EXECUTIVE HOUSEKEEPER DERGİSİ SAYI 7

Page 1






KÜNYE İSTANBUL ★ HOUSEKEEPING EĞİTİM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ www.heddist.org www.facebook.com/ HousekeepingEgitim DayanismaDernegi

İÇİNDEKİLER

ALANYA ★ HOTEL KAT HİZMETLERİ EĞİTİMİ VE DEKORASYONU DERNEĞİ www. hoted.org • info@hoted.org

HAZİRAN 2015 SAYI: 7

MARMARİS ★ MARMARİS KAT HİZMETLERİ EĞİTİM DERNEĞİ www. mahed.in • info@mahed.in

BODRUM ★ BODRUM KAT HİZMETLERİ YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ www.facebook.com/housekeeping.bodrum

98

86

VAN ★ DOĞU ANADOLU HOUSEKEEPING EĞİTİM DERNEĞİ www. dahed.net • info@dahed.net

FETHİYE ★ FETHİYE KAT HİZMETLERİ EĞİTİM DERNEĞİ

ANKARA HOUSEKEEPERLARI

Golden City Media Adına İm­ti­yaz Sa­hi­bi & Genel Yayın Yönetmeni Alpay Erüs alpayerus@gol­den­city­me­di­a.com

RAMADA İSTANBUL GRAND BAZAAR HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I YILDIZ KAPLAN

JW MARRİOTT ANKARA EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I SERPİL BİLGİLİ

90

Edi­tör & So­rum­lu Ya­zı İş­le­ri Mü­dü­rü Si­nan De­mir si­nan@gol­den­city­me­di­a.com Rek­lam Mü­dü­rü Se­ma Erüs se­ma@gol­den­city­me­di­a.com Rek­lam So­rum­lu­su Derya Usanmaz derya@gol­den­city­me­di­a.com Abo­ne-Da­ğı­tım Se­val Apay­dın se­val@gol­den­city­me­di­a.com Bas­kı - Cilt Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No: 50 Kağıthane / İSTANBUL Tel: 0212 289 24 24 Sertifika No: 12049

YÖNETİM YERİ Halil Rıfat Paşa Mah. PERPA Ticaret Merkezi B Blok 13. Kat No. 2307 Okmeydanı-Şişli / İstanbul Tel. 0212 320 00 34-35 Fax. 0212 320 00 36 Gsm. 0555 967 72 79 www.goldencitymedia.com

YE­REL SÜ­RE­Lİ YA­YIN

Executive Housekeeper Der­gi­si iki ay­da bir ya­yın­la­nır. Der­gi­de­ki ya­zı­lar ve gör­sel­ler izin alın­mak­sızın kul­la­nıla­maz. İlan­la­rın so­rum­lu­luk­la­rı ilan sa­hip­le­ri­ne ait­tir.

94 FETHİYE ALİZE OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I FATMA GENÇ KUTLU

102 BODRUM COCOS THE CLUB OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ŞAHİN DEMİR

MARMARİS CLUB AİDA HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I CEMİL ÖZTÜRK

82 ALANYA VİKİNGEN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HÜSNE FAYDACI



alanya başlarken

Hakan Halit Yeni

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Kurucu Başkanı

YİNE ELİMİZE, YÜZÜMÜZE BULAŞTIRDIK

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

27

06

Şubat ila 1 Mart tarihleri arasında Alanya’da 3’üncüsü düzenlenen Alanya Alodif Otel Ekipmanları Fuarı gerçekleştirildi. Gerçekleştirdi gerçekleştirmesine de, her yıl olduğu gibi yine kelimenin tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Peki, kime göre fiyaskoydu? Tabi ki katılımcılara ve ziyaretçilere göre. En önemlisi de Alanya’nın itibarı… İlk ikisine ziyaretçi olarak katıldığımız bu fuara, bu yıl fuar yetkilisiyle ve HOTED yönetimiyle konuşarak stant açtık. Geçen yıl fuar girişinin balçık içinde olduğunu rezilliğin bu kadarına da pes konulu bir yazı yazmıştım ve bu durumun Alanya’nın ayıbı olduğunu dile getirip, bir daha bu rezilliğinin yaşanmaması temennisinde bulunmuştum. Bu yıl fuarın açılmasına bir gün kala değişiklikleri görmek ümidiyle büyük bir heyecanla gittiğimde, gördüğüm manzara karşısında resmen şoke oldum. İş makineleri fuarın giriş kapısının olduğu bölgede hendekler açmış ve harıl harıl açmaya devam ediyorlardı. Her yer resmen köstebek yuvasına dönmüştü. Yanlış okumuyorsunuz fuarın açılmasından bir gün öncesinden bahsediyorum. Bu yıl, her yıl olduğundan daha farklı bir fuar alanı görmeyi beklerken, düzelmeyi bırakın kepazelik, rezillik iki katına çıkmıştı. Neredeyse fuarın başından sonuna oradaydım. Şehir dışından gelenler başta olmak üzere, katılımcılar ve ziyaretçilerle bol bol sohbet etme fırsatı buldum. Konuştuğum herkes bir dokun bin ah işit derler ya, tam olarak öyleydi. Tabi bu rezilliklerin nedenleriyle ilgili duyduklarım ve ortalıkta konuşulanlarda işin cabası, onlardan hiç bahsetmiyorum bile… Yukarıdaki konunun özeti şudur; Tüm çabalara rağmen her yıl olduğu gibi, bu yılda çamur ve pislik içinde derme çatma bir Alanya fuarı daha tamamlandı. Özetle yine başaramadık. Tamamladık tamamlamasına da, herkes gibi benimde

merak ettiğim bir konu var. Niçin fuarın açılmasına bir gün kala o iş makineleri oraya girdi? Niye fuar gününü beklediniz ya da fuar sonrasını niye beklemediniz? 3 yıl önce Alanya’da fuar yapılacak denildiği zaman ne kadar gururlandığımı tahmin bile edemezsiniz. Aşçılarımızın yarışmaları, Housekeeping ( kat hizmetleri ) olimpiyatları gibi meslek örgütlerinin büyük fuarlarda düzenlediği büyük organizasyonların Alanya’mızda yapılabileceğinin hayalini bile kurmuştum. Kurmaz olaydım diyeceğim ama demiyorum. ‘Çıkmadık candan umut kesilmezmiş’ derler bizimki de o misal. Tıpkı, ağaların, paşaların, baronların saltanatları, rahatlıkları bozulmasın diye Alanya’nın İl olmasını beklediğimiz gibi her konuda beklemeye devam ediyoruz. Fuar yetkilisiyle sorunlar, pürüzler, hatta maddiyatla ilgili bir takım sıkıntılar yaşamış, ya da yaşıyor olabilirsiniz. Bu ne katılımcıların, nede ziyaretçilerin sorunu, bu sizin sorununuz. Organizasyon, organize ismi üstünde her detayı önceden düşünmek… Yapmayın Allah aşkına… Şehrin itibarını her seferinde yerle bir ettiğinizin ne zaman farkına varacaksınız. Ya hiç yaptırmayın, ya da yaptıracaksanız adam gibi yaptırın. Her seferinde bu kepazelik, rezillik revamıdır bu millete. Bu şehrin, bu milletin günahı ne? Her şeyi her seferinde elimize yüzümüze bulaştırmak zorunda mıyız? Lafa gelince maşallah mangalda kül bırakmıyoruz. Özellikle altını çizmek isterim. Bu tür organizasyonlar doğru düzgün yapılırsa Alanya’mıza artı getireceği, maddi ve manevi yönleriyle katkı sağlayıp, itibarını arttıracağı kesindir. Bu ve benzeri konularda çıtayı yükseltmenin, bir şeyler yapmanın zamanı geldi de, geçti bile… Ayrıca çabalarından dolayı Sayın Fuat Aktaş’ı kutluyorum..



dernek haberleri

Gecede Temizel Laundry Yönetimine katkılarından dolayı, Burhan Sili HOTED adına plaket takdim etti

Burhan Sili Ve Hakan Halit Yeni

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HOTED GÖRKEMLİ BİR KOKTEYLLE KURULDU

08

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi Ve Dekorasyonu Derneği, Alanya Temizel Laundry katkılarıyla ve Banana Otel’in ev sahipliğinde 6 Ocak 2015 tarihinde görkemli bir tanıtım kokteyli düzenleyerek, kuruluşunu resmen ilan etti.

Yoğun

bir katılımla gerçekleştirilen tanıtım kokteyline HOTED kurucu üyeleri ve Temizel Çamaşır Yıkama Fabrikası yönetimi, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği başkanı Burhan Sili, Altın Kepçe Aşçılar Derneği Başkanı Nail Özden ve yönetim kurulu üyeleri, Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, Satın Alma

Derneği Başkanı Murat Arıncı, Meziyet Köseoğlu Eğitim Merkezi Müdürü Levent Aysal, Ümit Altay Turizm Okulu Müdürü ve öğretmenleri, kat hizmetleri camiasının yönetici kadroları ve sektörde faaliyet gösteren otel ekipmanları ve endüstriyel firmalarının sahipleri ve temsilcilerinin tam kadro katıldığı tanıtım kokteyli adeta göz kamaştırdı.

Sema Yörütür gecenin açılışında kısa bir konuşma yaparak; “Ben bir anneyim. Tabiri caizse yepyeni pırıl pırıl bir çocuğumuz doğdu. Hep birlikte el ele verip, bu çocuğu birlikte büyüteceğiz. Desteğini esirgemeyen ve davetimize icabet eden siz saygı değer dostlarımıza ve mesleğimizin değerli mensuplarına teşekkürü bir borç biliriz” dedi.


Burhan Sili, Hakan Halit Yeni, Nurhan Özcan CD Nail Özden

HOTED geçici yönetim kurulu üyeleri

Ayrıca bu güne kadar gerçekleştirmiş olduğumuz, her biri ayrı başlık altında 115 eğitim seminerimize, yeni konular ekleyerek devam edilecek. HOTED

yalnız Alanya ile sınırlı bir kuruluş olmayacak, ülkemizin her yerindeki tüm meslektaşlarımızla, yeni açılan ve açılacak olan housekeeping derneklerimizle, birlik ve beraberlik içerisinde hareket edip, federasyon dahil, housekeepıng mesleğini ilgilendiren her türlü çalışmanın içerisinde bulunarak uluslararası arenada yerini alacağına hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. Geceye katılan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, “1950’li yıllarda dünya üzerinde 25 milyon insan seyahat ediyordu. 2014’te bu rakam bir milyar yüz milyona çıkmış durumda. Türkiye’nin turizm gelişimi 90’lı yıllarda başlıyor. Bugün Alanya olarak Antalya’ya gelen 12 milyon turistin 4 milyonunu ağırlıyoruz. Şunu çok iyi bili-

yoruz ki turizm emek yoğun bir sektör. Bu sektörde insanla insana hizmet veriyoruz. Dolayısıyla sizler olmadığınız takdirde turizmin bu şekilde gelişmesi mümkün olamaz. Bölgemizden memnun olarak ayrılan misafirler sonraki gelişlerinde beraberinde çok daha fazla misafirle birlikte geliyorlar. Bu anlamda hepimize çok ciddi görevler düşüyor. Yani HOTED gibi sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor. Başta Hakan Bey ve Sema Hanım olmak üzere bu noktada elini taşın altına koyan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. HOTED’in Alanya’ya ve ülke turizmine hayırlı olmasını diliyorum. ALTİD olarak elimizden gelen desteği vereceğimize söz veriyorum” dedi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

wHoted ’in Kurucusu, Onursal Başkanı ve Baş Danışmanı Hakan Halit Yeni davetlilere, bu güne kadar yaptıklarını ve HOTED’in bundan sonraki hedeflerini anlattı. Yeni, “2006 yılında değişmeyen tek şey değişimdir sloganıyla değerli meslektaşlarımızla çıktığımız bu yolda, bu güne kadar başlatmış olduğumuz tüm faaliyetlerimize ara vermeden devam edeceğiz. Uluslararası Antalya ANFAŞ fuarındaki housekeeping olimpiyatları, mesleğimizle alakalı şehir dışı fabrika eğitim gezileri, kat hizmetleri iş istihdamı projesi, kat şefliği kursları gibi tüm faaliyetlerimize yeni projeler ekleyerek devam edeceğiz.

09


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dernek haberleri

10

HOTED ANFAŞ HOTEL EKİPMANLARI FUARINA DAMGA VURDU HOTED Alanya, Uluslararası 3. Housekeeping Olimpiyatlarıyla Antalya ANFAŞ Otel Ekipmanları Fuarına damga vurdu. HOTED’in düzenlediği yarışmalar fuara katılan herkes tarafından tam not aldı.


Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği, Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Yüksek Okulu eşliğinde 21-24 Ocak tarihlerinde kapılarını ziyaretçilerine açan ve Türkiye’nin en çok ziyaret edilen fuarı olma özelliğine sahip olan Uluslararası Antalya

ANFAŞ Hotel Equipment 2015 fuarına HOTED Alanya Uluslararası 3. Housekeeping Olimpiyatlarıyla resmen damgasını vurdu. HOTED ALANYA tarafından housekeeping camiasının buluşma noktası olarak gösterilen fuara, sektör çalışanları, housekeeping camiası ve turizmciler katılımlarıyla

büyük destek verdi. HOTED Alanya 3. Uluslararası Housekeeping Olimpiyatları ise başından sonuna kadar büyük bir ilgiyle takip edildi. Ülke genelinde açılan ve açılacak olan Housekeeping derneklerinin de katılarak destek verdiği olimpiyatlara, Alanya’dan Pegasus Resort Otel ile

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Hotel

11


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dernek haberleri

12

Long Beach Resort Otel, Afyon İkbal Termal Otel, Türkmenistan Turizm Dernek Komitesi ve Belek Magic Life oteli hem yarışıp, hem de olimpiyatlara destek verdiler. HOTED Alanya’nın Kurucusu, Onursal Başkanı ve Baş Danışmanı Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni’ye Alanya’dan, ALTİD yönetim kurulu üyesi Hızır Bozdoğan, AKTAB Başkanı Nail Özden, Alanya Kent

Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Nurhan Özcan eşlik etti. Turizmci, Eğitim Uzmanları Avni Aker, Şule Billur, Emir Hepoğlu ve Executive Housekeeper Nur Hayat Altay da jüride yer alan diğer isimlerdi. Turizm okulları kategorisinin jüri üyeliklerinde ise Executive Housekeeperlar Sema Erol, Hüseyin Varol, Ferit şimşek, Pınar Kalkan Çamlar, Emir Hepoğlu ve Kuzey Kıbrıs Antalya temsilcisi Münir Korman yer aldı.

Housekeeping Camiasının Yüzüyüz Hakan Halit Yeni, Türkiye’nin en büyük ve en çok ziyaret edilen uluslararası fuarında 5. kez yer almaktan, uluslararası bir fuarda neonlara Alanya ismini yazdırmaktan ve 3. kez Housekeeping olimpiyatı düzenlemekten onur duyduklarını söyledi. “Housekeeping camiasının yüzü olmaya, camiamızı bu ve benzeri platformlarda temsil etmeye devam edeceğiz” diyen Yeni, eğitim ve çalışma programlarına 2015 yılında ağırlık vereceklerini kaydetti. HOTED’in Alanya çı-


Long Beach Resort Otel çalışanları 3.sü düzenlenen Housekeeping Olimpiyatlarının şampiyonu oldu.

kışlı bir marka olduğunu belirten Yeni, ayrıca önümüzdeki yıl olimpiyatların revize edilip, biraz daha büyütülerek gerçekleştirileceğini söyledi. Yeni, katılımlarıyla destek olan housekeeping camiasına desteğini esirgemeyen firmalara ve tüm turizmcilere HOTED yönetimi ve üyeleri adına teşekkür etti. Oteller Kategorisinin Şampiyonu Long Beach Resort Otel 3. düzenlenen ve oldukça eğlenceli görüntülere sahne olan olimpiyatlar-

Juri değerlendirmesi sonucunda Belek Magic Life Grubu üçüncülüğü elde etti.

da, yarışmacılar; hızlı ve standartlara uygun yatak yapımı, towel origami (havluyla hayvan figürleri oluşturma), elektrikli süpürge ile hızlı süpürme, hızlı mopla süpürme, basket atma, mumya adam olmak üzere 6 kategoride yarışarak hünerlerini sergilediler. Yarışmalar sonunda. Long Beach Resort Otel çalışanları 3.sü düzenlenen Housekeeping Olimpiyatlarının şampiyonu oldu. İkinci Pegasus Resort Otel olurken, Belek Magic Life grubu

3.lüğü elde etti. Türkmenistan Turizm Dernek Komitesi ise jüri özel ödülü ile olimpiyatı tamamladı. Okullar Şampiyonu Sema Abdurrakman Karaman Lisesi Okullar kategorisinde birinciliği Denizli Sema Abdurrahman Karaman Teknik Anadolu Lisesi, ikinciliği Manavgat Şule Muzaffer Meslek Teknik Anadolu Lisesi ve üçüncülüğü ise Alanya Ümit Altay Meslek Teknik Anadolu Lisesi

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Olimpiyatlarda ikinciliği Pegasus Resort Otel kazandı.

13


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dernek haberleri

14

kazandı. Dereceye giren yarışmacılara ödülleri jüri üyeleri tarafından verildi. Tüm katılımcılara olimpiyat tişörtü giydirilerek toplu fotoğraf çektirdiler. Dereceye Girenleri Jüri Adına Yeni Açıkladı Olimpiyat sonunda, Hakan Halit Yeni, fuarda camiayı temsil etmenin öne-

mine değindi. Yeni, “Medeni cesaret göstererek buraya gelen ve bizi temsil eden herkes gönlümüzde yer etmiştir ve dereceye girse de girmese de bizim için hepsi birincidir. Tüm katılımcı kardeşlerimizi ve meslektaşlarımızı ayrı ayrı kutluyoruz” dedi.

Sponsorlara Teşekkür Plaketleri Verildi HOTED’e destek veren ana sponsor Tolkar, Yataş, Ayyıldız İlaçlama, Deniz Kimya, Lila Form ve fuar direktörüne teşekkür plaketleri takdim edildi. Ayrıca HOTED Yönetimi ve Üyeleri eksiksiz kadrosuyla fuarda kendilerine destek olan firmalara teşekkür ziyaretlerinde de bulundular.



dernek haberleri

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HOTED ÜYELERİ MERT PAZARLAMA FABRİKASINDA

16

Mert Pazarlama yetkilileri HOTED Alanya üyelerini fabrikalarında ağırladı. Fabrika gezisi öncesinde kahvaltıda bir araya gelen HOTED üyeleri ve yetkililer, sonra fabrikada üretilen ürünler hakkında bilgi aldı.

Mert

Pazarlama Endüstriyel Firmasının daveti üzerine HOTED yönetimi ve üyeleri Antalya’da bulunan fabrikada kahvaltı organizasyonunda bir araya geldiler. Organizasyona HOTED üyelerinin yanı sıra, Marmaris MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar ve Alanya Altın Kepçe Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nail Özden katıldı. Mert Pazarlama yetkilileri konuklarını fabrika

kapısında karşıladı ve konuklarıyla tek tek ilgilendi. Daha sonra kahvaltıya geçen konuklar hep birlikte fabrikayı gezdiler. Geziyle ilgili fabrika önünde basın açıklaması yapıldı. Hoted Onursal Başkanı ve Baş Danışmanı Hakan Halit Yeni açıklamasında; “Değerli Mert Pazarlama ailesine bu nazik davetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Derneğimize büyük destek ve katkılarda bulunan bu aileye derneğimiz ve

meslektaşlarımız adına teşekkürü her daim bir borç biliriz. Endüstriyel camiasında kendini kanıtlamış bir firmadır ve bizim değerli iş ortaklarımızdan birisidir. Katkı ve desteklerinden dolayı kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz”dedi. Mert Pazarlama Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Danışman HOTED ailesini ağırlamaktan gurur duyduklarını ve her zaman destek olmaya devam edecekleri söyledi.



dernek haberleri

HOTED’DEN ANTALYA GÜNSU ÇIKARMASI HOTED, düzenli olarak gerçekleştirdiği fabrika gezilerine bir yenisini daha ekledi. Her ay farklı konularla düzenli olarak gerçekleştirdikleri eğitim seminerleri ve mesleki faaliyetleriyle adından sıkça söz ettiren HOTED üyeleri Günsu fabrikasını gezdi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Günsu

18

firmasının daveti üzerine 12 Şubat’ta gerçekleştirilen fabrika gezisine Alanya, Okurcalar, İncekum, Türkler, Konaklı, Mahmutlar ve Kargıcak’ta bulunan otellerin housekeeping yöneticileri yoğun ilgi gösterdi. Alanya’dan sabah saatlerinde, yaklaşık 150 kişilik Housekeeping gurubuyla hareket edilen gezi organizasyonunda HOTED yönetimi adeta gövde gösterisi yaptı. Alanya’dan hareket eden HOTED üyelerini, Günsu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karaman, Türkiye Satış Koordinatörü Emine Nayır, endüstriyel gurubu Türkiye Satış So-

rumlusu Altan Aslan, ARGE Müdürü Hakan Ekinci, Alanya satış sorumlusu Hanife Kaya, Mehmet Yıldırım, Alanya bayi Bil-Pa Aş Yönetim Kurulu Başkanı Alptuğ Bildirici ve Manavgat Satış Sorumlusu Gültekin Başaran, konuklarını Günsu endüstriyel entegre üretim fabrikasının önünde karşıladılar. Daha sonra HOTED üyeleri, ilk aşamasından son aşamasına kadar endüstriyel entegre üretim fabrikasının her bölümünü tek tek gezerek, ayrıntılı bir şekilde yetkililerden bilgi aldı. HOTED üyeleri fabrika gezisinin ardından Antalya Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü seminer salonuna geçerek, Günsu ürün tanıtı-

mıyla birlikte 1 saatlik birde seminer gerçekleştirdiler. Dernek Başkanı Sema Yörütür ve Hüseyin Karaman kısa birer konuşma yaparak, geziden duydukları memnuniyeti dile getirip, katılımcılara teşekkür ettiler. Seminerin konuşmacılarından HOTED Onursal Başkanı, Baş Danışmanı ve Executive Housekeeper Hakan Halit Yeni konuyla ilgili konuşmasında; “Bu nazik davetlerinden dolayı Günsu yetkililerine teşekkür ediyoruz. Biz HOTED olarak büyük bir aile olma yolunda, dostlarımızın da destek ve katkılarıyla yolumuza hızla devam ediyoruz. Faaliyetlerimiz, seminerlerimiz ve yeni yeni projelerimizle çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek” dedi.



dernek haberleri

HOTED ÜYELERİ MOTİVASYON EĞİTİMİ ALDI HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Bera Alanya Hotel’in ev sahipliğinde bir araya gelen HOTED üyeleri, DK Tekstil sponsorluğunda gerçekleştirilen motivasyon eğitimine katıldı. Eğitim Şule Billur ve Emir Hepoğlu tarafından verildi.

20

Her

ay düzenli olarak bir araya gelerek eğitim seminerleri gerçekleştiren HOTED üyeleri, Şubat ayanıda Bera Alanya Hotel’in ev sahipliğinde buluşarak, DK Tekstil sponsorluğunda düzenlenen Motivasyon Eğitimine katıldı. HOTED üyeleri eğitim, eğitmenler Şule Billur ve Emir Hepoğlu tarafından verildi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen eğiti-

min açılış konuşmasını yapan HOTED Başkanı Sema Yörütür, her ay düzenli olarak gerçekleştirdikleri eğitimlerde farklı konularda bilgi alarak üyelerinin gelişmesine katkı sunmaya çalıştıklarını ifade etti. Önümüzdeki dönemlerde eğitimlere hız kesmeden devam ederek farklı konularda bilgi almaya devam edeceklerini ifade eden Başkan Sema Yörütür, “Bugün verdiği katkı ile bir ara-

ya gelmemize vesile olan DK Tekstil yetkililerine, eğitmenler Şule Billur ve Emir Hepoğlu’na katkılarından dolayı üyelerimiz adına teşekkür ediyorum” dedi. Üç saati aşkın süren eğitim sonunda sponsor firma yetkilisine ve eğitimlere çiçek verilerek eğitim bitirildi. Gelecek ay farklı bir konuda eğitim yapılacağı belirtildi.


Kanyon Restaurant’ın ev sahipliğinde, Deniz Kimya sponsorluğunda kahvaltı da bir araya gelen HOTED üyeleri, keyifli bir pazar geçirdi. HOTED üyeleri kahvaltının ardından Alanya Ekipman fuarını ziyaret etti.

Her

ay düzenli olarak bir araya gelerek çeşitli konularda eğitim seminerleri düzenleyen HOTED Alanya üyeleri, Deniz Kimya sponsorluğunda düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Dimçayı Kanyon Restaurant’ın ev sahipliğinde Mart ayının güzel bir sabahında bir araya gelen HOTED üyeleri keyifli bir kah-

valtı gerçekleştirdi. Kahvaltıda kısa bir konuşma yapan HOTED Yönetim Kurulu Başkanı Sema Yörütür, böyle güzel bir günde bir araya gelmelerine vesile olan Deniz Kimya yetkililerine üyeler adına teşekkür etti. Bu tür organizasyonların birlik beraberliğin pekişmesi için önemli olduğunu ifade eden Sema Hanım, önümüzdeki gün-

lerde çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam edeceklerini belirtti. Kahvaltının ardından Başkan Sema Yörütür, Deniz Kimya Akdeniz Bölge Müdürü Mürsel Pehlivanlı’ya desteklerinden dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti. Kahvaltının ardından HOTED üyeleri Alanya Ekipman Fuarını ziyaret etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HOTED ÜYELERİ KAHVALTI’DA BULUŞTU

21


dernek haberleri

Muzaffer Celiloğlu, Hakan Halit Yeni, Sema Yörütür

Altın Kepçe Yönetimi, ALTİD Yönetimi ve HOTED Yönetimi

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HOTED ÜYELERİ BAHAR KAHVALTISINDA BULUŞTU

22

Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği Yönetimi, bol oksijenli Park Orman kahvaltısıyla üyelerini motive etti. Sektörde öncü firmalardan olan Candan Temizlik’in katkılarıyla düzenlenen kahvaltıya çok sayıda housekeeper katıldı.

Hotel

Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği (HOTED) Yönetim Kurulu, üyelerine yönelik keyifli bir pazar kahvaltısı düzenledi. Alanya Gedevet Yaylası Park Orman’da Candan Temizlik şirketinin sponsorluğunda yapılan kahvaltıya HOTED Onursal Başkanı ve Baş Danış-

manı Hakan Halit Yeni, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkan Yardımcısı Hızır Bozdoğan, Altın Kepçe Aşçılar Derneği Başkanı Mustafa Nail Özden, basın mensupları ve çok sayıda HOTED Üyesi katıldı. Dernek Başkanı Sema Yörütür ve Candan Temizlik şirketi sahibi Muzaffer

Celiloğlu sezon öncesinde keyifli bir motivasyon kahvaltısı yaptıklarını söyleyerek tüm katılımcılara teşekkür etti. Dernek yönetimince yapılan açıklamada, eğitim seminerlerinin yanı sıra motivasyona yönelik etkinliklerinde ara ara devam edeceği bildirildi.



HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dernek haberleri

24

HOTED MUHTEŞEM BİR BALOYLA SEZONU AÇTI Alaiye Resort Hotel ev sahipliğinde gerçekleştirilen HOTED Bahar Balosu yoğun katılımla gerçekleşti. Baloya housekeeperların yanı sıra Alanya Protokolünün önemli isimleri ve çok sayıda davetli katıldı.


Selim Soylu plaketini Hasan Uysal’dan alırken

HOTED 18 Nisan’da Alaiye Resort Hotel’de gerçekleştirdiği Geleneksel Bahar Balosuyla birlikte 2015 sezonunun startını verdi. Onuncusu gerçekleştirilen baloya Alanya Kaymakamı Dr Hasan Tanrıseven, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Nazmi Yüksel, Antalya Belediyesi Alanya Koordinatör Yardımcısı Nurettin Uludağ, ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Güneş, HOTED kurucu üyesi, Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Halit Yeni, Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, Altın Kepçe Turizm Ve Aşçılar Derneği Başkanı Nail Özden, Anadolu Teknik Müdürleri Derneği Başkanı Ali Baki Kazancı, eski Antalya Housekeeperlar Derneği Başkanı Ayşin Duran, AYİY-DER Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, turizmci Hasan

Uysal, DAHED Başkanı Rıdvan Aktaş, basın mensupları ve çok sayıda hijyen firmalarının sahipleri ve yöneticileri katıldı. Dernek Başkanı Sema Yörütür’ün teşekkür konuşması ve derneğin bu güne kadarki çalışmalarını anlatmasıyla başlayan gecede, Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven, Elvan Güneş ve Hakan Halit Yeni birer konuşma yaptılar. Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven “Turizmde hijyen büyük önem taşımaktadır. Hijyenin olmadığı bir yerde sağlıklı yaşamdan söz etmemiz mümkün değildir. İnsan hayatının her noktasında hijyen büyük önem arz etmektedir. Hijyenin olmadığı bir yerde turizmden, özellikle geri dönüşüm turizminden

söz etmek mümkün değildir. Housekeeperların yaptıkları iş ve housekeeperlık mesleği çok önemlidir. Bu anlamda housekeeping çalışanları geri dönüşün turizminin en önemli teminatlarından biridir. Ayrıca turizm adına yapmış olduğunuz başarılı çalışmalarınızdan dolayı sizleri tüm içtenliğimle kutluyor ve başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum” dedi. Kontrolsüz Büyüme Tüm Hızıyla Devam Ediyor Alanya’da kontrolsüz büyüme tüm hızıyla devam ettiğini belirten Hakan Halit Yeni, “Sürekli tesis yapılıyor. Dolayısıyla pasta bölünüyor ve otellerdeki doluluk, yüksek sezonda dahi yüzde yüze ulaşamıyor. Sonrada diyorlar ki ‘Otellerimizi dolduramıyo-

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Hasan Uysal Plaketini Yüksel Soylu’dan alırken

25


dernek haberleri

DAHED Başkanı Rıdvan Aktaş Hakan Halit Yeni’ye teşekkür plaketi verdi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Plaketini İbrahim İpbüker’den Aldı

26

ruz, turizm kötüye gidiyor.’ Turizmin kötüye falan gittiği yok. Turizm hep aynı turizm, rakamsal girdilerde bir düşüş yok aksine azda olsa yükseliş oluyor. Bu kontrolsüz büyümenin bedelidir. Sürekli tesis yapımının önüne geçilmezse, bu gün yüksek sezonda gördüğümüz yüzde yüz doluluğu önümüzdeki yıllarda zor görürüz” dedi. Eleman Sıkıntısı Hızla Artıyor ALTİD Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Güneş “Yeni’nin konuşmasına katılmamak mümkün değil, kontrolsüz bir büyüme var. Bu birçok sıkıntıyı da beraberinde getiriyor. Bunlardan en

ALTİD Adına Elvan Güneş Plaketini Nurhan Özcandan Aldı

Hakan Halit Yeni Alanya Kaymakamına plaketi verirken

önemlisi de rektörde çığı gibi büyüyen eleman sıkıntısıdır” dedi. Kaymakam Dr Hasan Tanrıseven, Alanya Belediye Başkanı, ALTİD, Hasan Uysal, Selim Soylu, gecenin sponsoru Lever Alanya Bölge Müdürü Cengiz Dik’e Alanya turizmi adına yapmış olukları çalışmalar ve Hoted’e vermiş oldukları destek ve katkılarından dolayı plaket takdim edildi. Plaketleri HOTED adına basın mensupları ve sivil topluk kuruluşlarının başkanları takdim etti. Ayrıca derneğe kuruluş aşamasında madiği manevi desteğini esirgemeyen Kat Hizmetleri müdürlerine teşekkür plaketi verildi.

