Mardaş Time HAZİRAN-TEMMUZ-AĞUSTOS 2015 • Ücretsiz
www.mardas.com.tr
OSMANLININ MUZAFFER KAPTANI KEMAL REİS MARDAŞ M/V OCEAN DIAMOND KAPTANI Melih ANADUT GÜNEY KORE’NİN EN ÖNEMLİ LİMANI BUSAN 3000 YILLIK TARİHİN İZİNDE SAFRANBOLU
RÖPORTAJ
08
M/V OCEAN DIAMOND Kapt. Melih ANADUT
14
12
HABERLER
10 TÜRK DENİZCİLER KEMAL REİS
İmtiyaz Sahibi Sedat Yapıcı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Sedat Yapıcı
GEZİ - SAFRANBOLU
Yönetim Yeri HALİL RIFAT PAŞA MH. YÜZER HAVUZ SK. NO 14 / 1 • ŞİŞLİ İSTANBUL • 0532 7955987
Genel Yayın Yönetmeni Sedat Yapıcı
İçerik/Proje Danışmanları Gökhan Bekircan • Liman Müdürü Selçuk Benni • Liman Operasyon Yöneticisi
Editör Sedat Yapıcı
Tasarım 3ADAM CREATIVE • Ferhat Gedik
Matbaa • Baskı TEKNİK BASIM TAN. MATBAACILIKSAN.TİC. A.Ş. Bostancı Yolu Cd. Keyap Ticaret Merkezi F1 Blok No: 93 Y.Dudullu İstanbul Tel: 0216 508 20 20 Faks: 0216 508 20 45 www.teknikbasim.com Sertifika no : 24871
Mardaş Time Mardaş Time
04
GÜNEY KORE BUSAN LİMANI
İletişim MARDAŞ MARMARA DENİZ İŞLETMECİLİĞİ A.Ş. Ambarlı Liman Tesisleri Mardaş İskelesi 34524 Yakuplu/ Beylikdüzü / İstanbul - TÜRKİYE Tel: +90 212 875 27 32 pbx Faks: +90 212 875 27 38-39 Teleks: 31702 mrds tr www.mardas.com.tr liman@mardas.com.tr
Röportaj Ocean Diamond Kaptanı / Kapt. Melih ANADUT
KAPTANIN SEYİR DEFTERİ M/V OCEAN DIAMOND
Kapt.Melih ANADUT Mardaş gemi filosunun son üyesi M/V OCEAN DIAMOND kuru yük gemisinin Süvarisi Kapt. Melih ANADUT ile, uzun yol kaptanlığı üzerine söyleşi yaptık. Melih Kaptan ve değerli personeli ile OCEAN DIAMOND’da sizlerle paylaşacağımız bir gün geçirdik. Öncelikle kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
1978 yılında Kayseri’de doğdum. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTU) Güverte bölümünden 2000 yılında mezun oldum. Kayseri’de doğup büyüyen biri olarak gerek okul hayatımda gerekse çalışırken denize aşina olmayan bir yerde yetişen biri olarak neden denizi tercih ettiğim hep muhabbet konusu olmuştur. Buna iki şekilde yanıt verebilirim. Birincisi ticari kabiliyet ve girişimciliğiyle tanınan Kayseri yöresine ait bir söz vardır. Ticarete yeteneği olmayan gençlere madem bu işi beceremiyorsun o zaman git üniversite oku de-
4
nilirmiş. Ben Kayseri’ye göre ticari kabiliyeti az olan kesimdenim. İkincisi ise lise son sınıftayken tanıştığım bir Uzak Yol Kaptanının mesleğin cazip yönleri konusunda beni etkilemesi ile oldu diyebilirim.
Kaç yıldır denizlerde çalışıyorsunuz ve en uzun gemide kaldığınız süre ne kadar?
Okul sonrası 15 senedir aktif olarak denizcilik sektöründe çalışıyorum. İsçi baba, memur annenin çocuğu olarak gerek ekonomik ihtiyaçlar gerekse mesleğe ilk başlamanın heyecanıyla 2000 yılında ilk çıktığım gemide 11.5 ay çalıştım.
M-V OCEAN DIAMOND KÜNYE
Röportaj Ocean Diamond Kaptanı / Kapt. Melih ANADUT
Kaç yıldır gemi kaptanı olarak görev yapmaktasınız?
2006 yılından itibaren gemi kaptanı olarak görevimi ifa ediyorum.
Gemi kaptanı kimdir? Görev ve yetkileri nelerdir?
Kısaca gemi kaptanı yaşamını evinden çok denizde sürdüren tüm gemi çalışanlarının aile reisi, geminin nizam ve huzurunu sağlayan otorite, ekonomik şartlara göre en uygun planlama yapan ekonomist, kararlarının son derece önemli sonuçlar doğuracağı bir idare, mesleğin küresel konumu nedeniyle daima kendini geliştirme zarureti olan bir araştırmacı şeklinde özetleyebilirim. Gemi kapatanının görevleri ise gemisini, mürettebatını ve yükünü bir limandan diğer limana en emniyetli şekilde gitmesini sağlamak, bu doğrultuda ihtiyaç olduğunda kendisine hukuki olarak tanınan sınırsız yetkilerini kullanmaktır.
