Merhaba Kaptan! Bursa, bir deniz kenti; Mudanya kıyıları ise onun denize açılan kapısıdır. Yaşadığımız kentin Uludağ’dan aldığı beyaza ve ovasından aldığı yeşile denizinin mavisini eklemeliyiz. Hep birlikte nice yıllara…
7
Kocadere’de “Airbot” dönemi
.tr
Eylül 2011 Yıl: 35 Sayı: 1338
Bursa-İstanbul etabı 11 Eylül saat 10.00’da Mudanyadan verilecek. 26.AMİRALLER KUPASI YAT YARIŞLARI BUGÜN START ALIYOR.
Cankurtaranlar iş başında Mudanya Yelken Kulübünün organize ettiği Gümüş ve Bronç Cankurtaran kurslarından mezun olan 26 Cankurtaran Eğerce, Esence, Mesudiye, Mudanya, Kurşunlu ve Gemlik hattında yaz boyunca görev yaptılar. Pek çok boğulma olayına müdahale eden ekipler, yaz süresince sadece cankurtarmakla kalmadılar, önemli bir projeye de imza attılar. Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye daire Başkanlığına bağlı ekipler ile, Mudanya Kaymakamlığı Cankurtarma ekipleri kendilerine sağlanan tekne ve botlarla görev yaparak bu yıl kıyı kurtarma konusunda bir ilk’e imza attılar. Site yöneticileri ve plaj işletmecileri, denize kıyısı bulunan muhtarlıklar “gerekli önlemleri almadıkları” gerekçesi ile herhangibir olayda birinci derecede sorumluluk taşıyorlar… Darısı cankurtaranı olmayan kıyıların başına…
Yarış başlıyor!
Geçtiğimiz yıl Bursa Büyükşehir Belediyesinin destek olması ile önemli bir destek alan Amiraller Kupası Yat Yarışları bugün saat 19.00’da İstanbul Yelken kulübü Kalamış Marina önlerinden verilecek start ile yola çıkacaklar. Organizasyon komitesi hava açısından bir aksilik olmaz ise yarışa 45 teknenin katılımının beklendiğini belirtti. Bursa-İstanbul etabı 11 Eylül saat 10.00 da Mudanya Mütareke binası önüne atı
lacak şamandra gerisinde teknelerin yerlerini alması ile verilecek. 10 Eylül günü saat 17.00 de Trilye (Zeytinbağı) iskele meydanında İstanbul-Bursa etabı özel ödülleri yapılacak bir tören ile sahiplerini bulacak.
Yüzme havuzu hizmete girdi Optimist yaz kursları bitti
Mudanya Belediyesi Arnavutköy Yat limanında bulunan Mudanya Yelken kulübü eğitim alanında Büyükşehir Belediyespor ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilen Optimist yaz spor okullarına bu yıl 35 öğrenci katıldı. Bülent Moral’ın antrenörlüğünde çalışmalarını sürdüren aday sporculardan 15’i kulüp sporcusu olmak üzere müracaat ederken, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep ALTEPE Mudanya Yelken kulübüne 10 Adet Optimist hediye ederek katıldığı töreninde küçük sporculara başarılar diledi. Önümüzdeki günlerde Bursa’dan daha çok yelken sporcusu ve kulüp yarışlarda boy gösterecek.
2
Kıyılar yeniden şekilleniyor
Büyükşehir ve Mudanya Belediyesi işbirliği ile geçtiğimiz yıl Eylül ayında temeli atılan Yarı Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü tarafından işletilecek olan havuz 12 ay hizmet verecek. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, havuzun “Dünya normlarında” olduğunu, masraftan kaçınmadıklarını, önümüzdeki ay üstünü kapatılacağını belirtti. 12,5 x 25 Metre ebadında olan Yarı Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu tesisinde, idari bina, bodrum, zemin kat, çok amaçlı salon, antrenör ile yönetim odaları ve bay ve bayan duşları bulunuyor. Altepe, “Herkese açık
olan bu tesisimiz Mudanyalılara hayırlı olsun” diye konuştu. Milletvekilleri İsmet Su, Kemal Şerbetçioğlu ve Mustafa Öztürk’ün katıldığı törende Mudanya
Bitmeyen bir öykü: Trilye Trilye’nin sokaklarına dalıyoruz.
Belediye Başkanı Hasan Aktürk, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Mudanya’ya verdiği önemi yaptığıi hizmetler ile görebiliyoruz. “ dedi. Havuz 1 Milyon 700 Bin TL ye maloldu.