Gecenin onur konukları arasında yer alan ve merkezi Van’da olan Doğu Anadolu Housekeepıng Eğitim Derneği Başkanı Rıdvan Aktaş Hakan Halit Yeni’ye turizm ve housekeeping camiası adına yürüttüğü başarılı çalışmalarından dolayı plaket takdim etti. Daha sonra HOTED’in 3’üncüsünü gerçekleştirdiği Kat Şefliği Kurslarında başarı elde eden 35 kursiyere sertifikaları takdim edildi. Konuşma ve plaket törenlerinin ardından gece, yerini canlı müzik eşliğinde eğlenceye bıraktı.



dernek haberleri

Mert Pazarlama, Iduna ve HOTED Yönetimi

Cemile Sayar, Sema Yörütür, Özhan Postacıoğlu ve Hakan Halit Yeni

Zeki Babacan, Sema Yörütür ve Hakan Halit Yeni

Murat Bukey Tarafından Housekeeping’te Hijyenin Detayları Anlatıldı

HOTED ÜYELERİ HİJYEN EĞİTİMİ ALDI Mart ayında, Mert Pazarlama ve Iduna Endüstriyel firmasının sponsorluğunda, Alaiye Resort Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen hijyen konulu seminere housekeeping camiası adeta akın etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kat

28

Hizmetleri Müdürleri, kat şefleri, hijyen firmalarının temsilcileri ve satın alma müdürlerinin katılımıyla gerçekleşen seminer, dernek başkanı Sema Yörütür’ün katılımcılara ve sponsor firmalara teşekkür etmesiyle başladı. Başkan Sema Yörütür, ev sahipliğini üstlenen Alaiye Resort Otel yönetimine, toplantının sponsorluğunu üstlenen Mert Pazarlama ve Iduna Firmalarına üyeler adına teşekkür etti. Başkanın ardından söz alan HOTED Kurucu üyesi, Baş Danışman ve Onursal Başkan Hakan Halit Yeni, dernek olarak eğitimin önemini bildiklerini ve bu yönde hareket ettiklerini belirterek, “Mesleğimizin, meslektaşlarımızın yarınları için, bilinçli ve kaliteli hizmet için, housekeeping camiamız için, dostlarımızın destek ve katkılarıyla çalışmalarımıza ara

vermeden devam edeceğiz. Bu akşam burada karşımda gördüğüm bu muhteşem tablodan duyduğum memnuniyeti kelimelerle ifade etmem mümkün değil, bu demek oluyor ki, emeklerimiz ve çabalarımız boşa gitmiyor. Yönetim kurulumuz başta olmak üzere hepimiz bu mesleğin yarınları için var gücümüzle çalışıyoruz. Mesleğimizi daha düzeyli, daha seviyeli ve daha tercih edilir hale getirmekle yükümlüyüz. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve tüm turizm camiasına, çok değerli üye ve meslektaşlarımıza, sağlık sıhhat, huzur ve başarılarla dolu hayırlı bir sezon diliyorum” dedi. Toplantıda bölge temsilcilikleri oluşturuldu. Mahmutlar ve Kargıcak bölgesinde Cumhur Akkeçeli ve Fatih Söyler, Konaklı ve Türkler

bölgesinde Fatma Çördük İçke, Ayşe Aksoy ve Canan Özpolat, Okurcalar bölgesinde İlknur Çetin bölge sorumluluklarına getirildiler. Diğer bölgeler için de çalışmalara devam edileceği söylendi. Tüzük gereği ileride bu bölgelerde temsilcilikler açılabileceği kaydedildi. Yaklaşık 3 saat süren hijyen konulu seminer sonunda, Mert Pazarlama Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Babacan ve Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Danışman, Dankim Kimya ( IDUNA ) Ege ve Akdeniz Bölgesi Satış Müdürü Özhan Postacıoğlu, eğitimci konuk Murat Bükey, firma bölge temsilcileri Sibel Ayaydın ve Arzu Yüksel, ev sahibi Tarık Saylar’a, katkı ve desteklerinden dolayı teşekkür edilip, plaketi takdim edildi.


HOTED ÜYELERİ MAYIS AYINDA HEDEF RESORT HOTELDE BULUŞTU

Mayıs

ayında Hedef Resort Hotel’in ev sahipliğinde bir araya gelen HOTED Alanya üyelerine 3M firması ürünlerini tanıttı. Eğitim seminerinin açılış konuşmasını yapan HOTED Yönetim Kurulu Başkanı Sema Yörütür, her ay düzenli aralıklara eğitim seminerleri düzenleyerek üyelerinin bilgi ve birikimini artırmayı amaçladıklarını ifade etti. Dernek olarak eğitimin öneminin bilincinde olduklarını ifade eden Başkan

Sema Yörütür, gelecek günlerde farklı konularda eğitim seminerleri düzenlemeye devam edeceklerini ifade etti. Ev sahipliğini üstlenen Hedef Resort Hotel ve sponsor firma 3M’e derneğe yapmış oldukları katkılardan dolayı üyeler adına teşekkür eden Başkan Sema Yörütür, sözü firma yetkililerine bıraktı. 3M’in temelinin bilime dayalı bir şirket olduğunu ifade eden firma yetkilileri, sağlıktan karayolu güvenliğine, ofis ürünlerinden LCD’ler için filmlere kadar binlerce yaratıcı ürünle marketlerde lider olduklarını ifade etti. Başa-

rılarının teknolojiyi genellikle kombinasyon halinde, gerçek dünya müşterilerinin sonsuz ihtiyaçlarına uygulayabilme yeteneğiyle başladığını belirten yetkililer, 3M çalışanlarının dünyanın her yerindeki insanların hayatını kolaylaştırmak için üstlendikleri sorumluluk sayesinde mümkün olduğunu belirtti. Firma ve ürün tanıtımının ardından, uygulamalı olarak ürünlerin kullanımı housekeeperlara gösterildi. Uygulamalı eğitimin ardından eğitim semineri sonlandırıldı.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Hedef Resort Hotel ev sahipliğinde bir araya gelen HOTED Alanya üyeleri, 3M firması tarafından düzenlenen eğitime katıldı. Housekeeperlar kullandıkları endüstriyel malzemeler hakkında detaylı bilgi alma fırsatı buldu.

29


dernek haberleri

HOTED’ DE GENEL KURUL HAZIRLIKLARI BAŞLADI

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Temmuz ayı içerisinde Birinci Olağan Genel Kurulunu yapacak olan HOTED, genel kurul öncesi toplantı düzenleyerek üyelerin görüşlerini aldı. İlk toplantı Hakan Halit Yeni başkanlığında gerçekleştirildi.

30

HOTED Alanya Temmuz 2015’te Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirmeye hazırlanıyor. 15 Haziran’da tarihinde yirmi kişinin katıldığı ilk istişare toplantısını Alanya Konak Restaurant’ta gerçekleştiren HOTED yetkilileri, yirmişer kişilik gruplar halinde istişare toplantılarının genel kurul öncesine kadar devam edeceğini söylediler. İlk toplantıya Hoted ’in kurucu üyesi, onursal başkanı ve başdanışmanı Hakan Halit Yeni başkanlık etti. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Hakan Halit Yeni: “Kuruluşumuz, Alanya’mızın, Alanya turizmimizin ve kat hizmetleri camiasının yarınları için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam edeceğiz. Bilindiği üzere beş ay önce derneğimizin ismi başta olmak üzere; kapsamlı bir değişikliğe gidilmiş ve bu süreç, yönetim kurulumuzca başarıyla tamamlanmış olup, gerekli tüm prosedürler yasalar çerçevesinde yerine getirilmiştir. Temmuz 2015’te, ilk Olağan Genel Kurulumuzu ger-

çekleştireceğiz. Kuruluşumuzu üç yıl süre ile yönetecek olan meslektaşlarımızın herkesçe kabul gören kişilerden oluşması yönündeki hassasiyetimiz malumdur. Bu nedenle genel kurula kadar yirmi, yirmi beşer kişilik gruplar halinde konuyla ilgili istişare toplantıları gerçekleştireceğiz. Bunun ilkini bu akşam burada yapıyoruz. Bu gruplar halinde yapacağımız toplantıların amacı herkesin fikrini, düşüncelerini alıp, genel kurulumuzu bu doğrultuda gerçekleştirmektir. Bu kuruluşun kapısı, bu mesleği layıkıyla icra eden, mesleği ve meslektaşları için çalışıp çabalayan, meslek kuruluşunun, dernekçiliğin anlamını çok iyi bilen, bilinçli meslektaşımıza sonuna kadar açıktır. Dernekçilik gönül, gönüllülük esasına dayanır. Ayrıca dernek yönetiminde yer almak, asil üyesi olmak ve mesleğine katkı sağlamak isteyen, üyelik şartlarına uyan meslek mensuplarının, üyelik kayıtlarını bir an evvel tamamlamaları gerekmektedir” dedi.

Birlik beraberlik konusunda üyelere güveninin tam olduğunu belirten Hakan Halit Yeni, “Alanya’daki meslektaşlarımızı her zaman karıştırmak, fitne fesat sokmak isteyenler olmuştur, olmaya da devam edecektir. Güçleri yetse Alanya’yı da, Alanya’daki meslektaşlarımızı da bir kaşık suda boğarlar ama güçleri yetmez. Her zaman söyledim, bir kez daha tekrarlıyorum Alanya başka yere benzemez. Burası Alanya her daim de öyle kalacak. On yıllık başkanlık dönemim dahil olmak üzere, bu kuruluşun kurucusu, onursal başkanı ve baş danışmanı olarak Alanya’ da yaşayan meslektaşlarımıza, üyelerimize hep güvendim, güvenmeye de devam edeceğim. Ramazan ayının ortalarına doğru geleneksel Ramazan yemeğimizi gerçekleştireceğiz. Şimdiden saygı değer dostlarımıza ve kıymetli üye ve meslektaşlarımıza, hayırlı, bereketli, huzurlu ve sağlıklı bir Ramazan geçirmelerini diler, saygılarımı sunarım” dedi.



istanbul başlarken

Musa Yurdakul

HEDD Yönetim Kurulu Başkanı

TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ SESSİZ ÇIĞLIK NİTELİKLİ PERSONEL EKSİKLİĞİ İş gücü açısından en hızlı büyüme yapan sektör turizm sektörü oldu. Bacasız sanayi diye adlandırılan Turizm, ülkemizde son yıllarda büyük bir sıçrama göstermiş ve ekonominin en çok döviz girdisi sağlayan sektörlerinden biri olmuştur

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Önümüzdeki yıllarda Türk Turizm sektörünün 3,5-4 kat büyüyeceği ön görülmektedir. 2010 yılı verilerine göre yılda 29 milyon turist sayısının, 2023 yılında 71 milyon olacağı ve 2013 toplam yıllık gelirin 22 milyar dolardan, 2023 yılında 85 milyar dolara çıkacağı belirtilmektedir. Bu hedefler doğrultusunda Türkiye, dünyadaki sıralamasını turist sayısı açısından 7’nci basamaktan 5’e, gelirlerini de 9’uncu sıradan 7’ye çıkartacaktır. Tabi ki bu tablo umut verici ve gururlandırıcı bir tablo, hedef bu verileri yakalamak ve aşmak olmalıdır. Ancak esas önemli olan konu bu büyüme hedeflenirken, bu büyüme gerçekleştirilirken temellerin sağlamlığıdır.

32

Nitelikli personel konusunda yaşanan sıkıntılar tüm ülkemizi kanser gibi sarmaktadır. Turizm sektörü sorunları diye bir araştırma yaptığınızda ilk karsınıza çıkan sorun günümüzde eğitimli nitelikli personel sıkıntısı olacaktır. Turizm bakanlığı eğitim daire başkanlığı, Turizmin ön planda olduğu illerin meslek odaları, Turizm alanında faaliyet gösteren dernekler, çeşitli bakanlıklar tarafından yurt dışından sağlanan çeşitli fonlar ve destekler ile gerçekleştirilen eğitim projeleri sektördeki bu sorunu bir nebzede olsa hafifletmiştir. Fakat bu kadar hızlı büyüme içinde olan sektörümüzde yeterli olmamaktadır. Günümüzdeki otellerde yaşanan nitelikli personel sıkıntısı her geçen gün biraz daha büyümekte ve otellere yapılan iş başvuruları her geçen gün azalmaktadır. Sektörde kaynaklanan hızlı büyüme beraberinde; rekabetin getirdiği düşük fiyat politikası maliyetlerin artması ile az personel çok iş yaklaşımını doğurmuş ve buda

personel iş yükünün artmasına neden olmuştur. Hal böyle olunca Turizm sektörü çalışanlara cazip bir sektör olmaktan çıkmıştır. 90’lı yıllarda bu sektöre girebilmek için yapılan iş görüşmelerinde turizm mezunumu, İngilizce biliyor mu, tecrübesi var mı, fiziği uygun mu, daha önce hangi sektörlerde çalışmış vs vs şeklinde uzun süren meşakkatli bir yoldan geçilirdi. Oryantasyon eğitimlerine önem verilir. Kurum içi eğitimler çok yoğun yapılırdı. Karşınızda tabiri caiz ise jilet gibi kişiler olurdu. Günümüzde yaşanan diyaloglar; iş başvurusu yapan personelin eli ayağı tutuyor mu, konuşmayı biliyor mu işe al hemen kaçırma seklinde oluyor. Ve maalesef günün koşuşturması, otellerin yoğunluğu ve iş yükünün fazla olması nedeni ile işin en önemli kısmı oryantasyon ve eğitim aşaması atlanılmaktadır. Bu da temelin çürük olması anlamına gelmektedir. İş te tam da bu aşamada turizm sektöründe faaliyet gösteren derneklere, federasyonlara, kurumlara nitelikli personel yetiştirme konusunda çok büyük iş düşüyor. Housekeeping Eğitim Dayanışma Derneği olarak BM İlaçlama Hizmetleri sponsorluğunda 2014 yılında Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile eğitim anlaşması yapmış housekeeping alanında birçok eğitim organize etmiş bulunuyoruz. 2015 yılı da BM İlaçlama hizmetleri proje koordinatörü Canan Yılmaz liderliğinde Temmuz-Ağustos aylarında yeni projelerde bir arada olacağız. En büyük amacımız sektörün nitelikli eğitimli personel ihtiyacına bir nebze olsun katkıda bulunmak olacaktır.



dernek haberleri

HEDD VE BM İLAÇLAMADAN EĞİTİME TAM DESTEK Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği ve BM İlaçlama tarafından düzenlenen eğitim seminerleri büyük ilgi gördü. Eğitimler sonunda yapılan sınav sonucunda katılımcılara Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı sertifika verildi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

K

34

ültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği ve BM İlaçlama tarafından düzenlenen eğitim seminerleri, turizm camiası tarafından büyük ilgi gördü. Kat Hizmetleri, Ön Büro, Yiyecek İçecek Servisi, Yönetici Yetiştirme ve Yöneticiler İçin Kişisel Gelişim başlıkları altında verilen eğitimler sonunda yapılan sınavda başarılı olan kişilere sertifika verildi. BM İlaçlama, 1992 yılından beri otelcilik sektöründe ilaçlama alanında faaliyet göstermektedir. Kurulduğu günden itibaren başka bir alana yönelmeyip haşere konusunda uzmanlaşan BM İlaçlama, çeyrek asıra dayanan geçmişiyle müşterilerine hizmet vermektedir. Eğitimlerle ilgili görüşünü aldığımız firma yetkilisi Canan Yılmaz, “Turizm sektörü özellikle son 10 yılda çok ciddi bir büyüme trendi yakaladı. İş yükünün dengesizliği ve beraberinde getirdiği zaman yetersizliği, personel sirkülasyonu vb nedenler ile sektörde yer alan rekabet ve büyüme talaşı içinde, en önemli yapı

taşı olan eğitim birçok otel tarafından atlandı. Ve bunun sonuçlarını ağır ödemeye başladılar. Bunun paralelinde kendi sektörümüzde rekabet oranı da hayli fazla arttı. Bu rekabet ortamında farklılık arttırma amacı ile 2011 yılından bu güne müşterilerimizde sunduğumuz hizmette rekabette fiyat kırma politikası yerine, müşterilerimize verdiğimiz hizmette katma değeri arttıran ve sektörün sorunlarına bir nebze çözüm üreten projeleri başlatmış olduk. Bu projelerden en önemlisi Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın Musa Yurdakul’un da canı gönülden desteklediği eğitim projeleri oldu. Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığına Başvurarak Başta HEDD üyeleri ve müşterilerimize özel bakanlığın iş başı eğitim projelerinde sponsor olarak son birkaç yıldır Yaşmak Otel Grubu, Grand Hiarıum Hotel, Marmaray Otel, Grand Ünal Otel, Grand Emin Otel ve Zurih Otelin aralarında bulduğu oteller ile işbirliği yaparak bir çok eğitim organize

ettik. Çok güzel geri dönüşümler aldık ve sektöre bir nebze katkımız olduysa ne mutlu bize diyerek 2015 yılında gerçekleştirilecek proje sayısını arttırdık. Sektörde yer alan dernekler ve oteller ile görüşerek yeni eğitim projeleri hazırlıyoruz. Ve bu eğitim projelerinde katılımcılar hiçbir ücret ödemeden Turizm bakanlığı tarafından eğitmenlerin sunduğu ve uygulama ağırlıklı eğitimlere katılıp eğitim sonunda sınava girerek sertifikalarını alıyorlar. Ve sektördeki farklılıklarını ortaya koyuyorlar” dedi. Önümüzdeki günlerde tekrar Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı ile HEDD ve BM İlaçlama iş birliğiyle eğitimler düzenleyeceklerini belirten Canan Yılmaz, 2015 yılı eğitimleri arasında Kat Hizmetleri, Ön Büro, Yiyecek İçecek Servisi, Yönetici Yetiştirme ve Yöneticiler İçin Kişisel Gelişim seminerleri ve birçok eğitim düzenleneceğini ifade etti. Düzenlenecek bütün eğitimler Canan Yılmaz koordinatörlüğünde gerçekleştirilecektir.


Ocak ayında Richmond İstanbul Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, towel origami eğitimi aldı. Katılımın yoğun olduğu eğitim sonrasında ev sahibi Executive Housekeeper Ramazan Aktürk’e teşekkür plaketi verildi.

Her

ay düzenli olarak bir araya gelerek mesleki konularda eğitim seminerleri düzenleyen Housekeepig Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri Ocak ayında towel origami eğitimi aldı. Richmond İstanbul Otel’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen eğitime çok sayıda housekeeper katıldı. Towey origami eğitmeni tarafından çeşitli hayvan figürünün havlu ile yapımının uy-

gulamalı olarak anlatıldığı eğitim yaklaşık 2 iki saat sürdü. Towel origami eğitmeni sunumunda havlunun tarihçesini, ‘towel origami’ tekniğinin tarihçesini, otellerde misafir odalarına konuluş sebebini ve etkilerini detaylıca housekeeperlara aktardı. Teknikleri konusunda housekeeperlara detaylı bilgi veren eğitmen, daha sonra katılımcılarla birlikte çeşitli hayvan figürleri yaparak eğitimi sonlandırdı.

Eğitimin ardından HEDD üyeleri kısa bir toplantı yaparak, önümüzdeki dönem düzenlenmesi düşünülen eğitim seminerleri ve çeşitli organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Toplantının sonunda HEDD Başkanı Musa Yurdakul, ev sahipliğini üstlenen Executive housekeeper Ramazan Aktürk’e üyelere adına teşekkür ederek, plaket takdim etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HEDD ÜYELERİ OCAK AYINDA ORİGAMİ EĞİTİMİ ALDI

35


dernek haberleri

HEDD ÜYELERİ ŞUBAT AYINDA ORAN OTEL’DE TOPLANDI HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Oran Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri gündemdeki konular ve önümüzdeki günlerde yapılması planlanan organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

36

H

ousekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri Şubat ayında Oran Otel Executive Housekeeper’ı Emine Özer ev sahipliğinde bir araya geldi. Yapılan toplantıda önümüzdeki günlerde yapılması planlanan eğitim seminerleri ve organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa

Yurdakul, kendilerine toplantı için kapılarını açan Oran Otel Genel Müdürü ve Executive Housekeeper Emine Özer’e teşekkür etti. Her ay düzenli olarak bir araya gelerek mesleki konularda eğitim almaya çalıştıklarını söyleyen Başkan Musa Yurdakul, bu ay eğitim yerine önümüzdeki günlerde yapmayı düşündükleri hakkında üyelerin görüşlerini alacaklarını belirtti. Önümüzdeki aylarda yemek organizasyonu düzen-

lemeyi planladıklarını ifade eden Başkan Musa Yurdakul, bu konuyla ilgili üyelerin düşüncelerini paylaşmasını istedi. Toplantı sonunda Oran Otel Genel Müdür’üne ve Executive Housekeeper Emine Özer’e ev sahipliği için teşekkür edilerek çiçek ve plaket verildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından, gelecek ay buluşmak üzere toplantı sonlandırıldı.


New Tekstil yetkililerine katkılarından dolayı plaket verildi.

HEDD ÜYELERİ, TEKSTİL EĞİTİMİ ALDI H

ousekeepin Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, Ramada Encore Bayrampaşa Otel ev sahipliğinde bir araya gelerek tekstil eğitimi aldı. New Tekstil firması yetkilileri tarafından verilen eğitimde, housekeeperlar havludan bornoza, nevresimden yastık yüzüne, alezden pikeye kadar kullandıkları tekstilin üretim aşamaları, kullanım alanları ve özellikleri hakkında bilgi aldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul, kendilerini ağırladıkları için Ramada Encore Otel yetkililerine ve Executive Housekeeper Gürsel Bağcı’ya üyeler adına teşekkür etti. Düzenledikleri eğitim ile üyelerin bilgi birikimini artırmaya çalıştıklarını

söyleyen Başkan Musa Yurdakul, eğitimin her dönem büyük önem taşıdığını ifade etti. Kimsenin ‘ben artık mesleki konularda her şeyi öğrendim, bundan sonra yeni şeyler öğrenmeme gerek yok’ diyemeyeceğini belirten Musa Yurdakul, çağın gerekleri doğrultusunda kişinin kendisini geliştirmesinin önemine vurgu yaptı. Başkanın konuşmasının ardından eğitime geçildi. New Tekstil yetkilileri Hüseyin Çiçek ve Salih Birincioğlu tarafından verilen eğitim, firma tanıtımı ile başladı. New Tekstil olarak yaptıkları güvenilir ve kaliteli çalışmalarla Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer almayı amaçladıklarını belirten firma yetkilileri, tekstil sektörün-

de lider olma vizyonuyla hareket ettiklerini söyledi. Firma olarak üretim kalemlerinin tamamında müşterileri sınırlamaktan kaçındıkalarını ifade eden yetkililer, “Müşterilerin isteğine bağlı tasarımlar ve seçme özgürlüğü sunarak en iyi seçimi yapabilmelerini sağlamaktayız. Bunun yanında son derece kullanışlı ve kaliteye dayalı üretimi benimsemekteyiz. Firma olarak hizmetlerimizi her zaman için müşteri memnuniyeti ve güven ilkelerini temel alarak sunmaktayız” dedi. Firma tanıtımın ardından tekstil eğitimine geçildi. Yaklaşık 2 saat süren eğitimin sonunda Başkan Musa Yurdakul, New Tekstil Yetkililerine HEDD adına teşekkür plaketi takdim etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Ramada Encore Bayrampaşa ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyelerine, New Tekstil yetkilileri tarafından tekstil eğitimi verildi. Housekeeperlar kullandıkları tekstilin üretim aşamaları ve özellikleri hakkında bilgi aldı.

37


dernek haberleri

HEDD ÜYELERİ ÖĞRENME KÜLTÜRÜ EĞİTİMİ ALDI

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Grand Hilarium Otel ev sahipliğinde bir araya gelen Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği üyeleri, ‘Kat Hizmetleri Bölümünde Öğrenme Kültürü’ üzerine eğitim aldı. Eğitim, Eğitmen Deniz Subaşı tarafından verildi.

38

Housekeeping Eğitim ve Dayanışma Derneği (HEDD) üyeleri, Grand Hilarium Otel ev sahipliğinde düzenlenen ‘Kat Hizmetlerinde Öğrenme Kültürü’ konulu eğitim seminerine katıldı. Eğitim öncesi HEDD Yönetim Kurulu Başkanı Musa Yurdakul, Otel Genel Müdürü’ne ev sahipliğinden ötürü plaket verdi. Kat Hizmetlerinin, işletmenin hedeflediği standartlara ve mali portreye sadık kalarak, tesisin bütün alanlarının temizlik ve bakım işlevlerini, hijyen, sanitasyon ve estetiği ön planda tutarak yerine getiren bölüm olduğunu belirten Eğitmen Deniz Subaşı, her ne kadar perde arkasında, gelir getirmeyen, destek bir

bölüm olarak görülse de konukların yatak odalarına kadar giden bir sorumluluk taşıdığını belirti. Bu nedenle kat hizmetlerinin konukların işletmelere karşı izlenimlerini olumlu ve olumsuz olarak etkileme gücüne sahip olduğunu ifade eden Deniz Subaşı, houskeepingde öğrenme kültürünün büyük öneme sahip olduğunu belirtti. Öğrenme kültürünün görme, duyma ve dokunma duyularıyla bire bir ilişkili olduğunu ifade eden Eğitmen Deniz Subaşı, “Görerek, başkasının yaptığı işi öğrenmek daha kolay olacak. Duyarak ise belirli bir noktaya kadar öğrenebilirsiniz. Dokunarak ise bazı noktaları öğrenebilirsiniz. Üç du-

yunun birleşmesiyle tam bir öğrenme gerçekleşmektedir. Bu nedenle de üç duyu organınızın da iyi çalışması önemlidir. Öğrenmede bir başka etken ise somut ve aktif olarak yapılan işe katılmaktır. Yapılacak işi uygulamalı olarak yaparsak öğrenmemiz daha kolaylaşır. Gözlem yaparak da öğreniriz ancak işin bazı inceliklerini kaçıra biliriz” dedi. Öğrenme becerisinin çocukluktan itibaren gelişerek kişinin karakterine göre şekil aldığını belirten Deniz Subaşı, öğrenme tekniklerinin kişiden kişiye farklılık gösterebileceğini ifade etti. Üç saati aşkın bir süre devam eden eğitim, toplu fotoğraf çekiminin ardından bitti.



marmaris başlarken

Pınar Kalkan Çamlar

MAHED Yönetim Kurulu Başkanı

TURİZM ÖMRÜMÜZÜN SON DEMİ

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Doğası ayrı, insanı ayrı güzellikte Türkiye’m. Sen nasıl bir vatansın ki bizim kadar nankör bir nesle bile kucak açıyorsun. Senin için savaşmadık, kan akıtmadık, mücadele etmedik üstüne seni birde başka milletlere peşkeş çekiyoruz. Bu kadar mı değersiz senin toprağın, suyun, nimetlerin? Yinede bir anne şefkatiyle bizi sarıp sarmalamaya devam ediyorsun. Senin hakkını nasıl ödeyebiliriz acaba?

40

Belki bir yolu vardır. Belki de birkaç yolu vardır ne dersiniz? Çok değil belki benim doğduğum senelerde gelişmeye başladı ülkemizde turizm mevhumu. Şimdi ise memelerinden süt yerine kan akan ama hala ısrarla iyileşmesi için merhem sürmediğimiz halde sağmaya devam ettiğimiz mesleğimiz. Günlük doldur boşaltlarla sadece yazın kazandığımıza Allah bereket versin diyerek ellerimizi ovuşturuyoruz. Sezonluk kazançları kısa vadede mutlu olmamıza yeten. Turizmin geleceğini kimsenin düşünmediği sektörümüz. Sürdürülebilir turizm için adım atılması, yaz kış sürekli istihdamın oluşması gibi pek çok konuda proje üretmekten uzak hala kanının son damlasına

kadar sağmaya çalıştığımız mesleğimiz. Turizm okullarının bol olduğu fakat mezunlarının kaçacak delik aradığı, daha stajda başlayıp emeğinin karşılığını alamayacağını anlayınca başka sektörlere kaptırdığımız pırıl pırıl gençlerimiz. Artık yeni ve ses getirecek projelerle, turizm için atılacak ciddi adımlara gerek olduğunun hepimiz farkındayız. Fakat bize yön verenler farkında olmalı.Turizm kentlerinde yaşayan esnafından tutun,dolmuşçusu, şoförü, pazarcısından otel sahiplerine kadar tüm turizmin dolaylı yada direk etkilediği tüm sektörler projeler üretmeli, ortak sıkıntılar tespit edilip çözüm yolları aranmalıdır. Siyaset üstü bir yapılanma ile turizm güçlendirilerek ekonomimize ciddi katkı sağlanabilmelidir. Otelcisi ağlıyor, acentacısı ağlıyor, personelin hali içler acısı, küçük esnaf zaten bittim diyor. Sen kazanmıyorsan, o kazanmıyorsa kim kazanıyor? Kim memnun turizmin halinden? Ben anlamadım umarım siz anlamışsınızdır. Yine de bir çare aramaktan çok uzak yinede kan sağmaya devam ediyoruz. Ediyoruz da nereye kadar? Sevgiyle kalın


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


dernek haberleri

MAHED, ANFAŞ FUARINDA YERİNİ ALDI HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

ANFAŞ Otel Ekipmanları Fuarı kapsamında üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Housekeeping Olimpiyatlarında MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar jüri olarak görev yaptı.

42

Bir

yılı aşkın bir süre önce kurulmasına rağmen gerçekleştirdikleri etkinliklerle adından söz ettirmeyi başaran Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (MAHED) Antalya Anfaş Otel Ekipmanları Fuarına katıldı. Fuar kapsamında düzenlenen 3. Uluslararası Housekeeping Olimpiyatlarının okullar kategorisinde jüri olarak görev yapan MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, yarışma da ikinciliği elde eden okula ödülünü verdi.

MAHED olarak fuara Marmaris’te bulunan houskeeperları temsilen katıldıklarını ifade eden Başkan Pınar Kalkan Çamlar, “Öncelikle başta bu yarışma ile housekeeping camiasında ses getiren tüm HOTED üyeleri ve HOTED Onursal Başkanı ve Başdanışmanı Hakan Yeni ve ekibine teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. Bizleri bu organizasyonla bir araya getirip mesleğimizin tanıtılması için göstermiş olduğunuz bu çabaları takdir

ediyorum. Marmaris’te bulunan tüm housekeeper arkadaşlarım adına gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Yarışmalarda kaybeden yok, tüm katılan okullar son derece başarılıydı. Bence hepsi birincidir. Burada bulunarak mesleğimizin tanıtılmasına katkı sağlayan jüri üyelerimize, sponsor olan firmalarımıza, yarışmalara katılan okul ve otellere, bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.


Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, Muğla Üniversitesi İçmeler Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Zekeriya Bingöl’ü makamında ziyaret ederek dernek olarak birlikte yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu.

MAHED

Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, Muğla Üniversitesi İçmeler Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Zekeriya Bingöl’ü makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında MAHED ve üniversite iş birliğiyle yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. MAHED’in geleceğe yönelik projelerden bahseden Başkan Pınar Çamlar,

Marmaris’te daha güzel bir turizm için yapılması gerekenler hakkında görüşlerini ifade etti. Marmaris’te hizmet kalitesini arttırmak için eğitimin önemini dile getiren MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar, “Derneğimiz her ay düzenli olarak housekeeping çalışanlarının tamamını kapsayan eğitimler vermektedir. Önümüzdeki günlerde eğitimin en üst düzeyde yapıldığı üniversitemiz ile

ortaklaşa projeler yapmak istiyoruz” dedi. İçmeler Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Zekeriya Bingöl’de, Marmaris’te bölge turizmine katkı sağlayan projelerde yer aldıklarını, akademik olarak da gerekli desteği sağladıklarını belirtti. MAHED derneği ile ilgili olarak önümüzdeki aylarda housekeeping eğitim projesinde destek olacaklarının altını çizdi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

MAHED, MUĞLA ÜNİVERSİTESİ YÜKSEKOKUL MÜDÜRLÜĞÜNÜ ZİYARET ETTİ

43


dernek haberleri

MAHED ÜYELERİ DENİZLİ’YE FABRİKA GEZİSİ DÜZENLEDİ Marmaris Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Denizli’de bulunan Kırmızı-Yeşil Tekstil firmasına gezi düzenledi. Housekeeperlar fabrika gezisinde kullandıkları tekstilin üretim aşamasını görüp, yetkililerden bilgi aldı.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

MAHED üyeleri Kırmızı-Yeşil Tekstil firmasının davetiyle Denizli’de tekstil fabrikalarını ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında Marmarisli Hosukeeperlar fabrikada tekstil üretim aşamaları görerek firma yetkililerinden bilgi alma fırsatı buldu.

44

Fabrika gezileri düzenleyerek üyelerinin daha çok bilgi edinmelerini sağlamayı amaçladıklarını belirten Başkan Pınar Kalkan Çamlar, “Mesleğin temel konularından biri olan tekstillerin yapım ve kalite aşamalarını bizzat yerinde görmek, kalite kontrolleri, dokuma özellikleri gibi geniş bilgi sahibi olmak için Kırmızı-Yeşil firmasının daveti ile Denizli seyahatine karar verdik. Housekeeping mesleğine gönül vermiş meslektaşlarımızın daha eğitimli, bilinçli, daha kaliteli hizmet su-

nabilmek adına eğitimlerle mesleğimizin gücüne güç katmak amacıyla kurulan derneğimiz firmalarımızın desteğiyle büyümeye devam etmektedir. Bizlere destek olarak; gerek housekeeping camiasının gerekse turizmin gelişmesine katkıda bulunan tüm firmalarımıza ve bugünkü gezimize destek olan Kırmızı Yeşil Firması Sahibi Yaşar Özhan Beye teşekkürlerimizi sunarız” dedi. Dernek olarak yapacakları her türlü faaliyete ellerinden geldiğince destek olacaklarını ifade eden firma sahibi Yaşar Özhan, daha sonra MAHED üyelerine tekstil üretim aşamaları hakkında bilgi verdi. Tekstilin 4 aşamadan geçtikten sonra kullanıma hazır olduğunu söyleyen Yaşar Bey, “Birinci aşama bez ve

tekstil dokunması nasıl oluyor, dokuma fabrikasında yerinde göreceğiz. İkinci aşamada bornoz, havlu türünün dokunması nasıl oluyor, yine dokuma fabrikasında göreceğiz. Üçüncü aşamada iki şekilde gerçekleşen boyama işlemi baskı ve kendinden boyalı bez ve tekstil dokunması nasıl oluyor onu yerinde görüp ilgililerden bilgi alıp, sorularınıza yanıt vereceğiz. Toplamda 4 ayrı dokuma, boyama ve baskı fabrikaları ziyaret edilecek ve bu işlemelerin nasıl yapıldığı ve aşamaları hakkında tek tek sizlere detaylı bilgiler verilecek’’ dedi. Gezinin sonunda MAHED üyeleri ve firma yetkilileri tarihi Bayramyerinde dostluk kahvesi içerek vedalaştılar.


