Taylan Kümeli’den
Kirazın mucizevi sırları
Tanrının dünyaya armağanı; Ölüdeniz
Ekranların neşeli ve çılgın güzeli;
İsviçre Alpleri’ nin eteğinde büyülü bir şehir;
Cenevre Dekorasyonda yaz enerjisi...
İstanbul’da keşfedilmeyi bekleyen 3 mekan
Dr Nazan Cihan’dan spor yaralanmalarinda MR’in önemi
1307-3133
2014 / 05 YIL: 08 / 7.00 TL
İmtiyaz Sahibi Sportif Yayıncılık Tanıtım ve Organizasyon ve Ltd. Şti. adına: Uğur IŞIK Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Gamze ÖZDENİZ gamze@sportif.com.tr
Reklam Müdürü Tuğberk UCA
tugberk@sportif.com.tr
Görsel Yönetmen Ferhat GEDİK
ferhat@sportif.com.tr
Editör Kerem Talat ZORLU kerem@sportif.com.tr
Muhasebe Koray TUTAR
koray@sportif.com.tr
Yurtdışı Haberler İngiltere Gary MANCHESTER orcchairman@aol.com Fotoğraflar Erdal COŞKUN, Can ESENTAŞ, Gamze ÖZDENİZ Katkıda Bulunanlar Murat LEKİ, Nazan Cihan, Mihri Ereş, Dilek ÖZERKAN YENİGÜL, Buğra ŞENDÜNDAR, Burçin MERCAN, Emre GÜLER Ofset Hazırlık Sportif Yayıncılık Tanıtım, Organizasyon ve Ltd. Şti. Dağıtım Turkuaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Sabah 2000 Tesisleri Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra / İstanbul Baskı-Cilt Şan Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane / İSTANBUL Tel: 0212 289 24 24 Matbaa Baskı Sorumlusu Gülcan MERCAN gulcan@sanofset.com Sertifika no: 12049 Yazışma Adresi Çubuklu Mah. Orhan Veli Kanık Cad. Yakut Sok. No:3 Eryılmaz Plaza Kat:1 Kavacık / İstanbul Tel: +90 216 537 00 80 Faks: +90 216 537 00 84 Yayın türü: Yerel Süreli, 2 aylık Yıl: 8 Sayı: 2014 /05 Bu Dergi Basın Meslek İlkeleri’ne Uymayı Taahhüt Eder.
Sportif Yayıncılık
Yelken dünyasının büyük kaybı… Yelken dünyasının en saygın isimlerinden gazeteci, hakem ve yelken tarihimiz ile ilgili çok geniş bilgi ve tecrübe sahibi olan dayımız Özcan Özyemişçi, İstanbul’da 21 Haziran Cumartesi günü 87 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Moda Camii’nde kılınan öğle namazının ardından ailesi, dostları ve yakınları tarafından son yolculuğuna uğurlanan Özyemişçi, İYK’nın geleneksel Piri Reis Kupası Dragon Yarışları’nı da başlatan üç isimden biriydi. İstanbul Yelken Kulübü’nün 191 numaralı üyesi olan Özcan Özyemişçi; 1927 yılında İstanbul’da doğdu. Sporcu, yönetici ve spor yazarı olarak tanındı. Antik Rivyera Yacht ve Urla Yelken Kulübü’nün de kurucuları arasında yer alan Özcan Özyemişçi, İstanbul Yelken Kulübü’nün geleneksel Piri Reis Kupası’nı da yakın arkadaşları Hulusi Yolaç ve Athar Beşpınar ile birlikte başlattı. 1953 ve 1957 yılları arasında üst üste Dragon’da şampiyon oldu. Piri Reis Yarışları’nı kazandı. Yelken federasyonları kurulunda görevler aldı. Dragon sınıfı için başlatılan ve halen devam eden bu klasik yarışa sonradan Pirat sınıfı da dahil oldu. Yıllarca Cumhuriyet Gazetesi’ne yelken yazıları yazan, 2010 yılında da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nde 25’inci yılını doldurduğu için “Gümüş Rozet” ile onurlandırılan Özcan Özyemişçi bu arada yelken tarihimiz ile ilgili topladığı bilgi ve dokümanlarla oldukça geniş bir arşivin de sahibiydi. İstanbul Yelken Klubü tarafından Özcan Özyemişci’nin yelken dünyasına kattığı değerlerin anısına 12 Temmuz tarihinde ‘Özcan Özyemişci Kupası’ yarışı düzenlendi. Yelken severler tarafından anısı her daim yaşatılacak olan büyük yelken ustasını rahmetle ve sevgiyle anıyoruz… Yeğenleri; Burak & Gamze Özdeniz
Powerboats Kapak Fotoğrafı: Mihri EREŞ Madame Kapak Fotoğrafı: Can ESENTAŞ
32
Brand
Evinrude motorları 2014 yılına damgasını vuruyor!
Türkiye’de deniz tutkunlarının merakla beklediği Evinrude E-TEC’in yeni nesil dıştan takma motorların sektörde çığır açacağı söyleniyor.
Ayrıntılardaki inceliğin ustası; Tanju Kalaycıoğlu Dünya çapında adından söz ettiren ve beğeniyle takip edilen Tanju Kalaycıoğlu ile keyifli bir röportaj…
34
68
Interview
Sailing
Yelkenci ve yenilikçi bir model; Elan Impression 354 Sınıfının en geniş alanları sayesinde birçok yenilikçi çözüm getiren Elan Impression 354, tasarımı ve konforu ile göz dolduruyor.
Championship
42
Dalgalarla dansın en kışkırtıcı hali; Kiteboard BURN Kiteboard Dünya Şampiyonası tüm heyecanı ve coşkusuyla ilk kez İstanbul’da gerçekleşecek.
84
Sea Life
110
Neşeli, romantik bir o kadar da çılgın; Pelin Çini
Interview
Aramızda Kalsın programının sevilen sunucusu Pelin Çini, pozitif enerjisi ile çekimimize neşe kattı…
118
Tanrının dünyaya armağanı; Ölüdeniz...
Travel
Farklı bir şehirdir İzmir
Denizi, güneşi, insanı tasalarından uzaklaştıran rüzgarı...
Decoration
Güzelliği ve eşsiz denizi ile kendini misafirlerine hayran bıraktırmayı başaran bir cennet Ölüdeniz.
Test
98
Evlerinizde yaz esintisi sürüyor!
Dekorasyonda yazın bitmek bilmeyen enerjisinden faydalanmanın yolları…
76
Denizci tekneler Powerboats& Yachts testinden geçti ❁ Güçlü ve konforlu; Absolute 52 Fly ❁ Bir Türk güzeli; Ventus 33
Cover story
Mücadeleci denizci;
Ventus 26
Bir Türk üreticinin yaptığı ve boyuna göre oldukça güçlü benzinli bir motorla desteklenmiş ve yurt dışındaki benzerlerinden çok daha kaliteli bir tekne…
72
Wellness
138
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam için: Aromaterapi Bitkilerin iyileştirici etkisi ve pozitif yaşam gücünü keşfedin, Aromaterapi yağları ile siz de kendinizi iyi hissedin.
NEWS
Yeni Dufour 382 Grand Large; Konfor, perfomans, 6 farklı yerleşim... Dufour 382 yeni Grand Large serisinin tüm özelliklerini bünyesinde barındıran sürprizlerle dolu yepyeni bir tasarım.
Hızlı
gövde, Sabit bow sprit, daha geniş ve uzun kokpit, daha çok gün ışığından istifade eden yapı ve 6 farklı iç tasarım seçenekleri ile yeni Dufour 382 Grand Large. Felci Yacht tarafından tasarlanan hızlı gövde yapısı ile Yeni 382 yelken performansı ve konfor maximize edilmiş. İster self tacking ister standart yan cenoa rayları ile %108 cenoa ile daha performanslı kullanım keyfi sunuyor. Yüksek balance rasyosu ile her türlü hava koşulunda zevkli ve güvenli yelken seyri yapacak şekilde tasarlanan 382 de Code 0 sabit bowsprit de opsiyonel olarak performans sevenlerin emrinde. Farklı
12
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
yaşam kültürler ve kullanım amacına göre müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda 6 farklı iç yaşam tasarımı belki de 382’yi diğerlerinden ayıran en büyük özellik. Sabit ve açılabilen hatclerle gün ışığından maksimum fayda sağlayacak salonda mutfak ister Lineer istenirse L tipi olarak alınabiliyor. Yine en büyük özellik Salonda istenirse çift tuvalet opsiyonu da var. İçerde 40 - 42 feet havasında hacimleri sunan Yeni 382 daha düşük bütçeli ama gereksinimleri aynı olan müşteri adayları için tartışmasız büyük bir üstünlük sunuyor. Salon masası Sınıfındaki katlanabilen en büyük yemek masası ve 160 l iki katlı çekmeceli dolap
inanılmaz geniş ve kullanışlı. Ön kabin geçişindeki çift kapılı kapı ile salon ve ön kabin eşsiz bir ferahlık sunuyor. TEKNİK ÖZELLİKLER: Boy: 11,23 m Su hattı Boyu: 9,93 m Genişlik: 3,88 m Deplasman: 6850 kg Uzun Salma su çekimi: 1,90 m std / 1,60 obs. Yakıp kapasitesi: 200 L Su kapasitesi: 360 L Motor: 30Hp Std/ 40 Hp Obs. Toplam yelken alanı: 69 m2 Upwind Toplam yelken alanı: 120 m2 Downwind
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
13
NEWS
Galeon’un yeni Hardtop Projesi 305 HTS Yeni Galeon 305 HTS, yakın zamanda sularla buluşan 300 FLY’daki gibi dinamik bir dış dizaynı ve rahat bir yerleşim planına sahip olmasının yanı sıra, sportif hatlı gövde tasarımıyla etkileyici görünümünü tamamlıyor. Ergonomik tasarımlı kumanda mahalli, üzerindeki büyük sunroofun, birkaç saniye içerisinde açılmasıyla tüm gün ışığını içeriye dağıtarak tüm iç mekanı huzurla doldurur. Geniş yan yürüme yollarından çıkılan güneşlenme alanındaki büyük yataklar, güneş banyosu tutkunlarını heyecanlandıracak gibi duruyor. Teknenin eni boyunca uzanan arka yüzme 14
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
platformu, aynı zamanda su sporları malzemeleri veya servis botu taşıması için de kullanılabiliyor. Alt güvertede 4 kişilik bir konaklama alanı, tam bir mutfak ve bir banyo bulunuyor. Kalabalık misafirler içinse 305 HTS’de yer sorunu yok; salonun baş tarafındaki oturma grubunun çabucak iki kişilik bir yatağa dönüştürülerek, müsait alanı büyütebilecek açık bir yerleşimi bulunmakta. Alt güvertedeki yaşam alanından geniş kapılarla ayrılan ve kıç tarafta konumlandırılmış kabin, 305’in boyuna göre oldukça büyük bir kabin olmasıyla dikkat çekiyor. Bütün 3. nesil Galeon yatları gibi, bolca
penceresi ve sunroofu bulunan 305 HTS’nin de tüm iç mekanlarında gün ışığından faydalanmak mümkün. Galeon 305 HTS günlük geziler için ideal bir tekne olmasının yanı sıra sürpriz kötü hava şartlarında sergileyeceği performans ile de tam bir güven kaynağı. Kasım 2014’te suyla buluşması planlanan teknenin performansı isteğe göre benzinli veya dizel; tek ya da çift Volvo Penta motor seçenekleri ile belirlenebiliyor. Teknik Özellikler Tam Boy: 10,30 m En: 2,94 m Maks. MotorGücü: 1 X 370 HP/ 2X 225 HP Konaklama Kapasitesi : 8 kişi
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
15
NEWS
Kristal netliğinde özgür müzik keyfi Türkiye’de Üç yıllık bir çalışmanın sonunda, ekstrem ve performans sporcuların danışmanlığı ve geribildirimlerinden yola çıkılarak hazırlanan su geçirmez ve kablosuz BlueAnt PUMP HD kulaklıklar Türkiye’de. Kristal netliğinde ses kalitesi ve su geçirmezlik özelliği ile öne çıkan Avustralya markası BlueAnt PUMP HD kablosuz Bluetooth kulaklıklar Türkiye pazarına giriş yaptı. Tasarım süreci üç yıl süren BlueAnt PUMP HD kulaklıklar kullanıcılara benzersiz bir deneyim sunmak için dünyadaki ekstrem ve performans sporcuların görüşlerinden yararlandı. İdeal ses kalitelisinin yanında, gelen çağrıları kabul etme yeteneğine de sahip BlueAnt PUMP HD’nin üzerinde şarkılar arasında geçişleri kolaylaştıran basit bir tuş takımı da yer alıyor. Bluetooth mikrofon yetenekleri ile donatılmış PUMP HD kulaklıklar kullanıcılara hareket halindeyken ya da spor yaparken telefon görüşmelerini pürüzsüz ses kalitesiyle gerçekleştirebilme imkanı tanıyor. BlueAnt PUMP HD Bluetooth ses 16
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
kalitesinde istenen seviyeleri yakalamak için APTX teknolojisini kullanıyor. Sağlam tasarımı, yağmur, toz, kir ve terlemeye karşı mükemmel koruma sağlıyor. Özellikler: ❍ PUMP HD’nin piyasaya çıkışıyla birlikte, Bluetooth kulaklıklardaki ses kalitesi değerleri yeniden tanımlandı. Gürleyen bas, net tonlar, keskin tiz ve mükemmel HD Audio ses kalitesi sayesinde PUMP HD ile spor yaparken müzik dinlemek çok daha keyifli. ❍ PUMP HD kulaklıklar kurşungeçirmez yeleklerin üretiminde kullanılan kevlar maddeden üretilmiş ve dışı dayanıklı teflon ile kaplı. ❍ Sadece IP67 nitelikli kulaklıklar kategorisindeki kulaklıklar için geçerli olan suyu ve teri kulak içine sızdırmama özelliği sayesinde, yüksek performans
gerektiren aktiviteler ve her türlü mevsim şartına uygun. ❍ Birbirine dolanan kablolardan kurtulma fırsatı veren kablosuz kulaklıklar son derece rahat. ❍ Tam şarj olduktan sonra 8 saatlik kullanım imkanı sağlayan lityum-iyon pil içerir. Çok kısa sürede şarj olabilme yeteneğine sahip ve stand-by ömrü yaklaşık 2 haftadır. Siyah, mavi ve buz yeşili olarak üç renkte piyasaya sunulan BlueAnt PUMP HD kablosuz Bluetooth kulaklıkların satış fiyatı 409,90 TL olarak belirlendi. Ürünün şu an için online ve offline satış noktaları; Pupa APR, Troy APR, Lydia APR, Mutlumikrop Akmerkez, n11. com, hepsiburada.com, troyestore. com, elmasepeti.com, gold.com.tr,shop. mutlumikrop.com ve gittigidiyor.com’dur. http://www.myblueant.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
17
NEWS
MARTI MARİNA & YACHT CLUB, “AEGEAN YACHTING FESTİVAL” İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI Türkiye’nin İLK Yat Festivali deniz severleri buluşturuyor. Martı Marina & Yacht Club, 19- 21 Eylül 2014 tarihlerinde Türkiye’nin ilk yat festivali “Aegean Yachting Festival”e ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında çeşitli kategorilerde yapılacak etkinlikler ile denizcilik sektörü bir araya gelecek.
500’ü aşkın yat kapasitesiyle hizmet veren uluslararası “Mavi Bayrak” ödüllü Martı Marina & Yacht Club, heyecanlı bir festivale ev sahipliği yapacak. 19-21 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek olan Aegean Yachting Festival için geri sayım başladı. Türkiye’nin En Güzel Koyunda Yelken Keyfi Akdeniz ve Ege’nin birleştiği, Ege’nin en güzel koylarından Hisarönü’nde, çam ağaçlarıyla çevrili muhteşem bir doğa içinde yer alan Martı Marina & Yacht Club, Aegean Yachting Festival’i kapsamında heyecanlı bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Martı Marina & Yacht Club Genel Müdürü Fatih DAĞISTANLIOĞLU festivalle ilgili yaptığı açıklamada “Martı Marina & Yacht Club olarak Türkiye’de teknecileri ilk kez bir festival ortamında buluşturacak olmaktan mutluyuz. Ege Yat Festivali’yle sadece yerli denizciler değil, Ege’de seyreden tüm yelkencilere hoş bir buluşma sunmayı hedefliyoruz. Dragondan katamaranlara, yarış teknelerinden motor yatlara, klasik yatlardan mega yatlara birçok farklı kategoride tekne, tekne sahipleri ve deneyimli yelkenciler ile keyifli 18
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
bir buluşma gerçekleşecek. Festival boyunca denizcilik sektörüyle ilişkin marka ve ürünler bir araya gelecek. Festival, bireysel katılımcıların yanı sıra kurumsal olarak adini duyurmak isteyen yelkencilere de açık olacak. Şirketler, meslek örgütleri ve üniversiteler de dâhil denize gönül vermiş yerli ve yabancı tüm deniz severler festivale davetli.” dedi. Deniz Meraklıları ve Sektör Bir arada… 19 Eylül Cuma günü başlayacak etkinliklerin ardından ikinci gün “Best of Turkey” kategorisinde İstanbul, İzmir, Bodrum ve Marmaris olmak üzere 4 farklı bölgeden 4 usta yelkenci, ekipleri ile birlikte Hisarönü Körfezi’nde yelken açacaklar. 100’e yakın teknenin katılması beklenen festivalde 3 gün boyunca denizcilik dünyasına ait yerli ve yabancı markalar stantlarıyla yer alacaklar. Festival bu boyutuyla sektör ve meraklılarının buluşacağı ilk deniz etkinliği olmayı hedefliyor. Orhaniye Martı Marina & Yacht Club 1996 yılından bu yana hizmet veren Türkiye’nin en köklü turizm markası Martı Grubu’na ait olan Martı Marina & Yacht Club, güvenlik, temizlik, kalite, deneyimli personel, konfor alanlarında
yapılan değerlendirmeler sonucunda, The Yacht Harbour Association (TYHA) tarafından “5 Altın Çıpa” ile sertifikalandırıldı. Martı Marina & Yacht Club; yüksek standartlı bağlama iskeleleri, teknik servisi, sosyal tesis olanakları ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile yat sahiplerinin ihtiyaç duyacağı her türlü bakım-onarım imkanı en üst düzeyde sunuyor. “Mavi Bayraklı” Martı Marina & Yacht Club, tekne sahiplerine verdiği servislerin yanı sıra Martı Hemithea Hotel ile konuklarına seçkin, şık ve zevkli bir ortamda; çok özel bir hizmet anlayışıyla, standartların ve alışkanlıkların ötesinde bir konaklama imkanı sunuyor. Kazıklar ve yüzer iskeleler üstünde inşa edilen ve bu sayede denizin temiz kalması sağlanan, Türkiye’nin ilk denize girilebilen marinası olma özelliği ile dünden bugüne yat sahiplerinin önemli bir uğrak yeri olan Martı Marina & Yacht Club’da, scuba diving, wind surfing gibi su sporları ile birlikte yelken eğitimi, kaptanlı yat veya yelkenli kiralama hizmeti ve kişiye özel kaptanlık eğitimleri de veriliyor. Denizde 430 ve karada 100 olmak üzere toplam 530 tekne bağlama kapasitesi olan marinada Club Mistral ise özel lezzetler sunuluyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
19
NEWS
Milli Sporcu Derya Can Soma için daldı 3. kez Dünya rekorunu kırdı Derya Can 3. kez Dünya rekorunu kırdı. ODTÜ Sualtı Sporları Kulübü üyesi ve Sualtı Milli Takım sporcusu Derya Can, Antalya’nın Kaş İlçesi’nde, ‘Değişken ağırlık ip destekli paletsiz derin dalış’ dalında 90 metreye dalarak, kendisine ait 71 metrelik rekoru geliştirdi. Milli sporcu Derya Can, Kaş’ta ‘Değişken ağırlıklı paletsiz dalış’ta 90.2 metreye inerek, yine kendisine ait olan 71 metrelik dünya rekorunu kırdı. Arnica Sponsorluğunda çalışmalarına hazırlanan, ODTÜ Spor Kulübü SAS –Sualtı Üyesi Milli Sporcu Derya Can, 20 Temmuz Pazar günü, Antalya’nın Kaş İlçesi’nde yapılan ‘değişken ağırlıklı paletsiz dalış’ında kendisine ait olan 71 metre dalış dünya rekorunu geliştirerek 90 metreyle 3. kez Dünya rekorunu kırdı. 20
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Kaş İnceboğaz açıklarındaki rekor dalışı, Dünya Sualtı Federasyonu hakemlerinden Rus İgor Orel, Hırvat Neven Lukas ve Sualtı Sporları Federasyonu Serbest Dalış Teknik Kurul Başkanı Levent Ucuzal gözetiminde yapıldı. Derya Can’a sponsoru Arnica Küçük Ev Aletleri’nin Yönetim Kurulu Başkanı Serhan Akın ile bağlı olduğu ODTÜ SAS Kulübü’nden 25 kişilik ekip de eşlik etti. Derya Can, rekor denemesinin yapılacağı koyda sabah erken saatte, dalış öncesi ısınma ve esneme hareketleriyle dalışa hazırlık yaptı. Saat 09:15’te gözetmenler eşliğinde rekor denemesine başlayan milli sporcu, 90.2 metreyi 2 dakika 29 saniyede tamamladı. Can, zaferini denizde Türk bayrağı açarak kutladı.
