Haziran 2015 Sayı | 1
GHYSD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
UĞUR AVNİ BAŞARIR HALICILIĞIN TARİHİ GELİŞİMİ MESLEK HASTALIKLARI VE KORUNMA YOLLARI GHYSD, HALI YIKAMACILARI SİLİVRİ’DE BULUŞTURDU TARİHİ VE MANEVİ DEĞERLERE SAHİP BİR SEMT:
EYÜP
KÜNYE
İÇİNDEKİLER
HAZİRAN 2015 • YIL: 1 • SAYI: 1
GHYSD Adına: Uğur Avni BAŞARIR Dernek Başkanlarımız Zerrin Kömeçoğlu İbrahim Dinçer Erdoğan Türkan Murat Çetinkaya Abdullah Şahan
68 76
İmtiyaz Sahibi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Alpay ERÜS alpayerus@goldencitymedia.com Editör / Sinan DEMİR sinan@goldencitymedia.com Reklam Sorumlusu / Name ALPARSLAN name@goldencitymedia.com Abone Dağıtım / Seval APAYDIN seval@goldencitymedia.com
YÖNETİM YERİ / YAYINA HAZIRLIK GOLDEN CITY MEDIA PERPA İş Merkezi B Blok Kat: 13 No: 2307 Okmeydanı - Şişli / İST Tel: 0212 320 00 34-35 Faks: 0212 320 00 36 www.goldencitymedia.com info@goldencitymedia.com BASKI VE CİLT ŞAN OFSET MATBAACILIK HAMİDİYE MAH. ANADOLU CAD. NO:50 KAĞITHANE / İSTANBUL TEL: 0212 289 24 24 www.sanofset.com SÜRELİ YEREL YAYIN Tüm Yurtta Halı Yıkama Dergisi iki ayda bir yayınlanır. Yayınlanan yazı ve reklamların sorumluluğu sahibine aittir. Dergideki yazılar, görseller ve reklam çalışmaları izin alınmaksızın kullanılamaz. Gönderilen yazı ve görseller yayınlansın ya da yayınlanmasın iade edilmez.
06
HAZİRAN 2015
94 08
88
Uğur Avni Başarır Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM Kıymetli meslektaşlarım, öncelikle bu dergide sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu paylaşmak isterim. Her sektörde olduğu gibi sektörümüzün sıkıntılarını, sorunları, teknolojik gelişmeleri, bilgi alışverişi gibi ve sektörle alakalı haberleri kapsayan bağımsız yazılı basın olarak Tüm Yurtta Halı Yıkama dergisinin hepimize hayırlı olmasını cenabı haktan diliyorum. Umuyorum ki meslektaşlarımızda bu dergiye sahip çıkarak hak ettiği değeri vereceklerdir. Bu dergide emeği geçen tüm arkadaşlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Sayın meslektaşlarım bizler Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği olarak 2 yıl gibi bir süreyi geride bıraktık. Bizlerin yola çıkış amacı İstanbul gibi metropol şehirde kendi odamızı kurmak istememizdi. Yani İstanbul Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Esnaf Odasını. Fakat bu hedef doğrultusunda ilerlerken en başlıca görevimiz meslektaşlarımızın yani sizlerin desteğini almak ve birliği sağlamaktı. Hamd olsun bunu başarabildik. İstanbul’da birlik ve beraberliği sağlamak amaçlı başlatılan bir oluşum olarak, meslektaşlarımızın göstermiş olduğu teveccühten dolayı bir Türkiye derneği olarak görülmüştür. Türkiye’de bulunan bütün meslektaşlarımızın takdirini kazanmıştır. Bizlere yüklenen bu sorumluluğun farkında olup çalışmalarımızı ihlas ve samimiyet içerisinde yürütmeye özen gösteriyoruz. Evet, biliyoruz bu çalışmalarımız bazı egosunu yenemeyen arkadaşları son derece rahatsız ediyor ve edecek. Bizler GHYSD olarak kuruluşumuzdan bu yana bir çok toplantı düzenleyerek, meslektaşlarımızı bir araya getirip eğitim, bilgilendir-
me, eğlence ve motivasyon konu başlıklarında k belgeleri, ticari araç kullanma belgeleri, KOSGEB, iş sağlığı ve güvenliği, elektrik indirimi, akaryakıt indirimi, mesleki yeterlilik kurumuyla alakalı çalımalar, halk eğitim merkezlerinde meslektaşlarımızın kurs görerek eğitilmesi konusunda konuları ele aldık. En yakın zamanda bu çalışmalarımızın karşılığını alacağız. Bundan son derece eminim. DEDİK YA; Bizler Türkiye Halı Yıkamacı Esnafının sahiplendiği bir dernek olduk. O yüzden yaptığımız bütün toplantılar yoğun ilgiyle geçti Silivri’de ise zirve yaptı. Silivri deki toplantısı Türkiye’de yapılan bütün toplantılardan daha verimli, kalabalık ve samimi olarak geçti. Silivri toplantısı birbirinden kıymetli dernek başkanlarının ve yönetimlerinin katılmasıyla da ayrıca anlam taşıdı. Bu toplantıdan sonra alınan kararlar neticesinde Türkiye’yi kapsayan büyük bir federasyon kurulması gündeme geldi. Bu doğrultuda büyük adımlar atarak, sektörümüz için elimizi taşın altına koyduk ve yakın dönemde sektörümüze Türkiye’yi kapsayan federasyonu armağan edeceğiz. Bu federasyonla birlikte sektörümüzün tüm sorunları teker teker ele alınıp, çözüm yolunda mücadelemizi vereceğiz bu konuda müsterih olunuz. EVET, inanç ve iyi niyetle çıktığımız bu yolda, derneğimizde ve toplantılarda görev alan, ter akıtan, emek veren arkadaşlarıma istisnasız teşekkür ediyorum. Diliyorum ki sektörümüz hak ettiği gibi tanınır ve değerlendirilir. Sektör için emek sarf eden bütün meslektaşlarıma, derneklere, başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür eder, işlerinde başarılar dilerim HAZİRAN 2015
07
| DERNEK HABERLERİ
GHYSD HALI YIKAMACILARI SİLİVRİDE BULUŞTURDU Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği tarafından, Silivri’de bulunan Eser Diamond Otel’de düzenlenen organizasyonda halı yıkamacılar ve tedarikçi firmalar bir araya geldi. İki gün süren organizasyonda halı yıkamacılar düzenlenen çeşitli eğitim seminerlerine katılma fırsatı buldu. Tedarikçi firmalar ise stant açarak ürünlerini halı yıkamacılara tanıtma fırsatı buldu.
08
HAZİRAN 2015
Adana Dernek Başkanı Nafiz Beyaz
Denizli Dernek Başkanı Musa Morcan
İzmir Dernek Başkanı Hamdullah Aydın
Ege Dernek Başkanı Suat Balkaş
Kocaeli Dernek Başkanı Niyazi Çakır
Adapazarı Dernek Başkanı İsmail Birgül Yener
Sivas Dernek Başkanı Şeref Kılıç
Trabzon Dernek Başkanı Yakup Osman Şahin
Samsun Dernek Başkanı Adem Gür
Afyon Dernek Başkanı Hikmet Gündüz
Ege Halı Yıkama Derneği Başkanı Cavit Babür
Rektör Makina Sedat Mısır
G
enişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği (GHYSD) tarafından, Silivri Eser Diamond Otel’de 2 gün süren organizasyonda bir araya geldi. Organizasyona halı yıkamacıların yanı sıra çok sayıda tedarikçi firma da katılarak stant açtı. Organizasyona İstanbul’daki halı yıkamacıların yanı sıra diğer illerdeki dernek üyeleri de katıldı. Halı yıkamacılar arasındaki birlik beraberliğin sağlanması açısından büyük öneme sahip bu organizasyona bin 200 kişi katıldı. Organizasyo-
nun ilk gününde tedarikçi firmalar ve halı yıkamacılar bir araya gelerek yenilikler ve yıkamada kullanılan ürünler hakkında görüş alışverişinde bulundu. İkinci gün ise daha çok eğitim ve KOSGEB tarafından sunulan krediler hakkında bilgi verildi. Toplantının ilk gününde açılış konuşmasını yapan GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır, ilk defa böyle büyük bir organizasyon düzenlediklerini, katılımdan duydukları memnuniyeti dile getirerek, kendilerini
yalnız bırakmayan herkese teşekkürlerini sundu. Halı yıkamacıları birlik beraberlik içinde görmekten duyduğu mutluluğun anlatılmayacak seviyede olduğunu belirten Başkan Uğur Avni Başarır, “Biz bu organizasyonu düzenlemeye karar verdiğimizde yapamayacağımızı, elimize yüzümüze bulaştıracağımızı söyleyenler oldu. Onlara inat ben ve üyelerimiz, hep birlikte canı gönülden çalışarak halı yıkamacıları bir araya getirdik. Meslektaşlarımızın gücünü herkese gösterme fırsatı bulduk. HAZİRAN 2015
09
| DERNEK HABERLERİ Bu yüzden organizasyonumuza katılan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi. Başkanın açılış konuşmasının ardından organizasyona katılan diğer dernek başkanları kısa birer konuşma yaptı. Adana Derneği Başkanı Nafiz Beyaz birlik beraberliğin önemine değinerek, güçlerini göstermek ve sorunlara daha çabuk çözüm üretmek için burada olduklarını söyledi. Dernek kurulduktan sonra üyeler arasında dostluğu, kardeşliği sağla-
10
dıklarını belirten Denizli Derneği Başkanı Musa Borcu, gücümüzü göstermek için üyelerin desteğinin önemine değindi. Kayıt dışının önüne geçmenin büyük önem taşıdığını ifade eden İzmir Derneği Başkanı Hamdullah Aydın, derneklerin en büyük amacının birlik beraberliği sağlamak olduğunu söyledi. Ege Derneği Başkanı Suat Balkaş, dernekler sayesinde meslektaşlarının sesinin daha çok çıktığını ve resmi makamlarca kabul gördüğünü belirtti. Rekabet etmek için kayıt dışının
önüne geçmenin önemli olduğunu ifade eden Kocaeli Derneği Başkanı Niyazi Çakır, dernekler sayesinde bunun önüne geçilebileceğini ifade etti. Yalan ve yanıltıcı reklam sayesinde çok fazla iş kaybettiklerini söyleyen Adapazarı Dernek Başkanı İshak Yener Birgül, bunun önüne geçmedikçe, yasal yollara başvurmadıkça rekabet imkanının olmayacağını belirtti. Makineleşme ile birlikte bu alanda ciddi yatırımların yapılmaya
Antalya Dernek Başkanı Azem Kökez
PHTYD Başkanı Bahattin Ersönmez
Trabzon Dernek Başkanı Yakup Osman Şahin
Afyon Dernek Başkanı Hikmet Gündüz
Denizli Dernek Başkanı Musa Morcan
Adana Dernek Başkanı Nafiz BeyazBaşkanı Nafiz Beyaz
Samsun Dernek Başkanı Adem Gür
Kocaeli Dernek Başkanı Niyazi Çakır
İzmir Dernek Başkanı Hamdullah Aydın
Sivas Dernek Başkanı Şeref Kılıç
Gürsa Halı Yıkama İlhan Soylan
İstanbul Taşmış Halı Yıkama Bülent Çakırhan
HAZİRAN 2015
Adapazarı Dernek Başkanı İshak Birgül Yener
Nevşehir İnce Halı Yıkama İbrahim Kösem
Ehiloğlu Makine Fikret Türker
Deniz Etiket Murat Eren
Arcan Makine Fazlı Aydın
Cleanvac Temizlik ve Makina Sistemleri Nuri Özyurt
Alaturka Halı Tamir Hizmetleri Ali Haydar Aydın
CKM Makina Cemil Kıvran
Halı Pratik Ferhat Karataş
Laser Magic İsmail Kılıçal HAZİRAN 2015
11
| DERNEK HABERLERİ
Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği tarafından organize edilen Silivri Buluşmasına, diğer illerde faaliyet gösteren halı yıkama derneği Yönetim Kurulu Başkanları ve üyelerde katıldı.
Misyon Makina Saffet Turhan
başlandığını ifade eden Afyon Derneği Başkanı Hikmet Gündüz, bu işi yapan kişilerin bir an önce ustalık belgesi almasının önemli olduğunu söyledi. Sosyal hayatın içinde olmanın önemli olduğunu ifade eden Ege Dernek Başkanı Cavit Babür, işten eve, evden işe gidip 12
HAZİRAN 2015
Trotec Murat Korkmaz
gelmekle birlik, beraberliğin olmayacağını, meslektaşlarla iletişim halinde olmanın gerektiğini belirtti. Sivas Dernek Başkanı Şeref Kılıç, Trabzon Dernek Başkanı Yakup Osman Şahin ve Samsun Dernek Başkanı Adem Gür’de kısa birer konuşma yaparak düşüncelerini dile getirdi. Organizasyonun ikinci gününde
Imaj Makina Murat Yıldız
ise KOSGEB eğitmeni, destekler, destek verilen verilmeyen alanlar, geri ödemeli ve faizsiz destekler hakkında halı yıkamacılara bilgi verdi. Ardından katılımcılara MSS Grup’dan Ömer Karaşehirli tarafından “Kaliteli İletişim için Zaman Yönetimi” eğitimini verdi. Eğitim sonunda katılımcılara sertifika verildi.
DERNEK HABERLERİ |
HALI YIKAMACILAR GHYSD EV SAHİPLİĞİNDE TOPLANDI Silivri’de gerçekleştirilen dev organizasyonun ardından Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde bir araya gelen halı yıkamacılar görüş alışverişinde bulundu. Toplantıda, organizasyon sonrası ortaya çıkan tabloya bakarak federasyon kuruluş çalışmalarına hız verilmesi kararlaştırıldı.
Halı
yıkamacılar, Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayiciler Derneği ev sahipliğinde bir araya geldi. Silivri’de gerçekleştirilen organizasyonla ilgili görüş alışverişinde bulunan halı yıkamacılar, halı yıkama federasyonu kurmak için yapılan çalışmalara hız verme kararı aldı. Yüzün üzerinde halı yıkamacının katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır, Silivri’de yaptıkları organizasyonu başarı ile tamamladıklarını, her zamanki gibi olumlu geri dönüşlerin yanı sıra olumsuz dönüşlerde olduğunu ifade etti. Kendileri için eleştirinin her zaman önemli olduğuna değinen Başkan Uğur Avni Başarır, “Yapıcı eleştiriye her zaman açığız. Bizi yönlendirecek, bizin hatalarımızı tekrarlamamızı engelle-
yecek, bizim ufkumuzu açacak görüşlere her zaman açığız. Ancak laf olsun diye bizi eleştirenlere de cevabımızı açık bir şekilde veririz. Silivri’de gerçekten beklentimizin üzerinde bir katılımla halı yıkamacılarımızı bir araya getirmeyi başardık. Binin üzerinde meslektaşımızı bir araya getirdik ve birlik beraberliğimizi perçinlemiş olduk. Eğitim semineri ve çeşitli organizasyonlar düzenleyerek meslektaşlarımızın bilgilerini tazelemelerini sağladık. İlk defa böyle bir organizasyon düzenlediğimiz için bazı aksaklıklar yaşadık. Sonraki organizasyonlarda bunları gidereceğiz” dedi. Silivri’de yakaladıkları ivme sayesinde federasyon kuruluş çalışmalarına hız vereceklerini söyleyen Başkan Uğur Avni Başarır, “Federasyonumuzu kurarak temsil sorunumuzu da ortadan kaldırmış olacağız.
Tek çatı altında yer alarak, birlik, beraberlik içinde meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlara daha hızlı bir şekilde çözüm üretmiş olacağız. Bu nedenle kendi aramızda bir an önce görev dağılımı yapıp, çalışmalara başlamamız gerekiyor” dedi. Başkanın konuşmasının ardından halı yıkamacılar söz alarak Silivri’de yapılan organizasyon ve federasyon kuruluş çalışmaları hakkında görüşlerini belirttiler. Halı yıkamacıların ortak düşüncesi organizasyonun ilk defa düzenlenmesine rağmen oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği oldu. Federasyon konusunda ise bütün halı yıkamacıların çalışmaların içinde yer alarak, hızlı bir şekilde kuruluş aşamasının tamamlanması konusunda görüş birliğine varıldı. HAZİRAN 2015
13
| DERNEK HABERLERİ
BAŞAKŞEHİR’DE HALI YIKAMACILAR DERNEĞİ KURULDU Halı Yıkama İşletmecileri, Başakşehir Bölgesi Halı ve Koltuk Yıkamacıları Yardımlaşma Derneğinin açılışında bir araya geldi. Açılışa yeni kurulan derneklerin Yönetim Kurulu ve üyeler katıldı.
B
aşakşehir Bölgesi Halı ve Koltuk Yıkamacıları Yardımlaşma Derneği kuruldu. Derneğin açılışına Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayiciler Derneği, İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği, İstanbul İli Halı ve Kilim Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği, İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneği, İstanbul Halı ve Koltuk Yıkamacılar Yardımlaşma Der16
HAZİRAN 2015
neği Yönetim Kurulu, üyeler, halı yıkamacılar ve tedarikçi firma temsilcileri katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Erdoğan Türkan, başta GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır olmak üzere kendilerini yalnız bırakmayan bütün dernek başkanlarına ve halı yıkamacılara teşekkür etti. Birlikten kuvvet doğar düşüncesinden yola çık-
tıklarını ifade eden Başkan Erdoğan Türkan, “Meslektaşlarımızın ve müşterilerimizin yaşadığını sorunlara daha çabuk bir şekilde çözüm üretmek için bir araya geldik. Aynı zaman diğer dost derneklerle bir araya gelerek federasyon kurmak için birlikte hareket ediyoruz. Derneğimizi kurarak meslektaşlarımızı bir araya getirdik. Şimdi federasyonumuzu kurarak
sesimizin daha güçlü çıkmasını sağlayacağız” dedi. Toplantıda bir konuşma yapan GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır, federasyon kurma yolunda kurulacak bütün derneklere ellerinden gelen desteği sunacaklarını ifade ederek, “Çok değil birkaç
yıl öncesine kadar halı yıkamacıların bir araya gelip görüş alışverişinde bulunmasının imkansız olduğunu söylüyorlardı. Biz ise dosta düşmana karşı birlikteliğimizi göstermek için dernekleşerek yolumuza devam ediyoruz. Yakın bir zamanda federasyonumuzu da kurup
sesimizin daha gür çıkmasını sağlayacağız” dedi. Toplantının son bölümünde federasyon kurulması için yapılması gerekenler hakkında katılımcıların görüşleri alındı. Görüşlerin dile getirilmesinin ardından toplantı sonlandırıldı. HAZİRAN 2015
17
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMACILAR KAHVALTIDA BİR ARAYA GELDİ İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği kuruldu. Derneğin kuruluşu nedeniyle bir araya gelen halı yıkamacılar, federasyonlaşma yolunda yapılması gerekenler hakkında görüş alışverişinde bulundu. 20
HAZİRAN 2015
Anadolu
Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği kuruldu. Derneğin kuruluşu nedeniyle düzenlenen kahvaltıya Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayiciler Derneği (GHYSD), Başakşehir Bölgesi Halı ve Koltuk Yıkamacıları Yardımlaşma Derneği (BAŞ-HA-Y-DER), İstanbul İli Halı ve Kilim Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği, İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneği, İstanbul Halı ve Koltuk Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu, üyeler, halı yıkamacılar ve tedarikçi firma
temsilcileri katıldı. Kahvaltıdan önce bir konuşma yapan Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Zerrin Kömeçoğlu, bu güzel günde kendilerini yalnız bırakmayarak, düzenledikleri kahvaltıya katılan herkese teşekkür etti. Kahvaltıyı düzenlemekteki amaçlarının derneğin kuruluşunu ilan etmek olduğunu ifade eden Başkan Zerrin Kömeçoğlu, “Derneğimizin kuruluş amacı mesleğimizin sorunlarına çözümler üretebilmek, meslektaşlarımızın tek çatı altında toplanmasını sağlayarak fikir alışverişinde bulunmalarını sağlayabilmek-
tir. Sektörle alakalı eksiklerin giderilmesini sağlayabilmek adına çalışmalar yaparak birlik beraberliği ön plana çıkarmaktır. Daha sonrasında ise diğer derneklerimizle bir araya gelerek federasyon kurup gerekli çalışmaları yapmayı amaçlıyoruz” dedi. Kahvaltıya katılan diğer dernek başkanları kısa birer konuşma yaparak derneklerinin kuruluş amaçları ve yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında halı yıkamacılara bilgi aktardı. Kahvaltının son bölümünde halı yıkamacılar görüşlerini açıkladı. Toplu fotoğraf çekiminin ardından kahvaltı sona erdi. HAZİRAN 2015
21
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMACILAR GHYSD EV SAHİPLİĞİNDE BİR ARAYA GELDİ Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği ev sahipliğinde bir araya gelen halı yıkamacılarına, federasyonlaşma konusunda yapılan çalışmalar hakkında dernek başkanları tarafından bilgi verildi. Halı yıkamacılar bir taraftan yemeklerini yerken bir taraftan da görüş alışverişinde bulundu.
Halı
yıkama alanında kurulan ilk derneklerden biri olan Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayiciler Derneği (GHYSD) ev sahipliğinde düzenlenen yemekte, sektör temsilcileri bir araya geldi. Düzenlenen organizasyona Başakşehir Bölgesi Halı
24
HAZİRAN 2015
ve Koltuk Yıkamacıları Yardımlaşma Derneği, İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği, İstanbul İli Halı ve Kilim Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği, İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneği, İstanbul Halı ve
Koltuk Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu, üyeler, halı yıkamacılar ve tedarikçi firma temsilcileri katıldı. Yemeğin açılış konuşmasını yapan GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır, kendilerini yalnız bırakmayarak, düzenledikleri yemeğe katılan başta dernek başkanları
olmak üzere herkese teşekkür etti. Bu tür organizasyonları daha sık düzenleyerek birlik beraberliklerini perçinlemek istediklerini ifade eden Başkan Uğur Avni Başarır, “Biz derneği kurarken her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu. ‘Halı yıkamacılar bir araya gelemez’, ‘Bunlar birlikte hareket edemez’ diyorlardı. Şimdi ise 6 farklı dernek kurduk ve federasyon kurmak için çalışmalara başladık. Kısa sürede çalışmalarımızın meyvesini
alacağız ve federasyonumuzu kurarak sesimizin daha gür çıkmasını sağlayacağız. Meslektaşlarımızın yaşadığı sorunları çözmek için girişimlerde bulunacağız. Tedarikçilerle bir araya gelerek üyelerimizin çıkarları doğrultusunda çalışmalar yapacağız. Federasyon kurulduktan sonra resmi makamlarla iletişime geçmemiz ve sorunlarımızı onlara aktarmamız daha kolay olacak. Federasyonun bunların dışında da bize
faydası olacaktır. Bu nedenle bir an önce federasyonu kurmak için herkesin elini taşın altına sokması gerekiyor” dedi. Başkan Uğur Avni Başarır’ın ardından diğer dernek başkanları da kısa birer konuşma yaparak yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. İlk olarak konuşan İstanbul İli Avrupa Yakası Halı ve Kilim Yıkamacıları Yardımlaşma Derneği Başkanı Murat Çetin Kaya, “Dernek olarak amacımız üyelerimizin sorunlarına hızlı bir şekilde çözüm üretip,
HAZİRAN 2015
25
| DERNEK HABERLERİ
birlik beraberlik içinde hareket edilmesini sağlamaktır. Federasyonumuzu kurduktan sonra halı yıkamacıların varlığı herkes tarafından görülecektir. Bizimde bir gücümüz olduğunun farkına varılacaktır. Sorunlarımızın çözümümde daha hızlı çare bulacağız” dedi. Dernek olarak birlikten kuvvet doğar ilkesini benimseyerek yola çıktıklarını belirten Başakşehir Bölgesi Halı ve Koltuk Yıkamacıları Yardımlaşma Derneği Başkanı Erdoğan Türkan, federasyonun kurulması için yapıla26
HAZİRAN 2015
cak her türlü çalışmanın içinde olacaklarını ifade etti. Sektörde birliğe ihtiyaç olduğuna, sorunların çözümünde faydalı olmak için derneği kurduklarını söyleyen İstanbul Halı ve Koltuk Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği Başkanı İbrahim Dinçer, “Sektörümüz son yıllarda ülkemizde gelişmeye başladı. Gelişme beraberinde bir takım sorunları da getirdi. Bizde bu sorunlara çözüm üretmek için yola çıktık. Bu nedenle federasyonun kurulması konusunda dernek olarak eli-
mizden gelenin fazlasını sunmaya hazırız” dedi. Mesleğin sorunlarına çözüm üretmek ve meslektaşlarıyla birlikte hareket etmek için dernek kurduklarını ifade eden İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Zerrin Kömeçoğlu, federasyonlaşmak adına dernek olarak bütün çalışmaların içinde olacaklarını belirtti. Dernek başkanlarının konuşmalarının ardından halı yıkamacılar ve diğer katılımcılar görüşlerini ifade etti.