Uzak yol gemi kaptanı olabilmek için gerekli koşullar ve alınması gereken eğitimler nelerdir?
Uzak yol gemi kaptanı olabilmek için aşağıda değineceğim aşamalardan geçmiş olmak gerekmektedir. Üniversitelerin eski adıyla Güverte yeni adıyla Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliğini kazanmak, Okul dönemi zaruri açık deniz stajlarını başarıyla yapmak, 4 yıllık eğitim sürecindeki tüm müfredatını kapsayan sınavı başarıyla geçmek; Deniz hayatındaki 1. zabitlik ve akabinde uzak yol kaptanlığı için gerekli hizmet sürelerini
tamamlamak, yine yukarıda belirttiğim sınavları tekrar geçmek gerekmektedir.
Aile yaşantınızdan bahsedebilir misiniz? Evli misiniz? Çocuklarınız var mı?
En can alıcı ve yakıcı husus da bu olsa gerek. Normal koşullarda senede minimum7-8 ay evinden ayrı kaldığınız bir meslekte düzenli bir aile hayatından söz etmek maalesef imkânsızdır. Ama mesleğin koşullarını bilerek tercih eden biri olarak tabi ki bu durum benim için bir sürpriz değil. 2007 yılında evlendim ve Eren Melih isminde 5 yaşında çocuğum var.
Denizde şimdiye kadar karşılaştığınız en büyük zorluk neydi?
İnsan bir şeylerden yoksun kalınca veya kaybedince onun değerini anlıyor. Mesleğin doğası gereği, denizcilerin ailesinden, sevdiklerinde ayrı bir yasam idame ettiklerinden dolayı daha duygusallaşıp manevi şeylere daha çok yoğunlaştıklarını düşünüyorum. Beni en çok etkileyen ve en zor gelen husus babamın gemideyken vefat etmesi ve açık denizde olmamızdan dolayı cenaze törenine yetişememem olmuştur.
Gemi kaptanı ve bir denizci olmanın en zor tarafları nelerdir?
Bu durumu mesleki ve manevi olarak değerlendirmek daha doğru olur. Mesleğin yapısından dolayı birçok hususlarda zaman zaman zorluklar vuku bulmaktadır. Lakin tecrübeli, pratik düşünen, takım çalışmasını becerebilen ve takibi
iyi olan bir kaptan sorun ortaya çıkmadan gerekli önlemleri alır eğer sorun çıkarsa da sorunları bertaraf edebilir diye düşünüyorum. Karadaki iş hayatında genel olarak akşam mesai bitiminden sonra eve gittiğinizde bir sonraki gün iş başlangıcına kadar rahat şekilde dinlenebilir ve sosyal aktivitelerde bulunabilirsiniz. Ama gemide ev yani kamara ile işin arasında ortam değişikliği olmaması nedeniyle işten soyutlanma ve dinlenme pek mümkün olmuyor. Ancak mesleğin manevi yönden en zor yanı aileye duyulan hasret, evladının büyüdüğünü resimlerde görmek gibi duygusal açmazlardır.
Denizci olmanın en güzel tarafları nelerdir?
Hep sorarlar “Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” Denizcilerin birçok ülke, kültür tanımaları ve kişisel gelişim, genel kültür açısından birçok kitap okumasından yani hem gezen hem okuyan olmalarından denizciler donanımlı insanlardır. Ayrıca aile ve sevdiklerimize hasret kalındığımızdan dolayı eşinize taze ve bitmeyen bir aşk ile bağlı kalabiliyor, zamanın ve ailenin ne kadar önemli olduğunun farkına varıyorsunuz.
Gemilerde çalışırken ve limanlarda en çok karşılaştığınız zorluklar nelerdir? Gemideki herkes fırtına, yalpa ve benzeri mesleğin doğası ve zorluklarını bilip benimsemesi nedeniyle sorun yaşanmaz. Ama seferlerinin genellikle uzun sürmesi nedeniyle limana varışımızda, varılan
5
Röportaj Ocean Diamond Kaptanı / Kapt. Melih ANADUT
ülkeyi gezmek, alışveriş yapmak istiyor. Ancak teknolojik gelişmeler ve yeni nesil ekipmanlar liman operasyonlarını kısaltmıştır. Ayrıca yeni inşa edilen limanlar şehir merkezinden uzak olması gibi nedenlerle gemilerden çıkmak pek mümkün olmuyor. Sonuç olarak, kontrat boyunca neredeyse sürekli gemide olmak son zamanlarda karşılaştığımız zorlukların başında gelir.
Yeni teknolojik gelişmelerin denizdeki yaşam ve çalışma şartları için getirdiği avantajlar nelerdir?
