5 minute read
Domuz yavrularında ölüm oranını kontrol altına almak için çinko
Domuz yavrularında ölüm oranını kontrol altına almak için çinko oksitsiz, sürdürülebilir bir alternatif
yazan: Sabas de Diego, CTO, Tebrio, İspanya
Advertisement
PORCISOST
İspanyol biyoteknoloji şirketi Tebrio, domuz endüstrisindeki diğer büyük paydaşlarla birlikte sektör verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırmak için yenilikçi bir proje başlatıyor. CIEN-Porcisost araştırma programı, domuz yavrusu ölümlerini yaşamın ilk haftalarında kontrol altına almak için çiftçilere çinko okside doğal bir alternatif sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, Tenebrio molitor böceklerinden elde edilen proteini ve diğer sentetik bileşikleri ve amino asitleri içeren diyetler önermektedir. Ayrıca bulamaç besin maddelerinin geri kazanılması ve atığın çevre üzerindeki kirletici etkisinin en aza indirilmesi için kaymaktaşı kullanılacaktır.
omuz yavrularında, yavruların
Dsütten kesilmesinin ardından görülen yaygın gastrik hastalıkların tedavisi için çinko oksit kullanımının yakın zamanda yasaklanmış olması domuz endüstrisinde verim açısından yeni bir sorun doğuruyor. Brüksel’in 2017’de önerdiği beş yıllık moratoryumun süresi bu yıl 26 Haziran’da doldu. Bu da söz konusu kimyasal bileşimin artık ilaçlı yemlerde kullanılamayacağı anlamına geliyor. Bunun sebebi şimdiye kadar yapılan bilimsel araştırmaların bulamaçla dökülen çinko oksidin çevre üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu göstermesi.
Sebep çinko oksidin topraktaki bakteriler tarafından kolayca çözündürülememesi, parçalanamaması ve özümsenememesi, dolayısıyla en kötü ihtimalle yer altı sularını çok kısa bir süre içinde kirletebilmesi. Diğer bir deyişle çinko oksit kullanımıyla ilişkili çevresel riskler, bu bileşimin kısa vadede sağladığı faydalardan daha büyük ya da en azından uzmanlar bu görüşte. Bütün bunlar endüstriyi çinko okside alternatifler aramaya itiyor, zira bu katkı maddesiyle kontrol altına alınabilen koli basili bakterisi domuz yavrularının ömrünün ilk iki haftasında ölüme sebep olan ana faktörlerden biri. Yetkililerin antibiyotik kullanımını radikal ölçüde azaltma yönündeki teşviki de bir zamanlar çinko oksitle çözülebilen bu sorunu daha baskın hale getiriyor. Dolayısıyla yeni doğan domuzların sıvıdan kuru yeme geçtikleri ve patojenlere karşı son derece savunmasız oldukları bu hayati dönemde gereksindikleri besin maddelerinden yoksun kalmamaları için yeni besi stratejileri geliştirme yönünde acil bir ihtiyaç ortaya çıkıyor.
Verimlilik ve sürdürülebilirlik
İspanyol biyo-teknoloji şirketi Tebrio gastrik enfeksiyonlarla aşırı ilaç kullanımına başvurmaksızın mücadele edebilmek için Grupo Jorge, Nutega ve Vallehermoso ile iş birliği yaparak CIENPorcisost adında yenilikçi bir araştırma projesi başlattı. Bu program Iberian ve Large White cinsi domuz üretiminin verimliliğini ve sürdürülebilirliğini besin maddeleriyle artırmayı amaçlıyor.
Program özellikle sütten yeni kesilmiş hayvanların diyetine böceklerin dahil edilmesiyle bu yeni, sürdürülebilir yemin muazzam potansiyelinden faydalanılmasını öngörüyor. Tenebrio molitor böceğinden elde edilen protein şimdiden su kültürü endüstrisinde başarılı bir biçimde kullanılıyor.
Bu böcek doğal bir besin kaynağı ve yüzde 90’ından fazlası sindirilebiliyor. Ortaya neredeyse hiç kül çıkmıyor ve asgari
düzeyde işlem gerektiriyor. Bütün bunların beslenen hayvanın metabolizması ve sindirim sistemi üzerinde son derece olumlu bir etkisi var çünkü bu böcek temel aminoasitler bakımından da zengin.
Tenebrio molitor ununun, yemi oluşturan içeriğin tamamının performansını geliştirerek yemin görünüşteki ve standartlaştırılmış sindirilebilirliğini iyileştirdiği görüldü. Bunlar arasında özellikle histidin, arjinin and sistein gibi, hayvanın büyüme hızını artırabilen aminoasitler bulunuyor.
Bu protein diyetin yüzde 10’a varan bir kısmını oluşturabiliyor ve uygun yoğunlukta kullanıldığında IgG ve IgA bağışıklık proteinlerinde artışa sebep oluyor. Bunun yanı sıra etlik piliçlerde de görüldüğü gibi dışkıdaki Salmonella ve koli basili miktarını azaltıyor.
Domuz yavrularının gelişiminin bu kritik döneminde bağışıklık sistemini güçlendirmek için diyete çeşitli sentetik aminoasitler, prinadan alınan polifenoller ve sodyum bütirat gibi diğer endüstriyel yan ürünler de eklenecek.
