İnternet ve Sosyal Medya Çağında Kamu Diplomasisi Tercüme: Serhat Belen
The Challenges of the Internet and Social Media in Public Diplomacy by Matthew Wallin
Türkçe Yönetici Özeti
KISACA
Devletlerin kamu diplomasi amaçları için internet ve sosyal medya kullanımları birçok uygulayıcı açısından düşünülenden daha zor olabilir. Sosyal medya platformlarının kullanımı ücretsiz olsa da, bu mecraların düzenli kullanımı ciddi zaman ve yoğun emek istiyor. Sosyal medya ve internet üzerinden etkin şekilde var olmak, gerçek dünya kamu diplomasisinin bir unsuru olarak uygulandığı takdirde en iyi sonucu verir. Uygulamalar asıl izleyici ve etkiyi ölçmeye yönelik olmalı. Geleneksel yayın araçlarının da interaktif olarak kullanılma potansiyeli vardır.
Giriş Son yıllarda ani siyasi değişikliklerle bağlantılı bir sosyal medya patlamasına şahitlik ediyoruz. Bu durum, etkisi kanıtlarla sabit sosyal medya gücünün uluslararası politika yapıcılarının ilgisini çekmesine neden oluyor. Geç olmadan sosyal medyanın gücü ince elenip sık dokunmalı. Sosyal medya, “ortaya çıkaran sebep” olmaktan ziyade, “kolaylaştırıcı/şekillendirici” rolüyle karşımıza çıkıyor. İnternet ile birlikte ortaya çıkan iletişim devriminin sadece yeni mecralar sunması bakımından değil, yeni standartlar ve beklentiler yarattığının da açıkça ortada olduğunu söyleyebiliriz. İnternet ve sosyal medyanın göreli olarak “yeni” doğasının meydan okumalarına adaptasyon süreci incelendiğinde devletlerin telgraf, televizyon, radyo gibi daha önceki iletişim devrimlerine başarıyla ayak uydurduğunu söylemek mümkün. Bu yeni medyanın her birinin kendi sınırları olduğu düşünülürse, çevrimiçi araçlar ve sosyal medya kullanımının her derde deva olduğu düşünülmemelidir. Özüne bakılırsa geleneksel diplomasinin hedefi bu medya devrimleriyle değişmedi. İnternetle birlikte kamu diplomasisi daha şeffaf ve daha göz önüne gelmiş olabilir, ama devletlerin temel hedefleri, tavırları ve varsayımları değişikliğe uğramadı. Bu çalışmanın amacı internet ve sosyal medya kullanımının ABD kamu diplomasisi açısından getirdiği meydan okumaların açıklanması ve bunlardan veya diğer araçlardan hangisinin kullanılmasının daha iyi bir yol olduğunu provakatif şekilde ortaya koymaktır. Bu çalışma, kamu diplomasisi amaçlarına ulaşmak için sosyal medya kullanımına karşı bir argüman değildir, ama onun uygulamasına eleştirel bakılmasını ve etkilerinin daha iyi analiz edilmesini teşvik etmeye yöneliktir.