Deniz hayatıma stajyer olarak başladığım zamandan bugüne kadarki 18 yıllık süreçte sektörde çok önemli teknolojik gelişmeler olmuştur. Örneğin gemiden telefon görüşmesi için MF/HF dediğimiz cihaz üzerinden sahil istasyonu aracılığıyla zor koşullarda telefon bağlantısı yapılırken, günümüzde gemide mevcut sabit telefon ile direkt olarak istenilen zamanda telefon irtibatı yapılabiliyor. Gelişen teknolojiyle gelen mail sistemiyle günlük gemiye gönderilen gazete sayesinde dünya ve Türkiye’deki güncel olayları takip edebiliyoruz doğal olarak bu hususlar deniz çalışanlarının motivasyonunu olumlu yönde etkilemektedir
Kaç yıldır Mardaş filosuna ait gemilerde çalışmaktasınız? 2006 yılından itibaren Mardaş filosu gemilerinde çalışmaktayım.
Mardaş filosu gemilerinde çalışıyor olmanın avantajları nelerdir? Mardaş köklü geçmişi olan kurumsal bir firmadır.
6
Ofiste kilit noktadaki yöneticilerin deniz geçmişi ve tecrübesi olması nedeniyle yazışma ve sorunların çözümü daha hızlı ve sağlıklıdır. Tüm bölüm çalışanlarının da gemi sorunlarının çözümü odaklı oluşu gemi kaptanı olarak benim için işimi kolaylaştıran bir husustur. Ayrıca oturmuş bir gemi çalışanı kadrosu olması filodaki diğer gemiye gittiğimizde evvelce bir birini tanıyan kişilerin o gemide buluşması gerek adaptasyon gerekse psikolojik olarak pozitif yönde katkı sağlamaktadır.
Seyir halindeki sağlık problemlerinizi nasıl çözüyorsunuz?
IMO (Uluslararası denizcilik örgütü)’ya bağlı alt kuruluşların belirlediği asgari ilaç ve teçhizat zorunluluğu vardır. Basit sağlık problemlerinde gemide bulunan yayınlar desteğiyle ilaç tedavisi söz konusudur. Ciddi problemler veya herhangi sağlık yardımı gerektiği durumlarda TC Sağlık Bakanlığına bağlı Tele Sağlık birimiyle telefon veya mail yoluyla 7/24 irtibata geçebileceğimiz gibi şirket doktorundan da tavsiye alabilmekteyiz.
Seyir halinde yaşayabileceğiniz tehlikeli durumlar için ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
Bunları meteorolojik ve bölgesel koşullar olarak ayırabiliriz. Meteorolojik koşulları; günlük ve saatlik olarak hava tahmin raporlarını takip ederek ihtiyaç halinde ilave emniyet tedbirleri alıyoruz. Şöyle ki; gemimiz limandan kalkmadan önce en kötü hava şartları düşünülerek deniz netası
dediğimiz gemi bünyesindeki tüm hareket edebilecek donanım, eşya vb. malzemelerin emniyetli şekilde bağlanması ve istifi yapılmaktadır. Seyir sürecince de bir fırtına ihbarı aldığımızda yapılan emniyet tedbirleri bir kez daha kontrol edilmektedir. Bölgesel hususa örnek verecek olursak; 4-5 yıldır Somali açıkları, Aden körfezi, Hint Okyanusu vb. korsan ve gemi kaçırma olayları vuku bulmaktadır. Tedbir olarak bahse konu yerleri muhtelif ülkelere ait savaş gemilerinin nezaretinde geçiyoruz. Ek olarak gemi etrafına jiletli tel, yangın hortumu, yasam mahallinin kilit altına alınması, acil durumlarda toplanma merkezlerinin belirtilip personele bu doğrultuda eğitim verilmesi vb. emniyet tedbirleri alınmaktadır.
Sizin haricinizde gemide kaç personeliniz daha var görev dağılımları nelerdir?
Ben hariç gemide 18 personel olup görev dağılımı; 3 güverte zabiti, baş mühendis dahil 4 makine zabiti, Aşçı ve kamarottan oluşan 2 kişilik kamara personeli, 5 kişilik güverte ve 4 kişilik makine personelinden oluşmaktadır.
Kısaca şuan görev yaptığınız gemiden bahsedebilir misiniz?
Türk bayraklı M/V Ocean Diamond gemisi 190 metre boyunda, 32.26 metre eninde, 32309 gross tonluk 2013 yapımı filonun en yeni gemisidir. Supramax tipi bulk carrier gemide 4 adet 30 tonluk gemi vinçleri vardır.
Röportaj Ocean Diamond Kaptanı / Kapt. Melih ANADUT
Gemi kaptanı yaşamını evinden çok denizde sürdüren tüm gemi çalışanlarının aile reisi, geminin nizam ve huzurunu sağlayan otorite, ekonomik şartlara göre en uygun planlama yapan ekonomist, kararlarının son derece önemli sonuçlar doğuracağı bir idare, mesleğin küresel konumu nedeniyle daima kendini geliştirme zarureti olan bir araştırmacı şeklinde özetleyebiliriz Genellikle taşımakta olduğunuzda yüklerden ve seyir yaptığınız bölgelerden bahsedebilir misiniz?
Gemimizin sefer bölgesinin tüm dünya denizlerini kapsamasından dolayı belirli sefer alanı yoktur. Fakat dünya nüfusunun Hindistan ve Uzak Doğu’da yoğunlaşması nedeniyle seferlerin büyük çoğunluğu bu bölgeler veya civarlarına olmaktadır.
