UÇUŞ NOKTASI EKİM 2015 - FLIGHT POINT ISSUU OCTOBER 2015

Page 1

Ekim| October 2015 Sayı | Issue 51 Alabilirsiniz | Your Complimentary Copy

Sonbaharda İç Anadolu bir başka olur Central Anatolia is beautiful in the automn

Barcelona’nın en güzel mekanları Most beautiful sights in Barcelona

Planörle uzayın sınırına yolculuk Voyage to the borders of space in glider

Balık mevsiminin en leziz tarifleri The delicious recipes for fish season


2

EKİM - OCTOBER 2015


Feridun Bilgin

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Minister of Transport, Maritime Affairs and Communication

Değerli yolcularımız;

Dear Passengers;

Hızla gelişen bir ülke Türkiye... Dinamik ve genç demografik yapısı, jeostratejik konumu ve yapısal dönüşümleriyle, sürekli olarak altyapısını yenilemesi ve yeni yatırımlarla geliştirmesi gerekiyor ki, bu potansiyelini küresel ölçekte hayata geçirebilsin. İşte bu noktada Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Türkiye’nin kalkınmasında kilit rol oynayan bir bakanlık. Görev ve yetkilerimizi tanımlayan her üç alan da, stratejik önem taşıyor. Bu anlamda büyük sorumluluk yüklüyor bizlere... Ulaştırma alanında büyük bir atılım sergiliyor ülkemiz. 12 yıldan bu yana entegre ulaşım projeleriyle, önemli adımlar attık. Taşımacılıktan lojistiğe geçiş için tüm entegre projelerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. Havayolunda muazzam bir gelişme kaydettik. Uzun yıllardır yatırım yapılmayan demiryollarında ise yapısal bir dönüşüm hamlesi başlattık ve gerek hızlı, gerekse yüksek hızlı tren projeleriyle, Türkiye’yi 21’inci yüzyılın son teknolojileriyle, demiryolu taşımacılığında yıldız bir ülke haline getirmeyi amaçlıyoruz. Denizyollarında yılların ataletini üzerimizden atıyoruz. Karayolu taşımacılığında ise rasyonel adımlar atmaya devam ediyoruz. Bir yandan diğer ulaşım sistemleriyle entegre ederek karayolu ağırlıklı ulaşımı dengelemeye çalışıyor, öte yandan fizibıl yatırımlarımızla yola devam ediyoruz. İstanbul’u deniz altından bağlayan Avrasya Tüneli, boğazı hem karayolu hem de demiryolu ile geçecek olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İzmit Körfezi Geçişi bu anlamda örnek gösterilecek önemli projeler... Duble yollarla sağladığımız yurdun dört bir yanını birbirine bağlama konusunda kat ettiğimiz yol ise malumunuz. Ulaşım kadar önemli bir konu da haberleşme... Bilgi Çağı’nda yaşıyoruz ve hızlı bir dönüşüm içinde hem telekom hem de bilişim sektörleri... 4.5G ihalesiyle, 2016 yılında yepyeni bir sürece girecek ülkemiz. Artık ulaşım ve haberleşme altyapısı Avrupa’nın pek çok ülkesine göre çok daha gelişkin ve yeni teknoloji temelli bir Türkiye var. Şimdi jeostratejik konumumuzla, küresel ticaretten daha fazla pay alabilmek için yatırımlara yöneliyoruz. Hedefimiz, Türkiye’yi önce bölgesel sonra da küresel bir merkez haline getirmek... Bu konuda rasyonel bir yol haritamız var, hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Dünyada hak ettiği yeri alacak bir Türkiye için...

Turkey is a rapidly growing country. It’s young and dynamic demographical structure, geostrategic position, structural transformation, continuously renewing its present infrastructure, needs to develop with new investments in order to prove its potential on a global scale. At this point the Ministry of Transport, Maritime and Communications, is an important ministry that plays a key role in the development of Turkey. The three fields define our duties and authorisation which carries strategic importance. In this sense we are carryingbig responsibilities. Our Nation exhibits a major advancement in transportation. We have taken important steps in the last 12 years with integrated transportation projects. Each and everyone of our integrated transportation projcts are crossing over from transportation to logistics. We have achieved big development in airports. A structural transformation has occured in the field of railroads which has not been invested in for many years. We are planning on bringing Turkey to the 21st century with its fast, high speed train projects, fine technology, and in railways transportation. For years we have been inert in Maritime lines but no longer. We continue to take rational steps in the road transport. On one side we are integrating the road transport with the other transportation systems and on the other we are continuing to walk on our path of feasible investments. We are connecting Istanbul underneath the sea with the Eurasia Tunnel, completing Yavuz Sultan Selim Bridge which will connect the Bosphorus from both sides by railway and road transport and Izmit Basin Transit are one of the most important projects. It is with no doubt our success continues with connecting the entire country with double highways. Communications is just as important. We are living in the era of information and the telecom and the information sector are in a very high transitional stage. Our nation will enter a new 4.5G tender offer. This will be the beginning of a new phase for our nation in 2016. There is a new Turkey based on new technology and infrastructure if not better then any European nation in the field of transportation and communications. With our geostrategic position we are set out to attain bigger shares from global business in investments. Our purpose is to bring Turkey first to a regional and then to a global central position. We have a rational road map, and we are progressing step by step. For Turkey to achieve the place it disturbs.

İyi yolculuklar dilerim...

Wish you a pleasant flight. EKİM - OCTOBER 2015

3



Değerli misafirlerimiz;

Dear guests;

Her ay yeni veriler geliyor elimize ve gelen her veri, Türk sivil havacılığının gelişmesinin sürdürülebilir olduğunu teyit eder nitelikte oluyor. Öncelikle, 2015 yılının ilk sekiz ayında havalimanlarımızdan hizmet alan yerli ve yabancı yolcu sayısının 122 milyonu geçtiğini belirterek başlayayım sözlerime... Bu rakam da gösteriyor ki, yeni bir rekora daha uçmaktayız! Şimdi de uluslararası bir rapordan misal vermek istiyorum. Bu tek tek havalimanlarımızın ne kadar büyük bir performans gösterdiğini ortaya koyan bir rapor... Avrupa Havalimanları Konseyi’nin (ACI) Temmuz 2015 Trafik Raporu’na göre, Atatürk Havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı, kendi kategorilerinde en fazla yolcu artışı olan havalimanları arasında birinci oldu. Dış hat yolcusu temmuz ayında yüzde 30 artış kaydederek rekor seviyeye ulaşan Ankara Esenboğa Havalimanı ile toplam yolcusu yüzde 39.5 artış gösteren Trabzon Havalimanı da gösterdikleri performansla Avrupa’nın en fazla yolcu artışı sağlayan havalimanları listesinde yer aldı. 20 Mayıs 2015 tarihinde hizmete açılan Ordu-Giresun Havalimanı Karadeniz Bölgesi’nde hizmet veren havalimanlarına olan talebi olumsuz etkilemedi, tersine yoğunluk artarak devam etti. Trabzon Havalimanı, Avrupa’daki 209 havalimanı arasında en yüksek artış sağlayan havalimanları sıralamasına ilk kez girmeyi başardı. İşte tüm bu veriler, DHMİ olarak ne kadar doğru işler yaptığımızın ve projelerimizi maharetle uyguladığımızın ispatı niteliğinde. Bu da bizi hem yurtiçinde daha büyük yatırımlar yapma hem de yurtdışına açılma konusunda daha da şevklendiriyor. Tüm bu büyüme performansını hizmet kalitesini de yükselterek gerçekleştiriyor olmamız ayrı bir iftihar vesilesi bizler için... Yoğunluk ne olursa olsun, asla hizmet kalitesinden taviz vermemek ana düsturumuz. Bunu bir kez daha ispatlamış olmanın huzuruyla söylüyorum. Uzun bayram tatilini de büyük yoğunluğa rağmen yüzümüzün akıyla tamamladık. Bu vesileyle yedi gün 24 saat fedakârca çalışarak, yolcularımızın hızlı ve konforlu bir şekilde seyahatini sağlayan; mübarek günlerde eşi dostu, akraba ve sevenleri kavuşturan DHMİ mensuplarına teşekkür ediyorum. Ayrıca, DHMİ mensuplarıyla işbirliği halinde üstün gayret gösteren havayolu şirketleri ve tüm kuruluşların çalışanlarına da minnet ve şükranlarımı iletiyorum.

Every month we receive new data, each information, confirms the sustainable development of Turkish civil aviation. Let’s first begin with the news about the first eight months of 2015 passengers welcomed in our airports for domestic and international flights has passed 122 million. This number shows that we are flying towards new records! Now I would like to give you examples from the international report. This is a report that states the big performance of our airports. According to Airports Council International Europe (ACI) July 2015 traffic report, Atatürk Airport and Sabiha Gökçen Airport, are first place in their own category, airports with the highest increase in passenger traffic. International flights passenger traffic increased 30%, reaching record breaking levels in Ankara Esenboğa Airport, and total passenger traffic increase 39% in Trabzon Airport, both with their performance, are Europe’s number one airports with the most passenger traffic growth. On May 20th 2015 Ordu-Giresun Airport in Karadeniz Region opened up and welcomed its passengers without negatively affecting demand for the neighboring airports, showing increase in volume. According to the ACI Europe 2015 July Traffic Report representing 209 airports, Trabzon airport reported the highest increase amongst airports and was able to enter the list for the first time. This performance in our nation has encouraged us to make investments abroad. It is with great pride they we derive from our development in performance and quality service. Our main principle is service quality without comprimise. I am very comfortable with the evidence of our success. We were able to manage the intensity of the long Bayram vacation with success. I would like to take this opportunity to thank the employees of SAA, that worked seven days and 24 hours with devotion, providing safe and secure travel of our passengers, friends, family members, relatives to meet with eachother on this blessed Bayram Eid. I would also like to thank and show my gratitude to those in cooperation with the SAA employees and airlines companies, all establishments and employees for working with extraordinary effort.

İyi uçuşlar dilerim…

Have a nice flight… EKİM - OCTOBER 2015

5


EKİM - OCTOBER 2015 08 SEYAHAT / TRAVEL

İç Anadolu’nun doğal güzellikleri The natural wonders of Central Anatolia

26 MEDYA / MEDIA

Hasan Yıldız: TRT’de özgün programlar yapıyor Hasan Yıldız: Producing original programs on TV

08

34 KÜLTÜR / CULTURE

Kitap okuyanların beyni aktifleşiyor People who read have active brains

38 SAĞLIKLI YAŞAM / HEALTHY LIFE D vitamini hayatınıza kalite katar Vitamin D for a quality life

42 DÜNYA TURU / WORLD TOUR

Barcelona’da tarih ve mimari turu A historical and architectural trip, Barcelona

52 TARİHİN İZİNDE / IN THE STEPS OT THE HISTORY Bir zamanlar Anadolu bereketinin simgesiydi Once open a time Anatolian symbol of fertility

60 MUTFAK KÜLTÜRÜ / CULINARY CULTURE

Balık mevsimi açıldı, sofralara deniz bereketi geldi Fish season has started, blessing from the sea on the dinner table

66 SOSYAL MEDYA / SOCIAL MEDIA Sanal maskelerinizden kurtulun Get rid of your virtual masks

72 ASTRONOMİ / ASTRONOMY

Mars yüzeyinde su var ama bildiğiniz su gibi değil NASA finds evidence of recent flowing water on Mars

76 BİLİŞİM / INFORMATICS

Office ile evinize ofis kurun! Install Office and make your home an office!

80 SAĞLIK / HEALTH

Bel ağrısından kurtulmanın yolları To cure from back pain

86 MERCEK / ZOOM

Sivil havacılıktan haberler News from civil aviation

94 UÇUŞ REHBERİ / FLIGHT GUIDE İç ve dış hat seferleri Domestic and International flights

98 BULMACA / PUZZLE 6

EKİM - OCTOBER 2015

52 26


YÖNETİM / MANAGEMENT DHMİ Genel Müdürlüğü Personeli Yardımlaşma Vakfı

Emek 8. Cadde 75. Sokak No: 7/1 Emek - Ankara / TÜRKİYE DHMİ Personeli Yardımlaşma Vakfı Kuruluşu Meydan Reklam Adına Sahibi Onursal Başkan Honorary President and Owner on behalf of DHMI Personnel Assistance Foundation Serdar Hüseyin Yıldırım

72

38

Yayın Kurulu | Publishing Board Funda Ocak, Mehmet Ateş, Mehmet Karakan, Celal Özuğur, Cemal Köksal, K. Zafer Topuz,Vahdet Nafiz Aksu, Ali Fuat Emre, Ayhan Öztekin

YAYIN / PUBLISHING FORA MEDYA İstanbul: Barbaros Bulvarı No: 143/1 Balmumcu-Beşiktaş 0212 213 98 80 Ankara: Tunalı Hilmi Caddesi No: 68/12 Çankaya 0312 430 51 00 Genel Koordinatör | General Coordinator Süleyman Karan suleyman@foramedya.com Yazı İşleri Müdürü | Chief Editor Doğan Uluyüz dogan@foramedya.com Editör | Editor Nezahat Solmaz Yiğit Sanat Yönetmeni | Art Director Ferhat Gedik İngilizce Bölüm Editörü | English Section Editor Berna Atahan Reklam Departmanı Advertisement Department Rüştü Altıner rustu@foramedya.com

60

42

Pınar Güneş pinar@foramedya.com Murat Arslan murat@foramedya.com Reklam rezervasyon: 0212 213 98 80 Katkıda Bulunanlar | Contributors Berrak Güngör, Eren Cerciz, Elif İzgi Uluyüz, Işıl Kaya, Lokman Karakaş, Sezai Özden Baskı | Printing Azim Matbaacılık Büyük Sanayi 1. Cad 99/33 İskitler - Ankara Tel: (0312) 342 03 72 Basım Yeri ve Tarihi Place and Date of Publication Ankara, Ekim - October 2015 Yayın Türü | Type of Publication Yerel, aylık, süreli Local, monthly, periodical ISSN 1306 - 6323 www.foramedya.com

EKİM - OCTOBER 2015

7


seyahat | travel

İç Anadolu’nun doğa harikaları

Natural wonders of Central Anatolia Yazı - By: Nezahat Solmaz Yiğit 8

EKİM - OCTOBER 2015


40 ila 50 yaşında olan ve İç Anadolu’da yaşamamış vatandaşlar için İç Anadolu Blögesi deyince, genellikle geniş bir düzlük, bozkırlar, buğday tarlaları ve kurak bir iklim akla gelir. Bu genelleme belki doğrudur ama her genelleme gibi yetersiz ve yanıltıcıdır. Zira İç Anadolu, pek çok doğal güzelliğe ev sahipliği yapar. Dağlarıyla, ormanlarıyla, gölleriyle ve şelaleleriyle, pek çok doğa harikası bu bölgede yer alır. Sizlere, Anadolu’nun kalbinde yer alan bu doğa güzelliklerini tanıtmak istedik. Ve bu yöreleri gezip görmek, tadını çıkarmak için en doğru mevsim sonbahar... Citizens ages ranging between 40-50 years old, who have not lived in Central Anatolia before, when they think of Central Anatolia the first thing that comes to their mind is a vast plane, savannah covered in wheat fields and a very arid climate. This generalisation might be correct but just like many it is misleading and insufficient. For Central Anatolia is home to many natural beauties. With its mountains, forests, lakes and waterfalls many wonders of nature are located in this region. We wanted to present the wonders of nature located in the heart of Anatolia. The best season to travel to these regions and to enjoy the beauty is in the fall. EKİM - OCTOBER 2015

9


seyahat | travel

ALADAĞLAR Niğde, Çamardı İlçesi'ne yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer alan park içerisinde kamp, günübirlik, molakamp (Primitif kamping) alanları, doğa yürüyüş güzergahları ve tırmanma doğrultuları bulunuyor. Park, gerçek anlamda bir jeomorfolojik açık hava müzesi. Bitki çeşitliliği açısından çok zengin olmakla birlikte, ormanı oluşturan hakim türler karaçam ve kızılçam.Yöredeki akarsularda alabalık üretimi, sportif olta balıkçılığı yapılması da mümkün. Aladağlar, yaban hayat türleri açısından da zengin. Yaban keçisi, ayı, vaşak, sansar ve su samuru Aladağlar’ın sürekli sakinlerinden. Ayrıca Aladağlar Milli Parkı alanında yer alan Zamantı Irmağı da rafting yapmaya elverişli bir coğrafyaya sahip.

ALADAĞLAR Located 15 kilometers to Çamardı county, in Niğde, Aladağlar is surrounded by daily, primitive camping areas, nature walk routes and climbing paths. The park is an actual geomorphological outdoors museum. It is very rich in plant diversity, the forest is mostly dominated by blackpine and Turkish pine trees. In the surrounding rivers it is possible to see trout fish production areas and sportive handline fishing. Aladağlar is also rich in wildlife species. Chevrotains, wildcats, bears, weasels and sea otters are the usual residents of Aladağlar. The Zamantı stream located within the Aladağlar National Park has the most suitable geography for rafting. 10

EKİM - OCTOBER 2015


BOZOK YAYLASI Yozgat ilini içine alan bölge, bölge Bozok Yaylası olarak adlandırılıyor. Kızılırmak yayı içerisinde kalan yayla, Delice Irmağı ve Çorum Suyu’na karışan vadilerle yarılmış hafif dalgalı düzlükler meydana getiriyor. Bu yayla doğuda Akdağlar’a dayanıyor, kuzeydoğuda Deveci Dağı’nın batıya doğru ilerleyen kolları düzlükler arasında kayboluyor. Bozok Yaylası’nın rakımı 1,200-1,400 metre arasında.

BOZOK PLATEAU The entire land that includes Yozgat city is called, Bozok Plateau. The Plateau within the Kızılırmak arch, includes the Delice river and the Çorum stream that erupts into the vallies that form into wavey flatlands. This Plateau leans on to the Akdağlar mountains in the east, Deveci mountains on the west which branches towards the flatlands and then disappears. The altitude of Bozok Plateau is between 1,200-1,400 meters. EKİM - OCTOBER 2015

11


seyahat | travel

ÇATAK TABİAT PARKI Doğal yapısı ve görsel zenginlikleri nedeniyle yörenin en sık ziyaret edilen mesire yeri Çatak Tabiat Parkı. Parktaki hakim ağaç türü karaçam. Tilki, tavşan, kurt, ötücü kuşlar ve keklik faunayı oluşturuyor. Çorum’a takriben 20 kilometre uzaklıkta.

ÇATAK NATURAL PARK Çatak Natural Park with its natural disposition and visual richness, is the most visited recreational area within the region. The dominant tree species in the park is black pine. Fox, rabbit, wolf, passeriformes and partridges are members of the natural fauna. The Natural Park is 20 kilometers to Çorum city. 12

EKİM - OCTOBER 2015


EKİM - OCTOBER 2015

13


seyahat | travel

ELMADAĞ KAYAK MERKEZİ Kayak merkezi Elmadağ’ın kuzey yamaçlarında, 1,5001,850 metre yükseklikler arasında bulunuyor. Pistler ağaçsız ve alpin çayırlarla kaplı. Karasal iklimin hüküm sürdüğü merkezde kayak sezonu Ocak-Mart arasında ve kar kalınlığı 30-60 cm. 548 metre uzunluğunda saatte 720 kişi kapasiteli bir adet teleski mevcut. Pist kolay ve orta zorluk derecelerinde. Ankara’ya 26 km. uzaklıkta.

ELMADAĞ SKI RESORT The ski ceneter is located on the north slopes of Elmadağ mountain with an altitude of 1,500-1,850 kilometers. The ski tracks are treeless and covered in alpine grass fields. Continental climate is prevalent in the area where the ski season lasts from january-march with snow between 30-60cm. There is a skilift which is 548 meters long and has a capacity of 720 passengers/hour. The ski track is easy to intermediate. It is located 26 kilometers from Ankara. 14

EKİM - OCTOBER 2015


ERCİYES DAĞI Türkye’nin en yüksek sönmüş volkanlarından biri ve İç Anadolu’nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı (3,916 metre) Kayseri ilinin 25 kilometre güneyinde yükselir. Sönmüş bir volkan olan dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülü. Dağın kuzeyinde ise 1 kilometre uzunlukta bir dağ buzulu mevcut. Kayak merkezi, dağın kuzey yamaçlarında yer alan Tekir Yaylası üzerinde yer alıyor. Erciyes, kayak merkezi olmanın dışında, dağcılık sporu açısından ülkenin önemli dağlarından biri. Erciyes’te yaz kayağı, tur kayağı ve helikopterli kayak yapılması da olanaklı. Kayseri’ye 25 kilometre mesafede bulunuyor.

ERCIYES MOUNTAIN Erciyes Mountain is one of the highest extinct volcanos of Turkey in Central Anatolia with it’s peak (3,916 meters), rising 25 kilometers south of Kayseri city. It is an extinct volcano and the summit is covered with snow all year. There is a mountain glacier a kilometer long on the north of the mountain. The ski resort is on the north side of the mountain in Tekir Plateau. Erciyes is one of the most important mountains in the nation for mountain sports besides being a ski resort. It is also possible to enjoy summer skiing, touring ski, and helicopter skiing in Erciyes. The location is 25 kilometers from Kayseri. EKİM - OCTOBER 2015

15


seyahat | travel

HASAN DAĞI Hasandağı, 3,253 metrelik yükseltisiyle, İç Anadolu’nun sönmüş volkanik dağlardan birisi. Her düzeyde dağcılık meraklılarının çıkışına uygun. Yukarı Dikmen ve Helvadere köylerinden başlanabilen çıkışta kamp ve tırmanış için en fazla üç günlük bir program yeterli. Yazın teknik zorluğu olmayan tırmanış kışın daha güç.

HASAN MOUNTAIN Hasan mountain being 3,253 meters high, is one of the extinct volcanic mountains in Central Anatolia. It is suitable for all mountain climbers of all levels. Ascent begins from upper Dikmen and Helvadere villages where a three day program is enough for base camp and climbing. In the summer it is an easier climb without any technical difficulty compared to the winter season. 16

EKİM - OCTOBER 2015


İNCESU KANYONU Bir doğa harikası olan İncesu Kanyonu, görülmeye değer güzellikte. Özellikle tek giriş ve çıkışı bulunan İncesu Kanyonu, 12.5 kilometre uzunluğunda... Genişlik 40-60 metre arasında değişiklik gösteren kanyonun her iki yamacı sarp kayalıklı, yer yer ormanlık alanlara rastlamak da mümkün. Kanyon rafting ve trekking sporları için uygun özellikler taşıyor.

