Kasım 2015 - Sayı: 2
KASIM 2015 Sayı | 2
HALI YIKAMACILAR FEDERASYONU KURULDU FEDERASYONDAN EGE ÇIKARMASI
KOMİSYON BAŞKANLARI SEÇİLDİ İÇİMİZDEN BİRİ: ABDULLAH ŞAHAN
Tüm Yurtta Halı Yıkama Dergisi
KİLİMİN TARİHİ
Uğur Avni Başarır Halı Yıkamacılar Fedarasyonu Genel Başkanı
FEDERASYONUMUZ TÜM SEKTÖRE HAYIRLI OLSUN Değerli
meslektaşlarım, öncelikle bizlerin bir arada olmasını sağlayan siz sayın üyelerimizi ve bizleri destekleyen firmaları alın terimizle selamlıyorum. Tüm Yurtta Halı Yıkama dergimize göstermiş olduğunuz yoğun ilgiden dolayı sizlere ayrıca teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz sayıda sizlere dernek olarak yaptığımız ve yapacağımız çalışmaları aktardık ve federasyon yolunda ilerlediğimizi duyurmuştuk. Bu sayıda ise bu projeyi gerçekleştirmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak isterim. Bizler bu yola çıktığımızda sektörümüz halı ve kilim yıkama işletmecilerinin esnaf odasını kurmak en büyük hedefimizdir. Hamt olsun bu hedeften santim ayrılmış değiliz. Hatta bir müjde vermeliyim ki 2016 yılında kendi odamızı kurmamız kaçınılmaz olacaktır. İnşallah onun müjdesini de başka bir sayıda sizlerle paylaşırız. Sonuçta bizler konuşmalarımızla değil icraatlarımızla gündemde yer almak isteriz. Evet, federasyonumuzun kurulması başlı başına bir başarıdır. Fakat bu başarı sadece benim değil bu yolda bana inanan, güvenen, desteğini esirgemeyen meslektaşlarımın başarısıdır. Bu sektörde hizmet için kurulmuş derneklerin, başkanların, yönetimlerin başarısıdır. Bu başarı işini sağlam yapan tedarikçi firmaların başarısıdır. Federasyonumuzda toplam 48 kişi aktif görev almaktadır. Yönetim kurulu, denetim kurulu, yüksek istişare ve danışma kurulu, komisyonlar, bilirkişiler, danışmanlar, medya danışmanları, federasyon avukatları kurumumuzun bünyesinde yer almaktadır. Federasyon sektörle alakalı her sorunla mücadele için gerekli çalışmalar yapacak, devlet kurumlarına karşı bundan sonra sektörümüz daha iyi temsil edilecektir. Ayrıca Türkiye’de bulunan bütün derneklere üst kuruluşları olarak destek sağlanacaktır. Bizler GHYSD bünyesinde birçok toplantıya imzamızı attık. Bu yıl ise bizler
federasyon bünyesinde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meslektaşlarımızı bir araya getirip, toplantılar düzenlemeyi eğitim programları tertip etmeyi planlıyoruz. Çünkü dernekler ve üst kuruluşları olarak federasyonlar hizmet olan değil hizmet eden kurumlar olması gerektiğini GHYSD göstermiştik. Bu felsefe ile böbürlenmeden tüm meslektaşlarımıza eşit mesafede ihlas ve samimiyetle kucaklamayı arzu ediyoruz. Değerli meslektaşlarım bizler güçlü olmalıyız. Ekmeğimize ve emeğimize sahip çıkabilmek için birlik olmak önemli bir etkendir. Bizler her konuda sizlerin yanındayız. Türkiye’nin neresinde olursanız olun derdinizi paylaşmak ve elimizden geleni yapmaya sizler için hazırız. Üzerimize yüklenen sorumluluğun farkında olup ona göre bilinçli bir şekilde hareket etmekteyiz. Artık bardağın boş tarafında değil dolu tarafından bakmamız gerekmektedir. Kurulan dernekler, yapılan toplantılar, çalışmalar Türkiye’de bulunan dernek başkanlarımızın yönetimlerinin emeklerini görmemiz lazım. Dernek bana ne verir? Anlayışının yanlış bir anlayış olduğunu belirtmek isterim. Eğer sen almayı bilirsen dernek sana çok şey verir. Bu bilinçle hareket ederek yolumuza devam ediyoruz. Bizleri engellemeye çalışmalarına rağmen yolumuzdan dönmeyeceğimize ve sektörümüz için faydalı olan her adımı atacağımıza söz veriyorum. Bu yıl federasyon ile birlikte meslektaşlarımızı ilgilendiren, yoğun toplantılar eğitim programlarıyla beraber sektörün kaynaşması için çeşitli platformlar oluşturup sizlerle buluşturulacaktır. Güveninizi desteğinizi esirgemediğiniz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Önce Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneği Başkan sıfatı ve halı yıkamacıları federasyonu genel başkanı sıfatımla sizlerin sevgi saygı ve muhabbetle selamlıyor işlerinizde başarılar diliyorum.
KASIM 2015
09
KÜNYE
İÇİNDEKİLER
KASIM 2015 • YIL: 1 • SAYI: 2
HALI YIKAMACILAR FEDERASYONU ADINA Başkan Uğur Avni BAŞARIR Dernek Başkanlarımız Zerrin Kömeçoğlu İbrahim Dinçer Erdoğan Türkan Murat Çetinkaya Abdullah Şahan
74 66
İmtiyaz Sahibi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Alpay ERÜS alpayerus@goldencitymedia.com Editör / Sinan DEMİR sinan@goldencitymedia.com
32
Reklam Sorumlusu / Name ALPARSLAN name@goldencitymedia.com Abone Dağıtım / Seval APAYDIN seval@goldencitymedia.com
YÖNETİM YERİ / YAYINA HAZIRLIK GOLDEN CITY MEDIA PERPA İş Merkezi B Blok Kat: 13 No: 2307 Okmeydanı - Şişli / İST Tel: 0212 320 00 34-35 Faks: 0212 320 00 36 www.goldencitymedia.com info@goldencitymedia.com BASKI VE CİLT ŞAN OFSET MATBAACILIK HAMİDİYE MAH. ANADOLU CAD. NO:50 KAĞITHANE / İSTANBUL TEL: 0212 289 24 24 www.sanofset.com SÜRELİ YEREL YAYIN Tüm Yurtta Halı Yıkama Dergisi iki ayda bir yayınlanır. Yayınlanan yazı ve reklamların sorumluluğu sahibine aittir. Dergideki yazılar, görseller ve reklam çalışmaları izin alınmaksızın kullanılamaz. Gönderilen yazı ve görseller yayınlansın ya da yayınlanmasın iade edilmez. Sertifika No: 12049
10
KASIM 2015
16 20
26
| DERNEK HABERLERİ
YÖNETİM KURULU
Uğur Avni BAŞARIR Genel Başkan
Murat ÇETİNKAYA Genel Başkan Vekili Dernekler Sorumlusu
Zerrin KÖMEÇOĞLU Genel Başkan Vekili Komisyonlardan Sorumlu
Celal KÖSE Genel Başkan Yardımcısı
Abdullah ŞAHAN Sayman
İbrahim DİNÇER Genel Sekreter
Erdoğan TÜRKAN Üye
DENETİM KURULU
Yasemin Sunay TEKİN Başkan
Gürkan GÖNÜLLER Üye
Cüneyt DALOĞLU Üye
Ümit GÜZELAYDIN ÜYE
DANIŞMANLAR
Ömer KARAŞEHİRLİ Baş Danışman
12
KASIM 2015
Alpay ERÜS Medya Danışmanı
Menduh ŞENTEPELİ Federasyon Avukatı
Demet KARAŞEHİRLİ Federasyon Avukatı
KASIM 2015
83
| DERNEK HABERLERİ
KOMİSYON BAŞKANLARI
Sefa TAŞKURT Avrupa Yakası Fiyat İstikrarı Komisyonu Başkanı
Ali AK Anadolu Yakası Fiyat İstikrarı Komisyonu Başkanı
Ramazan ORAN Halkla İlişkiler, İnsan Kaynakları Komisyonu Başkanı
Remzi ÇİÇEKLİ Teknolojik Gelişmeler Komisyonu Başkanı
Erdoğan TÜRKAN Mesleki Standartları Belirleme Komisyonu Başkanı
Murat KOCAMAN Proje Üretme ve Geliştirme Komisyonu Başkanı
Mevlüt GÖKSAY Anadolu Yakası Bilirkişisi
Atilla GÜNERLİ Avrupa Yakası Bilirkişisi
Nevzat EROL Haksız Rekabet ve Kayıt Dışı ile Mücadele Komisyonu Başkanı
Gürkan GÖNÜLLER Organizasyon Komisyonu Başkanı
Yaşar Güner HANAL Anadolu Yakası Eğitim Komisyonu Başkanı
Mehmet AKAY Avrupa Yakası Eğitim Komisyonu Başkanı
Ramazan AKTAŞ Kooperatifleşme Komisyonu Başkanı
14
KASIM 2015
Hakan ASLAN Tedarikçilerle Dayanışma ve Teşhir Komisyonu Başkanı
Uğur ARAZ Reklamcılık Medya ve Tanıtım Komisyonu Başkanı
KASIM 2015
83
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMACILAR, FEDERASYON KURULUŞ YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ Halı Yıkamacılar Federasyonu Kuruluş Yemeğinde, Halı Yıkamacılar bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu. Yemeğe halı yıkamacıların yanı sıra tedarikçi firma temsilcileri ve davetliler de katıldı. 16
KASIM 2015
Abdullah Şahan
Celal Köse
Zerrin Kömeçoğlu
Murat Çetinkaya
İbrahim Dinçer
Uğur Avni Başarır
Sefa Taşkurt
Erdoğan Türkan
Name Alparslan
Güneşli’de bulunan Saafi Döner ev sahipliğinde Halı Yıkama Federasyonu Kuruluş yemeğinde bir araya gelen halı yıkamacılar, federasyonun yapacağı çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Kuruluş Yemeğine Federasyon üyesi dernekler, halı yıkamacılar, tedarikçi firma temsilcileri ve davetliler katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Halı Yıkamacılar Federasyonu Genel Başkanı Uğur Avni Başarır, katılımdan dolayı
duyduğu memnuniyeti belirterek, herkese kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkürlerini sundu. Birkaç yıl öncesine kadar sektördeki boşluğu gidermek amacıyla yola çıkarak Genişletilmiş Halı Yıkamacılar ve Sanayicileri Derneğini kurarak yola çıktıklarını ifade eden Başkan Başarır, bu gün geldikleri noktanın tüm sektör temsilcileri için umut verici olduğunu belirtti. Dernek kurarken yaşadıkları sıkıntılara rağmen yılmadan çalışmalara devam ederek Federasyonu kurduklarını
söyleyen Başkan Başarır, “Hep önümüze engel çıkartmaya çalıştılar. Yapmaya çalıştığımız işleri engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Ben ve arkadaşlarım ise yaşanılan bütün olumsuzluklara rağmen yılmadan, bıkmadan, usanmadan yolumuza devam ettik ve bu günlere gelmeyi başardık. Nihayetinde Genişletilmiş Halı Yıkamacıları ve Sanayicileri Derneği, İstanbul Anadolu Yakası Halı Ve Kilim Yıkama İşletmeceler Yardımlaşma Derneği, Başakşehir Halı ve Koltuk Yıkamacılar KASIM 2015
17
| DERNEK HABERLERİ
Yardımlaşma Derneği, İstanbul Avrupa Yakası Halı Ve Yıkamacılar Yardımlaşma Derneği, İstanbul Halı Ve Koltuk Yıkamacılar Derneği ve İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri Yardımlaşma Derneği bir araya gelerek ortak hedefimize ulaştık ve federasyonumuzu kurduk. Federasyon kuruluş aşamasında katkıda bulunan 18
KASIM 2015
dernek başkanlarımıza, üyelerimize, halı yıkamacılara ve bizi yalnız bırakmayan tedarikçi firma yetkililerine hepinizin huzurunda Yönetim Kurulumuz adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Başkan Başarır’ın ardından dernek başkanları Zerrin Kömeçoğlu, Murat Çetin-
kaya, İbrahim Dinçer, Abdullah Şahan ve Erdoğan Türkan kısa bir konuşma yaparak federasyon çatısı altında yapılacaklar hakkında bilgi verdi. Dernek başkanlarının konuşmasının ardından yemeğe katılanlar, görüşlerini ifade ederek görüş alışverişinde bulunuldu. Toplu fotoğraf çekiminin ardından toplantı sonlandırıldı.
KASIM 2015
11
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMACILAR FEDERASYONU,
KOMİSYON BAŞKANLARINI SEÇİMLE BELİRLEDİ Halı Yıkamacılar Federasyonu, Komisyon Başkanlarını Yönetim Kurulunun aldığı karar doğrultusunda, ‘demokrasi’ içerisinde seçimlerle belirlendi. Seçimler sonrasında tüm üyeler birlik beraberlik mesajı verdi. 20
KASIM 2015
Halı Yıkamacılar Federasyonu, 23 Ağustos Pazar günü komisyon seçimlerini tamamladı. Beykoz Kıyı Emniyeti Küçüksu Tesisleri’nde kahvaltı ile başlayan program, komisyon seçimleriyle devam etti. Geçtiğimiz hafta derneklerin birleşmesiyle
kurulan Federasyon’un komisyon seçimlerinde 21 aday yarıştı. Seçim öncesinde bir konuşma yapan Halı Yıkamacılar Federasyonu Genel Başkanı Uğur Avni Başarır, “Bizler 2 buçuk sene önce bu yola çıktığımızda bir oda niyetiyle çıktık ve bu
niyetimizden hiç taviz vermedik. Fakat bu yolda ilerlerken sadece dernek olarak değil, daha güçlü, daha kuvvetli, sesimizin daha gür çıkabilmesi için federasyon kurma yolunda ilerledik. Çok şükür federasyonumuzu kurduk” dedi. KASIM 2015
21
| DERNEK HABERLERİ DAYANIŞMA İÇİN KURULDUK ‘Biz bu atmosferi yakalayabildik’ diyen Başkan Başarır, “Federasyonumuz Türkiye çapında bir federasyon. İstanbul’dan Edirne’ye, Edirne’den Kars’a ne kadar halı yıkamacı varsa, onlarla birlikte dayanışma içinde çalışmak için federasyo-
22
KASIM 2015
numuzu oluşturduk. Federasyonumuzun komisyonları var, burada toplanmamızın amacı da bu. Şuan 11 komisyonumuz, 21 adayımız var. Bu görev aslında benimdi ben bu görevimden feragat ettim. Tüzük gereği komisyonlar atama ile olması gerekiyordu. Biz dedik ki, çalışmak isteyen
gönüllü arkadaşlar görevlerinin başına geçsinler. Sonra demokrasi çerçevesinde seçim yapmaya karar verdik. Seçimlere girmeyecek komisyonlarımızı da atadık. Mesleki Standartları Belirleme Komisyonu Başkanı Erdoğan Türkan, Anadolu Yakası Bilirkişisi Mevlüt Göksay ve Avrupa
Yakası Bilirkişisi Atilla Günerli” şeklinde konuştu. KOMİSYON BAŞKANLARI SEÇİLDİ Başkan Uğur Avni Başarır’ın konuşmasının ardından komisyon seçimlerine geçildi. Federasyon’un seçilen ilk Komisyon
Başkanları şu şekilde; Avrupa Yakası Fiyat İstikrarı Komisyonu Başkanı Sefa Taşkurt. Anadolu Yakası Fiyat İstikrarı Komisyonu Başkanı Ali Ak. Halkla İlişkiler, İnsan Kaynağı Komisyonu Başkanı Ramazan Oran.
Teknolojik Gelişmeler Komisyonu Başkanı Remzi Çiçekli. Proje Üretme ve Geliştirme Komisyonu Başkanı Murat Kocaman. Organizasyon Komisyonu Başkanı Gürkan Gönüller. Haksız Rekabet ve Kayıt Dışı ile KASIM 2015
23
| DERNEK HABERLERİ
Mücadele Komisyonu Başkanı Nevzat Erol. Anadolu Yakası Eğitim Komisyonu Başkanı Yaşar Günerhanal. Avrupa Yakası Eğitim Komisyonu Başkanı Mehmet Akay. 24
KASIM 2015
Kooperatifleşme Komisyonu Başkanı Ramazan Aktaş. Tedarikçilerle Dayanışma ve Teşhir Komisyonu Başkanı Hakan Aslan, Başkan Yardımcısı Emin Erol. Eğitim Komitesi Başkanı
Avrupa Yakası Mehmet Akay, Anadolu Yakası Yaşar Güner Hazal. Reklamcılık Medya ve Tanıtım Komisyonu Başkanı Uğur Araz, Başkan Yardımcısı Yusuf Boyraz.
KASIM 2015
17
| DERNEK HABERLERİ
HALI YIKAMACILAR FEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, EGE BÖLGESİNDE YER ALAN DERNEKLERİ, HALI YIKAMACILARI VE FİRMALARI ZİYARET ETTİ Başkan Uğur Avni Başarır ve Halı Yıkamacılar Federasyonu Yönetim Kurulu Heyeti Ege Bölgesinde bulunan dernekleri, halı yıkama fabrikalarını, tedarikçi firmaları ve kendilerini destekleyen kuruluşları ziyaret etti. Federasyon Hayetinde Başkan Uğur Avni Başarır’ın yanı sıra Zerrin Kömeçoğlu, Murat Çetinkaya, Erdoğan Türkan, Cüneyt Dal, Yasemin Tekin, Celal Köse, Sefa Taşkurt, Gürkan Gönüller, Gürol Korkut ve dergimizden Name Alparslan yer aldı. 26
KASIM 2015
H
alı Yıkamacılar Federasyonu Yetkilileri, Ege Bölgesine yaptıkları gezide İzmir’de bulunan Ege Halı Yıkamacılar Derneği, Paşam Makine, Ergin Makine, Show Halı Yıkama ve Yaren Halı Yıkama fabrikaları ziyaret edilerek federasyon çalışmaları hakkında bilgi verildi. Ziyaretlerin ardından Federasyon Yetkilileri ve Ege Halı Yıkamacıları Derneği üyeleri toplantıda bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulundu.
KASIM 2015
27
| DERNEK HABERLERİ
H
alı Yıkamacılar Federasyonu Üyeleri Ege Gezisi kapsamında Denizli’de bulunan Denizli Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği, halı yıkamacılar ve tedarikçi firmaları ziyaret ederek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Federasyon üyelerine ziyaret sırasında Denizli Dernek Başkanı Musa Morca eşlik etti. Ayrıca ziyaret sonunda Denizlili halı yıkamacılar ile toplantı düzenlenerek bilgi alışverişinde bulunuldu. Federasyon üyeleri Denizli’de Doğa Kimya, Özde Makina ve İşlek Halı Yıkama fabrikaları ziyaret edildi. Ziyaretler bittikten sonra Federasyon üyeleri Pamukkale Travertenlerini de gezme fırsatı buldu. 28
KASIM 2015
| DERNEK HABERLERİ
H
alı Yıkamacılar Federasyonu Heyeti Manisa’da bulunan global Halı Yıkama, Zirve Halı Yıkama, Şehzade Halı Yıkama, Ege Halı ve Koltuk Yıkama, Doğaner Halı Yıkama, Çavuşoğlu halı Yıkama ve Asya halı Yıkama fabrikalarını ziyaret ederek, çalışmaları hakkında bilgi aldı. Ayrıca federasyon olarak yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında halı yıkamacıları bilgilendirdi.
30
KASIM 2015
| DERNEK HABERLERİ
FEDERASYON YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, EĞİTİM SEMİNERİNDE BİR ARAYA GELDİ Halı Yıkamacılar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri, Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde bir araya gelerek, Ömer Karaşehirli tarafından verilen Kişisel Gelişim eğitimine katıldı. İstanbul Milletvekili Harun Karaca, eğitim sırasında salona gelerek federasyon çalışmaları hakkında bilgi aldı ve başarı dileklerinde bulundu. 32
KASIM 2015
Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen eğitim seminerinde, Halı Yıkamacılar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeleri eğitim aldı. Ömer Karaşehirli tarafından verilen eğitimin konusu Kişesel Gelişim üzerineydi. Eğitim sırasında Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Milletvekili Harun Karaca, federasyon üyelerini ziyaret ederek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldı. Eğitimin seminerinin başında kısa bir konuşma yaparak federasyon üyelerini selamlayan Başkan Uğur Avni Başarır, artık daha çok sorumluluk taşıdıklarını ifade ederek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aktardı. Federasyon olarak daha çok sorumlulukla-
rının olduğunu belirten Başkan Başarır, komisyonları kurduklarını, bundan sonra çalışmalara hız vereceklerini söyledi. Başkanın konuşmasının ardından Ömer Karaşehirli tarafından verilen eğitime geçildi. Kişisel gelişimin en temel noktasının insanın kendisini tanıması olduğunu belirten Karaşehirli, kişisel gelişimin birey olarak insanın yaşamından ölümüne kadar kendini geliştirmesi olarak tanımladı. Kişisel gelişim nasıl olduğunu da açıklayan Karaşehirli, “İnsaoğlu her gün televizyon, gazete, internet, okudukları kitaplar ve okullarda görmüş olduğu dersler sayesinde yeni bilgiler öğrenerek kendini geliştirmektedir. İşte bu kişisel gelişimdir. İnsan kendi ilgi alanını bularak bu yönde kendisini geliştirebilmektedir. Kişisel
gelişim bireyi çok yönlü geliştirmeyi amaçlar. İnsanı sosyal hayatında iş hayatında, özel hayatında etkili, verimli, güçlü kılarak hayatına yön vermeyi amaçlar. Kişi bunu ancak farklı öğrenmeler gerçekleştirerek yapar. Bu öğrenmeler arasında ilişki kurduğu takdirde yaratıcı düşünme becerisi kazanabilir. İşte kişisel gelişim ile bu amaçlanarak, kişi bu potansiyel ve ilişkileri güçlendirip geliştirerek yapılandırmaktadır. Kişisel gelişim ile nitelikleri gelişen kişi, artık çevresiyle olan etkileşim ve iletişimde daha gelişken hale gelir. Artık sosyal yaşamında daha etkili, verimli ve mutlu bir kişi olur. Buna fayda ya da yatırım da diyebiliriz. Çünkü insan sosyal bir varlık olduğundan çevresini etkileyebilir veya çevresinden etkilenebilir dedi. KASIM 2015
33
| AKTÜEL
DUMAN FIRÇA 1989 yılında Mehmet Duman tarafından Sakarya’da kurulan Duman Fırça, 26 senedir ticaret hayatına devam etmektedir. Yenilikleri takip ederek, günün şartları doğrultusunda ihtiyacı karşılamak için her zaman halı yıkama sektörüne hizmet eden Duman Fırça, Sakarya’da ürettiği kaliteli ürünleri yurt genelinde bulunan bü36
KASIM 2015
tün halı yıkamacılara ulaştırarak müşteri portföyünü genişleterek yoluna devam etmektedir. Ürünlerinde en kaliteli hammaddeyi kullanan Duman Fırça, en hesaplı olmak temel prensibi ile üretimini zamanında teslim edip, müşteri beklentilerini en üst
seviyede tutup, diğer fırça sektörlerinde de başarıyı sağlamıştır. Duman Fırça; her biri ayrı özelliklere sahip ve sanayinin birçok kolunda kullanılan fırçaların farklı özellikteki malzemelerle ihtiyaçlarını karşılayacak tercihler sunmaktadır. Yaptığımız fırçalarda en iyisini sunduğunu ispatlamıştır Duman Fırça.