Şuana kadar takribi kaç ülke ve liman ziyaret etmişsinizdir?
1997’den günümüze takribi 70-80 arası ülkeyi ziyaret etmişimdir. Bu benim için tecrübe ve genel kültür olarak son derece önemli bir kazanım olup denizciliğin bize sunduğu çok özel bir kazanımdır.
Unutamadığınız mesleki hatıralarınız var mı?
Birçok güzel hatıralarım oldu tabi ki bir kaçını sizinle paylaşırsam; 28 gibi çok genç bir yasta gemi kaptanı oldum. Kaptanlığımı aldıktan kısa bir süre sonra Çin’e gittiğimizde acente giriş formaliteleri için otoriteyi gemiye getirdi. Gemi kaptanı olarak gerekli işlemler için oturduğumuzda acente kaptan nerede diye sordu. Kaptan benim dediysem de acentenin gülerek zamanımız kısıtlı kaptan gelsin demesi ve sonra geliriz diyerek gemiden ayrılmak istemesini değiştirmedi. Lakin zorda olsa gemi kaptanının ben olduğuma inandırabildim.
İkincisi anımda; Filo gemilerinden birine yeni katılmıştım. 2.zabite yeni personel listesini revize edip bana getirmesini söyledim. Personel listesini aldığımda basta ben Kayseri’li olmak üzere diğer zabitanların Ankara, Sivas, Yozgat’lı olduğunu görünce suyu bardakta gören bu ekip ile gemi sorunsuz götürebilir mi diye düşünüp kendi kendime tebessüm ettim. Son olarak da Ocean Diamond gemisinde eşim ve çocuğumla huzur içerisinde ve dolu dolu geçirdiğim 7 aylık süreç benim için unutulmayacak ve son derece anlamlı bir dönemdir.
Söyleşi için teşekkür ederiz. Benim için keyifti. Sağ olun.
7
Dünya Liman Şehirleri Güney Kore - Busan Limanı
Kentin ve ülkenin candamarı
Busan Limanı
B
usan Limanı, dünyanın beşinci sırada konteyner limanı ve Kuzeydoğu Asya’daki en büyük aktarma limanıdır. Yıllık 18 milyon TEU’luk kapasitesi ile bölgesindeki önemli bir bağlantı limanıdır.
Busan, Güney Kore’nin en büyük liman kenti. Ayrıca 4 milyona yakın nüfüsu ile Güney Kore’nin en büyük ikinci şehri. Şehir,deniz yemekleri ve plajlarıyla ünlüdür. Her ne kadar öncelikle liman şehri olarak bilinse de şehir dağ ve okyanusun alışılmadık bir biçimde karışımı olan yüksek tepelere kuruludur. Busan’da 4 farklı mevsim yaşanmaktadır ve herbir mevsimde ılıman iklim koşulları sayesinde hava ne çok sıcak ne çok soğuktur.
Güney
Kore yarımadasının Güneydoğu yakasının bitiminde konumlanmış olan, Pasifik Okyanusu’nu ve Asya Kıtası’nı birleştiren bir ağ geçidi gibi işlev gören Busan Limanı, Kore’nin toplam denizcilik ihracat nakliyesinin %40’ını, konteyner nakliyesinin %80’nini, ve tüm halk için balıkçılık üretiminin %42’sini işleyen Güney Kore’nin bir numaralı limanıdır. Busan Limanı, Kuzey,
8
Güney, Gamcheon ve Dadaepo limanlarından oluşmaktadır. 1876 yılında Busanpo adı altında açılmış olan Busan Limanı, Kuzey, Güney, Gamcheon ve Dadaepo gibi 4 limanla, 6 konteyner terminali ve bir uluslararası yolcu terminali ile donanmış, modern bir liman halini almıştır. 1906’daki iskele inşaatı başlangıcından bu yana daimi olarak kapasitesini arttırmıştır.
Busan limanı 1993 yılında 1.5 milyon TEU olan iş hacmini 2000 yılında 6.5 Milyon TEU’ya ve 2010 yılında 14 milyon TEU’ya ve 2014 yılında da 18 milyon TEU’ya taşımıştır. Busan limanı 30,709 metre rıhtım uzunluğu ile 146 gemiye (Yolcu ve Akaryakıt Terminalleri dahil olmak üzere) hizmet verebilecek kapasitededir.
Röportaj RTG Vinç Operatörü Taner Topçu
Konteynerlar arasında... 8 yıldır Mardaş ailesinin bir üyesi olan RTG Vinç Operatörü Taner Topçu ile işi, ailesi ve hedefleri hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Taner Bey, RTG Vinç Operatörü olarak Mardaş’ta ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?
Yaklaşık 8 yıldır Mardaş ailesinin bir üyesiyim ve 7 yıldır RTG Vinç Operatörü olarak çalışıyorum.
Bize biraz kendinizi anlatır mısınız?