İNCESU CANYON İncesu Canyon is a wonder of nature, worth seeing. There is a single entryexit to İncesu Canyon 12.5 kilometers long. The width of the canyon can vary in size between 40-60 meters surrounded by steep rocks on both sides of the slopes and it is possible to run into forest land here and there. The canyon has special features for rafting and trecking.

EKİM - OCTOBER 2015

17


seyahat | travel

KAPUZBAŞI TAKIM ŞELALELERİ Ülkemizin en büyük şelaleler takımı. Kapuzbaşı takım şelalelerinin irtifa akışı 40-76 metre arasında değişiyor. Şelalelerin aktığı yerin yüksekliği 700 metre Aladağ’ın zirvelerinde bulunan kar ve buzul suları ile besleniyor. Kapuzbaşı takım şelaleleri, Yahyalı İlçesi'nin Küçükçakır Köyü'nün kuzey yamacında yer alıyor.

KAPUZBAŞI SET OF WATERFALLS They are the biggest set of waterfalls in our country. The altitude of the flow from the waterfalls can vary between 40-76 meters. The waterfalls fall from 700 meters height and are being nourished from the water of the snow and ice found on the peaks of Aladağ. The Kapuzbaşı set of waterfalls are located on the northern slopes of Küçükçakır village located in Yahyalı county. 18

EKİM - OCTOBER 2015


KIZILCAHAMAM MİLLİ PARKI Ankara’nın en önemli doğal güzelliklerinden biri Kızılcahamam... İç Anadolu coğrafyasında Kuzey Anadolu’nun gür ve ormanlık bölgelerine geçiş kuşağında yer alan Kızılcahamam Milli Parkı; iki ana vadiye açılan pek çok yan dere ve vadiler arası düzlüklerden meydana gelen jeomorfolojik bir yapıya sahip. Park alanı üzerinde, doğal görünüşünü koruyan karaçam, sarıçam, meşe ve kavak ağaçlarından oluşan ve alt flora türleriyle zenginleşmiş bir orman dokusu bulunuyor. Yaban domuzu, ayı, kurt, tilki, geyik, sansar ve akbabalar sık görülebilen yaban hayvanları. Kafe, restoran gibi tesislerin yer aldığı parkta bungalovlarda da konaklayabilirsiniz. Ankara’ya 78 kilomtre uzaklıkta.

KIZILCAHAMAM NATIONAL PARK Kızılcahamam is one of the most important natural wonders of Ankara. The Kızılcahamam National Park is located in Central Anatolian geography, the passage belt of the dense and foresty areas in North Anatolia to a geomorphological disposition with two main valleys opening into tributary rivers and to the flatlands between the valleys. The park area is protecting its natural appearance with black pine, yellow pine, oak, poplar and a forest touch with its rich underbrush species. Wild boar, bear, wolf, fox, dear, weasel and vultures are frequently observed wild animals. There is a Cafe and a restaurant on the premises and you can stay in the bungalows. The Park is 78 kilometers far from Ankara. EKİM - OCTOBER 2015

19


seyahat | travel

MEKE KRATER GÖLÜ Bir doğa harikası olan Meke Krater Gölü ve gölde yaşayan meke kuşları, Acı Göl, antik bir şehir kalıntısını içeren Çırayı Göl, Meyil Gölü, Konya’nın doğal cennetleri... Göl, iç içe iki krater gölünü barındırıyor. Sakarmeke, çamurcun, yeşilbaş, angıt, kızılbacak, uzunbacak, kızkuşu, kuyruksallayan, kuyrukkakan ve delice doğan gibi kuş türlerine ev sahipliği de yapan gölün oluşumu şöyle: Binlerce yıl önce volkanik patlama sonucu oluşan krater, zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş. Daha sonra bir ikinci volkanik patlama meydana gelmiş ve gölün ortasındaki ikinci volkan konisi oluşmuş. Zamanla o da suyla dolarak ikinci bir göle dönüşmüş... Deniz seviyesinden 981 metre yükseklikteki Meke Gölü’nün ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 metre yükseklikteki volkan konisindeki göl 25 metre derinlikte. Meke Gölü, Konya’ya 101, Karapınar ilçe merkezine ise 8 kilometre uzaklıkta yer alıyor.

MEKE CRATER LAKE Meke Crater Lake and the Meke birds that live there are a natural wonder, Acı Lake, Çırayı Lake with its ruins of an ancient city, Meyil lake are also Konya’s natural heaven. The lake harbours two crater lakes one within the other. Here you can find wild goose, teal, tree frog, ruddy shelduck, redshank, black winged stilt, lapwing, wagtail, wheater and hobby bird which are some of the species that live here. The lake is a crater which took form by a volcanic eruption that took place thousands of years ago, with time filled with water and became a lake. Later a second volcanic eruption occured within the lake and formed a volcanic cone shape in the middle of the first lake. That too filled with water within time. Meke Lake has an altitude of 981 meters from sea level following the second lake within the volcanic cone being 50 meters higher from the water. Meke Lake, is 8 kilometers to Karapınar county center and 101 from Konya. 20

EKİM - OCTOBER 2015


MERAM BAĞLARI Meram, Takkeli Dağları'nın güneydoğu eteklerinde vadiye kurulmuş. Eski Meram Bağları, şehrin 5-6 kilometre batısından başlayıp, Dere’ye ulaşan yeşil vadiye kadar uzanıyor. Bugün bu doku yapılaşma nedeniyle bozulmuş. Tarih boyunca suyu, havası ve bağları seyahatnamelere, divanlara geçmiş, ünü bütün Ortadoğu’yu ulaşmış bir mesire yeri. Bugün çevresi yeşil alanlarla kaplı Meram Bağları hala görülmeye değer.

MERAM VINEYARD Meram, is located on the vallies on the southeast outskirts of the Takkeli Mountain. The old Meram Vineyards begins 5-6 kilometers west of the city, and extends all the way until they reach the green valley to the stream. Today this natural texture has changed due to structuring. All through out history the water, air and vineyards of this recreational area has been mentioned in travel books and divans, its fame had reached the Middle East. Meram vineyards are surrounded by green and still a sight worth seeing today. EKİM - OCTOBER 2015

21


seyahat | travel

SEYFE GÖLÜ Seyfe Gölü, İç Anadolu’da yer alan birkaç tuzlu gölden biri. Yöre, sulak ve yer yer sazlık, bataklık alanlardan oluşmakta. Gölün doğusunda, kıyıya yakın sazlıklardan oluşmuş pek çok adacık var. Bu adacıklar ve göl çevresinde, ötücü kuşlar da dahil olmak üzere toplam 187 kuş türünün varlığı tespit edilmiş. Göl su kuşlarının beslenme, üreme ve konaklama alanı olarak sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da önemli sulak alanlarından. Seyfe Gölü’nde, dünyanın en büyük flamingo topluluklarından biri (320 bin birey) barınıyor. Göl, aynı zamanda sonbaharda yüz binlerce ördeğin konaklama alanı.

SEYFE LAKE Seyfe Lake is one of the salty lakes located within Central Anatolia. The area is marshy, and there are reeds and swamps. There are many islands formed by reeds located in the east shores of the lake. On the tiny islands and the viscinity, including the singing birds there are a total of 187 bird species that live here. It is one of the most important marshes not only for Turkey, but for the world for feeding, breeding and resting area of the lake’s water birds. One of the largest flock of flamingos (320 individual) in the world live here in Seyfe Lake. In the fall the lake becomes the resting area for thousands of ducks. 22

EKİM - OCTOBER 2015


SULTAN SAZLIĞI Develi Ovası’nın ortasında Develi, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçeleri arasında kalan geniş bir sulak alan Sultan Sazlığı. 8,000-13,000 hektar alanı kapsayan bu sulak alanın büyüklüğü mevsimlere göre değişiklik gösteriyor. Erciyes dağının güney eteğinde saz, kamış, kafa otu, kındıra, nilüfer ve süsen bitkilerinin bulunduğu büyük tatlı su bataklığı görünümündeki Sultansazlığı 295 çeşit kuşa barınaklık ediyor. Sultansazlığı’nın belli başlı kuş göç yollarından biri üzerinde bulunması, tatlı su ve tuzlu su ekosistemlerine sahip bulunuşu ile çok sayıda su kuşunun barınma, beslenme, üreme ve göç esnasında uğrama gibi ihtiyaçlarına cevap veren doğal yapısı sebebiyle, tabiatı koruma alanı olarak ilan edilmiş. Kayseri il merkezinin 70 kilometre güneyinde yer alıyor.

SULTAN MARSHES Sultan Marshes is located in the middle of Develi plains where a very large area of reeds meet at the point of Develi, Yahyalı and Yeşilhisar county. This marshy land is about 8,000-13,000 hectares of land and its size changes depending on the seasonal changes. On the south foothills of Erciyes Mountain sedge, reed, sedge warbler, pond lilies and freesia are some of the plants found in the fresh water swamp, Sultan Marshes, are the habitat for 295 different bird species. Sultan Marshes has been declared a natural conservation area due to the fact that it is located on a certain migratory route, has the ecosystems for fresh and salt water and is a natural breeding, feeding shelter that meets the needs of many water birds that rest here during their migratory transit. The area is 70 kilometers south of Kayseri city center. EKİM - OCTOBER 2015

23


seyahat | travel

TUZ GÖLÜ Ankara’nın güneydoğusundaki Şereflikoçhisar’a yaklaşırken, batıya doğru parlayan ışık size Tuz Gölü’nün yaklaştığını bildirir. Tuz kristallerinin şiddetli beyazlığı ve parıltısı aldatıcı bir biçimde kar ve buz görüntüsünde. Tuz Gölü, Melendiz Irmağı, pek çok küçük akıntı ve yeraltı tuzlu su kaynaklarıyla besleniyor. Tuz Gölü, 1,500 kilometrekarelik alanıyla Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin ikinci büyük gölü. Gerçekten de tuzun berrak göl suyu altında gümüş gibi pırıldayan garip manzarasını görmek için gelmeye değer.

TUZ LAKE As you travel to the southeast of Ankara you reach Şereflikoçhisar and the light that shines from the east signals that you are close to Tuz Lake. The shine and the white of the salt crytals coming from the lake tricks you into thinking that it is covered in ice and snow. Tuz Lake, is fed by Melendiz River, many small streams of underwater salt water resources. Tuz Lake covers a land of 1,500 kilometersquare making it the second largest after Van Lake in Turkey. It is trully a different sight to see and the salt shines and shimmers from the bottom of the lake like silver from the clear water. 24

EKİM - OCTOBER 2015


YOZGAT ÇAMLIĞI Şehrin hemen güneyinde, bölgeye hakim bir tepe üzerinde bulunan park, dünyada bir eşi sadece Kafkasya’da bulunan bir çam ormanı içine kurulmuş. Özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan Çamlık, çeşitli kuş türleriyle bölgenin florası ve faunası en zengin yöresi. Yozgat’a 2 kilometre uzaklıkta.

YOZGAT PINE GROVE The park is located on the south of the region on a hill over looking the area. The same pine grove in the world is located in Caucasia within a forest. The site is flooded with visitors in the summer months. The Pine grove is rich in bird species, flora and fauna and is two kilometers to Yozgat city. EKİM - OCTOBER 2015

25


medya | media

“Kaliteli program yaptınız mı, izleyici hak ettiğiniz notu verir” “If you produce a quality program, then the viewers will give the grade it deserves”

‘Gez Göz Arpacık’, ‘Sultanların İzinde’, ‘Diplomatik Fay Hatları’, ‘Devlet-i Aliyye’, ‘Vakıfname’, ‘Siyaset Sözlüğü’ gibi yapımlarla, bilgiyle yoğrulmuş kaliteli belgesellerin nasıl yapılacağını göstermeye gayret ettiğini söylüyor yapımcı-yönetmen Hasan Yıldız. Şimdi ‘Kripteks’ ile yarışma programlarına özgün bir format getiriyor. ‘Gez Göz Arpacık’, ‘Sultanların İzinde’, ‘Diplomatik Fay Hatları’, ‘Devlet-i Aliyye’, ‘Vakıfname’, ‘Siyaset Sözlüğü’ productions are kneaded with information and producer-director, Hasan Yıldız is ready to show how it is done. At the moment he is bringing a new original format to game shows such as ‘kripteks.’ Yazı - By: Işıl Kaya 26

EKİM - OCTOBER 2015


Türk televizyonalrından birçok önemli yapıma imza atan yapımcı-yönetmen Hasan Yıldız, ‘Kripteks’ yarışmasında uyguladığı özgün formatıyla farklı bir tarz yakaladı. TRT’nin gençlik kanalı TRT Okul’da yayınlanan program kısa sürede 7’den 77’ye herkesin beğenisini kazandı. Biz de bunun sırrını, gençliği, hedeflerini ve kariyerini Yıldız’a sorduk.

Producer-director Hasan Yıldız, has his name on many popular and important Turkish television productions and is implementing a new distinctive game program format in ‘Kripteks’, creating its own original style. The program is being aired onTRT youth channel, TRT OKUL and in its short history on TV has been admired by many from 7 to 77. We wanted to talk to Yıldız about his success, his secret, youth, targets and career.

Sohbetimize Kripteks ile başlayalım isterseniz, Kripteks’in varoluş hikayesini biraz anlatır mısınız?

Let’s begin our conversation with Kripteks, tell us the story about the existence of Kripteks?

Türkiye, insanlık tarihinin hemen hemen bütün dönemlerinde iskan edilmiş, bir uygarlık biterken diğer bir uygarlığa kucak açmış, gökkubbenin altındaki en güzel yeryüzü parçası bence. Binlerce yıl boyunca yıkılan her yapıdan kalanlar, bir sonraki yapının temel taşı olmuş bu coğrafyada. "Peki; biz ne kadar biliyoruz bu eserleri, ne kadar hissediyoruz taşıdıklarını?.. Her kentimizde bir yerlerde kimi

I believe that Turkey, has been inhabited all through out human history, has been the cradle to a new civilisation as the old one faded out, and to me is the most beautiful piece of land under the open sky. For thousands of years, as each structure collapsed, it formed the stepping stone of the next structure in this geography. Well; how well do we know about these structures, what do we feel about what they represent? In each of our cities we just step

EKİM - OCTOBER 2015

27


medya | media zaman önünden geçip gittiğimiz, adını bilmediğimiz ya da bilsek de kitabesine bir kez bile dikkat etmeden, öylece yürüyüp gittiğimiz kaç tanığı var tarihin? Özellikle yüksek öğrenimlerini sürdüren gençlerimiz, acaba kendi müfredatları dışında bu toprakların üzerinde ecdatlarının mirasından ne kadar haberdarlar?” diye sorduk kendimize ve oturup zihnimizin merdivenlerine, bu kaygıyla bir yapım düşündük. İşte böyle başladı hikayemiz... Malum; tarih birçok kesim için sıkıcı sayılabilecek bir konu, keyifle tarihi sunmaya çalıştık. Hiç cast kullanmadık hep doğallıktan yana olduk, sanırım başarının altındaki sır da bu oldu.

Bahsettiğiniz kaygıları, sanırım her yapım öncesi taşıyorsunuz? Elbette, mesleğinizi aşkla yapmazsanız başarılı olamazsınız. Üstelik sık sık ifade ederim; biz yapımcıların üzerlerindeki yük sadece yaptıkların işin beğenilmesi olmuyor. Topluma bir şeyler katabilme sorumluluğunu da omuzlarında taşımayan kişilerin

“Eleştirel gözle bakan her izleyici, TV’de yer alan farklı yapımları kendince değerlendirirken, kendisine ve topluma ne kattığını ölçüt olarak koymaya başlıyor. İzleyici, artık her yapıma kendince bu kıstaslar çerçevesinde bir not veriyor.” “Each viewer watches the different productions on TV with a critical eye and form their own criticisms, they evaluate the criterions and what that means to themselves and to society. The viewers watch each production within the boundaries of these criterions.”

28

EKİM - OCTOBER 2015

and pass by nonchalantly, without knowing the name, or never took interest in the epitaph of the gravel we step on, without knowing how many witnesses had witnessed its history? Especially our students who are receiving a college education, do they know anything besides their own curriculum, how well ar they informed about the legacy of their ancestors left behind on this very soil?” we asked these questions to ourselves and sat on the steps of our minds and with this concern in mind we came up with this production. This is how our story began, as we all know history can be considered a boring subject to many, therefore we tried to present history with pleasure. We didn’t use a cast it was all natural and i think this is the secret behind our success.

You mentioned concern, is that what you feel before each production? Of course you must practise your profession with love otherwise you will never be successful. I usually repeat that the weight on a producer is not his concern for his work but to be liked. People not carrying the weight of


EKİM - OCTOBER 2015

29


medya | media

30

başarılı olma şansı izleyici karşısında pek yok. Eleştirel gözle bakan her izleyici, TV’de yer alan farklı yapımları kendince değerlendirirken, kendisine ve topluma ne kattığını ölçüt olarak koymaya başlıyor. İzleyicinin artık her yapıma kendince bu kıstaslar çerçevesinde bir not verdiği günümüzde, kendinden ve bu topraklardan bir şey bulmak istediği yapımlar diğerlerine karşı avantaj sağlıyor. Ekibimde de yer alan herkes, benim gibi düşünüyor ve takım oyunu oynuyoruz. Birlikte atak, birlikte savunma anlayışı yani. Her kentin kendisini efsanelerinden, hikayelerinden yola çıkarak kendisini anlattığı projemiz ‘Bir Kent Hikayesi’ ile yakaladığımız özgün tarz, defalarca başka isimlerce denenmişti ve bu yapım 2010 yılının en iyi belgesel programı seçildi. ‘Gez Göz Arpacık', sempatik tarzı ve Anadolu kültürü yanında insan sevgisiyle harmanladığımız bir sunumdu hala tekrarları keyifle izleniyor. ‘Sultanların İzinde’, ‘Diplomatik Fay Hatları’, ‘Devlet-i Aliyye’, ‘Vakıfname’, ‘Siyaset Sözlüğü’ gibi yapımlarla da, izleyicisine doğru bilgiyle kaliteli belgesellerin nasıl yapılacağını göstermeye gayret ettik. Gelen eleştiriler amacımıza ulaştığımızı da kanıtlıyor.

responsibility of being able to give something back to society on their shoulders, will not stand a chance for success. Each viewer watches the different productions on TV with a critical eye and try to evaluate the program ccording to its criterias to them and to society. The viewers grade each production according to their own criterias today, productions that give something about themselves or the land we live on has an advantage over the others. Everyone of my team members and i think this way too, and we play a team game. It means defence and offence together. Each city is recounted by its own stories and legends, and we told the story in our project called ‘A Story of a City’ and our unique style has been copied by many others but this production was chosen the best documentary program of 2010. ‘Gez Göz Arpacık’ has a sympathetic style and it was presented with Anatolian culture mixed with human love, reruns are still lots of fun to watch. In ‘Sultanların İzinde’, ‘Diplomatik Fay Hatları’, ‘Devlet-i Aliyye’, ‘Vakıfname’, ‘Siyaset Sözlüğü’ were productions we tried to show how to make a quality documentary with true information. The rave reviews we received told us we had accomplished our purpose.

Bir de sosyal sorumluluk projeniz olduğunu biliyoruz. Biraz bahseder misiniz?

We know about your social responsibility project. Can you tell us about it?

Evet, adına ‘Kariyer Sohbetleri’ dediğimiz bir sosyal sorumluluk projemiz var ve ben bu proje bağlamında üniversitelerimizi geziyorum. Üniversiteli

Yes we have a social responsibility project we call ‘Career Talks’ and I am so attached to this project that I visit each university. We come together with

EKİM - OCTOBER 2015


gençlerimizle bir araya geliyor, onlara iş hayatı ve medya alanındaki tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum. Malumunuz, bilgi evrendeki en pahalı ürün ve kolay elde edilmiyor, ancak bir o kadar önemli olan şey tecrübe gençlerimiz o yaşlarda bilgiyi öğrenim gördükleri güzide üniversitelerimizde ediniyor ve her gün üzerine yenilerini ekleyebiliyorlar, fakat tecrübe ancak yaşanarak öğreniliyor ve maliyeti yıllar oluyor. Bu anlamda ben yaşadıklarımı, onların yaşayabilecekleri şeklinde dilim döndüğünce anlatmaya çalışıyorum.

our youth in universities and I try to relay my own personal experiences on my professional career and media to them at all levels. As you know information is the most expensive product in the world and it is not easily accessible, but experience is just as important. At that age our young is learning information from our distinguished universities and and each day are depositing new information and adding on but experience is only learnt with age and years and has quite a cost. In this respect I try to convey what i lived to them as much as i can.

Böyle bir projeye nasıl karar verdiniz?

How did you decide to do such a project?

Bilirsiniz, dünyanın en çok satan ve birçok dile çevrilen Richard Bach'ın 'Martı' adlı kitabı; Jonathan adlı bir martı özelinde bir yaşam dersi ortaya koyar. Jonathan, bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan farklı hareket eden bir martıdır. Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan, bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır. Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar. Bu sebeple Jonathan uçmayla ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez. Bir gün Jonathan uçma eğitimi için sürüden ayrılır. Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener. Başaramayınca, sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir ama bu onu oldukça mutsuz etmektedir. Bu sırada gece olmuştur. Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir. Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir. Başardığında bambaşka olmuştur. Kitap, şartlara takılmadan tek başına verdiğin kararları uygulamanın mutlaka sonuca götüreceğini anlatan bir şaheserdir. Alınması

As you know, Richard Bach’s book, the most translated, and the best seller of the world, Seagull, is a story about Jonathan and is here to give us a life’s lesson. Jonathan lives with a flock of seagulls but acts different then the others. He is a seagull that spends all his time flying instead of hunting for fish behind boats like his friends. His parents are upset over his thoughts. This is why Jonathan doesn’t want to reveal his true feelings about flying. One day Jonathan leaves the flock for his flight classes. He tries real fast flights and turns. When he cannot succeed he decides to join the flock and act like them eventhough it makes him unhappy. It has become night time. All of a sudden he remembers that segulls cannot do night flight. He decides to pass beyond his own limitations and to become free. When he succeeds he becomes totally different. The book is a masterpiece telling us that you make your own decisions, and it is these decisions that will bring you outcomes. It bears many lessons that need to be taken.

