01-09 1
6/18/12 2:56 PM
01-09 2
6/18/12 2:56 PM
01-09 3
6/18/12 2:56 PM
merhaba
Tekrar Merhaba
Sizlerden çok uzun bir zaman ayrı kaldıktan sonra, yeni bir isim, yeni bir solukla, bir dernek yerine birbirinden değerli dört derneğin haberleriyle karşınızdayız. “EXECUTIVE HOUSEKEEPER’’ dergisi 12 senelik sektör tecrübesi ile Golden City Media’nın kadrosu tarafından hazırlanarak siz değerli okuyucularımızın beğenisine sunuyoruz. Yine her zamanki gibi misyonumuz; sektördeki tüm gelişmeleri ele alıp, housekeeperların sorunlarına ciddiyetle eğilen, tedarikçi firmalar ile housekeeperların arasındaki iletişimi sağlayan, sektördeki yenilikleri takip edip, bu yenilikleri paylaşan ve bunları yaparken de birlikte çalışılan derneklerin sesini tüm Türkiye’ye duyuran bir dergi olmaktır. Bu çerçevede dört farklı derneğin, faaliyetlerini, aktivitelerini, birlikte çalıştıkları firmaların tanıtımlarını, housekeeper röportajlarını dergimizin her sayısında ve www.excutivehousekeeperdergisi.com adresinde, online olarak okuyabilirsiniz.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Türkiye’nin önemli housekeeping dernekleriyle; HEDD - İstanbul - Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği, OTED – Alanya - Otel Temizlik Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği ANTED - Antalya – Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği KAHDER - Bodrum – Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği, yapacağımız çalışmalar, sadece dergimizle sınırlı kalmayacak, tedarikçi firmalarımızla derneklerimizi bir araya getirerek panel, yemek, eğitim seminerleri, tanıtım toplantıları gibi çeşitli organizasyonlarla da devam edecektir. Temennimiz odur ki, bu gün dört bölgede faaliyet gösteren derneklerimize yenilerinin katılması ve bir gün bu derneklerimizin Housekeeping Federasyonu çatısı altında toplanmasıdır. İlk sayımızda ve bundan sonraki sayılarımızda beraber yürüyeceğimiz derneklerimize ve firmalarımıza başarı dileklerimizi sunarak, bir sonraki sayımızda buluşmak üzere hoşçakalın.
Saygılarımızla Alpay Erüs
Genel Yayın Yönetmeni
04
01-09 4
6/18/12 2:56 PM
01-09 5
6/18/12 2:56 PM
KÜNYE İSTANBUL
İÇİNDEKİLER HAZİRAN 2012 YIL: 1 SAYI: 1
ALANYA
ANTALYA
102
108
BODRUM
Golden City Media Adına İmtiyaz Sahibi & Genel Yayın Yönetmeni Alpay Erüs alpayerus@goldencitymedia.com Editör & Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sinan Demir sinan@goldencitymedia.com Reklam Müdürü Sema Erüs sema@goldencitymedia.com Reklam Sorumlusu Derya Usanmaz derya@goldencitymedia.com
SABRIN KÂĞITTA SINANMASI: KATI’ SANATI
72
SUYUN TAÇLANDIRDIĞI GÜZELLİK: BOĞAZİÇİ
88
Abone-Dağıtım SevalApaydın seval@goldencitymedia.com Görsel Sanat Yönetmeni Ferhat Gedik ferhat@goldencitymedia.com Baskı - Cilt MartMatbaaSistemleriTic.San.A.Ş. Merkez Mah. Ceylan Sok. No.24 NurtepeKağıthane-İstanbul (0212-3212300pbx)
YÖNETİM YERİ HalilRıfatPaşaMah. PERPATicaretMerkezi BBlok13.KatNo.2307 Okmeydanı-Şişli/İstanbul Tel.02123200034-35 Fax.02123200036 Gsm.05559677279 www.goldencitymedia.com
YERELSÜRELİYAYIN
YAŞMAK SULTAN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I MUSA YURDAKUL
80 ALANYA KÖŞDERE CLUB HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HAKAN HALİT YENİ
ANTALYA LİMAK ATLANTİS OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I AYŞE ÇÖVEÇ
98 AEGEAN DREAM RESORT OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ERDİNÇ ERKAN KEKEÇ
Executive Housekeeper Dergisi iki ayda bir yayınlanır.Dergidekiyazılarvegörsellerizin alınmaksızınkullanılamaz.İlanlarınsorumlulukları ilansahiplerineaittir.
01-09 6
6/18/12 2:56 PM
01-09 7
6/18/12 2:56 PM
istanbul başlarken
Musa Yurdakul
HEDD Yönetim Kurulu Başkanı
HEDEFİMİZ EĞİTİM VE DAYANIŞMA
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği HEDD, 2008 yılında mesleki eğitime önem veren bir derneğe ihtiyaç olmasından hareketle kurulmuştur. Öncelikle bu fikri çalıştığım Sirkeci Bölgesindeki meslektaşlarımla paylaştım. Arkadaşlarımın bir kısmı daha önce kurulan İstanbul Housekeeping Derneği gibi ilk başlarda başarılı olup, sonradan arkadaşların eski heyecanını kaybedip, derneğin kapanıp gideceği yönünde kaygılarını dile getirdi. Ben ise inandığım için işin peşini bırakmadım ve Uğur Kimya Makineden Sayın Kahraman Çebişli’ye durumu anlattım ve bize destek olabileceğini söyledi. Bende ilk olarak Figen Terzi ile bu konuyu paylaştım ve ardından UKM Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Beyle tanıştık. Oturup amaçlarımızı anlattık. Böyle bir oluşum kurma fikri Mustafa Beyinde çok hoşuna gitmişti. Maddi manevi bizim arkamızda olacağını ifade etti. Mustafa Beyin söyledikleri bize güç verdi ve bu konuyu arkadaşlarımla tekrar konuşarak dernekleşmeye karar verdik. İsmet Hanım diğer dernekte olmasına rağmen projelerimiz, yapacaklarımız hoşuna gittiği için diğer dernekten istifa edip yanımızda oldu. Daha sonra Sude Konak Muammer Bey, Seres Gülizar Hanım, Royal Orsep Pınar Hanım, Ortaköy Prences Nilüfer Hanım, Golden Hon Hayrullah Bey gibi 12 arkadaşım ile yola çıktık. İlk toplantımızı Sultanahmet çay bahçesinde yaptık. Yapacaklarımızı, amaçlarımızı konuştuk. Yönetim Kurulu ayağını oluşturduk. Başkan Figen Terzi, yardımcısı ise ben oldum. Sonra Figen Hanım Başkanlıktan ayrıldı. Arkadaşlar beni Başkan olarak görmek istediklerini söylediler ve seçimlerde beni aday gösterdiler. Bende onları kırmadım ve görevi kabul ettim. Önce kendime, ardından benim gibi düşünen meslektaşlarıma “Ancak eğitimli personellerle yolumuza güçlü ve başarılı bir şekilde devam edebiliriz” dedim. Evet... Bu amaç için bir araya gelip çalışabilirdik. Başta 12 kişiyle yola çıktık, ama kısa sürede 30’lar 40’lara ulaştık. Bu gün ise 100’ün üzerin-
de üyemiz bulunuyor. Derneğimi kurduktan sonra; z Housekeeping departmanında çalışanlara yönelik İngilizce dersleri almaya başladık. z İlaçlama ve hijyen ile ilgili uygulama ve bilgiler konusunda eğitim aldık. z İlkyardım eğitimi ve sertifikamızı aldık. z Housekeeping yönetim planlaması eğitimiyle mesleğimizin teorik anlamda uygulama yöntemlerini tekrarladık. Bu eğitimde başarılı olan arkadaşlarımıza sürprizler hazırladık. z Derneğimize ve üyelerimize danışmanlık yapmak üzere bir avukatımız oldu. z Hedefimiz eğitim ve dayanışma için planlar oluşturmak ve uygulamak. Milli Eğitim Bakanlığı destekli eğitimlerimiz için çalışıyoruz. Housekeeping misyonu için gerekli eğitimleri planladık ve gerekli noktalarla uygulamaların programını çıkardık. Bunların dışında mesleki anlamda önem taşıyan bir çok konu hakkında sponsorlarımızın katkısıyla çeşitli konularda eğitimler düzenledik. HEDD olarak yaptıklarımızda mesleki anlamda büyük mesafeler kat ettik. Görünen o ki biz hep eğitim ve dayanışma için bıkmadan ve yılmadan yolumuza devam edeceğiz. Otel, yıldız, bölge olarak ayırmadan herkesi yanımızda görmek en önemli isteğimizdir. Amacımız mesleğimizin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve sektörde hizmet verirken aynı zamanda yenilik ve değerler katarak işimizi yapabilmektir. Bundan sonra yaptığımız çalışmaları Golden City Media’nın deneyimli çalışanları tarafından hazırlanan Executive Housekeeper Dergisinden takip edebilirsiniz. Derneğimize sponsor olarak bu günlere gelmemizde katkı sağlayan firmalarımıza, aynı katkıyı dergimize de yapmalarını isteyerek yazımı sonlandırıyorum. Saygı ve Sevgilerimle.
08
01-09 8
6/18/12 2:56 PM
01-09 9
6/18/12 2:56 PM
dernek haberleri
HEDD ÜYELERİ, EVOTEKS’DEN TEKSTİL VE YATAK EĞİTİMİ ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri Empire Palace Otel’in ev sahipliğinde bir araya geldi. HEDD üyeleri toplantıda Evoteks firması yetkililerinden Tekstil ve Yatak eğitimi aldı. İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri Empire Palace Otel’in ev sahipliğinde bir araya gelerek, Evoteks firması yetkililerinden Tekstil ve Yatak konulu eğitim aldı. Firma yetkililerinden ürünler ve üretim aşamaları hakkında detaylı bilgi alan housekeeperlar, eğitim öncesinde aylık olağan toplantıyı gerçekleştirerek gündemdeki konular hakkında görüş alışverişinde bulundu. Toplantının başlangıcında firma hakkında housekeeperlara bilgi veren Sedat Erdoğan, 1988’den bu yana Evoteks olarak her
zaman müşteri memnuniyetini ön planda tutarak hizmet verdiklerini söyledi. Kurulduğu ilk günden beri vizyonunu geniş tuttuklarını ve her zaman ilerleme prensibini benimsediklerini belirten Erdoğan, kaliteli üretim anlayışıyla taçlandırdığı ev ve otel tekstilindeki geniş ürün yelpazesiyle sadece iç pazarda değil, aynı zamanda uluslararası pazarlarda da kendini kanıtlamış bir firma olduklarını söyledi. Standart olarak alez, yorgan, havlu, perde, yatak örtüsü, pike, nevresim takımı, yastık, uyku seti, yastık kılıfı, çarşaf, masa örtüsü, baza örtüsü, banyo perdesi gibi bir çok alanda
üretim yaptıklarını belirten Erdoğan, İDAŞ yataklarının da tüm tekstil grubunun üretimini yaptıklarını ifade etti. Dünya genelinde 1500’den fazla otelle çalıştıklarını belirten Erdoğan, geniş bayi ağlarıyla kolay ulaşıldıklarını sözlerine ekledi. Erdoğan, firmayı ve ürünleri tanıtmasının ardından HEDD üyelerinden gelen soruları cevapladı. Soruların cevap bulmasının ardından housekeeperlar firma yetkililerinden Tekstil ve Yatak konusunda bilgi aldı. Eğitim sonunda Başkan Musa Yurdakul, Evoteks yetkililerine verdikleri değerli bilgiler nedeniyle teşekkür etti.
10
DERNEK HEDD 10-23.indd 2
6/18/12 2:57 PM
DERNEK HEDD 10-23.indd 3
6/18/12 2:57 PM
dernek haberleri
HEDD ÜYELERİ BÜTÇE EĞİTİMİ ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri Yaşmak Sultan Otel’in ev sahipliğinde düzenlenen Housekeepingde Bütçe Eğitimine katıldı. Peak Danışmanlık yetkilileri tarafından verilen eğitim sonunda değerlendirme sınavı yapıldı. Yaşmak Sultan Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen Peak Danışmanlık yetkilileri tarafından verilen Housekeepingde Bütçe Eğitimine HEDD üyeleri katıldı. Beş saat süren eğitim sonunda sınav yapılarak, eğitimin ne kadar başarılı olduğu test edildi. Eğitim öncesinde açılış konuşması yapan HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul, Peak Danışmanlığa verecekleri eğitim için tüm üyeler adına teşekkür etti. Housekeeping departmanında büt-
çelemenin büyük önem arz ettiğini belirten Yurdakul, HEDD üyelerinin işlerinde daha çok başarılı olması ve yanında çalışan personeli en iyi şekilde yetiştirmesi için önemli olduğunu ifade etti. Bütçenin bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü olduğunu belirten Peak Danışmanlık yetkilisi, devlet, satış, gider, üretim, genel yönetim gibi bütçe türlerinin olduğunu söyledi. Daha sonra eğitimde Bütçe Bilinci Nedir? Nasıl Oluşturulur?, Uniform Bütçe
Nedir?, Bütçede Temel Parametreler, Temel Gelir Kalemleri / HK’in Gelirdeki Payı, Gider Kalemleri, HK’de Giderlerin Dağılımı, Personel Bütçesi, Kişi başı maliyetler, HK’de Cost Control Uygulamaları, Rakipler Analizi, Outsourcing Mukayesesi, Departmanım Karlı mı?, Pratik Bütçe Örnekleri ve İş Gücü Analizinin nasıl yapıldığına dair konular hakkında bilgi verildi. Son olarak Peak yetkilisiyle HEDD üyeleri örnek bir bütçe tablosu hazırladılar. Eğitimin sonunda öğrenilenlerin pekiştirilmesi için mini bir sınav yapıldı.
12
DERNEK HEDD 10-23.indd 4
6/18/12 2:58 PM
DERNEK HEDD 10-23.indd 5
6/18/12 2:58 PM
dernek haberleri
HOUSEKEEPING CAMİASI HEDD YEMEĞİNDE BULUŞTU
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Diversey ve Evoteks” firmaları sponsorluğunda Housekeeperları bir araya getiren “HEDD Yemeği” yoğun bir katılımla City Center Hotel’in ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Yemeğe housekeeperların yanı sıra sektörde faaliyet gösteren çok sayıda firma temsilcisi ve otel yöneticisi katıldı. Yemekte bir araya gelen HEDD üyeleri ve davetliler keyifli bir gece geçirdiler. HEDD’in Diversey ve Evoteks firmalarının sponsorluğunda düzenlediği yemeğe yaklaşık 200 davetli katıldı. City Center Otel de yapılan yemekte, çeşitli otellerde görev yapan çok sayıda housekeeper ve sektörün önde gelen firmalarının temsilcileri, yoğun iş temposundan bir gecelik de olsun uzaklaşarak bir arada olmanın mutluluğunu yaşadı. Kurulduğu yıldan bu yana her yıl yaz ve kış baloları düzenleyen HEDD, gerçekleşen
yemekle üyelerini bir araya getirmiş oldu. Yemeğe katılanların ortak görüşü balonun çok güzel, eğlenceli, keyifli bir gece olduğu yönünde oldu. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen HEDD yemeğinin açılış konuşmasını yapan Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul, bu güzel günde HEDD üyelerini yalnız bırakmayan Otel Müdürlerine, firma yetkililerine ve katılan herkese üyeler adına teşekkürlerini sundu. Yurdakul, konuş-
masının ardından baloya sponsor olan Diversey ve Evoteks firmaları yetkililerini sahneye davet ederek, HEDD’e yaptıkları maddi manevi katkılardan dolayı teşekkür etti. Diversey’e teşekkür plaketini Yönetim Kurulu Üyesi Tülay Demircan verirken, Evoteks’e Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul verdi. Plaket töreninin ardından, HEDD üyeleri ve davetliler canlı müzik eşliğinde renklenen gecede gönüllerince eğlendiler.
14
DERNEK HEDD 10-23.indd 6
6/18/12 2:58 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
15
DERNEK HEDD 10-23.indd 7
6/18/12 2:58 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
dernek haberleri
16
DERNEK HEDD 10-23.indd 8
6/18/12 2:58 PM
DERNEK HEDD 10-23.indd 9
6/18/12 2:58 PM
dernek haberleri
HEDD ÜYELERİ ÇAMAŞIR VE HİJYEN EĞİTİMİ ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği, City Center Otel’in ev sahipliğinde, Uğur Kimya tarafından gerçekleştirilen Çamaşır ve Hijyen eğitimine katıldı. City Center Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) toplantısında, katılımcılara Uğur Kimya tarafından Çamaşır ve Hijyen eğitimi verildi. Firma tanıtımının ardından geçilen eğitimde Genel Temizlik, Mutfak Hijyeni, Çamaşır Hijyeni, El Hijyeni, Temizlik Araç-Gereçleri ve aparatları hakkında katılımcılara detaylı bilgi verildi. Endüstriyel Bakım, Temizlik ve Hijyen Kimyasalları sektöründe kullanıcılarına çözüm sunan, ürün çeşitliliğiyle modern üretim tesisinde hizmet verdiklerini belirten firma yetkilisi Kahraman Çebişli, zengin ürün
yelpazesi ve deneyimleri ile hizmet verdiği kurumların çözüm ortağı olduklarını söyledi. Ürün yelpazesinde Provident temizlik ve hijyen kimyasalları, Donna Pool havuz kimyasalları, Otomar Otomotiv ve Marin kimyasalları, Biochem biyolojik hijyen kimyasalları, Los Laundry, otomasyon sistem kimyasalları, DNG tekstil kimyasalları, Special teknik bakım kimyasalları bulunduğunu belirten Çebişli, “ Uğur Kimya, fabrikalar, üretim tesisleri, oteller, restoranlar, gıda üretim tesislerine profesyonel ürün ve çözümler sunmaktadır. Müşterilerine ve çevreye duyarlı, kaliteli ürün ve sürekli servis anlayışı ile hizmet vermektedir.
Müşterilerinin Teknik Danışmanı ve Çözüm ortağı olmayı benimsedik” dedi. Katılımcılara firmayı tanıttıktan sonra Çamaşır ve Hijyen eğitimine geçen Çebişli, Çamaşır yıkama tekniğinin müşteriler açısından önem taşıdığını söyledi. Çamaşır hijyeninde ve genel hijyende suyun sertliğinin de önemli olduğunu ifade eden Çebişli, tekstilin ömrünü uzatmak için hangi kimyasalın nasıl ve ne tür lekelerde kullanılacağı hakkında katılımcılara detaylı bilgi aktardı. Eğitimin ardından HEDD üyeleri gündemdeki konular ve önümüzdeki dönem yapılması planlanan etkinlikler hakkında görüş alışverişinde bulundu.
18
DERNEK HEDD 10-23.indd 10
6/18/12 2:58 PM
DERNEK HEDD 10-23.indd 11
6/18/12 2:58 PM
dernek haberleri
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
HEDD ÜYELERİ ÜNİFORMA EĞİTİMİ ALDI İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, Troya Hotel’in ev sahipliğinde bir araya gelerek, S&N Tekstil firması yetkililerinden üniforma eğitimi aldı. Eğitimin ardından üyeler gündeme ilişkin konular hakkında görüş alışverişinde bulundu. Troya Hotel’in ev sahipliğinde bir araya gelen İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dekorasyon Derneği (HEDD) üyeleri tekstil eğitimi aldı. S&N Tekstil firması yetkilisi Mehmet Necip Simer’in sunumuyla gerçekleştirilen eğitimde, kullanılan tekstil malzemelerinin özellikleri ve kullanım alanları hakkında bilgi verildi. Konaklama işletmelerinde kullanılan üniformanın özellikleri hakkında bilgi veren
Mehmet Necip Simer, tekstil seçerken özellikle üretici firmanın markasının yer aldığı ürünleri seçmenin önemli olduğunu söyledi. Kullanılan kumaşta herhangi bir sorun oluşması durumunda, direkt olarak üretici firma ile temasa geçildiği takdirde sorunun daha hızlı çözüleceğini belirten Simer, kumaş seçilirken kullanılacak yerin
de büyük önem taşıdığını ifade etti. HEDD üyelerine tekstil ve kullanım alanları hakkında bilgi veren Simer, daha sonra katılımcılardan gelen soruları cevapladı. Sunumun ardından HEDD üyeleri gündemdeki konular hakkında görüş alışverişinde bulundu. Önümüzdeki günlerde yapılması planlanan toplantı, eğitim semineri ve organizasyonlar hakkında görüşlerin belirtilmesinin ardından toplantı sonlandırıldı.
20
DERNEK HEDD 10-23.indd 12
6/18/12 2:58 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
21
DERNEK HEDD 10-23.indd 13
6/18/12 2:58 PM
dernek haberleri
HEDD ÜYELERİ LİDERLİK EĞİTİMİ ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, The Byzantium Hotel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen, Liderlik Becerilerini Geliştirme ve Motivasyon Yükseltme Eğitim, Seminerine katıldı. Eğitim Kişisel Değişim, Koçluk ve Eğitim Hizmetleri uzmanı Hülya Konar tarafından verildi. İstanbul Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri Liderlik Becerilerini Geliştirme ve Motivasyon Yükseltme Eğitim Seminerine katıldı. The Byzantium Hotel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen seminerde HEDD üyelerine eğitimi Kişisel Değişim, Koçluk ve Eğitim Hizmetleri uzmanı Hülya Konar verdi. Yönetici vasfı taşıyan çalışanların, sorumlu olduğu ekibe liderlik yapabilmesinin önemli olduğunu ifade eden Hülya Konar, bu eğitim seminerini düzenlemelerindeki amaç-
larının, bireylerin kendilerini tanıyarak, kendilerine özgü liderlik tarzlarını oluşturmaları olduğunu belirtti. Yöneticilik becerilerini kazandırıp etkin bir şekilde kullanmak için eğitimin önemli olduğunu ifade eden Konar, “İşletmedeki sorumlu olduğumuz bölüm yönetiminin başarısı için liderlik gerekli bir unsurdur. Günümüzde yeni teknolojiler ile değişimin çok hızlı olması, rekabetin artması gibi nedenlerle işletmelerdeki yöneticilerde liderlik vasfının aranması olmazsa olmazlar arasındadır. Bu tip
yöneticiler yol gösteren, harekete geçirebilen, birleştirici, motive edici, etkileyici kişiler olup işletme verimliliğini artıran faaliyetlerde bulunacaklardır” dedi. Sunumun ardından soruları cevaplayan Konar, housekeeperlara teşekkür ederek eğitim seminerini noktaladı. Seminerin ardından HEDD üyeleri gündeme ilişkin konular ve önümüzdeki dönem yapılması düşünülen etkinlikler hakkında görüş alışverişinde bulunduktan sonra toplantı sonlandırıldı.
22
DERNEK HEDD 10-23.indd 14
6/18/12 2:58 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
23
DERNEK HEDD 10-23.indd 15
6/18/12 2:58 PM
alanya başlarken
Hakan Halit Yeni
OTED Alanya Yönetim Kurulu Başkanı
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
OTED ALANYA’NIN HİKAYESİ OTED Alanya olarak, Alanya’daki en başarılı sivil toplum kuruluşlarından biri olduğumuzu söyleyebilirim. Özellikle meslek örgütleri arasında, Alanya’da en iyilerindeniz desek sanırım haksızlık etmiş olmayız. Yaptığımız etkinlikler ve eğitim faaliyetlerini göz önüne aldığımızda, en çok eğitim ve etkinlik yapan dernek özelliğine sahibizdir. İlk yıllarımızda sıkıntılar yaşadığımız kesin ve bu derneği kamuoyuna tanıtıp kabul ettirmek hiçte kolay olmadı.
Basında çok değer verdiğim, çok kıymetli dostlarım var ve onların desteği bizim için çok önemli. Yaptıklarınızı ilgili sektöre ve kamuoyuna duyuramıyorsanız, kol yen hikâyesinden öte gidemezsiniz. İsterseniz siz dünyanın en çok ve en yararlı çalışan kuruluşu olun, yapılanların duyurulması ve paylaşılması muhakkak gerekli. Ancak yaptıklarımızı paylaşarak, kendimizi ve amacımızı ifade etme fırsatı bulur ve talebin artmasını sağlayabiliriz.
2006 Yılında Alanya da 15-20 arkadaşımızla bir toplantı düzenledik. Yapılan bu toplantının sonucunda dört Pilot bölge oluşturduk ve o bölgelerdeki housekeeper arkadaşlarımızın sorunlarını tespit etmek için gayrı resmi bölge başkanları seçtik. Arkadaşlarımızın da katılımı ile 11 kişilik bir ekip oluşturduk. Yaklaşık bir yıl bu ekip ile birlikte alt yapı çalışmaları yaptık. Dernekleşmeye müsait miyiz? Değilmiyiz? Bunun araştırmasını kapsamlı bir şekilde yaklaşık bir yıl boyunca sürdürdük. Bu arada bu araştırmaları yaparken, iletişim ve vücut dili, bütçe ve cost, ürün güvenliği ve işçi sağlığı, oda hijyeninde bio teknolojik uygulamalar, kimyasal ve hijyen başlıklı bizi doğrudan ilgilendiren eğitim seminerleri düzenlemeye başladık. Bu seminerlerin rutin ve düzenli olarak her ayın yirmisinde yapılabilmesi için birde karar aldık. Oluşum dönemimizin içersine denk gelen Ramazan ayında, iki firma dostumuzun destekleriyle, yaklaşık beş yüz kişinin katıldığı bir iftar yemeği verdik. Araştırmalarımız sonucu Alanya da housekeeperların bir çatı altında toplanarak dernekleşmemesi büyük bir eksiklik olarak değerlendirildi. OTED İstanbul ile yaptığımız müzakere ve toplantılar sonucu OTED Alanya şubesinin açılmasına karar verdik. Derneğimizin adını duyurmak ve kuruluşumuzu turizm camiası ile paylaşmak için şehrimizin yöneticileri başta olmak üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, Başkanları, meslektaşlarımız basın camiasının önde gelen isimleri ve tüm turizm alanında faaliyet gösteren dostlarımızın da katılımı ile 8 Aralık 2007‘de yaklaşık 700 kişinin davetli olduğu, görkemli bir balo ile OTED Alanya’yı ilan ettik.
Örneğin hangi yayın organı olursa olsun hiç ayırt etmeden faaliyetlerimizi paylaşıyoruz. Biliyorsunuz bizim kendi yayın organımız OTED’in dergisi vardı, ben bu güne kadar sadece kendi yayın organımıza haber yapmadım. Türkiye’nin neresinde olursa olsun iletişime geçtiğim tüm yazılı basına haber yolluyorum. Aynı zamanda www.otedalanya.org.tr kendi resmi web sitemizin dışında facebook sayfamızdan ve sosyal ağda oluşturduğumuz OTED Alanya 2007 gibi gruplarla OTED Alanya’nın faaliyetlerini aktarıp paylaşıyoruz. Dolayısı ile basının gücünü çok önemsiyorum.
Ben şahsen gerek yazılı basın, gerek ise görsel basının gücüne en üst seviyede inanan birisiyim. Kaldı ki basın mensubu ailesindenim ve basınla ikili ilişkilerim son derece güçlüdür.
Biliyorsunuz siz saygı değer Golden City Media ailesi ile daha önce kendi dergimizde uzun yıllar çalıştık. Şimdi görüyorum ki sizde, camiaya yeni bir dergi kazandırıyorsunuz. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Burada önemli olan doğru çalışmalara imza atmaktır. Önemle altını çizmek isterim ki, ben çoğulculuğa karşı değilim, bölücülüğe karşıyım. Bu camia için yapılan her çalışma, doğru ve amacına uygun yapıldığı sürece, mesleğimiz için önemli bir kazanç olduğunu düşünenlerdenim. Tekrar hayırlı olmasını dilerim. Bu vesileyle buradan, başta çok değerli basın mensubu dostlarım olmak üzere, bizlere desteğini esirgemeyen, tüm kurum ve kuruluşların başkan ve yöneticilerine, bizlerle beraber hareket eden, eğitim seminerlerimize destek veren, değerli iş ortaklarımız diye adlandırdığım firma dostlarımıza, ben bu mesleğin mensubuyum diyen ve bu mesleğe sahip çıkan çok değerli meslektaşlarıma, daha adını sayamadığım bir çok dostumuz ve bize seminer salonlarını açan çok kıymetli işletmecilerimize destek ve katkılarından dolayı şahsım, Yönetim Kurulum ve tüm camiamız adına teşekkür eder saygı ve şükranlarımı sunarım.
24
DERNEK ALANYA.indd 2
6/18/12 3:01 PM
DERNEK ALANYA.indd 3
6/18/12 3:01 PM
dernek haberleri
OTED ALANYA ANFAŞ FUARI’NDA ZİYARETÇİ AKININA UĞRADI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
18–21 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen 23’üncü Uluslararası Konaklama, Ağırlama, İkram Sektörü Ekipmanları ve Dekorasyonu İhtisas Fuarında ikinci kez stant açan OTED Alanya’nın standı, Alanyalılar başta olmak üzere ziyaretçi akınına uğradı. Uluslararası bir fuarda neonlarına Alanya ismini yazdırarak, Alanya’yı ve Housekeeping camiasını en üst düzeyde temsil etti ve başarılı bir organizasyona imza attı. Anfaş Fuarı’nın 4 gün süreyle devam etmesi dolayısıyla, her ay düzenlenen eğitim semineri tüm üyelerin katılımıyla Anfaş seminer salonunda gerçekleştirildi. OTED Alanya’nın kiraladığı araçlarla, Housekeeping Müdürü ve şefleri, Antalya’ya taşındı. OTED Alanya Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Halit Yeni, üyeleri fuarda karşıladı. Daha sonra stant açılışı yapılarak, stantta kokteyl ve plaket töreni düzenlendi. Ayrıca der-
neğin kuruluş yıldönümü, kesilen pastayla kutlandı. OTED ALANYA’YA PLAKET VERİLDİ Standın açılmasına büyük destek veren sponsor firma Eczacıbaşı Maratem Endüstriyel firması yetkililerince, başarılı, azimli, istikrarlı çalışmalardan ve vermiş oldukları desteklerinden dolayı Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Halit Yeni’ye, housekeeping camiası adı-
na plaket takdim edildi. Stantta yapılan törenlerin ardından, tüm üyeler, ANFAŞ yetkililerince önceden hazırlanan seminer salonuna geçtiler. Eczacıbaşı firmasının katkılarıyla düzenlenen, Housekeepingte Maliyet ve Bütçeleme konulu eğitim seminerinin gerçekleştirilmesinin ardından, Alanyalı Housekeeperlar toplu halde fuarda stant açan ve daha önce derneğe destek veren firmaları ziyaret ettiler.
26
DERNEK ALANYA.indd 4
6/18/12 3:01 PM
nırım. Standımızda, 21 Ocak 2012 Cumartesi saat 17.00’ye kadar dostlarımızı ve meslektaşlarımızı ağırlamaya devam edeceğiz. Alanya’mız adına, mesleğimiz adına, turizm adına, çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek, bize fuarda destek veren Eczacıbaşı Maratem yetkililerine ve bizlere başından sonuna yardımcı olan
fuar yetkililerine, tüm Oted camiası adına sevgi, saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Alanya’mızı ve Oted’i hak ettiği şekilde temsil etmeye devam edeceğiz’’ dedi. OTED Alanya’nın Standı Otel Müdürleri, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği Başkanı Gülçin Güner ve Altın Kep Aşçılar Derneği Yönetiminin yanı sıra Turizmcilerin akınına uğradı.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
OTED Alanya Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yeni, yaptığı açıklamada ”Uluslararası bir fuarda camiamızı ve Alanya’yı temsil etmekten büyük onur duyuyoruz, İstanbul ve diğer şehirlerde açılacak olan Fuarlara katılarak Alanya’nın ismini mutlaka neonlara yazdıracağız. Bu yıl adeta Alanya’yı buraya, Anfaş fuarına taşıyarak Alanya’mızın temsilcisi olduk desek haksızlık etmiş olmayız sa-
27
DERNEK ALANYA.indd 5
6/18/12 3:01 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
dernek haberleri
28
DERNEK ALANYA.indd 6
6/18/12 3:01 PM
DERNEK ALANYA.indd 7
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
Maretem Akademi Başkanı Ve Eğitim Uzmanı Pınar Gönenç, Hakan Halit Yeni
Granada Otel Operasyon Müdürü Ekrem Özkan, Housekeeper Müdürü Sibel Cingöz.
ALANYALI HOUSEKEEPERLAR ÇAMAŞIRHANE VE MALİYET KONTROLÜ EĞİTİMİ ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
OTED Alanya, her ay düzenli olarak gerçekleştirdiği eğitim seminerlerine ara vermeden devam ediyor. Eczacıbaşı Maratem Endüstriyel tarafından düzenlenen eğitimin bu ayki konusu Housekeepingde Çamaşırhane ve Maliyet Kontrolü üzerineydi. OTED Alanya, Alanya Okurcalar’da bulunan Granada Otel’in, ev sahipliğinde ve Eczacıbaşı Maratem Endüstriyel firmasının sponsorluğunda, Housekeeping’de, Çamaşırhane ve Maliyet Kontrolü konulu eğitim seminerini gerçekleştirdi. Alanya, Beldeleri ve Manavgat’ta bulunan, yaklaşık 150 Otel’in, Housekeeping Yöneticisinin katıldığı eğitim seminerinin açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni yaptı. Her ay düzenli olarak eğitim seminerleri gerçekleştirdiklerini ve yeni projelere de imza atmaya çalıştıklarını belirten Yeni, “Bunlardan bir tanesi de Alanya Kent Konseyi, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi ve Alanya Ticaret Odası iş birliği ile Kat Hizmetleri İş İstihdamı projesidir. Projemizin teorik aşaması Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezinde bitmek üzere.