Meydan Okumalar Tasarlama Etkisi Teknoloji, inovasyon ve 2.0 gibi yaygın kullanılagelen sözler ortaya çıkmış olmasına rağmen dünyanın diğer çoğu bölgesinin bu konularda ABD’deki kadar uzmanlaşma sağlayamadığı ve hatta interneti kullanmakta bile sınırlı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sosyal medya kullanımını küresel bir araç olarak kabul etmek pek gerçekçi olmayacaktır. Diğer yandan sosyal medya, mevcut olan ilişkilerin sağlamlaştırılması için etkili olsa da yeni ilişkiler inşa etmek için gereken nüfuz ve yaptırım kabiliyetine sahip değildir. Çünkü sosyal medya insanların çevrimiçi bilgilendirilmesi esasına göredir. Ancak insanları bu bilgiyle bir şeyler yapmaya sevk edecek tesiri yoktur. Dolaysıyla sosyal medya kullanımının bilgi sunma ve nüfuz etme etkileri uygulanan politikaya göre değerlendirilmelidir. Tespit/Ölçme Etkisi
Sosyal medya stratejileri kullanan devletler hedefledikleri kitleye erişip erişemediklerini nasıl tespit edecekler? Facebook’ta beğeni sayısı, Twitter’da da takipçi sayılarının bunu açıkça ortaya koyduğu söylenemez. Twitter’da bir milyon takipçiniz de olsa attığınız twitlerin hepsinin okunduğunu veya okunduğu halde okuyanın sizin etkilemek istediğiniz yönde hareket etmeyi üstlendiğini öne süremezsiniz. Dahası, bir kurumun çevrimiçindeki takipçi sayısı dışarıdaki takipçilerinden daha büyük bir kitle ise bu neyi ifade eder? Fakat takipçi kitlesinin genişletilmesi belirli iletişim faaliyetleri için güzel bir meşru hedef olarak kabul edilebilir. Ocak verilerine göre ABD Dışişleri Bakanlığı:
10 dilde, 308 twitter kaynağında 3.2 milyon takipçisi olduğunu 411 Facebook hesabında 18.5 milyon hayran, arkadaş ve takipçileri olduğunu Dünya çapında 21 milyondan fazlasıyla iletişim kurduğunu
iddia ediyor. Ancak bu rakamlar çok şey açıklamıyor. Çünkü bu takipçilerin kaçının Amerika’dan, kaçının hesapların bulunduğu ülkelerden veya başka bir yerden olduğuna dair kesin bir gösterge mevcut değil.
Ayrıca ülkelerdeki proxy ve VPN’ler üzerinden bağlananların da dikkate alınması gerekiyor. Görüntüleyenlerin kimliklerini veya yerlerini gizlemek için veya internet yasaklarını aşmak için kullanılan bu araçlar kullanıcının üçüncü bir ülkedeki bir web sitesi veya sunucu üzerinden bağlanmalarına olanak veriyor. Mesela İran’daki takipçiler veya ziyaretçilerin çoğu Pakistan veya başka bir ülkeden bağlanıyor gibi gözükmekte. Sonuç olarak bu tespitlerin yüzde 100 kesin olduğundan bahsedemiyoruz. Dolaysıyla internet temelli tespitler gerçek hayat hareketlerini veya davranışlarını temsil etmemektedir. Bilginin uzun ömürlülüğü Diyelim ki sosyal medya yoluyla bir bilgi yollandı, bu bilginin çektiği dikkat genelde kısa bir müddet ayakta kalabiliyor. Bit.ly tarafından 2011’de yapılan bir araştırmaya göre sosyal medyada yayınlanan bir linkin “yarı ömürlülüğü”(half-life) çok kısa. Bir linkin internette var olduğu süre boyunca aldığı tıklama sayısının yarısı olarak tanımlanan, bir internet yarı ömürlülüğü yaklaşık 3 saat, buna karşılık Youtube linkleri için bu süre 7 saate kadar çıkabiliyor. Linklerin ne denli kısa ömürlü olduğu yayınlandıkları platformun haber beslemelerinin doğasıyla alakalı olabilir.
Etkinin metodları: Gerçek zamanlı iletişim (Real-time communication)
Öncelikle sosyal medya doğası gereği anlık iletişim gerektirir. Ancak dışişlerindeki resmi izin prosedürü, zaman/ilgi gerektiren sosyal medya taleplerine cevap vermekte yavaş ve kifayetsiz kalınmasına neden olacaktır. Çünkü resmi hükümet cümleleri(statements) didik didik edilir, bazen ofis ofis, kişi kişi dolaşır. Bununla birlikte, bir araştırmaya göre internet üzerinden hitap ederken kullanılan dilin daha az resmi olması, hitap eden resmi görevlilerin daha içten ve ulaşılabilir görünmesini sağlamaktadır. Fergus Hanson Dışişlerinin daha fazla çevrimiçi başarı için, “geleneksel diplomatik bürokrasiden kaçınarak, açıkça daha az resmi olan bir stili düstur edinmesi” gerektiğine dikkat çekiyor.
