NO:86 Ağustos/August 2011
Alabilirsiniz / Your Complimentary Copy
26 Hayatın Renkleri/Colors of Life Deniz Kabukları/Seashells 42 İstanbul/ Anadolu Kavağı 54 Söyleşi/Interview Simge Fıstıkoğlu 64 Fikirden Ürüne/Uta Ciner 86 Portre/Portrait Savaş Karakaş 104 Kıyıda/On the Shore Kaş 118 Sırt Çantam/My Backpack Ayder 130 Yöresel Mutfak/Regional Cuisine Deniz Börülcesi /Common Glasswort 144 Sınırların Ötesinde/Beyond Borders İbiza/Ibıza 154 Adım Adım/Step by Step Sörf/Surfing 1-27AGUSTOS.indd 1
7/27/11 7:29:58 PM
İçindekiler Contents 42
Genel Müdür / CEO Şahabettin Bolukçu
AĞUSTOS 2011
Yönetim Yeri: Atatük Havalimanı B Kapısı, Teknik Hangar Yanı 34149 Yeşilköy / İstanbul
AGUST
Genel Müdür / General Manager Faik Akın Kurumsal İletişim Direktörü Institutional Communication Director Rauf Gerz rgerz@onuriletisim.com.tr
118 54
Bölge Sorumlusu / Regional Manager Arif Coşkun acoskun@onuriletisim.com Medya Koordinatörü / Media Coordinator Yasin Zengin yzengin@onuriletisim.com.tr Şenlikköy Mah. Çatal Sokak, A2 Blok No: 5, 34153 Florya / İstanbul Tel: 0 212 662 50 55 (pbx) / Faks: 0 212 662 50 56
www.onuriletisim.com.tr
Onur Air Magazin (On Air), Onur Air’in yolcularına ücretsiz armağanıdır. Onur İletişim tarafından aylık olarak yayımlanmaktadır. Onur Air Magazin (On Air) is a complimentary publication for Onur Air passengers. Published monthly by Onur İletişim.
64
İçerik ve Tasarım
Yapım
Sunuş Presentation
6
Ajanda Agenda
10 Ağustos Günlüğü August Diary
Reklam Koordinatörleri / Advertising Coordinators Pınar Güneş pgunes@onuriletisim.com Cem Ünlü cunlu@onuriletisim.com Fatih Akaslan fatiha@onuriletisim.com Atanur Ayvaz aayvaz@onuriletisim.com Merve Sülükçü msulukcu@onuriletisim.com Yasemin Bölükbaş yaseminb@onuriletisim.com Deniz Koç dkoc@onuriletisim.com
Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) / Editor-in-Chief Aykut Aykanat Yaratıcı Yönetmen / Creative Director Lalehan Uysal Editörler Haldun Yazar, Uğur Bektaş, İlke Kamar, Ela Ata Sanat Yönetmeni/ Art Director Ferhat Gedik İngilizce Editör/ English Editor Çiğdem Suar Fotoğraflar / Photographs Eren Aytuğ, Ozan Akgün, Murat Düzyol, Barış Hasan Bedir
4
104
14
Yaşama Rehberi Living Guide
18
Sinema Cinema
20
DVD DVD
22
Müzik Music
24
Kitap Books
26
Hayatın Renkleri Colors of Life
28
Dünden Bugüne From Past to Present Yazı Writing
42
İstanbul Anadolu Kavağı
54
Söyleşi Interview Simge Fıstıkoğlu
64
Fikirden Ürüne From Idea to Product Uta Ciner
76
Ramazan Ramadan Selimiye Camii Selimiye Mosque
86
Portre Portrait Savaş Karakaş
96
Doğanın Mucizesi Miracle of Nature Biberiye Rosemary
104
Kıyıda On the Shore Kaş
118
Sırt Çantası My Backpack Ayder
130
Yöresel Mutfak Regional Cuisine Deniz Börülcesi Common Glasswort
136
Onur Air Hangar
144
Sınırların Ötesinde Beyond Borders İbiza Ibıza
154
Adım Adım Step by Step Sörf Surfing
167 Ayna Ayna Mirror Mirror Suna Dumankaya
Artı Medya Reklam Paz. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. Perpa Tic.Merkezi B Blok Kat 8 No: 1098 Okmeydanı - Şişli \ İST. Tel: 0212 221 90 54 • Faks: 0212 221 88 54 Baskı-Cilt / Printing-Binding
Boyut Matbaacılık A.Ş.
Matbaacılar Sitesi 1. Cadde No: 115 Bağcılar/İstanbul Tel: 0 212 413 33 33 / Faks: 0 212 413 33 34 Reklamlar, reklam veren şirketlerin sorumluluğundadır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflar, yayıncının izni alınarak, kaynak belirtilerek, tam veya özet alıntı yapılarak kullanılabilir. / On Air magazine cannot be held responsible for the content of advertisements and commercials appeared in the magazine. Texts and photos published in the magazine may be reproduced partially or fully by the third parties on the conditions that prior permission of the publisher is obtained and the source is openly acknowledged. Yayın Türü: Yerel süreli aylık dergi Kapak: Shutterstock
1-27AGUSTOS.indd 3
168
Meraklı For Your Info
170
Neden Why
172
Vitrin Showcase
182
Onur Air Info
190 Bulmaca
Ağustos August 2011
Onur Air Adına İmtiyaz Sahibi / Publisher Yönetim Kurulu Başkanı / Chairman Cankut Bagana Yonca Bagana
3 7/27/11 7:30:08 PM
Sunuş
Presentation Şahabettin Bolukçu
Genel Müdür/CEO
Yeni bir bina ve yeni bir sayfa...
Ağustos August 2011
A new building and a new beginning… Sevgili Yolcularımız,
Dear Passengers,
Bir havayolu şirketi için Teknik Bakım Hangarı’nın ne demek olduğunu anlatabilmem çok zor. Uçaklarımızın, zamanı geldiğinde farklı hangarlarda bakıma girmesi elbette mühendis ve teknisyen arkadaşlarımız için çok da keyifli bir çalışma şekli değildi. Hele bin 700’e yakın personelin mütevazı birkaç bina topluluğunda küçük ofislerde çalışıyor olması gerçekten özveri istemekteydi. 15 Temmuz 2011 günü, Atatürk Havalimanı B Kapısı, Yeşilköy, İstanbul adresindeki yeni binamıza taşındık. Toplam 21 bin metrekare ofis ve 8 bin metrekare Teknik Bakım ve Atölyeler alanına sahip yeni binamızda çok daha kurumsal bir görünüme kavuştuk. Teknik Bakım Hangarımız aynı anda tek koridorlu üç uçağa bakım yapılabilecek büyüklükte. Kısa süre içerisinde geliştireceğimiz yetkilendirmelerle kendi filomuz dışındaki uçaklara da hizmet vermeye başlayacağız. Kurulduğu yıldan beri Florya’daki küçük binamıza alışan ve burada hizmet vermeye çalışan personelimize teşekkür ederken markamızın büyüklüğüne yakışan böyle bir binada bulunuyor olmanın gururunu da hep birlikte duyuyoruz.Bir camdan şehrin yoğunluğunu görürken diğer camdan hava tarafına bakıp hangardaki uçağımızın bakım aşamalarını izleyebiliyor olmak bir havayolu çalışanı için çok keyifli. Türkiye’nin en büyük özel havayolu şirketi sıfatını tesadüfen elde etmedik. Şüphesiz, bunda bizleri tercih eden siz değerli yolcularımızın katkıları çok büyük. Böylesi kurumsal bir binayla ülkemizin en büyüğü olmak için çalışmaya devam edeceğiz. Bu arada içerisinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayının kolaylıklarla geçmesini diler, şimdiden bayramınızı kutlarım.
It’s really difficult to explain what a Technical Maintenance Hangar means for an airline company. Having our aircrafts undergo maintenance in different hangars when necessary was undoubtedly not a very pleasant way to work for our engineers and technicians. Above all, it truly required devotion for close to 1700 employees to be working in small offices in a few modest buildings. We moved to our new building at Atatürk Airport Gate B, Yeşilköy, Istanbul, on 15 July 2011. We now have a much more corporate appearance in our new building that comprises 21,000sqm of office space and 8000sqm of Technical Maintenance and Workshop space. Our Technical Maintenance Hangar is large enough to conduct maintenance work on three aircrafts with single corridors simultaneously. With the authorizations that we’ll develop soon, we will also be able to serve aircrafts outside of our own fleet. While thanking our employees who have been trying to provide service here and who have become accustomed to our small building in Florya since establishment, we’re all extremely proud that we’re in a building that matches the greatness of our brand. It’s really enjoyable for an airline employee to be able to see the weariness of a city through one window and see the maintenance stages of our aircrafts in the hangar through another. It was no accident that we became Turkey’s largest private airline. There’s no doubt that you, our valuable passengers who’ve preferred us, have contributed immensely to this. With such a corporate building as our, we will continue endeavoring to be Turkey’s greatest airline. In the meantime, I hope that this month of Ramadan passes with ease, and wish you all a happy ‘bayram’.
Saygılarımla.
With respects.
4 1-27AGUSTOS.indd 4
7/27/11 7:30:10 PM
1-27AGUSTOS.indd 5
7/27/11 7:30:11 PM
AJANDA/AGENDA Ağustos August
Tarih/Date: Ağustos ayı boyunca Throughout August Yer/Venue: Gümüşlük - Bodrum Gümüşlük - Bodrum
Ağustos August 2011
www.gumuslukfestival.org
Gümüşlük’te
Klasik Müzik Ziyafeti A Classıcal Musıc Feast ın Gümüşlük Her yıl klasik müziğin usta isimlerini ağırlayan Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, bu yıl 6 Temmuz’da gerçekleşen açılış kokteyliyle programına başladı. 14 Eylül’e dek devam edecek festivalin Ağustos’taki bölümünde de önemli konserler var. Piyanist Eren Levendoğlu’nun müzik direktörlüğünü, Devlet Sanatçısı Gülsin Onay’ın sanat danışmanlığını ve Mesut Pekergin’in girişimciliğini üstlendiği festival, tarihi kilise Eklisia ve Bodrum Kalesi’nde sanatseverleri ağırlıyor. 3 Ağustos’ta Rus piyanist Ilya Itin ile Gülsin Onay’ın Liszt’in 200’üncü doğum yılı anısına verecekleri konseri, 6 Ağustos’ta soprano Burcu Uyar ile başarılı şef İbrahim Yazıcı’nın konseri takip edecek. Ayrıca Ağustos boyunca İngiliz piyanist Peter Katin, Koreli piyanist Jackie Jaekyung Yoo’nun yanı sıra festival serüvenini başlatan piyanist Eren Levendoğlu’nun Gülşen Tatu ve Ümit İşgörür ile birlikte vereceği konser de sanatseverlerle buluşacak. Festival süresince, konserlerin yanı sıra eğitimler de gerçekleştiriliyor. Festivale katılan usta müzisyenler, genç müzisyenlere Eklisia Yaz Müzik Okulu’nda masterclass’lar açarak müzik eğitimi veriyor. Eğitim alan genç müzisyenler, 5 - 12 Ağustos’ta Eklisia Yaz Okulu Piyano Konseri, 19 Ağustos’ta da Eklisia Yaz Okulu Flüt Konseri verecekler.
The International Gümüşlük Classical Music Festival, which hosts master names in the genre each year, kicked off its program with an opening cocktail on 6 July. Important concerts will be performed during the festival that will continue until 14 September in August as well. Pianist Eren Levendoğlu is the musical director of the festival while State Artist Gülsin Onay is an artistic consultant and Mesut Pekergin has taken on the organization of the event. The festival welcomes lovers of classical music in the historical church of Eklisia as well as at Bodrum Castle. The concert (3 August) by Russian pianist Ilya Itin and Gülsin Onay is in memory of the 200th birthday of Lizst. This will be followed by a concert by soprano Burcu Uyar and the successful conductor Ibrahim Yazıcı on 6 August. Additionally, aside from English pianist Peter Katin and Korean pianist Jackie Jaekyung Yoo, August will be a time when pianist Eren Levendoğlu, who instigated the festival adventure, performs together with Gülşen Tatu and Ümit Işgörür throughout August. The master musicians of the festival are holding workshops throughout the festival as well. They are holding music lessons at master classes at the Eklisia Summer Music School to young musicians who will then perform at the Eklisia Summer School Piano Concert between 5-12 August and a Flute Concert at Eklisia Summer School on 19 August.
6 1-27AGUSTOS.indd 6
7/27/11 7:30:13 PM
1-27AGUSTOS.indd 7
7/27/11 7:30:15 PM
AJANDA/AGENDA Ağustos August
Tarih/Date: 6, 13, 20 Ağustos 2011 6, 13, 20 August 2011 Yer/Venue: Pera Sanat Müzesi Adres/Address: Meşrutiyet Caddesi, No: 65, Tepebaşı Beyoğlu - İstanbul www.peramuzesi.org.tr
Pera Müzesi çocukları sanatla buluşturuyor
Pera Museum brıngs art and chıldren together Pera Müzesi, Ağustos ayında çocukları İstanbul’dan ilham almaya ve bu ilhamı yaratıcılığa dökmeye davet ediyor. Ay boyunca gerçekleşecek üç eğitim, resim ve heykel atölyelerinden oluşuyor. Kentte Manzara Resim Atölyesi adlı ilk atölye çalışması 6 Ağustos, Cumartesi günü. Müzedeki serginin turuyla başlayan buluşma atölyeye taşınacak. Çocuklar, seçtikleri eserin önce eskizini, ardından da renklerini ve kompozisyonunu oluşturup tuvale aktaracak. 13 Ağustos’ta gerçekleşecek Kentte Figür ve Mekân Resim Atölyesi, çocuklara mekân ve figür kavramını İstanbul teması üzerinden tanıtacak. Çocuklar, figürlerin mekândaki hareketini ve konumunu izleyerek oluşturdukları eskizi tuvale aktaracaklar. Doku oluşturma, renk ve kompozisyon kurma çalışmalarından sonra figüratif resim yapacaklar. Son atölye ise 20 Ağustos, Cumartesi günü. Malzeme Modelleme Heykel Atölyesi, çocukları kil ve alçıyla tanıştırıp modelleme ve kalıp çıkarma yöntemleriyle heykeller yapmaya davet ediyor. Çocukların yaşına göre iki oturumda gerçekleşecek atölyeler, 12.30 – 14.30 arasında 6 – 7 yaş grubunu, 15.00 – 17. 00 saatleri arasında da 8 – 12 yaş grubunu ağırlayacak. Eğitim ücreti 30 TL.
Ağustos August 2011
Pera Museum invites children to get inspired by Istanbul and turn this inspiration into creativity throughout August. The three educational workshops that will continue throughout the month are based on painting and sculpture. The first workshop entitled “Landscape Painting in the City” begins on 6 August. The gathering that will commence with an exhibition tour will then continue in the workshop. Children will firstly sketch a piece they’ve selected and then paint the colors and composition on canvas. The “Figure and Space in the City Art Workshop” on 13 August will introduce children to the concept of figures and space using the theme of Istanbul. Children will watch figures in motion in space and their position, and then relay their sketches onto canvas. They will create figurative paintings based on textures, color, and composition. The final workshop will be held on 20 August. The “Medium Modeling Sculpture Workshop” will introduce children to clay and plaster. They will use modeling and molding methods to make sculptures. Workshops will be held in two sessions: 12:30 – 14:30 (6 – 7yr olds), 15:00 – 17:00 (8-12yr olds). Workshop admission is 30 TL.
8 1-27AGUSTOS.indd 8
7/27/11 7:30:16 PM
1-27AGUSTOS.indd 9
7/27/11 7:30:23 PM
Ağustos Günlüğü
August Diary
02.08 07.08 12.08 Salt Beyoğlu’nda ‘Modern Denemeler’
İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde Masum Suretler
Türkiye’nin modernleşme sürecini farklı açılarla ele alan Ahmet Öğüt, proje dizisinin ilkini Salt Beyoğlu’nda sanatseverlere açtı. 1 Ekim’e kadar gezilebilecek enstalasyon, yokuşta kalmış bir modifiye otomobilden oluşuyor. Sanatçının çalışması ilk olarak 2008’de Barselona’da sergilenmişti.
M ‘Saltodern Essays’ at Beyoğlu
Ağustos August 2011
Ahmet Öğüt, who examines Turkey’s modernization process through different perspectives, has opened the first of his project series at Salt Beyoğlu. Open until 1 October, the installation comprises a modified automobile balanced precariously across a slope. The artist’s installation was first exhibited in Barcelona in 2008.
Pamucak Sahili’nde Rock-A Festivali Ortaya çıktığı günden bu yana gönüllülük esasıyla faaliyetlerini sürdüren festival, “Özgürlük; herkese, her şeye!” sloganıyla 5’inci kez düzenleniyor. İzmir’in Selçuk ilçesindeki Pamucak Sahili’nde 5 – 7 Ağustos arasında gerçekleştirilecek festivale müziğiniz, atölyeleriniz ya da sadece çadırlarınızla katılabilirsiniz.
Rock-A Festival at Pamucak Seaside
The festival that has been organized based on the principle of volunteering since it was first initiated is being held for the 5th time with the slogan “Freedom for all and everything!” You can take part in the festival in Seljuk’s Pamucak Seaside in Izmir between 5-7 August with music, workshops or just your tents.
www.saltonline.org
www.rock-a.org
Sessiz suretler kullanarak zamandan ve mekândan bağımsız hikâyeler oluşturan Lale Tara’nın yeni sergisi Eylül ayına dek gezilebilir. Küratörlüğünü Engin Özendes’in yaptığı sergi, izleyiciyi “alternatif gerçeklik, umut ve düş kırıklığı üzerine bir öykü”nün içine davet ediyor.
Innocent Surrogates at Istanbul Modern Photography Gallery
The new exhibition by Lale Tara, who devises stories that are independent of time and space using innocent surrogates, can be seen until September. Curated by Engin Özendes, the exhibition invites audiences into “a journey based on alternative reality, hope and disappointment”.
www.istanbulmodern.org
10 1-27AGUSTOS.indd 10
7/27/11 7:30:26 PM
1-27AGUSTOS.indd 11
7/27/11 7:30:28 PM
Ağustos Günlüğü August Diary
19.08 26.08 30.08 Most Açıkhava Konserleri’nde George Dalaras Bu yıl 21’incisi düzenlenen Most Açıkhava Konserleri, 19 ve 20 Ağustos’ta Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda George Dalaras’ı ağırlayacak. 40 yıllık müzik yaşamı boyunca 70’e yakın albüme imza atan Dalaras’a İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Biletler, Biletix’te.
George Dalaras At Most Outdoor Concerts
Ağustos August 2011
The 21st Most Outdoor Concerts will be hosting George Dalaras at Cemil Topuzlu Outdoor Theater on 19 and 20 August. Signing his name to close to 70 albums during his 40-year musical career, Dalaras will be accompanied by the Istanbul State Symphonic Orchestra. Tickets are available via Biletix.
Zafer Bayramı kutlu olsun!
GlorIa Aspendos Arena’da Anadolu Ateşi Anadolu’nun her bölgesinden aldığı motifleri danslarına uyarlayan Anadolu Ateşi, Antalya’da sahne alıyor. ‘Fire of Anatolia – Evolution’ (Anadolu Ateşi – Değişim) adıyla klasik Anadolu Ateşi gösterilerinin dışına çıkacak olan grup, sanatseverlere çok daha zengin bir gösteri sunacak. Kafkas dansları, dinsel törenler ve roman dansları, gösteriyi renklendirecek.
Fire of Anatolia at Gloria Aspendos Arena
30 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’dan zaferle çıkış, bir yıl sonra Afyon, Ankara ve İzmir’de kutlanmaya başlandı. 1935 yılından bu yana Zafer Bayramı olarak bilinen 30 Ağustos, bu yıl Şeker Bayramı’nın da birinci günü. Herkese kutlu olsun.
Happy Victory Day!
Victory Day was celebrated for the first time a year after the Battle of Dumlupınar victory that was achieved on 30 August 1922 in Afyon, Ankara, and Izmir. 30 August, celebrated as Victory Day since 1935, falls on the first day of the feast following Ramadan this year. Happy Victory Day to all.
ŞEKER BAYRAMINIZ kutlu olsun!
Fire of Anatolia, which adapts Anatolian motifs to its dance performances, is taking the stage in Antalya. The group will be performing a richer show for audiences as it will be going beyond the classic Fire of Anatolia performance, ‘Fire of Anatolia – Evolution’. Caucasus folk dancing, religious ceremonies and gypsy dances will add color to the show.
www.biletix.com
www.iksev.org www.fireofanatolia.com
12 1-27AGUSTOS.indd 12
7/27/11 7:30:30 PM
1-27AGUSTOS.indd 13
7/27/11 7:30:32 PM
Pencere önlerinde flip flap’lar
Yaşama Rehberi Living Guide Flıp flaps ın wIndow fronts
Güneş enerjisiyle hareket eden çiçekler pencere önlerini süslüyor. Işınları gördüğü an üzerindeki çiçeği ya da yapraklarını hareket ettiren rengârenk flip flap’lar, yaz mevsimine sabahtan günbatımına renk katıyor. Hareketi esnasında çıkan sesten dolayı da bu isimle anılıyorlar. Flowers that move with solar energy decorate window fronts. The colorful flip flaps that move their flowers or leaves the moment they receive sunlight add color to summer from morning till sunset. They’re called flip flaps because of the noise they make during motion.
Tırnaklarda rengârenk ojeler
Colorful naıl polısh on naıls
Yaz modasının canlı renkleri tırnaklara yansıdı. Kırmızılar, turkuazlar, yeşiller, maviler ve pembeler 2011 yazının öne çıkan renkleri. Özellikle yeşilin açık tonları olan zeytin yeşili, nane ve haki revaçta. Bu yılın renklerinin geçen yılın neon renklerinin aksine mat olduğunu da unutmayın. Klasikten vazgeçmeyenlere ise bronz ve kum rengi ojeler önerilir. The lively colors of summer have reflected on nails too. Reds, turquoise, greens, blues and pinks are the colors that stand out this summer. Light green tones, especially olive green, mint and khaki are extremely popular. And, let’s not forget that matt, non-glossy colors are preferred this year. For those who prefer classic colors, try bronze or sand colored varnish.
Sokaklarda yerleri süpüren elbiseler Ağustos August 2011
Long dresses on the streets
Bu yaz başımızı çevirdiğimiz her yerde desenli uzun elbiseler var. Rahatlığın sembolü bu elbiselerde saten, şifon ya da triko tercihi yapmak mümkün. Markalar da farklı alternatiflerle kadınlara sonsuz seçenek sunuyor. Elbiseler, yüksek topuklular ve kısa ceketlerle kolaylıkla kombine edilebiliyor. Bir de tavsiye: Boyunuz kısaysa küçük desenlileri tercih edin.
We see long dresses with patterns everywhere we turn this summer. Satin, chiffon and knits are preferred in these dresses that symbolize comfort. What’s more, brands offer endless alternatives for women. These dresses can also be matched with heels and short jackets. A word of advice: Prefer small patterns if you’re short.
14 1-27AGUSTOS.indd 14
7/27/11 7:30:37 PM
1-27AGUSTOS.indd 15
7/27/11 7:30:38 PM
Bardaktananeli ayran
Yaşama Rehberi Living Guide Mınt yogurt drınk ın glass
Sıcak havalarda serinliği yakalamanın en doğal yolu. Vücudun sıvı dengesinin korunmasına büyük katkısı bulunan, vitamin ve mineral bakımından zengin ayranı bir de naneyle deneyin. Yoğurt, su, nane yapraklarını blendır’da nane yaprakları iyice kıyılana kadar karıştırın. Dilerseniz bir şişe soda da ekleyebileceğiniz ayranı soğuk içmeye özen gösterin.
A yogurt drink is the most natural way to quench your thirst in summer. Why don’t you try a yogurt drink (ayran), which contributes significantly to balancing bodily fluids and is rich in vitamins and minerals, with mint. Put the yogurt, water, and mint leaves through a blender and consume cold. You can also add a bottle of mineral water to the beverage as well.
Yüzme havuzlarında çocuklar Chıldren ın pools
Çocukların yüzmeyi öğrenmeleri için en ideal zamandayız. Kas ve iskelet yapısının gelişimine yardımcı olan yüzmeyi öğrenmek için en uygunu beş – sekiz yaş arası. Yüzme, fiziksel bir aktivite olmanın yanı sıra özgüven ve bağımsızlık duygularının gelişmesine de yardımcı oluyor... This is the best time for children to learn how to swim. The most ideal age to learn swimming, which is great for bone and skeletal development, is between the ages of five and eight. As well as being a physical activity, swimming encourages self-confidence and independence.
Mekânlarda vantilatörler Ağustos August 2011
Fans, INdoors
Yazın dolup taşan klimalı mekânlar, dış mekân vantilatörlerle yerini açık alanlara bıraktı gibi. Hem dışarıda olmanın ferahlığını yaşayıp hem de sıcak havanın olumsuzluklarından kurtulmamızı sağlayan vantilatörler, verandalarda, teraslarda, havuz kenarlarında, kafe ve restoranlardaki yerini çoktan aldı. Air-conditioned venues look like they’ve been taken over by outdoor fans. Fans, which allow you to experience the coolness of being outdoors without the negative aspect of the heat, took taken their place on verandahs, terraces, poolsides, cafes and restaurants a long time ago.
16 1-27AGUSTOS.indd 16
7/27/11 7:30:42 PM
1-27AGUSTOS.indd 17
7/27/11 7:30:43 PM
sinema/CINEMA
Şirinler
Central Park’a İnince… When The Smurfs Hıt Town… Şirinler, çizgi dizi olarak ilk defa 1981’de televizyonda gösterilmeye başlanmış, Türkiye’de de büyük ilgi görmüş, yıllarca beğeniyle izlenmişti. The Smurfs was first screened on TV as a cartoon in 1981 and was hugely popular for years in Turkey as well.
Ağustos August 2011
Yönetmen: Raja Gosnell Yapım: ABD Tür: 3D Animasyon Director: Raja Gosnell Production: USA Genre: 3D Animation
Yıllar yılı Şirinler’i köylerinden atmayı bir türlü başaramayan Gargamel, bu filmde muradına ermiş görünüyor. Kötü büyücü tarafından köylerinden kovulan ‘üç elma yüksekliğindeki’ Şirinler, kendilerini bir anda Big Apple (Büyük Elma) olarak da bilinen New York şehrinde ve Central Park’ta bulurlar. Burada sıkışıp kalan sevimli kahramanlar, Gargamel’e yakalanmadan evlerine dönmenin yollarını aramaya başlarlar. 1958 yılında Peyo adıyla bilinen Belçikalı Pierre Culliford tarafından çizgi romana dönüştürülen ‘Şirinler’ (The Smurfs), 3 Ağustos’tan itibaren üç boyutlu olarak sinemalarda gösterime girecek. Orijinal ismi ‘Les Schtroumpfs’ olan çizgi romanın sinema uyarlamasında, How I Met Your Mother dizisinde Barney karakterini canlandıran Neil Patrick Harris, Jayma Mays ve Sofia Vergana, Şirinler’e eşlik ederken Katy Perry, Anton Yelchi ve Jonathan Winters gibi isimler de seslendirme yapıyor.
Gargamel, who unsuccessfully tried to kick The Smurfs out of their village for years, looks like he’s finally achieved his aim in this film. The Smurfs, who are ‘just three apples high’ and are forced out of their village by the wicked magician, suddenly find themselves in New York, or the Big Apple, in Central Park. Stuck there, the cute Smurfs begin to try to find a way to get back home without being caught by Gargamel. Converted into a cartoon book by the Belgian Peyo, or Pierre Culliford, in 1958, The Smurfs will be hitting the big screen in 3D format from 3 August. Neil Patrick Harris, who plays Barney in How I Met Your Mother, and Jayma Mays and Sofia Vergana as well as names like Katy Perry, Anton Yelchi and Jonathan Winters voice the characters in the film adaptation of the cartoon book that was originally called ‘Les Schtroumpfs’.
18 1-27AGUSTOS.indd 18
7/27/11 7:30:47 PM
1-27AGUSTOS.indd 19
7/27/11 7:30:48 PM
DVD/DVD
Çınar Ağacı, Bütün Aileyi Bir Araya Topluyor Çınar Ağacı, A Fılm That Gets the Whole Famıly Together
Ağustos August 2011
Geçen Mart gösterime giren Çınar Ağacı, aslında pek çok ailenin hayatından da kesitler sunuyor. Tiyatro sanatçısı Celile Toyon’un uzun zamandan sonra ilk defa kamera karşısına geçip emekli öğretmen Adviye Hanım’ı canlandırdığı filmde sanatçıya, Nurgül Yeşilçay, Suzan Aksoy, Settar Tanrıöğen, Necat İşler, Hüseyin Danyal, Ragıp Savaş, Jülide Kural eşlik ediyor. Adviye Hanım, huysuzluğuyla çocuklarına zor anlar yaşatırken torunu Barış’ın gözdesidir. Barış anneannesiyle oyun oynamayı, onunla vakit geçirmeyi çok sever. Çocukları tarafından huzurevine yerleştirildiğinde ise buna en çok üzülen Barış olur. Torunların büyükanne ve babalarına ne kadar düşkün olduğunu hepimiz biliriz. Çok kez onları evdeki sığınılacak liman olarak görür, onların üzüntüsünü kendi üzüntümüz biliriz. Senaristliğini ve yönetmenliğini Handan İpekçi’nin yaptığı Çınar Ağacı, çoğumuzun hayatının bir evresinde rastlayacağı bir zaman dilimini yansıtıyor.
Screened at the cinema last March, Çınar Ağacı actually presents cross sections of the lives of many families. A retired teacher, theater actress Celile Toyon who hasn’t appeared on screen for a very long time plays Mrs. Adviye. Nurgül Yeşilçay, Suzan Aksoy, Settar Tanrıöğen, Necat İşler, Hüseyin Danyal, Ragıp Savaş, and Jülide Kural accompany her. Although Mrs. Adviye is a little mischievous and makes life somewhat difficult for her children, she is in fact the most meaningful person in her grandson, Barış’s, life. He loves playing with his grandmother and spending time with her. And it is Barış who is the most disappointed when she’s placed in a retirement home by her children. We all know how much grandchildren love their grandparents. We see them as our only source of refuge at home, and we are saddened when they are saddened. Çınar Ağacı, or Plane Tree, was written and directed by Handan Ipekçi and for most of us, reflects a certain period in our lives.
RAFTAKİLER On the shelves
n 127 Saat / 127 Hours n Çalgı Çengi n Paris’ten Sevgilerle / From Paris with Love n Temel İçgüdü 2 / Temel İçgüdü 2 n Büyük İskender / Alexander
20 1-27AGUSTOS.indd 20
7/27/11 7:30:54 PM
1-27AGUSTOS.indd 21
7/27/11 7:30:56 PM
MÜZİK/MUSIC
Emre Altuğ’dan ‘Zil’
‘Zil’, from Emre Altuğ
Ağustos August 2011
İlk albümünü çıkardığından bu yana çizgisini koruyan, hep sakin ama kendinden emin Emre Altuğ… Geçen yıl Soner Sarıkabadayı bestesi ‘Çifte Kavrulmuş’ ve Gülşah Tütüncü şarkısı ‘Sev Diyemem’ ile uzun süre listelerin üst sıralarında yer alan Altuğ, şimdi de müzik vitrinlerine ‘Zil’ adlı yeni albümüyle girdi. İçerisinde on şarkının yer aldığı albümde Soner Sarıkabadayı, Haydar Demir, Nezih Üçler, Mehmet Soyarslan, Mine Mucur, Macit Koper, Erkin Arslan, Bülent Ay, Gülşah Tütüncü gibi isimlerin beste ve sözleri bulunuyor. Ayrıca söz ve müziği Emre Altuğ’a ait olan ‘Tek Aşkım’ adlı şarkı da dikkat çekiyor. İskender Paydaş, Mustafa Ceceli, Alper Erinç, Genco Arı, Erkin Arslan, Hakan Yelbiz, Yaman Hadi ve Mert Ali İçelli’nin düzenlemelerini yaptığı albümün yapımcılığını da Ahmet Çelenk üstlendi. Albüm, Dokuz Sekiz etiketiyle yayınlandı.