Kısa bir süre içerisinde eğitimler başlayacak ve uygulama bittikten sonra başarılı kursiyerlerimizi üyelerimizin görev yaptığı otellere yerleştireceğiz. Bu projede iş birliği yaptığımız tüm kurum ve kuruluşların Başkan ve Yöneticilerine, ayrıca uygulama aşamasında kursiyerlerimize kapılarını açacak olan otellerimizin yöneticilerine, tüm içtenliğimle teşekkür eder, saygılarımı sunarım. Bu gün burada bizlere kapılarını açan Granada Otel Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hacı Osman Uçdan ve Eczacıbaşı Maratem Endüstriyel firmasının yöneticilerine, Maratem Akademi’den Eğitim Uzmanı konuğumuz Sayın Pınar Gönenç ve Sibel Cingöz’e, destek ve katkılarından dolayı Yönetim Kurulum ve tüm OTED camiası adına, canı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.
Yeni’nin ardından Granada Otel adına söz alan Operasyon Müdürü Ekrem Özkan, Granada Otel olarak OTED Yönetimini ve üyelerini otellerinde ağırlamaktan son derece memnun olduklarını, OTED’in çalışmalarını takdirle karşıladıklarını ve her zaman kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından eğitim seminerine geçildi. Çamaşır hijyeninden, yıkama tekniklerine, su sertliğinden tekstili koruma yöntemlerine kadar ve maliyetlerin korunması veya düşürülmesiyle ilgili tüm bilgiler, enine boyuna Eczacıbaşı Maratem Akademi Başkanı ve eğitim uzmanı Pınar Gönenç’in, sunumuyla yaklaşık 5 saat süre ile anlatıldı. Seminer sonunda Başkan Yeni, Ekrem Özkan, Pınar Gönenç ve Sibel Cingöz’e, katkılarından dolayı, tüm OTED camiası adına teşekkür edip, çiçek takdim etti.
30
DERNEK ALANYA.indd 8
6/18/12 3:02 PM
DERNEK ALANYA.indd 9
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan kahvaltıya onur konuğu olarak katıldı.
Yerel ve ulusal basının temsilcileri de kahvaltıya katılanlar arasında yerlerini aldılar.
OTED ALANYA ÜYELERİ KAHVALTIDA BİR ARAYA GELDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
OTED Alanya Şubesi üyeleri 11 Mart Pazar günü, İskele Harbour Restaurant’ta düzenledikleri kahvaltıda bir araya geldiler. 2008 öncesi eski üyelerin katıldığı kahvaltıya Alanya Kent Konseyi, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi, Alanya Ticaret Odası ve OTED iş birliği ile gerçekleştirilen ve iki aydır devam eden, kat hizmetlerinde iş istihdamı projesinin ortaklarından Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan ve basın mensupları katıldı. OTED Alanya Yönetim Kurulu Başkanı ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni kahvaltı öncesi yaptığı konuşmada, 10 Temmuz 2012 tarihinde Genel Kurul seçimlerini yapacaklarını ve seçim startını verdiklerini belirtti. Yönetim Kurulunda yer almak ve aday olmak isteyen üyelerin çalışmalara başlayabileceklerini söyleyen Yeni, herkese hayırlı uğurlu olmasını temenni etti. 3 dönemdir Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Yeni, aday olup olmayacağı ile ilgili ısrarlı soruları yanıtsız bırakırken, “Asil üyelerimizin aday olma hakları vardır. İsteyen arkadaşlarımız çalışmalarını başlata-
bilirler. Biz kimseye engel değiliz, set oluşturmayız. Kaldı ki böyle bir hakkımızda yok’’ dedi. Yeni, konuşmasının devamında; “Ayrıca 20 Mart 2012 tarihinde Riviera Oteli’in ev sahipliğinde öğlen saat 12.30’da B.S.Ç (ENTEM) Endüstriel firmasının katkılarıyla, İş Güvenliği ve Çevre konulu seminere tüm üye ve meslektaşlarımızı bekliyoruz. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz Bahar Balosunu aşırı yoğunluk nedeni ile sadece bu yıla mahsus erteleyeceğiz. Baloyu ilerleyen aylarda yapılacağız” dedi. OTED, Kent Konseyi, Ticaret Odası ve Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi ile
başlatılan, Kat Hizmetlerinde İş İstihdamı projesinin başarıyla tamamlandığını belirten Yeni, kursiyerlerin stajlarını tamamladığını, 12 Mart 2012 tarihinde Meziyet Köseoğlu’nda sınavlarının gerçekleştirileceğini ve kursiyerlerin en kısa zamanda iş imkanlarının sağlanacağını belirtti. Ayrıca seneye bu projenin daha geniş kapsamlı yapılacağını söyleyen Yeni, projede emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini sunarak konuşmasını noktaladı. Yeni’nin konuşmasının ardından üyeler muhteşem manzara eşliğinde, kahvaltı yapıp bol bol sohbet ettiler.
32
DERNEK ALANYA.indd 10
6/18/12 3:02 PM
DERNEK ALANYA.indd 11
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
OTED ALANYA ŞUBESİ, İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇEVRE SEMİNERİ EĞİTİMİ DÜZENLEDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Alanyalı Housekeeperlar, düzenledikleri 91’inci seminerde, Riviera Otel’in ev sahipliğinde, ENTEM firmasının sponsorluğunda İş Güvenliği ve Çevre konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. OTED Alanya Şubesi olarak her ay düzenledikleri eğitim seminerlerinin Mart ayındaki bölümü Riviera Otel’in ev sahipliğinde ve ENTEM (B.S.Ç. Kimya) firmasının sponsorluğunda gerçekleştirildi. İş Güvenliği ve Çevre konulu eğitim semineri, Kat Hizmetleri Müdürleri, şefleri ve hijyen firmalarının temsilcileri katıldı. Seminerin, açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkan ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni yaptı. Yeni, “Öncelikle Riviera Otel Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Sipahioğlu başta olmak üzere ENTEM Antalya Bölge Sorumlusu Mürsel Pehlivanlı ve ekibine, eğitimci konuklarımız iş güvenliği uzmanı Necdet Akgül ve çevre eğitimi uzmanı Ayşegül Ekeyılmaz’a, desteklerinden dolayı tüm camiamız adına
canı gönülden teşekkür eder şükranlarımı sunarım. Bu gün burada çok önemsediğimiz iki konuyu işleyeceğiz. İş güvenliği ve çevre ile ilgili bilmemiz gereken çok şey var, ilgili uzmanlarımızın ve sponsorumuzun katkıları ile meslektaşlarımızın alanlarında ki yasal sorumlulukları ve uygulanması gereken tüm bilgileri özetleyeceğiz. Şahsım ve Yönetim Kurulum adına, tüm turizm camiasına ve çok değerli üye ve meslektaşlarımıza, sağlık, sıhhat, huzur ve başarılarla dolu hayırlı bir sezon diliyorum’’ dedi. Mayıs ayında tekrar bir araya geleceklerini ifade eden Yeni, Kat Hizmetlerinde İş İstihdamı projesine katılarak başarı elde eden kursiyerlere 30 Mart Cuma günü sertifika töreni düzenleneceğini belirtti.
Yeni’nin ardından konuşma yapan Riviera Otel Yönetim Kurulu Üyesi Tahsin Sipahioğlu, OTED Yönetimini çalışmalarından dolayı kutladı ve eğitime verdikleri önemin altını özellikle çizerek OTED üyelerine ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını ve Oted’in bundan sonraki çalışmalarını desteklemeye devam edeceklerini söyledi. ENTEM (B.S.Ç. Kimya)’in sponsorlunda Necdet Akgül ve Ayşegül Ekeyılmaz’ın sunumuyla, yaklaşık 4 saat süren iş güvenliği ve çevre konulu seminerin sonunda Yeni destek ve katkılarından dolayı Tahsin Sipahioğlu, Mürsel Pehlivanlı, Hüseyin Ekizoğlu, Necdet Akgül ve Ayşegül Ekeyılmaz’a, tüm üye ve meslektaşları adına teşekkür edip, çiçek takdim etti.
34
DERNEK ALANYA.indd 12
6/18/12 3:02 PM
DERNEK ALANYA.indd 13
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
YILIN PROJESİ GÖRKEMLİ SERTİFİKA TÖRENİYLE SONA ERDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
OTED Alanya Şubesi, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası, Alanya Kent Konseyi’nin ortak projesiyle düzenlenen Kat Hizmetlerinde İş İstihdamı eğitiminin ardından kursiyerler ALTSO’da düzenlenen törenle sertifikaları aldı. OTED Alanya Şubesi, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO), Alanya Kent Konseyi’nin ortaklığında düzenlenen Kat Hizmetlerinde İş İstihdamı projesi kapsamında 2 ay süren eğitime katılıp başarılı olan kursiyerlere sertifikaları verildi. Sunuculuğunu ATV Televizyonunu sunucularından Ülkün Ünal’ın yaptığı törende, Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan başta olmak üzere, turizmciler, Alanya’nın tüm belde Belediye Başkanları, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Erkan Dur, siyasi parti temsilcileri, Oda Başkanları, Türkiye Gazeteciler Federas-
yonu Başkan Yardımcısı ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim, sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve çok sayıda davetlinin katıldığı sertifika töreni görülmeye değerdi. Kokteylle başlayan törende, Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi Müdürü Levent Aysal, OTED Alanya Başkanı Hakan Halit Yeni, Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkan vekili Mevlüt Dalabasmaz günün önemini belirten birer konuşma yaptı.
Kursiyerleri tebrik eden Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, “OTED Alanya’nın çalışmalarına çok önem veriyorum ve tüm organizasyonlarına katılarak elimden gelen tüm desteği vermeye çalışıyorum. Sezonda en fazla şikayet yemek ve temizlikten kaynaklanıyor. Tatile gelen turist dinlenmek güzel vakit geçirmek için geliyor. Turist en fazla huzur bulacağı yer odasıdır. Temiz ve konforlu bir ortam yerine kirli çarşaf, havlu ve hijyenik olmayan odalar, genel alanlar olursa o tatilci de şikayetçi olur. İlk önce gelen konuk genel alanlardan geçerek odasına çıkar. Odadan mem-
36
DERNEK ALANYA.indd 14
6/18/12 3:02 PM
fazla odayı temizlemeleri istenirse aldıkları eğitimin hakkını veremezler” diye konuştu. 2007 Aralık ayından bu güne housekeeperlara yönelik 92’nci eğitim seminerini düzenlediklerini belirten OTED Alanya Başkanı Hakan Halit Yeni, “Sadece üyelerimize yönelik seminerlerin yeterli olmadığını, kat hizmetlerinde beraber çalıştığımız maid ve meydancı konusunda çok sıkıntı çekiyoruz. Özellikle yetişmiş
eleman konusunda üyelerimizin büyük sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. Kent Konseyi Başkanımız Nurhan Özcan ve TÖMER Müdürü Duygu Hanım bu projeyle bize geldiklerinde, çok gurur duyduk ve hemen hayata geçirilmesi konusunda harekete geçtik. Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi Müdürü Levent Aysal ve Ticaret ve Sanayi Odasını da dahil olmasıyla, bizi memnun edecek son derece gü-
Projenin Ortakları, Hakan Halit Yeni, Nurhan Özcan ve Levent Aysal.
OTED Alanya Başkanı Hakan Halit Yeni
Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan
Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi Müdürü Levent Aysal
Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan
Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
nun kalırsa sonra diğer bölümlere gider. Memnun kalmasa da çeker gider ya da şikayet eder. Bu anlamda OTED Alanya’nın çalışmalarını takdir ediyorum ve çok önemli buluyorum. Bir kat görevlisine 3540 oda temizleyeceksin dersen, gelişi güzel temizlik yapar. Yetiştirebilmek için geçiştirmek zorunda kalır. Bunun önüne geçmek için otel yöneticileri kat görevlilerine 17-22 arasından oda vermeli. Daha
37
DERNEK ALANYA.indd 15
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Alanya Emniyet Müdürü Erkan Dur
zel bir çalışma çıktı ortaya. Bizim kadrolarımızda çalışan veya çalışacak olan personelimizin iş başı eğitimlerde hangi bilgilere sahip olmaları gerektiğini bizden iyi hiç kimse bilemez. Bu anlamda bu projenin bizim için önemi çok büyük, Projenin insan kaynakları bölümünü Kent Konseyi, resmi eğitim ve sertifika bölümlerini Meziyet Köseoğlu ve Ticaret Odası ve kendi iç bünyemizde bulunan eğitim komitemizi devreye sokarak, iş başı mesleki eğitim ve iş garantisi bölümünü dernek olarak biz üstlendik. Hiçbir şekilde menfaat gözetmeksizin, canla başla yaklaşık bir ay süreyle, teorik ve uygulama olarak kurslarımız devam etti” dedi. Eğitim konusunda kim olumlu işler yaparsa onun arkasında duracaklarını ifade eden Yeni, “Bu mesele sen ben meselesi değil, Alanya’mızın meselesi, turizmin meselesi, doğru ve bilinçli hizmet meselesidir. Bu projemizin 2012 sezonun bitiminden itibaren daha geniş kapsamlı olarak inşallah tekrar edeceğiz. Kaliteli tu-
rizm için çalışmalar yapmayı kendimize amaç edindik, turizm için Alanya için üzerimize ne düşüyorsa yerine getirmeye hazırız. Burada bizleri yalnız bırakmayarak sertifika törenimize katılarak desteklerinizi esirgemediğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür eder, şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum’’ dedi. Projenin ortaklarından Nurhan Özcan, Levent Aysal, Mevlüt Dalabasmaz kurumları adına yaptıkları konuşmalarında, turizmin yarınları için daha bilinçli hizmet için Alanya’nın geleceği için bu tür çalışmalara devam edeceklerini, bu projenin içerisinde yer alarak ortaya çıkan bu tablonun gururunu yaşadıklarını ve proje süresince yapılan çalışmaları anlatarak ve projenin önemine dikkat çektiler. Projenin fikir babası olan Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Nurhan Özcan ise “Bu bir iş istihdamı projesidir ve başarıyla tamamlanmıştır. Kursiyerlerimizin hepsine proje kapsamında söylediğimiz gibi iş imkanları sağlanmıştır. Kent konseyi olarak bu ve benzeri çalışmalara ve proje üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Sertifikaları Kurum ve Kuruluşların Başkanları Verdi Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, İlçe Emniyet Müdürü Erkan Dur, Demirtaş, Karkıcak, Kestel, Cikcilli Beldelerin Belediye Başkanları, CHP İlçe Başkanı, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve AGC Başkanı Mehmet Ali Dim, ALTİD Başkan Yardımcısı Hasan Şakiroğlu, Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, OTED Alanya Başkanı Hakan Yeni, ALTSO Başkan vekili Mevlüt Dalabasmaz, Otel sahipleri ve Müdürleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları tarafından sertifikaların kursiyerlere verilmesiyle ve toplu halde hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından tören sone erdi. Kursiyerlere oda düzenleme, yüzey temizliği, zemin temizliği, ofis işlemleri, konuk hizmetleri, genel alan temizliği, banyo donanımları, oda işlemleri, çeşitli yüzeylerin bakımı ve cilası, mesleki yabancı dil, iş güvenliği ve işçi sağlığı gibi konularda eğitim verildi.
38
DERNEK ALANYA.indd 16
6/18/12 3:02 PM
DERNEK ALANYA.indd 17
6/18/12 3:02 PM
dernek haberleri
Köşdere Otel Genel Müdür Asistanı Alperen Küçükertan
Psikolog Şahin Çiftçi
OTED ALANYA 92’NCİ SEMİNERİ CLUB HOTEL KÖŞDERE’DE DÜZENLEDİ OTED Alanya, Yönetim Kurulu Başkanı ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni’nin ev sahipliğinde, 92’nci eğitim seminerini Club Hotel Köşdere’de gerçekleştirdi. Seminerde Psikolog Şahin Çiftçi, Stres hakkında katılımcılara bilgi verdi.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Alanya ve Manavgat arasındaki otellerin Kat Hizmetleri Müdürleri, şefleri ve hijyen firmalarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını yapan Başkan Yeni, 2006 yılında henüz kuruluş aşamasındayken ilk semineri Club Hotel Köşdere’nin ev sahipliğinde yaptıklarını, o günden bu güne aralıksız her ay eğitim seminerlerine aralıksız devam ettiklerini belirtti. Kısaca bir süre içerisinde büyük mesafeler kat ettiklerini dile getiren Başkan Yeni, “İnanıyorum ki bundan sonra da, mesleğimizin yarınları için, turizm için, kaliteli ve bilinçli hizmet için üyelerimize ve meslektaşlarımıza yönelik, dostlarımızın ve işletmecilerimizin destekleriyle, hep birlikte çok daha güzel çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz. Ayrıca 7’ci kez her Mayıs ayında siz saygı değer üyelerimize ve dostlarımıza ev sahipliği yapmanın onuru-
nu ve gururunu yaşıyoruz. Bu güne kadar bizlere desteğini esirgemeyen Club Hotel Köşdere Yönetimine ve uzun yıllar birlikte çalışma fırsatı bulduğum saygı değer Genel Müdürüm Sayın Kasım Küçükerten’a, eğitimci konuğumuz Psikolog Sayın Şahin Çiftçi’ye, seminerlerimize destek veren Ticaret ve Sanayi Odamıza, tüm üyelerimiz ve Yönetim Kurulum adına canı gönülden teşekkür eder, şükranlarımı sunarım’’ dedi. Önümüzdeki ay gerçekleştirecekleri faaliyetlerle ilgili de bilgi veren Yeni, 27 Mayısta Alanya ve Manavgat’ta ki housekeeperlarla Side’ de dayanışma kahvaltısında bir araya geleceklerini, 2 Haziranda Temizel Çamaşır Yıkama Fabrikası ve Lever Firmalarının katkıları ile geleneksel Bahar Balosunu Alaiye Resort Otelde gerçekleştireceklerini söyledi. 10 Temmuz tarihinde derneğin Genel Kurul seçimle-
rinin yapılacağını belirten Yeni, tüm bilgilere www.otedalanya.org.tr web sitesinin duyular bölümünden ulaşabileceğini sözlerine ekledi. Yeni’nin ardından söz alan Club Hotel Köşdere Genel Müdür Asistanı Alperen Küçükertan OTED’İN Çalışmalarını takdir ettiklerini, eğitim adına yapılan her türlü çalışmaların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, OTED Yönetimini başarılı çalışmalarından dolayı kutladığını söyledi. Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkıları ile gerçekleştirilen ve Psikolog Şahin Çiftçi’nin sunumuyla, Stres nedir? Nelere sebep olur? Stresten nasıl kurtuluruz, yapmamız gerekenler ve yapmamamız gerekenlerin anlatıldı. Seminer sonrası Başkan Yeni, Alperen Küçükertan ve Psikolog Şahın Çiftçi’ye, destek ve katkılarından dolayı tüm housekeeping camiası adına teşekkür edip, çiçek takdim etti.
40
DERNEK ALANYA.indd 18
6/18/12 3:02 PM
DERNEK ALANYA.indd 19
6/18/12 3:02 PM
antalya başlarken
Ayşe Çöveç ANTED Yönetim Kurulu Başkanı
ANTED VE ANTALYA ÜZERİNE... OTED Antalya Şubesinin 2010 yılında yapılan Genel Kurulu sonucunda, Genel Sekreter görevine seçildim. Daha sonra Başkanımız Sayın Mensure Deşat’ın şehir değişikliği nedeni ile 2011 yılının başında Başkan olarak görevime devam ettim. OTED Derneğinin merkezi İstanbul olmasından dolayı yaşadığımız sorunları çözmek adına 2011 Eylül ayında OTED Antalya Şubesini kapatma kararı aldık. Antalya merkez olarak Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri (ANTED) Derneğini kurduk ve çalışmalarımıza başladık.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
ANTED Yönetimi, benim başkanlığımda, 2. Başkan Fatma Moğultay, Genel Sekreter Nazlı Ceylan, Muhasip Ayşen Mete, Üye Şerife Öztürk ve Üye Gonca Coşkunfırat’tan oluşmaktadır. Eğitim Kadromuzda ise Ayşin Duran, Aysun Yalçınkaya ve Bülent Dokuzoğlu yer almaktadır. ANTED kurulduktan hemen sonra federasyon olma yolunda hazırlıklara başladık ve 5 Kurucu Dernek olarak 2011 Aralık ayında OTMF (Otel Teknik Tesis Müdürleri ve Tesis Yöneticileri Federasyonu) kurduk. Alınan karar ile Federasyon Başkanı Sayın Şaban Aydoğmuş, Başkan Yardımcısı görevine de ben seçildim. ANTED olarak Antalya ilinde, Kaymakamlıkların yapmış olduğu Otel Denetimlerine Dernek Üyelerimizde katılmaya başladı. Her hafta bir otelin denetimlerine katılıyoruz. Yoğun bir şekilde dernek ve federasyon çalışmalarımız çok değerli Yönetim Kurulu arkadaşlarımla devam ediyor. ANTED ile mesleğimizi en yukarılara taşımak, mesleği-
mize eğitimli ve sertifikalı personel yetiştirmek, mesleki ve kişisel eğitimler vermek. Fuarlara katılmak, fabrika gezileri yapmak ve yemek organizasyonları ile sohbet imkanı yaratmayı amaçladık. Bu doğrultuda ben ve Yönetim Kurulunda yer alan arkadaşlarım ile birlikte çalışmalara aralıksız devam ediyoruz. Daha önceden Golden City Media ailesi ile Housekeeping Dergisi’nde birlikte çalışma imkanı buluşmuştuk. Şimdi ise Executive Housekeeper Dergisi’nde yeniden birlikte çalışacağız. Dergi ekibine ANTED’e vermiş oldukları destekten dolayı üyelerimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan sonra yaptığımız çalışmaları Executive Housekeeper Dergisinden takip edebilirsiniz. Derneğimize sponsor olarak bu günlere gelmemize katkı sağlayan firmalarımızın aynı şekilde dergimizi de desteklemelerini bekliyorum. ANTED olarak yaptığımız çalışmalarla üyelerimizi ve turizm camiasını en iyi şekilde temsil etmek için çaba harcıyoruz. Ekibimizdeki personelin gelişimi ve iş performanslarının artışını sağlamak, her zaman gündemimizde ilk sıralarda yer alacaktır. Sektördeki gelişme, misafir memnuniyeti ve personel kalifikasyonumuzdaki gelişmeye paralel olarak artacaktır. Bu nedenle tüm gayretlerimiz bu iki konuda hedeflerimizi gerçekleştirmek olacaktır. Saygı ve Sevgilerimle
42
DERNEK ANTALYA.indd 2
6/18/12 3:05 PM
DERNEK ANTALYA.indd 3
6/18/12 3:05 PM
dernek haberleri
ANTED ÜYELERİ VE FİRMALAR TANITIM YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği, kuruluş yemeği Efecan Tekstil sponsorluğunda, Ramada Otel Balık Restaurantın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Yemeğe housekeeperların yanı sıra sektörde faaliyet gösteren çok sayıda firma yetkilisi, otel müdürü ve davetli katıldı. Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği (ANTED) kuruluş yemeği Ramada Otel Balık Restauranın ev sahipliğinde, Efecan Tekstil’in sponsorluğunda gerçekleştirildi. Yemeğe ANTED üyelerinin yanı sıra, otel müdürleri, firma temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Yemeğin açılış konuşmasını yapan ANTED Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Çöveç, housekeeper camiasının bu mutlu gününde kendilerini yalnız bırakmayan davetlilere dernek üyeleri adına teşekkürlerini sundu. Derneğin kuruluş amacı ve yapmayı planladıkları etkinlikler hakkında katılımcılara bilgi aktaran Başkan Çöveç,
“ANTED’i kurup, faaliyete geçirdikten sonra, ilimizde faaliyet gösteren diğer dört dernekle birlikte hareket etme kararı aldık ve OTMF Federasyonunu kurarak çalışmalarımıza daha kapsamlı bir şekilde devam ettik. ANTED olarak Kaymakamlıkların yapmış olduğu otel denetimlerine Dernek Üyelerimizde katılmaya başladı ve her hafta bir otelin denetimlerine katılıyoruz. Yoğun bir şekilde Dernek ve Federasyon çalışmalarımız çok değerli Yönetim Kurulu arkadaşlarımla devam ediyor. ANTED ile mesleğimizi en yukarılara taşımak, mesleğimize eğitimli ve
sertifikalı personel yetiştirmek, mesleki ve kişisel eğitimler vermek, fuarlara katılmak, fabrika gezileri yapmak ve yemek organizasyonları ile sohbet imkanı yaratmayı amaçlıyoruz” dedi. Başkan Çöveç’in konuşmasının ardından, Eğitim Danışmanları Ayşin Duran, Aysun Yalçınkaya ve Bülent Dokuzluoğlu tarafından ANTED’in düzenleyeceği eğitimler hakkında katılımcılara bilgi verildi. Yemek, konuşmaların ardından gecenin ilerleyen saatlerine kadar canlı müzik eşliğinde devam etti.
44
DERNEK ANTALYA.indd 4
6/18/12 3:05 PM
DERNEK ANTALYA.indd 5
6/18/12 3:05 PM
dernek haberleri
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
ANTED 3. YARATICI YATAK YARIŞMASI İlki 21. Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nda, ikincisi ise 22. Anfaş Hotel Equipment Fuarın’da gerçekleştirilen ve büyük ilgi gören Housekeeping Yaratıcı Yatak Yarışmasının 3.sü, daha geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Yarışma sonucunda dereceye giren ekiplere çeşitli ödüller verildi. ANTED, dernek çalışmaları kapsamında, Anfaş Fuarcılık, Tolkar, Özgörkey, Pırlanta Mefruşat, Galeri Kristal, Seans Organizasyon, DK Tekstil, Sefa Bella Yatakları sponsorluğunda, Yaratıcı Yatak Yarışmasının üçüncüsü gerçek-
leştirdi. ANFAŞ Hotel Equipment Fuarının ikinci ve üçüncü günü gerçekleştirilen ve geleneksel hale getirilen Yaratıcı Yatak Yarışması, bu yıl oteller ve okullar olmak üzeri iki farklı kategoride gerçekleştirildi. 15 ekibin katıldığı yarış-
ma, fuar ziyaretçileri ve katılımcıların ilgi odağı oldu. Yarışma 23. Anfaş Hotel Equipment fuarı bünyesinde gerçekleştirildi. Fuar süresince ANTED’in standı yoğun ilgi ile ziyaret edildi. Meslek grubundan olmayan kişilerin de ilgisini çe-
46
DERNEK ANTALYA.indd 6
6/18/12 3:05 PM
Yarışma sonunda, oyların hesaplanması sırasında, Kenya Dans ve akrobasi ekibinin gösterileri de yoğun ilgi gördü. Her sene düzenlenen Geleneksel Yaratıcı Yatak Yarışmasını bu yıl Turizm Meslek Liselerinden gelen yoğun talep üzerine 2 gün olarak düzenlendi. İlk gün Oteller 2. gün Okullar katıldı.
Bu yıl yarışmada Housekeeping ve Teknik Servis beraber katıldı. Yarışmada tasarım ve yaratıcılık ön plana çıkarıldı. Juri de ise Otel Genel Müdürleri, Duayen Housekeeper Müdürleri, Teknik Müdürler Derneği Başkanı yer aldı. Kupalar, madalyalar, para ödülü ve otel konaklama ödülü ile derece alan yarışmacılar ödüllendirildi.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
ken standımızda fuarın ikinci ve üçüncü günü gerçekleştirilen yarışmamız, Antalya içi ve dışından konukların ilgi odağı oldu. Özellikle tüm yarışmacıların hazırladıkları yatakların birer sanat eseri olduğu yorumları Housekeeping mesleğinin ne kadar önemli ve inceliklere sahip olduğunu onaylar nitelikteydi.
47
DERNEK ANTALYA.indd 7
6/18/12 3:05 PM
dernek haberleri
ANTED ÜYELERİ ECZACIBAŞI FABRİKASINI GEZDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği, Eczacıbaşı Girişim Pazarlama firmasının fabrikasını gezdi. ANTED üyeleri ayrıca Eczacıbaşı yetkililerinden üretilen ürünlerin bütün aşamaları hakkında yerinde bilgi aldı. Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği (ANTED) Üyeleri Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Firmasının fabrikasını gezdi. Fabrikayı gezen ANTED Üyeleri firma yetkililerinden üretim aşamaları hakkında detaylı bilgi alma imkanı buldu. Fabrika gezisinin ardından, firma yetkilileri tarafından Eğitim Akademisi salonunda housekeeperlara tekstil ve çamaşırhane personeli konusunda bilgi verildi. Tekstil seçimi, Tekstil çeşitleri, Tekstilin yıkanması, Çamaşırhane işlemleri ve çamaşırhane personelinin eğitimi konusunda katılımcılara bilgi veren firma yetkilileri, çamaşırların temiz ve hijyenik olmasının müşteri açısından oldukça önemli olduğunu, kir ve lekelerin çıkmaması o çamaşırın gerektiği gibi temizlenmediği anlamına geldiğini ifade
etti. Temiz olmayan çamaşırların müşteri için büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten firma yetkilisi, çamaşırların temizliğinin kir, su, tekstil ve ekipman gibi bazı faktörlere bağlı olduğunu ifade ettiler. Çamaşırlar yıkanırken lekenin özelliğine göre kimyasal tercih etmenin önemli olduğunu, aynı kimyasalın farklı lekeler üzerinde etkili olmayabileceğini söyleyen firma yetkilisi, çamaşır yıkamada kimyasal kullanılırken kullanma talimatlarının tam olarak okunup uygulanmasının önemli olduğunu, aksi takdirde istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceğini ifade etti. Otel ve hastanelerde kullanılacak tekstilin seçimi konusunda da housekeeperlara bilgi veren firma yetkilisi, çamaşırhanelerde kullanılan makine ve diğer ekipmanların da temizlik ve hijyen ko-
nusunda büyük öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi. Eğitimin ardından housekeeperlar firma yetkileriyle birlikte fabrikada bulunan ekipmanları inceleyerek bilgi aldılar. Fabrika gezisinin ardından ANTED üyeleri Van Gogh’un sergisini gezdi. Akşam ise Eczacıbaşı Girişim Pazarlama yetkilileri ile ANTED üyeleri, yemekte bir araya geldi. Yemekte bir konuşma yapan ANTED Başkanı Ayşe Çöveç, Eczacıbaşı Girişim Pazarlama yetkililerine böyle güzel bir organizasyona öncülük ettikleri için teşekkür ederek, “Tüm gün boyunca bilgilerini bizlerle paylaşan, bizim doğru bir şekilde bilgilenmemizi sağlayan, üretim aşamalarını yerinde görmemize fırsat tanıyan, Eczacıbaşı ailesine teşekkür ederiz” dedi.
48
DERNEK ANTALYA.indd 8
6/18/12 3:05 PM
DERNEK ANTALYA.indd 9
6/18/12 3:05 PM
dernek haberleri
ANTED ÜYELERİ, DK FABRİKASINI GEZDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği Üyeleri, Antalya Organize Sanayi Bölgesinde yeni açılan DK Tekstil fabrikasını gezdi. Housekeeperlar fabrika gezisinin ardından DK Tekstil Yetkilileriyle akşam yemeğinde tekrar bir araya geldi. Antalya Organize Sanayide açılan DK Tekstil Fabrikasına gezi düzenleyen Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği (ANTED) üyeleri, firma yetkililerinden makineler, ürünler ve üretim aşamaları hakkında detaylı bilgi alma imkanı buldu. Gezi öncesi DK Tekstil yetkilileri katılımcılara firma hakkında bilgi verdi. 1984 yılından beri turizm sektörü için, imalat ve dağıtım yapan DK Tekstilin İstanbul Ümraniye Sarıgazi de üretim
yaptığını belirten DK Tekstil Yetkilileri, kısa bir süre önce ise Antalya Organize Sanayi Bölgesinde yeni bir fabrika açarak bu bölgede bulunan turizmcilere daha yakından hizmet vermeye başladıklarını söylediler. DK Tekstil’in ana üretim konusunun oda, banyo, balo salonu tekstili, masa örtüsü, çarşaf, havlu ve yatak grubu olduğunu söyleyen firma yetkilileri, dokumasını kendilerinin yaptığı masa örtüsü kumaşlarla sektörünün öncüsü olduklarını, sektörde-
ki ürün çeşitliliği ile öncülük yaptıklarını ifade ettiler. Yıllık 80 ton havlu, 200 bin adet çarşaf ve 300 bin adet masa örtüsü üretimi yaptıklarını ifade eden firma yetkilileri, profesyonel otel serisi tekstil üretimini arttırarak devam ettirdiklerini söylediler. DK Tekstil fabrikasının gezilmesinin ardından firma yetkilileri ve ANTED üyeleri Antalya Balık Evi’nde akşam yemeğinde bir araya gelerek sohbet etme imkanı buldular.
