ağlarının geliştirilmesi, sosyal ve kültürel etkinlere dahil edilmesi için alanlar açılacak. (HDP) Gençlerin eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve serbest zamanlarının değerlendirilmesiyle ilgili sorunları çözüme kavuşturulacaktır. Eğitim-­‐istihdam ilişkileri dinamik bir yapıya kavuşturulacak, ihtiyaçlara uygun bir insan gücü planlaması yapılarak diplomalı işsizlik önlenecek ve iş bulma tesadüflere bırakılmayacaktır. (MHP)


TÜİK İşgücü İstatistikleri’ne göre Şubat 2015 itibariyle 15-­‐24 yaş arası genç işsizlik oranı %20’ye, 25-­‐29 yaş aralığında ise bu oran %13,6’ya yükselmiş durumda. Gençlerde, yetişkinlere göre yaklaşık iki kat olan işsizlik oranı, genç kadınlar açısından ele alındığında daha da dezavantajlı bir durum yaratmaktadır: Genç kadınlarda işsizlik oranı 15-­‐24 yaş arası için %23,6 ve 15-­‐29 yaş arası içinse %17,7’dir. Her ne kadar üniversite eğitiminin iş bulmak için bir çözüm olduğu düşünülse de, lise eğitiminin genel olarak üniversite odaklı olması ve üniversite mezuniyeti sonrası tercih edilen işin de öncelikli olarak mezun olunan alanda aranması vb. sebeplerden dolayı, istihdam oranının aksine yükseköğretim mezunları arasındaki işsizlik oranı diğer eğitim kademelerine nazaran daha yüksektir: Şubat 2015 itibariyle 15-­‐24 yaş arası yükseköğretim mezunları arasındaki işsizlik oranı %27,6’dır. Üniversite mezunu gençlerde işsizlik oranının daha yüksek olmasının, ya da bütüncül bir bakış açısıyla söylersek, diğer eğitim kademelerinde işsizlik oranının daha az olmasının sebeplerinden biri de genç kadınlar için yaratılamayan istihdamdır. Üniversite mezunu genç kadınların işgücüne katılmalarının yanında, “ev kızı” olarak tabir edilen ve bakım hizmetleri gibi zorunluluklardan dolayı istihdam dışında kalıp iş aramayan diğer genç kadınları da ele aldığımızda, üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının yüksekliğini aslında iş arayan kadınlar için yaratılamayan istihdam olanakları olarak da görmek mümkün. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, işsizlik oranının artmasını açıklarken dile getirdiği ve tartışmalara neden olan “kriz dönemlerinde kadınlar arasında işgücüne katılım oranının artması” ifadesi, aslında genel olarak işsizlikten ziyade iş arayan kadınlar için bir istihdam alanının eksikliğine dair de bir söylemdir. Konuyla ilgili olarak Eğitim-­‐Sen Kadın Sekreteri Gülçin İşbert’in kısa bir değerlendirmesine buradan ulaşılabilir. Genç işsizliği açısından dezavantajlı olan bir diğer önemli gençlik grubu ise, ekonomik durumunu iyileştirecek becerileri yetersiz olan ve “ne eğitimde ne de istihdamda yer alan gençler”dir. Mevcut veriler aracılığıyla hakkında bilgi edinilmesi güç olan ve NEET (youth not in education or employment) 11 olarak adlandırılan bu grubun 15-­‐24 yaş aralığındaki oranı ise %24,8 olarak tahmin edilmektedir.12 İşbirliği öncelikleri çocuk işçiliği ile mücadele, gençlerin istihdamı, kadın istihdamının artırılması ile kadın-­‐erkek eşitliğinin sağlanması ve sosyal diyalog olan “İnsana Yakışır İş Ülke Programı Mutabakat Zaptı” 2009 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) arasında imzalanmıştır. 15-­‐24 yaş arası genç nüfus için insana yakışır iş fırsatlarını artırmak adına Birleşmiş Milletler Binyıl Kalkınma Hedefleri Fonu tarafından desteklenen ve 2010 yılı Ocak ayında çalışmalarına başlayan “Herkes İçin İnsana Yakışır İş: Ulusal Gençlik İstihdam Programı ve Antalya Pilot Bölge Uygulaması” programına ve ILO Türkiye Ofisi’nin genç istihdamıyla ilgili çalışmalarına buradan ulaşılabilir. Ayrıca konuyla ilgili olarak Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) başlığı altında yapılan bir değerlendirme İzleme Raporu’nda bulunabilir. Kariyer Merkezleri 11

OECD (2015), Youth not in education or employment (NEET). Eurostat 2014.