EKİM - OCTOBER 2015

31


medya | media

gereken çok fazla ders barındırır. Biliyorum ,hala gece uçmayı deneyen martı telaşında birçok gencimiz var. Biliyorum, çünkü son birkaç yıldır onların gözlerine daha yakından bakma fırsatı buluyorum. Hepsi kendi hikayesini en talihsiz olan zannederken, ben yanlarında olmaya çalışıyorum. Bu ülkenin yetiştirdiği bir genç işadamı olarak, üzerimde sorumluluk hissettiğim bu cennet ülkenin gençlerine bir şeyler katmak arzusuyla onlarca üniversitenin davetlisi olarak katıldığım ‘Kariyer Sohbetleri’ ile hayata onların gözlerinden bakma fırsatı buluyor hem de iş ve medya alanındaki tecrübelerimi aktarıyorum. Bugün alanında uluslararası düzeyde sayılı bir kuruluşun bilgi, özgüven ve cesaretle, ilmek ilmek dokunan hikayesini anlatıyorum.

I know there are many of our young who are hurrying to try to fly at night just like the seagull. I know because i have had the opportunity to gaze into their eyes in the past few years. They all think their lives are the most unlucky, I try to be there for them. I am a young busnessman, who is a product of my country and I take full responsibility of this heavenly country by trying to add something to the lives of many young people, by being invited to their universities for ‘Career Talks’ and get a chance to see life through their eyes by conveying my business and media experiences to them. Today I tell the story of a company which is within the international standards in his own area, with information, self-confidence, and bravery one stich at a time.

Hem TV programlarınız, hem de üniversite seminerleriniz nedeniyle çok sık havayoluyla seyahat ettiğinizi biliyoruz. Ülkemizde havayollarının geldiği nokta adına ne söylemek istersiniz.

We know you travel frequently for your TV programs, and to your seminars. What would you like to say about our country’s airways?

Uçaklar tüm yerkürenin birbirine olan uzaklığını ortadan kaldırabilen, modern çağın en önemli ulaşım aracı... Tabiidir ki bizler için de vazgeçilmez derecede önemli. Gönül ister, tüm kentlerimize uçarak ulaşalım, ki bu sanırım hayal olmayacak çünkü havalimanları baş döndürücü bir hızla artıyor. Birçok farklı gelişmiş ülkenin havalimanını gören birisi olarak söyleyebilirim ki, havalimanlarında uçuş saati beklemek giderek keyifli bir hal alıyor. Gerek mimarisi gerekse sosyal alanlarıyla bence Türkiye bu alanda dünya lideri konumuna gelmiş. 32

EKİM - OCTOBER 2015

Airplanes have resolved the distances between countries on the hemisphere, helping our stride against time, have become the most important transportation means, and of course indefeasably important to us too. I’d like to be able to travel to all our cities on plane, which is coming true with airpots and flight points opening up at a very rapid rate. I for one have been to many developed country’s airports, it is becoming a treat to wait for your flight at an airport terminal due to its architecture and socializing areas. In my opinion Turkey has developed and has become a global leader in this area.


EKİM - OCTOBER 2015

33


kültür | culture

Çok okuyan, Reading helps aktif bir beyne create an sahip olur
 active brain Kitap okumak; sadece dünyayı, toplumu, hayatı daha iyi kavramamızı sağlamıyor, aynı zamanda beynimizi de geliştiriyor. Nörologların 21 denek üzerinde yaptığı araştırmalar, kitap okumanın, beynin sol lobunda aktiviteleri artırdığını ortaya koydu. Reading a book not only helps you to understand the world, society and life but at the same time it also helps to develop your brain. According to research conducted by neurologists on 21 human subjects, reading a book increases the activities of the left lobe. Yazı - By: Elif İzgi Uluyüz 34

EKİM - OCTOBER 2015


Kitap okumak; sadece kültürlü bir insan olmanızı getirmez, gerçek anlamda da beyninizi geliştirir. Bilimsel araştırmalar da artık bu önermeyi kanıtlıyor. Nörologlar, kitap okumanın beyinde biyolojik değişikliklere yol açabildiğini ortaya koydu. Anlayacağınız üzere, kitaplar gerçekten de hayatınızı değiştirebilir. Brain Connectivity’de yayımlanan makaleye göre, kurgusal bir hikâyeye dalmak, beyin fonksiyonlarının işleyişinde, beş güne kadar değişiklik yaratabiliyor. Emory Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, katılımcılardan, milattan sonra 79 yılında geçen ve sevdiği kadını Vezüv Yanardağı’nın patlamasından kurtarmaya çalışan bir adamı anlatan, tarihsel gerilim kitabı 'Pompei’yi okumalarını istedi.
Katılımcıların temel aktiviteleri, kitabın okunmasından önceki beş gün boyunca kaydedildi ve sonrasında da her bir katılımcı, romanı bölümler halinde dokuz gün içerisinde okudu. fMRI taramaları

The actual reading of a book not only does it make you a cultured person but truly develops your brain. Scientific research substantiates this theory. Neurologists revealed that reading a book is the leading cause of creating a biological change in the brain. As you well know reading a book can truly change your life. According to an article published in Brain Connectivity, as you immerge into a fictional story, you can actually create a change of the inner functions of your brain up to five days. The scientists at Emory University, asked their subjects to read a historical thriller, the book of Pompei that took place in A.C. 79 about a man trying to save his dearly beloved from the eruption of Vesuvius volcano. The subjects' basic activities were recorded five days prior to book reading. Then the following nine days each subject read parts from the same book. At the end of each day their MRI's showed that the left lobe, language

EKİM - OCTOBER 2015

35


kültür | culture

sonucunda her günün sonunda, beynin dil temelli sol temporal lobunda aktivitenin arttığı gözlemlendi. Buna ek olarak, katılımcıların duyusal becerilerinde de artış olduğu görüldü.
Nörolog Gregory Berns, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Fiziksel his ve hareket sistemlerinde gözlemlediğimiz nörolojik değişiklikler, roman okumanın, sizi, bir anlamda başkarakterin bedenine aktarabileceğini gösterdi. İyi hikâyelerin, okuyucuları mecazi anlamda bir başkasının yerine koyabildiğini zaten biliyorduk. Şimdiyse bunun yanında biyolojik değişikliklerin de gerçekleştiğini söyleyebiliriz.”
Yapılan araştırma, 21 kişiyle sınırlı kalsa ve bağımsız bir kontrol grubu olmasa da, fMRI sonuçları, beyinde gerçekleşen değişikliklerin, kitabın bitirilmesinden beş gün sonra bile belirgin halde olduğunu gösterdi. 36

EKİM - OCTOBER 2015

center recorded increase of activity. It was noted that the sensory abilities of the subjects had increased simultaneously. Neurologist Gregory Berns, had a few things to say on the subject: “We observed the neurological changes in the physical and motion systems, showing, when reading a novel, it can transform you, into the main character's body. We were already aware that a reader of a good story, metaphorically speaking can be in someone else's place. Now we can conclusively add the actual occurrence of biological changes.” Regardless of the fact that the research conducted was limited to 21 subjects and that it lacked an independent control study group the MRIs showed changes in brain activities five days after the actual reading.


EKİM - OCTOBER 2015

37


sağlıklı yaşam | healthy life

Vitamin D eksikliği zihinsel Too little vitamin gerilemeyi neden D 
may hasten mental decline olabilir Yapılan bir araştırmaya göre, düşük D vitamini seviyeleri, yetişkinlerde görülen bunama, zayıf hafıza ve düşünme becerilerindeki kayba sebep olabiliyor. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’ne göre, yetişkinler için öngörülen günlük D vitamini alımı 600 ila 800 IU’dur. Vitamin D, gün ışığı vitaminidir, süt, portakal suyu, yoğurt ve kahvaltılık gevrek gibi zenginleştirilmiş gıdalarda bulunur. Study found adults with low levels more likely to have dementia, and poor memory and thinking skills. The recommended daily intake of vitamin D for older adults is 600 to 800 IU, according to the U.S. National Institutes of Health. Vitamin D, called the sunshine vitamin, is found in fortified foods, such as milk, orange juice, cereals and yogurt. Yazı - By: Işıl Kaya 38

EKİM - OCTOBER 2015


Yapılan yeni bir araştırma, yaşlılıkta görülen düşük D

Mental function may decline faster in older adults

vitamini seviyelerinin, zihinsel işlevlerin gerilemesini hızlandırdığını ortaya koyuyor. 380 kişiden fazla insanın üzerinde, ortalama beş yıldır yapılan araştırmaya göre, demans olanlarda D vitamininin en düşük seviyelerde seyrettiği görülmüştür. Araştırma grubunun yazarı Joshua Miller, New Jersey eyaleti New Brunswick’de bulunan Rutgers Üniversitesi Çevresel ve Biyoloji Bilimleri Bölüm Başkanı... Miller, “D vitamininin etkileri konusunda kesin bir bilgimiz yok. Elimizdeki kanıtlara bakarak D vitamininin vücudumuzdaki tüm hücrelerin içine, buna beyin de dahil girdiğini biliyoruz” diyor. D vitamininin, beyinde oluşan ve Alzheimer hastalığı ile ilşkilendirilen plakaların ve kördüğüm yumakların oluşumunu engellediği ihtimali üzerinde de duruluyor. Miller, “ABD’de 75 yaşın üstündeki insanlarda D vitamini eksikliği görebilme ihtimalimiz çok yüksek” diye ekliyor. Miller, D vitamini takviyesi alarak zihinsel çöküşü yavaşlatbileceğimize dair hiçbir kanıtın olmadığı konusunda

with low levels of vitamin D, a new study suggests. Among more than 380 people the researchers followed for an average of five years, those with dementia had the lowest levels of vitamin D. “It is unclear what vitamin D might be doing,” said study author Joshua Miller, chair of the department of nutritional sciences at Rutgers University School of Environmental and Biological Sciences in New Brunswick, N.J.
”There is good evidence that vitamin D gets into all cells of the body, including the brain,” Miller said, so it’s possible that vitamin D protects the brain from developing the plaques and tangles that are associated with Alzheimer’s disease. Unfortunately, “There’s a good chance that most people over 75 in the United States are vitamin D-deficient,” he noted. Miller cautioned that there’s no proof that taking vitamin D supplements will slow mental decline, as this study only showed an association between the two. “All EKİM - OCTOBER 2015

39


sağlıklı yaşam | healthy life

uyarıyor, bu çalışma sadece ikisinin arasındaki ilişkiyle bağdaştırılmalı, o kadar... “Takviye almanın size bir yardımı olabilir” diyor Miller ve bir konuda güvence veriyor; “Takviye almanın zararları önemsenmeyecek kadar azdır”. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün açıklamasına göre, yaşlılar için günde 600-800 IU D vitamini alımı önerilmekte. D vitamini, gün ışığı vitaminidir, süt, portakal suyu, kahvaltılık gevrek gibi zenginleştirilmiş gıdalarda bulunur. Balık, yumurta sarısı ve karaciğerde bu vitamin bolca vardır. Miller ve çalışma arkadaşları, kandaki D vitaminini dört gruba ayırdılar: Eksiklik 12 nanogram her mililitre (ng/mL); yetersiz 12- 20 ng/mL; yeterli 20 - 50 ng/mL; ve yüksek 50 ng/mL ya da fazlası...

D vitamini edinmenin sekiz yolu Araştırmacıların elde ettiği bulgulara göre, araştırma yapılan gruptaki insanların çoğunun D vitamini seviyeleri çok düşüktü; yüzde 26’sında D vitamini eksikliği ve yüzde 35’inde D vitamini yetersizliği saptandı. Beyazlara kıyasla en düşük D vitamini, siyahiler ve hispaniklerde görüldü. Araştırmacıların açıklamasına göre, siyahiler ve diğer azınlıklarda yoğun melatonine rastlanmaktadır, sebebi ise derilerinin daha koyu olması dolayısıyla D vitamini sentezinin enegellenmesidir. Araştırmanın yazarlarına göre, D vitamini günlük diyetteki süt ve süt ürünlerinden alınır, ancak azınlık grupları bu ürünlerden düşük seviyede tüketiyorlar. Araştırmada yer alanların yaş ortalması 75 yaşın biraz üstündeydi. Araştırmanın başında katılımcıların yüzde

40

EKİM - OCTOBER 2015

we can say is that supplements might be helpful to you,” he said. “And the downside of taking supplements is very small.”
The recommended daily intake of vitamin D for older adults is 600 to 800 IU, according to the U.S. National Institutes of Health. Vitamin D, called the sunshine vitamin, is found in fortified foods, such as milk, orange juice, cereals and yogurt. Fish, egg yolks and liver also contain the vitamin.
Miller and his colleagues defined four levels of vitamin D in blood: deficiency as less than 12 nanograms per milliliter (ng/mL); insufficient as 12 to less than 20 ng/mL; adequate as 20 to less than 50 ng/mL; and high as 50 ng/mL or more.

8 WAYS TO GET MORE VITAMIN D IN YOUR DIET
 The researchers found that most people in the study had levels of vitamin D that were too low; 26 percent were vitamin D-deficient and 35 percent were vitamin D-insufficient. Blacks and Hispanics had the lowest vitamin D levels, compared with whites. Blacks and other minorities have higher concentrations of melanin, which makes their skin darker, but this inhibits synthesis of vitamin D, the researchers explained. Also, dietary intake of vitamin D comes mostly from dairy products, and minority groups tend to consume low amounts of dairy foods, the study authors added.
The average age of participants in the study was slightly over 75 years old. At the start of the trial, 17.5 percent of the participants had dementia, almost 33 percent had some problems


17.5’inde demans, neredeyse yüzde 33’ünde düşünme ve hafızada bazı problemler (hafif kognitif yetersizlik) bulunuyordu ve yüzde 49.5’inin zihni normaldi. Miller ekibinin yaptığı gözlemlere göre, demans hastalarının D vitamini seviyeleri düşüktü; 16 ng/ml... Buna kıyasla hafif kognitif yetersizliği olanlarınki 20 ng/ml ve zihinsel durumu normal katılımcıların seviyeleri ise 19.7 ng/ml idi. Araştırmacıların yaptığı sonrası takiplerde; hafıza, düşünmek ve problem çözmek gibi işlevlerde gerileme D vitamini eksikliği ve yetersizliği olanlarda, normal seviyede D vitamini olanlardan çok daha düşüktü. Yapılan araştırma neticesinde; geçmişte yer alan eşya ve olaylarla ilgili hafızayla görsel ve mekansal algılama ilişkisi düşük D vitamini düzeyiyle aralarında bir bağlantı kurulamadı. New York şehrindeki Mount Sinai Hastenesi Kognitiv Sağlık Direktörü Dr. Sam Gandy’ye göre ise 55 yaş ve üzeri bireylerde D vitamini seviyelerine en az bir kere bakılmalı ve zihinsel yetersizlik varsa mutlaka incelenmeli… Yapılan bu araştırmada yer almayan Gandy, yaşlılarda D vitamini takviyesinin rastgele alımını uygun bulmuyor. Ancak kimin için olursa olsun, vitamin takviyesiyle ilgili tavsiyelerde bulunmadan bir durup düşünmek lazım. Ama mutlaka herkesin hayatlarında en az bir kez vitamin seviyesini kontrol ettimesi gerek, hele ki zihinsel bir yetersizlik söz konusuysa.

with thinking and memory (mild cognitive impairment) and 49.5 percent were mentally normal.
Vitamin D levels were lower among those with dementia at 16 ng/mL, compared with those with mild cognitive impairment (20 ng/mL) and mentally normal participants (19.7 ng/ mL), Miller’s team found.
During follow-up, the rates of decline in memory, thinking and problem-solving among those who were vitamin D-deficient and vitamin D-insufficient were larger than among those with adequate levels of vitamin D, the researchers found.
Levels of vitamin D were not significantly linked with decline in the memory of things and events stored in long-term memory or with the ability to perceive visual and spatial relationships, the study found.
Dr. Sam Gandy, director of the Center for Cognitive Health at Mount Sinai Hospital in New York City, said, “Vitamin D levels should be checked at least once in people 55 and older, and should be a part of any evaluation of mental impairment.” Gandy, who was not involved with the study, doesn’t think that older people should be taking vitamin D supplements as a matter of course, however. “I would stop short of recommending general use of supplements by everyone,” he said. “But certainly everyone should have their levels checked at least once in midlife and if there is any mental issue.” EKİM - OCTOBER 2015

41


dünya turu | world tour

Masallar Diyarı

Land of fairytales

Barcelona, şehre hayat veren muhteşem Gaudi eserleri, ılıman iklimi, sıcakkanlı, güler yüzlü insanları ve enerjisiyle tam bir Akdenizli… Bu kendine özgü şehri gezerken, tarihin büyülü kokusu nefesinize karışacak. Akdeniz’in ılık suları ve denizden gelen esinti, tatilinize eşlik edecek. Bu ay Anı Tur’un davetlisi olarak Barcelona’ya gittim ve şehrin görülmesi gereken en güzel yerlerini ziyaret ettim. Yazı - By: Nurhan Demirel

42

EKİM - OCTOBER 2015


Barcelona kendine özgü mimari bir tarzı olan, dinamik ve masalsı bir şehir… Franco döneminin bitmesinin ardından Barcelona, enerji patlaması yaşayan bir şehir konumuna gelmiş. Şehirde ilginç galeriler, birbirinden şık butikler, gece kulüpleri ve dinamik bir atmosfer var ve şehir her geçen gün dünyanın pek çok farklı ülkesinden ziyaretçi akınına uğruyor. Barcelona gezisi için Schengen vizesi almanız ise şart...

Barcelona has a one of a kind architectural style,

BARCELONA’YI YÜRÜYEREK GEZİN

TOUR BARCELONA BY WALK

“Barcelona en güzel yüreyerek gezilir” der şehrin sakinleri. Barcelona’da görülecek, gezilecek ve yapılacak o kadar çok şey vardır ki, bu yüzden "Keşke gitseydim" dememek için kendinize iyi bir seyahat planlaması yapmalısınız. Yoksa bu büyülü şehirde kendinizi kaybedebilirsiniz. Neyse ki, şehir yüzyıllar boyunca dairesel bir genişleme göstermiş ve bu da gezmeyi kolaylaştıran bir etken. Böylece gezinizi merkezden başlayıp, uzaklaşacak şekilde planlayabilirsiniz. Gezinizi kolaylaştırmanın ve kısa sürede en çok yeri gezebilmenin en iyi yolu; şehrin gelişmiş metro hattını kullanmak. Bu sayede, gezmek istediğiniz pek

“Barcelona is best seen walking” says the inhabitants of the city. There are so many things to see, visit and do in Barcelona that you must plan the trip before you regret the places you couldn’t get to see. Or else you can lose yourself in this enchanted city. The city has enlarges in a circular shape and this makes it easy to walk. You can begin your trip in the center and continue to walk away from the city center. The best way to simplify your trip and be able to see the most; is by using the city metro lines. This way you can see plenty of places without losing time. Also you can tour

dynamic and fabulous what a city. After the end of the Franco period Barcelona, became a city exploding with energy. There are interesting galleries, boutiques stylish then one another, nightclubs, and a dynamic atmosphere and the city is inundated with tourists from all around the world. It is necessary to obtain a Schengen Visa for entry to the country.

Barcelona, the magnificent Gaudi art works that bring life to the city, mild climate, warm blooded, smiling people and energy a complete Mediterranean. While you are walking around the city, you will inhale the magical smell of history. The warm water of Mediterranea will accompany your vacation. This month as the guest of Anı Tur I went to Barcelona and visited the sights to be seen in the city.

EKİM - OCTOBER 2015

43


dünya turu | world tour

çok yere vakit kaybetmeden ulaşabilirsiniz. Ayrıca City Sightseeing otobüsleriyle, Barcelona’yı ‘Batı’ ve ‘Doğu’ olmak üzere iki farklı tur ile gezebilirsiniz. Batı turuyla Gaudi’nin muhteşem Sagrada Familia’sını tüm ihtişamıyla görebilir, Doğu turuyla da Camp Nou’yu ziyaret edebilir, hatta şansınız yaver giderse Barcelona’lı futbolcularla fotoğraf dahi çekilebilirsiniz. Hiçbir durakta inmeden sadece gezmeniz halinde, yaklaşık altı saatinizi ayırmanız gerektiğini belirtelim.

GAUDİ’NİN MASALLAR DİYARI Modernist mimariden en çok etkilenmiş şehirlerden biridir Barcelona. Şehirde göreceğiniz yapıların çoğu modernist yapılardır. Bu akımda şehre en çok eser vermiş ve etkisi yadsınamayacak kadar büyük olan mimar; Antoni Gaudi’dir. Gaudi Barcelona’yı adeta yeniden yapılandırmış ve şehrin 20'nci yüzyılda başlayan ızgara modelindeki şehirleşmesinin temellerini atmıştır. İşte

44

EKİM - OCTOBER 2015

Barcelona city in two different directions ‘East’ and ‘West’ City Sightseeing buses. On the west bus you get to see the magnificent Gaudi’s Sagrada Familia with all its splendor, and Camp Nou in the East tour and if you get lucky you might even have pictures taken with the football players in Barcelona. Without getting off at any station it will take you six hours to see the city.

GAUDI’S FAIRY LAND Barcelona is one of the city’s that has been affected by modernist architecture. Most of the structures you will see are modernist. The big architect, Antoni Gaudi, has been affected by this movement and has given the city many structures and his effect is enormous. Gaudi has re-structured Barcelona and laid its foundations on grill like models that began urbanization. These


Gaudi’nin Barcelona’daki görülmesi gereken en önemli eserleri ve diğer tarihi mekanlar...