Üçüncü kez dünya rekoru kıran Derya Can, dalış sonrasındaki hislerini şöyle paylaştı: “Rekor; Türkiye’nin tanıtımı açısından, Kaş’ta olmasından ve turistlerin şu anda burada olmasından dolayı çok önemli. Herkesin ilgisi çok fazla. Bu ilgiye paralel bugünkü dalışımı, Soma’daki maden faciasında hayatını kaybeden maden işçilerimize ve 11 Mayıs 2014’de çok erken yaşta aramızdan ayrılan doğa dostu ODTÜ SAS’ın kurucularından K. Gökhan TÜRE’ye adıyorum. Ayrıca bu rekorlar, benim için olduğu kadar, Türkiye’nin tanıtımına yapacağı katkı açısından da çok önemli. Bundan dolayı rekorun Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da kullanılmasını arzu ediyorum.” dedi.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
21
NEWS
Hyundai Asansör, İstanbul Metrosu ile Avrupa Pazarında… İstanbul metrosunun Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy hattının asansör ve yürüyen merdivenleri Hyundai Asansör tarafından yapılacak. Metro inşasının yüklenicisi Doğuş İnşaat’ın açtığı ihaleyi kazanan Hyundai Asansör projenin tüm asansör ve yürüyen merdiven işlerini üstlendi. Hyundai Asansör, Avrupa’daki ilk metro projesini İstanbul metrosunun Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy hattı ile hayata geçirecek. Bu hattın inşaat işlerinin yüklenicisi Doğuş İnşaat’ın Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy Metrosu İnşaat ve Elektromekanik İşleri kapsamında yürüyen merdiven, yürüyen yol ve asansör temin ve montaj işleri için açtığı ihaleyi kazanan Hyundai Asansör ile Doğuş İnşaat arasında 15.07.2014 tarihinde imzalanan niyet anlaşması ile proje hazırlıklarına başlanıldı. Hyundai Asansör, 20 km.’lik metro hattı üzerindeki 16 istasyonda yer alan toplam 250 üniteyi, 189 adet yürüyen merdiven ve 61 adet asansör temin edecek. Hyundai Elevator Co. Ltd. CEO’su Martin Sangho Han, Hyundai Asansör Türkiye Genel Müdürü Hakan Ek ve Doğuş İnşaat Grubu Başkanı Gönül Talu’nun katıldığı imza töreninde söz alan Hyundai Asansör Türkiye Genel Müdürü Hakan Ek “Bu proje Hyundai Asansör’ün Avrupa’da aldığı ilk 22
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
metro projesi olması itibariyle bizim için çok önemli. İstanbul’un büyüyen ulaşım ihtiyacının çözümünde kritik bir yere sahip metro projesinin bir parçası olmak ve bu projede Doğuş İnşaat ile çalışacak olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi. Doğuş İnşaat Grubu Başkanı Gönül Talu ise, proje ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy metro hattı bizim çok hassas olduğumuz bir proje. Bu hat, İstanbul’un ulaşım konusunda en problemli olduğu merkezlerinden biri. Trafiksiz saatlerde bile bu güzergâhta araçla ulaşım 2 saati buluyor. Bu büyük bir sıkıntı. Bu soruna çözüm olacak olan bu önemli projeyi yürütüyor olmaktan dolayı memnunuz. Birlikte çalıştığımız iş ortaklarımızın güvenilirliği projenin başarısı için çok önemli. Bu anlayışla, bu büyük projenin asansör ve yürüyen merdivenleri ihalesini gönül rahatlığı ile Hyundai Asansör
şirketine verdik. Hedefimiz projeyi 2015 sonuna yetiştirmektir” dedi. İmza töreninde bulunmak için Güney Kore’den Türkiye’ye gelen Hyundai Elevator Co. Ltd. CEO’su Martin Sangho Han; “Öncelikle Doğuş İnşaat Grubu başkanına bu projede yer almamızı sağladığı için teşekkür etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Hyundai, Güney Kore menşeli bir şirket. Yüzde 45 lokal pazar payına sahibiz ve 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Güney Kore, Çin ve Brezilya olmak üzere 3 adet üretim tesisimiz bulunuyor. 30 yıllık genç bir şirket olmamıza rağmen dünya pazarında yüzyıllık şirketlerle rekabet ediyoruz. Rekabet gücümüzü yüksek teknoloji ve know-how ’umuzdan alıyoruz. Tüm projelerimizde olduğu gibi Doğuş İnşaat ile başlayacağımız bu projede de en yüksek kalitede ürün ve montaj desteği sağlayacağız. Hyundai olarak Doğuş İnşaat Grubu ile bu projede yer almaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
23
NEWS
Milli sporcumuz Pınar Kaynar Laser Radial Avrupa Gençler Şampiyonu oldu İtalya’da, 12-19 Temmuz tarihlerinde düzenlenen 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda milli sporcumuz Laser Radial Avrupa şampiyonu oldu. Bu şampiyonada 21 ülkeden gelecek vaadeden 55 kadın sporcu mücadele etti. Toplam 10 yarış sonucunda en yakın rakibine 40 puan fark atarak şampiyon olan milli sporcumuz Pınar Kaynar, 5 yarışı da birinci olarak tamamladı. Yarışta Hollandalı Daphne van der Vaart ikinci sırayı elde ederken, İsrailli Oren Jacob üçüncülüğün sahibi oldu. Galatasaray Kulübü adına yarışan Ecem Güzel ise mücadeleyi 13. sırada tamamladı. Avrupa sularında Türk rüzgarı Önce, Yaşar Doğa Arıbaş, Laser 4.7 sınıfında, Avusturyanın Breitenbrunn 24
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
kentinde organize edilen Açık Avrupa Şampiyonasında, 3 kıtadan gelen, 32 ülkeye mensup 215 sporcu arasından sıyrılarak, ülkemize Avrupa Şampiyonu ünvanını getirdi. Ancak sadece iki hafta sonra, bu kez Belçikanın Nieuwpoort kentinde, Avrupanın akıntıları nedeniyle en zor parkurlarından birisinde, Pınar Kaynar’ın Laser Radial Genç Bayanlar Açık Avrupa Şampiyonasında, yine 3 kıtadan gelen, 21 ülkeye mensup 73 sporcu arasından Avrupa Şampiyonu ünvanını kazanması ise heyecanı doruğa çıkardı. Gizemli doğunun, batıya açılan penceresi özelliğindeki, 60 yıllık yelken mabedi olan İstanbul Yelken Kulübü, bu gün muhtelif sınıflarda yarışan aktif 160 sporcusu, yönetimi ve üyeleri ile birlikte bu mutluluğu doya doya yaşamaktadır. Kıtamız
üzerinde bile bir kulübün iki hafta ara ile iki Avrupa Şampiyonluğuna ulaşması çok ender görülebilecek bir olay. Memnuniyet veren ise, her iki sporcumuzunda, uzun soluklu serilerini baştan sona domine etmeleri ve istikrarlı derecelerini sürdürerek bu şampiyonlukları kazanmış olmalarıdır. Bu başarıların ardında şüphesiz İ.Y.K. spor yönetimi ve de özellikle bu sporcular üzerinde büyük emeği olan müşterek hocaları Necdet Gürsel’in katkıları vardır. Bu başarılar, İstanbul Yelken Kulübünün sportif kariyerinde ilk olmadığı gibi sonuncu da olmayacaktır. Sayısız Şampiyonları yetiştiren bu şerefli ocak, yelkencilerin evi olarak misyonu doğrultusunda icra-i faaliyet göstermeye devam edecektir.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
25
NEWS
MAURICE LACROIX’DAN KENDİNE GÜVENEN SPORTİF RUH’UN ZAMANA DOKUNUŞU Maurice Lacroix’nın başarılı serisi Pontos, İsviçre saat yapımcılık gelenekleri ve modern tasarımın teknik üstünlüklerini başarıyla bir araya getiriyor. Zamanın geçişine klasik ile sportif karışımı bir bakış açısı kazandıran saat, mekanik altyapısıyla da zamanın önemini bir kez daha vurguluyor. Sanata özgü mükemmeliyetçilik anlayışıyla tasarlanan Pontos serisi, klasiklikle çağdaşlığı aynı potada eritebilen özel bir koleksiyon. Maurice Lacroix markasının saat yapımcılığındaki rakipsiz deneyiminin ilk bakışta fark edilebildiği bu seriye yeni eklenen bu model ise, markanın yaratıcılığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Her zamanki gibi dinamik bir tasarıma sahip olan Pontos S Extreme modeli ilk bakışta etkileyici. Kendine güvenen, 26
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
erkeksi aynı zamanda sportif tarzı korumak isteyen erkekler için Mavi ve Haki Yeşil 2 farklı rengi mevcut. Tasarım ve mühendislik, mimari ve ileri teknoloji Pontos serisinde uyumla bir araya gelirken; Alüminyum, magnezyum, titanyum, zirkonyum ve seramik olmak üzere 5 elementi de aynı saat kasasında birleştirerek, bu koleksiyonla modern dünyaya bir Maurice Lacroix yaşam biçimi daha armağan ediyor. 43 mm’lik paslanmaz çelik kasaya sahip
saat, 200 mt.lik su basıncına kadar suya dayanıklılık gösteriyor. Siyah deri kayışı ve yuvarlak kasasıyla bir erkeğin klasik çizgisini; kasasında ve kayışındaki renkli dokunuşlarla da sportifliğini vurgulayan Pontos S Extreme’de çizilmez safir cam ve otomatik makina kullanıldı. Yaratıcı ve benzersiz zaman kontrol mekanizmasıyla; zamanın hızını yaşatan kronograf ve günü size sunan takvim, metropol erkeğinin bir zaman makinasında istediği tüm özellikleri barındırıyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
27
NEWS
RMK Marine tarafından inşa edilen dünyanın en büyük 2 asfalt tankerinden ‘T. AYLİN’ denize indirildi Koç Holding’in ticari ve askeri gemi ile süperyat sektöründe faaliyet gösteren şirketi RMK Marine, ‘tekne yapısından bağımsız kargo tanklarına sahip, dünyada üretilen en büyük asfalt tankeri’ ünvanını taşıyan iki tankerden ilki olan T. ESRA’yı 24 Ocak 2014 tarihinde denize indirmesinin ardından ikinci tanker T. AYLİN için de önemli bir aşamayı gerçekleştirdi. T. AYLİN’in 24 Haziran Salı günü RMK Marine’in Tuzla’daki tersanesinde yapılan denize indirme törenine Koç Holding, DİTAŞ, TÜPRAŞ ve RMK Marine’nin üst düzey yöneticileri katıldı. Koç Holding şirketlerinden RMK Marine, Ditaş için ürettiği 19,000 DWT’luk iki adet asfalt tankerinden ilki olan T. ESRA’yı 24 Ocak 2014 tarihinde denize indirmesinin ardından, tankerlerden ikincisi olan T. AYLİN’in denize indirme törenini 24 Haziran Salı günü Tuzla’daki tersanesinde gerçekleştirdi. Gemi indirme töreninde konuşan RMK Marine’nin Genel Müdürü Adnan Nefesoğlu, T.ESRA ve T.AYLİN gemilerinin, tekne yapısından bağımsız kargo tankları ile dünyada yeni üretilmiş en büyük asfalt tankerleri olduğunu vurgulayarak, dünya genelinde ses getiren böylesi bir projede yer almaktan dolayı RMK Marine olarak gurur duyduklarını belirtti. 156,5 metre boyunda, 25 m eninde ve 9.5 m su çekimine sahip olan gemilerin 19,000 DWT’a kadar yük taşıyabilecek ve 14 mil 28
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
sürat yapabilecek şekilde tasarlandığını kaydeden Nefesoğlu, “Enerji dostu 2 zamanlı dizel motoruyla yakıt tüketimini azaltan gemilerimizde 250⁰C sıcaklığa kadar başta bitümen olmak üzere zift gibi diğer petrol türevleri taşınabiliyor” dedi. Nefesoğlu, “Ülkemizin ve grubumuzun güzide şirketlerinden TÜPRAŞ’ın halihazırda sürdürdüğü, memleketimizin yıllık ticaret dengesine 1 milyar dolar ek katkı ve istihdam sağlayacak Fuel Oil Dönüşüm Projesi kapsamında inşası kararlaştırılan ve projenin bütünlüğü için büyük ehemmiyet arz eden gemilerimiz sırasıyla bu yıl Ağustos ve Aralık aylarında DİTAŞ’a teslim edilecektir” diye konuştu. Tek pervaneli sevk sistemine sahip asfalt ve petrol ürünleri tankeri olarak dizayn edilmiş olan gemi, servis hızında kesintisiz 27 gün sefer
yapabilecek şekilde tasarlandı. Gemi, tekne yapısından bağımsız 150 mm ısı izolasyonu yapılmış tanklarında petrol ürünleri (parlama sıcaklığı 60 CO üzeri), ve 250 CO asfalt yüklerini taşıyabiliyor. Geminin kargo bölgesi balast tankı olarak kullanılan çift dip ve çift cidar, kesintisiz ana güverte, tekneden bağımsız kargo tankları ve iki (2) adet kargo pompa dairesinden oluşuyor. Kargo tankları dahil bütün tekne yapısı sonlu elemanlar yöntemi (FEM) ile analiz edilerek tekne ağırlığı, güvenliği konusunda optimizasyon yapıldı. Tekne formu hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) ile optimize edilmiş ve en düşük direnç ile ekonomik hızda en düşük yakıt sarfiyatı sağlamak üzere tasarlandı. Geminin genel tasarımı çevreci, maliyet açısından verimli, güvenilir ve esnek bir ürün elde etmeyi mümkün kılıyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
29
NEWS
Entegre Yönetim Sistemi’ne sahip ilk ve tek tersane; Sarp Yat Genç, donanımlı ve tecrübeli bir tersaneye sahip olan Sarp Yat, Türkiye’de segmentinde ilk olan, 46 metre boyutundaki gövdesi çelik, üst binası komple kompozit malzemeden üretilecek ilk motor yat projesini gerçekleştiriyor. Yat sahiplerinin tüm ihtiyaç ve taleplerine göre yurtiçi ve yurtdışı pazarlara süper lüks ve mega yatlar tasarlayıp üretmek üzere 2009 yılında kurulan Sarp Yat, Antalya Serbest Bölgede 8000 m2 alana kurulmuş, 3500 m2 kapalı alana sahip yat üretim firmasıdır. Firma, Eti Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Firuzan Kanatlı ve ailesinin girişimiyle kurulur. Firma, 70 metreye kadar olan süper lüks, yelkenli ve motor yatlarda çelik, alüminyum, kompozit ve ahşap malzemelerden istenilen segmentte yatlar üretmektedir. Şu anda 46 metrelik ve Türkiye’de bu boyut ve özelliklerde olan ilk tekneyi ürettiklerinin bilgisini veren Sarp Yat Tersane Müdürü Emre Şandan; “Sarp Yat, gerek Antalya Serbest Bölgede gerekse Türkiye’de kurulmuş tersaneler arasında en ileri üretim ve yönetim sistemleri ile oluşturulmuş, alt yapı ve çağdaş üretim koşullarına sahip en önde gelen tersanelerden biri. Antalya Serbest Bölgede ISO 9001, ISO 14001, ISO 18001 Kalite sistemlerine sahip olan ve bu 3 kalite belgesine sahip olmasından dolayı ENTEGRE YÖNETİM SİSTEMİ olarak adlandırılan yönetim sistemine sahip ilk ve tek tersaneyiz. Tüm kalite sistemlerimiz ABS gibi dünyanın mega yat üretiminde 30
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
ilk sıralarda yer alan klas kuruluşu onaylıdır. Yapmış olduğumuz altı çelik, üstü komple kompozit olan ve 46 metre boyutundaki bu teknemiz, Türkiye’de bu özellikte ve bu grupta üretilen ilk tekne olacak” diyor. Tekne tasarımları Tanju Kalaycıoğlu’na ait Teknenin dış tasarımı ve alt kabuğunu, Türkiye’nin önde gelen tanınmış yat tasarımcılarından biri olan Osman Tanju Kalaycıoğlu’na yaptırdıklarını, teknenin iç tasarımını ise sektörde tanınmış İngiliz tasarımcı Adam Lay tarafından yapıldığının bilgisini veren Şandan; “Söz konusu bu kişi daha önce Lürssen, Feadship ve benzeri tersanelerde üretilmiş süper mega yatların iç tasarımını yapmıştır. Bu tasarımcının Türkiye’de yapacağı ilk proje firmamıza aittir. Bu sebepten dolayı kendisi bu projeye çok önem vermekte ve bizim gibi heyecan duymaktadır” diyerek teknenin en önemli konfor kriterinden biri olan ses ve titreşimin yatta minimum değerlerde olması için Hollanda’dan Sjaak Van Capellen firması ile çalıştıklarını da sözlerine ekledi. Türkiye’de ilk… ‘Söz konusu bu yat şu ana kadar Türkiye’de bu büyüklükte gövdesi çelik, üst binası komple kompozit malzemeden üretilecek ilk motor yattır. Ayrıca üretilmekte olan bu yatın üst binası epoksi, cam elyafı ve karbon malzemeler ile son derece ileri üretim teknikleri kullanılarak yapılacağı için üst binası alüminyum olan teknelere göre karşılaştırıldığında daha hafif. Buna bağlı
olarak teknenin ağırlık merkezi tekne omurgasına oldukça yakın bir mesafeye sahip olacağından, teknenin stabilitesi son derece iyidir. Bu üstünlüklerin yanı sıra ürettiğimiz bu yat, üst binası alüminyum olan teknelere göre hem çok daha iyi ses ve ısı yalıtımına sahip, hem de daha az motor gücü ile istenilen hızı yakalayıp, işletme maliyeti düşüktür. Bu yat yıpranma değerleri çok düşük olan kompozit malzeme ile üretildiği için yıllar itibariyle tekne sahibinin bakım tutum maliyetlerini ve yıpranmadan dolayı göreceği maliyetleri de çok azaltır” diyen Şandan, Sarp Yat’ın kuruluş itibariyle çok genç bir tersane olmasına rağmen sahip olduğu teknik imkanlar ve kurduğu profesyonel organizasyon ile her türlü yat üretim malzemesiyle (çelik, alüminyum, kompozit, ahşap) ve her tipte yat (motor veya yelkenli) tasarım, üretim veya bakım onarım yapabilecek kapasite ve bilgi birikimine sahip olduğuna özellikle değindi. 46 metrelik bu teknede 4 misafir kamarası, bir tekne sahibinin kamarası, 4 mürettebat kamarası, bir kaptan kamarası olmak üzere toplamda 10 kamara var. Tekne kaptanla beraber 9 mürettebat ve 12 kişi misafir alabiliyor. Bunun haricinde salonu, sinema odası, insanların oturabileceği bir lounge salonu var. Bunların yanı sıra teknenin güvertesinde güneşlenme alanları, jakuzi, mutfak ve dinlenme alanları gibi alanlar da mevcut. www.sarpyacht.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
31
ADVERTORIAL
Evinrude
motorları 2014 yılına damgasını vuruyor! Türkiye’de deniz tutkunlarının merakla beklediği Evinrude E-TEC’in yeni nesil dıştan takma motorlarının sektörde çığır açacağı söyleniyor.
D
ünyada 100’den fazla ülkede, 4.200 bayi ve distribütörü, toplam 168.000 çalışanı ile deniz motoru, deniz motosikleti, motosiklet, ATV, UTV ve Kar motosikleti gibi araçların üretimini yapan dünyaca ünlü BRP’nin (Bombardier Recreational Products) ürettiği Evinrude tekne motorları 2014 modelleri düzenlenen Test-Drive etkinliği ile tanıtıldı. 1968 yılından bu yana faaliyet gösteren ve BRP’nin Türkiye distribütörü olan Depar Motor ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, yüz yılı aşkın süredir üretimde olan ve tüm deniz tutkunlarının yakından tanıdığı Evinrudeun E-TEC teknolojisi ile daha da güçlenmiş yeni motorları test edildi. Depar Motor A.Ş. Kurucu Ortağı ve Teknik Servis Müdürü Vidal 32
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
İtkin’in 2014 modelleri ve teknik özelliklerini anlatan brief konuşmasıyla başlayan etkinlik, Pendik Marina-Sedef Adası rotasında renkli ve heyecanlı deneme sürüşleri ile gün boyunca devam etti. Depar Motor A.Ş. Kurucu Ortağı ve Teknik Servis Müdürü Vidal İtkin; Evinrude 300HP’nin teknik özelliklerini anlattığı sunumda, denizin bir tutku olduğuna ve bu tutkuyu perçinlemek için doğru bir motor seçiminin önemli olduğuna dikkat çekti. Evinrude’un deniz motoru camiasında gelinen son nokta olduğunu vurgulayan İtkin, motorların teknik özellikleriyle ilgili; “ Deniz ve motor tutkunları, 300 hp gucundeki degisik teknelere ve çoklu montajlarinda aralarinda bulundugu (3x 300 ve 2 x300 ) son teknoloji motorların
kullanıldığı teknelerle E-TEC teknolojisinin kattığı gücü ve farkı birebir test etme imkanı buldular” dedi. Evinrude G2 Motorları ile yeni bir çağ başlayacak! Dünyada çok yeni olarak lansmanı yapılan, BRP’nin inovasyon kültürünü gözler önüne seren, Evinrude E-TEC dıştan takma yeni nesli G2 motorları, Eylül ayında Türkiye’de motor ve deniz tutkunları ile buluşacak. Çığır açan cesur tasarımıyla, yüzde 75’e kadar daha az toplam emisyon salımına sahip yeni dıştan takma Evinrude motorlar, yüzde 15 oranında yakıt verimliliği ve önde gelen dört zamanlı motorlara göre yüzde 20-40 oranında daha fazla tork sunuyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
33
YELKEN INTERVIEW
Ayrıntılardaki inceliğin ustası; Dünya çapında adından söz ettiren ve beğeniyle takip edilen sayılı Türk tekne tasarımcılarının başında gelen Tanju Kalaycıoğlu ile kendi hikayesini, tasarımda ayrıntılara verdiği önemi, ilham kaynaklarını ve Türkiye’de yat üretiminin geldiği noktaları konuştuğumuz keyifli bir röportaj yaptık. Röportaj: Gamze Özdeniz Fotoğraf: Can Esentaş
34
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Dünyanın sayılı mega yat sörveylerinden Don Patton’un, Billionaire Club’dan Flavio Briatore’in, ünlü aktör Johnny Depp’in tekneleri hep Tanju Kalaycıoğlu imzasına sahip.
Biraz kendinizden bahseder misiniz? Nasıl başladı bu serüven? Yat tasarımı serüvenime Yelken Dünyası dergisinde yazarken başladım; sanıyorum 1986 idi. İçine doğduğum ailem ve onların bana sağladığı imkanlara bakınca kendimi çok şanslı buluyorum. Çünkü eğitimimi iyi okullarda tamamladım. Ben de elimden geldiği kadar bu altyapı üzerine sağlam tuğlalar koymaya çabaladım ve devamlı kendisini geliştiren, üretken bir tasarımcı olmaya çabalıyorum. Başka dergilerde pek söz etmediğim özelliklerimi biraz anlatayım. Çok iyi ve çalışkan bir öğrenciydim. Tüm öğretmenlerim beni çok severlerdi. Resim konusunda da çok başarılıydım. Üstelik biraz renk körüyüm. Fakat korkunç titiz ve ayrıntıcıyım. Renkleri seçmedeki zayıflık karşısında orantıları çıkarma, ölçüleri yakalama, üç boyutlu algılama gibi çizimlerde önemli yeteneklerim gelişti. Bir müzik aleti çalmaktaki
beceriksizliğimin yanında kitaplarımın, defterlerimin kenarına araba, uçak, gemi vb çizerdim. Robert Koleji’nden mezun olduğumda ödülümü bir gemi tarihi kitabı olarak vermişlerdi. Southampton Üniversitesi’nde gemi inşaa okumaya gidiyordum. İngiltere’de gemi ve denizcilik tarih ve kültürünü de araştırma fırsatım oldu. Bu güne kadar da bu arzu hiç körelmedi. Gerçek gemi, deniz ve tekne seven çok dostla tanıştım ve onlardan bilgi, görgü ve kültür kazanımlarım oldu ve olmaya devam ediyor… Saylılı megayat sörveylerinden Don Patton’un, Billionaire Club’dan Flavio Briatore’in, ünlü aktör Johnny Depp’in ve daha pek çok tanınmış iş adamının tekne tasarımları sizin imzanızı taşıyor. Nedir sizi bu denli başarılı ve farklı kılan? Tekneler ve tasarıma olan tutkunuz nereden geliyor?
Deniz ve teknelere olan tutkumun kökleri çocukluk yazlarımızın geçtiği Suadiye’dedir. Babamın da kurucularından olduğu Suadiye Yat Kulübü’nün ilk optimist öğrencilerindenim. Gemi İnşaa Mühendisi olup Türkiye’ye döndükten sonra yat yarışlarına da katılmaya başladım. Şimdilerde fırsat buldukça çizdiğimiz teknelerle seyre çıkıyorum. Küçükken tahta ve lego oyuncaklarla kafama göre modeller uydururdum. Okulda resim çizmeyi, üniversitede de gemiyi ve teknik çizimi öğrendim. Sonraları hep başarılı tasarımları irdelemeye kafayı taktım. Bir önemli konu da çizdiğiniz tasarımın denizde de beklendiği gibi yüzmesi ve davranması gerekir. Bunun için; bilgi, deneyim, öngörü, çok hesap ve şans gerekmektedir. Benim tekne sahipleri ve tekne yapımcıları açısından da hepsi olmasa da genelde şansım yaver gitti. Biraz seçici olduğumu itiraf etmem AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
35
YELKEN INTERVIEW lazım. Fakat herkes bilir ki hiç kimseden, başkasının mahremi haricinde bilgimi saklamam ve yardımcı olmaya çalışırım. Ama eğer başarılı ve farklı bulunuyorsam bunun ana sebebi işimi aşkla yapmamdır. Türkiye’de yat üretimi bir türlü istenilen yerlere gelemiyor. Bu sektörün gelişmesinin önüne geçen etkenler sizce neler? İnsanların vergi sorunu sebebiyle yabancı bayrak tercih etmesi sizce üretim sektörünü de etkileyen faktörler arasında mı? Yabancı bayrak konusu utanç verici, bu konuyla ilgili burada fikir belirtmeyeceğim. Fakat yerli üretime bir miktar zarar verdiğini kabul
etmeliyiz. Yat sektörümüzde enerji çok ama yapısı bozuk. Üretici adetleri çok fazla ama nitelikli olanları çok az; biraz ayıklanmaları gerekiyor. Bence esas tüketicinin bilinçlendirilmesi çok hayati. Son birkaç yılda Avrupa’dan esen rüzgarlarla çok gereksiz yere özellikle küçük üreticilerin maliyetlerini arttıran mevzuat değişiklikleri yapıldı. Bunun karşısında alınabilecek destekler hem yetersiz hem de bu konuda bilinçlendirme çok cimrice uygulanıyor. Yanlış anlaşılmasın bol kese destekleme istemiyorum, hak eden desteklensin diyorum. Çok dışarıya bağımlı bir sektör ama yerli katkı payı gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de gerçekten geniş yelpazeli ve kabiliyetli bir sanayi var fakat deniz
sektörünü küçük gördükleri için ilgilerini bu yana vermiyorlar. Benim önerim ise bu sektöre ilgi duyan yatırımcıların yat yapımına değil pazarı tüm dünya olan gemi ve yat inşa sanayiine girmeleridir. Türkiye bu gün stratejik bir ürün olan karbon elyaf üretiyor, neden son teknoloji yelken kumaşı üretmesin? Örnekler çok hodri meydan. Bir önemli konu da başta mühendis ve teknik elemanlarımıza deniz ve tekne deneyimini kazandırmalıyız. Otomobil fabrikasında çalışanların, bırakınız araç kullanmayı herhangi bir aracın içine oturmadıklarını düşününüz. Bir röportajınızda yat tasarlamayı Ferrari yapmaya benzetiyorsunuz. Gerçekten
En Güzel Şey Yelken; yelkene ve denize dair her şeyi baz alarak, denizlerde çoğalmamızı ve birbirimizi bulmamızı, bilgiye, kişilere ve konulara, denize, yelkene kolayca ulaşılabilir olmayı hedefler.
36
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
emek ve ustalık isteyen, ince detayları ve matematiği ile oldukça zor bir is tekne tasarımı. Tasarım aşamasında en çok önem verdiğiniz noktalar hangileri ve nelerden ilham alıyorsunuz? Tasarımda önce tekne sahibi adayının veya bize işi veren tersanenin isteklerini ve menfaatlerini özümsemeye çalışırım. Muhtemel bütçeyi gözeterek beni ve yapımda emeği geçen herkesi mutlu edecek bir tekne çizmeye girişirim. Orantılar benim için çok önemlidir. Sanıyorum tasarımlarımızın en özgün yönü orantının göze hoş gelmesi, hatlarındaki yumuşak akıcılık ve tutarlılıktır. En büyük keyfim tekne
kurulum ve erken yapım aşamalarında mühendis ve usta arkadaşlarımla teknenin hayati hatlarının son bir kez sağlamasının yapılması, gerekiyorsa da küçük müdahalelerde bulunulmasıdır. Beni bir ayrıntı sapığı olarak sınıflandırabilirsiniz; beraber çalıştığımız; çizen ve yapan yoldaşlarımı yorarım. İlham kaynaklarım çok; kitap, dergi, çizim, broşür arşivim; marina, fuar ve denizde çektiğim arşivim ve bu gün internet. Ama sanıyorum artık en önemlisi bilinçaltımda oluşmuş bilgi ve görgü yumağından oluşan kültür. Son olarak tasarımlarımızın tekneye katmasını istediğim birinci özellik kendine has bir karakterinin olmasıdır.
İleriye yönelik planlarınız neler? Tekne tasarımı konusunda gerçekleşmesini umduğunuz projeler neler? Şu anda o kadar çok değişik tasarımla değişik safhalarda çalışıyoruz ki gelecekteki işler için düşünemiyoruz. Ancak tekne sahipleri ve yatırımcılara ilerisi için şimdiden işe girişmelerini ve bize iş vermelerini salık veririm. Gulet kavramının ve yaşam tarzının tamamen çağdaş bir tasarıma taşınması, elektrik sevk sistemleri, yapılarda karbon elyaf kullanımı, çift gövdeli motorlu gezi tekneleri gibi alanlarda çalışmalar yapılmalıdır. Bir de yan sanayimiz de, tasarım desteği kullanarak yatırımlara girişmelidir. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
37
ADVERTORIAL
Kulaklıktan müzik dinlemenin yeni adı: OPPO PM-1 O
PPO’nun 2014 yılında dünya piyasasına çıkardığı OPPO PM-1 planar magnetik kulaklığı, düzlemsel mıknatıs teknolojisine yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Doğal, dinamik, konforlu ve hafif olan PM-1, müzik tutkusuyla dolu akustik mühendisler, kimyagerler, odyofiller tarafından uzun yıllardır devam eden bir araştırma sonucunda ortaya çıkarıldı; hatta yapımı esnasında 7 katmanlı kendine özgü diyaframı, çift taraflı sarmal bobini ve FEM optimize mıknatıs sistemi gibi pek çok bilimsel buluşa da imza atılmış oldu. OPPO PM-1’in oldukça ince ve hafif olan diyaframı itme-çekme yöntemi ile çalışıyor, mıknatıs
sistemi ve yönetim paneli ise olabilecek en yüksek hassasiyet ve konsistansa sahip... Son derece istikrarlı ve doğrusal piston vibrasyonlarına sahip olan diyafram, sigortalı faz koheransı ve minimum distrosiyon ile yüksek çözünürlükte bir performans sunabiliyor. Yüksek hassasiyet değerlerine ve son derece hafif bir yapıya sahip olan OPPO PM-1 herhangi bir dış amplifikatöre ihtiyaç duymadan taşınabilir cihazlarla uyum içinde çalışabiliyor. Transparan, dinamik, dengeli tonal yapısı ile kulaklıktan müzik dinleme zevkinizi perçinleyecek olan OPPO PM-1 Extreme Audio güvencesiyle ülkemizde!
Dan D’Agostino’nun yeni harikası 3
0 yılı geçen kariyer hayatında, sayısız amplifikatör, preamplifikatör, CD çalıcı ve surround sound prosessörlerinin dizayn çalışmalarını yapmış olan ve ses endüstrisinin en tutkulu organizatörü olarak bilinen Dan D’Agostino’nun yeni nefes kesici harikası Momentum entegre amplifikatörü şimdi Extreme Audio’da… Stereophile dergisi tarafından amplifikatör kategorisinde “Yılın Amplifikörü” gösterilen cihaz, aynı zamanda Stereo Sound tarafından “Grad Prix” ve CES 2014’te ise “Yenilikçi Dizayn ve Mühendislik” ödülleri ile taçlandırıldı… Altı ayrı balans XLR girişine
sahip olan cihaz, bas ve tiz sesler için ton kontrolü sağlayabiliyor, bulunduğu odanın ve bağlı olduğu diğer sistem bileşenleri ile uyumlanarak, sesi ve müzikaliteyi çok daha üstün bir performansla sunması için ayarlanabiliyor. 8 Ohm’da 200 Watt, 4 Ohm’da ise kanal başına 400 Watt güç veren cihaz, standby modunda ise 1 Watt’dan daha az bir enerji tüketiyor.Yeni Momentum entegre amplifikatörü ile çok daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşacağını bildiren Dan D’Agostino, Carefree Arizona’daki yeni fabrikasında harikalar yaratmaya devam ediyor.
www.extreme-audio.com 38
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Sonus faber’in 30. Yıl özel hoparlörü: T
Extrema
asarladığı her model ile odyofillerin gönüllerine taht kuran İtalyan hoparlör üreticisi Sonus faber’in 30’uncu yılı için özel olarak limitli sayıda üretmiş olduğu Extrema adlı hoparlörü göz kamaştırıyor. 1991 yılından bu yana üzerinde özel olarak çalışılan Sonus faber Extrema, 6bB/oktavlık crossover’ı, özel kabin tasarımı ve dinamik bir hoparlörden beklenenin ötesini sunan karakteri ile Sonus faber ekolünün en yeni ve sofistike üyesi olarak anılıyor. Yaylı enstrümanların yapımında kullanılan, Val di Fiemme’nin en kaliteli kırmızı ladin ahşabı ile oluşturulan kabini; adeta bir heykeltraşın ellerinde hayat bulan mermer ayağı ise hoparlör tasarımında gelinen en son nokta olarak değerlendiriliyor. Firmanın en “Extreme” projesi olarak tasarlandığı için “Extrema” olarak adlandırılan model tamamen el yapımı olarak üretilmiş. Sonus faber “Extrema” çağımızın en önemli hoparlörleri arasında tarihe adını yazdıracak!