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


dernek haberleri

MAHED BİRİNCİ YILINI BALO İLE KUTLADI HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Anti-Germ firması sponsorluğunda, Elegance Otel ev sahipliğinde düzenlenen Baloya housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, firma temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

46

Marmaris

yoğun bir turizm sezonuna hazırlanırken, turizmin olmazsa olmaz çalışanları olan kat hizmetlileri, sezon öncesi Elegance Hotel’de bir araya gelerek, moral depoladı. Almanya kökenli Anti –Germ firmasının sponsorluğunda gerçekleşen yemekte, Marmaris’te faaliyet gösteren MAHED 1. Yılını Kutladı. Marmaris’te Elegance Hotel’de gerçekleştirilen 1. Kuruluş Balosuna MAHED üyeleri ve sektörün önce gelen isimle-

rinden Anti-Germ firmasından Uluslararası Teknik ve Satış müdürü Gerhard Grössiner katıldı. Kurulduğu günden bu yana her ay bir eğitim, etkinlik ve faaliyet yapan MAHED’in, kuruluş amaçlarının housekeeping’i bir noktaya getirebilmek, eğitimlerle profesyonelleşmesine olanak sağlamak olduğu vurgulandı MAHED Başkanı Pınar Kalkan Çamlar yaptığı açıklamada “Her ay yapacakları, etkinliklerle bunu sağlamayı düşündüklerini söyledi. Çamlar konuşmasına şöyle

devam etti.” MAHED 1 yaşında ve emekleme başladı. İnşallah önümüzdeki senelerde, 3-4-5. yaşlarında yürümeye, koşmaya başlar. Bu gurur hepimizin gururumuz. Bunu hep birlikte beraber gerçekleştirdik. Güzel yol alıyoruz” dedi. Anti-Germ firması Satış ve Teknik Müdürü Grössinger tarafından deterjan ve kimyasallar hakkında bilgiler verildi. MAHED olarak Pınar Kalkan Çamlar tarafından firma yetkilisine ve emeği geçenlere verilen plaketlerden sonra üyeler, 1 yılın yorgunluğunu gönüllerince eğlenerek kutladılar.


MAHED ÜYELERİ NİSAN AYINDA HAŞERELERLE MÜCADELE EĞİTİMİ ALDI MAHED kurulduğu günden beri her ay bir etkinlik yapmaya devam ediyor. Nisan ayında Marmaris’te çalışan housekeeping çalışanlarına otellerde haşere ve kemirgenlerle mücadele nasıl yapılır? Nelere dikkat etmek gerektiğiyle ilgili eğitim verildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan MAHED başkanı Pınar Kalkan Çamlar, sezonun başlamasıyla artan hava sıcaklıklarıyla birlikte çoğalan böcek ve haşereye dikkat çekerek, “Etkili bir mücadelenin otellerin kapalı olduğu dönemlerde de devam etmesi gerekir. Otel, restoran, cafe ve benzeri yerlerin sadece sezonluk ilaçlan-

masıyla etkili olunamayacaktır. Aktif ilaçlamanın yıl boyunca devam etmesi gerekir. Kışın durgun suların yoğun olduğu havuzların, yazın da bitki örtüsü ve gübrelemenin çoğalmasıyla haşere ve kemirgenler için uygun ortamlar oluştuğundan, bunlarla mücadele etmenin profesyonel firmalar tarafından bilinçli ellerde yapılması gerekir” dedi. Başkan Pınar Çamlar’ın konuşmasının ardından eğitime geçildi. ÜÇ-EL firma yetkilisi Burcu Karaarslan konuşmasında, “İlaçlama mücadelesinin profesyonelce yapılmasının gerek insan sağlığı gerekse doğaya zarar vermemesi adına çok önem-

lidir. Bilinçli ve süreklilik arz eden bir haşere ve kemirgen mücadelesinin sorunları en aza indirgeyeceğini, otellerde bu konunun tam merkezinde bulunan kat hizmetleri çalışanlarının bilinçlendirilmesi ve mücadele yollarını bilmesi büyük önem arz etmektedir” dedi. Slayt eşliğinde konu anlatımları ve çözüm yolları, dikkat edilmesi gereken hassas konuların konuşulduğu seminere katılım yoğundu. Sezonbaşı olması nedeniyle böyle önemli bir konuda eğitim veren firma yetkililerine plaketle teşekkür edilirken MAHED başkanı Pınar Hanım katılan herkese ve firma yetkililerine teşekkür etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Marmarisli Housekeeperlar Nisan ayında Üç-El firması sponsorluğunda düzenlenen toplantıda haşere ve kemirgenlere karşı mücadele konulu eğitim aldı. Toplantıya MAHED üyelerinin yanı sıra firma temsilcileri de katıldı.

47


fethiye başlarken

Gülsüm Yılmaz

FEKHED Yönetim Kurulu Başkanı

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

TURİZMDE YENİ BİR SEZON UMUTLARI

48

Sevgili meslektaşlarım ,bizler FEKHED olarak ; Mayıs ayından itibaren Fethiyemizde otelllerimize yoğunlaşarak eğitim seminerlerimizi düzenli olarak yapamadık. Ancak kurumsal işletmelerin kendi bünyelerinde vermiş oldukları eğitim seminerlerine, meslektaşlarımızı haberdar ederek katılımlarını sağlamaktayız. Beş ay kapattığımız otelleri misafirlerimize hazır hale getirebilmek için personellerimizi bütçeye göre iş başı eğitimi aldırarak göreve başlatıyoruz. Sezonun ortası geldiğinde personel açıklarıyla günü kurtarmaya çalışıyoruz. Otel sahiplerinin gerçekten elini taşın altına koymaları gerektiğini

düşünüyorum. Personelimizi 1 saat eğitmeyle boş sertifika vermeyle bu durumun hiçde iç açıcı olmadığını düşünüyorum. Gün gelipte nerde ve nasıl yanlış yapıldığını herkes anlayacak. Umarım o gün yanlışlıkların düzeltilmesi için iş işten geçmiş olmaz. Her yıl sıkıntılar giderek çoğalmakta.Bir nebzede olsa mesleğimizi tanıtmak ve sevdirmek adına turizm okullarında mesleki okullarda kat hizmetleri sınıfları açılsın istiyoruz. Yıldızları taktırtanda indirtende kaliteli hizmeti sunan meslektaşlarımızdır. Gün gelir işletmelerde yıldızlarda kayar…


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


dernek haberleri

FETHİYELİ HOUSKEEPERLER HUZUR EVİNİ ZİYARET ETTİ Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, ilçede bulunan huzur evini ziyaret ederek yaşlılarımızı mutlu etti.

K

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

urulduğu günden beri mesleki konularda çeşitli etkinlikler yaparak üyelerinin bilgilenmesine yönelik çalışmalara imza atan Fethiye Kat

50

Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) Yönetim Kurulu üyeleri yaşlılarımızı da unutmadı. İlçe merkezinde bulunan huzur evini ziyaret eden FEKHED

Yönetim Kurulu Üyeleri, hem huzur evi sakinleriyle sohbet etti hem de yetkililerden birlikte yapılabilecekler hakkında bilgi aldı.

FEKHED ÜYELERİ DENİZLİ’YE FABRİKA GEZİSİ DÜZENLEDİ Denizli’de bulunan Kırmızı-Yeşil Tekstil’in fabrikasına gezi düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği, kullandıkları tekstilin üretim aşamaları hakkında bilgi aldı.

F

ethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED), Denizli’de bulunan KırmızıYeşil Tekstilin fabrikasına gezi düzenledi.

Kırmızı-Yeşil Tekstil Satış Müdürü Mehmet Akgündüz’ün davetiyle yola çıkan Fethiyeli Hosukeeperlar, nevresimden çarşafa, havlu-

dan bornoza, yastık kılıfından yatak örtülerine kadar kullandıkları bütün ürünlerin yapım aşamaları hakkında yetkililerden bilgi aldı.


FEKHED ÜYELERİ İSTANBUL’DA FABRİKA GEZDİ

Eczacıbaşı yetkilerinin daveti üzerine, Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği Üyeleri İstanbul’a geldi. FEKHED üyeleri fabrika gezisi sırasında kullandıkları kimyasalların üretim aşamaları ve kullanım amaçları hakkında yetkililerden bilgi aldı. ethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri İstanbul’da bulunan Eczacıbaşı fabrikasına gezi düzenledi. Eczacıbaşı yetkililerinin daveti üzerine İstanbul’a gelen FEKHED üyeleri,

fabrikayı gezme fırsatı buldu. FEKHED üyeleri fabrika gezisi sırasında kullandıkları ürünlerin üretim aşamaları, kullanım amaçları gibi konularda firma yetkililerinden bilgi aldı. Kimyasal ürünlerin ham

madde halinden kullanıma hazır hale gelinceye kadar bütün aşamalarını yerinde gören FEKHED üyeleri, fabrika gezisinin ardından kısa bir İstanbul turu yaptıktan sonra Fethiye’ye döndü.

FEKHED ÜYELERİ ŞUBAT AYINDA ORKA SUNLIFE OTEL’DE BİR ARAYA GELDİ

Orka Sunlife Otel ev sahipliğinde Şubat ayında bir araya gelen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği üyeleri, Diversey Care firması yetkilileri tarafından verilen eğitime katıldı.

F

ethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Şubat ayında Orka Sunlife Otel ev sahipliğinde Diversey Care firması tarafından verilen eğitime katıldı. FEKHED üyeleri firma yetkilileri tarafından anlatılan çamaşır hijyeni, bina bakımı

ve kişisel hijyen konularını büyük bir dikkatle dinledi. Firma yetkilileri sağlık, gıda hizmeti, konaklama ve tesis hizmetleri alanlarında faaliyet gösterdiklerini belirterek, sundukları ürünlerle donanım, araç ve hizmetleri, su ve enerji kullanımını azaltıp,

iş verimini artıran çözümlerle bütünleştirdiklerini ifade etti. Firma olarak sundukları çözümlerle daha temiz, daha sağlıklı bir gelecek için karlı, sürdürülebilir kurumların oluşturulmasına yardımcı olduklarını söyledi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

F

51


dernek haberleri

FEKHED ÜYELERİ ÇAMAŞIRHANE EĞİTİMİ ALDI Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği üyeleri, Özen Laundry ev sahipliğinde Tolkar firması sponsorluğunda çamaşırhane eğitimi aldı.

H

er ay düzenli olarak bir raya gelerek mesleki konularda eğitimler düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Mart ayında Tolkar firması sponsorluğunda, Özen Laundry ev sahipliğinde

düzenlenen çamaşırhane eğitimine katıldı. Eğitim öncesinde fabrikayı gezme fırsatı bulan FEKHED üyeleri, tekstilin yıkanma aşamalarını yerinde görme fırsatı buldu ve yetkililerden bilgi aldı.

Fabrika gezisinin ardından yaklaşık 2 saat süren eğitime geçildi. Eğitim sonrasında FEKHED üyeleri Özen Laundry ve Tolkar firması yetkililerine katkılarından dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

FEKHED GENEL KURULU YAPILDI

52

ORKA Carnival Butik Otel ev sahipliğinde bir araya gelen FEKHED üyeleri, ilk Olağan Genel Kurulu gerçekleştirdi. Yapılan seçim sonucunda Gülsüm Yılmaz yeniden başkan oldu.

F

ethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) ilk Olağan Genel Kurulunu Orka Carnival Butik Otel ev sahipliğinde gerçekleştirdi. FEKHED üyelerinin tamamına yakınının katıldığı olağan genel kurulda Yeni Yönetim ve Denetleme Kurulu üyeleri belirlendi. Yönetim Kurulu Üyeleri Yönetim Kurulu Başkanı Gülsüm YILMAZ Başkan Yardımcısı Fatma KUTLU Sayman Harun GÖRGÜN

Sekreter Derya GÜNDÜZ Üye Nurcan ÖZSOY Üye Gülay ÖZYAVUZ Üye Filiz KARABUĞDAY Yedek Üyeler Ayfer BAYGÜNEŞLİ Teslime ORAN Müjgan BİRGİ Duygu KONUK Hasan OLÇAK

Serkan GÜRAN Nuran ÖĞÜTVEREN Denetleme Kurulu Başkan Elvan PIRTI Üye Şükran KAYA Üye İlkay ÖZTÜRK Yedek Üyeler Şadiye KAPLAN Zeynep ÇADIR Mine ÜLKER


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dernek haberleri

54

FEKHED ÜYELERİ SEZONU BALO İLE AÇTI Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, Kerim Otel ev sahipliğinde, Enevex bayisi Egemar firması sponsorluğunda sezon öncesi Bahar Balo düzenledi. Baloya housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, firma temsilcileri ve davetliler katıldı.

K

erim Otel ev sahipliğinde, Enevex bayisi Egemar firması sponsorluğunda Bahar Balosu düzenleyen Fethiye Kat Hizmetleri

Eğitim Derneği (FEKHED) üyeleri, sezon öncesi gönüllerince eylendi. Bahar Balosuna housekeeperların yanı sıra otel müdürleri, fir-

ma temsilcileri ve davetliler katıldı. Fethiyeli housekeeperlar yemek ve yöresel oyunlar eşliğinde sezon öncesi keyifli bir akşam geçirdi.


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


bodrum başlarken

Rakip Nas

KAHDER Genel Sekreteri

PRATİK ZEKA

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Merhaba, Otellerde, hastanelerde, büyük eğlence merkezlerinde, aklınıza gelebilecek her yerde olması gereken, temizliğin, düzenin, hijyenin, sağlayıcıları pratik zekaları. Bunu biliyoruz, bunda bir sıkıntı yok. Ancak biz başlar olarak bu olayların neresindeyiz ve nereye doğru gidiyoruz bu yazımda bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle öz eleştiri yapmak gerekirse evet biz olmamız gereken yerde değiliz. Karıştırmayın, temizlik değil kast ettiğim. Başlar yani bizler, halen bir sürü meslektaşımız housekeeper değil de hausekeeper yazıyor. İşte burada dakika bir gol bir durumunu yaşıyoruz. Bunun bir sürü örnekleri var, saymakla bitmez.

56

Ben size bir şey diyeceğim. Housekeeping otellerde bence en önemli departman demeyelim de departmanların başında gelmektedir diyelim. Artık doksanları geçtik, bunu patronlarda kabul etti. Evet çok ciddi ve önemli bir departman ama biz bir türlü kendimizi o üst seviyelere taşıyamadık ve önemimizi anlayamadık. Halen birilerinin gölgesinde koltuk altında tırmalamaya devam ediyoruz. Housekeepingi özetleyen bir cümle kullanmaya gerek varsa pratik zeka ve pratik zekayı fiziğine ve fiziklere uygulamayı bilmektir. Ama maalesef bunu birçok arkadaşımız başaramıyor. Bunu araştırarak, okuyarak öğrenebiliriz. Artık evinde bilgisayar ve interneti olmayan yok sayılır. İnternete her hangibir konuyu yazın istemediğiniz kadar bilgi önünüze serilecektir. Halen bir çoğumuz tuvalet kağıdının kaç

metre, kaç gram olduğunu bilmiyoruz, bilemeyiz de. Neden internet mi yok. Hayır internette facebook gibi bir sürü siteden başımızı kaldıramadığımız için girip bakmıyoruz. Bence birilerinin bizi dürtmesi, bizi uyandırması lazım. Biz ofis boy, ofis sekreteri, klavye köleleri değil biz tesisteki her yerden, her metre kareden sorumlu amirleriz. Bunun bilincinde olmamız lazım. Artık kendi kabuğumuzdan çıkıp hakkettiğimiz yerde arka sıralarda değil baş tarafta olmamız gerekli. Soralım, öğrenelim, araştıralım. Bir sürü sektörde gerçekten isim yapmış meslek ağabeylerimiz, ablalarımız var. Onlardan bizlere yardımcı olmalarını isteyelim. Yardım istediğimizde bizi geri çevireceklerini hiç sanmıyorum. Lütfen asıllı, asılız dedikodular, yerli yersiz yorumlardan kaçınalım. Zaten bizim bir diğer büyük sorunumuz dedikodu. Bunu aştığımız taktir de kesinlikle çağ atlamak gibi bir durumumuz olacak. Artık asılsız haberlerin peşinden koşmayı bırakalım. Bence bütün bu rüyalardan uyanıp, ayağımızın üzerinde sağlam bir şekilde duralım. Çünkü zamanı geldi ve geçti bile. Artık emekçinin emeğine sahip çıkma ve sömürme politikalarına karşı çıkmak zamanı geldi geçiyor bile. Yukarıda yazdıklarımı unutmayın. Pratik zeka, sevk etmek, yönetmek gibi kelimeleri çözdüğümüz zaman işler kendiliğinden yoluna girecektir. Bu arada derneğimizden de kısaca bahsetmek istiyoruz. Sürçü lisan ettiysek af ola. Sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle. Hoşça kalın.


BODRUMLU HOUSKEPERLAR ÇALIŞMALARA DEVAM EDİYOR Bodrum Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği, üyeler arasında birlik, beraberliğin sağlanması ve eğitim için çeşitli faaliyetlerde bulunmaya devam ediyor. Sezon sonundan itibaren eğitime ağırlık vermeyi hedefleyen KAHDER, eğitim seminerleri ve fabrika ziyaretleri ile üyelerin mesleki konularda bilgi birikiminin artmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Bodrum

Kat Hizmetleri Yöneticileri Derneği (KAHDER) üyeleri, önümüzdeki dönem yapmayı planladıkları eğitim seminerleri, fabrika ziyaretleri ve çeşitli organizasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulunmak amacıyla bir araya geldi. Toplantıda fabrika ziyaretleri ve eğitim seminerlerine ağırlık verilmesi konusunda karar alındı.

KAHDER

üyeleri merkezi Denizli’de bulunan Kırmızı-Yeşil Tekstil firmasının daveti üzerine fabrikaya gezi düzenledi. Düzenlenen gezi sayesinde Bodrumlu Housekeeperlar havludan bornoza, yastık yüzünden çarşafa, pikeden nevresime kadar kullandıkları tekstilin üretim aşamalarını yerinde görüp, yetkililerden bilgi alma fırsatı buldu.

Üyeleri, Rotatem Çamaşırhane Hizmetleri tarafından organize edilen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı esnasında Rotatem Çamaşırhane Hizmetleri yetkilileri houskeeperlara, tekstilin yıkanma aşamaları ve kullanılan kimyasallar hakkında bilgi verdi. Tekstilin ömrünün uzatılması için doğru kimyasal kullanılması ve dozunun doğru ayarlanmasının önemine dikkat çekildi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

KAHDER

57


ankara başlarken

Ünal Şenol

Ankara Housekeeperları Komite Başkanı

Sevgili Kat Hizmetleri yöneticileri

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

E

58

xecutive Housekeeper dergisinin her sayısında mesleki anlamda sizlerle bir şeyler paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Sizlerden gelen maillere elimden geldiğince ve bilgim dahilinde cevap vermeye çalışıyorum. Ancak beni aşan durumlarda ya da hukuki konularda da sizlere yol göstermek adına yardımcı olmaya çalışıyorum. Ne var ki daha önceki yazılarımda da belirtmiş olduğum gibi kişisel yardımlar bir yere kadar olabiliyor. Tüm meslektaşlarımla sorunlarımızın ele alınacağı, çözüleceği ve daha fazlası için ülke genelinde toplantılar, seminerler, paneller düzenlenmesinden yanayım. Derneklerin sayısını artırıp artı Federasyonlaşma çabalarının da sonuçlanması gerektiği inancındayım. Ne olursa olsun kim olursa olsun bizler bu meslekte çalışıyorsak daha huzurlu ve daha mutlu bir çalışmanın bizlerinde hakkı olduğunu düşünüyorum. Eğitimsiz personel, yabancı işçi konuları, yetersiz eleman sıkıntısı, çalışan housekeeper veya işsiz kalan housekeeperlar, insan kaynakları, işletme sahipleri ve genel müdürler, ücretler, aile ve sosyal yapı gibi birikmiş birçok derin konuların ele

alınmaması halinde kimsenin kimseye söyleyeceği bir şey olamaz. Şunu da belirtmeliyim ki bir önceki yazılarımda aynı konulara fazlasıyla yer vermiştim. Yine aynı konulara değinmek ve aynı satırları yazmak benim içinde çok sıkıcı ve çokta üzücü oluyor. Eğer sektörümüzde bir şeylerin farkında oluyorsak bu ve benzeri konularda sıkıntıların en çoğunu bizler çekiyorsak, daha fazlasını yaşamamak, bizden sonraki nesillere de sorunlarımızı miras bırakmamak için siz değerli meslektaşlarımdan ricam paylaşmak veya hayata geçirmek istediğiniz fikir ve projelerinizi dilerseniz paylaşabiliriz. Fikirler ve projeler kendimizde kaldığında değil, paylaştığımızda ve hayata geçirdiğimizde değerli ve faydalı olacaktır. Sizlerde benim gibi düşünüyorsanız dilediğiniz an bir araya gelerek ya da mail ve telefon yoluyla iletişime geçebilirsiniz. Unutmayalım umutsuz yarınlar, umursamaz insanların işidir. Tüm meslektaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


van başlarken

Rıdvan Aktaş

DAHED Yönetim Kurulu Başkanı

T

urizm konusunda konuşulacak çok şey var aslına bakarsanız. Turizm denince akla Antalya, Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kuşadası, Çeşme gibi denize kıyısı olan kentler gelir. Oralarda turizm daha rahat, daha güzel ve hızlı gelişir. Ancak ben size Doğunun incisi Van’dan söz etmek istiyorum. Değerli meslektaşım, Onursal Başkan, Baş Danışman, HOTED Kurucu Üyesi Hakan Halit Yeni’nin sayesinde ilimizde housekeeper derneğimizi kurduk. Adını da doğu Anadolu Housekeeping Eğitim Derneği DAHED olarak belirledik. Doğu Anadolu bölgesini kapsayan bir dernek kurmayı amaçladık. Bunu da yavaş yavaş gerçekleştiriyoruz. Değerli okuyucular Van ili gezilip, görülmeye değer bir ildir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, çok zengin tarihi ve

doğa güzellikleri bulunmaktadır. Ancak Van’da turizm yatırımcıları bilinçsiz bir şekilde otel yapmakta ve çok amatörce personel çalıştırmaktadır. Böyle devam ettiği sürece ilimizde turizmin gelişmesi oldukça zor olacaktır. Bilinçsiz yatırımcı, eğitimsiz personel, Van’da turizmin gelişmemesinin en büyük engelidir. DAHED olarak resmi kurumlarla iletişime geçerek meslektaşlarımızın eğitim ve belge alması için çalışmalarda bulunuyoruz. Uygulamalı Eğitim Oteli açmak için çeşitli girişimlerde bulunduk. Son olarak Van Milletvekilimiz sayın Burhan Karatürk’e konuyu anlattım ve gerekli destekte bulunacaklarını dile getirdi. Son olarak DAHED’e her türlü katkıyı, ellerinden gelenin fazlasını esirgemeyen Üniversal Kimya Van Bölge Müdürü sayın Kadir Alım’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgilerimle.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Saygıdeğer meslektaşlarım,

59


aktüel

ERA ART OF HOSPITALITY K

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

uruluşu 1991 yılına dayanan Era Havacılık ve Mümessillik, sektördeki 24. yılında tecrübeli ve donanımlı kadrosuyla, otel oda kozmetiği, SPA kozmetiği, tamamlayıcı bukletler ve masaüstü kullan-at servis ürünleri ile müşterilerine fark yaratmaya yönelik çözümler sunmaya devam ediyor. Çalışma hayatına havacılık sektöründe başlayıp, zaman içinde ağırlıklı olarak turizm sektörüne hizmet vermiş olan Era’nın ürün ve hizmette yenilikçilik anlayışı firmamızı farklı kılan özelliklerinden biri olmuştur. Türkiye pazarını renkli peçete ile tanıştıran Era günümüzde dünya eğilimlerini takip ederek müşterilerine, yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümler sunmaya devam etmektedir.

60

Portföyümüzdeki ürünleri otel oda kozmetiği, SPA kozmetiği, tamamlayıcı bukletler ve masaüstü kullan-at servis ürünleri olarak ana gruplara ayırabiliriz. Sektörde rekabet eden pek çok firmadan ayrıştığımız en önemli özelliklerimizden biri müşterilerimize sunduğumuz ürün ve marka gamının genişliği ile kuruluşumuzdan bu yana temel değerlerimizden biri olan yenilikçiliğimizdir. Sektördeki aktörlerden ayrılan en önemli özelliklerimizden biri olan tek tedarikçilik avantajımızla, hizmet verdiğimiz noktanın tüm ihtiyaçlarını karşılayabilirken, ürün gamı ile marka portföyümüzdeki zenginlik sayesinde hizmet verdiğimiz noktalara farklılıklarını ortaya koyabilecekleri “butik” çözümler yaratmamıza yardımcı oluyoruz. Otel oda kozmetiğinde İtalyan La Bottega firması bünyesinde bulunan Roberto

Cavalli, Etro, Jo Malone, Laura Tonatto ve Salvatore Ferragamo gibi 15 exclusive markanın yanı sıra, Türkiye’nin ilk ve tek yerli kozmetik markası olan Rebul ile stok, satış ve pazarlama hizmeti sunuyor. İtalyan La Bottega çatısı altındaki markaların, tamamının dünya çapında tanınmış, güvenilir ve hikayesi olan markalar olması sayesinde oteller; tarzlarını yansıtabilecekleri ürünleri seçebiliyorlar. Era olarak ürün ve marka seçiminde danışmanlık yapmanın yanı sıra, farklı ihtiyaçlara yönelik özel tasarımlarla da otellerin konseptlerini tamamlamaya yardımcı da oluyoruz. Dünya çapında küresel eğilimleri gözlemlediğimizde karşımızda bilinçlenen bir tüketici görüyoruz. Bu bilinç kişilerin hem kendi sağlıklarını hem de çevreyi korumak olarak kendini gösteriyor. SPA kozmetiği grubunda sadece üst segment otel SPA’larına sunduğumuz Fransız “Themae Paris” özellikle lüks ve seçkinlik vurgusunun yanında, bakım protokollerindeki özen ve eşsiz ritüelleri ile farklılaşan benzersiz SPA markamızdır. Dünya çapındaki sayılı lüks marka arasında sayılan Themae Paris’i benzersiz kılan özellikleri arasında en öne çıkanı, dünya SPA kozmetiği markaları arasında bütün konseptini çay etrafına toplamış tek marka olmasıdır. Japonca’da çay hazırlama töreni anlamına gelen Themae’nin temel vaatleri arasında arınma ve saflaştırma yer almaktadır. Çayın kültürlerde temsil ettiği konukseverlik ilkesinden hareketle Themae’ deki her bakım ayrı bir seremoniye dönüşmektedir. Özenle oluştu-

rulmuş kural ve spesifikasyonlara bağlı kalınarak yapılan tüm yüz ve vücut uygulamaları, masaj ve bakımı bir güzellik seremonisine dönüştürmektedir. Merkezi Paris’ te bulunan Themae konseptli SPA merkezlerinin dünyadaki beş yıldızlı partnerleri arasında Ritz Carlton Seoul, Etihad Towers Abu Dhabi, Burj Al Arab Dubai, Coco Palm Dhuni Kolhu Maldivler ile Four Seasons Moskova da bulunmaktadır. Masaüstü kullan-at servis ürünleri grubu ürünlerinde tedarikçisi olduğumuz Alman Mank firması, küresel trendleri takip ederek bunları tasarıma dönüştürmeye devam ediyor. Kumaş dokulu peçeteler, runnerlar, Amerikan servisler gibi masaüstü servis grubunda modayı yaratan Mank, desen, doku ve ebat çeşitleriyle zengin seçenekler sunuyor. Tamamlayıcı buklet grubunda ise dileyen iş ortaklarımıza İtalyan La Bottega firmasından tedarik yapabildiğimiz gibi; geçtiğimiz yıl Türkiye pazarıyla tanıştırdığımız ALUPACK grubu ürünlerimiz ile de çözümler sunabiliyoruz. Alupack grubu özellikle ambalajlarıyla öne çıkmakta. Çeyrek asra yaklaşan tecrübemiz ve dünya çapında tanınmış, güvenilirliğini kanıtlamış marka portföyümüzle, stok, satış, pazarlama, danışmanlık ve eğitim desteklerimizle iş ortaklarımızın yanında olmaya devam ediyoruz. Era olarak hızlı ve kaliteli servisimize devam ederken; dünya trendlerini yakından takip eden ürün geliştirme ekibimizle de piyasadaki öncü konumumuzu pekiştirmeye devam edeceğiz.



aktüel

TANAY’DAN KOLEKSİYON NİTELİĞİ TAŞIYAN YENİ TASARIMLAR

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

S

62

ektöründe uzun yıllardır lider marka olarak değerlendirilen Tanay, 2015 yılında her biri birer koleksiyon parçası niteliği taşıyan yeni tasarımları ile ön plana çıkıyor. 1991 yılından bu yana sektöre hizmet ederek, otellerin misafirleri nezdinde fark yaratmalarına olanak sağlayan Tanay ürün çeşitliliği ve kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışı ile adından söz ettiriyor. Feel Good by S Tanay 2015 EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarında sergilenen yeni tasarım ve konseptte ürünler turizm profesyonelleri tarafından ilgi ile karşılandı. Her müşteriye tesis özelliklerine uygun özgün tasarımlar yaptıklarını ve yaratılan yeniliklerin ekonomik olmasına özen gösterdiklerini söyleyen Sadi

Tanay, firma olarak 24 yıldır sunum ve güveni ön planda tuttuklarını dile getiriyor. Profesyonel bir anlayış ile ürün-hizmet-müşteri ilişkisini oluşturduklarını ve alışılmışın dışında hijyene ve çevreye sürdürülebilirlik anlayışı ile öncelik veren kaliteli ve ekonomik hizmetler sunmayı ilke edindiklerini belirtiyor. Avrupa Kozmetik Yönetmeliğinin Öngördüğü Koşullarda Üretim Tanay Guest Amenities, Avrupa standartlarında ve Avrupa Kozmetik Yasası’nın öngördüğü koşullarda uygun çalışma ortamı ve tanımlanan standartlarda hammadde kullanımı ile eksiksiz olarak GMP kurallarına uygun imalat yapmaktadır. Tanay, 5000 m2 kapalı alanda faaliyet gösterirken, tek çatı altında, entegre, seri ve butik üretime

uygun makine parkı ile de ERP, MRP, Barcode ve CRM tabanlı bilgi yönetim sistemleri ile rakiplerinden ayrışarak dünya markası olma yolunda emin adımlarla 24 yıldır yol alıyor… Tek Bir Merkezden Profesyonel Tedarik Danışmanlığı ve Tedarik Hizmetleri 1991 yılından bu yana turizm sektöründe Hotel Guest Amenities dalında hizmet veren Tanay, buklet alanındaki öncülüğünü uluslararası ve yerel kaynaklardan tedarik ettiği otel ekipmanları ile de sürdürmeye devam ediyor. Tanay Hotel Supplies olarak “Otel İşletme Malzeme ve Ekipmanları” danışmanlık ve tedarik hizmetlerini “Procurement Ofis” sorumluluğu anlayışı içinde yerine getiriyor.



aktüel

BAYER KİMYA HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

1994

64

yılında Gültur Temizlik ve Gıda Ür. San. Tic.Ltd. Şti. ismiyle faaliyete başlamış olan firmamız, 2013 yılında yine sermayedarları aynı olan satış pazarlama şirketimiz Bayer Kimya Temizlik Hijyen Ve Kozmetik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti ile birleşmiştir. Bu tarihten itibaren Bayer Kimya Temizlik Hijyen Ve Kozmetik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti ismi ile faaliyet göstermeye başlamıştır. Firmamız Kırklareli Babaeski ilçesinde 14 bin metrekare alana kurulmuş olup, 7 bin metrekare kapalı alanda üretime devam etmektedir. Firmamız kuruluşundan bu güne kadar endüstriyel temizlik pazarında hizmet vermiş, bu pazardaki müşteri sorunlarına çözüm

üretmiştir. Endüstriyel temizlik pazarında FAGOR ve ROGAF markaları ile önemli başarılara ulaşan firmamız son iki yıldır sıvı kimyasal ürünleri tablet haline getirebilmek için AR-GE çalışmalarına önem vermiş ve bu konuda önemli yatırımlar yapmıştır. Yapmış olduğumuz AR-GE çalışmaları neticesinde OXY tablet çamaşır suyu ürünümüzü Nisan ayı itibariyle endüstriyel temizlik pazarının hizmetine sunmuş bulunmaktayız. AR-GE çalışmalarında yüzey temizleyici, yağ çözücü, kireç çözücü, cam temizleyici ürünlerin formül aşamalarını bitirmiş olup diğer ürünleri de çok kısa zamanda endüstriyel temizlik pazarının hizmetine sunacağız.

