mimarlıkta
post-dijital araçların
geleneksel tasarım
süreçleriyle
diyaloğu
80’lerin sonlarından itibaren dijital mimarlığın vadettiği geleceğin ne kadarını yaşadık? Dünün yarınları bugün müdür? Vadedilen
heyecanlı mimarlık projelerinerelere evrildi? Neo-liberal pazara cevap olarak ortaya çıkan parametrik anlayış gerçek bir devrimi estetik bir trend’e mi dönüştürdü? Bu estetiğin keşfedilecek tarafları kaldı mı?
3D print geleneksel maket yapım teknikleri kadar hızlı ve ucuz
olduğunda, geleneksel tasarım süreçlerine ve elle yapma anlayışımızla nasıl bir ilişki kuracak?
Bu dijital-sonrası araçlar hepimizin elinde eşit olarak varolduğunda, sanat/zanaat’ın doğasında ne gibi değişiklikler olacak?
İnovasyon bir çeşit bilinmezlik, tam ortasında bulunduğumuz değişimlerin adı. Ona retrospektif olarak bakamıyoruz.
Söz konusu mimarlık olunca, 30 yıla yakındır süregelen dijital devrimi, ‘dünün yarınları’nı yaşıyoruz.
Hayatımıza son birkaç sene içinde giren ve kitlesel varoluşunu hemen hemen tamamlamak üzere olan
Gelecekteki mimarlık pratiği, dijital öncesi mimarlıkla nasıl bir ilişki kuracak? 3D print ve VR gibi teknolojiler yakın zamanda herkesin ulaşabileceği bir noktaya geldiğinde, bu seri özelleşme anı ne gibi ihtiyaçlarımıza karşılık verecek/ne gibi yenilerini doğuracak? Post-Fordist üretim akışı ‘her eve girecek’ 3D printerlar ile nasıl bir değişime uğrayacak?
3D print, VR headset gibi araç ve medyumlar dijital-sonrası çağı beraberinde getiriyorlar. Dijital ve geleneksel süreçlerin tam ortasında durduğunu düşündüğüm bu araçların tasarım yapma hallerimize ne gibi yenilikler getireceğini araştırmak ve bunu pratik eden tasarımcıların süreçlerinin ne olduğunu bizzat deneyimlemek ve araştırmak niyetindeyim.
Önerim, bu tür işler yapan tasarımcılarla söyleşiler, bu tür işler yapılan mekanları ziyaretler üzerinden; tasarımcının zanaat ile kopamayan ilişkisini, yeni araçlar ile tekrar tekrar tanımlanan tasarım süreçlerini, dijitalin ‘doğa’ ile bitmeyen diyaloğunu ve tüm bunların getirdiği post-dijital estetiklerin neler olacağını araştırmak.
BURSİYER ADAYI
Deneyim ve Atölyeler; Bahar 2019
yürütücü, Khas Factory II:Yazmak Üzerine, Oğuzcan Çavuş ile
Yaz 2018
katılımcı, 43. Yahşibey Tasarım
Çalışmaları
Yaz 2018
katılımcı, 9. VARDİYA, 16. Venedik Mimar -
lık Bienali Türkiye Pavyonu
Yaz 2018
Rodoplu
Doğum tarihi: 22.09.1997
Doğum yeri: Nilüfer/Bursa
Adres: Şişli/İstanbul
Ulaşım: +905333926012 gunrodoplu@gmail.com
Eğitim; 2015-devam etmekte/
Kadir Has Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi
Mimarlık Bölümü
+2017 Kadir Has Onur Bursu
2011-2015/Nilüfer Milli Piyango
Anadolu Lisesi
stajyer, 9016 Mimarlık
Yaz 2017
katılımcı, Nesin Sanat Köyü, Mimarlık Yazokulu
Yaz 2017
stajyer, Evke Yapı
Yaz 2016, Güz 2016
katılımcı, Kadir Has Üniversitesi’nde kalıcı
ve geçici enstalasyonlar,
Uncharted ile (Ali Onat Türker and Onur
Eker)
Bahar 2017
kurucu üye, Kadir Has Mimarlık Kulübü
Yaz 2013
katılımcı, Rotary Kısa Dönem Değişim
Programı Yaz Kampı
Güz 2012
katılımcı, Comenius Değişim Programı
Yaz 2008
katılımcı, CISV Uluslararası Kampı
SOSYAL MEDYA
www.facebook.com/bgunr
www.instagram.com/fkardesi
www.instagram.com/subat12_gun
issuu.com/gunrodoplu
vimeo.com/gunrodoplu