1949’dan beri dünyanın en iyisi:
McIntosh
TV
istasyonları tasarlayan bir danışmanlık şirketinin sahibi olan Frank McIntosh, 1949 yılında Silver Spring Maryland’de McIntosh Laboratory’yi kurarak ses kavramında efsane olacak markasını yaratır. Frank McIntosh ve Gordon Gow’un tasarımıyla ortaya çıkan “Unity Coupled Circuit” tüm dünyada büyük bir üne sahip olur ve ses kavramına yeni bir anlam kazandırır. O tarihlerde piyasadaki tüm amplifikatörlerin, iddia ettikleri özellikleri tam manasıyla yerine getirmediğinin farkında olan Frank McIntosh; yüksek güç ve en az distorsiyona sahip, iddiasının arkasında durabilen bir amplifikatör yapmak için yola çıkar ve ses endüstrisinin tüm standartlarının üzerinde amplifikatörler üretmeye başlar. Mükemmel sese ulaşmaya çalışan bir ekip tarafından tamamen el yapımı olarak üretilen McIntosh cihazları, ekibin tasarımsal bütünlüğü ve teknolojik gelişmelere bağlılıkları sayesinde 35 adedin üzerinde patente sahip olmasını sağlamıştır. Sesin “Altın Çağı”ndan bu yana, ses ve ev sinema sistemlerinde güvenilirlik ve performansın standartlarını belirlemeye devam eden marka şimdi Extreme Audio güvencesiyle Türkiye’de...
www.extreme-audio.com AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
39
COVER STORY
40
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
41
YELKEN KITEBOARD
Dalgalarla dansın en kışkırtıcı hali;
Kiteboard
BURN Kiteboard Dünya Şampiyonası tüm heyecanı ve coşkusuyla ilk kez İstanbul’da gerçekleşecek. Playmaker ve International Kiteboard Association (IKA) işbirliği ile düzenlenen Formula Kite Worlds, enerji içeceği BURN isim sponsorluğunda İstanbul’da meraklılarıyla buluşuyor.
42
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
43
YELKEN KITEBOARD
BURN
Kiteboard World Championship 2014 Istanbul’da, dünya sıralamasında kıyasıya rekabet içinde olan birbirinden iddialı sporcular, Formula disiplininde yarışacak. Her yıl dünyada bir ülkede bir kez gerçekleşen, dünya sıralamasında en yüksek puan getirisine sahip olan şampiyona, 17-23 Ağustos 2014 tarihleri arasında BURC Beach Gümüşdere’de düzenlenecek. Yarışlarda beş kıta ve 32 ülkeden 120 sporcu, dünya şampiyonluğu için mücadele edecek. Şampiyonanın açılışı, çok özel bir yarışa sahne olacak. 17 Ağustos 2014 tarihinde BURC Beach – Kuruçeşme rotasında 40 kilometrelik parkurda gerçekleşecek Trans Bosphorus Race, İstanbul Boğazı’nın tamamından takip edilebilecek. Kuruçeşme Parkı’na kurulacak etkinlik alanında ise, gün boyu festival havası yaşanacak.
44
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Türkiye’de BURN isim sponsorluğunda yapılacak olan şampiyonaya, dünyanın en iyi kadın ve erkek kiteboard sporcuları katılırken, BURN tarafından desteklenen ve dünyadaki diğer yarışlarda da pek çok önemli başarıya imza atan Salih Alexander Çakır ve Merve Ceylan başta olmak üzere Türk sporcular da, şampiyonada kürsüye çıkabilmek için mücadele edecek. Heyecanın dorukta olacağı hafta boyunca her gün müzik, güneş, deniz, spor ve sponsorların gerçekleştireceği sürpriz aktivitelerle izleyicilere unutulmaz anlar yaşatılacak. BURN Kiteboard World Championship 2014 İstanbul kapsamında düzenlenecek partilerle seyirciler, eğlenceye doyacak! 23 Ağustos Cumartesi günü gerçekleşecek final yarışları sonunda kadın ve erkek kategorilerinde dereceye giren sporcular, 35.000 ABD doları tutarındaki para
ödülünü paylaşacaklar. Playmaker ve IKA tarafından düzenlenen organizasyonda; BURN, Maximum, MAC, NTV Spor, Canon, Burc Beach, Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği, Dailymotion Plus, Wall, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun destekleri bulunuyor. Rüzgar sörfünü andıran, ancak yelken yerine “kite” adı verilen, uçurtma ile paraşüt arası bir ekipmanla rüzgar kontrolüne dayalı bir board sporu olan “kiteboard”, en yeni ve görsel olarak da son yılların en çekici su sporu olma özelliğini taşımasının yanı sıra olimpik bir sınıf olması açısından da önem taşıyor. PROGRAM: 17 Ağustos Pazar // Kuruçeşme Parkı 11.00 – 20.00 Gün boyu tüketici etkinlikleri 12.00 – 16.00 Kite Bosphorus Cup 16.00 – 17.00 Basın Toplantısı
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
45
COVER STORY KITEBOARD 18 Ağustos Pazartesi // Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 10.00 – 19.00 Müzik, Aktiviteler, Plaj Oyunları
20 Ağustos Çarşamba// Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 10.00 – 19.00 Müzik, Aktiviteler, Plaj Oyunları
19 Ağustos Salı // Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 10.00 – 19.00 Müzik, Aktiviteler, Plaj Oyunları
21 Ağustos Perşembe // Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 10.00 – 19.00 Müzik, Aktiviteler, Plaj Oyunları
46
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
22 Ağustos Cuma // Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 10.00 – 19.00 Müzik, Aktiviteler, Plaj Oyunları 23 Ağustos Cumartesi // Burc Beach 10.00 – 17.00 Yarışlar (Course Race & Freestyle) 14.00 – 15.00 Özel Etkinlikler / SUP Yarışı 17.30 Ödül Töreni
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
47
ONBOARD
48
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
HUNTER
Tatari Yatçılık ile Türkiye’de…
Marlow-Hunter’ın “World Destination Series” yatlarından her biri H45, H50 ve H50cc dahil olmak üzere özellikle uzun süreli seyir ve gemide yaşama konforu için tasarlanmıştır. Bu seçkin açık deniz serisine son eklenen H40 da onlardan farklı değil.
H40
, iki ya da üç-kamara iç konfigürasyon seçeneği sunuyor. Geniş mutfakta Corian®tezgahlar, ocaklı ve çift gaz memeli LPG gazlı fırın ve hatta 6’lı tabak, çanak ve bardak seti var; iç kaplamalar ise kiraz ya da tik ağacından. H40’nın bir başka ortak özelliği ise çift baş tasarımı. İki kamara konfigürasyonundan öndeki baş, oda
içinde banyoya sahip ve burada ayrı bir duş bölümü var. Kıçtaki standart kabin, ortası yükseltilmiş ada çift kişilik yatağına sahip, oda içinde banyo ve duş bölümü, ayrıca ikili sedir kaplı dolaplar var. Buna karşın, tercihe bağlı olan üç kamaralı plan baş konfigürasyonu için ayrı bir duş bölümü sunmaktadır. Borda kısmında ise Hunter 40 adeta hareket halindeki
bir şiir gibidir. Geniş kokpiti MarlowHunter TravelArch® arma ile birlikte hareket özgürlüğü sağlamakta ve hem seyir halinde hem de demirlendiğinde güvenlik sağlamaktadır, böylece yatın sosyal merkezi olmaktadır. Kaplama ve tertibat için olan büyük depo bölümleri aynı zamanda oturma yerleri olarak da gayet güzel bir şekilde işlev görmektedir. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
49
ONBOARD
50
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Çift dümen istasyonları kolayca kullanılabilir, bir yandan kıç küpeştedeki paslanmaz çelikten oturma yeri, seyir için rahat bir oturma alanı sağlar. Kokpitin ön tarafında tercihe bağlı kendiliğinden yelken sarma sistemi, tek elle kontrol edilebilmesi için tasarlanmış düzenli güverte ve arma planlarıyla H40 tam bir işçilik harikasıdır. Alternatif olarak, performans odaklı denizciler standart seyir konfigürasyonunu seçebilirler. İki seyir planı da maksimum güvenlik ve mobilite için eğik küpeşte ve kaplamalar ve kaymaz yüzey ile kolaylıkla kontrol edilebilir. Estetik ve işlevsel özellikleri de dikkate değerdir. Kokpitin ön tarafı parlak ve düşük profilli bir kamaradır. Geminin iskele tarafı ve
sancak tarafında devam eden pencereler içeriye bolca ışığın girmesini sağlarlar. Tüm Marlow-Hunter yat ve yelkenli teknelerinde olduğu gibi, H40, Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilmiş ve yapılmıştır. İç kısımların her biri yerindeki yetenekli zanaatkarlarımız tarafından ustalıkla yapılmıştır ve gövdeye kusursuz bir şekilde yerleştirilmiştir. “Marlow-Hunter’ın tanınmış güvenli ve sorunsuz yapısının yanı sıra, hoş tasarım estetiği, borda yelken performansı ve zengin özellikli kolaylıklarıyla, H40 bizim tasarıma, yeniliğe, kaliteye ve dünya çapındaki tüm denizcilere verdiğimiz değere olan bağlılığımızı gururla sunuyor.”
Teknik Özellikler: Boy: 12,57 m En: 4,01 m Su Kesimi: 2,03 m Ağırlık: 9 ton Motor: Yanmar 54 HP Dizel Yakıt Deposu: 190 l Su Tankı: 340 l İletişim: Tatari Yatçılık +90 (216) 668 00 04 www.tatariyatcilik.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
51
ONBOARD
52
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Zarif ve dinamik
Sea Ray 510 Fly Yeni Sea Ray 510 Fly, çağdaş bridge tasarımıyla Sea Ray’in kendine has stilini, dinamik çizgilerle harmanlayarak alışılagelmişin dışına çıkarak yat tasarımına yeni bir soluk getiriyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
53
ONBOARD
Y
eni 510 FLY, iddialı boyutları, zarif hatları ve zamansız rahatlık algısı ile tam anlamıyla yaşanabilir bir tekne olarak tasarlanmış. Geniş oturma alanı, buzdolabı, televizyon, barbekü, wetbar gibi imkanların bulunduğu flybridge yaşam alanı, fiberglas hardtop seçeneği ile de geniş ve ferah bir ortam sağlıyor. Teknenin aydınlık tasarımı sayesinde gün ışığı açık havadaki kadar gerçek yaşanılabiliyor. Kumanda sistemi ve opsiyonel See Keeper stabilizatörü gibi üstün teknoloji özellikleri sayesinde seyir halindeyken üstün bir performans ve yol tutuş keyfi sunuyor. Sea Ray’in son modeli 510 Sundancer’ın ABD’de 2013 yılının 50 feet üzeri en çok 54
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
satılan yatı olarak büyük başarı elde etmesi firmayı bu pazarda tutunmak adına yeni bir modeli tasarlamaya itti ve 510 Fly modeli ortaya çıkti. Flybridge’li yeni seriye dahil olan 510 Fly, kuzey Amerikalı üreticinin ortaya çıkardığı en ‘Avrupalı’ model olarak dikkat çekiyor. Sundancer’ın gövdesi üzerine yeniden tasarlanan 510 Fly’ın ana güvertesi iki seviyeyle ayrılmış şekilde.
Teknenin havuzluğunda oldukça pratik L şeklinde bir oturma grubu ve yemek masası yer alıyor. Teknenin girişinde karşılıklı oturma gruplarının yer aldığı salon, modelin geniş gövde camları sayesinde deniz üzerinde bir teras hissi yaşatıyor. Alt güverteye inen merdivenlerden hemen önce mutfak, karşısında ise sürüş mahalli yer alıyor.
Güvertenin ön kısmında dümen ve mutfak, kıç taraftaki oturma ve yemek alanlarıyla bu seviye farkı ile ayrılmış vaziyette. Son derece geniş flybridge’inin sancak tarafında dümen, dümenin diğer tarafında bir divan ve C şeklinde bir oturma grubu ile mutfak yer alıyor.
Teknenin alt güvertesinde, teknenin genişliğinin tamamının kullanıldığı ferah bir kullanıcı kabini ve ilave 2 kabin seçeneği ile modelin sağladığı ev konforu öne çıkıyor. Kullanıcı kabininde çift kişilik masalı yemek bölümü ile çekmece ve depolama alanları göz dolduruyor.
Çift kişilik misafir kabini teknenin baş tarafında yer alırken, iki tek kişilik yatağın bulunduğu 3. kabin iskele tarafında konumlandırılmış. Modelin 2 adet geniş banyosu bulunmakta. Tercihe göre şaftlı veya Zeus kuyruklu motorlarla güçlendirilebilen model
geniş suları keşfedebileceğiniz yüksek yakıt kapasitesine mevcuttur. Görkemli tasarımı, muazzam flybridge dizaynı, hayatı kolaylaştıran birçok özelliğinin yanı sıra, geniş sosyal alanlar teknede yaşamı oldukça keyifli hale getirmekte.
Teknik özellikler Boy:15,5 m En:4,67 m Derinlik (Zeus):134 cm Derinlik (Şaftlı):132 cm Ağırlık (Zeus Drives):21.228 kg Ağırlık (Şaftlı):21.364 kg Yakıt kapasitesi:1,892 l Su kapasitesi:530 l Pis su tankı:257 l İletişim: Deniz Yatçılık +90 212 352 6595 www.denizyatcilik.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
55
ONBOARD
Prestige 500 Prestige’in 500 konsepti iki ana prensibe dayalıdır; tasarımda mükemmel uyum ile güç ve güvenliğin garantisi. Zaten birçok ödülü (Best Interior Design, Best Motor Yacht, Best of the Best, Motor Yacht of the Year ) tek başına toplaması da bunun bir göstergesi olsa gerek. 56
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
57
ONBOARD
P
restige, Express, Flybridge ve Yacht Division olmak üzere üç farklı ürün grubunda rekabet ettiği modellerinin her birinin, kendi segmentinin en iyisi olmasını hedefleyerek süratle kendini geliştirmeye devam etmekte. 2014 senesi için başlıca iki hedef; global pazarlamada gelişim stratejisini hızlandırmak ve markanın lüks ürünler dünyasındaki yerini sağlamlaştırmaktır. Lansmanı 2010 Paris ve 2011 Düsseldorf Boat Show’da yapılan Prestige 500 ve Prestige 500S modelleri tüketicilerin oldukça beğenisini kazanmıştır. Bunun neticesi olarak bu kategoride kendini kanıtlamış çizgiler esas alınarak, tüm modelleri durmaksızın geliştirme kararı alınmıştır. 58
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Vizyonu, Prestige’in kusursuz ve modern dizayn konseptinden, seyir kalitesinden, şık, zarif ve rafine stilinden ve geniş yaşam alanlarından kesinlikle taviz vermeden gitgide genişleyen sıra dışı yeni motoryatlar sunmaktır. Prestige markasının kesintisiz uluslararası büyümesine ve 2 sene önce girilen Kuzey Amerika ve Asya pazarlarında büyük ilgiyle karşılanmasına şahit olmak Prestige’i mutlu etmiştir. En uygun konfor Teknede, deniz üzerindeki yaşamı kolaylaştırmak için geniş yan güverteleri, baş kısımdaki siperlikli güneşlenme minderleri, büyük flybridge ile korunan ferah kıç kokpiti, salonun kıç tarafına konumlandırılmış kullanışlı mutfağı, büyük yüzme platformu ve hidrolik pasarellasına kadar her şey en ince ayrıntısına kadar hesaplanarak tasarlanmıştır. Salondan erişilen ve teknenin orta kısmında yer alan master kabini bol ışık alan büyük camlarıyla oldukça aydınlık ve ferah olmasının yanında özel banyo ve duşa da sahiptir. Prestige 500’ün en göze çarpan kısımlarından biri olan devasa flybridge’i, ön tarafta güneşlenme alanı, iki kişilik dümen mahalli, kuzinesi ve büyük masasıyla kullanıcısına 50 feet’ten daha büyük bir teknedeymiş hissi yaşatmaktadır. Yeni İç Mekân Tasarımlarını yaparken her zaman İstanbul’u düşlediğini söyleyen İtalyan
tasarımcı Garroni, denizde yaşamdan tam olarak faydalanma kavramı üzerine devrim yarattılar. Prestige 500 eş seviyede yaşam alanı sunmaktadır. Salonun arka tarafında konumlandırılmış geniş kuzine hem salona hem de kokpite servis kolaylığı sağlayarak aşçınızı mutlu edecek! Salondan özel girişle erişilen ve geniş gövde camlarıyla aydınlanan master kabinde, teknenin tam ortasındaki alan verimli kullanılarak son derece ferah bir mekân yaratılmış. Mükemmel Kombinasyon: Prestige ve Volvo IPS Sağlam dış gövdesi en iyi sürat/yakıt ekonomisi oranını sağlamak üzere dizayn edilmiştir. Maksimum yakıt verimliliği sağlamak için bu modelde 2 x 435hp Volvo 600 IPS motorları kullanılmaktadır. Geniş ve sivri “V-biçimli” gövdesi yüksek seyir süratlerinde bile son derece konforlu ve stabil bir yolculuk imkanı sunmaktadır. Yılların getirdiği tecrübeyle birlikte Prestige, Volvo IPS sistemiyle mükemmel uyumlu gövdeyi geliştirmiştir. Sivri V-biçimli bu gövde, konumu en iyi ağırlık dengesini sağlamak için ayarlanmış 2 adet Volvo IPS 600 ile birleşince, her hava koşulunda sorunsuz bir performans ortaya koymaktadır. Joystick ise hem seyirde hem limana yanaşırken kontrolü kolaylaştırarak keyif almanızı sağlar.
Teknik Özellikler: Tam boy: 15,20 m Genişlik: 4,5 m Ağırlık: 19.862 kg Su çekimi: 1,05 m Yakıt kapasitesi: 2 x 650 l Su kapasitesi: 2 x 318 l Pis su kapasitesi: 120 l Motor: Volvo IPS 600 2 x 435 hp Maks. Hız: 29 knot Seyir Hızı: 24 knot İletişim: Karina Yatçılık +90 (212) 560 40 04 www.karina.com.tr
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
59
ONBOARD
60
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Hız, tasarım ve konforun buluştuğu;
ALEN 68
Alen Yacht’ın tekne üretim tecrübesi ve uluslararası üne sahip mimarlık firması Foster+Partners ile gerçek bir takım ruhu ve ekip çalışmasının ürünü olan ALEN 68, üzerindeki her ayrıntı, her detay özenle düşünülmüş bir tasarım harikası.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
61
TEST ONBOARD
F
onksiyonellik ön planda tutularak, iç mekandaki gövde hatlarının mobilya ile kapatılmaksızın aksine kullanılan beyaz deri kaplı paneller teknenin yumuşak hatlarını ortaya çıkarmış böylece ana konsepti oluşturan ‘pod’ sistemine yani merkez sisteme sadık kalınmış. Bu ayrıcalıklı sistemin imkan sağladığı esnek iç tasarımıyla 1 veya 3 kabinli versiyonlarının inşaa edilmesi mümkün olmuş. ALEN 68, sahip olduğu 62
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
geniş alanlar sayesinde misafirlerine 3 kabinli versiyonunda dahi rahat, geniş ve konfor sağlamakta. Foster+Partners imzalı bu benzersiz proje; aslına bağlı kalınarak uygulamada hiçbir ödün vermeksizin, fonksiyonel açıdan en etkin çözümler uygulanarak tamamlanmış. Bu boyutlarda eşi benzeri olmayan, dünyada daha önce hiç yapılmamış farklı bir proje isteğiyle çıkan ilk Alen 68’intasarım ve inşaa
sürecinin tamamlanması yaklaşık 1,5 yıl sürmüş. Tekne üzerinde mevcut her bir mekanik sistem özel olarak inşaa edilmiş. Tekneyi saran paslanmaz çelik dekoratif şeritlerden kavisli mobilya hatlarına, hatta son derece şık bir atmosfer yaratan beyaz deri kaplı tavan ve yan panellere kadar her şey adeta şiir gibi, birbirini takip eden detaylara titizlikle yer verilmiş. Tasarımın bir ilk olmasının en önemli özelliklerinden biri; görünürde tamamen
açık bir hız teknesiyken, yan kapak panelleri ve sürgülü tavan mekanizması sayesinde kokpiti de içine alarak saniyeler içinde klimalı (tercihe göre ister sıcak ister soğuk bir ortam yaratılarak) tamamen kapalı ve korunaklı bir tekne haline gelmesi. ALEN 68; farklı talepleri karşılayan fonksiyonelliğe sahip iddialı ve benzersiz bir tasarım. 1 kabinli versiyonun günlük kullanımında (‘day-boat’), iç ve dış
mekan olarak son derece geniş sosyal paylaşım alanlarına sahip iken teknede 12 kişiye kadar rahatlıkla misafirlerinizi ağırlayabilir, ana güvertede ki güneşlenme alanları, bar, ızgara, barbekü ve hatta dünya mutfaklarından Japonya’ya özgü pişirme tekniği (Teppanyaki) dahil 10 kişilik yemek bölümünde gün boyu bir arada vakit geçirebileceğiniz, şık tasarımını konforuyla tamamlayan bir eğlence ve hız teknesi.
Teknik Özellikler: Uzunluk: 20,32 m Genişlik: 6,30 m Draft: 1,17 m Ağırlık: 45 t Yakıt kapasitesi: 4.500 l Temiz su kapasitesi: 1.000 l Pis su kapasitesi: 270 l Jeneratör: 25 KW Whisper Power Motorlar: 2xV12 1550 HP MAN Maks. hız: 45 knot Seyir hızı: 41 knot İletişim: Alen Yacht +90(216)593 2375 www.alenyacht.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
63
YELKEN ONBOARD
Zarif bir Akdenizli;
‘Only Now’ Only Now Akdeniz’in sıcak sularında seyir yapmayı seven, güneşin ve outdoor aktivitelerin tadını çıkartmaktan hoşlanan deniz severler için tasarlanmış bir süperyat projesidir. Tansu Yacht’ın tüm diğer tasarımlarında olduğu gibi bu süperyatın da ana karakterini oluşturan asıl özelliği; teknenin içinde konaklama ve günlük ihtiyaçlar için yeterli alan sağlanırken, tekne yaşantısında zamanın çoğunun geçirildiği açık alanların olabildiğince geniş ve konforlu olmasıdır.
64
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
65
MARINA ONBOARD
A
lışılagelmiş modellerin aksine Only Now açık mekanların etrafına inşaa edilmiş bir yattır. Diğer geleneksel yat imalat mentalitesinin zıttı olarak iç mekanlar maksimize edilerek yerine kullanıcının ihtiyacı doğrultusunda optimum alanlar yaratılmıştır. Bu yaklaşım büyük bir gökdelenin içine 66
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
sıkışmış bir daireye sahip olmaktansa büyük bahçeli müstakil bir eve sahip olmak gibidir. Örnek olarak tekne sahipleri yemeklerinin %95 ini yazın dışarda yerler. Tansu yat bu sebeple imal ettiği teknelerin içine yemek masası koymaz. Güvertedeki elips şeklindeki geleneksel masanın etrafında 8 kişilik
Vitra koltuklar ve İtalyan tasarımı bir sofa yer almaktadır. Bu sayede ana güvertede 10 kişilik bir oturma alanı sağlanmıştır. İç mekanların yeterli alanlara sahip olması tasarımcının, teknenin içindeki metrekarelerde daha efektif ve yaratıcı olmasına olanak sağlanmıştır. Salonda yer alan mobilyalar ceviz
panellerle kaplanmış ve bu sayede modern bir atmosfer yaratılmak istenmiş. Teknede yer alan sanatsal tablo ve vintage monochorome fotoğraf sayesinde tasarımda bütünlük sağlanmıştır. Zeminde kaymayan yüksek kalite ağaçtan üretilen özel bir parke kullanılmış ve her iki güvertede ve iç merdivenlerde aynı malzeme uygulanmıştır. Tekneyi oluşturan tüm parçalar en
yüksek standartlarda tasarlanmış soğuk kalıp tekniği ile imal edilmiştir. Gövdeyi oluşturan bütün parçalar sağlamlık ve dayanıklılık temel alınarak üretilmiştir. Güvertenin içindeki en alçak yer 2,10 m yüksekliktedir. Tüm iç mekanlar ana gövdeden ayrılmış ve olabilecek her yerden izole edilmiştir. Only Now 33,9 m uzunluğunda olup 17 ayda tamamlanmış ve 2012 Ağustos unda suya inmiştir.
Teknik Özellikler: Uzunluk:33,9 m Genişlik: 7,5 m Draft: 1,7 m Ağırlık: 135 t Yakıt tankı kapasitesi: 19.600 l Pis su tankı kapasitesi: 2000 l Motorlar: CAT C32 1700 hp Jeneratör: 2 x ONAN 40 kW Gece jeneratörü: 1 x ONAN 11 kW Maks. hız: 22 kn Seyir hızı: 18,2 kn İletişim: Tansu Yacht www.rizatansu.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
67
COVER STORY ONBOARD
Hayatın tadını onunla yaşayın!
Elan Impression 354 Impression 354 Sınıfında üstün komfor ve yelken performansı bulunan bir gezi teknesidir.Üretimi Alman Loydu tarafından sertifikalandırılmış olup, diğer tüm Elan modelleri gibi vakum infizyon teknolojisiyle üretilmiştir.Yenilikçi iç tasarımı ve yeni tasarımı Deck salon dizaynı sayesinde beklentilerinize fazlasıyla karşılık verir.
68
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
69
COVER STORY ONBOARD
I
mpression 354 Sınıfında üstün konfor ve yelken performansı bulunan bir gezi teknesidir.Üretimi Alman Lordu tarafından sertifikalandırılmış olup, diğer tüm Elan modelleri gibi vakum infizyon teknolojisiyle üretilmiştir.Yenilikçi iç tasarımı ve yeni Deck salon dizaynı sayesinde beklentilere fazlasıyla karşılık verir. Elan’ın Deck Saloon teknelerindeki modern dizayn anlayışını sürdüren yeni Impression 354; açık bir havuzluk, çift dümen dolabı ve iki farklı boyut seçenekli açılır yüzme platformuyla göz dolduruyor. Impression 354, sahip olduğu deck salon serisinde bu boyut aralığında alternatifsiz bir model olup, sınıfının en geniş alanları sayesinde bir çok yenilikçi çözüm getirmektedir. 70
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Büyük kardeşlerinde görülen, salonda katlanır harita masası ile ilave yatak imkanı gibi özellikler sunmaktadır. Güvertenin altında ise 2 veya 3 kabin seçeneği ile ‘L’ şeklinde mutfak ve ‘U’ şeklinde salon düzeni bulunmaktadır. Elan Impression 354’ü diğerlerinden ayıran en büyük özelliği; dizaynı ve teknolojik yenilikleri ile yelkeni gerçek bir tutkuya çevirmesidir. Slovenya’da kurulmuş olan 16.000 m2 lik fabrikasında 65 yıllık tutku ve yaratıcılığın yansımasıdır. Kendi sınıfında en yüksek iç derinliğe sahip olan Elan Impression 354, zor beğenen denizciler düşünülerek tasarlanmış pek çok detaya sahiptir. Kıç havuzluktaki alanın daha verimli kullanılması için 2 dümenli olarak inşa
edilen tekne aynı zamanda geniş bir yüzme platformu ve kokpit alanı sağlar. Bu sayede teknenin dış mekanlarındaki kullanım konforu sayesinde suya ulaşmak kolay ve zevkli hale gelir. Özel tasarlanan mutfağı sayesinde kendi sınıfındaki en uzun L şekilli mutfağa sahiptir. Elan Impression 354, yelken yapmanın sihrini keşfetmek isteyen aileler için tasarlanmıştır.Yelkenciliğin keyifli ve zevkli yanlarını keşfetmek hiç bu kadar zevkli olmamıştı. 3 kabini ve iç yerleşimi sayesinde 9 kişiye kadar konaklama imkanı sunarken, geniş salonu sayesinde teknenin içinde özgür bir yaşam alanı sunar. Yüzme platformu 2 boyutlu olup istenirse büyütülebilir ya da seyir halinde tamamen kapatılarak kokpite dahil edilebilir özelliktedir.
Teknik Özellikler: Tam boy: 9.99 m Su hattı boyu: 8.79 m Maksimum en: 3.49 m Yüksüz Ağırlık: 6.000 kg Su çekimi: 1.60 m / 1.90 m Yakıt kapasitesi: 110 lt Su kapasitesi: 238 lt / 468 lt Maksimum Motor Gücü: 19 Hp İletişim: Solo Deniz Ltd. Şti. + 90 232 465 32 40 www.solodeniz.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
71
TEST STORY COVER
72
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Mücadeleci denizci
Ventus 26
Her test öncesi yaşadığım merak ve heyecan AG Marine tarafından üretilen Ventus 26’nın testine giderken de doruk noktasındaydı. Sebebi ise bir Türk üreticinin yaptığı ve boyuna göre gerçekten güçlü benzinli bir motorla desteklenmiş ve yurtdışındaki benzerlerinden çok daha kaliteli olduğu söylenen bir tekne, beni ne kadar şaşırtabilirdi?