HAZİRAN 2015
00
| DERNEK HABERLERİ
İSTANBUL ANADOLU YAKASI HALI VE KİLİM YIKAMA İŞLETMECELERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİNİ BAŞKANI
ZERRİN KÖMEÇOĞLU
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1969 Kastamonu İnebolu doğumluyum. Evliyim iki kız annesiyim. Lise mezunuyum. 2012 yılında halı yıkama sektörüne girdim ve halen Beykoz / Kavacık Bölgesinde Şölen Halı Yıkama firmasının işletmecisi olarak çalışmaktayım. Bayanların böyle ağır yükü olan bir sektörde de başarılı olabileceğini, kısacası iş hayatında artık bayanlarında aktif görevler alabileceğini kanıtlamış oldum. Erkek egemenliğinde olan bir sektörde bulunmuş olmam ve şu an Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneği Başkanlığını üstlenmem bir bayan olarak bana gurur vermektedir. Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Yaklaşık 5 ay önce İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmeceleri Yardımlaşma Derneğini kurmuş bulunmaktayız. Derneğimizin amacı mesleğimizin sorunlarına çözümler üretebilmek, meslektaşlarımızın tek çatı altında toplanmasını sağlayarak fikir alışverişinde bulunmalarını sağlayabilmek ve sektörle alakalı eksiklerin giderilmesini sağlayabilmek adına öncelikle halı yıkamacılar odasını kurabilmektir. Sonrasında tek yaptırım kurumu olan federasyonumuzu 28
HAZİRAN 2015
kurup, sektörle alakalı yaptırımların uygulanabilmesi, eğitimli personel yetiştirilmesi ana amaçlarımız arasındadır. Dernek olarak yapmayı planladıklarınız hakkında bilgi verir misiniz? Derneğimiz ve yönetim kurulumuzun aldığı kararlar doğrultusunda planladıklarımız öncelikle kendi bölgemizdeki yani İstanbul Anadolu yakasındaki tüm halı yıkamacı arkadaşlara ulaşıp onlara amaçlarımızın sektör adına hepimize faydalarını anlatıp derneğimize üye olmalarını sağlamaktır. Anadolu yakasındaki her ilçede temsilcilikler açıp bölgesel olarak o bölgede aktif olunabilmesini sağlamak hedeflerimiz arasındadır. Her bölgedeki temsilciliğimiz kendi bölgesinden sorumlu olacak ve o ilçede ki meslektaşlarımızı bir araya getirerek tek merkezden büyümeyi hedeflemektense parçalanarak büyümeyi sağlamayı organizasyon anlamında planlamış bulunmaktayız. Dernek olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Dernek olarak önümüzdeki hedeflerimiz öncelikle üye sayımızı artırıp yeterli sayıya ulaşıp halı yıkamacılar odasını ve federasyonumuzu kurmaktır. Değişik tarihlerde toplantılar organizasyonlar düzenleyerek meslektaşlarımızla bir araya gelip fikir alışverişlerinde
bulunmak, desteğe ihtiyacı olan meslektaşlarımıza yardımcı olabilmek ve rekabet ortamının olduğu bir mesleğin insani ilişkilerin üzerine çıkmamasını sağlayabilmek ve emeğimizin karşılığını alabilmemiz için hep birlikte ortak kararlar alarak şu an karşılaştığımız sıkıntılı durumları bir nebzede olsa ortadan kaldırabilmek Üyelerimize elektrik, su, yakıt ve sektör için gerekli tüm tedarik ürünlerinde indirimler sağlamayı amaçlıyoruz. Zaten maliyetleri çok yüksek olan bir sektörün içinde bulunmaktayız. Emeğimizin karşılığını maalesef alamamaktayız bir nebzede olsa bunlara katkıda bulunabilmek hedeflerimiz arasındadır. Elimizden geldiğince de artık basın yoluyla halkımızı da bu sektör hakkında bilgilendirip araştırıcı olmasını sağlamak ve halı yıkattıkları yerleri bizzat gidip görmelerini ve aldıkları hizmeti sorgulatabilmeyi sağlamakta hedeflerimiz arasındadır. Ne kadar sorgulanırsak o kadar kendimize çeki düzen veririz ve bu işi ayak altında yapanların haksız kazanç elde edenlerin, emeğimizi çalanların ya kendilerini düzeltmesini sağlamış oluruz ya da bu sektörden mecburen kendilerini çekmelerini sağlamış oluruz ki buda sektörün farklı bir konuma gelmesini sağlar.
BAŞAKŞEHİR BÖLGESİ HALI VE KOLTUK YIKAMACILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
ERDOĞAN TÜRKAN Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1972 Iğdır doğumluyum. 3 çocuk babasıyım. 2007 yılından itibaren Beyza Halı Yıkama olarak sektörde faaliyet göstermekteyiz.
Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Başakşehir Halı ve Koltuk Yıkamacılar Yardımlaşma Derneğini bu işe gönül vermiş meslektaşlarımla birlikte Nisan ayının başında kurduk. Meslektaşlarımla birlikten kuvvet doğar düşüncesiyle yola çıktık. Meslektaşlarımızın ve müşterilerimizin mağduriyetlerini gidermek adına çalışmalar yapıyoruz. Bu doğrultuda 6 dernek bir araya gelerek federasyon çatısı altında toplanıp, yaşadığımız sorunların hızlı bir şekilde çözülmesine katkı sunmayı amaçlıyoruz. Dernek ve federasyon olarak tedarikçi firmalar ile çeşitli anlaşmalar yaparak üyelerimizin uygun fiyata mal ve hizmet almasına yardımcı olmak istiyoruz. Bu doğrultuda çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Dernek olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Sektörde faaliyet gösteren meslektaşlarımızın çalışma koşullarının iyileştirilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanması için çalışmalar yürütüyoruz. Bunun dışında federasyonumuzu kurup bütün halı yıkamacı meslektaşlarımızı tek çatı altında toplayarak sesimizin daha gür çıkmasını amaçlıyoruz. Federasyonu kurduğumuzca resmi makamlarca dikkate alınacağız. Sorunlarımızı hızlı bir şekilde çözeceğiz. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1970 Niğde doğumluyum. Halı yıkama sektöründe 7 yıldır aktif olarak bulunmaktayım. Bünyemizde bulunan 3 firma ile iş hayatına devam ediyoruz. Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Derneğimizi başkanlığımda çok değerli arkadaşlar ile yola çıktık. Birlik olmanın sektörümüz için çok zaruri olduğuna inanarak, sorunlarımıza çözüm üretip meslektaşlarımıza faydalı olmayı umarak derneğimizi kurduk. Halı yıkama henüz Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başlamasıyla birlikte sorunları da beraberinde getirdi. Sektör hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Bu büyüme ile birlikte sorunlarda büyüdü. Birlikten güç doğar ilkesiyle hareket ederek sorunlarımızı asgariye indirmek için sektördeki gelişmeleri yakından takip ederek üyelerimiz bilgilendirip, onlara yardımcı olmayı umuyoruz Dernek olarak yapmayı planladıklarınız hakkında bilgi verir misiniz? Yeni bir derneğiz. Tabii ki bizim de yapmak istediğimiz bir takım projeler var. Ben sektörde ki en büyük eksikliğin eğitim olduğuna inanıyorum. Yılda en az
4 ya da 5 defa eğitim seminerlerinin düzenlenmesi gerekliliğine inanıyorum. Bununla birlikte tanışma fasıllarının artırılması ile aramızda ki birçok yanlış anlamanın ortadan kalkacağına inanıyorum. Biliyorum ki tedarikçi firmalar ile birçok sıkıntılar yaşadık. En büyük sıkıntımız makinecilerin servis ağlarının hiç ya da çok az olması şampuancıların kalite standartlarının düşük ya da daimi olmaması gibi sorunlara çözüm arayacağız. Yaşadığımız sorunlara çözümü birlikte hareket ederek bulacağız. Dernek olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Üç yıldır GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır ile birlikte dernek yöneticiliği yapıyorum. Hedefimiz hiçbir zaman bitmemeli. 4 yıl önce bir dernek kurmanın gerekliliğine inanarak yola çıktık. Bu gün ise 6 dernek bir araya gelerek federasyon kurma çalışmalarına başladık. Dernek kurarken bazı kişiler başarısız olacağımızı söylüyordu. Biz eleştiriye her zaman açığız ama yapıcı eliştiri olması lazım. Şimdi ise federasyon kuruyoruz ve o kişiler yine aynı şekilde konuşmaya devam ediyor. Biz ise meslektaşlarımıza faydalı olmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İSTANBUL HALI VE KOLTUK YIKAMACILAR DERNEĞİ BAŞKANI
İBRAHİM DİNÇER
HAZİRAN 2015
29
| DERNEK HABERLERİ
İSTANBUL UZMAN HALI TEMİZLEYİCİLERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI ABDULLAH ŞAHAN
ABDULLAH ŞAHAN Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1984 Yılında Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde doğdum. Öğrenim hayatımı Göksun yabancı dil ağırlıklı lisesinde noktaladım. Daha sonra 2002 yılında İstanbul’a taşındım. Farklı işlerle uğraştıktan sonra 2010 yılında halı yıkama işine başladım. Beş yıldır 2 farklı firma ile Fatih Bölgesinde hizmet vermekteyim. Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Derneğimiz Mart ayında kuruldu. Derneğimizin amacı İstanbul’da bulunan halı yıkama firmalarının bir çatı altında toplanması, sorunlarımızı birlikte mücadele ederek çözmek, haksız rekabeti önlemek, makineleşme ve profesyonelleşmeyi sağlamak ve derneklerimizi federasyon çatısı altında toplayarak ortak amaçlarımız
doğrultusunda hizmet etmektir. Meslektaşlarımızın birlik, beraberlik içinde hareket ederek güçlü bir yapıya sahip olmalarını istediğimiz için derneğimizi kurduk. Şimdi ise sektördeki diğer derneklerle birlikte hareket ederek daha güçlü olmak için federasyon kurma çalışmalarına başladık. Yıl içinde amacımıza ulaşacağımıza inanıyorum. Dernek olarak yapmayı planladıklarınız hakkında bilgi verir misiniz? 1- Faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi için araştırmalar yapmak, 2- Kurs, seminer, konferans ve panel gibi eğitim çalışmaları düzenlemek, 3- Amacın gerçekleştirilmesi için gerekli olan her türlü bilgi, belge, döküman ve yayınları temin etmek, dökümantasyon merkezi oluşturmak, çalışmalarını duyurmak için amaçları doğrultusunda gazete, dergi,
kitap ve bülten gibi yayınlar çıkarmak, 4- Üyelerinin yararlanmaları ve boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için lokal açmak, sosyal ve kültürel tesisler kurmak ve bunları teftiş etmek, 5- Üyeleri arasında beşeri münasebetlerin geliştirilmesi ve devam ettirilmesi için yemekli toplantılar, konser, balo, tiyatro, sergi, spor, gezi ve eğlenceli etkinlikler vb. düzenlemek veya üyelerinin bu tür etkinliklerden yararlanmalarını sağlamaktır. Dernek olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Yukarıda da belirttiğim gibi ilk öncelik hedefimiz dernek kurmak ve birlik olmaktı bu hedefimize ulaştık. İkinci olarak hedefimiz federasyon kurmak veya kurulacak federasyona destek olmak. Son olarak asıl hedefimiz halı yıkamacılar odası kurmaktır.
İSTANBUL İLİ AVRUPA YAKASI HALI VE KİLİM YIKAMACILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
MURAT ÇETİNKAYA Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1976 Sivas merkez doğumluyum. İki çocuk babasıyım. 2004 yılından beri halı yıkama sektöründe çalışmalarımı yürütmekteyim. Çetinkaya Halı Yıkama olarak Küçükçekmece’de müşterilerimize hizmet veriyoruz. Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Derneğimizi 5 ay önce kurduk. Meslektaşlar arasında birlik ve beraberliğin önemli olduğuna inanarak bu işe gönül vermiş meslektaşlarımızla bir araya gelerek İstanbul İli Avrupa Yakası Halı ve Kilim Yıkamacılar Yardımlaşma Derneğini kurmaya karar verdik. Halı yıkama sektörü 2006 yılından beri çok hızlı büyüme gösterdi. Ancak kontrolsüz ve hızlı büyüme beraberinde sıkıntılarda getirdi. En önemli sıkıntıların başında he30
HAZİRAN 2015
sapsız, plansız fiyat politikası, haksız rekabet, yanlış aldatıcı reklam, fizibilitesiz yatırım, birlik ve beraberliğin kurulamaması, aynı işi yapan aynı hizmet sektöründen para kazanan insanların birbirine tahammülsüzlüğü, sektörün sıkıntılı konularındandır. Aynı sektörden ekmek yiyen insanların birbirlerine yaslanıp sektörde dayanışma içinde çalışmaları gerekir. Son zamanlardaki iyi gelişmelerden biri dernekleşip birbirine selam vermeyen insanların aynı masa etrafında toplanıp sorunlara ortak çözümler üretmek için bir araya gelmeleridir. Bizde bu amaç doğrultusunda derneğimizi kurduk. Bizim gibi düşünen derneklerle bir araya gelerek federasyon kurma çalışmalarına başladık. Dernek olarak yapmayı planladıklarınız hakkında bilgi verir misiniz? Her gün yüzlerce halı ve kilim vb oto yıkamacı-
larda ve buralarda yetişmiş niteliksiz yıkamacılar tarafından yetersiz veya yanlış makina parkuru, yanlış temizlik malzemeleri ile ve bilinçsiz yıkamacılar tarafından katlediliyor. Halı ve kilim vb dokuma tekniklerini ve hammaddesini bilmeyen makina yapımcılarının, çok metre kare yıkama amaçlı imal ettikleri halı yıkama makinaları halıları ve kilimleri tahrip etmektedir. Biz dernek olarak nitelikli personel yetiştirmek için çalışmalar yapacağız. Eğitimler vererek, seminerler düzenleyerek kalifiye personel yetişmesine katkı sunacağız. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Mesleki anlamda daha araştırma, daha nitelikli çalışmalar, ulaşabildiğim ölçüde meslektaşlarımla bilgi paylaşımı, kültürel değerimiz olan tarihi yaygılarımıza daha özenli müdahalelerin oluşmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
HAZİRAN 2015
00
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMA DERNEKLERİ
Adana, Afyon, Antalya, Bursa, Denizli, Giresun ve Kocaeli’nde faaliyet gösteren Halı Yıkama Dernekleri belirli aralıklarla, üyeleriyle bir araya gelerek sektörde yaşanılan problemler, yapılması gerekenler, üye ve tedarikçi firmalarla yaşanılan sorunlar hakkında görüş alışverişinde bulunuyor. Bu toplantıların en büyük amacı, bir araya gelemez denilen halı yıkamacıların birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğini sektöre göstermektir. Yapılan toplantıların bir diğer amacı ise meslek olarak kabul görmeyen halı yıkamacıların gücünü herkese kabul ettirmektir. Derneklerin toplantısını organize eden Fiks Kimya Yetkilisi Ramazan Oran’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
Adana Halı, Kilim,Yorgan, Battaniye Yıkamacıları ve Kuru Temizlemecileri Derneği
Afyonkarahisar Halı Yıkamacıları Derneği
Antalya Halı Temizlemecileri ve Yıkamacıları Derneği
32
HAZİRAN 2015
Bursalı halı yıkamacılar dernek kurmak için bir araya geldi
Denizli Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği
Giresunlu halı yıkamacılar eğitimde bir araya geldi
Kocaeli Halı Yıkamacılar Derneği üyeleri KOSFEB’den eğitim aldı
HAZİRAN 2015
33
| AKTÜEL
LASER MAGIC LEKE ÇIKARTICI Size önerdiğimiz LASER MAGIC leke çıkartıcı ürünümüz gerçekten reklama gerek duymadan, 30 yıldır piyasada olup, kullananlar arasında Türkiye geneli daha memnun kalmadık diyene rastlamadık. Kime sorarsanız aynı cevabı alırsınız. Ürün gerçekten çok kalitelidir. Eğer ürünümüzü kullanıp da memnun kalmayan olursa, ürünü hediye parasını da iade ediyoruz, ama şu ana kadar memnun kalmayanına rastlamadık. Ürün konsantre olup 1 kilogram ilaca 8-910-15-30-50-80 kilogram su ilave ederek amaca uygun kullanabilirsiniz. 1 kilogram ilaca 80 kilogram su ilave ederek halı şam36
HAZİRAN 2015
puanı olarak da mükemmel temizlik elde edebilirsiniz. Artı yeryüzünde ne varsa, siz neyi temizlemek isterseniz bu ürün % 99 unu temizler. Evde, otelde, sanayide, fabrikada, oto kuaförlerinde 2.el baskı makinelerinde dış yüzeyde kan, yağ, mürekkep ve bunun gibi lekeleri çok basit çıkarır. Çıkaramadığı tek leke vinildir, o da üzerinde mürekkep kalem izlerini vinil içine alamadığındandır. Ama deri olursa tüm lekeleri çıkarır, halı yıkamacı arkadaşların isteği üzerine çamaşır suyuna gerek kalmadan 100 kilogram suya 1 kilogram şampuan ilave ederek mükemmel parlaklık ve yumuşaklık elde edebilirsiniz. Laser
Magic halı şampuanı da sizlere önerimizdir bir kez kullanımdan sonra vazgeçemeyeceksiniz. Yani sizler Laser Kimya Gen. Müh. San. Tic. Ltd. Şti.’den ne alırsanız alın memnun kalmayanının ürünü hediye, parası iade olunur. Yalnız ürünümüzü kullanan arkadaşlar, sizden ricam dostlarınıza da öneriniz lütfen. Kimse ürünümüzü memnun kaldığı halde başkası sorsa da söylemiyor, istiyor ki kendi müşterisi artsın. Oysa bir gerçek var herkes kendi kısmetini alır, kısmetten ötesi olmaz. Bu gerçeği unutmayalım herkese hayırlı işler bol kazançla gecen mutlu bir ömür diliyorum.
HAZİRAN 2015
00
| AKTÜEL
REKTÖR MAKİNA 1992 yılında Sedat Mısır tarafından kurulan Rektör Makina gemicilik ve soğutma sektörlerinde hizmet vermiştir. 2005 yılı itibariyle çeşitli sektörlerde kurutma ihtiyaçlarına çözüm üretmeye başlamıştır. İnşaat (beton), gıda (şekerleme, galeta, incir, kayısı, zeytin, havyar, mantar vb.), kimya (boya), kozmetik, kâğıt, halı yıkama sektörleri kurutma sistemlerimizin kullanıldığı en yaygın sektörlerdendir. Yılların verdiği tecrübe ve geliştirmeler sonucu yüksek kalitede üretim yapan firmamız, hizmet verdiği sektörlerde güvenilirliğini ispatlamıştır. Üretimi yapılan tüm makinalarımız, Bursa ili Orhangazi ilçesinde bulunan Kalite-Kontrol ve Ar-Ge Merkezimizde test edilip kalite onayı aldıktan sonra müşteriye teslim edilmektedir. Kalite-Kontrol Merkezimizde; ürünlere performans, dayanıklılık, nem alma kapasitesi, enerji sarfiyatı gibi testler uygulanır. Ar-Ge merkezimizde; ürün geliştirme çalışmaları ile makinaların daha düşük enerji tüketimiyle daha yüksek performans göstermeleri için denemeler yapılmaktadır. Müşteri ihtiyaçlarına göre istenen nem ve sıcaklık değerlerinde çalışacak sistemler tasarlanmaktadır. Test odasına buhar jeneratörleri ile yüksek miktarda buhar verilerek ürünlerin nem alma kapasitesi test edilmektedir. Ayrıca; gıda kurutma testlerimiz ara vermeden devam etmektedir. Zeytin, mantar, kayısı ve incir başlıca test ürünlerimizdir. Tüm işlemler gıda mühendisi kontrolü eşliğinde yapılmaktadır. Kurutulan tüm ürünlere her aşamada çeşitli analizler (pH, kuru madde, nem, kül, mikrobiyolojik) uygulanmaktadır. Gıdaların kurutulurken besin değerlerinde kayıp vermeden en uygun sıcaklık ve nem miktarları belirlenmektedir. Bilindiği üzere kurutulmuş gıdaların insan sağlığı üzerinde birçok faydası bulunmaktadır. Kurutulmuş gıdalar aynı miktardaki taze halinden daha fazla vitamin, mineral ve lif içermektedirler. Rektör Makine’yi alanında lider marka haline getirebilmek için kaliteli işler yapmayı, yapılan işlerin her zaman arkasında olabilmeyi ve müşteri memnuniyeti odaklı çalışmayı firma olarak ilke edindik. Kurutma alanında modern metotlar takip edilerek, gelişen teknoloji ile birlikte daha çok sektörde hizmet vermek, ürün ve müşteri portföyümüzü geliştirmek, standart kalitenin sürekliliğini sağlamak, geliştirilen ürünlerin tanıtımını yapmak gelecek yıl hedeflerimiz arasındadır. 38
HAZİRAN 2015
HAZİRAN 2015
00
| AKTÜEL
HALI YIKAMA TEDARİKÇİSİ
Türkiye
’nin her yıl üzerine koyarak gelişen sektörü, halı yıkamacılık ve tedarikçilik müşterisine kaliteli ve hijyenik bir ortamda yaşam sunmaktadır. Bu sektörde; “her yönüyle kaliteli yıkama sunan firmalar büyüyecek, fakat işini önemsemeyen, yeniliğe ayak uyduramayan, yani iyi yıkama yapamayan fir40
HAZİRAN 2015
malar kaybolup gidecektir. Teknolojiyi her alanda kullanan, diğer alanlarda olduğu gibi burada da kullanırken kendini yenilemeyen firmalar kapatacak, diğer firmalar büyüyecek ve başarıyı yakalayacaklardır. İyi yıkamaya bir örnek vermek istiyorum, insanın evinde iyi ve ona hitap eden bir yemek çıktığında nasıl ki bir tabak değil de iki
tabak yemek isteği doğuyorsa, tersi olduğunda ise aç da olsa, sofradan kalkıp gitmeye benzetiyorum. Tüm tedarikçi meslektaşlarıma, halı yıkama sektörüne emeği geçen herkese, en samimi duygularımla başarılar dileriz. http://haliyikamatedarikcisi.com/
AKTÜEL |
GÜNEYLİ MAKİNA 1994 yılından beri halı kenarı overlok makinesi pazarında yer alan GÜNEYLİ MAKİNA yıllardır halı ve halı yıkama sektörüne makineler ve bu makinelere ait orijinal yedek parça temin edilmesi hizmetini sunmaktadır. Firma olarak müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak makine ve cihazları en doğru zamanda, en uygun fiyatla, en iyi satış sonrası hizmeti vererek temin edip müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutarak sürekli büyümeyi hedefleyen firma, bu gün sektöründe Türkiye çapında söz sahibi firmalar arasında yerini almıştır. Markalaşma sürecinin önemini çok iyi bilen firma, ürünlerini LIBERTY markası ile müşterilerinin beğenisine sunuyor. Yıllardır sürekli markaya yatırım yapan firma, bu gün pazarında Türkiye çapında bir marka oluşturmuş olmanın haklı gururunu yaşıyor. LIBERTY Overlok Makineleri halı ve halı yıkamacılar tarafından o kadar beğenildi ki bugün Türkiye çapında satılan her 10 overlok makinesinden 9u LIBERTY markalı. Peki neden bu marka bu kadar çok tuttu? Birincisi bu marka müşteriye güven veriyor. Türkiye’de hiçbir satıcının veremediği garanti koşullarına sahiptir. İkincisi ücretsiz servis aracı avantajıdır. Türkiye’nin her tarafını belirli rutlar dahilinde gezen servis aracı hangi şehirdeyse o şehirdeki müşteriler bir SMS ile bilgilendiriliyor ve bir telefonla servis aracı müşterinin yerinde makinenin bakım onarım işlemini yapıyor. Ayrıca yeni satın alınan makinelerde makinenin kurulumu ve ilk çalıştırılması GÜNEYLİ MAKİNE tarafından ücretsiz yapılıyor ve müşteri makine kullanımı hakkında bilgilendiriliyor. Son ve en önemli olan gerekçe ise makinenin kalitesidir. LIBERTY overlok makineleri her ne kadar Tayvan malı olsa da ürün tasarımından ambalaj malzemesine kadar makineye ilişkin tüm detaylar bizzat Güneyli Makinenin denetimi altında ve bir şartname dahilinde üretiliyor. Her parti üretim sonrası makinenin daha da geliştirilmesi için gerekli noktalar tespit edilerek şartnameler yenileniyor ve daha kaliteli bir üretim elde ediliyor. Uygun fiyat ve ödeme seçeneklerinin sunulması da makinenin müşteri gözündeki cezbediciliğini tamamlıyor. HAZİRAN 2015
41
| AKTÜEL
CLEANVAC, % 100 HİJYEN, %100 ÇEVRE DOSTU Temizlikte derinlemesine etkili ve daha sağlıklı, yepyeni bir gücünü kullandığı için, çevre dostudur. 170 basınçlı gücü ile tozları, bakteri türlerini, mantarları, küfleri, ve kirleri yok eden, çevre dostu Buharlı Temizleme makinesi ile tanışma zamanı..! Mermer, seramik, halı, taş zemin, linolyum, ahşap zemin, parke, fayans, metal yüzeyler, cam, lavabo, vb. sayısız alanda %100 hijyen sağla44
HAZİRAN 2015
yabilirsiniz! Suyu, buhara dönüştürerek extra bir malzeme, deterjan kullanmadan, yüksek vakum gücü ile üst seviye hijyen sunan buharlı Cleanvac ISV 2800 S buharlı temizlik makinesi ile temizlikte kusursuzluğu yakalayabilirsiniz. Temizlikte size kolaylık sunacak olan buharlı temizlik makinesinin etkin temizleme gücü ile zamandan, elektrikten ve sudan tasarruf sağlayabilirsiniz. 170 derece buhar
gücü ile yapılan temizlik, bilinen temizleme yöntemlerine göre daha etkili ve daha hijyenik, bir temizleme yöntemidir. Buharın zemin yüzeyine temas etmesi halinde, lekeler ve bakteriler sadece birkaç saniyede tarih olur. Buharlı temizleyici, hiçbir deterjan ya da sabun kullanmadan, yalnızca buharın aktif Temizlikte derinlemesine etkili ve daha sağlıklı, yepyeni bir gücünü kullandığı için, çevre dostudur.
AKTÜEL |
AVRASYA KURUMSAL YEMEK HİZMETLERİ Avrasya standartlarının yanı sıra müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerimizin tamamında beceri ilişkilerimizi de üst düzeyde tutuyoruz. Hizmetimizi ve yönetim ekibimizin sıcak yaklaşımı mutlaka keşfetmelisiniz. Sizin için belirlediğimiz standartların opsiyonel olduğunu görmek oldukça keyifli olacaktır. Kurumsal yemek üreticiliğini yanı sıra Anadolu’daki bir restoran işletmeci edasında, sizin talep etmediğiniz ancak hak ettiğiniz ekstraları; Avrasya garanticiliğinde keşfetmeniz dileğiyle.
Avrasya’nın İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir’deki bölge mutfakları sahiptir.
1990’lı yılların başlarında İstanbul Bahçelievler’de kendi mülkünde 3000 metrekare kapalı alanda kurulan tesisiyle, sektördeki yerini alan Avrasya, hijyen ve kalite ile ilgili tüm yatırımları eksiksiz olarak tamamlayıp, sektördeki hijyen ve kalite açığını kapatmak adına önemli çalışmalar yapmıştır. Hizmet anlayışını sürekli geliştirerek, İSO 22000, İSO GOOL, OHSAS 18001, İSO 14001 ve TSE kalite sistem çalışmalarıyla yürüterek pekiştirmiştir. Tüm bu kalite ve güvence sistemlerine
www.baybayan.com.tr Her geçen gün büyüyen sanal pazarda www. baybayan.com.tr ile yerimizi almanın mutluluğu ile hepinize merhaba diyoruz. E ticaret günümüzün vaz geçilmezi haline gelmiştir. İstanbul’da yoğun yaşam trafiğinden, diğer İl ve İlçelerde ise yeterli sayıda mağazaların olmamasından dolayı kargo ile müşterilerimizin ayağına kadar hizmet götürmekteyiz. Yurdun dört bir yanına hizmet ediyor olabilmek bizim için oldukça keyifli bir iştir. Geniş ürün yelpazesi ve zengin Markalardan
KALİTE POLİTAKAMIZ Avrasya kurumsal alıcı ve satıcı arasındaki organizasyonu kurarken, bu platformun sorumlu yöneticisi olarak alınan tüm mal veya hizmetin toplam kalitesini sürekli takip ederek, dış kaynaklı aksaklıkların yaşanmasını engellemiş olur. Böylelikle sunduğumuz tüm hizmet ve ürünler yüksek kalitelidir.
oluşan sanal bir mağaza hayal edin “ Adı bay&bayan olsun. Sana dair her şey kapında” sloganı ile çok şey anlatıyoruz. Kişilerin saatten çantaya, ayakkabıdan gözlüğe kadar birçok marka ve model alternatifi ile sanal mağazamızdan kapınıza hizmet vermekteyiz.Bizi tercih eden değerli müşterilerimizin her birine bütün kargo çıkışlarında mutlaka çam sakızı çoban armağanı bir hediye gönderiyoruz üstelik herkes alışveriş çılgınlığına dahil olsun diye yeni üye olan her müşterimize 25 TL. hediye çeki anında hediye. Yurdun dört bir yanına 50 binden fazla ürün çeşidiyle hizmet vermek bizim kıvanç ve onur kaynağımız olmuştur. Hedef kitlemiz Kredi kartı olsun olmasın her yaştan her kesimden herkese hitap ediyor ve hizmet götürmek için sabırsızlanıyoruz markamızdan da anlaşıldığı gibi bay ve bayanlara doğrudan hitap ediyoruz. Evinizdeki yaşam alanlarınızdan tutun bebeklerinizin mama önlüğüne kadar geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle bay&bayan her zaman tek tıkla kapınızda. HAZİRAN 2015
45
| FİRMA
EMS İKLİMLENDİRME
“Ürettiğimiz ve satışını yaptığımız bütün makinalar satış sorası bakım ve servis hizmeti gerektiren makinalardır. Herhangi bir bakım ya da arıza durumunda sorunun bir an önce çözülmesi için en hızlı çözüm üreten firmalardan biriyiz” diyen firma yetkilisi Erdal Yel sorularımızı yanıttı.