Evliyim ve bir çocuk sahibiyim. Meslek Lisesi Elektirik Bölümü mezunuyum. Okuldan mezun olduktan sonra elektirik bölümünde aldığım eğitim üzerine pek çalışma imkanım olmadı. Farklı bazı işlerde bir süre görev aldım. Vinç eğitimini tamamen burada aldım. İki aylık bir eğitim sürecinden sonra RTG Vinç Operatörü olarak çalışmaya başladım.
RTG Vinç Operatörlüğü yapmak için herhangi bir sertifika gereklimidir? Liman vinç Rtg Operatörü Belgesi gerekmektedir.
Yüksekte çalışmak zor mu? Herhangi bir korkununuz var mı?
Hayır korkmuyorum, korksaydım bu işi 7 yıldır yapmam mümkün olamazdı. İşimin zorlukları var tabiki dikkat ve koordinasyon gerektiren bir iş. Algılarınız açık ve yaptığınız işe konsantre olmanız gerekiyor. 20-25 m civarı bir yükseklikte çalışıyoruz. Yapacağımız en küçük bir hata operasyonel, maddi ve manevi kayıplara yol açabilir.
Yaptığınız işi bize kısaca tarif edebilir misiniz?
Öncelikli olarak burdaki görevim, iş emri oluşturulan konteynerları istiflemek veya istiften alıp araç üzerine yükleme yapmak ve ayrıca saha içi gerekli konteyner yer değişiklikliklerini gerçekleştirmek.
Peki bunca konteyner arasında hangisinin nereye gideceğini nasıl ayırt ediyor sunuz? Tesisimizde kullanılan otomasyon sistemi sayesinde önümüzde bulunan terminal ekranlarıma düşen iş emirlerini uyguluyoruz.
Yaptığınız isle ilgili aklınızda kalan sizi çok etkilemiş bir anınız varmıdır? Tabi, mesala kullandığımız bu vinç sistemlerinin üzerinde çalıştığı alanlar A ve B line ayrılmaktadır. Bir gün A-line tarafındayken yürüyüş yaptığım esnada ani bir elektirik kesilmesi oldu. O zamanlar daha 5-6 aydır Operatörlük yapıyordum. Yeni yeni makineye alışıyordum. O ani elektirik kesintisinde makine birden sallanma yaşadı. O an oldukça korkmuştum.
Toplamda kaç saat çalışıyor sunuz?
3 vardiya sisteminde ve toplamda 8 saat. Yarım saat yemek molamız var. Yedi buçuk saat çalışmamız var.
Peki daha once yani bu işe başlamadan once, bu sektörde ve vinç operatörü olarak çalışabileceğiniz hiç aklınızdan geçmiş miydi? Böyle bir hedefiniz var mıydı? Benim babamda vinç operatörlüğü yapıyordu. Bu yüzden sektöre yabancı sayılmazdım. Farklı alanlarda farklı amaçları için üretilmiş olan daha küçük çaplı vinçleri önceleride kullanmıştım. Belkide her çocuk gibi babasının mesleğine karşı duyulan ilgi çocuk yaşlarda bilinçaltıma işledi.
Mardaş ailesinin bir üyesi olmak nasıl bir duygu?
İşimden çok memnunum. Üç vardiya olarak çalışıyoruz. Buna gore çalışma şartlarımız uygun. Her hangi bir sıkıntı yaşamamız durumunda ilgili birimlerle en kısa sürede iletişime geçebiliyoruz ve sorunlarımıza cevap alabiliyoruz.
Çok teşekkür ederiz zaman ayırıp işinizin incelikleri ve hayatınıza dair bilgileri bizlerle paylaştığınız için. Ben teşekkür ederim.
9
Araştırma Türk Denizcileri
KEMAL REİS Osmanlı donanmasının muzaffer kaptanı (1440 - 1511)
Kemâl Reis denizlerde yetişmiş, ünü bütün Avrupa’ya duyulmuş kahraman bir kumandandır. Gençliğinde Eğriboz sancakbeyinin küçük filosunun komutanlığı ile ve emrindeki diğer gemilerle Endülüs’e kadar seferler yapmıştır.
Ünlü
deniz bilimcisi Piri Reisin amcası olan Kemal Reisin, 1440 yılında Gelibolu’da doğduğu sanılmaktadır, fakat bazı Osmanlı kaynakları da Karamanlı bir Türk ailesinden geldiğini yazmaktadır. Gençliğinde korsanlık yapmış, daha sonra Gelibolu’da Osmanlı Donanmasına deniz piyadesi (azap askeri) olarak girmiş ve azap reisi olmuştur. Azap reisi olmasından bir süre sonra, yaklaşık 1473 yılı dolaylarında, kendisine ait gemisi ile (kalitesiyle) denizlere açılıp akıncı leventlik yapmaya başlamıştır. 1481 yılında yeğeni Piri Reisi yanına alıp, yeni seferlere başlamak üzere denizlere açıldığında, artık adı Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında anılmaya başlanmıştır.