Ancak ABD Dışişleri’nin bir seçim yapması gerekiyordu: ya sosyal medya araçlarını devreye sokarken, iletilmek istenen mesajların güvenliğini ve doğruluğunu garanti altına alan katı kurallar ya da uygulamacıya serbestçe diyalog kurma imkanları tanıyan angajmanlar uygulanacaktı. Yani bir tarafta Amerikan dış politikasıyla uyumluluğu garanti altında olan ve izin sürecine tabi bir iletişim stratejisi, diğer tarafta uygulamacıya işin doğasına uygun olarak hızlıca yanıtlama/iletişim serbestliği vermek, ki bu Washington onayına tabi olmaksızın, uygulamacının temel politikayı kendisinin belirleyeceği riskli bir iletişim yöntemidir ve kolay kolay giderilemeyecek korkunç sonuçlara sebebiyet verebilir. Bunun için düşünülmesi gereken çözüm, izin prosedürünün iyileştirilmesi ve hızlandırılması olabilir. Bu da kendi içinde ihtilaflı bir tartışma. Sonuç olarak, internet araçlarının yükselişi sürecinde elde edilen tecrübelerle tekamül edecek bir mesele bu. Hükümet, uygulayıcıya, resmi dış politikayı yansıttığı ölçüde, doğruluk arzettiği sürece, karşılıklı iletişime izin veren, resmi amaçlara matuf angajmanlara serbestlik sunan orta yolu bulmak durumunda.
Dikkat çekmek (getting noticed) Hükümet internet üzerinden iletişim kurduğunda, hedef izleyicisine ulaşacağı garanti değildir. Saha herkes için eşit şartlar sunduğundan, internet üzerindeki bireylerin her biri bir hükümetle aynı ses şiddetine sahip olabileceği gibi, hükümetin sesini bastıracak şiddete dahi sahip olabilir. Youtube’a dakikada 72 saatlik video yükleniyor, günde 400 milyondan fazla tweet atılıyor, bu rakamlara bakılırsa bir kişinin sesinin duyurabilmesi için bağırması gerekecek. Diğer yandan kullanıcılar, sosyal medyanın tipik sosyal ve eğlenceli taraflarını kullanmakta ısrar ediyor. Facebook ve türevi mecralarda arkadaş veya aileden gelen mesajlar bir organizasyon veya devletten gelen mesajlardan daha kayda değer nitelikte. Nüfuz etme süreci ise iki aşamada gerçekleşiyor, internet bunun ikinci ayağında. Arkadaş, aile veya iş arkadaşları arasındaki döngü sonucu medyada üretilen bilgi dönüştürülüyor ve siyasi düşünceler şekilleniyor. Onun için sosyal medyanın politik gücünden yararlanmak gerekiyor. Bu aşamada devletin gerçek dünya bağlantısıyla, sanal ağ etkileşimini hakkının vererek kullanması gerekiyor.
Viralleşme (going viral) Bilgi kirliliğini bastırmak için tek yöntem çevrim içi viralleşmeye sebep olacak teknikleri hayata geçirmektir. Ancak viralleşme bilgi yaymak için kısa vadede etkili bir metod olabilir. Devletler viralleştirerek mesajlarını iletmek istediklerinde genelde başarısız oluyorlar. Çünkü viralleşen içerikler genel olarak pozitif ve negatif yüksek derecede tahrik edici duygular uyandıran içeriklerdir. Bu yüzden terör örgütleri yayınladıkları çarpıcı içeriklerle bu konuda daha kolay başarıya ulaşmaktadır. Diğer yandan devletlerin viralleşme kabiliyetleri olmadığı söylenemez. Mesela NASA devletin tek viral hit fabrikası olarak nitelendiriliyor. Aslına bakılırsa NASA’nın resmi twitter hesabı ABD Dışişleri’nin 308 hesabındakı takipçilerin toplamından bile fazla. Viral başarı yakalayan bir diğer örnek de “olası zombi istilası hazırlığı” idi. KD uygulayıcıları şunu anlamalı: viral duruma erişmek amaçlarla uyumsuz olabilir. Devletlerin faaliyet gösterdikleri sosyal ve medya çevrelerinin çok farkında olmaları ve viral konulardaki kriterlerini doğru şekilde belirlemeleri gerekir.