KASIM 2015
33
| AKTÜEL
LASER® MAGIC KİR VE LEKELERE %99 KESİN ÇÖZÜM LASER® KİMYA GENEL MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ. 1984 yılında kurulmuş olan şirketimiz 30 yıldır LASER® MAGIC isimli ürünümüz piyasada yüzlerce temizlik ürünü yerine kullanılmış her sektör tarafından beğenilmiş, gerçek kalitesi kullananlar arasında memnun kalmayana rastlanmayacak kadar kalitesi ile adından söz ettirmiştir. LASER® MAGIC konsantre olup pembe ile kırmızı arası renktedir, 30 yıldır aynı renk ve aynı kalite ile halkımıza hizmet etmektedir. Bilenler bilirler kullananlar arasında 30 yıldır memnun kalmayanına rastlamadık, bu yüzden gururluyuz. NEDEN? Sizlerde LASER® MAGIC kullanmalısınız ki, kalitesi ve kolay kullanımı sayesinde tüm lekelerinizden kurtulup, kendinize zaman ayırasınız. 38
KASIM 2015
HALI YIKAMACI EMEKÇİ ARKADAŞLAR; Konsantre ürün LASER® MAGIC (kullanım alanları) Hayatımıza giren tüm malzemelerimiz giysi çamaşırlarımız, arabalarımız kısaca temizlenecek ne varsa çok kolay temizler malzememiz ne olursa olsun hiçbir şeye zarar vermez. Halı yıkamada ister leke sökücü ister halı şampuanı olarak kullanabilirsiniz. Konsantre ürün LASER® MAGIC 1 kg ürün 9 kg su ile karıştırıldığında leke çıkarıcı olur her tür lekeyi %99 çıkarır. 1 kg ürün 50-ile 80 kg su ile karıştırılırsa halı şampuanı olur mükemmel halı yıkama şampuanı olur. Ürün hiçbir halıya kumaşa, dokumaya zarar vermez. Her çeşit ve her renk halıda kumaşta kullanabilirsiniz. Zararsızdır. Ürünü kullanmayan arkadaşlar; inanın sizlerin çoğunun bu ürüne ihtiyacı var, bizim
de bu reklama. Amacımız bir kez olsun bu ürün LASER® MAGIC i kullanmanız ve dostlarınıza tavsiye etmenizdir. Bunun en doğrusu kullananlara sormak kullanıp ta memnun kalmayan olursa ürünü hediye, parasını da iade ederiz. Sloganı da 30 yıldır bize aittir ve bunun haklı gururunu yaşıyoruz. Halı yıkama sektörü gün geçtikçe büyümekte ve oda olma yolunda ilerlemektedir. Günden güne değişen halı çeşitlerinin ve değişen lekelerin, kimyasını analiz eden ve tüm lekeleri %99 çıkaran LASER® MAGIC sizin en yakın dostunuz olmaya devam ediyor. Garantili LASER® MAGIC leke çıkarma ürünü bir kez kullanmanız size alışkanlık yapacaktır. ürünü kullanıp tekrar tekrar sipariş vereceğinize eminiz. Siz yeter ki bir kez deneyin. TEMİZ BİR DÜNYADA MUTLU YAŞAYIN…
| AKTÜEL
PAŞAM TEMİZLİK MAKİNALARI • ELİS KİMYASALLARI Firmamız endüstriyel temizlik alanında; sanayi tipi otomatik halı yıkama makinalarından halı sıkma-kurutma-toz alma makinalarına, profesyonel koltuk yıkama makinalarından ıslak/kuru vakum makinalarına, zemin temizleme ve cilalama makinalarından yüksek basınca sahip sıcak/ soğuk özelliklerde profesyonel yıkama makinalarına, oto kuaför, süpürge çeşitleri sıcak hava üfleyici, ahtapotlar, köpük püskürtme tankları, temizlik makinalarına kadar tüm ürün gruplarında makina imalatı 40
KASIM 2015
satış ve servis hizmeti vermektedir. Bunun yanı sıra ELİS KİMYASALLARI adı verdiğimiz halı şampuanı, leke sökücü parfüm gibi tüm halı ve oto yıkama işlemlerinde kullanabileceğiniz kimyasalların imalatı ve satışını yapmaktayız.
de zirveyi nitelik sahibi insan kaynağıyla sağlamayı amaçlayan firmamız, sektörde en hızlı büyüyen firma olabilmek ve bunun neticesinde Türkiye’de Sayılı Firmalar Arasında Yer Alabilmek Vizyonumuzun En Önemli Parçasıdır.
Türkiye’nin her tarafında yerinde servis imkanı siz müşterilerimize en iyi şekilde sağlanmaktadır. Uluslararası alanda ön plana çıkan ve başarılarıyla adından her defasında söz ettirecek hizmet ve kalite-
Kurulduğu günden bugüne kadar sınırsız müşteri memnuniyeti ilkemizden taviz vermeden, sizlerle beraber uzun yıllar çalışmayı ümit eder, yakın işbirliğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.
KASIM 2015
00
| AKTÜEL
STİL KOLTUK YIKAMA 2008 yılında kurulan Stil Koltuk Yıkama, sektörde müşteriler tarafından ilk akla gelen markalardan bir olmak amacıyla kurulmuştur. Müşterilerine güvenli, kaliteli, güler yüzlü, sonuç odaklı hizmet veren firma, verdiği hizmetin kalitesiyle beğeni kazanmıştır. Kurulduğu günden itibaren müşterilerinin memnuniyetini en yüksek seviyede tutarak, hizmet sektöründe ciddi kitlelere hizmet vererek günümüze kadar gelen Stil Koltuk Yıkama, her daim yaptığı işin arkasında durmaktadır. Stil Koltuk Yıkama 2008 yılında Yusuf Boyraz tarafından kurulmuş küçük bir işletme iken, sektörün boşluğunu ve kurumsallaşmamış firmaları görerek bu eksikleri kendi bünyesinde gidererek, kurumsallaşma 44
KASIM 2015
yolunda önemli adımlar atarak bu günlere gelmiştir. 2014 yılında gerekli çalışmaları yaparak franchise vermeye başlayan Stil Koltuk Yıkama, bu gün 6 noktada müşterilerine hizmet vermektedir. Verdiği hizmeti standart haline getiren Stil Koltuk Yıkama, yaptığı çalışmalarının karşılığını geniş bir müşteri yelpazesine ulaşarak almıştır. Stil Koltuk Yıkama, ev, iş yeri, otel, restoran, kamu kuruluşları, yurtlar ve vakıflara hizmet vermektedir. Ayrıca yine aynı şekilde müşteri yönlendirmeleriyle sektörün bir boşluğunu görmüş, 2012 yılından itibaren stor perde yıkama işinide iş kollarının arasına katarak hizmet çeşitliliğini artırmıştır. Tüm bu hizmetlerin verilmesinde kullanı-
lan solüsyon ve leke çıkartıcılarının Sağlık Bakanlığı onaylı bitkisel ve antibakteriyel ürünler olmasına önem göstermektedir. Stil koltuk yıkama Bursa Kebap Evleri, Tavuk Dünyası, İncirli Onur Restoran, Happy Moon’s gibi birçok kurumsal firmanın koltuk yıkamalarını yerinde yapmaktadır. Verdiği hizmet sayesinde adından söz ettirmeyi başaran Stil Kolduk Yıkama, 2017 yılına kadar 10 ilde 34 ilçede franchise vererek koltuk yıkama sektörünün eksikliğini gidermeyi hedef edinmiştir. Stil Koltuk Yıkama, müşterilerine güvenli, kaliteli, yenilikçi, güler yüzlü, sonuç odaklı hizmet verirken, çalışanlarının kişisel gelişimlerini ve memnuniyetini en yüksek seviyede tutarak hizmet sektörüne büyük katkıyı sağlamaktadır.
ES-MAK MAKİNA Biz Es-Mak Makina ailesi olarak siz müşterilerimize daha iyi hizmet sunabilmek için çok geniş kapsamlı araştırmalar neticesinde, yüksek kaliteyi en uygun fiyatla hizmetinize sunmaktayız. Öncelikle ilk hedefimiz müşteri memnuniyeti olmakla beraber, müşteri kitlemizi en üst düzeye çıkarmak, bunun için yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde
yurt dışında da müşteri sayımızı hızlı bir şekilde artırmaktır. Şu an “Ürdün, Rusya, Kazakistan” ülkelerine ulaşmış bulunmaktayız. Yapmış olduğumuz makinalarda en kaliteli malzemeleri kullanmakla, yılların verdiği tecrübe ve geliştirmeler sonucu, makinalarımızı müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde üretmekteyiz. Uzman kadromuz sayesinde satış öncesi ve sonrası müşterilerimize
gerekli teknik desteği sağlamaktayız. Firmamızda halı yıkama, hav alma, toz alma-çırpma, sıkma, yorgan, battaniye gibi temizleme makinaları mevcuttur. Bir üründe kalite varsa güvende vardır. İnanç ve iyi niyetle çıktığımız bu yolda, bizi tercih eden, bize güvenen herkese teşekkür ediyoruz. Es-Mak Makina gücünü ve kalitesini tüm Türkiye’ye sunmaya devam ediyoruz. KASIM 2015
45
| AKTÜEL
ÇAVUŞOĞLU HALI YIKAMA Temizlik yaparken kullandığımız kimyasallarda sağlıktan ve kaliteden ödün vermemek, makine parkımızda bulunan makine ve ekipmanın yeni teknoloji olmasına dikkat etmek, yıkama ve kurutma yaptığımız fiziki mekanların temiz ve hijyenik olmasına özen göstermek, personelin işinin ehli olmasına önceliklerimiz arasındadır” diyen firma sahibi Emel Ertaş sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1979 Akhisar doğumluyum. Lise mezunuyum. Evli ve 2 çocuk sahibiyim. 7 yıldır halı yıkama sektöründe faaliyet gösteriyorum. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Başlangıçta sadece halı yıkama hizmeti verdiğim işletmemde, gelişim sürecinde gelen müşteri talepleri doğrultusunda battaniye, yorgan, koltuk ve perde yıkama faaliyetleri de hizmetlerime dahil olmuştur. Hizmet çeşitliliğine paralel olarak çalışan sayımı ve kullandığım makine ve ekipmanı da bu süreçte arttırmış bulunmaktayım. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri portföyüm genelde çalışan ev kadınları olup, bütün yaş grupları ve gelir seviyelerinde müşterim bulunmaktadır. Ürün ve hizmet portföyüm halı, kilim, koltuk, perde, yorgan ve battaniye yıkama faaliyetleridir. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? 46
KASIM 2015
Öncelikli prensiplerim, temizliğini yaptığımız ürünlerde kullandığımız kimyasallarda sağlıktan ve kaliteden ödün vermemek, makine parkımızda bulunan makine ve ekipmanın yeni teknoloji olmasına dikkat etmek, yıkama ve kurutma yaptığımız fiziki mekanların temiz ve hijyenik olmasına özen göstermek, çalıştırdığımız personelin işinin ehli olmasına çaba sarfetmek ve bütün bu konularda bir devamlılık ve standartizasyon sağlamaya gayret göstermekteyim.
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Bence müşterilerim her zaman en iyi hizmeti alacaklarından, bu hizmetin devamlılığından, bana duyacakları güvenden ve ayrıca kalite&fiyat optimizasyonunun en doğru adresi olmamdan ötürü beni ve firmamı tercih edecekler ve etmelidirler. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Sektördeki teknolojik değişim ve gelişmeleri yakından takip etmekte, finansal olanaklarım dahilinde bu yeni teknolojileri işimde kullan-
maktayım. İlçemde halı yıkama işini oto yıkama faaliyetinin bir parçası olmaktan kurtaran, profesyonel anlamda ayrı ve müstakil bir hizmet haline getiren, tam otomatik halı yıkama makinesini ilk kullanan firmayım. İlk olarak özel paketleme naylonu kullanan ve yine pakete koyulan yıkanmış ürünlerde özel parfüm kullanan ilk firmayım. Müşteri geri bildirimini sağlamak için belirli zaman aralıklarında rasgele seçilen müşterilere telefon açmak sureti ile hizmet memnuniyetini ölçmek ve yine belli dönemlerde rastgele müşterilerimize hediyeler vermek (örneğin kadınlar gününde halı yıkatan müşterilerimize çiçek, beşbininci-onbininci müşterilerimizin halılarını ücretsiz yıkamak…) suretiyle müşteri memnuniyetini arttırmak yine sektöre getirdiğim yeniliklerdendir.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Önümüzdeki dönemde makine parkımı, araç sayımı, personelimi arttırmak, yıkama&kurutma fiziki mekanlarımı daha da büyütmek suretiyle kaliteden ödün vermeden kapasitemi ve müşteri sayımı daha da geliştirmek istiyorum.
CLEANVAC, % 100 HİJYEN, %100 ÇEVRE DOSTU Temizlikte derinlemesine etkili ve daha sağlıklı, yepyeni bir gücünü kullandığı için, çevre dostudur. 170 basınçlı gücü ile tozları, bakteri türlerini, mantarları, küfleri, ve kirleri yok eden, çevre dostu Buharlı Temizleme makinesi ile tanışma zamanı..! Mermer, seramik, halı, taş zemin, linolyum, ahşap zemin, parke, fayans, metal yüzeyler, cam, lavabo, vb. sayısız alanda %100 hijyen sağlayabilirsiniz!
Suyu, buhara dönüştürerek extra bir malzeme, deterjan kullanmadan, yüksek vakum gücü ile üst seviye hijyen sunan buharlı Cleanvac ISV 2800 S buharlı temizlik makinesi ile temizlikte kusursuzluğu yakalayabilirsiniz. Temizlikte size kolaylık sunacak olan buharlı temizlik makinesinin etkin temizleme gücü ile zamandan, elektrikten ve sudan tasarruf sağlayabilirsiniz. 170 derece buhar gücü
ile yapılan temizlik, bilinen temizleme yöntemlerine göre daha etkili ve daha hijyenik, bir temizleme yöntemidir. Buharın zemin yüzeyine temas etmesi halinde, lekeler ve bakteriler sadece birkaç saniyede tarih olur. Buharlı temizleyici, hiçbir deterjan ya da sabun kullanmadan, yalnızca buharın aktif Temizlikte derinlemesine etkili ve daha sağlıklı, yepyeni bir gücünü kullandığı için, çevre dostudur. KASIM 2015
47
| AKTÜEL
TOZDAN, KILDAN İŞLER Her geçen gün büyüyen halı yıkama ve temizlik hizmetleri sektöründe en önemli aşamalardan biri, yıkama öncesi halı tozu alma işlemidir… Günümüzde çok çeşitli dokuma yapısı ve hav özelliklerine sahip halılar evlerimizdeki toz depolarıdır. Gerek dışarıdan evlerimize taşınan, elbiselerimiz çoraplarımızla evlerimizin içine taşıdığımız toz ve kum taneleri, gerek uçuşan hava ile gerekse evlerimizdeki tekstil ürünlerinde çıkan partiküller ya da yaşam ortamımızdaki deri parçalarının yegâne depo alanları evlerimizdeki halılardır. Yapılan bir araştırmada birey başına yıllık 50 gram deri döküntüsünün çıktığı tespit edilmiştir… Halı havları içerisine yerleşen mayklar, akarlar ve mikrobiyolojik canlılar zamanla sağlığımızı etkilemektedir. Solunum yolu ile ilgili sağlık problemi yaşayanlara dok48
KASIM 2015
torların tavsiyesi evlerdeki halıların itina ile temizlenmesidir. Halı çeşitliliğinden, hav yapılarından dolayı iyi temizlenmeyen tozu iyi alınmayan halılar bizler için potansiyel sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar. Her iyi yıkanmış halı iyi temizlenmiş anlamı taşımaz, temizleme işlemi tüm prosesleri yerine getirilmiş iyi deterjan ve işlemlerin sonucunda elde edilir. Tozu iyi alınmayan bir halıdan, halı kuruduktan sonra paketleme aşamasında halıdan toz dökülür. Halının üstü yıkanmış olsa bile hav içerisinde kalan tozlar kuruma aşamasında çok kötü koku yayar. Halının kuruma süresi uzar. Halı olduğundan fazla sertleşir. Halının iç kısmı iyi temizlenmediğinden dolayı halının kirlenme süresi çok kısa olur. Hav araları açılmaz. Halı çok iyi görünmez.
Halı temizleme aşamalarının en önemlisi halının tozunun alınmasıdır. Halı servisten geldikten sonra iyi bir şekilde toz alma işlemi, hem yıkama aşamaları hem deterjan ve su tüketimi ve ideal bir sonuç elde edilmesini sağlar. Daha önceki uygulamalarda toz alma işlemi toz dolabı denen 2-3 metre çapında genellikle ahşap tambur içerisine konan 3-5 halının düşük devirlerde dönmesi neticesi halı tambur içerisinde kendi ağırlığı ile düşerek tozu alınır. Dönme sırasında havları kıvrılarak içerisindeki toz ve yabancı partiküllerin halıdan uzaklaştırılması ile sağlanır. Bu yöntem çok yavaş ve oldukça zahmetlidir. Ayrıca fabrika dokuma halıları eski yün el dokuma halılarına göre çok daha sert olduğundan halının patlama yarılma riski oluşur… Toz alma işlemi. Günümüz gelişen halı yıkama teknolojileri ile birlikte daha pratik daha kolay
ve etkili hale getirilmiştir. Toz alma makinalarında halının cinsine ve hav durumuna göre cm ye 10 ile 25 defa titreşim vibrasyon vermek yeterli gelmektedir. Firmaların değişik uygulamaları vardır. Silkeleme işlemi burkolon dediğimiz yumuşak yapılı kauçuk, profil veya boru ile yapılabilir. Burada önemli olan çalışma kolaylığı ve pratikliktir, dövme işlemi ya bant hızı ayarlanarak ya da dövücü merdanelerin hızı ayarlanarak cm ye uygulanan titreşim sayısı ayarlanır. Son yapılan çalışmalarla toz alma makinalarına yüksek devirli fırçada eklenerek halı üzerindeki kılların makine üzerindeki fırça ile halıdan uzaklaştırılması sağlanmıştır. Bazı makine çeşitlerinde dövücüler çift yapılarak toz alma süreci kısaltılmıştır. Bu tür makinalarda halıdan çıkan tozun çalışma ortamına yayılmaması için yüksek emiş gücüne sahip fan toz emiciler kullanılır. İdeal olan halıdan çıkan toz ile halının içinden çıkan kum ve hav partikülleri ayrı ayrı toplanabilmesidir. Halı yıkama sürecinin en önemli kısmı olan toz alma aşaması sürecin olmasa olmazıdır. Çok iyi tozu alınan bir halı ister otomatik makinalarda ister manuel olarak hem çok daha kolay hem de çok daha sağlıklı yıkanır. Fırçalama işleminde hangi devir ya da hangi ağırlıkta olursa olsun halını en fazla 5 mm hav derinliğine kadar fırçalama yapılabilir. Eğer iyi bir toz alma işlemi yapılamadıysa hav diplerindeki toz, hav partikülleri deri parçaları vs.su ile birleşip katran haline gelir ve halının dibine çöker. Bu malzemelerin halıyı yalnızca fırçalayarak halıdan uzaklaştırılması mümkün olmaz. Eski yıkama tekniklerinde gelberi kullanımı bir nebze olsun bu işleme faydası olabilmekteydi. Su ile yumuşatılan malzemeler defalarca aynı yere gelberi çekilmesi ile azda olsa halıdan çıkartılabilirdi. Şimdiki gelberi uygulaması zorluğundan halı sayısının çok arttığından dolayı. Uygulama azalmaktadır. Zaman içerisinde halıdan toz alma işleminin önemi çok daha iyi anlaşılacaktır… Halı toz alma işlemi, yıkama aşamasının en önemli ve gerekli aşamasıdır. Zaman içerisinde bunun önemi çok daha iyi anlaşılacaktır. Halı yıkama sektöründeki kurumsal firmalar toz alma sürecini başlatmış bulunmaktadırlar. Umulur ki en kısa zamanda nasıl ki sıkma makinası olmadan bu iş olmaz anlayışının yanında toz alma işlemi olmadan iyi bir yıkama yapılamaz anlayışı hakim olacaktır. KASIM 2015
49
| FİRMA
AYDOS MAKİNA “Her geçen gün yenilikçi yatırımlar yaparak, müşteri memnuniyetini ön planda tutma ve teknolojiyi yakından takip ederek müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Arap Yarımadasında birçok ülkeye satış yapmaktayız ” diyen firma yetkilisi Selim Arıkan sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1979 kartal doğumluyum. Orta okul ve liseyi Kartal Yakacık ta tamamladım. Üniversiteyi 19 Mayıs Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü tamamladım. 2005 e kadar Kartal’da bulunan atölyemizi babamdan devralarak makine imalatına başladık ve 10 yıldır bu işi devam ettirmekteyiz. Yenilikçi yatırımlar yaparak her gecen yıl kalitemizi artırmaya devam ediyoruz. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 2005 yılından günümüze kadar endüstriyel temizlik makinaları üretimi yapmaktayız. Otomatik halı yıkama makinaları, halı çırpma vibrasyon makinaları, hav alma paketleme makinaları, halı sıkma ve kurutma makinaları, imalatını yaptığımız öncelikli makinalar arasındadır. Her geçen gün yenilikçi yatırımlar yaparak müşteri memnuniyetini ön planda tutma ve teknolojiyi yakından takip ederek müşterilerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? 50
KASIM 2015
Aydos Makine olarak, uzman kadromuzla tüm dünya ülkelerine hizmet vermekteyiz. Öncelikli olarak Arap ve Orta Doğu ülkeleri, Mısır, İran, Katar, Libya, Almanya, Rusya, İtalya, Romanya, Kosova, Makedonya ve daha birçok ülkeye bugüne kadar hizmet vermiş bulunmaktayız. İmalatını uzman kadromuz ile birlikte geliştirdiğimiz otomatik, halı yıkama makinaları, halı sıkma makinaları, hav alma paketleme makinaları, halı çırpma vibrasyon makinalarımızı ürünlerde en iyi olma düşüncesiyle geliştirmeye ve üretmeye devam etmekteyiz.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Aydos makine olarak tüm makinalarımızda 304 kalite paslanmaz çelik kullanmaktayız. Kalite yönünden 304 paslanmaz çelik, kimyasal bileşimi, mekanik, özelliği, kaynak gücü, korozyon- oksidasyon direnci özellikleriyle tercih edilir. Müşterilerimizle karşılıklı güven duygusunu geliştirebilmek için, makinalarımızda, garanti, satış sonrası servis, ek hizmetler vermekteyiz.
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Aydos makine olarak amcamız, ucuz makine üretip kısa vadede kazanç sağlamak değil, kaliteli, dayanıklı, uzun ömürlü makinalar üretmek, müşterilerimize verdiğimiz güveni artırmaktır. Ayrıca her manikamızda, en küçük parçaları dahil, 304 kalite paslanmaz çelik kullanmaktayız. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? 2005 ten beri bu sektörde her yıl daha da iyiye gidebilmek için çalışmaktayız. Yeni teknoloji makinalar, endüstriyel temizlik ekipmanları, yedek parça bakım ve servisi ile müşterilerimizi memnun etmeye, teknolojiyi yakından takip ederek makinalarımız üzerinde yenilikler yapmaya devam etmekteyiz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? İhracat ve ithalatlarımızı daha da artırmak, tüm dünyaya kalitemizi ve profesyonelliğimizi göstermek, farklı yerlerde ya da ülkelerde şubeler açarak daha yenilikçi yatırımlar yapmayı hedefliyoruz.
| FİRMA
OEM MAKİNA “Bize göre ticarette en değerli unsur, sunulan kaliteli ve istikrarlı hizmetin sonucunda elde edilen güvendir. Müşterilerimizin taleplerini optimum düzeyde karşılayacak, onlara ekonomik anlamda değer katacak komple çözümler geliştiriyoruz” diyen firma sahibi Mahmut Oktay sorularımızı yanıtladı. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 2014 yılında kurulan firmamız Endüstriyel Otomasyon ve Kurutma Sistemleri sektöründe ekonomik anlamda fark oluşturan çözüm yöntemleri geliştirerek ilgili sektörde faaliyet gösteren firmalara destek sağlamaktadır. Henüz yeni bir firma olmamıza rağmen, deneyimli kadrosuyla kısa sürede önemli başarılar elde eden firmamız, kurutma sistemleri sektöründe ekonomik değer üreten nitelikli çözüm yöntemleri geliştirmektedir. Ayrıca bu alanda dünyada önde gelen firmalarla işbirliği içerisine giren firmamız, kurutma sistemleri konusunda bir dünya markası olan Amerikan Drieaz firmasının Türkiye tek yetkili distribütörlüğünü de yapmaktadır. Tamamıyla Amerika’da üretilen ve farklı teknolojisiyle emsallerinin çok üzerinde performans gösteren Drieaz modellerimiz ile piyasa beklentilerini karşılamayı hedefliyoruz. Yanı sıra kendi geliştirmiş olduğumuz modellerle de ürün gamını daha da genişleterek talep edilen kapasite gücüne göre sistem çözümleri sağlamaktayız. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Uzmanlık alanımız olan kurutma sistemleri konusunda birçok sektörde faaliyet göstermekteyiz. Başta halı kurutma olmak üzere, gıda üretim ve saklama, depo, antrepo ve inşaat kurutma gibi kurutma süreci gerektiren bir çok sektörde müşterilerimize ekonomik değerler katacak çözümler geliştirmekteyiz. Kurutma sektöründe dünyada önde gelen firmalarla işbirliği içerisine giren firmamız, kurutma sistemleri konusunda bir dünya markası olan Amerikan Drieaz firmasının Türkiye tek yetkili distribütörlüğünü de yapmaktadır. Tamamıyla Amerika’da üretilen ve emsallerinin çok üzerinde performans gösteren Drieaz modellerimiz ile piyasa beklentilerini maksimum düzeyde karşılamayı hedefliyoruz. 52
KASIM 2015
Ayrıca kendi geliştirmiş olduğumuz modellerle de ürün gamını daha da genişleterek talep edilen kapasiteye göre sistem çözümleri sağlamaktayız. Sadece standart modellerle değil, aynı zamanda müşterimizin talep etmiş olduğu kapasite değerlerine göre de üretim yapmaktayız.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Bize göre ticarette en değerli unsur sunulan kaliteli ve istikrarlı hizmetin sonucunda elde edilen güvendir. Biz işimizi ürün satmak olarak tanımlamıyoruz. Bilakis, müşterilerimizin taleplerini optimum düzeyde karşılayacak, onlara ekonomik anlamda değer katacak komple çözümler geliştiriyoruz. Endüstriyel kurutma süreci birçok mühendislik uygulamalarını kapsamakta olup, sistemin tüm değişkenleriyle birlikte ele alınıp eldeki verilere göre optimum performans elde edecek çözüm yöntemleri geliştirilmelidir. Her prosesin başlı başlına projelendirmesi gerekmektedir. Müşteri memnuniyetini optimum düzeyde tumak için satış öncesi projelendirme ve satış sonrası destek konularında deneyimli ekibimizle verdiğimiz hizmet işimize ne derece bilinçli yaklaştığımızın en önemli göstergesidir. Beraberinde optimum maliyet koşulları da değerlendirilmekle birlikte, en önemli önceliğimiz müşterilerimize onlara fark katacak kaliteli hizmet sunmaktır. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Bizce bu sektörde başarılı olmanın en önemli unsuru sistem yaklaşımıdır. Her prosesi başlı başına farklı bir uygulama olarak ele alıp, öncesinde müşterilerimiz tarafından sağlanan bilgiler doğrultusunda yapılan etüd çalışmalarıyla elde edilen verilere dayanılarak optimum çözümler geliştirmek bu işin olmazsa olmazıdır. Aksi durumda, standart ürünlerle farklı prosesleri, farklı değişkenleri ayrı ayrı değerlendir-
meyip, genel bir çözüm sağlamaya kalkarsanız başarılı olmanız mümkün değildir. Satış öncesi projelendirme ve satış sonrası destek en iddialı olduğumuz alanlardır. Kurmuş olduğumuz sistemlerle ilgili ileri süreçlerde de sürekli müşterilerimizle iritbat halinde kalıp, sistemsel iyileştirme anlamında ayrıca destek sağlamaktayız.
Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Dünya standartlarındaki yeni nesil ürünleri iç piyasanın talepleriyle buluşturuyoruz. Tamamıyla ABD’de üretim yapan Amerikan Drieaz firmasının emsallerinden farklı teknolojiye sahip yeni nesil kurutma cihazları iç piyasada beklentileri fazlasıyla karşılamaktadır. Geleneksel kurutma stratejisinin dışında farklı teknolojiye sahip yeni nesil cihazlarla performansları çok öteye taşımak mümkün. Müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda Drieaz Teknik Destek ekibiyle irtibata geçip, onlarla birlikte müşteri taleplerini optimum düzeyde karşılayacak çözümler geliştirmekteyiz. Ayrıca kendi geliştirmiş olduğumuz modellerle, standart ürünlerin aksine, uygulama ait farklı değişkenlere cevap verebilecek alternatif modeller geliştirerek, şartlara uygun çözümler sağlamaktayız. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Kurutma sektöründe dünyanın önde gelen firması olan Drieaz ile işbirliğimizi sürdürerek, bu alanda onların ileriki dönemde geliştireceği yenilikleri iç piyasanın talepleriyle buluşturmaya devam edeceğiz. Müşterilerimizden gelecek farklı talepler doğrultusunda, kendi bünyemizdeki teknik ekibimiz ve Drieaz Teknik Destek ekibiyle birlikte, bilinen geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek, mühendislik anlamında yenilikçi çalışmalar yaparak gerek maliyet gerek performans anlamında fark oluşturacak çözümler geliştirmeyi ve bunları müşterilerimizle buluşturmayı hedeflemekteyiz.
KASIM 2015
57
| FİRMA
KARAÇAYLI MAKİNA
“25 yıllık tecrübemiz ile müşterilerimize en iyi şekilde hizmet veriyoruz. Ürettiğimiz makinalarla adından söz ettiren ve aranan bir marka olmak için her geçen kendimizi geliştirerek yolumuza devam ediyoruz” diyen firma yetkilisi Uğur Girmez sorularımızı yanıtladı.
54
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1979 Adana doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Meslek lisesinden sonra hayat şartları nedeniyle okuyamadım, ama her zaman makine ve yeni icatlar konusunda ilgim vardı önce hobi olarak başladığım makine işine, sonra meslek olarak halı yıkama makinaları üretimine başladım.
Müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşterilerimizin en büyük kısmını halı yıkama firmaları oluşturmaktadır. Her türlü boyutta halı yıkama makinası ürettiğimiz için yıkama firmaları öncelikli olarak bizi tercih etmektedir. Bunun dışında kendi bünyesinde yıkama yapan oteller müşterilerimiz arasında yer almaktadır.
Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 1990 yılından beri halı yıkama makinaları, halı çırpma, halı sıkma, yorgan yıkama makinaları üretimi yaptık. Daha sonra müşteri talepleri doğrultusunda ve gelen yoğun istek üzerine Karaçaylı Makina olarak değişik ebatlarda halı yıkama makinaları üretmeye başladık.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Biz her zaman ürettiğimiz makinaların arkasında duruyoruz. Bazı firmalar gibi makinayı sattıktan sonra ulaşılmaz olmuyoruz. Müşterilerimize satış sonrası her türlü desteği sunuyoruz. Kaliteli makine üretip, sattıktan sonra ürünün arkasında durmazsanız müşteriniz memnun olmayacaktır.
Hala üretim ve yenilikler devam etmektedir. Karaçaylı Makina olarak 660 metrekare alanda üretim yapmaktayız. Yakın zamanda yeni showroomla hizmet vereceğiz.
Bu nedenle her zaman ürünümüzün arkasındayız. Kullandığımız kaliteli malzemeler ve yedek parçalar, satış sonrası hizmetlerimiz kaliteyi beraberinde getirmektedir
KASIM 2015
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? 1990 yılından bu güne sektörde kaliteden ve müşteri memnuniyetinden ödün vermeden hizmet vermekteyiz. 25 yıllık tecrübemiz, kaliteli hizmet ve fiyat politikamız müşterilerimizin bizi tercih etmesini sağlamaktadır. Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Sektöre getirdiğimiz en büyük yenilik az enerji ile çok iş yapmaktır. İki farklı makinayı tek makinada birleştirerek hem yerden hem de enerjiden tasarruf ettik. Halı çırpma ve halı yıkama makinası tek makina olarak müşterilerimize sunmaktayız. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Yeni projeler ve tasarımlarla bu sektördeki yerimizi sağlamlaştırmak için çalışmalar yapıyoruz. Yıllarca bu sektörde hizmet verecek makinalar üreterek, sürekli gelişmelere açık, dünyada aranan marka olmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
| FİRMA
OTEK MAKİNA ENDÜSTRİYEL “Sanayi tipi elektrik süpürgeleri, halı yıkama ve halı sıkma makinaları, zemin temizleme otomatları, hava kompresörleri ürün gruplarında çalışmalar yaparak günümüz itibariyle tüm makina ve ekipmanlara hitap etmekteyiz” diyen firma yetkilileri sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Otek Makina Endüstriyel Temizlik Ekipmanları olarak bizler temizlik makinaları sektöründe üretim-satış-servis-yedek parça hizmetleri veren bir firmayız. Kurucumuz Sebahattin Yalçın Bey’in sektördeki bilgi ve birikimlerini yılların verdiği tecrübeyle pekiştirerek maximum müşteri memnuniyeti esasıyla çalışan, aile şirketi olarak tanımlayacağımız yapıya sahibiz. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Endüstriyel temizlik makinalarına dair sektördeki geçmişi 1990’lı yıllara dayanan kurucumuz Sn.Sebahattin Yalçın Bey’in 2005 yılı itibariyle Otek Makina olarak ticari faaliyetlerine başladığını, bu kapsamda öncelikle tamir bakım hizmetleriyle müşterilerimize ulaştığını belirtmek isterim.Yüksek basınçlı sıcak soğuk sulu oto yıkama makinalarının tamir bakım servisliğiyle başlayan ticari hayatımızda, sanayi tipi elektrik süpürgeleri, halı yıkama ve halı sıkma makinaları, zemin temizleme otomatları, hava kompresörleri ürün gruplarında çalışmalar yaparak günümüz itibariyle tüm makina ve ekipmanlara hitap etmekteyiz. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Otek Makina; yenilikçi, teknolojiye ayak uyduran, daima büyüme yolunda ve ileriyi takip eden yapısıyla hem ürün gruplarını hemde bu ürün 56
KASIM 2015
gruplarına ulaşan müşteri portföyünü sürekli geliştirmektedir. Müşteri gruplarımızdan bazıları; *Türkiye’nin önde gelen projeleri (3.Köprü - Marmaray - 3.Havaalanı ) İnşaat ve Yapı firmaları *Türk Hava Yolları ve bünyesinde barınan TGS AERO, DO&CO, TAV, HABOM, THY Teknik A.Ş, LSG SKY CHEFS vs firmaları *Sektöründe öncü olmuş Et, Süt, Gıda imalatı yapan firmalar *Devlet daireleri,belediyeler, kurumsal firmalar ve birçok özel&tüzel öncü firmalar *Oto yıkama yağlama işletmeleri, Akaryakıt istasyonları, oto kuaför ve Car Care firmaları *Halı yıkama fabrikaları, temizlik şirketleri
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Otek Makina iş prensibi olarak daima müşteri memnuniyetini esas almaktadır.ancak özellikle her türlü makina ve ekipman satışında müşterinin bilinçlendirilmesi noktasında üstün özveri göstermekteyiz.zira oluşan arızalar, müşteri şikayetleri ve tüm anlaşmazlıklar bilinçsiz tüketici toplumumuzdan kaynaklanmaktadır. Bu sebepten ötürü bilinçli bir toplum oluşturarak müşterilerimizin firmamıza olan Güvenini arttırmak amacındayız. Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Aile şirketi olmamız vesilesiyle işin sahipleri olarak departmanlarımızda daha canayakın,
daha samimi ve müşteriye daha etkili bilgi paylaşılmasıyla Doğru Müşteri-Doğru Ürün-Doğru Zamanda dengesini sağlayarak müşterilerimizin yatırımlarına katkıda bulunmaktayız.
Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Temizlik sektörü dünya genelinde insan yapısı gereği sürekli kirletmeye ve tüketmeye odaklı olduğumuzdan dolayı; oldukça yoğun ve etkili bir şekilde ilerlemektedir. Temizliğe dair hergün yeni bir teknoloji ve sistem üretilirken bizlerde bu yeniliklerin yanında ve destekçisi olarak müşterilerimize gerekli aktarımları yapmaktayız. Yüksek basınçlı profesyonel yıkama makinalarında müşterilerimizin isteklerine göre tasarlanan farklı basınç ve debilere göre üretilen makinalarımızla ihtiyaca birebir cevap vermekteyiz. Ayrıca halı yıkama fabrikaları ve işletmelerinde gelişen teknolojiler ve bilinçlenen işletme sahiplerine bu gelişim sürecinde halı yıkama makinalarında, halı sıkma makinalarında,halı çırpma ve toz alma makinalarında yenilikçi ürünlerimizi sunmaktayız. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Her yeni dönemde amaçlarımız; daha fazla müşteri kazanabilmek ve oluşan müşteri portföyümüzü memnun ederek bu harmandan birlikte faydalanmaktır.
| FİRMA
EPRATİ PLASTİK “1500 metrekare alanda faaliyet gösteren fabrikamızda hammaddeden bitmiş ürüne A dan Z ye entegre üretim yapılmaktadır. Üretimin bütün aşamaları son sistem elektronik makinelerle fabrikamızda gerçekleştirilmektedir” diyen firma yetkilisi Şevket Çetinkaya sorularımızı yanıtladı Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1959 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen Kastamonu Taşköprülüyüm. 1981 yılında Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Ekonomi bölümü ve 2014 yılında İlahiyat MYO’dan mezun oldum. Mali Müşavirlik, Ülkemizin önemli şirketlerinde üst düzey yöneticilik yaptım. 30 civarında ülkede ticari seyahat ve ticaret maksadıyla bulundum. Plastik hammadde ithalatıyla tanıştığım plastik sektöründe 15 yıldır üretici olarak çalışıyorum. İngilizce ve biraz Arapça biliyorum. Evli ve 5 çocuk babasıyım. Eprati Plastik firmasını nasıl tanıtırsınız? Eprati Plastik 2000 yılında kurulmuş sektörünün saygın firmalarından birisidir. 1500 metrekare alanda faaliyet gösteren fabrikamızda hammaddeden bitmiş ürüne A dan Z ye entegre üretim yapılmaktadır. Üretimin bütün aşamaları son sistem elektronik makinelerle fabrikamızda gerçekleştirilmektedir. Her türlü plastik poşet üretiminin (baskılı, baskısız, takviyeli, yumuşak saplı, bantlı, jelatin, OPP...vs) yapılabildiği fabrikamızın günlük üretim kapasitesi 6 tondur. Üretimimizin bir kısmını ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç etmekteyiz. Müşteri portföyünüz ve hedef kitleniz hakkında neler söylersiniz? Ağırlıklı olarak yüksek yoğunluklu polietilen üretimimiz olduğundan öncelikli portföyümüz tabii olarak ince ve çok poşet kullanan Marketler, Fırınlar, Pastaneler vb. Her sektörden 1000 civarında müşterimize % 90-95 oranında baskılı olmak üzere poşet üretiyoruz. Son 2-3 senedir de başta Uğur Bey’in başında bulunduğu dernek vasıtasıyla tanıştığımız Halı Yıkama sektörüne baskılı-baskısız Halı Ambalaj poşeti üretiyoruz. 58
KASIM 2015
Özellikle halı yıkama sektörü açısından firmanızın prensipleri ve poşetinizin özelliklerini de öğrenebilir miyiz? Öncelikle şunu iftiharla belirtmeliyim ki henüz hiç bir firma Eprati Plastik kalitesi ve özelliklerini taşıyan bir poşet üretmedi. Biz Halı Yıkamacılarla çalışmaya başladıktan sonra sektördeki onlarca arkadaşımızla görüşerek ihtiyaçlarını tespit ederek onlar için en ideal poşeti standart olarak ürettik. Poşeti muhtelif özel katkılarla güçlendirerek olabilecek en ince şekilde ürettik. Silivri’deki toplantıda kuyumcu terazisi ile tartarak bütün sektöre benzer poşetlerden kg da çıkan metrenin en az % 50 daha fazla olduğunu bizzat gösterdik. Halı Yıkamacı dostlarımızın en büyük şikayeti poşeti açarken veya ambalajlanmış halıyı arabadan çekerken poşetin yırtılması imiş. Eprati’de bu şikayet yaşanmadı çok şükür. Bir diğer özelliğimiz bütün ebatlardan sürekli stok bulundurmamızdır. Bütün müşterilerimiz geldiklerinde muhakkak istedikleri poşeti bulurlar, bulmuşlardır. % 100 orijinal hammadde kullanarak ürettiğimiz halı ambalaj poşetimizin fiyatını da makul seviyelerde tutmaya gayret ediyoruz. Özellikle dikkat çekmek istediğiniz bir husus var mı? Halı yıkamacı dostlarımızın işleri malum temizlik ve hijyen. Kendilerine emanet edilen halıları en iyi şekilde yıkayıp temizliyorlar. Sağlıklı ve hijyenik bir hale getiriyorlar. Fakat iş ambalaja gelince bu kadar titiz davranmıyorlar. Bize bugüne kadar hiç bir halı yıkamacı dostumuz ürettiğimiz poşetin hijyeni ile ilgili bir şey sormadı. Bin bir emekle yıkadıkları halıyı sağlıksız, hijyenik olmayan, belki de çöpten toplanmış poşetlerin geri dönüşümüyle üretilen bir poşetin için koyuveriyorlar maalesef. Biz Gda Tarım ve Hayvancılık bakanlığının izni ile gıdaya uygun poşet
üretiyoruz. Yani bizim ürettiğimiz poşete değil halı, ekmek koyulabilir, yoğurt koyulabilir vb. Lütfen dostlarımız bu hususa dikkat etsinler, ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak bu yasal zorunluluk haline gelebilir, cezai müeyyidelerle karşılaşabilirler. Yasal zorunluluk olmasa bile sizce bu bir vicdani sorumluluk değil midir?
Halı yıkama sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Sektörün çok hızlı büyüdüğünü ve büyümeye devam ettiğini gözlemliyoruz. Fakat bu büyümeyle orantılı bir profesyonellik maalesef görülmüyor. Gittikçe sağlıklı büyüyen kobi haline gelmiş firmalarımız var, fakat yeterli değil. Dernekleşme ve birlikte hareket etme kültürü Uğur başkan gibi sektöre kendini adamış dostlarımız vasıtasıyla oturuyor. Kesinlikle çok mesafe alındı, alınıyor, fakat takdir edersiniz ki henüz sektör emekleme döneminde. Sektörün geleceğinden çok ümitliyiz. Birlikte yeni başarılara imza atacağız inşallah. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Eprati plastik kurulduğu günden bu yana sağlıklı bir büyüme gerçekleştirmiş ve bugün sektörün önemli firmalarından biri haline gelmiştir. Önümüzdeki dönemde bir taraftan makine parkımızı ve üretimimizi artırmaya devam edeceğiz, teknolojideki yeni gelişmeleri takip edip firmamıza transfer edeceğiz. Diğer taraftan ihracatımızı ve müşteri portföyümüzü genişletme gayreti içinde olacağız. Halı Yıkama Sektörü birinci hedef kitlemiz olarak yerini alacak. Başta dernekler, federasyon, halı yıkamacılar, tedarikçiler olmak üzere bütün sektör el ele büyüyecek ve Eprati Plastik inşallah her dönem Halı Yıkamacı poşetindeki liderliğini sürdürmeye devam edecektir.
KASIM 2015
57
| FİRMA
EMS İKLİMLENDİRME “Önceliğimiz müşteri memnuniyetidir. Hızla gelişen teknolojiyi yakından takip etmekte ve standartlarımızı sürekli yükseltmekteyiz. Satış öncesi ve satış sonrası müşterilerimize gerekli teknik desteği sağlamaktayız” diyen firma yetkilileri sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Firmamız 2012 yılında halı kurutma sektöründe altyapı çalışmalarına başlayarak sektör ihtiyaçlarının tespit etütlerini tamamlamış ve 2014 yılında halı kurutma konusundaki sıkıntıları gidermek amacıyla EMS İklimlendirme olarak faaliyete başlamıştır. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Firmamızın temelleri 2012 yılında atılmasına rağmen 2014 yılında EMS İklimlendirme ve Halı Kurutma Makineleri adı altında hizmet vermeye başlamıştır. Fakat gelişimimiz her daim devam etmektedir. Sektörümüz ihtiyaçları gereği statik bir yapıyı kabul etmemektedir. Sürekli dinamik ve yeniliğe açık olmak durumundayız. Müşteri ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri portföyümüzün en başında halı yıkama fabrikaları gelmektedir. Halı yıkama fabrikalarının halı kurutma konusunda yaşadıkları sıkıntıları yakından takip etmekteyiz. Bunun yanında gıda tesisleri, ilaç 60
KASIM 2015
firmaları, su hasar restorasyonları, kapalı havuzlar, ahşap sanayisi, soğuk hava depoları vs kısacası nemin zarar verdiği ve nem alma ihtiyacını gündeme geldiği her alanda hizmet vermekteyiz.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Önceliğimiz müşteri memnuniyetidir. Hızla gelişen teknolojiyi yakından takip etmekte ve standartlarımızı sürekli yükseltmekteyiz. Satış öncesi ve satış sonrası müşterilerimize gerekli teknik desteği sağlamaktayız. Ürün teslimatları en kısa sürede gerçekleşmekte, tecrübeli kadromuz ile iki yıla kadar ücretsiz, iki yıldan sonra da ürün değişim bedelinin altında belirlenen hizmet fiyatları karşılığında ürün aksaklıları ve teknik sıkıntılar giderilmektedir. Sizce müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Halı yıkama firmalarının ihtiyaçlarını yakından takip etmekteyiz. Makinelerimizi müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap verecek
şekilde üretmekteyiz. Makinelerimiz hassas nem, sıcaklık ve zaman ayarları sayesinde zor şartlarda dahi performansından ödün vermeden çalışabilmektedir.
Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri odaklı çalışmalarımız sayesinde kaliteyi her geçen gün arttırmaktayız. Makinelerimizde teknolojik gelişmelere yer verip, müşterilerimizin enerji ve zaman tasarrufu yapmalarını sağlamakta ve karlılıklarını arttırmakta yardımcı olmaktayız. Uzman çalışanlarımız sayesinde müşterilerimize teknik konularda en kısa sürede en iyi hizmeti vermekteyiz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Artan kalite anlayışımızla önce Türkiye’nin dört bir köşesindeki halı yıkama fabrikalarına EMS Halı Kurutma Makineleri’ni ulaştırarak nem alma ve halı kurutma konusundaki kalitemizle tanıştırmak. Daha sonra bu çalışmalarımızı uluslararası alana taşıyarak, Türkiye sanayisine katkı sağlamaktır.
KASIM 2015
00
| FİRMA
TROTEC TÜRKİYE “Nem alma, nemlendirme, fanlar, ısıtma, hava temizleme, koku giderici ve endüstriyel ölçme cihazları ile Avrupa lideri olan Trotec kısa sürede Türkiye’de de lider konuma gelmiştir” diyen Genel Müdür Alparslan Ölmez sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1977 İzmit doğumluyum, Sistem Mühendisliği üzerine eğitimimi tamamladım. Yurtdışında çeşitli seminerlere katıldım. Özellikle Makine ve iklimlendirme fuarlarına katıldım. Son olarak 2006 yılından beri iklimlendirme sektöründe çeşitli firmalarda yöneticilik yaptıktan sonra 2010 yılında alman Trotec ile birlikte, Trotec Türkiye’yi kurdum. Halen Trotec Türkiye’de Genel Müdürlük yapmaktayım. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Trotec Grubu 1994’ten beri, nem alma, inşaat kurutma ve halı kurutma sektöründe Avrupa’da lider konumda bir firmadır. Merkezi Almanya’da olup ve 2007 yılı itibari ile Türkiye’de faaliyete başlamıştır. Nem alma, nemlendirme, fanlar, ısıtma, hava temizleme, koku giderici ve endüstriyel ölçme cihazları ile Avrupa lideri olan Trotec kısa sürede Türkiye’de de lider konuma gelmiştir. Toplamda 250’den fazla çalışana sahip bir şirketler grubu olarak Avrupa ve Türkiye’de çeşitli üretim tesisleri, şubeler ve satış destek noktalarına sahiptir. Trotec’in kuruluşundan beri büyümesinin en önemli temelini, kalifiye ve yüksek motivasyona sahip çalışanları oluşturmaktadır. Ayrıca bizi bu kadar özel yapan şey yüksek seviyede yenilikçi oluşumuzdur. Trotec olarak ciromuzun yüzde 10’undan fazlasını araştırma geliştirme çalışmaları için harcamaktayız. 64
KASIM 2015
Böylece Trotec yenilikçi bir teknoloji garantisi sunmaktadır.
Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Mobil veya sabit nem alma cihazları, çeşitleri ölçme cihazları üretmektedir. Süt ürünleri, gıda depolamada, halı kurutma, inşaat kurutma, gibi alanlarda müşterilerimize komple çözüm üretmekteyiz. Satış temsilcilerimizin her biri birer uzman olup müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kesin çözümler üretmektedir. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Ulaştığımız tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayarak müşteri memnuniyetinin sürekliliğini garanti etmek ve memnuniyet oranını arttırmak. Tüm çalışanlarımızın katılımını sağlayarak, tüm işleri ilk seferinde ve her seferinde tam zamanında yapmak şirket prensibimizdir. Sürekli eğitim, gelişim, iyileştirme için çalışanlarımızın bir ekip ruhu içerisinde dürüst, hoşgörülü, saygılı ve özverili çalışma ortamının hazırlanması, İç ve dış pazarda oluşturduğumuz ‘iyi kaliteli ürün’ kabulümüzün sürekliliğini sağlayacak çalışmalarda bulunmaktayız. Üretim ve ürün çeşitliliği kapasitemizi arttırmak, tüketicimizi ve müşterimizi; sektörümüz, yeni ürünlerimiz hakkında bilgilendirmek, gelişmelerden haberdar etmek, Yeni pa-
zarlar oluşturmak, mevcut pazarlarda pay artırmak için sektörümüzü etkin kılmak ve teşvik etmektir. Kalite ve müşteri memnuniyeti ticaretimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Müşterilerimize doğru şartlar için uygun cihazlar önermek.
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Biz Trotec olarak her zaman kaliteli ürün ve kaliteli hizmet sunduğumuzu düşünüyoruz. Üretim olarak son derece iyi bir teknolojiye ve iyi eğitimli bir çalışan kadrosuna sahibiz. Bu durum, en az hatayla zamanında üretim yapmamızı sağlamaktadır. Biz müşterilerimizin taleplerini zamanında ve sıfır hatayla karşılıyoruz. Hem müşterilerimiz adına trendleri takip ediyoruz, hem de müşterilerimizden gelen farklı talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Yine müşteri için önemli bir unsur teşkil eden rekabet edilebilir ücret politikasıyla müşterilerimizi memnun ediyoruz. Bu hizmetlerimizden dolayı da müşterilerimiz bizi tercih ediyorlar.
Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Trotec olarak, halı kurutma konusunda ilk firmalardan biriyiz. Sağladığımız kurutma cihazı düşük enerji maliyetleriyle yüksek verimlilik sunmaktadır. Ürünlerimiz kısa sürede kurutma yapmaktadır.
BAYSAN FIRÇA MAKİNE SANAYİ “Her zaman müşteri memnuniyetini şirket politikası olarak belirleyen firmamız, kalite, uygun fiyat ve verilen sözleri yerine getirme prensibiyle çıktığı bu yolda, müşteri ihtiyacını tam olarak belirledikten sonra üretim yapıyor” diyen firma Genel Müdür’ü Hamza Bayır sorularımızı yanıtladı. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? 1978’de kurulan firmamız; bugünkü hizmet alanı olan fırça üretimine 1982 yılında başlamıştır. Son yıllarda büyük bir kurumsallaşma içine girmiş olup fabrikamızı 1500 metre kare kapalı alana, üretim kapasitesini de 4 katına çıkardır. Yurtdışından getirmiş olduğumuz yenilikçi ve tam otomatik makinalarımızla gelişen teknolojiyi yakından takip etmekteyiz. Ankara Ostim’de bulunan firmamız, ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşlarına özel tasarım fırça, sanayi fırçaları ve yapmış olduğumuz yatırımlarla beraber temizlik fırçaları imal etmektedir. Türkiye geneli sanayi alanında her türlü fırça ihtiyacına cevap verebilen firmamız, 9 beyaz yaka, 30 mavi yaka personeli genç, yenilikçi, dinamik ruhu yılların vermiş olduğu tecrübeyle ülkemizin önde gelen fırça üreticisi olarak hedeflediği şekilde yatırımlarına devam etmektedir. Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Ülkemizin önde gelen ve bilinen sanayi firmalarıyla , küçük ölçekli firmalarına kadar uzanan geniş bir müşteri pörtföyü ve bu müşterilerinin
çoğu ihtiyacına cevap veren bir ürün katoloğu bulunmaktadır. Sanayi alanında her türlü fırça ihtiyacı talebine cevap veren firmamız, halı yıkama sektörü içinde istenilen ölçü ve özelliklerde üretmiş olduğumuz özel kalıplarımızla disk (tepsi) fırça, silindir fırça (yıldız geçmeli ve kamalı boru) üretimimizle sektöre en kaliteli şekilde hizmet vermekteyiz. Yenilikçi ve son teknoloji makinalarımızla beraber ürünlerimizin ihracaatına hız vermekteyiz. Kuzey Afrika , Doğu Avrupa ülkerine ihracatımız bulunmaktadır. İhracaatımız yüzde 20 seviyelerinde ancak ihracaat pazarımızı genişletmek ve yeni pazarlar bulmak için yeni çalışmalarımız devam etmektedir.
Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Her zaman müşteri memnuniyetini şirket politikası olarak belirleyen firmamız kalite, uygun fiyat ve verilen sözleri yerine getirme prensibiyle çıktığımız bu yolda, müşteri ihtiyacını tam olarak belirledikten sonra zamanında teslim, orijinal ürün, doğru malzeme kullanarak üreti-
mini yapıyoruz. Müşteri memnuniyeti ve yenilikçi teknolojiyle beraber arge çalışmalarımız ve yatırımlarımız günün koşullarına uygun şekilde devam etmektedir.
Sektöre getirdiğiniz yenilikler hakkında bilgi verir misiniz? Gelişen sektör ve şartlar gereği üretim kalitesini artırmak, üretim zamanını minunum seviyeye düşürmek ve daha kaliteli bir üretim için yurtdışından ithal ettiğimiz CNC makinamızla ve halı sektöründe daha kaliteli bir hizmet için ürettirmiş olduğumuz kalıplarımızla sektörün ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Sürekli gelişmekte olan teknolojiyle beraber sektörün gelişimini aktif olarak takip ederek arge çalışmalarını buna yönelik olarak yapan , üretim kapatisitemizi maksimum seviyeye çıkarmak, yabancı menşeili ürünlerin önünü kesip, paramızın ülkemizde kalmasını sağlamak ve sektörde bilinirliğimizi koruyarak, Baysan Fırça olarak sektörde öncü firma, dünyada güvenilir marka olarak yolumuza devam etmektir. KASIM 2015
65
| RÖPORTAJ
FEDERASYON SAYMANI VE İUHTYD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
ABDULLAH ŞAHAN
“Dernek olarak Fatih ilçemizde bir araştırma yaptık. Hane sayısı ile halı yıkamacı sayısını tespit ettik. Çıkan rakamlara göre bölgedeki halı yıkama firmaları ilçemizdeki hane sayısının yalnız yüzde 40’ına hizmet veriyor. Diğer kalanlara ise başka semtlerdeki firmalar hizmet veriyor. Diğer ilçelerde de aynı durum yaşanıyor. Sadece kendi bulunduğumuz bölgeye hizmet verdiğimizde hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmiş oluruz” diyen Abdullah Şahan sorularımızı yanıtladı. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 1984 Kahramanmaraş / Göksun doğumluyum. Öğrenim hayatımı Göksun Yabancı dil Ağırlıklı Lisesinde tamamladım. Aile kökenimiz Kafkasya ya dayanıyor. Dört kardeşli bir ailenin 3. çocuğuyum. Şu anda Fatih semtinde faaliyet gösteren Lale Halı Yıkama Ve Temizeller Halı Yıkama İşletmelerinin sahibiyim. Yine Fatih Semtinde İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneği Başkanlığını yürütmekteyim. Halı Yıkamacılar Federasyonu’nun saymanlığını yapıyorum. 66
KASIM 2015
Derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Hangi amaçlar doğrultusunda bir araya gelme ihtiyacı duydunuz? Derneğimiz Mart ayında kuruldu. Derneğimizin amacı İstanbul’da bulunan halı yıkama firmalarının bir çatı altında toplanması, sorunlarımızı birlikte mücadele ederek çözmek, haksız rekabeti önlemek, makineleşme ve profesyonelleşmeyi sağlamak ve derneklerimizi federasyon çatısı altında toplayarak ortak amaçlarımız doğrultusunda hizmet etmektir. Meslektaşlarımızın birlik, beraberlik içinde hare-
ket ederek güçlü bir yapıya sahip olmalarını istediğimiz için derneğimizi kurduk. Şimdi ise sektördeki diğer derneklerle birlikte hareket ederek daha güçlü olmak için federasyon kurma çalışmalarına başladık. Yıl içinde amacımıza ulaşacağımıza inanıyorum.
Dernek olarak yapmayı planladıklarınız hakkında bilgi verir misiniz? ❑ Faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi için araştırmalar yapmak, ❑ Kurs, seminer, konferans ve panel gibi
eğitim çalışmaları düzenlemek, ❑ Amacın gerçekleştirilmesi için gerekli olan her türlü bilgi, belge, doküman ve yayınları temin etmek, dokümantasyon merkezi oluşturmak, çalışmalarını duyurmak için amaçları doğrultusunda gazete, dergi, kitap ve bülten gibi yayınlar çıkarmak, ❑ Üyelerinin yararlanmaları ve boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için lokal açmak, sosyal ve kültürel tesisler kurmak ve bunları tefriş etmek, ❑ Üyeleri arasında beşeri münasebetlerin geliştirilmesi ve devam ettirilmesi için yemekli toplantılar, konser, balo, tiyatro, sergi, spor, gezi ve eğlenceli etkinlikler vb. düzenlemek veya üyelerinin bu tür etkinliklerden yararlanmalarını sağlamaktır.
Dernek olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Yukarıda da belirttiğim gibi ilk öncelik hedefimiz dernek kurmak ve birlik olmaktı bu hedefimize ulaştık. İkinci olarak hedefimiz federasyon kurmak veya kurulacak federasyona destek olmaktı bunu da gerçekleştirdik. Son olarak asıl hedefimiz halı yıkamacılar odası kurmaktır. Firmanızın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Öğrenim hayatımı tamamladıktan sonra İstanbul da çeşitli meslek gruplarında çalıştım. 2010 yılında İstanbul Fatih’te yeni açılmış bir halı yıkama firmasına ortak oldum ve bu ortaklık süresi iki yılın ardından şuan
ki firmamızın başta isim olmak üzere tüm arge çalışmalarının temellerini attım. Bu çalışmalarımızın neticesinde gerek iş disiplini gerek amatör bir ruhun verdiği çalışkanlıkla çok kısa bir sürede hatırı sayılır bir müşteri potansiyeline eriştik. Azimli çalışma ve öncelikle Rabbimin takdiriyle ikinci firmayı devraldık. Bu hamlemizden sonra gerek makineleşme gerek bilirkişilerin destekleriyle iki firmamızla hızlı bir ivme yakaladık. Daha sonra Sayın Uğur Avni Başarır tanıştık. İş olarak her şey yolunda lakin hep bir eksiğimiz var diye düşünmeden kendimi alamıyordum .Bu eksiğimiz mesleki beraberlik ve mesleki yeterlilikti bu eksiklerin giderilmesi gerektiği fikri sürekli olarak gündemimizde idi. Öncelikli olarak Fatih’te küçük çaplı halı yıkamacı meslektaşlarımızla fiyat istikrarı için yemekli toplantılar düzenledik. Bu toplantılarla benden çok daha fazla bu işe yıllarını vermiş olan değerli meslektaşlarımızdan birçok şey öğrendim ve içimdeki eksikliğin bu olduğunu fark ettim. Daha sonra geçen süreçte G.H.S.Y. Derneği çatısı altında dernek faaliyetlerinde bulunduk. Kazandığımız bilgi ve birikimle asıl amacımız olan oda olma yolunda büyük adımlardan biri olan İstanbul Uzman Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneğini kurduk ve federasyonda çeşitli komisyonlarda dernekçe katkıda bulunduk.
Müşteri portföyünüz ve ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Müşteri portföyümüz iki farklı firma ile faaliyet gösterdiğimiz için Fatih ilçesinde
hakim bir sayıya ulaştık. Lakin yaptığım araştırmalarda Fatih ilçesinde ikamet eden mesken sayısı baz alındığında ve bu oranlar yüzde hesaplara vurulduğunda hiç beklemediğimiz tablolarla karşılaşıyoruz. Oranların neden bu oranlarda olduğunu dernek olarak araştırdık ve diğer semtlerde de bu oranın diğer esnaf arkadaşlarımız içinde geçerli olduğunu tespit ettik. Fakat bu ters orantının düzeltilmesi için gerekli çalışmalara başladık. Bu konu aslında çok ciddi bir konu olduğunu meslektaşlarımıza hatırlatırım. Küçük bir hesaplamayla nerede olduğumuzu görelim. Öncelikle ilçemizin mesken sayısını araştıralım, daha sonra kaç müşteri sayısına ulaştığımıza bakalım, bu basit hesapla herkesin şok olacağı sonuçlarla karşılaşacağından eminim. Buradan tüm Türkiye’deki değerli dernek başkanlarımıza ve meslektaşlarıma sesleniyorum lütfen bu hesaplamaları yapın ve neler kaçırdığımızı görün. Bunun başlıca sebeplerinin başında esnafın kendi bölgesi hariç diğer bölgelerden halı alma sevdası yüzünden, gereken zamanı, iş gücünü, ilgi ve alakasını farklı yerlerde harcaması sonucu kendi bölgesinde tam hakimiyet sağlayamamasına bağlıyorum. Ve bunun gibi sayabileceğim birçok nedenden dolayı gereken potansiyeli yakalayamayışımıza sebebiyet vermektedir. Faaliyet alanlarımızı profesyonelleşmeden genişletmek kardan fazla zarar verdiğini uzun vadede tespit edebiliyoruz, bu yüzdendir ki yeni iş kuracak değerli meslektaşlarımıza naçizane bir tavsiyem olacaktır.
KASIM 2015
67
| RÖPORTAJ
Kesinlikle yapacağımız işe önce saygıyı göstermeniz ve bu iş ile ilgili ehil kişilerden yardım almanızdır, çünkü işe başlarken çok yüksek maliyetle kurduğunuz işyeri gerekli tecrübe, iş potansiyeline ulaşmadan yatırım yapmamanız ve yaptığınız işin hakkını verdiğinize inandığınız zaman farklı ürün ve grup portföyüne geçiş yapmanızdır.
Fiyat politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Fiyat olarak şunu söyleyebilirim verdiğim emeğin hakkını kazanamıyoruz. Çünkü yaptığımız iş hizmet sektörüdür ve ağır işçilik gerektiren bir sektördür. Türkiye serbest piyasa kanunlarına göre tavan fiyat belirlenebilir, taban fiyat belirlenemez olduğundan fiyat istikrarı açısından pek umutlu değilim. Diliyorum ki kurduğumuz Federasyonla birlikte gereken fiyat istikrarı sağlanacaktır. Lakin; bu istikrarın sağlanmasında en gerekli unsur, kayıt dışı işyerlerinin denetimidir. Pazarda güven ve kalitenin adresi olmak için yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? 68
KASIM 2015
Piyasada güven ve istikrar her daim önemlidir, bu hem bizim hemze müşteri için. Çünkü dört mevsim bu hizmeti vermek ve her defasından aynı kaliteyi ve ya daha kaliteli hizmet verme mecburiyeti taşımaktayız. Hayatımda kendime prensip edindiğim bununla ilgili çok güzel bir söz vardır “Birileri yürürken sen koşmaz isen diğerlerin hiçbir farkın kalmaz” bu yüzdendir ki kalite ve güveni her daim ilerletmek zorundayız.
Sizce, müşteriler neden sizin firmanızı tercih etmelidir? Tüm müşterilerimizin en önemli beklentileri halılarının nasıl ortamlarda ve ne düzeyde sağlıklı koşullarda halılarının yıkandığıdır. Biz müşterilerimize verdiğimiz sözlerin arkasında durmayı kendimize vizyon edinmişiz. Ve yaptığımız işten sonra aldığımız her paranın helal olduğunu bilip akşam yastığa başımızı koyduğumuzda rahat uyuyabiliyorsak bu verdiğimiz sözlerin ardında durmamızdan kaynaklanıyor. Ve bu yüzdendir ki müşterilerimizin teveccühünü kazanıyor ve büyümemizi broşürle değil tavsiye ile gerçekleştirmeyi başarıyoruz.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir? Önümüzdeki ve sonraki dönemlerde dernek yönetimimiz ve şahsım adıma çok önemli hedefler peşindeyiz. Bunları bir kaç başlık altında kısaca belirtmek gerekilirse önce dernek üyelerimiz bölge araştırmaları yapılarak ilçe içerisindeki istihdamın % kaçına hitap edebiliyoruz? Bu yönde öncelikli hedefimiz kendi bölgemizde hakim olmak daha sonra şubeleşmek. İkinci bir başlık olarak firmalarımızı birlikle güçlendirmek, bu gerek tesis gerekse ortak iş paylaşımı, bölge paylaşımı, bilgi paylaşımı ve bu benzeri ortaklıklara yönlendirme yapılarak önce masrafları azaltmak ve zaman tasarrufu sağlamaktır. Çünkü önümüzdeki uzun yıllarda sadece işini hakkıyla yapan büyük firmalar ayakta kalabilecektir. Büyümek için gerekirse firmaların birleşmesini ve ortak olmasını teşvik edeceğiz. Daha sonraki hedeflerimiz federasyonumuzla koordineli şekilde çalışarak sektörümüze ve firmalarıma kazanımları gözden geçirmektir.
KASIM 2015
71
| GÖRÜŞ
SAYGIDEGER HALI YIKAMACI DOSTLARIM Ramazan ORAN
FİKS KİMYA
Şahsım Ramazan Oran olarak 1990’lı yıllarda henüz halı yıkama işi meslek olarak, görünmez iken bu işle iştial etmekteydim. Bu sebepten sizleri ve sorunlarınızı benim kadar doğru anlayan başka birileri olabileceğini sanmıyorum. Mesleğinize saygı duyuyorum. Gerçek anlamda sorunları bitmeyen zor ve oldukça meşakkatli bir meslek. Fakat doğru yapıldığında ise kazancının son kuruşuna kadar helal olduğuna inanıyorum. Bilgiler paylaşıldıkça çoğalır, büyür her biri, mesleğin ileri gitmesine vesile olur. Bu şekilde meslekte saygınlık kazanmış olur. Sizlere bu zamana kadar elde ettiğim tecrübelerimi, birikimimi bu köşeden zaman zaman aktaracağım. İşlerinizin sorunsuz ve bol kazançlı geçmesini diliyorum. Değerli Dostlar, Önceki sayımızda sizlerle Kimyacı Gözüyle Halı Yıkama tekniklerinden bahsetmiştim. Bu sayımızda sizlere daha faydalı olması için değişik bir yöntem seçmeyi tercih ettik. 1990’lı yıllarda bende bir halı yıkamacı meslektaşınız olarak, eski diye tabir ettiğimiz ancak eskimez yıkama ve problem giderme tekniklerinden bahsedeceğim. Tabi burada bu işlerden ekmek kazanan bazı meslektaşlarımız bizi haklı olarak eleştirecek ama biz yine de doğru bildiğimiz bilgileri sizlerle paylaşmaktan onur duyacağız. Sizler işinizi doğru yapacaksınız ki bizlerde sizlerle onur duyacağız. Değerli meslektaşlarım her şeyden önce bir halıyı elinize aldığınızda, o halıyı tanımanız gerekli. Tanımalısınız ki doğru yıkama 70
KASIM 2015
tekniğini uygulayabilesiniz. Hangi yörede dokunmuş ne tür iplik boyası kullanılmış. Kullanılan ipliğin hangi yöntemle boyandığı, halının dokuma cinsi, rengi, yöresi gibi kimlik bilgilerini tam bilebilirsek ona göre de yıkama tekniği uy-
gularsak meydana gelebilecek yıkama hatalarını da minimize etmiş oluruz. Peki, tanıdığımız halıyı nasıl yıkarız? Makina Halısı Yıkama Tekniği Genel makine halılarında yıkama en basit yıkama tekniği uygulanır. Yerde veya makine ile yıkamada en önemli husus halının ıslanması
ve mümkün olduğu kadar ıslatma suyunun giderilmesi gerekir. Buradaki amaç ıslanan elyaf ilaçlı suyu daha kolay bünyesine alır. Islatılmayan halının üzerine verilen ilaçlı su eşit şekilde emilmez ve bölgesel farklı temizlik görülür. Anı zamanda fazla ıslatma suyu alınmayan halıda suya doyduğu için ilaçlı suyu emmez ve iyi bir temizlik elde edemezsiniz. Onun için ıslatılan halının yerde yıkamada gelberi ile makinada yıkamada da silindirle fazla suyu alınmalıdır. Yerde veya makinada yıkamada verilecek ilaçlı suda kaliteli bir şampuan ve şampuan miktarı kadar hypo clorid bulunması size en kaliteli yıkama yapmayı sağlayacaktır. Şampuanın kir, yağ, leke çıkarma ve köpürme özelliğinin yüksek olmasına dikkat etmeliyiz. Burada şu hususu izah etmeden geçemeyeceğim. Bazı meslektaşlarımız maalesef durulama kolaylığından dolayı çok köpüren şampuan tercih etmiyorlar. Bu bizim tasvip etmediğimiz bir husus. Köpük daima kiri uzaklaştıran bir vasıtadır. Köpük ne kadar az ise temizlikte o oranda az olur. Birde kullandığımız şampuanın Sentetik değil de Organik olmasına dikkat etmeliyiz. Bunun yanında hypo clorid de tavsiye etmiştik. Bununda sebebi meslektaşlarımızın en çok karşılaştıkları zorlu lekeler. Lekelerden de sık rastlanan çay ve kahve lekesi. Bunlarında en ucuz ve etkili ilacı Hypo cloriddir. Hypo Clorid aynı zaman da dünyanın en ucuz ve en etkili dezenfekten maddesidir. Ancak baştan beri ifade ettiğimiz gibi hypo clorid sadece halının yapısı dokusu boyası zarar görmeyecekse kullanabileceğimiz bir kimyasaldır. Yıkanan halıyı kaliteli bir sıkma makinası ile sıkmalıyız ve hijyenik bir ortamda kurutmalıyız.
Yün Halı Yıkama Tekniği Halımız ister makine yünü ister el dokuması olsun tercihen yerde yıkamalıyız. Yıkamayı hızlı ve etkili bir şampuanla yapmalıyız. Yıkamaya başlarken aynı Makine halısında olduğu gibi ıslatmalıyız. Ancak bir farkla ıslatacağımız suya %1 Asetik Asit verirsek halının boya verme riskini minimize etmiş oluruz. Fazla suyu alınan halıya Organik Şampuanlı su vermeliyiz. Halının cinsine göre sertliğini ayarladığımız fırça ile fırçalayarak hızlı bir şekilde fırçalayıp durulamalıyız. Üzerine pamuklu bir bez örtüp rulo yapmalıyız. Sıkmadan sonra bekletmeden hızlı bir şekilde kurutmaya asmalıyız. Bu yönteme rağmen halı da renk taşması olmuşsa asmadan önce tekrar havuza serip boya alma işlemine tabi tutmalıyız. Halıta Boya Taşması Düzeltme Yöntemi Değerli arkadaşlar baştan belirtelim ki İpek ve Floş halılarda ve içerisinde floş ihtiva eden makine yünlerinde bu işlemi yapmak çok risklidir. En iyisi bu işte uzmanlaşmış bir arkadaşın gözetiminde veya bu işi uzmanına yaptırmakta fayda var. Aksi durumda halının yenisini almak zorunda kalabilirsiniz. Bu işlemi nasıl yapacağımıza gelirsek şu sıraya ve zamana çok dikkat etmeliyiz. Halı yere serilir. Halının metre karesine göre tamamen ıslatacak kadar bir kaba su doldurulur. Bu suya % 0.5 kg yani yüz kiloya yarım kilo gelecek şekilde Hidro Sülfüt ve aynı miktarda Citrik Asit verilir ağaç bir sopayla iyice karıştırılır. Serilen halı önce yoz su ile ıslatılır. Fazla suyu gelberi ile alınır. Hazırlanan ilaçlı su halının tamamını ıslatacak şekilde çok hızlı dökülür. Tamamı ıslandıktan sonra en fazla 6 dakika beklenir. 6 dakikadan sonra hızlı bir şekilde 3 defa durulanır. Tabi her durulamada gelberi ile fazla suyu alınır. Halını üzerine tamamen kaplayacak bir bez örtülür. Sıkama makinasında sıkılır. Tezgaha serilir, yatma yönünde sert bir fırça ile fırçalanır. Temiz bir ortamda kurutulur. Sararan Halılarda Sarılığın Alınması Değerli meslektaşlarım bazı halılarda gerek evlerde yapılan hatalı yıkama veya işletmelerde yapılan ilaçlama neticesinde bazı halı ve kilimlerde maalesef sararma oluşmaktadır. Bu hata genellikle ph değeri yüksek genelde yağ alma
maddeleri ile yapılan temizlikte oluşmaktadır. Bazende Hypo Clorid miktarının gerekenden fazla kullanılmasından da kaynaklanabilir. Bu gibi sararmalarda yapılması gereken de şöyledir; Halı yere serilir. Yine bir kaba o halıyı ıslatacak kadar su doldurulur. Bu suya ya % 2 yani yüz kilograma 2 kilogram ya Citrik Asit veya da aynı miktarda Oczalik Asit verilir. Yine bir ağaç sopayla iyice karıştırılır. Halı yoz su ile ıslatılır.
Yağ lekesi (yanmış ve çiğ) : 1 ölçek Myfix Şampuan, 1 ölçek selülozik tiner. Bu ikisini iyice karıştırın üzerine 1 ölçek su verin çalkalayın. Bu sıvıyı halını hem arka yüzüne hem ön yüzüne bolca tampon yapın, yaklaşık bir saat bekletin ve yıkama yapın. Çay, Kahve, Meyve, Şarap ve İdrar Lekesi Çay ve kahve için leke üzerine Stainfix leke ilacını tampon yapın veya püskürtün. 5 dakika bekleyin lekenin üzerine 80 derece sıcak su dökün 5 dakika daha bekletin ve yıkama geçin. Meyve şarap ve idrar lekesi için stainfixi direkt olarak püskürtün veya tampon yapın 5 dakika sonra lekenin kaybolduğunu göreceksiniz. Burada en fazla dikkat etmeniz gereken husus stainfixi ipek floş ve duvardan duvara polyester halılarda uygulamayın. İllaki uygulamak isterseniz bir kenarında renk soldurup soldurmadığını test ediniz. Tabi işlemi yaparken de hem işin maddi boyutunu izah etmek için hem de kendi prestijiniz için uygulamayı resimleyin veya video ya alın. Mürekkep, Ruj, Oje Lekesi Lekenin üzerine Stainfix mürekkep ilacını püskürtün veya tampon yapın sert bir fırça ile fırçalayın dağılan lekeyi şampuanla yıkayın. İz kalırsa aynı işlemi tekrarlayın. Tabi bu işlemi çok hızlı yapın. Leke çıkarıcı kuruduğu takdirde netice alamazsınız. Çini mürekkebi ve asetatlı kalemler çıkmayacağından uğraşmayın deriz.