Tüm gelişmiş ülkeler sürdürülebilir ekonomi hedeflerini gerçekleştirmek için sıvı kimyasal ürünlerin bir çoğunu suda eriyebilen poşetler içerisinde toz veya sıvı formda konsantre kapsül ya da tablet haline dönüştürmektedir. Kimyasal ürün taşımacılığında suyun taşıma maliyetine katlanmamak, petrol hammaddelerine dayalı dışa bağımlı ambalaj yapısının kullanımını minimize etmek, iş güvenliği açısından riskleri minimize etmek adına yerli üreticilerin tablet üretimine önem vermesi tüketicilerin de bu projeleri değerlendirmesi ülke ekonomisi anlamında ayrıca önem taşımaktadır.



aktüel

DORUK OTEL TEKSTİLİ Doruk Otel Tekstili 2006 yılında sektöründe yenilikçi ve öncü çözümler sunmayı hedefleyerek son tüketiciye ulaşmak amacıyla sorumluluk bilinciyle kuruldu. Otel, spa, hastane ve restoran sektörünün ihtiyaç duyduğu tüm tek kullanımlık tela ürünler (Spa iç Çamaşırları, Özel Spa örtüsü, Aşçı Kepi, Ziyaretçi Önlüğü, Spa Kese, Sıcak & Soğuk Havlu, Kolanyalı Mendil) vb. Spa ve otellerin kullandığı her türlü tekstil ürünlerini (Havlu & Nevresim “Linen” & Yastık & Yatak & Buklet ) vb. bünyesinde bulundurmaktadır. Marine & Yat Tekstili de yapmakta olan Doruk Otel Tekstili bu konuda ürün çeşitliliğini arttırarak Marine Tekstili konusunda öncülük yapmayı planlamaktadır. Doruk Otel Tekstili aynı zamanda tek kullanımlık tela, spunlace ve elyaf mamullerinin hammadde tedariğini sağlamaktadır. Doruk Otel Tekstili her geçen gün değişen ve ihtiyaçlarının bilicinde olan sektör müşterisinin yaşamlarına özel çözümler sunmak amacıyla hizmet vermektedir. Satış & Pazarlamasını yaptığı Haccp ISO 22000 tavsiye ettiği tek kullanımlık tela ürünleri gün geçtikçe sektöre sunarak, istikrarlı bir şekilde büyümektedir.

ECZACIBAŞI’NDAN YENİ YATIRIM

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

ECOLAB 9. KEZ DÜNYANIN EN ETİK ŞİRKETLERİ LİSTESİNDE YER ALDI

66

Ecolab arka arkaya 9. kez, etik liderlik ve kurumsal davranış üzerine çıtayı yükseltmeye devam eden kuruluşlara verilen bu ödül ile onurlandırıldı. Dünyanın En Etik Şirketi ödülü Ecolab’ın uyumluluk, etik, kurumsal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve yönetim alanlarındaki liderliğini onaylamaktadır. Ecolab bu ödülü ilk veriliş tarihi olan 2007’den beri her yıl almaktadır. “Bu ödül 47.000 çalışanımızın her gün dünyayı daha temiz, daha güvenli ve daha sağlıklı bir yer haline getirmek için çalışırken gösterdikleri dürüstlük ve yüksek etik standartlarının bir kanıtıdır” diyen Ecolab CEO’su Douglas M. Baker sözlerine “Bizim uzun vadeli başarımızın temeli sorumlu ve etik iş uygulamalarımıza dayanır ve Ecolab olarak 9 defa yayınlanan bu listede her sene yer alan sadece 15 firmadan biri olmaktan onur duyuyoruz“diyerek devam etti.

Uni markası ile kişisel bakım ve bebek bakımı alanlarında hizmet veren Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, yeni yatırımlarla pazardaki payını büyütmeye devam ediyor. Uni markasıyla kısa sürede pazar lideri olan Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, Gebze’de 22 bin 300 metrekarelik alanda kurulacak yeni yatırım için düğmeye bastı. 2016 yılında üretime başlaması planlanan üretim tesisinin temel atma töreni 22 Mayıs Cuma günü Eczacıbaşı yöneticilerinin ve Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ümit Şişmanoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Bedük, hedeflerinin yeni üretim tesisi ile birlikte birçok alanda elde ettikleri liderliği daha da geliştirmek ve bu başarıyı diğer alanlara da yayarak devam ettirmek olduğunu ifade etti.



aktüel

NILCO YENİ ÜRÜNLERİ İLE HIZ KAZANDIRIYOR

1984 yılı İstanbul doğumlu İdil Öztürk, Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ Kimya Mühendisliği’nden mezun oldu. 2010 yılında Fakir Elektrikli Ev Aletleri bünyesinde Ürün Sorumlusu olarak çalışmaya başladı. 2014 yılı Kasım ayından itibaren Nilco’ da İş Geliştirme ve Ürün Yönetici’ si olarak görev yapmaktadır. İngilizce bilmektedir. İdil Öztürk İş Geliştirme ve Ürün Yöneticisi

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Bu

68

yıl üçüncüsü organize edilen EDT Expo’da; nilco, 2014 de Premium serisinden lanse ettiği Turnado 35 Zemin Bakım Makinesinin yanı sıra serinin diğer temizlik makinelerini ve MultiServe-MediServe kat arabaları grubunu ilk kez tanıttı. Nilco İş Geliştirme ve Ürün Yöneticisi İdil Öztürk, Nilco ve yeni ürün grupları hakkında bilgiler verdi; Almanya Stuttgart’da, Fakir 1933’te ev tipi, Nilco ise 1961’de endüstriyel tip elektrikli süpürge üreterek pazara girdi. 1985’de Nilco ve Fakir Türk tüketicisiyle buluştu. Bugün nilco; ev dışı tüketim sektöründe firma ve ku-

ruluşların temizlik makinesi, kimyasal, sistem ve ekipman ihtiyacını karşılayan köklü bir markadır. Bünyemizde 500’ün üzerinde çalışan var” sözleriyle özetliyor. EDT Expo’daki ürün yelpazesini açıklayan İdil Öztürk, “Nilco bu fuarda teknolojisi ile çok konuşulan yeni Turnado Zemin Bakım Makinelerini ve MultiServe-MediServe kat arabalarını ilk kez lanse etti” ifadelerini kullandı. Teknolojisi ile fark getiren ve maksimum verimlilik sağlayan yeni nesil çevre dostu Turnado serisi ve paslanmaz çelik aksamı ile dayanıklılık, esnek hareket kabiliyetine sahip antibakteriyel kat arabası

grubu ile Nilco sektörde ses getirmeye devam ediyor. “İnsanın olduğu her yerde temizliğe ihtiyaç vardır; endüstriyel temizlik kimyasallarımızı, makinelerimizi, sistem ve ekipmanlarımızı bu ihtiyacının karşılanması ve sürdürülebilir hijyen sağlaması için üretiyor ve müşterilerimizin etkin bir temizlik ve hijyen standardına ulaşmalarını sağlıyoruz’’ şeklinde ifade eden İdil Öztürk yeni dönemde yeşil bir gelecek için temizliğe yeniden yön veriyoruz mottosuyla üretim, sistem ve ürünlerinde kaynak kullanımlarının en aza indirgemeyi amaçladıklarını ifade etti.



aktüel

UNİLEVER, ‘SIFIR KATI ATIK’ HEDEFİNE ULAŞTI 11 Mart 2015, İstanbul- OMO, Domestos, Algida, Knorr gibi lider markaların üreticisi Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği en temel hedeflerinden biri olan ‘sıfır katı atık’ statüsüne, tüm dünyada 2015 yılı itibarıyla ulaştığını duyurdu. Böylece Unilever’in 67 ülkede bulunan 240 fabrikası ‘sıfır katı atık’ statüsüne kavuştu. Hedefini çevresel etkisini azaltırken, işini de iki katı büyütmek olarak belirleyen Unilever, tüm küresel fabrika ağında katı atık alanlarına ‘sıfır atık’ gönderen fabrikalar yaratarak 200 milyon Avro da maliyet tasarrufu yaptı. Türkiye’de ise son olarak üretime başlayan Konya Algida Fabrikası da dahil olmak üzere tüm üretim tesisleri 2013 yılından bu yana ‘sıfır katı atık’ statüsünde üretim yapan Unilever’in; fabrikalarından atık alanlarına hiçbir katı atık gönderilmiyor, tesislerde ortaya çıkan katı atıklar yeniden kullanılıyor, geri dönüştürülüyor ve geri kazanılıyor.

CASUAL AVENUE İLE BİR YAŞAM STİLİ YARATIN

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

FOCUS, CNR EDT EXPO FUARI’NDA GENİŞ ÜRÜN GAMINI TANITTI

70

Focus, 25-28 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleşen EDT Expo - Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı’ndaydı. Fuar alanına özel tasarlanan 211 metrekarelik özel stand ile katılan marka, ev dışı kullanım ürünlerinden oluşan geniş ürün gamını sergiledi. Kağıt ruloları şeklinde tasarlanan ve ürünlerin sergilendiği tasarım raf alanlarıyla göz dolduran Focus standı, fuarda büyük ilgi topladı. Lansmanı yapılan renkli Focus Quick Fotoselli Havlu Dispenseri serisinin de tanıtıldığı Focus stand alanında gerçekleştirilen 3D glass aktivitesi ise stand ziyaretçilerine roller coster heyecanı yaşattı ve yoğun ilgi gördü.

Casual Avenue, ev tekstili ve dekorasyonunda farklılaşan, yaşam stili yaratma konusunda iddialı ve country şıklığı ile evlere güzellik katan geniş bir ürün yelpazesine sahip. Kusursuz işçilik ve yalın tasarım anlayışı sayesinde, çevre dostu ham maddeden üretilen ürünlerine doğallığı daha iyi yansıtıyor. Casual Avenue’nun birbirinden şık nevresim takımları, yataklarınızı canlandıran yatak örtüleri, yumuşacık dokusuyla duş keyfini artıracak havlu ve bornozları ile evinizin her köşesine doğal ve özenli detaylar hakim olacak. Ev giyiminde de iddialı Casual Avenue ile tulumlardan geceliklere, sabahlıklardan tuniklere, pek çok farklı ürün ile günün her anında şık ve konforlu olacaksınız. Bebek ve çocuk ürünlerinden oluşan The Little Casual kategorisiyle de ailenin en miniklerine en çok ihtiyaçları olan doğallığı özenle sunacak, odalarına renk katabilirsiniz.



aktüel

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

AVRASYA KURUMSAL YEMEK HİZMETLERİ A

72

vrasya standartlarının yanı sıra müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerimizin tamamında beceri ilişkilerimizi de üst düzeyde tutuyoruz. Hizmetimizi ve yönetim ekibimizin sıcak yaklaşımı mutlaka keşfetmelisiniz. Sizin için belirlediğimiz standartların opsiyonel olduğunu görmek oldukça keyifli olacaktır. Kurumsal yemek üreticiliğini yanı sıra Anadolu’daki bir restoran işletmeci edasında, sizin talep etmediğiniz ancak hak ettiğiniz ekstraları; Avrasya garanticiliğinde keşfetmeniz dileğiyle. 1990’lı yılların başlarında İstanbul Bahçelievler’de kendi mülkünde 3000 metrekare kapalı alanda kurulan tesisiyle, sektördeki yerini alan Avrasya, hijyen ve kalite ile ilgili tüm yatırımları eksiksiz olarak tamamlayıp, sektördeki hijyen ve kalite açığını kapatmak adına önemli çalışmalar yapmıştır. Hizmet anlayışını sürekli geliştirerek, İSO 22000, İSO GOOL, OHSAS 18001, İSO 14001 ve TSE kalite sistem çalışmalarıyla yürüterek pekiştirmiştir. Tüm bu kalite ve güvence sistemlerine Avrasya’nın İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir’deki bölge mutfakları sahiptir.

KALİTE POLİTAKAMIZ Avrasya kurumsal alıcı ve satıcı arasındaki organizasyonu kurarken, bu platformun sorumlu yöneticisi olarak alınan tüm mal veya hizmetin toplam kalitesini sürekli takip ederek, dış kaynaklı aksaklıkların yaşanmasını engellemiş olur. Böylelikle sunduğumuz tüm hizmet ve ürünler yüksek kalitelidir.

www.baybayan.com.tr Her geçen gün büyüyen sanal pazarda www.baybayan.com.tr ile yerimizi almanın mutluluğu ile hepinize merhaba diyoruz. E ticaret günümüzün vaz geçilmezi haline gelmiştir. İstanbul’da yoğun yaşam trafiğinden, diğer İl ve İlçelerde ise yeterli sayıda mağazaların olmamasından dolayı kargo ile müşterilerimizin ayağına kadar hizmet götürmekteyiz. Yurdun dört bir yanına hizmet ediyor olabilmek bizim için oldukça keyifli bir iştir. Geniş ürün yelpazesi ve zengin Markalardan oluşan sanal bir mağaza hayal edin “Adı bay&bayan olsun. Sana dair her şey

kapında” sloganı ile çok şey anlatıyoruz. Kişilerin saatten çantaya, ayakkabıdan gözlüğe kadar birçok marka ve model alternatifi ile sanal mağazamızdan kapınıza hizmet vermekteyiz. Bizi tercih eden değerli müşterilerimizin her birine bütün kargo çıkışlarında mutlaka çam sakızı çoban armağanı bir hediye gönderiyoruz üstelik herkes alışveriş çılgınlığına dahil olsun diye yeni üye olan her müşterimize 25 TL hediye çeki anında hediye. Yurdun dört bir yanına 50 binden fazla ürün çeşidiyle hizmet vermek bizim kıvanç ve onur kaynağımız olmuştur. Hedef kitlemiz Kredi kartı olsun olmasın her yaştan her kesimden herkese hitap ediyor ve hizmet götürmek için sabırsızlanıyoruz markamızdan da anlaşıldığı gibi bay ve bayanlara doğrudan hitap ediyoruz. Evinizdeki yaşam alanlarınızdan tutun bebeklerinizin mama önlüğüne kadar geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle bay&bayan her zaman tek tıkla kapınızda.


ÇAMAŞIRHANELERDE TASARRUFUN ADI: IPSO SMARTWAVE İnoksan, dünyanın lider çamaşırhane ekipmanları üreticilerinden IPSO’nun geliştirdiği su, enerji, deterjan ve zamandan maksimum tasarruf sağlayan çevre dostu teknoloji Smartwave’i, Türkiye’deki müşterilerinin kullanımına sunuyor. Günümüzde yıkama cihazlarının su ve deterjan ihtiyacı, kumaşların cinsi ve miktarına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ancak yıkama cihazlarının birçoğu, hala standart olarak çamaşır yüküne göre su, deterjan ve enerji tüketimi gerçekleştiriyor. IPSO tarafından teknolojinin en önemli unsurlarından biri olan enerji tasarrufu göz önünde bulundurularak geliştirilen SmartWave teknolojisi, çamaşırın sadece miktarı ve ağırlığına göre değil kumaşın cinsine göre de optimum miktarda su, deterjan ve enerji tüketimi gerçekleştiriyor. Patenti IPSO’ya ait olan yeni SmartWave teknolojisi, işletmeler ve çamaşırhaneler için tasarrufu en üst boyutlara çıkarıyor. Yıkama cihazının su seviyesi, su ve deterjan dengesi ise çamaşırın yoğunluğuna, ağırlığına ve kumaşın cinsine göre ayarlanınca enerji maliyetleri ve çalışma süreleri de ciddi ölçüde azalıyor.

3M TÜRKİYE EDT EXPO FUARI’NDA 3M, EDT EXPO Fuarı’nda paspas ve yerpedlerinin oluşturduğu 3M Profesyonel Zemin Çözümlerini, ScotchBritesünger ve temizlik bezlerinden oluşan 3M Profesyonel Temizlik çözümlerini ve 3M Kaydırmaz Bantlarını sergiledi. 3M’in çok çeşitli uygulamalarda kullanılan geniş endüstriyel temizlik ürünleri gamında kayma ve takılma nedeniyle düşerek yaralanmalara ve yorgunluğa engel olan zemin ürünleri bulunuyor. Ürün yelpazesinde yer alan “Diamond Sistem Pedler” zaman, kimyasal ve işçilik maliyetlerinin düşürülmesini sağlarken, sorunlu zeminlerde, parlaklığını kaybeden zemin yapısını sadece su ile kimyasal kullanmadan düzelterek ilk günkü parlaklığa kavuşturuyor. Kullanıcıların hem vakitten hem de nakit tasarruf etmesini sağlıyor. 3M, Scotch-Brite markasıyla sunduğu profesyonel temizlik çözümlerinin yanı sıra, geniş ürün yelpazesi ile restoran, alışveriş merkezi, kafe, otel, hastane, okul ve zemin çözümleri kanallarında da yer alıyor; hedeflenen müşteri kitlesinin ihtiyaçlarını tam anlamıyla ve en kaliteli şekilde karşılamaya devam ediyor.

Denkateks A.Ş. mevcut üretim kapasitesiyle havlu, bez ve örme grubunda faaliyet göstermektedir. Bünyesindeki Somet ve Picanol dokuma tezgahlarıyla ayda 600 metre kumaş, Vamatex Leonardo havlu tezgahlarıyla 100 ton havlu, örme grubunda 50 ton wellsoft ve piko kumaşları üretmektedir. Dış giyimde gömleklik ve pantolonluk kumaş; ev tekstilinde dokuma çarşaf ve nevresim olduğu gibi yine bu grupta örmeye yönelik piko, çarşaf, nevresim ve wellsoft yatak örtüsü; otel tekstilinde ise havlu, bornoz, paspas, çarşaf, nevresim, alez, yastık, yorgan, pike, masa örtüsü gibi çeşitli ürünler üretmektedir. Sipariş ile müşteriye özel üretim de yapılmaktadır. Denkateks, üretimlerini kendi bünyesindeki konfeksiyon atölyesinde müşteri taleplerine göre şekillendirmektedir. Ürettiği havlu, bornoz, pike ve masa örtüsü çeşitlerini başta Rusya, Hollanda ve Almanya olmak üzere dış pazarlara ihraç etmektedir.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

1991 yılında Denizli’de kurulan DENKATEKS; geniş ürün kartelası ile müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Firma hedefi, uzman üretim standartlarına ulaşmak ve sınırsız müşteri memnuniyeti sağlamaktır. Denkateks; hızlı, kaliteli üretim ve uygun fiyat stratejisini esas almaktadır.

73




firma

ASLAN BUKLET

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

“Aslan Buklet olarak her konuğun günlük ihtiyaçları ve yaşam kalitesinin arttırılması için ürünlerimize gereksinim duyan her işletmenin portföyündeyiz. Çoğunlukla yurtiçi müşterilerimiz olmasına karşın yurtdışına da ihracatımızın sürekli artması sevindiricidir” diyen İsmail Zorlu sorularımızı yanıtladı.

76

Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? 1964 yılında Kayseri’de doğdum. Eğitimimi Ankara’da tamamladıktan sonra 1967’de Ankara’da babamın kurduğu ticaret işleriyle ilgilenmeye başladım. Daha sonra 1978 yılında aktif olarak sorumluluk almaya başladım. Gazi Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra kendimi ticarete adadım. Zorlu Dağıtım Pazarlama olarak Ankara’nın sayılı gıda dağıtım şirketlerinin arasına girmeyi başardık. Aynı zamanda da ek iş olarak otel buklet ürünlerinin üretimine başladık. Şu an aktif olarak yurtiçi ve yurtdışındaki otellere Aslan Buklet olarak üretim yapmaktayız. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Nisan 2014 yılında kurulan firmamız gün geçtikçe büyüyerek, yurtiçinde başlayan serüvenine, yurtdışına ihracat yaparak devam etmektedir. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz?

Şu anda Türkiye’deki çoğu buklet firmasına, kendi üretimimiz olan Hatay bölgesine ait özel kabak liflerinin satışını yapmaktayız. Ayrıca ülkemizde ve yurtdışındaki birçok otele kendi üretimimiz olan terlik ve lif ürünlerinin satışını yapmaktayız. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Kendi gıda şirketimizde lider durumundayız ve kazandığımız güven ve tecrübeyle Aslan Buklet olarak da buklet dünyasında lider olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Aslan Buklet olarak her konuğun günlük ihtiyaçları ve yaşam kalitesinin arttırılması için ürünlerimize gereksinim duyan her işletmenin portföyündeyiz. Çoğunlukla yurtiçi müşterilerimiz olmasına karşın yurtdışına da ihracatımızın sürekliliği sevindiricidir. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Kalite, fiyat ve güven firma olarak en

önemli prensimizdir. Tesislerde kalite, düşük maliyet, yüksek verimlilik ve hijyen için tüm tesislere uygun Buklet Ürünlerini entegre olarak üretmekteyiz. Yaptığımız hizmetlerin referansıyla faaliyetini sürdüren firmamız, müşteri odaklı çalışmalarının dostluğa dönüşmesi sonucu oluşan güveninin sürekli yenilenmesini sağlamaktadır. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Otellere özellikle düşük maliyetle lüks terlik üretimini yapıyoruz. Evde kullanım rahatlığındaki terliklerimizi birçok müşterimiz otel sonrası rahatlıkla evinde de kullanabiliyor. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Aslan Buklet olarak genç ve dinamik ekibimiz ile sektördeki buklet firmalarının öncüsü olma yolunda ilerliyoruz. Özellikle kendi üretimimiz olan kabak lifleriyle sektörde, yurtiçi ve yurtdışındaki otellerde tek olmayı hedeflemekteyiz.


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


firma

İrfan Harnupçu Yönetim Kurulu Başkanı

TEKNOSAN HYGIENE

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Günümüzde, temizlik ve dezenfeksiyonu aynı anda yapan cihazlar, en küçük yerleşim birimlerinden, en büyük sanayi sektörüne kadar artık yerini almıştır. Bu da buhar marifeti, buhar sanatı, buhar teknolojisidir. Gerek yurtdışı, gerekse yurtiçinde konunun uzman hekimlerince yapılan klinik çalışma verilerince, buharın doğru güç ve uygulama yöntemleri dahilinde kullanılmasıyla, sanitasyonun sağlandığı defalarca ispatlanmıştır.

78

Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız, 2000 yılında hastane hijyeni sektörüne yönelik, medikal amaçlı kurulmuştur. Başlangıçta hastanelerin temizlik - dezenfeksiyon – sterilizasyon gibi hijyen konularına proje bazlı çözümler üreten firmamız, sonrasında; gelişmiş ülkelerde sık kullanılıp, alanında kendini kabullendirmiş; ancak ülkemizde henüz yaygın olarak kullanılmayan veya çok bilinmeyen, buharlı temizlik ve dezenfeksiyon cihazlarını, hastanelerimizin yoğun bakım, ameliyathane, acil servis gibi hijyenin çok daha önemli olması ge-

reken birimlerine adapte etmek amaçlı ithal etmeye başlamıştır. Hijyen pazarında güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Konu hijyen olunca daha sorumlu ve titiz davranmamız gerektiğinin bilincinden hareketle, ithalatını gerçekleştirdiğimiz bu cihazları hemen piyasaya arz etmedik. Her ne kadar yurt dışı üniversitelerince üzerinde klinik çalışmalar yapılmış ve sonuçları mükemmel çıkmış olsa da; Ülkemizde de Dezenfeksiyon – Antisepsi – Sterilizasyon konularında söz sahibi

hocalarımızın cihazlarımız üzerinde yapmış oldukları klinik çalışma sonuçlarını bekledik. Böylece cihazlarımızın dezenfeksiyondaki etkinliğini, gerçekte kuru buhar ürettiğini, istenmeyen mikroorganizmaları yok ettiğini, kullanıcısına % 41 oranında kar ettirdiğini, ülkemizde yapılan bilimsel çalışmalarla da teyit etmiş olduk. Cihazlarımız üzerinde yapılan bu çalışmalardan 3’ü bilimsel ödül almaya layık görüldü. Bizler cihazların satışına, klinik çalışma sonuçlarını aldıktan ve bu konuda uzman kişilerce kullanım tavsiye kararı çıktıktan sonra başladık.


Üretici firma ve ürünlerin özelikleri hakkında bilgi verebilir misiniz? TECNOVAP Buharlı Temizlik ve Dezen-

feksiyon Cihazları İtalya menşeyli olup, 30 yıldır sadece buharlı temizlik cihazları üretmektedir. 60’ın üzerinde cihaz model çeşidi ile dünya lideri olup, yer ve yüzey temizliğinde kullanılmadığı alan veya hitap etmediği sektör yok gibidir. DUPLEX firması ise, yine İtalya menşeylidir. Üçüncü kuşak yöneticileri ile buharlı zemin temizliği ve dezenfeksiyonu konusunda spesifik cihazlar üretmektedir. Yürüyen merdiven temizleme cihazı, komplike çözümleri ile çok ilgi çekmektedir. Buharlı temizliğin geleneksel yöntemlere göre avantajları nelerdir? Buhar ile temizliğin geleneksel olarak yapılan diğer temizlik yöntemlerine göre birçok avantajları var. Bir defa kimyasal kullanımı tamamen ortadan kaldırdığından veya minimum ölçeğe indirdiğinden, maddi tasarrufun yanında ekolojik dengeye katkı sağlar. Derinlemesine temizlik yaparken, aynı anda dezenfeksiyonu da sağladığından sanitasyon yapar, iş gücü kaybını önler. Çok ilginç: 3 teneke su ile

yapılan işi, 3 bardak su ile yapar. Uygulandığı alanda küf, mantar, yosun, haşere, patojen ve istenmeyen mikroorganizmaları yok eder. Cihazlarımız, kimyasal kullanılmadan sağlıklı temizliğin yapıldığı tek cihazlardır. Ve tüm bu işlemleri TECNOVAP Cihazları sadece musluk suyu ile gerçekleştirir. Oteller, Tecnovap buharlı temizlik cihazlarını neden tercih etmelidir? Oteller çoklu yaşam alanlarıdır. Eviniz, mutfağınız, SPA merkeziniz, dinlenme yeriniz, yüzme havuzunuz, barınız, masaj merkezinizdir... Hijyenin vazgeçilmez olduğu bütün bu alanlarda cihazlarımıza ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çoklu yaşam alanlarında, kimyasal kullanmadan buhar ile temizlik ve dezenfeksiyonun yapılması müşteri memnuniyeti yaratacak, doğru güce sahip cihazların edinimi ise işletmelere kazanımlar sağlayacaktır. Uygulama sonrasında yatak, perde ve halılarda kötü koku ortadan kalkacak; bit, kene, küf, mantar gibi istenmeyen virüs

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Buharlı Temizlik Cihazları denilince, neden Teknosan Hygiene firması çağrışıyor? Hastane sektöründeki başarımızı gören üretici TECNOVAP firması, diğer sektörlere de hitap eden buharlı temizlik ve dezenfeksiyon cihazlarının da tüm Türkiye distribütörlüğünü üstlenmemizi istedi. Kabul ettik ve yapılanmamızı tamamlayarak tanıtım ve satışlarımıza başladık. Peşinden, yine buhar marifeti ile her türlü zemin temizlik ve dezenfeksiyonunda inanılmaz sonuçlar çıkaran DUPLEX markası cihazlarının da Türkiye distribütörlüğünün portföyümüze katılmasıyla, sektörel eksikliğimiz tamamlandı ve firmamız, Buharlı Temizlik ve Dezenfeksiyon/Asepsi cihazları konusunda branşlaşmış oldu. Bugün, her sektör için yapılacak işe göre ayrı ayrı özelliklere sahip, ama sadece Buharlı Temizlik ve Dezenfeksiyon makineleri satıyoruz.

79


firma

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

“Tecnovap Buharlı Temizlik ve Dezenfeksiyon Cihazlarımız üzerinde Üniversite hastanelerince yapılan klinik çalışmaları sonucu: Kullanılması, bilimsel verilerle tavsiye edilmiştir! Başlangıçta sağlık sektörünü ilgilendiren bir çözüm yolu olduğu gibi anlaşılsa da, bir çok avantajının olması sebebiyle; sanayi, makina sektöründe de kendine yer bulmuş ve bu sektörlere yönelik cihazlar hizmete sunulmuştur.”

80

ve bakteriler yok olacak; klozet, duşakabin, jakuzi, lavabo, musluk, peçetelik gibi araçlar temiz ve dezenfekte; tüm yer ve yüzeyler, cam gibi saydam malzemeler buhar farkı ile pırıl pırıl; görselliğe hitap eden tablo, avize, sunni süs eşyaları, vs. orjinali gibi; mutfak hijyenik; havuz tertemiz; bardakların gıcır gıcır olduğu görülecektir. Fitnes, SPA, hamam, sauna gibi hizmet merkezleri sıcak ve nemli ortamlar olduğundan, virüslerin üremesi daha kolaydır. Bu alanların temizlik ve dezenfeksiyonu

için de reel çözümdür buhar teknolojisi. Sonuç itibariyle, tüm bu iş ve işlemleri pratik ve kolay bir şekilde yapabilen, butik otellerden çok daha büyük ve komplike otellere kadar, kullanılacak alana göre çözüm üretecek her türlü Buharlı Temizlik Cihazları bizlerde mevcuttur. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Temizlik ve dezenfeksiyonda buhar teknolojisi başlıbaşına bir yeniliktir. Ancak, cihaz alırken bir takım dikkat edilmesi gereken hususları belirtmemizde fayda var.

Amaç sadece buhar edinmek ise, çaydanlık veya her hangi bir su ısıtıcısı da buhar üretir. Ama bunu temizlikte kullanamayız. Önemli olan, kullanılacak alana göre doğru cihaz tercihi yaparak, ihtiyaçların asgari giderlerle karşılanmasıdır. Buhar teknolojisi ülkemizde henüz yeni olduğu için, bu konuda malesef tüketicilerimiz çok bilgi sahibi değiller. TEKNOSAN HYGIENE olarak bizler, ücretsiz danışmanlık hizmeti vererek bilimsel olarak, ücretsiz cihaz demosu yaparak görsel olarak, tüketicilerimizi bu konuda bilgilendiriyoruz.


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

82

ALANYA VİKİNGEN HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I HÜSNE FAYDACI “Diğer departmanlarla sürekli ve düzenli bir iletişim içinde olmalıyız. Bu iş yürütülürken senkronize çalışmayı başaramazsanız, en azından günü bitiremezsiniz. İşletmenizin hizmete hazır bir şekilde kalmasını sağlarken, eksiksiz tüm departmanlardan yardım alır, yardım edersiniz. Zincir halkası gibi birbirimizi tamamlarız” diyen Hüsne Faydacı sorularımızı yanıtladı.


Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? 1996 Yılında Vikingen Hotel’de Maid olarak işe başladım. Housekeeper müdürüm benim çalışmalarımdan dolayı önümün açık olacağını söyledi. Benim içimde her zaman düzen, tertip ve temizlik konusunda sürekli bir istek vardı. 2000 Yılına kadar çeşitli kademelerde çalıştıktan sonra Hosekeeping Müdürü oldum. O günden bu güne devam ediyorum. Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? Meslek lisesi mezunuyum. Meslek içi halk eğitim ve Ticaret Odasının, Housekeeping derneklerinin meslek eğitim ve seminerlerine hep katıldım. Halende eğitim çalışmalarına katılıyorum, öğrenmenin

yaşı ve sınırı olmadığına inanıyorum. Yaşam boyu eğitime devam diyorum. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Vikingen Infinity Resort&Spa Türkler mevkisinde 908 odalı 3 bin 500’e yakın misafir ağırlamaktayız. 8 havuz, 2 toplantı salonu bulunmaktadır. Yerli ve yabancı misafirlere hitap etmekteyiz. Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Her mesleğin kendine göre avantajları ve dezavantajları vardır mutlaka bizim zorluklarımızda zamana karşı yarışıyor olmamız, hizmeti misafirin istediği zaman ayağına kadar götürüyorsunuz. Son yıllarda çalışacak personelin hosekeeping departmanına çok sıcak bakmaması, eğittiğimiz personelin her yıl başka yerlere kayması mesleğimizin dezavantajlarındandır. Akdeniz turizminde her yıl yatak kapasitesi arttığından sektörde kalifiye, eğitimli personel sıkıntısını her meslektaşım yaşamaktadır. Özellikle turizm eğitimi alan

gençlerimiz, housekeeping departmanı daha az tercih etmektedirler. Turizmin bu denli hızlı büyümesi nedeniyle kaliteli hizmet verecek elemanların yetiştirmekte çok zorlanıyoruz. Bölgesel farklı ücret uygulaması mesleğimizin dezavantajlarındandır. Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? Güvenilir, disiplinli, mesleki bilgi ve beceriye sahip liderlik ve takım ruhu taşıyan, alt üst ilişkilerine önem veren, yeniliklere açık, planlı, programlı hareket edebilen kişi olmalıdır. Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Turizm sektörünün bölgemizdeki en büyük olumsuzluğu tesislerin 12 ay süreyle açık olmamasıdır. Housekeeping çalışanlarının eğitim ve bilgi düzeyinin daha ileri taşına bilmesi için hizmet içi eğitimlerin ara verilmeden teorik ve pratik olarak ve-

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1971 Kırşehir doğumluyum, evli 2 çocuk annesiyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Kırşehir’de tamamladım.

83


housekeeper

rilmesine devam edilmelidir. Sektördeki yeniliklerin ve gelişmelerin sürekli takip edilmesi gerekmektedir.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor? Kısaca anlatmam gerekirse, Housekeeping departmanı otelin bel kemiği, olmazsa olmazı, işletmeyi satışa hazır hale getiren ve bunun sürekliliği için çalışan departmandır. En az bu öz elliliği nedeniyle bile oldukça önemlidir.