50
DERNEK ANTALYA.indd 10
6/18/12 3:05 PM
DERNEK ANTALYA.indd 11
6/18/12 3:05 PM
bodrum başlarken
Erdinç Erkan KEKEÇ
Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
BODRUM’DA HOUSEKEEPER OLMAK 2006 yılında diğer meslektaşlarımla, yaz başlamadan önce, yaza merhaba demek için toplanmış iken, bu toplantıların daha sık ve bir sorun tartışma ve çözüm üretmeyi amaçlaması gerektiği tartışıldı. Orada verilen start ile neler yapılabileceği araştırılmaya başlandı. Mevcut örnekler incelendi. Önce amatör bir çalışma ile başlandı. İlerleyen zamanda bu işin daha ciddi ve resmi olması gerektiği tartışıldı ve “Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği” adı ile çalışmalarımız devam etti. Dokuz arkadaşımızın katkıları ile tüzüğümüzü hazırladık. Kurucu üyelerin seçimi ile oluşturulan Geçici Yönetim Kurulu olarak derneğimize üye kayıtlarını başlattık. Yeterli sayıya ulaştık ve 2008 yılın Haziran ayında ilk Genel Kurulumuzu yaptık. Derneğin kurulmasında ve genel kurul safhasında görev alan Geçici Yönetim Kurulu, Genel Kurul sonunda oy çokluğu ile Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. Artık Bodrum’da Housekeeperlara yönelik bir dernek vardı. İşimiz gerçekten çok zordu. Yapılan ilk Yönetim Kurulu toplantısında görev dağılımları yapıldı. Üstlendiğim Yönetim Kurulu Başkanlığı ile arkadaşlarıma faydalı olmak ve hep beraber en iyiye ulaşmaktı amacımız. Tedarikçi firmaların destekleri ile ilk yıllar çok güzel etkinliklere imza attık. Esas tüketim malzememiz olan kimyasal konusunda gerek Diversey, gerek Ecolab, gerekse Eczacıbaşı bizlere inanılmaz güzel seminerler verdi. Diğer bir sorumluluk alanımız olan ve sıcak havalarda başımızın belası olan sinek ve haşere konusunda bize İzmir merkezli ama Bodrum’da faaliyet gösteren “Koruma Orse” yardımcı oldu. Gerçi eğitim sırasında hiç hoş olmayan görüntülerle karşılaştık ama bu da işin özüydü. Derneğimizin kuruluşunu takip eden bir yıl içinde herkes için faydalı etkinlikler yapmış olmamıza rağmen üye sayısında istediğimiz rakama ulaşamamıştık. Bütün Housekeeper arkadaşlar derneğin varlığını biliyor olmasına rağmen, gerekliliğini ve kişiye yapacağı katkıyı algılayamadıkları için üye olmaktan kaçıyorlardı. Derneğin amacı ve hedeflerini anlatıyoruz, bütün bunlardan sonra sorulan ortak soru “dernek bana ne verecek” oluyordu. Bu konuda gerçekten çok zorlandık. İş arayan housekeeper ya da housekeeper arayan işveren bana ve yönetimde aktif olan diğer arkadaşlarımı aramasına rağmen birçok tesise housekeeper, birçok arkadaşımıza da iş bulmuş olmamıza rağmen hala “dernek bana ne verecek “ sözü gerçekten ben ve bu yola gönül vermiş arkadaşlarımı yaralayan cümleler oldu. Bodrum Yarımadası’nın zor koşullarında, kısa sezonda daha çok fazla profesyonelliğin yayılmadığı bir ortamda House-
keeper olmak gerçekten çok ama çok zor. Maliyetleri kısma adına alınan düşük vasıflı departman yöneticileri ister istemez bütün piyasayı ve dolayısı ile bütün departmanı etkiliyor. Korkarım 2015’den sonra Yarımada’da Housekeeping Departmanında çalışacak nitelikli yöneticiler bulmak imkansız olacak. Yöneticiden geçtik, katçı veya meydancı bulmak da zorlaşacak. 12 ayın çalışma süresi ortalama 5 veya 6 ay. Geri kalan zaman meslektaşlarımın azımsanmayacak bir kısmı işsiz. Zaten çalışırken de az kazanıyor. Evde oturup bahçemle uğraşırım diyor insanlar. İşveren ve üst yönetimin acilen bu konuda bir şeyler yapması zorunlu hale gelmiştir. Tabi bu sorun sadece işverenle bitmiyor. Devletinde destek olması gerekmektedir. Dernek olarak biz 2012 yaz ve kış döneminde daha önce yapamadığımız birkaç etkinlik daha yapmak istiyoruz. Bunlardan birincisi Tekstil konusunda eğitim almak. Tarlada ki pamuk nasıl oluyor da elimize çarşaf, nevresim veya havlu olarak geliyor. Dokuma teknikleri nelerdir. İplik numarası neyi ifade ediyor. Kumaş nasıl boyanıyor gibi konularda uzmanlardan bilgi almak istiyoruz. Bu konuda Denizli’de faaliyet gösteren ve bölgeye hizmet veren Denkateks Tekstil yetkilileri gereken her türlü yardıma hazır olduklarını belirttiler. Meslektaşlarımızın da uygun oldukları bir dönemde yapacağımız Denizli seyahati ile olayı yerinde inceleyip uzmanlarından bilgiler alacağız. Bir diğer konu ise Çamaşırhane. Tesislerin yüksek maliyetten kurtulmak ve ciddi makine yatırımı yapmamak için seçtikleri yol, çamaşırları Profesyonel fabrikalarda yıkatmak. Bu konuda da yine Yarımada’da faaliyet gösteren ASOS çamaşırhanesi ile yaptığımız görüşmede bizim uygun olduğumuz bir zamanda Çamaşırhanenin işleyişi, yıkama reçeteleri, paketleme ve sevkiyat, özel lekelerle mücadele, hassas yıkama, üniforma gibi konularda eğitim vereceklerini belirtiler. ASOS’un katkılarıyla çamaşırhanenin bütün aşamalarını yerinde görmüş olacağız. Yine daha önce yaptığımız kimyasal firmaları ile bilgi güncelleme adı altında etkinliklerimiz olacak. Bodrum gerçek anlamda yaşanacak bir yer. Mesleğimizin tüm zorluklarına rağmen mesleğimi ve Bodrum’u seviyorum. Mesleğimi Bodrum’da yapmayı seviyorum. Yazın ne sıkıntılar yaşarsak yaşayalım, bu sıkıntıların hiç birini misafirlerimiz hissetmezler. Ekim sonunda son misafiri yolcu ettikten ve yüzümüzün akı ile bir sezonu daha bitirmiş olmanın huzuru için de yazın yaşanan bütün sıkıntılar hiç yaşanmamış gibi unutulur gider. Sevgi ile kalın
52
DERNEK BODRUM.indd 2
6/18/12 3:06 PM
DERNEK BODRUM.indd 3
6/18/12 3:06 PM
dernek haberleri
3M, BODRUMLU HOUSEKEEPERLARI AĞIRLADI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Salmakis Otel’in ev sahipliğinde bir araya gelen Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği üyelerine, 3M firması yetkilileri, housekeeperların en çok kullandıkları malzemeler hakkında detaylı bilgi aldı. Mart ayında Salmakis Otel’in ev sahipliğinde bir araya gelen Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği (KAHDER) üyeleri, 3M Bölge Müdürü İsmail Kurak’ın sunumuyla kimyasallarla kullanılan temizlik malzemeleri hakkında bilgi aldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan KAHDER Başkanı Erdinç Erkan Kekeç, Bölgenin mevsimlik olması, birçok housekeeping personelinin mevsimlik çalışması, sürekli çalışan housekeeperların sık sık seyahatlerde ya da yazın işin yoğunluğundan dolayı kendilerine zaman ayıramamaları ve kış boyunca bir araya gelememiş olmaları nedeniyle 3M firması tarafından organize edilen bu eğitim programının kendileri için bir anlamda da hasret gidermeye vesile olduğunu söyledi. Bu eğitim toplantısının kendileri için bir fırsat olduğunu ifade eden Başkan Kekeç, “Sadece temizlik bezi, bula-
şık süngeri ya da pas pas olarak baktığımız ürünlerin detayına inerek merak ettiğimiz her şeyi, işin uzmanından öğrenme fırsatı bulduk. Bu gün buraya gelerek bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Toplantının eğitim bölümünde 3M Bölge Müdürü İsmail Kurak, konuşmasına firmayı tanıtarak başladı. 3M’in temelinin bilime dayalı bir şirket olduğunu, sağlıktan karayolu güvenliğine, ofis ürünlerinden LCD’ler için filmlere kadar binlerce yaratıcı ürünle marketlerde lider marka olduklarını ifade eden Kurak, “Başarımız, teknolojilerimizi, genellikle kombinasyon halinde, gerçek dünya müşterilerinin sonsuz ihtiyaçlarına uygulayabilme yeteneğimizle başlar. Elbette bu, 3M çalışanları ve onların dünyanın her yerindeki insanların hayatını kolaylaştırmak için üstlendiklerimi so-
rumluluk sayesinde mümkün olmaktadır” dedi. Konuşmasına ürün portföyüne yeni katılan ve en çok ihtiyaç duyulan ürünlerin yapısı ve özellikleri hakkında bilgi vererek devam eden Kurak, “Özellikle micro fiber özellikli ürünler teknolojinin insan hayatını ne kadar kolaylaştırdığının göstergesidir” dedi. Temizlik kimyasalları, yer pedleri, paspas sistemleri, bezler ve kağıt havlular, el pedleri, deterjan bile gerektirmeyen temizlik bezleri, hijyen açısından kullan at malzemelerin ne kadar önemli olduğu, cila gerektirmeyen parlatma pedleri ve buna benzer konularda yaklaşık 3 saat housekeeperlara detaylı bilgi veren Kurak, katılımcılara teşekkür ederek sunumunu bitirdi. Toplantı sonunda KAHDER Başkanı Kekeç, 3M Bölge Müdürü İsmail Kurak’a verdiği değerli bilgilerden dolayı üyeler adına teşekkür ederek toplantıyı sonlandırdı.
54
DERNEK BODRUM.indd 4
6/18/12 3:07 PM
DERNEK BODRUM.indd 5
6/18/12 3:07 PM
dernek haberleri
BODRUMLU HOUSEKEEPERLAR ECZACIBAŞI FABRİKASINI GEZDİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği, Eczacıbaşı Girişim Pazarlama firmasının fabrikasını gezdi. Bodrumlu Housekeeperlar ayrıca Eczacıbaşı yetkililerinden üretilen ürünlerin bütün aşamaları hakkında yerinde bilgi aldı. Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği (KAHDER) Üyeleri, Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Firmasının fabrikasını gezdi. Fabrikada organize edilen kahvaltının ardından, fabrikayı gezen Bodrumlu Housekeeperlar, firma yetkililerinden üretim aşamaları hakkında detaylı bilgi alma imkanı buldu. Fabrika gezisinin ardından firma yetkilileri tarafından Eğitim Akademisi salonunda, housekeeperlara tekstil ve çamaşırhane personeli konusunda bilgi verildi. Tekstil seçimi, tekstil çeşitleri, tekstilin yıkanması, çamaşırhane işlemleri ve çamaşırhane personelinin eğitimi konusunda katılımcılara bilgi veren Pınar Günenç, “Çamaşırların temiz ve hijyenik olması müşteri açısından oldukça önemlidir. Kir
ve lekelerin çıkmaması o çamaşırın gerektiği gibi temizlenmediği anlamına gelmektedir. Buda müşteri açısından sorun teşkil etmektedir” dedi. Çamaşırların temizliğinin kir, su, tekstil ve ekipman gibi bazı faktörlere bağlı olduğunu belirten Günenç, “Çamaşırlar yıkanırken lekenin özelliğine göre kimyasal tercih edilmelidir. Kimyasallar farklı lekeleri çıkartmayabilir. Çamaşır yıkamada kimyasallar kullanılırken kullanma talimatları tam olarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir” dedi. Otel ve hastanelerde kullanılacak tekstilin seçimi konusunda da housekeeperlara bilgi veren Günenç, çamaşırhanelerde kullanılan makine ve diğer ekipmanların da temizlik ve hijyen konusunda bü-
yük öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi. Eğitimin ardından housekeeperlar firma yetkileriyle birlikte fabrikada bulunan ekipmanları inceleyerek bilgi aldılar. Akşam ise Eczacıbaşı Girişim Pazarlama yetkilileri ile Bodrumlu Housekeeperlar yemekte bir araya geldi. Yemekte bir konuşma yapan KAHDER Başkanı Erdinç Erkan Kekeç, Eczacıbaşı Girişim Pazarlama yetkililerine böyle güzel bir organizasyona öncülük ettikleri için teşekkür ederek, “Tüm gün boyunca bilgilerini bizlerle paylaşan, bizim doğru bir şekilde bilgilenmemizi sağlayan, üretim aşamalarını yerinde görmemize fırsat tanıyan, sırlarını bizlerle paylaşarak, kendilerine duydukları güveni hak ettikleri gösteren Eczacıbaşı ailesine teşekkür ederiz” dedi.
56
DERNEK BODRUM.indd 6
6/18/12 3:07 PM
DERNEK BODRUM.indd 7
6/18/12 3:07 PM
dernek haberleri
KAHDER ÜYELERİ DIAMOND OF BODRUM OTEL’DE BULUŞTU
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği üyeleri, Diamond of Bodrum Otel’in ev sahipliğinde, Tuncalar firması, Kobax Profesyonel markası sponsorluğunda bir araya geldi. Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği (KAHDER) üyeleri, Diamond of Bodrum Otel’in ev sahipliğinde bir araya geldi. Tuncalar firması, Kobax Profesyonel markası sponsorluğunda gerçekleştirilen toplantı, yetkililerin firmayı tanıtmasıyla başladı. Toplantıya firma adına Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Tunca, Genel Müdür Recep Tunçer, Türkiye Satış Direktörü Yener Hun ve Ege Bölge Müdürü Uğur Atamer katıldı. Temizlik ve Hijyen alanında çözüm ortaklığı sunan KOBAX Profesyonel genel temizlik ve hijyen ürünlerinin yanı sıra, gıda hijyeni, çamaşır hijyeni, mutfak hijyeni ve kişisel bakım hijyeni alanlarında hizmet verdiğini belirten Özkan Tunca, müşteri memnuniyetini sağlamak ve insan sağlığının korunmasına yardımcı olmak üze-
re yola çıktıklarını belirtti. Müşterileri için değer yaratmak, beklentilerine kalite ve istikrarla karşılık vermenin öncelikleri olduğunu ifade eden Tunca, “Ürünlerimize sahip çıkmak ve satış sonrasında da teknik ekiplerimizle müşterilerimizin yanında olmak görevimizdir. Daima “en iyi” olmak, vazgeçilmez hedefimizdir. Bugünün insanına ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek, öncüsü olduğumuz ve vazgeçemeyeceğimiz bir başka temel ilkemizdir. Türkiye ve Dünya için çevre koruma bilinciyle davranmak ve bu bilinci yaymak görevimizdir” dedi. Daha sonra firma yetkilileri tarafından ürün tanıtımı yapıldı. Genel temizlik ve hijyen ürünlerinin yanı sıra, gıda hijyeni, çamaşır hijyeni, mutfak hijyeni ve kişisel bakım hijyeni ürünleri hakkında bilgiler housekeeperlarla paylaşıldı.
”Kendini geliştirmeyen geri kalmıştır” mantığı ile her türlü yeniliğe açık olduklarını belirten KAHDER Başkanı Erdinç Erkan Kekeç, “Tanıtım başlamadan daha kapıda Sayın Özkan Tunca, Sayın Recep Tunçer, Sayın Yener Hun ve Sayın Uğur Atamer tarafından karşılanmak açık söyleyeyim çok hoşuma gitti. Tesisimizde misafirin karşısına bir yönetici olarak çıkarak ismi ile hitap edip bir ihtiyacının olup olmadığını sormanın önemini orada daha iyi kavradım. “Siz sorununuzu söyleyin biz çözelim.” Bu daha önce duymaya pek alışık olmadığımız bir sözdü. Bu toplantıyı düzenleyen bize detaylı bir şekilde bilgi veren Tunca firması yetkililerine ve bize ev sahipliği yapan Diamond of Bodrum Otel’in yetkililerine housekeeping camiası adına teşekkür ediyorum” dedi.
58
DERNEK BODRUM.indd 8
6/18/12 3:07 PM
DERNEK BODRUM.indd 9
6/18/12 3:07 PM
aktüel
KALİTELİ VE GÜVENLİ BİR SÜREÇ İÇİN; SAĞLIKLI BİR YAŞAMA DAHİL OLMAK SİZİN ELİNİZDE… Temizlik ve Hijyen alanında çözüm ortaklığı sunan KOBAX Profesyonel genel temizlik ve hijyen ürünlerinin yanı sıra, gıda hijyeni, çamaşır hijyeni, mutfak hijyeni ve kişisel bakım hijyeni ile müşteri memnuniyetini sağlamak ve insan sağlığının korunmasına yardımcı olmak üzere hizmet vermekte-
dir. Müşteri odaklı çalışma stratejisi ile “en iyi” olmayı hedeflemek, insan kaynaklarına gereken önemi vermek, gelişimin kaynak yaratmaktan geçtiğini unutmamak, iş ahlakını ve dürüstlüğünü “olmazsa olmaz” koşul haline getirmek ve ülkemize güç katmanın verdiğini bilinçle bir dünya oyun-
cusu olmak Tuncalar olarak en temel ilkemizdir. Müşterilerimiz için değer yaratmak, beklentilerine kalite ve istikrarla karşılık vermek ilk önceliğimizdir. Ürünlerimize sahip çıkmak ve satış sonrasında da teknik ekiplerimizle müşterilerimizin yanında olmak görevimizdir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
BANAT’TAN MİKROFİBER BEZLER Ar-Ge’ye verdiği önem ve bu alanda yaptığı çalışmalar sonucu geliştirdiği yenilikçi ürünleriyle sektörde öne çıkan Banat, temizlik malzemelerinin kişilere kaybettirdiği gücü ve zamanı azaltmak için son teknoloji, yeni nesil temizlik bezlerini satışa sundu. Yeni Mikrofiber bez grubu ürünleri Şubat ayı itibariyle raflara yerini almaktadır. Mikrofiber, 10 mikrondan daha küçük fiberlerden oluşan özel bir teknoloji ile üretilmekte olup; bu özellikleri ile fazla güç sarf etmeden
kolay ve zevkli bir temizlik sağlamaktadır. Banat mikrofiber ürünler, tozu, yağı ve suyu hızla emiyorlar. Sıradan bezlere göre, yüzeyle daha fazla temas ederek hızlı ve mükemmel temizlik sağlıyor, iz ve hav bırakmadıkları gibi uzun ömürlü ve dayanıklıdır. Banat Mikrofiber bezleri, Mutfak, banyo, cam, temizlik, kurulama, toz alma gibi temizlik alanlarının ihtiyaçlarına özel, farklı doku ve özelliklerde üretilmiş 6 farklı bezden oluşmaktadır. 1947’den bu yana ödün vermediği
kalitesi ile Türk tüketicisinin güvenini kazanmayı başarmış eski ve köklü bir firma olan Banat, tüketicisinin ihtiyaçlarını ve değişen koşulları iyi belirlemesi sonucu ürettiği yenilikçi ürünleriyle sektördeki öncü konumunu korumaya devam ediyor. 65 yıldır farklı kategorilerde büyüyen ürün yelpazesi ile bugün 300’den fazla ürüne sahip olan Banat, Ev Bakım Kategorisi’ne eklediği en yeni ve yenilikçi ürünleri olan Mikrofiber bezleri ile hanımlara rahat bir temizlik vaadediyor.
60
AKTUEL.indd 2
6/18/12 3:08 PM
AKTUEL.indd 3
6/18/12 3:08 PM
aktüel
CANLI YAKALAMA EKİPMANLARI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
1982 Yılından beri Zararlı Mücadelesi alanında faaliyet gösteren TEKNİKTURK 2000 yılından itibaren kurumların hijyenik koşullarını olumsuz etkileyen ; “KEDİ-KÖPEK-KUŞYILAN” gibi doğal yaşam içerisinde de var olması gereken zararlıların yakalanarak ortamdan uzaklaştırılması için canlı yakalama ekipmanlarını üretmeye başlamıştır. Bu tür zararlılar kurumları ve toplumu nasıl olumsuz etkilerler? TEKNİKTURK bu anlamda nasıl bir çözüm sunar? Turistik tesisler, hastaneler, restoranlar, alışveriş merkezleri gibi yerler her zaman İnsan ve malzeme giriş çıkışının yoğun olduğu alanlardır. Bu birimler aynı zamanda gıda ile de bağlantılı oldukları için kedi – kuş - yılan gibi zararlıların da hedefinde olurlar. Örneğin otellerde açık alanda yapılan organizasyonlar kedi geçişi için uygunken, kurulan açık büfeler kuşlar için, havuz ve sosyal tesis alanları yılanlar için çekicidir. Doğal dengenin içinde toplum sağlığını koruyacak şekilde bulunması gereken bu canlılar aynı zamanda üstlerinde pire, kene gibi diğer zararlıları ve hastalık etmenini de taşıyıp ortama bulaştırırlar. Bu durumda işletmeler % 100 müşteri memnuniyeti kapsamında ve taşıdıkları sosyal sorumluluklara bağlı olarak bir taraf-
tan çapraz kirlenme ile olumsuz etkilenecek olan hijyen ve sağlık koşullarının korurken, diğer taraftan da doğal denge içerisinde toplumda korku yaratmadan doğru mücadeleyi sağlama konusunda sıkıntı yaşarlar. Bizde TEKNİKTURK olarak firmamıza gelen talepler doğrultusunda yaptığımız çalışmalar ve gelişmiş ülkelerdeki mücadele teknikleri konusundaki incelemelerimize dayanarak birçok hayvan için yakalama ekipmanları üretmeye başladık. Saha tecrübelerimizi katarak geliştirdiğimiz bu ekipmanlar oteller, fabrikalar, belediyeler, siteler, toplu yaşam alanları, okullar ve birçok nokta için çözüm aracı olmaktadır. Başıboş hayvan mücadelesinde ekipman kullanımı neden önemlidir? Öncelikle bu ekipmanlar dünyadaki gelişmiş ülkelerde sistemli ve eğitimli kadrolar ile kullanılan ve başarısı onaylanmış, çözüme yönelik ekipmanlardır. El değmeden yakalama olanağı sağladıkları için hay-
vanlarla bulaşabilecek hastalık etmeninin kontrol edilmesine olanak tanır. Sağlamlığı ile uzun yıllar kullanılacağı için ekonomiktir. Tarife göre ve doğru çekici ile kullanıldığında başarı oranı çok yüksektir. Bunu yaparken ne toplum üzerinde nede hayvanlar üzerinde korku yaratmaz Sizce müşteriler firmanızı neden tercih etmelidir? Biz TEKNIKTURK olarak bu konuda çalışmalarımızı yaparken uzun yıllara dayanan zararlı mücadelesi hizmetinde edindiğimiz tecrübelerden çok yararlandık. Bize gelen taleplerde müşterilerimizi çok iyi dinledik ve doğru anlamaya çalıştık. Gelişmiş ülkelerdeki çalışmaları iyi inceledik. Bütün bunları bir araya getirerek kendi atölyemizi kurduk. Dolayı ise imalattan, saha uygulaması sonucu, müşteri geribildirimine kadar tüm zinciri izleme olanağına sahibiz. Yerli üretim olduğumuz için her türlü garanti ve yedek parça sağlama imkanını da müşterilerimize sunuyoruz.
62
AKTUEL.indd 4
6/18/12 3:08 PM
AKTUEL.indd 5
6/18/12 3:08 PM
aktüel
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
KALİTE VE FONKSİYONELLİĞİN ADRESİ HAMAM SUITE Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi alabilir miyiz? Hamam Suite ’den bahsederken, öncelikle Hamam’ı anlatmamız gerekiyor. Hamam’ın başarısının arkasında, profesyonel tasarım ve danışman ekibi ile özenli ve titiz üretim safhaları bulunuyor. Banyo&Spa ritüelini yeniden yorumlayan Hamam, eşsiz koleksiyonları ve her biri kendi alanında üstün başarılara sahip tasarımcılarla yaptığı işbirliği sayesinde hem dünyada hem de ülkemizde aranılan bir marka haline geldi. Hamam kulvarında en iyisi olmak gibi iddialı bir hedefe sahip, bu hedefi otel (nitelikli odalar) ve spalarda Hamam Suite ile gerçekleştiriyor. Hamam, konsepti ve kalitesiyle fark yaratarak dünyanın en önemli satış noktalarında yer almayı başardıç Hamam Suite de 2008 yılında kurulmasına rağmen kısa sürede çok önemli otel ve spa projelerinde yer almayı başardı. Ürün portföyünüz ve fiyat politikanızdan bahseder misiniz? Ürün portföyü oluştururken İsviçre’deki otel ve spalarda focus grup çalışmaları yapıldı. Hamam Suite koleksiyonunda başta spa olmak üzere otellerin özel villaları, kral daireleri gibi nitelikli ürünlerin kullanıldığı alanlara özel ürünler bulunuyor. Havlu, bornoz, nevresim, kaz tüyü ürünler
ve aksesuarlar Hamam Suite’in ürün gamını oluşturuyor. Kalite ve fonksiyonelliğin yanında yıkama ve kurutma maliyetleri de düşünülerek tasarlanmış ürünler sunuluyor. Otel için kullanılan ürünlerde, yıkama ve kurutma şartlarına göre özel olarak üretim yapılmakta ve renk gamı olarak da genelde daha pastel renkler tercih edilmektedir. Otel veya spalar ürünü özelleştirmek istedikleri için genelde ürünlere otel logosu veya misafirlerin isimlerinin nakışlanmasını istiyorlar. Bazen özel ebatlar istenebiliyor. Kişisel ürünlerde ise ana tema konsept; tasarım ve fonksiyonellik oluyor. Hamam Suite Hamam işbirliği ile her türlü talebe cevap vermeye çalışıyor. Müşteri portföyünüz hakkında bilgi alabilir miyiz? Yerli ve yabancı birçok gruptan talep geliyor, genelde lüks oteller ve bu otellerin nitelikli odaları için projeler yapılıyor. Birçok otel, spa, güzellik merkezi ve spor merkezleriyle işbirliği yapıldı. Örneğin, Mandarin Oriental otel zincirinin Cancun/ Meksika’daki Dünya’nın en iyi spa ödülüne sahip spası, Robert De Niro’nun sahibi olduğu New York’taki Greenwich Hotel ve Shibui Spa, Ankara’da JW Marriott Hotel ve Bakü’de Jumeirah Bilgah Hotel’de Hamam Suite ürünleri kullanılıyor.
Sizce müşteriler neden firmanızı tercih etmeliler? Ürünleriyle Dünya banyo tekstili sektörüne “Tasarım Anlayışını” getiren HAMAM Ar-Ge çalışmalarını ve üretim deneyimini Hamam Suite’i yaratırken kullandı. Bu nedenle Hamam Suite diğer firmalardan farklı bir üretim anlayışı ile üretildi. Hamam Suite’in taviz veremeyeceği iki unsur diğer firmalardan sıyrılmasını sağlamakta, kalite ve müşteri memnuniyeti… Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız? Hamam’ın sadece konumlandırılması, tasarım ve Ar-Ge süreci yaklaşık 3 yıl sürdü. Bu süreçte yerli yabancı birçok tasarımcı ve danışmanla çalıştık. En üst kalite ve son teknoloji kullanılarak oluşturulan özel tasarım koleksiyonları, Hamam’ı ve Hamam tecrübesi ile yaratılmış olan Hamam Suite’i kalite ve güvenin adresi yapmıştır. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Hamam Suite çok yeni bir marka olmasına rağmen birçok önemli projede yer almayı başardı. Önümüzdeki sezonda özellikle Avrupa pazarında aranılan bir marka haline gelmesini planlıyoruz. Zincir otellerle yeni projeler geliştirmeyi hedefliyoruz.
64
AKTUEL.indd 6
6/18/12 3:08 PM
AKTUEL.indd 7
6/18/12 3:08 PM
aktüel
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
BVLGARI THE GUEST COLLECTION
Bvlgari Parfum’ün üstün uzmanlığıyla geliştirilen The Guest Collection kokuları, banyo ürünleri ve özel ürün serileri yalnızca en seçkin otellerde sunulur. Eşsiz bir arınma hissini ve gerçek lüksü yaşamak isteyen kadın ve erkeklere hitap eden The Guest Collection, otel konuklarının zevkli ve unutulmaz anlar geçirmesini sağlar.Kozmetik sektöründe yeni bir dö-
nem başlatan ve yalnızca en seçkin otellerde gerçek lüksü yaşamak isteyen bay ve bayanların zevkli ve unutulmaz anlar geçirmesini sağlayan ürünleriyle sunulan BVLGARI; otelcilik alanında seçkin yer edinmiş müşterilerince tercih edilmektedir. BVLGARI HOTEL LINE Türkiye, Kazakistan ve Azerbaycan Distribütörü sıfatı ile MP, Bvlgari’nin sunmuş olduğu bu ayrıcalığı siz
seçkin müşterilerine ulaştırabilmesi için bir köprü olma görevini üstlenmiştir. Bvlgari’nin VERT, BLANC ve ROUGE ürün serilerinin yanı sıra çocuk ve yetişkinler için hazırlanan lux sınıf ürün gruplarını seçkin müşterilerine sunmak ve BVLGARI lüks ve ayrıcalığını hizmet kalitesi ile birlikte yaşatmak MP Dış Ticaret Ve Danışmanlık Ltd. Şti’nin misyonu olmuştur.
66
AKTUEL.indd 8
6/18/12 3:08 PM
İDEL TEMİZLİK MAKİNELERİ VE OTEL EKİPMANLARI
Geniş yelpazedeki endüstriyel temizlik makineleri ve otel ekipmanları ürünlerinin ithalatı, satışı, montaj ve kurulumu hizmetlerini vermektedir. Otellerin, temizlik şirketlerinin, hastanelerin, restoran ve cafelerin tüm ihtiyaçlarına çözüm bulabileceği bir kurum olarak İDEL, rekabetçi fiyatları ve şeffaf hizmet anlayışı ile gözle görünür bir destekçinizdir. İDEL Temizlik Makineleri ve Otel Ekipmanları, satışını yaptığı temizlik makinelerinin garanti kapsamındaki işlemlerini, yıllık bakımlarını, tamiratlarını ve servislerini yapmanın yanı sıra dünyaca ünlü birçok markanın da teknik servis ve yedek parça tedariki hizmetlerini vermektedir. Teknik servisimizdeki tüm
makinelerin geçmişini görüntülemeye olanak veren bilgisayar sistemimiz, aynı zamanda gerçek zamanlı olarak makinenizin durumu hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlar. Bölgelerimizde mevcut şube danışmanlarımız optimal ürün tanıtımları ve hizmetlerini sağlamaktadırlar. Söz konusu satış konseptimiz ile bina temizliği, sanayi tesisleri, müşterek alanlar, oteller ve farklı sektörlerde yer alan müşterilerimizle eksiksiz olarak ilgilenmekteyiz. Hizmet konseptimiz uygulamalı eğitim öğretim temel alınarak oluşturulmaktadır. Bizler çalışma sürecinizi en iyi şekilde kullanmanızı sağlıyor, verimliliğinizi arttırıyor ve gerekli mali tasarruflarınızda sizleri destekliyoruz.
ALTİD BAŞKANI GÜNER: MEB’İN PLANI TURİZMCİYE OLUMSUZ YANSIR
ODA FİYATLARI HAZİRAN AYI İLE BİRLİKTE DÜŞÜŞE GEÇTİ Trivago’nun dünya genelindeki 500 bin otelin fiyatını mercek altına alarak oluşturduğu Otel Fiyat Endeksi’ne (THPI) göre, Haziran ayında İstanbul’daki gecelik oda fiyatlarında yüzde 8, Türkiye genelindeki fiyatlarda ise yaklaşık yüzde 7 düşüş yaşandı. Avrupa Futbol Şampiyonası nedeniyle Polonya’daki otel fiyatlarında yüzde 100’e yaklaşan fiyat artışı yaşanırken Avrupa genelindeki gecelik konaklama fiyatları ise geriledi. Avrupa’nın önde gelen metropollerindeki otellerin gecelik konaklama fiyatlarında yaşanan düşüşten İstanbul da nasibini aldı. Buna göre haziran ayında İstanbul’daki oda fiyatları bir önceki aya göre yüzde 8, 2011 Haziran dönemine göre ise yüzde 1 oranında gerileyerek 142 Euro düzeyine düştü.