Gelberi ile fazla suyu alınır. Tamamen ıslanacak şekilde halını her tarafına bu ilaçlı su verilir. Yaklaşık 1 ila 2 saat bekletilir. Daha sonra sıkılır ve temiz bir ortamda kurutulur. Bu işlem genellikle riski olmayan bir yöntem olmasına rağmen şüphelendiğiniz halı veya kilim cinsinde bir kenarında önce test etmenizi öneririz. Değerli arkadaşlar son olarak ta sizlere leke çıkarma konularında açıklamalarda bulunmayı yararlı buldum umarım bu konularda da sizlere faydalı olurum. Yalnız baştan bazı hususlara açıklık getirelim. Bu paragrafta belirteceğim yöntemlerde sizlere marka isimleri vereceğim. Bundan dolayı sizlerin anlayışınıza sığınıyorum. Çünkü diğer leke ilaçları da illaki iş görüyordur ama ben test etmediğim için test ettiğim ürünlerin markasını vereceğim.
Pas Lekesi Lekenin üzerine Stainfix pas çıkarıcıyı püskürtün veya tampon yapın yaklaşık 5 ila 10 saniyede kaybolduğunu göreceksiniz. İlaçlı bölgeyi mutlaka su ile ıslatın veya yıkayın. Bu işlemi yaparken mutlaka eldiven kullanın. Aksi durumda ilaç cildinize bil hassa tırnak diplerinize zarar verir. Küflenen Halıdaki Küfü Giderme Her meslektaşım maalesef bu hata ile karşılaşmaktadır. Bu küflenme genelde halının poşet içinde unutulmasından kaynaklanmakta yada rutubetli ortamlarda bekletilen halılarda oluşmaktadır. Bu lekeyi gidermek için 100 kilogram suya 2 kilogram Aymix Fidişi Deterjanı ve 2 kilogram bildiğiniz Kosla Sıvı ilave edin halıyı bu solüsyonla yıkayın % 100’e varan netice alırsınız. Herkese kusursuz bir halı yıkama ve bol kazançlar dilerim. KASIM 2015
71
| ÖZEL HABER
KİLİMİN TARİH İÇİNDEKİ GELİŞİMİ VE ÇEŞİTLERİ Kilim, bilinen en eski dokuma türlerinden biridir. İlk olarak eski çağlardan beri bilinen Orta Asya, İran, Anadolu ve Kafkasya da hayvancılıkla geçinen göçebelerin yapıp, kullandıkları bir dokuma türüdür. Kilim ıstar denilen tezgahlarda kadınlar tarafından umumiyetle dokunur. Bu tezgahlar dik veya eğik olarak yerleştirilerek arış ve argaç denilen, dikey ve yatay iplik atkıların meydana getirdiği kasnak üzerinde, motiften motife geçilerek dokunmaktadır. Kilim göçebe kavimlerin kullandığı dokumaların başlıcasıdır. Kilimin halıdan ayrılan özelliği, deseninin ve yüzeyinin halıdaki gibi çözgülerin üstüne tek tek atılan ilmiklerden ibaret olmayışıdır. Kilim, çözgü aralarında sürekli gidip gelen renkli atkı yumaklarıyla ya da mekiklerle dokunur. Kilimin yüzeyi bu sayede ince ve düz görünümünü kazanır; arka ve ön yüzü arasında fark olmaz. Dokuma tekniğinden dolayı kilim desenleri geometriktir. Bu desenler doğada var olan şekillerin dokumacı tarafından yorumlanarak kilime uyarlanması ile meydana gelirler. Bu yorumlama ve kişiselleştirme sürecine “stilize etmek” de denir. Dokumacı açısın74
KASIM 2015
dan bir tür “kendini ifade etme aracı” olarak ele alabileceğimiz bu motifler zaman içinde anlatımcı niteliklerinden uzaklaşarak belli yörelerle özdeşleşmişlerdir. Düz dokuma yaygılarından kilimin, 4000 yıllık bir geçmişi olduğu sanılmaktadır. En eski kilim örneğinin M.Ö 6500 yıllarına ait olduğu tahmin edilmektedir. Orta Asya Yukarı Altaylardaki Pazırık Kurganında bulunmuştur. Kilim, dua eden kadınlar figürlerinden oluşmaktadır. Truva’da M.Ö. 2300 yıllarına ait bir kilim parçası bulunmuş olup, parça hakkında kesin bilgiler yoktur. Kilim, halı dışındaki havsız dokuma yaygılara ge-
nel olarak verilen isim olup, teknik olarak atkı iplikleri tarafından, çözgü ipliklerinin tamamen örtüldüğü Atkı Yüzlü veya Atkı Görünüşlü bir dokuma çeşididir. Bu gruba giren diğer dokumalar cicim, zili ve sumaktır. Kilimlerde Desen ve Renk Özellikleri Kilim desenleri dokuma tekniğinden dolayı genellikle geometrik motiflerden oluşur. Mavi, turuncu, yeşil, lacivert, kırmızı, pembe, güvez renkler kullanılmaktadır. Kilim yüzeyinin desenlenmesi üç yolla mümkün olmaktadır.
1. Önceden dokunmuş kilimler model olarak kullanılmaktadır. 2. Dokuyucu kendi içinden geldiği gibi desenlemekte ve renklendirmektedir. 3. Çizilmiş desenler kullanılmaktadır. Çözgü (Arış) ipi, genellikle yün tiftik kıl veya pamuk ipinden çift bükümlüdür. Atkı (Argaç) ipi denilen renkli iplikler, çözgünün arasına geçirilirler. Atkı ipliklerinde, ince bükümlü ve koyunyünü kullanılır. Kilimler, yer yaygısı, seccade, yiyecek çuvalı, yastık, minder olarak isimlendirilir. Motif ve desenler, toplum yapısı içerisinde geleneklerin, törelerin, değerlerin ve inançların nesilden nesile aktarılmasını ve geçmişle gelecek arasında iletişim kurulmasını sağlar. Halı ve kilim motiflerini çeşitli şekilde sınıflandırmak mümkündür. ➤ Hayvansal motifler: Kuş, ejder, böcek. ➤ Bitkisel motifler: Ağaç, yaprak, çiçek, meyve.
➤ Geometrik motifler: Üçgen, dörtgen, dikdörtgen, eşkenar, dörtgendir ➤ Karışık motifler: Madalyon, rozet, çengel, sütun, yazı, harf, bulut, çintemanı, vazo. ➤ Sembolik motifler: Bu tür motifler aracılığı ile dokuyucu duygu düşünce ve fikirleri ile doğa güçlerinin simgelemektedir. Bunlara; kuş, hayat ağacı, el haç, tarak, ibrik, kandil motifleri örnek verilebilir. Dokuma Tezgahı Nasıl Hazırlanır Bütün düz dokuma yaygılar ve hatta düğümlü halılar aynı tip tezgahta dokunabilirler. Hatta, bir tezgaha gerili olan tek bir çözgü sistemi üzerine aynı zamanda bu dokumalardan birden fazlası bir arada dokunulabilir. İlikli Kilim Çözgülerin arasına bir alttan ve bir üstten çözgüleri örtecek şekilde yerleştirilen, değişik renkteki atkılar kendi motiflerinin sınırlarından geri döner. O motifin sınırında komşu motifin, başka renkteki atkısında, aynı yerden bir başka sıra geri dönerken,
orada dik bir çizgi meydana geliyorsa, iki desen arasında dikey bir ilik meydana gelir. Çünkü yan yana duran çözgü çiftleri, iki desen sınırında, iki ayrı atkı tarafından sarılarak geri çekilmişlerdir. Bu nedenle, atkı yüzlü dokumalarda elden geldiğince dikey çizgilerden kaçınılır. Ancak, bu dikey desen sınırlarında basamaklar halinde 1cm?yi geçmeyen ufak iliklerin meydana gelmesi sağlanarak, boydan boya yırtıkların oluşması önlenmiş olur. Uzun dikey çizgiler dokunduğu zaman, çok uzun yırtık gibi ilikler meydana geleceğinden, hem yaygıya yırtık bir görünüş verir. Hem de pratik ve sağlam olmayan bir yaygı ortaya çıkmış olur. Bu nedenle, desenler daha köşeli ve daha çok enine çapraz ve kesik çizgilerden meydana gelmekte, uzun dikey çizgiler ise basamaklara bölünmektedir. İliksiz (Dikey Çizgi Olmayan) Kilimler İliklerin meydana gelmesini önlemek için, dikey çizgilerden kaçınılarak, çoğunlukla çapraz ve enine çizgilerden oluşan desenler dokunur. Ancak çok mecbur kalındığı zaman, birkaç yerde ilikler görülebilir. KASIM 2015
75
| ÖZEL HABER Eğri Atkılı Kilim Dokusu Normal olarak atkılar, dikey çözgüler arasına enine düz bir hat halinde geçirilir. Bu tür dokumada ise, atkılar kirkitle bastırılırken, desene göre bazı yerde kuvvetli bazı yerde hafif şekilde bastırılır. Böylece atkıların desene uygun bir eğrilikte çözgülerin arasından geçirilmesi sağlanmış olur. Atkıların bazı yerlerde gergin, bazı yerlerde gevşek durmasından dolayı, eğri ve yuvarlak çizgiler meydana gelebilir. Geometrik kesinliği olmayan bir çiçeğin eğri hatlı bir dalın, bir yaprağın realist bir şekilde dokunabilmesi, ancak çok kesin bir dokuma desenin varlığı ile mümkündür. Osmanlı çadır kilimlerinde bu teknik kullanılmıştır. Normal Atkılar Arasına Ek Atkı Sıkıştırılması Daha önceden muntazam şekilde atılmış ve kirkit ile sıkıştırılmış atkılar üzerine, ufak bir grup atkı atılarak sıkıştırılır. Sonradan onun da üzerine muntazam bir şekilde birkaç sıra asıl atkılardan atılır. Atkıların Aynı Çözgüden Geri Dönmesi İle İliklerin Yok Edilmesi Ayrı desen alanlarından gelen desen iplikleri, karşılaştıkları aynı tek çözgü üstünden geri dönüş yaparlar. Böylece dokuma sırasında dikey desen sınırlarında, çiftli gruplar halinde birbirinden ayrılan çözgülerin, birbirine bağlanması sağlanmış olur. Bazen atkıların teker teker dönüşü ile bazen de ikişer ikişer geriye dönüş yapmaları ile ilik yok edilir.
62
KASIM 2015
Sarma Kontür Atkılar arsında meydana gelen boşluklar ve iliklerin aynı renkteki bir çerçeve ipliği ile, ortada kalan çözgülere teker teker yukarıya doğru dikey çapraz ve enine sarılması ile dokumanın yüzünde iğne ile işlenmiş -iğne ardı işlenmesini hatırlatan- çerçeve çizgileri meydana gelir. Her atkı sırasının geriye dönüşümden sonra arada kalan bir çift çözgüye, ayrı renkteki bir desen ipliği dolanır. Bu iplik boşlukta ikinci sıranın doldurulmasına kadar bekletilip, tekrar bir çift çözgüye dolanarak, desen boyunca devam eder. Ülkemizde hemen hemen her yörede dokunan kilimlerde bu tekniğe rastlanır. Eğri Atkılı Kontür Desenler arasında geniş boşluklar bırakılarak, bunların arası desenin kenarına paralel bir şekilde çözgülerin arasından geçirilerek, ayrı renkte bir kontur ipliği ile doldurulur. Böylece, normal olarak enine atılan atkılar arasında dikey, çapraz eğri şeritler halinde Kilim dokuması ile arasındaki boşluklar doldurulmuş olur. Cicim Kilimlerdeki ve bez ayağı dokumalardaki atkı ve çözgü sisteminden ayrı olarak, renkli desen ipliklerinin kullanıldığı bir dokuma türüdür. Düz bez ayağı dokuma veya atkı yüzlü dokuma zeminler üzerine ince çizgiler halinde Sarma işlemesini andıran bir görünüşte olduğu için, çoğunlukla halk arasında düz zeminli dokuma üzerine sonradan iğne ile işlenen bir yaygı türü olarak
bilinir. Cicim dokumalarda çoğunlukla çapraz ve dikey çizgiler kullanılır. Enine çizgilerle aynı dolgulu görünüş elde edemeyeceğinden, enine çizgilerden kaçınılır. Sumak şeklinde sarılarak enine çizgiler meydana getirilir. Tezgahın arkasından gelip, önüne geçen desen ipliklerinin kontrolü için, tezgahın arkasında bir yardımcı bulunabilir ve çözgüleri desene göre belirli yerlerde aralayarak, desen ipliklerini arkadan öne verir. Dokuyucu, yaygının tersi, yani tezgahın ön yüzünde bulunur. Çözgüler arasına çoğunlukla aynı renk ve kalınlıkta atkı atılır. Kirkitle sıkıştırıldıktan sonra, desenin durumuna göre ele alınan uzunca renkli bir desen ipliği, dokumanın arkasından önüne geçirilerek, bir çift çözgüyü atladıktan sonra, tekrar araya geçirilerek serbest bırakılır. Öteki motif için de aynı işlem tekrarlanır. Yaygının tüm eni boyunca değişik renkteki motifler için atlamalar yapılıp, iplikler arkaya verildikten sonra, gene bir sıra atkı atılıp sıkıştırılır. Tekrar motiflerin durumuna göre arkadan sarkan iplikler birer çift çözgüyü atladıktan sonra geçirilip bırakılır. Böylece dokumaya devam edilir. Bu durumda desen iplikleri, çözgü çiftlerine sumak dokumadaki gibi sarılmış olur. Bu sarma işlemi, ikinci sırada araya atkı atıldıktan sonra tamamlanmış olur. Seyrek Motifli Cicim Zemini meydana getiren atkı ve çözgüler çoğunlukla aynı kalınlıkta ve renkte iplikler olup, deseni meydana getiren iplikler bunlara nazaran daha kalın olur. Bu, desenlere
kabartma görünüşü verir. Daha çok çapraz ve dikey çizgilerde meydana gelen ufak motifler, desen ipliğinin bir çift çözgüyü ikinci sırada tamamlanan bir işlemle sarması ile meydana gelir. Desenler, dokuma tekniği yüzünden, ince çizgiler halindedir. Bazen motiflerin içi sumak veya zili tekniklerinden biri ile doldurulmuş olabilir.
Zili İlk bakışta sık motifli cicimlere benzetilmekle beraber aslında cicim dokumalarından tamamen ayrı bir dokuma türüdür. Dokuma tekniği elverişli olmadığından, çok çeşitli desenler dokunamaz. Türkmen gülü, en çok kullanılan desenlerdendir. Tarihsel gelişimi içinde bozulmadan günümüze kadar intikal etmiştir.
Atkı Yüzlü Seyrek Motifli Cicim Atkıların çözgülerini gizleyecek şekilde bol bırakılıp Atkı yüzlü bir zemin arasına, motiflerin dokunması ile meydana gelen bir dokumadır. Daha kalın yaygıların elde edilmesi için, bu dokuma türü kullanılmaktadır.
Düz Zili Desenlerin içi 2-1, 3-1, 5-1, atlamalarla doldurulurken başta kalan tek çözgüler ve atlamalar ile yaygının yüzünde dikey çizgili fitilli bir görünüm meydana gelir. Bu dokuma türü de, bazı cicim, sumak ve öteki zili teknikleri ile karışık olarak dokunabilir.
Sık Motifli Cicim Kalın yer yaygıları, heybe, çuval, hurç gibi dayanıklı olması gereken kullanımlar için, üç tek çözgü sarılarak, bezayağı zemin arasına dokunan cicimdir. Bunlarda dayanıklı bir dokuma elde etmek için motifler birbirine çok yakın dokunur ki, bu dokumalar çoğunlukla zili dokumalarla karıştırılır. Daha çok yastık, minder, heybe gibi yaygılar bu teknikler dokunur. Ancak bu yaygın değildir.
Çapraz Zili Her sırada birer çözgüyü başta bırakarak, öne geçirilen desen iplikleri üst sırada birer çözgü yan tarafa kayarak atlatırlar. Böylece başta kalan çözgüler ve üste çıkan desen iplikleri, çapraz çizgiler oluşturur. Desene göre düz, çapraz, zemin boyunca büyük ‘V’ler oluşturacak şekilde karşılıklı çapraz veya ortada eşkenar dörtgen meydana getirecek şekilde içe dört yönde çapraz fitilli olarak dokunabilir.
Seyrek Zili Düz bez dokuması zemin üzerine kesik kesik, birbiri ile bağlantısız, serpilmiş 3-1, 5-1 atlamalı, düz zili dokuması tekniğinde ufak motiflerden meydana gelir. Damalı Zili Dama taşı gibi 2-1, 3-1 atlamalarla bütün motif içleri doldurulur. Daha çok diğer tekniklerle bir arada kullanılır. Bazen çapraz çizgilerin kesişmesinden meydana gelen damalar motif zeminlerini doldururlar. Bazen Konturlu zili, Zili – verne tekniği ile meydana gelen motiflerin içini doldurmak için bu teknikte damalı zeminler dokunur. Konturlu Zili (Zili-Verne) İkili ve üçlü atlamalarla, kontur halinde desenlerin meydana getirildiği zili türüdür. Atkı yüzlü veya bez dokuma geniş zeminler üzerinde, cicim gibi konturlardan meydana gelen desenlerden oluşur. Konturlar halindeki desenlerin meydana gelmesi için, her sırada normal atkılar atıldıktan sonra, arkadan öne geçirilen renkli desen ipliği, 2-3 çözgü öne geçtikten sonra, bir üst sıradan geriye dönerek, tekrar öne geçirilip, geriye doğru 2-3 çözgü atlatılır. Bu arada üst KASIM 2015
77
| ÖZEL HABER
sıraya, geçen desen ipliği tutulur. Dönüşte tekrar dikey olarak üst sıradan geriye döndürülür. Bu teknikle ancak dikey ve çapraz çizgiler dokunabilir. Enine çizgiler ise sumak tekniği ile sarılır. Konturlarla çevrilen desenlerin içi ise, sumak damalı zili veya uzun atlamalarla doldurulur. Sumak Cicim ve zililerde olduğu gibi, çözgü ve atkılar dışında, ayrıca renkli desen iplikleri ile dokunmaktadır. Ayrı renkteki desen ipliklerini çözgü çiftlerine devamlı olarak sarılması ile dokunur. Renkli desen iplikleri motiflerin içini doldurduktan sonra, arkadan başka renkteki bir desene atlatılır veya üst sıraya geçerler. Dokuma çoğunlukla yaygının tersinden yapılır. Düz Sumak Dokuması Desen ipliklerinin aynı yönde çözgülere sarılması ile meydana gelen, düz sumak do78
KASIM 2015
kumalardır. Desen iplikleri her sırada aynı şekilde üstten altta doğru veya alttan üstte doğru sarılarak dokunur ve araya atkı atılır. Atkısız Düz Sumak Dokuma Araya atkı atılmadan dokunan düz sumak dokumasıdır. Daha çok çuvalların yüzü bu teknikle dokunur. Sadece desen ipliklerinin çözgülere çifter çifter sarılması ile meydana gelir. Atkı atılmaz bazı desen iplikleri motif boyunca arkadan atlayarak motifin başına geçer bu yüzden dokumanın yüzünde bir kabarıklık meydana gelir. Balıksırtı Sumak Dokuması Desen ipliklerinin her sırada ters yönlerde çözgülere sarılması ile meydana gelen balıksırtı görünüşlü sumak dokumasıdır. Balıksırtı Atkısız Sumak Dokuması Araya atkı atılmadan, birinci sıra üstten alta doğru desen ipliğinin çözgülere do-
lanması ile dokunuyorsa, ikinci sıra bunun tersi desen ipliklerinin çözgülere sarılması ile balıksırtı bir görünüş elde edilir. Fakat araya atkı atılmaz. Ters Sumak Dokuması Düz dokumanın tersine işten dışa doğru sararak dokumanın yüzünde daha kısa kabarıklıkların meydana geldiği sumak dokumasıdır. Çapraz – Altenatif Sumak Dokuması Ters sumak dokumasının, her sırada birer çözgü çifti kayarak dokunmuş çözgü şeklidir. Birinci sırada çözgü çiftleri arkadan gelip, öne doğru ters bir şekilde sarıldıktan sonra, ikinci sırada birer çözgü kayarak, aynı şekilde çözgülere sarılır. Bazen 2-3 çift çözgü bir arada sarılır. Bu sumak dokuma şeklinin de, atkı ile ve atkısız dokunan şekilleri vardır. Yaygılar çuvallar ve heybelerin dokunmasında bu teknik uygulanır.
| OTOMOBİL
YENİ CITROEN JUMPER Etkileyici tasarım: Yeni Jumper seçkin özellikleri sayesinde Citroën ticari model ailesiyle tamamen bütünleşiyor. Modern tasarım anlayışı kullanışlılık ve rahatlık üzerine odaklanıyor. Jumper’ın ön yüzü, Citroen’in imzası olan yeni LED gündüz farları sayesinde, dinamik bir ön yüze sahip. Keskin hatlı ön kaput, geçmişi ile bağlantıyı kaybetmeden markanın tasarım anlayışına uygun olarak yenilendi. En önemlisi, geliştirilen tasarımı ve ergonomik yapısı ile araç daha kolay kullanılabilir oldu. Boyut-yükleme kapasitesi oranları göz önüne alındığında sınıfının en iyilerinden biri olan Jumper’a yükleme yapmak bu özelliği sayesinde çok daha kolay bir hale geldi. Yeni Citroen Jumper aynı zamanda (1.42 m ve 1.87 m) tekerlek yuvaları arası genişlik ve yükleme genişliği açısından da sınıfının lideri konumunda yer alıyor. Sınıf lideri konfor: Değişken amortisör kontrolü ile sürüş pozisyonu optimize edildi. İç mekanda kol dinlendirici, ayarlanabilir sırt desteği, kabin içi kullanışlığı artıracak şekilde ön konsola yerleştirilen vites kolu ve uzatılabilir yazı masası dikkat çeken konfor özelliklerini oluşturuyor. Yeni Citroën Jumper Bluetooth ve USB girişine sahip bir müzik sistemini de barındırıyor.
FIAT DUCATO VAN MAXI Geniş yan ve arka kapılar sayesinde yük bölümüne kolayca erişip yükleme yapabilirsiniz. Çift kanatlı arka kapılar 90 derece ve 180 derece açılabiliyor. İsteğe bağlı olarak 270 derece açılan kapılar da sunuluyor. Arka kapıdan boyu 2 metreyi geçen koli veya paletlerin yüklenmesi mümkün. Tabanın yerden yüksekliği sadece 53 santimetre olup, malların yükleme esnasında asgari ölçüde kaldırılması sağlanıyor. Maksimum yüklü ağırlık Ducato Maxi için 3 bin 500 kilogram Ducato Maxi’nin mekanik özellikleri ön aksa azami 2 bin 100 kilogram, arka aksa da azami 2 bin 400 kilogram yüklenmesine imkan veriyor. Direksiyonun yeni konumu, ön konsola entegre vites topuzu, rahatça okunabilen göstergelerle kolayca ulaşılıp kullanılabilen kumandaları size konforlu bir sürüş imkanı veriyor. Bel ayarlı ve kolçaklı sürücü koltuğu sürüş kalitesini maksimuma çıkarıyor. Geniş sürücü kabini rahat ve konforlu bir çalışma ortamı sunuyor. Eşya gözleri, yazı yazma yerleri sayesinde günlük yaşantınızda gerekli olan her şey, her an elinizin altında. 80
KASIM 2015
FORD TRANSIT Transit’in her milimetresi, işinizi etkili, verimli ve uygun maliyetle yürütmenize yardımcı olmak için tasarlandı. Bugüne kadar yapılmış en yetenekli, sağlam ve dayanıklı araç. Dış tasarımı etkileyici, modern bir görünüş sağlamanın yanı sıra aynı zamanda aracın daha aerodinamik özelliklere sahip olmasına ve daha gelişmiş yakıt ekonomisi sağlamasına katkıda bulunur. İç tasarımı şık, rahat ve binek araçlara benzerdir. Ancak bu bir Transit’tir; yani, aynı zamanda kullanışlı ve dayanıklıdır. Transit, yetenekleri ve esnekliğiyle haklı bir ün kazanmıştır. Hangi şasi boyunu, tavan yüksekliğini ya da kabin stilini seçerseniz seçin geniş bir yük alanına ve uzun yükleme mesafesine sahip olacağınızdan emin olabilirsiniz. Yük alanının düzeni, kullanılabilir alanı en üst düzeye çıkartmak için özel olarak tasarlanmıştır. Sonuçta, tüm ürün serisinde dört taneye ve L4 (Jumbo) modelinde beş taneye kadar Europalet için yer bulunmaktadır. Yan ve arka kapılar, aracınızın yüklenmesini ve boşaltılmasını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmıştır. Aracın verimliliği işletmenizin para kazanmasına yardımcı olurken, düşük sahip olma maliyeti de tasarruf etmenize katkıda bulunur.