3
Mudanya kıyı şeridinin daha kullanışlı hale getirilmesi ve denizden daha fazla istifade edilmesi için hazırlanan projenin startı verildi. Projenin tamamlanması ile Güzelyalı ve Arnavutköy barınakları arasındaki kalan bölge bir sahil kentine yakışır hale gelecek. Çalışmaların sürdürüldüğünü belirten ilgililer, Projenin önünde her hangibir engel bulunmadığını, halktan büyük destek aldığını belirtiyorlar. Doğrusu bizde dört gözle projenin tamamlamasını bekliyoruz…
Barınaklar yetersiz Mudanya’da mevcut Arnavutköy, Güzelyalı, Trilye ve Kurşunlu barınakları yerli ve yabancı bayraklı yelkenli ve motoryatlar ile tamamen doldu. Günübirlik kullanıcıların yararlanmak istedikleri Sandallara ise yer bulunamıyor. Barınaklardaki yetki kargaşası ise sürüyor. Güzelyalı Barınağı Tarım bakanlığına devredilirken, Kumyaka barınağı muhtarlığa tahsis edildi. Zeytinbağı ve Mudanya balıkçı barınaklarının yönetimi şimdilik Belediyelerde… Bilgisine başvurduğumuz Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk, kıyı düzenlemesi kapsamında sorunların giderileceğini belirterek gelecek yıl için deniz ve denizcilik için daha farklı bir Mudanya profili çizerek “Tüm eksikler giderilecek” dedi.
Turizm ve Körfezimiz Sayfa 5’te
Yapay resif projesi hayata geçti 300 adet yapay resif Mudanya açıklarında denize bırakıldı
2
Trilye; bitmeyen bir öyküdür Tarihin içinde yolculuk
Cpt.Ali Altay ONARAN
Bozburunu iskelede bırakıp Gemlik körfezine dönmeden dümdüz bir rota tutarsanız bir müddet sonra gece Trilyenin ışıkları görünür. Gündüz saatlerinde zeytin ağaçları arasına gizlenmiş olan -belki de bin yıllık bir öykünün süregeldiğikıyılarda zeytin sağan, sağdığı zeytini salamura yapan veya yağını çıkaran, frinasını biriktirip kışın ısınan, Trilye sandalı ile kıyıda avlanan kanaatkar insanların diyarına varırsınız. Devamlı rüzgara açık iskelesi, geniş meydanı, kıyıda balıkçı lokantaları ve çay Trilye’nin sokakbahçeleri ile size hoş geldin diyen larına dalıyoruz. Zaman-zaman as- Trilye’nin oldukça bir tarihi vardır. falt, zaman-zaman eski Trilye’nin , Arnavut ve parke Mudanya’nın kaldırımları döşeli fethi ve Mirzaoba, yollardan geçiyo- Kaymakoba gibi ruz. Tarihin içinde Türkmen köylerinin sırasında adeta bir yolculuk kuruluşu 1321-1330 yıllayapıyoruz. rında Osmanlılar tarafından fethedildiği belirtiliyor. Bölgenin yerli halkı olan Rumlar; fetihten sonra da bölgedeki varlıklarını sürdürmüşler. II. Beyazıtın saltanat sürdüğü 1481–1512 yıllarında, İstanbul’dan 30 hane Trilyeye göçeder. Eski kayıtlarda Trilye Kitai’nin iskelesi olarak anılır. Trilyeyi gezmek için teknemizi demirleyip karaya çıktığımızda bizi kentin dar sokakları ve eski yapıları kucaklıyor. Limandan Meydana doğru ilerlediğimizde köylü pazarını, sıra dükkanları, yeşili-kızarmışı-siyahi renkleri ile raflarda yer alan bir sürü zeytin kavanozunun dizildiği, sıradan şişelere doldurulmuş sızma zeytin yağ ile dolu satış tezgahlarına rastlıyoruz. Özellikle zeytin ve zeytinyağı dünyaca ünlenmiş olan Trilye’de hastalık nedeni ile ipekböcekçiliği yapılamaz hale gelmiş. Şarap üretimini ise bir firma sürdürüyor. Balık bol. Balıkçılık halkın geçimi açısından temel uğraşlar arasında. Üzüm ve İnciri enfes. 1324 H.(1906) tarihli Hudavendigar Vilayeti Salnamesi’nde ise Trilye şöyle tanıtılmış: “Tirilye bucağı, Mudanya ilçesinin batısında ve Marmara Denizi kıyısındadır. Hoş bir havası vardır. Kasabada bir Cami-i şerif, bir İslam ve iki Hristiyan ilkokulu, yedi kilise ile eski eser niteliğinde üç manastır vardır. Kemerli denen kilisenin iç bölmelerinde bazı eski eserler bulunmaktadır. Başlıca üretimi zeytin, koza ve ev içi imalat sanayinden olarak çeşitli oda dokumalarından oluşmaktadır. Zeytin ürünü Doğu Rumeli ve Karadeniz kıyıları ile İskenderiye dolaylarına gönderilmektedir.” Trilye’nin sokaklarına dalıyoruz. Zaman-zaman asfalt, zaman-zaman Arnavut ve parke kaldırımları döşeli yollardan geçiyoruz.