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Firmamız 2012 yılında halı kurutma sektöründe altyapı çalışmalarına başlayarak sektör ihtiyaçlarının tespit etütlerini tamamlamış ve 2014 yılında halı kurutma konusundaki sıkıntıları gidermek amacıyla EMS İklimlendirme olarak faaliyete başlamıştır. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Firmamızın temelleri 2012 yılında atılmasına rağmen 2014 yılında EMS İklimlendirme ve Halı Kurutma Makineleri adı altında hizmet vermeye başlamıştır. Fakat gelişimimiz her daim devam etmektedir. Sektörümüz ihtiyaçları gereği statik bir yapıyı kabul etmemektedir. Sürekli dinamik ve yeniliğe açık olmak durumundayız. Müşteri ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri portföyümüzün en başında halı yıkama fabrikaları gelmektedir. Halı yıkama fabrikalarının halı kurutma konusunda yaşadıkları sıkıntıları yakından takip etmekteyiz. Bunun yanında 46
HAZİRAN 2015
gıda tesisleri, ilaç firmaları, su hasar restorasyonları, kapalı havuzlar, ahşap sanayisi, soğuk hava depoları vs kısacası nemin zarar verdiği ve nem alma ihtiyacını gündeme geldiği her alanda hizmet vermekteyiz. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Önceliğimiz müşteri memnuniyetidir. Hızla gelişen teknolojiyi yakından takip etmekte ve standartlarımızı sürekli yükseltmekteyiz. Satış öncesi ve satış sonrası müşterilerimize gerekli teknik desteği sağlamaktayız. Ürün teslimatları en kısa sürede gerçekleşmekte, tecrübeli kadromuz ile iki yıla kadar ücretsiz, iki yıldan sonra da ürün değişim bedelinin altında belirlenen hizmet fiyatları karşılığında ürün aksaklıları ve teknik sıkıntılar giderilmektedir. Sizce müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Halı yıkama firmalarının ihtiyaçlarını yakından takip etmekteyiz. Makinelerimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde üret-
mekteyiz. Makinelerimiz hassas nem, sıcaklık ve zaman ayarları sayesinde zor şartlarda dahi performansından ödün vermeden çalışabilmektedir. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri odaklı çalışmalarımız sayesinde kaliteyi her geçen gün arttırmaktayız. Makinelerimizde teknolojik gelişmelere yer verip, müşterilerimizin enerji ve zaman tasarrufu yapmalarını sağlamakta ve karlılıklarını arttırmakta yardımcı olmaktayız. Uzman çalışanlarımız sayesinde müşterilerimize teknik konularda en kısa sürede en iyi hizmeti vermekteyiz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Artan kalite anlayışımızla önce Türkiye’nin dört bir köşesindeki halı yıkama fabrikalarına EMS Halı Kurutma Makineleri’ni ulaştırarak nem alma ve halı kurutma konusundaki kalitemizle tanıştırmak. Daha sonra bu çalışmalarımızı uluslararası alana taşıyarak, Türkiye sanayisine katkı sağlamaktır.
HAZİRAN 2015
00
| FİRMA
CKM MAKİNA
“Biz müşterilerimizi belli kalıplara sıkıştırmıyoruz. Müşterimizin isteklerini ve fikirlerini önemle dinler, değerlendirir, onlara en uygun olan sistemi üretiriz. Bu işlemleri yaparken kaliteli ürün kullanımından da kaçmıyoruz. CKM MAKİNA ailesi olarak kalite ve müşteri memnuniyetine en üst düzeyde önem ve öncelik veririz” diyen firma yetkilisi Cemil Kıvran sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1965 Trabzon doğumluyum. Trabzon da baba ocağında başladığım mesleğime otuz beş yıldır tek başıma devam ediyorum. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 2008 tarihin de 80m² lik dükkan da küçük işletme olarak başladığımız işimizde bugün 650 metre karelik imalathanemizde tam donanımlı ekip arkadaşlarımız ve teknik servisimizle yolumuza yurtdışı ve yurtiçi çalışmalarıyla büyüyerek devam ediyoruz. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Portföyümüz de ağırlıklı olarak halı yıkamacılar bulunmaktadır. CKM MAKİNA olarak bu işe adım atmak isteyen yeni iş kuracak olan veya mevcut işini büyütmek isteyen müşterilerimize de tam destek veriyoruz. Ürün yelpazemiz de halı toz alma,çırpma,yıkama,sıkma.kurutma.hav alma ve paketleme makinaları yorgan,battaniye vs. gibi ürünleri temizleme makinaları mevcut dur. Ürün yelpazemiz görünürde dar gibi olsa da müşterilerimizin öneri istek ve fikirleriyle de genişleyen bir yelpazeye sahiptir. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? 48
HAZİRAN 2015
Kullandığımız ürünlerin geneli dolar bazın da satışı olan ürünler olmasına rağmen fiyat politikamızda müşterilerimizi sıkıntıya sokmayan uygun fiyatlar sunmaya gayret ediyoruz. CKM MAKİNA ailesi olarak kalite ve müşteri memnuniyetine en üst düzeyde önem ve öncelik veririz. Ürünlerimiz de kaliteden ödün vermiyoruz bir üründe kalite varsa güven de vardır. Biz müşterilerimizi belli kalıplara sıkıştırmıyoruz. Müşterimizin işinde rahatlığı için isteklerini ve fikirlerini önemle dinler değerlendirir müşterilerimize işlerinde onlara en uygun olan sistemleri üretiyoruz, bu işlemleri yaparken kaliteli ürün kullanımından da kaçmıyoruz. Buda sektördeki firmalardan bizi ayırt eden bir özellik. Kalite güven ve müşteri memnuniyeti isteyen firmalar bizi tercih ederler. Sektörde yenilikleri takip etmemiz nedeniyle tercih sebebiyiz. Biz standart kalıplar üretmiyoruz bu yüzden sektöre sürekli de yenilik sunuyoruz müşterilerimiz için sürekli yenilikleri uygularız her seferinde yeni fikirler sunarız. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Öncelikle ürün alımında müşteriler bizi ya da başka bir firmayı tercih ederken ürünün kalitesine, servis ağına, garantisine,
fiyatına, müşteri memnuniyeti politikasına bakmalılar. Sonuçta gerek ürün alınırken gerekse ürün kullanımından sonrada üretici den destek alabilmeniz önemlidir. Ürün alımında kendi çıkarları kadar müşterinin çıkar ve haklarını gözeten müşteriyi bu konuda mağdur etmeyen firmalar tercih sebebi olmalıdır. Bu nedenle müşterilerin çıkar ve hukuksal haklarını da gözeten bizim gibi firmaları tercih etmeleri önemlidir. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Halı yıkama sektörü gün geçtikçe gelişen ve hızla büyüyen bir sektör haline geldi. Dolayısıyla arz çoğalınca talep de çoğaldı. Halı yıkama sektörü artık sadece halı yıkama değil müşteri isteği doğrultusunda yorgan, battaniye, koltuk vs. gibi ürünlerinde temizliğini ele aldı. Gün geçtikçe yenilenen ve gelişen teknoloji sayesinde müşteri portföyü genişliyor dolayısıyla bize yeni müşteri olarak geri dönüş sağlıyor. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Müşteri memnuniyetimizin sürekliliğini artırmak için gerekli çalışmalara hız veriyoruz. Kaliteden ödün vermeden daha az maliyetli ürün üretmek istiyoruz. Pazarda oluşan tüm teknolojik yenilikleri müşterilerimize sunarak, onların gönüllerini kazanmak istiyoruz.
HAZİRAN 2015
00
| FİRMA
FİKS KİMYA Güven kazancımızdan öncelikli tercihimizdir. Firmamız her müşterisine güvenmeyi şiar edinmiştir. Tabi ki bu güven de kuru bir gürültü ile değil kaliteli ürünleri arz etmekle sağlanır. Müşteri önce bizim ürünümüze güvenmeli sonrada firmamıza ve şahsımıza güvenmelidir” diyen Ramazan Oran sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1959 Osmaniye doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Osmaniye’de, Üniversiteyi İstanbul’da bitirdim. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesinden 1982 yılında mezun oldum ve aynı yıl iş hayatına atıldım. Uzun bir iş hayatı maratonunda, çeşitli firmalarda satış ve idare kısımlarda çalıştım. 1990 ile 1992 yılları arasında halı yıkama işi ile iştigal ettim. Ancak bu tarihlerde halı yıkama sektörü kirli halıyı yıkayan değil yeni yün el dokuması halıyı eskitme işi yapan bir sektördü. Bizimde halı yıkama sektöründeki iş tecrübesi ve bilgi birikimi bu tarihte oluşmaya başladı. Bu tarihten sonra firmamla de50
HAZİRAN 2015
terjan çeşitlerinin yanında halı yıkama sektörüne de temizleyici ve tamamlayıcı maddelerin imalat ve satışına başladım. 2000 senesinden sonra da daha iyi ve kurumsal bir hizmet vermek için Fiks Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti’ni devir alarak Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesinde imalat ve ticarete başladım. Halende bu firmanın sahibi ve genel müdürüyüm. Evli ve iki çocuk babasıyım. Firmanızın kuruluş, gelişim ve müşteri portföyü hakkında bilgi verir misiniz? Fiks Kimya’yı 2000 yılında devir aldık. O dönemde büyük ambalajlı ev tüketimi amaçlı temizlik maddelerinin üretimi ile işe başla-
dık. Evlerde tüketilen ve sıvı olan her türlü temizlik maddelerinin imalatını yapan firmamız, halen aynı işine devam etmekle beraber 2006 senesinde halı yıkama sektörünün popülaritesinin artmasına paralel olarak bu sektöre cevap verecek tedarik ürünlerinin ARGE çalışmalarını yaparak bu sektörün ihtiyaç duyduğu halı şampuanlarının kalitesini artırmış, maksimum verim sağlayacak kaliteye ulaşmak için gayretler sarf etmiştir. 2014 Yılında % 100 organik şampuan üreten firmamız, 2015 yılında bu ürünün sektöre yeterli olmadığı kanaati ile yeni bir ürünü olan sabun ve solvent bileşiminden meydana gelen kir çıkarma leke çı-
karma, temizleme ve parlatma gücü yüksek olan MyFİX KRS-80 adı ile bir ürünü sektöre arz etmiştir. Müşteri portföyümüz evsel temizlik maddeleri tüketicileri fabrikalar, okullar, kurumsal binalar, hastaneler, oto yıkama firmaları, kuru temizleme firmaları ve en önemlisi de halı yıkama firmalarıdır. Buralara tüm temizlik maddeleri imalatı yapan firmamız özellikle kuru temizleme oto yıkama ve halı yıkama firmalarına özel ürünler üreten ve tedarik eden bir firmadır. Bir kimya firması olarak sizce halı nasıl yıkanmalıdır? Kirli bir halıyı en iyi şekilde temizleyebilmek için yapılacak işlemler sırasıyla şöyle olmalıdır. 1-Ön Temizleme 2-Derinlemesine Yıkama 3-Sıkma 4-Kurutma ÖN TEMİZLEME Bir halı yıkama tesisine gelen halılarda ilk yapılacak işlem boya yapısına iplik dokusuna ve halının cinsine göre sınıflandırmaktır. Temizlemeyi bu özelliklere uyumlu olarak yapmak gerekir. Bundan sonraki işlem halıyı toz ve tüylerden arındırmaktır. Arındırma işlemini kaliteli bir makine ile bilhassa fırça ve vakum üniteleri olan bir makine ile yapmak daima avantajlıdır. Bu işlemin sonunda halıdaki lekelere karşı ön müdahaledir. Müdahale ederken kullanılan kimyasalların kalitesi çok önem arz eder. Etkili olmasının yanında yan etkisini de göz önünde bulundurmak gerekir. Lekelere müdahale yöntemi ya tampon şeklinde ya da sprey şeklinde olur.
Genel olarak ön müdahale gerektiren lekeler YANMIŞ YAĞ, ÇAY KAHVE ve PAS lekeleridir. Bu lekeler yıkama esnasında kullanılan şampuanlarla giderilmesi zor olan lekelerdir. Lekelere müdahale ederken leke çıkarıcıların kullanma talimatlarına mutlak uymak gerekir. Aksi halde istenmeyen neticelerle yani solma ve çürüme gibi neticelerle karşılaşabiliriz. Bunun gibi olumsuzluklar yaşamamak için şüpheli bir durumda halının görünmeyen bir kısmında leke gidericiyi test etmek gerekir. MÜREKKEP lekeleri için fazlaca yapılacak bir işlem yoktur. Bir kısmı tampon yöntemiyle arındırılabildiği halde bir kısmı maalesef giderilememektedir. DERİNLEMESİNE YIKAMA Yıkama safhasında öne çıkan hususlar kaliteli ve çok köpüren bir şampuan kullanmak ve kullanılan fırçaların halının iplik ve dokuma yapısına uygun olmasıdır. Şampuanın kalitesi ve köpürmesi çok önemli faktörlerdir. Kaliteli bir şampuanın çok köpürmesi kir çıkarması, beyazlarda etkin bir beyazlık sağlaması, renklilerde canlılık getirmesi, halının yüzeyinde bir parlaklık sağlaması, her şeyden önce yıkanan halıyı dezenfekte etmesi gerekir. Halıdaki derinlemesine temizliği işte bu özelliklere sahip bir şampuan sağlar. Köpük diplere kadar ulaşıp halıdaki kiri bünyesine alır ve suya verir. Bazı halı yıkamalarda köpük şikayeti duyuyoruz. Bu doğru bir düşünce değildir. HALIDAKİ KİRİ SUYA KÖPÜK TAŞIR. Giderde köpük şikayeti varsa bu başka yöntemlerle çözülmelidir. Halının cinsine ve iplik dokusuna göre göre fırça kullanmak da önemli faktördür. Eğer
bu hususa dikkat etmezsek halı üzerinde yırtılma yıpranma gibi neticelerle karşılaşabiliriz. Ayrıca uygun fırça kullanmazsak etkin bir temizlikte elde edemeyebiliriz. Onun için yıkama esnasında hem kaliteli bir şampuan hem de uygun yapıda fırça kullanmalıyız. Yıkamayı ister yerde çalışan fırçalarla isterse otomatik makinalarla yapalım mutlaka hem alt yıkama hem de üst yıkama yapmalıyız. Onun için otomatik makine alırken alt yıkamasının olmasına dikkat etmeliyiz. Yıkama şekli ya yerde ya da otomatik makinalarda yapılır demiştik. Yerde yıkama yapılırken önce halının arka kısmı ıslatılmalı gelberi ile suyu alındıktan sonra şampuanlı su serpilmeli veya yağmurlama yöntemiyle şampuanlı su verilmeli yeteri kadar fırçalandıktan sonra durulanmalı ve ön yüzü çevrilmeli. Ön yüzü de ıslatıldıktan sonra gel beri ile suyu alınmalı, yağmurlama yöntemiyle şampuanlı su verilmeli, uygun fırça ile yeteri kadar fırçalanmalı ve bolca durulanmalıdır. Yerde yıkamalarda kullanılan fırçaya bir aparatla su bağlanıp da son fırçalamayı bu suyla beraber yaparsak daha etkin bir temizlik elde ederiz. Yıkamayı otomatik makinalarda yapıyorsak uygun bir makine seçmek en önemli husustur. Yıkama şeklini zaten makine kendisi programlamaktadır. Bize düşen görev başlatma butonuna basmak ve halıyı makinaya vermektir. Makinaya verilen halıların önceden ıslatılması gerekmektedir. Aksi halde etkin bir temizlik sağlanamamaktadır. Yerde bir halıya 10 dakika fırçalama yapılırken makinada 3 dakika fırça yapılabilmektedir. Onun için halıyı şampuanlı suyla ön ıslatma yapmalıyız. Bunu HAZİRAN 2015
51
| FİRMA
içinde en önemli ve basit yöntem her müşteri için bir tekne kullanmaktır. SIKMA Sıkma halının iplik ve dokuma cinsine göre ayarlanmalıdır. Olabildiği kadar hızlı ve devir halıya zarar vermeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Onun için sıkma makinalarının kaliteli olması öne çıkmaktadır. Halıyı sıkma esnasında eğer boyaların birbirine karışma ihtimali varsa mutlaka pamuklu bir bezle rulo yapıp ondan sonra sıkma makinası koymak gerekir. Böylece taşan boyalar pamuklu beze geçer ve halının başka yerine geçmesini engellemiş oluruz. Sıkılan halıyı hızlı bir şekilde açıp el fırçasıyla fırçaladıktan sonra diğer safhaya geçmek gerekir. KURUTMA Kurutma koşullarının uygunluğuna dikkat etmek en önemli hususlardan biridir. Her şeyden önce temizlenen halıyı derhal asmak gerekir. Halı asılan aparatların pas ve kirden arındırılması gerekir. Bunun için en basit yöntem askılara plastik boru geçirmektir. Bu yöntem hem bir makara görevi görüp daha kolay asma ve toplamanızı sağladığı gibi aynı zamanda temiz ve iz oluşmayan bir yöntemdir. Temizlenen halılar direkt güneş ışığı almayan kuru ve nemsiz aynı zamanda tozsuz bir ortamda kurutulmalıdır. Kış aylarında kurutma odalarında uygun bir nem alma ve kurutma özelliği olan makinalar kullanılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus halının tam kuruduktan sonra askılardan alınmasıdır. Aksi halde müşteriye teslim edilen halı kısa zamanda bakteri üretir ve hem kötü kokar hem de küflenip çürür. Bu işlemlerden geçen halıları hoş kokulu ve kaliteli bir ambalajla müşteriye sunmak gerekir. Kullanılan parfümün kesinlikle suyla çoğaltılmaması gerekir. Çünkü her kimyasalda olduğu gibi parfümde de koruyucu madde bulunmakta ve siz suyla çoğalttığınız zaman bu madde yetersiz gelmekte ve iyi koku kötü kokuya dönüşmektedir. Son olarak iyi bir ambalajla temizlenen halıyı müşteriye sunmaktır. Tabi ki daima güler bir yüzle. 52
HAZİRAN 2015
TEKNOLOJİ |
Çinli Devden “Dev” Telefon : Xiaomi Mi Note
Dünya
cep telefonu pazarında gittikçe büyüyen ve yakın gelecekte dünyanın en büyük ikinci cep telefonu üreticisi olacağı tahmin edilen Çinli Xiaomi firması, yeni en üst düzey akıllı telefonunu duyurdu. Mi Note ismi verilen yeni modelde yok yok. 5.7 inç ekrana, 1080p ekran çözünürlüğüne sahip olan Xiaomi Mi Note, 4 çekirdekli Snapdragon 2.5 GHz işlemci, 3 GB RAM ve Sony imzalı 13 MP kameraya sahip. Ayrıca 4 MP ön kamera, Gorilla Glass 3 ön cam, 24 bit ses, çift sim kart, 4G desteği ve 3000 mAh batarya da var.
Samsung Galaxy E7 ve E5
Nokia 215
Yalnızca 2G desteği bulunan cihazda 2,4 inç boyutunda 320 x 240 piksel QVGA ekran yer alıyor. 0,3 megapiksel kamera ile birlikte gelen modelde MP3 ve FM radyo özelliği bulunuyor. Bluetooth özelliği de bulunan cihaz böylece diğer cihazlarla bağlantı kurabiliyor ve taşınabilir hoparlörlere de bağlanabiliyor. Telefonun düşük özelliklerinin işe yaradığı en önemli nokta ise pil kısmı. Açıklananlara göre Nokia 215, 29 gün bekleme süresi vadediyor
E7 ve E5 ile gençleri hedef kitlesine oturtan Samsung Galaxy’nin bu telefonları büyük ekranları ve gelişmiş ön kameralarıyla dikkat çekiyor. Samsung Galaxy E7, gücünü 1.2 GHz dört çekirdekli işlemcisinden alıyor. Bu işlemciyi 2 GB RAM ve 16 GB dahili hafıza destekliyor 13 megapiksel arka kamera, 5 megapiksel ön kamera ve HSPA+ bağlantısı cihazın diğer özellikleri arasında bulunuyor. Samsung Galaxy E5 ise E7’nin bir alt klasmanında konumlanıyor. 5 inç Super AMOLED ekrana sahip cihaz, 1.2 GHz dört çekirdekli işlemci, 1.5 GB RAM, 16 GB dahili hafıza, 8 megapiksel arka kamera, 5 megapiksel ön kamera ve HSPA+ bağlantısı barındırıyor.
HAZİRAN 2015
53
| FİRMA
ALATURKA HALI TAMİR HİZMETLERİ
“Halı ve kilimdeki atkı, çözgü, hav düzeni vb unsurları gözetmeden yapılan halı yıkama makinaları, hem niteliksiz bir yıkama yapmakta hem de tahrip ve deformasyonlara sebep olmaktadır. Sıkma ve kurutma zaafiyetleri ve yanlışlıklar ise boyaların bozulmasına sebep olmaktadır” diyen Ali Haydar Aydın sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Aslen Malatya’lı olmakla beraber İstanbul da üç nesildir el dokuma halıcılık sektöründe faaliyette bulunan bir ailenin meslekteki son temsilcisiyim. 1982 yılında İstanbul Kapalı Çarşı da sektörün duayen ustalarının yanında halı tamirciliği ve tezgahtarlık yaparak bu zanaata başladım. Yirmi iki sene Anadolu’da eski ve antika halı toplayarak, bu esnada Anadolu daki halı ve kilim imalat merkezlerinde yünün kırkılmasından bükülmesine, boyanmasından mordonlanmasına, desen çıkarmasından farklı tekniklerle dokunmasına, Orta Asya’dan günümüze taşınan geleneksel desen ve figürleri 56
HAZİRAN 2015
inceleyerek, bu eski Türk el sanatı ile ilgili tüm kültürel basılı yayınları takip ederek bu zanaat da otuz üç sene iştigal etmiş bulunmaktayım. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Sektörde değişen ticari koşullar sebebi ile hizmet sektörüne yönelerek, yedi senedir Natural Halı Tamir Hizmetleri çatısı altında halı, kilim ve patchworklerin onarım ve bakımı ile ilgili faaliyetlerde bulunurken, bu sene daha organize ve farklı bir hizmet anlayışı içeren faaliyetler amaçlayarak alaturka halı tamiri logosu ile yeni bir çalışma başlatmış bulunmaktayız.
Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Bu güne kadar gözden çıkarılabilir nitelikte ve nicelikte olan halılarını yıkatan ve tamir ettiren parekende müşterilere ve bu müşterilere hizmet veren halıcı ve halı yıkamacı firmalarına hizmet veriyorduk. Eski, yeni, antika halı ve kilim tamiri, saçak ve kaytan yenileme ve bakımı, zor lekelerin çıkartılması, boyası ağarmış ve bozulmuş halı ve kilimlerin mordonlanarak boyanması, deri, halı ve kilim patchworklerin tamirleri vb hizmetlerde bulunuyorduk. Ancak bilinmelidir ki çok nadir, kıymetli ve antika halı katagorisinde bulunan el işle-
melerine sahip önemli bir müşteri kitlesi var ki asla güvenebileceği bir yer bulamıyor ve bu halı, kilim vb yaygılarını temizletemiyor, tamir ve bakımını yaptıramıyor. İşte bu müşteri kitlesine ve bu kitleye hizmet veren a plus halıcı ve halı yıkamacı firmalara hitaben hizmet vermek amacı ile Alaturka Halı Tamir Hizmetleri adı altında yeni bir çalışma başlatmış bulunmaktayız. Fiyat politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ne ucuz, ne de pahalı. Halı ,kilim vb bir yaygının hak edeceği, yakışan işçiliği vermek ve bunun hak ettiği yakışan hizmet bedelini almak. Verilen hizmet bedelini hakkıyla almak, alınan bedelin karşılığı hizmeti hakkıyla vermeyi felsefemiz haline getirdik. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? EMPATİ. Çifte standart uygulamamak. Dürüst bir şekilde yapılacak işlerle ilgili seçenekleri sunmak, değer, estetik ve orjinalite gözetilerek en uygun işçilik seçeneğini tavsiye etmek. Yapılan işlerle ilgili kalite, fiyat, zamanlama vb konularda belirli standartlar getirerek müşterimizin bizi tercih etmesini sağlıyoruz.