PEUGEOT BOXER VAN Geniş ve dinamik hava ızgarası, büyük Peugeot logosu Boxer’ın güçlü ve kendinden emin kişiliğini yansıtıyor. Yeni Peugeot Boxer’ın modern dış tasarımı ticari araç segmentine damgasını vuruyor. Çıkıntılı hatlara sahip kaputu ile maksimum koruma sunuyor. Gösterişli yeni tamponu ile Peugeot Boxer, yollarda sağlamlığı temsil ediyor. Güvenliğinizi artırmak ve sürüşünüzü kolaylaştırmak için ESP’nin standart olduğu Yeni Peugeot Boxer size, geniş bir güvenlik ekipman seçeneği de sunuyor. Elektronik denge programı (ESP) ile birlikte Kaymayı önleyici antipatinaj sistemi (ASR), Yük dağılımı kontrol sistemi (LAC) ve Yokuşta kalkış yardımı (Hill holder) artık standart olarak tüm versiyonlarında sunuluyor. Kaliteyi yükseltmek ve dinamizmi artırmak amacıyla Yeni Peugeot Boxer motorları, yıpranma simülasyonu ile 3 kullanım yılına karşılık gelen 4 milyon kilometrelik farklı sürüş koşullarında test edildi. Aracın dayanıklılığını maksimize etmek için ise kapılarda 500 bin aç kapa testi yapıldı. Eğer gününüzün büyük bir kısmını araç içinde geçirecekseniz, öncelikle rahat etmelisiniz. Boxer hayatınızı kolaylaştıracak bir çok teknolojik ayrıntı ile dolu. KASIM 2015
81
| OTOMOBİL
RENAULT MASTER PANELVAN Önden çekişli ve arkadan itişli (tek veya çift arka teker) versiyonlarıyla, tüm beklentilerinizi karşılıyor. 2 Farklı yükleme yüksekliği, 3 farklı yükleme uzunluğu ve 2 farklı azami yüklü ağırlık ile komple bir ürün gamı. Yeni MASTER Panelvan, tüm zorlu görevlere hazır. 1998’den bu yana Avrupa hafif ticari araç pazarının zirvesinde yer alan Renault, hafif ticari ürün gamını yeniliyor. Renault markasının Van serisinde başlattığı atılımın ilk temsilicisi Master markanın yeni tasarım anlayışını yansıtıyor. Yeni Master iki farklı motor seçeneğiyle geniş bir ürün gamıyla Türkiye’de pazara sunuluyor. Renault Master ürün gamındaki en temel değişiklikler motor alanında gerçekleşti. Renault, müşterilerinin ihtiyaçlarına daha iyi cevap vermek için mevcut motorların sayısını ikiye çıkardı: dCi 125 turbo dizel ve Energy dCi 165 çift turbo dizel motor. Çift turbo şarjlı Energy dCi 165 motor, tüm devirlerde dinamik tepkiler verirken, yüksek verimiyle yakıt tüketiminde konusunda tutumlu. Energy dCi 165 motorlu Yeni Master’ın, bir önceki nesil dCi 150 motora kıyasla yakıt tüketimi 1.5 litre/100km daha düşük. Yeni Master, düşük yakıt tüketimi ile sınıfının en ekonomik araçları arasında yer alıyor. Yeni nesil Elektronik Denge Programı (ESP) ile donatılmış olan Yeni Master, güvenlik konusunda sınıfının en iddialı araçlarından biri. İyileştirilmiş geri görüş için Geniş Açılı Geri Görüş Aynası da yer alıyor. Yolcu tarafındaki güneşliğe entegre edilmiş olan bu ayna, aracın arkasında kalan kör noktaları ortadan kaldırarak, güvenli bir sürüşe yardımcı oluyor.
VOLKSWAGEN CRAFTER PANEL VAN Crafter Panel Van’ın boyutları avantajının büyüklüğünü ispatlıyor. Çok yönlü özellikleriyle yük ayırt etmiyor, kolayca taşımanızı sağlıyor. 130 santimetrelik kapı açıklığı ile sınıfının en geniş kayar kapısını sunan Crafter Panel Van, 182 santimetre yüksekliğe kadar yüklerin kayar kapıdan rahatça geçmesini sağlıyor. 430 santimetreye kadar yük alanı uzunluğu ile siz de daha fazla yükü tek seferde taşıyarak ekonomi ve verimlilik sağlıyorsunuz. Standart güvenlik donanımıyla, yolculuklarda içiniz rahat. Ayrıca sürücü hava yastığı, joystick vites, ergonomik sürücü koltuğu, şık ve estetik direksiyon ve ön konsol ile başarı için bütün kozlar sizde. Standart olarak alabileceğiniz ön sis farı, hız sabitleyici ve radyo kumandalı direksiyon ile fark yaratabilirsiniz. 10.5 m3 ve 14.0 m3 ve 15.5 m3’lük farklı yükleme hacmi seçenekleri. Sınıfının en geniş kayar kapısı, 130 santimetre yükleme açıklığıyla Euro palet yükünü forkliftle yanal olarak da yerleştirme imkanı sunuyor. Araçta kullanışlı ve euro palet yerleşiminde sabitlemeyi sağlayacak şekilde ayarlanmış yük kancaları mevcuttur. Crafter Panel Van, camlı, kanatlı arka kapılar, ayırma duvarı, kanatlı arka kapılarda fileli eşya gözleri, körüklü sürücü koltuğu, ön sis farı, USB, SD card ve Aux-in girişli bluetooth özellikli radyo, radyo kumandalı direksiyon ve hız sabitleyici gibi ayırt özelliklere sahiptir. 82
KASIM 2015
GÖRÜŞ |
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ Tuğçe KASAPOĞLU
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uzmanı • ttugcekasapoglu@gmail.com
İşçi
sağlığı ve iş güvenliği Türkiye de ve diğer uluslarda tüzük ve kanunlarda çalışanların korunması sağlamaya yönelik inceleme ve uygulamalar bütünüdür. İşçilerin iş kazalarına uğramalarını önlemek amacı ile güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken tedbirlerin dizisine iş güvenliği denir. Dünyada ve Türkiye de meydana gelen hızlı sanayileşme ve teknolojik gelişmeler ile doğru orantılı olarak özellikle iş yerlerinde çalışan kişilerin güvenliği ile ilgili bazı sorunlarda açığa çıkmıştır. Bu sebeple bir takım önlemleri önceden alarak iş yerlerini güvenli hale getirmek ve iş kazalarını en aza indirmek amacıyla ortaya çıkmış bir tıp dalıdır.
Ülkemizde yapılan projelerin amacı; iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulmasına, geliştirilmesine, sistematik iyileştirmeler sağlanmasına, özellikle risk değerlendirmesi temelinden hareketle iş sağlığı ve güvenliği yönünden yeni yaklaşımın etkin kılınarak sektöre özgü sağlık ve güvenlik risklerinin belirlenmesine ve etkili önlemler alınmasına, iş kazası, meslek hastalığı ve bunlara bağlı kayıpların azaltılmasına, katkıda bulunmak için yapılan projelerin, amaçları arasında yer almaktadır. Ülkemizde İşçi sağlığı ve İş Güvenliği konusu ne kadar gündemde olursa olsun yapılması gereken temel zemin yapılmadıkça işçi sağlığı ve güvenliği konusunda ne yazık ki ileri gitmemiz
mümkün değil. Benim şahsi bir fikrim olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bana ne yapılması gerektiğini sorarsanız eğer; ben öncelikle atalarımızın dediği gibi ağaç yaş iken eğilir derim ve bu prensipten yola çıkarım. Ülkemizi emanet edebileceğimiz çocuklarımıza kardeşlerimize işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu çok küçük yaşlarda aşılamaya başlamalıyız. Böylelikle konular hakkında daha çok bilgi sahibi olmalarını ve etkin oldukları konular hakkında daha emin adımlarla yürümelerini sağlamış oluruz. Hiçbir zaman unutmamalıyız ki sağlığımız her şeyden önemlidir. Sağlıklı ve kazasız günler dilerim. KASIM 2015
83
| GÖRÜŞ
SEKTÖRDE BİLİŞİM Ferhat KARATAŞ
Halı Pratik, Halı Yıkama Programı • www.halipratik.com
Merhaba, Sektörde bilişimi incelemeden önce, aslında hayatımızda teknolojinin yerine değinmekte fayda var. Yeni nesil, geçmiş nesle göre bu noktada biraz daha şanslı doğuyor diyebiliriz. Elektronik cihazlar, hayatı kolaylaştıran ürünler, artık her yerde. Çözüm odaklı tüm uygulamalar, hayatımızı kolaylaştıran, riski en azana indiren bir niteliğe sahip. Yeter ki ihtiyaç duyduğumuz alanda doğru tercihleri yapabilelim. Artık, zaman alan hemen her işin, dijital çağda çok daha kolaylaşabileceği bir mecra bulunabiliyor. Bilgisayarlar, hayatımızdaki yerlerini gün geçtikçe güçlendirmeye devam ediyor. Aslında bu bir sebep değil sonuçtur. Bilgiye hızlı ulaşma isteği ya da hatalardaki insan faktörünün çokluğu, bizi 84
KASIM 2015
bilgisayarlara iten temel faktörlerden sadece birkaçı. Bilgisayarın icad edilmesi oldukça eskiye dayanmasına karşın, kişisel bilgisayarların hayatımıza girişi çok eskiye dayanmıyor aslında. İlk zamanlarda çok pahalı olan kişisel bilgisayarların ucuzlaması ve üzerlerinde kurulu olan yazılımların işe yarar olması süreci oldukça fazla zaman aldı. Bu süreç neredeyse donanım üreticileri ile yazılım üreticileri arasında bir yarış olarak geçti. Ancak son beş yıl bilgisayar destekli ev, ofis ve endüstri için çok önemli gelişmeler ile doluydu. İlk zamanlar DOS ortamında hazırlanan yazılımların çoğunu kullanmak, aynı işi geleneksel yöntemlerle yapmakla hemen hemen aynı emeği gerektiriyordu. Üstelikte iyi ve işe yarar bir sistem kurmak oldukça pahalıya mal oluyordu. Bunun
yanı sıra, işletim sistemleri hatalarla doluydu ve işi hızlandırmaktan çok yavaşlatıyordu. Bilirsiniz işte, zamansız çıkan mavi ekranlar. İlk üretilen bilgisayarların bir oda büyüklüğünde olduğunu hatırlatmak istedim. Zaman içinde bilgisayarlar geliştiler ve ucuzladılar. Internet ve ağ teknolojileri sayesinde erişebilirlik ve paylaşabilirlik çok arttı. Buna paralel olarak yazılımlar da çoğaldı, yetenekleri arttı ve ucuzladılar. Birçok cihaz taşınabilir vaziyette ceplerimize ya da çantalarımıza girmeye başladı. Bu sayede günlük hayatımızda yaptığımız birçok şeyi bilgisayarlar ve yazılımlar bizler için kolaylaştırmaya başladılar. Bir kaç alanda bilgisayarların gündelik hayatımıza kattıklarına bakalım: Tıpta; Teşhis, analiz, hasta kayıt, veri paylaşma ki tıpta çok önemlidir, ilaç, kim-
ya v.b. alanlarda, veri tabanı, modelleme, analiz v.b. işlevlerle, insanların tamamen yapamayacağı birçok görevi üstlenmiş durumdalar. Eğitimde; Internet, görsel malzeme, tarayıcılar, yabancı dil yazılımları, matematik yazılımları, fizik yazılımları. Bilimsel araştırmalarda; analiz yazılımları, modelleyiciler, süper bilgisayarlar, süper magnetik sistemleri kontrol eden bilgisayarlar vb. Evimizde; Internet, eğlence, iletişim ve belki biraz eğitim. Endüstride; CAD, MRP, ERP ve çeşitli otomasyon sistemleri. Alanları ve örnekleri artırabiliriz. Beş sene önce bu alanların çoğunu sayamazdık ve gene beş sene önce bilgisayarların yaptıklarını insanlar da yapar diyebilirdik. Ama şimdi bunu söylemek mümkün değil. Örneğin bir elektronik devreyi tasarlamak, işlemcilerin programını yazmak ve baskı devre tasarımlarını yapmak simülasyonlar olmadan mümkün değil. Bir tomografinin çekilmesi ve kağıda aktarılması bilgisayarsız mümkün değil. Yani, alışsak ta alışamasak ta bilgisayarlar hayatımıza girdiler ve bizlere çok yardımcı oluyorlar. Bizlere düşen görev de kendimiz başta olmak üzere, çocuklarımızı ve ülke çocuklarını bilgisayarlar konusunda eğitmek. Bir diğer konu ise, son 1-2 yılda moda deyim haline gelen BULUT BİLİŞİM (Cloud computing). Bir cümleyle özetlemek gerekirse; büyük donanımlı, yüksek maliyetli sistemleri/bilgisayarları satın almak yerine, sadece kullandığınız kadarını ödemek. Böylece verilerinizin kendi bilgisayarınızda sürekli yedekleme, bakım, virüs gibi problemleriyle uğraşmak yerine, tüm bu işleri yapacak uzaktaki bir makineye bağlanmak en doğrusu. Şöyle ki, server olabilecek nitelikte, üzerinde 16 işlemci, 5 terabyte harddisk, 16 gb Ram olan bir makineden bahsediyoruz. Üzerine bir de elektrik kesintisinde devreye girecek UPS (kesintisiz güç kaynağı), internet erişiminde Telekom kesildiğinde Superonline’ın devre gireceği bir load balance (yedekleme) sistemini firmanıza kurduğunuzu düşünün. Tabi, server’ın sizin mutfakta
yer almayacağını düşünürsek, klimalı bir ortam, zeminden yüksekliği ayarlanmış bir oda, elektrik tesisatı vs. En iyi tahminle harcayacağınız para, 15 bin dolar. Bunun yerine, bu işi profesyonel olarak yapan, veri merkezlerinde, ortalama 3-4 bin bilgisayarın bulunduğu, yüksek genişlikte internet hatları olan, elektrik ve UPS altyapısı kurulmuş, 7/24 hizmet veren kuruluşları seçmek, ve bilgisayarınız götürüp oraya teslim etmek, aylık da 300$’a
bu işi halletmek mümkün. Bulut bilişimin asıl mecrası tabi ki yazılımlar. Sabit sermaye yatırımlarının yüksekliğinin yanında veri güvenliği de bulut bilişimin tercih ediliyor olmasının temel sebeplerinden. Şöyle düşünün, firmanıza terminal cihazları ile çalışan, müşteriye kapıda elde makbuz yerine, cihazdan slip verebileceğiniz, sipariş ve müşteri girişleri için tablet, pc veya cep telefonlarını dahi kullanabileceğiniz bir program yazdırıyorsunuz. Yapacağınız yazılım ve donanım masrafı minimum 10 bin dolardır. Tabi böyle bir programı yazdırmak yetmiyor, yıllar içinde günün gelişen koşullarına göre yenilemek, güncellemek, yeni özellikler eklemek de gerekecek. Maliyete bunları eklemedik. Böyle bir emek ve para harcamak yerine, bildiğiniz işte mesai sarf edip bu alanı da kendi alanının uzmanlarına bırakmak en doğru karar olacaktır. Halı yıkama sektöründe bilgisayar kullanımı denilince ilk akla gelen tabi ki
sipariş takip programları olacaktır. Ve bunların büyük bir çoğunluğu windows uygulamalarından ibaret. Yani, belli bir bilgisayara kurulmak zorunda olan ve o bilgisayar dışında başka bir yerden erişimin mümkün olmadığı sistemler. Bunun tabi en büyük dezavantajı, makine bağımlı olmanız. Geçen 3-5 yıldan sonra olası bir hırsızlık vakasında bilgisayarın çalınması, harddiskin bozulması, virüs gibi sebeplerle tüm verilerinizi kaybetmeniz olağan. Temeli windows uygulaması olan uygulamalarda, bazen mobil erişimler için (kısıtlı versiyonlarda) android uygulamaları yazıldığını da olur. Ama hiçbir android uygulaması, bilgisayarınıza kurulan uygulama kadar kapsamlı olmaz. Sipariş alırsınız ama son 6 aylık gelir takibi yapmak istediğinizde tekrar bilgisayarınıza oturmanız gerekecektir. Peki çözüm ne? Çözüm, son yılların en sofistike yaklaşımı olan internet uygulamalarıdır. Internet uygulaması şeklinde yazılmış CRM (Customer Relationship Management - müşteri ilişkileri yönetimi) projeleri, size istediğiniz bilgisayardan veya ortamdan tüm özelliklerini kullanabileceğiniz bir yapı sunar. Verileriniz kendi bilgisayarınız yerine güvenliği ve sürekliliği sağlanmış büyük serverlarda size ayrılan alanlarda durur. Böylece çalınan, bozulan bilgisayar durumunda, başka bir bilgisayara geçip kaldığınız yerden devam edersiniz. Günümüzde, tüm eczanelerde kullanılan e-eczane, Turkcell’in tüm TIM’lerde (Turkcell iletişim merkezi) kullandığı müşteri ilişkileri yönetimi, e-devlet uygulamaları (mtv ödemeleri, e-fatura vs), internet bankacılığı gibi daha onlarcasını saymak mümkün. Kamu ve özel sektörün, artık uygulama tasarlarken e-uygulama şeklinde modellemelerinin temelinde, kolay güncelleme ve veri kayıplarının önüne geçmek yatar. Windows uygulamaları işletim sistemi bağımlıdır, XP’de ayrı, windows 7 veya windows 8’de ayrı tepki verebilir. Internet uygulamalarında böyle bir problem oluşmaz. İstediğiniz işletim sistemi üzerinden herhangi bir tarayıcıdan erişimi sağlarsınız. Türkiye’de İLK ve TEK internet uygulaması şeklinde tasarlanmış halı yıkama programı olan Halı Pratik, sahadaki yüzlerce terminal cihazı ile sektörde 4. yılını tamamladı. Biliyoruz ki alışkanlıkları değiştirmek çok zor, ama artık daktiloları bırakmanın vakti gelmiştir. Selam ve sevgiyle, KASIM 2015
85
| GÖRÜŞ
DOĞRU KULLANMA KILAVUZU Ali Haydar Aydın
Alaturka Halı Tamir-Saçak-Leke-Boya Alma-Boyama Hizmetleri
TEMİZLİK ❍ Bir kaç gün tersi serilerek kullanılmalı, ❍ Böylelikle diplerdeki kumlarından arındırılır, ❍ Tüm uygulamalar havları (tüyleri) yönünde yapılmalı, ❍ Kuru kuru havları yönünde süpürülmeli, ❍ Doğal temizlik malzemelerinin köpüğü ile silinmeli, ❍ Durulanmış bez ile silinerek kalıntılardan arındırılmalı, ❍ Sirkeli su ile silinmeli, ❍ Havadar ortamda kısa zamanda kurutulmalı. LEKE ❍ Havları aşağı bakacak şekilde ters çevrilmeli, ❍ Böylelikle lekenin dışarı doğru akması sağlanmalı, ❍ Tampon yapılmalı (kağıt havlu, temiz boyasız bez vb.), ❍ Talk pudra, kabartma tozu, un, tebeşir tozu vb. serpilmeli, ❍ Elektrik fırçası ile vakumlanmalı, ❍ Gerektikçe tekrarlanmalı, ❍ Kurumaması sağlanmalı, nemli tutulmalı, ❍ Bir uzmana ulaşılmalı, hangi lekeye neyle-nasıl müdahale edilir danışılmalıdır. 86
KASIM 2015
YIKAMACIYA YIKATMAK ❍ Yıkamacıdan 3 gün gün öncesinden randevu alınmalı, ❍ Bir kaç gün ters sererek kullanılmalı, ❍ Böylelikle diplerdeki kumlarından arındırılır, ❍ Yıkamacıya teslim edilmeli. MUHAFAZASI ❍ Parçalı kağıtlara rulo halinde sarılmalı ❍ Birkaç damla gaz yağı damlatılmalı ya da haşlanan patatesin suyu ile silinmeli, ❍ Hava alan nevresim ve ya ham beze sarılmalı, ❍ Nemsiz, kuru ortamda yatay vaziyette muhafaza edilmeli
TAMİR SAÇAK: 1-Halı yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından, modüla boşluklarındaki ve gözeneklerdeki kirden arınmış halı yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Saçak atma: Halı boyuna dikey vaziyette bir başı 25 santimetre katlanır. Halının arkasında
görünen her bir saçak (çözgü) kanalına uygun materyal ve orijinininden1 numara incesi olan iplik iğne ile baş kısımdan iç kısma doğru 1-2 santimetre giriş yapılır. Yan kanaldan ters istikamete doğru çıkış yapılır. İki işlem arasında kanallar arası geçiş yapılırken düğüm ve ara atkıların içinden gizli geçiş olmalı ve görünmemelidir. Bir giriş ve bir çıkış yapılarak uygun uzunlukta saçak payı bırakılarak ikinci etapa geçilir. (Orijinal saçak yapıldığını anlamak için, parmağınızla halının arkasında saçak yapılmış alan boyunca 1 santimetre eninde kabartı (şişkinlik) hissetmelisiniz.) 3-Tezgaha çakma: İçi boş dört köşe ve dört kenar tahta çerçevenin bir tarafı halıdan, bir tarafı saçaklarından olacak şekilde çerçevenin karşılıklı iki kenarına çivilerle çakılır.Halı ile Çerçevenin arasına uygun bir yassı tahta sokulur ve yatay çevrilerek halı gerdirilir. 4-Tezgah temizliği: Eski saçak ve koruma kilim bantının hepsi sökülür ve yeni saçak dibinden kesilerek temizlik yapılır.
5-Kilim dokuma: Halı düğüm sıralarının akmasını (sökülmesi ve erozyana uğraması) önlemek için var olan kilim bant kısmı orijinine yakın şekilde dokunur. Tezgâhtan sökülür. 6-Zincir örgüsü: Koruma kilim bantının da korumasını sağlayan en son kısma orijininine uygun olan zincir örgü, kazayağı, gizli dikiş, İran düğümü sırası veya örgü yapılır. 7-Tesfiye: Dokunan kilim yakılır (ütülür), fırçalanır, silinir ve çekiçlenir. 8-Sarma-ambalaj: Havların yönüne doğru sarılır ambalajlanır. KAYTAN (KENAR): 1-Halı Yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından, modüla boşluklarındaki ve gözeneklerde ki kirden arınmış halı yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Tel atma: halının kenar uzunluğu kadar uzunlukta saçak (çözgü) ipi orijinal mataryal ve kalınlıkta (kalibre) ,çift kat olarak tezgaha dikey olarak gerdirilirek, bağlanır. 3-Tezgaha çakma: halı da yanına gerdirilerek çivilerle çakılır. 4-Dokuma: kenar (kaytan) iplerinin üstüne kilim (atkı) dokuma yapılarak kenar dokuma yapılır.bu sırada halının her bir halı dokuma sırası arasındaki kilim (atkı) sırasına gelindiğinde halının bu kilim sırası ile yeni dokunmakta olan kilim arasında uygun sıra kalınlığı ile geçişler yapılarak kaynak yapılır. 5-Tesfiye: işlem bittiğinde halı tezgahtan sökülerek, tamir alanları yakılarak tütsülenir, çekiçlenir, rütuşlanarak tesviyesi yapılır ve ütülenir. HALI: 1-Halı yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından, modüla boşluklarındaki ve gözeneklerde ki kirden arınmış halı yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Tel atma: Tamirli alanda eksik teller (çözgüler) tamamlanır. Halı boyuna dikey vaziyette 25 cm katlanır. Halının arkasında görünen her bir tel (çözgü) kanalına uygun mataryal ve orijinininden1 numara incesi olan iplik iğne karşılıklı iki kısımdan iç kısma doğru 1-2 cm giriş yapılır. Yan kanaldan ters istikamete doğru çıkış yapılır. İki işlem arasında kanallar arası geçiş yapılırken düğüm ve ara atkıların içinden gizli geçiş olmalı
ve görünmemelidir. Bir giriş ve bir çıkış yapılarak tel atma işlemi tamamlanır. 3-Tezgaha Çakma: İçi boş dört köşe ve dört kenar tahta çerçevenin karşılıklı iki kenarına çivilerle çakılır. Halı ile çerçevenin arasına uygun bir yassı tahta sokulur ve yatay çevrilerek halı gerdirilir. 4- Tezgah temizliği: Eski tel (çözgü) ,atkı (argaç) ve halı dokuma (düğüm sıraları) ,hepsi sökülür ve yeni tellerin dibinden kesilerek temizlik yapılır. 5-Halı dokuma: Orijinine uygun dokuma tekniği ve matryal (yün pamuk vb.) ile kilim dokuma ve düğüm sıraları ile dokuma işlemi tamamlanır. Tezgahtan sökülür.