Test&Yazı: Tuğberk UCA Fotoğraf: Mihri EREŞ
Tekneyi
Suadiye çekekten denize indirdikten sonra sudaki duruşu ve motor sesi beni çok etkiledi. Aslında bunlar devamında yaşayacağım sürüş deneyiminin habercisiydi. Özellikle birçok sürat teknesinin aksine teknenin iskele tarafına yerleştirilmiş direksiyonu ve tüm özellikleriyle(özellikle direksiyonun kendisi) tam bir klasik olan Ventus 26,diğer modeller olan 29 ve 33’ün ufaltılmış bir kopyası gibiydi. Denizin üzerinde ilerlemeye başladıkça
içerisindeki güç ve savaşçılık ortaya çıktı. Benim test ettiğim model Mercury 350 Magnum motora sahip olan bir modeldi,V8 motorun ve 300 beygir gücün tüm agresifliği tekneye yansımıştı ve beni hayrete düşüren bir tarzı vardı. Özellikle teknenin 26 feet oluşu motorun gücünü çok daha verimli aslında eğlenceli yapmıştı. Test yazılarımın çoğunda, okurlara bir kullanıcı gözüyle neler yaşadığımı ve hissettiğimi anlatmaya çalışırım. Çünkü bunca senedir denizle iç içe olan biri
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
73
TEST STORY COVER
olarak okuduğum test yazılarında, 1000 devirde kaç mil sürat yapıp ve kaç litre yakıt yaktığıyla ilgilenmedim. Ventus 26’da bu tip detaylarla yaşadığım zevki geri plana atabileceğim bir tekne değil. Tam anlamıyla keyif abidesi olmuştu. Test ettiğim 33 ve 29’un aksine, ciddi yarışçı kimliği ortaya çıkmış ve 45 mil civarı hızı ve manevra kabiliyetiyle de sesini ve görüntüsünü destekler olmuştu. AG Marine ürettiği tüm teknelere yarışçı kimliğinin yanı sıra kullanan ve yolcular içinde konforu ön plana çıkaran bir seri oluşturmuş. Ventus 26 yüksek hız olarak 50 deniz mili sürate çıkabilen ve komple maundan üretilmiş gövdesiyle de oldukça memnun eden bir tekne olmuştu. Yeni denizcilik 74
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
tarzındaki inanışa göre karbon ve muadili malzemelerle yapılan tekneler hem daha uzun ömürlü hem de daha sağlam olarak düşünülüyor. Fakat bu genel kanıya katılmadığım tek nokta bu tarz bir sürat teknesinde tümüyle ahşabın kullanılması teknenin deniz üzerindeki dalgalarla mücadelesinde çok daha konforlu bir seyir sağlıyor. Denizcilerin ve malzeme bilgisi olan herkesin bildiği üzere tam tabiriyle her malzemenin işleyiş tarzı farklıdır ve Ventus 26 da bu uyum ahşapla tam yakalanmış. Tekne her dalgadan atladığında veya dalgaya çarptığında düzgün akord edilmiş bir müzik aleti gibi tınlamaktaydı. Testin başında her zaman yaptığım gibi manevrasız seyri tercih ettim. Çünkü
hem yüksek süratini hem de bu süratte ne kadar dengeli olduğunu görebilmek istedim. Ventus 26 gaz vermeye başladığınız ilk andan itibaren tepkileri çok net olan ve 2,5 tonluk gövdesine karşın çok çabuk süratlenen bir tekne olmuş. Test günü açık ve kısmen dalgalı kalmış Lodos rüzgarıyla teste başladım. Aslında dalga testi için çok istediğim bir hava şartını yakalamıştım. Üzeri açık spor model olmasının zorluklarından uzaktı, özellikle manevralarda verdiği keyiften dolayı sınırlarını da zorladığım Ventus 26 performansıyla beni memnun ederken, içerisine tek damla serpinti dahi almadı. Ventus 26’nın manevra kabiliyetini test ederken yarışlardan kalan alışkanlıkla son kullanıcıdan çok daha fazla zorlayan dönüşler yaptım ve bu test sırasında da tam not almayı hak etti. V gövdenin manevra sırasında ki avantajlarının yanı sıra, tekne karakter olarak bir
arkadan itişli otomobilin karakterine sahipti. Dönüşe başlamadan tam gazdan 4/3 gaza düşüp dönüş sırasında tekrardan gazlamaya başladığınızda size hissettirdiği gerçek güç ve kontrol oluyordu. Ayrıca bu tip kuvvetli teknelerin çoğunda olan sıkıntı manevra sırasında pervanenin çürük su yaratıp, tekneyi güçten ve süratten düşürme durumu ise test boyunca tüm zorlamalarıma rağmen karşılaşmadığım bir durumdu. Bu kadar stabil olması ve güce hakim olunması ise insana güven veriyordu. İki saat süren ve her koşulda test etme fırsatı yakaladığım Ventus 26 benden tam not aldı ve herkese tavsiye edebileceğim bir yere yerleşti aklımda. Bana göre denizcilik hayal ve mücadele gücüyle eşit olduğu için, Ventus 26 gerek denizciliği gerekse üretim aşamasında eklenebilecek aksesuarlarıyla her türlü zevke ve isteğe uygun bir tekne olmuş.
Teknik Özellikler: Boy:7,65 m En: 2,55 m En dar yeri: 1,45 m Motor: 350 Magnum Temiz su tankı: 75 l Yakıt tankı: 300 l İletişim: AG Marine www.agmarine.com.tr
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
75
MARMARİS YARIŞ HAFTASI TEST
76
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
daha geniş yaşam alanları için
Absolute 52 Fly Büyük güverte, başüstü ve havuzlukta çokça güneşlenme alanı, rahat kamaralar, büyük pencereler, aydınlık mekânlar, konforu ön planda tutan özel bir tasarım… Bütün bunlar 16 metrelik yat 52 Fly’da bir araya geliyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
77
MARMARİS YARIŞ HAFTASI TEST
A
bsolute 52 Fly testi için Pendik Marina’da Deniz Yatçılık temsilcileriyle buluştum.Absolute markasının Türkiye temsilcisi 2013 yılında bu markadan en iyi bayii ödülünü almıştı.Şubat fuarında karada gezerek gördüğüm teknenin deniz performansı benim için merak konusuydu. Pendik-Adalar rotasında test ettiğim bu tekneyi iç kullanım,dış görünüm ve performans olarak değerlendirirsek,her üçündende tam not alabilecek bir yapıya sahipti.Tekneye binmek üzere yaklaştığımızda kıçında bulunan pasarella ve bot veya jetskinin yerleşebileceği tik kaplı platform dikkat çekiciydi.Yerleşim olarak ve görsel olarak son kullanıcıya hitap edecek şekilde tasarlanmış ve yerleştirilmişti.Kaptan kamarasının girişide teknenin kıçında bulunuyor.
78
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Özellikle kaptan kamarasınında konforu teknenin heryerinde olduğu gibi eksiksiz ve düşünülerek tasarlanmıştı.Teknenin içine geçince arkaya konumlanmış masa ve oturma grubu aynı zamanda yastıkların yerleri değiştirilerek güneşlenmek içinde kullanılabiliyor. Bu bölümden teknenin içerisinde geçerken salon ve kamaraların girişinin cam bir kapıyla ayrıldığını görüyoruz. Absolute’u çevreleyen tüm camlar gibi,bu cam kapıda teknenin içerisine fazladan aydınlık sağlamaktaydı. İçeriye salona geçtiğimde dikkatimi çeken kullanılan malzeme kalitesi ve boyuna göre çok daha fazla imkan sunan yerleşim planıydı. Özellikle cam kapıyla ayrılan kıç taraf ve salonun hemen girişinde bulunan mutfak kısmı,kayar cam kapıların tam açılımı sayesinde tek parçaya dönüşebiliyordu. Salona girdikten sonra mutfak kısmının
önüne yerleştirilmiş olan oturma grubu 8 kişinin çok rahat şekilde oturabileceği ve de grubun yanına yerleştirilmiş asansör sistemli lcd televizyonuda seyredebilecekleri şekilde dizayn edilmişti.Oturma grubunun önüne geçince sancak tarafta kaptan köşkü ve hemen ortadan da kamaralara geçiş bulunuyordu.Salonun hem iskele hem sancak tarafından baş tarafa çıkış mevcut. Kamaraları görmek için alt tarafa indiğimde dalgadan en az etkilenecek şekilde ortaya konuçlanmış master kabin dikkatimi çekti. Kamaranın içerisinde herşey düşünülmüş olup,ahşap detaylarla da sıcak bir hava katılmıştı.Benim gezdiğim 52 Fly master,vip ve opsiyona göre seçenekli ranzalı veya yan yana 2 adet tek kişi yatak kapasteli 3 kamaraya sahip modeldi. Master kabinin kendine ait tuvaleti ve duşunun haricinde orta
alandan ve vip kamaradan ulaşılan ikinci bir tuvalette teknede mevcut. Özellikle Flybridge sahibi teknelerde eğer boy olarak 60 feetin altındaysa Flybridge’in sadece aksesuar amaçlı konduğunu size hissettirir.Flybridge merdiveni teknenin sancak kıç tarafına konuçlanmış olup,bu düşüncenin aksine Absolute 52 Fly arka kısmına yerleştirilmiş 8 kişilik u oturma alanı ve orta kısmında kaptankoltuğu ve kumandalar ve bunun önünede yerleştirilmiş 5 kişililk güneşlenme kısmıyla gerçekten boyundan çok daha büyük konfor sağlıyordu.Özellikle tik detaylarla iç içe geçmiş detaylar teknenin geneline çok sıcak bir hava katıyordu.Teknenin sancağına flybridge’e yerleştirilmiş olan lavabo ve barbekü rahat ulaşımı ve konumu ile çok kullanışlı.Flybridge açlır katlanır bir bimini ile güneşten korunmanıza imkan sağlamakta. Teknenin performansına gelecek olursak 52 feet ve Flybrigeli diğer teknelere göre IPS kuyruklar sebebiyle tasarlanmış alt
yapısı tekneye çok daha atak ve hakim olunması kolay bir karakter sağlamış. En yüksek sürat olarak 30 knot’a çıkardığım Absolute 52, bu süratlerde bile iskele sancak alabandalarda 3 knot bir sürat kaybıyla yoluna devam ediyordu. Özellikle test ettiğim havanın dalgasız ve rüzgarsız olması tekneyi her motor devrinde ve manevrada rahat rahat hissedebilmemi sağladı.Teknenin en çok dikkatimi çeken yanı,normal seyir sürati olan 2500 devirde 13 knot sürat yaparken ,1 mil mesafede sadece 6,60 litre yakmasıydı.Teste devam ederken son süratini ve bu süratte yaktığı yakıtı görmek için tekneyi 3600 devire çıkarıyorum ve 30 knot sürate çıkıyoruz.Bu süratte ise yakıtımız 1 milde 5.8 litre yani saatte 170 litre. Absolute 52 Fly daha hızlı giderken daha az yakıt harcamasını IPS kuyruk uyumlu alt yapısına borçlu.Bu teknede motor opsiyonu bulunmamakta, 2 adet Volvo Penta IPS600 sunuluyor standart olarak.Bu motorlarla birlikte teknenin baz fiyatı 636 bin Euro.
Teknik Özellikler: Boy: 16m En: 4,46m Su Çekimi: 1,2m Motor: 2x432 bg Volvo Penta IPS600 D6 Dizel Temiz su tankı: 450lt Yakıt tankı:1600lt İletişim: Deniz Yatççılık www.denizlatcilik.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
79
ONBOARD TEST
Bir Türk Güzeli;
Ventus 33
Çoğunlukla testlerimizi gerçekleştirdiğim mekan olan Suadiye çekeğine geldiğimde karşımda bu sefer Ventus’un şu an üretimde olan en büyük ağabeyi Ventus 33 tüm ihtişamıyla duruyordu.
80
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Bu
teknelerde beni çocukluğumdan beri cezbeden galiba suda bir hanımefendi edasıyla duruşlarıydı. 33 feet bir tekneye göre çok daha ufak görüntüsünü maalesef beyaz rengine borçluydu. Alpay Günaydın’a tüm teknelerin neden beyaz olduğunu sorduğumda, tüm modellerin yurtdışına satıldığını ve müşteri talebinin bu yönde olduğunu söyledi. Eğer ben bir adet Ventus satın alırsam kesinlikle cilalı ahşap olanını tercih ederim. Test için Ventus 33 e bindiğimde ilk dikkatimi çeken ve diğer modellerden en büyük farkı, kaptan haricinde teknedeki tüm misafirlerin rahatının çok daha ön plana çıkartılmış olmasıydı. Teknenin kıç üzerindeki güneşlenme alanı diğer tüm modellerindeki gibi konuçlanmış olup teknenin içerisini çevreleyen oturma kısmı ise çok keyifli olmuştu. Özellikle kaptanın oturuşu sanki teknede bulunan herkesin denizi rahatça görüp, Ventus 33’ün ve çevrenin tadına tam doymaları için yerleştirilmişti. Ventus 33’ün baş altı kamarası 2 kişi çok rahat edebileceği şekilde düzenlenmiş ayrıca buzdolabı ve mutfak yerleşimi de hem içerden hem de dışardan kolaylıkla ulaşılabilecek şekilde düşünülmüş.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
81
YELKEN TEST
Tekneyi ve içini biraz gözlerinizde canlandırdıktan sonra sunuyor. Çift motorun avantajı manevralarda istenilen gelelim denizde neler yapabildiğine. Motor olarak tercih dönüşlere imkan sağlamasının yanında özellikle kıyıya yanaşırken size kolaylık sağlayabilecek başpervanesinin edilen iki adet 350 Magnum, diğer modellerden farklı de bu modelde mevcuttu olmasıydı. olarak şaftlı olarak monte edilmişti. Şaftlı olmasının dezavantajlarından biri olan dümen kabiliyetinin kuyruklu Bu modeli dizel veya benzin motor seçenekleri ile sipariş edebiliyorsunuz. Benim tercihim benzinli olan makinelere göre azalması, Ventus 33’ün alt ve kıç modeli olacaktır. Egzozlarının açık olması, rölantide bile yapısından dolayı çok hissedilmemekteydi. Teknenin boyunu göz önünde bulundurursak, diğer modellere göre çalışırken ne kadar güçlü olduğunu size hissettiriyor. daha ihtişamlı, konforlu fakat yavaş olmuştu. İçerisine Ventus 33, AG Marine tarafından üretilen diğer modeller gibi yurtdışına satılmakta ve Türkiye’de üretilen bu monte edilen çift 350 Magnumla testte yapabildiğim teknelerin Türk üreticileri yurtdışında en iyi şekilde temsil maksimum sürat 35 mile ulaştı. Özellikle dönüşlerde ettiğini tekrar bizlere kanıtlamış olmasının gururunu güven hissi veren Ventus 33,düz seyirlerde de monte edilen flap ve trime gerek kalmadan size keyifli bir seyir yaşıyorum. 82
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Teknik Özellikler: Boy: 10 m En: 2,75 m Ağırlık: 3.5 ton Temiz su tankı: 125 l İletişim: AG Marine www.agmarine.com.tr
Taylan Kümeli’den
Kirazın mucizevi sırları
Tanrının dünyaya armağanı; Ölüdeniz İsviçre Alpleri’ nin eteğinde büyülü bir şehir;
Cenevre Dekorasyonda yaz enerjisi...
İstanbul’da keşfedilmeyi bekleyen 3 mekan
Ekranların neşeli ve çılgın güzeli;
Uçsuz bucaksız maviliklere yelken açmak… Tüm iş temposunu geride bırakıp şehrin kalabalığından uzaklaşmaya, biraz kafa dinleyip biraz da yenilenmeye, yeni yerler keşfedip yeni tatlar peşinde koşmaya, kısacası var mısınız yazın en güzel zamanını yaşadığımız şu günlerde keyifli bir mavi yolculuğa? Sahi şehir hayatı ne gibi etkiler bırakıyor üzerimizde? Büyük şehirde yaşamanın sunduğu imkanlar şöyle dursun koşturmacasıydı kalabalığıydı derken ne kadar uzaklaşıyoruz birbirimizden, kendimizden? Öyleyse denizin birleştirici gücünü kullanmaya, teknelerde sevdiklerimizle bir araya gelmeye ve kendimizi bu güzel ama yorucu şehir hayatının içindeki kaostan biraz olsun kurtarmaya ve ödüllendirmeye var mısınız? Öyleyse haydi ne duruyoruz? Doğru denize… Madame’ın Ağustos - Eylül sayısına özel sağlık ve bakım sayfaları kendinize biraz daha özen göstermek için size ışık tutarken, birbirinden güzel tatil destinasyonları, keşfedilmeyi bekleyen mekanlar ve oldukça çekici fikirler sizlerle… Ekranların sempatik sunucusu Pelin Çini röportajını da mutlaka okuyun derim. Tüm Madame kadınlarına sevgiler
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
83
COVER STORY INTERVIEW
Neşeli, romantik bir o kadar da çılgın:
Pelin Çini Biz onu ilk Milliyet’teki köşe yazılarıyla tanıdık. Sıcak, samimi ve bolca dövmeli güzel ve çekici bir kadın Pelin Çini. Gazeteden ekranlara geçişi de kesinlikle yaydığı pozitif enerjiden. Aramızda Kalsın tv programıyla geniş kitlelere hitap eden ve her geçen gün izleyicinin sevgisini daha fazla kazanan Pelin Çini ile Anadolu Hisarı Big Chefs’de çok keyifli, oldukça neşeli ve bol kahkahalı bir çekim yaptık. Röportaj: Gamze ÖZDENİZ • Fotoğraf: Can ESENTAŞ
Merhaba, biz sizi köşe yazılarınızdan ve ekranlardan tanıyoruz ama kimdir Pelin Çini? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Kendini anlatmak aslında en zor ama en keyifli şey benim için. İşe şu sıralar çok sık kurduğum bir cümle ve twitter profilimdeki açıklama ile başlayayım: 35 yaşındayım ve hayatımda yüzünü hiç görmediğim insanların sevgileri sayesinde hayatta karşıma çıkan zorluklarla mücadele ediyorum. Bu fazla romantik gelebilir. Şöyle söyleyeyim Pelin Çini yazar, sunar, konuşur ve şükürler olsun ki hayatını bu yolla kazanıyor. Medya serüveniniz nasıl başladı? Lisede yazar olmak istiyordum. Koç Özel Lisesi’nde okudum. Ardından Bilgi Üniversitesi’nde sinema tv bölümünü bitirdim. Okulun dergilerinde editörlük yapıyordum. Derken bu merak profesyonel anlamda da hayatıma girdi.
84
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
85
INTERVIEW COVER STORY Tercüme yaparak başladım medyaya. Dergilerden gazeteye geçtim. Milliyet gazetesinde 5 yıl eklerde muhabirlik ardından da köşe yazarlığı yaptım. Tüm bunlar devam ederken aklımda hep TV’de olmak vardı. Sanırım çocukluk hayalim oyunculuktu dememe gerek yok. Derken tesadüfen yolum TV8 ile kesişti. Hiç hazırlıksız hatta deneme çekimi yapmadan ‘Aramızda Kalsın’ programına
başladım. İlk sezon Sacit Aslan ardından Salih Keçeci ile programa devam ettim. Hani derler ya insanın içinde varsa oluyor. Şimdi “Bu iş için doğmuşum” diyorum. Partnerli program sunmanın zorlukları neler? Geçenlerde bir programa konuk oldum orada epey beylik bir cümle sarf ettim
ve hala arkasındayım: Ben herkesle program yapabilirim. Normalde çok sabırlı ve ılımlı bir yapım olmamasına rağmen kamera karşısında kendimi kontrol edebiliyorum. Ekranda biri ile birlikte olmak aslında bir anlamda kişiye güç de veriyor. Hep doğallıktan yana olduğum için o “sohbet ortamı” durumunu partnerle desteklemiş oluyorsunuz. Tek başıma da deneyimim
Twitter ve Instagram’ı çok aktif kullanıyorum. Oradan sevdiklerimle iletişime geçmeyi önemsiyorum ancak kötü yorumlar moral bozucu olabiliyor
86
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
İnsanların sıcak tepkileriyle karşılaşmak inanılmaz bir his. Genelde sarılıyorlar. Bir de ‘ne kadar gençmişsin ve ne kadar inceymişsin’ diyorlar ki bu en zevklisi. Sanırım ekran biraz haksızlık ediyor kimilerine. İzleyicilerle bir araya gelmek işin ödülü zaten.
var tabii. Geçen sene yine TV8’de “Yaz Günlüğü” adında bir program yaptım. İnanılmaz keyifliydi. 4000 metreden paraşütle bile atladım o program için. Adrenalini seviyorum galiba. Samimi sıcak yapınız ve özellikle dövmelerinizle dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz. Size yakıştığını söylemeden geçemeyeceğim. Kaç tane dövmeniz var? İlkini ne zaman yaptırdınız? Hepsinin bir hikayesi var mı gerçekten? Dövmelerim artık benim imzam gibi. Aslında bu konuda biraz hassasım çünkü
insanların çok dikkatli düşünmeleri gereken bir meseledir dövme. Yani sırf moda diye yaptırmamak lazım. Ömür boyu sizinle birlikte olacak bir şeyden bahsediyoruz neticede. 10 küsur dövmem var. Sırtımda kollarımda, belimde, bacağımda, ellerimde… En sevdiklerime gelince; göğsümde om yazıyor ve altında bir lotus çiçeği var. İç huzuru ve ne olursa olsun ayakta kalmayı temsil ediyor. Sağ kolumda annemin, sol kolumda ise anneannemin isimleri yazılı. İleride çocuğum olursa onun adını da yazdıracağım tabii ki.
Bir zamanlar 120 kilo olup şimdiki bu fit halinize nasıl dönüştünüz? Bu gerçekten azmin ve başarının öyküsü. Kolay olmasa gerek. Nasıl başardınız? Kilo hayatımda hep olan bir problemdi. Aslını isterseniz hala var. İdeal kadın bedeni üzerine bu kadar çok şey yazıp çizilirken ve 38 beden kadınların “anormal” sayıldıkları bir camiada iş yaparken nasıl olmasın? Şu an 38 bedenim ama hala aynaya baktığımda “Daha çok var” diyorum. Kilo vermek tabii ki zordu. Özel bir formülü de yok aslında; spor, diyet ve sabır işi bu. Son zamanlarda biraz takıntılı hale geldim. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
87
BODRUM CUP INTERVIEW Hafta içi her gün 2 saat spor yapmazsam kendimi eksik hissediyorum. Diyetim ise yaşam şeklim haline geldi. Alkol kullanmam ve pastanelerin önünden geçerken vitrinle göz göze gelmemeye dikkat ederim. İleride bir gün bu kilo verme maceramı kitaplaştırmayı çok istiyorum zira “şişman” insanların toplumda yaşadıkları zorlukları, insanların onları nasıl “ötekileştirdiklerini” anlatmam gerek bence.
Şu an ‘Aramızda Kalsın’ magazin programında sizi izliyoruz. İleriye yönelik bir planınız ve gerçekleştirmeyi hedeflediğiniz başka projeleriniz var mı? Televizyonda olmaya devam etmek istiyorum kesinlikle. Bundan 10 yıl sonraya dair hayalim tanınan ve başarılı bulunan bir televizyon ismi olmak. Klişedir ama söyleyeyim: “Türkiye’de kadın talk Show’cu eksikliği var”. O yüzden ben de ileride ünlülerin konuk
Televizyonda olmaya devam etmek istiyorum kesinlikle. Bundan 10 yıl sonraya dair hayalim tanınan ve başarılı bulunan bir televizyon ismi olmak.
88
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
olduğu ve onlara aklıma gelen her şeyi (!) sorabileceğim bir program hayal ediyorum. Bu arada oyunculuk yapmak gibi bir hayalim hala mevcut. Bazen şaka yollu “sitcomda oynamak istiyorum” diye programda bile söylüyorum. Göreceğiz artık… Sosyal medya ile aranız nasıl? Twitter ve Instagram’ı çok aktif kullanıyorum. Oradan sevdiklerimle
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
89
BODRUM CUP INTERVIEW iletişime geçmeyi önemsiyorum ancak kötü yorumlar moral bozucu olabiliyor. İnsanlar sizi hiç tanımadan yargılayabiliyorlar. Belki umursamamak lazım ama benim yapım biraz farklı. Herkese kendinizi sevdiremezsiniz derler ama nedense ben ısrarla uğraşıyorum. Kısacası orada yazılan her şeyi dikkate alıyorum. Sokakta tepkiler nasıl? Tanınmak, popüler olmak sizin için ne anlama geliyor? İnsanların sıcak tepkileriyle karşılaşmak inanılmaz bir his. Genelde sarılıyorlar. Bir de ‘ne kadar gençmişsin ve ne kadar inceymişsin’ diyorlar ki bu en zevklisi. Sanırım ekran biraz haksızlık ediyor kimilerine. İzleyicilerle bir araya gelmek işin ödülü zaten. Kariyer planlamamda Banu Noyan ile birlikte çalışıyorum. Yeni dönemde alıveriş merkezlerinde birçok organizasyonda olacağım ve birebir izleyenlerle iletişime geçeceğim için heyecanlıyım. “Daha gençsiniz” tepkisinden yola çıkarak soruyorum: Bekarsınız evlenmeyi düşünmüyor musunuz? İstiyorum tabii ama günümüzde birçok insanın yaşadığı bir korkuyu ben de yaşıyorum. Ya biterse? Malum boşanma oranının evliliklerden daha yüksek olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Ama yine de umudu elden bırakmamak lazım. Yanında kendimi yalnızken ki kadar rahat hissedeceğim, beni tüm eksilerimle sevecek birinin olmasını istiyorum ve bir gün onunla tanışacağıma inanıyorum. Anne olmak da istiyorum tabii. O yüzden ne diyelim: İnşallah! 90
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
91
FISHING TRAVEL
Cenevre Fotoğraf&Yazı: İç Mimar BURÇİN MERCAN brcnmrcn@gmail.com
Yenilenmek için Cenevre’ye gidiyoruz...
92
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
D
ünyanın en büyük göllerinden biri olan Leman Gölü’nün kıyısında, İsviçre Alplerini arkasına almış, Akdeniz iklimi hakim rüya gibi bir şehir Cenevre. İsviçre ve Fransa mutfağının sentezinden oluşan, vazgeçilmezi jambonları ve peynir çeşitleri gibi şarküteri ürünleri, restoranlarda ise Longeole ve Cardons’ları ile meşhur şehir en güzel mevsimini bugünlerde yaşıyor. Her bir köşesi Üzüm bağları ile çevrilmiş Cenevre için gezi tavsiyelerim ise şöyle; Eski Şehir Bölgesi’nde özenle taş döşenmiş sokaklarda yürüyüş yapabilirsiniz. Bu yürüyüş sonrası St. Pierre Katedrali’nin kulesinden şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Ardından size tavsiyem Jardin Anglais’e İngiliz bahçelerine gidebilirsiz, 1955’den bu yana şehrin namına yakışan çiçekten bir saat bulunmakta, bu saat yüzlerce çiçek ile tasarlanır ve her mevsim değişir. Jet d’Eau Su Fıskiyesi: Dünyanın en güçlü su fıskiyesini Marina’dan izleyebilir harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Palace Nueve Cenevre’nin en şık bölgelerinden biri. Bu bölgede bir arada bulundurduğu 110 mağazası ile şehrin
en büyük alışveriş merkezi olan Globus Department Store’a gidebilirsiniz. Zaten şehrin bir çok yerinde karşınıza çıkacak olan “Centre Commercial” tabelaları sizi alışveriş merkezlerine yönlendiriyor olacak. Cenevre’nin dünyanın en pahalı on şehri arasında olduğunu unutturmamak gerek. Carouge yerleşim bölgesi, Fransa’nın Nice kentinden etkilenerek tasarlanmıştır, Bölgede çok sayıda kafeterya mevcut. Cenevre kent merkezine yakın, Saleve Dağı’na teleferik ile çıkarak 1380 metre yükseklikten şehri fotoğraflayabilirsiniz. Cenevre’de geceleri göl kenarında sakin yürüyüşler yapabilir, şık bir restoranda Le Chat Noir gibi caz dinleyebilir hafif bir şeyler yiyebilirsiniz. Şehrin Red Light bölgesini de ziyaret edebilirsiniz, burası Amsterdam’daki Red Light Street’in biraz daha ufağıdır. Seyahatiniz hafta sonuna denk geliyorsa mutlaka Plain Palais’de kurulan bit pazarına rotanızı çevirebilir. Burada bir çok ürünün ikinci elini bulabilirsiniz. Cenevre’de çok sayıda festival düzenleniyor; bunlardan en önemlisi her yıl şubat ayının 3. Haftası düzenlenen Cenevre Festivali.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
93
MARINA TRAVEL
FOUR SEASONS HOTEL DES BERGUES GENEVA SPA MONT BLANC Hazırlayın valizlerinizi ve yaşamakta olduğumuz Ağustos ayını Cenevre’de Türk iç mimarın tasarımı olan Four Seasons SPA’da yenilenerek geçirin.
