NEWTECH OCAK 2015

Page 1

BREAKING BAD & BLACK MIRROR

AYLIK TEKNOHOBİ DERGİSİ SAYI: 2015/01 • FİYATI : 5 TL

ULTRA ÇÖZÜNÜRLÜK

iMAC 5K

2015 YOL HARİTASI FUAR VE TRENDLER

TAM ŞARJ İLE 280 KM

EVİNİZE SİNEMA SALONU VE OFİS KURUN

IOS, WINDOWS &ANDROID KARŞI KARŞIYA

2014’ÜN EN İYİ OYUNLARI DEEP WEB INTERNETİN DİBİNE YOLCULUK

AKILLI TV’LER



içindekiler

2015/01

26. DOSYA

18.DOSYA

DEEP WEB İnteret’in dibine yolculuk

2014’de Damgasını Vuran Oyunlar

22.

Teknoloji Dünyasının 2015 Yol Haritası

52. DOSYA E-Book Rehberi Hangisini Almalı?

34. DOSYA

Zihin Yakan Diziler Breaking Bad ve Black Mirror

62. İnceleme SAMSUNG GALAXY NOTE 4 HTC DESIRE EYE LUMIA 830 DELL ALIENWARE 17 SAMSUNG CURVED UHD TV

‘İŞ’ Başında Kurumsal bilişim dünyasında yaşanan en son gelişmeler...

57.


2014 Nasıl Geçti? SAHİBİ Etna Yayıncılık Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına M. Bahattin Apak apakb@etnagrup.com.tr YAZI İŞLERİ (212) 212 00 38 Dahili: 128 / 121 / 151 REKLAM SERVİSİ (212) 212 00 38 Dahili: 154 / 118 / 114 ABONE VE SATIŞ (212) 212 00 38 Dahili: 131 MALİ DANIŞMANLIK YMS ve SMMM (212) 234 15 75 OFSET HAZIRIK VE BASKI Elma Basım (212) 697 30 30 GENEL DAĞITIM Turkuvaz Dağıtım ve Pazarlama San. Ve Tic. A.Ş iPAD UYGULAMASI Kle Teknoloji ADRES Esentepe Mahallesi Kore Şehitleri Caddesi No:45 Arcıl Apartmanı Daire:3 Zincirlikuyu/İstanbul ETNA HAKKINDA Etna Grup şirketlerinden biri olan Etna Yayıncılık Ltd., 2001 yılından beri uzman ekibi ile teknoloji yayıncılığı konusunda faaliyet göstermektedir. Etna Yayıncılık, Newtech dergisiyle birlikte hepsi kendi alanında lider Photoline, Macline ve iPad Magazine süreli dergilerini yayınlamaktadır. Etna dergileri bayi satışı dışında App Store’daki iPad uygulamaları ve Turkcell Dergilik, Magzter, dMags gibi dijital dergilikteki çok başarılı performansı ile de dikkat çekmektedir. Etna Yayıncılık dergilere ek olarak technotoday.com.tr teknoloji portalını yayınlamaktadır.

TELİF HAKLARI Et­na Ya­yın­cı­lık Ltd. Hak­kın­da: Et­na Grup şir­ket­le­rin­den bi­ri olan Et­na Ya­yın­cı­lık New­Tech der­gi­si ile bir­lik­te Pho­to­Li­ne, Mac­li­ne, Fo­to­Tek­nik, ve Sound adlı 5 sü­re­li pe­ri­yot­ta tek­ no­lo­ji ya­yı­nları çı­kart­mak­ta­dır. Et­na Ya­yın­cı­lık, al­tı der­gi­nin top­lam ay­lık or­ta­la­ma 75 bi­nin üze­rin­de ti­ra­jıy­la, ba­yi sa­tış ve abo­ne­lik yo­luy­la ay­lık yak­la­şık 50 bin ki­şiye ulaş­mak­ta­ dır. Der­gi­le­rin bi­rey­sel ola­rak yap­tığı oku­yu­cu an­ket­le­rin­de çı­kan so­nuç­lar­da bir der­gi­yi or­ta­la­ma 2.5 ki­şi­nin oku­du­ğu da he­sa­ba ka­tı­lır­sa Et­na Ya­yın­cı­lık der­gi­le­ri, her ay mi­ni­mum 120 bin’nin üze­rin­de kişi ta­ra­fın­dan okun­mak­ta­dır. Te­lif Hak­ la­rı: Yu­ka­rıda is­mi ge­çen Et­na ya­yın­la­rın­dan hiç bir mal­ze­ me izin alın­mak­sı­zın ba­sıla­maz ve kul­la­nı­la­maz. Bü­tün Et­na ya­yın­la­rı­nın te­lif hak­la­rı Et­na Ya­yın­cı­lık’a ait­tir. Te­lif hak­la­rı­na say­gı gös­te­ril­me­di­ği tak­tir­de Et­na Ya­yın­cı­lık ya­sal yap­tı­rım­ la­ra baş­vur­ma­ya yet­ki­li­dir.

Teknoloji bize zaman kazandırıyor mu? Mozart’ın hayatının büyük bölümü, Avrupa içindeki turnelerini gerçekleştirmek adına yaptığı seyahatlerde geçiyordu. At arabasıyla yapılan yolculuğun bir sürü masrafı vardı. Atın bakımı, sürücüsü, vagon kısmı... Bunlarla da bitmiyor belirli mesafelerde arabanın tekerleklerini yağlamak gerekiyor bunun için ayrıca zaman ve para harcanıyordu. Bu bütün yolda harcanan zamanın Mozart’ın veya diğer sanatçıların üretimine ne kadar engel olabileceğini bir düşününce şu ana kadar daha nice yapılmamış klasik eserden mahrum kaldığımız akla geliyor. 50 yıl öncesinde Türkiye’de şehirler arası bir görüşme yapabilmek için saatlerce beklenirken, Yurtdışıyla bağlantı kurabilmek adına ilk başta İran üzerinden daha sonra da Kahire’de kurulan büyük santral üzerinden ancak iletişim sağlanabiliyordu. Bu da günleri alıyordu. Şu an Skype üzerinden istediğimiz an kurabileceğimiz basit bir yurtdışı iletişimi için bile çok varlıklı olmak gerekiyordu. Ancak hak edelim, etmeyelim günümüzde herkes büyük lükslere sahip. Bir iPhone 6’ya gelene kadar yapılan Ar-Gelerden akıllı telefonlar üzerinde sadece online olarak okey oynayan abilerimiz, sadece İnstagrama ironi olsun diye ama bir yandan da isteyerek “ördek dudak pozu” veren ablalarımız da faydalanıyor onlar da “zamandan tasarruf” yapıyorlar. Akıllı telefonlara, tabletlere, tonlarca uygulamalara rağmen insanların harcadıkları zaman çok da üretime, sanata veya araştırmaya gitmiyor sanki. Bunu anlamak için Türkiye’deki reyting getiren programlara, dizilere en fazla okunan kitaplara, dergilere; en çok indirilen telefon uygulamalarına ve oyunlarına bir göz atmak yeterli olabiliyor. En muhteşem teknolojiyi üretiyor, sekiz çekirdek işlemcili telefonu talep ediyor ancak bu özelliklere sahip aletlerden birini edinince zamanımızın çoğunu bu kadar donanıma gerek duymayan Candy Crush’ta heba ediyoruz. Her hazırlanan Newtech sayısında teknoloji devlerinin son kullanıcının zamandan tasarruf etmesi için ürettikleri donanımları, yazılmaları inceliyoruz. Onlarca, yüzlerce haber, makale, bültenler arasından sizin için derleme yapıyoruz. Yani sizler ince elenip sık dokunmuş bir içerikle karşı karşıyasınız bu sayımızla da. Umarım bu hayattaki en kıymetli varlığınıza, yani zamanınıza değer bir sayı hazırlamışızdır. İyi seneler.

Gurur Sönmez

AYLIK TEKNOHOBİ DERGİSİ Sayı: 2015/01 • FİYATI : 5 TL

Her türlü görüş ve önerilerinizi Twitter’da bizimle paylaşmanızdan mutluluk duyarız: @Newtechtr

ULTRA ÇÖZÜNÜRLÜK

iMAC 5K

2015 YOL HARİTASI FUAR VE TRENDLER

http://twitter.com/Newtechtr

http://facebook.com/Newtech.Dergisi

gurur@etnagrup.com.tr twitter.com/gururson

BREAKING BAD & BLACK MIRROR

TAM ŞARJ İLE 280 KM

EVİNİZE SİNEMA SALONU VE OFİS KURUN

IOS, WINDOWS &ANDROID KARŞI KARŞIYA

2014’ÜN EN İYİ OYUNLARI DEEP WEB INTERNETİN DİBİNE YOLCULUK

AKILLI TV’LER

Fotoğraf: Akif Çelikel www.akifcelikel.com Prodüksiyon: FotoLojistik Model: Amanda - Up Models



EN YENİLER

Samsung Note Edge

22 Aralık 2014 itibariyle Galaxy Note Edge Türkiye pazarında, belli noktalarda sınırlı adette satışa sunuluyor.

Galaxy Note Edge’in ekran kalitesi Galaxy Note Edge’in 5,6 inç’lik Super AMOLED QuadHD+ (2560x1440) değerindeki ekranının hassas renk doygunluğu ve yüksek kontrastı ile tüm görseller çok daha net ve canlı biçimde yansıyor. Cihazın 500 ppi’nin üzerindeki piksel yoğunluğu ise en doğru piksel sayısını sağlayarak, netliği önemli oranda artırıyor. Fotoğraf Note Edge’in Akıllı OIS (Optik Görüntü Sabitleyici) özelliği, deklanşöre basıldığı anda kamera lensinin titremesi nedeniyle oluşan bulanıklığı engelliyor. Bu özellik, yüksek zoom kullanımıyla ve yetersiz ışık koşullarında yapılan çekimlerde de son derece etkili sonuçlara imza atıyor. Çoklu Pencere Yeni Note serisinde, “Çoklu Pencere” özelliği de daha hızlı ve kolay kullanım için geliştirildi. Uygulamalar arasında geçiş, tam ekrandan bölünmüş ekrana dönüş gibi özellikler mevcut. Bu sayede hızlı ve pratik kullnam imkanı sağlıyor. Note Edge’in hızlı şarj özelliği Samsung Galaxy Note Edge’in “Hızlı Şarj” özelliğiyle, telefonunu her zamankinden daha kısa sürede şarj etmek mümkün. Bu özellik sayesinde Note Edge’in pilini; 30 dakikada %50, 100 dakikadan kısa süre içinde ise %100 dolu hale getirmek mümkün. İşletim Sistemi Kavisli 5.6 inç Super Amoled ekranıyla gelen Note Edge, Android 4.4.4 işletim sistemine sahip. Samsung Türkiye’den gelen bilgiye göre de Lollipop güncellemesini ocak ayı itibarıyla alacak.

06 Ocak 2015 /

Teknik Özellikler

Dört-Çekirdekli 2.5 GHz Krait 450 (Snapdragon) Dört-Çekirdekli 1.3 GHz Cortex-A53 & quad-core Cortex-A57 (Exynos) işlemci, 3GB RAM, Adreno 420 (Snapdragon) Mali-T760 (Exynos), 5.6 inç Corning Gorilla Glass 3, Super AMOLED (1600x2560 Çözünürlük, 524 ppi (Piksel Yoğunluğu), 16 megapiksel kamera (4K Ultra HD Video Kayıt), 3.7 megapiksel (1080p Video Kayıt) 32 / 64 GB Telefon 128GB’a kadar MicroSD, LTE (150mbps), Wi-Fi (802.11 a/ac/b/g/n 150 Mbps) ve NFC, 3000 mAh batarya


Samsung 850 EVO SSD Samsung, 3 bit V-NAND teknolojisiyle donanmış olan SSD serisinin en yeni üyesi 850 EVO’yu tanıttı. Samsung Electronics’in yaptığı açıklamada, 3 bit 3D Dikey NAND (V-NAND) teknolojisine sahip 850 EVO sürücüsünün, bir önceki modele göre performans ve dayanıklılıkta önemli oranda gelişme sağladığı kaydedildi. Disk sürücü, 2015 yılının ilk ayında, “Performans ve dayanıklılıkta yeni bir standart” sloganıyla; ABD, Avrupa ve Asya pazarıyla birlikte, Türkiye’de de kullanıcıların beğenisine sunulacak. 1TB, 500GB, 250GB ve 120GB kapasite seçenekleriyle sunulan Samsung 850 EVO serisi, saniyede 540 megabayta (MB/s) varan ardışık okuma hızı ve 520 MB/s’ye varan yazma hızı sunuyor. 850 EVO’nun Samsung

TurboWrite teknolojisine sahip olan 1TB’lık versiyonu, 90K IOPS’e (saniye başına giriş/çıkış işlemi) varan rastgele yazma hızıyla, yüksek hacimli verilerin hızlı depolanmasını ve çoklu işlemlerin hızlı yürütülmesini sağlıyor. Samsung, önümüzdeki yıl, 850 EVO’nun 3 bit V-NAND teknolojisine dayanan, mSATA ve M.2 form faktörlerine sahip, genişletilmiş bir serisini piyasaya sunmayı planlıyor. Samsung’un beklentileri arasında; 850 EVO’nun SSD pazarını büyütmesi ve 500GB’ın üzerinde depolama kapasitesine sahip SSD’ler için, artan pazar ihtiyacını karşılaması da yer alıyor.

Asus AiO PC: ET2040

ASUS’un yeni All-in-One PC’si, ani güç kaybına karşı kendi güç kaynağını devreye alıyor ve değerli verilerin kaybolmasını ya da zarar görmesini engelliyor. Kompakt All-in-one 25 mm’lik en kalın noktasından 14 mm’lik en ince noktasına kadar ultra-ince yapıya sahip ET2040, her ortama rahatlıkla uyum sağlıyor. Yekpare, katlanabilir metal ayaklığı sayesinde masa üstlerine en düşük seviyede yük bindiren ET2040, bu yönüyle kullanıcılara görüntüleme açılarını diledikleri gibi ayarlayabilme imkânını sunuyor. Net ve canlı görüntüler sunan 19,5 inç’lik HD ekran, LED arka aydınlatma ve gelişmiş güç verimi özelliklerine sahip. ET2040, önceki modellerine kıyasla çok daha iyi performans sunan, enerji verimli Intel işlemcisi sayesinde gündelik bilgisayar görevlerinin tüm ağırlığını ortadan kaldırıyor. NVIDIA GeForce GT820M ekran kartı ise oyun keyfini doruğa çıkarırken HD videoların oynatılmasını ve düzenlenmesini

çok daha akıcı hale getiriyor.

Akıllı yedek güç ASUS All-in-One PC ET2040 dahili kesintisiz güç kaynağı sayesinde ani güç kesintilerinde otomatik olarak akıllı yedek gücünü devreye alıyor. Bu sayede ET2040’ın kullanıcıları ani elektrik kesintilerinde önemli bilgilerini asla kaybetmiyor ya da görebilecekleri zarardan dolayı endişelenmiyorlar. ET2040’ın tasarımında kullanım kolaylığı bir öncelik olarak ele alınmış bulunuyor. Dahili 1 megapiksel HD kamera ve gelişmiş el hareketi algılama yazılımı sayesinde cihaz beş metreye kadar olan uzaklıklardan kontrol edilebiliyor. Kullanıcılar bilgisayara dokunmadan video izleyebiliyor, müzik dinleyebiliyor, fotoğraflara yakından bakabiliyor. / Ocak 2015 07


EN YENİLER

Casio EX-100PRO Aynı anda 7 farklı kamera

Casio’nun yeni SynchroShot uygulaması sayesinde, firmaya ait EX-100PRO kamerasından 7 tanesi ile eş zamanlı video kaydı gerçekleştirmek mümkün. Ocak ayında satışa sunulacak olan kamera ile spor alanında çalışan profesyoneller ve akademisyenleri hedef alan Casio, kullanıcılara 7 farklı kamera ile bambaşka bir deneyim vaad etmeyi amaçlıyor. Kameraların Android tablet üzerinden SynchroShot uygulamasıyla yönetildiği sistemde, kameralar arası senkronizasyon oldukça hızlı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Açıklanan detaylara göre 7 kamera için eşleme sadece 500 mikrosaniyede gerçekleştiriliyor ki profesyonel ölçümlerde dahi bu süreyi fark edebilmek çok kolay değil. Aynı sahnenin 7 farklı kamera ile 7 farklı açıdan kaydedilebilmesi, Matrix’teki Bullet Time efektine ucuz yollu alternatif te sunabilir zira EX-100PRO isimli kameranın teknik yetenekleri de hiç fena değil. 1/1.7-inç büyüklüğünde CMOS sensöre sahip olan kamera, F/2.8 diyafram değeri sunuyor ve saniyede 60 kamera hızında fotoğraf kaydı yapabiliyor. Teleskoop ve mikroskopla kullanıma yatkın olan kamera, Full HD çözünürlüğünde video kaydı gerçekleştiriyor. Ekranı hareket edebilen EX-100 Pro, bu sayede özekim fotoğraflar ve video sunumlarını da kolaylaştırıyor. Tam çıkış tarihi 13 Ocak olan kameranın, son kullanıcı fiyatı ise şu an için bilinmiyor.

Aktivite monitörü Misfit Flash

Misfit yeni giyilelebilir teknoloji ürününü duyurdu. Flash ismindeki ürün fitness asistanı olarak görev yaparken aynı zamanda uyku yönetimi de sağlıyor. Misfit Flash’ın en dikkat çeken özelliği ise 50 dolarlık fiyatı. Spor ve uyku alanına yönelik bir giyilebilir teknoloji şirketi olan Misfit bu alan için yeni bir ürün daha duyurdu. Misfit’in duyurduğu ürün yine fitness ve uyku asistanı olarak görev yapacak. Bir önceki ürün olan Misfit Shine ile benzer bir ürün olan Misfit Flash diğer üründen fiyatı sayesinde ön plana çıkıyor. Işıklı yol yardım Üzerinde herhangi bir ekran bulunmayan Flash kullanıcısı ile 08 Ocak 2015 /

iletişimi mobil uygulaması sayesinde yapıyor. Aynı zamanda üzerinde bulunan ışıklar yardımı ile kullanıcısına uyarılar ve bildirimler veren Flash herhangi bir hedef ayarladığınız takdir de o hedefi gerçekleştirene kadar size rahat vermiyor. Bir bileklik olarak tanımlayabileceğimizi Misfit Flash, çıkan kordonu sayesinde giysilere tutrulabiliyor. Bu sayede de uyku

yönetimini kontrol eden ürün, uyku kalitesi ve stresini yakalayabiliyor. Aynı zamanda yakılan kalori, atılan adım, gidilen mesafeyi ölçebilen Misfit Flash bunula birlikte tüm bu özellikleri bisiklet ve yüzme gibi farklı spolarda da uygulayabiliyor. Önümüzdeki aydan itibaren 50 dolardan satışa sunulacak olan Misfit Flash, 7 farklı renk seçeneği ile birlikte gelecek.


/ Ocak 2015 07


EN YENİLER

Dell UltraSharp 27 Dell’den yeni 5K Monitör Dell’in IFA 2014’de tanıttığı 5K çözünürlüğündeki monitörü satışa sunuluyor. UltraSharp 27 Monitor adındaki monitör Aralık ayında raflarda olacak. 27 inç büyüklüğündeki bu ekran, tam tamına 5120×2880 piksel çözünürlük sunuyor. 4K çözünürlüklü monitörler 8,3 megapiksele denk gelirken bu yeni monitör, 14,7 megapiksel çözünürlük ile eşdeğer. Aynı zamanda bu monitör, Piksel yoğunluğu konusunda ise 15 inçlik Retina ekranlı birMacBook Pro ile neredeyse eş seviyede. Monitörde renk canlılığını ve parlaklığını sağlamak için Premier Tech kullanılırken aynı zamanda kirlenme ve yansıtma önleyici bir panele de yer verilmiş.

Samsung’dan 24 Ayar Altın Kaplama 78’’ UHD TV Samsung, akıllı telefonlardaki iddiasını UHD görüntü kalitesindeki televizyonlarda da devam ettiriyor. Şirketin en yeni televizyonu, tam 78 inç büyüklüğünde, kavisli ve Ultra HD çözünürlüklü bir dev. Çok fazla özelliği ve boyutlarının yanı sıra bu televizyon bir sanat eseri. 24 ayar altın kaplama boya ile Güney Koreli ressam Sung Yong Hong‘un fırçasından çıkma bu sanat eseri, Christie’s firması tarafından 20 Kasım’da Hong Kong’da açık arttırma da satışa sunulacak. Açık arttırma sonucunda kazanılan yüzbinler veya milyonlar Güney

10 Ocak 2015 /

Kore’de bulunan Orbis adlı ve yüksek kaliteli göz sağlığı hizmeti verilen bir hayır kurumuna bağışlanacak. Açık arttırmada kazanılacak olan paranın bağışlanacağı bir yana, alacak olan tuzu kuru kişinin ister televizyon isterse de altın kaplama bir tablo olarak kullanma imkanı olacak. 78 inç’lik devin 20 Kasım’da Hong Kong’da

gerçekleşmesi planlanan Christies sonbahar müzayedesinin yıldızı olacağından şüphemiz yok. Açık artırmada edilen gelirler ise Orbis adlı hayır kuruluşuna bağışlanacak. Orbis, Güney Kore halkının yüksek kaliteli göz sağlığı hizmetine erişmesini hedefleyen bir oluşum olduğu için, bu televizyonun kıymeti bir kat daha artıyor.


Oyunu asla bırakma

ADVERTORIAL

PlayStation®TV ile PS4 oyunlarına her yerden erişin

PlayStation® TV ‘nin Uzaktan Oynatma özelliği sayesinde, ana televizyonu kim kullanırsa kullansın, PS4 oyunlarını başka bir TV’ye aktararak oyununuza hız kesmeden devam edeceksiniz. vdeki ana TV’yi saatlerce işgal ettiğinizden yakınan ev sakinleri kendi programlarını izlemek istediğinde kumandayı onlara bırakıp evdeki başka bir TV’de PlayStation®4’te heyecanla oynadığınız oyuna kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Bize bu imkanı sağlayan PlayStation®TV, sadece PS4 oyunlarını değil, bunun yanında PS Vita®, PSP® ve PS one® oyunlarını TV’de oynama imkanı sunuyor. Ayrıca 1 GB dahili kapasiteye de sahip. PS TV, Disney Infinity: Marvel Super Heroes (Disney Interactive), Minecraft (Mojang/4J Studios), God of War: Collection (SCE WWS), and Killzone Mercenary (SCE WWS) oyunlarının da

bulunduğu seçkin PS Vita oyunları, PSP® (PlayStation®Portable) oyunları ve PS one® classics oyunlarını içeren 1.000’i aşkın yazılım ve oyun çeşidi sunuyor. Kullanıcılar, Kablosuz Kumanda’yı (DUALSHOCK®3 veya DUALSHOCK®4) kullanarak bu yazılımların tümünün keyfini sürebilecekler. Aynı zamanda PlayStation®Store üzerinden oyunları doğrudan sisteme indirebilecekleri gibi cihaza PS Vita oyun kartı da takabiliyorlar.

PlayStation®TV aldığınızda 3 adet PS Vita oyununun dijital indirme fişine de sahip oluyorsunuz. Bunlar: Worms Revolution Extreme, Velocity Ultra ve OlliOlli.

Oyun severler PlayStation® Store üzerinden oyunları doğrudan sisteme indirebilecekleri gibi cihaza PS Vita oyun kartı da takabiliyorlar.

PS TV ILE YAPABILDIKLERIMIZ

Oturma odasındaki PS4 konsolu üzerinden oynanan oyunlar PS TV aracılığıyla kaliteden ödün vermeyerek başka bir odadaki TV’de oynanabiliyor Büyük ekranda PS Vita ve PSP®, hatta PS one® klasiklerini oynamak. Yerel kablosuz Ad Hoc modu yoluyla PS Vita kullanıcıları ile birlikte oyun oynayabiliyorlar. PS TV kullanıcıları, PlayStation®Plus gibi PS Vita sistemleri üzerinde kullanabildikleri hizmetlerin tamamına erişebiliyor. Bellek Kartı üzerinde saklanan video veya fotoğraflar ya da PS Vita sisteminin tarayıcısı üzerinde oynatılan videolar, büyük televizyon ekranı üzerinde gösterilmek üzere PS TV’ye kolaylıkla aktarılıyor. Video oynatıcı uygulaması sayesinde PS Vita bir uzaktan kumanda olarak da kullanılabiliyor.

★ Ultra ince boyut: 6,5cm × 10,5cm

★ Dahili hafıza kartı ★ DUALSHOCK®4 ve DUALSHOCK®3 Kablosuz Kontrol Cihazı

★ 110gr

★ PS Vita kart yuvası ★ Yaklaşık 65,0 × 105,0 × 13,6 mm

/ Ocak 2015 11


ÖNE ÇIKANLAR

Instagram Fotoğraflarınız Artık Polaroid Formatında Instagram tutkunlarını mest edecek haber nihayet geldi. Polaroid Socialmatic fotoğraf makineleri 1 0cak 2015 itibariyle satışa çıkacak Instagram logosundan modellenen, 14 megapiksel ön kamera ve 2 megapiksel kullanıcı kamerası bulunun 16 GB hafızalı Polaroid Socialmatic Camera, aynı zamanda Android işletim sistemiyle çalışıyor. Böylece, ZINK Zero Ink isimli baskı teknolojisiyle uyumlu kamerayla fotoğraflarınızı basabiliyorsunuz. Zero Ink, mürekkep yok Dünya tarihinin teknoloji adına klasik ürünlerinden birisi haline gelen Polaroid Land Camera modelleriyle aynı prensipte çalışacak olan Socialmatic kamera çekilen fotoğrafları tümleşik ZINK baskı bileşeni sayesinde 2x3 inç ( yaklaşık 5 cmx7.60 cm boyutlarında) kağıda kendisi basabiliyor. Kamera ve donanım 14 megapiksel kameraya sahip olan Polariod Socialmatic Camera‘nın ekranı ise 4.5 inç. Hem Wi-Fi hem de GPS desteği bulunan telefonda Android işletim sistemi kullanılıyor. 4GB dahili hafıza ve MicroSD kart ile 32 GB’a kadar arttırılabilen harici depolama alanı sunan Polaroid Socialmatic Camera‘nın ön satış fiyatı ise 299 dolar olarak belirlenmiş.

Lumia 1330 İçin Yeni Bilgiler Ortaya Çıktı Microsoft’un uygun fiyatlı phablet modeli 1320‘nin yerini alacak Lumia 1330 hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı. Microsoft ismi ile satışa çıkacak ilk büyük ekranlı akıllı telefon Lumia 1330‘un MWC 2015 etkinliği çerçevesinde tanıtılması bekleniyor. Teknik özellikleri ise orta segmentte çıkış yapacağını gösteriyor. 5.7 inç büyüklüğünde ekran ile gelen telefonun çözünürlüğü 720p olacak. İşlemci olarak Qualcomm‘un Snapdragon 400 modeli tercih edilmiş. Cihazın 1 GB RAM ve

32 GB dahili depolama alanı ile gelmesi bekleniyor. Bu sayede kendinden öncek 1320’ye göre daha başarılı bir performans sunacak. Cihazdaki en dikkate değer değişiklik ise kamerası. Bir önceki modelde bulunan 5 megapiksel arka kamera yerini 14 megapiksel PureView kameraya bırakıyor. Ayrıca 5 megapiksel çözünürlüğe sahip bir ön kamerası da olacak. Microsoft Lumia 1330 ile birlikte Windows Phone 8.1 GDR2 güncellemesinin de gelmesi bekleniyor.