Okulların kapanmasının ardından kayıt dönemine kadar geçen sürenin zaten 1.5-2 aylık bir dönem olduğunu belirten Güner, “Şimdi bu uygulama hayata geçerse süre daha da sıkıştıracak. Bu uygulama iç pazarı sıkıntıya sokar, talebi düşürür. Biz turizmi 12 aya yayamıyoruz. Yalnız bir aylık bir dönem düşünüldüğünde fiyatlar buna göre artıyor. Yabancılar gibi 7-8 aylık bir döneme turizmi yayabilmemiz gerekiyor. Şimdi süreyi daralttığınız zaman bu hem tüketiciye hem de üreticiye yansıyacak. TÜROFED mutlaka bu konuyla ilgili bakanlık nezdinde bazı girişimlerde bulunacaktır. Ayrıca güney bölgelerinde okuyan öğrenciler sıcakta nasıl eğitime devam edecekler? Burada belki farklı önlemler alınabilir. Yarıyıl tatil süresi kısaltılabilir. Örneğin bizim öğrencilik yıllarımızda cumartesi günü yarım gün eğitim devam ederdi. Eğitim uzmanlarının bu konuda alternatifler bulabileceklerini düşünüyorum” dedi.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaz tatillerini kısaltmaya dönük planlamasının turizm sektöründe hem tüketiciye hem de turizmciye olumsuz yansımalarının olacağını belirten ALTİD Başkanı VE ALTİD Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Gülçin Güner, “Tatil süresinin azaltılması sezonu daraltacaktır” dedi.
67
AKTUEL.indd 9
6/18/12 3:08 PM
aktüel GÜNO, ZEYTİNYAĞLI O’live SERİSİ İLE BUKLETTE ÖNCÜ Güno, 2012 yılında çevreci duyarlılığını ön planda tutarak zeytinyağlı kozmetik ürünleriyle sektöre öncü hizmetini sürdürmektedir. Kurulduğu günden beri, çevre dostu, hijyenik ve stilize üretime önem veren Güno, kalite belgeli ve ruhsatlı üretim gereklerine uygun hareket etmeye azami dikkati gösteriyor. Türkiye’nin buklet yelpazesine pek çok yeni ürünü katarak öncülüğünü sürdürüyor. Daha önce sektörün hizmetine sunulan Ionia ve Romance serileri ile daha çok şehir otellerinin ihtiyaçlarına cevap verirken, Kar Tanesi serisi ağırlıkla dağ otellerine hitap etmektedir. Misafir özeni yüksek butik hizmet veren tesislerimizin özgün,
çevreci ve doğal ürün arayışı O’live serisini yaratmıştır. Güno’nun 2012 yılında piyasaya sürdüğü O’live serisi zeytinyağı doğal özlü ve geri dönüşümlü maddelerden üretilmiştir. En büyük servetimiz olan doğamızı ve tarihi varlıklarımızı korumak başlıca görevimizdir. Hijyensiz, doğasız ve tarihsiz turizmin ağaçsız ormana benzeyeceğini kaydetmek istiyoruz. Turizmle beraber büyüyen Güno faaliyet alanını 3500 metrekareye çıkarmıştır. Güno turizmden aldığını turizme yatırarak, çağdaş nitelikte, girişimci bir aktör kimliğiyle faaliyetlerini sürdürmeyi esas parolası kabul edecek; sektörün çeşit, kalite, fiyat ve sürat ölçütlerinde optimum hizmet çabasını destekleyecektir.
ECOLAB ARKA ARKAYA 6. KEZ DÜNYANIN EN ETİK ŞİRKETLERİ LİSTESİNDE YER ALDI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
VOV MOBİLYA HİZMETİNİZDE Yaklaşık iki yıl süren ön hazırlık ve Ar-Ge sürecinden sonra tüketiciyle buluşan VOV, ilk mağazasını Kadıköy, Sahap Gürler caddesinde açtı. VOV markası mobilya sektöründeki tekdüzeliği yıkıp farklı ve modern tasarımlı ürünleri tüketiciyle buluşturma fikrinden yola çıkarak yapılan uzun ve yorucu çalışmaların verimli ve kreatif bir meyvesi oldu. Bilinçli tüketici artık farklı fonksiyonlara sahip ürünlere ihtiyaç duyuyor. Yurt içinde, deneyimli ve müşteri taleplerini analiz edebilen bir ekiple geniş ve detaylı bir ARGE çalışması yaptık. Bu süre zarfında birçok model geliştirdik. Bu modeller çok fonksiyonel ve aynı zamanda çok kullanışlı..
Ecolab, Ethisphere Enstitüsü tarafından arka arkaya 6. kez dünyanın en etik şirketlerinden biri seçildi. Ethisphere her yıl yayınladığı bu listede en yüksek etik standartlarına sahip şirketlere yer vermektedir. Ecolab CEO’su Douglas M. Baker ödülle ilgili “Amaçlarımızın bilincinde olmamız ve değerlerimize bağlılığımız firmamıza yön veriyor. Dünyayı daha temiz, daha güvenli ve daha sağlıklı bir yer haline getirme ve insanlarla hayati önem taşıyan kaynakları koruma hedeflerimize ulaşırken doğru, adil ve dürüst olanı yapmak için çabalıyoruz” dedi. Ethisphere Enstitüsü iş etiğinde, kurumsal sosyal sorumlulukta, yolsuzluğa karşı çalışmalarda ve sürdürülebilirlikte en iyi uygulamaları sunan beyin takımı olarak bilinmektedir. Ethisphere Enstitüsü Yönetici Müdürü Alex Brigham “Güçlü etik bir temel rekabet avantajı sağlıyor ve Ecolab şirket sonuçlarında kurumsal sorumluluğun oynadığı önemli rolün bilincinde“ dedi. Brigham sözlerine “Dünyanın En Etik Şirketleri listesine dahil edilmesi Ecolab’ın etik kurallara ve dürüstlüğe bağlılığını gösteriyor” diyerek devam etti.
68
AKTUEL.indd 10
6/18/12 3:08 PM
İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği (İNKAY) ile Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) işbirliğiyle yürütülen “Turizmde Ücretler” çalışması sonuçlandı. Söz konusu çalışmaya göre, bu yıl turizmde uygulanacak ücretler, geçen yıldan yüzde 5 zamlı olacak. Turizm alanında 2010 ücetlerini belirlemeye yönelik “Turizmde Ücretler” çalışması tamamlandı. İNKAY ile TUYED işbirliğiyle yürütülen çalışmaya göre, bu yıl turizmde uygulanacak ücretler, geçen yılın yüzde 5 üzerinde olacak. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, otellerde uygulanacak 2012 maaşlarındaki artışın sezonun hızlandığı temmuz ayında geçen yılın yüzde 10 üstüne çıkabileceğini vurguluyor. “Turizmde Ücretler” çalışmasında en alt ve en üst limitin belirlendiği kaydeden Köfteoğlu “2012 maaşlarında ücretler görevlere göre değişerek, 635 TL’den başlayıp, 6 bin TL’ye kadar çıkıyor. Maaşları 4.500- 6 bin TL arasında değişen otel genel müdürleri listenin en üstünde, maaşları 635-850 TL arasında değişen
valiz taşıyıcılarılar (bellboy) ve komiler de listenin altında yer alıyor. Otellerin ‘demirbaşı’ gözüyle bakılan ve başka bir tesise transfer olması pek arzu edilmeyen mutfak şeflerinin 2012 maaşları ise 4 bin TL’den başlayıp 6 bin TL’ye kadar çıkıyor” diye ekliyor. Elemanlarda aranan özellikler Eğitimli insanların turizm sektöründe yer alması gerektiğinin altını çizen İNKAY Başkanı Talat Kanbir, bu sezon Antalya’da 20 bin civarında ek yatağın hizmete gireceğini belirterek, “Bu durum 30 bin kişiye ek istihdam sağlayacak. Ayrıca, sezonluk çalışan 200 bin kişi de mayıs ayı itibarıyla işbaşı yapacak” diyor. Otellerde çalışacak elemanlarda bazı nitelikler arandığını hatırlatan Kanbir, bunları şöyle özetliyor: “Güven verici bir kişilik turizm çalışanlarında aranan özelliklerin başında geliyor. Turizm alanında çalışanların farklı kültür ve davranışlara hoşgörü ile yaklaşmayanları gerekiyor. Nitekim, alkollü içki talep edenlere hoşgörülü
olmayan, plajdaki giyimden rahatsız olanların turizm alanında çalışması zordur. Genel Müdür: 4500-6000 Mutfak Şefi: 4000-6000 Satış Müdürü: 3000-6000 Yiyecek İçecek Müdürü: 2500-4500 Muhasebe Müdürü: 2500-4500 Kat Hizmetleri Müdürü: 2500-4500 Animasyon Şefi: 2500-4500 Önbüro Müdürü: 2000-4500 Bilgi İşlem Müdürü: 2000-3500 Rezervasyon Şefi: 1250-2000 Bulaşıkhane Şefi: 1250-2650 Şef Garson: 1250-1750 Aşçı: 950-1350 Rezervasyon Memuru: 635-1200 Barmen: 750-1200 Garson: 750-1200 Elektrikçi: 850-1200 Cankurtaran: 650-1000 Bahçıvan: 635-950 Komi: 635-900 Valiz Taşıyıcı (Belboy): 635-850 Kaynak: İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
TURİZMDE KİM NE KADAR MAAŞ ALACAK?
69
AKTUEL.indd 11
6/18/12 3:08 PM
aktüel DENİZ BUKLET YANINIZDA
Üretime başladığımız zaman; buklet üretiminin bu kadar zor olabileceğini düşünmemiştik. Biraz araştırma ile aslında Bu işi Antalya’da yapmanın zor olduğunu gördük. Nedeni ise; buklet imalatının tek çatı altında yapılmasının zorluğudur. Deniz Buk-
let, altıncı sezonunu yaşadığı bu sezon; artık tek çatı altında imalatı ile yanı başınızda. Tüm imalat süresince; grafik, üretim, sevkiyat, hatta ürün size ulaştığında en küçük bir sorunda dahi muhatabınız bir saat içerisinde yanınızda. Çünkü Deniz Buklet ola-
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
AKTİF ISI GRİ SU GERİ KAZANIM SİSTEMİ Her geçen gün dünya ve ülkemizde su sıkıntısı artmaktadır. Türkiye tatlı su kaynakları yönünden zengin gözükmesine rağmen, sanıldığı gibi su zengini ülkeler arasında değildir. Bu miktar da ülkemizin 2030 yılında su fakiri ülkeler arasına gireceğini göstermektedir. Su sıkıntısını en aza indirebilmek maksadıyla öncelikle elimizdeki doğal su kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılması amaçlanmalıdır. Suyumuzu verimli kullanmanın en basit ve en etkili yolu, evlerimizde kullandığımız suları içme suyu ve içme suyu kalitesinde olmayan sular diye sınıflandırmaktır. Bu sayede içme suyu kalitesinde olmasına gerek olmayan suları geri kazanılmış sulardan kullanarak içme suyu tüketim oranımızı yarı yarıya azaltabiliriz. Ülkemizde de gri su geri kazanım sistemleri, hak ettiği önemi yeni yeni kazanmakta ve çeşitli önemli projelerde uygulanmaktadır. Bu projelere örnek olarak İstanbul’daki Zincirlikuyu Zorlu Center, Varyap Meridian, Levent Özdilek Projeleri verilebilir. Aktif Çevre olarak bu konuda meslektaşlarımızı bilinçlendirmek ve gri su geri kazanım sistemlerinin doğru bir şekilde ülkemizde de uygulanması için birkaç yıldır çalışmalarımız devam etmektedir. Aktif Çevre, Gri Su Geri Kazanım Sistemini Türkiye’ye getiren ilk firma olarak bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte; sempozyum, fuar ve kendi gerçekleştirmiş olduğu organizasyonlarla yatırımcılara, proje firmalarına ve kamu kuruluşlarına konu ile ilgili çözüm ortaklığı sunmaktadır.
rak siz turizm işletmecilerimizin zamanla yarıştığınızı ve en küçük sorunda bile hassasiyetinizi biliyoruz, yükünüzü hafifletmenin genel hedefimiz olduğunun bilincindeyiz. Antalya’da üretmenin gücü ve yakınlığıyla sizlerleyiz.
STAR TEMİZLİK MAKİNELERİ’NDEN İKİ BÜYÜK BAŞARI Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bu yıl 24. düzenlenen ISSA Amsterdam 2012 fuarı Star Temizlik Makinaları ve Staff Temizlik Ekipmanları büyük ilgi gördü. Şili’den Ekvator’a, Güney Afrika’dan, Kenya’ya dünyanın her yerinden sektörel katılımcılar ile yeni bayilik görüşmeleri yapıldı. Star temizlik makinaları 2012 Nisan ayında Hindistan’da faaliyet gösteren Aman Cleaning Equipments ile 5 yıllık sözleşme imzaladı. Özellikle temizlik makinaları üzerine yoğunlaşılan toplantı 5 yıllık anlaşma ile sonuçlandı.
70
AKTUEL.indd 12
6/18/12 3:08 PM
ÇÖZÜM ORTAĞINIZ KIVANÇ TEKSTİL Kıvanç Tekstil’in ortaklarından İsmail Eyidoğan, genç kadroları ile günümüzün çağdaş ve ne istediğini bilen, kaliteli otel, hastane ve restoranlar başta olmak üzere yurtiçi ve yurtdışı müşterilerine en iyi şekilde hizmet verdiklerini belirtti. Kıvanç Tekstil Tarihi Sultan Hamam’da, modern hizmet anlayışıyla üç katlı mağazasında, kendi imalatı
ürünleriyle hizmet vermektedir. Bünyesinde bulunan pike, çarşaf, yastık, yastık kılıfı, nevresim, yatak, yatak örtüsü, perde gibi otel ekipmanları ile otellere hizmet veren Kıvanç Tekstil, ameliyat önlüğü, hastane yeşili ve oda perdeleri ve diğer tekstil çeşitleri ile hastanelere, masa örtüsü, sandalye giydirmeleri ve benzerleri başta olmak üzere resto-
ranlara perde, stor, zebra gibi çeşitleriyle ev tekstiline kaliteli ürünlerini kendi atölyesinde itinayla hazırladıktan sonra kendi dağıtım araçlarıyla ve eğitimli kadrosuyla teslimat ve montaj hizmetleri sunmaktadır. Ayrıca ürün tesliminden sonraki süreçte müşterilerin ürünlerle ilgili sıkıntılarını deneyimli kadrosuyla takip etmektedir.
Yaz mevsimi ile otellerdeki doluluk oranı artıyor. Peki, bir Turizm ülkesi olan Türkiye’de turistlerin otel seçimini etkileyen en önemli faktör ne? Ülke ve şehir seçiminin ardından otellerin yeniden tercih edilebilirliğini sağlayan en önemli unsurun “Temizlik” olduğu açıklandı. Karcher’in 10 bin otel müşterisi üzerinde yaptığı araştırma bulgularına göre temizliğin ana göstergesi ise banyo ve tuvaletler. Türkiye’de her yıl artış gösteren turist sayısını da düşünerek konaklama sektöründe marka değeri ve güveni artırmaya çalışan Karcher, uluslararası 10 bin otel müşterisi üzerinde otellerde temizlik ve hijyen konusunda araştırma yaptı. Araştırma verilerine göre otel misafirlerinin karşılaştığı olumsuz durumların % 72’sini banyo ve tuvaletlerin kirliliği oluşturuyor. Bir otelin temiz olup olmadığını ilk olarak banyosuna bakarak karar veren müşteriler, memnu-
niyet göstergelerini hijyen ve temizliğe verilen önemle eş değer tutuyor. Araştırmada diğer önem verilen kriter ise % 55’lik oranda odaların genel temizlik durumu ve kötü kokması. Karcher, odalar ve genel alanlar için vakum, buharlı temizlik ve halı yıkama makineleri sunarken, spa, spor salonu ve havuz gibi alanlar için zemin bakım ve sert zemin temizleyici makinelere sahip. Ayrıca otellerin mutfak, hol, restoranlarından dış alanlarını kapsayan otopark ve bahçeleri içinde %100 hijyen sağlayan basınçlı yıkama makineleri otellerin en çok tercih edilenleri arasında yer alıyor. Karcher buharlı temizlik makineleri, hiç bir kimyasal kullanımına ihtiyaç bırakmayan yüksek ısıdaki buhar gücü sayesinde zor kirleri rahatlıkla temizlemenizi sağlarken kimyasalların yol açtığı zararlı etkileri de ortadan kaldırarak hijyenik bir ortam sunuyor.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
KARCHER TÜRK TURİZMİ İÇİN ‘TEMİZLİK’ ARAŞTIRMASI YAPTI
71
AKTUEL.indd 13
6/18/12 3:08 PM
housekeeper
Fotoğraf&Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
YAŞMAK SULTAN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I MUSA YURDAKUL
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Housekeeper güler yüzlü, yaptığı işi seven, planlı çalışan, iyi bir lider ve iyi bir yönetici olmalıdır. Diğer departmanlar ile devamlı iletişim içerisinde ve koordineli olmalıdır. Her misafiri mutlu etmek zorundasınız. Onların isteklerini hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirmemiz gerekir. Mutsuz misafir olumsuzluk yaratacağı için, onları kazanmak zorunda olduğumuzun bilincinde olarak hareket etmeliyiz” diyen HEDD Başkanı ve Yaşmak Sultan Executive Housekeeper’ı Musa Yurdakul sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1966 Sivas doğumluyum. Lise mezunuyum. Mesleğimin dışında uzak doğu sporlarıyla ilgileniyorum. Çeşitli Uzak Doğu Sporları Federasyonlarında antrenörlük ve hakemlik görevlerim var. Yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerde bulundum. Kendime ait spor salonum var ve burada öğrenci yetiştiriyorum.
Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? 1988 yılında Sürmeli Oteline başladım. 10 ayda genel alan şefi, bir yılda kat şefliği, 2 yılda asistan housekeeper oldum. Üçüncü yılın sonunda ise housekeeper oldum. İşimi severek yapmamdan dolayı çok hızlı bir şekilde terfiler alarak basamakları hızlı ama sağlam bir şekilde tırmandım. O dö-
nemlerde erkek housekeeper İstanbul’da yok denecek kadar az bulunuyordu. 5 yıl Sürmeli Otel’de çalıştıktan sonra Ricmond Otele geçiş yaptım. 4 yıl kadar Ricmond Otelde çalıştıktan sonra, Romance Otel’de housekeeper olarak işe başladım. 14 yıl Romance ve İlkay Otelde housekeeperlik yaptıktan sonra Yaşmak ve Olimpiyat Romance Otel birleşti. Arkasında aynı
72
HOUSEKEEPERISTANBUL.indd 2
6/18/12 4:05 PM
gruba bağlı olarak Sultania Otel açıldı ve Confort Otel ilave oldu. Bu Otellerin hepsinin başında Executive Housekeeper olarak görev yapmaktayım. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? 16 yıldır Yaşmak Grubunda bulunan otellerde çalışıyorum. Yaşmak Sultan Hotel kültür mirasının merkez üssü, İstanbul’un kalbinde yer alan büyüleyici bir oteldir. Odalar misafirlerini rahat ettirmek ve evindeymiş gibi hissetmeleri için tasarlanmıştır. Otelimizden hem Antik Costantinople ve hem de modern İstanbul’un en önemli, en büyülü mekanlarına kolayca erişebilirsiniz. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı ve Kapalıçarşı hemen yanı başımızda yer almaktadır. Otelimiz Topkapı Sarayı ve Ayasofya manzarası ile istisnai Türk Mutfağının birbirinden lezzetli yemeklerini sunmaktadır. Amacımız misafirlerimizin bizimle kaldığı süre boyunca Türk misafirperverliğini gerçek hissi ile sağlamaktır. Otellerimiz turizmi bilen, iyi işletmeyi bilen kişiler tarafından yönetilmektedir. Yeniliklere açık, açıkçası büyüyen bir şirkette olduğum için kendimi şanslı görüyorum.
Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? Öncelikle insan ilişkilerinde başarılı olmak gerekir. İyi niyetli, güler yüzlü, yaptığı işi seven, planlı çalışan, iyi bir lider ve iyi bir yönetici olmalıdır. Gerektiğinde esnek, sabırlı, eğitici, yeniliklere açık, ekip ruhu içinde çalışan, araştırmacı, prensip sahibi, güçlü bir motivasyon yeteneğine sahip, çözüm odaklı çalışan biri olmalıdır. Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Housekeeping departmanında çalışan personele işiyle ilgili en az ayda bir eğitimler verilmelidir. Eğitim sonucunda performans değerlendirmeler yapılmalıdır. Çalışan personelden iyi bir verim alınma-
sı için 6 ayda bir performanslarını ölçmeliyiz. Housekeeping bölümü günümüzde yeniliğe açık olan meslek dallarından birisi bana göre. Departmanın yeterince tanıtılabilmesi için turizm eğitimi veren okullarda ve ilgili derneklerde tanıtım ve seminer faaliyetlerinin artırılması gerekmektedir. Böylece eğitimli ve bilinçli personel sayısı artmış olacak, aynı zamanda da kaliteli bir hizmet sunumu gerçekleştirilmiş olacaktır. Burada hepimize büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu mesleğe ilgi arttırıldığı takdirde; Housekeeping departmanının sadece temizlikten ibaret olmadığı, departmanın tesisteki yerinin ve değerinin daha iyi anlaşılabilmesi sağlanmış olur kanaatindeyim. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Diğer departmanlar ile devamlı iletişim içerisinde ve koordineli olmalıdır. Özellikle Ön Büro ve Teknik departmanı ile güvenli bir iletişim içerisinde olarak birbirlerinin işlerini kolaylaştırmalıdırlar. Bütün bu işleyişleri gerçekleştirirken de misafir memnuniyetini de dikkate almalıdırlar. Bir zincirin halkaları olarak düşünürsek bütün departmanları, bir halkanın eksikliği bütün zinciri etkileyeceği için koordineli çalışmak her zaman büyük önem arz etmektedir. Unutulmaması gereken yaptığımız işimizin bireysel değil ekip çalışması sonucu başarılı olabileceğidir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Mesleğinize severek yaptığınızda açıkçası zorlu tarafları pek gözünüze görünmüyor. Her an hareketli olmanız ve bir şeyler
yapmanız gerekiyor. Değişik ülkelerden gelen misafirleri ağırlamak, onlara en iyi şekilde hizmet etmek ve mutlu bir şekilde otelden ayrılmalarını sağlamak bu işin en zevkli ve keyifli tarafıdır. Tekrar İstanbul’a geldiklerinde bizim otelimizi tercih etmeleri ayrıca bizi mutlu ediyor. Mesleğimiz gereği çok sayıda değişik kültürden insanlarla yüz yüze olduğumuz için bir o kadar da çok stresli olabiliyor. Her misafiri mutlu etmek zorundasınız. Onların isteklerini hızlı ve doğru bir şekilde yerine getirmemiz gerekir. Mutsuz misafir olumsuzluk yaratacağı için, onları kazanmak zorunda olduğumuzun bilincinde olarak hareket etmeliyiz.
73
HOUSEKEEPERISTANBUL.indd 3
6/18/12 4:05 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
housekeeper
Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Sürekli yeni işletmeler açılmakta ve kaliteli elaman bulmak gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Bunun önüne geçmek için turizm meslek okulları ve derneklerin bu alanda çalışacak personele iyi bir eğitim vermesi gerekir. Personelin tam olarak işi bilmemesi işletmelere zarar verebilir.
Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? En başta bu alanda kendilerini en iyi şekilde yetiştirmeleri ve eğitmeleri gerekir. Çağın gerekleri doğrultusunda kendilerini yetiştirmeleri ve yeniklere açık olmaları mesleğimiz açısından büyük önem taşımaktadır. İyi bir yönetici, aynı zamanda iyi bir eğitimci olan kişilere her zaman bu mesleği öneririm.
Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Housekeeping departmanı yeniliklere ve yaratıcılıklara açık olduğu için evinizde tüm ayrıntıları detayları incelikleri göre biliyorsunuz. Temizliğe ve hijyen kurallarına önem veriyorsunuz. Olumsuzlukları ise çok detaycı ve titiz davrandığınız için dağınıklıktan rahatsız oluyorsunuz. Etrafın dağınık, tozlu olup olmadığı ev hayatında da ister istemez olumsuzluklar yaşıyorsunuz.
Bu işi içtenlikle yapabilme arzusunun kendilerinde var olduğunu hisseden, disiplinli, planlı ve ekip ruhu içinde olan her gencimize bu mesleği içtenlikle tavsiye ediyorum. Turizm sektörünün gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Turizm sektörü diğer sektörlere göre daha canlı yoğun büyüyen sektör 2011 yıllı oldukça yoğundu 2012 yıllı daha yoğun olacak gibi sürekli yeni oteller açılsa da bazı aylarda otellerde yer bulunmamakta
HEED hakkında bize bilgi verir misiniz? HEDD (Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği) amacı meslektaşlarımızın eksik kaldığı konuları geliştirmek, iyi bir housekeeper olmalarını sağlamak için eğitimler ve seminerler düzenlemek için kuruluşmuş bir dernektir. Üyelerimize maddi manevi destek olmak, yeni nesil kat şefi gençleri çağın gereklilikleri doğrultusunda eğitip, önlerini açarak meslekte daha iyi noktalara gelebilmelerini sağlamak için faaliyetlerde bulunan bir dernektir. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Dernek olarak mesleğimizle ilgili yeniliklere açık olmak, housekeeper arkadaşlar ve kat şeflerinin eksiklerini değerlendirip o alanda eğitimler düzenlemeye devam edeceğiz. Kişisel olarak ise mesleğimi en iyi şekilde icra etmek için elimden gelen çabayı göstermeye devam edeceğim.
74
HOUSEKEEPERISTANBUL.indd 4
6/18/12 4:05 PM
HOUSEKEEPERISTANBUL.indd 5
6/18/12 4:06 PM
firma
Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
TEMİZLİK VE HİJYEN ÇÖZÜMLERİ ORTAĞINIZ DIVERSEY
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Konaklama sektörüne, temizlik firmalarına, restoranlara, yemek şirketlerine, hastane ve sağlık kurumlarına, okullara ve ofislere, gıda ve içecek üretim tesislerine; gıda güvenliği, mutfak hijyeni, çamaşır hijyeni, kişisel hijyen, yer bakımı ürünleri, makine ve sistemleri, kağıt ürünleri üzerine hizmet vermekteyiz” diyen Diversey Pazarlama Direktörü Mert Özruna sorularımızı yanıtladı. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Sealed Air’in iş birimi Diversey olarak, “daha temiz ve daha sağlıklı bir gelecek” misyonumuz doğrultusunda, 175 ülkedeki satış operasyonumuzla profesyonel temizlik ve hijyen ürün/sistemleri alanında dünya lideri bir firma olarak faaliyet göstermekteyiz. Ürünlerimiz, sistemlerimiz ve uzmanlığımız, yiyecek-içecek tesislerinin ve mekanlarının tüketicileri için daha
hijyenik ve güvenilir ortamlar olmasını sağlamaktadır. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Sealed Air’in iş birimi Diversey olarak, konaklama sektörüne, temizlik firmalarına, restoranlara, yemek şirketlerine, hastane ve sağlık kurumlarına, okullara ve ofislere, gıda ve içecek üretim tesislerine; gıda güvenliği, mutfak hijyeni, çamaşır hijye-
ni, kişisel hijyen, yer bakımı ürünleri, makine ve sistemleri, kağıt ürünleri üzerine hizmet vermekteyiz. Bunun yanında ilaçlama ve dozaj sistemi, temizlik gereçleri, buklet, havuz suyu şartlandırma ve su ıslahı, çevre danışmanlığı ve gıda güvenliği üzerine de profesyonel hijyen çözümleri sağlamaktayız. Türkiye’de profesyonel hijyen çözümlerini, Suma ile mutfak hijyeni, Clax ile çamaşır hijyeni, Good Sense ile koku kontrolü, TASKI ile bina bakımı ürün
76
FIRMADIVERSEY.indd 2
6/18/12 3:20 PM
ve pazar lideri endüstriyel zemin temizlik makineleri, SoftCare ile kişisel hijyen, Solare, Manana ve Belleza ile kağıt ürün gruplarında sunmaktayız. Ayrıca gıda ve içecek endüstrisine hizmet veren uzman ekibimiz “Gıda ve İçecek Hijyeni Grubu” dünyada olduğu gibi ülkemizde de “uluslararası tecrübe, ulusal özen” felsefesi ile; süt ve süt ürünleri üreticileri, alkollü ve alkolsüz içecek üreticileri, her türlü işlenmiş gıda üreticileri ile tarım, ilaç ve kozmetik sektörüne hizmet vermekte, doğru hijyen ve sanitasyon uygulamaları konusunda çalışmaktadır.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Sealed Air’in iş birimi Diversey, tüm hizmet ve projelerini sürdürülebilirlik alanında benimsediği 3 ilkesinin ışığında gerçekleştiriyor. Bunlar; işletmelerin daha güvenli ve daha hijyenik olmasını sağlayan üstün ürünler üreterek yaşamı korumak; ürün ve faaliyetlerimizin çevresel etkisini giderek azaltarak gelecek nesiller için dünyayı korumak; toplumun refahına katkıda bulunacak daha sürdürülebilir işletmeler oluşturarak işini geliştirmek. Bu vizyonu sayesinde müşterilerine de su ve enerji tüketimlerini minimuma indirmeleri için rehberlik ediyor ve sürdürülebilirlik anlayışı ile şekillendirdiği Ar-Ge çalışmalarının bir sonucu olarak müşterilerine sunduğu konsantre ürünler gibi alternatiflerle, sektöre çevreye duyarlı bir ürün gamı sunuyor. Firma ayrıca birçok sürdürülebilirlik projesiyle sektördeki anlayışı değiştirecek adımlar atıyor. Kalite yönetimi sistemleri ve gıda güvenliği yönetim sistemleri üzerine üst düzey danışmanlık, eğitim ve denetim hizmetleri sunduğu stratejik iş birimi Diversey Consulting ile sektörü ileriye taşıyacak projeler üzerinde çalışıyor. Sealed Air’in iş birimi Diversey’in TÜROFED ile birlikte yürüttüğü otel sertifika-
landırma sistemi Beyaz Yıldız Projesi, turistik işletmelerde kullanılan su, elektrikenerji, kimyasal ve katı atık miktarının azaltılarak, çevreye ve doğal kaynaklara olası zararlarının düşürülmesini amaçlıyor. Daha temiz ve yaşanılabilir bir çevrenin sağlanması ve operasyonel verimliliğin arttırılarak, konfordan vazgeçmeden tasarruf sağlamak ve turistik işletmelerdeki giderleri azaltmak da projenin temel amaçları arasında. Kontrolsüz tüketimin engellenmesi ve bilinçli tüketim anlayışının tüm oteller tarafından benimsenmesini hedefleyen Beyaz Yıldız Projesi kapsamında Türkiye’deki tüm oteller sertifikalandırıldığı takdirde toplamda 40 hektometreküp su tasarrufu sağlanacağı öngörülüyor. Bu miktar, Elmalı Barajı su rezervinin yaklaşık 3 katı ya da Alibeyköy Barajı’nın su kapasitesine eşit olmakla birlikte; sadece %30’luk bir enerji tasarrufuna gidilmesi durumunda bile Hirfanlı Hidroelektrik Santrali’nin yıllık elektrik üretiminin 2 katı enerji tasarrufu elde edilmesi mümkün. Sealed Air’in işbirimi Diversey, WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile uluslararası alanda işbirliğinde yürüttüğü ‘İklim Koruyucuları Projesi’ kapsamında ise sera gazı salınımını 2013 yılına kadar %25 oranında azaltma taahhüdünde bulunuyor. Son derece itibarlı ve sıkı bir sera gazı azaltma programı olan “İklim Koruyucuları” kapsamında bu %25’lik taahhüdü yakalamak
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Öte yandan iş birimimiz DiverseyConsulting vasıtasıyla da, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 60 ülkede, kalite yönetimi sistemleri ve gıda güvenliği yönetim sistemleri üzerine üst düzey danışmanlık, eğitim ve denetim hizmetleri de sunmaktayız. Gıda ve İçecek Grubumuz ise tarladan sofraya uzanan üretim zincirinin her asamasında kaliteli ürün ve mükemmel hizmet alternatifleri sunuyor. Deosan markasıyla çiğ süt hijyeni, Diverflow markasıyla kapalı, Diverclean markasıyla açık alan ürün portföyüne sahibiz. Divobrite markasıyla şişe yıkama; Dicolube markasıyla bant kaydırma; Divos markasıyla membran; Diverwash markasıyla tepsi, damacana, kasa yıkama ürünleri sunmaktayız. Divosan markasıyla dezenfeksiyon ve sanitasyon; Divoplus markasıy-
la katkı ürünleri; ClearKlens markasıyla ise ilaç ve kozmetik ürün portföyünü farklı sektörlerin hizmetine sunmaktayız.