Emre Altuğ has been calm yet collected ever since he released his first album… Remaining on the top of the charts last year with Soner Sarıkabadayı’s song ‘Çifte Kavrulmuş’ and Gülşah Tütüncü’s ‘Sev Diyemem’, Altuğ has now released a brand new album called ‘Zil’. The music and lyrics in the 10-track album belongs to names like Soner Sarıkabadayı, Haydar Demir, Nezih Üçler, Mehmet Soyarslan, Mine Mucur, Macit Koper, Erkin Arslan, Bülent Ay, and Gülşah Tütüncü. Additionally, the song ‘Tek Aşkım’, written and composed by Emre Altuğ himself, is a hit too. Ahmet Çelenk produced the album for which Iskender Paydaş, Mustafa Ceceli, Alper Erinç, Genco Arı, Erkin Arslan, Hakan Yelbiz, Yaman Hadi and Mert Ali Içelli did the arrangements. Dokuz Sekiz released the album.
Raftakiler / On the shelves n Canlı / Duman n Dört Dörtlük / Bengü n Sek / Şevval Sam n Hayvan / Nazan Öncel
22 1-27AGUSTOS.indd 22
7/27/11 7:30:59 PM
1-27AGUSTOS.indd 23
7/27/11 7:31:01 PM
KİTAP/BOOKS Suç: Bir Ceza Avukatından Gerçek Hikâyeler FerdInand Von SchIrach NTV Yayınları / NTV Publishing Fiyatı / Price: 15 TL
Buzda Dansa Devam Edenlerin Kitabı: Suç The Book of Those Who Contınue To Dance On Fıne Ice: Crıme Hepsi birbirinden heyecanlı ve tamamı gerçek hikâyelerin Ferdinand von Schirach tarafından bir araya getirildiği ‘Suç’ çıktı. Bir savunma avukatı olan yazar, şimdiye dek suçsuzlar kadar suçluları da savunmak durumunda kalmış ve işte bu durum, kitabın içerisindeki gerçek olaylardan devşirilen hikâyelere kaynak olmuş. Kitabın önsözünde, hikâyesini yazdığı kişiler için “Hepsinin kendi hikâyesi var ve onlar bizden çok da farklı değil” diyor yazar ve ekliyor: “Ömrümüz boyunca incecik bir buz tabakasının üzerinde dans ediyoruz, buzun altı soğuk ve insan çabucak ölüyor. Buz bazılarını taşımıyor, onlar suyun içine düşüyor. Benim ilgimi çeken tam da bu an. Şanslıysak, buz kırılmıyor ve biz dans etmeye devam ediyoruz. Şanslıysak.” Almanya’da aylar boyunca en çok satanlar listesinde kalan, 600 binin üzerinde satış yapan ve çeviri hakları 32 ülkeye satılan Suç’un hikâyelerinin film hakları da çoktan satılmış. Itır Arda’nın çevirdiği Suç’ta bir nefeste okunacak 11 hikâye var.
Ağustos August 2011
‘Crime’, which is a collection based on exciting, real life stories written by Ferdinand von Shirarch, has been released. As a prominent defense attorney, the author has been made to defend the innocent ,and criminals and it is this state of affairs that inspired the stories in his book. In the book’s foreword, the writer says of the people he wrote about: “They all have their own stories and they’re not really all that different to us. Throughout our lives, we skate on a very fine layer of ice, and beneath the ice it’s very cold and people die very quickly. The ice is unable to carry some people, and they are the ones to fall in the water. It is this precise moment that interests me. If we’re lucky, the ice doesn’t break and we continue to dance. But only if we’re lucky.” A bestseller in Germany for months, ‘Crime’ has sold over 600,000 copies and the film rights of the book whose translation rights were sold to 32 countries were sold long ago. Translated into Turkish by Itır Arda, ‘Crime’ contains 11 stories that are read in a single breath.
Raftakiler / On the shelves n Hikâyeden Çocuk / Onur Caymaz (İletişim) n On Üç Yıl Sonra / Jasper Kent (Can) n 19. Cadde NW / Rex Ghosh (April)
n Öfkelenin / Stephane Hessel (Cumhuriyet) n Beğendiğiniz Gibi / Chie Kutsuwada (Everest)
24 1-27AGUSTOS.indd 24
7/27/11 7:31:02 PM
1-27AGUSTOS.indd 25
7/27/11 7:31:04 PM
Colors of Life
Ağustos August 2011
Hayatın Renkleri
26 1-27AGUSTOS.indd 26
7/27/11 7:31:05 PM
hangimizyüsünü ve anılarını gizlice çantamıza atıp evimize getirdiğimiz bu ilk tatil maceramızda onlardan toplamadık ki... Hangimiz yazın bü-
nostalji nesneleriyle kışa da taşımadık ki... Sahilde dolaşırken kumların içerisinden bize göz kırpan deniz kabuklarından bahsediyoruz. Genellikle kıyıya yakın yerlerde birbirlerine kenetlenerek binlercesi bir arada yaşayan midyelerin üzerindeki kabuk, yapısında protein ve kalsiyum karbonat bulundurması ve katmanlara sahip olması nedeniyle serttir. Bu nedenle güneş ışığı ve toza maruz kalmadıkları sürece renk ve zarafetlerini uzun yıllar korurlar. Denizaltının gizemli dünyasından küçük bir örnek sunan deniz kabukları, yaz mevsiminin en temel simgesidir. Deniz kenarlarından toplanıp saklanan bu kabuklar, aynı zamanda dekoratif birer süs eşyası olabilir. Zira güneş ışığı, deniz içerisinde yaşayan diğer canlıların etkisi ve denizin hareketiyle birbirinden değişik renk ve desene bürünebilirler. Boyutlar, kalınlıklar, renk geçişleri her kabukta birbirinden farklıdır. Bu da deniz kabuklarının özel bir koleksiyonun parçaları olmasını sağlar...
Seashells
Deniz Kabukları Küçük bir yaz hatırası: A small souvenır of summer: collected them on our first holiday… Most of secretly placed the magic of summer and our memories into our bags with these nostalgic objects that we treasured in winter as well… We’re talking about the cockleshells that blink at us from the sand while walking along the shore. The shell on top of thousands of mussels that lock together generally close to the shore is hard because it contains protein and calcium carbonate and layers. That’s why they’re able to preserve their color and elegance for many years as long as they’re not exposed to sunlight and dust. Cockleshells, which present a tiny example of the mysterious underwater world, are the most basic symbols of summer. These shells that collect and hide near the shores can also be used as decorative objects because they can take on different colors and patterns with sunlight, the impact of other sea life and the motion of the water. Dimensions, thickness and color transitions differ from shell to shell and this is what makes them pieces of a special collection…
Ağustos August 2011
We all
27 1-27AGUSTOS.indd 27
7/27/11 7:31:06 PM
Dünden Bugüne From Past to Present
Yazı WrItIng Resimden Alfabeye
From pIctures to the alphabet
Ağustos August 2011
BY UĞUR BEKTAŞ
Şekli, kullanılan yöntem, söyledikleri hep değişti ama ona olan ihtiyaç hiç değişmedi: İşte kendini anlatan kahramanın hikâyesi... Its style, method, and what it has to say has always changed but the need for it has always remained constant: Here is the story of a hero that explains itself…
28 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 2
7/27/11 7:32:56 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 3
7/27/11 7:32:57 PM
Dünden Bugüne From Past to Present ÇİVİ YAZISI CUNEIFORM SCRIPT
Kil tabletlere yazılan çivi yazısı, en eski yazı biçimi. Kil üzerine çok ince sivri bir çubukla yazılan yazı, çivi biçiminde çizgilere benzediği için çivi yazısı olarak adlandırılır. Resimler ya da harflerin özel bir teknikle yazıldığı çivi yazısı, papirüsün bulunmasıyla birlikte kullanılmaz hale gelir. Cuneiform, written on clay tablets, is the oldest known form of writing. Written on clay with a very thin and sharp reed, cuneiform script is a style in which pictures or letters are written in a special technique. It became defunct with the discovery of papyrus.
M.Ö 3000’LERDEsivriltilmiş
kil üzerine uçlu kamış parçalarıyla şekiller çizerek ortaya çıkarılan yazının, dünyayı değiştirebilecek büyüklükte bir güç olduğunun kimse farkında değildi. Bugün birçok bilim adamına göre yazı, insanlık tarihinin en önemli buluşu. Tek başına hayatımıza kattığı artıların yanı sıra diğer birçok icadın da temeli o çünkü. Çoğu icat, henüz düşünce aşamasındayken yazıyla can buldu. Yazı, uygarlıkların gelişmesine bağlı olarak, gerek kullanılan araçlar gerekse biçim açısından uzun yolculuklar kat etti. İlkin Sümer rahipleri tarafından kullanıldığı dönemlerde hangi aletle ve nereye yazılacağı sorunken, bir başka sorun da nasıl kalıcı hale getirileceğiydi. Yazının ‘neden’ ortaya çıktığı sorusuna kayıtlar, ‘muhasebe hesaplarını tutma gereği’ cevabını veriyor. Yazı, bugüne uzanan yolculuğunda biçim açısından da büyük farklılıklar gösterdi. İlk zamanlarda logografik denen resimlere benzer sembollerin kullanımı yaygınken bu sistem yerini konuyu seri halde anlatan resimlere bıraktı. Mısırlılar M.Ö. 3100’lerde hiyeroglifi geliştirdi.
Ağustos August 2011
yumuşak
NO ONE WAS
aware that the writing that appeared by drawing shapes with straw pieces sharpened on soft clay in circa 3000 BC was powerful enough to change the world. According to most scientists today, writing is the greatest invention of mankind. Aside from the positive things it adds to our lives individually, it’s also the fundamental of many other inventions. Most inventions found life with writing when they were just a thought. In line with the development of civilizations, writing has covered long ground in terms of both tools and style. When at first it was a problem to know what tool to use and where to write on when the Sumerian priests used writing, another problem was how to make it permanent. Records regarding ‘why’ writing appeared point to the ‘need to keep accounts’. Writing has shown huge changes in terms of style as well. When at first symbols similar to illustrations called ‘logographic’ was widespread, this system was replaced by illustrations that explained a story in a series-like fashion. The Egyptians developed hieroglyphics in circa 3100 BC.
yazı artık dinsel imgelerden müziğe, dil oyunlarından edebiyata ve bilimsel formüllere kadar çok farklı alanların ortak ifade aracı... Wrıtıng ıs now a common tool of expressıon ın a number of dıfferent fıelds rangıng from relıgıous symbols to musıc, language and lıterature, and scıentıfıc formulas…
30 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 4
7/27/11 7:32:59 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 5
7/27/11 7:33:02 PM
Eski dönemlere ait yazılı belgelerde halka ait yazılara rastlanmaz. Çünkü halk, yazmayı değil okumayı öğrenir. Yazı yazmak, emir veren tarafın işiyken, halkın okumayı bilmesi yeterli görülür. Ancient written documents do not feature those of the masses because the ‘people’ did not learn how to write, but they did learn how to read. Writing was the job of those in charge while being able to read was deemed sufficient for the masses.
ALFABE, AVRUPA’YA UZANDI Resimlerin çok yer kaplaması ve yazı yazabilecek materyal bulabilmenin zorluğu insanları resimleri kodlamaya yani fonetik ifadelere yönlendirdi. Günümüz alfabesinin temel taşı olan fonetik ifade, yazının da resimlerden çizgisel formlara geçiş aşamasıydı. Daha sonra heceleme sistemi kullanılarak aktarılan yazı, alfabelerin oluşturulmasıyla bugünkü şeklini aldı. Bugün kullandığımız Latin alfabesinin oluşumu ise Fenikeliler’in eseri. O zamana dek ünsüz harflerden oluşan alfabe, Avrupa’ya doğru yayılınca Yunan uygarlığı tarafından da kullanıldı. Yunanlılar’ın alfabeye en büyük katkıları ise sesli (ünlü) harfleri dahil etmeleri oldu.
Ağustos August 2011
THE ALPHABET EXTENDS TO EUROPE People were directed towards phonetic expressions, in other words, coding pictures, due to pictures taking up too much space and being unable to find materials to write on. Phonetic expression, the basis of today’s alphabet, resulted in writing transitioning from illustrations to line forms. Writing, which was then relayed through the syllabic system that was used later, took on its present state with the invention of the alphabet. The Latin alphabet that is used today is the product of the Phoenicians. The alphabet, which up until that time contained consonants only, was also used by the Greek civilization when it spread towards Europe. Their greatest contribution was the inclusion of vowels.
32 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 6
7/27/11 7:33:09 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 7
7/27/11 7:33:11 PM
Ağustos August 2011
Dünden Bugüne From Past to Present
SAYISAL BİLİMLERİN TEMELİ
THE FOUNDATION OF NUMERIC SCIENCE
Başlarda tablolar ve listeler tutmak için kullanılan yazı, zamanla kelimelere dönüştü. Faturalar, hesaplar, tarihler, çalışan isimleri bir süre sonra sayısal mantığın da yazıya dönüşmesine zemin hazırladı. Bu durum matematik, astronomi, muhasebe gibi alanlarda hızlı gelişmelerin yaşanmasını sağladı. Sayısal bilimlerin yanı sıra siyasal gücün belgelenmesinde de yazıdan yararlanıldı. Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarına ait yazılı belgelerde rastlanan memur raporları, kral mektupları, vasiyetler, senetler gibi belgeler, mülkiyet hakları, kölelik, ekonomik ilişkiler, toplumsal düzen konularında yazıya ihtiyaç duyulduğunun göstergesi. Bu belgeler siyasi, dini, ekonomik yönü anlatmakla birlikte edebiyata dair izler de taşır. Halkın taleplerini, heyecanlarını, şarkılarını çeşitli yazıtlara döktüğüne rastlanır.
Writing, used at the beginning for tables and keeping lists, gradually turned into words. Statements, accounts, dates, and employee names paved the way for numerical logic to turn into writing. This state of affairs ensured rapid development in areas like mathematics, astronomy, and accounting. Aside from numeric science, writing was also used to document political power. Important written documents discovered that belonged to the Anatolian and Mesopotamian civilizations show the need for writing in terms of property rights, servitude, and economic relations. These documents explained both the political, religious, and economic aspects and, carry traced of literature as well. There’s also evidence of the masses putting their demands, excitements and songs on various tablets.
34 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 8
7/27/11 7:33:13 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 9
7/27/11 7:33:15 PM
Dünden Bugüne From Past to Present RECORDING INFORMATION
Yazıyı daha pratik ve daha kullanışlı bir hale getirmek için çalışan insanoğlu yazı yazdığı malzeme konusunda da aynı çabayı gösterdi. Keskin bir maddeyle duvarlara resimler çizerek başlanılan yazı serüveninde gözle görülür ilk değişiklik metal levhalar oldu. Romalılar’ın icadı olan balmumunun, her levhanın ortasına dökülmesiyle oluşturulan kitaplar, bugünkü cep defterleri büyüklüğündeydi. Köşelerindeki deliklerden birbirine bağlanarak kitap haline gelen levhalara ucu sivriltilmiş çelik bir kalemle yazı yazılıyordu. Yazının taşınabilirliğini daha kolay hale getirme yollarından biri de Mısırlılar’ın papirüsü. Nil kıyılarında yetişen tepesi püsküllü, uzun gövdeli papirüs bitkisinden yararlanarak papirüs kâğıtlarını üreten Mısırlılar, alfabeye geçmeyip hiyeroglif yazı tipini kullanmaya devam ettiler. Papirüsler üzerinde önceleri sadece objeleri anlatırken zamanla soyut kavramları da hece sistemiyle anlatmaya başladılar.
In order to make writing more practical and functional, mankind showed the same effort regarding the material he used to write on. In the writing journey that began with drawing pictures on walls with a sharp tool, the first visible change was metal slabs. A Roman invention, wax was poured into each slab, making up books and they were the size of today’s mobile phones. Tied together with holes in the corners to make up a book, the slabs were written on with sharpened steel pencils. The papyrus was one of the easier ways to carry writing. The Egyptians, who produced papyrus paper from the long bodied papyrus plant that grows on the shores of the Nile, continued to use hieroglyphics instead of the alphabet. Although they firstly described objects on papyrus, in time, they too began to use the syllabic system to describe abstract concepts.
Ağustos August 2011
SAKLAMAK DA ÖNEMLİ
36 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 10
7/27/11 7:33:17 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 11
7/27/11 7:33:18 PM
1829’da ‘tipograf’ geliştirildi ama ilk pratik daktiloyu 1868’de Sholes üretti. Remington 1878’de daktiloyu dikiş makinası üzerine yerleştirdi. Daktilo, yazının düzenlenip yayılmasında önemli bir araç oldu.
Ağustos August 2011
PAPİRÜS YASAĞI VE PARŞÖMEN Üretildiği dönemin gözdesi olan papirüsün yerini parşömene bırakmasının hikâyesi de ilginç: Bergama Kralı, üretilen papirüsün büyük bir bölümünü dönemin en iyi kütüphanesine sahip olmak için satın alıyordu. Bu amaç uğruna atılan adımları kıskanan Mısır Firavunu, Anadolu’ya papirüs satışını yasaklayınca yazı yazılabilecek yeni bir şey üretmek isteyen Bergamalılar, büyük uğraşlar sonucu parşömeni ortaya çıkardı. Bir çekişme sonucu üretimine başlanan parşömen, daha ucuz ve kullanışlı olduğu için kısa sürede papirüsün önüne geçti. Papirüsten daha kolay katlanan, kırılmayan ve arkalı önlü kullanıma olanak sağlayan parşömenlerin ardından önceleri zor bir iş olan yazı yazmak, zevk haline geldi. Yazıda kullanılan araçlar bakımından en büyük devrim ise hiç şüphesiz kâğıdın icadı oldu. Batıda ‘papirüs mü, parşömen mi’ tartışması sürerken Çin’de çoktan kâğıt icat edilmişti. M.Ö. 2000’lerde Çin’de üretilen kâğıdın Anadolu’ya ve Mısır’a gelmesi M.S. 700’leri buldu. Araplar’ın Çin’e saldırması sonucu yapımı öğrenilen kâğıt, başlarda parşömenin gölgesinde kalsa da zamanla değeri anlaşıldı. Özellikle 1450 yılında matbaanın icadıyla kağıt, yazının vazgeçilmezi oldu. Dijital ortamlarsa yazının iletim sürecini hızlandırdı. Dijital platformların geliştirilmesi kâğıtla birlikte ekranlara da yazı yazabilme imkânı sağladı. Aynı zamanda pek çok dilin tanınması için yazılımlar geliştirildi. Bu ortamlar, yazının elektronik olarak taşınmasına da imkân yarattı.
‘Typography’ was developed in 1829. Sholes invented the first practical typewriter in 1968. Remington placed the typewriter on a sewing machine in 1878. The typewriter was an important tool to place and distribute writing.
THE PROHIBITION OF PAPYRUS AND SHEEPSKIN The story behind the use of sheepskin replacing papyrus, the most popular material to write since its discovery, is also interesting: The King of purchased a large quantity of the papyrus that was produced in order to possess the era’s best library. Jealous, the Egyptian Pharaoh prohibited the sales of papyrus to Anatolia leaving the state of Bergama to do nothing more than produce something else to write on. Hence, the invention of sheepskin scrolls. A product of contention, the sheepskin was cheaper and more productive, leaving the papyrus behind. It folded more easily than papyrus, didn’t break and allowed either side to be used. This made writing, what was once a difficult task, a pleasure. In terms of writing tools, the greatest revolution was undisputedly the invention of paper. While the West was continuing to argue whether ‘papyrus or sheepskin’ was best, China had already invented paper. It took the paper that was produced in China in circa 2000 BC to get to Anatolia and Egypt by circa 700 AD. The Arabs discovered how to make paper when they attacked China. Despite being left in the shadow of sheepskin scrolls, its value was gradually comprehended. With the invention of the printing press especially in 1450, paper became an indispensable of writing. Meanwhile, digital environments have fastened the process of communicating writing. They’ve allowed writing on screens as well. At the same time, software has been developed in order to acknowledge many languages. These environments have allowed writing to be carried electronically as well.
38 DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 12
7/27/11 7:33:24 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 13
7/27/11 7:33:27 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 14
7/27/11 7:33:30 PM
DUNDEN BUGUNEYAZI.indd 15
7/27/11 7:33:32 PM
İstanbul
Boğaz’ın Tadı:
Anadolu Kavağı The Joy of the Bosphorus:
Ağustos August 2011
By Özhan Özdil Photos GÖKHAN DEĞİRMENCİ
42 ANADOLUKAVAGI.indd 2
7/27/11 7:35:24 PM
İstanbul Boğazı’nda, Beykoz ilçe merkezinden 8 kilometre uzaklıkta turistik bir kıyı mahallesi burası. Kalesi kadar balık lokantalarıyla da, doğal güzellikleriyle de ünlü...
AĞUSTOS AUGUST 2011
This is a touristic, coastal neighborhood 8km from Beykoz on the Istanbul Strait. It’s equally famous for its fortress, seafood restaurants and natural beauties…
43 ANADOLUKAVAGI.indd 3
7/27/11 7:35:26 PM
İstanbul HİÇvapur güvertesinden izleyerek Anadolu Kavağı’na de- GETTING trafik sıkıntısı çekmeden, Boğaziçi’nin güzelliklerini
nizden ulaşmak ve bu keyifli yolculuğu, tazeliğinden, fiyatının uygunluğundan kuşku duyulmayacak bir balık yemeğiyle tamamlamak öteden beri İstanbul yaşamına özgü ayrıcalıklı zevklerden biri. Anadolu Kavağı’nın karşı kıyıda Rumeli Kavağı adında bir kardeşi var. Bu iki kardeş mahallenin adlarındaki ‘kavak’ sözcüğü hep ilgimi çekmiştir. ‘Kavak’ denince insanın aklına önce kavak ağacı geliyor. Oysa Osmanlı döneminde savunma ya da denetim işlevleri olan askeri korunaklara ‘kavak’ denirdi. O dönemde Boğaziçi’nin Karadeniz’e yakın kesiminde her iki yakada karşılıklı birer denetim (kavak) noktası oluşturuldu. Nitekim Anadolu Kavağı’ndaki Bizans kalesi (Yoros Kalesi) burasının Ortaçağ’da da askeri bakımdan önemli bir yer olduğunu kanıtlıyor. Yoros Kalesi’nin bulunduğu tepe tarihsel yapılarla ilgilenenler kadar fotoğraf çekmeyi sevenler için de görülmeye değer bir yer. Tepeye yürüyerek çıkmak için deniz kıyısından yaklaşık 110 metre yüksekliğe kadar tırmanmak gerekiyor. Ancak bu tırmanışı göze alamayacak olanlar, tepeye arabayla çabucak ulaşabilir.
to Anadolu Kavağı on a ferry while watching the beauties of the Bosphorus, without getting stuck in traffic, and completing the day with a deliciously fresh and reasonably priced seafood meal is an ageold tradition unique to Istanbul. Rumeli Kavağı sits at the opposite shore of Anadolu Kavağı. The word ‘kavak’ (poplar) that they both share, has always drawn my interest. The poplar tree is the first thing that comes to mind no doubt. However, the term ‘kavak’ was actually used to refer to military shelters that functioned as places of defense or surveillance during the Ottoman era. Back then, a surveillance point was established on either side of the Bosphorus, at the closest point to the Black Sea. So the Byzantine fortress (Yoros Fortress) at Anadolu Kavağı proves that this area was important in terms of the military even in the Middle Age. The historical hill on which Yoros Fortress sits impresses both lovers of history and those who like to take photographs. You can either walk roughly 110 meters up from the seashore or drive to the hill.
Anadolu Kavağı’nın yakın çevresinde görmeye değer yerler şunlar: Yuşa Tepesi (Hz. Yuşa Türbesi), Poyrazköy, Anadolu Feneri, Beykoz Korusu (Abraham Paşa Korusu).
Ağustos August 2011
Anadolu Kavağı’nın yakın çevresinde görmeye değer yerler şunlar: Yuşa Tepesi (Hz. Yuşa Türbesi), Poyrazköy, Anadolu Feneri, Beykoz Korusu (Abraham Paşa Korusu).
94 ANADOLUKAVAGI.indd 4
7/27/11 7:35:32 PM
ANADOLUKAVAGI.indd 5
7/27/11 7:35:34 PM
İstanbul YOROS KALESİ: ARKEOLOJİNİN GÖZÜ ÜSTÜNDE
YOROS FORTRESS: AN ARCHAEOLOGICAL HIGHLIGHT
Bir Bizans yapısı olan kalenin ‘Yoros’ adını nasıl aldığı hâlâ tartışmalı. Bir görüşe göre kalenin kurulduğu tepede Eski Çağ’da ‘Hieron’ denilen kutsal bir yer (On iki Tanrı Tapınağı ya da Zeus Tapınağı) vardı, dolayısıyla kale adını buradan almış olabilir. Bir başka görüşe göre ‘Yoros’ adı Eski Çağ tanrılarından Zeus’un ‘Ourios’ (uygun rüzgârlar) unvanından gelmekte. Ayrıca bu iki görüşün dışında kalarak ‘Yoros’ adının ‘Oros’ (dağ) sözcüğünden türetilmiş olabileceğini düşünenler de var. Yoros Kalesi’nin yapım tarihi de kesin bilinmiyor. İlk olarak 2010 yılında kale içinde başlatılan bilimsel kazılar, uluslararası arkeoloji çevrelerinin ilgisini şimdiden elde edilecek bulgulara çevirdi. Kapladığı alan bakımından İstanbul’daki kalelerin en büyüğü olan Yoros, yaklaşık 500 metre uzunluğunda ve 60-130 metre genişliğinde bir alana kurulu. Yapının bütünü, birbirinden sur ve kapılarla ayrılmış üç bölümden oluşuyor: En tepede ana kale, ortada iç kale, aşağıda kent bölümü. Ana kalenin Boğaziçi’ne bakan surlarındaki kulelerden birinin üzerinde tuğla harflerle bir kuşak oluşturacak biçimde yazılmış Grekçe yazıt yapının Bizans yapıtı olduğunu kanıtlıyor. Kale 1305 yılında Türkler’in eline geçmişse de kısa bir süre sonra Cenevizliler’in olmuş ve uzun bir zaman onların denetiminde kalmış. Bu yüzden kimi yerde ‘Ceneviz Kalesi’ adıyla da anılıyor. 15. yüzyılda İstanbul’un fethiyle birlikte bu kale de Osmanlı egemenliğine girmiş. Yoros Kalesi, 18. yüzyıl sonlarına doğru askeri işlevini yitirince bir mesire yeri gibi kullanılmaya başlanmış. Kaleden Boğaziçi’nin görünümü büyüleyici… Özellikle Karadeniz’e doğru bakıldığında görünüm yüzyıllar önce nasılsa yine öyle: El değmemiş bir doğa, tertemiz hava… Bir de buraları piknik çöpleriyle kirletmeseler…
It’s still uncertain how the Byzantine structure got the name ‘Yoros’. According to some, it got its name from the sacred place (Temple of 12 Gods or Zeus Temple) called ‘Hieron’ on this hill where the fortress was established in Antiquity. According to another view, the name ‘Yoros’ came from Zeus’ ‘Ourios’ (good winds) title. Additionally, there are others that believe that that the word may have originated from the word ‘Oros’, meaning mountain. The scientific excavations that firstly commenced within the fortress in 2010 have led to discoveries that have already ensured international archeological attention. The largest fortress in Istanbul in terms of dimensions, Yoros was established on an area of roughly 500 meters in length and 60-130m in width. The whole of the structure comprises three sections that are separated with walls and gates: The main tower at the very top, the citadel in the middle, and the city in the bottom. The Ancient Greek inscription written with bricks on the main tower’s walls that face the Bosporus proves that it’s a Byzantine monument. Despite being captured by Turks in 1305, the fortress was shortly afterwards captured by the Genoese and remained that way for a very long time. That’s why it’s also known as the “Genoese Fortress”. The fortress was taken over by the Ottoman dynasty together with the Conquest of Istanbul in the 15th century. When Yoros Fortress lost its military function towards the end of the 18th century it began being used a place of recreation. The view of the Bosphorus from the fortress is captivating… The view of the Black Sea especially takes you back centuries: An untouched nature, clean air… And if only people wouldn’t leave their rubbish there…
Yoros Kalesi / Yoros Fortress
ANADOLUKAVAGI.indd 6
7/27/11 7:35:38 PM
ANADOLUKAVAGI.indd 7
7/27/11 7:35:40 PM
İstanbul
NEREDE, NE YENİR? WHAT TO EAT AND WHERE?
KAVAĞIN SİMGESİ KUYU
Kıyıda deniz ürünleri yemek için başlıca iki seçenek var. İsterseniz ayakta, beş liraya ekmek arası ızgara balık (genellikle ithal uskumru), midye tava atıştırabilir ya da lokantada dilediğiniz bir balığı sipariş edebilirsiniz. Bilmeyenler için belirtmek lâzım: Balık mevsimi eylülden sonra başlar! Yazın yenilecek balıklar genellikle ya ithal ya da yerli balık çiftliklerinde üretilen kültür balıklarıdır. Baba Restaurant: (0216) 320 20 47 • Çapari Restaurant: (0216) 320 20 06 • Yosun Restaurant: (0216) 320 21 48 • Kavak Doğanay Restaurant: (0216) 320 20 36 • Yedigül Restaurant: (0216) 320 21 80 • Altınbalık Restaurant: (0216) 320 21 19 • Gözde Restaurant: (0216) 320 25 68 Mercan Restaurant: (0216) 320 23 48 • Yoros Cafe Restaurant: (0216) 320 20 56 There are two alternatives to eating seafood along the shore. If you want a quick bite to eat, you can buy a grilled fish (generally imported mackerel) sandwich for 5 TL, or fried mussels. But if you want to take a seat somewhere nice, you can order seafood at a restaurant. For those who don’t know: Fish season starts after September! The fish that’s served in summer are generally imported or they’re cultured fish produced in local farms. Baba Restaurant: (0216) 320 20 47 • Çapari Restaurant: (0216) 320 20 06 • Yosun Restaurant: (0216) 320 21 48 • Kavak Doğanay Restaurant: (0216) 320 20 36 • Yedigül Restaurant: (0216) 320 21 80 • Altınbalık Restaurant: (0216) 320 21 19 • Gözde Restaurant: (0216) 320 25 68 • Mercan Restaurant: (0216) 320 23 48 • Yoros Cafe Restaurant: (0216) 320 20 56
Çarşı yolundaki eski su kuyusu The old water well on the shopping street
ANADOLUKAVAGI.indd 8
Anadolu Kavağı’na deniz yoluyla geldiyseniz iskeleden çıkar çıkmaz kendinizi balık lokantalarıyla, kafelerle kuşatılmış, bir yanında tarihi bir çeşme (Cevriye Hatun Çeşmesi/İskele Çeşmesi) olan küçük bir alanda bulursunuz önce. Hemen hepsi kıyıda yoğunlaşmış olan lokantalar hem açık havada hem de kapalı salonlarda hizmet veriyor. Çevreye bir göz atmak çok zamanınızı almayacak. İskeleden çıktıktan sonra hemen sola dönerseniz yine lokantaların çevrelediği bir başka küçük alana ulaşırsınız. Alanın ortasında mermerden yapılmış eski bir ‘iskele babası’ duruyor. İlk bakışta bir gömüt taşını andıran bu değerli kalıntıyı korumakla, çevresini düzenlemekle ne iyi yapmışlar…
WELL - A SYMBOL If you’ve come to Anadolu Kavağı via the sea, you’ll find yourself in a small area full of seafood restaurants, cafes, and a historical fountain (Cevriye Hatun Fountain/Jetty Fountain). Most of the restaurants that are collected along the water have indoor and outdoor dining areas. It won’t take long to take a quick look around. If you turn left immediately after the jetty, you’ll reach another little area that’s again full of restaurants. Right in the middle of this space sits the marble ‘iskele babası’. You’ll immediately notice that a good job has been done preserving the valuable ruin that’s reminiscent of a gravestone.