12


Gençlerin ortaöğretimden yükseköğretime geçişte eğitim ve kariyer planlamasına yardım edecek “Kariyer Merkezleri” kuracağız. Lise veya üniversiteden mezun olmuş gençlere iş ve kariyer konusunda yol gösterici destekler sunacağız. (AKP) Üniversitelerin kariyer planlama birimlerini güçlendireceğiz. İnternet üzerinden ulaşılabilecek, ulusal düzeyde bir staj bilgi bankası kuracağız. (CHP) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 7. maddesi çerçevesinde, öğrencilerin iş yaşamına hazırlanması, staj uygulamalarının etkin bir biçimde yürütülmesi ve mezunların kariyer planlamasına destek olmak amacıyla kurulan ve her üniversitenin kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda faaliyetler yürüttüğü Kariyer Merkezleri’ne dair 12 Haziran 2013 tarihinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve örnek çalışmaların sunulduğu toplantıya buradan ulaşılabilir. Katılım ve Temsiliyet Gençlik STK’lerinin, üniversite öğrenci konseylerinin ve İl Gençlik Meclislerinin temsilcilerini kapsayacak bir “Ulusal Gençlik Konseyi” oluşturacağız. TBMM’de bir “Gençlik İhtisas Komisyonu” kurarak, gençlik haklarının etkin şekilde savunulmasını sağlayacağız. (CHP) HDP, demokratik özerk yönetimlerde tüm gençlik kesimlerinin içinde yer aldığı ve sorunlarının çözümü için çalışabileceği “Gençlik Meclisler”i modelini uygulayacak. Gençlik Meclisleri, yerinden yönetim modelini geliştirerek yerel demokrasiyi güçlendirecek. HDP’nin önerdiği demokratik, özgür, katılımcı üniversite modelinde, üniversitenin tüm bileşenlerinin eşit söz ve karar hakkına sahip olduğu Üniversite Meclisi yer alır. Her üniversitenin kendine özgün durumunu gözeten bir organizasyonla, Üniversite Meclisleri yoluyla eğitim ve kampüs hayatı kolektif olarak idare edilebilir. Böyle bir üniversite düzeninde, işlevi sınırlı olan öğrenci konseylerinin yerine okulların bütçelerinin nasıl kullanılacağı, kampüs ve sosyal tesislerin nasıl yönetileceği, yürütme organlarının seçimi vb. konular tüm bileşenlerinin eşit söz ve karar hakkının geçerli olduğu Üniversite Meclisleri yoluyla gerçekleştirilecek. (HDP) Temelleri, 1992’de Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde düzenlenen ve 21. Yüzyılın gündemini tarif ettiği için “Gündem 21” olarak da anılan Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nın sonuç belgesinin (Rio Deklarasyonu) “Sürdürülebilir Kalkınmada Çocuklar ve Gençlik” bölümünde yer alan “dünyanın her yerindeki gençlerin kendilerini ilgilendiren alanlarda karar verme süreçlerine, bugünkü yaşamlarını etkilediği ve gelecekleri için de uzantıları olacağı için her düzeyde katılmalarının sağlanması zorunludur. Düşünsel katkıları ve destek kotarmadaki becerileri yanında dikkate alınması gereken benzersiz bakış açıları da unutulmamalıdır.” ifadesine dayanan ve 2006 yılında Belediye Kanunu’nun 76. maddesi kapsamında yürürlüğe giren “Kent Konseyi