Sektörde faaliyet gösteren diğer firmalardan farkınız nedir? Firmamızda bulunan tüm çalışanlar halı, kilim vb yer yaygılarının materyalini, dokuma tekniğini, boya yöntemlerini oldukça iyi bilen ustalardan oluşmaktadır. Başta işletme sahibi İstanbul Kapalı Çarşı’da, çalışan ustalar ise Aksaray Sultan Han ve İran Tahran Kapalı Çarşı’dan yetişmiş ustalardır. Yani gerçekten işini bilen kişilerle çalışıyoruz. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Biz yıkama, tamir, leke, boyama vb konularda öncelikle halı, kilim gibi yaygıların kendisi için en sağlıklı seçenekleri tercih ederiz. Unutulmamalıdır ki bu yaygılar Orta Asya’dan beri süregelen Türk kültürümüzün olduğu gibi aynı zamanda tüm medeniyetlerin de ortak değerleridir. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Eskiden turizmcilerin ve ihracatçıların bulunduğu merkezlerde iptidai şartlarda çok az nicelikte hizmet verebilen halı tamircilerinin kullandığı metod ve yöntemleri geliştirerek ve pratik hale getirerek yurt içinde evlere hizmet verilebilecek bir duruma
getirdik. Çoğu oto yıkamacıların yanında yetişmiş halı yıkamacıları ve overlokçuların yanında yetişmiş halı tamircilerinin bulunduğu yurt içindeki bu sektöre turizm ve halı ihracatçılarının sahip oldukları nitelikteki yıkama ve tamir standartlarını daha pratik ve nicelikte getirmenin gururunu yaşıyoruz. Müşterilerinizin hizmet alırken nelere dikkat etmesi gerekir? Sahip olduğu halı, kilim vb. iyi tanımalı, eski, antika, değerli ve manevi değeri olanlar başta olmak üzere hammaddesini, imalat tekniklerini, boyasını, orjinalitesini araştırmalı, bilgi sahibi olmalı ve buna uygun hizmet talep etmeli. Yıkama ve tamir ile ilgili ucuzculuğa meyil etmemeli, ucuz fiyat ve niteliksiz işçilik yapan kişi ve firmalarla işin ehli olan kişi ve firmaları mukayese etmemelidir Türkiye de ki halı yıkama sektörünün gidişatını ve size yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Öncelikle antika, eski ve kıymetliler katagorisindeki klasikler açısından durum çok vahim. Her gün yüzlerce milli kültürümüzün değerleri olan halı ve kilim vb oto yıkamacılarda ve buralarda yetişmiş niteliksiz yıkamacılar tarafından yetersiz ve ya yanlış
HAZİRAN 2015
57
| FİRMA
makina parkuru, yanlış temizlik malzemeleri ile ve bilinçsiz yıkamacılar tarafından katlediliyor. Halı ve kilim vb dokuma tekniklerini ve hammaddesini bilmeyen makina yapımcılarının, çok metre kare yıkama amaçlı imal ettikleri halı yıkama makinaları halıları ve kilimleri tahrip etmektedir. Halı ve kilimdeki atkı, çözgü, hav düzeni vb unsurları gözetmeden yapılan halı yıkama makinaları hem niteliksiz bir yıkama yapmakta hem de tahrip ve deformasyonlara sebep olmaktadır. Sıkma ve kurutma zaafiyetleri ve yanlışlıklar ise boyaların bozul58
HAZİRAN 2015
masına sebep olmaktadır. İktisadi süreçler incelendiğinde üretim fazlalığının yani arz fazlalığının oluştuğu kızgın rekabet dönemlerinde fiyatlar en diplere vurur ve buna bağlı olarak da üretim ya da hizmet kalitesinin ayaklar altına düştüğü görülmüştür. Halı, halı yıkama, halı tamircileri vb.sektörlerin dernekler, meslek komiteleri, fedarasyonlar vb. örgütlenmelerin öncülüğünde bu gidişatı şimdiden tespit edilmeli, uzman kişilerden faydalanmak sureti ile gerekli tedbirler alınmalıdır.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Mesleki anlamda daha araştırma, daha nitelikli çalışmalar, ulaşabildiğim ölçüde meslektaşlarımla bilgi paylaşımı, kültürel değerimiz olan tarihi yaygılarımıza daha özenli müdahalelerin oluşmasına katkıda bulunmak. Tarihi ve değerli halı ve kilim vb yer yaygıları olan ve bu kültüre meraklı ev müşterilerine ve bu katagoride hizmet vermek isteyen, yaptığı işe saygısı olan, araştırma ve öğrenme merakı olan halı yıkamacılarına ulaşmak, bilgi ve hizmet paylaşımında bulunmak hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
GÖRÜŞ |
Saygıdeğer meslektaşlarım, ZERRİN KÖMEÇOĞLU İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Halı
yıkama sektörüne ilk girdiğim günden şu zamana kadar sektör hakkında, sektörün sorunları, sıkıntıları, artı ve eksilerine dair her gün yeni bir şeyler öğreniyor ve neler yapılması gerektiğiyle alakalı olarak, bu mesleğe nasıl destek olabilirim, meslektaşlarımıza nasıl faydalı olabilirim düşüncesi ile hareket ediyorum. Bugün tüm Türkiye’de meslektaşlarımız tarafından tanınan ve en kalabalık destekçisi ve üyesi olan Türkiye GHYSD derneğinin yönetiminde yer aldım. 2,5 sene gibi kısa bir süre içinde çok büyük atılımlar, çalışmalar ve organizasyonlar gerçekleştirerek, halı yıkama sektörüne tüm Türkiye de damgamızı vurduk. Türkiye’nin her ilinden, ilçesinden hatta yurtdışından bile meslektaş dostlarımız, temsilcilerimiz oldu. Büyük bir aile olduk. Birlik beraberlik yolunda el ele samimiyetimizle tüm meslektaşlarımıza, sektörün vazgeçilmez unsuru olan tedarikçilere kapılarımızı açtık. Halı yıkamacı arkadaşlarımızla tedarikçiler arasında köprü görevi üstlenerek, birbirlerini tanımalarını ve sektörün artık eskisi gibi tekelleşmesinin önüne bir şekilde geçilmesini sağlamış olduk.
verip, bizlere inanan, güvenen meslektaşlarımız için bu kalabalık katılımın sektör için daha fazla şeyler yapmamız gerektiğinin bilincini ve sorumluluğunu omuzlarımıza yüklemişti. Bizlere güvenen inanan destek veren meslektaşlarımızı artık Türkiye Halı Yıkamacılar Federasyonuna taşımamız şart olmuştur. Bu sorumluluğun neticesinde bir nefeste İs-
Derneğimizin çatısı altında büyük organizasyonlara, hatta bugüne kadar bu denli kalabalık bir katılımın sağlanamadığı Silivri toplantısını gerçekleştirdik. Çok kısa süre önce kurulmamıza rağmen çalışmalarımız, hedeflerimiz ve özverilerimiz karşılığında tüm Türkiye’de kartopu gibi büyüyerek büyük bir çember oluşturduk. Edirne’den Karsa hatta yurtdışındaki meslektaşlarımızın bize inandıklarını, güvendiğini ve yanımızda olduklarını gördük. Bizlere destek
tanbul bölgesinde 6 dernek bir anda kurduk ve Türkiye Halı Yıkamacılar federasyonunun oluşumuna başladık. Bu derneklerin kurulmuş olması kesinlikle GHYSD’nin parçalanması değil bilakis bölünerek büyümeyi, sağlamaktır. Her bir dernek kendi bölgesindeki meslektaşlarıyla buluşup daha güçlü hale gelmemizi sağlamıştır. Ben kendi bölgemde İstanbul Anadolu Yakası Halı ve Kilim Yıkama İşletmecileri Yardımlaşma Derneğini kurarak başkanlığını
yürütmekteyim. Çok kısa sürede birçok yeni üyeye sahip olarak gücümüze her gün biraz daha güç katmaktayız. Ben ve ekibim bölgemdeki meslektaşlarımızın bir araya toplanması ve yardımlaşma olgusunu yaşatabilmek için büyük bir özveriyle çalışmaktayız. Tabi ki bu aşamalarda önümüzü kesmeye çalışanlar, karalamaya çalışanlar oldu. Her başarılı oluşumun karşısında hazmedemeyenler, karalamalar olacaktır. Önemli olan çizgimizden ve hedeflerimizden asla şaşmadan, hatta bu karalamalara cevap vermeden yolumuza devam etmekteyiz. Biz takdiri meslektaşlarımızdan son toplantımız olan Silivri toplantısında fazlasıyla aldık. Hazmedemeyenlere verilebilecek en büyük cevabı zaten meslektaşlarımız Silivri’de vermişlerdir. Hepsine sonsuz teşekkürler ediyorum. Bizler işimize ve üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Kişilerle işimiz asla olamaz, zamanımız bizler için değerli, önümüzde büyük bir oluşumun hazırlığı içindeyiz. Başarımızın en büyük ispatı iki buçuk sene gibi kısa bir sürede en kalabalık üyeye sahip bir dernek ve büyük organizasyonlara imza atmış olmamızdan anlaşılmaktadır ve Türkiye Halı Yıkamacılar Federasyon’unun oluşumunu başlatmış olmamızdır. Federasyonla beraber mesleğimiz standartlara kavuşacak ve artık meslektaşlarımızın haklarının kaanılması anlamında sektöre yeni bir nefes gelecektir,el ele hep beraber bunuda başardığımızdan emin olabilirsiniz. ❏ AYNASI İŞTİR KİŞİNİN LAFA BAKILMAZ ❏TAKİP EDİLİYOR VE ÇOK KONUŞULUYORSANIZ BAŞARMIŞSINI DEMEKTİR Tüm meslektaş arkadaşlarımıza saygılarımı sunuyor işlerinde helal bol kazançlar diliyorum. HAZİRAN 2015
59
| FİRMA
MİSYON MAKİNE
“Misyon Makine olarak en önemli avantajımız, yılların verdiği tecrübedir. 20 yıllık makine üretimi tecrübesine 8 yıllık halı yıkama makinaları tecrübesi ekledik. Müşterilerimizden gelen tüm talepleri anında dikkate alıp değerlendiririz. En büyük özelliğimiz her talebe uygun 19 çeşit makine üretiyor olmamızdır” diyen Saffet Turhan sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1970 Bursa doğumluyum. Evli ve üç çocuk babasıyım. Meslek lisesinden sonra yüksekokul elektrik elektronik bölümü mezunuyum. 1995 yılından sonra birkaç yıl değişik makine fabrikalarında özel makinaların tasarımı, dizaynı ve otomasyon bölümlerinde çalıştım. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 2001 yılından 2007 yılına kadar değişik tekstil makinaları üretimi yaptık. 2007 yılında özel istek üzerine profesyonel bantlı plc kontrollü, vakumlu ilk halı yıkama 60
HAZİRAN 2015
makinasını ürettik. Gelen talepler doğrultusunda seri olarak halı yıkama makinası, halı sıkma makinası ve toz alma makinası üretimine başladık. 2012 sonunda değişik sebeplerden dolayı ilk kurduğumuz firmadan ayrılmak zorunda kaldık. 2013 yılbaşı itibarı ile MİSYON Makine olarak üç arkadaş bir araya gelerek firmamızı kurduk. 100 metrekarelik atölyede başlayan imalatımız, şimdiki 1000 metrekarelik fabrikamızda, kaynak bölümü, talaşlı imalat ve montaj bölümü olarak, değişik büyüklük ve özellikte ürettiğimiz makinalar yurdumuzun değişik bölgelerinde ve yurt dışında sorunsuzca çalışmaktadır.
Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Yıllar önce bu sektöre ilk girdiğimizde bir yıkama firmasının makine alması için en az günde 500-600 metrekare günlük yıkama kapasitesinde olması gereğine inanırdım. Fakat günümüzde gerek iş hacminin hızlı büyümesinden gerek gelinen yıkama teknolojisi bakımından gerekse sektörün geldiği büyüklükten girdi masraflarının artmasından günlük kapasitesi 200 metrekare olsa dahi yine makineleşme ve otomasyon kullanmalıdır. Müşteri olarak kaliteye sağlamlığa önem veren, gelişime ve yeniliğe açık firmalar ilk tercihimizdir. Makina
çeşitliliği olarak bu sektörün tüm ihtiyacı olan makinaları üretmekteyiz. İhtiyaç ve kapasiteye göre şimdilik otomatik yıkama makinalarımız 19 çeşit, halı sıkma makinalarımız 3 çeşit, halı toz alma makinalarımız 3 çeşit, halı paketleme makinalarımız 2 çeşittir. Fiyat politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sektör çok yeni olduğundan ne yıkama firmalarının kriterleri nede makine üreticilerinin kriterleri netleşmemiştir. Standart kriterler olmadığından. İmkânsız şartlarda fiyat politikaları oluşmaktadır. Ancak hangi sektör olursa olsun bir malın sadece fiyatına bakmak bazı hileleri kabul etmektir. Firmamızın çok çeşitli makine üretmesinin amacı her bütçeye uygun üretim yapmasıdır. Hem sağlam hem kaliteli hem de ucuz makinada yapılabilir ancak fonksiyonları diğer makinalara göre daha azdır. Yıkama hızı yavaştır. Ancak günümüzde firmaların makinalara ayırdıkları bütçeleri, iş kapasiteleri, bilgi ve tecrübeleri, makine bilgileri
alacakları makine konusunda belirleyici olmaktadır. Kalitenin bir bedeli vardır. makinaların donanımları fiyatını belirler. Hedefimiz herkesin alabileceği fiyatlarda makine üretebilmek, bunu büyük ölçüde başardığımıza inanıyorum. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Her bütçeye ve ihtiyaca cevap verecek özelliklerde modül şekilde ilerde iş hacminin artması ile modül ekleyerek çok daha hızlı ve kaliteli yıkama sağlayan makinalar üretmekteyiz. Makinalarımız üzerinde ileride ilave yapılabilecek modüller için ekstra yerler ayrılmıştır. İleride müşteri talep ettiğinde fırçaları arttırılabilir, vakum ya da gelberi ilave yapılabilir, ya da alt yıkama fırçaları sonradan takılabilir. Makinalarımızın tamamı otomasyon sistemle çalışmakta, eleman inisiyatifi en aza indirilmektedir. Makinalarımızın kullanımı çok kolay olup birkaç saatlik eğitimle makinanın kullanımı
sorunsuzca öğrenilebilir. Makina aynı anda hem otomatik hem de manuel olarak çalışabilir. Üretimimizde en önemli kriterimiz müşteri memnuniyetidir. Müşteri tarafından gelen her türlü talebi anında değerlendirip tasarımlarımızı gelen talepler doğrultusunda şekillendiririz. Makinalarımızdaki en küçük sıkıntıyı dahi önemseyip anında müdahale ederiz. Müşterilerimizin görüşlerini alır her zaman daha iyisini daha mükemmelini üretmek için çabalarız. Sektörde faaliyet gösteren diğer firmalardan farkınız nedir? Misyon Makine olarak en önemli avantajımız, yılların verdiği tecrübedir. 20 yıllık makine üretimi tecrübesine 8 yıllık halı yıkama makinaları tecrübesi ekledik. Müşterilerimizden gelen tüm talepleri anında dikkate alıp değerlendiririz. Modül olan tasarımımız ileride müşterinin isteklerini makine üzerine uygulama imkanı sağlar. En büyük özelliğimiz her talebe uygun 19 çeşit makine üretiyor olmamızdır. Her müşterinin isteğine cevap verecek özellikte makine çeşidimizin olmasıdır. HAZİRAN 2015
61
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? MİSYON Makinayı tercih edenler öncelikle kaliteli profesyonel sorunsuz bir makine alırlar. Sonrasında tüm ihtiyaçlarına cevap verecek özellikte 19 çeşit makinadan tercih yapabilirler. Personel kadrosu, konusunda uzman kişilerden oluşur. MİSYON hızlı, ekonomik, teknik destek verecek kabiliyettedir. MİSYON makinaları standart üretime sahip olup bir problemde müşterinin kendi müdahale edebileceği özellikte montaj biçimine sahiptir. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Halı yıkama sektörüne iyi bir ivme kazandırdığımıza inanıyorum. Yıkama makinalarında parçalı bant sistemi, vakum sistemi, modül makine tasarımı, dörtlü fırça sistemi, pnömatik fırça baskı sistemi, yıkama makinaları otomasyon sistemi, yıkama makinalarında uyguladığımız yeniliklerdir. Sıkma makinalarında pnomatik kapak sistemi, pnomatik fren sistemi, plc kontrollü sıkma panosu, sıkma makinalarındaki uygulamalarımızdır. Toz alma makinalarında girişte fırça uygulaması, çift toz çıkışı, makine üzerine monteli fan sistemi, tekerli hareketli sistem sektöre kazandırdığımız yeniliklerdir. Müşterilerinizin hizmet alırken nelere dikkat etmesi gerekir? Öncelikle makine tercihi yaparken kurumsal firmalar tercih edilmelidir. Anlık 62
HAZİRAN 2015
heveslerle değil uzun araştırmalar sonucu, gerekirse verilen referanslarla tek tek görüşüp fikirleri alınmalı, mümkünse en yakın kullanıcıya ulaşıp makinayı çalışırken görmeliler. Makinaların uzun yıllar hizmet vereceğinden çok sağlam sistemli, standartlarda üretilmiş makinalar tercih edilmeli. Merdiven altı üretimlere rağbet edilmemelidir. Anlaşma sözle değil yazılı olarak yapmalı, karşılıklı olarak imza altına alınmalıdır. Siparişi verilen makine üretim aşamasında muhakkak görülmeli, problemler üretim aşamasında değerlendirilmelidir. Makina siparişi verilmeden, makine üretilecek yeri görüp işletmeye güven duymalısınız. Makinayı aldıktan sonra yıllarca hizmet alabileceğiniz işletmeler tercih edilmelidir. İhtiyaca uygun özellikte ve ölçülerde makine siparişi verilmeli geri dönüşün çok zor olduğu unutulmamalıdır.
sektörden ekmek yiyen insanların birbirlerine yaslanıp sektörde dayanışma içinde çalışmaları gerekir. Son zamanlardaki iyi gelişmelerden biri dernekleşip birbirine selam vermeyen insanların aynı masa etrafında toplanıp sorunlara ortak çözümler üretmek için bir araya gelmeleridir. Ama sektör her geçen gün büyümekte, bununla birlikte bu sektöre tedarik sağlayan sektörlerde bu büyümeden faydalanmaktadır. Makina üretimi, deterjan üretimi, poşet ambalaj, reklam katalog, etiket, halı yıkama programları sektörün büyümesine paralel büyüme göstermektedirler. MİSYON makine olarak firmamızda bu büyümeden istifade etmektedir. İkinci yılımızda değişik ölçülerde ve özeliklerde 110 adet yıkama makinası 58 adet sıkma makinası 27 adet toz alma makinası değişik bölgelerde sorunsuzca çalışmaktadır.
Ülkemiz de ki halı yıkama sektörünün gidişatını ve size yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Halı yıkama sektörü 2006 yılından beri çok hızlı büyüme gösterdi. Ancak kontrolsüz ve hızlı büyüme beraberinde sıkıntılarda getirdi. En önemli sıkıntıların başında hesapsız, plansız fiyat politikası, haksız rekabet, yanlış aldatıcı reklam, fizibilitesiz yatırım, birlik ve beraberliğin kurulamaması, aynı işi yapan aynı hizmet sektöründen para kazanan insanların birbirine tahammülsüzlüğü, sektörün sıkıntılı konularındandır. Aynı
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Önümüzdeki dönemde yeni proje ve tasarımlarla bu sektördeki yerimizi sağlamlaştırmayı amaçlıyoruz. Yıllarca bu sektöre hizmet edecek makinalar üreterek, sürekli gelişmelere açık dünya da, bu sektörde aranan marka olmak. Girdiğimiz bu sektörde en iyiyi değil en mükemmeli üretmek. Bu sektörün hak ettiği noktaya gelebilmesi için çalışmak. Müşteri istek ve talepleri doğrultusunda makinalar üretmek hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
HAZİRAN 2015
00
| FİRMA
TROTEC TÜRKİYE “Nem alma, nemlendirme, fanlar, ısıtma, hava temizleme, koku giderici ve endüstriyel ölçme cihazları ile Avrupa lideri olan Trotec kısa sürede Türkiye’de de lider konuma gelmiştir” diyen Genel Müdür Alparslan Ölmez sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1977 İzmit doğumluyum, Sistem Mühendisliği üzerine eğitimimi tamamladım. Yurtdışında çeşitli seminerlere katıldım. Özellikle Makine ve iklimlendirme fuarlarına katıldım. Son olarak 2006 yılından beri iklimlendirme sektöründe çeşitli firmalarda yöneticilik yaptıktan sonra 2010 yılında alman Trotec ile birlikte, Trotec Türkiye’yi kurdum. Halen Trotec Türkiye’de Genel Müdürlük yapmaktayım. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Trotec Grubu 1994’ten beri, nem alma, inşaat kurutma ve halı kurutma sektöründe Avrupa’da lider konumda bir firmadır. Merkezi Almanya’da olup ve 2007 yılı itibari ile Türkiye’de faaliyete başlamıştır. Nem alma, nemlendirme, fanlar, ısıtma, hava temizleme, koku giderici ve endüstriyel ölçme cihazları ile Avrupa lideri olan Trotec kısa sürede Türkiye’de de lider konuma gelmiştir. Toplamda 250’den fazla çalışana sahip bir şirketler grubu olarak Avrupa ve Türkiye’de çeşitli üretim tesisleri, şubeler ve satış destek noktalarına sahiptir. Trotec’in kuruluşundan beri büyümesinin en önemli temelini, kalifiye ve yüksek motivasyona sahip çalışanları oluşturmaktadır. Ayrıca bizi bu kadar özel yapan şey yüksek seviyede yenilikçi oluşumuzdur. Trotec olarak ciromuzun yüzde 10’undan fazlasını 64
HAZİRAN 2015
araştırma geliştirme çalışmaları için harcamaktayız. Böylece Trotec yenilikçi bir teknoloji garantisi sunmaktadır. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Mobil veya sabit nem alma cihazları, çeşitleri ölçme cihazları üretmektedir. Süt ürünleri, gıda depolamada, halı kurutma, inşaat kurutma, gibi alanlarda müşterilerimize komple çözüm üretmekteyiz. Satış temsilcilerimizin her biri birer uzman olup müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kesin çözümler üretmektedir. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Ulaştığımız tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayarak müşteri memnuniyetinin sürekliliğini garanti etmek ve memnuniyet oranını arttırmak. Tüm çalışanlarımızın katılımını sağlayarak, tüm işleri ilk seferinde ve her seferinde tam zamanında yapmak şirket prensibimizdir. Sürekli eğitim, gelişim, iyileştirme için çalışanlarımızın bir ekip ruhu içerisinde dürüst, hoşgörülü, saygılı ve özverili çalışma ortamının hazırlanması, İç ve dış pazarda oluşturduğumuz ‘iyi kaliteli ürün’ kabulümüzün sürekliliğini sağlayacak çalışmalarda bulunmaktayız. Üretim ve ürün çeşitliliği kapasitemizi arttırmak, tüketicimizi ve müşterimizi; sektörümüz, yeni ürünleri-
miz hakkında bilgilendirmek, gelişmelerden haberdar etmek, Yeni pazarlar oluşturmak, mevcut pazarlarda pay artırmak için sektörümüzü etkin kılmak ve teşvik etmektir. Kalite ve müşteri memnuniyeti ticaretimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Müşterilerimize doğru şartlar için uygun cihazlar önermek. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Biz Trotec olarak her zaman kaliteli ürün ve kaliteli hizmet sunduğumuzu düşünüyoruz. Üretim olarak son derece iyi bir teknolojiye ve iyi eğitimli bir çalışan kadrosuna sahibiz. Bu durum, en az hatayla zamanında üretim yapmamızı sağlamaktadır. Biz müşterilerimizin taleplerini zamanında ve sıfır hatayla karşılıyoruz. Hem müşterilerimiz adına trendleri takip ediyoruz, hem de müşterilerimizden gelen farklı talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Yine müşteri için önemli bir unsur teşkil eden rekabet edilebilir ücret politikasıyla müşterilerimizi memnun ediyoruz. Bu hizmetlerimizden dolayı da müşterilerimiz bizi tercih ediyorlar. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Trotec olarak, halı kurutma konusunda ilk firmalardan biriyiz. Sağladığımız kurutma cihazı düşük enerji maliyetleriyle yüksek verimlilik sunmaktadır. Ürünlerimiz kısa sürede kurutma yapmaktadır.
FİRMA |
SAFRAN MAKiNA
“Ürettiğimiz ve satışını yaptığımız bütün makinalar satış sorası bakım ve servis hizmeti gerektiren makinalardır. Herhangi bir bakım ya da arıza durumunda sorunun bir an önce çözülmesi için en hızlı çözüm üreten firmalardan biriyiz” diyen firma yetkilisi Mustafa Bektaş sorularımızı yanıttı.