www.linkedin.com/in/gunrodoplu
Ve seyahat öncesinde, seyahat boyunca ve sonrasında ekleyerek büyüyecek araştırma
yazılarının/çalışmalarının olacağı: www.forumkardesi.tumblr.com
peter vs. peter zanaat olarak mimarlık
Mimarlık eğitimimin ikinci yılında ‘Peter versus Peter’ adlı bir yazı okudum. Peter Eisenman ve Peter Zumthor gibi iki devin, hem teori hem de pratikte mimariye yaklaşımlarının ne kadar farklı olduğunu anlatırken, bu tartışmayı Kıta Avrupası
felsefesinin yüzyıllardır süregelen tartışmalarına dayandırması beni çok şaşırtmıştı, ufkumu açmış -
tı. İki Peter beni, mimarlığın varolduğundan haberim olmayan ortamlarına götürmüştü; bu iki devin ideoloji çatışmasını yazıda en güzel
açıklayan cümle de şuydu:
‘’Bu savaş fenomenoloji ve otonominin savaşı, duyular ve akıl arasında, materyal ve konsept arasında; dünyanın bir parçası olmak veya onun
ötesine geçme çabasının karşılaşması.’’
Burada beni şaşırtan, şimdiye kadar benim için konsept ve duyuların hep el ele gitmiş olmasıydı.
Benim bildiğim, konsept ne kadar entelektüel bir
gelişim de olsa, duygularıma da hitap ediyordu veya gördüğüm, kokladığım veya hissettiğimin
yankıları beynimin akılcı kısımlarına, belki de en derinlerine dokunabiliyordu.
Yanlış anlamış olan ben miydim? İki Peter’ın
söyledikleri bir arada var olamaz mı?
Bu idealoji çarpışmasını mimarlık okullarında
çokça yapılan iki anolojiyle de açıklayabiliriz: mimarlığın bir sanat dalı olduğu, veya mimarlığın bir
mühendislik/teknik iş olduğu.
Bunun üzerine öğrenciliğim boyunca epey kafa
yorup mimarlığın bir zanaat işi olduğu kanısına vardım. Mimar, tamamen özgür bir sanatçı da değil, kısıtlayıcı şartlar içerisinde ideale yaklaşmaya çalışan bir mühendis de değil. Eğitim hayatım boyunca bu kutupların tam ortasında gibi hissettim, tasarım süreçlerimi bir marangozun, veya bir terzininkine benzetiyordum. Bu argümanı destekleyecek bir nokta ise, Zumthor’un üniversite bitirmemiş ancak mimarlık öncesi yıllarca babasının marangozhanesinde çalışmış olması!
Seyahat rotamı, mimarlığın yeni araçlarının ve dijital sonrası ortamının mimarı bir zanaatkar olarak yeniden yorumlayacağını düşünerek oluşturdum.
Sunum boyunca bu çok kişisel olabilecek bakış açısını size aktarmaya çalışacağım.
Burhan Günİki ucun bir arada var olabileceği argümanıma destek olacak bir röportoja, Seyahat Bursu için araştırmalarıma devam ederken rast geldim:
Amerikan dijital mimarlığının önemli aktörlerinden Greg Lynn, 80’lerin sonunda Peter Eisenman için çalışırken bilgisayarla aynı hızda çizim yapabildiğinden bahsediyor, bilgisayarı geçmeyi çalıştığı hakkında şakalaşıyorlar. Ve bunun, dijitalin tarihinde ne kadar ilginç bir an olduğundan bahsediyorlar.
Bu, 3d printerların kitlesel varolmasının yanında, geleneksel maket yapım yöntemlerinden daha hızlı ve ucuz olacağı çok yakın bir gelecekteki ‘o an’ı hatırlatıyor.
Bu iki ‘an’ın karşılaşması üzerinden , dijital ve post-dijital’in süreçlerini ve getirdiği pratikleri seyahatim boyunca yapacağım gözlemlerle karşılaştırmak istiyorum.
medium is the message
Dijital sonrası çağ, tam şu anda yaşanıyor ve bu
yüzden ona retrospektif bir bakış açısıyla yakla -
şamıyoruz, onu tanımlayamıyor veya anlamlandıramıyoruz. İnovatif olanın doğası gereği bu böyle.