10
Kemal Reis kahramanlığı, cesareti ve denizcilik bilgisiyle Akdeniz’in en tanınmış reisleri arasında yer alınca, 1487 yılında Sultan II.Beyazıt (1481-1512) tarafından devlet hizmetine alınmıştır. Kemal Reisin devlet hizmetine alması ile Türk denizcilik tarihinde “Büyük Türk Donanma Kaptanları” çağı açılmıştır. Kemal Reis, Osmanlı devlet hizmetine girdikten sonra Osmanlı denizciliğinde ve özellikle gemi inşa faaliyetlerinde büyük bir değişim söz konusu olmuştur. O döneme göre çok büyük sayılabilecek Venedik gemileri tarzında “Göke” adı verilen yelkenli ve kürekli üç güverteli iki büyük gemi 1495 yılında inşa edilmiştir. Bu gemilerden birisine Kemal Reis, diğerine Burak Reis komuta etmiştir.
Kemal Reis’in Osmanlı Donanması hizmetine alınması ve donanmanın yeni baştan teşkilatlandırılması, Osmanlı Donanmasını Venedik ile mücadele yapabilecek bir seviyeye getirmiştir. 1499’da başlayan savaşlarda Modon, Koron, Navarin, İnebahtı gibi müstahkem mevkilerin alınmasında Kemal Reisin büyük hizmetleri görülmüş, ayrıca Venedik Donanması ile işbirliği yapan Fransız gemileri de hezimete uğratılmıştır. Ünlü Türk denizcisi Kemal Reis, 1511 yılında Ege Denizi’nde karşılaştığı bir fırtınada gemisinin batması sonucu vefat etmiştir. Kemal Reis’in ölümü, bütün Akdeniz’de üzüntüyle karşılanmıştır. Denizciliğinin yanı sıra Osmanlı Donanmasına getirdiği en önemli yenilik uzun menzilli topları ilk defa kullanmış olmasıdır.
Araştırma Türk Denizcileri
Kemal Reis tarafından 1495 yılında inşa ettirilen ilk Türk Kalyonu GÖKE
Osmanlı’da
ilk kez II. Bayezid döneminde yapılmış olan kalyona “Göke” deniliyordu ve 2.000 mevcudu vardı. 16. yüzyıldan itibaren dünya denizlerinde kullanılmıştı. Kalyon, Osmanlı’da bu gemilerin devamı olarak buharlı gemiler çağına kadar kullanılmıştır. Kalyonun mutlaka 3 direği ve mükemmel bir yelken donanımı olurdu. Güvertesi kat kat olup sırasıyla açık güverte, palavra, orta kat, top ambarı, tavlon ve kontra tavlon güverte adlarıyla anılır. En altta sintine bulunur ve bir kalyon en az 60-100 topa sahip olurdu. Kalyonlar bu katlara göre isim alırlardı (Üç ambarlı 120 toplu gibi). Ateş kudretleri bir bordadan yapabildikleri atışla ölçülen kalyonlarda, topların namluları atış esnasında lumbarlardan dışarı uzanır ve lumbarlar su girmemesi için kapaklı olurdu.
11
Gezi Batı Karadeniz / Safranbolu
SAFRANBOLU 3000 yıllık tarihi geçmişin izinde
Geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası, çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kent. Safranbolu Gezisi
Safranboluya giriş yaptığınızda öncelikle bizi yeni şehir karşılıyor. Daha sonra ise şehrin içinde geçerekdünya kültürel mirasının en üst sıralarında yer alan büyüleyici Osmanlı şehri Safranbolu ya ulaşmış oluyoruz. Bana göre mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerden biri olan Safranbolu havası, iklimi ve florası güzel olan bir bölgedir. Bir dönem Hititlerin kontrolünde olan Safranbolu ve sonra adı Paflogonya’ya dönüşüyor. Paflogonya Roma döneminde de devam ediyor. Ve Bizans dönemine kadar geliyor. Safranbolu’nun tarihi M.Ö 3000 li yıllara uzanıyor. İlk yerleşimin Hititler tarafından yapıldığı düşünülüyor. Daha sonra Frigler sırasıyla Persler, Romalılar arada Helenler de var. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Safranbolu, Türkler tarafında 12.yüzyılda ele geçirilmiştir.
12
Safranbolu konumu itibari ile İç Anadolu’yu Bartın Nehir Limanı, İnebolu ve Sinop Limanı gibi Karadenizin 3 tane limanına bağlayan kervan yollarının tam çatalında bulunan bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle Safranbolu’nun en önemli ekonomik etkinliği de kervan işletmeciliği olmuştur. Safranbolu’nun diğer ekonomik etkinliği ise dericilik olmuştur.
Burada halen Osmanlı sanatının varlığının sürdürüldüğünü görmek ve alışveriş yapmak mümkün. Yemeniciler çarşısı denilince hemen akla başörtüsü gelmemeli burada bulunan el yapımı deri ayakkabılar Osmanlı’nın eski bir sanatıdır. Çarşı gezmeye devam edilirken Safranbolu Bakırcılar Çarşısı gezilebilir.