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1972 Sakarya doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Yaklaşık yirmi seneden beri temizlik makinaları sektörünün içerisindeyiz.2009 yılından beri Anadolu Teknik Makina Ltd. Şti. olarak Safran ve Armada Clean markalı ürünleri Sakarya da ki fabrikamızda Toplam 50 personelimizle 4500 metre kare açık 2500 metrekarelik kapalı alanda üretmekteyiz. Müşteri grubumuz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri grubumuzu yurt dışı ve yurt içi diye ikiye ayırıyoruz. Yurt dışında yaklaşık 45 ülkeye direk ihracat yapmaktayız. Bunun haricinde yurt dışında değişik ülkelerde 5-6 noktada satış distribütörlerimiz bulunmaktadır. Ürettiğimiz ürün grupları yedi grup altında sıralayabiliriz. Toplam ürün çeşidimizde 70 çeşide yakındır. Grup olarak sıralarsak zemin temizleme makinaları, yüksek basınçlı temizlik makinaları, sanayi tipi süpürü-
cüler, zemin cilalama makinaları, profesyonel tip koltuk yıkama makinalarından oluşmaktadır. Son dönemlerde ise profesyonel bir halı yıkama fabrikasında kullanılacak olan tüm makinaları üretmekteyiz. Bunlarda halı toz alma makinaları, masa tipi, yer tipi otomatik ve el tipi manuel halı yıkama makinaları, halı sıkma makinaları, halı nem alma makinaları, paketleme ve hav alma makinaları, yorgan battaniye yıkama makinalarının da üretimini yapmaktayız. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Ürettiğimiz ve satışını yaptığımız bütün makinalar satış sorası bakım ve servis hizmeti gerektiren makinalardır. Herhangi bir bakım ya da arıza durumunda sorunun bir an önce çözülmesi için en hızlı çözüm üreten firmalardan biriyiz. Buda müşterimize ciddi güven vermektedir. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Tercih sebeplerinden bir tanesi yukarıda belirttiğimiz gibi satış sonrası servis hızlılığı ve
uygunluğu en önemli tercih sebebidir diye düşünüyorum. İkinci bir tercih sebebi ise ürünlerimizin fiyatı kalitesi ve amaca uygunluğu diyebiliriz. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Çok ciddi Ar-Ge yatırımlarımız sayesinde sektöre ciddi yenilikler kattığımızı düşünüyorum. Özellikle ürünlerimizde enerji tüketimi azlığı birinci sırada gelmektedir. Diğer bir husus ise yer verimliliği açısından çoğu ürünlerimiz kompakt ve şık tasarımları sayesinde az yer kaplayarak memnuniyet almaktadır. Zaten bu tür yenilikleri de sloganımızda dediğimiz gibi ‘’Yeni Nesil Temizlik Makinaları’’ olarak müşterilerimize hissettirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Önümüzdeki dönemlerde hedeflerimiz pazardaki payımızı daha da artırarak ürün çeşitliliğimizi çoğaltıp müşterilerimize daha çok ürün sunma hedefindeyiz. HAZİRAN 2015
65
| FİRMA
EHİLLİOĞLU MAKİNA
“Ürettiğimiz ambalajların ince, kokulu ve delikli olması en büyük farkımızdır. Kaliteli hammadde kullandığımız için naylonu çok inceltebiliyoruz. Ambalajımız kokulu olması nedeniyle halı yıkama firmalarımızın ayrıca parfüm kullanmasına gerek kalmıyor. Bu şekilde müşterimizin cebinden fazladan para çıkmamış oluyor” diyen Fikret Türker sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1967 doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Meslek hayatına plastik teknisyeni olarak 1981 yılında başladım. Plastik üreten makinalıların istediğimiz ürünü verememeleri nedeniyle makine bölümünde iş hayatıma devam etmeye karar verdim. 23 yıl plastik sektöründe çalıştıktan sonra 2004 yılında plastik sektörü için makine üreten firma kurarak çalışma hayatıma devam ettim. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 1981 yılında plastik makinası üreten firmaların, istenilen nitelikte makine yapamadıklarını görüp bu alanda çalışmaya başladım. Çeşitli makine firmalarının üretim bölümünde çalıştıktan sonra 2004 yılında kurduğum Ehillioğlu Makina ile Türkiye’de olmayan makineleri üretmeye başladım. Film ve Plastik makinelerinin üretimini yapıyoruz. Özellikle ambalaj ve çanta 66
HAZİRAN 2015
makineleri konusunda hizmet veriyoruz. Ürettiğimiz makineleri yerli kullanıcıların yanı sıra ihraç da ediyoruz. Bu güne kadar birçok Avrupa, Asya ve Orta Doğu ülkesine makinelerimizi ihraç ediyoruz. Yurtiçinde Petkim, Aras Kargo, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Sera Plastik gibi büyük firmalara makine ürettik. Türkiye’de ilk defa kargo poşetini firma olarak Aras Kargoya yaptık. Makine üretimimizin yanı sıra ürettiğimiz makinelerle ambalaj da üretiyoruz. Son olarak halı ambalajı üretmeye başladık. Bu ambalajların en büyük özelliği ise kokulu ve hava alıyor olmasıdır. Ambalajda kullanmış olduğumuz kokular evde rahatlıkla kullanılan, kokusu rahatsız etmeyecek, insanların alışkın olduğu kokulardır. Halı ambalajımızın delikli, hava alıyor olmasının sebebi ise ambalajda bekleyen halılarda zamanla oluşan istenmeyen kokuların önüne geçmektir. Bu şekilde yeni yıkanmış, kurutulmuş halıların ambalajda bekleme süresini uzatmış olduk. Halı ambalajında müşterile-
rimizin isteği doğrultusunda 8 farklı türde üretim yapıyoruz. Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Ambalaj makinesi olarak geri dönüşüm, film, çok katlı CO-EX, vakum ve çeşitli amaçlarla kullanılan plastik makineleri üretmekteyiz. Makinelerimizin tamamını kendi bünyemizde üretmekteyiz. Bütün makinelerimiz yerli üretimdir. Müşterilerimizin isteği doğrultusunda özel makinelerde üretiyoruz. Örneğin bir firma bizden misina makinesi istedi. Bu makine Türkiye’de üretilmiyordu. Biz müşterimizin isteği doğrultusunda çalışma yaparak özel olarak misina makinesi ürettik. Bu amaç doğrultusunda ARGE bölümümüz çalışmalarını sürdürmektedir. Halı yıkama firmalarına ise halı ambalajı üretimi yapıyoruz. Müşterimizin isteği doğrultuda ambalaj üretiyoruz. Türkiye’de ilk
defa halı ambalajını hava alabilen, delikli naylonlardan yaptık. Müşterilerimiz bu uygulamadan oldukça memnunlar. Çok yakın bir süre içerisinde ise baskılı ambalaj üreteceğiz. Ambalajlarımız aynı zamanda kokuludur. Kullandığımız parfümler CE belgelidir. Kokularımızı seçerken evde rahatsızlık vermeyecek, özellikle astım ve benzeri rahatsızlığı yaşayan kişilere kesinlikle zarar vermiyor. Müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Ürettiğimiz makineleri Petkim, Aras Kargo, Tarım Kredi Kooperatifleri ve Sera Plastik gibi büyük firmalara makine üretimi yaptık. Ambalaj sektöründe faaliyet gösteren firmalara özel üretimler yapıyoruz. Ayrıca son bir yıldır halı yıkama sektörüne halı ambalajı üretimi yapıyoruz. Halı yıkama firmaları da müşterilerimizin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Kaliteli ve güvenilir mal ürettiğimiz için Edirne’den Van’a kadar birçok halı yıkama firması bizim ambalajlarımızı talep ediyor. Bizde talebe göre çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Halı ambalajınızın özellikleri nelerdir? Ürettiğimiz halı ambalajlarının en büyük özelliklerinden biri piyasada ki diğer ambalajlardan daha hafiftir. Bizim ürettiğimiz bir metre halı ambalajı yaklaşık 12 gramken, piyasadaki diğer firmaların bir metrelik ambalajı 50 gram civarındadır. Diğer bir özelliği ise ambalajımızın hava alıyor olmasıdır. Ambalaja üretim aşamasında delikler açıyoruz. Bu şekilde yeni yıkanmış halıyı bu ambalaja koyduğunuz zaman istenmeyen kokuları önlemiş oluyoruz. Başka bir özelliği ise kokulu olmasıdır. Bu şekilde halı yıkamacının halıya ayrıca parfüm sıkmasına gerek kalmıyor. Ürettiğimiz ürünün ince olması, kokulu ve hava alıyor olması müşterimiz için büyük avantajdır. Ayrıca maliyeti de düşürmektedir. Fiyat politikanız hakkında bilgi verir misiniz? Fiyatlarımızı kullandığımız hammadde fiyatlarına göre belirliyoruz. Fiyatlar maalesef dolar bazında olduğu için bizde ister istemez fiyatlarımızı ona göre ayarlıyoruz. Tabi bu ayarlamayı yaparken müşterilerimize aynı şekilde yansıtamıyoruz. Aynı şekilde yansıttığımız zaman, aşırı artış ister istemez müşterimizi rahatsız ediyor.
Diğer firmalardan farkınız nelerdir? Sektördeki diğer firmalardan en büyük farkımız ürettiğimiz ambalajların ince, kokulu ve delikli olmasıdır. İddia ediyorum bizim ürettiğimiz incelikte sektörde başka ambalaj yoktur. Kaliteli hammadde kullandığımız için naylonu çok inceltebiliyoruz. Ambalajımız kokulu olması nedeniyle halı yıkama firmalarımızın ayrıca parfüm kullanmasına gerek kalmıyor. Bu şekilde müşterimizin cebinden fazladan para çıkmamış oluyor. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Biz Ehillioğlu olarak ülkemizde üretilmeyen, ithal edilen malzemeleri, makineleri üretmek için yola çıktık. Bu doğrultuda üretim yapıyoruz. Mesela son olarak krema torbası üretmeye başladık. Normalde ülkemize krema torbası Fransa’dan getiriliyor. Bizde firma olarak aynı kalitede hatta daha iyisini üretmek için çalışma yaptık ve bunu başardık. Şuan ürettiğimiz krema torbasının kalitesinde başka bir malzeme bulmanız neredeyse imkansız. Kreme torbası örneğinde olduğu gibi ülkemizde üretilmeyen malzemeleri üretmek amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. HAZİRAN 2015
67
| RÖPORTAJ
GHYSD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
UĞUR AVNİ BAŞARIR
“İnsanların ayaklarıyla bastıkları halıları omuzunda taşıyan halı yıkamacılar olarak artık yaptığımız işin, verdiğimiz emeğin karşılığını almak istiyoruz. Ben ve dernek yönetimimiz çıkmış olduğumuz yola ayrımcılık yapmayarak, tüm esnafı bir araya toplayıp bir güç oluşturabilmek ve sorunlarla hep birlikte mücadele edebilmek uğruna girmiş bulunmaktayız. Kayıt dışı önlenirse, kaçak su ve elektrik kullanımı sona ererse, herkes için aynı şartlar sağlanırsa fiyat istikrarı kendiliğinden düzelecektir” diyen GHYSD Başkanı Uğur Avni Başarır ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendinizi tanıtır mısınız? Manisa Akhisar doğumluyum. İlköğretimi Manisa Akhisar’da, Ortaokul, lise eğitimimi İstanbul’da Üniversiteyi ise Eskişehir’de tamamladım. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptım. 2006 yılında Uğur Halı Yıkama markası ile şuan hala Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım firmamı kurdum. Bununla beraber babam Mehmet Ali Başarır’ın Yönetim Ku68
HAZİRAN 2015
rulu Başkanlığını yaptığı Başarır Ticaret (Uğur Zeytincilik) şirketimizin müdürlüğünü yapmaktayım. Üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük halı yıkamacılar derneği olan Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği Kurucu Başkan ve genel kurul ile seçilmiş Asil Başkanıyım. GHYSD hakkında bilgi alabilir miyiz? Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayi-
cileri Derneğimiz (GHYSD) 10 Ocak 2013 tarihinde kurulmuş olup, 1 Mart 2013 tarihinde Genel Kurulunu tamamlamış bir dernektir. Genel Kurul tarihinden itibaren 31 Martta yapılan açılış toplantısına kadar ciddi anlamda üyeye ulaşmıştır. Sizde taktir edersiniz ki bu kadar kısa sürede bir meslek derneğinin çok sayıda üyeye ulaşması bir başarı göstergesidir. Derneğimiz adına ben ve yönetim kurulu olarak ça-
lışmalarımızı hızla sürdürmekteyiz. Derneğimizin çalışma prensibi kimseyi ayırt etmeden kimseyi dışlamadan birlikte beraber hareket etmeyi sağlamaktır. Derneğimiz birçok tedarikçi firma ile görüşüp kampanya yapmalarını sağlayıp, üyelerini kampanyadan faydalandırmıştır. Ayrıca teknoloji ile mesleğin buluştuğu son gelişmeleri üyelerine aktararak mesleki kolaylığı sağlamıştır. Bizler GHYSD yönetimi olarak dernek olarak kalmak istemiyoruz çünkü derneğin hiçbir yaptırımı yoktur. Temizlik sektörünün tüm dallarında olduğu gibi bizim mesleğimizde de ciddi sorunlarla karşılaşmaktayız. Bunlar fason yıkama, kaçak ve vergisiz çalışma fiyat istikrarı gibi sorunlardır. Bunlarla mücadele etmenin tek yolu ODA olmaktan geçer. Çünkü odalar kamu kurumu niteliğindedir. Bizim ve meslek taşlarımızın, mesleki bir standarda ulaşabilmesi için denetlemelere ve resmileştirmelere ihtiyacı vardır buda ODA ile mümkündür.
Derneğimizin en büyük hedefi ise ODA olmaktır. Bu doğrultuda çalışmalarımız devam etmektedir. ODA kurma yolunda ilk adımı attık ve federasyon kurmak için 6 dernek bir araya geldik. Kısa bir süre içinde federasyonumuzu resmi olarak kurup çalışmalara başlayacağız. Federasyonu kurduktan sonra resmi makamlarca daha çok dikkate alınacağız. Meslektaşlarımızın yaşadığı sorunların çözümüne daha çok katkı sunacağız. Meslektaşlarımızın hak ettiği değeri görmesi için çalışmalarda bulunacağız. GHYSD olarak yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Halı yıkama işletmecilerinin makina parkurunu tamamlaması, kendilerini geliştirebilmesi, kaliteli hizmet sunması, fabrika haline gelebilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Firmalar ile yaptığımız anlaşma ile esnaf ihtiyacı olan tüm ekipmanları uy-
gun fiyata ve ödeme kolaylığıyla alacak. Dernek üyesi olan tüm esnafa her türlü kolaylığın sağlanacağını belirterek projeyi hayata geçirdik. İnanıyoruz ki bu başlatmış olduğumuz projeyle çoğu esnafın fabrikalaşması sağlanacaktır. Bu projemizin sağlıklı yürütülebilmesi için esnafı teşfik etmek gerekmektedir. Bu proje ile makina parkurunu tamamlamak isteyen tüm üyelerimiz derneğimizle irtibata geçebilirler. Derneğimizin sloganı olan “İnsanların ayaklarıyla bastıkları halıları omuzunda taşıyan halı yıkamacılar” olarak artık yaptığımız işin, verdiğimiz emeğin karşılığını almak istiyoruz. Ben ve dernek yönetimimiz çıkmış olduğumuz yola tüm özerimizle adapte olarak, ayrımcılık gözetmeyerek, tüm esnafı bir araya toplayıp bir güç oluşturabilmek ve sorunlarımızla hep birlikte mücadele edebilmek uğruna girmiş bulunmaktayız. Hedefimize ulaşana kadar çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz. HAZİRAN 2015
69
| RÖPORTAJ Mesleki Kurslar Açacağız Bu projemiz ise esnafımızın yanında çalışan personelin daha iyi ve kaliteli hizmet verebilmesi adına kurslar düzenleyeceğiz ve kalifiye personeller yetiştirilecektir. Yıkama personeline halı yıkama detayları, halı cinsleri eğitimleri verilecektir. Paketleme personeline müdahale ve halı cinsleri, telefonlara bakan personeller için diksiyon, servis personelleri için diksiyon, beden dili, halı cinleri başlıklı 33 farklı ders yer alacak ve bununla kendi personelimizi daha fazla verim alabilmek ve onu yetiştirebilme imkanına sahip olacağız. Bu proje biraz zaman isteyen bir projedir. Çünkü bunun temelinin sağlam, resmi bir yapıda ve geçerliliğin olması ileride yaratacak problemlerin önüne geçecektir. Bizler GHYSD olarak şunu söyledik; Kayıt dışı önlenirse, kaçak su ve elektrik kulla-
70
HAZİRAN 2015
nımı sona ererse, herkes için aynı şartlar sağlanırsa fiyat istikrarı kendiliğinden düzelecektir. Aynı zamanda bizler hedefimize ulaşırsak yani İstanbul’da Halı Yıkamacılar Odası’nı kurabilirsek fiyat listesi oluşturulacak ve herkes bu fiyat listesine göre hareket edecektir. Aynı zamanda bunlara rağmen fiyat istikrarını bozanlar olursa kamu spotu oluşturulup insanları bilinçlendirerek önlemler alınacaktır. Yaşadığımız bir diğer sıkıntısı maalesef fason yıkamadır. Çünkü elektrik ve su faturası, vergi, stopaj, personel ücretleri, işyeri kirası gibi giderleri yoktur, tek giderleri sadece mazottur. Bu sorun sadece halı yıkamacıların gibi gözükse de aslında tüketicileri de ilgilendiren bir sorundur. Temizletmek istedikleri halılarını teslim ettikten sonra herhangi bir hatada karşı-
larında bulabilecekleri bir muhattap yok. Bu fason yıkayanlar için kaliteden önce fiyat gelmektedir. İş böyle olduğunda tüm sektör zan altında kalmaktadır. Çözüm ise o kişilerle iş yapmayı, destek olmayı bırakmaktır. Sektörde müthiş bir şekilde personel eksikliği mevcut veya bu işi bilmeyen personeller bizler için büyük bir sıkıntı. Personel eksikliği yüzünden veya yetiştirilen personelin tam ona ihtiyaç varken sizi yarı yolda bırakmasından dolayı sıkıntılar yaşanmaktadır. Biz dernek olarak hedefimize ulaşırsak sektörü daha da kurumsal bir yapı haline getirip, çeşitli kurslarla desteklemek amacındayız. Genç bir başkan olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir? Kendi açımdan bakmam gerekse ben
şöyle düşünüyorum: Tabi ki yaptığımız iş kolay bir iş değil. Dernek başkanlığı belli başlı sorumluluklar gerektiriyor. Her yaptığınız işte dikkatli olmak gerekiyor. Kaldı ki bizler kanarya sevenler derneği değil, 3 milyar dolarlık bir piyasası olan mesleğin dernek başkanlığını yürütüyoruz. Genç olmam benim için engel teşkil etmiyor. Fakat eksileri ve artılarını göz önüne alır isek, genç olmanın artı tarafları daha ağır bastığını derneğimizin başarısından anlamış oluruz. Şunu da belirtmek isterim ki; egolarını yenemeyen insanlar başarıya ulaşamazlar. Ben ve ekibim bu yola çıkarken, bizlere engel olmaya çalıştılar. Önümüze bir sürü engel koydular. Halada engel olmaya çalışıyorlar. Onların tek sıkıntısı kendi egolarını yenememeleridir. Beni tanımadan karalamaya, arkamızdan kuyumuzu kazmaya kalktılar. Gençtir, tecrübesizdir, yapamaz dediler ama ekip olarak bütün sorunların üstesinden gelmeyi başardık. Hamd olsun ki büyük bir başarı elde ettik. Şunu altını çizerek söylüyorum, ‘Biz başarımızı, bize köstek olanlara, yüzümüze gülüp arkamızdan kuyumuzu
kazanlara, bizi karalayanlara borçluyuz. Ben onlara özellikle teşekkür ediyorum. Onların bu davranışları bizi bileyerek keskinleştirdi. Hırsımızı artırdı ve daha fazla çalışmamıza vesile oldu. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’de toplam 17 binin üzerinde halı yıkama esnafı mevcut. Bu sayılar sezon başında artmakta sezon bitimine düşmektedir ve buna bağlı olarak halı yıkamaya yönelik 120 adet irili ufaklı makina ve ekipman tedarikçisi firmaları bulunmaktadır. Poşet imalatçıları gibi sayamadığımız sektörle zincirleme çalışarak Türkiye’ye istihdam sağlayan bir meslek dalıdır. Çünkü her firma ortalama 7-10 veya daha üstü personelle çalışıyor. Toplamda 170.000 üzerinde halı yıkama işi ile ilgilenen insan var. Sektörünüz hakkında bilgi alabilir miyiz? Meslekte yaşanan sorunlar nelerdir? Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de belli başlı sorunlar bulunuyor. Fakat yaşadığımız bu sorunların çözümleri de kolay bir şekilde bulunabilir. Bunun
için sorunu ortandan kaldırmak istemek yeterlidir. Birlik beraberlik içinde hareket etmek sorunların büyük bir kısmının hızlı bir şekilde çözülmesini sağlayacaktır. Meslektaşlarımızın en büyük sorunu fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı düzeltilebilir mi? Düzeltilemez mi? Bu soruların yanıtlarını bulmak için çalışma yapmalıyız. Fiyat istikrarı biz düzeltiriz dersek insanları aldatmış oluruz. Fiyat istikrarını düzeltmemiz için herkesin aynı şartlarda olması gerekmektedir. Yani vergisizleri vergilendirirsek, elektriği, suyu kaçak kullanmasına engel olabilirsek, kısacası her işimizi resmi olarak yaparsak, herkes için şartlar aynı olursa zaten fiyat istikrarı sağlanmış olur. Başka türlü fiyat istikrarının önüne geçmek mümkün değildir. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal döneminde çıkartmış olan serbest piyasa kanunu var. Bu kanunu kimse görmemezlikten gelemez. Meslek Odası Kuracağız Derneğimizin hedefi olan kendi odamızı kurmayı başarabilirsek denetlemeler yaHAZİRAN 2015
71
| RÖPORTAJ
Derneğimizin sloganı olan “İnsanların ayaklarıyla bastıkları halıları omuzunda taşıyan halı yıkamacılar” olarak artık yaptığımız işin, verdiğimiz emeğin karşılığını almak istiyoruz. Ben ve dernek yönetimimiz çıkmış olduğumuz yola tüm özerimizle adapte olarak, ayrımcılık gözetmeyerek, tüm esnafı bir araya toplayıp bir güç oluşturabilmek ve sorunlarımızla hep birlikte mücadele edebilmek uğruna girmiş bulunmaktayız. Hedefimize ulaşana kadar çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.
pılarak, firmaları resmileştirebiliriz. Kaçağın önüne geçebiliriz. Bir başka sorunumuz ruhsat sorunudur. Meslektaşlarımız belediyelerden ruhsat alamıyor. Birçok meslektaşımız belediyelerle sorun yaşamaktadır. Bu konuda bizim haklı sebeplerimiz olmasına rağmen belediyelerinde kendileri açısından haklı sebepleri var. Bunun çözümü yine bizlerin haklarını savunacak ODA’nın kurulmasından geçiyor. Bunlarla birlikte haksız rekabet ve fason yıkama konusunda da sorunlar yaşıyoruz. Bunlarda bizler için büyük sorunlardır. Ben meslektaşlarımızı uyarıyorum. Aldatıcı reklamlarla mücadele edelim, kanun bize haklarımızı savunmamız için olanak tanımıştır. Yeni Türk Ticaret Kanununda yer alan haksız rekabetle mücadele kanununda 56. ve 57. maddesinde belirtilen dava açma, tazminat alma hakkımız var. Bunları kulak ardı etmemek gerekir. Bizler bu sıkıntılar yüzünden derneği kurma gereksinimi duyduk. Fakat derneğimizin yasal olarak 72
HAZİRAN 2015
herhangi bir yaptırım uygulama gibi bir görevi yoktur. Bunun için ODA olmamız gerekmektedir. Mesleki kimliğimizi ise şöyle ifade edebilerim: Bir cemiyet içerisinde, birisi kalkar cemiyetteki insanların bilmediği konuda yanlış bilgi verip, insanları kandırarak söyledikleriyle insanları inandırabilir. Ve cemiyetteki insanlar o bilgiyi araştırıp, doğruluğunu bilmeden başkasıyla paylaşarak yanlış bilginin yayılmasına vesile olur ve herkes bu bilginin doğruluğuna inanır. İşte bizim mesleki kimliğimiz hakkında bilgilerimiz böyledir. Yanlış bilgilerin yanlışlığını ortaya koyarak, doğrular ışında yolumuza devam etmek önemlidir. Halı yıkama meslek değil. Meslek kollarında yeri yok, yönetmeliği yok gibi… Arkadaşlar bizim mesleki kimliğimiz vardır. Esnaf ve sanatkarlar meslek kolları arasında halı ve kilim yıkama işletmeciliği olarak geçmektedir. Biz dernek olarak İSTESOB Başkanımız Sayın Faik Yılmaz’dan bunun belgesi-
ni alıp meslektaşlarımızla paylaştık. Yönetmelik konusunda ise şöyle söylemek isterim ki devlet oturup mesleklere ayrı ayarı yönetmelik yapmaz. Türkiye’de 490 (turizm hariç) adet meslek dalı vardır. Bunların ise tek bir yönetmeliği bulunuyor. O yönetmelik ise 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu’dur. Bütün meslekler bu doğrultuda hareket ederler. Bu kanuna tabi olmak ise sadece ODA ile olur. Şunu unutmamak gereklidir bizler ODAmızı kurduğumuzda ilk çalışmalarımızdan birisi olan 3308 sayılı mesleki yeterlilik kanunundan (çıraklık, kalfalık, ustalık mesleki eğitim gibi…) yaralanmak ve kitabımızı yazdırmak olacaktır. Bizim bu kanuna gire bilmemiz için bir kamu kuruluşu olmamamız şarttır. Çünkü dernekler ve federasyonların böyle bir yetkisi yoktur. Bizim GHYSD olarak ilk işimiz kendi odamızı kurarak 5362 sayılı kanununa girmek sonra ise 3308 sayılı kanundan yararlanmaktır. Şuan ise kendi ODAmızı kurmamıza hiçbir engelimiz yoktur.
HAZİRAN 2015
00
| GÖRÜŞ
SEKTÖRDE BİLİŞİM Ferhat KARATAŞ
B
Halı Pratik, Halı Yıkama Programı • www.halipratik.com
ilgisayarlar, hayatımızdaki yerlerini gün geçtikçe güçlendirmeye devam ediyor. Aslında bu bir sebep değil sonuçtur. Bilgiye hızlı ulaşma isteği ya da hatalardaki insan faktörünün çokluğu, bizi bilgisayarlara iten temel faktörlerden sadece birkaçı. Bilgisayarın icad edilmesi oldukça eskiye dayanmasına karşın, kişisel bilgisayarların hayatımıza girişi çok eskiye dayanmıyor aslında. İlk zamanlarda çok pahalı olan kişisel bilgisayarların ucuzlaması ve üzerlerinde kurulu olan yazılımların işe yarar olması süreci oldukça fazla zaman aldı. Bu süreç neredeyse donanım üreticileri ile yazılım üreticileri arasında bir yarış olarak geçti. Ancak son beş yıl bilgisayar destekli ev, ofis ve endüstri için çok önemli gelişmeler ile doluydu. 74
HAZİRAN 2015
İlk zamanlar DOS ortamında hazırlanan yazılımların çoğunu kullanmak, aynı işi geleneksel yöntemlerle yapmakla hemen hemen aynı emeği gerektiriyordu. Üstelikte iyi ve işe yarar bir sistem kurmak oldukça pahalıya mal oluyordu. Bunun yanı sıra, işletim sistemleri hatalarla doluydu ve işi hızlandırmaktan çok yavaşlatıyordu. Bilirsiniz işte, zamansız çıkan mavi ekranlar. İlk üretilen bilgisayarların bir oda büyüklüğünde olduğunu hatırlatmak istedim. Zaman içinde bilgisayarlar geliştiler ve ucuzladılar. Internet ve ağ teknolojileri sayesinde erişebilirlik ve paylaşabilirlik çok arttı. Buna paralel olarak yazılımlar da çoğaldı, yetenekleri arttı ve ucuzladılar. Birçok cihaz taşınabilir vaziyette ceplerimize ya da çantalarımıza girmeye
başladı. Bu sayede günlük hayatımızda yaptığımız birçok şeyi bilgisayarlar ve yazılımlar bizler için kolaylaştırmaya başladılar. Bir kaç alanda bilgisayarların gündelik hayatımıza kattıklarına bakalım: Tıpta; Teşhis, analiz, hasta kayıt, veri paylaşma ki tıpta çok önemlidir, ilaç, kimya v.b. alanlarda, veri tabanı, modelleme, analiz v.b. işlevlerle, insanların tamamen yapamayacağı birçok görevi üstlenmiş durumdalar. Eğitimde; Internet, görsel malzeme, tarayıcılar, yabancı dil yazılımları, matematik yazılımları, fizik yazılımları. Bilimsel araştırmalarda; analiz yazılımları, modelleyiciler, süper bilgisayarlar, süper magnetik sistemleri kontrol eden bilgisayarlar vb.