Tarafsız ilçe gazetesi Eylül 2011 Yıl : 35 Sayı : 1338 Fiyatı : 1.00 TL. www.mudanyaninsesi.org.tr e-mail : haber@mudanyaninsesi.org.tr Kurucusu: Dündar Parmaksızoğlu İmtiyaz Sahibi: Cihan V. Tümerdirim Yazı İşleri Müdürü: Burak Tümerdirim Hukuk Servisi: Av.Mehmet Demirsar
Tarihin içinde adeta bir yolculuk yapıyoruz. Kemerli kilise, Taş mektep,. Dündar evi, Fatih camii, Faruk Çelik Kültür merkezi (eski aşevi) adeta bizi büyülüyor. 1909’da Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesi üstüne, bir süre Trilye’nin adının Mahmut Şevket Paşa olarak değiştirmişler. Kısa süre sonra yine eski adıyla anılır olmuş “Trilye…” Yunanlıların 1920–1922 arasında Bursa ve çevresini işgal altında bulundurduğu dönemde, Kral Konstantin 1921 yılının Eylülünde Trilyeyi ziyaret eder. Kral, Trilyeye hayran kalır. Trilye,13 Eylül 1922 günü Türk ordusunun gelmesi ile işgalden kurtulur rahat bir nefes alır. Kurtuluş Savaşı sonrasında beldenin rum halkından bir
bölümü kendiliğinden, bir bölümü de Lozan’da varılan “Mübadele Anlaşması” gereğince Yunanistan’a göç ederler. Ayrılıklar ve göç acıları yaşanır. Göçenlerin yerine Selanik ve Girit’ten gelen MüslümanTürk göçmenler yerleştirilir. Ayrıca Usturumca, Dedeağaç, Serez, Tikveş, Karacaovalı ve Bulgaristan’dan gelen göçmenlerde bölgeye yerleştirilirler. 1963’te Tirilye adı kaldırılarak yerine Zeytinbağı adı verilir. Verilir ama, ne yazıkki yerli halk Trilye lafından bir türlü vazgeçmez. Resmi adı Zeytinbağı, halk arasındaki adı Trilye olarak anıladurur. Bugün Zeytinbağı turizm ağırlıklı modern bir belde haline gelme yolunda… Günü-
Yazarlarımız ve Katkıda Bulunanlar; Ali Altay Onaran, Taner Tümerdirim, Hadi Türkmen, Tarık Arslan, Cüneyt Karadeniz, Serkan Sorguç, Seçil Arda Fotoğraflar ; Gazete Arşivi ve Burak Tümerdirim Özel İlan : 10 TL. Tek sütun/Cm. Grafik : Bursa Reklamevi Baskı :Ferik Ofset Basım San. Tic. Ltd. Şti.
birlik tesislerde (çay bahçesi, cafe, restoran) yaklaşık 2000 kişiyi ağırlıyabiliyor. Ayrıca beldede bulunan konaklama tesisleri (otel, motel, pansiyon gibi) 150 yatak kapasitesi mevcut. Limanda yapılan düzenlemeler ile tekne bağlama kapasitesi iki kat arttırılarak yat, kotra, balıkçı tekneleri ve profesyonel balıkçı teknelerine (Gırgır) bağlama imkanı yaratılmış. Bizim katıldığımız Amiraller Kupası yat yarışlarına liman dar gelsede iki gece katlanıyoruz. Konaklama esnasında elektrik ve su hizmetleri sağlanıyor. Limanda az yerde rastlanır modern ve bedava bir tuvalet bile var. Yenilenen iskelesi ve meydanı çok güzel olmuş. Belde de bulunan tarihi eserlerin bir kısmı belediye tarafından restore edilmiş. Bir kısmı ise destek bekliyor. Hatta bazı binalar neredeyse yıkıldım-yıkılacak bir halde zamanın yıpratmalarına meydan okumaya devam ediyor. Trilye’ye Mudanya’dan karayolu ile ulaşmak mümkün. Ziyaretçilere ve belde halkına sıkıntı yaratan Zeytinbağı-Mudanya karayolu kısa bir süre önce genişletilerek ulaşım daha kolay hale gelmiş. Belediye başkanı Ali TURAN, gerek konaklama tesislerini, gerekse günübirlik işletmeleri, zeytin ve zeytin ürünü satışı yapılan işyerlerini titizlikle kontrol ettiklerini, beldenin her geçen gün biraz daha geliştiğini belirtiyor. Onun da en büyük hayali Trilyenin yatırımlardan nasibini alması. Sınırlı belediye bütçesi ile Turizm kenti olmak zor zenaat Biz çaylarımızı yudumlamak ve güneşin batışını seyretmek için sahile inerken, kıyı kentlerinin kendine has kokusu kim bilir bir daha ne zaman gelme imkanı bulacağımız eski Trilye, yeni Zeytinbağı hakkındaki anılarımızı hoş bir duygu seli ile percinlerken, ülkemde ve dünyada bunun gibi pek çok limana girip-çıkmış bir uzman olarak doğrusu Mudanya kıyılarında böylesine bir yer olduğu için ne kadar övünsek azdır diye düşünüyorum. Yeterki kıymetini bilip, dokusunu bozmadan onu günümüze kazandırmayı başaralım.