La Sagra da Familia Yapımına 1882 yılında başlanan ve hâlen tamamlanamamış olan bu katedral, Barcelona’nın simgesi olan yapılardan biridir. Yapıya damgasını vuran mimar Antoni Gaudi’dir. 1883’te katedralin yapımını üstlenmesinin ardından hayatını ölene dek bu yapıyı tamamlamaya adamıştır. Gaudi, 40 yıl boyunca bu proje için çalıştıktan sonra 1926’da öldüğünde, toplamda 18 kuleden oluşması planlanan neo-gotik tarzdaki katedralin sadece

are the state of art structures by Gaudi that must be seen in Barcelona: La Sagra da Familia This cathedral which is one of the city symbol was built in 1882 and till this day has not been completed yet. The architect who left a mark on the structure is Antoni Gaudi. He has devoted his life to completing the cathedral beginning in 1883 until he death. Gaudi, worked for this project for 40 years and died in 1926, he had only completed one out of a total of 18 neo-gothic styled towers and the Nacimiento side facing the east. This is why La EKİM - OCTOBER 2015

45


dünya turu | world tour

bir kulesini ve doğuya bakan Nacimiento cephesini tamamlayabilmiştir. Bu nedenle La Sagra da Familia, bitmeyen kilise olarak anılmaya başlanmıştır. Tamamen halkın yaptığı bağışlarla bugüne kadar gelebilen binanın yapımı hâlen bağışlarla devam etmektedir. Yapının halen bitirilememesinin nedeni Gaudi’nin karmaşık mimari tarzının henüz çözümlenememiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Casa Batlló Gaudi’nin sadece dış cephesini ve iç tasarımını yaptığı Casa Batllo, Passeig de Gràcia’nın dikkat çekici bir yapısıdır ve 2005’te UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. Modernizmin baş yapıtlarından biri kabul edilen bu yapı, ön cephesinde pek çok sembol barındırır. Yapının süslenmesinde Gaudi, genelde en çok kullandığı materyalleri kullanmıştır; çatıda seramik parçacıkları ve ön cephede mozaikler. Gaudi’nin tarzını en iyi yansıttığı

46

EKİM - OCTOBER 2015

Sagrada Familia, is also known as the uncompleted church. The structure has been constructed strickly by money donated by its people and continues to be funded. The reason the construction of the church has not been completed is due to the fact that Gaudi’s complicated architectural style is unresolvable. Casa Batlló Gaudi was able to complete the external facade and the internal design of the Casa Batllo, Passeig de Gràcia is an eye catching structure that has entered the list of UNESCO World Heritage List in 2005. This structure is seen as the Masterpiece of Modernism, has many symbols on the front facade. Gaudi, has used many materials for the structure’s adornment; pieces of ceramic on the roof, and mosaics on the front. Gaudi’s style was best signified in Casa Battlo


EKİM - OCTOBER 2015

47


dünya turu | world tour

yapılardan biri olan Casa Battlo kıvrımlı dış hatları, kullanılan farklı dokuları, malzemelerin kullanılışı ve parlak renkleriyle önünden geçenlerin dikkatini hemen üzerine çeker.

Casa Mila (La Pedrera) Passeig de Gràcia’daki bir diğer Gaudi şaheseri de Casa Mila’dır. Casa Mila, Sagra da Familia’dan sonra en çok dikkat çeken ve en çok övgüyü hak eden modernist yapıdır. 1912’de yapımı tamamlanan Casa Mila, 'La Pedrara' olarak da bilinir. Yapının dış cephesi kireç taşından yapılmıştır, dalgalı bir yapıya sahiptir ve hiç düz duvarı yoktur. Ferforjeden yapılmış balkonları vardır. Casa Mila’nın çatısı ve bacaları Barcelona’nın simgelerinden biri hâline gelmiştir.

Park Guell Guell Ailesi'nin soyluluk göstergesi olarak Gracia bölgesinde Gaudi’ye yaptırdığı Park Guell, şehrin en büyük parklarından biridir. Gaudi’ye özgü kıvrımlar ve seramik parçalarından yapılmış mozaikler parkın tasarımında göze çarpan özelliklerdendir. Passeig de Gracia’nın arkasındaki tepede yükselen parktan muhteşem bir Barcelona manzarası izleyebilirsiniz. Park, UNESCO Dünya Mirası listesinde yerini almıştır.

48

EKİM - OCTOBER 2015

with its external curves, the different texture, the way the material has been used creates bright shiny colors that attract those that are passing by. Casa Mila (La Pedrera) Passeig de Gràcia is another Gaudi masterwork Casa Mila. Casa Mila, following Sagra Familia is the most conspicous and deserves all the raves this modernist structure receives. Casa Mila, which is also known as La Pedrara was completed in 1912. The external facade was completed with limestone and has a wavey structure without any straight walls. The balconies are made out of iron fences. Casa Mila’s roof and chimneys have become a symbol of Barcelona. Park Guell Guell had the city’s largest park built by Gaudi to for show his familiy’s nobility in Gracia region, Park Guell. Gaudi’s unique style show in the ceramic pieces that make up the mosaics and the curves are the details that are most impressive in this structure. You may see a beautiful view of Barcelona on the hill behind Passeig de Gracia. The Park, is on UNESCO’s World Heritage list.


Las Ramblas Las Ramblas, Barcelona’ya gelen turistlerin ilk durağıdır ve günün her saati, özellikle de turizmin yoğun olduğu dönemlerde, kalabalığın eksik olmadığı bir caddedir. 1-2 km uzunluktaki bu cadde, kuzeyde Plaça de Catalunya’dan başlar ve denize doğru devam ederek Port Vell’de sonlanır. Sırtınızı Port Vell’e, yüzünüzü ise Plaça de Catalunya’ya döndüğünüzde, sağınızda kalan bölge eski şehir Barri Gotik, solunuzdaki ise El Raval’dır.

Mercat de la Boqueria Las Ramblas’ın en renkli ve en keyifli yerlerinden biridir Mercat de la Boqueria. La Boqueria ve Mercat de Sant Josep olarak da bilinen 19'uncu yüzyıldan kalma bu pazar, yemek düşkünlerini sevindireceği gibi fotoğraf çekeceklere de çok güzel kareler sunar. Metal bir tavanı olan pazarda alışveriş yapmadan sadece dolaşmak bile çok keyiflidir ama hepsi birbirinden taze yiyecek ve içeceklerin çağrısına da 'hayır' denilemez.

Museo Picasso (Picasso Müzesi) Barcelona’nın en çok ziyaret edilen ve mutlaka görülmesi gereken müzelerinden biri Museo Picasso’dur. Carrer Montcada üzerindeki beş adet Ortaçağ sarayının birbirine bağlanmasıyla kurulmuş olan müzenin üç sarayı sürekli sergi olarak Picasso’nun 3 binden fazla eserini barındırır. Diğer iki sarayda süreli sergilere yer verilir. Bu müze, Paris’tekinden sonra, en büyük Picasso Müzesi'dir.

Las Ramblas Las Ramblas, is the first stop for all the tourists visiting Barcelona at any hour, especially during high season the street is packed. It is 1-2 km long, beginning with Plaça de Catalunya in the north and continues to the sea and ends at Port Vell. When you turn your back to Port Vell, facing Plaça de Catalunya the area on your right is an old town named Barri Gothic, and El Raval is on your left. Mercat de la Boqueria Mercat de la Bouqueria is one of the most attractive places in Las Ramblas. La Boqueria known also as Mercat de Sant Josep is a bazaar from the 19th century, there are many spots for foodlovers to take pictures of. The roof is made out of metal, just looking around without shopping is as pleasing but it is difficult to say no to all the delicious fresh food and drinks. Museo Picasso One of the most visited and must be seen place in Barcelona is Museo Picasso. It is located in Carrer Montcada made of five palaces left from the Middle Ages and has been interconnected where three of the palaces have a continuous exhibition of 3000 and more Picasso’s. In the other two palaces there are exhibitions too. This museum, following the one in Paris, is second in size.

Barri Gotik Las Ramblas’ın hemen batısında yer alan bölge eski şehir Barri Gotik’tir. Ciutat Vella olarak da bilinen bölge, şehrin en eski yerleşim yeridir. Burada Ortaçağ saraylarını, manastırlarını ve kiliselerini görebilirsiniz. Barri Gotik, labirenti andıran dar sokaklarıyla ünlüdür, bu sokaklarda

Barri Gothic The area to the west of Las Ramblas is the old town of Barri Gothic. The area is also known as Ciutat Vella, is the oldest settlement inthe city. Here you can see palaces, monasteries and churches from the EKİM - OCTOBER 2015

49


dünya turu | world tour

Barselona’nın en ünlü caddesi Las Ramblas, arenalar, stadyumlar, yüzyılların eskitemediği dar sokaklardan ulaşılan geniş bulvarlar, akşam üstü ‘tapas’ keyfi, gece, müzik ve dans bu muhteşem şehirde sizleri bekliyor. Barcelona’s favorite street Las Ramblas, arenas, stadiums, narrow streets that even history couldn’t wear out, opening out to boulevards, afternoon ‘tapas’ treats, the night, the music and dance are all waiting for you in this magnificent city.

keşfedilecek çok sayıda tarihi yapı, kafe ve restoran bulunur. Bu yüzden Barri Gotik ve çevresini dolaşmanın en güzel yolu yürümektir.

Middle Ages. Barri Gothic, famous for its labrinth streets, is where you can discover many historical structures, cafes and restaurants. Walking is the best way to discover Barri Gothic.

La Seu Katedrali

La Seu Cathedral The first structure to see in Barri Gothic is the cathedral. The construction for the Cathedral began in 1298 with its attractive gothic front facade, had a new wing added on in the 19th century. The Cathedral towers are fine examples of first Catalan gothic architecture, easily seen the minute you come to Barri Gothic region. The Cathedral, is also known as La Seu Cathedral and is one of the most impressive in Barcelona.

Barri Gotik’te görülmesi gereken ilk yapı katedraldir. Yapımına 1298 yılında başlanan katedralin dikkat çekici gotik ön cephesi, 19’uncu yüzyılda yapıya eklenmiştir. Katalan gotik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Katedral’in kuleleri, Barri Gotik bölgesine girer girmez dikkatleri üzerine çeker. Katedral, La Seu Katedrali olarak da anılır ve Barcelona’nın en etkileyici katedrallerinin başında gelir.

Montjuic Montjuic, Barcelona’nın güneybatısında 210 metre yüksekliğinde bir tepedir. Tepeye teleferikle, fünikülerle veya otobüsle çıkabilirsiniz ama teleferiği tercih ederseniz, Barcelona’yı bir de tepeden görme imkânı bulursunuz. Montjuic’e çoğunlukla, spor etkinlikleri için inşa edilmiş alanlar ve müzeler hakimdir. Ayrıca Barcelona’nın ayaklar altına serilmiş manzarasını izlemek için de ziyaretçiler Montjuic’e çıkarlar. Montjuic’in kelime anlamı ‘Yahudi Tepesi’dir. 50

EKİM - OCTOBER 2015

Montjuic Montjuic, is a hill on the southwest of Barcelona 210 meters in height. You can climb the peak by bus, lift or funicular, best with the lift to see Barcelona from the top. There are many areas constructed for sportive events and museums in Montjuic. Also seeing Barselona laying at your fet is another reason for visit Montjuic. The word Montjuic means ‘Jewish Hill’.


EKİM - OCTOBER 2015

51


tarihin izinde | in the steps of the history

DEMETER

Anadolu bereketinin simgesiydi Anatolian symbol of harvest

Demeter, Anadolu uygarlıklarının simgelerinden biri... Kibele’den miras aldığı bereketi, yüzyıllarca simgelemiş bu topraklarda... Tabii ki simgesi buğday başağı, Anadolu halklarının vazgeçilmez besin kaynağı olmuş... Demeter, is a symbol from Anatolian civilisations. She inherited fertility from Cybele and was that symbol for thousands of years on this land. Of course her symbol is the wheat grain, the essential nutritional source of the Anatolian people. 52

EKİM - OCTOBER 2015


Anadolu'da taşı kaldırsanız altından bir efsane

Wherever you turn a stone in Anatolia you will discover a

çıkar. Böyle bereketli topraklardır Kavimler Kapısı... Mezopotamya uygarlıklarından Hititler'e, Antik Yunan'dan Roma'ya, Selçuklu'dan Osmanlı'ya onlarca imparatorluğun ve onların oluşturduğu kültürlerin mirasıdır bu. İşte size Avrupa medeniyetlerine bu topraklardan kalmış bir efsane ve bir bereket tanrıçasının hikayesi...

legend. These fertile lands are a gateway to many tribes. From Mesopotamian civilisations to Hittites, from ancient Greek to Rome, from Seljuk to Ottomans this is the heritage from all those empires and their cultures they formed. Here is a story for you about the legend of the goddess of harvest to European civilisations.

KİBELE'DEN MİRAS BİR KARAKTER Önce efsaneden bir alıntıyla girelim söze: "Demeter karalar bağladı, sustu, her şeye küstü. Toprak tüm bereketini yitirip sevgi dolu tanrıçasının yasına eşlik etti. İnsanlık, açlık tehdidiyle başbaşaydı ve herkes bu büyük tehdit karşısında Demeter'e yalvarıyordu. Hiç birini umursamadı, Zeus'u bile... Yapacak birşey kalmamış gibiydi. Son kararını açıkladı Zeus: Persephone, yılın

A LEGENDARY CHARACTER FROM CYBELE Let’s begin the legend with a quote: Demeter went into mourning, she went silent and was angry with everthing. The earth had lost its fertility and joined their loving goddess in her mourning. Humanity was under the threat of starvation and everyone was begging at Demeter because of this threat. She didn’t care at all, even at Zeus. It seemed as if there was nothing else to do. Zeus declared his final decision: Persephone, would spend two thirds of the year with her mother and the rest with her husband Hades, god of the underworld. Demeter, when she

EKİM - OCTOBER 2015

53


tarihin izinde | in the steps of the history üçte ikisini annesinin yanında, geri kalan zamanı da kocası yeraltı tanrısı Hades'in yanında geçirecekti. Demeter, kaçırılan kızına kavuşunca, toprak da bereketlenip tanrıçanın sevincine eşlik etti. Persephone geldi, her yer çicek açtı, yeryüzü bahara kavuştu." İşte Yunan mitolojisine göre tarımın, bereketin, mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçası, Homeros destanlarının 'güzel saçlı kraliçe' ya da 'güzel örgülü Demeter'i, insanlara toprağı ekip biçmesini öğreten tanrıça; Demeter...

BEREKETİN HAMİSİ Roma mitolojisinde adı Ceres olarak geçen Demeter'in simgesi buğdaydı. İkinci tanrı kuşağındandı ve Zeus'un dördüncü eşiydi. Yeryüzünün ecesi Persephone, bu evlilikten doğmuştu. Efsaneye göre Demeter, kızının yeraltına kaçırılmasından dolayı çok üzülmüş ve inzivaya çekilmişti. Tarım ona bağlı olduğu için toprak da küsmüştü. Demeter'in tekrar toprağa hayat vermesi için Zeus, kızı Persephone'nin yılın üçte ikisini annesinin yanında geçirmesine karar verdi. Demeter, kızının her yeryüzüne çıkmasıyla tazelendi, toprak çiçekler açtı. Saçları buğdayla örtülü Toprak Ana ya da Kibele, sanatçılara da ilham kaynağı oldu. Pek çok Demeter heykeli yapıldı. Bunlardan biri İzmir Agorası'ndaki kabartmaydı. Poseidon ile yan yana yontulan Demeter, İzmir'in Roma Dönemi'nde Asya'nın en işlek kenti olmasını temsil ediyordu.

54

EKİM - OCTOBER 2015

would be joined by her daughter the land would rejoice in her happiness and the earth would become fertile again. Persephone came, each year flowers blossomed, earth would rejoin with spring. According to the Greek mythology the goddess of agriculture, fertility, goddess of motherly love and seasons, ‘ the beautiful haired queen’ or ‘the beautiful braided hair of Demeter’ from legends of Homeros, the goddess who taught how to farm; Demeter.

THE PROTECTOR OF FERTILITY In Roman mythology Demeter was named Ceres and was symbolized with a grain of wheat. She was from the fourth generation of goddess’ and was Zeus’ fourth wife. The queen of the earth’s surface Persephone, came from this marriage. According to legend, Demeter, was terribly saddened by the kidnapping of her daughter by the underworld and had gone into seclusion. Agriculture was attached to her and earth became angry. Zeus wanted Demeter to give back land’s fertility, so he decided that his daughter Persephone would spend two thirds of the year with her mother. Demeter would freshen up each time her daughter resurfaced, and flowers would bloom. Cybele, mother of earth, who’s hair would be covered in wheat grains became an artistic inspiration. Many Demeter statues were made. One of these was a relief in İzmir agora. Demeter was carved side by side with Poseidon, which signified the city being the busiest in Asia during the Roman period in İzmir.


DENİZİN DİBİNDEN ÇIKTI

RESCUED FROM THE BOTTOM OF THE SEA

İzmir Arkeoloji Müzesi'ndeki Demeter heykeli ise tam da yas içindeki anneyi simgeliyordu: Hafifçe öne eğilmiş, örtüsü sol omzuna kadar düşmüş kadın başı... Göz çukurlarının bir zamanlar irisleri camla gösterilmiş mermer gözbebekleri taşıdığı sanılan heykel, 1953 yılında Bodrum açıklarında sünger avcıları tarafından bulundu. Denizin 75 metre derinliğinden çıkarılan heykel, hem devrinin tüm özelliklerini yansıtması hem de bu boyuttaki eserlerin az rastlanır olmasından dolayı oldukça kıymetli. Demeter, Anadolu'nun Bereket Tanrıçası Kibele'nin farklılaşarak inançlar dünyasında yeni bir görünüme bürünmesidir. Ge-Me-ter, yani 'Toprak Ana' olarak da telaffuz edilir.

The Demeter statue found in the Archeology Museum in Izmir showed her mother in morning: slightly bent forward, a woman’s head with her shawl off her left shoulder leaving it bare. The statue, her eye-socket with the iris made of glass was thought that her pupils carried marble, was found by sponge fishermen in 1953 in the Bodrum sea. The statue of 75 meters length was retrieved from the bottom of the sea, which reflected the special features of its period and being a rare piece at that size made it all the more precious. Demeter, became Cybele the godess of fertility in Anatolia which is an example in the transitional change in the world off cults. It is also pronounced as Ge-Me-ter, meaning 'Mother of earth'. EKİM - OCTOBER 2015

55


uzay-havacılık | airspace

Ozon tabakasına planörle varılacak

Reaching the ozone layer with a glider Hiç fosil yakıt kullanmadan ozon tabakasına yolculuk gerçekleştirmek için çalışmalar sürüyor. Perlan 2 projesi eğer başarılı olursa, bu yeni teknoloji harikası planör sayesinde, rüzgar gücüyle 24.7 kilometre yüksekliğe erişilebilecek. Research on travelling to the ozone layer without fossil fuel is being continued. If Perlan 2 is successful in this project, with the aid of the glider, it will reach maximum height of 24.7 kilometers with wind power. 56

EKİM - OCTOBER 2015


Hepimiz dünyanın atmosferindeki ozon tabakasını duymuşuzdur. Bu konunun üzerinde çalışabilmek için, geleneksel bir hava taşıt aracının oraya gitmesi ayrı bir durum, kaldı ki, orada hava çok ince... Önümüzdeki yaz özel bir araştırma girişiminin niyeti, Güney Amerika’dan Perlan 2 süper hafif, teknoloji harikası planörle, havada 27.4 kilometre süzülerek bu amacı gerçekleştirmek. Perlan 2, usta becerisiyle kimsenin daha önce gidemediği yere insansız, sadece kanat gücüyle yolculuk edecek. Geleneksel bir uçakla 3 kilometre itildikten sonra serbest bırakılıp Pasifik Okayanusu’ndan gelen rüzgarları yakalayacak. Bu rüzgarlar And Dağları’ndan çarpıp yönünü değiştirerek bir rüzgar dalgası yaratacak; yani, hareket halindeki saniyede 9 metre yükselen bir hava akımı oluşturacak. RÜZGARLA İRTİFA KAZANACAK Dağlardan gelen bu akımlar Perlan 2’yi ozon tabakasının yarısına kadar taşıyacak, oradan da Antartika’dan gelen kutupsal girdaba tırmanıp Güney Yarımküre’nin kışında oluşan Güney Kutbu’ndaki çeperde dönerek, yükselen siklon rügarını yakalayacak. Bir kere hava taşıtı tırmanarak yükselsin, daha da yukarı tırmanacak. Perlan 2, 23 Eylül’deki deneme uçuşunu tamamladı, Redmond, Oregon’daki belediyeye ait havalimanında 1,524 metreye yükselmeyi başardı. Süzülerek uçmanın

We’ve all heard of the ozone layer in Earth’s atmosphere. But actually going to study it, where the air is too thin for a conventional aircraft, is another thing. Next summer a private research effort intends to achieve that goal by soaring more than 90,000 feet (27.4 kilometers) above South America in a super-light, state-ofthe art glider called Perlan 2. Perlan 2 will use an ingenious trick to get to where no manned, wing-borne aircraft has ever gone. After being towed and released by a conventional aircraft to 10,000 feet (3 kilometers), it will catch winds from the Pacific Ocean. These winds are being deflected by the Andes Mountains to create a mountain wave – basically, a moving wall of air with energetic updrafts that can rise 30 feet (9 meters) per second. GAINING ALTITUDE BY WIND The mountain waves will carry the Perlan 2 halfway to the ozone layer, where it will switch over to riding the Antarctic’s polar vortex, a powerful cyclone of winds that swirls around the South Pole in the Southern Hemisphere’s winter. Once the aircraft gets that boost, it will soar even higher. On Sept. 23, the Perlan 2 succeeded in its initial test flight, reaching an altitude of 5,000 feet (1524 meters) above the municipal airport in Redmond, Oregon. According to a history of gliding, the idea of using waves of air moving over mountains actually dates back to the 1930s,

EKİM - OCTOBER 2015

57


uzay-havacılık | airspace tarihi, dağların üzerindeki hava akımlarını kullanmak düşüncesi, 1930’larda Alman planör pilotu Wolf Hirth’e ait. 1986, Robert R. Harris Orta California’da Sierra Nevada Dağları'nda yakaladığı bir hava akımıyla 15 kilometreye tırmanabilmişti, ancak oksijen taşıyan ekipmanı çalışmayınca, mecburen geri dönmüştü.

REKOR 15 KİLOMETRE Ağustos 2006’da, işadamı ve maceracı Steve Fossett ve NASA test pilotu, Einar Enevoldson Harris’in rekorunu 15 kilometre ile Andlar’ın üstünde Perlan ile süzülürken kırdılar. Aslında daha da yükselebilirlerdi ancak, basınçsız kabinde basınçlı elbiseleri o kadar genleşmişti ki, uçuş kumandalarını bile hareket ettirmeyi ve güvenli bir şekilde manevra yapabilmeyi olanaksız hale getirmişti, dolayısıyla "Bugün bu kadar..." deyip geri dönmüşlerdi.