Evimizde; Internet, eğlence, iletişim ve belki biraz eğitim. Endüstride; CAD, MRP, ERP ve çeşitli otomasyon sistemleri. Alanları ve örnekleri artırabiliriz. Beş sene önce bu alanların çoğunu sayamazdık ve gene beş sene önce bilgisayarların yaptıklarını insanlar da yapar diyebilirdik. Ama şimdi bunu söylemek mümkün değil. Örneğin bir elektronik devreyi tasarlamak, işlemcilerin programını yazmak ve baskı devre tasarımlarını yapmak simülasyonlar olmadan mümkün değil. Bir tomografinin çekilmesi ve kağıda aktarılması bilgisayarsız mümkün değil. Yani, alışsak ta alışamasak ta bilgisayarlar hayatımıza girdiler ve bizlere çok yardımcı oluyorlar. Bizlere düşen görev de kendimiz başta olmak üzere, çocuklarımızı ve ülke çocuklarını bilgisayarlar konusunda eğitmek. Bir diğer konu ise, son 1-2 yılda moda deyim haline gelen BULUT BİLİŞİM (Cloud computing). Bir cümleyle özetlemek gerekirse; büyük donanımlı, yüksek maliyetli sistemleri/bilgisayarları satın almak yerine, sadece kullandığınız kadarını ödemek. Böylece verilerinizin kendi bilgisayarınızda sürekli yedekleme, bakım, virüs gibi problemleriyle uğraşmak yerine, tüm bu işleri yapacak uzaktaki bir makineye bağlanmak en doğrusu. Şöyle ki, server olabilecek nitelikte, üzerinde 16 işlemci, 5 terabyte harddisk, 16 gb Ram olan bir makineden bahsediyoruz. Üzerine bir de elektrik kesintisinde devreye girecek UPS (kesintisiz güç kaynağı), internet erişiminde Telekom kesildiğinde Superonline’ın devre gireceği bir load balance (yedekleme) sistemini firmanıza kurduğunuzu düşünün. Tabi, server’ın sizin mutfakta yer almayacağını düşünürsek, klimalı bir ortam, zeminden yüksekliği ayarlanmış bir oda, elektrik tesisatı vs. En iyi tahminle harcayacağınız para, 15 bin dolar. Bunun yerine, bu işi profesyonel olarak yapan, veri merkezlerinde, ortalama 3-4 bin bilgisayarın bulunduğu, yüksek genişlikte internet hatları olan, elektrik ve UPS altyapısı kurulmuş, 7/24 hizmet veren kuruluşları seçmek, ve bilgi-
sayarınız götürüp oraya teslim etmek, aylık da 300$’a bu işi halletmek mümkün. Bulut bilişimin asıl mecrası tabi ki yazılımlar. Sabit sermaye yatırımlarının yüksekliğinin yanında veri güvenliği de bulut bilişimin tercih ediliyor olmasının temel sebeplerinden. Şöyle düşünün, firmanıza terminal cihazları ile çalışan, müşteriye kapıda elde makbuz yerine, cihazdan slip verebileceğiniz, sipariş ve müşteri girişleri için tablet, pc veya cep telefonlarını
dahi kullanabileceğiniz bir program yazdırıyorsunuz. Yapacağınız yazılım ve donanım masrafı minimum 10 bin dolardır. Tabi böyle bir programı yazdırmak yetmiyor, yıllar içinde günün gelişen koşullarına göre yenilemek, güncellemek, yeni özellikler eklemek de gerekecek. Maliyete bunları eklemedik. Böyle bir emek ve para harcamak yerine, bildiğiniz işte mesai sarf edip bu alanı da kendi alanının uzmanlarına bırakmak en doğru karar olacaktır. Halı yıkama sektöründe bilgisayar kullanımı denilince ilk akla gelen tabi ki sipariş takip programları olacaktır. Ve bunların büyük bir çoğunluğu windows uygulamalarından ibaret. Yani, belli bir bilgisayara kurulmak zorunda olan ve o bilgisayar dışında başka bir yerden erişimin mümkün olmadığı sistemler. Bunun tabi en büyük dezavantajı, makine bağımlı ol-
manız. Geçen 3-5 yıldan sonra olası bir hırsızlık vakasında bilgisayarın çalınması, harddiskin bozulması, virüs gibi sebeplerle tüm verilerinizi kaybetmeniz olağan. Temeli windows uygulaması olan uygulamalarda, bazen mobil erişimler için (kısıtlı versiyonlarda) android uygulamaları yazıldığını da olur. Ama hiçbir android uygulaması, bilgisayarınıza kurulan uygulama kadar kapsamlı olmaz. Sipariş alırsınız ama son 6 aylık gelir takibi yapmak istediğinizde tekrar bilgisayarınıza oturmanız gerekecektir. Peki çözüm ne? Çözüm, son yılların en sofistike yaklaşımı olan internet uygulamalarıdır. Internet uygulaması şeklinde yazılmış CRM (Customer Relationship Management - müşteri ilişkileri yönetimi) projeleri, size istediğiniz bilgisayardan veya ortamdan tüm özelliklerini kullanabileceğiniz bir yapı sunar. Verileriniz kendi bilgisayarınız yerine güvenliği ve sürekliliği sağlanmış büyük serverlarda size ayrılan alanlarda durur. Böylece çalınan, bozulan bilgisayar durumunda, başka bir bilgisayara geçip kaldığınız yerden devam edersiniz. Günümüzde, tüm eczanelerde kullanılan e-eczane, Turkcell’in tüm TIM’lerde (Turkcell iletişim merkezi) kullandığı müşteri ilişkileri yönetimi, e-devlet uygulamaları (mtv ödemeleri, e-fatura vs), internet bankacılığı gibi daha onlarcasını saymak mümkün. Kamu ve özel sektörün, artık uygulama tasarlarken e-uygulama şeklinde modellemelerinin temelinde, kolay güncelleme ve veri kayıplarının önüne geçmek yatar. Windows uygulamaları işletim sistemi bağımlıdır, xp’de ayrı, windows 7 veya windows 8’de ayrı tepki verebilir. Internet uygulamalarında böyle bir problem oluşmaz. İstediğiniz işletim sistemi üzerinden herhangi bir tarayıcıdan erişimi sağlarsınız. Türkiye’de İLK ve TEK internet uygulaması şeklinde tasarlanmış halı yıkama programı olan Halı Pratik, sahadaki yüzlerce terminal cihazı ile sektörde 4. yılını tamamladı. Biliyoruz ki alışkanlıkları değiştirmek çok zor, ama artık daktiloları bırakmanın vakti gelmiştir. Selam ve sevgiyle, HAZİRAN 2015
75
76
HAZİRAN 2015
Halı, hepimizin yakından tanıdığı, evimizin köşelerini süsleyen önemli eşyalardandır. Ayaklarımızın altına serildiğinden mi nedendir, genelde halı deyip geçeriz. Halıyı aslında bir dünya haritasına benzetebiliriz. Dünya coğrafyasındaki gibi birçok kültürü, birçok medeniyeti, farklı renkte ve şekilde birçok topluluğu içinde barındıran bir dünya haritasıdır.
Halı
; atkılarının atılmasından sonra (arka iplikleri) üzerine desene göre istenilen hav yüksekliğinde iplerin geçirilerek düğümlenmesi ile yapılan ev içinde ve genellikle yer örtüsü olarak kullanılan eşyadır. Bazı evlerde de duvarda görülür. Kilimle halı bir birinden farklıdır: Kilim ince bir halı tipidir. Dünyada bilinen ilk halılar Orta Asya’da Türkler tarafından dokunmuştur. Günümüze ulaşmış en eski halı, bir İskit prensinin donmuş mezarında bulunmuştur. Halı bir buz kütlesinin içinde tamamen donmuş olduğundan dolayı bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Dünyada bilinen bu en eski havlı halı, yün olup MÖ 5.-4. yüzyıldan kalmadır ve Pazırık (Pazyryk) Vadisi’nde bulundu-
ğu için “Pazırık Halısı” olarak adlandırılmıştır. Bu halı Sergei Ivanovich Rudenko tarafından 1949 yılında bir Sibirya höyüğünde yapılan kazı sırasında bulunmuştur. Bu halının kökeninin Sibirya’da yaşayan Türki gruplara, İskitlere veya Persli Ahamenişlere dayandığı söylenmektedir. Pazırık Halısı - Hermitage Müzesi (St. Petersburg) bulunan ilk halı, 183x200 santimetre boyutundadır ve her metrekaresinde yaklaşık olarak 360 bin ilmek bulunur. Muhteşem bir yapıya sahip olan halının ilmek yoğunluğu günümüzde birçok halı mağazasında satılan halılarınkinden daha yüksektir. Deseni çok zengin ve ilginçtir; ortasında 24 tane çarpı şeklinde figür vardır; bunların her birinde stilize edilmiş 4 nilüfer çiçeği vardır. Bu kompozisyonu grifinlerle çerçevelenmekte ve bunu 24 ala geyiklik bir sınır izler. En geniş sınırında yük atı ve insan HAZİRAN 2015
77
| ÖZEL HABER figürleri, orta kısmında bir kurdele motifi vardır. Halının bir zamanlar parlak olan kırmızılarının, lacivertlerinin ve yeşillerinin artık solmuş olmasına karşın, o zamanlar oldukça canlı oldukları anlaşılmaktadır. Halı insanların rahat ve sıcak bir zemin arayışı sonucu ortaya çıkan ve ev dekorasyonunda önemli bir yer tutan bir malzemedir. Tarihi ise insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanlar önce sıcak bir zemin yaratmak amacıyla hayvan postlarını kullanıyorlardı. İhtiyaçları arttıkça, ihtiyaçlarına uygun post bulamadıkları için, post taklidi yaygılar ürettiler. Zamanla sevdiklerini de desenleştirerek, bugünkü halının kaba örneklerine ulaştılar. Kısaca halı insanoğlunun doğaya karşı ve doğayı kendine uydurma mücadelesinin ilk ürünlerindendir.
dokusu halıcılığın çok eski bir geçmişi vardır. Arkeolojik araştırmalara göre tarihsel devirlerde yaşamış insanlar; ağaç kabuğu ve liflerini örerek ilk dokumayı meydana getirmişlerdir. Diğer dokumaları tarihin akışı içerisinde, insanlar hayat şartlarına göre oluşturmuşlardır. Türk Halıcılığının Tarihi Ancak bunun yanında kalite açısından bir ilerleme olduğunu söylemek zordur. Çünkü en eski tarihlerde dokunmuş halıların kalitesine (düğüm sayısına) bugün dahi erişilmediğini görmekteyiz. Halıcılık insanlığın en eski el dokuma sanatla-
Günümüze kadar gelen halı, yaşantımıza ekonomik, sosyal ve kültürel olarak önemli bir yer tutar. Gerek Türklerdeki, gerekse doğu ülkelerindeki ev dekorasyonundaki başlıca unsur halı ve kilimdir. Günümüzde modern teknolojinin sınırsız avantajlarını kullanan halı sektörü kendini sürekli yenilemektedir. Her yıl yeni trendlerin, kalitelerin ortaya çıktığı halı sektörü yaratıcılığın sınırlarını zorlamaya devam etmektedir. Halının Tarihi Halıcılığın günümüze gelinceye kadar hangi tarihlerde, nerelerde, kimler tarafından, ne şekilde dokunduğunu, arkeologların kazılarından elde ettikleri halı kalıntılarından ve bu alanda araştırma yapan bilim adamlarının çalışmalarından öğrenmekteyiz. Kazılardan elde edilen halı parçalarından, halının hangi zaman diliminde kimler tarafından dokunduğunu ve nasıl bir kalite özelliğine sahip olduğunu araştırmacılar ortaya koymuşlardır. Bu araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre halıcılık eski tarihlerden bu yana boyamada, desende, düğüm tekniğinde ve ebatlarda gelişme göstererek günümüze kadar gelmiştir. Bu değişimlerin bir kısmı teknolojideki gelişmelere paralel olarak ortaya çıkmıştır. Dünya tekstil tarihinde yaklaşık 3000 yıldır temel yapısı değişmeden bu güne kadar önemini saklamış tek ürün el halısıdır. İlk zamanlar insanların yaygı ve örtü ihtiyaçlarını karşılamak için meydana getirdikleri halı, sonraları değerli bir sanat eseri olarak sarayları, mabetleri ve şatoları süslemiş, ressamların tablolarına konu olmuştur. El 78
HAZİRAN 2015
rından birisidir. Halıcılığın kökeni Milâttan önceki yüzyıllara kadara uzanmaktadır. Halıcılık Türklerin en eski el sanatlarından birisidir. Fakat Türk halıcılığının tarihi yeteri kadara bilinmemektedir. Bugün eski Türk halıcılığına ait bol miktarda malzeme bulunmaktadır. Bu malzeme İran, Hint,. Mısır, İspanya ve Çin halılarından daha fazla miktardadır. Ne var ki Türk halıcılığının geçmişine dair yeterli dokümana sahip değiliz. Halı ilmi ile uğraşanlar hep batılılar olmuşlardır. Türk araştırmacılar ise bu konuya pek az ilgi duymuşlardır. Batılı araştırmacılar devamlı olarak 16. Yüzyıl İran halılarını incelemişler, bu araştırmalarda hep İran kaynaklarından yararlanılmıştır. Türk halıcılığına dair yeterli miktarda yazılı kaynak ve doküman bulunmayışı, araştırmacıları İran halıcılığı sahasına çekmiştir. Diğer yandan İran’da 16. Yüzyılda halı sanatı ile minyatür sanatının birleştirilmesi
araştırmacılarca ilginç karşılanmıştır. Halıcılığı tarih içinde araştıran yabancı bilim adamlarının büyük bir çoğunluğu ön yargılı olarak konuya yaklaşmışlardır. Halıcılığın ilk yurdunun neresi olduğu konusunda, yabancı araştırmacıların değişik yorumları vardır. Bunlardan bir kısmı, Erzurum dolaylarında bir ermeni şehri olan Kalıklay’ı, diğer bir kısım araştırmacılar ise İran’ı halının ilk yurdu olarak göstermişlerdir. Ancak kazılar sonucu ortaya çıkarılan halılar bu fikirleri çürütmüştür. Şemsi takvimini 1327’nci yılında Abadan şehrinde çıkmış olan Ahbar-ı Hefte adındaki derginin 98. Sayısının ikinci sayfasında İslamiyet’ten önce İran’da halı dokunmadığı açıklanmaktadır. Diğer yandan İslâm Ansiklopedisi’nde iddia edildiği gibi, halı adının kalı kelimesinden meydana geldiği doğru değildir. Çünkü: Kalıklay’ın ikinci yarısını düşerek niçin kalı kaldığı ve kalı kelimesinin de nasıl halı olarak değiştiği ilmi bir şekilde açıklanamamaktadır. Bunun yanında halının ilk vatanının, İngiliz bilginlerinden C.Etatterssalla, Himalayalar’ın ve Hindistan’ın kuzeyindeki geniş topraklarda yaşayan göçebe halkın yurtları olarak kabul etmektedir. Türkistan ile Sibirya arasındaki Pazırık yaylasında bulunan kurganlardan ilkel halı ve renkli keçe parçaları bulunmuş ve bu parçaların hiç bozulmadan buzlar içinde günümüze kadar geldiği görülmüştür. 1937 yılında Leningrad’da Rus İlimler Akademisi tarafından bastırılmış olan eserlerde halının ilk vatanının Orta Asya olduğu açıklanmıştır. Bundan başka Noyan Ula’da bulunan mezarlardan bir çok büyük küçük halı parçaları çıkarılmıştır. Yazılan bu eserler ve bulunan kalıntılardan anlaşıldığına göre, halının ilk vatanının, Türklerin çoban göçebe olarak yaşadığı bölgeler olduğu ortaya çıkmaktadır. Eski devirlerden bugüne kadar halının en önemli hammaddesi yündür. Yünün elde edildiği koyuna Türkler öylesine önem vermişlerdir ki tarihte Karakoyunlular, Akkoyunlular adıyla devletler kurmuşlardır. Sene isimlerinden birisini de Koyun Yılı olarak kabul etmişlerdir. Profesör Rifiştal bir konferansında, “Koyun yetiştiren bir millet için halı imalatı pek tabii bir keyfiyettir” demiş ve halıcılığın tarihinin Türklerle birlikte başladığını vurgulamıştır. Selçukluda Halıcılık Halı Anadolu’ya ve İran’a Selçuklularla birlikte girmiştir. Ancak Anadolu’da ilk dokunan halılardan elimizde çok az sa-
Halıcılık tarihinin bilinen en eski halısı olan Pazırık Halısın’da kullanılan Hun Gülü - Türkmen Gülü motifi çeşitli zamanlarda Buhara Gülü, Neben Gülü, Salur Gülü isminde çeşitli formlar almış, Selçuklu ve Türkmenlerde “sekizgen” gül motifine dönüşmüştür. Günümüzde çapraz çiçek motifi adıyla anılan bu motif Anadolu’da çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
yıda parça kalmıştır. Yangınlar, savaşlar, yurt değiştirmeler, el değiştirmeler bizi bu hazineden mahrum bırakmıştır. Fakat halıcılık sanat dalı olarak Anadolu’da kalmış ve günümüze kadar da bütün ihtişamıyla devam ederek gelmiştir. Düğümlü halı ilk defa 11. Yüzyılda Selçuklulardın hakimiyeti ile görülmüştür. 1271-1272 yıllarında Anadolu’dan geçen Marka polo, seyahatnamesinde Dünyanın en güzel halılarının, en kaliteli halılarının Anadolu’da dokunduğunu yazmıştır. Konya, Kayseri, Sivas gibi şehirlere bu halıların imal edildiği merkezlerin başında geliyordu. Selçuklu halılarında geometrik motiflerle zenginleştirilmiş bir desen dünyası vardır. İri kufi yazılı bordürler bu halıların en karakteristik özelliğidir. Bugün bu halıların karakteristik özellikleri, Anadolu’nun bazı yörelerinde halen yaşatılmaktadır. Bunlardan birisi de Kayseri’nin Yahyalı yöresidir. Selçuklular döneminde Anadolu’da dokunan bu zengin desenli halılardan, yalnızca o dönemin başşehri olan Konya’da bulunmaktadır. 16.yüzyılda İran halılarının ayrı bir özellik kazanmasına kadar burada da halı Selçuklulara has şeklini korumuştur. İran’da 16.yüzyıldan önce dokunan halılar geometrik desenli halılardır. 11. yüzyılda Anadolu’da başlayan halıcılık 13. ve 14.
yüzyıllarda zirveye ulaşmıştır. 14. Yüzyılda daha çok küçük kareli, geometrik desenli halılar dokunmuştur. 12. Yüzyıl boyunca halı imalatı ev tezgahlarında dokunurken, 13. Yüzyılda atölye halıcılığına geçilmiş ve bu dönemde büyük ebatlı halılar dokunmuştur. Bu dönemden elimizde pek az örnekleri kalan kıymetli halılar, Avrupa saraylarını süslemiştir ve bu gün Avrupa müzelerinde yüzlercesi bulunmaktadır. 15.yüzyıl halıcılık tarihimizin karanlık bir dönemidir. Anadolu Selçuklularıyla birlikte 200 yılık saltanat süren halıcılık, 15.yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu döneminde yok olmuş gibidir. Bu döneme ait bir tek halı örneği bile günümüze gelmemiştir. Bu olay elbette o dönemde halı dokunmadığı anlamına gelmez. Çünkü geleneklerine bağlı
Türk köylüsü en azından kendi ihtiyacını dokumaya devam etmiş olsa gerektir. 16. ve 17.yüzyılda Türk halıcılığı, ikinci parlak dönemini yaşamıştır. Bu devirde saray ve camilerin ihtiyacını karşılamak için çok miktarda halı dokunmuş ve desenlerde Osmanlı mimari sanatının izleri görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde halıcılık yine ev ekonomisi biçimine dönüşmüş ve küçük tipte halılar dokunmuştur. Bu dönemdeki halılar, motif bakımından daha zengin ve teknik açıdan daha ince olmasına rağmen, Selçuklu dönemi halılarının kalite ve ihtişamına erişilememiştir. 18. ve 19.yüzyıllarda ihracata yönelik III. Dönem Türk halıcılığı diyebileceğimiz dönem başlamıştır. Bu dönemde halı ekonomik olarak değer kazanmış ve siparişe göre halı dokunduğundan sanat değeri ikinci planda kalmıştır. Günümüze kadar da bu özellik süregelmiştir. Bugün ülkemizin bir çok bölgesinde ev halıcılığı, atölye halıcılığı ve makine halıcılığı, kısmen geçmişin sanat geleneğine bağlı, ticari yönü ağırlıklı olarak sürdürülmektedir. Halıcılığın Teknik Gelişimi Kalite Tekniği ve Tezgah Yapısı: Halıda kalite dendiği zaman ilk akla gelen, halının belli bir ölçü birimi içindeki düğüm HAZİRAN 2015
79
| ÖZEL HABER
sayısıdır. Halının enine ve boyuna 1 cm2 içindeki düğüm sayısı, o halının kalitesini ortaya koymaktadır. Bu ölçü içindeki düğüm sayısı arttıkça buna bağlı olarak halının kalitesi de yükselmektedir. Ancak halının mükemmel bir kaliteye sahip olmasını etkileyen düğüm sayısı dışında diğer faktörler de vardır. Bunlar: Halıda kullanılan hammaddenin kalitesi, Boya kalitesi, motiflerin hatasız dokunması, desen yerleştirmedeki özen, renk uyumu gibi faktörlerdir. Bunların dışında, düğüm çeşitli ve halının istenen hav yüksekliğinde tıraş edilmesi de halının kalitesini etkileyen özelliklerdir. Halı günümüzde genellikle dik tezgahlarda dokunmaktadır. Daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi, halen Anadolu’nun bazı yörelerinde yatık yer tezgahlarında da halı dokunmaktadır. Bazı bölgelerimizde ise duvara dayalı seyyar tezgahlarla da halı dokunmaktadır. Istar diye de bilinen dik tezgahların yapısı şu şekildedir: İki yan ağacı, alt ve üst bazılar, gücüleme çubuğu 80
HAZİRAN 2015
ve yatağı ile tezgahın iskeletinden oluşur. İskeletin yapısını boydan boya argaç denen çözgü ipi oluşturur. Dokunacak halının eni, boyu ve 10 cm deki düğüm sayısına göre yerde argaçlar hazırlanır. Bunlar çaprazlandıktan sonra üst bazıya sarılarak tezgaha alınır. Çözgüler alt bazıya çitileme çubuğu ile bağlanarak gerilir. Gücüleme tezgah üzerinde yapılır. Gücüleri açmak ve dolaşıklığı önlemek için, vargel ağacı ve dolaşık ağacı takılır. Halıda üç önemli iplik sistemi vardır. Bunlar; Çözgü, Atkı ve Düğüm ipidir. Anadolu halılarında 17.yüzyıla gelinceye kadar çözgülerde yün iplikler kullanılmıştır. Bu yüzyıldan sonra pamuk ipliği kullanılmıştır. Atkılarda ise devamlı olarak yün iplikler kullanılmıştır. Bugün de aynı sistemde halı dokunmaya devam edilmektedir. Yani çözgülerde pamuk ipliği, atkı ve düğümlerde yün ipliği kullanılmaktadır. İpek halılar ise, atkılar ve çözgülerde ipek iplik kullanılmaktadır.
Halıda Renk ve Desen Oluşumu İslâmiyet öncesi Türk halılarında ejder ve kuş resimleri ağırlıklı olmak üzere diğer hayvan resimleri halıda simetrik bir şekilde işlenmiştir. Renk olarak koyu mavi, kırmızı, yeşil renkler hakim renk olarak kullanılmıştır. Selçuklu dönemi halılarında ise geometrik desenlerin hakim olduğu büyük küçük madalyonlar halıda yer almıştır. Bu halılarda dal, yaprak, gül gibi tabiatta bulunan çiçekler süs olarak bulunmaz. Türk kızı karşısında hiçbir model bulunmadan, basit çizgilerden binbir çeşit yaratmış ve bu şekilleri halıya uyumlu bir şekilde aksettirmiştir. Selçuklulardan sonra günümüze kadar gelen zaman dilimi içinde bu asil şekiller devam etmekle beraber, gül, çiçek, sarmaşık, dal, yaprak gibi şekiller ağırlık kazanmış ve desen olarak kullanılmıştır. Bugün desinatörler çok çeşitli motiflerden faydalanarak halı desenlerini çizmekte ve bunları halı dokuyanlara hazır olarak vermektedirler. Böyle olunca nakış-
lardaki asalet, düşüncelerdeki yaratma yeteneği kaybolmuş, taklide yönelik modeller çizilerek halılar bu modellerin ışığında dokunmaya başlanmıştır. Ülkemizde dokunan halılarda Türk motifleri hakim desen olarak yerini almıştır. Halıda çiğ renklerden kaçınılmış, koyu mavi, koyu kırmızı, yeşil, krem, kahverengi, sarı ve az olarak da siyah-beyaz renkler hakim renk olmuştur. Genellikle Anadolu’da dokunan halılarda sümbül, karanfil, lâle, nar çiçeği, çilek, asma filizi, çalı, çengel, mezar taşı, kilit, leğen, ibrik, sakal tarafı, güvercin, gonca, gül, çiçek demeti, kandil ve sarmaşık motifleri desen olarak kullanılmıştır. Yine İslâmiyetten önce Türk halılarında bulunan gamalı haç şeklindeki çapraz hatlar, halıda desen olarak işlenmiştir. Motiflerdeki renk uyumuna özen gösterilmesi, halının güzel bir görünüme sahip olması için ön şart olarak düşünülmüştür. Halıda Boyama İşlemi Boyama ve nakış halının değerini artıran önemli bir faktördür. Son yüzyıldan önce
halıda hiç kimyasal boya kullanılmamıştır. Bundan altmış yıl öncesine kadar çeşitli bölgelerimizde yetişen bitkilerden tabii boyalar elde edilir ve halı ipleri bu boyalarla boyanırdı. Bu iş için Kayseri, Niğde ve Ankara civarında cihri çalıları yetiştirilirdi. Bunlardan altın sarısı renkler elde edilirdi. Bunun yanında taze ceviz kabuğu, soğan kabuğu, mazı, palamut, sarı ot kökü, ekliz otu kökü, somak, nar kabuğu gibi bitkilerden boya elde edilirdi. Bu boyalarla boyanan iplerle dokunan halıların yüzlerce yıl solmadan kaldığına şahit oluyoruz. Hatta bu boyalar yüzyıllar geçtikçe halıya daha güzel görünüm ve parlaklık vermektedir. Ancak bugün ne bu bitkiler yetiştirilmekte, ne de bu tür boyama yapılmaktadır. Zamanla halı işi kârlı bir iş durumuna gelmiş, daha kısa sürede daha fazla ipin boyanması söz konusu olmuştur. Bu iş için kimyasal boyalar kullanılmaya başlanmıştır. Kimyasal boyaların kullanımıyla birlikte bitki boyacılığı da bir daha dirilmemek üzere tarihe gömülmüştür. Önceleri halıcılıkta alizarin boyaları kullanılmış-
tır. Bu boyalar nispeten dayanıklı boyalardı. Fakat bunun yerini şimdi anilin boyaları almıştır. Bu boyalar sayesinde halıcılık sanatı da çöküntüye uğramıştır. Bazı ülkeler halıcılıkta anilin boyalarının kullanılmasını yasaklamışlardır. Bunu uygulayan ülkelerin başında İran gelmektedir. Kalite kontrol esnasında bu tür boyaların halıda kullanıldığı görülürse, halının satışı yasaklanıp, uygunluk belgesi verilmemektedir. Düğüm iplerinin bitkisel boya ile boyanmış olması antika halıların en belirgin özelliğidir. Bitkilerden elde edilen boyacılığın Anadolu’da bir sır gibi saklı olduğu araştırmalarımız sırasında görülmüştür. Babadan oğula geçen bu tecrübe bugün yok denecek kadar azalmıştır. Çeşitli bitkilerden belli terkiplerle öyle oyalar yapılmaktadır ki, bu boyalar Türkmenlerin, Yörüklerin, köylülerin kafalarında, düşüncelerinde gizli bir sır gibi yaşamaktadır. Bu tür bitkilerin yerleştirilmesi için ve kök boya elde edilmesi için gerekli teşvik önlemleri alındığı taktirde, halıcılığımız ekonomi için çok daha büyük katma değer yaratacak düzeye gelecektir. HAZİRAN 2015
81
| GÖRÜŞ
HALI YIKAMA HİZMETLERİ SEKTÖRÜNDE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ Tuğçe KASAPOĞLU
20
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı • ttugcekasapoglu@gmail.com
.yy. mesleği olan halı yıkama hizmetleri, son yıllarda artan ihtiyaçtan dolayı yeni bir sektör olarak çalışma hayatımızda yerini almaktadır. Henüz tanımlanmamış, kapsam dışı meslek dalı olmasından dolayı, çalışma standartları ve iş yeri kriterleri yetkili kurumlarca bilinmediğinden yeterince denetlenememektedir. Bu kontrolsüz büyüme, sektöre yıllarını veren kurumsal firmaları ve günümüz şartlarında büyük finanslarla sektöre yatırım yapan işletmeleri olumsuz etkilemektedir. Türkiye’de İşçi sağlığı ve iş güvenliği kanunları ve tüzük, oturmuş sektörlerde bile ne yazık ki tam anlamda uygulanamamaktadır. Halı yıkama hizmetleri gibi ülkemizde yeni yeni meydana gelen sektörler içinse işçi sağlığı ve iş güvenliği kanunlarına uyabilmek büyük bir başarı olarak görülmektedir. Halı yıkama hizmetlerindeki iş sağlığı ve güvenliği açısından riskler 82
HAZİRAN 2015
Halı yıkama eylemi 5 aşamadan oluşmaktadır bunlar; 1)Toz alma: Nüfus etmiş toz ve partüküllerden arındırılmak için çırpma ve vakum ile üzerindeki her türlü toz, kum ve yabancı maddelerden arındırılır. 2) Halı yıkama: Fırçalama makinesiyle ve özel kokulu şampuanlarla fırçalanır ve durulanır. Kullanılan ilaç ve şampuanlar insan sağlığına zarar vermeyen özel üretilmiş ürünlerdir 3)Santrifüj sıkma: Fırçalama sonrasında halılar, yüksek devirli santrifüj – sıkma makinelerinde sıkılarak bünyesindeki sudan arındırılır. 4) Kurutma Odası: Santrifüj – Sıkma makinelerinden çıkan halılar, kuru ve sıcak hava üfleyen çıkan nemli havayı çekerek, halının cinsine göre uygun sıcaklık ve zaman kullanılarak kurutulur. 5) Kalite kontrol poşetleme: Kurutma odalarından çıkarılan halılar paketleme makinasından geçirilerek poşetlenir, servise hazır hale getirilir.