77
FIRMADIVERSEY.indd 3
6/18/12 3:20 PM
firma
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
için oldukça önemli çalışmalar yapan firma, 2013 yılına kadar 14 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı öngörüyor. Bu yatırım 32 milyon dolar değerinde bir operasyonel tasarruf anlamına geliyor. Firma ayrıca, WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Türkiye ile de Yeşil Ofis Projesi’ni yürütüyor. Yeşil Ofis Projesi ile iklim değişikliğiyle mücadele konusunda karbon emisyonu başta olmak üzere enerji tasarrufu, yenilenebilir kaynaklar, doğal kaynakların bilinçli kullanımı ve yaşam tarzının değişmesi ile ilgili ofis uygulamalarında değişim yaratmayı ve çalışanlarda farkındalık yaratmayı amaçlıyor Sektörü getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Bugün dünyada 40 milyar doların üzerinde seyreden profesyonel hijyen pazarının büyüklüğü, hijyen konusuna gösterilen önemi gözler önüne seriyor. Dünyada ve Türkiye’de hijyen pazarının büyümesine katkı sağlayan Sealed Air’in iş birimi Diversey, turizm sektörü için hayati önem taşıyan gıda güvenliği, mutfak hijyeni, çamaşır hijyeni, kişisel hijyen portföylerindeki yüksek kaliteli ürünleri, üstün sistemleri ve kapsamlı danışmanlık hizmetleri ile sektörü destekliyor. Aynı zamanda ilaçlama ve dozaj sistemi, temizlik gereçleri, buklet, havuz suyu şartlandırma ve su ıslahı, çevre danışmanlığı ve gıda güvenliği gibi konularda konaklama sektörüne çözümler üre-
tiyor. Sealed Air’in iş birimi Diversey, sektörün gelişebilmesi için hijyen alanında yanlış uygulamaları ortadan kaldıran bir sistemin, otelin bütününe uygulanabilir olması amacıyla hareket ediyor. Bu sayede her otelin uluslararası hijyen standartlarına ulaşma hedefini gerçekleştireceğine inanan Sealed Air’in iş birimi Diversey, sektörün gelişmesini destekliyor. Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu yenilik ve teknoloji ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına Ar-Ge çalışmalarına önem veriyor ve hızla ilerleyen teknolojiye paralel olarak en son yeniliklerle ve farklı metotlarla, kaliteli ve profesyonel çözüm önerileri/ürünler geliştiriyor. Sealed Air’in iş birimi Diversey’in turizm sektörü için en önemli projelerinden biri ise Cristal Programı. Dünyanın önde gelen otel risk yönetim sistemi firmalarından İngiliz Check Safety First ile 2010’da uluslararası çapta bir işbirliğine giderek otellerde kalite ve güvenlik standartlarını yükseltmeyi hedefleyen Sealed Air’in iş birimi Diversey, eksiksiz bir gıda güvenliği ve risk yönetim sistemi olan Cristal programını Türkiye’de de uyguluyor. Gıda Güvenliği’nden Havuz Güvenliği’ne, Lejyonella’dan Yangın ve Genel Müşteri Güvenliğine kadar çok geniş kapsamlı modüler sistemler sunan Cristal Programı kapsamında sertifikalandırılan oteller, turistler ve tur operatörleri gözünde “Güvenli Otel” kategorisine yerleşerek Türk turizmine talebi arttırıyor.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Sealed Air’in iş birimi Diversey olarak, kendimizi, müşterilerimizi ve ayrıca onların kendi müşterilerini ve markalarını korumalarına yardımcı olacak çözümler üretirken bir yandan da çevreye duyarlı politikalarımızla onları da yönlendirmeye çalışıyoruz. Bizim çevreye duyarlı ürünler üretirken gözettiğimiz yaşamı koruma felsefemiz, müşterilerimize de daha az enerji ve su harcamalarını sağlayarak ekonomik kazanç olarak geri dönmektedir. Birlikte çalıştığımız ve hizmet verdiğimiz kesimlerin bunun bilincinde olması, bizi sektörde tercih edilir ve lider konuma getiren faktörlerden bir tanesidir. Diğer yandan biz işimizi sadece ürün tedarik etmek olarak konumlandırmayıp çalıştığımız sektörlere aynı zamanda çok geniş bir danışmanlık hizmeti de vermekteyiz. Verdiğimiz bu danışmanlık hizmetiyle de tüketicilerimizi çevresel etkileri azaltmaları konusunda yönlendirirken onların işlerine ve markalarına da değer katıyoruz. Bu anlamda geliştirdiğimiz çizgiyi koruyarak 2012 ve devamında da şimdiye kadar olduğu gibi sürdürülebilirlik ilkelerimizin ışığında faaliyet göstermeye ve devam etmekte olan tüm sürdürülebilirlik projelerimizle hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz.
78
FIRMADIVERSEY.indd 4
6/18/12 3:20 PM
FIRMADIVERSEY.indd 5
6/18/12 3:20 PM
housekeeper
Fotoğraf&Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
ALANYA KÖŞDERE CLUB HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HAKAN HALİT YENİ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Dünya standartlarına doğru hızla yol almaktayız. Donanımlı, deneyimli ve tecrübeli olmak zorundayız” diyen OTED Alanya Yönetim Kurulu Başkanı ve Köşdere Club Hotel Executive Housekeeper’ı Hakan Halit Yeni Alanya turizmi ve housekeeping camiasıyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Turizme 1984 yılında Alanya Alaeddin Otelde başladım. İlk departman yöneticiliğini şimdiki Cleopatra Oteller grubunda bulunan Golden Bach, o zamanki adı ile Alan Gün Otelde yaptım. Daha sonra TRT’nin Türkiye genelinde açtığı Türk Sanat Müziği imtihanlarına katıldım. Arkasından konservatuar eğitimi ve radyo sunuculuğu, devamında yaklaşık beş yıl süre ile Türk Sanat Müziği korosunda
korist olarak görev yaptım. 2001 yılından bu yana Alanya Türkler İnce Kumda bulunan Club Hotel Köşdere de Executive Housekeeper olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda yerel medyada ayda 4 defa naçiz hane köşe yazarlığı yapıyorum. Housekeeper, housekeeping, özellikleri ve yarını diye başlasak ne dersiniz? Başta temizlik, tertip, düzen olmak üzere,
dekorasyon, bahçe bakımı ve bilgisi, çamaşırhane hizmetleri, süsleme, dekor, renk uyumu, haşere ile mücadele, tekstil, kimyasal bilgisi ve daha birçok alanda uzmanlık sahibi olmayı gerektiren Housekeeping departmanı yöneticiliği hiç de hafife alınmayacak bir meslek gurubu desek yeridir. Hastanesinden oteline, tatil köyünden, alışveriş merkezine kadar birçok alanda hizmet veren Housekeeping departmanı ve yöneticileri, bu geniş destek hizmetler yel-
80
HOUSEKEEPERALANYA.indd 2
6/18/12 3:21 PM
Housekeepingde ve turizmde geldiğimiz noktayı, 10 yıl öncesi ile kıyaslarsak ne durumdayız? Fevkalade, gerçekten dünya standartlarına doğru hızla yol almaktayız. Gelişen ve değişen dünyamızın hızına yetişmek ne mümkün! Her şey o kadar hızlı değişiyor ki bazen bende şaşırıyorum. Her yer dev tesislerle doldu teknoloji dünyası aldı başını gidiyor. Housekeeping de kullanılan birçok terim on yıl öncesi kullanılmıyordu. Bu housekeeping 10 yıl öncesi yok muydu? Vardı elbet, ama sıradan bir sistemle farklı isimlerle işlevini sürdürüyordu. Şimdi ise durum çok farklı. O kadar hızlı gelişiyoruz ki, dünya standartlarına doğru yol almak bir yana, dünya turizminde bazı ülkeleri bile geride bıraktık. En büyük eksikliğimizin eğitim olduğu kanısındayım. Mesleğimiz adına şu andaki durum mutluluk verici, ilerisi için kesinlikle gelecek vadeden bir meslek. Unutmayalım ki 10-15 yıl öncesi bu günlere geleceğimizi tahmin bile edemezdik. Turizm Bakanlığı ve diğer kurumların gerçekleştirdikleri eğitim programlarına camianızın ilgi, alaka ve katılımları nasıl buluyorsunuz? Bu soruyu 5-6 yıl önce sorsaydınız iyimser olduğumu söylemezdim. Bir yerler-
de ters giden bir şeyler var, bu terslik nereden kaynaklanıyor diye yıllar yılı düşündüm durdum. Ama her şeyin bir vakti zamanı vardır derler ya, çok isabetli ve yerinde bir söz. Şimdi daha bilinçli, daha akıllıca hareket eden bir camiayız diyebilirim. Gerçi hala istenilen noktada olduğumuzu söyleyemeyiz, ama kesin olan bir şey varsa oda camiamızda gözle görülür, elle tutulur bir değişim, gelişim ve yenilenmenin olduğudur. Daha yolun başında olduğumuzu düşünüyorum. Yapmamız gereken çok şey var, eğitim başta olmak üzere. Biliyorsunuz biz millet olarak, hazıra konmak, emek vermeden makam ve mevki sahibi olmak ve ya tepeden inmek gibi kötü alışkanlıklara sahibiz. Her ne kadar da 5-6 yıl öncesine göre düşüncelerim bir hayli değişmiş olsa da, hala eğitime karşı duyarsızlığımız devam ediyor, özellikle de bizim camiamızda. Biz kuruluşumuzdan bu yana sürekli olarak her ay eğitim seminerleri düzenliyoruz ve her ay farklı konularla, farklı işletmele-
rin ev sahipliğinde. Eğitimli insanla eğitimsiz insanı aynı kefeye koymak mümkün değildir. Kısacası bilinçli toplum olabilmek için önce eğitim demeliyiz. Herkes üzerine düşeni yaparsa, memleketimiz turizminin geleceği adına, daha kaliteli daha seviyeli daha bilinçli hizmet verebilmek için, değişen ve gelişen dünyamızda, yeniliklerin gerisinde kalmamak adına, eğitimden kaçan değil, katılan bir toplum olmak zorundayız. Benim her zaman kullandığım bir sloganımdır (Değişmeyen tek şey değişimdir). Peki, bu sektör adına gerçekleştirilen, eğitim, seminer ve konferans gibi çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Elbette hayır. İnsanların geleceği ve yarın-
ları söz konusuysa yeterli demek doğru olmaz. Bana göre yeterlilik, söz konusu olan konunun sonu demek anlamına gelir. Elbette takdir edilmesi gereken çalışmalar yapılıyor. Özellikle Ticaret ve Sanayi Odamızın bu anlamda elinden geleni yaptığını görüyoruz. Bu tür çalışmaları bir veya birkaç kurumun yapması yeterli değildir. Biraz önce söylediğim gibi burası Turizme endeksli bir Şehir olduğuna göre Bürokratından, patronuna, çalışanından sokaktaki vatandaşına kadar, turizmden ekmek yiyen herkesin elini taşın altına koyması ve gerekli hassasiyeti kendi çapında göstermesi gerekiyor. OTED Alanya’nın ilk Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda kurucu üyelerindensiniz. Dernekleşmeyle ilgili duygu ve düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? 2006 yılından bu yana OTED Alanya’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyorum. Tabi özellikle söylemek isterim ki, çok bilinçli, çok değerli bir ekiple beraber, hiçbir menfaat gözetmeksizin, canla başla bu işi üstlendik ve bu günlere kadar getirdik. Kolay bir şey değil, çok özveri ve fedakârlık gerektiren bir sorumluluk bu. Özel yaşantınızdan, sosyal hayatınıza kadar, her noktada yaşam akışınızı etkiliyor. Biz derneği faaliyete geçirme kararı aldığımız zaman bunları biliyorduk ama dışarıdan göründüğü gibi olmuyormuş. Bu tür kuruluşlarda görev aldığınızda, aile yaşantınızdan tutunda, sosyal yaşantınıza kadar fedakârlık yapmanız gerekiyor. Bizler bu mesleğe gönül vermiş insanlar olarak, bu mesleğin adını duyurmak, çıtasını yükseltmek ve bu mesleği yapanları, tabiri caizse geçmiş dönemlerde olduğu gibi, amele çavuşu gibi görülmesinden duyduğumuz rahatsızlık nedeniyle bu işe koyulduk. Daha bilinçli, daha verimli ve donanımlı bir camia olsun diye bu kadar fedakârlığı ve sorumluluğu üstlenmiş durumdayız. Bu mesleği yapan kişiler gerekli donanıma sahip olmalı, yeniliğe ve bilgiye açık olmalı. Burada amaç donanımlı yöneticilerle, kaliteli ve bilinçli hizmet vermektir. Mesleğin gereklilikleri yerine getirilirse bu durumdan, işletmecisinden, çalışanına herkes karlı çıkacaktır. Ayrıca bu tür çalışmalar gönül işi,
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
pazesi içerisinde olmazsa olmazlardan olduğunu da kesin olarak kabul etmek gerek. Şüphesiz eğitim, hijyen, dayanışma, kaynaşma, yardımlaşma, üretmek, inovasyon ve ekip gibi daha birçok başlıkları da ekleyebiliriz. Hiç şüphe yok ki, housekeeping camiasının mensupları dayanışma içersinde, azim, içten, samimi ve donanımlı bir şekilde çalışmalara devam ettiği sürece, taşımaları gereken özellikleri taşıdığı sürece sorun yok. O zaman bu mesleğin çıtası hızla yükselmeye devam edecektir. Zaten var olan bu meslek, var olmaya da devam edecek. Bu camianın bir ferdi olarak söylemiyorum bunları, bir turizmci gözü ile baktığım zaman HK Camiasındaki gelişmeler son derece olumlu ve gelecek vaat ediyor. Ben ömrüm yettiğince rabbim müsaade ettiği sürece ülkemiz turizmi adına, housekeeping mesleğinin geçerli olduğu her alanda çalışmaların içerisinde yer almaya devam edeceğim.
81
HOUSEKEEPERALANYA.indd 3
6/18/12 3:21 PM
housekeeper gönüllü işidir ve ekip işidir. El ele verip birlik ve beraberliğimizi koruyarak, yurdumuzun neresinde olursa olsun herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Yapamıyorsa da, yapanlara sahip çıkıp destek vermelidir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Bildiğimiz kadarı ile Temmuz 2012 de genel kurul seçimlerinizi gerçekleştireceksiniz ve kuruluşundan bu yana 3’üncü genel kurul yaptınız, bu 4’cü olacak aday mısınız? Tüm samimiyetimle söylüyorum. Bu dönemde yeni yüzlerin gelmesini istedim bunu da yönetim kurulum ve üyelerimle paylaştım. Ama bu dönemde devam etmem gerektiğini, derneğin önemli bir süreçten geçtiğini ve bir takım şeylerin yeni yeni yoluna girdiğini, yapılması gereken projelerin olduğunu ve ayrılmam halinde hızın kesileceğini, motivasyonun düşeceğini söylediler ve özellikle bir dönem daha devam etmemi rica ettiler. Daha zamanımız var hayırlısı diyelim, hayırlısı neyse o olsun. Her fırsatta dile getirdiğiniz donanım, deneyim ve bilinçli hizmet konusunda, işletmeler housekeeper seçerken bu konulara ne kadar dikkat ediyorlar sizce? Dilimin döndüğünce, hiç kimseyi hedef almadan, kırmadan özetlemeye çalışayım ve şahsi fikrimi arz edeyim. Bu konuda Alanya söz konusu olunca, bir anda her şey alt üst oluyor. Bizim şehrimizin potansiyeli oldukça yüksek ve burada yaşayan insanların gelirinin tamamı turizme endeksli olmasına rağmen bu konularda, daha çok yol kat etmemiz gerektiğine inanıyorum. Her yıl trilyonlar dökülerek büyük yatırımlar yapılıyor, ama yapılan bu trilyonluk yatırımların başına öyle insanlar getiriliyor ki, gördüklerimize ve duyduklarımıza inanmayı bir yana bırakın, etkisinden uzun süre kurtulamıyoruz. Nasıl olurda bu kadar büyük yatırımlar yapılırken, böylesine küçük hatalara, bu kadar büyük işletmeler kurban ediliyor, doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum. Elbette istisnalar kaideleri bozmaz, hepsi böyle değil, ama genel olarak baktığınız zaman, çoğunun bu yanlışlara, bilinçli veya bilinçsiz düştüğünü görüyoruz. Kişinin mektepli veya alaylı olması hiç fark etmez. Bilgi, birikim, deneyim, tecrübe, kısacası donanım şart. İşte biraz önce söy-
ledim ucuz elemen, amele çavuşu zihniyeti… Bu zihniyetten vaz geçmediğimiz sürece, bu hataları yapmaya devam edeceğimiz gibi, o, bahsettiğimiz bilinçli ve kaliteli hizmetten de yoksun kalmaya mahkûmuz. Ayrıca bu yanlışlara düşenlerin, farkında veya değil, bu şekilde devam ettikleri sürece, ahbap çavuş ilişkileri devam ettiği sürece, tepeden inmeler, eşim dostum hikâyeleri devam ettiği sürece, turizmde kaliteli ve bilinçli hizmet vermek, kalıcı başarılara imza atmak, turizmde geri dönüşümü sağlamak pekte mümkün değildir.
Kimse yanlış anlamasın beni, ben öyle şeylere şahit oluyorum ki, konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanların, çalıştıkları HK Yöneticilerine baktığınız zaman, henüz kat şefliğini bile hak etmemiş, gerekli bilgi, birikim, donanım ve tecrübeye sahip olmadığını açık bir şekilde görüyoruz. Sorsanız kalifiye eleman ve yönetici sıkıntısı çektiklerini söylerler. Hiç alakası yok… İşlerine öyle geliyor. Görüyoruz ve yaşıyoruz… Bu arada özellikle belirtmek isterim, o bahsettiğimiz kat şefi kardeşlerimize kesinlikle karşı değiliz. Sadece, o donanıma sahip oluncaya kadar, o unvanı almamaları gerektiğini söylüyoruz. Merhum İsmet İnönü’nün meşhur bir sözü vardır. Bir yanlışın taftarının çok olması, o yanlışın doğru olduğu anlamına gelmez. Sadece taraftarı çok bir yanlış olarak devam eder. Dernekçiliğin yorucu olduğu kesin, muhakkak sorumlulukları da ağır olsa gerek. Bu konuda nelere dikkat ediyorsunuz? Biz Yönetim Kurulumuzla bu güne kadar Housekeeping mesleğinin adını daha güzel yerlere, daha ileriye götürebilmek için
tüm gücümüzle çalıştık ve çalışıyoruz da, bu meslek adına çalışan ve mesleğe katkı sağlayan herkesin yanında yer aldık, almaya da devam ediyoruz. Housekeeping mesleğine eleman yetiştirmek amacı ile faaliyet gösteren Kurum ve Kuruluşlarla iş birliği yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Mesleğimizle ilgili yeni girişimlere öncülük etmek, turizmde ki yenilikleri bir an önce kavramak ve bu yenilikleri seminerler ve konferanslar düzenleyerek üyelerimize aktarılmasını ve hayata geçirilmesini sağlamak bizim için önemlidir. Camiaya ve sektöre katkıda bulunmak, işveren ve çalışanlar arasındaki bağı güçlendirmek, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu oluşturmak, kamu kurum ve kuruluşlarının düzenlediği her türlü eğitim ve sosyal faaliyetlerin içersinde yer almak ve destek vermek, her daim önceliklerimiz olmuştur. Bu sorumluluklarımızı, sözlerimizle olduğu kadar, hal, hareket ve davranışlarımızla da göstermemiz gerekiyor. Vatanımızın, milletimizin, mesleğimizin onurunu kırıcı, küçük düşürücü herhangi bir etkinlikte ve ya bu tür davranışlar sergileyen kişilerin yanında kesinlikle yer almadık asla da almayız. Özetle HK camiasının tüm mensupları, hangi şehirde yaşarsa yaşasın bu konularda üzerlerine düşeni yapıp hassasiyet göstermelidirler. Bu mesleğin mensupları olarak, ancak bu şekilde istediğimiz ve arzu etiğimiz hedefe daha çabuk ve daha kalıcı ulaşırız. Son olarak neler söylemek istersiniz? Çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle buradan, başta çok değerli basın mensubu dostlarım olmak üzere, bizlere desteğini esirgemeyen, tüm kurum ve kuruluşların Başkan ve Yöneticilerine özellikle teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerle beraber hareket eden, eğitim seminerlerimize destek veren, değerli iş ortaklarımız diye adlandırdığım firma dostlarımıza, ben bu mesleğin mensubuyum diyen ve bu mesleğe sahip çıkan çok değerli meslektaşlarıma, daha adını sayamadığım birçok dostumuz ve bize seminer salonlarını açarak desteklerini esirgemeyen çok kıymetli işletmecilerimize, destek ve katkılarından dolayı şahsım ve tüm Housekeeping camiası adına teşekkür eder saygı ve şükranlarımı sunarım.
82
HOUSEKEEPERALANYA.indd 4
6/18/12 3:21 PM
HOUSEKEEPERALANYA.indd 5
6/18/12 3:21 PM
firma
Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
ATA TURİZM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Bir çok alanda verdiği hizmet ile adından sıkça söz ettiren Ata Turizm, müşterilerine sunduğu buklet ürünleriyle de başarısını taçlandırmıştır. Ata Turizmin faaliyetleri ve sunduğu hizmetler hakkında Firma sahibi Nafi Pehlivanlı ile söyleştik. Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Ata Turizm 1988 yılı içerisinde İstanbul Bomonti semtinde 1966 Kırıkkale doğumlu Nafi Pehlivanlı’nın önderliğinde faaliyetine başlamıştır. Firmanın bugün ki pazar payına ulaşmasında kendilerinin büyük emeği vardır. İlk planda sadece ürün hazırlama ve piyasa araştırması çalışmalarına başlanmıştır. 1990 yılı sonuna kadar bu çalışmalar devam etmiş ve 1991 yılından itibaren Türkiye pazarında faaliyet göstermeye başlamıştır. 1992 yılı içerisinde yurtdışı pazar araştırmaları yapılmış ve altyapı hazırlanmıştır. Bu yıldan itibaren fabrikada kapasite artırımına gidilmiş ve
yurt dışı pazarına cevap verebilecek şekilde etkin hale getirilmiştir. 1993 Ocak ayından itibaren Almanya Münih’teki pazarlama şirketi kanalıyla ihracatlar başlamış ve halen devam etmektedir. ATA Konaklama Ekipmanları Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. olarak 1995 yılından beri iç ve dış piyasada faaliyet göstermekteyiz. Üretici ve ihracatçı olan firmamız terlik, havlu, bornoz ve buklet malzemeleri konusunda uzmanlaşmış bir kadro ile otel, hastane, spa ve spor tesislerine hizmet vermektedir. Misafirlerin kendilerini rahat hissetmeleri konusunda onlara sunulan otel ekipmanlarının önemli bir rol oynadığının bilincinde olduğumuzdan,
müşterilerimizin taleplerini uygun fiyat politikamızla beraber en hızlı şekilde karşılamayı amaç edindik. Kozmetik departmanımız kalite, sağlık, estetik ve müşteri odaklı üretim anlayışımızdan vazgeçmeden, otel kozmetiği alanında en geniş kapsamlı ürün yelpazesiyle hizmet vermektedir. Dış piyasaya sunulan ürünlerimizin imalatı ile ilgilenen son derece deneyimli bir teknik ve ticari ekibe sahip olan firmamızın tüm Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde müşterileri bulunmaktadır. Bu işe başlarken neyi amaçlamıştınız? Başlıca hedefi müşteriye kaliteli ve ucuz ürün sunmak olan şirketin müşteri po-
84
FIRMA ATA.indd 2
6/18/12 3:22 PM
Ürün portföyünüz hakkında bilgi alabilir miyiz? Şirketimiz 1996 yılından itibaren sabun ve kozmetik ürün taleplerine cevap vermeye başlamıştır. 2000 yılı içerisinde yurtiçi müşterilerinden gelen talepleri göz önünde bulundurarak kendi bünyesinde sabun ve kozmetik ürünler fabrikasını faaliyete geçirmek sureti ile üretim alanını genişletmiş ve bu ürünlerin yanı sıra buklet tabir edilen diğer oda ürünleri ile de ürün gamını çeşitlendirmiş ve pazarda etkin bir konuma gelmiştir. Müşterilerimizden gelen yoğun talepler doğrultusunda dünyaca ünlü sekiz markanın, Türkiye temsilciliği noktasında
görüşmelerimiz halen devam etmekte olup yıl sonuna kadar çalışmalarımızı sonuçlandırmayı ümit etmekteyiz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Şirketimizin halen hedefleri arasında kaliteden ve müşteri odaklı hizmet anlayışından ödün vermeden pazar payını genişletmek ve daha farklı üretimlerle pazarda kalıcı olmaktır. Referanslarımızdan bazıları Swiss, Movenpick, Kempinski, The Marmara, Acıbadem, International, Florence Nıgthıngale, Rıchmond hotels ve diğer 5 yıldızlı şehir otelleri ve butik oteller.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
tansiyeli geçen yıllar içerisinde hızla büyümüş ve dünyanın her noktasına ihracat yapar hale gelmiştir.Otel banyo terliği üretiminde başlıca rakibi olan Çin’den farklı olarak ürün çeşidi fazla tutulup kalite ön plana çıkartılarak pazarda söz sahibi olunmuştur. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa’ya yakın mesafede olmasından dolayı müşterilerimiz siparişlerini bölerek stok maliyetlerini ve depolama sorunlarını ortadan kaldırmışlardır. İhracatlarımızın tamamı Avrupa ülkelerine yapılmakta ve özellikle Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz gibi turizm yatırımları fazla olan ülkeleri kapsamaktadır.
85
FIRMA ATA.indd 3
6/18/12 3:22 PM
firma
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
2000 yılı içerisinde yurtiçi müşterilerinden gelen talepleri göz önünde bulundurarak kendi bünyesinde sabun ve kozmetik ürünler fabrikasını faaliyete geçirmek sureti ile üretim alanını genişletmiş ve bu ürünlerin yanı sıra buklet tabir edilen diğer oda ürünleri ile de ürün gamını çeşitlendirmiş ve pazarda etkin bir konuma gelmiştir.
86
FIRMA ATA.indd 4
6/18/12 3:22 PM
FIRMA ATA.indd 5
6/18/12 3:22 PM
housekeeper
Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
ANTALYA LİMAK ATLANTİS OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I AYŞE ÇÖVEÇ
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Bir meslekte başarılı olmanın ilk şartı insanın mesleğine olan tutkusu ve başarı arzusudur. İnsanların yaptığı işe olan sevgisi, akademik bilgi ve tecrübeyle birleştiği zaman başarı kendiliğinden gelecektir” diyen ANTED Başkanı ve Limak Atlantis Otel Executive Housekeeper’ı Ayşe Çöveç ile sohbet ettik. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1965 Ankara doğumluyum, ilk ve orta öğrenimimi Ankara’da tamamladım. Anadolu Üniversitesi Turizm Otelcililik ve Sosyal Bilimler Fakültesinden eğitim aldıktan sonra profesyonel iş hayatıma Merit Altınel Otelde Kat Şefi olarak başladım. Merit Altınel Otelden Asistan Housekeeper olarak 3. yılın sonunda ayrıldım. Şehir otelciliğinden sonra Akdeniz bölgesinin yükselen yıldızı Belekte, Kongre otelciliğinde fark yaratan Limak Atlantis Otele Asistan
Housekeeper olarak 2002 Mart ayında başladım. 2006 yılından itibaren görevime Housekeeper ve Kalite Yönetim Temsilcisi olarak devam etmekteyim. Görev yapmakta olduğunuz otel hakkında bilgi alabilir miyiz? Uluslararası Limak Oteller Zincirinin bir halkası olan Limak Atlantis Resort Hotel, 3 Mayıs 2002 tarihinde Türk turizmine kapılarını açtı. Her noktası minimalist akım kokan, son derece modern, insanın ruhu-
na ferahlık ve tazelik veren bu son derece şık hotel Atlantis isminin hakkını veriyor. Altın sarısı kumsalı ve bahçesinde koruduğu yüz yıllık çam ağaçlarıyla, yeniden doğan Atlantis, ana bina ve 2 resort binadan meydana geliyor. 4.500 metrekarelik su alanları arasında görkemli bir batık su cenneti şehri olarak göz alıyor. Otelde havuz alanlarını geniş ve çok sayıda tutmak için çift katlı havuz sistemi kullanılmış. Toplam 4.100 metrekarelik kapalı alana sahip kongre merkezi; 9 ana salon, 1.500
88
HOUSEKEEPERANTALYA.indd 2
6/18/12 3:21 PM
metrekarelik sergi alanı ve kendi bünyesinde özel bir kapalı garaja sahiptir. Tesis kongre merkezi haricinde otel bünyesinde de 1.100 kişilik auditorium ve 75’er kişilik 4 ayrı salona sahiptir. Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? İnsan ilişkilerinde başarılı, sosyal bir kişiliğe sahip olmam aynı zamanda düzen ve dekorasyona olan özel ilgim beni bu sektöre yönlendirdi. İyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? Bir meslekte başarılı olmanın ilk şartı insanın mesleğine olan tutkusu ve başarı arzusudur. İnsanların yaptığı işe olan sevgisi, akademik bilgi ve tecrübeyle birleştiği zaman başarı kendiliğinden gelecektir. Bunun yanı sıra dürüst olması, insanları iyi tanıması, iletişim ve problem çözme yeteneğinin yüksek olması ve ekibini bir öğretmen gibi her zaman yeni ve güncel bilgilerle donatması, görev dağılımını yaparak etkin yetki devri sağlaması iyi bir housekeeperın taşıması gereken özelliklerin başında yer almaktadır.
Housekeeping departmanının bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Otellerde kalite yönetim sistemlerinin uygulanmaya başlanmasıyla birlikte Otel İşletmeciliğinde sistem ve bilinç düzeyi hızla artmaya başlamıştır. Oteldeki tüm operasyonların dokümanter edilmesiyle beraber tüm yöneticiler artık diğer departmanlarında işleyiş ve çalışma metotlarını net olarak görebilmektedir. Bu sayede oto kontrol mekanizmaları gelişmekte ve yapılan işlerin performansı ölçülebilir hale gelmektedir. ISO 9001 Kalite Yönetim Sistem uygulamaları sayesinde housekeeping departmanının ne kadar büyük ve ne kadar geniş bir alanda sorumlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Eskiden sadece süpürüp paspas yapan bir bölüm olarak görülürken artık bu düşünce değişmiştir. Housekeeping departmanının daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Personel yeterliliği, eğitim düzeyi, iş başı kurslarının etkinliğinin artırılması ve yöneticilerin insanlara yapacakları yatırım-
lar artıkça housekeeping departmanı da bugün bulunduğu noktadan çok daha ileriye gidebilecektir. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Evli olmamanın avantajını yaşıyorum. Yaptığımız iş çok zor hem fiziksel hem de beyin olarak gün sonunda yorgunluk yaşanıyor. Her zaman yoğun bir tempo var. Evli olsaydım benim için çok zor olurdu diye düşünüyorum. Olumlu yanı ise evde planlı ve düzenli oluyorsunuz. Evin düzeni sizi yormuyor, pratik çözümler üretiyorsunuz. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Bu kadar bilinçli ve eğitimli insanların bu sektörde olması mesleğin daha da iyi yerlere taşınacağına işaret ediyor. Türkiye de turizm sektörünün gidişatı hakkında neler düşünüyorsunuz? Tüm sektörlerde olduğu gibi, turizm sektöründe de kalitesi ile fark yaratan işletmeler, bölgeler ve sonunda ülkeler diğerlerinden ayrılacak ve başarılarını artırarak devam ettireceklerdir. Bölgesel olarak baktığımızda tüm tesisler aynı denizi, aynı güneşi paylaşmaktadır. Farkı yaratacak olan ise personel kalitesi ile misafir memnuniyetini sağlayacak olan tesislerdir. Misafir memnuniyetini ve sürekliliğini sağlayabildiği ölçüde turizm sektörü ül-
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Mesleğinizin zor ve keyifli yanları nelerdir? Hizmet sektörü misafirlerle bire bir iletişim ve temas halinde olunması zorunlu olan bir sektördür. Hizmetin bir meta gibi, üretilerek depolanmaması, kişilere hatta
aynı kişinin farklı zamanlardaki tutumlarına bağlı olarak değişiklik göstermesi bu sektörün en zor tarafıdır. Hizmet verdiğiniz insanların yüzünde gördüğünüz mutluluk ve onlara hayatları boyunca unutamayacakları güzel hatıralar yaratmak bu meslekteki diğer zorlukları göz ardı etmenizi sağlamaktadır.