İdare Merkezi : Belde Cd. Gülayan Ap. Z.1 Osmangazi Faks-Tel : 0224.235 06 36 Mudanya irtibat, abone ve dağıtım : Arnavutköy, Liman Sk. 3/5 Tel: 0224.544 39 88 *Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uymayı Taahhüt eder.
3
Yapay resif projesi hayata geçti Her geçen gün balık miktarının azaldığından şikayet edilmesi üzerine, Mudanya kıyılarında küçük ölçekli balıkçılığın ve sportif balıkçılığın geliştirilmesi ve trolle avlanmayı önlemek amacı ile hazırlanan yapay resifler törenle denize bırakıldı. Mudanya Belediyesi tarafından Ege üniversitesi su altı araştırma ve uygulama merkezi, Çekirge Lions Kulübü, Emine Örnek eğitim kurumları işbirliği ile hayata geçen, denizcilik dernek ve yelken kulüplerinin destekleyici olarak yer aldığı “Bizim Denizimiz” projesi için tören düzenlendi. İlk aşamada 300 adet yapay resif Mudanya ve Bursa protokolünün hazır bulunduğu törenle “Erdemler” feribotundan Mudanya açıklarında denize bırakıldı. Hedef 1200 resif Mudanya Belediye Başkanı Hasan AKTÜRK, bölgede trolle avlanmayı önlemek amacıyla bir yıl önce belediye olarak başlattıkları çalışmalarda donatılı betondan içi boş kübik tasarımda oluşturulan resiflerin denize yerleştirilmiş olmasının mutluluğunu yaşadığını
belirtti. Aktürk, deniz canlıları için hazırlanan yapay sualtı yuvalarının trolle bilinçsiz avlanmayı engelleyeceği gibi denizin doğal yapısını koruma ve balıkların üremesi gibi faydalar da sağlayacağını söyledi. Sinta beton tarafından 300 adedi tamamlanıp denize bırakılan ve tamamı bin ikiyüz adet olan resiflerin toplam maliyeti 400 bin TL.’yı buluyor. Sponsorlere teşekkür eden Hasan AKTÜRK, özellikle Ege üniversitesi, çekirge lions kulübü ve Emine Örnek kurumlarına teşekkür etti.
Tekne harçlarına af yok Dava konusu olan tekne harçlarında henüz bir gelişme yok. Eğer açılan mahkemeler bu yıl sona ermez ve Amatörler adına olumlu bir karar çıkmaz ise harç ve cezasını ödemeyenleri daha yüksek rakamlar bekliyor. Eski ceza ile yeni vergi döneminde birleştirilecek olan rakam, bir önceki ceza da ödenmediği için ikiye katlayacak. Amatör balıkçılıkla uğraşan 5 metrelik tekne sahipleri büyük yat ve yelkenliler ile ayni miktarda ‘bağlama kütüğü harcı’ ödenmesini haksızlık olarak nitelendiriyorlar. Şimdiki
uygulamaya göre, ödeme tarihinde yatmayan cezalara halen yüzde 200 oranında ceza uygulanıyor. Üzerinden bir dönem daha geçerse ödenmeyen ceza ve harçlar ceza ve aslının 6 misline yükselecek.
Törene katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep ALTEPE’de balık türlerinin korunması, dalış turizminin gelişmesi, özellikle de kıyı kumsalının korunmasına resiflerin olanak sağlayacağını, Mudanya Belediyesinin örnek bir projeye imza attığını belirtti.