84

Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Diğer departmanlarla ilişkiler son derece sıkı olmak zorundadır bu iş yürütülürken senkronize çalışmayı başaramazsanız en azından günü bitiremezsiniz. İşletmenizin hizmete hazır bir şekilde kalmasını sağlarken, eksiksiz tüm departmanlardan yardım alır, yardım edersiniz. Bazen biz işimizi bitirmeden onlar başlayamaz, bazense onlar işlerini bitirmeden biz başlayamayız. Bu durumda senkronizasyonun önemli olduğunu anlatmaya gerek yok sanırım.

Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Eğitim ile ilgili ifadelerimde de belirttiğim gibi gençlere bu departmanı daha iyi sevdirebilirsek gelecekte onlar için kalıcı bir meslek sahibi olmalarını sağlayabiliriz. Böylelikle gelecekteki hizmet verme anlayışı daha da gelişmiş ve profesyonelliğe ulaşılmış olunur. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Her meslekte olduğu gibi biz çalışan bayanların evde olumlu ve olumsuz etkileri oluyor. Çalışsak da evdeki sorumluluklarımızdan kaçamıyoruz. Bir ailemiz var. Nasıl işimizde hatasız olmayı hedeflemişsek, evde de o kadar özverili sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. İki tarafı dengede tutmalıyız. Hiçbir zaman iki taraftaki olumsuzlukları birbirine yansıtmamalıyız. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Saygı, sevgi ve iş disiplini vazgeçilmemesi

gereken ve insana hiçbir şey kaybettirmeyen değerlerdir. Aldığınız ve alacağınız her eğitimin yanına çok yakışır Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? İlk hedefim yeni nesille bu mesleği sevdirmek ve yıllarca severek yaptığım bu mesleği zirveye taşımaktır. Bu mesleği profesyonel düzeye çıkarmak için bütün çabamı göstermeye devam edeceğim. Alanya HOTED derneğinin çalışmalarıyla ilgi ve dernek hakkındaki genel düşünceleriniz nelerdir? Özellikle Sayın Hakan Halit Yeni ve yönetim kurulumuzun özverili çalışmalarıyla derneğimiz Alanya da kendini kabul ettirmiş ve aktif bir şekilde çalışmalarını sürdürmüştür. Yalnız Alanya değil Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde Alanya’daki faaliyetlerimiz büyük bir dikkatle takip ediyor. Derneğimizin bu aktif çalışmaları sayesinde, işverenlerin housekeepinge karşı bakış açısı değişmiştir. Açıldığından bu yana eğitim seminerleri düzenli bir şekilde her ay düzenlenmektedir.


00

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

86

RAMADA İSTANBUL GRAND BAZAAR HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I YILDIZ KAPLAN “Mesleğinizi aylık faturalarınızı ödeyeceğiniz bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimsediğiniz zaman başarılı olmak daha kolay olacaktır. Ben bu işi yapabilirim diyen, kendine güvenen, her zaman insanları anlayan, ekibini motive eden, yeniliklere açık genç arkadaşlarıma kesinlikle mesleğimizi tavsiye ediyorum” diyen Yıldız Kaplan sorularımızı yanıtladı.


Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? Meslek hayatıma ilk olarak 2008 yılında Şişhane’de bulunan Santa Pera Otelde başladım. Otelcilik hakkında hiçbir bilgim olmadan temizlik ve misafir memnuniyetine verdiğim önemden dolayı hemen keşfedildim. İlk profesyonel eğitimimi 2009 yılında Executive Housekeeper İsmet Aksu hocamdan aldım. Bana bu mesleği sevdiren ilk kişidir. Bir yıl kadar kendisinin asistanlığını yaptım. Ardından Sirkeci Legacy Ottoman Otel’de Kat Şefi olarak devam ettim. Housekeeper olarak ilk otel açılışımı 5 yıldız standartlarında olan Tak-

sim Carat Park Otel’de tecrübe edindim. Ardından Restoran Müdürlüğü yaptım, fakat uzun zaman otelcilikten ayrı kalamadım. Turizm öyle bir sektörde ki sizi tamamen içine çekiyor ve hayatınız oluveriyor. Akabinde housekeeper olarak 5 yıldızlı Fulya Lausos Palace Otelin açılışını yaptım. 2 yıla yakın bir süredir de Ramada İstanbul Grand Bazaar Hotel ailesiyle birlikte çalışmaktayım. Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? Housekeeper olmadan önce aynı zamanda işin içinde olarak 3 yıl eğitim aldım. Sürekli yeniliğe açık bir meslek olduğu için ne kadar işimi profesyonel olarak yapsam da hala eğitimlere devam ediyorum. Bu mesleği yapan tüm genç meslektaşlarıma da sürekli eğitim almalarını tavsiye ediyorum. Meslek içi eğitim adına genç, yetenekli ve bu mesleği gerçekten yapmak isteyen arkadaşlara housekeeping eğitimi

veriyorum. Yönetici karakteri gördüğüm bu işi profesyonel olarak yapmak isteyen eğitimli personeli de şef ve asistan housekeeper olarak eğitmeye gayret gösteriyorum. Çünkü sektörde gerçekten bu işi severek ve bilerek yapan genç ekiplere ihtiyacımız var. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Ramada İstanbul Grand Bazar tarihin içinde olan, fakat modern dizayn edilmiş bir otel. Tüm departmanlarda misafir memnuniyeti ön planda tutulan, genç kadrosuyla göz dolduran, kendinizi aile sıcaklığında hissedebileceğiniz huzurlu bir mekan diyebiliriz. Şehrin pek çok turistik yerlerine yürüme mesafesinde olan şık ve modern bir işletme. Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Her işte olduğu gibi severek yaptığınız zaman hiçbir dezavantajı kalmıyor. Bizim işimizdeki başarı mesleğimize sevgi ve tutkuyla bağlı olmaktan geçiyor.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1979 Lüleburgaz doğumluyum. İlköğretim ve liseyi orada okudum. Halen AÖF de hukuk öğrencisi olarak eğitim hayatıma devam etmekteyim. 2008 yılında bir tesadüf sonucu otelcilikle tanıştım. Otelcilik diyorum çünkü bu mesleği gerçekten hakkıyla yapmak istiyorsanız tüm departmanlar hakkında bilgi sahibi olmalısınız.

87


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? Bir meslekte başarılı olmanın ilk şartı kişinin mesleğine olan tutkusu ve başarı isteğidir. Bu tutku eğitimle ve tecrübeyle birleştiği zaman başarı kendiliğinden gelecektir. Bunun yanı sıra dürüstlük, ekibini iyi tanıma, iletişim ve problem çözme yeteneğinin olması, her zaman yeniliklere açık olarak bunları bir öğretmen gibi ekibiyle paylaşması, planlı ve programlı çalışma bir housekeeperın taşıması gereken özelliklerin başında gelmektedir.

88

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Housekeeping departmanının daha iyi noktalara gelmesi için insana yatırım yapılması gerektiğini düşünmekteyim. Gerekli yatırım yapılmadığı için, son yapılacak iş olarak görülüp farklı bir alternatifte meslekten kaymalar yaşanmaktadır. Bu yüzden verdiğimiz eğitim ve emekler boşa gitmektedir. Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor?

Housekeeping bir işletmenin bel kemiğidir. İşletmenin temizlik, bakım, onarım ve koruma gibi işlemlerinin yürütüldüğü, planlanıp, programlandığı bir bölümdür. Housekeeping departmanları bu nedenle konaklama işletmelerinin vaz geçilmezi olmalıdır. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Diğer departmanlarla sürekli iletişim halinde olarak koordineli çalışılmalıdır. Her daim ‘bizim işimiz’ duygusu ve sorumluluğu ile hareket edilmelidir. Hiçbir duygu ve düşüncenin misafiri mağdur etmesine izin verilmemelidir. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Yönetimlerin housekeeping departmanına daha çok önem vermesi gerektiğini düşünmekteyim. Otellerde sistemin kurulması, planlı bir organize ile çalışması gerekmektedir. Maalesef hala bu sistemi kuramamış oteller bulunuyor. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Mesleğim açısından evli olmamanın avan-

tajını yaşadığımı düşünüyorum. Yaptığımız iş hiç kolay değil. Hem fiziksel hem de beyin olarak gün sonunda yorgunluk yaşanıyor. Evli olsam bir bayan olarak problem yaşayabilirdim diye düşünüyorum. Avantaj olarak ise pratik çözümler üretebildiğiniz için ev düzeni sizi yormuyor. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Mesleğinizi aylık faturalarınızı ödeyeceğiniz bir araç değil de bir yaşam şekli olarak benimseyeceksiniz ki başarılı olabilesiniz. Ben bu işi yapabilirim diyen, kendine güvenen genç arkadaşlarıma kesinlikle mesleğimizi tavsiye ediyorum. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Her zaman insanları anlayan, ekibini motive eden, yeniliklere açık bir housekeeper olarak mesleğime devam etmeyi düşünüyorum. Aynı zamanda genç jenerasyona mesleği sevdirmek ve eğitimler vermek adına da elimden geleni yapmaya çalışacağım. Bu konuda öncü olduğu içinde HEDD derneğine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.



housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

90

MARMARİS CLUB AİDA HOTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I CEMİL ÖZTÜRK “Her şeyden önce housekeeping departmanının temizlikten ibaret olmadığını bilmek gerekir. Bu departmanın tesiste ki değerinin ve öneminin bilinmesi çok önemlidir. Ayrıca eğitimli ve bilinçli personel sayısı artıkça hizmet kalitesi de aynı ölçüde artacaktır” diyen Cemil Öztürk sorularımızı yanıtladı.


Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? 1989 yılında Kuştur Tatil Köyünde Housekeeper olarak çalışan aile dostumuz, otelde çalışmamı teklif etti. Babama sorduğumda kendi işimizde çalışmaya devam etmemi söyledi. Bende bunun üzerine fazla ısrarcı olmadım. Daha sonra yine aynı kişi babamla konuşarak onu ikna etmeyi başarmış. Bunun üzerine Kuştur Tatil Köyüne bağlı Batıhan Otel’inde işe başladım. Burada gece valesi olarak 2 ay gibi bir süre çalıştıktan sonra Kuştur Tatil Köyünde gece valesi olarak çalışmaya devam ettim. Sezon sonuna kadar burada çalıştım. Sezon bitince, otel kapandığı için ayrıldım. Sonraki sezon oraya uzak olduğu için gitmedim ve Marmaris’te bulunan Martı Tatil Köyünde gece valesi olarak çalıştım. 3 yıl çalıştıktan sonra askere gittim. Asker dönüşünde tekrar aynı yerde çalışmaya başladım. Fakat bu sefer housekeeping departmanında çalışmaya başladım. Housekeeperımız Yıldız Hanım sayesinde çok kısa sürede işi öğrendim ve yükselmeye başladım. 1995’e kadar burada çalıştıktan sonra İber Otel’de çalışmaya başladım. 2000 Belamar Otel’de asistan hosekee-

per olarak çalışmaya başladım. Bir yıl burada çalıştıktan sonra housekeeper olarak Seray Otel’de işe başladım. 2007 yılına kadar burada çalıştıktan sonra Aida Otel bünyesinde çalışmaya başladım ve halen mesleğimi burada icra etmeye devam ediyorum. Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? Özellikle iş başında eğitimler aldım. Birlikte çalıştığım housekeeperlar sayesinde işin inceliklerini öğrenme fırsatım oldu. Departmanda kullandığımız araç gereçten tutun kimyasalların kullanılmasına, çamaşırhaneden hijyene, çevre sağlığından iş planlaması konusuna kadar birçok alanda eğitim aldım. Bende eğitimler sayesinde öğrendiğim bilgiyi personelimle paylaşarak, onların kendilerini en iyi şekilde geliştirmesine katkıda bulunuyorum. Ayrıca 2014 yılında kurduğumuz Marmaris Kat Hizmetleri eğiti mDerneği sayesinde de çeşitli konularda eğitimler aldım. Kurduğumuz bu derneğin Yönetim Kurulun’da yer alıyorum. Dernek sayesinde eğitimlere devam ediyoruz. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Marmaris Plajı’na 500 metre mesafede yer alan otelimiz, Marmaris Kalesine 2 kilometre uzaklıktadır. Otelimizde açık ha-

vuz ve spa merkezi bulunmaktadır. Otelin geniş konaklama birimlerinde balkon ve uydu TV bulunmaktadır. Club Marmaris’in tüm odaları modern ve şık mobilyalarla döşenmiştir. Bazı balkonlar Akdeniz’in muhteşem manzarasını sunmaktadır. Konuklar saunada ya da Club Marmaris’nin spa merkezinde sunulan bir masajla rahatlayabilirler. Tesisteki diğer imkanlar arasında Türk hamamı, spa küveti ve iyi donanımlı bir spor salonu vardır. Otelin restoranında yerel ve uluslararası mutfaklardan yemekler sunulmaktadır. Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Bizim mesleğimizi severek yapmanın ayrı bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Bu işi sevmeden yapanların hiçbiri başarılı olamamıştır. Turizm alanında çalıştığımız için her kültürden insanı tanıma fırsatımız oluyor. Onların yaşantılarını öğrenme fırsatımız oluyor. Bu benim için avantajdır. İşinizi severek yaptığınızda olumsuzlukları görmezden gelebiliyorsunuz. Bu nedenle benim için mesleğimin olumsuz bir yanı bulunmuyor. Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? İyi bir housekeeperın, bana göre en başta eğitimli, donanımlı ve mesleğine hakim olması gerekir. Mesleğine hakim olmayan, gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olmayan,

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1973 Muğla doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

91


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

tepeden yönetici olan kişiler bu meslekte başarı olamazlar. İş disiplinini sağlayıp, herkese eşit şekilde davranmalıdır. Hakkaniyetli davranmalı, ekibi iyi koordine etmeli, gerektiğinde sorumluluk almalı, diğer departmanlarla iletişim halinde olmalıdır.

92

Housekeeping departmanının daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Turizm sektörünün bölgemizdeki en büyük olumsuzluğu tesislerin 12 ay süreyle açık olmamasıdır. Housekeeping çalışanlarının eğitim ve bilgi düzeyinin daha ileri taşınabilmesi için hizmet içi eğitimlerin ara verilmeden teorik ve pratik olarak verilmesine devam edilmelidir. Sektördeki yeniliklerin ve gelişmelerin sürekli takip edilmesi gereklidir. Öyle ki otel sahiplerimizden, genel müdürlerimize, housekeeperlarımızdan elamanlarımıza gelinceye kadar eğitimsizlik, yapılan işi aşağılama, dışlanma, yetersiz kazanç, yetersiz personel gibi sorunların giderilirse daha iyi noktalara geleceğiz. Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor? Bence konalama tesislerinin en önemli bölümlerinden biri housekeeping departmanıdır. Odalar gerektiği gibi hazırlanıp, temizlenmez ise müşteri meniyeti olmayacaktır. Müşterinin memnun olmaması demek otelin tercih edilmemesi demektir. Tercih edilmeyen bir konaklama tesisi de

para getirmeyeceği için yatırımın bir anlamı olmayacaktır. Bu nedenlerle housekeeping konaklama tesisinin bel kemiğidir. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Otel içinde her departman kendi sorumluluklarını yerine getirmelidir. Departmanlar iletişime geçerken de sıkı bağlar oluşturmalıdır. En ufak bir koordinasyon kopukluğu, aksaklıklara ve problemlere sebep olacaktır. Housekeepig, ön büro ve teknik servis kordineli çalışmalıdır. Çünkü her türlü aksaklık misafir memnuniyetsizliği demek olacaktır. Buda o işletme için kötü imaj ve kötü sonuçlar doğuracaktır. Tüm departmanları birbirleriyle ilişkileri çok düzenli ve sağlıklı yürütülmelidir. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? İşletmeler bize milyon dolar yatırımlarını emanet etmekteler. Bu nedenle işi bilen insanlarla çalışmalılar. Dernek aracılığıyla işe alınan housekeeperlardan daha çok verim alacaklarını düşünüyorum. Biz düzenli olarak aylık eğitim alan, kendilerini her daim yenileyen insanlarız. Ne zaman ki tamamen dernekler aracılığıyla eleman alınırsa, departmanımız o zaman hak ettiği yere daha hızlı bir şekilde gelecektir. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Turizm sektöründe çalışmak isteyen ar-

kadaşların hizmet sektörünü sevmesi ve gerektiğinde fedakarlık yapabilmesi gerekiyor. Sadece para kazanmak için bu alanda çalışmak isteyenler en başından vazgeçmelilerdir. Sevilmeden yapılacak işte başarı elde edilemeyecektir. Çalışmayı seven, iyi bir idareci, eğitici ve öğretici olabilecek ve büyük bir özveride bulunabilecek arkadaşlara bu alanda çalışmalarını tavsiye edebilirim. Kendilerini her daim yetiştirmeli, yeniliklere açık olmalı ve ben artık oldum dememeliler. Sektördeki tüm yenilikleri takip etmeliler. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Housekeeping departmanını tanıtma konusunda elimden gelen çabayı göstermeye devam edeceğim. Dernek olarak ise maid, kat şefi yetiştirmek, eğitim de bir adım daha ileri gidebilmek için gerekli çalışmalara devam edeceğiz. Kendini her gün bir önceki güne göre geliştiren, ekibini eğiten, yetiştiren, kuvvetli insanlarla çalışmaktan korkmayan personel yetiştirmeye devam edeceğiz. Her zaman üyelerimizin mesleki bilgi desteğini alabileceği, toplum üzerinde ve kendi alanımızda en iyi olabilmek için etkin eğitim programları sayesinde kişisel gelişimlere destek olabilmek dernek olarak hedeflerimiz arasındadır. Bilgi paylaşılırsa bilgidir. Paylaşılmayan hiçbir şey bilgi değildir. Sizlere de çok teşekkür ediyorum. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum. Unutmamalıdır ki birlikten kuvvet doğar.



housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

94

FETHİYE ALİZE OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I FATMA GENÇ KUTLU “Buna göre Housekeeping departmanı otelin belkemiğidir. Doğrudan gelir getirmese de tasarruflu ve bilinçli kullanılan bütçe ile işletmenin gelirini yükseltebilir. İyi bir otel yöneticisi bilir ki; temizliğinden, düzeninden, aldığı hizmetten ve güler yüzünden, tüm özel eşyalarını emanet ettiği Housekeeping departmanından memnun bir misafir, her yıl bazen sezonda iki kez aynı oteli tercih edebilir. Buda otel bazında gelir sağlayan destek birimi olduğumuzu ifade eder” diyen Fatma Genç Kutlu sorularımızı yanıtladı.


Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? Üniversite hocalarımızdan Sayın Gürbüz Öztimur’un danışmanlığını yaptığı Silver Otel Danışmanlığı aracılığı ile Fethiye Montana Pine Resort Otel’de beş aylık stajımı yaptım. Aynı şirket tarafından Erzincan Büyük Otel’in açılışı için görevlendirildim. Gerek meslek hocam Sayın Sezer Arın, gerekse staj housekeeperım Mine Mutlu mesleğimi severek seçmemde bana destek oldular. 1994 sezonunda Montana Pine Resort Otele Housekeeper olarak geri döndüm. Aynı işletmede aralıklı olarak sekiz yıl görev aldım.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? Üniversite eğitimimden sonra ilk stajımda teori ile pratiğin farklılığını gördüm. Sürekli gelişen ve değişen bir departmanız. Her ne kadar ‘Eğitim Şart’ esprisi ile gülümsesek de, işimiz gereği tüm eğitim ve seminerlere katılarak, bilgi ve birikimlerimizi çalıştığımız işletmelere ve personelimize sunuyoruz. Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Otelimiz Ölüdeniz’de Babadağ eteklerinde, Belceğiz Plajına 400 metre mesafede yer almaktadır. 1997 yılında hizmete açılmış olup, 2004 yılından itibaren her şey dahil sistemine geçerek hizmet vermeye başlamıştır. Bakanlık belgeli ve 4 yıldızlı olan işletmemiz biri engelli toplam 121 oda olup, Akdeniz mimarisi tarzında ayrık binalar şeklinde inşa edilmiştir. Fethiyeli bir aile şirketinin yatırımı olup, kendileri tarafından kurumsal bir anlayışla yönetilmektedir. Yüksek kalitede hizmeti hedefleyen işletmemiz her yıl yatırımlarda bulunmaktadır.

Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Çalıştığımız işletme maddi ve manevi anlamda doyum kazandırıyorsa, avantajı yakalamış oluyoruz. Bunun yanı sıra Housekeeper olmanın beraberinde getirdiği sorumluluk ve davranışlar özel hayatımızda da bizleri olumlu yönde etkiliyor. En büyük dezavantajı ise bölgesel olarak baktığımızda sezonluk işletmelerde çalışıyor olmamız. Yoğun tempo ile çalışılan yedi ay sonunda belki beş aylık dinlenme süreci cazip gelebilir. Ancak emekliliğimizi düşünürsek prim açısından gün sayısı dezavantaj olarak geri dönüyor. Ayrıca sezonluk işletmelerde kalifiye personeli tutabilmek ayrı bir zahmet istiyor. Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? İyi bir Housekeeper olabilmek için yeterli düzeyde eğitim almalı, yöneticilik vasıfları, liderlik olgularına sahip olmalı, çalışma saatlerinde esneklik gösterebilmeli, eleştiriye açık olabilmeli, ilerici, gözlemci,

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1972 İstanbul Şile doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Şile’de tamamladım. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Turizm Otel Yöneticiliği bölümünden mezun oldum. Evli ve bir çocuk annesiyim. Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) Yönetim Kurulu Bşkan Yardımcısıyım.

95


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

yenilikçi olmalı, risk alabilmeli, kriz çözebilmelidir. Personelini motive ve organize edebilmelidir.

96

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Housekeeping departmanının bugün geldiği nokta kurulan eğitim dernekleri ile bir adım daha öndedir. Fethiye bölgesindeki Housekeeperlar olarak Fethiye Kat Hizmetleri Eğitim Derneği (FEKHED) çatısı altında göstermiş olduğumuz faaliyetlerle mesleğimizi tanıtmaya, tüm çalışanları eğitmeye, bilgilendirip geliştirmeye çalışıyoruz. Senelerce aynı bölgelerde çalışıp iş yoğunluğu nedeni ile tanışamadığımız birçok meslektaşımızla FEKHED öncülüğünde buluşup, gerek kullandığımız ürünlerde, gerekse personel alımlarında hatta çoğu zaman işletmeler bazında bilgi alışverişleri yapıyoruz. Alt kadrolarımızda emek vermiş asistan veya kat şeflerimizi işletmelere lanse edip göstermiş oldukları başarı sonucunda motive oluyoruz. Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor? Housekeepingin tanımına baktığınızda tüm otelin temizlik, düzen ve tertibatından sorumlu olan departman olduğunu görüyorsunuz. Buna göre Housekeeping departmanı otelin belkemiğidir. Doğrudan gelir getirmese de tasarruflu ve bilinçli kullanılan bütçe ile işletmenin gelirini

yükseltebilir. Yemekleri tuzlu ya da ön büro çalışanı asık yüzlü olduğu için hiçbir misafir tekrar aynı otele gelmekten vaz geçmez. Ancak iyi bir otel yöneticisi de çok iyi bilir ki temizliğinden, düzeninden, kaliteli aldığı hizmetten ve güler yüzünden, tüm özel eşyalarını emanet ettiği Housekeeping departmanından memnun bir misafir her yıl bazen sezonda iki kez aynı oteli tercih edebilir. Buda otel bazında gelir sağlayan destek birimi olduğumuzu ifade eder. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Housekeeping departmanı başta ön büro ve teknik servis olmak üzere tüm departmanlarla etkili, hızlı ve çözüm üretici işbirlikçi olmalıdır. İşletmenin yönetimine uygun yapılan toplantı ve alınan kararlar doğrultusunda görev alanlarını belirlemeli, sorumluluklarını yerine getirmelidir. İş akışında yaşanacak aksaklıklar saygı, anlayış çerçevesinde çözülmelidir. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Kendi bölgemiz açısından baktığımda umarım ilerleyen yıllarda Housekeeping çalışanları kadar işletme sahipleri de bilinçlenir. Housekeeperın görev ve sorumluluklarını bilen, bunun yanı sıra housekeeper maaşını boşa verilmiş para olarak görmeyen ve karşılığında otelini, eşyasını, bütçesini koruyan bir departmana önem

veren işletme sahipleri çoğalarak kaliteli hizmet yaygınlaşır. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Birçok meslektaşımda olduğu gibi aslında bayan olmanın verdiği temizlik, hijyen takıntıları zaman zaman evde kriz yaratsa da en büyük destekçim evdeki asistanım (oğlum) oluyor. Eşimin de Turizm camiasında çalışıyor olması, yaşadığımız stres ve sorunları bilmesi evde herhangi bir olumsuzluk yaratmıyor. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Öncelikle sabır göstermelerini tavsiye ederim. Merdivenleri en alt basamaktan çıkmalarını, bilgi ve birikim ile bir yerlere gelebileceklerini benimsemelerini öneririm. Housekeeping departmanının temizlikten ibaret olmadığını, yapılan işin ciddiyetini kavrayıp, iş ahlakını yaşam tarzı haline getirmelerini belirtmek isterim. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? FEKHED olarak; gençlerimize sadece tavsiyelerde bulunmak yerine, bilgi birikimlerimizi paylaşabileceğimiz eğitim ortamları yaratmayı amaçlıyoruz. Mesleğimizi sevdirirken, saygın bir konuma ulaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Yurt dışındaki otellerde çalışan meslektaşlarımızı ziyaret veya davet ederek çalışma standartlarımızı yükseltmeyi hedefliyoruz.



housekeeper

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

JW MARRİOTT ANKARA EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I SERPİL BİLGİLİ

98

“Mesleğin geleceğini daha pozitif şeylere bağlamak isterdim. Fakat nasıl ki nesli tükenenler değerli oluyor ise, gelecekte kalifiye personel bulmada zorluk yaşanacağı için meslektaşlarımız çok değerli olacak. Çünkü alttan yetişmiş personel gelmiyor, meslek cazibesini kaybediyor” diyen Serpil Bilgili sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1966 Çankırı doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunuyum.Evli ve bir çoçuk annesiyim. 27 yıldır otelcilik sektörüne hizmet veriyorum. İş hayatıma JW Marriott Ankara’da Director of Services olarak devam ediyorum.

Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? Turizmci bir ailenin çoçuğu olduğum ve çoçukluğumun bu sektör içinde geçmesi nedeniyle baba mesleğini tercih ettim. Üniversite stajlarımı önbüro’da yaptım,

mezun olduktan sonrada 6 yıl Rezervasyon Sorumlusu olarak çalıştım. Asistanı olarak çalıştığım, kendisini her konuda örnek aldığım Genel Müdür’üm Grayc Sorel Kohen’nin beni housekeeper olarak yetiştirmek istemesiyle bu mesleğe adım attım.


Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? JW Marriott Ankara; ABD ve dünyanın 70 ülkesinde 4 binin üzerinde turizm yatırımına sahip dünyanın önde gelen konaklama zinciri Marriott International’ın lüks otel markası JW Marriott’un Avrupa’daki 4., Türkiye’deki ilk oteli. Otelde üst düzey donanıma sahip ikisi Premier Suit, ikisi Presidental Suit ve biri de kral dairesi Royal Griffin olmak üzere toplam beş adet üst düzey, 25 adet Executive Suit ve 38 adet Junior Suit dahil olmak üzere toplam 413 oda bulunuyor. Otel, oda kapasitesinin yanısıra çoğunluğu günışığı alan farklı büyüklüklerde ve bölünebilir özellikte 17 adet toplantı salonu ile de MICE sektörü için etkin çözümler sunuyor. JW Marriott Ankara’da, Türk ve uluslararası mutfaklardan örnekler sunan Fires & Flavors restoranı, Amerikan steakhouse konseptini yansıtan JW Steakhouse, terasta canlı caz müziği performanslarıyla Skye Vue Lounge & Terrace, eğlence ve sporu aynı yerde buluşturan Velocity Sports & Entertainment ile her zevke hitap edecek

alternatifler bulunuyor. Ayrıca 3 bin 500 metrekarelik alana kurulu SPA, Wellness & Fitness merkezi Karma, açık ve kapalı havuzları, fitness merkezi, Türk hamamı, sauna, jakuzi ve buhar odalarının yanısıra masaj, vücut- cilt bakımlarının sunulduğu 1’i VIP olmak üzere 12 odası ile misafirlerine ulaşılabilir lüksü sunuyor. Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Büyük bir operasyonu yönetmeniz, tüm birimler ile işbirliği halinde çalışmanız, otelin genel işleyişine hakim olmanız, planlama, organizasyon ve koordinasyon aşamalarında bulunmanız, sürekli aktif ve dinamik kalmanız, otelin vazgeçilmez bir departmanı olmanız avantajı. İşimizin, özverili ve emek yoğun bir iş olmasına rağmen hak ettiği değeri Türkiye’de bulamaması, mesleğin ustalık sınıfında olmaması, herkesin bu mesleği yapabileceği ve bu meslek üzerinde söz sahibi olabileceği düşüncesi, taktir ve teşekkürünün az , eleştirisinin çok olması dezavantajları.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? Otelcilik eğitimim çoçukluktan başladı desem yeridir. Otellerde yaşayan bir ailenin çoçuğu olarak, misafir memnuniyetinin önemini, departmanların iş tanımını, gelir gider dengesini, sorunların nasıl çözüldüğünü yaşayarak öğrendim. Üniversite ile teorik ve akademik yanını tamamladım. Profesyonel olarak iş hayatına atılmam ile birlikte örnek aldığım yöneticilerimin izinde gitmeye çalıştım. Mesleğe başladığım günden itibaren, kişisel gelişimime önem verdim. Mesleki teknik bilgileri, gerek meslektaşlarımdan, gerek çalıştığım firmalardan, gerekse her ürünü, ekipmanı, makinayı deneyerek ve kullanarak, sorunlar ile bizzat ilgilenerek konuma hakim olmaya çalıştım. Mesleğim ile ilgili yenilikleri ve mesleki literatürleri yakınen takip ettim, firmaların düzenlemiş olduğu eğitim, seminer ve fuarlara katıldım. Kişisel Gelişim eğitimlerine katılmaya ve kitaplarını okumaya devam ediyorum.

99


housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Sizce iyi bir housekeeperın sahip olması gereken özellikler nelerdir? Bizim işimizde çalışanın yöneticisine saygı ve sevgi beslemesi, işin kalitesi ve başarısı için çok önemlidir. Karşılıklı güven ortamının kurulmuş, adaletli yönetim şeklinin benimsenmiş, işini seven ve sevdiren, gelişime açık, mütevazi, personeline “Rol Model” olabilecek, liderlik vasıfları ve yönetim becerileri gelişmiş yöneticiler olması gerekir. Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Mesleğe hak ettiği değer verilmeli, özendirici tedbirler alınmalı, uzmanlık alanı olarak belirlenmeli, personele yatırım yapılmalıdır. Şu an housekeepingde ciddi bir kan kaybı yaşanıyor. Piyasadaki arz talep dengesi bozulmuş durumda. İhtiyaçtan istihtam edilen, yeterli mesleki teknik bilgisi olmayan çalışanlar beklentileri karşılayamıyor. Eğitilen personel kısa zamanda yer ve pozisyon değiştiriyor. Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor? Temizlik, güvenlik, hizmet, güvenilirlik, bakım, düzen gibi pek çok kelimeyi içinde barındıran ve sorumluluk alanı çok geniş olan bir departmanı ifade ediyor. Kelimeler üzerinden tek tek geçecek olursak; Temizlik, bir misafirin bir işletmeden vazgeçemeyeceği beklentisidir.

100

Güvenlik ve Güvenilirlik, misafirin huzur içersinde şüphe duymadan özelini emanet edebilmesidir. Hizmet, ödediği bedelin karşılığını memnun kalarak almasıdır. Bakım, büyük bedeller ile dekore edilmiş ve alınmış malzemelerin uzun yıllar yeni gibi kalmasını sağlamaktır. Düzen, misafirlerin konaklamalarını konfor içersinde geçirebilmeleri için ev ortamı yaratmaktır. Bir bütün olarak Housekeeping bir otelin sektörde kalıcı olabilmesi için en önemli departmanlarından birisidir. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Aynı hedef aynı amaç için çalışanlar olarak diğer departmanlar ile işbirliği içinde çalışılması hizmet kalitesinin yükselmesinde son derece önemlidir. Bu bilinçle çalışıldığı sürece hem huzurlu bir çalışma ortamı hem de başarılı bir iş ortaya çıkar. Bunun yansımaları da misafir memnuniyeti olarak geri döner. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Mesleğin geleceğini daha pozitif şeylere bağlamak isterdim fakat nasıl nesli tükenenler değerli oluyor ise, gelecekte kalifiye personel bulmada zorluk yaşanacağı için meslektaşlarımız çok değerli olacak. Çünkü alttan yetişmiş personel gelmiyor, meslek cazibesini kaybetti. Öncede bahsettiğim gibi, bir an evvel, gerek devlet destekli, gerekse

sektördeki işletmeler, bu mesleği özendirici önlemler almalı ve her kademedeki çalışana yatırım yapılmalı. Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Tabiki her kadın gibi bu mesleğin içine doğuyoruz. Evde de sorumluluklarımız devam ediyor, aile bireyleri zaman zaman titizlik anlamında şikayetçi olsalarda çıkan sonuçlar onları da mutlu ediyor. Aile bireylerinin kişisel yaşam alanlarına saygı göstermesi ve desteklemesi tabiki çok önemli, bu konuda kendimi şanslı kişilerden sayarım. Ailem her konuda her zaman yanımda olmuş ve beni desteklemiştir. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz? Mesleklerine önce kendilerinin saygı duymasını sonra başkalarından beklemelerini, işlerini severek ve isteyerek yapmalarını, her pozisyonun hakkını vererek, yaşayarak, sindirerek gelmelerini, araştırıcı ve gelişime açık olmalarını, koydukları hedefte zorluklarla karşılaştıklarında yılmadan yollarına devam etmelerini tavsiye ederim. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Sektörde 27 yılını doldurmuş, 4 yıl önce emekli olmuş birisi olarak, bu sektörün bana ihtiyacı olduğu ve gücüm yettiği müddetçe sektöre hizmet vermeye devam etmeyi düşünüyorum.



housekeeper

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Röportaj: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

BODRUM COCOS THE CLUB OTEL EXECUTIVE HOUSEKEEPER’I ŞAHİN DEMİR “Housekeeping departmanının hala gerektiği değere ve öneme kavuşmadığına inanıyorum. Özellikle turizm bölgelerinde dönemsel çalışma olduğu için eğitimli personel sıkıntısı yaşanmaktadır. Bunun önüne geçilmediği takdirde yakın bir süre içerisinde iş yapacak personel bulamayacak hale geleceğimizi düşünüyorum” diyen Şahin Demir sorularımızı yanıtladı.