ÖNE ÇIKANLAR

Facebook’daki Stickerlar Gerçek Hayatta Facebook’daki Stickerlar gerçek hayatta Facebook Messenger’ın alamet-i farikalarından olan çıkartmalar, yine Facebook Messenger ekibi tarafından geliştirilen Stickered uygulamasıyla fotoğraflara taşınmıştı. Son dönemde fotoğraf uygulamalarındaki yaygın eğilim filtreleme üzerine olsa da, Facebook Stickered uygulaması kullanıcılara fotoğraflarını his simgelerinden ve çeşitli resimlerden oluşan çıkartmalarla renklendirme imkanı sunmuştu. Facebook ilk olarak geçtiğimiz hafta Android kullanıcıları için yayınladığı uygulamayı fazla zaman kaybetmeden iOS’teki kullanıcılarıyla da buluşturdu. Şirketin bir yılbaşı hediyesi olarak tanımladığı uygulamadan faydalanmak için bir Facebook Messenger kullanıcısı olmak gerekmese de, özellikle fotoğraf paylaşımının daha kolay hâle gelmesi adına Facebook Messenger’ı kullanmak uygulama tarafından şiddetle tavsiye ediliyor. Stickered iOS uygulamasını kaynak kısmındaki iTunes App Store bağlantısı aracılığıyla indirebilirsiniz.

Kılıf İle Ses Sistemi

PERI Duo kılıfı ile iPhone’unuz ses sistemine dönüşüyor Akıllı telefonunda ses kalitesine önem verenler için harici hoparlör setlerinin yanında artık telefonun kendisinde de temel seviyede ses sistemleri yer alıyor. Tüm bunların yanında kılıf aksesuarlarında da ses sistemleri görür olduk. PERI Duo bunlardan birisi. Türünün tek örneği diyebileceğimiz PERI Duo, 2500mAh kapasiteli bataryaya sahip bir iPhone kılıfı. Ancak yüksek kaliteli WiFi ve Bluetooth hoparlörleri ile cihazınızı bir ses sistemine çevirebiliyorsunuz. Kılıfın tasarımı da kullanıcılara bu tecrübeyi yaşatmayı amaçlamış. Kılıfda yüksek çözünürlüklü dijital-analog çevirici - DAC yer alırken, tamamen programlanabilir bir de dijital 14 Ocak 2015 /

sinyal işlemcisi ve ekolayzır mevcut. Bu sayede ses seviyelerini ayarlama imkanınız bulunuyor. Bu imkan uyumlu uygulama üzerinden sunuluyor. Bluetooth ile kılıfı telefona takma ihtiyacı olmadan uzakta da olsanız ses aktarımı yapabiliyorsunuz. Ayrıca noktadan noktaya WiFi erişim sayesinde diğer PERI Duo kılıfları ile bir ağ oluşturarak sesi hepsine birden de gönderebiliyorsunuz. Üründe bir mikrofon mevcut ve eller serbest görüşme de yapılabiliyor. PERI Duo projesi Indiegogo üzerinde yolu yarılamış durumda. 79$ ve üzeri bağış yapanlara kılıf Nisan ayında dağıtıma başlayacak. Perakende satışa çıktığında ise fiyatı 139$ olacak.


/ Ekim Ocak 2014 2015 13 07


ÖNE ÇIKANLAR

LG’den 8K OLED Televizyon! Birçoğumuzun 4K çözünürlüğündeki televizyonları izleme fırsatı olmamışken LG, önümüzdeki sene 8K çözünürlüğünde televizyon çıkarmaya hazırlanıyor. Akıllı televizyonların çözünürlüklerinin gün geçtikçe artmasıyla birlikte LG’den çok büyük bir hamle geliyor. LG’den gelen bilgilere göre şirket, CES 2015 fuarında 8K çözünürlüğünde bir televizyon duyurmaya hazırlanıyor. 8K’yı biraz daha basitçe anlatmak gerekirse; bir video formatıdır. Yüksek çözünürlüklü kameralarda kullanılan 8K çözünürlük, artık televizyonlara da gelmeye başladı. 8192 x 4320px’e kadar görüntü kalitesi sunan TV’de, 33 milyon dolaylarında piksel yer alıyor. Ancak LG’nin IFA 2014 fuarında sergilediği

bu televizyonun en önemli özelliği OLED ekrana ya da 8K çözünürlüğe sahip olması değil. LG yetkililerinin bildirdiğine göre, bu prototip gerçekte geliştirilmesi tamamen bitmiş ve üretime hazır bir model! Bir kaç küçük rötuş hariç, LG bu modeli bugün pazara sürebilecek duruma getirmeyi başarmış. Fakat tabii ki bu gerçekleşmeyecek, çünkü daha bu alanda lider konumda olan Japonya’da bile 4K TV yayınlarının başlama tarihi olarak 2016 yılı gösteriliyor. 8K televizyonlar için gereken içerik hiçbir yerde yok ve daha yıllarca da olmayacak. Bu yüzden de bu tür televizyonlar, belki çok özel ve seçkin bir kaç müşteri için yapılması muhtemel özel üretimler hariç, daha uzun süre ortada görünmeyecek.

Samsung’un En Gelişmiş Kavisli Monitörü Telefonlar, televizyonlar derken artık monitörlerde de kavisli ekran yapılarından bahsetmeye başladık. Genelde içeriklerin daha yoğun ve izleyiciyi kapsayacak şekilde aktarılmasını amaçlayan kavisli ekranlar, anlaşılan mümkün olan her alana el atmayı amaçlıyor. Samsung tarafından resmiyete kavuşturulan 34 inçlik SE790C, kavisli monitör ürünlerine en son ve firmanın deyimiyle en gelişmiş örnek olacak. Model optimize edilmiş kavisi ve resim kalitesi ile sınıfındaki en iyi görüntü deneyimini yaşatmak istiyor. Modelde ULTRA-WQHD olarak tanımlanan 3440x1440 piksel çözünürlük yer alıyor. 21:9 görüntü oranının yer aldığı modelde 3000:1 kontrast oranı ve 300 kandela parlaklık seviyesi 16 Ocak 2015 /

mevcut. Ekran yatay ve dikey olarak 178 derece görüş açısı sunuyor. Modeli kavis çapı 3000mm olarak belirlenmiş. Bu çap ile kullanıcının gözündeki doğal kavise en uygun eğimin yakalanması hedeflenmiş. Ayrıca eğim sayesinde 3D benzeri bir derinlik algısı da oluşturulabiliyor. Modelde resim için resim özelliğinin yanında iki kaynaktan simültane olarak görüntü aktaran resim yanında resim özelliği de mevcut. Ayrıca 4 adet USB 3.0 bağlantısı, 7 watt çift stereo hoparlör, bulanıklığı anlık olarak giderebilen oyun modu ve hızlı tepki süreleri gibi özellikler mevcut. Modelin diğer ayrıntıları CES 2015 fuarında netlik kazanacak.


ü

TV İzlerken Uyuyakalanlara Müjde

İngiltere’de Ryan Oliver (15) ve Jonathan Kingsley (14) isimli iki öğrenci TV izleyen bir kişinin ne zaman uyuyakaldığını tespit eden ve o andan itibaren televizyondaki programı kaydetmeye başlayan bir bileklik geliştirdi. Televizyonda sevdiğiniz yayını, diziyi veya filmi beklerken kanepede uyuma kalma problemi hepimizin başına en az bir kere gelmiştir. olarak adlandırılan akıllı bileklik, bu duruma son veriyor. Uyuduğunuzu anlayan bileklik, eğer sevdiğiniz program başladıysa, uykunuzu bölmeden yayını kayda alarak daha sonra izleme imkanı sağlıyor. Manchesterlı öğrenciler KipsTR adını verdikleri bilekliği Virgin Media’nın yardımı ile üretti. 3D bir yazıcı yardımıyla yaratılan bilekliğin takan kişinin nabzını ölçmesine yarayan bir oksimetre içerdiği ve bulunduğu mekanlardaki Wifi bağlantısını kullanarak internete bağlanabildiği açıklandı. Oliver ve Kingsley içindeki oksimetre yardımıyla nabız ölçen bilekliğin kullanıcının uyuduğunu tespit ettiğinde internet üzerinden televizyon ile iletişime geçip kaydı başlattığını söyledi. Küçük bir lityumpolimer pil ile çalışan cihaz 3D yazıcı kullanarak basılmış. Virgin Media, cihazı aynı zamanda farklı TV programlarında kullanıcıların duygularını ölçmek için kullanılabileceğini düşünüyor. Aynı şekilde bu tarz cihazın geliştirilmesiyle birlikte kişinin uyuduğunda evdeki diğer cihazları kontrol etmesi -örneğin ışıkların kapanması- artık çok da uzak değil. Virgin Media’dan yetkililer KipsTR isimli bilekliği Aralık ayından itibaren ilgilenen müşterilerine deneme amaçlı olarak dağıtacaklarını söyledi.

LG G3 için Android 5.0 Lollipop Türkiye’de Son 1-2 yılda çıkan Android telefonlara sahip her kullanıcı, geçtiğimiz aylarda duyurulan ve işletim sistemine büyük yenilik getiren Android 5.0 Lollipop güncellemesi için eli kulağında bekliyor. Güncelleme konusunda -doğal olarak- Google’dan sonra en hızlı davranan marka ise LG oldu. Amiral gemisi modeli G3 için Lollipop güncellemesini geçtiğimiz hafta Avrupa ülkelerinde yayınlamaya başlayan LG’nin güncellemesine artık Türkiye’den de erişilebiliyor. Güncelleme henüz resmi olarak cihazlara gönderilmese de, LG PC Suite aracılığıyla OTA şeklinde güncellemeyi yapmak ve LG G3’ü Android 5.0 Lollipop ile kullanmak mümkün. Teknokulis

sitesinin haberine göre LG G3 kullanıcıları şimdilik güncelleme konusunda bir sıkıntı yaşamamış görünüyor. Yine de Türkçe dil desteğiyle birlikte gelen güncelleme için şimdiden konuşmanın çok erken olduğunu belirtelim. Daha çok kullanımla birlikte karşılaşılacak hataların ortaya çıkma ihtimali bulunuyor. Nitekim LG’nin güncellemeyi resmen yayınlamadığını da hatırlatalım. Android 5.0 Lollipop, şu ana kadar Android cihazların gördüğü en büyük yenilik olarak değerlendiriliyor. Tasarımı neredeyse tamamen değiştiren yeni işletim sistemi, materyal tasarım dışında bildirimlere, pil yönetimine, sistem yönetimine, güvenliğe ve daha birçok alanda bambaşka bir deneyim vadediyor. / Ocak 2015 17


DOSYA

İnternet’in Gayya Kuyusu:

Deep Web

Deep Web nedir, internetin en derinlerinde neler saklı? Deep Web’e nasıl girilir? Gizli adresler nereden bulunur? Nelere dikkat etmek lazım? Güvenli mi? Kendimizi nasıl koruruz? Deep Web yani derin internet, internetin “arka sokaklarında” yer alan her türlü içeriğe verilen genel isim. Kısaca şöyle tarif edebiliriz. İnterneti gerçek hayatın birebir yansıması olarak kabul edin. (Aslında gerçekten öyle.) Aynı gerçek hayattaki gibi internette de eğlence yerleri, sosyal mekanlar, devlet kurumları, eğitim kurumları, ticaret yerleri … var. Ama bir de, aynı gerçek hayattaki gibi psikopatlar, her türlü sapıklar, uyuşturucu tacirleri, hırsızlar, katiller (ya da potansiyel katiller), şiddet düşkünleri, örgüt üyeleri, korsanlar … var. Yine gerçek hayattan örnek verirsek; yasal ve “normal” olanlar zaten göz önünde hatta sizin kendilerine ulaşabilmeniz için her şeyi yapıyorlar. Ancak illegal onlarla ulaşmak için biraz “kovalamanız” lazım. İşte Deep Web, internetteki bu “kovalamaca” sonucu ulaşacağınız içeriğin genel ismi.

18 Ocak 2015 /

Az önce bahsettiğimiz gibi, deep web yani derin internet, işte bu “normal olmayan” ya da “herkesin ulaşması istenmeyen” içeriğin genel adı. Elbette içlerinde yasa dışı içerikler de var, hatta Türkiye gibi bir ülkede, bir çok Batı ülkesinde gayet “normal” kabul edilen şeylerin bile yasak olduğu düşünülürse, yasa dışı içerik çok var diyebiliriz. Ama bu, içerideki her şeyin suç olduğu anlamına da gelmez. Deep Web’e neden herkes ulaşamıyor? Deep Web’teki içeriğe ulaşamamamızın asıl sebebi, bu içeriklerin, herkesin elini kolunu sallaya sallaya bulup giremeyeceği şekilde “saklanmış” olması elbet. Ancak bunda, arama motorlarının da katkısı büyük, zira başta Google olmak üzere internette gezinme deneyimini neredeyse tekel altına alan arama motorları ve elbette web tarayıcıları,

bu içerikleri görmenizi, onlara ulaşmanızı engellemek için otosansür kullanıyorlar. Deep Web’teki bir çok internet sitesi, hem arama motorlarının indeksleme robotlarına (örümcekler) takılmamak, hem de kolay erişilmemek için dinamik web sayfaları, şifreli girişler, akılda kalması çok zor, uzun ve karmaşık url adresleri ve hepsinden önemlisi, sıradan web tarayıcılarının açamadığı uzantılar kullanıyor. Peki gelelim asıl konuya? Deep Web’e nasıl gireriz? Öncelikle şunu baştan söylememiz lazım; bunu yapmak tamamen sizin hür iradenize bağlıdır. Özellikle yaşı küçük okuyucularımızın ya da ne aradığının, neye ulaşmaya çalıştığının tam olarak bilincinde olmayan, rastgele gezinecek olanların, karşılaşacakları içeriklerden


sorumlu değiliz. Yasadışı bir içeriğe ulaşmanız, gezinmeniz, bilgisayarınıza indirmeniz suçtur. Bu suçun tespiti halinde ağır cezai yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca bilgisayarınız da çeşitli tehditlere maruz kalabilir. Bunların bilincinde olun. Biz Deep Web’e girmenizi tavsiye etmiyoruz. Bu, mutfaktaki ekmek bıçağına benzer. Yemek yapmak için de, banka soymak için de kullanabilirsiniz. Siz yemek yapın. Yukarıda değindiğimiz gibi, Deep Web’teki çoğu sayfa özel bir uzantıya sahiptir. Bu uzantı, aslında bu internet sitelerini şifrelemenin bir yöntemi. Çünkü *.onion uzantısı, normal web tarayıcılar tarafından algılanamıyor ve çözülemiyor. Bu uzantıyı çözebilmek için Onion eklentisine sahip bir internet tarayıcıya ihtiyacımız var.

Tor Browser nedir? Öncelikle www.torproject.org adresinden Tor Browser’ı indiriyoruz ve kuruyoruz. Tor Browser’in adını, Twitter sansürü zamanından hatırlıyoruz. Tor Browser bize Onion uzantılarına erişebilmek için gerekli eklentiyi de sunuyor. Tor Browser, özellikle erişimi yasaklanmış içeriklere erişmek için ideal bir tarayıcı. Yani bu tarayıcıyı sadece Deep Web için değil, normal internet gezintiniz için de kullanabilirsiniz. Tor Browser, kullanıcılarını Tor Ağı denilen anonim bir ağ yapısı üzerinden internete bağlıyor. Tor Ağı nasıl çalışıyor? Tor Ağı’nın çalışma prensibi basitçe şu;

Tor Browser, dolayısıyla Tor istemcisini kurduğunuzda, bilgisayarınız ortak bir ağın parçası oluyor. Siz bir internet sitesine girmek istediğinizde, bu ağ sayesinde dünyanın çeşitli yerlerinden kullanıcıların bağlantısı üzerinden bağlantı kuruyorsunuz. Yani Türkiye’de engelli bir siteye bağlanmak istediğinizde, Amerika’daki bir Tor kullanıcısının bağlantısı üzerinden bu gerçekleşiyor ve o sayfaya erişebiliyorsunuz. Ayrıca bu bağlantı bir çok farklı ülkedeki kullanıcının üzerinden geçtiği ve her seferinde şifrelendiği için, izini sürmek de imkansız hale geliyor. Böylece söz konusu internet sitesinin verilerinin parçalar halinde, her biri başka bir kullanıcının bağlantısı üzerinden alınıyor. Tabi ki aynı şey sizin için de geçerli, örneğin siz de Çin’deki bir kullanıcıya / Ocak 2015 19


DOSYA

köprü görevi görüyorsunuz ve o da istediği içeriğe sizin üzerinizden erişiyor. Hidden Wiki nedir? Ne işe yarar? Tor Browser’ı yükleyip çalıştırdıktan ve Tor ağına bağlandıktan sonra (bu işlem otomatik gerçekleşiyor, sizin bir şey yapmanıza gerek yok.) artık Deep Web’teki internet sitelerini açabilir hale geldiniz. Ancak dediğimiz gibi, bu siteler çok karışık ve sık sık değilen url’lere sahip. Yani bir sitenin adresini ezbere bilmek, bilseniz bile bir süre sonra aynı adresten erişmek mümkün değil. Bunun için “hidden wiki” denilen, tüm bu adreslerin kategoriler halinde indexlendiği bir rehber sayfa var. Hidden wiki adresi de sık sık değişiyor. Güncel adrese erişmek için, Tor Browser’ı kullanarak sözlüklerde ya da 4Chan gibi sitelerde ufak bir arama yapmanız, bir kaç adres denemeniz gerekebilir. Deep Web’te gezinme Hidden Wiki’de siteler kategorilere ayrılmış biçimde sıralanmıştır. Başlıklar altında 20 Ocak 2015 /

gezinerek ve linklerden linklere atlayarak istediğiniz içeriklere ulaşabilirsiniz. Burada her türlü fotoğraf, video ya da yazılı içeriğin yanı sıra, çeşitli hizmetler veren internet siteleri de var. Örneğin, sadece Deep Web’ten ulaşılan ve alınangönderilen tüm e-postaları şifreleyerek takip edilemez hale getiren bir e-posta sunucusu. Çeşitli ftp servisleri ya da Bitcoin istemcileri. Silahtan uyuşturucuya, ikinci el elektronik eşyalardan modifiye ürünlere kadar akla gelebilecek her şeyi, dünyanın her yerine göndermeyi vaat eden alışveriş siteleri. Her türlü albümü, filmi ya da e-kitabı bulabileceğiniz istemciler. Kiralık katillikten, istediğiniz bir malı sizin için çalmaya kadar her türlü “hizmeti(!)” sunan kişilere ait ilanların yer aldığı seri ilan siteleri… Kişisel güvenlik Kural bir : Deep Web’in herhangi bir yerinde asla gerçek isminizi, gerçek kişisel bilgilerinizi, fotoğrafınızı, e-posta adresinizi vs. KULLANMAYIN. Kimseye kendinize ait bir bilgi vermeyin. Kimseden dosya kabul etmeyin, yasal olmayabileceğinden

şüphe ettiğiniz en ufak bir dökümanı, bir Word ya da PDF dosyasını bile İNDİRMEYİN, AÇMAYIN. Özellikle bazı konulardaki dökümanları ola ki indirmek zorunda kalırsanız, internete bağlı bilgisayarınızda açmadan, bir flash belleğe kopyalayın, internet bağlantısı hatta modemi bile olmayan bir bilgisayar bulun ve orada görüntüleyin. Çünkü, PDF görüntüleyiciler olmak üzere bir çok yazılım, bazı anahtar kelimelere karşı duyarlıdır ve kullanıcı bu anahtar kelimeleri içeren bir metin görüntülüyorsa, anında yasal mercilere kendi kendini ihbar eder. Bizim kişisel tavsiyemiz, eğer imkanınız varsa sadece Deep Web’e girmek için ayrı bir bilgisayar edinin, bu bilgisayarda kişisel hiç bir verinizi barındırmayın, Deep Web’ten çıktıktan sonra bile başka bir iş için, örneğin kişisel postalarınızı kontrol vs. için kullanmayın. Deep Web’e ise sadece kamuya açık, şifresiz internet bağlantılarından, her seferinde başka bir yeri kullanarak bağlanın. Güvenlik kameralarının ekranınızı görecek bir açıda olmadığından emin olun ve illegal bir şeye bulaşmamaya dikkat edin.


/ Ocak 2015 07


DOSYA

TEKNOLOJI DÜNYASININ

2015 Yol Haritası

Uzmanların görüşlerini alıp, 2015’in nabzını tutmaya çalıştık. İşte sabırsızlıkla beklediğiniz Akıllı telefon, Tablet ve Oyunlar. 22 Ocak 2015 /


Otomasyon her yerde Akıllı telefon teknolojileri her yıl büyük adımlarla ilerlerken kamudan veya özel sektörlerden birebir ortamda bulunarak halledebileceğiniz işlemleri telefonunuzdan halledebiliyorsunuz. Batı’da çoğu kurumda teknoloji ve kamu hizmetleri çok büyük ölçüde entegre olmuş durumda. İnsan istihdamında problem yaratabilecek otomasyondaki radikal gelişmeleri merakla izliyoruz. 3D Baskı Artık sadece pahalı laboratuvarlarda ya da halka izole yerlerde değil bu cihazlar. Baskı cihazlarının fiyatları her geçen gün düşüşte. Bu da artık evlerimizde de bu yüce teknolojiden faydalanmamızı sağlayacak bir gelişme.

Akıllı Aletler Telefonlarımız iPhone’un icadından sonra nasıl ‘Akıllı’ ve ‘Akılsız’ olarak ikiye ayrıldıysa aynı şekilde ev aletlerimiz, beyaz eşyalarımızda da bu şekilde bir ayrım başlayacak. Örneğin; Çamaşırlarımızın kilosuna göre doğru enerjiyi ve ısıyı ayarlayan çamaşır makinaları şu an piyasada. Bulut Teknolojileri Siz son skandallara bakmayın. Bulut teknolojilere hızlı bir geçiş yaşanıyor. Sadece kişisel alanda değil büyük şirketler bütün iş programlarını mobilize etmek adına Bulut sistemine geçmiş durumda. Bu da, çalışanların fiziksel ortamdan çok evlerinde, havaalanlarında, seyahat ederken işlerini eş zamanlı olarak diğer çalışanlarla birlikte sürdürebilmesini sağlayacak.

2015 içerisindeki önemli fuarlar Consumer Electronics Show (CES), her yıl Ocak ayında Las Vegas, Nevada’da Consumer Electronics Association tarafından düzenlenen tüketici elektroniği fuarıdır. Merkez bölümü Las Vegas Convention Center’da olup farklı yerlerde de ek aktiviteler düzenlenen fuar Comdex fuarının iptalinden sonra Amerika kıtasında gerçekleşen en önemli teknoloji fuarlarından birisi haline gelmiştir. İlk CES Haziran, 1967 de New York da düzenlendi. 1978 - 1994 yılları arasında iki yılda bir gerçekleşen fuarda günümüzde birçok önemli marka yeni ürün ve teknolojilerinin ilk tanıtımlarını gerçekleştiriyor. CeBIT dünyanın en tanınmış ve en başarılı ticaret fuarı markasıdır. Her yıl Las Vegas’ta bilişim devlerini bir araya getiren Ces Bilişim Fuarı; bu yıl 6- 9 Ocak 2015 tarihleri arasında Las Vegas Convention Center’da gerçekleşecek. Özellikle medyanın büyük dikkatle izlediği fuar, IT sektörünün uluslararası devleriyle, küçük ve orta ölçekli bilişim firmalarını bir araya getiriyor. Düzenlenen etkinliklerle, en son yeniliklerin ve teknolojik gelişmelerin de paylaşıldığı fuarda, yazılımdan, fotoğrafçılığa, elektrikli araba teknolojisinden, 3D aksesuarlara kadar farklı kategorilerdeki çok sayıda ürün ilk kez görücüye çıkıyor. Ces Fuarı, diğer bilişim fuarlarından farklı olarak, sergileme dışında, size özel düzenlenen toplantı odalarıyla, misafirlerinizle size özel ortamınızda iş anlaşmalarınızı yapmanıza kolaylık sağlıyor. Tam donanımlı, sergileme alanının gürültüsünden uzak olarak hazırlanan toplantı odalarında, yapacağınız müşteri görüşmelerinizle portföyünüzü arttırmanız kaçınılmaz olacak. CeBIT etkinlikleri artık sadece Hannover’de değil, Türkiye, Avustralya, ABD ve Çin’de de gerçekleştirilmektedir. Bu sayede global katılımcılar yeni ticaret fuarından ve beraberinde getirdiği artan talepten faydalanabiliyor.

Almanya’nın Berlin şehrinde, geçtiğimiz sene 5-10 Eylül 2014 tarihleri arasında düzenlenen IFA tüketici elektroniği fuarı, her yıl olduğu gibi bu yıl da fuarda ilk kez sergilenen mobil, dijital görüntüleme, oyun ve ağ hizmetleri alanlarındaki en yeni teknoloji ve ürünlerin renkli şovuna sahne olacak. 1600’e yakın teknoloji firması yıl boyunca geliştirdikleri farklı teknolojileri, akıllı telefon, tablet, TV, kısaca aklınıza gelebilecek her türlü teknolojiyi fuarda sergileyecek Her yıl Dubai’de düzenlenen Bilişim Teknolojileri Fuarı Gitex, bu yıl da, 18- 22 Ekim 2015 tarihleri arasında, IT sektörünü, Birleşik Arap Emirlikleri’nde buluşturacak. Geçtiğimiz yıl düzenlenen fuarda 138.000’den fazla katılımcı, IT sektörünün yeniliklerine ilk kez tanıklık ederken, aynı zamanda doğrudan iş bağlantıları yapma fırsatını da yakaladı. Global teknoloji alanında, hem tüm Orta Doğu bölgesinde, hem de dünya çapında ihracatı hedefleyen Türk firmalarının fuara ilgisi her geçen yıl daha da artıyor. 2014 yılında, 144 ülkeden katılan IT firmalarının üst düzey karar verici yetkilileriyle, orta ve küçük ölçekli firmalar, yeni kurdukları iş birlikleriyle, ihracat oranlarını yükseltmek için büyük bir adım atmış oldular. Los Angeles’ta her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen E3 fuarına 2015 yılı için bir tarih verildi. E3 2015 oyun fuarının resmi internet sitesinin açılmasıyla birlikte fuarın 16 Haziran - 18 Haziran 2015 tarihleri arasında gerçekleştirileceği de kesinlik kazanmış oldu. Yapılan açıklamalara göre E3 2015 kayıtları önümüzdeki Aralık ayında başlayacak. Bu sebeple oyun yapımcılarının ellerini oldukça hızlı tutmaları gerekiyor ki onlar bu duruma hazırdırlar zaten. Bakalım yaklaşık 250 gün sonra bizleri nasıl bir oyun duyuruları bekliyor olacak.

BEKLENTILER ❍ Elektrikle çalışan araba sahipleri sayısı dünya çapında 1 milyona ulaşacak. ❍ 10 nanometrelik çipsetler geniş üretim yelpazesi içine girecek ❍ Kişisel biometrik tarayıcılar sana bankacılık sektöründe kullanılacak ❍ DDR 4 bellek modülü Ev bilgisayar ağlarına ulaşacak ❍ Windows 8 için başlat menüsü ve 10’un yaygınlaşması ❍ Yeni Wi-Fi standartları oluşacak bunlar; 802.11 ac, 11ad ve 11ah


DOSYA

2015’in Telefonları Not: Bu görsellerden bazıları telefonların resmi tasarımlarına ait değildir. Basına sızdığı iddia edilen ya da konsept yaratıcıların tasarladığı görsellerdir. Diğerleri ise piyasadaki olan telefonların görselidir

Samsung Galaxy S6

(Beklenen çıkış tarihi: Şubat-Mart 2015) Güney Kore’den gelen haberlere göre Samsung “Project Zero” kod adlı Galaxy S6 ile her şeye sıfırdan başlayacak. Şu an için Galaxy S6’nın üç tarafı ekrandan oluşacak gibi iddialar ortaya atılsa da, bunların gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmadığını belirtelim. Galaxy Note Edge gibi Galaxy S6 Edge şeklinde bir ürün tanıtımı yapılabilir fakat orijinal Galaxy S6’nın ön tarafı ekrandan oluşacak bir telefon olacağını söyleyelim. Galaxy Alpha ile metal çerçeveye merhaba diyen Samsung, Galaxy S6’da bununla yetinemeyip metal kasa kullanacak. Yeni nesil Exynos çip, Snapdragon 810, 16 veya 21MP çözünürlüklü Sony IMX240 sensör, su geçirmezlik Galaxy S6’nın öne çıkan özellikleri olacaktır. Galaxy S6’da tasarımın yanı sıra TouchWiz kullanıcı arayüzünde de önemli yenilikler sunması bekleniyor.