Bu yüzden stratejim, araştırmanın kolay okunur
olması adına dijital ve post-dijital’i çeşitli yönlerinden kıyaslayarak gitmek olacak . ‘Dünün ya -
rınları’, dijitalin vadettikleri ve bu vaatlerin nasıl
sonuçlandığının, yani dijital devrin sonrasının
aslında ne olduğunun bir keşfi diyebiliriz.
Bu anlayışla post-dijital çağın, ve dolayısıyla
mimarlıkta inovasyonun okumasını, dijital sonra -
sı medyum ve araçlar üzerinden yapmaya karar
verdim: bunlar daha önce de bahsi geçen VR/
AR gibi teknolojiler, yapay zekanın her geçen gün her sektör gibi mimarlıkta da baş göstermesi, ve
tabii ki en somut gözlemlenebilecek olan, hem bir
medyum hem de bir araç olarak 3d print/3d printer.
Seyahat Bursu araştırmalarım sırasında, daha
önceden ismini duyduğum ancak araştırma şansı
inovasyon mekanı olarak okul fiziksel dijital DÜNÜN YARIN -ları
bulamadığım ‘’paperless studios’’ tekrar karşıma çıktı. 90’ların ortasında Bernard Tschumi’nin dekanlığını yaptığı Columbia Üniversitesinde, Greg
Lynn gibi isimlerin stüdyolarında ortaya çıkan kalem ve kağıttan olmadan, bilgisayar odaklı mimar -
lık eğitimi, Türkiyedeki herhangi bir mimarlık
okulundan mezun olacak herhangi bir öğrencinin dünya standartlarında ne kadar geride ol -
duğunu hatırlattı ve seyahatim için bir fikir verdi:
piyasadaki mimarlık ortamına oranla çok daha
progresif ve Instagram gibi medyumlar üzerinden
dünyanın geri kalanıyla etkileşimi şeffaflaşmış
olan okul ortamları, 2010lar mimarlığında inovasyonun en hızlı ve etkili yaşandığı yerler.
Geriye, bu kadar hızlıca imaj üretilen ve tüketilen
Instagram ortamında şahit olamayacağımız, ve hatta imaj bazlı değil, materyal bazlı olan inovatif
üretimleri belirlemek kalmıştı, rotanın belkemiği
böylesine üretimler yapan okulları ziyaret ederek
ortaya çıkacak.
Mezun olduktan hemen sonra yapacağım bu
okul ziyaretleri, Türkiyedeki mimarlık ortamıyla
ilgili kritik raporlar yazmam için ideal olacaktır.
Bu karşılaştırmalı raporlar Türkiyeli bir öğrencinin
yapacağı bir araştırma için çok anlamlı olacaktır.
Rotamın robotik üretim ve 3D print odaklı olmasının sebebi post-dijital dönemin en heyecan verici projelerinin aynı zamanda fiziksel gerçekliği olanlar olması.
Bu tür inovatif araştırmaları bilgisayardan 1:1
ölçekteki gerçekliğe dönüştüren iki baş aktör/ okul olduğunu söyleyebiliriz: ETHZdbt(ETH Zurich Digital Building Technologies) ve Stuttgart Üniversitesi.
Okullar haricinde, özellikle Amsterdam ve Eindhoven’da bağımsız atölyelerinde 3D print
teknolojilerini zanaat bazlı pratiklerini dönüştürmek için kullanan mimar/tasarımcıların atölyelerini ziyaret etmek niyetindeyim.
Her türlü gelişmeye oturduğumuz yerden erişebildiğimiz zamanlarda seyahatin gerekliliğini hatırlatmak amacıyla, araştırmanın atölye mekanını ve üretimin süreçlerini gözlemlediği bir deneyim olmasını planladım. Bu süreç gözlemi ve kaydı iddiası, post-dijital inovasyonların kayda-değer bir kısmının geleneksel zanaat süreçlerine yaklaşarak olacağı iddiasıyla birlikte varoluyor.
Bir marangozun ne yaptığını ancak marangozhanede anlayabilirsiniz!
Araştırmanın en büyük argümanı ve ilerletmek istediği kısmı şu: post-dijital’in yeni araçlarını kullanan tasarımcılar, dijitalin onları bilgisayarın içine hapseden süreçlerinden kurtulduğunda, ve ellerine bir 3D printer geçtiğinde ne yaptılar?