102


Housekeeperlık serüveniniz nasıl başladı, anlatır mısınız? Bu mesleği seçmeye nasıl karar verdiniz? 1996 yılında bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine otelcilik alanında çalışmaya karar verdim ve housekeeping departmanında meydancı olarak işe başladım. İki ay çalıştıktan sonra bu meslekte ilerlemeye ve daha profesyonel anlamda devam etmeye karar verdim. Bunun üzerine, Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde housekeeping departmanı ile ilgili meydan, çamaşırhane ve kat hizmetleri konularında üç ay eğitim gördüm ve sonrasında 1998 yılında Bodrum’da 5 yıldızlı başka bir otelde meydan ve kat hizmetleri bölümünde çalışmaya devam ettim. Askerlik görevim dolayısıyla 2000-2001 yıllarında mesleğime ara verdikten sonra; yine Bodrum’da 5 yıldızlı bir otelde kat şefi olarak çalışmaya başladım ve aynı zamanda mesleğimle

ilgili eğitimler almaya devam ettim. İki yıl kat şefi olarak çalıştıktan sonra asistan housekeeper olarak yine 5 yıldızlı bir otele geçiş yaptım. 2006 yılından sonra 4 yıldızlı bir otelde housekeeper serüvenine devam ettim ve bugüne kadar çıtayı bir adım yükselterek şu anki Cocos The Club Otel’de profesyonel anlamda mesleğimi sürdürüyorum.

çalışmak, farkı kültürlerde ki insanları tanıyıp, farklı bir bakış açısı kazanabilir ve bu anlamda kendi bölümündeki çalışan personeli eğitip daha iyi hizmet vermeyi sağlaması bir avantaj olarak değerlendirilebilir. Dezavantajı ise Hosekeeping departmanında bulunan bölümlerin meslek olarak görülmemesi ve bununla ilgili yeterli eğitime sahip personelin olmaması.

Mesleğiniz ile ilgili eğitim aldınız mı? Meslek içi eğitim adına neler yapıyorsunuz? ISO-Kalite Kontrol ve HACCP eğitimleri ve personel eğitimi ve yönetmenliği ile ilgili eğitimler aldım.

Housekeeping departmanın daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılabilir? Geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Okullarda ve otellerde housekeepingle ilgili eğitimlerin sıklaştırılması, bununla ilgili otellerde sürekliliğin sağlanması ve meslek olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bodrum’da Housekkeperler olarak bütünleşmek amacıyla Kat Hizmetleri Yöneticilerinin dernek kurması ve bununla ilgili olarak eğitim ve meslek olarak görülmesinin desteklemesi gerekmektedir. Geldiği noktayı şöyle değerlendirmek gerekirse; hala meslek olarak görülmediği,

Çalışmakta olduğunuz otel hakkında bilgi verir misiniz? Cocos The Club Otel Ortakent-Yahşi Mahallesinde, denize sıfır konumda, 168 oda ve 450 yatak kapasiteli 4 yıldızlı bir otel. Housekeeper olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Houskeeper olarak turizm sektöründe

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1980 Diyarbakır doğumluyum. Diyarbakır Atatürk Lisesi mezunuyum. Evli ve üç çocuk babasıyım.

103


housekeeper

hafife alındığını ve çalışma süreleri dönemsel olduğu için kalifiye eleman bulunamadığından gelecek dönmeler dahil olmak üzere daha kötüye gittiğini düşünüyorum.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Sizce bir otel için housekeeping departmanı neyi ifade ediyor? Housekeeping bir otel için vitrin konumundadır. Ayrıca otelin hijyenini ve temizliğini yani insan sağlığını önemseyen ve eksiksiz yerine getiren bir departmandır. Sizce housekeeping departmanının diğer departmanlarla ilişkisi nasıl olmalıdır? Housekeepingin içindeki takım ruhunun, otelde çalışan diğer bütün departmanlarla eş değer olması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde iletişim halinde olması gerektiğine inanıyorum. Mesleğinizin geleceği ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Şu an için önünün kapalı olduğunu ama

104

bununla ilgili mesleki eğitimlerin sıkılaştırılması ve daha ciddiyetle ele alındığında, gelecekte bu mesleğin daha iyi bir konuma geleceğine inanıyorum.

den de kurtulmuş olacaktır. Yenilikle açık, organize olabilen, hayal güçleri geniş olan gençlerimiz bu mesleği vazgeçilmez olarak göreceklerinden eminim.

Housekeeper olmanın ev hayatınıza olumlu olumsuz etkileri var mı? Olumlu ektileri; otel içerisinde insanlarla sürekli diaolog halinde olunmasından dolayı bunun olumlu olarak eve taşınması. Olumsuz etkileri ise otelde misafir memnuniyeti için çalışma saatlerinin belirli olmaması nedeniyle sosyal hayata zaman ayıramamak.

Sizce iyi bir Housekeeper’ın sahip olması gereken özelikler nelerdir? Öncelikle çok sabırlı ve sevecen olmalılardır. Gençlere tavsiye ettiğim gibi hayal dünyaları çok çok geniş olmalıdır. İyi bir dekoratör, doğayı seven ve koruyan karakteri olmalıdır. Eğitime önem veren, akıl ve vicdan ikilisini dengede tutmasını bilen, karşı tarafın fikirlerine ve önerilerine değer veren, organizasyonu ön planda olan, emeğe önem veren, olaylara iyi bakabilen kişiliğe sahip olmalıdır.

Bu mesleği gençlere tavsiye ediyor musunuz? Tabi ki, özellikle bu mesleği gençlerin benimseyip, okullarında öğrendikleri bilgileri otellerde pratiğe çevirdiklerinde ne kadar mutlu olacaklarını şimdiden görebiliyorum. Böylelikle bu mesleğin ana temelleri daha sağlam atılmış olup, aile geçimine katkı sağlayacak geçici meslek terimin-

Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Meslek olarak çıtayı yükseltip, housekeepingle ilgili eğitimler verip, otelciliğe kaliteli ve eğitimli kişiler kazandırmayı amaçlıyorum. Yapılacak her türlü çalışmanın içinde yer almaya hazırım.



görüş

“AĞACA SEVGİYİ, AVŞA’YA TAŞIYAN BİR TURİZMCİ...” ŞABAN ALİ YAŞAROĞLU

Otoman Imperial Hotel & Otoman Park Hotel Turizm Eğitim Danışmanı

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Yazı: Serap FİDAN

Doğu Karadeniz’in sahilinde bir köy, köyün adı IŞIKLI... Denizin kıyısından mahalleye çıkmakta olan 9 – 10 çocuk; önlerinde, elinde tuttuğu ince bir fidan ile dimdik yürüyen, Şaban Ali’nin büyük dedesi 102 yaşındaki Recep dede... Şaban Ali merak eder ve sorar dedesine: “Dede, elinde taşıdığın fidan ne ağacıdır?”, Recep dede de torunu Ziya’nın oğlu Şaban Ali’ye: “Oğul, bu elimde götürdüğüm Gürgen fidanı. Bunu bahçenin kenar kısmına dikeceğim ve büyüdüğü vakit kesip kayığın omurgasını yapacağım. Gördüğün gibi düzgün bir fidan, bundan iyi omurga olur” der. Arkasından yürümekte olan çocukların bazısı güler, Şaban Ali onlara: “Ne gülüyorsunuz?” diye çıkışır ve “Göreceksiniz, dedem düşündüğünü mutlaka yapacaktır” diyerek yürür Recep dedesinin arkasından mahalleye doğru... Şaban Ali ilkokulu bitirir ve İstanbul’a doğru gurbet yolcusu olur. Geldiği kentte; siyasal, sendikal ve çeşitli Sivil Toplum Kuruluşlarında yöneticilik ve üyelik gibi toplumsal hizmetler üstlenir. İstanbul Hilton Oteli’nde çalışma arkadaşı olan Ali YAĞIZ bir gün Şaban Ali’ye: “YAŞAROĞLU, çok koşturuyorsun, yorgunsun. Avşa’ya gel de bir süre dinlen” diye ısrar eder. Şaban Ali: “Söz Ali, geleceğim” der. Şaban Ali, eşi ile birlikte karar verir ve 1977’de bir süre dinlenmek üzere “Avşa Gemisi” ile Marmara denizine açılırlar. Gemide, Eski CHP Genel Sekreteri ve Malatya Milletvekili Dr. Kamil KIRIKOĞLU ve yanında gazeteci Tanju CILIZOĞLU ile karşılaşır. Şaban Ali, Dr. KIRIKOĞLU ile çok eski, Gümüşsuyu Asker hastanesinde Binbaşı rütbesi ile, hariciye doktoru olarak görev yaptığı yıllardan tanışırlar. Askere giderken Şaban Ali’yi muayene etmişti ayaklarından... KIRIKOĞLU, Şaban Ali’ye yolculuğun nereye olduğunu sorduğunda, “Avşa Adası’na” yanıtını alır Şaban Ali’den. Bu defa KIRIKOĞLU: “Avşa’nın ağacı ve yeşili yok, Marmara Adası’na gel” dediğinde Şaban Ali: “Bizi Avşa’da bekliyorlar” yanıtını verir. Avşa Gemisi, inecekleri adaya doğru yaklaştığında Şaban Ali güverteye çıkar ve Avşa Adası’nın büyük bir bölümüne bakıp: “Kamil Bey haklı imiş; ne ağaç ne de yeşil bir örtüsü var bu adanın” diyerek sesleniverir eşine. Gemiden iner inmez doğruca adanın Yiğitler beldesine giderler ve kalacak oldukları pansiyona yerleştikten sonra sahildeki kahveye çıkarlar, masaya otururlar ve eşiyle birer “ada çayı” söylerler kahveciye. Kahvede oturanların nerdeyse hepsi yüzlerini Şaban Ali’nin eşiyle birlikte oturmakta oldukları masaya çeviriler ve merakla bakarlar bu yabancılara... Biraz sonra orta yaşın üzerinde bir adam masalarına gelir

106

ve “Köyümüze hoşgeldiniz, sefa getirdiniz” diyerek yanlarına oturur İsmail SAMATYALI amca... Az sonra kuşlar gibi sarıverirler Şaban Ali’nin masasının etrafını... “Önce merakla baktık size, ilk defa görüyoruz bir erkeğin kadınla gelip oturduğunu bu kahvede” der içlerinden biri. Şaban Ali masanın etrafını saranlar arasında kimisinin bacağının kesik, kimisinin kolu ve parmaklarının kopuk olduğunu görür ve merak edip sorar nedenini. Soruya: “Efendim, burada bir İtalyan Müteahhit İstanbul’un parke taşlarının ihalesini aldı. Bizde onun yanında koca granit taşları dinamitle parçalayıp, ufak parke taşları haline getirirken gördüğünüz gibi arkadaşların bazısı böyle acı duruma düşmekte” yanıtını alır Şaban Ali YAŞAROĞLU. Bu açıklamaya üzüldüğünü, kendisinin bir turizmci olduğunu, kendilerine gösterilen ilgiden son derece memnun kaldıklarını (çünkü o an kendilerine bir “Tanrı Misafiri” gibi baktıkları bakışlarından anlaşılıyordu) ifade ederek etrafında toplananlara şunları söyler Şaban Ali: “Bakınız, Avşa Adası sizin gibi bu adada yaşayanların bir adası değil, Türkiye’nin turistik, yani tatil yapmak adına çok değer taşıyan bir adadır. Çünkü, gündüz parlak bir güneşle beldenize, gece gökyüzünde yıldızlara bakarak kahvenize geldik ve şimdide bol iyotlu denizden kahvenize girmekte olan rüzgarın tatlı havası ile sizlerle sohbet ediyoruz. Yarın pansiyoncu, balıkçı, paytoncu, bakkalınız, manavınız ve kahveciniz paramızı alacaklar. İşte, turizm budur” dedi ve bu arada Kamil KIRIKOĞLU’nun Avşa ile ilgili söyledikleri aklına gelir ve sözlerine devamla, “Adanız ağacın ve yeşilin fakiri görünümünde bir ada. Sizin ve çocuklarınızın geleceği turizm olacak. Ancak, turizm temiz bir çevre ve yeşilliklerle gelişen bir sektördür. Bu nedenle ibadet yapar gibi adanın sahilinden başlayarak ağaçlandırıp, yeşil örtüyü örtmelisiniz” diyerek noktalayıverir sözlerini Şaban Ali. Aralarından yaşlıcası söz alır ve “Ada sahillerinin altında tuzlu su bulunduğundan dikilen ağaçlar bir müddet sonra kurumaya başlıyor. Bu bakımdan ağaç yetişmez denizin kıyısında” der. Bu sözleri söyleyen yaşlı ve tecrübeli adama inanan Şaban Ali susar ve izin isteyerek kahveden çıkıp, konaklayacakları pansiyona döner eşiyle birlikte. Ertesi sabah, akşam önerdikleri “Altın Kum” koyundaki plaja giderler. Koya yaklaştıklarında bir de ne görsünler: Kumsala kadar gayet düzgün ve bilimsel dikilmiş yaklaşık 100 adet çam fidanı... Halbuki akşam beldenin kahvesinde, deniz kıyısında ağaç yetişmez demişlerdi... Koyun adına “Altın Kum” boşuna dememişler. Sapsarı, altın sarısı kumla örtülü idi. Ama kendilerinden başka hiç kimse yoktu güzelim plajda. Belde halkının ise denizde yüzme

alışkanlıkları yok gibiydi 1977’nin Ağustos’unda... O gün kendileri açmış ve yine kendileri kapatmışlardı “Altın Kum Plajı”nı... Kendi kendine, “Olur şey değil” diyordu Şaban Ali. İkinci akşam, yine eşiyle birlikte Yiğitler Beldesi’nin aynı kahvesine oturmaya gittiler. Bu defa daha fazla kalabalık sarmıştı Şaban Ali’nin masasını. Şaban Ali daha fazla dayanamayarak sordu: “Siz dün gece bana deniz kenarında ağaç yetişmiyor, bir süre sonra tuzlu su kurutuyor ağaçları dediniz ama, ben “Altın Kum”da 100’e yakın dikilmiş Çam fidanının gayet canlı büyümekte olduklarını gördüm, bu nasıl oluyor?” dediğinde, “O çamları Ankaralı Avukat dikti (Av. Kemal BOĞRALLI)” yanıtını aldığında; “Amca, Ankaralı Avukat dikince oluyor da,siz dikince neden büyümüyor bu çamlar?” sorusu karşısında başlarını sağa sola çevirip, suskun kalmışlardı köyün sakinleri. O günlerde, Avşa Yiğitler 1. Kültür ve Turizm Festivali düzenlenir. Şaban Ali’yi de, Marmara Kaymakamı ve Avşa Belediye Başkanı’nın bulunduğu protokol masasına alırlar. Festivalin açılışını Marmara Kaymakamı yaptıktan sonra: “Aramızda turizme gönül vermiş bir hocamız var. Şimdi, konuşmasını yapmak üzere kendilerini kürsüye davet ediyorum” der takdimci bayan. Meydanı dolduranlara şunları söyler YAŞAROĞLU: “Avşa Adası yalnız Avşalılar’ın değil, Türk halkının bir adasıdır. Çünkü, ülkenin Nilüfer çiçeğini andıran turizme uygunlukta başka bir Avşası yoktur. Devlet bu adanın alt yapısına el atmalı ve ada halkı iç ve dış turizmin hizmetine girmelidir. Öylelikle modern pansiyonculuk hizmeti hayata geçirilmelidir. Turizm, kültür alışverişine dayalı bir köprünün sektörüdür. Ada halkı olarak, asırlarca kapalı kalarak geleneklerinize ve göreneklerinize fazlaca bağlı kaldınız. Halbuki, sizlerde değişmekte olan dünya ile değişmelisiniz. Adanızı yeniliklerle, güzelliklerle süsleyip donatmalısınız. Örneğin; keçileri adadan başka yere sürmeli ve adanızı baştan başa ağaçlandırmalısınız. Turizm, temiz bir çevre ile gelişen bir sektör olduğu için adanızı yeşillendirip, güzelleşmesine elbirliği ile önem vermelisiniz. Adanızda turizm etkinlikleri geliştikçe sosyal ve ekonomik yaşantınızda da iyileşmeler olacaktır. O vakit taş işçiliğini bırakacak, bacaklarınız kesilmeyecek ve kollarınız kopmayacaktır” diyen YAŞAROĞLU sözlerini şu önerilerle noktalar: “Şu sahildeki derme- çatma kahve ve binaları yıkın, Altın Kum plajına kadar gidiş-gelişli bir bulvar açın ve etrafı ağaçlandırın”. Şaban Ali, tatili süresince adanın koy ve plajlarını gezer, fotoğraflarını çeker ve “Ali Baba Türbesi”ni, manastırı,


olsaydın, Kaymakamın nereden haberi olacaktı” der köyün çobanı Koca Yusuf... Mevsim sonu adadan İstanbul’a dönen Mustafa Sarıgöz, Şaban Ali’ye: “Şaban Bey, adanın tepelerine dikilmesine öncülük ettiğin Çam fidanlarının bazılarını insanlar sökerek evlerinin önlerine dikmektedirler” dediğinde, Şaban Ali gülerek : “Desene Mustafa, ağacın sevgisi evlere taşındı” der. Şaban Ali’nin yüreğinde Avşa adasının, Yiğitler Beldesi’nin yeri başkadır, ayrıcalıklıdır; Rahmetli İbrahim DURMAZBİLEK amcanın kaldığı pansiyonun balkonuna bir poşet içinde şeftali, üzüm, inciri atıp para teklif eder diye arkasına bakmadan hızlı adımlarla uzaklaşmasını... Rahmetli Cemal Aga’nın (Cemal KOL) kayısı ve badem ikramlarını... Rahmetli İsmail amcanın: “Bu incir ağacı senin, istediğin vakit topla” demesini... Balıkçı İbrahim KOL’un gece Marmara denizinde yakalamış olduğu balıkların en lezzetlilerinden bir paket yapıp, sabah erkenden dolabına bırakmasını ve akşam ücretini vermek istediğinde almamasını... Latife Hanım’ın bahçesinden eliyle topladığı domates, patlıcan, salatalık, maydanoz, karpuz, kavun ve fasulyenin haftadan haftaya parasını ödemesini... Hele, Merhum ve Merhume Şakir, Elmas ve Çocukları Mustafa... Onların o candan yakınlıkları... Ve daha nice iyilik kokan, 1970’li yılların o güzel insanlarını nasıl unutur? O can parçası misafirsever insanların gösterdikleri içtenlikli yakın ilgilerinden dolayı çok sever Avşa adasının Yiğitler Beldesi’ni... Bu sebepledir ki; 30 yılı aşkın bir zaman içinde Avşa’ya gitmeden edemez Şaban Ali ... Şimdi takvimler 2008’in Eylül ayını gösteriyor. 30 yılı aşkın bir zaman tünelinden geçip 2008’e gelindiğinde Avşa’nın Yiğitler Beldesi’nde nelerin değiştiğini ve geliştiğini sorduğumda Şaban Ali’: “Ben bu adaya 1977’de tatil için geldim. Zaman zaman doğum yerim olan Doğu Karadeniz’e gittiğim yıllar ve 1980 darbesinde sendikal görevim nedeniyle Davutpaşa’daki Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunduğum aylar dışında düzenli olarak gelmişimdir Avşa adasına. O yıllarda gündüzler berrak güneşi, özgürce denize girilebilen ve kumların içinde sanki altın zerrecikleri varmış gibi sapsarı kumsallı koyları ve Marmara denizinin en temiz yeri, geceleri gökteki parlak yıldızları ve denizden gelen tatlı rüzgarın eşliğinde terlemeden yürüyüşler, organik ortamda yetiştirilen sebze-meyveler, çeşitli günlük yakalanan balıklar ve Yiğitler Köyü’nün çoğu bu dünyadan göç etmiş bulunan o yılların misafirperverlikleri, eşimle birlikte Avşa adasının bir tutkunu yapmıştır bizi. 30 yıl sonra bugün Yiğitler Beldesi’ne baktığımda; olumlu ve olumsuz gelişmelerin seyrini görmekteyim. Örneğin, olumlu gelişmelerine baktığımda; 30 yıl önce, önerdiğim Altın Kum’a kadar uzanan sahil bulvarı ve istimlakların büyük kısmı yapılmış hem de en güzeli... Beldenin meydanına büyük boyda ATATÜRK’ün heykeli dikilidi ve önüne de ‘Atam senin izindeyiz’ yazısı yazılmış.

1700’lerden beri şarapçılık yapıldığı söylenen Avşa’da modern bir şarap fabrikası kurulmuş. Dikimlerinin öncüsü bulunduğumçzm fidanlarının boyları uzamış ve altında piknik yapılır hale gelmiş. Yıllarca Avşa’nın Hasan AYVAZ gibi taş ustalarının emekleri ile İstanbul’un cadde ve sokaklarına döşenmiş olan granit parke taşları geç de olsa Yiğitler Beldesi’nin cadde ve sokaklarına da döşenmiş ve evlerinin balkonlarına saksı çiçekleri konmuş. Cadde ve sokaklara elektrik direkleri dikilmiş ve sokaklar aydınlanmış, kanalizasyon kısmen tamamlanmış ve sivrisinekler azalmış. Olumsuz gelişmelere gelince; belde halkının sosyal yaşamında gözle görülür bir ilerleme görülmediği gibi bazı yönlerden gerileme dikkati çekiyor. Halk, köylü geleneğini koruyor ama cep telefonu ve internetle övünüyor... Geçmişin misafirperverliği yok gibi bir şey... Artık İbrahim dayı, Cemal aga, Şakir amca, Elmas ve Emine ablaların candanlığından ve cömertliklerinden eser yok. Varsa maddiyat yoksa maddiyat, çıkarı olan selam veriyor sadece... Karadut Çeşmesi’nden kol kalınlığında akan içme suyu artık yok. Suyun, dinamit patlatıcılarının yüzünden yön değiştirdiği söyleniyor. Kaya biçiminde kocaman granit taşların arasında, dışardan toprakla teraslar yapan yaklaşık 30 dönüm arazinin içinde; çeşit çeşit incirler, şeftaliler, armutlar, elmalar, zeytinler ve antep fıstığını ve daha nice organik meyveleri yetiştiren, her türlü bilimsel kitapları okuya okuya kendini bir ziraat mühendisi, ayaklı bir ziraat enstitüsü haline getiren, adını ölümsüz Kemal ATATÜRK’ün verdiği ‘Cumhuriyet Gazetesi’ni okuduğu için adanın bağnazlarınca adını ‘komünist’e çıkardıkları Eski Muhtar, ilkokul mezunu; Eski taş ustası ve adanın aydını Ahmet DURMAZBİLEK ise artık yok... Eskisi gibi Yiğitler Beldesi’nin koylarında özgürce denize girme şansınızda yok. Örneğin; Bayraklı köyü erkeklere yasak. Altlarında 150 – 200 binlik jiplerle adanın dışından gelip, Yiğitler’in tepesinde araçlarını park ettikten sonra, çarşaflı, haşemalı, türbanlı genç ve yaşlı kadınların Bayraklı’ya inip, sere serpe denize girdikleri ve güneşlendikleri ve de erkeklerin geçmemesi için kocalarının nöbet tuttuğu koy... Bu da “Turistik Baskı” olsa gerek... Fakat belde halkı bu ‘yabancılara’ henüz bulaşmamış ve Türk kadınının geleneğine uygun giyimini sürdürmektedir. Yine son yıllarda Arap erkeklerin adaya dadanması da ilginç olsa gerek... Gruplar halinde beldenin yollarında dolaşmakta ve halka sempatik görünüp, etrafını saranlarla sohbet etmektedirler. Beldenin aydınlarından H. A., Arapları adaya getiren Hacı Mustafa’ya ’72 mil yakınımızdaki İstanbul’da 13 milyon insan var, orada kravatlı bir adam yok mudur ki, bu teke sakallı acayip adamları niçin getiriyorsun buraya’ diye sitemde bulunur. Beldenin olumlu ve olumsuz gelişmelerine karşın, yine de ve özellikle emeklilerin sağlıkları ve ömürlerinin biraz daha uzaması için güneşi, kumu, denizi, havası, organik ürünleri ve dingin sessizliği bir ilaç gibidir adanın yaşantısı...” yanıtını verdi.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

şarap fabrikası ve Karadenizli iş adamı tarafından yaptırılan meşhur “Karadut Çeşmesi”ni inceler. Bu arada, adanın en yaşlıları ile Avşa’nın geçmişi hakkında söyleşiler yapar. Neden “Şehitler Tepesi” diye Şakir Yiğitler’e soru sorduğunda; 1915’te İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali ile adadaki Rum çeteciler tarafından, Yiğitler Beldesi (eski adı ARAPLAR) camiinde akşam namazını kılmakta olan adanın erkeklerinin toplanıp, tepeye çıkartılarak ve orada karanlıkta hepsini kılıçtan geçirdikleri için o tepeye “Şehitler Tepesi” adının konduğunu öğrenir Şaban Ali. İstanbul’a döndüğünde; Yönetim Kurulu Üyesi ve Çevre Komisyonu Başkanı görevlisi bulunduğu, kısa adı “ATURJET” olan Türkiye Turizm Yazarları Derneği yönetimine “AVŞA”yı ağaçlandırma teklifini sunar. Yönetim Kurulu Şaban Ali’nin teklifini oybirliği ile kabul eder. Dernek daha önce Adıyaman’daki “Nemrut Dağı” eteklerinde de “ATURJET Ormanı” adıyla bir orman kurmuşlardı. Karardan sonra büyük bir saç panoya: “ATURJET YİĞİTLER BELDESİ AĞAÇLANDIRMA VE YEŞİLLENDİRME PROJESİ”diye yazılı panoyu Şaban Ali, arkadaşı Mustafa SARIGÖZ ile adaya gönderir ve “Şehitler Tepesi”ne monte edilir. Ardından beldenin tepe ve yollarına binlerce çam fidanı dikilir. Şehitler Tepesi’ne dikilen pano, birileri tarafından kurşunlanır. Tekrar betonlanarak dikilir. Şaban Ali, ayrıca büyük bir panonun üzeri çekmiş bulunduğu fotoğraflarını yapıştırır ve özelliklerini açıklayıcı alt yazılarını yazarak adada evi bulunan arkadaşı Mustafa SARIGÖZ’le adaya gönderir ve Muhtar Recep SAMATYALI’ya teslim etmesini söyler. Şaban Ali bununla yetinmez, İstanbul’dan Muhtar Recep SAMATYALI’ya telefon açar. Telefonda SAMATYALI’ya: “Recep Bey, gönderdiğim panoyu camla çerçeveletip ATATÜRK Meydanı’na koyduruver. Beldeye gelen yabancılara kolaylık olur, danışma görevini görür ve Yiğitler’in tanınmasına katkı yapar” der. “Peki” der köyün muhtarı... Yine her yıl Eylül ayının 10’unda; başta muhtar ve halkın katılımı ile “Ağaca sevgi ve yeşile saygı” günü düzenlenir ve panonun altında konuşmalar yapılır. Cumhuriyet Gazetesi ve çeşitli Turizm dergilerinde haber olur. Avşa’da 1000 çam fidanının yandığı haberi İstanbul’a kadar gelir ve Şaban Ali fazlasıyla üzülür yanan çamlara... Haberi kendisine ulaştıran arkadaşı Mustafa’ya: “Çok üzüldüm, sanki ben yandım Mustafa” der. Çamların, keçi sahibi çobanlar tarafından yakıldığı dedikodusu çevrede konuşulur olur, Şaban Ali konuşulanlara inanmaz. Yaz mevsiminde tekrar adaya giden Şaban Ali, eşiyle deniz banyosu sonrası kaldıkları pansiyona dönerlerken yolda köyün çobanı Koca Yusuf’la (Yusuf ERDOĞAN) karşılaşırlar. Şaban Ali selam verir Koca Yusuf’a ancak, Yusuf zoraki alır selamını. Şaban Ali: “Koca Yusuf, ne o rahatsız mısınız?” diye sorar ne olduğunu anlamaya çalışarak. Koca Yusuf: “Rahatsız değilim. Sen keçilerimi kaçırttın Karabiga’ya, ekmeğimle oynadın” diye cevap verince Şaban Ali: “Yok canım, benim ne yetkim var” diye cevap verir. Bunun üzerine: “Sen festivalde o konuşmayı yapmamış

107


kültür

Fotoğraflar: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com Yazı: A.Nadir Utkan

TARİHE TANIKLIK EDEN

İSTANBUL KİLİSELERİ “Katolik inancına göre kilise birlik, kutsallık ve hidayete götüren yoldur. Ortodoks mezhebi cemaati kilisenin hem bu dünya da hem de görünmeyen öteki aleme ışık tuttuğuna inanmaktadırlar. Protestanlar kiliseyi Allah’ın emirlerini sunulduğu ve dini ibadetlerin yapıldığı bir mabet olarak görürler. İlk dönemlerde tek bir kurum olan kilise daha sonraları inanç ve tapınma şekilleriyle ayrışmıştır” diyen İstanbul ve kültür aşığı Ahmet Nadir Utkan ile birlikte tarihe tanıklık eden İstanbul Kiliselerini gezip, sizlere aktarmaya çalıştık.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Baş

şehri Roma olan “Batı Roma İmparatorluğu” 5. yüzyılda Germen kabilelerinin İtalya’yı istila etmeleri sonucu yıkıldı. Bizans İmparatorluğu da denen Doğu Roma imparatorluğu eski Yunan kenti olan Byzantion’a (Bizans) taşındı ve yeni başkentin adı “Nova Roma” (Yeni Roma) adı verildi. Constantinus döneminde kentin adı Constantinus olarak ilan edildi. I.CONSTANTİNIUS (Büyük Konstantin),Roma’dan senatörler ve yüksek memurlar getirerek Constantinus şehrinde yeni bir yönetim oluşturdu ve kenti yeniden imar etti. İmpa-

108

rator Constantinus ölümünden sonra Konstantin’in Şehri anlamına gelen Konstantinopolis ismi kullanılmıştır. Doğu Roma İmparatorluğu ya da Bizans, MS 330’dan 1453 kadar bin yıldan uzun yaşadı ve döneminde günün en önemli gücü sayıldı. Roma’nın Hıristiyanlığı kabulü Konstantin’in 312’de Maxentius’a karşı Milvan köprüsü zaferiyle gelmiştir. Bu zaferi Hıristiyanların Tanrısını yardımıyla kazandığına inanan Pagan Konstantin 313 yılında Milano Fermanıyla Hristiyanlık kabul görmüştür. Kilise anlamı ve fonksiyon bakımından mezheplere göre farklılar

gösterir. Katolik anlayışında kilise, Hz İsa tarafından kurulan ve ona inanların oluşturduğu topluluklardır. Katolik inancına göre kilise birlik, kutsallık ve hidayete götüren (Apostolluk) yoldur. Ortodoks mezhebi cemaati kilisenin hem bu dünya da hem de görünmeyen öteki aleme ışık tuttuğuna inanmaktadırlar. Protestan olan Hıristiyanlar kiliseyi Allah’ın emirlerini sunulduğu ve dini ibadetlerin yapıldığı bir mabet olarak görürler. Kiliselerde ayin, dua törenleri yapılır. Bu törenleri kiliselerde ki din görevlileri tarafından icra edilir. Bazilika, Hıristiyanlık öncesi yapılarda


İstanbul’da Kiliseler Katolik, Ortodoks veya Protestan kiliseleridir. Kilise adlarını başında gelen Hagia, Hagios, azize, aziz demektir. Hz İsa’ya Rumca Khristo, Hirosto denir. Ioannes Hz Yahya’dır. Surp, hazreti demektir. Asdvadzadzin, Meryem Ana’dır. Kirkor, Gregor’dur. İstanbul’da Rum Ortodoks kiliseleri çoğunluktadır. Sonra Ermeni ve Protestan kiliseleri gelir. Bu kiliselerin neredeyse tamamına yakını Bizans döneminden kalmadır. Rum Ortodoks kiliselerinin birçoğunda şifalı olduğuna inanılan, kutsal su içeren Ayazmalar bulunur.