M
etex Design Group’da Proje Direktörü ve Proje Ortağı olan iç mimar Onur Özgül, kendine has çizgilerini taşıyan projeyi şöyle anlatıyor; “Sinan Kafadar ile bu projeye başlarken amacımız Cenevre halkının gurur duyacağı bir SPA tasarımına imza atmaktı. Biz de Four Seasons standartlarında, dünyanın en
94
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
iyi tasarımlarından birini sunmak için çalıştık. Uzun ömürlü tasarım anlayışımız, Doğu Cenevre karşısındaki dağ kristalleri ve su damlasından aldığımız ilham ile bütünleşerek mevcut binaya özgü bir tasarım ortaya koydu. Cenevre halkı içinde kendilerini yabancı hissetmeyecekleri, kendi kültür ve alışkanlık
dokunuşlarını bulacakları bir SPA deneyimini burada yaşayabilecekler. Projenin her noktasında ahşap, granit, cam ve metal gibi doğal malzemeler kullanmaya özen gösterdik. Bu doğallık, gerek malzemede gerekse de doğadan aldığımız tasarımsal ilham bu projenin en önemli unsurlarından.”
Heykeltraş elinden çıkmış gibi duran merdivenleri ve girişin tam karşısından yansıyan gün ışığı etkisi ile resepsiyondan sonra SPA’nın geri kalanını görmek için sabırsızlanacaksınız.
Bekleme Odası, gökyüzüne açılan camdan kubbe formunda bir tavan ve özel aydınlatmalı heykeller ile iç karartıcı bir mekan olmaktan çıkarılmış.
Terapi Odalarında İsviçre’nin dağ evi çatılarının etkisini hissedeceksiniz.
Dinlenme odalarında kendinizi iyi hissettirecek, gökyüzünü görebileceğiniz cam tavanlar tasarlanarak, mekan daha da keyif alacağınız bir hale getirilmiş. Soyunma odaları size aradığınız şıklık ve lüksü bir arada sunuyor.
İç Mimar, bir Türk banyosu kültürü olan hamamı, İsviçre dokunuşları, Marmara taşı ile birleştirip, Brezilya’nın mavi mermeri ile renk katarak aynı kullanımı İsviçre tasarım tarzına uygun yorumlamış.
Konukları hayli etkileyecek havuzun panaromik manzarası ve gökyüzünü görmeye olanak veren tasarımı. Lüks ve rahatlığı bir arada sunan mekanda, havuza girdiğinizde sizi karşılayan şömine kendinizi evinizdeymişsiniz gibi hissettirecek.
Şehrin terasları olabildiğince sade tutmaya çalışan anlayışına karşın, SPA’nın modern çizgisine göre daha klasik olan binanın tarihi geçmişine uygun bir tasarım tercih edilmiş.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
95
COVER STORY TRAVEL
Onur Özgül Kimdir?
Aslen Adana’lı olan iç mimar, Tarsus Amerikan Lisesi, Bilfen ve ardından lisans eğitimini 2000 yılında Bilkent Üniversitesi’nde tamamlıyor. Ardından Yeditepe Üniversitesi’nde MBA yapıyor. Yemek yapmaya ve işletmeciliğe merakı olan Onur Özgül Mutfak Sanatları Merkezinde Restoran ve Mutfak işletmeceliğini de CV’sine ekliyor. Bir çok farklı projede yer almasının ardından, 2005 yılından bu yana Türkiye’de ve yurt dışında kıymetli projelere imza atan Sinan Kafadar’ın ofisinde, Metex Design Group Istanbul’da Proje Direktörü ve Proje Ortağı olarak çalışıyor. Nefes kesen bir çok projede dokunuşlarını bulabileceğiniz iç mimarın yöneticisi olduğu ilk proje
baş iç mimarı olduğu bu proje 2014 yılının mart ayında açıldı.
“Four Seasons Hotel Istanbul at the Bosphorus”. “Tasarımsal kriterin çok yüksek olduğu bu projede binlerce detay içerisinde farklı tasarım dünyalarını keşfettim. Proje, Travel & Leisure dergisi tarafından 2013 Best SPA of Europe gibi birçok ödüle layık görüldü.” diye anlatıyor Onur Özgül. Bu projenin sonlanmasına yakın Kudüs’te 1927 yılında Mimar Ahmed Kemaleddin’in tasarımını yaptığı binada The Waldorf Astoria Hotel için otel konsept çalışmalarına başlıyor. “Tarihin içerisinde bir zaman tüneli” olarak tanımladığı projenin, Osmanlı ile başlayan serüvenini yine Türklerin şekillendiriyor olmasını şans ve gurur verici buluyor. Mimar Sinan Kafadar’ın
96
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
2009 yılında Istanbul Le Meridien oteli iç mimari projelendirmelerine başlıyor. Ardından Shangri-la Oteli projesinde 1 yıl kadar proje yöneticiliği yapıyor. Derginin bu sayısına konu olan tasarımını da şöyle anlatıyor; “Four Seasons Oteli Istanbul Oteli projesinin başarısıyla 2010 yılında Metex Çatısı altında Cenevre – İsviçre’deki Four Seasons Otelinin 22 Milyon Dolara imal edilen Spa Mont Blanc ve Izumi Restorantının iç mimari tasarımlarını gerçekleştirdim. Proje 2013 yılının Ekim ayında açıldı. Mülk sahibi Petronas Kulelerinin sahibi Asya’nın ikinci ve dünyanın 82. Zengini olan Tatparanandam Ananda Krishnan
N. Onur Özgül & Sinan Kafadar ( Kudüs The Waldorf Astoria Palace Açılışı, Temmuz 2014)
ile bu projemizi başarıyla sonlandırdık. Cenevre’ye yolları düşen tüm ziyaretçileri burayı gezmelerini tavsiye ediyorum. İsviçre’nin Alpleri ve doğasının sentezi ile tasarlanan, modern ve sofistike detayları ile dikkat çeken bir tasarım oldu . Bu projenin başarısının yeni kıtalarda farklı sofistike işler getirmesini umuyorum.” Şu an üzerinde çalıştığı proje ise Bodrum’da, eski Fuga Oteli’nin tamamen yıkılarak Bodrum Caresse Residences ve Resort Hotel projesi ismi ile aldığı yepyeni hal. Onur Özgül bu projenin ise Bodrum’da Akdeniz ve Ege’nin kesiştiği noktada ikonik bir lokomotif proje olacağını söylemeden duramıyor. Sadece bir iç mimar değil Enerjisi yerinde olduğu müddetçe boş
kalmamaya dikkat ediyor Onur Özgül. Hayatın kısa olduğuna inananlardan. Havaların ısınması ile aşığı olduğu denize kavuşarak yelken yapıyor. Ayrıca siz dergi okuyucularına tavsiyesi deniz seyahatlerinize rehberlik edebilecek, kendisinin de çok sevdiği kitaplardan Sadun Boro’nun kaleminden “Vira Demir”. Aynı zamanda bir offshore powerboat pilotu olan Onur Özgül 7 senedir bu hobisini devam ettirmekte. İşi gereği yoğun seyahatlerinden dolayı, dünyada farklı yerleri görme fırsatı buluyor. İyi bir gözlemci olarak seyahatlerinde etrafındaki yapıları, insanların ihtiyaçlarını ve sıkıntılarını halkın içerisine girerek inceliyor. Farklı
tatları denemekten çekinmiyor, Tayland Bangkok’da sokaklarda satılan mangal yemeklerinden, Four Seasons Hotel Tented Camp Golden Triangle’daki dünyanın en seçkin aşçılarının gurme yemeklerine kadar deneyimler ediniyor. Gördüklerini ve yaşadıklarını defterine eskizliyor, notlar alıyorve görselin hayatındaki önemi ona binlerce fotoğraf çektiriyor. Bu çalışmalarının bulunduğu sayfaları büyük bir hayranlıkla inceledim, dileriz en yakın zamanda gerçekleştirmek istediği kitap çalışması raflarda yerini alır. Beni sosyal medyada da takip edin Instagram: burcinmercan Twitter: brcnmrcn AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
97
TEST DECORATION
evlerimizde…
Yaz renkleri sardı dört bir yanı. Rengarenk tasarımlar evlerimizde yaz esintileri yaşatıyor…
T
asarım gücünü ve deneyimini modanın son trendleriyle birleştiren Linens, 2014 Yaz koleksiyonu ile göz kamaştırıyor. Ev modasının öncüsü Linens’in yeni koleksiyonu, perde, nevresim takımı, yatak örtüsü, havlu98
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
bornoz seti, bebek ürünleri, mutfak tekstili, dekoratif aksesuar, duvar kağıdı ve döşemelik gibi birçok şık tasarımlı ürünleri ile dikkat çekiyor. Dünya trendlerinden esinlenen Linens, canlı renklerin yanı sıra floral ve geometrik
desenlerin ön plana çıktığı koleksiyonda yazın tüm enerjisini evinize taşıyor. Duvarlara renk katmanın tam zamanı Perdeleriniz ve mobilyalarınız ile rahatlıkla kombinleyebileceğiniz, su bazlı ve antibakteriyel özelliğe sahip duvar
kağıtları ile yaşam alanlarınızı daha renkli hale getirmek mümkün. Linens duvar kağıtları her zevke hitap eden zengin ürün çeşitliliği ile evinizin havasını değiştirme fırsatı sunuyor. Evinde metalik etkiler ve sofistike bir hava yaratmak isteyenler için farklı
çeşitlilikte duvar kağıtları vazgeçilmez olurken, Eijffinger duvar kağıdı ile doğanın enerjisini evinize taşıyabilirsiniz. Silinebilirlik özelliğine sahip, damask ve floral desenlerin ağırlıklı olduğu Domus Parati&Limonta, geometrik desenler ile estetik çizgilerin buluştuğu
Hookedonwalls ve doğal doku görünümlü romantik ve country tarzı Wall Fashion ise, Linens’te bulabileceğiniz diğer duvar kağıtları arasında yer alıyor. Bu markaların yanı sıra Lily Rose, Fancy Garden, Empreintes markalı duvar kağıtlarını da bulmak mümkün. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
99
SAAT HOTEL BOUTIQUE
GOLDEN KEY HİSARÖNÜ Golden Key Hisarönü doğa ve butik otelcilikte ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile dünyanın en büyük seyahat sitesinden biri olan TripAdvisor tarafından verilen “2014 Yılı Mükemmellik Sertifikası”na layık görüldü. Dünya standartlarına uygun kalitesiyle misafirlerine kusursuz hizmet veren Golden Key Hisarönü; 60 milyonu aşan ziyaretçisi bulunan dünya çapındaki seyahat sitesi TripAdvisor gezginlerinin vermiş oldukları yüksek puanlar ile “2014 Yılı Mükemmellik Sertifikası”na layık görüldü. Golden Key Hisarönü, seyahat eden gerçek kişilerden alınan 150 milyonu aşan güvenilir tavsiye ve yorum ile belirlenen “2014 yılı Mükemmellik Sertifikası” ile kaliteli hizmetini bir kez daha tescilledi. 100
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Türkiye’nin en iyi 10 plajından biri... Marmaris’in yanı başında, yeşil ve mavinin muhteşem uyumunu konuklarına sunan Golden Key Hisarönü, dünyanın sayılı kumsalları arasında gösterilen plajı ve standartların üzerinde butik otel konsepti ile misafirlerine ev rahatlığında bir tatil fırsatı sunuyor. Her yaşa hitap eden aktivitelerin yanı sıra küçük misafirleri de eğlenceli bir tatil bekliyor. The Guardian Gazetesi’nin “Türkiye’nin en iyi 10 plajından biri” ünvanına layık görülen Golden Key Hisarönü, misafirlerinin maksimum konforu
ve huzuru için kusursuz bir hizmet sunuyor. Golden Key Hisarönü ’nde Yelken Keyfi Başlıyor Golden Key Hisarönü, tatilinizi alternatif bir programla değerlendirme fırsatı sunuyor. Deneyimli denizci Mustafa Yurtbulmuş ile hem yelkenli bir teknenin nasıl kullanılacağını bir eğitmen eşliğinde bizzat kendiniz kullanarak öğrenecek, hem de muhteşem koylarda bu mükemmel deneyim hayatınız boyunca unutulmaz bir anıya dönüşecek.
Doğayla iç içe huzurlu ve konforlu bir tatil... Yeşilin ve mavinin tüm tonlarına açılan geniş balkonları ve 10 dönümlük alan üzerinde kurulu Golden Key Hisarönü, 12 junior suit, 10 family room, 4 deniz manzaralı delux suit, 5 deniz manzaralı kingsuit ve bir de presidential suit olmak üzere toplamda 32 özel odası ile konuklarını ağırlıyor. Türk ve Dünya mutfağına ait en leziz seçenekleri bulabileceğiniz A la Carte Restaurant, Pool Bar ve Snack Bar’da ise günün her saatinde damak tadınıza uygun, eşsiz lezzetler sunuluyor. GOLDEN KEY BÖRDÜBET Yemyeşil kaplumbağalar, rengarenk balıklar, bembeyaz kuğular... Doğanın tüm renkleri ve sesleri içinde iç huzura yolculuk... Gökova Körfezi’nin Bördübet Koyu’nda yer alan konumu ile yemyeşil bir orman içerisinde dere ile denizin kesiştiği noktada yer alan Golden Key Bördübet, doğadaki varlıkların zihninizdeki resmini heykellerine verdiği yorumla bütünleştiren Ebru Döşekçi’nin eserlerine yer açtı. Doğadan aldığı ilham ile misafirlerini huzura davet eden Golden Key Bördübet, yaz sezonu boyunca Ebru Döşekçi’nin heykellerini sergileyecek. Ebru DÖŞEKÇİ, heykellerinde doğada var olan yaprak, kelebek, kanat gibi bilindik formları kendi hayalindeki hallerine dönüştürerek izleyiciye sunuyor. Bu süreçte estetik, gölge-ışık ve doluluk-boşluk oranlarının kendisi için büyük önem taşıdığını dile getiren DÖŞEKÇİ, doğadan tanıdık olan bu formların aslında ne olduğunu ise izleyicinin yorumuna bırakıyor.
“Mükemmel” Sezon Açılışı 60 milyonu aşan ziyaretçisiyle dünyanın en büyük seyahat portalından biri olan TripAdvisor, Golden Key Bördübet’i “Mükemmellik Sertifikası Ödülü”yle taçlandırdı. Kusursuz hizmet anlayışını bir kez daha tescilleyen Golden Key Bördübet, “2014 yılı Mükemmellik Sertifikası”nı gezginlerin 150 milyonu aşan güvenilir tavsiye ve yorumuyla aldı. Avrupa’nın En Gözde 100 Oteli Arasında... İngiltere’de yayımlanan The Sunday Times gazetesinin seçtiği “Avrupa’nın En Gözde 100 Oteli” listesinde Türkiye’den seçilen 6 otelden biri olan Golden Key Bördübet çam ağaçlarının arasında, Bördübet Deresi’nin hemen yanındaki konumuyla, özgün mimarisi ve doğal mutfağı ile unutulmayacak bir tatil yaşamaya davet ediyor. Trip Advisor Mükemmeliyet Sertifikası Ödülü sahibi Golden Key Bördübet, sporseverler için Türkiye’de yeni tanınan bir su sporu olan SUP’a da(Stand Up the Paddle) ev sahipliği yapıyor. Golden Key Bördübet ’de Yelken Keyfi Başlıyor Golden Key Bördübet tatilinizi alternatif bir programla değerlendirme fırsatı sunuyor. Deneyimli denizci Mustafa Yurtbulmuş ile hem yelkenli bir teknenin nasıl kullanılacağını bir eğitmen eşliğinde bizzat kendiniz kullanarak öğrenecek, hem de muhteşem koylarda bu mükemmel deneyim hayatınız boyunca unutulmaz bir anıya dönüşecek. Kuş Motifleriyle Bezenmiş Lüks ve Konforlu Oda Seçenekleri... 16 Deluxe Oda, 13 Family suit, 5 African suit, 2 Junior oda,1 Romantik oda, 1 Gözlem evi, 1 Köşe evi, 1 Bahçe evi, 1 Orman evi ve 1 Kayıkhane toplamda 42 odası bulunan Golden Key Bördübet
değişik konaklama alternatifleriyle hizmet veriyor. Golden Key Bördübet’in önünden akıp giden Bördübet Deresi, bütün yorgunluk ve stresinizi de beraberinde alıp, konukları uçsuz bucaksız bir denize sürüklüyor. Arzuya göre motorlu kayık veya kanolarla denize doğru ilerlerken derenin sakinleri olan kocaman kaplumbağalar, balıklar, ördek ve kuğular size yol gösteriyor. On dakika sonra ise kimselerin bilmediği, özel bir adadasınız. Artık şehir, iş ve stres sizden çok uzaklarda… Bu benzersiz ortamda kendinizle baş başa kalmanın verdiği huzur, bütün bedeninize yayılarak ruhunuzu dinginliğin doruk noktasına ulaştıracak. Adada bulunan patikaları takip ederek ulaşılan, 360 derece görünüme sahip ada tepesindeki mükemmel manzara ise evlilik teklifi için özel bir mabet. “Bördübet Bahçesi”nde Yetiştirilen Taze ve Doğal Lezzetler... Golden Key Bördübet, doğal ve huzur verici ortamında misafirlerine Akdeniz mutfağının lezzetlerini en doğal malzemeleri kullanarak Ada Snack ve Ana Restaurant’ta sunuyor. Yöre halkının geçimini arıcılık ve balıkçılıkla sağlıyor olmasından ötürü, daha doğal yollarla beslenmek isteyenlerin sofrasına en kaliteli balları getiriyor. İsteyenler, yanaşan balıkçı teknelerindeki canlı balıklar arasından seçim yapabiliyor ya da çevre köylerinden gelen tereyağı, zeytin, yumurta ve peynir çeşitlerinin tadına bakıp, otelin organik bahçesinden toplanan taze domates ve biberle birlikte ev yapımı turunç ve reçellerle kahvaltı etmenin ayrıcalığını yaşıyor. Kahvaltı boyunca eşsiz senfonisiyle, ağaçların yaprakları, su sesi ve kuşların oluşturduğu doğal bir orkestra eşlik ediyor. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
101
NEWS
Martı Marina’ya lüks yolculuk
Hisarönü Körfezi’nin yemyeşil koyundaki Martı Marina & Yacht Club ve Martı Hemithea Hotel’e deniz uçağı ile ulaşım artık daha hızlı ve konforlu... Martı Marina & Yacht Club ve Martı Hemithea Hotel sadece 2,5 saatlik uzaklıkta...
Lüks tatil anlayışını yeniden tanımlayan Martı Hemithea Hotel ve uluslararası “ Mavi Bayrak ” ödüllü Martı Marina & Yacht Club konuklarına sunduğu ayrıcalıklı hizmeti yolculuğa da taşıyor. 14 kişilik deniz uçakları ile İstanbul’u Hisarönü’ne bağlayan Seabird ile Hisarönü’ne seferler başladı. Martı Marina & Yacht Club ve Martı Hemithea Hotel konuklarına kısa ve konforlu bir yolculuk fırsatı sunuyor. Haliç’ten hareketle başlayacak ve sadece 2,5 saatte sürecek lüks yolcuğun 102
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
sonunda konukları ülkenin en güzel koyu karşılayacak. Rahat ve güvenli ulaşımıyla bilinen Seabird’ün kuşbakışı yeni keşiflerle dolu keyifli yolculuğu 819 TL. Misafirlerine standartların ve alışkanlıkların üzerinde lüks bir tatil deneyimi yaşatan Martı Hemithea Hotel, tümü manzaralı olmak üzere; kimi asma katlı, kimi jakuzili; bir kısmının içinde ise kurnalı hamamı bulunan toplam 30 oda ve süiti ile konuklarına eşsiz bir konfor sunuyor. American Academy of Hospitaly Sciences (Amerikan Hizmet Bilimleri
Akademisi) tarafından verilen dünyanın en saygın ödülü “ International Five Star Diamond” ve “Orta Asya ve Türkiye’nin En İyi Yeni Oteli” ödülüne sahip lüks butik otel Martı Hemithea Hotel; otel içindeki lüks hamam ve SPA’sının yanı sıra; Martı Marina & Yacht Club içindeki farklı konseptte restoran ve barlar, patisserie, şarküteri, market ve butikleri ile hizmet veriyor. Konforlu ve lüks tatiline, yelken keyfini eklemek isteyenler ise Martı Marina & Yacht Club’un eğlenceli su sporlarından yararlanabilir.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
103
COVER STORY FASHION & SHOPPING
DKNY JEANS’te net yüzde 50 indirim dönemi başladı! DKNY JEANS’in 2014 İlkbahar/ Yaz koleksiyonunda yer alan ürünleriyle stil sahibi ve özgür ruhlu tatilcilere farklı konseptleri net %50 indirim ile sunuyor. Sıcak yaz günleri için ideal bir sportif şıklık sunan DKNY JEANS, minimal tarzı yansıtan koleksiyonunun en hit parçalarıyla tatil bavuluna sızmaya hazırlanıyor.
Şık bir tatile merhaba
Renkli plajlar
Yazın cıvıl cıvıl renklerini plajlara taşıyan F&F, güneşin sıcacık tonlarını kullandığı mayo ve bikiniler, bunlarla kombin ettiği clutch, flip flop, tulum ve tuniklerle göz kamaştırıyor. Karnaval temalı rengarenk yaz koleksiyonu ile dikkat çeken F&F, çiçek nakışları ile süslenmiş bikini, mayo, şort ve minik tulumlar, kaleydeskop ve aztek desenli parçalarla yaz enerjinizi en üst düzeye taşıyor.
Tatil heyecanının başlamasıyla birlikte, Gusto’nun birbirinden renkli veçarpıcı yaz modelleri ile plajın en şıkları arasında olacaksınız. Gusto’nun 2014 yaz sezonu için tasarladığı plaj koleksiyonunun en dikkat çekici ürünleri arasında birbirinden renkli penye plaj elbiseleri göze çarpıyor. Deniz şıklığınızı tamamlamak üzere tasarlanan farklı renk ve modellerdekişort ve tulumlar ise ruhunuza özgürlük katacak kadar çarpıcı. Koleksiyonda limonata sarisi, nane yeşili, seker pembesi , toz pudra, lacivert, beyaz ve ekru sıkça kullanılmış.
Erkek giyimin öncü markası Pierre Cardin, yaz sıcaklarını net %50 indirim fırsatıyla serinletiyor. Şıklığından ve rahatlığından ödün vermeyen erkekler için tasarlanan yaz koleksiyonu ile Pierre Cardin, birçok seçenek sunuyor. Erkek giyimin öncü markası Pierre Cardin, her vücut tipine uygun modelleri ve kullanışlı ürünleri ile stil sahibi erkeklere %50 indirim fırsatıyla alışveriş keyfi yaşatıyor.
104
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
2014’ün en renkli markası Italia Independent, devrim niteliğinde bir koleksiyon sunuyor! Italia Independent, sürpriz renk ve desen alternatifleri ile hazırladığı, 30°C üzerinde renk değiştiren ‘I-Thermic Serisi’ ile yenilikçi marka algısını pekiştiriyor. Dünyanın ilk renk değiştiren gözlükleri ile Italia Independent, bir gözlükte pek çok farklı gözlük deneyimi yaşatıyor…
Erkeklerin zamanı Farklı tasarım ve dünya modasını yansıtan modelleriyle erkek saat modasına yeni bir soluk getiren So CHIC GENT, Türkiye’de ilk kez So CHIC mağazalarında satışa sunuluyor. So CHIC GENT, dünya moda haftalarında erkek koleksiyonlarında öne çıkan mor, sarı, mavi ve yeşil gibi alternatif renkleriyle bu yaz erkeklerin stilini tamamlıyor. Trendleri takip eden erkekler So CHIC GENT ile saati sadece zamanı kollamak için değil aynı zamanda sahip olduğu stili yansıtmak için kullanıyor.
Zıtlığın mükemmel uyumu
Çantalarda yaz renkleri Sezon trendlerine yön veren Pierre Cardin, kombinlerin tamamlayıcısı ve kadınların vazgeçilmez aksesuarı çantalarda 2014’ün en canlı renklerini eşsiz tasarımları ile birleştiriyor. Pierre Cardin’in geleneksel işçiliği ve kalitesiyle tasarlanan ve her kadının dilek listesinde yer alan çantalar bu yaz yine stil sahibi kadınları baştan çıkarıyor.
Stil sahibi modelleriyle cadde ve plajlarda bu yaz sıkça göreceğimiz Tkees terlikler, siyah ve beyazın zıtlığından mükemmel bir uyum yakalayan modelleriyle benzersiz tasarım anlayışını gözler önüne seriyor. Angelina Jolie, Beyonce, Cameron Diaz, Blake Lively, Cindy Crawford, Kim Kardashian gibi dünya starları da Tkees terlikleri tercih ediyor. Siyahın asaleti, beyazın saflığıyla buluşuyor.
Rahat mı Rahat… Scooter Yaz Koleksiyonu, kendini her yaşta genç hissedenlere özel spor ayakkabılardan, klasik modellere kadar pek çok alternatifi barındırıyor. Rahatlığı ve nefes alan dokusuyla Scooter ayakkabılar hem sağlıklı hem de çok şık… Kırmızı, sarı, yeşil, turuncu, mavi gibi cıvıl cıvıl renklerin yanı sıra koyu renk deri ve nubuk alternatiflerinin de yer aldığı Scooter Yaz Koleksiyonu, rahatına düşkünleri bekliyor. Scooter ’ın birbirinden şık modellerini seçkin satış noktalarında ve online satış sitesinde bulabilirsiniz.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
105
COVER STORY CARE
Dişlere Doğal Bakım Xtreme dermokil’in yeni ürünü DK DENT Diş Macunu ile dişleriniz kısa sürede doğal görünümüne kavuşacak! İçeriğindeki beyaz kil mineralleriyle temizlerken, yapay tatlandırıcı ve boya içermeyen formülüyle dişlerde doğal beyazlatma sağlıyor ve içeriğindeki özel bitkisel aktifler sayesinde diş eti kanamalarını önlemeye yardımcı olur. Kil ve kalsiyum mineral katkıları sayesinde diş minesinin güçlendirirken, sigara, çay, kahve ve yemek artıkları nedeniyle oluşan lekeleri de gideriyor.
Doğal yaz dalgaları Alkol içermeyen formülüyle doğal dalgalara şekil, esneklik ve canlılık vermeye yardımcı olan John Frieda Mükemmel Dalgalar için Sprey saçlarınıza hızla profesyonel bir dokunuş sağlamaya yardımcı oluyor. Özel nemlendirme ve parlaklık verme özellikleri taşıyan içerikleriyle elektriklenmeye karşı mücadele ederken, sağlıkla parlayan saçlar elde etmenize destek oluyor.
Brozluk cildinizi kurutmasın Bronzlaşmayla birlikte siz farkında olmadan cilt kurur ve nemini kaybeder. Güneş koruyucu kremler ve nemlendiriciler cilde nemini geri kazandırsa da cildinizi ölü deriden arındırmadığınız sürece cildinizin pul pul dökülme riski vardır... Yüz yıkama jeliniz hem cildinizi temizler hem de cildinizi ölü deriden arındırırsa gün boyu yüzünüze sürdüğünüz güneş kremlerinin gözenek tıkama sorununa çözüm getirmiş olur, taze bir ciltle çok daha güzel bronzlaşabilirsiniz. 106
POWERBOATS&YACHTS
Şeftali Tadında Peeling Burt’s Bees %100 Doğal Peeling pürüzsüz bir cilt için şeftali çekirdeği ve söğüt kabuğu özü ile siyah noktaları temizlemeye ve ölü deriyi cildinizden uzaklaştırmaya yardımcı oluyor. Söğüt kabuğunun doğal bir salisilik asit olduğunu biliyor muydunuz? Gözenekleri derinlemesine temizlemek için söğüt kabuğu özleri kiri ve fazla yağı ciltten uzaklaştırmaya yardımcı oluyor. Dövülmüş şeftali çekirdekleriyse ölü tabakayı ciltten uzaklaştırıyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Özel Formül
Yüzün İçin Şampuan Kullanır mıydın? Tabi ki HAYIR! Yüzün için özel olarak formüle edilmiş ürünler olduğu gibi, genital bölgeninbakımı ve temizliği için de özel ürünler bulunuyor. Genital bölgenin pH değeri vücudunun diğer bölgelerinden farklı olduğundan, kendini gün boyu tazelenmiş hissetmeni sağlayacak, genital bölgenin pH’na uyumlu özel içeriklerle formüle edilmiş Femfresh ürünlerini güvenle kullanabilirsin!