Tasarım bilgisayardan çıkıp yeniden atölyeye mal edildiğinde -robotlarla da olsa- neler oldu? Bunların, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca olagelmiş dijital
üretimimizden farkı ne?
Bana öyle geliyor ki post-dijital ve başta 3D printer olmak üzere onun araçları, süreçleri ve sonucunda çıkan tasarımları önemli derecede
geleneksel zanaatın süreçlerine ve estetiklerine
benzeşmeye başladı. Belki strüktürler büyüyüp
harcamalar arttıkça bu süreçler bir marangozun
ahşabı oymasındaki deneme/yanılma anlarından uzaklaşıyordur; ancak araştırmalarım sonucunda
biliyorum ki birçok araştırmacı/tasarımcılar, bu
yeni araç ve medyumların verdiği olanakları bol deneyip, bol yanılarak test ediyor, ve post-dijitalin fiziksel estetiğini böylece keşfediyorlar.
Bu noktada diyebiliriz ki araştırma sadece bu yaratım/tasarım süreçlerini değil, çıktı ürünlerin yeni keşfedilmiş estetiklerinin nasıl olageldiğini de anlamaya çalışacaktır.
süreci
3D printing teknolojisi -öncesinde 3D model ya -
pımı ve hemen akabinde gelecek VR teknolojileri ile- tasarımcının sürecinin mistik doğasını çok
daha şeffaf bir hale dönüştürdü. Geleceğin tüm
bilinmezliğini, robotik kolun an be an print etti -
ği materyale şahit olunca unutuyoruz bile diye -
biliriz! Bir robotik-kolun an be an bir obje ürettiği bu
süreci, bir terzinin, bir ahşap ustasının süre -
cine benzetmemek mümkün değil. Kolun print
edeceği her şey önceden belirlenmiş olsa da, tasarımcının sürecin her anına müdahale edebi -
liyor, ve sezgileriyle hareket edebiliyor oluşu bu
benzerliği kurduran ana etkenler.
İlkel dijital dönemin çok zorlaştırdığı, tasarlanan
şeyin ölçeksiz ve bağlamsız oluşu, deneme ve ya -
nılma anlarının üç boyutlu var olmayışı problem -
lerini sorunsuz bir hale getirmesiyle post-dijital
tasarım süreçleri, geleneksel ve dijitalin arasında -
ki uçurumları kapatıyor.
Saltwater Pavillion
Dünün Yarınları teması üzerinden, dijitalin ilk dönemlerinin en ‘ümit vaat eden’ projelerinin bir
kaçını yerinde incelemek istiyorum. Erken dönem dijital mimarlığı pavilyonlar gibi deneysel projeler
üzerinden gözlemlemek ve o dönemin hala daha çok popüler olan inovasyon anlayışlarını tartışmaya açmak, ve dijital egemenliğinde geçirdi -
ğimiz yılların vaatlerini retrospektif bir bakışla değerlendirmek istiyorum. Erken dönem dijitalin böyle değerlendirilmesi, sonrasında sadece dijital-sonrası ile karşılaştırma yapmak için değil, aynı zamanda parametrik tasarım trendleri ile de karşılaştırılacağı için iyi bir fırsat olacaktır.
Böylece, araştırma kendince bir dijital tasarım tarihçesi ortaya koyabilir.
Proto-parametricism: Frei Otto
Parametricism’e ismini veren Patrik Schumacher’in dijital öncesi parametrik tasarımlar yaptığını iddia ettiği çok önemli bir mimarı, rotam üzerindeki bir projesi ile tanımak da yararlı olacaktır.
Bu, tanım olarak parametrik olanın bilgisayarsız pratikte nasıl var olduğunu anlamamıza yarayacaktır.
Araştırmanın parmak basmak istediği bir başka başlık sustainability idi. Aslında 3D printing
tartışmasından apayrı gibi gözükse de, çok yakın gelecekte birlikte varolacak sorun/meseleler olduklarını göz önüne alarak bunun da araştırılması gereken önemli bir yan başlık olduğu kanaatine vardım. Hollanda’nın yıllardır uğraştığı küresel ısınma sonucu yükselen su seviyesi meselesinin hem şehir mekanlarında, hem de infrastrüktür öl -
çeklerinde çok iyi örneklerini rotama dahil ettim.