Yönetmeliği” ile yasal statüye kavuşan Gençlik Meclisleri, yerel karar alma süreçlerine gençliğin ihtiyaç ve beklentilerini yansıtan ve ayrıca yerel ortakların gençliğin katılımı konusunda farkındalığını artıran yapılardır. Yönetmelikten önce de çalışmalarda bulunan gençlik meclisleri ve diğer katılımcı mekanizmalar hakkında detaylı bilgi için Habitat Kalkınma ve Yönetişim Derneği’nin yürüttüğü “Türkiye Yerel Gündem 21 Programı”na buradan ulaşılabilir. “Adrese Büyüteç: Gençlik Alanı Sivil İzleme Raporu”na göre gençlik meclislerinin en önemli sorunlarından biri, meclis için ayrılan bütçe ve bu bütçenin kullanılacağı alanların gençler tarafından belirlenememesidir. Meclislerin işleyişi açısından tartışmalı alanlardan biri de gençlik meclislerinin erişilebilir olmasına dairdir; genç dostu olma ve gençliğin temsiliyeti açısından yönetimi ve idaresi kendisine ait özerk mekanlara sahip olması, tüm ilgili gruplara ulaşabilmek adına daha etkili bir iletişim yönetimi kullanması ve engelli dostu olması, Adrese Büyüteç tarafından dile getirilen önerilerden bazılarıdır. Belirtmek gerekir ki raporun altını çizdiği en önemli hususlardan biri de, gençlik meclislerinin 1996 yılından beri hem yasal mevzuat hem de uygulama açısından kaydetmiş olduğu ilerlemedir. Gençlerin katılımına ilişkin bir diğer temel metin olan Avrupa Konseyi “Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Yeniden Düzenlenmiş Avrupa Şartı” belgesine buradan ulaşılabilir. Tarihi daha öncelere dayanan ve kurulması planlanan Ulusal Gençlik Konseyi’ne dair 7 gençlik örgütünün 8 Ocak 2013 tarihinde Gençlik ve Spor Bakanlığı’na (GSB) sunduğu “…konseyin bakanlık kolaylaştırıcılığında, fakat gençlik sivil toplum kuruluşları öncülüğünde bağımsız bir yapı olarak kurulması…” temel önerisiyle başlayan süreç; gençlik örgütlerinin Mart 2013’te bir araya gelerek Ulusal Gençlik Konseyi Ortak Platformu’nu (UGK) kurması, Mayıs 2013’te UGK’nın çağrısıyla 38 gençlik örgütünün katıldığı bir toplantı düzenlenerek istek ve önerilerin bakanlığa iletilmesi, Ağustos 2013’te Ulusal Gençlik Konseyi’nin kuruluşuna dair yasanın meclisten geçmesi, Mart 2014’te UGK’nın başlattığı “Senin Hakkın, Gençlik Hakkı” projesi kapsamında düzenlenen toplantıda platformun adının Ulusal Gençlik Konseyi Girişimi (UGKG) olarak değiştirilmesi, Temmuz 2014’te UGKG’nin çalışma usul ve esasları ile tüzük’e yönelik gerçekleştirdiği toplantıyla ismine “Gençlik Örgütleri Forumu” olarak karar vermesi ve dernekleşme faaliyetine başlaması ve 29 Ocak 2014 tarihinde Gençlik Örgütleri Forumu Derneği’nin (GÖF) kurulmasıyla devam etmektedir. GÖF çatısı altında yer alan gençlik örgütleri, (Ulusal Gençlik Konseyi’ne tekabül eden) Gençlik Örgütleri Forumu’nun bağımsız, sivil, demokratik, katılımcı ve hak temelli bir yapıda kurulması için çalışmalarına devam etmektedir. Gençlik Örgütleri Forumu Derneği hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. TBMM altında bulunan “Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu” çalışmalarına buradan ulaşılabilir. Belirtmek gerekir ki komisyonun raporunu sunduğu 49 ve raporunu sunmadığı 89 tasarı ve teklif vardır. Ayrıca komisyonda hala 414 tasarı ve teklif bulunmaktadır. Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından 2012 yılında Doç. Dr. Demet Lüküslü yöneticiliğinde yürütülen “Üniversite Öğrencilerinin İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü”