Sinyali Almak (getting the signal through) İnternet penetrasyonu sorunsalının yanı sıra hedef kitleye, devletleri tarafından uygulanan engelleme ve sansürleme teknolojileri yüzünden ulaşamama sorunu var. Bu kısıtlamalar VPN, proxy, gizleme yazılımları gibi çeşitli tekniklerle aşılabilse de ülke genelinde atlatılamıyor. Servisi sağlayan ülke interneti kestiği zaman, internetin gücü saf dışı oluyor. Girişin yasaklanmasının arkasından ülkede internet kapatıldı diye çıkan protesto hareketleri daha fazla hak talebiyle meydana geliyor. Kasım 2012’de Suriye’nin interneti kesildi. Mısır devrimi esnasında çeşitli vesilelerle internet kesikti. Bu yüzden sosyal medya, halk hareketleri açısından tertipleyici rol oynuyorsa da başarıya ulaşmalarını garanti etmiyor.
KD uygulayıcıları için, bu mesele gerçek dünya aktivitelerine internet üzerinden etkin şekilde var olmak için birincil gerekçe olarak anlaşılmalıdır. İnternet devlet kontrolüne girebilen bir araç olduğundan, çalışmalar (offline) toparlanmayı sağlamaya yönelik (online) bağlantılar üretmek için yapılmalıdır. ABD dünya çapında insanlara serbestçe giriş yapıp bilgi edinmeleri için teknolojiler geliştirip, desteklemeye devam ettiği halde üretilen materyaller hedef kitle için her zaman ulaşılabilir değil.
Sosyal medyanın inovatif kullanımı Bu çalışma kamu diplomasisi amaçları için internet ve sosyal medya kullanımındaki meydan okumalara odaklanmış olsa da ABD dışişlerinin yabancı nüfuslara angaje olmak için bu araçları yenilikçi ve uygun yollarda kullandığından da bahsetmemiz gerekiyor. Aşağıda birkaç örnek var.
Center for Strategic Counter Terrorism Communications (CSCC) CSCC teröristlerin ve isyancı grupların internet üzerindeki eylemlerini bastırmak üzere ABD Dışişleri bünyesinde 2010 yılında kurulmuş ve kurumlararası çalışmaların ve siyasetin sevk ve idaresi için teşkil edilmiş bir yapı. CSCC’nin stratejisi şu sebeplerden dolayı güvenilir görünüyor: Birincisi, tanımlanmış bir hedefi var. İkinci olarak, çalışmalarının sınırları kavranmış. Üçüncüsü, hedef kitle ayrıntılı şekilde belirlenmiş. CSCC çalışmalarının meyvelerini toplamak yıllar alacak gibi duruyor. Bilgi kirliliği ve Amerika’nın çıkarlarını zedelemeyi kollayanların bulunduğu bölgelerde direkt olarak uygulanacak karşı tanımlamalar(narratives) geliştirme problemi bunu işaret etmekte.
Jakarta Büyükelçiliği Jakarta Büyükelçiliği’nin sosyal medya çalışmaları, hızlı genişleme ve online başarıya emsal teşkil ediyor. Büyükelçiliğin çabaları sosyal medyanın limitlerinin iyi anlaşılması ve gerçek dünya etkinliğinin nasıl destekleneceğinin anlaşılması adına örnek oldu. Jakarta Büyükelçiliği’nin bu başarısının araştırıldığı bir çalışmada Melanie Ciolek şuna dikkat çekiyor: “Jakarta Büyükelçiliği Facebook üzerinden ulaşabildiği izleyicilerine tanışma fırsatı vermek ve çevrimdışı etkinlikler düzenlemek suretiyle uygulamaya koyduğu medya kampanyaları yardımıyla Facebook’u kamu diplomasisi çalışmalarına beceriyle dahil etti.” “Facebook’un ciddi politik tartışmaların yaşandığı bir mecra olmadığı dikkate alınırsa, Jakarta Büyükelçiliği’nin Facebook’u resmi olmayan yollardan kamu diplomasisi amaçları için kullanması ile bu etkileşimin ABD hakkında diyalog kurmak isteyen online ve offline hedef kitlenin ilgi gösterdiği bir topluluk inşa ettiğini söyleyebiliriz.” Büyükelçiliğin takipçi artırma çalışmaları, sesini internet tartışmalarında duyurması veya hayranlarına somut faydalar sunmasının ile başarıya ulaştı. Kitap dağıtma veya diğer ödüllendirmeler, masrafları karşılanmış eğitim seyahatleri, “altın bilet” gibi uygulamalar örnek olarak sayılabilir. Ayrıca büyükelçilik Endonezya’daki Başkan Obama ile ilgili havadisleri iyi kullanarak 1 aylık bir periyotta beğeni sayısını 30 binden 60 bine yükseltti. Büyükelçilik Ocak ayı itibariyle 527 bin beğeni sayısına ulaşmış durumda. Bu başarı sadece yukarıda bahsettiğimiz etkinlikler sayesinde gelmedi. Büyükelçilik ayrıca ülke çapında nüfuzlu bloggerlara da angaje oldu, öyle ki, 2008 ve 2009’da en geniş ulusal bloggerlar toplantısına ev sahipliği yaptı. Böyle güçlü online kişiliklerle kurulan angajmanlar belli bir izleyici kitlesini temin ettiği gibi, bizzatihi (in-person) ilişkilerin kurulmasına da yol açmakta.