Ayaklarınıza bir fıs rahatlık! Ayak terlemesi ve kokusu yaz-kış sıkça karşılaşılan problemlerden. Peki ya bir sprey ile buna çözüm olabileceğinizi söylesek? Odor Eaters Foot&Shoe Spray-Koku Önleyici Ayak ve Ayakkabı Spreyinin kötü koku oluşumunu ve terlemeyi engellenmeye yardımcı olan yapısı ile gün boyunca ayaklarınızı kuru ve ferah hissedeceksiniz. Ayaklarınıza, ayakkabılarınıza hatta sandaletlerinize uygulayabileceğiniz bu ürün ile gün boyu ferahlığın keyfini çıkarın.
Moda kokan bir yenilik Fransız Parfumeur Christian Vermorel tarafından So CHIC için özel olarak tasarlanan So CHIC The Gems, haziran ayından itibaren So CHIC… mağazalarında satışa sunuluyor. Sadece So CHIC için Fransız Parfumeur Christian Vermorel tarafından ‘’eau de parfum’’ olarak tasarlanan So CHIC The Gems, en az bir mücevher kadar değerli, en nadide esansların harmanlanmasıyla oluşuyor.
Hayal ettiğiniz ten rengine kavuşun Güneşi ve güneşlenmeyi seven insanlara 65 yıldan uzun süredir sağlıklı ve güvenli bronzluk sağlayan PIZ BUIN, yeniden Türk tüketicisi ile buluşuyor. Dünyada güneş koruma faktörünü (SPF) ilk bulan marka olan PIZ BUIN®, güneş koruyucuları, bronzlaşma ürünleri, alerji serisi, ıslak cilt ve güneş sonrası ürünlerinden oluşan geniş ürün yelpazesi ile Migros’larda satışa sunuluyor.
Neon etkili bembeyaz dişler Lekesiz bir yaz
Güneşin sıcacık dokunuşunu hissettiğimiz şu günlerde, hafif diyetlerle vücudumuzu forma sokmak, saçlarımızdan, cildimize, dişlerimize kadar her şeyimizle kusursuz görünmek üzere telaştayız. Siz bembeyaz dişlerinizle yaz güneşinden rol çalmak ister misiniz? Güneşin tenimizde yarattığı mükemmel bronzluk ve neon etkisi yansıtan bembeyaz dişler ile bu yaz gülüşünüz göz kamaştırsın.
Her ne kadar yaz-kış güneş koruyucu içeren nemlendiriciler, hatta güneşe yoğun olarak maruz kaldığınız durumlarda ekstra güçlü güneş koruyucular kullansanız da bazı ciltler cilt lekesi oluşumuna çok açık olabiliyor. Özellikle yazı bronz bir tenle geçirmek istiyor ancak güneş lekelerinden koruyorsanız size bir önerimiz var. Murad Cilt Lekelerine Karşı Aydınlatıcı Bakım Serumu bir haftadan kısa sürede cildin berraklığı ve parlaklığında %60’a varan iyileşme sağlamaya yardımcı oluyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
107
JEWELLERY COVER STORY
Değerli bir sanat eseri
Yaratıcısı ve vizyoneri Nicole Mather’in hayal gücü ve dünyaca ünlü parfümörler Mark Buxton (Givenchy, Commes des Garcons) ve Francis Camail (Annick Goutal, Bond No.9) tarafından değerli birer sanat eseri gibi tasarlanan House of Sillage, Harvey Nichols mağazalarında satışa sunuldu. House of Sillage serisinde her bir kokunun “limited edition” ve “signature collection” versiyonları bulunuyor.
Siyah Zarafet; Selena Koleksiyonu Takı kullanmayı bir keyfe dönüştüren Fix Silver, siyahın asaletini eşsiz tasarımlarla birleştirdiği Selena Koleksiyonu ile göz kamaştırıyor. Fix Silver’ın siyah zirkon taşlarla süslediği rose gold kaplama kolye, küpe ve yüzükleri zarif formu ve ışıltısı ile kadınlara güzellik getiriyor. İster tek ister set halinde satışa sunulan Selena Koleksiyonu, özgün tasarımları ve zarafeti ile romantik bir görünüm sunuyor.
Mücevher ve aksesuarlarını B Point markası ile sunan Bilgün Dereli, doğadan ilham alarak hazırladığı koleksiyonlarına yenisi ekliyor. B Point’in yakut ve pırlantalarla bezeli yeni koleksiyonu ile şıklığınızı tamamlayın. Hindistan’da ‘değerli taşların efendisi’ olarak adlandırılan ve tutkulu aşkın simgesi olarak kabul edilen yakut, Bilgün Dereli’nin doğadaki formlardan esinlenerek hayat verdiği yeni koleksiyonunda pırlantanın asaleti ile buluşuyor.
Şans, sevgi, şefkat, umut ve gücün simgesi: Opal Mücevher ve aksesuarlarını B Point markası ile sunan Bilgün Dereli, doğadan ilham alarak hazırladığı koleksiyonlarına yenisi ekliyor. B Point’in tamamen doğal opal taşlarla bezeli yeni koleksiyonu ile şıklığınızı tamamlayın. Yunanca “renk değişimini görmek” anlamına gelen ve “Gökkuşağı Taşı” olarak da adlandırılan opal, Bilgün Dereli’nin doğadaki formlardan esinlenerek hayat verdiği yeni koleksiyonunda pırlantanın asaleti ile buluşuyor. 108
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
109
TRAVEL
Benim İzmir’im…
Farklı bir şehirdir İzmir…Denizi, güneşi, insanı tasalarından uzaklaştıran rüzgarı… Fotoğraf&Yazı: İç Mimar BURÇİN MERCAN • brcnmrcn@gmail.com
110
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
İzmir
’i sevmek kolaydır. Huzurla yoğrulmuş, mütevazı insanlarını, kumsallarını, eski evlerini… Bu şehir insana plansız olmanın ne denli güzel olduğunu hatırlatandır, acelesi yoktur sokaklarının… Henüz Mart aylarında sezon değişir, hafif yemekleri, çeşit çeşit otları ile sofralar bahçelere taşınır. Benim için İzmir, bir sevgili, çok sevdiğim dedemin hatıralarından dinlediğim Girit’ten Bornova’ya göçünde ailesi ile oturduğu yasemin kokan evi, sokaklarında top oynadığı, İzmir Saint Joseph Lisesi’nden mezun olduktan sonra kaçıp geldiği İstanbul’da hep özlemini yaşadığı mazimizdir. İzmir benim “işleri yoluna soktuğumda” yaşamak, yaşlanmak istediğim… Bu şehir, benim için çok sevdiğim Dalyan’da yıllardır kaldığım, her gidişimde güleryüzü ile beni karşılayan Nedim Demirağ’ın yuva bellediğim otelinde Solmaz ve Franco’nun hoş sohbeti… Solmaz’ın reçelleri, zeytinleri, gülümseyişi benim İzmir’im…
Hacı Memiş Mahallesi
Dalyan Residence & Suites
Solmaz Fracasso
Dalyan Residence & Suites
Minik bir not*** Seyahatinizde muhakkak araç kiralamanızı öneririm keza taksi ücretleri cep yakar cinsten. İzmir aile kurulacak şehir, kumsallarında çocuk büyütülecek, bahçende kendi çileğini yetiştirebileceğin, bol bol kitap okuyup, yazılar yazabileceğin, lezzetli ve taze balık yiyebileceğin ve dahası ömrüne ömür katarak yaşayabileceğin şehir… Konaklama; sanırım bu hele ki İzmir gibi bir destinasyonda öneri vermek pek güç, çünkü pek çok şık butik otel adım başı karşımıza çıkıyor. Bu tercihimizi belirleyen tatilden beklentimiz oluyor. Benim tercihim biraz ev gibi, biraz otel gibi olsun, odaları ferah, her yere yakın ama sessiz sakin bir noktada , hizmeti kaliteli olsun. Tatil köyleri ya da lüks otel zincirleri gibi beni içine hapsetmesin, daha özgür hissedebileyim. Tüm bunları alt alta yazınca, ilk konaklamamdan beridir dostluk ilişkileri kurduğum Dalyan Residence&Suites diyorum, hiç düşünmeden. İşte seyahatinize renk katacak önerilerim; Alaçatı merkezdense Osmanlı tarihinin tipik Türk evlerinin mimarisini gözlemleyeceğiniz çok sayıda butik, restoran, atölye ve otelin bulunduğu Hacımemiş mahallesini keşfedin. Buraya her gittiğimde ev fiyatlarını AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
111
TRAVEL sorgulayıp bir gün burada yaşamanın hayallerini kuruyorum. Sakula: Rüya gibi bir hediyelik eşya dükkanı... Ahşap rengarek tabureler, el emeği göz nuru el yapımı objeler ve ufak hediyelik eşyalar.(Hacı Memiş Mah. 2012 Sokak No: 27) Sign: Yasemin Astarcıoğlu’nun özenle seçtiği farklı ürünleri sergileyen zevkli ve bir çok markayı bir arada bulabileceğiniz butik. (Hacı Memiş Mah. 2012 Sokak No: 19)
Sakula
112
POWERBOATS&YACHTS
Kartpostal: Dükkanın sahibesi Hülya Çamurdan Mert, kendisi yazar, çizer, boyar. Buradan mutlaka onun tasarlayıp boyadığı güleryüzlü meleklerden alın, evinizin bir köşesinden size ve sevdiklerinize göz kırpsın. (Hacı Memiş Mah. 2012 Sok No: 9). Eflatun: Bu restoranın 4 odalı çok şirin bir misafirhanesi de var. Günlük çıkan mezeleri ile ilgili Nalan hanımın fikrini sormanızı tavsiye ederim. (Hacı Memiş Mah. 2012 Sok No:9)
Sign AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Asma Yaprağı: Haftalar öncesinde rezervasyon yaptırmanız şart.Ayşe hanımın bu restoranı, incir ağacı altında kurulmuş masaları, mavi sandalyeleri, emaye kaseleri, kristal bardakları ve loş aydınlatması ile ev konforunda. Mutlaka kabak sinkonta, kabak çiçeği dolması, balkabaklı mücverini deneyin. Ben ruhumun bir parçasını burada bıraktım. (Çeşme, 1005 Sk No:50, Alaçatı) Dutlu Kahve: Koskocaman bir dut ağacının gölgesinde, her daim kalabalık,
Kartpostal
???
Dutlu Kahve
Dutlu Kahve
Asma Yaprağı
Asma Yaprağı
Dutlu Kahve
Asma Yaprağı
Ali Baba Restoran
Kapari Restoran
sohbet edip kahve içmek, biraz da tavla oynamak için ideal. Ayrıca mezeleri de çok lezzetl. (Hacı Memiş Mah., 2001 Sk No:87/A, Alaçatı) Kapari Bahçe: Burası Hacımemiş mahallesinin göz bebeği diyebilirim.
Lezzetli yemeklerini ve kokteyllerini denemelisiniz.(8024 Sokak No.4 Hacımemiş Mahallesi, Alaçatı) Ali Baba Restoran: Tıpkı bir Rum meyhanesi Alaçatı Port’un ilerisinde muhteşem manzarası ile sizleri ağırlayacak.
Ali Baba Restoran
Niko: Cumaretsi günleri kurulan Alaçatı pazarında Niko’nun tezgahını bulun. Giritli Niko ile hoş sohbet ve tadımlık hazırladığı ikramlar ile bol bol alışveriş yapıp alaçatıyı evinize taşıyacaksınız.
İYİ TATİLLER DİLERİM! AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
113
HEALTH
Yazın en tatlı meyvesi;
A
navatanı Anadolu ve Kafkaslar’dır. Yapılan kazılar kirazın yeni taş ve tunç devrinden beri tanındığını göstermektedir. 114
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Avrupa
’da 8. Yüzyılda birkaç tür kiraz tanınıyordu. Günümüzde 2000’e yakın türü tanınmaktadır. Kuman Türkleri kiraza kiras diyordu. Eski Türkler kiraz ve vişneye çiye veya çiğe diyordu. Cerasus sözcüğünün kökeni tam olarak bilinememektedir. Kirazın İtalya’ya Cerasus veya Cerasut adlı kentten getirildiği için bu adın verildiği, ayrıca cerasus sözcüğünün boynuz anlamındaki cornu sözcüğünden geldiği ve bu ismin ağacın sertliği nedeniyle verildiği şeklinde iki görüş vardır. Avium sözcüğü kuş anlamındaki avis sözcüğü kökenlidir. Kuşların kiraz yemesi nedeniyle bu ad verilmiştir. Kiraz ağacının boyu 20 m’ye ulaşır. Düz gövdesi parlak gri veya kahverengidir. Yumurta biçimli yapraklar mat yeşildir. Yaprakların altları kıllı, uçları sivri, kenarları çift dişlidir. Yetiştiği yere ve ilkime göre Nisan Mayıs aylarında beyaz çiçekler açar. Meyveler küre biçimlidir. Meyveler sarı ve kırmızının çeşitli tonlarındadır. Haziran Temmuz aylarında olgunlaşır. Meyvesinden, meyve sapından, reçinesinden, çekirdeklerinden ve ağaç kabuğundan yararlanılır. 100 gr. kirazda 20 gr. kalsiyum bulunmaktadır. Meyve sapları gölgede ince serilerek kurutulur. Kiraz toplandıktan kısa süre sonra yenmelidir. Buzdolabında en çok bir gün saklanmalıdır. Her hangi bir yan etkisi yoktur. Ancak bir kerede 500-1000 gr. Kiraz yiyenlerde karın ağrısı görülmektedir. Özellikle tam olmamış veya iyi çiğnenmemiş kiraz bağırsaklarda mayalanma yaparak gaz şişkinliğinin, karın ağrısının artmasına neden olur. Bu durumda gazlı maden suyu içmekten kaçınılmalıdır. Kirazdan yararlanma yöntemleri; 1- Çay: 3 gr. Kuru sap 200ml suda 10 dk kaynatılır. 5 dk. Demlenip süzülür. Günde 1-3 çay fincanı içilir. 2- Reçine: Az da olsa suda çözülür. 5 gr. reçine 100ml beyaz şarapta eritilip öksürük tedavisinde kullanılır. 3- Kiraz Likörü: 400 g sapsız kiraz çekirdekleriyle birlikte ezilir, 1 litre kanyak veya benzeri bir içkiyle karıştırılır, ağzı kapatılarak 2-3 ay oda sıcaklığında dinlendirilir. İnce tel süzgeçten preslenerek süzülür, 500 gr. kandis
şekeriyle karıştırılarak 15 gün daha dinlendirilir. Sindirimi kolaylaştırıcı olarak yemeklerden sonra 1 likör kadehi içilir. REÇETELER Artrit: 20 gr. kuru meyve sapı 300ml. Suda 10 dk. Kaynatılıp süzülür. Günde 2 çay fincanı içilerek 3 haftalık kürler yapılır. Gut Hastalığı, Romatizma, İdrar Söktürücü: 5 gr. kuru meyve sapı 200ml. Suda 10 dk. Kaynatılır, 5 dk. Demlenip süzülür. Günde 2 çay fincanı içilir. Öksürük, Balgamlanma: 6 gr. kuru meyve sapı 200ml. Suda 10 dk. Kaynatılıp süzülür. Günde 2 çay fincanı içilir. Sancılı İdrar: 10gr. reçine 100 ml. Şarapta veya ılık suda uzun süre karıştırılarak eritilir. Günde 2 çay bardağı içilir.
Faydalı Bilgiler ❒ Zayıflama kürleri yapılırken günde 500 ml. Kiraz suyu içilir. Kalorisi azdır, kanı temizler, diyet yapanın halsiz düşmesini önler. Yazın serinletici, canlandırıcıdır. ❒ Peklik çekenlerin bol bol yemesi önerilir. ❒ Avrupa’da halk arasında böbrek kum ve taşlarını söktürücü olarak, şarapla karıştırılmış meyve çekirdeği tozu içilir. ❒ Kiraz suyu ve kompostosu kalp güçlendiricidir. ❒ Şeker hastaları meyvesini ölçülü yemelidir. ❒ Kiraz kompostosu mide ve bağırsakları sakinleştirir, gaz oluşumunu önler. ❒ Kiraz ağacı ve çiçeğinin Japon sanatında çok önemli bir yeri vardır. Çiçekleri nedeniyle birçok kiraz türü yetiştirilir. Baharda kirazların çiçek açması kutlanır. ❒ Kuru meyve sapı kaynatılarak yapılan çay öksürüklü ineklere verilir. ❒ Kuru meyve sapları kumaşı bejin tonlarına boyamakta kullanılır. ❒ Reçinesi kumaş ve şapka sanayiinde yapıştırıcı olarak kullanılır.
Uzman Diyetisyen TAYLAN KÜMELİ www.taylankumeli.com AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
115
ONBOARD HEALTH
Spor Yaralanmalarında MR ( manyetik rezonans) Görüntüleme
Hem profesyonel sporcuların hem de hobi olarak spor yapanların en sık karşılaştığı şeydir spor yaralanmaları. Bunun içindir ki spor yaralanmalarının teşhisinde en büyük yardımcımız MR(manyetik rezonans) görüntülemedir.
Radyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Nazan CİHAN Ethica İncirli Hastanesi
116
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
D
oğal olarak herkesin arzusu en kısa sürede iyileşmek ve bu arada kalıcı bir sakatlık mağduru olmamak. Her geçen süre kondüsyon kaybı ve becerinin azalmasına neden olduğundan hızlı ve doğru teşhis büyük önem taşımaktadır. Hepimizin bildiği üzere spor yaralanmalarının büyük bir yüzdesi yumuşak doku yaralanmalarıdır. Tam da bu noktada MR görüntüleme önem kazanmaktadır. MR teknolojisi ile tıp dünyasında kasiskelet sistemi görüntülemesi yeni bir boyut kazanmıştır. Detaylı anatomik verilerle kaslarımızın hasarlanma derecesi, tendonlarda kopma olup olmadığı, menisküs yırtıkları, çeşitli bağ zorlanmaları kolayca ve hızlı bir şekilde ortaya konabilmektedir. Ve üstelik radyasyon içermemesi nedeniyle de en ufak bir spor yaralanmasında bile güvenle kullanılabilmektedir.
MR teknolojisinden önce sadece röntgen, tomografi ve fizik muayene ile tanı konmaya çalışılması daha zor, zahmetli ve zaman alıcıydı. Röntgen ve tomografide az da olsa radyasyona maruziyet söz konusuydu ve üstelik bunlar hiç bir zaman kas –iskelet sisteminde MR’ın sağladığı anatomik detayı vermemekteydi. Günümüzde ise spor yaralanmalarında MR ın bize verdiği daha hızlı, detaylı ve net veriler; daha doğru ve spesifik bir tedavi planı oluşturulmasına ışık tutmaktadır. Dizde ön çapraz bağ yaralanmaları, menisküs yırtık ve dejenerasyonları, sıvı birikimi; ayak bileği burkulmalarında dış yan stabilizatör bağların yırtığı ve ödem; omuzda rotator manşet denen kas grubunun zedelenmesi, omuz çıkıkları ve dirsekte tenisçi dirseği gibi rahatsızlıklar günlük pratiğimizde sıklıkla karşılaştığımız MR ile
aydınlatılan vakalardır. Özellikle dizde ve omuzda artroskopi ihtiyacını belirlemede MR büyük yol göstericidir. Tekrarlayan omuz çıkılarının tanısında da MR ın vazgeçilmez bir yeri vardır. Bir diğer çok önemli MR kullanım alanı da tekrarlanan zorlayıcı travma ile oluşan stress kırıklarının teşhisidir. Bazı çekimlerde tamamen MR cihazının içinde bulunmak kapalı alan fobisi olanlara konforsuz gelse de; bize sağlayacağı avantajları düşününce doğrusu bu rahatsızlığa değer. Çoğu insan bu aşamada ‘açık MR ‘ arayışına giriyor. Ancak açık MR da görüntü rezolüsyon kaybı yaşandığı da bir gerçek. Dolayısıyla bunu pek de önermiyoruz. Özet olarak çok değerli bir teşhis aracı olan MR görüntülemeyi, hafife aldığımız spor yaralanmalarında bile güvenle kullanabilir, sağlığımıza önemli katkıda bulunabiliriz. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
117
TEST DESTINATION
Tanrının dünyaya armağanı;
Ölüdeniz…
Muğla’nın Fethiye ilçesine bağlı bir tatil beldesi olmanın ötesinde, güzelliği ve eşsiz denizi ile kendini misafirlerine hayran bıraktırmayı başaran bir cennet Ölüdeniz. Sahil, otellerle ve tatil köyleriyle kuşatılmışsa da deniz hep aynı, hep eşsiz, hep turkuaz. Çünkü kendini her an yeniliyor. Ölüdeniz’deki mevcut kaynak suyu çıkışları, dipte içeriden açık denize doğru bir akıntı yaratıyor, bu yüzden içeriye ve dışarıya devamlı bir sirkülasyon sözkonusu. Yanı sıra gel-git etkisi ile iki-üç günde bir deniz ortalama yarım metre yükselip alçalıyor. Bu da büyük miktarda deniz suyu giriş ve çıkışı sağlıyor. 118
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
İnsanoğlunun bozamadığı, doğanın bahşettiği müthiş bir değer bu... Tanrının dünyaya armağan ettiği cennet olarak tanımlanan Ölüdeniz, bu nedenle 2006 yılında “dünyanın en güzel kumsalı” seçilmiş ve eşsizliği evrenselleşmiş. Bir aşk hikayesi… Fethiye’ye 14 kilometre uzaklıktaki Ölüdeniz, kıyılara kadar uzanan çam ormanları,
bembeyaz kumsalı, plajları, tabiat parkları, her tür su sporuna imkân veren coğrafi ve doğal yapısıyla gerçekten bir dünya harikası. Türkiye’ye dair hemen tüm tanıtım ve reklam fotoğraflarında gördüğümüz masmavi bir nazar boncuğu görünümündeki Ölüdeniz’in en ünlü plajı, adını bir efsaneden alan Belcekız Plajı. Efsanesi şöyle; eski çağlarda buralardan geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu
almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında Belcekız’ı görmüş ve birbirlerine vurulmuşlar. Ama delikanlı suyu alıp dönmek zorundaymış. Gemi uzaklaşıp gitmiş. Belcekız hep kıyıyı, sevgilisini kollamış. Delikanlı da geminin buralardan her geçişinde su almaya gelmiş. Böylece görüşürlermiş. Ancak bir gün fırtına patlamış, delikanlı ölmüş. Kayaların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atmış. O gün bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz deniyormuş...
Ölüdeniz’in nefes kesen plajları Ölüdeniz, yaz ve deniz turizminin, su sporlarının, yamaç paraşütünün günümüzde en dinamik ve popüler kıyılarına, koylarına sahip. Bu sakin sularda dünyaca ünlü Hava Olimpiyatları, Türkiye Yelken ve Kürek Yarışmaları başta olmak üzere pek çok aktivite ve etkinlik yapılıyor. Belcekız ile Ölüdeniz arasındaki Kumburnu Milli Parkı, bölgenin en popüler plajı. Özel Çevre Koruma ve Birinci Derece Doğal Sit alanı ilan edilen parkta, günübirlik dinlenme tesisleri, kafeterya ve büfeler, su
sporu imkânları, piknik alanı ve yöresel el ürünlerinin satıldığı bir mağaza var. Buranın plajına turistler “Blue Lagun” diyorlar. 2 km uzunluğundaki plaj, mavi bayraklı. Bir başka alternatif ise Belcekız’a 3 km uzaklıktaki Kıdrak Tabiat Parkı. Çam ağaçları altındaki görece sakin plaj da Özel Çevre Koruma alanı içinde. Fethiye’nin diğer önemli plajları ise Gemiler Koyu, Çalış Plajı, Günlüklü, Katrancı Koyu, Oyuktepe Koyları. Yeryüzünde günbatımının en güzel izlendiği yerlerden biri olarak nitelendirilen Çalış Plajı, su sporlarına elverişli denizinin yanında, ‘Caretta
Masmavi bir nazar boncu ğu görünümünd ek Ölüdeniz’in e i n ünlü plajı; Belcek ız Plajı.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
119
TEST DESTINATION
ve gezginlerin et lı a t n a ç t Sır rağb şıyanların alya a t u n u h u 68 r i, Far kler Vadis on e b le e K i asy ettiğ oyu; medit ve Kabak K rına, ekolojik mpla ve yoga ka ra, organik pansiyonla ahipliği ev s bahçelere r. yapıyo
caretta’ adıyla bilinen deniz kaplumbağası türünün kuluçka alanlarından biri. Fethiye’ye 18 km uzaklıktaki Günlüklü Koyu, dünyada eşine az rastlanan, güzel kokulu ve sık günlük ağaçlarıyla bezeli. Pek çok hastalığın (astım, bronşit, ülser ve mide rahatsızlıkları) tedavisinde ve parfümeride kullanılan sığla yağı, bu ağaçtan elde ediliyor. Denize kadar uzanan sık çam ağaçları ile kaplı Katrancı Koyu, ideal bir çadırlı kamping yeri. Oyutepe Koyları olarak adlandırılan Mempaşa, Küçük Samanlık, Boncuklu, Kuleli, Aksazlar, Akvaryum, Turunç Pınarı gibi doğal koylar da piknik ve deniz keyfi için biçilmiş kaftan. 120
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Doğal hayat ve bedensel huzur Fethiye’nin deniz, doğa ve tarih meraklılarının yanı sıra ruhunu iyileştirmek isteyenlere de hitap eden bambaşka bir yönü var. Kelebekler Vadisi, Faralya ve Kabak Koyu… Daha çok sırt çantalı gezginlerin ve 68 ruhunu taşıyanların rağbet ettiği bu üç cennet koy, meditasyon ve yoga kamplarına, ekolojik pansiyonlara, organik bahçelere ev sahipliği yapıyor. Fethiye’nin en bakir koyu olan Kelebekler Vadisi’nde çadır ve bungalovda konaklama sağlayan bir işletmeden başka hiç yerleşim yok. Yerli halkın “Güdürümsü” dediği vadide kısa bir yürüyüşten sonra kırmızı renkli
kelebekleri görürsünüz. 1. derecede doğal SİT ilan edilen ve her türlü yapılaşmaya kapatılan kayalık ve çamlık vadide binlerce kelebek yaşıyor. İpli kaya tırmanışını göze alırsanız, yukarıdaki Faralya köyünden muhteşem bir manzara seyredebilirsiniz. Fethiye’ye 22 km, Ölüdeniz’e 8 km uzaklıktaki Faralya’ya minibüslerle gelmek de mümkün. Denizden birkaç yüz metre tepeye kurulmuş eski bir Rum köyü olan, günümüzde koruma altına alınan Faralya, tarihi Likya Yolu’nun da duraklarından biri. Hemen ilerisi, dünya gezginlerince “dünyanın en güzel ilk beş yerinden biri” olarak anılan Kabak Vadisi…
Kaynak suyu çıkışları ve gel-git etkisi den daim yenilen iz suyunu her iyor ve Ölüde niz’i insanoğlunu n bozamadığ ı, doğanın bah şettiği müth iş bir cennet yapıy or.
Yalnızca Faralya’dan yaklaşık 20 dakikalık patika yürüyüşüyle ulaşılan vadiye 1987 yılına kadar ayak basılmamış. Günümüzde de, gürültüden, karmaşadan ve teknolojiden uzaklaşmak, doğaya yakın olmak isteyenler için mükemmel bir inziva ortamı sunuyor. Denizin, kumsalın ve doğanın el değmediği bu muhteşem koydaki Kabak Natural Life, Helin Kamp ve Shanti Garden Kabak, meditasyon ve yoga kamplarının da yapıldığı, ekolojik yaşam alanları…
Yamaç paraşütü heyecanı… Türkiye’de yamaç paraşütünün ilk yapıldığı yer olan Ölüdeniz, dünyanın sayılı yamaç paraşütü merkezlerinden biri. Muğla’nın güneydoğusundaki Babadağ’ın FethiyeÖlüdeniz bölümünde yapılan uçuşlar, tecrübeli pilotlar eşliğinde düzenleniyor. 1970 metre yüksekliğindeki kalkış pistine, 45 dakikalık bir jip yolculuğuyla ulaşılıyor. 3 bin metreye kadar yükselmenin mümkün olduğu bu noktadan Fethiye, Kelebekler Vadisi, Ölüdeniz, Patara Plajı, Dalaman ve Rodos görülebiliyor.