Araştırmanın parmak basmak istediği bir başka başlık ‘sustainability’ idi. Aslında 3D printing
tartışmasından apayrı gibi gözükse de, çok yakın gelecekte birlikte varolacak sorun/meseleler olduklarını göz önüne alarak bunun da araştırılması gereken önemli bir yan başlık olduğu kanaatine vardım. Hollanda’nın yıllardır uğraştığı küresel
ısınma sonucu yükselen su seviyesi meselesinin hem şehir mekanlarında, hem de infrastrüktür ölçeklerinde çok iyi örneklerini rotama dahil ettim.
kavramsal rota fiziksel rota DÜNÜN YARIN -ları ROTA
3DPRINT/ material, craft, ornament, aesthetics of the post-digital; maker culture ve future of work.
SUSTAINABILITY / anthropocene, global warming , ethics over aesthetics, etc.
SOCIO-POLITICAL/ design in the age of posttruth, of the virtual; afrofuturism and LGBTQ rights, travelling in the age of instagram.
VR,AR/ living in a VR world, design and architecture for the world of virtual, architecture as storytelling.
AI/ big data , web3.0, industry 4.0, internet of things, AI in design, smart cities , etc.
Araştırmamın ilk haftalarında belirlediğim bu beş başlığın birini tam olarak araştırıp, ikisini alt başlıklar olarak değerlendirebileceğim –şu anki rota ile. Ancak Temmuz ayındaki seyahatime kadar rotam içerisinde tüm bu başlıklardan bir şeyler olmasını istiyorum, dolayısıyla rotamı küçük güncellemeler için esnek bırakmak isterim.
Geçtiğimiz senelerdeki bursiyerlerin aksine, spesifik olarak şehirler ve kent yaşamı üzerinden
giden bir araştırmam olmadığı için, seyahatim bir
‘millennial’dan bekleneceği gibi bol duraklı ola -
cak. Dolayısıyla tren yolculukları ve couch-surfing
ile şehirler arası seyahatleri ve kalacak yer sorununu çözmeyi planlıyorum.
Aynı zamanda umuyorum ki bu tutum, sosyal medya platformlarından takip etmesi eğlenceli bir hafta demek olacak.
inovasyon süreç zanaat
AMSTERDAM
3DPRINT inovasyon süreç zanaat doğa estetik
HOLLANDA-ALMANYA-İSVİÇRE
NEELTEJANS
3Dprint doğa estetik
inovasyon doğa estetik
3DPRINT inovasyon süreç zanaat doğa estetik
AMSTERDAM
3DPRINT inovasyon süreç zanaat doğa estetikestetik doğa inovasyon
inovasyon estetik zanaat
SUSTAINABILITY
ARNHEM NIJMEGEN EINDHOVEN STUTTGART MUNICH ZURICH
-Eindhoven-Stuttgart-Munich-Zurich
*: çok uzun ve/veya gerçek dışı bulunması halinde rotada değişiklikler yapılabilir.
3DPRINT inovasyon süreç zanaat doğa estetik
AMSTERDAM
‘’the new craft’’ 3D Print Steel Bridge (Eylül ayı*) & Heatwave & Adaptation Chair & Gradient Screen & Dragon
01Joris Loorman
The Endless Chair & mummy planter & snowmen speaker
02Dirk Vander Kooij
3D Canal House, 3D Print Urban Cabin & 3D print facade for EU
DUS Architects
Startup Village
03Crystal House /MVRDV
Cuyperpassage ve daha fazlası!**
Neutelings Riedijk Architects
Culturehouse of Arnhem
Zalige Bridge
‘‘Room for the River Waal’’
Nijmegen
Rotterdam
SkilledIn Office/Studio RAP
Water Square Maeslant Barriers ***
Saltwater Pavilion
Neelte Jans
Mimaride ornament’i geri getiren cesur ekiplerden Neutelings Riedjik’in Amsterdam yakınlarındaki projelerden birini rotama dahil ettim.
Eindhoven
01Studio Joachim-Morineau
02Olivier van Herpt
03Beer Holthuis
Le Corbusier’s ‘‘Objet Mathématique’’
18th Dutch Design Week (Ekim ayı*) **
Milenyum başı dijital mimarlığı için önemli
dönüm noktalarından biri olan
Saltwater pavilyonu’nun gelecek
Unfold Design Studio Antwerp ***
DÜNÜN YARIN -ları
Nijmegen’de 10 yıllık bir plan ile taşan nehrin ortasında bir ada yaratılmış, etrafını kamusal mekanlarla çevrilmiş. Kriz anında tasarım.