Arnavutköy limanı şimdi daha güvenli Mudanya Yıldız Tepe altında yer alan Arnavutköy Yat limanı konulan kameralar, gece ve gündüz kesintisiz görev yapan güvenlik timleri ve yapılan iç kapı ile daha güvenli hale geldi. Arnavutköy limanında
her geçen gün değerli tekneler konuşlanırken, çok sayıda da yabancı bayraklı tekne konaklıyor. Yapılan ara kapı ile limana yabancı araç girişi önlenirken, giren çıkanlarda güvenlik kamerası ile kaydediliyor. Uzun bir süredir tekne sahiplerinin başıboşluktan şikayet etmesi, teknelerine izinsiz girişlerin olduğunun öğrenilmesi üzerine gerekli tedbirleri alan liman yönetimi, beraberinde oluşabilecek pek çok olumsuzluğuda önlemiş durumda.
Turizm ve limanımız Yıllar önce bir köşe yazımızda belirtmiştik. Mudanya’nın Zeytini, Kara inciri, balığı, frina kokan eski sokaklarındaki tarihi evleri, yavaş-yavaş şekillenen butik otelleri ile bir “Turizm” kenti olmaya aday. Bilbordlarda ilan edilen ve insanlara hayal gibi gelen kıyı projeleri tamamlandığında Mudanya köy-kent havasından kurtulmuş olacak. Gerek Büyükşehir ve gerekse Mudanya belediyelerinin ortak projesi olan kıyı şeridinde önemli bir eksik var. Kıyıdan bakanlar için düzenleme tamam. Deniz tarafından bakan, suyun üstündeki adam olarak iskeleler, tekneler için barınma noktaları yeterli değil. Mudanya, İstanbulun Kalamışı olmalı… Bursa, sosyal yapısına baktığımızda pek çok insanın tekne sahibi olduğu ancak barındıramadığı bir il görünümünde… Pek çok iş adamı teknesini bu kıyılarda barındıramıyor. Bırakın iş adamlarını bir dolu denizsever sandalını bağlayacak iskele bulamıyor. Gemlik körfezinin tek geleceğinin “Deniz Turizmi” olduğunu herkese anlatmak, kıyılara daha çok tekne barınağı ve su sporları faaliyeti kazandırmak için başta Büyükşehir olmak üzere her kurumun desteğini istemek lazım. Apo iskelesini nereye yapalım handikapı ile uğraşırken galiba biz asıl ana hedefimizi kaçırıyoruz. Bu sadece bize değil, Bursa ve körfezin yönetiminde ve planlamasında rol alan herkesi yakından ilgilendiriyor. Bizden söylemesi…
4
Yürü Hür Maviliğin Bittiği Yere Kadar… Deniz kokardı, yosun kokardı saçların ne zaman öpsem, En büyük korkumdu büyümeden öleceğin, Bir dedeyi, bir torunu nerede görsem, İçime bir hüzün çöker bulanırdın gözbebeğim, Heyhat! ne derlerse desinler minik kedicik, Aldırma bana-gözyaşlarıma, git-gidebildiğin kadar denizlere … Bunlar, yaşlı adamın sevinç gözyaşlarıdır –denizle buluştuğun için… “Yürü Hür Maviliğin bittiği yere kadar, “ yelkenlin ile; Bir gün; özlerde, -olur ya- dönersin diye, Ben seni sonsuza dek bekleyeceğim… -Ama bilirim dönmezler karalara, denize gidenler bir daha… Boştur ümidim, senin söz verişin gibi!
(A.Palme-Denize giden kız adlı şiir kitabından. Öksüz ancak denize tutkun, sudan korkan bir Torun… Denizlerden dağdaki köyüne dönmüş denizlerden bıkmış bir ihtiyar… Sonunda dede bir süreliğine bıkkınlığını, torunun su korkusunu yenmesi için bir kenara bırakır. Eski yelkenliyi onarıp birlikte kullanmaya başlarlar. Ve bir gün Kız, denizin başka bir kıyısına açmak ister yelkenlerini, sevdalanır. Dede içi kan ağlayarak yüreklendirir kızı… Sonra dağlardaki yaşamına döner. Şiir, dedenin torununun arkasından duygularını anlatır)
5
6
100 Ft’lik Maksi Rambler’in salması koptu Eski adıyla “Speedboat”, Kouyoumdjian tasarımı 100ft.’lik maksi Rambler’in salması kopunca tekne bir anda alabora oldu.. Suya düşen ekipten 16’sı Karinasına tırmanarak tutunmayı başardı. 5 kişi ise can salına sığındı.