araştırmasına göre, öğrenciler üniversite hiyerarşisinin en altında yer almakta ve olağan şüpheliler olarak denetlenen “nesneler” olarak görülmektedir. Bu durum üniversite öğrencilerinin kendilerini ifade etmesi ve örgütlenmesi önünde bir engel oluşturarak kendilerini “özneler” olarak kurgulamalarını da zorlaştırmaktadır. Bununla birlikte, gençlerin siyasi katılımını üniversite öğrencisi kimliği dışında ele aldığımızda, özellikle sosyal ve ekonomik koşullar açısından dezavantajlı konumda olan gençlerin katılımının daha az olduğu gözlemlenmektedir. Volkan Yılmaz ve Burcu Oy tarafından kaleme alınan “Türkiye’de Gençler ve Siyasi Katılım: Sosyo-­‐Ekonomik Statü Fark Yaratıyor mu?” isimli araştırma, çalışan gençlerin uzun çalışma saatlerinden dolayı zaman bulamama ve maddi güvencesi olmayan gençlerin de siyaseti bir lüks olarak görmeleri gibi sebeplerden ötürü siyasal alan ile sosyo-­‐ekonomik alan arasındaki ilişkiyi daha görünür kılmaktadır. Araştırmanın bulgularına göre, ailesinin maddi desteği olmadan geçinemeyen gençler birçok siyasi katılım biçiminde (parti üyeliği, STK üyeliği vb.) beklenenden daha az yer almaktadır. Aynı şekilde lise altı eğitime sahip olan gençler de oy verme dışında diğer siyasi katılım biçimlerinde pek fazla yer almamaktadır. Düşük sosyo-­‐ekonomik statüye sahip gençlerin siyasi temsil kanallarının açık olmadığını belirten araştırma, dezavantajlı grupların siyasi alanda maruz kaldıkları bu dışlanmanın ortadan kaldırılmasına yönelik olarak, çalışan gençler için sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, siyasi parti ve STK’ların tam zamanlı çalışan gençleri dahil etmeye yönelik yeni stratejiler geliştirmesi ve ne istihdamda ne de eğitimde yer alan genç kadınların katılımı için yerel kadın kooperatiflerinin teşvik edilmesi gibi siyasi katılımı artıracak mekanizmaların üretilmesini önermektedir. Gençlerin siyasi katılımına ilişkin tartışmaları gençlerin sadece temsil edildiği ve haklarında karar verildiği bir anlayıştan ziyade, gençlerin doğrudan kendi ihtiyaç ve sorunlarını dillendirebildiği ve kendileri adına karar verebildiği bir perspektif için, ŞEBEKE Projesi kapsamında Volkan Yılmaz ve Devin Bahçeci tarafından derlenen “Gençlerin Siyasi Katılımı” isimli çalışma temel bir kaynak niteliğindedir. Seçilme Yaşı Seçilme yaşını 18’e indireceğiz. (AKP) HDP, gençlerin söz, yetki, karar ve katılım hakkı için örgütlenmelerinin önündeki engelleri kaldıracak, bu çerçevede oy verme ve siyasete katılma yaşını 16’ya, seçilme yaşını 18’e indirecek. (HDP) Ulusal Gençlik Parlamentosu’nun (UGP) 2006 yılında seçilme yaşının 25’e indirilmesi amacıyla yürütmüş olduğu “Seçilmek İstiyorum” kampanyası öncülüğünde, 19 Ekim 2006 tarihinde 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu 10. maddesinde değişiklik yapılarak seçilme yaşı 30’dan 25’e düşürülmüştür. Bu düzenlemenin devamında Habitat için Gençlik Derneği, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve UGP ortaklığında, 2011 Milletvekili Genel Seçimi’nde 25-­‐30 yaş arası gençlerin “seçilebilecek yerlerden” aday