Dahası bulamaçta şimdiye kadar ayrılmayan besin maddelerini tutmak için kaymak taşı kullanılması atıkların çevre üzerinde yarattığı korku uyandıran etkinin azaltılmasını sağlayacak.
En yeni teknoloji
Araştırma korelasyon kurmak ve bu diyetlerin etkisini değerlendirmek için, yukarıda sözü edilen konuların gebelik sırasında hayvanların midesini, bağırsaklarını ve plasentasını taklit eden Organ on Chip adlı teknolojik sistem kullanılarak takip edilmesinin de üzerinde duruyor.
Bu aynı zamanda rahim içinde büyüme geriliği görülen domuz yavrularıyla ilgili araştırma açısından çok önemli olan verilerin yanı sıra bağırsak enfeksiyonlarının nasıl önlenebileceğiyle ilgili değerli bilimsel ipuçları elde etmemizi sağlayacak.
Bu teknoloji canlı hayvanlar üzerinde yapılan test ve deney sayısını azaltmamıza imkan vermekle kalmayıp farklı içerik kullanıldığında diyette oluşan değişimlerin sonuçlarını teyit etmek için gereken süreyi kısaltacak. Bu da çok daha küçük miktarda yemle çalışmamızı mümkün kılarak deney masraflarını önemli ölçüde azaltacak.
Son olarak, domuz yavrularının farklı patolojilere olan direncini artırma amacıyla sağlıklı hayvanlardan hasta hayvanlara dondurularak kurutulmuş dışkı nakli yapılması üzerine tamamlayıcı bir araştırma yapılacak. Bu da bu tekniğin konak hayvanların mikrobiyomunu nasıl etkilediğini analiz edilmesine imkan verecek.
Gastrik sorunlardan ileri gelen yüksek ölüm oranı
Domuzlardaki ölüm oranı, besi hayvanı endüstrisindeki en yüksek ölüm oranlarından biri. Avrupa Birliği verilerine göre domuz yavrularının yüzde 10 ila 15’i hayatlarının ilk iki haftasında ölüyor. Erken ölümün temel sebepleri arasında birçok vakada hayvanın yenemediği şiddetli ishale sebep olan gastrik enfeksiyonlar yer alıyor ve bu, ağır mali kayıplara yol açıyor.
Antibiyotikler on yıllardır bu ölüm oranının azaltılmasına yardımcı oluyor, ancak hayvanların antimikrobiyallere karşı direnç geliştirmemesi için, kullanımları gitgide daha kısıtlı hale getiriliyor. Bu özellikle domuz gibi, insan tüketimine odaklı üretilen besi hayvanları açısından önemli.
Avrupa Birliği şu an dünyanın en büyük ikinci domuz üreticisi. Birinci sıradaysa dünyanın en büyük domuz ve domuz ürünü ihracatçısı Çin yer alıyor. Domuz üreten ana ülkeler, AB’deki toplam üretimin yarısının yapıldığı Almanya, İspanya ve Fransa.
Avrupa toplamda, ürettiği domuz ve domuz ürünlerinin yüzde 13’ünü ihraç ediyor ve önde gelen pazarlar arasında özellikle Çin olmak üzere Doğu Asya ülkeleri bulunuyor. Avrupa domuz sektörü 2021’de toplamda 250 milyon domuzun kesimini gerçekleştirerek 24 milyon ton domuz eti üretti.
Özetle büyük bir güçlükle karşı karşıyayız ve endüstrinin üretim hızını korumak, verimliliği artırmak ve çevreyle ilgili, topluma kök salan son derece haklı endişeleri gidermek için alternatiflere ihtiyacı olacak. Tebrio Hakkında
İspanya menşeli biyo-teknoloji şirketi Tebrio, Tenebrio molitor böceğinin besisi ve işlenmesi konusunda dünya öncüsü. Şirket hayvan yemi ve biyolojik gübre imalatının yanı sıra diğer biyolojik-zirai kullanımlar için çeşitli organik ürünler sunarak gıda endüstrisi için yenilikçi ve yüzde 100 sürdürülebilir çözümler geliştiriyor. 2014’te Salamanca’da (Castilla y León) kurulan Tebrio hayvansal protein üretiminde gerçek bir alternatifi temsil ediyor. Şirket 150’den fazla ülkede patentine sahip olduğu tescilli teknolojisi sayesinde geleneksel tarım ve besi hayvancılığına kıyasla %80 daha az sürülebilir toprak ve %95 daha az suyla %500 daha fazla protein üretebiliyor. Dahası bütün bunlar negatif karbon ayak izinin yanı sıra metan ve amonyak da dahil olmak üzere sera gazı üretilmeksizin gerçekleştiriliyor.
Tebrio son derece kalifiye ve deneyimli bir bilim insanı ekibine ve Endüstri 4.0 kaynaklarını yapay zekayla birleştiren son teknoloji ürünü tesislere sahip. Şirket 2024’te büyüklüğü 80.000 metrekareyi aşan yeni bir üretim tesisi açacak ve böylece yılda 100.000 ton canlı ürün üretebilecek. Yeni tesis de Tebrio’nun son derece bağlı olduğu ve iş ağını güçlendirerek 200’ü aşkın direkt istihdam sağlayacağı Salamanca şehrine kurulacak.