YÜKSEKLİKTE SINIR TANIMAMAK Fossett’in daha hırslı bir vizyonu vardı; basınçlı kabini olan bir planörle daha yükseklere çıkabilmek. Ancak ne yazık ki, 2007 yılında bir uçak kazasında öldü. Enevoldson, Fossett’in araştırmasını Perlan Projesi’nin başkanı olarak devam ettirmek için, özel sektörden Airbus’un üreticisini fon sağlayan kuruluşu buldu. Diğer yatırımcılar, roket bilim adamı-yatırım danışmanı Dennis Tito, 2001 yılında dünyanın ilk uzay turisti olarak kendine iki kişilik 816 kiloluk Perlan 2’de

58

EKİM - OCTOBER 2015

when it was suggested by German glider pilot Wolf Hirth. In 1986, Robert R. Harris picked up a wave flowing over the Sierra Nevada mountains in central California and used it to reach 49,009 feet (15 kilometers) – where his oxygen equipment failed, forcing him to turn back.

RECORD AT 15 KILOMETERS In August 2006, businessman and adventurer Steve Fossett and NASA test pilot Einar Enevoldson broke Harris’s record, soaring 50,737 feet (15.46 kilometers) over the Andes in a glider called the Perlan. They could have gone even higher, but their pressure suits expanded so much inside the unpressurized cabin that the pilots couldn’t move the flight controls and safely maneuver the aircraft, so they decided to call it a day.

NO LIMITS AT HEIGHTS Fossett had a more ambitious vision – a glider with a pressurized cabin that could achieve even greater heights. But he died in a 2007 plane crash before his ambition could be achieved. Enevoldson continued Fossett's quest as chairman of the Perlan Project, a private-sector research outfit whose major funder is the aircraft manufacturer Airbus. Other backers include rocket scientist-turned-investment adviser Dennis Tito, who in 2001 became the world's first space tourist by buying a spot on The $7.5 million, two-man Perlan 2 weighs 1,800 pounds (816 kilograms)


Havalandığında, Perlan 2 birçok farklı atmosferik araştırmalar gerçekleştirecek. En önemli görevlerinden biri ise stratosferden hava örnekleri alarak, 1987’de kloroflorokarbonların kullanımını yasaklayarak ozon tabakasının incelmesinin ne derecede azalttığını anlamak için çok önemli. When perlan 2 is air borne many different atmospheric research will be conducted. If Perlan 2 project succeeds, it’s most important mission is to take air samples from the startosphere, to see if the ban on the use of clorofluorocarbons has slowed the thinning of the ozone layer.

7.5 milyon dolar ödeyerek yerini satın aldı (Volkswagen Beetle ile aynı ağırlıkta, kanat genişliği 26 metre). 27.432 metrede, Perlan 2'nin saatte 649 kilometre hızla en yüksek hız limitine erişeceği hesaplanmakta. Çalışacağı tehlikeli ortamdan dolayı, havanın Mars'ta olduğu gibi ince ve 0’ın altında 56 C’a kadar düşebileceğini hesaplarsak, planörin içinde emniyet için gerekli ekipmanlar; yedek oksijen ve hızlı inişler esnasında acil durumlar için kullanılan marş paraşütü de bulunuyor. Planörün 2016 yılında havalanması planlanıyor. Havalandığında, Perlan 2 birçok farklı atmosferik araştırma gerçekleştirecek. En önemli görevlerinden biri ise stratosferden hava örnekleri alarak, 1987’de kloroflorokarbonların kullanım yasağının, ozon tabakasının incelmesini ne derecede azalttığını ortaya koyabilmek... Ki bildiğiniz üzere, ozon tabakası dünyadaki hayatı güneşten gelen radyasyondan korumak için çok önemli.

– about the same as a Volkswagen Beetle – and has a wingspan of 84 feet (26 meters). At 90,000 feet, the Perlan 2 is designed to hit a top speed of 403 miles (649 kilometers) per hour. Because of the hazardous environment in which it will operate, where the air is Martian-thin and temperatures can drop to 70 degrees F below zero (56 degrees C below zero), the glider is equipped with an array of safety equipment, including a backup oxygen supply and a drogue parachute to allow rapid descent in case of an emergency. The glider is scheduled for launch in 2016. Once aloft, the Perlan 2 can perform numerous types of atmospheric research. But one of its most important tasks will be taking air samples from the stratosphere. Scientists can analyze those to determine how successful the 1987 ban on chlorofluorocarbons (CFCs) has been on reducing depletion of the ozone layer, which is crucial to protecting life on Earth from harmful solar radiation. EKİM - OCTOBER 2015

59


mutfak kültürü | culinary culture

İstanbul için balık Time for fish in zamanı! İstanbul! Sonbaharın gelmesiyle birlikte balık mevsimi açıldı, balıklar tezgahlarda ve sofralarımızda yerini almaya başladı. Bu ay boğazın incisi Arnavutköy’de, Eftalya Balık’ın Şefi Ali Akdağ ile birlikte birbirinden lezzetli ve sağlıklı balık yemekleri pişirdik. The fish season has begun with the arrival of autumn, the fish are on the counters and taking their place on our dinner tables. This month we cooked delicious and healthy fish with Chef Ali Akdağ from Eftalya Balık, from the pearl of the Bosphorus, in Arnavutköy. Yazı - By: Nurhan Demirel

60

EKİM - OCTOBER 2015


Balık mevsimi açıldı. Hamsi, istavrit, palamut, tekir balıkçı tezgahlarını doldurdu. Bunun yanı sıra levrek ve çupra her zaman bulabileceğiniz balıklar, tabii ki artık genelde kültür balıkçılığı ürünleri olarak... Hazır balık mevsimi açılmışken, birkaç balık tarifi verelim istedik ve bu tarifleri işinin ehli bir aşçıdan almayı tercih ettik. Eftalya Balık’ın Arnavutköy’deki şubesi üç katlı bir yalıda hizmet veriyor. Dekorasyonu şık, tuvaletler temiz ve hijyenik. Manzarası ise insana derin bir huzur hissi veriyor. Burada hem iyi bir yemek yiyebilir hem de oldukça keyifli vakit geçirebilirsiniz. Şefimiz Ali Usta, bu mevsimde özellikle palamut, lüfer ve hamsi tavsiye ediyor. Levrekle yapılan balık çorbası ise grip ve soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklara deva, vücudunuza şifa... Eftelya Balık’ın en beğenilen lezzetleri arasında ise fener kavurma ve levrek marin başı çekiyor. Sunumlar ve servis kalitesi de gayet iyi. Lezzetli bir akşam yemeği veya iş yemekleri için sizi mahçup etmeyecek bir mekan diyebiliriz.

The fish season has begun. The fishermen counters are full with European anchovy, horse mackarel, mullet, and mast. On the other hand you can always find bass and bream, since they are products of culture fishing. With the beginning of the fish season we wanted to give you a few recipes and we wanted to get the recipes from someone who is great at cooking fish. Eftalya Balık is located in a three story-yalı in Arnavutköy branch. The decoration is very chic and the restrooms are clean and hygienic. The view gives you a sense of peace. Here you can eat well, and have a very nice time. Our Chef Ali Usta, highly recommends mast, bluefish, and European anchovy. Fish soup cooked with bass is a special seasonal treatment for colds and flu and good for your body. The most popular dishes of Eftelya Balık is roasted monkfish and marinated bass are the favorites. Presentation and the quality of servise are quite well. We can frankly say that it is one of the best places for a tasty dinner and business dinner guaranteed to go well with no exception. EKİM - OCTOBER 2015

61


mutfak kültürü | culinary culture

BALIK ÇORBASI (6 kişilik) FISH SOUP (serves 6 )

62

MALZEMELER

INGREDIANTS

1 kg levrek, bir soğan, yarım havuç, altı diş sarmısak, 100 gr un, yarım çay bardağı sıvı yağ ya da eritilmiş tereyağ, 50 gr krema, tuz...

1 kg bass, one onion, half carrot, six cloves of garlic, 100 grs flour, half a tea glass of oil or melted butter, 50 grs cream, salt...

TARİFİ

RECIPE

Balık hariç bütün malzemeleri tavaya koyup, pembeleşinceye kadar kavurun. Karışımın içerisine 100 100 gr kavrulmuş un ilave edip, 1.5 litre su ve tuz ekleyerek kaynamaya bırakın. Çorba kaynayınca, balığı kuşbaşı şeklinde doğrayıp, karışıma ekleyin. Balıkla birlikte 3 dakika daha çorbayı kaynatıp, tencereyi ateşten alın. Çorba servise hazırdır. Afiyet olsun.

Cook all the ingredients excluding fish on a pan, until transluscent. Add 100 grs of roasted flour, 1.5 liters of water and salt and let it boil. When the soup is cooked, cut the fish into cubes and add to the mixture. Cook the soup with the fish 3 more minutes and then turn of the heat. The soup is cooked. Bon appetit.

EKİM - OCTOBER 2015


BALIK KÖFTESİ (6 Kişilik) FISH BALLS (serves 6) MALZEMELER

INGREDIANTS

Bir büyükçe levrek, 300 gr kaşar, bir tutam taze dere otu, bir tutam maydanoz, bir tutam nane, bir çay kaşığı karabiber, bir çay kaşığı tarhun otu, beş yaprak taze soğan, bir çay kaşığı köfte baharatı, yarım kaşık öğütülmüş Hindistan cevizi, bir yumurta, yarım bardak sıvı yağ, bir avuç galeta unu...

Big size bass, 300 grs kashar cheese, a handful of fresh dill, parsley, mint, teaspoon of black pepper, teaspoon of tarragon, scallions, teaspoon of meatball spice, grated coconut, one egg, half a cup of oil, half a cup of bread crumbs.

TARİFİ

RECIPE

Kılçığı alınan balığı satırla doğrayın ve kıyın. Bütün malzemeleri ekleyip, yoğurun. Köfte şeklini verip, ızgarada kızartın.

D-bone and mince the fish. Add all of the ingredients and knead well. Shape into a meatball and broil.

EKİM - OCTOBER 2015

63


mutfak kültürü | culinary culture

FENER BALIĞI KAVURMASI (4-5 kişilik) ROASTED MONK FISH (serves 4-5) MALZEMELER

INGREDIANTS

1 kilo kılçığı çıkarılmış ve jülyen doğranmış fener balığı, bir orta boy soğan, beş diş sarmısak, 10 küçük mantar, iki çarliston biber, iki yeşil biber, yarım çay bardağı sıvı yağ, sekiz çeri domates...

1 kg of d-bonned and julienne stripped monk fish, one medium sized onion, five cloves of garlic, 10 small mushrooms, two green peppers, two hot green peppers, half a cup of oil, eight cherry tomatoes.

TARİFİ Tavaya yağı koyun. Balık hariç bütün malzemeleri pembeleşinceye kadar kavurun. Çeri domatesleri bu karışıma ekleyip, biraz kavurduktan sonra pul biber, tuz ve soya sosu ilave edin. Başka bir tavada balığı unlayıp, ardından unladığınız balığı çırpıp, kızmış yağda kızartın. Daha sonra bütün malzemeleri derin bir tavaya alıp, üzerine balığı ekleyin. Bu karışımı 2 dakika ocakta beklettikten sonra kavurma servise hazırdır.

64

EKİM - OCTOBER 2015

RECIPE Heat the oil on the pan. Cook all the ingredients except the fish till translucent. Add the cherry tomatoes to the mixture, roast for awhile and then add red pepper flakes, soya sauce and season. In another pan heat the oil and dip the fish first into the flour then into the egg mixture and fry. Then take all the ingredients and mix together and let it settle in a pot for 2 more minutes and then serve.


LEVREK MARİN (4-5 kişilik) MARINATED BASS (serves 4-5) MALZEMELER

INGREDIANTS

400 gr levrek, 150 gr mayonez, 100 gr hardal, üç yumurtanın sarısı, iki limonun suyu, 50 gr tuz, üç su bardağı sıvı yağ...

400 grs bass, 150 gr mayonnaise, 100 gr mustard, three yolks, juice of two lemons, seasoning, three cups of oil.

TARİFİ

RECIPE

Balık hariç yağı ve bütün malzemeleri çok kısık ateşte, ılık olacak şekilde ısıtın. Malzemeler iyice birbiriyle karışınca, ocaktan alın. Levrekleri jülyen doğranmış şekilde karışıma ilave edin ve daha sonra harmanlayıp, beklemeye bırakın. 3-4 saat sonra karışım dinlenmiş, marine olmuş ve servise hazırdır. Afiyet olsun.

Take all the ingredients besides the fish and heat at low temperature. Wait till the ingredients fully blend in. Then add the sliced fish into the mixture and let it rest.Then 3-4 hours later the marinated fish is ready. Bon appetit!

EKİM - OCTOBER 2015

65


sosyal medya | social media

Yazı - By: Nurhan Demirel

Başkası olma, kendin ol!

Don’t be someone else, be yourself! Çoğu insanın hayatında sosyal medya, günlük rutinin adeta bir parçası haline geldi. Artık hayatlar sosyal medyada yaşanıyor, iletişim sosyal medya üzerinden yürüyor. Peki sosyal ağlar kişilik bozukluğuna, güvensizliğe ve narsistliğe neden olur mu? Social media has become a daily routine, apart of their life for most people. Life is being lived on social media, communication is taking place on social media. Well then could social networking cause personality disorder, insecurity, and narcissism? 66

EKİM - OCTOBER 2015


Günümüzde sosyal ağlar oldukça popüler bir hale geldi. Dünyanın her yerinden milyonlarca insan tarafından kullanılan bu online topluluklar, psikolojimizi ve sosyal hayatımızı da yakından etkiliyor. Özellikle Facebook, geniş kitleler tarafından kullanılıyor. Her gün milyonlarca insan Facebook’a girip, etrafında ne olup bittiğini öğrenebiliyor. Sosyal ağlar dünyada olup bitenleri yakından takip etmek ve arkadaşlarınızla iletişim halinde olmak için harika bir platform, ancak gereğinden fazla paylaşım yapmak ve bağımlılık düzeyinde sosyal medya kullanmak hayatımızı olumsuz yönde etkileyebilir.

In our life today social networking has become very popular. All over the world millions of people are using these online communities and they are affecting our psychology and social life. Especially Facebook, which is being used by masses. Everyday millions are entering Facebook and learning about what is going on. Social networks are a great source to learn about what’s happening around the world and a wonderful platform to keep in touch with your friends. But sharing more then your share using social media at the level of addiction may have a negative impact on our lives.

SAHTE HESAP AÇANLARIN RUH HALLERİ

PSYCHOLOGY OF FAKE ACCOUNT USERS

Sosyal ağlarla ilgili haberler hem geleneksel hem de görsel medyada oldukça fazla yer almaya başladı. Sosyal medyanın önlenemez yükselişiyle birlikte yeni davranış şekilleri ve sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal platformlarda insanlar kendilerini olduklarından daha farklı olarak ifade etme ihtiyacı hissediyorlar. Instagram’a yükledikleri fotoğrafların üzerinde filtrelerle oynama yapıyor ve görüntülerini daha mükemmelleştirmeye çalışıyorlar. Böylelikle sosyal ağ kullanıcılarının dikkatini çekip, kendilerini beğendirmeye uğraşıyorlar. Bazı sosyal ağ kullanıcıları ise işi daha ileriye götürüp, beğenmediği kendi görüntüsü yerine başkasına ait bir profil fotoğrafını kullanmayı tercih ediyor. Ünlü fotoğraf kullananların sayısı ise azımsanmayacak kadar fazla. Kendilerinden memnun olmayan bu kişiler, sahte profiller açarak yaşadıkları değil, aslında arzu ettikleri hayatları sanal dünyada yaşamaya başlıyorlar. Peki bu insanlar hangi amaçlarla sahte hesap açıyorlar? Neden kimliklerini gizleme ihtiyacı duyuyorlar?

News about social networks are making more headlines on traditional and visual media. Along with the rise of social media new models of behaviour and problems have begun to surface. Especially on social platforms such as Facebook, Twitter and Instagram people feel the need to try to portray themselves different from what they actually are. They use filters on the pictures they load on to Instagram and try to perfect their images. This way they try to attract the attention of other social network users, try hard for others to like them. Some social network users take it a bit too far and prefer to use someone else’s profile picture in replacement of their own which they aren’t much fond of. Those that are using famous pictures, are higher in numbers then expected. Those who are unhappy with who they are open fake accounts and begin to portray the life they desire in the virtual world, rather then what they really are. What’s the reason these people open fake accounts? Why do they feel the necessity to hide their true identity.

EKİM - OCTOBER 2015

67


68

SANAL KİŞİLİKLER, SANAL HAYATLAR

VIRTUAL PERSONALITIES, VIRTUAL LIVES

Sanal dünyadaki kullanıcıların birçoğunun hayatı da sanal. Her mecraya uygun beğenilen ve arzu edilen kişilikler tasarlanıyor ve bu insanlar toplum karşısında kendilerini daha mutlu hissediyorlar. Buradaki amaç kendisini güzel göstermek ve ilgi çekmek… Bu zaafa hizmet eden birçok uygulamaya da App Store ve Google Play Store’dan kolayca ulaşılabiliyor. Bu uygulamaların yetersiz kaldığı noktada ise imdada Photoshop yetişiyor. Herkesin rahatlıkla kullanabildiği bu uygulamalarla şişmanlar zayıf, kısa boylular uzun ve keller de sırma gibi saçlara sahip olabiliyor. Pürüzsüz bir cilt ve mükemmel bir görünüm için ihtiyacınız olan tek şey ise akıllı bir telefon. Kişi böylelikle, kendisini daha olumlu, daha mükemmel olarak ifade edebiliyor, toplum nezdinde istenilen bir adama ya da kadına dönüştürebiliyor. Kadınlar ya da erkekler, yabancı ünlülerin ya da bi başka kişinin fotoğrafını kullanarak kendine yeni bir sanal kimlik yaratıyor. Bu yeni hayatında beğenilen, takdir edilen bir arzu nesnesine dönüşüyor. Kendine yarattığı yeni kimlikle rahatlıkla çok iyi eğitimli insanları bile kandırabiliyor. Sosyal medya platformlarında sahte profiller açıp, bu profillerle insanları kandıranlar var. Üstelik çok iyi eğitimli kişiler bile (profesör, öğretim görevlisi) bu tür tuzaklara düşebiliyor. Kişilerin yarattığı sanal imaj böylelikle başarılı oluyor. Bu sayede takipçi sayıları artıyor, hatta zamanla fenomen düzeyine bile ulaşılabiliyor.

Most users on virtual world have virtual lives. According to each medium they design personalities that will be liked and desired and these people feel happier in society. The purpose is to look beautiful and attract attention. They can reach these applications that appeal to weaknesses from App Store and Google Play Store. Where these applications do not suffice then photoshop runs to the rescue. Everyone can easily use these applications, overweight users become thin, short become tall and bald have long hair. All you need for a smooth skin and a perfect appearance is a smart phone. This way a person is able to express themselves in a more positive, and perfect way, therefore they can transform into the man or woman which is desired by society. Women or men use famous foreign people or someone else’s picture to create a new virtual identity. They become an object of desire, admired by their new created life. With their new created identity they are even able to trick well educated people. There are those that open fake accounts, on social media platforms, and there are those that trick people with these profiles. Even those with good education (professors, members of faculty) can fall into traps like this. This is how the created virtual image becomes successful. The number of their followers increase and sometimes they even become phenomenons.

DOLANDIRICI OYUNLARI

IMPOSTER GAMES

Kadınların arzu edilen imaja sahip olması insanları ilk etapta cezbediyor. Kadının güzel olması, uzun bacaklı olması, istenilen görüntüde olması, kişiye yardım etmesi için para desteğinde bulunmasını da sağlıyor. Güzel bir kadın tarafından beğenilmek, erkeklerin özgüvenini artırıyor ve bu

Women who have a desirable image attract people at first. Especially when a woman is beautiful, has long leggs, a desirable appearance, it is enough to have the desire to give money support to help this person. To be liked by a beautiful woman, increases a man’s self-esteem and they begin to

EKİM - OCTOBER 2015


özel kişiyle beraberlik ya da evlilik gibi planları yapılabiliyor. Bu yüzden karşı tarafa yardım etme isteği ağır basıyor. Online dolandırıcılıklarda en yaygın yöntemlerden birisi bu. Bu yöntemle çok yüksek miktarlarda dolandırılan insan var. Duygu sömürüsü yaparak, kurbanlarını ağlarına düşüyorlar.

NARSİST MİSİNİZ? Kanada'daki York Üniversitesi'nde yapılan araştırmada 100 kişinin Facebook kullanma alışkanlıkları psikoloji tarafından kabul edilen narsistlik ve özgüven indekslerine göre değerlendirildi. Günde bir saatten fazla facebook kullanan, poz verilmiş, photoshop ile oynanmış resimlerini profiline koyan ve statüsüne “Harikayım!” gibi cümleler yazanların, narsist olduğu tespit edildi. Bu kişilerin özgüveninin de düşük olduğu öne sürüldü. Sosyal medya kullanımında bazen kullanıcılar ölçüyü o kadar kaçırıyorlar ki, hayatlarının her anını sosyal ağlarda paylaşmak zorunda hissediyorlar. Yeni bir sevgili bulduklarında veya herhangi bir şekilde kendileriyle ilgili yeni bir şey olduğunda, hayatlarında yeni bir gelişme olduğunda, anında takipçilerini ve arkadaşlarını durumlarıyla ilgili bilgilendiriyorlar. 'Tatile çıktım', 'şu restoranda yemek yedim', 'şu kıyafeti satın aldım' gibi… Hatta bu bilgileri anında paylaşamadıkları zaman huzursuz oluyorlar, sosyal medya yüzünden gerçek hayattan kopup, göstermelik bir hayat yaşıyorlar. Bu şartlar altında, direkt olarak, 'Sosyal ağlar kişilik bozukluğuna neden oluyor' diyemeyiz ama psikolojiyi de olumsuz yönde etkilediği aşikar…

SAHTE PROFİL OLUŞTURMAK SUÇ DEĞİL AMA… Sahte profil ya da e-posta hesabı oluşturmak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmemiş ve cezai müeyyideye

plan to be with this very special person or to marry them. This is why the desire to help the other person becomes overbearing. This is one of the most common online frauds. There are many people that are being tricked this way. They are being emotionally manipulated, and catch their victims in their webs.