gösterilmesinin talep edildiği “Geç Değil Genç” kampanyası yürütülmüştür. Belirtmek gerekir ki 2011 seçimlerinde 25-­‐30 yaş arası toplam 5 aday milletvekili olarak seçilmiştir. Ayrıca geçtiğimiz Mart ayında AKP tarafından, seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesini öngören anayasa değişikliği teklifi 31 Mart 2015 tarihinde Anayasa Komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Muhakkak ki seçilme yaşının düşürülmesi gençlerin siyasette daha aktif rol alabilmelerinin önünü açacaktır, fakat bu tek başına yeterli değildir. “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırmasına göre 18-­‐24 yaş arası gençlerin sadece %9’u bir siyasi partiye üye, %76,5’i ise üye değil ve olmak istemiyor. Gençlerin siyasi partilere karşı olan bu mesafesini anlayabilmek için Doç. Dr. Demet Lüküslü’nün “Türkiye’de ‘Gençlik Miti’: 1980 Sonrası Türkiye Gençliği” kitabında13 bahsettiği, gençlerin “siyasi bir duruş olarak apolitizm”i tercih etmelerinin nedenlerine bakmak gerekiyor: Özellikle 1980 sonrası kuşağın “apolitik olduğu” iddiasının aksine, gençler aslında toplumsal sorunlara duyarsız değiller. Fakat siyasetin soru ve sorunlarına cevap verememesi, politikacılara kendi çıkarları için çalıştıklarına olan inançtan ötürü güvensizlik, siyasal alanda bazı şeylerin değiştirilmesinin zor olduğuna dair karamsarlık ve siyasi örgütlenmelerde kendilerini özgürce ifade edememeleri gibi nedenlerle siyasetten uzak durmayı tercih ediyorlar. STK’larla İlişki ve Gençlere Yönelik Kamu Harcamaları Gençlik Bütçesi ile gençlere ayrılan kamu kaynaklarını şeffaflaştıracak, STK’lerin etkin denetimine açacağız. Gençlik STK’lerine idari ve mali destek sağlayacak, gençlikle ilgili projeleri teşvik edeceğiz. (CHP) Bütçesinin ağırlıklı olarak spor harcamalarına ayrıldığı, gençliğin sporla özdeşleştirildiği ve böylelikle apolitize edilmeye çalışıldığı eski zihniyetin ürünü olan Gençlik ve Spor Bakanlığı yerine doğrudan gençlerin ihtiyaçları için çalışacak bir Gençlik Bakanlığı oluşturacağız. Gençlik Bakanlığı ile işbirliği ve koordinasyon içerisinde çalışacak olan yerel yönetimlerin gençlik alanında faaliyet gösteren tüm STK ve kuruluşlarla ortak çalışma olanaklarını artıracağız. (HDP) İzleme Raporu’nda “STK’larla Kuvvetli İşbirliği” başlığı altında kamu kurumlarının gençlik STK’larıyla yürüttüğü hibe-­‐temelli işbirliklerinin, şeffaflık çerçevesinde ve eşit bir seviyede STK’ların katılımını artırmaya yönelik düzenlenmesi önerilmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları arasındaki ilişkinin niteliği, gençleri gençlik politikalarının oluşturulmasına dahil etmenin önemli göstergelerinden biridir. Yine raporda belirtildiği üzere, STK’ların, ihtiyaçlarına yönelik çözüm önerilerini kendi yöntemleri çerçevesinde önerebilecekleri bir ortamın yaratılması ve bu çerçeveyi 13 Demet Lüküslü, Türkiye’de Gençlik Miti: 1980 Sonrası Türkiye Gençliği, İletişim Yayınları, 2009, İstanbul