7/27/11 7:35:54 PM
ANADOLUKAVAGI.indd 9
7/27/11 7:35:59 PM
Midillili Ali Reis Camisi Midillili Ali Reis Mosque
İstanbul
MARKO PAŞA KÖŞKÜ MARKO PASHA RESIDENCE Fatma Hatun Çeşmesi Fatma Hatun Fountain
Ağustos August 2011
Anadolu Kavağı yerli ve yabancı turistlerin popüler durağı Anadolu Kavağı is popular with locals and foreigners
Çarşı yolundaki eski kaldıraçlı su kuyusu, kanımca, Anadolu Kavağı’nın simgelerinden. Fatma Hatun Çeşmesi, bu kuyunun yanı başında. Mermerden yapılmış küçük bir lahiti andıran çeşmenin yan yüzlerinde kabartma olarak işlenmiş servi ağacı, çarkıfelek örgeleri, köşelerinde ise burmalı dikmeler var. Yazıtı okunabilen bu tarihi çeşme ne yazık ki kullanım dışı kalmış. Yeri gelmişken belirtmek isterim, Anadolu Kavağı güzel içimli, şifalı sularıyla da ünlü. Birkaç adım ötede, Kardak Şehitleri Parkı’nın kıyısında, Anadolu Kavağı’ndaki ulu çınarlardan birinin görkemli gövdesi yükseliyor. Tabelasında türünün Doğu Çınarı (Platanus orientalis L.) olduğu ve ‘Ali Reis Çınarı’ adıyla anıldığı yazılı. Aynı yerde 1585 tarihli Midillili Ali Reis Camisi bulunmakta. Kiremit çatılı, kâgir, küçük bir cami. Avlusundaki eski gömütlüğün üzerinden yol geçirilmesi gerekince yerinden çıkarılan gömüt taşları cami bahçesinde yan yana sergilenerek koruma altına alınmış.
Kuşkusuz Anadolu Kavağı’nın en ilgi çekici yapılarından biri. Günümüzde Boğaz Komutanlığı’nın kullanımında olan bu bakımlı yapı 19. yüzyıl ortalarında yaşamış, Rum asıllı Osmanlı vatandaşı, Abdülaziz’in hekimbaşılığı görevine dek yükselen Marko Apostol’un köşküymüş. Marko Paşa, halkın yakınmalarını sabırla, hoşgörüyle dinlemesiyle öyle ünlenmiş ki “Sen git onu Marko Paşa’ya anlat!” deyimi halkın belleğinde yer etmiş. Köşk kıyıdan biraz içeride, bahçeli, üç katlı, cihannümalı (çatı üstünde her yönü gören pencereli oda) olarak yapılmış. It’s undoubtedly one of the most attractive structures of Anadolu Kavağı. Functioning as the Bosphorus Command Post today, this well-maintained structure was the home of Marko Apostol in the mid 19th century. The Greek-Ottoman citizen rose to the rank of head physician of Sultan Abdülaziz. Marko Pasha became so famous for patiently listening to the public complain that the expression “Go tell Marko Pasha!” has been embedded in the minds of the people. The residence a little inward from the shore was built as a three-story structure with a room with a window that sees every direction, and a garden.
The well along the shopping strip is, I feel, a symbol of Anadolu Kavağı. Fatma Hatun Fountain is immediately next to it. The marble fountain that looks like a tomb, has a redwood tree, maypop elements, and twisted seedlings in the form of reliefs on the surfaces. Unfortunately this historical fountain whose inscription is still legible is no longer used. Whilst on the subject, I’d like to add that Anadolu Kavağı is also famous for its healing waters. One of the most magnificent sycamores of Anadolu Kavağı a few steps further along the shore of Kardak Şehitleri Park is just a little further away. Its signs reads that it’s an East Sycamore (Platanus orientalis L.) and that it’s also referred to as the ‘Ali Reis Sycamore’. Midillili Ali Reis Mosque, dated 1585, is also located there. It’s a small mud brick mosque with a tile roof. A road needed to be built over the old gravestone in the courtyard so the gravestones that were removed are now displayed in the mosque garden.
50 ANADOLUKAVAGI.indd 10
7/27/11 7:36:09 PM
ANADOLUKAVAGI.indd 11
7/27/11 7:36:14 PM
İstanbul
Anadolu Kavağı’nda hediyelik eşya satan birçok dükkan var There are a number of gift shops in Anadolu Kavağı
ULAŞIM GETTING THERE Yaz aylarında Şehir Hatları’nın ‘Uzun Boğaziçi Turu’ ile tüm Boğaziçi’ni gezerek denizden Anadolu Kavağı’na ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Sarıyer’den vapurla Anadolu Kavağı’na geçebileceğiniz gibi Yeniköy’den motorla önce Beykoz’a geçip oradan 15A otobüsüyle de gidebilirsiniz (15A otobüsü Kavacık’tan kalkıyor). Karadan özel aracıyla gitmek isteyenlerin önce Beykoz’a ulaşmaları ve ‘Beykoz Kurtarma ve Sualtı Komutanlığı’ durağından Anadolu Kavağı yoluna girmeleri gerekir. You can get to Anadolu Kavağı via the sea with the City Lines’ ‘Long Bosphorus Tour in summer. Additionally, you can get a ferry from Sarıyer to Anadolu Kavağı or get a get a motorboat from Yeniköy to Beykoz and then ride the 15A bus (the bus departs from Kavacık). Drivers should drive to Beykoz and then enter the Anadolu Kavağı road from the ‘Beykoz Kurtarma ve Sualtı Komutanlığı’ bus stop. Acıbadem kurabiyesi Almond cookies
HAMSİLİ EKMEK KAPÇONİ CARİ Mektep Sokak’tan sonra İncirli Sokak’ta ilerleyerek İslam Ağa Sokağı’na sapılırsa hediyelik eşya satan dükkânların önünden geçilerek ‘Ayazma Çınarı’ adını taşıyan bir başka ulu çınarın yanına varılır. Yamaçtaki merdivenden yukarıdaki düzlüğe çıkarsanız bu anıtsal ağaca adını veren kutsal suyun tadına bakabilirsiniz. Yorulduysanız, Molla Mehmetdere Sokağı’ndan çarşıya doğru dönün. Bu ormanlık yörenin ince kabuklu cevizi, kestanesi, ayrıca inciri pek ünlü. Fırının camekânında değişik bir ekmek göreceksiniz: Karadeniz’in hamsili ekmeği kapçoni cari. Mısır unuyla yapılan ve besin değeri çok yüksek olan bu altın renkli ekmek Anadolu Kavağı’ndaki Karadeniz kültürünü ne de güzel yansıtıyor… Çarşının içinde dikkatinizi çekmek istediğim bir yer daha var: Elit Pastanesi. Acıbadem kurabiyesi sevenler, bu pastaneye bir uğramalı! Dönmek istemeyenler için şunu hemen hatırlatalım: Anadolu Kavağı’nda herhangi bir konaklama hizmeti yok.
Ağustos August 2011
ANCHOVY BREAD ‘KAPÇONI CARI’ If you veer off into Islam Ağa Street after heading along Incirli Street from Mektep Street, you’ll pass giftware shops and then reach another grand sycamore tree called ‘Ayazma Çınarı’. The flat plain that you’ll reach using the stairs on the slope will lead you to the holy water that gives this monumental tree its name. If you get tired, return to the marketplace from Molla Mehmetdere Street. The thin shelled walnuts, chestnuts and figs of this forest area are very famous. You’ll see a different bread in the bakery window. It’s called ‘kapçoni cari’, an anchovy bread from the Black Sea Region. Made with corn flour and high in nutritional value, this golden-colored bread beautifully reflects the culture of the Black Sea in Anadolu Kavağı. There’s another place that I’d like to draw your attention to in the marketplace: Elit Pastanesi. Those who like almond cookies should definitely stop by! For those of you who don’t want to return, here’s a reminder: There are no accommodation facilities in Anadolu Kavağı.
52 ANADOLUKAVAGI.indd 12
7/27/11 7:36:21 PM
ANADOLUKAVAGI.indd 13
7/27/11 7:36:27 PM
Portre
Portrait
SİMGE FISTIKOĞLU
“Boardıng kartlarımı biriktiriyorum” “I collect my boardIng passes”
By HALDUN YAZAR Photos EREN AYTUĞ
İki yıldır Habertürk’ün spor müdürlüğünü yapan Simge Fıstıkoğlu, “Mesleğime aşkla devam ediyorum” diyor. Başarılı, genç ve güzel bir gazeteci o. Habertürk’te gece kuşağındaki “Bir Gün” programını da sunmaya başlayan Fıstıkoğlu, “yeni yerler görmeyi, yeni tatlar almayı çok sevdiğini” söylüyor. Hatta ilginç bir merakı var: Boarding kartlarını biriktirmek! Fıstıkoğlu’yla spordan gazeteciliğe, ilişkilerden seyahate bir yolculuğa çıktık biz de... Simge Fıstıkoğlu, who has been the head of sports of Habertürk for the last two years, says, “I continue my profession with love”. She’s a successful, young and beautiful journalist. Now also the host of the Habertürk nighttime program “Bir Gün”, Fıstıkoğlu says she really likes seeing new places and trying new flavors. And she has an interesting hobby: Collecting her boarding passes! So we too went on a journey with Fıstıkoğlu and discussed everything from sports to journalism, relationships to travel…
Futbolu seven bir kadın için keyifli. Futbola hakim oldukça biraz felsefi bir bakış açısı geliştirirseniz hayata dair ciddi dersler alabilirsiniz.
does it feel to be a woman right in the middle of football? It’s really pleasurable for a woman who likes football. You can learn a lot about life if you understand football and develop a philosophic perspective.
Genç yaşta Habertürk gibi bir kanalda spor müdürü oldunuz. Hedefiniz bu muydu, o süreci anlatır mısınız? 2006 yılında Habertürk’te spor spikeri olarak göreve başladım. Kısa süre içinde haber yazmaya, özel röportaj yapmaya, canlı bağlantılar gerçekleştirmeye başladım. ‘Unvan’ yerine kaliteydi hedefim ama tabii ki yükselmek hep istedim.
You’re the head of sports on a channel like Habertürk at such a young age. Was this your goal? Can you please tell us about this process? I began working as a sports commentator on Habertürk in 2006. Shortly afterwards, I was writing news, conducting special interviews, and realizing live broadcasts. My goal was quality not ‘title’, but of course I’ve always wanted to climb the ladder.
Ne zaman “ben bu futbolu sevdim ve artık vazgeçemem” dediniz? Futbolu seven bir aile içinde büyüdüm, dolayısıyla kendimi bildim bileli seviyorum futbolu. Spor spikerliğine ve maçlara sürekli gitmeye başladıktan sonra futbolun hayatımda hep olmasını istediğimi daha iyi anladım.
When was it that you said “I like football and I can no longer live without it?” I grew up in a family of football lovers so I have naturally liked football ever since I can remember. It was after I started commentating and going to games regularly that I knew I wanted it to be a part of my life forever.
kadın için futbolun tam ortasında yer almak
Ağustos August 2011
HOW
BİRnasıl bir duygu?
54 SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 2
7/27/11 7:37:33 PM
HAZİRAN JUNE 2011
99 SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 3
7/27/11 7:37:34 PM
Portre
Portrait “ELİMDE OLSA HER YERE UÇAKLA GİDERİM” “IF IT WAS UP TO ME, I WOULD FLY EVERYWHERE” Sık seyahate çıkar mısınız? İş dolayısıyla fazla çıkamıyorum. Daha çok iş seyahatlerim oluyor. Seyahatlerinizde hangi aracı tercih edersiniz? Uçak. Trafiğe dayanamıyorum, elimde olsa her yere uçakla giderim. ‘O olmazsa seyahate çıkmam’ dediğiniz bir şey var mı? Yanınıza neler alırsınız? Pasaport hariç olmazsa olmazım yok. Sıradışı bir şey çıkmaz bavulumdan, gittiğim yerde bulabileceklerimi boşuna taşımam. Bu yılki tatil planınızda neresi var? Yurt içinde Çeşme ve Mardin, yurt dışında Barcelona. Görmek isteyip de görmediğiniz yer neresi? Avustralya’yı merak ediyorum.
Do you travel often? Because of work, no. I travel mostly for work. Which form of transport do you prefer when traveling?
Planes. I can’t stand traffic. If it was up to me, I’d fly everywhere. Is there something that you won’t travel without? What do you take with you?
Nothing except my passport. You’ll find nothing unusual in my suitcase. I won’t carry things I’ll find where I’m going for nothing. Which destination is in store this year?
Çeşme and Mardin in Turkey and Barcelona.
Somewhere you want go and haven’t seen?
Ağustos August 2011
Australia.
Bir söyleşinizde “Bence erkekler kadınların futbolu sevmemesini istiyor” dediniz. Bunun nedeni ne? İşlerine geliyor. Böylece ister yalnız ister arkadaşlarıyla rahatça maç izliyor, kendilerine vakit ayırmış oluyorlar.
You once said “I don’t think men want women to like football” in an interview. Why? It serves their purpose. In this way, they can watch a game either alone or with their friends. They end up spending time alone.
Kadınlar futbolu kendileri için mi yoksa sevdikleri erkekler için mi sevmeli? Tabii ki kendileri için. Sevmiyorlarsa da dünyanın sonu değil.
Should women like football for themselves or for the men they love? For themselves of course. But it’s not the end of the world if they don’t like it either.
56 SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 4
7/27/11 7:37:35 PM
SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 5
7/27/11 7:37:37 PM
Portre
Portrait
KADINLAR NEREDEN BAŞLAMALI? Futbolu sevmek isteyen kadınlar nereden başlamalı? 90 dakika maç izlemekten sıkılabilirler, bence özetlerle başlasınlar... Kadınlar genelde erkek arkadaşlarının maç izlemesini istemezler. Siz ne düşünüyorsunuz? Bırakınız seyretsinler, bırakınız (maçlara) gitsinler...
SİMGE FISTIKOĞLU’NUN İSTANBUL’U SIMGE FISTIKOĞLU’S ISTANBUL İstanbul’un en güzel tarafı? Kusursuz olmaması, iyi ve kötünün, güzel ve çirkinin, eski ve yeninin yan yana olduğu, sürprizli ve kaotik bir şehir olması. En sevdiğiniz kafe? Beyoğlu’nda Şimdi Cafe’yi, Bebek’te Mangerie’yi, Yeniköy’de Passion’ı seviyorum. En sevdiğiniz restoran-gece kulübü? Restaurant Zuma, gece kulübü Anjelique ve X Large. İstanbul’da vazgeçemediğiniz alışkanlık? Deniz kenarında yürümek, kalabalık caddelerde ve trafikte insanları izlemek İstanbul’a nereden bakmayı seversiniz? Boğaz manzarasını çok seviyorum ama bence Altın Boynuz’un da hakkı yeniyor. Plazaların az olduğu, tarihin izlerinin silinmediği bölgeleri daha çok seviyorum. Şehirdeki hüzün durağınız neresi? Moralim bozulunca sahilde yürüyüş yapar, hava uygunsa bahçedeki salıncağımda kendimi dinlerim. Aşık olduğunuzda ilk gideceğiniz yer? Nerede olduğunuzun önemi yoktur, yanınızda ‘o’ olsun yeter... The best thing about Istanbul?
That it’s imperfect. It’s a surprise-filled chaotic city in which good and bad, ugly and beautiful, and old and new are all together. Your favorite café?
I like Şimdi Café in Beyoğlu, Mangerie in Bebek, and Passion in Yeniköy. Your favorite restaurant/nightclub?
Restaurant Zuma, nightclub Anjelique and X Large.
Siz maçlara gidebiliyor musunuz? Yayınlarımdan vakit buldukça gidiyorum ve maça gitmeyi çok seviyorum. Galatasaray’ı desteklediğinizi biliyoruz. Bir futbolsever olarak dahası bir spor müdürü olarak bu sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüm Galatasaraylılar’ın bir an önce bitmesini istediği bir sezon oldu. ‘Yukarı çıkmanın en iyi yolu dibe hızlıca vurmaktır!’ Umarım Galatasaray için kötü günlerin sonu olur bu yaşananlar. İzlemekten zevk aldığınız, tarzını beğendiğiniz futbolcular kimler? Türkiye’de ve dünyada… Messi, Steven Gerrard, sıra dışı kişiliği nedeniyle İbrahimoviç, Türkiye’de Gökhan Gönül.
FROM WHERE SHOULD WOMEN START? Where should women who want to like football start? They should start with summaries because a 90-minute game may bore them… Women generally don’t want their boyfriends to watch a game. What do you think? Let them watch them and let them go to games… Are you able to go to games? I go whenever I get a chance and I really enjoy it.
Where in Istanbul would you like to be now?
Somewhere quiet – a corner somewhere where I’m close to the sea and greenery.
Ağustos August 2011
From where do you like to watch Istanbul?
I really like the Bosphorus view but I think Altın Boynuz (Golden Horn) is beautiful as well. I like places where there are fewer plazas, where the traces of history still prevail. Where in the city do you go when you’re feeling down?
I take a walk along the water when I’m down and if the weather permits, I listen to myself while I’m swinging in the garden. The first place you’ll go when you fall in love?
I doesn’t matter where you are when you’re in love. What’s important is that ‘he/she’ is with you…
We know you’re a fan of Galatasaray. As a football lover, actually, a sports manager, what’s your evaluation of this season? It was a season that all Galatasaray followers wanted to end immediately. ‘I think the best way to get to the top is to hit rock bottom!’ Hopefully what’s happened will be the end of Galatasaray’s bad days. Which players do you enjoy watching? Both in Turkey and the world… Messi, Steven Gerrard, and Ibrahimovic for his unusual character, and in Turkey, Gökhan Gönül.
58 SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 6
7/27/11 7:37:38 PM
SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 7
7/27/11 7:37:43 PM
Portre
Portrait “FOOTBALL IS BELONGING”
“FUTBOL AİT OLMAKTIR” ‘Futbol asla sadece futbol değildir’ diyor Simon Kuper. Türkiye’yi düşündüğümüzde, bizde futbol nedir? Pazartesi günlerinin bir numaralı sohbet konusudur. Sosyalleşme, (maalesef) sinirleri boşaltma aracıdır. Sadece takım tutmak değil, ait olmaktır.
Simon Kuper says ‘Football is never just football’. When considering Turkey, what is football? It’s the hottest topic of conversation on Mondays. It’s a tool to socialize and unfortunately, release tension. It’s not just about following a club. It’s about belonging.
En unutamadığınız gol hangisi? Euro 2008’de Semih Şentürk’ün Hırvatistan’a attığı golün yeri benim için ayrı. Kanalda ekip arkadaşlarımla izliyorduk maçı, son dakikalara geldiğimizde hepimiz umutsuzduk. Ben stüdyoya gitmek için asansöre bindim, indiğimde bina gol sesleriyle inliyordu. Golü kaçırdım ama sevince ortak oldum.
Which goal have you been unable to forget? Semih Şentürk’s goal against Croatia during Euro 2008 holds a special place. We were watching the game at the station with the crew and we were in despair by the time the last minutes came around. I got in the lift to go to the studio and when I landed, I could hear everyone scream ‘goooooaaaallll!!!!’. I missed it but I shared the joy.
Türkiye’de spor denildiğinde futbol akla geliyor. Siz spor müdürü olarak bunu kırmaya çalıştınız mı? Bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil, dünya genelinde en popüler spor futbol. Bunu değiştirmek için reklamından pazarlamasına bütün endüstrinin ve zihniyetin değişmesi lâzım, ki bu da çok zor.
Football is what comes to mind when sport is mentioned in Turkey. As the sports manager, are you trying to change this perception? This doesn’t just apply to Turkey. Football is the most popular sport around the world. But to change this, everything from advertising to marketing, the industry and the mindset has to change and this is very difficult.
Siz kadın spor spikerlerinden kimi beğeniyorsunuz? Güzel olmayan bir kadının televizyon dünyasında şansı var mı? Tabii ki var, güzellik bir kriter olsa bile tek başına yeterli değil. Semahat Arslaner azmini takdir ettiğim bir isim. En tuttuğunuz spor yorumcusu kim? Rıdvan Dilmen ve Mehmet Demirkol. Ercan Güven’in yazılarını da çok beğeniyorum. Siz spor yapıyor musunuz? 7 yaşımdan beri ata biniyorum. Son dönemde vakit bulamasam da fitness yapıyorum.
Which female commentators do you like? Does an unattractive woman have a place in TV? Of course. Even though beauty is a criterion it’s not enough alone. I commend Semahat Arslaner’s determination. Which sports commentator do you like the most? Rıdvan Dilmen and Mehmet Demirkol. I also like Ercan Güven’s articles. Do you do sport? I have been horse riding since the age of 7. I haven’t had time for it recently but I do work out in the gym.
SİMGE FISTIKOĞLU KİMDİR? WHO IS SİMGE FISTIKOĞLU?
AĞUSTOS AUGUST 2011
Aralık 1982, İstanbul doğumlu Simge Fıstıkoğlu. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra medyayı seçmiş ve Elle Decor dergisinde çalışmaya başlamış. Altı aylık dergi tecrübesinin ardından Habertürk televizyonunda spor servisinde spiker-editör olarak görev almış. 2009’da Habertürk’te spor müdürlüğüne getirilmiş. Olmazsa olmazı müzik; piyano dersi alıyor.
Simge Fıstıkoğlu was born in Istanbul in 1982. She graduated from Sociology at Istanbul University but chose to work in media and began working for Elle Décor magazine. After a sixmonth stint in the magazine industry, she took on a role as a speaker-editor in the sports department at Habertürk. She was promoted to head of sports at Habertürk in 2009. Music is her indispensable; she’s learning how to play the piano.
60 SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 8
7/27/11 7:37:45 PM
SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 9
7/27/11 7:37:47 PM
SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 10
7/27/11 7:37:49 PM
SIMGE FISTIKCIOGLU.indd 11
7/27/11 7:37:52 PM
Fikirden Ürüne From Idea to Product
UTA CİNER:
“Atık Kağıtlar Benim İçin Çok Değerli” “Wastepaper Is very Important to me” By LALEHAN UYSAL Photos TUNA CİNER
Kullanılmış peçeteden gazete kağıtlarına, birçok kağıdı harmanlayarak kendi yaptığı tutkalla heykelden kolyeye çok özel tasarımlar yaratıyor. Kendi ağzından, Uta Ciner’in hikâyesi...
Ağustos August 2011
He creates everything from statues to necklaces using self-made glue and a blend of pre-loved paper. Here is Uta Ciner’s story…
148 FIKIRDENURUNE.indd 2
7/27/11 7:42:19 PM
FIKIRDENURUNE.indd 3
7/27/11 7:42:21 PM
Fikirden Ürüne From Idea to Product How did the idea to add paper as a unique material to design come about? Can you please explain the story behind your designs that extend from paper plates to necklaces and statues? I’ve always loved paper. Ever since I was an art teacher, it has always made me happy and relaxed to create something from paper. When my inclination towards forms and experimentalism was added to this, necklaces and objects as large as tractor tires came out. When I became tired of molds, I began making a small statue series that I called ‘Beauties’. Each of these pieces, which are in honor of Niki de Saint Phall, the French sculptor I like very much, holds a special place for me.
Kağıda bu kadar şekil verebilmeniz insanı etkiliyor. Neden kağıt? Kağıdı her yerde bulabiliyorum ve her kağıdı değerlendiriyorum. Özellikle de kullanılmış eski kağıtları kullandığım için de çevreye zarar vermiyorum. Kullanılmış bir peçete bile benim için çok değerli.
It’s really impressing that you can shape paper so much. Why paper? I can find paper everywhere and I use all types. And, I’m not harming the environment because I especially use recycled paper. Even a pre-loved napkin has value for me.
İÇİNDE BİTKİ DE VAR
PLANTS INCLUDED AS WELL
Kağıttan ilk ne tasarladınız? İlk kağıt objelerim tabak ve kaseler. Daha sonra mumluk ve lambalar yaptım.
What did you first design with paper? Plates and bowls were my first paper objects. Then I made candleholders and lights.
Kağıttan takılarınız da var, takılarınızı çeşitlendirmeyi düşünüyor musunuz? Kağıt boncuklar yapmayı seviyorum. Uygun renk tonlarını bir ip üstünde görmek cazip geldi. İri kağıt topları bir arada çok güzel duruyor. Takılarım şimdilik sadece renkli kağıt topların kombinasyonundan oluşuyor. Daha deneysel şeyler yapmayı düşünüyorum.
You also make paper jewelry. Are you planning on varying your jewelry? I like making paper beads. It’s attractive to see suitable color tones on a piece of string. Large balls of paper look really good together. For now, my jewelry comprises a combination of colorful balls of paper. I am planning to make more experimental things as well.
Ağustos August 2011
Kağıdı yeniden başka bir malzeme olarak tasarıma katma fikri nasıl doğdu? Bize, kağıttan tabaklara, kolyelere, heykele uzanan tasarımlarınızın fikirden ürüne hikâyesini anlatır mısınız? Kağıdı hep sevdim. Sanat öğretmenliği yaptığım günlerden beri kağıttan bir şeyler üretmek beni neşelendirdi ve dinlendirdi. Buna formlara olan eğilimim ve deneysellik de eklenince kolyeden traktör lastiği büyüklüğünde objelere varan ürünler ortaya çıktı. Kalıplardan sıkılınca da ‘Beauties’ adını verdiğim küçük heykeller serisini yapmaya başladım. Her biri çok sevdiğim Fransız sanatçı heykeltıraş Niki de Saint Phalle’a bir saygı niteliği taşıyan çalışmalarımın bendeki yeri ayrı.
66 FIKIRDENURUNE.indd 4
7/27/11 7:42:32 PM
FIKIRDENURUNE.indd 5
7/27/11 7:42:33 PM
Fikirden Ürüne From Idea to Product Malzemeniz sadece kağıt değil. Kağıt hamuru içinde adaçayı gibi birçok bitki de var. Bize biraz kağıda kattığınız malzemelerden söz edin. Bitkiler kağıtla birlikte zamana direnebiliyor mu? Kağıt hamurunun içine bazen renklendirmek için, bazen desen üretmek için bazen de kokusundan yararlanmak için adaçayı, fesleğen, kahve, soğan kabuğu veya çeşitli çaylar katıyorum. Kağıdın sertleşip formda kalabilmesi için kağıt hamurunda su bazlı tutkal kullanıyorum. Bu tutkal her şeyi sabitliyor ve zamanla bozulmasını önlüyor.
Paper is not your only material. You also use various plants like sage in paper. Tell us about the materials you add to paper. Can plants resist the test of time together with paper? I add sage, basil, coffee, onion peel or various teas in pulp to sometimes add color, create patterns and sometimes to benefit from their scent. I use water-based glue in the pulp so that the paper hardens and stays in shape. This glue fixes everything together and prevents it from spoiling in the long term.
BODRUM GÜMÜŞLÜK’tekİ evini heykellerin ve aydınlatma için yaptığı abajurların süslediği uta ciner, büyük boyda tasarımlar yapmayı hayal ediyor. birçok tasarımında yaldız kullanan Uta’nın çalışmaları hayatın içine katılacak kadar fonksiyonel. kağıt topların birbirine uyumlu renklerle biraraya geldiği kolyeleri ve küpeleri Hediyelik.
Ağustos August 2011
Uta Ciner, whose house ıs decorated wıth statues and self-made lampshades for lıghtıng, dreams of creatıng large desıgns. Usıng veneer ın most of hıs work, Uta’s desıgns are functıonal enough to ınclude ın lıfe. Hıs necklaces and earrıngs that are made out of paper balls wıth harmonıous colors are ıdeal as gıfts.
68 FIKIRDENURUNE.indd 6
7/27/11 7:42:38 PM
FIKIRDENURUNE.indd 7
7/27/11 7:42:40 PM
Ciner’in Fransız heykeltıraş Niki de Saint Phalle’a saygı niteliğindeki ‘Beauties’ adını verdiği küçük heykeller serisi plajda kadınları konu alıyor.
Ağustos August 2011
The theme of the statuette series that Ciner calls ‘Beauties’ in honor of the French sculptor Niki de Saint Phalle, is based on women at the beach.
Kullandığınız kağıtlar günlük hayattan seçilmiş. Siz hangi özellikte kağıtları tercih ediyorsunuz? Çalışmaktan daha çok haz aldığınız bir kağıt var mı? Kimyasal katkıları ve üstünde çok fazla matbaa mürekkebi olmayan kağıtları tercih ediyorum. Son zamanlarda eşim Tuna’nın yaptığı kitaplarda kullanılan suluboya kağıdının artıklarını da, yaptığım kağıt hamurunda ve çok özel heykelciklerimde kullanıyorum.
The paper you use is what’s available in daily life. Which paper do you prefer? Is there a type of paper that you especially enjoy working with? I prefer paper that doesn’t have chemicals or doesn’t have too much ink. I’ve recently been using the water paint paper from the books that my wife has made and I use it in the pulp and very special figurines that I make.
Kağıdı bu biçimde güçlü ve suya dayanıklı kılan malzeme ne? Sadece özel hazırladığım tutkal… Başka hiçbir şey kullanmıyorum. Kat kat tutkal kat kat kağıt. Sanırım uzun saatler çalışmam ve sabrım onları güçlü yapıyor.
What is it that makes paper so strong and water-resistant? Just the glue that I specially make… I don’t use anything else. I use layers and layers of glue and layers and layers of paper. I think it’s my patience and the fact that I work for long hours that makes them so strong.
70 FIKIRDENURUNE.indd 8
7/27/11 7:42:50 PM
FIKIRDENURUNE.indd 9
7/27/11 7:42:52 PM
Fikirden Ürüne From Idea to Product “EN ÖNEMLİ MALZEME ÖZGÜRLÜK”
“FREEDOM IS THE MOST IMPORTANT MATERIAL”
Atölyenizde olmazsa olmazlarınız neler? Kocaman bir masa, akar su ve tabii kağıt. Işık da olmalı. Ama somut malzeme kadar soyut malzeme de önemli. Atölyemde malzemelerimden çok özgürlük olmalı. Özgür olduğumda malzemem de çoğalıyor yaptıklarım da.
What can’t you live without in your workshop? I have to have an enormous table, running water and of course paper. There must also be light. But abstract materials are just as important as concrete materials. I must have freedom as well. When I’m free, my materials multiply and so does what I produce.
Kağıtla yapmak istediğiniz ve yapamadığınız bir şey var mı? Şimdiye kadar yer yetersizliğinden başlayamadığım çok büyük boyutlu objeler var. Hepsi aklımda, her birini ayrıntısına kadar düşündüğüm bu büyük kağıt objeler yapamadığım çalışmalar değil, mekâna dar gelen çalışmalar. Elbette hiç yılmadan, yeniden çeşitli bitkiler kullanarak kağıt yapmak istiyorum.
Is there something that you’d like to make with paper but are unable to? There are very large objects that I haven’t been able to make due to space restrictions. They’re all in my mind and all the details are clear. They’re not things I haven’t been able to make – it’s just a matter of space. Of course I want to continue to make paper using various plants again.
Uta Ciner, tasarımlarında malzeme kadar özgürlüğün de önemli olduğunu söylüyor.
Ağustos August 2011
Uta Ciner argues that materials are just as important as freedom in his designs.