Sony Xperia Z4

(Beklenen çıkış tarihi: Şubat 2015 Sony 2015’te) Xperia Z4’te yüksek olasılıkla 5.5inç büyüklüğünde Quad HD ekran ve 64-bit destek sunan Snapdragon 810 işlemci kullanılacak. Sony, Z4’ten sonra yılda iki amiral gemisi akıllı telefon duyurma geleneğini sonlandıracak. Şirket bunun yerine yıl boyunca sadece bir telefona odaklanacak.

Huawei Ascend D8

Söylentilere göre Huawei Ascend Mate 8, 6 inç büyüklüğünde ve 1440x2560 piksel çözünürlüğünde ekran, 3GB RAM, Kirin 930 işlemci ve 32GB dahili depolama alanı gibi özelliklere sahip olacak. Söz konusu cihazın yaklaşık 650 dolar fiyatında olacağı tahmin ediliyor. Öte yandan Huawei Ascend D8 ise 5.5 inç büyüklüğünde ekran, 4GB RAM, 64GB dahili depolama alanı ve 64-bit Kirin 950 işlemci barındıracak. Listede yer alan ve geçtiğimiz günlerde sızan bir diğer akıllı telefon olan Ascend P8, 5-inç 1080p ekran, Kirin 930 işlemci, 2GB RAM ve 32GB dahili depolama alanına sahip olacak.

HTC One (M9)

(Beklenen çıkış tarihi: Mart 2015) Android en şık telefon serilerinden biri olarak gösterilen One serinin yeni üyesinde bir kez daha alüminyum kasa kullanılacaktır. Genel itibariyle beğenilen One M8’deki en önemli handikabın Ultrapiksel kamera olduğunu söyleyebiliriz. HTC, One M9’da ekran boyutunu artırır mı bilinmez ama ekranın Quad HD çözünürlükte olacağı kesin.

Microsoft Lumia 1030

OnePlus Two

(Beklenen çıkış tarihi Ağustos-Eylül 2015) Çinli OnePlus firması yaz aylarında çıkardıkları OnePlus One isimli akıllı telefonlarıyla oldukça ses getirmeyi başarmıştı. Şimdi ise OnePlus firmasının bir diğer bombası OnePlus Two hakkında yeni bilgiler geldi. BusinessInsider’ın yapmış olduğu habere göre, öncelikle OnePlus Two daha fazla özelleştirilebilir olacak. Cihazda özel StyleSwap arka kapakların yanında bambu-tasarım arka kapaklar da olacak. Bu şekilde OnePlus Two, daha fazla renk ve malzeme seçeneği sunmuş olacak.

24 Ocak 2015 /

LG G4

(Beklenen çıkış tarihi: Mayıs 2015) 5.5-inç Quad HD çözünürlüklü ekranın yer verilmesi beklenen G4’te işlemcinin Snapdragon 810 olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bunun dışında detaylı bir bilgi bulunmamakta.

Microsoft’un Nokia’nın mobil bölümünü satın aldıktan sonra yüksek özelliklere ve Windows Phone işletim sistemine sahip ilk amiral gemisinin McLaren (Nokia Lumia 1030) adı ile geleceği söyleniyor. Cihaz birçok kez özellikleri ve görselleri ile ortaya çıkmıştı. Microsoft’un yeni amiral gemisi McLaren’in Lumia 1020 gibi Pureview kamera özelliğine sahip ancak, Lumia 1020’deki kameraya göre daha büyük ama daha az çıkıntılı tasarımı bulunuyor.


Tabletler Microsoft Surface Pro 4

Beklenen çıkış tarihi 2015 yazı Microsoft nihayet Surface Pro 3 ile tablet kategorisinde işleri yoluna koydu. Son açıklanan mali tabloda da Surface Pro 3’ün şirket gelirlerine ciddi bir katkı sağladığını gördük. Surface Pro 3 tasarımı, menteşe mekanizması, eklenti klavyesi ve donanım özellikleriyle birçok kişini takdirini kazandı. Intel’in 20nm mimarisine sahip Broadwell mimarili işlemcilerin kullanılacağı Surface Pro 4 önümüzdeki yıl tablet/dizüstü bilgisayar satın almak isteyen kullanıcılar için iyi bir alternatif olacaktır.

Apple iPad Pro Beklenen çıkış tarihi: 2015 birinci çeyrek Apple cephesinden önümüzdeki yıl iPad mini’nin yerini iPad Pro alabilir. 12,2-inçlik iPad Pro tablet uzun süredir konuşuluyor. Daha büyük ekranlı tabletle birlikte verimliliği artırmayı hedefleyen Apple’ın çoklu uygulama çalıştırma işlevini İos işletim sistemine getirmesi sürpriz olmayacaktır.

Apple Watch

Beklenen çıkış tarihi: 2015 birinci çeyrek Apple eylül ayında düzenlediği etkinlikte Apple Watch akıllı saat ve yeni iPhone’ların duyurusunu gerçekleştirdi. Apple’ın “Bugüne kadar geliştirdiğimiz en kişisel cihaz” olarak tanımladığı Apple Watch etkinlik esnasında iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’tan daha fazla gündem oluşturmayı başardı. Apple akıllı saati tanıttı tanıtmasına ancak çıkış tarihi için kullanıcıları uzun bir süre bekletecek gibi görünüyor. Son gelen bilgiler Apple Watch’ın mart ayında piyasada olacağı şeklinde. 350 dolardan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak akıllı saat ses tanıma özelliğinin yanında sağlık ve fitness takip özellikleriyle ön plana çıkıyor.

Herkesin tarzı farklıdır. Tabii bileği de. Bu nedenle Apple Watch, iki farklı kasa boyutuna sahip: 38 mm ve 42 mm. Üstelik her ikisi de ister sağ ister sol bileğinizde kullanılabilecek şekilde ayarlanabilir.

/ Ocak 2015 07


OYUN

2014’de Damgasını Vuran Oyunlar 2014 yılı özellikle PC oyunları için çok bereketli geçti. Konsollarda Dualshocklar ile FPS oynamak her ne kadar daha alışabilir hale geldiyse de Newtech dergisi olarak PC’ de oyun oynamanın deneyiminin daha özel olduğunu düşünüyoruz. Ancak geçtiğimiz yılı değerlendirdiğimizde konsol oyunlarına daha fazla oyun çıktığını görüyoruz. 2015 senesi içerisinde de konsoldaki harika oyunların PC’ye geçmesini dört göze bekliyoruz özellikle Grand Theft Auto V’nin 4K bir monitörde, PC’de oynanabileceğini hatırlatalım.

NU U Y O N O Y İ S K V EN İYİ A t Auto ef h T d n Gra GTA serisinin yeni bir oyunu tabi ki yılın en iyi aksiyon oyunu olması için yeterli bir sebeptir. 26 Ocak 2015 /

er insanın rüyası istediği her şeyi özgürce yapabilme ve bunun hesabını vermeyeceği bir dünyada yaşamaktır. Caydırıcı cezalar, ahlaki normlar nedeniyle toplumsal hayatta yapılamayan çoğu davranışa bilgisayar oyunları içerisinde eğlenceli bir şekilde yer verildiğini görmekteyiz. GTA V hem The Sims gibi insan simülasyonu öğeleri taşıdığı gibi bir de mükemmel genişlikte bir özgürlük sunuyor. Heist (Soygun) Heist yani “Soygun” konsepti, GTA V’in can damarını oluşturuyor, kendinize sıfırdan ekip oluşturup planlaması tamamen oyuncuya bırakılan Heist görevleri, oyunun ana hatlarını bir araya getirmekte.


Tabii planlaması oyuncuya bırakılıyor derken, tamamen bırakılmasından bahsediyoruz. Her soygun, çok ciddi bir planlama aşaması gerektiriyor. Mekan fotoğraflaması, kullanılacak malzemelerin tedarik edilmesi, gerekli rüşvetlerin verilmesi, bir güvenlik sistemi varsa onu kırması için kiralanacak hacker, bomba uzmanı lazımsa bomba uzmanı, sizi oradan kaçıracak kişi ve böyle karar vermeniz gereken onlarca varyasyondan bahsediyorum. Los Santos’ta tanıştığınız ve suç dünyasında hali hazırda çalışan pek çok kişiyi sizinle birlikte soygunlara katılması

için ikna edebiliyorsunuz, bazıları işinin üstadıyken bazıları oldukça acemi. Tabii bir de eski dostunuz ve ekibinizin beyni Lester’ın bulduğu farklı isimler var. Grafikler, manzaralar, harita Oyunun görsel gücü grafiklerinden değil detaylarından geliyor. Tabii ki grafikleri konsollar için artık son nokta. Oyun kaplamaların çeşitliliği, surat animasyonlarının gerçekliği ve ışığın daha önce gördüğüm hiçbir oyunda olmadığı kadar profesyonel kullanımıyla görsel

açıdan muazzam. Özellikle ilk kez sahile gittiğinizde bunu çok ama çok daha iyi anlayabiliyorsunuz, gelen dalgaların iskeleye vuruşu, sahilde yürüyen insanların ayak izleri, tepelere çıktığınız vakit şehrin muhteşem silueti, sizi saatlerce keşfetmeye davet ediyor, bir de oyunun haritasının şimdiye kadar görünen herhangi bir haritadan daha büyük olduğunu belirtelim, gerçekten o kadar detaylı, büyük ve yaşayan bir şehirle karşı karşıya kalıyorsunuz ki, kendi küçük dünyanıza kapanıp onlarla ilgilenmeyi tercih eder hale geliyorsunuz.

GTA V’nin yeni karakteri Trevor Babası tarafından türlü tacizlere maruz kalan Trevor sevgisiz bir ortamda büyümüş. Bu yüzden akli dengesini biraz kaybetmiş. Orduda pilotluk eğitimi alırken kötü davranışları yüzünden ordudan atılıyor. Bu olaydan sonra Michael’la tanışıp kolay paranın hırsızlıktan geçtiğini anlamış. Trevor tam bir deli.Neye sinirleneceğini ve bunun sonucunda ne yapacağını kimse bilemiyor.

NU U Y O G P R İ Y İ EN ge:

A Dragon ion t i s i u q In ragon Age Inquisition tam bir detay oyunu. Sadece uçsuz bucaksız evreni değil, o evrenin her yanına gizlenmiş detayları, karakterleri, onların öyküleri ve her zaman sonuna geldiğinizi sandığınız maceranın sizi bir sonraki aksiyona fırlatarak daha henüz buzdağının görünen kısmında olduğunuzu hissedeceksiniz.

Yaşamak mı, Dragon Age oynamak mı? Söz konusu Dragon Age olunca bilgisayarın başına mıhlanacağınız bir gerçek.

Senaryo Dragon Age: Inquisition’da sadece renkli bir macera grubunun başı değilsiniz. Ana göreviniz iç savaş ve politik mücadeleden dolayı bölünmüş bir bölgeye reform ve düzen getirmek. Cidden de gökyüzünde farklı boyutlardan şeytani güçlerin delikler açtığı bir kaostasınız. Bu görevin halledilmesi gereken büyük sorumlulukları var. En ufağından, en büyüğüne bütün bunlar güç gerektiriyor. Bu gücü kazanabilmeniz için de Inquisition’ın dokuz büyük bölgesinde kayda değer bir şeyler yapmak. Böylece bir çok oyunun aksine, bütün bölgeleri gezip görmeniz hikayenin işleyişine bağlandırılmış.

Multiplayer modu: Dragon Age: Inquisition’ın multiplayer modu bile kendinizi o evrene adamanızı sağlayacak, heyecan verici bir yapıya sahip Savaş konseyiyle beraber alacağınız görevlerde ister arkadaşlarınızla olun, ister botlarla, iştahınızı kesemeyecek bir heyecan sizleri bekliyor. Zaten oyunda tek bir karakteri kontrol etmenin pek eğlenceli sayılmadığını hatırlatacak olursam karakterler arası geçiş yaparak sürekli aksiyonda kalma zevki hiç de fena bir iş çıkartmıyor.


OYUN

U N U Y O R O P S EN İYİ 15 NBA 2K

Tıpkı rol yapma oyunları gibi detaylı karakter yaratma özellikleriyle, hem arcade hem de detaylı oynanış tarzıyla bu senenin en iyisi.

BA Live tarafında yaşanan duraksamayı değerlendirerek, basketbol konusunda neredeyse rakipsiz olan 2K Sports’un beğenilen basketbol serisi, NBA 2K15 ile tekrar karşımıza çıktı. 2K14’de göre daha iyileştirilmiş oynanabirliğe ve grafiklere sahip olması en önemli özelliği. Gerçeklik NBA 2k15 gerçekçilikte sınırları aşıyor. NBA 2k15 ile gelen yeni sakatlık sistemi çok etkileyici. Daha önceki NBA 2K serilerinde oyuncu sakatlanırdı süresi bitince iyileşir ve tam performansıyla oyuna dönerdi. Gerçek hayatta tabiki bu mümkün değil. NBA 2K15’de yenilenen ve geliştirilen bu özellik büyüleyici. Oyuncuların 416 farklı vücüt bölümleri sakatlıklara

NBA 2K15’te 90 Puanın Üzerinde Sadece Dört Oyuncu Var 98 İle Lebron James, 95 Kevin Durant , 91 Chris Paul ve 90 ile Tim Duncan

eklenmiş. Yani 416 farklı sakatlık var . Örneğin daha önce belli bir noktasından büyük sakatlık geçirmiş oyuncular oyun içinde o bölgelere darbe aldığında sakatlıkları nüks edebilir veya dayanıklılıkları daha çabuk tükenebilir. Artık sakatlıklar sadece geçici değil oyunda sakatlanıp basketbol hayatını noktalayanlarda oluyor. Şutlar, paslar, smaçlar Şut, pas ve topla koşma gibi sistemlerin gerçekçilik öğelerini arttırmak için eski yapımlara göre bir nebze zorlaştırıldığı açıkça ortadayken, kısa bir alışma sürecinden sonra seriyi ilk defa NBA 2K15 ile tecrübe eden oyuncuların dahi sisteme hakim olma ve başarılı pozisyonlar gerçekleştirmeleri mümkün olmakta.


U N U Y O İ J E T EN İYİ STRA n: tio Civiliza rth a E d n Beyo

Beyond Earth’de yer alan harita motoru ile uzay aracınızın indiği gezegeni her seferinde sıfırdan tasarlamak mümkün. Gezegenin arazi yapısı, kaynakları, bitki örtüsü ve atmosferin durumu istediğiniz şekilde yeniden tasarlanabilir. Örneğin suyun yoğunlukta olduğu bir gezegene indiğinizde takdirde deniz yaratıkları ile karşılaşmanız kaçınılmaz.

ivilization serisi şu ana kadar ki en başarılı strateji zinciri. Gerek oynanabilirlikte gerekse yapay zekasıyla saatlerin, günlerin nasıl geçtiğinin farkına vardırtmayan bir yapıya sahip. Bu oyunda ise dünyayı batırdık ve uzaya taşınıyoruz. Neler yeni? Oyuna başlamak için ilk adım attığınızda, bir himaye seçmelisiniz. 8 farklı himaye(ya da sponsor) diyebileceğimiz grup var. Hepsinin, tıpkı eski Civilization oyunlarındaki devletler gibi, farklı bonusları var. Bu seçimi yaptıktan sonra sizin kuracağınız koloninin hangi gelişime odaklanacağını seçmelisiniz; bilim, gıda, kültür, bilim. Bunlar seçildikten sonra üçüncü olarak, bir uzay aracı seçmeniz gerekiyor, ki bu çok önemli. Bilimsel gelişme Beyond Earth’de serinin diğer oyunlarında farklı bir teknoloji ağacı görmek mümkün. Bu yeni teknoloji ağacı diğerlerinden farklı olarak, tek bir sıra halinde değil bir ağ halinde açılmaktadır. Bu haliyle oynayıcısına robotlaşma, genetik zekâ, yapay zekâ gibi seçenekler sunacaktır. Bunlardan birini seçerek o yönde ilerleme gerçekleşecek ve rakiplerden bu noktada ayrılma olacaktır. Bu ayrılma tek bir alanda değil birçok alanda gerçekleşecektir.

Yıla damgasını vuran diğer oyunlar Önümüzdeki aylarda teker teker, detaylıca bu oyunları inceleyeceğiz. ❍ Call of Duty: Advanced Warfare Call of Duty: Advanced Warfare bizi Black Ops 2’de olduğu gibi yine geleceğe götürüyor. Aynen Crysis gibi teknolojik kıyafetlere sahip olduğunuz bu oyunda Kevine Spacey gibi başarılı Hollywood yıldızlarına oyunda rastlamanız mümkün. ❍ Far Cry4 Oyun, Himalayalar’da bulunan Kyrat adlı hayali bir

ülkede, kendisini kral ilan eden despot bir adama karşı verilen mücadeleyi konu alıyor. Farcry’da grafikler muazzam. Bir çok obje ve nesneyi silah olarak kullanabilmeniz harika. ❍ Destiny Halo’nun geliştiricisi ve Call od Duty’nın yayıncısından benzerine zor rastlanır bir FPS oynanış çeşitliliği sunan Destiny, aksiyon ve macera dolu, uzay bağlantılı inanılmaz bir hikaye üzerine kurulu bir oyundur.

Oyunların çoğunun temininde yardımcı olan Aral İthalata teşekkürler.

/ Ocak 2015 29


DOSYA

Gelmiş Geçmiş En İyi iMac : 5K

Retina

Apple’ın 2014’ün son aylarında tanıttığı 5K ekranlı 27 inç’lik iMac bilgisayarı, serinin gelmiş geçmiş en iyisi

pple, geçtiğimiz Ekim ayında, iMac serisinin yeni ürününü ve tartışmasız gelmiş geçmiş en iyi modelini, 5K Retina ekranlı, 27 inçlik iMac’i tanıttı. İlk etapta inanılmaz gelen görüntü kalitesiyle göze çarpan yeni iMac, donanımsal özellikleri ve performansıyla da “en iyi” unvanını hakediyor.

Daha detaylı kıyaslama yapmak gerekirse; standart HD çözünürlüğün kalitesi 1920 x 1080 piksel. Şimdilerde çok rağbet gören 4K Led TV’lerin ise 4096 x 2160 piksel. Yani 5K Retina iMac, 4K televizyonlardan %67, standart HD ekranlardan ise tam 4 kat daha fazla piksel yoğunluğuna sahip.

Aynı lansman etkinliğinde, Apple’ın yeni iPad modelleri hem kullanıcılar, hem de teknoloji yazarları arasında en ufak bir heyecan bile uyandırmazken, yeni iMac’in gördüğü ilgi de bunu pekiştiriyor.

Peki, standart bir iMac’ten dört kat fazla piksel yoğunluğuna sahip olduğunu söylediğimiz yeni iMac’in elektrik tüketimiyle arası nasıl? Dört kat yoğun görüntü, dört kat fazla elektrik mi demek? Hayır, tam tersi, aradaki fark sadece %30. Bu da elbette yeni iMac’in piksel koordinasyonu ve parlaklık için daha çok LED kullanmasından kaynaklanıyor.

Bir iMac’ten 4 kat fazlası : 5K Ürünün az önce belirttiğimiz gibi en iddialı yanı ekran çözünürlüğü. 27 inç 5K Retina ekranlı iMac tam 5120 x 2880 piksel çözünürlüğe sahip. iMac’in bir önceki modelinin ekran çözünürlüğünün 2560 x 1440 piksel olduğunu hatırlatırsak, aradaki farkı daha net anlayabilirsiniz. 30 Ocak 2015 /

Görüntü tamam, peki ya performans? İşin performans kısmına gelirsek; yeni iMac 3.5 GHz dört çekirdekli Intel Core i5 işlemciye, 8 GB RAM’e, 1 TB Fusion diske ve 2

GB AMD Radeon R9 grafik işlemcisine sahip. Ekranın arkasında ise iki adet Thunderbolt 2, dört adet de USB 3 girişi ve Wireless kartı yer alıyor. Bu konfügirasyon elbette Apple’ın canavarı Mac Pro ile kıyaslanamaz. (3.5 GHz 6 çekirdekli Intel Xeon E5 işlemci ve 16 GB RAM) ancak serinin bir önceki iMac’inin sadece tek çekirdekli 3.5 GHz Intel Core işlemciye sahip olduğunu da unutmamak lazım. Hele ki yeni iMac’in SSD ve Fusion diskleri, bir önceki iMac’in standart hard diskiyle aynı kulvarda bile anılamaz. Biraz daha rakamların içine girmek gerekirse; Cinebench’in CPU ve OpenGL testlerine göre, bir önceki iMac’lerin skoru 452 iken, yeni iMac 530 puanı yakalıyor. (Mac Pro ise 930’larda…) Tek çekirdekli testte ise yeni iMac, Mac Pro’yu bile sollayıp geçiyor; 142’ye 133!


OpenGL testinde ise yeni iMac saniyede ortalama 88 kare görüntü üretirken, Mac Pro 72, eski iMac ise 56 fps’de kalıyor. 7 bin liraya helal olsun (mu?) Daha ayrıntılı veriler de var. Örneğin bir Logic Pro X belgesini 16 bit AIFF ses dosyasına çevirmek için komut verdiğimizde yeni iMac bunu 1 dakika 12 saniyede tamamlıyor.

(Eskiden 1 dakika 30 saniyeydi.) Ya da 5 dakikalık bir HD video klibini Final Cut ile 720p’lik bir standart video dosyasına convert etmek için 1 dakika 9 saniye gerekiyor. (Eskiden bu da 1 dakika 30 saniyeydi.) Daha uzun işlemler için, bu farklar belirginleşiyor. Örneğin BlueRay diske yazılı bir filmi dönüştürmek istediğimizde eskiden

Bunların yanında Fare, klavye ve trackpad Eğer 7 bin küsür lirayı basıp bir 5K Retina iMac aldıysanız, kullanım keyfinizi ikiye katlayacak şeyler biliyoruz. Bunların en başında ise Apple Magic fare geliyor. Pürüzsüz ve tek parça üst yüzeyi, geniş bir kaydırma olanağı sunuyor. Farenin üzerinde tek ya da iki parmağınızı kaydırarak fotoğraflar arasında gezinebilir ya da uzun bir Safari sayfasındaki metni aşağıya çekebilirsiniz. (179 TL) Apple Wireless klavye ise masanızın üzerinde tam boyutlu klavyelere oranla %24 daha az yer kaplıyor. Zaten sizin iMac’inizin olayı da bu, kasa yok, hepsi bir arada tasarım ve daha az yer! Alüminyum gövde çok şık ve tuşlar çok hassas, böylece yazı yazmak çok keyifli. Sadece iki pille çalışan klavye de aynı fare gibi, Bluetooth ile bilgisayarınıza bağlanıyor. (179 ¨) Magic Trakcped ise iPhone ve iPad’inizden alışkın olduğunuz ekranda parmaklarınızı hareket ettirme deneyimini iMac’inize de taşıyor. Pürüzsüz cam yüzeyinde, aynı dokunmatik ekranda olduğu gibi alışkın olduğunuz parmak hareketlerinizle iMac’inizi yönetebilirsiniz. Magic Trakcpad, klavye ile aynı yükseklik ve aynı açıya sahip. Böylece klavyenizle yan yana koyarsanız, el hareketleriniz kesintiye uğramadan kullanabilirsiniz. (179 ¨)

2 saat 52 dakika süren işlem, yeni iMac’te 2 saat 24 dakikaya iniyor. Tüm bu testler şunu gösteriyor ki; yeni iMac 7 bin lirayı geçen fiyatını hakediyor. Bunda performansının etkisi azımsanmayacak ölçüde. Ancak video ya da ses işleme düzenleme konusunda bir profesyonelseniz ve zaman sizin için önemliyse, Mac Pro bir adım daha önde.

Apple Trackpad

Apple Wireless Keyboard HP Deskjet Ink Advantage 5525

Apple Magic Mouse

Her yerden çıktı alın Air Print ve HP ePrint destekli HP Deskjet Ink Advantage 5525, tam bir hepsi bir arada (allin-one) cihazı. Yüksek kaliteli çıktılar alırken mürekkebi en az harcayan kartuşları ve taradığınız belgeyi doğrudan ağa ya da e-posta adresinize göndermeyi sağlayan dokunmatik ekranı var. (299 ¨.) Daha profesyonel bir seçim isteyenler ise HP LaserJet Pro 200’ü denemeli. Kablosuz bağlantı desteğiyle iPhone, iPad ya da Mac cihazlarınızdan, nerede olursanız olun yüksek kalitede renkli çıktılar alabilir, otomatik açma-kapama fonksiyonu ile elektrikten tasarruf edebilir, bunun yanında dakikada 14 sayfa yazdırabilirsiniz. (899 ¨) / Ocak 2015 07


DOSYA

TV’lerin En Akıllıları İçinde bulunduğumuz zamanlarda Full HD, Curved, 4K ekran kalitesi, biçimi ne olursa olsun aldığımız çoğu TV’de yayınları takip etmekten daha fazlasını yapabiliyoruz. Bizim belirlediğimiz listede bütün özellikleriyle en gelişmiş akıllı TV’leri toparladık. Smart TV ile neler yapılabilir? Smart TV özelliğine sahip bir televizyon ile; internete bağlanabilir, sosyal medya (youtube, facebook,twitter vb.) uygulamalarını kullanabilir, Smart TV için hazırlanan oyunları ve pek çok uygulamayı çalıştırabilirsiniz. Patent hakkı 1994 yılında alınan Smart TV, son bir kaç yıldır televizyonlara entegre edilerek son kullanıcıya ulaşmaya başlayan bir sistem. Televizyon üreticileri Smart TV özelliklerine her gün bir yenisini ekleyerek rakipleriyle olan kıyasıya yarışı sürdürmeye devam ediyor. Elbette bu yeni özellikler en çok kullanıcıların işine yarıyor. Bu özelliklerin arasında; cep telefonu, tablet ve PC’den USB/DLNA ile görüntü aktarımı PVR/ DVR özelliği ile herhangi bir televizyon yayınının ayrı bir cihaza ihtiyaç olmadan video olarak kaydedilmesi kamera veya ses komutlarıyla televizyonun kontrol edilmesi görüntülü konferans sistemi televizyon üzerinden internete bağlanabilme Smart TV için özel hazırlanmış olan uygulamaları kullanabilme sosyal medya uygulamalarını kullanabilme gibi özellikler bulunuyor.