belirleyecek objektif şartların oluşturulmasına dahil edilerek sürecin kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılması, katılım sürecini eşit ve etkin hale getirecek kriterlerdir. Kamu Harcamalarını İzleme Platformu’nun (KAHİP) verilerine göre gençlerin güçlendirilmesine yönelik kamu harcamalarının GSYH’ya oranı 2013 yılında %0,49’dur. Yapılan harcamaların %60’ı eğitimde olan gençler için ve %20’si ise spor harcamalarıdır. Bundan ötürü, eğitim ve istihdam dışında kalan gençler için yapılan harcamalar artırılmalı ve bu süreçte gençlerin ihtiyaç ve talepleri dikkate alınmalıdır. “Gençlerin Güçlendirilmesine Yönelik Harcamaları İzleme Kılavuzu”na İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Kuruluşları Eğitim ve Araştırma Birimi’nin sayfasından ulaşılabilir. Gençlik ve Spor Bakanlığı 2014 Faaliyet Raporu’na göre bakanlığın 2014 yılı bütçesi 146.104.000 TL’dir ve %42’si mal ve hizmet alım giderleridir. Bütçe içerisinde Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı 1.783.626 TL, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü 14.490.019 TL ve Proje ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü ise 69.180.942 TL harcamada bulunmuştur. Bakanlık bütçesinin gençlik ve spor alanlarında ne oranda kullanıldığını tespit edebilmek detaylı bir çalışmayı gerektirmektedir. Fakat “Verilerle Gençlik ve Spor 2014” çalışmasına göre Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2013 I. Çağrı Dönemi’nde toplam 22 milyon TL destek verdiği 195 projenin 48’inin eğitim, 29’unun hareketlilik, 27’sinin kültür-­‐sanat ve 12’sinin de spor türünde olduğu belirtilmektedir. Bütçenin hangi alanda kullanıldığı önemli olmakla birlikte, nasıl kullanıldığı da önemlidir. Bakanlığın son yıllarda hayata geçirdiği bazı büyük çaplı projeler, katılımcı sayıları yüksek olsa da, gençlerin genellikle ya pasif konumda kaldığını ya da projeyle ilgili karar alma sürecine pek dahil olamadığını düşündüren etkinlik bazlı projelerdir: “57. Alay Vefa Yürüyüşü” (7.500 kişi), “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü” (22.535 kişi), “Anadolu’nun Kapısı Malazgirt” (20.000 kişi), “Gençlerden Ecdada Mektup” (mektup yarışması niteliğinde olan projenin üçüncü döneminde 522.190 başvuru gerçekleşmiştir) vb. Bakanlığın yürüttüğü projelerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. IV.

Sonuç Yerine

Muhakkak ki partilerin gençlik politikalarını daha yakından ele almak için sadece beyannamelere değil, partilerin mevcut faaliyetlerine de bakmak gerekmektedir. Burada özetlenen politika önerileri yoğun olarak seçim öncesi oluşturulduğu için, seçimden sonra partilerin söylemlerini (ve faaliyetlerini) bu beyannameler üzerinden ele almak partilerin vaatte bulundukları söylemleri değerlendirmek açısından önemli olacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki partilerin politika önerilerini kaleme alırken alışık oldukları ve politikaların oluşturulması sürecine gençlerin dahil olup olmayacağına dair net bir cevap vermeyen dil, bu seçimlerde de kendisini göstermektedir. Öyle ki, bu dilin ezberlenmesinden dolayı, yıllardır birçok gencin hizmet aldığı bazı kurumlar beyannamelerde yeniden bir vaat olarak sunulmakta. Fakat diğer yandan, beyannamelerde gençlerin genel bir yaş grubu olarak değerlendirilmesinin yanında, farklı gençlik gruplarına yapılan atıflar, tüm partiler için olmasa da, gençlere ve gençliğe dair homojen söylemin aşınması adına bir kazanım olarak değerlendirilebilir.


2013 yılı itibariyle yürürlüğe girmiş olan “Ulusal Gençlik ve Spor Politikası Belgesi”, artık Türkiye’de gençlik politikalarının resmi bir dayanağının da olduğunu ifade etmektedir.14 Bu belge, eksikliklerine rağmen, gençlik politikalarının geliştirilmesi için gerekli olan zemini güçlendirmektedir. Elbette politikaların içeriğinin yanında, oluşturma biçimi ve süreci de politikanın kendisi hakkında birçok şey söylemektedir. “Türkiye Gençlik Alanı İzleme Raporu 2009-­‐2012” politika önerileri kapsamında ele alınan “gençlerin güçlendirilmesi”, “eşit katılım imkanları”, “kurumlararası koordinasyonun artırılması”, “STK’larla kuvvetli işbirliği”, “daha güçlü bir şeffaflık ve hesap verebilirlik”, “daha çok ve açık veri seti” ve “gençlik çalışmalarında toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılması” Türkiye’de gençlik politikalarının sadece hükümet tarafından değil, tüm siyasi partiler açısından da politika oluşturma sürecinde dikkate alınması gereken önerilerdir. Tabii ki bu politikalar oluşturulurken gençlerin aktif ve eşit katılımı da, demokratik bir gençlik politikasının önkoşulu niteliğindedir.

14 Belgenin değerlendirilmesine ilişkin Volkan Yılmaz tarafından kaleme alınan politika notuna buradan

ulaşılabilir.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.