72 FIKIRDENURUNE.indd 10
7/27/11 8:57:57 PM
FIKIRDENURUNE.indd 11
7/27/11 8:57:59 PM
Fikirden Ürüne From Idea to Product ATÖLYEDE DERS İMKÂNI WORKSHOPS LESSONS Almanya’da sanat öğretmenliği yapan Ciner, 10 yıldır Bodrum Gümüşlük’te yaşıyor. Sanatçı, Gümüşlük Akademisi’ndeki atölyesinde ders de veriyor. Çalışmak isterseniz; Gümüşlük Akademisi, Gümüşlük/Bodrum Ciner, who was an art teacher in Germany, has been living in Gümüşlük in Bodrum for 10 years. The artist also gives lessons at Gümüşlük Academy. If you want a lesson, the address is Gümüşlük Academy, Gümüşlük/Bodrum www.papeteria-academica.com
Sizinle birlikte bu işi yapmak isteyenler oluyor mu? Bodrum Gümüşlük Akademisi’ndeki atölyemde isteyenlere özel ders veriyorum, gruplar için atölyeler düzenliyorum. Geçen ay Boston’dan gelen 20 master öğrencisiyle çalıştık. Dr. Nuran Eren yönetimindeki Sanat Psikoterapisi programına katılanlarla -ki bu grubun yaratıcılığı beni çok etkiledi- keyifli bir çalışma yaptık. Atölye çalışmalarıma katılmak ve katkıda bulunmak isteyenler www. papeteria-academica.com adresine bakabilir.
Ağustos August 2011
Satın almak isteyenler tasarımlarınızı nerelerde bulabilir? Bodrum yarımadasında yaşayanlar ya da yolu yarımadaya düşenler her zaman Gümüşlük Akademisi’ndeki atölyeme gelebilirler. Bazı işlerim Bodrum’da Limon Cafe/Gümüşlük’te satılıyor. Bazıları da İstanbul’da Çukurcuma Nahide Büyükkaymakçı’da ve Tophane’de Hiç Crafts’ta bulunuyor.
Are there people who want to do this with you? I give private lessons to people at Bodrum Gümüşlük Academy and arrange group lessons. Last month we worked together with 20 master students who came from Boston. We had an enjoyable experience with the people who participated in the Art Psychotherapy program led by Dr. Nuran Eren – their creativity really impressed me. People who want to attend my workshops or contribute can visit www.papeteria-academica.com From where can people purchase your designs? People who live in Bodrum peninsula or those passing by can come to my workshop at Gümüşlük Academy. Some of my designs are sold at Limon Café in Gümüşlük, Bodrum. Some are available in Istanbul at Çukurcuma Nahide Büyükkaymakçı and Hiç Crafts at Tophane.
74 FIKIRDENURUNE.indd 12
7/27/11 7:43:04 PM
FIKIRDENURUNE.indd 13
7/27/11 7:43:08 PM
Sinan’ın Şaheseri Dünya Mirasında...
SELİMİYE CAMİİ
By İLKE KAMAR Photos Gökhan Değirmenci
A World HerItage: Sinan’s MasterpIece
SELIMIYE MOSQUE
Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği, Sultan II. Selim’in emriyle 1569-75 arasında inşa edilen Selimiye Camii, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alındı. Edirne’nin en önemli kültürel değeri artık dünyanın gözdesi; tabii Ramazan’ın da... Referred to by the great architect Sinan as his highest achievement, and built on the order of Sultan Selim II between 1569-75, Selimiye Mosque has finally been included in UNESCO’s World Cultural Heritage List! Edirne’s most important cultural value is now a favorite of the world; also of Ramadan...
GELENEKSELIMIYE.indd 2
7/27/11 7:45:41 PM
GELENEKSELIMIYE.indd 3
7/27/11 7:45:43 PM
Ramazan
MİMAR
Ramadan
Sinan’ın hayatı boyunca verdiği 300’ün üzerinde eserden biri olan Selimiye Camii, dünya mirası listesinde yer alınca yeniden ilgi odağı oldu. Sinan’ın ‘en iyi eseri’ olarak gördüğü cami, Sultan II. Selim’in isteğiyle Osmanlı egemenliğinin Rumeli’deki merkezi Edirne’ye yaptırıldı. Selimiye, bir cami olmanın ötesinde yapılar topluluğu. Selimiye Camii ve Külliyesi’nin medreselerinden biri ise bugün Türk İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor.
Selimiye
Mosque, one of more than 300 masterpieces created throughout the life of the architect Sinan, has just begun to receive worldwide attention now that it has been declared a world heritage. Regarded as Sinan as his highest achievement, the mosque was built in Edirne on the order of Sultan Selim II, in the capital of Rumelia of the Ottoman sovereignty. Aside from being a mosque, Selimiye is a collection of structures. Today, one of the madrasahs of Selimiye Mosque and Külliye (complex of a hospital, school, library and/or baths around a mosque) functions as the Museum of Turkish and Islamic Arts.
Selimiye Camii’nin Avlusu Selimiye Mosque’s Courtyard Yapının, kuzey, güney ve avluya açılan üç kapısı var. İç avlu, revaklar ve kubbelerle süslü. Avlunun ortasında mermerden özenle işlenmiş bir şadırvan var. Dış avluda ise sıbyan mektebi, darül kurra, darül hadis, medrese ve imaret bulunuyor. Sıbyan mektebi günümüzde çocuk kütüphanesi, medrese ise müze olarak kullanılıyor.
Ağustos August 2011
The structure has three doors that open to the north, south, and the courtyard. The interior courtyard is decorated with porticos and domes. There’s a water-tank with a fountain that has been worked carefully with marble right in the center of the courtyard. Meanwhile, the external courtyard comprises a ‘darül kurra’ (primary school), ‘darül hadis’ (theological school), and an almshouse. The primary school is today used as a children’s library and the theological school functions as a museum.
78 GELENEKSELIMIYE.indd 4
7/27/11 7:45:50 PM
GELENEKSELIMIYE.indd 5
7/27/11 7:45:52 PM
Ağustos August 2011
Ramazan
Ramadan
AYNI KUBBE ALTINDA...
UNDER THE ONE DOME…
Mimar Sinan, Selimiye’ye başlarken, Ayasofya’nın kubbesiyle boy ölçüşebilecek bir kubbe yapmayı hayal ediyordu ve Selimiye’nin kubbesini, Osmanlı cami mimarisinde varılan doruk noktasına ulaştırdı. Tüm geometrik formları içeren cami planının en başarılı örneğine ve bin yıllık kubbe mimarisinin en gelişmiş aşamasına ulaşan cami, Osmanlı dönemi süsleme sanatını da tüm boyutlarıyla içeriyor. Camide, çiniler, merkezi kubbede kalem işi bezemeler, pencerelerde cam işçiliği, taş, mermer, ahşap ve sedef süslemeler var. Özellikle çini süslemeler, 16. yüzyıl çiniciliğinin en güzel örnekleri kabul ediliyor. Büyük Usta’nın, çıraklık döneminde Rüstem Paşa Camisi ile başladığı sekizgen deneyiminde (büyük kubbeyi sekiz adet taşıyıcı ayak üzerine oturtması), Selimiye Camii ile amacına tam olarak kavuştuğu, arzusunu gerçeğe dönüştürdüğü biliniyor. Edirne Selimiye Camii, kubbe altı mekân birliğinin tam olarak çözüldüğü bir örnek. Sinan bu yapısında cemaati aynı kubbe altında toplamayı ve büyük bir açıklığı tek kubbe ile geçmeyi başarmış.
When the architect Sinan was commenced work on Selimiye, he dreamt of creating a dome equal to the dimensions of the one in Hagia Sophia and achieved carrying Selimiye’s dome to the heights of Ottoman mosque architecture. The mosque plan contains all geometric forms making it one of the most successful mosque examples. It is also has the most developed dome architecture of a millennium. The mosque also contains all the dimensions of Ottoman era decorative art: tiles, engravings in the central dome, glass workmanship in the windows, and stone, marble, wood and mother-of-pearl adornments. The tile decorations especially are regarded as the best examples of the 16th century. The Great Master wholly fulfilled his desire in the octagonal experience (sitting a large dome on top of eight supports), which he began with Rüstem Pasha Mosque during his apprenticeship and achieved with Selimiye Mosque. Edirne Selimiye Mosque is an excellent example of common space beneath a dome. In this structure of Sinan’s, he was able to gather the congregation under the one dome and succeeded in covering a vast area with it.
80 GELENEKSELIMIYE.indd 6
7/27/11 7:45:57 PM
GELENEKSELIMIYE.indd 7
7/27/11 7:46:02 PM
Ramazan
Ramadan
FERAH VE AYDINLIK
SPACIOUS AND BRIGHT
Mimar Sinan büyük kubbeyi, kübik hareketsiz dört duvar üzerine koymak yerine, dikdörtgenden yuvarlağa değişimi yumuşak geçişlerle sağlanan hareketli bir gövdeye taşıtarak, yapıyı monotonluktan da kurtarmış. Ayrıca duvarlara açılan çok sayıda pencere ile ferah ve aydınlık bir iç mekân yaratmış. Geniş bir iç mekân, iyi seçilmiş strüktürün verdiği tüm imkânlarla gerçekleştirilmiş. Eşsiz kubbenin sekiz ayak tarafından taşıtılması ve bu ayakların yapı içinde dengeli bir biçimde yerleştirilmiş olması, yapı statiğine verilen önemi gösteriyor.
Rather than placing the large dome on four cubic immobile walls, Sinan carried it on a structure achieved with soft rectangular to circular transitions, relieving it of monotony also. Additionally, he achieved a spacious and bright interior with the many windows in the walls. A large interior space was realized with all the possibilities imposed by a wellchosen structure. His carrying the unparalleled dome on eight supports and placing them within the structure in a balanced manner shows the importance placed on the statics of the structure.
Cami Planı Mosque Plan Selimiye’nin plan şeması, diğer cami şemalarından farklı olarak tüm geometrik formları içerir. Zeminden yaklaşık 43 metre yüksekteki 31,5 metre çaplı kubbe, sekiz büyük ayak (filayağı/ pilpaye) ile taşıtılmış ve yapının köşelerine doğru yönlenen dört eksedra (kubbelerdeki oylum eklemeleri) ile daha da geniş bir alan oluşturulmuş. Ana mekânın zemindeki dikdörtgen şeması, düşük kotta kalan mahfillerle sağlanmış. Mahfillerin sona erdiği kotta ise plan bir kareye dönüştürülmüş.
Ağustos August 2011
Unlike other mosque plans, Selimiye’s plan contains all geometric forms. The dome with a 31.5 diameter at roughly 43 meters from the ground sits on eight large supports and with four exedras (a room or covered area open on one side, used as a meeting place) placed in the corners of the structure, the space was made even larger. The rectangular plan on the ground in the main space was achieved by lowlevel gathering places. The level where the gathering places come to an end was transitioned into a square shape.
82 GELENEKSELIMIYE.indd 8
7/27/11 7:46:06 PM
GELENEKSELIMIYE.indd 9
7/27/11 7:46:09 PM
Ramazan
Ramadan
GÖRKEMLİ MİNARELER Selimiye’nin bir diğer dikkat çeken özelliği minareleri. Bu ihtişamlı minareler, şehrin her yerinden görülebiliyor. 71 metrelik bu üç şerefeli dört minareden ikisine üç ayrı yolla çıkılıyor. Minarelerin merdivenleri sarmal şekilde düzenlenmiş. 150 basamakla en üst şerefeye çıkmak için özel izin gerekiyor. Ana kubbenin dört köşesine yerleştirilen minareler ile sekiz köşesindeki ağırlık kulelerinin de bu izlenimdeki payı büyük. Sinan Selimiye’de, revaklı avlunun ortasına yerleştirdiği şadırvan ile dışarıda, ana kubbe aksındaki müezzin mahfili ve müezzin mahfilinin altında yer alan küçük iç şadırvan ile de iç mekânda merkezîliği vurgulamış. Selimiye’nin en önemli özelliklerinden biri de akustiği. Caminin içinde ezan okuyan müezzinin yankılanan sesi, akustiğin mükemmelliğini yansıtıyor. Selimiye, konumu ve estetiğiyle ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Onun Dünya Kültür Mirası’na kabul edilmesi geç olmakla birlikte hak edilmiş bir gelişme. Yararlanılan Kaynaklar: Aslanapa, O., Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, 5. Basım, 1999. Çamlıbel, N., Sinan’ın Mimarlığında Yapı Strüktürünün Analitik İncelenmesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Basım-Yayın Merkezi, 1998. Kuban, D., Osmanlı Mimarisi, YEM Yayın, 2007.
Ağustos August 2011
MAGNIFICENT MINARETS Selimiye’s mosques are another impressive aspect. These magnificent minarets can be seen from everywhere in the city. Two of the minarets of the four 71-meter minarets with three balconies can be reached in three different ways. The stairs of the minarets are spirals in themselves. Special permission is required to climb to the highest balcony that has 150 steps. The minarets placed on four corners of the main dome and the weight towers in the eight corners play a huge role in giving this impression of magnificence. Sinan highlighted collectivism in the interior with the water-tank with fountain in the middle of the courtyard with a portico, the muezzin gathering-place to the axis of the main dome, and the small interior water-tank with fountain beneath the muezzin gathering-place. The acoustics of Selimiye Mosque are also most impressive. The echoing voice of the muezzin reciting the call to prayer from within the mosque reflects excellence in acoustics. Selimiye continues to be a center of attraction due to its position and aesthetics. It’s inclusion as a World Heritage has come late but nevertheless, it’s a well-deserved development. Resources: Aslanapa, O., Türk Sanatı, Remzi Kitabevi, 5. Basım, 1999. Çamlıbel, N., Sinan’ın Mimarlığında Yapı Strüktürünün Analitik İncelenmesi, Yıldız Teknik Üniversitesi Basım-Yayın Merkezi, 1998. Kuban, D., Osmanlı Mimarisi, YEM Yayın, 2007.
DÜNYA MİRASINA 10 ESER 10 MASTERPIECES FOR THE WORLD HERITAGE Selimiye’nin Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesiyle Türkiye’nin UNESCO tarafından kabul edilen eser sayısı 10’a ulaştı. 1982’den bu yana İstanbul, Divriği Ulu Camii, Truva, Safranbolu, Pamukkale, Kapadokya, Nemrut, Xanthos-Letoon antik kenti ve Hattuşaş Dünya Kültür Mirası Listesi’ne kabul edildi. With Selimiye becoming a World Cultural Heritage, Turkey’s number of UNESCO cultural heritages has now reached 10. Since 1982, Istanbul, Divriği Grand Mosque, Troy, Safranbolu, Pamukkale, Cappadocia, Nemrut, the ancient city of XanthosLetoon and Hattuşaş have been included in the World Cultural Heritage List.
84 GELENEKSELIMIYE.indd 10
7/27/11 7:46:14 PM
GELENEKSELIMIYE.indd 11
7/27/11 7:46:19 PM
Portre
Portrait
Savaş Karakaş:
“Dünyanın sesi olmaya
devam edeceğim”
“I’ll contInue to be the voIce of the world”
Ağustos August 2011
By Nihan Bora
Biz onu Türk televizyon tarihindeki ilk sabah programıyla tanıdık. Sualtındaki dünyayı belgesele çekerek izleyiciyle paylaşan Savaş Karakaş, en son çektiği yunus ve ayı belgeselleriyle büyük başarıya imza attı. Karakaş’la dünyada da ses getiren belgesellerini ve belgesel aşkını konuştuk. We saw him in Turkey’s first ever morning program. Shooting documentaries on the underwater world and sharing them with viewers, Savaş Karakaş was hugely successful with the dolphin and bear documentaries he shot last. We spoke with Karakaş about his world-famous documentaries and his passion for them.
86 SAVASKARAKASPORTRE.indd 2
7/27/11 7:48:33 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 3
7/27/11 7:48:34 PM
Portre
Portrait
DalmayaYüzmeden önce dalmayı öğrendim, çocuk- WHEN nasıl başladınız?
luğum Kızıldeniz’de geçti. Arabistan sıcağında yapabilecek tek şey dalmaktı. Kızıldeniz bir çocuğun renklerin içinde kaybolacağı muhteşem bir yerdir. Tüplü dalışa 1984’te başladım ve uzun süre eğitmenlik yaptım. Hobimden zevk alamaz hale geldiğim noktada ise eğitmenliği bıraktım.
did you start diving? I was diving even before I learned how to swim. I spent my childhood in the Red Sea. Diving was the only thing you could do in the heat of Arabia. The Red Sea is a spectacular place in which a child can lose himself in colors. I began scuba diving in 1984 and was an instructor for a long time. It was when I wasn’t enjoying my hobby anymore that I stopped instructing.
Belgesel çekmek Türkiye’de riskli bir iş. Belgeselciliğe nasıl merak sardınız? Beni daha çocukluğumda Kaptan Cousteau zehirledi, ondan sonra da Coşkun Aral! Popüler televizyonculuktan belgeselciliğe onların peşine takıldığım için geçtim. Yanlış yola saptığımı çok söyleyen oldu. Fakat ben öyle düşünmüyorum. Maddi tatmin, tanınmak, ünlü olmak çok güzel ama hep eksikliğini hissettiğim başka değerler de vardı. Gerçekten kalıcı bir şeyler başarmak, yaratmak isteği gibi. Sadece para karşılığı sunuculuğunu yapacağım bir televizyon projesi değil, içerisinde gerçek kimliğimi de bulacağım, gerçek ‘Savaş’ı anlamamı ve anlatmamı sağlayacak bir yapım gibi. Çocukluk günlerimden hatırladığım, aldığı şarapnel yaralarıyla eli sakat kalmış dedemin hatırasına ithafen ‘Derinlerdeki Tarih’ belgeselini hazırlamak fikri işte böyle doğdu.
Shooting documentaries in Turkey is a risky business. When did your interest in documentaries start? Captain Cousteau poisoned me even when I was a child, and then it was Coşkun Aral! I went from popular TV to documentaries because I followed in their tracks. Many people told me that I was on the wrong path but I don’t agree. Financial satisfaction and being famous is all good and well but there were values that I always felt were missing; like achieving and creating something permanent... It’s not a TV project that I’ll host just for money. It has to be something in which I’ll find my true identity, understand and explain the real ‘Savaş’. It was in the memory of my grandfather whose hand was maimed because of shrapnel and whom I remember from my childhood that the idea to prepare the documentary ‘History in the Depths’ idea was born.
“İki yıl boyunca ayılarla yatıp ayılarla kalktım. Bu konuda o kadar çok uzmanla görüştüm ki, bu belgesel dünyanın en önemli hayvan koruma derneklerinde eğitim filmi olarak gösteriliyor.”
Ağustos August 2011
“For two whole years, all I thought about was bears. I met with so many experts on this subject that thIs documentary Is now beIng screened as an educatIonal fIlm at the world’s most famous anImal protectIon assocIatIons.”
88 SAVASKARAKASPORTRE.indd 4
7/27/11 7:48:38 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 5
7/27/11 7:48:40 PM
Portre
Portrait Savaş Karakaş Kimdir? WHO IS Savaş Karakaş? Nüfus cüzdanında 10 Aralık 1968 tarihinde Ankara’da doğduğu yazılı ama Çanakkale ve İstiklâl Savaşı gazisi dedesinin hatıratını okuduğu günden beri kendini Çanakkaleli sayıyor. 1986 yılında Kadıköy Anadolu Lisesi ve 1991 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İktisat bölümünden mezun oldu. İspanya - Palma de Mayorka’da Sol Hoteles ve Bodrum Halikarnas Disko’da şov ve eğlence dünyasına adım attı. 1993-94 yılında atv’de Türkiye’nin ilk sabah programı ‘atv’de Sabah’ı sunarak televizyona geçti. Daha sonra Show TV’de ‘On parmak, on marifet’ isimli yarışmayı sundu. Sonrası mâlum, belgesel onun dünyası oldu.
Ağustos August 2011
Although his ID states that he was born in Ankara on 10 December 1968, he has considered himself from the Dardanelles ever since he read his Dardanelles and War of Independence veteran grandfather’s journal. He graduated from Kadıköy Anadolu High School in 1986 and studied Economics (English) at Marmara University Faculty of Administrative Studies and Economics from where he graduated in 1991. He entered the show and entertainment world in Spain’s Palma de Mayorka’da Sol Hoteles and Bodrum Halikarnas Disco in Turkey. He hosted Turkey’s first morning program ‘Sabah’ on ‘atv’ between 1993-94. He later hosted a game show called ‘On parmak, on marifet’ on Show TV. The rest is obvious; the documentary world became his world.
“BİRİ YAPMALI, DEĞİL Mİ?”
“SOMEBODY’S GOT TO DO IT”
Bu belgesellerle hedeflediğiniz nedir? 1960 yılında başlanılan Gelidonya batığı kazısıyla sualtı arkeolojisi de bu sularda doğdu. Dünyanın bilinen en eski batığı 3 bin 500 yıllık Uluburun, bu sulardan günışığına çıkarıldı. Ve engin yürekli sünger avcıları ekmeklerini bu sulardan çıkardılar, kimi zaman çıktıkları seferlerden geri dönmediler. Onlar huzuru sonsuz mavilikte buldular. Kara Abidin, Gaydura Ali, Şeytan Ahmet, Kemail Aras, Baskın Sokulluoğlu... Dalgalarla bir inip bir kalkan Mandalinci, Tımarhane, Ali Dayı, Fok tekneleri... “Hiçbir çile sünger avcılarınınkinden daha korkunç, hiçbir çaba onlarınkinden daha zor değildir” demişti tarihçi Opianus M.Ö. 3. yüzyılda. Sualtının duayenleri bugün aramızda değiller ama birileri onların sudaki izlerini sürmeli, öyle değil mi?
What’s your objective with these documentaries? Underwater archeology was born in these waters during the sunken Gelidonya excavations that began in 1960. The 3500-year-old Uluburun, the world’s oldest known shipwreck, was retrieved from these waters. And the courageous sponge divers made their living from these waters and sometimes, they never returned. They found peace in the eternal sea. Kara Abidin, Gaydura Ali, Şeytan Ahmet, Kemail Aras, Baskın Sokulluoğlu... Mandalinci, Tımarhane, Ali Dayı, Fok (boats)... In the 3rd century BC, historian Opianus had said, “There is nothing scarier or more difficult than the lives of sponge divers.” The doyens of the underwater world are no longer with us but someone’s got to follow their traces in the water. Is that not correct?
Daha çok denizaltı ve kayıp gemi enkazları gibi konularda belgeseller çektiniz. Ama yunuslar ve ayılarla ilgili hazırladığınız belgeseller sanki daha çok konuşuluyor. Hayvanların dramatik dünyasına girmeniz nasıl oldu? Kaş’ta Kültür Bakanlığı’ndan aldığımız destekle, ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ belgeselinin çekimlerini yaparken her gün dalışa çıkıyorduk. Tabii haberleri ve hava durumunu takip ediyordum. Hava durumunu beklerken bir anda bir haber girdi. Bingöl’de sadece su içmek için dere kenarına gelip vahşice katledilen bir ayının haberiydi bu. Onu görünce ne çekim, ne deniz, ne belgesel hiçbir şey kalmadı. Tamamıyla bir insan ve bir belgeselci olarak bu konuda anlatmamız gereken çok şey olduğunu fark ettim ve hemen çalışmalara başladım.
Your documentaries have mostly been on the underwater world and lost shipwrecks. But it seems that your documentaries on dolphins and bears are more popular. What made you enter the dramatic world of animals? With the funding we received from the Ministry of Culture, we went diving everyday when we were shooting the ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ documentary in Kaş. I was naturally following the news and weather reports. There was a newsbreak just as I was waiting for the weather update. It was about a bear that had been viciously slaughtered just for coming to the side of the creek to drink water in Bingöl. When I saw that, nothing crossed my mind; not the shoot, the sea or the documentary. As a human being and as a documentary producer, I realized there was a lot we had to tell on this subject and I started working on it immediately.
90 SAVASKARAKASPORTRE.indd 6
7/27/11 7:48:44 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 7
7/27/11 7:48:46 PM
Portre
Portrait
SESSİZ DÜNYANIN SESİ... Ayı ve yunuslarla ilgili belgeseli çekerken neler hissettiniz? Her belgesel farklı bir yolculuk benim için. Çalışmalarımı uzun zamandır ‘İnsanlar benden ne istiyor, ne bekliyorlar’ ya da ‘Neyi severler’ diye düşünerek değil, ‘Ben ne yapmak istiyorum, ne yapmalıyım’ diye sorgulayarak yapıyorum. Bingöl’de öldürülen ayının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bir sorun olduğunu görünce işin çapı da büyüdü. Kendimi İngiltere’de dünyanın önde gelen hayvan derneklerinin yöneticilerinin karşısında buldum. WSPA (World Society for the Protection of Animals), IFAW (International Fund for Animal Welfare), ADI (Animal Defenders International), AAF (Animals Asia Foundation) ve Doğa Derneği ile ortak yürüttük çalışmayı. İşkence gören, ölen ayılar için üzüldüm ama eğer tek bir ayı benim filmim sayesinde kurtulursa bu beni çok mutlu edecektir. Peki çektiğiniz belgesellerin size kattığı en önemli deneyim ne oldu? Bir iş yaparsınız ve karşılığında para kazanırsınız. Bu paranın size yaşatacağı zevkler bir kefeye koyulur. Öbür tarafa o işi yaparken aldığınız zevki koyarsınız. Var olmak ile varlıklı olmak arasında büyük fark var. Maalesef bugünkü kapitalist yaşam insanımızın algısında her ikisini aynı seviyeye koyuyor. Oysa birisi altta diğeri üstte. Ufuktaki yeni projelerinizden bahseder misiniz? İki farklı çizgide belgeseller çekmeye devam ediyorum: Hayvan hakları ile sualtı, deniz tarihi ve kültürüyle alâkalı konularda. Kısaca sessiz dünyanın sesi olmaya ve konuşamayan canlıların dili olmaya devam edeceğim.
Hayatını Belgesele Adadı He’s devoted hIs lIfe to documentarIes Savaş Karakaş, 1997’den beri Çanakkale ve Gelibolu hakkında çeşitli belgeseller çekti. ‘Dumlupınar’ ve ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ belgeselleri ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi TV Ödülleri Seçici Kurul tarafından övgüye lâyık görüldü. 2008’de TRT’nin düzenlediği belgesel yarışmasında ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ belgeseliyle 3’üncülük ödülü, 2010’da aynı yarışmada ‘Flipper’ı Kurtarmak’ belgeseliyle Seçici Kurul Özel ödülünü kazandı. Sudaki İzler kuşağına hazırlamış olduğu ‘Hitler’in Kayıp Denizaltısı: U20’ belgeseliyle 2010 yılında 37’ncisi düzenlenen Uluslararası Marsilya Sualtı Filmleri Festivali’nde En İyi Tarihi Belgesel ödülünü aldı. ’Kocaoğlan’ı Kurtarmak’ belgeseli 2010 yılında 15’incisi düzenlenen Boston Türk Kültür ve Sanat Festivali Belgesel ve Kısa Film Yarışması jürisi tarafından Mansiyon ödülüne lâyık görüldü.
THE VOICE OF A SILENT WORLD…
Ağustos August 2011
What did you feel when you were shooting the documentary on bears and dolphins? Each documentary is a different journey for me. For a long time now, I’ve been working with the attitude of not ‘what do people want and expect from me’, or ‘what will they like’, but instead, I have been focused on ‘what do I want to do and what should I do’. On seeing that the bear that was killed in Bingöl was an international problem, the scope of the documentary grew as well. I found myself standing in front of authorities of the world’s leading animal rights associations in England. The documentary was a collaboration with WSPA (World Society for the Protection of Animals), IFAW (International Fund for Animal Welfare), ADI (Animal Defenders International), AAF (Animals Asia Foundation) and Doğa Derneği (Nature Association). I was so sad for the bears that were tortured and killed but if just one bear lives because of my documentary then I’ll be very happy. What has been the most important experience you’ve gained from your documentaries? You do a job and you receive money in return. The pleasures this money will buy can only mean so much. Then you have the pleasure that you feel when shooting the documentary. There’s a great difference between existing, and being wealthy. Unfortunately, today’s capitalist lifestyle places both of these in the same category in people’s perceptions, whereas one certainly outweighs the other. Can you tell us about your future projects? I continue to shoot two different styles of documentaries: Animal rights and the underwater world, sea history and culture. In short, I will continue to be the voice of a silent world and of living creatures that don’t have a voice. .
Savaş Karakaş has shot various documentaries on the Dardanelles and Gelibolu since 1997. He received appraise from the Turkey Association of Journalists Sedat Simavi TV Awards Jury for his ‘Dumlupınar’ and ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ documentaries. He came third for his ‘Derinlerdeki Kahraman: Mustafa Ertuğrul’ documentary in a TRT documentary competition in 2008. He was deemed worthy of the Special Jury Prize in the same competition for his documentary ‘Flipper’i Kurtarmak’ (Saving Flipper) in 2010. He received the Best Historical Documentary Award at the 37th International Marseilles Underwater Films Festival in 2010 for his documentary ‘Hitler’in Kayıp Denizaltısı: U20’. His documentary ‘Kocaoğlan’ı Kurtarmak’ won a Mention in 2010 at the 15th Boston Turkish Culture and Arts Festival Documentary and Short Film Competition.
92 SAVASKARAKASPORTRE.indd 8
7/27/11 7:48:48 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 9
7/27/11 7:48:50 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 10
7/27/11 7:48:52 PM
SAVASKARAKASPORTRE.indd 11
7/27/11 7:48:54 PM
Doğanın Mucizesi Miracle of Nature
Alternatif Tıbbın Gözdesi A favorIte of alternatIve medIcIne Nane ailesinden biberiye, yemeklere tat katan bir baharat, ama daha da önemlisi pek çok tedavide kullanılan şifalı bir ot... A member of the mint family, rosemary is a spice that adds flavor to food but more importantly, it’s a healing plant that’s used in many a treatment…
Ağustos August 2011
By UĞUR BEKTAŞ
Biberiye rosEmary
96 DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 2
7/27/11 7:56:25 PM
Ağustos August 2011
97 DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 3
7/27/11 7:56:26 PM
Doğanın Mucizesi Miracle of Nature Biberiyeyi Saklarken… StorIng Rosemary…
Uçucu yağ bakımından zengin olan biberiye, uzun süre havayla temas ettiğinde bu özelliğini kaybeder. Bu yüzden kısa sürede tüketilmesi gerekir. Kapalı kaplar içinde, güneş almayan ve serin yerlerde saklanması, bitkinin ömrünü uzatır.
Ağustos August 2011
Rich in essential oil, rosemary loses this particular quality when it has direct contact with air for long periods. That’s why it has to be consumed in a short time. Rosemary should be stored in containers, somewhere that’s cool and dark.
GÜÇLÜçiçekleriyle dikkat çeken biberiye genellikle sa- ROSEMARY aroması, yaz - kış yeşil kalması ve mavili beyazlı
hilleri kendine mesken edinir. Bir - iki metre yüksekliğinde, iki üç metre genişliğindeki bitkiye, Akdeniz kıyısında yoğun olarak rastlanır. Türkiye’de Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu’da yabani olarak yetişen ve mart ayından temmuz ayına dek çiçek açan biberiyenin uçucu yağı ve acımsı tattaki yapraklarından yararlanılır.
, drawing attention with its strong scent, blue-white flowers, and ability to remain green throughout the year, generally makes coastal areas its home. The one-two meter tall and two-three meter wide plant is native to the Mediterranean region where it’s most commonly seen. The rosemary grows in the wild in the Aegean, Marmara and Southeastern Anatolian regions in Turkey and flowers from July. It’s used for its essential oil and bitter-tasting leaves.