RNLI (Royal National Lifeboat Institution) ile ortak bir kurtarma planı hazırlayan İrlanda Deniz Kuvvetleri filosundan bir kurtarma ekibini kaza yerine yolladı. İngiiltere’nin sivil kurtarma örgütü RNLI’nin açık deniz kurtarma botu 16 kişiyi askeri gemiye ulaştırdı. Can salındaki kişiler ise botla kurtarıldı. Yaklaşık 3 saat denizde kalan ekip üyelerinden bir kişinin hipotermi sonucu fenalaştığı ve helikopterle hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Haberi Türkiye’de duyuran Can ERGÜN, bu durumun tekne tasarımcısı Kouyoumdjian’ı oldukça zor duruma soktuğunu, 2007 yılında
Bounder isimli 55ft’lik Goetz yapımı teknenin yine salma kopararak alabora olduğunu belirtiyor. Olayda can kaybı yaşanmaması en büyük teselli. Kazanın sebepleri ise yedeklenerek götürülen Rambler’in üzerinde yapılacak araştırmadan sonra belirlenecek.
Didem-2’nin başına gelenler Muğla’nın Marmaris ilçesinde yaşayan Kıymet ve Orhan Sağlam çifti, çalınan Didem- 2 adlı lüks yelkenlilerini Yunanistan’da buldu. Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinde ilginç bir haber yer aldı. Daha sonra İnternet ortamına düşen haberde 20 yıldır denizcilikle uğraşan KıymetOrhan Sağlam çifti, 2010 yılında çalınan teknelerini Yunanistan’ın İthaka adasında buldular. Satmak amacı ile gösterdikleri kişilerden kaparo alan, Bodruma götürüp bağlayan çift, altı gün sonra çalındığı haberini aldılar. Sahil Güvenlik, Savcılık, Yunan Sahil güvenliği ve Konsolosluk dernek teknenin İthaka Adasında tutulduğunu öğrendiler. Sağlam çiftinin yunan makamları ve yargısı ile verdikleri 8 aylık uğraşı sonunda teknelerine kavuştular. Yunan makamlarına tekne için 10 bin euro masraf ödeyen çift, her türlü belgesini tamamlayıp yola çıktılar. Ne yazıkki Girit açıklarında yakalandıkları fırtınada tekne aşırı su alıp batmaya başlayınca telsizle yardım isteyen Sağlam çifti Yunan Sahil Güvenlik helikopterleri ile kurtarılarak Girit’te hipotermiye bağlı olarak 3 gün hastanede kaldılar. Tedaviden sonra Türkiye’ye dönen ve sigorta şirketine başvuran çift; sigorta yetkililerinden şok bir yanıt
aldılar. Konu ile ilgili açıklama yapan Orhan Sağlam: “Yıllık sigorta süresi Temmuz başında dolduğu için şirket zararımızı karşılamayı
Hulda’yı kaçırmayın ÇEŞME Marina ‘ya demir atan 106 yıllık Hulda gemisi bir yıl boyunca konuk olacak. Tanınmış heykel sanatçısı İlhan Koman’ın 21 yıl boyunca hem evi hem de atölyesi olan çift direkli teknenin hem kaptanlığını hem de Lojistik destek sorumluluğunu tanıdık bir isim yapıyor : Kaya Hoştaş. Kaya Hoştaş, Mudanya Yelken Kulübünün üyesi. Denizcilik eğitimlerini ve ADB-KMT belgesini buradaki sınav merkezinden aldığını, kurslara katılarak çok şey öğrendiğini belirtiyor. “Hulda Festivali” adı altında çeşitli yerleri gezen gemiyi 3 yıldır birçok limana götüren Hoştaş, Mart 2009’da Stockholm’den ha-
reket etmiş. Amsterdam, Anvers, Bordeaux, Lizbon, Barselona, Napoli, Selanik ve İstanbul’dan sonra Çeşme’ye ulaştırmış. İlhan Koman’ın en bilinen eseri Akdeniz Heykeli’nin de minyatür bir kopyasının yanı sıra “sonsuzluk”, “hacim”, “pi” gibi soyut kavramları somutlaştıran eserleri de gemide bulunuyor. “Sonsuzluk” isimli eserinin Göteborg Üniversitesinde birçok profesör tarafından incelendiğini ve anlamaya çalışıldığı söyleniyor. Özellikle çocuklara yönelik atölyelerin de yapılacağı Hulda gerçek bir bilim-sanat festivali vaat ediyor.