Eindhoven Tasarım Akademisi mezunu üç tasarım ekibin ortak noktası 3d printer’ı bir araç olarak yeniden tasarlamış olmaları. Bir aracı tasarlamak tasarım sürecine nasıl girdi sağlar?
3D print ve benzeri inovatif teknolojilerin, zanaat ve ornament gibi kavramlarla el ele gittiği prodüksiyonları incelemek istiyorum. Bunun için mimarlar kadar endüstriyel tasarımcılarla da görüşeceğim.
Münih’te çok zaman kaybetmek istemesem de dijital öncesi ve sonrası inovatif mimarileri büyük ölçeklerde gözlemlemek için şehir çok iyi fırsatlar sunuyor. Frei Otto ve yakın dönem dijitalin büyük isimlerinden Wolf D. Prix’in işlerini ziyaret edeceğim.
Okul temasından hareketle ziyaret etmek istediğim okullardan biri Stuttgart Üniversitesi. Robotik ve insan üretimini bir arada kullanan projelerin süreçlerini kayıt altına alıyor olacağım ve şu ana kadar yapılmış pavilyonları ziyaret edeceğim.
Nisan’da açıklanan finalistler arasında olursam buradaki isim ve kurumlara e-mail’ler atmaya başlayacağım. Seyahat Bursu finalistleri arasında olursam, projenin ismiyle atacağım e-mail’lere gelecek dönüşlerin oranının çok daha yüksek olacağını düşündüm.
ETH Zurich, robotik yapım tekniklerini büyük araştırma labaratuarlarında dünyanın en önde gelen araştırmacılarıyla test ediyor.
Tamamen robotik inşa edilmiş ilk evden, 3D print estetiğinin en uçlarına, dünyada en ileri gelen teknik ve süreçleri gözlemlemek istiyorum.
*** Stuttgart
01Munich Olympic Stadium /Frei Otto
BUGA Pavillion 2019
Fibre Facade Prototype
01Landesgartenschau Exhibition Hall
02ICD-ITKE Research Pavilion 2016-17
ICD Aggregate Pavillion 2018 Cyber Physical Macro Material
03Mobile Robotic Fabrication Eco-System
/Maria Yablonina **
Münih Heilbromm DÜNÜN YARIN
Zurich
02BMW Welt (and/or) Academy of Fine Arts
/Coop Himmelblau
new facade of the Deutsches Museum /3F Studio
Futuro House **
-ları
DFAB House
Smart Slab/Mathias Bernard
Smart Dynamic Casting
01 Robotic Fabrication Laboratory
Sequential Roof in ITA
02 Digital Grotesque
/Michael Hansmeyer and Benjamin Dillenburger
Superwood & Robotic Pavillion &
03 Rock Print Pavillion
Spatial Timber Assemblies
Lightweight Translucent Facade In Situ Fabricator
/Gramazio Kohler Research/Selen Ercan
Future Cities Labaratory /Özgün Balaban
Functionally Integrated Floor System
/Block Research Group
Incidental Space w/Christian Kerez
04 3D Printed Slab& Acoustic Mirrors
/Mathias Bernard
05 Digital Metal: Deep Facade
/Mania Aghaei Meibodi
Scientifica:Zurich Science Days (Eylül ayı)
Leutschenbach School /Christian Kerez
Gramazio Kohler Architects
Federal Court inner facade
Bellinzona ***
yeni süreçler için kayıt yöntemleri ve seyahatin çıktıları Sosyal medya stratejisi ve hazırlık süreci
Bir sürecin kaydını görsel bir dil ile tutmak bir çok farklı yöntemle yapılabilir. Ben daha önce bir çok kez yaptığım ve aşina olduğum kolaj teknikleri ni kullanıyor olacağım, bu kolajların mekan ve süreçteki anlık değişimleri ve zamanın akışını fotografik olarak başarılı temsil ettiğini düşünüyorum.