89
HOUSEKEEPERANTALYA.indd 3
6/18/12 3:21 PM
housekeeper
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
kemizde artan bir başarıya sahip olabilecektir. Aksi takdirde bu sektör ülkemizde yara alacak ve büyümesi azalacaktır. ANTED hakkında bize bilgi verir misiniz? ANTED Derneğini kurmadan önce, OTED Antalya Derneğinde 2010 yılında yapılan Genel Kurul toplantısı ile Genel Sekreter görevine seçildim. Daha sonra Başkanımız Sayın Mensure Deşat Hanımın şehir değişikliği nedeni ile 2011 yılının başında Başkan olarak görevime devam ettim. OTED Derneğinin merkezi İstanbul olmasından dolayı yaşadığımız sorunları çözmek adına 12.09.2011 tarihinde OTED Derneğini kapatma kararı aldık. Antalya merkez olarak ANTED Derneğini kurduk ve çalışmalarımıza başladık. Size ANTED Derneği Yönetim Kurulumuzdan bahsetmek istiyorum. ANTED Yönetimi, Başkan Ayşe Çöveç, 2. Başkan Fatma Moğultay, Genel Sekreter Nazlı Ceylan, Muhasip Ayşen Mete, Üye Şerife Öztürk ve Üye Gonca Coşkunfırat’tan oluşmaktadır. Eğitim Kad-
romuzda ise Ayşin Duran, Aysun Yalçınkaya ve Bülent Dokuzluoğlu yer almaktadır. ANTED kurulduktan hemen sonra federasyon olma yolunda hazırlıklara başladık ve 5 Kurucu Dernek olarak 26.12.2011 tarihinde OTMF Federasyon kuruldu. Alınan karar ile Federasyon Başkanı Sayın Şaban Aydoğmuş, Başkan Yardımcısı görevine de ben seçildim. ANTED olarak Kaymakamlığın yapmış olduğu Otel Denetimlerine Dernek Üyelerimizde katılmaya başladı ve her hafta bir otelin denetimlerine katılıyoruz. Yoğun bir şekilde Dernek ve Federasyon çalışmalarımız çok değerli Yönetim Kurulu arkadaşlarımla devam ediyor. ANTED ile mesleğimizi en yukarılara taşımak mesleğimize eğitimli ve sertifikalı personel yetiştirmek, mesleki, ve kişisel eğitimler vermek. Fuarlara katılmak, Fabrika Gezileri yapmak ve Yemek Organizasyonları ile sohbet imkanı yaratmayı amaçladık. Şimdiye kadar yaptığımız etkinlikler: Aralık 2011’de Ramada Otel Balık Restaurantta Efecan Tekstil’in sponsorluğunda
ANTED Tanıtım yemeği. Ocak ayında Anfaş Otel Ekipman Fuarında 2 gün süren Tolkar sponsorluğunda Yaratıcı Yatak Yarışması. Şubat ayında İstanbul Eczacıbaşı Kimyasal Fabrikasını gezi düzenledik. Nisan ayında JOHNSON WAX A.Ş. sponsorluğunda “Sürdürülebilir Turizm Eğitimi” konulu seminer düzenledik. Son olarak Mayıs ayında DK Tekstil fabrikasına gezi düzenledik. Önümüzdeki dönem hedefleriniz neler? Yaptığımız çalışmalarda maximum misafir memnuniyeti bizim için önemi artırarak devam ettirecektir. Ekibimizdeki personelin gelişimi ve iş performanslarının artışını sağlamak her zaman gündemimizde ilk sıralarda yer alacaktır. Sektördeki gelişme, misafir memnuniyeti ve personel kalifikasyonumuzdaki gelişmeye paralel olarak artacaktır. Bu nedenle tüm gayretlerimiz bu iki konuda hedeflerimizi gerçekleştirmek olacaktır.
90
HOUSEKEEPERANTALYA.indd 4
6/18/12 3:21 PM
HOUSEKEEPERANTALYA.indd 5
6/18/12 3:21 PM
güncel
TÜRSAB TÜRKIYE SEYAHAT ACENTALARI BIRLIĞI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
“Turizmdeki önceliklerimiz arasında, turizmi bölgelere ve sezonlara yaymak, ürün çeşitlenmesini sağlamak ve bu doğrultuda tanıtım politikaları geliştirmek başta gelmektedir” diyen TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanıyım. 1949 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğdum. İlk-Orta ve Liseyi Trabzon’da okudum. 1963-64 yıllarında Trabzon Lisesi Cemiyet Başkanlığı yaptım. 1966-70 yılları arasında İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’nde okudum ve aynı okuldan mezun oldum. 1970 yılında Fenerbahçe Spor Kulübünde kongre üyesi oldum. 1977-79 yılları arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulunda Murahhas Üye olarak görev yaptım. 1981-83 yılları arasında Fenerbahçe Yönetim Kurulu 2. Başkanlığı görevinde bu-
lundum. Divan heyeti üyesi olarak çalıştım. 1981-83 yılları arasında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulunda Muhasip Üye olarak görev aldım. 199193 yılları arasında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanlığı yaptım. 1991-93 yılları arasında TURSAV/Turizm Seyahat Acentaları Vakfının ilk Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım. 1992-93 yılları arasında UKTAŞ/ Uluslararası Kongre Şirketi ilk Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptım. 1996 – 2003 yılları arasında Tema Vakfı Yönetim kurulu Üyeliği görevini yürüttüm. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Kurucu Üyeleri arasında yer almaktayım. TOBB Tu-
rizm Sektör Kurulu Üyeleri arasında yer almaktayım. ISAD/IATA Seyahat Acentaları Derneği Kurucu Üyeleri arasında yer aldım ve Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 1997 yılında TUGEV Yönetim Kurulu Üyeliğine getirildim ve halen bu görevi devam etmekteyim. 1998 yılında Türkiye Futbol Adamları Derneği Yönetim Kurulu Sayman Üyeliği görevini yürüttüm. 1999 yılında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. 1999 yılında TURSAV / Turizm Seyahat Acentaları Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim ve halen bu göreve devam ediyorum. 2000 yılında Academia Vak-
92
G† NCEL.indd 2
6/18/12 3:22 PM
TÜRSAB ne zaman ve kimler tarafından kuruldu? Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 28 Eylül 1972 tarihinde yürürlüğe giren 1618 sayılı “Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu” ile kurulmuş bir meslek birliğidir. O dönemde Türkiye’de turizm pazarlaması ve seyahat acentalığı faaliyetleriyle ilgili çeşitli kuruluşları bünyesinde toplayan Türkiye Seyahat Acentaları Cemiyeti (TÜSTAC), TÜRSAB’ın kuruluşunda fikir babalığı yapmış ve 1618 sayılı yasanın hazırlanmasında görev almıştır. İlk kurulduğu 1972 yılında 118 olan TÜRSAB’ın üye sayısı bu gün itibarıyla 4364’ü merkez ve 1395’i şube olmak üzere 5759 adede ulaşmış bulunuyor. TÜRSAB’ın temel amacı, seyahat acentacılığı mesleğinin ve faaliyet alanının temelini oluşturan turizm sektörünün gelişimine katkıda bulunmaktır. 1618 sayılı kanunun belirlediği yetkiler çerçevesinde meslek disiplininin sağlanması, mesleğin gelişimine ilişkin faaliyetler, seyahat acentalarının karşılaştıkları sorunların çözümü yönünde yapılan çalışmalar, TÜRSAB’ın hizmet alanı içinde yer alan önemli işlevler arasındadır. Turizm sektörümüzde yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlara ilişkin tüm konuları ilgili mercilerin dikkatine sunmak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek de TÜRSAB’ın temel amaçları arasında yer almaktadır. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için, kamu ve özel sek-
tör turizm kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yapan TÜRSAB, turizm politikalarının geliştirilmesinde de önemli görevler üstlenir. TÜRSAB, çevresel, tarihi ve insani değerlerin korunması ve geliştirilmesi gibi turizmi yakından ilgilendiren konularda, bir sivil birlik olarak yol gösterici ve baskı grubu olma özelliği de taşımaktadır. TÜRSAB’ın çalışmaları arasında uluslararası ilişkiler ve görev kapsamı içinde yürütülen tanıtım faaliyetleri yer almaktadır. TÜRSAB, Dünya Turizm Örgütü (WTO), Uluslararası Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu (UFTAA), Avrupa Birliği için-
olan, oluşturduğu ürünü kendi veya diğer seyahat acentaları vasıtası ile pazarlayabilen ticari kuruluş...” olarak tanımlıyor. Seyahat acentaları turizm sektörünün üç temel sacayağından birisi olan pazarlama ve organizasyon ayağını temsil etmektedir. Seyahat acentaları yarattıkları seyahat paketleri, turlar ve diğer aktivitelerle ülkemizin pek çok bölgesini her kesimden seyahat tüketicilerine açmakta, konaklama ve ulaştırma işletmelerinden toptan kapasite alarak bu işletmelerin ticari risklerini indirgemekte ve bu sayede elde ettikleri fiyatlarla da tüketiciye daha ekonomik ve organize seyahat etme imkanı sağlamaktadırlar. Tüketiciler, tek başlarına organize etmekte zorlanacakları, ya da organize edemeyecekleri seyahat ürünlerini, o bölgenin ya da turizm türünün uzmanı seyahat acentaları vasıtasıyla elde edebilmektedirler. Böylece pek çok bölgede, seyahat acentaları yarattıkları talep ile turizm faaliyetlerinin yeşermesine ve gelişmesine yol açmakta, bölgesel kalkınmaya büyük katkıda bulunmaktadırlar. Organizasyon yapınız hakkında bilgi verir misiniz? TÜRSAB’ın en üst yetkili organı Genel Kuruldur. 2 yılda bir toplanan Genel Kurullarda TÜRSAB’ı iki yıllık dönem boyunca yönetecek olan 9 kişilik yönetim kurulu seçilir. Yine bu genel kurullarda denetim ve disiplin kurulları da seçimle iş başına gelirler. Merkezi İstanbul’da olan TÜRSAB’ın 21 adet Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) bulunmaktadır.
deki Seyahat Acentaları ve Tur Operatörleri Birlikleri Grubu (ECTAA), Uluslararası Tur Operatörleri Birliği (IFTO) gibi uluslararası önemli kuruluşların üyesidir. TÜRSAB, diğer ülkelerin muadil organizasyonları, tur operatörleri, seyahat acentaları birlik, federasyon gibi örgütleri ile ikili ve çok taraflı ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de faaliyetler yürütmektedir. Üyeleriniz kimler ve kaç üyeniz var? TÜRSAB’ın üyeleri olan seyahat acentalarını 1618 sayılı yasa “Kar amacı ile turistlere turizm ile ilgili bilgiler vermeye, paket turları ve turları oluşturmaya, turizm amaçlı konaklama, ulaştırma, gezi, spor ve eğlence hizmetlerini görmeye yetkili
Birliğin kuruluş amaçları nelerdir? TÜRSAB öncelikle seyahat acentacılığı mesleğinin Türkiye turizmine ve ekonomimize fayda sağlayacak şekilde geliştirilmesi, sektörün sağlıklı ve sürdürülebilir bir temelde faaliyetlerini yürütebilmesi için gerekli yasal, idari ve fiziki ortamın hazırlanması konusunda çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalarda, hiç kuşkusuz başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere diğer devlet kuruluşlarıyla yoğun bir işbirliği ve ilişki söz konusudur. Örneğin yakın zamanda seyahat acentalarının KOBİ teşviklerinden yararlanması için hükümetle yoğun bir çalışma içinde olduk ve sonuçta Nisan ayında çıkan bir yasayla seyahat acentaları da KOBİ teşvikleri kapsamına alınmış ve TÜRSAB KOSGEB Genel
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
fı Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürüttüm. 2001 yılında Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına tekrar seçildim. 2003 yılında Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin Genel Kurul Toplantısı sonucunda yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. 2005 yılında İstanbul Ticaret Odası – İTO Meclis Üyeliğine ve TOBB Delegeliğine seçildim. 2005 yılında Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin Genel Kurul Toplantısı sonucunda yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim. 2006 yılında yapılan DEİK - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Genel Kurul Toplantısı ile DEİK Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim ve halen devam etmekteyim. 2007 yılı Kasım ayında yapılan TÜRSAB Olağan Genel Kurul Toplantısı sonucunda, yeniden TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildim ve halen bu görevini sürdürmekteyim.
93
G† NCEL.indd 3
6/18/12 3:22 PM
güncel
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Kurulu’nda temsil hakkı elde etmiş oldu. Seyahat acentaları Türk turizminin önemli bir parçası olan kültür turizmini yurtdışında pazarlayan kuruluşlardır. Bu doğrultuda Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB’ın girişimleriyle seyahat acentalarına, ukdesindeki pek çok müzede 2003 yılından bu yana indirimli bilet uygulaması yapmaktadır. Bu uygulamanın organizasyon ve dağıtım işini TÜRSAB yapmaktadır. TÜRSAB Türk turizminin tanıtımı için yoğun çaba harcamaktadır. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde düzenlenen turizm fuarlarının önemli bir bölümüne katılarak, diğer ülkelerdeki muadil kuruluşlarla işbirlikleri geliştirerek ve pazar ülkelerdeki bilhassa tur operatörleri ve seyahat acentalarına yönelik tanıtım toplantıları düzenleyerek bu çalışmalarını sürdürmektedir. TÜRSAB doğal ve kültürel turizm kaynaklarımızın ancak doğru koruma kullanma politikaları sayesinde sürdürülebilir bir şekilde turizmimizin gelişimine katkıda bulunacağının farkındadır. Bu bakımdan kamuoyu TÜRSAB’ı “çevre korumacı” bir kuruluş olarak da tanımaktadır.TÜRSAB seyahat acentaları tarafından organize edilen hac ve umre faaliyetlerinde de önemli görevler ifa etmektedir. Ayrıca bu
yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ukdesinde bulunan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin işletmesi de TÜRSAB’a devredilmiştir. TÜRSAB böylece Devlet müzelerinin işletmelerinin özelleştirilmesinde hak sahibi olan ilk kuruluş olmuştur. Türkiye turizminin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk turizmi, Türkiye’nin en başarılı sektörleri arasındadır. Türkiye 1980’lerin ortalarından itibaren başlattığı turizmde kalkınma hamleleriyle günümüzde dünyanın ilk on varış ülkesinden birisi haline gelmiştir. 2008 yılı itibarıyla 26 milyon 400 bin yabancı turist çeken ülkemizin turizm geliri de 21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye Akdeniz Çanağında bilhassa Akdeniz ve Ege kıyılarındaki genç ve kaliteli kitle turizmi kapasitesi ile dikkat çekerken, Türkiye’nin en önemli markası olduğu halde turizmde 2000’lere kadar pek de başarılı olamayan İstanbul’da son yıllarda turizmde çok başarılı sonuçlar elde edilmeye başlanmıştır. Türk turizminin önümüzdeki yıllarda da önü açıktır. Orta vadede dünyanın ilk beş varış ülkesinden biri haline gelmesi en kuvvetli ihtimal olarak görülüyor. Türki-
ye önümüzdeki on yıl içinde 40 milyondan fazla yabancıyı, turist olarak ağırlar hale gelecektir. Türk turizminin öncelikleri neler? Turizmimizdeki önceliklerimiz arasında turizmi bölgelere ve sezonlara yaymak, ürün çeşitlenmesini sağlamak ve bu doğrultuda tanıtım politikaları geliştirmek başta gelmektedir. Diğer bir konu da bölgesel ve ürün bazında da tanıtımın, genel Türkiye tanıtımı yanında, etkili bir şekilde gerçekleştirilebilecek yapılanmanın oluşturulmasıdır. Bize göre kültürel ve doğal çevrenin korunması ve zarar gören yerlerde de geri kazanılması için gerekli çalışmaların yapılması her zaman gündemde olmalıdır. Özellikle II. konutlarla gerek deniz, gerekse de tatlı su kaynaklarımızın kıyılarında gerçekleşen doğa katliamlarına bir dur denmeli ve II. konutların turizme kazandırılması sağlanmalıdır. Önümüzdeki dönem hedefleriniz neler? Turizm bölgesel kalkınma politikalarında potansiyeli olan bölgelerde öncelikli sektör haline getirilerek, Kaz Dağlarında altın madenciliği yapmak gibi yanlışların bir daha olmaması sağlanmalıdır.
94
G† NCEL.indd 4
6/18/12 3:22 PM
G† NCEL.indd 5
6/18/12 3:22 PM
görüş
TURİZMDEN BEKLENTİMİZİ ALIYOR MUYUZ?
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
ŞABAN ALİ YAŞAROĞLU
Türkiye, Asya ile Avrupa’nın kucaklaştığı, Afrika ile tokalaştığı, dört mevsimi bir arada yaşayan, geçmiş uygarlıkların izlerini üzerinde saklayan bir Açıkhava müzesi niteliğindedir. Üç tarafı denizle çevrili eşsiz güzellikleri bahşettiği doğasıyla tüm dünya milletlerinin ilgisini çeken gözde bir tatil ülkesidir. Günümüzde 7 milyar üzerindeki dünya nüfusunun yaklaşık iki milyarı her yıl örgütlü olarak uluslararası gezilere çıkarak
Otoman Imperial Hotel & Otoman Park Hotel Turizm Eğitim Danışmanı
para harcamaktadırlar. Ülkemiz dünya turizm pastasından payına düşeni bir türlü alamamaktadır. Bunun yanı sıra ülkemize gelen turist profilinde de değişim olmaktadır. Ortadoğu da yaşananlardan dolayı Arap turistler ülkemizi mesken edinmeye başlamıştır. Pahalı otellerimizin odalarını doldurmaktadırlar. Bölgede kaynatılan kazanın suyu henüz istenen sıcaklığa ulaşmamıştır. Bu ülkelerdeki durum daha da kontrolden çıktığında
7 den 70 e kitle halinde Arap turistler gelecektir. Özellikle beş yıldızlı otellerimizdeki Avrupalı turistlerin keyfi kaçacak, sayılarında düşme olabilecektir. Turizmci meslektaşlarım iyi bilirler ki; farklı dünya görüşü ve kültürleri bir arada memnun etmek çok zordur. Ülkemizde turizm sektöründe yaşanan bir sıkıntı da, turist sayısı artışına karşın elde
96
GORUSSABANHOCA.indd 2
6/18/12 3:23 PM
edilen gelir aynı oranla artmamakta, düşmektedir. Bunun nedeni; ülkemizdeki “her şey dahil fiyat politikalarıdır”. Ülkemize gelen turistin yarısı bu sistemle kendi ülkelerinden yaptırdıkları rezervasyonlarla, paralarını ülkelerinde bırakarak, ekstra harcama yapmamaktadırlar. Limitsiz yeme içme imkanları sağlanan tesislerin dışına çıkmamakta, çevre esnafa döviz bırakmamaktadırlar. Ege ve Akdeniz bölgelerimizdeki mevcut turizm politikası bu şekildedir. Turizmdeki payımızın düşüklüğünde etkili bir konuda, ülkemizdeki turizm potansiyelini belli bölgeler dışında istediğimiz seviyeye getiremememizdir. Karadeniz Bölgesi bunda en iyi örnektir. Bölge insanımız uygar dünyaya yüzünü dönmüş, gelişime açık, enerjik, çalışkan, devamlı fikir üreten olmasına karşın turizmden bekleneni elde edememiştir. Yeşilin ve mavinin bu kadar yakın seyrettiği muhteşem kıyı şeridi, yaz aylarında ülke kavurucu sıcaklardayken serinliği ile üşüten doğa harikası başı dumanlı yaylaları ile adeta bir mücevher sandığı gibi açılmayı beklemektedir.
Bugün adeta “ekmeden biçilen tarla” gibi nadasa bıraktığımız Karadeniz limanlarında Türk ve yabancı uyruklu bayraklı yolcu gemileri seyir halinde olmalıdır. Bölgenin hava trafiğini hızlandıracak hava alanları ve helikopter pistleri yapılmalıdır. Karadeniz Bölgesi için ulaşımdaki bu gelişmeler kitle turist artışını sağlayacaktır, aksi takdirde bölgemizden karayolundan transit geçen araçların içindeki turistleri uzaktan seyretmeye mahkum kalırız. Ulaşımda karayoluna ağırlık verildiği takdirde, zorlama doğaya uygun düşmeyen yollar yapılacak, bu yıl olduğu gibi yarınlarda da Karadeniz’in kabadayı dalgaları bu yolları söküp alacaktır.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
19 Mayıs 1919’da özgürlük ve bağımsızlık meşalesini yakmak uğruna tüm varlığını feda etmeyi göze alan Karadeniz halkı, turizmde gelişimi yakalamak için her türlü çabaya hazırdır, kendisine yol gösterilmeyi beklemektedir. Peki, ne yapılmalıdır: İstanbul Boğazı’ndan Sarp Kapısına uzanan sahillerimizde ve yaylalarımızda alt yapısı donanımlı ve bölgeye özgü mimarisi ile çağdaş aile pansiyonları ve küçüklü büyüklü yeme içme mekanları yapılmalı. Bu mekanlardaki en önemli unsur, hizmete hazır eğitime sahip insan gücü olmalıdır. Karadeniz Bölgesine ulaşım cazip hale getirilmelidir. Avrupa bağlantılı, Karadeniz sahil şeridini selamlayarak bölgenin beldelerine turist bırakacak ve Batum’a varacak hızlı trenlerin çalışabileceği demiryolu yapılmalıdır. Bu sayede iç ve dış turistlerin yoğunluğu artacaktır.
97
GORUSSABANHOCA.indd 3
6/18/12 3:23 PM
housekeeper
Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
BODRUM AEGEAN DREAM RESORT OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ERDİNÇ ERKAN KEKEÇ “Bazı dönemlerde zorlukları olsa da gerçekten keyifli bir alanda çalışıyoruz. Tesisi dolaşırken her adımınızda emeğinizin olduğunu düşünmek ayrı bir keyif veriyor. Yöneticilik ve organizasyon becerilerinin gelişimi, misafirle direk muhatap olmak, işin zorluğunun yanında ciddi kazanımlardır. Mesleğinizi aylık faturalarını ödeyeceğin bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimsediğiniz zaman aldığınız haz tarif edilemez” diyen Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği Başkanı ve Aegean Dream Resort Otel Executive Housekeeper’ı Erdinç Erkan Kekeç sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Ben Erdinç Erkan Kekeç. 1970 Çorum doğumluyum. İlk ve orta öğrenimi Dodurga, Lise öğrenimimi ise Çorum Atatürk Lisesinde tamamladım. 15 yıllık evliyim. 22 yıldır otelcilik alanında çalışıyorum. Marmaris’te başlayan iş hayatım Antalya ve son 15 yılda ise Bodrum’da devam ediyor.
Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? Dönemin siyasi iktidarının bacasız sanayi olarak niteleyip, geleceğin en popüler meslekleri listesinde sunduğu Turizm Otelcilik o zaman dikkatimizi çekti. Turizm Bakanlığı, AÖF ve TRT’nin ortak yapmış olduğu “Turizm eğitimi sertifika prog-
ramı” ile ilk turizm maceramız başladı. Ön kayıt, TRT’den ders takibi, Ankara’da sınav derken, Marmaris’te staj ile mesleğe adım attım. İki ay staj sonrasında, mevsimlik, birinci yılsonunda daimi personel olarak çalışmaya başladım. Askerlik görevine kadar Marmaris Altın Yunus Otelde katçılık, meydancılık, çamaşırhanede çalıştım. Orası benim için gerçek anlamda bir
98
HOUSEKEEPERBODRUM.indd 2
6/18/12 3:20 PM
okul oldu. Sürekli dünyanın her yerinden değişik değişik insanlar tanımak, otelciliği olan ilgilimi artırdı. Housekeeping departmanını seçmek ise, başta tesadüf sonra ise tutku oldu. Tesisin her alanına hizmet vermek, tesis de gözle görülen her şeyde sizin emek ve katkınızın olması, misafirin tesis hakkında ki ilk izlenimini bizim hizmetimizin sağlaması, sürekli hareket gerektiriyor olması gibi nedenler ise yıllar içinde housekeepinge olan sevgimi artırdı. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Aegean Dream Resort Otel Turgutreis’in ilk 5 yıldızlı otelidir. 2004 yılında hizmete girmiş ve 251 odası ile bölgenin en iddialı tesisiyiz diyebilirim. Ben 5 yıldır burada çalışıyorum. Tesisimiz Bozatlı International bünyesindedir. Bünyemizde Holiday Inn İstanbul Airport, Sun Dance Residences&Boutique Hotel, Aegean Dream ANB Travel gibi oteller mevcuttur. İşverenimizin gerçek anlamda otelci olması, Genel Müdürümüzün profesyonel bir yönetici olması, koşulları giderek zorlaşan hizmet sektöründe huzurlu bir iş hayatını bize sunmaktadır. Tesisimiz genel anlamda yazları açık olmakla beraber son 4 yıldır kışları futbol kampları için dönem dönem faaliyet göstermektedir.
Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle insana yatırım yapacaksınız. 50-100 milyon dolarlık tesisler yapılıyor. Ama o tesislerde hizmet üretecek insana yatırım yapılmıyor. Belki devletin de buna destek vermesi lazım. Kışın istihdam edilecek personelin vergi ve SGK paylarında devlet katkısı olabilir. Yazlık çalışan bölgelerde kış için alternatif iş alanları yara-
tılabilir. Aksi takdirde 12 ayın 5-6 ayı çalışacak diğer 6-7 ayı boş gezecek. Bu sebepten dolayıdır yeni nesil otelcilikten uzak duruyor. Son çara bu işi yapıyor, alternatifini bulunca gidiyor. Bu da hizmet kalitesini düşürüyor. Çalışanın güvencesi olacak ki bu işi uzun vadeli düşünsün. Eğitim şart. 1990’lı yıllarda tesis açılmadan aylar önce çalışan çağrılır ve eğitime tabi tutulurdu. Şimdi ise tesisin doluluğuna göre çalışan sonradan başlıyor. Bu söylediklerim tüm tesislerde olmuyor tabi ki. İnsana yatırım yapan emek, zaman ve para harcayan tesisler de var. Ama “Belirleyici ve yön veren” durumunda ve sayısın da değiller. 1990’ların, yani benim ilk başladığım zamanların çok gerisinde. Mutlaka ele alınması gereken bir sorun. Sadece housekeeping için değil tüm otel çalışanlarının ortak sorunu bu. Aksi takdirde 5 yıl sonra otellerde çalışacak kimse kalmayacak. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Housekeeping tesiste son noktadır. Diğer birimlerde misafirin aldığı hizmet sırası değişebilir ama housekeeping hep en sondur. Mesela Bir misafir önce barda içkisini içip sonra yemeğe geçebilir. Housekeeper temizliğini yapar misafir restorana sonra gider. Housekeeper önce odayı hazırlar varsa arızasını yaptırır misafir sonra gider. Housekeeper barın temizliğini yapar barmen barını sonra açar. Kısaca
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Housekeeper olmanın dezavantajı var dersem mesleğime saygısızlık yapmış
olurum diye düşünüyorum. Sadece küçük sıkıntılar var diyebilirim. Mesela sahil kesiminde olan genel sıkıntı, eleman temini, sezonun kısa olması, gelirlerin düşük olması, işin ağır olması (ağır derken hizmet süremizin kısa olması bu kısa sürede işleri, özellikle odaların hazırlanması kısmında bizleri zora sokuyor.) housekeeping departmanı hizmeti misafirin ayağına götürmektedir. Onun istediği saatte hizmet vermek zorundayız. Buda zaman zaman sıkışıklık yaratıyor. Bir yanda acil temizlik isteyen içerdeki misafir, diğer yanda odasının hazırlanmasını bekleyen yeni misafir. Ama sonunda alınan bir teşekkür bütün bu zorlukları unutturuyor. Avantajı ise bana göre, idarecilik özelliği housekeeping departmanında daha gelişiyor diye düşünüyorum. Tesisin her alanına dağılmış elemanlar, onların her birinin sevk ve idaresi, pratik zeka gerektiren sorunlar. Daha düzenli çalışma saatleri.Gibi sayı sıs güzellikleri de mevcuttur.
99
HOUSEKEEPERBODRUM.indd 3
6/18/12 3:20 PM
housekeeper hizmetin son noktasıdır. Housekeeperdan sonrası misafirdir. Onun için işbirliğinin ve koordinasyonunun tüm birimlerle tam olması gerekir. Yukarıda da söylediğim gibi bu iş birliği içinde asla “sen ben” ayrımı olmamalıdır. Her daim “bizim işimiz” duygusu ve sorumluluğu ile hareket edilmelidir. Hiç bir duygu ve düşüncenin misafiri mağdur etmesine müsaade edilmemelidir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Biraz önce bahsettiğimiz istihdam sorunu çözülmez, insana yatırım olmaz ise mesleğimizin geleceği açısından kaygılıyım. Buna bir de amatör otelcilerin ucuz işgücü düşüncesi ile alt yapısı olmayan otelcilikle iğlisi olmayan housekeeping yöneticileri yaratmaları işin profesyonellerini küstürüyor. Yönetici konumunda olan kişilerin mutlaka belli bir eğitim ve çalışma sürecinden geçmesi ve bunu resmi makamların zorunlu kılması gerekmektedir. Meslek hayatınız boyunca başınızdan geçen ilginç bir olay var mı? Anlatır mısınız? Bir çok anımız var mutlaka. Ama iyi bir yönetici nasıl olmalı dediğinizde pratik zekalı olmalı dedim ya. 2000’li yılların başında İber Otel Bodrum Park da çalışıyorum. Yerli misafirlerimizden bir grup her akşam havuzun kapanış saatinden sonra havuza giriyorlar. Yan tarafı A La Carte restoran. Diğer misafirlerde rahatsız oluyorlar. Günün nöbetçi müdürü gidiyor, bu saatte havuzun kapalı olduğunu söylüyor ama misafir aldırış etmiyor. Bu konu birkaç gün sürekli devam etti ve toplantı gündemine girdi. Benim nöbetçi olduğum akşam da aynı durum diye telsiz anonsu geldi. Havuz başına gittim, misafire yaklaştım ve ‘İyi akşamlar. Bu saat havuzun klorlanma saatidir. Yüksek oranda klor atılmaktadır. Cildinize ve mayolarınıza zarar verebilir. Bilginiz olsun” dedim. Biz de zaten çıkıyorduk dediler. Pratik zeka herkese lazım. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Olumsuz etkisi yok. Çünkü eşimde hou-
sekeeper. Olumlu yanları ise işteki titizlik ve düzen evinize de yansıyor. İşteki plan ve program özel hayatınızı da düzene sokuyor. Çalışma saatlerinin düzenli olması evime de zaman ayırmamı sağlıyor.
çalışanlar daha net bir şekilde görebiliyoruz. Çalışanın aldığı maaş, bahşiş her geçen gün geri gidiyor. Umarım Türkiye turizm pastasından tepside kalan kırıntılarla avunmak zorun da kalmaz.
Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Bazı dönemlerde zorlukları olsa da gerçekten keyifli bir alanda çalışıyoruz. Tesisi dolaşırken her adımınızda emeğinizin olduğunu düşünmek ayrı bir keyif veriyor. Yöneticilik ve organizasyon becerilerinin
KAHDER hakkında bize bilgi verir misiniz? KAHDER: Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği, ilk tohumlarını 2006 yılında bir arkadaşımızın tesisinde yapılan yaza merhaba toplantısında atıldı. Turizm de yaşanan personel eksikliği ve eğitimi temel misyonumuz oldu. Burada eğitim sadece alt kadro ile sınırlı olmasın istedik. Biz yöneticilerde değişen dünyaya ayak uydurmak ve gelişimi takip etmek için çeşitli seminerler gerçekleştirdik. Buradaki en büyük destekçilerimiz tabiî ki tedarikçi firmalar oldu. Meslektaşlarımıza kendimizi anlatana kadar bayağı ciddi bir süreç ve uğraşı yaşadık. Ama şimdi 60 kişilik bir üye sayımız var. Bütün düşüncelerimizi hayata geçiremesek de önemli bir yol aldığımıza inanıyorum. İnsanlar derneğin daha doğrusu örgütlenmenin önemini ve gereğini anladıklarında işimiz daha kolaylaşacak diye düşünüyorum.
gelişimi, misafirle direk muhatap olmak, işin zorluğunun yanında ciddi kazanımlardır. Mesleğinizi aylık faturalarını ödeyeceğin bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimseyeceksin ki başarılı olabilesin. Dünyanın dört bir yerinden insanla tanışacaksın. Dili farklı, dini farklı, rengi farklı ama aynı çatı altında olmak, başka bir duygudur. Turizm sektörünün gidişatı hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Personel konusun da dediğim gibi mutlaka ve mutlaka insana yatırım yapmak lazım. Personel istihdamından bahsederken birazda yatırımcıyı düşünmek gerekir. Kazanan işveren personele de yatırım yapacaktır diye düşünüyorum. 1990’lı yıllarda ki turizm gerçekten artık yok. Bunu biz
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Üye sayımız artırmakla beraber, yine tedarikçi firmaların desteğiyle öncelikli olarak tekstil ve iş güvenliği gibi bizi direk, ilgilendiren konularda eğitimler yapmak istiyoruz. Akabinde geçmiş de yaptığımız eğitimleri güncelleyerek tekrarlamak istiyoruz. İşin mutfağına inmek istiyoruz. Mesela kimyasal üretimi yapan bir fabrikayı gezerek bütün aşamaları yerinde görmek istiyoruz. İnsanlık Tarihinin en eski yerleşim yerlerine sahip, iki kıtayı birbirine bağlayan, aynı anda dört mevsimin yaşandığı, üç büyük dinin bir arada hayat bulduğu, her tarafının buram buram tarih ve doğal güzellikler fışkıran bu coğrafya sadece yıllık 30 milyon değil en az 60-70 belki 80-100 milyon turist ağırlamalı. Bu Devletin de öncelikleri arasında olmalı ve yatırımcıya da cazip gelmelidir. Yoğun iş temposu, zor hayat şartları, stresli yaşam artık tatili bir lüks değil öncelikli ihtiyaçlar listesine aldı. z
100
HOUSEKEEPERBODRUM.indd 4
6/18/12 3:20 PM
HOUSEKEEPERBODRUM.indd 5
6/18/12 3:20 PM
sanat
Röportaj &Fotoğraflar: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com
SABRIN KAĞITTA SINANMASI: KATI’ SANATI
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Türklerin sanatın her dalındaki hünerlerini müstesna eserleriyle ortaya koydukları ve bunları günümüze kadar ulaştırdıkları bilinen bir gerçektir. “Kağıt Oyma” anlamına gelen katı’ sanatı, geleneksel Türk süsleme sanatlarından biridir. Ancak Ebru, Minyatür, Hat, Tezhib gibi sanatlara nazaran daha az bilinmektedir. Bu işi hakkıyla yapan az sayıdaki sanatçıdan biri olan Dürdane Ünver ile katı’ sanatı üzerine söyleştik. İngilizce’de ‘paper filigree’, ‘papercut’, ‘silhouette-cutting’; Almanca da ‘silhoutten kunst’, ‘scherenschnitt’; Fransızca da ‘L’art de la silhouette’, ‘decoupage’; Farsça’da ‘efşan’; Arapça’da ‘kaatı’; Türkçe’de ise “katı’” olarak yazılan kağıt oyma sanatı, Türk kitap süsleme sanatları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Lügatteki karşılığı ‘kesmek’ olan katı, kağıt veya deri üzerine çizilmiş
yazı veya tezyini motifin özel bir keski ile oyularak başka bir zemin üzerine, nişasta ve su ile yapılan ‘muhallebi’ adıyla bilinen özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılması işlemidir. Bu işlerle uğraşanlara ‘efşanbür’ veya ‘katta’ adı verilir. Eski devirlerde ‘katı, katıa, kaatı, katığ’ olarak ifade edilen kağıt oymacılığının en doğru yazılış şekli katı’dır. 1948 doğumlu olan Dürdane Ünver, İstanbul Üniversitesi
İletişim Fakültesi mezunudur. Tezyinat çalışmalarına 1976 senesinde Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver, Azade Akar, Cahide Keskiner, Melek Antel nezdinde Topkapı Sarayı Nakışhanesi’nde başlayan sanatçı tezhip, minyatür ve katı’ eğitimi almıştır. Minyatür ve katı’ dallarında Gülbün Mesara ile çalışmıştır. Kayınpederi Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver tarafından tezyinattaki başarısına binaen kendisine
102
SANAT.indd 2
6/18/12 4:07 PM
Katı’ yani kağıt oyma işi yapılırken eskilerin kullandıkları ‘kalemtraş’ veya ‘nevregen’ yerine halihazırda ‘kretuar’ olarak adlandırılan yeni keskilerden ve küçük kıvrık uçlu tırnak makasından yararlanıldığını ifade eden Ünver, origami, trigami, ebrulu ve aherli renkli kağıtların oyulmak için kullanılan malzemeler arasında yer aldığını belirtiyor. Katı’nın, yalın kat oyulabileceği gibi değişik renkteki kağıtları üst üste yapıştırarak da oyulabileceğini söyleyen Ünver, “Böylelikle bir defada birkaç örnek oyulmuş olur. Oyulup çıkarılan motife ‘erkek oyma’, oyulan kısma ise ‘dişi oyma’ adı verilir. Oymaları, eski cilt kapaklarında, albümlerde, murakkalarda, el yazmalarında ve hat levhalarda görebileceğimiz gibi bazı yazı çekmecelerinde de manzaralar ve vazolu buketler şeklinde görmemiz mümkündür” diyor. Katı’ Sanatının Tarihi Sanat tarihçileri kağıt ve deri oymacılığının iki bin yıl kadar önce halk sanatı olarak Çin’de doğduğunun ileri sürüldüğünü belirten Ünver, “Kütüphanelerdeki mevcut örneklerden yola çıkarak bu sanatın İslam dünyasına Orta Asya kanalından geçerek
geldiği müşahade edilmektedir. XIV. yüzyılda İslam deri kaplarında görülen deri oyma sanatı, XV. yüzyılın ikinci yarısında Timurlular ve Akkoyunlular dönemlerinde kağıt oyma sanatı olarak değişiklikler gösterir. Tarihçi Gelibolulu Mustafa Ali; döneminin ünlü hattat, mücellit ve süsleme sanatçılarının yaşamları ve sanatları hakkında bilgiler verdiği 1586 tarihli ‘Menakıb-ı Hünerveran’ adlı eserinde, XV. yüzyılda Herat’ta (Afganistan) yaşayan ve Timurlu hükümdarı Hüseyin Baykara’nın himayesinde çalışan Abdullah Kaatı’nın, kağıt oyma sanatının ilk ve en önemli temsilcisi olduğundan bahseder. Netice itibariyle Abdullah’ın, kağıt oyma (katı’) olarak hazırladığı Hüseyin Baykara Divanı bunun en açık göstergesidir. Sanat kudretini en güzel şekilde ifade eden ince oyma yazıları, tabiat ve hayvan tasvirleri takdire şayandır. Bu eserlerin bir kısmı T.S.M.H. 2153 no.’lu ‘Fatih Albümü’nün (Akkoyunlu Türkmen Sultanı Yakup Bey Albümü) sayfaları arasında muhafaza edilmektedir.
Mustafa Ali yine aynı eserde, diğer katı’ ustaları arasında Şeyh Muhammed Dost, Seng-i Ali-i Bedahşi, Hattat Mir Ali’nin oğlu Mevlana Muhammed Bakır’a yer vererek hünerlerini över. Kadı Ahmed tarafından 1606 tarihinde yazılmış bir risalede ise Meşhed’de yaşayan Mevlana Nadir isimli sanatkarın da hattat Mir Ali’nin yazılarını hiç bozmadan aslıyla aynı mükemmellikte oyduğundan bahseder” diyor. Osmanlı’da Katı’ XIV. yüzyılda Anadolu Selçuklularının bir devamı olan beylikler dönemindeki kitap kaplarının içlerinde nadir de olsa görülen oymalı süslemeler, bu geleneğin eskiliğini göstermesi bakımından önemli olduğunu
belirten Ünver, XV. yüzyıl sonları XVI. yüzyıl başlarında, yani kitap sanatlarının çok geliştiği devirlerde, bilhassa Fatih Sultan Mehmed’in özel kütüphanesi için Saray Nakışhanesi’nde hazırlanan ciltlerdeki katı’larda mükemmeliyetin doruğuna ulaşıldığının görüldüğünü ifade ediyor. XVI. yüzyılın ilk yarısından itibaren Osmanlı Kağıt oyma sanatı, sanatkarları ve yazdıkları hakkında çeşitli eserlerde az da olsa bilgi bulunduğunu ifade eden Ünver, açıklamasına şöyle devam ediyor. Kanuni ve Fatih Döneminde Katı’ “Aşık Çelebi, yaşadığı dönemin şairleriyle, sanatçılarının hayatlarını, eserlerini ve sosyal yaşantılarını anlattığı ‘Meşairu’ş– şuara’ adlı eserinde, Fatih Sultan Mehmed devrinin sonlarında ismi duyulmaya başlanan ve İbrahim Paşa’nın vezir-i azamlığı sırasında üne kavuşmuş olan Efşancı Mehmed’in bu dönemin en büyük üstadı olduğundan bahseder. Osmanlı sanatında kağıt oymacılığı en parlak dönemini Kanuni Sultan Süleyman ve Fatih Sultan Mehmed zamanlarında yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde zirvede olan tezyini sanatların bu kadar önemsenmesinin sebebi, padişahların sanata, sanatkarlara, kültüre ve kitaba verdiği önemden kaynaklanmaktadır. Gerek günümüze gelen eserlerin çokluğu, gerekse Aşık Çelebi’nin verdiği bilgiler, saray ve çevresinde kağıt oymacılığının tam manasıyla bir sanat dalı olarak ele alındığını ortaya koyar. Bu dönemin önde gelen Osmanlı kağıt oyma sanatçıları arasında Benli Ali Çelebi ile devrinin tanınmış şairlerinden olup ‘Sa’i’ mahlasıyla şiirler yazan Ali Çelebi’nin oğlu Abdülkerim Çelebi vardır. Sa’i aynı zamanda seçkin bir hat sanatçısıdır. Mehmed Bin Gazanfer ve Mevlana Kasım Arnavud gibi isimler de oyma tekniğinin inceliklerini eserlerine aksettiren önemli katı’ ustalarıdır.” Avrupa Etkisi XVI yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk yarısının en önemli katı’ ustasının Mevlevi Bursalı Fahri olduğunu belirten Ünver, “Eserlerinde adı Fahri-i Bursavi olarak geçen sanatkar çok önemli ve çeşitli eserler vermiştir. XVII. yüzyılda ülkemizi zi-
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
1985 senesinde icazet verilmiştir. 1978’den itibaren 4 kişisel, 100’e yakın yurt içi ve yurt dışı karma sergiye katılan Dürdane Ünver’in eserlerinin 50’si yurt dışında, 200’den fazlası ise yurtiçi özel koleksiyonlardadır. İki eseri Abudabi Kültür Müzesi’nde, bir eseri de Bosna Müzesi’nde bulunmaktadır. Hollandalı Victor Roozen tarafından üç minyatür ve 32 İstanbul lalesi çalışması albüm haline getirilmiştir. Ünver, 1991 yılında ‘Türk Kültürü’ne Hizmet Vakfı’ tarafından organize edilen ‘Çevre Değerleri Türk Minyatür Resmi’ yarışmasında başarı ödülü, aynı yıl ‘Eskişehir Valiliği’ tarafından düzenlenen ‘1991 Dünya Yunus Emre Sevgi Yılı Türk Minyatürü’ yarışmasında ise ikincilik ödülü ve plaketi kazanmıştır. 1990 – 2011 yılları arasında sanat çalışmaları nedeniyle çeşitli kuruluşlar tarafından onur ödülüne layık görülmüştür.
103
SANAT.indd 3
6/18/12 4:07 PM
sanat yaret eden batılı seyyahların satın aldıkları albümler vasıtasıyla Avrupa’ya götürülen bu sanat dalı, orada da benimsenmiş ve silhouette (gölge) adı altında tanınmaya başlamıştır. Halen Avrupa’nın birçok yerinde bu tarz ve kendi yaşantılarını tasvir eden yalın kat kağıt oymalar yapılmaktadır. XVII yüzyılın bu dalda yetişen en önemli temsilcilerinden birisi de Edirneli Mehmed Nakşi’dir” diyor. XIX. yüzyıla ait 70 adet Darphane, Maliye, Hazine-i Hassa nezaretlerine ait defterlerin etiketlerinde de çok güzel katı’ örneklerinin olduğunu söyleyen Ünver, “Deri ciltler üzerine kağıt oyma olarak yapılan bu etiketlerdeki farklı kompozisyonlar ilgimizi çekecek kadar güzeldir. Bu katı’ etiketler sadece dönemin güzelliklerini değil, güzellik anlayışını ve bunu ifade eden tarzlarını da günümüze intikal ettirmektedir. Ne yazık ki diğer katı’ örneklerinde ol-
duğu gibi bu güzelliklerin de kimler tarafından yapıldığı meçhuldür” diyor. 18. Yüzyılda Katı’ Canlılığını Kaybetti Çarşı ressamları ve saray nakışhanelerinde yapılan muhteşem örnekleriyle çok parlak dönemler geçiren kağıt oymacılığı XVIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gerilemeye yüz tuttuğunu belirten Ünver, “XIX. yüzyıldan itibaren ekonomik, sosyal ve askeri sebepler nedeniyle gerilemeye başlamış, ciddi eserlerin ortaya konulamaması nedeniyle yavaş yavaş canlılığını kaybetmiştir. XIX. yüzyılın ikinci yarısı ve XX. yüzyılın başlarında dişi oyma tekniğiyle yapılan daha çok yazı-resim tarzındaki hat levhaları ile sınırlı kalmış, Vahdeti Süleyman, Osman Rıfkı ve Mehmet Rıfat bu dönemde katı’yı canlandırmaya çalışan sanatkarlar olmuşlardır. Bu şahıslara ait imzalı eserlerden bir kısmı Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi, Antalya Şehir Müzesi,
Konya Mevlana Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, Konya Koyunoğlu Müzesi’nde bulunmaktadır” diyor. XIX. yüzyılın sonlarında İzmir’de yaşamış olan Osmanlı Musevi sanatkarlarınca klasik katı’ tekniğinde yapılmış kağıt oymalar da bu dalın ilginç örneklerinden olduğunu ifade eden Ünver, “Yosef Abulafia, Hayyim Abulafia, David Algranati ve Hayyim Ye’uda Algranati bu sanat dalının Osmanlı Musevi Cemaatindeki önde gelen temsilcileri olmuşlardır. Onlara ait eserler halen İsrail Müzesi’nde muhafaza edilmektedir” diyor. Ord. Prof. Dr. A. Suheyl Ünver ve Katı’ XX. yüzyılın ikinci çeyreğinde unutulan bu sanat, 1920’li yıllardan itibaren Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in kişisel çalışmaları, yurtiçi ve yurtdışı kütüphanelerdeki araştırmalarıyla tekrar gün ışığına çıkarılmaya çalışıldığını belirten Ünver, “Süheyl Hoca,
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Ersin YILDIZHAN
104
SANAT.indd 4
6/18/12 4:07 PM
Medreset-ül Hattatin’de öğrenciliği sırasında hocası tarafından gösterilen Fahri oyması ilgisini çekmiş, gelenekli sanatların diğer dallarında olduğu gibi çok etkilendiği bu sanat dalında da araştırmalar yapmıştır. Mekteb-i Güzin’deki hocalığı sırasında derslerine katı’ sanatını da ilave etmiş, talebeleriyle birlikte yaptıkları oyma örnekleriyle bu sanatı canlandırmaya çalışmışlardır. Süheyl hocanın o dönemlerde hazırladığı oyma örneklerinin bazıları Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağışladığı defterler içindedir” diyor. Süheyl Hocanın katı’ ile ikinci karşılaşmasının 1927-1929 yıllarında Paris’teki tıp ih-
tisası sırasında Bibliotheque Nationale’de bulunan şark yazma eserlerini incelerken gerçekleştiğini belirten Ünver, “XVII. yüzyıla ait bir minyatür albümünün içine yapıştırılan oymalar üzerinde incelemeler yapmış, 1980’de neşrettiği ‘Türk İnce Oyma Sanatı’ isimli kitapta bu albümden bahsetmiştir. Kızı Gülbün Mesara da yaptığı araştırmalarla bu kitabı daha çok geliştirmiş, ‘Türk Sanatında İnce Kağıt Oymacılığı’ adı altında yeni baskı yapmıştır” diyor. 1968 yılında Hollanda’da Leiden Üniversite Kütüphanesi’nde 3 bin el yazmasını tarayarak buradaki katı’ları tespit eden Süheyl Hoca’nın, bu katı’ların da bir
kısmını Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağışladığını belirten Ünver, “Yüzyıllar içinden günümüze kadar uzanan örneklerden çok etkilenen ve Türk sanatı açısından önemini takdir eden hocamız, yaptığı incelemeler neticesinde birçok denemeler yapmış, bu dala ait arşivini kendi hazırladığı oyma örnekleri ile zenginleştirmiş ve bu sanata bir hayli katkıda bulunmuştur” diyor. Süheyl Hocanın kurucusu olduğu Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı’ndaki görevi sırasında doktorluğunun yanı sıra haftada bir gün öğ-
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Ersin YILDIZHAN
105
SANAT.indd 5
6/18/12 4:07 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
sanat
rencilerine tezyinatın diğer dallarıyla birlikte katı’ sanatının da bütün inceliğini öğrettiğini belirten Ünver, “Süheyl Ünver, Türk Sanat ve kültürünü araştırmaları sayesinde çok iyi tanımış, arşivlemiş, aynı zamanda bunları devamlı talebeleriyle paylaştığı için arkasından birçok takipçi bırakmıştır. İyi yetiştirdiği talebeleri hala onun izinden gitmekte, onun ekollerine uyarak klasik çizgiden uzaklaşmadan Türk tezyinatında Rönesans’tan vazgeçmemektedirler. Süheyl Ünver Nakışhanesi’nde katı’ sanatını öğrenip icra edenler Gülbün Mesara, Azade Akar, Dürdane Ünver, Meliha Altay, Dr. Nejat Yentürk ve Müjgan Başköylü’dür.
Bu değerli sanatçılar yaptıkları yeni çalışmalarla bu sanata katkıda bulunmaktadırlar” diyor. T.B.M.M Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı bünyesinde, Beşiktaş Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile kurulan Geleneksel Sanatlar Eğitim Merkezi Katı’ Atölyesi’nde, eğitim görevlileri Dürdane Ünver ve Müjgan Başköylü, bu sanatın tarihi bilgilerini ve inceliklerini pratik uygulamalarla birlikte yürütmektedirler. Katı’ sanatı; 2006 senesinde Dürdane Ünver’in hazırladığı raporla Halk Eğitim Merkezi’ndeki mesleklerle ilgili kitapçığa resmi ders olarak konulmuştur. Milli Saraylar Dairesi bünyesindeki katı’ atölyesi-
nin amacı; katı’yı dejenere edenlerin önüne geçmek ve çağa uygun yenilikleri eserlerine yansıtmaktır. Bu atölyeden mezun olanlar katı’ sanatının hem tarihini hem de püf noktalarını öğrenerek yetişmişlerdi. Dürdane Ünver 2010 bu mekandan ayrılarak 2011 senesinde Mim Sanat Akademisi’nde çalışmalara başlamıştır. Burada Ünver haftanın iki günü katı sanatı dalında yeni talebeler yetiştirmektedir. Süheyl Hoca’nın araştırmaları ve yönlendirici çalışmaları bu sanatla uğraşanlara mihmandarlık etmektedir. Katı sanatının daha sonraki nesillere aktarılmasında bu atölyenin de büyük bir payı olacaktır.
106
SANAT.indd 6
6/18/12 4:07 PM
SANAT.indd 7
6/18/12 4:07 PM
kültür
Fotoğraflar: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com Yazı: A.Nadir Utkan
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
SUYUN TAÇLANDIRDIĞI GÜZELLİK: BOĞAZİÇİ
Boğaziçi, Bizans’ın ünlü tarihçi “Prokopius” un “Suyun taçlandırdığı güzellik” tanımlamasına ilaveten Turgut Cansever’in deyişiyle sonsuzluğa çakılmış bir yıldız gibidir. Boğaziçi, başka bir yer ile karşılaştırılamayacak kadar nev’-i şahsına münhasır incelmiş bir medeniyet anlayışının ebedi örneklerini sunmaktadır bizlere. Yalıları, koyları, fenerleri, sahilleri, sarayları ile bin bir güzellik sunan Boğaziçi’ni, İstanbul ve kültür aşığı, Araştırmacı-Yazar Ahmet Nadir Utkan ile birlikte gezerek siz okurlarımıza aktarmaya çalıştık.
Boğaz’a
yerleşen “Bizanslılar” buraya Bosporus adını vermişler. Bu sözcük inek ya da öküz anlamına (bous) ve yol, geçit anlamlarına gelen poros adlarından türetilmiştir. “Öküz” ya da “inek” geçidi anlamına gelen Bosporus adını taşıyan boğaza bu adın verilmesi Yunan mitolojisinde
baş tanrı Zeus’un, So adında bir kıza âşık olması olayına dayanır. Hikâyeye göre İo nehirler tanrısı Inahos’un kızıdır. Tanrıların kralı olan Zeus bu güzel kızı görünce ona âşık olur ve eşi Hera’dan gizlice onunla birlikte olmaya başlar. Bir gün Hera’ya yakalanmak üzereyken kendini bir buluta, İo’yu ise bir ineğe çevirir. Al-
danmayan Hera, ineği hediye olarak eşinden ister. Onu Zeus’tan uzak tutmak adına Araos Panoptis adlı canavarın gözetimine bırakır. Ancak Zeus, Hermes’i yollayıp Argos’u öldürtür. Bunun üzerine Hera, ineğe dönüşmüş İo’yu sürekli rahatsız etmesi için ona bir sinek musallat eder. Sinekten kurtulmak için var gücüyle koşan
108
KULTUR.indd 2
6/18/12 3:24 PM
Boğaz’ın antik dönemde kullanılan adlarından olan Bosporus’un kökenine ilişkin ortaya atılan bir başka görüş de sözcüğün Fosforos, fosforlu, ışık saçandan geldiği yönündedir. İstanbul Boğazı batı dillerinde hala bu ad ya da bu adın değişik biçimleriyle bilinmektedir. Eski Türk kaynaklarında ise İstanbul Boğazı’nın Halic-i Bahr-i Rum (Marmara Denizi Boğazı), Halic-i Bahr-i siyah (Karadeniz Boğazı), Halic-i Konstantiniyye (Konstantiniyye Boğazı), Mecma’ül Bahreyn (İki denizin birleştiği yer) ve İslambol Boğazı gibi adlarla anıldığı görülmektedir. Boğaziçi oluşumu hakkında Genel olarak Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı 4. jeolojik zamanda oluşmuştur. Oluşum hakkında kesin yanıt verebilecek kabul görmüş bir görüş yoktur, bilimsel çalışmalar sonucunda ağır basan kanı, jeolojik açıdan İstanbul Boğazı’nın deniz suları ile dolmuş bir olduğudur. Buna göre, tahminen M.Ö. 20 bin yıllarında Buzul Çağı sonlanmış ve dünyanın büyük bölümünü kaplayan buz kütleleri erimeye başlamıştır. Binyıllarca süren bir erime sürecinin sonucunda, M.Ö. 8 bin ila 7 binlerde Akdeniz’in suları ilk halinden yaklaşık 150 metre daha yukarı çıkmıştır. Deniz seviyesindeki bu büyük ölçekli artış nedeniyle Akdeniz’in suları Marmara’yı basmış; Marmara Denizi’nin suları da devam eden yükselmeler sonucunda Karadeniz ile birleşmiştir. Boğaz’ın derinliğinin kuzeyden güneye azalma göstermesi, geçmişte kuzeydeki bu yükseltilerin Marmara’nın sularına karşı bir set görevi gördüğü ve bunların deniz seviyesindeki yükselmeyle aşıldığı savını güçlendirmektedir. Ortaya atılan bir diğer görüşe göreyse,
İstanbul Boğazı’nın olduğu yerden çok eski çağlarda çok büyük bir akarsu geçiyordu. Başta Haliç olmak üzere, bugün Boğaziçi’nde koy olarak beliren yeryüzü şekilleri o dönemde bu akarsuyun kollarının ana suyla birleşme noktalarıydı. Buzul çağı bitip dünyadaki buzul çözülmeleri başlayınca tüm sular gibi bu akarsuyun seviyesi yükseldi ve günümüzdeki biçimini aldı. Marmara Denizi’nin suyla dolarak Karadeniz’le birleşmesi olayı, mitolojide bilinen ve kimi kutsal kitaplarda da yer alan Nuh Tufanı ile de ilişkilendirilmiştir. 2001 yılında ABD’li araştırmacı Ballard’ın bulgu ve savları büyük yankı uyandırmıştır. Ballard’a göre Buzul Çağı’nda Karadeniz, çevresinde verimli tarım alanları bulunan büyük bir tatlı su gölüydü. Günümüzden 12 bin yıl önce başlayan buzul çözülmeleriyle birlikte ortaya çıkan sular, İstanbul Boğazı’nın güneyindeki engelin ardında birikmeye başladı. En sonunda bu engeli aşmayı başaran sular muaz-
zam bir hızla Karadeniz’e akmaya başladı. Bir tatlı su gölü olan Karadeniz’e tuzlu deniz suyu doldu ve. Tufan savını savunan bilim insanlarına göre verimli tarım alanlarım ve göl çevresi yerleşimleri yutan bu olağanüstü su yükselmesi kuşaktan kuşağa Nuh Tufanı olarak aktarılarak günümüze dek ulaştır. “Suyun taçlandırdığı güzellik” Boğaziçi, Bizans’ın ünlü tarihçi “Prokopius” un “Suyun taçlandırdığı güzellik” tanımlaması ilaveten Turgut Cansever’in deyişiyle sonsuzluğa çakılmış bir yıldızdır. Doğu Roma İmparatorluğunun kurulduğunda Boğaziçi boyunca küçük kıyı balıkçı köylerinden başka önemli bir yerleşimle-
ri yoktu. Dönem dönem Arapların ve Bulgarların Boğaziçi üzerinden akınlar düzenlediği Konstantinopolis 15 yüzyıldan itibaren Türkler akınlarda bulunmaya başladı. Boğaziçi 1453 yılında II. Mehmed’in Osmanlı ordusuyla kuşatması öncesi Boğaziçi bölgesindeki yerleşim yerlerini ele geçirmiş ve buradaki kaleleri güçlendirilmiştir. Boğazın en dar noktası olan Anadolu yakasında Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarının karşısında, Rumeli Hisarını yaptırmıştır. Bu iki Hisar günümüzde hala ayaktadır. Boğaziçi, Sedat Hakkı Eldem’in de ısrarla vurgulamış olduğu gibi, ne Venedik ile ne de Thames Nehri ile mukayesesi mümkün olan (suyun taçlandırdığı güzellik) nev’-i şahsına münhasır incelmiş bir medeniyet anlayışının ebedi örneklerini sunmaktadır bizlere. Boğaziçi’nin Osmanlı tarafından keşfedilmesi ve önem kazanması 16. Yüzyıldan itibaren gerçekleşmiştir. Bizans döneminde Boğaziçi kıyısı boyunca Rumlara ait küçük balıkçı köyleri özellikle Lale Devri sürecinde Osmanlının aristokrat (paşa, vezir ve önemli zevat) aileler tarafından zevkin, inceliğin mekanı olmuştur. Boğazın pek çok noktasında Osmanlı Sultanları için has bahçeler, avlaklar yapılmış ve en seçkin noktalarına kasırlar inşa edilmiş. Boğaziçi kıyıları en zarif yalılar, konaklarla donanmıştır. Sayfiye yeri olarak öne çıkan Boğaziçi kıyılarında kadınlar ve erkekler için deniz hamamı (plaj) açılmıştır. Boğazda yalılar önünde kayıklarla mehtap sefaları moda olmuştu. 18. yüzyılın Boğaziçi’ni en güzel tasvir eden Abdülhak Şinasi Hisar kitabında kayık sefalarından şöyle anlatıyor. “Osmanlı toplum hayatında “mehtap” demek, mehtaplı bir gecede Boğaziçi’nde dolaşan bir kayıkta, bir saz takımı peşinden onu dinleyerek yapılan gezinti demekti. “Mehtapçılar” demek de; bu gezintiye iştirak edenler demektir. Boğaziçi, Göksu, Sadabad, Beşiktaş, Şemsipaşa ve Beykoz’da sazlısözlü eğlenceler eşliğinde yapılan, gönül açıcı, zevkine doyum olmayan mehtap seyirlerinin, 18. yüzyıl İstanbul insanının tutkularının başında geldiği, şairlerin dilin-
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
İo boğaza geldiğinde, kendini boğazın sularına bırakır ve bu engeli yüzerek geçer. Kıyıya çıktığı yerde Keroessa adında bir kız çocuğu doğurur ve bu kız büyüdüğünde denizler tanrısı Poseidon ile evlenerek Byzas adında bir oğlan dünyaya getirir. Bu çocuk doğduğu yerde kendi adını verdiği Byzantion kentini kurar. Bu mitolojik öyküler hem İstanbul şehrine hem de Boğaz’a adlarını vermelerinden dolayı önemlidir.
109
KULTUR.indd 3
6/18/12 3:24 PM
kültür den dökülen beyitlerden kolaylıkla anlaşılmaktadır. Işık kirliliği yüzünden yıldızları, ayı unutan, dahası gökyüzüne hasret kalan bugünün İstanbullusu için mehtap seyri, ne yazık ki oldukça uzak bir eğlencedir. BOĞAZİÇİ’NDE MEHTAP SEYRİ Boğaziçi’nde mehtap seyrini hali vakti yerinde, devlet ricalinden ve zengin kimseler düzenlerdi. Mehtap seyri tertip eden kimse, saz takımı için oturduğu köyün pazar kayığını kiralardı.
mamış olan ihtiyar hanımlara benzerlerdi. Kimlere benzediklerini etrafımda kolayca teşhis ederdim. Yalıların, denize girmiş, direkler üzerinde sulara konmuş olanları vardı. Ne hülyalarını, ne rüyalarını hala bitirmemiş olanları vardı. Bazı yalılar, suların kenarında, geçecek hülyalar avlamak için kurulmuş dalyanlara benzerler; bazı yalılar, yelkenleri rüzgârla dolmuş, hayal iklimlerine hareket edecek gemilere benzerlerdi. Neye benzerlerse benzesinler, bütün bu yalılar eski Boğaziçi zamanlarının mahsulleri, hepsi de birer Boğaziçi mahlûku idiler.” Osmanlı dönemi Boğaziçi Müslüman yalıları arasında boşluklar bulunurken, gayri Müslim yalıları genelde bitişik nizam inşa edilirdi. Yalılar genellikle iki, üç katlı olur renkleri gülkurusu ve bordo arasında değişirdi. Yalılarda balkon yoktu daha çok geniş cumbalar kullanılırdı. Yalıların tümünde binanın altına doğru uzanan kayıkhaneler ve küçük iskeleler mevcuttu. Yalıların kara tarafından girişte binanın durumuna göre çiçek bahçeleri yalıların olmazsa olmazıydı. Yalıların kara tarafına bakan pencerelerinden renk renk çiçek açan bahçeleri görülür. Bahçelerdeki havuzların fıskiyeden ahenkle dökülen suyun sesi huzur dağıtırdı.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Bu kayıkların arka taraflarındaki düz ve hayli uzunca kısımlar, hanende ve sazendelerin oturmasına ve saz aletlerinin konmasına uygun yapıdaydı. Bu kayıkta mehtap seyrini düzenleyenin bir adamı bulunur; o, her şeyin efendisinin istediği yolda gitmesini temin ederdi. Pazar kayığına eşlik eden diğer kayık ve sandallar yalnız ay ışığıyla aydınlanırken, hizmetteki pazar kayığı, mumları yanmış üç dört fener taşıyarak gelir ve o geceki mehtap sahibinin yalısından, hanende ve sazendeleri alır, Boğaz’ın sularına açılırdı. Mehtap seyrine davetli misafirler, Boğaz’ın hemen her köyünden, saz heyetinin bulunduğu pazar kayığının etrafında, geceleri gaz lambasının etrafında fır fır dönen kelebekler misali dolaşmaya başlarlardı.”
BOĞAZ’IN İNCİSİ YALILAR Osmanlı döneminde kıyılara kondurulan yalılar Boğaziçi’nin en seçkin örneklerini oluşturmuştur. Osmanlı döneminden Boğaziçi’nin iki yakasına yapılan yalılardan günümüze ulaşılanların sayısı 360 kadardır. Günümüzde büyük çoğunluğu halen eski halini koruyan yalılardan Türkiye’nin en pahalı taşınmazları sırasında “Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Buran Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı vardır. Osmanlı Boğaziçi yalılarının mimari özelliklerini yine Abdülhak Şinasi Hisar’ın Boğaziçi yalıları ve Boğaziçi Mehtaplarını anlatan kitabından bir örnekle devam edelim. “Yalıların, tabiata aykırı büyümüş, devleri hatırlatan pek büyükleri, gözleri bir intizam hissiyle tatmin eden ortancaları ve oyuncaklarla çocukları hatırlatan küçücükleri vardı. Bütün bu yalılar eski Boğaziçi hatıralarını sayıklarlar; içlerinden çok ihtiyarlamış bazıları sanki masal veya ninni söylerler; bazıları da, geçmiş bütün bir ömrün destanını anlatır gibi mahzun görünürlerdi. Yalıların çoğu eski zaman terbiyesi almış, başlarında mahalli, şarklı ve bize meçhul bir ilim yaşayan, gönüllerinde bize eski gelen bir alem taşıyan ve ömürleri hülyalarına uy-
110
KULTUR.indd 4
6/18/12 3:24 PM
DOLMABAHÇE Boğaziçi yalıları bin bir gece masallarındaki şatolara benzerdi. Osmanlı döneminde saray mensuplarının en gözde mekanlarından olan Boğaziçi sahili boyunca birbirinden güzel saraylar inşa etmişlerdir. Padişah ve yakınlarının sahip oldukları yapılardan en önemlileri ”Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beykoz Kasrı ve Adile Sultan Kasrıdır. Bu saraylardan, Abdülmecit döneminin en görkemli yapısı olan Dolmabahçe Sarayı haremlik, selamlık, muayede salonu, cami, ahırlar gibi birçok bölümden oluşur. Garabet Balyan Neoklasik üslupta ana yapıyı, Nikola Balyan ise muayede salonlarını ve kapıları yapar. Padişahın devlet işlerini yürüttüğü Mabeyin; işlevi ve görkemiyle Dolmabahçe Sarayı’nın en önemli bölümüdür. Girişte karşılaşılan Methal Salon, üst katla bağlantıyı sağlayan Kristal Merdiven, elçilerin ağırlandığı Süfera Salonu ve padişahın huzuruna çıktıkları Kırmızı Oda; imparatorluğun tarihsel görkemini vurgulayacak biçimde süslenmiş ve döşenmiştir.
Boğaziçi’nin güzelliği şairlere, bestekârlara ilham kaynağı olmuştur. Güfte ve Bestesi Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’ya ait şarkıda Boğaziçi’ni “şen gönüller yatağı” olarak ne güzel anlatmış...