Sanatı bilimle buluşturan evrensel yaklaşımın temsilcilerinden olan İlhan Koman’ın son dönemde ürettiği ve her biri bilimsel bir ilkeyi irdeleyen çok ilginç
yapıtları bu gemide sergilendiğini belirten Hoştaş, Çeşmeye gelen tüm Bursalıları ve Bilime, sanata önem verenleri, bilhassa çocukları Hulda’yı gezmeye davet ediyor.
reddetti. Oysa, bize; “tekneyi Türkiye’ye kendiniz getireceksiniz. Ondan sonra exper gelip bakacak, zararınız karşılanacak” demişlerdi. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Türk yargısına başvurup sigortadan hakkımızı arayacağız. Denizden çıkarıp, onarmak, baştan aşağı yenilemek neredeyse maliyetinden daha yüksek. Artık umudumuzu kestik hem yelkenlimizi, hem servetimizi kaybettik” diye konuştu. Tekne Kamu oyu bu sigorta şirketinin hangisi olduğunu merak ediyor. Aman dikkat. Bu tür olaylar hepimizin başına gelebilir…
7
Ayfer Er Denizciler Anıtında unutuldu…
Kocadere’de Airbot Dönemi Uluabat gölü ve Marmara arasında uzanan Kocadere’yi bir Turizm alanı haline getirmek için sürdürülen Kanal projesi kapsamında hizmete sokulan Aır Bot başarılı seferlere imza atıyor. Mudanya Yelken kulübünün eğitim ve personel desteğinde yapılan deneme seferleri sonunda her türlü arazi koşullarında başarılı sürüş teknikleri geliştirilen bot ile Kocadere Uluabat çıkışından Marmaraya dökülen deltaya kadar araştırılıyor. Büyükşehir Belediyesince sürdürülen proje çalışmaları ile Uluabat gölü yeniden hayat bulacak.
Türkiye Yelken Federasyonu öğretici kursu tarihleri belirlendi Türkiye Yelken Federasyonu sitesinde TUYEP programı aşağıdaki şekilde açıklandı. Müracaatların web sitesinde yer alan koşullar yerine getirilerek en az bir ay önce yapılması gerekiyor. Buna göre: Dingi öğreticisi Kursu 10-14 Ekim 2011 İSTANBUL, Dingi öğreticisi Kursu 21-25 Kasım 2011 İZMİR, Dingi öğreticisi Kursu 25-30 Ocak 2012 Çeşme/İZMİR, Rüzgar Sörfü Öğreticisi Kursu 15-19 Şubat 2012 Urla/İZMİR, Yelkenli Yatçılık Öğreticisi Kursu 07-12 Mayıs 2012 Gökova/MUĞLA ‘da yapılacak.
Amatör Denizcilik Federasyonu bağlama kütüğü ve amatör denizcilerin durumu ile ilgili yeni düzenleme istedi Teknesini 30.06.2009 tarihinden itibaren 6 aylık süre içinde bağlama kütüğüne kaydettirmeyenlerin veya kaydettirmesine rağmen her yıl vize ettirmeyenlerin, ruhsat ve vize harcının İKİ KATI tutarında idari yaptırıma (para cezasına) çarptırıldıkları, ayrıca seyirlerine de izin verilmeyeceğini kurala bağlayan düzenleme ile ilgili yapılan hatanın düzeltilmesini istedi. Özel teknelin, ihtiyarilik kuralı nedeniyle Gemi Siciline kaydedilmesi halinde, Harçlar Kanunu’nun Gemi ve Liman Harçları Bölümündeki çizelgede belirtilen harç, kayıt sırasında ve bir defaya mahsus alınıyor ayrıca vize işlemi de yok. Özel tekne sahibi amatör, teknesini Gemi Siciline kaydettirmiş olsa; Harçlar Kanunu 7 sayılı tarifenin alt sınırından sadece bir kez 108 TL tutarında harç ödeyecektir. Meşhur Ek Madde 12, MTV’nin kaldırılması bahanesiyle amatör denizciyi,
örneğin boyu 9-12 metre arasında olan özel teknesini Bağlama Kütüğü’ne zorla kaydettirerek, Gemi Siciline kaydettirseydi ödeyeceği harcın, 5 katına yakın parayı her yıl ödemeye mahkûm ediyor. Bağlama Kütüğü işlemleri nedeniyle davalar açıldığını, ADF’nin bu davaları başından beri yakından takip ettiğini belirtti. Bahse konu 5897 Sayılı Kanunun Genel Gerekçe’sinin, kendi içinde çelişkili olmakla birlikte “YABANCI BAYRAK ÇEKMİŞ ÖZEL TEKNELERİN, TÜRK BAYRAĞINA DÖNMESİ”ni veya “TÜRK BAYRAĞINDAN KAÇIŞIN ÖNLENMESİNİ” amaçladığını belirten ADF açıklamasına eklediği gerekçeler ile birbiri ile çelişen maddelerle dolu düzenlemenin kaldırılmasını, teknelere uygulanan bire iki oranındaki cezaların iptal edilmesini istedi. Yeni düzenleme meclis çalışmaya başladığında ele alınması ve sonuçlanacak davalara göre bir tavır sergilenmesi bekleniyor.