7-Tesfiye: Dokunan kilim önden ve arkadan yakılır (ütülür),fırçalanır,silinir,çekiçlenir,rütüşlanır ve ütülenir. 8-Sarma-ambalaj: Havların yönüne doğru sarılır ambalajlanır. HALI PATCHWORK: 1- Halı patchwork yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından,modüla boşluklarındaki ve gözeneklerde ki kirden arınmış Halı patchwork yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Söküm: Tamirli bölüme yakın taraftan alt tabanlaması ve değişecek halı parçası sökülür.
7-Tesfiye: Dokunan halı önden ve arkadan yakılır ütülür), fırçalanır, silinir, çekiçlenir, rötuşlanır ve ütülenir.
3-Tamir: Orijinine uygun halı parçası tutkallı bir madde ile yapıştırılır. Bitişik parçalarla olan kürt dikişleri dikilir ve arka bölümün tabanlaması yapılır.
8-Sarma-ambalaj: Havların yönüne doğru sarılır ambalajlanır.
4-Tesfiye: Yakılır (ütülür), silinir, fırçalanır, taranır, çekiçlenir, rötuşlanır ve ütülenir.
KİLİM:
5-Tarama-sarma-ambalaj: Taranan halı patchwork rulo halinde sarılır ve ambalajlanır.
1-Kilim yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından, modüla boşluklarındaki ve gözeneklerde ki kirden arınmış kilim yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Tel atma: Tamirli alanda eksik teller (çözgüler) tamamlanır. Kilim boyuna dikey vaziyette 25 santimetre katlanır. Kilimin arkasında görünen her bir tel (çözgü) kanalına uygun mataryal ve orijinininden1 numara incesi olan iplik iğne karşılıklı iki kısımdan iç kısma doğru 1-2 cm giriş yapılır. Yan kanaldan ters istikamete doğru çıkış yapılır. İki işlem arasında kanallar arası geçiş yapılırken düğüm ve ara atkıların içinden gizli geçiş olmalı ve görünmemelidir. Bir giriş ve bir çıkış yapılarak telatma işlemi tamamlanır.
KİLİM PATCHWORK: 1- Kilim patchwork yıkanır: Havların dibindeki tortu tabakasından, modüla boşluklarındaki ve gözeneklerde ki kirden arınmış kilim patchwork yumuşar ve bükülebilirlik açısından elastikiyet kazanarak işleme hazır olur. 2-Söküm: Tamirli bölüme yakın taraftan alt tabanlaması ve değişecek halı parçası sökülür. 3-Tamir: Orijinine uygun kilim parçası tutkallı bir madde ile yapıştırılır. Bitişik parçalarla olan kürt dikişleri dikilir ve arka bölümün tabanlaması yapılır.
3-Tezgâha çakma: İçi boş dört köşe ve dört kenar tahta çerçevenin karşılıklı iki kenarına çivilerle çakılır. Kilim ile çerçevenin arasına uygun bir yassı tahta sokulur ve yatay çevrilerek kilim gerdirilir.
4-Tesfiye: Yakılır (ütülür), fırçalanır, silinir, taranır, çekiçlenir, rütüşlanır ve ütülenir.
4- Tezgâh temizliği: Eski tel (çözgü) ,atkı (argaç) ve kilim dokuma (düğüm sıraları) ,hepsi sökülür ve yeni tellerin dibinden kesilerek temizlik yapılır.
(LÜTFEN ! halı, kilim, halı ve kilim patchwork vb. teslimatta hemen naylon ambalajdan çıkarılmalıdır.
5-Halı dokuma: orijinine uygun dokuma tekniği ve matryal (yün pamuk vb.) ile kilim dokuma ve düğüm sıraları ile dokuma işlemi tamamlanır. Tezgahtan sökülür.
5-Tarama-sarma-ambalaj: Kilim patchwork rulo halinde sarılır ve ambalajlanır.
Zira naylon ambalaj içinde bekleyen halı veya kilim terleme yaparak nemlenir, küf, mantar ve kötü koku üremesine sebep olur. Bu ambalaj sadece nakliye ve teslimat için olmalıdır) KASIM 2015
87
| TEKNOLOJİ
Beats Urbeats
Beats Urbeats’in kutusundan çıkan farklı ölçülerdeki 4 adet kulaklık ucu ile en rahat şekilde kulağınıza takabilir, geriye yaslanıp filmin ya da müziğin keyfini çıkarabilirsiniz. Üstelik, Urbeats kulaklığın özel yapısı sayesinde kabloları dolaşmaz ve kördüğüm olmaz. Kullanmadığınız zamanlarda çantanıza koyabilir ve istediğiniz her an çözmekle uğraşmadan kullanabilirsiniz.
Fly IQ 4513 Quantum
5” Full HD IPS OGS • Ekran (480 ppi) Android 4.4.2 İşletim Sistemi (Saf Android Arayüzü) Mediatek MT6592 2Ghz 8 Çekirdek İşlemci Mali 450MP Grafik İşlemcisi 2GB RAM • 13MP LED Flaşlı Arka Kamera 5MP Geniş Açılı ve LED Flaşlı • Ön Kamera • 32GB Depolama Kapasitesi • 64GB’a Kadar MicroSD Kart Desteği 2100mAh Batarya • 7.8mm İncelik • 120gr Ağırlık
Microsoft Xbox 360 250 GB Oyun Konsolu
Apple MacBook Air MD711TU/A
OS X Mountain Lion İşletim Sistemi, Intel Core i5 4250U (1.3GHz Standart & 2.6GHz Turbo Boost) İşlemci, 11.6 inç (1366x768) ekran, Intel HD Graphics 5000 Bütünleşik Grafik İşlemcisi, 4GB RAM, 128GB SSD, Wi-Fi, Bluetooth 4.0, FaceTime HD kamera, 2x USB 3.0, Thunderbolt, SDXC kart yuvası, FaceTime HD kamera, 1,08 kg ağırlık
88
KASIM 2015
PPC Tri-Core (3.2GHz) Xenon İşlemci, 250GB dahili hafıza, ATI Xenos Grafik İşlemci, 512MB RAM, Xbox 360 Oyun Kumandası, 5x USB 2.0, Wi-Fi, Ethernet, Dijital Ses Çıkışı, HDMI, AV Çıkışı, Kinect+HALO3+ Dance Central 3+Kinect Adventures+Forza Horizon
Epson EH-TW9200W 3D daha önce hiç bu kadar iyi görünmedi veya bu kadar sarmalayıcı olmadı… EH-TW9200W, Epson 480 hz sürücü teknolojisini kullanarak, 3D gözlüklerin karartma süresini en aza indirerek, yüksek düzeyde bir parlaklık oluşturur ve en iyi kalitedeki 3D görüntüleri ortaya koyar. Radyo Frekansı (RF) aktif shutter 3D teknolojisi kullanılan iki adet hafif Epson RF 3D gözlükle birlikte gelen bu modelde ayrıca 2D film koleksiyonunuzu dönüştürmenize yardımcı olan bir 3D derinlik ayarlayıcı ve 2D’den 3D’ye modu bulunuyor. Tüm yapmanız gereken, 2D filmlere yeni bir yaşam katmak için tek bir düğmeye dokunmaktır. Sinemadan bile daha net EHTW9200W özel olarak yaratılmış sinema filtrelerini kullanarak sinema salonunda göreceğinizden dahi daha net görüntü sunuyor.
LG G4
Ekranı 1440p olmasının yanında OLED teknolojisinin en iyi örneklerinden birine sahip. SD depolama alanı ise 2TB’a kadar çıkabiliyor. Kamerası ise şu an için piyasanın en iyilerinden biri olabilir. Bir dakika..Belki de en iyisi ! G4’ün arka kamerası 16 MP’lik bir çözünürlükte fotoğraflar çekebiliyor. Bu kameranın en büyük özelliği , f1.8 diyafram açıklığı değeri ile, flaş olmadan karanlık ortamlarda müthiş fotoğraflar çekebilmesi. Tüm bunlarla birlikte G4’te yeni bir optik sabitleyici kullanıldı. LG G3, 1 derecelik sallanmalarda fotoğraf çekebiliyorken, LG G4 iki derecelik titreşimlerde başarılı fotoğraflar çekebiliyor. Bu da ister istemez fotoğraf kalitesini inanılmaz derecede yükseltiyor. Fotoğraflar daha aydınlık ve renk doğruluğu daha üst seviyelere taşınıyor. LG, elbette fotoğraf profesyonellerini de düşünmüş durumda. LG G4’de bulunan Expert modu sayesinde profesyonel fotoğraf makinelerinde bildiğimiz birçok ayar yapılabiliyor.
Nike Air Mags Back to the Future 2 filmiyle hafızalarımıza kazınan kendi kendini bağlayabilen ayakkabılar sonunda gerçek oldu. Nike, filmdekiyle bire bir orjinal modellenen Air Mags’i tanıttı. Geçtiğimiz günle, Back to the Future fanatikleri için mühim bir gündü. Bu sebeple serinin ikinci filmimizde Marty Mcfly ve Dr Emmett Brown, 1985 yılından 21 Ekim 2015 yılına seyahat ediyorlardı. Marty’nin 2015 senesinde dikkatini çeken en garip icatlardan birisi de üstünde Nike logosu bulunan ve bağcıklarını kendi kendine bağlayabilen (aslen sıkabilen de diyebiliriz) spor ayakkabıydı.
KASIM 2015
89
| KÜLTÜR
SUYUN TAÇLANDIRDIĞI GÜZELLİK
BOĞAZİÇİ
Boğaziçi, Bizans’ın ünlü tarihçi “Prokopius”un “Suyun taçlandırdığı güzellik” tanımlaması ilaveten Turgut Cansever’in deyişiyle sonsuzluğa çakılmış bir yıldız gibidir. Boğaziçi, başka bir yer ile karşılaştırılamayacak kadar nev’-i şahsına münhasır incelmiş bir medeniyet anlayışının ebedi örneklerini sunmaktadır bizlere. Yalıları, koyları, fenerleri, sahilleri, sarayları ile bin bir güzellik sunan Boğaziçi’ni, İstanbul ve kültür aşığı, Araştırmacı-Yazar Ahmet Nadir Utkan ile birlikte gezerek siz okurlarımıza aktarmaya çalıştık. Boğaz’a yerleşen “Bizanslılar” buraya Bosporus adını vermişler. Bu sözcük inek ya da öküz anlamına (bous) ve yol, geçit anlamlarına gelen poros adlarından türetilmiştir. “Öküz” ya da “inek” geçidi anlamına gelen Bosporus adını taşıyan boğaza bu adın verilmesi Yunan mitolojisinde baş tanrı Zeuş’un, So adında bir kıza âşık olması olayına dayanır. Hikâyeye göre İo nehirler tanrısı Inahos’un kızıdır. Tanrıların kralı olan Zeus bu güzel kızı görünce ona âşık olur ve eşi Hera’dan gizlice onunla birlikte olmaya 90
KASIM 2015
başlar. Bir gün Hera’ya yakalanmak üzereyken kendini bir buluta, İo’yu ise bir ineğe çevirir. Aldanmayan Hera, ineği hediye olarak eşinden ister. Onu Zeus’tan uzak tutmak adına Araos Panoptis adlı canavarın gözetimine bırakır. Ancak Zeus, Hermes’i yollayıp Argos’u öldürtür. Bunun üzerine Hera, ineğe dönüşmüş İo’yu sürekli rahatsız etmesi için ona bir sinek musallat eder. Sinekten kurtulmak için var gücüyle koşan İo boğaza geldiğinde, kendini boğazın sularına bırakır ve bu engeli yüzerek geçer.
Kıyıya çıktığı yerde Keroessa adında bir kız çocuğu doğurur ve bu kız büyüdüğünde denizler tanrısı Poseidon ile evlenerek Byzas adında bir oğlan dünyaya getirir. Bu çocuk doğduğu yerde kendi adını verdiği Byzantion kentini kurar. Bu mitolojik öyküler hem İstanbul şehrine hem de Boğaz’a adlarını vermelerinden dolayı önemlidir. Boğaz’ın antik dönemde kullanılan adlarından olan Bosporus’un kökenine ilişkin ortaya atılan bir başka görüş de sözcüğün
Fosforos, fosforlu, ışık saçandan geldiği yönündedir. İstanbul Boğazı batı dillerinde hala bu ad ya da bu adın değişik biçimleriyle bilinmektedir. Eski Türk kaynaklarında ise İstanbul Boğazı’nın Halic-i Bahr-i Rum (Marmara Denizi Boğazı), Halic-i Bahr-i siyah (Karadeniz Boğazı), Halic-i Konstantiniyye (Konstantiniyye Boğazı), Mecma’ül Bahreyn (İki denizin birleştiği yer) ve İslambol Boğazı gibi adlarla anıldığı görülmektedir. Boğaziçi oluşumu hakkında Genel olarak Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı 4. jeolojik zamanda oluşmuştur. Oluşum hakkında kesin yanıt verebilecek kabul görmüş bir görüş yoktur, bilimsel çalışmalar sonucunda ağır basan kanı, jeolojik açıdan İstanbul Boğazı’nın deniz suları ile dolmuş bir olduğudur. Buna göre, tahminen M.Ö. 20 bin yıllarında Buzul Çağı sonlanmış ve dünyanın büyük bölümünü kaplayan buz kütleleri erimeye başlamıştır. Binyıllarca süren bir erime sürecinin sonucunda, M.Ö. 8 bin ila 7 binlerde Akdeniz’in suları ilk halinden yaklaşık 150 metre daha yukarı çıkmıştır. Deniz seviyesindeki bu büyük ölçekli artış nedeniyle Akdeniz’in suları Marmara’yı basmış; Marmara Denizi’nin suları da devam eden yükselmeler sonucunda Karadeniz
ile birleşmiştir. Boğaz’ın derinliğinin kuzeyden güneye azalma göstermesi, geçmişte kuzeydeki bu yükseltilerin Marmara’nın sularına karşı bir set görevi gördüğü ve bunların deniz seviyesindeki yükselmeyle aşıldığı savını güçlendirmektedir. Ortaya atılan bir diğer görüşe göreyse, İstanbul Boğazı’nın olduğu yerden çok eski çağlarda çok büyük bir akarsu geçiyordu. Başta Haliç olmak üzere, bugün Boğaziçi’nde koy olarak beliren yeryüzü şekilleri o dönemde bu akarsuyun kollarının ana suyla birleşme noktalarıydı. Buzul çağı bitip dünyadaki buzul çözülmeleri başlayınca tüm sular gibi bu akarsuyun seviyesi yükseldi ve günümüzdeki biçimini aldı. Marmara Denizi’nin suyla dolarak Karadeniz’le birleşmesi olayı, mitolojide bilinen ve kimi kutsal kitaplarda da yer alan Nuh Tufanı ile de ilişkilendirilmiştir. 2001 yılında ABD’li araştırmacı Ballard’ın bulgu ve savları büyük yankı uyandırmıştır. Ballard’a göre Buzul Çağı’nda Karadeniz, çevresinde verimli tarım alanları bulunan büyük bir tatlı su gölüydü. Günümüzden 12 bin yıl önce başlayan buzul çözülmeleriyle birlikte ortaya çıkan sular, İstanbul Boğazı’nın güneyindeki engelin ardında bi-
rikmeye başladı. En sonunda bu engeli aşmayı başaran sular muazzam bir hızla Karadeniz’e akmaya başladı. Bir tatlı su gölü olan Karadeniz’e tuzlu deniz suyu doldu ve. Tufan savını savunan bilim insanlarına göre verimli tarım alanlarım ve göl çevresi yerleşimleri yutan bu olağanüstü su yükselmesi kuşaktan kuşağa Nuh Tufanı olarak aktarılarak günümüze dek ulaştır. “Suyun taçlandırdığı güzellik” Boğaziçi, Bizans’ın ünlü tarihçi “Prokopius” un “Suyun taçlandırdığı güzellik” tanımlaması ilaveten Turgut Cansever’in deyişiyle sonsuzluğa çakılmış bir yıldızdır. Doğu Roma İmparatorluğunun kurulduğunda Boğaziçi boyunca küçük kıyı balıkçı köylerinden başka önemli bir yerleşimleri yoktu. Dönem dönem Arapların ve Bulgarların Boğaziçi üzerinden akınlar düzenlediği Konstantinopolis 15 yüzyıldan itibaren Türkler akınlarda bulunmaya başladı. Boğaziçi 1453 yılında II. Mehmed’in Osmanlı ordusuyla kuşatması öncesi Boğaziçi bölgesindeki yerleşim yerlerini ele geçirmiş ve buradaki kaleleri güçlendirilmiştir. Boğazın en dar noktası olan Anadolu yakasında Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarının karşısında, Rumeli Hisarını yaptırmıştır. Bu iki Hisar günümüzde hala
KASIM 2015
91
| KÜLTÜR ayaktadır. Boğaziçi, Sedat Hakkı Eldem’in de ısrarla vurgulamış olduğu gibi, ne Venedik ile ne de Thames Nehri ile mukayesesi mümkün olan (suyun taçlandırdığı güzellik) nev’-i şahsına münhasır incelmiş bir medeniyet anlayışının ebedi örneklerini sunmaktadır bizlere. Boğaziçi’nin Osmanlı tarafından keşfedilmesi ve önem kazanması 16. Yüzyıldan itibaren gerçekleşmiştir. Bizans döneminde Boğaziçi kıyısı boyunca Rumlara ait küçük balıkçı köyleri özellikle Lale Devri sürecinde Osmanlının aristokrat (paşa, vezir ve önemli zevat) aileler tarafından zevkin, inceliğin mekanı olmuştur. Boğazın pek çok noktasında Osmanlı Sultanları için has bahçeler, avlaklar yapılmış ve en seçkin noktalarına kasırlar inşa edilmiş. Boğaziçi kıyıları en zarif yalılar, konaklarla donanmıştır. Sayfiye yeri olarak öne çıkan Boğaziçi kıyılarında kadınlar ve erkekler için deniz hamamı (plaj) açılmıştır. Boğazda yalılar önünde kayıklarla mehtap sefaları moda olmuştu.
92
KASIM 2015
18. yüzyılın Boğaziçi’ni en güzel tasvir eden Abdülhak Şinasi Hisar kitabında kayık sefalarından şöyle anlatıyor. “Osmanlı toplum hayatında “mehtap” demek, mehtaplı bir gecede Boğaziçi’nde dolaşan bir kayıkta, bir saz takımı peşinden onu dinleyerek yapılan gezinti demekti. “Mehtapçılar” demek de; bu gezintiye iştirak edenler demektir. Boğaziçi, Göksu, Sadabad, Beşiktaş, Şemsipaşa ve Beykoz’da sazlı-sözlü eğlenceler eşliğinde yapılan, gönül açıcı, zevkine doyum olmayan mehtap seyirlerinin, 18. yüzyıl İstanbul insanının tutkularının başında geldiği, şairlerin dilinden dökülen beyitlerden kolaylıkla anlaşılmaktadır. Işık kirliliği yüzünden yıldızları, ayı unutan, dahası gökyüzüne hasret kalan bugünün İstanbullusu için mehtap seyri, ne yazık ki oldukça uzak bir eğlencedir. BOĞAZ’IN İNCİSİ YALILAR Osmanlı döneminde kıyılara kondurulan yalılar Boğaziçi’nin en seçkin örneklerini oluşturmuştur. Osmanlı döneminden Boğaziçi’nin iki yakasına yapılan yalılardan günümüze ulaşılanların sayısı 360 kadardır.
Günümüzde büyük çoğunluğu halen eski halini koruyan yalılardan Türkiye’nin en pahalı taşınmazları sırasında “Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Buran Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı vardır. Osmanlı Boğaziçi yalılarının mimari özelliklerini yine Abdülhak Şinasi Hisar’ın Boğaziçi yalıları ve Boğaziçi Mehtaplarını anlatan kitabından bir örnekle devam edelim. “Yalıların, tabiata aykırı büyümüş, devleri hatırlatan pek büyükleri, gözleri bir intizam hissiyle tatmin eden ortancaları ve oyuncaklarla çocukları hatırlatan küçücükleri vardı. Bütün bu yalılar eski Boğaziçi hatıralarını sayıklarlar; içlerinden çok ihtiyarlamış bazıları sanki masal veya ninni söylerler; bazıları da, geçmiş bütün bir ömrün destanını anlatır gibi mahzun görünürlerdi. Yalıların çoğu eski zaman terbiyesi almış, başlarında mahalli, şarklı ve bize meçhul bir ilim yaşayan, gönüllerinde bize eski gelen bir alem taşıyan ve ömürleri hülyalarına uymamış olan ihtiyar hanımlara benzerlerdi. Kimlere benzediklerini et-
“Yalıların, tabiata aykırı büyümüş, devleri hatırlatan pek büyükleri, gözleri bir intizam hissiyle tatmin eden ortancaları ve oyuncaklarla çocukları hatırlatan küçücükleri vardı. Bütün bu yalılar eski Boğaziçi hatıralarını sayıklarlar; içlerinden çok ihtiyarlamış bazıları sanki masal veya ninni söylerler; bazıları da, geçmiş bütün bir ömrün destanını anlatır gibi mahzun görünürlerdi.”
rafımda kolayca teşhis ederdim. Yalıların, denize girmiş, direkler üzerinde sulara konmuş olanları vardı. Ne hülyalarını, ne rüyalarını hala bitirmemiş olanları vardı. Bazı yalılar, suların kenarında, geçecek hülyalar avlamak için kurulmuş dalyanlara benzerler; bazı yalılar, yelkenleri rüzgârla dolmuş, hayal iklimlerine hareket edecek gemilere benzerlerdi. Neye benzerlerse benzesinler, bütün bu yalılar eski Boğaziçi zamanlarının mahsulleri, hepsi de birer Boğaziçi mahlûku idiler.” Osmanlı dönemi Boğaziçi Müslüman yalıları arasında boşluklar bulunurken, gayri Müslim yalıları genelde bitişik nizam inşa edilirdi. Yalılar genellikle iki, üç katlı olur renkleri gülkurusu ve bordo arasında değişirdi. Yalılarda balkon yoktu daha çok geniş cumbalar kullanılırdı. Yalıların tümünde binanın altına doğru uzanan kayıkhaneler ve küçük iskeleler mevcuttu. Yalıların kara tarafından girişte binanın durumuna göre çiçek bahçeleri yalıların olmazsa olmazıydı. Yalıların kara tarafına bakan pencerelerinden renk renk çiçek açan bahçeleri görülür. Bahçelerdeki havuzların fıskiyeden ahenkle dökülen suyun sesi huzur dağıtırdı. Boğaziçi yalıları bin bir gece masallarındaki şatolara benzerdi. Osmanlı döneminde saray mensuplarının en gözde mekanlarından olan Boğaziçi sahili boyunca birbirinden güzel saraylar inşa etmişlerdir. Padişah ve yakınlarının sahip oldukları yapı-
lardan en önemlileri ”Dolmabahçe Sarayı, Çırağan Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Beykoz Kasrı ve Adile Sultan Kasrıdır. Bu saraylardan, Abdülmecit döneminin en görkemli yapısı olan Dolmabahçe Sarayı haremlik, selamlık, muayede salonu, cami, ahırlar gibi birçok bölümden oluşur. Garabet Balyan Neoklasik üslupta ana yapıyı, Nikola Balyan ise muayede salonlarını ve kapıları yapar. Padişahın devlet işlerini yürüttüğü Mabeyin; işlevi ve görkemiyle Dolmabahçe Sarayı’nın en önemli bölümüdür. Girişte karşılaşılan Methal Salon, üst katla bağlantıyı sağlayan Kristal Merdiven, elçilerin ağırlandığı Süfera Salonu ve padişahın huzuruna çıktıkları Kırmızı Oda; imparatorluğun tarihsel görkemini vurgulayacak biçimde süslenmiş ve döşenmiştir. Üst katta yer alan Zülvecheyn Salonu; padişahın Mabeyin’de kendine özel olarak ayrılmış dairesine bir tür geçiş mekanı oluşturmaktadır. Bu özel dairede, padişah için mermerleri Mısır’dan getirilmiş görkemli bir hamam, çalışabileceği oda ve salonlar bulunmaktadır. Harem ve Mabeyin bölümleri arasında yer alan Muayede Salonu; Dolmabahçe Sarayı’nın en yüksek ve en görkemli parçasıdır. Salon, bodrumdaki tesislerden elde edilen sıcak havanın sütun diplerinden içeri verilmesiyle ısıtılmakta, böylelikle soğuk mevsimlere rastlayan törenler daha sıcak bir atmosferde yapılabilmekteydi. Geleneksel bayramlaşma töreni
günlerinde, Topkapı Sarayı’nda bulunan altın taht bu salona getirilerek kurulur ve padişah bu tahtta devlet ileri gelenleriyle bayramlaşırdı. Galeriler ise elçilik görevlilerine, Saray Orkestrası’na, bay ve bayan konuklara ayrılmıştı. Dolmabahçe Sarayı’nın Batı etkileri altında, Avrupa saraylarından örnek alınarak yapılmış bir saray olmasına karşılık, işlevsel kuruluşu ve iç mekan yapısında haremin eskisi kadar kesin çizgilerle olmasa da ayrı bir bölüm olarak kurulmasına özen gösterilmiştir. Daha elli sene evveline kadar Boğaziçi semtleri İstanbul’un en güzel yerleriydi. Boğaziçi yüzyıllardır, hep eğlencenin merkezi oldu. Boğaziçi’nde oturan zevk sahibi yalı sahipleri kiraladıkları sandallarda hanende ve sazendelerle birlikte kayıklara binip şarkılar eşliğinde Boğaziçi’ni kıyıdan kıyıya gezmeye başlarlardı. Kıyı boyunca semt halkı bu kayık sefalarını izler müziğe iştirak ederlerdi. Bu eğlence sabahlara kadar sürerdi. Günümüzde kayık eğlencelerinin yerini Boğaziçi sahil restoranları, balık lokantaları aldı. Eğlence mekanları manzara, müzik ve eğlenceyle bütünlük sağladı. Boğaziçi manzarasını seyrederek içki içmek, yemek yemek, gurup vakti İstanbul siluetini seyretmek, gece ışıl ışıl bir mücevher gibi parlayan Boğaziçi sularına dalıp zevk-i sefa içinde ruhumuzu şenlendirmek istiyorsanız Boğaziçi’ni tercih ediniz derim. KASIM 2015
93
| BİTKİ
DEFNE Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerdendir. Kışın yapraklarını dökmez. Terletici ve antiseptiktir. Mide rahatsızlıklarını gideren, mutfaklardan eksik olmayan bir bitkidir.