Uçuş süresi: 35-40 dakika. Uçuş Mevsimi: Nisan-Ekim arası. Görülmeden dönülmemesi gereken yerler… Fethiye kıyılarını ve Ölüdeniz’in koylarını, adaları keşfetmek için en pratiği, günübirlik tekne turlarına katılmak. Turların gözde rotaları, Aya Nikola Adası, Gemiler Koyu, Karacaören, 12 Adalar ve Göcek. Gemiler koyu ve plajının hemen karşısındaki Gemiler Adası, Aya Nikola adıyla da anılıyor. 1990’da yapılan kazılar sonucu, adanın AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
121
TEST DESTINATION
e yamaç ’d e y i k r ü T pıldığı a y k l i n ü n paraşütü eniz, dünyanın Ölüd tü yer olan ç paraşü ş a m a y ı l ı çu say en biri. U ş d n i r e l z e çu merk dakika. U 0 4 5 3 : i süres isan-Ekim N : i m i s v Me arası.
Ölüdeniz olarak adlandırılan yer aslında bir milli parktır. Burada bir çok eğlence alanı bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra Ölüdeniz dünyada yamaç paraşütü yapmak için en ideal yerlerden biridir. Bu sporu yapmak için deneyimli olmanıza gerek yoktur. Bütün yapmanız gereken Türk Havacılık Kulübünde size eşlik edecek bir profesyöneli bulmak. 122
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Nerede Kalınır? Yacht Hotel Tel: (0252) 614 15 30 Ölüdeniz Turquoise Otel Tel: (0252) 617 01 78 Club Hotel Meri: Tel: (0252) 617 00 01 Ölüdeniz Resort Hotel Tel: (0252) 617 00 20 Bella Vue Butik Hotel Tel: (0252) 617 00 66 Lykia World Tel: (0252) 617 02 00 Montaverde Otel And Villas Tel: (0252) 616 80 05-06 Otel Pine Valley Tel: (0252) 616 78 13 St. Nicholas Park Otel Tel: (0252) 616 63 53 Club Belcekız Beach Muğla Tel: (0252) 617 00 77 Les Jardins de Levissi Oteli Tel: (0252) 618 01 88
erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nikolas’ın bu adada yaşadığı ortaya çıkarılmış. Bizans ve erken Hıristiyanlık dönemine tarihlenen kiliselerin freskleri ve diğer antik buluntular görülmeye değer. Gemiler koyu ve plajı ise korunaklı oluşu, çam ve zeytin ağaçlarıyla çevrili güzel kumsalıyla sadece gezi teknelerinin değil karayoluyla Fethiye-HisarönüKayaköy üzerinden gelen piknikçilerin de akınına uğruyor yazın. Koyun Kayaköy’e uzaklığı 6 km. Ya iyi bir yürüyüşü göze
alın ya da daha sonra araçla gidin ama Kayaköy’ü mutlaka görün. Geçmişi MÖ 3000’lere uzanan Kayaköy, terk edilmiş yüzlerce Rum evi, kilisesi ve muhteşem görüntüsüyle büyüleyecek sizi. Eski adı Levissi olan köyde iki kilise, 14 şapel var. Taksiyarhis ve Katopanayi kiliseleri çok harap, Panagia Pirgiotis Kilisesi (Aşağı kilise) ise iyi durumda. Likyalılar döneminde Karmilassos’un karşısındaki tepenin eteklerinde kurulan Kayaköy, Lozan Anlaşması gereği yapılan mübadeleye dahildi. Kayaköy’de
yaşayan Rum halkı ile Batı Trakya’da yaşayan Türk halkı karşılıklı olarak yer değiştirdiler. Mübadeleden önce Rum nüfusunun yaşadığı evler, koruma altına alındıkları için yerleşime kapalı tutuldu. Bu nedenle de köy bir hayalet kente dönüştü. Ancak bir süreden beri burada müthiş bir hareket ve enerji var. Antik kentin bulunduğu alanın çevresinde pek çok ev turizme açıldı. Butik oteller ve restoranların yanı sıra Kayaköy Sanat Kampı, her yaz yüzlerce sanat meraklısını tarih ve doğanın kucağında buluşturuyor. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
123
NEWS
Zerafetin yeniden keşfi ‘Barış Kurbal Bespoke’ markası ile giyimine düşkün kadın ve erkekleri özel dikim kıyafetlerle buluşturan Barış Kurbal, moda dünyasına hızlı giriş yapıyor. Profesyonel terzilerin ellerinde hayat bulan dünyaca ünlü kumaşları kişiye özel alternatiflerle sunan Kurbal, sadece kıyafet ile kendini sınırlamıyor, el yapımı ayakkabı ve aksesuar seçenekleri ile de dikkat çekiyor… Özenle seçilmiş malzemelere ve en kaliteli kumaşlara hayat veren, alanında uzman terzilerle çalışan Barış Kurbal, Barış Kurbal Bespoke ile özel dikim kıyafetlerinde, samimi bir çabayla ortaya çıkan ve aksesuarlarında kişiye özel detayları vurgulayan, sade şıklığı tarz ediniyor. Barış Kurbal Bespoke ile genç hanımefendiler ve beyefendilerin şık ve zarif giyinmesini amaçlayan Barış Kurbal, işadamından mimara, fotoğraf sanatçısından turizme her sektörden giyimine düşkün kişilere hitap ediyor. Barış Kurbal Bespoke, kurumsal şirketlere yönelik projelerinde ise çalışanların şirketinin kurumsal kimliğine, sektöre, iklime, hitap ettikleri müşteri profiline uygun, verimli çalışma sağlayacak elbiseler tercih etmesini sağlıyor. Kurbal, özel dikim kıyafetlerde, kişiye özel unsurları ve kişiyi zarif gösterecek tüm detayları belirli bir harmonide sunuyor. Elbisenin nerede giyileceği, kişinin fizik yapısı, renk ve model seçimleri gibi detaylar ise işin bir parçası. 124
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Her biri özenle seçilmiş malzemeler Barış Kurbal Bespoke’un ürün yelpazesinde, takım elbiseden smokine, gömlekten mantoya, ceketten kabana birçok seçenek bulunuyor. 400’den fazla farklı desende Napoli’de saf çift bükümlü pamuktan imal edilmiş kumaşlardan dikilen gömlekler ise Mısır pamuğundan imal edilen kumaşlar ve yumuşak keten kullanılarak dikiliyor. Paşmina’dan Vicuna yününe, kaşmirden ipeğe birçok kaliteli kumaşın kullanılarak hazırlandığı takım elbiseler ise en ince ipliklerden üretiliyor. Kıyafeti yıllarca korumaya yönelik, takım elbiselerde kullanılan, elde dikilen, üç gün suda bekletilip kurutulan ithal göğüs telası ve at kılı telalar, oldukça dikkat çekiyor. Yüzde 100 el yapımı Fransız köselesi ayakkabılar ise zanaatkarlar tarafından en ince ayrıntısına kadar elde üretiliyor. Barış Kurbal Bespoke, aksesuarlarda da oldukça iddialı. Kol düğmelerinden cep iğnelerine, kravatlardan papyonlara, fularlardan kişiye özel gözlüklere oldukça geniş bir yelpaze sunuyor.
Kıyafetlere uyum sağlayan kişiye özel gözlük, kol düğmesi, cep iğnesi, kravat ve papyon desenleri ise tamamen Barış Kurbal’a özel. Tamamen el yapımı kol düğmeleri ve cep iğnelerinde, swarovski veya oniks taş kullanılıyor. İpek kumaşlardan tercih edilen kravat ve papyonlar ise özel kumaşlarla dikilerek elde hazırlanıyor. Kurumsal şirketler için özel dikim Barış Kurbal, Barış Kurbal Bespoke ile kurumsal şirketlere de hizmet veriyor. Barış Kurbal Bespoke, personelin çalışma koşullarından görev tanımına, şirket logosundan mevsimlere kadar birçok detayı düşünerek özel kıyafetler hazırlıyor. Barış Kurbal Bespoke’ta görevli terziler kadın ve erkek giyim olarak ikiye ayrılıyor. Alanında uzman isimler ile yola çıkan marka, küçük yaşlardan beri geleneksel yöntemlere bağlı, ustasına ömür boyu saygılı, disiplinli, iş ahlakı ile çalışan her biri en az 40 yıldır bu mesleği yapan 55 yaş üzeri zanaatkarlar ile çalışıyor.
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
125
YELKEN CITY DIARY
BİR İÇ MİMARIN AJANDASINDAN;
İstanbul’dakeşfedilmeye değer destinasyonlar…
İstanbul’da restoran zincirlerinden bu kadar sıkılmışken, keşfettiğim butik mekanlar ile daha hoş samimiyet kuruyoruz. İşte onlardan bir kaçı… Fotoğraf&Yazı: İç Mimar BURÇİN MERCAN • brcnmrcn@gmail.com
Drip Coffeeist Geçen yıl henüz yeni açıldığında araba ile önünden geçerken keşfetmiştim bu küçük kahve dükkanını. Hakkındaki bilgiyi sahipleri Sinan Eryentur ve Selçuk Turunç’tan almıştım. Burası Türkiye’de ilk kez açılan Drip Coffee Ist üçüncü jenerasyon kahve konseptini meraklılarına sunan şık bir kahveci. Mekanda Etiyopya’Dan Yirga Cheffe, Sidamo, El Salvador’dan Aqua Calient, Brezilya’dan Yellow Bourbon, 126
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Kolombiya’dan Huila Monseret, Guatemala’dan Aqua Tibia Fraijianes gibi yöresel kahve çekirdeklerinden Syphon, Hariodrip, Aeropress, Mokka Pot, Cold Brew gibi kahve demleme teknikleri ile kişiye özel hazırlanan kahveleri ister alıp çıkabilir, ister sevimli bahçesinde keyifle yudumlayabilirsiniz. Yaz için tavsiyem Karamel şurubunu ayrıca yanında isteyeceğiniz Cold Brew olacaktır. Bu özel kahveler ortalama bir kahve zinciri ile aynı fiyatta, ayrıca mekan
o kadar popüler oldu ki etrafında sayısız kahveci görebilirsiniz. Adres: Bağdat Cad./şaşkınbakkal Noter Sk Ahtep Apt. No:17/C, Şaşkınbakkal, İstanbul Telefon:(0216) 360 3547 The Crepe Escape Tatlı tuzlu krep çeşitleri, günlük tatlıları ve sunumları ile kalbinizi fethedecek The Crepe Escape. Sahibi Leyla hanım dekorasyonu, menü tasarımı en ince detayına kadar hayallerini
Drip Coffeeist
Drip Coffeeist
Drip Coffeeist
Miyabi
The Crape Escape
The Crape Escape Miyabi
The Crape Escape gerçekleştirmiş burada. Sabah kahvaltısı için mozerellalı ve fesleğenli krepini yanında da limonatasını özellikle tavsiye ederim. Adres: Hamiyet Yüceses sok. No.9/A (Sahile inen Noter sok.) (Bağdat Caddesi) Erenköy, İstanbul Telefon: (0216) 408 2300
Miyabi Sushi & Japanese Grill Bar Japon mutfağının büyüleyici tadlarını lezzet tutkunlarıyla buluşturan Miyabi, usta Japon şeflerin elinden çıkan yepyeni tarifleri ile mucize tadlar yaratıyor. Şık dekorasyonu, içeride özel davetler için ayrılan bir bölümü de bulunan restoran
Akatlar’ın en gözde mekanlarından biri bence. Yaz ayında menüye katılan Miyabi Roll, Lucky Roll ve Sunshine Roll oldukça iddalı. Adres:Akatlar Mah.Zeytinoğlu Cad. Yaren Sok.No: 6/14-15 Akatlar, İstanbul Telefon: (0212) 352 02 22 AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
127
MARINA CINECRITIC
GÖMÜLÜ HAZİNELER
Buğra Şendündar • Sinema Eleştirmeni • bugra@powerboatsandyachtsdergisi.com
DARK STAR Kült yönetmen denilince akla ilk gelen isimlerden biri John Carpenter’dır. Kült tanımını sonuna kadar hak eden bir yönetmen. Gerçekleştirdiği yapımlara kendi kişisel yorumunu katmayı bilmiş ve eserlerinde ki müzikleri bizzat kendisi bestelemiştir. Halloween (1978) ile ilk eli bıçaklı katilin olduğu “Teen-Slasher” örneğini vermiş, The Fog (1980) ile kasabayı saran sisler içinden çıkan gizemli varlıklarla bizi korkutmuş ve sinema tarihinin en başarılı yeniden yapımlarından biri olan The Thing (1982) şaheserini ortaya koymuştur. Yarattığı eserlerle korku türüne yeni şeyler ekleyerek günümüz sinemasını etkilemiştir. Bir dönem bir furya olan Teen-Slasher (genellikle gençlerin eli bıçaklı katillerce katledildiği yapımlar) akımının gerçek sorumlusu Carpenter’dır. Hemen hemen gerçekleştirdiği her filmi kült olan başka bir yönetmen bulmak zor olsa gerek. Dark Star (1974) , yönetmenin hem ilk uzun metrajlı denemsi hem de Alien (1979) filminin senaristi olanDan O’Bannon’un ileride Alien ile yaratacağı efsanenin ilk temellerini attığı filmdir. Bu açıdan Dark Star, Alien ile göbek bağı olan bir yapım. Carpenter ve O’Bannon’un bu projede birlikte çalışmaları ortaya sıra dışı diyebileceğimiz bir yapım ortaya çıkarmış. Karşımızda, Alien ciddiyetinde bir yapımdan çok sinema heveslisi iki öğrencinin ortaya çıkardığı amatör işi bir yapım durmakta. Oyunculukların ve senaryosunun çok da müthiş olmadığı ama içerdiği kimi absürt durumları ile kendi içinde çekiciliği olan bir yapım. Tam bir “Kült Film” vakası.
128
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Dark Star, geniş kitlelerin ilgisini çekmesede belli bir kitlenin sahip çıktığı yapımlardan. Bilim-Kurgu denemesi diyebileceğimiz yapım, düşük bütçesinden kaynaklanan dezavantajını kendisini ciddiye almadan ve absürt yaklaşımı ile atıyor. Dört kişilik bir mürettebattan oluşan adı Dark Star olan bu uzay gemisinin görevi, yaşam formlarının olduğu gezegenleri araştırıp ileride Dünya için bir tehlike oluşturup oluşturmayacağıdır. Eğer keşfedilen gezegenlerin ileride Dünya için bir tehlike arz edeceği kanısına varılırsa mürettebatta bu gezegenleri yok etmekle görevlidir. Konusundan nasıl bir filmle karşı karşıya olunacağı anlaşılacaktır. Ayrıca mürettebatın daha önce gemilerine maskot olsun diye bir asteroitten getirdikleri plaj topu şeklinde bir yaratıkları vardır. Fakat bu yaratık Alien’da olduğu gibi gelişip ekip için bir tehlike oluşturacaktır. O’Bannon, sanki farkında olmadan bu yapımda Alien’ın bir prototipini çıkarmışdır. Kirli paslı koridorlar, uzayda yalnızlık hissi ve yaratık faktörü. Yapımdaki karakterler kesinlikle Bilim-Kurgu sinemasında görmeye alıştığımız tipler değiller. Uzun saçlı, kirli sakallı, birbirleri ile iletişim özürlü ve Rock müzik hayranı olan karakterler bu ciddi göreve hiç yakışmamaktalar. Tabii ki bu da yönetmen ve senaristin bilinçli bir tercihidir. Her biri başına buyruk bu dört karakter en kritik anlarda yetkin kararlar verememekte ve ciddiyetsizce görevlerini yerine getirmeye çalışırlar. Filmdeki plaj voleybolu şeklindeki yaratık sinema tarihinde görebileceğimiz en sıra dışı varlık kuşkusuz. Korkunç
olmaktan çok gülünç diyebileceğimiz bir tasarıma sahip olan bu varlık gerçekten dehşet saçabilmekte. Yaratığın bu sıra dışı görünüşü ile aslında O’Bannon’un, 50”li yıllardaki ucuz B-Sınıfı filmlerin bir parodisini yapmış olduğunu görüyoruz. Bir bombanın kendi var oluşunu sorgulaması? Ekip bir gezegeni yok etmeye kara vermeden önce gemiden yapay zekâya sahip olan “Bombayı” dışarı çıkarıp ona sözlü emir verirler. Daha sonrasında oluşan bir arızadan ötürü patlatma emri aldığını düşünen Bomba ile ekip arasındaki konuşma ontolojilere geçecek nitelikte. Bombaya sistem hatası yüzünden yanlış bir emir aldığını inandırmak için derin varoluşsal bir konuşma yapmak zorunda kalırlar. Bomba, “Düşünüyorum öyleyse varım” bilincine vardıktan sonra derin bir çöküntü yaşayıp kendisini boşlukta hisseder. Karamsarlığa düşen Bomba, çareyi kendisini patlatmakta bulur. Dark Star, sıra dışı bir yapım. Carpenter ve O’Bannon’un ilk işleri olması açısından da önem arz etmekte. Alien’ın temellerini atması açısından da ayrıca bir öneme sahip. Yapım, tam anlamıyla belli dönemlerde topluluklarla birlikte izlenmesi gereken bir yapım. “Kült Film” ruhunu yaşatma açısından. İçeriğindeki sıra dışı olay örgüsüyle meraklıların ilgisini çekecek bir yapım. Uzayda sörf nasıl yapılır? Cevabı bu yapımda.
BAD TASTE Frank: (Uzaylılar hakkında konuşur) – Belki de bir merkezleri filan vardır.Ozzy : – Onların merkeze ihtiyacı yok ki…Uzay gemilerinden ışınlanırlar.Frank: – Belki de henüz “Star Trek” izlememişlerdir. Çoğu yeni sinema izleyicisi Peter Jackson’u “Yüzüklerin Efendisi” filmlerinden tanır. Hâlbuki,1961 Yeni Zelanda doğumlu yönetmen, bu popüler olan üç serilik filminden önce çektiği Bad Taste (1987),Mett the Feebles (1989) ve Braindead (1992) ile belli bir hayran kitlesi oluşturmuş ve bu hayran kitlesi sayesinde ilk üç filmi kült filmler arasındaki yerini çoktan almıştı bile. Kuşkusuz, Jackson’un tanınmasında ve bugünkü sinemasının temellerini oluşturması açısında Bad Taste önemlidir. Düşük bir bütçe ile yaklaşık dört yılda çekimleri tamamlanan ve oyuncuları Jackson’un arkadaşlarını oluşturduğu Bad Taste için B-Filmi formatında ilerleyen ama bunu yaparken de türün parodisini yapıp özgün olmayı başarabilen kanın gövdeyi götürdüğü bir yapım. Ama herkesin de hazmedemeyeceği bir film olduğunu söyleyebilirim. Bad Taste ile ilk haberdar oluşum 90′ların sonlarında Atlas Pasajının içinde Metin Demirhan’ın sahibi olduğu Atılgan Kitap Evi ile olur. O zamanlar Dvd ve Vcd’nin henüz hayatımızda olmadığı dönemlerde, 3000 filmlik arşivi olan bu adama gidip arşivinden seçtiğim filmleri ona verdiğim boş VHS kasetlerine çektirirdim. Metin Demirhan iflah olmaz bir B-Film ve uzak doğu animasyon hayranı idi. Bu filmler ile olan bilgi birikimlerini dükkânına gelen ziyaretçileri ile paylaşmayı severdi. Ne yazık ki 2007 yılında hayata veda eden bu şahsiyet, ülkemize Giovanni Scognamillo ile birlikte “Fantastik Türk Sineması” ve “Erotik Türk Sineması” isminde eserler yazdı. Atlıgan Kitap Evine her gelişimde dükkânın camekânında bulunan “Bad Taste” VHS’si (özellikle kapak tasarımı ile) dikkatimi çekerdi. Daha sonra filmin Peter Jackson’un eseri olduğu ve çok tan kendi hayran kitlesini oluşturturmuş olduğunu öğrendim. Ne yazık ki Atılgan Kitap Evi gibi yerler çok nadir bulunmakta. Kült ve B-Film severler için önemli doküman ve arşivi ile önemli bir yerdi. Dünyaya ev şeklinde uzay gemileri ile Yeni Zelanda’ya inmiş olan uzaylılar, öncelikli hedef olarak insan numuneleri toplayıp, insan etini lezzet olarak kendi Fast Food restaurantlarında kabul ettirmek istemektedirler. Bunu başarırlarsa tekrar Dünyaya dönüp, burayı kendi restaurant zincirleri için bir mezbaha olarak kullanmayı planlarlar. Onların bu planını öğrenen ülkenin istihbarat örgütü hemen o bölgeye dört adamını yollar. Birbirinden enteresan bu dört kişi kendi yöntemleri ile uzaylıları durdurmaya çalışır. İçlerinde en dikkat çekici olanı zeki salak diyebileceğimiz Peter Jackson’un oynadığı Derek’tir. Beline bağlı telsizi ve telsizden teller yardımı ile kulağına kadar uzattığı hoparlör ve konuşma kiti ile dikkat çeker. Jackson filmde iki karakteri canlandırır. Diğer oynadığı karakter ise uzaylı Robert’tır. Fakat uzaylılar da tıpkı ajanlar gibi zeki olmayan varlıklardır. İnsanları ele geçirmek için akla zarar planları vardır. Dünya’ya dev bir kıyma makinesi getirtmek gibi… Bad Taste, mantık sınırlarını zorlayan anları, aşırı oyunculukların, bolca kapan uzuvların olduğu sanki kasıtlı olarak çekilmiş bir B-Filmi. Fakat bir o kadarda her bir sahnesi detaylı düşünülmüş ve ince esprileri ile tam bir eğlencelik. Düşük bütçesi ve oyuncuların tamamı ile amatörlerden oluşan böyle bir yapımı izlemek son derece
aynı anda hem yönetmenlik, görüntü yönetmenliği, senaristlik hem de oyunculuk yapmak gibi herkesin altından kolay kalkamayacağı zor bir işi başarmış. Kült film nedir? Günümüzde bu tanım maalesef yanlış anlaşılmakta. Popüler, ticari ve geniş kitlelere ulaşmış eserlere bile kült denebilmektedir. Bu birazda her şeyin kolay ulaşılabilir olmasından da kaynaklanıyor. Kült film, belirli kitlelerin dikkatini çekmiş, içerdiği kimi özellikleri ve farklılıkları ile sevgilerini kazanmış eserlerdir. Bu kitleler sevdiklerini yapımları defalarca izlemekten sıkılmayan ara sıra toplanıp eserin hayranları ile tekrar tekrar izleyip film üzerine sohbetler yapmayı severler. Bad Taste ise Kült tanımını sonuna kadar hak ediyor. Her izlenişte ayrı bir keyif ve sahneleri üzerine yorum yaptırtmayı başarıyor. Bad Taste herkesin sevebileceği bir film değil.
sevkli. Filmin daha ilk dakikalarında Barry’in eli baltalı bir uzaylıyı tabancası ile kafasının yarısını uçuran bir sahne ile karşılaşırız. Ama sahne ve kamera açısı o kadar başarılı ki iğrençliği yanında müthiş komikte bir sahne. İki kafadar ajanın, bölgedeki yolu nükleer sızıntı olduğunu belirten tabela ile kapatıp ortağının, “en yakın nükleer santral Amerika’da” olduğunu söylediği gibi unutulmaz anlara da sahip. Filmi de başarılı kılan berbat hikâyesinden çok içerdiği ince esprileri, kolların ve bacakların koptuğu sahneler. Tam bir “Gore” örneği diyebiliriz. Bu yüzden senaryo ve çekim kurallarına sıkı sıkıya bağlı bir yapımdan söz etmek zor. Filmdeki her şey Jackson’un kendi eseri. Tüm özel efektler, uzaylı tasarımları onun mahareti. Tek kişilik bir ekip diyebiliriz. Bu filminde
Ya çok sevilecek ya da çok nefret edilecek türde. .Her şeyiyle ucuzluk kokan ve bu ucuzluğunu akıllıca kullandığı yönetmenlik numaraları ile avantaja çevirmeyi biliyor. Film bütçe sıkıntısından dolayı kurguda devamlılık yönünde bir sıkıntısı gözükmüyor. Peter Jackson günümüzün en önemli yönetmenlerinden. Şu anki başarısını bu filme çok borçlu. Jackson sinemasını Yüzüklerin Efendisinden önce ve sonra diye rahatlıkla ayırabiliriz. Eski sevenleri onun ilk dönem filmlerini daha çok severler. Yeni izleyici kitlesi ise onun ilk dönem filmlerini yadırgayabilir. Dünün, filmlerindeki aşırılıklarla dikkat çeken yönetmeni bugün ise daha oturaklı sineması ile dikkat çekmekte. Bad Taste, Kült ve B-Film meraklılarının arşivinde mutlaka olması gereken ve bu büyük yönetmenin sinemasını anlama bakımından önemi büyük. Film çekmek isteyen yönetmen adayları için bulunmaz bir hazine. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
129
CINEMA 1 Ağustos 2014
1 Ağustos 2014
8 Ağustos 2014
8 Ağustos 2014
Galaksinin Koruyucuları
Keşke Burada Olsam
Liseli Polisler 2
Lucy
Tür: : Bilimkurgu , Aksiyon Oyuncular: Chris Pratt, Zoe Saldana, Dave Bautista
Tür: : Komedi , Dram Oyuncular: Zach Braff, Kate Hudson, Joey King
Tür: : Komedi , Aksiyon , Polisiye Oyuncular: Channing Tatum, Jonah Hill, Peter Stormare
Tür: : Bilimkurgu , Aksiyon Oyuncular: Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Min-sik Choi
Kendisine Star-Lord lakabını takan Peter Quill esrarengiz bir gök cismini çalmaya kalkar ama yakalanır. Güçlü, hırslı ve kötü adam olan Ronan için bu işe kalkışan Quill, ondan kurtulmak isterken bir anda kendisini alakasız bir ekip içerisinde bulur! Star-Lord , silahlı bir rakun olan Roket, Rakun’un yoldaşı olan ağaç kılıklı Groot, ölümcül bir suçlu olan yeşil kadın Gamora ve gözünü intikam hırsı bürümüş olan Drax nam-ı diğer Yokedici ile işbirliği içerisine girecektir.
30’lu yaşlardaki Aidan Bloom, para kazanabilmek için çabalayan bir aktör ve iki çocuklu bir aile babası olsa da halen daha gerçek kimliğini bulabilmenin peşindedir. Tek ihtiyacı yaşamak için gerçek bir amaca sahip olabilmekken çocuklarının eğitiminden doğan maddi sıkıntı, onu çocuklarını evde eğitmeye kadar götürür. Bu eğitimi çocuklarının gerçek hayatı tanıması ve öğrenmesi için bir yol olarak görse de zaman içerisinde keşfettiği ve tanıdığı şey bizzat kendisi olur...
Yerel bir üniversiteye kayıt olan ikilinin aralarındaki ilişki de son görevlerinden bu yana ilerlemiştir. Ancak Jenko, okulun futbol takımında ruh eşini bulduğunda, Schmidt ise bir tiyatro topluluğuna üye olduğunda hem görev hem de partnerlikleri bir kez daha sorgulamaya başlarlar. Bu süreç bir nevi büyüme sancılarından geçtikleri, olgunlaşıp birlikte başarıp başaramayacaklarını test edecekleri bir sınava dönüşür.
Genç bir kadın olan Lucy (Scarlett Johansson) uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktadır. Bir teslimat öncesinde, taşımakta olduğu bütün uyuşturucu, beklenmedik bir şekilde Lucy’nin vücuduna nüfuz eder ve kanına karışır. Mucize eseri Lucy aşırı doz nedeniyle herhangi bir sorun yaşamaz. Aksine, damarlarında dolaşan kimyasallarla insanüstü yetenekler kazanmıştır. Akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme gibi güçlere sahip olan genç kadının hayatı artık eskisi gibi olmayacaktır.
15 Ağustos 2014
15 Ağustos 2014
22 Ağustos 2014
29 Ağustos 2014
Ben, Kendim ve Annem
Cehennem Melekleri 3
İnsan Avı
Uçaklar: Söndür ve Kurtar
Tür: : Komedi Oyuncular: Guillaume Gallienne, André Marcon, Françoise Fabian
Tür: : Aksiyon Oyuncular: Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li
Tür: Casusluk , Gerilim Oyuncular: Philip Seymour Hoffman, Willem Dafoe
Tür: : Animasyon , Komedi Oyuncular: Dane Cook, Ed Harris, Julie Bowen
Başkarakter William diyor ki : “ Annem ile ilgili hatırladığım ilk hatıra 4-5 yaşlarımdaydı. yemek hazır olduğundan bana ve iki erkek kardeşime şöyle seslenmişti: ‘ Çocuklar ve William, haydi masaya!” Onla telefonda son konuşmamızda, vedalaşırken şu cümleyi kuruştu ‘Öpüyorum seni tatlım’ İşte annemle arızalı ve yanlış anlaşılmalar üzerine kurulu ilişkimiz bundan ibaretti.