LG 42LB582V Televizyonu satın alıp açtığınızda belli uygulamalar yüklenmiş halde geliyor. Bu uygulamalar Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal ağlar. Ayrıca tarayıcıda yüklü halde sizi karşılamış oluyor bu sayede internette dilediğinizce gezebilirsiniz. Televizyonda dahili uydu alıcısı olarak bulunmakta. 3 adet HDMI portu, 3 adet USB port bulunmakta. USB girişinin olması televizyonun aynı zamanda bir medya oynatıcısı olduğu anlamına da geliyor. Dijital ses çıkışı almak istediğinizde optik ses çıkışı bulunmakta. Televizyonun arkasında 1 adet ethernet portu var. Bu port internete bağlamamız için kullanılıyor. İnternete bağlanmak için bir diğer yol ise kablosuz ağ kullanmak. LG 42LB582V akıllı televizyon internete girebiliyor. İnternete kablosuz ağ üzerinden de bağlanabiliyor. Marka: LG Ekran Boyutu: 42″ Ekran Panel Tipi: LED Ekran Resim Gösterim Hızı: MCI 400 Hz Çözünürlük:1920 x 1080 Çözünürlük

Vestel 50PF7070 LED TV

Akıllı televizyonunuz sayesinde kolayca internete bağlanabiliyorsunuz. Birçok farklı ve ücretsiz uygulaması ile televizyon başında geçirdiğiniz zamanı eğlenceli hale getiriyor. Follow Me özelliği ile televizyondaki yayını tablete aktarabiliyorsunuz. Bu sayede tabletteyken de TV izleme şansına sahip oluyorsunuz. Bunun dışında MediaShare özelliği sayesinde de tabletteki fotoğrafları kolayca televizyonunuza aktarabiliyorsunuz. Marka: Vestel Ürün Modeli: 50PF7070 Ürün Türü: LCD Televizyon Panel: LED Ekran Büyüklüğü: 50 inç Çözünürlük: Full HD


Samsung UE55F8000 Led Tv Samsung Smart Hub, geniş bir multimedya ortamı yaratıyor. Uygulamalara, videolara ve müziğe anında erişime girebiliyorsunuz. Samsung Smart TV’nizden gelen uygulamaların çeşitliliği fazla. Smart Hub’ın sosyal sayfası ile sosyal çevrenizi rahat bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Facebook ve Twitter üzerinden bilgisayar veya mobildeki kadar efektif kullanışa sahip. Ayrıca bilgisayar veya kamera gibi tüm uyumlu cihazlardaki fotoğraflara, videolara ve kliplere erişebiliyorsunuz. Samsung’un AllShare özelliği, kişisel bilgisayar veya kamera gibi uyumlu cihazlardan içerik alabilir kablosuz bir ev ağı oluşturabilirsiniz. Televizyon Tipi: LED Televizyon Ekran Ebadı: 55″ / 140 Ekran Ekran Formatı: 16:9 Görüntü Çözünürlülüğü: 1920 x 1080 Pixel Video Formatı: Full HD

Sony Bravia W80 Diğer çoğu akıllı TV’de olduğu gibi Sony Bravia W80’de de internet tarayıcısı bulunuyor. Oldukça hızlı çalışan ve masaüstü web sayfalarını bile kısa sürede yükleyebilen bu internet tarayıcısı ihtiyaç duyduğunuz anlarda işinizi görecektir. Kumandanın yön tuşlarını kullanarak sayfa içindeki bağlantılara atlama da yapabilirsiniz. TV bölümü altında televizyona bağlanan sabit diske yapılan kayıtlar, program rehberi, kanal listesi, favori kanal ekleme gibi araçlar yer alıyor. Uygulamalar bölümü altında en başta Sony Entertainment Network bağlantısı yer alıyor. Bu bağlantı sizi TV’ye yükleyebileceğiniz bütün akıllı TV uygulamalarına götürüyor. Ayrıca bu bölüm altına, hızlı erişim amacıyla sabitlenmiş çeşitli uygulamaları da görüyoruz. APNews, Wired, Skype, YouTube, Facebook, TV Tweet bunların arasında bulunuyor. Eğer isterseniz bu listeye başka uygulamaları da ekleyebilirsiniz. Ürün Modeli: Sony Bravia W80 (KDL-55W805A) Ürün Türü: LED TV Ekran Boyutu: 42 inç Çözünürlük: 1920 x 1080

Panasonic Viera Connect İlk bakışta hangi Smart TV’nin en basit arayüzü sunduğunu sorarsanız, hiç duraklamadan vereceğimiz cevap Panasonic Viera Connect olacak. Uzaktan kumandadan bir tuşa basarak uyandırabileceğiniz Smart TV işlevlerinin yanı sıra tek düğmeyle akıllı uygulamaların olduğu menüye ulaşabilirsiniz. Viera Connect’in bir başka gelişmiş işlevi olan Rovi TV, program kılavuzlarını web üzerinden takip etmenize olanak tanıyor. Kullanabildiğiniz uygulamalar arasında ise Skype, Netflix, Acetrax, YouTube, Picasa, Daily Motion, Vimeo, Viera 3D World, FetchTV, BBC News, BBC Sport, euronews, CNBC Real-Time, MLB.tv, alt yazılı Eurosport Player, TuneIn Radio, SHOUTcast radio, Aupeo & iConcerts var. Marketplace’te sayısız oyun, 3D gözlük ve diğer TV aksesuarlarını bulmanız mümkün. Viera Connect’in piyasadaki en iyi görünüme sahip, kullanımı en kolay ve en iddialı smart TV platformlarından biri. Ürün Modeli: Panasonic VIERA TX-L42ETW5 Ürün Türü: 3D TV Ekran Boyutu: 42 inç Çözünürlük: 1920 x 1080


DOSYA

Zihin Yakan Diziler

Bu diziler eser olmayan miktarda bilim ve teknoloji içerir. Breaking Bad: Bir Belirsizlikler Trajedisi Yazı: Selin Arapkirli

“Kimya, teknik anlamda, madde çalışmasıdır. Fakat ben ona ‘değişme’ çalışması demeyi tercih ederim. Bir düşünün; elektronlar, maddelerin enerji seviyelerini değiştirirler. Moleküller, maddelerin bağlarını değiştirirler. Elementler, bileşime karışıp maddeyi değiştirirler. Ve bunlar, yaşama benzer. Demek istiyorum ki bu bir döngüdür; bir devir, bir yapım, bir bozum, yeniden ve yeniden tekrarlanan. Bu, gelişmedir. Sonrasında bozulma, sonra da dönüşme. Bu, büyüleyici bir şey…” Breaking Bad dizisinin başkahramanı, – esasında anti-kahraman demeliyiz – sıradan bir kimya öğretmeni olan – esasında kimya dehası demeliyiz – Walter Hartwell White, dizinin pilot bölümünde öğrencilerine kimyayı bu cümlelerle tanımlarken aynı zamanda beş sezon, altmış iki bölüm sürecek olan bütün bir diziyi de özetlemiş oluyor. Yüzden fazla ödül alan, iki yüze yakın ödüle aday 34 Ocak 2015 /

gösterilen, en yüksek reytingli dizi olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren dizi için pek çok şey söylenebilir; nitekim söylenmiştir. Fakat diziyi yalnızca bir cümleyle açıklamak istersek şunu söylemek yeterli olur: Breaking Bad, büyüleyici bir değişim hikâyesidir. Elbette her değişim, beraberinde bozulmayı ve nihayetinde dönüşümü getirecektir. Breaking Bad, pek çok farklı bağlamda ele alınıp incelenebilecek bir yapım. Hikâyeyi elinize alıp uyuşturucudan, aile ilişkilerinden, benzer şekilde usta-çırak ilişkisinden, gelir adaletsizliğinden, hukuktan, ahlaktan, ‘kötülük problemi’nden ve daha nicelerinden bahsedebilirsiniz. Biz seçimimizi bilimden yana kullanıyoruz. Bu yazı, Breaking Bad’in daha evvel defalarca anlatılmış olan genel hikâyesi ve yapım notlarının artık ezberlenmiş olduğunu varsayarak, olabildiğince kısa yoldan, dizinin genelde bilimle, özelde kuantum fiziğiyle olan ilişkisini, bilimsel içeriğe yapılan göndermeleri içerecektir. Belirsizlik İlkesi ve Kuantum Karakterler

Dizinin, Walter White karakterinin dönüşümü üzerine kurulduğunu söylemiştik. Peki, neye dönüşür bu sıradan kimya öğretmeni? Cevabımız Heisenberg; Walter White’ın alter egosu, karanlık yanı. Başlangıçta iyi bir eş, iyi bir baba, cefakâr bir öğretmen olan Mr. White, acımasız bir katil, usta bir kanun kaçağı ve nihayetinde bir uyuşturucu kralına dönüşürken karanlık tarafına niçin Heisenberg adını takmıştır? Bu kez cevabımız şöyle: Werner Heisenberg ve Belirsizlik İlkesi. Alman fizikçi Werner Heisenberg, kuantum mekaniğinin en temel prensibi olan Belirsizlik İlkesi’nin yaratıcısı ve gerek kuantum fiziğine katkıları, gerekse İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombası üzerine yaptığı çalışmalarla kuşkusuz yirminci yüzyılın en değerli bilim insanlarındadır. Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi’ni kabaca tanımlamaya çalışalım: Bir parçacığın – mesela bir fotonun – hızını (ya da momentumunu) ve konumunu aynı anda belirlemek mümkün değildir. Biz ona yaklaştıkça parçacık, davranışını


değiştireceğinden, gerçekte nasıl davrandığını – bir dalga gibi mi, yoksa bir parçacık gibi mi? – asla bilemeyiz. Yani, gözlemcinin tek bir parçacık olarak gördüğü şey, gerçekte birden farklı sayıda, birden farklı yerde olabilir; parçacığın gerçekte nerede olduğu ve nasıl davranacağı belirsizdir. Tıpkı Walter White’ın esasında kim olduğunu – iyi aile babası mı, yoksa karanlık suç adamı mı? – nerede durduğunu – aydınlık tarafta mı, yoksa ‘dark side’da mı? – ve bir sonraki bölümde nasıl davranacağını – merhametli mi, yoksa acımasız mı? – kesin olarak belirleyemediğimiz gibi. Kuantum fiziğinde parçacığın hem dalga, hem de parçacık gibi davrandığı kabul edilir. Burada bir ikilik söz konusudur. Walter White için de aynı ikilikten söz edebiliriz: Aynı anda, hem pısırık, hem gözü pek adam; hem sevgi dolu baba, hem acımasız “çocuk katili”, hem sakar ve beceriksiz, hem hesap makinesi zihinlidir. Yani aynı anda hem dalga, hem de parçacıktır. İşlediği tüm suçların, ezip geçtiği tüm ahlaki kuralların, geçirdiği

“kötü” dönüşümün yegâne sebebi, çok sevdiği ailesini ekonomik anlamda huzura erdirmektir. Yani hem kötü, hem de iyidir; onu salt kötü ya da iyi olarak görmek mümkün değildir. Şu halde, Walter White karakterinin, belirsizliklerle dolu bir “kuantum karakter” olduğu yargısına varılabilir. Dark Side’ın Bilim İnsanları: Werner Heisenberg ve Walter White Mr. White ve Mr. Heisenberg arasındaki tek benzerlik Belirsizlik İlkesi değil. Biri kurmaca, diğeri gerçek olan bu iki bilim insanının yaşam tecrübeleri de kısmen birbirine benziyor. Werner Heisenberg, bir fizik dehasıdır. Klasik determinist fizik anlayışının sınırlarını zorlamış, 1932 yılında, henüz 31 yaşındayken Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüş ve fakat barışçıl kişiliğine rağmen Naziler ile çalışmak zorunda kalmış, yani bilimsel yeteneğini karanlık taraf için kullanması gerekmiştir. Fakat Heisenberg’in bilimsel serüveninin bu dönemi tartışmalıdır; atom bombası çalışmalarına ilişkin detaylar karanlık ve “belirsizdir.” Nobel

Ödülü alarak Einstein’ı kıskandırmış mütevazı bir bilim insanı, dehasını yıkıma giden yolda kullanmış – en azından çalışmış – bir deha, aydınlık ve karanlık taraf arasında yol alan bir savaşçı ve nihayetinde kanser ile hayata veda eden bir adam. Bu, gerçek Heisenberg’in öyküsü. Neredeyse aynı öyküye kurgusal Heisenberg’de de rastlıyoruz. (Walter White’ın da arkadaşlarıyla geliştirdiği “Gray Matter” projesi sayesinde aldığı bir Nobel Ödülü vardır. Kendisi, hissesini ortaklarına bırakarak, sonradan milyon dolarlık değere ulaşan projeden ayrılmak zorunda kalmıştır.) Sonuç olarak; yirminci yüzyılın bilim ve teknolojisine – hatta popüler kültürüne – yön veren kuantum fiziğinin başat ismi Heisenberg, içinde bulunduğumuz yüzyılın en popüler dizisinin ilham kaynağı olmuş gerçek bir bilim insanıdır. Fakat benim gibi Breaking Bad hayranlarına soracak olursanız Walter White daha bir gerçektir. Diziyi bu denli başarılı kılan ve sevdiren şey de tam olarak budur; böylesi gerçek olabilmesi. Bu, büyüleyici bir şey. / Ocak 2015 35


DOSYA

Black Mirror: ayna ayna söyle bana! Yazı: Feraye Şahin

Black Mirror, İngiliz Channel 4 kanalında 4 Aralık 2012 tarihinde yayın hayatına başlamış bir mini-dizidir. Her biri farklı yazar, yönetmen ve oyunculara sahip üçer bölümlük iki sezondan oluşmaktadır. 16 Aralık 2014 itibariyle “White Chrismas” adıyla sezon dışı özel bir bölümü de yayınlanmıştır. Dizinin üçüncü sezon onayını çoktan almış olduğunu da bir kez daha hatırlatarak kestirme bir geçiş ile gelelim aynanın söylediklerine… Black Mirror ismini aldığı siyah aynanın (TV, bilgisayar ve mobil telefon ekranları) içinden distopik bir anlatımla birbirinden farklı hikâyeleri gözler önüne serer. Ancak tüm hikâyelerin buluştuğu genel izlek teknolojidir. Yine de bu diziyi izledikten sonra varılabilecek en hatalı yargı; “teknolojinin insan hayatını getirdiği noktayı anlatır” yargısı olacaktır. Zira Black Mirror dizisi kesinlikle teknoloji sayesinde insanın hayatının nasıl evrildiğini dert edinmemiştir kendisine. Dizi tam tersine; insanın teknolojiyi yaşamında nasıl kullanmayı tercih ettiğinin altını çizmiştir. Bu bağlamda insanın yaşadığı trajedilerin tamamı; teknolojinin değil, insanın hatasıdır. Tüm bölümler üzerinden değilse bile birkaç bölüm üzerinden bu durumu tartışmaya açalım… *Yazının bu noktadan sonrası, bölüm hikâyelerine dair bilgi içermektedir. “Teknoloji iyi de çevresi kötü.” Dizinin birinci sezonunun “The National Anthem” isimli birinci bölümünde, devlet erkine sahip olanların teknoloji karşısında sıradan insandan hiçbir farkı olmadığını görürüz. Ülkenin başbakanı, kraliyet prensesinin yaşamı karşılığında milyonlarca izleyicinin gözü önünde bir domuz ile cinsel ilişkiye girmek zorunda kalır. Devlet erkinin tüm baskısına rağmen canlı görüntü TV yoluyla herkesin evinde, pijamasıyla uzandığı kanepesinin az ötesinde ya da içkisini yudumladığı barın duvarındadır. İnsanlar selamlaşmak için dahi yanına yaklaşmakta güçlük çekeceği başbakanı, en utanç verici haliyle izleyebilmektedirler. Bu noktada teknoloji sıradan insanın emrindedir ve teknolojiyi kullanmayı bilen biri, erkin başkanına istediğini yaptıracak güce sahiptir. Bu güç teknolojinin evrimi değil, insanın 36 Ocak 2015 /

tercihidir. Nitekim insanlar TV’den naklen yayınlanan görüntünün bir insanın hayatını kurtarmak uğruna elde edildiğini bilseler dahi etik ya da ahlaki açıdan bir sorumluluk hissetmeksizin olup biteni izlerler. Öte yandan erk sahibi de bir insanın yaşamını kurtarmak adına katlandığı bu utanç verici durumun ekmeğini yemekten geri durmayacak ve bunu bir yeniden seçim propagandası olarak kullanacaktır. Black Mirror dizisi bölümler boyunca teknolojiyi kullanan insanoğlunun yozluğunu, zaaflarını ve ilkelliğini yine teknoloji üzerinden anlatır. Tamamen kapitalist sistemle çevrelenmiş olan insanlık, haz duygusunu sürdürebilmek kaygısıyla tüketebildiği kadar tüketmekte ve teknoloji de bundan payını almaktadır. Dizinin “15 Million Merits” adlı bölümü distopik bir atmosferde geçer. Tüm bölümler içinde en sağlam kapitalist sistem eleştirisi de bu bölüme nasip olmuştur. Duvarları ekran olan dijital hücrelerinde uyuyup gün boyu çalışan insanlar, kendi sığ ve yoksun

yaşamlarından kurtulup ekranlarda izledikleri ünlülerin hayatına özenerek ve bir gün onlar gibi olabilecekleri hayalini kurarak yaşamaktadırlar. Elbette bunun bir bedeli vardır. Kendi durdukları noktadan eleştirdikleri yaşamlara ulaşma imkânı verildiğinde, eleştirdikleri her şeyi yapmaktan geri kalmazlar. Sınıf atlayacaklarını ve böylece daha elit bir yaşama kavuşacaklarını zannetseler de yanılmışlardır. Simülakr hakikatin kendisidir. Dizinin tüm bölümleri teknolojinin esaretine gönüllü teslim olan insanları anlatır. Hepsi de hayattan daha fazla haz almak amacıyla teknolojiyi kullanırlar. “The Entire History Of You” adlı bölümde ise haz almanın en belirgin yolu olarak “hayatı kaydetmek”

seçeneği sunulmuştur insanlara. Ancak bölümün baş erkek karakteri Liam, kendi geçmişini haz almak için değil, karısının kendisini aldattığı şüphesini doğrulamak için adeta didikler. Sonunda amacına ulaşmış ve şüphesini doğrulamıştır. Ancak gerçeği ortaya çıkarttıktan sonra yalnız ve mutsuz olan da yine kendisidir. Öte yandan cinsel ilişkilerini kaydeden insanların beraberlik yaşadıkları insanlardan ayrıldıktan sonra bile bu görüntüleri ellerinde tutuyor olmalarının günümüz gerçeğiyle ilgisi de son derece hayret vericidir. Günümüzde de pek çok kez bilhassa politikacıların, kanaat önderlerinin ve ziyadesiyle toplum için önemli görevler ifşa eden kişilerin özel yaşamları gizli kameralarla kaydedilmiş ve ardından bir baskı aracı olarak kullanılmıştır. Liam da bunu kullanmaktan çekinmez. Bu yazıda dizinin her bölümünü detayıyla inceleyemeyecek olsak da “The Waldo Moment” adlı ikinci sezonun kanımca en çarpıcı bölümünden bahsetmemek olmaz. Waldo bir çizgi karakterdir. Ancak bölüm sonuna doğru bir çizgi karakter yerine insanların oy verdiği politik bir lidere dönüşür. Waldo’nun seslendiricisi dahi bu duruma isyan etmektedir. Oysa Waldo artık onun değil, tüm dünyanın malı olmuştur. Gerçeğin kendisinden bile daha gerçektir. Bütün siyah aynalarda Waldo vardır çünkü Waldo kaba saba, aklına geleni söylemekten çekinmeyen, kısacası ilkel ve yoz ama bir o kadar da eğlencelidir. Gerçeği dile getirmek gayesiyle değil, dönem jargonuyla karşısındakini bozmak, demoralize etmek ve slogan söylemciliği yapmak üzerine kurulmuş bir simülasyondur. Jean Baudrillard’ın “Simülakrlar ve Simülasyon” adlı kitabından bir alıntı ile yazıyı sonlandıralım; “Hakikati gizleyen şey simülakr değildir. Çünkü hakikat; hakikat olmadığını söylemektedir. Simülakr hakikatin kendisidir.” Baudrillard, gerçek olmayan ancak gerçekmiş gibi algılanan görünümleri, simülakr olarak tanımlamıştır. Bu bağlamda bakıldığı vakit siyah aynanın bize söylediği ya da gösterdiği her şey bir simülasyondan ibarettir. Daha da basit söyleyecek olursam Avrupa Yakası’nın unutulmaz karakteri Burhan Altıntop’un da dediği gibi “ben aslında yoğum…”


OTOMOBIL

Tam Şarj İle 280 Km

Türkiye’de elektrikle çalışan otomobillerin yaygınlaşması bir 10-15 yılı bulacak gibi duruyor. On binlerce şarj istasyonunun kurulması, quick drop istasyonların inşası elzem. Biz yine de ekoloji ve bütçeye yarar sağlayan elektrikli otomobil dünyasına bir girelim.

Ford Focus Electric Ford’un, sıfır karbondioksit emisyonu üreten ilk modeli Avrupa’da sunuluyor. Yeni Focus Electric, motorun yakıt kullanımına gerek olmadan çalışacağı, zengin sürücü destek teknolojileri ve dinamik bir sürüş deneyimi sağlayacak şekilde geliştirilmiş Bir kez şarj edildikten sonra kat edebileceği yolu, yukarıdaki haritada izleyebiliyorsunuz. Şarj süresi en az 3-4 saat olan Focus Electric, saatte 136 kilometre (84 mph) hıza kadar ulaşan uyumlu ve akıcı bir şekilde hızlanma gücüne sahip. Yeni Focus’un son modellerinde bulunan zengin bağlantı özellikleri, sürüş teknolojisi ve güvenlik özellikleri Focus Electric’de de sunulmakta Avrupa pazarına tanıtılmaya hazırlanan iki hibrid elektrikli araç olan C-MAX Energi plug-in hybrid EV ve C-MAX Hybrid EV de Cenevre fuarında tanıtılıyor. Bu araçlarda motor ve akü gücünün birleştirilmesi sayesinde, yakıt tasarrufunda yeni bir düzeye ulaşılmış ve 800 kilometrenin (500 mil) üzerine çıkan olağanüstü bir performans elde etmiştir. / Ocak 2015 37


OTOMOBIL

Porsche 918 Spyder Bundan yüzyıl önce ilk elektrikli otomobilini üreten Prof. Dr. Ferdinand Porsche’u gururlandıracak derecede gelişmiş özelliklere sahip hibrit otomobil henüz hacimli üretim öncesinde bile rakiplerine gözdağı veriyor. 493 beygir güç üreten V8 motora sahip

Elektrikli Otomobiller İçin Kablosuz Şarj Hibrit otomobil üretiminde dünya lideri Toyota, bir yeniliğe daha imza atarak elektrik motorlu otomobiller için kablosuz pil şarj sistemi testlerine başlayacağını duyurdu. Hibrit otomobil satışları 6 milyon adeti aşan Toyota, Plug-in Hybrid ve elektrik motoru ile çalışan araçlar için yeni geliştirdiği kablosuz pil şarj sisteminin teknik testlerine Şubat ayı sonunda başlayacak. Kablosuz şarj sistemiyle elektrik motorlu otomobillerin aküleri 90 dakikada şarj edilebilecek.

38 Ocak 2015 /

olan 918 Spyder aynı zamanda 215 beygir ek güç sağlayan üç adet elektrik motorunu bünyesinde barındırıyor. 0-100 Km hızlanmasını 3,2 saniyede gerçekleştiren süper hibrit otomobil toplamda 708beygirlik eşsiz gücü sürücüsünün kontrolüne sunuyor. Tasarımında bilgisayarlı akışkanlar dinamikleri

kullanılarak yüksek performans ve yakıt tasarruf özellikleri geliştirilen otomobil 100kilometrede sadece 3litre yakıt harcıyor. Emisyon değerlerinde de büyük indirimlere ulaşan 918 Spyder kilometrede sadece 70 gram CO2 salıyor.

Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Lotus Bir kiosku andıran ve hem elektrikli araç istasyonu hem de led teknolojisi kullanan bir sokak lambası olan Lotus, güneş enerjisinin inovatif uygulamalarından bir tanesi. İtalyan Mimar Giancarlo Zema ve Luminexence Tasarım Evi tarafından tasarlanan Lotus 500 vat elektrik üretiyor. Lotus’un kapasitesi istenildiği zaman 2,8 kilovat’a kadar da çıkabiliyor. Park yerlerinden şebekeden bağımsız olarak kullanılabilecek bu tasarım, kentsel alanları daha etkili kullanmayı ve elektrikli araç şarj istasyonlarının hızlı yayılmasını sağlamayı hedefliyor.


Elektrikli Taksi: NISSAN ZLEAF Nissan’ın elektrikli modeli Leaf, 3570. filonun bir parçası olarak gerçek şartlar altında bir yıl boyunca denenecek. Elektrikli olduğu için menzili daha kısa olan arabanın bu dezavantajını gidermek için şehrin belirli noktalarına hızlı şarj istasyonları yerleştirilecek. 15 Dakikada %80 Şarj Ancak bu istasyonlar tesis edilene kadar Nissan NV400 modeli bir panelvan seyyar bir şarj istasyonuna çevrildi. Sıfırdan %80 şarja 30 dakikadan daha kısa bir sürede ulaşılmasını sağlayan bu mobil şarj istasyonu aynı zamanda benzinlik kültürüne yeni bir bakış açısı getiriyor. Eğer şarjının tam olarak bitmesi beklenmez de %30 gibi bir değerde şarj istasyonuna gidilirse %80 gibi bir şarja ulaşmak sadece 15 dakika sürüyor. Yamaha’dan iki kişilik elektrikli otomobil Şimdiye kadar ana başlığı motosiklet olan Yamaha da bu akımda yer alıyor. Bu haber ne kadar sıradan, standart gibi görünse de bu proje Gordon Murray Design Ltd. imzalı. Güney Afrikalı Gordon Murray Formula 1 ve McLaren P1 araçlarının tasarımları ile biliniyor. Ayrıca Gordon Murray’in Yamaha’ya katılmasının sebebi sadece tasarımları değil; benzer projeler üzerinde Gordon Murray 15 yıldır çalışıyordu. Birlikte MOTIV.e adını verdikleri bu konsepti geçtiğimiz Los Angeles Otomotiv Fuarında sergiye sundular. Küçük ama oldukça modern ve sade tasarıma sahip bu konsept 2,690 mm uzunlukta, 1,470 genişlikte ve 1,480 yüksekliğinde olacak. 2 kişilik araç 730 kg ağırlığında.