Aya İrini Kilisesi Aya İrini adı “Tanrısal Barış ya da Kutsal Barış” anlamına gelen Hagia Eirene (Aziz İren) isminden gelmektedir. İstanbul’da, Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda, Ayasofya’nın yakınındadır. İstanbul’da bulunan, camiye çevrilmemiş en büyük Bizans kilisesidir. Eski kaynaklara göre, burada bulunan Roma döneminden kalma Artemis, Afrodit ve Apollon mabetlerinin kalıntılarından yararlanılarak, 4. yüzyılın başlarında I. Constantinus (324-337) zamanında yapıldı. Ayasofya’yla aynı avlu duvarı içinde bulunan Aya İrini, 532’deki Nika Ayaklanması sırasında yanındaki Sempson Zenon’la birlikte yanmıştır. İmparator Jüstinianos Ayasofya’nın yanı sıra Aya İrini’yi de yeniden yaptırmıştır. 532’de yapımına başlanmışsa da bitiş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 8. ve 9. yüzyıllarda yaşanan şiddetli depremler binada önemli hasarlara neden olmuştur. Bizanslıların patrikhane şapeli diye niteledikleri Aya İrini, İstanbul’un fethinden sonra Topkapı Sarayı’nı çevreleyen Sur-ı Sultani içerisinde kalmış, bu yüzden camiye çevrilmediği için önemli bir mimari değişiklik olmamıştır. Önce iç cephane, sonra da Harbiye Nezareti’nin silah ambarı olarak kulla-

nılmıştır. Aya İrini, klasik bir Roma ibadethanesi gibi bazilika planda çizilmiştir. Nartekslerden ve apsislerden oluşmaktadır. Ana kubbeyi 35 metre yüksekliğinde 4 büyük fil ayağı taşımaktadır. Orta avlu tıpkı Ayasofya’daki gibi boştur. Yapının üst katı ise devasa bir antik Roma haçı şeklinde planlanmıştır. Aya İrini, inşa edildiği dönemde yalnızca İstanbul’un ilk kilisesi değil, aynı zamanda Roma İmparatorluğu’nun en büyük yapıları arasındaydı. Türk döneminde avlunun çevresine bir sıra daha sundurma eklenerek avlu daraltıldı.

Kilise, İstanbul’un fethinden sonra hiçbir zaman camiye çevrilmedi. Bir süre bazı silah ve araç gereçlerin saklanmasında kullanıldı. Bu nedenle “Cebehane” adını taşıyan kilise, III. Ahmet (1703-1730) döneminde silah müzesi (Dar-ül Esleha) yapıldı. 1846’da Tophane Müşiri Ahmet Fethi Paşa tarafından müze haline getirilerek 1869’da Müze-i Hümâyun adı verildi, 1875’te müze, Çinili Köşk’e taşınınca Aya İrini depo haline geldi. 1908’den sonra da Askeri Müze oldu. Bir süre boş kalan yapının çevresinde araştırmalar yapıldı, daha sonra da Ayasofya Müzesi’ne bağlandı. Ayasofya Kilisesi Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından

önemli bir yer teşkil etmektedir. Ayasofya Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olup aynı yerde üç kez inşa edilmiştir. İlk yapıldığında Megale Ekklesia (Büyük Kilise) olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren ise Ayasofya (Kutsal Bilgelik) olarak tanımlanmıştır. Ayasofya Bizans İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin en büyük kilisesi olarak katedral işlevi görmüştür. Birinci kilise, İmparator Konstantios (337-361) tarafından 360 yılında yapılmıştır. Günümüzde ilk kiliseye ait herhangi bir kalıntı bulunmamakla birlikte, müze deposunda bulunan Megale Ekklesia damgalı tuğlaların bu yapıya ait olduğu düşünülmektedir. İkinci Kilise, İmparator II. Theodosios (408-450) tarafından 415 yılında yeniden inşa ettirilmiştir. Bu yapının, beş nefli, ahşap çatı ile örtülü ve anıtsal bir girişe sahip bazilikal planda olduğu bilinmektedir. Kilise, İmparator Justinianos’un (527– 565) 5. saltanat yılında, aristokrat kesimi temsil eden maviler ile esnaf ve tüccar kesimi temsil eden yeşillerin İmparatorluğa karşı birleşmesi sonucunda çıkan ve tarihte “Nika İsyanı” olarak geçen, büyük halk ayaklanması sırasında 532 yılında yıkılmıştır. Günümüz Ayasofya’sı İmparator Justinianos (527-565) tarafından dönemin iki önemli mimarı olan Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios’a yaptırılmıştır. Tarihçi Prokopios’un aktardığına göre, 532 yılında başlayan inşa, 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanmış ve kilise 27 Aralık 537 yılında törenle ibadete açılmıştır. Kaynaklarda, Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos’un, mabedin içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladığın için şükürler olsun” dedikten sonra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geçtim” diye bağırdığı geçer. İmparator Justinianos Ayasofya’nın

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

dini niteliği olmayan bir toplanma yeri özelliği gösterirken, erken Hristiyan ve Ortaçağ mimarilerinde, yan geçitleri bulunan, galerili veya galerisiz kilise anlamında kullanılmıştır.

109


kültür daha görkemli ve gösterişli olması için, maiyetindeki tüm eyaletlere haber göndererek, en güzel mimari parçaların Ayasofya’da kullanılması için toplatılmasını emretmiştir. Bu yapıda kullanılan sütun ve mermerler; Aspendos, Ephesos, Baalbek, Tarsus gibi Anadolu ve Suriye’deki antik şehir kalıntılarından getirilmiştir. Yapıdaki beyaz mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil somakiler Eğriboz Adası’ndan, pembe mermerler Afyon’dan ve sarı mermerler Kuzey Afrika’dan getirilerek Ayasofya’da kullanılmıştır. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmed’in 1453’te İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. Fetihten hemen sonra yapı güçlendirilerek en iyi şekilde korunmuş ve Osmanlı Dönemi ilaveleri ile birlikte cami olarak varlığını sürdürmüştür. Yapıldığı tarihten itibaren çeşitli depremlerden zarar gören yapıya, hem Doğu Roma, hem de Osmanlı Döneminde destek amacıyla payandalar yapılmıştır. Mimar Sinan tarafından yapılan minareler ise aynı zamanda yapıda destekleyici payanda işlevi görmektedir.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Havariyyun Kilisesi İstanbul’da 550 yılında inşa edilmiş Hıristiyan bazilikasıdır. İmparatorluk polyandriyonu olarak da bilinir. Dördüncü

110

tepenin zirvesinden Constantinus surlarının 400 metre kadar içinde inşa edildi. İstanbul’un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra kısa süre için Rum Ortodoks Kilisesi olarak kullanılmıştır. 1461 yılında yıkılarak yerine Fatih Cami yapılmıştır. İmparatorlara ve kutsal kişilere ait lahitler İstanbul Arkeoloji Müzesinde korunmaktadır. Kanlı Kilise Bir Ortodoks kilisesidir. İstanbul’da Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyerek Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilisedir. Fatih semtinde yüksek duvarların arkasında kalan kilise, genellikle halka açık değildir. 7. yüzyılın başlarında, Bizans imparatoru Maurikios’un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından İstanbul’un beşinci tepesinde bir manastır inşa ettirmişti. Ancak Dördüncü Haçlı Seferinin ardından kurulan Latin İmparatorluğu sırasında manastır yıkılmıştır. 1261’de, şehrin Bizanslılar tarafından yeniden ele geçirilişinin ardından İsaakios Doukas, aynı yerde tek katlı basit bir manastır yaptırmıştır. 1281’de ise, İmparator VIII. Mikhail’ın gayrimeşru kızı ve Moğol İlhanlı hükümdarı Abak Han’ın karısı Maria Despina Palaiologina, kocasının ölümünün ardından İstanbul’a

dönmüştür. Maria Despina günümüze kalan şekliyle manastırı ve kiliseyi inşa ettirmiş. Ktetorissa (“kurucu”) unvanını almıştır. Bu tarihten itibaren manastır ve kilise Mouchliotissa (Yunanca “Moğolların”) lakabını almıştır. Aya Kiryaki Rum Ortodoks Kilisesi Kumkapı, Gedikpaşa Caddesinde Çadırcı Cami Sokağı ile Kadirga Limanı Caddesi arasında Rum Ortodoks kilisesidir. Diocletianus (284-307) zamanında yaşamış ve ilk Hristiyan azizesi olan Aya Kyriaki’ye ithaf edilmiştir. O zamanlarda yaşayan Efsevia isimli bir kadının uzun yıllar çocuğu olmamış, eğer bir çocuğu olursa onu Tanrı’ya adayacağına dair dua edermiş. Duaları kabul olmuş ve haftanın yedinci günü bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Bu yüzden ona Kyriaki adını verir. Aile Hristiyan olduğu için Diocletianus’un Hristiyanları takibi sırasında aile tutuklanır ve sorgulanırken işkence görürler. Henüz 16 yaşında bir genç kız olan Kyriaki de işkence altında Hristiyanlığını inkar etmez, yakılarak öldürülmesine karar verilir. Büyük bir ateş yakılır ve kız ortaya konulur. Bu sırada büyük bir yağmur başlar ve ateş söner, bunun üzerine vahşi hayvanların önüne atılır fakat bu sefer de hayvanlar ona dokunmazlar.


Samatya Konstantinos ve Helene Kilisesi Ayios Konstantinos ve Helene Kilisesi Samatya’da İmrahor İlyas Bey Caddesi ile Feridun Kılıç Sokağı arasındadır. İmparator I. Konstantin ve annesi Helena’ya adanan kilisede, imparatorun sağ kol ve parmak kemiklerinin saklandığına inanılmıştır. Fetihten sonra, bölgede iskân edilen Karamanlılar dolayısıyla Karamanlılar Kilisesi adını almıştır. Patrik III. Metrofanos 1569’da yazdığı bir mektupta kiliseden eski bir yapı olarak söz etmiştir. Kiliseyi 1576, 1577 ve 1578 yıllarında ziyaret eden S. Gerlach bize oldukça ayrıntılı bilgi vermiştir. Antakya Patrikliği Katibi Paulus 1652 yılında ziyaret ettiği kiliseyi kubbeli, taştan ve yüksek bir yapı olarak tarif etmiştir.1689 yılındaki yangından sonraki onarım para sıkıntısı yüzünden oldukça uzun sürmüştür. Mimar Konstantinus’un 1833 yılındaki onarımının ardından, çan kulesi 11 Mayıs 1903 yılında kiliseye eklenmiştir. Bazilika planlı kilise üç neflidir. İkonostasisin üst kısmındaki frizde Hz. İsa’nın hayatından alınma sahneler görülmektedir. Altta ise soldan itibaren Hagios

Georgios, Hagios Konstantinos, Hagia Helene, Meryem ve Çocuk İsa, Hz. İsa, İoannes Prodromos, Hagios Demetrios ve Hagios Nikolaos tasvirleri vardır. Aya Yorgi Kilisesi Büyükada’nın en yüksek noktalarından birinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Saint George adına yapılmıştır. Patrikhane kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı’nın inşa ediliş tarihi 1751’dir. Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, şapel ve dua yeri eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi’dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır. Rumlar tarafından Aya Yorgos olarak adlandırılan kilise, zaman içerisinde Aya Yorgi olarak anılagelmiştir. Kilisenin en çok göze çarpan motifi, denizden çıkan canavarı mızrağı ile öldüren Saint George ikonasıdır. Çeşitli yazılarda ise bu ikonun aslında birçok ruhsal anlam taşıdığı ifade edilir. Bu ikonalar hakkında anlatılan ve kiliseyi böylesine önemli bir ziyaret & adak merkezi haline getiren bir efsane vardır. Kapısında yazan bilgiye göre; söz konusu kilise, ikonların ilk saklandığı kilise değil, onun yerine yenilikçi bir papaz tarafından yaptırılan ve zaman içinde restore edilen 2 kilisenin yenisi imiş; yani toplamda 3 kilise söz konusuymuş. Adı geçen ikona ve diğer eşyalar, bugün Aya Yorgi Kilisesi’nde yer almaktadır.

Büyükada’da yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Hıristiyanların 2 hac noktalarından biridir. Bu nedenle her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Hristiyan dinine mensup kişiler Büyükada’ya akın etmektedir. Bu tarihlerde Aya Yorgi Kilisesi’ne gelenler gönüllerince dilek dileyip, kiliseden bir adet çan veya anahtar alır. Dilekleri gerçekleşen kişilerin kiliseye geri gelip aldıkları objeyi geri vermesi gerekir. Bir diğer inanışa göre de Aya Yorgi kilisesine çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, üst üste konmuş taşlar ve tırmanırken yolda açılmış makara iplerle doludur. Anlatılanlara göre Bizans döneminde işgal altında kalan Aya Yorgi kilisesindeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, söz konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar. Kilisenin bulunduğu yerin havası ve manzarası çok güzel ve huzurludur, yanı başında yer alan lokantada ise enfes yemekler yenebilir. Buradaki şarap, kilise rahipleri tarafından yapılan özel bir şaraptır ve oldukça lezzetlidir. Büyükada’ya gelip de burada yemek yemeden dönmek büyük bir kayıp sayılır. Galata Saint Benoit Kilisesi Galata Kemeraltı Caddesi’ndeki St. Benoit Kilisesi, 1427 yılında Benedikt Tarikatı tarafından Azizler Virginis Mariae ve Beati Benedicti adına kurulmuştur. Kilisenin değerli eşyaları 1460 - 1461 yıllarında önce Sakız Adası’na, oradan da Cenova’ya gönderilmiştir. Fransız kraliyetine 1540 yılında bağlanan kili-

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Vali son olarak kafasının kesilmesini emreder azize yerde yüzüstü yatıp dua ederken askerler kafasını keserler, tam bu sırada “gördüklerini insanlara anlat” diye gökten bir ses duyulur. Daha sonra Hristiyanlık yerleşip devletin resmi dini olunca Kyriaki’nin ölüm günü olan 7 Temmuz Yortu günü olarak kabul edilir.

111


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

kültür

senin kontrolü, 1583 yılından itibaren Cizvitlerin eline geçmiştir. 1687 yılındaki yangının ardından kanunlara aykırı olmasına rağmen kiliseye kubbe yapılmıştır. Marsilyalı tüccarların 1697 yılındaki yardımlarıyla kilise Pera’nın en önemli ve güzel kilisesi olmuştur. Okulun bahçesindeki 1730 yıllarından kalma Cizvit Şapeli 1783 yılında Lazaristler’e verilmiştir. 1865 yılındaki yangından sadece 15. yüzyıl yapısı olduğu düşünülen çan kulesi kurtulabilmiştir. Bugün bahçe olarak değerlendirilen sarnıcın üzerinde, 14. yüzyıl Santa Maria Della Citerna Kilisesi’nin olduğu kayıtlardadır. Yan taraftaki okul 1583 yılında açılsa da 1585 yılındaki salgın hastalık nedeniyle kapatılmıştır. Cizvitler tarafından 1609 da yeniden açılan okul, Cizvit Tarikatı’nın kaldırılmasıyla 1783 yılında Lazaristler’e devredilmiştir. Okul 1832 yılındaki salgından kurtulmak ve tekrar kapatılmamak için 1840‘da Bebek’e taşınmıştır. St. Antuan Katolik Kilisesi İstanbul’un en büyük ve cemaatı en geniş Katolik Kilisesi’dir. İstiklal Cad-

112

desi üzerinde Galatasaray’dan (Galatasaray Lisesi tarafında) Tünele doğru giderken sol tarafta bulunur. 1230’da rahipler, kurucuları Assisili Aziz Fransua adına, Galata civarında bir kilise inşa ettiler. 1639 ve 1660 yangınlarında iki kez yanan ve her yangından sonra yeniden aynı yerde kurulan Aziz Fransua Kilisesi en son geçirdiği yangın olan ve bütün çevresini yutan 1696 yangınından sonra Beyoğlu’daki yeni konumuna taşındı. 1724 yılında Pera’da Aziz Antuan adı verilen bu yeni bir kilise Osmanlı İmparatorluk saray ve devlet hizmetinde bulunan ve ayrıca ticaretle uğraşan Katolik ülkelerin (ekserisi İtalyan-Fransız) vatandaşları ve onların aileleri için inşa edildi ve kutsandı. İstiklâl Caddesi girişindeki avlunun önündeki 6’şar katlı ve birbirlerine bir geçitle bağlanan 2 adet apartman, kiliseye gelir getirmesi için inşa edilmiştir. Bunlar St. Antoine Apartmanları’dır ve İstiklâl Caddesi’nin ilk betonarme yapılarındandırlar.

Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi Genelde Doğu Hristiyan kiliselerin aziz ve azizelerin isimleri ile takdis edilmelerine karşın, İstanbul Başpiskoposluğuna bağlı olan Aya Triada/Ayia Trias’ın daha yaygın olarak kullanıldığı şekilde “teslis” anlamına gelmektedir. Kilise geniş bir bahçe içinde, haç planlı, kubbeli ve kubbesinin her iki yanında birer çan kulesi bulunan, Bizans mimarisi ile modern mimarinin bir kompozisyonu biçiminde projelendirilmiştir. Kagir bir yapıdır. Sıraselviler Caddesi’nden de girişi vardır. Narteksin sol tarafında bulunan yapının üstündeki kitabeden inşa tarihinin 1880 olduğu anlaşılmaktadır. Kilisenin kubbeli olarak yapılmasına izin verilmiş olması da Tanimat sonrası dönemde inşa edildiğini gösterir; Osmanlı’da azınlık ibadethanelerine kubbe yapma yasağı kalktığı dönemde inşa edildiği için çok zarif bir kubbeye sahiptir.


görüş

HIZMET SEKTÖRÜNDE İLETIŞIM EFSUN YÜKSEL TUNÇ

Indus Danışmanlık

Tam

her şeyi öğrendik derken değişimle beraber bildiklerimiz yetersiz kalmaya başlıyor. O zaman da bilgileri gözden geçirmek ve yenilenmek vakti gelmiş oluyor. Her gün, her an iletişim kuran insanlar olarak HEDD için iletişimi yeniden ele aldık. 50’ye yakın katılımcıyla İletişimi Anlamak, Anlatmak ve Anlaşmak olarak yeniden tanımladık. Sözlü, sözsüz ve yazılı olarak üçe ayrılan İletişim konusunu biz 10 madde ile ele almak istedik. İnsanlar hizmet alırken %20 mantıklı %80 duygusal olarak karar veriyor ve harekete geçiyor. İletişimin ilk 2 maddesi %80’lik tarafa direkt etki eden madde oluyor. Kişinin özünü bilip koruyabilme, oldu-

ğu gibi davranabilme özgürlüğü diye de kaynaklarda geçen doğalık kavramı, iş hayatında iletişim kurarken, kişisel kalite ile kurumsal kalitenin paralel olmasını ve kurumsal kaliteye göre davranışların samimi olmasını kapsamaktadır. Hizmet sunarken kişilerin doğal olmaması -ki bu kurumsal kalite ile sınırlandırılmıştır- misafiri/müşteriyi negatif etkileyecek ve bizimle ilgili olarak %80’lik tarafta olumsuz karar verişe neden olacaktır. Doğallık kadar önemli olan Dostça Ses Tonu kullanmak da iletişimin zorlayıcı adımlarındandır. Kelimelerin dostane bir şekilde söylenebilmesi için yüzde bir tebessüm bir gülümseme olması gerekmektedir. Zorluk da tam olarak burada

karşımıza çıkar. İnsanlar çeşit çeşittir ve bazılarında mütebessim bir çehre doğuştan varken diğerlerinde olmayabiliyor. Hem doğal ola hem de dostça ses tonu kullan derken kişinin doğalında yoksa güleç yüzlülük doğallıktan uzaklaşmasına ve yapmacık olmasına ve haliyle misafir/ müşterinin bizimle ilgili olarak yine olumsuz karar vermesine neden oluyor. İnsan beyni kanıtları sever, güleç yüzlü insanların işini severek yaptığı düşünülür ve işini seven insanların da işini daha iyi yapacağı varsayılır. Bundan sonrası artık içten gülümsemelere kalmıştır. Merak uyandırmak bu yazımızda iletişimin sadece iki maddesini ele aldık. Bir sonraki sayıda görüşmek dileğiyle…

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

“Olduğumuzu düşündüğümüz her an aslında olmaktan uzaklaşıyoruz.” M.Efsun Yüksel Tunç

113


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

sanat

90 00


SANATTA FARKLI BİR BOYUT:

RÖLYEF

Rölyef sanatta farklı bir boyuttur. Çalışma aşamalarında zaman zaman resimle, heykeltıraşlıkla, mimarlıkla ve iç mimarlıkla bütünleşir. Çeşitlilik içerdiği için insanı ve ruhu sıkmaz, değişik sanat dallarında da bilgi edinme olanağı sağlar. Oldukça zengin eski mimari yapılarımız eski Türk evlerimiz, sokaklarımız camilerimiz, çeşmelerimiz rölyef ile ruh kazanır.

Rölyef

Fransızca kökenli bir kelimedir. Yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere rölyef (kabartma) denir. Genellikle tarihi yapıların veya insan figürlerinin, modele uygun çalışmaların yardımcı malzemeler ile tabloya boyut vererek yerleştirilmesi anlamına gelir. Örneğin fotokopisi mevcut olan evin, boyutlandırarak tabloya aktarılması, ağaçların, boyutlandırılması, insan figürlerinin boyutlandırılarak çalışılması rölyef çalışmaları kapsamına girer. Kabartma, sanat kolları dahil endüstri, tarım ve günlük hayatta da kullanılır. Mimarlıkta kil, alçı, taş gibi işlenebilir malzemelerin yüzeyinde, alçaklı, yüksekli şekiller meydana getirmektir. Kabartma, ışık alan ve almayan yönlerin belirme derecesine ve yüzey şekline göre, alçak, orta, yüksek olarak çeşitlenir. Alçak kabartma, yüzeyden çok az ayrılan kabartmalardır. Madalyon, para vb. şeylerde görülen kabartmalar bu şekildedir.

Yüksek kabartma, yüzeyden oldukça yükselen kabartmalardır. Şeklinde hemen hemen yarısı denilebilecek derecede yüksektir. Rond-bos kabartmalar ise heykele yaklaşır şekildedir. Şekiller satıha alçak taraflarından yapıştırılmış gibidirler. Kabartma olarak yapılmış süslemeler, mimari yapılarda taşa, mermere işlendikleri gibi madenden ve ahşaptan yapılmış eşyalar üzerinde de görülürler. Şamdan, kapı tokmağı gibi madeni eşyalarda, kapı, pencere kanadı, rahle, dolap, çekmece gibi ahşap eşyalarda kabartma şeklinde yapılmış süslemelere çok rastlanır. Mimari eserlerin dış veya iç cephelerinde yapının görülecek yerlerinde taş veya mermer üstüne kabartılarak yapılmış süslemeler vardır. Rölyef, yapılması planlanan bir projenin boyutlandırılarak zeminden yükseltilmesi anlamını taşımaktadır. Rölyef sanatta farklı bir boyuttur. Çalışma aşamalarında zaman zaman resimle, heykel-

tıraşlıkla, mimarlıkla ve iç mimarlıkla bütünleşir. Çeşitlilik içerdiği için insanı ve ruhu sıkmaz, değişik sanat dallarında da bilgi edinme olanağı sağlar. Oldukça zengin eski mimari yapılarımız eski Türk evlerimiz, sokaklarımız camilerimiz, çeşmelerimiz rölyef ile ruh kazanır. Çok zevkli rölyef çalışmaları seçilen modele göre bire bir uygun yapılmaktadır. Malzemeleri kolay bulunabilen fazla masraf gerektirmeyen ince çalışılması gereken bir branştır. Zamanla gelişen ve değişim gösteren rölyef branşında günümüzde eski tarihi sokaklar, camiler, konaklar, yalılar gibi yapıların dışında saray cami içleri, eski hamam içleri ve insan figürleri de bire bir aslına uygun olarak çalışılmaktadır. Kabartma Sanatı Rölyef Büyük Selçuklu devri mimarları, ana malzeme olan tuğlayı süslemede kullanmalarının yanında, stüko üzerinde yaptıkları kabartmalardan da geniş

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Fotoğraf& Yazı: Sinan Demir • sinan@goldencitymedia.com

115


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

sanat ölçüde faydalanmışlardır. Kufi yazıyla elde edilen kabartma süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Merv, Nişabür ve Kazvin’de bulunan Selçuklu eserleri, bu mimarinin kabartma süslemelerinin en güzel örnekleridir. Rölyef süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Daha sonra Anadolu Selçuklu mimarisinde süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkân verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartmalarla bezenmiştir. Taş işlemeciliğinin ilerlediği Anadolu Selçuklu mimarisinde özellikle portallerde rumi denilen süsleme şekli kabartma alarak tatbik edilmiştir. Bu devre ait kabartma süslemeye en iyi örnekler, Divriği Ulu Cami, Karatay Medresesi, Niğde Alaaddin Camii Portali, Konya Sırçalı Medrese, Erzurum Çifte Minareli medresede görülür. Osmanlı sanatında taş işçiliği üç ana grupta toplanır: 1. Kabartma, 2. Şebeke, 3. Renkli taş. İlk devir Osmanlı mimarisinin taş süslemesinin önemli bir kısmını kabartmalar teşkil eder. Yuvarlak, sivri profilli veya düz yüzeyli olmak üzere çeşitli teknikler alçak kabartma olarak tatbik edilmiştir. İznik Yeşil Camii taş süsleme sanatının en iyi örneklerine sahiptir. Sütun ve paye başlıkları ile kemer yastıklarında görülen lotus ve palmet motifleri düz satıhlı kabartma tekniğiyle yapılmıştır. Bursa Yıldırım Camii’nde ise kabartma klasikleşmiş bir görüntü içindedir. Mukarnasın bol ve ince işçilikle kullanılması camiye ayrı bir özellik kazandırmaktadır. Bursa Yeşil Camii ise, klasik devirde Osmanlı taş işçiliğinin varacağı en olgun seviyede süslemelere sahiptir. Edirne Üç Şerefeli Camii’nde de taşa işlenmiş kabartma yazının en girift istifli örneklerinden biri portalınde görülebilir. Rölyef ( kabartma) olarak yapılmış süslemeler, mimari yapılarda taşa, mermere işlendikleri gibi ahşaptan yapılmış

116

yapımıyla ilgilenen Özlem Hanım zamanla konuda uzmanlaşmış ve evini bir nevi atölyeye çevirmiş. Evli ve bir çocuk annesi olan Özlem Hanım ev işlerinden arta kalan zamanda rölyef yaparak zamanını değerlendiriyor. Rölyef’in ortaya çıkışının çok eskilere dayandığını belirten Özlem Hanım, yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere rölyef (kabartma) adı verildiğini belirtiyor. Genellikle tarihi yapıların veya insan figürlerinin, modele uygun çalışmaların yardımcı malzemeler ile tabloya boyut vererek yerleştirilmesi anlamına gelir. Örneğin resimde yer alan bir evin, boyutlandırarak tabloya aktarılması, ağaçların, boyutlandırılması, insan figürlerinin boyutlandırılarak çalışılması rölyef çalışmaları kapsamına girer.

eşyalar üzerinde de görülür. Şamdan kapı tokmağı gibi madeni eşyalarda, kapı, pencere kenarı, rahle, dolap, çekmece gibi ahşap eşyalarda rölyef şeklinde yapılmış süslemelere çok rastlanır. Mimari eserlerin dış veya iç cephelerinde yapının görülecek yerlerinde taş veya mermer üstlerinde de rölyefler kullanılmıştır. Çok çeşitli zevklerin, işçiliğin ve motif bileşimlerinin ortaya konulduğu Osmanlı mimari sanatı, 17. asırdan sonra klişeleşmiş ve rumi grubu ile mukarnasın bol kullanıldığı eserler vermeye başlamıştır. Özlem Çilek Rölyef konusunda bilgisine başvurduğumuz Özlem Çilek, 2 yıl boyunca kursa gittikten sonra amatörce rölyef yapmaya başlamış. 10 yıla yakın bir süredir rölyef

Rölyef için “Tarih kadar eski” deyimini kullanmanın doğru olacağını belirten Özlem Hanım, “Çünkü taş üzerine yapılan rölyef çalışmalarını pek çok tarihi eser üzerinde görebiliyoruz. Büyük Selçuklu devri mimarları, rölyefi süsleme unsuru olarak sık sık kullanmışlardır. Kufi yazıyla elde edilen kabartma süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Anadolu Selçuklu mimarisinde de süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkan verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartmalarla bezenmiştir. Bu devre ait kabartma süslemeye en iyi örnekler, Divriği Ulu Cami, Karatay Medresesi, Niğde Alaaddin Camii Portali, Konya Sırçalı Medrese, Erzurum Çifte Minareli medresede görülür. Osmanlı döneminde özellikle hatırı sayılır örnekleri olan rölyef özellikle Rönesans zamanı tüm dünyada altın çağını yaşamıştır. Zamanla taş üzerindeki rölyef bakır üzerine, ağaç üzerine taşınmıştır. Son olarak da günümüzde ahşap rölyef olarak oldukça ilgi görmektedir” diyor. Rölyef’in yapılışı Rölyef çalışmaya başlamadan önce boyutunun belirlenmesinin ve resmin


Rölyef süslemeler, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliği olarak kabul edilir. Daha sonra Anadolu Selçuklu mimarisinde süs unsuru ön planda yer alır. Binalar geniş süslemeye imkân verecek tarzda inşa edilmiş gibidir. Kapı, pencere, söve ve friz gibi unsurlar şerit, örgü kabara ve palmet gibi kabartmalarla bezenmiştir.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

boyutunun çalışmanın boyutuna eşitlenmesinin önemli olduğunu belirten Özlem Hanım, “Resmin üzerinde çatı, pencere, kapı gibi sınırları belirleyerek kartona aktarıyoruz. Ahşap kaplamalardan istediğimiz rengi seçip yarım santimetre genişliğinde şeritler kesiyoruz. Bu şeritleri kartonun üzerine üst üste yapıştırarak binaların duvarlarını oluşturuyoruz. Pencere ve kapıların derinliğini vererek çerçeveleri çalışıyoruz. Perde, kapı süslemeleri, panjur gibi ayrıntıları tamamladıktan sonra kasaya yerleştiriyoruz. Kasa dikdörtgen şeklinde bir kutu olarak düşünülebilir. Astar boyası çekildikten

117


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

sanat

sonra evimizi ya da evlerimizi bunun içerisine resme sadık kalarak yerleştiriyoruz. Son olarak çevre düzenlemesini ve yağlı boya çalışmalarını yapıp tablomuzu tamamlıyoruz. Anlatırken çok kolay görünebilir ancak bir çalışma neredeyse 2- 3 ay gibi bir sürede tamamlanabiliyor. Bu anlattığım rölyef dış mekan çalışması. Bir de iç mekan çalışmaları var. Bir odanın, mutfağın ya da bir çarşının resmedilmesi gibi. O zaman daha ayrıntılı bir çalışma söz konusu oluyor” diyor. Kullanılan Malzemeler Rölyef yapımında karton, mukavva, kurşun kırmızı kalem, silgi, cetvel, yapıştırıcı, silikon, şeffaf band, ahşap kaplama (gül, ceviz, maun vs.), düz ince ve desenli mantar, asetat, dantel, gipür, fisto, kurdele, sarı yaldız kağıt, ince tel, boncuk, makas, maket bıçağı, beyaz tutkal, alçı gibi malzemelerin kullanıldığını ifade eden Özlem Hanım, “Örneğin bir parça kurdele bizim

118

için perdedir. Ahşap bir yelpazeyi zerindeki desenleri keserek kapı süslemelerinde kullanabiliriz. Çevre süslemeleri için irmik, bulgur gibi malzemeleri bir parça boya ve tutkalla karıştırarak ağaç yapabiliriz. Mantar, yosun, renkli ve parlak kağıtlar kısacası aklınıza gelebilecek her şey malzeme olabilir. Bu biraz da sizin yaratıcılığınıza ve hayal gücünüze kalmış bir şey. Zaten bu işe başladığınızda her şeyi farklı bir gözle görmeye başlıyorsunuz. En işe yaramaz gibi görünen ufacık bir şey bile bazen akıl almaz bir boyut kazanabiliyor” diyor. Özlem Hanım rölyef malzemeleri çalışılacak modele göre çeşitlilik gösterdiğini belirterek, çeşitli aşamalarda farklı malzemelerin kullanıldığını ifade ediyor. “Kalıp hazırlarken, milaj kâğıdı, kurşun kalem, silgi, cetvel, karbon kağıdı, karton, makas, maket bıçağı, kaplama yaparken, ahşap kaplama ( ceviz, gül, maun, çam, armut v.s) asetat, perde yapımında, kurde-

la, fisto, tül ya da kumaş parçaları, modeli yerleştirmek için uygun ölçüde kasa, kasa hazırlığında, gökyüzü ve yer eğimi için mukavva, silikon, alçı, tutkal, boyama için renkli su bazlı boyalar ve vernik kullanılmaktadır.” Türleri ve kullanılan alanlar Rölyef’in iki türü olduğunu belirten Özlem Hanım, yüzey yükseltilerek yapıyorsa ‘yüksek rölyef”, çökertilerek yapılıyorsa “Alçak Rölyef” adını aldığını belirtiyor. Genel olarak yapılan çalışmaların yüksek rölyef özelliklerini taşıdığını belirten Özlem Hanım, “eski Türk evleri, çeşmeler, camiler, eski tarihi sokaklar, konaklar, saraylar, yöresel taş evler, yalılar, iç mekanlar, insan figürleri gibi örnekler yüksek rölyef örneklerindendir” diyor. Özlem Hanım “Rölyef mimaride süsleme olarak, süs eşyaları, kuyumculuk, resim, heykeltıraşlık, teknik resim gibi sanat kollarında gıda sektöründe süslemede kullanılır” diyor.


görüş

VEREBILECEĞININ EN IYISINI VEREBILEN, ALABILECEĞININ EN IYISINI ALABILIR!