Bu dersleri diğer mecralarda da uygulamak Radyo, yeni medya gibi kullanılma potansiyeli var, eski teknoloji de olsa interaktif kullanılabilir ve populasyona katkı sağlayabilir. Televizyon da interaktivite için fırsatlar sunmakta. Pop Idol, American Idol tarzı televizyon
programları geniş ölçüde popülerlik kazanarak farklı yollardan etkileşimler ortaya çıkarıyor. Çünkü bunlar sadece oy kullanmak suretiyle seyircinin etkileşime girmesini sağlamıyor, ayrıca kamuoyunun da gösterinin içeriğinin üretilmesine katılmasına da izin veriyor.
SONUÇ Sonuç olarak, günümüzde sosyal medya politik, ekonomik ve sosyal güç bahşeden bir araç pozisyonuna geldi. Alec Ross’un tarifine göre, son yıllarda jeopolitik güç dengelerinde “hiyerarşilerden, vatandaşa ve/veya vatandaş ağlarına doğru” bir yönelme görülüyor ve internet de bunun hızını ve politik hareketlenmelerin büyümesini hızlandırıyor. Son yıllardaki olaylarda, İran’dan Mısır’a, Libya’ya ve diğerlerine, sosyal medya, kamuoyu veya bireyler tarafından en etkili biçimde kullanılageldi. Çünkü popüler bir mecradan devlet ile aynı seviyede seslenme imkanı veriyordu. Nihayet, dışişlerindeki sosyal medya görevlileri şunu anlamalı ki, sosyal medya, gücü, devlet kurumlarından yayıyor ancak şu da anlaşılmalı ki, bu tür araçlar kullanmak suretiyle nüfuz etmenin eninde sonunda bir sınırı vardır. Sosyal medyayı hakkıyla kullanmak ciddi manada zaman, emek ve kaynak yoğunluğu gerektirir. Birçok siteden hesap açmak ücretsizken, bu siteler için içerik üretmek değildir. Ve diğer kullanıcılara aktif bir şekilde etkinlik göstermek ise dikkate değer bir zaman gerektiriyor. Bu da şunu ispatlıyor olabilir, devletin en iyi sosyal medya kullanım biçimi ön ayak olmak veya meydana çıkarmak şeklinde değil de daha çok rehberlik etme, kolaylaştırma veya yatıştırma şeklinde tezahür edebilir. Devlet çoğu zaman prensipleriyle tutarlı viral içerik üretmeye kadir değilken, konuşulanlara yön verilmesini sağlayabilir, veya konuşmalar için uygun araçlar veya forumlar temin edebilir. Sosyal medyanın kamu diplomasisi açısından bir role sahip olduğu kuşku götürmez. Yine de internet ve sosyal medyanın yerinde kullanımı asli bir iletişim metodu olarak kabul edilemez. Bu araçlar daha çok, belli bir strateji yumağının unsuru olmalıdır. Kaldı ki sosyal medya çalışmalarından netice almak olağanüstü zordur. Bu araçları kullanıma sokanlar sanal manada ve ek olarak da maddi manada gözlerini dört açmalılar.