Halı yıkama sektöründeki aşamaları yukarıda belirttim şimdi de işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından bu aşamalarda; Ne gibi riskler yer alıyor? Çalışan personeller çalışırken nelere dikkat etmelidir? 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, tozdan kaynaklı ortaya çıkabilecek risklerin önlenebilmesi amacıyla, iş sağlığı ve güvenliği yönünden tozla mücadele etmek ve bu işlerde çalışanların tozun etkilerinden korunmalarını sağlamak için alınması gerekli tedbirlere dair usul ve esasları belirlemek üzere Tozla Mücadele Yönetmeliği hazırlanmıştır. Tozdan korunma yolları Halı yıkama sektöründe meydana gelen tozlar organik tozlar sınıfında hayvansal kökenli (tüy, saç, deri) tozlar grubunda yer almaktadır. Tozun en büyük etkisi akciğerlere gitmesidir.
Tozdan korunma yolları iki bölüme ayrılarak, teknik koruma ve tıbbı koruma olarak ele alınmıştır. Teknik koruma: Öncelikli olarak biz işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanları olarak sorunu kaynakta önlemeyi amaçladığımız için tozun meydana geldiği bölgede etrafı yayılmasını önlemek birinci önceliğimiz olmalıdır. İkinci önceliğimiz havalandırma, üçüncü önceliğimiz ise kişisel koruyucu donanım(maske) olmalıdır. Tıbbı koruma: Çalışanların işe giriş ve periyodik kontrolleri mutlaka yapılmalıdır.(Akciğer tomografisi) Çevresel Faktörlerde İş Sağlığı ve Güvenliği a)Ergonomi: Fiziksel çevrenin insana uyarlanmasıdır. Halı yıkama sektöründe çalışanlar halıları kaldırırken olsun yada herhangi bir şekilde ağır bir malzeme kal-
dırırken dizlerin bükülmesi ve belin 45 derece açıyla kıvırarak ergonomik bir şekilde kaldırması gereklidir. Böylece ileride oluşabilecek bel incilmeleri ve bel fıtığı gibi hastalıkların önüne geçilmesi mümkün olucaktır. b)Islak ve kayan zemin: Halı yıkama sektöründe kurutma odaları haricinde halının yıkandığı bölgede kaymayı önleyecek ya zemin bulundurulmalı yada kaymayı önleyebilecek şekilde tasarlanmış ayakkabılar kullanılmalıdır. c)El sıkışması: Makineleri(santrifüj) sıkma makinesi kullanırken halıyı makineye yerleştirirken enerjinin olmamasına ve el sıkışmalarının olabilme ihtimaline dikkat edilmelidir. d)Makine bakım: İş yerinde eğitimsiz adam çalıştırılmamalı(İş sağlığı ve güvenliği eğitimi) Makinelerin bakımları düzenli ara-
lıklarla ve yetkili kişilerce yapılmalı kayıt altına alınmalı. Her makinenin üzerinde çalıştırma talimatı olmalı. Halı yıkama sektöründe yukarıda belirtiğimiz risklerin yanında işin yoğunluğu ve stresi altında oluşan mobing olarak günümüzde anılan bir olayda psikolojik baskı olarak geçmektedir.6331 İş sağlığı ve kanunu’na göre en az 10 çalışanı bulunan yerlerde iş sağlığı ve güvenliği danışmanlığı almak zorundadır. Türkiyemiz de her ne kadar iş sağlığı ve güvenliğinden bahsetmek zor olsada bizler gibi bu konularda bilinçli insanlar olarak insan canının her şeyden daha önemli olduğunu vurgulayarak ve her seferinde bir adım daha ilerleyerek gelecekteki nesillere güzel yarınlar bırakmak için önce iş güvenliği diyoruz. Sağlıklı ve kazasız günler dilerim. HAZİRAN 2015
83
| OTOMOBİL
CADDY MAXI VAN Caddy Maxi Van işiniz ne olursa olsun keyfe dönüştürüyor. Geniş iç hacmi ve keskin dış hatlarıyla size yakışan iş ortağınız oluyor. TDI teknolojisine sahip güçlü motoruyla yolların keyfini çıkarırken, standart olarak sunulan ESP ile güvenliği de elden bırakmıyorsunuz. Caddy Maxi Van ile rahatça çalışıp rahatça kazanıyorsunuz. Hıza duyarlı yeni servotronik direksiyon özelliği ile hızınız artsa da kontrol her zaman sizde. Caddy Maxi Van, CD-MP3 çalarlı radyosu ile kulağınızın pasını silerken sayısız konfor özellikleriyle de keyfinize keyif katıyor. Güvenilir bir etki bırakmak sizin için önemliyse, Caddy Maxi Van, Volkswagen kalitesi ve güçlü görüntüsüyle bunu size en yüksek seviyede sunuyor. Caddy Maxi Van’a baktığınız ilk anda farkını hissediyorsunuz. Caddy Maxi Van teknolojisiyle olduğu kadar görüntüsüyle de sınıfın çok ötesinde. Güvenliğinizi sağlayan tüm teknolojiler Caddy Maxi Van’da emrinizde. Standart ESP özelliğiyle, en keskin virajlarda dahi aracınız dengede kalırken, yokuş yukarı kalkış yardımı özelliğiyle en dik rampalarda bile rahat ediyorsunuz.
CITROEN NEMO PANELVAN Günümüzün gittikçe kalabalıklaşan ve araçlar için mevcut yol alanlarının azaldığı şehir içi trafiği göz önünde bulundurulduğunda, Nemo modern şehirlerde seyahat için mükemmel bir hafif ticaridir. Citroën Nemo, kompakt ebatlarına rağmen, 2 buçuk metreküp yük hacmi ve 610 kilogram kapasite özellikleri sayesinde hacimli yükleri taşıyabilmektedir. Sürgülü ve geniş yan kapılar, 180 derece yana açılır asimetrik arka kapılar, düşük yükleme eşiği gibi özellikleri sayesinde yükleme/boşaltma işlemlerini kolaylaştırır. Nemo, ABS ve sürücü hava yastığına standart donanım olarak sahiptir. Ayrıca, modüler tel ızgara seçeneğiyle de sunulmaktadır. Nemo, manüel vites kutusuyla eşleştirilmiş verimli ve ekonomik HDi 75 dizel motoruyla, şehir içi ve açık yol performansı bakımından yeni standartlar getirmektedir. Konfor için tasarlanmış ergonomik sürüş pozisyonu, 12 saklama bölmesine sahip olabilecek geniş, aydınlık ve fonksiyonel kabiniyle Citroën Nemo bir binek otomobili kadar konforlu ve sürülebilirdir. Citroën Nemo gündelik kullanımı kolaylaştırıcı çeşitli sürüş yardımcılarına ve konfor donanımlarına sahiptir. Örneğin yolcu koltuğu bir masa üstüne dönüşebilmektedir. 84
HAZİRAN 2015
FIAT DUCATO VAN İş dünyası değişti. Performans, teknoloji, güvenilirlik ve sağlamlık mutlak gereklilikler ama esneklik, rahatlık ve stil de onlardan aşağı kalmıyor. Düzenli olarak gelişim gösteren işiniz için ideal araç Yeni Ducato işte bu nedenle burada. Kullanması kolay, güvenli ve işinizle birlikte gelişen ihtiyaçlarınıza en iyi şekilde uyum sağlayarak her mücadelenizde yanınızda. Yeni Ducato ile iş dünyasının yeni nesli şimdiden iş başında. Bugün iş hayatında, kaliteden ödün vermeden maliyetleri kısmak ve kârları artırmak daha önce olmadığı kadar mutlak gerekli hale gelmiştir. Ducato pazarda, her türlü ticarette ve kullanımda performansı, maksimum esnekliği, yüksek kapasiteyi, büyük bir verimi ve azalan maliyetleri garanti etmektedir. Aracın tüm ana bölümlerinde tasarımının ve yapım tarzının etkileri görülmektedir. Gövde ve hareketli parçalar sağlamlık, dayanıklılık ve güvenilirlik anlamında geliştirildiler. Süspansiyonlar gürültüyü zaman içinde en aza indirecek şekilde mükemmel hale getirildiler.
FORD TRANSIT CUSTOM Ford Transit Custom, verimlilik ve yük alanında standartları belirliyor, verimliliğinizi arttırıyor. Müşterileriniz üzerinde ise kuşkusuz büyük bir etki yaratacak. Bir başka deyişle, prestijli Uluslararası Yılın Ticari Aracı ödülünü tam anlamıyla hak ediyor. Transit serimizin orta büyüklükteki modeli olan Transit Custom, Otomatik Start-Stop ve Akıllı Şarj Sistemleri gibi yakıt tasarrufu sağlayan ECOnetic teknolojileri sayesinde sınıfındaki en iyi yakıt verimliliğini sunuyor. Geniş ve dayanıklı yükleme bölümüyle, özellikle bir mobil ofis gibi çalışan sürücü kokpitiyle iş gününüzü kolaylaştıracak. Orta tavan seçeneği ile sunulan 8.29 metreküplük değerle yük alanında sınıfının lideri olan Van, Kombi ya da Kombi Van modellerinden hangisini seçerseniz seçin, Ford SYNC sesle kontrol özelliği ve MP3/iPod ve telefon bağlantı sistemi gibi pek çok gelişmiş teknolojik özellikten yararlanacaksınız.
HAZİRAN 2015
85
| OTOMOBİL
PEUGEOT BIPPER VAN Peugeot Bipper, panel van araçlar dünyasında her şeyden önce kapladığı alan/faydalı hacim oranı ile eşi olmayan bir araçtır. 3.864 m net uzunluğu, zorlu kullanım koşullarında çok rahatlık sağlayan bir özelliktir. Bipper’in tasarımı modernliği ve gücünü yansıtmaktadır. Bütün bu özellikler, tüm görevleri yerine getirmek üzere daima hazır gerçek bir profesyonelin özellikleridir. İşte bu nedenle Bipper ile siz, yani bir profesyonel arasındaki uyum mükemmel olacaktır. Bipper’de, yük bölmesine erişim 90 derecelik iki yana açılır arka kapı ile sağlanır. Akıllıca tasarlanmış katlanır gergi çubuğu düzeneği sayesinde daha üstün bir erişim kolaylığı sağlanması için kapılar 180 derece açılabilmektedir. Yüklemede çok daha rahat bir erişimi sağlamak için Bipper, opsiyonel olarak sağ sürgülü kapı veya çift sürgülü kapı opsiyonları ile donatılmıştır. Peugeot Bipper’in modern, aydınlık ve geniş iç hacmi hem profesyonel, hem de günlük ihtiyaçlarınızı kolaylaştırmak amacıyla üretilmiştir. 2.05 metrelik faydalı yük uzunluğu, Multi-Flex banket koltuğun katlanması ile birlikte 3.25 metreye çıkıyor. Azami iç genişlik 1.50 metre iken tekerlek davlumbazları hizasında genişlik 1.23 m oluyor ve bir euro-paletin yüklenmesini mümkün kılıyor. Bipper, 660 kiloya ulaşan toplam yük kapasitesi ile minimum 2,5 metreküplük bir kullanım hacmi sunmaktadır!
RENAULT TRAFIC PANELVAN
Renault Trafic, faaliyet alanları ne olursa olsun, profesyonellerin ihtiyaçlarını karșılamak için özel olarak tasarlandı. Van ve Multix versiyonlarıyla, Renault Trafic size özel geniș ticari çözümler olanağı sunarak, tüm ihtiyaç ve beklentilerinizi karşılar. Modern ve şık tasarımı, performanslı ve sessiz motor seçenekleri, teknolojik donanımları ve yüksek konfor ve güvenlik düzeyi ile Renault Trafic her alanda üstün nitelikler sergiliyor. Yeni Nesil Elektronik Denge Programı ESP, içerdiği sensörlerle aralıksız olarak aracın hareketini izleyerek, aracın güvenli şekilde istikametini korumasına yardımcı olur. Bunlara ek olarak, sistem aşağıdaki fonksiyonları içermektedir. Yeni Trafic’te zengin pasif güvenlik donanımları sunulmaktadır. Yeni Trafic’te konforu arttırılmış, çok yönlü ayarlanabilir koltuklar ve yükseklik-derinlik ayarlı direksiyon sayesinde, her sürücü ideal sürüş pozisyonunu bulabilir. Renault R & GO, mobil telefon ve tabletlerinizin Renault’nuza mükemmel şekilde entegre edilmesi için geliştirilmiş olan pratik ve akılcı bir mobil uygulamadır. Akıllı telefonunuzu veya tabletinizi, taşıyıcı kaidesinin üzerine yerleştirin ve yepyeni bir deneyim yaşamaya hazır olun.
86
HAZİRAN 2015
TEKNOLOJİ |
Razer Naga Epic Chroma Maksimum oyun deneyimi
Bir
oyundan maksimum zevk almak için performans bilgisayarlarına ihtiyacımız olduğu kadar oyun boyunca sürekli etkileşimde olduğumuz kaliteli klavye ve fare gibi çevre bileşenlerine de sahip olmanız gerekiyor. Tam bu noktada Razer’in Naga Epic Chroma’sı tasarımıyla ve rahatlığıyla oyunlardan alacağımız hazzı arttırıyor. Aral İthalatın distribütörlüğünü yaptığı Naga Epic Chroma’da baş parmağınızla erişebileceğiniz 12 adet mekanik buton bulunmakta. Özellikle MMO gibi makro derecede kontrol gereken oyun türlerinde kendi oyun stilinizi yaratmada yarar sağlıyor. Chroma serisindeki diğer ürünler gibi çok renkli bir aydınlatma sistemi olan Naga Epic Chroma, sol tuş takımı ve tekerlek için 16.8 milyon renk kombinasyonu ve efektlerinden birisini seçerek kullanmanıza imkan tanıyor. Karanlık bir ortamda oyun oynarken atmosferi tamamlayıcı bir özellik olarak ön plana çıkıyor. 32-bitlik gömülü bir ARM işlemci taşıyan Naga Epic Chroma, 4G lazer sensörü ile 8200DPI seviyesine çıkabiliyor, 1000Hz tarama, 50g hızlanma, çok kaygan ayaklar ve fiber USB şarj kablosu şeklinde özellikler sunuyor. Ayrıca Synapse yazılımı ile buton ataması dahil çeşitli ayarlar yapıyor ve bu ayarları bulut ortamında saklayabiliyor. Tasarımı itibariyle avucunuza tam oturması, mekanik tuşlarla oynadığınız oyunda detaylı strateji kurabilmeniz, malzeme kalitesiyle uzun saatler kullanmanıza rağmen konforunu kaybetmeyen Razer Naga Epic Chroma’yı Aral İthalat aracılığıyla satın alabilirsiniz.
AOC ve Philips Monitörleri artık 27 inçlik ekran Segmentinde Avrupa monitör piyasası, 2014’ün ilk iki çeyreğindeki olumlu ve istikrarlı seyrinden sonra, bazı Doğu Avrupa ülkelerinde durum hâlâ zorlayıcı olduğu için, küçük bir düşüşle karşılaştı. Toplamda ise, 2014 yılındaki Avrupa piyasası geçen seneye kıyasla aynı kaldı. Bazı piyasalardaki bu zorlayıcı koşullara rağmen, Philips monitörlerinin lisans ortağı AOC ve MMD, büyüme stratejilerini başarılı bir şekilde devam ettirerek pazar paylarında daha fazla olumlu ilerleme elde ettiler. Piyasadaki genel başarı, büyüyen 27 inçlik monitör segmentinde de çok olumlu bir gelişme ile birleşti. Geçen yılın üçüncü çeyreğine kıyasla, iki marka birlikte, bir defa daha, 2014’ün üçüncü çeyreğinde pazar paylarını artırdılar. Böylece bu segmentte Philips ve AOC birlikte birinci sırayı paylaştı.
HAZİRAN 2015
87
| KÜLTÜR
EYÜP
TARİHİ VE MANEVİ DEĞERLERE SAHİP BİR SEMT:
İstanbul’un eski hayatında olduğu kadar, bugün de önemli bir yeri olan Eyüp Sultan, semt olarak taşıdığı tarihi ve manevi değer ölçüsünde, kutsal anılarıyla, İstanbul turizminin olduğu kadar folklorunun da önemli konularındandır. İstanbul’un Fethinden sonra Türklerin sur dışında kurduğu ilk yerleşim merkezi olan Eyüp’te başta Eyüp Sultan Camii olmak üzere Osmanlı döneminden kalma çok sayıda tarihi eser mevcuttur.
88
HAZİRAN 2015
Milattan
Önce 395’te Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilen Konstantinapolis 5. yüzyılda nüfusu ve üstlendiği roller nedeniyle önemli bir kent olmuştur. Bu dönemde birinci kuşak surlar aşılmış, kent batıda yayılarak Theodosios Surları’na dayanmıştır. Bu gelişim sürecinde kentin eski çekirdeğinden kara surlarının önemli giriş kapılarına yönelen iki ana eksen (Mese Yolu) ortaya çıkmıştır. Bunlardan Marmara Denizi kıyılarına paralel olan Zafer Yolu 6. yüzyılda Akdeniz Havzası’nın başkenti olan İstanbul’da imparatorun kente girdiği anıtsal tören kapısını da içeren önemli ve simgesel bir arterdir. Kuzeyden, İstanbul’un ilginç topoğrafyasını oluşturan tepeleri birleştirerek sur dışına çıkan aks ise, Eyüp’ün bu eski dünya kenti ile ilişkilerini açıkla-
yabilmek bakımından, bu bahiste daha da önem kazanmaktadır. 6. ve 7. yüzyıllar Konstantinapolis’in Haliç’in kuzeyindeki Sycae ticaret kolonisi ve surdışı ile ilişkiler geliştirmeye başladığı dönemdir. Ayvansaray’da surların hemen dışında 6. yüzyılda Justinianos zamanında Meryem’e ithaf edilen büyük kilise yapılmıştır. Aynı dönemde Eyüp’te Aziz Kosmos ve Damianos adlarına adanmış bir manastır mevcuttur. Kydaro (bugünkü Alibey) ve Barbyzes ( bugünkü Kağıthane ) derelerinin Haliç’e döküldükleri yerin batısında bugünkü Eyüp’ün kurulduğu arazinin dik bir yamaç halinde suya indiği yerde II. Theodosios zamanında kurulan manastırdan ve çevrenin görünümünden dolayı buraya Kosmidion (Yeşil) denilmiştir. Yerleşme bu ziyaretgah çevresinde oluşmuştur. Kuru-
luşu 5. yüzyıl ortalarına uzanan yerleşme, çevredeki dini yapılar nedeniyle, kutsal bir şifa merkezi olarak tanınmıştır. Bu dönemde Eyüp’ün bulunduğu alan, Haliç’in diğer sahilleri gibi, zengin ve yoğun bir bitki örtüsüyle kaplı olduğundan ve civardaki ormanlarda av hayvanları yaşadığından imparatorlar tarafından av sahası ve sayfiye yeri olarak da kullanılmıştır. On yedinci yüzyılın Eyüp aşığı “Katibî” nin şiirinde “Şehr-i Eyüp âdetçe bir cennettir.” der. Ünlü seyyah Edmondo De Amicis 1874 yılında İstanbul’u ziyareti sırasında Eyüp semtini şu sözcüklerle anlatır: “... Aristokrat bir mahalle gibi, uhrevî bir hüzünle beraber dünyevî bir hürmet hissini ilham eden bembeyaz, gölgeli ve şahane bir güzelliğe sahip mezar şehirdir.” Haklı da HAZİRAN 2015
89
| KÜLTÜR
Tarihi Eyüp mezarlığında Osmanlı döneminin önemli asker, devlet adamı ve alimlerinin mezarları bulunmaktadır. Bilinenin aksine bölgede bir değil yedi sahabe mefdun bulunmaktadır. Şimdiki adı Alibeyköy olan Köpekyaylası önemli yerleşim alanlarındandır.
günümüzde de asırlık akasya, meşe ağaçlarının gölgelediği hüzünlü ama zarafet dolu kabristanları huşu içinde dolaşırken kendimizden geçer ve ulu bir rüyaya dalarsınız. İlçe ismini semtte türbesi bulunan “Ebu Eyyub El Ensarî” den alır. Ebu Eyyub El Ensarî Hz.’leri Emevi halifelerinden Ebu Süfyan Muaviye zamanında (H. 50 veya 52) Muaviye’nin oğlu Yezid’in kumandası altında büyük bir Arap ordusu İstanbul’a geldi. Bu orduda sahabeler (İslam peygamberi Hz. Muhammed’i (s.a.v.)görmüş, onunla konuşmuş ve ona inanmış müslümanlara verilen isimdir.) vardı. Eyyub El Ensarî Hazretleri de bu sahabelerden biridir. Hastalandığı ve öleceğini anladığı vakit İstanbul surlarına yakın bir yere gömülmeyi vasiyet eder. Vasiyeti yerine getirilir. Latinlerin İstanbul’u İstilası sırasında Hıristiyanlara ait pek çok kilise 90
HAZİRAN 2015
ve benzeri kutsal yerleri yıktıkları gibi Hz. Eyyub El Ensarî’nin mezar ve türbesini de tahrip etmişler ve ortadan kaldırmışlardır. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin Hz. Eyüp El Ensarî’nin mezarının bulunduğu yeri belirlemiştir. Bunun üzerine yer kazılmış ve üzerinde “Haza Kabr-i Eba Eyyub” ibaresi yazılı bir taş bulunmuştur (İsmin aslı Eyyub olarak geçer.) ve padişah iradesiyle bir türbe yaptırılmıştır. Türbe inşasından sonra şehrin en büyük “Selâtin Camî” (Selâtin Camî, padişahların ve ailesinim yaptırdıkları camilere verilen ad) inşa edilmiştir. Bu yapılara bir medrese, hamam ve aşhane de eklenerek İstanbul’da ilk külliye meydana getirildi. Yine padişah tarafından kurdurulan bir vakıf ile hizmet binalarının yaşaması temin edilmiştir. “Bir kentin, mekansal oluşumunda tarihsel ve cografî olarak
bulunduğu konum mühimdir. M.Ö. 2.yy.’da Bizanslı Dionisios Kağıthane ve Alibey derelerinin birleştiği yerde Semestra sunağı inşa ettirmiştir ve çevresinde bir yerleşim yeri oluşturmuştur. 1544’ten 1550’ye kadar kentte bulunan Gilles, Bizanslı Dionisios’u referans göstererek, Haliç’in eski çağlarda temiz suları, yeşil tepeleri ve koyları ile güzel bir yer olduğunu belirtir. Ayrıca Haliç, deniz ve rüzgârların şiddetine karşı korunaklı doğal bir limandır. Bizans döneminde Eyüp tepesinde “Ayamama” adlı bir saray ve manastır inşa edilmiştir. Bu manastır kilisesinde Bizans İmparatorları silah kuşanırlarmış. Bu gelenek Osmanlı döneminde de Padişahların Eyüp’te kılıç kuşanarak padişahlıklarını ilan etmesiyle devam etmiştir. Eyüp, Osmanlı döneminde Haslar kazası olarak kırsal bir kazaydı. Ancak burada kırsallık farklı
bir boyuta sahipti. Zira bu bölge taze süt, sebze ve çiçek gibi uzak tarım alanlarından getirilmesi mümkün olmayan malları İstanbul için üreten yörenin bir parçasıydı. Lale Devri olarak adlandırılan 1718-1730 yılları arasındaki dönemde Eyüp, mesire yerleri ve sahil saraylarıyla ün yapmıştır. O zamanlar Eyüp Sultan’ın isim yapmış meşhur yiyeceklerinden bazıları; Eyüp kebabı, Eyüp kaymağı, Eyüp kuşlokumu, Eyüp Hacı lokumu, reçellik güller ve can erikleri, sonbaharda Sultan Selim İncirleri’nin çok leziz olduğu söylenir. Ayrıca Eyüp bostanları, fulya tarlaları, lale ve sümbül bahçeleri, hanımların yaşmak ve ferace çıkararak kebap ve kaymak yedikleri türbe bahçesi ile en grifit yazıları ile mezar taşları görülmeye değerdi. Eyüp Camî hakkında: İstanbul’un alınışından sonra İstanbul’un ilk camisi ve külliyesi Eyüp Camî depremde yıkılınca 18.yy. sonunda III. Selim tarafından tekrar bina ettirilen Eyüp Camî, Osmanlı barok üslûbunun en güzel örneklerinden biridir. Avlusu çınar ağaçları ve revaklarla süslü olup uçuşan kuşlarıyla kentin en güzel cami avlularındandır. Soluk bal rengi taşları, altın kakmalı süslemeleri, kubbenin ortasında inen zarif avizesi, bütün zemini kaplayan turkuaz halısıyla muhteşem bir kabristan, bir saray, bir bahçe, bir mabettir. Cami büyük kubbenin etrafında dördü büyük, dördü küçük sekiz yarım kubbe ile örtülüdür. Türbe hakkında: 1458’de yaptırılan duvarları çeşitli dönemlere ait çinilerle kaplı Eyüp Sultan Türbesi’nin iç avluya bakan “niyet penceresi” yüzyıllardır dertlerine derman arayanlar tarafından ziyaret edilir. Bu pencere 17.yy.’da Sultan Ahmet tarafından açılmıştır. Kesme taştan sekizgen gövdesi, kurşun kaplı kubbesi, duvarlarında iki katlı pencereleri ile klasik dönem Osmanlı türbelerinden ilk ve en önemli türbedir. Türbenin içinde ki som gümüşten yapılmış şebeke III. Selim’in hediyesidir. Külliye: iç avluda bulunan hamam özgün halini korumakta ve halen kullanılmaktadır. Külliyenin bu gün mevcut olmayan medrese hücreleri ise cami avlusunun çevresine dizilmiştir. Meydan girişinin hemen sağında ki Bulak Paşa Türbesi usta elden çıktığı belli heykelsi mezar taşlarıyla dikkat çekicidir. Piyer Loti Tepesi: kahvehanenin bulunduğu yerden görülebilir manzara 19. Yüzyılda daha farklı ve etkileyici idi. Sola dogru bakınldığında Kağıthane deresinin berrak suları görülüyordu.Yoğun ve çarpık yapılaşma bu rüya gibi görüntüyü yok etti. Piyer Loti tepesinden bakıldığında Haliç’in
etkileyici görünümü birçok yabancı gezgini ve gravür sanatçısını bu tepeye çekmiştir. Piyerloti ismi 19. Yüzyıla kadar ‘Rabia Kahvehanesi’ olarak bilinen, daha sonraları ‘Piyerloti kahvehanesi’ adını almıştır, Türk dostu Fransız PiyerLoti’nin görevi gereği İstanbul’a geldiğinde bu kahvehane’ çok dikkatini çeker. Piyer Loti bu kahvehaneye çok gittiğinden bu adla anılmıştır. Kahvehane Ragıp Ağadan Seyfullaha, ondan Kambur Halid’e, Kambur Halid’den 1926 yılında Haşim Dağdeviren’e geçmiştir. 1964 yılında Sabiha Tansuğ tarafından alınmış 11 Eylül 1969 yılında tekrar açılmıştır. Eskiden olduğu gibi bugünde manzarası, sesiz-
Yeni apartman blokları ile birlikte nüfusta büyüdü. Fakat atmosfer hala barış dolu. Camiler ve tarih semte hala hakim vaziyette. Eyüp ruhsal sakinlik ve rahatlama imajını vurgulamaya çalışmakla meşgul durumda. Sadece bir cami ve mezarlık olmayıp Piyer Loti mevkiinde Karyağdı Ali Baba isimli Bektaşi Tekkesi de bulunmaktadır.