Ünlü denizcilik yazarı Sezar ATMACA Dünyayı dolaşan Kadın Denizcimiz Ayfer ER’in Kalamışta yapılan anıta ismine yer verilmeyip unutulmuş olmasını eleştirdi. Ayfer Er, dünyayı dolaşan kadın denizcilerimizden biri. Ancak Kalamış’taki anıtta ona yer verilmedi. Ataköy Marina, Marmara Konferans Salonu’nda dünyayı dolaşan yedi Türk denizciye ‘‘teşekkür’’ amacıyla 1999’da konulan büyük posterlerden birisinde o var. AYFER ER (1993-1998): Dünyayı dolaşan yedinci Türk denizci olan Ayfer Er, aynı zamanda dünyayı yelkenliyle dolaşan ikinci Türk kadın olma ünvanını da taşıyor. Ayfer Er, 1993 yılında çalışmaya ara verdiği bir dönemde, bir tesadüf sonucu böyle bir seyahate çıkmaya karar veriyor. Göran isimli elektronik mühendisi İsveçli arkadaşıyla, 10,5 metre boyundaki Cantana III isimli İsveç yapımı tekneyle yolculuğa çıktılar. 1993 yılında Datça’da başlayan seyahat 1998 yılında Antalya’da sona erdi. Ataköy Marina Yat Kulübü (AMYC) 3 Kasım 2001’de Ayfer Er Yat Yarışı Kupası düzenledi. Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü (B.A.Y.K.) de dünyayı dolaşan denizcilerimiz adına düzenlediği yarışların bir ayağını “Ayfer Er Kupası” olarak yarıştırdı. (8 Mayıs 2005). Her iki yarışın ödüllerini de Ayfer Er veriyor. Sezar Atmaca açıklamasında ayrıca şunları belirtiyor: “Duvarlarına panosunu asan Ataköy Marina’dan, adına kupa düzenleyen AMYC’den veya BAYK’tan, röportajlarının yayımlandığı veya haberlerinin çıktığı dergilerden, gazetelerden… Ayfer Er’e sahip çıkılmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Yine de bilgi kirliliğine karşı bir şey yokmuş gibi davranmayıp hiç olmazsa Ayfer Er diye dünyayı dolaşmış bir kadın denizcimizin olduğunu hatırlatalım…”
8
Muhteşem Manzarayı Kaçırmayın
Amiraller kupası yat yarışlarının programı belli oldu. Buna göre 9 Eylül Cuma Akşamı saat 19.00 da İstanbul Yelken Kulübü önünden start alacak teknelerin gece seyrinden sonra 10 Eylül günü öğleye kadar Trilye Zeytinbağı limanı önündeki finiş şamandrasına varmaları bekleniyor.
Teknelere gece refakat botları eşlik ederek limana emniyetli bir biçimde girmeleri ve palamar vermeleri sağlanacak. Ödül töreni protokolun katılımı ile 10 Eylül Cumartesi günü saat 17.00 de Zeytinbağı İskele meydanında verilecek kokteyl ve konser eşliğinde gerçekleşecek. Her yıl Mudanya Yelken kulübü özel ödülü olarak verilen kupalar bu yıl Büyükşehir Belediyesi Kupası olarak veriliyor. Bursa-İstanbul etabının Start’ı ise teknelerin Mudanya Mütareke Binası önünde 11 Eylül sabahı saat 09.30 dan itibaren toplanmaları ile saat 10.00 da verilecek. Teknelerin Gemlik körfezindeki
seyirleri hava şartlarına bağlı olarak yaklaşık bir ila iki saati buluyor. Özellikle fotoğraf meraklılarının kaçırmak istemedikleri görüntülere sahne olan Amiraller Kupası Mudanya kıyılarında muhteşem bir manzara sergiliyor. Geçtiğimiz yıl yapılan yarışlarda Bursa-İstanbul etabında start alan teknelere Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk, Mudanya Yelken kulübü başkanı Taner Tümerdirim Kulüp üyelerinden Mesut Üner’in teknesi ile yaklaşık 2 saat süre ile eşlik ederek dümen tutmuş, Armutlu önlerine kadar uğurlamıştı.