BMW I3 ELEKTRIKLI BMW YOLLARDA BMW i3, tamamen elektrikle çalışacak şekilde tasarlanan dünyanın ilk lüks otomobili olmasıyla ön plana çıkıyor. 46 bin 100 eurodan başlayan anahtar teslim fiyatı ve Türkiye’ye özel donanım paketiyle satışına başlanan BMW i3, uzay çağını andıran tasarım çizgileri ve karbon fiber takviyeli plastikten (CFRP) üretilen yolcu hücresiyle dikkatleri üzerine topluyor. BMW markasının karakteristik stil özelliklerini taşıyan çizgilere sahip BMW i3, 170 bg güç ve 250 Nm tork üreten elektrik motoruyla 0-100 km/s hızlanmasını 7.2 sn’de tamamlayabiliyor. BMW i3’ün lityum iyon bataryası gündelik sürüşte 130–160 kilometre gibi bir menzili görebilmesine olanak verirken bu menzil, ECO PRO modunda 20 kilometre kadar ve ECO PRO+modunda yine 20 kilometre daha yükselerek 200 km’ye varan bir menzile ulaşmasını sağlıyor. / Ocak 2015 07


GÜNDEM

2014 Yılının En Başarılı İnternet Girişimleri Türkiye’deki girişimcileri desteklemek, internet tabanlı şirketlerin ekosistemini yaratmak adına çalışan Etohum, düzenlediği Girişimcilik Zirvesi’nde 2014’ün en iyilerini açıkladı

SmartCloud.com.tr Melih Özal ve Emre Uzuncakara tarafından kurulan Smartcloud restoranların logo ve kimlikleri ile iPhone / web uygulamalarını bulut bilişim teknolojisi üzerinde tasarlar. Bunun yanı sıra Web tarafında restoranların mevcut web sitelerine sadece bir “Sipariş” butonu ekleyerek web sitelerinden sipariş almalarına imkan sağlayan web uygulamasını sunar. www.smartcloud.com.tr

Pratikchef Ayhan Çobanlıoğlu, Dilek Çobanlıoğlu ve Metin Çobanlıoğlu tarafından kurulan PratikChef bir yemeğin tarifini oluşturan tüm malzemeleri taze olarak tedarik eder, yemekte kullanılacağı şekilde işler, gereken miktarda paketler ve evdeki şeflerin yeteneklerini sergileyebilecekleri, farklı bir yemek yapma deneyimi sunan yemek kitleri olarak tüketicilere gönderir. www.pratikchef.com.tr

Giycem.com Burak Hatipoğlu ve Erhan Kaya tarafından kurulan Giycem, iç giyim ve tekstil e-ticaret sitesidir. Giycem.com evden alışveriş yapma rahatlığını geniş ürün yelpazesi, 7/24 müşteri hizmetleri ve hızlı kargo avantajı (siparişlerin %90’ı ortalama ilk 24 saatte kargoya veriliyor) ile birleştiriyor. www.giycem.com 40 Ocak 2015 /


TazeLezzetler Özgür Çakmak tarafından kurulan Tazelezzetler, restoran, süpermarket gibi profesyonel gıda alıcılarını, toptan üreticileri/çiftçileri, hem alıcı hem satıcı olan aracı gıda firmalarını ve gıda endüstrisine tedarik sağlayan firmaları bir araya getiren dinamik bir pazaryeridir. www.tazelezzetler.com

LVX Mehmet Günce Akkoyun ve Vehbi Emiroğlu tarafından kurulan LVX çiftçilerimize tam otomasyon tarımsal uygulama sunar. Paket içerisinde tarımsal sulamada kullanılan teknik donanımın güvenliği, bu donanımın tamamının uzaktan kontrol edilebilmesi, oluşabilecek her türlü arızanın takibi ve müdahalesi, enerji kalitesi takibi ve zirai teknik destek verilmesi vardır. http://maraba.lvx.com.tr/

Mobidik.com Murat Aygüney, Aslıhan Aygüney ve Egehan Gürcan kurulan Mobidik.com, amatör ve profesyonel yazarları, yayınevlerini ve kitap okurlarını sosyal bir ağ içinde bir araya getiren bir e-kitap platformudur. Kendi kitaplarını yayınlayan kullanıcılar aynı zamanda diğer kullanıcıları takip edebilir, kütüphanelerindeki rafları paylaşabilir, sevdikleri yazarlara soru sorabilirler. www.mobidik.com

Guess About Me Mete Fisunoğlu, Zafer Yılmaz ve Sercan Altun tarafından kurulan Bahadır Varol’un danışmanlığındaki girişim, üyelerinin birbirlerinin fotoğrafına bakarak hobileri hakkında tahminde bulundukları, yeni insanlarla tanışmanın eğlenceli yolu, lokasyon bazlı sosyal mobil oyundur. www.guessabout.me

Sharemyfare Egemen Alpay, Cahit Güvensoy, Ferdi Saldırış ve Emre Sertel tarafından kurulan girişim yolculuk ve ulaşım masraflarınızı azaltmak üzere sizinle aynı rotaya giden yolculuk ortağı bulabileceğiniz sosyal bir platformdur. 10 farklı dilde ve 4 farklı platformda (masaüstü, mobil web, Android, iOS) Nijerya’dan Vietnam’a, Filipinler’den Mısır’a değin çalışan global ölçekte bir uygulamadır. www.sharemyfare.com

Formhane Alican Vergin, Çağan Seval, Kemal Can Çömez ve Uğur Can Ekinci tarafından kurulan girişim, internet üzerinden 3D printing hizmeti veren bir girişimdir. Her ne kadar devrimsel bir teknoloji olsa da mevcut düzenin pahalı, keyfi ve yavaş fiyatlandırması, tasarımcıların dahil olabileceği bir pazaryerini yokluğu gibi sebepler 3D printing teknolojisinin kitleselleşmesinde engel oluşturuyor. Girişim bu soruna çözüm getiriyor. www.formhane.com

Volt Ali Halabi tarafından kurulan Volt, aynı yöne giden kişileri bir araya getirerek bu verimsizliği değiştirmeyi planlayan, gerçek zamanlı bir şehir içi araba paylaşım uygulaması. Volt, günümüzün mobil teknolojilerini kullanarak; sosyal medya platformları ve gerçek topluluklar üzerinden, sürücü ve yolcular arasında güveni sağlar. www.thevoltapp.com/tr/

/ Ocak 2015 41


DOSYA

Hangi Mobil İşletim Sistemi? Günümüzün büyük kısmı, akıllı telefon ya da tablet ekranlarında geçiyor. Ya siz hangi mobil işletim sistemini kullanıyorsunuz? Memnun musunuz? Kullandığınız işletim sisteminin artılarını, eksilerini biliyor musunuz? Ya da daha çok şey vaat eden bir diğerine geçmeyi hiç düşündünüz mü? arşılaştırmamızdaki değerlendirme ve tavsiyeleri izlerseniz, bizim favorimizin Android işletim sistemi olduğunu göreceksiniz. Bunda en büyük etken, Android’in esnekliği ve kişiselleştirilebilirliği. Elbette uygulama zenginliği de buna dahil. iOS 8’den sonra Android Lollipop için bloglarda okuduklarımız ve beta testlerimiz de bu kararımızı pekiştiriyor.

42 Ocak 2015 /

Düşük ve orta segment akıllı telefonlarda zaten Android tek seçenek gibi. Ancak bir üst segment kullanıcılarına da aynısını öneriyoruz. Samsung Galaxy S5, HTC One ya da Sonu Xperia Z3, hem büyük ekranlı, hem yüksek performanslı ürünler. Her alanda iPhone 6 ve 6 Plus ile yarışabilecek durumdalar. Yine de şunu belirtmeden geçmemek lazım, iOS kararlılık ve stabillik açısından Android’in

önünde. Ayrıca geniş kitlelerin love-mark’ı olması nedeniyle de psikolojik bir arzu nesnesi. Windows Phone ise maalesef tüm kulvarlarda son sırada. Zira Microsoft, çok geç girdiği akıllı telefon pazarında ne yeterli ürün yelpazesi sunabildi, ne de bir yenilik katabildi. Güçlerini birleştirdikleri Nokia’nın bir zamanki tartışmasız krallığını mumla arıyorlar ve var olma mücadelesi veriyorlar.


ERİŞİLEBİLİRLİK

GÜNCELLEMELER

UYGULAMA ÇEŞİTLİLİĞİ

GÜVENLİK

KİŞİSELLEŞTİRME

iOS

Android

Apple ekosistemi fena halde içine kapalı bir sistem ve şirket yöneticileri Steve Jobs’tan miras kalan bu takıntıdan taviz verecek gibi durmuyor. iOS’un görünüşünü ve temasını değiştirmek imkansız olmasa da çok zor. iOS aygıtınıza başka bir aygıttan fotoğraf, müzik ya da video gibi dosyaları yüklemek için bile yine bir Apple yazılımına ya da bilgisayarına ihtiyacınız var.

Açık kaynaklı Android bu konuda ne kadar esnek olunabiliyorsa o kadar esnek. Arayüzü ve kabuğu her üretici, kendi cihazının yeteneklerine ve performansına göre değiştirebildiği gibi, kullanıcı olarak siz de bu konuda sınırlarınızı zorlayabilirsiniz. Sadece widget’leri kullanarak bile harikalar yaratmak mümkün. Uygulama simgelerini, renk temalarını değiştirmek de sadece bir uygulama indirmek kadar basit. Bir USB kablo ile ya da çoğu zaman SD kart ile istediğiniz dosyayı cihazınıza aktarabilirsiniz. Daha ne olsun?

Microsoft bu konuda iOS’tan daha ileride ancak Android’in rahatlığına da ulaşabilmiş değil. Başlangıç (ana) ekranını ve kilit ekranını değiştirebiliyor, renk seçeneklerini, arka planı ve uygulama kutucuklarını kendinize göre düzenleyebiliyorsunuz. Ancak kutulardan oluşan ana ekran mantığı burada yapabileceklerinizi sınırlıyor. Dosya aktarma konusunda ise piyasada bulunan dizüstü ve masaüstü bilgisayarların ezici çoğunluğu da Windows kullandığından, sorun yaşayanını görmedik.

Apple ekosisteminin yukarıda şikayetçi olduğumuz dışa kapalılığı burada işe yarıyor. Dışarıdan ne kadar az müdahale, o kadar az tehdit demek. Hem virüs ve trojan gibi zararlı yazılımlar, hem de uzaktan erişim gibi riskler iOS’te yok denemese de minimum düzeyde. Dikkat edilmesi gereken belki de tek şey, parola güvenliğiniz… Zira galaksimiz ikinci bir iCloud sızıntısına daha hazır değil.

Yukarıdaki doğru orantı aynen burada da geçerli. Apple, uygulama konusunda çok titiz ve eğer cihazınızı illegal bir işlemle kırdırmadıysanız (jailbreak) şirketin kılı kırk yaran titiz filtrelerinden geçmemiş bir uygulama yükleyemezsiniz. Ancak Android için bu risk büyük, Play Store’den bile hangi uygulamayı indirdiğinize ve onlara hangi yetkileri verdiğinize dikkat etmelisiniz. Tabi ki söylememize gerek yok; Android cihazınıza web’ten ya da başka kaynaklardan hangi dosyaları indirdiğinize de çok dikkat edin.

En az 20 seneden bu yana biliyoruz ki Microsoft demek, virüs demek, trojan demek, keylogger demek, açık demek. Her ne kadar Microsoft kendi blogunda Windows Phone için hazırlanan uygulamaların gayet güvenilir olduğunun özellikle altını çizse de, bize klasik uyarıları yapmak düşüyor; kaynağını bilmediğiniz içerikleri indirmeyin & tıklamayın, işletim sisteminizi güncel tutun ve mobil güvenlik uygulamalarını kullanın.

App Store’da iPhone için 1 milyondan, iPad için ise 500 binden fazla uygulama var. Özellikle iOS 7 ve 8’in duyurulmalarından sonra uygulama sayıları da katlanarak arttı. iOS kullanıcıları geçtiğimiz yıl bu uygulamalar için toplamda 10 milyar dolardan fazla harcamışlardı.

Akıllı telefon pazarının lideri Android işletim sistemi. Doğal olarak uygulama çeşitliliğinde de liderlik onda. Play Store, hem uygulama sayısı hem de bu uygulamaların indirme sayısı olarak iOS’u geride bırakalı çok oldu.

Windows Phone’un uygulama marketi Market Place de 2014 ilk yarısı itibariyle 255 bin uygulama sayısı geride kalmıştı. İstatistikler Windows için her geçen gün 500 yeni uygulama daha geliştirildiğini gösteriyor. Yani bu yıl başı itibariyle bu rakam 400 bine ulaşmış olmalı. Windows Phone kullanıcıları günlük 10 milyon uygulama indiriyor.

Her büyük güncellemesi başlı başına bir olay olan iOS, bu konuda hantal ama göreceli olarak daha stabil. Her iOS güncellemesi, bir önceki sürümdeki eksikleri ve hataları geç de olsa gideriyor. Elbette zaman zaman yenilerini getirdiğini de saymazsak…

Son dönemde Android’in güncelleme stratejisi de iOS’a benzedi. Büyük yenilikler getiren ve heyecan yaratan ana sürüm güncellemeleri ile onu takip eden, bug-fix’lere ağırlık vermiş ara güncellemeler. Burada avantaj, üçüncü parti Android uygulamalarının, iOS uygulamalarına göre daha sık (ve daha erken) güncellenmelerinde.

Microsoft, Windows Phone’un sürümlerinde de masaüstü Windows’u takip ediyor. Mobil işletim sistemleri içinde en çok ara güncelleme Windows Phone’da. Zaten masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlarımızda da öyle değil miydi?

Söylemeye gerek var mı bilmiyoruz ama iOS kullanabilmek için bir iPhone ya da iPad sahibi olmanız gerek. Emsalleriyle ve piyasa standartlarında karşılaştırıldığında ise bu cihazların hiç biri ucuz değil. Belki de bu yüzden, küresel mobil işletim sistemi pazarında iOS’un payı sadece %12.7

Özellikle uzakdoğulu üreticilerin düşük ve orta segment ürünleri ile piyasayı çeşitlendirmesi ile Android cihazlar daha rahat ulaşılabilir oldu. Pazarda toplam %15.5’luk pay ile Apple ürünlerini bile geride bırakan Çinli üreticiler Lenovo, Xiaomi ve Huawei’nin bundaki payını reddedemeyiz. Android işletim sisteminin pastadaki payı tam %83.1

Masaüstü ve dizüstü pazarındaki tartışmasız Windows hakimiyetinin, iş mobile gelince esamesi okunmuyor. Windows Phone’un pazardaki payı sadece %3. Bunda Nokia’nın büyük katkısı var ancak son gelişmelerden sonra Microsoft’un işi daha da zor.

/ Ocak 2015 43


3.Bölüm REHBER

Teknolojik İcadlar Kronolojisi

İsveç çakısından Walkman’e, Nokia 3310’dan iPhone’a ndüstri çağına kadar geçen zamanda bilimde ve sosyal hayatta insanlık tarihini derinden etkileyecek gelişmeler oldu. Ancak insanlık tarihinin başından endüstriyel devrime kadar geçen zamanda teknolojinin seyri şimdiki yaşadığımız çağdaki kadar hızlı ilerlemiyordu.

Son 20 senede ise yeni icatlar hemen inovasyona uğrayıp daha da hayret edebileceğimiz icatlara bürünüyorlar. 14 sene önce İlkel bir cep telefonu kablosuz durumda iki farklı yerdeki iki farklı insanın konuşmasını sağlayabiliyorken o cep telefonu şimdilerde bir bilgisayar işlevi görüyor.

2001

Bu dosya konumuzun ilk bölümünde 20. YY başlangıcından itibaren yeni milenyuma yani 2000 yılına kadar gelen zamana kadar insan hayatını kolaylaştırmış, ona yön vermiş ve onun daha yeni şeyler icat etmesine neden olmuş ilham verici icatları tekrar hatırlayacağız.

2002

Blackberry 5820 QWERTY tuşların tek tek dizildiği modelleriyle, kurumsal firmaların gözdesi olarak bilinmesiyle ün yapan Blackberry, piyasadaki diğer telefonlara göre en güvenilir telefon olarak lanse edildiği günler geride kalsa da Blackberry, döneminde akıllı telefonların seyrini değiştirecek yazılımsal ve arayüzsel farklılığa sahipti.

2004 Apple iPod Apple kalıcı teknolojiler üretmek konusunda ayrı bir uzmanlığa sahip. iPod, MP3 oynatıcı kavramını icat etmemişti. Zaten piyasada az çeşitte de olsa MP3 oynatıcılar bulunmaktaydı. Apple ise bu sektörü yine kökünden değiştirecek bir ürün geliştirdi. iPod. Ancak bu hemen olmadı. Cihaz sadece Mac uyumluydu ve USB girişi yerine Firewire girişini destekliyordu bunula beraber üzerindeki hassas dokunuşlu beyaz çark ve beyaz kulaklıkları tam bir Apple imzası gibiydi. Bir çok Mtv şarkıcısının kliplerinde iPod’u göstermesiyle bir anda popülerleşmeye başladı. Ancak bazı kaynaklar da iPod ile gelen kulaklığın da ayrı bir moda yarattığından dolayı iPod’ların popülerleştiğine değiniyor. 60GB’lık yüksek kapasiteli modelleriyle müzik dinleyicilerin arşiv yapmasına imkan veren modellerinden sonra iPhone’lar üretildikten sonra artık klasik iPod’lar yerini iPod Touch’lara bıraktı.

00 Ocak 2015 /

Arkadaşlarımızın doğum günlerini hatırlama, ilkokul hatta anaokul arkadaşlarımızı bulma yöntemlerimizi tamimiyle değiştiren icat sosyalleşmeye de ayrı bir boyut getirdi. Mark Zuckerberg ilk olarak Harvard civarındaki arkadaşlarıyla iletişim kurma adına kurduğu thefacebook.com web sitesi daha sonra lise ağlarına ve diğer okullara derken bütün dünyaya yayılacak bir sosyal ağ sitesi haline geldi ve başındaki “the” kısmını attı. Yakında Oculus Rift’le Facebook üzerinden arkadaşlarımızla etkileşime girer miyiz acaba?


2004

Nintendo Ds Katlanabilir Nintendo Ds, iPhone dan önce dokunmatik olarak oyun oynama deneyimini yaşatan ilk cihazlardan biri. Kablosuz çok oyunculu oyunları oynamanıza imkan veren DS pil ömrüyle de harika bir oyun cihazıydı.

2004

2005

Tomtom GO 300 Tomtom öyle bir ilke imza attı ki şu an neredeyse bütün araç navigasyon cihazlarına “Tomtom” diyoruz. Bu aynen peçeteye “Selpak” demek gibi. Dokunmatik ekranıyla, internete bağlı olmadan GPS sayesinde uydudan yerinizi bellemesiyle bir anda hayat kurtaran cihazlar haline geldi Tomtom’lar. Daha sonraki versiyonlarında size nereden döneceğinizi, nereye sapacağınızı söyleyen yardımcılar eklendi.

Google Maps El haritalarının, şehir kılavuzlarının sonunu başlatan olay Google’ın, Maps hizmetini sunmasıyla başladı. Artık milyonarlarca insan dünyanın dört bir yanında nereye gittiklerinden habersiz bir şekilde dolaşıyor. Bütün güvendikleri şey, ceplerinde taşıdıkları telefonun Google Maps hizmeti. Artık nereden dönecekleri, gittikleri yolların trafik bilgisi, sokak görünümü gibi özelliklerle deayrılmaz bir parçamız haline geldi Google Maps.

Bu dokunmatik, futuristik uzaydan gelen aletin üçüncü versiyonu çıkana kadar yani 2009’a kadar taklitleri çıkmamıştı.

2005

2007

2005

XBOX 360 + Kinect Konsol camiasında olan rekabetler, telefon ya da bilgisayar rekabetleri kadar can alıcı bir öneme sahip değildi. Ancak XBOX 360 ve Kinect sayesinde işler değişti. PS3 ile savaş kızışmaya başlamıştı. Projenin amacı bilgisayar ortamında herhangi bir kontrol çubuğu veya kumanda kullanmadan, sadece el hareketleriyle oyun oynayabilmekti. Nitekim daha sonraki konsollarda da Xbox One ve PS4 gibi, kullanıcının hareketleriyle konsoldaki uygulamaların ve oyunların etkileşime girmesi yaygın hala geldi.

Youtube Şu an üzerinde her ay 6 milyar saat video izlenen internet girişimi macerası 9 sene önce Youtube ortaklarından birinin hayvanat bahçesindeki videosuyla başladı. Yaratıcı kişilerin ana akım medyaya ihtiyaç duymadan kendilerini başarıyla ifade edip global çapta ünlenmesine neden olan Youtube seneler boyunca hizmetini de geliştirdi. Uzaydan atlayan bir adamı canlı olarak full hd kalitede izleyebildik. Neredeyse bütün ana akım müzisyenlerin klipleri düzenli olarak buradaki kanallara yükleniyor ve en fazla izleyiciye Youtube üzerinden erişebiliyor. Youtube’un bu başarısı sadece evcil hayvanlarınızın enterasan hareketlerini barındırmaya yarayan video depolama hizmetinden çok daha fazla şeye neden olabilecek vizyona sahip olmasıyla alakalıydı.

Apple iPhone İlk iPhone, Ocak 2007’de San Francisco’daki Moscone Center’da Steve Jobs tarafından tanıtılmıştı. İlk nesil iPhone, aynı sene içinde tüm dünyada satışa sunulmaya başlanmıştı. Apple iPhone’un ortaya çıkmasıyla beraber akıllı ceplerde geri dönüşü olmayan bir değişim başladı. Bugün sıradan olarak gördüğümüz bu işlevler, o zamanki iPhone için eşsiz işlevlerdi. 320x480 çözünürlüklü 3.5 inç ekran, zamanı için en iyi ekranlardan biriydi. 2 megapiksellik bir kamerayla gelen iPhone, 8GB’a kadar depolama alanını destekliyordu. iPhone OS, 2007 itibariyle üçüncü parti uygulamaları desteklemiyordu. Ancak iPhone 1, mobil devrimini başlatacak kadar eşsiz özelliklere sahipti. / Ocak 2015 45


DOSYA

Time Lapse Özelliği Mercek Altında

iOS 8 ile birlikte gelen Time Lapse özelliğinin artıları ve eksileri…

ir otoyolun üzerindeki üst geçitten geçiyordunuz. Birkaç genç (muhtemelen üniversite projesi üzerinde çalışan) bir DSLR fotoğraf makinesini, tripodlarının üzerine koymuş bekliyorlardı. Sıkılmış bir halleri vardı, sanki uzun zamandır ordaydılar. Acaba ne yapıyorlardı? Evet, Time Lapse çekim yapıyorlardı! Fotoğraf profesyonelleri için büyük bir yetenek ve sabır işi olan Time Lapse çekimi, hemen her fotoğrafçılık bölümü öğrencisinin karşısına çıkmıştır. Bu zorlu çekim serüveninin temeli ise aslında pek bir basittir. Fotoğraf makinesi fotoğraf çeker, durur. Ardışık fotoğraf kareleri daha sonra bir araya getirilir ve sanki bir video kameranın kaydıymışçasına ilginç bir görsellik ortaya çıkar. İşte Time Lapse tam olarak budur. Ardışık fotoğraflardan video. Time Lapse konuları da çok çeşitli olabilmekle birlikte aslında bir fotoğraf meraklısı için güzel bir deniz manzarasının 46 Ocak 2015 /

ardında güneşin doğuşu ve batışı arasındaki zamanı kaydetmek ya da bir çiçeğin büyüme anını, hareketlerini çekerek oluşan, belgesel türündeki akıştır. Time Lapse’ın kahramanları genelde çiçekler, bulutlar ve güneştir.

kazandırdı bu özelliği. Time Lapse, yani hızlı çekim özelliği sayesinde artık iOS cihazı ile beraber fotoğraflardan görsel dehalar ortaya çıkarılabilecekti.

Kapsamlı teste giriş Time Lapse adını alan özellik, akıllı telefon ve tabletlerde uygulanır mı sorusunun yanıtını daha önce gördük: Uygulandı. Apple’da 2014 yılının Eylül ayında tanıttığı iOS 8 kamu sürümü ile (geliştirici sürümü, çok önce ortaya çıkmıştı) zorlu Time Lapse özelliğinin akıllı cihazlarına getirildiğini açıklamıştı.

Ne kullandık? Peki ama yazılımın artıları neler, eksileri neler? Gerçekten etkileyici sonuçlar elde edilebiliyor mu? Profesyonel fotoğrafçıların dalga geçeceği sonuçlar mı söz konusu yoksa cidden hayranlık mı uyandırıyor? İşte bu soruları 2013 yılında tanıtılan 64 GB dahili depolama kapasitesine sahip uzay girisi bir iPad Air üzerinden test ettik.

Elbette Apple, her iOS kullanıcısının iPhone ya da iPad cihazını saatlerce bir yerde tutup kayıt gerçekleştirecek birilerini ayarlamadı. Belki de bir milyarın üzerinde kişi demekti bu. Apple, teknoloji alanında ilerleyerek yazılımsal bir metalurji kullanarak iOS 8 işletim sistemine

Ve sonuçlar Öncelikle Apple, bu özelliği iPad kamerasına oldukça iyi bir şekilde entegre etme başarısını yadsınamaz şekilde gözler önüne serdi. Saniyeler süren bir Time Lapse video için dakikalarca çekim yapmanın gerektiği yeni


teknik olanak sonucunda ortaya harikulade işler çıktı. Görüntüler, size bağlı olarak titreme yoksa gerçek anlamıyla çok başarılı şekilde akıyor. Ortaya çıkan videonun çok iyi sonuçlar sergilediğini söylememiz mümkün. Harikulade hafıza yönetimi Merak ettiğimiz konulardan biri de bu kadar çok fotoğrafın hafızayı ne hale getireceğiydi.64 GB’lık cihazımızın pek fazla etkilenmeyeceği aşikardı, ancak ya 16 GB’lık modeller? Bunun tedirginliği içinde gerçekleştirdiğimiz testlerde şu sonuç ortaya çıktı: İnanılmaz ama mükemmel bir hafıza yönetimi. Apple’ın bu işi bu kadar iyi kotarması ağzımızı açık bıraktı desek yeridir. Çekimler, cihaz hafızasında çok az yer kaplıyor. Tahminimizden çok daha az.

Minimum. Çekimlerin seviyesini yükseltip saatler boyu devam ettirdiğimizde dahi hafıza yönetimi muazzam. Tam anlamıyla bir kullanıcı odaklı optimizasyon ve teknoloji özelliği ile doğabilecek negatif sonuçların etkisizleştirilmesi ile karşı karşıya kalıyoruz. Bravo! Peki bu verimliliğin kaynağında neler yatıyor? Şöyle ki çekimin ilk 10 dakikasında saniyede iki kare kaydediliyor. Yani bir dakikada 60 kare kaydediliyor. Bu kayıtların devamında örneğin 9. dakikada 1080 karelik bir kayıt gerçekleşmiş oluyor. Eğer kaydı burada bitirseniz 540 karenin birbirini takip etmesi sonucu oluşmuş Time Lapse video ile karşı karşıyasınız, yok hayır ben kayda devam etmek istiyorum derseniz devreye bir hamle giriyor. Apple hamlesi.

11. dakika ve sonrası 10. dakikadan sonrasında yani 11. Dakikaya girişinizle birlikte kamera artık saniyede 1 kare kaydetmeye başlıyor yani dolayısıyla tasarruf etmeye başlıyor. Üstelik ilk on dakika içinde kaydettiği saniye/2 kareden birini de siliyor. Böylelikle örneğin 15 dakikalık bir Time Lapse videoda 900 karelik bir görüntü ortaya çıkmış oluyor. Sistem, çekimin devam edişiyle beraber saniyede 1 kare şeklindeki işleyişin de altına iniyor. İki saniyede bir kare, 3 saniyede bir kare şeklinde devam eden bir süreçle karşılaşıyoruz. Yani 1 buçuk saatlik bir Time Lapse videoda 9000 karenin altında bir sayı beraberinde görselliğin doruklarına ulaşabilmeniz mümkün. Güzel bir teknoloji pozitivizmi. Ek olarak şunu da belirtmek gerekiyor, mobil cihazlar üzerinden insanların 10 dakika civarı Time

Biraz da matematik Time Lapse’da bir dakikada 60 kare kaydediliyor. Bu kayıtların devamında örneğin 9. dakikada 1080 karelik bir kayıt gerçekleşmiş oluyor. Eğer kaydı burada bitirseniz 540 karenin birbirini takip etmesi sonucu oluşmuş Time Lapse video ile karşı karşıyasınız,

/ Ocak 2015 47


DOSYA

Lapse kayıt yapabileceği öngörülmüş, bu kesinlikle kapsamlı araştırmaların bir sonucu olmalı. Apple bu tür konularda herhangi bir yanlışa imza atmaması ile biliniyor. Muhtemelen, 10 dakika özel bir çalışmanın sonucunda oluşturulmuş bir baraj. Farklar neler? Peki 10. dakikadan sonra kesilen Time Lapse video ile 25. dakikadan itibaren sonlandırılan video arasında ne gibi farklılıklar var. Emin olun hissedemeyeceğiniz kadar az fark söz konusu. Ancak bir saatlik bir kayıtla 10 dakikalık kayıt arasında belirgin farklılıklar ortaya çıkıyor. Atlayan görüntüler işin rengini değiştiriyor. Buradan hareketle kısa süreli Time Lapse videolar çekilmesini tavsiye ediyoruz. Uzun süreli çekimler için daha güçlü bir ekipman ve cihazla işe koyulun. iPad’den söz ediyoruz; Nikon ya da Canon’un orta seviye bir fotoğraf makinesinden değil!

Güneşin doğuşu Kayıt yapılacak obje ve subjenin de dikkatle seçilmesi gerekli. Başta dediğimiz gibi güneşin batışı bu konuda güzel bir çalışmanın önünü açacaktır. Yine doğuşu, bir yemeğin pişmesi, bir canlının hareketi ya da çiçeklerin özellikle güneş doğduğu zaman, ışığın geldiği yöne doğru hareketleri de konu edilebilir. Güneş ve bitkiler güzel konu bütünlükleri oluşturabilirler. Time Lapse video, ırmak ya da benzer doğa figürlerinde de kullanılabilir.