ARE YOU NARCIST? A research was conducted by York University in Canada on 100 subjects on their Facebook user habits psychology compared and evaluated to narcistic and self-confidence index. Those that use facebook more then an hour every day, posed, played with pictures, puts photoshoped pictures on profile, and says ‘i look great’ on their status are definitely diagnosed as narcists. It was also pointed out that these people had very low self-esteem. Some social media users miss the point and overdo it and they feel obligated to declare and share every second of their life on social networks. Whenever there is a new lover in their life, something new has happened to them, they simultaneously relay it to their friends and followers about the matter of subject at hand. I am out on a vacation, ate here, bought this outfit etc. The matter gets worse when they cannot share this information instantaneously, they actually part from real life because of social media, they live a pretentious life. Under these circumstances we cannot derive to the conclusion that social network distorts and creates personality disorders directly but it is obvious that it has a negative impact psychologically.

BUT IT'S NOT CRIME TO CREATE A FAKE PROFILE Creating a fake profile or e-mail account has not been unedited according to the Turkish Criminal law therefore cannot be penalised. But for which the circumstances should

EKİM - OCTOBER 2015

69


sosyal medya | social media bağlanmamıştır. Ancak ortaya çıkabilecek sonuçları bakımından cezai yaptırımla karşı karşıya kalınabilir. TCK 135. Maddesi bir takım kişisel verilerin kaydedilmesi konusunda şöyle der: “(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” Kişinin fotoğrafı, kimlik bilgileri, kişisel e-posta hesabı, meslek bilgileri kişisel verilere dahildir. Bunun yanı sıra TCK verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme konusunda şunları söylemektedir: “Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bir kişinin adına sahte hesap oluşturularak tanıdığı kişiler nezdinde hileyle yanılgıya sebep olunmuş, adına hileli işlemler yapılmış ve menfaat elde edilmiş olabilir. TCK 157’e göre dolandırıcılık hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak olarak tanımlanmıştır. Bunun yanında; suç oluşturan fiilin bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi halinde suçun nitelikli olarak tanımlandığı ifade edilir ve TCK 158’e göre iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur . Ayrıca hapis cezasının alt sınırı üç yıldan, adlî para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

70

EKİM - OCTOBER 2015

arise, then there could be a criminal sanction. According to Turkish Criminal Law article 135. On the subject concerning recording of personal data says: “(1) Unlawful recording of personal data by a second party can be penalized by imprisonment from six months upto three years. (2) A person’s political, philosophical, religous opinion, racial origins; unlawful matters such as; ethical inclinations, sex life, matter of health or union commitment,information of those who record personal data are, will be penalized according to the subsection of the above mentioned imprisonment.” A person’s picture, personal information, personal e-mail account, job information are all considered under personal information. According to TCL unlawful posession of data and distribution states that: “Person unlawfully sharing, posessing or distributing personal information pertaining to others then such, will be penalized upto four years of imprisonment.” Creating a fake account in someone else’s name and tricking the people they know into wrongdoing, commit fradulent acts, and have afforded advantages. According to TCK 157 fraud is defined as; taking someone in by fradulent conduct, to his or someone else’s disadvantage, to provide benefit to himself or someone else. Also expressed as; the act of information systems, bank or credit institutions used as a tool for commissioning of a major offence and TCK article 158 verdict declares imprisonment from two to seven years and upto five thousand days of fine. The lowest limit for prison sentence is three years, the fine cannot be more then two times the money made through the actual offence.


EKİM - OCTOBER 2015

71


astronomi | astronomy

Mars yüzeyinde su NASA finds evidence var ama bildiğiniz of recent flowing su gibi değil water on Mars NASA’nın araştırmaları, Mars’ta akışkan halde suyun olduğunu ortaya koydu. Daha önceleri Mars’ta donmuş halde su bulunduğu düşünülmekteydi. Ama hemen heyecana kapılmayın, Kızıl Gezegen’de su var ama hayat için elverişli değil. NASA research claims the discovery of flowing water on Mars. Before only frozen water was thought to be present on Mars. But don’t get too excited, there is water on the Red Planet but not suitable for life. Yazı - By: Elif İzgi Uluyüz 72

EKİM - OCTOBER 2015


NASA uzay aracı Mars’ın yörüngesinin etrafında dolaşırken, Kızıl Gezegen üzerinde, su akışlarının bulunduğunu ve bunun çok uzak bir geçmiş değil, zamanımızda olduğunu ortaya koydu. İnsanlar, Güneş Sistemi içindeki suyun bir tek Dünya’da olduğunu düşünmek isterler, ancak yeni bir araştırmaya göre Dünya’nın komşusunda, tuz yüklü su sızıntılarının ıslaklığı ve neminden, burada suyun geçen yıla kadar mevcut olduğu sonucuna varıldı. Araştırmada yer almayan, SETİ Enstitüsü’nden bilim insanı Janice Bishop gönderdiği e-postada, "Şimdiye kadar, Mars’ın ıssız, son derece kuru, kurak, ve soğuk bir çöl olduğu düşünülmüştü. Burada çok yeni ve heyecan verici olan konu, Mars’da sıvı suyun bugünkü doğal ortamında bulunmasıdır” ifadesini kullandı.

BİR ZAMANLAR SU ZENGİNİYDİ Çok uzun bir zaman önce Mars’da devasa gölleri, nehirleri dolduracak kadar su vardı. Bilim insanları onlarca yıldır ıslak şeyleri beklerken, ancak gezegendeki kutuplarda buz, atmosferde bir miktar su buharı ve Mars toprağındaki minerallerin içinde kilitli kalan suları buldu.

A NASA spacecraft circling Mars has found evidence of flowing water on the Red Planet’s surface – and in our time, not in some dim and more verdant past Humans may like to think Earth has the solar system’s monopoly on water, but a new study reveals that Earth’s close neighbor boasts multiple seeps of salt-laden water that were wet, or at least damp, as recently as last year. Until now, “We thought of the current Mars as a barren, extremely dry and cold desert,” SETI Institute planetary scientist Janice Bishop, who did not take part in the research, says via email. “What is new and exciting here is that this provides evidence for liquid water on Mars in the current environment.” USED TO BE WATER RICH Eons ago, Mars had enough water to fill enormous lakes and rivers. Scientists prospecting for the wet stuff in recent decades, however, had to content themselves with ice at the planet’s poles, small amounts of water vapor in the atmosphere and water locked up in minerals in the Martian soil. The wet Mars of billions of years ago seemed to have become a desiccated world.

EKİM - OCTOBER 2015

73


astronomi | astronomy Milyarlarca yıl önceki ıslak Mars artık kurumuştu. Beş sene önce, astronomlar Mars’taki kraterler ve dağların yamaçlarından aşağıya doğru uzanan siyah ve oldukça koyu renkli hatlar gözlemlediler. Bu hatlar, Mars’ta soğuk mevsimde kaybolup, sıcak mevsimde tekrar ortaya çıktılar, Dünyamız’daki ilkbahar kaynakları gibi... Likit suya benzer görünümdeki bu işaretler boşuna umut verdi, ancak toprak kaymaları ve toz olma ihtimalini göz ardı edilmemesi görüşünü, Tatbiki Fizik Laboratuvarı kitabının araştırmacı ortak yazarı Scott Murchie bildirdi.

NEMİN KAYNAĞI ARAŞTIRILIYORDU Bunun üzerine Murchie ve meslektaşları, NASA’nın Mars keşif uydusunun yardımıyla çizgileri daha yakından incelediler. Nature Geoscience dergisinde bilim insanlarının açıklamasına göre, esrarengiz çizgilerin yanı sıra, su ve klordan oluşan içi suyla dolu perklorat moleküllerini buldular. Araştırma grubunun lider, Georgia Teknoloji Enstitüsü yüksek lisans öğrencisi Lujendra Ojha’nın bu konudaki açıklamasına göre; Mars’ta bulunan bol miktardaki perklorat'ın, bir şey nemlenmesine sebep oluyor. O bir şeyin de likit su olması gerekmekte. Belki perklorat, Mars’ın atmosferindeki su buharını çekiyor. Ya da yüksek tepelerde eriyen kar yokuşlardan akarak toprakta bulunan perklorat’ı ıslatıyor. Belki de aküferden su damlıyor.

GÖLLER, SAZLIKLAR YOK TABİİ!.. Bu demek değil ki, Mars’da kurbağalar ve sazlar var! Mars yüzeyinde ne kadar suyun aktığı pek bilinmiyor, ancak araştırma grubunda yer almayan, Gezegen Bilim Enstitüsü araştırmacısı David Vaniman’a görüşüne göre, ıslak bölgelerin akarsu olmasından çok ‘çamur’ olması muhtemel. Bu arada belirtelim ki, perklorat toksiktir. Araştırma grubundan olmayan, ve St. Louis’deki Washington Üniversitesi'nden Mars uzmanı Ray Arvison’a göre, “Su hayat iksiri...” Yine de eklemeden edemiyor; “Perklorat sıvısının içinde yaşamak istemezdim”! Ojha’nın açıklamasına göre, ekibi tarafından bulunan su, yaşayan canlılar için uygun bir ortam teşkil etmiyor. Bishop’un e-posta iletisinde ‘ileride insanoğlunun yapacağı Mars keşif gezisi için önemli bir su kaynağı olabilir’ görüşü vardı. Mars topraklarındaki sızıntılar, biz Dünyalılar’ın anlayamayacağı bir türlü bir su devri olduğununun kanıtı yine de... Ve Kızıl Gezegen'i araştırmak için bu kadar uydu fırlatmamıza rağmen daha önce göözlemlenmemişti.

74

EKİM - OCTOBER 2015

But five years ago, researchers spotted mysterious dark streaks running down the warm slopes of Martian craters and mountains. The lines disappeared in the cold season and reappeared in the warm season, like spring freshets on Earth. They looked tantalizingly like a sign of liquid water, but landslides or dust couldn’t be ruled out, says study coauthor Scott Murchie of the Applied Physics Laboratory.

RESEARCH ON SOURCE OF HUMIDITY So Murchie and his colleagues had NASA’s Mars Reconnaissance Orbiter take a closer look. Along the mysterious lines, the spacecraft detected the signature of waterlogged molecules of perchlorate, chemicals made up of chlorine and oxygen, the scientists report in this week’s Nature Geoscience. Something is moistening Mar’s ample deposits of perchlorate, says study leader Lujendra Ojha, a graduate student at the Georgia Institute of Technology. And that something must be liquid water. Maybe the perchlorate itself is pulling water vapor out of the Martian atmosphere. Or maybe water from melting ice flows down hillsides and soaks the perchlorate in the soil. Or maybe water is trickling out of an aquifer.

OF COURSE, NO LAKES AND REEDS That doesn’t mean Mars has frogs and reeds . It’s not clear how much water is flowing on the surface, but each wet place may be less of a stream and ‘more of a sludge,’ says planetary scientist David Vaniman of the Planetary Science Institute, who was not a part of the study team. Anyway, perchlorates are toxic. “Water is the elixir of life,” says Mars expert Ray Arvidson of Washington University in St. Louis, who wasn’t part of the study either. Still, “I wouldn’t particularly want to live in a perchlorate fluid.” Ojha concedes that the briny water spotted by his team would not be hospitable to living creatures. All the same, the seeps could be “an important source of water for a future human mission to Mars,” Bishop says via email, and its presence in a wide variety of Martian terrains indicates there are water cycles on Mars that Earthlings don’t fully understand, though humans have sent a fleet of sophisticated satellites and rovers to scour the planet.


EKİM - OCTOBER 2015

75


bilişim | informatics

Office artık Your Office moves up to ‘Bulut’a çıkıyor ‘Cloud’ Microsoft’un yeni Office uygulamasıyla artık evde ya da ofiste küçük bir ağ kurmanız mümkün. Tabletten cep telefonuna, Mac’ten PC’ye kadar hemen tüm cihazlar üstünde, yeni Office uygulamaları çalışabiliyor. Bu uygulamanın fiyatı da oldukça hesaplı.

Microsoft’s new Office application permits you to form a small network at home or in the office. From tablets to cell phones, from Mac to PC’s it is possible to install the Office application to all devices. The price of the application is very economic.

Yazı - By: Elif İzgi Uluyüz

76

EKİM - OCTOBER 2015


Kullanıcı evinde beş PC veya Mac bilgisayar üstüne bu uygulamayı kuruyor. Aynı zamanda uygulamayı beş telefon ve tablet üstüne de kurabiliyor. Ardından evinde beş farklı kullanıcı yaratıyor ve böylece bunların her biri için, birer terabaytlık saklama alanına sahip oluyor.

The user can install this application upto five PC or Mac computers in his home. The same application can be applied on five telephones and tablets too. Then you can create five different users in your house and each one of these users will have the capacity to store upto one terabyte.

Microsoft Office uygulamasını birbirinden çok farklı

Microsoft Office application has been presented to

cihazlar ve satış aralıklarıyla kullanıcıların beğenisine sundu. Artık tabletten cep telefonuna, Mac’ten PC’ye kadar hemen tüm cihazlar üstünde Office uygulamalarının çalışması mümkün. Microsoft, geçmişte eleştirilen fiyat ve satış politikalarını geride bırakarak Office kullanımını neredeyse bedava hale getirdi. Android ve iOS gibi mobil işletim sistemleri üstünde sadece Microsoft parolasıyla ücretsiz olarak kullanılabilen Office 2016 800 TL’ye yakın bir fiyatla satışa sunulmuş olsa da ayık 15 TL ödemeyle de ‘kiralanabiliyor’...

the users in different intervals with many different devices. From now on the Office application can work from tablets to cell phones, from Mac to PC’s to all dvices. In the past Microsoft, was being criticized for its price and sales policies but leaving all that behind it has nearly become free with its Office application. Using mobile operating systems such as Android and iOS with a free Microsoft password it is possible to use the Office 2016 application with a sales price of 800 TL or leased for 15 TL monthly installments.

İSTEDİĞİNİZ HER UYGULAMA VAR

ALL APPLICATIONS POSSIBLE

Office 2016; Word, PowerPoint, Excel, Outlook, OneNote, Project, Visio ve Access de dahil olmak üzere birçok uygulamayla satışa sunuluyor.

Office 2016; all applications Word, PowerPoint, Excel, Outlook, OneNote, Project, Visio and Access are being sold. Users will benefit by purchasing the EKİM - OCTOBER 2015

77


bilişim | informatics

Kullanıcılar Office 365 paketini alarak OneDrive, Skype For Business, Delve ve Yammer gibi en güncel uygulamaların tam sürümüne de sahip olabilecek. Office 2016 uygulamaları 47 farklı dilde hizmet veriyor. Microsoft’un dünya stratejisi kapsamında önemli bir yere sahip Türkiye’de Office, Türkçe dilbilgisi denetleme ve kelime bilgisiyle satışa çıktı.

BEŞ KULLANICIYI BİRBİRİNE BAĞLIYOR Giderek etkinliği artan bulut teknolojisi Microsoft’un Office uygulamalarına da yansıdı: Örneğin ayda 22 TL veren bir kullanıcı, evinde beş PC veya Mac bilgisayar üstüne bu uygulamayı kuruyor. Aynı zamanda uygulamayı beş telefon ve tablet üstüne de kurabiliyor. Ardından evinde beş farklı kullanıcı yaratıyor ve böylece bunların her biri için birer terabaytlık saklama alanına sahip oluyor. Ne kadar fotoğraf çekilirse çekilsin, ne kadar sunum yapılırsa yapılsın böylesi bir alanı bir ailenin tek başına doldurabilmesi mümkün gözükmüyor. 78

EKİM - OCTOBER 2015

Office 365 package with OneDrive, Skype For Business, Delve and Yammer most current applications with the latest versions. Office 2016 application is in 47 different languages. Turkey has an important part in Microsoft’s context of world strategy and Office went on sale first with a Turkish grammar and vocabulary checker.

CONNECTS FIVE USERS WITH EACHOTHER The cloud technology with its increasing popularity became effective and reflected on Microsoft’s Office application: an example with a monthly installment of 22 TL the user can install the application on five PC’s or Mac computers in their home. At the same time the same application simultaneously can be applied to five phones and tablets. Therefore you are actually creating five different users and a storage capacity of one terabyte per user in your home. It doesn’t seem possible for a family to use that storage capacity on their own regardless of the amount of pictures taken, or with presentations made.


MAKUL FİYATA NETWORKING Eğer tek başına bir Office uygulamasına sahip olmak isterseniz bunun Microsoft satış fiyatı 789 TL olarak görünüyor. Eğer iş yeri için Office paketi alacaksanız fiyat 1.300 TL’yi buluyor. Öğrenciler için Office kullanım ücreti 400 TL’ye kadar düşüyor. Office 365 ile hem kullanılan bilgisayar, telefon ve tablet sayısı artıyor hem de fiyatlar oldukça ucuzluyor. Ayda 22 TL vererek en üst düzey Office kullanımına erişmek mümkün. Üniversite öğrencileri aynı sürüme daha da ucuza kavuşabiliyor. Yıllık peşin ödemelerde yüzde 20’ye varan indirimlere kavuşmak da mümkün.

E-EĞİTİM İÇİN BİREBİR Microsoft, Türkiye’de İsviçre nüfusu kadar kullanıcıya sahip. İçlerinde çok büyük bir kısmı öğrenci ve okul kullanımına odaklanmış durumda. Okullarda ortak proje havuzları oluşturmak, yurtdışındaki öğrencilerle yabancı dil geliştirmek amacıyla Skype gibi uygulamalar da çok kullanılıyor. Eskiden sunucu kurulmasın gerektiren elektronik posta alım hizmetlerini sağlayan Exchange uygulamasının buluta taşınmasıyla özellikle şehrin farklı yerlerine konuşlanmış inşaat şirketlerinden talep patlaması yaşanmış.

REASONABLE PRICE FOR NETWORKING If you want to own an Office application alone the Microsoft sales price is 789 TL. If you want to purchase an Office package for work then the price is about 1.300 TL. If you are a student Office usage goes down to 400 TL. With Office 365 the number of devices that you can use such as computer, cell phone and tablet increases with the price becoming cheaper. It is possible to use Office at the highest level by paying 22 TL monthly. College students pay less for the same version. In case of cash purchases it is possible to get a discount upto 20%.

BEST FOR E-EDUCATION The number of Microsoft users in Turkey are as much as the population of Switzerland. The majority of the users are students focussed on school work. To form joint project pools with other schools, practise foreign language skills with students from abroad applications such as Skype are being used. In the past server setup used to be installed to receive emails via exchange application. Now that has all changed and has been moved up to the cloud and a demand boom has occured mostly by construction companies situated in different areas within the city. EKİM - OCTOBER 2015

79


sağlık | health

BEL AĞRISI BACK PAIN

Yaygın ve acı dolu bir sorun A common and painful problem Çok farklı sebeplerden kaynaklanabilir, bir kısmında ameliyat zorunlu hale gelebilir. Ters bir hareketten, mesleki sebeplerden, kazalardan ya da yaşlılıktan kaynaklanabilir. Bel ağrısı, hayatı ızdıraba çevirebilir ama hemen hepsi için tıbbi bir çözüm mevcuttur.

It can occur for many reasons and surgery must be manditory in some cases. An awkward position, professional reasons, traumas, accidents or aging can be the leading cause. Back pain, can make your life miserable but there is a medical treatment for it.

Yazı - By: Dr. Hüseyin Nazlıkul 80

EKİM - OCTOBER 2015


Tüm romatizmal yakınmaların üçte birini, bel ağrıları

Back pains are one third of all rheumatic

oluşturur. Sanayileşmiş ülkelerde yaşayanların yaklaşık yüzde 80’i aktif yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çekerler. Hastaların yüzde 70’i bir ay, yüzde 90’ı iki ile üç ay içinde iyileşmekle birlikte, tekrar etme riski yüksektir. Hastaların yüzde 70’inde üç ve daha fazla tekrarlama olmaktadır. Bel ağrılarının büyük çoğunluğu kronikleşir ve basit hareketlerle tekrarlar. Bel ağrısından kaybedilen iş günü sayısı, yaklaşık kalp hastalıklarındakine eşittir. Bel ağrılarının nedenleri sıralandığında; iltihap, tümör, kırıklar ve enfeksiyonlara bağlı nedenlerin küçük bir grubu oluşturduğu görülmektedir. Sınıflamada en büyük yeri kaplayan grup, mekanik kökenli bel ağrılarıdır. Burada patoloji, lumbosakral bölgeyi (omurgayı) oluşturan yapılarda ortaya çıkar. Bu nedenle tanı konulurken, kas-iskelet sistemi dışındaki sistemlere ait hastalıklar ve komplikasyonlar değerlendirilmeli ve nedenin başka sistemlere ait olmadığı anlaşılmalıdır.

complaints. In the age of industrialization people living in big countries have a very active life and 80 percent of them will suffer from back pain. 70 percent of the patients will recuperate in one month, 90 percent will recover in two to three months but the chances that the pain will reoccur is very high. Most back pain will become chronic and reoccur with simple movements. The lost work days from back pain is equivalent to heart problems. When conditions causing back problems are listed, inflamation, tumors, breaks and infections form a small group of the causes. In the listing the major cause is mechanical back problems. Here the pathology occurs in the lumbosacral region. This is why when we diagnose, we make sure all systems, illnesses and complications besides the musculoskeletal system, is evaluated and checked to see there is no other cause for the problem. EKİM - OCTOBER 2015

81


sağlık | health BELDE BÖLGESEL AĞRILAR

PAIN IN THE BACK AREA

Lumbosakral omurganın mekanik bir strese maruz kalması sonrası ortaya çıkan, belde lokalize ağrıdır. Sıklığını belirlemek güç olmakla beraber, mekanik bel ağrılarının yüzde 60-yüzde 70’ini oluşturduğu düşünülmektedir. Ayakta uzun süre kötü postürde durmak, öne eğilerek uzun süre çalışmak ağrıyı başlatır. Spinal stenoz, dar spinal kanal veya intervertebral foramenin nöral elemanları sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bir sendromdur. Bu hastalık, doğuştan omuriliğin içinden geçtiği kanalın dar olması sebebiyle olabileceği gibi, daha sonra geçirilmiş çeşitli kazalar veya osteofitler, lamina ve faset hipertrofisi ve ligamentum flavum hipertrofisine bağlı kanalın daralmasıyla de gelişebilir. Tedavi edilmezse ilerleyici olabilir.