Tasarım sürecinin mistik doğasını çözümlemekte yardımcı olacağını umuyorum. Şimdiye kadar okuldaki tüm mimari projelerimde, İstanbul’un farklı yerlerinde yapma şansı bulduğum ve forumkardesi.tumblr bloğu nda kaydını tuttuğum bu pratiğin bir devamının seyahatim ile birlikte olması anlamlı olacaktır diye düşünüyorum.
Bunun haricinde şehirler arası seyahatimi görsel olarak destekleyecek haritalama çalışmaları yapmak istiyorum, video çalışmaları yapabilir(sürecin temsili için ideal olacaktır) ve seyahat boyunca eskiz defterleri tutabilirim.
Finalistler arasına kalırsam, genel temam ve rotamı oluşturan işler/kişiler üzerine araştırmamı devam ettirmek ve derinleştirmek niyetindeyim.
Bu araştırmalarla ilgili kısa yazı ve çalışmaları, aklımda oluşturduğu soruları halihazırda tasarım odaklı yazılarımı içeren forumkardesi.tumblr
bloğu nda paylaşmak istiyorum. Özellikle haziran
başından, seyahatim için seçtiğim temmuz başına kadar araştırmayı kayda değer şekilde ilerletmek niyetindeyim.
Araştırmalarım için tuttuğum ve şu an 109 say -
fası dolu(ve artmaya devam edecek) küçük not defterimi taratıp issuu’da paylaşmak istiyorum.
Bunun tasarım sürecinin doğasını sorgulayacak
araştırmaya küçük bir katkısı olacağına inanıyorum.
Ayrıca seyahate kadar, temamla ilgili İstan -
bul’da konuşabileceğim tasarımcılarla yapaca -
ğım söyleşileri de yayınlamak, ve benim için
çok öğretici olan hazırlanma süresini olabildi -
ğinde iyileştirmek istiyorum. Bunlar arasında
dijitali savunan ve bizzat pratiğinde uygulayan -
lar kadar, kritik bir şekilde yaklaşabilecek kişi -
*Listedeki isimlerden birkaçıyla konu üzerine konuştum ve araştırmama bir noktada yardım -
olmayı kabul ettiler, ancak kalanlarla finalistler arasına
leri de dahil etmek niyetindeyim.
Seyahatimde, atölye ortamlarını ve prodüksiyon süreçlerini kayda almak için önerdiğim kolaj tekniğinden bazı örnekler. Daha fazlası için issuu profilimden portolyoma göz atabilirsiniz.
Buna ek olarak aynı kolaj mantığıyla yapılmış videolar da üretmeyi düşünüyorum. Örnekler için vimeo profilime göz atabilirsiniz.
arası yolculuklarımı ve seyahatimi anlatacak haritalama çalışmaları yapıyor olacağım.
İstanbul kalkışlı Amsterdam uçuşu: 436 TL.
Zurich kalkışlı İstanbul uçuşu: 840 TL.
Hollanda için 4 günlük otobüs/tren
bileti: 22.50 euro.
Eindhoven-Stuttgart arası tren: 34.90 euro.
Stuttgart-Münih: 19.90 euro.
Münih-Zürih: 19.90 euro.
Yiyecek günlük: max. 25 euro.
Fazladan harcamalar için öngörü -
len miktar: 100 euro.
Toplam:
300 euro+97.20 euro+1276 TL =2600TL+1276TL=3876 TL (kur:6.5 için)
Stuttgart Üniversitesi’nin Yaz Dönemi’nin
tarihleri içerisinde olduğundan Temmuz ayı başı uygun görüldü.
2 Temmuz-10 Temmuz
Amsterdam - 2 gün
Neelte Jans, Nijmegen, Arnhem - 1 gün
Eindhoven - 1 gün
Stuttgart - 1 gün
Munich - 1 gün
Zurich - 2 gün
Cemil-İbrahim Çiftçi
Arkadaşlarım, aileleriyle
Amsterdam’da yaşıyorlar. Orada geçireceğim süre içinde şehir içi ulaşımda yardımcı olacak ve geceyi evlerinde geçireceğim.
Prof. Dr. Mehmet Erbudak ETH Zurich’de Fizik profesörü. Kendisiyle Vardiya’da birlikte çalışma şansı buldum. Üniversite içerisinde bana yardımcı olacak ve geceyi evinde geçireceğim. Ayrıca kendisin ‘ornament’ konusuna meraklı, özellikle desenlerin parametrik kurallarıyla ilgili makaleleri var.