Püf noktaları Hızlı çekim modu olarak Türkçe’ye çevrilen özelliğin bazı ipuçlarından da bahsetmemiz gerekiyor. Öncelikle iPad’in sabit bir destekle kayıdı gerçekleştirmesini sağlamak büyük önem taşıyor. Bir masada stand üzerinde durması ya da herhangi bir aksesuar yoksa da sandalyeye dayandırılarak kaydın başlatılması gerek. Kayıt süresince de hareket edilmemeli; örneğin masada bir kayıt yapılırken arkadaşların gelip masaya kollarını koyması bile daha sonra elde edilen kayıt izlendiğinde fark edilebiliyor. Konu önerileri Yine kayıt yapılacak obje ve subjenin de dikkatle seçilmesi gerekli. Başta dediğimiz gibi güneşin batışı bu konuda güzel bir çalışmanın önünü açacaktır. Yine doğuşu, bir yemeğin pişmesi, bir canlının hareketi ya da çiçeklerin özellikle güneş doğduğu zaman, ışığın geldiği yöne doğru hareketleri de konu edilebilir. Güneş ve bitkiler güzel konu bütünlükleri oluşturabilirler. Time Lapse video, ırmak ya da benzer doğa figürlerinde de kullanılabilir. Bir outdoor etkinliğe mi gittiniz? iPad’inizle Time Lapse video çekin. Unutmayın, Time Lapse ve doğa arasında güzel bir dostluk var. Son önerimiz de yoldaki otomobiller. Özellikle trafiğin akıcı olduğu ve araçların hızla geçtiği yerlerden Time Lapse videolar çekilebilir. Akşamları görünen yıldızları çekmeyi deneyebilirsiniz. Gece geç vakitlerde çekilmesi ise pek önermediğimiz hususlardan. Çok karanlık ortamlar, iPad ile Time Lapse için uygun olamıyor.

48 Ocak 2015 /

Outdoor ve Time Lapse Bir outdoor etkinliğe mi gittiniz? iPad’inizle Time Lapse video çekin. Unutmayın, Time Lapse ve doğa arasında güzel bir dostluk var.


DOSYA

İdeal Ev, Ofis ve Sinema odası

Geçen aylarda günümüzün olmazsa olmaz teknolojileriyle donattığımız ideal oturma odamızı bu ay, bütün bir eve ve bölümlerine yaydık.

İdeal Ev Samsung T9000 Akıllı Buzdolabı 13.000 Lira Bu akıllı buzdolabında 10-inç bir tablet bilgisayar var. Buzdolabını bu tablet bilgisayar ile yönetebiliyorsunuz. Tablet bilgisayarda Evernote’da bulunuyor. Evernote’u kullanarak market alışveriş listesini aile üyelerinizin mobil cihazına gönderebiliyorsunuz. Buzdolabından daha ne istenir ki?

Tado Smart Termostat Evinizi ısıtmak adına ödediğiniz parayı azaltan akıllı bir termostat bu. Akıllı telefonunuzla sizi izleyerek eve yaklaştığınızda kombinizin açılıp, evi ısıtmaya başlatması pek hoş bir fikir değil mi?

BT Smart Home Cam 100 300 Lira Evinizdeki temizlikçiden mi şüpheleniyorsunuz? Ya da çocuğunuzun bakıcısından? İş’te, dışarıda bir türlü konsantre olamadığınız, strese girdiğiniz anda böyle bir ev içi kamerası endişelerinizi giderebilir. 93 derece açıya kadar görüş açısına çıkıp, karanlıkta da çalışabilmesi en büyük avantajları.

SAMSUNG WW9600 Çamaşır Makinası Çamaşırlarınızın ağırlıklarını analiz ederek en makul enerji ayarı ve su seviyesiyle yıkamaya geçiyor Samsung W9600. Üzerindeki ‘SmartCheck’ gözetleme sistemi sayesinde çamaşır esnasında tercihlerinizi kolay bir şekilde değiştirebiliyorsunuz.

Goji Smart Lock 550 Lira Goji evinize veya ofisinize gelen misafirlerin fotoğraflarını çeker ve akıllı telefonunuza bunları iletir. Tarihi, saatiyle birlikte kayıt tuttuğundan bunları gelen misafirlerinize yollayabilirsiniz. Ya da çalışanlarınızın işe kaçta geldiğinin kayıtlarını tutma adına da kullanabilirsiniz.

TP-Link Archer D7 389 Lira Archer D7, üst seviye bir modem. Hem modem hem router olarak kullanılmasıyla büyük bir ihtiyacı karşılayan cihaz, aynı zamanda 802.11ac bağlantısına terfi etmek isteyen kullanıcıların da ilgisini çekebilecek bir ürün.

Philipis Hue Iris 300 Lira Odanı aydınlat, duygu durumunu yansıt. Tam olarak renk skalasında 16 milyon tane değişik varyasyona sahip bu rengarenk aydınlatıcıda isterseniz kendi renk şablonunuzu oluşturabilir, dilediğinizde ön tanımlı renk varyasyonlarını kullanabilirsiniz. Akıllı telefonunuz ile de kontrol imkanına sahipsiniz.

/ Ocak 2015 07


DOSYA

İdeal Çalışma Odası

Humanscale Float desk 2.000 Lira Bir ofiste masa en önemlilerden. Neticede ekmek teknemiz. Humanscale’in farkı oturduğumuz seviyeye göre yüksekliği ayarlanabilir olması. Zamanını uzun süre masa başında geçirecekler için hayati önemi var. Bu yüzden biraz yüksekçe olan fiyatını göz ardı etmemizde yarar var.

Apple Thunderbolt Display 2.700 Lira İsterseniz direkt olarak iMac alabilirsiniz. Ya da var olan Macbook ya da Laptopunuza bağlayabilirsiniz. Ancak harici olarak da olsa önermemizin nedeni bu piksel canavarı 27 inç monitörde bir çok işi yapmanız için inanılmaz bir alana sahip olmanız ve diğer çevre arabirimlerle çok hızlı bir şekilde veri transferi yapabilmesi.

Twelve South MagicWand 79 Lira Ayrı parçalar yerine, masanızda veya koltuğunuzda klavyenizi ve izleme dörtgeninizi birleştiren tek bir aygıt kullanın. Parmak uçlarınızdaki denetimi artırmak isterseniz bu seti bir fare ile birleştirin. Rötuş, boyama ve çizme gibi incelik gerektiren işler için farenizi kullanırken; hareket, kaydırma ve yakınlaştırma için Magic Trackpad’i kullanın.

Herman Miller Mirra 2 1.200 Lira Ergonomik yapısı ve vücudunuzun ve pozisyonunuzun şekline göre ayarlanabilir yapısı sayesinde Humanscale kadar sağlıklı bir yapıya sahip. Oldukça da şık.

50 Ocak 2015 /

Mondaine duvar saati 400 Lira Dijital değil. Oldukça da klasik. İsveç yapımı bu klasik saat 1944 yılında dizayn edildi ve hala talep görmekte. Sadece çalışma odasına değil, mutfağınıza yatak odanıza her yere asabilirsiniz.

Ikea Aröd çalışma lambası 119 Lira Okumak, yazı yazmak için gereken doğrudan ışık yoğunluğunu sağlar. Lambanın ayarlanabilen kol ve başlığı sayesinde ışığı istediğiniz yöne kolayca yönlendirebilirsiniz.

Wacom Cintiq 22/24 HD Touch 2.200 Lira Tam bir tasarımcı rüyası. Wacom Cintiq’in dijital sayfaları ve kalemleri baskıya duyarlı. Yani kalemiyle, dijital sayfaya ne kadar baskı uygularsanız elinizle yazı, o kadar kalınlaşıyor. Bunun yanında birden çok işlem yapabilmesi de cabası


İdeal Sinema Odası

Sony MDR HW700DS 1200 Lira Soundbar’a yerimiz yoksa bile yine de mükemmel bir ses performansından mahrum kalacak değiliz. Fiyat’ının 1000 liradan fazla olması biraz can sıkıcı olsa Film izlerken izleyeceğiniz keyif paha biçilemez.

Panasonic DMPBDT700 1.800 Lira Panasonic’in Blueray sisteminde ‘flasgship’ ,bizim deyimimizle amiral gemisi olan bu oynatıcı 4K görüntüyü sizlere sunuyor. Böylelikle sinema odamızın önemli bir kısmını bu cihazla oluşturuyoruz. Samsung UE50HU6900 50” 2.200 Lira Ultra HD demek, ekranda her ayrıntıyı görmek demektir. 4K denilince hala son kullanıcıda 4K nedir? Sorusunun cevap olarak bir karşılığı bulunamayabiliyor. Sinema odamızın en önemli bileşenlerinden biri olarak Samsung’un bu modeli öne çıkıyor.

Optoma HD50 DLP Projeksiyon 3.800 Lira Küçük, kompakt ve hafif. 4K olmasın yani ne olacak? 4K projeksiyon cihazları yeni yeni piyasaya çıkarken fiyatlarının 30.000 lira üstünde satıldığını da hatırlatalım. İmaj kalitesi yeterince iyi ve fiyatı iki kat daha yüksek diğer cihazlar kadar da iyi

Arzum Patcorn Mısır Patlatma Makinesi 99 Lira Normal yaşantımızda artık çok fazla tüketmesek de mısır sinemanın olmazsa olmazı. Gelenek! Geleneğin zevkinden dolayı bu basit yiyeceği seviyoruz. / Ocak 2015 51


REHBER

Kitabın En Teknolojik Hali Kitap okumak bazı insanlar için bir tutkudur. Ancak kimilerinde bu tutkunun hedefi hafifçe sapıp, okuma eyleminin kendisine değil, kağıda, mürekkebe, yani cisme yönelir. Bu kişiler kitap okumayı sevmezler, tırnak içinde, büyük harflerle “KİTAP” okumayı severler. Kitap sayfalarının kokusunu, kağıdın parmak uçlarında bıraktığı hissi, onun ağırlığını duyumsamayı, okurken elinde, çantasında, masasının üstünde, okuduktan sonra kütüphanesinin rafında olmasını severler. Ben bu tip takıntıları hayli geri kafalı bulmakla beraber, matbaanın ya da kağıdın icadına karşı çıkan eski zaman entelektüellerine benzetiyorum ironik bir şekilde… Eminim onlar da “papirüs kokusu olmazsa olmaz” ya da “elle yazılmayınca, emek verilmeyince aynı tadı almıyorum” demişlerdir… iz bütün bunları bir kenara bırakalım ve e-kitap teknolojisini bütün avantajları, artıları ve faydalarıyla ele alalım : E-kitap illa “korsan” demek değildir. E-kitap denildiğinde çoğunlukla akla basılı kitapların korsan biçimde taranmış pdf dökümanları gelir. Ancak son bir kaç yıldır yayınevlerinin yavaş yavaş ilgi göstermeye başlamasıyla hem yasal, hem de dizaynı, sayfa dizilimi, imlası daha kaliteli e-kitaplar piyasaya çıkıyor. Bunun yanında, sadece e-kitap üretip satan yayınevleri de faaliyet göstermeye başladı. Bunlardan biri olan Propaganda Yayınları, e-kitap sayesinde hem okurun, hem yazarın kazandığını savunuyor. E-kitap nereden temin edilir? Bugün bir çok yayınevi, yeni çıkan kitaplarını e-kitap formatında da piyasaya sunuyor ve bunlar online kitap satış sitelerinde satılıyor. Örneğin Türkiye’de www.dr.com.tr, www.idefix.com, www. 52 Ocak 2015 /

kitapyurdu.com, www.babil.com gibi bir çok siteden Türkçe e-kitaplar satın alabilirsiniz. Yabancı dilde kitaplar için seçenek daha bol; örneğin Amazon.com ve Barnes & Noble gibi mağazalarda yüz binlerce e-kitap var. Bunun haricindeki “alternatif” yollar için ise http://bit.ly/1zcU9rj adresine ve Facebook’taki çeşitli gruplara bir göz atabilirsiniz. DRM nedir? Nasıl kaldırılır? Dijital Haklar Yönetimi (Digital Rights Management) dijital içeriklerin, indiren ya da satın alan kişi tarafından başkalarıyla paylaşılmasını, dağıtılmasını engelleyen bir sertifikalama yöntemidir. Türkiye’de online kitap satış sitelerinden alınan e-kitapların büyük çoğunluğu DRM sertifikasına sahip. Ancak DRM sertifikasının tek dezavantajı paylaşamamak değil; indirdiğiniz e-kitabın tek sahibi siz olsanız bile DRM yüzünden onu her cihaza yükleyemeyecek, yüklediğiniz

cihaza format attığınızda ya da cihaz değiştirdiğinizde, yeni bir cihaz aldığınızda da sorun yaşayacaksınız. Bunu engellemenin yolu, DRM korumasını kaldırmak. Calibre isimli programla saniyeler sürüyor. (http://bit.ly/10MYo19) E-kitap okumak için en uygun cihaz? E-kitaplar epub, pdf, mobi ya da Word formatlarında olabilir. Bunların hepsini çeşitli yazılım ve uygulamalar ile masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlardan, tüm platformlardaki tablet ve akıllı telefonlardan okumak pekala mümkün. Ancak klasik bilgisayar monitörü, tablet ve telefon ekranlarının beyaz zemin üzerine arkadan ışıklandırması ve parlaklığı, gözleri çok fazla yormakta ve uzun okumalarda göz sağlığını tehdit etmekte. Bu yüzden e-mürekkep teknolojisine sahip e-kitap okuyucu cihazlar tavsiyemiz.


E-kitap uygulamaları iBook : iOS’un kendi e-kitap uygulaması. iTunes’un kitap mağazasından kitap yükleyebiliyorsunuz ancak Türkçe içerik neredeyse sıfır. Yabancı kaynaklarda çok zengin. Ayrıca pdf formatındaki dökümanlarınızı iPad’inize yükleyip açabilirsiniz. Sayfaları işaretlemek ve satırların altını çizmek mümkün. Google Play Book : Google’ın e-kitap uygulaması. Hem Google Play marketten e-kitap yükleyebilir hem de kendi e-kitaplarınızı bu uygulamada görüntüleyebilirsiniz. Satırların altını çizmek, sayfalara işaret koymak, işaretlediğiniz yerlere notlar düşmek, sonra bu notlar ve anahtar kelimeler içinde arama yapmak, seçtiğiniz bir kelimeyi Google’da aratmak gibi bir çok yeteneği var. Idefix Kitaplık : Idefix mağazasından aldığınız e-kitaplar, bu uygulama sayesinde cihazınıza otomatik olarak yükleniyor. Kitapta kaldığınız yere ayraç koyabiliyor, font büyüklüğünü ayarlayabiliyorsunuz. D&R Kitaplık : Aynı şekilde D&R internet sitesinden aldığınız e-kitaplar otomatik olarak cihazınıza yükleniyor. Android ve iOS uyumlu. Aldiko : Ücretsiz uygulamanın kendi veritabanında binlerce e-kitap var ve kategorilerine göre arama yapıp indirilebiliyor. Kitapların font boyutu ayarlanabiliyor, seçilen kısımların altı çizilip not eklenebiliyor, seçilen pasajlar sosyal medyada paylaşılabiliyor, siyah ekranlı gece modu ve dahili sözlük özelliği var. Sadece Android plaformunda.

E-mürekkep nedir? 2007 yılında geliştirilen e-mürekkep ekranlar, hem göz hem de enerji dostu olmasıyla ön plana çıkıyor. Teknoloji, şeffaf bir sıvıyla dolu ince bir katmana sıkıştırılmış siyah ve beyaz renkli taneciklere artı ve eksi elektrik yüklenmesi temeline dayanıyor. E-mürekkep cihazlarda ekrandaki görüntü bir defa oluşturulduğunda tekrar güç harcamaya gerek duymuyor. E-mürekkep teknolojisine sahip cihazlar, oldukça yüksek ekran çözünürlüğü sağlıyor. Öyle ki, e-mürekkep ekranın netliği, neredeyse tamamen gerçek kağıdı gördüğümüz netlikte. E-mürekkep cihazlar, arkadan aydınlatmaları olmadığı için göz yormuyor. Bu cihazların en büyük iki handikabı ise siyah-beyaz olmaları ve ışıksız ortamda ekranın okunamaması. Aydınlatma sorunu, küçük kitap okuma lambaları ile çözülebiliyor. Türkiye’de e-mürekkep cihazlar E-kitap sektörü Türkiye’de son bir-iki yıldır hareket gösteriyor. Büyük online kitap mağazalarının e-kitap satmaya başlamasıyla birlikte, e-kitap okuyucu cihazlar da pazarda yavaş yavaş yer almaya başladı. Idefix ve D&R gibi online mağazalar, aynı zamanda e-kitap okuyucu cihazlar da satarken, Amazon’un Kindle ve Barnes & Noble’ın Nook gibi dünyada pazarın büyük oyuncusu olan cihazların Türkiye’ye hizmet vermemesi, yerli markalar için fırsat oldu. Aynı zamanda tablet üreticisi de olan Reeder’ın kendi ismini taşıyan e-mürekkep cihazlarının yanı sıra, Babil.com’un Calibro isimli ürünü de piyasada bulunabilen yerli markalardan. Hangi e-mürekkep cihazı almalı? E-mürekkep cihaz pazarında oyuncu sayısı da az, cihazların özellikleri de üç aşağı beş yukarı birbirine benziyor. Bu yüzden kıran kırana bir rekabet söz konusu değil. Ancak ilk etapta doğru cihazı seçebilmek çok önemli. Her ne kadar e-kitap okuyucular çok pahalı sayılmasalar da, sık sık yeni modelleri çıkmadığı için, çok sık değiştirilme gereksinimi de duyulmayan cihazlar. Bu yüzden, alacağınız cihazı uzun sayılabilecek bir süre kullanacağınızı unutmayın. Kindle ve Nook cihazların Türkiye’de resmi satışı olmadığı için bu markalar ücretsiz internet bağlantısı ya da kitap kiralama gibi kimi hizmetlerini Türkiye’ye sunmuyorlar. E-kitap okuyucu seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise; bu cihazların tek işlevinin, tek görevinin e-kitap okumanızı sağlamak olması… Yani bir e-kitap okuyucudan aynı anda internette sörf yapmayı, fotoğraflarınızı görüntülemeyi, müzik çalmayı, oyun oynamayı beklemeyin. Hatta tavsiyemiz, bunların hepsini yaptığı iddiasındaki cihazlardan uzak durun. Dokunmatik ekran ise e-kitap okurken gereksiz, dahası kullanışsız olduğu için bizim tercihimiz değil.

/ Ocak 2015 53


REHBER

Reeder 3

E-kitap okuyucu pazarının ilk yerli firması Reeder, Reeder 2, Reeder Lite ve klavyeli Reeder Lite 2’den sonra, Reeder 3 modelini piyasaya sürdü. 6 inç ekrana sahip cihaz, 128 MB RAM ve 600 MHz işlemciye sahip. 2 GB dahili hazıfası ile 12 bin sayfaya kadar pil ömrü sunan cihaz, önceki modellerde yer alan dokunmatik ekran, kablosuz bağlantı ve ses çıkışı gibi özelliklerin kaldırılmasıyla nispeten hızlanmış. Ancak 269 TL’lik fiyatı ile fiyat/performans yarışında çok geride kalıyor. www.reeder.com.tr

Nook GlowLight

Ünlü Barnes & Noble kitapçılar zincirinin e-kitap okuyucusu olan Nook GlowLight, 6 inç ekrana ve 758x1024 ekran çözünürlüğüne sahip. Dahili ekran aydınlatması bulunan Nook GlowLight, böylelikle geceleri de okunabiliyor. Tek şarjla 8 haftaya kadar kullanım imkanı sunan Nook GlowLight, hafızasında 2000 kitap barındırabiliyor ama maalesef Türkiye’de satılmıyor. Eğer satılsaydı, B&N mağazalarında ücretsiz internet erişimi ve bu mağazaların içinde bulunduğunuz sürece ücretsiz kitap okuyabilme gibi ekstralardan da faydalanabilecektik. Yine de amerikadaniste.com gibi siteler aracılığıyla Türkiye’den sipariş etmek mümkün. Fiyatı 119 dolar.

Kindle PaperWhite

Amazon.com’un e-okuyucu pazarında çığır açan cihazı PaperWhite’ın en önemli özelliği şu; sahip olduğu ışıklandırma patentli bir teknoloji ve sadece bu cihazda var. Yani az önce tanıttığımız Nook ya da birazdan tanıtacağımız Calibro dahil, diğer ışıklandırmalı e-kitap okuyucular aynı tablet ve telefonlar gibi arkadan ışık verirken, PaperWhite’da böyle değil. Bu yüzden normal bir kağıttan farkı yok ve kesinlikle gözü yormuyor. 6 inçlik cihaz sadece 206 gram ve 1100 kitap barındırabiliyor, üstelik pili de 8 haftaya kadar dayanıyor. 119 dolarlık fiyatıyla bu karşılaştırmanın tartışmasız kazananı. Türkiye’de resmen satılmasa da satın almanın bir çok yolu var.


Kindle 4 Eğer e-kitap okuyucum ışıklandırmalı olmasın, ışık meselesini ben kendim hallederim derseniz, hemen hemen aynı özelliklere sahip, 6 inç ekranlı ve 2 GB hafızaya sahip Kindle 4th Generation tavsiyemiz. WI-FI özelliği de bulunan cihaz ile, yüklemek istediğiniz e-kitapları tek tıkla cihazınıza kablosuz olarak gönderebilirsiniz. Pil ömrü tek şarjla bir aya kadar gidiyor ve çok hafif; 170 gram. Türkiye’de 225 TL’ye satılıyor.

Calibro Basic E-kitap okuyucu pazarına yeni ve tantanalı giriş yapan Calibro, iki modeliyle de göz dolduruyor. Bunlardan Calibro Basic, 4 GB hafızası ile yaklaşık 3 bin kitabı barındırabiliyor. Bu, incelediğimiz cihazlar içinde en yüksek dahili hafızaya sahip olan cihaz. Üstelik hafızası SD kart ile 32 GB’a yani yaklaşık 24 bin kitaba kadar yükseltilebiliyor. 6 inç ekrana sahip cihaz dahili WI-FI destekliyor ve kendi mağazasından tek tıkla kitap indirebiliyor. Pil ömrü yaklaşık 30 gün. 149 TL ile testin en ekonomiği. Fiyat/performans yarışında en önde.

Calibro TouchLux

Yukarıdaki özelliklere ek olarak dahili aydınlatma da içeren Calibro TouchLux, adından anlaşılacağı gibi dokunmatik ekranlı. Ancak aydınlatması, arkadan yapıldığı için uzun okumalarda gözü yoruyor. 208 gram ağırlığındaki cihazın sözlük desteği de var. Fiyatı 249 TL.

/ Ocak 2015 55


REHBER

Türkiye’den Kindle Satın Almak Kindle, e-kitap okuyucu cihazların amiral gemisi sayılabilir. Amazon.com’un sahip olduğu onbinlerce kitaplık altyapının yanı sıra, kitap kiralama, özel indirimler, bulut depolama alanı ve tek tıkla uzaktan cihaza kitap yükleyebilme gibi özellikler de Kindle serisini cazip kılıyor. Ancak ne yazık ki Amazon, Türkiye’ye resmi satış yapmadığı gibi, bu hizmetleri de Türkiye’ye resmen sunmuyor. Ancak Türkiye’de yaşayıp, Kindle sahibi olmak elbette mümkün. Bunun çeşitli yolları var. Birincisi, Amazon.com’dan sipariş vermek. Ancak az önce Türkiye’ye satış yapmadıklarını belirtmiştik. Bunun için araya bir aracı koyacağız. Amerikadaniste.com gibi siteler, sizin için sahte bir Amerika adresi görevi görüyor ve sipariş ettiğiniz ürünü teslim alıp, tekrar size postalıyorlar. Bunun haricinde, Gittigidiyor ya da N11.com gibi sitelerde yurt dışından elektronik eşya (bavul) ticareti yapan kimi satıcılar, sizin için bu ürünleri getirtebiliyor. Elbette her iki seçenekte de normal fiyatından biraz daha fazla ödemeniz gerekecek. Amazon hesabı açmak İş Kindle’ı satın almakla bitmiyor. Aldınız ama yine az önce dediğimiz gibi, Amazon Kindle sahiplerine sunduğu hizmetleri, yani kitap kiralama, ucuz kitap teklifleri, indirimler, hatta bulut depolama gibi bir çok özelliği Türkiye’de vermiyor. Bunu da yine bir kaç hileyle aşmak mümkün. Kindle cihazımızı 56 Ocak 2015 /

ilk açtığımızda, bizden Amazon hesabımızla giriş yapmamızı isteyecek. Bu aşamada, önce bilgisayarınıza ZenMate VPN eklentisini kurun. İnternete çıkış yapacağınız lokasyon olarak ABD’yi seçin. Şimdi gireceğiniz siteler, sizin Amerika’dan internete bağlandığınızı zannedecek. Amazon. com’a girin, yeni bir Amazon hesabı oluşturun. Formu doldururken adres bilgilerinizi soracak, kesinlikle sallamayın. Zaten sallayarak tutturmanız mümkün değil. Google’da aratarak, Amerika’dan gerçek bir şirket, okul ya da kütüphane adresi bulun. Posta kodu ve telefon numarası dahil olmak üzere, tüm adres bilgilerini bunun aynısı olarak girin. Bundan sonra Amazon.com’a her girişinize, ZenMate ile girin ki sizi Amerika’da sanmaya devam etsin. Türkiye’de Kindle kullanmak Kindle’a, yeni açtığımız Amazon hesabıyla (ve sahte bilgilerimizle) giriş yaptık. Şimdi ne olacak? Bundan sonra cihazınızı eksiksiz ve sorunsuz bir biçimde kullanmaya devam edebilirsiniz. Hiç bir kısıtlama yok. Kindle’a kitap yüklemek Kindle’a kitap yüklemenin iki yolu var : Birincisi, USB kablo aracılığı ile fiziken, diğeri ise WI-FI kullanarak, uzaktan ve kablosuz. İlki en basit

olanı; Kindle’ı kutusundan çıkan USB kablosu ile bilgisayarınıza bağlayın, yüklemek istediğiniz e-kitapları seçip Kindle klasörü (ayrı bir sürücü halinde çıkacaktır.) içine bırakın. İkincisi ise daha kolay; Amazon.com’a üye olduğunuzda, size bir bulut depolama alanı ve isminiz@free.kindle.com şeklinde bir e-posta adresi verecek. Yüklemek istediğiniz e-kitapları, kendi e-posta adresinizden, bu adrese gönderin. Çok basitçe; e-kitapları dosya olarak mail gövdesine ekleyin, konu satırını boş bırakın ve göndere basın. Kindle’ınızın WI-FI özelliği açıksa, anında indirecek ve senkronize edecek. MOBI formatına kitap dönüştürmek Kindle, MOBI e-kitap formatını destekliyor. Eğer elinizde word, pdf ya da epub formatında e-kitaplar varsa ve Kindle’ınıza yüklemek istiyorsanız, yapmanız gereken çok basit. Pdf dökümanlar için, az önce bahsettiğimiz gibi, kendi kendinize bir e-posta atın. Pdf’leri ek olarak yükleyin ancak bu defa konu satırında Convert yazsın. Otomatik olarak dönüştürülerek Kindle’a yüklenecek. Epub formatını MOBI formatına çevirmek içinse, www.epub2mobi.com gibi siteler işinizi görecektir. Dönüştürmek istediğiniz dosyayı seçin, karşıya yükleyin ve dönüştürün. Daha sonra bilgisayarınıza inen MOBI dosyasını kendi kendinize e-posta olarak gönderin.