A mechanical stress caused to the lumbosacral vertebrae causes a local pain in the back area. It is difficult to understand the frequency of the pain, but mechanical pain is 60-70 percent the cause of this problem. Standing in the same position for long hours, bad posture, leaning forward for long time, starts the pain. This is a syndrome that occurs when; spinal sterosis, narrow spinal canal and intervertebral foramenin neural elements are compressed. This illness can occur at birth when the spinal canal is narrow or by accidents caused later in life, osteofits, laminal and facet hypertrophy, and ligamentum flavum hypertrophy causing the canal to narrow. If not treated can progress.

DİSKTE SİNİR SIKIŞMASI Dejenere diskin, lomber spinal sinir kökünü sıkıştırmasıyla ortaya çıkan bel ve bacak ağrısıyla karakterize klinik tablodur. Lomber disk hernisi, sanıldığı kadar yaygın değildir. Bel ağrılı olguların sadece yüzde 5’i disk hernisidir. Sıklıkla 30-40 yaş arası görülür, ani bir hareket, aşırı yük taşıma, bir travma genelde ağrıyı başlatır. Ev hanımlarında, sık doğum yaptığı için karın kasları zayıf olanlarda ve kilolu olanlarda daha sık görülür. Lomber disk hernilerinin tek ve tartışmasız acil cerrahi endikasyonu ‘kauda ekuina’ sendromudur. Hasta 48 saat içinde ameliyat edilmelidir.

En fazla gönülen bel sorunu, mekanik kökenli bel ağrılarıdır. Burada, omurgayı oluşturan yapılardan kaynaklı bir sorun söz konusudur. Bu nedenle tanı konulurken, kas-iskelet sistemi dışındaki sistemlere ait hastalıklar ve komplikasyonlar değerlendirilmeli ve nedenin başka sistemlere ait olmadığı anlaşılmalıdır. The most common back problem is, mechanical based back pain. There is a problem with the structure that forms the spine. Therefore, before final diagnosis, all the existing systems besides the musculoskeletal system must be evaluted and checked for illnesses and complications so that they can rule out the possibility of the problem stemming from another system. 82

EKİM - OCTOBER 2015

NERVE ENTRAPMENT OF THE DISK It usually occurs when a dejenerated disk is entrapped in lumbar spinal nerve compressing the base causing back and leg pain is a typical clinical case. Hernia of the lumbar disk is not as widespread as we think. Only 5 percent of herniated disks are a cause of back pain. The case is usually seen 30-40 years of age, sudden movement, carrying excessive weight, causing a sudden trauma beginning with a quick pain. This problem is seen more frequently in housewives because of multiple births, overweight people, due to the fact of weak abdominal muscles. Herniated lumbar disk cases are an emergency surgical indication of cauda equina syndrome. The patient must be operated in the next 48 hours.


BİR DARBE SONUCU OMUR KAYMASI

SLIPPED DISK CAUSED BY A BLOW

Bir omurun, bir alttaki üzerinde öne doğru kaymasına denir. Sıklığı yüzde 6-yüzde 10 arasındadır, sadece Eskimolar’da yüzde 40 oranında görüldüğü bildirilmektedir. Genellikle bir travma sonrasında oluşur. ABD, Japonya ve Bulgaristan’da jimnastikçilerde oran yüzde 50-yüzde 60’a kadar çıkmaktadır. Çocuklarda ve ergenlik çağındakilerde bel-bacak ağrısının en sık sebebi spondilolistezistir, semptomlar başlamadan önce sırt üstü düşme hikayesi vardır. İkinci derecenin üzerindeki kaymalarda semptomlar dikkate alınmaksızın, semptomların devamlı olması halinde ise kaymanın derecesine bakılmaksızın füzyon yapılır.

A slipped disk is the forward shifting of the spinal vertebrae. It’s frequency is 6-10 percent, only in Eskimo’s the rate goes up to 40 percent. Usually occurs after a trauma. The rate in gymnasts increases in A.B.D, Japonya and Bulgaria, by 50- 60 percent. The reason for leg and back pain in children and pubescents is due to spondylolisthesis, symptoms, and a story about falling on their backs. Seconday slip if not detected earlier, will cause fusion if the pain continues.

WHAT COMES WITH AGING

Lomber spondiloz, intervertebral disklerin dejeneresansı, vertebra korpusu osteofitozu, faset artiküler çıkıntıları ve laminaların hipertrofisi, ligamentöz esnekliğin kaybı ve bazen de segmental instabilite ile karakterizedir. Spondilozun bir yaşlanma ve yıpranma hastalığı olduğu görüşü yaygındır. Dejenerasyonun gelişimi yaşla artar ve 60 yaşından sonra tamamen normal bir omurgaya nadiren rastlanır. Faset eklemlerdeki dejeneratif değişikliklerle ortaya çıkan bir mekanik dengesizlik sendromudur. Bel ağrısında, ağrı kaba ve uyluk arka yüzüne yayılabilir. Postür değişiklikleriyle ağrı iyileşir. Alt ekstremitede nörolojik bulgu yoktur. Belin hiperekstansiyonunda ağrı artar. Çift bacak testi pozitiftir.

Characteristics of aging are;Lumbar spondylosis, intervertebral dejeneration of disks, vertebral corpus osteophytosis, facet articular bulge, laminal hypertrophy, ligamentouss, loss of flexibility and sometimes segmental instability. It is a widespread belief that spondylosis is an aging disease. The prevalance of dejeneration increases with age and it is rare to find a normal vertebrae after the age 60. İt is a mechanical instability syndrome, the dejenerative changes of joints and articulations. The back pain can spread to the buttocks and femur. The pain subsides with the change in posture. There are no neurological indications of the lower extremities. The back pain increases in the hyperextension. The pair of leg test is positive.

AMELİYAT SON TERCİH OLMALI

SURGERY MUST BE YOUR LAST OPTION

Klasik fizik tedaviye dirençli olan ve cevap vermeyen hastalarda, manuel terapiyle nöralterapi kombinasyonu çok yardımcı olacaktır. Son yıllarda yapılan klinik çalışmalarda bel ağrılarında ‘radiküler’ dediğimiz yani sinir baskısına bağlı olan nedenlerinin en fazla yüzde 2 olduğu gösterilmiştir. Bel ağrılarında cerrahi girişim son çare olarak düşünülmelidir. Manuel terapiyle nöralterapi kombinasyonu, doğru egzersiz program desteğiyle etkin bir yaklaşımdır.

Patients that do not respond to classical physical therapy can be treated with a combination of manuel therapy and neural therapy. Clinical cases of back pain in the last years show that only 2 percent are caused by radicular meaning compression on the nerve endings. Surgery is the last resort in back pain. Combination of manual and neural therapy and a correct exercise program is the appropriate support for the problem.

YAŞLANMANIN GETİRDİKLERİ...

EKİM - OCTOBER 2015

83


84

EKİM - OCTOBER 2015


EKİM - OCTOBER 2015

85


mercek | zoom

Havalimanlarımız yüksek performans sergiliyor Our airports showing high performances

Avrupa Havalimanları Konseyi’nin (ACI) Temmuz 2015 trafik raporu yayınlandı. Rapora göre, Atatürk Havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı, kendi kategorilerinde en fazla yolcu artışı olan havalimanları arasında birinci oldu. Dış hat yolcusu temmuz ayında yüzde 30 artış kaydederek rekor seviyeye ulaşan Ankara Esenboğa Havalimanı ile toplam yolcusu yüzde 39.5 artış gösteren Trabzon Havalimanı da gösterdikleri performansla, ‘Avrupa’nın en fazla yolcu artışı sağlayan havalimanları’ listesinde yer almayı başardı. 20 Mayıs 2015 tarihinde hizmete açılan Ordu-Giresun Havalimanı, Karadeniz Bölgesi’nde hizmet veren havalimanlarına olan talebi olumsuz etkilemedi, yoğunluk artarak devam etti. Trabzon Havalimanı, ACI Europe 2015 Temmuz Ayı Trafik Raporu’nun kapsadığı 209 havalimanı arasında en yüksek artış sağlayan havalimanları sıralamasına ilk kez girmeyi başardı.

İSTANBUL HAVALİMANLARI LİSTE BAŞI İşte İstanbul’un iki havalimanının yolcu artışında Avrupalı rakiplerini geçtiğini ve diğer iki havalimanımızın başarısını gösteren o liste: Grup 1: Yılda 25 milyon üstü yolcuya hizmet veren havalimanlarını kapsıyor. Grup 1 Havalimanları’nda, ortalama 86

EKİM - OCTOBER 2015

Airports Council International Europe (ACI) released its traffic report for July 2015. According to the report, Atatürk Airport and Sabiha Gökçen Airport, reported the highest increases in their own category for passenger traffic and took first place. International flights passenger traffic increased 30%, reaching record breaking levels in Ankara Esenboğa Airport, and total passenger traffic increase 39% in Trabzon Airport, both with their performance, are Europe’s number one airports with the most passenger traffic growth. On May 20th 2015 Ordu-Giresun Airport in Karadeniz Region opened up and welcomed its passengers without negatively affecting demand for the neighboring airports, showing increase in volume. According to the ACI Europe 2015 July Traffic Report representing 209 airports, Trabzon airport reported the highest increase amongst airports and was able to enter the list for the first time. İSTANBUL AIRPORTS TOP OF THE LIST Here are the reports showing the two İstanbul Airports by-passing their European counter partners and the lists


büyüme oranı yüzde 5.7 oldu. Bu grupta en yüksek yolcu trafiği artışının yaşandığı havalimanları sıralaması şöyle: 1. İstanbul Atatürk Havalimanı (yüzde 16.9)
2. Madrid Barajas Havalimanı (yüzde 13.1)
3. Amsterdam Schiphol Havalimanı (yüzde 8.4)
4. Frankfurt Havalimanı (yüzde 6.6)
5. Londra Gatwick Havalimanı (yüzde 6.4)… Grup 2: Yılda 10-25 milyon arası yolcuya hizmet veren havalimanlarını kapsıyor. Grup 2 Havalimanları’nda ortalama büyüme oranı yüzde 8.4 oldu. Grup 2 Havalimanları’nda en yüksek Yolcu trafiği artışının yaşandığı havalimanları: 1. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı (yüzde 28.5)
2. Ankara Esenboğa Havalimanı (yüzde 25.7)
3. Atina Havalimanı (yüzde 20.6)
4. Tel Aviv Havalimanı (yüzde 18.9)
5. Dublin Havalimanı (yüzde 16.9)… Grup 3: Yılda 5-10 milyon arası yolcuya hizmet veren havalimanlarını kapsıyor. Grup 3 havalimanlarında ortalama büyüme oranı yüzde 6.6 oldu. Bu grupta en yüksek yolcu trafiği artışının yaşandığı havalimanları sıralaması şöyle: 1. Gothenburg Havalimanı (yüzde 30)
2. Porto Havalimanı (yüzde 15)
3. Budapeşte Havalimanı (yüzde 143)
4. Glasgow Havalimanı (yüzde 13.6)
5. Stuttgart Havalimanı (yüzde 110)…

TRABZON HAVALİMANI KATEGORİSİNDE BEŞİNCİ Grup 4: Yılda 5 milyon altı yolcuya hizmet veren havalimanlarını kapsıyor. Grup 4 Havalimanları’nda ortalama büyüme oranı yüzde 6.3 oldu. Bu grupta en yüksek yolcu trafiği artışının yaşandığı havalimanları sıralaması şöyle: 1. Turku Havalimanı (yüzde 752.9)
2. Ohrid Havalimanı (yüzde 70.1)
3. Bucharest Havalimanı (yüzde 51.3)
4. Rome Havalimanı (yüzde 44.7)
5. Trabzon Havalimanı (yüzde 39)…

showing the success of our airports: Group 1: Airports welcoming more than 25 million passengers per year. In Group 1 average adjustment increase by + 5.7. This group reports the highest increases in passenger traffic in airports: 1. İstanbul Atatürk Airport (+ 16.9%)
2. Madrid Barajas Airport (+13.1%)
3. Amsterdam Schiphol Airport (+8.4%)
4. Frankfurt Airport (+6.6%)
5. London Gatwick Airport (+6.4%). Group 2: Airports welcoming between 10-25 million passengers per year. In Group 2 average adjustments increase by 8.4%. Group 2 Airports with highest increase in passenger traffic: 1. İstanbul Sabiha Gökçen Airport (+28.5%)
2. Ankara Esenboğa Airport (+25.7%)
3. Athens Airport (+20.6%)
4. Tel Aviv Airport (+18.9%) 5. Dublin Airport (+16.9%). Group 3: Airports welcoming between 5-10 million passengers per year. The average adjustment increase in Group 3 was 6.6%. In this group airports with the highest increase: 1. Gothenburg Airport (+30%)
2. Porto Airport (+15%)
3. Budapest Airport (+143%) 
4. Glasgow Airport (+13.6%)
5. Stuttgart Airport (+110%).

TRABZON AIRPORT FIFTH IN ITS CATEGORY Group 4: Airports welcoming less than 5 million passengers per year. Group 4 Airports average adjustment increase by 6.3%. The highest passenger traffic increase in airports in this group are: 1. Turku Airport (+752.9%)
2. Ohrid Airport (+70,1%)
3. Bucharest Airport (+51.3%)
4. Rome Airport (+44.7%)
5. Trabzon Airport (+39%). EKİM - OCTOBER 2015

87


mercek | zoom

Sekiz ayda 122 milyon yolcu hizmet aldı

122 million passengers were welcomed in eight months Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü, ağustos ayı uçak, yolcu ve yük trafiklerini açıkladı. Açıklamaya göre, Türkiye geneli havalimanlarından ağustos ayında hizmet alan yolcu sayısı (direkt transit dâhil) 21 milyon 577 bin 768; sekiz aylık dönemdeki toplam yolcu sayısı ise 122 milyon 62 bin 428 oldu. Ağustos ayı artışı yüzde 12, sekiz aylık dönem artışı ise yüzde 9.1 olarak gerçekleşti. 2015 Ağustos ayı itibarıyla havalimanları toplam uçak trafiği; bir önceki yılın ağustos ayına göre, iç hatlarda yüzde 12 artışla 83 bin 840, dış hatlarda yüzde 6.7 artışla 73 bin 925 olmak üzere toplamda yüzde 9.4 artışla 157 bin 765 oldu. Türkiye hava sahasından ağustos ayında yüzde 0.3 artışla 35 bin 19 üstgeçiş (overflight) trafiği gerçekleşti. Böylece 2015 Ağustos ayında hizmet verilen uçak sayısı, yüzde 7.7 artışla 192 bin 784’e ulaştı.

İÇ HAT YOLCU TRAFİĞİ YÜZDE 17.9 DIŞ HAT YOLCU TRAFİĞİ YÜZDE 8.1 ARTTI Ağustos 2015 itibarıyla, iç hat yolcu sayısı bir önceki yılın Ağustos ayına göre; yüzde 17.9 artışla 10 milyon 27 bin 204, dış hat yolcu sayısı yüzde 8.1 artışla 11 mlyon 512 bin 371 oldu.

88

EKİM - OCTOBER 2015

The General Directorate of the State Airports Authority (SAA), reported the airlines, passenger and freight traffic reports for the month of August. According to the report, the number of passenger traffic being welcomed in Turkish airports in general for the month of august (direct transit included) 21 million 577 thousand and 768; total number of passenger traffic for the last eight months 122 million 62 thousand and 428. Increase for the month of August 12%, total increase in the eight months period 9.1%. As of August 2015 total aircraft movements in all airports; compared to the previous year, domestic airlines recorded increase 12% 83 thousand and 840, international flights increase 6.7% 73 thousand and 925 total increase 9.4% 157 thousand and 765. Overflight traffic over Turkish airspace for the month of august reporting increase 0.3% 35 thousand and 19. Total increase in the servicing of total number of aircraft for the month of August 2015 increased by 7.7%reaching 192 thousand and 784.

DOMESTIC FLIGHTS PASSENGER TRAFFIC INCREASE 17.9%, INTERNATIONAL FLIGHTS INCRASE BY 8.1% According to August 2015, domestic passenger compared to the previous year; increase 17.9% 10


İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarının dış hat yolcudaki ortalama yüzde 19’a ulaşan artışıyla birlikte, 2015 Ağustos ayı itibarıyla Türkiye geneli toplam dış hat yolcu sayısı yüzde 8.1 artışla 11 milyon 512 bin 371 oldu. Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunan havalimanlarımızdan İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda (yüzde 6), Balıkesir Koca Seyit Havalimanı’nda (yüzde 2) oranında dış hat yolcu artışı kaydedildi. Dış hat yolcu trafiğinde; Antalya’da (yüzde -2), Muğla Dalaman’da (yüzde -2) ve Muğla MilasBodrum’da (yüzde - 11) oranında azalış görüldü.

million 27 thousand and 204, international passenger count increase 8.1% 11 million 512 thousand and 371. Istanbul Atatürk and Sabiha Gökçen airports recorded average international flights passenger traffic increase 19%, total airports international passenger traffic in Turkey in general for the month of August 2015 increase 8.1% 11 million 512 thousand and 371. Airports in the Aegean and Mediterranean; Izmir Adnan Menderes Airport (+6%), Balıkesir Koca Seyit Airport (+2%) recorded increase, whereas Antalya (-2%), Muğla Dalaman (-2%) and Muğla Milas-Bodrum (- 11%) recorded decrease in international passenger traffic.

YÜK TAŞIMACILIĞINDA YÜZDE 9.5 ARTIŞ

9.5% INCREASE IN AIR FREIGHT TRAFFIC

Yük taşımacılığında aylık değişim 2015 Ağustos ayında yüzde 9.5 oranında artışla 351.397 ton olarak gerçekleşti. 2015 Ağustos sonu (ilk sekiz aylık) gerçekleşmelerine göre; hizmet verilen toplam uçak trafiği (üstgeçişler dâhil) yüzde 8.3 artışla 1 milyon 210 bin 967’ye, toplam yolcu trafiği (direkt transit dâhil) yüzde 9.1 artışla 122 milyon 62 bin 428’e, yük (kargo, posta, bagaj) trafiği ise yüzde 6.1 artışla 2 milyon 39 bin 130 tona ulaştı.

Air freight traffic according to the month of August 2015, increased 9.5% to 351.397 tonnes. According to the end of Ağustos 2015 (first eight months) recorded; total of serviced aircraft traffic (overflights included) increase 8.3% 1 million 210 thousand and 967, total passenger traffic (direct transit included) increase 9.1% 122 million 62 thousand and 428, freight (cargo, postal, baggage) traffic increase 6.1% 2 million 39 thousand and 130 tonnes. EKİM - OCTOBER 2015

89


mercek | zoom

Ordu-Giresun Havalimanı’nda doluluk oranı beklentileri aşti

Ordu-Giresun Airport occupancy rate has surpassed all expectations

90

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)

The State Airports Authority (SAA), General Manager

Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, Ordu-Giresun Havalimanı’nda doluluk oranının, beklentilerinden de iyi noktada olduğunu açıkladı. Yıldırım, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Tecrübe Konuşuyor’ adlı konferansa katıldı. Havacılık alanındaki tecrübelerini aktaran Yıldırım, yapımı tamamlanan Ordu-Giresun Havalimanı ve yapımı planlanan Rize-Artvin Havalimanı projesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ordu-Giresun Havalimanı’nın Avrupa ve Türkiye’de deniz üzerine yapılan ilk ve tek havalimanı olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Ordu-Giresun Havalimanı’nda doluluk oranı beklediğimizden de iyi noktalarda. Havalimanı’nda uçuş ve yolcu sayıları gittikçe artıyor. Burayla ilgili olarak özel firmaların müracaatlarının olduğunu biliyoruz. Bunlar oldukça sevindirici konular. Önümüzdeki dönemde direkt olarak yurtdışı uçuşları da başlayacak” diye konuştu. Havalimanının hem Ordu hem Giresun’a, genel olarak da bölgeye çok katkı ve fayda sağladığına işaret eden Yıldırım, havalimanın deniz üzerine yapılmasına ilişkin de şunları söyledi: “Denizin üzerine havalimanı yapılması bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Eğer biz karada uçakların yaklaşmasına müsait bir yer bulsaydık, belki karaya bu havalimanını yapardık. Onun için bu havalimanının deniz üzerine yapılmasının belli gerekçeleri vardır. Çünkü Karadeniz Bölgesi’nde dağların uzanışından dolayı büyük düzlük alanlar bulmak çok zor.”

Serdar Hüseyin Yıldırım, reported the high occupancy rate for OrduGiresun Airport, claiming that the expectations being at a good point. Yıldırım, joined the ‘Tecrübe Konuşuyor’ conference held in Atatürk Culture Center (AKM) organized by Ordu Metropolitan Municipality. Yıldırım relayed his experiences on Aviation and evaluated the Ordu-Giresun Airport which just completed construction and the planned construction of Rize-Artvin Airport project. Yıldırım reminded that the Ordu-Giresun Airport is the only and single airport in Europe constructed over the sea, “The occupancy rate for Ordu-Giresun Airport is higher than our expectations. The number of flights and passenger count are increasing. We know there are many applications made by private companies. These are all good news. Next period direct international flights will begin”. Yıldırım pointed out that the airport is contributing to Ordu to Giresun generally benefiting the region in general, and had this to say about constructing the airport on the sea: “Airport construction on sea was done out of need. If we could have found land for the aircraft to land maybe we would have constructed there. Therefore there are reasons for this airport construction to take place on the sea. It is very difficult to find flat land in Karadeniz Region in respect to the mountains.”

RİZE-ARTVİN HAVALİMANI PROJESİ

RİZE-ARTVİN AIRPORT PROJECT

Türkiye’de deniz üzerine yapılacak ikinci havalimanının Rize-Artvin Havalimanı Projesi olduğunu anımsatan Yıldırım, “Ordu-Giresun Havalimanı’nın tecrübesinden istifade ederek bu havalimanını da tamamlayacağız. Proje çalışmaları hızla yürüyor. En son olarak sondaj ve etüt çalışmaları yapıldı. Önümüzdeki dönemde inşaatı başlayacak ve hızlı bir şekilde bölge halkının hizmetine sunulacak” dedi. Serdar Hüseyin Yıldırım, Türkiye’de şu an itibarıyla, 55 havalimanın faal olduğunu belirterek, “Her 100 kilometre de bir havalimanına ulaşma hedefine çok az bir şey kaldı. Haritaya bakıldığı zaman herhalde beş-altı havalimanı daha yapıldığı zaman bu hedefe ulaşılmış olacak. Bunun içinde gayretlerimiz sürüyor” bilgisini verdi.