98 DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 4
7/27/11 7:56:31 PM
DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 5
7/27/11 7:56:33 PM
Biberiye Banyosu Rosemary Bath
Ağustos August 2011
Bir litre suyun içerisine 60 gr biberiye koyup kaynama noktasına dek ısıtın. Demlenmesini bekledikten sonra banyo suyuna ekleyin. Hazırladığınız su, dinlendirici ve cilde canlılık kazandırıcı özelliğe sahiptir. Uyarıcı etkisi olan banyo suyunun sabahları uygulanması önerilir.
ESKİ ÇAĞLARDAN GARANTİLİ
GUARANTEED SINCE ANCIENT TIMES
Kullanımı Ortaçağ’da yaygınlaşan biberiyenin uçucu yağını elde etmeyi ilk kez Araplar başardı. Damıtma yöntemini kullanan Araplar, bugün de biberiyeyi sıklıkla kullanıyorlar. Bitkinin birçok hastalığın tedavisinde eski çağlardan beri kullanıldığına, zamanın ünlü doktorlarının yazılarında da rastlanıyor: Dioskurides, mide hastalıklarına ve sarılığa; Lonicerus, karaciğer rahatsızlıklarına ve sindirim bozukluklarına; Mathiolus, uyku bozukluğuna ve felce; Leclerc ise fiziksel ve zihinsel yorgunluğa karşı biberiyeden yararlanmış. Bilim adamları tarafından hazırlanan en önemli 50 şifalı bitki listesinde zirveye oynayan biberiyeden yararlanılmayan tıp alanı yok gibi. Astımdan romatizmaya, kolesterolden uykusuzluğa, anjinden bitkinliğe kadar pek çok hastalığın tedavisinde biberiyeden faydalanılıyor. Ayrıca, biberiyenin mide ve bağırsakları uyararak sindirimi kolaylaştırma, solunum ve dolaşımın rahatlamasını sağlama, baş ağrısı ve migreni hafifletme, kan şekerini düşürme, saç dökülmesini önleme, hafızayı güçlendirme gibi yararları da var. Birçok hastalığın dermanı olarak gösterilen biberiye konusunda yapılabilecek tek uyarı ise hamilelerin doktor kontrolünde kullanmaları gerektiği.
The Arabs were the first to succeed in obtaining essential oil from the rosemary whose use became widespread in the Middle Age. Using the method of distillation, the Arabs continue to use rosemary often today as well. Indication of the plant being used in the treatment of various illnesses since ancient times is seen in the essays of the era’s famous physicians: Dioskurides used rosemary against stomach illnesses and jaundice; Lonicerus used it to treat liver problems and digestive illnesses; Mathiolus treated sleep disorders and stroke with it; Leclerc used rosemary to treat physical and mental lethargy. It’s seems that there is no medicinal field in which the rosemary, which tops the list of the most important 50 healing plants list prepared by scientists, is used. Rosemary is used to treat a number of illnesses ranging from asthma to rheumatism, cholesterol to insomnia, and angina to exhaustion. Additionally, rosemary also has benefits like easing digestion by stimulating the stomach and intestines, easing respiration and circulation, relieving headache and migraine, reducing blood sugar, preventing hair loss, and strengthening the memory. The only warning regarding rosemary, which is referred to as the remedy against many an illness, is that pregnant women should only use it under doctor’s supervision.
Place 60gr of rosemary in a liter of water and heat until it boils. After letting it brew, pour it into the bath. The water you’ve prepared has a relaxing quality and furthermore, it will add life to your skin. The stimulating bath water is recommended in the mornings.
100 DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 6
7/27/11 7:56:36 PM
DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 7
7/27/11 7:56:37 PM
Doğanın Mucizesi Miracle of Nature
MUTFAKTAKİ FARKLI TAT Alternatif tıp ve çeşitli otlardan yararlanarak sağlığa kavuşmanın revaçta olduğu son yıllarda biberiye, doğanın insanoğluna en büyük armağanlarından. Biberiyenin en temel tüketim biçimlerinden biri ise çayını içmek. İki çay kaşığı ince kıyılmış biberiyeyi bir bardak kaynar suyla haşlayıp 10 dakika demleyin. Süzdükten sonra günde iki - üç bardak içebilirsiniz. Biberiyeden salatalarda da yararlanılabilir. Salatayı süslemek için çiçeklerini kullanabileceğiniz biberiye patateslere ayrı bir lezzet katar. Özellikle et yemeklerinde rahatlıkla tercih edebileceğiniz biberiyenin soyulmuş yaprakları ise barbekü ateşindeki ete çok hoş bir tat verir.
Ağustos August 2011
A UNIQUE FLAVOR IN FOOD Rosemary is one of nature’s greatest gifts to mankind during these times when health is ensured through alternative medicine and various herbs. The most common form of rosemary consumption is by way of tea. Boil two teaspoons of finely chopped rosemary and brew for 10 minutes. You can consume up to two-three cups a day after straining it. Rosemary can also be used to decorate salads and what’s more, it adds a unique flavor to potatoes as well. The peeled leaves of the plant that can be comfortably used in meat dishes especially add a delicious flavor to barbecues as well.
102 DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 8
7/27/11 7:56:43 PM
DOGANINMUCIZESIBIBERIYE.indd 9
7/27/11 7:56:45 PM
Kıyıda
On the Shore
GİTMEK DE ZOR, DÖNMEK DE...
KAŞ
By Evren Son Photo Eren Aytuğ
GETTING THERE IS DIFFICULT AND SO IS LEAVING
Ağustos August 2011
Tertemiz denizi, tarihi duraklarıyla yerli - yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor Kaş. Bunu sağlayan, hâlâ zor ulaşılıyor oluşu belki de... Göze alacaklar için, oturduğu yerden yunus balıklarını seyretmesini sağlayacak kadar detaylı, ama küçük bir rehber hazırladık... Kaş continues to be a place of attra ction for both locals and foreigners with its clean sea and historical sites. It may be because it’s still difficult to get to… For those who want to take the chance, here’s a guide that’s short, yet detailed enough to get you to watch the dolphins while sitting still…
104 KAS.indd 2
7/27/11 7:58:03 PM
SİZİ ÇAĞIRIYOR AN INVITING PLACE
Kaş’la ilgili her fotoğraf karesi sizi bu ilçeye çekmeye yeter. Kayalarda güneşlendikten sonra girebileceğiniz masmavi bir deniz, huzur veren bir doğa ya da liman yakınlarında eğlence... Tekneyle ulaşabileceğiniz, beyaz evleri ve kumsallarıyla Kalkan ve Kekova ise yakınlardaki çok cazip alternatifleriniz...
Each photo of Kaş is enough to draw you to the town. After sunbathing on the rocks, a beautiful blue sea, a peaceful nature, and fun await you near the harbor… Kalkan and Kekova, which you can reach by boat, are extremely attractive alternatives with their white houses and sandy shores…
KAS.indd 3
7/27/11 7:58:15 PM
Kıyıda On the Shore
BUNDAN
10 yıl önce daha bâkir olduğu gerçek, ama Kaş yine de tertemiz doğası, tarihi duraklarıyla yerli ve yabancı turistin önemli alternatiflerinden biri. Antalya’nın ilçesini bu kadar cazip kılan, bozmayan elbette birkaç neden var. Öncelikle ulaşımı pek kolay değil. Gittiğinizde de öyle, beş yıldızlı otellerin yan yana olduğu bir ortamla karşılaşmayacağınızı bilin. Size Kaş sadece şunu sunuyor: mutluluk! Dalaman Havaalanı - Kaş arası 160 kilometre, Antalya Havaalanı - Kaş arası ise 210. Kaş’ın merkezinde bir şeye karar vermeniz gerekiyor. Ya Küçükçakıl bölgesinde konaklayacaksınız ya da Büyükçakıl.
YES.
It’s true that Kaş was untouched some 10 years ago but nevertheless, its clean nature, and historical sites make it an important alternative for locals and foreigners alike. There are undoubtedly a few reasons as to what makes this district of Antalya so attractive, and unspoilt. Firstly, it’s difficult to get to. And know that you won’t be seeing any of those five-star hotels lined side by side. The only thing that Kaş presents is HAPPINESS! Dalaman Airport is 160km from Kaş and Antalya Airport is 210km away. You have to make a decision when you’re in the center of Kaş: Whether you’re going to stay in Küçükçakıl or Büyükçakıl.
dar ve dik sokaklar / NARROW AND STEEP STREETS
Ağustos August 2011
Kaş’ın dar ve yokuşlu sokaklarını begonviller süslüyor. Bu sokaklar turistlere otantik alışverişler için cazip seçenekler de sunuyor. Bougainvillea decorates the narrow and steep streets in Kaş. These streets offer tourists authentic alternatives…
106 KAS.indd 4
7/27/11 7:58:20 PM
KAS.indd 5
7/27/11 7:58:21 PM
Kıyıda
On the Shore
denize doğru / SWIMMING IN THE SEA
Ağustos August 2011
Kaş’ta denize girmek için özel işletmelerin veya otellerin kayalıklar üstündeki tesislerini kullanmak zorundasınız. If you want to swim while in Kaş, there’s no other alternative other than the facilities on the rocks that are run by private businesses or hotels.
YASEMİN KOKULU DENİZ
A JASMINE SCENTED SEA
Likya medeniyetiyle anılıyor Kaş. Eski adı Antiphellos. M.Ö. 6 bin yılından beri orada. Dağların, tepelerin üzerindeki o görkemli kaya mezarları o kadim zamanları işaret ediyor. İlçenin üç büyük plajı var; Büyükçakıl, Küçükçakıl, Akçagerme. Hemen hatırlatalım, bu plajların kumsalı yok. Kayalıklar üzerine konuşlandırılmış özel işletmelere ait alanları kullanıyorsunuz. Bütün işletmelerin hizmet kalitesi son derece iyi. Derya Beach’i tercih ederseniz akşam üzeri servis edilen fırından yeni çıkmış çikolatalı pasta ve yanında sunulan dondurmayı sakın geri çevirmeyin! Limon, portakal, begonvil ve nar ağaçlarıyla gölgelenen, yasemin kokuları arasında denize gireceğinizi unutmayın. Mavi bayraklı sahilleri bulunduğu için tertemiz Kaş’ın denizi. Suyu soğuk, hem de çok. Ama aşırı sıcaklarda bu, inanın insana çok iyi geliyor.
Kaş is associated with the Lycian civilization. Antiphellos in ancient times, Kaş has been in its place since 6 thousand BC. The magnificent rock tomes on the mountains and hills are an indication of ancient times. The district has three large beaches: Büyükçakıl, Küçükçakıl, Akçagerme. A quick reminder; there are no sandbanks at these beaches. You have to use the areas that belong to private establishments on rocks. The service quality of all the establishments is quite good. If you choose Derya Beach, don’t reject the freshly baked chocolate cake and ice cream that’s served in the late afternoon. And don’t forget that you’ll be swimming in a jasmine scented sea that’s shaded by lemon, orange, pomegranate trees and bougainvillea. Kaş’s sea is exceptionally clean because it’s home to blue flag beaches. The water is very cold but it’s actually a good thing when the weather gets too hot.
108 KAS.indd 6
7/27/11 7:58:30 PM
KAS.indd 7
7/27/11 7:58:32 PM
Kıyıda On the Shore İKİ HUZUR ŞELALESİ
TWO PEACEFUL WATERFALLS
Kaş özellikle dalış turizmi bakımından Türkiye’nin sayılı merkezlerinden biri. Kıyılarda yüzmekten canınız sıkıldığı anda balıklarla yüzebilir, derinlere dalabilirsiniz. Kaş’ın etrafında yer alan 6 mağaradan Kaş’a 18 km. uzaklıktaki Mavi Mağara, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, güvercinleriyle ünlü Güvercinlik Mağarası en ünlü olanları. Kaş’a gidip de bu mağaraları görmezlik etmeyin deriz. Bu arada, Kaputaş Plajı da bir dünya harikası. Gün geçtikçe daha çok rağbet gören trekking, dağcılık, rafting gibi doğa etkinlikleri için de sayısız olanaklar sunuyor Kaş. Diyelim doğa ile başbaşa kalmak istiyorsunuz ve hemen bir adres verelim: Gömbe’deki Yeşilgöl ve Uçansu Şelalesi. Gömbe, Kaş’a biraz uzak gibi kalabilir (70 kilometre) ama oraya gittiğinizde buna değecektir. Burada bulunan küçük göller, Komba antik kenti, Nisa antik kentinde soluklanabilirsiniz.
Kaş is one of a few select places in Turkey in terms of scuba diving. You can swim with fish and dive into the depths of the water when you’re tired of swimming. The best of the six caves around Kaş, 18km away, are Mavi Cave, Aşırlı Island Deniz Cave, and Güvercinlik Cave, famous for its pigeons. Don’t leave Kaş without seeing them. By the way, Kaputaş Beach is a wonder of the world. Kaş offers countless opportunities for outdoor activities like trekking, mountaineering and rafting, which are becoming more and more popular each day. Let’s say you want to be at one with nature, then here’s an address for you: Yeşilgöl in Gömbe and Uçansu Waterfall. Gömbe may be a little far from Kaş (70km) but it’s well worth the trip. You can take a break at the little lakes here, and the ancient cities of Komba and Nisa.
ANTİK CENNET / ANCIENT PARADISE
Ağustos August 2011
Kaş’ın etrafında Apollonia, İsinda gibi antik kentlerin yanı sıra isimsiz birçok harabe de var. Hatta deniz ve tarih iç içe. In addition to ancient cities like Apollonia and Isinda around Kaş, there are also many unnamed ruins. And in fact, the sea and history are at one…
110 KAS.indd 8
7/27/11 7:58:39 PM
KAS.indd 9
7/27/11 7:58:44 PM
Kıyıda On the Shore CANLI CANLI DENİZ ALTI Kaş çevresinde görülmesi gereken yerlerden biri de Kekova. Kekova’ya Kaş’tan tekneyle gidildiği gibi karadan Üçağız’a gidilip kayıkla da ulaşılabiliyor. Kaş’ın merkezinden yarım saatte bir tekneler kalkıyor. Bu teknelerin tabanı camdan yapıldığı için denizin altında olup biteni canlı canlı izleyebiliyorsunuz. Özellikle batık şehrin kalıntılarını görmenizi tavsiye ediyoruz. Kaş’ın etrafında adı bilinen Istlada, Apollonia, İsinda, Kyaenai gibi antik kentler yanında ismi bilinmeyen birçok harabe daha var. Zamanınız el veriyorsa mutlaka uğrayın. Kaş yakınlarında bir diğer görmeniz gereken yer Kalkan. Kaş’a oranla daha küçük, daha yokuşlu, daha bir İngiliz havası hakim. Çünkü bölgede çok sayıda İngiliz ev satın almış ve küçük bir İngiltere kasabası yaratmış sanki.
WATCH THE SEA, LIVE Kekova is yet another place worth seeing around Kaş. You can either take a boat to Kekova from Kaş or go to Üçağız from where you can get a rowboat. Boats depart every half hour from Kaş city center. As the base of these boats are made from glass, you can watch everything below, live. We strongly recommend that you see the sunken city ruins. There are plenty of ancient city ruins like Istlada, Apollonia, Isinda, and Kyaunai as well as others whose name we don’t know. Make sure to discover them if you have the time. Kalkan is another place worth seeing. Kalkan is smaller than Kaş and has a lot more hills. It’s dominated by an English atmosphere because a number of English people have purchased homes in the area and tried to create a small English town for themselves.
NEREDE YENİR? WHERE TO EAT? Kaş’ta restoranlara Akdeniz mutfağının lezzetleri hakim. Yöresel tatlar açısından da çok zengin. Fiyatları gayet makul. Bunun yanında İtalya, Meksika, Fransız mutfaklarından lezzetler sunan restoranlar da mevcut. Balık yemek istiyorsanız mutlaka Teras Restaurant’a gidin. Küçükçakıl’a giderken hemen sağ tarafta. Bahçe Balık, Çarşı Caddesi’nde anıt mezarın yanında. Sırf ahtapot ızgarası için bile gitmeye değer (Tel: 0242 836 39 42). Küçükçakıl’a giderken hemen yokuşun başında hem yunusları seyredebileceğiniz hem güzel müzik dinleyebileceğiniz bir bar var: De Ja Vu. Akşam yemek saatinden sonra çok kalabalık oluyor mekân, onun için elinizi çabuk tutun. Bi Lokma, Kaş’ın en sakin ve küçük lokantalarından biri. Güleryüzlü sempatik insanların sizi karşılayacağı mekân, ev yemekleri ve zeytinyağlılarıyla ünlü. Mutlaka ama mutlaka anne böreği, köfte söyleyin (Tel: 0242 836 39 42).
Ağustos August 2011
Mediterranean cuisine dominates in restaurants in Kaş. It’s extremely rich in terms of local flavors. Prices are exceptionally reasonable. There are also restaurants that serve Italian, Mexican, and French cuisine. If you want to eat fish, we strongly recommend Teras Restaurant. It’s on the right as you’re heading towards Küçükçakıl. Bahçe Balık is next to the mausoleum on Çarşı Avenue. It’s worth it just for its grilled squid. (Tel: 0242 836 39 42). De Ja Vu, at the bottom of the hill up to Küçükçakıl where you can watch the dolphins and listen to good music, is a bar that get’s quite crowded after dinner so get in early. Bi Lokma is one of the calmest and smallest restaurants in Kaş. The venue where you’ll be greeted by friendly people is famous for its homemade food and olive oil dishes. Make sure to order an ‘anne böreği’ (mother’s pastry), and ‘köfte’ (meatballs) (Tel: 0242 836 39 42).
48 KAS.indd 10
7/27/11 7:58:51 PM
KAS.indd 11
7/27/11 7:58:52 PM
Kıyıda On the Shore ANONSLARDA TAZE BALIK
FRESH FISH ANNOUNCEMENTS
Kaş’ın içinde vaktinizi geçirmeyi düşünüyorsanız mutlaka bir tekneyle gidilen Don Quijote Beach’e uğrayın. Burası Limanağzı’nda bulunuyor. Limanağzı’nın en popüler dört plajından biri olan Don Quijote çok sakin bir yer. Gün boyu yüzüp, kitap okuyup, miskinlik yapmak için ideal. Ancak müzik, hareket olsun vs. derseniz biraz sıkılabilirsiniz. Yine de Kaş’ın bu kısmı en azından yarım gün ayrılmasını hakediyor. Dönüşte, gün batımına yakın, tekneden ayaklarınızı buz gibi suya sarkıtın, kendinizi çok mutlu hissedeceksiniz.
If you’re planning on spending time in Kaş, we strongly recommend that you go to Don Quijote Beach on a boat. It’s located at Limanağzı. One of the most popular four beaches in Limanağzı, Don Quijote is a very peaceful place. It’s perfect for long walks, reading, and just lazing around. But if you want music and action, well you might get a little bored. Nevertheless, this section of Kaş deserves at least half a day. Stick your feet in the icy cold water, just before sunset on the way home; it will make you feel so happy.
ULAŞIM GETTING THERE Onur Air’in İstanbul’dan Antalya’ya 1 saat 5 dakika süren seferleri Pazartesi günü saat 06:40, 11:45, 16:45 ve 20:35; Salı günü saat 06:40, 10:30, 11:45,16:45 ve 20:35; Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 06:40, 11:45, 16:45, 20:35 ve 23:55’te. Antalya’dan İstanbul’a ise Pazartesi günü saat 07:00, 08:30, 13:40, 18:45 ve 22:25; Salı günü saat 08:30, 12:20,13:40, 18:45, 22:25; Çarşamba günü saat 08:30, 13:40, 18:45, 22:25; Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri saat 07:00, 08:30, 13:40, 18:45, 22:25’de.
Ağustos August 2011
Onur Air’s 1 hour and 5 minute flights from Istanbul to Antalya depart Mondays at 06:40, 11:45, 16:45 and 20:35; Tuesdays at 06:40, 10:30, 11:45, 16:45 and 20:35; Wednesdays, Thursdays, Fridays, Saturdays and Sundays at 06:40, 11:45, 16:45, 20:35 and 23:55. Flights from Antalya to Istanbul depart Mondays at 07:00, 08:30, 13:40, 18:45 and 22:25; Tuesdays at 06:40, 10:30, 11:45 16:45, and 20:35; Wednesdays, Thursdays, Fridays, Saturdays and Sundays at 07:00, 08:30, 13:40, 18:45, 22:25.
114 KAS.indd 12
7/27/11 7:58:59 PM
KAS.indd 13
7/27/11 7:59:04 PM
Kıyıda On the Shore
NEREDE KALINIR? WHERE TO STAY? Kaş’ta kalmak için birçok alternatif var. Hemen hepsi begonvillerle kaplı. Aphrodite Pansiyon’u size önerebiliriz (Tel: 0242 836 12 16). Bunun yanında Hotel Begonvil de biraz yürümeyi göze alabilirseniz size tavsiye edebileceğimiz konaklama alanlarından. Manzarası muhteşemdir (Tel: 0242 836 30 79).
Ağustos August 2011
There are plenty of accommodation alternatives in Kaş and most of them are covered in bougainvillea. We recommend Aphrodite Pansiyon (Tel: 0242 836 12 16). Hotel Begonvil is another place we recommend but only if you’re up for the walk. It has a spectacular view (Tel: 0242 836 30 79).
Kaş’ta bulunduğunuz her gün belediye hoparlöründen balık restoranlarına yönelik anonsları duyarsanız şaşırmayın. Çünkü ilçede kıyı balıkçılığı yapıldığı için her gün taptaze balıklar tatilcilere sunuluyor. Mercan, grida, orfoz, barbunya, iskaroz, sokar, palamut ve kefal... Hepsi çok lezzetli. Kaş’a gidip de ahtapot ve kalamar yemeden sakın dönmeyin.
Don’t be surprised if you hear council announcements directing you to the seafood restaurants every day that you’re in Kaş because coastal fishing prevails in the district, and holidaymakers are presented with fresh fish each day. Bream, grouper, red mullet, parrotfish, spinefoot, horse mackerel, and gray mullet… They’re all delicious. And, don’t return from Kaş without eating squid and calamari.
116 KAS.indd 14
7/27/11 7:59:10 PM
KAS.indd 15
7/27/11 7:59:12 PM
Sırt Çantası
My Backpack
Karadeniz’in Masalsı Yaylası:
Ayder
The Faırytale Pasture of the Black Sea Regıon
By AYKUT AYKANAT Photos Gökhan Değirmenci - Barış Hasan Bedir
Tatil dönemi başlarken birçoğumuz ‘nereye gitsek’ diye düşünmeye başlarız. “Bu kez farklı bir şey yapalım” diye birbirimize telkinde bulunsak da yine gelenek değişmez. Sahillere akın eder, sabah kahvaltısından sonra şezlonglarda yer kapmaca oynarız. Biz sizi, yazın en sıcak günlerinde Karadeniz’e, Ayder Yaylası’na davet ediyoruz. Pişman olmayacaksınız!
Ağustos August 2011
Most of us start to think about where to go when holiday season begins. Despite convincing each other to do something different for a change, traditions never change. We flock to the shores and play musical chairs with the beach chairs after breakfast. We invite you to Ayder Pasture, to the Black Sea, on these hottest summer days. You won’t regret it!
118 RIZE.indd 2
7/27/11 8:00:59 PM
AÄ&#x;ustos August 2011
119 RIZE.indd 3
7/27/11 8:01:01 PM
Sırt Çantası
My Backpack
EVETkendinizi masal kahramanı gibi hissedeceksiniz. Dü- That’s , pişman olmanız mümkün değil! Çünkü burada
Ağustos August 2011
şünün ki güneş avuçlarınızdan yükseliyor, sonra canınız sıkılıyor ve bulutların üzerinde yürümek istiyorsunuz, sisi arkanıza alıp büyük vadileri işgal ediyorsunuz. Eğer Karadeniz’deyseniz, hele Ayder Yaylası’nda, tüm bunları yaşamanız mümkün. Buraya adım atar atmaz bir şeylerin farklı olduğunu hemen hissediyorsunuz. Daha Trabzon Havalimanı’ndan Rize’ye geçerken doğanın coşkusu mest ediyor sizi. Bu, ‘yeşille mavinin buluşması’ türünden klişelerle anlatılacak gibi değil. Sanki denizin, ağaçların ruhu var! Çay, kivi ve mandalina bahçeleri yol boyunca size eşlik ediyor. Ayder Yaylası’na ulaşmak için Rize’den çıkıp Artvin’e doğru devam ediyoruz. Çayeli İlçesi’nden sahil yolundan ayrılıp Çamlıhemşin yönüne dönerek, Fırtına Vadisi boyunca güneye doğru tırmanmaya başlıyoruz.
right. It’s impossible to regret it! This is where you’ll feel like a fairytale character. Imagine the sun rise from the palms of your hands, then you get bored and you want to walk on the clouds, leave the fog behind you and invade the great valleys. If you’re in the Black Sea Region, and especially at Ayder Pasture, it is possible to experience all of this. You’ll feel that things here are different as soon as you step foot into this land. Nature’s joy sweeps you off your feet even before getting there, when you’re going to Rize from Trabzon Airport. Furthermore, it can’t be explained with clichés like ‘the union of blue and green’. It’s like the sea and trees have spirit! Tea, kiwi and mandarin gardens accompany you the length of the road. We exit Rize and head towards Artvin to arrive at Ayder Pasture. We turn off from the coastal road at Çayeli District and turn towards Çamlıhemşin and climb to the south through Fırtına Valley.
120 RIZE.indd 4
7/27/11 8:01:07 PM
RIZE.indd 5
7/27/11 8:01:09 PM
Sırt Çantası
My Backpack
HORONSUZ OLMAZ İlk defa Karadeniz’e gelenler Fırtına Vadisi’ni görünce Ayder’e geldik diye düşünür. Çünkü vadi doğasıyla ‘burası varılacak yer olmalı’ duygusu uyandırır. Fırtına Vadisi dünyanın öncelikli korunması gereken 200 ekolojik bölgesinden biri. Bir zamanlar baraj yapımıyla gündeme gelse de doğal yapının bozulacağına yani masalın sona ereceğine karar verilip yargı kararıyla proje iptal edildi. Dereyi solumuza alıp vadi boyunca ilerlerken bizler, yani minibüstekiler ‘yeşil’ sıfatıyla Karadeniz’i anlatmama konusunda anlaşıyoruz. Gerçekten de öyle. Burada doğanın rengine sadece ‘yeşil’ demek büyük haksızlık. Dar ve derin bir vadi içinde akan bir dere, her yandan ona ulaşan küçük su kaynakları... Dahası yer yer bu dere üzerine kurulmuş kemer köprüler ve yamaçlardan kendini bırakan su kütleleri... Bu yolda Karadeniz mimarisinin özgün örnekleri olan taş evleri de görmek mümkün. Alabalık çiftlikleri, mısır öğüten su değirmenleri ve hediyelik eşya satan mağazalar yaklaşık 40 dakika sürecek yolumuzu 2 saate çıkarıyor. Yaylaya varır varmaz öbek öbek turist gruplarını tulum eşliğinde horonda buluyoruz. Buraya gelen, horana durmadan yaylayı görmüş sayılmaz. Ayder’de her tarafınız çeşit çeşit asırlık ağaçlarla dolu. Sanki horon tutanları izliyormuşçasına, her an yağmaya hazır bulutlar ise görülmeye değer. Herhangi bir kent merkezinin geniş yollarını anımsatan Ayder’in taş kaplı ana caddesinden burayı meşhur eden, kervansarayı andıran mimarisiyle bacaları tüten dağ kaplıcasına yürüyoruz. 1700’lü yıllardan beri kullanıldığı düşünülen kaplıca, özellikle romatizma hastaları için bire bir. 55 derece sıcaklıkta şifa bulmaya çalışanlar kaplıcaya akın ediyor.
NO TRIP TO THE BLACK SEA IS COMPLETE WITHOUT THE ‘HORON’ People who’ve come to the Black Sea Region for the first time think they’ve arrived at Ayder when they see Fırtına Valley. Why? Because the valley’s nature evokes the feeling that ‘this must be the place’. Fırtına Valley is one of 200 ecologic sites with priority protection. Despite being on the agenda at one time with the construction of a dam, the court cancelled the project due to a decision based on the destruction of the natural structure, in other words, if the project was to continue, it would be the end of a fairytale. While leaving the creek to our left and driving through the valley, we, that is, the passengers in the minibus, agree not to describe the Black Sea Region using the term ‘green’. Really, it’s true. It would be great injustice to describe the area as simply ‘green’. A creek that flows in a narrow and deep valley and small water sources that reach it on the other… Furthermore, masses of water that flow from arched bridges on the creek and mountain shoulders… You’ll also see original examples of stone houses unique to the architecture of the Black Sea Region. Trout farms, corn milling watermills and giftware shops extend our 40-minute journey to 2 hours. As soon as we get to the pasture, we find tourist groups dancing the ‘horon’, the traditional folk dance of the region, accompanied to a bagpipe. If you come here but haven’t danced the ‘horon’, then you can’t say you’ve truly been. Various century-old trees surround you at Ayder. The clouds that look as if they’ll start to pour at any moment, as if watching people dance the ‘horon’, are a sight for sore eyes. We walk towards the mountain thermal spring that puffs out smoke and resembles a caravanserai using the wide roads that would seem fitting in any city. Presumably used since the 1700s, the thermal spring is excellent for sufferers of rheumatism especially. Those who try to find healing in 55 degrees heat flock to this spring.
MÜZİK KARŞILIYOR YOU’RE GREETED BY MUSIC
Ağustos August 2011
Ayder, daha ilk andan beş duyunuza hitap eder. Kulaklarınız da bu görkemli buluşmadan payını alır ve vadide yükselen tulum sesi sizi horona çağırır. Bu daveti kabul edip etmemek size kalmış ama Ayder’den ayrıldıktan sonra aklınızda bir ‘keşke’ kalmasını istemeyiz... Ayder addresses all five senses. Your ears will get its fair share of this spectacular union and the bagpipe sounds that rise from the valley will invite you to do the ‘horon’. Regardless of whether you accept this invitation, we wouldn’t want you to say ‘I wish’ after leaving Ayder…
122 RIZE.indd 6
7/27/11 8:01:11 PM
RIZE.indd 7
7/27/11 8:01:13 PM
Sırt Çantası
My Backpack suyla iç içe YAŞAM LIVING WITH WATER Ayder, tertemiz ve buz gibi sularla iç içe. Alabalık çiftlikleri, mısır öğüten su değirmenleri ve hatta şifalı bir kaplıca bekliyor sizi burada. İsterseniz Fırtına Deresi’nde rafting de yapabilirsiniz. Ya da daha tepedeki yaylalara çıkıp muhteşem buzul gözlerini keşfedebilirsiniz.
Ağustos August 2011
Ayder abounds in clean and icy cold waters. It awaits you with trout farms, corn million watermills, and in fact, a healing thermal spring. You can raft at Fırtına Creek or climb to the pastures above and discover the amazing ice caps.
YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR
THERE ARE PLENTY OF THINGS TO DO
Şimdi en kritik soruya geliyoruz. Tamam müthiş bir doğa, kaplıcalar, peki sonra?.. Burada yapacak ne var? Çok şey. Ama şunu söylemek gerekir; birçoğunuz o eşsiz manzarayı görünce ‘bu bana yeter’ diyecek. Yok ‘ben demeyeceğim’ diyenler içinse: Fırtına Deresi’nde rafting yapabilirsiniz ki o diğer derelere benzemez, debisi çok yüksek. Bu derede enerji patlaması yaşayacağınız kesin. Sonra Ayder’de doğa yürüyüşleri... 1350 metre rakımlı Ayder’den daha da yukarıdaki yaylalara; Elevit’e, Palovit’e çıkarak buzul gözlerini görebilirsiniz. Bu tepelere çıktığınızda bulutları aşağıda bıraktığınızı şaşırarak göreceksiniz. Eğer kış aylarında Ayder’e gidecekseniz ‘heliksi’ yapmanız da mümkün. Bir helikopterin sizi Kaçkar’ın eteklerine bıraktığını düşünün. Ve siz o karlı dağlardan kayarak Ayder’e ulaşıyorsunuz.