Bir Osmanlı Kenti Safranbolu’da Gezilecek Yerler
Safranbolu’da Gezisine meşhur Hıdırlık Tepesinden başlayabiliriz. Şehrin manzarasını görebileceğiniz en güzel tepe burasıdır. Hıdırlık Tepesinde 2 tane açık namazgah bulunuyor. Bunun dışına bazı ulu kişilerin mezarları var. Hıdırlık tepesinden insanı büyüleyen Safranbolu manzarasına baktıktan sonra küçük ve dik bir patika yoldan şehrin merkezine doğru yürüyebilirsiniz. Yol üzerinde Kaymakamlar Evi yer alır. Zamanında
Safranbolu’da gezilecek yerler neresidir, ne yapılır? diye sorulduğunda burada şehrin merkezinde ve civarında yapılabilecek birçok şeyin olduğunu görürüz. Safranbolu doğal mimarisi tarihi yapısı korunmuş olduğundan şanslı bir yer. Safranbolu’nun içinden başlanılacak olan geziye yemeniciler çarşısı, yemeniciler arastası ile başlıyoruz.
Safranbolu Hıdırlık Tepesi ve Cinci Han, Cinci Hamamı
Gezi Batı Karadeniz / Safranbolu
bir çok kaymakama ev sahipliği yapmış olan bu tarihi mekan bir müze eve dönüştürülmüştür. Buradan sonra yola devam edildiğinde Meşhur Cinci Han ve Hamamına götürecektir. Buradaki hamam şuanda kullanılır ve çalışır durumdadır. 1645 yılında yapılmış olan Cinci Hamam başarılı bir restorasyonla bugün restoran, cafe ve otel olarak hizmet vermektedir. Burada çay, kahve molası verebilirsiniz.
Safranbolu’nun Tarihi Camileri
Safranbolu’da tarihi evlerin dışında yol üzerinde dikkati çekebilecek Osmanlı dönemine ait 5 tane cami vardır ki bunların görülmesi gerekir. Bunlardan ilki hemen Cinci Hanın yanında bulunan Kazdağlıoğlu Camisi yakınında Köprülü Mehmet Paşa’nın Sadrazam omadan önce ikamet ettiği Safranbolu’da yaptırdığı Köprülü Mehmet Paşa Camiyi görebiliriz en belirgin özelliği kubbesinin asker miğferi şeklinde olması dır. Köprülü Mehmet Paşa Cami Safranbolu’nun en büyük camisidir. Ayrıca ilgin bir mimariye sahip olan 2 cami daha bulunmaktadır. Safranbolu’nun içinden 3 tane dere geçiyor bu derelerin üzerine kemerle yapılmak suretiyle inşa edilmiş olan camiler var. Bunlardan Lütfiye Cami dere üzerine kemer kurularak 1880 yılında yapılmış bir camidir. Yine Rumlardan kalan ve 1872 yapılmış eski bir kilise olan Ulu Cami (Ayestefenos Kilisesi) dir. Osmanlı döneminde camiye çevrilmiştir. En son olarak 1796 yılında yapılan İzzet Mehmet Paşa Cami küçük bir Nuri Osmaniye Camisi gibidir. Osmanlı’nın ihtişamını taşıyan güzel bir camidir. Safranbolu’da gezilecek görülecek yerler ile ilgili bilgi vermeye devam ederken Safranbolu gezisinin sonunu eski hükumet konağının da bulunduğu şehrin diğer bir tepesinde son verebiliriz. Burada da Osmanlı dönemine ait eserler yer almaktadır. Bunlar 1797 yılında yapılan Saat Kulesi, İkinci Abdülhamit döneminde yaptırılan Zindan burası restore edildikten sonra restoran cafe olarak hizmet etmektedir. Eski Safranbolu Hükumet Konağı ise şehre hakim bir konumda görkemli bir binadır. Burasıda başarı bir restorasyondan sonra kent müzesi olarak hizmet vermektedir. Safranbolu denilince benim aklıma gelen ilk eski mimarisi ve otantik tarihi bir yapıya sahip Osmanlı evleri ve daha sonra da Safranbolu Lokumu, Safranbolu Baklavası aklıma gelir. Safranboluya gidildiğinde bir mola vererek bu lokumdan yenilir. Safranbolu’da şehir merkezindeki camiler, eski hükumet konağı burası şuan şehir tarihi müzesi olarak hizmet vermektedir. Burası gezilebilir.
Safranbolu’da Cinci Hanı ve Kaymakamlar Evi mutlaka ziyaret edilmesi gereken iki önemli eser. Kaymakamlar Evi, bir müze ev olarak düzenlenmiş ve tarihi Safranbolu evlerinin tipik özelliklerini en iyi şekilde yansıtıyor. Ayrıca Manifaturacılar Sokak, Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen evlerin bulunduğu Arasta arkası ve Hükümet Sokak, Bakırcılar Çarşısı, Demirciler Çarşısı ve Yemeniciler Arastası kesinlikle görülmesi gereken yerler.