Aksiyon hayranlarının favori serilerinden olan Cehennem Melekleri’nin son filmi, Sylvester Stallone, Jason Statham, Arnold Schwarzenegger, Antonio Banderas, Jet Li, Bruce Willis ve Harrison Ford gibi isimlerden oluşan yine efsanevi bir kadroyu bir araya getiriyor. Bu film, bir zamanların Blade’i olarak tanıdığımız Wesley Snipes’ın hapishane günlerinden sonra kamera önüne geçtiği ilk film olarak da ayrıca önemli. Filmin yönetmenliği ise Patrick Hughes’a ait.
Yarı Çeçen yarı rus kökenli olan esrarengiz görünümlü bir adam, yasadışı yollardan Hamburg’a giriş yapar. Bir şeylerden kaçarken kendisini şehrin müslüman mahallelerinden birinde sığınmacı olarak bulur. Türk bir aile tarafından misafir edilir ve bu süreçte geçmişinden biraz da olsun kurtulmuş olur. Ancak kısa bir zaman zarfı içerisinde eve misafiri ziyaret etmeye gelenler olur ve sayıları gittikçe artar. Bu durum aileyi huzursuz etmeye ve isimsiz şüphelere itmeye başlar.
Sevimli ve azimli uçak Dusty ve arkadaşları, Uçaklar’ın devam filmi olan Planes: Fire & Rescue ile geri dönüyor! İlki gişede çok sevilen ve 2013’te seyircisi ile buluşan Uçaklar’ın devamında, yine Dusty ve arkadaşlarını eğlenceli maceralara “kanat çırparken” izleyeceğiz. Disney Stüdyo’larının yapımcılığını üstlendiği projede yönetmenliği Roberts Gannaway üstlenirken, senaryo ise ilk filmde de imzası olan Jeffrey M. Howard’a ait.
130
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
KİTAP
CD
Kaynak: www.idefix.com
Blu-ray/DVD
OYUN
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
131
NEWS
Aşk şarkılarının büyülü sesi... Monica Molina kariyerinin en özel şarkıları ve yepyeni albümü Mar Blanca’daki muhteşem şarkılar ile Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında 6 Ağustos’ta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda! Yurdumuza gelen yüzlerce şarkıcı arasında bizlerle gönül bağı kuran, yurtdışındaki röportajlarında Türkiye’yi öve öve bitiremeyen İspanyol diva Monica Molina, çıkardığı tüm albümleri ile Türkiye’de büyük satış rakamlarına ulaşmaya devam ediyor. Biletleri haftalar öncesi tükenen konserleriyle büyük bir hayran kitlesi kazanan yıldız, İspanya’nın efsanevi şarkıcısı babası Antonio Molina’nın, en önemli şarkılarını yeniden yorumladığı Mar Blanca albümünün Dünya Turnesi kapsamında Türkiye’de! Monica Molina’nın şu ana kadar gerçekleştirdiği onlarca röportajda ise sürekli sorulan neden Türkiye sizin için önemli? sorusuna verdiği cevap çok açık: ‘Ben Türkiye’yi, Türkler beni çok seviyor... İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden 132
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
biri. Orada olmak nefes almak ayrıcalık’. “Babamın anısına ve ondan kazandıklarımız anısına” olarak özetlediği yepyeni albüm için Monica Molina, İspanyol kültürü ve müzik tarihinin önemli bir parçası olan şarkılarını yorumlamak hiç de kolay olamadı diye ekliyor. Monica Molina 1950’ler ve 60’larda Antonio Molina’nın Soy Minero, Adiós a España ve Cocinero Cocinero gibi şarkılarla İspanyol halkının yaşamlarının bir parçası olduğunun bilinciyle çok özenli bir albüm ortaya çıkardıklarını belirtiyor. Albümün prodüktör, müzik direktörü ve süpervizör koltuğuna da kardeşi Noel Molina oturuyor. “İlk anda böyle bir albüm kaydetme fikrine tepkim, babamın şahsına olan saygımdan ötürü reddetmek oldu”, itirafında bulunan Monica, bazı
fikirler ortaya çıkmaya başlayıp, kayıtlar aldığımızda, bu projenin hiç de bir delilik olmadığını, kendi yorumumuzla tarihin bir parçası olan bazı şarkıları daha genç dinleyicilere kazandırarak kendi stilimde bu şarkılara hayat verebileceğimizi düşündük, diye belirtiyor. Mar blanca albümünün zarif ve saygı dolu bir albüm olduğunu düşünen Monica, Noel’in müzikal dokunuşları sonrasında Antonio Molina’nın içten ve ince şarkıları 2013’e taşınmış oluyor. “Babamın orijinal kayıtları harika düzenlemelerle nefis şarkılar ve bu yüzden yeniden yaratmak gibi bir çaba içine girmedik” açıklamasını yapan sanatçı ‘böylesine güzel şarkılara eklenebilecek bir yenilik zaten olamazdı’ diye de ekliyor.
Taptaze ve organik lezzetler… Çorba ve salatalar, sıcak tartine ve sandviçler, quinoa risottolu ızagara somonlar, sahan köfteler, kiş, lazanya, graten, ızgara tavuklu ve sebzeli penne gibi birbirinden leziz sıcak tabaklarıyla mükemmel lezzetler... Le Pain Quotidien’in uzun ahşap masası etrafında, doğal tadlar ve sevgi dolu sohbetlere, kruvasan, muffin, danish ve tartlarla devam edebilirsiniz. Yemeklerinize limonlu, çilekli, karamellicevizli, elmalı, çikolatalı-espressolu tart çeşitleri ve New York’un en iyi 5 kruvasanı arasına giren sade ve çikolatalı kruvasanı ile tatlı bir nokta koyabilirsiniz. Ayrıca Le Pain Quotidien’ in doğal ve
taptaze ekmekleri ve fırın ürünleriyle eşsiz lezzetlerini sofralarınıza da taşıyabilirsiniz. Le Pain Quotidien’in hikayesi Le Pain Quotidien’in hikayesi Belçikalı şef Alain Coumont’un yemeğe duyduğu tutkunun yanı sıra lezzete ve kaliteye verdiği önemle ortaya çıktı. Coumont, Belçika’da küçük bir çocukken, sayısız saatlerini sandalyesinin üzerinde, büyükannesinin ekmek yapışını izleyerek geçirirdi. Daha sonra Brüksel’de genç bir şef olan Alain Coumont, çalıştığı restoran için uygun ekmeği bulamayınca, kaliteye olan tutkusuyla çocukluğunun ekmeklerini yapabilmek için küçük bir
fırın açmaya karar verdi ve ilk fırınını Brüksel’de açtı. Fırınının adını ‘taze, günlük ekmek‘ anlamına gelen ‘Le Pain Quotidien’ koydu ve Brükselliler tarafından büyük beğeni topladı. Alain, sadece ekmek üretmekle kalmadı, özel ve lezzetli ekmekleri ile birlikte sunabileceği çorba, salata ve tartine servisine de başladı. Coumont, daha sonra bir sokak pazarında uzun ahşap bir masa bulup misafirlerine yemek servis etmeye başlayınca, Le Pain Quotidien’in topluluğa açık ilk “paylaşılan masa”sı da böylece kurulmuş oldu. İlk mağazasını 1990’da Brüksel’de açan Le Pain Quotidien, bugün 19 farklı ülkede, 146 mağazasıyla faaliyet göstermektedir. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
133
YELKEN TECHNOLOGY Apple iPad Mini Retina 16GB WiFi+4G Tablet IOS 7 İşletim Sistemi, A7 64-bit Yongaseti+M7 hareket yardımcı işlemci, 7.9 inç (2048 x 1536) Dokunmatik LED ekran, 16 GB Dahili Hafıza, 5 MP iSight Kamera, FaceTime HD Kamera, 1080p HD video kayıt, Bluetooth, Wi-Fi, 4G, 341 Gr. Fiyatı: 1.299 TL
Sony Xperia Z1 Compact Android 4.3 işletim sistemi, 4.3-inç (720x1280) IPS LCD ekran, 4 çekirdekli (2,26 GHz) Qualcomm Snapdragon 800 yongaseti, 2GB RAM, 16GB dahili hafıza+microSD, 20.7MP Arka Kamera, 2MP Ön Kamera, Full HD video kayıt (30 kare/sn), 3G, Wi-Fi, Bluetooth, GPS, NFC, 2300 mAh batarya, Radyo, IP58 sertifikası (toza ve suya karşı dayanıklı) Fiyatı: 1.499 TL
Apple MacBook Air MD711TU/A Asus 29” PB298Q IPS-LED Monitör 29-inç (2560 x 1080) IPS-LED Ekran, 6ms Tepki Süresi, 300 cd/m2 parlaklık, 80.000.000:1 Dinamik Kontrast, 16.7M Renk, Yatay-Dikey 178° İzleme Açısı, DisplayPort, HDMI, çift Bağlantılı DVI yuvaları Fiyatı: 2.400 TL
Sandisk 64GB
Extreme USB 3.0 Bellek USB 3.0 Bağlantı, 64 GB Depolama Kapasitesi, 20 MB/s Yazma Hızı, 150 MB/s Okuma Hızı, Şifreli Koruma, Linux, Mac OS X, Windows 7, Windows Vista, Windows Xp işletim sistemlerine destek Fiyatı: 165 TL
134
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
OS X Mountain Lion İşletim Sistemi, Intel Core i5 4250U (1.3GHz Standart & 2.6GHz Turbo Boost) İşlemci, 11.6 inç (1366x768) ekran, Intel HD Graphics 5000 Bütünleşik Grafik İşlemcisi, 4GB RAM, 128GB SSD, Wi-Fi, Bluetooth 4.0, FaceTime HD kamera, 2x USB 3.0, Thunderbolt, SDXC kart yuvası, FaceTime HD kamera, 1,08 kg ağırlık Fiyatı: 2.399 TL
Nikon COOLPIX L27 Dijital Fotoğraf Makinesi 16.1 MP kamera çözünürlüğü, 2.7 inç LCD ekran, 5X Optik Yakınlaştırma, 4X Dijital Yakınlaştırma, 1280 x 720 Video Çözünürlüğü, ISO Hassasiyet Otomatik (801600), SD-SDHC-SDXC hafıza kartlarına destek, 20MB dahili Hafıza, AA Alkalin pil, 137 gr Fiyatı: 159 TL
Panasonic TX-P65STW60
165 Ekran 3D Smart Plazma TV 65-inç (165 cm) 3D Plazma Ekran, 2500 Hz tarama hızı, 1920x1080 çözünürlük, Infinite Black Pro Kontrast, NeoPlazma Resim iyileştirme sistemi, Dahili HD Uydu Alıcısı, CI Kart Yuvası, Dahili Wi-Fi, 3x HDMI, 3x USB 2.0, 20 W Hoparlör Gücü (2+1), Swipe & Share 2.0, Elektronik Dokunmatik Kalem, USB kaydetme, 255 W Güç Tüketimi Fiyatı: 5.999 TL
MSI GX703BE Game Notebook Windows 8 İşletim Sistemi, AMD A10/5750M APU, 17.3 inç (1920 x 1080) mat panelli ekran, 16GB RAM, 1TB sabit disk+128GB SSD, USB 3.0, Bluetooth 4.0, Wi-Fi, Kart Okuyucu, Kamera, SteelSeries Aydınlatmalı Oyuncu Klavyesi, çift fanlı termal soğutma, Killer E2200 Ağ Kartı, Blu-Ray Combo Fiyatı: 3.499 TL
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
135
YELKEN TECHNOLOGY NOKIA LUMIA 625 Windows Phone 8 işletim sistemi, Qualcomm Snapdragon S4 yongaseti (Çift çekirdek,1.2 Ghz), 4.7 inç (800 x 480) IPS LCD ekran, 512MB RAM, 8GB dahili hafıza+microSD, 5MP Arka Kamera, VGA Ön Kamera, 3G, Bluetooth, Wi-Fi, GPS, Radyo, 2000 mAh batarya Fiyatı: 699 TL
Microsoft Xbox 360 250 GB Oyun Konsolu PPC Tri-Core (3.2GHz) Xenon İşlemci, 250GB dahili hafıza, ATI Xenos Grafik İşlemci, 512MB RAM, Xbox 360 Oyun Kumandası, 5x USB 2.0, Wi-Fi, Ethernet, Dijital Ses Çıkışı, HDMI, AV Çıkışı, 1 x Kinect yuvası, FIFA 14 oyun hediyesi Fiyatı: 1,099 TL
LG 22” 22MA33D IPS LED Monitör TV 22 inç (1366 x 768) IPS LED Ekran, 5ms Tepki Süresi, 250 cd/m2 Parlaklık, 5000000:1 Dinamik Kontrast, 16:9 En-Boy Oranı, Yatay-Dikey 178° İzleme Açısı, PiP, 5W + 5W çevresel ses sistemi, HDMI, USB Fiyatı: 479 TL
136
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Fujifilm Finepix X100S Profesyonel Dijital Fotoğraf Makinesi 16.1 MP kamera çözünürlüğü, 2.8 inç LCD ekran, ISO 25600 Hassasiyet, CMOS Görüntü Sabitleyici, Görüntü Sensörü, 1920 x 1080 Video Kayıt Çözünürlüğü, 4896 x 3264 Görüntü Çözünürlüğü, SD / SDHC Hafıza Kartı Desteği, 405 Gr Fiyatı: 2.899 TL
LG BH6730T 3D BLU-RAY Ev Sinema Sistemi 5+1 kanal ses, 1000W güç çıkışı, Smart TV özellikli, Bluetooth üzerinden kablosuz müzik ve mobil akış desteği, akıllı uzaktan kumanda, Full HD ölçeklendirme, USB’ye direkt kayıt ve çalma, harici HDD desteği, özel ses modu, HDMI, Dolby Digital Plus, Dolby TrueHD, DTS-HD, DLNA, LG Apps Fiyatı: 799 TL
Samsung Galaxy S5 Android 4.4.2 işletim sistemi, 5.1 inç (1920x1080) SAMOLED ekran, 4 çekirdekli (2,5 GHz) Qualcomm Snapdragon 801 yongaseti, 2GB RAM, 16/32GB dahili hafıza, 16MP arka kamera, 4K video kaydı, 3G, Wi-Fi, Bluetooth, GPS, NFC, 2800 mAh batarya, su ve toza karşı dayanıklı yapı Fiyatı: 2.199/2.299 TL
Sony Playstation Vita 3G Wi-Fi El Konsolu 4 çekirdekli ARM CortexTM-A9 işlemci, SGX543MP4+ GPU, 5 inç (960 x 544) çoklu dokunmatik OLED ekran, Ön ve Arka Kamera, GPS, Bluetooth 2.1+EDR, 3G, Wi-Fi Fiyatı: 649,00 TL
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
137
DECORATION WELLNESS
Sağlıklı ve mutlu yaşam için
Aromaterapi
Bitkilerin iyileştirici etkisi ve pozitif yaşam gücünü keşfedin, Aromaterapi yağları ile siz de kendinizi iyi hissedin.
F
iziksel, zihinsel ve duygusal sıkıntılar için, yüzyıllar önce atalarımızın kullandığı bitki öz yağlarının ve bunlardan elde edilen karışımların etkisi, günümüzde de şifa dağıtmaya devam ediyor. Organik sertifikalı Alman Oshadhi markası, tüm dünyada çok
138
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
tercih edilen üstün kaliteli aromaterapi ürünleri ile dikkat çekiyor. Her bitkinin en iyi yetiştirildiği ülkeden toplanıp, organik tarım protokolü ve AB standartlarındaki Ecocert Sertifikası Sistemi
tarafından sürekli denetlendiği, saf ve katkısız aromaterapi yağları Oshadhi, ilk kullanımda bile etkisini göstererek gerçek bitki özü olduğunu hissettiriyor. Tek yağlar, özel karışımlar, sürülebilen ve diffuser yoluyla havaya karıştırılan OSHADHI
Esasen bir ko ruyucu hekim lik sistemi olan Aromaterap i’n in kullanım alan ı günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş o lmakla birlikte bitki sel yağların geniş iyileşti rici etkileri halen bilinm ekte ve kabu l edilmektedir .
bitki özleri sayesinde yaşayacağınız fiziksel ve zihinsel rahatlamanın yanı sıra tedavi edici özelliği nedeniyle de vazgeçemeyeceksiniz. Oshadhi Aromaterapi ürünleri; 65 binden fazla başarılı lazer göz operasyonu yapmış olan Op. Dr. Sinan Göker tarafından
Türkiye’ye getiriliyor. Dr. Sinan Göker; gençlik yıllarından beri Transandantal Meditasyon (TM), ayurveda ve aromaterapi gibi yaşamı iyileştirmeye yönelik alternatif konularla da ilgileniyor. Oshadhi’nin kalitesini ve faydalarını kendi yaşamında da yıllardan beri deneyimlediği ve ülkemizde
bu alanda ürün ve bilgi arayışı olduğunu gözlemlediği için; ticari yaklaşımı olmadan, Türkiye’de de aromaterapinin gelişmesi ve tanınmasına katkıda bulunmak istiyor. Bu amaçla Oshadhi’nin distribütörlüğünü alarak, herkesin bu şifalanma yönteminden faydalanmasını hedefliyor. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
139
YELKEN CARE DENTAL
Sağlıklı ve güzel bir gülüş için yapılması gereken
10 temel şey
Herkes ‘inci gibi’ dişleri olsun ister ama diş sağlığı sadece güzel bir görünümün ötesinde doğrudan sağlığımızı ilgilendiren bir mesele…
140
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
Diş çürükleri, diş ağrısı, apse ve benzeri sorunlarla karşılaşabiliyoruz ve her biri tedavi edilene kadar hayatımız zindan oluyor. Bunların temel sebebi, dış sağlığına yeterli özeni göstermemiz. Aslında hepimizin çok iyi bildiği fakat günlük hayat koşturmacasında es geçtiğimiz önlemleri hayata geçirerek sağlıklı dişlere sahip olmamız mümkün. İşte size ağız sağlığınızı önemli ölçüde garantiye alacak 10 öneri… 1) DOĞRU BESLENME Çikolata, abur cuburun diş sağlığımızı olumsuz etkilediğini hepimiz biliyoruz. Peki dişlerimizin sağlığını koruyan yiyecekleri biliyor muyuz? Peynir kazein içermesiyle ağız ve diş sağlığımızı bozan mikroorganizmalar üzerinde oldukça olumsuz etkiye sahiptir. Yerfıstığı zengin fosfat içeriğiyle tükürük yapısını besler. Yeşil çay, adaçayı antioksidan
özellikleriyle tükürük yapısı ve diş eti sağlığını olumlu anlamda etkiler. Elma, kivi gibi yiyeceklerin ısırılarak yenmesi diş ve diş etlerinin sağlığı açısından da oldukça faydalıdırlar. 2) SERT CİSİMLERİN DİŞLE KIRILMASINA ENGEL OLMAK Özellikle kabuklu kuruyemişler ön dişlerle tüketildiklerinde diş uçlarında aşınma hatta çatlamalara neden olurlar. Bu nedenle ön dişlerimizi dikkatli kullanmak özellikle sert kabuklu yiyecekleri kırmaktan uzak durmak gerekir. 3) DOĞRU DİŞ FIRÇALAMA Diş fırçalanması ve ağız bakımı diş sağlığımızın olmazsa olmazlarıdır. Bunu biliyoruz. Ama diş fırçalama alışkanlığının doğru yapılmadığı hatalı fırçalamanın yapıldığı ağızlarda ağız
bakımından söz etmek mümkün değil bu nedenle diş fırçalama alışkanlığının doğru bir şekilde yapılması gerekir. 4) KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ HİZMETLERİNDEN FAYDALANMAK Dişler ilk ağızda yer aldıklarında oldukça derin oluk yapılarına sahiptirler. 7-12 yaş arasında daimi dişlerin ağızda yer aldığı dönem çocukların ağız bakımlarını yapamadıkları fakat abur cuburun da en çok tüketildiği dönemdir. Daha yeni ağızda daimi olarak yerlerini almış azı dişlerinin birçoğunun çürümesi bu döneme denk gelir. Bu nedenle gerek diş oluklarının kapatılması gerekse flor uygulamaları büyük azı dişlerinin korunması açısından oldukça faydalıdır. 5) ASİTLİ GIDALARDAN UZAK DURMAK Asidin diş minelerinin üzerinde olumsuz
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
141
YELKEN CARE DENTAL etkisi vardır. Özellikle dişlerin dişetine bakan kısımlarında minenin ince olduğu bölgelerde asit aşınmaya neden olur. Bu nedenle asitli gıdalardan ve içeceklerden uzak durmak gerekir. Asitli gıdalarda ve içeceklerden uzak durulmadığında (Salatanın ve meyvenin bol tüketildiği) durumda da asit erozyonuna karşı macun kullanılabilir. 6) GECE PLAĞI KULLANMAK Geceleri yatarken istemsizce dişlerimizi sıkarız. Bu nedenle diş çiğneyici yüzeylerinde aşınmalar meydana gelir. Diş gıcırdatma alışkanlığı artık 18 yaş
142
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
altı bireylerde gözüken istenmeyen bir alışkanlıktır. Bu nedenle gece yatarken dişlerin birbirine gereksiz yere güç uygulamasını engellemek için gece plakları kullanılmalıdır. 7) REFLÜ GİBİ MİDE PROBLEMLERİNİN ÖNÜNE GEÇMEK Gece belirli saat sonrasında tüketilen gıdalar, aşırı alkol tüketimi gibi sorunlarda mide asidi ağıza gelerek reflü rahatsızlığının benzeri olarak zarar verir. Reflünün mide kaynaklı olarak gerçekleştiği durumda da mide asidi ağza gelerek dişlerde aşınmalara
kırılmalara neden olur. Bu nedenle reflü problemi varsa mutlaka tedavi edilmeli, yüksek yastık kullanmak gibi önlemlere başvurulmalıdır. 8) AĞIZ KURULUĞUNUN ÖNÜNE GEÇMEK Birçok diş çürümesinin ve diş taşı oluşumunun nedeni ağız kuruluğudur. Ağız kuruluğunun da birçok sebebi vardır. Bunları kısaca özetlemek gerekirse kullanılan ilaçların yan etkisi başta olmak üzere sistemik rahatsızlıklar(şeker vb.), yeteri sıvı tüketilmemesi, burun tıkanıklıkları
ve ağız solunumunu sayabiliriz. Bu nedenle başta ağız kuruluğuna neden olan etkenleri uzaklaştırmak ve ağız kuruluğunu giderici tükürük yapısını destekleyici jeller kullanmak gerekir. 9) DİŞ ÇAPRAŞIKLIKLARININ TEDVİSİNİN YAPILMASI Dişlerde mevcut bulunan çapraşıklığın tedavisi hemen hemen her yaşta
ortodontik tedaviyle düzeltilebilir. Diş çapraşıklığı tedavi edilmez ise dişlerin arasında taş ve çürük oluşumuna neden olur. Özellikle 7-12 yaş arasında yapılan diş hekimi kontrolleri diş çapraşıklıklarının erken tespitini neden olur. Daha ileriki yaşlarda meydana gelen çapraşıklıklar ise ortadontik tedaviyle tabiî ki düzelirler.
10) DİŞLERİN KAPANIŞ KONTROLÜ Dişler adeta birer çarkın dişlisi gibi birbirleriyle kenetlenirler. Bu kenetlenme esnasında bir dişin diğer dişlere oranla uzun olması sonucu dişler dişler birbirine fazla değer temas eder ve o dişlerde kalıcı hasarlar zaman içerisinde oluşur. Bu nedenle fazla temas içerisinde olan dişlerin kapanış kontrolleri yapılarak birbirilerine aşırı teması kesilebilir. AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
143
ISLAND ACTIVITY
06.08
14.08
21.08
BABAZULA’DAN EŞSIZ BIR SENTEZ
Sevilen grup Baba Zula, 14 Ağustos’ta Topless’ta sahne alıyor. BaBa ZuLa, Türkiye’de belli bir tür içine dahil edemeyeceğimiz ender gruplardan; 1996 yılında Dervis Zaim’in Tabutta Rövaşata adlı filmine müzik yapmak üzere kurulan grup 2014’e geldiğimizde Amerika’dan Japonya’ya, Kanada’dan Brezilya’ya ve Avrupa’nin birçok ülkesine giderek ülkemizin müzik elçisi olacağından habersizdi elbet. Geleneksel halk müziğinden besleniyorlar ve müzikal köklerimizden aldıklarını çağdaş müzikle birleştiriyorlar.
MONICA MOLINA RUHUNUZU BÜYÜLEYECEK
Aşk şarkılarının büyülü sesi Monica Molina, kariyerinin en özel şarkıları ve yepyeni albümü Mar Blanca ile Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında 6 Ağustos’ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde! Yurdumuza gelen yüzlerce şarkıcı arasında bizlerle gönül bağı kuran, yurt dışındaki röportajlarında Türkiye’yi öve öve bitiremeyen İspanyol diva Monica Molina, çıkardığı tüm albümleri ile Türkiye’de büyük satış rakamlarına ulaşmaya devam ediyor. Biletleri haftalar öncesi tükenen, konserleriyle büyük bir hayran kitlesi kazanan yıldız; İspanya’nın efsanevi şarkıcısı babası Antonio Molina’nın en önemli şarkılarını yeniden yorumladığı Mar Blanca albümünün dünya turnesi kapsamında Türkiye’de! www.iksev.org www.biletix.com
144
POWERBOATS&YACHTS
CANDAN ERÇETIN SAHNE ALIYOR!
Candan Erçetin Arnavut kökenli Türk şarkıcı. Uzun yıllar Galatasaray Lisesi’nde müzik öğretmenliği görevini sürdürmüştür. 2007-2009 arası Galatasaraylılar Derneği Başkanlığı yapmıştır. Türk pop müziğinin güçlü sesi Candan Erçetin, Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında, 21 Ağustos’ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde dinleyicileriyle buluşuyor. www.iksev.org www.biletix.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014
www.iksev.org www.biletix.com
28.08
19.09
YASMIN LEVY SIRA DIŞI BIR SES!
28.09 SEZEN AKSU SÜPRIZLERLE DOLU!
Yasmin Levy, 28 Ağustos’ta Turkcell Yıldızlı Geceler kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde sizlerle buluşuyor. Ladino müziğinin sıra dışı yorumcusu Yasmin Levy; İspanyol flamekosunu, Arjantin tangosunu ve Portekiz fadosunu yansıtan müziğini büyüleyici bir şekilde sergilemeye devam ediyor. Sanatçının son albümü Libertad’da yer verdiği Türk sazları, insanı bir anda yakalayan keskin çıkışları ile albüme daha da tutkulu bir hava katıyor.
Sezen Aksu, Harbiye Açıkhava Konserleri kapsamında 28 Eylül’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alıyor. “Ölmeden Önce Yapılması Gereken 100 Şey Listeleri”nin vazgeçilmezi Sezen Aksu Harbiye Açıkhava Konserleri’nde bu yaz sahne, yine müzik ve neşeye doyacak. Temmuz ayında 4 gece üst üste Most Production organizasyonuyla gerçekleşecek konserlerde Aksu’ya, Fahir Atakoğlu önderliğindeki Acoustic Band’in yanı sıra Mustafa Ceceli ve Erdem Yörük gibi müzisyenler eşlik ediyor. Harbiye misafirlerine özel, henüz gün ışığına çıkmamış şarkıların da söyleneceği konserler; sürprizleri, neşesi ve aşk şarkıları ile geç gelen yaza “Selamlar Olsun” diyecek.
KARDEŞ TÜRKÜLER’DEN LEZIZ BIR MÜZIK ŞÖLENI!
Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu bünyesinde yer alan Kardeş Türküler projesi, “halkların kardeşliği”ne müzikal bir çerçeveden vurgu yapıyor. Anadolu, Trakya ve Mezopotamya halk şarkılarını, kendi kültürel bağlamlarını dikkate alarak, orijinal dilleriyle yorumlamaya çalışırken, çok kültürlü bir coğrafyada kardeşlik içinde bir arada yaşama umudunu dile getiriyor. Sevilen grup Kardeş Türküler, 19 Eylül’de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda dinleyicisiyle buluşacak. www.iksev.org www.biletix.com
www.iksev.org www.biletix.com
www.iksev.org www.biletix.com
AĞUSTOS - EYLÜL 2014 POWERBOATS&YACHTS
145
COVER STORY
146
POWERBOATS&YACHTS
AĞUSTOS - EYLÜL 2014