“Boğaziçi, şen gönüller yatağı Her bucağı aşıkların otağı Mehtabı hoş, güneşi hoş, günü hoş Boğaziçi herkesi eder sarhoş Pırıltılar oynaşırken sularda Öpüşürler martılar kuytularda Tarabaya da Bebek’te, Üsküdar’da Mehtabı hoş, güneşi hoş, günü hoş Boğaziçi herkesi eder sarhoş Gönüllerin kaynaştığı beldesin Laledesin, sümbüldesin, güldesin Ruha dolan aşkınla bestemdesin Mehtabı hoş, güneşi hoş, günü hoş Boğaziçi herkesi eder sarhoş” BOĞAZİÇİ’NDE BALIKÇILIK Eskiler bilirler, göç ve av veren balıklar günümüzde maalesef eski lezzet ve kültürünü damaklarda tat olarak bırakıp yok oldular. İstanbul’un yok olan deniz memelilerinden foklar 1960 yıllarına kadar Boğaziçi’nin koylarında yaşarlardı. Hatta Yalıların kayıkhanelerinde foklar için yem bırakıldığı biliniyor. O yıllarda Karadeniz’den Uskumru sürülerinin peşinden Boğaziçi’ne giren Yunuslar, balıkları balıkçı ağlarına sürdükleri için Yunusları avlamaz, uğurlu sayarlardı. Günümüzde Yunuslar zaman zaman zıplaya zıplaya ada vapurlarına eşlik ediyorlar. Boğaziçi’nin çıkış noktası olan ÜsküHAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Üst katta yer alan Zülvecheyn Salonu; padişahın Mabeyin’de kendine özel olarak ayrılmış dairesine bir tür geçiş mekanı oluşturmaktadır. Bu özel dairede, padişah
için mermerleri Mısır’dan getirilmiş görkemli bir hamam, çalışabileceği oda ve salonlar bulunmaktadır. Harem ve Mabeyin bölümleri arasında yer alan Muayede Salonu; Dolmabahçe Sarayı’nın en yüksek ve en görkemli parçasıdır. Salon, bodrumdaki tesislerden elde edilen sıcak havanın sütun diplerinden içeri verilmesiyle ısıtılmakta, böylelikle soğuk mevsimlere rastlayan törenler daha sıcak bir atmosferde yapılabilmekteydi. Geleneksel bayramlaşma töreni günlerinde, Topkapı Sarayı’nda bulunan altın taht bu salona getirilerek kurulur ve padişah bu tahtta devlet ileri gelenleriyle bayramlaşırdı. Galeriler ise elçilik görevlilerine, Saray Orkestrası’na, bay ve bayan konuklara ayrılmıştı. Dolmabahçe Sarayı’nın Batı etkileri altında, Avrupa saraylarından örnek alınarak yapılmış bir saray olmasına karşılık, işlevsel kuruluşu ve iç mekan yapısında haremin eskisi kadar kesin çizgilerle olmasa da ayrı bir bölüm olarak kurulmasına özen gösterilmiştir.
111
KULTUR.indd 5
6/18/12 3:24 PM
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
kültür
dar Balaban İskelesi ve Balaban semti balıkçılarını toplandığı yerdi. Şemsipaşa ile sağ ve sol taraflarında bulunan kayık çekeklerine çektikleri dört çifteli balıkçı kayıklarını denize indirir, bu kıyıda voli çevirilerdi. Voli genellikle 6-7 kulaç derinliğinde ağ aracılığı ile çevrilirdi. Benim hatırladığım 1950 yıllarında Şemsipaşa sahilinde balığın özelikle bol olduğu günlerde 18 arşınlık ağ kullanılırdı. Voli ağını çekmek kol gücüne dayanan zahmetli bir işti. Sahilde voli ağını çeken 15-20 kişiye varan ırgatalar, maniler okuyarak ağı çekmeye başlar, maninin sonunda voli ağı ile sahile çekilen yaklaşık bir ton balık, Reisin himayesinde İstanbul Balık haline gönderilirdi. Çocukluğumda İstanbul denizi o kadar temizdi ki denizin dibi pırıl pırıl gözükürdü. Boğaziçi’nde balıkçılık, bilhassa Beykoz tarafında sahil kesimde deniz içinde kazıklarla oluşturulan büyük balık avlama yeri (dalyanlar) geniş bir alana yayılan ağlarla çevrili sabit balık avlama tuzaklarıydı. Evliya Çelebi’nin balık avlama geleneği ve dalyanlar konusunda vermiş olduğu
bilgileri aktaralım. ”İskele önünde, beş altı kadar gemi direğini birbirlerine bağlayarak denize dikmişler. Direğin ta tepesinde bir adam bekçi olarak oturur. Karadeniz’in dalgalarından kurtulan kılıç balığı Beykoz limanına girince direğin tepesindeki adam elindeki taşı kılıç balıklarının ardından denize atar. Taş denize “cum” diye düşünce balıklar dalyana selamettir diyerek kaçmaya başlarlar ve dalyanın etrafını çeviren ağların içine girerler. Gözcü ise direk başından ‘Ala’ diye bağırmaya başlar. Avcılar ise dalyanın ağzını ağları çevirerek kapatırlar. İçeride kalan Kılıç balıklarını mızrak ve tokmakla vurup avlarlar.” Kılıç balığı eti sirkeli tarator ile pişirilince leziz bir yemek olur. Boğaziçi’nde balığın bol olduğu yıllarda İstanbul halkı balıkları tanımakla kalmaz ayrıca büyüklüğüne küçüklüğüne göre aldıkları isimleri bilirlerdi. Mesela; küçük boydan büyük boy olmak üzere “Lüfer” türünün: 1-defne, 2-Çinakop, 3-Kaba Çinakop, 4-Sarıkanat, 5-Koruk Lüferi, 6- Lüfer, 7- Kofana. Ayrıca, Palamut türünün; 1-Palamut Vanosu, 2-Kes-
tane ya da Çingene Palamudu, 3- Palamut, 4-Zindandelen, 5-Torik, 6-Sivri, 7-Altıparmak ve Uskumru türünü de, 1-Vonoz, 2- Uskumru, 3-Lipari diye sınıflandırılırdı. Daha elli sene evveline kadar Boğaziçi semtleri İstanbul’un en güzel yerleriydi. Boğaziçi yüzyıllardır, hep eğlencenin merkezi oldu. Boğaziçi’nde oturan zevk sahibi yalı sahipleri kiraladıkları sandallarda hanende ve sazendelerle birlikte kayıklara binip şarkılar eşliğinde Boğaziçi’ni kıyıdan kıyıya gezmeye başlarlardı. Kıyı boyunca semt halkı bu kayık sefalarını izler müziğe iştirak ederlerdi. Bu eğlence sabahlara kadar sürerdi. Günümüzde kayık eğlencelerinin yerini Boğaziçi sahil restoranları, balık lokantaları aldı. Eğlence mekanları manzara, müzik ve eğlenceyle bütünlük sağladı. Boğaziçi manzarasını seyrederek içki içmek, yemek yemek, gurup vakti İstanbul siluetini seyretmek, gece ışıl ışıl bir mücevher gibi parlayan Boğaziçi sularına dalıp zevk-i sefa içinde ruhumuzu şenlendirmek istiyorsanız Boğaziçi’ni tercih ediniz derim.
112
KULTUR.indd 6
6/18/12 3:24 PM
KULTUR.indd 7
6/18/12 3:24 PM
bitki
MADIMAK Anadolu’nun en yaygın kullanılan otlarından biri olmakla birlikte adeta Sivas ile özdeşleşmiştir. Lezzeti kadar tedavi edici özellikleri de bilinir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Anadolu
’nun en yaygın kullanılan otlarından biri olan madımak sebze olarak çok kullanılan ve ortaya çıkışı neredeyse baharın müjdecisi olarak görülen bir ottur. Adına türküler yakılan, pembe çiçekli, ufak, kibar yapraklarıyla görsel olarak da güzel olan bu ottan pek çok yemek yapılır. Çok yıllıktır. 50 santimetreye kadar yükselebilen, sert gövdeli madımak, elips şeklinde yeşil yaprakları olan, sürünücü gövdeli bir ottur. Özellikle İç Anadolu’da yaygın olarak yol ve tarla kenarlarında bulunur. Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri’nde de bulunmasına rağmen, sanki Sivas’la özdeşleşmiş bir ottur. İçerdiği organik asitler nedeniyle hafif ekşidir ve gerçekten de çok şifalıdır. Başta C vitamini ve kalsiyum olmak üzere, protein, fosfor ve sodyum içerir. İdrar arttırıcı ve böbrek taşı düşürücüdür. Bu rahatsızlıklarda ve şeker hastalığına karşı çayı tavsiye edilir. Madımağın “drog” denen yumrusundan hazırlanan çay, mide ve bağırsak hastalıklarıyla dizanteriye karşı antiseptik olarak kullanılır. Madımağın doğranmış ve kurutulmuş yumrusundan hazırlanan çayın karın ağrısının giderilmesinde, ishale ve iltihaplara karşı etkili olduğu biliniyor. Ayrıca damar büzücü olduğu belirtilen madımağın düşüklerde veya doğum sonrası hafif kanamalarda faydalı olduğu rapor edilmiştir. Madımak bir yiyecek olduğu kadar şifalı bilinen bir sebzedir. Aynı cinslerden “akatade” (Polygonum hydropiper), Japonya’da halk tarafından bolca yenen bir ottur. Asya’da tüm etnik pazarlarda bu otun cinslerini bulmak mümkündür. Türkiye’de çorbası, yumurtalı yemeği, pilavı, pastırmalı yemeği, cacığı yapılır. Madımak tuzlanıp çiğ olarak yenebildiği gibi, bazı Anadolu köylerinde yufkaya sarılarak da yenir. Baharda diğer otlarla birlikte pişirilip şifa niyetine yenmektedir. Madımağın sadece yemeği değil, oyunu da vardır. Sivas ve Tokat illerinde, kadınlara has bu halk oyunu, figürlerini kadınların madımak toplarken yaptıkları hareketlerden alır. Oyuncular bir yandan davul zurna eşliğinde bu hareketleri yaparken, öte yandan da yörelere göre değişen türküler söylerler.
114
BITKI.indd 2
6/18/12 3:23 PM
Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği
MADIMAKLI PİLİÇ SARMA (4 kişilik)
F YAPILIŞI
Madımakları ayıklayın, yıkayıp süzün ve kurulayın. İncecik kıyın. Yumurtayı bir kaba kırın, tuz ve biber ilave edip iyice çırpın. Bir tencereye tereyağını koyun ve orta ateşte kızdırın. Yumurtayı ekleyip bir kaşıkla karıştırarak pişmeye başlayıp biraz sereleşince ateşten alın ve bir kaba boşaltın. İçine madımak ve yeşil fıstıkları koyun. Piliç göğüslerini verevine ikiye bölün. Her parçayı yaprak gibi tekrar ikiye ayırın. Açılmış piliç göğsü üzerine boydan boya yumurtalı harçtan koyup rulo yapın, yanmaz alüminyum kağıda iki katlı sarın. Bir kaba koyup üzerini iki parmak geçecek kadar su koyup bir çorba kaşığı tuz, defne, kuşbaşı kesilmiş havuç, soğan ve kerevizi ekleyip kaynarın ve ağır ateşte 35-40 dakika pişirip ateşten alın. Bir kevgir ile sudan çıkarın. 1 saat dinlendirdikten sonra dilimleyin, pul biberi serpip servis edin.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
F MALZEMELER
2 adet piliç göğsü, 250 gram madımak, 4 adet yumurta, yarım tatlı kaşığı tuz, kırmızı pul biber ve 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 avuç yeşil fıstık (kaynar suda 1 dakika haşlanıp süzülmüş, kabukları soyulmuş) Haşlama suyu için: 1 adet küçük havuç, 1 adet soğan ve 1 adet defneyaprağı.
115
BITKI.indd 3
6/18/12 3:23 PM
bitki
NANE Ferahlatan bir kokusu vardır. Meryem Ana’nın simgelerinden biridir. Türkiye’nin hemen her yerinde bol miktarda yetişmektedir. Nane yemeklerimizin, salatalarımızın vazgeçilmez lezzetçisidir.
Ülkemizin
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
hemen her yerinde çeşitli nane türleri yetişmektedir. Yemeklerimizin, salata ve çorbalarımızın vazgeçilmez lezzetçisidir. Kimi bahçelerde, kimi su kenarlarında, kimi dağlarda yetişen nane çeşitlerinin en belirgin ortak yanları keskin kokuları ve çiçeklerinin rengi olsa gerek. Çoğu zaman açık pembeden mora değişen renklerde çiçekleri olan nane türlerinin yaprakları oldukça değişkendir. Yuvarlak ve iri (bazen de ince uzun) yapraklı, koyu yeşil bahçe naneyi çoğumuz biliriz. Şımarık, dediğim dedikçi, her yer benimci nane bahçelerde kolaylıkla ve hızla yetişmektedir. Biçtikçe yenilenir ve güçlenir. Semizotu gibi sökersiniz yeniden biter. Yanındaki diğer bitkileri yaşatmamaya ant içmiş gibidir. Onların yetişmesine izin vermez. Sunanesi daha çok su kenarlarında olur, adı üzerinde. Temiz suları seven bu bitkiyi bulduğunuzda gönlünüz ferah olsun. Anlayın ki temiz ve içilebilir bir su kenarındasınız. Bahçe nanesinden farklı kokusu olan bu nanenin ferahlatıcı aroması, sindirime yardımcı, güzel bir çay yapmanıza olanak tanır ve vazgeçilmez bir tat haline gelebilir. İçerdiği mentol soğuk algınlığında da kullanılan su nanesinin balgam ve safra söktürücü özelliği bulunmaktadır. zeytin yaprağı misali mavimtırak buğulu, uçuk renkli su nanesinin yaprakları bahçe nanesine göre daha küçük ve uzun boyludur. Çayır nanesi olarak bilinen, çayırlarda yetişen bir başka tür nanenin çiçekleri yapraklarının arasından top şeklinde çıkar. Bitkinin boyu uzadıkça çiçeklerde aşağıya doğru gelişmesini sürdürür. Nanesiz bir ev düşünebilir misiniz? Ülkemiz sınırları içinde bu durumun gerçekleşmesi biraz zor olacaktır. Yetiştirileni veya yabanisi bir çok yiyeceğin içine girmektedir. Halkımızın en çok sevdiği yaz serinleticilerinden cacık, çoğu insan için nanesiz olmaz. Mücvere mutlaka nane konulur. Salatalarımızı yaz aylarında mutlaka nane ile tatlandırırız. Nane ile tatlılarımızın üzerini süsler, kimi zaman da meyveli dondurmalara ekleriz. Mercimek çorbası ve yayla çorbası için nane vazgeçilmezdir.
116
BITKI.indd 4
6/18/12 3:23 PM
Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği
MANTAR SOSLU NANELİ PANCAKES F MALZEMELER
2 su bardağı un, 2 su bardağı süt, 2 adet yumurta, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay bardağı sıvı yağ, 2 demet nane, yeteri kadar tuz ve karabiber Sosu için: 300 gram kıyılmış mantar, 2 diş sarımsak, 100 gram tereyağı, 2 dal maydanoz, yeteri kadar tuz ve karabiber.
F YAPILIŞI
Naneleri iyice ayıkladıktan sonra bol su ile yıkayın. Daha sonra mutfak robotuna atıp püre haline gelinceye kadar devam edin. Nane, süt, un, yumurta, tuz ve karabiberi tel ile iyi çırpın. Dar kenarlı, 10 santimetre genişliğinde teflon bir tavaya bir yemek kaşığı sıvıyağ koyun ve kızdırın. Bir kepçe sıvı hamur dökün. Her iki tarafını da altın rengine gelinceye kadar kızartın. Daha sonra aynı işlemi tekrarlayın ve kızaran hamurları bir kenarda biriktirin. Bir tabağa tereyağı, sarımsak, mantar, tuz ve karabiberi koyup mantarlar yumuşayıp suyunu çekinceye kadar kavurun. Maydanozları kıydıktan sonra ilave edip biraz daha kavurun. Ocaktan alın. Akıtmaları tabağa koyup, üzerine mantarlı sostan koyduktan sonra servis edebilirsiniz.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
(4 kişilik)
117
BITKI.indd 5
6/18/12 3:24 PM
sağlık
YAZ HASTALIKLARINA DİKKAT!
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ve bu sularla yıkanmış sebze ve meyveler, “yaz hastalığı” deyince aklımıza ilk gelen hastalıkların başlıca sebebi. Yaz aylarında sık görülen enfeksiyonlarla ilgili sorularımızı Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Semra Çalangu yanıtladı. 1) En sık görülen yaz hastalıkları nelerdir? Yaz aylarında havanın sıcaklığı nedeniyle zamanın büyük bölümü ev dışında, açık havada geçirilir. Bu yüzden, yaz aylarında sıklığı artan bazı sağlık sorunları doğrudan doğruya açık havada bulunmakla ilgilidir: Böcek ısırması, yılan sokması, güneş veya sıcak çarpması gibi. Örneğin Güneydoğu Anadolu illerimizde, yöreye özgü sayılabilecek bir “yaz hastalığı” bile vardır: Gece sıcak nedeniyle damda uyuyanlar ve damdan düşenler, yaz aylarında travmala-
rın sayıca artmasına sebep olurlar. Yaz aylarında suda boğulma sayısının da arttığını biliyoruz. Demek ki, bazı tıbbi olayların artışı doğrudan doğruya çevre faktörlerine bağlıdır. Bunlara “yaz hastalıkları” yerine “yaz kazaları” da diyebiliriz. Yaz aylarında sıcaklık nedeniyle vücudun büyük kısmının açıkta kalması, kısa kollu ve şort biçiminde giysilerin tercih edilmesi tatarcık, arı, sivrisinek gibi eklembacaklıların sokmasını ve bunlar aracılığı ile bulaşan hastalıkların artmasını kolaylaştırır. Bu hastalıkların bir kısmı sadece böcek ısırığı-
na karşı alerjik bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir ve lokal tedavi ile kısa sürede düzelebilir. Ama sıtma, tatarcık humması gibi hastalıklar özgün tedavi gerektirir. Bu hastalıklar da, yine yöreye özgüdür. Yani herhangi bir sivrisinek sokması sıtmaya yol açmaz. Sıtma, ancak bir bölgede yerleşik ise, yaz aylarında görülme sıklığı artabilir. Yaz aylarında sıcaklık artışı nedeniyle insan, gerek buharlaşma gerek terleme şeklinde çok miktarda sıvı kaybeder. Bu kaybedilen sıvıyı yerine koymak, susuzluğu gidermek için alınan sıvılar, yaz hastalıkları-
118
SAGLIK.indd 2
6/18/12 3:25 PM
2) Bağırsak enfeksiyonları neden yaz aylarında daha sık görülür? Bağırsak enfeksiyonlarının yaz aylarında daha sık görülmesinin bir nedeni, su kaybının artmasına bağlı olarak susama hissinin artması ve bu gereksinimi karşılamak için de temiz olup olmadığına aldırmadan her türlü içeceğin daha fazla tüketilmesidir. Bir diğer nedeni de artan sıcaklık nedeniyle yiyeceklerin daha çabuk bozulmasıdır. Yaz aylarında kırda piknik yapanlar, çoğunlukla yörede bulunan pınar veya çeşme sularını içme suyu olarak kullanmayı tercih ederler. Oysa bu sulara insan veya hayvan dışkısının ya da atıklarının karışmış olması, suyu kirletir. Bu kir gözle görülen bir şey değildir. Suda bulunan ve bağırsak enfeksiyonları gibi hastalıklara sebep olan mikroplar gözle görülmez. İçme suyu olarak kullanılmasa bile, kirli su ile yıkanmış meyvelere de mikrop bulaşır. Özellikle çiğ olarak ve kabuğu soyulmadan yenilen yiyecekler daha çok risk taşır. Bu suları kullanarak hazırlanan ve içeceklerin içine atılan buz, daha da tehlikelidir. Yaz aylarında yiyecekler, pişirilmiş olsalar bile, mutlaka buzdolabında saklanmalıdır. Sıcakta kalan ve özellikle açıkta satılan yiyecekler, üzerlerine konan sineklerin mikrop taşıması yanında, mikropların proteinli gıdalar üzerinde daha kolay üremesi yüzünden adeta “zehirli” hale gelir. Bu durumda “yemeğin kokması” aslında o yiyecek üzerinde mikropların aşırı şekilde çoğalmasından başka bir şey değildir. Sütlü ve mayonezli yiyecekler, et, krema bu açıdan oldukça fazla risk taşır. Bu şekilde kirlenmiş suların ve bu sularla hazırlanmış içeceklerin içilmesi; bu sularla yıkanmış salata gibi yiyeceklerin çiğ olarak yenmesi, açıkta satılan veya otel-tatil köyü gibi yerlerde açık büfelerde sergilenen uzun süre açıkta bekletilmiş yiyeceklerin yenmesi bu besinler üzerinde-
ki mikropların bağırsaklara geçerek hastalık yapmasına neden olur. Aslında, midenin asit yapısı bu mikroplara karşı önleyici bir engel oluşturur. Ama mide hastası olduğu için mide asidini azaltıcı ilaç kullananlarda bu koruyucu engel ortadan kalkar ve onlar bağırsak enfeksiyonlarına daha kolay yakalanırlar. 3) Yaz aylarında sık görülen bağırsak enfeksiyonlarının belirtileri nelerdir? Bağırsak enfeksiyonlarının çoğunda en önemli belirti ishaldir. Çünkü bağırsaklar, bu “beklenmeyen misafiri”, yani yiyecekiçeceklerle gelen mikropları dışarı atmaya çalışırlar. Bazen ishalden önce, hastalık bulantı ve kusma ile başlar. Eğer mik-
roplar bağırsak duvarını istila etmezse, sadece toksinleri aracılığı ile hastalığa sebep olursa, ishal çok sayıda, bol ve sulu dışkılama şeklindedir. Dışkıda cerahat ve kan yoktur. Ateş yüksek değildir. Karın ağrısı ya yoktur, ya da hafiftir. İshal ile çok miktarda su ve tuz kaybedildiği için dil kurudur. Kaybedilen tuzlar ve sıvı yerine konulmazsa hastanın tansiyonu düşer, bitkinleşir. Kolera örneğinde olduğu gibi, kaybedilen sıvıyı yerine koymakta yetersiz kalınırsa, böbrek yetmezliği gelişebilir, hasta da kaybedilebilir. Sıvı kaybı, çocuklarda ve yaşlılarda daha tehlikelidir. Yiyecek-içeceklerle alınan mikroplar bağırsak duvarını istila etmişse, kanamaya yol açabilir. Halk arasında “kanlı ishal” diye bilinen dizanteri bunun tipik örneğidir. Dışkı kanlı, cerahatlidir. Genellikle hastanın ateşi ve karın ağrısı vardır. Dışkılama sayısı fazladır ama miktarı azdır. Tifo, yiyecek ve içeceklerle bulaştığı halde ishalin ön planda olmadığı bir bağırsak en-
feksiyonudur. Tifonun en önemli, bazen tek belirtisi ateştir. Baş ağrısı, deride ve özellikle karın bölgesinde kırmızı lekeler, dalgınlık hali tifoyu akla getirmelidir. 4) İshalde kahve ve kola içmek yararlı mıdır? Yapılması gereken ilk müdahaleler nelerdir? İshalin tek tedavisi vardır: Kaybedilen sıvıyı yerine koymak. Kaybedilen sıvı sadece sudan ibaret değildir. Su ile birlikte sodyum, potasyum, klor, bikarbonat gibi yaşamsal önemi olan, “elektrolit” dediğimiz tuzlar da kaybedilir. Bu nedenle, sadece su içmek, ishalle kaybedilen sıvı gereksinimini karşılamaz. İçilen sıvının içinde bu elektrolitlerin de olması gerekir. Çay ve kahvede bu elektrolitler yoktur ama, kolalı içecekler hem elektrolit içerdikleri, hem de şekerli oldukları için ishal tedavisinde tavsiye edilebilir. İshal, bilindiği gibi, çocuklarda daha sık görülür. Çocuklar da kolalı içecekleri severler. Başka sıvıları içmek istemeseler bile, iştahı kesilmiş çocuklar genellikle kolayı pek reddetmez. Kaybedilen sıvı ve tuzları yerine koymak için içine şeker ve biraz tuz katılmış portakal suyu, içine biraz muz katılmış tuzlu ayran gibi içecekler ile farklı seçenekler yaratılabilir. Eczanelerde satılan “oral rehidratasyon paketleri” her yaştaki hasta için önerilir. Bu paketlerden bir tanesi bir litre suya katılarak hastaya içebildiği kadar içirilmelidir. Her dışkılamadan sonra 1-2 bardak içirilerek kaybedilen sıvının yerine koyulması önerilebilir. Bulantı ve/veya kusma nedeniyle ağız yolundan sıvı alamayan hastalara, vakit geçirilmeden, damar yoluyla serum verilmelidir. Sadece tuzlu veya sadece şekerli olan serumlar, tedavide yetersiz kalır. Verilecek serumlar, tıpkı ağızdan alınanlarda olduğu gibi, yeterince elektrolit ve özellikle bikarbonat içermelidir. Tedavide dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ishali kesmeye çalışmamaktır. Daha önce de değindiğimiz gibi, ishal, bir korunma, bağırsağa girmiş olan mikropları bağırsaktan uzaklaştırma yoludur. Hele kanlı ve cerahatli ishal varlığında asla ishal kesici ilaç kullanılmamalıdır. Aşırı su kaybına yol açan, kan ve cerahat içermeyen bol sulu ishallerde, daha fazla su kaybına engel olmak için ishal kesici ilaçlar verilebilir ama, bu konuda kararı hekim vermelidir.
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
nın bir diğer nedenidir. Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ve bu sularla yıkanmış sebze ve meyveler, “yaz hastalığı” deyince aklımıza ilk gelen hastalıkların başlıca sebebidir. Bu hastalıklar arasında ilk sırayı besin zehirlenmeleri alır. Tifo, paratifo, viral hepatit ve yaz ishalleri de bu şekilde bulaşırlar.
119
SAGLIK.indd 3
6/18/12 3:25 PM
sağlık
HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEERER 2012
5) Ne zaman hastaneye başvurulmalıdır? Sıvı kaybı ağız yolundan karşılanamıyorsa, hasta bulantı veya kusma, aşırı iştahsızlık nedeniyle ağızdan sıvı alamıyorsa mutlaka hastaneye başvurulmalıdır. Çünkü bu durumda, hastaya serum vermek gerekecektir. Ayrıca ağızdan sıvı verilmesine rağmen ağız ve dil kuruluğu devam eden, karın derisinin esnekliği ve gerginliği kaybolan, tansiyonu düşen hastalar da hastaneye götürülmelidir. Ateş, karın ağrısı ve kramplar, hastanın hastaneye götürülmesini ve dışkıda etken mikrobun ne olduğunun anlaşılması için “dışkı kültürü” dediğimiz tahlilin yapılmasını gerektiren belirtilerdir. Okul, otel, işyeri yemekhanesi gibi yerlerde ortaya çıkabilecek “toplu besin zehirlenmesi” durumunda da belirtilerin ağırlaşmasını ve herkesin ishal olmasını beklemeden, aynı yemekten yemiş olan herkesin hastaneye gitmesi gerekir. Toplu besin zehirlenmelerinin en sık sebebi “stafilokok” dediğimiz mikroplardır. Bunların ürettiği toksin, aynı yemekten yiyen kişilerin bir kısmında ilk saatlerde kusma ve ishale yol açar; bazı kişiler durumu daha kolay ve çabuk, hatta ishal bile olmadan atlatırken bazıları kusma ve ishal nedeniyle şoka girebilir. Benzer şekilde, bir tatil yöresinde ishal vakalarının görülme sıklığının artması, bir salgını akla getirir. Bu durumda da ishal olan herkesin, durumu çok ağır olmasa bile, etkenin saptanması amacıyla sağlık kuruluşlarına başvurması gerekir. Böylece ishal salgınının nereden kaynaklandığı bulunacak ve başkalarının hastalanması önlenebilecektir. 6) Yaz aylarında en çok hangi yiyeceklerin tüketimine dikkat etmeliyiz? En çok dikkat edilmesi gereken yiyecekler açıkta sergilenen, buzdolabında saklanmayan yiyeceklerdir. Açıkta satılan lahmacun, buzdolabında saklanmayan kıyma, süt, yoğurt, kaymak, krema gibi yiyecekler tehlikelidir. Her şeyden önce yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da elektrik kesintileridir. Elektrik kesintisi nedeniyle, soğukta saklanması gere-
ken yiyeceklerin bir süre “ısınması” içlerinde bulunan ve sayıca az olduğu için sağlığa zarar vermeyecek olan mikropların çoğalmasına ve hastalık yapmasına yol açacaktır. Özellikle hazır dondurmalarda bu noktaya çok dikkat edilmelidir. Açıkta satılan dondurmalar da, mutlaka denetimli ve güvenli kuruluşlardan satın alınmalıdır. Açıkta satılan veya sergilenen yiyeceklerin en önemli tehlikelerinden birisi de, yiyeceği hazırlayan kişilerin elleridir. Eller, mikropların bulaşmasında ve yayılmasında en önemli araçlardır. Bu nedenle personelin temizliğinden emin olmadığımız yerlerde, sırf “tatmak” amacıyla bir şeyler yemek, ishale davetiye çıkarmak olabilir. Buzdolabında saklanan, ama çok tehlikeli olan bir şey daha var: Buz. İçeceklerin içine atılan buzun hangi sudan yapıldığını bilmek mümkün değildir. Bu nedenle, yaz aylarında serinletici bir şeyler içmek istediğimizde, içine buz atmak yerine, ağzı kapalı olarak soğutulmuş içecekleri tercih etmek daha doğru olacaktır. 7) Yaz aylarında besinlerle zehirlenen kişi nasıl beslenmeli? Her şeyden önce, bol sıvı almalı. Sadece su yeterli olmadığından, çay, meyve suları, maden suyu, ayran gibi içecekler verilebilir. İshal tamamen kesilinceye kadar süt içmemek ve sütlü besinlerden uzak durmak doğru olur. Bazı ishalli hastalarda, geçici bir enzim eksikliği nedeniyle, ishal kesilse bile süte tahammülsüzlük görülebilir. Çiğ sebze ve meyve gibi posalı gıdaları yememek, bunun yerine haşlanmış sebze pürelerini, meyve sularını tercih etmek gerekir. Pirinç çorbası, çay, kızarmış ekmek ve
beyaz peynir halkın çok iyi bildiği ve genellikle ishal durumunda hemen uygulamaya başladığı bir yemek listesidir. Buna ızgara et veya köfte, haşlanmış patates, az yağlı makarna eklenebilir. Salçalı ve soslu yiyeceklerden, kızartmalardan kaçınmak gerekir. 8) Böcek, arı sokması ile oluşan alerjik belirtiler nelerdir? Bazı insanlar, arı sokmasına karşı doğuştan alerjiktir. Bu kişilerde arı sokması “anafilaktik şok” ve ölümle sonuçlanabilir. Arı sokması yüzünden tansiyonu düşmüş veya şoka girmiş, ya da yüzü-gözü şişmiş, kızarmış, soluk alamaz olmuş bir hastada, aynı olayın tekrarlaması yaşamsal tehlike yaratır. Bu kişiler, arılara karşı daha dikkatli olmalı ve her zaman yanlarında alerjik belirtileri önleyecek adrenalin, kortizon gibi ilaçlar bulundurmalıdırlar. Arıların bulunabileceği ormanlık alanlara giderken kapalı giyinmeli ve tek başlarına gitmemelidirler. Diğer böcek sokmalarında ortaya çıkan alerjik belirtiler genellikle kaşınma, ağrı, lokal şişlik gibi belirtilerdir. Sistemik belirtiler pek görülmez. Yurdumuzda öldürücü zehiri olan zehirli örümcekler yoktur ama, zehirli akrepler bulunur. Özellikle açık havada ve yerde yatarken veya çıplak ayakla dolaşırken meydana gelen böcek sokmalarında, ağrı ve şişlik artıyorsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Yörenin özelliğine göre, yöresel akrep ve yılan zehirlenmelerinin sık görüldüğü bölgelerdeki sağlık ocaklarında, zehirin yayılmasını önleyecek bağışık serumlar bulunur. 9) Çocuklarda görülen yaz hastalıkları için anne ve babalara neler önerilebilir? Çocuklardaki yaz hastalıklarının en sık sebepleri aşırı giydirmeye bağlı aşırı terleme sonucu halk deyimiyle “isilik” veya pişikler; ishal sonucu aşırı su kaybı; böcek sokmaları ve hayvan ısırıklarıdır. İshalden zaten yeterince söz ettik. Eklenmesi gereken bir diğer nokta, anne-babalara “suyun zararlı olmadığını” hatırlatmaktır. Çocuklar yazın bol su içmeli ve sık sık yıkanmalıdır. Bir diğer önemli nokta da “dondurma” konusu: Dondurma, temiz olarak hazırlanırsa, aslında çok sağlıklı bir besindir. Ama temizlik koşullarına çok dikkat edilmesi gerekir.
120
SAGLIK.indd 4
6/18/12 3:25 PM