liği ile olağanüstü huzur mekanıdır. Eyüp Sultan ziyaretlerinin en önemli ve eski adetlerinden biri sünnet çocuklarının sünnet öncesi Eyüp Sultana götürülmesidir. Bu adeti yaşamış biri olarak; o günün hatıralarını hala en sıcak haliyle hafızamda saklarım. “Sünnet düğünü için iki önemli aksesuardan olan başa giyilen özel takke ile çapraz olarak elbisenin önüne takılan “Maşallah” yazılı kumaş şerit, sünnet çocuğunun gururunun simgesidir. Sonra sünnet düğünü öncesi muhakkak Eyüp Sultan’a götürülmesi ve adak adanması sünnet olacak çocuğun olmazsa olmazıydı. Bu güzel gelene günümüzde artık pek yaşatılmamaktadır. Beni ve diğer arkadaşlarımızı ilgilendiren ise oyuncakçılarıydı. Eyüp oyuncakcılarının geçmişi 18. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Eyüp deyince akla oyuncak gelirdi. Eyüp oyuncak üretiminin merkeziydi. Sünnet çocukları sünnet öncesi Eyüp’e getirilir istediği oyuncağı seçmesine izin verilirdi. Eski bir İstanbul’lu bir ailenin çocuğu olan babam, aynı geleneğin kendisinin de yaşadığını anlatırdı. 1950’li yıllarda hatırladığım kadarıyla Eyüp’de yapılan oyuncakları şöyle sıralayabiliriz: Üstüne ayna parçacıkları yapıştırılmış, pişmiş topraktan yapılma renkli küçük testiler, sürahiler, teneke zilleri olan bir karış çapında darbukalar, saplı davullar, küçük olarak yapılmış beşik ve salıncaklar, kırbaş ya da kaytan sarılarak döndürülen topaçlar, kırmızı tüylü kuzular, yeşil boyalı ahşap sandallar, tahta kılıçlar, düdüklü fırıldaklar, içine su konulup öttürülen toprak testiler, hacı yatmazlar… Bütün bu oyuncaklar çocuklar için el ve gözlerini kontrol etme yeteneğini geliştirdikleri için dönemin en iyi eğitici oyuncakları arasında yer almaktadır. Asırlık selvilerin gölgelediği, içinden yılankavi yolların geçtiği, türbelerin, kemerli pencerelerini örten yaldızlı demir dantellerin arasından güneşin son ışığının parladığı Altınboynuz, karşıda Sütlüce, Halıcıoğlu, Piripaşa, Hasköy semtleri ve daha uzakta bu dünyanın renklerine bezemeyen belirsiz, solgun, sonsuz renk tatlılığı içinde kaybolmuş büyük Kasımpaşa semti ve hayal meyal Galata görülür. Edmondo de Amıcıs’ın kitabından hayranlıkla okuduğumuz dizelerinde ki Eyüp yok artık. Bugünkü Eyüp için söylenecek önemli bir şey de yok. Yeni apartman blokları ile betona bürünen Eyüp 40-50 sene önce çok önemli bir yerdi. Bugünse Sadece Eyüp ismi kaldı. HAZİRAN 2015
91
| BİTKİ
ROKA Çoğumuz onu balığa eşlik etmesinden tanırız. Yaprak ve tohumları uyarıcı etki yapmaktadır. Kuvvet verici ve öksürük kesici olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Rokayı
hepimiz biliriz de yabani türleri olduğunu pek bilmeyiz. Anadolu’da yabanisi bulunsa da genellikle biz bu uğraşa girmeyip, rokayı bahçelerimizde yetiştirmeyi tercih ederiz. Çünkü ne balığın yanında ondan vazgeçeriz, ne de salataları onsuz yaparız. Çünkü o baharlı roka kokusu iştahımızı açar. 50 santimetreye kadar yükselebilen roka tek yıllık bir bitkidir. Yani her yıl tohumundan yenisinin ekilmesi gerekir. Sıcak yaz aylarında çok çabuk boy atan roka, sıcağın etkisiyle tohuma kaçmaktadır. Kuru topraklarda, bol güneş ışığı alarak yetişen roka, serin yerde, nemli topraklarda yetişenlere göre daha keskin bir tada sahiptir. Otsu bir bitki olana rokanın beyazımsı ve sarımsı çiçekleri vardır. Yaprakları aynı zamanda idrar sökücü özelliğe sahiptir. Mide rahatsızlıklarında da kullanılabilmektedir. Hindistan’da roka tohumu yağına ‘Jamba Yağı’ denilir ve bu yağ turşu yapımında kullanılmaktadır. Roka tüm Akdeniz’in vazgeçilmez salata malzemelerindendir. Pek çok salataya farklı bir aroma verir. Yeşil salatalardan haşlanıp marine edilmiş sebze salatalarına kadar pek çok tarifte kullanılmaktadır. Çorbalara eklenebilir, buğdaylı salatalara yakışır, diğer sebzelerle birlikte buharda pişirildikten sonra da salatası yapılabilir. İtalyanlar makarna soslarına da çok yakıştığını keşfedip rokayı değişik soslarda kullanmaktadırlar. Bütün bu bilgilerin ışığında söylenebilecek tek şey, ızgara edilmiş taze bir balığın yanına roka salatasından başka ihtiyaç duyulan tek şeyin iştahlı bir damak olduğudur. Roma döneminden beri salatalarda kullanılan rokanın Latince adı yakan anlamındaki ‘URERE’ sözcüğünden türetilmiştir. Rokanın bu yakıcılığı, onun tadına alışık olmayanları da şaşırtmaktadır. İngiliz botanikçi, Türkler ve Yunanlıların bu bitkide ne bulup da severek yediklerine bir türlü akıl erdiremediklerini yazmaktadır. Roka yapraklarının yakıcılığı nedeniyle, bazı kadınlar pembeleştirmek için rokayı yanaklarına sürmektedirler. Mitolojiye göre, roka tohumları bahçeler tanrısı Priapus’un anısına heykelinin dibine ekilmiştir. Eski çağlarda en etkili suikast yöntemlerinden biri insanları zehirle öldürmekti. Plinius’a göre herhangi bir zehirlenme durumunda roka panzehir olarak kullanılabilirdi. Aynı zamanda cilt hastalıklarına da iyi geldiği söylenen rokanın iyi bir afrodizyak olduğuna inanılırdı. William Turner, roka tohumlarının fare ve böcek ısırıklarında etkili olduğunu öne sürmüştür. 92
HAZİRAN 2015
Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği
ROKALI PİRİNÇ PİLAVI (4 kişilik)
F MALZEMELER
½ su bardağı baldo pirinç, ½ su bardağı kaynar su, bir demek kıyılmış roka, bir yemek kaşığı tereyağı, bir yemek kaşığı zeytinyağı, 3-4 diş ufak doğranmış sarımsak, yeteri kadar tuz ve taze çekilmiş karabiber.
F YAPILIŞI
Pirinçler ayıklandıktan sonra güzelce yıkanır. Pilav tenceresinde tereyağı eritildikten sonra pirinçler ilave edilir. Birkaç dakika kavrulup sıcak suyu (farklı pirinçler değişik miktarda su çektiğinden, su miktarını elinizdeki pirincin cinsine göre kendiniz ayarlayabilirsiniz) ve tuzu ilave edin. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte suyunu tamamen çekinceye kadar pişirin. Bir tavada zeytinyağını ısıtıp sarımsakları ve karabiberi ekleyin, 1-2 dakika çevirip rokaları koyun. Rokalar yumuşayıncaya kadar (birkaç dakika) çevirdikten sonra pilavın üzerine boşaltın ve karıştırın. Servis tabağına aldığınız pilavınızı iri çekilmiş renkli biberlerle süsleyip servis edin.
HAZİRAN 2015
93
| SAĞLIK
MESLEK HASTALIKLARI ve korunma yolları
Meslek hastalığı, belirli bir meslek ya da sanayi kolunda çalışanlarda, işin niteliğinden ya da çalışma koşullarından dolayı, bedensel ya da ruhsal bütünlüğün bozulmasıyla ortaya çıkan hastalıkların ortak adıdır. Meslek hastalıkları çoğunlukla kronik seyirli hastalıklardır ve uzun süreli etkilenme sonucunda meydana gelir. Bu yüzden meslek hastalığı tanımında bazı mesleklerde çalışıyor olmanın yanı sıra, belirli bir işyerinde uzunca bir süreden beri çalışıyor olma özelliği yer almalıdır.
Çalışan
bir kişinin sağlık sorunları 3 grupta ele alınabilir. Bunlardan birincisi genel sağlık sorunlarıdır. Çalışan kişiler de toplumun diğer bireyleri gibi toplumdaki genel hastalıklara yakalanabilirler. Bu sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında çalışma hayatının, belirli bir işte çalışıyor olmanın özel bir önemi yoktur. Bir diğer grup ise doğrudan çalışma ha94
HAZİRAN 2015
yatında karşılaşılan faktörlerin etkisi ile meydana gelen, diğer bir ifade ile işe özgü olan sağlık sorunlarıdır. Bu grupta iş kazaları ile meslek hastalıkları yer almaktadır. Bir de bu iki grubun dışında bazı sağlık sorunlarının bulunduğu ara grup vardır. Bu ara grupta yer alan sağlık sorunları belirli bir işe özgü değildir. Bu hastalıklar herhangi kişide görülebilir, ancak bazı işlerde çalışıyor olmak bu hastalıkların or-
taya çıkmasında bir miktar rol oynayabilir, ya da hastalığın seyri üzerinde etkisi olabilir. Bu grupta yer alan sağlık sorunlarına da işle ilişkili hastalıklar adı verilmektedir. Gerçekte işle ilişkili hastalıklar genellikle kronik ve dejeneratif hastalıklardır. Koroner kalp hastalığı, kronik bronşit, bazı kanserler, hipertansiyon, dejeneratif artrit gibi hastalıklar bu grupta yer alır. Örneğin
kronik bronşit oluşunda sigara içilmesi ve hava kirliliğinin yanı sıra tozlu ortamın da etkisi vardır. Bunlardan yalnızca tozlu ortam belirli bir iş türü ile ilişkilidir. Dolayısı ile kronik bronşit belirli bir işte çalışma ile doğrudan ilişkili değildir, ama tozlu ortamda bulunmak, mesleksel olarak toza maruz kalmış olmak hastalığın oluşunda etkili olabildiği gibi, hastalığın seyri üzerinde de etkili olabilir. Bu şekilde üç grup halinde ifade edilen sağlık sorunlarından çalışanlar arasında en sık görülenler genel hastalıklardır. İşyeri sağlık birimlerinde çalışmalar sırasında en çok karşılaşılan sağlık sorunları üst solunum yolu enfeksiyonları türünden hastalıklardır. İkinci sıklıkta görülenler de işle ilişkili hastalıklardır. Meslek hastalıkları gerçekte en seyrek olan sağlık sorunlarıdır. Bununla birlikte meslek hastalıkları çalışma hayatına özgü olan sağlık sorunlarıdır. Bunun ötesinde meslek hastalıkları işyerinde yapılacak düzenlemelerle korunulabilir olan sağlık sorunlarıdır. Bu yüzden iş sağlığı çalışmalarında meslek hastalıkları konusunun özel bir önemi vardır. Meslek hastalığı bir kişinin, çalışma hayatında karşılaştığı etkenler nedeniyle meydana gelen hastalığıdır. Meslek hastalıkları belirli mesleklere özgü hastalıklardır. Bu hastalıklarda yapılan iş ile hastalık arasında doğrudan nedensel bir ilişki söz konusudur. Bu ilişki öyle boyuttadır ki, kişi söz konusu işte çalışmıyor olsa bu hastalık meydana gelmeyecektir. Örnek olarak kurşun zehirlenmesi düşünüldüğünde, bu hastalık ancak kurşun kullanılan işlerde çalışan kimselerde meydana gelebilir. Benzeri şekilde pnömokonyoz da ancak tozlu ortamlarda çalışan kişilerde meydana gelebilir. Meslek nedeniyle kurşun etkilenmesi olmayan bir kişide kurşun zehirlenmesi (nadir haller dışında) görülmeyeceği gibi, tozlu yerlerde çalışmayanlarda da pnömokonyoz meydana gelemez. Meslek hastalıkları çoğunlukla kronik seyirli hastalıklardır ve uzun süreli etkilenme sonucunda meydana gelir. Bu yüzden meslek hastalığı tanımında bazı mesleklerde çalışıyor olmanın yanı sıra, belirli bir işyerinde uzunca bir süreden beri çalışıyor olma özelliği yer almalıdır. Ülkemizde Sosyal Sigortalar Kurumu yasasında ve bu yasaya bağlı olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde meslek hastalığı tanımı şu şeklide verilmektedir: “sigortalının, çalıştırıldığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı, geçici veya sürekli hastalık, sakatlık ve ruhi arıza halleri meslek hastalığıdır”.
olarak algılanmadığı ve yeterince önemsenmediği için bu yakınma ile sağlık kuruluşuna başvurulmaz, böylece deri hastalıkları yeterince kayıtlara geçmez.
Tanımda meslek hastalığının meslekle ilişkisi net bir biçimde ortaya konmaktadır. Bununla birlikte birkaç nokta üzerinde durulması uygun olacaktır. Meslek hastalığı kısa süreli maruziyetler sonucu değil de tekrarlanan sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı genellikle aylar-yıllar boyu tekrarlanan maruziyetler sonucu oluşur. Yani örneğin bir veya birkaç kez tozlu ortama veya maden ocağına girmekle pnömokonyoz meydana gelmez.
Meslek hastalıklarında deriden sonra en sık tutulan bir sistem de solunum sistemidir. Solunum sistemi de dış ortamla doğrudan temas halindedir ve çevredeki pek çok faktör akciğerlere kolaylıkla ulaşabilir. Alveoler yüzeyin çok geniş olması da temas yüzeyini artırmaktadır. İşyeri ortamında bulunan tozlar, kimyasal maddeler solunum yollarında irritan etki yapabilir veya akciğerlerin derinliklerine kadar ulaşıp orada birikebilir ve çeşitli reaksiyonlara yol açabilirler. Deri ve akciğerler dışında pek çok organ ve sistemle ilgili bulgu ve belirtiler de çeşitli meslek hastalıklarında görülebilir.
Pnömokonyoz çoğunlukla tozlu işlerde 10 yıl veya daha uzun süre çalışanlarda görülür. Hastalığın oluşabilmesi için en az 3 yıllık maruziyet süresinin geçmesi gerektiği Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde belirtilmektedir. Benzeri şekilde gürültüye bağlı işitme kaybı oluşması için de en az 2 yıl gürültülü ortamda çalışmış olmak gerekmektedir. Meslek hastalığı, işin niteliğine göre de farklı farklı olmaktadır, yani değişik işlerde, etkilenilen faktöre bağlı olarak farklı meslek hastalıkları oluşmaktadır. Tanımda meslek hastalıklarının geçici veya sürekli olabildiğine işaret edilmekle birlikte bu hastalıklar genellikle süreklidir. Meslek Hastalıklarının Türleri Çeşitli mesleklerde çalışanlarda farklı meslek hastalıkları görülebilir. Öte yandan hastalık vücutta farklı organlarda yerleşebilir ve çeşitli organ veya sistem tutulumuna bağlı farklı klinik tablolar da oluşabilir. Bu nedenle meslek hastalıklarının sınıflaması iki şekilde yapılabilir. Bir yaklaşıma göre meslek hastalıkları, hastalığa neden olan faktöre göre sınıflandırılabilir. Bu durumda işyerlerinde bulunan faktörlere benzer şekilde fiziksel, kimyasal, biyolojik, vs. nedenli meslek hastalıklarından söz edilebilir. Diğer yaklaşımda ise mesleki deri hastalıkları, mesleki solunum sistemi hastalıkları… gibi sınıflandırma yapılabilir. Bu yaklaşıma göre en sık meslek hastalığı türü mesleki deri hastalıklarıdır. İnsan vücudundaki en büyük organ olması ve dış ortamla doğrudan temas halinde bulunması nedeniyle deri hastalıklarının sık görülmesi olağandır. Ancak özellikle gelişmekte olan ülkelerde rutin veri kaynaklarında bunu saptama olanağı yoktur, çünkü deri hastalıkları önemli bir sorun
Bunlar arasında hematopoietik sistem, sinir sistemi, dolaşım ve sindirim sistemleri, böbrekler, gözler, işitme duyusu gibi organ ve sistemler sayılabilir. Öte yandan bazen meslek hastalığı tablosunda birden fazla organ veya sistemlerle ilgili belirti ve bulgular olabilir. Örneğin kurşun zehirlenmesi sistemik bir zehirlenme tablosu şeklinde seyir gösterir ve sinir sistemi, dolaşım sistemi, sindirim sistemi, böbrekler, hematopoietik sistem gibi çeşitli organ ve sistemle ilgili belirti ve bulgular olabilir. Meslek hastalıkları işyerlerindeki faktörlere göre de sınıflandırılabilir. İşyerlerinde işin niteliğine ve işkoluna göre çeşitli faktörler bulunabilir. İnceleme kolaylığı bakımından bu faktörler kimyasal, fiziksel, biyolojik vb. gruplar halinde değerlendirilir. Meslek hastalıkları da bu yaklaşıma paralel olarak sınıflandırılabilir. Buna göre başlıca meslek hastalığı grupları şu şekildedir: a) Fiziksel nedenli meslek hastalıkları Bu grupta işyeri ortamında bulunan başlıca fiziksel etkenlere bağlı olarak gelişebilecek meslek hastalıkları yer alır. Sık örnekleri olarak gürültüye bağlı işitme kaybı, sıcak ve soğuk ortamda çalışanlarda görülen meslek hastalıkları, iyonizan ve non-iyonizan radyasyonun etkilerine bağlı hastalıklar, yüksek ve düşük basıncın neden olduğu sağlık sorunları, titreşim etkisi ve tekrarlayan (repetitive) işlemler nedeniyle meydana gelen hastalıklar vs. sayılabilir. b) Kimyasal nedenli meslek hastalıkları İşyeri ortam faktörleri olarak en çok karşılaşılan etkenler kimyasal maddelerdir. HAZİRAN 2015
95
| SAĞLIK Çeşitli işlerde kullanılan kimyasal maddelerin sayısı binlerle ifade edilecek kadar çoktur. Bu maddelerin hepsi insan sağlığı bakımından sakıncalı etki göstermemekle birlikte, oldukça çok sayıda kimyasal maddeye bağlı meslek hastalığı da görülmektedir. Sık olarak karşılaşılan örnekleri arasında kurşun, civa gibi ağır metallerle meydana gelen zehirlenmeler, karbonmonoksit, hidrojen siyanür, kükürt dioksit gibi zehirli ve irritan gazların yol açtığı hastalıklar, benzen, toluen, hekzan, trikloretilen vb. solventlerin neden olduğu sağlık sorunları, asit ve alkali maddeler, pestisidler, kanserojen maddelerin neden olduğu hastalıklar vs. sayılabilir. Bu maddelerin bazıları öldürücü olabilen zehirlenme tablolarına yol açabilir, bazıları sinir sistemi belirtileri ve davranış bozuklukları ile seyredebilir veya malign hastalıkların gelişmesine neden olabilir. c) Tozlarla meydana gelen meslek hastalıkları En çoğu solunum sistemi ile ilgili olmak üzere tozların yol açtığı çeşitli hastalıklar vardır. Bazı tozlar deri ve mukozalarda irritan etki yapar, bazıları akciğerlerde depolanır, fibrotik reaksiyona neden olarak kronik solunum sistemi hastalıklarına yol açar, bazıları ise kanser gelişmesine neden olur. Toz maruziyeti en çok madencilikte sorundur. Bununla birlikte toprak ve seramik malzeme imali, demir döküm işleri gibi pek çok alanda toz maruziyeti söz konusu olabilir. Bu işlerde çalışanlar inorganik tozlarla karşılaşırlar. Öte yandan dokumacılık, tarım ve hayvancılık gibi bazı mesleklerde çalışanlar da bu işleri sırasında bazı organik tozlarla karşılaşırlar. Organik tozlara bağlı olarak da bazı meslek hastalığı tabloları tanımlanmıştır. d) Biyolojik faktörlere bağlı meslek hastalıkları Bu grupta başlıca sağlık personeli ile tarım ve hayvancılık işlerinde çalışanlarda görülen ve mikro organizmaların neden olduğu hastalıklar bulunur. Bu grupta yer alan hastalıkların bazıları hem insanlarda hem de hayvanlarda görülebilir. Tüberküloz, şarbon, brusellozis, parazit hastalıkları biyolojik nedenli meslek hastalıklarının en çok bilinen örnekleridir. e) Ergonomik faktörlere bağlı meslek hastalıkları 96
HAZİRAN 2015
Çalışma sırasında sağlığa uygun olmayan duruş ve çalışma şekilleri, ağırlık kaldırma ve taşıma, hızlı çalışma temposu gibi faktörler de bazı sağlık sorunlarının nedeni olabilir. Meslek Hastalıklarında Tanı Yöntemleri Meslek hastalıkları konusunda öncelikle yapılması gereken, hastalık tablosuna doğru bir klinik tanı konmasıdır. Ancak meslek hastalıkları bakımından yalnızca klinik tanı konması yeterli değildir. Söz konusu hastalığın “meslek hastalığı” olarak tanımlanması için klinik tanının yanı sıra, bu hastalığın belirli bir işte çalışıyor olmaktan dolayı meydana geldiğinin, yani hastalığın meslekle ilişkisinin de ortaya konması gerekir. Bunun için ise
hastanın meslek öyküsünün öğrenilmesi gereklidir. TÜRKİYE’DE MESLEK HASTALIKLARI Türkiye’de meslek hastalıkları konusu Sosyal Sigortalar Kurumu’nun kurulmasından sonra gündeme gelmiştir. İlk yıllarda başlıca madenlerde çalışanlar arasında görülen mesleksel solunum sistemi hastalıkları saptanmış, kimyasal nedenli meslek hastalığı tanısı olarak birkaç zehirlenmeden başka tanı konmamıştır. Daha sonra 1970’li yılların başlarında Çalışma Bakanlığı bünyesinde önce İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Merkezi sonra da SSK bünyesinde Ankara ve İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanelerinin kurulması ile kimyasal nedenli değişik meslek hastalıklarına da tanı konulabilir olmuş, böylelikle tanı konan meslek hastalığı türlerinde artma meydana gelmiştir. Sonraki dönemde uzun yıllar Türkiye’de yıllık meslek hastalığı sayısı 1000-1200 dolayında seyretmiştir. Son yıllarda ise sayı daha da azalmış, 2010 yılında 803
ve 2012 yılında da 601 meslek hastalığı olgusu rapor edilmiştir. Meslek hastalıklarının yüz bin çalışanda görülme sıklığı olarak incelenmesinde de 1998 yılında yüz bin işçi arasında 26 kişide meslek hastalığı görülmekteyken 2002 yılında bu sayının yüz binde 12 düzeyine düşmüş olduğu görülmektedir. Bu değerlerin Türkiye için beklenen sayılara göre oldukça düşük olduğu ifade edilebilir. Örneğin Almanya’da her yıl 40 bin, ABD’de de 400 bin dolayında meslek hastalığı olgusu rapor edilmektedir. Meslek hastalığı türleri olarak incelendiğinde de Türkiye’de en büyük bölümün kurşun zehirlenmesi ve pnömokonyozlar olduğu, mesleki deri hastalıklarının ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının hemen hiç bulunmadığı görülmektedir. Türkiye’de meslek hastalığı sayısının az oluşunun nedeninin meslek hastalığı olgularının yeterince saptanmaması olduğu düşünülmektedir. Örneğin 2002 yılında bildirimi yapılmış olan 601 meslek hastalığı olgusunun 313 tanesi kömür madenciliği, 139 tanesi de nakil araçları imali işkollarında görülmüştür. Bu durumda bütün meslek hastalığı olgularının %75.2’si bu iki işkolunda görülmüş olmaktadır. Oysa ülkedeki bütün işyerlerinin %2.2’si ve bütün çalışanların %4.1’i bu iki işkolunda çalışan kişilerdir. Benzeri şekilde bütün meslek hastalığı olgularının %83.3’lük bölümü Ankara, İstanbul ve Zonguldak’tan bildirilmiştir. Oysa işyerlerinin ve işçilerin ancak %40 kadarı bu üç ilde bulunmaktadır. Bu üç il meslek hastalıkları hastanelerinin bulunduğu illerdir. Bu illerde diğer illere göre daha fazla hastaya tanı konuyor olması beklenebilecek bir durumdur, ancak ülkedeki her 5 meslek hastalığından 4 tanesinin bu üç ilde görülüyor olması doğal karşılanamaz.
KAYNAK:http://www.wellpoint.com.tr/ wellpoint-makaleler/109-meslek-hastalklar-ve-tehlike-tanmlar.html Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 5489 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
HAZİRAN 2015
00