Here’s the most critical question. We have a perfect nature, thermal springs, so what’s next? What is there to do here? Plenty of things... But we must tell you that when most of you see that spectacular view, you’ll say ‘this is enough for me’. But if you’re sure you’ll be one of the few who don’t, then you can go rafting at Fırtına Creek. Be warned though because it’s not like other creeks; it has a really strong current. You’ll experience an explosion of energy though. Then there are the nature walks at Ayder… You can check out the ice caps at Elevit and Palovit, the pastures that are even higher than Ayder (1350m above sea level). You’ll be surprised to see you’ve left the clouds beneath you when you get to these summits too. If you’re going to head to Ayder in winter, you can heli-ski. Imagine a helicopter that lets you go on the skirts of the Kaçkar Mountains and you ski down those mountains to reach Ayder.
124 RIZE.indd 8
7/27/11 8:01:19 PM
RIZE.indd 9
7/27/11 8:01:21 PM
Sırt Çantası
My Backpack YAYLANIN LEZZETİ: MUHLAMA Karadeniz mutfağı da buraya gelmek için başlı başına bir neden. Hele de muhlama. Karadeniz yaylalarından büyük otellerin menüsüne girmeyi başaran bir yemek muhlama. Anavatanı Rize olan muhlama, güneşte kavrulmuş mısır unundan ve yaylalarda beslenen ineklerden elde edilen tereyağı ve peynirden yapılıyor. Ayder’de yediğimiz muhlamadır bize bu satırları yazdıran. Ağızda farklı, yumuşak bir tat bırakıyor. Kara lahana sarması, kuymak, hoşmeri ve sebzeli hamsi de muhakkak tadılmalı.
A FLAVOR OF THE PASTURE: ‘MUHLAMA’ The cuisine of the Black Sea Region is reason enough to come here. Especially for the dish called ‘muhlama’. It’s a dish that’s managed to find its way from the pastures of the Black Sea to the menus of large hotels. Originating in Rize, ‘muhlama’ is made from sundried corn flour and butter and cheese obtained from cows that graze in the pastures. It leaves a unique and soft taste in the mouth. Other dishes to try are wrapped black cabbage, ‘kuymak’, ‘hoşmeri’, and anchovies with vegetables.
Sadece yemek için bile gelinir buralara... Bölgede üretilen özel besinlerden yapılan yemeklerin tadına doyum olmuyor. Hele bir de yayla havasının iştahınızı nasıl açtığını düşünün. O zaman muhlama gidiyor lahana sarması geliyor, mısır ekmeği gidiyor hoşmeri geliyor...
Ağustos August 2011
Food alone is good enough reason to go to Ayder… You won’t be able to get enough of the food made using products that are produced in the region. The air of the pasture will whet your appetite; enjoy the ‘muhlama’, then ‘lahana sarması’, cornbread and ‘hoşmeri’
126 RIZE.indd 10
7/27/11 8:01:30 PM
RIZE.indd 11
7/27/11 8:01:34 PM
Ağustos August 2011
Sırt Çantası
My Backpack
KALIN GİYSİLER ALMALISINIZ
YOU’LL NEED WARM CLOTHING
Konaklamaya gelince... Burada 50 TL’den başlayan ve Karadeniz mimarisini yansıtan pansiyonlar bulunmakta. Çadır kurmak isterseniz buna cevap verecek alanlar mevcut ama en dikkat edeceğiniz konu yanınıza alacağınız giysiler. Hangi mevsimde giderseniz gidin kazağınız ve montunuz yanınızda olsun. Geceleri çok soğuk. Öğle vakti sizi Akdeniz sahilinden daha da güzel bronzlaştıracak olan güneş, akşam olup da gidince yaylaya inen sisle birlikte sıcaklık tek rakamlı değerlere iniyor. Şimdi başa dönelim. Eğer Karadeniz’i, Fırtına’yı, Ayder’i hiç görmemiş biriyseniz ve ‘bu sene tatilde nereye gitsem’ diye soruyorsanız, tereddüt etmeyin, Ayder’e gelin, pişman olmayacaksınız.
When it comes to accommodation, you’ll find pensions that reflect the original architecture of the area. Prices start at 50 TL. If you’d prefer to stay in a tent, there are places that you can do so but the important issue here is to make sure you have appropriate clothing. Regardless of the season, you must take a jacket and jumper with you. The nights are very cold. The sun that will give you a tan that’s better than the Mediterranean will disappear at night and with the fog that settles on the pasture, temperatures will drop to single digits. Now let’s return to the beginning. If you’ve never seen the Black Sea Region, Fırtına, or Ayder, and you’re asking yourself where to go on holiday this year, then don’t think twice. Go to Ayder, you won’t regret it.
128 RIZE.indd 12
7/27/11 8:01:41 PM
RIZE.indd 13
7/27/11 8:01:43 PM
Aฤ ustos August 2011
Yรถresel Mutfak Regional Cuisine
130 YORESELDENIZ.indd 2
7/27/11 8:02:47 PM
Ege Mutfağının Vazgeçilmezi
DENİZ BÖRÜLCESİ COMMON GLASSWORT The IndIspensable of Aegean CuIsIne
By elif betül Photos TUĞBA KARAGÜLLE - LİMON GÜMÜŞLÜK
Ege’nin lezzetleriyle donatılmış bir sofra düşünün, bu sofrada göze en çok görünen şüphesiz deniz börülcesidir!
Ağustos August 2011
Imagine a table decked out with the finest Aegean flavors… It’s the common glasswort that will undoubtedly strike the eye the most!
131 YORESELDENIZ.indd 3
7/27/11 8:02:55 PM
Yöresel Mutfak Regional Cuisine ZEYTİNYAĞIsofralarının gözbebeği olan deniz The common ve otların hüküm sürdüğü Ege
börülcesinin hafif olması da lezzeti kadar tercih edilmesi için bir neden. Deniz börülcesi, deniz suyunun nüfuz ettiği topraklarda yetişiyor. Kökleri su altında olmaya dayanıklı. Haşlanmış olarak yenen börülcenin özellikle salatası tercih ediliyor. Sarımsak, zeytinyağ, limonla tatlandırılıp tek başına veya salata içinde de kullanmanız mümkün. Mayıstan itibaren toplanan bitki, hem deniz suyunda hem de denize yakın tuzlu topraklarda yaşayabildiğinden pek çok minerali içinde biriktiriyor. Bu yüzden sodyum, potasyum, magnezyum, iyot, kükürt, kalsiyum, fosfor, demir, çinko, manganez ve bakır içeriyor.
glasswort, the favorite of Aegean feasts in which olive oil and herbs dominate, is popular because it’s light and flavorsome. The common glasswort thrives in soil that absorbs seawater. Its roots are resistant to living under the sea. Consumed boiled, the common glasswort is mostly preferred as a salad. Flavored with garlic, olive oil, and lemon, you can eat it on its own or in salad. Picked from May onwards, the plant contains many minerals due to being able to live in seawater and places close to the sea. That’s why it comprises sodium, potassium, iodine, calcium, sulfur, iron, zinc, manganese and copper.
Common Glasswort wIth GarlIc Ingredients: 1 bunch of common glasswort Juice of ½ a lemon, 1–2 cloves garlic, 2 tablespoons virgin olive oil Directions: Remove the muddy root sections off the glasswort. Wash the remaining glasswort thoroughly then boil for 10-15 minutes until soft. Then put the glasswort through cold water so they don’t darken. As there are really hard yet thin branches in glasswort stems, these must be individually separated from the meaty green sections. Then pour olive oil, lemon and crushed garlic over the top of the meaty green sections.
Ağustos August 2011
Sarımsaklı Deniz Börülcesi Malzemeler: 1 bağ deniz börülcesi, yarım limon suyu, 1–2 diş sarımsak, 2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı Hazırlanışı: Bağ halinde olan deniz börülcesinin, çamurlu olan kök kısımları kesilip atılır. Kalanlar iyice yıkandıktan sonra 10–15 dakika, börülceler yumuşayıncaya kadar haşlanır. Haşladıktan sonra, hem soğumaları hem de yeşil renklerini kaybetmemeleri için çok soğuk sudan geçirilir. Börülce dallarının içinde çok sert incecik dalları olduğundan, bu dallar tek tek tutularak etli yeşil bitki üstünden sıyrılır. Kılçık denilen sert dallarından ayrılan deniz börülcesi üzerine zeytinyağı, limon ve ezilmiş sarımsakla yapılan sos eklenir.
132 YORESELDENIZ.indd 4
7/27/11 8:03:02 PM
YORESELDENIZ.indd 5
7/27/11 8:03:03 PM
Ağustos August 2011
Yöresel Mutfak Regional Cuisine
AZ VE ÖZ LEZZET
A FLAVOR THAT’S SHORT AND SWEET
Ege pazarlarının tezgâhlarından eksik olmayan deniz börülcesinin Türkiye’deki anayurdu Gökova. Bu lezzetli ota Tuz Gölü ve çevresi, Aksaray, Ereğli, Burdur ile Tarsus kıyılarında da rastlanıyor. Ünü Ege’den çıkıp yayılan deniz börülcesi, İstanbul’da da büyük meyhaneler ve balık lokantalarının mezesi olarak sofrada yerini aldı. Çok zor ayıklanması nedeniyle kıymetli olan deniz börülcesi neredeyse tabakta tadımlık oluyor. Lokantalarda değeri biliniyor, az miktarda sunuluyor. Çünkü ayıklaması sabır istiyor. Deniz börülcesini ne haşlarken ne de kullanılan soslarda tuz kullanılıyor. Bir başka dikkat edilecek nokta çok fazla haşlamamak. Deniz börülcesinin kararmışı ve çok yumuşamışı makbul değil. Haşlama sırasında sık sık kontrol ediliyor ve sert iplik gibi olan dalından yeşil etli kısım sıyrıldığında haşlama durduruluyor. Haşlama sonrası diri ve yeşil kalması için de haşlanmış börülceler sıcak sudan alınarak kısa süre soğuk suda bekletiliyor. Damak tadına göre içine katılanlar ne olursa olsun, tadı doyumsuz oluyor....
Found in all Aegean marketplaces, the common glasswort’s homeland in Turkey is Gökova. This flavorsome herb can also be found along the shores of Lake Tuz and its surrounds, Aksaray, Ereğli, Burdur and Tarsus. With a fame that’s spread far and wide, the common glasswort has also taken its place as an appetizer on tables in large taverns and seafood restaurants in Istanbul. The common glasswort is difficult to clean and that’s why it’s so valuable and possibly why it’s served in tiny amounts in restaurants. Cleaning it requires patience. Salt is not used when cooking the common glasswort, or in its dressings. Another important note regarding the common glasswort is that it shouldn’t be over-boiled. Common glasswort that’s too soft or darkened is unacceptable. It should regularly be checked when it’s boiling and removed from the heat when the green meaty section on the stem comes off easily. Boiled common glasswort should be left in cold water for a short period after it has boiled to prevent and darkening and maintain its crispiness. Regardless of what is added to flavor it, you simply can’t get enough…
134 YORESELDENIZ.indd 6
7/27/11 8:03:09 PM
Mekan Place
ROCKS’TAN EFSANELER GEÇTİ
Her sene temmuz- ağustos döneminde Kıbrıs Rocks, EFSANELER adı altında efsane olmuş, Grammy Muzik Ödüllü çok meşhur müzisyenlerle nostalji yaşatıyor. Mekân bu kapsamda bu yıl Adamo, Şevval Sam ve Leman Sam, George Benson ve Kooland the Gang’ı ağırladı. Mekân yazın son aylarında da ünlü isimleri ağırlamak için çalışmalara başladı. Girne’nin kalbinde, şehrin tüm güzellikleriyle içiçe bir tatil geçirmek, birinci sınıf standartlarda, cömertçe şımartıldığınız bir tatil rüyası yaşamak ve dünyaca ünlü starları dinlemek istiyorsanız ROCKS Casino tam size göre.
Kıbrıs Rocks makes guests feel nostalgic by hosting Grammy award-winning famous musicians at EFSANELER (LEGENDS) during the June-August season each year. The venue hosted Adamo, Şevval Sam and Leman Sam, George Benson and Kool and the Gang this year and is already preparing to welcome other famous names in the last months of the summer season as well. If you want to have the holiday of your dreams in the heart of Kyrenia (Girne), at one with all the beauties of the city, at firstclass standards where you’re generously spoiled, and listen to world-famous stars, then ROCKS Casino is perfect for you.
AĞUSTOS AUGUST 2011
LEGENDS HAVE PASSED THROUGH ROCKS
135 YORESELDENIZ.indd 7
7/27/11 8:03:10 PM
Onur air
Onur Aır, Bakım Hangarına Sahip Tek Özel Havayolu Oldu
Ağustos August 2011
Onur Aır Becomes the Only Prıvate Aırlıne to Possess a Maıntenance Hangar
180 HANGAR.indd 2
7/27/11 8:04:59 PM
a
HANGAR.indd 3
7/27/11 8:05:01 PM
Onur Air Onur Air, Atatürk Havalimanı’nda 40 milyon dolar değerindeki yeni Genel Müdürlük Binası ve Bakım Merkezi’ne taşındı. Kurulduğu günden bu yana Florya’daki mütevazı iki ayrı binada faaliyet gösteren şirketin, havalimanı O2 bağlantı yolu köşesindeki devasa binası toplam beş kattan oluşuyor. Binanın ilk iki katı hava tarafı bağlantılı ve teknik müdürlüklerce kullanılırken diğer üç katı Genel Müdürlük binası olarak hizmet verecek. 33 uçaklık filo ve 7 bin 890 koltuk kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük özel havayolu şirketi olan Onur Air’in Genel Müdürlük Binası 21 bin metrekare, Atatürk Havalimanı apronunda yer alan Bakım Merkezi ise 8 bin metrekare büyüklükte.
Ağustos August 2011
Onur Air has moved to its new Head Office Building and Maintenance Center valued at 40 million dollars at Atatürk Airport. The company that’s been operating in two separate modest buildings in Florya since it was first founded now serves from a giant building comprising 5 levels at the corner of the O2 connecting road at the airport. Technical management is using the first two floors while the other three floors serve as Head Office. The head office of Onur Air, which is Turkey’s largest private airline with a fleet of 33 aircrafts and seat capacity of 7890, is 21,000sqm while the Maintenance Hangar at Ataturk Airport is 8000sqm.
180 HANGAR.indd 4
7/27/11 8:05:11 PM
HANGAR.indd 5
7/27/11 8:05:12 PM
Onur Air BAKIM HANGARINA SAHİP TEK ÖZEL HAVAYOLU
THE ONLY PRIVATE AIRLINE WITH A MAINTENANCE HANGAR Four single-corridor aircrafts can be maintained simultaneously at the Onur Air Maintenance Center. There’s also a Tire-Wheel Rim Workshop, Battery and ERA Workshops, Structural Repair Workshops and In-flight Workshops in the technical center, making Onur Air Turkey’s first private airline to possess a maintenance hangar. Onur Air, which realizes the A maintenance of all aircraft types in its fleet in the maintenance center, will be conducting C maintenance, full maintenance, of all its aircrafts by 2011 year end, making it one of few airline companies around the world to do so with its own personnel, and in its own hangar. The company’s next objective is to serve aircrafts that belong to other airline companies and its growth plans are being realized in line with this goal. Strengthening its position at Atatürk Airport, the most important airport in Turkey in the growing aviation industry, Onur Air also continues to grow with the acquisition of new aircrafts. In terms of the experience and certification of its technical teams, Onur Air is one of the most equipped companies in Turkey and reiterates its success in this area with awards.
Ağustos August 2011
Onur Air Bakım Merkezi’nde yer alan hangarda aynı anda 4 adet tek koridorlu uçağa bakım hizmeti verebiliyor. Teknik merkezde ayrıca Lastik-Jant Atölyesi, Akü ve ERA Atölyeleri, NDT, Yapısal Tamir Atölyeleri ve Kabin İçi Atölyeleri bulunuyor. Onur Air böylece bakım hangarına sahip tek Türk özel havayolu oldu. Bakım merkezinde filosundaki tüm uçak tiplerinin A bakımını gerçekleştiren Onur Air, 2011 yılı sonuna kadar uçaklarının büyük bakım olarak adlandırılan C bakımlarını da yaparak kendi personeliyle ve kendi hangarında C bakımı yapabilen dünyanın sayılı havayolları arasına girecek. Şirketin bir hamle sonra kendi uçaklarının dışında başka havayollarına da hizmet vermeyi hedeflediği ve büyüme planlarını bu doğrultuda gerçekleştirdiği biliniyor. Büyüyen havacılık sektöründe Türkiye’nin en önemli havalimanı olan Atatürk Havalimanı’ndaki konumunu yeni hamlesiyle güçlendiren Onur Air, filosunu da yeni uçak alımlarıyla büyütmeye devam ediyor. Teknik ekiplerin deneyim ve sertifikasyon bakımından Türkiye’nin en donanımlı şirketlerinden birisi olduğu ise bu dalda alınan ödüllerle pekiştiriliyor.
140 HANGAR.indd 6
7/27/11 8:05:17 PM
HANGAR.indd 7
7/27/11 8:05:19 PM
Onur Air KRİZLERDEN BAŞARIYLA ÇIKMASINI BİLDİ
IT KNEW HOW TO COME OUT ON TOP FROM CRISIS SITUATIONS Onur Air was founded in 1992. It has known how to come out with growth due to its strategic management understanding from nearly all crisis situations that have affected the aviation industry since. Onur Air realizes approximately 400 domestic flights to 13 destinations in Turkey on a weekly basis. Carrying more than 6 million passengers a year, the company’s fleet consists of Airbus 300-600, Airbus 330, Airbus 320 and 321 aircraft types. Serving with around 1700 personnel, Onur Air is the only private Turkish airline to possess a maintenance hangar – a milestone that is clear indication of its plans for the future. The 21,000sqm Head Office building also comprises cabin officer training rooms, as well as meeting and conference rooms. Onur Air General Manager Şahabettin Bolukçu says the company has been longing for a new building for a long time and possessing a maintenance hangar is a serious move in terms of the brand’s prestige and the dynamics of the aviation industry. Bolukçu adds that the new building’s synergy is undisputable in terms of personnel motivation, corporate standing and proper growth. Onur Air serves at its new Head Office, Atatürk Airport B Gate, Next to Technical Hangar 34149 Yeşilköy/Istanbul on +90 212 468 66 87.
Ağustos August 2011
1992 yılında kurulan ve havacılık sektörünü etkileyen neredeyse tüm krizlerden stratejik yönetim anlayışıyla büyüyerek çıkmasını bilen Onur Air, şu anda Türkiye’nin 13 noktasına haftada ortalama 400 iç hat seferi yapıyor. Toplamda yılda 6 milyonu aşkın yolcu taşıyan şirketin uçak yapısı Airbus 300-600, Airbus 330, Airbus 320 ve 321 serilerinden oluşuyor. 1.700 civarında personelle hizmet veren Onur Air’in bakım hangarına sahip tek Türk özel havayolu şirketi olması ise gelecekle ilgili planları açısından somut bir fikir veriyor. 21 bin metrekarelik Genel Müdürlük binasında kabin hizmetleri eğitim salonları, toplantı ve konferans salonları da bulunuyor. Onur Havayolları Genel Müdürü Şahabettin Bolukçu yeni binanın özlemini uzun yıllardır çektiklerini ve markanın prestijinin yanı sıra havacılık sektörünün dinamikleri açısından da bakım hangarına sahip olmanın ciddi bir hamle olduğunu söyledi. Bolukçu, personelin motivasyonu, kurumsal duruş ve doğru büyüme bakımından da yeni binanın sinerjik etkisinin tartışılmaz olduğunu belirtti. Onur Air Yeni Genel Merkezi, Atatürk Havalimanı B Kapısı, Teknik Hangar Yanı 34149 Yeşilköy/İstanbul adresinde ve +90 212 468 66 87 numaralı santral ile hizmet veriyor.
142 HANGAR.indd 8
7/27/11 8:05:27 PM
HANGAR.indd 9
7/27/11 8:05:32 PM
Sınırların Ötesinde
Beyond Borders
Yanınıza Üç Şey Almadan Düşebileceğiniz Tek Ada...
İBİZA IBIZA The only Island where you don’t need take a thIng
Bir adadan ne isterseniz bulursunuz İbiza’da. Eğlence de, şatafat da, sakinlik de, kum da, güneş de... Ibiza has everything you’d expect from an island; entertainment, ostentation, peace, sun, and sand… By ALİ DENİZ KUZU
IBIZA.indd 2
7/27/11 8:06:55 PM
IBIZA.indd 3
7/27/11 8:06:57 PM
Sınırların Ötesinde
Beyond Borders
UZUNvissa), hatta bir ‘beach party ve club adası’ydı. Bel- FOR a süre dünyada ‘eğlence’nin diğer adıydı İbiza (Ei-
ki hâlâ öyle ama aslında bir gezgin veya turist için çok başka çekicilikleri de var. Tarih, doğal güzellik ve müthiş bir deniz bunların bir kısmı... İbiza, İspanya’nın doğusunda yer alan Balear Adaları’nın bir parçası. Diğerleri Formantera, Mayorka ve Minorka. İbiza, Balear Adaları içinde İspanya’ya en yakını. İbiza’da tarih M.Ö 1600’lerde Fenikeliler’le başlıyor. Kartacalılar’ın M.Ö 654’te kurduğu devletin adı Ebesus. Ardından bir dizi istila sonucunda çok çeşitli medeniyetler geliyor bu topraklara. Romalılar, Mağribiler, Osmanlılar derken 13. yüzyılda Katalanlar yerleşiyor. İbiza’nın başından geçen bütün bu kalabalık maceranın nedeni adanın stratejik önemi, doğal ve madeni kaynakları. Bir de iklimi. İbiza’da gece - gündüz ve mevsimler arasındaki sıcaklık farkı çok düşük. Güneş yılda 2900 saat parlıyor.
long time, Ibiza (Eivissa) was the other name for ‘fun’. In fact, it was known around the world as the island of beach parties and clubs. That may still be the case but for a traveler or tourist there are other things that are attractive about Ibiza. History, natural beauty, and a spectacular sea is just some of them… Ibiza is a part of the Balearic Islands to the east of Spain. The others are Formantera, Majorca and Minorca. Out of the Balearic Islands, Ibiza is the closest to Spain. History in Ibiza began with the Phoenicians in circa 1600 BC. The name of the state founded by the Carthaginians in 654 BC was called Ebesus. Followed by a series of invasions, various civilizations came to this land; the Romans, Maghrebians, Ottomans and finally in the 13th century, the Carthaginians settled here. Ibiza’s strategic importance, its natural and mineral sources are the cause of such a crowded adventure. And of course its climate. There’s very little difference in temperature in Ibiza during the day or night, or seasons. The sun shines for 2900 hours a year.
TUZDAN TURİZME...
FROM SALT TO TOURISM
Ortalama 30 derece sıcaklıktaki bu adada sezon ekimde kapanıyor. Bu yüzden özellikle sis ve soğuktan bunalan İngilizler’in gözbebeği İbiza. Son yıllarda adada artan English Pub’ların sayısı dikkat çekici. Almanlar, İtalyanlar ve Fransızlar da eğlenmek için bu adaya koşuyor. Her ne kadar bir eğlence adası olsa da, İbiza 1950’lerin taşra havasını koruyor. Toplam nüfus 100 bin civarında. 1960’larda başlayan ve burayı tatil cenneti, hippi sığınağı ve gece kulübü merkezi haline getiren turist akınından önce İbiza’nın endüstrisinde tuzun payı büyükmüş. Faroe Adaları ve İskandinavya’ya balık tuzlamak için çok miktarda tuz gönderilirmiş. Adanın görülebilecek tarihi yerleri arasında kale, çağdaş sanat müzesi ve etnoloji müzesi sayılabilir.
The season in this island that sees an average temperature of 30 degree closes in October. That’s why Ibiza is the favorite of English people who are tired of fog and cold. The increasing number of English Pubs on the island is interesting. Germans, Italians and the French also flock to this island for fun. Despite being the island of fun, Ibiza still carries the provincial atmosphere of the 50s. The total population is around 100,000. Salt played an enormous role in industry in Ibiza before the influx of tourists that turned this island into a holiday paradise, hippy refuge and nightclub hub from the 60s onwards. Large quantities of salt were sent to the Faroe Islands and Scandinavia to salt fish. The island’s historical sites include a fortress, the contemporary art museum and the ethnography museum.
İbiza’nın kalesi (solda) 16. yüzyıldan kalma. Adanın güney doğusundaki Ses Salines hem tuz kaynağı hem de flamingo da dahil olmak üzere birçok kuş için de önemli bir barınak.
Ağustos August 2011
Ibiza’s fortress (left) is dated from the 16th century. Ses Salines, in the southeast of the island, is both a salt source and an important shelter for a number of bird species including flamingoes.
146 IBIZA.indd 4
7/27/11 8:07:03 PM
IBIZA.indd 5
7/27/11 8:07:05 PM
Sınırların Ötesinde
Beyond Borders THE HEART OF IBIZA
Kale ve çağdaş sanat müzesi, Ibiza’nın merkezi ve en eski semti olan güneydeki Dalt Vila’da bulunuyor. Kalenin 16. yüzyıla ait surlarındaki Ortaçağ kapısı görülmeye değer. Surların dışında ise aynı döneme ait ‘Esglesia de Santo Domingo’ var. Bu kilise yakın dönemde restore edildi ve eski görkemine kavuştu. Yine bu bölgedeki nekropol de tarihi öneme sahip. Kartacalılar zamanında İbiza kutsal sayılırdı ve buraya gömülmek Kartacalılar için onurdu. İbiza’nın ikinci önemli kasabası, kuzay batıdaki Sant Antoni. Doğal bir liman olan bu bölge, yıllar önce minik bir balıkçı köyüydü. Şimdi ise çok katlı modern otellerin yer aldığı bir tatil mekânı. Onun güneyindeki Sant Josep köyü, İbiza’nın 475 metrelik en yüksek dağı Sa Talaiassa’yı barındırır. Bu dağ ziyaretçilerine mükemmel bir İbiza panoraması sunar.
The fortress and contemporary art museum are in the heart of Ibiza, and Dal Vila, the oldest suburb, in the south. The Middle Age gate on the 16th century walls of the fortress is worth seeing. Aside from the walls, there’s the ‘Esglesia de Santo Domingo’ which belongs to the same period. This church was recently restored and now looks as glorious as it did in its heyday. The necropolis here is of historical importance also. During the era of the Carthaginians, Ibiza was considered holy and it was a great honor for them to be buried here. Sant Antoni is Ibiza’s second most important town. It’s in the northwest. A natural harbor, this area was previously just a small fishing town. Nowadays, it’s a holiday center full of highrise modern hotels. Sant Josep village to its south is home to Ibiza’s tallest mountain Sa Talaiassa (475 meters). This mountain offers guests a spectacular panoramic view of Ibiza.
Ağustos August 2011
İBİZA’NIN MERKEZİ
148 IBIZA.indd 6
7/27/11 8:07:10 PM
IBIZA.indd 7
7/27/11 8:07:14 PM
Sınırların Ötesinde
Beyond Borders KULÜP HAYATI NIGHTLIFE Yazın İbiza’nın gece hayatı bir efsanedir. Kulüpler, temel olarak eski liman semtinde ve kasaba dışında yer alır. Pacha, Amnesia ve Es Paradis gibi mega diskolar sabah yediye kadar açık. Onlar kapanırken çılgın eğlence Space’te yeni başlar. İbiza’nın en büyük kulübü ise San Rafael’de bulunan Privilege’dir. Münih Olimpiyat Stadı’nı andıran tavanıyla 10 binden fazla kişiyi alabilen Privilege 1970’lerde açılmış, dünyadaki ilk yüzme havuzlu club. Funk, trance ve tekno çalan mekânda bölme duvarı sayesinde aynı alanda ve aynı zamanda iki ayrı müzik dinlenebiliyor. Dansçı kızlar, tavandan sarkan iplerden inen ‘melekler,’ ışık oyunları Privilege’deki animasyonların küçük bir kısmı.
Ağustos August 2011
Nightlife is legendary in summer in Ibiza. The clubs are generally in the old harbor suburb and outside the town. Mega discos like Pacha, Amnesia and Es Paradis are open until 7 in the morning. Crazy entertainment begins at Space when they’re closing. Meanwhile, Privilege in San Rafael is the largest club in Ibiza. With a ceiling that resembles Munich Olympic Stadium, Privilege has a capacity for more than 10,000 people. It opened in the 70s and is the first club in the world with a swimming pool. The venue that plays funk, trance and techno has a partition wall meaning that you can listen to different tracks in the same space, at the same time. The dancing girls, or the ‘angels’ that climb down from ropes hanging from the ceiling, are just a little taste of what’s on offer at Privilege.
ADADA YOLCULUK
TRAVELING IN THE ISLAND
Adanın kuzeyinin bir bölümüne Els Amunts deniyor, ki buraya ulaşımın zor olması doğal güzelliği de koruyor. Badem, zeytin ve incir kaynağı vadi ve tepelerin yer aldığı Els Amunts’ta, Sant Vicenç, Port de Sant Miquel, Portinatx gidilebilecek küçük tatil merkezleri. İç kesimlerdeki köyler de, İbiza’daki kır yaşamını çok güzel yansıtıyor. Sant Llorenç, düz çatılı evleri, dar sokakları ve Osmanlı akınlarına karşı kale olarak kullanılan kulesiyle dikkat çekiyor. Güneye yönelelim... Santa Eularia d’es Riu kasabası, adanın tek nehrinin kıyısında. Etnoloji müzesi, 16. yüzyıldan kalma bir kilise etrafında kurulan bu eski kasabada yer alıyor. Burada geleneksel kostümler, çiftçi aletleri, oyuncaklar ve zeytin ezme makinası sergileniyor. Eski fotoğraflardan oluşan koleksiyon, İbiza’nın 50 yılda geçirdiği değişimi de gösteriyor.
A section of the north of the island is referred to as Els Amunts. It’s difficult to get to which means that its natural beauty is divine. El Munts, which is full of valleys and hills with almond, olive and fig trees, is home to small holiday centers like Sant Vicenç, Port de Sant Miquel, and Portinatx. Meanwhile, the villages in the inner sections beautifully reflect the country lifestyle of Ibiza. Sant Llorenç impresses with its flat-roofed houses, narrow streets and a tower that was used as a fortress against Ottoman invasions. Let’s head to the south… The town of Santa Eularia d’es Riu is along the only river in the island. The ethnography museum established around the 16th century church is located here. Traditional clothing, farming tools, toys and olive pressing machines are displayed here. The collection comprising old photos shows the changes undergone in Ibiza over the last 50 years.
150 IBIZA.indd 8
7/27/11 8:07:18 PM
IBIZA.indd 9
7/27/11 8:07:19 PM
Sınırların Ötesinde
Beyond Borders
TREND PARTİLER VE PLAJLAR...
TRENDY PARTIES AND BEACHES
Tüm bunlar bir yana, İbiza asıl olarak bir ‘eğlence adası’. Parayla girdiğiniz her plaj aynı zamanda bir club. En dikkat çekicileri, Sant Antoni bölgesindeki Cafe del Mar. 50 metre ilerideki mağazasında hediyelik CD, tişört, anahtarlık da satıyorlar. Burada, gündüz deniz keyfi yapılıyor; gün batımından itibarense ünlü DJ’lerin maharetlerini sergilediği, sabaha kadar süren partiler. Cafe del Mar’ın bitişiğindeki, Savannah ve biraz ilerideki Bar Kanya - The New Sunset Bar’da da durum farklı değil. Adada gün batımının en iyi izlendiği yere kurulan bu üçlü, İbiza’nın eskiden beri gözdesi. Ambiansı anlatmaya pek gerek yok; yüksek volüm, dans ve içki birbirini tamamlıyor. İbiza’nın en havalı beach club’ı ise Bora Bora... İbiza’da gündüz her türlü su sporunun yapıldığı plajlarda saatler geçirebilir, Calle de la Virgen’deki ünlü markaların mağazalarından alışveriş yapabilir, ara sokaklardaki tapas barlarda halkın arasına karışabilir veya tarihi yolculuklara çıkabilirsiniz. Gece ise ‘partileme’ serbest. Özetle, İbiza’ya giderken yanınıza hiçbir şey almanıza gerek yok!