Defne
tam bir Akdeniz bitkisi. İstanbul’da sokak ve parklarda da yetişiyor olmasına rağmen, Akdeniz’in mağrur kızlarından biridir defne. Onsuz et ve balık yemeği düşünülemez. Baklagil pişirirken, çorbalara, pilavlara fazlasıyla yakışan defne, çalı formunda olabilen, ancak 10 metreye kadar da yükselebilen, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç. Sarı tombul çiçekli defne, tedavide kullanılan ve yağı çıkarılan kara tohumlarıyla ve mis kokulu yapraklarıyla Akdeniz’in vazgeçilmez bitkilerindendir. Nemli ve kayalık vadileri çok seven defne, başta Ege ve Akdeniz olmak üzere İstanbul’da, adalarda ve Karadeniz sahillerinde karşınıza çıkacaktır. Türkiye’nin ihraç ürünlerinden biri de defnedir. Çayı kullanıldığı gibi meyvelerinden elde edilen yağı Ege ve Akdeniz pazarında minik şişelerde satılır ve özellikle romatizmada kullanılır. Hazımsızlık ve iştahsızlık için defne yaprağı ve portakal kabuğu ile yapılan çay günde 2-3 kere içilebilir. Mutfakta pek çok kullanım alanı olduğundan yukarıda söz etmiştik. Likörlere de girebileceğini eklemekte yarar var. Aromatik zeytinyağının olmazsa olmazıdır defne yaprağı. Marine edeceğiniz et ve balıkların soslarına, çorbalara, et ve balıkları pişirirken pişirme kabına bir defne yaprağı eklemeyi ihmal etmeyin. Sosis ve salam yapımında defne dalları tütsülemede kullanıldığında, bu ürünlere çok hoş bir aroma kazandırır. Arzu edenler yorgun bedenlerini rahatlatmak için yapacakları banyonun suyuna defne yaprakları ekleyebilirler. Defne yağı, taşıyıcı yağlarla inceltilerek eklem burkulmalarında ve eklem romatizmasında kullanılabilir. Ancak defne yaprağının deri üzerinde yakıcı etki yaptığı unutulmamalı, özellikle kompreslerde bitkinin bu özelliği hatırlanmalıdır. Defne yapraklarında çok az da olsa siyanür bulunur. Bu nedenle eğer bolca kullanacaksanız, topladıktan sonra 15 gün kadar bekletin. Bu süre içinde yapraklarındaki zehir tümüyle yok olacaktır. Eski Yunan’da Apollon’a adanmış bir bitki olan defnenin yapraklarından yapılmış taçlar, kahramanların başına takılır, bu onlara verilebilecek en önemli armağan sayılırdı.
94
KASIM 2015
Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği
DEFNE DALINDA KARİDES IZGARA (4 kişilik)
F MALZEMELER
1 kg kabuklu karides, 10 adet ince uzun defne dalı, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 adet limonun kabuğunun rendesi. Sos İçin; 4 yemek kaşığı sızma zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı limon kabuğu rendesi, 1 yemek kaşığı ince kıyılmış maydanoz, taze çekilmiş karabiber, tuz, 2 yemek kaşığı limon suyu.
F YAPILIŞI
Karideslerin başını atıp dış kabuklarını ayıklayın. Bir kasenin içinde karideslerin üzerine zeytinyağı ve limon rendesini ilave edip karıştırın. 10 dakika dinlendirin. Defne dallarının uç kısımlarında yaprak bırakıp sapları bir bıçak yardımıyla temizleyin, baş tarafı sivriltin. Karidesleri şişlere geçirin. Izgaraya koymadan önce karidesleri biraz yağlayın ya da unlayın. Unlama ya da yağlama, karideslerin ızgara teline yapışmasını ve sularının dışarıya akmasını önler. Izgara yaparken ateşin sıcaklığı da çok önemlidir. Çünkü kömür ateşinin çok harlı olması karideslerin kuruyup yanmasına yol açabilir. Karidesleri ızgaraya koyup, her iki yüzünü ara sıra zeytinyağı ve limon rendeli karışımdan sürerek 1-2 dakika pişirin. Sos malzemesini karıştırıp karideslerin üzerine döktükten sonra sıcak olarak servis edin. KASIM 2015
95
| BİTKİ
DENİZ BÖRÜLCESİ Yıllarca yaşayabilir. Sodyum, potasyum, magnezyum, iyot, kalsiyum gibi pek çok mineral içerir.
Neden
börülce adını aldığına pek akıl erdirilemeyen bu bitki kimilerine göre tombul bir deniz kızına daha çok benzer. Eti, boğum boğum kolları, bacakları vardır adeta. Tuzludur çünkü deniz kenarlarında ve tuzlu alanlarda yetişir. Göl kenarında da bulunabilen deniz börülcesi tuzu emip sonra da bize verir. Çok yıllık olan bu bitki kökünden sökülmezse yıllarca yaşayabilir. Öbekler halinde bulunur. Dik dik, göğe doğru bakan dallarıyla dikkat çekerler. Eğer denize yakın bir bölgedeyseniz yol kenarında veya çalılıkların arasında çıkabilir karşınıza. İlkbahar-yaz aylarında başlayan toplama süresi Ekim-Kasım aylarına kadar sürer. Ancak en lezzetli ve en makbul olduğu zamanlar yaz ortasına kadar ki dönemdir. Bu dönemi aşınca kartlaşır, daha zor pişer, işi bilenlerce bir sonraki yıla kadar tek edilir. Bizde genellikle Ege’de yenir deniz börülcesi. Ayvalık ve İzmir merkezli olmak üzere son yıllarda diğer yazlık yörelere ve tabii İstanbul’a da yayılmaya başladı. Özellikle sarımsakla marine edildiğinde iştah açan deniz börülcesi her gün yeni hayranlar buluyor. Gün geçmiyor ki markette ya da manavda karşımıza çıkmasın. Haşlanıp salatası yapılır daha çok. Kimileri zeytinyağı ve limon suyuyla hazırlıyorsa da kimileri sarımsaklı yoğurtlusunu tercih eder. Diğer Akdeniz ülkelerinde turşusu kurulurken kuşkonmaz gibi haşlanıp ayıklandıktan sonra üzerine tereyağı sürülerek de yenen bir bitkidir. Bazı yerlerde ufak dallara ayrılmış halde satıldığını görebilirsiniz. Böyle deniz börülcelerini ayıklamanız çok zor. Dallarda sert bir lif olduğu için bütün olarak haşlayıp liflerin üzerindeki etli kısmı ayıklamanız gerekir. Bitki kendiliğinden tuzlu olduğu için ayrıca tuz kullanmanız gerekmez. Eğer bol miktarda haşlayacaksanız, her seferinde bol suya az miktarda deniz börülcesi koyup her parti için yeniden su kaynatırsanız, salatanız çok tuzlu olmayacaktır. Eski zamanlarda deniz börülcesini zenaat erbabı da kullanırmış. Örneğin tohumlarından sabun yapılır ve aynı tohumlar cam yapımında da kullanılırmış. Beslenmede de önemi varmış bu tohumların, öğütüldükten sonra pek çok tohum gibi ekmeğe katılırmış.
96
KASIM 2015
Kaynak: Yurdumun Yenilebilir Otları / Mutfak Dostları Derneği
ÇİPURALI DENİZ BÖRÜLCESİ (4 kişilik)
F MALZEMELER
4 adet çipura, 1 yemek kaşığı tereyağı, 3 yemek kaşığı zeytinyağı, 3 diş sarımsak, 1 yemek kaşığı çam fıstığı, 500 gr deniz börülcesi.
F YAPILIŞI
Deniz börülcelerini bol, kaynar suda kılçıklı kısımlarından sıyrılıncaya kadar haşlayın ve süzdürün. Kök tutup elinizle sıkıp çekerek iç kısmındaki kılçığını çıkarın, bir kenarda biriktirin. Bu şekilde tamamını ayıklayın. Bir tavaya zeytinyağı ve çam fıstıklarını koyup fıstıklar hafifçe renk alana kadar kavurun. Sarımsağı ezip ekleyin ve renk alınca hazırladığınız deniz börülcelerini ekleyip 4-5 dakika daha kavurun. Çipurayı temizleyip kurulayın ve fileto çıkarın. Üzerini tuzlayın ve eritilmiş tereyağı sürün. Izgara ve kömür ateşinde fazla harlı olmamak kaydıyla 7-10 dakika her iki tarafını pişirin. Tabağa önce deniz börülcelerini yayıp üzerine çipura balığını koyun, sıcak olarak servis edin.
KASIM 2015
97
| SAĞLIK
SİNÜZİT’İN BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ Sinüzit, Türkiye’de her yıl 15 milyona yakın insanı etkileyen bir sağlık sorunu. Aynı zamanda halk arasında sağlık problemlerinde ilk sıralarda sayılan şeker hastalığı ve kalp yetmezliğinden daha fazla hayat kalitesini bozan bir hastalık. Sadece fiziksel ve fonksiyonel açıdan değil, psikolojik olarak da kişiyi etkiliyor.
Burun
çevresindeki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasına sinüzit adı verilir. Sinüsler burnun her iki yanında ve 4 ayrı isimde bulunurlar. Burnun hemen yan taraflarında bulunan ve sinüslerin en büyüğü olan sinüs maksiller sinüs’ tür. Bunun dışında burnun üst tarafında, alın kemiği içide bulunan sinüse frontal sinüs, burnun arka ve üst tarafında bulunan ve orta hatta tek 98
KASIM 2015
olan sinüse sfenoid sinüs denir. Ayrıca burnun yan ve üst taraflarında bir çok küçük boşluktan ibaret bölümlere de etmoid sinüs denir. Bütün bu sinüsler bir delik aracılığı ile burun içine açılırlar. Buruna açılan bu delikler sinüslerin havalanmasını da sağlarlar.
Sinüsler ne işe yarar? Aslında bu sinüslerin fonksiyonları tam
olarak aydınlatılmış değildir. Ancak sesin resonansının sağlanması, solunum havasının nemlendirilmesi ve ısıtılması ile zararlı partiküllerin tutulması gibi görevleri vardır. Ayrıca baş ağırlığının azaltılması işine de yararlar. Bütün sinüslerin içini döşeyen mukoza hergün belli oranda salgı yaparlar. Bu salgılar burun içine dökülerek oradan da boğaz ve mideye giderler.
Sinüsler herkeste var mıdır? Her erişkinde sinüs mutlaka vardır. Ancak sinüslerin gelişimi zaman alır. Doğumda sadece maksiller ve etmoid sinüsler mevcuttur. Onlarda filmlerde bile görülemeyecek kadar küçüktürler. Maksiller sinüs 3 yaşında anlamlı büyüklüğe gelir ve ancak puberte çağında erişkindeki boyutuna ulaşır. Frontal sinüs doğumda yoktur. 6 yaşında filmlerde görülebilecek boyuta gelir. Yine puberte çağında erişkin boyutuna ulaşır. Etmoid sinüsler doğumda var olmasına rağmen giderek büyür ve 12 yaş civarında erişkindeki boyutuna ulaşır. Sfenoid sinüs doğumda yoktur. 5 yaşından itibaren gelişimi hızlanır ve puberte çağında erişkin boyutuna ulaşır. Sinüslerin büyüklüğü kişiye göre değişir. Frontal sinüsün hiç olmaması seyrek görülen bir durum değildir. Sinüsler nasıl iltihaplanır? Burun ve sinüsler; bakteri ve virüslerin sık sık yerleşip iltihap yaptığı bölgelerdir. Bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açacak bakteri ve virüs bulunur ancak normal çalışan bir sinüste iltihap her zaman olmaz. Eğer sinüsün normal çalışmasına engel olacak bir durum varsa kolaylıkla sinüs iltihabı (sinüzit) gelişir. Bakteri ve virüs dışında nadiren de olsa mantarlar da iltihap yaparlar. Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu infeksiyonları sonrası gelişir. Bu tür infeksiyonlarda sinüslerin burun içine açılan delikleri ödem nedeniyle kapanır ve sinüs salgıları burun içine boşalamaz. Ayrıca sinüslerin havalanması da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap gelişir. Bunun dışında sinüs ağızlarını tıkayan alerji, burunda kemik eğriliği, et büyümesi, yabancı cisim, geniz eti gibi durumlar da sinüzit gelişmesini kolaylaştırır. Vücut direnci başka sebeplerle düşük olan kişiler daha kolay sinüzit geçirirler. Kaç tür sinüzit vardır? Sinüzit genel olarak akut ve kronik (müzmin) olarak ikiye ayrılır. Akut sinüzit yeni oluşan sinüzit anlamına gelir. Uygun tedavi edildiğinde tamamen iyileşir. Ancak kronik sinüzit sinüslerde sürekli bir iltihap anlamına gelir ve tedavisi de zordur. Birçok kez ameliyat gerektirir. Sinüzitin belirtileri nelerdir? Akut ve kronik sinüzitin belirtileri birbirinden farklıdır. Akut sinüzitte şikayetler daha şiddetlidir. Hastayı en çok rahatsız eden şikayetlerden biri ağrıdır. Bu hangi sinüsün iltihaplandığına göre baş ağrısı, yüz
ağrısı, göz çevresinde ağrı şeklinde olur. Genellikle öne doğru eğilmekle artar. Ayrıca burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur. Öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Kronik sinüzitte şikayetler daha uzun süreli olmasına rağmen daha hafiftir. Ağrı daha seyrek hatta bazen yoktur. Hastayı en çok geniz akıntısı ve buna bağlı boğaz ağrısı ve öksürük rahatsız eder. Bunun dışında yine burun tıkanıklığı, yüzde dolgunluk hissi ve ağız kokusu olur. Kronik sinüziti olan hastalar bazen akut dönemler yaşayabilirler. Halk arasında bilinenlerin aksine sinüzitlerin çoğunda “başağrısı” olmaz. Akut sinüzit, tipik olarak uzayan bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Bir haftadan fazla devam eden nezlelerin büyük çoğunluğu sinüzittir. Sinüzit belirtileri, erişkinlerde burun tıkanıklığı, sarı-yeşil burun ve geniz akıntısı, yüz-diş-göz ağrısı ve öksürüktür. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçı öksürük ve geniz akıntısına bağlı öğürme ve kusma olabilir. Tüm yaş gruplarında, kısmen daha az rastlanan belirtiler, ateş, kırıklık, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusunda azalma, boğaz ağrısı, bazen ses kısıklığıdır. Sinüzit seyri sırasında ortaya çıkan alın ve gözde ağrılı şişlikler, çift görme ve genel durum bozukluğu, sinüzit komplikasyonu olabilir. Aktif tedavi gerektirir. Mutlaka hekime başvurulmalıdır.
Muayenede ne görülür? Sinüzitli bir hastanın muayenesinde en çok görülen bulgu, burun içinde iltihaplı akıntı, ödem, boğaza doğru akıntı ve yüzde hassasiyettir. Bu gibi bulguların görüldüğü ve sinüzitten şüphelenilen hastalara uygun tetkikler yapılır. Ancak hastanın muayenesinde çok belirgin bir bulgu olmadan da sinüzit olabileceği akılda tutulmalıdır. Teşhis nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularına göre sinüzit düşünülse bile kesin teşhis radyolojik olarak yani çekilen filmlerle konur. Bunun için en çok çekilen film Waters filmi denilen ve daha çok maksiller sinüsü inceleyen bir filmdir. Diğer sinüsler içinde değişik açıdan çekilen filmler vardır. Ancak bu çekilen normal filmler pratikte faydalı olmasına rağmen yanılma payları az değildir. Bu amaçla özellikle tedaviye cevap vermeyen veya ameliyat düşünülen hastalarda mutlaka bilgisayarlı tomografi çekilmelidir. Bilgisayarlı tomografi burun
içi ve sinüsler hakkında bize çok faydalı bilgiler vermektedir.
Sinüzitin ne gibi tehlikeleri vardır? Sinüzit uygun antibiyotik ve yardımcı ilaçlarla veya gerektiğinde ameliyatla tedavi edildiğinde ciddi problemlere yol açmayan bir hastalıktır. Ancak iltihabın yayılmasına bağlı bazı komplikasyonlar gelişebilir. Bunlardan en önemlileri iltihabın göz çukuru içine yayılması ve körlüğe kadar gidebilen hastalıklar, beyin zarına veya beyin içine yayılarak abse oluşması, iltihabın sinüs içinde abseleşmesi ve kemik iltihabı sayılabilir. Bu tür durumlar oluştuğunda tedavi daha ciddi yapılmalıdır ve ilaç tedavisiyle birlikte ameliyat gerektirir. Sinüziti olan hastaların dikkat etmesi gereken konular nelerdir? Sinüziti olan hastaların nezle, grip gibi viral hastalıklardan korunması gerekir. Bu tip etkenlerden korunmak zor olduğundan grip aşısı denenebilir. Alerjik riniti (saman nezlesi) olanlarda allerji kontrol altında olmalıdır. Bilinenin aksine ıslak saçla sokağa çıkma sonrası oluşan başağrısı, sinüzitten çok, baş derisinin üşümesi sonucu oluşan nevralji veya kas gerilim ağrısıdır. Ancak, üst solunum yollarının enfeksiyonu sırasında üşütmek sinüzit oluşumunu kolaylaştırır. Tekrarlayan sinüziti olan hastaların havuza girmeleri sakıncalıdır. Nasıl korunabilirim? Hastaların sinüzit olmamak veya olunursa kolay tedavi edilebilmek için dikkat edebilecekleri birkaç şey vardır. Bunun için soğukta kalmamak, saçların ıslak kalmaması, yaşadıkları ortamın nemi ve ısısının uygun olması, sigaranın dumanında dahi kalınmaması,alerjiye yol açabilecek toz, duman veya diğer irritan maddelerden uzak kalınması gibi önlemler alınabilir. Nasıl tedavi edilir? Sinüzit tedavisinde amaç bakterilerin yok edilmesi ve sinüslerin buruna açılan deliklerinin açılmasını sağlamaktır. Bu delikler açılmazsa sinüs iltihapları yok edilemez. Bakterilerin yok edilmesi antibiyotiklerle olur. En çok sinüzite sebep olan bakteriler hesaba katılarak antibiyotik seçilir. Antibiyotik seçimi için kültür ve antibiyogram yapılması çok seyrek başvurulan bir yöntemdir. Antibiyotik tedavisi en az 10 gün hatta bazen 15-20 gün sürmelidir. Bunun dışında sinüs deliklerinin açılması için dekonjestan amaçlı kullanılan tablet ya da spreyler, ağrı kesiciler ve sinüzite yardımKASIM 2015
99
| SAĞLIK
cı olan alerji gibi durumlar varsa bunlara uygun ilaçlar verilir. Dekonjestan spreyler 5 günden fazla kullanılmamalıdır. İlaçlara cevap alınmayan durumlarda sinüziti kolaylaştıran başka faktörlerin varlığı araştırılır ve uygun şekilde tedavi edilir. Ancak bazen ameliyat gerekebilir. Kronik sinüzitlerde de yine önce ilaç tedavisi uygulanabilir. Ancak sık sık alerji ya da kemik veya et gibi bir anatomik problem olduğu için ameliyatla tedavi gerekli olmaktadır.
Hangi durumlarda ameliyat gerekli olur? Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine yanıt verdikleri için ameliyata nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak kronik sinüzitlerde, burunda et veya kemik eğriliği ( deviasyon ) bulunması gibi durumlarda ya da komplikasyon gelişen vakalarda sinüzit ameliyatı gerekir. Ameliyat nasıl yapılır? Sinüzit için yapılan ameliyatlar son yıllarda çok ilerlemiştir. Bu ilerlemenin en önemli sebebi endoskop denilen ve burun içine sokulan bir kamera aracılığı ile monitörden ameliyat yapmaya imkan veren cihazların kullanılmaya başlanmasıdır. Endoskopik yöntemle (görüntülü muayene ve ameliyat) hem burun içi gibi dar ve karanlık bir yerde çalışmak kolaylaşmaktadır hem de sinüzite yol açan asıl faktör düzeltilip diğer sağlam bölgelere dokunulmamaktadır. Bu ameliyat hem lokal hem de genel anestezi ile yapılabilir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüz ağız100
KASIM 2015
larının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini temizlemektir. Genellikle sadece burun içinden girmek yeterlidir. Bazen maksiller sinüse girmek için dudak altından çalışmak gerekebilir. Bu yöntemle burun içindeki et, kemik eğriliği gibi diğer hastalıklar da tedavi edilebilmektedir. Ameliyattan sonra hekimin tercihine göre burun içine tampon konabilir.
başlangıçta birkaç günde bir daha sonra daha seyrek olarak doktorunuza gitmeniz gerekecektir. Kaç günde bir temizlenmesi gerektiği ameliyatın seyrine ve doktorun tercihine göre değişir. Doktorunuz her pansumandan sonra bir sonraki görüşme zamanını söyleyecektir. Hasta kendisi burun içini serum fizyolojikle yıkayarak yapışma ve birikintileri önlemeye çalışabilir.
Ameliyatın ne gibi komplikasyonları vardır? Anestezi komplikasyonları dışında endoskopik ameliyatta en sık görülen problem kanamadır. Bu bazen cerrahın çalışmasını engelleyecek kadar şiddetli olur ve ameliyatta asıl amaç kanamayı durdurmak haline gelir.
Ameliyattan sonra sinüzitim tekrarlar mı? Endoskopik yöntemle ameliyat yapılmaya başlandıktan sonra sinüzitin tekrarlama oranı son derece düşmüştür. Ancak yine de özellikle alerjinin rol oynadığı sinüzitlerde tekrar problem oluşması görülebilir. Alerji toplumumuzda sanıldığından çok daha sık görülmektedir.
Bunun dışında burun ve sinüslerin çevresinde önemli organlar bulunduğu için ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bunlar arasında göz çukuru içine girilerek göz küresi ve sinirinin zedelenmesi, beyin zarının delinerek beyin sıvısının burun içine akması, beyine giden büyük damarların yaralanması, beyin absesi gibi ciddi problemlerin yanı sıra bazı küçük ve daha sonra tedavi edilebilen komplikasyonlar da vardır.
Ameliyattan sonra nelere dikkat etmeliyim? Endoskopik yöntemle yapılan ameliyattan sonra en önemli konu pansumanların uygun yapılmasıdır. Sinüzit ameliyatında pansuman burun içinin uygun şekilde temizlenmesi anlamına gelir. Bunun için
Kendi kendinize sinüzit testi uygulayabilirsiniz? Aşağıdaki soruların üç veya daha fazlasına evet diyorsanız sinüzit olma ihtimaliniz yüksek ve böyle bir durumda kulak burun boğaz uzmanına gidilmesi tavsiye edilir. Yüzünüzde basınç hissi, dolgunluk veya ağırlık hissi var mı? Burnunuz tıkalı mı? Koyu, sarı-yeşil burun akıntınız var mı? Geniz akıntınız var mı? Koku duyunuzda azalma var mı? Baş ağrınız var mı? Nefes darlığı hissi ve öksürük var mı? http://www.uzunhayat.com http://www.sinuzittedavisi.com/
KASIM 2015
00