NEWTECH İŞ BAŞINDA

‘İŞ’ Başında Kurumsal bilişim dünyasında yaşanan en son gelişmeler...

/ Ocak 2015 57


NEWTECH İŞ BAŞINDA

Büyük Mekanlar İçin Özel Projektör: Epson EB-Z10005U 10.000 lümen parlaklık ve 3LCD teknolojisine sahip Epson’ın yeni projektörü büyük tesislere uygun çözümler sunmak üzere geliştirildi. Dijital tabelalar için portre boyutu görüntüler yansıtabiliyor ve merkez dışı konumlandırma için lens kaydırma gibi birçok kalibrasyon özelliğiyle ön plana çıkıyor Büyük tesisler için ideal Büyük bir projeksiyon görüntüsü ile dev bir etki yaratan EB-Z10005U; müzeler, oditoryumlar ve kurumsal toplantılar için ideal. Özel LU02 kısa gösterimli lensi sayesinde ekrana daha yakın konumlandırılması da mümkün. Ayrıca portre boyutunda görüntüler de yansıtan EB-Z10005U,

bu moduyla sadece yatay projeksiyonda değil, moda şovları gibi renkli etkinlikler için de iyi bir çözüm ortağı. Çevrenizi görmenin yepyeni yoluna hoş geldiniz… Kolay kurulum ve bağlanabilirlik Esnek bir kurulum açısı ve merkez dışı konumlandırma için lens kaydırmanın yanı sıra EBZ10005U kenar kaynaştırma, test şablonları, kare enterpolasyonu ve Epson’un ‘süper çözünürlük’ özelliklerini içeriyor. EB-Z10005U tek bir bağlantıda beş bağlantıya olanak tanıyan HDBaseT özelliğine sahip ve daha fazla esneklik için isteğe bağlı Wi-Fi ve SDI diğer avantajları arasında yer alıyor.

TEMEL ÖZELLİKLER Yüksek parlaklık: Epson’un şimdiye kadar ürettiği en parlak WUXGA çözünürlüklü projektörü Esnek: Farklı kurulum açıları seçme imkanı 3LCD teknolojisi: Canlı renkler ve parlak görüntüler Bağlanabilirlik: HDBaseT ve isteğe bağlı Wi-Fi bağlantısı Portre projeksiyonu: Yatay projeksiyon uygun olmadığında Tavsiye edilen perakende satış fiyatı: 22.000 $+KDV

Ofisinizin Güvenliği Akıllı Telefonunuzda

Pronet Plus ile birlikte kullanıcılar, evlerine ya da ofislerine kimlerin girdiğini ve çıktığını mobil cihazlarına gelen mesajlarla öğrenebiliyorlar.

Yeni geliştirilen İnteraktif Güvenlik hizmetine abone olan kullanıcılar, trafikte veya seyahatte evlerinin güvenliğini tam manasıyla sağlayabilme olanağı yakalıyorlar. Aboneler, Pronet Plus mobil uygulamasını ya da internet sitesini kullanarak, evlerindeki ya da ofislerindeki güvenlik sistemlerini kontrol edebiliyorlar. Pronet Plus İnteraktif Güvenlik hizmeti ile abonelerine komple bir akıllı güvenlik hizmeti sunmayı hedeflediklerini ifade eden Pronet İş Geliştirme ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Yiğiter, bu servisin avantajlarını şöyle aktardı: 58 Ocak 2015 /

“Pronet Plus’ın İnteraktif Güvenlik Hizmeti sayesinde tüm kullanıcılar, mobil uygulamalar üzerinden ev ya da işyerlerinin ve içindekilerin güvenliğini daha iyi sağlayacak; uzaktan da olsa onları kontrol etmeye ve korumaya devam edebilecekler. İnteraktif Güvenlik hizmetiyle alarm sistemini uzaktan kurup kapatabilecek; belirledikleri senaryolara uygun bildirimler ve e-postalarla ev ve iş yerlerinin durumu hakkında bilgi edinebilecekler. Üstelik, alarm sistemi kurulu değilken dahi, girilmemesi istenen odaya girilmesi, balkon kapısının açılması gibi durumlarda da anlık

bildirimlerle haberdar olabilecekler. Kimi çocuğu okuldan geldiğinde bildirim almak ister, kimi balkon kapısı açıldığında. Bu şekilde, her abonemize, kişiselleştirilmiş bildirim sunuyoruz.”Aboneler alarm sistemlerini uzaktan kurma ve kapama gibi işlemleri akıllı telefonları üzerinden gerçekleştirebildikleri gibi, pakette yer alan akıllı ev çözümleri ile ev kapısının kilidini dahi açabiliyorlar. Bu durum özellikle anahtarın kaybolduğu ya da bir yerlerde unutulduğu durumlarda çok işe yarayabiliyor. Akıllı ev çözümleri ile birlikte evdeki lambaların kontrolü yapılabiliyor, evin ısısı daha eve gelmeden ayarlanabiliyor.


Apple ve IBM İlk İş Çözümleri Dalgasını Sunuyor Apple ve IBM, iOS için IBM MobileFirst uygulamalarının ilk dalgasını sahaya sürüyor Apple ve IBM ortaklığından çıkan IBM MobileFirst uygulamaları, iPhone ve iPad’e veri analizi ve güvenlik yetenekleri getiriyor. iOS platformu için IBM MobilFirst çözümleri an itibariyle kullanıma açıldı. Bu uygulama, iş dünyası için üretilmiş yeni bir uygulama organiğ oluşturuyor ve IBM’in güvencesiyle veri ve analiz yetenekleri kurumsal iPhone ve iPad kullanıcılarına ulaştıran bulut hizmetleri destekleniyor. Apple ve IBM arasında henüz gerçekleşmiş işbirliği sayesinde, iOS için IBM MobileFirst çözümlerden bankacılık, perakende, sigorta, finans hizmetleri, telekomünikasyon sektörleri ve havayolu şirketlerindeki müşterilerle beraber devlet kurumları da faydalanacaklar. iOS için MobileFirst çözümlerini desteklediklerini ilk şirketler ise; Air Canada, Sprint, Citi ve Banorte. Sektörlerdeki temel fırsatları ve öncelikleri hedefleyen iOS için IBM MobileFirst uygulamaları, çalışanların yetkinliklerine, müşterilerle iletişim kurdukları her alandan, her zamankinden daha hızlı, daha kolay ve güvenli bir şekilde erişmelerini sağlıyor. Böylece, kurumsal mobil kullanımlarında yeni bir seviye oluştu. iPhone ve iPad için tasarlanan ve geliştirilen MobileFirst uygulamaları, analiz yetenekleriyle donatıldıkları ve temel kurumsal süreçlerle birleştirdikleri güvenli bir ortamda sizlere sunuluyor. Apple ve IBM, iOS için IBM MobileFirst uygulamalarının ilk dalgasını sahaya sürüyor. Her kuruluş için özelleştirilebilir ve IBM’in iOS cihazları için özel bulut servisleriyle,

veri, uygulama ve cihaz güvenliği sağlanarak kolayca dağıtılabilir, yönetilir ve güncellenir. iOS için IBM MobileFirst çözümlerinin ilk uygulama serisi birçok sektör için hazır ve sürekli olarak yeni uygulamalar tasarlanmaya, geliştirilmeye devam ediliyor;

portföylerine erişebilmelerini, bu portföylerini yönetmerlerini, tahmine dayanan güçlü analizlerle bilgi edinmelerini işlemleri güvenli bir şekilde tamamlayana kadar gelişmiş modelleme araçlarıyla önerilerini eksiksiz test etmelerini sağlıyor.

Plan Flight; pilotların uçuş planlarını ve mürettebat listelerini önceden görmelerini, uçuş sırasında sorunları yer personeline bildirmelerini ve yakıt konusunda daha ayrıntılı bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, tüm havayolu şirketlerinin en büyük harcama gideri yakıt konusunda destek sağlıyor.

Sigortacılık sektörüne ise: Retention uygulaması getirildi. acentaların müşterilerin profillerine ve geçmişlerine erişmelerini sağlayan; analize dayanan elde tutma risk puanı, akıllı uyarılar, anımsatıcılar, “bir sonraki en iyi adım” önerileri ve e-imza ve prim toplama gibi temel işlemlerin kolaylaştırılması gibi özelliklerden yararlandırıyor.

Passenger+: Taşımacılık ve seyahat sektöründe uçuş personellerine, uçuş sırasında özel teklifler, yeniden rezervasyon ve bagaj bilgileri dahil olmak üzere eşi olmayan bir kişiselleştirilmiş hizmet düzeyi sağlanıyor. Advise & Glow; bankacılık ve finansal piyasalarla ilgili olan bu uygulama, müşteri profillerine ve rekabet analizlerine erişim için güvenli kimlik doğrulama, daha kişisel önerilerde bulunmak adına analize dayanan bilgiler toplama ve güvenli işlem tamamlama yetenekleriyle, bankacıların küçük işletme müşterilerine yerinde servis vermelerini sağlıyor. Trusted Advice: aynı sektörde danışmanların müşterilerin portföylerine

Sales Assist: Perakende sektöründe çalışanların müşteri profillerine erişmelerini, daha önceki alışverişlere ve mevcut seçimlere dayalı olarak önerilerde bulunmalarını, envanteri kontrol etmelerini, mağaza içinde ürünlerin yerlerini bulmalarını, bununla birlikte mağaza dışında teslim edilecek ürünleri göndermelerini sağlıyor. Expert Tech: telekomünikasyon sektöründe üst seviyede saha hizmeti, daha etkili bir sorun çözüm süreci, üretkenlik ve daya yüksek müşteri memnuniyeti sağlamak amacıyla, yönlendirme optimizasyonu için uzmanlık ve konum hizmetlerine erişmek üzere FaceTime gibi iOS hizmetlerinden yararlanıyor.

/ Ocak 2015 07


NEWTECH İŞ BAŞINDA

E-ticarette Cironun Yüzde 40’ı Dijital Reklamdan Geliyor Inveon’ın yaptığı araştırmaya göre, e-ticaret sitelerinin cirosunun yüzde 40’ı dijital kampanyalar aracılığıyla alışveriş yapan kullanıcılardan sağlanıyor. Kişiye özel kampanyalar revaçta Teknoloji kullanımını artırarak performansları büyük ölçüde iyileştiren dijital dönüşüm, birçok şirketin gündemini oluşturuyor. Üst düzey yöneticiler büyük veri, mobil erişim, sosyal medya ve çeşitli CRM araçları kullanarak müşterilerini daha iyi tanıma ve onlara daha kaliteli hizmet verme konusuna yoğun ilgi gösteriyor. Inveon, kullanıcıların internet alışverişinde hareket modellerini inceledi. Buna göre kullanıcı trafiğinin yüzde 30′unu Adwords kampanyaları getiriyor. Bu kampanyalar aracılığıyla sitelere girerek alışveriş yapan kullanıcılar toplam cironun yüzde 40’ını oluşturuyor. Doğru müşteriye, doğru zamanda doğru kampanyayı sunabilmek için kullanıcıların gerek internet araştırmasında gerekse e-ticaret sitesine girdikten sonra satın alma döngüsü içinde nasıl hareket ettiklerini iyi analiz etmek gerektiğini belirten Inveon Yönetici Ortağı

Moris Kastro, yaptıkları çalışmalar sonucunda ulaştıkları verileri şöyle sıralıyor: ❍ Perakende e-ticaret sitelerinin aylık ciroları incelendiğinde yoğun dönemin Aralık ve Mart ayları olduğu görülüyor. Perakende e-ticaret sitelerinin yıllık satış cirolarının yüzde 20’si bu iki ay içinde gerçekleşiyor. Satışın en düşük olduğu ay ise yıllık cironun yüzde 5,4’üne sahip Ağustos ayı.

❍ Online alışveriş için perakende e-ticaret sitelerinin ziyaret saatlerine bakıldığında en yoğun saatlerin ‘öğleden sonra’ ve gece olduğu görülüyor. Alışverişin en çok yapıldığı saatler 14:00 ve 22:00 saatleri. ❍ En çok online alışveriş yapılan gün Cuma. ❍ Kullanıcıların en çok tercih ettikleri kampanyalara bakıldığında Türkiye’deki e-ticaret kullanıcılarının yüzde 55 oranında «bedava kargo» kampanyasını kullanıyor. Bedava kargo kampanyasını yüzde 17 ile «hediye kuponu», yüzde 14 ile belli bir miktar alışverişe indirim takip ediyor. Mağazalar ya da markalar arası kampanyalar çok fazla ilgi görmüyor. ❍ Online giyim alışverişinin en yoğun olarak yapıldığı şehirlere baktığımızda ilk 3 sırada İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Türkiye’nin en büyük illerinin bulunduğu görülüyor. Antalya ve Bursa da 4’üncü ve 5’inci sıralarda yer alıyor. ❍ Gıda alışverişini internetten yapma yoğunluğunda ilk 3 sıranın aynı kalmasına rağmen 4’üncü ve 5’inci şehirler Bursa ve Adana olarak sıralanıyor.

Lezzet Tutkunlarına Dijital Ödeme! Banka ve kredi kartları ile dijital alışveriş keyfi yaşatan BKM Express, Türkiye’nin lider online mekan keşif ve yorum platformu Mekanist ile Restoranda mobil ödeme dönemini başlatıyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) hayata geçirdiği dijital cüzdan BKM Express, ödeme platformlarına bir yenisini daha ekledi. BKM Express, bugünden itibaren artık restoranlarda da ödeme imkanı sunuyor. BKM Express’in ‘restoranda ödeme’ uygulaması Türkiye’de alanında iki güçlü isimle yapılan işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin bir numaralı online mekan keşif ve yorum platformu Mekanist işbirliği ile hayata geçirilen bu çalışmada, ‘restoranda ödeme’ ilk olarak pizza severlerin vazgeçilmez mekanı Olivia’s Pizzeria ile başlıyor. 60 Ocak 2015 /

16 BANKANIN BANKA VE KREDİ KARTI İLE DİJİTAL ÖDEME 16 bankanın banka ve kredi kartının tanımlanabildiği 700 üye işyeri ve 400 binin üzerinde üye sayısına sahip olan BKM Express’in Mekanist işbirliğinde hayata geçirdiği ‘restoranda ödeme’ uygulaması için pizza severlerin Olivia’s Pizzeria’da siparişlerini vermeleri yeterli oluyor. Pizza severler yemeklerini yerken Mekanist ve BKM Express ödeme için hazır bekliyor. BKM Express kullanıcıları restoranda yemeklerini yedikten sonra cep telefonlarıyla ödeme yapmak istediklerini belirtiyor. Olivia’s Pizzeria için

geliştirilen işyeri uygulaması sayesinde ödeme iki farklı şekilde yapılabiliyor. Kullanıcılar hesap istedikten sonra Mekanist uygulamasını açarak telefonlarını garson tarafından getirilen terminale yaklaştırıyor ve iBeacon teknolojisi sayesinde BKM Express ile çok kolay ve hızlı bir şekilde ödemesini tamamlayabiliyorlar. Kullanıcılar için bir diğer seçenek ise QR kod ile ödeme yapmak; terminaldeki QR kodu okutarak da BKM Express ile çok kolay ve hızlı bir şekilde ödemesini gerçekleştirebiliyorlar. Ödemelerin kolay ve hızlı yapılması sayesinde kullanıcıların yanı sıra restoran işletmecilerinin de hayatı kolaylaşıyor.

Toshiba


Toshiba Satellite Pro R50-B

Sağlam, Hafif ve İş Amaçlı: Toshiba Satellite Pro R50-B

Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için tasarlanan zengin özelliklere sahip uygun fiyatlı 15.6” ekranlı Satellite Pro R50-B notebook artık piyasada İş koşullarına özel Satellite Pro R50-B modelinin tüm unsurları KOBİ’lerin ihtiyaçları göz önüne alınarak geliştirildi. Bu nedenle notebook’un ve içerisindeki verilerin güvenliği ön plana alındı. Satellite Pro R50-B bağımsız test enstitüsü TÜV Rheinland tarafından hızlandırılmış Yaşam Testlerinden (HALT) geçirildi. Bir notebook’un yaşam ömrünü taklit ederek ve farklı titreşim, ısı, kaza sonucu düşme ve basınç seviyelerine maruz bırakılan Satellite Pro R50-B, istenmeyen durumlara karşı testlere girdi. İş yerlerini veri kayıplarına karşı korumak için, seçilen modellere hassas iş verilerinin yerel depolama sistemi üzerinde güvenli olarak saklanabilmesini sağlayan Güvenli Platform Modülü (TPM) güvenliğine sahip donanım ilave

edildi. Cihaz daha da fazla veri güvenliği için ani düşme ve darbelerde sabit sürücüyü kitleyen HDDD 3D sensörüne sahip. Hız ve Tasarım Satellite Pro R50-B, 4. nesil Intel Core i5’e kadar işlemciler ve Intel HD 4400’e kadar grafik işlemciler ile uygulamalar arasında çoklu işlem yapabilmek ve verimliliği artırmak için gereken performansı sağlıyor. Ayrıca yalnızca 2.3 kg ağırlık ve 24 mm incelikte olması, çıkarılabilir uzun ömürlü bataryası ile kullanıcılar işlerini diledikleri yere kolayca taşıyabiliyorlar.

yapmak ve harici ekranlar aracılığıyla çalışma alanlarını genişletmek isteyen kullanıcılar için adaptör kullanmayı gerektirmeyen tam boy HDMI® ve RGB bağlantıları mevcut. Kullanıcılar, iki tanesi hızlı veri transferi için USB 3.0 olmak üzere üç adet USB girişi ve bir adet SD kart girişi sayesinde ofisteki çevre birimleri ile bağlantı kurmanın ve veri aktarmanın esnekliğini yaşayabiliyorlar. Bluetooth 4.0, Gigabit LAN veya kablosuz LAN hızlı ağ erişimi için sunulan diğer bağlantı seçenekleri.

Bağlantılar Satellite Pro R50-B geniş bağlantı seçenekleri ile hızlı ağ bağlantısı ve diğer cihazlara bağlantı seçeneği sunuyor. Daha geniş gruplara sunum

Teknik Özellikleri • Ekran: 39.6 cm (15.6”) 1366 x 768p HD, yansıma yapmayan ekran • İşlemciler: 4. nesile kadar Intel®CoreTM i5 işlemciler • Grafik: Intel® HD 4400’e kadar • Depolama: 1TB’a kadar HDD veya 500GB yüksek-performanslı HDD seçeneği • ODD: Opsiyonel 9.5 mm DVD Süper Multi Sürücü • Hafıza: 2 adete kadar x 8 GB DDR3L (1600 MHz) • Bağlantı: 2 x USB 3.0, 1 x USB 2.0, 1 x HDMI®, 1 x RGB, 1 x SD yuvası, Intel®WiDiTM kulaklık/mikrofon kombo giriş, Intel® Wi-Fi (802.11 ac/a/b/g/n), Bluetooth® 4.0, Gigabit LAN • HD web kamera • İşletim Sistemi: Windows 8.1 Pro, Windows 8.1 veya Windows 7 Professional seçenekleri • Güvenlik: HDD 3D sensörü, Trusted Platform Modülü 1.2, KensingtonTM kilidi yuvası • Pil ömrü: 7.5 saate kadar • Renk: Siyah • Boyutlar: 379 x 258 x 23.95 mm • Ağırlık: 2.3 kg’dan itibaren / Ocak 2015 61


SON AYLARIN EN GÜNCEL ÜRÜNLERİ

İNCELEME OCAK 2015

Samsung UE65HU8500L Curved UHD TV Curved ve UHD bir arada

Dell Alienware 17 O bir uzayl›, o bir fleytan o bir Alienware !

Lumia 830 Orta segmentin en iyilerinden

HTC Desire Eye Sadece selfie telefonu (mu?)

Samsung Galaxy Note 4 Süper ‘Phablet’

62 Ocak 2015 /


Samsung UE65HU8500L Curved UHD TV Curved ve UHD bir arada on kullanıcılar olarak 3D teknolojisine tam olarak entegre olamadan hayatımıza Curved ve 4K (UHD) kavramları girdi. Samsung ise Curved alanında oldukça başarılı Televizyon teknolojileri akıllı telefon markalarının sıcak rekabetinden kaynaklı hızlı gelişim çizgisinin üzerinde ilerlemiyor. LCD, LED ve 3D teknolojilerinden sonra bulunduğumuz zaman itibariyle 4K ve UHD TV’ler şu an cazibe merkezinde. ‘Curved’ yapı Alışagelmişin dışındaki yapısıyla Curved yıllar boyunca doğal bir görüntü sunması adına üzerinde çok önemli AR-GE çalışmaları yapıldı. Şu an son kullanıcılar açısından gayet memnun olacağımız son halini aldı. Gerçekten de curved biçimindeki televizyonlardan düz yapılı TV’lere geçiş yaptığınızda aradaki görüş farklılığını hissedebiliyorsunuz. Tasarım Elimizdeki ürün Samsung’un Samsung UE65HU8500L adlı modeli. 65 inç ekranıyla oldukça büyük. Salonunuzda yeteri kadar alan olduğundan e min olmanız gerekiyor. Kavisli yapısı ve çerçevesiz olması büyük yapısına göre oldukça estetik. Ekran kalitesi Ultra HD (UHD) terimi, ekranda her ince detayı hiç olmadığı kadar net görebileceğiniz anlamına gelir. 3,840 x 2,160 ekran çözünürlüğüne sahip Samsung’un bu UHD televizyonu, gerçek hayattaki renklerle, Tam HD’den dört kat daha yüksek bir çözünürlük sunuyor. Daha önce gördüklerinizden çok daha fazla netlik ve ayrıntı deneyimi kazanmak adına oldukça önemli. Multi-Link Screen Samsung’un Multi-Link Screen özelliği, çoklu ekran görüntüleme sağlayarak arşivinizde veya Samsung’un içerikleri arasında rahatça dolaşabilmenizi sağlıyor. MultiLink Screen (Quad) özelliği,, UHD ekranda dört farklı ekranı aynı anda istediğiniz gibi görüntülemenizi sağlıyor. Yani bir ekranda canlı televizyon izlerken, diğerinde On TV özelliğine göz atabilirsiniz; kalan iki ekranda da YouTube’dan video klipler izleyebilir ve izlemek için daha fazla içerik arayabilirsiniz.

Artılar

nlılığı, + Renklerin ca rlük nü yüksek çözü yınları, ya an + 4K olmay timize görüntüleri op edebilmesi + Tasarım

Eksiçilinekısıtr lı

- Şu an olan 4K içerik

Hareket Algılayıcılar Hareket algılayıcısına sahip akıllı TV’lere aşinayız. Ancak şimdiye kadarki akıllılarda TV’de olan kameranın hareketlerimizi algılaması için bütün bir kolumuzu hareket ettirmemiz gerekiyordu. Elimizi kameranın algılayabileceği noktaya getirdiğimizde elimizle ve parmaklarımızla yaptığımız işaretlerle TV’yi kontrol edebiliyoruz.

/ Ocak 2015 63


İNCELEME

Dell Alienware 17 O bir uzaylı, o bir şeytan o bir Alienware !

Alienware her açıdan özel bir laptop. Kutusuyla, kendi tasarımıyla tam bir konsept içerisinde sunuluyor. Donanımı ise piyasadakilerin en iyilerinden. utusunda bir Alien kafası dışında hiç bir yazıya yer verilmemesiyle, büyük cüssesiyle ve ekran kapağını açtığınızda sizi karşılayan canavar yapısıyla sizi özel hissettiren bir laptop Alienware. Oldukça ağır. Ancak bu bir konsept laptopu tabi ki her yerde yanınızda taşıyabileceğiniz türden bir ofis bilgisayarı değil. Ancak bulunduğu ortamda gelişmiş masaüstü bilgisayarları kadar performans vadediyor. Donanım Biz bu canavarla ilk olarak ne yapacağız. Tabii ki deliler gibi oyun oynayacağız. 8 GB (laptopun kendi belleğinden bahsetmiyoruz burada !) GDDR 5 Nvidia GeForce GTX 880M ekran kartına sahip. Bütün son model

Alienware 17’nin fiyatları 1.500 Liradan başlıyor tabi giriş versiyonunda 4.Nesil i5 ve 8 GB bellek varken bize inceleme için gelen versiyonunda 32 GB Bellek ve 4. Nesil i7 4910 MQ işlemci vardı. Bu versiyonun fiyatı da 3.900 Dolar.

00 Ocak 2015 /

oyun bilgisayarları gibi 4.Nesil Intel Core i74910MQ işlemciye sahip. (hız aşırtmayla 4.1 GHz) 16GB DDR3/1600 Bellek de yanında geliyor. Hızlı başlatım için 256GB’lık SSD ve 1 TB kitle depolamayla çok yararlı bir depolama sistemine sahip. Güç tuşuna bastıktan 1-2 saniye gözüken logodan sonra masaüstüne ulaşabiliyorsunuz. Dizayn Tasarım Alienware’in en önemli kısımlardan biri. Köşeleri keskin ve sportif bir yapıya sahip. 10 farklı noktasını farklı renklerde ışıklandırabildiğiniz bu makine ile ruh halinize göre ya da oynadığınız oyuna göre farklı tasarımlara gidebilirsiniz. Özelikle kendi programı Sound Stage’de yarattığınız müziğin ritmine göre kendine özgü aydınlatması

devreye giriyor ve mükemmel bir görsel şölen başlıyor. Kimlere göre Far Cry 4 ve Call of Duty Advanced Warfere ile testlerimizde hemen hemen bütün grafik özelliklerini sonuna kadar açtık ve en kötü koşullarda bile 25-30 FPS’nin altına düşmedik. Bu konuda ekran kartının ve diğer donanım bileşenlerinin son model oyunları yüksek performansla oynatabildiğini gördük. Bununla beraber video işleme programları (Adobe Premiere Pro) ve bu programlara eklenen plug-inlerle akıcı bir şekilde videolarınıza efektler ekleyebiliyor, ön izlemesini yapabiliyorsunuz. Ayrıca bize gelen 32 GB bellekli Alienware ile çok kısa sürede video render’ı alabildik.


Alien’in kendine hasları

Artılar

Performans + Mükemmel s in + Kend e ha mi te sis a rm dı ışıklan tasarım + Karizmatik

er Eksil ık 5 Kg

- yaklaş ce - Klavye İngiliz

Teknik Özellikler

İşletim Sistemi: Windows 8.1 İşlemci: Intel Core i7-4910MQ 2.90 GHz Ekran: 17.3 inç (1920x1080) Grafik: Nvidia GeForce GTX 880M 8 GB Bellek: 32 GB HDD: 256 GB SSD, 1 TB HDD Optik Sürücü: Slot-loading Kamera: Full HD Bağlantılar: USB 3.0 (4 adet), HDMI In/Out, kart okuyucu, Wi-Fi Boyutlar: 413 x 299 x 46 mm

❍ Alienware Command Center Alienware 17, Alienware Command Center adında bir yazılımla birlikte geliyor. Bu yazılım sayesinde laptop’ın tüm alanlarındaki ışıklandırmaları dilediğiniz gibi değiştirme şansına sahipsiniz. AlienFX, AlienTouch, AlienFusion, Alienware TactX ve AlienAdrenaline isimli farklı bölümlere ayrılmış olan Alienware Command Center, LED ışıkların yanında pek çok özelleştirme seçeneği sunuyor. Bunlardan AlienFX ile dizüstünün LED ışıklandırmalarını ayarlamanız mümkün. Özelleştirmeyi tamamen kendiniz yapabileceğiniz gibi burada hazır olan temalardan birini de seçebilirsiniz. ❍ AlienAdrenaline AlienAdrenaline’i kullanarak laptop’ın o anki performansını anlık olarak izeyebilmeniz mümkün. Bellek, işlemci, grafik ve depolama alanlarında neler olup bittiğini buradan görünüyor. ❍ Alienfusion Burada bilgisayarın güç planlamasını yapabildiğimizi görüyoruz. Tüm güç planları Hızlı ve Gelişmiş Seçenekler şeklinde iki farklı sekme halinde sunulmuş. AlienTouch ise tamamen touchpad’le ilgili bir bölüm. Klavyede yazı yazarken touchpad’in elinizin teması sonucu etkilenmemesi için gerekli hassasiyet ayarını yapabiliyor ve touchpad kullanımına ilişkin başka ayarları da yapılandırabiliyorsunuz. Alienware TactX de, klavyede numerik tuş takımının hemen üzerinde yer akan A, B, C, D tuşlarına makro atayabileceğiniz bir başka bölüm. / Ocak 2015 65


İNCELEME

Windows 8.1 ve Denim güncellemesi Nokia Lumia 830’da Windows Phone 8.1 ile birlikte Lumia Denim yazılım güncellemesi de yüklü olarak geliyor. Denim güncellemesiyle birlikte Windows Phone’un sanal asistanı Cortana daha fazla ülkede kullanılmaya başlanıyor, ancak Türkiye henüz desteklenen ülkeler arasında yer almıyor. Bunun dışında Denim ile birlikte kamera tarafında çeşitli iyileştirmeler ve Windows Phone ana ekranına klasör desteği geliyor.