Putting all this to one side, Ibiza is actually the ‘island of fun’. All the beaches that you enter after paying an entry fee also operate as clubs. The most striking of them is Café del Mar in Sant Antoni. They also sell CDs, t-shirts, and key rings in the shop 50 meters ahead. The days here are spent enjoying the beach, while the nights are dedicated to all night parties where famous DJs display their talent. The scene is no different at Savannah and Bar Kanya – The New Sunset Bar, adjacent to Cafe del Mar. This threesome, which have been established at the best spots to watch the sunset in the island, have been the most favorite venues in Ibiza for a long time. The ambience speaks for itself: loud music, dancing and alcohol. Bora Bora however is Ibiza’s hottest beach club… During the day, you can spend hours at the beach where there are all sorts of water sports opportunities, shop in famous world brand stores at Calle de la Virgen, mix with locals in tapas bars in the side streets or go on a historical journey. ‘Partying’ however is the way to go at night! In short, you don’t need to take a thing with you when you go to Ibiza…
NE YENİR? EATING
Ağustos August 2011
İbiza’da Katalonya mutfağının her türlü lezzetini tadabilirsiniz. Bunların başında taze balık ve çok çeşitli kabuklu deniz mahsulü gelir. Özel tatlardan bahsetmek gerekirse, Langosta a la parilla, ıstakoz, yumurta ve zeytinyağıyla yapılır. Berenjenas rellenas, bir tür karnıyarıktır. Patlıcanın içi soğan, değişik otlar ve ekmekle doldurulur. Kahvaltıda ise Ensaimada yenir. Adada ünlü bir yüze rastlamak istiyorsanız gideceğiniz restoransa, Las Dos Lunas’tır. You can taste all sorts of flavors of Catalonian cuisine in Ibiza. Fresh fish and crustaceans top the list. Special flavors include Langosta a la parilla. It’s made with lobster, egg, and olive oil. Berenjenas rellenas is like the traditional Turkish dish of eggplant with minced beef. The eggplant is stuffed with onions, various herbs and bread. Ensaimada however is eaten for breakfast. If you want to see the rich and famous on the island, then head to Las Dos Lunas.
152 IBIZA.indd 10
7/27/11 8:07:26 PM
IBIZA.indd 11
7/27/11 8:07:28 PM
Adım Adım
Step by Step
Dalgalarla Dansın Yedi Adresi
Sörf
surfıng
Eıght Places To Dance Wıth The Waves By UĞUR BEKTAŞ
Sörfçüler rüzgarın estiği her anı sörf mevsimi olarak nitelese de yaz ayları birçoğunun gözdesi. Sörf tahtası üzerinde dalgalara meydan okuyan ve esintiyle yelkenine yön veren sörfçüleri, dünya üzerinde pek çok alternatif bekliyor. Although surfers regard every windy moment as surfing season, summer is still the most favorite. There are plenty of alternatives in the world that await surfers who challenge the waves on a surfboard and direct their sails with the breeze.
SORF.indd 2
7/27/11 8:10:51 PM
Pipeline, Oahu, Hawaii Pıpelıne, Oahu, Hawaıı Belki de en tehlikeli ve zorlu sörf merkezlerinden birisi. Yeni başlayanların sörf yapabilmelerinin imkânsız olduğu Pipeline’da ihtiyacınız olan şey sörf yapmayı bilmekten çok daha fazlası. Çünkü bu dev dalgalar arasında sörf yapmak tam anlamıyla cesaret ister! Heyecan arayanların merkezi olan Pipeline’da sığ suların mercan kayalarıyla uyumu sonucu ortaya çıkan harika görüntü, burayı görülmesi gereken sörf yerlerinin ilk sıralarına taşıyor.
Ağustos August 2011
This is probably the most dangerous and difficult surfing destination in the world. You need to know much more than just how to surf at Pipeline, which is in no way suitable for beginners; you need courage to be able to surf between these giant waves. A favorite of adrenalin seekers, Pipeline has a spectacular appearance ensured by the harmony of shallow waters and coral reefs, taking it to the top of the list of mustsee places to surf.
155 SORF.indd 3
7/27/11 8:10:53 PM
Adım Adım
Step by Step
Gökçeada - TÜRKİYE Gökçeada - TURKEY
Ağustos August 2011
Aydıncık sahiline açılan sörf eğitim merkezleriyle birlikte sörfün Türkiye’deki uğrak yerleri arasına giren Gökçeada, rüzgarıyla adından söz ettiriyor. Yılın hemen hemen bütün günlerinde müthiş bir rüzgara sahip olan Gökçeada, özellikle yabancı turistlerin çekim merkezi. Dalgasız bir denize sahip olması da Gökçeada’yı rüzgar sörfü tutkunlarının vazgeçilmezi kılıyor. Gökçeada has become a popular surfing destination together with the opening of the windsurfing schools on the Aydıncık shore, and is extremely famous for its winds. With excellent winds nearly throughout the year, Gökçeada especially draws foreign tourists. What’s more, it’s a favorite for avid surfers due to its calm sea.
156 SORF.indd 4
7/27/11 8:10:55 PM
Gold Coast, Avustralya Gold Coast, Australıa
Regarded by most as the best place to surf in the world, Gold Coast is in the state of Queensland in Australia. With a 70km shoreline, the Gold Coast is where the most important surfing events take place. The Gold Coast, which doesn’t look like it’s going to give up its leadership any time soon, is best in summer for surfing.
Ağustos August 2011
Birçokları tarafından dünyanın en iyi sörf merkezi olarak kabul edilen Gold Coast, Avustralya’nın Queensland Eyaleti’nde bulunuyor. 70 kilometrelik bir sahil uzunluğuna sahip olan Gold Coast, dünyanın en önemli sörf organizasyonlarının yapıldığı yer. Liderliğini kimseye bırakmayacak gibi görünen Gold Coast’ta sörf için en iyi zamansa yaz mevsimi sonu.
157 SORF.indd 5
7/27/11 8:10:57 PM
Adım Adım
Step by Step
Zuma Plajı, Malibu, Kaliforniya Zuma Plajı, Malıbu, Calıfornıa Geniş plajı ve sörf için elverişli deniziyle sörfçülerin popüler yerlerinden biri olan Zuma Plajı, Kaliforniya’nın en iyileri arasında. Çok rüzgarlı olmasından dolayı yeni başlayanlara önerilmeyen plaj genellikle profesyonellere hitap ediyor. Burası, Amerika’nın en temiz ve en bakımlı plajı olarak da gösteriliyor.
Ağustos August 2011
Popular with surfers for its large beach and good surfing conditions, Zuma Beach is one of the best in California. Its rough winds aren’t suitable for beginners so it generally addresses professional surfers. Zuma Beach is also regarded as America’s cleanest and best kempt beach.
158 SORF.indd 6
7/27/11 8:10:58 PM
Supertubes, Jeffrey’s Koyu, Güney Afrika Supertubes, Jeffreys Bay, South Afrıca Dünyanın en önemli sörf merkezlerinden biri de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Supertubes. Özellikle Güney Yarımküre’nin kış ayları olan haziran, temmuz ve ağustosta turistlerle dolan Supertubes, Port Elizabeth’e bir saat mesafede. Jeffrey’s Koyu’ndaki diğer plajlara göre daha sakin dalgalara sahip olması sayesinde yeni başlayan sörfçüler için ideal bir ortam oluşturuyor.
Ağustos August 2011
Supertubes in South Africa is also one of the world’s most notable surfing destinations. Full of tourists in June, July, and August, when it’s winter in the Southern Hemisphere, it’s just an hour from Port Elizabeth. Relatively less crowded to other beaches in Jeffreys Bay, Supertubes presents an ideal environment for beginners.
159 SORF.indd 7
7/27/11 8:10:59 PM
Adım Adım
Step by Step
Fuerteventura, İspanya Fuerteventura, SPAIN Fuerteventura, Kanarya Adaları’nda ve Afrika kıyılarına sadece 90 km uzaklıkta. Adanın ılık havası dört mevsim sörf imkânı sağlıyor. Güçlü dalgaları, ucuzluğu ve mercan kayalıklarıyla birçok sörf alanının önüne geçiyor. Bölgede birinci sınıf sörf okullarının bulunması Fuerteventura’yı sörfe yeni başlayanların ilk seçenekleri arasına sokuyor. 80’lerde keşfedilen bölge, ‘Avrupa’nın Hawai’si’ olarak adlandırılıyor. Eksiği, çevresinde herhangi bir alışveriş merkezi ya da restoranın olmaması.
Ağustos August 2011
Fuerteventura is just 90km from the Canary Islands and African shores. The island’s warm weather makes surfing possible year round. It surpasses many surfing favorites with its strong waves, coral reefs and cheapness. Fuerteventura has a number of first-class surfing schools in the area making it suitable for beginners. Discovered in the 80s, the area is referred to as the ‘Hawaii of Europe’. The only downfall is that there are no shopping centers or restaurants nearby.
160 SORF.indd 8
7/27/11 8:11:01 PM
Vassiliki, Yunanistan VassIlIkI, Greece Temmuz ayından eylüle en verimli dönemini geçiren Vassiliki, Atina’ya 300 km. uzaklıkta. Sörfte Doğu Avrupa’nın başkenti olarak bilinen bölge, adını yakınında bulunan Vassiliki Köyü’nden alıyor. Vassiliki, hemen yanı başındaki dağ sayesinde ziyaretçilerin bisiklet turu yapmasına olanak tanıyor. Bölge barları, restoranları ve Yunan kültürünün olmazsa olmazları arasında yer alan tavernalarıyla misafirlerine farklı eğlence seçenekleri de sunuyor. Vassiliki’de katamaran ile seyahat etme imkânı da bulabilirsiniz.
Ağustos August 2011
Best from July to September, Vassiliki is 300km from Athens. Regarded as the capital of surfing in Eastern Europe, Vassiliki gets its name from the Vassiliki Village nearby. Vassiliki also presents visitors the opportunity to enjoy a bicycle tour due to the mountain immediately alongside it. It also comes with different entertainment alternatives with its bars, restaurants and taverns, an indispensable of Greek culture. You’ll also get the opportunity to travel in a catamaran in Vassiliki.
161 SORF.indd 9
7/27/11 8:11:03 PM
Adım Adım
Step by Step
ILICA - TÜRKİYE ILICA - TURKEY Denizinin metreler boyunca derinleşmemesi sayesinde yüzmeyi çok iyi bilmeyenlerin dahi rahatlıkla sörf yapmayı öğrenebileceği Ilıca Plajı, Çeşme’de yer alıyor. Güzel bir rüzgara sahip ve bu spor için ideal yerler arasında. Denizin içinde kaynayan termal suyuyla adeta bir termal havuz olan Ilıca, alternatif bir tatil seçeneği de sunuyor.
Ağustos August 2011
Ilıca Beach, which is excellent for learning how to surf for even people who don’t swim well due to its shallow waters, is located in Çeşme. It has good winds and is one of many ideal places to try this sport. Like a thermal pool with its boiling thermal seawater, Ilıca is an alternative holiday option.
162 SORF.indd 10
7/27/11 8:11:06 PM
SORF.indd 11
7/27/11 8:11:11 PM
ARKA SABITLER.indd 2
7/27/11 8:38:19 PM
ARKA SABITLER.indd 3
7/27/11 8:38:21 PM
ARKA SABITLER.indd 4
7/27/11 8:38:22 PM
Ayna Ayna Mirror Mirror
yaz için önemli ipuçları www.sunadumankaya.com.tr
Güneş Yanıklarına Zeytinyağı Mucizesi
Olive oil for sunburn
Malzemeler: 5 çorba kaşığı sızma zeytinyağı, 2 çorba kaşığı elma sirkesi, yarım çorba kaşığı tentürdiyot, 10 damla lavanta yağı Hazırlanışı: Malzemeleri karıştırıp cildinize sürün. Yüksek derece yanıklarda mutlaka bir doktora başvurun. Ingredients: 5 tablespoon virgin olive oil, 2 tablespoons apple cider, half a tablespoon of iodine, 10 drops of lavender oil. Directions: Mix the ingredients and rub over your skin. Refer to a doctor for intensive burns.
IMPORTANT TIPS FOR SUMMER
Antioksidan Etkili Yaz İçeceği
Summer drink with antioxidant effects
Malzemeler: 500 gr siyah üzüm, 10 gr taze zencefil, bir tutam taze nane yaprağı Hazırlanışı: Üzüm, zencefil ve naneyi katı meyve sıkacağından geçirin. Ortaya çıkan karışımın suyunu içebilirsiniz. Siyah üzümü çekirdeğiyle tüketmeye özen gösterin. Antioksidan özelliği gösteren üzüm çekirdeği, vücuttaki toksinleri atmamıza yardımcı olur. Zencefil ve naneyle desteklendiğinde de antioksidan değeri artar. Ingredients: 500gr black grapes, 10gr fresh ginger, a pinch of fresh mint. Directions: Put the grapes, ginger and mint through a fruit juicer and drink. Consume grapes with the seeds. Grape seeds have an antioxidant effect, assisting the body release toxins from the body. When consumed with ginger and mint, the antioxidant value increases.
Zihin Yorgunluğu Ve Unutkanlıkla Başa Çıkın
Overcome mental fatigue and memory loss
Malzemeler: 500 gr buğday, 150 gr ceviz, 25 gr kaju fıstığı, bir miktar bal ya da üzüm pekmezi Hazırlanışı: Buğdayı haşladıktan sonra cevizle kajuyu ezerek içerisine katıp karıştırın. İsteğinize göre bir miktar bal veya pekmez ekleyin. Hazırladığınız kürü bir ay boyunca sabahları tüketebilirsiniz. Ingredients: 500gr wheat, 150gr walnuts, 25gr cashews, a little honey or grape molasses. Directions: Boil the wheat then crush the walnuts and cashews and mix. Add honey or grape molasses. You can consume the mixture every morning for a month.
Ağustos August 2011
By Suna Dumankaya
167 ARKA SABITLER.indd 5
7/27/11 8:38:25 PM
MERAKLI
FOR YOUR INFO
!
Çil Nasıl Oluşur? How do freckles appear?
İnsanın cildine renk veren derideki melanin adlı maddedir. Derideki renk değişimleri bu madde sayesinde gerçekleşir. Melanin üreten sarımsı kahverengi özel hücreler, derinin bazı kısımlarında gruplaşır. Bu da ‘çil’in oluşmasına neden olur. Çilin kimlerde oluşup kimlerde oluşmayacağı ise kalıtsal özelliklerle belirlenir. Anne ya da babasında çil olan insanların derisinde çil olma ihtimali daha yüksektir. Melanin is what gives our skin color. Color changes of the skin are a result of melanin. Yellowy brown cells that produce melanin collect in certain sections of the skin. And this is what causes freckles. Genes determine who will and will not have freckles. People who have parents with freckles are more likely to have freckles themselves.
Mısır Nasıl Patlar?
Ağustos August 2011
What makes popcorn pop?
Mısır; protein tanelerinin içerisine sıkışan nişasta parçaları ve bir miktar da nem içerir. Dışındaki su geçirmez ve dayanıklı kabuk ısıtıldığında içerisindeki nişasta jel haline gelir ve nem buharlaşıp genleşmeye başlar. Bu suyun oluşturduğu basınç en üst seviyeye yükseldiğinde mısırın dışındaki kabuk çatlar ve içindeki yumuşak madde dışarı çıkar. Böylece mısır, ilk haline göre 20-30 kat büyür. When a popcorn kernel heats up (either in a popcorn popper or in the microwave), the moisture inside the kernel expands. Moisture is extremely important for a popcorn kernel. Unless the percentage of moisture in the kernel is just right, the kernel won’t pop. When the pressure inside the hard shell gets high enough, the kernel explodes. That part seems normal enough - lots of things explode when you heat them. The strange part is the white solid that forms during the process.
168 ARKA SABITLER.indd 6
7/27/11 8:38:29 PM
Let lemon people make your life easier
Kullandığınız limonların kabuklarını atmak yerine güneş alan bir yerde kurutun. Mutfakta özellikle zor yağlarla başa çıkmada yardımcı olacaktır. Kuruttuğunuz kabukları mutfak eşyalarınızı ovup güç lekelerden kurtulmak için kullanabilirsiniz. Don’t throw lemon peel out. Instead, dry it under the sun. The peel will help you especially get rid of difficult kitchen grime. Wipe kitchenware over with dried lemon peel to get rid of hard-to-clean stains.
Duvara çivi çakarken çivinin zor hareket etmesi işinizi güçleştirir. Çivinin kolay ilerlemesi ve duvarda tahribata sebep olmaması için çakmadan önce üzerinde biraz sabun gezdirin. Duvarın yarattığı sürtünme kuvvetini büyük ölçüde yeneceği için çok daha kolay ilerleyecektir. It’s not easy to hammer large nails into a wall and sometimes you can even end up damaging the wall. To prevent this from happening, smudge the nail into soap, which will ensure that it hammers in easily.
Çivi Çakarken Daha Az Yorulun Hammering nails
Ağustos August 2011
MERAKLI
FOR YOUR INFO
!
Limon Kabukları İşinizi Kolaylaştırsın
169 ARKA SABITLER.indd 7
7/27/11 8:38:33 PM
why
neden
?
Aynaları Temizlerken…
When cleanıng mırrors… Aynayı iyi bir şekilde temizlemek genellikle güç iştir. Lekesiz temizleyebilmek için bir gazete kâğıdını top şekline getirin. İki bardak suya bir buçuk bardak sirke ekleyin. Karışıma gazeteyi batırarak silin. Ardından da temiz bir bezle kurulayın. You generally need strength to clean mirrors properly. If you don’t want any streaks, all you have to do is roll a piece of newspaper into a ball, add a cup and a half of vinegar to two cups of water, dip the newspaper into it and wipe over. Then dry with a clean cloth.
Oje Sürerken Nelere Dikkat Etmeli?
What to pay attentıon to when paıntıng your naıls
Ağustos August 2011
Oje sürüldüğünde daha iyi durması için tırnakta vazelin ya da krem gibi yağ içeren bir madde olmaması gerekir. Bu gibi maddeler, ojenin tırnağa iyice yapışmasını engeller ve en ufak darbede soyulmasına neden olur. Ojeyi tırnağın dibindeki ete de değdirmemek gerekir. Aksi halde tırnağın hava alması engellenir ve tırnak sağlıksızlaşır. If you want you nails to look perfect with nail polish, make sure your nails aren’t exposed to Vaseline or cream (anything with oil). The likes of these will prevent nail polish from drying to the nails properly and will result in the nail polish peeling off easily. Additionally, don’t paint close to your cuticles because doing so will only prevent the nail from receiving air and causing it to become unhealthy.
170 ARKA SABITLER.indd 8
7/27/11 8:38:35 PM
why
neden
?
Cep telefonları radyo dalgaları aracılığıyla iletişim sağlar. Çalmadan önce 0.6 – 0.8 Watt arasında güç yayar. Telefonlarla baz istasyonları arasındaki en yüksek elektromanyetik enerjinin açığa çıktığı an telefonun çalmasından kısa süre öncedir. Bu güç de telefonun yakınında hissedilir düzeydedir. Monitör ve televizyon gibi manyetik alanlardan yararlanarak elektronların görüntü oluşturmasını sağlayan cihazlar, bu güçten etkilenir. Etkilenen elektronlar görüntüde kayma ve titreşimlere sebep olur. Mobiles communicate through radiowaves. They emit between 0.6 – 0.8 watts of power before ringing. The highest electromagnetic energy between mobiles and base stations is released just before a mobile rings. This power is enough to be felt near the mobile. Devices that form visuals from electrons using magnetic devices (monitors and TVs) are affected by this power. The affected electrons result in visual reception problems.
Cep Telefonları Çalmadan Neden Televizyon Ekranı Dalgalanır? Why do TV screens lose receptIo n even before a mobIle rIngs? Kedilerin Gözleri Geceleri Neden Parlar?
Why do cats’ eyes shIne at nIght?
Cats’ pupils enlarge and become rounder at night in order to be exposed to more light. Moreover, this allows them to be able to see more comfortably at night. In addition, cats have a layer in their eyes that humans do not have. This layer is immediately behind the retina layer. The light that passes through the retina reflects back at the retina. It is because of this ability to re-reflect that light passes through the retina twice. And this is what’s makes their eyes shine at night.
ARKA SABITLER.indd 9
Ağustos August 2011
Kedilerin göz yapısı insanlarınkinden farklıdır. Çok az ışıkta bile rahatlıkla görebilirler. Böyle ortamlarda gözbebekleri büyüyüp yuvarlaklaşır ve daha fazla ışık almaya başlar. Kedilerin gözlerinde insanlarınkinden farklı olarak retina tabakasının arkasında bir tabaka daha bulunur. Ayna gibi yansıtma özelliğine sahip olan bu tabaka, retinadan geçip kendisine gelen ışığı yansıtarak tekrar retinaya gönderir. Bu da gözlerinin parlak görünmesine neden olur.
171
7/27/11 8:38:38 PM
vitrin/showcase TÜRKİYE’DE BİR İLK! DAİRE FİYATINA VİLLA KONFORU GERÇEK OLUYOR A FIRST IN TURKEY! THE DREAM OF OWNING A VILLA AT THE PRICE OF AN APARTMENT TURNS INTO A REALITY Selçuklu Holding, yarım asırlık sanayi ve ilaç tecrübesini Selin Yapı ile konut sektörüne taşıdı. Selin Yapı, İstanbul Sancaktepe’de kendi arazisi üzerinde Rings İstanbul projesine başladı. 1500 konut, AVM ve sosyal tesislerin yer aldığı proje uluslararası başarılara imza atmış ödüllü Yüksek Mimar Hakan Kıran’ın imzasını taşıyor. 230.000 metrekarelik alana sahip projenin 1. etabının teslimi 2013’ün Mayıs ayında gerçekleşecek. “Dikey alanda müstakil yaşam” sunulan projede hiçbir daire diğerinin camını ve kapısını görmüyor. Rings İstanbul’da özellikle ses ve ısı yalıtımı ön planda tutuluyor. Sultanbeyli çıkışı ile TEM’e 1 km gibi kısa bir yol ile bağlanan Rings İstanbul’da daire fiyatı ödeyerek apartman yaşamının kolaylıklarından yararlanırken, müstakil bir villa konforunun da keyfini süreceksiniz. Selçuklu Holding has taken half a century of industry and pharmaceutical experience to the construction industry with Selin Yapı. Selin Yapı has kicked off its Rings Istanbul project on its own land in Sancaktepe in Istanbul. The 1500-residence project that contains a shopping center and social facilities was designed by the award-winning Master Architect Hakan Kıran who has signed his name to international successes. The 1st stage of the project that covers an area of 230,000sqm will be completed and delivered in May 2013. None of the windows and doors look out to other residences in the project that presents “villa-type living in a vertical space”. Heat and sound insulation at Rings Istanbul especially are at the forefront at Rings Istanbul. You will benefit from the conveniences of apartment living at reasonable costs while also enjoying the comfort of a freestanding villa at Rings Istanbul which is just 1km from the TEM highway off the Sultanbeyli exit. rge investments in the industry throughout the year, visit www.yaylabakliyat.com.tr.
Promotürk ile PSI Bir Arada PROMOTURK AND PSI TOGETHER
Ağustos August 2011
25 yıllık geçmişiyle sektörünün lideri olan Promotürk yaptığı hamlerle liderliğinin hakkını veriyor. Promotürk Derneği’nin iki yıldır sürdürdüğü çalışmalar sonucunda bu yılki fuar için promosyon sektörünü buluşturan “PSI” fuarlarının organizatörü Reed Exhibitions ile anlaşmaya varıldı. Böylece bu yılki fuar, başta Avrupa olmak üzere dünyanın her bölgesinden 7.000’i aşkın üyesi olan PSI’nın katkılarıyla gerçekleşecek. 26’ncısı düzenlenecek olan Uluslararası Promosyon Ürünleri Fuarı, Promotürk Derneği ve ITE Group Plc.’nin Türkiye Ofisi E Uluslararası Fuar Tanıtım Hizmetleri A.Ş (EUF) organizatörlüğünde 22 - 25 Eylül 2011 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi, CNR Expo’da sektörün geniş katılımıyla gerçekleşecek. Bugüne kadar yerli ve yabancı katılımcılarını 500.000’den fazla profesyonel ziyaretçiyle buluşturan Promotürk, PSI ile gücüne güç katarak en kalabalık senesini geçirecek gibi görünüyor. Promotürk is the leader of its industry with 25 years experience and does justice to its leadership with every move that it makes. A result of a two-year initiative from Promotürk Association, an agreement was made with Reed Exhibitions, the organizer of “PSI”, which unites the promotional sector, for this year’s fair. As a result, this year’s fair will be realized with the contribution of PSI, which has more than 7000 members from around the world, primarily Europe. The International Promotional Products Fair that is being held for the 26th time this year will be organized by the Promotürk Association and the Turkish Office E Uluslararası Fuar Tanıtım Hizmetleri A.Ş (EUF) of ITE Group Plc at Istanbul Fair Center, CNR Expo between 22-25 September 2011 and is expected to enjoy huge participation. Promotürk, which has brought together local and foreign participants with more than 500,00 professional visitors until now, will add strength to its strength with PSI and looks set to experience its busiest year.
172 ARKA SABITLER.indd 10
7/27/11 8:38:41 PM
ARKA SABITLER.indd 11
7/27/11 8:38:43 PM
ARKA SABITLER.indd 12
7/27/11 8:38:45 PM
vitrin/showcase
KARADENİZ’İN EN BÜYÜK KONUT PROJESİ TRABZON’DA YÜKSELİYOR THE LARGEST RESIDENTIAL PROJECT OF THE BLACK SEA REGION RISES IN TRABZON 2008 yılından itibaren Trabzon’da konut yatırımları yapan AKS Grup İnşaat, beşinci projesiyle yine fark yaratıyor. AKS Grup İnşaat’ın son projesi olan 1001 Pırlanta Vadisi, Karadeniz’in en büyük projesi olarak gösteriliyor. 55 metrekareden 350 metrekareye kadar 38 farklı daire seçeneği sunan 1001 Pırlanta Vadisi, Trabzon Çukurçayır’da konumlanıyor. 1001 Pırlanta Vadisi her bloğundan görünen mükemmel deniz ve doğa manzarası, kapalı ve açık yüzme havuzları, alışveriş merkezi, sosyal tesis alanları ve 24 saat hizmet veren kafeleriyle kendinizi özel hissettiriyor. Satış Ofisi: (0462) 351 45 55
With residential investments in Trabzon since 2008, AKS Group İnşaat is making a difference yet again with its fifth project. 1001 Pırlanta Vadisi, AKS Grup İnşaat’s latest project, is viewed as the largest project ever in the Black Sea Region. With 38 different apartment alternatives from 55sqm to 350sqm, 1001 Pırlanta Vadisi is located at Trabzon Çukurçayır. Each block has a spectacular sea and nature view. 1001 Pırlanta Vadisi also contains indoor and outdoor pools, a shopping center, social facilities and a café that’s open 24 hours a day, making you feel special. Sales office: (0462) 351 45 55
ONUR AIR YOLCULARI HAIER İLE TANIŞTI ONUR AIR PASSENGERS WERE INTRODUCED TO HAIER DataStar, the Turkey distributor of Haier which is viewed as the international electronics giant and which presents superior technology at reasonable prices, is making a name for itself with an excellent campaign. Announcing that everyone who purchases a Haier notebook will receive a bicycle, DataStar introduced the campaign to Onur Air passengers with brochures on 9 June 2011. You can call (0216) 544 12 00 or visit www.datastar.com.tr for more information regarding this campaign and Haier. Ağustos August 2011
Dünya elektronik sektörünün devi olarak gösterilen, yüksek teknolojiyi uygun fiyata müşterilerine sunan Haier’in Türkiye temsilcisi olan DataStar, yaptığı müthiş kampanya ile adından söz ettiriyor. Haier marka notebook alan herkese bisiklet hediye edeceğini duyuran DataStar bu kampayasını 9 Temmuz 2011 tarihinde Onur Air ile uçan yolcularına broşürlerle duyurdu. Bu kampanya ve Haier ile ilgili ayrıntılı bilgiyi (0216) 544 12 00 numaralı telefondan ve www.datastar.com.tr adlı internet sitesinden alabilirsiniz.
175 ARKA SABITLER.indd 13
7/27/11 8:38:52 PM
vitrin/showcase
Ağustos August 2011
DÜNYANIN EN BÜYÜK GENÇLİK FORUMU DOĞA KOLEJİ’NDE THE WORLD’S BIGGEST YOUTH FORUM IS AT DOĞA COLLEGE
Kurulduğu günden bugüne, ülke ve dünya sorunlarına dair çözüm önerileri getirebilen ve çözmeye aday olan gençler yetiştirmeye çalışan Doğa Koleji, Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Doğa Koleji, 20 - 31 Temmuz 2011 tarihleri arasında 150 ülkeden 500’e yakın öğrenciyi “Uluslararası Göç” konusunu tartışmak için Dünya Gençlik Forumu’nda buluşturuyor. 1989 yılından beri kısa adı IDEA olan Uluslararası Münazara Eğitimi Derneği tarafından organize edilen forum dünyanın dört bir yanından gelen gençlerin fikirlerini sunmasına olanak sağlıyor. Forumun finali İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Dr. Muammer Yıldız ve İstanbul İl Emniyet Müdürü Sayın Hüseyin Çapkın gibi önemli isimleri ağırlayacak. Doğan Medya Grubu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, Merit Life, Varyap Yapı, Evyap, İlkem Turizm ve Giovanni Tekstil’in destek verdiği forumu kazanan IDEA Kupası’nı ülkesine götürecek.
Doğa College, which has been offering solutions to national and international problems and raising young people to have the ability to contribute since its founding, has signed its name to a first in Turkey. Doğa College brought together close to 500 students from 150 countries between 20 - 31 July 2011 to debate “International Migration” at the International Youth Forum. Organized by IDEA, the International Debate Education Association since 1989, the forum gives young people from around the world the opportunity to express their thoughts. The final of the forum will welcome important names like Istanbul Governor Mr. Hüseyin Avni Mutlu, Istanbul Mayor Mr. Kadir Topbaş, Istanbul Education Minister Dr. Muammer Yıldız and Istanbul Chief of Police Mr. Hüseyin Çapkın. The winner of the forum that is being supported by Doğan Medya Grubu, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, Merit Life, Varyap Yapı, Evyap, İlkem Turizm and Giovanni Tekstil will take the IDEA Cup home.
176 ARKA SABITLER.indd 14
7/27/11 8:38:57 PM
ARKA SABITLER.indd 15
7/27/11 8:38:59 PM
vitrin/showcase Doğu Akdeniz Üniversitesi Onur Air Yolcularıyla Buluştu Eastern Mediterranean University was introduced to Onur Air passengers LYS sonuçlarının açıklandığı şu günlerde tercih heyecanı yaşayan gençlerin seçimlerine yardımcı olmak isteyen Kıbrıs’ın saygın üniversitelerinden Doğu Akdeniz Üniversitesi, tanıtımını Onur Air aracılığıyla gerçekleştirdi. Üniversite, 19 - 25 Temmuz 2011 tarihleri arasındaki uçuşlarında, Onur Havayolları yolcularına insert’lerini dağıttı.