Yıldırım reminded that the second Turkish Airport sea construction will be the Rize-Artvin Airport Project, “we will benefit from the Ordu-Giresun Airport experience and complete this airport. The project is being completed at a rapid rate. Just completed the drilling, study and planning phase. The construction will begin in the next period and will be finished to service the local community”. Serdar Hüseyin Yıldırım, pointed out that there are 55 functioning airports in Turkey today, “Reaching an Airport at every 100 kilometers project target is nearly completed. When we look at the map, if we construct five-six more airports we will have achieved this goal. We are continuing with all efforts”.

EKİM - OCTOBER 2015


EKİM - OCTOBER 2015

91


mercek | zoom

Hava sahası tasarımı ve ATS rota yapısı görüşüldü Air Space design and ATS routes have been discussed DHMİ ve Alman Hava Seyrüsefer Sağlayıcı Kuruluşu

The SAA and German Air Navigation Service Provider

DFS yetkililerinin katıldığı ‘işbirliği ve koordinasyon toplantısı’ Almanya’da yapıldı. Samimi bir havada ve son derece verimli geçen toplantıya, DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım ile birlikte Seyrüsefer Dairesi Başkanı Mustafa Kılıç ve Elektronik Dairesi Başkan Yardımcısı Cengiz Paşaoğlu iştirak etti. Alman heyeti ise Alman Hava Seyrüsefer Sağlayıcı Kuruluşu DFS’nin CEO’su Prof. Klaus-Dieter Scheurle ve ilgili direktörlerden oluştu. DFS tesislerinde gerçekleştirilen toplantıda; karşılıklı bilgi değişimi ve tecrübe paylaşımı, hava sahası tasarımı ve ATS rota yapısı konuları görüşüldü. Toplantıda; İstanbul Yeni Havalimanı, geliştirilmesi düşünülen DHMI/DFS ürünleri, Ar-Ge çalışmaları, eğitim, ATC Selection yazılımında nasıl bir yol haritası izlenebileceği gibi konular da ele alındı.
Toplantı kapsamında Langen ACC ve Frankfurt Kule’yi ziyaret eden DHMİ heyetine, DFS ürünleri ve hava trafik yönetim sistemleri konusunda ayrıntılı bilgi verildi.

DFS authorities held a meeting for ‘cooperation and coordination meeting’ in Germany. The meeting transpired in a genuine atmosphere and was very productive, SAA General Manager Serdar Hüseyin Yıldırım, Navigation Department Head Mustafa Kılıç and Electronic Department Vice President Cengiz Paşaoğlu were present at the meeting. The German Group was headed by the German Air Navigation Service Provider DFS CEO Prof. Klaus-Dieter Scheurle and directors. The meeting took place in the DFS facility; exchange of information, sharing of experience, air space design and ATS route design subjects were the main topics of discussions. During the meeting; the new Istanbul Airport, planning of developing SAA/DFS products, Research and development, training, the type of route to take in ATC Selection software, were the discussed.
The SAA staff had the opportunity to visit the Langen ACC and Frankfurt Tower within the meeting, the SAA staff were informed of the DFS products and air traffic control systems.

92

EKİM - OCTOBER 2015


YDA Dalaman Havalimanı’nda tasarım şıklığı YDA Dalaman Airport Designer Elegance YDA Dalaman Havalimanı çalışanlarının Melis

YDA Dalaman Airport employees will be wearing

İpekçi imzalı yeni üniformaları, rahatlık ve kullanım kolaylıklarının yanı sıra modanın yansıdığı renk ve çizgileriyle de, şık bir kreasyon olarak büyük beğeni topladı. Dalaman Havalimanı’nın yanı sıra, yurtdışında işlettiği Kazakistan Aktau Uluslararası Havalimanı ve inşaatlarını başarıyla tamamladığı Ukrayna Kiev Boryspil Uluslararası Havalimanı, Hatay Uluslararası Havalimanı ile dünyanın sayılı havacılık, bakım ve onarım merkezlerinden biri olan THY Teknik Havacılık Bakım ve Onarım Merkezi (HABOM) projesi ve inşaatına devam ettiği Diyarbakır Uluslararası Havalimanı gibi büyük projelerle, havacılık sektöründe, önemli bir yer edinen YDA Group bünyesindeki YDA Dalaman Havalimanı Yatırım ve İşletme A.Ş; personel kıyafetlerini yeniledi. Büyük beğeni toplayan yeni üniforma kreasyonu, Melis İpekçi imzası taşıyor.

their new uniforms designed by Melis İpekçi, comfortable, easy to wear, fashionable colors, designed for a chic line that has been admired by many. The YDA Dalaman Airport and Management co., part of the YDA Group, besides Dalaman Airport, manages the Kazakistan Aktau International Airport, successfully completed the construction and managing the Ukrainia Kiev Boryspil International Airport, Hatay International Airport, one of the most important aviation, maintenance and repairs center, THY Technic Aviation Maintenance and Repairs Center (HABOM), project and construction of the ongoing Diyarbakır International Airport, have a very important place in big projects concerning the aviation sector. The YDA has renewed the its staff uniforms. The new collection has been admired by many, which was created by, Melis İpekçi.

RAHATLIK VE ŞIKLIK ÖN PLANDA Yeni üniformalar, YDA Group koordinatörlüğünde, Melis İpekçi tarafından uzun ve titiz bir tasarım süreci sonrasında ortaya çıktı. Üniformalar, gerek bütünlük ve şıklık gerekse modern tasarımlarıyla bir hazırgiyim markası koleksiyonu anlayışıyla oluşturuldu. Operasyon departmanı, teknik departman ve güvenlik personeli olmak üzere toplam 600 personel için hazırlanan üniformaların kullanım alanlarına göre fonksiyonelliği ve kullanılacak materyalin özellikleri Dalaman’ın iklimine uygun olarak geliştirildi. Uzun süre kullanılacak kalite ve güzellikteki yeni üniformalar, aynı zamanda personelin hareket kabiliyetini kısıtlamayacak ve çok daha kullanışlı olacak şekilde tasarlandı. YDA Group kurumsal renklerinin temel alındığı yeni üniforma kreasyonunda, modern ve şık bir siluet oluşturuldu. Lacivertin yanı sıra kırmızı ve beyaz renklerin ağırlıklı kullanıldığı kıyafet ve aksesuarlarda, fonksiyonellik ve konfor temel alınarak, özel kumaşlarla yaratılmış koleksiyon ortaya çıkarıldı.

COMFORT AND ELEGANCE ARE PRIORITY The new uniforms were coordinated by the YDA Group, and were carefully planned by Melis İpekçi during a long meticulous design period. The uniforms were produced with a sense of unity, elegance, and due to their modern lines as a readywear brand. The operations and technical departments and the security staff total of 600 employees received their new uniforms, which were produced according to functionality and special material keeping the climate of Dalaman in mind. The new beautiful uniforms will be used for a long time and therefore they must be comfortable enough not to restrict the mobility of the staff by being practical. The YDA Group had the corporate colors used as a base in the uniform collection, producing a modern and elegant shade. Navy blue, red, and white are used in the uniform collection produced with special material that was manufactured for this collection with comfortable accessories. EKİM - OCTOBER 2015

93


DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ

TÜRKİYE HAVALİMANLARINDAN TÜRKİYE HAVALİMANLARINDAN HAVAALANLARIDAN YERLİ YERLİ HAVAYOLU HAVAYOLU TAŞIYICILARININ TARİFELİ TARİFELİ DIŞ DIŞ HAT HAT UÇUŞ NOKTALARI Kaynak : 2011 Yerli Havayolu Taşıyıcıları Kaynak: 20 Kasım 2012 tarihli SHGM kış tarifesi esas alınarak hazırlanmıştır.

Tarifeli TarifeliDış DışHat HatUçuş UçuşNoktaları Noktaları

Yaz Tarifesine Göre Hazırlanmıştır. ADANA ADANA ADANA DUSSELDORF LEFKOŞA-ERCAN FRANKFURT LEFKOŞA-ERCAN KÖLN LEFKOŞA MÜNİH STUTTGART ANKARA

ANKARA AMSTERDAM

AMSTERDAM BAĞDAT BAĞDAT BRÜKSEL BRÜKSEL DUSSELDORF DUSSELDORF ERBİL ANKARA ERBİL FRANKFURT FRANKFURT KÖLN AMSTERDAM KÖLN LEFKOŞA-ERCAN BAKÜ LEFKOŞA-ERCAN MOSKOVA-VNUKOVO BERLİN-SCHONEFELD MOSKOVA-VNUKOVO SOCHİ BRÜKSEL SOCHİ STUTTGART CİDDE STUTTGART DUSSELDORF TAHRAN TAHRAN FRANKFURT VİYANA VİYANA HAMBURG KOPENHAG KÖLN LEFKOŞA LINZ LONDRA-STANSTED MOSKOVA-DOMODEDOVO MÜNİH STOKHOLM STUTTGART TAHRAN VİYANA

ANTALYA ANTALYA ANTALYA AMSTERDAM

BASEL BASEL BAKÜ BERLİN-TEGEL BERLİN-TEGEL BASEL CENEVRE CENEVRE BERLİN-SCHONEFELD DRESDEN BERLİN-TEGELDRESDEN DUSSELDORF DUSSELDORF BREMEN FRANKFURT FRANKFURT CENEVRE GRAZ DORTMUND GRAZ HAMBURG DRESDEN HAMBURG KOPENHAG DUSSELDORF KOPENHAG KRASNODAR ERFURT KRASNODAR LEFKOŞA-ERCAN FRANKFURT LEFKOŞA-ERCAN LEIPZIG FRİEDRİCHSHAFEN LEIPZIG LINZ HAMBURG LINZ MOSKOVA-VNUKOVO KAZAN MOSKOVA-VNUKOVO MÜNİH KİŞİNEV MÜNİH NURNBERG KOPENHAG NURNBERG SALZBURG KÖLN SALZBURG STOKHOLM KRASNODAR STOKHOLM STUTTGART LEFKOŞA STUTTGART VİYANA LEIPZIG VİYANA ZÜRİH MANCHESTER ZÜRİH MOSKOVA-SHREMETYEVO MUNSTER MÜNİH NOVOSIBIRSK NURNBERG PADERBORN BRÜKSEL BRÜKSEL ROSTOK

ESKİŞEHİR ESKİŞEHİR

GAZİANTEP GAZİANTEP

ST.PETERSBURG STOKHOLM LEFKOŞA-ERCAN STUTTGART LEFKOŞA-ERCAN UFA VİYANA YEKATERİNBURG LEFKOŞA-ERCAN ZÜRİH LEFKOŞA-ERCAN

HATAY HATAY

94

EKİM - OCTOBER 2015

BODRUM AMSTERDAM BAKÜ LEFKOŞA LONDRA-GATWICK LONDRA-STANSTED

DALAMAN AMSTERDAM LEFKOŞA LONDRA-GATWICK

ELAZIĞ DUSSELDORF FRANKFURT

ESKİŞEHİR BRÜKSEL

GAZİANTEP FRANKFURT LEFKOŞA STUTTGART

HATAY LEFKOŞA

İSTANBUL ABU DHABİ ADİSABABA ALMATI AALBORG AALBORG AMMAN ABİDJAN ABİDJAN AMSTERDAM ABU DHABİ ABU DHABİ ASTANA ACCRA ACCRA AŞKABAT ADEN ADEN ATİNA ADİSABABA ADİSABABA BAĞDAT ALMATI ALMATI BAHREYN AMMAN BAKÜ AMMAN AMSTERDAM BANGKOK AMSTERDAM ASTANA BARSELONA ASTANA AŞKABAT BASEL AŞKABAT ATİNA BASRA ATİNA BAĞDAT BATUM BAĞDAT BAHREYN BELGRAD BAHREYN BAKÜ BERLİN-TEGEL BAKÜ BANGKOK BEYRUT BANGKOK BARSELONA BIRMINGHAM BARSELONA BASEL BİNGAZİ BASEL BASRA BİŞKEK BASRA BATUM BOLONYA BATUM BELGRAD BOMBAY BELGRAD BERLİN-SCHONEFELD BRÜKSEL BERLİN-SCHONEFELD BERLİN-TEGEL BUDAPEŞTE BERLİN-TEGEL BEYRUT BÜKREŞ BEYRUT BILLUND CENEVRE BIRMINGHAM BILLUND CENOVA BİLBAO BIRMINGHAM CEZAYİR BİNGAZİ BİLBAO CİDDE BİŞKEK BİNGAZİ DAKAR BOLONYA BİŞKEK DELHİ BOMBAY BOLONYA DNİPROPETROVSK BREMEN BOMBAY DOHA BRÜKSEL BREMEN DONETSK BRÜKSEL

İSTANBUL İSTANBUL

BUDAPEŞTE BUDAPEŞTE BUENOS DUBAİ AIRES BUENOS AIRES BÜKREŞ DUBLİN BÜKREŞ CAKARTA DUSSELDORF DUŞANBE CAKARTA CAPE TOWN ENTEBBE CAPE TOWN CENEVRE ERBİL CENEVRE CENOVA FRANKFURT CENOVA CEZAYİR GOTHENBURG CEZAYİR CİBUTİ GUANGZHOU CİBUTİ CİDDE HALEP CİDDE DAKAR HAMBURG DAKAR HANNOVER DAKKA DAKKA HARTUM DAMMAN DAMMAN HELSİNKİ DAR ES SALAAM DAR ES KONG SALAAM HONG DELHİ DELHİ ISLAMABAD DNEPROPETROVSK DNEPROPETROVSK İSKENDERİYE DOHA DOHA JOHANNESBURG DONETSK DONETSK KABİL DOULA KAHİRE DOULA DUBAİ KARACI DUBAİ DUBLİN KAZABLANKA DUBLİN DURTMUND KAZAN DURTMUND DUSSELDORF KIEV DUSSELDORF DUŞANBE KİŞİNEV DUŞANBE EDINBURG KOPENHAG EDINBURG ENTEBBE KÖLN ENTEBBE ERBİL KUVEYT ERBİL ERCAN LAGOS FRANKFURT ERCAN LEFKOŞA GENCE FRANKFURT LİZBON GOTHENBURG GENCE LJUBLJANA GUANGZHOU GOTHENBURG LONDRA-HEATHROW HAMBURG GUANGZHOU LOS ANGELES HANNOVER HAMBURG L’VIV HARTUM HANNOVER LYON HELSİNKİ HARTUM HELSİNKİ


HO CHI MINH CITY HO CHI MINH CITY HONG KONG HONG KONG MADRİD HURGADA HURGADA ISLAMABAD MALAGA ISLAMABAD İSKENDERİYE MANCHESTER İSKENDERİYE JOHANNESBURG MARAKESHJOHANNESBURG MEDİNE KABİL KABİL KAHİRE MEŞHED KAHİRE MİLANO KARACI KARACI MİNSK KAZABLANKA KAZABLANKA KAZAN MOSKOVA-SHREMETYEVO KAZAN MUSKAT KHARKIV KHARKIV MÜNİH KIEV KIEV NAIROBI KILIMANJARO KILIMANJARO KINSASA NAIROBI-DAR ES SALAAM-NAIROBI KINSASA NAPLES KİEV KİEV NECEF KİGALİ KİGALİ KİŞİNEV NECEF-BASRA KİŞİNEV NEWYORKKOPENHAG KOPENHAG KÖLN NİCE KÖLN KRASNODAR NURNBERG KRASNODAR ODESSA KUVEYT KUVEYT OMSK LAGOS LAGOS OSAKA LEFKOŞA-ERCAN LEFKOŞA-ERCAN OSLO LEIPZIG PARİS-CHARLES DE GAULLE LEIPZIG LIBREVILLE PEKİN LİZBON LIBREVILLE PODRORITSA LİZBON LJUBLJANA PRAG LJUBLJANA LONDRA-GATWICK PRİŞTİNE LONDRA-HEATHROW LONDRA-GATWICK RİGA LONDRA-STANSTED LONDRA-HEATHROW RİYAD LOS ANGELES LONDRA-STANSTED SANAA L’VIV LOS ANGELES ROMA LYON L’VIV ROSTOV MADRİD LYON SAO PAULO MALAGA MADRİD SARAYBOSNA MALE MALAGA SELANİK MANCHESTER MALE MARSİLYA MANCHESTER MASKAT MARSİLYA MASKAT

SEUL SİMFEREPOL SİNGAPUR SOÇİ SOFYA ST.PETERSBURG STOKHOLM STUTTGART SÜLEYMANİYE ŞAM ŞANGHAY ŞİKAGO ŞİRAZ TAHRAN TAŞKENT TEBRİZ TEL AVİV TİFLİS TİRAN TOKYO TORINO TORONTO TOULOUSE TRABLUS TUNUS DAKAR UFA ÜSKÜP VALENSİYA VARŞOVA VENEDİK VİYANA WASHINGTON YEKATERİNBURG ZAGREB ZÜRİH

MEDİNE MEDİNE MEŞHED MEŞHED MISURATA MISURATA MİLANO MİLANO MİLANO-BERGAMO MİLANO-BERGAMO MİNSK MİNSK MOGADISU MOGADISU MOMBASA MOMBASA MOSKOVA-VNUKOVO MOSKOVA-VNUKOVO MUSUL MUSUL MÜNİH MÜNİH NAHÇIVAN NAHÇIVAN NAIROBI NAIROBI NAPLES NAPLES NECEF NECEF NEWYORK NEWYORK NIAMEY NIAMEY NİCE NİCE NOUAKCHOTT NOUAKCHOTT NOVOSIBIRSK NOVOSIBIRSK NURNBERG NURNBERG ODESSA ODESSA OMSK OMSK OSAKA OSAKA OSLO OŞOSLO OŞ OUAGADOUGOU OUAGADOUGOU PARİS ORLY PARİS ORLY DE GAULLE PARİS-CHARLES PARİS-CHARLES DE GAULLE PEKİN PODRORITSA PEKİN PRAG PODRORITSA PRİŞTİNE PRAG RİGA PRİŞTİNE RİYAD RİGA ROMA RİYAD ROSTOV ROMA SAINT ETIENNE-BOUTHEON ROSTOV SANAA SAINT ETIENNE-BOUTHEON SANAA

İZMİR AMSTERDAM ATİNA BASEL BERLİN-SCHONEFELD BERLİN-TEGEL BREMEN DUSSELDORF FRANKFURT HAMBURG HANNOVER KÖLN LEFKOŞA LONDRA-STANSTED MUNSTER MÜNİH NURNBERG SOFYA STUTTGART ÜSKÜP VİYANA ZÜRİH

KAYSERİ AMSTERDAM DUSSELDORF FRANKFURT MÜNİH STUTTGART VİYANA

SAO PAULO SAO PAULO SARAYBOSNA KONYA SARAYBOSNA SEBHA AMSTERDAM SEBHA SELANİK KOPENHAG SELANİK SEUL SEUL EL SHEIKI SHARM SHARM EL SHEIKI SİMFEREPOL MALATYA SİMFEREPOL SİNGAPUR FRANKFURT SİNGAPUR SOCHİ SOCHİ SOÇİ SOÇİ SOFYA S.GÖKÇEN SOFYA ST.PETERSBURG ST.PETERSBURG ALMATI STOKHOLM STOKHOLM AMSTERDAM STUTTGART BAKÜ STUTTGART SÜLEYMANİYE BASEL SÜLEYMANİYE ŞANGHAY BERLİN-SCHONEFELD ŞANGHAY ŞİKAGO BERLİN-TEGEL ŞİKAGO ŞİRAZ BEYRUT ŞİRAZ TAHRAN BRÜKSEL TAİFTAHRAN BUDAPEŞTE TAİF TAŞKENT BÜKREŞ TAŞKENT TEBRİZ DAMMAN TELTEBRİZ AVİV DOHA TEL AVİV TİFLİS DORTMUND TİFLİS TİRAN DUSSELDORF TİRAN TOKYO FRANKFURT TOKYO TORINO HAMBURG TORINO TORONTO HANNOVER TORONTO TOULOUSE KHARKIV TOULOUSE TRABLUS-TRİPOLİ KOPENHAG TUNUS TRABLUS-TRİPOLİKÖLN UFATUNUS KRASNODAR ULAN UFABATUR LEFKOŞA ÜSKÜP ULAN BATUR LINZ VALENSİYA ÜSKÜP LONDRA-STANSTED VARŞOVA VALENSİYA MARSİLYA VENEDİK VARŞOVA MİLANO-BERGAMO VİYANA VENEDİK WASHINGTON VİYANA WASHINGTON

YANBU YANBU YEKATERİNBURG MOSKOVA-DOMODEDOVO YEKATERİNBURG YOUNDA MÜNİH YOUNDA ZAGREB NAHÇIVAN ZAGREB ZÜRİH NURNBERG ZÜRİH PARİS ORLY ROMA SAINT ETIENNE-BOUTHEON SOFYA AMSTERDAM AMSTERDAM STOKHOLM ATİNA ATİNA STUTTGART BASEL BASEL TAHRAN BERLİN-TEGEL BERLİN-TEGEL TİFLİS DURTMUND DURTMUND ÜSKÜP DUSSELDORF DUSSELDORF VİYANA ERCAN ZÜRİH ERCAN FRANKFURT ZWEIBZICKEN FRANKFURT HAMBURG HAMBURG HANNOVER HANNOVER KÖLN SAMSUN KÖLN LEFKOŞA-ERCAN LEFKOŞA-ERCAN LONDRA-STANSTED DUSSELDORF LONDRA-STANSTED MÜNİH FRANKFURT MÜNİH STUTTGART MÜNİH STUTTGART VİYANA STUTTGART VİYANA ZÜRİH ZÜRİH

İZMİR İZMİR

TRABZON DUSSELDORF KAYSERİ FRANKFURT KAYSERİ DUSSELDORF

LEFKOŞA DUSSELDORF STUTTGART

EKİM - OCTOBER 2015

95


96

EKİM - OCTOBER 2015


EKİM - OCTOBER 2015

97


bulmaca | puzzle



100

EKİM - OCTOBER 2015


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.