Eğer yaz sezonu ise Safranbolu çevresindeki yaylalara çıkılabilir. Eğer Safranbolu gezisi için yaz ayını tercih etti iseniz Ağustos ayında yapılan Uluyayla şenliklerine katılabilirsiniz. Yine Safranbolu’nun Bulak Köyü civarında bulunan 8 km uzaklıktaki muazzam bir mağara olan Mencilis Mağarasını gezebilirsiniz. Mencilis Mağarası 3-4 km uzunluğunda olup 300-400 metrelik kısmı gezilebilmektedir.Eğer vakit yeterli ise Safranbolu’nun minyatürü gibi olan 750 yıllık bir Türkmen köyü olan Yörük köyünün görülmesini tavsiye ederiz. Tarihi ve eski yapıları gezmeyi, orada kalmayı sevenler için Safranbolu Evleri eşsiz bir fırsat olacaktır. Safranbolu’nun bir çok gezdiğiniz yerden çok daha farklı olduğunu ve burada zaman için de bir yolculuğa çıktığınızı görecek Safranbolu’da olmaktan büyük mutluluk duyacaksınız.
13
Haberler Mardaş Haberler
ÇEVRESEL VE EKONOMİK FAYDALARI SEBEBİ İLE
MARDAŞ TÜM LİMAN VE İSTİF SAHALARININ AYDINLATMASINI LED TEKNOLOJİSİ İLE YENİLEDİ... LED lambalar, hem genel aydınlatma hem de özel amaçlı aydınlatmalarda kullanılır. Renkli ışık gerektiğinde de, hiçbir süzgeçlemeye gerek kalmadan LED’ler çoklu renk üretebilirler. Bu, ışığın tüm renklerini üreten beyaz ışık kaynağındaki enerji verimliliği arttırır ve bir süzgeç ile görülür enerjinin bir kısmını süzer.
Diğer aydınlatma elemanlarıyla karşılaştırıldığında ledler daha az enerji harcarlar. Diğer aydınlatma elemanları çektikleri gücün önemli bir bölümünü ısı olarak yayarlar. Çünkü diğer aydınlatma elemanları elektrik deşarj prensibine veya thungsten telinin ısınmasıyla ışık yayarlar. Fakat ledler ısınmaz çektikleri gücün büyük bir bölümünü ışık olarak verirler. Böylece led aydınlatma ile enerji verimliliği sağlanabilir. Ayrıca ledlerin ömürleri halojen ve floresan lambalara oranla daha uzundur. Ortalama 60000 saatlik ömürleri olan ledlerin, 1500 saatlik ortalama ömürleri olan
14
halojen lambalara göre mükemmel bir ömür avantajı vardır. Sağlamlık ve dayanıklılık kullandığımız ürünler için her zaman aradığımız özelliklerdendir. Halojen lambaların içindeki tel en ufak bir çarpmada kopabilirken ledler çarpmalara karşı oldukça dayanıklıdır. Çünkü içinde kesilecek bir tel bulunmaz ve kırılmaya karşı dayanıklı yapıdadırlar. Bir diğer avantajı ise çevresel avantajdır. Ledler her hangi bir zararlı gaz bulundurmazlar. Ayrıca halojen lambalar ışık yayarken aynı zamanda zararlı sera gazı emisyonuna neden olurken ledlerde böyle bir zararlı gaz emisyonu yoktur. Sadece ışık üretirler. Herhangi bir ultraviyole veya zararlı ışın üretmezler. Genel olarak led aydınlatmanın avantajları listeleyecek olursak; ■ Çok az enerji tüketirler ■ Uzun ömürlüdürler ■ Termal ve mekanik darbelere karşı dayanıklıdırlar ■ Işığı direk olarak yayarlar,
bu nedenle verimlidirler, ■ Kızılötesi, UV radyasyonu yoktur, çevresel zararları yoktur, ■ Zararlı gaz barındırmadıklarından güvenlidirler, ■ Yanma veya çarpılma tehlikesi olmadan istenildiğinde dokunulabilir, ■ Farklı renk seçenekleriyle geniş kullanım alanları bulunmaktadır.
Tüm bahsi geçen avantajlar ve çevre duyarlılığı gözönünde bulundurularak, 2014 yılında, LED aydınlatma dönüşüm projesinde başlanmıştır. Proje kapsamında 75 watt ile 350 Watt arasında değişen kapasitelerde ve toplamda yaklaşık olarak 300 adet LED lamba kullanılmıştır. Proje başlangıcından günümüze kadar yaklaşık olarak sağlanan tasarruf miktarı 230.000 KWH’tır. Önümüzdeki yıl sağlanacak enerji tasarrufunun toplam 600.000 KWH’ı aşması hedeflenmektedir.
HIZ GÜVEN KALİTE MARDAŞ LİMAN İŞLETMESİ
Mardaş Marmara Deniz İşletmeciliği A. Ş. Ambarlı Limanı Tesisleri Mardaş İskelesi Yakuplu Beylikdüzü / İstanbul Tel: +90 212 875 27 32 (pbx) - Faks: +90 212 875 27 38-39 (pbx) www.mardas.com.tr
15
Liman İşletmeciliği Armatörlük Gemi Kiralama Gemi İşletmeciliği Acentelik
Biz;
Müşterilerimize verdiğimiz sözleri tutmanın en büyük kazanç olduğunu biliriz.
Mardaş Marmara Deniz İşletmeciliği A. Ş. Ambarlı Limanı Tesisleri Mardaş İskelesi Yakuplu Beylikdüzü / İstanbul Tel: +90 212 875 27 32 (pbx) - Faks: +90 212 875 27 38-39 (pbx) www.mardas.com.tr