Eastern Mediterranean University, one of Cyprus’s distinguished universities that want to help students experiencing the excitement of university institution selections, promoted itself through Onur Air. The university distributed inserts to all Onur Air passengers who flew between 19 - 25 July 2011.
Ağustos August 2011
TRABZON MODERN BOZTEPE RESIDENCE Her biri alanında söz sahibi deneyimli mimarlar iş birliğiyle “KM İnşaat Mimarlık” bünyesinde hayata geçirilen Trabzon Modern, 94 bin metrekare alan üzerinde, birinci etabı 26 bin metrekare alanda, 15 blokta toplam 374 daire, 4 villa, 2 mağaza ve sosyal donatı alanlarından oluşuyor. Trabzon Modern, panoramik Trabzon manzarası ve modern mimarisiyle bugüne kadar bildiğinizden başka bir hayat vadediyor. 1500 metrekare spor kulübünün bulunduğu projede, iki adet kapalı yarı olimpik yüzme havuzu, fitness center, sauna, Türk hamamı, oyun ve eğlence salonları, café-rest ve club, voleybol sahası, basketbol sahası, tenis kortu, göletler, seyir terasları, botanik bahçeleri, yürüyüş parkurları, sağlıklı, zinde ve modern bir yaşam için masaj salonları, kuaför ve solaryum salonları her zaman elinizin altında. Satış Ofisi: 0462 330 1 330
Trabzon Modern, which has been realized by “KM İnşaat Mimarlık”, a collaboration between experienced architects, covers an area of 94,000sqm. The first stage of the project (26,000sqm) contains 15 blocks with 374 apartments, 4 villas, and 2 shops and social areas. Trabzon Modern promises a life like no other with its panoramic view of Trabzon and modern architecture. The project that contains a 1500sqm sports club also has two indoor semi-olympic pools, a fitness center, sauna, Turkish bath, game rooms, café-restaurants and club, volleyball court, basketball courts, lakes, observation terraces, botanic gardens, walk paths, massage rooms, hairdressing salon and solarium for a healthy, and modern lifestyle. Sales office: 0462 330 1 330
178 ARKA SABITLER.indd 16
7/27/11 8:39:03 PM
vitrin/showcase MICROS Satış Noktası Sistemleri Şimdi de WUP ile Entegre! MICROS Point of Sales Systems are now integrated with WUP! Protel ve Whatsuparound arasında gerçekleşen işbirliği ile artık MICROS satış noktası sistemlerini kullanan işletmelerde WUP parolaları otomatik olarak yönetilebiliyor. Manuel hesaplamaları ortadan kaldıran MICROS- WUP entegrasyonu, zamandan tasarruf sağlamanın yanı sıra işletmeye hız kazandırıyor. Mobil alışveriş rehberi olarak iPhone için geliştirilmiş özel bir uygulama olan WUP, kullanıcının, bulunduğu noktaya göre çevresinde bulunan fırsat listesini görmesini ve tıklaması halinde ilgilendiği fırsatların detaylarına ulaşmasını sağlıyor. Kullanıcılar, kişiye özel oluşturulan parolalar aracılığıyla, ikram, indirim ve benzeri bir çok kampanyadan faydalanabiliyorlar. The collaboration between Protel and Whatsuparound has ensured that WUP passwords at businesses that use the MICROS point of sales systems can be automatically directed. Eliminating manual calculations, the MICROS-WUP integration ensures timesavings as well as allows the business to function with speed. WUP, a special application developed for iPhone as a mobile shopping guide, allows the user to see discount lists depending on where they are and access their details when they click on them. With individual passwords for each user, users can take the opportunity to benefit from offers, discounts and various campaigns.
PERWOLL ONUR AIR YOLCULARIYLA BULUŞTU Türkiye’nin ve Avrupa’nın bir numaralı özel sıvı çamaşır deterjanı Perwoll, sektörüne getirdiği yeniliklerle öncülük etmeyi sürdürüyor. Piyasaya çıktığı günden bu yana Türkiye’de özel sıvı çamaşır deterjanı kullanımını arttıran Perwoll, hassas giysilerinize özel bakım sağlıyor. Perwoll’ün yeni ürünlerinden Perwoll Beyaz Sihir ile beyazlarınız yeni gibi bembeyaz kalıyor. Perwoll, Beyaz Sihir ürünü 3, 4 ve 5 Temmuz 2011 tarihlerinde Onur Havayolları uçaklarında hostes eliyle tüm yolculara dağıtıldı. Yolcuların memnuniyetini kazanan marka, ürününü birinci elden sunarak beğeni topladı.
Perwoll, the leading specialized liquid detergent of both Turkey and Europe, continues to pioneer in innovations since it entered the industry. Increasing the use of specialized liquid detergent since it was launched in Turkey, Perwoll provides special care to sensitive clothing. Perwoll Beyaz Sihir (White Magic) makes whites whiter than ever before. Onur Air hostesses distributed Perwoll Beyaz Sihir to all passengers on flights on 3, 4 and 5 July 2011. The brand that received the satisfaction of passengers was appreciated for presenting its products directly.
Ağustos August 2011
PERWOLL CAME TOGETHER WITH ONUR AIR PASSENGERS
179 ARKA SABITLER.indd 17
7/27/11 8:39:07 PM
Sadece iรง hatlarda geรงerlidir. Only valid for domestic flights.
ARKA SABITLER.indd 18
7/27/11 8:39:09 PM
ARKA SABITLER.indd 19
7/27/11 8:39:11 PM
134-135
Merkez Ofis Head Office
Atatük Havalimanı B Kapısı, Teknik Hangar Yanı 34149 Yeşilköy - İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 468 66 87 • Faks: +90 212 468 66 96 web: www.onurair.com • e-mail: info@onurair.com.tr
ARKA SABITLER.indd 20
7/27/11 8:39:13 PM
134-135 filo
1/28/11
12:53 AM
Page 136
E-bilet E-ticket SIKÇA SORULAN SORULAR Yolcular›m›z taraf›ndan firmam›za bildirilen baz› sorular› sizlere yard›mc› olabilmesi için kategorilere ay›rarak afla¤›da listelemeye çal›flt›k. Di¤er tüm soru veya önerilerinizi Onur Air Ça¤r› Merkezimizi (444 66 87) arayarak veya crm@onurair.com.tr adresimize e-posta göndererek iletebilirsiniz. NOT: Afla¤›daki bilgiler iç hat uçufllar› için geçerlidir B‹LET SATIfi Sat›n ald›¤›m bileti iptal edersem ceza öder miyim? Uçufl saatine 24 saat kal›ncaya kadar iptallere ceza uygulamas› yoktur. Uçufl saatine 24 ila 12 saat aras›nda yap›lan iptallerden bilet bedelinin %10’u, 12 saat ila 30 dakika aras›nda kalan sürede yap›lan iptallerde bilet bedelinin %30’u ceza olarak tahsil edilir. NOT: Bilet iptallerinde tek yön yetiflkin ve çocuk yolcu için hizmet bedelinin iadesi yap›lmamaktad›r. Sat›n ald›¤›m biletimin tarihini de¤ifltirirsem ceza öder miyim? Uçufl saatine 24 saat kal›ncaya kadar tarih de¤iflikliklerine ceza uygulamas› yoktur. Uçufl saatine 24 ila 12 saat kala yap›lan tarih de¤iflikliklerinden bilet bedelinin %10’u, 12 saat ile 30 dakika aras›nda kalan sürede yap›lan de¤iflikliklerde bilet bedelinin %30’u
de¤ifliklik cezas› olarak tahsil edilir. De¤ifliklik yap›lan tarihte fiyat fark› varsa aradaki fark sizden talep edilir. ‹nternetten kredi kart› ile baflkas›n›n ad›na bilet alabilir miyim? Evet, alabilirsiniz. ‹nternet üzerinden ald›¤›m bileti iptal etmek istiyorum. Bu durumda nas›l bir prosedür uygulan›yor? E¤er üyeyseniz internet üzerinden kendiniz iptal edebilirsiniz, üye de¤ilseniz Ça¤r› Merkezimizden iptal iflleminizi yapt›rabilirsiniz. ‹nternetten bilet almak için üye olmam gerekiyor mu? Hay›r gerekmiyor, ancak üye olursan›z ifllemlerinizi (iptal, erteleme gibi) internet üzerinden beklemeden gerçeklefltirebilirsiniz. Onur Air Ça¤r› Merkezi’nden bilet alabilir miyim? Evet. Ça¤r› Merkezimizden kredi kart›yla bilet sat›n alabilirsiniz. ‹nternetten Onur Air bileti almak için hangi internet sitesine girmem gerekiyor? www.onurair.com.tr Onur Air Ça¤r› Merkezi’nin telefon numaras› nedir? 444 66 87
‹NTERNETTEN REZERVASYON
FREQUENTLY ASKED QUESTIONS Here is a list of the questions frequently asked by our passengers. For all other questions and suggestions, please call our Onur Air Call Center on 444 66 87 or send an email to crm@onurair.com.tr NOTE: The information below applies to domestic flights. TICKET SALES Will I pay a fee if I cancel a ticket I have purchased? What must I do if I want to change the ticket I bought on the Internet? Cancellation fees do not apply if cancellations are made 24 hours before a flight. A cancellation fee of 10% of the ticket price does apply to cancellations made 12 to 24 hours before a flight, and 30% of the ticket price for tickets cancelled 12 hours to 30 minutes before a flight. NOTE: When cancelling tickets, a service fee for one way adult and child passenger tickets are not refunded. Do I pay a fine if I change the date of travel? No penalties are applied on tickets changed 24 hours before the flight. But a fine of 10% of the ticket price is applied for tickets changed from 12 to 24 hours before the flight, and 30%
of the ticket price for tickets changed 12 hours to 30 minutes before the flight. You will be required to pay the extra difference, if one exists at the time a change is made. Can I purchase a ticket on the Internet using someone else’s credit card? Yes, you can. I would like to cancel a ticket I purchased online. What is the procedure in this situation? You can cancel the ticket online if you are a member. If you are not a member, you can call our call center and have your ticket cancelled. Do I have to be a member to purchase a ticket online? No, you do not. However, you can make online cancellations and take other actions if you are a member. Can I purchase a ticket via the Onur Air Call Center? Yes. You can purchase a ticket using a credit card through our Call Center. Which website do I have to visit to purchase an Onur Air ticket? www.onurair.com.tr What is the Onur Air Call Center telephone number? 444 66 87
ONLINE RESERVATION
ARKA SABITLER.indd 21
Onur Air’in internet sitesinden rezervasyon yapt›rabilir miyim? Uçuflunuza son 72 saat kal›ncaya kadar internet sitesinden rezervasyon yapt›rabilirsiniz. Son 72 saat içerisinde sadece bilet sat›n alabilirsiniz. Onur Air Ça¤r› Merkezi’nden rezervasyon yapt›rabilir miyim? 444 66 87 no’lu Onur Air Ça¤r› Merkezi’nden haftan›n 7 günü 24 saat rezervasyon yapt›rabilirsiniz. ‹nternetten rezervasyon yapt›rd›m. Biletimi nereden alabilirim? Bileti, internetten, Onur Air acentelerinden ve Onur Air havaliman› ofislerinden alabilirsiniz. Opsiyon süresine kadar kesinlefltirilmeyen rezervasyonlar ne olur? ‹ptal olur. Kendi ad›ma olan biletimi arkadafl›ma devretmek istiyorum. Sorun olur mu? Biletlerde isim de¤iflikli¤i yap›lmamaktad›r. Biletimdeki flehre uçmaktan vazgeçtim. Ayn› ücretle olan bir baflka flehre uçmak istiyorum. Sorun yaflar m›y›m? Biletlerde parkur de¤iflikli¤i yap›lmamaktad›r.
Can I make a reservation via the Onur Air website? You can make an online reservation up to 72 hours before a flight via our website. Can I make a reservation through the Onur Air Call Center? You can make a reservation through the Onur Air Call Center 7 days a week, 24 hours a day by calling 444 66 87. I have made an online reservation. Where can I obtain my ticket from? You can obtain your ticket from the Internet, Onur Air representative agents and Onur Air airport offices. What happens to reservations that have not been confirmed within the option period? They will be cancelled. I want to transfer a ticket issued in my name to a friend. Will this be a problem? Name changes cannot be made to tickets. I have decided to fly to a city not stated on my ticket and would like to fly to another city at the same cost. Will this be a problem? Destination changes cannot be made to tickets.
7/27/11 8:39:13 PM
132-133 evet hayir
2/23/11
8:20 PM
Page 2
132-1
Uçakta In flight
“SAYIN YOLCULARIMIZ...”
“DEAR PASSENGERS...”
Cep telefonlar›n›n kullan›m›; Cep telefonlar›, PDA’lar (Personel Digital Assistant) ve benzeri elektronik aletlerin kullan›lmalar›, uça¤›n uçufl aletlerini olumsuz yönde etkilemekte ve uçufl emniyetini tehdit etmektedir. Can güvenli¤iniz için uça¤a binmek üzere hareket etti¤iniz andan, var›fl noktas›na ulaflana kadar cep telefonu, PDA ve benzeri elektronik aletlerin tamamen kapal› tutulmas› gerekmektedir. Cep telefonlar›n› “sessiz mod”a almak, “uçak modu” özelli¤inde kullanmak veya konuflma yapmadan aç›k b›rakmak da tüm uçufl boyunca kesinlikle yasakt›r. Elektronik cihazlar›n kullan›m›; Uçufl emniyeti için; taksi an›nda, iniflte, kalk›flta veya kemer ikaz ›fl›klar› yanarken dizüstü bilgisayar, tafl›nabilir CD/DVD oynat›c›lar, elektrikli veya pilli t›rafl makineleri, radyo/TV al›c›lar›, oyun konsollar›, ses kay›t cihazlar› veya benzer ifllev gören elektrikli/elektronik aletler kullan›lmas› yasakt›r. Ayn› zamanda telsiz al›c› ve vericilerin, uzaktan kumandal› oyuncaklar›n ve radyo dalgalar› yayan ayg›tlar›n kullan›lmas› da
Mobile telephone use: Use of mobile phones, PDA’s (Personal Digital Assistant) and similar electronic equipment negatively effect aircraft flight equipment and threaten flight safety. That is why you should keep mobile phones, PDA’s and similar electronic equipment switched off at all times from when boarding an aircraft at a terminal through to when the aircraft enters its destination terminal. It is strictly forbidden to switch your mobile phone to “Silent Mode” or “Flight Mode”, or leave your mobile on without talking throughout the duration of the flight. Use of electronic equipment: For flight safety: It is forbidden to use laptops, portable CD/DVD players, electronic or batteryoperated shavers, radio/TV transmitters, game consoles, and tape recorders or similar electronic equipment during taxi, landing, takeoff, or when
ARKA SABITLER.indd 22
uçufl güvenli¤ini etkiledi¤inden dolay› tüm uçufl boyunca kullan›m› tehlikeli ve yasakt›r. Hasta, hamile ve bak›ma muhtaç yolcular›m›z; Hasta yolcu için bilet al›n›rken mutlaka bildirilmesi gereklidir. Hasta yolcunun uçabilmesi için hastal›k türünü ve bu hastal›¤›n uçak yolculu¤una ç›kmas›na engel teflkil etmeyece¤ini belirten “Uçak ile seyahatinde sak›nca yoktur” ibareli doktor raporu gereklidir. Bu rapor, en geç bir hafta önceden al›nm›fl olmal›d›r. Hasta yolcu beraberinde doktor raporu getirmezse, DHM‹ Genel Müdürlü¤ü ‹flletme Hekimli¤i'nin meydan doktorundan uçabilece¤ine dair rapor almak zorundad›r. Bak›ma muhtaç derecede hasta olan yolcu, yan›nda bir refakatçi ile uçabilir. Hamileli¤i 28 ila 35 hafta aras›nda olan yolcular›n, kendi doktoru veya meydan doktorundan “Uçak ile seyahatinde sak›nca yoktur” ifadesi içeren rapor almalar› gerekmektedir. 35. haftadan sonra hamile yolcu uçufla kabul edilmez. Hamile yolcu, ikiz veya daha fazla bebek bekliyorsa, hamileli¤inin 32. haftas›ndan sonra uçufla kabul edilemez. Geçerli raporun 1 haftadan eski olmamas› gerekir. Gerekli raporlara sahip olmayan hamile yolcular, uluslararas› havac›l›k
the seatbelt lights are on. As use of wireless receivers and transmitters, remote-controlled toys and similar apparatus that transmit radio waves negatively affect flight safety, they are dangerous and forbidden throughout the duration of the flight. Passengers who are sick, pregnant and need care: These passengers are required to state their condition when purchasing tickets. A doctor’s report is required in order for a sick person to fly. The doctor’s report should state the illness type (coronary diseases, operations, etc.) and that the illness will not prevent the flight from taking place. It should consist of the phrase, “There is no objection for air travel”. This report must have been prepared at the most 1 week prior. If the sick passenger does not bring a doctor’s report with them, then he/she will have to request a doctor’s report from the General Directorate of State Airport’s Authority (DHMI) doctor giving permission to fly. A passenger who needs attention can fly with a companion. 28-35 week pregnant
7/27/11 8:39:14 PM
132-133 evet hayir
2/23/11
8:20 PM
Page 3
kurallar› gere¤i uçurulamaz. Ayr›ca hamile, yafll›, özürlü, ameliyatl›, çocuklu ve bebekli yolcular›n “EXIT” koltuklara oturmalar›, sivil havac›l›k güvenlik kurallar› gere¤i yasakt›r. Kabinde, tüm uçufl süresince; Tüm uçufl boyunca sigara, pipo, puro ve benzeri tütün mamullerinin içilmesi kanunlar uyar›nca yasaklanm›flt›r. Uça¤›n›za geç kalmamak için; ‹ç hat yolcular›m›z›n uçufltan 1.5 saat önce, d›fl hat yolcular›m›z›n ise 2 saat öncesinde havaalan›nda olmalar› gerekmektedir. Art›r›lan güvenlik önlemleri nedeniyle baz› terminallerde güvenlik kap›lar›ndan geçmek zaman alabilmektedir. Bu nedenle belirtilen sürede havaalan›nda olman›z, uça¤a yetiflebilmeniz aç›s›ndan önemlidir. Güvenlik kap›lar›na tak›lmamak için; Art›r›lan güvenlik önlemleri kapsam›nda, yolcular›n yan›nda kesici, delici, yan›c›, parlay›c› her türlü materyalin bulunmas› uçufl güvenli¤i aç›s›ndan yasakt›r. Bu nedenle t›rnak makas›, çak› ve deodorant gibi kiflisel eflyalar›n›z› kargoya vermeniz gerekti¤ini unutmay›n. Ayr›ca, güvenlik ka-
passengers must obtain a report stating that “There is no objection for flight travel” from their own doctor or the General Directorate of State Airport’s Authority (DHMI) doctor. The valid report must be no older than 1 week. If a pregnant woman is expecting twins or more, she will not be accepted on a flight after the 32nd week of pregnancy. Pregnant passengers who do not have the required reports cannot fly as deemed by international aviation regulations. Additionally, flights after 35 weeks of pregnancy cannot take place due to risks. The necessary doctor’s report can be no more than a week old. Furthermore, civil aviation laws forbid passengers who are pregnant, old, and disabled, or who are traveling with children or a baby to be seated at the “EXIT” seats. Tobacco products in the cabin; Please refrain from smoking cigarettes, pipes, cigars, and other similar products throughout the entire flight. To avoid missing your flight; For domestic flights, you must be at the airport 1.5 hours before the flight and 2 hours before for international flights. Due to security checks, passing through security gates in certain terminals may take
ARKA SABITLER.indd 23
p›lar›nda s›ran›z› beklerken, görevli ikaz›na gerek kalmaks›z›n üzerinizde bulunan saat, kemer, kalem, bozuk para gibi metalleri X-Ray band›na b›rakmak için haz›rlanarak vakit kayb›n›n önüne geçin. Kiflisel güvenli¤iniz için; Çantan›za ve di¤er kiflisel eflyalar›n›za sahip ç›k›n. Yabanc›lardan paket almay›n. K›sa süreli de olsa bagaj ve çantalar›n›zdan ayr›lmay›n. Sahipsiz oldu¤una inan›lan paketlerin güvenlik görevlileri taraf›ndan imha edildi¤ini unutmay›n. Ayr›ca, terör ça¤r›flt›r›c›, bomba veya silah›n›z oldu¤una dair flaka yapmay›n. Bu gibi durumlar›n yanl›fl anlamaya neden olabilece¤ini hat›rlay›n. Bagajlar›n›z; D›fl hat uçufllar›nda tafl›nan kifli bafl› bagaj hakk› uçak tipi ve uçulan noktaya göre de¤iflmektedir. Bunun için rezervasyon s›ras›nda bilgi al›n. ‹ç hatlardaki kifli bafl› maksimum bagaj hakk› 15 kilogramd›r. Yolcuyla birlikte kabine al›nacak el bagaj› boyutlar›n›n, uluslararas› standarda uygunluk göstermek zorunda oldu¤unu unutmay›n.
extra time. This is why it is important to be at the airport at the time stated. To avoid delays at security gates; Due to extra security measures it is forbidden for passengers to carry instruments that cut, pierce, burn or that are flammable on their person. Please remember to put any personal items like nail clippers, penknives, and deodorants in your check-in baggage. Moreover, while waiting in the queue at the gates be ready to leave your watch, belt, pen, change and any other metal objects on the X-ray belt. This will prevent time loss. For your personal security; Please keep your bag and all other personal objects with you at all times. Do not accept any packages from strangers. Never leave your belongings unattended. Remember that security officers will destroy any items left unattended. Please refrain from making jokes concerning terrorism or bombs. Please remember that such situations can be misunderstood. Your luggage; For international flights the baggage allowance changes according to the type of aircraft and the destination. Obtain information concerning this when you make your reservation. The maximum allowance for domestic flights is 15kg. Do not forget that the dimensions of hand luggage must comply with international standards.
7/27/11 8:39:15 PM
ARKA SABITLER.indd 24
7/27/11 8:39:16 PM
İç Hat Uçuş Noktaları
ARKA SABITLER.indd 25
Domestic Lines Flight Destination
7/27/11 8:39:18 PM
icucus-tarife
3/25/11
9:49 PM
icucus-
Page 4
Tarife Timetable Pazartesi Monday
Sal› Tuesday
Çarflamba Wednesday
Perflembe Thursday
Cuma Friday
Cumartesi Saturday
Pazar Sunday
‹STANBUL-ADANA
06.35-08.05
06.35-08.05
06.35-08.05
06.35-08.05
11.35-13.05
19.35-21.05
19.35-21.05
19.35-21.05
19.35-21.05
06.35-08.05 13.35-15.05 19.35-21.05
06.35-08.05
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
19.35-21.05
19.35-21.05
ADANA-‹STANBUL
08.55-10.25
08.55-10.25
08.55-10.25
08.55-10.25
08.55-10.25
14.05-15.40
21.55-23.25
21.55-23.25
21.55-23.25
21.55-23.25
08.55-10.25 16.05-17.40 21.55-23.25
21.55-23.25
21.55-23.25
06.40-07.45
06.40-07.45 10.30-11.35 (14.06/13.09) 11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40
06.40-07.45
06.40-07.45
06.40-07.45
06.40-07.45
06.40-07.45
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 23.55-01.00
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 23.55-01.00
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 23.55-01.00
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 23.55-01.00 (14.05/29.10)
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 23.55-01.00
08.30-09.35
07.00-08.05 08.30-09.35
07.00-08.05 08.30-09.35
07.00-08.05 08.30-09.35
07.00-08.05 (05.06/24.10) 08.30-09.35
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
08.30-09.35 12.20-13.25 (14.06/13.09) 13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
13.40-14.45 18.45-19.50 22.25-23.30
06.45-07.50
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-ANTALYA Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
ANTALYA-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
11.45-12.50 16.45-17.50 20.35-21.40 07.00-08.05 08.30-09.35
06.45-07.50
06.45-07.50
06.45-07.50
06.45-07.50
‹STANBUL-BODRUM
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
06.45-07.50
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
15.45-16.50
15.45-16.50
15.45-16.50
15.45-16.50
15.45-16.50
15.45-16.50
15.45-16.50
(15.04/29.10)
(14.05/29.10)
(14.05/29.10)
(14.05/29.10)
(15.04/29.10)
(14.05/29.10)
(15.04/29.10)
(05.06/11.09)
BODRUM-‹STANBUL
08.35-09.40
08.35-09.40
08.35-09.40
08.35-09.40
08.35-09.40
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
(18.04/03.10)
17.35-18.40
17.35-18.40
17.35-18.40
17.35-18.40
17.35-18.40
17.35-18.40
17.35-18.40
(15.04/29.10)
(14.05/29.10)
(14.05/29.10)
(14.05/29.10)
(15.04/29.10)
(14.05/29.10)
(15.04/29.10)
‹STANBUL-DALAMAN Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
DALAMAN-‹STANBUL
08.35-09.40 (05.06/11.09)
11.50-13.00
11.50-13.00
11.50-13.00
(14.05/08.10)
(14.05/08.10)
(14.05/08.10)
13.50-15.00
13.50-15.00
13.50-15.00
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
(14.05/08.10)
(14.05/08.10)
(14.05/08.10)
‹STANBUL-D‹YARBAKIR
06.30-08.20 14.35-16.25 19.00-20.50
06.30-08.20 14.35-16.25 19.00-20.50
06.30-08.20 14.35-16.25 19.00-20.50
06.30-08.20 14.35-16.25 19.00-20.50
06.30-08.20 14.35-16.25 19.00-20.50
06.30-08.20
06.30-08.20
19.15-21.05
19.00-20.50
09.10-11.00 17.30-19.30 21.40-23.30
09.10-11.00 17.30-19.30 21.40-23.30
09.10-11.00 17.30-19.30 21.40-23.30
09.10-11.00 17.30-19.30 21.40-23.30
09.10-11.00 17.30-19.30 21.40-23.30
09.10-11.00
09.10-11.00
21.50-23.45
21.40-23.30
12.10-14.00
11.25-13.15
12.10-14.00
12.10-14.00
12.10-14.00
13.40-15.30
12.10-14.00
14.50-16.45
14.00-16.00
14.50-16.45
14.50-16.45
14.50-16.45
16.15-18.05
14.50-16.45
Pazartesi Monday
Sal› Tuesday
Çarflamba Wednesday
Perflembe Thursday
Cuma Friday
Cumartesi Saturday
Pazar Sunday
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
D‹YARBAKIR-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-ERZURUM Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
ERZURUM-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹ZM‹R-TRABZON Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
TRABZON-‹ZM‹R
17.00-19.00
17.00-19.00
12.30-14.30
19.45-21.45
19.45-21.45
15.15-17.15
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹ZM‹R-D‹YARBAKIR Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
D‹YARBAKIR-‹ZM‹R Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
ARKA SABITLER.indd 26
10.45-12.45 (27.03/07.06) 17.30-19.30 (14.06/25.10)
10.45-12.45
13.30-15.30 (27.03/07.06) 20.15-22.15 (14.06/25.10)
13.30-15.30
07.00-09.00
10.45-12.45
09.45-11.45 13.30-15.30
7/27/11 8:39:18 PM
icucus-tarife
3/25/11
9:49 PM
Page 5
Pazartesi Monday
Sal› Tuesday
Çarflamba Wednesday
Perflembe Thursday
Cuma Friday
Cumartesi Saturday
Pazar Sunday
‹STANBUL-GAZ‹ANTEP Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
15.30-17.10
15.30-17.10
15.30-17.10
15.30-17.10
15.30-17.10
15.30-17.10
15.30-17.10
17.55-19.35
17.55-19.35
17.55-19.35
17.55-19.35
17.55-19.35
17.55-19.35
17.55-19.35
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
06.45-07.45 10.30-11.30 15.20-16.20 20.40-21.40
08.00-09.00 15.20-16.20 20.40-21.40
08.30-09.30
08.30-09.30
08.30-09.30
08.30-09.30
08.30-09.30
08.30-09.30
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
12.20-13.20 17.10-18.10 22.30-23.30
17.10-18.10 22.30-23.30
‹STANBUL-MALATYA
10.20-12.00
10.20-12.00
10.20-12.00
10.20-12.00
10.20-12.00 23.55-01.30
10.20-12.00 23.55-01.30
10.20-12.00 23.55-01.30
(17.06/05.09)
(17.06/05.09)
(17.06/05.09)
12.45-14.25
12.45-14.25 02.25-04.00
12.45-14.25 02.25-04.00
(17.06/05.09)
(17.06/05.09)
GAZ‹ANTEP-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-‹ZM‹R Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹ZM‹R-‹STANBUL
09.50-10.50
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
MALATYA-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-SAMSUN
12.45-14.25 02.25-04.00
12.45-14.25
12.45-14.25
12.45-14.25
(17.06/05.09)
11.10-12.30 20.15-21.35
11.10-12.30 20.15-21.35
11.10-12.30 20.15-21.35
11.10-12.30 20.15-21.35
11.10-12.30 20.15-21.35
11.10-12.30
11.10-12.30
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
SAMSUN-‹STANBUL
13.15-14.35 22.20-23.35
13.15-14.35 22.20-23.35
13.15-14.35 22.20-23.35
13.15-14.35 22.20-23.35
13.15-14.35 22.20-23.35
13.15-14.35
13.15-14.35
06.35-08.15
06.35-08.15
06.35-08.15 11.25-13.05 (15.06/28.09)
06.35-08.15
06.35-08.15 11.25-13.05
06.35-08.15
06.35-08.15
13.50-15.30 19.05-20.45 23.55-01.35
14.15-15.55 (14.06/27.09) 19.05-20.45
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-TRABZON Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
TRABZON-‹STANBUL Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
‹STANBUL-KIBRIS
19.05-20.45
(17.06/04.09)
09.00-10.40
09.00-10.40
16.20-18.00 21.30-23.10 02.35-04.15
16.40-18.20 (14.06/27.09) 21.30-23.10 02.35-04.15
(18.06/05.09)
(18.06/05.09)
Pazartesi Monday
Sal› Tuesday
09.00-10.40 13.55-15.35 (15.06/28.09) 21.30-23.10
Çarflamba Wednesday
13.50-15.30 (12.05/29.09) 19.05-20.45 23.55-01.35
19.05-20.45 23.55-01.35
14.15-15.55 19.05-20.45 23.55-01.35
13.50-15.30 19.05-20.45 23.55-01.35
(17.06/04.09)
(17.06/04.09)
(17.06/04.09)
(17.06/04.09)
09.00-10.40
09.00-10.40 13.55-15.35
09.00-10.40
09.00-10.40
21.30-23.10 02.35-04.15
16.40-18.20 21.30-23.10 02.35-04.15
16.20-18.00 21.30-23.10 02.35-04.15
(18.06/05.09)
(18.06/05.09)
(18.06/05.09)
Cuma Friday
Cumartesi Saturday
Pazar Sunday
16.20-18.00 (12.05/29.09) 21.30-23.10
Perflembe Thursday
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
09.00-10.30 (31.03/29.10) 09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
09.00-10.30 (31.03/29.10) 19.05-20.35 (314.06/25.10)
KIBRIS-‹STANBUL
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
KIBRIS-TRABZON Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
TRABZON-KIBRIS
11.30-12.50 (31.03/29.10) 21.30-23.00 (314.06/25.10)
21.00-22.35 (19.05/22.09)
21.30-23.05 (19.05/22.09)
23.20-00.55 (19.05/22.09)
23.45-01.20 (19.05/22.09)
Kalk›fl-Var›fl/Departure-Arrival
ARKA SABITLER.indd 27
7/27/11 8:39:19 PM
Bulmaca
Hazırlayan : Fulya OMAC Çözümler Sayfa 168’de
ARKA SABITLER.indd 28
7/27/11 8:39:21 PM