Arttaılsaarımr

+ Şık rü + Uzun pil öm + Parlak ekran + Performans

Ekskailmeerar

Lumia 830

- Ön performansı

Orta segmentin en iyilerinden Kabul edelim hem Windows’un Lumia telefonları satış olarak başarılı bir ivme çizemese de telefonlarının kalitesi gittikçe artıyor. Ancak yine de Samsung ve Apple’ın son dönem çıkardığı amiral gemilerine yakın üretim yapamıyor. Luma 830 bu noktada her iki markanın zayıf tarafında başarılı. Yani orta segmentte. Tasarım, Tarz Telefonun çevresi Lumia 930’u andırırcasına metalik bir çerçeveyle süslenmiş. Metalik çerçeve telefona daha profesyonel bir hava katıyor ve daha kaliteli görünüm kazandırıyor. Lumia 830 genel hatlarıyla metal ve polikarbon karışımı bir malzeme yoğunluğuna sahip. Özellikle telefonda estetik arayanlar için tavsiye edilebilir. Ekran Lumia 830, 720p çözünürlükte, 5 inç boyutunda IPS ekrana sahip. IPS ekranı sayesinde görüş açıları gayet iyi olan telefon, aynı zamanda renk çeşitliliğinde de makul bir performans vadediyor. 294 ppi piksel yoğunluğuna sahip olan Lumia 830’un ekranı, Gorilla Glass 3 teknolojisiyle korunuyor. Ek olarak ekranda Nokia’nın ClearBlack teknolojisi de kullanılmış, bu da cihazın 66 Ocak 2015 /

gün ışığında daha az yansıtma yapmasını sağlıyor. Kamera Lumia 830, arka kamerasında 10 MP PureView kameraya sahip. Gün ışığında, Carl Zeiss lensleriyle desteklenen kamera oldukça keskin ve canlı renklere sahip gayet kaliteli fotoğraflar çekiyor. Az ışıklı ortamda ise kalite nispeten düşerken, 830’un durumu olabildiğince iyi kotardığını söylemek mümkün. Ancak. 0.9MP’lik ön kamerasına gelince durum pek iç açıcı değil. Gündüz çekimlerinde idare etse de karanlıkta pek bir işe yaramıyor Performans Luima 830, artık popülerliğini yitiren Snapdragon 400 yonga setine sahip. 4 çekirdekli işlemcisi, 1.2 GHz hızında çalışıyor ve bunları da 1 GB RAM

destekliyor. Telefonun bu donanımla Note 4 gibi bir performans vadetme gibi bir kaygısı da olmadığı için, 5 inç boyutunda ekrana sahip orta sınıf bir akıllı telefon düşünüldüğünde donanımın yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Batarya 2200 mAh kapasiteli bataryanın bulunduğu Nokia Lumia 830, Snapdragon 400 işlemcisiyle ve 720p’lik ekranıyla çok fazla bataryayı sömürebilecek donanıma sahip değil. Katalog değerlerine bakıldığında Nokia Lumia 830’un tek bir şarjla 528 saate kadar bekleme, yaklaşık 15 saate kadar konuşma ve 78 saate kadar müzik dinleme fırsatı sunuyor. Normal yoğuluklu; video izleme veya oyun oynama gibi pil tüketen aktivitelerin aşırıya kaçmadığı bir kullanım senaryosunda Nokia Lumia 830’un 1.5-2 günlük bir kullanım ömrü sunduğunu söyleyebiliriz.


HTC Desire Eye Sadece selfie telefonu (mu?)

HTC Desire Eye için genel anlamda bir Selfie telefonu diyebiliriz. Ancak HTC’nin amiral gemisi M8’ten biraz daha ucuz olması telefondan selfie dışında daha başka özellikler de beklememiz için yeterli bir sebep. Ön ve Arka kamera aynı Ön kamera F2.0 ve arka kamera F2.2 diyafram açıklığına sahip. Yani aralarındaki fark sadece bu kadar öncelikle bunu bir not edelim. Hem ön hem de arka kamerasında aynı görüntü kalitesini hedeflemeye çalışan model kendi fotoğraflarını çekmek isteyenlerin ilgisini fazlasıyla çekebilecek bir konfigürasyon sunuyor. 13 megapiksellik ön kamerasında iki ayrı flaşın bulunması bu kameranın en büyük alamet-i farikası. Çift LED sensörlü flaş özelliği gerçekten de selfie fotoğraflarının kalitesini ciddi bir ölçüde artırmak için önemli. Arka kamera performansının ön kameraya da taşındığı durumlarda tabi ki, Skype ve Viber gibi uygulamalarla video görüşmesi yaparken kalitenin üst seviyelerinde dolaşıyorsunuz. Tek engeliniz burada mevcut internet hızınız

Şu an için Desire Eye’da olan bir takım fotoğraf düzenleme özellikleri var. Bunlar daha sonra güncellemeyle diğer HTC ailesine de eklenecektir. Kendi fotoğrafınızı çektikten sonra kırpma, kesme, filtreleme gibi dokunuşlar dışında surat yapınızla da oynayabiliyorsunuz. Örneğin çeneninizi ve çene altını daraltıp, inceltebilir. Gözlerinizi de büyütebilirsiniz.

maalesef. Şu an birçok laptop bilgisayar bu kadar yüksek bir görüntü kalitesi elde edemiyor. 1080p görüntülü video çekimi yapmak istediğinizde bu kaliteyi 30 FPS ile yakalamanız da cabası.

olsaydı diğer amiral gemileriyle yarışabilirdi ancak bu cihazın üretim amacı haliyle biraz daha farklı. Selfie kalitesini ön plana çıkarıp nabız yoklayan HTC, yüksek donanımla başarısız bir satış grafiği yakalamak istemeyen bir politika güdüyor gibi.

Performans 2.000 Liraya yakın bir telefona sadece selfie çekebilir diye yaklaşmak olmaz. Ancak donanım açısından hiç de fena olmayan özelliklere sahip. 2.3 GHz 4 çekirdekli Qualcomm Snapdragon 801 işlemcisi 2014 Şubat ayında çıkmış olan en iyi işlemcilerden bir tanesi. Bunu takip eden 2 GB RAM ve 16 GB depolama alanı da orta seviyelerdeki cihazların standartlarını yansıtıyor. MicroSD kartı ile 128 GB’a varan bir ek depolama alanına ulaşmanız mümkün. Geçtiğimiz senenin amiral gemisi cihazlarıyla örtüşen bir teknolojiye sahip olan HTC Desire Eye, 64-bit işlemci ve Quad HD çözünürlüğe sahip

Ekran ve Tasarım 5.2 inç ekranı 1080p IPS LCD teknolojisini kullanırken görüntü kalitesi, parlaklık ve renk üretimi emsallerinin üstünde bir kalite sergiliyor. Ancak kutudan çıkar çıkmaz HTC Desire’ın kendi ara yüzünden kurtulursanız. Nedense kendi duvar kağıtları ve ikonların gösterişi çok düşük çözünürlükte bir şey kullanıyormuşsunuz gibi duruyor. Dışarıdan temada yüklerseniz kaliteli bir arayüze sahip olabilirsiniz. Desire Eye, tamamıyla plastik gövdeye sahip ve şekil olarak yuvarlak hatlardan oluşuyor. Aynı zamanda IPX7 sertifikasyona sahip olduğunu ve bu şekilde suya dayanıklı bir yapıysa sahip olduğunu ekleyelim

r Artönıla kamera

+ Güçlü ı +Çekim sonras leri lik el öz e düzenlem

r Ekserilfoe rmans

- Fiyat/P t açısından vasa rın şla tu ki da ın ar -Ken rt se z yapısı bira

/ Ocak 2015 07


İNCELEME

Samsung Galaxy Note 4 Süper ‘Phablet’

Samsung’un son amiral gemisini bütün yönleriyle inceledik. Şu ana kadarki bütün Note serilerindeki tüm kusurları kapamış süper bir ‘phablet’ var elimizde. eki nedir bu phablet? En basit anlamıyla, tabletten küçük, telefon standartlarına göre büyük akıllı telefonlara verilen isimdir. Şu an piyasada Note 4 ve iPhone 6 Plus bu segmentin öncülüğünü yapıyor. Tasarım Galaxy Note 4’ü ilk elimize aldığımızda, aynı ekran boyutu, benzer suni deriden arka kapağı, yakın ölçüleri ve ağırlığı ile Note 3’ten pek farkının olmadığını fark ediyoruz. Fiziksel özellikleri açısından Note 4’ün, Note 3’e göre fiziksel açıdan en önemli farklılığı 4’ün metal çerçeveye sahip olması. Ekranı çevreleyen bu metal çerçeve nispeten dar olsa da, telefona sağlam bir his kazandırmış ve Note 3’ten daha 68 Ocak 2015 /

üstün bir telefonmuş gibi görünmesine olanak sağlamış. 8.5 mm kalınlığa sahip, 5,7 inç boyutuyla okuldaki iri kabadayılardan biri Note 4. Performans canavarı bir alet olmasına rağmen çoğu kişi bu iriliğinden dolayı Note 4 yerine başka telefonlara yönelecektir. Her ne kadar yazılımsal olarak tek elle kullanmak mümkün olsa da, ayarlarını yapmadan tek elle kullanmak epey zor. Ancak kendisi bu şekilde bile oldukça şık. Ekran Samsung Galaxy Note 4’ü geçtiğimiz aylarda iPhone 6 Plus ile karşılaştırdığımızda ikisi arasındaki en önemli farkın ekran kalitesi olduğunu

belirtmiştik. Note 4, Samsung’un Quad HD Super AMOLED ekranına sahip. LG G3’te gördüğümüz bu ekran kalitesi, 2560×1440 piksel çözünürlük sunuyor. Bu haliye Note 3 ve iPhone 6 Plus’a göre önemli bir farka sahip. Zira iPhone ve Note 3 Full HD ekrana sahip. Açıkçası Note 4, ekran konusunda çıtayı yükseltmiş görünüyor. Bu seneki çıkacak olan amiral gemilerinde öncelik ekranların Quad HD’ye geçiş yapacağını bekliyoruz. Donanım Galaxy Note 4 2.7 GHz dört çekirdekli Snapdragon 805 işlemci ve 600 MHz Adreno 420 GPU ile çalışıyor. 3 GB RAM


S Health Diğer Galaxy cihazlarında bulunan ama Note 4’ün algılayıcıları sayesinde çok fonksiyonel olan bu uygulamada, stres seviyenizi, nabız ölçümünüzü de baş parmağınızı telefonun arkasındaki sensöre değdirerek yapabiliyorsunuz.

Çoklu Pencere Galaxy Note 4’ün çoklu uygulama çalıştırma özelliğinde yeni gelişmeler görüyoruz. ‘Çoklu Pencere’ özelliği ile kullanıcılar, uygulamalarını kullanırken tam ekran ve bölünmüş ekran seçeneklerinden yararlanabiliyor, ayrıca ekrandaki uygulamaların boyut ve konumunu tek bir dokunuşla değiştirebiliyor. Çoklu uygulama çalıştırma ekranında yan tarafta küçük bir sekme bulunuyor. Bu sekme aracılığıyla eski yönteme göre daha hızlı düzenlemeler yapılabiliyor.

ile birlikte Note 4’ün neredeyse bir giriş seviyesindeki laptop kadar güçlü olduğunu görebiliyoruz. Ancak ! çoğunlukla iOS kullanıcılarının ve sonra giriş ya da eski model Android telefon kullanıcılarının Android işletim sisteminin yakındıkları bir konu var. O da stabilizasyon. Yani Android gerçekten de bulunduğu donanım ne kadar iyi olursa olsun bir süre sonra telefonu yavaşlatan bir işletim sistemi. Bunun nedeninin, iOS’a göre açık kaynak kodlu bir sistem olmasından özellikle 3. Parti yazılımlarının yüklenmesiyle sistemin zarar görmesine neden olması gerekiyor. Note 4, güçlü donanımı ve 4.4.4 Kitkat

işletim sistemiyle bile şu ana dek sıkıntı yaşatmadı. Ancak Lollipop 5.0, Note 4 için indirebilinir hale geldiğinde bu sorun büyük ölçüde çözülecek gibi. Deneyim Galaxy Note 4’ün home butonun altında parmak izi sensörü, arka bölümde LED flaşın yanında kalp hızı ölçüm sensörü, Ultraviyole sensör bulunuyor. Parmak izi sensörünün, Phone’daki kadar efektif olduğunu söyleyemeyeceğiz. Küçük olan home butonuna işaret parmağınızın ortasından başına doğru

kaydırmanız gerekiyor. Galaxy Note 4’ün en güçlü özelliklerinden biri de geliştirilmiş S-Pen kalemi. Her seride daha da geliştirilen kalem, Galaxy Note 4’te gerçek bir kalemle yazma seviyesine getirildi. Yazılım tarafında da gelişmeler mevcut. S-Pen için geliştirilen menüyü kullanırken, artık çoklu pencere başka bir ifadeyle ana ekranda birden fazla çalışma yapılabilecek. Devam eden bir çalışmanızı dilerseniz arka plana alarak yeni bir S-Pen çalışma alanı açabilirsiniz. / Ocak 2015 69


“Türkiye’de satışta olan popüler teknoloji ürünlerinden bazılarını sizler için seçip biraraya getirdik.“

ALIŞVERİŞ REHBERİ Apple iPad Mini Retina 16GB WiFi+4G Tablet

IOS 7 İşletim Sistemi, A7 64-bit Yongaseti+M7 hareket yardımcı işlemci, 7.9 inç (2048 x 1536) Dokunmatik LED ekran, 16 GB Dahili Hafıza, 5 MP iSight Kamera, FaceTime HD Kamera, 1080p HD video kayıt, Bluetooth, Wi-Fi, 4G, 341 Gr Fiyatı: 1.299 TL

Sandisk 256GB Ultra Plus SATA 3.0 SSD (Okuma 530MB / Yazma 445MB)

Beats Urbeats

Beats Urbeats’in kutusundan çıkan farklı ölçülerdeki 4 adet kulaklık ucu ile en rahat şekilde kulağınıza takabilir, geriye yaslanıp filmin ya da müziğin keyfini çıkarabilirsiniz. Üstelik, Urbeats kulaklığın özel yapısı sayesinde kabloları dolaşmaz ve kördüğüm olmaz. Kullanmadığınız zamanlarda çantanıza koyabilir ve istediğiniz her an çözmekle uğraşmadan kullanabilirsiniz. Fiyatı: 299 TL

• Hızlandıırılmış başlama ve program yükleme için hızlı okuma 256GB’a2 varan kapasite • Dayanıklı SSD tasarımı sayesinde daha güvenilir performans HDD’den1 daha az güç tüketimi ve daha az ısınma Resim düzenleyicileri, müzik prodüksiyon yazılımları ve diğer uygulamalar için ideal Mevcut kapasiteler: 64GB, 128GB, 256GB Arayüz: SATA Revision 3.0 (6G bit/sn)(SATA Revision 2.0 (3 Gbit/sn) ve SATA Revision 1 (1.5 Gb/sn) ile geriye dönük olarak uyumludur) Sıcaklık (çalışırken/çalışmıyorken) : 0˚ C ila 70˚ C / -55˚ C ila 85 C Aktif Güç: 0,12 W Darbeye Dayanıklılık:0,5 m/sn’de 1500G’ye kadar dayanıklı Titreşim (çalışırken/çalışmıyorken): 5 gRMS, 10 – 2000 Hz/ 4,9 gRMS, 7 – 800 Hz

Fiyatı: 346 TL


MSI GT70 Dominator Pro

Windows 8 İşletim Sistemi, 17.3 inç (1920 x 1080) mat panelli ekran, Intel Core i7 4810MQ, Nvidia GeForce GTX 880M GPU, 32GB RAM, 1TB sabit disk+3x128GB SSD, USB 3.0, Bluetooth 4.0, Wi-Fi, Kart Okuyucu, Kamera, SteelSeries Aydınlatmalı Oyuncu Klavyesi, çift fanlı termal soğutma, Killer E2200 Ağ Kartı, Blu-Ray Combo Fiyatı: 6.799 TL

LG G3

Android 4.4.2 işletim sistemi, 5.5 inç (2560x1440) IPS LCD ekran, 4 çekirdekli (2,5 GHz) Qualcomm Snapdragon 801 yongaseti, 2GB/3GB RAM, 16/32GB dahili hafıza, 13MP arka kamera, 4K video kaydı, 3G, Wi-Fi, Bluetooth, GPS, NFC, 3200 mAh batarya Fiyatı: 1.999/2.199 TL

GALAXY NOTE 3

Galaxy Note 3’te iki tane 4 çekirdekli işlemci bulunuyor ve bunlar performansa göre devreye giriyor. İkisi aynı anda çalışarak 8GB görevi görmüyor yani. Samsung, LTE teknolojisinin yaygın olduğu bölgelerde Qualcomm Snapdragon 800 serisini kullanırken, diğer bölgelerde de Exynos 5 Octa 5420 kullanabiliyor. Bizim incelediğimiz model, yani N9000Q da Exynos’lu bir model. 4 çekirdekli 1.9 GHz Cortex-A15 ve 4 çekirdekli 1.3 GHz Cortex-A7 işlemcileri bulunuyor. Cihazın performansı gayet başarılı. Fiyatı: 1.739 Lira

Fly IQ 4513 Quantum

5” Full HD IPS OGS Ekran (480 ppi) Android 4.4.2 İşletim Sistemi (Saf Android Arayüzü) Mediatek MT6592 2Ghz 8 Çekirdek İşlemci Mali 450MP Grafik İşlemcisi 2GB RAM 13MP LED Flaşlı Arka Kamera 5MP Geniş Açılı ve LED Flaşlı Ön Kamera 32GB Depolama Kapasitesi 64GB’a Kadar MicroSD Kart Desteği 2100mAh Batarya 7.8mm İncelik 120gr Ağırlık Fiyatı: 1.000 Lira


ASUS Zenfone 5

Ekran: 5 inç, 720x1280 piksel, IPS, Gorilla Glass 3.0 İşlemci: Intel Atom Z2560 1,6 GHz, 2 çekirdek (Hyperthreading ile 4 izlek) Grafik işlemcisi: PowerVR SGX 544 MP2 Bellek: 2 GB RAM İşletim sistemi: Android 4.3, ASUS ZenUI Kamera: 8 Megapiksel, LED flaşlı / 2 megapiksel ön Depolama: 16 GB yerleşik, microSD kart yuvası Kablosuz ağ: HSPA+, Wi-Fi 802.11b/g/n, Bluetooth 4.0 Pil: 2110 mAh Ağırlık: 145 gram

Samsung Galaxy Gear 2 Akıllı Saat

1.63-inç (320x320) SAMOLED Ekran, 2MP kamera, çağrı alma/yapma, mesaj ve bildirimleri alma, uzaktan kumanda, müzikçalar, fitness uygulaması, nabız ölçer, IP67 sertifikası (toza ve suya karşı dayanıklı) Fiyatı: 799 TL

Sony Playstation 4 500 GB Oyun Konsolu

8 çekirdekli AMD Jaguar işlemci, AMD Radeon GPU, 8GB GDDR5 bellek, 500 GB Sabit disk, BluRay/DVD optik sürücü, Ethernet, WiFi, Bluetooth 2.1+EDR bağlantıları, HDMI, Dualshock 4 kablosuz kontrol cihazı, InFamous: Second Son oyun hediyesi Fiyatı: 1.699 TL


Microsoft Xbox 360 250 GB Oyun Konsolu

PPC Tri-Core (3.2GHz) Xenon İşlemci, 250GB dahili hafıza, ATI Xenos Grafik İşlemci, 512MB RAM, Xbox 360 Oyun Kumandası, 5x USB 2.0, Wi-Fi, Ethernet, Dijital Ses Çıkışı, HDMI, AV Çıkışı, Kinect+HALO3+ Dance Central 3+Kinect Adventures+Forza Horizon Fiyatı: 1.199 TL

LG LED TV LED TV HD

Çözünürlük: 1366 x 768 • Ekran Boyu: 24 inch Tarama: Hızı 50 Hz • Fiyatı: 449 TL

WD 2.5” 120GB SSD + 1TB HDD WD

Disk Kapasitesi 1 TB HDD + 120 GB SSD

Sandisk SDSDQUA -008G-U46A MicroSD 8 GB, Android Ultra Micro SD SDHC Kart Class 10 30mb/sn yazma ADAPTÖRLÜ Fiyatı: 18 TL

Apple MacBook Air MD711TU/A

OS X Mountain Lion İşletim Sistemi, Intel Core i5 4250U (1.3GHz Standart & 2.6GHz Turbo Boost) İşlemci, 11.6 inç (1366x768) ekran, Intel HD Graphics 5000 Bütünleşik Grafik İşlemcisi, 4GB RAM, 128GB SSD, WiFi, Bluetooth 4.0, FaceTime HD kamera, 2x USB 3.0, Thunderbolt, SDXC kart yuvası, FaceTime HD kamera, 1,08 kg ağırlık Fiyatı: 2.399 TL

Panasonic TX-P65STW60 165 Ekran 3D Smart Plazma TV

65-inç (165 cm) 3D Plazma Ekran, 2500 Hz tarama hızı, 1920x1080 çözünürlük, Infinite Black Pro Kontrast, NeoPlazma Resim iyileştirme sistemi, Dahili HD Uydu Alıcısı, CI Kart Yuvası, Dahili Wi-Fi, 3x HDMI, 3x USB 2.0, 20 W Hoparlör Gücü (2+1), Swipe & Share 2.0, Elektronik Dokunmatik Kalem, USB kaydetme, 255 W Güç Tüketimi Fiyatı: 5.999 TL


GÜNDEM

Avea inTouch 4

Avea, cep telefonu tarifesine ek 1 TL fark ile iddialı bir akıllı telefon vaadediyor

I

FA 2014’ü de kapsayan, fırtına gibi bir sonbahar dönemini geride bırakıyoruz. Eylül sonundan bu yana herkesin beklediği akıllı telefonlarla beraber, GSM operatörleri de kendi yazılımlarını bulunduran akıllı telefonları duyurarak, alt ve orta segment arayışında olanlara seçenek oluşturuyorlar. Mağazaların geniş ürün yelpazesinin yanısıra, operatörlerin uygun fiyat teklifleriyle, diğerleriyle kıyaslandığında kulağa daha hoş gelir. Avea’nın yakın tarihte tanıttığı, Avea inTouch 4 işte bu cihazlardan bir tanesi. Kamera donanımının, minimalist tasarımın, pil ömrünü uzatmak için Qualcomm ile geliştirilen yazılımın ön plana çıktığı Avea inTouch 4, Avea tarifelerine 1 TL ek fiyatla veya 619 TL’lik teklifle karşınızda. Aslında Avea’nın burada ön plana çıkardığı farklı bir yön daha var; Avea inTouch 4, kitle hedefiyle piyasaya sürülen bir akıllı telefon. İş telefonu arayanlar, düşük maliyetli akıllı telefon arayışında olan gezginler ve annebabalar Avea’nın inTouch 4 ile beraber kitle hedefi. İlk olarak, lansmanlarda da ilk olarak akıllara gelen “performansı nasıl?” sorusuna bir değinelim. Evet, performans nasıl? 1.2 GHZ Dört Çekirdek Snapdragon 410 işlemci, Adreno 306 grafik işlemcisi ve 1 GB RAM altyapısı, bu soruya kafa karıştırıcı bir cevap olabilir. Altyapı teknolojisini irdelersek, başarılı bir pil performansı için uygun özellikler olduğunu söyleyebiliriz. Depolama açısından, bulut yazılımı ile beraber 8 GB hafıza + microSD desteği barındırıyor. Bununla birlikte, inTouch 4’te 4G – LTE desteğini de unutmamak gerekli. Altyapısından sonra hepimiz için önemli olan kısım kullanım performansına göz attığımızda, cihaz ilk büyük sınavını uygulama güncellemelerinde verdi. İnternete bağlanırbağlanmaz, yaklaşık 12 uygulama güncellemesiyle beraber uygulamaların sebep olduğu “kasmalar” çok fazla kendini hissettirmedi. Aynı anda iki farklı oyun açıldığında dahi kısmi takılmalar yaşandı, işlemci ısınmasından da bahsedemem. Kamera donanımı ve yazılımları 13 MP ve 5 MP kamera donanımlarına ek olarak “özçekim” meselesinde oldukça iddialı, çünkü “Gesture Control” olarak bilinen, el hareketleriyle, ekrana dokunmadan fotoğraf çekme özelliği inTouch 4’ün iddialı olduğu teknolojilerden. Kameradan söz ediyorken yaptığımız seri çekim denemelerinde, 10 fotoğrafın 8’i bizim için olumluydu. Stabil çalışma açısından “problem” olarak nitelendirilemez. Kamera özelliklerine, son olarak dijital fotoğraf makinelerinden aşina olduğumuz yüz tanıma yazılımını da eklendi.

74 Ocak 2015 /

Ekran IPS destekli 5” ekran, temel olarak oyunlarda ve uygulamalarda tatmin edici olsa da, film tutkunları için itici gelebilir. Fakat 5” ekran, 720p ekran çözünürlüğü desteği ile beraber olumlu değerlendirilebilecek performans sergiliyor. Burada Avea, doğru bir matematik ile 5” ekran ve HD çözünürlük arasında olumlu köprü oluşturdu. Oyunlarda ve filmlerde fiyat performans açısından takdiri hak ediyor. Ekran teknolojisine sadece kontrast açısından eleştiri getirebilirim. Siyah oranı beklediğimden ve rakiplerine oranla daha az.

Tasarım Tasarım olarak, Amazon’un geçtiğimiz yaz tanıttığı ve tatmin etmediği akıllı telefonu FirePhone’a, tasarım olarak oldukça benziyor. Farklılık olarak, şimdilerde moda olan arka kasadaki kavisi, tasarım açısından ince ve hoş bir detay olmasıyla beraber, düşmelerde –arka yüzüne doğru düştüyse- ekstradan sağlamlık sağlıyor. Yani özellikle tank tasarımcılarının dikkat ettiği kavis şekilleri, darbeden gelen yoğunluğu azaltarak kırılmaları ve hasarları önlüyor. İçbükey bir kavise, parmağınızla baskı uyguladığınızda bunun nasıl olduğunu anlayacaksınız. Özet olarak minimalist bir Avea inTouch 4, sizleri bekliyor. Tasarım konusu içerisinde son olarak, materyaline baktığımızda, plastik bileşenlerin kullanıldığı bir arka gövde bulunuyor. Plastik materyal, kullanıcılara “itici” gelse de durum hiç düşündüğünüz gibi değil. Bütün başlıkları incelediğimizde, fiyat – performans odaklı kitle cihazı, Avea inTouch 4 akıllı telefonda sadelik arayışı içerisinde olanlar için uygun bir cihaz. Özellikle anne ve babaya alınacak hediyeler listesinde kesinlikle olması gereken bir ürün.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.