Doğru

insanı bulmak değil o doğru insan kendimiz olabilmektedir bütün mesele! Bunun içinde; yapmayı gerçekten sevdiğin şeyleri bul ve bunlara kendini koşulsuzca ada. Kendini adarken yaydığın ışık kimin dikkatini çekiyorsa o kişi doğru kişidir! Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezilir. Değiştiremeyeceği gerçekleri olduğu gibi kabul etmek ve bu değişmezlikten kendine yeni bir yaşam sevinci yaratmak da yürek ister; değiştirebileceğini değiştirmeye çalışmak da. Sanıldığı gibi insanı korkutan; dünya, zorluklar, yaşam koşulları ya da başkaları değildir. İnsan en çok kendisinden korkar; kendi duygularından, kendi güçsüzlüklerinden, kendi zaaflarından, kendi acılarından, kendi coşkularından ürker. Yaşama her dokunuşunda, duygularının alevlenip kendisini yakacağından çekinir. Onun için kaçar yaşamdan, aşktan kaçar, öfkeden, hareketten, sevinçten, kendisinden kaçar. Korku yüzünden yaşanamamış bir yaşamı ellerinde taşımaktan yorularak, kendisine uydurduğu bin bir türlü mazeretle yaşama arkasını dönmeye, gizlenmeye uğraşıp, gizliden gizliye yok olmaya çabalar. Korku kendine acımayı getirir; kendini zavallılaştırmaya başlar yaşamdan korktukça. Yaşamla yüz yüze gelmektense ağır ağır erimeyi tercih eder. Korktukça azalır gücü; korkuyla yaralanan bedeni artık en küçük bir dokunuşta acıyla inler. Her acıda korkusu biraz daha artar ve girdap gibi çeker içine güçsüzlük onu. Kendi korkusuna kalkıp kader der sonra, korkuyu değiştirilmez bir gerçek, alnına yazılmış bir yazgı olarak görür. Yeni bir aşkın düşüncesi bile titretir onu. Kalabalıktan korktuğu kadar yalnızlıktan da korkar. Hayatın hiçbir haline dayanamaz du-

NLP Terapisti, Kurumsal Koç, Eğitmen • hulyakonar.com hulya@hulyakonar.com

rumlara gelir. Sırtında yaşayamadığı hayatı, önünde yaşanacak günleriyle, kendi geçmişiyle geleceği arasında sıkışır kalır artık. Kendi duygularıyla kuşatılır; döndüğü her yanda bir düşman gibi kendi duyguları çıkar karşısına. Şu yana dönse orada bir mutluluk vardır ama o mutluluğu değil mutluluğun arkasında gölgesi sezilen acıyı görür. Bu yana döndüğünde bir isyanın şevki vardır ama o isyanın çekiciliğini değil o isyan için ödenecek bedelin ağırlığının fark eder. Beri yanında bir aşk bekler onu ama o aşkın arkasından gelebilecek terk edilme ihtimaline diker gözlerini. Her kıpırtıyla örselenebileceğinden çekindiği için kıpırdayamaz bile yerinden; yaşama yaklaşabilmek için bir tek adım bile atmaya yetmez cesareti. Ona sevinci gösterseniz; ‘ya sonra’ diye sorar! Aşkı gösterseniz, gene aynı sorudur onun aklını kurcalayan; ‘ya sonra!’ Öfke, coşku, dostluk, sevişme, başkaldırı, direnme hep aynı soruyu sürükler peşinden; ‘ya sonra’. Bilinmeyen bir ‘ya sonra’ için bilinenlerin hepsini ıskalamayı kabullenir. Ama ne garip, duygularından, yaşanacakların sonrasından korkanlar, acıdan sakınanlar çeker en büyük acıyı. Yaşanmamış bütün duyguları zehirli sarmaşıklar gibi boy atıp ruhlarına dolanır. ‘Sonrası umurumda bile değil’ deyip yaşamla kucak kucağa gelenlerden çok daha fazla yarayı yaşayamadıkları için alırlar. Yakınıp dururlar; çektikleri acılardan söz ederler. Acıyı da çekerler gerçekten ama acıdan korktukları için bunca acıyı çektiklerini görmezler bir türlü. Yaşamanın cesaret istediğini fark edemezler. Onun için çok az insan yaşar; çoğunluk yalnızca gününü kurtarır. Yaşanmamış günlerin altında inleyen çaresiz bir köle gibi yitik bir hayatı taşır güçsüz omuzlarında. Kendi gerçeklerimiz, kendi duygularımızdır bizi böylesine ürküten; çatal diliyle tıslayan bir yılan görmüş tavşan gibi kendi kendimizi hareketsiz bırakan. Ve ne kadar çok korkar-

sanız, korkunuz o kadar artar. Sizi güçsüzleştiren, sizi çaresizleştiren, sizi isyanlardan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize engel olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır. Oscar Wilde’ın bir yazısından derlediğim bu satırlar, korku, şüphe ve endişelerin ‘yaşamak’ eyleminin içini nasılda boşalttığını oldukça güzel anlatıyor. “Hayat, cesurları sever” deriz hepimiz ama bunu dillendirebildiğimiz kadar kendi yaşamımızda cesur olabiliyor muyuz tartışılır! O kadar çok şeyden korkuyoruz ki... Değişmekten, reddedilmekten, başlamaktan, bitirmekten, risk almaktan, hatalarımızı kabul etmekten, hayatla yüzleşmekten, sorumluluk almaktan, başarısız olmaktan, aldatılmaktan, yenilmekten, haksız olmaktan... İşte bu korkularımız seçimlerimizi etkiliyor, yeni kararlar almamıza ya da adım atmamıza, kısaca yaşama karşı cesur bir duruş sergilememize engel oluyor. Çünkü kuvvetli korkular kuvvetli kaçma davranışını ile birlikte ortaya çıkar. Korku hissi oldukça rahatsız edici olduğu için, korkuyu hisseden kişiler bu hissi uyandıran kişi veya durumlardan mümkün olduğu kadar kaçmaya çalışırlar. Bu kaçma davranışı kişinin bu ortamı bir kez daha değerlendirme fırsatını maalesef kişiye tanımaz. Korkularımız yüzünden bulunduğumuz yere çakılıp kalıyoruz, kıpırdamıyor ve bildiğimiz o güvenli diye tabir ettiğimiz bölgede acı dahi çeksek, risk almamak için durmaya devam ediyoruz. Öylece durup olacakları bekliyoruz. Oysa hayatı, yaşamayı kaçırıyoruz farkında değiliz! Yaşamak, sadece nefes alıyor olmanın ötesinde bir şeydir. Yaşamak, her an her şeye hazır olmaktır. Yaşamanın cesaret istediğini fark edenlerden ve zihni düşünceyi korku yaratmadan kullanabilenlerden olalım! Tüm iyi duygularımla.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

HÛLYA KONAR

119




bitki

DULAVRATOTU Hamile kadınlara kullanımı önerilmeyen bir ottur. Dikenli, yusyuvarlak tohum keseleriyle tüm dünyaya egemen olmak ister gibi görünen Dulavratotu, pek çok kültürde şifalı otlar arasında sayılır. Vücuda zararlı maddelerin etkisini yok eder.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Adı

ne ilginç değil mi? Kırmızı çiçekleri olan bu “zengin” duruşlu bitki 60 santimetreye kadar uzayabiiir. Yaprakları yuvarlağımsıdır ve büyük, dikenli görünümlü meyveleri vardır. Kökünden de yararlanılabilen bir bitkidir dulavratotu. Dallara ayrılabilir ve yeşil etli yapraklar arasından çıkan dikenli, yusyuvarlak tohum keseleriyle tüm dünyaya egemen olmak ister gibi görünür. Kalın ve odunsu kökü pek çok kültürde şifalı olarak kabul edilir. Avrupa’nın pek çok bölgesinde bulunan dulavratotu, suyu kolay geçiren topraklarda daha iyi gelişir. Hafif gölgeyi, ormanlık arazileri ve çok sıcak olmayan yerleri sever. Türkiye’de genellikle Kuzey ve Doğu Anadolu’da yetişir. Yaprakları kış ve ilkbahar aylarında, çiçeklenme dönemi başlamadan toplanır. Tohumlar yaz aylarının sonlarında olgunlaşır, köklerini toplamak için ise sonbaharı beklemek gerekir. Tohumları kan şekerini düşürür, kökleri uçucu yağlar ve tanenler içerir. Köklerinden hazırlanan çay idrar söktürücüdür. Bu kökler özellikle soğuk algınlıklarına karşı güçlendirici, kanı temizleyici, toksin atıcıdır. Romatizma, cilt problemleri ve kist tedavisinde de etkilidir. Ancak hamile kadınların bu bitkiyi kullanmaları pek önerilmez. Bu nedenle dulavrat otundan yararlanmak isteyen hamileler doktorlarına danışmaııdırlar. Taze yaprakları karaciğere iyi gelir. İçinde safra salgısını artırıcı maddeler vardır. Dulavratotu, vücuttaki zararlı maddeleri nötralize etmekte çok faydalıdır. Bu ot, geleneksel Çin tıbbında yüzlerce yıldan beri kullanılmaktadır. Çinliler’den çok daha önce de Japonlar’ın mutfağına girmiştir. Japonya’da kullanımı oldukça yaygındır. Mutfaktaki kullanımına gelince: Doğu Anado ‘da yaprakları sebze olarak yenir, hafif haşlandıktan sonra kavrulur. Bitkinin kökleri kurşun kalem açar gibi soyulur ve yaklaşık yarım saat su içinde tutulur. Bunun amacı köklerde bulunan bazı istenmeyen maddelerin yok edilmesidir. Bu süre zarfında, köke acılık veren “inülin” suya geçer ve böylece suyun rengi yeşile döner. Bu şekilde acısı alınmış olan kökler yarım saat kısık ateşte pişirilip yenir.

122


Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği

DULAVRATOTLU VE LORLU RULO (6 kişilik) F MALZEMELER

F YAPILIŞI

Dulavratodarını ayıklayıp yıkayın ve süzün. Kaynar suda 2 dakika haşlayıp soğuk suda soğutun ve süzün. İri yapraklarından piliç göğüslerinin üzerini örtecek miktarda ayırın, kalanları ince ince kıyın. Bir teneerede tereyağında sarımsakları hafifçe kavurun. Şerit kesilmiş kırmızı biberleri ilave edip biberler hafifçe yumuşayıncaya kadar kavurun. Kıyılmış ort da katıp 2-3 dakika daha kavurun. Tuz ve kırmızı biberi ilave edip karıştırın, ocaktan alıp soğumaya bırakın. Ilıyınca yumurta, krema ve yeşil fıstıkları ilave edip karıştırm. Büyükçe bir alüminyum folyoyu masanın üzerine serin. Üzerini yağlayın. Ayırdığınız dulavratotu yaprakları ile üzerini boşluk bırakmayacak şekilde kaplayın. Piliçgöğüslerini verevine ikiye bölün. Her parçayı yaprak gibi tekrar ikiye ayırın. Açılmış piliç göğsünü yaprakların üzerine uzunlamasına ve kalınca olarak koyun. Etin üstüne de harçtan koyun. Alüminyum folyonun kenarından tutup harcın üzerine rulo şeklinde sarın. Bu arada alüminyum folyo tamamen pilicin dışında kalmalıdır. İki başını sıkıp kıvırın. Piliçli harç sıkışık olmalı ve kolayca açılmamalıdır. Bir kapta üzerini iki parmak geçecek kadar su, tuz, maydanoz, defne, kuşbaşı kesilmiş bir küçük havuç, bir soğan ve biraz kereviz ile birlikte kaynatın. Ateşi kısıp 35-40 dakika pişirin ve ateşten alın. Bir kepçe ile çıkarın. 5 - 6 saat dinlendirdikten sonra folyoyu çıkarın, dilimleyip servis edin.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

3 adet piliç göğüsü, 800 gram Dulavratotu, 2 diş dövülmüş sarımsak, 4 adet şerit kesilmiş kırmızı çarliston biber, 2 adet yumurta, 1/2 tatlı kaşığı tuz, 80 gram krema, kırmızı biber, 2 yemek kaşığı tereyağı ve 1 avuç antepfıstığı (kaynar suda 1 dakika haşlanıp süzülmüş, kabukları soyulmuş ve iri dövülmüş) Haşlama Suyu İçin: 1 demet maydanozun sapları, 1 adet havuç, 1 adet defne yaprağı, 1 adet küçük soğan ve 1 adet kereviz sapı.

123


bitki

ISIRGAN (URTICA DIORICA ) Doğanın sunduğu en şifalı bitkilerden biridir. Yemeklerinin tadına doyulmaz. İngiltere’de adına bir şölen bile düzenlenmektedir.

Kendini

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

elletmekten pek hoşlanmayan ısırgan, dikenleriyle kendini koruyan, ancak gözümüzde gül kadar kıymetli olmayan bir bitkidir. Gül de kendini elletmez, ama güzeldir, kokuludur, sevdanın sembolüdür. Oysa bizim ısırganımız öyle albenili bir ot değildir. Yemyeşil, dikenli yaprakları olan, neredeyse tüm toprak türlerinde ve bütün bölgelerimizde yetişen, biraz da arsız olan ısırganın yemeklerde genç dalları ve özellikle üst kısımları kullanılır. Soğuk iklimlerde yaz aylarında da toplanabilir. Bitkinin yaprak ve dallarında yakıcı tüyler olduğundan toplarken dikkat etmek gerekir. Bitkiyi toplarken, ayıklarken ve doğrarken eldiven takmak yerinde olur. Doğanın insana verdiği armağanların en güzellerinden biridir ısırgan. Kan dolaşımını arttırır, A ve C vitaminlerince zengindir, diyabete karşı korur. Beta karotence zengin olan ısırgan, vücutta serbest radikallerin oluşumunu engeller, bağışıklık sistemini güçlendirici ve kanı temizleyici özelliği vardır. İlkbahar aylarında birkaç haftalık ısırgan kürü yapmak faydalıdır. Yemeklere konulduğu gibi ot kavurmalarına da eklenir. Isırganlı bulgur pilavı veya pirinç pilavı değişik yörelerde sevilerek yenen yemeklerimizdendir. Karadeniz Bölgesi’nde en çok mısır unuyla yapılan lapası tüketilir. Ege’de ise böreklerin başkahramanlarından biridir. Ayrıca taze veya kuru ısırgan yapraklarından çay yapılır. Kök ve tohumları da tedavide kullanılır. Latince’deki adı urtica, “uro”dan gelir. Bu da “yakan” anlamında bir sözcüktür. Soğuk iklimlere gittiklerinde Romalı askerler sıcaklık hissi versin diye vücutlarına ısırgan sürerlermiş. Çok faydalı bir bitki olmasına rağmen Plinius çok sert bir şekilde ısırgandan daha fazla nefret edilecek bir şey olmadığını söylemiştir. Yenilebilir bir bitki olmasının dışında bitkiden yeşil renkli bir boyar madde elde edilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerika’da gerçekleştirilen bir kampanya ile tonlarca ısırgan toplanıp stadyumlarda kurutulmuş. Başlangıçta bu çalışmanın nedeni gizli tutulsa da, daha sonra bu kurutulmuş bitkiden kamuflaj için boya yapıldığı anlaşılıyor.

124


Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği

(4 kişilik) F MALZEMELER

500 gram ısırgan, 500 gram kuzu eti, 250 gram kuru erik, kayısı, kuru üzüm, badem karışımı, 2 adet rendelenmiş soğan, 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı tarçın ve yeteri kadar tuz.

F YAPILIŞI

Öncelikle kuru erik, kayısı, kuru üzüm ve badem karışımını elin dayanacağı sıcaklıktaki suda 2 saat bekletilir. Bol suyun içinde ısırganları 2 dakika haşlayın. Kabaca kıyın. Yemeğe başlarken eti kuşbaşı doğrayın. Tencereye etlerin üzerini örtecek kadar su koyup haşlayın. Kaynamaya başlayınca, kevgirle köpüğünü alın. Haşlanınca eti sudan çıkartın, iyice süzün. Üzerine rendelenmiş soğanları sıvayın, tuzunu serpin ve tavada tereyağı ile kızartın. Etlerin haşlandığı suya kızartılmış etleri tekrar koyun. Doğranmış ısırganları ilave edin ve tarçın katarak orta ateşte 1 saat pişirin. Meyve kurularını etten artan yağda 4 dakika çevirin. Tencereye meyve kurularını ilave edip bir taşım daha kaynatın. Sıcak olarak servis edin.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

ISIRGANLI AZERİ YAHNİSİ

125


HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

sağlık

ALERJİK REAKSİYONLAR Çevremizde yaygın olarak bulunan alerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazla duyarlı olması şeklinde tanımlanabilecek alerji durumu, bünyeden bünyeye değişen oranlarla insan sağlığını etkiliyor. Turizm sektörü çalışanlarını ve turistleri de bazı hallerde etkileyebilen alerjinin nedenleri, türleri ve korunma yollarını sizler için araştırdık.

126


Toplumda yaşayan bireylerin yaklaşık %30’u alerjik tabiattadır. Bu kişiler duyarlı oldukları bazı alerjenlere karşı özel E tipi antikorlar aracılığıyla abartılı bir reaksiyon oluşturabilme yeteneğindedirler. Bu tip antikorlara bağlı olarak bazen değişik alerjik hastalıklar ortaya çıkabilir. Ancak tek başına alerjik bünyeye sahip olmak, yani atopik olmak bir hastalık olmayıp alerjik hastalıklara bir çeşit aday olma, yatkın olma durumudur. Bu tamamen ailesel geçişli (irsi) bir durumdur. Ancak alerjik bünyeye sahip kişilerde (atopik) alerjik hastalıkların gelişip gelişmemesi çevresel alerjenlerle karşılaşma yoğunluğuna bağlı olarak değişmektedir. Daha dünyaya gelmeden gebelik döneminde veya hayatın erken döneminde, emzirme periyodunda annenin sigara içmesi, alerjik gıdaları tüketmesi, ortamın alerjen yoğunluğunun fazla olması gibi faktörler atopik kişilerde alerjik hastalıkların görülme sıklığını artırır. Astım, alerjik burun nezlesi ve sinüzit, alerjik göz nezlesi, burun polipleri, alerjik orta kulak iltihabı, ürtiker ve egzema gibi alerjik deri hastalıkları, gıdalara bağlı alerjik reaksiyonlar, çeşitli ilaç ve kimyasallar ile arı ve böcek sokmalarına bağlı alerjik reaksiyonlar alerjik hastalıkların arasında öncelikli olarak sayılması gerekenlerdir. Alerjik hastalıklarla uyumlu yakınmaları olan kişilerde ailede benzer hastalığı olanların varlığı, şikayetlerin süreğen ve tekrarlayıcı olması, mevsimlere göre değişmesi, diğer alerjik hastalıkların eşlik etmesi gibi hastanın öyküsünde tipik özellikler alerjik bir hastalığı telkin eder. Kanda özel E tipi antikorların araştırılması, alerjik cilt testleri ve hastalığın tipine göre değişen diğer tetkiklerle kesin teşhis konulabilir.

Hastalığın tipine, ağırlığına ve hastanın yaşına, cinsiyetine göre belirtiler değişir. Alerjik sinüzit, burun ve göz nezlesinde; yılın belirli aylarında veya tüm yıl boyunca devam eden hapşırma, burunda kaşıntı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı vardır. Geniz akıntısı, boğazda gıcıklanma, gözlerde yaşarma, kızarıklık ve kaşıntı, kulakta dolgunluk

hışırtı, kaşıntı, baş ve kulak ağrısı, koku alma bozukluğu tat almama, sesin değişmesi olabilmektedir. Anjiyonörotik ödem ve anafilakside; tablonun ağırlığına bağlı olarak değişen derecelerde yüzde, dudakta, dilde, boğazda aniden şişme, tıkanma, ciltte solukluk, kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklar, döküntüler, nefes darlığı, hırıltılı solunum, tansiyon düşmesi, ateş, terleme, çarpıntı, kalpte ritim bozukluğu, morarma, kusma, karın ağrısı, ishal, havale geçirme, solunum durması ve ölüm olabilir. Astımda; nefes darlığı, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste tıkanıklık olabilir. Cilt Alerjilerinde; ciltte kaşıntı, kurdeşen denilen kabarıklıklar, kırmızı renkli döküntüler, sulanma, kabuklanma, deride kalınlaşma ve deride renk değişikliği görülebilir. Mide bağırsak kanalı alerjilerinde; bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, gelişme geriliği, kansızlığa bağlı halsizlik, solukluk, göz kapak-

ları ve bacaklarda şişlikler gibi yakınmalar olabilir. İlaç Alerjisi: Birçok ilacın tedavi edici etkisi yanında istenmeyen bazı etkileri de vardır. Bu yan etkilerden bazıları ise alerjik reaksiyonlara bağlıdır. Kullanılan ilaca; kullanan kişinin yaşına, cinsiyetine, genetik özelliklerine ve diğer hastalıklarına; daha önce aynı ilacın kullanılıp kullanılmadığına; ilacın veriliş yoluna bağlı olarak bu tür reaksiyonların görülme olasılığı değişmektedir. Hemen her ilaç alerjiye neden olabilirse de bazı ilaçların kullanımı sırasında buna daha sık rastlanmaktadır. İlaca bağlı alerjik olaylar ciltte görülen kurdeşen, egzamadan kan hücrelerinin sayı ve fonksiyon bozukluklarına, anafilaksi, ateş, serum hastalığı gibi sistemik tablolardan ani nefes darlığı, sarılık, zatürree göğüste, karında su toplanması gibi belirli organ lokalizasyonu gösteren patolojilere kadar çok farklı görünümlere sahiptir. İlaç alımıyla olayların başlaması arasında geçen süre birkaç dakikadan bir iki haftaya kadar değişmektedir. Bir ilaç kullanırken ortaya çıkan yeni bir sağlık sorunu ilaçla ilişkili veya ilişkisiz olduğuna karar verilemese bile o ilacı reçete eden hekime bildirilmelidir. Eğer hasta herhangi bir ilaca karşı geçirilmiş bir alerji öyküsüne sahipse başka ilaçları kullanması gerektiğinde de bunu hekimine bildirmelidir. Çünkü bazı ilaçlar arasında çapraz reaksiyonlar olabilmektedir. Penisilin alerjisi, çeşitli röntgen filmlerinin çekilmesi sırasında kullanılan boyar maddelere karşı ortaya çıkan reaksiyonlar ve astımlılarda aspirine karşı duyarlılık ilaç alerjileri arasında özellikle belirtilmesi gereken durumlardır. Gıda Alerjisi: Toplumda yaşayan kişilerin %15-20 ‘si bazı gıdalara karşı alerjisi olduğunu söylerken, yapılan araştırmalarda bu oranın %1-2 ‘den fazla olmadığı gösterilmiştir. Besin alerjilerine çocuklarda daha sık rastlanır. Yaş ilerledikçe bu durum çoğunlukla ortadan kalkmaktadır. Gıdalar alerjik olaylar dışında da besin zehirlenmeleri, besin entoleransı gibi önemli sorunlara yol açabilirler ve bunların alerjik olaylardan ayrımı zor olabilir. En sıklıkla alerjiye yol açan besinler inek sütü, tavuk yumurtası, soya fasulyesi, ceviz, fındık, balık ile buğday ve diğer tahıllardır. Alerjiye neden olan besinin alınmasından sonraki dakikalar veya saatler içerisinde alerjinin yerleştiği lokalizasyona bağlı olarak değişik şikayetler görülmeğe başlar. Dudaklarda, dilde, boğazda şişme, yanma, kaşıntı, yüzde kızarıklık seste kabalık görülebilir. Kramp şeklinde karın ağrıları, bulantı,

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Alerji vücudun özel bir maddeye karşı gösterdiği ters (kötü) tepkiyi açıklamak üzere kullanılan bir terimdir. Alerjiye neden olan çoğu şey aslında zararlı değildir ve alerjisi olmayan insanlar üzerinde etki göstermez. Alerjik tepkimeyi harekete geçiren herhangi bir maddeye alerjik madde (alerjen) denir. Çevremizde yaygın olarak bulunan alerjenlere bazı kişiler diğerlerinden daha fazl a duyarlı olup, onlara karşı alerjik olmayan normal kişilerden çok daha abartılı bir reaksiyon verirler. Bu duruma alerji denilmektedir.

127


sağlık manlarda (tatil ve seyahatlerde) gerilemesi, aynı işyerinde birden çok kişide benzer yakınmaların görülmesi meslek hastalığını düşündürmelidir. Çiftçiler, hayvancılıkla uğraşanlar (sığır, kuş, kümes hayvanı besleyenler, veterinerler, deri, yün işinde çalışanlar..vb), biyolojik ajanlarla çalışanlar (laborantlar, besin, deterjan sanayinde çalışanlar, kimyagerler..vb), tozlu işlerde çalışanlar (keresteciler, marangozlar, fırıncılar, değirmenciler..vb), kimyasallar ile teması olanlar (boyacılar, kimyagerler, plastik endüstrisi işçileri..vb), lastik eldiven kullananlar (sağlık personeli, temizlik işinde çalışanlar..vb) ve daha birçok iş kolunda alerjik hastalıklara sık rastlanmaktadır.

kusma ve ishal görülebilir. Bebeklerde gelişme geriliği dikkati çeker. Hapşırma burunda kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, göz yaşarması, gözlerde kaşıntı olabilir. Astım tablosu gelişebilir. Bunların besinlere bağlı olup olmadığı ve hangisine bağlı olduğu testlerle anlaşıldıktan sonra o besin hastanın diyetinden çıkarılır. Bir süre bu gıdayı almayan kişide zamanla duyarlılık kaybolabilmektedir. Lateks Alerjisi: Lateks %99 oranında Brezilya’da yetişen tropikal kauçuk ağacının özsuyundan üretilir. Kauçuk içeren ürünler alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bilhassa hekimlerin bizar olduğu bu durumda cerrahide kullanılan lateksten mamul eldivenler, bu eldivenlerin giyilip çıkarılması sırasında ortama yayılan toz, elastik yapışkan bantlar, çeşitli sonda ve kateterler, lastik ayakkabılar, plastik halı arkaları, spor malzemeleri, yolda aşınan oto lastiklerinden ortama dağılan kısımlar ya cilt ile temas ya da solunum yoluyla vücuda girmekte ve takiben kurdeşen, burun nezlesi, göz nezlesi, nefes darlığı, dilde boğazda şişme gibi değişik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır.

HAZİRAN EXECUTIVE HOUSEKEEPER 2015

Temas Egzaması: Cildin herhangi bir madde ile genellikle uzun süreli ve tekrarlayan temasları sonrası ciltte alerjik tabiatlı bir hastalığın gelişmesidir. Buna neden olan maddeler arasında öncelikle sabun ve deterjanlar, lastik eldivenler, kemer, kolye vb aksesuarlar, gömlek, kaşkol gibi giysiler sayılabilir. Temas edilen cilt alanında kızarıklık, kabarıklıklar, kalınlaşma, çatlaklar, soyulma, kaşıntı, sulanma ve kabuklanmalar görülebilir. Böcek ve Arı Alerjileri: Hamam böcekleri, kalorifer böcekleri, tahtakurusu, sivrisinek, at sineği ve pire gibi haşerelerin ısırmasıyla, tükürük ve dışkılarının solunum veya cilt yoluyla vücuda girmesine, yabani veya bal arılarının sokmaları sırasında zerk ettiği zehirlerine karşı bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir. Böcek alerjenleri alerjik burun nezlesi ve astıma neden olabilmekte; arı sokmalarını takiben ise 10-15 dakika içinde sokma yerinde sınırlı veya tüm vücutta hafif veya ağır bir reaksiyon gelişebilmektedir. Bu olay tehlikeli olabilir. Arıya karşı alerjisi olanların yanlarında arı soktuğu taktirde acil müdahale için iğne, sprey, hap türü ilaçları devamlı taşımaları ve bunları kendi kendilerine kullanmayı öğrenmeleri gereklidir. Alerji Yapan Maddeler: Ev tozu, küf mantarları, kedi, köpek, kuş tüyleri,

128

çeşitli ağaç, ot ve çayır polenleri, böcek ve haşereler, bazı parazitler, bazı gıdalar, penisilin gibi bazı ilaçlar, güneş, rüzgar, soğuk, kirli hava ile çeşitli kimyasal maddeler gibi çok fazla sayıda madde alerjenik özellik taşır. Havada, kullandığımız gıda, ilaç ve giyim eşyalarımızda, çevremizdeki eşyada çok sayıda alerjen bulunmaktadır. Ülkemiz ve yöremizde alerjenlerin durumu yapılan çalışmalarda ülkemizin 9000’i aşkın doğal bitki türünden oluşan zengin bir florası vardır. İklim ve coğrafi değişkenlere bağlı olarak bölgelerimize göre bitki örtüsü farklıdır. Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde Avrupa ve Sibirya florası, Batı ve Güney Anadolu’da Akdeniz florası, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ise İran-Turan florası özellikleri hakimdir. Karadeniz Bölgemizde ılıman iklim, yüksek nem ve zengin bitki örtüsü havayla taşınan aero alerjenler için son derece elverişli koşullar sağlamaktadır Alerji-Mevsim İlişkisi: Bazı alerjenlerin yoğunluğu belirli mevsimlerde artmaktadır. Diğer bazıları ise her mevsimde sabit olarak bulunurlar. Polenler mevsimsel alerjinin en sık rastlanan nedenleridir. Ancak iklime bağlı olarak hava sıcaklığının ve nispi nem oranının değişmesine paralel ev tozu akarları, küf mantarları gibi diğer havayla taşınan alerjenlerin yoğunluğu da değişmektedir. Nisan-Mayıs, atmosfer havasında polen yükünün en fazla arttığı aylardır. Bu mevsimde alerjik (allerjik) yapılı kişilerde astım, saman nezlesi, göz nezlesi gibi alerjik hastalıklara bağlı yakınmalar ortaya çıkabilir veya artar. Alerji ile Meslek Arasında Bir İlişki Var mıdır? Alerjik hastalık bazen bir meslek hastalığı şeklindedir. İşyeri ortamında bulunan bir alerjenle temasa bağlı olarak ortaya çıkar. Yakınmaların işe girdikten sonra başlaması, işyerinden uzakta olunduğu za-

Teknoloji-Alerji İlişkisi: Alerjik hastalıkların sıklığı teknolojinin gelişimine paralel olarak artmaktadır. Kişilerin kapalı ve dar alanlarda topluca yaşamaları, açık sahada çalışmaktan büroda çalışmaya dönüş, halı döşemeler, ev içinde kedi, köpek, kuş vb hayvanların beslenmesindeki artış, sigara alışkanlığının yayılması, katkı maddesi içeren hazır gıdaların tüketilmesi, yaşamımıza giren ilaç ve kimyasal maddelerin giderek fazlalaşması, hava kirliği gibi nedenlerle alerjik hastalıklar endüstrileşmiş yörelerde ve kırsal kesime göre kentlerde daha sık görülmektedir. Tedavi ile alerjik bünye değiştirilemez. Ancak, alerjik hastalıklar kontrol altına alınabilir ve hastanın yakınmaları giderilip, normal yaşamına dönmesi sağlanabilir. Hastalığa bağlı olarak yaşanımı kısıtlanması önlenebilir. Alerjik Hastalıkların Tedavisi Tedavi kişiye göre değişir. Öncelikle alerjiye neden olan madde veya maddeler belirlenmeli, hastalığın tipi, ağırlığı, komplikasyonları saptanıp uygun tedavi şekli kararlaştırılıp başlanmalı, hasta yakın izlemede tutulup alınan cevaba göre tedavi değiştirilmelidir. Öncelikle korunma esastır. Alerjik bir anne ve/veya babanın çocuklarının alerjik olmaması için neler yapılabilir? Anne veya babadan birisi alerjik ise çocukta alerjik hastalığa rastlanma olasılığı %40 dolaylarında iken hem anne hem de babanın alerjik olduğu durumda çocukta bu oran %70’e çıkmaktadır. Alerjik bünyeli ebeveynlerin almaları gereken tedbirler şunlardır: Gebelikte ve doğumu takiben ev içinde sigara içilmemesi, gebelik ve emzirme döneminde anneye yumurta ve inek sütü gibi alerjenik gıdalardan arındırılmış bir diyet uygulanması, bebeğin mutlaka anne sütünü emmesi ve yukarıda korunma ile ilgili kısımda anlatılan tedbirlerin doğumdan itibaren dikkatlice uygulanıp çevresel alerjenlerle temasın azaltılması yararlı olacaktır.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.